You are on page 1of 167

Dalai Lama Mutluluk Sanat Yaam in Bir El Kitab DHARMA (Sanskrit dilinden bir kelime...

) Gerek zmz belirleyen eyler: Doruluk; nsanln manevi niteliklerinin temeli; / Evrensel dzeni oluturan kanunlar; / Tm retilerin temeli... Dharma Bildirisi ... Oralarda bir yerlerde, Kaderinde, okuyabilmek iin bizim yardmmz almas yazl olan bir ocuun, lyyp, yok olan doaya katk salayarak varolu amacn gerekletirmek iin kendisini topraa ekmemizi bekleyen bir fidenin, Trnn varln srdrebilmek iin bizim gibi kii ve kurulularn maddi ve manevi desteine ihtiya duyan bir canl trnn. Ban sokacak bir barnaa ihtiyac olan bir evsizin var olduunu biliyoruz. Biliyoruz ki, bu dnyaya plak geldik ve bu dnyadan ayrlrken gene plak olacaz. Evrenin bize sunduklarnn sadece kendimize deil tm insanla ait olduuna inanyoruz. Bu nedenle, Dharma Yaynlar olarak kazancmzn bir blmn yardm amal bir fonda toplama karar aldk. Bu yardm fonuna hibir ekilde kii ve kurululardan ba kabul etmiyoruz. Kazancmzdan ayrdklarmzla kurmakta olduumuz bu fon, hibir dini ya da siyasi amaca hizmet etmemektedir. Bu, tmyle Dharma alanlar olarak bizim, zgr irademizle verdiimiz bir karardr. Siz deerli okuyucularmz zaten satn alm olduunuz her kitabmzla bu fona katkda bulunmu oluyorsunuz. Bu, tmyle evrene sunulan bir mesaj ve dilektir. Evreni yneten ve farkl adlarla anlan Yce Gcn bu arzumuzu yerine getirmemiz iin, nmz ak etmesini diliyoruz; "Eer bu arzunun gereklemesi, bizler ve tm yaam adna en iyisi olacaksa..." indekiler Yazarn Notu, 9 Giri, 11 I. BLM: HAYATIN AMACI, 19 1. Konu: Mutlulua Doru, 21 2. Konu: Mutluluun Kaynaklar, 27 3. Konu: Mutluluk in Zihni Eitmek, 47 4. Konu: sel Mutluluumuzu Yeniden Kazanmak, 63 II. BLM: NSAN SICAKLII VE SEVECENLK, 77 5. Konu: Yeni Bir ten Dostluk Modeli, 79

6. Konu: Dier nsanlarla likilerimizi Derinletirmek, 99 7. Konu: Sevecenliin Deeri ve Yararlar, 127 III. BLM: ACIYI DNTRMEK, 145 8. Konu: Acy Cesaretle Karlamak, 147 9. Konu: Kendi Kendine Yaratlan Ac, 165 10. Konu: Bak Asn Deitirmek, 189 11. Konu: Ac ve Istrapta Anlam Bulmak, 217 IV. BLM: ZORLUKLARIN STESNDEN GELMEK, 235 12. Konu: Deiime Neden Olmak, 237 13. Konu: fke ve Nefret le Baa kabilmek, 263 14. Konu: Endie le Baa kmak ve zsaygy Gelitirmek, 279 V. BLM: SONU: RUHSAL BR HAYAT YAAMAK HAKKINDA BAZI DNCELER, 307 15. Konu: Temel Ruhsal Deerler, 309 Teekkrler, 333 Okuyucuya adanmtr: Umarm mutluluu bulursunuz. YAZARIN NOTU Bu kitapta, Dalai Lama ile yaplan geni kapsaml konumalar verilmitir. Bu almann temelini, Dalai Lama ile Arizona ve Hindistan'da gerekletirdiim zel grmeler oluturmaktadr. Bu grmeler Dalai Lama'nn insanlar daha mutlu bir yaama yneltmek iin aktard grlerini iermektedir. Ayrca Batl bir psikiyatrn gr asn yanstan kendi gzlemlerim ve yorumlarm da bu grlere eklenerek tek bir proje altnda toplanmtr. Dalai Lama, genel olarak, bu dnceleri en etkili ekilde aktarabilecek kitap dzenini sememe izin verdi. Anlatmc bir slubun daha okunabilir olacan ve byle bir slubun ayn zamanda Dalai Lama'nn dncelerini gnlk hayatnn iine nasl dahil ettiini gsterebileceini dndm. Dalai Lama'nn da onayyla, bu kitab bu konuya uygun olarak dzenledim ve farkl konumalardan alnm dnceleri de birletirip kitaba dahil ettim. Ayrca, Dalai Lama'nn da izniyle, aklk ve anlalabilirlik iin gerekli olduunu zannettiim durumlarda, Arizona'da halka hitaben yapt konumalardan baz alntlar yaptm. Dalai Lama'nn yorumcusu olan Dr. Thupten Jinpa, yazm srecinin bir sonucu olarak Dalai Lama'nn dncelerinin istemeden de olsa arptlmadndan emin olmak iin yaznn son halini kontrol etti. Tartmalarn geri planndaki dnceleri daha iyi anlatabilmek iin baz tarihi ve kiisel olaylar verilmitir. Gvenilirlii korumak ve zel hayata zarar vermemek amacyla, isimleri ve zel kiilerin tannmasn salayabilecek ayrntlar ve dier belirleyici zellikleri deitirdim. Howard C. Cutler, MD. GR Dalai Lama'y, Arizona Eyalet niversitesi'nde alt bin kiilik bir kalabala konuma yapmadan nce, bo bir basketbol soyunma odasnda tek banayken buldum.

Sakince, tam bir sknet iinde bir bardak ay yudumluyordu. "Sayn Dalai Lama, eer hazrsanz..." Canl bir hareketle kalkt ve hi tereddt etmeden oday terk ederek yerel gazeteciler, fotoraflar, gvenlik personeli ve rencilerden izleyiciler, merakllar ve pheciler oluan sahne arkasndaki kalabaln arasna girdi. Scak bir ekilde glmseyerek kalabala doru yrd ve geerken insanlar selamlad. Sonunda, perdeyi aralayarak sahneye doru ilerledi, eildi, ellerini birletirdi ve glmsedi. Binlerce alkla karland. stei zerine salonun klar karartlmamt, bylece izleyicilerini rahata grebilmekteydi, birka saniye hareketsizce durdu, yznde belirgin bir scaklk ve zindelik ifadesi ile izleyicileri izledi. Dalai Lama'yi ilk kez grenlerde kestane rengi ve safran sars rahip elbisesi bir tr egzotik etki yaratm olabilirdi, fakat oturup konumaya baladnda izleyiciler ile iliki kurma becerisi hemen kendini belli etti. "Sanrm, aranzdan birou ile ilk kez karlayorum. Fakat benim iin, ister yeni ister eski bir dost olsun, aralarnda pek fark yoktur, nk ben her zaman ayn olduumuza inanrm, hepimiz insanoluyuz. Elbette ki, kltrel gemilerde; yaam tarzlarmzda, inanlarmzda ya da ten rengimizde farkllklar olabilir; fakat hepimiz insan bedeni ve insan aklndan oluan varlklarz. Bedensel yapmz, zihnimiz ve duygusal 11 doamz da ayn. Nerede birileriyle tansam tpk kendim gibi bir insanla karlatm hissediyorum. Bu ekilde bakalaryla iletiime gemeyi daha kolay buluyorum. Eer, benim Tibetli ve Budist olmam gibi zellikleri vurgularsak o zaman farkllklar olacaktr. Fakat bunlar ikincil derecede nemlidir. Eer bunlar bir kenara brakabilirsek, sanrm kolaylkla iletiime geebilir, dnce alveriinde bulunabilir ve deneyimlerimizi paylaabiliriz." Bylece, 1993'de, Dalai Lama, Arizona'da bir hafta srecek halka ak konumalarna balad. Arizona ziyaretinin planlar, on yl ncesinde yaplmaya balanmt. lk kez o zaman, geleneksel Tibet Tbbini aratrmak iin dzenlenen kk bir aratrma gezisi srasnda Hindistan'da, Dharamsala'da tanmtk. Dharamsala, Himalayalar'n eteklerinde bir tepe yamacna kurulmu gzel ve sakin bir kydr. Neredeyse krk yldr, Tibet'in in glerince igal edilmesinden sonra, Dalai Lama'nn yz bin kadar Tibetli ile kamasndan beri srgndeki Tibet hkmetinin merkezidir. Dharamsala'da kaldm srada Dalai Lama'nn ailesinden baz kiilerle tantm, kendisiyle ilk karlamam da onlarn sayesinde oldu. Dalai Lama, 1993'deki ziyaretinde, bir insann baka bir insanla olan ilikisinin neminden bahsetti ve 1982'de onun evinde yaptmz ilk konumalarn da en dikkat ekici ksmn bu konu oluturmaktayd. Karsndaki kiinin kendisini rahat etmesini salamakta, onunla abucak sade ve dolaysz bir iletiim kurmakta olaanst baarlyd. lk karlamamz krk be dakika kadar srd ve ou insan gibi, ben de bu grmeden byk bir ruh grerek, gerekten olaanst bir insan tandm izlenimini edinerek ayrldm. 12

Sonraki yllarda Dalai Lama'y daha fazla tandka ona zg olan ve az rastlanr niteliklerini de gittike daha fazla takdir etmeye baladm. Keskin fakat hilekrla kamayan bir zeks, ar duygusalla kamayan bir iyilii, uarla kamayan bir mizah duygusu ve pek ok insann da farkettii gibi hayran brakmaktan ok, ilham verme becerisi vard. Zaman iinde, Dalai Lama'nn baka hi kimsede grmediim bir tam olma duygusu iinde ve huzur dzeyinde nasl yaanacan rendiine ikna oldum ve onun gerekletirmeyi baard bu ilkeleri tanmlamaya karar verdim. Her ne kadar kendisi hayat boyunca Budist almalar ve retileri ile yaam bir Budist rahibi olsa da, onun bu inan ya da almalar Budist olmayanlarca da kullanlacak biimde tanmlayp tanmlayamayacam merak ettim. Acaba bu almalar daha mutlu, daha gl ve belki daha az korku dolu bir hayat yaamamza yardmc olacak ekilde yaamlarmza uygulanabilirler miydi? Arizona'daki ziyareti srasnda kendisiyle her gn grerek ve bu tartmalarn ardndan Hindistan'daki evinde daha geni kapsaml konumalar yaparak onun grlerini daha derinlemesine kefetme olana buldum. Konutuka, ksa srede anladm d, farkl bak alarmz uzlatrmaya uratka yenmemiz gereken baz engeller olacakt, nk o bir Budist rahipti bense Batl bir psikiyatrdm. rnein ilk konumalarmza, insanln bilindik baz sorunlar hakknda ona sorular sorarak ve bunlar baz olaylar anlatan hikayelerle ssleyerek balyordum. Hayat zerinde son derece olumsuz etkileri olmasna karn kendine zarar verici davranlarda srar eden bir kadn anlatm ve ona byle bir davran iin bir aklamas olup olmadn ve ne nerebileceini sor13 mutum. Bunun karlnda uzun bir sre durup dnm sonra da sadece "Bilmiyorum," diyerek, omuzlarn silkmi ve doal bir ekilde glmsemiti. Daha somut bir cevap alamamaktan doan aknlm ve hayal krklm farkeden Dalai Lama yle dedi, "Bazen insanlarn yaptklar eyleri neden yaptklarn aklamak ok zordur... Genellikle bunun tek bir aklamas olmadn grrsn. Eer kiisel yaamlarn ayrntlarna girersek, insan zihni ok kark olduu iin ne olup bittiini, neyin meydana geldiini anlamak ok zorlaacaktr." Batan savma bir yant verdiini sandm. "Fakat bir psikoterapist olarak grevim, insanlarn yaptklarnn nedenlerini bulmaktr..." Bir kez daha pek ok insann ok sra d bulduu kahkahasn att bu gl, mizah ve iyi dilekle dolu, etkilenmemi, engellenmemi, derin bir yanklanma ile balayan ve abaszca bir ka oktav karak yksek bir sevin noktasnda sona ermekteydi. "Sanrm, be milyar insann ziininin nasl altn anlamaya alp bu konuda dnmek son derece zor olmal," dedi gene glerek. "Bu, yerine getirilmesi imkansz bir grev! Budist gr asna gre, belli bir olay ya da duruma etki eden pek ok sebep vardr. Rol oynayan pek ok sebep olabilir ki bazen olup bitenin tam bir aklamasn yapamazsn, en azndan bilindik terimlerle."

Bendeki baz rahatszlklar hissederek, yle dedi, "Sanrm, kiinin sorunlarnn kaynam belirlemeye alma konusunda Batl yaklam, Budist yaklama gre baz farkllklar gsteriyor. Tm Batl analiz durumlarnn temelini tekil 14 eden, her eyin bir aklamas olduunu farzeden dnce ok gl ve mantkl bir eilimdir. Ve bunun da tesinde, kabul etmek iin kullanlan baz ncllerle yaratlan snrlamalar vardr. rnein, geenlerde bir tp fakltesinde baz doktorlarla karlatm. Beyin hakknda konuuyorlard ve dnceler ile duygularn beyindeki farkl kimyasal tepkime ve deiikliklerin bir sonucu olduunu sylyorlard. Ben de yle bir soru sordum: Dncelerin beyindeki kimyasal durumlarn dzenlenmesine neden olduklar tersi bir dzen hayal etmek mmkn mdr? Her neyse, konumann en ilgin bulduum ksm ise verdikleri cevapt, 'Tm dncelerin, beyindeki kimyasal reaksiyonlarn rnleri ya da sonular olduu nclnden yola ktk.' Bu sadece bir tr katlk, kendi dnce tarzlarna meydan okumama kararndan baka bir ey deildir." Bir sre sessiz kaldktan sonra devam etti: "Sanrm, modern Bat toplumlarnda temeli bilime dayanan gl bir kltrel artlanma var. Fakat baz rneklerde, Bat bilimince konmu ncller ve parametreler, baz gereklerle ilikiye geme becerinizi snrlayabilir. rnein, sizde, her eyin tek bir mrn iskeleti iinde aklanabilecei dncesinin snrlamas var; dahas bunu her eyin aklanabilecei, aklanmas gerektii ve aklamas olduu kavram ile birletiriyorsunuz. Fakat, aklama yapamayacanz gerei ile kar karya geldiinizde, bir tr gerilim yaratlyor ve bu tpk iddetli bir strap hissine benziyor." Dalai Lama bir an dnerek yle dedi, "Budizm'de, baz deneyimler sonucu yerlemi huylar ve etkiler olduu dncesi vardr, bu durum, Bat psikolojisindeki bilinsizlik dncesine benzetilebilir. rnein, hayatnzn daha nceki bir 15 dneminde meydana gelmi belli bir olay, zihninizde gl bir etki brakm ve sald kalm olabilir fakat daha sonraki davranlarnz etkileyebilir. Bylece, kiinin bilinli olarak farknda olmad etkilerden doan bilinsiz bir dnce varolur. Her neyse, sanrm, Budizm, Batl teorisyenlerin ortaya att sonularn pek ounu kabul edebilir, fakat bunun tesinde ek sonular da sunabilir. rnein, nceki hayadardan gelen artlanmalar ve etkileri ekleyebilir. Sanrm, Bat psikolojisinde, kiinin sorununun kaynana bakarken, bilinsizliin rol zerinde durmama eilimi var. Bu, Bat psikolojisinin yola kt temel tahminlerden dolay nlenmektedir: rnein, gemi yaamdan tanan etkiler dncesini kabul etmemektedir. Ve ayn zamanda, her eyin bu hayat sresi iinde aklanmas gerektii farzedilmektedir. Bu nedenle, baz davranlara ya da sorunlara neyin neden olduunu aklayamadnzda, bunu hep bilinaltna balamak gibi bir eiliminiz oluyor. Bu, sanki kaybettiiniz bir nesnenin odann iinde olduuna karar vermenize benziyor. Ve bir kez buna karar verdiinizde, parametrelerinizi oktan sabitlemi oluyorsunuz, o nesnenin odann dnda ya da baka bir odada olmas olasln darda brakm

oluyorsunuz. Ve onu aramaya devam edip duruyorsunuz fakat bulamyorsunuz, gene de onun hl odann iinde bir yerlerde sakl olduunu farzetmeye devam ediyorsunuz!" 16 Bu ldtab yazmay ilk tasarladmda, Dalai Lama'nn, herkesin hayat sorunlarna ak ve basit zmler sunabilecei klasik bir kendine yardm dzeni planlamtm. Psikiyatrideki altyapm kullanarak, onun bu yararl grlerini, insanlarn gnlk hayatlarna nasl uygulayacaklar hakknda kolay yntemler sunan bir set halinde verebileceimi dnmtm. Grmelerimizin sonuna doru bu dnceden vazgetim. Bu yaklamn, hayatn sunduu tm ayrnt, zenginlik ve dzensizlii ieren daha geni ve daha kark bir rnek oluturacan farkettim. Giderek, syledii her bir sesi duymaya baladm. Bu bir umuttu. Bu midi, gerek ve kalc bir mutluluu yakalamak kolay olmasa bile, gene de bunun yaplabileceine inanmaya dayanyordu. Dalai Lama'nn yntemlerinin temelinde, tm eylemlerinin alt tabakas olarak hareket eden bir inan sistemi vardr: tm insanlarn temelde nazik ve iyi olduklarna, sevecenliin deerine, iyiliin yol gstericiliine duyulan inan ve tm canl varlklarn arasnda birlik olduu hissi bu sistemin temelini oluturmaktadr. Verdii mesaj gz nne serildike, inanlarnn kr bir dindarla ya da dini dogmaya dayanmad, mant ve dorudan edinilmi deneyimleri temel ald ak hale gelmitir. nsan zihni ve davranlar hakkndaki anlay, yaam boyu sren bir incelemeye dayanmaktadr. Grlerinin kkleri, yirmi be yzyl geriye giden bir gelenee inmekteyken, modern sorunlarn derinlemesine anlalmas ve hissedilmesi ile de gelitirilmitir. ada olaylar hakknda yapt deerlendirmeler, onun dnyaca tannmasnn kendisine getirdii ve pek ok kereler dnyay dolamasna, kendisini deiik kltrlere ve her snftan insana gstermesine, en byk bilgin 17 lerle, dini ve siyasi liderlerle fikir al veriinde bulunmasna imkan tanyan esiz konumunun sonucu olarak tpk demirci ocandaki cevher gibi ilenerek gelimitir. Sonuta ortaya kan, insani sorunlarla iyimser ve gereki bir ekilde ilikiye geen bilgece bir yaklamdr. Bu kitapta, Dalai Lama'nn Batl izleyicilere olan yaklamn sunmay amaladm. Halka hitaben yapt ve kendi zel konumalarmzdan aldm baz blmler ekledim. Gnlk hayatmza en fazla uygulanabilirlii olan malzemenin zerinde durma amacma ynelik olarak, bazen Dalai Lama'nn, Tibet Budizmi'nin baz en felsefi ksmlarn ieren konumalarnn olduu blmleri adamay tercih ettim. Zaten Dalai Lama, Budist yolun eidi yaklamlar hakknda bir seri harika kitap yazmtr. Seme kaynaka, kitabn sonunda bulunabilir ve Tibet Budizmi hakknda daha derin keiflerde bulunmakla ilgilenenler, bu kitaplarda daha deerli bilgiler bulacaklardr. I. Blm HAYATIN AMACI 18 1. Konu

MUTLULUA DORU Hayatmzn gerek amacnn mutluluu aramak olduuna inanyorum. Bu ak. ster bir dine inanalm ister inanmayalm ya da ister u dine ister bu dine inanalm, hepimiz hayatta daha iyi bir eyi aryoruz. Bu nedenle, hayatmzn gerek yn mutlulua dorudur..." Arizona'da yaplan byk bir konuma ncesi sylenen bu szlerle, Dalai Lama mesajnn zne dokunmu oldu. Fakat, hayatn amacnn mutluluk olduu hakkndaki iddias, zihnimde bir soru oluturdu. Daha sonra, yalnzken, ona "Mutlu musunuz?" diye sordum. "Evet," dedi. Durdu, sonra ekledi, "Evet...kesinlikle." Sesinde o kadar byk bir samimiyet vard ki hibir kukuya yer brakmyordu bu samimiyet yznn ifadesine ve gzlerine de yansyordu. "Fakat, acaba mutluluk, oumuz iin mantkl bir hedef midir?" diye sordum. "Bu gerekten olas m?" "Evet. Mutlulua ulamann, zihnin eitilmesiyle baarlabileceine inanyorum." Temel insani seviyede, mutluluun ulalabilecek bir hedef olduu dncesine yardm edemesem de cevap verebilirim. Bir psikiyatr olarak, Freud'un "kii, insann mutlu olma isteinin Yaratln plan iinde bulunmadn syleme eilimi gsteriyor," gibi kavramlarla yklenmitim. Byle bir eitim, 21 4ai3-'~ "b~ bir ok meslektam, ou insann "isterik acnn bilindik mutsuzlua dnmn" mit edebilecei gibi zalim bir sonuca ynelmesine neden olmutur. Bu bak asna gre, mutlulua giden ve aka belirlenmi bir yolun olduu fazlasyla radikal bir dncedir. Psikiyatrik eitimle geen yllarma geri dnp baktmda, "mutluluk" kelimesinin iyiletirici bir gerek olarak kullanldn ok nadiren hatrlyorum. Elbette ki, hastay, depresyondan ya da asabiyetten kurtaracak, isel karmaa ya da ilikilerden doan sorunlarn zmleyecek pek ok konuma yaplmaktadr fakat asla mutlu olma hedefi aka belirtilmemitir. Gerek mutlulua ulama kavram, Bat'da her zaman hasta edici, anlalmaz, ele gemez olarak grlmtr. Hatta "mutlu" kelimesi bile, zlanda dilindeki ans ya da talih anlamna gelen happ'd&n tretilmitir. Grne gre, bu mutluluun gizemli bir doas olduu grn oumuz paylamaktayz. Hayatn getirdii o neeli anlarda, mutluluk sanki denizlerin tesinden gelen bir eymi gibi grnr. Benim Batl zihnime gre, mutluluk, kiinin sadece "zihnini eiterek" gelitirip koruduu bir ey gibi gzkmemektedir. Bu grm aktardmda, Dalai Lama hemen yle bir aklama getirdi. "Bu konuda, zihni eitmekten bahsettiimde, zihni, sadece kiinin bilip kavramaya ait becerisi ya da akl olarak tanmlamyorum. Bu terimi daha ok, Tibete'de daha geni bir anlam olan, daha ok "ruh" ya da "psike" ye yakn olan, akl ve hisleri, kalbi ve zihni ieren Sem kelimesi anlamnda kullanyorum. Belli bir isel disipline sebep

olarak, tutumlarmzda, tm d grnmzde ve hayata yaklammzda da bir deiime urarz. 22 "Bu isel disiplinden bahsedersek, tabii ki iin iine, pek ok eyi, pek ok yntemi katabiliriz. Fakat genel olarak konuursak, kii, arayna onu mutlulua ve ac ekmeye gtren nedenleri tanmlayarak balayabilir. Sonrasnda, onu ac ekmeye gtren nedenleri giderek ortadan kaldrabilir ve mutlulua gtren nedenleri gelitirebilir. Bunu baarmann yolu budur." Dalai Lama, kiisel mutluluk iin baz ller bulunduunu iddia etmektedir. Ve Arizona'da geirdii hafta boyunca, sk sk bu kiisel mutluluun nasl, bakalarna elini uzatmaya istekli olarak, en ksa sren grmelerde bile bir ilgi ve iyi niyet hissi yaratarak kendini belli ettiine tank oldum. Bir sabah, Dalai Lama halka hitaben yapt bir konuma sonrasnda, oteldeki odasna giden d yolda zerinde alldk kyafeti olduu halde tek bana yryordu. Oteldeki kat grevlisi kadnlardan birinin asansrn yannda olduu farketti, durdu ve kadna "Nerelisiniz?" diye sordu. Kadn bir an iin, kestane rengi elbiseler giymi bu garip grnl adam ve grd hrmet karsnda arm grnd. Sonra glmsedi ve utanga bir ekilde "Meksika" diye cevap verdi. Dalai Lama, bir ka dakika laflamak iin durdu ve sonra, kadn yznde bir heyecan ve memnunluk ifadesi ile brakarak yryp gitti. Bir sonraki sabah, ayn saate, kadn yannda bir baka kat grevlisi ile birlikte ayn noktada grnd ve her ikisi de Dalai Lama'y asansre binerken scak bir ekilde selamladlar. Karlkl etkileim ksayd fakat her ikisi de ilerinin bana dnerken mutluluktan kanatlanm gibiydiler. Bundan sonraki her gn, ayn zamanda ve ayn yerde bu kat 23 grevlilerine dierleri de katld, hafta sonu, asansre giden yol boyunca dizilmi ve tertemiz, yeil-beyaz niformalar iinde bir dzine grevli bir karlama hatt oluturmutu. Gnlerimiz sayldr. Tam u anda, binlerce insan dnyaya gelmektedir, bazlarnn kaderinde sadece bir ka gn ya da hafta yaamak ve sonra trajik bir ekilde bir hastala ya da baka bir talihsizlie yenilmek vardr. Bazlarnn kaderinde ise yz yla hatta belki de biraz daha fazlasna ulamak ve hayatn sunduu her lezzetin; zafer, mitsizlik, nee, nefret ve sevginin tadna bakmak vardr. Asla bilemeyiz. Fakat ister bir gn ister bir yzyl yaayalm, asl soru hep varolur: hayatmzn amac nedir? Hayatmz anlaml klan nedir? Varlmzn amac mutluluu aramaktr. Bu, genel bir dnce gibi gzkmektedir ve Aristoteles'ten William James'e dek Batl dnrler bu fikri kabul etmilerdir. Fakat, kiisel mutluluu aramaya dayanan bir hayatn doasnda ben merkezcilik, kendi isteklerine dknlk yok mudur? art deil. Aslnda, art arda yaplan aratrmalar, kendi zerinde younlama ve genellikle sosyal anlamda geri planda kalp, dnceli ve muhalif olma eilimi gsteren kiilerin mutsuz insanlar olduklarn gstermitir. Bunun tersi olarak, mutlu insanlar daha sosyal, esnek, yaratc olmakta ve hayatta yaadklar hayal krklklarna, mutsuz insanlara gre

daha fazla tahamml gstermektedirler. Ve en nemlisi, mutsuz insanlardan daha fazla sevgi dolu ve balayc olduklar grlmtr. Aratrmaclarn yapt baz ilgin deneylerde, mudu insanlarn, ak, da dnk ve bakalarna yardmc olma konusunda istekli olma zellii gsterdikleri grlmtr. rnein, 24 denelderden birinin, hi beklenmedik bir biimde telefon kulbesinde para bulmas gibi kiiyi mutlu edici bir durum ayarlamlardr. Bir yabanc gibi davranan aratrmaclardan biri, yrrken "kazayla" bir tomar para drmtr. Aratrmaclar, denek olan kiinin, yardmcya yardmc olmak iin onu durdurup durmayacan grmek istemilerdir. Baka bir senaryoda, denein bir komedi albm dinleyerek morali ykseltilmi ve sonra da (ararmaclarla ortak alan) yardma ihtiyac olan ve bor para isteyen kiiler kendisine yaklamlardr. Aratrmaclar, kendini mutlu hisseden deneklerin, gene ayn yardm etme durumuyla kar karya kalan fakat ruh hali nceden artrlmam dier "kontrol grubundaki" kiilere gre yardmc olmaya ya da para vermeye daha fazla istekli olduklarn kefetmilerdir. Bu tr deneyler, kiisel mutluluu aramann ve bunu baarmann insan bir ekilde bencillie ve kendine dnk olmaya gtrd kavram ile ters dmektedir ve hepimiz kendi deneyimizi kendi gnlk hayatmzn laboratuarna ta yabiliriz. rnein trafikte olduumuzu varsayalm. Trafik yirmi dakika sonunda nihayet ilerlemeye balamtr fakat geit treni hznda. Bir baka arabadaki bir kiinin bizim yolumuza, nmze gemek iin sinyal verdiini gryoruz. Eer iyi bir ruh hali iindeysek, yavalamaya ve ona yol vermeye daha istekli oluruz. F.er kendimizi kt hissediyorsak, cevabmz hzlanmak ve geii kapatmak olacaktr. "Bu kadar sredir bekleyerek burada aklp kaldm, neden onlar da beklemesinler ki?" Bir kez daha, hayatmzn temel amacnn muduluu aramak olduu temel ncl ile balyoruz. Muduluu gerek bir hedef olarak grmek, ona ulamaya doru olumlu admlar 25 atmamz salar. Ve daha mutlu bir hayata gtren sonular belirlemekle balarsak, mutluluu aramann nasl sadece kiiye deil ayn zamanda onun ailesine ve daha geni anlamda topluma da yararlar sunduunu reniriz. 26 2. Konu MUTLULUUN KAYNAKLARI I* ki yl nce arkadalarmdan birine hi beklenmedik bir para geldi. Bundan on sekiz ay nce, hemire olarak alt yerden ayrld ve kk bir salk irketi aan iki arkadana katld. irket parlak bir baar kazand ve on sekiz ay iinde byk bir holding tarafndan ok yksek bir fiyata satn alnd. irkete kurulu aamasnda katlm olduu iin, arkadam da bu sa ileminden hissesine deni ald - hem de otuz iki yanda emekli olmaya yetecek kadar. Ksa bir sre nce kendisini grdm ve emekliliin nasl gittiini sordum. "ey," dedi, "seyahat etmek ve hep yapmak

istediim eyleri yapmak harika. Fakat," diye ekledi, "biraz garip, nk o kadar paraya sahip olmann heyecann adattktan sonra, her ey normale dnd. Yani baz deiiklikler oldu yeni bir ev ve eyalar aldm fakat, gene de kendimi eskiden olduumdan daha mutlu hissetmiyorum." Bu arkadam, eline aniden geen parann kendisine saladklarndan yararlanrken, ayn yata bir baka arkadama yaplan HIV testinin sonucu pozitif kt. Bu duruma nasl yaklatn konutuk. "Elbette, ilk bata mahvoldum," dedi. "Ve bu virsn bedenimde olduunu kelimelerle ifade etmek neredeyse bir ylm ald. Fakat geen sene boyunca iler deiti. Her gnn, eskiden olduundan daha fazla, an be an tadn karmaya baladm, kendimi hi olmadm kadar mutlu hissediyorum. Her geen gn daha fazla eyi takdir 27 etmeye baladm ve herhangi bir ciddi ADS belirtisi gstermediim ve sahip olduum eylerin gerekten tadn karabildiim iin mteekkirim. Ve her ne kadar, HIV testi sonucunun pozitif kmamasn tercih etsem de, baz ynlerden hayatm olumlu ynde deitirdiini kabul etmem gerekir." "Hangi ynlerden?" diye sordum. "rnein, bildiin gibi ben her zaman tam anlamyla bir maddeci olma eilimindeydim. Fakat, geen yl, lebilecei-min ortaya kmas yeni bir dnyann kaplarn at. Hayatmda ilk kez ruhsall incelemeye baladm, bu konuda pek ok kitap okudum ve insanlarla konutum... daha nceden hi dnmediim eyleri kefettim. Sabah kalkp, gnn ne getireceini grmek beni heyecanlandryordu." Her iki kii de esas nemli olan noktann, mutluluun, d etkenlerden ok kiinin zihinsel tutumuyla belirlendiini gstermektedir. Baar geici bir sevin hissi getirebilir ya da trajik bir olay bizi bir depresyon dnemine yneltebilir, fakat nnde sonunda bizim genel mutluluumuz belli bir lde geri gelme eilimi gsterir. Psikologlar bu sreci adaptasyon diye adlandrrlar ve bu ilkenin gnlk hayatmzda nasl ilediini grebiliriz; maamzda bir art, yeni bir araba ya da arkadalarmzdan gelen bir vg ruh durumuzda bir sreliine bir ykselmeye neden olabilir fakat ksa srede allageldik mutluluk seviyemize geri dneriz. Ayn ekilde, bir arkadamzla tartmak, arabamzn bozulmas ya da kk bir yaralanma ruh durumumuzu bozabilir, fakat bir ka gn iinde ruh halimiz yeniden dzelir. Bu eilim, gnlk sradan olaylarla snrl deildir, daha u zafer ya da bozguna urama artlarnda da devam eder. r28 nein, Illinois eyalet piyangosunu ve ngiltere bilardo ampiyonasn kazananlar zerinde aratrma yapanlar, ruh halindeki ilk ykseliin zaman iinde yava yava yok olduunu ve kazananlarn, genel anlk mutluluk durumlarna dndklerini bulmulardr. Ve dier aratrmalar, kanser, krlk ya da fel gibi feci durumlar yaayanlarn bile belli bir dzelme dneminden sonra normal ya da normale yakn, gnlk olaan mutluluk seviyelerini kazandklarn gstermitir.

Eer d artlar ne olursa olsun, temel mutluluk seviyemize dnme eilimindeysek, bu temeli ne belirlemektedir? Ve daha da nemlisi, deitirilip daha yksek bir seviyeye kartlabilir mi? Baz aratrmaclar, kiinin zel mutluluk seviyesinin ve kendini iyi hissetmesinin en azndan belli bir dereceye kadar, genetik olarak belirlenip belirlenmedii konusunu aratrmlardr. Beraber ya da ayr bytlp bytlmedikleri gz nne alnmadan yaplan ve (ayn genetik yapy tayan) ikizlerin ok benzer kendini iyi hissetme seviyeleri gstermeye eilimli olduklarn bulan aratrmalar, bu aratrmaclarn, mutluluun doum srasnda beyne yerletirilen biyolojik bir dzen olduunu iddia etmelerine neden olmutur. Fakat, genetik oluumlar, mutluluk konusunda bir rol oy-nasalar bile bu roln ne kadar byk olduuna henz karar verilmemitir psikologlar arasnda, doal olarak bize bahedilen mutluluk seviyesi ne olursa olsun, mutluluk duygumuzu iyiletirmek iin zihin faktrn kullanarak atabileceimiz admlar olduu konusunda fikir birlii vardr. Bunun nedeni anlk mutluluumuzun genel olarak d grnmzden anlalabilmesidir. Aslnda, herhangi bir anda kendimizi mu tlu ya da mutsuz hissetmemizin mutlak koullarmzla ok az 29 ilgisi vardr; bu daha ok durumumuzu nasl algladmzla, elimimde olanla nasl tatmin olduumuzla ilgilidir. Kxya.sla.yicx Zihin Alglamamz ve tatmin seviyemizi ekillendiren nedir? Memnu niyet duygumu^ byk lde kyaslama yapma eglimi^ tarafndan etkilenir. u anki durumumuzu gemiimizle kyasladmzda daha iyi bir durumda olduumuzu grrsek, mutlu oluruz. rnein, ylda 20.000 % kazanyorken birdenbire 30.000 % kazanmaya balarsak kendimizi mutlu hissederiz, fakat bizi mutlu klan kazancmzdaki mutlak art deildir, nk ksa sre sonra yeni kazancmza da alrz ve ylda 40.000 % kazanana dek mutlu olamayacamz farkederiz. evremize bakar ve kendimizi bakalaryla kyaslarz. Ne kadar kazanrsak kazanalm, eer komumuz bizden daha fazla kazanyorsa kazancmzdan tatmin olamayz. Profesyonel sporcular, yllk gelirlerinin 1 milyon $, 2 milyon $ ya da 3 milyon $ olmasndan ikayet ederler ve mutsuzluklarn hakl karmak iin de takm arkadann daha yksek cret almasn delil olarak gsterirler. Bu eilim, H.L. Mencken'in varlkl bir adam tanmn destekler gibidir: karsnn kzkardeinin kocasnn ylda kazandndan 100 % daha fazla kazanan kii varlkl bir adamdr. Bylece, yaamdan tatmin olma duygumuzun, sklkla kendimizi bakalaryla kyaslamamza nasl bal olduunu grebiliriz. Tabii ki, kazancmzn yan sra baka eyleri de 30 kyaslarz. Srekli olarak bizden daha akll, daha gzel ya da daha baarl olanlarla yaptmz kyaslamalar bizde kskanla, hayal krklna ya da mutsuzlua yol amaktadr. Fakat ayn ilkeyi olumlu ynde de kullanabiliriz; kendimizi bizden daha az talihli olanlarla kyaslayarak ve bunu sahip olduumuz her eye yanstarak yaammzdan tatmin olma duygumuzu artrabiliriz.

Aratrmaclar, sadece kiinin alglamasn deitirerek ve olaylarn nasl daha kt olabileceklerini dnerek tatmin olma seviyesini iyiletirebileceini gsteren bir sr deney yrtmlerdir. Bir incelemede, Mikvauke, Wisconsin ni-versitesi'ndeki kadnlara, yzyl banda Mikvauke'deki son derece sert yaama koullarna ait resimler gstermiler ya da kendilerinden, yanmak veya yzlerinin eklinin bozulmas gibi kiisel trajediler yaadklarn dnmelerini ve bu konudaki duygularn yazmalarn istemilerdir. Bu almay tamamladktan sonra, kadnlardan kendi hayatlarnn kalitesini deerlendirmeleri istenmitir. almann sonunda hayatiarndan byk lde tatmin olduklar sonucu kmtr. Bufaalo'dak i New York Eyalet niversitesi'nde yaplan bir baka deneyde, deneklerden, ".......... olmadma memnunum" cmlesini tamamlamalar istenmitir. Bu almann be kere tekrarlanmasndan sonra, denekler, hayattan tatmin olma duygularnda belirgin bir ar olduunu deneyimlemilerdir. Bir baka denek grubunun, "........... olmay isterdim" cmlesini tamamlamas istenmitir. Bu sefer, deney, denekleri hayatlarndan tatmin olmadklar duygusu iinde brakmtr. Alglamamz deitirerek, hayattan tatmin olma duygumu-pu artrabileceimizi ya da azaltabileceimizi gsteren bu 31 deneyler, mutlu bir hayat yaamada ldinin zihinsel grnn nemine iaret etmektedir. Dalai Lama yle aklamaktadr: "Her ne kadar mutluluu yakalamak mmkn olsa da, mutluluk basit bir ey deildir. Pek ok aamas vardr. rnein Budizm'de, tam bir doyuma ya da mutlulua ulamak iin drt etkenden bahsedilir: bolluk, dnyasal tatmin, ruhsallk ve aydnlanma. Bunlar, beraberce, kiinin mutluluk araynn tamamn kucaklarlar. "Bir an iin mkemmellik ve aydnlanma gibi dini ve ruhsal arzular bir kenara brakalm ve her gnk ya da dnyasal anlamda anladmz ekilleriyle nee ve mutluluk ile ilgilenelim. Bu ereve iinde, ldasik olarak nee ve mutlulua katkda bulunduunu bildiimiz baz anahtar elemanlar vardr. rnein, salkl olmak mutlu bir hayat yaamak iin gerekli etkenlerden biri olarak kabul edilir. Mutluluun kayna olarak grdmz bir baka etken de maddi olanaklarmz ya da biriktirmi olduumuz paradr. Ek bir etken, dostlara ya da yoldalara sahip olmaktr. Eksiksiz bir hayan tadn karmak amacyla onlarla tanrz, duygusal bamz olan ve gvenebildiimiz bir dost emberine ihtiya duyarz. "Tm bu etkenler, gerekte, mutluluun kaynaklardr. Fakat kiinin bunlar, mutlu ve eksiksiz bir hayatn tadn karma hedefinde tam anlamyla kullanabilmesi iin anahtar, zihinsel tutumunu^dtr. Bu, hayati derecede nemlidir. "Salkl olmak ve varlkl olmak gibi tercih ettiimiz durumlarmz olumlu ynde, bakalarna yardm etmekte kullanrsak, mutlu bir hayata ulamaya katkda bulunan etkenler olabilirler. Ve tabii d bu eylerin de - maddi olanaklarmzn, baarnn ve benzerinin tadn karrz. Fakat, doru 32

zihinsel tutum olmadan, zihin etkenine dikkat etmeden, bu eylerin uzun vadelerde mutluluk duygumuz zerinde ok kk bir etldsi olur. rnein, iinizde derinlerde bir yerde nefret dolu dnceler ya da youn bir fke barndryorsanz bu, salnz da bozacaktr, dolaysyla da mutluluunuz iin gereldi olan etkenlerden birini yok edecektir. Ayrca eer zihinsel olarak mutsuz ya da hayal krklna uramsanz, fiziksel konforun da pek yardm olmayacaktr. Dier yandan, eer sakin, bar dolu bir zihinsel tutumu koruyabilirseniz, salnz kt bile olsa ok mutlu bir insan olabilirsiniz. Ya da olaanst zenginliklere bile sahip olsanz, youn bir ekilde fke ya da nefret hissettiiniz anda, tm sahip olduklarnz atmak, krmak isteyebilirsiniz. O anda o zenginliklerin hibir anlam yoktur. Bugn, maddesel anlamda ok gelimi toplumlar vardr, fakat bu toplumun yesi olan pek ok insan kendini pek mutlu hissetmemektedir. Gzel bir refah rtsnn hemen altnda, hayal krklna, gereksiz kavgalara, u-yuturuculara ya da alkole bamlla ve en kts intihara dek gtren bir tr zihinsel huzursuzluk vardr. Yani, refahn tek bana aradnz neeyi ya da tatmini size getireceinin bir garantisi yoktur. Ayns dostlarnz hakknda da sylenebilir. Youn bir fke ya da nefret durumunda, o k yakn bir dost bile size bir ekilde souk, uzak, mesafeli ve gayet skc grnebilir. "Tm bunlar, zihinsel tutumun, zihin etkeninin, gnlk hayat deneyimimiz zerindeki byk etkisini gsterir. Doal olarak da bu etkeni ok ciddiye almalyz. "yleyse, dnyasal terimlerle de olsa, gnlk olarak mutlu olmamzn tadn karma anlamnda ruhsal alma alglamasn bir kenara brakrsak, zihnimizdeki sakinlik ne kadar b33 yk olursa, zihinsel barmz ne kadar geliirse, mutlu ve neeli bir hayat yaa ma becerimiz de o kadar byk olur." Dalai Lama bu dncenin yerlemesine izin verircesine bir an iin durdu, sonra ekledi, "sakin bir zihinsel tutumdan ya da zihinsel bartan bahsederken, bunu tamamen duyarsz, duygusuz bir zihinsel tutumla kartrmamamz gerektiini de belirtmeliyim. Sakin ya da bar dolu bir zihne sahip olmak, her eyin dnda kalmak, tamamen bo olmak anlamna gelmez. Bunda, ok yksek bir duyarllk ve duygu seviyesi vardr." zetle yle dedi: "zihinsel bar getiren isel disiplin eksik olduu srece, dsal olanaklarnz ya da ardarnz ne olursa olsun, asla aradnz nee ve mutluluk duygusunu size vermeyecektir. Dier yandan, eer isel nitelie, sakin bir zihne, iinizde belli bir dengeye sahipseniz, normalde mutluluk iin gereldi olduuna inandnz eitli dsal olanaklar eksik olsa bile, mutlu ve nee dolu bir hayat yaamak mmkndr." sel Honutluk Bir leden sonra, Dalai Lama ile bulumak iin yolumun zerindeki otel otoparkn geerken, yeni bir Toyota Land Cruiser'e bakmak iin durdum, uzun sredir bu tip bir araba istiyordum. Toplantmza balarken aklmda hl bu araba olduu hlde yle bir soru sordum, "Bazen, tm kltrmz, yani Bat kltr, maddi kazanlar zerine kurulmu

I gibi geliyor, sanki, evremiz alnacak en yeni eyler, en son i model arabalarla sarlm, bunlarn bombardmanna tutulmu i gibiyiz. Bundan etkilenmemek zor. stediimiz, arzuladmz I o kadar ok ey var ki... Sanki hi bitmeyecek gibi. Biraz bu | konuda konuabilir misiniz?" "Sanrm, ild tr arzu var," diye cevap verdi Dalai Lama. | "Baz arzular olumludur. Mutlu olma arzusu gibi. Bu kesinlikle dorudur. Bar iinde yaama arzusu gibi. Daha uyumlu, daha dost bir dnyada yaama arzusu gibi. Baz arzular ok yararldr. "Fakat baz durumlarda, arzular mantksz olabilir. Bu ge-jnellikle insann ban belaya sokar. rnein, bazen spermarketlere giderim. Spermarketlere gitmeyi gerekten ok severim, nk orada bir ok gzel ey grebiliyorum. Tm bu deiik eylere baktmda, iimde bir arzu uyanr ve ilk drt 'Bunu da istiyorum, unu da istiyorum,' olabilir. Sonra, ikinci bir dnce belirir, kendi kendime sorarm, 'Buna gerekten ihtiyacm var m?' Cevap genellikle hayrdr. Eer ilk arzunu, ilk drty izlersen, ksa srede ceplerin boalacaktr. Halbuki, kiinin esas yiyecek, giysi ve barnak ihtiyalar zerine kurulmu arzu seviyesi daha mantkl bir I eydir. "Bazen, bir arzunun olumlu ya da olumsuz olmas, iinde yaadnz toplumun artlarna baldr. rnein, arabann gnlk hayatinizi yrtmenizde gereldi olduu bir refah toplumunda yayorsanz, o zaman tabii ki bir arabaya sahip olmay arzu etmenin yanl bir yan yoktur. Fakat, Hindistan'da, arabanz olmasa bile hayatnz gayet iyi devam ettirebilecei-I niz yoksul bir kyde yayorsanz, onu alacak paranz olsa bile, bu araba size sorun olabilir. Komularnz arasnda ra34 35 hatszlk yaratabilir ya da buna benzer eyler olabilir. Ya da daha varlkl bir toplumda yayorsanz ve arabanz olduu halde daha pahal arabalar istiyorsanz, bu da sizi ayn tr sorunlara gtrr." "Fakat," diye tartmaya altm, "eer parasn deyebile-cekse daha pahal bir araba istemenin ya da satn almann kiiye neden sorun karabileceini anlamyorum. Komularnzdan daha pahal bir arabaya sahip olmak, onlar iin bir sorun olabilir - belki de sizi kskanabilirler - fakat yeni bir arabaya sahip olmak size bir tatmin duygusu ve keyif verir." Dalai Lama ban sallad ve kibarca yle cevap verdi, "Hayr .... Kendini tatmin tek bana, bir eylemin olumlu ya da olumsuz olduunu belirlemez. Bir katil, cinayeti iledii srada bir tatmin duygusu yaayabilir fakat bu, onun eylemini hakl karmaz. Tm ahlak d davranlar - yalan syleme, hrszlk, cinsel suistimal, v.b. - o srada bir tatmin duygusu alan kiiler tarafndan yaplabilir. Olumlu ve olumsuz arzu veya eylemler arasndaki snr, size anlk bir tatmin duygusu verip vermedikleri deil sonularnn olumlu ya da olumsuz olmalardr. rnein, daha pahal eyalara sahip olma istei sadece fazlasn ve daha fazlasn isteme dncesine dayanyorsa, giderek elde edebileceklerinizin snrna ularsnz; geree kar gelirsiniz. Ve bu snra ulatnzda, tm umudunuzu kaybeder, depresyona der ya da benzeri eyler yaarsnz. Bu tr arzunun doasnda byle bir tehlike vardr.

"Sanrm, bu tr bir ar arzulama kiiyi agzlle gtrmektedir - arzunun, ihtiya fazlas zerine dayanan ar bir seldi. Ve agzllkte arya kaanzda, bunun kiiyi bir hayal krklna, bir hayli akl karldna ve soruna gtrdn greceksiniz. Agzlln en belirgin zellii, kii bir eyi elde etme istei hissetiinde, onu elde ederek tatmin olmamasdr. Bu nedenle, bir tr snrszlk, dipsizlik meydana r ve bu da belaya yol aar. Agzlln ilgin bir yan da er ne kadar temeli oluturan gd bir tatmin aramak olsa ia, arzuladnz nesneyi elde ettikten sonra hl tatmin olam olmanzdr. Agzlln gerek panzehiri honutluktur. ier gerekten honut olmusanz, o nesneye sahip olup olmadnz hi nemli deildir, gene de honutsunuzdur." yleyse, isel honutluu nasl baarabiliriz? Bunun iki yntemi vardr: Yntemlerden biri arzuladmz her eyi - para, ev, araba, mkemmel e ve mkemmel beden-slde etmektir. Dalai Lama, bu yaklamn zayf tarafn belirt-itir; eer istek ve arzularmz kontrolden karsa, nnde sonunda istediimiz fakat elde edemeyeceimiz bir eyle karlarz, ikincisi ve daha gvenilir olan, istediimizi elde stmek yerine elimizde olan isteme ve onun deerini bilme yntemidir. Bir sonraki gece, Christopher Reeve ile yaplan bir televizyon rportajn izliyordum, aktr 1994'de attan derek omuriliini yaralam ve bu da onun boynundan aasnn fel almasna, nefes almak iin bile mekanik bir havalandrma letine ihtiya duymasna neden olmutu. Kendisine, bu du- imdan ileri gelen depresyonla nasl baa kabildii soruldu- inda Reeve, hastanenin youn bakm odasnda olduu sra-a, ksa bir mitsizlik dnemi geirdii yantn verdi. Daha ponra, bu mitsizlik hissinin giderek daha hzl kaybolduunu v imdi kendini gerekten "ansl bir adam" olarak kabul 36 37 s ettiini syledi. Sevgi dolu bir e ve ocuunun kutsamasndan ve ayrca modern tptaki hzl gelimelerden de bahsetti (modern tbbn, bir sonraki on yl iinde omurilik yaralanmalar iin bir tedavi bulaca tahmin edilmektedir) ve bundan bir ka sene nce yaralanm olsayd bunun onu ldreceini de syledi. Reeve, fel olduuna alma srecini anlatrken, mitsizlik duygularnn greli olarak hzl bir ekilde sona ermesine ramen ilk balarda, bakalarnn "yukar kp bir eyler alacam" gibi masum szleriyle balayabilen aralkl kskanlk spazmlar duyduunu syledi. Bu duygularla baa kmay nasl rendiini anlatrken yle dedi, "Hayata devam etmenin tek yolunun elindekilere bakmak, hl ne yapabileceini grmek olduunu anladm; benim durumumda, neyse ki beynimde herhangi bir zedelenme olmamt, hl kullanabileceim bir beynim vard. "Reeve, bu durumdaki kaynaklarna younlaarak, farkndal artrmak ve halk o-murilik yaralanmalar hakknda eitmek ve bakalarna yardm etmek iin zihnini kullanmay semitir ve konumalar yapmak, yazmak ve film ynetme planlar vardr. sel Deer

Muduluu zenginlik, pozisyon ve hatta bedensel salk gibi dsal kaynaklarda aramak yerine zihinsel tutumumuz zerinde almamzn mudulua ulamak iin nasl daha etkili olduunu grdk. Bir baka isel mutluluk kayna, isel honutluk duygusu ile yakndan balantl olan kendine deer verme duygusudur. Dalai Lama, bu kendine deer verme 38 duygusunu gelitirmek iin en etkili temeli tanmlarken yle Dr aklama yapmtr: "rnein, benim durumumda diyelim ki derin bir insani duygum, kolaylkla iyi dostluklar kurma kapasitem yok. Bu olmadan, lkemi kaybedip, Tibet'teki siyasi otoritem sona brdiinde, bir mlteci olmak ok zor olurdu. Ben Tibet'teyken, siyasi sistemin kurulma tarzndan dolay, Dalai rLama'nn makamna ve bana kar gerek bir sevgi besleyip beslemediklerine baklmakszn bana bab insanlara kar duyulan belli bir sayg vard. Fakat, insanlarn benimle olan ilikilerinin temeli sadece buna dayansayd, lkemi kaybettiimde, durum son derece zor olurdu. Fakat, dier dost insanlara anlatabilecein bir baka deer ve itibar kayna vardr. Bunu onlara anlatabilirsin nk sen hl toplum iindeki bir insansn. Sen bu ba paylayorsun. Ve bu insani ba bir deer ve itibar duygusunun domas iin yeterlidir. Bu ba her eyi kaybetmen durumunda bile bir teselli kayna olabilir. " Dalai Lama, bir yudum ay almak iin bir an durdu sonra ban sallayarak ekledi, "Maalesef, tarihi okuduunda, gemite baz siyasi ayaklanmalara bab olarak yerlerini kaybeden imparator ve krallarn lkeyi terk etmeye zorlandklar olaylar okursun, fakat daha sonraki hikaye de onlar adna pek iyi deildir. Sanrm, dier dost insanlara kar sevgi ve babbk duygusu olmadan, hayat ok zor oluyor. "Genel olarak konuursak, iki tip insan sayabiliriz. Bir yanda, varbkb, baarb, evresi yaknlaryla dolu bir kii vardr. Eer bu kiinin itibar kayna ve deer anlay sadece maddi !se, zenginlii varolduu srece belki bir gvenlik duygusunu koruyabilir. Fakat, zenginliin kaybolduu anda, bu kii gidecei baka bir snak olmad iin ac ekecektir. Dier yan39 dan, benzeri ekonomik durumun ve parasal baarlarn tadn karan bir kiiyi dnelim, fakat ayn zamanda bu kii scak, sevgi dolu ve efkat duygusuna sahiptir. Bu kiinin, ona itibar kazandran bir baka deer kayna, bir baka dayanak noktas olduu iin, onun zenginlii yok olsa bile depresyona dme ihtimali daha azdr. Bu tr mantk yrtme yoluyla, isel bir deer duygusu gelitirmedeki insani scakln ve sevginin ilevsel deerini grebilirsin." Zevke Kar Mutluluk Dalai Lama'nn Arizona'da verdii konferanslardan bir ka ay sonra, kendisini Dhramsala'daki evinde ziyaret ettim. Gerekten de scak ve nemli bir Temmuz len sonrasyd ve kye doru yaptm ksack bir trman bile, evine kan ter iinde varmama yetmiti. Kuru bir iklimden geldiim iin, o gnk nemi neredeyse dayanlmaz buluyordum ve konumaya oturduumuzda pek de iyi bir ruh hali iinde deildim. O ise, son derece keyifli grnyordu. Konuma biraz ilerleyin -' ce, zevk

konusuna geldik. Tartmann bir noktasnda hayati derecede nemli bir bildiride bulundu: "Gnmzde, insanlar bazen, mutluluu zevk ile kartryorlar. rnein, ksa bir sre nce Rajpur'da Hintli bir dinleyici kitlesine konuuyordum. Hayatn amacnn mutluluk olduunu belirttim, dinleyicilerden biri, Rajneesh'in, en mutlu anlarmzn cinsel birleme srasnda olduunu rettiini, bu 40 nedenle de insann cinsellii yoluyla en byk mutlulua ulaabileceini syledi," Dalai Lama iten bir ekilde gld. j "Benim bu konuda ne dndm bilmek istiyordu. Benim bak ama gre, en yksek mutluluk noktasnn, kiinin artk bir acnn olmad zgrlk durumuna ulamas olduu cevabn verdim. Bu gerek, sonsuz mutluluktur. Gerek mutluluk, zihin ve kalp arasnda daha fazla balant kurar. Esas olarak bedensel zevke bal olan mutluluk sabit deildir, bir gn oradayken bir sonraki gn orada olmayabilir." Bu, grnte sanki olduka bilinen bir gzlem gibi gelebilir; tabii ki mutluluk ve zevk iki farkl eydir. Fakat, insanolu bu ikisini sk sk kartrmaya eilim gstermektedir. Eve dndkten ksa bir sre sonra, bir hastayla yaptm terapi srasnda, bu basit gerein ne kadar geerli olduunun somut bir gstergesini grdm. Heather, Phoenix'de profesyonel danman olarak alan, gen ve bekar bir hanmd. Her ne kadar sorunlu genlerle almaktan zevk alsa da, bir sredir bu blgede yaamak ona gittike daha fazla dayanlmaz gelmeye balamt. Artan kalabalktan, trafikten ve yazn bunaltc scaktan ikayet edip duruyordu. Dalarda gzel kk bir kasabada kendisine i teklif edilmiti. Aslnda, bu kasabay pek ok kereler ziyaret etmiti ve bir gn oraya tanmay dlyordu. Mkemmeldi. Tek sorun, kendisine nerilen iin yetikin hastalarla ilgili olmasyd. Haftalar boyunca, ii ka bul edip etmemesi gerektii hakknda karar vermeye almt. Zihnini bir trl toplaya nuyordu. Durumun, olumlu ve olumsuz yanlarnn bir listesini yapmaya alt fakat her iki yan da can skc bir ekilde eitti. 41 "Bu iten, burada yaptm i kadar zevk almayacam biliyorum, fakat o kasabada yaamann zevki bunu fazlasyla telfi edecektir. Sadece orada olmak bile kendimi iyi hissetmemi salyor. Ve burann sca beni hasta ediyor. Ne yapmam gerektiini bilmiyorum," diye aklad. "Zevk" kelimesini kullanmas bana Dalai Lama'nn szlerini hatrlatt ve biraz sorgulayc bir ekilde, "Oraya tanmann sana daha byk bir mutluluk mu yoksa daha byk bir zevk mi getireceini dnyorsun?" diye sordum. Soruyu nasl yantlayacandan emin olamayarak bir an iin durdu. Sonunda cevap verdi, "Bilmiyorum... Biliyor musun, sanrm bu bana mutluluktan ok zevk getirecek__Sonuta, bu hastalarla alrken gerekten mutlu olamayacam sanyorum, iimde, ocuklarla almak bana gerekten byk bir tatmin salyor.

kilemine sadece "Bu, beni mutlu klacak m?" sorusu ile yeni bir iskelet vermek belli bir aklk kazandrmaya yetmi gibiydi. Birdenbire kararn vermesi ok kolaylat. Phoenix'de kalmaya karar verdi. Tabii d, hl yaz scandan ikayet ediyor. Fakat, ne hissettiini gz nne alarak burada kalmak iin verdii bilinli karar sonuta kendisini daha mudu etti ve sca daha katlanlabilir kld. H er gn saysz karar vermek ve seimler yapmak zorunda kalrz. Ve ne kadar urasak da, genellikle, kendimiz iin iyi olduunu bildiimiz eyi semeyiz. Bunun bir 42 nedeni de "doru seimin" genellikle zor seim olmasdr zevklerimizden baz fedakarlklar yapmayla ilgili olan seim. alar boyunca, erkekler ve kadnlar, zevkin hayatlarnda oynad rol tanmlamaya uratlar bir ok filozof, teolog ve psikolog zevk ile olan ilikimizi aklayamad. M.O. nc yzylda, Epikuros, ahlak sitemini, "zevk, kutsanm bir hayatn balangc ve sonudur," gibi gzpek bir iddia zerine kurdu. Fakat, Epikuro s bile, tensel zevklere dknle gem vurulmamasnm kiiyi acya gtrebileceini bilerek, saduyunun ve lmlln nemini vurgulamtr. On dokuzuncu yzylda, Sigmund Freud, zevk hakkndaki kendi kuramlarn formle dkmeye uramtr. Freud'a gre, tm psiik sistemimizin temel itici gcn doyurulmam igdsel itkilerimizden kaynaklanan gerilimin ortadan kaldrlmas oluturmaktadr; bizim deyiimizle, esas temel gdmz zevki aramaktr. Yirminci yzylda, pek ok aratrmac daha fazla felsefi speklasyondan kanmay tercih etmi ve bunun yerine, kalabalk bir nroanatomist grubu, beynin hipotalamus ve sinirlerine elektrotlar koyarak, elektrikle uyarldnda zevk reten noktalar aratrmlardr. Gerekte hibirimiz, zevldn ne olduunu anlamamza yardmc olmalar iin ne Yunanl filozoflara, ne on dokuzuncu yzyl psikanalistlerine ne de yirminci yzyl bilim adamlarna ihtiya duyarz. Onu hissettiimizde biliriz. Sevdiimiz kiinin bir dokunuunda ya da glmsemesinde, souk ve yamurlu bir akam aldmz scak bir banyonun rahatlnda, gn batmmn gzelliinde zevki tanrz. Fakat pek oumuz zevki, kokain ekerek coku iine dalmada, fazla miktarda eroin kullanarak kendinden gemede, alkole boularak elenmede, freni boalmasma cinsellii ar bir ekilde yaamada, Las 43 Vegas'ta kumar oynayp kazanmann heyecannda tanmaktadr. Bunlar da ok gerek, toplumumuzdaki pek ok kiinin tercih ettii zevklerdir. Bu, insan tketen zevklerden kanmak iin kolay bir zm olmamasna ramen, neyse ki balamak iin bir dayanak noktamz vardr: hayatta mutluluu aradmz hatrlamak. Dalai Lama'mn da belirttii gibi bu ak bir gerektir. Eer hayattaki seimlerimizi bunu aklmzda tutarak yaparsak, anlk zevkler getirseler bile, sonuta bize zarar verecek eylerden vazgeebiliriz. Genellikle, hayr demenin zor olmasnn nedeni "hayr" kelimesinde bulunmaktadr; bu yaklam, bir eyi reddetmekle, ondan vazgemekle, kendimizi inkar etmekle ilikilendirilmektedir.

Fakat, daha iyi bir yaklam da vardr: karlatmz her karar kendimize "Bu bana mutluluk getirecek mi?" sorusunu sorarak vermek. Bu basit soru, ister uyuturucuya teslim olmak, ister muz tatlsndan nc bir porsiyon almak olsun, hayatmzn her alannda bize ustaca yardmc olacak gl bir ara olabilir. Bu, her eyi yeni bir gr asna oturtur. Zihnimizde bu soru ile gnlk karar ve seimlerimize yaklamak, dikkatimizi feragat ettiimiz eyden aradmz eye, nihai mutlulua evirecektir. Dalai Lama'mn tanmlad gibi bu tr bir mutluluk dengeli ve kalcdr. Mutluluk durumu, hayatn ini ve klarna ve ruh halimizdeki deiimlere ramen, varlmzn dayana olarak kalr. Bu anlayla, "doru karar" almak daha kolay olacaktr nk, bir eyden feragat etmek ya da kendimizden bir ey saklamak iin deil, kendimize bir ey vermek iin eylemde bulunuruz bu, uzaklamak yerine ilerlemek, haya reddetmek yerine onu kucaklama tutumudur. Bu mutlulua doru ilerleme duygusunun ok derin bir etkisi olabilir; bizi ya ama sevincine kar daha alc, daha ak yapar. 44 45 3. Konu MUTLULUK N ZHN ETMEK Mutlulua Giden Yol Mutlulua ulamann birinci koulunun kiinin zihinsel tutumu olduunu sylerken tabii ki yiyecek, giyecek ve barnak gibi temel ihtiyalarmzn karlanmas gerektiini reddetmiyoruz. Fakat bu temel ihtiyalar karlandnda, mesaj aktr: Daha faslet paraya, daha byk baarlara ya da ne, mkemmel bir bedene ve hatta ideal ee ihtiyacm^jok imdi, tam u anda, eksiksi^ bir mutlulua ulamak iin gereksinim duyduumu^ temel donanm olan bir %ihnimi% var. Dalai Lama zihni eitmek konusundaki yaklamn aklarken konumasna yle balad: "Zihin ya da bilinten bahsederken, pek ok deiik durum olduunu gz nne almalyz. Tpk d koullar ya da nesneler gibi, baz eyler ok yararl bazlar ok zararl ve bazlar da etkisizdir. Dsal etkenlerle olan ilikilerimizde, ncelikle bu farkl maddelerden hangilerinin faydal olduklarn tanmlamalyz, bylelikle onlar gelitirmek, artrmak ve kullanmak konusunda dikkatli olabiliriz. Ve zararl olan maddelerden kurtulabiliriz. Benzer ekilde, zihin sz konusu olduunda, binlerce farkl dnce ya da farkl "zihin" olduunu bilmeliyiz. Bunlardan bazlar 47 ok faydaldr d bunlar korumal ve beslemeliyiz. Bazlar ise olumsuz ve ok zararldr d bunlar azaltmay denemeliyiz. "Yani, mutluluu aramann ilk adm renmektir. ncelikle, bizim iin olumsuz his ve duygularn ne kadar zararl olduklarn ve olumlu duygularn ne kadar faydal olduklarn renmeliyiz. Ve bu olumsuz duygularn sadece kiisel olarak deil toplum ve dnyann gelecei asndan da ne kadar zararl olduunu anlamalyz. Bu tr bir anlay onlarla yzleme ve yenme kararmz glendirecektir. Ve sonra,

olumlu duygu ve davranlarn yararlarnn anlalmas gelir. Bunu anladmzda, durum ne kadar zor olursa olsun, olumlu duygular benimsemeye, gelitirmeye ve artrmaya karar vermeye balarz. Bunun iinde, kendiliinden bir isteklilik vardr. Hangi dnce ve duygularn yararl olduklarn, hangilerinin zararl olduklarn renme ve analiz sreci sayesinde, giderek salam bir deitirme karar, 'imdi, kendi mutluluumun srr, benim ellerimde. Bu frsat karmamalym!' duygusu gelitiririz. "Budizm"de, nedensellik ilkesi, doal bir yasa olarak kabul edilir. Gerekle balantya geerken, bu yasay hesaba katmalsnz. rnein, her gn yaadnz deneyimlerin iinde arzu etmediiniz belli olaylar varsa, bu olaylarn meydana gelmemesini salamann en iyi yntemi, bunlara neden olan artlarn ortaya kamayacandan emin olmaktr. Benzer ekilde, eer belli bir olayn ya da deneyimin meydana gelmesini istiyorsanz, yaplacak en mantkl ey, buna neden olan olay ve ardar bulup, olmalarn salamaktr. "Zihinsel durumlar ve deneyimler iin de ayn ey sz konusudur. Eer mutlu olmay arzu ediyorsanz, buna neden olan ardar aramalsnz; ve eer ac ekmek istemiyorsanz, I yapmanz gereken, ac ekmenize neden olabilecek olay ve ardarn ortaya kmayacana emin olmaktr. Bu nedensellik ilkesinin anlalmas ok nemlidir. "Mudulua ulamak iin zihinsel tutumun son derece -nemli olduundan bahsettik. Bu nedenle, bir sonraki hedefimiz, deneyimlediimiz zihinsel durumlar incelemektir. Farkl zihinsel tutumlar tanmlamal ve mutlulua gtrp gtrmediklerine bakarak onlar snflandrmalyz." "Farkl zihinsel durumlar iin zel bir rnek verebilir ve anlar nasl snflandrdnz aklar msnz?" diye sordum. Dalai Lama yle aklad, "rnein, nefret, kskanlk, fke ve benzeri duygular zararldr. Bunlar, olumsuz zihinsel durumlar olarak kabul ederiz nk zihinsel mutluluumuzu yok ederler; bir kez birisi iin nefret dolu ya da hastalkl duydular beslediinizde, kendinizi nefret ya da olumsuz duygu-jlarla doldurduunuzda, dier insanlar da size dman gibi grnmeye balarlar. Bunun sonucu olarak daha fazla korku, daha byk bir ekingenlik, tereddt ve bir gvensizlik duygusu geliir. Bu duygular gelitike, dnyada yalnz olduu-iuzu duygusu bir dman gibi kabul edilir. Tm bu olumsuz duygular nefret yznden geliir. Dier yandan, iyilik ve efkat gibi zihinsel tutumlar son derece olumlu ve yararldrlar..." "Merak ediyorum," diye srar ettim. "Binlerce farkl zihin-jsel durum olduunu sylediniz. Psikolojik anlamda salkl ya da- iyi durumda bir insan nasl tanmlarsnz? Hangi zihinsel tutumlar gelitirmemiz ve hangilerini elememiz gerektiine :arar vermek iin byle bir tanm rehber olarak kullanabiliriz?" 48 49 Gld ve sonra tm alak gnlll ile cevap verdi, "Bir psikiyatr olarak, psikolojik anlamda salkl bir insan hakknda benden daha iyi bir tanmn olmal."

"Fakat, ben sizin bak anz sormak istemitim." "Pekl, efkat dolu, scak, iyi kalpli bir insan salkl olarak kabul ederdim. Eer, efkat ve sevgi dolu bir iyilii koruyabilirseniz o yaman bay eyler kendiliklerinden kapmy alacaklardr. Bu sayede, dier insanlarla daha kolay iletiim kurabilirsiniz. Bu scaklk duygusu bir tr aklk yaratr. Tm insanlarn sizin gibi olduklarn grrsnz ve bylece onlarla daha kolayca iliki kurarsnz. Bu size bir dosduk ruhu kazandrr. Bylece, bir eyleri gizlemeye daha az ihtiya duyarsnz, bunun sonucunda da korku, kendinden phe etme ve gvensizlik duygular kendiliklerinden dalp giderler. Ayrca, dier insanlara gven duymaya balarsnz. Yoksa, rnein, bir kiinin iinin ehli olduunu grebilir ve o insann ustalna gvenebilirsiniz. Fakat eer bu kiinin iyi biri olmadn hissederseniz, baz eyleri gizlemek zorunda kalabilirsiniz. 'Onun baz eyler baarabileceini biliyorum fakat ona gerekten gvenebilir miyim?' diye dnr, bylece onunla aranza mesafe koymanza neden olan belli bir endie duyarsnz. "Ksacas, iyilik ve efkat gibi zihinsel tutumlar gelitirmenin kesinlikle kiiyi psikolojik olarak daha salkl ve mutlu olmaya gtrdne inanyorum." 50 Zihinsel Disiplin O konuurken, Dalai Lama'nn mutluluu yakalamaya olan yaklamnda ok ho bir ey yakaladm. Kesinlikle ok ilevsel ve mantklyd: olumlu zihinsel tutumlar tanmla ve gelitir; olumsuz zihinsel tutumlar tanmla ve ele. Her ne kadar, deneyimlediimiz eidi zihinsel durumlar sistemli bir ekilde incelemekle balama nerisini ilk bata biraz yavan bulmu olsam da, giderek yrtt mantk ve akl gcnden etkilenmeye balamtm. Ve zihinsel tutumlar, duygular ve arzular, "Agzllk gnahtr" ya da "Nefret ktdr" gibi ahlk yarglar dzeyinde snflandrmak yerine, duygular bizi nihai muduluu gtrp gtrmediklerini temel alarak o-lumlu ya da olumsuz diye snflandrmasndan da holanm-tm. Konumamza ertesi akam zeri tekrar baladmzda, "Mutluluk sadece iyilik ve benzeri olumlu duygular gelitirmek ise, neden bu kadar fazla sayda insan mutsuz?" diye sordum. "Gerek mudulua ulamak, bak anzda, dnce tarznzda bir deiim yapmay gerektirebilir ve bu da kolay bir ey deildir," dedi. "Farkl durumlardan kaynaklanan pek ok etkenin uygulanmasn gerektirir. rnein, sadece bir anahtar, bir sr olduu ve bunu doru olarak kullandnzda her eyin yolunda gidecei gibi bir dnceye sahip olmamalsnz. Salnza zel bir dikkat gstermek de buna benzer; bir ya da iki tr yerine eitli vitamin ve besinleri almaya ihtiyacnz vardr. Ayn ekilde, mudulua ulamak iin, deiik ve kar51 mak olumsuz zihinsel durumlarla baa kmak ve onlar yenmek iin farkl yaklam ve yntemlere ihtiyacnz vardr. Ve belli olumsuz dnce tarzlarn amak istiyorsanz, bunu sadece belli bir dnceyi ya da teknii bir ya da iki kez uygulayarak baarmanz mmkn deildir. Deiim zaman alr. Hatta bedensel deiim bile zaman alr. rnein, bir iklimden dierine gei yaptnzda, beden,

yeni ortama uyum salamak iin zamana ihtiya duyar. Ayn ekilde, dnce yapnz deitirmek de zaman alr. Pek ok olumsuz zihinsel zellik vardr, bu nedenle de bunlardan her birini bulmanz ve onlar etkisiz hale getirmeniz gerekir. Bu hi de kolay deildir. eitli tekniklerin srekli uygulanmasn ve bu tekniklere almanz iin kendinize zaman tanmanz gerektirir. Bu bir renme srecidir. "Fakat, sanrm zaman getike, olumlu deiiklikler yapabilirsiniz. Her sabah uyandnzda, 'Bu gn daha olumlu bir ekilde kullanacam. Gnm harcamayacam' diye dnerek, gerek bir olumlu gd (motivasyon) gelitirebilirsiniz. Ve sonra, akam yatmadan nce, kendinize 'Bu gn istediim ve planladn gibi kullandm m?' diye sorarak yaptklarnz gzden geirin. Eer sorunun cevab olumluysa o zaman memnun olabilirsiniz. Eer sorunun cevab istediiniz gibi deilse o zaman, yaptklarnzdan piman olup gnn bir eletirisini yapn. Bu yntem sayesinde, olumlu bak as yaratma becerinizi gittike glendirebilirsiniz. "rnein, benim durumumda, Budist bir rahip olarak, Budizm'e inanmaktaym ve deneyimlerim sayesinde, Budist almalarn bana ok yararl olduklarn biliyorum. Gene de, alkanlklar nedeniyle, gemi yaamlardan gelen kalntlar yoluyla, fke ya da bamllk gibi eyler ortaya kabilir. Bu 52 durumda ben u yolu izliyorum: ncelikle uygulamalarn olumlu yanlar hakknda bilgi sahibi ol, sonra kararl ol ve onlar uygulamaya al. lk bata, bu almalar uygularken o-lumlu yanlarnn etkileri ok az olacaktr, olumsuz etkiler hl ok gl olabilirler. Gene de, zaman iinde olumlu almalarda ilerledike, olumsuz davranlar otomatik olarak azalmaya balarlar. nceki olumsuz artlanmay ya da alkanl yeni bir olumlu artlanma ile deitirmeyi ieren D hama almas salam bir mcadeledir. "zlediimiz yol ya da alma ne olursa olsun, dzenli olarak almak ve buna almak dnda hibir ey bunlar daha kolay hale getiremez. alma yoluyla, kendimizi deitirebiliriz. Budist almalarn iinde, rahatsz edici bir olay meydana geldiinde sakin bir zihin yapsn korumak iin kullanlan eitli yntemler vardr. Bu yntemleri srekli tekrar ederek, yaanan rahatszlklarn olumsuz etkilerinin, tpk okyanusun yzeyinde etkili olan fakat derinlerde etkili olmayan dalgalar gibi, zihnimizin yzeyinde kalabilecekleri bir noktaya ulaabiliriz. Ve her ne kadar kendi deneyimlerim pek az da olsa, Dharma terimini aklayabilecek pek ok kavram olsa da tam anlamn verecek bir kelime yoktur. Genellikle, Budha'nn retisi ve doktrininden bahsedildiinde kullanlr, yazd gelenei ierdii kadar, bu retilerin uygulanmasnn sonucu olan hayat yolu ve ruhsal kavray da kapsar. Bazen Budist'ler, bu kelimeyi daha genel bir anlamda kullanrlar - genel olarak ruhsal ve dinsel almalar, evrensel ruhsal yasay ya da bir olayn gerek doasn belirtmek iin - ve daha zel olarak Budist yolun prensiplerinden ve almalarndan bahsetmek istediklerinde Budhadharma kelimesini kullanrlar. Sanskrit bir kelime olan Dharma, etimolojik olarak "tutmak, iine almak" kknden gelmektedir ve kavram iinde kelime daha geni bir anlama

sahiptir: "iinin kendini tutmasna" yarayan ya da diiyi ac ekmekten ve bunun nedenlerinden koruyan her tr davran ya da anlay. 53 m.- 3 kendi mtevaz deneyimlerim erevesinde bunun ok doru olduunu grdm. Ne zaman kt bir haber alsam, o anda zihnimin iinde bir karklk, rahatszlk hissederim, fakat bu abucak kaybolur. Bazen de sinirlenebilir ve fkelenebilirim, fakat bu da abucak azalr. Zihnimin derinliklerinde bir etkisi olmaz. Nefret yoktur. Bu, bir gecede deil, srekli almalar sonucu edinilmitir." Bu kesinlikle doru. Dalai Lama, drt yandan beri zihnini eitmek zerinde uramaktadr. Zihnin sistemli bir ekilde eitilmesi, yani, mutluluk duygusunun gelitirilmesi, bilerek ve isteyerek olumlu zihinsel durumlar zerinde younlaarak ve olumsuz zihinsel durumlara meydan okuyarak gerek bir isel deiimin salanmas, beynin yaps ve ilevi sayesinde mmkndr. Doduumuzda, beynimiz kaltmsal olarak baz igdsel davran kalplar ile donatlmtr; zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak, yaammz devam ettirmemizi salayan yntemlerle evremize cevap verecek ekilde nceden hazrlanmzdr. Bu temel bilgi donanmlar, saysz sinir hcresinde, etken hale geme kalplar, herhangi bir olaya, deneyime ya da dnceye cevap verilmesini tetikleyen beyin hcrelerinin zel birleimi olarak kodlanmr. Fakat beynimizdeki yazlm statik ya da deimez deildir. Beynimiz de uyarlanabilir. Nrobilimciler, beynin yeni bilgi girilerine cevap olarak yeni kalplar, beyin hcrelerinin yeni birleimler ve nrotransmiterler (beyin hcreleri arasnda mesajlar tayan kimyasal maddeler) yaratabildiim gzlemlemilerdir. Gerekte, beynimiz ilenebilir, deitirilebilir, yeni dnce ve deneyimlere uygun olarak balantlarn yeniden dzenleyebi 54 lir. Ve renmenin bir sonucu olarak, tek tek nronlarn ilevleri bile deimekte, aralarnda elektrik sinyallerinin daha belirgin bir ekilde dolamasna imkan tanmaktadr. Bilim adamlar, beynin doasnda var olan deime kapasitesini "plastiklik/yorulabilirlik" olarak adlandrmaktadr. Beynin bu balantlar deitirme, yeni nral balantlar kurma becerisi, Doktor Avi Karni ve Doktor Leslie Underleider'in Ulusal Zihinsel Salk Enstits'nde (National Institutes of Mental Health) yaptklar deneylere benzer deneylerle kantlanmtr. Bu deneyde aratrmaclar, deneklerden basit bir motor hareket olan, parmakla vurma egzersizini yapmalarn istemilerdir ve MRI beyin grnts alarak beynin bu hareketin yaplmasna katlan blmlerini tanmlamlardr. Bu parmak egzersizini drt hafta boyunca her gn tekrarlayan denekler, gittike daha gl ve hzl yapmaya balamlardr. Drt haftalk dnemin sonunda, beyin grnts tekrar alnm ve bu hareketin yaplmas srasnda beynin ie karan o blgesinin geniledii grlmtr; bu da bu hareketin dzenli ve sreldi olarak yaplmasnn

yeni sinir hcrelerini devreye soktuuna ve hareketin yaplmasna katkda bulunan nral balantlar deitirdiine iaret etmektedir. Beynin bu nemli zellii, zihnimizi deitirme olasl i-in psikolojik bir temel oluturmaktadr. Dncelerimizi harekete geirerek ve yeni dnme yollarn alarak, sinir hcrelerimizi yeniden ekillendirebilir ve beynimizin alma tarzn deitirebiliriz. Bu ayn zamanda, isel deiimin, renme (yeni bilgi girii) ile balad dncesinin temelidir ve olumlu artlandrmann (yeni nral devreler oluturup) aamal olarak (u anda varolan sinir hcrelerimizin karakteristik 55 hareket kalplarna karlk gelen) olumsuz artlandrmamzn yerini almas disiplinini de ie katmaktadr. Bu nedenle, mutluluk iin zihni eitme olasl ok yksektir. Ahlaki Disiplin Dalai Lama, mutluluk iin zihni eitmekle ilgili bir sonraki sohbetlerimizin birinde, "Sanrm, ahlkla ilgili davranlar da, daha mutlu olmaya gtren bir baka isel disiplin rneidir," diye belirtmiti. "Bunu ahlk disiplin diye adlandrabiliriz. Budha gibi byk ruhsal eitmenler, bize tam/salkl eylemlerde bulunmamz ve eksik/salksz eylemlere girimekten kanmamz nerirler. Eylemlerimizin tam ya da eksik olmalar, bu eylem ya da davranlarn, disiplinli ya da disiplinsiz bir zihin durumundan kaynaklanmalarna baldr. Disiplinli bir zihnin mutlulua, disiplinsiz bir zihnin ise acya gtrd dnlmekte ve kiinin filmini disiplin altna almasnn Budha'mn retisinin esas olduu sylenmektedir. "Disiplinden kastettiim, kendini disipline sokmaktr, bir bakas tarafndan size dardan dayatlan bir disiplin deildir. Ayrca, olumsuz zelliklerinizin zerine kmak amacyla uygulanan disiplinden bahsediyorum. Bir su ebekesinin lideri, baarl bir soygun gerekletirmek iin disipline ihtiya duyabilir, fakat bu disiplin yararszdr." Dalai Lama, dncelerini gzden geirmek, onlar toparlamak ister gibi bir an iin durdu. Ya da belki, sadece ngilizce'deki doru kelimeyi ar^ordu. Bilmiyorum. Fakat o leden 56 sonra yapt gibi duraklayarak konumaya ara vermesi, konumamz hakknda dnmek, renmenin ve disiplinin nemiyle ilgili bu konumann tm, gerek mutluluk, ruhsal geliim ve tam bir isel deiim gibi yksek hedeflerle karlatrldnda skc olmak bir yana beni etkilemeye balamt, lutluluu kovalamak, kendiliinden bir sre gibi grnmeye Dalamt. Konuyu yeniden aarak, "olumsuz duygu ve davranlar Jeksik' ve olumlu davranlar da 'tam' olarak tanmladnz. )ahas, eitilmemi ya da disiplinsiz bir zihnin genellikle olumsuz ya da eksik davranlara yol atn sylediniz, y-teyse olumlu davranlarmz artrmay renmemiz ve bunun tin kendimizi eitmemiz gerekir. Bylece her ey yoluna %irer," diye sze girdim. "Fakat, aklm kurcalayan ey, sizin olumsuz ya da eksik davranlar, kiiyi ac ekmeye gtren davranlar, tam davranlar ise mutlulua gtren davranlar olarak tanmlamanz. Ayrca, her

varln doal olarak, acdan kanmak ve mutlulua ulamak istedii temel ncl ile sze balamtnz - bu arzu kiinin doasnda vardr, renilmek zorunda deildir. yleyse sorum u: Eer bizim iin acdan kanmak doalsa neden yamz ilerledike daha fazla olumsuz ve eksik davranlar kendiliinden ve doal bir ekilde geri pskrtmyoruz? Ve eer mutluluu yakalamak doalsa, ned en kendiliinden ve doal bir eldlde zorladka daha fazla tam davranlara doru ynelmiyor ve bu sayede yamz ilerledike daha mutlu olmuyoruz? Yani, bu tam davranlar doal bir ekilde mutlulua gtryorlarsa ve mutluluu istiyorsak, bu ilerlemenin doal olarak meydana gelmesi gerekmez mi? Bu ilerlemenin meydana gelmesi iin neden bu kadar ok retime, eitime ve disipline ihtiyacmz var?" 57 Dalai Lama ban sallayarak cevap verdi, "Klasik terimlerle bile, gnlk hayatimiz iinde, retimi baarl ve mutlu bir hayat salamak iin ok nemli bir etken olarak kabul ediyoruz. Ve bilgi doal olarak gelmiyor. Eitilmeli ve sistemli bir eitim programna veya benzeri bir eye devam etmeliyiz. Ve bu ldasik eitimin fazlasyla zorlu olmas gerektiini dnyoruz; yle olmasa renciler neden drt gzle tatili beklesinler ki? Gene de, bu tr eitimin mudu ve baarl bir hayat iin son derece nemli olduunu biliyoruz. "Ayn ekilde, tam harekeerde bulunmay doal bir ekilde baaramayabiliriz, fakat bunun iin bilinli olarak kendimizi eitebiliriz. zellikle modern toplumlarda bu byledir, nk tam harekeder ve eksik davranlar meselesinin neyi yapmak dorudur neyi yapmak yanltr dinin sahasna girdii kabul edilmektedir. Geleneksel olarak, hangi davranlarn tam ve hangilerinin eksik olduklarn belirlemenin dinin sorumluluu olduu kabul edilmektedir. Gene de, gnmz toplumunda, din, belli bir lde prestijini ve etkisini kaybetmitir. Ve ayn zamanda, dinin yerini dnyev (sekler) ahlak gibi bir seenek almamtr. Yani, tam bir yaam yolu izlemeye artk daha az dikkat ediliyor gibi gzkmektedir." Bence bunun nedeni, byle bir bilgiye/anlay a ulamak iin zel bir aba harcamamzn ve bilinli olarak almamzn gerekmesidir. rnein, kiisel olarak insan doasnn temelde nazik ve efkatli olduunu inansam da, bunun geerli olan davranlarmzda kendini gstermesi iin yeterli olmadn dnyorum; ayn gamanda gerek hakknda bir farkndalk ve onu deerlendirme becerisi gelitirmeliyi^. renme ve anlama yoluyla kendimize bak amm deitirmemi bakalar ile olan ilikilerimizi ve gnlk hayatmz nasl devam ettirdiimi^ konusunda da gerek bir etkisi olacaktr." 58 eytann avukan oynayarak, yle bir karlk verdim, 'Hl, klasik akademik retim ve eitim benzetmesini kullaayorsunuz. Bu nemli. Fakat, mutlulua gtren tam ya da Dumlu diye adlandrdnz baz davranlardan ve ac ekmeye gtren dier davranlardan bahsediyorsanz, hangi dav-jranlarn hangi alana girdiklerini belirlemeyi renmek, o-Rumlu davranlarda bulunmak ve olumsuzlar ortadan kal-

rmak konusunda kendimizi eitmek neden bu kadar uzun sryor? Demek istediim, elinizi atee sokarsanz yanarsnz. ilinizi geri ekersiniz ve bu hareketin sizi ac ekmeye gtreceini renmi olursunuz. Atee tekrar elinizi sokmamay [renmek iin youn bir renme ve eitime ihtiyacnz yoktur. "yleyse, neden ac veren davran ve duygularn hepsi yle deiller? rnein, fke ya da nefretin aka olumsuz uygular olduklarn ve insana ac verdiklerini sylediniz. JFakat, fke ve nefretin zararl etkilerinden kurtulmak iin eden kiinin bu etkiler konusunda eitilmesi gerekiyor? fSke, rahatsz bir duygusal duruma neden olduuna ve bu rahat jszl dorudan hissetmek kesinlikle ok kolay olduuna ;re, neden kii doal ve kendiliinden bir ekilde bunu en|gelleyememektedir ?'' Dalai Lama, konumam dinlerken, sanki sorum karsnda Ihafife arm ya da sorunun ocuksuluuyla elenircesine Izeka dolu bakan gzleri birazck byd. Sonra, nee dolu bir |kahkaha atarak konumaya balad. "zgrle ya da bir sorunun zmlenmesine gtren bilgiden bahsediyorsan, pek ok farkl aama olduunu anlatman gerekir. rnein, Ta Devri'nde yemeini piirmesini bilmeyen insanlar ele alalm, bunu bilmeseler de gene biyolojik 59 olarak yemee ihtiyalar vard, bu nedenle de sadece vahi bir hayvan gibi yiyorlard, insanlk ilerledike, nasl yemek piirileceini, yemei daha lezzetli yapmak iin iine deiik baharadar koymay ve sonra farkl tabaklarda sunmay rendiler. Gnmzde, belli bir hastalktan dolay rahatszlk ekiyorsak, edindiimiz bilgiler sayesinde belli bir tr besinin bizim iin iyi olmadn biliyoruz ve onu yemek istesek bile kendimizi onu yemekten alkoyuyoruz. yleyse, bilgilerimiz ne kadar geni kapsaml olursa, doa ile uyum salamamzda o kadar etkili olacaklar aktr. "Ayn zamanda, davranlarnzn uzun ve ksa vadeli sonular hakknda yargda bulunabilmeli ve bunlar ikiye ayra-bilmelisiniz. rnein, fkeyi yenme konusunda, hayvanlar fke duyabilseler bile fkenin ypratc olduunu anlayamazlar, insanlar ise, fke duyduldarnda bu duygunun kendilerine ac verdiini anlayabilmelerine ve grebilmelerine imkan tanyan farkl bir seviyededirler. Bu nedenle de fkenin ypratc olduu hakknda bir yargda bulunabilirsiniz. Byle bir sonuca varabilmelisiniz. Yani bu, elini atee uzatp, sonra yanmak ve bylece bir daha bunu yapmamay renmek kadar basit bir ey deildir. Mutlulua gtren eyler hakkndaki bilgi ve eitim seviyeniz ne kadar kapsaml olursa, bu bilgiler mutlulua ulamanzda o kadar etkili olacaklardr. te bu nedenle, renim ve eitimin hayati derecede nemli olduuna inanyorum." Sanrm, isel deiim iin basit bir eitim gerektii konusundaki dncemde srar ettiimi hissederek, yle dedi, "gnmz toplumunun bir sorunu da, retimi bizi

sadece daha akll ve usta yapmas iin istememiz. Bazen ok iyi, o kadar geni kapsaml bir eitim almam gibi gzken kiiler 60 en masum ve en drst kiilerdir. Her ne kadar toplumumuz zerinde durmasa bile, bilgi ve eitimin asl nemi, daha tam davranlarda bulunmann nemini anlamamzda ve bu konuda zihnimizi disiplin altna almamzda bize yardmc olmasdr. yi kalpli biri olabilmek iin iimizde deiiklik yapmamza katkda bulunduklarnda, aklmz ve bilgimizi doru kullanm oluruz." 61 4. Konu SEL MUTLULUUMUZU YENDEN KAZANMAK Temel Doamz Dalai Lama, "Mutluluu aramak iin yaratldk. Ak, sevgi, yaknlk ve efkat gibi duygularn bize mutluluk getirdii aktr. Her birimizin mutlu olmak, mutluluk getiren scak ve efkatli zihin durumlarn kabul etmek iin temelimiz olduuna inanyorum," dedi. "Aslnda, sadece doutan gelen bir efkat potansiyel ine sahip olduumuza deil ayn zamanda insan doasnn temelinin ya da esasnn iyilik olduuna da yrekten inanmaktaym." "Bu inancnz neye dayandryorsunuz?" "Budizm'in 'Budha doas' diye adlandrlan doktrini, tm canllarn temelde iyi ve bar olduklarna inanmamz iin bir zemin salamaktadr.* Fakat kii, Budha doas doktrinini bilmeden de bu gre sahip olabilir. Bu inanc dayandrdm baka zeminler de var. Bence, insandaki sevgi ve efkat duyBudist felsefesinde, "Budha doas" temel, esas ve en kavranamaz zihinsel utumu tanmlamak iin kullanlr. Tm insanlarda var olan bu zihinsel tutum, urnsuz duygu ve dnceler tarafndan kesinlikle bozulamaz. 63 "Vs' gusu sadece dini bir temelden kaynaklanmamaktadr, bu, kiinin gnlk yaamnda vazgeilmez bir etkendir. "ncelikle, doumumuzdan lmmze dek geen sre iinde varoluumuza bakarsak, izlediimiz yolun temel olarak bakalarnn sevgisi ile beslendiini grebiliriz. Bu doduumuz anda balar. Doduktan sonraki ilk hareketimiz annemizin ya da baka birinin stn emmektir. Bu bir sevgi, efkat eylemidir. Bu eylem olmadan yaammz srdremeyiz. Bu gayet ak. Ve bu eylem, karlkl bir sevgi duygusu olmazsa eksik kalr. ocuk, st veren ldiye kar bir sevgi duygusu, bir ba hissetmedii takdirde st emmeyecektir. Annenin ya da st veren kiinin ocua kar bir sevgisi yoksa stn isteyerek vermeyecektir. Hayat byledir. Gerek, budur. "yleyse, fiziksel yapmz, sevgi ve efkat duygusuna daha yakndr. Sakin, sevgi dolu, tam bir zihinsel durumun salmz zerinde ne kadar yararl etkileri olduunu

grebiliriz. Buna karlk, hayal krkl, korku, karmaa ve fke gibi duygular da salmz asndan tehlikeli olabilir. "Ruhsal salmzn da sevgi dolu duygular sayesinde iyiletiini grebiliriz. Bunu anlamak iin, baka bir insan bize sevgi ve scaklk gsterdiinde kendimizi nasl hissettiimizi dnmemiz yeterlidir. Ya da, sevgi dolu duygu ve tutumlarn kendiliinden ve doal olarak bizi nasl etkilediini, kendimizi nasl hissettirdiini gzlemleyebiliriz. Bu iyi duygular ve onlarn yan sra ortaya kan olumlu davranlar, bizi daha mutlu bir aile ve toplum yaantsna gtrrler. "Yani, insann temel doasnn iyilik olduu sonucunu karabiliriz. Ve eer bu doruysa, hayat, doamzn temelindeki 64 bu iyilik ile daha uyumlu yaamak da daha fazla anlam kazanmaktadr." "Eer esas doamz iyi ve efkatli olmak ise," diye sordum, "Hepimizin evresini saran tm bu kavgalar ve saldrgan davranlar nasl akladnz renmek isterdim." Dalai Lama, cevap vermeden nce bir an iin dnceli bir ekilde ban ne edi, "Tabii d, sadece zihinlerimizde deil ayn zamanda aile iinde, dier insanlarla aramzda, sosyal, ulusal ve kresel seviyede de kavga ve ekimelerin varolduklar gereini yadsyamayz. Bu adan bakldnda, bazlar, insan doasnn temelde saldrgan olduu sonucu karlabilirler. nsanlk tarihine dikkat ekebilir ve dier memelilere kyasla insann ok daha saldrgan davrandn syleyebilirler. Ya da, 'Evet, efkat duygumuz var. Ama ayn zamanda fke de duygularmzdan biri. Her ildsi de az veya ok ayn derecede doamzn birer paralardr,' diyebilirler. Gcrdayan sandalyesinde ne doru eilip, "Bununla birlikte," dedi, "gene de inancm insan doasnn temelde efkatli ve iyi olduu ynndedir. Bu zellik insan doasna hakimdir. fke, iddet ve saldrganlk tabii ki ortaya kabilir, fakat bence daha ildncil ya da yzeysel seviyededirler; bir anlamda, sevgi ve ballk elde etmek iin gsterdiimiz abada hayal krklna uradmzda ortaya kmaktadrlar. Bizim en temel, esas doamzn paras deillerdir. "Saldrganca davranlsa bile, bu tr kavgalarn insan doasndan ok insann akl dzeyinin bir sonucu olarak, yani dengesiz bir zeka, akln ya da hayal gcmzn yanl kullanlmas nedeniyle meydana geldiklerine inanyorum. nsann geliimine bakarsak, dier hayvanlarla karlatrdmzda sanrm bedensel gcmz ok zayf kalmaktadr. Fakat ze65 kmzn gelimesi sayesinde, pek ok aleti kullanabilmi ve evre koullarn yenmenin pek ok yolunu bulmuuzdur. nsan toplumu ve evresel koullar giderek daha karmaklatka, bu karmak evrenin srekli artan zorlamalarna kar koymak iin zekmzn ve bilip anlama becerimizin gittike daha fazla etken hale gelmesi gerekmitir. Bu nedenle, temel ve asl doamzn iyilik olduuna ve zeknn daha sonradan gelen bir geliim olduuna inanyorum. Ve bence, insan zeks, efkade doru bir ekilde dengelenmeden geliirse o zaman ykc olabilir. nsan felakete gtrebilir.

"Fakat bence, insanlar arasndaki kavgalar zeknn yanl ekilde kullanlmas nedeniyle yaratlyorlarsa, zekmz bu kavgalar sona erdirmek iin gerekli yollar bulmakta kullanabileceimizi bilmek de nemlidir. Kii, zeksn, iyiliini ya da sevgisini birlikte kullandnda tm eylemleri yapc olur. Sevgi dolu bir kalbi, anlay ve eitimle birletirdiimizde, bakalarnn da grlerine ve haklarna sayg duymay renebiliriz. Bu, saldrganl yenmek ve kavgalarmz zmlemek iin kullanabilecek uzlama ruhunun temeli olabilir." Dalai Lama durdu ve saatine gz att. "Yani, ne kadar iddet uygularsak ya da ne kadar ok kt ey yaparsak yapalm, hem isel hem de dsal kavgalarmzn nihai zmnn, iyi ve efkadi olan temel insan doamza dnmekte yattna inanyorum," diye szlerini bitirdi. Tekrar saatine bakarak dosta gld, "Burada brakalm....Uzun bir gnd!" konuma srasnda backlarn zm olduu ayakkablarn toplad ve odasna geri dnd. 66 nsan Doas Sorunu Getiimiz yirmi, otuz yl iinde, Dalai Lama'nn, insan doasnn temelde efkatli olduu gr, zor da olsa yava j yava Bati'da kabul grmeye balamt. nsan davrannn zde ben merkezci, temelde hepimizin kendimiz iin yaadmz dncesi, Bat dnce sistemine derinlemesine kk salmtr. Sadece, doamzn bencil olduu deil ayn zamanda, saldrganln ve dmanln insan doasnn bir paras olduklar dncesi yzyllardr kltrmze hakimdir. Tabii ki, tarihte kart dncede olan pek ok insan olmutur. rnein, 1700'lerin ortasnda, David Hume, insann yardmsever doas hakknda bir ok yaz yazmtr. Ve bundan bir yzyl sonra da, Charlies Darwin, kendi trdelerimiz iin bir "sempati igdsnden" bahsetmitir. Fakat, her naslsa, insanlk hakkndaki daha ktmser grler, insan tr hakknda gayet karanlk grlere sahip Thomas Hobbes gibi dnrlerin de etkisiyle kltrmzde kk salmlardr. Hobbes, insan rknn iddet dkn ve rekabeti olduunu, srekli kavga etmekten holandn, ve sadece kendisiyle ilgilendiini sylemitir. nsann iyilik yapmas ile ilgili her tr dnceyi yok saymasyla nl olan Hobbes bir gn sokaktaki bir dilenciye para verirken grlr. Kendisine, neden bu kadar cmert olduu sorulduunda, "Bunu, ona yardm etmek iin yapmadm. Sadece, adamn bu kadar yoksul olmasndan duyduum znty ortadan kaldrmak iin yaptm," diye cevap verir. Benzer ekilde, bu yzyln balarnda, spanya doumlu dnr George Santayana, bu tr cmert, koruyucu drtler var olsalar bile bunlarn insan doasnda genellikle zayf, gei67 ci olduklarn yazm ve "yzeyin altn biraz kazrsanz, yrtc, inat ve fazlasyla bencil bir insan bulursunuz" demitir. Maalesef Bat bilim ve psikolojisi bu dnceleri olduklar gibi alm, sonra kabul etmi ve hatta bu benmerkezci gr desteklemitir. Modern bilimsel psikolojinin ilk dnemlerinden balayarak, tm insani drtlerin sonuta benmerkezci olduklar, temelde tamamen kendi karn gzetme amac gttkleri farzedilmitir.

Temelde bencil olduumuz ncln kesin olarak kabul ettikten sonra, son yz yl boyunca baz tannm bilim a-damlar buna bir de, insan doasnn znde saldrgan olduu inancn eklemilerdir. Freud, "Saldrganla eilim gstermek, kiinin kendi yaamn devam ettirmek iin uygulad igdsel bir davrantr," diye bildirmitir. Bu yzyln ikinci yarsnda, zellikle iki yazar, Robert Ardrey ve Conrad Lorenz, baz yrtc hayvan trlerinin davran kalplarn gzlemlemiler ve toprak hakk iin dvmeye doutan gelen ya da igdsel bir eilim gsteren insanlarn da temelde yrtc olduklar sonucuna varmlardr. Son yllarda, bu karamsar gr deiir gibi olmu, Dalai Lama'nn, temel doamzn iyi ve efkatli olduu yolundaki grne yaklalmtr. Son yirmi, otuz yl iinde, yzlerce bilim adamnn yaptklar aratrmalar, saldrganln doutan gelmediini ve iddete eilim gstermenin pek ok biyolojik, sosyal ve evresel nedenden kaynaklandn gstermitir. Belki de, son aratrmalar hakkndaki en kapsaml bildiri, dnyann her yanndan gelen yirmi kadar nemli bilim adam tarafndan yazlan ve imzalanan 1986 Sevilla iddet Bildiri-si'dir. Bu bildiride, iddet dolu davranlarn meydana geldiini kabul etmekle birlikte, bilimsel olarak savamaya ya da iddete 68 kaltmsal bir eilim gsterdiimizi sylemenin yanl olduunu ve bu davrann insan doasnda genetik olarak programlanmadn da snflandrmalar yaparak belirtmilerdir. Her ne kadar iddet eyleminde bulunmak iin sinirsel bir sisteme sahip olsak da, bu davrann kendiliinden harekete gemediini sylemilerdir. Nropsikolojimizde iddete eilim gstermemiz iin bizi zorlayan hibir ey yoktur. Temel insan doasn inceleyen pek ok aratrmac, temelde iyi, koruyucu insanlar olarak gelime potansiyelimiz olduu gibi iddet dolu, saldrgan insanlar olarak gelime potansiyelimiz (gizilgcmz) olduunu da dnmektedirler; bu durumlardan hangisinin baskn kaca bir eitim sorunudur. ada aratrmaclar, sadece insann doutan saldrgan olduu dncesini reddetmelde kalmamlar ayn zamanda insanlarn gerekte bencil ve benmerkezci olduklar dncesini de yarglamaya balamlardr. Arizona Devlet niversite si'ndeki C. Daniel Batson ve Nancy Eisenberg gibi aratrmaclar, gemi yllarda, insanlarn alturistik (kendinden ok bakalarn dnme eilimi - dierkmlk) davranlara eilim gsterdilderini ortaya koyan saysz alma yrtmlerdir. Sosyolog Dr. Linda Wilson gibi baz bilim adamlar, bunun nedenini bulmaya almlardr. Dr. Wilson, alturizmin temel hayatta kalma igdmzn bir paras olduu kuramn gelitirmitir - bu kuram, eski dnrlerin dmanlk ve saldrganln hayatta kalma igdmzn belirgin bir zellii olduu yolundaki kuramlarna tamamen zt dmektedir. Yzlerce doal afet durumunu inceleyen Dr. Wilson, bu felaketzedeler arasnda gl alturistik davranlar sergilendiini grmtr; bu da iyileme srecinin bir paras gibi grnmektir. Bakalarna yardm etmek iin beraberce almak, 69

daha sonra travmadan kaynaklanabilecek psikolojik sorunlar savuturmaya yardmc olmaktadr. Kendisi iin olduu kadar dier insanlarn iyilii iin de hareket ederek bakalar ile yakn balar kurma eilimi, birbirine bal ve bir grubun paras olarak yaadmz ve bylece yaamlarmz srdrme ansmz artrdmz uzak gemiimizde, insan doasna derinlemesine ilemi ve kk salm olabilir. Bu yakn sosyal balar kurma ihtiyac gnmzde de devam etmektedir. Koroner kalp rahatszln artran risk faktrlerini inceleyen Dr. Larry Scherwitz'in yrtt aratrmada, kendileri zerinde fazlaca younlaan kiiler (bir konuma srasnda "Ben", "benim" gibi zamirleri ska kullanarak kendilerinden bahseden kiiler), dier sal dzeltici davranlar kontrol alanda bulunsa bile koroner kalp rahatszlna daha ak olduklar kefedilmitir. Bilim adamlar, yakn sosyal balar olmayan kiilerin kt bir salktan, mutsuzluktan ve ar stresten yakndklarn kefetmilerdir. Bakalarna yardm etmeye almak, doamzda, iletiim kadar temel bir zellik olmaldr. efkat ve alturizm kapasitesini dilin geliimine benzeterek insan rknn en mkemmel zelliklerinden biri olduunu syleyebiliriz. Beynin baz blmleri zellikle konuma potansiyeli iin ayrlmtr. Eer doru evresel ardarda bulunuyorsak ki, bu durumda konuan bir toplumda yayoruz demektir, o zaman beynin bu zel blmleri gelimeye ve olgunlamaya balar ve dili kullanma kapasitemiz artar. Ayn ekilde, tm insanlara "efkat tohumu" bahedilmitir. Doru artlarda bulunduunda evde, zellikle toplumda ve sonra belki de kendi zel abamz sayesinde bu tohum iek aar. Bu dnce ile yola kan aratrmaclar, ocuklarda korumaclk ve efkat tohumlarnn 70 olgunlamasna imkan tanyacak en uygun evresel koullar bulmaya almlardr. Kendi duygularn dengelemeyi bilen, koruyucu bir davran tarz iin model oluturan, ocuklarn davranlarna uygun snrlar getiren, ocuun kendi davranlarndan sorumlu olduunu anlatabilen, ocuun dikkatini duygusal durumlara ve bakalarna kar olan davranlarnn sonular zerine ekmek iin mant kullanan ebeveynlere sahip olmak gibi baz etkenleri belirlemilerdir. Dmanlk beslemekten yardmc olmaya kadar insan doasnn temelini oluturan zellikler hakkndaki tahminlerimizi gzden geirmek yeni olaslklara kap aabilir. Tm insanlarn kendi menfaatlerini dndklerini farzedersek, bu kuramn kandanmasmda bir bebek bizim iin mkemmel bir rnek oluturabilir. Doduunda, bebekler sanki akllarnda tek bir eyle programlanm gibi grnrler: kendi ihtiyalarnn karlanmas yiyecek, fiziksel rahatlk, v.b. fakat eer bu temel benmerkezci tahminini geici olarak rafa kaldrrsak, karmza yepyeni bir grnm kar. Bir bebein badece bir tek ey iin programlanarak doduunu kolaylkla pyleyebiliriz: dier insanlara %evk ve nee getirme kapasitesi ve amac. Sadece salkl bir bebei gzlemlerken bile insan doa-nn temelindeki iyi olma zelliini reddetmek ok zor olmaktadr. Ve bu adan bakldnda, bakalarna nee ve korumaclk duygusu verme kapasitesinin doutan geldii hakknda gl deliller bulabiliriz. rnein, yeni domu bir aebein koku alma duyusu belki de bir

yetikininkinin yzde ei orannda gelimitir ve tat alma duyusu ise ok daha zdr. Fakat yeni domu bir ocukta bu duyularn olumasna leden olan ey anne stnn kokusu ve taddr. Emzirmek 71 sadece bebei beslemeye deil ayn zamanda gsteki gerilimi ortadan kaldrmaya da yarar. Yani, bebein, annenin gsndeki gerilimi alarak ona zevk verme kapasitesi ile doduunu syleyebiliriz. Bir bebek, biyolojik olarak yzleri tanyacak ve onlara cevap verecek ekilde programlanmtr ve gzlerinin iine masumca bakan bir bebek grdlderinde gerek bir zevk duymayacak ve glmsemeyecek pek az insan vardr. Baz sosyologlar bunu bir forml eklinde kuramsallatrmlardr, buna gre bir bebek kendisine bakan kiiye glmsediinde ya da dorudan onun gzlerine baknda, kendisine bakan kiideki biyolojik olarak kklemi ve igdsel olarak serbest braklm iyi, efkatli ve koruyucu davranlar izlemektedir, bebee bakan kii ise ayn ekilde kendisini igdsel olarak bebei korumaya ve gzetmeye zorunlu hissetmektedir. Gittike daha fazla sayda aratrmac, insanolunun doasn tarafsz olarak kefetmek iin ie koyulduka, bebei bir bencillik paketi, bir yeme ve uyuma maldnesi gibi kabul eden dnce, bebein bakalarn mutlu etmek iin dnyaya gelen bir varlk olduu, gelimek ve bymek iin temel doal efkat tohumunu salayan doru evresel koullara ihtiya duyduu gr karsnda yenilgiye uramaya balamtr. Bir kez, insanln temel doasnn saldrgan olmaktan ok efkatli olduu sonucuna varrsak, evremizle olan ilikimiz de hemen deiecektir. Bakalarn dman ve bencil olarak grmek yerine esasta efkatli kiiler olarak grmek gevememize, gven duymamza, hayatmz kolaylatrmamza yardmc olacaktr. Bizi daha mutlu yapacaktr. 72 Hayatmzn Amac zerine Dnceler O hafta, Dalai Lama bir bilim adamnn dikkatiyle insan do&asn kefetmek ve insan zihnini incelemek iin Arizona l'nde otururken, basit bir gerek parldad ve tm tartmalar aydnlatt: hayatmzn amac mutluluktur. Bu basit gerek, hayatn gnlk sorunlar arasnda yol almaya alrken bize yardmc olacak etkili bir ara olarak kullanlabilir. Bu adan bakldnda, hedefimiz bizi ac ekmeye gtren eyleri hayatmzdan atmak ve bizi mutlulua gtren eyleri t oplamak haline gelmektedir. Yntem, gnlk almalarmzda, farkndalmz arrmakta ve bizi mutlulua gtren eyin gerekte ne olduunu ve ne olmadn, anlamakta gndeme gelmektedir. Hayat ok karmak olduunda ve kendimizi bunalm hissettiimizde, bir an iin geri ekilip kendimize asl amacmz, asl hedefimizi hamlatmak genellikle ie yaramaktadr. Zihinsel bir durgunluk ya da akl karld yaadmzda, bize gerekten neyin mutluluk getirecei zerinde dnmek iin bir saat, bir akam hat ta bir ka gn ayrmak ve sonra da nceliklerimizi buna gre belirlemek sorunu zmemizde yardmc olabilmektedir. Bu, hayatmz yeniden doru bir konuma

oturtabilir, yeni bir bak as kazanmamz salayabilir ve hangi yn izleyeceimizi grebilmemize imkan tanyabilir. Zaman zaman, hayatimizin akn deitirebilecek esasl kararlar vermek durumunda kalabiliriz. rnein evlenmeye, ocuk sahibi olmaya ya da bir avukat, bir sanat, bir elektriki 73 olmak iin belli bir eitim dnemi geirmeye karar verebiliriz. Mutlu olmak, sizi mutlulua gtrecek etkenleri bilmek ve daha mudu bir hayata kavumanz salayacak admlar atmak iin bu ekilde doru bir karar verilebilirsiniz. Mutluluu gerek bir hedef olarak grmek ve onu sistemli bir ekilde aramak konusunda bilinli bir karar vermek hayatmzn geri kalann derinlemesine deitirebilir. Dalai Lama'nn, kiiyi mutlulua gtren etkenler hakkndaki anlay, sistemli bir ekilde ve hayat boyunca kendi zihnini gzlemlemeye, insan doasn kefetmeye ve bu eyleri yirmi be yzyldan fazla bir zaman nce Budha'nn iskeletini kurduu bir sistemin iinde aratrmaya dayanmaktadr. Dalai Lama bu altyapdan yola karak en faydal eylem ve dncelerin hangileri olduuna dair baz belirli sonulara varmtr. nanlarn, aadaki kelimelerde zetlemektedir: "Bazen, eski dostlarla karlamak bana zamann ne kadar abuk getiini hatrlatr. Ve zaman doru kullanp kullanmadmz merak ederim. Zaman doru kullanmak nemlidir. Bu bedene ve zellikle de bu inanlmaz beyne sahip olduumuz srece her dakika deerlidir. Her anki varlmz, her ne kadar geleceimiz iin bir garanti olmasa da, umut olduu srece daha canl olur. Yarn bu zamanda burada olacamzn bir garantisi yoktur. Gene de tamamen bu temel umut nedeniyle almaya devam ederiz. Bu nedenle zaman en iyi ekilde kullanmalyz. Bence zamann doru kullanlmas udur: eer yapabiliyorsanz dier insanlara, dier canllara yardm edin. Eer bunu yapamyorsanz en azndan onlara zarar vermekten kann. Sanrm, felsefemin temelini bu tekil etmektedir. 74 "yleyse, hayatta gerekte neyin deerli olduu, hayatmza neyin anlam katt zerinde dnelim ve nceliklerimizi buna gre belirleyelim. Hayatmzn amac olumlu olmay gerektirir. Bakalarnn bana bela amak, onlara zarar vermek amacyla domadk. Bence, hayatmzn deerli olabilmesi iin, scaklk, iyilik, sevecenlik gibi temel iyi insan niteliklerini gelitirmeliyiz. O zaman hayatimiz anlaml, daha bar dolu ve daha mutlu olur." 75 II. Blm NSAN SICAKLII VE SEVECENLK 77 ~H3 - 3S&0 & 5. Konu

YEN BR TEN DOSTLUK MODEL Yalnzlk ve liki Dalai Lama'nn kald oteldeki sitinin oturma odasna girdiimde bana oturmam iaret etti. ay servisi yaplrken, fincann iine bir ift tereyal karamela paras att ve rahat bir ekilde byk bir iskemleye yerleti. Olaan fakat her ey iin hazr olduunu belirten bir sesle "Evet?" diye sordu. Glmsedi ve sessiz kald. Bir ka dakika nce, otelin lobisinde randevumuzun gereklemesini beklerken, "Kiisel lanlar" sayfas ste gelecek ekilde katlanm yerel bir gazeteden bir fotokopi almtm. Kalnca katlanm eklerde, umutsuzca baka insanlarla iliki kurmak isteyen insanlarn bulunduu sayfalar dolusu ilanlara ksaca gz atmtm. Dalai Lama ile konumama balarken de aklmda hl bu ekler vard, birdenbire hazrladm soru stesini bir kenara brakp, "Hi yalnz kaldnz m?" diye sormaya karar verdim. "Hayr," dedi ksaca. Byle bir cevap karsnda hazrlksz yakalanmtm. Halbuki "Elbette... herkes bir sre iin kendini yalnz hisseder..." gibi szlerle balayan bir yant bekli79 yordum. Sonrasnda da ona yalnzlk ile nasl baa ktn sormay planlyordum. Yalnzlk ekmemi biriyle karlamay hi beklemiyordum. "Hi mi?" diye sordum tekrar, inanamayarak. "Hi." "Bunu neye balyorsunuz?" Bir an iin dnd. "Sanrm, bunun nedenlerinden biri, her insana daha olumlu bir adan bakmamdr; onlarn olumlu yanlarn grmeye alrm. Bu tutum ya da bir tr ilgi, dostluk kurma ortam yaratmaktadr. "Ve belki, karmdaki insann bana kar olan saygsn yitirecei ya da benim garip biri olduumu dnebilecei gibi bir endie ya da korkunun bende daha az olmas da bunun bir nedeni olabilir. Bu tr bir korku ve endie duymadm iin de insanlara kar daha ak davranyorum. Sanrm asl neden bu." Bu tr bir tutumun yol aabilecei durumlar ve zorluunu anlamaya abalayarak, "Fakat, bir insann baka insanlar tarafndan holamlmamaktan ya da yarglanmaktan korkmadan veya endie etmeden insanlara kar rahat davranmay becerebileceine nasl inanyorsunuz? Normal bir insann bu tutumu gelitirmek iin kullanabilecei zel yntemler var m?" diye sordum. "ncelikle sevecenliin yararlarn anlamanz gerektiine inanyorum," dedi ikna edici bir sesle. "in anahtar bundadr. Bir kez sevecenliin ocuka ya da duygusal bir ey olmadn kabul ettiinizde, sevecenliin gerekten deerli bir ey olduunu anladnzda, onun nemini kavradnzda, o 80 zaman sevecenlie doru bir eilim gsterirsiniz, iinizde sevecenlii gelitirmek iin bir istek duyarsnz.

"Ve zihninizde sevecenlik dncesini desteklediinizde, bu dnce etken hale geldiinde, bakalarna kar olan davrannz da otomatik olarak deiir. Dier insanlara da bu sevecenlik duygusu ile yaklatnzda, otomatik olarak iinizdeki korku azalacak ve onlara kar daha ak olabileceksiniz. Bylece olumlu, dosta bir hava yaratlm olur. Byle bir tavr taknarak, daha balangta dier kiid en sevgi ya da olumlu bir cevap alma olasl yarattnz bir ilikiye balayabilirsiniz. Ve byle bir tavr sayesinde, karnzdaki kii size dosta yaklamasa ya da size olumlu bir ekilde cevap vermese bile en azndan bu kiiye, gerektiinde yaklamnz deitirmek iin belli bir esneklik ve zgrlk tanyan bir aklkla yaklam olursunuz. Bu tr bir aklk, size en azndan dier insanlarla anlaml bir konuma yapma olasl tanr. Fakat bu sevecen tavr olmadan, kendinizi kapal, fkeli ya da souk ve nemsiz hissediyorsanz, en iyi arkadanz bile size yaklasa kendinizi rahatsz olmu hissedersiniz. "Sanrm, insanlar genellikle, nce kendileri olumlu bir yaklamda bulunmak yerine karlarndaki insann onlara olumlu bir ekilde yaklamasn beklemektedirler. Ben bunun yanl olduunu dnyorum; bu yaklam sorunlara yol aabilir ve kendimizi dier insanlardan kopuk hissetmemize neden olan bir engel oluturabilir. Eer bu ayr kalma ve yalnzlk duygusunu yenmek istiyorsanz, takndnz tavrn ok byk bir nem tadn dnyorum. Bunu yapmann en iyi yolu da bakalarna zihninizde sevecenlik dncesi ile yaklamanzdr." 81 Dalai Lama'nn hi yalnz kalmad yolundaki aklamas karsnda duyduum aknlk, toplumumuzda insanlarn yaygn bir ekilde yalnzlk ektiklerine olan inancmla doru orantlyd. Bu inan, sadece kendi yalnzlmdan kaynaklanan izlenimci bir duygu deildi ya da yalnzlk dncesinin psikiyatrik almalarmn temeline konu olmasndan kaynaklanmyordu. Son yirmi yl iinde, psikologlar yalnzl bilimsel bir adan ele almaya balamlar ve bu konu hakknda bir ok aratrma yrtmlerdir. Bu aratrmalarn en arpc bulgularndan biri, hemen hemen her insann, ya srekli olarak ya da gemite yalnzl yaadklarn bildirmi olmalardr. Geni kapsaml bir aratrmada, A.B.D.' deki yetikinlerin drtte birinin son iki hafta iinde kendilerini son derece yalnz hissettiklerini bildirmilerdir. Her ne kadar, yalnzln zellikle bo bir evde ya da bir bakm evinin arka odalarndan birinde yaltlm olarak yaayan. yal insanlar arasnda yaygn olduunu dnsek de, aratrmalar genlerin ve yetikin insanlarn da yallar kadar yalnz olduklarn gstermitir. Yalnzln yaygn olarak grlmesi nedeniyle, aratrmaclar yalnzla neden olabilecek deiik durumlar incelemeye balamlardr. rnein, yalnz kiilerin genellikle kendilerini ifade etmede sorunlar olduunu, bakalar ile iletiime girmekte zorlandklarn, kt dinleyiciler olduklarn ve konuma kurallarna uymak (ne zaman karsndaki insann sylediklerini doru bulduunu belirteceini, doru ekilde nasl yant vereceini ya da sessiz kalmay bilmek) gibi baz sosyal becerilerinin zayf olduunu bulmulardr. Bu aratrmann sonucunda, yalnzl yenmenin yollarndan birinin bu sosyal

becerileri gelitirmek olduu ne srlmtr. Dalai Lama'nn nerdii yollardan biri, kiinin kalbine hitap eden bir yaklam iin sosyal beceriler ya da davranlar rerinde dorudan almaktr sevecenliin deerini anlamak ve sonra iimimde onu gelitirmektir. lk bata duyduum aknla ramen, onu bylesine ikna edici bir tarzda konuurken dinledike, kendisinin gerekten de asla yalnz olmadna inanmaya baladm. Ve onun bu iddiasn destekleyen kantlar grdm. Bir yabanc ile ilk karlamasnn benzersiz bir ekilde olumlu olduuna ahit oldum. Bu olumlu ilikilerin rasdantsal olmadklarna ya da sadece kendi doasndan kaynaklanan dosta bir kiiliin sonucu olmadklarn anlamaya baladm. Onun, sevecenliin nemi, bu duyguyu dikkatle gelitirmek ve sevecenlii, gnlk deneyimini zenginletirmek ve onu oluturan zemini yumuatp, bu zemini dier insanlar ile olan olumlu ilikileri besleyici ve kabullenici yapmak iin kullanmak zerinde dnmeye ok byk bir zaman ayrdn hissettim bu yntem gerekte yalnzlk eken herkes tarafndan kullanlabilir. tendi Kendine Yetmek ya da Bakalarna Baml Olmak "Her varln iinde bir mkemmellik aray vardr. Gene ide, kalbimizde ve zihnimizde varolan bu aray etken hale 82 83 getirmek iin sevecenlik gereklidir..." Bu szlerle, Dalai Lama kendisini sessizce dinleyen toplulua sevecenlik konusunda bir giri yapt. Byk ksm kendini Budizm'e vermi rencilerin de bulunduu on be bin kiilik bir kalabala hitap ederek, Budizm'in, Fazilet Alan doktrinini aklamaya balad. Budist anlaya gre, fazilet, kiinin zihnindeki olumlu etkiler ya da olumlu eylemler sonucu meydana gelen ve hibir eyin deitirip, bozamad zihinsel tutumdur. Dalai Lama, Fazilet Alan'nn, kiinin faziletli davranmak iin kullanabilecei bir kaynak ya da temel olduunu aklad. Budist kurama gre, kiinin ne kadar faziletli bir hayat yaad, onun gelecekteki yeniden doumlar iin olabilecek en uygun koullar da belirlemektedir. Budist doktrinin iki Fazilet Alan belirlediini aklad: Budha'run alan ve dier canllarn alan. Faziletli davranma zelliini gelitirmenin yntemlerinden biri, aydnlanm varlklar olan Budhalardaki saygy, inanc ve gveni gelitirmektir. Dier yntem ise, iyilik, cmertlik, hogr ve benzeri belli tarz davranlar sergilemeyi ve ldrmek, hrszlk yapmak, yalan sylemek gibi olumsuz eylemlerden srekli olarak uzak durmay kapsar. Faziletli olmay renmenin ikinci yolu, Budhalarla ilikiye girmekten ok dier insanlarla ilikide bulunmay gerektirir. Dalai Lama, bu temelden yola karak, dier insanlarn faziletli davranmay renmemizde bize byk yardmlar olabileceklerini belirtti. Dalai Lamann dier insanlar bir Fazilet Alan olarak tanmlamas, hayal gcnn zenginliini gsteren gzel, lirik bir zellikti. Szlerinin arkasndaki berrak muhakeme gc ve ikna yetenei, o akamki konumasna zel bir g ve etki katmaktayd. Salonda etrafma baktmda, dinleyicilerden pek

o-unun belirgin bir ekilde etkilenmi olduunu grebiliyordum. Bense daha az bylenmitim. Daha nceki konumalarmzn sonucu olarak, sevecenliin derin nemini takdir etmenin ilk admlarn atm tim, gene de yllar sren manta dayal , bilimsel artlandrmalar, bu tr iyilik ve sevecenlik hakkndaki konumalar, ok duygusal bulmama neden oluyordu. O konutuka, zihnim gezinmeye balad. Belli etmeden, salonda gzlerimi gezdirerek, nl, ilgin ya da tandk yzler aramaya baladm. Konumadan hemen nce yediim yemein etkisiyle uyuklamaya balamtm. Kendimi akntya brakmtm. Konumann bir yerinde, Dalai Lama'nn u szleriyle zihnim uyand "... geen gn mutlu ve neeli bir hayat yaamak iin gerekli etkenlerden bahsetmitim. yi bir salk, zenginlik, arkadalar, v.b. Eer farkettiyseniz, tm bunlarn dier insanlara bal olduklarn grrsnz. Salnzn iyi olabilmesi iin bakalarnca yaplan ilalara ve salk koruyucularna bamlsnzdr. Hayatn tadn karmak iin kullandnz tm maddesel kolaylklar zerinde dndnzde, bu maddi eylerin dier insanlarla ilgisi olmayanlarn bulmann ok zor olduunu grrsnz. Eer dikkatli dnrseniz, tm bu eylerin, pek ok insann dorudan ya da dolayl abalar sonucu elinize getiini grrsnz. Bu eylerin olmasn salamak iin pek ok insan katkda bulunmutur. Sylemeye gerek yok, mutlu bir yaam iin gerekli dier bir etken olarak iyi arkadalardan ve dostlardan bahsettiimizde, dier canllarla, dier insanlarla olan karlkl ilikilerimizden bahsetmi oluruz. "Bylece tm bu etkenlerin ayrlmaz bir ekilde dier insanlarn abalarna ve ibirliklerine bal olduklarn grebilirsiniz. Dier insanlar yok saymak imkanszdr. Yani, baka insanlara bal olma sreci beraberinde skntlar, mcadelele84 85 s ri ve sorunlar getirse bile mutlu bir hayatn tadn karmak iin dier insanlarla karlkl olarak yeterli oranda ilikinin olduu bir hayata ynelmek amacyla bir dostluk ve itenlik tutumunu benimsemeye almamz gerekmektedir." O konutuka, igdsel bir diren hissettim. Arkadalarmn ve ailemin deerini her zaman bilsem de, kendimi bamsz, kendi kendine yeten bir insan olarak kabul etmekteydim. Gerekte bu zelliimle gurur duyuyordum. Bakalarna baml kiilere ise gizli bir kmseme ile bakmaya eilimliydim; bence bu bir zayflk iaretiydi. Fakat o akam, Dalai Lama'y dinlerken, bir ey oldu: "Bakalarna baml olmak" en ok sevdiim konu olmad iin zihnim gene baka yerlere gitmi ve dnceli bir halde gmleimin kolundaki gevek bir iplii ekitirmeye balamtm. Bir an iin salona geri dnerek, onun, maddi varlklarmz elde etmemizde katks, bulunan pek ok insan olduundan bahsetmesini dinledim. O bunu sylerken, gmleimin yapmnda ka kiinin katks olduunu dnmeye baladm. nce, pamuu yetitiren iftiyi dnmeye baladm. Sonra, iftiye tarlasn srmesi iin traktr satan satc geldi. Bu, aklma traktr yapmak iin alan yzlerce ya da binlerce

kiiyi getirdi; bu kiilerin arasnda traktrn her bir parasn yapmak iin kullanlan madeni arayan insanlar da vard. Ve traktr tasarlayan kiiler. Sonra tabii ki, pamuu ileyen, kuma dokuyan, kesen, boyayan ve diken insanlar vard. Gmlei dkkana teslim eden kamyon ofrleri ve kargo elemanlar ve gmlei bana satan satc. Hayatmn her aamasnn baka insanlarn abalar sonucu meydana geldiini gayet ak bir ekilde anlamtm. Benim o kymetli kendime yetme 86 tamamen bir yanlsama, bir fanteziydi. Bunu kav-da, tm varlklar arasnda karhkl bir balant ve bathhk olduu fikri zihnime hakim oldu. Bir geveme hsset -Sf Bir ey Bilmiyorum. Bu, iimde alama steg uyandrmistiten Dostluk Baka insanlara olan ihtiyacmz bir ikilem gibidir. Kltrmz, bamszl ateli bir ekilde gklere karrken, ayn zamanda bizim iin zel birisiyle iten ve teklifsiz dostluk ve iliki kurma aray iindeyizdir. Enerjimizin tmn, bizi yalnzlmzdan kurtaracam umut ettiimiz insan aramaya y nlendirirken, bir yandan da halen bamsz olduumuz konusundaki yanlsamamz destekleriz. Byle bir ilikiyi herkesle kurmak zor olsa da, Dalai Lama'nn bunu yapabildiini ve olabildiince ok insanla yaknlk kurmay nerdiini farkettim. Aslnda, amac herkesle balantya geebilmekti. O akam, Arizona'da kald otelin sitinde bulutuumuzda, "Dn akamst halka yaptnz konumada, dier insanlarn neminden bahsettiniz ve onlar Fazilet Alan olarak tanmladnz. Fakat, insanlarla olan ilikilerimizi incelediimizde, bizi birbirimize balayan gerekten de pek ok farkl yol ve deiik iliki trleri olduunu gryoruz..." diye baladm. 87 Dalai Lama, "Bu ok doru," dedi. ''rnein, Bat'da ok deer verilen bir iliki tr vardr," diye devam ettim. "Bu, ilci insan arasnda derin ve iten bir dostluk kurmay, en derin duygularnz, korkularnz ve bunu gibi e)deri paylaabileceiniz zel birisine sahip olmay gerektirir. nsanlar, byle bir ilikiye sahip olmadka hayatlarnda bir eylerin eksik olduunu dnrler... Aslnda, Bat psikolojisi genellikle insanlara bu tr iten bir ilikiyi nasl kuracaklarn renmelerinde yardm etmeye alr..." Dalai Lama "Bu tr iten bir dostluk, olumlu bir ey olarak deerlendirilebilir," diyerek ayn fikirde olduunu belirtti. "Bence, bir insann byle bir dostluktan yoksun kalmas onu sorunlara srkleyebilir..." "Merak ediyorum..." diye devam ettim, "Tibet'te bydnz srada, sadece bir kral gibi deil ayn zamanda kutsal bir varlk olarak da kabul ediliyordunuz. Belki de insanlar size hayrandlar ve sizin varlnz onlar biraz sinirli yapyor ya da korkutuyordu. Bu durum, baka insanlarla aranzda bir mesafe, bir yaltlmlk duygusu yaratmyor muydu? Ayrca, ailenizden ayr kalmak, kk yatan itibaren bir rahip olarak, hi evlenmeyen ve buna benzer eyler yapmayan bir rahip olarak yetitirilmek tm bunlar bakalarndan ayr olma duygusuna yol amyor muydu?

Kendinizi hi baka insanlarla ya da bir e gibi zel biriyle daha derin ve kiisel bir iliki kurma frsatn karm hissetmediniz mi?" Hi tereddt etmeden, yle yant verdi: "Hayr. ten bir dostluun eksildiini hibir zaman hissetmedim. Tabii ki, babam yllar nce lmt fakat kendimi anneme, retmenlerime, zel hocalarma ve dierlerine ok yakn hissettim. Ve bu insanlarn pek ouyla en derin duygularm, korkularm ve endielerimi paylaabildim. Tibet'te olduum srada, devlet ilerinde ve halka ak olaylarda belli bir formalite, belli bir protokol vard fakat bu her zaman olmuyordu. Dier zamanlar, rnein vaktimi mutfakta geiriyordum ve mutfakta alan kiilerle ok yaknlamtm, aramzda akalayor, dedikodu yapyor, baz eyleri paylayorduk ve bu da, bir formalite ya da mesafe duygusu olmad iin ok rahatlatc oluyordu. "Tibet'teyken ya da bir srgn gibi yaamaya baladmdan beri, bir eyler paylaabileceim insanlar konusunda hi eksiklik ekmedim. Sanrn bunun en byk nedeni benim tabiatm. Bakalaryla bir eyler paylamak benim iin ok kolay; bu nedenle de sr saklamakta pek usta deilim!" gld. "Tabii ki bazen bunun olumsuz etkileri de oluyor. rnein, Kashag'da* baz gizli eyler konuabiliyoruz ve ben de gidip bunlar bakalaryla tartabiliyorum. Fakat, kiisel olarak, ak olmak ve paylamak ok yararl olabilir. Bu tabiatmdan dolay daha kolay arkadalk kurabiliyorum, bu arkadalklar da sadece insanlar tanmak ve yzeysel bir al verile snrl kalmyor, en nemli sorunlarm ve aclarm bile onlarla paylaabiliyorum. yi bir haber aldmda da ayn ekilde hemen bu haberi bakalaryla paylayorum. Bu nedenle, arkadalarmla aramda bir itenlik ve yaknlk hissediyorum. Tabii ki, benim !n baka insanlarla ilikiye girmek bazen daha kolay oluyor, nk genellikle aclarn ve mutluluklarn 'Dalai Lama' ile, Kutsal Dalai hama' ile paylamaktan dolay mutlu oluyorlar." Unvann hafife ald iin gene gld. "Her neyse, bu birliktelik ve paylam duygusunu pek ok insanla hissediyorum. Srgndeki Tibet hkmeti kabinesi. 89 rnein, gemite, Tibet hkmetinin politikas veya baka sorunlar nedeniyle hayal krkl ya da mutsuzluk hissettiimde, bu, in'in igal etme tehdidi dahi olsa, odama dndmde bunlar yerleri spren hizmetiyle bile paylardm. Bir adan bakldnda, Dalai Lama'nm, Tibet hkmetinin ba olan kiinin, uluslararas ya da ulusal bir sorunla karlatnda bu durumu yerleri spren biri ile paylamas ok gln grlebilir." Tekrar gld. "Fakat, kiisel olarak bunun ok yardmc olduunu dnyorum, nk bylece dier kii de duruma katlmda bulunmakta ve sorunu veya o acy beraberce karlayabilmekteyiz." ten Dostluk Tanmmz Geniletmek nsani ilikiler alannda aratrma yapan aratrmaclarn, samimi bir dostluk kurmann varlmzn merkezi olduu konusunda fikir birliine vardklar gayet aktr, ingiliz'lerin nemli psikanalisti John Bowbly yle yazmtr, "Baka insanlarla iten balar kurmak, kiilerin hayatlarnn evresinde dnd bir tekerlek gbei gibidir... Bu iten balar sayesinde, kii kendi gcn ve hayattan tad alma

becerisini gelitirir ve ilikide olduu kiiler sayesinde de dier insanlara g ve nee verir. Bu, hem gnmz biliminin hem de geleneksel bilgeliin hemfikir olduu bir konudur." ten bir dostluun hem fiziksel hem de psikolojik bir rahatlk salad aktr. Tp aratrmaclar, iten ilikilerin 90 salk zerindeki yararlarna baktklarnda, yakn dosduklar olan, karlkl olarak birbirine destek olunan, birbirinin duygularnn anlald ve sevgi dolu ilikiler yaayan insanlarn kalp krizleri ve nemli ameliyatlar geirdiklerinde salklarn geri kazanma anslarnn daha fazla olduunu, kanser, solunum yollar hastalklar gibi hastalklarn onlarda daha az rastlandn kefetmilerdir. rnein, Duke niversitesi Tp Merkezi'ndeki binden fazla kalp hastas zerinde yaplan bir aratrma, bir ei ya da bir srda olmayan hastalarn be yl iinde kalp rahatszl tehisiyle lme risklerinin, evli olan ya da yakn bir dostlar olan hastalara gre kat daha fazla olduunu gstermitir. California, Alameda'da, binden fazla kii zerinde yaplan ve dokuz yldan fazla sren bir baka aratrma, daha sosyal olan ve iten ilikileri bulunan kiilerdeki lm ve kansere yakalanma orannn daha dk olduunu gstermitir. Ve Nebraska Tp Fakltesi'nde yzlerce yal insan zerinde yaplan bir aratrmada da, iten bir ilikisi bulunan kiilerin baklk sistemlerinin daha iyi ve kolesterol seviyelerinin de daha dk olduu grlmtr. Son birka yl iinde, eidi aratrmaclarca yrtlen en az alt nemli aratrmada iten ve teklifsiz bir iliki ile salk arasndaki ilgi incelenmitir. Binlerce insanla konuulduktan sonra, farkl aratrmaclarn hepsi de ayn sonuca varm gibidirler: yakn ilikiler gerekten de sal gelitirmektedir. iten bir iliki, ruhsal saln korunmasnda da ayn derecede nemlidir. Psikanalist ve sosyal filozof Erich Fromm, insanlarn en temel korkusunun, dier insanlardan ayr kalmak olduunu ne srmtr. lk kez bebeklikte yaanan bu ayr kalma deneyiminin insan hayatndaki tm endielerin kayna olduuna inanmaktadr. John Bawlby, hayata geldii ilk yln ikinci yarsnda kendisini bakan insanlardan genellikle anne 91 ya da baba - ayr kalmann, bebeklerde kanlmaz olarak korku ve ac yaratt dncesini destekleyen pek ok rnek ve aratrmay sayarak bu gre katlmaktadr. Ayrln ve bir yalnn kaybetmenin, insandaki korku, ac ve kederin gerek kkleri olduunu dnmektedir. ~; if Peki, iten ilikilere bu kadar byk bir nem verirken, gnlk hayatmzda bu tr ilikileri yaamak iin neler yapyoruz? Dalai Lama'nn son blmde anlatlan yaklamn gz nne alrsak, renme ile balamak mantkl gzkmektedir iten, teklifsiz bir dostluun ne olduunu anlamakla, byle bir dostluun ie yarayan bir tanmn ve modelini aramakla balayabiliriz. Yant iin bilime baktmzda, aratrmaclar arasnda iten, teklifsiz bir dostluun nemi hakknda evrensel bir fikir birlii olmasna ramen, bu fikir birlii de bu noktada sona ermekte gibi

gzkmektedir. Bu konuda yaplm eitli aratrmalarn belki de en arpc zellii, iten, teklifsiz bir dostluun gerekte ne olduu hakkndaki tanmlarn ve kuramlarn ok eitli olmasdr. Bu yelpazenin somut olarak en u noktasnda yazar Desmond Morris bulunmaktadr, kendisi etoloji konusunda eitim alm bir zoologun bak asna gre iten, teklifsiz dostluk hakknda yazmtr. ten Davranma (Intimate Behavior) adl kitabnda Morris iten, teklifsiz bir dostluu yle tanmlamtr: "ten olmak yalan olmak demektir ... Benim grme gre, iten olma eylemi, iki kii bedensel olarak ilikide bulunduklarnda meydana gelmektedir." tenlii, tam anlamyla bedensel ilikide bulunmak eklinde tanmladktan sonra, srta hafife vurmaktan en erotik cinsel kucaklamaya dek insanlarn bir baka insanla bedensel iliki92 ye o-irmek iin kulland saysz yolu kefetmekle devam etmitir. ster sarlmak olsun ister el skmak olsun dokunmay ve bu tr yollar da bizim iin uygun deilse, manikr gibi daha dolayb yollardan bedensel kontaklar kurmay birbirimizi rahat ettirmek iin kullandmz bir ara olarak grmektedir. Hatta, sigaradan, mcevhere ve deniz yatana dek evremizdeki nesnelerle olan bedensel kontamz, iten bir dostluun yerine gemesi iin kullandmz davranlar olarak yorumlamtr. ou aratrmac bu konuda bu kadar kat olmamtr, iten bir ilikinin bedensel yaknlktan daha fazlas olduunu kabul etmilerdir. ngilizcede, teklifsiz, iten dosduk anlamna gelen intimacy kelimesinin kk olan ve Latince'de "ierideki" ya da "en iteki" anlamna gelen intima kelimesinden yola karak, daha geni bir tanm getirdiler, rnein, iten dostluk hakknda kitaplar yazm olan Dr. Dan McAdams yle nermektedir: "ten bir dostluk kurma arzusu, kiinin kendisinin en ite kalm ksmlarn bir bakas ile paylama arzusudur." Fakat, iten dostluk hakknda yaplan tanmlar bu kadarla kalmamaktadr. Yelpazenin, Desmond Morris'e kar olan ucunda, baba - oul psikiyatrlar Dr. Thomas Patrick Malone ve Dr. Patrick Thomas Malone gibi uzmanlar bulunmaktadr. ten Dostluk Kurma Sanat (The Art of ntimacy) adl kitaplarnda iten dostluu, "ballk deneyimi" olarak tanmlamlardr. ten dostluk konusundaki anlaylar dier insanlarla olan bamz tam olarak incelemeyle balamtr, fakat iten iki kavramlarn yalnzca insan ilikileriyle snrlandrma -r. Tanmlar o kadar genitir ki cansz nesnelerle, 93 aalarla, yldzlarla ve hatta ucayla olan ilikilerimizi bile i-ermektedir. ten dostluun en ideal seldi hakkndaki kavramlar, corafyaya ve tarihe gre deimektedir. Tutkulu ve iten bir ilikimiz olan "zel biri" hakkndaki romantik dnce, zamanmzn ve kltrmzn bir rndr. Fakat bu tr bir iten iliki modeli tm kltrlerde kabul grmemektedir. rnein, Japonlar iten bir iliki kurmak iin dostlua daha fazla nem verirlerken, Amerikallar bunu daha ok bir erkek arkadala, kz arkadala ya da bir ele olan romantik ilikilerde aramaktadr. Bunu belirtirken, baz aratrmaclar, tutku gibi kiisel duygular zerinde daha az younlaan ve sosyal ballklarn pratik yanlarna daha fazla nem veren

Asyallarn, ilikilerin kmesine yol aan hayal krklklar gibi durumlar karsnda daha az incinebilir olduklarn sylemilerdir. Kltrler arasndaki iten iliki kavramnn eitliliine ek olarak, bu kavram zaman iinde de dramatik deiiklikler geirmitir. Koloni dnemi Amerikas'nda, b edensel itenlik ve yaknlk dzeyi genel olarak gnmze gre daha fazlayd, aile yeleri ve hatta yabanclar bile dar alanlar beraber kullanyorlard, beraber tek bir odada uyuyorlard ve ykanmak, yemek yemek, yatmak iin kullandklar odalar ortakt. Fakat eler arasndaki ahlageldik iletiim gnmz standartlarna gre gayet resmiydi; tandk ya da komu olan insanlarn birbirleriyle konuma tarzlarndan pek farkl deildi. Sadece bir yzyl sonra, ak ve evlilik son derece romantik grlmeye baland ve ak ilikilerinde taraflarn iten bir ekilde kendini gstermeleri beklendi. zel ve iten davranlarn ne olduu hakkndaki dnce de zaman iinde deiti. rnein, onaltmc yzyl Alman94 ya'smda yeni evli bir kar koca, evliliklerini onaylayan tanklarn tad bir yatak zerinde birleerek nikahlarn tamamlarlard. nsanlarn duygularn ifade etme yollar da zaman iinde deiiklie urad. Orta a'da, her trden duygunun nee, fke, korku, dindarlk, dmanlara ikence etmek ve ldrmekten duyulan zevk - byk bir younlukla ve dorudan bir ekilde aleni olarak ifade edilmesi normal karlanrd. sterik kahkahalar atmak, dvnerek alamak, iddet dolu ve fkeli davranlarda bulunmak bizim toplumumuzda olduundan ok daha fazla kabul gryordu. Fakat bu toplumda, duygu ve dncelerin halkn iinde ifade edilmesinin duygusal itenlikle kavramyla ilgisi yoktu; nk eer kii tm duygularn aka ve geliigzel gsterebiliyorsa, zel bir ka kiiye ifade edilecek duygularn zellii de kalmyordu. Aka grlyor ki, itenlik hakkndaki dncelerimiz evrensel deildir. Zaman iinde deiirler ve genellikle ekonomik, sosyal ve kltrel artlar tarafndan ekillendirilirler. Bat'da iten dostluk hakknda yaplan ada tanmlarn eitliliinin kafamz kartrmas da ok kolaydr; bu tanmlar, sa kesmekten Neptn'n aylarna dek uzanan bir yelpazeye yaylmtr. Peki bu durum, iten bir dostluun ya da ilikinin ne olduu hakkndaki araymzda bizi nereye gtrmektedir? Bence tm bunlardan kan sonu aktr: insanlarn hayatlar arasnda inanlmaz bir farkllk, yaknlk duygusunu nasl yaayacaklarna dair dncelerinde sonsuz bir eitlilik vardr. Sadece bunu anlamak bile byk bir frsattr. Bu, u anda, bizim iin uygun olan iten ilikiler iin geni bir kaynaa sahip olduumuz anlamna gelmektedir, iten ilikiler evremizi sarmtr. 95 Gnmzde, bir oumuz hayatmzda bir eylerin eksik olduu duygusunu hissetmekteyiz, youn bir ekilde iten bir ilikinin eksikliinden dolay ac ekmekteyiz. Bu durum, zellikle hayatmzda romantik bir ilikinin iinde olmadmz dnemler yaadmzda ya da ilikilerimizde tutku kaybolduunda gereklemektedir. Kltrmzde, gerek ve iten bir dostluun en iyi ekilde,

herkesten ayr bir yere koyduumuz zel bir kiiyle yaadmz tutkulu ve romantik bir iliki yoluyla kazanlabileceine dair yaygn bir anlay vardr. Bu, son derece snrl bir bak asdr; dier olas iten dostluk kaynaklarmz kurutmakta ve bu zel kii olmad zaman, ektiimiz ac ve mutsuzluun byk ksmnn da nedeni olmaktadr. Fakat bundan kanmak bizim gcmz dahilindedir; ihtiyacmz olan tek ey iten dostluk kavrammz cesurca her gn evremizi saran dier iliki biimlerini de ierecek ekilde, geniletmemizdir. ten dostluk tanmmz genileterek, kendimizi dier insanlarla ilildye girmenin pek ok yeni ve ayn derecede tatmin edici yolunu bulmaya ak hale getiririz. Bu, bizi Dalai Lama ile yalnzlk hakknda yaptm ilk tartmaya gtrmektedir: bu tartmaya, yerel bir gazetenin "Kiisel ilanlar" sayfasn ans eseri okunmas neden olmutu. Merak etmitim: acaba, bu ilanlar yazmak, hayatlarna romantizm getirecek ve yalnzlklarna son verecek doru kelimeleri bulmak iin uratklar srada, bu insanlarn kann etraf zaten arkadalar, aileleri ya da tandklaryla evrelenmekteydi? Tahminimce bu ilikilerin pek ou kolaylkla, gerek ve son derece tatmin edici iten dostluklara dntrlebilirdi. Eer hayatta aradmz ey muduluksa ve iten dostluklar mutlu bir hayatn ayrlmaz bir parasysalar, o zaman hayatmz, bu iten dostluk anlaynn dier insanlarla olabildiince farkl 96 ekillerde iliki kurmaya dayand bir temele oturtarak srdrmemiz byk nem kazanmaktadr. Dalai Lama'nn iten dostluk anlay, herkese, ailemize, arkadalarmza ve hatta yabanclara kar bile ak davranmaya, gerek ve salam balar kurmaya istekli olmaya dayanmaktadr. 97 6. Konu DER NSANLARLA LKLERMZ DERNLETRMEK i Bir akam, verdii konferanstan sonra, o gnk randevumuz iin Dalai Lama'nn kald oteldeki sitine geldim. Bir ka dakika erken gelmitim. Bir hizmeti usulca koridora kp Kutsal Dalai Lama'nn zel bir grme yaptn ve bunun bir ka dakika daha sreceini syledi. Odasnn -nnde her zaman altm ekilde bekledim ve grmemize hazrlanmak iin notlarma gz gezdirmeye baladm; bir yandan da gvenlik grevlisinin kuku dolu baklarndan kanmaya alyordum. Dkkanlardaki tezgahtarlarn, dergi raflar evresinde dolanan lise rencilerine bakmak iin rahata kullandklar baklarla bakyordu. Bir ka dakika iinde, kap ald ve iyi giyimli, orta yal bir ift grnd. Tandk grnyorlard. Bir ka gn nce onlara ayak st tantrlm olduumu hatrladm. Bana kadnn byk bir mirasa konduu ve adamn da son derece zengin ve ok gl Manhattan'l bir dava vekili olduu sylenmiti. Tanma srasnda sadece bir ka kelime etmitik fakat her ikisi de bana inanlmaz derecede kendini beenmi gelmilerdi. Dalai Lama'nn odasndan karlarken onlarda arpc bir deiiklik

farkettim. O kibirli duru ve kendini beenmi ifade gitmi ve yerine yumuaklk ve duygu ile kaplanm iki yz 99 gelmiti. ki ocuk gibiydiler. Her ikisinin de yanaklarndan gz yalar akmaktayd. Her ne kadar Dalai Lama'nn insanlar zerindeki etkisi her zaman bu kadar dramatik olmasa da, insanlarn onunla karlatklar zaman duygusal bir deiim geirdiklerini farketmitim. Hayat yollar ne olursa olsun dier insanlarla ba kurma ve onlarda derin ve anlaml duygusal deiimler yaratma becerisine oktandr hayrandm. Kendini Bakasnn Yerine Koyabilmek Arizona'daki konumalarmz srasnda insan scaklnn ve sevecenliin neminden bahsetmemize ramen, onunla daha byk bir yaknlk kurma frsatn bir ka ay sonra Dharamsala'daki evinde bulabilmitim. O zamana kadar onun dier insanlarla olan ilikilerinin ardnda yatan baz ilkelerin yabanclarla, ailemizle, arkadalarmzla ya da sevgililerimizle olan ilikilerimizi gelitirmekle kullanlp kullanlamayacan renmek iin olduka sabrszlanmtn. Bu nedenle dorundan sze girdim: "nsan ilikileri konusuna gelirsek... insanlarla anlaml bir tarzda ilikiye girmek ve bakalaryla olan kavgalarmz a-zaltmak iin en etkili yntem ya da teknikler hakknda ne syleyebilirsiniz?" Bir an iin bana bakt. Bu, kt bir bak deildi fakat sanki ona ay toprann kimyasal karmn sormuum gibi hissetmeme neden oldu. 100 Ksa bir an durduktan sonra yant verdi, "nsanlarla anlamak ok karmak bir olaydr. Tm sorunlar zmleye-bilecek tek bir forml bulmann yolu yoktur. Bu, biraz yemek piirmeye benzer. Eer ok lezzetli, zel bir yemek yapyorsanz o zaman piirmenin eitli aamalarna uymanz gerekir. ncelikle sebzeleri ayr bir yerde halayabilir sonra onlar kzartabilir ve sonra da iine baharat ve benzeri tatlandrclar atarak onlar zel bir biimde kartrabilirsiniz. Ve sonu olarak bu lezzetli yemek ortaya kar. Benzer ekilde insanlarla anlama konusunda becerikli olmak iin pek ok etkene ihtiyacnz vardr. Sadece 'Bunun yolu bu' ya da 'Teknii u' diyerek iin iinden kamazsnz." Aradm yant tam olarak bu deildi. Batan savma bir yant verdiini dnyordum ve nerecek daha somut bir eyler olduundan emindim. "Peki, ilikilerimizi iyiletirmek iin tek bir zm olmadn gz nne alrsak, belki de yararl olabilecek daha genel yollar olduunu syleyebilir miyiz?" diyerek srar ettim. Dalai Lama, sorumu yantlamadan nce bir an iin dnd. "Evet. Daha nceden, kiinin zihninde sevecenlik dncesiyle bakalarna yaklamasnn neminden bahsetmitik. Bu, hayati derecede nemlidir. Tabii d, birisine 'Sevecen olmak ok nemlidir; daha fazla sevgi hissetmelisin', demek yeterli deildir. Bu k adar basit bir reete tek bana ie yaramaz. Fakat birisine nasl scak ve sevecen olunacan retmenin etkili bir yolu, kiiyi sevecenliin deeri ve ilevsel yararlar konusunda eitmek ve birisi ona iyi davrand zaman kendini nasl hissettiini dnmesini salamak iin muhakeme gcn kullanmaktr. Bu, bir anlamda onlar ha-

101 v. zrlayacak ve daha sevecen olma yolundaki abalarnda ilerledike etkisi daha da artacaktr. "Sevecenlii gelitirmenin eitli yollar arasnda, kendini bakasnn yerine koymann, bakasnn acsn anlayabilme becerisinin nemli bir etken olduuna inanyorum. Aslnda, geleneksel olarak, sevecenlii gelitirmek iin kullanlan Budist tekniklerden biri ac eken bir canlnn hayal edilmesini ierir; rnein, kasap tarafndan boazlanmak zere olan bir koyunu. Ve sonra, koyunun ekmekte olduu ac v.b. hayal edilmeye allr..." Dalai Lama dnmek iin bir an durdu, parmaklar arasnda bir dua tespihi eviriyordu. "ok souk ve duygusuz biriyle karlatmzda bu tekniin pek etkili olmayacan dnyorum," diye yorum yapt. "Bu, sanki kasaptan az nce bahsettiime benzer bir durumu hayal etmesini istemek gibi bir ey olabilir: kasap o kadar sertlemitir ki, bunun hibir etkisi olmaz. rnein, elence iin avlanan ve balk tutan baz Batllar iin bu teknii aklamak ve kullanmak ok zor olurdu." "Bu durumda," diye araya girdim, "bir avcdan, avnn ektii acy hayal etmesini istemek etkili bir teknik olmayabilir, fakat ondan en sevdii av kpeinin bir tuzaa yakalandn ve acyla bardn gznn nne getirmesini isteyerek balamak onun sevecenlik duygularn uyandrabilir..." "Evet, kesinlikle..." diye onaylad Dalai Lama. "Bence kii, duruma uygun olarak bu teknii deitirebilir. rnein, bir insan kendini hayvanlarn yerine koyup onlar iin gl bir empati (bir insann kendini, karsndaki insann yerine koymas) duymasa da en azndan kendini ailesinden birinin ya da bir arkadann yerine koyabilir. Bu durumda kii, deer verilen bu kiinin ac ektiini ya da trajik bir duruma doru srklendiini 102 grebilir ve sonra da o kiinin buna nasl tepki verdiini hayal edebilir. Yani, kii bir bakasnn duygu ya da deneyimlerini kendisi yayormu gibi dnerek, yani empati kurmaya alarak sevecenlik duygusunu gelitirebilir. "Bence, empati sadece sevecenliin gelitirilmesi anlamnda nemli deildir, fakat genel anlamda konuursak bakalaryla herhangi bir seviyede anlaabilmede baz zorluklar ekiyorsanz, kendinizi dier kiinin yerine koymanzda ve belli bir durum karsnda nasl tepki vereceinizi grmenizde de yardmc olacaktr. Bu dier kii ile ortak bir deneyim yaama-sanz veya ok farkl yaam tarzlarnz olsa bile bunu imgelem gc ile yapmaya alabilirsiniz. Birazck yaratc olmanz yeterlidir. Bu teknik, geici bir sre iin de olsa kendi grnzde srar etmeyi brakma ve dier kiinin gr asndan bakma, onun yerinde olsaydnz durumun nasl olacan ve bununla nasl baa kabileceinizi hayal etme kapasitenizi gelitirecektir. Bu, bakalarnn duygular hakkndaki farkndalmz ve bu duygulara saygnz gelitirecektir; bu da dier insanlarla aranzdaki kavga ve sorunlar azaltmada nemli bir etkendir."

O akamki grmemiz ksayd. Dalai Lama'nn skk programna son anda dahil edilmitim ve grmelerimizin ou gibi bu grme de ge bir vakitte olmutu. Darda gne batmakta ve oday lo bir kla doldurmaktayd. Solgun sar duvarlar koyu kehribar rengine eviriyor ve odann iindeki Budist ikonalarn da zengin altn renklerine boyayarak aydnlatyordu. Dalai Lama'nn hizmetisi sessizce odaya girerek zamann dolduunu belirtti. Konumay bitirirken, "Zamanmzn ok dar olduunu biliyorum, fakat dier 103 insanlara empati duymak iin kullandnz ve nerebileceiniz baka yntemler de var m?" diye sordum. Aylar nce Arizona'da syledii szleri yanstan ok yaln bir dille yle yant verdi: "Ne zaman insanlarla tansam, mterek bir konu bularak onlara bu konuya bak amz gz nne alarak yaklarm. Hepimizin bedensel bir yapmz, bir zihnimiz ve duygularmz vardr. Hepimiz ayn ekilde doduk ve hepimiz leceiz. Hepimiz mutlu olmak ister ve ac ekmek istemeyiz. Benim Tibedi olmam ya da ten rengi min, dinimin veya kltrel gemiimin deiik olmas gibi ikincil derecedeki farkllklar vurgulamak yerine dier insanlara bu bak asndan bakmak, bana kendim gibi bir insanla tantm duygusu vermektedir, insanlarla bu seviyede bir iliki kurmann, onlarla paylamda bulunmay ve iletiime gemeyi daha kolaylatrdn farkettim." Bunu syledikten sonra ayaa kalkt, glmsedi, elimi skt ve o akam iin ekildi. E rtesi sabah, konumamza Dalai Lama'nn evinde devam ettik. "Arizona'da, insan ilikilerinde sevecenliin neminden bir hayli bahsetmitik ve dn bir bakasyla olan ilikimizi iyiletirmede empatinin rolnden konutuk..." Dalai Lama, "Evet" diyerek ban sallad. "Bunun yannda, kiinin bir bakasyla daha yaknlamasna yardmc olacak baz zel yntem ya da teknikler nerebilir misiniz?" 104 "Dn de sylediim gibi, tm sorunlar zmleyebilen bir da iki teknik bulmann bir yolu yoktur. Gene de bunu kylerken, kiinin bir bakasyla daha yaknlamas iin ona yardmc olabilecek baka etkenler olduunu da dnyo -am. ncelikle, ilikide bulunduunuz kiinin gemiini an-.amak ve takdir etmek yardmc olacaktr. Ayrca, daha ak grl ve drst olmak da bakalaryla ilikilerim sz konusu |olduunda ie yarayan zelliklerdir." Bekledim fakat daha fazla bir ey sylemedi. "likilerimizi iyiletirmek iin baka yntemler nerebilir imisiniz?" Dalai Lama bir an durup, dnd ve glerek "Hayr," I dedi. Bu zel nerilerin ok basit, gerekten allageldik olduklarn dndm. Gene de imdilik bu konu zerinde syleyeceklerinin tm bu kadarm gibi gzkt iin baka konulara dndk. O akam, Dhramsala'daki baz Tibedi arkadalarn evinde yemee davediydim. Arkadalarm ok canl bir akam dzenlemilerdi. Yemek harikayd, zel tabaklar

iinde geliyordu ve barolde de Tibet'in lezzedi bir edi hamur tatls olan Mo Mos vard. Yemek yava yendii iin konuma da j canl geiyordu. Ksa sre sonra, konuklar birbirlerine, sarhoken yaptklar en utan verici eyler hakknda ak sak hikayeler anlatmaya baladlar. Yemekli toplantya davet edilenler arasnda, Almanya'dan gelen nl bir ift de vard, 105 kadn bir mimard ve adam da bir dzine kadar kitap yazm olan bir yazard. Kitaplaryla ilgilendiim iin yazara yaklatm ve konumaya baladm. Yazdklar konusunda sorular sordum. Yantlar ksa ve batan savma, tavr pervasz ve souktu. Onu dost canls olmayan hatta kendini beenmi biri olarak dnp kendisinden holanmadm. Fakat en azndan onunla iliki kurmay denemitim; kendimi avuttum ve onun sadece sevimsiz biri olduu dncesiyle yetinerek daha dost canls konuklarla konumaya koyuldum. Sonraki gn, kydeki bir kahvede bir arkadala bulutum ve ay ierken nceki akam olanlar anlattm. "...gerekten herkesten holandm, sadece Rolf, u yazar... ok kibirli gibi grnyordu., .pek dost canls deildi." : Arkadam, "Onu bir ka yldr tanyorum," dedi. "... o-nun byle grndn biliyorum, fakat aslnda biraz utanga ve iine kapal biridir. Gerekte onu tanrsan harika biri olduunu grrsn..." ikna olmamtm. Arkadam aklamaya devam etti, "... baarl bir yazar olmasna ramen, hayatndaki zorluklar pek paylamaz. Rolf gerekten de ok ac ekmi biridir. Ailesi, II. Dnya Sava boyunca Naziler'den ok ekmitir. ok sevdii iki ocuu vardr ve her ikisi de onlar bedensel ve zihinsel adan zrl olmalarna yol aan ender bir genetik rahatszlkla domulardr. Ve kt biri olmak ya da kader kurban roln oynayarak mrn tketmek yerine, sorunlaryla bakalarna alarak baa km ve yllar boyunca kendini bir gnll olarak zrl insanlarla almaya adamtr. Onu tandnda gerekten de ok zel biri olduunu grebilirsin." O hafta sonu Rolf ve karsyla, yerel havaalan olarak kullanlan uzun ince arazi parasnda tekrar karlatm. Delhi'yi giden fakat uuu iptal olan ayn uakta yer ayrtmtk. Delhi'ye bir sonraki uu birka gnden nce deildi, bylece Delhi'ye kadar ayn arabayla gitmeye karar verdik, bu on saatlik son derece yorucu bir yolculuktu. Arkadamn benimle paylat birazck bilgi, Rolf hakkndaki dncemi deitirmiti ve Delhi'e kadar olan yol boyunca ona kar daha rahat davrandm. Bunun sonucu olarak onunla sohbeti devam ettirmeye altm. Balangta tavr gene aynyd. Fakat birazck serbestlik ve srarla, ksa sre iinde arkadamn dedii gibi, onun soukluunun kendini beenmilikten deil utangalktan kaynakln farkettim. Kuzey Hindistan tarasnn scaktan bunaltc, tozlu yollarnda tangrtlar iinde ilerlerken sohbetimiz koyulatka, scak, samimi bir insan ve yrekli bir peyahat arkada olduunu kantlad.

Delhi'ye vardmzda, Dalai Lama'nn "insanlarn gemilerini anlamak" hakkndaki tavsiyesinin ilk bakta grnd kadar basit ve yzeysel olmadn anladm. Evet, belki basitti fakat yzeysel deildi. Bazen, safa olduunu dnp boladmz en basit ve doru szl bir tavsiye, iletiimi iyiletirmek iin en etkili yntem olmaktadr. I 13 irka gn sonra, eve dnmeden nce iki gnlk bir ko-I -LJ naklama iin gene Delhi'deydim. Dharamsala'nn sakinli-. inden sonra bu deiildik sinir bozucuydu ve kt bir | ruh halindeydim. nsan boan scaa, kirlilie ve kalabala 106 107 kar verilen mcadelenin haricinde kaldrmlar, kendilerini sokak dolandrclna adam ehirli bir yrc tryle kaynyordu. Scaktan kavrulan Delhi sokaklarnda, bir Batl, bir Yabanc, bir Hedef olarak dolarken, her blokta evremin yarm dzine kadar fahie ile evrelenmesi sanki alnmda "BUDALA" dvmesi varm gibi hissetmeme neden oluyordu. Bu, moral bozucuydu. O sabah, iki kiinin hazrlad bir tezgaha dtm. Yolda baknrken, adamlardan biri ayakkablarma krmz boya att. Bloun aasnda, onun su orta olan masum grnl boyac bir ocuk ayakkabmdaki krmz boyaya dikkatimi ekti ve normal fiyattan ayakkabm boyamay nerdi. Bir dakika iinde byk bir beceriyle ayakkabm boyamt bile. i bittiinde sakin bir ekilde ok byk bir miktar istedi: Delhi'deki pek ok kiinin iki aylk creti. Bu paray dememek iin direndiimde de benimle bu para zerinden anlam olduunu iddia etti. Tekrar kar koydum ve ocuk barmaya, kalabaln toplanmasna neden olarak, verilmi bir hizmet karlnda ona paras vermeyi reddettiimi sylemeye balad. Sonraki gn bunun saf turistlere kar oynanan alla-geldik bir tezgah olduunu rendim; ok fazla para istedikten sonra boyac ocuk kastl olarak bir yaygara koparmakta bylece kalabaln oraya toplanmasn salamakta, bu durumdan utanan ve kurtulmak isteyen turistten para szdrmaya almaktayd. O akam bir arkadamla, kaldm otelde yemek yedim. Dalai Lama ile son yaptm grmeler hakknda sorular sormasyla birlikte sabahki olaylar da hemen unutuluvermiti. Dalai Lama'nn, empati ve dier kiinin bak asn bilmenin nemi hakkndaki dnceleri konumamzn ana konusuydu. 108 Yemekten sonra, bir taksiye adayp ortak arkadalarmz ziyaret etmeye baladk. Taksi ilerlerken, dncelerim o sabahki ayakkab boyama numarasna dnd ve zihnimde i karanlk dnceler dolarken taksimetreye bir gz attm. "Arabay durdur!" diye bardm. Arkadam bu ani patlama karsnda srad. Taksinin ofr dikiz aynasndan bana j ters ters bakt fakat srmeye devam etti. "Kenara ek" dedim, bu sefer sesim sinirden titriyordu. J Arkadam dehete dm gibiydi. Taksi durdu. fkeli bir i ekilde taksimetreyi iaret ettim. "Taksimetreyi sfrlamadn! Hareket ettiimizde yirmi rupiden fazla yazlyd!"

"ok zr dilerim, efendim," dedi beni daha da fkelendi-Iren bir aldrmazlkla, "Sfrlamay unutmuum...Tekrar al-I trrm..." "Hibir eyi tekrar altrmayacaksn!" diye bardm. I "Bilet parasn iiren, taksiyle etrafta bouna daireler izen ya da insanlardan para almak iin yapabilecei her eyi yapan sizlerden bktm artk__ben...ben gerekten bktm!" Koyu bir fkeyle dilim dolayor, azmdan tkrkler sayordum. Arkadam utanm gibiydi. Taksi ofr ise bana sadece, genellikle kalabalk Delhi sokaklarnn ortasnda gezinen ve trafii bile durduran kutsal ineklerde grlen ayn kstah ifadeyle bakyordu. Sanki bu fkeyle patlamam ona sadece yorucu ve skc gelmi gibiydi. n koltua birka rupi attm ve daha fazla yorumda bulunmadan arkadam iin arabann kapsn aarak dar kmasna yardm ettim. Birka dakika iinde bir baka taksi ardk ve tekrar yo-I lumuza koyulduk. Fakat fkem dinmemiti. Delhi sokaklarnda ilerlerken, Delhi'deki "herkesin" nasl turistleri dolandr109 ilmaya kalktndan ve bizim kurbandan baka bir ey olmadmzdan ikayet etmeye devam ettim. Ben atp tutar, barrken arkadam sessizce dinledi. Sonunda yle dedi: "ey, yirmi rupi yaklak bir eyrek ediyor. Neden bu kadar kafan takyorsun ki?" Koyu bir fke beni daha da hrslandrmt. "Fakat bu bir prensip meselesi!" diye aklama yaptm. "Her zaman olan tm bu eyler karsnda bu kadar sakin olman anlayamyorum. Bu olay seni de skmad m?" "ey," dedi sakince, "bir dakika iin skt tabii, fakat Dalai Lama'nn olaylar baka insanlarn bak asndan grmenin ne kadar nemli olduu gr hakknda yemekte konutuumuz eyleri hatrladm. Sen heyecanla barrken, ben taksi ofr ile nasl ayn dzeye geleceimi dnyordum. Her ikimiz de iyi yemek yemek, iyi uyumak, kendimizi iyi hissetmek, sevilmek ve bunun gibi eyleri istiyoruz. Sonra, kendimi bir taksi ofr gibi dnmeye altm. Tm gn boyunca havalandrmas olmayan darack bir arabann iinde otursam belki ben de zengin mterilere kzar ya da onlar kskanrdm. .. ve bu hakszl dzeltmenin, neelenmenin en iyi yolu da insanlardan para szdrmann yollarn aramakt. Fakat nemli olan u ki, bu yntem ie yarasa ve saf bir turistten bir ka rupi daha szdrabilsem bile daha mutlu olmak ya da gerekten rahat bir hayat yaayabilmek iin bunun pek de tatmin edici olmadn dnyorum... Her neyse, kendimi taksi ofr olarak hayal ettike ona kar kzgnlm da azald... Yaptn onayladm sylemek istemiyorum ve taksiden kmakta da haklydk, fakat bu nedenle ondan nefret etmeye yetecek kadar fke duymadm..." Hi ses karmadm. Aslnda, Dalai Lama'dan ne kadar az Iey rendiimi grp armtm. O andan itibaren, "ba-jkalarnn gemiini anlamak" hakkndaki nerisinin ilevsel deerini daha fazla takdir etmeye ve tabii ki bu ilkeleri kendi hayatna nasl uyguladnn ve bylece nasl bir ilham kayna 3duunun

rneklerini grmeye baladm. Fakat, Arizona'da balayp imdi Hindistan'da devam eden konumalarmz tekrar dndmde, ta batan beri, grmelerimizin ok bilimsel bir tarzda gittiini anladm, sanki ona insan anatomisini soruyordum; fakat bu sefer sz konusu olan, insan zihninin ve ruhunun anatomisiydi. O ana dek, en azndan o anda onun dncelerini kendi hayatma uygulamak aklma gelmemiti; Dalai Lama'nn dncelerini ilerde bir zaman, belki daha fazla vaktim olduunda kendi hayatma da uygulamak gibi uzun vadeli bir niyetim vard. Bir likinin Temelini ncelemek Dalai Lama ile Arizona'da yaptm konumalarm, mutluluun kaynaklar hakkndaki bir tartma ile balamt. Ve Dalai Lama hayatn bir rahip olarak yaamay semi olmasna ramen, aratrmalar, evliliin gerekten de mutluluk getiren bir birleme olduunu gstermitir sal dzelten ve kiinin genel olarak yaad hayattan tatmin olmasna neden olan itenlii ve yakn balar salamaktadr. Amerika ve Avrupa'da yaplan binlerce aratrma, genel olarak evli olan kiilerin bekar veya dul kiilere ya da zellikle boanm veya ayrlm kiilere oranla daha mutlu olduklarn ve hayatlarn110 111 dan daha fazla tatmin olduklarn gstermitir. Bir aratrmada, evliliini "ok mutlu" olarak deerlendiren her on Ameri-kal'dan altsnn, yaamlarn da "ok mudu" olarak deerlendirdii ortaya kmtr. nsan ilikileri konusunda tartrken, bu genel mutluluk kayna konusundan bahsetmenin nemli olduunu dndm. Dalai Lama ile nceden belirlenmi bir grmeden nce, Tucson'daki otelin terasnda bir arkadamla oturuyor ve bir eyler iiyorduk. Grmemizde tartmaya niyetli olduum romantizm ve evlilik konusundan bahsederken, bir ara arkadam ve ben bekar olmaktan dert yanmaya baladk. Biz konuurken, turistik sezonunun tam ortasnda tatil yapan ve belki golf oynayan salkl grnml, gen bir ift yanmzdaki masada oturmaktaydlar. Birka yldr evli gibiydiler; artk balaynda olmasalar bile hl gentiler ve kukusuz birbirlerini de seviyorlard. Ho bir ey olmal diye dndm. Oturmalarnn zerinden fazla uzun bir sre gememiti ki, tartmaya baladlar. "... sana ge kaldmz sylemitim!" diye sulad kadn. Sesi artc derecede kskt; ses telleri yllardr sigara ve alkol ile ypranmlard. "imdi yemek iin ok az zamanmz var. Yemeimin tadn bile karamyorum!" Adam, daha sakin fakat her hecesi sknt ve dmanlkla ykl bir tonla, "...eer hazrlanman bu kadar uzun srme-seydi..." diye otomatik olarak kar hcuma geti. Kadn, "Ben yarm saat nce hazrlanmtm. Kadarn okumay bitirmek zorunda olan sendin..." diye bu iddiay rtt. 112 Ve bu, bylece devam etti. Hi bitmedi. Tpk, Yunan drama yazar Evripides'in dedii gibi, "Evlen, belki iyi gider. Fakat, eer yrmezse o zaman evliler evlerinde cehennemi yaarlar."

abucak kzan bu tarma, bekar olmak hakkndaki ikayetlerimize kesin bir nokta koydu. Arkadam gzlerini devi-[cerek, Steinfeld'den bir cmleyi tekrarlad, "Ah, evet! En ksa srede evlenmek istiyorum!" 1 adece bir ka dakika nce, konumamz Dalai Lama'nn 'evliliin romantizmi ve neeli yanlar hakkndaki grlerini renmeye alarak balatma niyetindeydim. Onun perine, oteldeki odasna girdiimde neredeyse daha oturma-ian, "Evliliklerde neden bu kadar ok kavga oluyor dersiniz?" ye sordum. "Sz konusu kavgalar olduunda, durum tabii ki ok kar-jktr," diye aklad Dalai Lama. "in iine pek ok etken girebilir, ilikideki sorunlar anlamaya kalktmzda, ilk aama bu vlikimn esas doas ve temeli rerine dnmeyi kapsar. ''Kii, ncelikle, farkl iliki trleri olduunu bilmeli ve Dunlarn arasndaki farklar anlamaldr. rnein, evlilik kurumunu bir an iin kenara brakrsak, normal arkadalklarda 3le farkl iliki trleri olduunu grebiliriz. Baz arkadalklar zenginlik, g ya da konum zerine kurulmutur. Bu durumlarda arkadalnz, gcnz, zenginliinizi ya da konumuzu koruduunuz srece devam eder. Bu temeller ortadan kalkt-;mda, arkadalnz da yok olmaya balar. Zenginlik, g ve sonum yerine gerek duygularn, bir yaknlk duygusunun olduu arkadalklarn iinde paylam ve iletiim duygusu 113 ^* vardr. Bu tr bir arkadal, gerek arkadalk olarak adlandrabilirim nk kiinin zenginlii, konumu ya da gc artsa da azalsa da bundan etkilenmeyecektir. Gerek arkadal destekleyen etken, sevgidir. Eer bu yoksa, o zaman gerek bir arkadalk da yok demektir. Tabii ki, bunu daha nce de belirttik, fakat ilikideki sorunlara baktmzda durup, ilikinin hangi temele dayandm dnmek genellikle ok yararl olmaktadr. "Ayn ekilde, eer kii ei ile sorunlar yayorsa, o ilikinin de hangi temele dayandna bakmak ok yararl olacaktr. rnein, ani bir cinsel ekime dayanan ilikilere sk sk rastlarsnz. Yeni tanan bir ift, birbirlerini sadece bir ka kez grdkten sonra lgnca ak olup ok mutlu olabilirler," diyerek gld, "fakat o anda alnan bir evlilik karar ok yanl olabilir. Tpk bir insann ani bir fke ya da nefret nedeniyle salksz bir ekilde dnmesi gibi, kiinin tutku ya da ehvet nedeniyle salksz dnmesi de mmkndr. Ve bazen, tiinin 'Kz arkadam ya da erkek arkadam gerekte iyi ve nazik biri deil fakat gene de bana ekici geliyor,' diye dnd durumlarla da karlaabilirsiniz. lk bata grlen byle bir ekime dayanan bir iliki ok gvenilmez, ok deikendir, nk byk oranda geici durumlar zerine kurulmutur. Bu duygu ok ksa mrldr, yle ki bir sre sonra, kaybolur gider," diyerek parmaklarn aklatt. "Bu tr bir ilikinin kt gitmesi ve byle bir temele dayanan bir evliliin de bataa saplanmas srpriz olmamaldr ... Fakat ne olmasn umuyordunuz ki?"

"Evet, ben de bu konuda size katlyorum," diye yant verdim. "Sanrm, her ilikide, hatta en atelilerinde bile, ilk bataki tutku zaman iinde snmektedir. Baz aratrmalar, iliki114 lerinin temeli olarak ilk bataki tutkuyu ve romantizmi grenlerin sonunda hayal krklna uradklarn ya da boandklarn gstermitir. Yanlmyorsam, Minnesota niversite-si'nden Ellen Berscheid, bu konuyu aratrm ve mr snrl olan tutkulu bir aka kanmann ilikiyi kt bir kadere srkleyebilecei sonucuna varmtr. O ve arkadalar, son yirmi yl iinde boanmalardaki inanlmaz artn, ksmen insanlarn hayatlarndaki olumlu ve youn duygusal deneyimlere romantik aklar gibi deneyimler verdikleri nemin artmasyla balantl olduunu dnmektedirler. Fakat buradaki sorun, bu tr deneyimleri srdrmenin zaman iinde biraz zor olmasdr..." "Bu ok doru," dedi. "Bylece, ilikilerdeki sorunlarla baa kmak iin ilikinin temel doasn incelemenin ve anlamann byk nemi olduunu grebilirsin. "Baz ilikilerin temeli sadece cinsel ekim zerine dayanrken, iinin doru bir zihinsel tutumla, fiziksel anlamda, grnt olarak, erkek ya da kz arkadann ekici olmasa bile gerekte iyi, nazik, sevecen biri olduunu anlayabildii baka tr ilikiler de vardr. Byle bir ba zerine kurulu bir iliki daha uzun srelidir, nk iki kii arasnda ok insani ve kiisel seviyede gerek bir iletiim vardr..." Dalai Lama sanki konu zerinde derin derin dnmek istercesine bir an iin durdu, sonra yle ekledi: "Tabii ki, kiinin, cinsel ekimin bir parasn oluturduu iyi ve salkl bir ilikisi olabilir. yleyse, cinsel ekim zerine kurulu iki ana iliki tr vardr. Biri sadece saf cinsel arzu zerine kuruludur. Bu durumda, ban arkasndaki itici g ya da gd sadece geici tatmindir; anlk zevktir. Bu tr ilikilerde, kiiler birbirlerine insanlar gibi deil daha ok nesneler gibi baldrlar. Bu 115 tr bir iliki pek salam deildir. Eer iliki sadece cinsel arzu zerine kuruluysa, iinde karlkl sayg yoksa, iliki neredeyse bir fuhua dnr. ncelikli olarak cinsel arzu zerine kurulmu olan bir iliki, buzdan bir temel zerine kurulmu bir eve benzer, buz eridike bina da ker. "Gene cinsel ekim zerine kurulu ikinci tr bir iliki daha vardr, fakat bu sefer fiziksel ekicilik, ilikinin hakim olan temeli deildir. Bu ikinci tr ilikide, dier kiinin iyi, nazik ve sevecen olduunu dnmenizden kaynaklanan bir deerini takdir etme vardr ve dier kiiye sayg duyar ve ona deer verirsiniz. Bu temel zerine kurulu her iliki daha uzun sreli ve gvenilirdir; Daha uygundur. Ve byle bir iliki kurabilmek iin de kiilerin gerek anlamda birbirlerini tanmalar, birbirlerinin temel zelliklerini bilebilmeleri iin yeterli zaman a-yrmalar hayati derecede nemlidir. "Bu nedenle, dostlarm bana evlilikleri hakknda sorular sorduunda, genellikle birbirlerini ne kadar sredir tandklarn sorarm. Eer birka ay derlerse, genellikle, 'Ooo, bu ok ksa bir sre,' derim. Eer birbirlerini birka yldr tanyorlarsa bu daha

iyidir. Artk sadece birbirlerinin yzlerini ya da grnmlerini deil ayn zamanda doalarnn derinlerde kalm yanlarn da tanmaktadrlar" "Mark Twain'in dedii gibi, 'hibir erkek ve hibir kadn, bir eyrek yzyl evli kalana dek mkemmel bir akn ne olduunu gerekten bilemez. Dalai Lama ban sallad ve devam etti, "Evet... Bence, pek ok sorun sadece birbirini tanmaya yeterli zaman ayrlmamasndan dolay ortaya kmaktadr. Bence, eer kii gerekten tatmin edici bir iliki kurmak istiyorsa, bunu yapmann en iyi yolu 116 I karsndaki kiinin doasn daha derinlemesine tanmas ve sadece yzeysel zellikleri g% nne almak yerine onunla bu seviyede iliki kurmasdr. Bu tr bir ilikide gerek bir sevecenlik iin de bir yer vardr. "Evliliklerinin, cinsel bir ilikiden daha derin bir anlam tadn, evliliin, iki insann hayan birbirine balamak, hayatin ini ve klarn ve belli bir itenlii paylamak demek olduunu iddia eden pek ok insan grdm. Eer bu iddia doruysa, ben de bir ilikinin zerine kurulmas gereken doru temelin bu olduuna inanyorum. Salam bir iliki, iki kii arasnda bir sorumluluk ve ballk duygusun u iermelidir. Tabii ki, bir iftin arasnda fiziksel bir iliki, uygun veya normal bir cinsel iliki, kiinin zihnini sakinletirici bir etki yaratan belli bir tatmin salayabilir. Fakat, biyolojik anlamda konuursak, cinsel bir ilikinin esas amac oalmadr. Ve bunu baarl bir ekilde yapmak iin, yaamlarn srdrmeleri ve gl bir ekilde geliebilmeleri iin ocuunuza kar bir ballk duygunuz olmas gerekir. Yani, sorumluluk ve ballk kapasitesini gelitirmek ok nemlidir. Bu olmadan, ili ki sadece geici bir tatmin verir. Sadece elence haline dner." j Gld. Gl, insann yapabileceklerinin snrnn geniliinden duyulan hayranlk ile etkilenmi gibiydi. Romantizme Dayanan likiler Altm yanda ve hayati boyunca bekar kalm bir ad amla I cinsellik ve evlilikten konumak garip kayordu. Bu konularda konumaktan ekiniyor gibi gzkmyordu, fakat yorumlarnda belli bir tarafszlk vard. 117 O akam, daha ge vakitte, konumamz dndm: bahsetmediimiz nemli bir iliki tarz daha vard ve bu konu zerine dncelerini renmek iin sabrszlanyordum. Sonraki gn konuyu atm. "Dn, ilikiler ve yakn bir ilikiyi ya da evlilii cinsellikten daha fazla eyin zerine kurmann nemi hakknda konutuk," diye baladm. "Fakat, Bat kltrnde, sadece fiziksel cinsellik deil, tm bir romantizm dncesi de ak olmak, bir insann sevgilisine derin bir sevgi beslemesi dncesi - rol oynar; bu ok arzulanan bir durumdur. Filmlerde, edebiyatta ve popler kltrde, bu tr romantik ak yceltilmektedir. Sizin bu konudaki grnz nedir?" Hi tereddt etmeden, Dalai Lama kati bir sesle yle dedi, "Hi durmadan romantik bir ak aramann ruhsal geliimimizi nasl etkilediini bir kenara brakrsak, geleneksel hayat tarznn bak asndan bile, bu romantik akn idealize edilmesi bir

arlk olarak grlebilir. Bu ilikilerin destekleyici ve gerek bir sevgiye dayanmamalar ise baka bir konudur. Bu, olumlu bir ey olarak grlemez. Bu, bir fantezinin, ulalmaz bir eyin zerine kurulmutur ve bu nedenle de hayal krldna neden olabilir. Bu esasa gre, olumlu bir ey olarak grlemez." Dalai Lama'nn ses tonunda, bu konuda daha fazla syleyecek bir eyi olmadn ifade eden bir kesinlik vard. Toplumumuzun romantizme verdii byk nemi gz nne alarak, romantik bir akn cazibesini ok hafife aldn dndm. Dalai Lama'nn manastrda yetimesi nedeniyle romantizmin neesini tam olarak takdir edemediini ve kendisine romantizmle ilgili konularda biraz daha soru sormann, arabamn vites kutusundaki soruna gz atmas iin onu park 118 yerine armak kadar ie yarayacan dndm. Biraz hayal krklna uram olarak, bir ka dakika kadar notlarm kartrdm ve dier konulara getim. Romantizmi bu kadar ekici yapan nedir? Bu soruya yant atayan kii, romantik, tutkulu ak olan Eros'un, ar derecede kendinden geme halinin (esrimenin), kltrel, biyolojik ve psikolojik karmlarn bir kokteyli olduunu grr. Bat kltrnde, romantik ak dncesi, son iki yzyl iinde, dnyaya bak amza ekil veren bir hareket olan Romantizm'in etkisiyle gelimitir. Romantizm, bir nceki Aydnlanma a'na, onun insan mantna verdii neme bir bakaldr olarak ortaya kmtr. Yeni hareket, itenlii, heyecan ve tutkuyu yceltmekt eydi. Kiinin duygusal dnyasnn, znel deneyiminin nemini vurgulamakta ve hayal dnyas ya da fantezi dnyasna, olmayan bir dnyaya idealize edilmi bir gemie, topik bir gelecee - eilim gstermekteydi. Bu dncenin, sadece sanat ve edebiyat zerinde deil ayn zamanda politika ve modern Bat kltrnn geliiminin her aamasnda byk etkisi olmutur. Romantizmin peinde komamzn en byk nedeni ak olma hissidir. Bizi bu duyguyu aramaya ynlendiren gler, kltrmzden aldmz romantik ak yceltme eiliminden ok daha fazlasdr. Pek ok aratrmac bu glerin doutan itibaren genlerimizde programlandn dnmektedirler. Deimez olarak cinsel ekicilik ile birletirilmi olan ak olma hissi, iftleme davrannn genetik olarak belirlenmi igdsel bir paras olabilir. Evrimsel bak asndan, organizmann bir numaral grevi yaamn srdrmek, oalmak ve trnn yaamn srdrmesini garanti altna almaktr. Bu 119 ii nedenle, ak olmaya programlanmsak, bu, trn menfaati iindir; ak olmak, iftleip, oalma olaslmz kesinlikle artrr. Bu nedenle, bunun olmasna yardmc olacak bir mekanizmaya sahibizdir; beynimiz, baz uyarlara yant olarak, forik" bir duygu yaratan baz kimyasal maddeler retir ve salglar, ak olmayla ilgili olarak kendimizi son derece yksek bir ruh durumunda hissederiz. Ve beynimiz bu kimyasallar iinde yzd iin de, bu duygu baka her eyi unutturacak kadar bize hakim olur.

Bizi ak olmaya iten psikolojik gler, biyolojik gler kadar zorlaycdrlar. Platon'un Sempozium'unda, Sokrates, cinsel akn kkeni hakkndaki Aristofanes mitinin hikayesini anlatr. Bu mite gre, dnyann asl sakinleri drt eli ve drt aya olan, nden ve arkadan bir daire izen yuvarlak ekilli yaratklarm. Bu kendine gvenen, cinsiyetsiz varlklar ok kibirliymiler ve srekli olarak tanrlara saldrp duruyorlarm. Zeus, onlar cezalandrmak iin zerlerine yldrmlarn yollayp ve onlar ikiye ayrm. Her bir yaratk artk iki yaratk haline gelmi ve her yar dier yar ile birlemeyi arzulayp durmu. Tutkulu, romantik aka olan itkiyi simgeleyen Eros, dier yar ile birlemek iin duyulan arzu olarak grlebilir. Bu, evrensel ve bilinsiz bir insani ihtiya gibi gzkmektedir. Bu duygu, dier kii ile birleme, snrlarn kalkmas, sevilen kii ile bir olma heyecann ierir. Psikologlar bunu, ego snrlarnn kmesi diye adlandrmaktadrlar. Bazlar, bu srecin kkeninin en eski deneyimlerimize dayandn, bebekken forik: psik. - kendini ar derecede zinde hissetme hali (.n.) yaadmz deneyimi tekrar yaratmak, ocuun tamamen ailesine ya da kendine bakan kiiyle birletii dnemi tekrar yaamak iin bilinsiz bir aba olduunu dnmektedirler. Deliller, yeni domu bebeklerin, kendileri ve evrenin geri kalan arasnda bir ayrm grmediklerini gstermektedir. Kiisel bir imlik anlaylar yoktur ya da en azndan kimlikleri, anneyi, babay ve evrelerindeki her eyi iermektedir. Kendilerinin nerede bittiklerini ve "dierinin" nerede baladn bilmemektedirler. Nesnenin devamll diye bilinen ey onlarda yoktur: nesnelerin bamsz bir varlklar bulunmamaktadr; eer bir nesne ile karlkl ilikileri yoksa o nesne de yoktur. rnein, bir bebek elinde bir ngrak tutuyorsa, bu ngra kendisinin bir paras olarak grmektedir ve eer ngrak alnr ve saklanrsa, artk var olmamaktadr. Doumda, beyin henz tam olarak "dikenli tellerle snr-landrlmamtr"; fakat bebek byyp, beyin olgunlatka, bebein dnya ile olan karlkl ilikisi daha karmak bir hale gelir ve bebek giderek "dierinin" karl olarak "benin" olduu bir kiisel kimlik duygusu kazanr. Tabii ki, kimliin oluumu, ocuk dnya ile iliki iinde bulunduu srece ocuklukta ve ergenlikte de gelimeye devam eder. nsanlarn kim olduklar hakkndaki anlaylar, geni lde, hayatlarn -daki nemli kiilerle bebeklikten beri yaadklar ilikilerinin ve genel olarak toplum iindeki rollerinin yansmalarnn oluturduu isel simgeler gelitirmelerinin bi r sonucudur. Kiisel kimlik ve isel psiik (intrapsiik) yap giderek daha karmak bir hal alr. Fakat, bir paramz, varoluumuzun daha erken bir aamaIsna, hibir yaltm duygusunun, hibir ayrlk duygusunun olmad bir mutluluk durumuna dnmek istemektedir. Pek 120 121 ok ada psikolog, bu "bir olma" deneyiminin bizim bilin-altmzla birletiini ve yetikin olduumuzda bilindmza ve fantezilerimize girdiini dnmektedir. Kiinin ak olduunda sevdii kiiyle birlemesinin, bebekken ann e ile

birlemesinin bir yansmas olduuna inanmaktadrlar. Bu sihirli duyguyu, her eye gcnn yettii, sanki her eyin mmkn olduu duygusunu yeniden yaratmaktadr. Bylesi bir duyguya direnmek ok zordur. Romantik bir akn peinde koma isteinin bu kadar gl olmasnda hayret edilecek bir taraf yoktur. yleyse, sorun nedir ve neden Dalai Lama, bu kadar kolayca romantizm araynn olumsuz bir ey olduunu iddia etmektedir? Bir ilikiyi romantik bir ak zerine kurmann, mutluluun kayna olarak romantizme snma sorunu olduunu dndm. Aklma, eski bir hastam olan David geldi. Otuz drt yanda bir peyzaj mimar olan David, ofisime ilk olarak ciddi bir klinik depresyonun klasik belirtileri ile geldi. Depresyonunun, ile ilgili baz kk streslerden kaynaklandn fakat ounlukla "ylesine geliverdiini" syledi. Onun da onaylad antidepresan bir tedavi uygulama olasl zerine konutuk ve tane standart antidepresan belirledik, ila tedavisi ok etkili oldu, hafta iinde akut belirtiler dzeldi ve Dave normal yaantsna dnd. Hikayesini rendike, yaad bu akut depresyona ek olarak, yllardan beri kronik ve hafif depresyonun daha gizli bir ekli olan disthimiadan dolay ac ektiini anlamak pek uzun srmedi. Akut depresyonu iyiletikten sonra, hayat hikayesi zerine konumaya baladk. Yllardan beri ektii bu disthimia ile ilgisi olabilecek psikolojik etkileri anlamamzda bize yardmc olabilecek bir temel oluturmaya altk. 122 Sadece bir ka grme sonra, David bir gn sevinle ofise girdi. "Kendimi harika hissediyorum!" dedi. "Yllardr kendimi bu kadar iyi hissetmemitim!" Bu harika haber karsndaki ilk tepkim, ruhsal olarak bozguna uranlan manik bir safhaya gei yapma olasln aramak oldu. Neyse ki, byle bir ey olmad. Bana, "Ak oldum!" dedi. "Ona, geen hafta davet edildiim bir yerde rastladm. O, imdiye dek grdm en gzel kz... Bu hafta neredeyse her akam ktk, bence biz zeleriz (ruh eleriyiz); birbirimiz iin yaratlmz. Buna inanamyorum! ki ya da yldr kimseyle kmyordum ve artk kimseyle karlamayacam dnmeye balamtm; ve birdenbire karma o kt." David, o grmenin byk ksmn, yeni kz arkadann dikkate deer erdemlerini saymaya ayrd. "Bence, her adan birbirimize uyuyoruz. Bu sadece cinsel anlamda deil; ayn eylere ilgi duyuyoruz, bu kadar benzer dncelerimizin olmas dorusu korkutucu. Tabii ki gerekiyim ve kimsenin mkemmel olmadn biliyorum... rnein, nceki akam biraz canm skt nk, gittiimiz kulpteki adamlardan bazlar ile biraz flrt ettiini dndm... fakat her ikimiz de ok imitik ve o eleniyordu. Daha sonradan bu konu zerine tarttk ve ie yarad." Sonraki hafta, David bana, terapiden vazgetiini bildirdi. 'Hayatmdaki her ey o kadar iyi gidiyor ki, terapide neden bahsedeceimizi bilemiyorum," diye aklad. "Depresyonum dzeldi, bir bebek gibi uyuyorum, iimi tekrar iyi yapmaya baladm ve gittike daha iyiye giden harika bir ilikim var. Sanrm, grmelerimizden bir eyler elde ettik, fakat artk 123

zerinde alacamz hi bir ey olmad halde terapi iin para harcamay anlamsz buluyorum." Ona, kendisini bu kadar iyi hissetmesi nedeniyle ok mutlu olduumu syledim, fakat tanmlamaya baladmz baz ailevi olaylarn ondaki bu kronik disthimiaya nedeni olabileceini de hatrlattm. Tm bu sre zarfnda, "direnme" ve "korunma" gibi bilindik psikiyatrik terimler zihnimde belirmeye balamt. kna olmamt. "Evet, bunlar, ileride bir gn aresine bakmak isteyeceim e yler olabilir," dedi, "fakat gerekte bunun yalnzlk ile, bir eyleri paylaabileceim zel birisinin olmamas ile ok byk bir ilgisi olduunu dnyorum ve imdi onu buldum." O gn, terapiye son verme isteinde son derece kararlyd. la tedavisini izlemek iin aile doktorunun takip etmesi gereken baz dzenlemeler yaptk, baz eyleri gzden geirerek ve kapmn her zaman ona ak olduundan emin olmasn salayarak grmeyi bitirdik. Bir ka ay sonra, David ofisime geldi. "Sefil bir haldeyim," dedi kederli bir ses tonuyla. "Seni son grdmde, iler ok iyi gidiyordu. Gerekten de ideal eimi bulduumu dnyordum. Evlilik konusunu bile ortaya atmtm. Fakat ona ne kadar yakn olmak istesem, o da o kadar uzaklayor gibiydi. Sonunda benden ayrld. Bundan sonraki bir ka hafta boyunca gerekten depresyona girdim. Hatta sadece sesini duymak iin onu aryor ve telefonda bekliyordum; sadece arabasnn orada olup olmadn grmek iin i yerinin nnden geiyordum. Bir ay kadar byle davrandktan sonra bu ok komikti en azndan depresyon 124 belirtilerim daha iyiye gitmeye balad. Yani, iyi yemek yiyor ve uyuyorum, iimde hl iyiyim ve gene ok fazla enerjim var, fakat hl bir paramn kayp olduu hissini duyuyorum. Sanki yeniden baa dndm, kendimi yllardr hissettiim gibi hissediyorum..." Yeniden terapiye baladk. Romantizmin, bir mutluluk kayna olarak fazlasyla arzu edildii aktr. Ve belki de Dalai Lama, bir ilikinin temeli olarak romantizm dncesini reddetmekte ve romantizmi "bir fantezi... ulalmaz bir ey," abalarmza demeyen bir ey olarak tanmlamakla hedeften pek de uzak saylmazd. Belki de, daha yakndan baktmzda yapt, yllar sren rahip eitiminden etkilenmi olumsuz bir yarglamadan ok romantizmin doasn tarafsz bir ekilde tarif etmekti. Hatta, "romantizm" ve "romantik" kelimeleri iin bir dzineden fazla tanmlamay ieren tarafsz bir kaynak olan szlk bile, "kurgusal bir hikaye, "abartma", "yalan", "gerekten uzak ya da hayal rn", "ilevsel deil", "gerekte bir temeli olmayan", "idealize edilmi bir ak yapma ya da flrt etmenin zellii ya da bu durumla megul olmak" gibi cmlelerle doludur. Bat uygarlnn ilerledii yolun bir yerlerinde bir dei-j siklik olduu aktr. Bir olma duygusu, bir bakasyla birleme duygusu ile ilgili antik dnemin Eros kavram, yeni bir anlam kazanmtr. Romantizm, hilekrln ve aldatmann sunduu ieklerle suni bir zellik kazanmtr, bu zellik

Oscar Wilde'n yle bir gzlemde bulunmasna neden olmutur: "Kii ak olmaya nce kendisini aldatmayla balar ve ak her zaman karsndakini aldatmakla bitirir. Dnyann romantizm dedii ite budur." 125 Mutluluun nemli bir paras olarak yaknln ve itenliin roln daha nceden ortaya koymutuk. Bu konuda hi phe yok. Fakat, eer kii, bir ilikide uzun sreli bir tatmin aryorsa, bu ilikinin temeli salam olmaldr. te bu nedenle, Dalai Lama, kendimizi ters giden bir ilikide bulduumuzda, ilikinin temelini oluturan eyleri incelemek konusunda bizi cesaretlendirmektedir. Cinsel ekicilik ya da youn bir ak olma duygusu, balangta iki insan arasnda bir ba kurabilir, onlar birlikte olmaya itebilir, fakat balangtaki bu balayc unsurlarn, tpk iyi bir epoksi yaptrc gibi, uzun sreli bir baa dnmeden nce baka maddelerle kartrlmalar gerekir. Dier maddeleri tanmlama konusuna geldiimizde, bir kez daha Dalai Lama'nm salam bir iliki kurmak hakkndaki yaklamna, yani ilikilerimizi sevgi, sevecenlik ve karlkl sayg temeli zerine kurmaya dneriz. Bir ilikiyi bu zellikler zerine kurmak, bizim, sadece eimizle ya da sevgilimizle deil ayn zamanda dostlarmzla, tandklarmzla ya da yabanclarla bile - gerekte her insanla - derin ve anlaml balar kurmay baarmamz salayacaktr. liki kurmak iin snrsz olaslklarn ve frsatlarn kapsn aacaktr. 126 7. Konu SEVECENLN DEER VE YARARLARI Sevecenlii Tanmlamak Sohbetlerimiz ilerledike, sevecenliin gelitirilmesinin Dalai Lama'nn hayatnda, sadece bir scaklk ve sevgi duygusu gelitirmenin, bakalaryla olan ilikilerimizi gelitirmekten daha fazla anlam ifade ettiini grdm. Gerekte, Budizm retisini izleyen biri olarak, sevecenliin gelitirilmesinin, ruhsal yolun ayrlmaz bir paras olduu akt. "Budizm'in sevecenlii, kiinin ruhsal geliiminin nemli bir paras olarak grdn dikkate alarak, sevecenlik ile neyi kastettiinizi daha aka anlatabilir misiniz?" diye sordum. Dalai Lama yle yant verdi: "Sevecenlik kabaca, iddetin, zarar vermenin ve saldranln olmad zihinsel bir tutum olarak tanmlanabilir. Dier insanlarn aclarndan kurtulmakt iin duyulan istee dayanan bir zihinsel tutumdur ve bakalarna kar duyulan sorumluluk ve sayg ile ilgilidir. "Sevecenlik kelimesinin Tibete'deki karl olan Tse-wa kelimesinin ayn zamanda, kiinin kendisi iin iyi eyler istemeyi ieren bir zihinsel durumda olmak gibi bir anlam daha vardr. Sevecenlii gelitirmek iin, belki de kii, kendisinin ac ekmekten kurtulmasn istemekle balayabilir ve sonra da kendisine kar duyduu bu doal duyguyu alp, gelitirebilir, 127 artrabilir ve dier insanlar da ierecek ve kucaklayacak ekilde geniletebilir.

"Sanrm, insanlar sevecenlikten bahsederlerken genellikle, sevecenlii ballk ile kartrmaktadrlar. Bu nedenle, sevecenlikten bahsederken, ncelikle iki tr sevgi ya da sevecenlik arasnda bir ayrm yapmak zorundayz. Sevecenliin bir tr, bamllk ile kartrlmaktadr: bir insan kontrol etme ya da o kiini n de sizi sevmesi karlnda onu sevme duygusu. Bu sradan sevgi ya da sevecenlik tr, olduka ksmi ve tarafldr. Ve sadece bunun zerine kurulmu bir iliki salam deildir. Byle tarafl ve kiiyi bir dost olarak grmek ve tanmlamak zerine kurulmu olan bir iliki belli bir duygusal bamllk ve yaknlk duygusuna neden olabilir. Fakat, durumda kk bir deiiklik olduunda, belki bir anlamazlk olduunda ya da arkadanz sizi kzdracak bir ey yaptnda, tm grnz deiir, "arkadam - dostum" kavram artk ortadan kalkar. Duygusal bamlln buharlatn grrsnz ve bu sevgi ile ilgi duygusunun yerini belki de nefret duygusu alabilir. Yani, bamllk zerine kurulu bu tr bir iliki nefretle yakndan ilgili olabilir. "Fakat, bu tr bir bamlln olmad ikinci bir sevecenlik tr daha vardr. Bu gerek sevecenliktir. Bu tr bir sevecenlik, u ya da bu kii benim sevgilimdir artna bal deildir. Gerek sevecenlik daha ok, tm insanlarn tpk benim gibi mutlu olmak ve aclarn yenmek iin doutan gelen bir arzular vardr mantna dayaldr. Ve tpk benim gibi, bu temel istei yerine getirmeye doal bir haklar vardr. Bu eitlii ve ortakl tanmadan yola karak, dier insanlar iin de bir ilgi ve yaknlk duygusu gelitirebilirsiniz. Bunu temel alarak, bir insan dost ya da dman olarak grnmesini hi 128 gz nne almadan sevecenlik hissedebilirsiniz. Bu sevecenlik, sizin zihninizdeki izdmden ok dier insann temel haklarna dayanmaktadr. Bu temele gre sevgi ve sevecenlii vcuda getirebilirsiniz. Bu, gerek sevecenliktir. "Bu ekilde, kii, bu iki sevecenlik tr arasnda nasl ayrm yapabileceini ve sevecenlii gelitirmenin gnlk yaamamz iin son derece nemli olduunu anlayabilir. rnein, evlilikte genellikle duygusal bir bamllk vardr. Fakat, sanrm, iki insan arasnda karlkl saygya dayanan gerek bir sevecenlik de varsa bu evlilik uzun sre devam edebilir. Sevecenliin olmad duygusal bamllk durumunda, evlilik daha zayftr ve daha ok bitmeye eilimlidir." Farkl, daha evrensel, geni kapsaml bir sevecenlik gelitirme dncesi, abartl bir kural olarak grlen kiisel duygulardan bamszdr. Bunu kafamda tartarken, yksek sesle dnerek yle sordum: "Fakat, sevgi ya da sevecenlik znel bir duygudur. Bu duygusal durum, ak duygusu ya da sevecenlik, bamllkla kartrlsa da gerek olsa da ayn olacaktr. Yani, eer bir insan, ayn heyecan veya duyguyu her iki ekilde de yaamak istiyorsa, bu ikisi arasnda fark anlamak neden bu kadar nemli olsun?" Dalai Lama, kesin bir ses tonuyla yant verdi: "ncelikle, bence, gerek bir sevgi ya da sevecenlik ile temeli bamllk olan sevgi arasnda nitelik fark vardr. kisi ayn duygu deildir. Gerek sevecenlik, ok daha gl, ok daha genitir; ok derin bir

nitelii vardr. Ayrca, gerek sevgi ve sevecenlik ok daha sarslmaz, ok daha gvenilirdir. rnein, aznda bir olta inesiyle kvranan ve byk bir ac eken bir balk grdnzde, hemen onun ektii acya dayanamayacanz dnebilirsiniz. Bu dnce o hayvan ile zel bir banz olma129 sndan kaynaklanmamaktadr; 'Ah, bu hayvan benim arkadam,' diye dnmezsiniz. Bu durumda sevecenliinizi, o canlnn da hisleri olduu, ac ekebilecei ve bylesi bir ac ekmemesi gerektii gereine dayandrmaktasnzdr. Arzu veya bamllk ile kartrlmam byle bir sevecenlik ok daha salam ve ok daha kalcdr." Sevecenlik konusunu daha derinlere girerek devam ettirdim. "Aznda bir olta inesi olan ve byk bir ac eken bir balk grme rneinizde, hayati bir noktay ortaya koyuyorsunuz: o hayvann ektii acya dayanamayacanz dncesi, bu nokta ile ilikilidir." "Evet," dedi Dalai Lama. "Aslnda, sevecenlii bir anlamda, baka bir insann, baka bir canlnn ac ektiini grmeye dayanamama duygusu olarak tanmlayabiliriz. Ve bu duygunun olabilmesi iin, kiinin ncelikle bakasnn acsnn ciddiyetini ya da younluunu anlayabilmesi gerekmektedir. Bence, bir insan, ac ekmeyi ve ac ekmenin eitli trlerini ne kadar iyi anlayabilirse, sevecenlik seviyesi de o kadar derin olacaktr." Bunun zerine u soruyu sordum: "Evet, bakalarnn ektikleri ac hakkndaki farkndalmz ne kadar byk olursa, sevecen olma kapasitemizin de o kadar artacan kabul ediyorum. Tanmlamak gerekirse, sevecenlik bir insann bir baka insann acsn anlamas demektir. Birinin acsn paylamasdr. Fakat daha basit bir sorun var: Kendimiz ac ekmek istemezken, neden bir bakasnn acsn tamak istiyoruz? Demek istediim, pek oumuz, acmzdan ve strabmzdan kurtulmak iin ar ulara, hatta uyuturucu ve benzeri eyler kullanma noktasna kadar gidiyoruz. yleyse neden bilerek ve isteyerek bir bakasnn acsn tamaya kalkyoruz?" Dalai Lama hi tereddtsz u yant verdi: "Sanrm, kendi acnz ve baka insanlarn aclarn paylatnz sevecenlik ya da efkat durumunda deneyimlediiniz ac arasnda belirgin bir farkllk vardr; bir nitelik farla." Durdu ve sonra sanki o anda hi aba gstermeden benim duygularm hedef alrcas-na devam etti, "Kendi acn dndnde, tam anlamyla bir bunalma duygusu yaarsn. zerinde bir arlk varm, bir eyin altnda eziliyormusun gibi hissedilir; bir aresizlik hissi duyulur. Sanki her tarafn uyumu gibi bir hissizlik vardr. "Bir bakasnn acsn tamaya kalktnda, ilk bata belli lde bir rahatszlk, dayanmas zor bir duygu hissedebilirsin. Fakat, sevecenlik olduunda, bu duygu ok daha farkl olur; bir bakasnn acsn daha yksek bir ama uruna isteyerek ve bilerek kabullendiin iin temeldeki bu rahatszlk duygusu ok yksek seviyedeki bir uyankla ve metanete dnmtr. Bir ballk duygusu, bakalarna ulamak iin bir istek, uyuukluk yerine bir yenilenme hissi duyulur. Bu tpk bir atletin durumuna benzer. Atlet, srekli devam eden ar almalar nedeniyle ok ac ekebilir; antrenmanlar, ter, zorlanma. Sanrm bu ok ac verici ve tketici bir

deneyim olmal. Fakat o, bunu ac verici deneyim olarak grmez. Atlet, bunu byk bir baar, sevinle yaad bir deneyim olarak grr. Fakat ayn kii, antrenmannn bir paras olmayan bir baka bedensel i yapmak zorunda kaldnda, 'Neden bu korkun skntya katlanmak zorundaym ki?' diye dnebilir. Zihinsel tutum bu kadar byk bir deiiklik gsterebilir." 130 131 Bylesine inanarak sylenen bu bir ka sz, beni, bask altnda olmaktan, acya, straba zm bulma, acy dntrme olasl olduuna inanan biri haline getirdi. "Bu tr bir sevecenlii ortaya koymann ilk admnn acy anlamak olduunu sylediniz. Bir insandaki sevecenlii artrmak iin kullanlan baka zel Budist uygulamalar var m?" "Evet. rnein, Budizm'in Mahayana geleneinde, sevecenlii gelitirmek iin kullanlan iki esas teknik grmekteyiz. Bunlar, 'neden ve etkinin yedi noktas' ve 'kiinin bakalar ile deiimi ve eitlii' yntemleri diye bilinirler. 'Deiim ve eitlik' tekniini Shantideva'nn sekiz blmnde, Bodhisatva'mn Yaam Yolu'na Giden Klavuzda, bulabilirsin," dedi ve saatine gz atarak, vaktimizin azaldn anlad. "Sanrm, sevecenlik zerine baz almalar ya da meditasyonlar, bu hafta halka ak olarak yaplacak konferanslarda uygulayacaz." Byle diyerek, samimi bir ekilde glmsedi ve konumann sona erdiini belirtti. nsan Hayatnn Gerek Deeri Bir sonraki konumamzda sevecenlik konusunda tartmaya devam ettik. "Sevecenliin nemi hakknda, sevginin, scakln, dostluun, mutlu olmak iin kesinlikle gerekli koullar olduuna olan inancnz hakknda konuuyorduk. Merak ettiim bir ey var: Farzedelim ki, zengin bir i adam size gelip yle dedi: "Sayg deer Dalai Lama, insann mutlu olmas iin samimiyetin ve sevecenliin son derece nemli 132 olduunu sylediniz. Fakat tabiatm gerei pek scak ya da sevgi dolu bir insan deilim. Doruyu sylemek gerekirse, kendimi zellilde sevecen ya da fedakar hissetmiyorum. Daha ok mantkl, pratik zekal ve belki de entelektel biriyim ve bu tr duygular hissetmiyorum. Fakat, hayatmdan memnunum, hayatmn bu ekilde gidiinden muduyum. ok baarl bir iim, dostlarm var ve karm ile ocuklarmn geimini salyorum, ayrca onlarla iyi bir ilikim olduuna inanyorum. Hayatmda bir eyler eksikmi gibi gelmiyor. Sevecenlii, alturizmi, scakl ve benzeri zellikleri gelitirmek kulaa ho geliyor, fakat bunun nemi ne? Bunlar bana ok duygusal grnyor..." Dalai Lama, "ncelikle," diye yant verdi. "Eer bir insan byle sylyorsa, gene de bu kiinin derinlerde bir yerlerde mutlu olduundan phe ederim. Sevecenliin, insann yaamnn devamlln ve gerek deerini oluturduuna inanyorum ve bu olmadan temel bir para kayptr. Bir bakasnn duygular iin derin bir duyarllk hissetmek sevgi ve sevecenliin bir parasdr ve bu olmadan, rnein bir erkein karsna bal olmada baz sorunlar olacaktr. Eer bir insan, gerekten de dier

insann acsna ve duygularna aldrmayan bir tutum iindeyse, bir milyarder, iyi bir eitim grm bir olsa,-ailesi ve ocuklar ile sorunlar olmasa ve evresi arkadalar, dier zengin i adamlar, politikaclar ve lkenin liderleri ile dolu bile olsa, bence tm bu eylere ramen, tm bu olumlu eylerin etkisi sadece yzeysel olacaktr. "Fakat, sevecen olmad halde hayatnda bir eyler eksik olmad konusunda srar ediyorsa.. .onun sevecenliin nemini anlamasn salamak biraz zor olacaktr..." 133 Dalai Lama, dnmek iin bir an konumaya ara verdi. j Onun, konumalarmz srasnda arada bir durmas, yanl | zamanlanm bir sessizlie yol amyordu; daha ok bir ekicilik katmakta, konumaya tekrar devam ettiinde szlerine daha byk bir arlk ve anlam vermekteydi. Sonunda, devam etti, "Gene de durum byleyse, nemini iaret edeceim bir ka ey olurdu. ncelikle, onun kendi yaad eyler zerine dnmesini nerebilirdim. Birisi ona sevecen ve sevgi dolu bir ekilde davrandnda bunun onu mutlu ettiini grebilir. Bu deneyimden yola karak, dier insanlarn da kendilerine samimiyet ve sevecenlik gsterildiinde iyi hissettiklerini anlayabilir. Bu nedenle, bu gerei bilmek, onu dier insanlarn duygularna kar daha saygl, onlara sevecenlik ve scaklk gstermeye daha fazla nem veren biri haline getirebilir. Ayn zamanda, insanlara ne kadar scak davranrsa o kadar ok scaklk greceini kefedebilir. Onun bunu anlamasnn ok uzun sreceini sanmyorum. Ve sonuta bu, karlkl gvenin ve dostluun temeli haline gelir. "Diyelim ki, bu adam her tr maddi olanaa sahiptir, hayatta baarldr, evresi dostlarla doludur, parasal adan gvendedir, v.b. Bence, ailesinin ve ocuklarnn ona bal olmalar, baarl olduu, ok paralar ve rahat bir hayatlar olduu iin memnun olmalar hl mmkndr. Sanrm, belli bir noktaya kadar, samimiyet ve sevgi olmadan da hayatnda bir eylerin eksik olduu hissini yaamamas akla uygundur. Fakat, eer her eyin yolunda gittiini, sevecenlii gelitirmek iin gerek bir ihtiyac olmadn dnyorsa, bence bu gr bilmezden gelmekten ve dar grllkten kaynaklanmaktadr. Dier insanlar ona ok balym gibi grnseler 134 bile, gerekte olan ey, bu insanlarn onunla olan ilikilerinin onu baarl, varlkl bir kaynak olarak grmelerine dayanmasdr. Onun zenginliinden ve gcnden etkilenmi olabilirler ve ona bir insan olarak balanmaktan ok bu duruma balanmlardr. Bir anlamda, ondan bir scaklk ve sevgi almasalar bile memnun olabilirler; nk fazlasn ummuyorlardr. Fakat, serveti azaldnda, ilikinin temeli de zayflayacaktr. Sonrasnda, samimiyetin olmamasnn etkisini grecek ve ac ekmeye balayacaktr. "Eer insanlarda sevecenlik varsa, buna doallkla gvenebilirler; ekonomik sorunlar olsa ve servetleri azalsa da, hl dostlar ile pa}daabilecekleri bir eyler vardr. Dnya ekonomisi ok nazik bir denge zerinde durmaktadr ve hayatta bir ok kayba katlanmak zorunda kalyoruz, fakat sevecen bir tutum her zaman bizimle beraber olabilecek bir eydir."

Kestane rengi elbise giymi bir hizmeti odaya girdi ve Dalai Lama devam ederken sessizce ay koydu. "Tabii ki, birine sevecenliin nemini aklamaya alrken, baz durumlarda, ok sert, bencil, sadece kendi karn dnen bir insanla karlaabilirsin. Hatta, kendilerini seven ya da kendilerine yakn olan birisinin duygularn anlama kapasitesi olmayan insanlarn da olmas mmkndr. Fakat, bu tr insanlara kar kendi karlar iin en iyisinin olduunu syleyerek sevecenlik ve sevginin nemini gstermek mmkndr. Salklarnn iyi olmasn, daha uzun bir hayat yaamay, huzur, mutluluk ve nee duygularn tatmay istemektedirler. Ve eer bunlar arzuluyorlarsa, bu eylerin sevgi ve sevecenlik duygular ile artrlabileceinin bilimsel bir gerek olduunu duymutum. .. Belki de bir doktor, bir psikiyatr olarak, bu bilimsel iddialar hakknda sen daha ok ey biliyorsundur?" 135 "Evet," diye onayladm. "Sevecen bir zihinsel durumun fiziksel ve ruhsal yararlar hakkndaki iddialar destekleyen bilimsel bulgular olduunu sanyorum." Dalai Lama, "yleyse, bir insan bu gerekler ve bilimsel aratrmalar hakknda eitmek, insanlar daha sevecen bir zihinsel turum gelitirmek iin kesinlikle cesaredendirecek-tir..." diye yorum yapt. "Fakat, bu bilimsel aratrmalarn yannda, insanlarn anlayabilecei ve kendi gnlk deneyimlerinden yola karak deerlendirebilecekleri baka delillerin de olduunu sanyorum. rnein, sevecenliin eksikliinin kiiyi acmaszla gtrdne iaret edebilirsin. Acmasz insanlarn, genellikle ilerinde derinlerde bir yerlerde mutsuzluk ve . memnuniyetsizlikten dolay ac ektiklerini gsteren pek ok rnek vardr; tpk Stalin ve Hitler gibi. Bu tr insanlar, srekli olarak bir gvensizlik ve korku hissi nedeniyle ac ekerler. Hatta bence uyurlarken bile, bu korku hissi kaybolmamakta -dr... Baz insanlar iin tm bunlar anlamak ok zor olabilir, fakat daha sevecen bir kiide bulabilecein, zgrlk, teslim etme duygusu bu sayede uyurken rahatlama ve olaylar kendi haline brakma - gibi eylerin bu insanlarda eksik olduunu syleyebilirsin. Acmasz kiiler asla bu deneyime sahip deildirler. Bir ey onlar srekli olarak penelerine almtr; onlar tutan bir ey vardr ve bu kendi haline brakma, zgr olma duygusunu hissedememektedirler." Bir an durdu ve dnceli bir ekilde kafasn kad, sonra devam etti, "Sadece tahminde bulunuyorum, eer bu acmasz insanlardan birine, 'Ne zaman daha mutluydunuz, ocukluunuz srasnda m, anneniz size ilgi gsterdiinde ve ailenizle daha yakn olduunuz srada m yoksa, imdi g, nfuz ve konum sahibiyken mi?' diye sorduunuzda, sanrm, genlik136 lerinin daha gzel olduunu syleyeceklerdir. Herhalde, Stalin bile ocukken annesi tarafndan seviliyordu." "Konu Stalin'den almken, sanrm, sevecenlik olmadan yaamann sonular hakknda sylediklerinize mkemmel bir rnek verdiniz. Stalin'in karakterinin iki ana zelliinin acmaszl ve phecilii olduu gayet iyi bilinir. Gerekte, acmaszl bir erdem olarak gryordu ve adn, Djugavili'den 'elik adam' anlamna gelen Stalin'e evirmiti. Ve ya ilerledike daha acmasz, daha pheci olmutu.

phecilii o derece byk boyutiardayd ki, efsanelemiti. Dier insanlara kar duyduu korku ve phe, lkesindeki eitli halklara kar geni kapsaml temizlik ve seferberlik hareketlerine yol am ve bunun sonucunda da milyonlarca insan hapse dm ve srgne gnderilmiti. Fakat, o hl her yerde dmanlar grmeye devam etmiti. lmnden ksa bir sre nce, Nikita Kruev'e yle demiti: 'Kimseye gvenmiyorum, hatta kendime bile.' Sonunda en sadk adamlarna bile dman olmutu. Daha acmasz ve daha gl olduka daha da mutsuz olmutur. Bir arkada, sonunda elinde kalan tek insani zelliin mutsuzluu olduunu sylemitir. Kz Svetlana, onun yalnzlk ve iindeki boluktan dolay nasl eziyet ektiini ve insanlarn gerekten iten veya ak kalpli olamayacana inanma noktasna kadar gittiini anlatmtr. "Her neyse, Stalin gibi insanlar ve neden o korkun eyleri yaptklarn anlamann ok zor olduunu biliyorum. Fakat konutuumuz noktalardan biri, acmaszlk konusunda bu kadar u noktalara giden insanlarn bile geriye dnp baktklarnda, annelerinin onlara sevgi gstermesi gibi ocukluklarnn gzel anlarn nostaljiyle hatrlamalardr. Fakat, iyi bir ocukluk geirmeyen ya da sevgi dolu anneleri olmayan pek 137 : I ok insan ne olacak? Cinsel tacize urayan insanlar? Sevecenlik konusundan bahsediyoruz. nsanlarn sevecen olma becerilerini gelitirmek amacyla, onlarn kendilerine scaklk ve sevgi veren ebeveynler ya da kiiler tarafndan yetitirilmeleri gerektiini dnmyor musunuz?" "Evet, sanrm bu nemli." Durdu, dnrken tespihini parmaklarnn arasnda beceriyle eviriyordu. "Hayatlarnn ta bandan beri ok ac eken ve sevgi eksiklii duyan baz insanlar vardr bu nedenle hayatlarnn sonraki dnemlerinde bu sert ve acmasz insanlarn sanki hi insani duygular, sevecenlik ve sevgi duyma kapasiteleri yokmu gibi grnr..." Dalai Lama tekrar ara verdi ve bana bir ka dakika boyunca soru hakknda ciddi biimde kafa yoruyormu gibi grnd. ayna uzand srada bile, omuzlarnn hatlar derin dnceler iinde olduunu gsteriyordu. Hemen devam etmek iin bir istek gstermiyordu; biz de sessizlik iinde aymz itik. Sonunda, bir zm bulamadm belirtmek istercesine omuzlarm silkti. "Empatiyi artracak ve sevecenlii gelitirecek tekniklerin, bylesine zorlu gemileri olan insanlara yardmc olamayacan m dnyorsunuz?" "Her zaman iin, kiinin kendi artlarna bal olarak, eitli yntem ve teknikleri almaktan elde edebilecei deiik yararlar vardr," diye aklad. "Hatta, baz durumlarda bu teknikler hi etkili olmayabilir..." Aydnlatmaya alarak, szn kestim. "Sevecenlii artrmak iin bahsettiiniz zel tekniklerin...?" "'nce konutuumuz eylere bir bakalm. ncelikle, renme yoluyla, sevecen olmann deerini tamamen anlamak-

tan konutuk; bu, kiiye bir ikna olma ve kararllk duygusu verir. Sonra, kendinizi bir bakasnn olduu durumda grmek iin hayal gcnz, yaratclnz kullanmak gibi empatiyi artracak yntemleri u)'gulamay tark. Ve bu hafta, halka ak konumalarda da, sevecenlik duygusunu glendiren Tong-Len gibi baz almalardan bahsedeceiz. Fakat sanrm, Totg- Len almas gibi tekniklerin, en azndan insanlarn bir ksmna olabildiince fazla yardmda bulunmak iin gelitirildiini hatrlamak nemlidir. Gene de bu tekniklerin her insana yardmc olmas beklenemez. "Fakat, eer sevecenlii gelitirecek eitli yntemler sz konusuysa, nemli olan insanlarn sevecen olma kapasitelerini gelitirmek iin ciddi bir aba gstermeleridir. Sevecen olma kapasitelerini gelitirebilmeleri pek ok deiik etkene bal dr, bunlarn ne olduunu kim bilebilir d? Fakat, daha iyi, daha sevecen olmak ve dnyay daha iyi bir yer haline getirmek iin tm glerini kullanrlarsa, gnn sonunda, 'En azndan elimden geleni yaptm!' diyebilirler." Sevecenliin Yararlar Son yllarda, sevecen olmann ve alturizmin, bedensel ve ruhsal salmz zerinde olumlu bir etkisi olduu dncesini destekleyen pek ok aratrma yaplmtr. rnein, Harvard niversitesi'nde psikolog olan David McCellan'm yapt bir deneyde, bir grup renciye, Kalkta'da hasta ve yoksul insanlar arasnda alan Rahibe Teresa'nn filmi gsterilmitir. renciler, filmin kendilerinde efkat duygulan uyandrdn belirtmilerdir. Bundan sonra, rencilerin 138 139 tkr incelenmi ve solunum sistemindeki enfeksiyonlara kar savamaya yardmc olan immunoglobulin-A'da art olduu grlmtr. Michigan niversitesi Aratrma Merke-zi'nden James House'n yapt bir baka aratrmada, aratrmaclar dzenli olarak gnll iler yapmann, bakalaryla scak ve sevecen ilikilerde bulunmann, ortalama mr ve olaslkla tm canll artrd bulmulardr. Zihin-beden ilikisi alannda alan baka bir ok aratrmac benzer bulgular elde etmiler, zihnin olumlu durumlarnn bedensel salmz iyiletirdiini belgelemilerdir. Bedensel sala yapt yararl etkilere ek olarak, sevecen ve ilgili olmann, ruh salnn iyi olmasna yardmc olduu aktr. Aratrmalar, bakalarna yardmc olmaya almann, kiiyi mutlu olmaya, zihninin daha sakin olmasna ve daha az depresyona sevk ettiini gstermitir. Harvard mezunlar arasnda yaplan otuz yllk bir aratrmada, George Vaillant, alturistik bir hayat tarz yaamann, iyi bir akl salnn kritik derecede nemli bir unsuru olduu sonucuna varmtr. Allan Lucks tarafndan, bakalarna yardmc olmak iin dzenli ve gnll olarak etkinliklere katlan bir ka bin insan zerinde yrtlen bir aratrmada, bu gnlllerin yzde doksandan fazlasnn, bu etkinliklerde bir samimiyet duygusu, daha enerjik olma ve bir tr foria ile kendini belli eden "cokunluk" hali hissettikleri ortaya konmutur. Bu tr ilgi dolu davranlarn sadece duygusal adan besleyici bir iliki salamakla

kalmayp ayn zamanda, yardmc olan kiide grlen sakinliin, stres kaynakl fiziksel rahatszlklara da are olduu bulunmutur. Bilimsel gerekler, Dalai Lama'nn sevecenliin gerek ve ilevsel deeri dncelerini aka desteklese bile, aslnda 140 kiinin bu grn doruluunu onaylamas iin deney ve aratrmalara ihtiyac yoktur. Kendi hayatmzdaki ilgi, sevecenlik ve kiisel mutluluun evremizdeki insanlarn hayatlar ile olan yakn balarn grebiliriz. lk kez bir ka yl nce tandm, altm yanda bir mteahhit olan Joseph bu konuda iyi bir rnek olabilir. Otuz yldr, Joseph, Arizona'da hi bitmeyecekmi gibi grnen inaat patlamasndan yararlanarak, mltimilyoner olmutu. 1980'lerin sonunda, Arizona tarihindeki en byk emlak haline geldi. Fakat Joseph, her eyini kaybetti. Sonunda iflas etti. Parasal sorunlar evliliinde gerilime neden oldu ve yirmi be yllk evlilikten sonra boand. Kukusuz, Joseph tm bunlar pek de iyi karlamad. Ar imeye balad. Neyse ki, AA'nn* yardmyla ikiyi brakmay baard. AA programnn bir paras olarak programn sponsorluunu yapt ve baka alkoliklere ikiden kurtulmalarnda yardmc oldu. Bir sponsor olmaktan honut olduunu, bakalarna yardm edip onlara ulamaktan zevk aldn farketti ve baka organizasyonlarda da gnll olarak almaya balad. teki bilgisini, ekonomik adan zor durumda olan insanlara yardm etmek iin kulland. Joseph, u anki hayatndan bahsederken yle demiti: "Artk, yeniden kurulmu ok kk bir iim var. Mtevaz bir gelir getiriyor ve asla eskisi kadar zengin olamayacam anlam bulunuyorum. Komik olan ise, buna ramen, o kadar paray tekrar istememem. Zamanm farkl gruplar iin gnll olarak alarak, insanlarla dorudan alp onlara elimden geldiince en iyi ekilde yardm etmeyi tercih ediyorum. Bu gnlerde, ok para kazandm dnemde bir ay boyunca yaadmdan daha fazla tad Alkoliklerin tedavisinde alan Alcoholic Anonymus adl dernein ksaltmas. Ayn demek lkemizde, Adsz Alkolikler adyla tannmaktadr. (.N.) 141 tek bir gnden alabiliyorum. Hayatmda hi olmadm kadar mutluyum!" Sevecenlik in meditasyon Dalai Lama, konumalarmz srasnda sz verdii gibi, Arizona'daki konferanslarndan birini bir meditasyonla bitirdi. Bu, basit bir almayd. Fakat, gl ve zarif bir ekilde, sevecenlik hakknda daha nce syledii eyleri zetlemi ve berraklatrm, dolaysz ve tam isabetli be dakikalk bir almaya dntrmt. "Sevecenlii gelitirmeye, ncelikle ac ekmeyi istemediinizi ve mudu olmaya hakknz olduunu bilerek balarsnz. Bu, sizin kendi deneyiminizle dorulanabilir ya da deerlendirilebilir. Sonra, dier insanlarn da tipin sizin gibi, ac ekmeyi istemedilderini ve mutlu olmaya haldar olduunu kabul edersiniz. Bu, sevecenlii gelitirmeye balamanzn temelini o-luturur. "yleyse...hadi bugn, sevecenlik iin meditasyon yapalm. e, iddetli bir strap eken, ac iinde olan ya da ok kt durumdaki bir insan gznzn nne

getirmekle balayn. Meditasyonun ilk dakikasnda, bu kiinin acs zerinde daha analitik bir ekilde dnn; onun bu youn acs ve dt zavall durum hakknda dnn. Bir ka dakika boyunca bu kiinin ektii strap hakknda dndkten sonra, 'bu insan benim yaadm acy, neeyi, mutluluu ve strab yaama kapasitesine sahiptir,' diye dnerek bu durumla kendiniz arasnda balant kurmaya aln. Sonra, 142 durum karsnda gsterdiiniz doal tepkinin aa kmasna izin verin: bu, kiiye kar duyulan doal bir sevecenlik duygusudur. u sonuca varmaya aln: bu insann acsndan kurtulmasn ne kadar ok istediinizi dnn. Ve bu insana acsndan kurtulmas iin yardm etmeye karar verin. Sonunda, zihninizi, bu sonu ya da zm zerine yerletirin ve bu meditasyonun son bir ka dakikasnda, zihninizi sadece, sevecen ya da sevgi dolu bir duruma getirmeye aln." Dalai Lama bunlar sylerken, bacaklarn aprazlayarak meditasyon duruu ald, izleyicilerle birlikte meditasyon yaparken tamamen hareketsiz kald. Tam bir sessizlik hakimdi. Fakat, o sabah toplantda herkesle birlikte oturmakta son derece heyecanlandrc bir ey vard. En sert ldinin bile, evresi bin be yz _ kiiyle sarlyken ve her birinin zihninde sevecenlik dncesi varken yerinden kprdamayacan dndm. Birka dakika sonra, Dalai Lama alak sesle bir Tibet arks sylemeye balad. Sesi derin ve melodikti, insann iine nazike ilemekte, yattrc ve rahadatc tonlara inmekteydi. 143 III. Blm 1 ACIYI DNTRMEK 8. Konu ACIYI CESARETLE KARILAMAK i Budha'nn dneminde, Kisagotami adnda bir kadn, tek evladnn lmnden dolay ac ekiyordu. Bunu kabullenemiyor ve ocuuna hayatn tekrar verecek bir ila arayarak ondan ona kouyordu. Ona, Budha'nn byle bir ilaca sahip olduu sylendi. Kisagotami, Budha'ya gitti, sayglarn sundu ve "ocuumu hayata dndrebilecek bir ila hazrlayabilir misiniz?" diye sordu. Budha, "Byle bir ila biliyorum," diye yant verdi. "Fakat bunu yapabilmek iin baz maddelere ihtiyacm var." Biraz rahatlayan kadn, "Hangi maddelere ihtiyacnz var?" diye sordu. "Bana bir avu hardal tohumu getir," dedi Budha. Kadn, bunu bulacana sz verdi; fakat ayrlrken, Budha, "Hardal tohumunun, hibir ocuun, ein, ebeveynin ya da hizmetinin lmedii, lmn hi bilinmedii bir evden alnmas gerekli," diye de ekledi. Kadn kabul etti ve hardal tohumunu aramak iin evden e-ve dolamaya balad. Gittii her evde insanlar ona tohumu vermeyi kabul ettiler; fakat kadn evde hi

kimsenin lp lmediini sorduunda, lmn ziyaret etmedii hibir ev olmadn grd. Birinde ev sahibinin kz, bir bakasnda hizI 147 meti, dierlerinde e ya da aileden biri lmt. Kisagotami, lm nedeniyle ac ekmekten kurtulmu hibir ev bulamad. Bu acy ekenin yalnz kendisi olmadn grerek, ocuunun cansz bedenini brakt ve tekrar Budha'ya gitti. Budha ona byk bir sevecenlikle, yle dedi: "Olunu kaybeden tek kiinin sen olduunu sanyordun; lm yasas tm canllar iin geerli olduu srece lmszlk diye bir ey yoktur." Kisagotami'nin aray ona, hi kimsenin ac ekmeden ve kayplara uramadan yaamayacan retmitir. Bu korkun talihsizlie sadece kendisi uramamtr. Bu igr, kayptan doyan ve engellenemez acy yok edemese de hayatn bu ac gereine kar mcadele etmekten doan strab azaltr. Her ne kadar ac ve strap evrensel olsalar da, bu, onlar kolaylkla kabul edebileceimiz anlamna gelmez, insanlar, acy deneyimlemekten kanmak iin ok eidi stratejiler bulmulardr. Bazen, ilalar gibi d yardmclar bavururuz; duygusal acmz uyuturucu ya da alkolle ldrmeye ve tedavi etmeye alrz. Bir isel mekanizmamz da sorunlarla karlatmzda ar duygusal ac ve kedere kar bir tampon grevi gren ve genellikle bilinsizce kullandmz psikolojik savunmalardr. Bazen, bu korunma mekanizmalar ok ilkel olabilir, rnein bir sorunun olduunu kabul etmeyi reddetmek kadar basit olabilir. Bazen de, bir sorunumuz olduunu belli belirsiz de olsa bilmemize ramen bunu dnmekten uzak durmak iin zihnimizi milyonlarca baka eyle megul edebilir ya da avutabiliriz. Ya da yanstmay kullanabiliriz; bir sorunumuz olduunu kabul edemediimiz iin, bu sorunu bilinsizce bakalarna yanstr ve kendi acmz nedeniyle onlar 148 sularz: "Evet, ben zavallym. Fakat sorunu olan ben deilim; sorunu olan bir bakas. Eer lanet olasca patronum srekli olarak benimle uramasa (ya da arkadam beni grmezden gelmese ya da ...) daha iyi olurdum." Ac ekmekten sadece geici olarak kanlabilir. Fakat iyi-lememi bir rahatszlk gibi (veya belki de ilalarla sadece belirtileri gizleyecek kadar yzeysel olarak dzelmi fakat asl sebebi iyilememi bir rahatszlk gibi), deimez bir ekilde azar ve ktleir. Uyuturucu ve alkolle ulalan coku, kesinlikle bir sre iin de olsa acmz hafifletir, fakat srekli kullanldklarnda, bedenimize verdikleri fiziksel zarar ve hayatmza verdikleri sosyal zarar, bizi bu maddeleri ba tac yapmaya ynelten tatminsizlikten ve iddedi acdan daha byk aclara neden olabilir. nkr etme ve bastrma gibi isel psikolojik savunmalar biraz daha uzun bir sre bu acy rtebilir ve bizi ac ekmekten koruyabilir, fakat gene de acy yok etmez. Randall, bir yldan ksa bir sre nce babasn kanserden kaybetmiti. Babasyla ok yakn olduu iin bu kayp karsnda yklmamasna herkes armt. "Elbette ok zgnm," diye aklad kuru bir ses tonuyla. "Fakat gerekten iyiyim. Onu

zlyorum, ama hayat devam ediyor. Ve ne olursa olsun, imdi dikkatimi ona duyduum zleme veremem; cenaze ilerini halletmem ve annem iin eve gz kulak olmam gerekiyor... Fakat iyi olacam," diyerek herkesi rahadatyor-du. Bir yl sonra, babasnn lm yldnmnden ksa bir sre sonra Randall ciddi bir depresyo na dt. Beni grmeye geldiinde yle bir aklama yapt: "Bu depresyona neyin neden olduunu anlayamyorum. Her ey iyi gidiyor gibi grnyor. Bunun nedeni babamn lm olamaz; leli bir yldan fazla oluyor ve ben onun lmn kabul ettim." Terapi sonucun149 da, gl olabilmek iin duygularn sk skya kontrol altna almaya alrken aslnda bu kayp ve keder duygusuyla asla baa kamad ortaya kt. Bu duygular bydke bym ve sonunda baa kmak zorunda olduu byk bir depresyon olarak kendini belli etmiti. Randall'm durumunda, babasn kaybetmekten dolay duyduu acya dikkatimizi ynelttike depresyonu hzla dzelmeye balad ve sonunda acsyla yzlemeyi, onu yaamay baard. Gene de bazen, sorunlarmzla yzlemekten kanmak iin kullandmz bilinsiz stratejiler daha derinlere yerlemitir; kiiliimizin bir paras olacak kadar kklemi mekanizmalar haline gelmilerdir ve bunlardan kurtulmak zordur. Pek oumuzun, sorunlarn bakalarna yanstarak onlar sulayan - gerekte kendi suu olan eyler iin bakalarn sulayan - ve bylece sorunlarndan kaan bir arkadamz, tandmz ya da akrabamz vardr. Bunun sorunlar bertaraf etmenin etkili bir yntemi olmad kesindir. Bu nedenle de bu kiiler byle davranmaya devam ettike hayat boyu mutsuz olmaya mahkumdurlar. Dalai Lama, insann ektii acya olan yaklamn ayrntl olarak aklamt: bu yaklam, acdan kurtulmann mmkn olduuna inanmay iermekle beraber acy insann varoluunun doal bir gerei olarak kabul etmekle ve sorunlarmz cesarede karlamakla ie balamaktadr. | nlk hayatmzda sorunlar ortaya kmaya hazr bir ^-^* halde beklemektedirler. Hayatmzdaki en byk sorunlar, yalanmak, hastalk ve lm gibi kanlmaz bir ekilde cesaretle karlamamz gereken sorunlardr. Sorunlardan 150 kamamz veya sadece onlar dnmemek geici bir ferahlama salayabilir, fakat bence daha iyi bir yaklam vardr: Eer dorudan acnzla yzleirseniz, sorunun derinliini ve doasn anlamada daha iyi bir konumda olursunuz. Savata, dmannzn konumunu ve savama kapasitesini grmezden geldiiniz srece, tmyle hazrlksz ve korkudan eyleme geemez durumda kalrsnz. Bununla beraber, rakibinizin savama kapasitesini, ne tr silahlara sahip olduunu v.b. eyleri bilirseniz, savaa girdiinizde ok daha iyi bir konumda olursunuz. Ayn ekilde, sorunlarnzdan kamak yerine onlarla yzleirseniz, onlarla baa kmak iin daha iyi bir konumda bulunursunuz." Kiinin sorunlarna bu ekilde yaklamasnn mantkl olduu akt, fakat konuyu biraz daha amak iin, "Doru, ama sorununuzla dorudan yzleirseniz ve zm olmadn grrseniz ne olacak?" diye sordum.

Sava bir ruhla "Bence gene de cesaretle karlamak daha iyidir," diye yant verdi. "rnein, yalanmak, lm gibi eyleri kt, istenmeyen eyler olarak kabul edebilir ve onlar unutmaya alabilirsiniz. Fakat bunlar nnde sonunda geleceklerdir. Ve eer bunlar dnmekten kanrsanz, bu durumlardan birinin gerekleecei gn geldiinde, yaayacanz deneyim tpk dayanlmaz bir zihinsel rahatszla neden olan bir ok gibi olacaktr. Fakat yalanmak, lm ve dier belalar hakknda dnmek iin yeterince zaman ayrrsanz, bu sorunlardan ve bu tr aclardan haberiniz olaca ve meydana geleceklerini nceden sezeceiniz iin bunlar olduklarnda zihniniz daha salam olacaktr. "te bu nedenle, karlaabileceiniz aclara kendinizi altrmann ve nceden kendinizi hazrlamann yararl olabilece151 ine inanyorum. Tekrar sava benzetmesini kullanrsak, ac ekmek zerine dnmenin sava eitimi gibi olduunu syleyebiliriz. Sava, silahlar, bombalama v.b. eyleri hi duymam insanlar bir savaa girdiklerinde kendilerinden geebilirler. Fakat askeri talimler sayesinde zihninizi bunun olabileceine altrabilirsiniz; bylece bir sava ktnda bu durum sizin iin ok zorlayc olmaz." "Pekala, karlaabileceimiz aclara kendimizi altrmann, korku ve endielerimizi azaltmada belli bir deeri olduunu anlayabiliyorum, fakat gene de baz ikilemlerin bize, ac ekmek dnda baka bir yol tanmad durumlar da olabilir. Byle durumlarda endielenmekten nasl kanabiliriz?" "Ne tr ikilemler mesela?" Dnmek iin durdum. "Diyelim ki, bir kadn hamiledir ve bir amniyosentez ya da sonogram uyguladlar ve ocuun belirgin bir kusuru olduunu farkettiler. ocuun bir bedensel ya da zihinsel adan ciddi biimde zrl olacan kefettiler. Kadnn bu durumdan dolay endie duyaca aktr nk ne olacan bilmemektedir. Bu durumda bir ey yapmay ve krtaj olarak ocuu bir mr boyu ac ekmekten kurtarmay seebilir ve sonra da byk bir kayp ve ac duyabilir, belki sululuk duygusu gibi duygular da buna eklenebilir. Ya da, doaya mdahele etmemeyi ve ocuu dourmay seebilir. Fakat sonrasnda, hayat boyunca kendisi ve ocuk iin zorluk ve acyla kar karya kalabilir." Ben konuurken, Dalai Lama dikkatle dinledi. Hevesli bir sesle yle yant verdi: "Bu sorunlara ister Batl ister Budist bak asna gre yaklan, bu tr ikilemler ok zordur; ok zor. Doutan zrl olacak bir cenini krtajla almak kararna 152 gelirsek: uzun vadede ne olacan kimse bilemez. ocuk, sakat olarak dosa bile, belki de uzun vadede bu, anne, aile ya da ocuun kendisi iin daha iyi olacaktr. Fakat, uzun vadeli sonular hesaba kattmzda, ocuu aldrmann daha iyi olmas da mmkndr; belki bylesi uzun vadede daha iyidir. Fakat buna kim karar verebilir ki? Bu ok zor. Budist gr asna gre bile, bylesi bir yarglama, bizim mantk yrtme becerimizin zerindedir." Durdu ve sonra ekledi: "Bence, kiilerin bu tr zor

durumlar karsnda ne yapacaklarnda gemileri ve inanlar bir rol oynamaktadr..." Sessizce oturduk. Sonunda ban sallayarak yle dedi: "Katlanmak zorunda olduunuz bu tr aclar zerinde dnerek, zihinsel adan belli bir dereceye kadar bu tr eylere nceden hazrlanabilirsiniz; kendinize, hayatta bu tr ikilemler ile karlaabileceiniz gereini hatrlatabilirsiniz. Bylece kendinizi zihinsel olarak aclara hazrlayabilirsiniz. Fakat, bunun, bu durumu hafifletmeyeceini unutmamalsnz. Tavrnz zihinsel olarak bu acyla baa kmanzda yardmc olabilir, korkunuzu azaltabilir, fakat sorunun kendisini hafifletmez. rnein, zrl bir ocuunuz olduunda, nceden bu konuda ne kadar ok dnm olursanz olun, gene de bununla baa kabilmek iin bu yol bulmalsnz. Yani durumunuz hl ok zordur." Bunu sylerken sesinde bir hzn notas vard; notadan da fazla, belki bir akort. Fakat, alttaki melodi, umutsuz birine ait deildi. Dalai Lama yeniden, bir dakika boyunca, konumadan durdu, sanki tm ayrntlaryla dnyaya bakyormuasna pencereden dary gzledi, sonra devam etti: "Ac ekmenin hayatn bir paras olduu gereinden hi bir ka yoktur. Ve tabii ki, aclarmzdan ve sorunlarmzdan holanmamak 153 gibi doal bir eilimimiz vardr. Fakat, sanrm, insanlar genellikle, varlmzn asl doasnn acyla oluturulduunu grmemektedirler..." Dalai Lama birdenbire glmeye balad, "Demek istiyorum ki, doumgnlerinizde insanlar genellikle 'yi ki dodun' derler, aslnda doum gnnz aclarnzn da doduu gndr. Fakat kimse, 'yi ki dodun; Mutlu Ac ekme Gnleri!' demez diye aka yapt. "Bu acy gnlk hayatnzn bir paras olarak kabul etmeye, no rmalde honutsuzlua ve zihinsel mutsuzlua sebep olan etkenleri inceleyerek balayabilirsiniz. Genel olarak konumak, gerekirse; rnein, siz ya da bir yaknnz, bir vg aldnda, n, servet ya da dier gzel eyler kazandnda mutlu olursunuz. Ve bu eyleri elde edemediinizde ya da bunlar rakibiniz elde ettiinde mutsuz, rahatsz olursunuz. Genellikle normal gnlk hayatnza baktnzda, acya, straba ve tatminsizlie neden olan pek ok etken ve koul varken, size nee ve mutluluk veren koullarn buna oranla az olduunu grrsnz. Bu, houmuza gitse de gitmese de katlanmamz gereken bir eydir. Ve bu, hayatmzn bir gerei olduu iin de, ac ekmeye kar takndmz tavrn da deimesi gerekmektedir. A.c ekmeye kar olan tutumumu^ ok nemlidir nk ac verici bir olay meydana geldiinde onunla nasl baa kacamz belirler. Genel olarak tutumumuz, acmzdan ve strabmzdan nefret etmek ve buna kar tahammlsz olmaktan olumaktadr. Eer ac ekmeye kar olan tutumuzu d-ntrebilirsek, ona kar daha dayankl olmamz salayan bir tutum benimsersek, bu tutum mutsuzluk, tatminsizlik ve honutsuzluk karsnda bi^e ok yardmc olacaktr. "Kiisel olarak fikrim, acya tahamml etmeye yardmc o-lacak en gl ve en etkili alma, ac ekmenin Samsara'nm , aydnlanmam varoluun, temel doas olduunu grmek ve anlamaktr.

"Fiziksel bir ac ektiinizde ya da baka bir sorunla karlatnzda, tabii ki o srada 'Ah! Bu ac bir felaket!' diye dnrsnz. Ac karsnda, 'Ah! Bunu yaamamalydm!' diye dnerek acy reddetmeye alrsnz. Fakat o srada, duruma bir baka adan bakarsanz ve bu bedenin..." szlerinin etkisini artrmak iin koluna bir tokat att, "acnn gerek temeli olduunu anlarsanz, o zaman reddetme duygusu azalr, bu acy haketmediiniz, sizin bir kurban olduunuz duygusu kaybolup gider. Bir kez bu gerei anlayp kabul ettiinizde, acy da ok doal bir ey olarak yaarsnz. "rnein, Tibet halknn kadand acyla nasl baa ktn ele alrsak; duruma tek bir ekilde bakarsanz, etkilenebilir ve "Nasl byle bir ey olabilir?" diye merak edebilirsiniz. Fakat baka bir adan bakldnda Tibet'in, Samsara'nn tam ortasnda olduu gerei zerinde dnebilirsiniz," gld, "tpk bu gezegen ve tm galaksi gibi." Tekrar gld. 154 Samsara (Sanskrite), yaam, lm ve yeniden doumdan oluan sonsuz evrim ile tanmlanan bir varolu durumudur. Bu terim, ayn zamanda, ac ekmeyle tanmlanan sradan gnlk hayatmz iin de kullanlr. Btn canllar, zihinlerindeki olumsuz eilimlerin tmnden kurtulana ve bir zgrlk aamasna ulaana kadar, gemi eylemler ve olumsuz "aldatc" zihinsel durumlarn neden olduu karmik etkilerin destekledii bu aamada kalrlar. 155 "Herneyse, sanrm, hayat btn olarak nasl grdnz, ac karsndaki tutumunuzda da bir rol oynamaktadr. rnein, temel grnz, ac ekmenin kt bir ey olduu ve ne pahasna olursa olsun kanlmas gerektii ve bir anlamda bir gszlk iareti olduu ise, zor durumlarla karlatmzda, psikolojik anlamda bir sinirlilik ve tahammlszlk, bir bunalma duygusu yaratacaktr. Dier yandan, temelde, ac ekmenin varoluunuzun doal bir paras olduunu kabul ederseniz, kukusuz bu sizi hayatn skntlarna kar daha ta-hammll yapacaktr. Ve aclarnz karsnda belli derecede bir tahamml gstermezseniz, hayatnz perian bir hale gelir; bu durumu tpk kt bir gece geirmeye benzetebiliriz. Byle bir gece insana, sanki sonsuzmu gibi, hi bitmeyecekmi gibi gelir." "Varoluun temelini oluturan ey ac ekmenin oluturduunu ve bunun temelinde de tatminsizliin olduunu sylemeniz dorusu bana ok karamsar ve gerekten cesaret krc bir bak gibi grnd," diye belirttim. Dalai Lama hemen aklamaya balad: "Varoluun tatminsiz doasndan bahsettiimde, kiinin bunun tamamen Budist bak as olduunu anlamas gerekir. Bu dnceler kendine zg bir ereve iinde anlalmaldrlar. Bu erevenin iskeletini Budist yol oluturmaktadr. Ac ekmek hakkndaki bu gr, kendine zg erevesi iinde grlmedike, bu tr bir yaklamn biraz karamsar ve olumsuz kabul edilmesi tehlikesi olduunu ve hatta yanl anlalma olaslnn bulunduunu kabul ediyorum. Bu nedenle, ac ekme olgusu karsnda temel Budist tutumun ne olduunu anlamak nemlidir. Budha'nn retilerine baktmzda, rettii ilk eyin Drt Soylu Gerek ilkesi olduunu ve bunlarn ilkinin Ac ekme

156 Gerei olduunu gryoruz. Ve burada, insann varoluunun ac dolu doas fazlasyla vurgulanmtr. "Aklda tutulmas gereken dnce, ac ekmek zerine dnmenin bylesine nemli olmasnn nedeninin, baka bir k olasl, baka bir seenek olmasndan kaynaklanmasdr. Acdan kurtulmak mmkndr. Ac ekmenin nedenleri ortadan kaldrldnda, zgrlk aamasna, acnn olmad bir aamaya ulamak mmkndr. Budist dnceye gre, acnn asl nedenleri, cehalet, iddetli arzu ve nefrettir. Bunlar, 'zihnin zehri' diye adlandrlr. Budist anlay erevesinde kullanldnda bu terim, zel bir arm yapmaktadr. rnein, 'grmezden gelmek' her zaman kullanld anlamda bilgi eksiklii demek deildir, daha ok kendinin ve olayn gerek doasn temel olarak yanl alglamak demektir. Gerekliin esas doasna bakan bir igr oluturarak, iddetli arzu ve nefret gibi aldatc zihinsel durumlar ortadan kaldrarak, kii tamamen saflatrlm, acdan kurtulmu bir zihin elde edebilir. Budist anlayta, kiinin sradan gnlk varoluunun ac ekmeyle tanmland gerei zerine dnmesi, ektii aclarn asl nedenlerini ortadan kaldracak almalara girmesini salayacaktr. Dier trl, acdan kurtulmak iin bir mit ya da olaslk yoksa, ekilen ac hakkndaki en basit dnceler bile hastalkl hale gelir d, bu da epey olumsuz bir durumdur." Dediim gibi, "ac eken doamz" zerine dnmenin, hayatn kanlmaz kederlerini kabul etmekte bir rol oynayabileceini ve hatta gnlk sorunlarmza doru bir adan bakmakta deerli bir yntem olduunu anlamaya balamtm. Ve ac ekmenin daha geni bir ereve157 1 de, daha byk bir ruhsal yolun paras olarak grlebileceini idrak ediyordum; zellikle de zihni arndrmann ve sonunda hibir acnn olmad bir aamaya ulamann mmkn olduunu bilen Budist gr asna gre. Fakat, bu byk felsefi dnceleri bir kenara brakarak, Dalai Lama'nn daha kiisel bir seviyede ac ekmeyle nasl baa ktn, rnein sevdii birini kaybetmeye nasl dayandn renmek istedim. Dhramsala'y yllar nceki ilk ziyaretimde, Dalai Lama'nn aabeyi Lobs ang Samden'i tanmtm. Ondan ok holan-mtm ve bir ka yl nce ani lmn duyduumda ok zlmtm. Dalai Lama ile aabeyinin birbirlerine ok yakn olduklarn bildiimden, "Aabeyiniz Lobsang'n lmnn size ok zor geldiini tahmin ediyorum..." dedim. "Evet." "Bununla nasl baa ktnz merak ediyordum." "Tabii ki, onun ldn rendiimde ok, ok zldm," dedi sakince. "Peki bu zntyle nasl baa ktnz? Demek istediim bunu yenmek iin size zellikle yardmc olan bir ey var my-di?"

"Bilmiyorum," dedi dnceli bir ekilde. "Bir ka hafta boyunca byk bir keder duydum, fakat bu duygu giderek azald. Gene de biraz pimanlk duyuyorum..." "Pimanlk m?" "Evet. O ld srada uzaklardaydm ve eer yannda olsaydm belki ona yardmc olmak iin yapabileceim bir ey olurdu. Bu nedenle biraz pimanlk duyuyorum." Hayat boyunca, ac ekmenin kanlmaz bir ey olduunu dnmesi, aabeyinin kaybn kabul etmesinde Dalai La-ma'ya yardm olmutu fakat bu durum, ac karsnda mitsiz bir ekilde (baka kar yol gremeyip) teslim olan duygusuz ve souk bir insan da yaratmamt; sesindeki keder, son derece duygusal bir insan ortaya koymaktayd. Ayn zamanda, bu konuda kendine acmaktan ya da kendini ikayet etmekten tamamen arnm olan ak kalplilii ve drstl, kaybn tam anlamyla kabul etmi bir insan olduunu kuku gtrmez bir ekilde belirtiyordu. O gn, sohbetimiz akam zerine dek srd. Tahta kepenkleri keserek aralarndan ieri szlen altn renkli hanerler, gittike lolamakta olan odann iinde yavaa ilerliyorlard. Odann iini melankolik bir atmosferin doldurduunu hissettim; konumamzn sonuna geldiimizi biliyordum. Gene de, bu kayp hakknda onu daha ayrntl bir ekilde sorgulamay mit ediyordum, sadece ac ekmeyi kabullenmek dnda sevilen birinin lm karsnda baka nerileri olup olmadn renmek istiyordum. Tam bu konuyu aacakken, dikkati biraz dalm gibi geldi, gzlerinde yorgunluk okunuyordu. Ksa bir sre sonra, sekreteri sessizce odaya girdi ve bana o baklarndan birini att: yllar sren almalarla bilenmi olan bu baklar gitme zamann geldiini belirtiyordu. "Evet...," dedi Dalai Lama zr dileyen bir sesle, "Belki de burada durmalyz.. .ben, biraz yorgunum." Sonraki gn, zel grmelerimizde bu konuya dnme frsat bulamadan, halka yapt konumalarda bu konu ald. Ac ektii aka belli olan bir izleyici, Dalai Lama'ya, "Sizin 158 159 iin ok nemli birinin, rnein ocuunuzun kaybyla baa kabilmek iin herhangi bir neriniz var m?'" diye sordu. Dalai Lama nazik ve sevecen bir tonla yant verdi, "Bu, bir derecede kiinin inanlaryla ilgilidir. Eer bir insan yeniden domaya inanyorsa, o zaman, kederi ve acy azaltmann bir yolu olduuna inanyorum. Sevdikleri kiinin tekrar doacann dnp teselli bulabilirler. "Yeniden douma inanmayan insanlar iin, gene de sevdii birini kaybetmeyle baa kmann baz basit yollar olduunu sanyorum. ncelikle, ok fazla zlmenin, bu kayp ve kederden dolay fazlasyla bunalmalarnn ve bu bunalma duygusunda srar etmenin sadece kendilerini ypratacan ve kendilerine zarar vereceini, salklarn bozmakla kalmayp ayn zamanda bu tavrlarnn len kii iin de hibir yarar olmayacan dnebilirler.

"Kendimden rnek verirsem, ok sevgili zel eitmenimi, annemi ve ayrca aabeyimi kaybettim. ldklerinde tabii ki ok, ok zldm. Sonra, bu kadar zlmenin bir yarar olmadn dnmeye baladm ve eer bu insanlar gerekten seviyorsam, onlarn yapmak istedilderi ileri sakin bir zihinle tamamlamalydm. Ben de bunun iin elimden gelenin en iyisini yaptm. ok. sevdiiniz birini kaybetmeniz durumunda, doru yaklamn bu olduuna inanyorum. Bir insann ansn canl tutmann, onu anmann en iyi yolu, o kiinin yapmak istediklerini devam ettirmektir. "Tabii ki, balangta, ac ve keder, kayp karsnda verilen doal insani tepkilerdir. Fakat, bu harap olma ve znt duygusunun kalc olmasna izin verirseniz, bir tehlike var demektir; bir tr kendi iine kapanmaya yol aabilir. Dikkatin 160 sadece kendinize yneldii bir durum meydana gelir. Ve bu olduunda kayptan dolay bunalrsnz ve bunu yaayan kiinin sadece kendiniz olduunu sanrsnz. Depresyon su yzne kar. Fakat, gerekte, ayn deneyimden geen bakalar da vardr. Kendinizi fazlasyla zlyorken bulursanz, benzeri ya da daha kt trajediler yaayan insanlar olduunu dnmek yardmc olabilir. Bunu anladnzda, artk kendinizi yaltlm, banza byle bir ey gelmesi iin zellikle seilmi gibi hissetmezsiniz. Bu, size teselli salayabilir." Her ne kadar, tm insanlar ac ekse de, sk sk baz Dou toplumlarnda ac karsnda daha byk bir kabullenme ve tahamml olduunu dnmmdr. Bunun bir nedeni inanlar olabilir, fakat belki de bunun nedeni Hindistan gibi yoksul lkelerde acnn, refah iindeki lkelere gre daha fazla grlmesidir. Alk, yoksulluk, hastalk ve lm ak bir ekilde gzler nndedir. Bir insan yalandnda ya da hastalandnda, dlanmaz, salk uzmanlar tarafndan baklmak iin bakm evlerine gnderilmez; toplumun iinde kalr ve aileleri tarafndan baklrlar. Hayatn gerekleri ile her gn temas halinde yaamak, hayatn znn ac ekmek ve bunun varoluun bir paras olduunun inkar edilmesine kolay kolay izin vermez. Bat toplumlarnda, kt yaam koullar nedeniyle ac ekme durumunun snrlandrlmasnda baarl olunduka, acy yenme becerisi de kaybolmu gibidir. Sosyal bilimcilerin yaptklar aratrmalar, modern Bat toplumundaki pek ok kiinin dnyann aslnda yaanacak gzel bir yer olduuna, hayatn ounlukla adil olduuna ve balarna iyi eylerin gelmesini hakkeden iyi insanlar olduklarna inanma eilimi gs161 terdiklerini vurgulamaktadr. Bu inan, daha mutlu ve daha salkl bir yaam srmekte nemli bir rol oynayabilir. Fakat, acnn kanlmaz bir ekilde ortaya k bu inancn ayan kaydrp, mutlu ve salkl yaamaya devam etmeyi zorlatrabilir. Bu ereve iinde, greceli olarak hafif bir travma bile, kiinin, dnyann adil ve gzel bir yer olduu hakkndaki i-nancn kaybetmesinde ok byk bir psikolojik etkide bulunabilir. Sonu olarak, acnn iddeti artar. Teknolojinin ilerlemesiyle, ou Bat toplumunda genel fiziksel rahatlk seviyesinin artna da hi kuku yoktur. te tam bu noktada, bak asnda nemli bir

deiikliin yaplmas gerekmektedir; ac daha az grlmeye baladka, insan doasnn bir paras olarak da grlmemeye balanr; daha ok, anormal bir durum, bir eylerin son derece kt gittiinin bir iareti, sistemdeki bir arza, mutlu olma hakkmza bir tecavz olarak kabul edilir! Bu tr dnceler gizli tehlikeler tar. Eer ac ekmenin doal olmadn ve yalnzca yaamamamz gereken bir ey olduunu dnyorsak, ektiimiz ac iin sulayacak birilerini aramak da ok byk bir gayret gerektirmez. "Eer mut-suzsam, yleyse birinin ya da bir eyin 'kurban' olmalym": bu, tm Bat'daki ortak dncedir. Bizi aldatan ey, hkmet, eitim sistemi, tacizde bulunan ebeveynler, ihmalkar bir aile, kar cins ya da ilgisiz bir etir. Ya da sulamay kendimize yneltebiliriz: yanllk bende, ben bir hastaln, belki de kusurlu genlerin kurbanym. Fakat, sulamaya ve kurban rol oynamaya devam etmenin riskli yan, acmz daimi hale getirmek ve srekli olarak fke, hayal krkl ve gcenme duygularyla yaamaktr. 162 Tabii ki, acdan kurtulma istei, her insann en doal hedefidir; mutlu olma isteimizin doal sonucudur. Bu nedenle, mutsuzluumuzun nedenlerini ortaya karmamz ve her seviyede kresel, toplumsal, ailesel ve kiisel - zm arayarak sorunlarmz halletmek iin yapabileceimiz her eyi yapmamz son derece yerindedir. Fakat, ac ekmeyi doal olmayan, bizi korkutan, kandmz ve reddettiimiz anormal bir durum olarak grdmz srece, acnn nedenlerini asla kknden skp atamaz ve daha mutlu yaamaya balayamayz. 163 "! ili, ' 9. Konu KEND KENDNE YARATILAN ACI Siyah, sade bir Armani takm giymi, orta yal adam ofisime yapt ilk ziyaretinde, kibar fakat kaytsz bir tavrla karma oturdu ve kendisini bana getirenin ne olduunu anlatmaya balad. Yumuak, kontroll, ll bir sesle konuuyordu. Bilindik sorular sralamaya baladm: ikayetleri, ya, gemii, medeni durumu, ... "O orospu!" diye bard aniden, sesi fke ve hrsla doluydu. "Lanet olasca karm! Artk, ESKI-karm. Arkamdan iler evirdi! Hem de onun iin yaptm onca eyden sonra. O kk... o kk... SRTK!" Sesi daha yksek, daha fkeli ve daha kin dolu kmaya balamt, sonraki yirmi dakika boyunca eski kars hakknda ikayet zerine ikayette bulundu. Zamanmz dolmak zereydi. Henz sndn ve daha saatlerce byle devam edebileceini anlayarak ona t vermeye kalktm. "Evet, ou insan evliliklerinin bitmesi nedeniyle sorunlar yaar. Daha sonraki konumalarmzda mutlaka bu konu zerinde durmamz gerekiyor," dedim yattrc bir sesle. "Bu arada, ne kadar zaman nce boanmtnz?" "Geen Maysta on yedi sene oldu." 165

Bir nceki blmde, ac ekmeyi insann varoluunun doal bir gerei olarak kabul etmenin neminden bahsetmitik. Baz aclardan ka olmamasna ramen, bazlarn da kendimiz yaratrz. Acy hayatn doal bir paras olarak kabul etmeyi reddetmenin kiiyi kendisini srekli bir kurban olarak grmesine ve sorunlar nedeniyle bakalarn sulamaya gtrmesini buna rnek olarak gsterebiliriz. Fakat, ektiimiz aclar baka yollarla da artrrz. Sk sk, bize ac veren eyi zihnimizde tekrar, tekrar evirerek, uradmz hakszl byterek acmz srekli klar, onu canl tutarz. Belki de bunun durumu deitirecei - ki bu asla olmaz hakkndaki bilinsiz bir istekle, ac dolu anlarmz tekrar yaayp dururuz. Tabii ki, bazen, srekli olarak kendi zntmzden bahsetmemiz kstl bir amaca hizmet edebilir; hayatmza bir dram havas ve belli bir heyecan getirebilir ya da baka insanlarn dikkat ve ilgilerini ekebilir. Fakat, dayanmak zorunda kaldmz mutsuzluk karlnda bu ok dk bir bedeldir. ektiimiz acy nasl artrdmzdan bahsederken, Dalai Lama yle bir aklama getirdi: "Duyduumuz zihinsel huzursuzluk ve acya pek ok yolla katkda bulunmaktayz. Her ne kadar, zihinsel ve duygusal dertlerin olmas doal olsa da, bu olumsuz duygular bu kadar kt hale getiren de genellikle bizim bu duruma katkda bulunmamzdr. rnein birine kar fke ya da nefret duyduumuzda, eer bu duyguyla fazla uramazsak, duygunun youn bir ekilde hissedilecek kadar bymesi de daha kk bir olaslk olacaktr. Gene de bize yaplan hakszlklar, bize nasl adil olmayan bir ekilde davramldn dnrsek ve bunlar tekrar tekrar kafamzdan geirip kurmaya devam edersek, nefreti de beslemi oluruz. 166 Bu tutum nefreti ok gl ve youn bir hale getirir. Tabii ki, ayns zel bir insana kar ilgi duyduumuzda da geerlidir; onun ne kadar gzel olduunu dnerek bu ilgiyi besleyebiliriz ve bu kiide grdmz belirgin nitelikleri dnmeye devam edersek, bu ilgi daha da youn bir hale gelir. Bu, dzenli alkanlklar ve dnme yoluyla duygularmz nasl daha youn ve gl hale getirdiimizi gstermektedir. "Ayrca fazlasyla duygusal davranp, ok kk eylere a-r tepki vererek ve bazen de baz eylere alnarak, ektiimiz ac ve kederi artrmaktayz. Kk eyleri ok ciddiye alp, lsn karacak kadar abartrken hayatmzda derin etkileri ve uzun vadeli sonular olan gerekten nemli eylere kar kaytsz kalmaya eilimli hale geliriz. "Yani, ac ekip ekmememizin byk lde belli bir duruma kar nasl tepki verdiinizle balantl olduunu dnyorum. rnein, diyelim d birisinin senin arkandan ok kt konutuunu rendin. Eer birisinin senin arkandan kt konumasna, bu olumsuzlua, bir krgnlk ya da fke ile yaklarsan, o zaman kendi zihinsel huzurunu mahvetmi olursun. te yandan, olumsuz bir ekilde t epki vermekten uzak durursan, iftirann, tpk kulaklarn yalayp geen sessiz bir rzgar gibi geip gitmesine izin verirsen, kendini bu krgnlk ve strap duygusundan da korumu olursun. Her ne kadar zor durumlardan kanmak her zaman mmkn olmasa da, bu duruma verdiin tepkiye bal olarak ektiin acy a-zaltabilirsin." A

ynca fazlasyla duygusal davranp, ok kk eylere ar tepki vererek ve ba^en de ba% eylere alnarak, ektiimi^ ac ve kede167 ri artrmaktaym.. " Bu szlerle, Dalai Lama, sonunda byk bir ac kayna haline dnen, her gn yaadmz pek ok kzgnln kkenini iaret etmekteydi. Bazen terapistler, bu sreci, aclarmz kiiselletirmek olarak adlandrmaktadrlar: yani, meydana gelen her eyi bizde yaratt etkisi ile yorumlayarak ya da yanl yorumlayarak gr amzn psikolojik alann daraltma eilimi. Bir akam, bir meslektamla restoranda yemek yemekteydim. Restoranda servis ok yavat ve oturduumuz andan beri meslektam ikayet etmekteydi: "una bak! Garsonlar ne kadar yavalar! Nerede kald? Bence, bizi bilerek grmezden geliyor!" ikimizin de yetimesi gereken bir ii olmamasna ramen, meslektamn yava giden servis hakkndaki yaknmalar yemek srasnda da giderek art ve yemek, sofrann dzenlenii ve houna gitmeyen her ey hakknda bir ikayetler nakaratna dnt. Yemein sonunda, garson bize bedava tatl sundu ve "Bu akamki servisin yaval nedeniyle zr dilerim; fakat eleman eksiimiz vard. Alarmzdan birinin bir yakn lm o nedenle bu akam almyor ve komilerden biri de son dakikada hasta olduunu bildirdi. Umarm bu size rahatszlk vermemitir..." diye aklama yapt. Garson uzaklarken meslektam byk altndan, "Gene de buraya bir daha gelmeyeceim," diye mrldand. Bu, her skc durumu sanki zellikle bize kar yaplm gibi dnp kiiselletirerek, hayatmz nasl daha da ekilmez hale getirdiimizin kk bir rneidir. Bu durumda elde edilen tek ey, kt geen bir yemek, sinir dolu bir saatti. Fakat bu tr bir dnce tarz, yaamla balantl olarak geni 168 kapsaml bir davran kalb olmaya balar ve ailemiz ya da arkadalarmz ya da genel olarak toplumun yapt her yorumu kapsayacak kadar genilerse, mutsuzluumuzun belirgin bir kayna haline gelebilir. Bu tr dar kapsaml dnmenin snrlarnn nerelere kadar uzandn tarif ederken Jacques Luceyran iin i yzn gsteren bir gzlemde bulunmutur. Sekiz yandan beri kr olan Lusseyran, II. Dnya Sava'nda direnii gruplardan birinin kurucusudur. Almanlar tarafndan yakalanr ve Buchenwald toplama kampna gnderilir. Lusseyran, sonradan kampta yaadklarn yle anlatmaktadr: "...Mutsuzluk, hepimizi etkisi alna almt nk kendimizi dnyann merkezinde gryorduk, nk dayanlmaz derecede ac ekenlerin yalnzca kendimiz olduuna inanyorduk. Mutsuzluk, kiinin kendisini hep kendi derisi iine, kendi beynine hapsedilmi hissetmesidir." "Fakat Bu Hakszlk' Gnlk hayatmzda, kanlmaz olarak ortaya sorunlar kar. Fakat sorunlar, kendiliklerinden acya neden olmazlar. Eer sorunlarmza dorudan ynelir ve enerjimizi bir zm bulmaya younlatrrsak, sorun bir meydan okumaya dnebilir. Bu karmn iine, sorunumuzun bir "adaletsizlik" olduu dncesini

kartrrsak, zihinsel huzursuzluk ve duygusal ac yaratmada gl bir yakt haline gelen bir maddeyi 169 de eklemi oluruz. Bu durumda, sadece bir yerine iki soruna sahip olmakla kalmaz, ayn zamanda bu "hakszlk" duygusundan rahatsz olur, ypranr ve gerek sorunu halletmek iin gerekli olan enerjimizi yitiririz. Bir sabah Dalai Lama'ya bu konuyu amak iin yle bir soru sordum: "Sorunlar ortaya ktnda ok sk olarak bize ikence eden, hakszla uradmz duygusu ile nasl baa kabiliriz?" Dalai Lama yant verdi: "Bir insann ektii acnn bir hakszlk olduu duygusu ile baa kmas iin kullanabilecei pek ok yol olabilir. Acy insann varoluunun doal bir paras olarak kabul etmenin neminden bahsetmitim. Ve sanrm, Tibetliler, bu zor durumlarn gerekliini kabul etmede daha baarl olmaktadrlar; nk 'Belki de bunun nedeni gemiteki Karmamdr,' demektedirler. Bu durumu, imdiki ya da gemiteki yaamlarnda yaptklar olumsuz eylemlere atfet - j mektedirler. Hindistan'daki bu yerleimde, ok zor durumda olan baz aileler grdm; ok kt koullar altnda yaamakta ] ve bunun da tesinde her iki gz de kr ve bazen de geri ] zekal ocuklar olanlar vardr. Ve her naslsa bu zavall ka- -dnlar bu ocuklara bakmann bir yolunu bulmakta ve sadece ; 'Bunun nedeni onlarn Karmas; bu onlarn kaderi,' demektedirler. "Karma'dan bahsetmiken; bazen Karma doktrininin yanl anlalmas nedeniyle kiinin, her ey iin karmay sorumlu tutma ve kendi eylemlerinin sorumluluunu stlenmek yerine kendini bu sorumluluktan kurtarmak iin karmay kullanma eiliminde olduunu da anlamak nemlidir. Kii kolaylkla, 'Bu benim gemi, olumsuz karmamla ilgili bir ey, ne yapabilirim ki? aresizim,' diyebilir. Bu, karmann tamamen yanl 170 anlalmasdr; nk her ne kadar kiinin bu yaamnda deneyimledikleri gemi yaamlarndaki eylemlerinin bir sonucu olsa da bu, kiinin baka bir seenei olmad ya da olumlu bir deiildik yapmak iin sorumluluk stlenmeye yer olmad anlamna gelmez. Ve bu durum, hayatn her alannda geerlidir. Kii edilgen halde kalmamal ve her eyin Kar-ma'nn bir sonucu olduu kavramna dayanarak inisiyatifi kendi eline almamak iin zr bulmaya almamaldr; nk karmann gerek anlamn doru bir ekilde anladnda onun eylem olduunun farkna varacaktr. Karma ok etkeni ieren bir sretir ve karmadan ya da eylemden bahsettiimizde, gemite bir fail tarafndan d, bu durumda bu fail biziz, yaplan gerek bir eylemdir. Yani, nasl bir gelecee sahip olacamzn srr, byk lde, imdiki zamanda, kendi ellerimizde yatmaktadr. u anda stlendiimiz sorumluluun tr ile belirlenmektedir. "Yani karma, edilgen, durgun bir g olarak deil etken bir sre olarak anlalmaldr. Bu da ldinin, Karmik srecin gidiatn belirlemede nemli bir rol olduunu gstermektedir. rnein, yemek ihtiyacmz gidermek gibi basit bir ii yapmak ya da basit bir amaca ulamak amacyla bile tarafmzdan yaplmas gereken

bir eyleme ihtiya vardr. Yiyecek aramal ve sonra da onu yemeliyiz; bu da en basit iin bile bir eylem yoluyla yapldn, en basit hedefe bile bir eylem tarafndan ulaldn gsterir..." "Belki de hakszlk duygusunu, bunun karmann bir sonucu olduunu kabul ederek azaltmak Budist'ler iin etkili olmutur," diyerek araya girdim. "Fakat, Karma doktrinine i-nanmayanlar ne olacak? rnein pek ok Batl..." 171 "Bir Yaratc, Tanr dncesine inanan insanlar, Tanr'nn yaratt eyin ya da plannn bir paras olduklarn dnerek bu zor durumlar kabul edebilirler. ok olumsuz grnen bir durumda bile, Tanr'nn her eyi yapmaya gcnn yeteceini, merhametli olduunu ve bu durumun arkasnda onlarn farkedemedii bir anlam, bir neden olduunu dnebilirler. Sanrm, bu tr bir inan, ac ektikleri zaman boyunca onlara destek olabilir ve yardm edebilir." "Peki, ne Karma doktrinine ne de.Yaratc bir Tanr dncesine inanmayanlar ne yapabilir?" Dalai Lama, birka saniye dndkten sonra, "nansz biri iin..." dedi. "...belki de pratik, bilimsel bir yaklam yardmc olabilir. Sanrm, bilim adamlar bir soruna tarafsz bir gzle bakmann, durumu duygusall fazla ie katmadan incelemenin ok nemli olduunu kabul ederler. Bu tr bir yaklamla, soruna u ekilde bakabilirsiniz: 'Eer sorunla savamann bir yolu varsa, o zaman, sonunda ban belaya girse bile sava!' " Gld. "Eer kazanmann bir yolunu bu-lamyorsan, sadece unut gitsin. "Zor ya da sorunlu bir durumu tarafsz bir gzle inceleme son derece nemlidir; nk genellikle bu tr bir yaklamla sahne arkasnda rol oynayan baka etkenler olduunu farkedersiniz. rnein, ite patronunuzun size haksz davrandn dnyorsanz, bunda rol oynayan baka etkenler olabilir; baka bir eye sinirlenmi olabilir, o sabah karsyla tartm olabilir ve bu davran kiisel bir ey, sizinle dorudan ilgili bir ey olmayabilir. Tabii d, gene de bu sorunla karlamak zorunda kalrsnz; fakat en azndan bu yaklam sayesinde bu durum daha fazla cannz skmaz." "Kiinin tarafsz olarak durumu deerlendirdii bu tr bir bilimsel yaklamn, sorunu zebilecek yollar bulmasna yardmc olmas mmkn mdr? Bu zor durum karsnda hissettii hakszla uramlk duygusunun azalmasna yardmc olabilir mi?" evkle, "Evet!" diye yant verdi. "Bu kesinlikle bir farkllk yaratacaktr. Genelde, belli bir durumu tarafsz ve drst bir ekilde deerlendirirsek, olaylarn gelimesinde byk lde bizim de sorumlu olduumuzu anlarz. "rnein, pek ok insan, Saddam Hseyin'e kar yaplan Krfez Sava'n lanetledi. eitli frsatlarla ben de bunun adil olmadn ifade ettim. Bu artlar altnda, Saddam Hseyin iin gerekten zldm. Tabii ki, o bir diktatrdr ve onun hakknda sylenebilecek baka bir ok kt ey vardr. Eer duruma kabaca bakarsan, tm suu onun zerine ykmak ok kolaydr: o bir diktatr, totaliter rejimi savunan biri ve hatta gzlerinde biraz korkutucu bir bak var!" gld. "Fakat ordusu

olmadan zarar verme kapasitesi de snrl olacaktr ve askeri donanm olmadan da bu gl ordu ileyemez. Tm bu askeri donanm kendiliinden, havadan gelmedi! Bunu biraz olsun gz nne alrsak, iin iinde pek ok lke olduunu grrz. "Yani," diye devam etti Dalai Lama, '"'genellikle eilimimiz sorunlarmz nedeniyle bakalarn, d etkenleri sulamaktr. Dahas, tek bir neden bulmak isteriz ve sonra da kendimizi sorumluluktan muaf tutmaya alrz. in iine ne zaman youn duygular girse, olaylarn dardan grnleri ile gerekte olduklar ey arasnda bir fark var gibi grnmektedir. Bu durumda, eer daha ileri gider ve durumu ok dikkatli deerlendirirsen, Saddam Hseyin'in sorunun kaynann bir 172 173 paras, etkenlerden biri olduunu grrsn; fakat baka destekleyici koullar da vardr. Bunu anladnda, tek nedenin o olduu eklindeki tutumun kendiliinden deiir ve durumun gerekte nasl olduu ortaya kar. "Bu, olaylara btncl bir ekilde bakmay, durumla ilgili pek ok olgu olduunu anlamay ierir. rnein, in'le aramzdaki sorunu ele alrsak; gene bizim de bu durumun olmasnda paymz vardr. Sanrm, bizim neslimiz bu duruma katkda bulunmu olabilir fakat nceki nesiller kesinlikle ok kaytszd; en azndan bir ka nesil ncesi. Biz, Tibetlilerin, bu trajik durumun olmasna katkda bulunduumuzu dnyorum. Her ey iin in'i sulamak adil olmaz. Olayn pek ok aamas vardr. Tabii ki, her ne kadar bu durumun olumasnda katkmz olsa da bu, tek sulunun biz olduumuz anlamna gelmez. rnein, Tibetliler asla in basksna boyun emediler ve bunun sonucu olarak da direni devam etti. in yeni bir p olitika gelitirdii iin ok sayda inli'yi Tibet'e yerletirdiler; bylece Tibetliler etkisiz kald, yerlerinden srld ve zgrlk hareketi etkili olamad. Bu durumda, Tibet direniinin, in'in uygulad politika nedeniyle sulu olduunu ya da bunun sorumlusu olduunu syleyemeyiz." "Bir durumun olumasna sizin de katknz olduu konusuna gelirsek, sizin hatanzn olmad ak olan, sizinle hibir ilgisi olmayan, rnein birisinin bilerek size yalan sylemesi gibi greli olarak nemsiz gnlk olaylar karsnda ne yapmalyz?" diye sordum. "Tabii ki, birisi bana kar drst olmad zaman ilk baka bir hayal krklna urarm fakat o zaman bile durumu deerlendirirken, onu benden bir ey saklamaya iten eyin, kt bir dncenin sonucu olmadn farkedebilirim. Bu tr o174 laylar nedeniyle bir hayal lankl yaadmda o insana baka bir adan bakmay denerim; belki de bana tam olarak gvenmemektedir nk onun srrn saklayamayacam dnmektedir. Tabiatm gerei olduka ak szl olmay tercih ediyorum; bu nedenle de bu kii benim srrn saklayacak doru insan olmadma, ou insann isteyebilecei gibi srlar saklayamayacama karar vermi olabilir. Dier bir deyile, kiiliimin doas nedeniyle, o kiinin bana olan gvenini hakketmiyorumdur. Olaya bu ekilde baknca, bu duruma kendi hatamn yol atn kabul edebilirim."

Bu mantk yrtme bir bakasnn yalan sylemesine kendinizin neden olduunuzu dnmek - Dalai Lama tarafndan yaplm bile olsa biraz abartl grnmt. Fakat konuurken sesindeki gerek samimiyet bunun skntlarla baa kmak iin kendi hayatna uygulad bir teknik olduunu dndryordu. Tabii d bu teknii kendi hayatmza da uygulayarak, sorunlu bir durumda kendi hatamz bulmamz her zaman mmkn olmayabilir. Fakat bunda baarl olsak da olmasak da, sorunun kmasnda kendi katkmz bulmak iin gsterdiimiz drst aba bile dikkatimizde belli bir deiiklie olanak tanyacaktr ve bu da, kendimiz ve dnya hakknda pek ok honutsuzluumuzun kayna olan ve bizi ypratan hakszla uradmz inancna yol aan dar dnce kalbn krmamza yarayacaktr. 175 Sululuk Mkemmel olmayan bir dnyann rnleri olduumuz iin hibirimiz mkemmel deiliz. Hepimiz yanl eyler yapmzdr. Piman olduumuz eyler vardr; yapm olduumuz ya da yapmak zorunda kaldmz eyler... Yaptmz yanllar gerek bir pimanlk ile kabullenmek, bizi hayatta doru yolda tutmaya yarayabilir ve imkan olduunda hatalarmz dzeltmek ve gelecekte doru eyler yapmak iin bizi cesaretlendi-rebilir. Fakat, gemiteki sularmz srekli olarak kendimizi sulayarak ve kendimizden nefret ederek aklmzda tutmamz ve bylece pimanlmzn abartl bir sululuk duygusuna dnmesine izin vermemiz, amansz bir biimde kendimizi cezalandrmamz ve kendimize ac ektirmemizden baka bir amaca hizmet etmez. Aabeyinin lmnden ksaca bahsettiimiz bir konumamzda, Dalai Lama'nn bu lmden belli bir pimanlkla bahsettiini hatrlyorum. Bu pimanlk duygusu ve olas sululuk duygusu ile nasl baa ktn merak ettiim iin daha sonraki bir konumamzda ayn konuya dndm: "Lobsang'n lmnden bahsederken, biraz pimanlk duyduunuzdan da sz etmitiniz. Hayatnzda pimanlk duyduunuz baka olaylar var m?" "Ah, evet. rnein, bir mnzevi olarak yaayan yal bir kei vard. Bir eyler renmek amacyla beni grmeye gelirdi, halbuki ben, aslnda onun benden daha bilgili olduunu ve beni sadece formalite icab grmeye geldiini dnrdm. Her neyse, bir gn bana geldi ve st dzey bir ezoterik alma hakknda sorular sordu. Dikkatsizce bunun zor bir al176 ma olduunu ve belki de bu almann daha gen birisi tarafndan yaplmasnn daha iyi olacan, geleneksel olarak bunun ok genken balanan bir alma olduunu syledim. Daha sonra, keiin, daha gen bir bedende dnyaya gelmek ve bu almay daha etkili bir ekilde yapabilmek amacyla kendini ldrdn rendim..." Bu hikaye beni ok artmt. "Bu korkun! Bunu duymak sizin iin ok kt olmal..." Dalai Lama zgn bir ekilde ban sallad. "Bu pimanlk duygusu ile nasl baa ktnz? Bundan nasl kurtuldunuz?"

Dalai Lama yant vermeden nce uzun bir sre sessizce dnd. "Bundan kurtulamadm. Hl orada." Tekrar durdu, sonra ekledi, "Fakat, bu pimanlk duygusu hl devam etse de, beni ykacak kadar iddetli bir hale gelmedi. Bu duygunun beni ykmasna, amac olmayan bir mitsizlik ve depresyon kayna olmasna ya da elimden gelen en iyi ekilde hayatma devam etme kararmla arama girmesine izin vermemin hi kimseye yarar olmazd." O anda, bir insann hayatn trajedilerini cesaretle karlamasnn ve derin bir pimanlk olsa bile ar bir sululuk veya kendini kk grmeye kaplmadan duygusal tepki vermesinin mmkn olduunu bir kez daha grdm. Bir insann kendisini tm snrlar, zaaflar ve yanl yarglaryla kabul etmesinin mmkn olduunu, kt bir durumun neden mey-| dana geldiini anlamasnn ve duygusal fakat arya kamayacak ekilde tepki vermesinin mmkn olduunu grmek beni gene etkilemiti. Dalai Lama, bu olaydan dolay gerekten pimanlk duyuyordu fakat bu pimanl asalet ve zarafede 177 .i tayordu. Ve bu pimanl tarken de, bunun kendisini yenmesine izin vermiyor, bunun yerine ilerlemeyi ve elinden geldiince dier insanlara yardm etmeyi seiyordu. Bazen, insann, kendisini ypratan bir sululuk duygusuna teslim olmadan yaamay becermesinin ksmen geldii kltre bal bir ey olup olmadn merak ederim. Dalai Lama ile pimanlk hakknda yaptm konumay Tibetli bir aratrmac olan arkadama anlatrken, aslnda Tibet dilinde ngilizce'deki "sululuk" kelimesinin tam bir karl olmadn, "vicdan azab", "tvbe" ya da "pimanlk" anlamna gelen kelimelerin ise "gelecekteki olaylar dzeltmek" anlamnda kullanldklarn sylemiti. Bu kltrel unsur ne olursa olsun, her birimizin allageldik dnme tarzlarmza meydan okuyarak ve Dalai Lama'mn tanmlad ilkelere dayanan deiik bir mantk gelitirerek, gereksiz bir acdan baka bir eye neden olmayan sululuk duygusuna kaplmadan yaamay renebileceimize inanyorum. Deiime Direnmek Acdan kurtulmann ilk adm, en nde gelen nedenlerden birini incelemektir: deiime diren gstermek. Dalai Lama, hayatn hi durmadan deien doasn tanmlamak iin yle bir aklamada bulundu: "ekilen acnn nedenlerini ya da kkenlerini aratrmak son derece nemlidir. Kii, bu srece, varoluumuzun srekli olmayan, geici doasn kabullenerek balamaldr. Her ey, her durum ve olay dinamiktir, her an deimektedir; hibir ey duraan kalmaz. nsann kan dolamn gz nne getirmek bu dnceyi destekleyebilir: kan srekli olarak dolar, hareket halindedir; asla hareketsiz kalmaz. Olayn bu anlk deien doas, tpk bir i mekanizma gibidir. Ve her olayn doasnn her an deimekte olmas bize tm eylerin srekli olma becerisinden, ayn kalma becerisinden yoksun olduunu gstermektedir. Ve tm eyler bir deiime urad iin de, hibir ey ayn koullarda varln srdremez, hibir eyin ayn kalmas kendi gc dahilinde deildir. Bu nedenle, her

ey dier etkenlerin gc ya da etkisi altndadr. Yani, herhangi bir andan ne kadar zevk aldnz ya da honut olduunuz farketmez, o an sonsuza dek srmez. Bu, Budizm'de 'deiimden dolay duyulan ac' diye bilinen ac trnn temelini oluturur." Sululuk, kendimizi dzeltilemez bir hata yaptmza ikna ettiimiz zaman ortaya kar. Herhangi bir sorunun kalc olduunu dndmzde sululuk bize ikence etmeye balar. Deimeyen bir ey olmad iin, aclar da yatr; sorun devam etmez. Bu, deiimin olumlu yandr; olumsuz yan ise, hayatn her alannda deiime diren gstermemizdir. 178 Geicilik kavram, Budist dncede merkezi bir rol oynar; geiciliin kabul edilmesi pek ok eyin anahtar olan-bir uygulamadr. Geiciliin kabul edilmesi, Budist yolda yaamsal derecede nemli iki ana ileve hizmet ed er. Bilindik seviyede ya da gnlk anlamda, Budist yolun izdeleri kendi geicilikleri zerinde derin dnceye dalarlar; hayatn krlgan bir yol olduu ve ne zaman leceimizi asla bilmedi179 imiz gerei zerinde dnrler. Bu dnce, insann varolmasnn ne kadar deerli bir ey olduunu anlamas ve ruhsal bir zgrlk aamasna ulamann, ac ekmekten kurtulmann ve yeniden doumun sonsuz dngsnden kurtulmann mmkn olduuna inan duyma ile birletiinde, izdesin, kendisini ruhsal zgrle ulatracak almalar uygulayarak zamann en iyi ekilde kullanmak yolundaki kararn da glendirecektir. Daha derin bir seviyede, geiciliin daha incelikli durumlar, her olayn kalc olmayan doas zerinde dnmek, izdesin gerein asl doasn anlamaya uramasnn ve bu anlay sayesinde de acmzn esas kayna olan cehaleti gidermesinin balangc olur. Hibir eyin kalc olmad zerine dnceye dalmann Budist anlayta ok byk bir neme sahip olmas akla u soruyu getirmektedir: hibir eyin kalc olmadn dnmenin ve anlamann, Budist olmayanlarn gnlk^ hayatlarna ilevsel bir katks var mdr? Eer "kalc olmama" kavramna, "deimek" asndan bakarsak, yant kesinlikle evet olacaktr. Dahas, kii ister hayata Budist ister Batl bak asndan baksn, hayatn deiim olduu gerei deimez. Ve bu gerei reddettiimiz ve hayattaki doal deiikliklere direndiimiz lde de ac ekmeye devam ederiz. Deiimi kabul etmek, kendi yarattmz acy hafifletmekte nemli bir etken olabilir. rnein, genellikle, gemiimizi dnmekten va2gemeyi reddettiimiz iin ac ekmeye kendimiz neden oluruz. Kendi imajmz, bir zamanlar nasl grndmz ya da bir zamanlar yapabildiklerimiz ve imdi yapamadklarmzla bal olarak belirlersek, yamz ilerledike daha mutlu olacamz hakknda bahse girmesek daha iyi olur. Bazen, hayata ne kadar ok sarlmaya alrsak, hayat da o kadar garip ve arpk bir hale gelir.

Deiimin kanlmaz olduunu genel bir ilke olarak kabul etmek, pek ok sorunla baa kmada bize yardmc olurken, normal hayattaki deiiklikler hakknda zellikle bir eyler renerek daha etken bir rol almak da gnlk hayatta daha fazla gerginlie yol aabilir, bu da baka bir ok soruna neden olur. Hayattaki deiiklikleri bilmenin deerini gsteren bir rnek verebilirim: yeni anne olan bir hanm, bir keresinde sabahn ikisinde acil servise gittiini anlatmt. Pediatrist ona, "Sorun nedir?" diye sorar. Kadn, lgnca, "BEBEM! BR SORUN VAR!" diye barmaktadr. "Sanrm nefes alamyor! Srekli olarak, tekrar tekrar dilini dar karp duruyor...sanki bir eyleri dar atmak istiyor, fakat aznda hibir ey yok..." Bir ka soru ve ksa bir inceleme sonras, doktor onu rahatlatr. "Endie edilecek hibir ey yok. Bebek bydke, bedenini ve bedeninin yapabileceklerini gittike daha fazla tanmaya balar. Bebeiniz sadece dilini kefediyor." Otuz bir yanda bir gazeteci olan Margaret, ilikilerdeki deiimi anlamann ve kabul etmenin nemi hakknda gzel bir rnek oluturmaktadr. Yakn zaman iinde yaad boanma nedeniyle endieli olduundan ikayet ederek bana geldi. 180 181 "Birileri ile konumak iin birka kiiyle bulumann iyi bir fikir olduunu dndm," diye aklama yapt, "gemii bir kenara brakmak ve yeniden bekr yaama gei yapmak iin bana yardmc olabilir. Doruyu sylemek gerekirse, bu konuda biraz endieliyim..." Ondan, boanmasnn ayrntlarn anlatmasn istedim. "Sanrm dosta olduunu sylemek gerekir. Byk kavgalar ya da buna b enzer eyler olmad. Eski eim ve benim iyi birer iimiz vard, yani parayla ilgili bir sorunumuz yoktu. Bir olumuz var fakat o da boanma durumuna alt gibi ve vesayet anlamamz da iyi iliyor..." "Demek istediim, boanmaya neyin sebep olduunu syleyebilir misiniz?" "eyy... Sanrm artk birbirimize ak deildik," diyerek i ekti. "Aramzdaki romantizm giderek azalmt; evliliimizin ilk dnemlerindeki itenliimiz artk yoktu. Her ikimiz de iimizle meguldk ve olumuz da akntya kaplm gidi yordu. Evlilik danmanyla bir ka grme yapmay denedik fakat bir yardm olmad. likimiz gerek bir ak, gerek bir evlilik gibi deildi. Her neyse, karlkl olarak boanmann en iyisi olacan kabul ettik; artk aramzda olmas gereken bir eyle r eksikti." Sorunun hatlarn izmek iin iki grme yaptktan sonra, ksa sreli bir psikoterapi uygulamaya, zellikle endiesini azaltmas ve son dnemde hayatnda olan deiikliklere uyum salamas zerinde younlamaya karar verdik. Akll ve duygusal olarak uyumlu bir insand, ksa sreli terapiye iyi yant verdi ve tekrar bekr yaamaya kolayca gei yapt. 182 Margaret ve kocas, aka birbirleriyle ilgi duymalarna ramen, tutku derecelerindeki deiiklii, evliliin bitmesi gerektii eklinde yorumlamlard. ok

sk olarak hepimiz, birbirimize kar duyduumuz tutkunun azalmasn, ilikide lmcl bir sorun olduunun bir iareti olarak yorumlarz. Ve ounlukla da, ilikimizdeki ilk deiildik belirtisi bir panik duygusu, bir eylerin ok kt gittii duygusu yaratr. Belki doru kiiyle beraber deilizdir. Eimiz, ak olduumuz kii deildir. Anlamazlklar ba gsterir belki de canmz seks istemektedir fakat eimiz yorgundur, belki gitmek istediimiz bir film vardr fakat bu film eimizi hi ilgilendirmemektedir ya da hep ii vardr. Daha nce grmediimiz farkllklar grebiliriz. Bylece, ilikinin bitmesi gerektii sonucuna varrz; farkl ynlere doru gittiimiz gereinden kurtulu yoktur. Artk koullar ayn deildir; belki de en iyis i boanmaktr. Peki, biz ne yapmaktayz? likiler konusunda uzman kiiler, tutku ve romantizm alevi snmeye baladnda ne yapmamz gerektiini syleyen dzinelerce kitap yaynlamaktadrlar. Romantizm ateini tekrar tututurmak iin dnlm saysz neri getirmektedirler: programnz yeniden dzenleyerek romantizmin ne kt zamanlar ayarlayn, romantik akam yemekleri ya da hafta sonu gezileri dzenleyin, einize iltifat edin, nasl anlaml bir konuma yaplacan renin. Bazen bu neriler ie yarar, bazen de yaramazlar. Fakat, bir ilikinin bittiini telffuz etmeden nce, yapabileceimiz en yararl eylerden biri, bir deiiklik olduunu farkettiimizde durup, durumu deerlendirmek ve kendimizi ilikilerdeki deiikliklerin normalde hangi kalp lar iinde olduklar hakknda olabildiince fazla bilgi ile donatmaktr. 183 Hayatmz kesintisiz devam ettii iin, bebeklikten ocuklua, yetikinlie ve yalla doru ilerleriz. Kiisel geliimdeki bu deiiklikleri doal bir sre olarak kabul ederiz. Fakat, iliki dinamik, canl bir sistemdir, canl bir evre iinde birbiriyle ilikide bulunan iki organizmadan oluur. Ve ilikinin, canl bir sistem olarak, eitli aamalardan gemesi ayn derecede doal ve dorudur. Her ilikide farkl yaknlk boyutlar vardr: fiziksel, duygusal ve entelektel. Fiziksel iliki, duygular, dnceleri paylamak ve dnce al veriinde bulunmak, sevdiimiz kii ile iliki kurmann en doal yollardr. Denge iin, ini ve klar olmas normaldir: bazen fiziksel yaknlk azalsa bile duygusal yaknlk artabilir; bazen kelimeleri paylamay deil sadece sarlmay isteriz. Eer bu konuya kar duyarl olursak, ilikide tutkunun olduu ilk dnemlerden holanabiliriz ve bu tutku azaldnda bile endie ya da fke duymak yerine, kendimizi eski durum kadar, belki de daha fazla tatmin edici yeni bir itenlik durumuna aabiliriz. Beraber olduumuz kiiyi bir dost olarak memnun edebilir, salam bir sevginin, daha derin bir ban tadn karabiliriz. Desmond Morris, iten Davran adl kitabnda insandaki yaknlk ihtiyacnda olan normal deiiklikleri tanmlamaktadr. Her birimizin u aamadan getiini sylemektedir: "Bana smsk sarl," "Beni yere indir," ve "Beni yalnz brak." Bu evrim, hayatn ilk yllarnda ocuk, bebekliin karakteristik "bana smsk sarl" aamasndan, dnyay ilk kez kefettii, emekledii, yrd ve annesinden belli bir bamszlk ve zerklik kazand "beni yere indir" aamasna getiinde belirginleir. Bu, normal geliimin ve bymenin bir parasdr. Bu aamalar sadece

tek bir ynde ilerlemez; eitli aamalarda ocuk, yalnzlk duygusu ok byk olduunda belli bir endie yaayabilir ve sonrasnda avutulmak ve yaknlk 184 duygusunu tekrar hissetmek iin annesine dnebilir. Ergenlikte ocu k, bir kimlik oluturma mcadelesinde olduu iin "beni yalnz brak," aamas hakimdir. Bu durum, aileler iin zor ya da acl olsa bile, pek ok uzman bunu ocukluktan ergenlie geite normal ve gereldi bir dnem olarak grmektedir. Bu dnemde, baz aamalar bir arada yer alabilir. Ergenleen ocuk evde ailesine "beni yalnz brakn" diye barrken, akranlar arasnda "bana smsk sarl" ihtiyac daha gl olabilir. Yetikinlerin ilikilerinde de ayn deiimler meydana gelir. tenlik seviyesi deii r, byk bir itenliin yerini byk bir mesafe alabilir. Bu da, normal byme ve gelime evriminin bir parasdr. Kii olarak bymek ve gelimek amacyla tm potansiyelimizi ortaya karmak iin, bir zerklik kazanma duygusuyla kendi iimize dnmek zorunda olduumuz zamanlarda yaknlk ve birleme ihtiyacmz dengelememiz gerekir. Bunu anladmzda, eimizden ayr bir yne gittiimizi ilk farkettiimizde, dalgalarn kydan uzaklatn seyrederken hissettiimizden daha fazla korku veya panik duymaz ve bu duygularla tepki vermeyiz. Tabii ki, bazen artan duygusal mesafe bir ilikide ciddi sorunlarn olduuna iaret edebilir (rnein gizli kalm ve geriye yanstlmam bir fke) ve hatta ayrlmalar meydana gelebilir. Byle durumlarda, terapi gibi yollar ok yardmc olabilir. Fakat aklda tutulmas gereken asl nokta, artan bir mesafenin otomatik olarak bir felaket diye tanmlanmamasdr. Bu, ilikiyi eski itenliin tekrar yakaland ve hatta daha fazla bir itenliin kurulduu yeni bir ekle sokan dngnn bir paras olabilir. 185 Deiimin, bakalar ile olan ilikilerimizin doal bir paras olduunu kabul etmek ve bilmek, ilikilerimizde hayati derecede nemli bir rol oynayabilir. likimizde bir eylerin kaybolduunu dnp byk bir hayal krkl yaadmz durumlarda bile ok byk bir deiimin meydana geldiini grebiliriz. Bu deiim dnemleri, gerek bir ak gelimeye ve iek vermeye baladnda nemli olabilir. likimiz artk, youn bir tutku zerine, dier kiiyi mkemmelliin vcuda gelmi hali olarak grmenin ya da dier kii ile tek bir bedende birleildii duygusu zerine oturmuyor olabilir. Fakat bunun karlnda, onu gerekten tanyabileceimiz bir konumda bulunuruz; onu, olduu gibi tanyabilir, belki hatalar ve zayflklar ile farkl olsa da bizim gibi bir insan olduunu grebiliriz. Sadece bu noktada, karmzdaki kiinin gelimesi iin gerek bir katkda bulunabiliriz ki, bu da gerek bir sevgi eylemidir. Belki de Margaret'in evlilii, ilikide deiimin doal olduunun kabul edilmesiyle, tutku ve romantizmden baka etkenler zerine kurulmu yeni bir ilikinin yaratlmasyla kurtarlabilirdi. Neyse ki, bu hikaye burada bitmemiti. Margaret'le yaptm son grmeden iki yl sonra, kendisine bir al veri merkezinde rastladm (eski bir hastama sosyal bir ortamda rastlamak, ou terapist gibi beni de biraz beceriksiz yapar). "Naslsn?" diye sordum.

"ler daha iyi gidemezdi!" diye sevinle bard. "Geen ay, eski kocamla tekrar evlendim." "Gerekten mi?" "Evet. Evliliimiz harika gidiyor. Olumuzun veraseti nedeniyle birbirimizi grmeye devam ediyorduk. Her neyse, ilk bata biraz zordu ... fakat boandktan sonra her naslsa zerimizdeki bask kalkt. Artk hibir beklentimiz yoktu. Ve birbirimizden gerekten holandmz ve birbirimizi gerekten sevdiimizi farkettik. ler hl ilk evlendiimiz zamanlardaki gibi deil fakat bunun nemi yok; beraber olmaktan gerekten mutluyuz. Yaptmz eyin doru olduuna inanyorum." 186 187 10. Konu BAKI AISINI DETRMEK Bir zamanlar, Yunanl bir filozofun bir rencisi varm; bu filozof rencisine yl boyunca, kendisine kt davranan herkese para vermesini emretmi. senelik sre sona erdiinde rencisine, 'imdi Atina'ya gidebilir ve Bilgeliin ne olduunu renebilirsin," demi. renci Atina'ya girerken, kapda oturan ve ieri girip kan herkese hakaret eden bilge bir adama rastlam. Bilge adam, renciye de hakaret etmi, renci ise katla katla glmeye balam. "Sana hakaret ettiimde neden gldn?" diye sormu. "nk," demi renci, "ben yl boyunca bunun iin para dedim ve sen bana hibir karlk beklemeden hakaret ettin." "ehre gir," demi bilge, "hepsi senin. Drdnc yzylda, l Pirleri (hayat boyu kendini adama ve dua iin llere ekilen bir grup kank) ac ve zorluk ekmenin deerini gstermek iin bu hikayeyi anlatmlardr. Zor olan, sadece "Bilgelik ehrinin" kaplarnn renciye almas deildi. Zorluk, rencinin g bir durumla etkin bir ekilde baa kabilmesine olanak tanyan eyi, bak asnda deiiklik yapabilme, durumunu bir baka adan grebilme becerisini gelitirmesiydi. Bak asn deitirme becerisi, hayattaki gnlk sorunlar halledebilmemiz iin bize yardmc olan en gl ve etkili aralardan biri olabilir. Dalai Lama bunu yle aklamaktadr: "Olaylara farkl alardan bakmak ok yararl olabilir. Bunu uygulayabilmek, zihinsel bir huzur gelitirmek iin belli dene189 yimler, belli trajediler kullanlabilir. Kii, her olayn, her durumun farkl ynleri olduunu anlamaldr. Her eyin greli bir doas vardr. rnein, benim durumumu ele alrsak, lkemi kaybettim. Bir bak asna gre, bu ok trajik bir durumdur; ve hl kt eyler olmaya devam etmektedir. lkemizde pek ok ykm olmutur ki, bu ok olumsuz bir durumdur. Fakat ayn olaya daha farkl yaklatmda, bir mlteci olarak baka bir bak asna sahip olduumu anlyorum. Bir mlteci, formalitelere, trenlere, protokole gerek duymaz. Her ey yolunda gidiyorsa, statkoya uygunsa, o zaman pek ok durumda sadece akntya uyar gidersiniz; taklit edersiniz. Fakat mitsiz durumlardan geiyorsanz, 'gibi yapmak' iin zaman yoktur. Bu adan, bu

trajik deneyim benim iin ok yararl oldu. Ayrca, bir mlteci olmak yeni insanlarla tanmak iin pek ok frsat yaratt. Farkl dinsel geleneklerden gelen, farkl hayat tarzlar olan, lkemde kalsaydm tanyama-yacam insanlarla tantm. Bu anlamda, yaadm deneyim benim iin ok, ok yararl olmutur. "Sorunlar ba gsterdiinde, genellikle sorunlara bak a-mz daralmaktadr. Tm dikkatimiz, bu sorun hakknda endielenmeye ynelir ve bu tr zorluklarn sadece bizim bamza geldiini dnrz. Bu durum, kiiyi, sorunu daha da zor hale getiren bir tr kendini ypratmaya gtrmektedir. Bu olduunda, olaylar daha geni bir adan grmenin kesinlikle daha yardmc olacan dnyorum. rnein, benzeri ve hatta daha kt deneyimler yaayan baka pek ok insan olduu bilinmelidir. Bak asn deitirmek, baz hastalklar ya da ac sz konusu olduunda da yardmc olabilir. Tabii ki, ac ortaya ktnda, zihni sakinletirmek iin her zamanki meditasyonlarmz yapmak genellikle ok zor olmaktadr. Fakat, kyaslamalar yapabilirseniz, durumunuzu farkl bir ba190 k asndan grebilirseniz, bu yaklam bir ekilde yararl olabilir. Gznz sadece belli bir olaya dikerseniz, o olay gittike daha byk grnmeye balar. Eer bir soruna ok eilirseniz, zerinde ok fazla younlarsanz, size varolan sorun denetimden km gibi grnr. Fakat, bu olay daha byk baka bir olayla karlarrsanz, ayn soruna belli bir mesafeden bakarsanz, o zaman daha kk ve daha az bunaltc grnr." Dalai Lama ile yaptm grmeden ksa bir sre nce, eskiden altm kliniin yneticisi ile karlamtm. Miniinde altm dnem boyunca, aramzda pek ok tartma gemiti nk hastalara uygulanacak tedaviye maddi karlar dorultusunda karar verdiim dnyordum. Kendisini uzun bir sredir grmyordum, fakat onunla konutuka, eski tartmalarmzn hepsi tekrar su yzne kt; iimde fke ve nefretin ykseldiini hissedebiliyordum. O gn daha sonra Dalai Lama ile grtmde biraz yatm olsam da zihnimde bu konuyu kapatamamtm. "Diyelim d biri sizi kzdrd," diye baladm. "ncitilmeye kar doal ve anlk tepkiniz fkelenmektir. Fakat ou durumda, asl nemli olan incitildiiniz srada fkelenmek deildir. Daha sonra o olay hakknda dnebilir ve her dnnzde tekrar tekrar fkelenebilirsiniz. Bu tr bir durumla nasl baa kmay nerirsiniz? " Dalai Lama dnceli bir ekilde ban sallad ve bana bakt. Bu konuyu sadece akademik nedenlerle amadm anlayp anlamadn merak etmitim. 191 4 "Eer farkl bir adan bakarsan," dedi, "sende bu fkeye neden olan kiinin kesinlikle baka olumlu yanlar, olumlu zellikleri olduunu grrsn. Kendi gr andan bile olsa dikkatli baktnda, seni sinirlendiren durumun ayn zamanda sana baz frsatlar sunduunu, baka trl olsayd mmkn olmayacak olanaklar saladn da farkedersin. Biraz abayla, tek bir olay pek ok farkl adan grebilirsin. Bu, yardmc olacaktr."

"Fakat, ya bir insann olumlu yanlarn grmeye alp da hibir olumlu yann bulamazsanz ne olacak?" "Sanrm, burada, baa kabilmek iin biraz aba gstermeniz gereken bir durumla kar kar siyayz. O duruma gerekten farkl bir bak as bulmak iin biraz zaman ayrn. Ama, yzeysel bir ekilde deil. ok kesin ve dorudan bir ekilde. Tm mantk yrtme gcnz kullanmanz ve duruma olabildiince tarafsz bakmanz gerekir. rnein, birine gerekten fkelendiinizde, onun tamamen olumsuz zelliklere sahip biri olduunu dnmeye eilim gsterdiinizi gz nne alabilirsiniz. Tpk, birisini son derece ekici bulduunuzda tamamen olumlu zelliklere sahip biri olduunu dnmeniz gibi. Fakat bu anlay, geree uygun deildir. Eer ok harika biri olduunu dndnz bir dost, bir ekilde bilerek size zarar verirse, birdenbire onun yzde yz olumlu zelliklere sahip biri olmadn farkedersiniz. Benzer ekilde, dmannz, nefret ettiiniz kii, samimi olarak sizden zr diler ve size kar iyi davranmaya devam ederse, onun yzde yz kt bir insan olarak grmemeye balarsnz. Yani, birine fkelendiinizde bile, o kiinin baz olumlu zellikleri olduunu dnebilirsiniz. Gerekte kimse yzde yz kt deildir. Yeterince urarsanz, karnzdaki insann baz iyi zel 192 liklere sahip olduunu grebilirsiniz. Birisini tamamen kt olarak grme eilimi, o kiinin gerek doasndan ok, bizim o kii hakkndaki grmzd en kaynaklanmaktadr. "Ayn ekilde, birini balangta yzde yz olumsuz deerlendirmenin de baz olumlu yanlar olabilir. Fakat, sanrm, kt bir durumda olumlu bir yan bulmak bile genellikle tek bana yeterli olmamaktadr. Bu dnceyi kuvvetlendirmen iz, duygularnz deiene dek bu olumlu yan pek ok kereler kendinize hatrlatmanz gerekir. Genel olarak konuursak, t(or bir duruma dtnzde, belli bir dnceyi sadece bir ya da iki ke\ uygulayarak tutumunuzu deitirmeni^ mmkn deildir. Bu daha ok, renme, eitim ve morluklarla baa kmanza olanak tanyan deiik bak alarna alma srecidir." Dalai Lama bir an dnd ve genel faydac tavrna bal kalarak ekledi: "Gene de tm abalarnza ramen, bir insann yaptklarnda hibir olumlu yan bulamyorsanz, o zaman yaplacak en iyi ey sadece bunu unutmak olabilir." Daha sonra o akam, Dalai Lama'nn szlerinden etkilenmi olarak, klinik yneticisinde baz "olumlu yanlar" bulmaya, onun yzde yz kt olmadn grmeye altm. Zor deildi. rnein, onun iyi bir baba olduunu biliyordum; ocuklarm en iyi ekilde yetitirmeye alyordu. Ve onunla aramda geen tartmalarn iime yaradn da itiraf etmeliyim o klinikten ayrlma karar almamda etken oldular; bu da daha tatmin edici bir i bulmam salad. Her ne kadar bu dnceler bu adamdan holanmama neden olmasa da, hi phesiz birazck abayla nefret duygularmn keskinliini alp gtrd. Dalai Lama, ksa sre sonra, daha da 193

nemli bir ders verdi: bir insan, dmanna kar olan tutur munu nasl deitirebilir ve onu nasl barna basabilir? Dmanmza Kar Yeni Bir Bak As Kazanmak Dalai Lama'nn, dmanmza kar tutumuzu deitirmek iin ncelikle uygulad yntem, bize zarar verenlere kar allageldik tepkimizi sistemli ve mantkl bir ekilde incelemeyi iermektedir. "Rakiplerimize kar karakteristik tutumuzu incelemekle i-e balayalm. Genel olarak konuursak, tabii ki dmanlarmzn iyiliini istemeyiz. Fakat, dmannz sizin yaptklarnzdan nedeniyle mutsuz olsa bile, bunda sevinmenizi gerektirecek ne vardr? Bu konuda dikkatlice dnn; bundan daha alaka ne olabilir? Bylesi bir dmanlk duygusunun arln tamak kiide hastalk yaratr. Gerekten bunun olmasn ister misiniz? "Dmanmzdan intikam aldmzda, iddet dolu bir evrim balam olur. Misillemede bulunursanz karnzdaki kii bunu kabul etmeyecek, o da size misillemede bulunmaya kalkacaktr ve sonra siz de aynsn yapacaksnz; ve byle devam edip gidecektir. Ve bu, zellikle de toplumsal seviyede meydana geldiinde nesilden nesile aktarlarak devam edecektir. Sonuta her iki taraf da ac eker. Bylece hayatn tm amac bozulur. Bunu, bir baka gruba kar nefret tohumlarnn ekilip gelitirildii mlteci kamplarnda grebilirsiniz. Bu deneyim, ocuklukta meydana gelmektedir. Gerekten de ok 194 korkun bir durum. fke ya da nefret, tpk bir balk oltas gibidir. Bu oltann engeline bizim de taklmaktan kanmamz ok nemlidir. "Baz insanlar, gl bir nefret duygusunun bir milletin karlar iin iyi olduunu dnmektedirler. Ben bunun ok olumsuz bir ey olduunu dnyorum. Bu, tam bir d&r grllktr. Bu tarz bir dnceye kar koymak, iddet kar ve anlay dolu bir ruha sahip olmann temelidir." Dalai Lama, kiinin dmanna kar taknd allageldik tavra meydan okuyarak, dman farkl bir ekilde grmek, kiinin hayatnda devrim yaratabilecek bir bak asna sahip olmak iin bir yol sunmaktadr. yle aklamaktadr : "Budizm'de genel olarak, rakiplerimize ya da dmanlarmza kar olan tavrmz konusunda ok byk bir dikkat sarfedilir. nk nefret, sevecenliin ve mutluluun gelitirilmesindeki en byk engeldir. Eer dmannza kar sabrl ve hogrl davranabilirseniz, dier her ey de ok kolaylar ve herkese kar doal bir ekilde sevecen olmaya balarsnz. "Ruhsal yolda ilerleyen bir izde iin, dman hayati derecede nemli bir rol oynar. Anladm kadaryla, sevecenlik ruhsal hayatn esasdr. Sevgi dolu ve sevecen olma konusunda tam anlamyla baar kazanma yolunda, sabrl ve hogrl olmak vazgeilmez derecede nemlidir. Nasl nefretten daha kt bir keder yoksa, sabr kadar da byk bir tahamml yoktur. Bu nedenle, bir insan dmanna kar nefret beslemek yerine bu karlamay kendi sabr ve hogrsn gelitirmek iin bir frsat olarak kullanmak yolunda elinden gelen tm abay harcamaldr. 195

"Gerekte, bir dman, sabr duygusunun gelitirilmesi iin gerekli bir unsurdur. Bir dmana sahip olmadan, sabrn ve hogrnn gelitirilmesi mmkn deildir. Dostlarmz dzenli olarak bizi snamazlar ve sabrn gelitirilmesi iin frsat yaratmazlar; sadece dmanlarmz bunu yapar. Bu noktadan baktmzda, dmanlarmz en byk retmenlerimiz olarak kabul ederiz ve bize sabr duygusunu gelitirmek iin esiz bir frsat sunduklarndan onlara sayg gsteririz. "Dnyada pek ok insan vardr, fakat bu kadar insana ranla atma yaadmz ok az insan bulunur ve bize gerekten sorun yaratan insanlarsa ok daha azdr. Sabrnz ve hogrnz gelitirmek iin bylesi bir ansla karlatnzda, byk bir minnettarlkla hareket etmelisiniz. Bu, nadiren yakalanan bir anstr. Tpk evinizde hi beklemediiniz bir hazine bulmak gibidir. Bu deerli frsa size salad iin mutlu olmal ve dmannza minnet duymalsnz. nk, olumsuz duygular nlemede ok nemli noktalar olan sabr ve hogry gelitirmekte baarl olmusanz, bunun nedeni hem kendi abalarnz hem de dmannzn salad frsattr. "Tabii ki, insan yle de dnebilir: 'Neden dmanma sayg gstermeli ya da geliimime katks olduunu kabul et-meliymiim ki? Dmanmn, sabrl olmay renmem iin bana bir frsat vermek, bana yardmc olmak gibi bir niyeti yoktu ki. Bana yardmc olmay bir yana brak, aslnda o, kastl olarak bana zarar vermek niyetinde. Bu nedenle ondan nefret etmemde hi bir saknca yok. O, kesinlikle saygya layk biri deil!' Gerekte ise, dmann eylemini benzersiz yapan ey, dmanmzn zihninin nefret dolu olmas, canmz yakma niyetinin olmasdr. br trl, sorun sadece canmzn 196 yanmas olsayd, o zaman doktorlardan da nefret eder ve onlar dman olarak kabul ederdik, nk onlar da bazen ameliyat gibi ac verici yntemler uygulamaktadrlar. Fakat gene de bu eylemleri zararl ya da bize kar yaplan dmanca eyler olarak kabul etmeyiz; nk doktorun bize yardm etme niyetiyle yaptiklarrun birer parasdrlar. Bu nedenle, dman benzersiz yapan da, bize zarar verme istei ve sabrl olmay renmemiz iin bize bu deerli frsat vermesidir." I |alai Lama'nm, kiinin kendi geliimi iin bir frsat gibi -1* kabul ederek dmanlarna hrmet gstermesi konusunda yapt neriyi balangta hazmetmek zor olabilir. Fakat durum, bir insann bedenini arlk almalaryla ekillendirmeye ve glendirmeye almasna benzemektedir. Tabii ki arlk kaldrmak balangta zahmetlidir, nk arlklar zorlaycdr. Arlk alan kii zorlanr, terler, mcadele eder. Halbuki, bu dirence kar verdiimiz mcadele sonunda gleniriz . yi bir arlk alma malzemesi verdii anlk zevk nedeniyle deil, sonuta elde edilen yararlar nedeniyle takdir edilir. Belki de Dalai Lama'nm, Dmann "nadir" ve "deerli" olduunu iddia etmesi, gerekte uzun mantk yrtmelerden daha fazla bir anlama sahiptir. Dier insanlarla aralarndaki sorunlar anlatan hastalarm dinlediimde bu durum gayet aka ortaya kmaktadr: sorunlarn derinine inildiinde ou insan, en azndan kiisel seviyede, bir blk dolusu dman ve muhalife kar mcadele etmemektedir. Genellikle

kavgalar bir ka kiiyle snrldr: belki i yerindeki efi ya da yardmcs, eski ei, kardei... Bu noktadan bakldnda, Dman, gerekten de nadirdir; kaynamz snrldr. Ve sonuta 197 gerek bir gelime, igr ve baarl bir psikoterapatik neticenin alnmasna neden olan ey, dman ile mcadele etme, onunla aramzdaki kavgay zme ulatrma srecidir; yani, onunla baa kmann deiik yollarn renmek, incelemek, aramaktr. Hayatmz boyunca hibir dmanla ya da bu trden bir engelle karlamasaydk, ta beikten mezara dek tantmz herkes bizi martsa, bizi desteklese, elleriyle beslese (hem de hazmetmesi kolay, hafif karml yiyecekler vererek), neeli oyunlarla ve arlatanlklarla bizi elendirse neler olurdu hayal etsenize. Eer bebeklikten itibaren bir sepette tamsak (daha sonra da belki bir tahtrevanda), hibir meydan okumayla karlamasak, asla snanmasak, ksacas herkes bize sanki bir bebekmiiz gibi davransa... Bu, balangta kulaa ho gelebilir. Hayatmzn ilk birka ay boyunca uygun olabilir. Fakat bu devam ederse, sonuta sadece jelatinli bir ktle, gerek bir canavar haline geliriz, bir st danasnn zihinsel ve duygusal dzeyine sahip oluruz. Bizi biz yapan, hayatta verdiimiz mcadelelerdi r. Ve bizi snayan, bize bymek iin gerekli direnci salayan da dmanlarmzdr. Byle Bir Tutum levsel Midir? Sorunlarmza mantkl bir ekilde yaklamak ve bamzdaki belalar ya da dmanlarmz farkl bir adan grmeyi renmek kesinlikle yararl bir aray gibi grnmektedir, fakat bunun temel tavrmz ne lde deitireceini de merak 198 ediyordum. Bir rportajda, Dalai Lama'nn gnlk ruhsal almalarndan birinin, on birinci yzylda Langri Thangpa isimli Tibetli bir ermi tarafndan yazlm Zihni Eitmek rerine Seki% Msra isimli bir duay okumak olduunu grdm hatrlyorum. Bir ksm u ekilde tercme edilebilir : Bir insanla ilikiye getiimde, kalbimin derinliklerinde kendimi tm insanlarn iinde en aas ve onu da en ycesi olarak grebilsem!... Gnahkar tabiatl, iddet dolu gnahlar ve elemlerin altnda ezilmi varlklar grdmde, bu nadir kiileri sanki deerli bir hazine bulmu gibi kucaklayabilsem!... nsanlar, kskanlk nedeniyle beni incittiklerinde, iftira edip, benzeri eyler yaparak kt davrandklarnda, uradm bozgundan dolay ac ekebilsem ve zaferi onlara su-nabilsem!... Byk bir umutla balandm kii beni ok kt krdnda, onu en yce Gurum olarak kucaklayabilsem! Ksacas, dorudan ve dolay olarak, tm varlklara yararl olabilsem ve onlar mutlu edebilsem, tm varlklarn uradklar zarar ve ektikleri aclar kendi zerimde topla-yabilsem!... Bunu okuduktan sonra, Dalai Lama'ya yle bir soru sordum: "Bu duay ok sk tekrarladnz biliyorum, fakat bu duann gerekten gnmzde de geerliliini

koruduunu dnyor musunuz? Demek istediim, bu dua manastrda yaayan bir kei tarafndan yazlmt; orada olabilecek en kt ey birinin sizin hakknzda dedikodu karmas, yalan sylemesi ya da bir yumruk ya da tokat yemektir. Bu durumda 199 'zaferi bakalarna sunmak' kolay olmal; fakat gnmz toplumunda birisinin cannn yanmas ya da kt muameleye uramas, tecavz, cinayet, ikence grmek v.b. anlamlara gelebilir. Bu noktada, bu duadaki tavr gerekte pek uygulanabilir grnmyor." Kendimi ok beeniyordum, kesinlikle doru olduunu dndm hatta inandm bir gzlemde bulunmutum. Dalai Lama, bir ka saniye kadar sessiz kald, kalar dnrken atlmt, sonra yle dedi: "Bu sylediklerinizde -nemli noktalar olabilir." Sonra bu tavrda baz deiikliklerin yaplmasnn ve iinin kendinin ya da bakalarnn zarar grmesini nlemek iin saldrgan davranlara kar tedbir almasnn gerektii durumlar hakknda tartmaya koyuldu. O akam, konumamz hakknda dndm. zellikle iki nokta ne kt. nce, onun, kendi inanlar ve almalarna yeni bir gzle bakmaya hazr olmasndan son derece etkilenmitim. Bu durumda, yllarca tekrar edilmesinden dolay kukusuz kendi varoluu ile kaynam bir duay tekrardan deerlendirmeye bir isteklilik gstermekteydi. kinci nokta ise daha az ilham vericiydi. Kendi kibirim bana galip gelmiti! Bana sanki, gnmz dnyasnn kat gerekleriyle uyumad iin bu duann pek de uygun olmadm neriyormuum gibi gelmiti. Fakat kiminle konutuumu hatrlamam iin bir sre gemesi gerekmiti; tarihteki en acmasz igallerden birinin sonucunda tm lkesini kaybeden bir insanla konuuyordum. Tm bir milletin zgrlk umutlarn ve dlerini zerine ykledii ve neredeyse krk yldr srgnde yaayan bir insanla konuuyordum. Derin bir kiisel sorumluluk duygusu olan, Tibet halknn inliler tarafndan ldrldne, tecavz edildiine, ikenceden geirildiine ve aalandna dair 200 hikayelerini anlatan ve hi bitmeyen bir mlteci aknn sevecenlikle dinleyen bir adamla konuuyordum. Pek ok kereler, genellikle sadece onu bir kez grebilmek iin yryerek Himalayalar' aan (ki bu, iki gnlk bir yolculuktur) insanlarca anlatlan bu hikayeleri dinlerken yzndeki sonsuz dikkati ve acy grdm. Bu hikayeler sadece fiziksel iddeti iermemektedir. Genellikle Tibet halknn ruhunu yok etmeye ynelik olaylar aktarmaktadrlar. Bir keresinde, Tibetli bir mlteci bana, Tibet'te byyen bir ocuun gitmek zorunda olduu in okulunu anlatmt. Sabahlar, Bakan Mao'nun, "kk krmz kitabnn" renilmesine ve onun doktrinine, leden sonralar ise eitli ev devlerinin aktarlmasna ayrlmt. "Ev -devleri" genellikle, Tibet halknn iinde derinlemesine kklemi olan Budist ruhu skp atma amacna ynelikti. rnein, Budizm'in ldrmeyi yasakladn, her canlnn deerli ve duygular olan bir varlk olduu inann bilen bir retmen, rencilerinden bir canly ldrmelerini ve sonraki gn bunu okula getirmelerini istemi. renciler getirdikleri canlya gre not almlar, her hayvann belli bir not

deeri varm: sinek bir, solucan iki, fare be, kedi on puan deerindeymi ve bu byle artp gitmi. (Bu hikayeyi bir arkadama anlattmda, irenerek ban sallad ve "renciler bu lanet olas retmeni ldrseler ka puan alacaklard acaba, merak ettim!" diye bir aka yapt.) Zihni Eitmek iin Seki\ Msra duasnn okunmas gibi ruhsal almalar sayesinde, Dalai Lama, bu durumun gereklii ile uzlamay baarabilmi ve ayrca krk yldr Tibet'in zgrl ve insan haklar iin etkin bir ekilde almaya devam edebilmitir. Ayn zamanda, inlilere kar alak gnll ve 201 sevecen bir tavr koruyarak tm dnyada milyonlarca insana ilham vermitir. Bense kalkp da bu duann gnmz dnyasnn gereklerine uygun olmadn syledim. Bu konuma ne zaman aklma gelse utanla dolarm. Yeni Bak Alar Kefetmek Yaadm bir olay, Dalai Lama'nn, dmana bak amz deitirmek hakkndaki yntemini uygulamam salad. Bu kitabn hazrlanmas srasnda Dalai Lama'nn, Dou Kysnda verdii baz konferanslara katldm. Dnte, Phoenix'e aktarmasz bir uuta yer ayrttm. Her zamanki gibi yerimi koridor tarafnda ayrtmtm. Ruhsal bir retinin verildii bir toplantdan km olmama ramen, uaa binerken huysuz bir ruh hali iindeydim. Sonra, bana yanllkla ortada bir yer ayrldn farkettim. Devasa boyutlara sahip ve kocaman kolunu benim tarafmdaki kollua koymak gibi can skc bir alkanl olan bir adam ile benim koridor tarafndaki koltuumu gasbettiini dndm iin grr grmez kendisinden holanmadm orta yal bir kadn arasnda sandvi olmutum. Bu kadnda canm gerekten skan bir ey vard; emin deilim, belki sesi biraz fazla tizdi, belki de tavrlar biraz fazla aristokratt. Kalktan hemen sonra nnde oturan adamla srekli olarak konumaya balad. Adamn, onun kocas olduu ortaya kt ve ben de "nazike" adamla yerlerimizi deitirmeyi nerdim. Fakat kabul etmediler; her ikisi de koridor tarafnda yer istemilerdi. Canm daha da skld. Bu kadnn yannda be koca saat boyunca oturma ihtimali dayanlmaz grnyordu. 202 Henz tanmadm bir kadna kar ok fazla tepki verdiimi anlayarak, bunun "transferans"' olduuna karar verdim bilin alnnda bana ocukluumda kalan birini hatrlatyor olmalyd bunun kayna anneme ya da baka bir eye kar zmlenmemi, eskiden kalma nefret duygular olabilirdi. Bulmak iin kafa patlattysam da aklma hibir aday gelmedi; bu kadn, bana gemiimden kimseyi hatrlatmyordu. Birden, bunun sabrm gelitirmek iin mkemmel bir frsat olduunu farkettim. Koridor tarafndaki dmanm, bana sabr ve hogry retmek iin yanma oturmu bir velinimet olarak grme tekniini uygulamaya baladm. Bunun bir ders olmas gerektiini anladm yine de, sz konusu dmanlar olduunda bundan daha nazik olamazsnz bu kadn daha yeni tanmtm ve gerekte bana zarar verecek hibir ey yapmamt. Yirmi dakika kadar sonra bu tutumdan vazgetim; beni hl fkelendirmekteydi! Uuun geri kalann sinir iinde geirmeye kadandm.

Surat asarken, koltuumun kolluuna sinsice tecavz etmi olan eline baktm. Bu kadndaki her eyden nefret ediyordum. Ba parmann trnana gzm dikmi dalgn dalgn bakarken birden unu farketm: bu trnaktan nefret ediyor muyum? Hayr. Bu, sadece bir trnak. Kayda demez. Sonra, gzlerine baktm ve kendi kendime sordum: bu gzlerden gerekten nefret ediyor muyum? Evet, ediyorum. (Tabii ki, saf bir nefret anlamnda deil). Daha yakndan baktm. Gzbebeinden nefret ediyor muyum? Hayr. Korneadan, iristen ya da gz akndan nefret ediyor muyum? Hayr. yleyse bu gzden gerekten nefret ediyor muyum? Etmediimi itiraf etmeliyim. nemli bir ey Hislerin psikolojik olarak bir bakasna ynelmesi (.n.) 203 yakaladm hissediyordum. Sonra, ellerinin boumuna, parmana, enesine, dirseine getim. Biraz ararak bu kadna ait olup da nefret etmediim paralar olduunu farkettim. Genelin yerine ayrntlar ve paralar zerinde younlaarak, incelikli ve zekice bir isel deiime, bir yumuamaya olanak tanmtm. Bak amdaki bu deiiklik, nyarglarmda bu kadn sadece bir baka insan gibi grmeme yetecek kadar gedik amt. Bunu hissetmeye baladmda , birdenbire bana dnd ve konumaya balad. Ne hakknda konutuumuzu hatrlamyorum daha ok havadan sudan konumutuk fakat uuun sonunda fkem ve rahatszlm eriyip gitmiti. Tahmin edilecei gibi, en iyi arkadam olmad fakat artk Koridor Tarafndaki Koltuuma El Koyan eytan da deildi; sadece bir baka insand, tpk benim gibi, hayat yolunda elinden geldiince iyi bir ekilde ilerleyen biriydi. Esnek Bir Zihin Bak asn deitirme becerisi, kiinin sorunlarn "farkl alardan" grme kapasitesi, esnek bir gibinle beslenir. Esnek bir zihnin nihai yarar, tam anlamyla canl ve insan olabilmek iin tm hayat kucaklamamz salamasdr. Dalai Lama bir akam zeri, Tucson'da verdii bir konferansn ardndan, oteldeki odasna dnyordu. Odasna doru ar ar yrrken, koyu mor renkli yamur buludan tm g kaplad, akam zeri nn tamamn emdiler ve Katalina Dalar'nm tpk bir kabartma gibi grnmesini saladlar; tm manzara mor tonlarda engin bir resim paletine dnmt. Bu grntnn insan zerindeki etkisi muhteemdi. Scak hava, l 204 bitkilerinin rayihalar, adaay kokusu ile doluydu. Rutubetli, yerinde duramayan bir meltem azgn Sonora frtnasnn habercisiydi. Dalai Lama durdu. Bir ka saniye sessizce ufku gzledi, sonunda bu grntnn gzelliine hayran olarak manzaray hafzasna kazd. Yrmeye devam etti, fakat bir ka adm sonra tekrar durdu ve kk bir bitki zerindeki minik lavanta tomurcuunu incelemek iin eildi. Nazike dokundu; bitkinin olaanst eklini dikkatle inceledi ve ismini sordu. Zihninin ilemesindeki rahatla hayran olmutum. Farkndal kolayca bir manzara grntsnden tek bir tomurcuk zerinde younlavermiti, en kk ayrnty

olduu kadar evrenin tamamn ayn anda deerlendirebilmekteydi. Bu, hayatn tm yzlerini ve tm renklerini iine alabilme kapasitesini gstermekteydi. Ayn zihin esnekliini her birimiz gelitirebiliriz. Bu, en a-zndan ksmen, dorudan doruya bak amz geniletmek ve bilerek yeni gr noktalan bulmak iin gsterdiimiz aba sayesinde baarlr. Sonu, kiisel olarak yaadmz durumlarla beraber tm evrenin ayn anda farkna varlmasdr. Bu ifte grnm, "Byk Dnyann" ve kendi " Kk Dnyamzn" ayn anda grlmesi, hayatta nemli olan -nemsiz olandan ayrmamzda bize yardmc olur. rnein benim durumumda, konumalarmz boyunca snrl bak am ykmaya balayabilmem iin Dalai La-ma'nn beni nazike drtmesi gerekmiti. Tabiatm gerei ve aldm eitimden dolay, sorunlara, zihnin iinde meydana gelen psikolojik srelerden oluan kiisel dinamiklerimi gz nne alarak yaklama eilimindeydim. Olaylarn sosyolojik ya da politik ynleri beni pek ilgilendirmezdi. Dalai La205 ma ile yaptmz bir konuma srasnda ona, daha geni bir bak asna sahip olmay baarmann nemini sordum. Bulumamzdan nce birka bardak kahve itiim iin ok canl bir ekilde konuuyordum ve bak asn deitirmekten, sadece kiinin farkl bir gre uyum salamak iin verdii bilinli karara dayanan isel bir sre, tek bana yrtlen bir aray olarak bahsetmekteydim. Dalai Lama, bu heyecanl sylevimin tam ortasnda, szm keserek, "Daha geni bir bak asna uyum salamaktan bahsettiinizde iin iine dier insanlarla birlik iinde almak da girer. rnein, evre ya da modern ekonomik yap gibi kresel zellikte krizler sz konusuysa, bu durum, pek ok insann sorumluluk duygusu ve kesin bir kararllkla birlikte ve uyum iinde aba gstermelerini akla getirir. Bu, bireysel ya da kiisel bir meseleden daha geni kapsamldr,"diye hatrlatt. Ben dikkatimizi bireysellik konusunda younlatrmaya alrken onun konuyu dnyaya srklemesine canm sklmt (kiinin bak asn geniletme konusunda kabul etmekte zorlandm bu tavrdan da holanmamtm). "Fakat bu hafta," diye srar ettim, "konumalarmzda ve halka hitaben yaptnz konumalarda, isel dnm yoluyla kendi iimizde deiim yaratmann neminden ok bahsettiniz. rnein, sevecen olmann, iten bir yree sahip olmann, fkeyi ve nefreti yenmenin, sabr ve hogry gelitirmenin neminden bahsettiniz..." "Evet tabii ki deiim bireyin iinden gelmelidir. Fakat, kresel sorunlara zmler ararken, bu sorunlara bireyin bak asndan olduu kadar toplumsal seviyede de yaklamay 206 baarmanz gerekir. Esnek olmak, daha geni bir bak asna sahip olmak ve bunun gibi eyler sz konusu olduunda, sorunlara bireysel, toplumsal ve kresel seviyelerden yaklama becerisi gerekmektedir. "rnein, geen akam niversitedeki konumamda, sabr ve hogrnn gelitirilerek fke ve nefretin azaltlmasnn gerekliliinden bahsetmitim. Nefreti en aza indirmek tpk isel olarak silahszlanmak gibidir. Fakat, bu konumada

belirttiim gibi, bu isel silahszlanma d dnyada da bir silahszlanmaya gidilmesi ile birlikte olmaldr. Bunun ok, ok nemli olduunu dnyorum. Neyse d, Sovyet imparatorluu ktkten sonra, en azndan u an iin, nkleer bir ykm tehlikesi kalmamtr. Bunun ok uygun bir zaman olduunu, iyi bir balang olduunu dnyorum; bu frsat karmamalyz! imdi, bar gerek anlamda glendirmeliyiz. Ancak gerek bar, sadece iddetin ya da savan olmamas deildir. Savan olmamas silahlarla da salanabilir; tpk nkleer silahlarn caydrclnn bunda rol oynamas gibi. Fakat savan olmamas, gerek ve uzun sreli bir bar demek deildir. Silahlar karlkl gvenin gelimesindeki en byk engeller olduuna gre, bence bu silahlardan nasl kurtulunacan bulmann zaman gelmitir. Bu ok nemlidir. Tabii ki bunu bir gecede baaramayz. Sanrm, adm adm gitmek gereki olacaktr. Fakat ne olursa olsun, nihai hedefimizi ok aka belirlemeliyiz: tm dnya militarizmden kurtulmaldr. Yani, bir anlamda isel barmz gelitirmeye alrken ayn zamanda d dnyadaki silahszlanma ve bar iin almak, kk de olsa buna bir katkda bulunmak da ok nemlidir. Bu, bizim sorumluluumuzdur." 207 Esnek Dnmenin nemi Esnek bir zihin ve bak asn deitirmek arasnda karlkl bir iliki vardr . Esnek bir zihin, sorunlarmza farkl alardan yaklamamza yardmc olur ve sorunlarmz farkl alardan tarafsz olarak incelemeye almak da bir tr esneklik olarak grlebilir. Gnmz dnyasnda, esnek bir dnce yapsn gelitirme gayreti, sadece isiz entellektllerin yapt kendine dnk bir alma deildir; bir hayatta kalma sorunudur. Evrimsellemede bile, en esnek olan, evresel deiikliklere en fazla uyum salayan trler yaamlarn srdrr ve oalrlar. Gnmzde hayat ani, beklenmeyen ve bazen de iddet dolu deiimlere sahne olmaktadr. Esnek bir zihin, evremizde olan dsal deiimlere uyum salamamzda bize yardmc olabilir. Ayrca, tm isel kavgalarmz, tutarszlklarmz ve kararszlklarmz bir btn olarak grmemizde de bize yardmc olur. Esnek bir zihin yaps gelitirmedike, grlerimiz de krlgan olur ve dnya ile ilikimizi korku belirler. Fakat, hayata esnek ve yumuak bir ekilde yaklaarak, en hareketli ve alkantl durumlarda bile dinginliimizi koruyabiliriz. Esnek bir zihin yapsna ulamak iin gsterdiimiz aba sayesinde insan doasnn esnekliini de besleyebiliriz. I |alai Lama'y tandka, esnekliinin snrlarnn genili--*~^ ine, pek ok bak asna sahip olma kapasitesine hayran olmutum. nsanlar, olaslkla dnyann en tannm Budisti olmasnn onu Dinin Koruyucusu konumuna sokmasn bekleyebilirlerdi. 208 Bu konu aklma takld iin ona yle bir soru sordum: "Hi kendinizi grlerinizde ok kat davranrken, dncenizi dar kalplara sokarken bulduunuz oldu mu? "Hmm..." kesin bir yant vermeden nce bir sre dnd. "Hayr, hi sanmyorum. Aslnda, tam tersi. Bazen o kadar esnek davranyorum ki, tutarl bir politika

izlememekle bile sulanyorum." Grltl bir kahkaha ile szlerine ara verdi. "Biri gelip de bana bir dncesini aktardnda, bu dncesinin nedenlerini anladm zaman sylediklerini kabul eder ve "Ah, bu harika!...' diyerek beenimi bildiririm. Fakat, sonra bir bakas bunun tam tersi bir fikirle gelir ve ben o kiinin bunu neden sylediini anladmda bu fikri de kabul ederim. Bazen bunun iin eletirilirim ve bana 'unu yapmay vaat ettik, bu nedenle u an iin bunu bir kenara brakalm.' diye hatrlatma yaplmas gerekir." Bu szleri dinleyen biri Dalai Lama'nn kararsz, kat ilkeleri olmayan bir insan olduu fikrine kaplabilir. Aslnda bu gerekten pek de uzak deildir. Dalai Lama, tm eylemlerinin temelini oluturan bir inan sistemine sahiptir: tm insanlarn temelde iyi olduuna inanmaktadr. Sevecenliin deerine inanmaktadr. Yumuaklk yolunu izlemeye, tm canllarla bir olduunu hissetmeye inanmaktadr. Esnekliin, yumuakln ve uyumlu olmann neminden bahsederken, bukalemunlar gibi olmamz gerektiini kastetmiyorum nerede ve ne zaman yeni bir inan sistemiyle karlasak onu emmeyi, kimliimiz deitirmeyi, bize alan tm dnceleri edilgen bir ekilde kabullenmekten bahsetmiyorum. Bymenin ve gelimenin daha yksek aamalar, bize rehberlik edebilecek temel deerler serisine baldr. Deneyimlerimizi tartabileceimiz bir deer yargs serisi hayatmza 209 sreklilik ve tutarllk getirir. Bir deer yargs serisi hangi hedeflerin gerekten deerli ve hangi araylarn anlaml olduuna karar vermemizde bize yardmc olur. Soru, bu temel deerler serisini devaml olarak ve sebatla korurken esnek kalmay nasl baarabileceimizdir? Grnen o ki, Dalai Lama, inan sistemini bir ka temel geree indirerek bunu baarmtr: 1) Ben bir insanm. 2) Mutlu olmak istiyorum ve ac ekmek istemiyorum. 3) Dier insanlar da, tpk benim gibi mutlu olmak istiyorlar ve ac ekmek istemiyorlar. Farkllklar yerine dier insanlarla paylat ortak alan vurgulamas, onun tm insanlarla balantya gemesine neden olmu ve onu, temel inancn sevecenlik ve alturizme dayandrmaya ynlendirmitir. Ayn yaklam kullanarak, kendi deer sistemimiz zerinde bir sre dnmek ve bunu temel ilkelere indirmek olaanst derecede dllendirici olabilir. Her gn yzletiimiz sorunlarla baa kmak iin bize en byk zgrl ve esneklii salayan, deer yargs sistemimizi en temel elemanlarna indirgeme ve bu noktadan bakarak yaama becerisidir. Dengeyi Bulmak Yaama kar esnek bir ekilde yaklamak, sadece gnlk sorunlarla baa kmamzda bize yardmc olan bir ara deil ayn zamanda mutlu bir hayat yaamann anahtarlarndan da birinin, yani dengenin temel tadr. ' Bir sabah, Dalai Lama sandalyesine rahata yerleerek, dengeli bir hayat srmenin deerini aklamaya koyuldu. 210 "Arlklardan kanarak hayata dengeli ve ustaca yaklamak, kiinin gnlk hayatn ynetmesinde nemli bir etkendir. Bu, hayatn her alannda nemlidir.

rnein, bir bitki ya da aa fidann ekerken, ok ustaca ve nazike davranmanz gerekir. ok fazla su ya da ok fazla gne onu ldrebilecei gibi ok az da ldrr. Yani ihtiyacnz olan ey, fidann salkl bir ekilde byyebilecei gayet dengeli bir ortamdr. Bir insann bedensel sal sz konusu olduunda da, herhangi bir eyin ok fazla ya da ok az alnmasnn zararl etkileri vardr. rnein, ok fazla ya da ok az protein zararldr. "Arlklardan kanmaya dikkat ederek, nazik ve ustalkl yaklam, zihinsel salk ve duygusal geliime de uygulanabilir. rnein, kibirli olduumuzu, gemiteki ya da imdiki baarlarmz ya da zelliklerimiz nedeniyle kendi nemimizi abarttmz farkettiimizde, bunun ilac kendi sorunlarmz, aclarmz ve hayatmzdaki tatminsizlikler hakknda daha fazla dnmektir. Bu, ayaklarnzn yere basmasna, yukarlardan aalara inmenize yarayacaktr. Ve tam tersi olarak, hayatnzdaki tatminsizlikler zerine ok dndnz, acnn ve strabn ok gl olduunu, her eyin sizi bunalttn farkettiinizde de bir baka ar uca kama tehlikesi vardr. Bu durumdayken, cesaretiniz tamamen krlabilir, kendinizi aresiz hissedebilir, depresyona girebilir ve 'Hibir ey yapamyorum, ben deersiz biriyim,' diye dnebilirsiniz. Byle bir durumda, baarlarnz, katettiiniz ilerlemeyi ve dier olumlu ynlerinizi dnerek ruhsal durumunuzu iyi-letirebilir ve bu kt zihinsel durumdan kabilirsiniz. Burada gerekli olan, ok dengeli ve ustalkl bir yaklamdr. 211 "Bu yaklam, kiinin sadece bedensel ve duygusal sal iin deil ayn zamanda ruhsal geliimi iin de uygulanabilir. rnein, Budist gelenekte pek ok farkl teknik ve alma vardr. Fakat, bu eitli tekniklerin bir tanesinde ustalamak ve arya kamamak ok nemlidir. Burada da dengeli ve ustalkl bir yaklam gereklidir. Budist bir alma yaparken, inceleme ve renme ile dnme ve meditasyonu birletirerek dzenli bir yaklama sahip olmak nemlidir. Bylece, akademik ya da entelektel renme ile uygulama arasnda bir dengesizlik olmaz. br trl, ok fazla kuramsal bilgiye sahip olmann meditatif uygulamay yok etme tehlikesi vardr. Fakat, aratrma yapmadan ok fazla pratik yapmak da bilgi sahibi olmay engeller. Yani, bir dengenin olmas gerekir..." Bir sre dndkten sonra yle ekledi: "Dier bir deyile, Dharma almas, yani gerek ruhsal alma, bir anlamda bir voltaj dzenleyicisidir. Dzenleyicinin grevi dzensiz g dalgalarn nlemek ve bunun yerine size sabit ve srekli bir g kayna salamaktr." "Arlklardan kanmann nemi zerinde durmutunuz," diye araya girdim, "fakat hayata heyecan ve lezzet katan da arlklar deil midir? Hayattaki tm arlklardan kanmak, her zaman orta yolu semek, donuk ve renksiz bir yaam srmeye neden olmaz m?" Ban hayr anlamnda sallayarak yant verdi. "Sanrm, ar bir davrann kaynan ya da temelini anlamanz gerekmekte. rnek olarak, maddi eylerin ev, mobilya, giysi v.b. peinde komay ele alalm. Bir yanda yoksulluk bir tr ar u olarak grlebilir, bunu yenmek ve fiziksel rahatlmz korumak iin aba

harcamada sonuna kadar haklyzdr. Dier yandan, ok fazla lksn, byk bir servetin peinde komak 212 da ayr bir ar utur. Daha fazla refah araymzn asl amac bir tatmin, mutluluk duygusudur. Fakat, daha fazlasn aramann asl temeli, yeterince eye sahip olmama ve honutsuzluk duygusudur. Bu honutsuzluk duygusu, srekli daha fazlasn istemek, elde etmeyi istediimiz nesnelerin cazibesinden deil bizim zihinsel durumumuzdan kaynaklanmaktadr. "Arya gitme eilimimizin genellikle temeldeki bir honutsuzluk duygusundan kaynaklandna inanyorum. Tabii ki, arya gitmemize neden olan baka etkenler de vardr. Fakat sanrm, ar ularn, grnrde ekici ya da heyecan verici olsalar bile aslnda zararl olduklarn bilmek de nemlidir. Arya kamann, ar davranlarda bulunmann tehlikeleri hakknda pek ok rnek vardr. Bu durumlar inceleyerek, ar ulara gitmenin sonucunda er veya ge zarar grp, ac ekeceinizi grebilirsiniz. rnein, dnyasal dzlemde dnrsek, eer uzun vadedeki sonularn iyice gremeden ve sorumsuzca davranarak ar derecede balk avlamaya kalkarsak, sonuta balk trleri tkenir... Ya da, cinsel hayatmz... Tabii d, remek ve benzeri eyler iin biyolojik bir cinsel istek ve insanlarn cinsellikten aldklar bir tatmin duygusu vardr. Fakat cinsel davranlarmzda, sorumsuzca arya kaarsak, cinsel taciz ve ensest gibi pek ok sorunla karlarz/' "Honutsuzluk duygusunun yannda ar ulara kamaya neden olan baka pek ok etken olduundan bahsetmitiniz..." "Evet, kesinlikle." "Bir rnek verebilir misiniz?" 213 " "Bence, dar grllk de arla gtren bit baka etkendir..." "Hangi anlamda dar grllk...?" "Balk trlerinin tkenmesine neden olan ar avlanma rnei dar grllk iin bir rnek olabilir. Avlanan kiiler olay sadece ksa vadeli deerlendirmekte ve uzak gelecekte olabilecekleri grmezden gelmektedirler. Burada da, kiinin bak asn geniletmek ve daha ak grl olmak iin eitim ve bilgi kullanlabilir." Dalai Lama, yandaki masadan tespihini ald ve tarttmz konu zerinde derin derin dnrken sessizce evirmeye balad. Tespihine bakarak konumaya devam etti. "Sanrm, pek ok dar grl tutum ar ulardaki dncelere neden olmaktadr. Ve bu da sorunlar yaratmaktadr. rnein, Tibet, yzyllardr Budist bir lke olmutur. Doal olarak bunun sonucunda, Tibetliler, Budizm'in en iyi din olduunu dnmler ve tm insanlk Budist olsayd iyi olacan dnmeye eilimlidirler. Herkesin Budist olmas gerektii dncesi gayet ardr. Ve bu tr ar dnceler sadece soruna neden olurlar. Fakat, artk Tibet'ten ayrldmza gre, dier dinsel geleneklerle balantya geme ve onlardan bir eyler renme ansna sahip olduk. Bunun sonucunda, gerei daha yakndan grebildik; insanln pek ok farkl dzene ve eilime sahip olduunu anladk. Tm dnyay Budist yapmay dene-sek bile bu hi de pratik olmazd. Dier geleneklerle balantya

geerek onlarn olumlu yanlarn renebilirsiniz. Baka bir dinle karlatnzda, ilk bata olumlu, insan rahatlatan bir duygu doar. Kii farkl bir gelenei daha uygun, daha etkili bulmusa bunun iyi olduunu dnr. Bu tpk, bir lokantaya gitmek gibidir: hepimiz tek bir masaya otururuz ve herkes kendi damak zevkine gre farkl yemekler smarlar. Farkl yemekler yesek de kimse bu konuda tartmaz! "Yani, bilinli bir ekilde dnce tarzmz genileterek bu tr olumsuz sonulara yol aan ar dncelerin stesinden gelebileceimizi dnyorum." Dalai Lama, bunu syledikten sonra tespihini bileine sard, elimi dosta skt ve konumamzn bittiini belirtircesine ayaa kalkt. 214 215 11. Konu ACI VE ISTIRAPTA ANLAM BULMAK n Dnya Sava srasnda Naziler tarafndan hapse atlan Yahudi psikiyatr Vi ctor Frankl bir keresinde yle demiti: "Bir adam, bir anlam olduuna inand srece her tr acy olabildiince uzun bir sre tamaya hazr ve isteklidir." Franld, toplama kamplarnda yaad zalim ve insanlk d deneyimi, insanlarn zulm altnda yaamlarn nasl srdrdkleri hakknda bir igr kazanmak iin kullanmt. Kimin hayatta kalp kimin kalamadn yalandan gzlemleyerek, hayatta kalmann genlie ya da bedensel gce deil, bir amaca sahip olmann verdii gce, kiinin hayatnn ve yaadklarnn anlamn kefetmesine bal olduu sonucuna varmt. ektiimiz aclarn anlamn bulmak, bizlere hayatmzdaki en zor dnemlerde bile yardmc olan etkili bir yntemdir. Fakat ektiimiz aclarda bir anlam bulmak kolay i deildir. Aclar genellikle, belli bir amaca ya da olumlu bir anlama sahip olmay brakn tamamen anlamszca, rasgele ve durup dururken meydana gelmi gibi grnrler. Ve bu aclarn tam ortasndayken tm enerjimiz ondan kurtulmak zerine younlar. Krizin youn olduu o trajik dnem boyunca, ektiimiz acnn nasl bir anlam olduu zerinde dnmek neredeyse olanakszdr. Byle zamanlarda, tahamml etmek dnda yapabileceimiz ok az ey vardr. Ve ektiimiz acy anlamsz ve haksz grmek, "Neden ben?" diye dnmek doaldr. Neyse ki, hayatmzn greli olarak daha kolay oldu217 ,J u zamanlarda, youn bir ekilde ac ektiimiz dnemlerin ncesinde ve sonrasnda, ac ekmek zerinde dnebilir ve ektiimiz acnn anlamn kavramaya alabiliriz. Ac ekmenin anlamn bulmak iin harcadmz zaman ve abann semeresini kt eyler olmaya baladnda fazlasyla toplarz. Fakat harcadmz bu zaman ve abann semeresini toplamak iin, bamza gelen eylerin anlamn henz iler iyi giderken bulmaya almalyz. Salam kklere sahip bir aa en sert frtnalara bile dayanabilir fakat aa, kklerinin gelimesi iin frtnann ufukta belirmesini bekleyemez.

yleyse, ektiimiz acda bir anlam bulmak iin nereden balamalyz? ou insan iin bu aray dinsel gelenekleriyle balar. Her ne kadar, farkl dinler insann ektii acnn anlam ve amac hakknda farkl anlaylara sahip olsalar da, dnyadaki tm dinler acya verilecek tepkiler iin, kendi inan sistemlerine dayanan yntemler sunmaktadrlar. rnein Budizm ve Hinduizm'de, ac ekmek gemiteki olumsuz eylemlerimizin bir sonucudur ve ruhsal zgrl aramak iin bir katalizr olarak grlr. Musevi-Hristiyan geleneinde, evren iyi ve adil bir Tanr tarafndan yaratlmtr ve her ne kadar kurduu dzen genellikle gizemli ve anlalmaz olsa da, O'nun dzenine olan inancmz ve gvenimiz, ektiimiz aclara daha kolay ve gvenle tahamml etmemizi salamaktadr; tpk Talmud'da" dendii gibi, "Tanr ne yapyorsa en iyisini yapar." Hayat gene de ac dolu olabilir fakat bir kadnn ocuk doururken yaad ac Talmud: Yahudilerin kanun ve tefsir kitab. Aramice yazlm ve tamamlanmas 800 yl akn bu- sreye (M.. 300-M.S.500) yaylmtr, iiski Talmud-Minah (Babilcedir) ve YeniTalmud-Gemcra (l'ilistin dilindedir ve 2663 sayfadr) diye ila blmden oluur. 218 gibi, sonuta ortaya kan gzellik acdan daha ar basacaktr. Bu geleneklerdeki meydan okuma, bir ocuun domasndan farkl olarak, sonuta ulalacak iyi neticenin bizim iin bilinmez olmasdr. Gene de, Tanr'ya inanc gl olanlar, ektiimiz aclar Tanr'nn nihai bir amala bize yaattna inanarak teselli bulmaktadrlar. Bir Hasid' bilgesi yle demitir: "nsan strap ektiinde, 'Bu kt! Bu kt!' dememelidir. Tanr'nn yapt hibir ey kt deildir. Fakat, 'Bu ac! Bu ac!' demek yanl deildir. nk ilalarn arasnda da ac otlardan yaplanlar vardr. Yani, Musevi-Hristiyan bak asna gre ac ekmek pek ok amaca hizmet edebilir: inancmz deneyebilir ve glendirebilir, bizi ok temel ve iten bir ekilde Tanr'ya yakmlatrabilir ya da maddi dnya ile olan balarmz zayflatabilir ve Tanr'y bir snak olarak grp ona sadk kalmamz salayabilir. Bir insann bal olduu dini gelenek, yaadklarnn anlamn kefetmesi nde ona deerli yardmlarda bulunur; fakat belli bir dini dnya grne sahip olmayanlar da, dikkatle dndklerinde aclarnn arkasnda anlam ve deer bulacaklardr. Dnyadaki herkesin ac ekmenin tatsz bir ey olduu konusunda hemfikir olmasna ramen ektiimiz aclarn yaam deneyimimizi snad, glendirdii ve derinle tirdii hakknda neredeyse hi phe yoktur. Dr. Martin Luther King yle demitir: "Beni yok etmeyen ey, daha gl olmam salar." Ac ekmekten ekinmek doal olmasna ramen, ac bizim iin bir meydan okuma olabilir ve zaman iinde bizim iin en iyisini getirebilir. Yazar Graham llasid: Gizemci bir Musevi tarikat. 219 Green, nc Adam (The Third Man) adl kitabnda yle yazmtr: "talya'nn Borjialar'n idaresi altnda kald otuz yl boyunca, sava, terr, cinayet ve kan dkme hi eksik olmad; fakat ayn zamanda Mikelanjelo, Leonardo da Vinci ve

Rnesans' da rettiler. svire'de ise kardelik, be yz yl sren bir demokrasi ve bar yaanmt; peki ne rettiler? Guguklu saat!" Acyla dolu zor zamanlar, bizi sertletirip, glendirirken, dier zamanlarda da tersine bir ekilde ileyerek deerli olabilirler: bizi yumuatabilir, daha duyarl ve nazik yapabilirler. strap srasnda iimizde alan yara bizi dier insanlarla olan ilikilerimizde daha ak ve derin biri haline getirebilir. air William Wordsworth bir keresinde yle demitir: "Derin bir znt ruhumu insaniletirdi." Ac ekmenin bu insaniletirici etkisine rnek olarak bir tandm olan Robert' verebi lirim. Robert, ok baarl bir irkette nemli bir konumda alyordu. Bir ka yl nce, ilerin ciddi ekilde krize girmesine yol aan mal bir aksilik nedeniyle byk sorun yaamt. Bir keresinde, depresyonunun ok youn olduu bir dnemde karlat k. Robert' hep kendine gvenmenin ve evkli olmann rnei olarak grmtm, kendisini bu kadar mitsiz grdmde hemen telalandm.. Robert, sesinde youn bir keder tonu ile yle dedi: "Hayatmda kendimi hi bu kadar kt hissetmemitim. Bunu nasl atlatacam bilemiyorum. nsann kendisini bu kadar bunalm, mitsiz ve kontroln kaybetmi hissetmesinin mmkn olduundan bile haberim yoktu." Biraz yaad zorluklar hakknda konutuktan sonra, depresyonunun dzelmesi iin ona bir meslektam nerdim. Bir ka hafta sonra, Robert'n kars Karen'a rastladm ve Robert'n nasl olduunu sordum. "ok kr, imdi ok 220 daha iyi. nerdiin psikiyatr, ok ie yarayan bir antidepresan yazd. Tabii ki, iteki sorunlar halletmek biraz daha zaman alacak fakat, imdi kendini ok daha iyi hissediyor ve her ey yoluna girecek..." "Bunu duymak beni gerekten memnun etti." Karen bir an iin tereddt etti ve sonra bir sr verir gibi, "Biliyor musun, onu byle bir depresyonun iinde grmekten nefret ediyorum. Fakat bir anlamda da bu dert, bizim iin bir kutsamayd. Bir akam, depresyon nbeti srasnda, denetimini yitirmi bir ekilde alamaya balad. Kendini tutamyordu. Sonunda, alarken onu kollarma aldm ve uyuyana dek saatlerce byle kaldk. Yirmi yllk evliliimiz boyunca ilk kez byle bir ey olmutu... ve drst olmak gerekirse kendimi ona hi bu kadar yakn hissetmemitim. Artk depresyonu daha azalm olmasna ramen, iler biraz daha farkl. Sanki baz engeller ykld ... ve o yaknlk duygusu hl orada. Sorununu paylam olmas ve bunu beraberce zmeye almamz bir ekilde ilikimizi deitirdi, bizi birbirimize daha ok yaknlard." Kiinin ektii acya bir anlam vermesi iin kullanabilecei yollar ararken bir kez daha Dalai Lama'nn sylediklerine dnyoruz: kendisi Budist yolun erevesi iinde, ac ekmenin ilevsel olarak nasl kullanlacann rneklerini vermektedir. "Budist almalarda, kiisel olarak ektiiniz acy, sevecenliinizi gelitirmek iin kullanabilirsiniz; onu Tong-Len almas yapmak iin bir frsat olarak grebilirsiniz. Bu, kiinin zihinsel olarak bir bakasnn ektii acy gznn nne getirdii ve karlnda da ona tm elindekileri, iyi bir salk, 221

zenginlik gibi eyleri vermeye alt bir Mahayana almasdr. Bu alma hakkndaki daha ayrntl bilgiyi sonra vereceim. Bu almay yaparak, hastala, acya, kedere katlanmak zorunda kaldnzda, yle dnmek iin bir frsat bulabilirsiniz: "Benim acm, dier tm canllarn ektikleri ac iin bir bedel olsun. Bunu deneyimleyerek, benzeri aclara kadanmakta olan dier canllar kurtarmay baarabileyim." Bylece, bakalarnn ektikleri aclar kendi zerinize almak iin kendi acnzdan yararlanabilirsiniz. Bylece ektiini^ ac, dinsel ya da ruhs al bir almann temeli olarak kullanld iin yeni bir anlam kapanr. Bunun da tesinde, bu teknii uygulayan insanlarn bazlarnn, yaadklar bu deneyim nedeniyle kederli olmak yerine kendilerine sanki bir ayrcalk tannm gibi hissetmeleri de mmkndr. Kii bunu bir tr frsat olarak grebilir ve bu zel deneyimin onu daha zengin yaptn dnerek keyif alabilir." "Ac ekmenin, Tong-Len almasnda kullanlabileceinden bahsetmitiniz. Daha nce de, aclarn hi beklenmedik zamanlarda ortaya ktklarn gz nnde tutmann, zor durumlar ba gsterdiinde bunalmamz engelleyebileceini de aklamtnz... nk bylece aclarn, hayatn doal bir paras olduklarn kabullenmi oluruz. "Bu ok doru..." diye onaylad Dalai Lama. "ektiimiz aclarn bir anlam olduunu ya da en azndan aclarmzn ilevsel bir deerleri olduklarn gz nnde tutmann baka yollar var m?" "Evet," diye yant verdi, "kesinlikle. Sanrm, daha nceden, Budist retinin izledii yol iinde, ac ekmek zerine dnmenin, acnn doasnn anlamak iin ok byk bir 222 neme sahip olduunu anlar ve bylece acya neden olan sebeplere ve salksz eylemlere son verecek bir zm gelitirebilirsiniz. Mutlulua ve neeye yol aan salkl eylemlere girimek ve tavrlarda bulunmak iin daha istekli olursunuz." "Budist olmayanlarn da ac ekme konusunda kafa yormalarnn yararl olduuna inanyor musunuz?" "Evet, sanrm, bunun baz durumlar iin ilevsel bir deeri olabilir. rnein, ektiiniz ac zerine dnmek, kibirinizi, kendinizi beenme duygunuzu zayflatabilir." ten bir ekilde glerek "Tabii ki," dedi. "Bu, kibri ya da gururu bir kusur olarak grmeyen birine, ikna edici bir neden ya da ilevsel bir yarar gibi grnmez." Dalai Lama, biraz ciddileerek yle ekledi: "Fakat bence ne olursa olsun, acy yaamamzn yaamsal derecede nemli bir yan da vardr. ektiiniz ac ve 3'aadnz keder hakknda bir farkndalk gelitirdiinizde, dier insanlarn duygularn ve aclarn anlamanza olanak tanyan empati kapasitenizi de gelitirmi olursunuz. Bu, insanlara kar duyduunuz sevecenliinizi artrr. Yani, insanlarla balant kurmakta bize yardmc olduu iin bir deer kazanabilir." Dalai Lama sonucu yle balad: "Bu yollar kullanarak a-cya baktmzda, tutumumuz deimeye balayabilir; ektiimiz ac sandmz kadar deersiz ve kt olmayabilir."

223 Fiziksel Ac le Baa kmak Hayatmzn sakin dnemlerinde, ilerin greli olarak dzgn ve iyi gittii zamanlarda ac ekmek hakknda dnerek, ektiimiz aclarn deerini ve anlamn daha derinlemesine kavrayabiliriz. Bazen, hibir amac yokmu, bize hibir ey kazandrmayacakm gibi grnen bir acya gs germek zorunda kalabiliriz. Fiziksel ac ve strap da genellikle bu snfa sokulur. Fakat, fizyolojik bir sre olan fiziksel ac ile, bu acya kar zihinsel ve duygusal tepkimiz olan strap arasnda fark vardr. O zaman akla u soru gelmektedir: acmzn ardnda bir ama ve anlam bulmak, onun hakkndaki tutumumuzu deitirebilir mi? Ve tutumuzda bir deiimin olmas, fiziksel olarak yaralandmzda ektiimiz acnn derecesini azaltabilir mi? Dr. Paul Brand, Ac: Kimsenin stemedii Armaan (Pain : The Gift Nobody Wants) isimli kitabnda, fiziksel acnn amacn ve deerini incelenmektedir. Dnyaca tannan usta bir cerrah ve leprosi (czzam) uzman olan Dr. Brand, bir misyonerin olu olarak ocukluunu ve ilk genliini Hindistan'da geirmitir, burada yaad dnemde evresi son derece zor koullarda ve ac iinde yaayan insanlarla evriliydi. Fiziksel acnn, Ba-t'da olduundan ok daha rahat kabul grdn ve insanlarn daha tahammll olduklarn grerek, insan bedenindeki ac sistemi ile ilgilenmeye balamr. Giderek, Hindistan'daki leprosi hastalar ile almaya balam ve dikkate deer baarlar kaydetmitir. Leprosinin verdii tahrip ve o korkun ekilsizlemenin, dorudan etlerin rmesine neden olan organizmadaki bir bozukluktan deil de daha ok uzuvlardaki ac hissinin kaybolmasna yol aan bir bozukluktan kaynaklandn 224 bulmutur. Leprosi hastalar kendilerini acya kar korumadldar iin, onlar dokularn harap olduklar hakknda uyaran sistemden de yoksun kalmaktadrlar. Bu nedenle, Dr. Brand, derileri yarld hatta kemikleri grnd halde, yryen ya da koan hastalar grmtr; bu da rmenin devamna yol amaktadr. Ac duygular olmadndan bazen bir ey almak iin ellerini atee bile sokabilmektedirler. Kendini yok etmeye kar tam bir kaytszlk iindedirler. Dr. Brand, kitabnda, ac hissi olmadan yaamann mahvedici etkileri hakknda rnek zerine rnek vermektedir: srekli yaralanmalar, hasta sakince uyurken farelerin gelip hastann el ve ayak parmaklarn kemirmeleri gibi. Dr. Brand, hayat boyunca ac eken ve ac hissi olmayan hastalarla altkta n sonra, acnn Bat'da sanld gibi evrensel bir dman olmadn, aslnda bizi bedenimize zarar vermememiz iin uyaran ve bizi koruyan, nemli, nazik ve karmak bir biyolojik sistem olduunu grmtr. Fakat, acy neden bu kadar tatsz bir ekilde yaamak zorundayz? Acy bizi korumada, tehlikeye ve yaralanmaya kar uyarmada bu kadar etkili yapan eyin de acnn bu tatszl, o nefret ettiimiz yan olduunu sylemektedir. Acnn bu tatsz zellii, tm insan organizmasn sorunun zerine eilmeye zorlamaktadr. Her ne kadar, bedenin bir d koruma zrh oluturan ve bizi acdan abucak uzaklatran otomatik refleksleri varsa da, tm organizmay ie

karmas ve bir tepkide bulunmas iin harekete geiren ve zorlayan da bu tatszlk duygusudur. Ayn zamanda, bu deneyimi hafzamza kazr ve bizi gelecekte de korur. Ayn ekilde, ektiimiz aclarda bir anlam bulmak, bize hayattaki zorluklarla baa kmada yardmc olur. Dr. Brand, 225 fiziksel acnn amacn anlamann, ac karsnda ektiimiz strab azaltabileceini dnmektedir. Bu kuramn nda, "ac sigortas" diye bir kavram ortaya atmtr. Acy neden yaadmz hakknda bir igr gelitirerek ve hayatn ac olmadan nasl olabilecei zerinde dnmek iin zaman ayrarak vakitsiz gelen acya kar salkl bir ekilde hazrlanabileceimize inanmaktadr. Bununla beraber, youn bir ac, tarafszl yok ettii iin bu tr eyler zerinde ac bizi etkilemeden nce dnmemiz gerekmektedir. Fakat, eer ac hakknda, "Bedenimizin bizim iin hayati derecede nemli bir konuda, dikkatimizi ekecek en etkili yolla yapt konuma" diye dnmeye balarsak, bu konudaki tutumumuz da deiecektir. Ve ac hakkndaki tutumumuz deitike, strabmz da azalacaktr. Dr. Brand, yle demektedir: "nceden gelitirdiimiz tavrn, ac ba gsterdiinde bizi nasl etkileyeceini belirlediine ikna oldum." Ac karsnda minnettar olabileceimize bile inanmaktadr. Belki acy deneyimlediimi^ iin deil ama acy alglama sistemimi^ alt iin minnettar olabiliriz. Fiziksel bir ac iinde olduumuzda, ne dereceye kadar ac ekeceimiz konusunda tutumumuzun ve zihinsel yapmzn da son derece etkili olduuna hi phe yoktur. rnek olarak diyelim ki, biri inaat iisi, dieri konser piyanisti olan iki kii, ayn ekilde parmaklarnn yaralanmasndan dolay ac ekmektedirler. Her ne kadar, fiziksel acnn miktar her iki kii iin de ayn olsa da, inaat iisi ok az ac eker ve gerekte bu yaralanmadan dolay bir ay cretli izin ald iin sevinir, ama ayn yaralanma, piyano almay hayat neesinin ana kayna olarak gren piyaniste byk bir ac verir. Zihinsel tutumuzun, acy alglama ve ona tahamml etme becerimizi etkiledii dncesi bu tr kuramsal durumlarla 226 snrl deildir; pek ok bilimsel aratrma ve deney ile kantlanmtr. Bu konuya eilen aratrmaclar, ie ncelikle acnn nasl alglandnn ve deneyimlendiinin adm adm saptamakla balamlardr. Ac, duygusal bir iaret ile balar. Bu, sinir ular tehlikeli olarak duyumsanan bir ey ile uyarldnda verilen bir alarmdr. Omurilik yoluyla beyine milyonlarca iaret gnderilir. Bu iaretler daha sonra snflandrlr ve beynin acy ifade eden daha st blgelerine bir mesaj gnderilir. Sonra, beyin nceden kaydedilmi mesajlarn arasndan bir yant seer. Bu aamada zihin, acya bir deer ve anlam atfedebilir, acy daha iddetli alglayabiliriz ya da alglamamz deiebilir; acy zihindeki straba dntrr^. Acdan dolay duyulan strab azaltmak iin, acnn bize verdii ac ile ac hakkndaki dncelerimiz yoluyla yarattmz ac arasnda kesin bir ayrm yapmamz gerekir. Korku, fke, yalnzlk ve aresizlik; bunlarn hepsi de acy younlatran zihinsel ve duygusal tepkilerdir. Acyla baa kabilmek iin gelitirdiimiz yaklamn dahilinde, tabii ki

dk younluktaki ac trleri iin ilalar ve dier rnler gibi modern tbba ait aralar kullanabiliriz fakat, daha yksek younluktaki aclar sz konusu olduunda, dnce tarzmz ve tutumumuzu deitirerek ilerleme kaydedebiliriz. Acnn alglanmasnda zihnin rol konusunda pek ok a-ratrmacnn incelemesi vardr. Hatta Pavlov, ac igdsn yenmek iin kpekleri eitmi ve bunun iin de elektrik oku ile dl olarak yemek vermek arasnda bir iliki kurmutur. Aratrmac Ronald Melzok, Pavlov'un deneyimini bir adm ileri gtrmtr. sko terier kpek yavrularn normalde byrken yaayabilecekleri arpma ve srtnmelerle karlamayacaklar yastklarla desteklenmi bir yere yerletirmitir. Bu kpekl er, acya verilen temel tepkileri renmeden by227 mlerdir; rnein patilerine diken battnda acyla haykran kardelerinin tersine byle bir durumda nasl tepki vereceklerini bilmemektedirler. Bu tr deneyleri temel alarak, tatsz duygusal tepkiler de dahil olmak zere ac diye adlandrdmz eyin byk oranda igdsel olmaktan ok sonradan renilen bir ey olduu sonucuna varmtr. Hipnoz ve plasebo etkisi" gibi insanlara uygulanan dier deneyler, pek ok durumda beynin daha yksek ilevlerinin, daha alak a-amalardan gelen ac sinyallerinin zerini rtp geersiz klabileceklerini kantlamtr. Bu, zihnin genellikle acy nasl alglayabileceimize karar verebildiini gstermekte ve Harvard Tp Fakltesi'nden Dr. Richard Sternback ve Bernard Tusky'nin elde ettikleri ilgin bulgular aklamaya yardmc olmaktadr (bu bulgular daha sonra Dr. Maryann Bates ve arkadalarnn yaptklar bir aratrmayla da dorulanmlardr); bu aratrmaclar farkl etnik gruplarn acy alglama ve acya dayan ma becerileri arasnda belirgin farklar olduunu gzlemlemilerdir. Yani ac hakkndaki tutumumuzun ne derece strap ekeceimizi etkileyebilecei hakkndaki iddia sadece felsefi bir kurguya (speklasyona) deil, bilimsel bir geree dayanyor gibi grnmektedir ve eer acnn anlamn ve deerini aratrmamz, ac ile ilgili tutumumuzda bir deiiklie yol aarsa, harcadmz aba da boa gitmemi olur. Dr. Brand acnn temelinde yatan anlam bulmaya alrken harika ve ok nemli bir gzlemde daha bulunmutur. Vaka raporlarnda, leprosi hastalarnn pek ok kereler yle dediklerini yazmaktadr : "Tabii d ellerimi ve ayaklarm grebiliyorum fakat Plasebo : hastaya ila diye verilen tesirsiz madde ve bunu bilmedii halde hastann durumunda dzelme grlmesi (.n.) 228 bunlar sanki benim bir param deillermi, sadece birer o-yuncakm gibiler." Bu nedenle ac, sadece bizi uyarmakla ve korumakla kalmaz ayn zamanda kendimizi bir btn olarak grmemizi de salar. Ellerimizde ve ayaklarmzda ac duygusu olmadnda, bu paralar sanki bedenimize ait deillermi gibi gelmektedir. Fiziksel acnn, bir bedene sahip olduumuz duygusunu bize hatrlatarak bedenimizin tmnn farkna varmamz salamas gibi, srap ekme deneyimini de bizi birbirimize balayan birletirici bir g olarak kabul edebiliriz. Belki de straplarmzn ardnda yatan nihai anlam da budur. Dier insanlarla paylatm^ en

temel unsur, bi^i tm canl varlklar ile birletiren etken, aclanm ve strap lanmtdr. nsanlarn ac ekmesi hakkndaki tartmamz Dalai La-ma'nn konumalarnda bahsettii Tong-Len almas hakknda verdii bilgilerle sonlandryoruz. Akladna gre, kiinin gznn nnde belli durumlar canlandrarak (vizalizasyon) yapt bu meditasyonun amac kiideki sevecenlik duygusunu glendirmektir. Fakat, ayn zamanda ldinin duyduu strab daha yumuak duygulara dntrmesine de yarayan etkili bir arar. Herhangi bir sraba katlanan ya da zor durumda bulunan biri, benzeri ac ve straplardan geen insanlar gznn nne getirerek, onlarn straplarn emerek ve kendininkiyle zdeletirerek sevecenlik duygusunu artrabilir; yani buna bir tr vekaleten strap ekmek diyebiliriz. Dalai Lama, bu bilgiyi, Tucson'da scak bir Eyll akam, kalabalk bir iz leyici kitlesi nnde vermitir. Darda artan l scana kar mcadele veren salondaki havalandrma cihazlar, sonunda bin alt yz adet vcuttan ykselen scakla yenik dmlerdi. Salondald scaklk artmaya balam ve 229 M <8? M ac ekme ile ilgili olarak yaplan bir meditasyon iin zellikle uygun, rahatsz bir ortam yaratmaktayd. ? vl Tong-Len almas i "Haydi, bu akam da Tong-Len, yani Vermek ve Almak meditasyonunu uygulayalm. Bu alma, zihnin eitilmesine yardmc olmak, doal sevecenlik gcnn artrlmas anlamna gelir. nk Tong-Len meditasyonu bencillie kar koymaya yarar. Kendimizi bakalarnn duyduu straplara ama cesaretimizi gelitirerek, zihin gcmz ve dayankllmz artrr. "Bu almaya balamak iin ncelikle kendimizin bir yarsn, umutsuzca yardm bekleyen, talihsizce strap eken, yoksulluk, zorluk ve ac dolu artlarda yaayan bir insan topluluu arasnda hayal ederiz. Bu insan topluluunu zihnin izde iyice canlandrn. Sonra, dier yarnz ben merkezcil bir kii, bencilce davranmay alkanlk haline getirmi, bakalarnn ihtiyalarna ve yaam artlarna kaytsz kalan birinin bedenlenmi hali olarak hayal edin. En sonunda da kendinizi, ac ek en bu insan topluluu ile bencilliin timsali olan kii arasnda tam ortada, tarafsz bir gzlemci olarak grn. "Ardndan, doal olarak hangi tarafa doru eilim gsterdiinizin farkna varn. O yalnz kiiye, bencilliin bedenlenmi haline mi daha fazla eilim gsteriyorsunuz? Yoksa, empati uygulayarak, yardm bekleyen yoksul insanlarn oluturduu toplulua m ulamaya alyorsunuz? Eer tarafszca bakarsanz, pek ok kiiden oluan bir topluluun refahnn, bir tek kiininkinden daha nemli olduunu grebilirsiniz.

"Daha sonra, dikkatinizi ihtiya iindeki ve umutsuz insanlar zerinde younlatrn. Tm olumlu enerjinizi onlara ynlendirin. Zihinsel olarak onlara, baarlarnz, kaynaklarnz, biriktirdiiniz tm erdemleri verin. Bunu yaptktan sonra da, onlarn aclarn, sorunlarn ve tm olumsuzluklarn kendi zerinizde topladnz hayal edin. "rnein, alktan lmek zere olan Somalili bir ocuu gznzn nne getirebilir ve bu grntye nasl bir tepki verdiinize bakabilirsiniz. Bu srada bu kiinin ektii acya kar hissettiiniz derin empati, bu kiinin sizin akrabanz ya da arkadanz olmas gibi artlardan bamsz olarak deneyimlenmektedir. Hatta, o insan tanmamaktasnzdr. Fakat, o kiinin de sizin gibi bir insanolu olduu gerei, doal empati kapasitenizin ortaya kmasna ve elinizi uzatmanza olanak tanmaktadr. Byle bir eyi hayal edebilir ve yle dnebilirsiniz: 'Bu ocuk, kendisini yaad bu zor durumdan kurtarma olanana sahip deil.' Sonra, yoksulluk, alk ve mahrumiyetten doan tm strab zihinsel olarak kendi zerinize alabilir ve gene zihinsel olarak elinizdeki tm olanaklar, zenginlii ve baary bu ocua verebilirsiniz. Bu tr bir 'verme ve alma' grntsn gznzn nne getirerek zihninizi eitebilirsiniz. "Bu almaya ncelikle gelecekte yaayabileceiniz bir strabn hayalini kurmakla balamak da bazen yardmc olabilmektedir. Sevecen bir tutun taknarak gelecekte yaayabileceiniz bu srab u anda yayormuasma yklenebilirsiniz; bylece gelecekteki tm aclardan kendinizi iten bir ekilde kurtarm olursunuz. Kendinize kar sevecen bir zihin durumu gelitirmede biraz ustalatktan sonra, bu sreci bakalarnn aclarn ierecek ekilde de geniletebilirsiniz. 230 231 "Kendi zerinize alma yntemini uygularken, straplar, sorunlar ve zorluklar, zehirli maddeler, tehlikeli silahlar ya da korkun hayvanlar gibi normalde tylerinizi rperten eyler olarak dnp gznzn nne getirmeniz ie yarar. Aclar bu ekilde gznzn nne getirdiinizde onlar dorudan kalbinize doru ekersiniz. "Bu olumsuz ve korkutucu eylerin kalbimizde eridiklerini hayal etmemizin amac, burada yer etmi, allm bencil tavrlarmz yok etmektir. Kendini deerlendirme biimi ile ilgili sorunu olan, kendine kar nefret ve fke duyan ya da kendini aa gren kiilerin, bu zel uygulamann kendileri iin uygun olup olmadn deerlendirmeleri nemlidir. Belki de onlar iin uygun olmayabilir. "Tong-Len almas, 'alma ve vermeyi' soluk alp vermeyle birletirdiinizde ok etkili olabilir; bunun iin 'alrken' soluk aln ve 'verirken' de soluk verin. Bu imgeleme yntemini etkili bir ekilde yaptnzda hafif bir rahatszlk hissedebilirsiniz. Bu, hedefi yani normalde sahip olduumuz benmerkezci, egosantrik tutumu vurduunuzun bir iaretidir. imdi, meditasyon yapalm. Dalai Lama, Tong-Len hakknda verdii bilginin sonunda nemli bir noktaya dokunmutu. Her alma herkes iin uygun olmayabilir ya da herkese ekici gelmeyebilir. Ruhsal yolculuumuz srasnda her birimiz iin hangi almann veya uygulamann uygun olduuna karar vermek nemlidir. Bazen, bir uygulama

balangta bize ekici gelmeyebilir ve bu uygulamann etkili olabilmesi iin onu daha iyi anlamamz gerekebilir. O akam, Dalai Lama'nn Tong-Len hakknda 232 verdii bilgileri dinlerken benim durumum da aynen byleydi. Bu konuda biraz zorlandm, iimde bir diren oluturduunu farkettim; gene de o srada bu konu zerinde ok durmadm. Daha sonra o akam, Dalai Lama'nn verdii bilgiler zerinde dnrken, bu diren duygusunun, daha nceden bireylerden oluan bir topluluun, tek bir bireyden daha -nemli olduunu sylemesinden kaynaklandn anladm. Bu, daha nceden Utay Yolu'nda Mr. Spock tarafndan ileri srldn duyduum bir Vulkan aksiyomuydu (kabul edilmi gerek): ounluun ihtiyalar bir kiinin ihtiyalarna ar basar. Fakat bu iddiada artc bir nokta vard. Biraz da "gzden dmemek iin, bu konuyu Dalai Lama'ya amadan nce, uzun sredir Budizm'in izdei olan bir arkadama bahsettim. "Beni rahatsz eden bir ey var...," dedim. "Bir ok insandan oluan bir topluluun ihtiyalarnn, tek bir kiinin ihtiyalarndan daha ar basmas kuramsal olarak anlaml olabilir fakat, gnlk hayatta bir insan kitlesi ile ilikide bulunmuyoruz. Bir seferde tek bir kii ile, srayla farkl bireyler ile karlkl ilikiye giriyoruz. Bire bir seviyede, bu bireyin ihtiylar neden benimkilerden daha ar bassn ki? Ben de bir bireyim. .. ikimiz de eitiz..." Arkadam bir sre dnd. "Evet bu doru. Fakat, sanrm, her bireyin seninle gerekten eit, ne daha fazla ne de daha az nemli, olduunu kabul etmeye alman balang iin yeterli olacaktr." Bu konuyu asla Dalai Lama ile tartmadm. 233 IV. BLM ZORLUKLARIN STESNDEN GELMEK F k s, 12. Konu DEME NEDEN OLMAK Deiim Sreci Olumsuz davranlar ve zihinsel tutumlar ortadan kaldrarak, mutlulua ulama olaslndan bahsetmitik. Peki genel olarak, bunu gerekten baarmak, olumsuz davranlar engellemek ve kiinin hayatnda olumlu deiikler yapmas iin nasl bir yaklamda bulunurdunuz?" diye sordum. Dalai Lama, "I/k adm renme ve eitimle atlr," diye yant verdi. "Sanrm daha nceden renmenin neminden bahsetmitim. .." "Olumsuz duygularn ve davranlarn, mutluluu araymzda ne kadar zararl olduklarn ve olumlu duygularn ne kadar yararl olduldarm renmenin neminden konumamz m kastediyorsunuz?" "Evet; fakat kiinin kendinde olumlu deiiklikler yaratmasnda ilk adm renmektir. Tabii baka etkenler de vardr: inan, azim, eylem ve aba. Yani, bir

sonraki adm inancn gelitirilmesidir. renme ve eitim nemlidirler nk kiinin deiimin gerekliliine olan inancnn gelimesine ve kararllnn artmasna yardmc olurlar. Deiimin gerekliliine olan inan, a^mi getirir. Sonrasnda kii, a^rni eyleme dker. Deitirmek iin kesin kararl olmak, gerek deiiklikleri yerine getirmesi iin 237 gerekli abay gstermesini salar. aba etkeni son derece nemlidir. "rnein, eer sigaray brakmaya alyorsanz, ncelikle sigarann salk iin zararl olduunun farkna varmanz gerekir. Eitilmeniz gerekir. Bence, sigara imenin zararl etkileri hakknda verilen bilgiler ve halkn eitilmesi insanlarn davrann deitirmitir; sanrm bilginin elde edilmesinden kaynaklanan nedenlerden dolay, Bat lkelerinde in gibi komnist lkelere oranla daha az insan sigara imektedir. Fakat, bunu renmek tek bana yeterli olmamaktadr. Bu farkndak, sigara imenin zararl etkileri hakknda tam anlamyla ikna olana, buna inanana dek artrmalsnz. Bu, deiiklik yapma a^nnni\i glendirecektir. Sonuta, yeni alkankk kalplar edinmek iin aba harcamak zorunda kalacaksnz. Baarmak istediimiz ne olursa olsun, her konudaki isel deiim ve dnm bu ekilde oluur. "Deitirmek istediiniz davran ne olursa olsun, hangi -zel hedef ya da eylem iin aba gsteriyor olursanz olun, ncelikle bunu yapmak iin gl bir istek duymalsnz. Byk bir evkle hareket etmelisiniz. Ve burada zo runluluk anahtar kelimedir. Zorunda kalmak, sorunlar amada size yardmc olan gl bir etkendir. rnein, AiDS'in ciddi etkileri hakknda bilgi sahibi olmak, pek ok kiinin cinsel alkanlklarn zorunlu olarak denetim altna almalarna neden olmutur . Bence, doru bilgiyi elde ettiinizde, bu ciddiyet ve kararllk duygusu da kendiliinden gelecektir. "Bu tr bir zorunluluk, deiime neden olan son derece -nemli bir etkendir. Bize inanlmaz bir enerji verebilir. rnein, politik bir harekette bir mitsizlik duygusu varsa, orada inanlmaz bir zorunluluk duygusu da olabilir. nsanlarn a 238 olduklarn bile unuttuklar, yorgunluk ve tkenme hissi duymadan hedeflerinin peinden gittii pek ok durum yaanmtr. "Zorunda kalmak, sadece kiisel seviyede deil ayn zamanda toplumsal ve kresel seviyelerdeki sorunlarla baa kmada da nemlidir. rnein, St. Louis'de olduum srada valiyle tanmtm. Bu blgede, yakn zamanda byk bir sel meydana gelmiti. Vali bana, sel olduunda, ilk bata toplumun bireysel doasndan dolay insanlarn ibirlii iinde alamayacaklarndan, bu planlama ve ibirlii gerektiren ie kendilerini veremeyeceklerinden endie duyduunu syledi. Fakat, kriz durumunda insanlarn verdikleri tepki onu artm, insanlar, selin yaratt sorunlarla baa kabilmek iin o kadar byk bir ibirlii ve adanmlkla alyorlarm ki, son derece etkilenmi. Bu da aklma, bu durumda olduu gibi nemli hedefleri baarabilmek iin, bir zorunluluk durumunun olduunu kabul etmemiz gerektii gereini getirdi; kriz o kadar acildi ki, insanlar igdsel olarak

glerini birletirmiler ve krizi atlatmaya almlard. Ne yazk ki," dedi zgn bir sesle, "genellikle bu zorunluluk duygusuna sahip de-ilz." Asya'daki yeniden doum inancnn dourduu "Kendi haline brak", "imdi olmuyorsa, her zaman bir sonraki sefer vardr..." dncesini gz nne aldm ve Batllarn Asyallar bu erevede grdklerini bildiim iin, Dalai Lama'nn zorunluluk duygusunun nemi zerinde durmas beni artmt. "Fakat, o zaman gnlk hayat iinde, bir eyleri deitirmek iin gl bir evk ya da zorunluluk duyma dncesini 239 nasl gelitirdiiniz sorusu geliyor aklma. Bu zel bir Budist yaklam m?" diye sordum. "Bir Budizm izdei iin, evk duygusunu gelitirmekte kullanlabilecek eitli teknikler vardr," diye yant verdi. "Gven ve evk duygusunu gelitirmek amacna ynelik olarak, Budha'mn metinlerinde insann varoluunun deerlilii hakknda bir blm buluruz. Bedenimizde ne kadar potansiyel olduundan, bunun ne kadar anlaml olabileceinden, kullanlabilecei iyi amalardan, bir insan olmann yararlar ve avantajlarndan ve benzeri eylerden bahsederiz. nk bu potansiyeller, bize gven ve cesaret duygusunun alanmas ve bedenimizi olumlu bir ekilde kullanmada kararl olmamz iin bizi tevik etmek amacyla oradadrlar. "Sonra, ruhsal uygulamalara girimek iin bir zorunluluk duygusunun yaratlmas amacyla, izdee kalc olmadmz ve lm gerei hatrlatlr. Bu ereve iinde geici olduumuzdan bahsettiimizde, geici olma kavramnn daha gizli durumlarn deil, ok geleneksel terimleri kastetmekteyiz. Dier bir deyile, kendimize bir gn artk varolmayacamz hatrlatrz. Bu tr bir anlay, geici olduumuzun farknda olmayla destekleriz ve insan olmamzdan gelen mthi potansiyeli deerlendirerek bu anlay ile birletiimizde, her deerli n kullanmaya zorunlu olduumuzu grrz." "Geici olduumuzun ve lmn kabullenilmesi, insann kendini olumlu deiiklikler yapmaya zorunlu hissetmesinde etkili bir teknik gibi grnyor. Bu teknik, Budist olmayanlar tarafndan da kullanlabilir mi?" "Sanrm, Budist olmayanlarn uygulayacaklar teknikler konusunda dikkatli olunmaldr," dedi dnceli bir ekilde. 240 "Belki de, bu daha ok Budist almalara ait olabilir. Dahas," dedi glerek, "ayn teknik tamamen tersi bir ama iin de kullanlabilir; ii 'Yarn yaayacamn hibir garantisi yok, o zaman ben de bugnn olabildiince ok tadn karaym!' diye dnebilir." "Budist olmayanlarn bu tr bir zorunlu olma duygusu gelitirmeleri iin herhangi bir neriniz var m?" "ey, daha nce de belirttiim gibi, burada devreye bilgi ve eitim girmektedir. rnein, baz uzmanlarla tanmadan nce, evre kirlenmesinden habersizdim. Fakat onlarla tanp da bana karlatklar sorunlar akladklarnda, durumun ciddiyetinin farkna vardm. Bu, karlatmz dier sorunlara da uygulanabilir."

"Fakat, bazen, bilgi sahibi olsak da, deiim yaratmak iin yeterli enerjiye sahip olmayabiliriz. Bunun aresini nasl bulabiliriz?" diye sordum. Dalai Lama dnmek iin durdu, sonra yle dedi: "Bence burada farkl snflandrmalar vardr. Bu durum, apati ya da enerji eksiklii ile ilgili olarak baz biyolojik etkenlerden kaynaklanabilir. Kiinin, apati si ya da enerji eksiklii biyolojik etkenlere dayanyorsa, yaam tarzn dzeltmesi gerekir. Yani, yeterince uyumak, dengeli beslenmek, alkolden uzak durmak ve bunun gibi eyler kiinin zihninin daha uyank olmasna yardmc olacaktr. Bu durumun nedeni bir hastalksa kiinin ila ya da dier fiziksel arelere bavurmas gerekebilir. Fakat bir baka tr apati ya da tembellik daha vardr ki, bu tamamen zihindeki belli bir zayflktan kaynaklanr..." "Evet, benim bahsettiim de buydu..." 241 "Bu tr apatiyi yenip, kararll ve evki artrarak olumsuz davran veya zihinsel durumlarn stesinden gelmek iin bence en etkili ve belki de tek zm, gene, olumsuz davranlarn ypratc etkilerinden haberdar olmaktr. Kii srekli olarak kendine bu ypratc etkileri hatrlatmaldr." Dalai Lama'nn szleri doru olabilirdi, fakat bir psikiyatr olarak baz olumsuz davran ve dnce tarzlarnn ne kadar salam bir ekilde yer edebileceklerinden, bunlar deitirmenin baz insanlar iin ne kadar g olduundan da haberdardm. Karmak psikodinamik etkenlerin rol oynadn kabul ederek, hastalarn deiime gsterdikleri direnci incelemek ve tahlil etmek iin saysz saatler harcamtm. Bunu aklmdan geirerek, yle sordum: "nsanlar genellikle, hayatlarnda olumlu deiiklikler yapmak, daha salkl davranlarda bulunmak ve bunun gibi eyleri istiyorlar. Fakat bazen bir tr atalet ya da diren oluyor. .. bunu nasl aklyorsunuz?" "Bu gayet kolay..." diye balad sakin bir ses tonuyla. KOLAY MI? "Bunun nedeni, belli eyleri belli ekillerde yapmaya ah-mamzdr. Ve bylece, sadece yapmaktan holandmz eyleri sadece istediimiz ekilde yaparak bir anlamda maryoruz. "Bunu nasl yenebiliriz peki?" '} "Alkanlklarmz kendi yararmza kullanarak. yice alkanlk kapanarak, yeni davran kalplar gelitirebiliri1^. rnein, Dhramsala'da 3:30'da uyanr ve gne balarm; oysa Arizona'da 4:30'da uyanyorum, yani bir saat daha fazla uyu 242 1 yorum," diyerek gld. "Balangta, buna almak iin biraz aba sarfetmeniz gerekiyor, fakat bir ka ay sonra bir tr alkanlk serisi haline geliyor ve zel bir aba harcamanz gerekmiyor. Ge yatm olabilir ve bir ka dakika daha fazla uyumay isteyebilirsiniz, fakat gene de zel bir aba sarfetmeden 3:30'da kalkar ve gnlk almalarnz yaparsnz. Bu alkanla bal bir ey.

"Belli bir aba harcayarak, her trl olumsuz koulun stesinden gelebilir ve hayatmzda olumlu deiiklikler yapabiliriz. Fakat, gene de gerek bir deiimin bir gecede olmayacan anlamanz gerekir. rnein, bugnk normal zihin yapm, yirmi ya da otuz yl ncesiyle karlatrrsam, sanrm byk bir fark olduu grlecektir. Fakat bu deiiklik adm adm olmutur. Budizm'i renmeye be ya da alt yalarnda baladm, fakat o zamanlar Budist reti ile hi ilgilenmiyordum," gld, "gene de en yce yeniden doum olarak adlandrlyordum. Sanrm, ancak on alt yama geldiimde Budizm hakknda ciddi dncelerim oldu ve ciddi almalar yapmaya baladm. Sonra, yllar sren almalar neticesinde, balangta o kadar olanaksz, neredeyse doa d grnen Budist ilkeler ve uygulamalar hakknda derin bir anlay gelitirmeye baladm; bylece bana ok daha doal ve anlalmas kolay grndler. Bu, aamal bir ekilde alkanlk gelitirme sayesinde oldu. Tabii ki, bu sre krk yldan fazla srd. "Grdnz gibi, zihinsel geliim zaman alr. Eer birisi, 'Ah, ileri bu noktaya getirip baz eyleri deitirmek uzun yllarm ald,' derse bunu ciddiye alrm. Deiimlerin gerek ve uzun sreli olma olasl daha yksektir. Eer biri, 'ki yl gibi ksa bir sre iinde byk bir deiim oldu,' derse bunun gerek d olduunu dnrm." 243 Dalai Lama'nn deiime olan yaklam tartmasz bir biimde mantkl olsa da, uzlama salanmas gerekiyor gibi grnen bir konu daha vard: "Kiinin zihin yapsn deitirmesi, olumlu deiimler yapmas iin yksek bir evk ve kararllk gerektiinden bahsetmitiniz. Fakat ayn zamanda gerek deiimlerin yavaa meydana geldiklerini ve uzun zaman aldklarn da biliyoruz," diye belirttim. "Deiimler bu kadar yava olduunda kiinin cesaretinin krlmas ok kolaydr. Ruhsal almanzda ilerlemenin yava olmas nedeniyle ya da hayatnzn dier alanlarnda hi cesaretinizin krld olmad m?" "Evet, tabii ki oldu," dedi. "Bununla nasl baa ktnz peki?" diye sordum. "Ruhsal almalarm yaptm srece, eer bir engel ya da sorunla karlaacak olursam, bir adm geri atp duruma ksa vadeli yerine uzun vadeli bir ekilde bakmann yararl olduunu grdm. Bu bakta, baz zel dizelerin bana cesaret verdiine ve azmimi korumama yardmc olduklarna inanyorum. Bu dizelerin anlam yaklak olarak yledir: Evren var olduu, ; Canl varlklar varolmaya devam ettikleri srece Dnyadaki aclar gidermek iin Ben de yaayabilirim. "Gene de, Tibet'in zgrl iin verilen mcadele sz konusu olduunda, bu tr bir inanc kullansam ve bu dizeleri 244 sylesem; 'uzun, ok uzun bir sre__Evren varolduu srece beklemeye hazr olsam', aptaln teki olduumu dnrdm. Burada, olaya daha ani ve etken bir ekilde mdahale etmek gerekmektedir. Tabii d, bu durumda, zgrlk mcadelesinde,

hibir sonu alnmadan krk, elli yl sren mzakereleri, neredeyse elli yllk bir kayb dndmde, belli bir sabrszlk ve hayal krkl da duyuyorum. Fakat bu hayal krkl, midimi kaybetmeme neden olacak kadar cesaretimi azaltmyor." Konuyu biraz daha amak iin, "midinizi kaybetmenizi engelleyen ey, tam olarak neydi?" diye sordum. "Tibet'in iinde bulunduu durumda bile, duruma daha geni bir adan bakmann kesinlikle yararl olduuna inanyorum. rnein, eer Tibet'teki duruma dar bir adan, sadece buna younlaarak bakarsam, durum neredeyse mitsiz gibi grnr. Fakat daha geni bir adan, evrensel asndan bakarsam, tm komnist ve totaliter sistemlerin kt uluslararas durumu grebilirim; artk in'de bile demokrasi hareketleri olmaktadr ve Tibetlilerin de ruhu canl kalmaktadr. Yani, mcadeleden asla vazgemem." Budist felsefesi ve meditasyon yntemleriyle eitim grm olmas ve bu konudaki gemii gz nne alndnda, Dalai Lama'nn isel deiim yaratmann ilk adm olarak daha doast ya da mistik ruhsal almalar yerine renme ve eitimi nermesi ilginti. Her ne kadar eitim, yeni beceriler edinmek ya da iyi bir i sahibi olmay garantilemede nemli olarak bilinse de, mutluluu yakalamadaki yaamsal nemi geni lde gz ard edilmektedir. Oysa aratrmalar, 245 * tamamen akademik bir eitimin daha mutlu bir hayatla dorudan ilikili olduunu gstermitir. Yaplan saysz aratrmada yksek seviyede bir eitim almak ile daha salkl ve daha uzun yaamak arasnda karlkl olarak olumlu bir iliki olduu ve hatta byle bir eitimin bireyi depresyondan koruduu grlmtr. Eitimin bu yararl etkilerinin nedenlerini belirlemeye alan bilim adamlar, daha iyi eitim alm bireylerin, sal riske atacak etkenlerden daha fazla haberdar olduklar, daha salkl yaam tarzlarn setikleri, sorumluluk stlenme ve z sayg duygularnn daha gelikin olduu, sorunlar zmede daha becerikli olduklar ve daha etkili stratejiler gelitirdikleri sonucuna varmlardr; bu etken lerin hepsi de daha mutlu ve daha salkl bir hayat yaamaya katkda bulunmaktadrlar. yleyse, sadece akademik eitim bile daha mutlu yaamakla ilikiliyse, Dalai Lama'nm bahsettii trde, yani, zellikle kalc bir mutlulua gtren tm etkenleri anlamak ve yerine getirmek zerinde younlaan renme ve eitimin etkisinin ne kadar gl olabileceini bir tahmin edin? Dalai Lama'nm deiimi salamak iin kulland yntemdeki ikinci adm "azimli ve evkli" olmaktr. Bu adm da ada Batl bilim tarafndan, kiinin hedeflerine ulamas iin nemli bir etken olarak kabul edilir. rnein, eitim psikologu Benjamin Bloom, Amerika'nn en baarl sanatlarndan, adetlerinden ve bilim adamlarndan bazlarnn hayatlarn incelemitir. Byk bir doal yetenee sahip olmasalar da, gayret ve azmin, setikleri alanlarda onlar baarya gtrdn kefetmitir.

Davran bilimciler, eylemlerimizi balatan, destekleyen ve ynlendiren mekanizmalar youn olarak aratrmlar ve bu alana da 'insani gd (motivasyon )" aratrmas adn vermilerdir. Psikologlar, ana gd tipi tanmlamlardr: lk tip, birincil gdlerdir, bunlar yaam srdrmek iin karlanmas gereken biyolojik ihtiyalara dayanan gdlerdir. rnein, yiyecek, su ve hava ihtiyacn ierirler. Dier bir gd snf, insann tevik edilme ve bilgilenme iin duyduu ihtiyac kapsar. A-ratrmaclar, bunun doutan gelen ve doru ekilde olgunlama, gelime ve sinir sisteminin doru ilemesi iin gereken bir ihtiya olduunu ileri srmektedirler. Sonuncu snf, ikincil gdlerdir, renilmi ihtiyalara ve gdlere dayanmaktadr. Pek ok ikincil gd, baarya, gce, belli bir konuma ulama ihtiyac ile ilikilidir. Bu seviyede bir gdde, kiinin davran ve gdleri sosyal glerin etkisinde kalabilir ve renme ile ekillenebilir. Modern psikolojinin kuramlar, ite bu aamada Dalai Lama'nm "azmi ve evki" gelitirme fikri ile birlemektedir. Dalai Lama'nm sisteminde, gd ve azim sadece dnyasal baary ararken deil, ayn zamanda kiinin ger ek mutlulua giden etkenleri daha iyi anlamas ve iyilik, sevecenlik ve ruhsal geliim gibi daha yksek hedeflerin peinde koulmasnda kullanlmaktadr. "aba," deiime yol amadaki son etkendir. Dalai Lama, abay, yeni artlandrmalar yaratmada gerekli bir etken olarak tanmlamaktadr. Olumsuz davranlarmz ve dncelerimizi yeni artlanmalar yoluyla deitirebileceimiz dncesi Batl psikologlar tarafndan paylalmakla kalmamakta, ayn zamanda ada davransal tedavinin dayanak talarndan biri olarak kabul edilmektedir. Bu tr bir terapi, insanlarn, byk lde, nasl biri olacaklarn rendilderi temeline dayanmaktadr ve yeni artlanmalar yaratmak iin stratejiler neril-mesiyle, davransal terapinin pek ok sorun karsnda ok etkili olduu kantlanmtr. 246 247 Bilimin, ksa bir sre nce kiinin genetik eiliminin onun olaylara verdii karakteristik tepkilerde aka rol oynadn aklam olmasna ramen, pek ok sosyal bilimci ve psikolog, davranma, dnme ve hissetme tarzmzn byk lde yetimemiz ve evremizi saran sosyal ve kltrel glerin sonucu olan renme ve artlanma ile belirlendiini dnmektedirler. Davranlarn byk oranda artlanma ile gelitirildiine ve "alkanlk" ile glendirilip, yerleik hale getirildiine inanldna gre, bu durum Dalai Lama'nn iddia ettii gibi, zararl ve olumsuz artlanmay yok edip yerine yararl, hayat iyiletirici artlanmay getirme olasln da mmkn klmaktadr. Darya kar davranlarmz deitirmek iin gerek bir aba gstermek sadece kt alkanlklarmz yenmekte yararl olmakla kalmaz, ayrca temel tutum ve duygularmz da deitirebilir. Deneyler, herkesin kabul ettii gibi tutumlarmzn ve psikolojik zelliklerimizin davranlarmz belirlediini ve davranlarmzn, tutumlarmz deitirebileceini gstermitir. Aratrmaclar, yapmack bir ka atma ya da glmsemenin bile fke ya da mutluluk duygularnn uyanmasna neden olabileceini bulmulardr; bu da sadece "hareketleri gzden geirmenin" ve srekli

olarak olumlu davranlara girimenin bile gerek bir isel deiime yol aabileceini akla getirmektedir. Deiimin, Dalai Lama'nn mutlu bir yaam kurmaya yaklamnda nemli karlklar vardr. rnein, bakalarna yardm etme eylemiyle balarsak, zellikle iyi ve koruyucu olduumuzu hissetmesek bile, zaman iinde gerek bir sevecenlik duygusu gelitirdiimiz iin isel bir dnmn meydana geldiini farkedebiliriz. !:( 248 Gereki Umutlar Dalai Lama, gerek bir isel deiime ve dnme yol amak konusunda, kararl bir aba gstermenin nemini vurgulamaktadr. Bu, kademeli bir sretir ve son yllarda Ba'da ok popler olan abuk netice veren kendi kendine yardm teknikleri ve terapileri ile keskin bir kartlk gstermektedir. Bu teknikler "olumlu dnmeden", "iinizdeki ocuu kefetmeye" dek geni bir yelpazeye yaylmaktadr. Dalai Lama'nn yaklam, yava bir geliimi ve olgunlamay iaret etmektedir. Zihnin, olaanst, hatta neredeyse snrsz bir gc olduuna inanmaktadr. Fakat bu zihin sistemli olarak eitilmeli, younlama yetenei arrlmal, yllar sren deneyimler ve salam mantik yrtmelerle kvamna getirilmelidir. Sorunlarmza katkda bulunan davran ve alkanlklar gelitirmek uzun sre alr. Mutluluk getiren yeni alkanlklar gelitirmek de ayn lde uzun zaman alr. A-zim, aba ve zaman; bu temel olgudan ka yoktur. Bunlar, mutluluun gerek srlardr. Deiim yoluna girildiinde, mankl mitler beslemek -nemlidir. Eer ok yksek umutlar besliyorsak, hayal krklna urayabiliriz. ok kk umutlar beslemek de, snrlarmza meydan okuma ve gerek potansiyelimizi ortaya karma isteimizi basracakr. Deiim sreci hakkndaki konumamzda Dalai Lama yle bir aklamada bulunmutu: "Gereki bir tutum iinde bulunmann nemini asla gz ard etmemelisiniz; mutlak amacnza giden yolda ilerlediiniz srece durumunuzun somut gerekliine kar duyarl ve saygl olmalsnz. Yolunuzun doasnda var olan zorluklar 249 tanyn ve bunlar zmlemenin zaman ve srekli bir aba gerektirdiini bilin. Zihninizde, ideallerini^ ile ilerlemenizi ltnz standartlar arasnda belirgin bir ayrm yapmak nemlidir. Bir Budist olarak, idealleriniz ok yksee konumlandrlm olabilir: mudak beklentiniz tam bir Aydnlanmadr. deal olarak Aydnlanmay kabul etmek bir arlk deildir. Fakat bunu, abucak, burada ve imdi baarmay beklemek bir arlktr. Bunu idealinizin yerine bir standart olarak kullanmanz, Aydnlamaya abucak ulaamadnzda cesaretinizin ve midinizin tamamen krlmasna neden olur. Yani, gereki bir yaklama ihtiyacnz vardr. Dier yandan, 'Sadece burada ve u anda younlayorum; bu en doru ey ve gelecek ya da Budha aamasna erimek umurumda deil,' demek de bir baka arlktr. yleyse, yaklammzn arada bir yerde olmas gerekir. "Beklentilerimizle baa kabilmek gerekten de ustalk isteyen bir konudur. Arya kaan beklentilerinize uygun zmler bulamamanz genellikle sorunlara yol aar. Dier yandan, beklenti, mit ve istek olmadan ilerleme olmaz. Baz mitler

nemlidir.-Doru bir denge bulmak ise kolay deildir. Kiinin, her durumu annda inceleyip karar vermesi gerekir." Gene de pheler iimi kemirip duruyordu; her ne kadar yeterince zaman ve aba harcayarak baz olumsuz davranlarmz ve tutumlarmz deitirebilsek de, olumsuz duygular kknden skp atmak gerekte ne derece mmknd? Konuyu Dala Lama'ya atm: "Gerek bir mut250 luluun, fke, nefret, agzllk gibi olumsuz davran ve zihinsel durumlar elemeye bal olduundan bahsetmitik..." Dalai Lama evet anlamnda ban edi. "Fakat bu tr duygular psikolojik oluumumuzun doal birer parasdrlar. Tm insanlar bu karanlk duygular az veya ok yaar. Eer durum byleyse, bize ait bir paradan nefret etmek, onu inkar etmek ve onunla savamak mantkl m? Demek istediim, doal oluumumuzun aylmaz bir paras olan bir eyi skp atmak bana hi ilevsel deilmi, hatta doaya aykrym gibi geliyor." Dalai Lama, ban sallayarak yant verdi: "Evet, baz insanlar fke, nefret ve dier olumsuz duygularn zihnimizin doal bir paras olduunu savunurlar. Bizim doal birer paramz olmalarndan dolay bu zihinsel durumlar deitirmenin hi yolu olmadn dnrler. Fakat bu yanltr. rnein, hepimiz hi bir bilgiye sahip olmadan doarz. Genken de pek ok konuda bilgisiz ve cahilizdir. Fakat yamz ilerledike, renme ve eitim yoluyla bilgi edinebilir ve cehaletimizi giderebiliriz. Bununla beraber, bilinli bir ekilde bilgimizi gelitirmezsek, bu cehaletten kurtulamayz. Yani, eer kendimizi doal bir durumda brakr ve bunu gidermek iin bir aba gstermezsek, eitim ve renme doal bir ekilde gelip de, kendiliinden cehaleti engelleyemez. Ayn ekilde, doru bir eitimle aamal olarak olumsuz duygularmz a-zaltabilir, sevgi, sevecenlik ve balayclk gibi olumlu zihinsel tutumlar artrabiliriz." "Fakat, bu eyler bizim ruhumuzun bir parasysalar, bizim paramz olan bir eye kar savarken nasl baarl olabiliriz ki?" 251 I "Olumsuz duygulara kar savarken, insan zihninin nasl ilediini bilmek yararl olacaktr," diye yant verdi. "Tabii ki insan zihni ok karmaktr. Fakat ok da ustadr. eitli durumlar ve artlarla baa kabilecei pek ok yol bulabilir. Zihin, eitli sorunlara uygulayabilecei farkl gr alar bulabilir. "Budist uygulamalar iinde, farkl gr alar uygulama becerisi bir seri meditasyonda kullanlr. Bu meditasyonlarda, kendinizi deiik grnlerinizd en zihinsel olarak yaltr ve sonra da onlarla bir diyaloga giriirsiniz. rnein, alturizmi artrmak iin tasarlanm bir meditasyonda, ben merkezcil tutumunuzla, ben merkezcilliin bedenlenmi hali olan ben ile bir izde olarak kendiniz arasnda bir diyaloga giriirsiniz. Bu, karlkl konumann olduu bir tr ilikidir. Benzer ekilde, her ne kadar nefret ve fke gibi olumsuz zellikler zihninizin bir

paras'olsalar da, fke ve nefreti bir nesne gibi grdnz ve onlarla savatnz bir abann iine girebilirsiniz. "Ayrca, gnlk hayatnzda, kendinizi sk sk eletirdiiniz ya da suladnz durumlar iinde bulursunuz. 'Ah, u gnlerde kendimi hayal krldna urattm,' dediiniz olur. Sonra da kendinizi eletirirsiniz. Ya da yanl bir ey yaptnz ya da bir eyi yapmadnz iin kendinizi sular ve kendinize kzarsnz. Burada da, bir tr diyaloga girersiniz. Gerekte, iki ayr ben yoktur; sadece ayn bireyin blnmemi tek bir paras vardr. Fakat gene de, kendinizi eletirmenin ve kzmann da bir anlam vardr. Bu, hepinizin kendi deneyimlerinizden bildiiniz bir eydir. "Her ne kadar, gerekte, blnmemi tek bir birey olsa da, iki deiik gr as uygulayabilirsiniz. Kendinizi eletirdiinizde ne olur? Eletiren "ben", olaya, sizi ve tm varlnz 252 oluturan adan bakmaktadr; eletirilen "ben" ise zel bir deneyimin ya da zel bir olayn asndan bakan bendir. Bylece, kendi kendine ilikinin mmkn olduunu grebilirsiniz. "Kiinin kendi kimliinin deiik halleri zerinde dnmesi, bu konuyu amada gayet yararl olacaktr. rnek olarak Tibetli bir Budist rahibi ele alalm. Bu bireyin, rahip olmasndan kaynaklanan, 'ben bir rahibim' diyen kiisel bir kimlii vardr. Sonra, rahip olmasyla pek ilgili olmayan daha ok etnik kk eninden kaynaklanan baka bir kimlii daha vardr: 'ben bir Tibetliyim'. Rahip olmasnn ve etnik kkenin nemli bir rol oynamad bir baka kimlii daha vardr: 'Ben bir in sanoluyum' diye dnebilir. Yani, her kiinin bireysel kimlii iinde farkl gr alar grebilirsiniz. "Bu, kavramsal olarak bir tek eyle ilgili olsak da, ayn olaya farkl gr alarndan bakabildiimizi gsterir. Ve olaylar farkl alardan grme becerisi de gayet sekindir; bu olayn zel bir blm, zel bir ksm zerinde younlaabiliriz ve zel bir gr as uygulayabiliriz. Bu beceri, kendimizdeki baz olumsuz durumlar tanmlamak ve elemek veya olumlu zellikleri artrmak istediimizde ok nemli bir hale gelir. Farkl gr alarm uygulama becerimi^ sayesinde, ortadan kaldrmak ve savamak istediimi^jnlerimi^in farkna varabiliri^. "Bu konuyu daha fazla incelemek istediimizde akla ok nemli bir soru gelmektedir: fke, nefret ve dier zihinsel durumlarla savaa girmek mmkn olsa bile, onlara kar zafer kazanmamz garantileyen bir ey var m? "Bu olumsuz zihinsel tutumlardan bahsederken, Tibet-e'de Nyon Mong ya da Sanskrit dilinde Klesha denen kavram kastettiimi belirtmeliyim. Bu terim, "iten gelerek keder ve253 ren" anlamna gelir. Uzun bir terim olduu iin genellikle, "kuruntu" olarak evrilir. Tibete bir kelime olan Nyot Mong'un etimolojik kkeni, zihninizde keder uyandran, zihinsel barnz bozan ya da meydana geldiinde ruhunuzu alt st eden duygusal ve zihinsel olay anlamna gelen bir kelimedir. Eer yeterince dikkatle bakarsak, zihnimizin sakinliini ve soukkanllmz bozma eilimi gsterdikleri iin bu tr "kuruntularn", kiiye keder veren doalarn kolaylkla grebiliriz. Fakat

bu kuruntular yenip yenemeyeceimizi anlamak ok daha zordur. Bu, ruhsal potansiyelimizi tam olarak anlamamzn mmkn olup olmad dncesi ile dorudan ilikili, ok ciddi ve yantlamas ok zor bir sorudur. "yleyse, bu keder verici duygu ve dncelerin ya da kuruntularn kklerinin zihnimizden kaznabileceklerini ve ortadan kaldrlabileceklerini neye dayanarak kabul ediyoruz? Budist retisinde, bunun olabileceine inanmamz salayan ana ncl ya da temel vardr. "lk ncl, kuruntulu dncelerin ve keder veren tm duygularn esasta arpk olduklar ve bu nedenle de durumun gerekliinin yanl anlalmasndan kaynaklandklardr. Bu olumsuz duygular ne kadar gl ve derin olurlarsa olsunlar salam bir temelleri yoktur. Grmezden gelme zerine kurulmulardr. Dier yandan, sevgi, sevecenlik, igr gibi tm olumlu dnceler ya da duygularn salam bir temelleri vardr. Zihin bu olumlu durumlar deneyimlediinde, bir arpklk olmaz. Ayrca, bu olumlu etkenler geree dayanmaktadrlar. Kendi deneyimlerimizle dorulanabilirler. Mantk ve kavrayta bir tr temel ve kk salma vardr; fke ve nefret gibi keder verici duygularda ise bu yoktur. Bunun da tesinde, eer kendinizi eitir ve tm bu olumlu zihinsel durumlar 254 dzenli alkanlklar haline getirip uygularsanz kapasitelerini ve potansiyellerini sonsuz derecede artrabilirsiniz..." Araya girdim: "Olumlu zihinsel durumlarn salam bir temelleri olduunu ve olumsuz zihinsel durumlarn ise hi bir salam temele oturmadklaryla ne demek istediinizi biraz daha aklayabilir misiniz?" "rnein, sevecenlik olumlu bir duygu olarak kabul edilir. Sevecenlik duygusunu gelitirmeye, ac ekmeyi istemediinizi ve mutlu olmaya hakknz olduunu kabul etmeyle balarsnz. Bu, kendi deneyimleriniz ile de dorulanp, deerlendirilebilir. Sonra, dier insanlarn da tpk sizin gibi, ac ekmek istemediklerini ve mutlu olmaya haklar olduunu kabul edersiniz. Bu, sevecenlik duygunuzu gelitirmeye balamanzn temelini oluturur. "Esasta, iki tr duygu ya da dnce vardr: olumlu ve o-lumsuz. Bu duygular snflandrmann yollarndan biri, o-lumlu duygularn dorulanabilenler ve olumsuz duygularn da dorulanamayanlar olduklarn anlamaktr. rnein, daha nceden arzu konusunu tartmtk, olumlu arzularn ve o-lumsuz arzularn nasl olabildikleri hakknda konumutuk. Kiinin temel ihtiyalarnn karlanmasn arzulamas olumlu trde bir arzudur. Bu dorulanabilir. Hepimizin varolduu ve yaammz srdrme hakkmz olduu gereine dayanr. Ve yaammz srdrebilmek iin de baz eylere ihtiya duyarz; baz ihtiyalarn karlanmas gerekir. Bu tr bir arzunun salam bir temeli vardr. Ve daha nceden de tarttmz gibi, ar arzu ve agzllk gibi olumsuz arzular da vardr. Bu tr arzular, salam nedenler zerine kurulmamlardr ve genellikle sadece bek yaratp kiinin hayatn kartrrlar. Bu tr arzular sadece bir honutsuzluk ya da daha fazlasn istemek255

ten, hatta bu nesnelere gerekte ihtiyacmz olmasa da onlar istemekten kaynaklanr. Bunlarn gerisinde salam bir neden yoktur. Bu adan bakldnda, olumluluk duygularnn salam ve doru bir temele oturduklarn syleyebiliriz ve olumsuz duygular bu deerli temelden yoksundurlar." Dalai Lama, bir botanikinin nadir bulunan iek trlerini snflandrrken gsterdii dikkate e bir dikkatle, zihnin ileyiini paralara ayrarak insan zihnini incelemeye devam etti. "Bu da bizi, olumsuz duygularmzn sklp atlabilecekleri ve denebilecekleri iddiasna dayanan ikinci ncle getirir. Bu ncl, olumlu zihinsel tutumlarn, olumsu^ eilimlerimi^ ve keder dolu zihinsel tutumlarm^ iin bir tr panzehir etkisi gsterebilecekleri dncesine dayanmaktadr. Yani, ikinci ncle gre, bir tr panzehir grevi gren bu etkenleri artrrsanz bu durumda gleri ne kadar fa^la olursa, si^e zihinsel ve duygusal ac veren durumlarn gcn de o oranda azaltabilirsiniz bu eylerin etkilerini azaltmay o oranda baarabilirsiniz. "Olumsuz zihinsel tutumlar elemekten bahsederken, akla gelen bir nokta daha vardr. Budist almalar iinde, sabr, hogr, iyilik ve benzeri belli olumlu zihinsel zelliklerin gelitirilmesi, fke, nefret ve bamllk gibi olumsuz zihinsel tutumlara kar zel panzehirler olabilir. Sevgi ve sevecenlik gibi panzehirleri uygulamak, zihinsel ve duygusal ac veren durumlarn derecesini ya da etkilerini belirgin bir ekilde a-zaltsa bile, sadece belli ac verici duygular ortadan kaldrmay amaladklar iin bir anlamda ksmi tedbirler olarak grlebilirler. Bamllk ve nefret gibi ac verici duygular sonuta baz 256 eyleri grmezden gelmek nedeniyle kk salmlardr; buna gerei yanl kavrama denebilir. Bu nedenle, tm Budist gelenekler arasnda, tm bu olumsuz eilimleri tam olarak yenebilmek amacyla, cehaletin panzehiri olan "Bilgelik etkeni" uygulanmas gerektii konusunda fikir birlii vardr. Bilgelik etkeni, gerekliin asl doas hakknda bir igr gelitirmeyi ierir. "Budist gelenekte, belli zihinsel tutumlar iin belli panzehirlere sahibizdir. rnein, sabr ve hogr, fke ve nefret duygular iin zel panzehirlerdir. Bunun dnda ise tm o-lumsuz zihinsel tutumlar iin genel bir panzehirimiz de vardr: gerekliin asl doasna igr ile bakmak. Bu, zehirli bir bitkiden kurtulmaya benzer: baz dallar ve yapraklar keserek zararl etkilerini ortadan kaldrabilirsiniz ya da bitkiyi kknden skerek ondan tamamen kurtulabilirsiniz." Dalai Lama, olumsuz zihinsel tutumlarmzdan kurtulma olasl hakkndaki aklamasna yle son verdi: "-nc ncl, zihnin esas doasnn saf olduudur. Temelde yatan gizli ve usta bilinliliin olumsuz duygular ile lekelene-meyecei inancna dayanmaktadr. Doas saftr, bu "Parlak Ik Zihni" diye adlandrlan bir durumdur. Zihnin bu temel doas Budha Doas diye de adlandrlr. Bu nedenle, olumsuz duygular, Budha Doas'nn ayrlmaz birer paras olduklar iin de, onlar ayrmak ve zihni arndrmak mmkndr.

"Budizm, bu ncle dayanarak, sevgi, sevecenlik, hogr ve balayclk gibi panzehir gc olan tutumlar bilinli bir ekilde gelitirip meditasyon gibi eitli uygulamalar yapa257 rak zihinsel ve duygusal aclardan kurtulmann mmkn olduunu kabul etmektedir." Zihnin temel doasnn saf olduu ve olumsuz dnme kalplarmzdan tamamen kurtulma kapasitesine sahip olduumuz dncesi, Dalai Lama'nn daha nceden bahsettiini duyduum bir konuydu. Zihni bir bardak bulank suya benzetmiti; ac dolu zihinsel tutumlar tpk "kirlilik" ya da amur gibiydi; suyun asl "saf doasn gstermek iin temizlenebilirlerdi. Bu, bana biraz soyut grnmt, bu nedenle de konuyla ilgi daha ilevsel rneklere geebilmek iin szn kestim. "Diyelim ki, kii olumsuz duygularndan kurtulmann mmkn olduunu kabul etti ve hatta bu ynde admlar atmaya balad. Konumalarmzdan anladma gre, bu karanlk yan yoketmek iin ok byk bir aba gerekmektedir; panzehir etkisi gsteren etkenleri, youn meditatif almalar ok iyi incelemek, anlamak ve dzenli olarak uygulamak gibi. Bu tutum, bahsedilen almalar iin byk bir zaman ve dikkat ayrabilen bir rahip ya da ona benzer biri iin uygun olabilir. Fakat bir ailesi olan, bu youn teknikleri almak iin zaman ya da frsat olmayan normal bir insan ne yapmaldr? Onlarn bu ac veren duygular tamamen yok etmek yerine denetim altna almaya, onlarla yaamay renmeye ve doru kullanmaya almalar daha uygun olmaz m? Tpk eker hastalar gibi. Tam bir iyileme olanaklar yoktur fakat diyetlerine dikkat ederek, enslin alarak bu hastal denetim altnda tutabilir ve eker hastalnn belirtileri ile olumsuz etkilerini nleyeb ilirler." "Evet, bu iyi olur!" diye yant verdi evkle. "Size katlyorum. Kk admlarla bile olsa, kiinin olumsuz duygularn 258 etkilerini azaltmay renme yolunda ilerlemesi ok yararl olabilir. Kiinin kesinlikle daha mudu ve tatmin edici bir hayat yaamasna yardmc olur. Gene de normal birinin, yani bir ii, ailesi, ei ile cinsel ilikisi olan birinin yksek bir ruhsal anlaya ulamas mmkndr. Hatta, krk, elli hatta seksen yana gelene dek ciddi almalar yapmam olduu halde yksek bir anlaya sahip ustalar olmay baarm kiiler bile vardr." "Siz hi byle yksek bir seviyeye ulam olduunu dndnz biriyle karlatnz m?" diye szn kestim. "Bence bu konuda bir yargya varmak ok, ok zordur. Sanrm, gerekten ciddi izdeler bu tr eyleri hi belli etmezler," diyerek gld. Bat'da pek ok insan mutluluk kayna olarak dinsel inanlara dnmektedir, fakat Dalai Lama'nn yaklam temelde pek ok Bat dininden farkldr; inantan ok akl yrtmeye ve zihni eitmeye arlk vermektedir. Baz alardan, Dalai Lama'nn yaklam bir tr zihin bilimine, insanlarn psikolojide kulland sisteme benzeyen bir sistemdir. Fakat Dalai Lama'nn nerileri daha ileri gitmektedir. Baz kt alkanlklar - sigara imek, alkolizm, mizacmzdaki yan tutumlar - yenmek iin psikoterapi teknikleri kullanma fikrini benimserken, tm bu olumsuz duygu ve

tutumlara kar silah olarak olumlu zellikleri sevgi, sabr, itenlik gelitirme dncesine alk deiliz. Dalai Lama'nn mudulua ulama yntemi, olumsuz zihinsel tutumlarn zihnimizin ayrlmaz bir paras olmadklar dncesine dayanmaktadr ki, bu bir devrimdir; 259 olumsuz tutumlar doal nee ve mutluluk durumlarn geici olarak tkayan engellerdir. Bat psikoterapisinin pek ok geleneksel ekol, kiinin tm grn tam bir incelemeden geirmek yerine tek bir nevrozu dzeltmeye urama eilimdedir. Hastann sorunlarna ve mutsuzluuna katkda bulunan isel kavgalarm, bilinsiz gdlerini ve psikolojik dinamikleri zmlemek amacyla onun gemiini, ilikilerini, gnlk hayatn (ryalar ve fantezileri de buna dahildir) ve hatta terapist ile olan ilikisini bile incelemektedirler. Burada hedef, zihni dorudan mutlu olmak iin eitmekten ok, daha salkl mcadele stratejileri ve dzenlemeler gelitirmek ve belirtilerin iyiletirilmesini salamaktr. Dalai Lama'nn zihni eitme yntemindeki en nemli -zellik, olumlu zihinsel tutumlarn olumsu^ zihinsel tutumlar iin panzehir olabilecekleri dncesidir. Modern davran biliminde bu yaklamn benzerlerini ararsak, belki konyitiv (kavramayla ilgili) terapi en yalcn yntem olarak grlebilir. Bu psikoterapi formu, son bir ka on yl iinde olduka popler olmutur ve alldk sorunlarn byk blmnde, zellikle depresyon ve endie gibi ruhsal rahatszlklar tedavi etmede ok etkili olduu kantlanmtr. Dr. Albert Ellis ve Dr. Aaron Beck gibi psikoterapistler tarafndan gelitirilen modern konyitiv terapi, bizi alt st eden duygulara ve uyumsuz davranlara, dnce yapsnn bozulmasnn ve mantksz inanlarn neden olduu dncesine dayanmaktadr. Bu terapi, hastann sistemli olarak, dnce yapsndaki bozukluklar tanmlamasna, incelemesine ve dzeltmesine yardmc olmak zerinde younlar. Bir anlamda, bu dzeltici dnceler, hastann ektii aclarn kayna olan bozuk dnme kalplarna kar bir panzehir olmaktadr. 260 rnek olarak, bir bakas tarafndan reddedilen ve bu nedenle ar bir ac hisseden birini alalm. Konyitiv terapist bu kiiye ncelikle, rnein "Hayatmdaki herkes tarafndan her zaman sevilmeli ve beenilmeyim; bunun olmamas korkun bir ey, demek ki ben deersizim," gibi mantksz bir inan tanmlamasnda yardm eder. Sonra, terapist bu kiiye bu gerek d inan ykacak delilleri sunar. Bu yaklam yzeysel gibi grnse de, pek ok aratrma konyitiv terapinin ie yaradn gstermitir. rnein, konyitiv terapistler, depresyonun temelini, kiinin kendini bozguna uratan dncelerin oluturduunda birlemektedirler. Budizm'in tm ac ve keder verici duygularn arpk olduu gryle neredeyse ayn ekilde, konyitiv terapistler olumsuz depresyon yaratc dnceleri "esasen arpk" olarak grmektedirler. Depresyonda, olaylar, ya hep ya hi eklinde ya da genele uygulanarak grldkleri iin dnce tarz arpklar (rnein, eer iinizi kaybetmiseniz ya da snfta kalmsanz, otomatik olarak, "Ben tam anlamyla

baarsz biriyim" diye dnrsnz) ya da sadece belli olaylar alglanr (rnein, bir gn iinde iyi ve ilci kt ey olabilir, fakat depresyondaki kii iyileri grmezden gelir ve sadece kt zerinde younlar). Depresyonun tedavisinde hasta, terapistin de yardmyla olumsuz dncelerin otomatik olarak ortaya kmalarn izlemeye ("Ben tamamen deersizim" gibi) ve onlara kar gelecek ya da rtecek bilgi ve deliller toplayarak ("ki ocuk bytmek iin ok altm," "ark sylemeye yeteneim var," "Ben iyi bir dostum," "Zor bir ii yrtyorum," vs. gibi) bu arpk dnceleri dzeltmeye cesaretlendirilir. Aratrmaclar, bu arpk dnce tarzlarnn yerine doru bilgileri koyarak, kiinin duygularnda deiiklik yaratabileceini ve ruh halini dzeltebileceini kantlamlardr. 261 Duygularmz deitirebileceimiz ve deiik dnme tarzlar uygulayarak olumsuz dncelere kar koyabileceimiz gerei, Dalai Lama'nn, panzehirlerin ya da uygun o-lumlu dnce tarzlarn uygulamas yoluyla olumsuz zihinsel tutumlarmz yenebileceimiz eklindeki nermesini desteklemektedir. Ve bu gerek, beynin yapsn ve ileyiini yeni dnceler gelitirerek deitirebileceimizi gsteren son bilimsel deliller ile birletiinde, zihni eiterek mutlulua ulaabileceimiz dncesi gerek bir olaslk gibi gzkmektedir. 262 13. Konu FKE VE NEFRET LE BAA IKABLMEK Eer biri, okla vurulmu bir kiiye rastlarsa, okun nereden geldii ya da oku atann kim olduu ya da okun gvdesinin hangi aatan yapld, ok ucunun nasl ekillendirildii ile zaman kaybetmemelidir. Bunun yerine dikkatini, oku hemen kartmak zerinde younlatrmaldr. Shakyamuni, Budha Simdi baz "oklar" yani, mutluluumuzu mahveden baz olumsuz zihinsel tutumlar ve onlara uygun panzehirler zerinde duralm. Tm olumsuz zihinsel tutumlar mutluluumuz iin birer engeldirler, fakat biz en byk tkanklklar dan biri olan fke ile balayacaz. fke, Stoac dnr Seneka tarafndan "tm duygularn en korkuncu ve en lgn" diye tanmlanmtr. fke ve nefretin ykc etkileri son bilimsel aratrmalarda iyice kantlanmtr. Tabii ki, bu duygularn yarglarmz nasl karartabileceklerini, ar rahatsz duygulara yol aabileceklerini ya da ilikilerimizde nasl hasara neden olabileceklerini bilmek iin bilimsel delillere gerek yoktur. Kiisel deneyimlerimiz de bunu bize syleyebilir. Fakat son yllarda, fke ve dmanln zararl fiziksel etkilerini kantlamada byk ilerlemeler katedilmitir. Bu duygularn hastalk ve erken lmlerin belirgin nedenleri olduklarn gsteren dzinelerce aratrma vardr. Duke niversitesi'nden Dr. 263 Redford Willams ve Stanford niversitesi'nden Dr. Robert Sapolsky gibi aratrmaclar, fke ve dmanlk duygularnn zellikle kalp ve solunum sistemine zarar verdiini gsteren aratrmalar yrtmlerdir. Dmanlk duymann zararl etkileri hakknda deliller artmaktadr ve bu tr olumsuz duygular, kalp hastalklar

iin, yksek kolesterol ya da yksek tansiyon gibi bilindik risk faktrlerinden daha byk ya da en a-zndan onlara eit byklkte bir risk faktr olarak kabul edilmektedir. fke ve nefretin zararl etkilerini kabul ettikten sonra bir sonraki soru u olmaktadr: bunu nasl yenebiliriz? Bir klinikte psikiyatrik gzlemci olarak altm ilk gnmde, bana yeni ofisimi gsterdikleri srada koridorda yanklanan ve kanm donduran lklar duymutum... "ok kzgnm..." "Daha yksek!" "OK KIZGINIM" "DAHA YKSEK! GSTER BANA. FKEN GRMEME ZN VER!" "OK KIZGINIM!! OK KIZGINIM!! SENDEN NEFRET EDYORUM!!! SENDEN NEFRET EDYORUM!!!" Gerekten de korkutucuydu. Bana elik eden grevliye, bunun acil mdahale gerektiren bir kriz gibi grndn syledim. 264 "Endielenme," diyerek gld. "Koridorun ilerisinde bir grup terapisi var sadece; hastann fkesi ile ilikiye gemesine yardmc oluyorlar." O gn, terapiden sonra hasta ile zel olarak grtm. Boalm gibi grnyordu. "Kendimi ok rahatlam hissediyorum," dedi kadn, "bu terapi seans gerekten ie yarad. Tm fkemi atmm gibi hissediyorum." Ertesi gnk seansmzda, ayn bayan yle dedi: "ey, sanrm tm fkemi atamamm. Dn, buradan ayrldktan hemen sonra, otoparkdan karken aynn biri neredeyse yolumu kesiyordu ... ve sinirlendim! Eve dnene dek nefesim kesilene kadar o ayya svp saydm. Sanrm, geri kalan fkemi de boaltmak iin u fke seanslarndan bir ka tanesine daha ihtiyacm var." D alai Lama fke ve nefreti yenmeye kalkmaya, bu ypratc duygularn doalarn aratrmakla balamaktadr. "Genel olarak konuursak," diye aklad, "kibir, agzllk, kskanlk, arzu, ehvet dknl, dar grllk gibi pek ok farkl, ac verici ve olumsuz duygu vardr. Fakat tm bunlarn haricinde, fke ve nefret byk ktlkler olarak kabul edilirler nk sevecenlii ve alturizmi gelitirme yolundaki en byk engellerdir; kiinin faziletini ve zihinsel sakinliini bozarlar. "fke, iki tre ayrlabilir. Bir tr olumlu olabilir. Kiinin baz gdlerinden kaynaklanabilir. Sevecenlik ya da sorumluluk duygusundan kaynaklanan bir fke olabilir. fke, sevecenlikten 265 kaynaklnda, olumlu bir eylem iin bir tr gd ya da bir katalizr olarak kullanlabilir. Bu artlarda, fke gibi insani bir duygu, deiime yol aabilecek bir g olabilir. Bireyin hzla ve kararl bir ekilde hareket etmesini salayan bir tr enerji yaratr. Gl bir harekete geirici etken olabilir. Yani, bazen bu tr bir fke olumlu olabilir. Gene de, bu tr bir fke bir tr koruyucu gibi olsa ve art bir enerji verse de, bu enerji genellikle krdr, sonunda yapc m yoksa ykc m olaca belli deildir.

"Baz ender durumlarda fke olumlu bir ey olabilse de, genel olarak konuursak, hastalkl duygulara ve nefrete yol aar. Ve fke olduu srece de bu durum asla olumlu deildir; hibir yarar yoktur. Her zaman ve tamamen olumsuzdur. "fke ve nefreti, bastrarak alt edemeyiz. fkenin panzehiri olan sabr ve hogry etken bir ekilde gelitirmeliyi^. Daha nceden bahsettiimiz rnei izleyerek, sabr ve hogry gelitirmede baarl olabilmeniz iin, onu aramak iin gl bir istek ve evk duymalsnz. evkiniz ne kadar gl olursa, bu sre iinde karlatnz zorluklara dayanma beceriniz de o kadar byk olur. Sabr ve hogr zerinde almaya giritiinizde gerekte fke ve nefret ile de savaa girimi olursunuz. Bu bir sava olduu iin zaferi amalarsnz fakat sava kaybetme olaslna da hazr olmaksnz. Yani, bir savaa girdiinizde, bu sre iinde pek ok sorunla karlaacanz gereini de gz ard etmemelisiniz. Bu zorluklara dayanma becerisine sahip olmalsnz. etin bir sreten geerek fke ve nefrete kar zafer kazanm biri, gerek bir kahramandr. "te, bu zihinsel tutumla bu gl evk duygusunu gelitiririz. evk duygusu, hogr ve sabrn yararl etkilerini fke ve nefretin ypratc ve olumsuz etkilerini renmenin ve 266 bunlar zerinde dnmenin sonucunda geliir. Bu tavr ve iindeki anlay, hogr ve sabr duygularna doru bir eilim yaratacak, fke ve nefret dolu dnceler hakknda sizi daha dikkatli ve ihtiyatl yapacaktr. Genelde, fke ve nefret konusunda ok fazla endie etmeyiz, bu duygular kendiliklerinden gelirler. Fakat bu duygular karsnda dikkatli bir tutum gelitirdiimizde, bu sitemsiz tutum bile fke ve nefreti engelleyici bir nlem olabilir. "fkenin ypratc etkileri ok belirgin, ok ak ve anidir. rnein, iinizde gl bir fke duygusu ya da nefret doduu anda, sizi tam anlamyla bunaltr ve zihinsel huzurunuzu mahveder; soukkanllnz tamamen kaybolur. Byle youn bir fke ve nefret doduunda, beyninizdeki doru ve yanl, eylemlerinizin uzun ve ksa vadeli sonularn yarglama ile ilgili blmn bozar. Yarglama beceriniz tamamen ilemez hale gelir. Sanki ldrm gibi olursunuz. Bu fke ve nefret sizi kafanzn kart bir duruma sokar; bu da sadece sorunlarnz ve yaadnz zorluklar daha da kt bir hale sokar. "Fiziksel seviyede de, nefret kiide ok irkin, ho olmayan bir deiime neden olur. Gl bir fke ve nefret duygusu doduunda, kii ne kadar arbal bir poz taknmaya alrsa alsn, yz aka arplr ve irkin bir grnm alr. Bu ok tatsz bir ifadedir ve kii evreye ok dmanca bir titreim yayar. evredeki insanlar bunu sanki bu kiinin bedeninden bir enerji yaylyormu gibi hissederler. Dahas, sadece insanlar deil, hayvanlar bile o anda bu insandan uzak durmaya alrlar. Ayrca, kii nefret dolu dnceler beslediinde, bu dnceler o kiinin iinde birikme eilimi gsterirler ve bu da itah kayb, uykusuzluk gibi eylere neden olabilir ve insan kesinlikle daha gergin ve sinirli yapar. 267

"Bu tr nedenlerden dolay nefret, bir dmana benzetilir. Bu isel dmann, bize zarar vermek dnda hi bir ilevi yoktur. O, bizim gerek ve mutlak dmanmzdr. Ksa ve uzun vadede bizi mahvetmekten baka hibir ilevi yoktur. "Bu, sradan bir dmandan ok farkldr. Her ne kadar bir dman, bizi dman olarak gren biri, bize zarar verecek eylemlere girise de, en azndan baka ileri de vardr; bu kii . yemek yemeli ve uyumaldr. Yani, yapmak zorunda olduu baka eyler de vardr ve yirmi drt saatini bizi mahvetmeye ayramaz. Dier yandan, nefretin bizi mahvetmekten baka bir ii, baka bir amac yoktur. Bu gerei anlayarak, bu dmana, nefrete iimizde domas iin asla frsat tanmama kararna varabiliriz." "fke ile baa kma konusunda, kiinin fkeyi iade etmesini destekleyen baz Batl psikoterapi yntemleri hakknda ne dnyorsunuz?" "Sanrm, farkl durumlar olduunu anlamak zorundayz," diye aklad Dalai Lama. "Baz durumlarda, insanlar, gemite kendilerine yaplan bir eyler, taciz ya da benzeri eyler yznden gl bir fke ve ac duygusu beslerler ve bu duyguyu ieleyerek korurlar. Bir Tibet deyimi, eer bir deniz kabuunda bir pislik varsa iine fleyerek onu temizleyebileceimizi syler. Dier bir deyile, eer bir ey deniz kabuunu tkyorsa, sadece iine fle, bylece temizlenecektir. Bu, fke duygusunun korunduu bir duruma da benzetilebilir, belki de sadece fkeyi serbest brakp ifade etmek daha iyi olacaktr. "Genel olarak, fke ve nefretin, eer kontrolsz braklrlarsa ya da ihmal ederseniz, arlamaya eilim gsterdiine ve arttna inanmaktaym. Eer bu duygularn meydana kma268 sna ve onlar ifade etmeye giderek daha fazla izin verirseniz, bu genellikle onlarn azalmalarna deil bymelerine yol aar. Bence, ne kadar dikkatli bir tutum izlerseniz ve etkileri azaltmaya alrsanz, o kadar iyidir." "fkemizi ifade etmenin ya da serbest brakmann doru yant olduunu dnmyorsanz, ne yapmak gerek o zaman?" diye araya girdim. "Her eyden nce, fke ve nefret duygular, tatminsizlik ve honutsuzlukla dolu bir zihinden doarlar. Yani, isel bir honutluk, iyilik ve sevecenlik gelitirmeye alrsanz kendinizi nceden hazrlam olursunuz. Bu, fkenin hemen domasn nleyebilecek belli bir zihinsel sakinlie yol aar. Sizi kzdran bir durum meydana geldiinde, dorudan fkenizle yzlesin ve onu inceleyin. Bu fke ve nefret dolu na hangi etkenlerin neden olduunu aratrn. Sonra, bunun uygun bir tepki olup olmadn ve zellikle de yapc ya da ykc olup olmadklarn aratrarak incelemenizi ilerletin. Ve, panzehirleri kullanarak onunla etken bir ekilde savan: bu olumsuz duygulara sabr ve hogr dnceleri ile kar koyun, bylece belli bir isel disiplin ve snrlama gelitirmek iin aba gstermi olursunuz." Dalai Lama bir an iin durduktan sonra allageldik faydac tutumu ile ekledi: "Tabii ki, fke ve nefreti yenmeye alrken ilk bata bu olumsuz duygular hissetmeye devam edebilirsiniz. Fakat, farkl seviyeler vardr; eer fkeniz lmlysa, o zaman onunla dorudan yzlemeye ve savamaya kalkabilirsiniz. Fakat, olumsuz duygu

ok glyse, o zaman ona meydan okumak ve cesaretle karlamak ok zor olacaktr. Eer durum byleyse, o zaman belki de en iyisi onu unutmaya almaktr. Baka bir ey dnn. Zihniniz biraz sakinle269 since durumu inceleyebilir, muhakeme edebilirsiniz." Dier bir deyile, "Bir mola verin," diyordu. Konumaya devam etti. "fke ve nefretten kurtulmaya alrken, sabr ve hogrnn gelitirilmesi vazgeilmezdir. Sabr ve hogrnn deerini ve nemini u kelimelerle kavrayabilirsiniz: fke ve nefretin ykc etkilerini anlamadnz srece, para bile sizi bu etkilerden koruyamaz. Bir milyoner bile olsanz, gene de fke ve nefretin ykc etkilerine aks-nzdr. Hi bir eitim tek bana, size bu etkilerden korunacanzn garantisini veremez. Ayn ekilde, kanunlar da size bu tr bir garanti ya da koruma salayamaz. Hatta nkleer silahlar bile, savunma sistemleri ne kadar karmak olursa olsun, bu etkilerden sizi koruyamaz ya da sizi onlara kar savunamaz..." Dalai Lama, zaman kazanmak iin durdu, sonra, ak, sert bir sesle szlerini sona erdirdi: "fke ve nefretin ykc etkilerinden si%i koruyacak ve bir snak salayacak tek etken, sabr ve hogr gelitirmeye altrmanndr." Bir kez daha Dalai Lama'nn geleneksel bilgelii, bilimsel verilerle tamamen uygun dmt. Alabama niversite-si'nden Dr. Dolf Zilmann, fke dolu dncelerin, bizi fkeye daha da eilimli yapan psikolojik bir uyarlma durumu yarattn gsteren deneyler yapmtr. fke, fkeyi dourmaktadr ve bu uyarlma durumu araka, fkeyi tevik edici evresel uyarclar fkemizi daha kolay tetiklemektedirler. fke, eer denetlenmezse artma eilimi gsterir. yleyse fkemizi nasl databiliriz? Dalai Lama'nn da belirttii gibi, fke ve hiddeti aa vurmann yararlar ok snrldr. fkenin 270 aa vurularak terapatik amal ifade edilmesi, Freud'un duygu kuramndan kaynaklanyor gibidir, Freud bu kuram hidrolik bir makinann ileyiine benzetmektedir: basn, arttnda serbest braklmaldr. fkeyi da vurarak ondan kurtulma dncesinin dramatik anlamda ekici yanlar vardr ve hatta bir ekilde elenceli olarak grlebilir, fakat sorun bu yntemin ie yaramamasndadr. Son krk yl iinde yaplan aratrmalar, fkemizin szl ve fiziksel olarak i fade edilmesinin onu datmada hi ie yaramadn ve hatta ileri daha da ktletirdiini gstermitir. Maryland niversitesi'nde bir psikolog olan ve fke konusunda aratrma yapan Dr. Aaron Siegman, fke ve hiddetin devaml olarak ifade edilmesinin isel uyarlma sistemine ve atardamarlarmza zarar veren biyokimyasal tepkileri tetiklediine inanmaktadr. fkemizi aa karmann doru yant olmad aktr, fakat onu grmezden gelmek ya da yokmu gibi yapmak da bir yant deildir. III. Blmde tarttmz gibi, sorunlarmzdan kamak onlar uzaklatrmaz. Peki yleyse, en iyi yaklam hangisidir? lgintir ki, Dr. Zillmann ve Dr. Williams gibi aratrmaclar, Dalai Lama'nnkilere benzeyen yntemlerin en etkilileri olduu konusunda fikir birliine

varmlardr. Genel stres, fke eiini azalttna gre, ilk adm nlemeye yneliktir: Dalai Lama'nn nerdii gibi isel bir honutluk ve sakin bir zihin yaps gelitirmek kesinlikle yardmc olacaktr. Ve fke duyulmas durumunda, aratrmalar, fkeye meydan okumann, onu mantkl bir ekilde incelemenin ve fkeyi tetikleyen dnceleri tekrar deerlendirmenin fkenin dalmasna yardmc olduunu gstermitir. Bak asn deitirmek ya da duruma deiik alardan bakmak gibi daha nceden tarttmz tekniklerin ok etkili olduklarn delillerle gsteren deneyler de vardr. Tabii ki, fkenin fazla youn 271 olmad durumlarda bunlar yapmak genellikle daha kolaydr, bu nedenle fke ve nefret dolu dncelere, ykselmeden nce mdahale etmeye almak nemli bir etken olmaktadr. Dalai Lama, fke ve nefreti yenmedeki byk nemleri nedeniyle sabr ve hogrnn anlam ve deeri zerinde ayrntl olarak bilgi vermitir. "Gnlk hayatmzda, sabr ve hogrnn byk yararlar vardr. rnein, bu zellikleri gelitirmek, soukkanllmz korumamz salar. Kii, bu sabr ve hogr kapasitesine sahipse, ok lgn ve stres dolu bir ortamda yaa bile, sabr ve hogrsn koruduu srece, sakinlii ve zihnisel bar zarar grmeyecektir. "Zor durumlar karsnda, fke yerine sabrla tepki gstermenin dier bir faydas da, kendinizi fkeyle tepki verdiinizde olabilecek istenmeyen sonulardan korumanzdr. Eer duruma fke ve nefret ile tepki verirseniz, zaten size verilmi olan zarar ve sizde alm yarann yannda gelecekte ac ekmenize yol aacak baka sebepler de yaratrsnz. Oysa, eer bir yaraya sabr ve hogr ile tepki verirseniz, geici bir rahatszlk ve acya dayanmak zorunda kalsanz bile, uzun vadede meydana gelebilecek tehlikeli sonulardan kanm olursunuz. Baz kk eylerden fedakarlk ederek, kk sorunlar ya da zorluldar bir kenara brakarak, gelecekte ok daha byk olabilecek deneyimler ve aclardan da vazgemi olursunuz. rnek olarak, sulu bulunmu bir mahkumu ele alalm, bir kolunu feda ederek hayatn kurtarabilseydi bu frsat iin minnettar olmaz myd? Bir kolunun kesilmesi nedeniyle ' duyaca acy bir kenara brakrsa, kendini ok daha byk bir ac kayna olan lmden kurtaracaktr." "Bat dncesine gre," dedim, "sabr ve hogr kesinlikle fazilet olarak kabul edilirler, fakat dier insanlar dorudan zerinize geldiklerinde, biri size zarar verdiinde, sabrl ve hogrl davranmak bir tr zayflk, pasiflik olarak grlr." Dalai Lama, bu dnceye katlmadn belirtir ekilde ban sallad. "Sabr ve hogr, kiinin karlat ters durum veya koullar karsnda salam ve metin kalabilme, bunalma dmeme yeteneinden kaynakland iin, sabr ve hogr, bir zayflk ya da teslimiyet deil, salam kalma becerisinden kaynaklanan dayanklln bir iareti olarak grlmelidir. Zorlayc bir duruma fke ve nefret

yerine sabr ve hogr ile tepki gstermek, gl, disiplin alna alnm bir zihinden kaynaklanan kendini tutma yeteneini gsterir. Tabii d, sabr kavramn tartrken, dier pek ok eyde olduu gibi, olumlu ve olumsuz sabr trleri olduunu bilmek gerekir. Sabrszlk her zaman kt deildir. rnein, ilerin yaplmasn salayan eylemlere girimenize yardmc olur. O-danz temizlemek gibi gnlk ilerinizde bile, ok fazla sabr gsterirseniz, ok yava davranabilir ve ok az i karabilirsiniz. Ya da, dnyada barn salanmas iin sabrszlk gsterebilirsiniz ki, bu kesinlikle olumlu bir eydir. Fakat zor ve mcadele gerektiren durumlarda, sabr, iradenizi korumanz salar ve size destek verir." Sabrn anlam ile ilgili aratrmasnn derinlerine indike daha da canlanan Dalai Lama szlerine devam etti: "Bence, alakgnlllk ve sabr arasnda ok yakn bir balant var272 273 dr. Alakgnlllk, daha gl bir kar koyma kapasitesini, misilleme yapabilme gcnze karn bunu yapmamaya karar verme kapasitesi ile ilgilidir. Benim gerek alakgnlllk diye adlandrdm ey, budur. Bence, gerek sabr ve hogr, kendini disiplin altna almann ve kendini tutmann, yani daha deiik davranabileceiniz, daha saldrgan bir tutum benimseyebileceiniz halde bunu yapmamaya karar verme anlaynn ayrlmaz bir parasdr. Dier yandan, aresizlik ya da o gce sahip olmamak nedeniyle kendini belli bir pasif tepki gstermeye zorlamay ise gerek bir alakgnlllk diye adlandramam. Bu, bir tr yumuak ballk olabilir fakat gerek bir hogr deildir. "Bize zarar verenlere kar nasl hogrl olacamzdan sz ederken, bundan, bize yaplan her eyi uysallkla kabul etmemiz gerektii anlamn karmamalyz." Durup gld. "Belki de eer gerekliyse, en iyi ve en bilgece yol, sadece mil -lerce teye kamaktr!" "Hep kaarak zarar grmekten uzak duramazsnz..." "Evet, bu doru," diye yant verdi. "Bazen, gl kar tedbirler almanz gerektiren durumlarla karlaabilirsiniz. Bununla birlikte, fkeden kaynaklanan tepkiler yerine, karnzdaki insan iin duyduunuz efkatten ya da ilgiden kaynaklanan gl bir direnite, hatta kar koymada bulunabilirsiniz. Birine kar etkili tedbirler almaya gerek duyulmasnn nedenlerinden biri, size kar ilenen su ya da size verilen zarar her neyse karlk vermediiniz takdirde, o kiinin bu ekilde kt davranmaya almas tehlikesidir; bu da gerekte onun kne neden olur. Bu nedenle etkili kar tedbirler gereklidir, fakat zihninizde bu dnce ile, bunu o kii iin sevecenlik ve ilginizin tkenmesinden dolay yapabilirsiniz. 274 rnein, in ile aramzdaki mcadele ilerledike, iimizde bir tr nefret duygusu olutu, bizler bilerek kendimizi kontrol ettik ve bu duyguyu azaltmaya altk, bilinli olarak inlilere kar bir sevecenlik duygusu gelitirmeyi denedik. Ve bence, bu kar tedbir sonunda, fke ve nefret duygularna oranla daha etkili olacaktr.

"Sabr ve hogry gelitirmek, fke ve nefretin gitmesine izin vermek iin, durumu incelemek amacyla mantk yrtmeyi kullanmak, daha geni bir bak as uygulamak ve duruma farkl alardan bakmak gibi yntemler kefettik. Sabr ve hogrnn sonucu ise balaychktr. Gerekten sabrl ve hogrl olduunuzda balaychk da doal olarak gelir. "Gemite, pek ok kt olay yaam olsanz da, sabr ve hogrnn gelitirilmesiyle flve ve gcenme duygularndan kurtulmak mmkndr. E er durumu incelerseniz, gemiin gemite kaldn anlarsnz, durumu deitirmedii gibi ayrca zihninizde tahribata ve srekli bir mutsuzlua neden olan fke ve nefret duygularn devam ettirmekte bir yarar yoktur. Tabii ki, bu olaylar hatrlamaya devam edebilirsiniz. Unutmak ve balamak iki ayr eydir. Kt olaylar harlamakta yanl olan bir ey yoktur; eer keskin bir hafzanz varsa hep hatrlarsnz," dedi glerek. "Sanrm, Budha da her eyi hatrlyordu. Fakat, sabr ve hogry gelitirerek, olaylarla ilgili olumsuz duygulardan kurtulmak mmkndr." 275 fkeye Kar Meditasyonlar Bu konumalar srasnda pek ok yerde, Dalai Lama'nn, fke ve nefreti yenmek iin asl ynteminin, fkenin nedenlerini aratrmak, bu zararl zihinsel tutumlarla savamak iin mantk yrtmeyi kullanmak olduu grlmektedir. Bir anlamda, bu yaklam, fke ve nefretin etkisini yok etmek, sabr ve hogr panzehirlerini gelitirmek iin mant kullanmak olarak grlebilir. Fakat, teknii sadece bundan ibaret deildir. Halka hitaben yapt konumalarda, fkeyi yenmede yardmc olabilecek u iki basit, fakat etkili meditasyon hakknda bilgi vererek sylediklerini pekitirdi. fkeye kar Meditasyon: 1. alma "ok iyi tandmz, bize ok yalcn ya da ok sevdiimiz birinin denetimini kaybettii bir durum iinde olduunu dnelim. Bunun, ok sert bir iliki ya da durum iinde meydana geldiini ve olanlarn kiiyi alt st ettiini hayal edebilirsiniz. Kii o kadar fkelidir ki, zihinsel dinginliini kaybetmitir ve ok olumsuz dalgalar yaymaktadr, hatta dvnecek ya da eyalar kracak kadar ileri gitmitir. "Sonra, kiinin hiddetinin anlk etkileri zerinde dnn. Bu kiide fiziksel deiimlerin olduunu grebilirsiniz. Kendinizi ok yakn hissettiiniz, sevdiiniz , grnm gemite o kadar hounuza giden bu insan, imdi bu irkin kiiye dnmtr. Bunun bir bakasnn bana geldiini hayal etmenizin nedeni, bakalarnn hatalarn grmenin kendinizinkileri 276 grmekten daha kok}' olmasdr. Bu hayali kullanarak, bir ka dakika boyunca bu meditasyonu yapn. "Bu hayalin sonunda, durumu inceleyin ve sonularn kendi deneyimlerinizle ilikilendirin. Kendinizin de pek ok kereler bu duruma dtnz grn. 'Bylesi youn bir fke ve nefretin etkisi altnda kalmama asla izin vermeyeceim, nk bunu yaparsam, ben de ayn duruma derim. Sonularndan dolay ac ekerim, zihinsel barm, dinginliimi kaybederim, bu irkin fiziksel grnme brnrm,'

gibi bir sonuca varn. Bir kez bu karar verdiinizde, meditasyonun son bir ka dakikas boyunca zihninizi bu sonu zerinde younlatrn, daha fazla inceleme yapmayn, sadece, zihninizin fke ve nefretin etkisi altnda kalmama yargnza odaklanmasna izin verin." fkeye Kar Meditasyon: 2. alma "Hayal gcn kullanarak bir baka meditasyon daha yapalm. Hayal etmeye, sevmediiniz, sizi rahatsz eden, size ok sorun yaratan ya da sinirlerinizi geren birini gznzn nne getirmekle balayn. Sonra, bu kiinin sizi sinirlendirdii, size saldrd ya da cannz skt bir senaryo dnn. Ve bu hayal iinde, bunu gznzn nne getirirken, doal tepkinizin ortaya kmasna izin verin; sadece brakn doal olarak aksn. Sonra, kendinizi nasl hissettiinizi grn, kalp atlarnzn hzlanp hzlanmadn ve benzeri eyleri grn. Kendinizi rahat m yoksa rahatsz m hissettiinizi inceleyin; daha bar dolu mu olduunuzu yoksa zihninizin bundan rahatsz m olduuna bakn. Kendiniz iin yarglayn; inceleyin. Sonra, iki dakika iin muhakeme edin ve deneyimleyin. 277 Ve incelemenizin sonunda, eer, 'Evet, bu rahatszln domasna izin vermenin hi bir yarar yok. Zihinsel barm hemen kaybediyorum,' diye dnyorsanz, kendinize yle deyin, 'Gelecekte, bunu asla yapmayacam.' Bu karar aln. Sonunda, almann son bir ka dakikas iin, zihninizi sadece bu sonu ya da karar zerine yerletirin. Meditasyon, bu kadar." Dalai Lama, bir an iin durdu, sonra, ciddi rencilerin bu meditasyonu yapmak iin hazrland salonda evreye bak-narak, gld ve ekledi, "Sanrm, bakalarnn zihinlerini o-kuma becerisine, ustalna ya da bu konuda bir farkndala sahip olsaydm, burada byk bir gsteri olurdu!" Kalabalk iinde bir glme dalgas oldu, fakat dinleyiciler bu meditasyona, yani fkeleri ile ciddi bir savaa baladklarnda glmeler hemen kesildi. 278 14. Konu ENDE LE BAA IKMAK VE Z SAYGIYI GELTRMEK Amerikallarn en azndan drtte birinin, hastalk derecesinde bir anksiyetenin tbbi olarak saptanmasna yetecek lde korku ya da ciddi endie yaam olduu tahmin edilmektedir. Fakat, patalojik ya da kiiyi gten dnecek bir endie hali yaamam olanlar bile, hibir yararl amaca hizmet etmeyen ve mutluluklarn mahvetmek dnda bir ie yaramayp, hedeflerine ulamalarn engelleyen endie ve sinir dolu zamanlar yaamlardr. insan beyni, korku ve endie duygularn kaydetmek iin tasarlanm gelimi bir sistemle donatlmtr. Bu sistemin nemli bir ilevi vardr: karmak bir biyokimyasal ve fizyolojik olaylar serisini balatarak tehlike karsnda tepki vermemiz iin bizi harekete geirir. Endienin yarar, tehlikeyi nceden grmemizi ve nlem almamz salamasdr. Korkunun baz trleri ve belli miktarda endie salkl olabilir. Fakat, korku ve asabiyet, gvenilir bir tedavi olmadnda kalc

olabilir ya da artabilir ve bu duygular gerek bir tehlike olmad halde gereinden fazla byrlerse hastalkl hale gelirler. Tpk fke ve nefret gibi, ar sinirlilik ve endienin de zihin ve beden zerinde zarar verici etkileri vardr; by k bir duygusal acya ve hatta fiziksel hastalklara neden olurlar. 279 Zihinsel seviyede, mzmin endie, yarglama yeteneini zayflatabilir, alnganl artrr ve kiinin genel anlamda etkinliini azaltr. Baklk sisteminin bozulmas, kalp rahatszlklar, mide ve barsak rahatszlklar, yorgunluk, kaslarda gerilme ve ac da dahil olmak zere fiziksel sorunlara yol aabilir. rnein, sinirsel rahatszlklarn gen kzlarda geliimin durmasna neden olduu ispatlanmtr. Dalai Lama'nn da belirttii gibi, endie ile baa kmak i-in ncelikle, endie duyulmasna katkda bulanan pek ok etken olduunu anlamamz gerekir. Baz insanlarn, endie ve sinirlilik deneyimlemeye kar sinirsel olarak ar hassas olduklar grlmtr. Aratrmaclar, endie ve olumsuz dncelere eilimli olan insanlarda bu durumla ilgili bir gen bulmulardr. Belli durumlar karsnda endie duyulmasnn kkeni her zaman genetik deildir ve renme ile artlanmann endieyi meydana getiren nedenlerde nemli bir rol oynad konusunda da ok az phe vardr. Fakat, endiemizin kkeni ister fiziksel ister psikolojik olsun, iyi olan bu konuda yapabileceimiz bir ey olmasdr. En ciddi endie ve korku (anksiyete) durumlarnda tedavinin bir paras olarak ilalar kullanlabilmek tedir. Fakat oumuz, ilalarn araya girmesini gerektirmeyen gnlk hayattaki endie ve korkular yaarz. Anksiyete tedavisi alanndaki uzmanlar, genel olarak en iyisinin ok boyutlu bir yaklam olduunu dnmektedirler. Endielerimizin nedeni salkla ilgili bir sorun olabilir. Doru bir beslenme ve egzersiz ile bedensel salmz dzeltmek bu sorunun zmnde yararl olacaktr. Ve, Dalai Lama'nn da vurgulad gibi, sevecenlii gelitirmek ve dier inanlarla olan ilikilerimizi derinletirmek, 280 zihinsel olarak salkl olmamz salayabilir ve endie yaratabilecek durumlarla savamamza yardmc olabilir. Korku ve endieyi yenmek iin zel stratejiler arandnda, zellikle bir tekniin etkili olduu grlmektedir: bilme ve kavrama gcnn ie karmas. Bu, gnlk hayattaki endie ve korkular yenmek iin Dalai Lama'nn kulland temel tekniklerden biridir. Bu teknik fke ve nefret iin kullanlan ayn sreci uygulayarak, korku ve endie yaratan dncelere meydan okumay ve onlarn yerine mantkl ve olumlu dnce ve tutumlar yerletirmeyi iermektedir. Kltrmzde korku ve endienin yaygn olmas nedeniyle, konuyu Dalai Lama'ya amaya ve bununla nasl baa ktn renmeye ok istekliydim. O gn, program ok doluydu ve grmemizden nce sekreteri tarafndan konumamz ksa kesmemiz gerektii sylendii iin de iimde bir endienin ykseldiini hissettim. Zamann lvistl olmas ve tartmak istediim tm konulara deinemeyeceimiz

endiesi nedeniyle kendimi skm hissederek, abucak oturdum ve sorularma baladm; her zaman olduu gibi kendisinden basit yantlar almaya almaktaydm. "Bildiiniz gibi, korku ve endie, ister maddi hedefler ister itsel geliim olsun amaladklarmza ulamamzda byk bir engel olabilir. Psikiyatride, bunlarla baa kmak iin eitli yntemlerimiz var, fakat sizin bak anza gre korku ve endieyi yenmenin en iyi yolunun ne olduunu merak ediyorum." ' Olay basite indirgemeye almama ramen, Dalai Lama, kendi karakteristik dikkatli yaklam ile yant verdi. 281 "Bence, korku ile baa kmak iin ncelikle ok eitli korku trleri olduunu bilmemiz gerekir. Baz korku trleri ok gerektir, gerek nedenlere dayanmaktadrlar; rnein iddetten ya da kan dklmesinden korkmak gibi. Bunlarn ok kt olduklarn grebiliriz. Sonra, olumsuz eylemlerimizin uzun vadeli olumsuz sonularndan dolay duyulan korku vardr; ac ekme korkusu ya da nefret benzeri olumsuz duygularmzdan korkmak gibi. Bence bunlar doru korku trleridir; bu tr korkulara sahip olmak bizi doru yola sokar, daha sevgi dolu bir insan haline getirir." Durdu ve derin derin dnd, "sanrm, bu eylerden korkmak ile zihnin bu eylerin ykc doasn grmesi arasnda baz farklar vardr..." Tekrar bir ka dakika boyunca sessiz kald; ben kaamak bir ekilde saatime gz atarken o dncelerini tartyor gibiydi. Benim hissetiim zaman skkln hissetmedii akt. Sonunda, hi acele etmeden konumaya devam etti. "Dier yandan, baz tr korkular kendi zihnimizin yarat korkulard r. Bu korkular gerekte, zihnimizde yarattmz grntlere dayanmaktadrlar. rnein, ok ocuka korkular vardr," gld, "rnein, ocukken karanlk yerlerden, zellikle de Potala Saray'ndakT karanlk odalardan geerken korkardk; bu tamamen zihnimizd e yarattklarmzla ilgiliydi. Ya da, henz bir ocukken, hizmetiler ve bana bakan insanlar, Potala Saray, Dalai Lamalar'n geleneksel klk sarayyd ve Tibet'in dini ve tarihi mirasnn bir sembolyd. Tibet kral, Sog-tscn Gampo tarafndan yedinci yzylda yaptrlan saray sonradan yklmtr ve on yedinci yzylda beinci Dalai Lama tarafndan yeniden yaptrlana dek ykk kalmtr. imdiki bina, Lhasa'da "Krmz Tepe'nin" zirvesinde ykselmektedir. Uzunluu 400 metreden fazladr, on katl bina 130 metreden daha yksektir ve iinde binden fazla oda, koridor, trbe ve apel bulunmaktadr. 282 beni hep, kk ocuklar kapan ve onlar yiyen bir bayku olduu konusunda uyarrlard!" Dalai Lama bu sefer daha da gl bir kahkaha att. "Ve ben onlara gerekten inanrdm!" "Zihnimizde yarattklarmza dayanan baka tr korkular da vardr," diye devam etti. "rnein, kendi zihinsel tutumlarnz nedeniyle olumsuz duygulara sahipseniz, bu duygular bakasna da aktarabilirsiniz, bylece o da size olumsuz ve dman biri gibi grnr. Bunun sonucunda da korkarsnz. Bu tr bir korku, bence, nefretle ilgilidir ve zihnin yaratt bir eydir. Korku ile baa kmak iin, ncelikle mantk

yrtme becerinizi kullanmal ve korkularnz iin gerek bir neden olup olmadn bulmaya almalsnz." "oumuz, belli bir kii ya da durumdan dolay youn bir korku yaamak yerine, daha ok gnlk hayatmzda karlatmz sorunlar nedeniyle srekli olarak endielenmekteyiz. Bu durumla baa kabilmek iin herhangi bir neriniz var m?" diye sordum. Ban evet anlamnda sallad ve yant verdi: "Bu tr bir endieyi azaltmada yararl olduuna inandm yaklamlardan biri u dnceyi gelitirmektir: Eer durum ya da sorun byleyse o r^aman aresi bulunabilir; yleyse bu konuda endielenmeye gerek yoktur. Dier bir deyile, bir zorluu amak iin bir zm ya da yol varsa, o zaman bunalmaya da gerek yoktur. Doru yaklam, sorunun zmn aramaktr. Sorun hakknda endielenmek yerine dikkati zm zerinde younlatrmak iin enerji harcamak daha anlamldr. Benler ekilde, eer, bir k yolu, bir ^m olasl yoksa, o \aman da endielenmeye gerek yoktur; nk bu konuda yapabileceini^ hibir ey yoktur. Bu durumda, bu gerei ne kadar abuk kabul ederseniz iler de sizin iin o kadar kolay olacaktr. Tabii ki bu forml, sorunlarla dorudan 283 yzlemeyi ifade eder. Yoksa, sorunun bir zm olup olmadn bulamazsnz." "Dnmek, korku ve endienizi ortadan kaldrmaya yardmc olmazsa ne yapmal?" "Bu dnceler zerinde biraz daha dnmeli ve bu fikirleri takviye etmelisiniz. Bunu kendinize srekli olarak hatrlatn. Bence, bu yaklam korku ve endieyi azaltmaya yardmc olur, fakat bu, her zaman ie yarayaca anlamna gelmez. Eer, srekli devam eden bir korku ve endie ile baa kmak istiyorsanz, sanrm o zel duruma odaklanmanz gerekir. Farkl trde korkular ve farkl nedenler vardr. rnein, baz tr korkularn ve sinirliliin nedeni biyolojiktir; baz insanlarn avular ok terler, bu durum, Tibet tp sistemine gre enerji seviyelerinde bir dengesizlii belirtir. Baz korku trlerinin, tpk baz depresyon trleri gibi biyolojik kkleri olabilir ve bunlar iin ila tedavisi yararldr. Yani, korku ve endie ile etkin bir ekilde baa kabilmek iin, trne ve nedenine bakmanz gerekir. "Korku gibi, farkl endie trleri de vardr. rnein, yaygn olduunu dndm bir endie, bakalarnn karsnda aptal gibi grnme ya da bakalarnn sizin hakknzda kt dnmeleri korkusudur..." "Hi bu tr bir endie ya da sinirlilik yaadnz oldu mu?" diye szn kestim. Dalai Lama gl bir kahkaha att ve hi tereddt etmeden yant verdi: "Ah, evet!" "Bir rnek verebilir misiniz?" 284 Bir an iin dnd ve sonra, "rnein, 1954'te in'de Bakan Mao Zedong ile yapacam grmelerin ilk gnyd, ayrca Chou En-lai ile de grme frsatm vard. O gnlerde protokol ve anlama kurallarndan pek haberim yoktu. Bir grmenin normal ileyii, rasgele bir eylerden konuarak balamak sonra da tartma konusuna gemektir. Fakat o srada o kadar gergindim ki, daha oturur oturmaz hemen konuya girdim!" Dalai Lama bu ansna gld. "Sonrasnda, Tibetli

bir komnist olan, ok gvenilir bir kii ve ok iyi bir dostum olan evirmenimin bana bakp glmeye baladn ve beni kzdrdn hatrlyorum. "Sanrm, imdi bile, bir konferans ya da konuma balamadan nce hep biraz endieli ve sinirli olurum, hatta baz yardmclarm da 'Madem durum byle, neden bu konuma davetini kabul ettiniz?' derler." Tekrar gld. "Peki, bu tr bir endie ve sinirlilik ile nasl baa kabiliyorsunuz?" diye sordum. Sesinde ikayeti ve samimi bir tonla sadece, "Bilmiyorum..." dedi. Durdu ve uzun bir sre sessizce oturduk; bir kez daha dikkatle dnyor ve dncelerini tartyordu. Sonunda yle dedi: "Sanrm, uygun bir motivasyona ve drstle sahip olmak, tm bu korku ve endieleri yenebilmek iin anahtardr. Bir konuma yapmadan nce sinirliysem, bu konumay yapmamn amacnn, esas nedeninin, bunun halkn yararna olduunu, bilgimi gstermek olmadn kendime hatrlatyorum. Bildiim noktalar, aklyorum. Anlamadm noktalar konusunda ise, hi nemli deil, sadece, 'Benim iin bu biraz zor,' diyorum. Saklamann ya da biliyormu gibi yapmann anlam yok. Bu adan bakldnda, bu gdyle, aptal gibi grnmek hakknda endielenmek ya da bakalar285 ?5* it mn hakkmda ne dndklerini umursamak zorunda deilim. Yani, ciddi bir gdlenme, korku ve endieyi azaltan bir panzehir ilevi grr." "Bazen, korku, bakalarnn karsnda aptal gibi grnmekten daha fazlasn kapsar. Yanl yapma korkusundan, konuyu bilmiyormu gibi gzkmekten daha fazlasdr..." Aklanacak ne kadar ok kiisel bilgi olduunu gz nne alarak bir an iin dndm. Dalai Lama, iten bir ekilde, ben konuurken bayla o-naylayarak beni dinledi. Bu davrannn ne anlama geldiinden emin deilim. Belki bu, onun karsndaki insan anladn gsteren bir tutumdu, fakat bunu renmek yerine, konuyu genel olaylar tartmaktan, kendi korku ve endielerimle baa kma konusunda tler istemeye evirdim. "Bilmiyorum... bazen, rnein hastalarmn bazlarn tedavi etmek ok g; sorunun, depresyon mu yoksa kolayca dzelebilecek dier hastalklardan biri mi olduunun ak bir ekilde tehis edilemedii vakalar oluyor. Ciddi kiisel bozukluklar olan hastalar var; rnein, ilalara tepki vermiyorlar ve tm abama ramen psikoterapide fazla ilerleme kaydedemiyorlar. Bazen, bu insanlarla ne yapacam, onlara nasl yardm edeceimi bilemiyorum. Onlara ne olduunu anlayamyorum. Ve bu beni aresiz ve hareketsiz brakyor," diye dert yandm. "Bu durum kendimi acemi gibi hissetmeme neden oluyor ve bu da gerekten bir tr korku ve endie yaratyor." Sessizce dinledi, sonra nazik bir ses tonuyla sordu: "Hastalarnzn yzde yetmiine yardm edebildiinizi syleyebilir misiniz?" 286 "En azndan," diye yantladm.

Nazike elime dokunarak, "yleyse, sorun yok demektir. Eer, hastalarnzn sadece yzde otuzuna yardm edebilsey-diniz o zaman size baka bir meslek aramanz nerebilirdim. Fakat, sanrm iinizi iyi yapyorsunuz. nsanlar bana da yardm istemeye gelirler. ou, bir mucize ararlar, mucizevi bir tedavi beklerler ve tabii ki herkese yardm edemem. Fakat sanrm, nemli olan gdlenmedir; yardmc olmay gerekten istemektir. Sonra, elinizden gelenin en iyisini yapabilirsiniz ve endielenmenize gerek kalmaz. "Tabii ki ben de son derece kt veya ciddi durumlarla karlayorum ve byk bir sorumluluum var. Sanrm, en kts, benim gcm aan baz durumlarda bile insanlarn bana ok fazla gvenmeleri veya inanmalar. Baz durumlarda, tabii ki korku ve endie duyulabiliyor. Burada, bir kez daha gdlenmenin nemine geliyoruz. Ben de, kendimi motive etmek iin iten olduumu ve elimden gelenin en iyisini yapmaya altm hatrlatyorum. Sevecenlik gibi gerek bir gd ile hareket ettiim iin, bir yanl yapsam ya da baarl olamasam bile piman olmak iin bir neden yok. Ben, zerime denin en iyisini yapmmdr. Grdnz gibi, baa-ramasam bile, bunun nedeni, durumun zmnn benim gcmn zerinde olmasdr. Bu gd korkuyu yok eder ve size kendine gven duygusu kazandrr. Dier yandan, eer yapmaya altnz ey birini aldatmaksa ve bunu baaramazsanz, o zaman gerekten sinirlenirsiniz. Fakat sevecenlikle hareket ettiinizde baarl olamasanz bile pimanlk duymazsnz. "Yani, tekrar ve tekrar, doru gdlenmenin, bir tr koruyucu olabileceini, korku ve endie duygularna kar bir kal287 kan olabileceini sanyorum. Motivasyon bylesine nemlidir. Aslnda, insanlarn tm eylemleri, eilimleriyle ilikilendirilebilir ve tm eylemlerin ardndaki itici g de kiinin gdlenmesidk. Eer saf ve gerek bir gdlenmeye sahipseniz, eer iyilik, sevecenlik ve saygy temel alarak yardm etme isteiyle hareket ediyorsanz, o zaman herhangi bir alandaki herhangi bir ie devam edebilir ve daha az korku ya da endie duyarak daha etkili olabilirsiniz; bakalarnn ne dnd veya sonuta amacnza ulamada baarl olup olmayacanz sizi korkutmaz. Amacnza ulaamasanz bile, aba gsterdiiniz iin kendinizi iyi hissedebilirsiniz. Fakat eylemlerinizin ardndaki itici g iyi deilse, insanlar sizi v-seler de hedeflerinize ulasanz da mutlu olamazsnz." Korku ve endienin panzehirleri konusunda tartrken, Dalai Lama, her biri de deiik seviyelerde ie yarayan iki are nerdi. lki, srekli dnceli olma ve endie ile mcadele etmek iin u dncenin uygulanmasyd: kii kendisine, eer bir sorunun lm varsa endielenmeye gerek yoktur. Eer lm yoks a, gene endielenmenin anlam yok, diye hatrlatabilir. kinci panzehir daha geni apl bir areydi. Kiinin bir ie girimesinin temelinde yatan gdlerini deitirmesini kapsyordu. Dalai Lama'nn, motivasyon konusundaki yaklam ile Ba bilimi ve psikoloji arasnda ilgin bir kartlk vard. Daha nce de bahsettiimiz gibi, insan motivasyonunu inceleyen aratrmaclar,

insann gdlerini, hem igdsel hem de sonradan renilmi ihtiyalarna ve itkilerine bakarak incelemilerdir. Bu aamada, Dalai Lama, kiinin "evk ve azmini" artrmas iin, renilmi itkileri gelitirmesi ve kullanmas zerinde younlamaktadr. Baz alardan bu, pek ok tannm 288 Batl "motivasyon uzmannn" grne benzemektedir. Ayn zamanda bu uzmanlar, kiinin amalarna ulaabilmesi iin evkini ve azmini desteklemenin yollarn aramaktadrlar. Aradaki fark, Dalai Lama'nn azim ve evki, dnyasal baar, para ya da gc vurgulamak yerine daha salkl davranlarda bulunmak ve olumsuz zellikleri yok etmek iin istemesinde-dir. Ve belki de en arpc fark, baar ykleri anlatan kiilerin, maddi baarlar iin zaten varolan gdleri krklemelerine ve Batl teorisyenlerin bilindik insan gdlerini snflandrmayla megul olmalarna ramen, Dalai Lama'nn insan motivasyonu konusundaki ncelikli ilgisinin, kiinin temelde yatan gdlerini sevecenlie ve iyilie doru evirerek yeniden ekillendirmesine dayanmasdr. Dalai Lama'nn zihni eitme ve mutlulua ulama sisteminde, kiinin bir eyleme girimesine yol aan gd m kadar alturi^tne dayanrsa, korku ve endie uyandran sonular karsnda o kadar korkusu^ olur. Fakat, ayn ilke, kii tamamen alturistik davranmasa bile daha kolay yollarla uygulanabilir. Geri durmak ve karnzdaki kiinin ona zarar vermek istemediinizden ve iten olduunuzdan emin olmasn salamak, sradan gnlk olaylarda endienin azalmasna yarayacaktr. Dalai Lama ile yaptm ve yukarda verilen konumadan ksa bir sre sonra bir grup insanla le yemei yemitim, grubun iinde daha nceden tanmadm, yerel bir niversitede renci olan gen bir adam vard. Yemek srasnda biri, Dalai Lama ile konumalarmn nasl gittiini sordu. Onlara korku ve endieyi yenme hakkndaki konumamz anlattm. Gen adam, "korku ve endieye kar panzehir olarak iten bir gdnn kullanlmas" dncesini anlatrken beni sessizce dinledikten sonra, bir sr verir gibi, hep utanga biri oldu289 unu ve sosyal ortamlarda ok sinirli olduunu syledi. Korku ve endielerini yenmek iin bu teknii nasl kullanacan dnen renci yle mrldand: "Evet, bunlarn tm son derece ilgin. Fakat sanrm, iin zor ksm iyi ve sevecen olmak gibi yce bir gdy hep korumakta." "Sanrm, bu doru," diye itiraf etmek zorunda kaldm. Sonra konuma baka konulara kayd ve yemeimizi bitirdik. Bir sonraki hafta, ayn restoranda yine bu renciye rastladm. Glmseyen bir ifadeyle bana yaklaarak, yle dedi: "Geen gn, korku ve gdler hakknda konutuklarmz hatrlyor musunuz? ey, konutuklarmz uygulamay denedim ve gerekten de ie yarad! ardaki bir dkkanda alan bir kz vard, ona hep kma teklif etmek istiyordum, fakat onu tanmyordum ve bu konuda kendimi ok utanga ve sinirli hissetmekteydim, bu yzden de onunla konuamadm bile. Geen gn tekrar oraya gittim; fakat bu sefer, ona kma teklif etmeyi istememi salayan nedenleri dnmeye baladm. Tabii ki asl istediim onunla kmakt.

Fakat bunun arkasnda, sevebileceim ve beni sevecek birisini bulmak yatyordu. Bunu dndmde, tutumumda hi bir yanl yan olmadn anladm; bu istek gerekti. Ne ona ne de kendime herhangi bir rahatszlk vermek istemiyordum, sadece iyi eyler dnyordum. Bunu aklmda tutmann ve bir ka kere kendime hatrlatmann yardm olmu olmal ki o kzla konumaya balama cesareti buldum. Kalbim hl deli gibi atyordu, fakat en azndan onunla konuacak cesareti bulabilmitim." "Bunu duyduuma sevindim," dedim. "Ne oldu peki?" 290 "Zaten ciddi bir ilikisi olduu ortaya kt. Biraz hayal krklna uradm, fakat nemli deil. Utangalm yenebildiim iin kendimi iyi hissediyorum. Ve, eer yaptklarmn altndaki gdde bir yanllk olmadndan emin olursam ve bunu aklmda tutarsam, bir daha ayn durumla karlatmda bu tutumun bana yardmc olabileceini anladm." zgvenin Az Olmasnn ya da Kendine Ar Gvenmenin Panzehiri, Drstlk Salkl bir kendine gvenme duygusu, hedeflerimize u-lamada son derece nemli bir etkendir. Hedefimiz, iste/ niversite diplomas almak, ister kazanl bir i kurmak, ister tatminkr bir iliki yaamak ister daha mutlu olmak iin zihni eitmek olsun bu nerme geerlidir. Kendimize gvenimizin az olmas, ilerlemek, mcadelelere girmek ve hatta amalarmza ulamak iin gerektiinde baz risklere girmek konusunda aba gstermemize engel olur. Kendine ar gvenmek de ayn derecede zararldr. Becerilerini ve baarlarn abartan kiiler, gerek ortaya ktnda ve kendileri ile ilgili olarak yarattklar ideal imaja dnya ayn deeri vermediinde srekli olarak hayal krklna uramaya ve fke duymaya mahkumdurlar. Ve kendilerini idealize ettikleri imajlarn dorulatmay baaramadklarnda tehlikeli bir ekilde depresyona girmeye yatkndrlar. Ayrca, bu kiilerin kendilerini byk grmeleri, kendilerine eitli unvanlar vermelerine ve bir tr kibre yol aar; bu da onlar dier insanlardan uzaklatrr ve duygusal anlamda tatmin edici ilikiler yaamalarna engel olur. Ayrca, yeteneklerini abartmalar, risk altna girmelerine neden olabi291 :.r^" !! lir. Dedektif Kirli Harry Callahan'm, Magnum Force filminde, kendine fazla gvenen bir kt adamn kendini verek iinmesini izlerken filozofa bir tarzda syledii gibi: "insan, snrlarn bilmelidir." Bat psikoterapi geleneinde, teorisyenler, kendine gvenin az ya da ar olmasn, insanlarn kendi haklarnda yarattklar imajdaki bozukluklara balamaktadrlar ve bu bozukluklarn kklerini insanlarn kk yalarda nasl yetitirildiklerinde aramaktadrlar. Pek ok teorisyen, kendini aa ya da byk grmeyi ayn madalyonun iki yzne benzetmektedirler; rnein, insanlarn kendilerini olduklarndan byk grmelerini, temelde yatan baz gvensizliklere ve kendilerinden honut olmamalarna balamaktadrlar. Psikoanalitie ynelmi

psikoterapistler, insann kendi hakkndaki imajnda bozukluklarn nasl meydana geldii hakknda baz ayrntl kuramlar gelitirmiledir. Kiinin kendi hakkndaki imajnn, evreden gelen bilgileri iererek nasl olutuunu aklamaktadrlar. nsanlarn, kim olduklar hakkndaki kavramlar, kendileri hakknda, ailelerinden gelen ak ve kesin mesajlar bnyelerine alarak nasl gelitirdiklerini ve kendilerine bakan insanlarla olan ilikileri salkl ve besleyici olmadnda bozulmalarn nasl meydana gelebileceini tasvir etmektedirler. Kiinin kendi hakkndaki imajndaki bozukluklar, hayatnda belirgin sorunlar yaratacak kadar ciddi olduunda, bu insanlarn ou psikoterapiye ynelmektedirler. Igrye ynelen psikoterapistler, bu hastalarn, hayatlarnn ilk dnemlerinde yaadklar ve sorunun nedeni olan ilikilerdeki ilemeyen yanlar kavramalarna yardm etmek ve hastalarn zaman iinde kendileri haklarndaki imaj tekrar kurabilecekleri ve onarabilecekleri uygun zihinsel malzemeyi ve ortam salamak 292 zerinde younlamaktadrlar. Dier yandan, Dalai Lama, oku kimin attn bulmaya almak iin zaman harcamaktansa dikkatini "oku ekip karmak" zerinde younlatrmaktadr. nsanlarn zgvenlerinin neden az olduu ya da kendilerine neden ar gvendiklerini merak etmek yerine, bu olumsuz zihi nsel tutumlarla dorudan savamak iin bir yntem sunmaktadr. Son yllarda, "ben" kavramnn doas, psikoloji alannda en ok aratrlan konulardan biri oldu. 1980'lerde, her yl yaynlanan binlerce makalede, z sayg ve kendine gvenle ilgili konular incelendi. Konuyu Dalai Lama'ya am: "Konumalarmzn birinde, alakgnlllkten olumlu bir zellik olarak bahsetmi, sabr ve hogrnn gelitirilmesi ile ne kadar balantl olduunu sylemitiniz. Bati psikolojisinde ve genel olarak bizim kltrmzde de, zsaygnn yksek ve kendine gvenin gelimi olmas gibi nitelikleri gelitirmek uruna mtevaz olmak gz ard edilmektedir. Aslnda, Ba-t'da bu zelliklere ok fazla nem verilmektedir. Merak ediyordum da, SZ'de Batllarn bazen kendine gveni ok fazla vurguladklarn ve bunun bir tr zayflktan ya da kendini fazlaca kmsemekten kaynaklandn dnyor musunuz?" Dalai Lama, "Pek deil," diye yant verdi. "Gene de konu fazlasyla karmaktr. rnein, ruhsal yolda st seviyelere ulam izdeler, tm canllara mutlak bir mutluluk getirmeye yardm etmek amacyla zihinlerindeki tm olumsuz tutumlar yok etmek iin yemin etmi ya da byle bir azim gsteren kiilerdir. Bu tr gr ve istekleri vardr. Bu ok byk bir 293 "ik. zgven gerektirir. Bu zgven ok nemlidir nk size, hedeflerinize ulamada yardmc olan belli bir zihinsel cesaret verir. Bu, bir ekilde, olumsuz ynde olmasa da bir tr gurur gibi gzkebilir. Salam nedenlere dayanmaktadr. Ben, bu insanlarn ok cesur olduklarn dnmekteyim, onlar gerek kahramanlar olarak kabul ediyorum."

"Evet, ruhsallkta byk bir ustala erimi biri iin, grnte bir tr gurur ya da kibir gibi olan ey aslnda kendine gven ve cesaret olabilir," diyerek dncesini kabul ettim. "Fakat, normal insanlar iin, gnlk artlar altnda, bunun kart bir durum meydana geliyor gibidir; bazlar kendilerine gvenleri ve z sayglar gelimi gibi grnseler de bu gerekte sadece kibir olabilir. Budizm'e gre, kibrin, "ac yaratan temel duygular" snfna sokulduunu anlyorum. Aslnda, bir yerlerde, bir sisteme gre yedi deiik kibir tr saydklarn okumutum. Yani, kibirden kanmak ve onu yenmek ok nemlidir. Fakat, kendine gven duymak da yledir. Bazen bunlarn arasnda ince bir izgi var gibi grnmektedir. Aralarndaki fark ve birini gelitirirken dierini zayflatmann nasl mmkn olduunu aklar msnz?" "Bazen, kendine gven ile kibri birbirinden ayrmak ok zordur," diye onaylad. "Bu ikisi arasnda ayrm yapmann yollarndan biri belki de hissedilen duygunun doru olup olmadn grmektir. Kii, bir bakasna oranla, ok doru ya da ok geerli bir stnlk duygusuna sahip olabilir ki, bu da ok doru ve ok geerli nedenlere dayanabilir. Ayrca, hi bir temele dayanmadan kendini fazlaca nemseyebilir. Bu, kibir olarak adlandrlabilir. Yani duruma gre, benzer gzkebilirler..." "Fakat, kibirli biri her zaman bu durum iin geerli bir neden olduunu dnr..." "Doru, doru," diye onaylad Dalai Lama. "yleyse, ikisi arasnda nasl bir ayrm yaparsnz?" diye szn kestim. "Sanrm, o kii ya da nc bir kiinin bak asndan gemie baklarak yarglanabilir." Dalai Lama sustu sonra, "Belki de o kii, bunun bo bir gururlanma m yoksa kibir mi olup olmadn anlamak iin mahkemeye gitmelidir!" diye aka yaparak gld. "Kendini beenme ve gerek bir kendine gven arasnda ayrm yapmak iin," diye devam etti, "kii tavrlarnn sonular zerinde dnebilir; kendini beenme ve kibir genellikle olumsuz sonulara yol aarken, salkl bir kendine gven daha olumlu sonulara neden olmaktadr. Kendine gven ile ilgileniyorsak, "ben" duygusunun temelinde yatan eye bakmanz gerekir. Sanrm, iki tip "ben" olduu sylenebilir. Ben duygusunun bir tipi ya da "ego", dier insanlarn mutluluklar tamamen ihmal edilerek sadece kiinin kendi karlarnn, bencilce arzularnn yerine getirilmesi ile ilgilidir. Dier tip ego ya da ben duygusu ise, bakalar iin gerek bir ilgi ve yararl olma isteine dayanmaktadr. Bu yararl olma isteini yerine getirebilmesi iin kiinin gl bir ben ve kendine gven duygusuna sahip olmas gerekir. Bu tr bir kendine gven, olumlu sonulara yol aar." "Daha nce," diye belirttim, "sanrm, kibir ya da gururu azaltmann bir yolunun, kii gururun bir zaaf olduunu biliyorsa ve onu yenmek istiyorsa, birinin ac ektiini dnmesi olduunu sylemitiniz; ac ektiimiz ya da ac ekmeye ei 294 295 liml olduumuz tm durumlar zerinde dnebiliriz. Birinin ac ektiini dnmenin yannda, gurur zerinde almak iin baka teknikler ya da panzehirler var m?"

"Panzehirlerden biri, hi bilginiz olmayan konularn eitlilii hakknda dnmektir. rnein, modern eitim sisteminde, pek ok disiplin vardr. Hi bilginiz olmayan ne kadar ok alan olduunu dnmek, gururu yenmede size yardmc olabilir." Dalai Lama konumay kesti ve konu hakknda syledii eyler zerinde dnrken, ben de yeni bir konuya gemek iin notlarma bakmaya baladm. Birdenbire, dnceli bir tonda konumaya koyuldu: "Bildiiniz gibi, salkl bir kendine gven duygusu gelitirmekten bahsetmitik... Belki de, drstlk ve kendine gven birbirleriyle yakndan balantldrlar." "Kendiniz ve yapabileceiniz eyler hakknda drst olmay m yoksa, bakalarna kar drst olmay m kastediyorsunuz?" Diye sordum. "Her ikisini de," diye yant verdi. "Ne kadar fazla drst ve ak olursanz o kadar az korku duyarsnz; nk dier insanlara kar kendinizi aa vurmak gibi bir endieniz olmaz. Bence, ne kadar drst olursanz, kendinize olan gveniniz de o kadar fazla olur..." "Kendine gvenme konusunu kiisel olarak nasl grdnz biraz daha renmek isterdim," dedim. "nsanlarn size geldiklerini ve mucizeler yaratmanz beklediklerini sylemitiniz. Size ok fazla bask yapyorlar ve sizden ok eyler umuyorlard. Sizi onlara yardm etmeye iten nedenler doru bile olsa, bu durum yeteneklerinize olan gveninizde belli bir azalmaya yol amyor mu?" 296 "Sanrm burada da, belli bir eyleme ya da benzer bir durumla ilgili olarak 'kendine' gven eksiklii ya da 'kendine gven duymak' ile ne kastettiinizi aklnzda tutmanz gerekir. Bir eyi yaparken kendinize gvenmeniz . iin, genel olarak konuursak, kendi uzmanlk alannz olan bu ii yapabileceinize dair bir inanca sahip olmanz gerekir. Ve eer kendi uzmanlk alannza girmeyen bir ii yapamyorsanz, yle bir ey dnmeye balayabilirsiniz: 'Ah, belki de ben bunun iin yeterince iyi ya da uzman deilim'. Her neyse, benim mucizeler yaratamayacam anlamam, kendime gvenimde bir eksiklie yol amad; nk ncelikle kendimi bu kapasitede biri olarak grmedim. Kendimi hi, tam anlamyla aydnlanm bir Budha'nn yapabilecei eyleri; yani her eyi bilmeyi, her eyi kavramay ya da her zaman doru eyleri yapabileceimi hi ummadm, insanlar bana gelip de onlar iyiletirmemi ya da mucize gibi bir ey yaratmam istediklerinde, bu durum kendime olan gvenimi kaybettirmek yerine kendimi gayet sakar biri olarak hissetmeme neden oluyor. "Sanrm, genel olarak, kiinin yapabilecekleri ve yapamayacaklar hakknda kendine ve bakalarna kar drst olmas, kendine gven duygusunun azalmasn nleyebilir. "Fakat, rnein, in ile aramzdaki durumu gz nne aldmda, bazen kendime olan gvenimi kaybediyorum. Bu durum hakknda hem brokratlara hem de brokrat olmayan kiilere danyorum. Dostlarma fikirlerini soruyorum ve durumu tartyorum. Kararlarn ou, eidi kiilerle yaplan bu tartmalara dayanarak ve zerlerinde dnlerek alnd iin, bu kararlarn her birinden gayet emin oluyorum ve bu yolu semekten dolay hi bir pimanlk duymuyorum."

297 Korkusuzluk ve kendine drste deer bime, kendinden phe etmeye ve kendine gvenin az olmasna kar etkili silahlar olabilir. Dalai Lama, bu tr bir drstln, bu zihinsel tutumlara kar panzehir olabileceklerine inanmaktadr ve bu inan, kendilerini gereki ve doru bir ekilde grenlerin, kendilerinden daha fazla honut olmaya eilimli olduklarn ve kendilerini fazla tanmayan ya da yanl tanyan insanlara oranla daha fazla zgven duyduklarn a-ka gsteren son aratrmalarla da dorulanmtr. Yllar boyunca, Dalai Lama'nn kendisine gvenmesinin, kendisi ve yetenekleri hakknda drst olmasndan kaynaklandn gsteren rneklere tank oldum. Byk bir kalabalk karsnda bir soruya sadece, "bilmiyorum" diye yant verdiini ilk duyduumda ok armtm. Akademik evrelerdeki konferanslarda ya da kendilerini otorite olarak ilan edenlerden farkl olarak, utan gstermeden, sz dolandrmadan ya da konuyu savuturarak bir eyler biliyormu gibi grnmeye uramadan o konuda bilgisi olmadn itiraf etmiti. Aslnda, yantn veremedii zor bir soru ile karlamaktan belli bir zevk alyordu ve genellikle de bu durumla dalga geiyordu. rnein, Tucson'da bir akam st, Shantideva'nn Bodhisatva'nn Hayat Yolu in KehbeSmddd bir msray yorumlamaktayd; bu msranm anlam da zellikle karmakt. Bir sre urat, kartrd sonra bir kahkaha atarak yle dedi: "Kafam kart! Sanrm burada brakmak en iyisi. Sonraki msraya geelim..." Kalabalktan bir kahkaha ykselince o daha da yksek sesle gld: "Bu yaklama ok uygun bir deyim vardr.. Deyim, dileri zayflam ihtiyar bir adamn yemek yemesi hakkndadr. Yumuak olan paralar yersin; sert olanlar ise brakrsn." Gene glerek, yle dedi: "Yani, bunu bu gnlk brakyoruz." O anda, kendine duyduu stn gvende hi bir zayflama olmamt. Kendimizden Nefret Etmenin Panzehiri Olarak Potansiyellerimiz Hakknda Dnmek Dalai Lama'nn 1991'de Arizona'y ziyaretinden iki yl nce, Hindistan'a yapm bir gezide, Dhramsala'daki evinde onunla ksa bir grme yaptm. O hafta boyunca her gn, Bati'dan gelmi bir grup sekin bilim adam, doktor, psikolog ve meditasyon retmeni ile grmekteydi ve zihin beden ilikisini bulmaya ve duygusal deneyimler ile fiziksel salk arasndaki ilikiyi anlamaya almaktayd. Dalai Lama ile bir akam st ge vakit, bilim adamlar ile bir saat sren bir toplant sonrasnda grtm. Grmemizin sonuna doru Dalai Lama yle dedi: "Biliyor musunuz, bu hafta u bilim adamlar ile grtm?" "Evet..." "Beni ok artan bir ey oldu. Kendinden nefret etme kavram. Bu kavram biliyor musunuz?" "Kesinlikle. Hastalarmn byk blm bunu yaar."

"Bundan bahsettiklerinde, ilk nce kavram doru anladmdan emin olamadm," diyerek gld. " 'Tabii ki, kendimizi severiz; ama bir insan nasl olur da kendinden nefret edebilir ki?' diye dndm. Her ne kadar zihnin nasl iledii hak298 299 knda biraz bilgim olduunu dnsem de, birinin kendisinden nefret etmesi dncesi benim iin tamamen yeni bir ey. Bunu bu kadar inanlmaz bulmamn nedeni, Budizmi uygulayan kiilerin, ben merkezcil tutumlarmz ya da bencil dnce ve gdlerimizi yenmek zerinde byk bir gayretle almalard r. Bu adan baktmda, kendimizi ok fazla sevdiimizi ve nemsediimizi dnrm. Birinin kendinden holanmad hatta nefret ettiini dnmek benim iin ok, ok inanlmaz. Bir psikiyatr olarak, bu kavram ve nasl olduunu bana aklar msnz?" Ona, kendinden nefretin nasl doduu hakkndaki psikolojik gr ksaca akladm. Kendimizi hakknda yarattmz imajn ailemiz ve yetime tarzmz tarafndan nasl ekil-lendirildiini, byyp geliirken kendimiz hakkndaki kesin mesajlar onlardan nasl aldmz anlattm ve kendimiz hakknda olumsuz bir imaj yaratmamz salayan zel koullar ana hatlaryla verdim. Davranlarmzn, kendimiz hakknda yarattmz ideal imaj dorulayamamas gibi kiinin kendinden nefret etmesini iddetlendirecek etkenlerin ayrntlarna girdim ve kendinden nefret etmenin, zellikle baz kadn ve aznlk gruplarda kltrel olarak glendirilmesinin rneklerini verdim. Bunlardan bahsederken, sanki bu yabanc kavram anlamakta glk ekiyormuasna yznde garip bir ifadeyle ve dnceli bir ekilde, ban sallamaya devam ediyordu. Groucho Marx bir keresinde alayl bir ekilde yle demi: "Beni ye olarak alacak hi bir kulbe ye olmam," Mark Twain, kiinin kendi hakkndaki bu olumsuz grn insan doas hakkndaki bir gzlem aamasna dek 300 geniletmitir: "Hibir insan, kalbinin derinliklerinde, kendi iin fazla bir sayg tamaz." nsanlk hakkndaki bu karamsar gr alp, kendi psikolojik kuramlarna dahil eden psikolog Cari Rogers yle demitir: "ou insan kendini kk grr, kendini deersiz ve sevilmeyecek biri olarak kabul eder." Toplumumuzda yaygn olan ve pek ok ada psikoterapist tarafndan paylalan bir dnce vardr: kendinden nefret etmek Bat kltrnde iyice yaygnlamtr. Kendinden nefret etmek var olsa da, ou kiinin inand gibi yaygn deildir. Psikoterapiye gelenler arasnda allageldik bir sorun olduu kesindir fakat bazen klinik alma iindeki psikoterapistler insan doas hakkndaki genel grlerini ofislerine giren bir kiiye dayandrmak gibi eri bir anlaya sahip olmaktadrlar. Deneysel delillere dayanan pek ok veri, kiisel ve sosyal anlamda arzu edilen zellikler hakknda yaplan a-ratrmalarn neredeyse hepsinde insanlarn sk sk kendilerini spot klar altnda, dierlerinden daha iyi olarak grmeye eilimli (ya da en azndan istekli) olduklar gereini ortaya koymaktadr. Kendinden nefret etmek, herkesin dnd kadar evrensel olmasa da gene de pek ok insan iin byk bir engeldir. Dalai Lama'nn, kendinden nefret etmek kavram

karsndaki tepkisine armtm. lk tepkisi bile, tek bana ok aklayc ve iyiletirici olabilirdi. incelenmeyi hak eden bu dikkate deer tepkiyle ilgili iki nokta vardr. lk nokta, onun kendinden nefret etme kavramnn varlna sadece alkn olmamasdr. Kendinden nefret etmenin insanln yaygn bir sorunu olduu tahmini, bunun insan ruhunun derinlerine yerlemi bir zellik olduu izleniminin domasna yol amtr. Fakat bu, gerekte pek ok 301 kltrde bilinmeyen bir eydir ve bu durumda da Tibet kltr bize bu belal zihinsel tutumun, bahsettiimiz dier tm olumsuz zihinsel tutumlar gibi, insan zihninin znde bulunmayan bir para olduunu hatrlatmaktadr. Bu, ne bizde doutan bulunan, deimez bir ekilde yklendiimiz bir ey, ne de doamzn sabit bir zelliidir. Bunu anlamak bile tek bana, onun gcn zayflatmaya, bize mit vermeye ve onu yok etmedeki kararllmz artrmaya yarar. Dalai Lama'nn ilk tepkisindeki ikinci nokta, onun verdii yantt: "Kendinden nefret etmek mi? Tabii ki kendimizi severiz!" Kendinden nefret eden ya da bunu yapan birini tanyanlar iin, bu yant ilk bakta inanlmaz derecede saf grnebilir. Fakat daha yakndan incelendiinde, bu yantn iinde bir gerein yatt farkedilebi lir. Sevgiyi tanmlamak zordur ve farkl tanmlar olabilir. Fakat sevginin bir tanm, belki de en saf ve en yceltilmi sevgi tr, bir bakasnn mutluluu iin mutlak, koulsuz ve tam bir istek duymaktr. Bu, bizi yaralamak iin bir ey yapp yapmad ya da kendisinden holanp holanmadmza baklmakszn birinin mutluluunu yrekten istemektir. Ark, kalbimizin derinliklerinde, her birimizin mutlu olmay istediine dair hibir phe yoktur. yleyse, eer sevgi tanmm^ birinin mutluluunu gerekten istemeye dayanyorsa, o vatman her birimi^ kendini seviyor demektir; her birimi^ gerekten de kendi mutluluunu istemektedir. Klinik almalarmda, bazen kendinden nefret etmenin en ar durumlaryla, kiinin tekrar tekrar intihar etmeyi dnd durumlarla karlarm. Fakat, en ar vakalarda bile, lm dncesi sonuta bireyin kendini acdan kurtarma isteine dayanmaktadr, ona sebep olmaya deil; bu arpk ve yanl ynlendirilmi bir dnce olabilir. 302 Belki de Dalai Lama, her birimizin temelde kendimizi sevdiine inancyla hedeften pek de uzak dmyordu ve bu dnce kendinden nefret etmeye kar etkili bir panzehir olabilir: baz zelliklerimizden ne kadar holanmazsak holanmayalm hepsinin altnda mutlu olma isteimizin yattn ve bunun derin bir sevgi tr olduunu kendimize hatrlatarak kendimizi kk grme dncesine kar koyabiliriz. Dharamsala'ya yaptm bir sonraki ziyarette, kendinden nefret konusunu tekrar atm. Son grtmzden beri bu konuya olan yabancl gemiti v e onunla savamak iin yntemler gelitirmeye balamt. "Budist gr asna gre," diye aklad. "Depresif bir durumda olmak, bir cesaretsizlik durumu, kiinin hedeflerine ulamas iin gerekli admlar atmasn

engelleyen bir arlk olarak grlr. nsann kendisinden nefret etmesi ise, cesaretsiz olmaktan ok daha ar bir durumdur ve ok, ok tehlikeli olabilir. Budist almalara girien kiiler iin, kendinden nefret etmenin panzehiri, kiinin kendisi de dahil olmak zere tm canllarn, Budha doasna, yani mkemmellik, tam Aydnlanma tohumuna ya da potansiyeline sahip olduu gerei zerinde dnmesi olabilir ve kiinin o anki durumunun ne kadar zayf veya zavall veya yoksunluklarla dolu olduu hi nemli deildir. Budist almalar yapan ve kendinden nefret eden ya da kendinden honut olmayan kiiler, varolmann ac dolu doasn temeldeki tatminsiz doasn dnmekten kanmaldrlar; bunun yerine, bir insanolu olarak iinde yatan muhteem potansiyeli takdir etmek gibi varoluunun olumlu yanlar zerinde daha ok younlamaldr. Ve bu olaslklar 303 ve potansiyeller zerinde dnerek, kendilerine deer verme ve gvenme duygularn artrabilirler." imdi sra, Budist olmayanlarn bak asndan ynelttiim standart soruma gelmiti: "Budha doas kavramn duymam ya da Budist olmayan biri iin panzehir ne olabilir?" "Genel olarak bu insanlara syleyebileceimiz ey, hepimizin insanolu olarak o muhteem zeka ile donatldmz-dr. Bunun da tesinde, tm insanlar azimli olma ve bu azmi istedikleri ynde kullanma potansiyeline sahiptirler. Bu konuda hibir phe yoktur. Kiinin, bu potansiyeller hakkndaki farkndaln korumas ve bunlar, kendisi de dahil olmak zere insanlara bak asnn bir paras olana dek srekli tekrarlamas, cesaretsizlik, aresizlik ve kendini kk grme duygularnn zayflamasna yardmc olabilir." Dalai Lama bir an iin durdu, sonra daha henz etkin bir ekilde incelediimizi, kefetme srecinde bulunduumuzu belirten aratrc bir ses tonuyla devam ett i. "Sanrm, burada, fiziksel hastalklara uygulanan tedavi ile bir tr paralellik vardr. Doktorlar, belli bir hastalktan dolay tedavi ettikleri kiiye belli baz artlar iin antibiyotik vermekle kalmaz ayn zamanda bu hastann, antibiyotikleri almas iin fiziksel durumunun uygun olup olmadndan ve bedeninin kabul edip etmeyeceinden de emin olurlar. Doktorlar, emin olmak amacyla da, rnein, bu insann iyi beslenip beslenmediine bakarlar ve genellikle de beden glendirmek iin vitaminler ve benzeri eyler verirler. Bu kii bedeni belli bir gce ulat ve koruduu srece, bedenin de meditasyon yoluyla kendini iyiletirme potansiyeli ya da kapasitesi olacaktr. Benler ekilde, %eka gibi olaanst bir armaana sahip olduu304 alimli olma ve bu a%mi olumlu yollarla kullanma kapasitemi^ olduunun farknda olduumu^ ve bu farkmdah koruduumu^ srece, bir anlamda bu temel shinsel salm^ da iyi olur. Bu temel g, insan olmaktan gelen byk bir potansiyelimi1^ olduunu anlamam dan kaynaklanmaktadr. Bu anlay, iimizde bulunan bir tr mekanizma gibi alr ve karlatmz durum ne olursa olsun, umudumuzu kaybetmeden ya da kendimizden nefret etmeden her zorlukla baetmemizi salar."

Tm insanlarla paylatmz deerli nitelikleri kendimize hatrlatmak, kt olduumuz ya da bir eyleri hakketmediimiz ynndeki dncelerimizi etkisiz hale getirir. Pek ok Tibetli, bunu gnlk meditasyon almalarnn bir paras olarak uygulamaktadrlar. Belki de bu nedenle Tibet kltrnde insann kendisinden nefret etmesi gibi bir duruma hi rastlanlmamtr. 305 V. Blm SONU: RUHSAL BR HAYAT YAAMAK HAKKINDA BAZI DNCELER 15. Konu TEMEL RUHSAL DEERLER Mutluluk sanatnn pek ok unsuru vardr. Grdmz gibi, ie mutlu olmann gerek kaynaklarn anlamakla ve bu kaynaklar gelitirmeyi temel alarak hayattaki nceliklerimizi belirlemekle balamak gerekmektedir. sel bir disiplini, ykc zihinsel tutumlar skp atma ve onlarn yerine, iyilik, hogr ve balayclk gibi olumlu, yapc zihinsel tutumlar yerletirme srecini kapsar. Tam olarak tatmin edici bir hayat yaamay salayan etkenleri tanmlamay, son unsur olan ruh -sall tartarak sonulandryoruz. Doal olarak, ruhsall, din ile ilikilendirmek gibi bir eilim vardr. Dalai Lama'nn mutlulua yaklam, Budist bir rahip olarak grd ve yllar sren sert bir eitimle ekillendirilmitir. Ayrca, sekin bir Budist dnr olarak kabul edilmektedir. ou insan iin, ona asl yardmc olan, karmak felsefi konular kavray deil, kiisel scakl, mizah duygusu ve hayata gereki yaklamdr. Konumalarmz boyunca, insan olmas, bir Budist rahibi olmasndan daha nemli oldu. Tra edilmi kafasna ve kestane rengi elbisesine ve dini anlamda dnyadaki en sekin ahsiyetlerden biri olmasna ramen konumalarmzn genel havas sadece iki insann a-ralarnda sohbet etmesi, hepimizin paylat sorunlar aralarnda tartmas eklindeydi. 309 Ruhsalln gerek anlamn anlamamzda yardmc olmak iin Dalai Lama, ruhsallk ve din arasndaki farklar belirtmekle ie balad: "insan olarak potansiyelimizi deerlendirmenin ve isel deiimin nemini anlamann esas olduuna inanyorum. Bu, zihinsel geliim diye adlandrlabilecek bir sre sayesinde baarlabilir. Bazen ben bunu, hayatmzda ruhsal bir boyuta sahip olmak diye adlandryorum. "Ruhsalln iki seviyesi olabilir. Biri, dinsel inanlarla ilgilidir. Bu dnyada, pek ok farkl topluluk, pek ok farkl dzen vardr. Dnya zerinde be milyar insan bulunmaktadr ve o kadar eitli yaklamlar vardr ki, bence kesinlikle be milyar da farkl dine ihtiya vardr. Her bireyin, kendi zihinsel yapsna, doal eilimine, yetimesine, inanna, ailesine ve kltrel gemiine en uygun ruhsal bir yola girmesi gerektiine inanyorum. "rnein, Budist bir rahip olarak, Budizmi benim iin en uygun din olarak grmekteyim. Benim iin Budizm en iyisi-dir. Fakat bu, Budizm'in herkes iin de en iyisi olduu anlamna gelmez. Bu, ak ve seiktir. Eer, Budizm'in herkes iin en iyi

din olduuna inansaydm, bu aptalca olurdu; nk insanlar farkldr ve farkl zihinsel dzenlere sahiptirler. Dinin amac insanlara yararl olmaktr ve eer sadece bir tek dinimiz olsayd, bir sre sonra ou insana yararl olmamaya balayacakt. rnein bir restoranda sadece tek bir yemek ksa her gn, her nde bir sre sonra bu restorann fazla mterisi kalmazd, insanlar, yiyeceklerde eitlilie ihtiya duyarlar ve bunu taktir ederler nk bu yiyeceklerde farkl tatlar bulurlar. Ayn ekilde, dinlerdeki bu eitlilii de takdir etmeli ve bu konuda geni bir deerlendirme yapmalyz. Baz insanlar, 310 Museviliin, Hristiyan geleneinin ya da slam geleneinin kendileri iin en uygunu olduunu dnebilirler. Bu nedenle, dnyadaki tm farkl byk dini gelen eklerin deerlerini kabul etmeli ve sayg gstermeliyiz. "Tm bu dinler, insanln yararna byk katklarda bulunabilirler. Hepsi de bireyi daha mutlu bir insan ve dnyay da daha iyi bir yapmak iin dzenlenmitir. Bununla beraber, bir dinin dnyann daha iyi bir yer olabilmesinde etkili olabilmesi iin, o dine mensup kiinin de o dinin retilerini ciddi bir ekilde uygulamasnn nemli olduunu dnyorum. Kii, dinsel retileri kendi ^hayatnn iine dahil etmelidir, bylece onlar isel bir g kayna olarak kullanabilir. Kii, dinin dnceleri hakknda derinlemesine bilgi sahibi olmal ve bu bilgiler sadece entelektel seviyede kalmamal, onlar isel deneyimlerinin bir paras yapmaldr. "Kiinin, tm farkl dinler iin derin bir sayg duyabileceine inanyorum. Dier dinlere sayg duymann nedenlerinden biri, tm bu geleneklerin, insanlarn davranlarna hkmeden ve olumlu etkileri olan ahlaki bir iskelet salamalardr. rnein, Hristiyan geleneinde, Tanr'ya inanmak, kiinin davranlarna ve hayat tarzna hkmedebilecek uygun ve ak, seik bir ahlaki iskelet salamaktadr. Bu, ok etkili bir yaklam olabilir nk kiinin Tanr ile olan ilikisinde belli bir itenlik vardr ve kiinin, kendini yaratan Tanr'ya olan sevgisini kantlamasnn yolu da dostlarna sevgi ve sevecenlik gstermesidir. "Dier dinlere sayg gstermek iin pek ok benzer neden olduuna inanyorum. Tabii ki, byk dinler, yzyllar boyunca milyonlarca insana olaanst yararlarda bulunmutur. imdi bile, milyonlarca insana yararl olduklar, insanlarn bu 311 farkl dini geleneklerden ilham ald aktr. Gelecekte de, bu farkl dini geleneklerin gelecek nesillere ilham vermeye devam edecei bir gerektir. Bu nedenle, bu gerei anlamak ve dier dinlere sayg gstermek ok, ok nemlidir. "Karlkl saygy glendirmenin yollarndan biri, farkl dini inanlar arasnda daha yalcn balar, kiisel balar kurmaktr. Son birka yl iinde, rnein Hristiyan cemaati ve Yahudi cemaati ile tanp diyalog kurmaya altm ve sanrm bu aba gerekten olumlu sonular getirdi. Bu tr yakn ilikiler sayesinde, bu dinlerin insanla yaptklar yararl katklar hakknda bir eyler renebilir ve dier dinlerin yararl yanlarn grebiliriz. Hatta, kendi almalarmza uygulayabileceimiz yntem ve teknikler kefedebiliriz.

"Yani, eitli dinler arasnda yakn balar kurmamz gerekten nemlidir; bu sayede insanln yarar iin birlikte aba gsterebiliriz. nsanl blen pek ok ey, dnyada pek ok sorun vardr. Din, dnyadaki kavga ve aclar azaltmak iin bir are olmaldr, bir baka kavga sebebi deil. "Sk sk, insanlarn hepsinin eit olduunun sylendiini duyarz. Bununla, herkesin aka mutlu olma istei duyduunu kastederiz. Herkesin, mutlu olmaya ve herkesin ektii acy yenmeye hakk vardr. Eer, bir insan herhangi bir dinsel gelenek sayesinde mutluluk ya da bir yarar salyorsa, o zaman bakalarnn hakkna sayg duymaldr; bu nedenle byk dini geleneklerin tmne sayg duymay renmemiz gerekir. Bu aktr." I jalai Lama'nn bir hafta boyunca Tucson'da halka hita--*-^ben yapt konumalarda, karlkl sayg, iyi niyetli bir 312 dnceden de te bir eydi. Dinleyiciler arasnda deiik dini geleneklerden gelen insanlar da vard ve Hristiyan kilisesini temsil eden kalabalk bir grup da buna dahildi. Dini gelenekler arasndaki farkllklara ramen, bar dolu ve uyumlu bir hava salona yaylmt. Ak bir ekilde hissedilmekteydi. Tabii ki renme hevesi de vard ve Budist olmayanlar, Dalai Lama'nn gnlk ruhsal uygulamalarn byk bir merak duyuyorlard. Sonunda bu merak dinleyicilerden birinin u soruyu sormasna neden oldu: "Budizm'de olsun, dier dinlerde olsun dua etmenin nemi vurgulanmaktadr. Dua etmek ruhsal bir hayat srmek iin neden nemlidir?" Dalai Lama yle yant verdi: "Sanrm dua etmek, ncelikle, derinlerde sakladnz ilkeleri ve inanlar size her gn hatrlatan bir eydir. Ben de, her sabah baz Budist msralar tekrar ederim. Bu msralar, dua olarak kabul edilebilirler fakat aslnda bana baz eyleri hatrlatmaktadrlar. Bakalaryla nasl konuulaca, dier insanlarla nasl anlalaca, gnlk hayattaki sorunlarla nasl baa klaca gibi eyleri hatrlatrlar. Yani, yaptm uygulamalarn byk blm baz eyleri hatrlamay kapsamaktadr; sevecenlik, balayclk gibi eylerin nemini gzden geiririm. Tabii d, gerekliin doas hakknda Budist meditasyonlar ve ayrca hayal gc kullanlarak yaplan baz almalar da iermektedir. Gnlk alma -ve dualar acele etmeden skunetle yaptmda drt saat kadar srmektedir. Bu gayet uzun bir sre." Gnde, drt saati dua iin ayrma dncesi bir baka dinleyicinin soru sormasna neden oldu: "Ben, alan ve kk bir ocuu olan bir anneyim, ok az bo vaktim var. ok 313 megul olan biri bu tr dua ve meditasyonlar iin nasl zaman bulabilir?" Dalai Lama, "Ben bile, eer istersem, zaman yokluundan ikayet edebilirim," diye belirtti. "ok megul bir insanm. Gene de eer urarsanz biraz zaman bulabilirsiniz; rnein, sabah erken saatlerde. Sonra, hafta sonlar olabilir. Elenceden biraz fedakrlk edebilirsiniz," gld. "En azndan, gnde, yarm saat olabilir. Ya da biraz daha urarsanz; diyelim ki, sabahlar yarm saat ve akamlar

yarm saat zaman bulabilirsiniz. Eer bu konuda gerekten dnrseniz, belki de biraz zaman ayrmak iin bir yol grebilirsiniz. "Eer ruhsal almalarn gerek anlam zerinde ciddi bir ekilde dnrseniz, bunun zihninizin, tavrlarnzn ve psikolojik ve duygusal tutum ve salnzn geliimi ve eitimi ile ilgili olduunu grrsnz. Ruhsal almadan anladnz, dua okumak ve ark sylemek gibi baz fiziksel veya szl eylemlerle snrlandrmamalsnz. Eer ruhsal almadan anladnz sadece bu eylemlerle snrl ise o zaman tabii ki zel bir zamana, almanz yapabilmeniz iin zellikle ayrlm bir zamana ihtiyacnz olur; nk hem yemek piirmek gibi gnlk ilerinizi yapp hem de mantra okuyamazsnz. Bu, evrenizdeki insanlar iin ok rahatsz edici olabilir. Bununla beraber, eer ruhsal almay gerek anlamnda anlarsanz o zaman gnn yirmi drt saatini, almanz iin kullanabilirsiniz. Gerek ruhsallk, herhangi bir gamanda uygulayabliini^ zihinsel bir tutumdur. rnein, eer kendinizi birisine hakaret etme eilimi iinde bulursanz, sizi bunu yapmaktan alkoyacak nlemleri hemen alabilirsiniz. Benzer^ekilde, eer denetiminizi kaybettiiniz bir durumla karlarsanz, hemen yle dnebilirsiniz: "Hayr, bu uygun bir yol deil." Bu, gerek 314 bir ruhsal almadr. Bu adan baktnzda daima zamannz vardr. "Bu, bana Tibetli Kadampa ustalarndan birini, Potowa'nn dediklerini hatrlatt, ona gre, belli lde bir isel dengeye ve anlaya sahip bir meditasyon uygulaycs iin yaad her olay, her deneyim bir tr retidir. Bu, renme deneyimidir. Bence bu ok dorudur. "Bu adan bakldnda, TV ve sinemadaki iddet ve seks dolu rahatsz edici sahnelerin bile, arya kaan zararl etkilerini aklda tutmak ve byle grmek mmkndr. O zaman, bu grntden tamamen bunalmak yerine bu sahneleri, denetim altna alnmam olumsuz duygularn zararl doasnn belirtileri olarak grebilir ve byle bir ders kartabilirsiniz." Fakat, A Takm ya da Melrose Place gibi dizilerden bir eyler renmek de bir meseledir. Bununla beraber, bir Budist olarak Dalai Lama'nn kiisel ruhsal sistemi, Budist yoluna zg zellikleri iermektedir. Gnlk uygulamalarn anlatrken rnein, gerekliin doas hakkndaki Budist meditasyonlardan ve hayal gcnn kullanld baz almalardan bahsetmitir. Her ne kadar bu tartmann erevesi iinde bu almalardan rastgele bahsetmi olsa da, yllar boyunca onun bu konulardan uzun uzadya bahsettiini de duydum; konumalar herhangi bir konuda imidiye dek duyduum en karmak tartmalar iermekteydi. Gerekliin doas hakkndaki konumas labirent gibi aprak felsefi tartmalarla ve incelemelerle doluydu; Tantrik imgelemi (vizalizasyon) tanmlamas hayal edilemeyecek kadar anlalmas g ve ileri dzeydeydi; meditasyonlarm ve hayal kur315 ma ynteminin amac, kiinin hayal dnyasnda evrenin holografik bir haritasn kurmakt. Hayat boyunca bu Budist meditasyonlar uygulamt. Aklmda bu

dnce varken ve abalarnn devasa genilikteki sahasn bildiim iin ona u soruyu sordum: "Bu ruhsal almalarn gnlk hayatnz zerindeki ilevsel yararlarn veya etkilerini anlatabilir misiniz?" Dalai Lama, bir ka dakika sessiz kald, sonra yavaa yant verdi: "Her ne kadar kendi deneyimlerim ok az olsa da, aldm Budist eitim sayesinde, zihnimin kesinlikle ok daha sakin olduunu syleyebilirim. Bu kesin." Glerek devam etti. "Deiim aamal olarak, belki santim santim olsa da, kendime ve bakalarna kar tavrmda bir deiiklik oldu. Bu deiimin kesin nedenlerini gstermek zor olsa da, bunun, gerekliin temel doasn tam olarak olmasa da belli bir ekilde hissetme ya da anlamaktan, ayrca geici olmak, ac dolu doamz, sevecenlii ve alturizmin deeri gibi konular dnmekten ileri geldiini dnyorum. "rnein, Tibet halkna byk zararlar veren Komnist inlileri dndmde, Budist eitimimin bir neticesi olarak ikenceciler iin bile belli bir efkat ya da sevecenlik duyarm nk ikencecinin aslnda baka olumsuz etkenler tarafndan zorlandn anlarm. Tm bunlar ve Bodhisatva yeminim nedeniyle, bir insan canavarca iler yapm bile olsa, bu canavarlklarndan dolay kt eyler yaamalar ya da hi mutlu olmamalar gerektiini dnmem. Bodhisatva yemini , be Bodhisatva yemininde, ruhsal eitim gren kii, bir Bodhisatva olma isteini belirtir. Bodhisatva, "aydnlanm sava" diye evrilebilir; o, sevgi ve sevecenlik olmakszn, Bodhisitta'y kavramtr. Bodhisitta, tm canllara yararl olmak ama316 nim bu tutumu gelitirmeme yardmc oldu; ok yararl olduu iin doal olarak bu yemini ok severim. "Bu bana, Namgyal Manastr'nda yaayan yal arkc ustay hatrlatt. Siyasi bir sulu olarak in hapishanelerinde ve alma kamplarnda yirmi yl geirdi. Bir keresinde ona, hapisteyken karlat en zor durumun ne olduunu sormutum. artc bir ekilde, en byk tehlikenin inliler iin sevecenliini kaybetmesi olduunu dndn sylemiti! "Byle pek ok hikaye vardr. rnein, gn nce, yllarn in hapishanelerinde geirmi bir keie rastladm. Bana, 1959'daki Tibet ayaklanmasnda yirmi drt yanda olduunu syledi. O srada, Norbulinga'daki Tibet glerine katlm. inliler tarafndan yakalanm ve kardei ile birlikte hapse atlm, kardeleri hapiste ldrlmler. Dier iki kardei de ldrlm. Sonra ailesini alma kampnda kaybetmi. Fakat bana, hapisteyken, o zamana dek yaad hayat zerinde dndn ve tm hayatn Drepung Manastr'nda bir kei olarak geirmi olsa bile o zamana dek iyi bir rahip olamadn farkettiini syledi. Aptal bir rahip olduunu dnm. O anda, hapisteyken, gerekten iyi bir rahip olmaya yemin etmi. Budist almalarn sonucunda, zihni eitmek sayesinde, fiziksel ac ekiyor olsa bile zihinsel olarak ok mutlu kalmaca baarabilmi. kence grse de, ok kt dayak yese de yaamn srdrmeyi baarm ve bunu gemiteki olumsuz Karmasnn temizlenmesi olarak grerek kendini mutlu hissetmi.

cyla tam bir Aydnlanma'ya ulama arzusu olarak nitelenen zihinsel bir durumdur. .Aydnlama arzusu kendiliinden ve gerek olmaldr. 317 H "Bu tr rnelder sayesinde, kii, ruhsal almalar gnlk hayatnn iine dahil etmenin deerini gerekten takdir edebilir." Bylece, Dalai Lama, daha mutlu bir hayat yaamann son unsurunu yani ruhsal boyutu da anlattklarna eklemi oldu. Budha retisi sayesinde, Dalai Lama ve baka pek ok kii, hayatn bazen getirdii ac ve straba dayanmalarn ve hatta dntrmelerini salayan anlaml bir yap bulmulardr. Dalai Lama'nn belirttii gibi, dnyadaki byk dini geleneklerin her biri, kiinin daha mudu bir hayata ulamas iin ayn frsadar sunmaktadr. Byk lde bu dinler tarafndan ortaya konan inancn gc, milyonlarn hayatyla i ie gemitir. Bu gl dini inan, saysz insana zor zamanlarda destek olmutur. Bazen, ok sessiz yollardan bazen de insan deitiren derin deneyimler yoluyla etkili olmutur. Her birimiz, hayatmzn bir dneminde, kukusuz bu gcn ailemizden biri, bir dost ya da bir tandk zerinde etkili olduuna ahit olmuuzdur. nancn gcnden destek almak hakkndaki rneklere nceki sayfalarda rastlayabilirsiniz. Sradan bir insan olduu halde 1985'de bir sabah Beyrut'ta sokak ortasnda aniden karlan Terry Anderson rnei pek oumuza tandk gelecektir. zerine bir rt atlm, bir arabaya atlm ve sonraki yedi yl boyunca, kktendinci ar uta Islami bir grup olan Hizbullah'n elinde rehin olarak tutulmutur. 1991'e dek, nemli ve pislik iindeki bodrum kadarnda ve darack hcrelerde hapis tutulmu, uzun sreler boyunca gzleri bal ve zincirli kalm, dzenli olarak dvlmeye ve kt koullara dayanmak zorunda kalmtr. Sonunda serbest brakldnda, dnyann gzleri onun zerine evrilmi ve karsnda ailesine ve hayatna kavutuu iin son derece sevinli fakat artc bir ekilde ok az ac eken ve kendisini karanlara kar nefret duymayan bir insan bulmutur. Gazeteciler ona, bu dikkate deer gcnn kaynan sorduklarnda, inanc ve duay zorluklara ve ikencelere dayanmasna yardmc olan etkenler olarak tanmlamtr. Dnyada, dini inancn, zor zamanlarda somut bir ekilde yardmc olduunu gsteren rneklere fazlasyla rastlanmaktadr. Son aratrmalar, dinsel inann daha mutlu bir hayat yaamaya katkda bulunduunu dorulamaktadr. Bamsz aratrmaclar ve anket organizasyonlar (Gallup irketi gibi) tarafndan yrtlen bu aratrmalar, dini inanc gl olan kiilerin, dini inanc olmayan insanlara oranla daha sk olarak kendilerini mutlu hissettiklerini ve yaadklar hayattan tatmin olduklarn rapor etmektedirler. Aratrmalar, inancn sadece kiinin kendini iyi hissetmesine neden olduunu deil, ayrca gl bir dini inancn insanlara kritik durumlar ve travmatik olaylar adatmada ya da baa kmada yardmc olduunu gstermitir. Ek olarak istatistikler, dini inancn gl olduu ailelerde genellikle, ihmal, alkol ve uyuturucu bamll ve ypranm evliliklere daha az rastlanldn gstermektedir. Hatta inancn, insanlarn bedensel salklarna - ciddi rahatszlklar olan kiilere bile yararl olduunu savunan baz deliller vardr. Gl dinsel inanlar, dk lm oranlar ve saln iyi olmas arasnda salam bir ba olduunu saptayan yzlerce

bilimsel ve epidemiyolojik aratrma bulunmaktadr. Bir aratrmada, dini inanlar gl olan yal kadnlarn, dini inan daha zayf olan kiilere oranla daha uzun yaadklar ve ameliyat sonras daha az depresyona girdikleri gzlenmitir. Pitsburgh Tp Fakltesi'nden Ronna Casar Harris ve Mary Amanda Dew tarafndan yaplan bir aratrmada, kalp nakli 318 319 ameliyat geirmi ve inanlar gl olan hastalarn ameliyat sonras srete daha az zorluk ektikleri ve daha uzun dnemli incelemelerde de bedensel ve duygusal adan daha salkl olduklar bulunmutur. Dartmouth Tp Okulu 'nda, Dr. Thomas Oxman ve meslektalar tarafndan yaplan bir baka aratrmada, elli yan zerinde olup da, koroner arter ya da kalp kapakmdaki rahatszlk nedeniyle ak kalp ameliyat geiren ve dini inanlar gl olan hastalarn yaamlarn srdrme anslarnn dini inanlar gl olmayan hastalara oranla kat fazla olduu grlmtr. Dini inancn gl olmasnn yararlar, bazen belli bir dinin doktrinlerinden ve inanlarndan ileri gelir. rnein, pek ok Budist, aclarna, Karma doktrinin e salam bir inan duymalar sayesinde dayanmaktadrlar. Ayn ekilde, sarslmaz bir ekilde Tanr'ya inanan insanlar, her eyi bilen ve sevgi dolu bir Tanr'ya inanmalar sayesinde ok byk zorluklara bile kar koyabilmektedirler; o Tanr ki, belki yaptklar u anda bizim iin anlalmaz olsa da Bilgelii iinde, sonuta bizim iin duyduu sevgiyi gsterecektir. ncilin retilerine olan inanlar sayesinde Romallar 8:28 gibi blmlerde gvenlii bulabilmektedirler: "Her ey, Tanr'y sevenlerin iyilii iin, Onun tasarladklarn kabul edenler iin beraberce alr." Her ne kadar, inanl olmann dl bazen, belli dini gelenee ait doktrinlere dayanmaktaysa da, ruhsal hayatn dier g verici zellikleri vardr ve bu zellikler tm dinler iin geerlidir. Herhangi bir dini gruba mensup olmak, bir eye ait olma duygusu verir, toplumsal balar yaratr, o dinin dier mensuplar ile salam bir ba kurulmasn salayabilir. Kiinin bakalaryla ilikiler kurabilecei bir ortam salar. Ve kiiye bir kabullenme duygusu kazandrr. Gl bir dini inan, kiinin 320 hayatna anlam katan bir ama verebilir. Bu inanlar, zorluklar, aclar ve lm karsnda umut verir. Hayatn gnlk sorunlar ile bunaldnda kiinin olaylara kendi dndan, ebedi bir bak as ile bakmasna yardmc olur. Herhangi bir dinin retilerini uygulamay seen kiiler iin bu olas yararlarn hepsi geerli olsa da, dinsel bir inanca sahip olmann tek bana mutluluun ve barn garantisi olmad aktr. rnein, Terry Anderson bir hcrede zincirlenmi olarak oturup dini inanca balln en iyi rneini sergilerken, hcresinin hemen dnda sre giden iddet ve nefret ise dini inanca balln en kt rnekleri oluturmaktayd. Lbnan'da yllar boyunca, Mslman tarikadar, Hrist iyanlar ve Yahudiler ile savat, her iki taraf da iddet ve nefret duygular ile doldu ve sonuta inan adna, dile getirilemeyecek canavarlklar yapld. Bu eski bir hikayedir ve tarih boyunca ok sk anlatlm ve modern dnyada ok sk yaanmtr.

htilaf ve nefret yaratma potansiyelinden dolay, dinsel kurumlara inanc kaybetmek ok kolaydr. Bu, Dalai Lama gibi dini ahsiyetlerin, dinsel inanlarna ya da dine inanp inanmadna baklmakszn, herkes tarafndan mutluluu artrmak iin kullanlmas amacyla ruhsal hayata ait unsurlar damtmaya almasna yol amtr. Bu nedenle, Dalai Lama sesinde tam bir ikna gc ile, tartmasn gerekten ruhsal bir hayat hakkndaki grn aktararak sonulandrmtr: "Hayatmza ruhsal bir boyut getirmekten bahsederken, dini inanlarmz ruhsalln bir aamas olarak tanmladk. Herhangi bir dine inanyorsak, bu iyidir. Fakat dini bir inanmz olmasa bile, gene de kendi yolumuzu bulabiliriz. Hatta 321 baz durumlarda daha iyi bir yol bile bulabiliriz. Fakat bu bizim kendi kiisel hakkmzdr; eer inanmay istiyorsak, iyi! Eer istemiyorsak, bu da iyi. Fakat, bir baka ruhsallk aamas daha vardr. Ben bunu temel ruhsallk diye adlandryorum; yani, insanln temel zellikleri olan iyilik, nezaket, sevecenlik ve nem verme. ster inanl biri olalm ister inansz biri, bu tr bir ruhsallk nemlidir. Ben ahsen, bu ikinci ruhsallk aamasn, ilkinden daha nemli kabul ediyorum; nk bir din ne kadar mkemmel olursa olsun, gene de snrl sayda insan tarafndan, insanln bir ksm tarafndan uygulanabilir. Fakat insan olduumuz, insanlk ailesinin yesi olduumuz srece, her birimizin temel ruhsal deerlere ihtiya duyarz. Bunlar olmadan, insann hayat sert ve ok kuru kalr. Bunun sonucunda, hibirimiz mutlu bir insan olamayz, ailemiz ac eker ve tabii ki toplum da daha sorunlu olur. Yani, bu tr temel ruhsal deerleri gelitirmek son derece nemlidir. "Bu temel ruhsal deerleri gelitirmeye alrken, bu gezegendeki diyelim ki be milyar insann belki de bir ya da iki milyarnn samimi, gerekten inanl kimseler olduklarn hatrlamamz gerekir. Tabii ki, samim inananlar derken, rnein, ailesi Hristiyan olduu iin "Ben Hristiyanm" diyen fakat gnlk hayatnda Hristiyan inanc zerinde ok dnmeyen ya da uygulamayan kiileri hesaba katmyorum. Bu insanlarn dnda, samimi bir ekilde dininin retilerini uygulayan belki bir milyar civar insan olduuna inanyorum; bu da, drt milyar insann, yani dnyadaki insanlarn byk ounluunun, dini inancnn olmad anlamna gelir. yleyse, hl bu ounluk iin, belli bir dine dahil olmayan drt milyar insann hayatn iyiletirmeye yarayacak bir yol bulmak zorundayz; bu yol, herhangi bir dinleri olmasa da onlarn iyi insanlar, ahlakl kiiler olmalarna yardmc olmaldr. Burada, ei322 timin ok nemli olduuna inanyorum. Eitim, insanlarn iine sadece dini konular sokmak yerine sevecenlii, iyilii ve benzeri iyi zellikleri damla damla aktabilir. Sanrm, nceden, insann scak, sevgi dolu ve sevecen olmasnn, bedensel sal, mutluluu ve zihinsel bar iin ncelikli olarak -nemli olduundan uzun uzadya konumutuk. Bu, ok ilevsel bir konudur, dini bir kuram ya da felsefi bir speklasyon deildir. Olayn anahtardr. Ve sanrm aslnda, farkl gele-neklerdeki tm dinsel retilerin de esasdr. Fakat, herhangi bir dini izlememeyi seenler iin son derece nemlidir. Bence, bu insanlar eitebilir ve hibir dine inanmamann

yanl olmadn fakat iyi, duyarl bir insan olmann, daha iyi ve mutlu bir dnya iin sorumluluk ve kararllk duymann gerekli olduunu akllarna sokabiliriz. "Genel olarak, dini ya da ruhsal yolunuzu d grnnzle iaret etmeniz mmkndr; rnein belli elbiseleri giyebilir ya da evinizde bir trbe ya da sunak bulundurabilir ya da dualar okuyabilir ve ilahiler syleyebilirsiniz. Bunu dsal olarak gstermenin yollar vardr. Bununla beraber, bu uygulamalar ya da hareketler, temel ruhsal deerlere dayanan gerek bir ruhsal yolda yrmekte ikinci dere cede nemlidir nk kii ok olumsuz bir zihinsel tutum besledii halde tm bu dsal dini tavrlar devam ettirmesi mmkndr. Sevecenlik, hogr, balayclk, ilgili olmak gibi erdemli zihinsel tutumlarn ve zelliklerin hepsi, gerek Dharma ya da gerek ruhsal zelliklerdir; nk tm bu isel zellikler, hastalkl duygularla veya olumsuz zihinsel tutumlarla bir arada olamaz. "Kiinin, zihnine isel bir disiplin kazandrmak iin bir e-itime girimesi ya da bir yntemi uygulamas, dini hayatn 323 esasdr. sel disiplinin amac bu olumlu zihinsel tutumlar gelitirmektir. Bu nedenle, kiinin ruhsal hayat yolunda ilerlemesi, onun bu isel disiplini, eitilmi zihinsel durumu kazanp kazanmadna ve bu zihinsel durumu, gnlk hayatndaki hareketlerine aktarp aktaramadna baldr. Dalai Lama, Tibet davasnn nemli destekleyicileri olan ve bata bulunan bir grup insan onura verilen kk bir resepsiyona katlmak zorundayd. Resepsiyonun verildii salonun dnda, onu grmek iin byk bir kalabalk birikmiti. Onun gelmesine yakn, kalabalk ok younlamt. Kalabalk arasnda, o hafta birka kez grm olduum bir adam grdm. Yan tahmin etmek zordu, fakat yirmili yalarn ortalarnda, belki otuzlu yalarn balarnda olduunu tahmin ediyordum; uzun ve ok ince yapl biriydi. Perian grntsyle gze arpsa da, benim dikkatimi yzndeki ifade ekmiti; bu ifadeyi hastalarmda sk sk grmtm: sinirli, son derece depresif ve ac dolu. Aznn kenarndaki kaslarda tekrarlayan, istemsiz hafif hareketler farkettim. "Tardif diskinesia" diye sessizce tehiste bulundum. Bu, antipsikotik ilalarn srekli olarak kullanmnn neden olduu sinirsel bir durumdu. O anda, "zavall ocuk," diye dndm ve onu abucak unuttum. Dalai Lama geldiinde, kalabalk younlat ve onu selamlamak iin ne doru ilerledi. ou gnll olan gvenlik ekibi, ilerleyen kalabal geri tutmak ve resepsiyonun verilecei salona giden yolu amak iin mcadele ediyordu. Daha nce grdm sorunlu gen adam, imdi yznde arm 324 bir ifadeyle, kalabaln nne doru k ve gvenlik ekibinin a yolun kenarn ittirdi. Dalai Lama ilerlerken, adam farketti, gvenlik ekibinin elinden kurtard ve onunla konumak iin durdu. Adam nce rkt ve sonra Dalai Lama ile ok hzl bir ekilde konumaya balad; o da gen adama bir ka kelimeyle karlk veriyordu. Ne dediklerini duyamyor-dum, fakat adamn konutuka daha da alt st olduu grlebiliyordu. Adam bir eyler sylyordu, fakat Dalai Lama yant vermek yerine

adamn ellerini kendi elleri arasna alm, nazike tutuyordu ve birka dakika boyunca sadece orada sessizce durarak ban sallad. Adamn ellerini tutup gzlerine bakarken, evresindeki kalabaln farknda deilmi gibi grnyordu. Birdenbire, ac dolu ifade ve alt st olmu grnm adamn yznden silindi ve yanaklarndan aa yalar boanmaya balad. Her ne kadar, yznde beliren ve yavaa yaylan glmseme zayf da olsa, adamn gzlerinde bir rahatlama ve memnuniyet okunuyordu. 325 Da/ai Lama, srekli olarak, isel disiplinin, ruhsal bir hayatn temeli olduunu vurgulamaktadr. Bu, mutlulua ulamann esas yntemidir. Bu kitapta akland gibi, onun bak asna gre isel disiplin, fke, nefret ve agzllk gibi olumsu^ zihinsel tutumlara kar savamay ve iyilik, sevecenlik ve hogr gibi olumlu tutumlar gelitirmeyi iermektedir. sel disiplin rerinde almak iin normal meditasyonlar kullanlabilir; bu meditasyonlar zihni dengeli hale getirmeye ve sakin bir zihin yapsna kavumaya yardmc olmak amacyla uygulanan tekniklerdir. ou ruhsal gelenekte, zihni sakinletirmeyi, bizi derinlerdeki ruhsal doamz ile daha fazla ilikiye geirmeyi a-malayan almalar bulunmaktadr. Dalai Lama, Tucson'da halka yapt konumalarn sonunda, zihnimizi sakinletirmeye, zihnin asl doasn incelemeye ve bylece "zihinsel bir sessizlik" gelitirmeye yardmc olmak iin dzenlenmi bir meditasyon hakknda bilgi vermitir. Salonda toplanan insanlara bakarak, kendine zg slubuyla konumaya balad, sanki kalabalk bir gruba hitap etmiyordu da, dinleyiciler arasndaki her bireyi kiisel olarak bilgilendiriyordu. Bu anlarda, daha sakin ve dikkati daha younlam, daha canl oluyor, verdii bilgileri, ustaca ba sallamalar, el hareketleri ve nazik devinimlerle tpk bir sanat eseri gibi sslyordu. Zihnin Doas zerine Meditasyon "Bu almann amac, zihnimizin doasn anlamaya ve o-nu hissetmeye balamaktr," diye balad. "En azndan bir seviyeye kadar. Genel olarak, 'zihin' dediimizde, soyut bir kavramdan bahsederiz. Zihnimiz hakknda dorudan bir deneyimimiz yoktur, rnein, zihni tanmlamamz istendiinde, sadece beyni gstermekle yetinmek zorunda kalabiliriz. Ya da, zihni aklamamz istendiinde, onun 'bilme' kapasitesi 327 olan, 'ak' ve 'kavramayla ilgili' bir ey olduunu syleyebiliriz. Fakat, meditasyonlar yoluyla zihni dorudan anlamadka, bu tanmlar sadece sz olarak kalrlar. Zihni sadece soyut bir kavram olarak deil de dorudan deneyimleme yoluyla tanmlayabilmek nemlidir. Bu almann amac da, zihnin beylik ya da geleneksel doasn dorudan hissetmek ya da kavramaktr; bylece zihnin 'aklk' ve 'kavramayla ilgili' zelliklerinden bahsettiinizde bu, soyut bir kavram olarak kalmayacak ve onu dorudan deneyim yoluyla tanmlayabileceksiniz. "Bu alma, bilinli bir ekilde, tutarsz dnceleri durdurmanza ve giderek daha uzun sreler boyunca bu durumda kalmanza yardmc olur. Bu almay yaptnzda, bir sre sonra orada sanki hibir ey yokmu hisseder, bir boluk

duygusu duyarsnz. Fakat devam ederseniz, zihnin temelinde yatan 'aklk' ve 'bilme' zelliklerini anlamaya balarsnz. Bu, su dolu kristal bir bardaa benzetilebilir. Eer su safsa, bardan dibini grebilirsiniz; fakat gene de suyun orada olduunu bilirsiniz. "Bugn, kavramszlk zerine bir meditasyon yapalm. Bu bir duygusuzluk ya da zihnin devreden karlmas durumu deildir. Gerekte yapmanz gereken, ncelikle 'Kavramsal dncelerin olmad bir zihin durumunu koruyacam' kararn vermektir. Bunu yapmak iin u yolu izleyeceksiniz: "Genel olarak, zihnimiz daha ok maddi nesnelere doru ynelir. Deneyim duygusunun ardndan dikkat gelir. Duygusal ve kavramsal olarak stn bir seviyede kalr. Dier bir deyile, farkndalmz normalde, fiziksel duyusal deneyimlere ve zihinsel kavramlara yneliktir. Fakat bu almada, yapmanz gereken, zihninizi ie ekmektir; onun duyusal nesnelerin peinden gitmesine ya da dikkatinizi ynetmesine izin verme328 yin. Ayn zamanda, zihninizi bir tr duygusuzluk ya da uursu zluk yaratacak kadar da ie ynlendirmeyin. Tam bir uyanklk durumunu ve ak bir uuru korumalsnz; sonra bilincinizin doal durumunu grmeyi denemelisiniz: bu durumdayken bilinciniz, ne gemite olan eylere ait keder dolu dnceler ve kt anlardan ne de gelecee ait planlar, tahminler, korkular ve umutlar gibi dncelerden etkilenmemelidir. Bunun yerine doal ve belirli bir ekli olmayan bir durumda kalmaldr. "Bu, tpk ok hzl akan bir nehir gibidir, o kadar hzl akmaktadr ki nehir yatan bile grememektesinizdir. Bununla beraber, eer her iki ynden de yani suyun geldii ynden ve akt ynden nehri durdurmann bir yolun bulursanz, sakin bir su elde edersiniz. Bu, nehrin dibini gayet aka grmenizi salar. Benzer ekilde, zihninizin d dnyadaki eylerin peinden gitmesini, tabii ki zihninizi tamamen devre d brakmadan, gemi ve gelecek hakknda dnmesini durdurursanz ve, o zaman bu dnme srecinin oluturduu alkantnn altn grebilirsiniz. Burada bir sakinlik, bir zihin berrakl vardr. Bunu gzlemlemeye ya da deneyimlemeye almalsnz... "Bu, ilk bata ok zor olabilir, o yzden bunu u anki toplantmzda yapmaya balayalm. lk bata, bilincin bu temel doal durumunu deneyimlemeye baladnzda, bunu bir tr 'yokluk' gibi yaayabilirsiniz. Bunun nedeni, zihnimizi d dnyadaki nesnelere gre anlamaya fazlasyla almamzdr; dnyaya kendi kavramlarmz, imajlarmz ve benzeri eyler yoluyla bakmaya eilimliyizdir. Dikkatimizi d dnyaya ait eylerden ektiinizde, sanki zihninizi hi tanmyormu gibi olursunuz. Burada bir tr yokluk veya bir tr boluk hisseder329 siniz. Gene de, yava yava ilerledike ve buna altka, bir berraklk, bir parlaklk farketmeye balarsnz. Bu, zihnin doal durumunu kabul etmeye ve anlamaya baladnz demektir.

"Gerekten derin meditatif deneyimlerin ou bu tr bir zihinsel sakinlii temel alarak ilerlemek zorundadr," sonra glerek ekledi, "Ah, sizi uyarmalym ki, bu tr meditasyonlarda, zerinde younlalan zel bir ey olmad iin, uyuya kalma tehlikesi vardr. "imdi, meditasyona balayalm... "Balamak iin, ncelikle kez soluk alp verin ve dikkatinizi bu soluk al veriler zerinde younlatrn. Sadece soluk almann ve vermenin ve sonra tekrar soluk almann ve vermenin farkna varn. Bunu kez yapn. Sonra meditasyona balayn." Dalai Lama, gzlklerini kard, ellerini kucanda kavuturdu ve hareketsiz kalarak meditasyona balad. Salonda tam bir sessizlik hkm sryordu, bin be yz kii ilerine dnmt, kendi zel dnyalarnn yalnzlna girmiler, dncelerini sakinletirmeye ve belki de zihinlerinin gerek doasna bir gz atmaya alyorlard. Be dakika sonra, Dalai Lama yumuak bir sesle ilahi sylemeye baladnda sessizlikte bir atlak olduysa da bozulmad. Sesi alak ve melodikti, dinleyenlere meditasyonlarnda nazike rehberlik etmekteydi. O gnk toplant bittiinde, her zaman olduu gibi Dalai Lama, ellerini birletirdi, sevgi ve sayg ile dinleyicilerin nnde eildi, kalkt ve evresini saran kalabalk arasnda yrd. Salondan ayrlrken elleri bitiikti ve eilerek se330 lamlamaya devam ediyordu. Bu youn kalabalk arasnda ilerlerken o kadar eiliyordu ki, ondan sadece bir ka adm u-zakta duran kiilerin onu grmeleri bile mmkn olmuyordu. Bir eller denizinin arasnda kaybolmu gibiydi. Belli bir mesafeden bakldnda Dalai Lama geerken kalabalkta meydana gelen hareketten onun izledii yolu kefetmek mmknd. Sanki grnr bir nesne olmay kesmi ve sadece hissedilen bir varlk haline gelmi gibiydi. 331 Teekkrler Bu kitap, pek ok insann nazik abalar olmasa ortaya kamazd. ncelikle, krknc Dalai Lama, Tenzin Gyatso'ya, snrsz nezaketi, itenlii, verdii ilham ve dostluu iin en iten teekkrlerimi sunmak istiyorum. Ve, hayatta mutlu olmak iin setiim yolun temelini attklar iin ailem James ve Betti Cutler'm sevgili hatrlarna sonsuz teekkrlerimi sunuyorum. Dostluu, bu kitapta Dalai Lama'ya ait blmleri dzenlemedeki yardmlar ve halka hitaben yapt konumalarn yorumlaycs olarak oynad rol ve yaptmz zel konumalar iin Dr. Thupten Jinpa'ya. Ayrca, Hindistan'da Dalai Lama ile yaptm saysz konumalar hakknda yorumlaryla yardmda bulunduklar iin Saygdeer Lhakdor Lobsang Jordhen'e. Yllar boyunca bana pek ok ekilde yardmc olduklar ve destekledikleri iin Tenzin Geyche Tethong, Rincehn Dharlo ve Dawa Tsering'e. Dalai Lama'nm 1993'te Arizona'ya yapt ziyaretin dier insanlar iin eitli dllerle dolu bir deneyim olmasn salayan; Claude d'Estree'ye, Ken Bacher'a ve Arizona Teachingis, Inc.'in ekibine, Peggy Hitchcocok ve Arizona Tibet dostlar derneine, Dr. Pam Willson'a ve Dalai Lama'nn, Arizona Eyalet niversitesi'nde

konferans vermesini organize eden insanlara ve Dalai Lama'nn Arizona'daki konumalarna katlan insanlara yardmc olmak iin yorulmak bilmeden alan dzinelerce gnllye iten teekkrlerimi sunarm. 333 Verdikleri cesaret, gsterdikleri nezaket ve bu projenin pek ok aamasndaki yardmlar ve hem mesai saatleri iinde hem de dndaki almalar nedeniyle yaynclarm, Sharon Friedman ve Ralph Vicinanza'ya ve yaynevinin harika ekibine zel bir teekkr borluyum. Tm yazm srecinde dzeltmelerde, aratrmada ve uzman raporlar konusunda paha biilmez yardmlarda ve kiisel destekte bulunan kiileri de saymalym: kitabn ilk taslaklarn dzenlemedeki ustaca almalarndan tr Ruth Hapgood, ok geni bir malzemenin iinde ilerlemek ve bu malzemeye uyumlu bir yap vermeye olan katklarndan dolay Barbara Gates ve Dr. Ronna Kabatznick ve bu projeye inand ve bu kitab son haline getirmedeki yardmlarndan dolay Riverhead'deki yetenekli editrm Amy Hertz, ayrca Riverhead yaynlarndan Jennifer Books ve yayn ekibi. Ayrca, Dalai Lama'nn Arizona'da yapt konumalar kopya etmeme, bu konumalar hakknda aldm notlar ve metnin ilk blmlerini bilgisayara dkmeme yardmc olan insanlara da en scak teekkrlerimi sunmak istiyorum. Son olarak; retmenlerime. Aileme ve hayatm ifade edemeyeceim kadar zenginletiren dostlarm; Gina Beckvvith Eckel, Dr. David Wejss ve Daphne Atkeson, Dr. Gillan Hamilton, Helen Mitsios, David Greenwalt, Dale Brozosky, Kristi Ingham Espinasse, Dr. David Klebanoff, Henrietta Bernstein, Tom Minr, Ellen Wyatta Gothe, Dr. Gail Mc Donald, Larry Cutler, Randy Cutler, Lori Warren ve zellikle de Candee ve Scott Brierley'e 334 - ve burada ismini saymay unuttuum fakat kalbimde sevgi, minnet ve sayg ile tadm dier arkadalarma en derin teekkrlerimi sunuyorum. 335 , SAYGIDEER EKSELANSLARI DALA LAMA'NIN YAZDII ESERLERDEN SEMELER The Dalai Lama: yi Policy of Kindness, Sidney Piburn. Ithaca: Snow Lion Publications, 1990. A Flash of Lightning in the D ark of Nigbt A guide to the Bodhisattva's W ay of Life, Dalai Lama, Boston: Shambala Publications, 1994. The Four Noble Truths, Dalai Lama. ngizceye eviren Dr. Thupten Jinpa, editr Dominique Side. Londra: Thorsons, 1998. Freedom in Exile The Autobiography of the Dalai Lama, Dalai Lama. New York: Harper Collins, 1991. The Good Heart A Budhist Perspective on the Teachings ofjesus, Dalai Lama. Boston: Wisdom Publications, 1996.

Kindness, Clarity and Insight, Dalai Lama. ngilizceye eviren ve editr: Jeffrey Hopkins; yardmc editr: Elizabeth Napper. Ithaca: Sno\v Lion Publications, 1984. The World ofTibetan Buddhism, Dalai Lama. ingilizceye eviren ve editr: Dr. Thupten Jinpa. Boston: Wisdom Publications, 1995. 337 Yayn Listemiz KOD KTABIN ADI YAZARI FYATI (TL.) 01 Taocu Sevime Srlar (Erkein Cinsel Gcn Gelitirme Yntemleri) M. Chia kacak 02 Kadnlar iin Taocu Sevime Srlar M. Chia kacak 03 Stresi Canlla Dntrmenin Taocu Yollar M. Chia 3.000.000 04 Aydnlanma ehveti, Budizm ve Seks J. Stevens 3.500.000 05 Zen Zihni Balang Zihnidir S. Suzuki kacak 06 I Ching Riseman 3.000.000 07 Kabala: Musevi Mistiklerinin Yolu P. Epstein 4.300.000 08 Zohar: ihtiamn Kitab G. Sholem kacak 09 Japon Gcnn ve Stratejisinin rlanFJ. Loveret kacak 10 Tanr Tata Uyur R, Kaiser 3.700.000 11 Dnceler ve Prltlar Arobindo 1.600.000 12 Tao Sessizdir Smullyan 4.700.000 13 Kendime Notlar H. Prather 2.000.000 14 Tibet'in Genlik Pnar P. Kelder 2.800.000 15 Bedeniniz Yalan Sylemez Diamond kacak 16 Dolmua Binme ve Dolmutan inme Sanatnda Zen Cem en kacak 17 Yaam Yolum Karate-do Funakoshi 3.500.000 18 embere Giri Kharitidi 5.500.000 19 Mikrokozmik Yrnge Medtasyonu M. Chia 4.000.000 20 Batllar iin Feng Shui T. Collins 5.500.000 21 Kediler iin Zen Birnbaum 2.200.000 22 Bir ift Yrek M. Morgan 4.300.000 23 Yaradln Mekanii zerine Kozmik Kitap I. Bentov kacak 24 Bir ey Yapmamak S. Harrison 3.000.000 25 Bycnn Yolu D. Chopra 4.000.000 26 Gemi Yaamlar, lmsz Ustalar Dr. Weiss 4.200.000 27 amann Yolu M. Harner 5.200.000 28 By Geileri, C. Castaneda'nn nszyle T. Abelar 5.500.000 29 Sevginin Yolu Nigel Watts 3.700.000 30 Tao ve Hayat Aac E. Yudelove 4.600.000 31 Mkemmel Salk, Daha iyi Seks ve Uzun Yaam iin 100 Gn E. Yudelove 7.500.000 32 Suyun Yolu: Tao Alan Watts 3.700.000 33 365 Gnn Taosu Ming-Dao 6.300.000 34 Sonsuzluun Mesaj M. Morgan 6.800.000

Tanr ile Dostluk, Allmadk Bir Diyalog N.D. Walsch 7.300.000 Tibet'in Yaam ve lm Kitab C. Trungpa kacak Yin ve Yang M. Palmer 3.300,000 Enerjinin Dans Cem en kacak Mutluluk Sanat: Yaam iin Bir El Kitab Dalai Lama 6.200.000 Kelebein Ryas D Ming-Dao kacak Dave Adnda Bir Adam: Bir Zafer ve Affedi Hikyesi Dave Pelzer 6.400.000 42 ambala/ Savann Kutsal Yolu C. Trungpa 3.700.000 43 Kamino/ Bir Ruh Yolculuu S. MacLaine 5.200.000 44 2001 Yk in Falnz N. Somerville 6.200.000 45 ocuk Yetitirmenin Taosu G. Nagel, Ph.D. 5.000.000 46 Kucaklama Terapisi K. Keating 2.000.000 47 nsann Sekiz Yetenei G. K. Khalsa 6.300.000 48 Berbat Durum Senaryolar J. P. veDavid. B. 4.000.000 49 Aman Aklnza Mukayyet Olun Mesut Yar 3.500.000 UYA riniz 2001 tarihinden sonraki istekleriniz. Mutluluk Sanat Adl Kitabmz Beendiyseniz. Bir ift Yrek Marlo Morgan Bir ift Yrek, Amerikal bir kadnn Avustralya'da yaad ruhsal yolculuun yksdr. Nomadik kltrden Aborijinler eliinde, kabilenin kendilerini adlandrdklar ekilde, "Gerek nsanlar"la birlikte drt ay sren ve l boydan boya stettikleri uzun bir yrye kar. Bu sre boyunca, ln orak corafyasndaki bitkiler ve hayvanlarla uyum iinde yaamay renir. Olaand insanlardan oluan bu toplulukla birlikte yapt yolculukta Morgan, bu insanlarn 50.000 yllk kltrlerinin ve felsefesinin bilgeliiyle tanr. macerasnn ilk gnnden itibaren bu zorlu yolculuun fiziksel zorluklaryla mcadele etmek zorunda kalr. Dayankllnn her gn snand bu zorlu yolculukta, karlat her zorlukla birlikte ruhu da deiime urar. Aborijinler onu, byk bir aakgnlllkle kendilerinden biri olarak kabul eder ve onun efkatli retmenleri olurlar. retmenlerinden, her insann esiz niteliklerini ve isel ruhunu taktir etmeyi ve kullanmay renirken bir yandan da gl doal ifa yntemlerine tank olup onlarn canllar ile ilgili farkndalklarnn ne kadar derin ve anlaml olduunu da anlamaya balar. Bir ift Yrek, yazarn kendi bastrd ilk basmndan itibaren uluslararas bir bestseller olmu ve tm insanla esiz, zamann derinliklerinden gelen gl bir mesaj iletmitir. Eer tm varlklarn ayn evrensel birliin paras olduklarn kabul anlarsak, dnyamz yokolutam kurtarmak iin halen ge kalm saylmayz. Varolan ha- ey inanlmaz derecede gzel ve hassas bir karlkl bamllk dengesinde bulunmaktadr. Eer bu mesaj alabilirsek, o zaman bizim yaamlarmz da Gerek nsanlarnki gibi bu yce amala dolabilir. 345 n Sonsuzluun Mesaj Marlo Morgan 35 36 37 38 39 40 41

"Bizjm seme ansm^ vardr. Bizim zgr irademiz vardr ve bililer bunun farkndaym Ne kadar disiplinli olacamza yalnzca biz karar veririz ve bundan dolay sorumluyum Hinler yaratc varlklarm Snrsz yaratcla ulaabilirim Biz burada bir dierimiz iin, yardm etmek, gelitirmek, elendirmek, karlkl ilikide bulunmak iin bulunuyorum Bizler burada bu gezegene bakmak iin bulunuyorum Enerjinin ysi ve bu bilginin idare edilmesi bilincimizle birlikte gelir. Birok duygumuz vardr ve binler sonunda anahtarn ok basit olduunu anlayaca^ Bu anahtaryargsz, koulsum sevgidir. Eer bir ey karmak gibi grnyorsa, bu, sevgi deildir; baka bir eydir. Sevgi, duruma gre hangi rol daha fazla yardmc oluyorsa, yardm edici, verici ya da alc olabilir. nsanlar bilgelie ulaabilirler, ama dier canllara bu frsat verilmemitir. Duygusal bilgelie ulamak bi^imyeryzndeki grevlerimizden biridir." Marlo Morgan'm uluslararas bestseller olan Bir ift Yrek adl kitabnn ardndan uzun sredir beklenen bu ikinci kitab, aborijin bilgeliinin, biz deiime uram insanlara gnderdii Sonsuzluk Bilgelii Mesaj'n iletmeye devam etmektedir. ki Aborijin bebek... Doumlarndan ksa bir sre sonra beyaz insan tarafndan annelerinin elinden alnrlar. kizlerden bir tanesi Amerika'ya doru uzanan ve her tr acy yaad yolculukta, dieri ise bir yetimhanede kendi kklerinden koparlmaya allrlar. Ancak bu iki minik Sonsuzluk Ruhu, domadan nce kendi kararlaryla semi olduklar bu yaam yolunda, Aborijin kklerine, z doalarna ve en sonunda da Sonsuzluun Mesaj'na ulamay baarrlar. l boydan boya ap, otuzdrt sene boyunca bu yolculukta kendi z doasn arayan Beatrice, bilge retmenlerinden rendii On Madde halindeki Sonsuzluun Mesaj'n hem ikizkardeiyle hem de biz deiime uramlarla yani Mutantlarla paylamaktadr. yi Yolculuklar! 346 Tanr le Dostluk Allmadk Bir Diyalog Neale Donald VValsch Alt yl nce, Neale Donald Walsch, allmadk bir sohbete balad... Her an heryerde olan ve hepimizle iletiime gemeye hazr, sevgi dolu bir Tan ile esiz bir sohbete giriip, bize O'nun sevgi dolu mesajn iletti. Bizler, durup dirediimizde ve bu mesaja karlk verdimizde sorularmza yant alabiliyor ve Tanr ile olan balarmz glendiriliyorduk Tanr bize, O'nunk olan bu sohbetlerimin zamanla O'nunk olan bir dostlua dneceine soz vermiti. te imdi bu kitap, bu dostlua alan kapy sunmaktadr. Dinleyin... Tann yanbanzda yryor; hem de en yakn dostunuz olarak! 347 Batllar in Feng Shui Doal evrenizde Denge, Uyum ve Baar Yaratmak Terah Katryn Collins

Nasl ki, bir akupunktur doktoru hastasnn salnn bozulmasna neden olan enerji tkankln, bedenindeki uygun enerji hatuna saplad bir ine yardmyla tedavi ediyorsa, Taocu bilgeler de ayn yntemi binlerce yldr dnya yzeyi ve yaadmz mekanlar iin kullanmlardr. Taoculara gre evrenin kltlm bir modeli olan insan hem evreni yanstmakta hem de ondan, yani dalardan, gllerden, nehirlerden, yldzlardan, insan yapm yollardan ve iinde yaad mekanlardan etkilenmektedir. Doa ile uyumun salk, uzun yaam ve bilgelik kazandrmak iin en nemli ey olduunu kefeden Taocu bilgeler, pek ok sanatn yan sra, doal evremiz ve yaadmz mekanlarla uyum iinde olmamaz salayan Feng Shui sanatn da bir bilim dzeyinde gelitirmilerdir. Batllar in Feng Shui, bu sanat batl insana ve modem yaama uyarlamay baarm ender kitaplardan biridir. Terah Katryn Collins, bu kitabnda, iinde yaadmz ve altmz mekanlan sekiz temel Feng Shui kesine gre nasl dzenleyeceimizi ayrntl ve anlalr bir ekilde anlatmaktadr. Bu bilgiler sayesinde sizler de maddi sorunlarnz dzeltmek ve geleceinizi gvence altna almak iin Varlk Kenizi, salk sorunlarnzdan daha kolay kurtulabilmeniz iin Salk Kenizi, duygusal ilikilerinizi dengelemek iin Ak ve Evlilik Kenizi ve hayatnzn dier alanlarn etkileyen Feng Shui Kelerini nasl glendireceinizi renebilirsiniz. 348 Sevginin Yolu Sevginin Yolu Nigel Watts Mevlana Celaleddin Rumi'nin belirgin bir yaam yks bulunmamasna karn, hayatnn nemli olaylar zerine btn aratrmaclar ayn fikirdedirler. Gnmzde Afganistan olarak bilinen blgede, 1207 ylnda dodu; sayg duyulan Mslman alimlerin olu ve torunuydu. Seluklu Hkmdarlnn Bakenti Konya'ya yerleti ve 1273 ylnda burada vefat etti. lmnn hemen ardndan dnerek yaplan danslaryla nl olan Sufzmin Mevlevi okulu kuruldu. Fakat, onun eserlerinin kayna olan sra d ilikisi ve dostluu ile ilgili pek az ey bilinmektedir. Tebrizli ems olarak adlandrlan gezgin dervi hayatna girdiinde, Rumi binlerce insann izledii sayg duyulan bir imamd. Rumi, ilk tantklar andan itibaren bu kkrtc, sra d ve geleneklere aykr davranan ruhun etkisi altna girdi. Izdelerini dehete drerek aniden eitim verdii medreseyi ve evinin kaplarn kapad ve gnl eitimi olarak adlandrd eitimde raklna balad. Sevginin Yolu, bu sra d ve mcadele dolu dostluu, ilk annda duyulan youn sevgiden beklenmedik acl sonuna kadar anlatmaktadr. Rumi'nin yaam, ems ile tantktan sonra bir daha asla eskisi gibi olamamt. Esrik ama bir yandan da zc mcadelesi ve aray, bizlere gerek adanmlm anlamn retmektedir. 349 O HAKMA Bir ey Yapmamak

Tm Ruhsal Araylarn Sonu Steven Harrison Aydnlanmaya ulamak iin her eyi denedikten sonra ne yaparsnz? Steven Harrison "zaten oradasnz" diyor. "Bir Milli ey yapmayn. Bir ey yapmama durumu artc derecede aktif bir durumdur. Tam bu noktada kim ve ne olduumuzu kefederiz." Basit ancak nefes kesici szleriyle Harrison, dncelerimizin arasna, mutlak ve yce bilincin yaad yere, bir harita yerletiriyor. Bir ey Yapmamak, azimli bir ekilde, ruhsal retileri, terapileri, meditasyonlar, egzotik dinleri uygulamaya alm ancak hayatlarnda temel deiimlere ulaamamlar iindir. Harrison, yirmibe sene boyunca dnyadaki felsefeler zerine alm, mistikleri, kahinleri ve bycleri aratrmtr. renip rettii bu uzun yolculukta, arayn bal bana, isel mutluluu bulmada engelleyici bir duygu olduunu kefetmitir. Harrison bu kitabnda, arayanlara, aray durdurmak gibi ok basit bir davran deiiklii, yani bir ey yapmamak suretiyle, hayatn gereklerine temas edebil me yolunda olaanst bir felsefi sorgulama sunmaktadr. STEVEN HARRSON uzak yerlere ve uzak bilgilere yolculuk etti. Sokak ocuklarna ve Nepal'deki yoksullara yardm eden Uluslararas imdi Hep Birlikte isimli bir hayr derneinin kurucusudur. Colorado'da yaamaktadr. 350 kitap reklamlar: Tibet'in Genlik Pnar Peter Kelder Bu kitap, "Genlik Pmar"nn kadim srlarn bulmak iin uzak ve gizemli Himalaya Dalar'na giden ve onu bulan bir adamn gerek yksdr! Binlerce yld an beri yasak Tibet blgelerinin derinliklerinde gizlenen ^ kayp manastr, byk bir zenle korunan genlik srlarna sahiptir. Bu sr, uygulamas son derece kolay ama insann yaamn sonsuza dek deitirme gcne sahip olan be kadim ayindir. Bu kitap, bu zel manastrda yaayan Lamalardan renilen olaanst sr hakknda yazlm tek kaynaktr. Kitapta aklanan Be Ayin, herkesin kendisini ok daha gen hissetmesini ve grnmesini, ayn zamanda byk bir canllk kazanmasn salayacak gce sahiptir. Bu Be Ayin'i her gn uyguladnzda, yalnzca bir aylk alma sonunda etkilerini grmeye balayacak, on haftalk alma sonunda da insanlarn daha gen ve salkl grndnz konusundaki iltifatlarn iiteceksiniz. 351 kitap reklamlar: Bycnn Yolu stediiniz Hayat Yaratmak in 20 Ruhsal Yol Deepak Chopra Deepak Chopra Bycnn Yolunda, istediiniz yaam yaratmann hayat zenginletiren yirmi prensibini

rj aklyor. Tam bir zgrlk ve doyum, - kaybettiimiz ama ulaabileceimiz 88 uzaklkta olan- byy tekrar kefi mh. l.i minik ndr. Derinlerdeki bycy, i rehberi, bulduumuzda, sradan ve allm olan dnyadan, yeni ve mucizelerle dolu bir dnyaya ykseleceiz. Bu olaanst derecede etkileyici kitap, aklamalar ve nerileriyle birlikte, bycnn yolunu nasl yryeceimize dair bir dizi ders sunuyor. Sonu ise insan yaamndaki en ksa ama en doyum verici yolculuk olan; iimizdeki ve evremizdeki snrsz olanaklar gerekliine olan yolculua, pratik ve anlalr bir rehberdir. "MUCZELERE OLAN YOLCULUK BURADA BALIYOR. MD YOLA IKMANIN TAM ZAMANI! BYCNN YOLU ZAMANLA SINIRLI DELDR O HER YERDE VE HBR YERDEDR. OHERKESE VE HKMSEYE ATTK BU KTAP ZATEN SZN OLANI SZE GER VERYOR" 352 "Hayatmzn gerek almacnn.:mutluluuma! ak. ster bir die'inanarn ister Innmayalrns "nak*n,';he|>imiz;ahay^^ ek yn mutlulua, dorudur..," ' : ; : i ...... ^ DALA LAMA \ Dnyann en byk ruhsal lideri, ilk kez bir \ ; y .. zor kazanlan sakinlie nasl ulatm ve bizim bu isel Ba_,, anlatmaktadr. .................. Meditasyonlar, hikayeler, Budizm ve psikolojinin birletii noktalar sayesinde Dalai Lama, gnlk hayatta yaadmz depresyonlar, korku ve endieleri, fkeyi, kskanl ya da sadece kt bir ruh halini nasl yenebileceimizi gstermektedir. Hayatmzda karlatmz engelleri aarak derin ve kalc bir bara nasl ulalacan aklamak iin ilikileri, sal, aileyi ve ii Susmaktadr. 2500 yllk Budist meditasyonlar ve salkl bir saduyuyu temel Mutluluk Sanat, okuyuculara tm insanlarn ortak sorunlar hakknda yardmc olmak iin geleneklerin snrlarn aan bir kitaptr. (Mutluluk Sanat, 70 haftay gekin bir sredir, hl New York Times bestsellera tesinde birinci sradaki yerini korumakta ve 20 lkede ok satan kitaplar! listesinin st sralarnda yer almaktadr. Arka kapak yazs: Krknc Dalai Lama, Saygdeer Tenzin Gyatso, Tibet halknn ruhsal ve dnyevi lideridir. 1959'da in glerinin Tibet'i igal etmesinden beri Hindistan'da Dharamsala'da srgnde yaamaktadr, Dnya bar ve insan haklar iin gsterdii yorulmak bilmez aba, kendisine uluslararas bir n kazandrmtr. Wallenberg dl (A.B.D. kongresi nsan Haklar Kuruluu tarafndan i verilmektedir), Albert Schweitzer dl ve 1989'da Tibet'in zgrlk mcadelesine.: barl zm bulmak iin gsterdii gayretlerden dolay kazand Nobel Bar dl de dahil olmak zere pek ok dln sahibidir.

Tp doktoru, Howard C. Cutler, tp diplomasn Arizona Tp niversitesi'nden almtr. Psikiyatri uzmanln, Phoenk'deki Good amatadan Medical Center'da alarak almtr ve Amerikan Psikiyatri ve Nroloji Dernei'nden sertifikas vardr. 1982'de Hindistan'a yapt Tibet tbb hakkndaki bir aratrma gezisinde Dalai Lama ile tanm ve onunla bu kitab oluturan konular hakknda yllara yaylan tartmalar yapmtr. Dr. Cutler, u anda Phoenix'de oturmaktadr ve burada zel bir psikiyatri kliniinin sahibidir.

You might also like