You are on page 1of 58

DNLER TARHNE GR

MRCEA ELADE
Mircea Eliade (1907-1986) nde gelen din tarihilerindendir. eitli dinsel geleneklerdeki simgesel dile ilikin aratrmalar yapm ve mistik grngnn temelini oluturan mitlerin anlamn zmleyip birletirmeye almt r. 1928'de Bkre niversitesinde felsefe dalnda yksek lisans yapt. 1928-31 y llar nda Kalkta niversitesinde Sanskrite ve Hint felsefesi okudu ve alt ay Himalayalar'daki Riike aram'nda yaad . 1933'te Yoga: Essai sur les origines de la mystique indienne adl almasyla doktorasn tamamlad . 1933-39 yllarnda Bkre'te Hint felsefesi ve din tarihi okuttu. 1945'te konuk profesr olarak Ecole de Hautes Etudes'e gitti. 1951' de, alan ndaki en nemli eserlerden birisi olan amanizm'i yaymlad. 1956'da Chicago niversitesi'ne geti. 1961'de History of Religions dergisini kurdu. 16 ciltlik Encyclopedia of Religion'un (1987) ba editrln yapmt r. Eliade geleneksel ve ada toplumlardaki dinsel deneyimi, hiyerofani'ler diye isimlendirdi i grngleri incelemi , dnyan n eitli dinlerindeki izini srm ve zmlemi tir. Eliade dncelerini yazd roman ve gncelerde de ifade etmitir. Bu tr eserlerinden de bazlar dilimize evrilmitir.

NDEKLER YAYIMA HAZIRLAYANIN NOTU, 9 KISALTMALAR, 11 GEORGES DUMEZL'N NSZ, 15 YAZARIN NSZ, 22, I. BLM - YAKLAIMLAR: KUTSALIN MORFOLOJS, 27 II. BLM - GK: GK TANRILARI GKLESE~ SIMGELER VE AYINLER, 61 III. BLM - GNE VE GNE TAPIMLARI, 140 IV. BLM - AY VE AYIN GIZEM, 167 V. BLM - SULAR VE SU S MGELER, 196 VI. BLM - KUTSAL TALAR: EPFANLER, ARETLER VE BMLER, 222 VII. BLM - TOPRAK, KADIN VE DOURGANLIK, 243 VIII. BLM - BTKLER: YENLENME AYNLER VE SMGELER, 267 IX. BLM - TARIM VE BEREKET TAPIMLARI, 324 X. BLM - KUTSAL MEKANLAR: TAPINAK, SARAY, "DNYANIN MERKEZ," XI. BLM - KUTSAL ZAMAN VE EBED YENLENME MT, 373 XII. BLM - MTLERIN MORFOLOJS VE LEV, 392 XIII. BLM - SMGELERN YAPISI, 416 SONU, 435 DZN, 401 GEORGES DUMEZLN NSZ En ilkellerinden en uygar olanlarna kadar dinler, yalnzca mana'nn de iik uygulamalar ndan ibaret oldular; mana belirli bir erevesi olmayan ama he r tr ereveye oturmaya haz r, tanmlanamayan fakat syleme aktarlamamas nedeniyle tam da bu yetersizlikle nitelenen, ... her yere yay lm gizemli bir gtr. Tanr dncesinin kkeni zerine tart ld: Ruh d ncesinden ba msz bir dnce miydi bu? Yoksa tanr dncesi, ruh dncesinden mi dodu ?

YAZARIN NSZ Din, insanla ilintili bir olgu oldu u iin toplumsal, dilsel ve ekonomik bir olgudur; nk insan dilden ve toplumsal ya amdan ayr d nlemez. Kutsal hakk nda genel olarak sylenebilecek tek ey bu terimin tan mnda sakl dr: kutsal olmayan n kart. Bu kitabn konusunu olu turan iki soru vardr: 1) Din nedir ? 2) Hangi a amada, din tarihinden sz edebiliriz ? ... mmkn olan en geni anlamyla hiyerofanileri (kutsal ifade eden herhangi bir ey) ele almakla yetin me niyetindeyiz. I BLM YAKLAIMLAR: KUTSALIN MORF OLOJS 1. Kutsal ve Kutsal Olmayan Aslnda, kutsal belirlemek ve tan mlamak istiyorsak belli mi ktardaki kutsallk olgusunu, yani kutsal olguyu toparlamam z gereklidir. Daha balangta kafa kartran bu kutsal olgularn eitlilii, bir sre sonra incelemeyi fel etmektedir. ... hiyerofani yaln zca (her hiyerofaninin oldu u gibi) tarihsel deil, ayn zamanda yereldir de.
( Yahve (Yhvh) : Yahudiliin tanrsn n adn oluturan drt harf, ... Grekede "drt harfli'" anlam na gelir ... Tevrat'ta Adonay veya Ha-em diye okunur ... Yhvh'nin Yahudi Hristiyan geleneindeki okunuu ise Yehova'd r ... Yhvhnin yerine "tanr lar" anlamna gelen Elohim de kullanlmtr. yn) ( Borobudur veya Barabudur: Orta Cava'da, 778 ila 850 yllar arasnda ina edilmi, dnyann en byk Budist an t -yn) ( Epifani, tezahr. lahi veya yce bir varl n grnmesi. ... Bat kilisesinde sa Mesih'in, Maguslarn (astrologlar) temsil ettii Musevi olmayanlara ilk kez grnmesi ansna kutlanan yortu.) (Kiplik: Bir eyin nas l var olduunun, nas l gerekleti inin ya da nas l dnldnn olanak, gereklik, zorunluluk olarak biimleri; varl n olaylarn varolu biimi yn)

3. Hiyerofanilerin eitlilii Bu kipliklerin varln bize kantlayan, bir hiyerofaninin st din snf tarafndan farkl biimde, halk tarafndan farkl biimde uygulanmas ve yorumlanmas dr. Sonbaharn banda Kalkta'daki Kalighat Tap nana giden halk iin Durga, kendisine tekelerin kurban edildii korkun bir tanradr; ama erginlenmi birka sakta iin Durga lmden sonra diriliin ve daimi kozmik yaamn epifanisidir. zellikle iva'nn lingam 'na tapnanlarn byk bir ounluu lingam' n, reme organnn arketipi oldu unu d nmektedir; ama ba kalar iin farkl biimlerde ortaya kan ve yeniden do madan nce dnemsel olarak ezeli, biim ncesi btnl ne geri dnen evrenin ritmik yarad l ve yok oluunun bir iareti, bir ikono dur. Durga'yla iva'nn hiyerofanileri gerekte nedir: erginlenmilerin anlad m, yoksa inanan kitleler tarafndan kavranlan m ? ... kitlelerin ykledii 2

anlamla erginlenmilerin yorumlar, bunlarn her ikisi de Durga ve iva'da tezahr eden kutsaln zgn kipli ini ifade eder. Her iki hiyerofaninin de tutarl olduunu, yani onlar araclyla ortaya konulan kutsaln kipliklerinin birbiriyle elimediini, aksine birbirlerini tamamlad klarn ve birbirleriyle btnletiklerini gstereceiz. rnein bitki hiyerofanileri (yani bitkiler arac lyla ortaya konan kutsall k) simgelerle (kozmik aa) ya da metafizik mitlerle (Hayat Aac) olduu kadar "halk" ayinleriyle (mays aac gezdirme, odunlarn yaklmas, toprak ayinleri) insanl n kkenini bir bitki trne ba layan halk inan laryla, baz aalarla baz bireyler ya da toplumlar arasndaki, gizemli ilikilerle, meyveler ya da ieklerin dourganlk gcyle ilgili batl inanlarla, ldrlen kahramann bir bitkiye dn l masallarla, mitlerle, bitki ve tarm tanr larnn ayinleri ve mitleriyle vb ifade edilir. En gvenilir yntem birbirinden farkl tm belgeleri dikk ate alan ve kullanan yntemdir. ... her hiyerofaninin byle bir sistemi tadn varsayabiliriz; mays aac gezdirme treniyle ilikili bir halk geleneinin, Kozmik A acn ideogramyla oluturulan bitkisel kutsall k olgusunu getirdiini fark edebiliriz; ... alt izilmesi gereken tm hiyerofanilerin ayn tutarl aklamalar sistemine, belli bir bitkisel kutsall k kuramna gnderme yaptklar ve bu kuram n yeterince "a k" olmayan hiyerofanilerde de teki hiyerofanilerde de ayn biimde uygulanddr. ... byy anlamak asndan nemli olan, bu tr bir bynn ancak baz kimselerin bir insann trnaklarnn, salarnn ya da zerinde tad eyalarn ondan ayrldktan sonra bile bu canl yla sk iliki iinde oldu una (kendi deneyimlerinden yola karak) inanmalar yla ya da bunun doruluunu (kuramsal olarak) ileri srmeleriyle gerekle ebilecek olmasdr. Bu tr bir inan, birbirlerinden ok uzakta bulunan nesnelerin, zel kurallarn (nesnelerin organik olarak bir arada var olmalar, simgesel ya da biimsel benzerlik ve i levsel simetriler) getirdii bir tr sempati araclyla birbirlerine ba landklar bir "a-mekan"n var oldu unu kabul eder. ... Kadim uygarl klarn zihniyetleriyle ilgili bilgiler bize, bireylerin apak inanlarndan deil, her tr bozulmaya karn bunlarn kkenleri hakknda hala ak bilgiler veren mitlerden, simgelerden ve geleneklerden ulamaktad r. Bir anlamda bu kaynaklar, yaayan fosillerdir. Kimi zaman tek bir fosil temsil etti i btn organik sistemi aa karmaya yeterlidir. 4. Hiyerofanilerin okluu u ana kadar ... amacmz, kutsal kavramn tan mlamak deil, elimizdeki belgeleri tanmakt. Bu belgelere hiyerofaniler dedik, nk her biri kutsal n kipliklerini ortaya koymaktad r. ... bir Batl iin yabanc toplumlar n hiyerofanileri ounlukla sarsc ve anlams zdr. zgn ve egzotik dinlerin -zellikle Dou dinlerinin- baz zelliklerini sempatiyle karlasa bile, rne in talarn kutsall n ya da mistik cinsellii anlamakta glk ekecektir. ... Bu zorluk, bir simgeyi kutsalln ifadesi olarak kabul etmek, ya da mevsimlerin, ritimlerin ya da biimlerin (hangi bi imde olursa olsun) hiyerofaniler olabileceini kavramak sz konusu oldu unda daha da ciddi boyutlara ula r. ... Eitsel nyarglarmzdan kurtulduumuz ve bu tr davranlarn kimi zaman panteizm, feti izm, ocuksuluk olarak grldn unuttu umuz srece eski 3

kltrlerde kutsal n gemiteki ya da gncel anlamn kavramay baarabilece iz ve kutsalln biimlerini ve gemi ini anlama ansmz da bir anda artacakt r. ... bir insann dzenledii, hissettii, karlat ya da sevdii her eyin bir hiyerofani olabilecei kesindir. rnein jestlerin, danslarn, ocuk oyunlarnn ve oyuncaklar n vb kkeninde dinsel bir neden yatt n bugn biliyoruz: Bunlar bir zamanlar belli bir tapmn jestleri ya da nesneleriydiler. Hatta mzik aletlerinin, mimarlk ara gerelerinin, ula m aralarnn (hayvanlar, arabalar, sandallar) balangta kutsal nesneler ya da etkinlikler olduklarn biliyoruz. Tarihte bir biimde kutsall k kazanmam nemli hibir hayvan n ya da bitki trnn olmadn da dnebiliriz. Tm mesleklerin, sanatlarn, endstrilerin, tekniklerin dinsel bir kkeni olduunu ya da zamanla tapmla ilgili deerler kazand klarn biliyoruz. Bu listeyi gnlk alkanlklarla (kalkmak, yrmek, ko mak) eitli ilerle (avclk, balk tutmak, tar m), tm fiziksel etkinliklerle (beslenmek, cinsel yaam vs) ve dilin, belli bal szckleriyle vs uzatabiliriz. ... herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda, her insan grubu belli sayda nesneyi, hayvan, bitkiyi, hareketi vb hiyerofaniye dntrmtr ve kukusuz, dinsel yaamn bu binlerce yl sren dn mnden hibir ey kaamam tr. 5. Hiyerofanilerin Diyalektii Ne olursa olsun her ey kutsall k kazanabiliyorsa, kutsal , kutsal olmayan dikotomisi ( Dikotomi : Nesnelerin, kavramlarn vb birbirinden temel olarak ok farkl ve birbirlerine indirgenemez olduklar dnlen iki temel paraya blnmesi yn) hangi lde geerli bir dikotomidir ? Bu k artlk yalnzca grn tedir; nk e er hemen hemen her eyin hiyerofani olabilecei doruysa ve tarihin herhangi bir dneminde, herhangi bir yerde kutsall k kazanmam ne bir nesne ne bir canl ne de,bir bitki vb varsa, tarihin ak nda tm bu hiyerofan ileri bnyesinde toplam hibir dinin ya da rkn olmad da dorudur. Baka bir deyile hangi din olursa olsun her zaman k utsal nesnelerin ya da canllarn yan sra kutsal olmayan nesneler ya da canllar da olmu tur. ... herhangi bir nesne grubu hiyerofaniye dn tnde her zaman bu gruba ait olan, ama bu ayr cal paylamayan nesneler de olmu tur. rnein "ta tapm"ndan sz edildi inde, tm ta lar kutsal kabul edilmez. Gerek biimleri gerek byklkleri ya da ayinlerdeki ilevleri yznden tapnlan baz talar her zaman var olmutur. Buna karn ta tapmndan sz edilemez; bu kutsal talara artk sradan ta lar olmad klar, bir nesne olarak normal varolu ko ullarn tamadklar, baka bir eye dntkleri, hiyerofani olduklar lde tapnlmaktad r. Hiyerofaninin diyalektii, ok ya da az ak bir seim, bir soyutlama gerektirir. Bir nesne, kendisinden "farkl bir ey" olduu (yani bunu ifade etti i) lde kutsald r. ... Bizim akla kavu turmaya altmz, hiyerofani olman n bir seim gerektirdi i; hiyerofaninin nesnenin, evresinin geri kalanndan ak bir biimde ayrlmasn, soyutlanmasn gerektirdiidir. Kutsall k kazanan byk bir alan olsa bile - rnein gk ya da aile ortam ya da "vatan"- her zaman geriye kalan bir ksm vardr. Kutsallk kazanan nesnenin tek ilerden ayrlmas en azndan kendi iinde genel bir kuraldr; nk bu nesne, kutsal olmayan herhangi bir nesne olmay brakt anda bir hiyerofani olmu tur, yeni bir "boyut" kazanmtr: kutsall k boyutuna gemitir.

Tuhaf, tek, yeni, esiz ya da korkun olan her ey bysel-dinsel glerin toplanmas iin mkemmel bir zemi ndir ve ko ullara gre kutsalln neden olduu iki ynl duygu nedeniyle ya tapnlan ya da kanlan bir nesneye dnr. ... Hangi alanda olursa olsun mkemmellik korkutur ve en uygar toplumlarda bile ermie ya da dahiye kar duyulan korkunun a klamasn mkemmelliin bu kutsal ya da bysel de erinde bulabiliriz; ancak mke mmellik bu dnyaya ait bir nitelik deildir. Dnyadan deildir, teki taraftan gelmektedir. Ayn kayg ya da ayn ekimserlik yabanc , tuhaf, yeni olan her eye kar duyulur; nk bu tr artc varlklar, her ne kadar sayg duyulmas gereken bir g olsa da, tehlikeli bir gcn i aretleridir. ... yabanc, sra d eyler, allmam olaylar, olaand uygulamalar, bilinmeyen besinler, yeni teknikler tm bunlar karanlk glerin ifadeleri olarak grlrler. 6. Tabu ve Kutsaln eliiklii ... hiyerofaniler ... Her durumda, kratofaniler, yani g tezahrleri olarak kabul edilirler ve sonuta bunlara sayg duyulmakla kalmay p bunlardan ekinilir. Kutsal n eliiklii her zaman ruhsal dzeyde olmaz (hem ekmesi hem de itmesi olgusu) kimi zaman deerler dzeyinde olur: kutsal hem kutsaldr hem de kirlenmitir. ... Kirlenen nesneler ya da canl lar kratofaniler ve hi yerofaniler gibi kutsal olmayan her eyden ayr tutulmal drlar. Din d koullarda bulunuyorsanz, yani, ayinsel olarak haz rlanmam sanz belli bir tehlike altna girmeden kirlenmi ya da kutsanm , bir nesneye yaklaamazsnz. Tabu olarak, -etnologlarn Polinezya dilinden ald klar bir szck- nitelendirilenler, dokunulmalar durumunda tehlike yaratan bu tr kirlenmi ve yasakl nesneler, insanlar veya yaplmamas gereken eylemlerdir. Genelde her tr nesne, olay ya da insan ya en ba ndan tabudur ya da sonradan tabu niteli i kazan r; tabu olan kendi z varl nedeniyle veya varlnda meydana gelen nemli bir deiiklikle az ya da ok kesin bir biimde do adan gelen bir gle, donanr. ... genelde tabular uzun mrl deildir; eyler tan ndklarnda, dokunulduklarnda ve yerel kozmosa uygun hale getirildiklerinde nesnelerin dzenini bozma glerini kaybederler. Baz tabular da kad nlara, cinsellie, douma ya da baz belirli olaylara ynelikti ... Ama srekli tabular da vardr: ... Bu adan baklrsa kral, kral olmas nedeniyle gle donatlmtr ve ona ancak baz nlemler alarak yaklaabilirsiniz; krala dokunulmaz, kraln gzlerinin iine baklmaz, onunla konuulmaz vb. Baz blgelerde hkmdar topraa dokunmamal dr, nk gleriyle topran lmesine neden olabilir; bu nedenle tanmal ya, da hal zerinde yrmelidir, vb. Baz nesneler, kiiler ya da blgeler tamamen farkl bir ontolojik sisteme dahil olurlar ve bunlara dokunmak ontolojik dzlemde lmcl sonu lar douracak bir krlmaya neden olur. Bu tr bir k rlmaya kar duyulan endie kutsal olmayanla hiyerofani ya da kratofani arasnda yer alan ontol ojik farkl lklardan do ar - insan n, kutsanm veya baz bysel-dinsel glere sahip olduuna inan lan yiyeceklerle ilikisinde de grlr. Kutsall n bu eli iklii -hem ekici hem itici olmas - ... insann kutsala kar bu elikili eilimidir. ... Bir yandan hiyerofanilerle ve kratofanilerle mmkn oldu unca 5

ok temas ederek kendi gerekli ini artrmaya ve gvence alt na almaya almaktadr, te yandan bunun kendi kutsal olmayan ko ullarna stn bir antolojik dzeyde katlmasyla bu gereklii kaybetmekten ekinmektedir; onu amaya al rken tamamen ard nda da brakamaz. nsann kutsala kar bu eli ik davran, yalnzca olumsuz hiye rofani ve kratofani lerde (llerden korkmak, ruhlardan ve "kirlenmi" her eyden korkmak) deil, en gelimi din olgular nda da kendini gsterir. ... irkinlik ve biimsizlik, bu nitelikleri tayanlar tekilerden, ayrp kutsal k lar. ... Kongo'da tm albinolarn ve ccelerin rahip olduklarn ... Bu adamlarn uyand rd saygnn kkeninde gizemli bir gle donatldklar dncesi oldu undan ku kumuz yoktur. amanlarn, byclerin ve byc hekimlerin nropatlar ya da sinirsel a dan dengesizler arasndan seilmesine tuhaf ve olaanst olana verilen ayrcalk neden olmaktadr. Bu tr i aretler bir seimi gstermektedir: ... Bu seim, her zaman bu tr dardan belli olan iaretlerle (irkinlik, sakatlk, delilik vb) ortaya konulmaz; bu dinsel eilim, adayn isteyerek ya da istemeyerek boyun e dii ayinlerle ya da fetiist bir rahip taraf ndan seilerek ortaya konulur; ama her zaman bir seim sz konusudur. 7. Mana Sra dlk ve olaanstlk kafa kartrc epifanilerdir: doal olandan farkl bir eyi belirtirler ... Bu tr rnekler baz yazarlar n tm dinsel grnglerin tr ediini dnd Melanezyadaki mana d ncesini anlamam z salayacaklardr. Melanezyallar iin mana; baz bireylerin, genel olarak llerin ruhlar nn ve tm ruhlarn sahip oldu u gizemli ve etkin bir gtr. Muazzam kozmik yaradl ancak ilahi mana sayesinde gereklemitir ... Tuvaletlerin de insan bedeninde ve dklarda var olan kudreti toplayc ynleriyle kendi mana'lar vardr. Nesnelerde ve insanlarda da mana vardr; nk bunu baz stn canl lardan almlardr; baka bir deyile kutsala gizemli bir biimde bula mlar ve buna bulatklar lde mana'ya sahip olmu lardr. ... Nitelii asndan bu g, fiziksel glerden farkldr ve bu gcn uygulanmasnn belli bir nedeni de olmayabilir ... yi bir sava gcn, kendi fizik gcne ya da atalarna deil, l bir sava nn ona verdii mana'ya borludur; bu mana, boynuna as l kk bir ta tan oluan muskada, kemerine asl birka yaprakta, dilindeki duada bulunur. Bir insan n domuzlar ryorsa ya da bahesinin verimi art yorsa bunun nedeni, bu domuzun ve aalarn sahibinin, zel bir manayla yk l talara sahip olmasdr. ... Mkemmel olan her ey mana'ya sahiptir; yani insanda etkin, devingen, yaratc ve mkemmel ne varsa mana'dan kaynaklan r. Dinde ilk evrenin animizm oldu unu ileri sren Tylor ve ekolnn kuramlarna kar ngiliz antropolog R. R. Marrett, ki iye bal olmayan bir gcn varl na inanlan bu inanta, dinin animizm ncesi baka bir evreden daha geti ini sylemitir. ... Bir iki noktaya parmak basmakta yarar vardr: 1. Mana olgusu, her ne kadar bu olguya Melanezya evresi, dndaki dinlerde de rastlasak, evrensel bir unsu r deildir ve sonu olarak mana'nn dinlerin, ilk e vresini temsil etti ini sylemekte 6

zorlanmaktay z; 2. Manay kiiye bal olmayan bir g olarak dnmek hatal bir bak asdr. Siular bu gce wakan adn verirler ... lrokualar ayn unsuru adlandrmak iin orenda terimini, kullanmaktadr ... Huronlarda oki, Antillerde zemi, Afrikal Pigmelerde (Bambuti) megbe, tm bu terimler mana kavramna karlk gelmektedir. Ama unu da belirtmek ge rekir ki, herhangi biri ya da herhangi bir ey okiye, zemi'ye, megbe'ye, orenda'ya sahip olamaz yal nzca tanr lar, kahramanlar, llerin ruhlar ya da kutsalla belli bir ili kiye girmi insanlar ve nesneler, yani bycler, feti ler, putlar vb mana'ya sahip olabilir. Mana evrensel bir olgu de ildir. Mana tm dinlerde karmza kmaz ve ortaya kt dinlerde de ne tektir ne de en eski dinsel biimdir. ... Siular ve Algonkinlerdeki wakanda ve manitu kavramlaryla ilgili yaptklar aratrmalardan elde ettikleri sonular inceleyerek, bu terimlerin "kutsal ,", "yabanc ," "nemli," muhteem, "olaanst," "gl" anlamna geldiklerini, ancak "ikin g" dncesinden tamamen uzak olduklarn belirtmi tir. ... kozmik nesnelerden ve olaylardan; canllardan ya da insanlardan kopuk ta nrsal mana'ya hibir yerde rastlayamayz. 8. Hiyerofanilerin Yaps Sorunu ontolojik adan ele alman n daha do ru olduunu ve tam olarak v ar olann her zaman mana'ya sahip oldu u saptamas nda bulmann daha salkl oldu unu saptadk. Yalnzca temel kratofani ve hiyerofanilerden olu an hibir din yoktur. ... bir din, ilkel dinlerden birisi de olsa kolay kolay temel hiyerofani seviyesine indirgenemez (mana, totemizm, animiz). ... "ilkellerde" gklerde oturan ve gk, epifanileriyle tecelli eden Kadiri Mutlak bir Yce Varla olan inanca hemen her yerde rastlar z; bununla birlikte bu Yce Varlk tapmda hibir nemli role sahip deildir hatta ba ka dinsel glerle temsil edilir (totemizm, ata tap m, ay ve gne mitolojileri, bereket inanlar vb). Bu tr Yce Varlklarn dinsel ya amdan kaybolu lar kukusuz tarihin sorunudur; bu kaybolu, bunlarla k smen zdeletirilen baka glerin ortaya kyla gereklemi olabilir. Ezeli hiyerofanilerin bu biimde yeniden de erlendirili ine s k sk tank olmaktay z; din tarihi o unlukla kutsal n tecellisi srecinde kutsal n deer kaybetmesi ve so nra tekrar deer kazanmasnn tarihinden ibarettir. ... Zihinsel ve kltrel yetilerine daha "uygun" bir vahiyle kar karya kalanlar, eski din evrelerinde kabul edilen hiyerofanileri dinsel dzlemde yeniden de erlendiremezler ve bunlara inanmaz hale gelirler. Diyalektiin esas ayndr: kutsal, kendisinden baka bir ey araclyla ortaya konulur; nesneler, mitler ya da simgeler araclyla tecelli edebilir ama kendini, asla btnyle, olduu gibi, do rudan ortaya koymaz.

9. Hiyerofanilerin Yeniden Deer Kazanmas ... tanrnn bedenlenmesi, onun istedi i biimi alma zgrl n ortaya koyar. Tanr sahip oldu u zgrlkle istedi i her biime girebilir, hatta ta biimine ya da tahta biimine de girebilir. Bir an iin "tanr" terimini kullanmaktan kanalm ve u biimde a klayalm: Kutsal her biimde hatta en garip biimlerde bile kendini ortaya koyar. 10. lkel Din Grngsnn Karmakl ... baz temel ilkeleri ... 1. Kutsal, nitelik asndan kutsal olmayandan farkldr. ... 2. Kutsaln bu diyalektii yaln zca "ilkel" olanlar iin deil, tm dinler iin geerlidir. 3. Hibir yerde yalnzca temel hiyerofanilerle karlamayz (ola and, olaanst, yeni kratofaniler: mana vb) ayn biimde hibir yerde yaln zca evrimci bir bak asyla baktmzda, stn olarak nitel endirilebilecek dinsel biimlerin iz lerine de rastlamayz (rnein Yce Varlklar, ahlak kurallar, mitler vb); 4. Her yerde, hatta stn dinsel biimlerin izleri dnda bile, temel hiyerofanileri dzenleyen bir sisteme rastlarz. Sonradan gelen hiyerofaniler bu "sistemi" sarsamazlar; sistem, kavmin tm dinsel deneyimlerinden oluur (mana, s ra d kratofaniler vb, totemiz m, atalar tapm ve benzerleri); ama temel hiyerofanilere indirgeyemeyeceimiz bir dizi kuramsal gelenekten de oluur. Baz biimlerin egemen olduklar do rudur (rnein Avustralya'da totemizm, Melanezya'da mana, Afrika'daki atalar tapm vb) ama bu biimler asla bu dinin bozulmasna neden olmazlar. ... ayn evrelerinin, mevsimlerin, cinsel ya da toplumsal erginlenme srelerinin, uzay simgecili inin eski insanlarn gznde dinsel anlamlar kazandn, yani hiyerofan iler olduunu anlayabiliyoruz; ama beslenme ve seks gibi fiziksel ihtiyalar n ya da yl gibi ideogramlarn nas l olup da ayn deere sahip olduunu anlamakta zorlan yoruz. Eski kltrlerin insan yla modern insan birbirinden ayran temel farklardan biri de eski insanlar n, gnlk yaam (ncelikle cinsellik ve beslenme) belli bir kutsall k iinde yaamalardr. ... Bunlar modern insan iin fiziksel etkinliklerdir; oysa eski kltrlerin insan iin kutsal eylemlerdir, trenl erdir; bunlar araclyla yaamn temsil ettii gle birleirler. ... ilkel insan kendisini ancak (ierik ve anlamdan yoksun) bu otomatizml erden, deiimden, kutsal olmayandan hilikten kurtararak kendisini gerekli e yaklatrr, deyim yerindeyse Varla dahil eder. Atalarn yada tanr larn in illo tempore (tarihin balangcnda) yapm oldu u bir davrann yinelenmesinden oluan ayinde, hiyerofani arac lyla, en s radan en anlamsz eylemlere yeniden "varlk kazandrlmak" istenir. ... Eski zaman insan, tm fiziksel eylemlerini, trene dntrerek teki tarafa gemeye, zamann (oluumun) br taraf na gemeye, sonsuzlu a ulamaya alr ... ilkel insann sradan fiziksel ey lemleri bir ayine dn trme ve bylece onlara ruhsal bir deer kazandrma eilimi oldu unu imdiden saptamam z gereklidir. ... bu gerekler, kutsal olma koul1arn tadklar iin deil, insan bunlar araclyla anlamszl ktan, hilikten tek ke limeyle kutsal olmayan ortamdan kurtuldu u iin de

kutsaldr. ... eski insan n yaln zca kavramlar ya da kavramsal eler kullanmad hatta ncelikle simgeler kulland sk sk unutulur. ... eski kltrlerin insan n gerekletirdii eylemlerin ounu, zaman n balangcnda bir tanr ya da bir kahraman taraf ndan ilk kez gerekletirilen bir davrann, bir eylemin tekrar olarak kabul etti ini greceiz. ... Belki de bu tekrarn amac, eyleme normallik kazand rmak, ona ontolojik bir konum kazandrarak onu yasallatrmakt r; nk eylem yalnzca bir arketipi tekrar ettii srece gerektir. II. BLM GK: GK TANRILARI GKSEL SMGELER VE AYNLER 11. Kutsal Gk Dnyann en yaygn dualarndan birinde yle seslenilir: "Gkteki Babam z." Dnyann en eski duas da ayn Gk Babaya edilmi olabilir; bu da bize Ewe kabilesinden bir Afrikalnn "Nerede gk, orada Tanr " duasn aklamaktad r ... hemen hemen tm inan larda evreni yaratan ve (gnderdii yamurlarla) topraa bereket veren gksel bir varln mevcudiyetidir. Bu tr varlklar sonsuz bilgelie ve ayrcala sahiptirler: kabilenin ahlak kurallar n ve ritellerini dnyada bulunduklar ksa sre iinde bu tanr lar belirlemilerdir: kurallarna uyulup uyulmad n kontrol ederler ve aksi durumda kurallar n ineyenlere y ldrmlarn gnderirler. Ge bakmak ayd nlanmak demektir. Gk ilkel insana gerekte naslsa yle grnr: sonsuz ve a kn. ... Aknlnn simgesi sonsuz olmasndan kaynaklan r. "En yksek" olmak, doal olarak tanr lara zg bir niteliktir. nsann ulaamad yukar blgeler, yldzl gk, tanr lara zg a knlk, mutlak gereklik, sonsuzluk gibi ayrcalklara sahiptir. Bu tr blgeler tanrlarn mekanlardr: bu blgelere, ancak birka ayrcalkl ki i ge ykselme ayiniyle ular; baz dinlere greyse buralar llerin ruhlarnn gitti i yerlerdir. "Yksek," insanlarn ulaamayaca bir boyuttur; doal olarak insanst glerin ve varlklarn sahip olduu bir yerdir; tapnan basamaklarn trensel olarak kan ya da ge uzanan ayinsel bir merdivene trmanan kii artk insan deildir; ayrcalkl lmllerin ldkten sonra serbest kalan ruhlar, ge ykselirken insan olma durumun dan syrlrlar. Gk, doal olarak varlyla aknl, gc ve deimezlii "simgeler." Gk vardr; nk ycedir, sonsuzdur, dokunulmazdr, gldr. nk yalnzca "yce" olmak, "ykseklerde" bulunmak (dinsel anlamda) "kudretli" ve kutsal olmakla edeerdir; hatta baz tanr adlarnn etimolojileri de bunun kantdr. "en yksek," "parlak," "gk" kavramlar az ya da ok a k biimde eski terimlerde var olan kavramlardr ve bunlar araclyla uygar halklar tanr d ncesini ifade ederler. Tanrnn aknl, gn ulalmazl ezeliyeti, ebediyeti ve yaratc gcyle (yamur) ortaya konur.

12. Avustralya Gk Tanrlar Baiame, Avustralya'nn gneydo usunda yaayan kabilelerin yce tanrsdr ve gkte, bir akarsuyun yan nda (Samanyolu) yaar ve burada masumlarn ruhlarn kabul eder. Kristal bir tahtta oturur; gne ve ay oullar ve yeryzndeki habercileridir. ... Yldrm sesidir; dnyaya bereket veren ve rnle rin bymesini salayan yamuru o ya drr; bu anlamda "yarat cdr." Baiame, kendi kendini yaratmtr ve her eyi ex nihilo var etmitir. teki gk tanr lar gibi Baiame her eyi duyar ve grr. ... iyidirler ("Babamz" olarak arlrlar), erdemlileri dllendirir ve ahlak yceltirler. ... Avustralya dinlerinin balca zellii stn ve yaratc bir yce varla inanmak de il totemizmdir; ... yce tanr lar srekli olarak dinsel hayatn kysna itilirler ve sonunda unutulurlar; insana daha yakn teki kutsal gler gnlk yaamda daha ulalabilir, daha yararl ve nder bir roldedirler. 13. Andamanllarda, Afrikallarda Gk Tanrlar Ulu varlk Puluga'dr; ... gkte oturmaktad r ve sesi gk grlts, nefesi rzgardr; frtna, fkesinin i aretidir; nk emirlerine uymayanlar yldrmlarla cezaland rr. Puluga her eyi bilir, ama insanlar n dncelerini ancak gndzleri okur (doalc bir yaklam; her eyi gren her eyi bilen). Kendine bir e yaratr ve ocuklar olur. Gkyzndeki evinin yan nda gne (diil) ve ay (eril) vardr, bunlarn ocuklar da yldzlardr. Puluga uyudu unda kuraklk olur. Ya mur yadnda, tanr yeryzne inmi ve yiyecek aryor demektir. Puluga dnyay ve ilk insan Tomo'yu yaratr. ... Bir gn,. Puluga'nn fkesi patlar ve tufan tm dnyay kaplar ve insanlarn sonu gelir; yalnzca drt ki i kurtulur tufandan. ... Andamanllar hibir tanr tapmna sahip deillerdir, dua etmez, adak adamaz, ibadet etmez, ltuf bek lemezler. Yalnzca Puluga'nn korkusu yz nden emirlerine uyarlar; ... bu gelenekler arasnda bereketli bir avdan sonra, kye d nen avc larn "kutsal sessizliklerini" sayabiliriz. Tierra del Fuego'daki Selknaml gebe avclarda tanr, Temaukel olarak adlandrlr; ama bu ad asla telaffuz edilmez. ... Bu tanr insanlardan uzaktr, dnya ileriyle ilgilenmez, imgeleri ya da rahipleri yoktur. Ahlak kurallarn getirmitir, yarglayandr ve nihayetinde b tn mukadderatn sahibidir. Ona yaln zca hastal k sz konu su olduunda dua edilir. ... kt havalarda , ona zel adaklar sunulur. Bantu kabileleri Ba-ilalar, gkte oturan, her eye kadir ve her eyi yaratan ve ad Leza olan bir Yce Varl a inan rlar. Leza d t (yamur yad), Leza kzgn (gk grledi) vb denilir. Gn mavilii Mawu'nun yzne rtt peedir; bulutlar giysileri ve mcevherleridir; beyaz ve mavi en sevdii renklerdir. I k Mawu'nun bedenine srd yadr. Yamur ya drr ve her eyi bilir. 14. "Deus Otiosus" (Duraan Tanr : Yaratlm dzenle veya insanlarla ili kisini koparm
tanr. Bu tasavvurda, Yce Tanrn n di er tanrlar veya gksel varl klar zerindeki otoritesi devam etmekle birlikte etkinliini onlara devretmitir -yn)

Tapmn olmay -daha dorusu kutsal trenlerle ilgili belirli bir takvimin olmaygk tanr larna ilikin tapmlarn byk o unluunun belirgin zelliidir.

10

Bir yerli, bunu yle a klar: "Neden ona adaklar adayalm ki ? Ondan korkacak bir eyimiz yok; nk llerimizin ruhlarnn tersine bize hibir zaman bir ktl dokunmam tr." ... dinsel ya am ynlendiren, ruhlara duyulan korku ve ruhlar tapmdr; yamur iin bile atalara ... yakarlr. Gn Yce Varlnn insanlardan uzak oluu ve ilgisizli i Bat Afrikal GyriamaIar tarafndan ok gzel biimde ifade edilmitir: Mulugu (tanr) yukardadr, ruhlar aadadr (kelime anlam yla 'yerde'dir). ... Bantular yle der: "Tanr, insan yarattktan sonra, onunla hi ilgilenmez." Yalnzca gerek oldu unda bu tanrlara yakarlmas, onlarn gkyzne zg yaplarn ortaya koymaktadr. Ekvator Afrika'snn Pigmeleri Tanr nn (Kmvum) insanlarla ilikiye girmek isteini gkkuayla gsterdi ini sylemektedirler. Bu nedenle ne zaman gkku a ksa yaylarn alrlar ve bunlar gkkuana doru gererek ilahiler sylemeye balarlar. ... yalnzca "ilkel" insan uygar insanlar gibi artk ihtiyac kalmadnda bu tanr lar kolayl kla unutabilmektedir; var olmann zorluklar karsndan insan gkten ok yere ynelmektedir ve yalnzca yeryznde lm tehlikesi altnda kaldnda g n nemini yeniden hat rlamaktadr. 15. Gk Tanrlarna Yardmc Yeni ilahi "Biimler" Aslnda hibir ilkel dinde gn yce varlklar nemli bir rolde deildirler. Avustralyallarn en bata gelen dini totemizmdir. Palinezya'da, her ne kadar byk bir gk tanr ya ya da insano lunun atas saylan kutsal bir ifte inan lyorsa da, dinsel yaam, ok zengin ve eitli bir ok tanrclkla yada ok demonculukla biimlenmektedir. Bat Caroline'in Yap adalarnda halk ruhlara (taIiukan) tapmaktad r Afrika halklar az ok bozulmam bir Yce Varlk inanc n korusalar da tektanrclktan veya tektapmclktan (baka tanrlarn da var olduunu kabul eden tek tanr tapm) baka eylerin de bask n olduu bir dinsel ya amlar vardr. Gk (eril) ile Yer'den (diil) oluan ilk kutsal i ft modeli olduk a yaygndr. ... lk tanrsal ifte olan inancn deiik trevlerine Afrika da da, rastlamaktayz. ... GkYer mitinin bir rneine de gney Kaliforniya da rastlyoruz (her ey k z karde ve erkek kardein birlemesinden domaktadr). 16. Kaynama ve Yerine Geme Grld gibi yce gk tanr her yerde yerini baka dinsel biimlere brakmaktad r. Bu deiimin morfolojisi eitli olabilmektedir; ama her de iimin anlam ksmen ayndr: gksel varlklarn aknl ve edilgenliinden daha devingen, etkili, kolay ulalabilir biimlere gei. Bu noktada tan k olduumuz, kutsal olan n "aamal bir biimde somut bir biime indirgenmesi" dir. Melanezya'da, sk sk iki erkek kardele ilgili bir mit anlat lr; bu erkek kardelerden biri zekidir teki aptald r (ayn iki evresi); onlar yaratan g n Yce Varldr ve kardeler zamanla bu tanr nn yerini almlardr. Genelde Yce Varlk tanr yerini, evreni dzenleyen bir demiurgos'a brakr, demiurgosu da Yce Varl k yaratmtr

11

ve demiurgos Yce Varl k adna onun emirlerini izleyerek dnyay dzen iinde tutar; baz durumlarda Yce Varl k yerini bir gne tanrsna brakr. Kuzey Amerika'da gn Yce Varl genellikle bir kula (karga vb) temsil .",. edilen gk grlts ve rzgar n mitolojik kiiletirmesiyle birletirilme eilimi vardr; bir kanat rpyla rzgar karr ve dili, imektir. ... Siu Kzlderilileri yldzlarn ve meteorolojik o laylarn, gnein, ay n, zellikle gk grltsnn wakanla dolu olduunu d nrler. Gk grlts tm mitolo jilerde gk tanrnn silah dr ve y ldrmyla vurduu yer kutsall k kazanmaktadr; yldrmn arpt insanlar da kutsanmaktad r. En ok yldrm den a aca (mee) Yce lahinin ihti am bahedilir. ... Yukar blgelerden den her ey gkyznn kutsallna sahiptir; gkta larna, onunla dolu olduklar iin sayg gsterilir. 17. Gn Yce Varlklarnn Eskilii Kesin olarak, gksel varlklara dinsel balln ilkel insann ilk ve tek inanc olduunu ve di er tm dinsel biimle rin daha sonra ortaya ktn ve belirli sapmalar gsterdiklerini kesin olarak syleyemeyiz. Kesin olarak belirtebilece imiz bir nokta da udur: Genel olarak, gk hiyerofanisi ve gksel Yce Varl klara inan yerini baka dinsel kavramlara brakmtr. Yine genel olarak bu tr byk gk varl klarn eskiden dinsel yaamn merkezini oluturduklarn oysa bugn ilkel toplumlarda merkezden uzaklam kenarda kalm olduklarn syleyebiliriz. Erginleme bir bilgilenme vesilesi oldu u kadar bir yenilenme ritelidir. Bilgi, dnyan n btn olarak kavranmas, kozmik btnn yorumlanmas , varoluun ardnda yatan nihai sebeplerin ortaya karlmas vb btn bunlar g n tefekkr, gk hiyerofanisi ve g n Yce Tanrlar sayesinde mmkn olmu tur. Bununla birlikte, bu eylemlerde ve bu d ncelerde yalnzca basit rasyonel kayg lar olduunu dnrsek ok yanlm oluruz. Aksine bunlar byk bir olaslkla nedensellik kaygs tayan, ama her eyden nce varolu sorunuyla yzlemi -daha dorusu kendisini bu sorunun iinde bulmu- insann eylemleridir. Erginleme trenleri srasnda metafizik doann tmyle ortaya konuluu (insan rknn kkeni, tanrlarn ve atalar n kutsal tarihi, bakalamlar, simgelerin anlam , gizli adlar vb) yalnzca yeni erginlenmi birisinin bilgiye susamln gidermeye ynelik de ildir, ayn zamanda ncelikle onun varoluunun peki tirilmesini, ya amn ve bolluun srekliliinin salanmasn, lmden sonra mutlu bir ya am gvencesini vb amalarlar. Bu gk tanr larnn ncelikle yaratc ve her eye kadir olmakla kalmay p ayn zamanda her eyi bilen, yce "bilgelie" sahip varl klar olma zorunluluklar onlarn baz dinlerde neden soyut tanrsal figrlere ve evreni a klamaya al an ya da mutlak gerei ifade etmek iin kullan lan ki iletirilmi kavramlara dn tklerini aklamaktadr. Yeni Zelanda'nn ve Tahiti'nin gk tanr s ho, erginlenmilere yalnzca ezoterik dinsel bir reti iinde ortaya konulan bir tanr olmaktan ok, 12

felsefi bir kavramd r. Dier gk tanrlarnn -Bantu halk nn Nzambi'si, Sia Kzlderililerinin Sussistinakosu- cinsiyeti yoktur; bu, tanr y metafizik bir ilkeye dntren soyutlama olay n aka ortaya koymaktad r. Gkyznn Yce Tanrlar, felsefi kavramlara dnebilmektedirler; nk gk hiyerofanisi bizzat metafizik a klamalara dn ebilmektedir; yani yaln zca gkyznn tefekkr edilmesi bile insann zayflnn ve tanrlarn aknlnn ortaya koyulmasnn yan sra bilginin, manevi "gcn" kutsall ve tinsel "g" de ortaya konulmaktadr. 18. Kuzey Kutbu ve Orta Asya Halklarnda Gk Tanrlar lkellerin dinlerinden oktanr l denilen dinlere getiimizde bunlarn arasndaki en nemli farkn "tarihsel geliimleri" oldu unu gryoruz. Daha nceki blmlerde ilgilendiimiz figrlere kyasla bu tanr larn bata gelen yeni ynleri "egemenlikleridir." ... gleri yaln zca kozmik yaradlta ortaya kmaz; evrenin hkmdarlar, "efendileri" olurlar. Sonu olarak oktanr l denilen dinlerde bu yeni e "egemenlik" esi olmadan gk tanrlardan sz edilemez, bu zellik gksel ayr calklardan treyerek "gce" yeni bir dinsel de er katar ve yava yava tanrnn niteliklerini deitirmeye balar. Eskimolar yce tanr larn gkte oturduuna inanr ve onu "Gksel Varl k" olarak arrlar. ... Bu tanr , evrenin tek efendisi, kadiri mutlak tanrsdr. ... lkellerin ruhlara etti i dualar kar lksz kalnca bu tanr ya ynelirler. Kurban trenlerinde adanan hayvan n kafas ve kemiklerini bu tanrya sunulurken, ruhlara ve toprak ve yer alt tanrlarna yaln zca scak kan sunulurdu. Moollarn yce tanr snn ad tengridir ve "gk" anlam na gelmektedir. Bu adlar ve unvanlar Ural-Altay'n yce tanrsnn gkten geldiini, hkmdar ve yaratc olduunu ortaya koyarlar. Gkte, gn yedinci, dokuzuncu yada . on altnc katnda oturur (Bay lgen). Taht gn en yksek ye rinde ya da kozmik da n zirvesindedir. ... Altayl lar altn kapl ve altn tahtl Saraydan (rg) sz ederler. Tanrnn oullar ve kzlar vardr ve amann vecd iinde gkyzne karken karlat hizmetileri ve habercileri vardr. Gk tanr kozmik ritimlerin ve toplumlarn dengesinin devamnn ve dokunulmazlnn gvencesidir. "Han," "ef," "Efendi," yani "evrenin hkmdar"dr. Sonu olarak emirlerine uyulmal dr (tanrnn unvanlar nda "komutan," "dzenleyici" nitelii ok a ka vurgulan r). Moollar gn her eyi grdne inan rlar ve yemin ederken "gk bilsin ki" ya da "gk grsn ki" derler. Gk iaretlerinde (kuyruklu y ldzlar, kuralk vb) tanr sal emirleri ye s rlar okurlar. Yarat c, ngrl ve her eyi bilen, kurallarn bekisi gk tanr kozmokratt r (evrensel monark); dorudan hkm srmez ama siyasal rgtler ortaya ktnda dnya zerindeki temsilcileri olan hanlar araclyla hkm srer.

13

Cengin Han' n mhrnde de unlar yazmaktadr: Gkte tek Tanr yerde tek Han. Yerin efendisinin mhr . ... Gn ve afak stne yemin edilir; afak vakti, gk kubbe, gk, yukar da parlayan gk ahidim olsun ki denir. Gk-Yaratc-Evrenin-Hkmdar ls kozmik dze nin gvencesi, yeryzndeki yaamn teminat zelliklerinin yan sra, gk tanrlarnn kendilerine zg bir hkmdarlar, gk tanrnn etkinlii hkmdarlk mitiyle ve imparatorluun varlyla pekitirilmitir. ... Asya ve Orta Asya topluluklar iin gk tanr o kadar uzaktadr ki, insanlarn yaptklaryla ilgilenmez. Ama genel olarak Ural-Altay topluluklarnn byk gk tanrlar balangtaki zelliklerini teki toplul uklardaki gk tanr larndan daha iyi ve daha uzun sre korurlar. Hiyerogamiyi tanmazlar, frtna ya da yldrm tanr sna dnmezler: UralAltayllar Kuzey Amerika mitolojile rinde olduu gibi y ldrm bir ku biiminde dnrler, ama ona kurban vermezler. Byk gk tanr ya saygda bulunurlar, yiyecek elde etmek iin ona dua ederler. Bu tanr , bir tapma sahiptir, tasvirleri yoktur ve ona daha ok kpek ve ren geyi i kurban ederler. Ama tm din yaam, yalnzca gk tanr inanc yla ynlendirilmez; pek ok ayinde, inanta ve bat l inanta gk tanr yoktur. 19. Mezopotamya Smer dilinde tanr anlamnda kullan lan szck dingir'in en eski anlam bir gk epifanisidir: "parlak, k saan". (F. Hommel Smerce'deki dingir "Tanr" "k saan"

szcn Trk-Moolca tengri "Gk," "Tanr " szcyle ilikilendirmi tir. ... Her durumda 1) Gk Tanrnn en eski proto-Trk uygarl klarna ait olduu, 2) Hint-Avrupal larn gk tanrsyla benzerliinin hayli arp c olduu, 3) Genelde Hint-Avrupal lar n dinsel kurumlarnn yapsnn teki tarih ncesi Dou ya da Akdeniz uygarlklar nkinden ok proto-Trklerin dinsel kurumlar nn yap larna yakn olduu dorudur.) "Tanr" szcn ifade eden ideogram (dingir olarak okunur),

"g" tan mlayan ideogramla (ana, anu olarak okunur) ayn dr. Balangta bu grafik iaret, bir y ldz hiyeroglifiydi; an(a), an(u) biiminde sylenince hiyeroglif uzay n aknln ifade etmektedir: "yce, yce varlk. Ksa bir sre iinde bu hiyerofaniler soyut tanr d ncesinden (dingir) uzaklap kiiletirilmi bir tanr dncesi etraf nda younlatlar: Anu. "Anu"nun, szck anlam "gk"tr ve IV. Bin yldan nce ortaya kt dnlmektedir. Anu, gkte bir tahtta oturur , hkmdarln tm nitelikleriyle donanm tr: krallk asas, hkmdarlk tac , balk, baston. Tam bir hkmdard r ve krallnn iaretleri, mutlak egemenli inin kayna ve gvencesidir; kral gcn simgesel olarak Anu'dan alr. Bu nedenle yalnzca hkmdarlar Anu'nun adn anabilirler, s radan insanlar tanrnn adn anamazlar. O tanrlarn Babasdr (aba ilan) ve "Tanrlarn Kraldr. Baba olarak adlandrlmasnn nedeni ailevi bir ba kurulmasndan ok, hkmdarlk yetkisini vurgul amaktr. Hammurabi kanunlar nda "Anunnakilerin Kral " olarak an lr ve en ok kull anlan sfatlar: "gk tanr ," "gk baba," gk kral dr. Krallk gkten inmi tir. Yldzlar onun ordusudur, nk Anu evrensel hkmdar olarak sava bir tanrdr. 14

20. Dyaus, Varuna Hintlilerin Dyaus'unu, Romallarn Jpiter'ini ve Yunanl larn Zeus'unu ayn ekilde Cermenlerin Tyr-Zio'sunun bu ilk gk tanr nn tarih iinde gelimi biimleri oldu u dorudur ve adlar yla da bu ikili kkeni belirttikleri aktr. ... Bu byk Hint Avrupal yce tanrlarn adlar, onlarn, parlak ve engin gkyzyle aralarndaki organik ba belirtmektedir. Ama bu baz bilimcilerin inand gibi tm meteorolojik olaylarn frtna, gk grlts- ilk Dieus dncesinde yer almad anlamna gelmez. En ilkel gk tanrlar bu meteorolojik olaylar kontrol ederlerdi ve balca aralar imekti. ... gk tanr larnn byk bir o unluu zeI1emiler, frtna ve bereket tanr larna dnmlerdir. Ama tanr larn sonradan belli alanlarda zellemelerini, din tarihinin olduka iyi bilinen sreleriyle aklamak gereklidir (somut olana e ilim; "yaratma," "bereket" dncesine dnmesi vb). Bu tanrlarn karakterlerindeki belirgin bir zellik onlarn egemenlikleridir. ... Dyaus'un dindllama sreci, gk teofanisinin yok olmas ya da zay flamas anlamna gelmemektedir; yaln zca baka bir tanr nn Dyausun yerine geti i anlamna gelmektedir. "Doallaarak," gk hiyerofanisi olmaktan karak Dyaus byk bir gk tanr s olmaktan kmtr. Veda dneminin ba langcndan beri Dyaus yerini baka bir tanr ya Varuna'ya brakmtr. ... Varuna'nn da gk tanrlarna zg nitelikle ri vardr, ama bu tanr y yalnzca bir gk tanr s olarak kabul edemeyiz. Varuna'nn her yerde grnen olduu dorudur; iki dnyay ay rmaktadr, rzgar onun nefesidir, Mitra'yla birlikte ona "g n gl ve byk efendileri" olarak ibadet edilir. ... Varuna nn ayla ilgili yetenekleri de vardr ve yamurla o kadar ilgilidir ki, zamanla oky anus tanrsna dnr. Ay tanr larnn gk tanr larnn yerine gemesi ya da ayla ilgili elerin balangtaki tanr figryle kaynamas dinler tarihinde sk sk grlen bir gelimedir. ... Varuna her eyi bilendir ve asla yanlmaz ... Varuna; "bin gzldr. "Bin gz" y ldzlarn mitolojik ifadesidir ve en azndan temelde bir gk tanrsna iaret eden bir metafordur. ... Bunlarn bin gzl olmalar gksel ayrcalklarndan deil, bunlara atfedilen ilahilerden kaynaklanmaktad r; her eyi bilen ve he r eye kadir, yani hkmdar tanr lar olarak kabul edilmelerindendir. 21. Varuna ve Egemenlik Veda metinlerinde Varuna'nn gksel niteliklerine ok az de inildi ini, ama hkmdar niteliinin s k sk vurgulandn gryoruz. ... nananlar Varuna'nn huzurunda kendilerini "onun kleleri" olarak hissederler ve alakgnll davranlar bu tanrnn tapmnn en nemli zelliidir. ... Varuna kaybetmesini istedi i kiiyi "balar". ... Artk Varuna adnn anlam onun balama gcyle a klanabilir. ... Varuna mayan n, yani bysel glerin efendisidir. ... Varuna her eyi bilir ve grr; nk yldzlardaki ikametgah ndan tm evrene hkmeder ve her eyi yapabilir, nk kozmokrattr; kurallar ineyenleri, onlar (hastalkla, iktidarszlkla) "balayarak" cezaland rr; nk evrenin dzeninin bekisidir. 22. ran'n Gk Tanrlar "Bilge Efendi" ve "Her eyi bilen" anlamlarna gelen Ahura Mazda adn tayordu. ... Varuna gibi Ahura Mazda da "egemen tanr "dr.

15

23. Uranos Uranos dinsel etkinliklerden zamanla daha da fazla dlanan gk tanr larn kaderine iyi bir rnek oluturmaktad r; saysz kere asl biimi bozulmu , yerine baka tanrlar konulmu , baka tanrlarla birletirilmi ve sonunda unutulmu tur. Ama teki gk tanrlarn aksine Uranos'un retkenli i tehlikelidir. Yarattklar bugn dnyada ya ayan canllara hi benzememektedir; Uranosun ocuklar canavarlardr. Uranos daha ilk gnden onlardan "nefret etti i" iin (Hesiados) onlar inleyip szlanan ve ac eken Yerin (Gaia) barna saklar. Gaia taraf ndan cesaretlendirilen en kk ocuk Kronos, bir gn babas nn her gece yapt gibi gecenin kt anda yere yakla masn bekler ve babasnn reme organn keser ve onu denize atar. Uranos'un had m edilmesi canavarlarn sonu olur ve bylece Uranos'un hkmranl son bulur. Uranos'u teki gk tanr lardan ayran, canavarlarn do masna neden olmas ve kendi yaratt canllara kar duyduu kindir. Tm gk tanrlar yaratcdr; dnyay, tanrlar ve canl lar yaratrlar. 24. Zeus Zeus, doal olarak hkmdardr; ama teki gk tanr larn olduundan daha fazla "Baba" niteliini korur. 25. Jpiter, Odin, Taranis vb 26. F rtna Tanrlar Gk tanrlarnn, frtna ve yamur tanr lar olarak "zellemeleri" ve onlarn dlleyici glerinin vurgulanmas , bu tanrlarn edilgen yap syla ve onlarn yerlerini daha "somut," daha kiilikli, insanlarn gnlk yaamlarna dorudan mdahale eden teki hiyerofanilere brakma e ilimleriyle aklanmaktadr. ... 1) Dnyan n efendisi, mutlak hkmdar (despot), yasalarn bekisi gk tanr ; 2) Yaratc, tam bir erkek, Toprak Tanrasnn ei, yamur yadran gk tanr . lk tre tipik rnek olarak -hkmdar ve kanunlar n bekisi- T'ien, Varuna, Ahura Mazda adlarn verebiliriz. kinci tr -"dlleyen" tanrlar- zel koullar asndan daha zengindir. Dlleyen tanrlarn iinde yer alan tm figrlerdeki temel zellikler unlardr: Toprak Tanrasyla evlilik; yldrm, frtna ve yamur; boayla gerek ayinler asndan gerek mitler a sndan kurulan ili kiler. 27. Dlleyiciler lndra srekli boaya benzetilir. ... ran'daki karl, ... Zerdtlkte boa, aygr, ko, teke ve yabandomuzu biimlerinde geer, bunlarn hepsi de dv ve eril ruhun ve temel kan glerinin simgeleridir. Arkaik toplumlarda boann brmesi kasrgayla ve gk grltsyle zdeletirilir. ran'da boa kurban etmek ok yaygndr ve Zerdt bu kurban trenleriyle hi bkmadan mcadele etmi tir. Urda, 3000 yllarnda, gk tanr s bir boayla temsil

16

edilmekteydi ve kadim Asur'da kk Asya'da oldu u gibi "stne yemin edilen tanr," (yani aslnda-gk tanr ) boa biimlidir. G, tm kadim Do u kltrlerinde z ellikle boayla simgelenmektedir; Akad dilinde "boynuzu k rmak" deyii gc krmak anlamna gelmektedir. Tanr Arinna, boa biimlidir (tm tap naklarda tasvirleri vard r) ve boa onun kutsal hayvan dr. Smerliler ve Babilliler bu tanrya Enlil ve Bel adn vermilerdir. kozmik tanrnn ncs tm tanr lar iinde en nemlisidir; yce gk tanr Anu'nun o ludur. 28. Ulu Ana'nn Kocas Daha nce de grd mz gibi bu ya murlu gk-boa-ulu tanr a ls, Avrupa, Afrika ve Asya'nn tm n-tarihsel dinlerinin ortak yap larndan biridir. Kukusuz burada vurgulamamz gereken bo a suretindeki gk tanr snn doumla ve bitkilerin hayatyla ilgili ilevidir. ... Smer dilinde me "erkek, eril" demektir ama ayn zamanda "gk" anlam na da gelmektedir. Hava durumu (gk grlts, f rtna, yamur) tanrlar ve reme tanrlar (boa) gksel zerkliklerini, mutlak egemenliklerini kaybederler. Her birine bir Ulu Tanra elik eder hatta onun egemenlii altna girerler; Ulu Tanra evrensel do urganl salar. lk balardaki gk tanr lar gibi evrenin doumunu sa layan tanrlar deildir artk, yalnzca biyolojik anlamda dlleyen ve reten tanrlardr. Kutsal evlilik onlar n en nemli zellikleri haline gelir. Bu nedenle bu tanrlara hemen hemen btn bereke t tapmlarnda zellikle de toprak tapmlarnda rastlarz; buna karn, bu tapmlarda hibir zaman ba rolde de ildirler; ba rolde olan ya Ulu Ana'dr ya belirli dnemlerde len sonra yeniden canl anan bitki tanrs ya da bir "oul"dur. Boann boynuzlar, en eski zamanlardan beri, hilale benzetilmektedir ve ayla ilikilendirilmektedir. ... sr ya da boa biimli putlar, genelde Ulu Ana tapmyla (= ay tapm) ilgilidirler ve neolitik a da ok yayg ndr. ... Do urganlkla ilgili olan her ey, dolayl ya da dorudan biimde, Ay-Su-Kadn-Toprak yrngesine girmektedir. 29. Yahve Ulu Tanralarla gerekletirdikleri say sz evlilie karn zerkliklerini korumay baaran yamur ve bereket tanr lar hkmdarl k izgisinde ilerleyebilen tanr lar olmuladr; asalarn, gk grltlerini ve reme glerini k orumular bylece evrensel dzenin garantrleri, kurallarn bekileri ve yasann kiilemi halleri olmulardr. Zeus ve Jpiter bu trden tanr lardr. branilerin yce tanrsnn "evrimi" de aa yukar buna ko ut bir izgide ilerler. ... Yahve gcn f rtna araclyla gsterir; gk grlts onun sesidir ve im ek Yahve'nin "ate i" ya da oklardr. srail'in 'Rabb'i, Musa'ya yasalar iletece i zaman kendisini gk grlemeleri, imekler ve da zerindeki koyu bir bulutla gsterir. 30. Dlleyiciler Gk Tanrlarnn Yerini Alyor Ural-Altay halklar, gnmzde hala byk gk tanr larna at kurban etmektedirler. ... At kozmosla zde letirilir ve kurban treni yaradl eylemini simgeler (yani yeniden canlandrr). ... lmsz olduk, grdk, tanr lar bulduk. Bu erginlemenin s rrna erenler, ikinci lm ye nerler ve art k lmden korkmazlar. Erginlenme, lmszln kefi, insan durumundan tanrsal duruma gei demektir. 17

lmszln ke finin yaradl eyleminin tekrar yla rt mesi nemlidir; kurban verenler, insanl ktan kurtulur ve kozmogoni riteliy le lmsz olu r. ... yaradl eyleminin dramatik niteliidir: Kozmos, yce tanr tarafndan ex nihilo yaratlmaz; bir tanrnn, ezeli bir canavarn, stn bir insan n, ya da ezeli bir hayvan n (ranllarn Ekadat bo as) kurban edilmesiyle (ya da kendini kurban etmesiyle) meydana gelir. Bu mitlerin k keninde gerekten ya da alegorik biimde insan kurban etme treni bulunmaktadr. ... Ezeli bir canl nn kurban edilmesiyle kozmogoninin salanmasndaki dramatik yap, bu tr kozmogonilerin ilk olmad n ama byk bir ksm tarihncesi dnemde gereklemi uzun ve karmak bir din ve by srecinin,evrelerini temsil ettiini ortaya koymaktadr. kizlerin, bir tanryla bir lmlnn, zellikle de bir gk tanr syla bir lmlnn birlemesinden meydana geldi ine olan inan olduka yayg ndr. Dionysos, Zeus'un o ludur ve Yunanistan' n dinsel tarihine girii, manevi alanda gerek bir devrim olarak nitelendirilir. ... Byk dinsel akmlar, Ege nin ve Do unun gizli topluluklar bu tr bitki tanrlar etrafnda belirginleirler; bu tanr lar ncelikle, dramatik tanr lardr; insann kaderini payla rlar, onun gibi tutkular vardr, insanlar gibi ac ekerler ve lrler. Hibir tanr insana bu kadar yak n deildir. Dioskurlar, insanla yardm eder ve insanl korurlar; "kurtar c" tanrlar insanl n aclarn paylar, lr ve yeniden dirilirler. 31. Gk Simgeleri Da, ge yak ndr ve bu nedenle ift ynl bi r kutsall a sahiptir: bir yandan a kn mekan n simgesini pay1ar ("yksek," "dikey," "yce" vb). te yandan atmosf er hiyerofanilerinin kendilerini gsterdikleri en uygun yerdir ve bu nedenle tanrlarn evidir. Her mitolojide kutsal bir da vardr. ... Da, genelde, gkle yerin birletii yer olarak kabul edilir. Gkle yerin birletii nokta olmas dolay syla "da" dnyan n merkezindendir ve byk bir olaslkla dnyann en yksek dadr. ,Bu nedenle kutsal blgeler -"kutsal yerler," tapnaklar, saraylar, kutsal ehirler- "dalarla" zdeletirilirler ve "merkez"dirIer, yani byl bir biimde kozmik dan zirvesiyle btnleirler. ... slamiyete gre, dnyann en yksek yeri Kabe'dir; nk Kutup yldz, burann tam olarak dnyann merkezinde bulundu unu kantlamaktad r. Smer dilinde zigguratn karl olarak U-nir (da) szc kullanlr ve Jastrow, bu szc, yle yorumlamtr: ok uzaklardan grlebilen. Ziggurat, "kozmik bir dadr" ve kozmosun simgesel imgesidir; 7 kat g n 7 kat n temsil eder. Yksek blgeler kutsal dr. Ge yakn olan her ey akn olana farkl younluklarla bular. "Ykseklik," "stnlk" akn, insanst olan n zellikleridir. Her "ykselme," belli bir seviyeden koputur, teki dnyaya geitir; dind mekan ve insanlk durumunun almasdr. ... "Ykselme" simgelerinin e itlilii ve zenginli i, yalnzca grn te karktr; bir btn olarak bak ldnda, tm ayinler ve simgeler, "yksekliin" kutsal olmas yla, yani gn kutsallyla aklanmaktad r. nsan olma durumunu a mak, kutsal bir blgeye (tapnak, sunak) dahil olmak, ayinle 18

kutsallamak, lmle kutsallk kazanmak en somut ifadesini, "geile," "kla," "ykselile " bulur. 32. Ykselme Mitleri lm, insan olma durumunu a ma ve "teki d nyaya" geme demektir. ... Asur dilinde "lme" eylemi iin genelde kullanlan ifade daa tutunmak tr. ... Gne dalarda batar ve lnn teki dnyaya giderken izleyecei yol da bu yol olmal dr. Kimi zaman bir ip, kimi zaman bir aa ya da bir merdiven araclyla ge "ykselme" motifi, be ktaya da yay lm bir motiftir. 33. Ykselme Ayinleri Ural-Altay halklarnn amanlar, g e yolculuklar nda ve aman erginleme trenlerinde ayn ayini tekrar ederler. "Ykselme," kimi zaman ola an adaklarn erevesinde, aman kurbana (kurban edilen atn ruhuna) Yce Tanr Bay-lgen'e kadar elik eder; kimi zaman da hastalarn byyle tedavileri erevesinde gerekletirilir. Atn kurban edilmesi, Ural-Altay topluluklarnn en nemli dinsel trenidir ve iki ya da gece sren bir trenle y lda bir kez gerekletirilir. Bu ayinin amac, kurban edilen atn ruhunu ... yakalamaktr; nk aman kendisine yaklatnda kat d nlmektedir. Ruhu yakalay p getirdikten sonra aman, kaz serbest brakr ve at tek bana kurban eder. Trende kullanlan kayn aacna trmanma, dnyan n merkezinde bulunan mitsel aaca trmanmayla ayn anlama gelir. adrn tepesindeki delik, kutup y ldznn parlad aklkla rtr; 34. Ykselme Simgeleri slam geleneine gre, Muhammed Kuds tap nandan g e kadar ykselen bir merdiven grr (tam bir merkezdir); merdivenin sa nda ve solunda melekler bulunmaktad r ve iyi insanlarn ruhlar bu merdivenden Tanrya kmaktadr. Tm mistik anlay lar ve yntemler, ge k konusunu kullanrlar. ... Hintli Yogiler ve simyac lar, havalarda uarlar ve ok uzak mesafeleri birka dakikada aarlar. Umak iin kanatlar edinmek, insan n kendi kaderini amasnn simgesidir; havaya ykselme kapasitesi, hakikate ne kadar yak n olunduunu gsterir. 35. Sonular Yce Varlklar, "yaratc," "iyi," "ebedi" dirler ("yaldrlar"), kurallarn bekisi ve kurumlarn kurucular drlar. Yce Varlklarn ve gk tanr larnn 'tarihinde, tm insanl n din deneyimi asndan son derece kayda deer bir olay gzlemleyebiliriz: bu tanr sal figrler zamanla tap m iinde yok olmaktadrlar. Hibir yerde nemli bir rol kazanamamakta veya uzaklamakta ya da baka dinsel glere yerlerini brakmaktadrlar: atalar tapm, doa ruhlar ve tanr lar, bereket ruhlar, Ulu Tanralar vb. Bu tanrlarn, yerlerini, her zaman daha somut, daha dinamik ve daha retken (rnein gne,

19

Ulu Ana, eril tanr vb) tanrlara ya da dinsel temsilcisi ya da datcdr; yani yaamn temsilcisi ya da da tcsdr. Frtna tanrs "dinamik" ve "gldr," boadr, "dlleyici"dir, pek ok miti vard r ve tapmlar grkemlidir -ama artk ne evrenin ne insann "Yaratc"sdr; artk her eyi bilen tanr deildir; kimi zaman yalnzca Ulu Tanr a'nn ei konumuna indirgenir. Samilerin Mesihi, peygamberci ve tektanrl dilsel devrimleri sonucu ortaya kan, olduka grkemli ve kanl bir tapma sahip olan (kurbanlar, orjiler vb), dramatik epifaniler a sndan zengin, sefahat d kn ulu erkek tanr , bu f rtna tanrsna kar t olarak yaratlan bir tanr figrdr. Pek ok durumda gk tanr s yerini gne tanrsna brakr. Gne , toprak zerindeki bereketin datcs ve yaamn koruyucusu durumuna d er. Baz gk tanr lar, dinsel anlamda gncellik lerini korurlar ya da hkmdara, tanrlara dnerek daha da glenirler. Tanrlar arasnda stnlklerini en iyi koruyan tanrlar bunlardr (Zeus" Jpiter, T'ien) ve bu tanrlar zamanla tektanrl din devrimlerine zemin olu turmu lardr (Yahve, Ahura Mazda). "Yksekte" olan ykselmi olan hangi din sisteminde olursa o lsun akn olan temsil etmeyi srdrr. Tanrsal "biimler" deiebilir; aslnda bunlar n insann zihnindeki "biimler" olarak ortaya kmalar olgusu onlar n bir tarihleri oldu u ve belli bir seyirleri olduu anlam na gelir; fakat gkyznn kutsal anlam her yerde ve her durumda canl bir fikir olarak kal r. III. BLM GNE VE GNE TAPIMLARI 36. Gne Hiyerofanileri ve Rasyonalizasyon Bir zamanlar, yani din tarihinin kahramanl k alarnda gne tapmnn tm insanlk tarafndan bilindiine inanlrd. ... \.ma "gne tapm" olarak adlandrlan tapm ancak M sr'da, Asya'da ve eski Avrupa'da belli bir baar yakalay p geliim gstermi ve M srda gerek bir atlm yapmtr. Gne tapmnn Atlantik tesinde y alnzca Peru'da ya da Meksika'da gelimi olmasn, yani yalnzca belli bir siyasal rgtlenmeye sahip "uygar" halklarda gelimi olmasn dikkate alrsak, gne hiyerofanilerinin stnl ile "tarihsel" gelimeler arasnda bir uyum olduunu grebiliriz. Gne in; krallar, kahramanlar ve imparatorlar sayesinde "tarihin ilerledi i" yerlerde hkm srd n syleyebiliriz. Bizim bu konuda saptamak istediimiz olgu, Aristoteles'ten bu yana geli en dncelerin ynnn, gne le ilgili hiyerofanileri btnyle alglamamzn krelmesine neden olduudur. 37. Yce Varlklarn "Gnele zdelemesi" Korunmak (rakip glere, kt kadere vb kar ) ve yaamak (bereket bysyle varlnn sreceini gvence altna almak vb) iin insan baka dinsel "biimlere" doru ekilmitir ve zamanla bunlara balanmtr: atalar, kahramanlar, ulu 20

tanralar, bysel dinsel gler (mana vb), kozmik bereket merkezleri (ay, sular, bitkiler vb). Samoyedler gnein ve ay n, Num'un (Gk) gzleri olduunu sylerler: gne iyi gz, ay kem gzdr. 38. Afrika, Endonezya Gn Yce Varl nn gne le zdeletirilmesi Afrika'da sk grlen bir olaydr. Pek ok Afrika halk "Yce Varl a" "gne " adn verir. 39. Mundalarda Gnele zdeletirme 40. Gne Tapmlar 41. Gneten Gelen Soy nsan soyunu yaratan gne miti ve gne tanrsyla, belli bir snftan gelen insanlar arasndaki -soy ve aile- ilikileri kayda de er olgulardr. Ama bu yaln zca gne tanrsna zg 'bir ayrcalk deildir. Daha sonraki blmlerde saptayacamz gibi herhangi bir kozmik blge, -sular, yer, bitkiler- hiyerofanilerin diyalektii nedeniyle insan ,soyunu retme ilevi kazanabilir; bu kozmik blgelerden her birinde insan, mutlak gereklik ile yaamn ve canl varlklarn kayna olan ana rahmini zde letirilebilir. Gne, dlleyici tanr ya ve "zel bir yaratcya" dn r, baz insan topluluk larnn, baz ailelerin, baz eflerin ya da hkmdarlarn tekeli altna girer. ... Avustralya'da insanlar ve gne arasndaki ilikiler baka bir dzlemde de geerlilik kazanabilir; insan erginleme trenleri araclyla gne le zde leir. Adayn ba krmzya boyaldr, salarn ve sakal n kaz tmtr, simgesel bir biimde "lr" ve ertesi gn gnele birlikte yeniden doar; bu erginleme sahnesi, aday Yaratcnn olu gne kahraman Grogoragalli'yle zde letirir. 42. Hiyerofant ve Psikopomp Gne (Hiyerofant :1. zellikle Eski Yunanda kutsal srlarn
veya trenlerin resmi a klay c s ; erginleyen veya yneten rahip. 2. Kutsal srlarn aklaycs; ezoterik bir ilkenin yorumlay c s -Psikopomp : Ruhu ller alemine gtren rehber; yaayan bir ki inin ruhunun manevi rehberi)

...erginlenecek aday, Yce Varl n olu gne kahramanyla zdeletirmek isterler. Erginlenmeyle insan, bir biimde Yce Varln Olu olur; daha do rusu, gne olarak yeniden domak zere lm "ayini"ni yaparak yeni den bu varla dnr. ... Grogoragalli, erginlie oktan ula m biri olarak, yani lm ve dirilii tanm, "gnelemi" biri olarak Yce Varln yan sra her lnn ruhunu temsil eder. Bylece gne , her sabah yeniden dirilen "lm n" ilk rnei olur. Aydan farkl olarak gne , lmeden cehennemden geme ayrcalna sahiptir. ... lmsz olsa da gne her gece ller krall na iner; kimi zaman beraberinde insanlar da gtrr; ama gne batarken bu insanlar lrler; ama gne ayn zamanda cehennemde ruhlarn rehberliini yapar ve ertesi gn onlar gn na ulatrr. Gnein "lme gtren" psikopomp ve hiyerofant olarak ikili bir grevi 21

vardr. Bu ift ynllkten Yeni Zelanda'da ve Yeni Hebridlerde gnein batn izleyen kimsenin lecei inanc domu tur. Gne, peinden srkler; llerin ruhlarn batdaki "gne kapsnda" psikopomp olarak nas l kolaylkla ynlendiriyorsa, yaayanlarn ruhlarn da ayn kolaylkla "ine eker". ... Polinezya'daki teki adalarda yerin en bat kesi, "ruhlarn atlad yer" olarak adlandrlr. Kahraman ya da ergin ve do al yolla len aras ndaki dikotomi, din tarihinde nemli bir yere sahiptir. Dnyann eitli blgelerinde, eflerin dorudan gneten geldiklerine inanlmaktadr; Polinezyal efler, Natchez ve nka topluluklarnn efleri, Hitit krallar ("Gneim" olarak nitelenirler) ya da Babil krallar, ... ya da Hint krallar "Gne," "Gnein Olu," "Gnein torunlar " sfatlarna ya da adlarna sahiptirler. 43. M sr Gne Tapmlar Msr dini kadar hibir din gne tapmnn etkisinde kalmamtr. 44. Klasik Douda ve Akdeniz'de Gne Tapmlar Gne, Yunanistan'da, talya'da ancak ikinci srada gelir. Roma'da, gne tapm, imparatorlua, do ulu gnostikler arac lyla girmi ve imparatorlar tap mnn yan sra, bu imparatorlukta yabanc bir tapm olarak olduka yapay bir geliim gstermitir. 45. Hindistan: Gnein eliiklii Skta Puru a'ya gre, gne, kozmik dev Purua'nn gznden do mutur; yle ki, lnce insan n bedeni ve ruhu koz mik deve, gz ise gne e gitmektedir. ... gnein, ayn din iinde bile, "eli kili" demesek bile "farkl " dzlemlerde deerlendirilebilmesidir: rnein Budha. Budha, ... Evrenin Hkmdar niteliiyle gnele zdeletirilmitir. ... Bununla birlikte Budiz mde de tm Hint misti k dinlerinde olduu gibi, gne , barolde de ildir. 46. Gne Kahramanlar, ller ve Seilmiler ... insanlar tekerleklere balama adeti, yln baz ak amlar (k gndnmleri srasnda) tekerleklerin kullanlmasnn yasaklanmas Avrupa'daki ky topluluklarnda hala varln srdren adetlerdir (Fortuna, "ark felek," "yl ark" vb). ... tarih ncesi ritel arabalar n, gnein hareketini yinelemek iin retildi ini ve bugnn arabalarnn ilk rne i olarak kabul edilebileceklerini belirtebiliriz. ... zellikle Kuzey lkelerinde, k gndnmne do ru gnlerin ksalmas, gne in bir gn snecei kaygsn getirmektedir. ... Meksikallar, srekli olarak gne e mahkumlar adayarak, gne in srekliliini salamak isterler; nk kan n, gnein tkenen enerjisini yenileyeceine inan rlar. Bu gne kahramanlarna Afrikal obanlarda (Hotantolar, Herrerolar, Masailer); Trk-Moollarda (rnein kahraman Gesser Han), Yahudilerde (imon) ve zellikle de tm Hint-Avrupa halklar nda rastlarz. 22

IV. BLM AY VE AYIN GZEM 47. Ay ve Zaman Gne her zaman oldu u gibi ayn kalr ve asla bir "olu um" iine girmez. Oysa ay, byr, klr, kaybolur, tm evrene hkmeden oluum, do um ve lm yasasna boyun e er. nsan gibi ay n da duygusal bir "tarihi" var d r; nk insan gibi ayn da lmle noktalanan k dnemi vardr. Ay gece boyunca yldzl gkte grnmez. Ama bu "lmn" ardndan yeniden dou gelir: "yeni ay". Ayn karanlklara gmlmesi kesin bir son de ildir. Srekli olarak ilk biime geri dnmek, bu sonsuz dngsellik, ayn, yaamn ritimlerini mkemmel bir biimde temsil ede n bir gk cismi olmas na neden olmutur. ... Ayn evreleri, ancak ok sonra ke fedilecek astronomik zamandan ayr bir zaman kavram nn olu masna neden olur. Buzul andan beri ay n evrelerinin bysel anlam ve erdemleri bilinmektedir. ... Zaman, her yerde ay e vreleri araclyla llr. Gnmzde avclk ve toplay clkla geinen baz gebe halklar hala ay takvimini kullanmaktad rlar. ... Bu eski lmn Avrupa'daki halk inanlarnda izleri hala srmek tedir; baz bayramlar gece kutlanr; rnein Noel gecesi, Paskalya, Pentekost, Aziz Yuhanna Gn. Ayn evreleri araclyla kontrol edilen ve llen zaman "canl " bir zamand r. Srekli biyokozmik bir grngye -yamur ya da bataklklar, tohumlar ya da adet dnemlerine- gnderme yapar. ... Ayn erdemlerini kabul eden "ilkel zihniyet" bu grngler arasnda, belli bir yaknlk ili kisi kurar ya da bunlar birbirine e deer klar. ... lkel insan, gk cismi nin dnemsel de iim yasasn i gdsel olarak fark etmemi olsayd, bunlarn yapsal ko utluklar ya da ilevsel benzerlikleri kefedilemezdi. ... bitkiler lm, yeniden doum, k ve karanlk (kozmik blgeler olarak kabul edilirler), dourganlk ve bolluk d ncelerini a rtrr vb. Tek ynl ya da soyutlanm bir simge, amblem ya da etki yoktur. "Her ey birbirine ba ldr," her ey birbiriyle ilgilidir ve kozmik yapya sahip bir btnn parasdr. 48. Ay Epifanilerinin Birbiriyle Dayanmas Bu tr bir btn elbette, incelemeyle ilerlemeye alm bir zihniyetin kavrayabilecei bir olgu deildir. Modern insan sezgileriyle, herhangi kozmik bir gerekliin (yani kutsall n) arkaik insanlarn zihniyetinde uyand rd zengin ayrntlar ve armoniyi anlayamaz. Eski insanlar iin, bir ay simgesi (muska, ikonografik bir i aret) tm kozmik dzl emlerde et kili olan ay glerini tmyle belirleyip bnyesinde toplamakla kalmaz ayn zamanda ayinin etkisiyle insan n yaam gcn oaltarak, onu daha gerek klarak ve lmden sonra ona mutlu bir kader salayarak insan btn bu glerin bnye sinde yeniden olu turur. ... her arkaik dinsel eylemin (yani anlaml her eylemin) ortaya koyduu btnletirmeci nitelii srekli olarak vurgulamak durumunday z. lkel insanlar n zihniyetinde olu an benzerlikler, simgeler arac lyla ynlendirilirler; rnein, ay ortaya kar ve kaybolur; smklbcek boynuzlarn gsterir ve 23

kaybeder; ay mevsimsel olarak grnr ve kaybolur; Meksika'nn kadim dininde ay tanrs 'Tecciztecatl n, bir smklbce in kabuunun iinde temsil edildi i gibi smklbcek de, ay teofanisinin mekan olur: Bir muska olur; ay , insan soyunun atas olur nk ayla a a yukar ayn hayat yaayan insan, ancak bu gk cisminin znden ya da byse l gcnden yarat labilir. Ay hiyerofanilerinin bu k adar ok olmasnn nedenini bir ka kelimeyle zetlemek stersek, belirli aralklarla yinelenen ya am temsil ettikleri sylenebilir. Ayn tm kozmik, bysel ya da dinse l deerleri onun varlk kipiyle aklan r, yani ay srekli yenilendii iin "canl dr" ve tkenmez. Arkaik insanlar n, ayn kozmik kaderini kefetmeleri, antropoloji nin temelini oluturur. nsan ay n "yaamn" kefeder; nk onun da ya amnn tm canl organizmalar gibi bir sonu vardr; ama "yeni ay" araclyla yenilenme arzusunun yeniden dou umutlar nn gerekleebilece i inancn verir. Kutsal bir nesne, biimi ya da yaps ne olursa olsun, mutlak gerekliin ortaya koydu u ya da bu gerekli in bir paras oldu u iin kutsald r. Her dinsel nesne her zaman bir eyin, kutsaln vcut bulmas dr. Bunu, var olma mekanlar yla -rnein gk, gne , ay, toprak vb- ya da biimiyle (yan i simgesiyle, rnein spiralsmklbcek) ya da bir hiyerofaniyle (kutsallam bir yer, bir ta; ayin araclyla, baka bir nesneyle ya da "kutsal" bir ki iyle temas sonucunda "kutsanan" "kutsallaan" herhangi bir nesne) vcut bulur. Doal olarak ay da ay olduu iin bir tap ma sahip olmamtr, kutsal ortaya koydu u iin, yani ifade ettii tkenmez yaamla ve gereklikle, bnyesinde younlaan gle bir tapma sahip olur. 49. Ay ve Sular Belirli ritimlerin etkisi altnda kaldklar (yamur, gelgit), canllarn bymesini saladklar iin sular ay n etkisi alt ndadr. "Ay sulardadr" ve "yamur aydan gelir" bunlar Hint inan larnn belli ba l ana motiflerindendir. Tm ay tanr lar, az ya da ok suyla ilgili niteli klere ya da i levlere sahiptir. En eski zamanlardan beri, ay deitiinde ya mur yad gzlenmitir. Tufan, ayn ld gnlk k aranlk "lm" dnemi ne denk gelir. ... Tufan, yalnzca y pranm ve tkenmi biimleri yok eder, ama ardndan her zaman yeni bir insan soyu ve yeni bir tarih doar. 50. Ay ve Bitkiler Ay, yamur ve bitkiler aras ndaki ilikiler, tarmn kefinden ok nce gzlemlenmi tir. Ay ile bitkiler arasndaki organik ba, pek ok bereket tanr snn ayn zamanda ay tanrs olmasna yol aacak kadar gl bir ba dr.

24

Afrika Pigmelerinde, Pe adn verdikleri ay, "reme ilkesi ve bereket anas " olarak kabul edilmektedir. Yeni ay bayram , tamamen kadnlara aittir, gne bayram da erkeklere aittir. Ayn ayn zamanda "ruhlarn sna ve annesi" olmas nedeniyle kadnlar, ay kutlamak iin kendilerini kile ve bitki zsularna bularlar, bylece ruhlar ve ay gibi bembeyaz olur. ... Yaayanlarn Annesi aydan, llerin ruhlar n uzaklatrmas, bereket vermesi, kabileye yeni ocuklar, balk, av ve meyve getirmesi istenir. 51. Ay ve Bereket Bitkiler gibi hayvanlarn da, bereketli olmas iin aya gereksinimleri vardr. ... boynuz yeni ay n imgesinden baka bir ey de ildir; kz boynuzl arnn, hilale benzedikleri iin ay simgesi oldu una ku ku yoktur; bu neden le iki boy filiz, gk cisminin mkemmel evrimini temsil eden tam hilali temsil ediyor olmaldr. Baz hayvanlar, ay n kaderini, biimleriyle ya da varl klaryla artrdklar iin "ay simgesi ya da temsilcisi" olmulardr. ... kabu unda bir gzkp bir kaybolan smklbcek; k n ortadan yok olan ve baharda yeniden ortaya kan ay; suyun yzeyinde bir grnp bir kaybolan kurbaa, ayda grnen ya da kavmin efsanevi atas olan kpek, bir grnen bir kaybolan ve ayn grnd gnler kadar halkas olan (bu efsaneye Yunan geleneinde de rastlarz) ya da "tm kadnlarn ei" olan ya da kabuk de itiren (yani dnem dnem kendini yenileyen, yani "lmsz" olan) ylan vb. ..ay tm bereketin kaynadr ve adet dnemlerini dzenler. Kiiletirildiinde "kadnlarn efendisi" olur. Pek ok halk, ay n, bir erkek ya da bir y lan klna girip, kadnlaryla birletiine inanmtr, buna hala inananlar vardr. Bu nedenle, rne in Eskimolarda, gen kzlar gebe kalacaklar korkusuyla aya bakmazlar. Avustralyallar ayn, Don Juan klnda yere inerek, kad nlar gebe braktktan sonra terk etti ine inanrlar. Ayn mit, Hintliler arasnda da ok yaygndr. Hindistan'da, ocuu olmasn isteyen kadnlar kobraya taparlar. Kukusuz kadnlarn adet grmesi, ay n kadnlarn ilk e i olduu mitinin yay lmasna katkda bulunmu tur. ... Ylann erkek cinsel organna benzerlii ylan-ay zdeliini rtmek bir yana do rular. 52. Ay, Kadn ve Ylan Kadnla y lan arasndaki iliki ok anlaml ve ok eitlidir, ama hibir biimde yalnzca basite indirgenmi bir cinsellik simgecilikle aklanamazlar. Ylanlarn temsil ettii pek ok anlam vardr ve bu zelliklerinin en nemlileri arasnda "yenilenme" zellii kabul edilir. Ylan "dn en" bir hayvand r. Ylan, aydan geldii, yani "sonsuz" olduu, yeraltnda yaad, llerin ruhlar n (baka eylerin yan sra) canlandrd iin tm s rlar bilir, bilgeli in kaynadr ve gelecei grr. Ulu Tanrann niteliklerinden biri olarak y lan ay doasn korur(dngsel yenilenme) ve onu yer do asyla birletirir. Belli dnemlerde ay yerle 25

zde letirilmitir; yer, yaayan tm canl larn rahmi olarak kabul edil mektedir. ... Ulu tanralar, ayla ve yerle ilgili pek ok ze llii bnyelerinde birletirmilerdir. Ayrca, bu tanralarn ayn zamanda cenaze tanralar olmalar nedeniyle (ller yenilenmek ve yeni bir biime kavu mak iin ya yerin alt na giderler ya da aya giderler); ylan bir cenaze hayvan olmu ve llerin, atalar n ruhlarn canlandrmtr vb. 53. Ay Simgeleri Ylann bu eitli simgeciliklerinden kan sonu onun ayla ilintili kaderidir, yani onun bereket, yenilenme ve bakalamla lmszle kavuma gleridir. Yamur-ay-bereket -kadn-ylan -lm-yenilenme btnyle karlatmz gibi daha az paral baka btnlerle de karlarz, rnein ylan-kadn-bereket ya da ylan-yamur-bereket ya da kadn-ylan-by vb gibi. Mitolojiler, bu ikincil merkezler etrafnda geliirler; bunlar en kk parada bile kendini hissettiren ilk zgn btn glgede b rakabilirler. Her kutsal nesne ve her simge gibi, 'sular ve ylanlar hem kendisi hem de ba ka bir ey olma paradoksunu yaarlar; bu durumda hem su ya da y lan, hem de aydrlar. 54. Ay ve lm lm, ... bir son de il varlk dzleminin -genelde geici olarak- deiimidir. l, baka bir yaam "biimine" dahil olur. Bu nedenle, "lmdeki yaam" ayn tarihiyle deerlenir ve geerli k lnr ve tarmn kefiyle daha da nlenen yer -ay e lemesiyle ller aya giderler ya da yenilenmek ve yeni varlna gerekli gleri kazand rmak iin yere geri dnerler. Bu nedenle pek ok ay tanrs ayn zamanda yeralt ve cenaze tanrsdr. Pek ok inan ta ay ller lkesi olarak kabul edil ir. Kimi zaman lmden sonra ayda dinlenme hakk yalnzca siyasal ya da dinsel nderlere verilir. Plutarkhos'a gre insan eden oluur, beden (soma), ruh (psyche) ve ak l (nous); iyilerin ruhlar ayda arnrken, bedenleri yerde, akllar gnete kalr. Akl-ruh ikili i, lmden sonraki ay-gne ikiliiyle rt r. ... Plutarkhos'a gre, insan iki kere lr: ilki Demeter'in, lkesi yeryz nde, beden ... btnnden ayrlp, toz olunca gerekle ir (bu nedenle Atinal lar, llere "demetreioi" derler); ikincisi psyche, nous dan kopunca veya tz yle karnca Persephone'nin lkesi olan ay da gerekleir. Ruh ayda kalr, bir sre yaamyla ilgili ryalar grr ve an lar hatrlar. yiler beklemeden "tekrar emilirler"; hrsl olanlarn, intihar edenlerin ve bedenlerine dkn olanlar n ruhlar srekli olarak yere ekilir ve onlarn zmsenmesi uzun zaman al r. Platon, ruhun ikiliini ... ve sonra e ayrldn kabul etmi tir. ... bizi ilgilendiren, llerin ruhlarnn ikametgah olarak ay kavramdr ve bununla ilgili ikonlara AsurBabil, Fenike, Hitit, Anadolu o yma sanat nda rastlamaktay z ve bu kavram n, daha sonra tm Roma mparatorluu'nda mezar antlarnda yaygnlatn grmekteyiz. (Yarm ay simgesi, cenazeyle ilgili bir simge olarak tm Avrupa'da yaygndr.)

26

55. Ay ve Erginleme lm, kesin deildir; nk ay kesin lm tan maz. Avustralya'daki erginleme trenlerinde, "l" (yani yeni ergin) ay n karanlklardan kmas gibi mezardan kar. 56. Ay Oluumunun Simgeleri "Oluum" bir ay kural dr. Ayn dramatik anlar nda gzlemlenmesi -domas, dolunay haline gelmesi, kaybolmas- ya da "bir blnme," "bir sralama" olarak grlmesi ya da kader alarnn rld "ip" olarak grlmesi tm bunlar, halklarn mitlerine ve kuramlatrma glerine ve kltrel seviy elerine ba ldr. Hommel on ya da on iki i branice harfin ayn evrelerini tan mlandn gstermi tir (rnein alef boa anlamna gelmektedir ve yeni ay n simgesidir ayn zamanda ayn evrelerinin ba lad bur, iareti anlamna da gelmektedir vb). ... Alfabenin harfleriyle ayn evreleri arasndaki en a k ve en eksiksiz zde leme Trakyal Denys'in incelemesinde yer almtr; burada sesli harfler dolunaya, yumuak sessizler yarm aya (eyreklere) ve sert sessizler yeni aya karlk gelir. 57. Kozmobiyoloji ve Mistik Fizyoloji Bu zde lemeler yaln zca snflandrma amacyla kullan lmazlar: nsann ve kozmosun ayn tanrsal ritim iinde btnlemesi giriiminin rndrler. Bunlarn tadklar anlam, ncelikle bysel ve soteriyolojiktir; insan, "harflerde" ve "seslerde" gizil olarak bulunan erdemleri z mseyerek baz kozmik enerji merkezlerine dahil olur ve kendisiy le btnlk arasnda mkemmel bir uyum gerekleir. nsann kozmosla btnle mesi, ancak gne ve ay ritimleriyle btnle erek, yani havadan ve gazdan olu an bedeninde ay ve gnei "birletirerek" gerekle ir. ... Tantra ve Hatha yoga okullar, ay, gne ve eitli- merkezler ya da ''mistik'' arterler, kan ve ersuyu vb aras nda kurulan bu karma k zlemeleri ok ileriye gtrm lerdir. Bu zdeletirmelerin anlam, ncelikle insan n kozmik enerjiler ve ritimlerle dayanmasn sonra da ritimlerin birlemesini, merkezlerin kayna masn salamak ve akn mekanda kurtulua ulamaktr, bu da ancak "biimlerin" kaybolu u ve ilk birli in kurulu uyla gerekle ir. 58. Ay ve Kader Ay, yaayan her eyin efendisi ve baz llerin rehberi olduu iin kaderi "rm tr." Baz mitlerde ayn, byk bir rmcek olarak betimlenmesi rastlant deildir. ... Yaratmak demektir; rmce in an da dokuduu iplii kendinden retmesi gibi kendi znden ortaya karmakt r. 59. Ayla lgili Metafizikler ... ortaya koyduumuz ay hiyerofanileri u temalarla snfland rlabilir: a) bereket (sular, bitkiler, kadn; mitsel "ata"); b) dnemsel yenilenme (tm ay hayvanlar nn ve ylann simgesi; ay n neden olduu bir su felaketinden sa kalan "yeni insan"; erginleme lmleri ve yeniden dirilileri vb); c) "zaman" ve "kader" (ay "ler," kaderi "dokur," birbirinden ayr kozmik dzlemleri ve ayrk gereklikleri "balar"); d) 27

aydnlk-karanlk kartlyla (dolunay-yeniay; "st dnya" ve "alt dnya; "dman kardeler; iyilik ve ktlk) ya da var olmak-yok olmak, gizil -grnr u noktalaryla (gizil olanlarn "simgeleri; karanlk gece, karanl k, lm, tohum ve larva) ortaya konan deiim. Tm bu temalarda ortak dnce, kartlklarn, "oluumlarn'" art arda gelmesiyle, iki kart ucun koullarnn birbiri ardna gereklemesiyle (varlk-yokluk; biimler-gizil durumda olanlar; lm-yaam vb) oluan ritimdir. Eski in'in bu kltrel balamnda, aydnlk-karanlk simgeleri birbirini tamamlay c simgelerdir; bayku karanln simgesidir ve n simgesi slnn yan nda yer alr. Ayn insana, kendi kaderini aklad sylenebilir: ayn yaamnda insan kendini "grr" ve kendisini bulur. Bu nedenle ay simgeleri ve mitolojisi duygusaldr; ayn zamanda teselli edicidir nk ay hem lme ve berekete hem de drama ve erginlemeye hkmetmektedir. V. BLM SULAR VE SU SMGELER 60. Sular ve Tohumlar Aslnda su, btn potansiyel ve retken gleri temsil eder; sular tm varoluun kayna, fons ve origo'dur. Suya batma, ilk biime geri dn, yeniden yarad l, doumu simgeler; nk suya batma, biimlerin biimlerini kaybediidir ve varolu ncesindeki ayrmam olanla yeniden btnle mektir; sudan k, biimin ilk kez da vuruldu u yaradl eyleminin tekrar dr. Tm imkanlar kendi bnyesinde bar ndrr, mkemmel bir ak cla sahiptir, her eyin geliimini salar ve aya benzetilir veya dorudan ayla zdeletirilir. Ayn ve suyun ritimleri ayn kaderi paylar, tm biimlerin dzenli aralklarla grnp kaybolmas n ynetir, evrene dngsel yap sn kazand rr. Su, neolitik vazolarn stnde w\ iaretiyle betimlenirdi; aslnda bu i aret akarsu karl olarak da kullan lan en eski M sr hiyerogliflerindendir. 61. Suyla ilgili Kozmogoniler Su, tm yaam dzlemlerinde hayatn ve bymenin kaynadr. ... her evren ifadesinin ncl ve desteidir. 62. Hylogenie'ler (hylo (madde, evrendeki her eyi oluturan ilk madde)+genie (cin)) Su, evrenin tm potansiyel ini ve tm tohumlar n iinde barnd rahim oldu u iin, insan trnn ya da zel bir rkn sudan ktn anlatan mitleri ve efsaneleri rahatlkla aklayabiliyoruz. Cinsellikle ilgili kozmogoni simgelerinde; gk, yeri yamur araclyla kucaklar ve dller. ... Ama topraktan, bitkilerden ve ta tan doum mitleri gibi mitlerin ve inanlarn ardnda ayn temel dnce yatmaktadr: Yaam, yani gereklik, kozmik 28

bir zde bulunmaktadr ve bu zden do rudan ya da simgesel aralarla tm canllar tremitir. Deniz hayvanlar zellikle bal klar (ki bunlar ayn zamanda cinsel simgelerdir) ve deniz canavarlar, kutsall k amblemleridirler; nk suda younlam mutlak gereklii temsil ederler. 63. "Hayat Suyu" Kozmogoni simgesi v e tm tohumlarn taycs olan su, bysel bir maddedir ve her derde devadr; iyiletirir, genletirir ve yaam sonsuz k lar. Suyun ilk rnei hayat suyudur. 64. Suya Daldrma Simgecilii Suyla arnma da ayn zelliklere sahiptir; suda, her ey "erir" her "biim" paralan r, her gemi tarih olur; gemite olan her ey suya batt ktan sonra yok olur gider; hibir biim, hibir "i aret," hibir "olay", varl n srdremez. nsanlar asndan, suya batmann lmle edeer bir anlam vardr ve kozmik dzlemde dnyay yaam kayna okyanusun iinde e riten felaketle (tufan) edeerdir. Her tr biimi paralad, her gemii sildii iin suyun arndrma, yeniden olu turma ve yeniden dourma zellii vardr; nk suya batan he r ey "lr," suya batan kii, tpk gnahsz bir ocuk gibidir, gemi i yoktur) yeni bir yaama balayabilir, yeni bir aydnln eiindedir. Su, arndrr ve yeniler; nk "gemi i" siler, ilk bataki btnl yalnzca bir an iin de olsa- yeniden kurgular. ... Ykanmak, sutan ar ndrr, llerin varlndan kaynaklanan ktlkle ri temizler, delilii geirir, gnahlar da fiziksel ya da ruhsal blnmeyi de giderir. En nemli dinsel adetlerin kke ninde yer almaktadr ve bylece insann kutsaln idaresine girmesini salamtr. Tapnaklara girmeden nce ve kurban trenlerinden nce y kanlr. 27 Mart Frigyal ana tanr a Kybele'nin "hamam" gndr. Kuraklktan kurtulmak ve ya mur yadrmak iin, zerinde sa imgesi bulunan bir han ya da bir Meryem Ana heykelinin suya bat rlmas riteli, XIII. yzy ldan beri Katolikler tarafndan uygulanmaktad r ve ruhban n direniine ramen XIX. ve XX. yzy la kadar devam etmi tir. 65. Vaftiz Suya daldrmann, arnma ve yenilenme arac olarak grlmesinden olu an dinsel simge, Hristiyanl k tarafndan kabul edilmi ve pek ok dinsel deerle zenginle tirilmitir. Aziz Yuhanna, vaftizden, bedendeki hastalklarn iyilemesini deil ruhun kurtuluunu ve gnahlarn affediliini anlam tr. ... Hristiyanl k'ta vaftiz en nemli ruhsal arnma aracdr; nk vaftiz suyuna batma, sa'nn gmlmesini temsil eder. ... Simgesel olarak suya batan insan lr, sonra yeniden doar, arnr, yenilenir; tpk mezarnda canlanan sa gibi. "Babann ycelii sayesinde Mesih nas l lmden dirildiyse, biz de yeni bir ya am srmek zere vaftiz yoluyla O nunla birlikte lme gmldk. E er Onunkine benzer bir lmde O nunla birletiysek, Onunkine benzer bir dirili te de O nunla birleeceiz."

29

66. lnn Susuzluu Su "lnn susuzlu unu giderir," onu eritir ve tohumuyla somutla trr, su ly ldrr ve onun insan olarak kaderine kesin olarak son verir. ... eitli lm anlaylarnda l, kesin olarak lmez, yalnzca ilk varlk biimine brnr; bu bir geri dntr, bir son de ildir. Kozmik devreye dn ya da kesin kurtulu beklentisindeki ruh, ac eker ve bu ac, genelde susuzlukla ifade edilir. Susuzluk da so uk da acy, dram ve kaygy ifade eder. l, insanln kaderinin ac bir biimde son bulmas ndan oluan durumunda uzun sre kalamaz. Su ve iece k sunma trenlerinin amac da bu ac y "dindirmektir," yani lnn, suyun iinde "tamamen erimesiyle" yeniden olu umunu sa lamaktr. 67. Mucize ve Kehanet Pnarlar Suyun bu dinsel ok ynll, tarihte p narlar, nehirler ve rmaklar evresinde gelien pek ok tapm dourmutur. Su tapmlar -zellikle iyiletirici gleri oldu u kabul edilen kaynaklarn, termal kuyularn, tuz ocaklarnn tapmlar- hayranl k verici bir sreklilie sahiptirler. Hibir din devrimi bu tap mlar yok edememitir; halkn inancyla beslenen su tap m ortaada bu tap mlar aleyhine alan yok etme kampanyalar na karn sonunda Hristiyanlk tarafndan ho gryle karlanr. ... Su tapmlar bylece neolitik adan, gnmze kadar varln srdrm tr. 68. Su Epifanileri ve Tanrlar 69. Nympha'lar Baz yerlerin kk "tanr alar olarak tan nan nympha'lar, herkes tarafndan bilinirler ve bir tapma sahiptirler, kurban kabul ederle r. Aslnda varln srdren daha ok, hem paralayan (nympha'larn "bysyle" deliren ve kiiliini kaybedenler) hem do uran, hem ldren hem de yaam veren suya kar duyulan korkuyla kark iki ynl bir ekim duygusudur. 70. Poseidon, Aegir vb Su tanrlarn en stnde Poseidon y er almaktad r. ... Kozmosun Kronos' un o ullar arasnda bllmesinin ard ndan Poseidon'un payna okyanuslar d er. Homeros, Poseidon'dan deniz tanrs olarak sz eder; saray, okyanusun dibindedir ve simgesi atall z pkndr (deniz canavarlarnn dilerinden yaplmadr). ... Poseidon, ayn zamanda yer sarsntlarnn tanrsdr ve Yunanllar yer sarsntsn su erozyonu yla aklar. Denizden kopup gelen dalgalar kylara vurur ve yer sarsntlar oluur. 71. Su Hayvanlar ve Amblemleri Ejderha ve ylan... ritmik yaamn simgesidir; nk ejderha, yaamla uyum iindeki dalgalanmalaryla yaam besleyen ve uygarlklar douran suyun ruhunu n simgesidir. Ejderha-yldrm-bereket ls eski in metinle rinde ok sk karmza kar.

30

72. Tufan Simgesi Tufan inan larnn hepsinde, insanl n suyun alt nda kalmas ve yeni bir insan rknn ve yeni bir dnenlin kurulu u dncesi vardr. Su, yaradln ncldr ve su, yaratt her eyi, yeniden yaratabilmek iin dzenli olarak yutar bylece bunlar "arndrr" ve yeni gizil ynler katarak yaradl her defasnda zenginle tirir, yeniden yaratr. nsanlk, belirli dnemlerde, gnahlar nedeniyle su alt nda kalarak yok olur. Ama insanlk hibir zaman tamamen yok olmaz, yeni bir biimde yeniden do ar; ama hala ayn kaderi, bir gn sular n altnda yok olup gitme kaderini tamaktad r. Eer "biimler" suyun iinde eriyip giderek yeniden canlanmazlarsa, yarat c glerini kaybederler ve bylece tamamen yok olup giderler. "Ktlkler" ve "gnahlar" insanl n biimini bozar; tohumdan ve yaratc glerinden yoksun kalan insanlk, sner, k sr ve ypranm kalr. Alt insan biimlerine yava bir dnn yerine, tufan, sular n iinde kalarak anl k bir yok olu getirir; bylece "gnahlar" arndrlr ve suyun iinde yeni ve canl bir ya am doar. 73. Sentez Ktalarn su alt nda kalmas (Atlantis) ya da tufan kavramyla -belli bir aralkla tekrarlanan kozmik olay- ruhun "ikinci lm" (cenaze trenlerinde su ve iecek sunma "nem" ve cehenne mdeki leimon vb) ya da vaftiz edilenin ayinsel "lm" kavramlar rtmektedir. Bununla birlikte, ister kozmik dzlemde ister insan dzleminde olsun, sular altnda kalma kesin bir yok o lu deil, geici bir yeniden btnleme srecidir ve bu srecin ardndan yeni bir yaradl, yeni bir yaam ve yeni bir insan doar. Temsil etti i dinsel gr ne olursa olsun suyun i levi her zaman ayndr: btn paralar, biimleri yok eder, "gnahlardan arndrr" hem canlandrr hem ar ndrr. Suyun kaderi, yarat ln ncl olmakt r ve sonra bu yarat l yutmakt r. ... Suyla arnma ve ykanma ritelinin amac yaratln meydana geldii zaman ... canlandrmaktr; dnyan n ya da yeni insann doumunun simgesel tekrarlardrlar. VI. BLM KUTSAL TALAR: EPFANLER, ARETLER VE BMLER 74. Kratofani Olarak Ta Maddenin sertli i, salaml ve dayan kll ilkel insan n dinsel anlay nda bir hiyerofanidir. Hibir ey, eksiksiz gcyle, grkemli bir kayadan veya arp c bir ekilde dikili duran granit bir bloktan daha dorudan, daha zerk, daha soylu veya daha huu verici de ildir. Her eyden nce, ta vardr. Her zaman oldu u gibi kal r ve varln srdrr; daha da nemlisi ta arpar. ilkel insann inanc , her zaman, ta n btnle tirdiinden, ifade etti inden farkl bir eye ynelik olmu tur. Bir kaya paras ya da bir akl ta belli bir dinsel sayg grr, nk bir eyi temsil eder ya da canl andrr; nk bir yerlerden gelmektedir. Kutsal oluu zellikle bu bir eye ya da bir yere baldr) varlyla ilgili deildir. nsanlar talara, olduklarndan farkl bir eyi temsil ettikleri srece tapmlardr. ... 31

Tapm zelliklerine sahip olmu talarn ounun ara olarak kullan lm olmas dr: Belli eyleri elde etmek, bunlara sahip olmak iin kullanlmlardr. Dinden daha ok byyle ilgilidirler. Kkenlerine ya da biimlerine bal olarak baz kutsal deerler kazanm olmalarna karn talar, tapmn nesnesi de il arac olmu tur. Bronz a ndaki "mezar bekisi" ta lar, mezarlarn yan na dikilirdi; bylece mezar dokunulmazlk kazanrd. Ta; hayvanlara, hrszlara ama zellikle de lme kar koruma sa lard; nk ta nasl bozulmadan kalabiliyorsa lnn ruhu da dalmadan sonsuza kadar varln srdrebilirdi. 75. Mezar Megalitleri Doal yollardan olmayan bir lm, sinirli, k zgn ve pi manl kla dolu bir ruh demektir. Yaam ani bir biimde son bulduunda lnn ruhunun, toplum iindek i hayatna devam etmek isteyecei dnlr. rnein Gondlarda yldrm arpmas , kaplan sald rs ya da y lan srmas sonucunda biri ldnde, ld yere ta ylrd; buradan her geen, lnn ruhunun rahat uyumas iin oraya bir ta kayard (bu gelenek bugn Avrupa'nn baz blgelerinde rnein Fransa'da hala devam etmektedir. ... Bhillerde mezar antlar doal yoldan lmemi kimseler iin ya da efler, bycler ve sava lar iin, "gllerin" ruhlarnn huzuru iin, ksacas yaamlar boyunca bir biimde "gc" temsil etmi ya da bu gce "lmle rinin zorlu olmas" sonucu onu "yakalam " kiiler iin dikilirdi. Bylece mezar ta, lme kar ya am koruyan bir ara halini alm tr. Ruh ta a "yerleir," . ... Bir taa "hapsedilen" ruh, yaln zca olumlu bir ynde hareket etmek zorunda braklr: retkenlik. ... "ta lar, atalarn talam ruhlardr," ... Burada sz konusu olan talam bir ruh deil, bu ruhun geici ya da simgese l bir "ikametinin" somut bir temsilidir. ... ruh, tanr , totem, boy ne olursa olsun tm bu kavramlarn aslnda tek bir temsilcisi vardr bu da tatr. 76. Bereket Talar Sonu olarak ta, somut varl yla bir tapma sahip de ildir, ona ba l tapmlar; onda canlanan ruha ve onu kutsayan simgey e yneliktir. Ta, kaya, dikilita, dolmen, menhir vb temsil ettikleri ruhsal g sayesinde kutsal olmu lardr. ... Salem'deki (Gney Hindistan) ksr kadnlar, onlar dlleyebilecek atalar n iinde bulundu una inand klar dolmenlere, e itli adaklarda (iekler, halanm pirin, sandal aac) bulunduktan sonra "bu ta a srtnrlerdi. 77. "Kayma" "Kayma" olarak bilinen adet ok yaygndr: Gen kadnlar, ocuklar olmas iin, kutsanm bir ta boyunca kayarlar. Yine ok yaygn baka bir adet de "srtnme" adetidir; srtnme adetini gene lde salk nedenleriyle zellikle de k sr kadnlar uygular. Bu adetlerin o unun kaynanda -bunu daha nce belirttik- tala ya da bir kayayla temas edildiinde ksr kadnn dourganlaaca inanc vardr.

32

78. Delik Talar: "Gk Grlts Talar" Hindistan'da bu halka talar gne simgeleriyle aklanrlar. Ruhun, teki tarafa geebildii (kaabildii) dnya kapsyla, ... zdeletirilmilerdir. Pek ok blgede gk talar retkenliin simgesi olarak grlr. ... ta n, belli bir dinsel deere sahip olmasnn nedeni geldii yerdir: Ta, kutsal ve ok bereketli bir yerden gelmektedir. Yamur yadran gk grltsyle gkten d mtr. 79. Gktalar ve Beytel'ler Kabedeki Hacer'l-esved ve Friglerin Ulu Anas Kybele'nin Kartaca savalar srasnda Pessinus'tan Roma'ya getirilen figratif olmay an imgesi en tan nan gktalardr. Bunlarn kutsallklar, ncellikle gkten gelmelerinden kaynaklanmaktad r. Ama ayn zamanda tam bir yeryz tanr as olan Ulu Anan n imgeleridirler. ... Kabe dnyan n merkezi olarak kabul edilmektedir. Kabe, yalnzca dnyan n merkezi olmakla kalmaz, Kabe'nin stnde gn merkezinde "Gn Kaps" bulunmaktadr. Bu kap , Kabe'nin gkten d erken at deliktir ve bu delikten yer, gkle temas kurmaktad r. Buradan axis mundi (dnyan n ekseni) gemektedir. Ksa bir sre nce yaplan aratrmalar, slamiyet'ten nceki dn emde Araplarn, Yunanl larn ve Romal larn "Tanrnn evi" anlamna gelen ve Sami kkenli bir kelime olan baytili diye adland rdklar baz talara taptklarn ortaya koymutur. ... Ama kutsal ta putlar hibir zaman ta olduklar iin kutsallk kazanmam, tanrsal bir varln tezahr olduklar lde tap mlarn nesnesi olmu lardr. 80. Ta Epifanileri ve Simgecilii ... ta, bir iaretten, bir "evden," bir teofaniden ibarettir. Tanr , tata tecelli eder, ya da baka ritellerde ta ta Tanrnn varlna tan k olunur ve bir anla ma imzalanr. Bu "tanklk" halk n gznde tanr nn tata tecellisidir; sekinle rin gznde tan, tanrsal varla dntrl dr. Musa'nn tektanrc1nda sekinler, tanrsal varln iareti ile herhangi bir nesnede reenkarnasyonunun bir biriyle kar trlmasna kar uzun sre mcadele etmi lerdir. ... Burada kar karya olduumuz, tek tanr inanc yla putperestlik aras ndaki bir mcadele de il, iki teofani, dinse l deneyimin iki dnemi arasnda mcadeledir: Bir yanda maddeyi tanryla zdeletiren ve grnd yer ve biim ne olursa olsun ona tapan eski anlay te yandan sekinlerin deneyimine dayanan, tanrnn varln kutsal mekanlarda (tapnak, kilise vb) ve Musa'nn baz ritellerinde arayan ve bu varln inanan n vicdan nda da belirmesi iin uraan anlay vardr. Genelde, eski tapma ait nesneler ve biimler, dinsel anlamlarnda ve de erlerinde meydana gelen deiikliklerden sonra yeni din tarafndan kabul edilirler. Yaygn inan a gre, Musa'nn On Emrini yazd tabletlerin muhafaza edi ldii Ahit Sand 'nda, nceleri Tanrnn varlyla kutsanm baz dinsel ta lar vard. Reformcular, bu tr nesn eleri, onlar yeni cin sisteminde deerlendirdikten ve onlara farkl bir ierik ykledikten sonra kabul etmi lerdir. Aslnda her tr biim, balangtan gnmze gelirken deiir; i aret ve tanr arasndaki karklk halk inanlarnda ciddi boyutlara varr ve bu tr karklklar nlemek iin dinin sekinleri, i aretler (biimli ta lar, heykeller vb) ya yok etme ya da anlamlarn deitirme (Ahit Sand ) yoluna gitmi lerdir. 33

81. Kutsal Ta, Omphalos, Dnyann Merkezi 82. aretler ve Biimler ... belli bir tapmn nesnesi olan her tr ta, her zaman, insan aan eyleri ifade etmitir. Pausanias'a gre "Zamanda olduka geriye gittiimizde, btn Yunanl larn, heykellere deil ilenmemi talara taptklar grlm tr." Hermes'in, uzun ve kark bir tarihi vard r: yol kenarlarna korunmak ve savunulmak iin dizilen talara hennai ad verilirdi; daha sonra, erkeklik organ tasvirinden olu an ve bir insan kafas tayan bir stuna hermes ad verildi ve bir tanr tasviri olarak kabul edildi. Bylece, Homeros ncesi dinde ve literatrde bildi imiz "ki i" olmadan nce Hermes, basit bir ta teofanisiydi. ... Hermes'in insan biimine brn , Helen imgeleminin bir rndr ve i nsanlarn, er ya da ge tanrlar ve kutsal gleri kiiletirme eiliminin bir sonucudur. ... Bylece Hermes tala bir olmaktan kurtulmu ; insan grnmne kavumu, teofanisi mitlemitir. VII. BLM TOPRAK, KADIN VE DOURGANLIK 83. Yeryz Ana Gkle yerin evlilii ilk kutsal evli liktir; tanrlar da kendi aralarnda evlenmilerdir ve insanlarda onlar n ardndan zamann balangcnda gerekleen her eyi taklit ettikleri gibi ayn kutsal ciddiyetle tanrlar taklit etmi lerdir. Yerle, yeryz tanrlaryla ve Ulu Anayla ilgili pek ok inan, mit ve ritel gnmze kadar ula mtr. Bir anlamda kozmosun temelini olu turan yer, dinsel a dan pek ok simgeye, anlama ve boyuta sahiptir. "V ar olduu," kendini ve baka varlklar ifade ettii, bahettii, retti i ve her eyi barna bast iin topra a taplr. 84. lksel ift: Gk ve Yer Pek ok mitoloji de, gk yce tanr , yerde onun ei olarak tasvir edilir. lkel dinlerde hemen hemen her zaman g e rastlarz. 85. Yer Hiyerofanilerinin Yaps Kozmogoniyle i lgili mitolojilerde yer, kkeni olu tursa da genelde edilgen bir roldedir. ... Yerin ilk kez dinsel bir deer kazanmas "belli belirsiz" olmu tur; aslnda yere kutsall n veren yer katman olmam , evresindeki kozmik ortamda kendini gsteren tm hiyerofanileri -toprak ta lar, aalar, sular, glgeler vb- tek bir btnde toplad iin kutsallk kazanm tr. ... kozmos; kutsal glerin zenginliinin ambar. ... Yerin stndeki her ey bir btndr ve birlik oluturur. reme eyleminin fizyolojik zelliklerini ke fetmeden nce insanlar gebelii ocu un annenin karnna girmesi olarak aklarlard. Kadnn karnna girenin bir cenin mi -o gne kadar ma aralarda, yarklarda, kuyularda ve a alarda yaayan bir ceninyoksa bir tohum mu ya da bir "ata ruhu" mu vb oldu u bu noktada hi ne mli deildir. nemli olan ocuklarn bir baba tarafndan yap lmad, geliimlerinin belli

34

bir dneminde kadnn, yaad ortamda bulunan bir nesneyle ya da bir hayvanla temas sonucu karn na girdikleri inancdr. Erkek, yarat lta bir rol oynamaz. Baba, yalnzca toplumsal olarak ocuklar n babasdr, biyolojik olarak ocuklar n oluumunda bir rol yoktur. nsanlar birbirine balayan annedir ve bu ba bile ok zayf bir badr: Ama insanlar, ya adklar ortama, modern ve dinsel olmayan bir zihniyetin ok zor anlayabilece i bir bala baldrlar. Bunlar, mecazi anlamda de il somut olarak "vatan toprann ocuklardrlar." Su hayvanlar araclyla (balk, kurba a, timsah, kuu vb) doarlar, kayalarda, uurumlarda ve ma aralarda biterler, sonra bysel bir olay la annelerinin karn na girerler; doum ncesi ya amlar, suda, kristallerde, talarda ve aalarda balamtr. ... Ermeniler, yerin insanlarn geldii ana karn olduuna inanrlar. Perulular, dalardan ve talardan geldiklerine inan rlar. Baka halklarda ocuklarn, ma aralardan, yarklardan ve kaynaklardan geldiine inan lr. nsan baba ancak evlat edinmenin tm zelliklerine sahip bir ritelle ocu u merulatrr. ocuklar, ncelikle "bulunulan yere" aitti rler, yani evredeki mikro kozmosun bir parasdrlar. Anne onlar barna alr; onlar "toplar" ve onlara insan biimini verir. Bylece insann evresindeki ortamla, mikro kozmo sla kurduu dayanman n ve ban; zihinsel geli imin belli bir evresinde bulunan ya da daha dorusu zihninde insan ya amn biimlendirmeye yeni yeni balayan insan asndan neden bu kadar nemli olduu anlalmaktadr. 86. Yeraltnn Anal Bir ana tanra ya da bir bereket tanras olmadan nce yer, bir ... Anadr. Altay halklar da otlar yolmann byk gnah olduuna inanrlard, nk onlara gre yeryz, otlar yolunurken , tpk salar ya da sakal yolunan bir insan gibi ac ekerdi. 87. nsann Topraktan k ocuk, babas tarafndan havaya kaldrlr; bu, ocu u tan dn ve kabul etti ini gsterir. ... hem bir g hem bir ruh hem de do urganlk kayna olarak grlen, Yeryz Ana kavram. Mordovlar bir ocuk evlat edinmek istediklerinde ocu u iinde koruyucu tanra Yeryz Anann oldu una inand klar bir ukura koyarlar. Bunun anlam , ocuun evlat edinilmesi iin yenide n domas gerektiidir ve bu yeniden doum, ocu u evlat edinen annenin doumu canlandrmasyla deil (Rumenlerde oldu u gibi) ocuun gerek annesinin, yani topra n barna verilmesiyle gerekletirilir. ocuu, kozmik elerin -su; rzgar, yer- insaf na brakma, "sunma," kadere kar bir tr meydan okumadr. Yere ya da suya emanet edile n ocuk, kszdr ve lebilir; ama e er ans varsa insanst bir konuma da ykselebilir. Kozmik elerin korumas ndaki terk edilmi ocuk genelde bir kahramana, bir azize ya da bir krala

35

dnr. Onun ya am yksn veren efsane, doumlarndan hemen sonra terk edilen tanrlar mitinin bir tekrar ndan baka bir ey de ildir. 88. Yeniden Doum Yeryz Anaya bal baka bir ritel de, llerin gmlmesidir. Yetikinler ldklerinde yak lr, ama ocuklar gmlr. Bylece Yeryz Anann barna geri dnp yeniden do abilirler. Manu yasalarna gre iki yandan kk ocuklar ldklerinde gmlrler; yak lmalar yasakt r. Kuzey Amerika'da Huronlar l ocuklar yollarn altna gmerler bylece ocuklar bu yoldan geen kadnlarn iine girerek yeniden doabilirler. ... ocuklarn canl canl gmlerek Yeryz Anaya adandklar yerler de vardr, rnein Grnland'da, baba gerekten hasta oldu unda ocuk gmlr, sve'te veba salgn srasnda iki ocuk canl canl gmlm tr, Mayalar da kuraklk ba gsterdiinde bu tr kurban adaklarnda bulunurlard . Ayn biimde, ocuk doar domaz topraa yatrlr bylece gerek annesinin onu tanmas ve kutsall yla korumas salanmak istenir. ... Gnah ileyen, topra n iine yerletirilmi bir fya ya da kaz nm bir ukura girer ve buradan ktnda annesinden ikinci kez domu olur. 89. Homo-Humus kardmz ortak sonu, ye rin anne oldu udur, yani znden canl yaratklar karddr. Yer "canl dr," nk retkendir. Yerden kan her ey yaam doludur ve yere dnen her ey yeniden ya am bulur. ... Yaam, yerin rahminden kmak, lm ise bir anlamda "yuvaya" dn tr. Vatan topra na gmlme istei kendi toprana duyulan bu mistik akn, bu kendi yuvasna dnme ihtiyacnn kutsal olmayan biimidir. Canl biimler ba dndrc bir h zda ortaya kp yok olurlar. Ama hibir yok olu kesin de ildir: canllarn lm yalnzca -gizli ve geici- bir durumdur; canl trleri, suyun yere tan d sre boyunca asla yok olmazlar. 90. Kozmobiyolojik Dayanma Bir canl biimi sudan kt andan itibaren, suyla arasndaki organik ba kopar; nbiimle biim aras nda bir kopukluk olu ur. Yerin kard biimler ve yer sz konusu oldu unda bu ba hi kopmaz. Canl biimler, yerden geici olarak koparlar; nk dinlenmek, yeniden glenmek ve sonunda yeniden gn na kmak iin yere geri dneceklerdir; ktklar rahimle her zaman dayan ma iinde olurlar. Su kutsal eylere olan hakarettir; nk dklen kan, yeri "zehirlemesi" nedeniyle tm ya am dzlemlerinde ok ciddi sonular dourabilir. 91. Tarla ve Kadn ok uzun bir sre .... Yunanllar ve Romal lar ekili tarla ile rahmi, tarm ile do umu zde letirmi1erdir. Bu zdeletirmeye pek ok uygarlkta rastlyoruz; bu zde letirme hat r saylr sayda inan a ve ayine konu olmutur. 92. Kadn ve Tarm Tarmn, kad nlarn bir buluu oldu u dorudur. Av peindeki ya da srlerin gzcl ndeki erkek hemen hemen her zaman evinden ayrdr. Kadn, snrl ama 36

keskin gzlem yetene iyle doa olaylarn, tohumun dkln, bymesini, meyve veriini gzlemler ve ayn sreci yapay olarak tekrarlamay dener. 93. Kadn ve Tarla Kadnla ekilmi topran zdeletirilmesine pek ok toplumda ve Avrupa halk inanlarnda rastlarz. ... slam metinlerinde, kad n "tarla," "ba" olarak adland rlr. Kuran'da, "Kadnlarnz sizin tarlan zdr," denir. Bugn pek ok ilkel halk, hala topran daha bereketli olmas iin reme organlarnn tasvirlerinden olu an pek ok muska kul lanmaktad r. 94. Sentez Ona inananlarn gznde her tanr , bir btndr; teki tm dinsel figrlerin yerini alr, tm kozmik blge lerde hkm srer. Ama ok az tanr, yer gibi, bir btn olma hakkna ve yetkinliine sahiptir. VIII. BLM BTKLER: YENLENME AYNLER VE SMGELER 95. Bir Snflandrma Denemesi Tarm trenlerini bir kenara ayrdktan sonra uygun bir formlle, "bitki tap mlar" olarak adlandrabileceimiz btn iinde u snflandrmay yapabiliriz: (a) En eski dinsel mek anlarda (Avustralya, in, Hindiini ve Hindistan, Fenike ve Ege) etkili bir mikrokozmos oluturan tm ta -aa-sunak tapmlar (b) Kozmosun imgesi ol arak aa (Hindistan, Mezopotamya, skandinavya, vb); (c) Kozmik teofani olarak aa (Mezopotamya, Hindistan, Ege); (d) Ulu Tanrayla ya da su simgecili iyle (Yaka rnein) ili kili olan ve lmszlk kaynayla (Hayat Aac) zdeletiren, tkenmez bereketin ve mutlak gerekliin, yaamn simgesi olarak aa; (e) Dnyann merkezi ve evrenin dayana olarak (Altayl larda, skandinavyal larda vb) aa; (f) Aalar ve insanlar aras ndaki mistik balar (insan do uran aalar; insan atalarn ruhlarnn toplanma yeri olarak aa; aalarn evlilii; erginleme trenlerinde kullanlan aalar vb) (g) Bitkilerin yenilenmesinin, ilkbahar ve yeni y ln yeniden doumu olarak aa (rnein mays aac). Tkenmez hayat lmszlkle edeer olduu iin a a-kozmos, bir ba ka seviyede lmsz hayat aacna dn ebilir. Tkenmez hayat, ilkel ontolojide mutlak gereklik kavramnn ifadesi olduundan, aa bu gerekli in simgesine ("dnyann merkezi") dnebilir. 96. Kutsal Aa lkel dinsel inan larda aacn (daha dorusu baz aalarn) gc temsil etti i kesindir. ... Bu nedenle tam bir "aa tapmndan" sz, edilemez . Bir aa hibir zaman yaln zca kendisi iin kutsallk kazanmaz her zaman onun araclyla "ortaya

37

konulan," "anlamlandrd" ve "simgeledii" ey adna bir tapma sahip olur. Byl ya da ifal aalar... Aa, kutsal glerle yklyse dikey olduu, yerden bitti i, yapraklarn kaybedip yeniden kazand, kendini say sz kez yeniledii (lr ve "yeniden dirilir"), ssl ve gzel oldu u iindir. Aacn "biimine"oldu u kadar "biyolojik zelliklerine" de bal tm bu nitelikle r, aacn kutsalln dorulayan niteliklerdir. ... Ama ilkel zihniyette, a a evrendir ve evren olmas nn nedeni onu yinelemesi ve onu "simgelemekle" birlikte varln da tamasdr. 97. Mikrokozmos Olarak Aa 98. Tanrnn Aata kameti 99. Kozmik Aa Hint gelene i en eski metinle rine gre her zaman kozmosu, dev bi r aa olarak tasvir etmi tir. Upaniad'larda, bu dnce ok a k bir biimde belirlenmitir: Evren, kkleri ge uzanan, dallaryla tm dnyay saran "ba aa" durmu bir aatr (bu imgenin, gne klarnn yansmasn belirttiini de hatrlayalm: Dallar aaya uzanr, kkleri ge uzan r, bylece d er klar stmze ) "Aac kklerinden kesmek" insan kozmostan ay rmak, onu "duyu nesneleri"nden ve eylemlerinin mey velerinden yal tmak demektir. ... dallar yce elementlerdir, yapraklar duyu nesneleridir, gzel iekleri, iyi ve kt ac ve zevk meyveleridir. Bu ezeli Brahma-Aac tm canl larn yaam kayna dr. Marifet silah yla bu aa kesilirse ve bylece Ruh'ta zevk al nrsa artk geri dnlmez. 100. Ba Aa evrilmi Aa Mesudi, bir Saba geleneinden: sz eder; bu gelenekte de Platon'un, insann, kkleri ge, dallar yeryzne inen ba aa evrilmi bir bitki oldu u yolundaki iddiasn paylalr. Ayn gelenee, ezoterik brani retisinde de rastlarz: Hayat Aac, yukardan aaya doru uzanr ve o her eyi aydnlatan gnetir. slam geleneinde de "Mutluluk A ac" vardr; kkleri g e uzanr ve dallar yeryzne yaylr. Ayn gelenee zlanda ve Finlandiya halk inanlarnda da rastlar. Japonlar, her y l bir bitki tanr s iin bir kz kurban ederler ve bu s rada, sunan yanna, kkleri havada, dallar aada bir aa konulur. Avustralya'nn Wiradyuri ve Kamilaroi kabilelerinde, byclerin, ba aa diktikleri byl bir aa vardr. 101. Yggdrasil Yggdrasil, tam bir kozmik aatr. Kkleri, yerin derinlerine kadar iner, burada devlerin krall ve cehennem vardr. 102. Bitki Epifanileri ifal otlar glerini ald klar kozmik ilk rnek yznden ocuklarn doumunu kolaylatrr, erkeklik gcn art rr, zenginlik ve bereketi garantilerler.

38

Tanrnn bir aata tecelli etmesinin en ilgi ekici rnei, Asurdaki nl alak kabartmadadr. Bu kabartmada, tanr , bir aatan kar biimde gvdesinin st ksmyla betimlenmitir. ... tanrnn niteliklerinden biri olarak kabul edilen kei, aacn yapraklarn yiyerek beslenmektedir. 103. l Tanralar ve Bitkiler Bir bitki simgesiyle tanr ann bir arada, betimleni i, aacn arkaik mitolojideki ve ikonografideki anlamn do rular: kozmik bereketin tkenmez kayna. ki simgeyi -su ve bitki- birbirine balayan balar zmlemek kolaydr. Suda, her trden tohum bulunur. Bitki kksap, al, lotus iei- kozmosun tezahr etmesini ve biimlerin ortaya kn ifade eder. Hindistan'da, kozmik imgelerin, lotus ieinden trediklerini grmek ilgintir. 104. konografik Simgecilik Dolu vazo baka alanlarda da bulduumuz bir simgedir ve her zaman "hayat bitkisiyle" ya da baz bereket amblemleriyle ba lantldr. ... Dolu vazo genelde bir tanr ya da yar-tanr tarafndan ta nr, ama asla bir insan taraf ndan ta nmaz. 105. Ulu Tanra-Hayat Aac Ayn temaya, Altay halk inanlarnda da rastlyoruz:Yedi dal bulunan Hayat Aac'nn altnda "Y llar tanras"bulunmaktadr. Smerlilerin "yaam" iin kullandklar iaret bir asma yapra dr. Bu mucize bitki, Ulu Tanraya adan r. Ana Tanr a, balangta "asma ana" ya da asma tanr a olarak adlandrlm tr. ... Odysseus'daki nympha Kalypso'yla zdeletirir. Kalypso gibi Siduri de gen bir kz grnmndedir; pee takmaktadr ve zm salk mlar tamaktad r; drt kayna n kt bir yerde oturmaktad r. zmler ve arap, uzun sre boyunca bilgelii simgelemilerdir. Kozmik Asma, kozmik aa, bilgi-kefaret aac Mandeizmde artc bir tutarllkla varln srdrr. arap bu inana gre, n, bilgeliin ve safl n cisimlemesidir. ... Bu asmadan, insanlar n susuzluunu gideren kutsal nehirler kar; n asma, g kaplad ve zm taneleri yldzlar olduu iin kozmik bir aa olarak kabul edilmi tir. Bulunduklar yer; yaam, genlik ve lmszl k kayna nn bulunduu "dnyan n merkezidir" Aalar, srekli yenilenme halindeki evreni temsil eder; evrenin merkezinde, ebedi hayat ya da bilgi a ac hangisi olursa olsun her zaman bir a a vardr. 106. Bilgi Aac Cennetin ortas nda, Hayat Aac ve yili i ve Ktl Bilme Aac vardr ve Tanr, Adem'e Bilgi Aac'nn meyvelerinden yemeyi yasaklam t; "nk ondan yedi in gn kesinlikle lrsn," demi ti. Adem'e ve Havva'ya Bilgi Aac'nn meyvesini yemeleri iin srar eden ylan, onlara bu aacn meyvelerinin lm deil tanrsall getireceini syler. "'Kesinlikle 39

lmezsiniz; nk Tanr biliyor ki, o aacn meyvesini yediinizde gzleriniz alacak, iyiyle kty bilerek Tanr gibi olacaks nz. 107. Hayat Aac'nn Bekileri Canavarla mcadelenin ba ka bir anlam daha vardr: erginleme. nsan "kahraman" olabilmek ve lmsz olmak iin "snamalardan" gemelidir. Ylan ya da canavar yenemeyen Hayat A ac'na, yani lmszl e ulaamaz. 108. Canavarlar ve Griffonlar Ylan baka geleneklerde de, her zaman Hayat Aac'nn yanndadr. Griffonlar ya da canavarlar kurtulu a Hayat Aac'na ya da onun simgelerinden birine giden tm yollar gzetlerler. -ksacas kutsal cisimletiren, g, ya am ve her eyi bilme yetene i bahedebilen her simgeyi- korurlar. 109. Aa ve Ha Hayat Aac, lleri dirilten, hastalar iyiletiren ya da genletiren vb tm mucizevi bitkilerin ilk rne idir. Gerek ha n yap ld tahta, lleri diriltmektedir ve imparator Konstanti n'in annesi Helena, onun peine der. ... Hristiyan ikonografisinde ha, genelde bir Hayat Aac olarak betimlenir. 110. Genleme ve lmszlk lmszlk ve genlik bitkisi," Hindistan'da ve Sami kltrnde farkl alglanr. Samiler, lmszlk ve lmsz bir yaam arzulamlardr; Hintliler, genletiren ve yenileyen bitkinin peindedirler. Yaam seven ve varoluu selamlayan Hintli, bunu sonsu za kadar korumak istemez yalnzca uzun sre gen kalmak ister. te yandan -zgrln kazanmak isteyen ve varlnn sonsuza kadar devam etmesini arzulamayan - bilgenin ve mistiin istedii lmszlk deildir; bilge ve mistik, kozmo stan kesin olarak kopup ayrlmay ve ruhunun sonsuz bile olsa belli bir zaman dilimi nde kalmasn deil, mutlak zerklie kavumasn ister. ... Elma skandinavya mitolojisinde, genle tirici ve yenileyici meyvedir. Mitin manevi yn yle, efsane, bat l inan ve gelenek yn ayr dr. Halk ve sekinler yenileyen ya da lmszlk veren bitki mitini tamamen farkl biimlerde yorumlarlar. ... Her tr mucize bitki temasnn ardnda bugn bizim kefetti imiz ayn merkezi temad r: Hayat Aac; ulalmaz bir yerde ya da "merkezde" bulunan ve yaln zca seilmi lerin meyvelerinden tadabildii mucize bir aata cisimleen gereklik, kutsall k ve yaam.

40

111. ifal Otlarn Arketipi Hindistanda Kapitthaha otu iktidarszla iyi gelir, nk Gandharvalar (Hint mitolojisinde, bitkilerden iyi anlayan, her derdin devas somann koruyucusu varl klar) Varuna'ya erkeklik gcn verirken onu ku llanmtr. Eski insanlar iin, atlarn tedavi edici glere sahip olmalar nn nedeni, ilk kez tanrlar tarafndan ke fedilmi olmalardr. 112. Axis Mundi Olarak Aa 113. nsann Bitkiden Tremesi Miti Miao topluluklar, atalar olduuna inandklar bir bambuya taparlar. ... Melburn evresindeki Avustralya kabileleri, ilk insann bir mimozadan do duuna inanmlardr. Hindiin'de ok yaygn bir mite gre, insanl k bir tufan sonucunda yok olur, yaln zca mucize eseri bir balkaba nn iine saklanan bir k z ve erkek karde kurtulur. stememelerine karn, evlenirler ve gen kz dnyaya bir balkaba getirir; bir daa ve ovaya serpilen tohumlarndan insan soyu do ar. Hayatna aniden son verilen bi r insann yaam bir bitkide devam eder; bu bitki, kesildii ya da yak ld zaman, tekrar insan biimini al an bir hayvan n ya da baka bir bitkinin do umuna neden olur. Bu insan n yaratclk ve varln ifade etme olanaklar n kullanabilmesi iin, ya amnn, tamamen tkenmesi ge rekmektedir; ani olarak varlna son verildi inde baka bir biimde varln devam ettirir; bitki, meyve, iek. Baz halklar, ata ruhlar nn baz aalarda bulundu una ve buralardan annelerinin karnna embriyon biiminde girdiklerine inanrlar. in'de her kadnn bir aaca karlk geldi ine inanlr; aa ne kadar ek meyv e verirse kad nn da o kadar ok ocuu olur. "Gerekliin" ve "gcn" kayna ve temeli insan deil bitkidir. nsan, yeni bir bitki kipliinin geici grnmdr. l rken, ya da daha do rusu insanlk durumunu terk ederken aaca -"tohum" ya da ruh olarak- dn r. 114. Bitkilere Dnme Yaamn iki dzlemi arasndaki evrim iki gruba ay rabileceimiz efsane ve masallarda sk sk karmza kar: a) ldrlen bir insann bir iee ya da bir aaca dn mesi; b) Bir meyve ya da bir tohum arac lyla mucizevi bir biimde dllenme. 115. nsan ve Bitki likileri Mecklenburg'da, yeni domu bebein plasentasn, kk bir meyve aacnn dibine gmerler; Endonezya'da, plasentan n gmld yere bir aa dikerler. Her iki gelenekte de, aacn bymesiyle insan n bymesi arasnda mistik bir dayanma olduu ifade edilir. ... Papular, bir a ac kestiklerinde kendilerinin de lece ini dnrler. Dolgan amanlar by u ralar iin ilk arlarn aldklarnda bir aa dikerler; ldklerinde bu a a kesilir. teki Altay halklar nda amann yaamnn

41

aaca bal olduuna inan lr. ... Avrupa'da, veliaht prens do duunda bir hlamur aac dikilir. 116. Hayat Yenileyen Aa braniler, gayri me ru ocuklar "otlar n ocuklar " olarak adlandrrken, Rumenler, onlara "iek ocuklar" der. 117. Aalarn Evlilii 118. Mays Aac Ksacas varolan her ey, canl ve yaratc olan her ey, srekli yenileniyorsa bitki simgeleriyle ifade edilir. Kozmos, bir aa biimiyle temsil edilir; nk aa gibi dzenli olarak kendini yeniler. lkbahar, ya amn dolaysyla insan n yeniden douudur. ngiltere'de 1 Mays'ta genler ya da kk kzlar, balarnda dallardan ve ieklerden olu an talarla, arklar syleyip hediyeler isteyerek ev ev dolarlard. ... Bu gelenein oldu u her yerde (sve, skoya, Pireneler ve Slav lkeleri) "mays direi" etraf nda yaplan bir dansla sona eren topl u halk e lenceleri iin bir frsat verir. Ba rollerde genelde ocuklar ve ge nler vardr. Bu, bir bahar bayramdr, ama bu trden her kutlama orjiye benzer bir eye dn ebilir. Kilisenin tm direni ine karn "may s bayram" varln srdrr. En derin toplumsal dn mler bile, bu gelene i yok edememi , yalnzca ad deimitir. Perigord'da ve baka birok yerde may s aac, Fransz Devrimi'nin simgesi olur; "zgrlk Aac" adn alr, fakat kyller, atalarndan kalan bir al kanlkla, bu aacn etraf nda dans ederler. 1 Mays, gnmzde zgrlk ve ii bayram olarak kutlanmaktad r; modem anlay a gre, bu bayram, tm gele neksel toplumlar n ortak lks; toplum refahnn gelimesi ve iyiletirilmesi mitinin bir paras dr. 119. "Kral" ve "Kralie" 120. Cinsellik ve Bitkiler 121. Bitkileri Temsil Eden Tasvirler Baz blgelerde, bitkilerin temsilci si ve g kayna Mays Kral'n "ldrme" ayini vardr. ... Pilsen civarnda(ekoslovakya) Kral, otlar ve iekler giymi olarak ortaya kar ve yarglandktan sonra atla kamaya al r; yakalanmazsa bir y l daha "Kral" olarak kalma hakk vardr; aksi durumda boynu vurulur. 122. Ritel Yarmalar 123. Kozmik Simgecilik Tm bu halk ayinlerinin ortak paydas bir bitki simgesi araclyla kozmik bir olay n (bahar ya da yaz) kutlan dr. Bir aa, bir iek, bir hayvan herkese gsterilir, bir aa trensi bir ekilde sslenir ve bir tren alay yla dolatrlr ya da bu bir a a deilse bir odun parasdr, bir adam veya bir kukla yapraklarla kaplan r; kimi 42

zaman lmle y a da yeniden dirilile ilgili dv ler, yarmalar, dramatik sahneler gerekletirilir. Btn insanlar n yaam bir an iin bir aata ya da bir bitki tasvirinde, kozmik bir olay -bahar- temsil eden ya da kutsayan basit bir si mgede odaklanr. Bitki ayinlerini yaratan bahar n geli i deildir. ... Ama canland rlan temsiller balangtaki yap y korurlar: yenilenmenin ilksel hareketinin yeniden gerekletirilmesidir. 124. Sentez Bitki hiyerofanilerinin neredeyse snrsz zenginli iyle kafamz karmamal dr. Bu hiyerofanilerin zenginlii ve eitlili i tutarl bir yapya sahiptir. Bu olgular gzden geirirsek kozmik aa ile mays aac tren alay arasndaki temel fark, kozmik bir ideogram ile bir ayin arasndaki ko ullarn farkllndan ibarettir. ... Ama tm bu formller, ayn "gerei" ifade eder: Bitki, ya ayan gerekliin ifadesidir ve kendini srekli yenileyen yaamn tezahrdr. ... bitki, kendisinden farkl bir eyi temsil ettii lde yani kutsal ortaya koydu u ve canland rd srece- bir hiyerofanidir. Bir aa yada bir bitki, bir bitki ya da bir aa olarak kutsallk kazanmaz: akn bir gerekliin bir paras olduu iin, bu a kn gerekli i temsil ettii iin kutsall k kazanr. Herhangi bir bitki ku tsannca, akn olur; kutsallk diyalektiine gre, para (aa, bitki) btnn temsilidir (kozmos, yaam), kutsal olmayan bir nesne bir hiyerofaniye dn ebilir. Ama asla aalar ya da bitkiler zerinde younlam bir tapm, bir "bitki dini" olmamtr. ... Her ne kadar baz tanrlarn bitkisel epifanileri varsa da, tanrlar, bir bitki hiyerofanisine indirgemek ok zordur. ... Bir "bitki tanrsnn" ne oldu unu daha iyi anlamak iin ncelikl e bir tanrnn ne olduunu iyice anlamak gereklidir. IX. BLM TARIM VE BEREKET TAPIMLARI 125. Tarm Ayinleri lkel insan iin, temel her faaliyet gibi tar m da basit bir topra srme teknii deildir. Yaamla do rudan ilgisi olan ve tohumda, ekili tarlada, yamurda, bitki ruhlarnda var olan yaamn o almasn salayan tarm, her eyden nce bir riteldir. Tarm toplumlarnn dinsel deneyimlerinde zaman n ve mevsimlerin neminin altn izmekle balamalyz. ifti, yaln zca sayg duyduu mekan olarak kutsal bir varlkla -bereketli toprakla, tohumda faaliyet gsteren glerle, tomurcuklar ve iek lerleilgili deildir, ayn zamanda yapt i belli bir zaman dngsyle , mevsimlerle ynlendirilir. 126. Kadn, Cinsellik, Tarm Topran bereketiyle kadnlarn yaratc gleri aras ndaki bu mistik ba "tarmc zihniyet" diyebileceimiz zihniyetin en temel gdlerinden biridir.

43

Tarmn gelimesiyle erkek giderek daha da byk bi r nem kazanm tr. Kadn ekili tarlayla zdeleince erkek kendisini, onu dlleye n tohumla bir hissetmi tir. 127. Tarmsal Sungular Tpk kurban trenlerinde ya da herhangi bir dinsel trende olduu gibi topra ilemeye ba lamadan nce ritel olarak arnm olmak gerekir. ... Tohum ekme zaman yla hasat zaman nn ayn neme sahip olmas bir rastlant deildir: tohum ekmek ve hasat, tarmsal faaliyetin en youn iki dnemidir. Bu kurbanlar ve sungular kim ve ne iindir? ... Fak at hasadn baars saysz gce baldr ve bu glerin ki iletirilmesi ve snflandrlmas konusunda belli bir karklk olduu gerektir. 128. Hasadn "Gc" Bir tarlann son baaklarn bimeme adeti ok y aygndr. Ayn nedenle, bir a acn son meyveleri toplanmaz, koyunl arn srtnda bir tutam yapa braklr... Bu gelenek -tketilen ama asla tamamen yok olmayan kendi bysyle kendini yenileyen "g" kavramndan tremi tir. 129. Mitolojik Kiiletirmeler 130. nsan Kurban Etme Frigyallar muhtemelen hasat dneminde insan kurban ediyorlard; baz kal ntlara gre, bu kurban adeti, Do u Akdeniz'in baz blgelerinde de yaygnd. 131. Aztekler ve Kondlarda nsan Kurban Meksika'daki Azteklerde ... ay sonra, ek in olgunla tnda, yeni m sr tanras Xilanen'i temsil eden gen kzn kafas kesilir; ... Altm gn sonra, hasat bitince yine bir insan kurban edilir. Tanra Toci'yi Annemiz (kullanm iin hasat edile n msrn tanras) temsil eden bir kadnn boynu vurulur ve derisi yzlr. Rahip, bu deriyi giyer ve baldrdan alnan bir para deri msr tanrs Cinteotl'un tapnana gtrlr; burada, baka biri bu deriden kendine maske yapar. ... Baka Amerika kabilelerinde rnein Pavnilerde kurban edilen gen kzn gvdesi paralanr ve paralar tarlalara gmlrd. Tarmla ilgili insan kurbanlarm en iyi rnek, Bengal'deki bir Dravid kabilesi olan Khondlarn, XIX. yzy ln ortalar nda gerekletirdikleri insan kurbanlar dr. Kurbanlar, yeryz tanras Tari Pennu ya da Bera Pennu'ya adanr ve Meriah olarak bilinen kurban ya ailesinden satn al nr ya da kendileri de kurban olan anne ve babadan do mutur. Kurbanlar, belli dnemlerdek i bayramlarda ya da olaanst durumlarda gerekletirilir, ama kurbanlar her zaman gnlldr . ... Kurban etme e itli biimlerde olur: Afyonla uyu turulan Meriah ba lanp kemikleri krlr ya da bo ulur ya da paralara ayrlr ya da kor ate zerinde yava yava yaklr vb. 132. Kurban ve Yeniden Doum Bir gcn yenilenmesini amalayan her tr drama ya da ayin, ab i nitio (balangtan beri) meydana gelmi tir ve ilksel ve yaratc eylemin yinelenmesidir. ... hasatta 44

kendini da vuran gcn yenilenmesi iin insan kurban etmek, nce tohumlara can veren bu ilk yaradln tekrarn amalar. ... Kurbann ritel olarak paralanan bedeni, paralarndan tohumlar kan ilk mitolojik varln bedeniyle rtr. 133. Hasat Sonu Ritelleri 134. ller ve Tohumlar Tarm iki farkl dzlemde llerin, alanna girer. lk dzlem, yeryzyle dayanmadr; ller tohumlar gibi gmlrler, yaln zca, onlarn eriebildikleri bir boyuta geerler. kinci dzlem olan tar m, byyerek kendini yeniden reten yaamn, bereketin stn bir arac dr ve ller bu yeniden doumun, yarad l evriminin ve tkenmez bereket gizemiyle zel olarak cezbedilir. Yeryznn rahmine gmlen tohumlar gibi ller de yeni bir suret iinde ya ama dnecekleri an beklerler. len, bu yaam enerjisinin toplanmas n temsil eder; bu nedenle tm a rlklaryla len, llerin an lmas iin olduu kadar, tarm bayramlar iin de vazgeilmezdir. Hatta eskiden ziyafetler, l:nn mezar nn yannda verilirdi; bylece lnn onun yan banda gerekleen bu yaam enerjisinden. faydalanmas salanrd. Ylan, tam bir lm hayvan dr, hasad korur. Baharda, ekim dnemlerinin balangcnda, hasad koruyup kanamas iin llere kurbanlar verilir. 135. Tarm ve Cenaze Tanrlar Eski Yunanistan'da, ller de tah llar gibi pimi toprak kaplara konul urlard. Kadim Hindistan'da hasat dneminde ller ritel olarak yak lr ve ayn zamanda hasat bayram kutlan rd. 136. Cinsel Yaam ve Tarlalarn Bereketi Tm toplulu un bir arada gerekletirdii ey, en iyi sonular verir. Kadnn retken olmas tarlalarn retken olmasn salar; ayn zamanda bitkinin bollu u kadna hamile kalmada yard m, eder. ... Kritik hasat zaman yaklatnda ve arpa bitmeye baladnda bat Afrikal halklardan Eweler orjiler araclyla felaketlere kar rn korumak iin nle mler alrlar. Pek ok gen kz, gelin olarak piton tanr ya sunulur. Kutsal evlilik, tap nakta tanr nn temsilcileri ve rahipler tar afndan gerekletirilir ve bu biimde kutsanan gen kzlar ya da eler sunan ortasnda bu kutsal fahi elie bir sre daha devam ederler. Kutsal evliliin tarlalar verimli k lmak ve srleri oaltmak iin oldu u sylenir. in'de gerekle en de budur, gen k zlar ve gen erkekler, baharda toprak zerinde birleirler, bylece evrenin tohum vermesini salayarak, yamur yadrarak ve tarlalar bereketli k larak kozmik remeye katk da bulunduklarn dnrler. 137. Orjinin Dinsel levi Orjiler genellikle kutsal evliliklerle rtrler. Tanrsal bir iftin birlemesi, snrsz bir elence, coku ve retkenlik nedenidir. ... Oraon halk, may s aynda, gne tanrsyla yeryz tanrasnn evliliini kutlarken rahip kendi karsyla herkesin gz 45

nnde birleir ve ardndan son derece atafatl bir orji ba latlr. ... nsanlar tanrlar taklit etmekten daha iyi bir ey yapamazlar; zellikle bu taklit tm dnyan n refahn, bitkilerin ve hayvanlarn kaderini etkileyecekse. Kutsall k sz konusu olduunda arln belli bir yeri ve nemi vardr. ... Orjiler kutsal yaam enerjisin yaylmasn salar. Pek ok blgede, kad nlar, kuraklk dnemlerinde, tarlalarda rlplak ko arlar bylece g n erkekliini uyandrmak ve yamur ya drmak isterler. Romallarn Floralia'snda (27 Nisan) genler rlplak sokaklarda dolarlar ya da Lupercalia trenlerinde, gen erkekler gen kadnlara dokunarak onlar retken klarlar ya da Hintlilerin en nemli bitki bayram Holi'de her ey serbesttir. HinduIar, Bali bayram srasnda, ensest ili ki dnda her tr cinsel birlemeyi olaan sayarlard. 138. Orji ve Yeniden Btnleme Tohumlar nasl topraa karyor, paralan yor ve ekillerini yitirip ba ka bir eye dnyorlarsa (filizlenme), insanlar da orjilerde bireyselliklerini yitirmekte v e tek vcut olmaktadrlar. Bylece, "biimin" ve "yasann" olmad tm duyularn kaynamas gereklemektedir. ... Bir anlamda, orji insan tarm dzlemine eker. nsan; kurallar, snrlar ve bireysellii ortadan kaldrarak, toprakla ve geceyle ilgili deneyimlere kendini aarak, yeni bir bitkide domak zere kendi biimini yitirip topran iinde paralanan tohumlarn durumuna gemeyi baarrlar. Dahas orjiler, yaradltan nceki misti k kaosu yeniden canl andrarak, yaradln tekrar edilmesini salar. Yaradl kaosa dzen getirir. Orjilerle (Karnavallar, Satrnalya -17 Eyllde kutlanan Satrn festivali-) krlan gnlk hayat rntsnde yaamn, etkinlik ve uyku, do um ve lm arasnda gidip gelen bir tm olarak, kaostan do up bir felaket veya ... bir "byk zlme" ile ona geri dnen bir yaradl dngs olarak grldn anlayabiliriz. 139. Tarmsal Mistisizm ve Kurtulu Hibir ey aba harcamadan ba arlamaz, insan hayat n yalnzca alarak, yani hayatn kurallarna uyarak, ilksel eylemleri tekrarlayarak kazanabilir. Tarm toplumlarnn insanlar nn bitkilerin hayat na ilikin deneyimlerinden yola karak kendileri iin olu turduklar umutlar, en ba ndan eyleme, harekete yneliktir. nsan belirli bir hareket tarzn izler, belirli modellere gre davranrsa yenilenmeyi umabilir. Eylem ve ayin, vazgeilmez koullardr. nsan binlerce yldr bitkisel ya amn belirli aralklarla yenilendiini gzlemlememi ye bundan insan ve tohumun dayan mas sonucunu karmam olsayd, lmle ve lmden sonra yenilenme umuduna sahip olamayacaktr. Tarihin ynn belirleyen ne nfusun art ne de yiyecek bolluu idi; tarihin ynn belirleyen insan n bu ke ifle birlikte geli tirdii zihniyettir. nsan, tahllar araclyla grdklerinden, onunla urarken rendiklerinden, tohumun. topra n altnca 46

kendi hviyetini yitirdiine tan k olarak anlad klarndan belirleyici bir ders karmtr. Tarm insana organik yaamn asli bir btn oldu unu retir; kadnla tarla, cinsel ili kiyle topra tohumlama aras ndaki yal n analojiler ve hayat n ritmikli i, lmn bir geri dn olduu gibi daha ileri zihi nsel sentezler bu esinden kaynaklanm tr. Bu sentezler, insanl n geliiminde ok temel bir yere sahiptir ve ancak tar mn kefiyle mmkn olabi lmitir. Kurtulu umudunun en neml i temellerinden birisi, tarih ncesi tarm mitiyle ortaya kmtr: toprakta gizlen en tohum gibi ller de yeni bir suret iinde yaama geri dnebileceklerini umut edebilirler. ... insan tarladaki iek gibidir. X. BLM KUTSAL MEKANLAR: TAPINAK, SARAY, "DNYANIN MERKEZ" 140. Hiyerofaniler ve Yineleme Sonu olarak, kutsal mekan d ncesi, mekana bir s nr izerek, onu evresindeki kutsal olmayan mekandan soyutlayarak kutsam olan ilksel hiyerofaninin yinelenmesi d ncesi zerine k uruludur. Tarihin en eski dnemlerinden beri hrmet gsterilen kayalar, kaynaklar, maaralar ve ormanlar farkl biimlerde bugnn Hristiyan toplumlar tarafndan da kutsal kabul edilirler. ... Kutsal mekan "seiminin" tamamen in sana brakldn dnmek kutsal mekanlar n srekliliklerini aklanamaz bir duruma getirebilir. 141. Mekann Kutsanmas Aslnda, mekan asla insan tarafndan "seilmez", yaln zca onun taraf ndan kefedilir ; baka bir deyile kutsal mekan insana kendini u ya da bu biimde gsterir. Bir yerde fare ya da kar nca olup olmamas kesin bir hiyerofani i areti olarak saylabilir. Kimi zaman, evcil bir hayvan, rne in bir boa serbest braklr; birka gn sonra, bu bo a aranr ve bulundu u yerde kurban edilir; ehrin kurulaca yer olarak bu nokta seilir. Kutsal mekan evreleyen tatan bir daire, ya da duvar en eski mabet yaplarndandr. ... it yaln zca, snrlan iindeki kratofaniyle ya da hiyerofaniye iaret etmez; ayrca, bilmeden bu mekana girerek ban belaya sokabilecek kutsal olmayan kiiyi koruma amac na da hizmet eder. Kutsal, kendisiyle temas kuran kiinin, her dinsel eylemin gerektirdi i "haz rlklar" yapmamas durumunda tehlikelidir. ... Tapnan ya da evin eiinin ritel nemi. ehirleri evreleyen surlar iin de ayn durum geerlidir: bu surlar askeri amalarla kurulmalarnn yan sra bysel bir savunma arac drlar. ... Hindistan' n kuzeyinde, salgn hastal k dneminde, ehrin etrafna bir daire izilir ve bu dairenin hastalk cinlerinin ehre girmesine engel olduu sylenir. 142. Kutsal Mekann "nas" Kilin harc na katlan su, ilksel suyla zdeletirilir; sunan temellerini olu turan kil, yeryz; yan duvarlar ise, atmosferdir vb. te yandan, suna n inas, zaman ile 47

simgesel btnle meye, onun he r sunakta maddelemesini ifade eder. Ate suna, bir yldr... Geceler, onu evreleyen ta lardr ve bu ta larn says 360 tanedir, nk ylda 360 gece vardr; gndzler, yajumati kiremitlerdir bunlar n says 360 tanedir, nk ylda 360 gndz vardr. Sunak bylece kutsal olmay an zamandan ve mekandan tamamen ayr bir mistik zaman ve bir mekanda var olan mikrokozmosa dn r. Bu adan bakldnda, sunan inasna aslnda evrenin doumunun bir tekrar olduu sylenebilir. Ayn kozmogoni anlayna, Tantrac okullarnda mandala'nn yap mnda da rastlanr. Mandala'nn szck anlam dairedir. ... Mandalann ne olduuna gelince, bir kare iine izilmi, emerkezli ya da emerkezli olmayan dairelerden olu ur. Herhangi bir yeni insan yerleimi de, dnyan n yeniden kurulu udur. Nihai olacaksa, gerek alacaksa yeni yerleim ya da yeni ehir, ina riteli araclyla "evrenin merkezi"ne ynlendirilmek zorundadr. Pek ok gelenee gre, dnya bir da gelimelidir. ... Roma'nn ilk modelinin bi r daire iine yerletirilmi bir kare olmas byk olaslktr: Son derece yaygn daire ve kare gelenei bize bunu dndrtmektedir. 143. "Dnyann Merkezi" Genel bir bak asyla deerlendirmek amac yla bu simgelerin, ana ve tamamlay c unsur etrafnda toplad n syleyebiliriz: 1. Dnyann merkezinde, yerle gn birletii "kutsal da " bulunmaktad r; 2. Her tapnak ya da saray ve biraz daha geni bakarsak her kutsal ev "kutsal dala" zdeletirilir ve bylece "merkez" olur; 3. Axis mundinin getii yerler olarak kutsal ehir ya da tap nak, gk, yer ve yeraltnn birletii bir yer olarak grlr. Doudaki her ehir dnyan n merkezinde bulunmaktadr. ... Mezopotamya ziggurat1ar, kozmik dalardr. ... Buraya t rmanan hac , Dnyann Merkezine yaklar ve st kat na km bir hac, baka bir gk alemine geer, kutsal olmayan mekan aarak "saf topraklara" girer. slam inanlar na gre, dnyan n en yksek ye ri Kabe'dir; nk kutup yldz, onun gn merkezinin tam alt nda oldu unu gstermektedir. Merkez kavram, bnyesinde pek ok unsuru bar ndrr. ... Kozmolojik gelenekler, merkez simgecili ini embriyolojiden al nan terimlerle akladklar da olur: Kutsal olan, dnyay bir embriyon gibi yaratt. Embriyonun gbekten kmas gibi Tanr da dnyay gbeinden balayarak yaratmaya balad ve yaratl buradan baka yerlere yay ld. Cennet, "yerin gbe idir" ve bir Sryani geleneine gre btn da lardan daha yksek bir da n zerine kuruludur. 144. Kozmik rntler ve na Ayinleri Eik, iki mekan ayran snrdr; ev dnyan n merkezine denktir. ... Konutun biimi deitiinde (rnein Orta Asya'nn hayvanclkla geinen oban toplumlarnda) ve 48

evin yerini yurt al nca, orta direin dinsel ve mitolojik ilevini, duman k iin tepede alan delik yerine getirir. Kurbann sunulaca zamanlarda yurdun iine tepesindeki aklktan darya kan bir aa yerletirilir. Kurban aacn yedi dal, gn yedi katn simgeler. Hindistan'da bir evin inasna karar verildii zaman, mneccim, dnyay tayan ylann kafas zerine konulacak temel tan seer. Duvarc ustas, belirlenen yere kazk akar ve bylece yeralt ndaki ylann "kafas n" sabitleyerek deprem olmas n engellemi olur. 145. "Merkez" Simgecilii Pek ok mitoloji de ve efsanede var olan kozmik aa (yedi dal , gn yedi katyla rtr) evreni simgeler. 146. "Cennet zlemi" XI. BLM KUTSAL ZAMAN VE EBED YENLENME MT 147. Zamann eitlilii Kutsal zaman, kutsal olmayan zamandan farkl dr; fakat dahas kutsal olmayan zaman n hesaplanmas , modern toplumdan m, yoksa ilkel toplumdan m bahsetti imize gre deiir. Dayaklarda be ayr zaman olduunu ortaya koymutur; bu zamanlar, ayn gn iinde bile deiebilmektedir; rnein pazar gn: 1. Gnein douu bir i e balamak iin en iyi zamand r. Bu saatte do an ocuklar mutlu ol urlar; ama gnn bu saatinde ava ve bal a gitmemeli ya da yolculu a kmamal dr. Aksi halde her eyleminiz baarszlkla sonulan r; 2. Sabah saat dokuz: uursuz andr, bu saatte ba lanan hibir ey baarya ulaamaz; bununla birlikte bu saatte yola karsanz ekyalardan korkmanza gerek yoktur; 3. le: bol talihli zaman, 4. leden sonra saat : sava zaman dmanlar ekyalar, avclar, balklar iin ansl, yolcular iin talihsiz zaman; 5. Gnein bat: ksa sren talihli zaman. 148. Hiyerofanik Zamann Bitiiklii ve Birlii 149. Dnemsel Tekerrr-Ebedi imdiki Zaman 150. Mitsel Zamannn Yeniden Balatlmas Mitsel zaman n (ya da kutsal zaman n, dinsel-bysel zaman n, hiyerofanik zaman n) iki temel z elliini sayabiliriz: 1. Tekrar edilebilirlik (bu durumda, anlaml her eylem bu zaman yeniden retir); 2. Her tr olas ln tesinde bulunmas na, bir anlamda sonsuzlukta olmas na, yani tarih st olarak kabul edil mesine karn bu kutsal zaman n, tarihte bir "balangc", yani tanr nn bu dnyay yaratt ya da dzenledii bir an, uygarl getiren kahraman n ya da atan n eyleme ba land bir an olmas vb. 49

... ilkel insann, etkinliklerin (rnein tarm, gelenek ve grenekler, cinsel ya am, kltr vb) anlaml ve yararl olduuna inanmas iin bunlarn, tanrlarnn, uygarl getiren kahramanlarnn ya da atalar nn ilk eylemlerinin tekrarlar olmalar gerekmektedir. Modern insan n gznde tarihsel, yan tek ve yeri doldurulamaz olarak nitelenen her ey, ilkel insan iin nemsizdir, nk mitsel-tarihsel bir ncl yoktur. 151. Dnemsel Olmayan Tekerrrler 152. Zamann Yenilenmesi Orji ayn zamanda karanla geri dn , ilksel kaosun oluturulmas demektir ve bu nedenle tm yarad ln, dzenli biimlerin her tr tezahrnn nc ldr. ... Belirli dnemlerde gerekleen trenlerde orjinin dzenlenmesi, yarad ln yok oluuyla gemiin de yok edilmesi iste ini ortaya koyar. "Biimlerin birbirine karmas," toplumsal dz eninin alt st olu uyla (Satrnalya'da, kle efendi, efendi kle olur; Mezopotamya'da, kral tahttan indirilir ve a alanr vb), kartlklarn rtmesiyle (evli kadna orospu muamelesi yap lmas vb), tm kurallarn ihlal edilmesiyle ifade edilir. Zincirden boalma, tm yasaklar n kalkmas , tm kartlklarn rt mesi tek bir amaca hizmet eder, dnyan n -toplum onun bir kopyasdr- yok oluu ve balangcn (kaosun) ve sonun (tufan n ya da ekpyrosis'in, yani k yametin) mitsel annn, ilksel illud tempus'un yeniden olu turulmasdr. 153. Yaratln Yllk Tekrar Yln sonunda gerekletirilen Karnavaln kozmik anlam, her zaman kaosun ardndan kozmosun yeniden yaratlmasdr. Bu dnemsel trenler, yaradln simgesel olarak tekrarlanmas dr. Tanrnn anahtar vardr: yamur, doum ve llerin yeniden dirilmesi. ranllarn yeni yl Nevruz, hem Ahura Mazda bayram (ilk ayn Hrmz gnnde kutlanr) hem de dnyann ve insan n yaratld gndr. Nevruz'da yaradl tekrarlanr. ... Nevruz gecesi, say sz ate ve k yak lr, tanrlara iki sunulur suyla ykanarak ar nlr bylece gelecek yl bol ya mur ya mas salanmaya al lr. 154. Yaratln Belirli Olaylara Bal Olarak Tekrarlanmas Aslnda, her yeni hkmdar, yeni bir dnem demektir. Toplumun tarihinde hatta evrenin tarihinde yeni bir dnemdir. 155. Mutlak Yenilenme XII. BLM MTLERN MORFOLOJS VE LEV 156. Kozmogoni Mitleri-rnek Mitler Bir Hint metafizik metni olan Brhadaranyaka Upaniad'da erkek ocuun dnyaya getirilmesi riteli anlatlr. reme eyleminin kutsal evlilie dn m sz konusudur. nsan ifti kozmi k iftle zdeletirilir; koca kar sna "Ben gm sen yersin" der. 157. Kozmogonik Yumurta 50

158. MitIerin Ortaya Koyduklar Herakleitos "Tanr , gn ve gece, yaz ve k , sava ve bar, doygunluk ve al ktr; tm kar tlklar Tanrdr," demitir. 159. Coincidentia Oppositorum Mitsel rnt Tm mitlerin ortaya konulu u iki ynldr: Mitler bir yandan ayn ilkeden treyen ... iki tanr sal kiiliin iki kar t niteliini; dier yandan tanrlarn derin yap larndaki coincidentia oppositorumu yani tanrlarn yce gnll ve korkun, yaratc ve yok edici, gne ve y lan biiminde (baka bir ifadeyle fiil ve kuvve halinde) vb olularn ortaya koyar. Hintli ya da inli zahit, bilge ya da "mistik," yaam deneyiminden ve bilincinden tm "arlklar" ayklamaya, yani tam bir belirsizlik ve tarafszl k hali kazanmaya, bylece zevke ve acya kar duyarszlamaya vb, ksacas zerk olmaya al r. 160. Tanrsal Erdii Miti Kozmik bereket tanr larnn ounun hermafrodit ya da bir yl dii bir yl erkek olduklarn hatrlatmakla yetinelim. ... Pek ok bitki tanr s (rnein Attis, Adonis, Dianysos) ve Ulu Tanralar (Kybele gibi) ift cinsiyetlidir. Avustralya dini gibi en eski dnya dinlerinde de ilk tanr erdiidir ve rne in Hindistan'da oldu u gibi en gelimi dinlerde bile tanr, erdii olarak betimlenir. ... Hintli tm cinsel mistisizmde insann kemale ermesinin, onun tanrsal eiyle, yani erdi isiyle zde lemesine bal olduu inanc hakimdir. inlilerde hermafrodit bir Yce Tanr vardr, hem karanl k hem k tanrsdr; simge olarak tutarl dr nk karanl k ve k tek bir gerein iki farkl yndr. 161. Erdii nsan Miti Pek ok inan , ilk insan n, atann, hermafrodit oldu unu ileri srer ve daha sonraki mitolojik de ikeler ilksel iftlerden sz eder. ... Adem bile, Hahamlarn yorumlarna gre, kimi zaman erdi i olarak kar mza kar. Havva'nn douu, sonuta tek bir hermafrodit varl n iki ayr varla -dii ve erkek- ayrlmasdr. Hermafrodit tanr ve ift cinsiyetli "ata" (veya "ilk insan") miti, "mkemmel insan" olmann ko ulu olarak kabul edilen balangtaki durumun dn emsel yenilenmesini amalayan toplu trenlere model oluturmaktad r. Avustralyal gen erke i ya da gen kz hermafrodite dndrmeyi amalayan erkek ve kad n snnetleri dnda, klk deitirme trenlerinin hepsinin, ayn eyin kk versiyonlar oldu unu syleyebiliriz. Hindistan'da, Fars'ta ve Asya'nn baz blgelerinde, klk deiiklii treni, tarm bayramlarnn ok nemli bir parasdr. Hindistan'n baz snr blgelerinde, erkekler kendisi de erdi i olan bitki tanr asnn bayram nda yapay gsler ta rlar. Ksacas, insan zaman zaman (bir an iin bile ol sa) mkemmel insan olma gereksinimini hisseder; bu mkemmel insan olma halinde her iki cinsiyet, yan yana var olur; tpk iki cinsiyetin teki niteliklerle ve dier tm s fatlarla bir arada tanr da var olmas gibi. Kad n giysileri giymi bir erkek, kadn olmaya al maz; grn te 51

kadn gibidir ama aslnda bir an iin iki cinsiyeti bnyesinde birletirir ve tm kozmosu anlayabilecek bir duruma brnr. ... Bir kez daha gemii, "tarihi" yok etme ve yeni bir yaradlla yeni bir yaama balama iste iyle kar karyayz. "K lk deitirme" riteli, "orji" riteliyle benzer zellikler tamaktadr: hatta klk deitirmenin genelde orji s rasnda gerekletiini syleyebiliriz. Bununla birlikte, bu ayinlerdeki en artc deiimler bunlarn asl anlamn bozamamtr: cennetteki lk insanla yeniden btnlemek. Tm bu ayinler, erdii tanr mitlerini model almaktadrlar. Aslnda insann, ak eylemiyle "erdii" nitelikler kazand sylenebilir; nk ak ilikisinde her iki cins, kar cinsin zelliklerine (zarafetle, teslimiyetle ve fedakarlkla vb) eriip onu fetheder (efkat, boyun e i, ak erkein fedakarl vb). 162. Yenileme, na, Erginleme Mitleri vb 163. Mitin Yaps: Varuna ve Vrtra Kozmogoni miti her biimde ve eitli bak alarnda "doru," uygulanabilir ve kullan labilirdir. Bu konuda, gerektiinde "ruhsal gcyle" ve "bysyle" balayc olan, evrenin hakimi ok gl gk tanr Varuna mitini ve yap sn rnek verebiliriz. Ama kozmik ynyle daha karma k bir tanrdr Varuna: Yalnzca gk tanr deil daha nce de grdmz gibi ay ve su tanr sdr da. ... Varuna'da "karanlk" gcn ar bast bir yn vardr. ... Varuna'nn bu "karanlk" yn yaln zca "karanl k gk" olarak gksel anlamda al nmamal dr, daha geni bir anlamda, kozmik ve metafiziksel anlamda d nlmelidir; gece, potansiyel bir gtr, tohumdur, tezahr etmemi alandr. Bir yandan gece (rtl olan), su (potansiyel, tohum), "aknlk" ve "edilginlik" (gk ve yce tanr lara zg) nitelikleri te yandan her trden "ba layclk" zellikleriyle sular "tutan" durduran ya da hapseden Vrtra'yla hem mitolojik he m de metafiziksel bir dayanma gsterir. Kozmik dzlemde Vrtra da bir "ba layc"dr. ... Mitin en nemli i levlerinden birinin, dorudan bilince olduu kadar ok e itli ve karmak anlay lara da hitap eden pek ok gereklik dzlemini belirlemek ve merulatrmak oldu unu syleyebiliriz. Her ikisinin de amac, bireysel dzlemde olduu kadar kozmik dzlemde de yaam durdurmak, lm getirmektir. 164. "rnek Tarih" Olarak Mit teki din ve by ilemlerinin yan sra mit insan zamansz bir dnyaya sokar. ... Herhangi bir ayini gerekletiren kimse, kutsal olmayan zaman ve mekan aar, ayn biimde, bir mitte anlat lan olay taklit eden ya da yaln zca bu miti dinleyen (bunu payla an) kimse de kutsal olmayan gelecekten uzaklar ve Byk Zamana geer. Modern bak asyla, mit (ve tm dinsel den eyimler) tarihi ortadan kald rr. Ama mitlerin o unun; ... meydana gelen eyleri aktard iin, insanlarn iinde yaadklar toplumun ve topl umun iinde bulundu u kozmosun rnek tarihini oluturduunu sylemeliyiz. Kendileri bir "tarih" olmayan kozmogoni mitleri gi bi deildirler. ... tarih deildir; sz konusu olan tekrarlanabilen (dne msel olarak ya da deil) ve bu tekrarla anlam ve deer kazanan bir rnek tarihtir. 52

Mitlerin tarihsel rnekler olma i levleri, hassas bir konudur. nk ilkel insan, mitte aktarlan olayn "kan tlarn" gsterme gereksinimi duyar. Mitin do ru olduunu kantlama ihtiyac tarihin ve "tarih" belgelerinin" eski zihniyetteki yerlerini anlamam z kolaylatrmaktadr. lkel insann, gerekten meydana gelmi olaylara, zellikle de evresinde geli en olaylara verdii nemi, ruhunun "gerek olana" duyduu itah, "olana" duyduu ilgiyi ortaya koyar. 165. MitIerin Bozulmas rnein, Kutlular Adas ya da Yeryz Cenneti miti, yaln zca dind zihniyetin imgelemini me gul etmekle kalmam , deniz keifleri yzylna kadar denizcilik bilimini de etkilemitir. Hemen hemen tm deniz ciler, tamamen ekonomik nedenleri olanlar bile (Hindistan yolu), deniz seferine karken Kutlular Adasn ya da Yeryz Cennetini kefetmeyi de ister. ... Fenikelilerden Portekizlilere tm byk corafya keiflerin arka plannda bu cennet lkeyi bulma ryas vardr. Tm yolculuklar n, aratrmalarn, keiflerin manevi bir anlam, kltrler oluturma gayesi mevcuttur. skenderin Hindistan'a yolculu u hala anlat lan bir hikayeyse bunun nedeni, tarihin mitle kar mas sonucu, insano lunun hi vazgemedii bir ryaya efsane bir yeri kefetme ihtiyac na cevap vermesidir. Cennet zlemi, modern insan n en sradan eylemlerinde bile varln srdrmektedir. ... lkel maneviyat, bir eylem olarak ya da insan n gerekten baard bir ey olarak de il, onda zerk deerler oluturan bir zlem olarak varln srdrr: bilim, sanat, toplumsal kuram vb. XIII. BLM SMGELERN YAPISI 166. Simgesel Talar Dinle ya da byyle ilgili olup da u ya da bu biimde belli bir simgesellik tamayan olguya ok ender rastlarz. ... Ku kusuz dinle ya da byyle ilgili her olgu bir kratofani, hiyerofani veya bir teofanidir. ... Ama pek ok ta , dolayl bir hiyerofani ya da kratofani arac lyla, yani onlara dinsel ya da bysel bir deer atfeden bir simge araclyla dinsel ya da bysel bir zellik kazanabilmektedir. Ama bir beytelin (kutsal ta putlar), ya da omphalos'un, akn bir gerekli i (Merkez) ifade ettii ve bu gereklii kutsal olmayan mekana dahil etti i lde merkez simgesi olduklarn belirtmeliyiz. Hata baz delik ta lar, yalnzca biimlerinin artrd simgeler (gne le ilgili ya da cinsel simgeler nedeniyle kutsallk kazanrlar. Yeimta, eski in simgele rinde olduka nemli bir yere sahip "de erli bir tatr." Toplumsal dzende, hkmdarlk ve g demektir; tpta, her derde devadr ve bedenin yenilenmesi iin yutulur; ayn zamanda ruhlarn besini oldu u sylenir ve Taocular, bu ta n, lmszlk verdiine inan rlar. ... Altn gibi ye im ta da yang ierir ve kozmik enerji merkezine dn r.

53

Metafiziksel olarak kozmolojik anlamdan "estetik" kullanma doru d, tek bana zerinde durulmas gereken ilgin bir olgudur. ... nciye neden byde , tpta ya da cenaze trenlerinde zel anlamlar yklenmitir? nk inci "Sulardan'" kmtr, aydan do mutur yin ilkesini temsil etmektedir, nk tm yaratclyla diiliin simgesi olan bi r deniz kabu unun iinde bulunmaktadr. ... nci iinde biimlendii sularn retkenlik gcyle donanm tr; aydan doduu iin byldr ve bu nedenle kadnlarn ss olmu tur; deniz kabuunun ta d cinsel simgesellik, onun gerektirdii tm zellikleri inciye atfetmitir; ceninle incinin benzerlii, inciye cinsel remeyle ve cinsellikle ilgili zellikler yklemitir. ... Bu l simgesellikten (ay, su, kadn) incinin byyle, tpla, cinsellikle, lmle ilgili zellikleri tremitir. nci, Hindistanda her derde devadr; kanamalara, sarla, delilie, zehirlenmeye, gz hastal klarna, frengiye vb iyi gelir. 167. Simgelerin nemlerini Yitirmeleri Grlyor ki incinin de erli olmas nn nedeni onu ku atan simgelerdir. ... ncinin simgelerinin "kkeni," deneysel de il kuramsal ve metafizikseldir. Bu simgeler, daha sonra yorumlanm ve eitli biimlere uyarlanmlardr; sonu olarak batl inanlar domu ve bugn, incinin temsil etti i ekonomik ve estetik deerler ortaya kmtr. Lapis lazuli, lacivert ta , Mezopotamya'da belli bir neme sahiptir ve kutsalln kozmolojik anlamna borludur: yldzl geceyi ve ay tanr s Sin'i temsil eder. . Tm ta lar ve tm madenler "canldr" ve cinsiyetleri vardr; yalnzca yaamlar daha durgundur ve cinsiyetleri daha belirsizdir; uyuuk bir ritimle topran barnda "yetiirler"; ok az "olgunlua eriir"; rnein Hintliler, elmasa olgun anlam na gelen pakva adn verirler, buna karn kristal, kacchadr yani ham dr. Pek ok blgede, de erli, talarn, ylanlarn ya da ejderhalarn bandan dtne inanlr. rnein, elmasn zehirli olduuna inan lr ve dudaklara de dirilmemesi gerektii sylenir nk y lanlarn bo azndan kmtr. ... Deerli talarn ylanlarn salgsndan trediine olan inan, in'den ngiltere'ye kadar uzanan, olduka geni bir blgeye yaylmtr. Bu efsanelerin... kkeni, "Hayat Aac"na, kutsanm bir yere veya kutsal bir maddeye veya mutlak deerlere (lmszlk, sonsuz genlik, iyilik ve ktlk bilgisi vb) bekilik eden "canavarlar"la (ylanlar, ejderhalar) ilgili kadim mitlerdir. ... Bu eski mitoloji temas nn, birtakm bozulmalardan, deiim ve rasyonelletirme srecinden gemesiyle, hazinelerle, byl ta larla ve mcevherlerle ilgili pek ok mit tremitir. Hayat A ac ya da altn elmal aa ya da altn post -mutlak bir gereklii i simgelerler (altn=zafer=lmszlk)- topraa gml bir alt n "hazinesidir" ve ejderhalar ya da y lanlar tarafndan korunur. ... elmas -g, bozulmazl k, k, erkeklik gcnn ko zmik ifadesidir- bir maden olarak tm bu zleri canlandrd iin kutsallk kazanr. ... ifal ve byl ta larn 54

ou, ylanlarla ilgili olsunlar ya da olmas nlar, zamanla metafiziksel bir temay a lmszlk amblemlerinin koruyucu canavar ylan temas na- indirgenen balang miti dolay syla ylanla ili kilidirler. 168. ocuksulatrma ... ocuksulatrma srecinin tm bel irtilerini gstermektedir. Bu sre pek ok yoldan i leyebilir. Bunlardan en yaygn olan ikisini ele alal m: 1. "Eitimli snflarn" paylat bir simge, ilk anlamn yitirerek alt toplumsal katmal arda kullan lmaya balanr; 2. Simge, ocuksu bir yaklamla ele alnr, yani tamamen somutla r ve ait olduu sistemden kopar. Afrika'nn ekvator blgesinde, ... bir Bamba kabile reisi, antilop ocibi'nin yalnzca geceleri otladn anlatr. Bu hayvan, gndzleri uyur ya da gevi getirir; oldu u yerden hi kmldamaz. Bu al kanlk, yerlilerin antilobu sabitlik simgesi yapmalar na neden olmutur. Yeni bir kasaba in a edildiinde toplu olarak antilop eti yiyenlerin, baka bir yere gidemeyeceklerine, hep burada kalacaklarna inanlr. Simge, tutarl ya da bozulmu tm toplumlarda nemli bir yere sahiptir. levi tartlmazdr: bir nesneyi ya da bir eylemi, kutsal olmay an bir deneyimin gznde bu eylemin ya da bu nesnenin olmayaca bir eye dntrr. 169. Simgeler ve Hiyerofaniler Pek ok i aretin ya da nesnenin bir tanrnn epifanisiyle ya da "biimiyle" (ss, tak, tanr iaretleri; onlarn takt nesneler vb) btnle tikleri iin de er ve kutsallk kazandklar grlmektedir. Ama tm simgeler bundan ibaret de ildir; tanrnn tarihsel "biiminin" ncl olan simgeler de vardr; rnein bitki, ay, gne , imek ve baz geometrik desenlerden olu an simgeler (ha, begen, ekenar drtgen, gamal ha vb). Bu simgelerin pek ou Mezopotamya'nn dinsel tarihinde yer alan tanrlar tarafndan zmsenmitir: Ay tanrs Sin'in arp iareti, ama'n gne diski vb. Bu saptamalardan pek ok hiyerofaninin, simgeye dnebilecei sonucunu karabiliriz. Ama simgelerin insanl n din ve by tarihinde oynad klar nemli rol hiyerofani1erin simgeye dnmesinden kaynaklanmaz. Simge bir hiyerofani yi gelitirdii ya da onun yerini ald iin nemli deildir; hiyerofaninin oluum srecini devam ettirebildi i zellikle de gerektiinde kendisi de bir hiyerofani olabildii, yani baka hibir "ifadenin" ortaya koyamayaca kutsal ya da kozmolojik bir gereklii ortaya koyduu iin nemlidir. Bir hiyerofaninin dinsel deneyim iinde baz kopukluklar nceden varsaymasna karn (nk u ya da bu biimde kutsalla kutsal olmayan arasnda bir kopukluk oluur ve birinden tekine srekli bir gei vardr; bu da din yaamnn zn oluturur), simge, insann srekli olarak kutsalla dayanma iinde bulunmas n salar (ancak bu, insann bir an iin bilincine varabildii karmak bir dayanmadr). 170. Simgelerin Tutarll Daha kesin bir dille ifade edersek "simge" terimi; ancak bir hiy erofaniyi devam ettiren ya da ba ka bir dinsel bysel biim yoluyla (ayin, mit, tanr sal biim vb) 55

ifade edilemeyen bir eyi "ifa eden" simgeler iin kullan lr. Daha geni anlamda bakarsak, (herhangi bir nesnede somutla an bysel-dinsel, gc bir biimde "simgeleyen") en basit kratofaniden belli bir bak asyla tanrnn insanda enkarnasyonu mucize sinin "simgesi" olarak grlen sa'ya kadar her ey simge olabilir ya da simge roln stlenebi lir. Etnoloji, din tarihi ve felsefe, "simgenin" her iki anlamn da kabul eder ve daha nce de saptadmz gibi her iki anlam, tm insanl n din ve by deneyimine dayanmaktadr. Suya batrman n tad simgelerin (vaftiz, tufan, "Atlantis' in batmas "), suyla arnma simgesinin (vaftiz, cenaze trenlerinde ly ykama), kozmogoni simgesinin (sular, "lotus" ya da "ada" vb) tutarl lklar, bize, olduka eklemli bir "sistemle" kar karya olduumuzu gstermektedir; kk lekli olsa da ancak bir simge (rne in tufan veya vaftiz) yoluy la daha kesin bir ekilde if a edilir ve tm hiyerofanilerde gsterilse de yalnzca tam olarak su simgecili inde if a olunur. Duruma gre gk simgeleriyle, toprak simgeleriyle, su, gne, uzay, zaman simgeleriyle kar karya kalmaktay z. ... nk bir simge, sizin onu anladnzla ya da anlayamadnzla ilgilenmez, her tr de iime karn srekliliini salar ve bir kere gzden kaybolsa bile, binlerce yl nce kaybolan ama sonra yeniden "kefedilen" tarihncesi simgeler gibi, zn srekli korumaya devam eder. ... gnmz "ilke llerinin," suya batrma ayininin, bir tufana ya da bir k tann okyanusa gmlmesine gnderme yaptn ve her iki durumun da "eski bir biimin" suyun iinde eriyip "yeni biimi n" domasn iaret etti ini anlayp anlamamalar gerekten nemli deildir. Simgenin belli ba l zelliklerinden biri, ortaya koyduu anlamlarn e zamanl oluudur. ... rnein, "karanlk-k" ikilisi, kozmik "gnle" koz mik "geceyi," herhangi bir biimin ortaya kp kaybolmasn, lm ve yeniden dirilii, Kozmosun yaradln ve yok oluunu, gizli olanla a k olan vb ayn anda ifade eder. ... in'de, bir insann tad yeim talarnn, renkleri, say s ve dizilii bu kimseyi, koz mosla ya da mevsimlerle uyum iine sokmakl a kalmaz bu kimsenin "kimli ini" de ortaya koyar; rnein gen bir kz m, evli mi ya da dul mu oldu u, hangi toplumsal snfa ait oldu u ve hangi aileden geldii, nereli olduu ve nianlsnn ya da e inin gurbette olup olmad vb ortaya kar. Bu nedenle simge, belli bir toplulua ait ki ilerin, anlayabildii bir "dildir." Bu "dil," simgeyi ta yan kimsenin topl umsal snfn "tarihsel" ve ruhsal durumunu ve toplumla ve kozmosla ilikilerini ayn dzeyde ifade eder. ... Ksacas, insanlarn zerinde ta d simgeler, insan , bir yandan kozmosla te yandan ait oldu u toplulukla uzla trr; bu topluluktan herhan gi biri, yalnzca simgelere bakarak bu kiinin as l kimli ini kavrar. Pek ok anlam n ezamanl olarak ifade edilmesi, kozmosla uyum, toplum iinde saydaml k; tm bu ilevler, ayn niyeti ayn eilimi ortaya koyarlar. Her ey tek bir amaca yne liktir: parann, yani koz mostaki ve toplum iindeki insan n, snrlarnn kaldrlmas ve bunun daha 'geni' bir birlikle

56

toplumla ya da evrenle (asl kimliinin ve toplumsal durumunun a kl ve kozmik ritimlerle kurdu u uyum sayesinde) btnlemesi. 171. Simgelerin levleri Simgeye dnen bir nesne, hiyerofaninin kutsal btnyle cisimlendirmesi ve tek bana tm kutsall ifade etmesi gibi, btnle rtmek ister. ... Btnle rt me istei, "btn" bir sisteme dahil etme e ilimi, ok ynll tek bir "duruma" indirgeyerek onu olabildi ince saydamla trma abas olarak grlmelidir. Bu "balama" ve "zme'" simgeleri, insan n evrendeki snrl konumunu ortaya koyar; bu konumu, baka hibir hiyerofani bu biimde o rtaya koyamaz; hatta insann kozmostaki konumunun bi lincine ancak bu ba simgeleriyle vardn ve onu kendine tutarl bir biimde aklayabildiini ileri srebiliriz. 172. Simgelerin Mant Bu noktada, "simgelerin mantkl" oldu unu daha do rusu "simgelerin," hangi nitelikte ya da hangi dzlemde olursa olsunlar her zaman tutarl ve dzenli olduunu belirtmeliyiz. Simgenin mant , din tarihi alannn dna kar ve felsefenin alan na taar. ... bilinalt kurgular olarak adlandrlan kurgular (ryalar, fanteziler, imgeler) bir yandan ykselme ayinlerine ve mitlerine te yandan ykselmeni n metafiziine tamamen uyan bir yapya ve anlama sahiptirler. Din tarihinin hemen hemen her alan nda bizim ocuksuluk olarak niteledi imiz bir olguya, arketipin "basit" taklidi olgusuna rastlamaktayz. ocuksulu un hiyerofanileri sonsuza kadar uzatmak istedi ini saptamtk: Baka bir deyile kutsal herhangi bir paraya oturtmak istedi ini, yani olabildiince btn basit bir paran n iine yerletirmek istedi ini saptam tk. ... ocuksuluk, her zaman kolayclk, mekaniklik hatta yapayl k etiketi ta r. Simge, ayrk dzlemleri ve grn te indirgenemez gereklikleri zmser, zde letirir ve birletirir. Dahas, din ve by deneyimi, insan n kendisinin de simgeye dnmesini salar. ... Kozmik mitler ve tm ayinler ilkel insann varolusal deneyimleri olarak kabul edilebilirler; ilkel insan kaybolmam tr, bir mite kartnda ya da bir ayine dahil oldu unda "var olan" olarak kendini unutmam tr; aksine, kendini bulmu , kendini anlamtr nk bu mitler ve bu ayinler makrokozmik olaylar anlatrlar, yani insanlarla ilgili, yani varolusal olaylar aktarrlar. lkel insan iin, gerekliin tm dzlemleri, mkemmel bir geirgenli e sahiptir yle ki, onun yaldzl bir gecede hissettii heyecanla modern insann en "zel" en ki isel deneyimi tamamen ayn duygu dzlemindedir; ve bu nedenle, ilk el insann zerk varl, simge sayesinde, gnmz insan nn, uygar insann paral ve yabanclam deneyimine indirgenemez.

57

SONU Kutsal tan mlamann en basit yolu hala kutsal , kutsal olmayanla k yaslamaksa da ... Gelimi dzeydeki baz dinsel deneyimler, tm, evreni kutsalla zde letirmektedirler. Bir din adamnn ideali, yapt her eyin bir ayin havas na sahip olmas baka bir deyile kurban olarak grlme sidir. Tm eski ya da geleneksel toplumlarda, imann kant, her insan iin bu trden bir adama eylemi ne katlmakt r. Bu adan bakldnda her eylem dinsel eyleme dnebilir, ayn biimde her kozmik nesne, bir hiyerofaniye dn ebilir. Bununla birlikte, kart bir eilim de gzlemlenir: kutsala direni. ... Bu direni, insan, kendini tam bir kutsallk isteiyle kar karya bulduunda ve byk bir karar almaya itildiinde daha ak bir biimde ortaya kar: kutsal de erleri tamamen ve geri dn olmadan kabul etmek ya da onlara kar daha mesafeli bir davran sergilemek. Kutsala direnmek, varoluu metafizik iin zgnlkten kala ayn anlama gelmektedir. Badatrmacla din tarihinin her a amasnda rastlamaktayz. Yak n tanrsal biimlerle zdeletirilmemi, uzun bir zmseme s recinden gememi ne bir toprak ruhu nede bir kavim tanr s vardr. ... Bylece din tarihini bir ba tan br baa kat eden bir olgu ortaya kmaktadr: her tr din olgusu, geli ebilir, arnabilir, gzelleebilir; rnein bir kavim tanr s yeni bir epifani arac lyla tek tanrl bir dinin Tanrs, sradan bir ta ra tanras, Evrenin Anas olabilir. Temel dinsel tavrlarn, insan n, evrendeki konumunun bilincine vard andan itibaren ilk ve son kez belirlenmi olmas , "tarihin" dinsel deneyim a sndan hi bir sonu dourmayaca anlamna gelmez. Aksine, insan n yaamyla, - maddi yaam da dahil - ilgili her eyin dinsel deneyimde bir yanks vardr. Av, tarm, madencilik vb tekniklerinin bulunuu, insan n gnlk ya amn deitirmekle kalmam ruhsal dnyasn da zenginletirmi hatta belli bir lde gelitirmitir. ... Zerdt tarafndan gelitirilen dinsel devrimin temel elerinden biri, kanl kurban trenlerini reddetmesidir. Bu davran n arkasnda, tm nedenlerin yan sra, hayvanclktan tarma geen bir toplumun ekonomik karlar yatmaktad r. Ama bu tarihsel olay Zerdt taraf ndan dinsel bir bak asyla yorumlanm tr: onun sayesinde kanl kurban trenlerinin kaldrlmas, ruhsal bir disiplin ve ruhun ykselme aralarndan biri olmu tur; bu tr kurban trenlerinin reddi, tapma eylemine yeni bir bak as getirmitir; ksacas, tarihte gerekleen bir olay, yeni bir dinsel deneyim yaanmasna ve yeni ruhsal deerler kazanlmasna neden olmu tur. Ama bunun tam tersi ynde geli meler de yaanabilir. Tarih, yeni dinsel deneyimler getirse veya var olan deneyimleri felce uratsa da dinsel deneyim gereksinimini yok edememitir.

58

You might also like