You are on page 1of 30

İslâm Düşüncesinde Yorum Farklılıklarının

Sebepleri

İnsanların kendi bilgileri, çağının yaygın


düşünce akımları, kültürleri, onların dinî
anlayışlarını şekillendirir. Hepimiz aynı
çağda yaşamadığımızdan, aynı şekilde her
birimizin bilgisi, kültürü, eğilimleri değişik
olduğundan dinî anlayışlarımız da az çok
birbirinden farklı olabilir.
Arapların, Türklerin İranlıların, Uzakdoğu’da yaşayan
Müslümanların ortak noktaları sayılamayacak kadar
çok olmakla birlikte, aralarında yorum
farklılıklarından doğan ayrılıklar da, normal olarak
bulunmaktadır. Ancak bu farklılıkların, diğer dinler
göz önüne alındığında oldukça az olduğunu onların da
dinin özündeki ayrılıklar olmayıp bazı tali konularda
olduğunu sevinerek söyleyebiliriz.
Örneğin Kuzey Afrika’da yaşayan bazı
Müslümanlar namazda ellerini
bağlamaz, Hanefi Mezhebinde
vücuttan çıkan kan abdesti bozar ama
Şafii Mezhebine göre kanın çıkması
abdesti bozmaz. Bu farklılıkların
hepside kaynağını K.Kerimden v e
Peygamberimizin Hadisi Şeriflerden
almaktadır.
Görüldüğü gibi bu inanç ve uygulama
farklılıklarının hiçbiri dinin özüne ait
farklılıklar olmayıp, insan unsuru, tarihsel
ve kültürel farklılıklar, yaşam koşulları vb.
nedenler yüzünden ortaya çıkmış yorum
farklarıdır.
İslâm Düşüncesinde Siyasî-İtikâdî
Yorumlar
Siyasi ayrışmalar islam tarihinde ilk olarak
Museylemetül Kezzab isimli yalancı peygamber olarak
ortaya çıkan Yadudi bir kişinin islam toplumuna
ayrılık tohumları saçmasıyla ortaya çıkmıştır.
Peygamber efendimiz daha hayatta iken
benim ümmetim 73 fırkaya ayrılacaktır.
Benim ve ashabımın yolunu takip edenler
kurtulacaktır hadisi şerifiyle ilerde olacak
ayrışmalara hem ışık tutmuş hemde
kurtuluşumuzun Ehli Sünnet vel Cemaat
mezhebi olarak isimlendirdiğimiz
Peygamberimiz ve Guzide Ashabının yolunu
takip ederek olacağını bize bildirmiştir.
İslam tarihindeki mezhepleri şu şekilde gruplandıra
biliriz.
1- İtikatta mezhep
 Ehli Sünnet ve Cemaat Mezhebidir.
İtikatta mezhep tekdir.
İmamları İki tane olup
1.İmamı Maturidi
2.İmamı Eşari Hazretleridir.
Amelde Hanefi olanların itikattaki İmamımız İmamı
Maturidi
Şafii, Maliki ve Hanbeli olanların ise İmamı Eşari’dir.
Amelde hak mezhep ise 4’tür. Diğer hak
olan Müçtehit İmamların mezhepleri
günümüze kadar ulaşamamıştır.
 1. Hanefi Mezhebi
2.Şafii Mezhebi
3.Maliki Mezhebi
4. Hanbeli Mezhebidir
İtikadi olarak Ehli Sünnetin haricinde
 Harici,
Mutezile
Şia
mezhepleri açığa çıkmıştır.
Harici Mezhebi
Hariciler, Hz. Ali döneminde meydana gelen
Sıffin savaşından sonra ortaya çıkarlar. Hz. Ali
ve Hz. Muaviye taraftarları arasında meydana
gelen bu savaşta, Hz. Muaviye taraftarları
yenileceklerini anlayınca mızraklarının ucuna
Kuran sayfaları takarlar, "Aramızda Kuran
hakem olsun" derler. Bunun üzerine
çatışmalar durur, görüşmeler başlar.
Şia Mezhebi
Şiilik veya Şia, İslam'ın Sünnilik ten sonra
en büyük mezhebidir. Bu mezhebin mens
ömeruplarına Şii denir. İran, Irak,
Azerbaycan, Yemen, Bahreyn, Katar,
Türkmenistan ve Lübnan'da yaygındır.
Ayrıca Suudi Arabistan'ın %15'i ,Pakistan'ın
%25'i ve Afganistan'ın %27'si Şiidir.
Mutezile

Aklı ön plana çıkardıkları için Ehli Sünnet


çizgisinden ayrılan Vasıl bin Ata’nın
başlattığı bir akımdır.
İtikatta Ehli Sünnet vel Cemaat imamları

1-Maturidlik:

Matüridîlik, ünlü Türk bilgini İmamı


Matüridî'nin, Hanefî Mezhebi nin kurucusu
İmam-ı A'zam 'ın açtığı yoldan yürüyüp, aklı
ön plâna alarak geliştirdiği inanç sistemidir.
2-Eşarilik:
Ehli Sünnet vel Cemaat
Mezhebinin
İmamı Eşari tarafından temsil
ediln koludur.
. İslâm Düşüncesinde Amelî-Fıkhî Yorumlar
Fıkhî Mezhep nedir?
Fıkhî mezhepler İslam’ın ibadet ve
muamelât (günlük işlerle ilgili kurallar)
konusunda uygulamaların nasıl olacağına
dair ortaya çıkan ekollerdir. Bunlar içinde
belli başlı mezhepler şunlardır: Ehli Sünnet
mezhebi içinde dört mezhep
yaygınlaşmıştır. Bunlar: Hanefîlik,
Hanbelîlik, Şafiîlik ve Malikîlik'tir.
Şiilik mezhebinde ameli mezhep
olarak Caferilik yaygındır.
Fıkhî Mezhepler nasıl ortaya çıktı?
Peygamberimizin vefatından sonra Müslümanlar İslam
hakkındaki bilgileri, Peygamberimizin alim sahabilerinden
öğrenmeye başladılar. Sahabilerin bir bölümü hâlâ Medine'de
yaşamaya devam ediyordu ama onların çoğunluğu diğer
şehirlere göçmüştü. Alim sahabilerden herbiri,
Peygamberimizden öğrendiği İslam'ı, çevresindekilere
öğretiyorlardı. Her bir sahabi, kendisine sorulan sorulara
Peygamberimizden öğrendği gibi cevap vermeye çalışıyor, eğer
bu konuda Peygamberimizden bir örnek bilmiyorsa, kendi din
anlayışına göre cevaplandırıyordu. Her insanın algılayışının ve
yorumunun farklı olabileceğini daha önce öğrenmiştik. Bunun
yanı sıra değişik şehirlerde yaşayan insanların kendilerine özgü
örf ve adetleri vardı. Zaman içinde ayrıntı konularda Müslüman
şehirler arasında farklı yorumlar ortaya çıktı.
İslam'ı öğreten sahabilerin etrafında öğrencileri vardı.
Bu öğrenciler, öğrendikleri bilgileri yaymaya devam
ettiler. Aradan zaman geçti onlar da alim olup öğrenci
yetiştirmeye başladılar. Kuşaklar sonra fıkhî mezhepler
oluşmuş oldu.
Fıkhî Mezhepler Arasındaki Farklılıklara Örnekler:
Şafii mezhebine göre, birinin eli vb. kanarsa abdesti
bozulmaz. Hanefi mezhebine göre bozulur.
Hanbeli mezhebine göre namazda ilk tekbiri
getirdikten sonra eller bağlanmaz.
Şafii mezhebine göre namazda rükua giderken ilk
tekbirde olduğu gibi eller kaldırılır.
Şafii mezhebinde vitir namazı Hanefilerin kıldığı gibi
kılınmaz.
Şafii mezhebinde sabah namazının farzında eller
açılarak dua edilir.
Şafii mezhebinde Ettehiyatü duası okunurken, şehadet
kısmında sağ elin işaret parmağı yukarı kaldırılır.
Görüldüğü gibi mezhepler arasındaki
farklılıklar ayrıntı konulardadır ve
çoğunlukla sünnetlerdedir. Peygamberimiz,
Müslümanlara kolaylık olması için, ayrıntı
konularda, farklı zamanlarda farklı
uygulamalarda bulunmuştur.
Hanefîlik
Hanefîlik, İmam Ebu Hanife veya İmam-ı Azam olarak
bilinen Numan. B. Sabit’in görüşleri etrafında oluşmuş
bir mezheptir. Ebu Hanife, sahabeleri görmüş
birisiydi. İslam dünyasının birçok yerinde sayısız
öğrenci yetiştirmiştir. Bunlardan en önemlileri Ebu
Yusuf ile Muhammed Eş-Şeybani’dir. Mezhep, önce
Irak’ta daha sonra Türkiye, Balkanlar, Pakistan
Kafkasya, Irak, Suriye ve Kuzey Afrika’da benimsenmiş
ve yayılmıştır.
Şafiîlik
Şafii mezhebi veya ''Şafiilik'', Arap Yarımadası
ve Kuzey Afrika'da halkın çoğunluğunca,
Türkiye ve İran'da ise azınlıkta olarak takip
edilen ameli-fıkhi mezheptir.
Şafii mezhebi, Sünnilik inanç mezhebi içinde
yer alan dört mezhepten biridir. İmam-ı
Şafiî'nin (Hicri 150 (MS.İmam-ı Şafii (767-820),
ünlü İslam hukuku bilgini. Şafii mezhebinin
kurucusudur.
Mezhebin yayılması
Hanefî mezhebinden sonra en çok Şafiî
mezhebi yayılmıştır. İmam-ı Şafiî daha
hayattayken, Harameyn (yani Mekke-i
mükerreme ve Medîne-i münevvere) ve
Filistin’de yaşayan Müslümanlar arasında
tamamen bu mezhep yayıldı. Şimdi de
Şafiîler; Mısır’da, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu’da, Arabistan’da ve Dağıstan’da
yaşayan Müslümanlar arasında çoktur.
. Malikîlik
mezhebi veya Malikilik, Ehlisünnet içinde bir fıkıh
(İslam hukuku) mezhebidir. Adını kurucusu olan
İmam Malik'ten alır.
Mâlik bin Enes, büyük müçtehit ve hadisçidir. Tam adı
Ebu Abdillah Mâlik bin Enes’tir. 712 (Hicri 93) yılında
Medine'de doğmuş, 795 (Hicri 179) yılında aynı yerde
ölmüştür.
Hanbelîlik
Hanbeli mezhebi, büyük İslam alimi ve
mezheb imamı olan Ahmed bin Hanbel’in
yoludur. Ehl-i sünnet itikadında olan
Müslümanlardan amellerini, ibadetlerini bu
mezhebin hükümlerine uyarak yapanlara
“Hanbeli” denir.
Hanbeli mezhebinin kurucusu
Bu mezhebin kurucusu, İmam-ı Ahmed bin
Hanbel’dir. 780 (H. 164) de Bağdat’ta doğmuş, 855
(H.241) te orada vefat etmiştir. Hadis ve fıkıh
ilimlerinde zamanının bir tanesiydi. İlmi ve kemali çok
yüksekti. Üç yüz bin hadis-i şerifi ezbere bilirdi.
Öldüğü zaman cenaze namazını yüz kırk bin kişi kıldı.
Şia Mezhebine Bağlı Caferilik
Caferîlik, İmam Cafer Sadık'ın (ö. 765) görüşleri çerçevesinde
oluşmuştur. Sünnîler İmam Cafer'i büyük bir müçtehit olarak kabul
ederler. Bu konuda görüşleri şöyledir:
"Burada şunu da vurgulamalıyız ki, bu mektebe Caferi mezhebi
denilirken, onun da İslam camiası içerisinde ortaya çıkan Hanefi, Şafii,
Maliki, Hambeli Zahiri, Sevri ve diğer İslami mezhepler türünden bir
mezhep olduğu anlaşılmamalıdır. Çünkü mezhep, belli bir ilmi kariyer
ve şartlara haiz olarak içtihat derecesine ulaşan bir alimin, İslam dini
üzerinde ortaya koyduğu yorum ve fetvalar mecmuasına denir. Oysa bu
mektep, kendisini müntesip kıldığı İmam-ı Cafer Sadık ve diğer
imamları müçtehit olarak kabul etmiyor. Aksine; imamların
Allah Teala'nın emri ve Hz. Resulullah'ın açıklaması ile tayin
edilen birer ilahi hüccet olduklarına inanır.
İslâm Düşüncesindeki Yorumları Birleştiren Unsurlar
İslam’daki mezheplerin çokluğuna ve
aralarındaki uzlaşmazlıklara bakıp, onların
birbirinden çok uzak olduğu sanılmamalıdır.
Mezheplerin birbirinde ayrıldıkları noktalar,
dinini temel konularına kadar çoğunlukla
inmez. Tarihte belli başlı İslam mezhepleri,
birbirini dinden çıkmakla suçlamamışlar ve
ehl-i kıble terimi etrafında birleştirici
olmuşlardır.
Mezheplerin birbirinden kopmamalarının
temelinde Kuranıkerim’in birleştiriciliği
bulunmaktadır. Tüm Müslümanların sahih
(doğru, bozulmamış) kaynak olarak kabul
ettikleri bu ilahi kitap, yorum
farklılıklarının mezhepler arasında derin
çatlaklar oluşturmasına ve onlardan
bazılarının ana gövdeden kopup ayrılmasına
izin vermemiştir.

You might also like