You are on page 1of 14

YUNAN SANATI

YASEMİN DOĞAN 220711003


İÇİNDEKİLER
• Mimari
• Heykel ve Kabartma Sanatı
• Arkaik Dönem
• Geç Arkaik Dönem
• Klasik Dönem
• Helenistik Dönem
• Resim Sanatı
Yunan Sanatı
MÖ 7. yüzyılda Yunanistan, Ege Adaları ve
Batı Anadolu kıyılarında yaşayan ortak dil
ve kültüre sahip kavimler, verimli tarım
arazileri ve geniş bir coğrafyada yaptıkları
deniz ticareti sayesinde giderek
zenginleşmiştir.

Ekonomik gelişme kültürel gelişmeleri de


hızlandırmış bilimden felsefeye, edebiyattan
sanata kadar birçok alanda eserler ortaya
konulmuştur. Bu tarihsel süreç içinde
Yunan sanatı Girit’te Minos, Yunanistan’da
Miken ve Anadolu’da İyon uygarlıklarının
etkisi ile ortaya çıkmıştır.

Yunan sanatı, Arkaik (MÖ 7 - 6. yy.), Klasik


(MÖ 490-330) ve Helenistik (MÖ 330-30)
olmak üzere üslup, teknik ve gelişim
açısından birbirini takip eden üç döneme
ayrılarak incelenmektedir.
MİMARİ i

Yapılarda kullanılan malzeme, plan ve süslemelerde ortaya çıkan yeniliklere bağlı olarak Yunan mimarisi
zaman içinde önemli değişimlere uğramıştır. Temel yapı formları ve uygulamalar (ilk anıtsal tapınaklar
gibi) ilk kez Arkaik Dönem’de ortaya çıkarken, Klasik Dönem’de Yunan uygarlığı ve sanatı en parlak
evresini yaşamıştır. Bu dönemde yapıların plan tipleri, mimari unsurları, oranları ve süslemeleri
konularında güçlü bir gelenek oluşmuştur. Helenistik Dönem’de daha önceki mimari gelenekler takip
edilmekle birlikte yeni düzen, form ve oran uygulamaları ağırlık kazanmıştır. Aynı mimari yapıda farklı
düzenlere ait unsurlar bir arada dekoratif amaçlı kullanılmıştır. Yapılarda mimari süslemelerine verilen
önem artmış, daha önceki yüzyıllarda görülmeyen birçok motif ve Kompozisyon ortaya çıkmıştır.
Yunanistan’da ilk siyasal örgütlenmeler polis adı verilen şehir devletleridir. Şehirlerin etrafı surlarla çevrilmiştir.Şehirlerde
birbirine paralel ve birbirini dik kesen düzenli caddelerin bulunduğu ızgara planı uygulanmıştır. Duvarları resim ve
mozaiklerle kaplanmış saraylar ve evler, geniş bir avlu ile onun etrafında yer alan odalardan oluşmaktadır.

TEMSİLİ BOULETERİON RESMİ


TEMSİLİ AGORA
RESMİ

Kentin sosyal, ticari ve dinî yaşamında önemli yer tutan


agoraların yakınlarında, işlik ve dükkânların yer aldığı
Şehirlerin merkezini, agora adı verilen ve çevresine
stoalar, şehir meclisinin toplandığı meclis binası
değişik işlevli yapıların inşa edildiği meydanlar
bouleterion (boleteryum)
oluşturmaktadır.
Amfitiyatroların küçüğü olan ve konser binaları olarak kullanılan odeionlar (odeon) bulunmaktadır. Bunların yanı
sıra gençlerin teorik ve beden eğitimi aldığı gymnasium (cimnazyum), atletizm yarışlarının gerçekleştiği stadium
(stadyum) ve theatrum (tiyatro) gibi kamu binaları kentlerin ayrılmaz unsurlarıdır. Şehre hâkim tepe üzerinde
(akropoliste) ise halkın nazarında en saygın yapı olan tapınaklar yer almıştır.
Tapınaklar uzun dikdörtgen biçimli megaron denilen ev tipinin
geliştirilmesiyle ortaya çıkmıştır. İlk dönemlerde tapınaklar, ahşap
ve kerpiçten inşa edilen, üzeri saz ve kamışla örtülü basit
yapılardır. Daha sonra kireç taşı ve mermer gibi daha dayanıklı
taşlar ve pişmiş toprak kiremitler kullanılmaya başlanmıştır.
Yunan tapınakları, tanrı heykelinin yer aldığı bir mekân, bunun
önünde yer alan bir giriş bölümü ve dışta bunları çevreleyen sütun
dizilerinden oluşmuştur. Tanrı evi olan tapınakların içine
girilmemekte, dinî törenler avludaki sunağın yanında
yapılmaktadır.

Arkaik Dönem’de anıtsal tapınaklar yapılmaya başlanmış ve


tapınakların friz, metop, alınlık ve akroter gibi mimari
unsurları, figürlü kabartmalarla süslenmiştir. Tapınaklar belli
nizamlara göre inşa edilmiş olup tapınakların hangi nizamda
yapıldığı cephe düzeni ve sütun başlıklarından anlaşılmaktadır.
Bunlar ortaya çıkış tarihlerine göre ilk olarak Yunanistan’da
görülen Dor, Batı Anadolu kökenli olduğu kabul edilen İyon ve
diğerlerinden daha sonra ortaya çıkan Korint nizamıdır.
Dor nizamı, MÖ 7 - 5. yy. da Yunanistan, Güney İtalya, Sicilya ve
Anadolu’daki tapınaklarda görülmektedir. Tapınağın alt döşeme
tabanına, çoğunlukla üç basamaklı merdivenle çıkılır. Kaidesi olmayan
sütunlar doğrudan döşeme tabanına oturtulmuştur. Silindirik taş
parçasından meydana getirilen sütun gövdeleri, üzerlerindeki sade
başlıklarla çatıya bağlanmıştır. Sütunlar belli bir oran içinde aşağıdan
yukarıya doğru gittikçe incelir. Sütun başlıkları birbirine baştaban
arşıtrav dediğimiz düz taş bloklarla bağlanmıştır. Bunun üzerinde
aralıklı olarak sıralanmış, üç düşey yivden meydana gelen ve triglif
denilen bir friz uzanmaktadır. Frizin
üzerinde uzanan korniş, yapının saçak görevini yüklenmiştir. Kornişin
desteklediği çatı, tapınağın iki cephesinde üçgen birer alınlık meydana
getirecek şekilde meyilli olarak yapılmıştır. Alınlıklar çoğu kere
kabartmalarla doldurulduğu gibi, tepe ve köşelerine heykeller de
kondurulmuştur.
İyon Nizamı, MÖ 6 - 4. yy. da İyonya olarak
adlandırılan Batı Anadolu kıyıları ve Ege adalarında daha
yaygın olarak benimsenmiştir. Daha ince ve zarif olan
İyon nizamında, tapınaklar basamaklı bir zemin üzerinde
bulunur. Gövdeleri ince, uzun ve yivlerle süslü İyon
sütunları döşeme düzeyine yerleştirilen kaideler üzerine
oturtulmuştur. Önden bakıldığında sütun başlık- larının
iki yanında volüt adı verilen helezonik iki kıvrımın
arasında zarif bezemeler vardır. Arşitrav tek bloktan, dışa
taşkın olarak yapılmış iki veya üç katlıdır. Abaküs daha
incedir. Frizin üstünde süslü ikinci bir friz daha bulunur.
İyon tapınakları Dor nizamındaki tapınaklara göre daha
ince ve yüksektir.
Korint Nizamı, MÖ 5. yy. da İyon nizamının
çok az değişmiş bir şeklidir. Dor ve İyon
nizamının görüldüğü her bölgede görülmek-
tedir. Tek fark sütun başlıklarında görülür.
Volüt başlık yerine akant (kenger) yaprakları
ile donanmış sütun başlıkları kullanılmıştır.
Bazı Yunan tapınaklarında Korint ve İyon
sütun başlıkları birleştirilerek karma başlıklar
kullanılmıştır. Bu tapınaklarda sütunların ye-
rine kadın heykellerinin kullanıldığı görülür.
Klasik Dönem mimarlığının özelliklerini sergileyen Atina Akropo-
lü’nde yer alan Parthenon Tapınağı Dor nizamına göre inşa
edilmiştir.Bununla beraber Parthenon saf bir Dor tapınağı olmayıp, İyon
düzeninin de izlerini taşımaktadır. Tapınakta kutsal oda duvarlarının üst
kısmında ve düşey yüzeylerde frizler yer alır. Binada etkileyici olan
unsurlardan biri de ince zarif ve mükemmel olan heykellerdir. Tamamen
mermerden inşa edilen tapınağın kutsal iç mekânında (naos) çatıyı
destekleyen “U” biçiminde iç ve dış sütunlar mevcuttur. Binanın köşelerinde
bulunan kolonlar çok az içe doğru eğimlidir. Bütün kolonlara dış bükey bel
verilmiş, böylece aşağıdan bakıldığında hepsi eşit boyuttaymış gibi görüntü
verilmiştir

You might also like