You are on page 1of 18

SÖZLÜ ÇEVİRİDE DİPLOMATİK

SÖYLEM PARAMETRELERİ
ECE NUR KUTLU SİNEM SIĞAK
SENA AHMAÇLI LARA ABU AKEL
Konular
• Siyaset, Diplomasi ve Protokol
• Diplomatik Ortamda Çevirmen
• Diplomatik Ortam ve Çeviri
• Diplomatik Söylemin Temel Özellikleri: Örtüklük, Nezaket,
Mütekabiliyet, Açık ve Net Oluş
• Diplomatik Söylemde Sezdirim ve Sözeylemler
• Diplomaside Dil ve Kültür
• Söylemin İleti Biçimi ve Çevirmen
Siyaset, Diplomasi ve Protokol
• Uluslararası ilişkiler, dünyamızın geçmişini, bugününü ve geleceğini
tesis etmiş ve etmekte olan en önemli unsurdur çünkü dünyamızın
varlığını sürdürebilme durumu bile bu ilişkiler sırasındaki iletişimle
ilgilidir.
• İletişim, birlikte düşünme, düşünceyi karşılıklı aktarabilme eylemini ve
işbirliği niyetini (intentionality) içerir.
• Diplomasi, iş birliği odaklı iletişimin bir gereğidir.
• Uluslararası ilişkilerin iki boyutu vardır;
• Siyaset
• Diplomasi
• Siyaset, ülke yönetimi ile ilgili konularda belirli bir niyet
doğrultusunda atılması gereken adımların, gerçekleştirilmesi gereken
işlerin hangi yollarla ve hangi araçlarla yapılacağına ilişkin bir tavır
alma, hedef ve hedefe ulaşmak için yol haritaları belirleme, fiili (de
facto) ve hukuki (de jure) koşullarını hazırlama, bu yönde kararlar
alma ve yürürlülüğe koyma, bunların uygulanabilirliğini ve
sürdürülebilirliğini sağlama gibi boyutları içerir.
• Diplomasi, uluslararası ilişkilerin barışçıl yöntemlerle
sürdürülebilirliğini sağlayacak iletişim ortamının, ülkenin varlığını
teminat altına alan anayasa ile ters düşmeyecek siyasi hedefler
doğrultusunda, insan onurunu ön plana alan uluslararası uzlaşımların
oluşturulması ve ülke çıkarlarının gözetilip korunması için kendine
özgü dil ve söylemlerle, davranış ve yaşam biçimini belirleyen protokol
kurallarıyla düzenlenerek tesis edilme ve bir ülkenin diğer bir ülke
sınırları içinde temsil edilme süreci olarak tanımlanır.
• Farklı toplumlar arasında ilişki kurmaya yarayan diplomasi, devletlerin
dış politika araçlardan biri olarak tanımlanır.
• Diplomasi dili biçimsel bir dildir, belli kalıpları vardır. Siyaset dilinin
bir parçasıdır.
• Diplomasi alanlara göre çeşitlenebilir; örneğin 2018 yaz aylarında ABD
ile Türkiye arasındaki ekonomi diplomasisi, buna ek olarak çeşitli
ülkelerle yürüttüğümüz, spor, çevre, ticaret ve askeri diplomasileri gibi
birçok alandan bahsedilebiliriz.
• Protokol, kamusal alan ve yaşamda düzenlenen tüm tören, resmi
ilişkiler, resmi yazışma ve görüşmelerde, davet ve ziyafetlerde biçim ve
yöntem açısından uyulması ve uygulanması gereken kurallar
bütünüdür.
Diplomatik Ortamda Çevirmen
• Çevirmen; diplomatik ortamda,
• profesyonel tutum ve davranış biçimlerini bilmeli ve sergilemeli,
• diplomatik söylemin gerektirdiği çeviri stratejilerini etkililikle uygulayabilmelidir.

• Çevirmeni, “konuşan kişinin sözlerini diğer tarafa ilgili dilde aktarandır” diye tanımlamaktayız,
ama çevirmen aynı zamanda konuşmacının sesidir.

• Çevirmen olmazsa, dil engeli olan kişiler için konuşmacı sadece bir görüntüdür.

• Başarı, aslında sadece konuşmacının değil, ona ses kazandıran çevirmenindir.

• Çevirmen, konuşmacının sesi olarak, tarihin yazılmasında önemli bir rolü olduğunun bilincinde
bir şekilde kendini diplomatik ortam çevirmeni olarak yetiştirme sorumluluğunu üstlenmelidir.

• Çevirmenin yaptığı iş, en üst düzey zihinsel beceriler ve disiplinlerarası bir bilişsel işlemleme
gerektirmektedir. Bu gerektirimler dolayısıyla çevirmen kimliği ikincil bir konumda değildir; tam
tersi konuşmacıdan çok daha üst bir edinç (competence) ve edim (performance) düzeyi
gerçekleştirmektedir.
Diplomatik Ortam ve Çeviri
• Diplomatik ortam, sadece kürsü ve yuvarlak masa toplantısı düzeninde
değildir; çalışma yemekleri, kokteyl, resepsiyon, yer ve kişi ziyaretleri
gibi birçok farklı ortamları içerebilir.
• Her ortam kendine özgü gereklilikleri ve birbirinden farklı çeviri
türlerinin işe koşulmasını beraberinde getirir.
• Örneğin;
• yuvarlak masa toplantısında ardıl çeviri,
• bir belgenin çevirisi gerektiğinde yazılı metinden sözlü çeviri,
• kameraların bulunduğu bir çalışma yemeğinde görüşen tarafların arkasındaki
sandalyede oturarak fısıldayarak çeviri,
gibi birkaç gün içerisinde tüm çeviri türlerinde çeviri olabilmektedir.
• Çalışma yemeği söz konusu olduğunda, kimi zaman çevirmenin aynı masada
yemeğe katılması gerekebilir.
• Bu durumda, yabancı dil düzeyi sohbet için yeterli olan katılımcılar kendi aralarında
konuşurlarken, çevirmen o sırada yemeğini yiyebilir ama yine de masada olup bitene
kendini kapatmamalıdır çünkü güçlük çektikleri anda dönüp çevirmenden yardım
isteyebilirler.

• Çevirmenin, refakat çevirisini yapacağı diplomatik kişiye fiziksel yakınlığı ve


uzaklığı da dikkat edilmesi gereken bir konudur.
• Yürüme halinde gerekip de çağrılana kadar geriden yürümeli, kimi zaman da kalabalık
ortamlarda refakat ettiği kişinin baktığı yönü kollayarak takip etmelidir çünkü her an
birisiyle karşılaşılabilir ve iletişim başlayabilir; çevirmen o ilk anları kaçırmamalıdır.

• Çevirmenin, yazılı ve görsel basında da görünürlüğü açısından da farklılıklar


olabilmektedir. Genel uygulamada çevirmen bir şekilde kadrajın dışında
bırakılır ama tam tersi olduğu durumlar da vardır.
• Örneğin, iki bakanın görüşmesini içeren bir basın toplantısında, çeviri yapmak üzere olan
çevirmenleri ortaya oturtup, iki bakan da dış taraflara yerleştirilmiştir. Çevirinin yönü
açısından böyle düşünülmüştür ama bu oturuş düzeninde video kameralar ve fotoğraf
makinaları söz konusu olduğunda, çevirmenlerin bakanlardan daha görünür yerde olması
o durumdaki hiyerarşi açısından pek uygun değildir.
• Çevirmenin çeviri sırasında konumlandığı yer, söylenenlere hakimiyeti
açısından çok önemlidir.
• Kimi zaman ayakta, bir elde not defteri, diğer elde kalem olunca bir
yandan da mikrofonu idare etmek ve konuşmasını çevireceği kişiyi rahat
duyabileceği, ekranı dönmeden görebileceği ve yüzünün dönük
olabileceği bir yerde durmak kritik bir önem taşıyor;
• çeviride söylemi iyi ayarlamak,
• istendik ifadeler kullanmak,
• anlamı diğer dilde oluşturuluş hissiyatıyla verebilmek,
bu konumlandırılma iyi olursa başarılı olabiliyor.

• Çevirmen, hem izleyerek anlama hem akılda tutma hem de çeviri üretimi
aşamalarında, bir de fiziksel koşulların etkisiyle olumsuzluk yaşayarak
zihinsel çabayı gereksiz sarf etmemiş oluyor.
• Çeviri sürecinin doğal aşamaları olan bu aşamaları Gile, Çaba
Modellerinde açıklamıştır.
Gile’s Effort
Model for
Interpreting

Reformulation
Listening Phase
Phase

- The Listening and


- Note-reading Effort
Analysis Effort
- Long-term Memory
- Production Effort
Effort
- Short-term Memory
- Production Effort
Effort
Diplomatik Söylemde Sezdirim ve Sözeylemler
• Sperber ve Wilson'ın Bağıntı Kuramı, iletişimdeki bu temel prensiplere dayanır;
• a) İnsanlar, kendiyle ilgili olan konulara daha fazla dikkat ederler ve bu konuları
diğerlerinden önce fark ederler.
• b) İnsan zihni, en küçük ipuçlarından en üst düzeyde anlam çıkarabilir şekilde evrilmiştir.
• Dolayısıyla, bu iki temel prensip, iletişimi açıklamak için önemli bir rol oynar.
• Sözeylem çözümlemesine bir örnek verirsek;
• Ekim 2015’te, Suriye ve Irak'taki krizin etkileriyle gelen milyonlarca mülteciye kapılarını açması nedeniyle
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Türkiye'yi öven bir konuşma yapıldı:
• “At a time when the repercussions of the crisis in Syria and Iraq are being felt by a number of countries,
Turkey has been a representative of the international conscience by opening its door to 2,5 million refugees
and sheltering them.“

• Bu konuşma, diplomatik bir dille, sözlü çeviri olarak okunmak üzere hazırlanmış yazılı bir
metindir. Öğrencilere bu metni çevirmeleri istendiğinde, iyi çevirilerin yanında arada
anlamsız çeviriler de yapılmıştır.
• 1. “Suriye ve Irak'taki krizle ilgili yansımalar birçok ülkede hissedildiği
zaman, Türkiye 2.5 milyon kişiye kapılarını açarak ve onları barındırarak,
uluslararası vicdanın temsilcisi oldu.”
• Bu çeviride, “yansımalar“ kelimesi belirsiz bir şekilde, -ne ile ilgili olduğu belli değil,
boş gönderme (null reference)- kullanılmış. Aslında cümle, krizin etkilerinden ve
Avrupalıların bu konudaki ilgisizliğinden dolayı bir eleştiri içeriyor.

• Kesit Kuramı’na göre bu söz ile kimlere veya neye gönderme yapmaktadır
sorusuna yanıt şudur:
• Burada, TC Cumhurbaşkanı, BM'de, Avrupa ülkelerinin sınırlarında bekleyen
mülteciler hakkında ve onları kötü koşullarda ölüme terk eden ülkelere gönderme
yapılmaktadır.

• Öğrencilere, cümlenin edimbilimsel açıdan işlevinin ne olduğunu, örneğin


‘bildirme mi’ veya ‘tehdit mi’, ‘uyarı mı’, ‘soru mu’, ‘emir mi’ ya da ‘kınama
mı’ gibi söz eylemlerle belirtmeleri istendiğinde doğru teşhis etmişler ve
bildirme cümlesi dememişlerdir.
• Cümlenin, düz bir bildirim cümlesi gibi ifade edilip bir kınama cümlesi
hissiyatı vermesi gerekmektedir. Bu gereksinimle cümle değişmiştir.
• 2. "Suriye ve Irak'taki kriz, (Avrupa'da) henüz dolaylı yollardan
hissedilmekteyken, Türkiye, 2.5 milyon mülteciye çoktan kapılarını
açmış ve barınak sağlamıştır ve böylece toplumsal vicdanın temsilcisi
olmuştur.«
• Öğrencilerden, bu cümlenin örtük olarak ifade ettiği ve alımlayıcı olarak
Avrupalıların anlamaları gereken esas iletiyi “düzsöz (locution)“ olarak ifade
etmeleri istendiğinde, yanıt şuydu; “Open your borders!” - yani, “sınırlarınızı açın“.
• Avrupalılara, sınırlarını açmaları gerektiği mesajını veriyor çünkü mülteciler
sınırlarda bekliyor ve alınmıyorlar.

• Sözcüklerin işlevlerini fark etmek ve söylem çözümleyerek çeviri


yapmak ve söyleneni anlamak büyük bir önem taşır.
• Bunun yanı sıra, beden dili ve ses tonuna da dikkat etmek gerekir
çünkü istenilen etkiyi elde etmek için çok önemlidir.
• Örtük ifade ve sezdirimler diplomatik söylemin bir gereğidir.
Diplomaside Dil ve Kültür
• Dil ve söylem biçimi kişiliği nasıl ortaya çıkarıyorsa, diller ve ülkeler
için de bu böyledir. Örneğin, İtalyanlarla, İngilizler ve Fransızlar
arasında bile dil, anlayış ve ifade tarzları farklılık gösterir.
• Bu farklılıklar, her birinin kendi algısına göre gerçekliği aktarmasıyla
ortaya çıkar.
• Çevirmenin zorluğu sadece terminoloji bilgisinden değil, aynı zamanda
bir kültürden diğerine anlamlı bir şekilde aktarabilmesiyle de ilgilidir.
Bunun yanı sıra, dilin yapısı da farklılıklar gösterir.
• Her dilin aynı olayı sözdizim açısından bile kendi yapılandırış biçimi
farklıdır, buna örnekler verilebilir;
• 1. "Put that gun down before I shoot you"
"Ben seni vurmadan önce o silahı yere koy"
• GoogleTranslate’de, televizyonda film çevirilerinde de böyle
çevrilmektedir. Ama "before" bağlacından kaynaklanan bir sıkıntı vardır.
• İngilizcede böyle bir yapı varken Türkçede aynı anlam "Silahını yere koy
yoksa vururum" şeklinde ‘yoksa’ bağlacıyla ifade edilebilir.
• 2. Uçakta "güneşliğinizin açık olduğundan emin olun"
"make sure that your window blind is open"
• Türkçede 'emin olun' denmez; "güneşliğinizi açık duruma getirin" denilir.
• Her dilin kendine özgü ifade biçimleri vardır ve çevirmen bunu dikkate
almalıdır.
• Diplomasi alanında, yazı dili kuralları ile sözlü dil kuralları farklılık
gösterir ve "örtüklük" kavramı genellikle sözlü dil ile ilişkilendirilir.
• Yazılı iletişimde, her kelimenin sözlük anlamının ötesine geçmeyen,
net ve açık bir iletişim biçimi vardır.
• Diplomatik ve siyasi dil ve yazışmalar ve çevirilerle ilgili kaynaklar
vardır. Bhatia (2016), Bulut (2015), Karakoç (2015) gibi çalışmalar bu
alanda örnek teşkil eder.
• Ayrıca, her yazılı metin sessiz veya sesli olarak okunmak üzere
yazılmaz. Metinler, konuşma diline uygun olarak yazılabilir veya yazılı
metin formatında olabilir, her ikisinin çevirisi de çevirmenlere çeşitli
zorluklar yaşatabilir.
• Bu konu, Doğan tarafından kitabında, Gregory ve Carroll (1978)'dan
alıntılanarak görsel bir şekilde ele alınmıştır;
Söylemin İleti Biçimi ve Çevirmen
• Konuşma şeklinde
• 1. Hazırlıklı konuşma
a) önceden hazırlamış ve karşılıklı olarak konuşarak sunulan konuşma
b) önceden hazırlanmış metinden monolog olarak yapılan konuşma
• 2. Hazırlıksız konuşma
a) anlatma şeklinde
b) yazılı metne arada bir bakarak yapılan konuşma
• Yazı şeklinde
• 3. Konuşmacının önünde yazılı olup da yazılı değilmiş gibi oluşturulan konuşma
• 4. Konuşma olarak sunulmak üzere hazırlanmış yazılı metin
• 5. Konuşma olarak hazırlanmamış ama konuşma olarak da kullanılabilecek yazılı metin;
a) yüksek sesle okunmak üzere hazırlanmış metin
b) konuşma yapar gibi okunmak üzere hazırlanmış metin
c) başkasından aktarır gibi okunmak üzere hazırlanmış metin
• Konuşma metinlerinin hazırlanış biçimi konusunda pek çok konuşmacı
bilinçli değildir.
• Konferanslarda konuşmacıların nasıl bir konuşma yaptıkları, izleyiciler ve
çevirmenler tarafından kolayca fark edilebilir.
• Konuşma metni doğal konuşma diline uygun olabilir, yine de bazı
konuşmacılar metinden destek alarak konuşmasını yapmak yerine
yazdıklarını okuyarak sunabilir ama bu tür konuşmalar genellikle doğal ve
yeterince etkili olmayabilir.
• Örneğin, çeviri metnini üstüne okuma ile seslendiren kişilerin performansı
bazen istenilen düzeyde olmayabilir. Bu durumda, hem konuşmacının
kendisi hem de program yapımcısı sorumluluk almalıdır.
• Konuşmacı, notlar alarak konuşma yaparsa, daha rahat dinlenebilir ve çeviri
işlemi de daha kolay olabilir.
• Bu nedenle, sorumluluk her seviyede paylaşılmalıdır; aksi takdirde,
olumsuzluk tek bir kişinin omuzlarına yıkılabilir.

You might also like