You are on page 1of 6

Taş Kum ve Kireç Ocaklarının Çevreye Etkileri

Mehmet Kartal*

Zerrin Kartal**

Taş, kum ve kireç ocaklarından çıkartılan ürünler yol yapımında,


inşaat sektöründe ve endüstride çok geniş kullanılan
hammaddelerdendir. 2008 yılında ülkemizin ihraç ettiği en
önemli madenler doğal taşlardır. 1,4 milyar dolarlık bu pastayı,
1,03 milyar dolar ile metalik cevherler ve 647 milyon dolar ile
endüstriyel hammaddeler izlemektedir. Bunun içinde de 914
bin ton(524 milyon dolar) mermer en fazla ihraç edilen ürünler
içinde ilk sırayı almaktadır. 1,8 milyon ton(496,3 milyon dolar)
krom cevheri, 600 bin ton(357 milyon dolar) traverten üçüncü
sırayı işgal etmektedir. İhracatın pazarı ise 2008 yılı için BAE,
Libya, Suudi Arabistan, Rusya Federasyonu, Avustralya ve
Polonya olmuştur. Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın verilerine göre
Türkiye, Çin ve Brezilya ile birlikte ihracatını en çok arttıran ilk
üç ülke arasında yer almaktadır. Türkiye son 25 yılda mermer
ihracatını 625 kat arttırmıştır. 1980 yılında 4 milyon dolar olan
ihracatımız, 1990’da 40 milyon dolar, 2000 yılında 568 milyon
dolar ve 2008 yılı sonunda ise 1,4 milyar dolara çıkmıştır.

Taş ocakları, çevre üzerinde, kömür ocaklarına benzer etkileri


göstermektedirler. Kaldı ki gerek yerleşim birimlerimizin yakın
çevresinde, su kaynaklarımız, ormanlarımız ve tarım alanlarımız
çevrelerinde eskiden verilen ruhsatlara göre çalışan birçok taş
ocağı olduğu gibi yenilerinin alınması için ilgili makamlara
yapılan başvurular da bulunmaktadır. Halen ülkemizin değişik
yerlerinde 5000 civarında ruhsatlı taş ocağı olup, ek olarak da
20 000 yeni taş ocağı ruhsat başvurusu bulunduğu
bilinmektedir.

Türkiye Cumhuriyet’i Anayasası’nın Sağlık, Çevre ve Konut


Hakkını düzenleyen 56.maddesi “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir
çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre
sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek, Devletin ve
vatandaşların ödevidir.” Hükmündedir. Tarih, Kültür ve
Tabiat Varlıklarının Korunması başlıklı 63.maddesi, “Devlet,
tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını
sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.”
biçiminde düzenlenmiştir. Tabiî Servetlerin ve Kaynakların
Aranması ve İşletilmesini düzenleyen 168.maddesi, “Tabiî
servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu
hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir.
Hangi tabiî servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin
gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve
tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu
durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve
Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve
müeyyideler kanunda gösterilir.” biçimindedir. Ormanların
Korunması ve Geliştirilmesini düzenleyen 169.maddesi,
“Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için
gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların
yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve
hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.
Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları
kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar
zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak
hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir
faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip
edilmesine yol açan siyasî propaganda yapılamaz; münhasıran
orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları
yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen
suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.” hükmüne sahiptir.

3213 sayılı maden yasasının 7. maddesi, madencilik faaliyetleri


izin yönetmeliği ve ÇED yönetmeliklerinde yapılan değişikliklerle
kum ve taş ocakları ruhsatlarının verilmesi maden kanunu ve
yönetmelikleri kapsamına alınmadan önce 2872 sayılı yasaya
uygun olarak Çevresel Etki Değerlendirmesi ( ÇED )
yönetmeliğine göre verilmekte idi. 21.06.2005 tarihinde 25852
sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren
MADENCİLİK FAALİYETLERİ İZİN YÖNETMELİĞİ
“ Madde 2 - - Bu Yönetmelik, orman, muhafaza ormanı, ağaçlandırma alanları,
kara avcılığı alanları, özel çevre koruma bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları,
tabiat anıtı, tabiatı koruma alanı, tarım, mera, sit alanları, su havzaları, kıyı
alanları ve sahil şeritleri, karasuları, turizm bölgeleri, alanları ve merkezleri ile
kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, askerî yasak bölgeler , imar alanları
ve mücavir alanlarda madencilik faaliyetlerinin çevresel etki değerlendirmesi,
gayrisıhhi müesseseler ile ilgili hususlar dahil hangi esaslara göre yürütüleceğini
kapsar.

Sadece bu madde bile onlara istedikleri yerde ve hatta askeri


alanlarda bile gerekli yasal belgeleri faaliyetleri için zorunlu olan
evrakları tamamladıklarında ocak açma izni vermektedir.
Yönetmelikte TESİS olarak tarif edilen şey her türlü kırma,
eleme, öğütme, kesme ve sayalama tesisleri ile işleme
karıştırma, depolama, stoklama, atık barajı, atık kazanma ve
atık bertaraf tesisleri gibi geçici ünitelerini” kapsamaktadır.

Mevzuat ocak sahiplerinin lehine yapılan değişikliklerle


“kolaylaştırıldı”. Ocağın açılacağı noktada hiçbir araştırma
yapılmadan, çevreye ve bölgedeki dokuya vereceği zararlar
dikkate alınmadan ruhsatlar piyango bileti gibi dağıtılır oldu.
Bunun doğal bir sonucu olarak ruhsat alan ocakların sayısı çığ
gibi arttı. Taş ocaklarına ruhsat verilmesi konusu bütün
boyutları ile ele alınmalı ve 3213 sayılı maden kanununun 7.
maddesi değiştirilerek taş ocakları bu kanun kapsamından
çıkarılmalı ve Çevre Kanunu kapsamı içinde değerlendirilerek
ÇED’e tabi hale getirilmelidir.

Ülkemizde taş, kireç ve mermer ocaklarına ait ruhsatlar değişik


kurumlar tarafından veriliyor. Arama izinleri T.C. Enerji ve Tabi
Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından
hali hazır haritalar ve ellerinde bulunan bilgilere göre ocağın
açılacağı yer görülmek ve incelenmeksizin verilmektedir.
Sonrasında belediye alanı içinde yer alan ocaklar için İşletme
ruhsatları ilgili belediyeler tarafından verilmekte, belediye
sınırları dışında yer alan ocaklar için işletme ruhsatları İl Özel
İdareleri tarafından verilmektedir. Söz konusu ruhsatlar
incelendiğinde verilmiş ruhsatların büyük kısmının özel mülk de
olsa kamu mülkü de olsa yakınlarında büyük miktarlarda kamu
mülklerinin yer aldığı bölgelerden seçildiği, büyük kısmının
ormanlık araziler, köy yerleşim ya da tarım alanlarının
yakınlarında olduğu görülmektedir. Bir kısım ruhsatların su
kaynakları ve dereler dikkate alınmadan ve onları kirletecek
kadar yakında verildiği görülmektedir. ÇED’ e tabi olduğu
dönemler için T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı resmi web
sitesindeki ÇED başvurularını ve dağılımlarını gösteren grafikler
incelendiğinde ÇED’e tabi başvuruların Marmara ve Ege
bölgesinde yoğunlaştığı görülmektedir. Toplam içindeki pay
açısından da taş ve mermer ocakları bütün başvuruların %65’ini
oluşturmaktadır. 16 yıllık sürece baktığımızda 440 başvurunun
sadece 14 tanesi ÇED olumsuz kararıyla sonuçlanmış olmasına
karşın bu bile yatırımcıları rahatsız etmiş ve bu sektör
neredeyse tümüyle ÇED süreci dışına itilmiştir.

Başka bir sorun ise adı geçen ocakların kentin bu ocaklardan


ürettiği taşlara kentin ihtiyacı olup olmadığı sorusuna hiç yanıt
aranmıyor olmasıdır. Küçük bir hesaplama ile kentin ihtiyacı
olan ocak sayısı ve malzeme miktarı çıkarılabilir.

Taş ocaklarının çevreye etkileri altı başlık altında toplanabilir.


Bu başlıklar, hava kirliliği, görsel kirlilik, gürültü kirliliği, toprak
kirliliği, artık kirliliği ve su kirliliği olarak değerlendirilmelidir.

Hava kirliliğinin; tozların bazı bitkilerin gelişimini engelleyici


yönde belirgin bir etkisi olduğunu ve çevre kalitesini
kötüleştirdiğini, ayna yükseklikleri 20 metreyi aşan
taşocaklarının genel bir görüntü kirliliği yarattığını, hemen tüm
ocakların Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği Ek- 8: 2.1
veya 2.2. maddesine göre emisyon iznine tabi tesisler içerisinde
yer aldıkları, ancak hiçbirinin bu yasal yükümlülüğü yerine
getirmediği, taş ocaklarının bir çoğu hakkında Emisyon İzin
başvurularını Yönetmelikte tanınan yasal süre içerisinde
yapmamaları nedeniyle, Valilikten Çevre Kanunu'nun 20/a
maddesine göre cezai işlemin istendiği, bir çok taş ocağı Çevre
Kanunu'nun 8. maddesinde belirtilen ''Kirletme Yasağı"
hükmüne uymadıkları ve çevre kirliliği yarattıkları için Valilikten
bu işyerleri için Çevre Kanunun 20. maddesine göre cezai
işlemin istendiği bilinmektedir.

Birçok taş ocağı İçişleri Bakanlığı'ndan alınan izinle dinamit


kullanmaktadır. Taşocaklarında malzemenin çıkarılması
sırasında kullanılan patlayıcılardan kaynaklanan başlıca iki
etkenin var olduğu, bunların birincisinin patlayıcılardan
kaynaklanan gürültü kirliliği, ikincisinin de meydana gelen
sarsıntılar olduğunu ve bu iki etkinin de insan sağlığını
doğrudan olumsuz etkilediği bilinmektedir. Taşocaklarının
patlatılması sırasında çıkan tozda bulunan kirecin uzun yıllar
toprakta birikerek toprağı olumsuz etkilediğini; bunun da
bitkinin mineral maddelerden yararlanmasını kısıtladığı ve
bunun toprak kirliliğine neden olduğu, ayrıca ocak işletilen
bölgelerde yeraltı suyunun ve yüzeysel suların da etkilendiği
izlenmektedir. Bazı taşocaklarında büyük miktarlarda kaya
atıkları oluştuğunu, kullanılmayan malzemelerin genellikle
depolandığını ve depolama hacmi aşıldığı zaman ise dere
yataklarına ve boş arazilere boşaltıldığı bilinen bir gerçektir.
Ayrıca devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken,
hava kirliliğini de önleyen topraktaki suyu tutan ormanlık
alanlar, bu taş ocaklarından büyük zarar görmektedir. Bunun
yanında turizm alanları, tarım alanları ile yerleşim alanlarındaki
konutlar, okullar, sağlık tesisleri vs. de olumsuz etkilenmektedir.

Yasalara göre işletme süresi sonunda işletme yapılan bölgeyi


eski haline getirmekle yükümlü olan ocak işletmecilerinin bu
çalışmayı yapmadan bölgeyi terk ettikleri de bilinmektedir.

(*) Nilüfer Yerel Gündem 21 Genel Sekreteri, Uluabat Gölü


Yönetim Planı Yürütme Kurulu Üyesi (mkartal65@gmail.com)

(**) Çevre Mühendisi TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa İl


Temsilcisi (zerrinkartal@cmo.org.tr)

You might also like