You are on page 1of 271

T.C.

MARMARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
LAHYAT ANABLM DALI
TEFSR BLM DALI
















VAHYE TRAZLAR
(FURKAN SURES RNE)



Yksek Lisans Tezi








ERKAN AKIR










stanbul, 2006




T.C.
MARMARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
LAHYAT ANABLM DALI
TEFSR BLM DALI
















VAHYE TRAZLAR
(FURKAN SURES RNE)



Yksek Lisans Tezi







ERKAN AKIR

Danman: Prof. Dr. YAKUP EK







stanbul, 2006
I



NDEKLER
Sayfa No.
KISALTMALAR IV

GR
I. TEFSRN TANIMI VE KURAN TEFSRNN NEM 1
A. TEFSRN TANIMI 1
B. KURAN TEFSRNN NEM VE KURAN TEFSRNE
DUYULAN HTYA 2

II. TEFSR ETLER 3
A. KAYNAK TBARYLE TEFSR ETLER 4
B. KULLANILAN METOT TBARYLE TEFSR ETLER 5
III. KONULU TEFSR VE ETLER 7
A. KONULU TEFSRN TANIMI 7
B. KONULU TEFSRN KISIMLARI 9
1. Kuranda Kavram Btnl erevesinde Konulu Tefsir 9
2. Kuranda Konu Btnl erevesinde Konulu Tefsir 10
3. Srenin Tm Konular erevesinde Konulu Tefsir 11
4. Srenin Tek Bir Konusu erevesinde Konulu Tefsir 11
C. KONULU VE MSTAKL SRE TEFSRNN NEM 12

BRNC BLM
GENEL OLARAK FURKAN SRES

I. FURKAN SRESNN ARAPA METN VE TRKE MEAL 16
A. SRENN ARAPA METN 16
B. SRENN TRKE MEAL 18
II. FURKAN SRESNE GENEL BR BAKI 25
A.FURKAN SRES HAKKINDA GENEL BLGLER 25
B. FURKAN KELMESNN MANASI 27
1. Lugavi Manas 27
2. stlahi Manas 29
C. SRENN SMN ALDII YET VE BU YETN TEFSR 33
D. SRENN MEKK VEYA MEDEN OLUU 42
E. SRENN NUZL SEBEPLER 43
F. SRENN ND TARH VE SOSYAL EVRE 56
G. SRENN MUHTEVASI 67
III. SRENN DER SRELER LE MNASEBET 71
A. FURKAN SRESNN KENDNDEN NCEK VE SONRAK
SRELERLE MNASEBET 71
1. Nur Sresi ile Mnasebeti 71
2. uara Sresi ile Mnasebeti. 72
B. FURKAN SRES LE MNASEBET OLAN DER SRELER 74
II
1. Bakara Sresi ile Mnasebeti 74
2. Enam Sresi ile Mnasebeti 74
3. Yunus Sresi ile Mnasebeti 77
4. Hud Sresi ile Mnasebeti 78
5. Nahl Sresi ile Mnasebeti 78
6. sra Sresi ile Mnasebeti 80
7. Enbiya Sresi ile Mnasebeti 81
8. Sebe Sresi ile Mnasebeti 82
9. Ysin Sresi ile Mnasebeti 84
10. Ahkaf Sresi ile Mnasebeti 85
11. Cin Sresi ile Mnasebeti 86
IV. FURKAN SRES LE LGL YAPILAN ALIMALAR 86

KNC BLM
FURKAN SRESNDE NKAR EHLNN VAHYE YNELTT TRAZLAR
VE SREDE BELRTLEN NKAR SEBEPLER

I. NKAR EHLNN VAHYE YNELTT TRAZLAR 90
A. RASULULLAHIN BAKALARINDAN YARDIM ALARAK
KURANI UYDURDUU YNNDE TRAZLARI 91
B. KURANIN ESKLERN MASALLARI OLDUU EKLNDE K
TRAZLARI 97
C. KURANIN BR SEFERDE NDRLMEMESNE TRAZLARI 101
D. RASULULLAHIN SIRADAN BR BEER OLUP YANINDA
MELEKLERN OLMAMASINA TRAZLARI 103
E. RASULULLAH LE ALAYLARI VE FAKRLNE TRAZLARI 105
F. RASULULLAHIN SHRLENM BR K OLDUU YNNDE K
TRAZLARI 110
G. KENDLERNN DE RASULULLAH GB BEER OLARAK ALLAHI
VE MELEKLER GRMELER GEREKT EKLNDE K TRAZLARI 114
II. NKARIN SEBEPLER 117
A. ALLAH TEALAYI HAKKI LE TANIYAMAMALARI 118
B. NEFS LAH EDNMELER 119
C. AHRET NKAR ETMELER 122
D. DNYA NMETLERNE AIRI BALANMALARI 124
E. PEYGAMBERN BEER OLUU VE MUCZE BEKLEMELER 126
F. KBRLENMELER 127
G. AKLI KULLANMADAN NAT LE MCADELE ETMELER 130
H. SOSYAL VE PSKOLOJK ETKLEMLER 137

NC BLM
FURKAN SRESNDE VAHYE TRAZLARA VERLEN CEVAPLAR

I. KURANI, GAFUR VE RAHM OLAN ALLAH NDRMTR 144
II. KURANI, GKLERN VE YERN SIRLARINI BLEN ALLAH NDRMTR
149
III
A. KURANIN ERD GAYB HABERLER ONUN ALLAH KATINDAN
OLDUUNUN DELLDR 151
B. KURANIN ERD LM HAKKATLER ONUN ALLAH
KATINDAN OLDUUNUN DELLDR 153
C. KURANIN CAZI ONUN ALLAH KATINDAN OLDUUNUN
DELLDR 156
III. KURANIN EHL- KTAPTAN YARDIMLA UYDURULDUU DDASI
APAIK BR FTRADIR 163
A. RASULULLAHIN MASUMYET BUNA DELLDR 164
B. MEKKEDE K EHL- KTABIN DURUMU BUNA DELLDR 166
C. KURANIN, TEVRAT VE NCL LE KARILATIRMASI BUNA
DELLDR 169
IV. TRAZ SAHPLER ALLAHDAN BAKA BATIL TANRILAR EDNEREK
ELKYE DMLERDR 173
V. ALLAH DLESEYD RASULNE STN NMETLER VERRD 180
VI. ALLAH NSANLARI BRBR N MTHAN VESLES KILMITIR 183
VII. HZ. MUHAMMEDDEN NCE GEM PEYGAMBERLER ONUN
RSALETNE DELLDR 187
A. MUSA VE HARUN 190
B. NUH 192
C. D, SEMUD VE ASHAB-I RESS 195
D. LUT KAVM 200
VIII. KURANIN TEDRCEN NDRLNDE HKMETLER VARDIR 201
A. TENCM LE RASULULLAHIN KALB SABTLENR 202
B. TENCM, KURANIN DAHA Y ANLAILMASINI SALAR 205
C. TENCM, SLAM CEMAATININ DAHA Y ETLMESN SALAR
206
D. TENCM LE MRK TRAZLARA SUSTURUCU CEVAPLAR
VERLR 207
E. KURANIN TENCM ONUN ALLAH KATINDAN OLDUUNU
SPATLAR 208
IX. ALLAH ONLARI KEVN GEREKLER ZERNDE DNMEYE VE
AKLETMEYE DAVET EDER 209
A. GLGE VE GNE 215
B. GECE VE GNDZ 218
C. RZGAR VE YAMUR 221
D. DENZLER 224
E. NSANIN SUDAN YARATILII 226
F. GKLERN VE YERN ALTI GNDE YARATILII 227
G. GKTEK BURLAR, GNE VE AY 229
X. NKARA SRKLEYEN SOSYAL VE PSKOLOJK ETKENLER
PMANLIA DNECEKTR 232
XI. TEVBE ETTKLER TAKDRDE ALLAH TEVBELERN KABUL EDECEKTR
244

SONU 255
KAYNAKA 258
IV





KISALTMALAR


s. Sayfa
S. Say
age. Ad Geen Eser
ay. Ayn Yer
bk. Baknz
c. Cilt
Hz. Hazreti
b. bn, Bin.
DA. Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi
DB. Diyanet leri Bakanl
kr. Karlatrnz
as. Aleyhis-Selam
ev. eviren
thk. Tahkik Eden
ty. Tarih Yok
vd. Ve Devam
vb. Ve Benzeri
v. Vefat(Hicri/Miladi)
v.dr. Ve Dierleri
FAV. Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf
sad. Sadeletiren
E...F.D. Erciyes niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi
yy. Yayn Yeri Yok






GR
I. Tefsirin Tanm ve Kuran Tefsirinin nemi
A. Tefsirin Tanm
Tefsir kelimesinin kk hakknda farkl grler vardr. Birinci gre gre
kelime, fsr kknden gelmekte olup kefetmek, beyan etmek, kapal olan amak
1
,
makul manay izhar etmek
2
anlamlarna gelir. kinci gre gre kelime sfr kknden
taklib olarak gelmektedir.
3
Bu kkn anlamnda aydnlanmak vardr. Sabah
aydnlandnda esferes-subhu dendii gibi, kadn yzndeki rtsn atnda da
esferetil-meret an vechiha denir. Arap gramerine gre kelime her iki kkten de
gelebilir. Bir dier gre gre de kelime et-tefsireden alnmtr.
4
et-Tefsire ise,
tabiplerin hastal tayin iin baktklar nesneye denir.
Istlah anlamnda ise tefsir, mkil lafzdan kast olunan kefetmek olarak
tanmlanabilecei gibi
5
, beerin gc nispetince Kuran- Kerimin ifadelerinin delalet
ettii Allahn muradn aratran ilim olarak da tarif olunabilir
6
. Baka bir tanmla tefsir
Allahn nebisi Muhammed as.a indirdii kitabn anlald, manalarnn akland,
hkm ve hikmetlerinin ortaya konduu ilimdir.
Tefsir kelimesi ile beraber ele alnmas zorunlu olan bir dier terim de tevil
kelimesidir. Kk manasnda asla dndrmek anlam
7
olan tevilin tefsir ile ayn
anlama geldiini syleyenler olsa da aralarnda yle bir fark gzetilmitir: tefsir bir tek

1
Muhammed AbdulAzim ez-Zerkani, Menahilul-rfan Fi Ulumil-Kuran, Kahire: Daru hyail-
Ktbil-Arabiyye, t.y. I, s.471
2
Menna el-Kattan, Mebahis Fi Ulumil-Kuran, 17. Basm, Beyrut: Messesetr-Risale, 1990 s.323
3
Suyuti, Celalettin, el-tkan Fi Ulumil-Kuran, 1. Basm, Beyrut: messesetl-Ktbs-Sekafiyye,
1996, IV, s.460; smail Cerraholu, Tefsir Usulu, 11. Basm, Ankara: TDV, 1997, s.213
4
Suyuti, IV,s.460; Cerraholu, s.213
5
Menna Kattan, s.323
6
Zerkani, I, s.471
7
Menna Kattan, s.324
2
manaya ihtimali olan lafzn beyandr, tevil ise bir ok manaya ihtimali olan lafzn
manas iin bir delil ile muhtemel manalardan birini tercih etmektir.
8


B. Kuran Tefsirinin nemi Ve Kuran Tefsirine Duyulan htiya
Gnmz slam dnyas, geen yzyllarda siyasi ve ekonomik alanlarda
urad malubiyetler sonrasnda dini ve kltrel alanda da olduka sarslm bir
durumdadr. Rasulullahn as. eli ile oluturulan Kuran toplumundan ve saadet asrndan
birey ve toplum olarak olduka uzak bir konumdayz. zellikle de Bat dnyasnn elde
ettii siyasi ve ekonomik g ve buna eklenen bir ok beeri ve teknik bilimlerde
Batnn elde ettii baarlar, sahip olduu egemen kltr neticesinde slam toplumlar,
Bat dnyasnn ve onun ortaya koyduu modern dnce ekollerinin sadk bir taklitisi
konumuna dmtr. Sonuta yaanan hayatn her kesine k tutan Kuran
dncesinin yerini byk lde modern Bat dnceleri almtr. Fakat yaanan
tecrbeler gsteriyor ki sz konusu modern dnceler, insanlk iin, Kurann tarih
sahnesinde ortaya koyduu sosyal yapya denk yeni bir asr- saadeti oluturmaktan
ok uzaktr.
te bu durumda Kuran yeniden Mslmanlarn dnce sahasna ekerek
Mslmanlarn dncesi ile Kuran arasndaki uzakla ve ayrla son vermek
gerekmektedir. Bu noktada Kuran almalarnn nemi daha da byk nem
kazanmaktadr. nk Kuran, slamn ana kayna olmas hasebiyle slam dncesi
Kuran dncesi demek olup, slamn yaanan hayata arzedilmesi de Kurann
yaanan hayata arzedilmesi demektir. Peki bu nasl baarlacaktr?
Kuran- Kerim Allahn insanla indirdii son hidayet rehberi ve slamn
temel kaynadr. Allah Kurannda bir ok dini ahkam yannda insanl iinde
bulunduu sorunlardan dze karacak, gerek birey gerekse toplum baznda adaleti,
huzuru, bar ksacas dnya ve ahiret mutluluunu salayacak prensipleri ortaya
koymutur. amzda toplumsal bar ve huzuru salayaca iddiasyla bir ok siyasi,

8
Suyuti, IV,s.460
3
felsefi ve dini teoriler gnmz insann insanlk adna gerekten daha kt durumlara
srklemi ve yorgun drmtr. Oysa gnllerde olana ifa olduu tarih
laboratuarnda bir ok kere ispatlanan, nazil olduu a asr- saadet (mutluluk a)
yapan bir hidayet rehberi olarak Kuran- Kerim en kk bir deiiklie uramam
haliyle elimizdedir. O halde yaplmas gereken ey, Kurann doru bir metotla
yorumlanmas, pratik hayatn tm ynleri ile ilgili Kuran dncesinin tespit edilmesi,
uygulanabilir bir gereklik olarak insan yaamna sunulmasdr. Zaten Kurann asr-
saadetteki baarsnn kayna Rasulullahn as. ve sahabesinin onu ok iyi anlamas ve
yaantlarnda uygulamasdr. Gnmz insannn da muhta olduu ey de ite budur.
Bu konuda bize yardm edebilecek tek bilim dal olarak da karmza tefsir kmaktadr.
Btn bu d zaruretlerin yannda bizzat Kurandan kaynaklanan sebepler
dolaysyla da tefsir gereklilik arzetmektedir. nsanlara, kendilerine indirileni
aklaman iin ve dnp anlasnlar diye sana da bu Kur'an' indirdik.
9
yetinde beyan
olunduu gibi bizzat Kuran- Kerim de kendisinin aklanmasn istemektedir. Ayrca
Kuranda bir ok yet vardr ki bunlarn manasn anlamak iin harici delillere ihtiya
vardr. Yine onda bir ok mcmel, mkil ifadeler ve mecaz, kinaye ve istiare gibi
edebi sanatlar vardr.
10
Bunlarn sadece aklla veya Arapa bilgisi ile anlalmas
mmkn ve doru deildir. Ayrca amzdaki pozitif bilimlerde salanan gelimeler
bu sahalarla ilgili olarak Kuran ettleri yapmay gerekli klmaktadr.
Kuran- Kerimin ilk mfessiri phesiz ki Rasulullah as.d. O, ihtiya
miktarnca Kuran yetlerini aklamtr. Sahabe ve Tabiin dneminde de zamann
getirdii ihtiya nedeniyle tefsir ameliyesi gelierek devam etmitir. Sonra ki her
dnemde mfessirler kendi alarnn problemleri ve ihtiyalar asndan Kuran ele
almlar ve tefsir etmilerdir. Bylece tefsir tarihten balarn hi koparmayan fakat
iinde bulunduu aa da yenilikler katan bir yapda gelierek var olmutur. inde
bulunduumuz yzyl da kendine has zellikleri ve sorunlaryla Kurann rehberliine
muhta bir konumdadr. Bu yeni ada da Kurann can veren nefesi, tefsir sahasnda
yaplacak yeni almalarla insanla sunulmaldr.

9
Nahl, 44
10
Bu konuda ayrntl bilgi iin bk. Muhsin Demirci, Tefsir Usul Ve Tarihi, stanbul: FAV, 1998,
s.211
4

II. Tefsir eitleri
Tefsiri eitlere ayrp snflandrmak zor bir konu olarak grnmektedir.
nk mfessirler Kuran eitli ynleri ile ele almlar, kendi uzmanlk sahalarndan
Kurana yaklaarak Kurann o sahadaki hidayetini ortaya koymaya almlardr.
Bunun sonucunda tefsirde eitli ynler ortaya kmtr. Yine de tefsirler kaynaklar
itibariyle ve kullanlan metot itibariyle olmak zere iki ayr tasnife tabi tutulabilir.

A. Kaynak tibariyle Tefsir eitleri
Kaynak itibariyle tefsirler rivayet tefsirleri ve dirayet tefsirleri olarak ikiye
ayrlrlar.
Rivayet tefsiri: Bu tefsir eidine mesur tefsir veya nakli tefsir de denir.
11

Seleften Kuran aklar nitelikte gelen rivayetlerle yaplan tefsir demektir. Bu tefsir
eidinde Kuran yetleri:
- Ya yine baka Kuran yetleriyle tefsir edilir. nk yetler birbirini
aklar.
- Veya Peygamberimizin snnetiyle tefsir edilir. nk snnet Kurann
aklaycsdr.
- Veya sahabe szleri ile tefsir edilir. nk onlar Allahn kitabn en iyi
bilenlerdir.
- Veya tabiin szleri ile tefsir edilir. nk onlar ounlukla bu szleri
sahabeden almtr.
12


11
Cerraholu, s.229; Yakup iek, Tefsir Usul, Sofya: Sofya Yksek slam Enstits, 1995, s.104
12
Menna Kattan, s.347; Demirci, s.244
5
Dirayet tefsirleri: Bu tefsir eidine rey tefsiri ve makul tefsir de denir.
13

Bu tefsir eidinde mfessir yalnz sahabe ve tabiin szleriyle deil kendi itihadyla
tefsir eder. Dirayet tefsirinde mfessir, rivayetlerin yannda dil, edebiyat gibi ilimleri de
kullanr.
14
slamn Arap yarmadasnn dna kmas, Arap olmayan halklarn slama
girii Kurann dil ynnden incelenmesini gerekli klarken, slam d eitli felsefeler,
inanlar ve bilimlerle karlalmas da slamn temel kayna olarak Kurann bu
konulardaki grn belirlemek namna tefsir sahasnda sz sylenmesini de gerekli
klmtr. Dirayet tefsiri ite bu zarurete mebni olarak domutur. Mfessir tefsir iin
sadece rivayetlerle yetinmez Kurana deiik ilimler asndan yaklar ve buna kendi
itihadn da ekler. Zaten rey tefsirinden kast ta bu eidin mfessirin itihadn
ieriyor olmasdr.
15


B. Kullanlan Metot tibariyle Tefsir eitleri
Kullanlan metot itibariyle tefsir eitleri mezhebi tefsirler, lugavi tefsirler,
tasavvufi tefsirler, ahkam tefsirleri, ilmi tefsirler, itimai ve edebi tefsirler ve felsefi
tefsirler olarak sralanabilir.
Mezhebi tefsirler: slamn birinci asrndan itibaren mslmanlar arasnda
balayan dini, siyasi farkllamalar ve bunun sonucunda ortaya kan mezhepler aras
gr farkllklar bu tefsir eidinin domasna sebep olmutur. Gerek Ehl-i snnet gibi
hak mezhep yeleri, gerekse dier mezheplerin yeleri kendi grlerinin doruluunu
ispatlamak iin mslmanlarn en gvenilir kayna olan Kurana ba vurdular. Kendi
grlerini teyid eden yetleri bulup tefsir ettiler. Eer kendi grlerini destekleyecek
bir yet bulamadlarsa grlerine en yakn olabilecek her hangi bir yeti kendi
grleri dorultusunda yorumladlar. Bylece mezheb veya frka tefsirleri olutu.
Mutezileden Zemaherinin (v.538/1144) Keaf, iadan Tusinin Tefsirut-
Tibyan byledir.

13
Cerraholu, s.230; iek, s.107
14
Menna Kattan, s.352
15
Cerraholu, s.230
6
Lugavi tefsirler: Kuran kelimelerinin manalarn ve cmle yaplarn
aklamak zere dil bilimciler tarafndan yazlan ve Garibul-Kuran, Mecazul-Kuran,
cazul-Kuran ve Meanil-Kuran isimleri verilen tefsirlerdir. Ferrann (v.207/822)
Meanil-Kuran, Zeccacn (v.311/923) Meanil-Kuran bunlardandr.
Tasavvufi tefsirler: iari tefsir de denen bu tefsir eidinde mfessir Kurann
zahir manalar yannda ancak tasavvuf erbabnn kalbine doacak olan baz gizli
iaretlerle, zahir manaya ters dmeyecek ve yetin manasna ihtimalli olacak ekilde
Kuran tefsir eder. Tsterinin (v.273/886 veya 283/896) Tefsirul-Kuranil Azimi
ve Sleminin(v.412/1021) Hakaikut-Tefsiri bu eide rnektir.
Ahkam tefsirleri: Kuran- Kerimde yer alan ibadet, muamelat ve ukubatla
ilgili bine yakn yeti inceleyip onlardan hkmler karmaya alan tefsir eididir.
bnul-Arabinin (v.543/1148) Ahkamul-Kuran ve Kurtubinin (v.671/1272) el-
Cami li Ahkamil-Kuran bunlardandr.
lmi tefsirler: Kurann Allah katdan olmas hasebiyle icazn ve modern
bilimlerle elimediini ispat iin yazlan tefsirlerdir. Bunlarda Kuran yetlerindeki
bilimsel gerekler ortaya karlmaya allr. Tantavinin (v.1940) Cevahir adl
tefsiri buna rnektir.
timai ve edebi tefsirler: Kurann birey ve toplum iin hidayet ve slah
edici ynn ne karmaya alan tefsirlerdir. Muhammed Abduh (v.1905),
Tefsirul-Kuranil-Kerim adl eseriyle bu eidin ncsdr. Seyyid Kutubun
(v.1966) Fizilalil-Kuran adl eseri de bu eidin en gzel rneklerinden biridir.
Felsefi tefsirler: Gazzli (v.505/1111), Bakllani (v.403/1012) gibi baz
alimler felsefeyi Kurana hizmet edecek ekilde kullanmak iin yet tefsirlerinde bir
yntem olarak felsefeyi kullandlar. Bunun yannda bni Sina (v.428/1037) gibi Kuran
yetlerini kendi felsefi grne gre yorumlayanlar da olmutur. bni Sinann hlas,
Felak ve Nas sre tefsirleri vardr.


7
III. KONULU TEFSR VE ETLER
Konulu tefsir tabirinin kullanlmas Ezher niversitesinde bu isimle mstakil
bir ders konmasyla balamtr.
16
Fakat bu, daha nceden byle bir yntem hi
bilinmiyordu ve uygulanmyordu anlamna gelmemektedir.
17
Fkhlar ve Hadisiler bir
yntem olarak bunu kullanmlardr. Kuran zerinde yaplan Emsall-Kuran
18
,
Aksamul-Kuran
19
,cazul-Kuran
20
gibi almalar ile dilcilerin yapt dil
tahlilleri
21
konulu tefsirin bir rnei olarak saylabilir.
22
Yine de bir yntem ismi olarak
Konulu Tefsir yzylmzn ncesinde kullanlmad gibi bu sahadaki almalar yaygn
deildi. nceki yzyllarda Kuran zerinde dil asndan yaplan almalarda Kuran
kelimeleri daha ok bulunduklar konum itibari ile ele alnm, btnsel bir balam
dikkate alnmamtr.
23
O halde Konulu Tefsir gemite de var olmakla beraber
gnmzde yeni bir ehre kazanm yeni bir metottur.
A. Konulu Tefsirin Tanm
Konulu tefsir iin bir ok tanm yaplmaktadr. Bunlardan bazlarn yle
sralayabiliriz: Kurann btn veya herhangi bir sresi erevesinde, temel ilke ve
hedeflerine uygun olarak Kurann kendi btnl ierisinde, konularn ve pratik
hayata tatbik yntemlerini aratran bir ilimdir.
24


16
Mustafa Mslim, Kuran almalarnda Yntem, Konulu Tefsire Metodik Bir Yaklam, ev.
Salih zer, 1. Basm, Ankara: Fecr Yaynlar, 1993, s. 29
17
Ahmet Muhammed Ez-Zahravi, rneklerle Konulu Tefsir, ev. Fatih Kesler, Ankara: Aka, 2002, s.
12,13. Burada yazar Konulu Tefsirin yeni bir usl olmadn eskiden de bilinip kullanldn
rnekleriyle ortaya koymaya almaktadr.
18
Maverdinin (v.450/1058), Neysaburinin (v.412/1021) Emsall-Kuranlar gibi
19
bni Kayym el-Cevzinin (v.751/1350)et-Tibyan fi Aksamil-Kuran gibi
20
Osman el-Cahzn (v.255/869) Nazmul-Kuran, Bakllaninin (v.403/1012)cazul-Kuran gibi
21
Rab el-sfehaninin (v.502/1108) el-Mfredatul-Kuran, Abdurrahman bni Cevzinin (v.597/1201)
Nzhetl-Ayn gibi
22
Mslim, s.34
23
Muhammed Bakr es-Es-Sadr, Kuran Okulu, ev. Mehmet Yolcu, 3. Basm, Ankara: Fecr Yaynlar,
1996, s.14; ahin Gven, ada Tefsir Aratrmalarnda Konulu Tefsir Metodu, Ankara: ura
Yaynlar, 2001, s.138
24
Gven, s. 50
8
Belirli bir konuyu Kurann btnyle aratrarak yakn balamda aklayp
sunmak ve bu temel zerine bir ok soruna areler bulmaktr.
25

Kurandaki bir hususla ilgili yetlerin derinlemesine incelenmesi, aratrlmas
ve zerinde aratrma yaplan bu yetlerin bir konu oluturmak gayesi ile mmkn
olduunca nzul sebepleri de gz nnde bulundurularak bir araya getirilmesidir.
26

Bu tefsir eidi, mevzui ve tevhidi/btnsel olarak da isimlendirilmitir.
Mevzu kelimesi Arap dilinde, brakt, terk etti, att, dourdu, uydurdu, iftira etti,
yaratt, aa indirdi, iflas etti, deerini drd ve bir eyi her hangi bir yere koyup
yerletirdi gibi anlamlar ihtiva eder.
27
Bu kelimenin uydurdu, iftira etti, aa indirdi
anlamlarndan hareketle Hadis lminde mevzu tabiri Peygamberimize ait olmad
halde ona isnad edilmi szler iin kullanlrken, gnmzde tefsir sahasnda bir
metodun ad olarak kullanlmaktadr. Bu kullanm iki sebep ile ilikilendirilebilir.
Birincisi, kelimenin bir yerde sabit kalp oradan hi ayrlmama anlamyla balantl
olarak bu tefsir metodunda mfessir, almasnda tek bir konuya baml kalr. kinci
sebep, kelimenin arada hibir aklk brakmadan bir eyi tekine bititirip
yaptrmak anlamyla balantl olarak bu metotta mfessir, almas srasnda
konusuyla alakal tm yetleri bir araya getirip nzul srasna gre arada hibir aklk
brakmadan pepee sralar ve bylece konuyu bir btnlk ierisinde anlayp
yorumlamaya alr.
28

Bu ynteme tevhidi/btnsel denmesi ise bu metodun beeri deneyimler ile
Kuran- Kerimi birletirdiini ifade etmek iindir.
29
Bu metotta mfessir yaanan
hayattan ald meseleleri, beerin bu sahada yapm olduu almalar ve bu meseleye
sunduu zm yollarn, zm uygulamalarnda ortaya kan yeni sorunlar, ksacas
insanln bu konudaki tecrbesini iyice inceledikten sonra Kurana ynelir. Kurana
sorular sorar, cevaplarn aratrr. Bu yntemle Kuran yaanan hayatn iine girmi

25
Muhammed Gazali, Kurann Konulu Tefsiri, ev. ahin Gven, Ekrem Demir, stanbul: ura
Yaynlar, 2000, s. 9
26
ez-Zahravi, s.10
27
Gven, s.45
28
Gven, s.47
29
es-Sadr. s. 32
9
olur, onunla btnlemi olur. Bu zelliinden dolay bu metodu es-Sadr (v.1980),
Kurann konuturulmas olarak niteler.
30

Konulu Tefsire tevhidi/btnsel denmesinin bir dier sebebi de bu yntem,
tahlili tefsir metodunun aksine yetlerin manalar para para brakmaz. Tahlili metotta
mfessir sra gelen yetleri tek olarak ele alr ve iler. yeti baka yetlerle
ilikilendirirse de ounlukla bunu lugat manay tespit iin yapar, yoksa yetler arasnda
birletirici bir ba aramaz. Byle bir almada yetlerin manalar para para kalr.
Konulu Tefsir ise, bu para para anlamlar arasndaki ilikileri tespit etmeye eilim
duyar. Konuyla ilgili tm yetlerin ortak ifadesinden oluacak Kuran bak asna
ulamaya alr.
31


B. Konulu Tefsirin Ksmlar
Konulu Tefsir metodu iin, gerek zerinde allacak konunun nitelii
asndan gerekse de konunun aratrlaca Kuran blmnn snrlar asndan
farkl tasnifler yaplmtr. almann snrlar btn Kuran kapsayabilecei gibi, bir
sre ile hatta bir yet grubu ile de snrl olabilir. Bunun yannda Kuran zerinde
yaplan kavram almalar konulu tefsirin bir alt dal saylrsa alma bir konu
btnlnde olabilecei gibi bir kavram btnlnde de olabilir. Bu genel baktan
sonra Konulu Tefsir eitlerini drt alt balkta ele alabiliriz.

1. Kuranda Kavram Btnl erevesinde Konulu Tefsir
Byle bir almada, aratrmac, Kuran- Kerimin kelimelerinden birisini
alr, sonra bu kelimenin veya onun trevlerinin getii yetleri toplar; yetler toplanp
tefsirleri iyice renildikten sonra aratrmac, Kuran- Kerimin o kelimeyi kullanm
vastasyla kelimenin anlamlarn karsamaya alr.
32
Garibl-Kuran ve el-Ebah

30
es-Sadr, s. 23
31
es-Sadr, s. 31
32
Mslim, s.45; Gven, s.138
10
ven-Nezair kitaplar bu eit bir tefsiri iermektedir.
33
Fakat bu tr eserler kelimeyi
sadece getii yere gre ele almakta, onu getii dier srelerle ilikilendirmemektedir.
Byle bir alma sonucunda Kuran kavramlar yine Kuran bilgileri ile
doldurulmu olur. Kuran kelimeleri sonraki yzyllarda kazandklar manalarla deil
bizzat Kurann kastettii manalarla anlalm olur. Bylece Allahn Kuran
ifadelerindeki murad daha doru bir ekilde anlalabilir.

2. Kuranda Konu Btnl erevesinde Konulu Tefsir
Aslnda Konulu Tefsir olarak isimlendirilmeye en uygun ksm bu tr tefsir
almalardr. Bu sebeple Konulu Tefsir denildiinde ilk akla gelen tefsir eidi
budur.
34

Konulu tefsir almas yapacak olan bir aratrmac, ncelikle alma
yapaca konuyu belirler, sonra alma yapaca konuyla ilgili yetleri bir araya toplar.
Konunun kapsam dahilinde olan kavramlar zerinde etimolojik ve semantik alma
yapar. Konu ile ilgili yetleri ncelikle bulunduklar yerdeki balam erevesinde iyice
anlayarak konuyla ilgili yetleri nzul srasna gre dzenler. Bylece konunun ana
hatlarn belirlemeye alr. Konuyu ana ve alt balklara ayrarak inceler. Bu alma
esnasnda ortaya koyduu dnceleri de Kuran yetleri ile delillendirir. Sonra da
konuyla ilgili yaanlan hayatn problem ve sorunlarn tespit ederek aralarnda
balantlar kurar. Kuran bilgisi erevesinde bunlara zmler getirmeye alr.
35

es-Sadr, bu yntemde yola Kurandan deil yaanan hayatn sorunlarndan
klmas gerektiini syler. Ona gre alma yaamdan balayp Kuranda
bitmelidir.
36
Mfessir konusunu yaamdan, onun her hangi bir sorunundan alr, bu
sorun erevesinde insanln tecrbesi hakknda derin tetkiklerde bulunur. Btn bu

33
Gven, s.138
34
Gven, s.144
35
Mslim, s.51,52; Gven, s.143
36
es-Sadr, s. 30
11
hazrlklardan sonra konuyu Kurana sunar, Kuran konuturmaya alr.
37
Bu
almalar sonucunda Kurann ele alnan konu hakkndaki gr, prensibi renilmi
olur.

3. Srenin Tm Konular erevesinde Konulu Tefsir
Bir sre zerinde yaplan konulu tefsirler ikinci maddedeki eide benzer.
Hedef ve yntem olarak ayndr fakat alma alan ondan daha dardr.
38

Bu tr konulu tefsir, sreyi bir btn olarak ele alp genel ve zel hedeflerini
tespit ederek konular arasndaki irtibat da salamak sretiyle sreyi genel bir ekilde
tefsir etmekten ibarettir.
39
Herhangi bir sreyi Konulu Tefsir metoduna gre tefsir
etmek isteyen bir aratrmac, ncelikle tefsirini yapaca sreye btncl bir
yaklamla bakarak srenin genel hedefini belirlemeli ve sre hakknda toplu bir fikir
sahibi olmaldr. Sonra sreyi konularna gre ayrarak her yeti/ yet grubunu kendi
konu alan ierisinde anlamaya almaldr. Nzul sebeplerini aratrmal, konular
oluturan kavramlar zerinde alma yapmaldr. Srenin nazil olduu tarihi arka plan
gz nnde bulundurarak srenin konularn birbiri ile irtibatlandrmaldr. Bu alma
sonucunda srenin zerinde bina olunduu nizam tespit edilmi olur.
40


4. Srenin Tek Bir Konusu erevesinde Konulu Tefsir
Bu tr konulu tefsirde nce Kurandan bir sre belirlenir. Daha sonra bu sre
ierisinde her hangi bir konu tespit edilerek sre erevesinde aratrmas yaplr. Byle
bir almadaki yntem ile bir konunun Kurann btn srelerinde aratrlmasnda
kullanlan yntem ayndr. Aradaki fark sadece birinin tek bir srede dierinin btn

37
es-Sadr, s. 23
38
Mslim, s.54
39
Gven, s.146
40
Gven, s.147
12
srelerde olmasdr. Elde edilen sonu da bu anlamda birbirinden farkldr.
41
Bizim
almamz da bu trn bir rneidir.

C. Konulu ve Mstakil Sre Tefsirinin nemi
Genel olarak konulu tefsir iin sylenen faydalar sre ereveli konulu
almalar iinde geerlidir. Ne var ki elde edilen sonu Kurann geneli iin deil
sadece bir sresi iindir. Fakat sre ereveli byle bir alma Kurann nzul
sralamasnda o sreye gelindiinde slam davetinin konumunu gstermesi asndan
nemlidir. Her inen yet veya sre slam davetinde gelinen yeni bir merhale, hedefe
gidite ulalan yeni aama demektir. Dolaysyla bu srelerin kendi bnyesinde
konular asndan iyi tahlil edilmeleri slam davetinin karakteri ve yntemi hakknda
bilgi verici olup elde edilen bu veriler hem slam daveti iin hem de gelitirilecek bir
slam eitim- retim metodu iin olduka nemli olacaktr.
Srelerin konulu olarak tefsir edilmeleri bu srelerin tahlili metotla yaplan
tefsirlerinde oluan hatalarn dzeltilmesi bakmndan da nem tar. leride de
greceimiz gibi zerinde altmz Furkan sresini bizim yaptmz ekilde konulu
olarak ele alan mfessirler, daha dorusu srenin ana konusunu vahye itirazlar ve
bunlara verilen cevaplar olarak belirleyen ve bu adan srenin yetlerine yaklaan
mfessirler srenin yetlerine, tahlili metot kullanan mfessirlerden farkl manalar
vermiler, o mfessirleri tenkide tabi tutmulardr.
Konulu tefsir iin geerli olan genel faydalar sre ereveli konulu tefsir iinde
geerli olunca bunlarn ne gibi faydalar olduundan da bir miktar bahsetmek uygun
olacaktr. Bu faydalar u ekilde sralayabiliriz:
1- Tefsir almalarndaki ana hedefimiz, Kurann can veren nefesini
amzda yeniden duymak, onun yaanan hayatn her noktasndaki aydnlatc
prensiplerini ve retilerini elde etmektir. Kurann yorumlanmasnda tahlili yntem
denilen, Kurann batan sona sra ile yetlerinin Kurann genel balamnda deil de

41
Gven, s.145
13
tek bana ele alnp daha ok lugat ve dil asndan aklanp eer varsa onunla ilgili
hadislerin ve sahabi szlerinin zikredilmesi eklindeki yntem ile bu hedef
gerekletirilemez. nk bu metotta mfessir, yetleri birbirinden bamsz olarak ele
almakta, birbirinden bamsz olarak anlamaya almaktadr. Yani hedef, czi bir
hedeftir. Bu metotta mfessir, srekli olarak Kuran nassnn u veya bu czn
anlamakla yetinir. ounlukla bunu bir adm dahi ileri gtrmez. Yani biz bununla
Kuran pek ok bilgiye kavuabileceiz, fakat bunlar darmadan bir yndan teye
gitmeyecek aralarnda en ufak bir ba dahi bulmamz mmkn olmayacaktr. Tm
bunlar incelemek hayatn her sahasn kapsayan bir Kuran dncesinin boyutlarn
tespit etmede bize bir fayda salamayacaktr.
42

Konulu tefsir, tahlili tefsir gibi manalar para para brakmaz. Bu para para
anlamlar, iaretler arasndaki ilikileri tespit etmeye eilim duyar. Bunlardan oluacak
Kuran bak asna ulamaya alr.
43
Konulu tefsir, inanla, toplumla, evrenle yahut
hayatla ilgili konulardan birini ele alarak Kuran bu adan etde tabi tutar, aratrr;
ettlerini aratrmalarn bu ynde yapar. Kuran nassyla o konuda sohbet eder, soru-
cevap tarznda o meseleyi irdeler; mfessir sorar, Kuran cevap verir. Elde edilen
sonular Kurann o meseleye bakn ortaya koyar.
44
Bu metotta Kuran gereklerle,
yaanan hayatla i iedir.
45
Bu almalar sonucunda yaanan hayatn her safhasyla
ilgili Kuran dncesine ulalm olunur.
2- Konulu Tefsir metodu mfessire alma yapt konu hakknda tam bir fikir
verir. Bylece mfessir hataya dmekten ve taassuptan kurtulmu olur.
46

3- yetleri bir arada grme imkan vermesi sebebiyle konuyu tarihi balam
ierisinde ele alma imkan verir. yetler arasnda zahiri eliki ve tenakuzlar ortadan
kaldrmak iin konuyu derinlemesine inceler.
47


42
es-Sadr, s. 15; Mslim, s.39
43
es-Sadr, s. 31
44
es-Sadr, s. 23
45
es-Sadr, s. 25
46
Mslim, s.40; Gven, s.109
47
Gven, s.110
14
4- Bu yntem ile Kurann yeni mucizevi ynleri aa kar.
48
Her mfessir
kendi alannda yapt almalaryla Kurann icazna ait deiik ynlerini tespit
etmeye gayret etmilerdir. Yaplacak konulu tefsir almalaryla Kurann bir ok
konudaki icaz da ortaya konmu olacaktr.
49

5- Konulu tefsir ile ele alnan konuyu tm ynleri ile ve derinlemesine
aratrma imkan verdii iin Kurana btncl ve kapsaml bir bak as kazandrr.
50

6- Yeni tefsir almalarna imkan hazrlar. Yaplan almalar seviyeli bir
hale getirir.
51

7- Gemite yaplan tefsirler tashihten geirilmi olur. Kullanlan tahlili metot
ile para (yet) btn (Kuran) yerine konulmas ile slam dncesinde birbiri ile
ihtilafl ok sayda mezhebin ortaya kmasna neden olmutur.
52
Buna mezheplerin
kendi fikirlerini destekleme gayretleri de eklenebilir. Konulu tefsir genel bir bak
asna sahip olduundan bu ynde tashih edici bir zellik gsterebilir.
8- Konulu tefsir almalar ile yaplacak olan kavram almalar ile Kuran
dnce sistemi daha iyi belirlenebilir. nk Kuran kavramlar demek bir yerde
Kuran bilgileri demektir ve Kuran bilgilerinin hayata aktarlmas bu kavramlarn
kazanlmasna baldr.
53

9- Gnmzde Kuran esas alnarak slami bir eitim retim modelinin, slam
ekonomisinin, slam sosyolojisinin, slam felsefesinin, psikolojisinin.... ilkelerinin tespit
edilmesiyle birlikte salam temellere oturtulmas mmkn hale gelebilir.
54

10- Konulu tefsir almalar, Kurana yneltilen soru, phe ve itirazlara
cevap verebilmek iin gelitirilmesi gereken nemli bir metottur.
55
Kuran gerek
kayna gerekse ierii konusunda, kendisine yneltilen phe ve itirazlara daima

48
Mslim, s.41
49
Gven, s.114
50
Gven, s.116
51
Mslim, s.42
52
es-Sadr, s. 15
53
Gven, s.123
54
Gven, s.121
55
Gven, s.128
15
cevaplar vermitir. Bugn de gemite olduu gibi slamn temel kayna olan Kuran
etrafnda phe ve itirazlar retilmeye allmaktadr. Yaplacak olan konulu tefsir
almalaryla Kurann ieriine ynelik itirazlara en gzel ekilde Kurandan
cevaplar sunulabilir.
















16
BRNC BLM
GENEL OLARAK FURKAN SRES
I. Furkan Sresinin Arapa Metni Ve Trke Meali
A. Srenin Arapa Metni
,= ' -= ' '' --
,-- ,- -- '-- ,- -- Q---'-- ;--- - --- _-- '- ) 1 ( '-~- 4- - --
,- --- - --- ~ J _-= 4--- - 4- ,~ - Q-- ;- -- -=-- ;- '- ) 2 ( Q -=-
- )-' - '- '-; ;---- '- '-- '- ,~ ;)~--'- ;---- '- ;--=- ; '--~ ;--=- '
;~- '- '-= ) 3 ( 4- '- - ,- Q- -- '- -- ,=' ;- --- -'- - ,-- '= -
'--= ) 4 ( '--~ ,- --- _--- )- ')--- Q-- '- ,-=' ;-'- ) 5 ( -- - ,- J-
'--= ;-- ' - '- '-~- - ,~- ;-- ) 6 ( ' ;-'- '=- J'- ; ,- -
,- -- ;--- 4- -- ,- '-;- ;'- - ~-- ) 7 ( -= - ;-- ,- -- _---
=~ '-= '- ;--- ;--'=- '- ')- J'- ; ) 8 ( ;-~- '-'- 4- ; ,~ ~- ,=-
'--- ;-=-~- '-- ) 9 ( ')-'- ')-=- Q ,=- '-= 4- Q ,-= 4- J= '~ -- '--
;~- 4- J=- ) 10 ( -'~-' ; - J ,- -'~-' - Q-- '---- ) 11 ( ;)-
,-- '=-- ')- ;- -- '- Q ) 12 ( 4-'- ;- Q-- ,- '--~ '-'- ')- ;--
;- ) 13 ( - ;-- ;--- '- ,-- ;- ;- -= ; ) 14 ( --=- -= ,-= 4- J-
'-;-~ -- -- -- ) 16 ( ;---- ;-- ;--- -- Q --- ' ; ,~=- ;-
,= ;)- ~-' ,-~ ) 15 ( '- ; '-- ;---~ 4 _-- ' Q- --'= '~- ' ')-- ;)-
J--~- ;-~ ; ) 17 ( Q-- '-- Q 4- Q -=-- '-- --- ' ' 4-'=- ;-'-
;)-- ; ';- ;-' , -- ;~- _-= ; '' ) 18 ( ;-=-~- '-- ;-;-- '- ;; - ---
,-- ' -- - -- ;-- ;-=- Q ,~- '- '-,~ ) 19 ( '- Q--,-- Q 4--- '-- ' ;)-
,-~ 4 ' ,-~- --- -- ;-~ '--= ;'- - ;~-- '=- ;-'--
) 20 ( -'--- '---- ,- '-;- '-'-- ;=,- '- Q- -- '- - '- ,- ;)~-- - ,--- --
,-- ;-- ;-- ) 21 ( ;== ,== ;-;-- Q- ,=--- --;- ,~ '- -'--- ,- ;-
17
) 22 ( ;-- '- -'--=- J-- Q ;--- ' _- '- -- ) 23 ( ,--~ ,-= --;- -=- '=~
'--- Q~= ) 24 ( '-- ,-- -'--- ,- '--' '-~- _-~- ;- ) 25 ( _=- --;- 4---
,-~- Q- ,-'-- _-- ';- ' '-= ,-- ) 26 ( -=- ----'- ;-- - -- _-- ;-'=- - ;-
'--- ; ,- ) 27 ( '---= '-'-- -=- ;- ---- ---'- ) 28 ( - , -- Q- --~ ---
-= '~- '-- '=-~- ' - '= '- ) 29 ( ',-- - -=- ;- '- ; ,- '-
;=) ) 30 ( ,-~- '- ' 4 , _- Q- ,=-- Q -- -- J-- '--= 4- - ) 31 ( '-
--- ,- '-;- ,- Q- -- ',-- '---,- -'--- ;- ~---- 4- - -= --= ) 32 ( 4-;-'- '-
,-~-- Q~= _=-' '--= '- J-- ) 33 ( ,~ 4-- ;-)= _- ;);= _-- ,~=- Q- --
- '--- J~ '-' ) 34 ( ,- ' -'= '--= '--- _; '---' --- ) 35 ( '- '----
,--- ;'-, -- '--'-! ; - Q- -- ;-- _- ) 36 ( J ,- ; - '-- ;- ;- ;'-- ,-
'--- ' -- Q---'=-- '---- -' '--- ;'--= ) 37 ( Q- '- ,- ,- '=~ ;- '-
,-- 4- ) 38 ( ,---- '-,-- '- '-'- - '- ,~ '- ) 39 ( ,= -- -,-- _-- ;- ---
;~- ;=,- '- ;-' J ')- ,- ;-;-- ;-- ;~- ,= ) 40 ( , '- 4- -=--
'-; -- ~ -- - ) 41 ( -~-- ' ;--- ; ')--- '-,-~ '-;- '--)-' Q- '-
'--- J~ Q -- ,- Q-= ) 42 ( '-- --- ;-- ~-'- - ; )- -=- Q ~- ) 43 (
;-~- ; ,- ~~=- '--- J~ ; J '-'-' '- ; ;--- ) 44 ( _- ,- ;-
'--- --- Q-~- '--= ; '-' -=- '~ ;- J=- - ~- 4 ) 45 ( '~-- '--- -'-~-- ;
,-~- ) 46 ( ;~- ')-- J= '-'- ;-- ''-- J--- ;-- J= -- ; ) 47 ( -- ;
;)= ' '-~- Q '-- ,- --= -- Q- ,~ '- ,- J ) 48 ( - -- -=-- '-
,-- '- ''- '---= '- --~- ) 49 ( '- '-- ,- _'- , --- ;)-- -'-- ,~ ---
;- ) 50 ( ,- -- -,- J - '---- '--~ ;- ) 51 ( Q- ,-'-- =- '-- ,-- ')= ;-'=
) 52 ( ,== '= , '-)-- J= '= _- - ,- -- - Q- ,=-- , -- ;
;== ) 53 ( _-= -- ; ' ,)~ '-~- -=- ,~ '-- Q ,- -- 4 ) 54 (
,-)= _-- ,-'-- ' ; ,~- '- ;)--- '- ' -- Q --- ) 55 ( '-- '
,- -- ,~- '- ) 56 ( ~ Q '- ,= Q --- ;--' ' J- '--- _- -=-- ' ) 57 (
,--= - '-- ;- - _- - --= _- ;-- '- -- =- _-- J ;- ) 58 ( _-= --
'- '-~- ;- ; '- - - '-)-- ' ,--= ''- '-= ,- ,- _--
18
) 59 ( ;-- ; '- ,'- '-- -=~- '-= ,- ' ;-'- '-= ,-- -= ;)- J-- ) 60 (
, ')-- J= '= , '-~- - J= -- '-- ,-- ,-- '= ) 61 ( J--- J= -- ;
;-~ , -- Q-- --= ')-- ) 62 ( '- _-- ;~-- Q- -- '-= ,- '--
'- ;-'- ;-'=- ;)-='= '-; ' ) 63 ( ''-- -= ;) ,- ;---- Q- -- ) 64 ( Q- --
' ,- ' ') -- ;-)= -- '-- ,~ '- ;-;-- ) 65 ( ''- ,--~ ' ')-
) 66 ( - ,~- ;- ;--- Q- -- ' ;- 4- Q- ' ,--- ;- ; ) 67 ( -- ;--- '- Q- --
'' _-- 4- J-- Q ;-,- '- _=-' '- -- ,= -- Q--- ;---- '- ,=' ')- ) 68 (
- ~-'~- '-') -- --=- '--- ;- -- ) 69 ( 4--'- '=-'~ '--- J-- Q' '- Q '-
'--= ;-- -- ' '-~= ;)-'-- -- --- ) 70 ( ;-- - '- '=-'~ J-- '- Q _-
''- -- ) 71 ( ' , , ;--' , ,- -)~- '- Q- -- ) 72 ( , Q- --
'-'--- '-~ ')--- ,=- ;- ;) '-! ) 73 ( '-- ~ '- ;-;-- Q- -- '--'- '-= Q
'' Q------ '--= Q-- ,- ) 74 ( -=- ')-- ;--- ,-~ '- -,- ,=- 4--
''- ) 75 ( ''- ,--~ ~-~= ')-- Q- --'= ) 76 ( J- ;- - --- ; '- '-;- ;- '-- '
' ,- ;-- ;~- ) 77 (

B. Srenin Trke Meali
Bismillhirrahmnirrahm
1,2. lemlere uyarc olsun diye kulu Muhammede Furkan indiren, gklerin
ve yerin hkmranl kendisine ait olan, hi ocuk edinmeyen, mlknde orta
bulunmayan, her eyi yaratp ona bir nizam veren ve mukadderatn tayin eden Allah,
yceler ycesidir.
3. (Kafirler) Onu brakp, hibir ey yaratamayan, bilakis kendileri yaratlm
olan, kendilerine bile ne bir zarar ne de fayda verebilen, ldrmeye, hayat vermeye ve
lleri yeniden diriltip kabirden karmaya gleri yetmeyen tanrlar edindiler.
19
4. nkar edenler: Bu (Kuran), olsa olsa onun (Muhammedin) uydurduu bir
yalandr. Baka bir zmrede bu hususta kendisine yardm etmitir, dediler. Bylece
onlar hi phesiz hakszla ve iftiraya bavurmulardr.
5. yine onlar dediler ki: (bu ayetler), onun, bakasna yazdrp da kendisine
sabah-akam okunmakta olan, ncekilere ait masallardr.
6. (Rasulm!) De ki: Onu gklerde ve yerdeki gizlilikleri bilen Allah indirdi.
phesiz O, ok balaycdr, engin merhamet sahibidir.
7. Onlar (bir de) yle dediler: bu ne biim bir peygamber; (bizler gibi) yemek
yiyor, arlarda dolayor! Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da uyarc
olmalyd!
8. Yahut kendisine bir hazine verilmeli veya iinden yeyip (meakkatsizce
geimini salayaca) bir bahesi olmalyd. (Ayrca) o zalimler (mminlere): Siz,
ancak byye tutulmu bir adama uymaktasnz! dediler.
9. (Rasulm!) Senin hakknda bak ne biim temsiller getirdiler! Artk onlar
sapmlardr ve (hidayete) hibir yol da bulamazlar!
10. Dilerse sana bunlardan daha iyisini, altlarndan rmaklar akan cennetleri
verecek ve sana saraylar ihsan edecek olan Allahn an ycedir.
11. Onlar stelik kyameti de yalan saydlar. Biz ise kyameti inkar edenler iin
alevli bir ate hazrladk.
12. Cehennem atei uzak bir mesafeden kendilerini grnce, onun fkesini
(mthi kaynamasn) ve uultusunu iitirler.
13. Elleri boyunlarna bal olarak onu (cehennemin) dar bir yerine atldklar
zaman, orackta yok oluvermeyi isterler.
14. (Onlara yle denir:) bugn (yalnz) bir defa yok olmay istemeyin; aksine
birok defalar yol olmay isteyin!
20
15. De ki: B mu daha iyi, yoksa takv sahiplerine vaat edilen ebedilik cennet
mi? Oras, onlar iin bir mkafat ve (huzura kavuacaklar) bir var yeridir.
16. Onlar iin orada ebedi kalmak zere diledikleri her ey vardr. te bu,
Rabbinin zerine (ald ve yerine getirilmesi) istenen bir vaaddir.
17. O gn Rabbin onlar ve Allahdan baka taptklar eyleri toplar da, der ki:
u kullarm siz mi saptrdnz, yoksa kendileri mi yoldan ktlar?
18. Onlar: Seni tenzih ederiz. Seni brakp da baka dostlar edinmek bize
yaramaz; fakat sen onlara ve atalarna o kadar bol nimet verdin ki, sonunda (seni)
anmay unuttular ve helak hak eden bir kavim oldular, derler.
19. (Bunun zerine tekilere hitaben yle denir:) te (taptklarnz),
sylediklerinizde sizi yalanc kardlar. Artk ne (azabnz) geri evirebilir, ne de bir
yardm temin edebilirsiniz. inizden zulmedenlere byk bir azap tattracaz!
20. (Rasulm!) Senden nce gnderdiimiz btn peygamberler de hi
phesiz yemek yerler, arlarda dolarlard. (Ey insanlar!) Sizin bir ksmnz dier
bir ksmnza imtihan (vesilesi) kldk; (bakalm) sabredecek misiniz? Rabbin her eyi
hakk ile grmektedir.
21. Bizimle karlamay (bir gn huzurumuza geleceklerini) ummayanlar:
Bize ya melekler indirilmeliydi ya da Rabbimizi grmeliydik, dediler. Andolsun ki
kendileri hakknda kibire kaplmlar ve azgnlkta pek ileri gitmilerdir.
22. (fakat) melekleri grecekleri gn, gnahkarlara o gn hibir sevin haberi
yoktur ve : (size sevinmek) yasaktr, yasak! diyeceklerdir.
23. Onlarn yaptklar her bir (iyi) ii ele alrz, onu salm zerreler haline
getiririz (deersiz klarz).
24. O gn cennetliklerin kalaca yer ok huzurlu ve dinlenecekleri yer pek
gzeldir.
21
25. O gn gkyz beyaz bulutlar ile yarlacak ve melekler blk blk
indirileceklerdir.
26. te o gn, gerek mlk (hkmranlk) ok merhametli olan Allahndr.
Kafirler iinde pek etin bir gndr o.
27. O gn, zalim kimse (pimanlktan) ellerini srp yle der: Keke o
peygamberle birlikte yol tutsaydm!
28. Yazk bana! Keke falancay (batl yolcusunu) dost edinmesedim!
29. nk zikir (Kuran) bana gelmiken o, hakikaten beni ondan saptrd.
eytan insan (uuruma srkleyip sonra) yzst brakp rezil rsvay eder.
30. Peygamber der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kuran bsbtn terk ettiler.
31. (Rasulm!) te biz bylece her peygamber iin sululardan dmanlar
peyda ettik. Hidayet verici ve yardmc olarak Rabbin yeter.
32. nkar edenler: Kuran ona bir defada topluca indirilmeli deil miydi?
dediler. Biz onu senin kalbine iyice yerletirmek iin byle yaptk (para para indirdik)
ve onu tane tane (ayrarak) okuduk.
33. Onlarn sana getirdikleri hibir temsil yoktur ki, (onun karlnda) sana
dorusunu ve daha an getirmeyelim.
34. Yzkoyun cehenneme (srlp) toplanacak olanlar; ite onlar, yerleri en
kt, yollar en sapk olanlardr.
35. Andolsun ki biz Musaya Kitab verdik, kardei Harunu da ona yardmc
yaptk.
36. Ayetlerimizi yalan sayan kavme gidin dedik. Sonunda, (yola
gelmediklerinden) onlar yerle bir ediverdik.
22
37. Nuh kavmine gelince, peygamberleri yalanclkla itham ettiklerinde onlar,
suda boduk ve kendilerini insanlar iin bir ibret yaptk. Zalimler iin ackl bir azap
hazrladk.
38. d, Semudu, Ress halkn ve bunlar arasnda daha birok nesilleri de
(inkarclklarndan tr helak ettik.)
39. Onlarn her birine (uymalar iin) misaller getirdik; (ama t almadklar
iin) hepsini krdk geirdik.
40. (Rasulm!) Andolsun (bu Mekkeli putperestler), bela ve felaket yamuruna
tutulmu olan o beldeye uramlardr. Peki onu grmyorlar myd? hayr, onlar
ldkten sonra dirilmeyi ummamaktadrlar.
41. Seni grdkleri zaman: Bu mu Allahn peygamber olarak gnderdii!
diyerek hep seni alaya alyorlar.
42. ayet tanrlarmza inanmakta sebat gstermeseydik, gerekten bizi
neredeyse tanrlarmzdan saptracakt diyorlar. Azabmz grdkleri zaman, asl
kimin yolunun sapk olduunu bilecekler!
43. Kt duygularn kendisine tanr edinen kimseyi grdn m? Sen
(Rasulm!) ona koruyucu olabilir misin?
44. Yoksa sen, onlarn ounun gerekten (sz) dinleyeceini yahut
dneceini mi sanyorsun? Hayr, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da
sapktrlar.
45. Rabbinin glgeyi nasl uzattn grmedin mi? Eer dileseydi, onu elbet
hareketsiz klard. Sonra biz gnei, ona delil kldk.
46. Sonra onu (uzayan glgeyi) yava yava kendimize ektik (ksalttk.)
47. Sizin iin geceyi rt, uykuyu istirahat klan, gndz de dalp alma
(zaman) yapan, Odur.
23
48,49. Rzgarlar rahmetinin nnde mjdeci olarak gnderen Odur. Biz, l
topraa can vermek, yarattmz nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek iin
gkten tertemiz su indirdik.
50. Andolsun bunu, insanlarn t almalar iin, aralarnda eitli ekillerde
anlatmzdr; ama insanlarn ou ille nankrlk edip diretmilerdir.
51. (Rasulm!) ayet dileseydik, elbet her lkeye bir uyarc (peygamber)
gnderirdik.
52. (Fakat evrensel uyarclk grevini sana verdik.) O halde, kafirlere boyun
eme ve bununla (Kuran ile) onlara kar olanca gcnle byk bir sava ver!
53. Birinin suyu tatl ve susuzluu giderici, dierininki tuzlu ve ac iki denizi
salveren ve aralarna bir engel, almaz bir snr koyan Odur.
54. Sudan (meniden) bir insan yaratp onu nesep ve shryet (kan ve evlilik
bandan doan) yaknla dntren Odur. Rabbinin her eye gc yeter.
55. (Byle iken inkarclar) Allah brakp kendilerine ne fayda ne de zarar
verebilen eylere kulluk ediyorlar. nkarc da Rabbine kar urap durmaktadr.
56. (Rasulm!) Biz seni ancak mjdeleyici ve uyarc olarak gnderdik.
57. De ki: Buna karlk, sizden, Rabbine doru bir yol tutmay dileyen
kimseler (olmanz) dnda herhangi bir cret istemiyorum.
58. lmsz ve daima diri olan Allaha gvenip dayan. On hamd ile tesbih et.
Kullarn gnahlarn Onun bilmesi yeter.
59. Gkleri,yeri ve ikisinin arasndakileri alt gnde yaratan, sonra Ara istiva
eden (ona hkmeden) Rahmndr. Bunu bir bilene sor.
60. Onlara: Rahmna secde edin! Denildii zaman: Rahmnda neymi! Bize
emrettiin eye secde eder miyiz hi! derler ve bu emir onlarn nefretini arttrr.
24
61. Gkte burlar var eden, onlarn iinde bir era (gne) ve nurlu bir ay
barndran Allah, yceler ycesidir.
62. bret almak veya kretmek dileyen kimseler iin gece ile gndz birbiri
ardnca getiren de Odur.
63. Rahmnn (has) kullar onlardr ki, yeryznde tevazu ile yrrler ve
kendini bilmez kimseler onlara laf attnda (incitmeksizin) selam derler (geerler);
64. Gecelerini Rablerine secde ederek ve kyam durarak geirirler.
65. Ve yle derler: Rabbimiz! Cehennem azabn zerimizden sav. Dorusu
onun azab gelip geici deil, devamldr.
66. Oras cidden ne kt bir yerleme ve ikamet yeridir!
67. (O kullar), harcadklarnda ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasnda orta
bir yol tutarlar.
68. Yine onlar ki, Allah ile beraber (tuttuklar) baka tanrlara yalvarmazlar,
Allahn haram kld cana haksz yere kymazlar ve zina etmezler. Bunlar yapan,
gnah(nn cezasn) bulur;
69. Kyamet gn azab kat kat arttrlr ve onda (azapta) alaltlm olarak
devaml kalr.
70. Ancak tevbe ve iman edip iyi davranta bulunanlar bakadr; Allah onlarn
ktlklerini iyiliklere evirir. Allah ok balaycdr, engin merhamet sahibidir.
71. Kim tevbe edip iyi davran gsterirse, phe siz o, tevbesi kabul edilmi
olarak Allaha dner.
72. (O kullar), yalan yere ahitlik etmezler, bo szlerle karlatklarnda vakar
ile (oradan) geip giderler.
73. Kendilerine Rablerinin ayetleri hatrlatldnda ise, onlara kar sar ve
kr davranmazlar;
25
74. (Ve o kullar): Rabbimiz! Bize gzmz aydnlatacak eler ve zrriyetler
bala ve bizi takv sahiplerine nder kl! derler.
75. te onlara, sabretmelerine karlk cennetin en yksek makam verilecek,
orada hrmet ve selamla karlanacaklardr.
76. Orada ebedi kalacaklardr. Oras ne gzel bir yerleme ve ikamet yeridir.
77. (Rasulm!) De ki: (kulluk ve) yalvarmanz olmasa, Rabbim size ne diye
deer versin? ( Ey inkarclar! Size Rasln bildirdiklerini) kesinkes yalan saydnz;
Onun iin azap yakanz brakmayacaktr!

II. Furkan Sresine Genel Bir Bak
Bu balk altnda Furkan sresini tantc genel bilgiler vermek istiyoruz. lk alt
balkta srenin nuzl zaman, yet yaps, hedefi, srede hitaplar, srede nesih vb.
konulara deinilecektir. Dier balklar altnda ise srenin doru bir ekilde
anlalabilmesi iin gerekli olan baz bilgiler sunulacaktr.

A. Furkan Sresi Hakknda Genel Bilgiler
Furkan sresi Mekke dneminde, olayl geen Taif seferinden dnte,
srasyla Cinn ve Ysin srelerinden sonra inmitir.
56
Nzul sralamasnda krk ikinci
sre olup mushafta ki sralamada yirmi beinci sradadr. yet says ittifakla yetmi
yedidir. Kelime says, bin sekiz yz yetmi ikidir; harfleri, bin yedi yz otuz tr.
Faslas, ( ) ve ( ) dr. Lam, sadece ( .,--' ,'- ) ayetinde fasladr.
Srede hitap ounlukla Rasulullaha as. olup mriklere hitap birka yet ile
snrldr. ndirili amac mriklerin itiraz ve iftiralarna kar Rasulullah as. teselli
etmek ve mrik iddialara cevaplar vermek olan srede, mrikler Rasulullah as.

56
Abdullah Mahmut ehhate, Ehdafu Klli Sre, Msr, Darul-Msryye lil-Ktp, 1993, I, s.259
26
zerinden muhatap alnrlar ve ounlukla onlardan nc gaip kii sias ile
bahsedilir.
57

Sre ismini ilk yette geen Furkan kelimesinden alr. Sre, Hz. mere ra.
dayanan bir rivayet ile Rasulullah as. zamanndan bu yana bu ekilde isimlendirilmitir.
Sre iin bundan baka bir isim de kullanlmamtr.
58

Malik, afii, Buhari, Mslim, bn Hibban, Beyhaki snenlerinde mer b.
Hattab ra.dan rivayet ile o yle demitir: Rasululllahn as. hayatnda Hiam b.
Hakimi Furkan sresini okurken iittim, kraatn dinledim. Rasulullahn as. bana
okuduundan daha fazla harf ile okuyordu. Neredeyse onu namazda enseleyecektim de
sabrettim. Selam verdiinde ridasnn yakasndan tuttum, dedim ki: seni ittiim
ekilde bu sreyi sana kim okuttu? dedi ki: bana Rasulullah as. okuttu., yalan
sylyorsun, Rasulullah as. bana senin okuduundan farkl okuttu dedim ve onu alp
Rasulullaha as. gtrdm. Dedim ki: bunu, furkan sresini senin bana okuduun
harflerden baka harflerle okurken duydum. Dedi ki: brak onu! Oku bize Hiam!
hiam ona benim iittiim gibi okudu. Rasulullah as. byle indirildi.dedi. Sonra bize
sen oku mer dedi, ben de bana rettii gibi okudum. Rasulullah as. dedi ki byle
indi. Bu Kuran yedi harf zere inmitir. Ondan kolaynza gelen ile okuyun.
59

Srede yette nesih olduu baz mfessirlerce sylenmi olup bu kesin bir
sonu deildir. Nesh olunduu sylenen yetler altm nc, yetmiinci ve yetmi
ikinci yetlerdir.
Rahmnn (has) kullar onlardr ki, yeryznde tevazu ile yrrler ve kendini
bilmez kimseler onlara laf attnda (incitmeksizin) selam derler (geerler)
60

Ancak tevbe ve iman edip iyi davranta bulunanlar bakadr; Allah onlarn
ktlklerini iyiliklere evirir. Allah ok balaycdr, engin merhamet sahibidir
61


57
Hamdi Yazr Elmall , Hak Dini Kuran Dili, sad: smail Karaam v.dr., stanbul: Azim, ty,VI, s.49
58
Tahir bn ur, Tefsirut-Tahrir vet-Tenvir, Tunus: Darut-Tunusiyye, 1984. XVIII, s. 313
59
Ebu Abdullah Muhammed b. smail el-Buhari, husumat, 4, Camius-Sahih, III, s.90
60
Furkan, 63
61
Furkan, 70
27
(O kullar), yalan yere ahitlik etmezler, bo szlerle karlatklarnda vakar
ile (oradan) geip giderler.
62

Kelbi ve Ebul-Aliye altm nc yetin
63
, Sudd de yetmi ikinci yetin
64

Tevbe sresinin beinci yeti (ktal ayeti) ile nesh olunduu syler.
Yetmiinci yetin ise Nisa sresinin doksan nc yeti ile nesh olunduu
Zeyd b. Sabit ve bn Abbasdan rivayet olunur.
65

Fakat Taberi, yine bn Abbastan yapt baka bir rivayette, bn Abbasn
Furkan sresinde ki yetin Mekki olup slama yeni girenler Ehl-i irk ile ilgili
olduunu, Nisa sresinde ki yetin ise Medeni olup slamn hkmlerini bilen
mslmanlar ile ilgili olduunu syler
66
ki bu durumda yette nesh yoktur.
67

Hz. Peygamberden rivayet edildii bildirilen ve baz tefsirlerde yer alan,
Furkn sresini okuyan kimse kyamet gnnde Allahn huzuruna, o gnn geleceine
phesiz inanm olarak kar ve kolayca cennete girer
68
melindeki hadisin mevz
olduu kabul edilmitir.
69


B. Furkan Kelimesinin Manas
1. Lugavi Manas:

62
Furkan, 72
63
Fahreddin er-Razi, Mefatihul-Gayb, 3. Basm, Beyrut: Daru hya-i Turasil-Arabi, ty.XIII, s.108
64
Muhammed b. Cerir et-Taberi, Camiul-Beyan, thk: Dr. Abdullah b. Abdulmuhsin et-Trki, 1.Basm,
Riyad: Daru Alemil-Ktp, 2003. XVII, s.526
65
Taberi, XVII, s.512; Razi, XIII, s.112
66
Taberi, XVII, s.508-510; Buhari, VI, s.15
67
zzet Derveze, et-Tefsirul-Hadis, ev. aban Karatay, Ahmet elen, Mehmet elen, stanbul: Ekin
Yaynlar, 1997, II, s.89
68
Carullah Muhammed b. mer Zemaheri, el-Keaf An Hakaiki Gavamidit-Tenzil Ve Uyunil-
Ekavil Fi Vucuhit-Tevil, 1.Basm, Kum: Mektebetul-lamil-slami, ty. III, s.234
69
Cemaluddin Ebul-Ferec Abdurrahman bnul-Cevzi, Nzhetl-Ayn, , thk. Muhammed Abdul-
Kerim Kazm Razi, Beyrut: Messesetr-Risale, 1984, I, s.239; Ebu Abdullah Bedrettin Zerkei, el-
Burhan Fi Ulumil-Kuran thk. Muhammed Ebul-Fazl brahim, Kahire: Daru hyail-Ktbil-
Arabiyye, 1957. s.432
28
Furkan kelimesi firk kknden fulan veznindedir. Firk ise felak ile
yakn bir anlam tar. Bir eyin yarlmasna itibar ile felak, ayrlmasna itibar ile de
firk denir.
70

Bir zamanlar biz sizin iin denizi yardk (ferakna), sizi kurtardk...
71

Bunun zerine Musaya: sn ile denize vur! diye vahyettik. (vurunca deniz)
derhal yarld (fenfeleka), her blk koca bir da gibi oldu
72

Bu ayetlerde grld gibi infeleka ve feraka ayn anlamda birbirinin
yerine kullanlmtr.
Rab sfehaninin (v.502/1108) belirttii zere, Feraktu beyne-eyeyn,
iki eyin arasn ister gzn idrak edecei bir ayrm, ister bilgi ve zeka ile idrak
olunacak bir ayrm ile ayrdm demektir.
73

sra sresindeki ve Kuranen feraknahu
74
ayeti, onda ahkam beyan ettik
akladk demektir.
75

feraknahu, para para indirdik anlamna da gelir.
76

Furkan , farkdan daha mbalaal mana ierir ve hak ile batl ayrmada
kullanlr. Furkann farkdan
77
veya tefrikden
78
masdar olduu sylenirse de,
Rab el-sfehaninin Mfredatnda belirttiine gre furkan bir isimdir, masdar

70
Rab el-sfehani, el-Mfredat Elfazl-Kuran, thk: Safvan Adnan Davudi, 3. Basm, Dmak:
Darul-Kelam, 2002, s.632; bni Cevzi, s.459; Ebul-Fazl Muhammed b. Mkerrem bni Manzur,
Lisanul-Arab, Beyrut: Daru hyait-Turasil-Arabi, 1992, X, s.305
71
Bakara,50
72
uara,63
73
Rab el-sfehani, s.632
74
sra, 106
75
bni Manzur, X, s.305
76
Abdullah bn Ahmed Nesefi, Medarikut-Tenzil ve Hakaikut-Tevil, 1. Basm, Beyrut: Darul-
Kalem,1989, II, s.1155
77
bni Cevzi, s.459; Nesfi, II, s.1155
78
Mahmud b. Abdullah Alusi, Ruhul-Meani Fi Tefsiril-Kuranil-Azim, Beyrut: Daru ihya-i Turasil-
Arabiyye, ty.,XVIII s.231
29
deildir. fark ise hem masdar hem de isim olur.
79
Ayrca furkan hem ism-i fail
(Fark) hem de ism-i meful (Mefruk) anlamndadr
80

Enfal sresindeki yevmel-furkan
81
ifadesi ile anlatlamak istenen, hak ile
batln, hccet ile phenin ayrld gndr.
Ey iman edenler Allaha kar takval olursanz size furkan klar yani hak ile
batl ayracak bir nur ve tevfik verir.
Furkan, itikatta, dorulukta, yalanda ahkamda hak ile batl ayrmas sebebi
ile Allahn kelamdr. Bu mana Tevrat, ncil ve Kuran iin geerlidir.
82

Seyyit erif Crcani furkan hakla batl birbirinden ayran ayrntl bilgi
eklinde tarif etmitir.
83
Bu genel anlamndan hareketle gerei kantlayan delil veya
sezgiye, doru bilgilere ve pheden kurtulua da furkan denilir. nemli davalar zp
karara balayan kesin delillere furkan denir.
84

Ayrca furkann felak gibi sabah anlam da vardr.
85


2. stilahi Manas:
Furkan kelimesi Kuranda yedi yerde geer. Bunlar:
Musa'ya Kitap ve Furkan' verdik, ta ki doru yolda yryebilesiniz.
86

Ramazan ay, insanlara yol gsterici, dorunun ve doruyu eriden
ayrmann ak delilleri (furkan) olarak Kur'an'n indirildii aydr.
87


79
sfehani, s.633
80
Alusi, XVIII, s.231
81
Enfal, 41
82
sfehani, s.633
83
Eb'l-Hasan Seyyid erif Ali b. Muhammed b. Ali Crcani, Tarifat, Beyrut: Dar'l-Ktbi'l-lmiyye,
1983, s.166
84
Elmall, VI, s.48
85
Ebul-Huseyn Ahmed ibni Faris bin Zekeriyya, Mucmelul-Lua, thk. Zuheyr Abdulmuhsin, 1.Basm,
Beyrut: Messesetur-Risale,1984, III, s.718

86
Bakara, 53
30
Daha nce de, insanlara doru yolu gstermek zere Furkan' indirmitir
88

Ey iman edenler! Eer Allah'tan korkarsanz O, size iyi ile kty
ayrdedecek bir anlay (Furkan) verir, sularnz rter ve sizi balar. nk Allah
byk ltuf sahibidir.
89

Eer Allah'a ve hak ile btln ayrld gn (furkan gn), iki ordunun birbiri
ile karlat gn (Bedir savanda) kulumuza indirdiimize inanmsanz, bilin ki,
ganimet olarak aldnz herhangi bir eyin bete biri Allah'a, Resulne, onun
akrabalarna yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir. Allah her eye hakkyla kadirdir.
90

Andolsun biz, Musa ve Harun'a, takv sahipleri iin bir k, bir t ve
Furkan' verdik.
91

lemlere uyarc olsun diye kuluna (Muhammed'e) Furkan' indiren, Allah,
yceler ycesidir.
92

Ayrca Kuranda frk kk deiik mtaklaryla yetmi iki defa gemitir.
Buralarda, denizin yarlmas (Bakara, 50), Kurann para para indirilmesi
(sra, 106), hkme balama (Duhan, 4), toplumun blnmesi, iyilerle ktlerin
ayrlmas (Tevbe, 56; Maide,25), inanma bakmndan Allah ile peygamberleri veya
peygamberler arasnda ayrm yapma (Nisa, 150; Bakara,136), dinde ayrma dme
(Enam, 159), kar ile kocann arasn ayrma, boanma (Bakara, 102; Talak, 3), doru
yoldan ayrlma (Enam, 153), kyamette mminler ile kafirlerin ayrlmas (Rum, 14),
meleklerin hak ile batl ayrmas (Mrselat, 4), ayrlk fitnesi (Tevbe, 107), sosyal grup,
topluluk (Enfal, 5) gibi anlamlara gelir.
Gerek tefsirlerde gerekse szlk kitaplarnda furkan kelimesi, Kuranda yer
ald yedi ayetten her birindeki konumu dikkate alnarak Kuran, Tevrat veya

87
Bakara, 185
88
l-i mran, 4
89
Enfal, 29
90
Enfal, 41
91
Enbiya, 48
92
Furkan, 1
31
byk kitap, delil, yardm, Musa ve kavminin kurtulmas iin denizin yarlp almas,
Bedir zaferi, kurtulu ve baar gibi anlamlarda aklanmtr.
93

Furkan iki ayetle (Bakara, 53; Enbiy, 48) Allahn Hz. Musya verdii bir
ey olarak tantlmakdr.
Musa'ya Kitap ve Furkan' verdik, ta ki doru yolda yryebilesiniz.
94

Andolsun biz, Musa ve Harun'a, takv sahipleri iin bir k, bir t ve
Furkan' verdik.
95

Tefsirlerde bunlardan ikincisiyle hakla batl ayrt eden Tevratn kastedildii
belirtilir. lk yette ise durum farkldr. lk yette furkan kelimesinden ayr olarak bir
de kitap kelimesi gemitir ki bu kitap kelimesiyle Tevratn kast edildii kabul
edilirse furkana deiik anlamlar verilir. Zemaheri, burada furkann Tevratn bir
sfat olarak tekrar edildiini syler. Yani Tevrat, indirilmi bir Kitap ve hak ile batl
ayran Furkandr.
96
Fahrettin Razi (v.606/1209), buradaki furkann ya Tevratn
bizzat kendisi, ya Tevratn ieriinde olan bir ey yada Tevratn dnda olan bir ey
olarak anlama muhtemel olduunu ifade eder. O halde burada furkan ya -
Zemaherinin deminki aklamasyla- Tevrattr, ya Tevratn iindeki hak ile batl
ayran dinin usul ve furuna ynelik aklamalar yada Musa as.a verilen el ve asa
mucizeleri, zafer, denizin yarlmas gibi nimetlerdir.
97
evkn (v.1250/1834) ise,
Msya mucize olarak verilen deliller eklindeki yorumu tercih eder.
98
Arf
sresinin yz ellibir ila yz elli altnc yetlerinin muhtevas, Hz. Msnn bir duasn
ieren Mide sresinin yirmi beinci yetindeki fark kknden bir kelimenin
kullanyla birlikte deerlendirildiinde Msya verilen Furkan, Allahn Msya
inanp gnah ilemekten korunanlar veya gnahlarna tvbe edenleri inkrclardan ve

93
brahim elik, Furkan,DA, XIII. s.220
94
Bakara, 53
95
Enbiya, 48
96
Zemaheri, I s.140
97
Fahrettin Razi, III, s.77-78
98
Muhammed Ali evkani, Fethul-Kadir, 2. Basm, Msr: Mustafa el-Babi, 1964, I, s.92-93
32
zellikle buzaya tapanlardan farkl tutmas, onlarla birlikte cezalandrmamas,
inananlar inanmayanlardan seip ayrmas eklinde anlamak mmkndr.
99

Enfl sresinin iki yetinde geen furkann bu srenin esas konusu olan
Bedir zaferiyle balantl olduu anlalmaktadr. Bunlardan birinde, eer Allahtan
saknrsanz o size bir furkan yaratr
100
denilmektedir. Razi, bu yetteki furkana
madd ve ruh, dnyev ve uhrev btn nimet ve imknlar kapsayan ok geni bir
aklama getirmi ve Allahn bu nimetlerle mminleri kfirlerden ayrmasna dikkat
ekmitir.
101
Halbuki daha nce Taberi (v.310/923), buradaki furkan srenin ana
konusuna uygun olarak, Allahn, hakk tercih eden mminlere yardm edip zafere
ulatrmak suretiyle onlar kendilerine kin besleyen dmanlarndan kurtarmas
eklinde aklanmtr.
102
Zemaherinin tercih ettii yorum da Bedir zaferiyle
ilgilidir.
103
Ayn srenin krk birinci yetinde ise Bedir olayna furkan gn
denilmektedir. Her iki ayetteki furkan, Rgb sfahnninde iaret ettii gibi ok ileri
dzeydeki bir ayrlmay ifade eder.
104
Gerekten mslmanlar itima, siyasi ve asker
anlamda ilk defa Bedir zaferiyle Mekke mriklerinden ayr, bamsz, gl ve onurlu
bir toplum haline geldiklerini kantlamlardr. Kurtubinin (v.671/1273), Kurana
furkan denmesinin sebeplerinden birinin, mmin ile kafiri ayrmas olduu tespiti de
bu balamda isabetlidir.
105

ayette furkan, hak ile btl birbirinden ayran anlamnda Kurn-
kermin bir ismi veya nitelii olarak kullanlmtr. Al-i mran sresinin 4. ayetinde
furkana tm semavi kitaplar veya Zebur anlam da verilmitir.
106
Furkan kelimesi
Hadis ve Tefsir kaynaklarnda Kuran- Kerimin balca isimleri arasnda
gsterilmitir
107
Bakara sresinin yz seksen beinci yetinde kelime, Kuran ismi ile
birlikte kullanlarak Kurann hakk btldan ayrma sfatn ifade etmektedir. Dier iki

99
brahim elik, Furkan, DA, XIII, s.220
100
Enfal, 29
101
Razi, XV. s.153-154
102
Taberi, IX, s.225-226
103
Zemaheri, I s.154
104
Rab, s.633
105
Ebu Abdullah Muhammed Kurtubi, el-CamiulAhkamil-Kuran, Kahire: Darul-Kitabil-Arabi,
1967, II. s.2; kr. smail Hakk Bursevi, Ruhul-Beyan, stanbul: Eser, ty., VI. s.187
106
Zemaheri, I. s.336
107
bk. Buhari, Husumat, 4, III, s.90; Syt, 1,143, 147
33
ayette ise (l-i mrn, 4; Furkn, 1) Kuran yerine onu ifade etmek zere kullanlmtr
ve Kurann yet yet, para para sre ierisinde indirilmesinden dolay bu isimle
anlmtr.
108

Seyyid Kutub (v.1966) Kurann furkan olarak isimlendirilmesine farkl bir
adan yaklaarak yle der: Hatta (Kurana Furkan denilmesi) Kurann bir hayat
nizamn bir baka hayat nizamndan, bir beeriyet dnemini bir baka dnemden tefrik
etmesinden trdr. Kuran vicdanlarda yer eden ve pratik hayatta kendisini gsteren,
btnyle hayata hkmeden ak bir nizam vaz eder. Beeriyetin daha nce ve daha
sonra tand ve tanyaca hibir nizamla kartrlmayacak kadar vazhtr onun
dstr. Bylece slam, daha nceki nizamlardan dnce olarak ta pratik olarak ta ok
farkl ve yeni bir nizamdr. Bu derece geni kapsaml olarak eri, ile doruyu
birbirinden ayran bir kitaptr. Bu ayrl noktasnda insanln ocukluk ayle
olgunluk dnemi birbirinden ayrlr. Maddi harikalar devri sona erer ve akla dayanan
mucizeler devri balar. Muvakkat mahalli risaletler dnemi biter alem ml risaletler
dnemi balar: Dnyalar uyarmak zere.
109

Kuran- Kerim, sadece doru ve yanllar zikretmek ile kalmaz, neyin yaplp
neyin yaplmamas ve nelerin olduu gibi braklmas gerektiini aklayarak nitelenen
btn olumsuz durumlara bir are bir k yolu da sunar. te bu sebepledir ki
Kurann bir dier ad olarak ona Furkan, yani iyi ile kty, doru ile yanl
ayran denmitir.
110
Kuran- Kerime furkan denmesini, zetle ve ileride
greceimiz zere, onun zellii ile sebeplendirebiliriz: Birincisi, Kurann bir
defada deil para para indirilmi olmas; ikincisi, hak ile batl ayrmas; ncs ise,
mmin ile kafiri ayrmas.

C. Srenin smini Ald yet ve Bu yetin Tefsiri

108
Ebul-Fida smail bni Kesir, Tefsirul-Kuranil-Azim, 1.Basm, Beyrut: Daru Endls, 1966, V.
s.133; Nesefi, II. s.1155
109
Seyyid Kutup, Fi Zlalil-Kuran, ev. M. Emin Sara, Bekir Karla, . Hakk engler. stanbul:
Hikmet Yaynlar, ty. X, s.490
110
Muhammed bn Muhammed Ebus-Suud, radul-Aklis-Selim l Mezyel-Kuranil-Kerim,
Beyrut: Daru hyait-Turasil-Arabi, ty VI. s.200; Kurtubi, XIII. s. 2; Fazlurrahman, Anakonular le
Kuran, ev. Alpaslan Akgen, Ankara: Fecr Yaynlar, 1993, s.201
34
Sre ismini ilk ayette geen furkan kelimesinden almaktadr. Furkan
kelimesinin anlamn yukarda iledik. yetin meali yledir:
lemlere uyarc olsun diye kulu Muhammede Furkan indiren Allah,
yceler ycesidir.
Bu yet, srenin konu balklar olan Allah, Kuran, Rasul ve
kendilerine Rasul gnderilenler maddelerini bnyesinde toplamakta, srenin
slubunun inzar zere olacana vurgu yapmaktadr. Btn bunlar ileride srede ele
alnacak itirazlar ve onlara verilecek cevaplar iin bir hazrlk niteliindedir.
yetin ilk kelimesi olan Tebareke lafz meal yazarlarnn Trkeye
tercmede zorland bir ifadedir. Bu kelime Kuranda dokuz yerde (Araf, 45;
Muminun, 14; Furkan, 1,10,61; Gafir, 64; Zuhruf, 85; Rahman, 78; Mlk, 1)
gemektedir. Bunlardan Furkan sresinde olup Rahman sresi hari (ki Rahman
suresinin mekki olduuna dair bni Abbasdan rivayet vardr)
111
bu srelerin hepsi
mekkidir. Mlk sresi de Furkan sresi gibi bu ifade ile balayan dier sre olup
onlardan baka bu ifade ile balayan sre yoktur.
Tebreke lafznn, bni Abbasdan (v.68/679) gelen rivayetle, berake
kknden teful vezninde olduu btn mfessirlerin ortak ifadesidir.
112
Bu lafz
sadece Allah Tealaya isnad olunur ve mazi sasnda gelir, muzarisi ve emri yoktur,
tasrif olunmaz
113
ve mbalaa ierir
Tebrekenin kk manasnda kesret, ziyade, subt ve ykselme vardr.
lusinin (v.1270/1854) Esmaiden (v.216/922) hikaye ettiine gre, Arap, bir tepeye
knca arkadalarna sizden yksee ktm (Tebarekt aleykm) anlamnda bu
kelimeyi kullanrd. Kelimenin asl devenin yere kp sabit kalmasndan alnmtr.
Suyun kabnda veya havuzda artarak durmas da bu kelime ile ifade edilir.
114
Ferra,

111
Elmall, VII. s.360; Said Havva, el-Esas Fit-Tefsir, ev. M. Beir Eryarsoy, stanbul: amil, 1991,
.XIV. s.297
112
Taberi, XVII. s.394; bni Kesir, V. s.133 ; Nesefi, II.s.1155; Ebu shak brahim bnis-Seriyy Zeccac,
Meanil-Kuran, thk: Abdulcelil Abduh elbi 1.Basm, Beyrut: Alemil-Ktp, 1988, IV. s.57
113
evkni, IV. s.60; lusi, XVIII. s.230
114
lusi, XVIII. s. 230; Rzi, .XIII. s.44; Elmall, VI. s.46
35
tebarekenin tekaddese ile ayn olduunu ve ikisinin anlamnn da azamet
ycelik olduunu syler.
115

Kelimenin kk manalarndan hareket ile Tebareke lafz iki ayr manada
deerlendirilir. Ziyadelik, kesret ve sabitlik manalar dnlerek, Allahn ihsan ve
balarnn ok ve devaml olmas veya ycelik manas dnlerek, Allahn zatnda,
sfatlarnda ve fiillerinde kendinden bakalarndan yce olmas bu lafza verilen
manalardr.
116
Ebus-Suudun (v.982/1574) belirttiine gre bu anlamda Tebareke
ifadesi, Allahn insanlara verdii dnya ve hiret saadetine ynelten hayr ilimlerini
ieren Kurann inzali gibi nimetleri ifade eder ki, bu byk nimet an ve an bildirdii
eylerin gereklemesi, kemal noktada delillerinin ortaya kmas ile devaml artmakta
ve oalmaktadr.
117

Ayrca tebarekenin ifade ettii oalma akli de olabilir hissi de olabilir
118
ve
ilahi hayrn hibir ekilde hissedilemeyecek, saylamayacak ve snrlandrlamayacak
ekilde meydana gelmesiyle kendisinde byle bir oalma olan eye de mbarek
denilir.
119
Bu mana esas alndnda yetin evvelinde bu ifadenin gelmesi, Allahn kulu
Muhammede indirdii Kurann alemlere rahmet ve hidayet olmas ile byk bir hayr
olduunu, Allahn kullarna muamelesinin daima hikmet ve maslahat zere olduunu
vurgular.
120
Ayetin sonunda iaret olunaca gibi Kurann indirilmesi inzar
(korkutma) amal olmas Kurann byk bir hayr olmasna aykr deildir. Mehmed
Vehbinin (v.1369/1949) Hulasatul-Beyanda belirttii gibi bu durum bir babann
evladn terbiyesine benzer ki ulalacak hayr, saadet ve menfaat iin bataki korkutma
ve endie gayet azdr ve kendisi de bir hayrdr.
121


115
Ebu Zekeriyya el-Ferra, Menil- Kuran, 2. Basm, Beyrut: Alemil-Ktp, 1980, II. s.262
116
Zeccac, IV. s.57; Zemaheri, III. s.262; Taberi, XVII. s.394; Rzi, XIII. s.44; lusi, XVIII.s.230; bni
Kesir, V. s.133; Kurtubi, XIII. s.1
117
Ebus-Suud, VI. s.200
118
Ebus-Suud, VI. s.200; evkni, IV. s.60
119
lusi, XVII. s.230
120
lusi, XVII. s.231; Ahmed Mustafa Merai, Tefsirul-Merai, 5. Basm, Msr: Mustafa el-Babi,
1974, XVIII. s.146
121
Mehmed Vehbi, Hulasatul-Beyan, 4. Basm, stanbul:dal Neriyat, 1968 IX. s.3782
36
Buraya kadar akladmz birinci durumda tebareke lafz, O size
istediiniz her eyden verdi. Allah'n nimetini sayacak olsanz sayamazsnz. Dorusu
insan ok zalim, ok nankrdr!
122
yetinin anlamn ifade eder.
Tebarekenin, Allahn zat, sfat ve fiillerinde kendinden bakalarndan yce
olmas manasn ifade etmesini Rzi, tefsirinde yle aklar: Allah, vacibul-vucud
olmas, yokluk ve teayyurun kendi iin muhal olmas, birlii ve teklii, mmkinta
benzememesi ile zatnda her eyden ycedir. lminin zaruri olup kesbi olmamas,
kudretinin maddeye, mddete, rnee, herhangi bir sebebe muhta olmamas vb. ile
sfatlarnda her eyden ycedir. Varln ve bekann, varlk halinin salahnn ancak
Onun cihetinden olmas ile de fiillerinde her eyde ycedir. Btn bunlar Onun
tebareke ile sfatlanmasn gerekli klmtr.
123

Bu mana ele alndnda, yete bu ekilde balanmas, Allahn zatnn ve
sfatlarnn yceliini belirtmeyi, Ona izafe ile Furkann ve Rasulun ann
yceltmeyi ierir.
124
Burada Arap diline uygun olarak Allahn kendini yce sfatlarla
zikrederek zatn sena etmesi de vardr.
125

Bu ifade (tebareke), Allahn mriklerin Ona izafe ettii sfatlardan ok yce
olduunu bildirir.
126
Ayn zamanda , Allahn tm kemal sfatlarla muttasf olduuna ve
noksan sfatlardan mnezzeh olduuna delalet eder. Bu kemal sfatlar ile birlikte Onun
rububiyette, mlkte orta olamaz; yine Onun ocuu, ei olamaz ve bu kemal sfatlar
Onun ilminin, kudretinin, hikmetinin vs. kemaline de delalet eder.
127
u halde hamd
ve ibadet sadece Ona olmaldr.
Bu ikinci durumda ise tebareke lafz, O'nun benzeri hibir ey yoktur. O
iitendir, grendir.
128
yetinin manasndadr.

122
brahim, 34
123
Rzi, .XIII, s.44
124
lusi, XVIII, s.231
125
Tahir bni Aur, XVIII. s.316
126
lusi, XVIII. s.231
127
Abdurrahman Hasan Habenneke el- Meydani, Mearicut-Tefekkr, Dmak: Darul-Kelam, 2000,
s.322
128
ra, 11
37
Tebarekenin faili, ellezi slasdr. Her ne kadar slann maruf olmas
gerekirse de, Allah, Furkan ve Rasulu mminlerin bilmesi ve inkar ehlinin en
azndan Rasuln daveti ile iman olarak olmasa da bir bilgi olarak bilmeleri yeterlidir.
129

Ayrca Kurann ortaya koyduu mucizeler, onun insan rn deil Allah katndan
olduunu ve teblicisinin Allahn elisi olduunu kuvvetli bir delil ile ortaya
koymaktadr.
130
Bu durum bu gerekleri inkar ehli iin dahi reddedilemez bir bilgi
haline getirir ve slay maruf hale getirir.
yette yce Allah'n adnn dorudan doruya zikredilmeyip, onun yerine
"Kur'an' indiren" sfatnn kullanlmas Kur'an ile yce Allah arasnda sk bir ba
olduu vurgulamak iindir. Bylece okuyucunun dikkati bu sk iliki zerinde
younlatrlr.
131
Byle bir balang srenin tartma konusu ile yani,
Peygamberimizin peygamberliinin doruluu ve Kur'ann Allah tarafndan indirildii
gerei ile tam bir uyum arzeder.
yetteki nezzele ifadesi sasnda teksir (okluk) anlam tar
132
ve bu sebep
ile mfessirlerce inzal fiilinden ayr tutularak, inzal bir defada topluca indirme,
tenzil ise paralar halinde indirme olarak anlamlandrlr.
133
bni Abbasdan gelen
rivayetlere dayanlarak Kuran indirilmesi, biri kadir gecesinde Levh-i Mahfuzdan
dnya semasna topluca indirilmesi, dieri yirmi yl zarfnda paralar halinde
Rasulullaha indirilmesi olarak iki aamada deerlendirilir.
134
Ayrca inzal ile Tevrat,
ncil ve Zeburun bir defada indirilii, Tenzil ile Kurann para para indirilmesi
ifade olunur.
135
El-Meydani, inzal ile tenzilin Kurandaki kullanllarna baklnca
aralarnda byle bir ayrmn yaplamayacan, her ikisinin de birbiri yerine
kullanldn syler.
136
Bu iki ifade (inzal ve tenzil) Kitab indiren Allahn ve kendine
Kitap indirilen Rasulun annn yceliini gsterir. Allahn mahlukatna balad

129
bni ur, XVIII. s.316; Elmall, VI. s.49
130
Rzi, XIII. s.45
131
Kutup, X, s.490
132
bin Kesir, V. s.133
133
Rzi, XIII. s.45
134
Suyuti, I. s.117
135
bni Kesir, V. s.133; Kattan, s.106; Suyuti, I. s.119
136
el-Meydani, s.323
38
ister maddi ister manevi btn nimetler iin Kuranda inzal fiili kullanlr ki bu da
Allahn yceliini ve Onun yceliine hibir eyin ortak olamayacan belirtir.
Srenin otuz ikinci yetinde greceimiz gibi Kurann topluca deil de
paralar halinde inmesi inkar ehlinin itirazlarndan birini oluturacaktr. Bu ilk yette de
Kurann paralar halinde indirilmesine iaret edilmi, bunu byle yapann, Tebareke
ifadesi ile belirtildii zere, btn maddi ve hissi nimetlerin kendisi cihetinden geldii,
zatnda, sfatnda ve fiillerinde her eyden ok yce olan, mahlukata muamelesini
hikmet ve maslahat zere yrten Allah Teala olduu, dolays ile Kurann bir seferde
deil paralar halinde indirilmesinin de bu yce hikmet ve maslahatn bir gerei olduu
ve insanlar iin byk hayrlar ierdii vurgulanmtr.
Furkan kelimesini yukarda ilgili blmde iledik. sm-i meful olarak
paralar halinde olan, ism-i fail olarak hak ile batl, mmin ile kafiri ayran
anlamlarna geliyordu. Burada iaret edebileceimiz bir dier zellik de udur ki;
Kurann Furkan olarak nitelenmesi onda, bir beerin benzerini getiremeyecei, hak ile
batl ayrc icaz kabilinden deliller olduuna iaret eder.
137
leride greceimiz zere
srede inkar ehlinin itirazlarna kar bunun en gzel rneini oluturan susturucu
deliller zikrolunacaktr. Bu da onu indirenin rububiyet ve uluhiyette kemaline, onu
Rabbinden tebli edenin nebi ve rasul olduu iddiasnda doru ve gvenilir olduuna
delalet eder.
Abdihi (kuluna), ifadesinden kast olunan Muhammed as.dr.
138
Elmall
(v.1361/1942) bunu herkese bilinen kulluk ve ibadet ile seilmi kul olarak ifade
eder.
139
Onun abd olarak zikrolunmasnda iki mana vardr. Bunlardan biri, onun
kulluk sfat ile anlmasnda onu terif vardr
140
; o kulluk mertebelerinin zirvesindedir.
Allah Teala Kuranda Rasulullah as. en stn konumlarda anarken
141
onu abd
olarak nitelemi, ayrca melekleri ve gemi peygamberleri terif iin de onlar kul

137
el-Meydani, s.324
138
Taberi, XVII. s.394; Zemaheri, III.s.262; evkni, IV. s.60
139
Elmall, VII.s.50
140
bni Kesir, V. s.134; Ebus-Suud, VI. s.200
141
rnein, sra gecesinde onun yce ann anlatmak iin sra sresi, 1. yette; dua ve namazdaki yce
konumunu ifade iin cin sresi, 19. yette byledir.
39
olarak niteleyip kendine izafe etmitir. Abdihi tabiriyle anlalan bir dier mana da
udur ki, Allahn gnderecei Rasul sadece bir kuldur ve baka bir ey olamaz.
142

bni Zbeyrden bir rivayette abd kelimesi oul sasyla ibadihi
eklindedir
143
. Bu durumda ibadihi(kullar) ile kast olunan Rasul ve onun mmetidir.
Nitekim Kuranda inzal fiili mmet iinde kullanlmtr.
Ant olsun, size iinde sizin iin t bulunan bir kitap indirdik. Hla
akllanmaz msnz?
144

"Biz, Allah'a ve bize indirilene; brahim, smail, shak, Ya'kub ve esbta
indirilene, Musa ve sa'ya verilenlerle Rableri tarafndan dier peygamberlere
verilenlere, onlardan hibiri arasnda fark gzetmeksizin inandk ve biz sadece Allah'a
teslim olduk" deyin.
145

Mfessirlerin belirttii zere kelimenin cins manasnn kast edilmi olmas da
muhtemeldir ve btn kendisine Kitap indirilenleri kapsar. Bu durumda Furkan
ifadesi de btn semavi kitaplar kapsar.
146
Bu takdirde mana yine, Allahn tm
zamanlarda insanlara rasul olarak sadece kul gnderdiidir.
Ayn zamanda Rasule kul nitelemesinin yaplmas, Rasulun sadece kendine
verilen emre itaat etmekle mkellef bir memur olduunu, Kurann indirilmesi
hususunda elinde hibir yetkinin olmadn ifade etmesiyle inkar ehlinin Rasulun beer
olmasna ynelik itirazlarna verilecek cevaba bir hazrlk tekil eder.
147
Bu ifadeler akli
olarak da Muhammed as.n nebi ve rasul olduu sonucunu dourur. nk vahiy nebi
olmay, inzar grevi de rasul olmay gerekli klar.
Bundan sonra yet, yce Allahn kuluna Furkan indirmesinin gayesini,
aklamaktadr ki bu da alemlere nezir olmas dr.

142
Bursevi, VI. s.187; lusi, XVIII, s.231; Rzi, XIII, s.45
143
Zemaheri, III,s.262; lusi, XVIII, s.231; Rzi, XIII, s.45; Kurtubi, XIII, s.2
144
Enbiya,10
145
Bakara,136
146
lusi, XVIII, s.231
147
bni ur, XVIII, s.317; Tabatabai, Tefsirul-Mizan, ran: Messese matbaa-i ismailiyyin, 1973.
XV,s.174
40
Nezir, fel vezninde mnzir manasna sfat- mebbehedir.
148
Olacak bir
kt durumu bildiren, iinde korkutma olan bir haber veren, eer Allah birlemezler,
ibadeti Ona halis klmazlar ve batl ilahlar brakmazlarsa Allahn azabyla korkutan
demektir.
149

Nezirin kim olduu, yekne fiilinin zamirinin merciine gre ihtimallidir.
Kuranda hem Allah, hem Kuran, hem de Rasul nezir olarak nitelenmektedir.
Biz onu (Kur'an') mbarek bir gecede indirdik. Kukusuz biz
uyarcyzdr.
150
yetinde nezir Allahtr.
Bu kitap mjdeleyici ve uyarcdr. Fakat onlarn ou yz evirdi. Artk
dinlemezler.
151
yetinde nezir Kurandr.
......(yi bil ki) sen ancak bir uyarcsn. Allah ise her eye vekldir.
152

yetinde nezir Rasuldur.
Eer yekne fiilinin zamirini mevsule dndrrsek
153
yetteki nezir
Allahtr; Abd kelimesine dndrrsek Rasuldur ve eer Furkana dndrrsek de
nezir olan Kurandr. Zamirin inzaln mefhumuna dnmesi
154
ihtimali de vardr ki
nezir kelimesinin inzar manasnda masdar olmas mmkndr.
155

....te (bu) tehdidimin (nezir) ne demek olduunu yaknda bileceksiniz!
156

ayetinde olduu gibi.
O zaman mana bu inzal bir korkutma olsun eklindedir.
Mfessirlerin ortak olarak birletikleri gr bu yette nezir olarak kast
edilenin Rasul olduudur. nk inzar fiili onun tarafndan gerekleecektir. nzarn

148
lusi, XVIII, s.231; bni ur, XVIII, s.317
149
Zeccac, IV, s.57; Zemaheri, III, s.262; Taberi, XVII,s.394; Nesefi, II, s.1156
150
Duhan,3
151
Fussilet,4
152
Hud,12
153
lusi, XVIII, s.231
154
agy.
155
agy. ; evkni, IV, s.60
156
Mlk,17
41
Kuran tarafndan olmas ise mecazdr. Oysa manann hakikate hamli imkan varken
hakikate hamli vaciptir ve mecaza hamlolunmaz.
157

Rasul, hem beir (mjde veren) hem nezir olmasna ramen burada sadece
nezir olarak zikredilmesi srenin slbunun inat kafirlere kar inzar ekline olacan
belirtir. Srenin elli altnc yetinde Rasulun nezirlikle beraber beir olma zellii de
zikrolunacak olsa da sre tamamen inzar zeredir.
Rasulun nezir olmas istenen kesim ise alemin ifadesi ile belirtilir. bni
Abbastan gelen bir rivayette alem insanlar, cinler ve meleklerdir. Bu guruba
melekleri hatta canszlar, bitkileri ve hayvanlar katanlar olsa da dorusu Rasulun
insan ve cinlere gnderildiidir. Yaratlmlar ifade eden alem kelimesi alemun
eklinde oul yapldnda akll mkellefleri ifade eder ki onlarda insanlar ve
cinlerdir.
158

......Bu Kur'an bana, kendisiyle sizi ve ulat herkesi uyarmam iin
vahyolundu....
159
yetinin ifadesi ile Rasul, Kurann kendisine ulat herkesin
neziridir.
160

Alemin kelimesinin oul olarak ve elif lam taksyla istirak ifade ederek
kullanlmas baz hususiyetler ierir. Birincisi, Rasulun davetinin en bandan itibaren
risaletinin evrensel olduu buradan anlalmaktadr. kincisi, Rasulun kyamete kadar
btn insan ve cinlerin uyarcs olduu, dolaysyla son peygamber olduu
anlalmaktadr.
161
Bir dier husus da her kabilenin ayr bir ilah olduu eklinde ki
mrik inanca bir reddiye olarak btn alemin ilahnn bir olan Allah olduudur.
162

Grld zere ilk yette, srede ele alnacak konular zetlenmekte,
mriklerin batl inanlar ve vahye ynelttikleri itirazlar daha srenin ilk ayetinde

157
evkni, IV, s.60; Taberi, XVII,s.394
158
el-Meydani, s.328
159
Enam,19
160
Taberi, XVII,s.395
161
Rzi, XIII, s.45
162
Tabatabai,. XV,s.173

42
kkten rtlmekte ve bu itirazlara verilecek cevaplarn akli temelleri salam bir
ekilde atlmaktadr.

D. Srenin Mekki veya Medeni Oluu
Furkan sresi, Yasin sresinden sonra Mekkede inmitir ve bu cumhurun
szdr.
163
bn Abbas ve Katededen yaplan rivayette srenin altm sekiz ila
yetmiinci yetleri istisna edilir, bu ayetin Medinede indii sylenir. Dahhak ise
srenin banda ki yetin Mekki, geri kalan btn srenin ise Medeni olduunu
syler. Dorusu btn srenin Mekki olduudur.
164

Bu srede altm sekiz ila yetmiinci yetlerin Medeni olarak istisna edilmesi
bn Abbastan yaplan rivayete dayandrlr. Oysa bn Daris, Nuhas ve bn Merduye, bn
Abbastan srenin btnnn Mekki olduunu da rivayet etmitir.
165
Yine, nzul
sebepleri konusunda greceimiz zere, bu yetlerin nzul sebebi olarak bn Abbasn
yapt rivayetlerde sre dier blmleri ile birlikte Mekki olduunu gsterir.
Kasm bn Ebi Bezze yle anlatr:, Said bn Cbeyre sordum: bir mmini
kasden ldrene tevbe var m? ve ona Furkan sresinin altm sekizinci yetini
okudum. Said dedi ki: senin bana okuduun gibi bende bu yeti bn Abbasa okudum.
Dedi ki: bu Mekkidir, Nisa sresinde ki Medeni ayet ile nesh olunmutur. dedi.
166

Ayrca ilgili yetlerin dier ayetlerle balants, konu ak ve yetlerin slubu
da bu yetinde Mekki olduuna delalet eder.
167

Tabatabai (v.1401/1981), bu yetin ahkam iermesi asndan yaplan bir
deerlendirme ile onlara Medeni denmi olabileceini kaydeder.
168


163
lusi, XVIII. s.230
164
lusi, XVIII. s.230
165
evkani, IV. s.59
166
bn ur, XVIII. s.313
167
zzet Derveze, II. s.39; bn ur, XVIII. s.314
168
Tabatabai, XV. s.173
43
Bedrettin etiner, Rabbinin glgeyi nasl uzattn grmedin mi? Eer
dileseydi, onu elbet hareketsiz klard. Sonra biz gnei, ona delil kldk
169
yetinin
Taifde nazil olduunu, dier yetlerin Mekkede nazil olduunu syler.
170

zzet Derveze (v.1404/1984), srenin blmleri arasnda ki balant
btnlnn srenin bir anda veya blmlerinin pepee indiini gsterdiini
syler.
171
Sre hakknda rivayet edilen nzul sebeplerinin gsterdii, bu srenin ksa
aralklarla da olsa toptan deil para para indirildiidir.

E. Srenin Nuzl Sebepleri
Genel olarak mriklerin Kurana ve risalete kar tutum ve saldrlarn ele
almak ve onlara kar cevaplar vermek zere indirilmi olan
172
srenin yetleri iin
rivayet edilen zel nzul sebeplerini yle sralayabiliriz:
4.yet: nkar edenler: Bu (Kuran), olsa olsa onun (Muhammedin)
uydurduu bir yalandr. Baka bir zmrede bu hususta kendisine yardm etmitir,
dediler. Bylece onlar hi phesiz hakszla ve iftiraya bavurmulardr.
Mukatil ve Kelbiden rivayete gre bu yet, Nadr b. Haris hakknda nazil
olmutur. Bu (Kuran), olsa olsa onun (Muhammedin) uydurduu bir yalandr. Baka
bir zmrede bu hususta kendisine yardm etmitir diyen odur. Onun bir baka
topluluktan kastettikleri, Uveytb b. Abduluzzann klesi Addas (veya i), Amir (veya
el-Al) bni Hadraminin klesi Yesar ve yine Amir b. Hadraminn dier klesi Cebr
olup bu kleler Ehl-i kitaptan idiler, onlar mslman olunca Nadr b. Haris byle
syledi.
173


169
yet, 45
170
Bedrettin etiner, Fatihadan Nasa Esbab- Nzul Kuran yetlerinin ni Sebepleri, stanbul:
ar Yaynlar, 2002, II. S.663
171
Derveze, II. s.39
172
Kurtubi, XIII. s.1
173
Razi, XIII. s.50; lusi, XVIII. 234
44
lusi, baz rivayetlerde Nadr b. Haris yannda Abdullah ibn meyye ve Nevfel
ibn Huveylidin de adlarnn getiini ve bu kiiler gibi azgnlarn hepsinin kast edilmi
olabileceini, bn Abbastan da bunu teyid eden rivayetler olduunu syler.
174

5. yet: yine onlar dediler ki: (bu ayetler), onun, bakasna yazdrp da
kendisine sabah-akam okunmakta olan, ncekilere ait masallardr.
bn Abbastan rivayette yle anlatr: Nadr b. Haris ibn Kelde, Kureyin
eytanlarndand ve Rasulullaha eza eder dmanln aktan yapard. Hreye gitmi
ve orada Fars krallarnn, Rstem ve sfendiyarn hikayelerini renip gelmiti.
Allahn Rasulu bir mecliste oturur, oradakileri Allaha arr, onlara Kuran okur ve
onlar, gemi inkarc mmetlerin bana gelenlerden sakndrr da kalkp giderse hemen
onun peinden bu Nadr b. Haris gelir Ey Kurey, ben size daha gzelini anlatrm gelin
dinleyin.der, onlara Rstem es-Sindidden, sfendiyardan ve Pers krallarndan
hikayeler anlatr, sonrada, Vallahi Muhammedin syledikleri benim sylediklerimden
gzel deil. Onun syledikleri ancak eskilerin masallardr. Nasl bana okutulmusa ona
da okutulup yazdrlyor. derdi. Bunun zerine Allah Teala, yine onlar dediler ki: (bu
ayetler), onun, bakasna yazdrp da kendisine sabah-akam okunmakta olan,
ncekilere ait masallardr.yeti ile birlikte dokuz yet indirdi. Taberi der ki ierisinde
esatirul-evvelin ifadesi geen btn yetler onun hakknda inmitir.
175
ona
yetlerimiz okunduu zaman bunlar eskilerin masallardrder
176
ve yalana, gnaha
her dadanann vay haline! Ki kendisine Allahn ayetleri okunurken iitir de sonra
byklk taslayc olarak ve kulaklarnda bir arlk varm da bunlar hii iitmemi
gibi srar eder. te onu, ok elem verici bir azap ile mjdele.
177
yetleri de onun
hakknda nazil olmutur.
bn Cureyc: Nadr b. Haris, onlarn ( Rsterm, sfendiyar ve Pers krallarnn)
sihir ve kehanetlerini anlatrd. der.
178


174
lusi, XVIII. 234
175
Taberi,XVII. s.400; Abdulmelik bni Hiam, Siyer-i Nebi, thk. Mustafa es-Saka, brahim el-
Enbari,Abdul-Hafz e-ibli, 2.Bask, Msr: 1955, I. s. 358
176
Kalem,15
177
Casiye,7-8
178
Taberi, XVII. s.400
45
7. yet: Onlar (bir de) yle dediler: bu ne biim bir peygamber; (bizler
gibi) yemek yiyor, arlarda dolayor! Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle
birlikte o da uyarc olmalyd!
8. yet: Yahut kendisine bir hazine verilmeli veya iinden yeyip
(meakkatsizce geimini salayaca) bir bahesi olmalyd. (Ayrca) o zalimler
(mminlere): Siz, ancak byye tutulmu bir adama uymaktasnz! dediler.
bn Ebi shak, bni Cerir ve bn Mnzirin bni Abbastan rivayet ettiklerine
gre bu ayetler Kurey kafirlerinden bir gurup hakknda nazil olmutur. bni Abbas
yle anlatyor:
Rabinn iki olu Utbe ve eybe, Ebu Sfyan b. Harb, Nadr b. Haris, Ebul-
Bahteri, Esved b. Muttalib, Zema b. Esved, Velid b. Muire, Ebu Cehil b. Hiam,
Abdullah b. Ebimeyye, meyye b. Halef, As b. Vail, Haccacn oullar Nebih ve
Mnebbih toplandlar ve birbirlerine: Muhammede haber gnderelim, gelsin ve
onunla konualm ki onun hakknda mazur olalm. dediler ve ona : kavminin ileri
gelenleri seninle konumak iin toplandlar, sende gel. diye haber gnderdiler.
Rasulullah as. yanlarna geldi. Ona: ya Muhammed, seni ardk ki senin ile
konualm da sonra sana yapacaklarmzda mazur olalm, dedik. Sen bu getirdiin
szlerle eer mal peinde isen mallarmzdan sana verilmek zere mal toplayalm; yok
eer an ve eref peinde isen seni bamza geirelim; eer kral olmak istiyorsan seni
kralmz yapalm. dediler. Rasulullah as.: sylediklerinizin hi birine ihtiyacm yok.
Bu getirdiklerimi sizlerin mallarn istemek, an ve eref sahibi olmak veya kral olmak
iin getirmedin. Fakat Allah beni sizlere eli olarak gnderdi ve bana bir kitap indirdi ve
bana, sizin iin mjdeci ve uyarc olmam emretti. Ben de ite Onun mesajn size
ulatrdm, ilettim, size tlerde bulundum, nasihatler ettim. Eer benim bu
getirdiklerimi kabul ederseniz bu, dier insanlar iinde dnya ve ahirette sizin
paynzdr. Ama reddedecek olursanz, Allah benim ile sizin aranz ayrncaya kadar
(aramzda hkm verinceye kadar) sabredeceim. buyurdu. Onlar: Ey Muhammed,
bu sylediklerimizin hi birini kabul edecek deilsen Rabbinden kendin iin istekte
bulum; mesela, sana seni tasdik edecek bir melek gndersinde bizi senden evirsin.
Yine Rabbinden iste sana balar baheler, saraylar versin. Zira biz seni gryoruz,
46
bizim gibi geim derdine dmsn arlarda dolayorsun. Sana bunlar versin ki
arlarda dolanmaktan kurtulasn ve bizde senin gerekten iddia ettiin gibi Rabbinin
katnda stn bir merteben olduunu bilelim. dediler. Rasulullah as.: bu
sylediklerinizi yapacak deilim. Rabbimden kendim iin bu sylediklerinizi isteyecek
deilim ve ben zaten bunlar iin gnderilmedim ve fakat Allah beni, size mjdeci ve
uyarc olamam iin peygamber olarak gnderdi. buyurdu be bunun zerine Allah bu
yet-i Kerimeleri gnderdi.
179

Taberinin tefsirinde zikrettiine gre bu olay, sra sresinde zikrolunan:
Onlar: "Sen, dediler, bizim iin yerden bir kaynak fkrtmadka sana asla
inanmayacaz." "Veya senin bir hurma bahen ve zm ban olmal; yle ki,
ilerinden grl grl rmaklar aktmalsn." "Yahut, iddia ettiin gibi, zerimize gkten
paralar yadrmalsn veya Allah' ve melekleri gzmzn nne getirmelisin."
"Yahut da altndan bir evin olmal, ya da ge kmalsn. Bize, okuyacamz bir kitap
indirmediin srece (ge) ktna da asla inanmayz." De ki: Rabbimi tenzih ederim.
Ben, sadece beer bir eliyim.
180
eklinde ki isteklerinden sonra, Kbede eraf ile
bulutuklar bir gece de: Madem bunlar yapmyorsun, o zaman kendin iin
iste.diyerek Rasulullah ile aralarn da yukarda ki konuma gemitir.
181

zzet Derveze, bu yetlerin srenin nce ki blmyle ilikisinin ak olduunu
dolaysyla ya bu yetlerin hepsi bir btn olarak inmitir veya ilk ayetlerin iniinden
ksa bir sre sonra dierleri inmitir. Birinci durumda bu olaylarn hepsi srenin
iniinden nce olmutur. kinci duruma gre ise, ilk yetler indikten sonra mrikler
byklenmeye devam etmiler ve bu yetler inmitir.
182

10. yet: Dilerse sana bunlardan daha iyisini, altlarndan rmaklar akan
cennetleri verecek ve sana saraylar ihsan edecek olan Allahn an ycedir.
bn Abbastan rivayette o yle anlatyor: Mrikler, Rasulullah fakirliinden
dolay ayplayp: ne oluyor u Rasule, bizim gibi yemek yiyor ve arda dolanyor

179
lusi,XVIII. s.237; Taberi, XVII. s.402; bn Hiam, I. s.395
180
sra, 90-93
181
Taberi, XVII. s.402
182
zzet Derveze, II. s.53
47
dediklerinde Allahn Rasulu buna ok zld. Onu teselli etmek zere Rabbi katndan
Cibril geldi ve yle dedi: selam sana ey Allahn elisi, Rabbul-zzet sana selam
selam sylyor ve buyuruyor ki: senden nce gnderdiimiz btn peygamberlerde
yemek yerler, sokaklarda gezinirlerdi. Rasulullah ve Cibril bu ekilde konuurlarken
birden Cibril eridi ve kck bir mercimek kadar kald.Rasulullah: Ey Cibril, sana ne
oldu da eridin, mercimek kadar kaldn? diye sordu Ey Muhammed, gkyz
kaplarndan bir kap ald ki bu gnden nce bu kap hi almamt. Kavmin seni
fakirliinden dolay knamalar esnasnda kavminin azaba urayacandan
korkuyorum. dedi. Rasulullah ve Cibril alamaya baladlar, derken Cibril birden eski
haline dnd ve: mjdeler olsun ey Muhammed, u gelen cennetin korucusu
Rdvandr. Sana Rabbinin honutluunu getiriyor. dedi. Rdvan geldi, selam verdi ve
dedi ki: Ey Muhammed, Rabbul-zzet sana selam sylyor. Rdvann yannda nurdan
parl parl parldayan bir anahtar vard. Rabbin sana buyuruyor ki: ahirette kendi
katnda senin iin biriktirdikleri bir sinek kadar eksilmeksizin u, dnya hazinelerinin
anahtarlardr. Rasulullah fikir danr gibi Cibrile bakt. Cibril eliyle yere vurarak:
Allah iin mtevazi ol. dedi. Rasululllah: Ey Rdvan, benim o hazinelere ihtiyacm
yoktur. Rabbime muhta bir kul, ok sabreden ve kreden bir kul olmam bana daha
sevimlidir. dedi. Rdvan: sabet ettin, Allah seni hep doruya isabet ettirsin. dedi ve
gkten bir nida geldi. Cibril ban kaldrp bakt, birden ne grsn; gklerin kaplar
ara kadar alm ve Allah Teala, Adn cennetine vahiy etmi de dallarndan birini
Rasulullaha sarktm. O daln zerinde bir salkm, salkmn zerinden yeil
zebercedden bir oda, odann krmz yakuttan yetmi bin kaps var. Cibril: Ey
Muhammed, kaldr ban ve yukar bak. dedi. Rasulullah ban kaldrp yukar bakt
ve peygamberlerin evlerini ve odalarn grd ve grd ki, kendi evi dier
peygamberlerin evlerinin stnde ve hepsinden stn, bir mnadi de yle nida ediyor:
Ey Muhammed, raz oldun mu? Rasulullah: Raz oldum, bu dnyada bana vermeyi
murat ettiklerini de kyamet gn bana verecein efaat- uzmann iine koymak zere
katnda benim iin sakla.dedi. ite bu yeti, Dilerse sana bunlardan daha iyisini,
altlarndan rmaklar akan cennetleri verecek ve sana saraylar ihsan edecek olan Allahn
an ycedir yetini o zaman Rdvann indirmi olduunu sylerler.
183


183
Taberi, XVII,s.408; Ebul-Hasan Ali bn Ahmet Vahidi, Esbab- Nzul, thk. Kemal Beyuni Zelul,
48
bn Abbastan bir dier rivayette Rasulullah as. Cebrail bana Mekke vadisini
altn olarak sundu, dedim ki: bir gn doyaym gn a kalaym. Rabbime hamd
etmem ve Ondan istemem benim iin daha oktur (sevap ve hayr olarak).demitir.
184

11. yet: Onlar stelik kyameti de yalan saydlar. Biz ise kyameti inkar
edenler iin alevli bir ate hazrladk.
12. yet: Cehennem atei uzak bir mesafeden kendilerini grnce, onun
fkesini (mthi kaynamasn) ve uultusunu iitirler.
13. yet: Elleri boyunlarna bal olarak onu (cehennemin) dar bir
yerine atldklar zaman, orackta yok oluvermeyi isterler.
14. yet: (Onlara yle denir:) bugn (yalnz) bir defa yok olmay
istemeyin; aksine birok defalar yol olmay isteyin!
Kurtubi bu ayetlerin bni Hatal ve arkadalar hakknda nazil olduunu
syler.
185
Kelbi der ki: bu yetler Ebu Cehil ve srede zikredilen pheleri ileri sren
kffar hakknda nazil olmutur.
186

20. yet: (Rasulm!) Senden nce gnderdiimiz btn peygamberler de
hi phesiz yemek yerler, arlarda dolarlard. (Ey insanlar!) Sizin bir
ksmnz dier bir ksmnza imtihan (vesilesi) kldk; (bakalm) sabredecek
misiniz? Rabbin her eyi hakk ile grmektedir.
Mrikler Rasulullah fakirlii sebebiyle knayp: bu peygambere ne oluyor,
bizim gibi yemek yiyor ve arda dolanyor.deyince Rasulullah buna ok zld.
Onun zlmesi zerine onu teselli etmek zere bu yet nazil oldu. Cibril gelip yle
dedi: Ey Muhammed, Rabbin sana selam sylyor ve sana yle buyuruyor: Senden

ev. Necati Tetik, Necdet al, Erzurum: htar Yaynlar, ty. s.373-374; Razi, XIII, s.54
184
Razi, XIII, s.54
185
Kurtubi, XIII, s.9
186
Razi, XIII, s.57
49
nce gnderdiimiz btn peygamberler de phesiz yemek yerler, arda
gezerlerdi.
187

yetin, Sizin bir ksmnz dier bir ksmnza imtihan (vesilesi) kldk;
(bakalm) sabredecek misiniz? ksm iin farkl bir nzul sebebi zikrolunur. Mukatil
der ki: Ebu Cehil b. Hiam, Velid b. Mire, As b. Vail, Ukbe b. Ebi Muayt, Utbe b.
Rabia ve Nadr b. Haris haklarnda nazil olmutur. Bunlar; Abdullah b. Mesud, Ammar,
Bilal, Suheyb, Amir ibn Fheyre, Ebu Huzeyfenin klesi Salim, mer b. Hattabn
klesi Mihca, Hadraminin klesi Cebr ve arkdalar gibi mslmanlar grdklerinde
onlarla alay ederek, mslman olalm da bunlar gibi mi olalm?demiler ve ite bunun
zerine Allah Teala bu yeti indirmitir.
188

21. yet: Bizimle karlamay (bir gn huzurumuza geleceklerini)
ummayanlar: Bize ya melekler indirilmeliydi ya da Rabbimizi grmeliydik,
dediler. Andolsun ki kendileri hakknda kibire kaplmlar ve azgnlkta pek ileri
gitmilerdir
Kelbi ve Mukatil bu yetlerin peygamberlii ve yeniden dirilmeyi inkar eden
Ebu Cehil, Velid ve arkadalar hakknda nazil olduunu sylerler.
189

27 yet:. O gn, zalim kimse (pimanlktan) ellerini srp yle der:
Keke o peygamberle birlikte yol tutsaydm!
28. yet: Yazk bana! Keke falancay (batl yolcusunu) dost
edinmeseydim!
29. yet: nk zikir (Kuran) bana gelmiken o, hakikaten beni ondan
saptrd. eytan insan (uuruma srkleyip sonra) yzst brakp rezil rsvay
eder.
Bu yetler hakknda iki farkl nzul sebebi rivayet olunur.

187
Kurtubi, XIII, s.12,13
188
Kurtubi, XIII, s.18
189
Razi, XIII, s.68
50
Birincisi: Ubeyy b. Halef ve Ukbe b. Ebi Muayt arkada idiler. Bunlardan
Ukbe Rasulullah ile oturur ondan baz eyler dinlerdi. Bu durum Ubeyye ulanca
Ukbeye geldi ve: Muhammed ile oturduun, onu dinlediin bana ulamad m
sanyorsun? Eer bir daha onunla oturur ve onu dinlersen, yada ona vardnda yzne
tkrmezsen yzm sana haram olsun.diyerek byk yemin etti. Allahn dman
Ukbe de arkadann sylediini yapt ve Allah Teala o ikisi hakknda yetlerini
indirdi.
190

kincisi: bunun tersi de rivayet edilmitir. Ata el-Horasani rivayetinde bni
Abbas yle anlatyor: beyy b. Halef, Rasulullahn yanna gelir, iman etmeksizin
onunla oturur ve onun szlerini dinlerdi. Ukbe b. Ebi Muayt, arkadan bundan
nehyetti. Bunun zerine bu yetler indi.
191

Dier baz kimselerde yle anlatyor: beyy b. Halef ve Ukbe b. Ebi Muayt
birbirini ok seven iki dost idiler. Bunlardan Ukbe, bir seferden dndnde mutlaka
yemek yapar ve kavminin ileri gelenlerini davet ederdi. Bir gnde yolculuktan
dnnde yemek yapp insanlar ve bu arada Rasulullah da yemee davet etti. Yemek
ikram olununca Rasulullah: Allahdan baka ilah olmadna ve benin de Allahn
elisi olduuma ehadet edinceye kadar yemeini yiyecek deilim.dedi. Ukbe de :
Allahtan baka ilah olmadna ve Muhammedin Allahn elisi olduuna ehadet
ederimdedi ve Rasulullah as. onun yemeinden yedi. beyy b. Halef o srada orda
deildi. Ubeyy kendisine haber verilince geldi: Sabii mi oldun ey Ukbe? diye sordu.
Ukbe : Vallahi sabii olmadm, fakat adam yanma geldi ve onun iin bu ehadeti
yapmadka yemeimi yemekten ekindi. Yemeimden yememi olarak evimden
kmasndan utandm da istedii ehadeti getirdim, o da yedi.dedi. beyy: ona varp
yzne tkrmedike ve boynuna ayanla basmadka senden asla raz ve honut
olacak deilim.dedi. Ukbe de onun istediini yapt. Bir hayvan ikembesi alarak
Rasulullahn as. iki krei arasna att. Rasulullah as.: ayet Mekke dnda sana
rastlayacak olursam mutlaka klcmla kafan uuracam.dedi. Ukbe Bedr gn esir
edilerek ldrld. beyy b. Halef ise Uhudda sava esnasnda bizzat Rasulullah as.
tarafndan katledildi. Bu ayet bu ikisi hakknda indirilmitir. Dahhak der ki: Ukbe

190
bn Hiam, I, s.361;Vahidi, s.235; Taberi, XVII,s.441
191
Vahidi, s.235; Taberi, XVII,s.441
51
Rasulullahn as. yzne tkrdnde tkr kendi yzne dnd, ikiye ayrld ve iki
yanana yapp onlar yakt. Bu yank izleri Ukbe lnceye kadar yznde kald.
192

32. yet: nkar edenler: Kuran ona bir defada topluca indirilmeli deil
miydi? dediler. Biz onu senin kalbine iyice yerletirmek iin byle yaptk (para
para indirdik) ve onu tane tane (ayrarak) okuduk.
bn Ebi Hatimin, sahihtir kaydyla Hakimin ve el-Muhterada Ziya (el-
Makdisinin) bni Abbastan rivayetlerinde o yle anlatyor: Mrikler: Muhammed
gerekten Allahn elisi ise Rabbi ona acaba neden ikence ediyor. u Kurann ona
bir kerede toptan indirilmesi gerekmez mi? Baknz ona her defasnda bir veya iki ayet
iniyor (ve her defasnda ona ayet inmesi adeta bir ikence oluyor.) dediler de bunun
zerine Allah Teala bu yeti indirdi.
193

Baka bir rivayette onlarn: Sen kendinin Allah tarafndan gnderilmi bir
eli olduunu iddia ediyorsun. Madem yle Tevratn Musaya, ncilin saya bir
defada indirildii gibi bu Kuranda sana bir defada toptan indirilmeli deil miydi?
demeleri zerine bu yet nazil olmutur.
194

Bu yette zikredilen itiraz dile getirenlerin Yahudiler olup yetin onlar
hakknda nazil olduu da sylenir.
195

30. yet: Peygamber der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kuran bsbtn
terk ettiler.
Kffar, fasit itirazlarn oaltnca Rasulullahn as. gs darald ve onlar
Rabbine ikayet etti. Bu ayetle Rasulullah as. teselli edilmitir.
196

34. yet: Yzkoyun cehenneme (srlp) toplanacak olanlar; ite onlar,
yerleri en kt, yollar en sapk olanlardr.

192
Vahidi, s.236
193
Celaleddin Suyuti, Esbabun-Nzul, Kahire, Darul-Menar, ty. s.148
194
Razi,XIII, s.75
195
Zemaheri, III, s.278; Merai, XIX, s.12
196
Razi, XIII, s.76
52
Mukatil der ki: Kafirler, Rasulullahn ashabna: o, yaratlmlarn en
ktsdr. dediler de bu yet bunun zerine nazil oldu.
197

41. yet: Seni grdkleri zaman: Bu mu Allahn peygamber olarak
gnderdii! diyerek hep seni alaya alyorlar.
Rasulullah ile alay ederek, bu mu Allahn gnderdii eli? diyen Ebu Cehil
hakknda nazil olmutur.
198

43. yet: Kt duygularn kendisine tanr edinen kimseyi grdn m?
Sen (Rasulm!) ona koruyucu olabilir misin?
bn Ebi Hatim ve bn Merduyenin bn Abbastan rivayetinde o yle
anlatmtr: cahiliye devrinde bazen kii bir zaman beyaz bir taa tapnr, sonra ondan
bkar tutar bir srede siyah bir ta bularak onu sever ve onu tanr edinerek o taa tapard.
te bunun zerine Allah Teala bu yeti indirdi.
Sevdii her ta tanr edinerek ona tapnan bu kiinin Haris b. Kays es-Sehmi
olduu ve yetin onun hakknda indii de sylenmitir.
199

bn Abbastan bir dier rivayette, bu yetin, Allahtan baka hevasnn
gerektirdiine kulluk eden, masiyetleri ilemede hevasna itaat eden, istediini yapp
edip bunlardan ne takva ne de Allah korkusunun kendini alkoyamad btn kimseler
iin olduunu syler.
200

55. yet: (Byle iken inkarclar) Allah brakp kendilerine ne fayda ne
de zarar verebilen eylere kulluk ediyorlar. nkarc da Rabbine kar urap
durmaktadr.
Bu yetin Ebu Cehil hakknda nazil olduu sylenir.
201


197
Kurtubi, XIII, s.30
198
Kurtubi, XIII, s.35
199
lusi, XIX, s.24
200
lusi, XIX, s.24
201
Razi, XIII, s.102
53
60. yet: Onlara: Rahmna secde edin! Denildii zaman: Rahmnda
neymi! Bize emrettiin eye secde eder miyiz hi! derler ve bu emir onlarn
nefretini arttrr.
Mukatilden rivayet edildiine gre, Ebu Cehil dedi ki: Muhammedin dedii
iirdir. Rasulullah as. bu iir deil baka bir eydir. Bu Rahmann kelamdr. dedi.
Ebu Cehil: beh beh, mrme ve Allaha yemin olsun, bu Yemamede ki Rahmann
szdr, sana o retiyor.dedi. Rasulullah as. Rahman semann ilahdr. Onun
katndan bana vahiy geliyor. Ebu Cehil dedi ki: Ey Galib oullar, Allahn tek
olduunu zanneden Muhammedden kim beni mazur grr, o diyor ki, bana Allah ve
Rahman retiyor; bilmiyor musunuz Onlar iki ilahtr. Allah, eyay yaratan Rabbiniz,
Rahman ise Mseylemedir.
202
Yemamede ki yalanc peygamber mseylemeye
Rahman deniyordu.
203

Ayette geen bu emir onlarn nefretini arttrr. ifadesi iin bir baka nzul
sebebi rivayet edilir. Dahhakn yapt rivayette, Rasulullah as., Ebu Bekr, mer,
Osman, Ali, Osman b. Mazun, Amr b. Anbese bu ayette ki emir zere Allaha secde
ettiler. Onlar gren mrikler, alay ederek mescidin dier kesine doru uzaklatlar.
Mriklerden bir ksmnn dierlerine: Muhammed veya ne olduunu bilmediimiz
Rahman emrediyor diye secde mi edeceiz dediler ve bu (secde emri) onlarn nefretini
arttrd.
204


62. yet: bret almak veya kretmek dileyen kimseler iin gece ile
gndz birbiri ardnca getiren de Odur.
Enes b. Malik der ki: Rasulullah as., gece Kuran okumay karm olan Hz.
mere: Ey Hattab olu, Allah senin hakknda bir ayet indirdi. buyurup bret almak
veya kretmek dileyen kimseler iin gece ile gndz birbiri ardnca getiren de

202
Razi, XIII, s.105
203
Razi, XIII, s.106
204
Razi, ay.
54
Odur. yetini okumu ve yle demi: geceleyin kardn nafileleri gndznde;
gndz kardn nafileleri de geceleyin yerine getir.
205

68. yet: Yine onlar ki, Allah ile beraber (tuttuklar) baka tanrlara
yalvarmazlar, Allahn haram kld cana haksz yere kymazlar ve zina etmezler.
Bunlar yapan, gnah(nn cezasn) bulur;
69. yet: Kyamet gn azab kat kat arttrlr ve onda (azapta)
alaltlm olarak devaml kalr.
70. yet: Ancak tevbe ve iman edip iyi davranta bulunanlar bakadr;
Allah onlarn ktlklerini iyiliklere evirir. Allah ok balaycdr, engin
merhamet sahibidir.
Bu yetlerin nzul sebebi olarak deiik rivayet vardr. Birincisi yledir:
bn Abbastan rivayete gre irk ehlinden olup ta bir ok kiiyi ldrm, ok zina
etmi baz kimseler Muhammed as.a geldiler ve : Senin sylediklerin ve kendisine
ardn ey gzel. Keke bizim yapm olduumuz eylerin bir keffaretinin olduunu
bize haber verebilsen (de biz de mslman olsak). dediler de Yine onlar ki, Allah ile
beraber (tuttuklar) baka tanrlara yalvarmazlar,... yetleri ile de ki: ey nefsine kar
ly aan kullarm, Allahn rahmetinden midinizi kesmeyin...
206
yetleri nazil
oldu.
207

bn Abbastan rivayette o yle anlatyor: Mekkede Yine onlar ki, Allah ile
beraber (tuttuklar) baka tanrlara yalvarmazlar, Allahn haram kld cana haksz
yere kymazlar ve zina etmezler. Bunlar yapan, gnah(nn cezasn) bulur. yeti nazil
olunca Mekke mrikleri: mslman olmamzn bize bir faydas yok; biz Allaha
bakalarn denk saydk, Allahn yasaklad cana kydk ve ahlakszlk yaptk.
dediler. Bunun zerine Allah Teala: Ancak tevbe ve iman edip iyi davranta

205
Razi, ay.
206
Zmer,53
207
Taberi, XVII,s. 506; Buhari tefsirul-Kuran, 39/1, VI, s.14; Mslim, iman,193, I, s.91; lusi, XIX,
s.48; Razi, XIII, s.111
55
bulunanlar bakadr; Allah onlarn ktlklerini iyiliklere evirir. Allah ok
balaycdr, engin merhamet sahibidir. yetini indirdi.
208

kinci rivayet ise yledir: Abdullah b. Mesuddan rivayette o yle anlatr:
Rasulullaha Allah katnda hangi gnah en byktr? diye sordum da o: Allah seni
yaratmken Ona baka birini denk ve e komandr. buyurdular. sonra hangisi?
dedim. sonra seninle beraber yiyecek korkusuyla ocuunu ldrmendirbuyurdular.
sonra hangisi?diye sordum. komunun hanm ile zina etmendir.buyurdular. te
Rasulullahn bu szn tasdik olarak Yine onlar ki, Allah ile beraber (tuttuklar)
baka tanrlara yalvarmazlar, Allahn haram kld cana haksz yere kymazlar ve zina
etmezler... yetleri indi.
209

nc rivayette yledir: bn Abbastan gelen bir rivayette bu yet ve
bununla birlikte iki yet daha Hz. Hamzann katilli olan Vahi hakknda nazil olmutur.
O yle anlatr: Vahi Rasulullaha as. geldi ve Ey Muhammed, senden eman dileyerek
geldim, bana eman ver ki Allahn kelamn dinleyeyim.dedi. Rasulullah as.: seni
etrafmda grmemeyi daha ok isterim. Ama maden ki eman dileyerek geldin, Allahn
kelamn dinlemek zere civarmda olabilirsin. buyurdular. Vahi: ben Allaha ortak
kotum, Allahn haram kld cana kydm ve zina ettim. Bana tevbe var mdr?diye
sordu. Rasulullah as. susup cevap vermediler de sonuna kadar Yine onlar ki, Allah ile
beraber (tuttuklar) baka tanrlara yalvarmazlar, Allahn haram kld cana haksz
yere kymazlar ve zina etmezler... yeti nazil oldu. Rasulullah as. bu ayeti Vahiye
okudular. Vahi: bunda bir art gryorum; belki de ben salih amel ilemeyeceim. En
iyisi ben Allahn baka bir kelamn dinlemek zere senin civarnda kalmaya devam
edeyim.dedi (ve mslman olmad). Bunu zerine Allah, kendisine ortak koulmasn
asla balamaz. Bunun dndakileri ise dilediine balar.
210
yeti nazil oldu.
Rasulullah as. Vahiyi ararak ona bu ayeti okudu. Vahi: (bunda da art var) belki
ben Allahn dilediklerinde deilim. En iyisi ben Allahn baka bir kelamn dinlemek
zere senin civarnda kalmaya devam edeyim.dedi. Bunun zerine ey nefsine kar

208
Buhari, tefsir ,25/3, VI, s.14; Mslim, tefsir, 19, IV, s.2318
209
Buhari tefsir 25/2,V, s.14; Mslim, iman, 142, I, s.91; lusi, XIX, s.47
210
Nisa ,48
56
ly aan kullarm, Allahn rahmetinden midinizi kesmeyin...
211
yetleri nazil
oldu. te bu yeti iitince Vahi: Evet ite bu ayette herhangi bir art
grmyorum..dedi ve mslman oldu. Vahinin mslman olmas ile ilgili haberin
bu son blm, yani Vahinin mslman olmak zere bir takm artlar komas veya
ayetlerde bir takm artlar grerek mslman olduunu belirten ibarelerin shhati
phelidir. nk Vahinin iman etmesinde mehur olan habere gre o, Taif eli heyeti
iinde gizlenerek gelmi ve hibir art komadan ve kimliini bildirmeden mslman
olmutur.
212


F. Srenin ndii Tarihi ve Sosyal evre
Furkan sresi Mekkede inmitir ve srede Mekke mriklerinin vahye
itirazlar ele alnmakta ve bunlara cevaplar verilmektedir. Dolaysyla sreyi bu
konusuyla ele almadan nce Mekkelilerin tanr inancn, peygamberlik, vahiy, hiret
gibi konulardaki dncelerini, Mekke toplumunun dini sosyal yapsn ayrca srenin
indii Taif seferi sonrasnda, tahminen bisetin onuncu ylnda, slam tebliinin
mriklerle olan mcadelesinin geldii noktay bilmek faydal olacaktr.
Mekkeliler ticaret ile megul idiler ve ticaret onlar bedevi kabile yaamndan
karp ehir yaamna srklemiti. ehri, kabilesi iinden ya, hreti, mal ve erefi
ile seilmi elit tabakann oluturduu Darun-Nedve denen bir meclis ynetiyordu. Bu
sistemi Kusayy b. Kilab kurmutu
213
. Bu ynetim eklinin benzerleri evre ehirlere de
yaylmt. Mekkenin Darun-Nedvesi gibi Yesribin de Beni Saide Sakfesi vardr.
214

O zaman ki Araplar arasnda eser yazma alkanl olmadndan onlarn
inanlar ve fikirleri konusunda bilgi kaynaklarmz Kuran ve gvenilir rivayetlerden
ibaret kalmaktadr. Oysa bu iki kaynan gayesi bu konular ayrntlaryla bildirmek
deil, batl inanlar, yanllar dzeltmek olduundan bu konulara gerektii kadar
dokunurlar, fazla bir bilgi vermezler. Kald ki Kuranda mriklerin grleri hep

211
Zmer, 53
212
Vahidi,376-378; etiner, s.673
213
Edip Seleme Avatf, Kurey Kablel-slam, Riyad: Darul-Merih, 1994, s.144
214
Avatf, s.168
57
dediler ki.... ifadesi ile ele alndndan zikredilen inan ve sz tm topluma m aittir
yoksa farkl inanlardan sadece birisi midir? bilemiyoruz.
215

Araplar Hz. brahimin olu Hz. smailin soyundandrlar ve tarihlerinin
balangcnda tevhid dinine mensup idiler. Zaman ile bu inanta bozulmalar ve
deimeler olmutur. Yine de Araplar geleneksel olarak Allah inancna sahiptiler ve
Kuran indii dnemde bu inanlar devam ediyordu. Bunu Kurann ifadelerinden ve
o dneme ait Arap iirlerinden anlayabiliyoruz. Yalnz bu, irk ile bulam bir inan
olup sadece sknt anlarnda geici bir tevhide ba vuruyorlard.
216

Gemiye bindikleri zaman, dini yalnz O'na has klarak (ihlsla) Allah'a
yalvarrlar. Fakat onlar slimen karaya karnca, bir bakarsn ki, (Allah'a) ortak
komaktadrlar.
217

Yaratl hakknda inanlarn tam olarak bilemesek de Kuranda onlara yerleri
ve gkleri hatta kendilerini kimin yaratt sorulunca, Allah diye cevap verdikleri
belirtilir.
Andolsun onlara kendilerini kimin yarattn sorsan elbette "Allah" derler. O
halde nasl (Allah'a kulluktan) evriliyorlar?
218

Zuhruf sresinin dokuzuncu yetinde belirtildii gibi Allah Aziz ve Alim
olarak niteliyorlard.
Andolsun ki, onlara gkleri ve yeri kim yaratt? diye sorsan; "Onlar
phesiz gl olan (Aziz), her eyi bilen (Alim) Allah yaratt" derler.
219

Yine Arap iirinden anladmz, Allah bir, benzeri olmayan, Kadir, Alim,
Gafur, Vaki, Adil, Kafi
220
, Kerim olarak ve intikam alc olarak biliyorlar
221
, yeminin en

215
Suat Yldrm, Kuranda Uluhiyet , stanbul: Kayhan, 1987, s.1
216
Muhsin Demirci, Kurann Temel Konular, 2. Basm, stanbul: FAV, 2003, st. s.39
217
Ankebut, 65
218
Zuhruf, 87
219
Zuhruf, 9
220
Davud Davud Georges, Edyanul-Arap Kablel-slam, Beyrut:, el-Messesetul-Camiiye, 1988,
s.178 vd.
221
Cevat Ali, El-Mufassalfi Tarihil-Arab, 3. Basm, Beyrut: Darul-lm, 1970, IV, s.107
58
salamn Onun adyla yapyorlar, Ona dua ediyorlar
222
, lanetlerini Onun adyla
okuyorlard. Telbiye okuyorlar, telbiyelerinde Allahn hibir orta olmadn sadece
bir orta olduunu ona da Allahn malik olduunu sylyorlard
223
. Bismike Allah
diyorlar, Allahn gkte olduunu kabul eder, dualarnda ellerini ge kaldrrlard.
224

Allah yaptklarna ahit tutarlard ve en nemlisi Allah Kbenin Rabbi idi.
Kurey, yamuru Allahn yadrdna, yeri dirilttiine inanyor, Ona yemin
ediyorlar ve mallarndan Ona nasip sunuyorlard.
225

Allah'n yaratt ekinlerle hayvanlardan Allah'a pay ayrp zanlarnca, bu
Allah'a, bu da ortaklarmza (putlarmza) dediler. Ortaklar iin ayrlan Allah'a
ulamyor, fakat Allah iin ayrlan ortaklarna ulayor! Ne kt hkm veriyorlar?
226

Allah dileseydi mrik olmayacaklarn sylyorlar ve kaderci bir tutum
taknyorlard:
Putperestler diyecekler ki: "Allah dileseydi ne biz ortak koardk ne de
atalarmz. Hibir eyi de haram klmazdk."
227

Furkan sresinin altmnc yetinde onlara Rahmana secde edin denilince
Rahmanda nedir? eklinde cevap vermeleri zikrolunur. Mfessirlerce onlarn bu
tavrlar sebepten olabilir; Allah tanmama, nat ile inkar, Allahn bu isimle
isimlendiini bilmemek. Allah tandklar kesindir. Arapa bir kelime olan Rahmann
nimeti bol anlamna olduunu da bilmeleri gerekir. Cahiliye airlerinin iirlerinde
Allah iin Rahman ismi kullanlyor ve Hansann iirinde olduu gibi, iyileri
mkafatlandrp firdevs cennetine koyan olarak nitelendiriliyor.
228
Burdan hareketle
Allahn Rahman olarak isimlenmesini de garipsememelidirler. O halde, nuzl
sebeplerini ilerken grdmz gibi bu inkar tavr inat sebebiyle olmaldr.

222
Georges, s.171
223
Cevat Ali, IV,s.105
224
age., IV, s.113
225
age., IV,s.104
226
Enam,136
227
Enam,148
228
Georges, s.181,182
59
Cahiliye Mekkesinin Allah inancn ksaca byle zetleyebiliriz. Fakat bu
gr ve inanlar onlarn hepsince paylalyor muydu? Yoksa sadece bir ksmna m
aittir bunu bilemiyoruz. zellikle iirlerdeki Allah tasavvuru, bir ksm hanif airlere ait
olduu bilindii gibi dierleri Ehl-i Kitaptan duyularak sylenmi, gerekte airin
inancn yanstmayan ifadeler olabilirler.
229
Aralarnda Allah birleyen hanifler, Allah
irk koarak inananlar
230
ve Araf sresinin yz sekseninci yetinden anladmz
kadar ile, muhtemelen, Allah inkar edenler de vard.
...Onun isimleri hakknda eri yola gidenleri brakn....
231

Onlarn Allah yce ilah olarak bu noktada bilmeleriyle birlikte yaantlarnda
kendilerini Ona yaklatracak ve kendileri iin efaati olacak bir takm arac putlar
edinmilerdi ki bu sebeple Allah dini yaamlarnda uzak bir tanr olmutu. Hayatlarnda
tanr olduunu dndkleri yldzlar ve tabiat glerini kapsayan bir ok ilahlar ve
bunlar sembolize eden mahhas putlar vard.
232
Bu ilahi glerin yldzlar, tabiat
gleri, baz camidat ve nebat, hayvan ve kularca tandn dnyorlard.
233

badetlerini onlara yneltip, zaman iinde olan tm olaylar kendi deyimleri ile dehr
kavramna balaynca ve bir de lmden sonra dirilie inanmaynca Suat Yldrmn
dedii gibi teoride olmasa bile pratikte Allahsz yayorlard ve ameli bir ateizm
iindeydiler.
234

Suat Yldrmn belirttii zere, putlar aslnda birer semboldrler ve asl
tapnlan tanrlar sembolize ederler. Genellikle insanlar, grmedikleri ve dncelerine
sdramadklar yce tanr ile aralarna girecek vastalar aramlardr. Yardm grme ve
efaat umma umuduyla, korku ve menfaat saikyla dnya hayatlar bakmndan daha
ok fayda bulacaklarna inandklar putlara balanmlar, sonra ilk delaletleri unutularak
onlara tapar olmulardr.
235
bni Abbastan rivayet olunduuna gre mrikler putlarn
isimlerini Allahn isimlerinden karmlardr. Allah adndan el-Lat, el-Aziz

229
age.,s.134
230
Cevad Ali, VI,s.103
231
Araf,180
232
Georges, s.131
233
age., s.185
234
Yldrm, age. s.103
235
age., s.5
60
adndan, el-Uzza, el-Mennan adndan Menat isimlerinin karlmas gibi. Bunlara
baklarak denilebilir ki, mrikler tevhid inancndan saparak Allah iin e, kz, vs.
dnnce Onun isimlerinin mennes ekillerini tanrlatrdklar bu eylere vermi
olmaldrlar. Bir dier ihtimal, Allahn bu vasflarn sahlatrarak onlara ayr ayr
tapmaya balamlardr.
Belki de bu isimleri kutsal ve ilahi saydklar baz gk cisimlerine verip sonra
da onlar yerde temsil eden putlar var etmi, ayn adlar bunlara da koymulardr. Vedd,
kameri, El-Latn gnei, el-Uzzann vens temsil ettii, Menatn ise lm tanras
olduu sylenir.
236
Bu tanr sistemi Babilde ve Keldanilerde de ayn ekliyle grlr.
Kuran yetleri, mriklerin Allah ile melekler ve cinler arasnda nesep ba
kurduklarn melekler ve cinleri dii olarak nitelediklerini, asl taptklarnn cinler
olduunu belirtir.
Onlar (mrikler) O'nu brakp yalnzca bir takm diilerden (dii isimli
tanrlardan) istiyorlar, ancak inat eytandan dilekte bulunuyorlar.
237

(Ey mrikler!) Rabbiniz, erkek ocuklar sizin iin ayrd da, kendisi
meleklerden kz ocuklar m edindi!
238

Cinleri Allah'a ortak kotular. Oysa ki onlar da Allah yaratmt. Bilgisizce
O'na oullar ve kzlar yaktrdlar.
239

O gn Allah, onlarn hepsini toplayacak; sonra meleklere: Size tapanlar bunlar
myd? diyecek. (Melekler de:) Sen ycesin, bizim dostumuz onlar deil, sensin. Belki
onlar cinlere tapyorlard. ou onlara inanmt; diyecekler.
240

Allah ile cinler arasnda da bir soy birlii uydurdular.
241


236
age. ,s.7; Georges, s.132
237
Nisa, 117
238
sra, 40
239
Enam, 100
240
Sebe, 40-41
241
Saffat, 158
61
Putlarn onlarn bana bela getirmesinden korktuklar iin onlara
tapyorlard.
242
nk putlarn ardnda ilahi glerin olduunu dnyorlard. Onlara
gre llerin, vadilerin, tenha yerlerin ve yeni yaplan evlerin sahibi olan cinler vard.
Bunlarn ktlnden korunmak iin, Cinn sresi altnc yetinde de iaret edildii
gibi, cinlerin efendisine snrlar ve onlar iin kurban keserlerdi.
243

Kuran onlarn putlara tapnda bir dier amil olarak Allaha yaklama ve
efaat edilme isteine dikkat eker.
Onlar Allah' brakp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek eylere
tapyorlar ve: Bunlar, Allah katnda bizim efaatlarmzdr, diyorlar.
244

Dikkat et, hlis din yalnz Allah'ndr. O'nu brakp kendilerine bir takm
dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklatrsnlar diye kulluk ediyoruz,
derler.
245

te onlarn bu inanlar, melek ve cinleri Allahn kzlar ve oullar olarak
grmeleri, Allahn kullar ile ilikilerinde onlar arac kld ve onlarn Allah katnda
efaat olduklar dncesi onlarn zihinlerinde Allahn bir beeri rasul olarak
gndermesini imkansz klyordu. Allah ile sadece Onunla soy ba olan melekler ve
cinler iliki kurabilirdi ve bu bir insan iin asla mmkn deildi.
Grlyor ki, Araplar sz konusu vasflarla tandklar Allaha gnlk
ibadetlerinde hi yer vermiyorlard. Bylece onlar Allah rububiyet sfat ile anyorlar
ama bu sfatn gerei olan uluhiyeti tanmyorlard. Ona ibadet yerine Kurann evsan,
evliya, erbab, taut, endad, ensab, ufea diye isimlendirdii bir takm putlara ibadet
ediyorlard. Allah yce tanr olarak bilseler de dini hayatlar putlara ynelmi
durumdayd.
246
Allahn, onlara yetkilerini dattn, onlar yar tanrlar olarak
tapnmann kbleleri olarak belirlediini dnyorlard. Bu inantan dolay Allahn

242
Cevat Ali, VI, s.128
243
Georges, s.188
244
Yunus, 18
245
Zmer,3
246
Ulutrk, Veli, Kuran Allah Nasl Tantyor, zmir: Nil,1994. s.3
62
herhangi bir insana vahiy gndermesini tasavvur dahi edemiyor, mmkn
grmyorlard.
247

Furkan sresinin yedinci ve yirmi birinci yetlerinde belirtildii zere, bu
inanlarnn onlar, beer bir rasul gnderilmesi karsnda nasl bir aknla ve
itirazlara srklediini ileride greceiz.
Mekke mriklerinin peygamberlik konusunda dncelerini tam olarak
bilemiyoruz. Byle bir eyi imkansz grseler de Kurann baz yetlerinden
anladmz, onlarn en azndan evrelerindeki Ehl-i kitaptan bir peygamberlik fikrine
ve bu konu da bir takm bilgilere sahip olduklardr.
Fakat onlara tarafmzdan o hak (Peygamber) gelince: "Musa'ya verilen
(mucizeler) gibi ona da verilmeli deil miydi?" dediler. Peki, daha nce Musa'ya
verileni de inkr etmemiler miydi? "Birbirini destekleyen iki sihir!" demiler ve unu
sylemilerdi: Dorusu biz hibirine inanmyoruz.
248

Bu yette, Mekkelilerin Musa as.a verilenlerden belli bir miktarda haberdar
olduklar anlalyor. Onlar Yesribde ki Yahudi alimlere gidip Rasulullah sormular,
Yahudi alimler onun sfatlarn Tevratta buluyoruz cevabn verince birbirini
destekleyen iki sihir, ikisine de inanmyoruz dediler.
249

Kendilerine bir uyarc (peygamber) gelirse, herhangi bir milletten daha ok
doru yolda olacaklarna dair btn gleriyle Allah'a yemin etmilerdi. Fakat onlara
uyarc (Muhammed) gelince, bu, onlarn haktan uzaklamalarndan baka bir eyi
arttrmad.
250

Bu yette de Mekkelilerin Ehl-i kitabn peygamberlerini yalanladklarn
renince ayette getii zere yemin ettikleri hatrlatlr.
251


247
Yldrm, age. s.103
248
Kasas, 48
249
Elmall,VI,s.193
250
Fatr,42
251
Elmall, VI,s.392
63
Son yette onlarn bir peygamber beklentisi veya arzusu iinde olduklar
izlenimi vardr. O sralarda blgede mesihlik fikrine sahip olan Yahudi ve Hristiyanlarn
varln biliyoruz. En azndan Yesrib Yahudilerinin bu dncede olduklarn ve Evs
ile Hazre kabilelerinin Rasulullaha iman etmesinde bu fikirden etkilendiklerini siyer
kitaplarndan biliyoruz. Mekkeliler arasnda mesihlik fikri ne derece etkili olmutur
bunu bilemiyoruz.
Fazlurrahman, Semud ve d kavimlerinin birer Arap kabilesi olduu ve
bunlarn Hz Hud as. ve Hz Salih as.n peygamber olarak gnderildii kavimler olmas
gereinden hareket ile slamdan nce Arabistanda kark da olsa bir peygamberlik
dncesinin var olma ihtimalinin olabileceini belirterek der ki: fakat byle bir
anlay tayan bir gelenein olmas gsteriyor ki, Araplar ncilden bamsz olarak bir
peygamberlik anlayna sahiptiler.
252

Mrik Araplar, lm bir son olarak grrler basa (yeniden dirilie)
inanmazlard ve bunu akld grrlerdi.
253
Bu sebeple ahiret konusu onlarn en iddetle
kar kt konu olmutur. Bununla beraber, onlardan bazlar mezarlara deve balar
lnceye kadar onu orada tutarlard. Bazen bu sr veya koyun olurdu. Bu davran ve
baz cahili Arap iirlerindeki ifadeler onlarn bazlarnda bir eit yeniden dirili
inancnn olduunu gsterir.
254
Ayrca Hansann iirinde olduu gibi, Allahn iyileri
mkafatlandrp firdevs cennetine koyan olarak nitelendirilmesi
255
azda olsa onlar
arasnda ahiret, cennet ve cehennem hakknda bir bilginin olduunu gsterir.
Kurann nazil olduu dnemde Arap yarmadasnda zellikle de Mekkede
Ehl-i kitabn durumundan bahsetmemiz gerkmektedir. nk Kurann Mekkede
yaayan Ehl-i kitabdan renilmi olduu iddias, Furkan sresinin drdnc ve
beinci yetlerinde ele alnm olup bugnk msteriklerin de iddialar arasnda yer
alr.

252
Fazlurrahman, s.172
253
Cevat Ali,VI, s.123
254
age. VI, s.133
255
Georges, s.181,182
64
O tarihte, Yahudi g ile yarmadaya yerlemi saylar yirmiye ulaan
Yahudi kabileleri mevcut idi.
256
Fakat Yahudilerin Mekkede iitilen bilinen bir
varlklar yoktu.
257
Eer Mekkede bir varlklar olsayd Hayber ve Yesrib Yahudileri
gibi onlarn akibeti hakknda da bir bilgi olurdu.
258
Yine de ileride greceimiz zere
srenin drdnc yetinde Rasulullah as.a Kuran uydurmada yardmc olduklarn
iddia ettikleri kiilerin Yahudiler olduu
259
, zellikle ismi geen Cebr, Yesar ve Addas
adl klelerin evkani tarafndan hristiyan deil Yahudi olarak nitelendirilmesi doru
ise
260
bu az da olsa deiik sebeplerle Mekkede Yahudilerin var olduunu gsterir.
Cevad Alinin belirttii zere Yahudilerin Mekkede sadece ticaretleri ve tefecilikleri
vard.
261
Bu duruma ramen Mekkelilerin bir ok vesile ile dini konularda, zellikle
Rasulullah ve slam vahyi hakknda danmak ve kar mcadele iin yardm almak
zere Yesribe gidip Yahudi alimler ile grtklerini kaynaklar tesbit etmektedir.
262

Yahudilerin kendi rklar dnda muhtedi kazanmaya asrlar nce son verdiklerini ve
Kurandan rendiimiz zere dini bilgilerini gizlediklerini de biliyoruz.
263
O halde
Yahudilerin ne dinlerini yaymak iin ne de baka bir sebeple Araplara dinleri hakknda
bilgiler sunmalar uzak bir ihtimal olmaldr.
Mekkede kle olarak bulunan bir ok Hristiyan mevcut idi. Bunlarn varl ve
Rasulullah as. ile olan mnasebetleri mriklerin Kurann kaynann onlar olduu
ynnde iftiralarda bulunmalarna sebep olmu, Furkan suresinin drdnc ve beinci
yetlerinde ve Nahl suresininyz nc yetinde durum ele alnmtr. Mekkede
bulunan bu kle Hristiyanlarn bir ksm Arapay iyi derecede konuur, bazlar
acemce konuur Arapay ok az bilirlerdi. Cebr ve Yesar adnda olan hristiyan kleler
gibi aralarnda dini metinleri az veya ok bilip kendi dillerinde okuyanlar da var idi.
264

Bu konudan ileride itirazlar ele alrken tekrar bahsedeceimiz iin burada meseleyi
uzatmayalm.

256
vatf, s.260
257
Cevat Ali, VI,s.543
258
Fazlurrahman, s.278
259
Zemaheri, III, s.263
260
evkani, IV, s.61
261
Cevat Ali, VI,s.511
262
bni Hiam, II, s. 190
263
Bk.Enam, 91
264
Cevat Ali, IV,121,260
65
Mekkede putperestlii beenmeyen hanifler de vard. Saylar olduka az olup
bu konuda eitli rakamlar verilir. Hanifliin tanm olarak da bni Abbastan, brahim
as. dininden olan, snnet olup Kabeyi tavaf edenler eklinde bir tanm gelmitir.
265

Bunlar irkten uzak dururlard. Bunlardan bazlar, Kuss b. Saide, bni meyye Kenani,
Kusayy b. Kilab gibi, Mekkede halka hitaben tevhid inancna aran ve irki
ktleyen iir ve hitabeler okumulardr. Fakat haniflerin bir ksm, Osman b. Huveyris,
Varaka bin Nevfel gibi, Hrstiyanla intisab etmiti.
266

Kurann nazil olduu dnemde Mekke mriklerinin, baka deyile Furkan
sresinde ele alnan itirazlar yneltenlerin inan yaps ve blgnin dini sosyal yaps bu
ekilde idi. tirazlarnn temelinde de bu fikir yaps mevcuttu.
imdi de Furkan sresinin indii dnemde slam daveti ile mriklerin kar
mcadelesinin geldii konumu, o dnemin zelliklerini ksaca grelim.
Furkan sresi Mekke devrinin sonlarna doru nzil olutur. Kaynaklarda bu
surenin Ysin ile sr sresi arasnda nazil olduu belirtilmektedir. Rasulullahn as.,
olayl geen Tif yolculuundan dnnde Cin sresi nazil olmutur. Cin sresinden
sonra da Ysin sresi, sonra da Furkan sresi inmitir. Buna gre Furkan sresi, mirac
olay ncesinde ve muhtemelen Mekke dneminin onuncu ylnda nzil olmutur.
267

Mekke dneminin onuncu ylnn yaps ise yledir. Mekke dneminin yedinci
ylndan dokuzuncu ylna kadar mslmanlar, Haimoullar mahallesinde muhasara
altnda tutuldular, kendilerine ekonomik ve sosyal boykot uyguland. Bu yl
ierisinde mslmanlar yeteri kadar erzak temin edemediklerinden aa yapraklar
yediler, baz kk ocuklar gdaszlktan ldler. Mslmanlar ile her trl iliki
kesildiinden Rasulullah, davetini sadece haram aylarda Mekkeye dardan gelenlere
yapyordu. Mrikler ise hi kimsenin Rasulullah as. ile grmesine izin vermiyorlard.
Bu yolla istedikleri sonucu elde edemeyince baka arelere ba vurdular. Rasulullah
as. gzden drmek iin bir iftira kampanyas balattlar, hakknda akl almaz yalanlar
uydurdular. Srenin indiini tahmin ettiimiz onuncu ylda ve olayl geen Taif

265
Georges, s.196
266
Cevat Ali, VI,s.462; vatf, 261
267
ehhate, I, 259
66
seferinden nce, ablukann kaldrlndan sekiz ay sonra mslman olmasa da
Rasulullahn en byk destekisi olan amcas Ebu Talip ve ardndan ona maddi manevi
her trl destei veren ve inananlarn ilki olan ei Hz. Hatice vefat etmitir. En byk
iki destekilerini kaybettikten sonra Rasulullaha as. ve mslmanlara basklar iyice
artmtr ve srenin indii bu seneye hzn yl denmitir.
268

Kureyin dayanlmaz hale gelen basklar karsnda Rasulullah davetini ehir
dna yneltmi mslmanlar iin bir k yolu aramtr. Bu ama ile gidilen Taif
seferi ise byk bir hzn ile sonulanmtr.
269
Fakat Furkan sresinin indii bu ylda
Rasulullahn abalar sonu vermi ve Yesribden gelen heyet ile birinci akabe bati
gereklemitir. Yukarda deindiimiz gibi Mekke mrikleri slam davetini
engellemek iin ellerinden geleni yapm, Rasulullah gzden drmek iin bir
iftiralarda bulunmular, hakknda akl almaz yalanlar uydurmulardr. Hatta bu konuda
yetersiz kalnca Yesrib Yahudilerine eli gnderip onlardan fikri yardm almlardr.
270

slam ile giritikleri fikri mcadelede Kurana ve Rasulullahn risaletine ynelttikleri
itirazlar almamzda ele alacaz.
Kuran srelerini nzl srasna gre incelediimizde Mekke mriklerinin
vahye itirazlarn bu derece derli toplu ele alp cevaplar sunan ilk sre, Furkan sresidir.
Bu sre mriklerin, Hz. Muhammedin peygamberlii ve genel olarak peygamberlik
kurumuyla ilgili eitli iddia ve iftiralarna cevap vermek ve Hz. Muhammedin hak
peygamber olduunu ortaya koymak zere nzil olmutur ve slup olarak da ilgili
dnemin etin ve acmasz mcadelesine uygun olarak, inzar ve tehdidi kullanmtr.
Furkan sresinin krk ikinci yeti ve Furkan sresinden sonra ayn dnemde
indirilen Fussilet sresinin yirmi altnc yetinden anlalan odur ki, Kurann mrik
dnceye verdii cevaplar ve ynelttii kar reddiyeler ve Rasulullahn abalar
olduka etkili ve susturucu olmutur.

268
bni Hiam,II,16
269
age., II,61
270
age., I,190
67
ayet tanrlarmza inanmakta sebat gstermeseydik, gerekten bizi
neredeyse tanrlarmzdan saptracakt diyorlar. Azab grdkleri zaman, asl kimin
yolunun sapk olduunu bilecekler!
271

nkr edenler: Bu Kur'an' dinlemeyin, okunurken grlt yapn. Umulur ki
bastrrsnz, dediler.
272


G. Srenin Muhtevas
Furkan sresinin ana konusundan bahsedilir; tevhid, nbvvet ve ahiret.
273

Srede Allahn uluhiyeti, vahdaniyeti, Onun dnda ki tanrlarn batll, Kurann
Allah katndan oluu, Hz Muhammed as.n Allah tarafndan gnderilmi bir eli/nezir
olduu, lmden sonra dirilmenin, hesabn, cehennem azabnn ve cennette mkafatn
gerek olduu hep ilenen konulardr. Fakat srenin yetleri ve nzul sebepleri
incelendiinde ak olarak grlr ki srenin ana hedefi ve konusu, Mekke
mriklerinin Kurann Allah kelam olduuna ve Rasulullahn as. Allah tarafndan
gnderilmi bir eli olduuna yaptklar itirazlar, bu konularda ileri srdkleri baz
pheler ve Rasulullah inciten alay ve tutumlar, inkarlarnda ki inatlklar, btn bu
itiraz ve phelere susturucu cevaplar verilmesi ve Rasulullahn as. teselli edilmesidir.
Bu ama ve hedef, tevhidin delillendirilmesi, irkin nefyedilmesi, baz kyamet ve ahiret
ahvalinin hatrlatlmas, yaratlta ki baz incelik ve gzelliklerin zikredilmesini gerekli
klmtr.
274
Srede ele alnan konular bu ana konu etrafnda anlamak bizi daha doru
sonulara gtrr.
Srenin ilk yeti btn konular zetlemi gibidir. Allah Teala yceltilmi,
btn hayrlarn ondan geldii belirtilmi, buna bal olarak Kurann ve Rasulullahn
an yceltilmi, onun btn alemlere inzar ile grevli bir eli olduu belirtilmitir.
Sonra gelen ikinci yette Allahn uluhiyeti vahdaniyeti vurgulanm, sonra ki nc

271
Furkan, 42
272
Fussilet, 26
273
Razi, XIII, s.44
274
Kurtubi,XIII, s.1; Tabatabai, XV, s. 172
68
yette mriklerin edindikleri tanrlarn batll btn gereklii ile gzler nne
serilmitir. Bu yet sreye bir giri nitelii tar.
Srenin devam eden blmlerinde bir yanda Allahn, Rasulune tesellisi,
aclarn dindirmesi, kalbine huzur ve skun vermesi, davas zere ayaklarn
sabitlemesi, gven kazandrmas ve ona mriklerin saldrlarna kar yardm vaat
etmesi vardr.
(Rasulm!) Senin hakknda bak ne biim temsiller getirdiler! Artk onlar
sapmlardr ve (hidayete) hibir yol da bulamazlar! Dilerse sana bunlardan daha iyisini,
altlarndan rmaklar akan cennetleri verecek ve sana saraylar ihsan edecek olan Allahn
an ycedir.
275

Onlarn sana getirdikleri hibir temsil yoktur ki, (onun karlnda) sana
dorusunu ve daha an getirmeyelim.
276

Seni grdkleri zaman: Bu mu Allahn peygamber olarak gnderdii!
diyerek hep seni alaya alyorlar. ayet tanrlarmza inanmakta sebat gstermeseydik,
gerekten bizi neredeyse tanrlarmzdan saptracakt diyorlar. Azabmz grdkleri
zaman, asl kimin yolunun sapk olduunu bilecekler!
277

Kt duygularn kendisine tanr edinen kimseyi grdn m? Sen (Rasulm!)
ona koruyucu olabilir misin? Yoksa sen, onlarn ounun gerekten (sz) dinleyeceini
yahut dneceini mi sanyorsun? Hayr, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca
daha da sapktrlar.
278

Gemi mmetler ve peygamberler hatrlatlr, Allahn peygamberlerine olan
nusreti, inkar ehlini helak etmesi zikrolunur ve Hz Muhammedin as. o
peygamberlerden biri olduu vurgulanmtr.

275
Furkan, 9,10
276
Furkan, 33
277
Furkan, 41,42
278
Furkan, 43,44
69
(Rasulm!) Senden nce gnderdiimiz btn peygamberler de hi phesiz
yemek yerler, arlarda dolarlard.
279
(Rasulm!) te biz bylece her peygamber
iin sululardan dmanlar peyda ettik. Hidayet verici ve yardmc olarak Rabbin
yeter.
280

Dier yanda ise, inat ile iman inkar eden cahiliyenin ne derece akli kmazlara,
mantk tutarszlklara dtn, Kurana , Allahn byk bir nimet olarak kendilerine
indirdii, onlar ferdin ve toplumun felaketlerinden kurtaracak yegane hidayet rehberine
ve Allahn onlara gnderdii elisine ynelttikleri itirazlar ve pheler ele alnr.
(Kafirler) Onu brakp, hibir ey yaratamayan, bilakis kendileri yaratlm
olan, kendilerine bile ne bir zarar ne de fayda verebilen, ldrmeye, hayat vermeye ve
lleri yeniden diriltip kabirden karmaya gleri yetmeyen tanrlar edindiler. nkar
edenler: Bu (Kuran), olsa olsa onun (Muhammedin) uydurduu bir yalandr. Baka bir
zmrede bu hususta kendisine yardm etmitir, dediler. Bylece onlar hi phesiz
hakszla ve iftiraya bavurmulardr.
281

(Ayrca) o zalimler (mminlere): Siz, ancak byye tutulmu bir adama
uymaktasnz! dediler.
282

Bu cahiliye o derece bir inat ve kibire yuvarlanyor ki Rabbine ba
kaldrabiliyor, Ona dmanlk edebiliyor.
Onlara: Rahmna secde edin! Denildii zaman: Rahmnda neymi! Bize
emrettiin eye secde eder miyiz hi! derler
283

Srede bu inkarn asl sebepleri ortaya konuyor, en gzel ekilde susturucu
cevaplar veriliyor. Bylece Rasulullaha as. vaat edilen yardmda yaplm olmaktadr.
Kt duygularn kendisine tanr edinen kimseyi grdn m?
284
Yazk bana!
Keke falancay (batl yolcusunu) dost edinmeseydim!.nk zikir (Kuran) bana

279
Furkan, 20
280
Furkan, 31
281
Furkan, 3,4
282
Furkan, 8
283
Furkan, 60
70
gelmiken o, hakikaten beni ondan saptrd. eytan insan (uuruma srkleyip sonra)
yzst brakp rezil rsvay eder
285

Srede bir ok kyamet ve ahiret ahvali zikrolunarak inkar ehli tehdit ediliyor
ve onlarn nefislerinde inkarlarnn sebebi olan inat ve kibir zerine tekrar dnmeleri,
iman ve imanszl sorgulamalar salk verilmektedir.
O gn Rabbin onlar ve Allahdan baka taptklar eyleri toplar da, der ki: u
kullarm siz mi saptrdnz, yoksa kendileri mi yoldan ktlar?Onlar: Seni tenzih
ederiz. Seni brakp da baka dostlar edinmek bize yaramaz; fakat sen onlara ve
atalarna o kadar bol nimet verdin ki, sonunda (seni) anmay unuttular ve helak hak
eden bir kavim oldular, derler.(Bunun zerine tekilere hitaben yle denir:) te
(taptklarnz), sylediklerinizde sizi yalanc kardlar. Artk ne (azabnz) geri
evirebilir, ne de bir yardm temin edebilirsiniz. inizden zulmedenlere byk bir azap
tattracaz!
286

(fakat) melekleri grecekleri gn, gnahkarlara o gn hibir sevin haberi
yoktur ve : (size sevinmek) yasaktr, yasak! diyeceklerdir.
287
O gn, zalim kimse
(pimanlktan) ellerini srp yle der: Keke o peygamberle birlikte yol tutsaydm!
288

Sre, Rahmann kullarnn vasflar, onlarn gzel ahlaklar, irk ehlinin
olumsuz tutumlarnn yannda onlarn rnek tutumlar vlerek sona erer.
Rahmnn (has) kullar onlardr ki, yeryznde tevazu ile yrrler ve kendini
bilmez kimseler onlara laf attnda (incitmeksizin) selam derler (geerler)
289

Srenin son yetinde inkarlar sebebiyle azabn kanlmaz olduu sylenerek,
inzar ile balayan sre yine inzar ile bitmi olur.
(Ey inkarclar! Size Rasln bildirdiklerini) kesinkes yalan saydnz; Onun
iin azap yakanz brakmayacaktr!
290


284
Furkan, 43
285
Furkan, 28,29
286
Furkan, 17-19
287
Furkan,22
288
Furkan, 27
289
Furkan, 63
71

III. Srenin Dier Sreler ile Mnasebeti
Kuran- Kerim yirmi yl gibi bir zaman srecinde deiik olaylar akebinde
para para nazil olmasna ramen onun sreleri ve yetleri arasnda eiz bir uyum
vardr. Bu husus tenasb ilmi bal altnda mfessirlerce incelenmi bir konu olup
Kurann mucizevi ynlerinden biri saylmtr.
291
Bu mucizevi ynden daha nde
tutulmas gereken husus ise Kurann bir ksmnn dier ksmn tefsir eder, aklar
konumda olmasdr. Bu sebeple yetler bulunduklar srenin dier yetleriyle balantl
olarak anlalmaya alldnda daha doru sonulara ulalabilecei gibi srelerde ele
alnan konular da dier srelerdeki ele alnlaryla beraber deerlendirildiklerinde daha
isabetli sonulara varlabilecektir. Bu bakmdan Furkan sresinde vahye yaplan
itirazlar konusunu ilemeden nce bu srenin dier srelerle mnasebetini grmek
yararl olacaktr.

A. Furkan Sresinin Kendinden nceki ve Sonraki Srelerle Mnasebeti
Mushaftaki sralamada yirmi beinci olan Furkan sresi Nur sresinden sonra,
uara sresinden ncedir. Mekki olan Furkan sresinin Medeni olan kendinden nceki
Nur sresi ile mnasebetini kurmak konularnn farkll sebebiyle biraz g olsa da
Furkan sresinden sonra gelen ve Mekki olan uara sresi ile mnasebet daha ak ve
net olarak grlebilmektedir. imdi bu mnasebetleri grelim.

1. Nur Sresi ile Mnasebeti
Nur sresi Furkan sresinin aksine Medeni bir sre olup daha ok terii ve
ahlaki konular ierir. Konular farkl olan bu iki sre arasnda aadaki mnasebetler
kurulabilir.

290
Furkan, 77
291
Cerraholu, s.204
72
Nur sresi, Allahn gk ve yerlerde olana malik olduu, bunlar, esiz bir
dzen ile birlikte maslahat ve hikmetin gerektirdii ekilde idare ettiini belirterek ve
Allahn kyamet gn insanlara yaptklarn haber verecei ifadesi ile sona erer.
292

Furkan sresi de Allahn zat, sfat ve efailinde yceliini, Onun yer ve gklerin
maliki olduunu, kullarna bir kitap indirerek onlarn hayrn, doru yola ulamalarn
istediini belirterek balar.
293

Nur sresi, Rasule tabi olma emri, mminlerin bu konudaki tutumlarnn
vgs, aksi davranlarda olanlarn ackl bir azap ile korkutulmas ile son bulmutu.
294

Furkan sresi de o Rasulun kendisine kitap indirilerek tm alemlere nezir yaplmas
hususu ile vlmesi, annn yceltilmesi, onun nbvvetini inkar edenlerin knanp
azap tehdit edilmesi ile balar.
Her iki srede de rzgar, yamur, kuru topran diriltilii gibi kevni
295

yetlerden bahsedilir.
Her iki srede de kafirlerin ahirette ki kt akibeti, amellerinin boa
gitmesinden
296
bahsedilir.

2. uara Sresi ile Mnasebeti
uara sresi de Furkan sresi gibi Mekki bir sredir. uara sresinde Furkan
sresindeki baz konulara aklk getirilir.
Furkan sresinde mriklerin Kurann kayna ve Rasulullah as. hakknda ki
itiraz ve pheleri ele alnd gibi uara sresinde de mriklerin bir dier iddias olan
Rasulullahn as. air olduu, Kurann da eytanlarn indirdii bir iir olduu iddias
ele alnp reddedilmektedir. O'nu (Kur'an') eytanlar indirmedi.
297


292
Nur,64
293
Furkan,1,2
294
Nur,62,63
295
Nur,43-45
296
Nur,39
297
uara,210
73
Furkan sresinde Rasulullahn as. kendisine Kurann indirilmesi ile nezir
klnd belirtilmiti ve gemi peygamberlerden bazlar zikredilerek hem onun
risaletine delil getirilmi hem de teselli edilmiti. Burada yine gemi peygamberler sz
edilmi onlarnda nezir olduklar belirtilmi, onlarn bu grevleri srasnda kavimlerinin
inkarclarnn olumsuz tutumlar, Allahn peygamberlerine yardm ve baarya
ulatrmas ve nihayet inkarclarn kt akibeti uzunca anlatlmtr.
298
Bu, Rasulullah
as. iin bir teselli, inkar ehli iin ise bir tehdit olmutur.
Furkan sresinde olduu gibi uara sresinde de ahirette inkarclarn
pimanl ve batl tanrlar ile yzlemeleri sahnelenir.
Cehennem de azgnlara apak gsterilir. Onlara: Allah'tan gayr taptklarnz
hani nerede? denilir. Size yardm edebiliyorlar m veya kendilerine (olsun) yardmlar
dokunuyor mu? Onlar ve azgnlar oraya tepetaklak (cehenneme) atlrlar. blis btn
ordular da. Orada birbirleriyle ekierek yle derler:Vallahi, biz gerekten apak bir
sapklk iindeymiiz. nk biz sizi lemlerin Rabbi ile eit tutuyorduk. Bizi ancak o
gnahkrlar saptrd. imdi artk bizim ne efaatimiz var ne de yakn bir dostumuz. Ah
keke bizim iin (dnyaya) bir dn daha olsa da, mminlerden olsak!
299

Her iki srede de Rasulullahn stn gayreti gze arpmaktadr. ayet
tanrlarmza inanmakta sebat gstermeseydik, gerekten bizi neredeyse tanrlarmzdan
saptracakt diyorlar.
300

(Reslm!) Onlar iman etmiyorlar diye neredeyse kendine kyacaksn!
301

Her iki srede inzar ile bitmitir. kesinkes yalan saydnz; Onun iin azap
yakanz brakmayacaktr!.
302

Hakszlk edenler, hangi dne (hangi akbete) dndrleceklerini yaknda
bileceklerdir.
303


298
uara,10-189
299
uara, 91-102
300
Furkan,42
301
uara,3
302
Furkan,77
74

B. Furkan Sresi ile Mnasebeti Olan Dier Sreler
Furkan sresi uluhiyet, nbvvet ve ahiret gibi ele ald konularn Kurann
ana konular olmas sebebiyle Kurann btnyle iliki ierisindedir dense doru olur.
Fakat biz alma konumuz olan vahye itirazlar dikkate alarak srenin dier on bir
sre ile mnasebeti ile yetindik.

1. Bakara Sresi ile Mnasebeti
Furkan sresinin Bakara sresi ile mnasebetini inceleyecek olursak bu
balanty Bakara sresinin ikinci yetindeki O kitap (Kur'an); onda asla phe
yoktur. ifadesinde bulabiliriz. te Furkan sresi ve benzeri dier sreler, hibir ekilde
kendisinde phe bulunmayan Kurana mrik dncenin ynelttii itiraz ve pheleri
cevaplamakta ve bunlarn inanmayan kiinin inanszlna bahane olarak ileri srd
asl olmayan sr sebepler olduunu ortaya koymaktadr.
Furkan sresinden sonra (tahminen yl) Medinede inen ve daha ok slam
terii ve toplum yapsn konu alan Bakara sresi, muhaliflerine u ary yapar:
Eer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir pheye dyorsanz, haydi
onun benzeri bir sre getirin, eer iddianzda doru iseniz Allah'tan gayri ahitlerinizi
(yardmclarnz) da arn. Bunu yapamazsanz -ki elbette yapamayacaksnz- yakt,
insan ve ta olan cehennem ateinden saknn. nk o ate kfirler iin
hazrlanmtr.
304
Bundan baka vahyin kaynana ve peygamberlie ynelik itirazlar
hemen hemen hi konu edinmez.

2. Enam Sresi ile mnasebeti

303
uara,227
304
Bakara,23,24
75
Enam sresi de Furkan sresi gibi Mekkede inen srelerdendir. Bu srede de
inkar ehlinin Kurana ve peygambere bir ok itirazlar ele alnr ve bunlara cevaplar
verilir.
Kurann indirili amac ile ilgili olarak Furkan sresinin birinci yetinde
olduu gibi Enam sresinin on dokuzuncu yetinde de Bu Kur'an bana, kendisiyle sizi
ve ulat herkesi uyarmam iin vahyolundu. buyurulmaktadr. Vahyin inzar amac ve
risaletin evrensellii burada da grlmektedir.
Furkan sresinin drt ve beinci yetlerinde ele alnan Kurann kayna ile
ilgili itirazlarn sahibi Nadr b. Harisin iddialar Enam sresinde de ele alnyor ve
zalim olarak nitelendirilip azap ile tehdit ediliyor.
305
Yine bu srede de Kurann
mriklerce esatirul-evveli eklinde nitelenmesi ele alnr.
306

Enam sresinde de inkarn sebepleri zerinde durulur ve srenin doksan
birinci yetinde vahyi inkarn sebebi olarak, mriklerin ve Ehl-i kitabn Allah
hakkyla takdir edememesi gsterilir. Yine de onlara istekleri zere semadan kat
zerine yazlm, elleri ile tutabilecekleri bir kitap indirilecek olsa yine iman
etmeyeceklerdir. Onlarn mucize istemi sadece inatlamak iindir.
307

Furkan sresinde zikredilen mriklere ait itirazlardan bir dieri olarak
peygamberin zerine kendilerinin de grebilecei bir melek inmesi istei ve
peygamberin ancak bir melek olabilecei iddias bu sre de daha geni ele alnr ve
susturucu nitelikte cevaplar verilir.
308

Allahn onlara bir peygamber gnderip kitap indirmesi, onlarn bu konuda
hibir mazeretinin kalmamas iindir. "Kitap, yalnz bizden nceki iki toplulua
(hristiyanlara ve yahudilere) indirildi, biz ise onlarn okumasndan gerekten
habersizdik" demeyesiniz diye;Yahut "Bize de kitap indirilseydi, biz onlardan daha ok
doru yolda olurduk" demeyesiniz diye (Kur'an' indirdik). te size de Rabbinizden ak
bir delil, hidayet ve rahmet geldi. Kim, Allah'n yetlerini yalanlayp onlardan yz

305
Enam,93
306
Enam,25
307
Enam,7
308
Enam,8,9,50
76
evirenden daha zalimdir! yetlerimizden yz evirenleri, yz evirmelerinden tr
azabn en ktsyle cezalandracaz.
309

Furkan sresinin on yedi ila on dokuzuncu yetlerinde maher gnnde
mriklerin ve batl ilahlarnn hesaba ekilmesi, putlarn nasl da abidlerini
yalanlayacaklarndan bahsedildii gibi bu konu Enam sresinde de ele alnr.
310

Furkan sresinin yirmi birinci yetinde zikredilen ahireti ummayanlarn
kendilerine meleklerin indirilmesi veya Rabblerini grme istei, peygamberin mazhar
olduu ilahi nimetlere kendilerine de verilmesi istekleri bu srede de zikredilir. Yine
Furkanda olduu gibi bu istekleri inzar ile karlanr, melekleri grdkleri gnn onlar
iin hayrl olmayaca belirtilir.
311

Furkan sresinin yirmi birinci yetinde belirtilen biz de Rabbimizi greydik,
bize de melekler ineydi eklinde ki mrik tavr burada da sz konu edilir.
312

Furkan sresinin krk drdnc yetinde olduu gibi ehli inkarn Kuran
anlama amal dinlemedikleri, kibir ve inatlarnn bunu engelledii belirtilir, bu kiiler
llere benzetilir.
313

Furkan sresinin otuz birinci yetinde olduu gibi burada da peygamberlere ins
ve cinlerden dmanlar var edildii ifade edilir, aralarnda ki iliki aklanr.
314

Kendilerinin Rasulullahtan uzaklamasyla kalmayp insanlar da uzaklatrmaya
almalar knanr.
315

Furkanda olduu gibi
316
Enam sresinde de
317
peygamber ile alay edilmesi
karsnda Rasulullah as. teselli edilmi, bunun btn peygamberlerin karlat bir
durum olduu belirtilmitir.

309
Enam,156-157
310
Enam,22-23,94
311
Enam,158
312
Enam,124
313
Enam,25,36,39
314
Enam,112-113
315
Enam,26
316
Furkan, 41
317
Enam, 10
77
Her iki srede de inkar ehlinin ahirette ki pimanl
318
belirtilmi, Allahn
stn yarat, insanlara olan sonsuz nimetleri
319
, bunun karsnda batl tanrlarn hibir
fayda veya zarara malik olmadklar
320
anlatlr, gemi peygamberlerin
mcadelelerinden
321
rnekler verilir, Furkan sresinin yirminci yetinde olduu gibi
insanlarn birbirleri iin bir imtihan arac klnd belirtilir.
322


3. Yunus Sresi ile Mnasebeti
Furkan sresinin yedi ve sekizinci yetlerinin konusu olarak bir beerin uyarc
vasfi ile gnderilmesi ve bunun insanlar tarafndan garipsenmesi, Yunus sresinin ikinci
yetinin konusudur: lerinden bir adama: nsanlar uyar ve iman edenlere, Rableri
katnda onlar iin yksek bir doruluk makam olduunu mjdele, diye vahyetmemiz,
insanlar iin alacak bir ey mi oldu ki, o kfirler: Bu elbette apak bir sihirbazdr,
dediler?
323

Furkan sresinde olduu gibi burada da Kurann kaynana itirazlar ele alnr.
Kurann uydurulmu olduu, peygamberin Kuran deitirip baka bir Kuran
getirmesi
324
talebi zikredilir. Cevap olarak Kuran getirme ve deitirme hususunda
Rasulullahn as. elinde hibir ey olmad ve Rasulullahn as. daha nce onlar
arasnda geirdii bir mr mddetinde tandklar doru kiilii zikredilir, onlarn
inkar, ilmini kavrayamadklar eyi inkar olarak nitelenir ve doru szl iseler bir
mislini getirmeleri talebiyle karlk verilir.
325

Furkan sresinde olduu gibi bu srede de kevni yetler
326
, batl tanrlarn
acizlii
327
, mriklerin ahireti inkar
328
ele alnan konulardandr.

318
Enam,27,31
319
Enam,100-103
320
Enam,46,47,63,6471
321
Enam,74-90
322
Enam,52,53,165
323
Yunus,2
324
Yunus,16,17
325
Yunus,38,39
326
Yunus,3-6
327
Yunus,34,35
78
4. Hud Sresi ile Mnasebeti
Hud suresinde de Furkan sresi gibi, Kuran indiren Allahn srlar bilen
329

olduu, Rasulullahn as. grevinin inzar ve tebir olduu ifade edilir.
330

Hud sresindeki ifadelerden, Furkan sresinde zikredilen mriklerin
peygamber hakkndaki itirazlarnn Rasulullahn as. ruhunda etkili olduu onu olduka
zd anlalyor ve teselli ediliyor:
Belki de sen (mriklerin:) "Ona (gkten) bir hazine indirilseydi veya onunla
beraber bir melek gelseydi!" demelerinden tr sana vahyolunan yetlerin bir ksmn
(duyurmay) terk edeceksin ve bu yzden ruhun daralacaktr. (yi bil ki) sen ancak bir
uyarcsn. Allah ise her eye vekldir.
331

Hud sresinde de Kurann peygamber tarafndan uydurulduu (otuz beinci
yette Nuh as. kssasn uydurduu iddias) ele alnr, cevap olarak bunlarn Allah
tarafndan indirildii ve eer phede iseler onun benzeri on sre getirmeleri ve
Allahtan baka herkesten yardm istemeleri salk verilir.
332

Furkan sresinde kssas anlatlan Nuh as.n da bir nezir olduu
333

vurgulanarak onun kavmi ile mcadelesi, kavminin Nuh as.a Hz.Muhammed as.a
yneltilen itirazlar ynelttikleri, sonucunda ise helak olan bir kavim olduklar
anlatlarak Mekke mrikleri inzar edilmitir.
334


5. Nahl Sresi ile Mnasebeti
Nahl sresi, Furkan sresi gibi Mekki olup mriklerin vahiy karsndaki
tutum ve itirazlarn konu edinir.

328
Yunus,15
329
Hud,5
330
Hud,2
331
Hud,12
332
Hud,13
333
Hud,25
334
Hud, 25-48
79
Bu srede de Furkan sresinin birinci yetinde belirtilen vahyin indirili
amacnn inzar oluu srenin banda vurgulanr. Allah kendi emriyle melekleri,
kullarndan diledii kimseye vahiy ile, "Benden baka tanr olmadna dair (kullarm)
uyarn ve benden korkun" diye gnderir.
335

Bu srede de Furkan sresinde olduu gibi Allahn esiz yarat, insana olan
nimetleri anlatlr; bu yetler boyu uzunca anlatlr.
336

Allahn ycelii, yarat ortaya konduktan sonra yine Furkan sresinde
olduu gibi hemen ardndan batl tanrlar eletirilir.
Allah' brakp da taptklar (putlar), hibir ey yaratamazlar. nk onlar
kendileri yaratlmlardr. Onlar diriler deil, llerdir. Ne zaman diriltileceklerini de
bilmezler.
337
Bu yetler Furkan sresinin nc yetinin bir aklamas gibidir.
Furkan sresinde ele alnan peygamberimizin Kuran uydurduu iddias
burada da ele alnmaktadr. onlarn bu kanaate varmalarna sebep olarak ta, bir yetin
yerinin bir baka yet ile deitirilmesi gsterilir.
338

Furkan sresinde ele alnan iddialardan bir dieri olan Rasule Kuran
uydurmada bir baka gurubun yardm ettii iddias burada, ona bir bakasnn rettii
eklinde karmza kmakta ve kastettikleri kiinin dilinin acemi olduu oysa
Kurann apak bir arapa olduu vurgulanarak cevaplanmaktadr.
339

Bu srede de Kurann esatrul-evvelin olduu iddias zikredilmektedir.
Onlara: Rabbiniz ne indirdi? denildii zaman, "ncekilerin masallarn"
derler.
340

Her iki srede de nbvvete, Rasulullahn as. beeriyetine itirazlar ele alnm
ve ayn ifadeler ile cevaplanmtr.

335
Nahl,2
336
Nahl,3-18
337
Nahl,20-21
338
Nahl,101
339
Nahl,103
340
Nahl,24
80
Senden nce de, kendilerine vahyettiimiz kiilerden bakasn peygamber
olarak gndermedik. Eer bilmiyorsanz, bilenlere sorun.
341

Nahl sresinde de mriklerin melekler ile veya Rableri ile karlamay
bekledikleri dile getirilmekte, ahiretteki pimanlklar ve batl tanrlar ile yzlemeleri
birbirlerini inkarlar anlatlr.
342

Her iki srede de Rasulullah as. teselli edilmekte
343
, kevni yetlerden
bahsedilmekte ve her ikisinde de glgeye
344
dikkat ekilmektedir.
Her iki srede secde yeti iermektedir. Yine iki srede Allahn tevbeleri
kabul edeceini bildirilerek tevbeye tevik edilir.
Sonra phesiz Rabbin, cahillik sebebiyle ktlk yapan, sonra da bunun
ardndan tevbe edip durumunu dzeltenleri (balayacaktr). nk onlar tevbe ettikten
sonra Rabbin elbet ok balayan, pek esirgeyendir.
345


6. sra Sresi ile Mnasebeti
sra sresinde Furkan sresindeki baz hususlarn tafsil edildiini grebiliriz.
Furkan sresinin krk drdnc yetinde belirtilen, inkarclarn vahiy karsnda
iitmeyen akl etmeyen tavrlar sra sresinde yle dile getirilir: Biz, Kur'an
okuduun zaman, seninle ahirete inanmayanlarn arasna gizleyici bir rt ekeriz.
Ayrca, onu anlamamalar iin kalplerine bir kapallk ve kulaklarna bir arlk veririz.
Sen, Kur'an'da Rabbinin birliini ydettiinde onlar, canlar sklm bir vaziyette,
gerisin geri dnp giderler.
346


341
Nahl,43
342
Nahl,86
343
Nahl,36 vb.
344
Nahl,48
345
Nahl,119
346
sra,45,46
81
nkar ehlinin peygamberin beeriyetine itirazlar ve onun sadece sihirlenmi
biri olduu
347
iddias burada da uzunca ele alnr. Nzul sebepleri konusunda
grdmz zere sra sresinin doksan ila doksanbirinci yetinde zikredilen itirazlar
reddolununca mrikler: bari Rabbinde kendin iin iste... diyerek Furkan sresinin
sekiz ve dokuzuncu yetindeki itirazlar dile getirmilerdi. Bu srede, bu itirazlara
Furkan sresinde zikredilmeyen susturucu bir cevap daha verilir: unu syle: Eer
yeryznde yerlemi gezip dolaan melekler olsayd, elbette onlara gkten, peygamber
olarak bir melek gnderirdik.
348

Furkan sresinin otuz ikinci yetinde zikredilen Kurann para para
indiriliine itirazn cevab sra sresinde de yinelenir.
349

sra sresinde de inkarn sebepleri
350
, ahiret ve yeniden dirili
351
konular
zerinde durulur.

7. Enbiya Sresi ile Mnasebeti
Enbiya sresi de Furkan sresi gibi inzar ifadeleri ile balar ve Furkan
sresinde de sergilenen mrik tavrlarn btn peygamberlerin zamanlarnda vahye
kar deimez tavrlar olduu vurgulanr. Enbiya sresinde de inkar ehlinin
peygamberin beer olmasna itirazlar ve onun (Furkanda sihirlenmi, Enbiyada
sihirbaz) sihir ile alakal bir kii olduu ileri srlmtr.
352

Furkan sresinde olmayan baka iddialar da vardr; vahyin kark ryalar
olmas
353
gibi. Bu itirazlara verilen cevap Furkan sresi ile ayndr.
354


347
sra,47
348
sra,95
349
sra,105,106
350
sra,94
351
sra,49
352
Enbiya,1,2,3
353
Enbiya,5
354
Enbiya,4,6
82
Rasulun yiyen ien bir beer olmasna itirazlar Enbiyada ele alnp Furkan
sresinde olduu gibi gemi peygamberlerin de byle birer beer olmas ile
cevaplanr.
355

Furkan sresinde olduu gibi Enbiya sresinde de gemi inkarc mmetlerin
kt akibeti birer ibret tablosu olarak sunulur. Allahdan baka edindikleri batl
tanrlarn hibir eye malik olmadklar, tam bir acz iinde olduklar
356
ve Furkan
sresinin on yedi ve on sekizinci yetlerinde olduu gibi sorguya ekilecekleri belirtilir.

357

Furkan sresinin on sekizinci yetinde inkar sebebi olarak belirtilen atalarn ve
mrik nesillerin nimetlendirilmesi, zamann uzamas ve zikri unutma gibi etkenler
Enbiya sresinin krk drdnc yetinde de tekrar edilir. Krk beinci yette de onlarn
vahiy karsnda sar olduklar
358
, dinlemedikleri yinelenir.
Her iki srede de mriklerin peygamber ile alayc tutumlar
359
, bu alay etme
tutumunun nceki mmetlerinde helakini getirdii belirtilir
360
. Gemi peygamberlerin
mmetleri ile olan mcadeleleri hatrlatlr.
Her iki srede de kevni yetlerden rnekler sunulur.
361


8. Sebe Sresi ile Mnasebeti
Sebe sresi de Furkan sresi gibi Allaha sena ile balar, ahiretin, yeniden
diriliin inkar
362
, peygamberin Allah hakknda uydurmada bulunmu bir deli
363
,
Kurann da uydurulmu bir yalan olduu gibi baz mrik iddialar ele alr.
Mriklerin Kuran yetlerine kar deliller ve itirazlar getirerek Kuran dolaysyla

355
Enbiya,7,8
356
Enbiya,21-24
357
Enbiya,23
358
Enbiya,45
359
Enbiya,36
360
Enbiya,41
361
Enbiya,30-33
362
Sebe,7
363
Sebe,8
83
Rasulullah as. batl ve geersiz gsterme mcadelerini, bu konudaki byk
gayretlerini ifade eder:
yetlerimizi hkmsz brakmak iin yarrcasna uraanlar iin de, en
ktsnden, elem verici bir azap vardr.
364

Sebe sresinde de Rasulullah as. ile mriklerin alay
365
, srf inat ile iman
etmeyileri
366
zikredilir, buna kar Rasulullahn as. mjdeci ve uyarc olarak
gnderildii belirtilir
367
, Rasulullah as. teselli edilip inkarclar azap ile tehdit edilir.
368

Her iki srede de batl tanrlarn acizlii
369
, insanlarn birbirini imandan
alkoymas
370
, ahirette yzleme ve birbirini inkar ve restleme sahneleri yer alr.
371

Furkan sresinin on yedi ve on sekizinci yetlerinde zikredilen, maherde Allahn
hesaba ekecei, mriklerin tanr edindii varlklar (veya bir ksm) olarak meleklerin
sorgusu, Sebe sresinde, Furkan sresindeki yetlere olduka benzer bir slup ile yle
anlatlr:
O gn Allah, onlarn hepsini toplayacak; sonra meleklere: Size tapanlar bunlar
myd? diyecek. (Melekler de:) Sen ycesin, bizim dostumuz onlar deil, sensin. Belki
onlar cinlere tapyorlard. ou onlara inanmt; diyecekler. Bugn birbirinize ne
fayda, ne de zarar vermeye gcnz yeter. Biz zalim olanlara, yalanlamakta olduunuz
ate azabn tadn! diyeceiz.
372

Yine her iki srede de inkar sebeplerinden biri olarak mal ve evlat zenginlii
ile dnyaya dalmann aldatcl vurgulanr ve tler verilir.
373

Her iki srede inzar ile biter.

364
Sebe,5
365
Sebe,7,8
366
Sebe,31
367
Sebe,28
368
Sebe,38
369
Sebe,22-24
370
Sebe,31
371
Sebe,32,33
372
Sebe,40-42
373
Sebe,34-36
84
9. Ysin Sresi ile Mnasebeti
Ysin sresi Furkan sresinden bir nce nazil olan sredir. Her iki srede Taif
seferi dnnde Cin sresinden sonra nazil olmutur. Nzulde birbirini takip eden bu
iki sre konu olarak da bir hareketin art arda gelen iki hamlesi gibidir.
Ysin sresinde, Taif seferinin ve mriklerin insafsz davranlarnn getirdii
skntlar karsnda Rasulullah as. teselli edilmi, kendisinin peygamberlerden biri
olarak dosdoru bir yol zere, atalar uyarlmam bir kavmi uyarma ile grevli olduu
vurgulanmtr.
374
Sadece bununla da kalnmam karye ashab rnei ile peygambere
uyan, ona yardmc olanlarda vlm, mminler tevik edilmitir.
375

Ysin sresinin yedi ila onuncu yetlerinde belirtilen inkarclarn iman etmez
yaplar (Furkan sresinde Yoksa sen, onlarn ounun gerekten (sz) dinleyeceini
yahut dneceini mi sanyorsun?
376
denildii gibi) onlar uyarma ile uyarmama
arasnda bir fark olmad
377
, her peygamber ile alay etme
378
, her gelen yetten yz
evirmenin
379
inkar ehlinin devirler boyunca deimez bir karakteri olduu sylenir.
Ysin sresinde de baz kevni yetler zikredilir
380
, kyamet ve ahiret
ahvali,
381
lmden sonra dirilmeye yaplan itiraz cevaplanr,
382
Allahn peygamberine
asla iir retmedii
383
(dolaysyla onun air, Kurann da bir iir olmad) belirtilir.
Bu ekilde hem peygamber hem de ona tabi olan mminler iin teselli ile dolu
bir sre olan Yasn sresinden sonra mrik itirazlar ele alp her birine susturucu
cevaplar veren ve mrikleri, ayet tanrlarmza inanmakta sebat gstermeseydik,

374
Ysin,3-5
375
Ysin,13-29
376
Furkan,44
377
Ysin,10
378
Ysin,30
379
Ysin,46
380
Ysin,33-44
381
Ysin,49-67
382
Ysin,77-82
383
Ysin,69
85
gerekten bizi neredeyse tanrlarmzdan saptracakt
384
deme noktasna getiren Furkan
sresinin nazil olmas olduka manidardr.

10. Ahkf Sresi ile Mnasebeti
Ahkaf sresi furkan sresinde vahyin amac olarak belirtilen inzardan
mriklerin yz evirmekte olduunu ifade ederek balar.
385
Furkan sresinin nc
yetinde olduu gibi Allah brakp hibir eye gc olmayan aciz varlklar tanr
edinen mriklerin ne byk bir sapklk ve tutarszlk iinde olduklar yzlerine
vurulur,
386
maherde de batl tanrlarna dman kesilirler ve ibadetlerini inkar
ederler.
387

Ahkaf sresinde de mriklerin Kurana ve peygamberlie itirazlar zikredilir.
Onlara gre Kuran bir bydr
388
ve peygamber onu uydurmutur.
389
Bu itirazlar,
peygamberin sadece Allahn emrine uymak ile grevli bir nezir olduu belirtilerek
cevaplanr ve yle denerek bir muhasebe yapmalar salk verilir:
De ki: Hi dndnz m; ayet bu, Allah katndan ise ve siz onu inkr
etmiseniz, srail oullarndan bir ahit de bunun benzerini grp inand halde siz yine
de byklk taslamsanz (hakszlk etmi olmaz msnz)? phesiz Allah, zalimler
topluluunu doru yola iletmez.
390

Peygamberlik kurumuna itirazlar karsnda Rasulullahn as. ilk peygamber
olmad
391
hatrlatlarak Furkan sresinde olduu gibi gemi peygamberlerin varl
delil getirilir ve Hud as. rnek verilir.
392


384
Furkan,42
385
Ahkaf,3
386
Ahkaf,4,5
387
Ahkaf,6
388
Ahkaf,7
389
Ahkaf,8
390
Ahkaf,10
391
Ahkaf,9
392
Ahkaf,21-26
86
Ahkaf sresinde de mriklerin ahireti inkar
393
, inananlar ile alaylar
394

anlatlr ve bu sre de Furkan ve dierleri gibi inzar ile biter.

11. Cin Sresi ile Mnasebeti
Cin sresi Taif seferinden dn yolunda srasyla Ysin ve Furkan sresinden
nce inmitir. Rasulullahn teselli edilmesi zelliine sahiptir.
Mrik itirazlarn ve phelerin ele alnp rtld Furkan sresinin
nzulne giden yolda Cin sresinin, mriklerin inancnda nemli bir yeri olan, Allah
ile aralarnda soy ba kurduklar, bir beer iin gaybden bilgi almann tek yolu olarak
grdkleri ve Rasulullaha as. Kuran bir iir, bir by olarak rettiklerini iddia
ettikleri cinlerin Kurana iman ettikleri
395
, kendi kavimlerinin uyarcs olduklar ve
mriklerin kendilerine yaktrdklar stn vasflardan hibirine sahip olmadklarn
396

itiraflarn iererek nazil olmas olduka manidardr. Mrik dnce yapsnn
dayanaklarnn kertilmesi asndan da nemlidir.

IV. Furkan Sresi ile lgili Yaplan almalar
Furkan sresi ile ilgili yaplan almalar, el yazmalar, matbu eserler, tez
almalar ve makaleler olarak ayrabiliriz.
Furkan sresi ile ilgili el yazma eserler:
- Ebus-Suud Efendinin Tefsiru Sretil-Furkanadl eseri Sleymaniye
Ktphanesinde Sleymaniye, nu:1026/3de kaytldr. Eser Sdil-Kuraniyye adl
ciltli bir mecmua ierisinde 20 ila 34. varaklar arasndadr. Furkan sresi tefsirinden
sonra Ebus-Suud Efendiye ait srasyla 35-49. varak arasnda uara, 50-66 varak

393
Ahkaf,6
394
Ahkaf,11
395
Cin,2
396
Cin,4-13
87
arasnda Mminun ve 66-83 varak arasnda Nur srelerinin tefsiri yer alr. Bundan
baka ayn cilt ierisinde bo varaklardan sonra yazar ismi olmakszn 11-16 varaklar
arasnda mer-Rasul tefsiri, 84-117. varaklar arasnda Beydavinin yapt Meryem
sresi tefsiri zerine Mevlana Sdi Efendinin haiyesi, 117-130. varaklar arasnda da
Th sresinde ki kraat vecihlerini gsteren bir eser bulunmaktadr. Eser toplam 133
varak olup ciltli, salam ve okunur durumdadr. Dili Arapadr.
- Ahmed Efendinin Tefsiru yetin Min Sretil-Furkan adl eseri
Sleymaniye Ktphanesinde ir Efendi koleksiyonu 440/6 da kaytl bulunmaktadr.
Ahmed Efendinin 1105(1693) sa olduu bilinmektedir. Eserin 42 ve 54. varaklar
arasnda Furkan sresinin 1,16,17,22,24 ve 26. yetlerinin Ahmed Efendi tarafndan
yaplan tefsiri vardr. yetleri daha ok dil ve gramer asndan incelemektedir. Eserle
ayn cilt ierisinde 1-4. varaklar arasnda Adudiddin yazar isimli Risale fil-Ahlak, 7-
15. varak arasnda eyhul-Fadl yazar isimli Kasidet bnil-Mukaffa Fi Ehvali-
uhurir-Rumiyye, 15-20. varak arasnda yazar isimsiz Babu Ma Yuiru Min
Esmain-Nas vel-Bilad Min Kitabi Edebil-Kitab, 20-23. varaklar arasnda
Muhammed b. Kutbuddin yazar isimli manu Firavn, 28-43. varaklar arasnda yazar
isimsiz Fi lmi Hisab adl eserler bulunmaktadr. Toplam 55 varaktan olumaktadr.
Eser her varakta 21 satr olarak talik yazyla yazlmtr. Miklebli, basma emseli, srt
vine rengi, tamir grm, siyah mein bir cilt iinde, sz balar krmz mrekkeple
belirlenmitir. Dili Arapadr.
Furkan sresi ile ilgili matbu eserler:
- Srr Paa Giridnin Srr- Furkan adl eseri, 1312 tarihli olarak stanbulda
Dersaadette baslmtr. Srr Girid Paa, 1307(1889)da Badat, 1309(1891)de de
Diyarbakr valilii yapmtr. Srr- Furkan adl Furkan sresinin tefsirini ieren
eserini grevi esnasnda yazmtr. Eserde kaynak olarak ounlukla Razi, Beydavi,
Ebu-sSuud ve Bursevi tefsirlerinden faydalanmtr. ki cilt olup tek mcelled eklinde
basks da vardr.
- bn-erif, Edv (al sretil-Furkan), Kahire, Drul-Mearif, 1986
88
-Muhammed Said Brd, ed-Dave ved-Daiyeh Fi Davi Sretil-Furkan,
Cidde, Drul-Vefa, 1987
- Abdullvehhab Abdul-t Abdullah, Akidetul-man Fi Zll Sretil-Furkan
Kahire, Ezher Drut-Tbatil-Muhammediyye , 1987
- Abdurrahman Hasan Habenneke el-Meydn, Tedebburu Sretil-Furkan Fi
Vahdetil-Mevd, Dmak, Drul-Kelam, 1991
- Ebul-Fazl Mir Muhammed, Tefsir-i Sre-i Furkan, Kum, Nur-i lm,1342
Furkan sresi ile ilgili hazrlanm yksek lisans ve doktora tezleri:
- Abdurrahman bni Ebi Hatim er-Rz, Tefsirul-Kuranil-Azim (Tefsiru
sreteyin-Nur vel-Furkan Minhu), Tahkik: mer Yusuf Hamza, Doktora tezi, Cmiatu
Ummil-Kur, Kulliyyetu-era, 1985
- Ahmed Salih el-Gmid, Sftu Ibadurrahman Kem Tasavveraha Sretil-
Furkan, Yksek lisans tezi, er-Risetul-Amme li- Talimil-Bent, Mekke, 1405
- Hind Binti Hamd Sleyman el-Kd, Min Belatil-Kuran Fi Sretil-
Furkan, Klliyyetut-Terbiyye lil-Bent, Mekke, 1988
Furkan sresi ile ilgili yazlan makaleler:
- Mehmet Fahrettin, Tefsir-i erif: Sre-i Furkan yet 52. Sebilrread
gazetesinin XIII/323 saysnda 1330(1912) tarihinde yaynlanmtr. Makalede Furkan
sresinin elli ikinci yetinde Rasulullaha as. verilen cihat emrinin umum manada tm
mslmanlar kapsad ve slam dnyasnn ierisinde bulunduu igal durumunda
bata hiilafet makam Osmanl olmak zere tm slam aleminin igalcilere kar cihat
etmesinin farz olduu anlatlr.
- Nuri Gedik, Furkan Sresi zerine Baz Dikkatler topya , say: I/1,
yl:1984
89
- Abdullah ncekan, Furkan Sresinde Tevhid Akidesi Dava dergisinin Mart-
Nisan aylarn ieren 48-49. saysnda 1994 ylnda yaynlanmtr. Makalede Furkan
sresi ilk yetten itibaren genel konu balklaryla taranm, yetlerle Allahn birlii ve
ycelii tantlm, nbvvet, ahiret, Kurann para para indiriliinin hikmetleri ve
kevni gerekler gibi konulara dikkat ekilmitir.
- Osman Kayaer, Furkan Sresi Fecre Doru, say:37, yl:1998
- Dr. Yusuf elik, Furkan Sresinin 44. yeti zerine Baz Dnceler,
Atatrk niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisinin, 21. saysnda, 2004 ylnda
yaynlanmtr. Makalede sre hakknda ksa bir bilgiden sonra srenin krk drdnc
yeti zerine srasyla mfessirlerden Zemaheri, Razi, Ebus-Suud, evkani ve
Tabatabainin yorumlar belirtilmi, sonunda genel bir deerlendirme yaplmtr.












90
KNC BLM
FURKAN SRESNDE NKAR EHLNN VAHYE
YNELTT TRAZLAR VE SREDE BELRTLEN NKAR
SEBEPLER
I. nkar Ehlinin Vahye Ynelttii tirazlar
Furkan sresinde inkar ehlinin Kurana ve peygamberin risaletine olan baz
itirazlar ele alnp cevaplanmaktadr. Hem Kurann inzali hem de Rasulullahn as.
risaleti vahyin iki rn olduu iin bu itirazlar, vahye itirazlar olarak nitelendirip ele
aldk.
Mekke mrikleri iin tevhit, vahiy ve yeniden dirili konular kabul edilmesi
en zor konulard.
397
nk bu , onlarn tanrlarnn, oluturduklar dini, sosyal, ticari
ve siyasi yapnn tamamen ortadan kalkmas, bunun yerine yepyeni bir sistemin ve
hayat tarznn ortaya kmas demekti. Furkan sresinde esasen bu konu da ele
alnmtr. Fakat biz bu sreyi tm yapsyla vahiy konusu etrafnda, bu konunun
unsurlarn vahiy konusuyla balantl olarak iledik ve vahyin iki unsuru olarak
Kurana ve risalete yneltilen itirazlar ve onlara srede verilen cevaplar, bu srede
belirtilen inkar sebepleri ile birlikte iledik.
Srede ilenen itirazlarn sahiplerinin, yani inkar ehli ifadesi ile
kastettiklerimizin kim olduuna gelince, srenin nzul sebepleri konusunu ilerken
belirttiimiz gibi itirazlar ileri srenler hakknda Mekke mriklerinden bazlarnn
isimleri verildii gibi otuz ikinci yette zikredilen itirazn Ehl-i kitaptan Yahudilere ait
olduu da rivayet edilmitir.
398
Her ne kadar nzul sebeplerinde zikredilen sz sahipleri
saylar ve isimleri belirli kiiler olsa bile bu itirazlar Arap mriklerinin hepsine aittir.
nk, bu itirazlar onlar ilk syleyenlerden sonra hepsinin aznda dolanyordu. Sre
Mekki olduuna gre de bu Arap mriklerinden ncelikle Kurey mrikleri itiraz

397
Fazlurrahman, s.221
398
Zemaheri, III, s.278; Merai, XIX, s.12
91
sahibidirler. Yukarda da belirttiimiz gibi bu gruba Yahudiler de karm veya destek
vermi olabilir.

A. Rasulullahn Bakalarndan Yardm Alarak Kuran Uydurduu
Ynnde tirazlar
Srede ele alnan ilk itiraz drdnc yette zikredilir ki bu itiraz mriklerin
Kurann kayna ve mahiyeti hakknda hi dnmeden ortaya attklar Kuran ve
Rasulullah as. hakknda iftira sadedinde ki iddialarndan biridir. yetin meali yledir:
nkar edenler: Bu (Kuran), olsa olsa onun (Muhammedin) uydurduu bir
yalandr. Baka bir zmre de bu hususta kendisine yardm etmitir, dediler. Bylece
onlar hi phesiz hakszla ve iftiraya bavurmulardr.
399

Mukatil ve Kelbiden rivayete gre bu ayet, Nadr b. Haris hakknda nazil
olmutur.
400
O bu iddiay ortaya atmtr. lusi, baz rivayetlerde Nadr b. Haris yannda
Abdullah b. meyye ve Nevfel b. Huveylidin de adlarnn getiini ve bu kiiler gibi
azgnlarn hepsinin kast edilmi olabileceini, bn Abbastan da bunu teyid eden
rivayetler olduunu syler.
401
el-Meydanide ellezine keferu ifadesinden kasdn
Mekkenin kibirli mrikleri olduunu syler.
402
Bu itiraz, aslsz bir iddia olarak bu
gnde oryantalistlerin, misyonerlerin bu konuda insaftan uzak dnce ve felsefe
retenlerin azlarnda dolanmaktadr.
Bu yette ki ifadeden bahsedilen itirazn iki yn olduu ortaya kar.
403
Biri,
Kuran Hz. Muhammedin as. uydurduu bir yalandan ibarettir, dieri de, bu uydurma
ileminde veya bni Kesirin ifadesiyle derleme ileminde
404
ona bir baka grup yardm
etmitir. Yani Kurann bir ksmn kendisi uydurmu bir ksmn da bakalarndan

399
Furkan,4
400
Razi, XIII, s.50; lusi, XVIII, 234
401
lusi, XVIII, 234; kr. Ebus-Suud, VI, s.202
402
el-Meydani, s.352
403
Ebus-Suud, VI, s.202
404
bni Kesir,V, s.1335
92
yardm alarak uydurmutur.
405
Kurann peygamberimizin as. bir uydurmas olduu, bir
air sz veya eytanlarn getirdii bir sz , sihir olduu iddias Kurann bir ok
sresinde ele alnmtr. Burada ise itirazn asl yn Hz. Muhammed as.n Kuran
uydurmada baka bir gruptan yardm ald sonrada onu Allaha izafe ederek iftira ettii
eklindedir. yetin ifade yaps, nzul sebebi bunu gsterdii gibi mfessirlerin
yaklam da bu ekilde olmutur. Bu sebeple bizde bu yetteki itiraz bu ekliyle ele
alacaz.
ncelikle onlarn burada nakledilen szlerinde Kuran ismi yerine hz
iaret zamirinin kullanlmas Kuran kmsediklerinin bir belirtisidir.
406
bni ur, bu
ifadeden onlarn bu sz, Kuran dinledikleri bir esnada sylediklerinin anlaldn
syler.
407

yetteki ifk kelimesi yalan demektir.
408
Yani kafirler diyorlar ki:
Muhammedin as. getirdii Kuran Allah katndan deildir, sadece bir buhtan ve
yalandan ibarettir, onu kendisi uydurdu diyorlar.
409

Hz. Muhammed as.n okuma yazma bilmeyen bir mmi olduu ve daha nce
bir eitim grmedii Mekkelilerce bilinen bir gerekti. O halde nasl olurda byle bir
mmi, ierisinde Mekke toplumunca bilinmeyen bir ok hakikati ve gemi
peygamberler ve mmetlerinin bilgilerini ieren bir kitab uydurmu olabilirdi? Elbette
ki bu sorunun cevab onlar iin, ona bir baka topluluk yardm ediyor eklinde olacaktr
ve yette belirtilen de budur.
Rasulullaha as. yardm ettiini iddia ettikleri bu grubun kimler olduu yette
aklanmamtr. Ayn iddia daha sonra nazil olan Nahl sresinin yz nc yetinde
de zikredilecek ve dili acemi olan tek bir kiiye iaret olunacaktr. Bu yette ise bir
topluluk (kavm) denilir. Taberi Mcahitten bir rivayete dayanarak mriklerin

405
bni ur, XVIII, s.323
406
lusi, XVIII, s.234
407
bni ur, XVIII, s.323
408
Zeccac, IV, s. 57; Taberi, XVII, s.397; evkani, IV, s.61
409
Taberi, XVII, s.398
93
kastettikleri topluluun Yahudiler olduunu syler.
410
Zemaheri
411
ve lusi
412
de bu
grtedir.
Bu yardmc grubun Yahudiler olduu sylenmekle beraber baz kimselerin
isimleri de zikredilmitir. Bahsi geen bu kiiler, Uveytb ibn Abduluzzann klesi
Addas (veya i), Amir (veya el-Al) bnul-Hadraminin klesi Yesar ve yine Amir
ibnul-Hadraminn dier klesi Cebr olup bu kleler Ehl-i kitaptan idiler, onlar
mslman olunca Nadr b. Haris byle sylemiti.
413
Bu kiilerin en mehuru olanlar
Cebr ve Yesar Hadramilerin Rum asll kleleri idiler ki bunlar Arapay iyi
konuamazlard.
Abdullah b. Mslim el-Hadrami yle anlatr: bizim iki klemiz vard, birine
Yesar dierine Cebr denirdi. Ayn- Temrden (Kufe yaknlarnda bir beldedir.) idiler.
Mekkede kl ustal yaparlard. Tevrat okurlar (dier bir rivayette kendi dillerinde
kitaplarn okurlard.) amellerini yaparlard. Rasulullah as. bunlarn yanna urar
okuyularn dinlerdi.
414

Cevat Ali, Cebr iin, Tevrat ve ncili okumu idi der
415
; Taberide bu ikisinin
kitaplarnn olduunu nakleder.
416
Bu kiiler mslman olmulard. Rasulullah as. onlar
bazen dkkanlarnda ziyaret eder bazen Mervede onlarla beraber otururdu. Mrikler
bunu grnce: vallahi Muhammede bu Nasrani Cebrden ok reten bir bakas
yok. dediler.
417
Peygamberimizin bu ikisinden Kuran rendiini onlardan bir eyler
renmek iin Mervede bulutuklarn iddia ettiler.
418


410
Taberi, XVII, s.398
411
Zemaheri, III, s.263
412
lusi, XVIII, s.234; kr. Ebus-Suud, VI. S.202; Kurtubi, XIII. S.3
413
Razi, XIII, s.50; lusi, XVIII, s.234; Kurtubi, XIII. S.3; Nesefi, II. S.1157
414
Cevat Ali, IV, s.260, VI,s.604; Taberi, XIX, s. 368
415
Cevat Ali, VI, s.604
416
Taberi, XIX, s.369
417
Taberi, XIX, s.367
418
bni Hiam, II, s. 393; Taberi, XIX, s.367
94
Cevat Ali ve Taberi, bu iki kiinin Hristiyan Rum kle olduklarn sylerken;
evkani, yette kastedilen kiilerin Cebr, Yesar ve Addas olduunu ve bu nn
Yahudi olduunu syler.
419

Bu yette Rasulullaha as. yardm ettii iddia edilen kiiler iin verilen baka
isimler de vardr. Zemaheri, Addas, Yesar ve Ebu Fukeyhe isimlerini zikrederken
420

Taberi ve Cevat Ali, Ye (veya
421
), Belam, Ebu Yusr en-Nasrani isimlerini de
sayarlar.
422

Ye (i), de Cebr ve Yesar gibi acemi kledir. Taberinin krimeden yapt
rivayette Beni Muirenin klesi, Katadeden yapt rivayette ise el-Hadramilerin
klesi olduu sylenir. Cevat Ali ise Ye, Huveytb bn Abduluzzann klesiydi der.
Taberinin Katadeden yapt rivayette Ye iin kitaplar okurdu nitelii
bulunmaktadr.
423

smi anlan kiilerden bir dieri olan Belam da Mekkede acemi bir dkkanc
Rumdur ve Hristiyandr.
424
Rasululah as. onun yanna ok girip kard. Bunu
mrikler grnce ona Belam retiyor dediler.
425
Taberi, Rasulullahn as. onun
yanna girip kmasnn ona retmek amal olduunu belirtir.
426

Bu kiilerden baka, Ebu Yusr ismi de zikredilir ki bu kii de hristiyandr.
427

Bu kiiler iin Taberi ve Cevat Ali, Cebr, Yesar ve dierleri iin
hristiyandlar
428
derken; evkani, Cebr, Yesar ve Addas Yahudi idi der.
429
Rzi ve lusi
de, i, Addas, Cebr ve Yesar Ehl-i Kitaptandlar der.
430


419
evkani, IV, s.61
420
Zemaheri, III, s.263
421
lusi,XVIII, s.324
422
Taberi, XIX, s.360; Cevat Ali, VI, s.604
423
Taberi, XIX, s.360
424
Cevat Ali, VI, s.604
425
Cevat Ali, IV, s.260; Taberi, XIV, s. 365
426
Taberi, XIV, s. 365
427
Cevat Ali, IV, s.260
428
Taberi, XIX, s.367; Cevat Ali, IV, s.121
429
evkani, IV, s.61
430
Rzi, XIII, s.50; lusi, XVIII, s.234
95
Bu kiilerin kimlikleri tam bir netlik kazanmazken baz ortak noktalar u
ekilde tespit edilebilir:
- Mekkede kle olarak bulunuyorlard ve demircilik vb. meslekleri icra
ediyorlard.
- Rum asllydlar.
- Ehl-i Kitaptandlar. (bazlar iin Yahudi olduklar rivayet edilmekle beraber
ou iin hristiyand denir.)
- Bu kiiler mslman olup Rasulullaha as. tabi olmulard.
- Tevrat ve ncili okurlard ayrca kitaplar vard ve bunlar okurlard.
- Bu kiiler acemi olup Arapay iyi bilmezler, Tevrat, ncil ve kitaplarn
kendi dillerinde okurlard. Onlarn dillerinin acemi oluu Nahl sresinde de
vurgulanmtr.
Bu acemi kiilerden baka Selman- Farisinin de ad zikredilir ki bu zayf bir
gr olarak nitelenir.
431
nk Selaman- Farisinin Rasulullah ve slam ile tanmas
Medineye hicretten sonradr. lusi de Mberredin, yette mrikler tarafndan
yardm eden baka bir kavim olarak nitelenenlerin mminler olduu eklinde ki
szn nakleder.
432

Zikredilen isimlerin okluu mriklerin iddialarnn aslszln gstermekle
kalmayp dokuzuncu yette belirtildii zere nasl kmaz ve aresizlik iinde
olduklarn gsterir.
(Rasulm!) Senin hakknda bak ne biim temsiller getirdiler! Artk onlar
sapmlardr ve (hidayete) hibir yol da bulamazlar!
433


431
Taberi, XIV, s.368
432
lusi, XVIII, s.234
433
Furkan ,9
96
tirazn zikredildii drdnc yetten sonra beinci yette bahsi geen bu
yardmc grubu yardm etme keyfiyeti mrik azdan nakledilmektedir:
yine onlar dediler ki: (bu ayetler), onun, bakasna yazdrp da kendisine
sabah-akam okunmakta olan, ncekilere ait masallardr (esatirul-evvelin).
434

Bu yette Kurana yneltilen esatirul-evvelin yaktrmas ayr bir itiraz
olarak ele alnacaktr.
yetteki iktitb fiili, yazd, edindi
435
ve toplad anlamlarna gelir. Rasulullah
as. mmi olup okuma yazma bilmediinden fiil bu mana ile ona isnat edilemez. O halde
buna, Rasulullah as. yazlmasn istedi veya emretti, bir katip de onun iin yazd anlam
verilir. evkani, iktitb fiiline toplad (cem) anlam vererek, kastedilen kalem ile
yazmak deil, onu eskilerin kitaplarndan toplad/derledi demektir.der.
436
bni Kesir de,
eskilerin kitabn istinsah ettirdi anlamn verir.
437

Tml aleyh ifadesi, katibe yazmas iin okumak demektir ki bu anlam ile
mmi olan Rasulullah as. iin geerli deildir. Mfessirler burada tml ifadesine
kraat olunuyor anlam vermilerdir. Yani yazldktan sonra bu yazlanlar Ona as.
anlayp ezberlemesi iin okunuyor.
438

lusi, yetin sonunda bulunan Bylece onlar hi phesiz hakszla ve
iftiraya bavurmulardr. ifadesinin mriklerin sznn devam olabileceini
syler.
439
Bu durumda demek istiyorlard ki, Muhammed ve yardmclar byle bir
uydurma yaparak gerekten byk bir hakszlk ve yalanla ortaya ktlar.
Bu durumda iddia edilen yardmn ekli yledir: yukar da ismi geen Cebr,
Yesar, Addas ve dierleri Kuran sahibi bulunduklar Tevrat, ncil ve dier kitaplardan
onun iin derleyip yazyorlar, zaten btn bunlar yazlm toplu halde yanlarnda
mevcut bulunuyor. Daha sonra Rasulullah as. insanlar iin i yzn renmesin diye

434
Furkan, 5
435
Zemaheri,III, s.164
436
evkani,IV, s.61
437
bni Kesir,V, s.135
438
Zemaheri,III, s.164; Taberi, XVII, s.401; Rzi, XIII, s.51; evkani,IV, s.61; bni Kesir,V, s.135
439
lusi, XIII. s.235
97
onlardan gizlice, sabah insanlar evlerinden kmadan ve akam herkes evine girdikten
sonra bu kiilerle buluuyor. Onlarda bu yazdklarn ona ezberlemesi ve anlamas iin
okuyorlar. Rasulullah as. da anlayp ezberledii kadarn kendine has Arapa ifadelere
dkyor ve insanlara okuyor. Sonra Allaha bir yalan ve iftira olarak bu uydurulmu
szleri Allaha nispet edip O, melek aracl ile bana indirdi diyor.
440

Btn bunlar Nadr b. Haris, Abdullah b. meyye ve Nevfel b. Huveylidin
uydurup allayp pullad iddialard ki Mekkenin dier mrikleri de bunlara itirak
ediyordu.

B. Kurann Eskilerin Masallar Olduu eklinde ki tirazlar
Bu itiraz srenin beinci yetinde gemekte olup her ne kadar nceki yette
mrikler tarafndan dile getirilen itirazn bir devam zelliini tasa da Kurann
nitelii ynnde onlar tarafndan yaplm ayr bir itirazdr. Bu ifade (Estrul-Evveln),
Kuranda dokuz yerde gemekte olup daha ok inkarclara Kuran okunduunda
Kuran iin yaptklar bir niteleme
441
veya ahiret, yeniden dirili, hesap gibi konular ile
uyarldklarnda bu konular ile ilgili yaptklar bir niteleme eklindedir.
442

Esatir kelimesi setara kknden gelir ve yazmak, hat, kitabet, aa,
semek, telif etmek, yalan uydurmak anlamndadr. Estr kelimesi sturenin
ouludur, sama sapan szler, geree uymayan dzensiz, aslsz, hurafe, alacak
haber, masal demektir.
443
Zeccac, eskilerin yazd anlamna geldiini sylerken,
444

evkani eskilerin yalanlar anlamna da geldiini syler.
445
Kelimenin Arapa asll
olduunu syleyenler yannda, Yunanca, ramice ve Sryanicedeki historia ve
storiadan Arapalam istar veya istarenin oulu olduunu syleyenler de
vardr.
446
Elmall, kelimenin Arapa olmasnn pheli olduunu, bu kelimenin

440
Rzi, XIII, s.51; Tabatabai, XV, s.181; Merai,V, s.151; el- Meydani, s.359
441
Enam, 25; Enfal, 31;Nahl, 24; Furkan, 5; Mddessir,24; Mutaffifin, 13
442
Neml, 68; Ahkaf, 17; Mminun, 83
443
Rab, s.339; bni Manzur, IV, s.363-364; Elmall, III, s.407
444
Zeccac, IV, s.58
445
evkani, IV, s.62
446
erafettin Glck, Esatir, DA, XI, s.339
98
Yunanca isturya kelimesiyle ilgisinin de ak olduunu syler. Der ki: biz de bu gn
bunu tarih diye tercme ediyoruz. u halde estrn asl manas bugnk tabirimizce
tarihler demektir. Estrul-Evvelnde eskilerin tarihi demek olur.
447

bni Kesir ve Taberiye gre burada bu sz ile kastedilen, Kurann eskilerin
kitaplarnda, zellikle de Yahudilerin kitaplarnda bulunan hikayeler olduu ve onlar
tarafndan istinsah edildii iddiasdr.
448
Zemaheri ve Raziye gre ise, kelime ile
ifade edilen, Kurann, Rstem ve sfendiyar hikayeleri gibi eskilerin yazd hikayeler
cinsinden olduu iddiasdr.
449

Taberinin zikrettii nzul sebebine gre bu itiraz dile getiren kii Nadr b.
Harisdir. O Hreye gitmi Fars krallarnn, Rstem ve sfendiyarn hikayelerini
renmiti. Her ne zaman Rasulullah as. bir mecliste oturup Allah hatrlatsa, Allahn
nceki kavimleri helaki ile onlar uyarsa Nadr, Rasulullahdan as. sonra mecliste onun
yerine geer ve derdi ki: ey Kurey, vallahi ben ondan daha gzel hikayeler anlatrm.
Toplann anlataym. Sonra Fars krallarnn, Rstem ve sfendiyarn hikayelerini
anlatr, Muhammed benden daha gzel anlatmyor derdi.
Bu nzul sebebinde grlen o ki, Estrul-Evveln sznden kast Kurann
Allah katndan olmayp Fars krallarnn, Rstem ve sfendiyarn hikayeleri gibi
renilmi hikayeler olduudur. Taberi, bni Abbastan rivayet ile Kuranda Estrul-
Evveln ifadesinin getii btn yetlerin Nadr hakknda indiini syler.
450

Zemaheri, Furkan sresindeki bu iddiann ele alnd bir dier sre olan
Enam sresinin yirmi beinci yetinin tefsirinde u olay zikreder: Ebu Sfyan, Velid
bn Muire, en-Nadr, Utbe, eybe, Ebu Cehil ve benzerleri toplandlar, Hz.
Muhammed as.dan Kuran dinlediler. Sonra Nadra dediler ki: ey eb kuteyle,
Muhammed ne diyor? Nadr dedi ki: Kbeyi beyti klana andolsun, dediini
anlamyorum. Sadece dilini dndryor, eskilerin hikayelerini anlatyor. Ayn benim
size anlattn gemi kavim hikayeleri gibi. Ebu Sfyan: ben onlar gerek olarak

447
Daha fazla bilgi iin bk. Elmall, III, s.407-408
448
Taberi, XVII, s.401; bni Kesir,V, s.1335
449
Zemaheri, III, s.264; Razi, XIII, s.51
450
Taberi, XVII, s.400
99
gryorum. Ebu Cehil: asla deil! diyerek kt. Bunun zerine de ilgili yet nazil
oldu. Burada da grdmz gibi bu itiraz ortaya atan Nadr b. Harisdir ve kast edilen,
Kurann Nadrn anlatt trden efsaneler ve masallar olmasdr.
erafettin Glck, bu nitelemeyi Kuran iin yapan ilk kiinin Nadr olduunu
syler
451
yukardaki rivayette bunu destekler. Kurann nzul sralamasna gre bu
itiraz ilk olarak Nun sresinde dile getirilir
452
ve burada itiraz dile getiren kii Velid b.
Miredir. Zemaherinin kaydettii nzul sebebinde Velid, Mahzum oullarna derki:
az nce Muhammedi dinledim, o ne insan szdr ne de cin sz. nk onda bir
tatllk, bir gzellik var. O stn gelir ona stnlk olmaz. Kurey dedi ki: vallahi,
Velid dinden dnd, btn Kurey dinden dnecek! Ebu Cehil ben hallederim
diyerek Velid ile ikna edici bir ekilde konutu. Velid bundan sonra Kureylilerin
yanna gidip yle konutu: diyorsunuz ki Muhammed mecnundur, siz onu hi
samalarken grdnz m? Kahindir diyorsunuz, siz onu hi kehanette bulunurken
grdnz m? airdir diyorsunuz, siz onun iir sylediini hi duydunuz mu? Onun
yalanc olduunu sylyorsunuz, onun yalan sylediini hi duydunuz mu? Kurey:
Allah iin hayr, ama o zaman o nedir?dedi. Velid dnd ve dedi ki: o ancak bir
sihirbazdr, grmyor musunuz kar ile kocay, baba ile evlad ayryor. Onun szleri de
Mseylemeden ve Babillilerden alnm sihirlerdir.
453

Burada da kastedilen Kurann Mseyleme ve Babil sihirbazlarnn uydurduu
yalanlar ve sihirler kabilinden olmasdr ve geree dayanmadn iddia sahibinin de
bildii, ne diyeceini bilememe aresizlii iinde sylenmi bir iftiradr. Bunun byle
olduu Nahl sresinin yirmi drdnc yetinin nzul sebebinde daha net grlr ki,
Mekkeliler Hac iin gelen kafileleri Rasulullah as.dan caydrmak iin onlar Mekkenin
girilerinde karlarlar ve onlar Rabbiniz ne indirdi? dediklerinde eskilerin
hikayeleri, batl hurafeleri diye cevap verirlerdi.
454
nk yapabilecekleri baka bir
niteleme yoktu.

451
erafettin Glck, s.339
452
Nun, 15 : Ona yetlerimiz okunduu zaman o, "ncekilerin masallar!" der.
453
Zemaheri, IV, s.649; bni Hiam, I, s.288-289
454
Zemaheri, II, s.201
100
lgin olan bir nokta da udur ki, Sad sresi yedinci yette mriklerin
Kurann bir uydurma olmasna delil olarak, biz bunu (tevhidi) nce ki milletlerde
iitmedik demelerine karn, Neml sresinin altm sekizinci yeti ve Mminun
sresinin seksen nc yetlerinde, (yani Estrul-Evveln ifadesini kullandklar iki
yerde) ahiret, yeniden dirili ve hesap vaidi karsnda inkarclarn bu konuya bir itiraz
nitelemesi olarak biz ve atalarmz bunun ile vaad olunuyorduk, bu eskilerin bir
uydurmasdr diyerek, Sad sresinde ki durumun aksine kendilerinin ve atalarnn bu
konular, inanmasalar da, bildiklerini sylemeleridir. Oysa bilinen odur ki, Hz. brahim
ve olu Hz. smailden sonra Araplar arasnda bir peygamber olmamtr.
455

Bu durum da belki brahim as.nn dininden bir efsane, silik bir an niteliinde
de olsa onlara kadar gelebilmi ahiret ile ilgili baz bilgiler var idi ki onlar bu konular
tekrar eden Kuran bunlara benzeterek Estrul-Evveln olarak niteliyorlard.
Nitekim srenin tarihi erevesi konusunda baz Arap iirlerinde ve Haniflerin
szlerinde ahiret, cennet ve cehennem ile ilgili bilgilerin varln ilemitik.
Fazlurrahman, Neml ve Mminun srelerinde geen yetlerden hareketle az
sayda da olsa bir miktar Ehl-i kitabn Mekkede misyonerlik yaptna bu yetlerde bir
iaretin var olduunu
456
ve yine Estrul-Evveln nitelemesinden hareketle Araplarn,
en azndan bazlarnn Ehl-i kitap geleneinden haberdar olduunu syler.
457
Eer
durum bu cihette ise Estrul-Evveln nitelemesinden kast edilen Kurann Tevrat ve
ncil kaynakl olduu, Kuranda ki bilgilerin Ehl-i kitabn elinde mevcut olan
kitaplardan alnd iddiasdr ki bu gnmz oryantalistleri tarafndan da dile getirilen
bir iddiadr. Furkan sresinin ak incelendiinde ve bu itirazn dile getirildii beinci
yet ifade olarak devam olduu drdnc yet ile beraber alndnda bu srede bu
yette Estrul-Evveln nitelemesiyle mriklerin kastettii Kurann Ehl-i kitabn
elindeki Tevrat, ncil benzeri kitaplardan yaplan nakiller ile oluturulduu iddiasdr.
yetler u ekildedir: nkar edenler: Bu (Kuran), olsa olsa onun
(Muhammedin) uydurduu bir yalandr. Baka bir zmre de bu hususta kendisine
yardm etmitir, dediler. Bylece onlar hi phesiz hakszla ve iftiraya

455
bk. Yasin, 5
456
Fazlurrahman, s.279
457
Fazlurrahman, s.280
101
bavurmulardr. Yine onlar dediler ki: (bu ayetler), onun, bakasna yazdrp da
kendisine sabah-akam okunmakta olan, ncekilere ait masallardr (esatirul-evvelin).
Bir nceki konuyu ilerken grdmz zere Rasulullaha as. yardm ettiini iddia
ettikleri kii ve gruplar Hristiyan veya Yahudi olduu rivayet edilen kiiler idi ve
onlarn Rasulullaha as. sahip olduklar kutsal kitaplardan baz eyleri istinsah
ettiklerini iddia ediyorlard. Onlar bu manada Tevrat ve ncili de estrul-evvelin
olarak nitelemi oluyorlard ki zaten bu kitaplar da inkar ediyorlard.
458

Konuyu zetleme sadedinde Elmallnn szn nakledelim: estrul-evvelin
demekle de yle demi oluyorlar: Evvela diyorlar, Kuran ilahi bir vahiy, bir hak kitap
deil, bunun kayna eskiden yazlm olan satrlardan ve mektuplardan ibaret,
Muhammed bunu eski kitaplardan alp alp yazdryor. u halde bu bir mucize deil,
hatta bunda yeni bir hakikat olmadktan baka hibir gerekte yoktur. Zira bu sadece
masallar deil,gemilerin masallarndan, gemilerin masallar gibi hakikatte
manas olmayan bo satrlardan, yalan hurafelerden, masallardan ibarettir. O, bunlar
yazdrp yazdrp sylyor diye bir de satamada bulunuyorlar.
459


C. Kurann Bir Seferde ndirilmemesine tirazlar
Bu itiraz srenin otuz ikinci yetinde inkarclarn azndan dile getirilmitir.
nkar edenler: Kuran ona bir defada topluca indirilmeli deil miydi? dediler. Biz onu
senin kalbine iyice yerletirmek iin byle yaptk (para para indirdik) ve onu tane tane
(ayrarak) okuduk.
460

yette nzzile (para para indirilse) kelimesi nzile (bir defa da indirilse)
anlamnda kullanlmtr. Elmall, Kurann bir seferde inmesini istemelerine ramen
para para inme anlamna nzzile kelimesinin kullanlmasn itirazn

458
Bk.Kasas, 48
459
Elmall, III, s.409-410
460
Furkan, 32
102
uygunsuzluuna bir delalet sayar.
461
Bu szde onlar demek istiyorlard ki, haydi
Kuran bir vakitte ineydi ya. Niin Tevrat gibi topluca inmiyor.
462

Bu itiraz yneltenlerin Kurey mrikleri olduu sylendii gibi Yahudiler
olduu da sylenmitir.
463
Nitekim Nisa sresinin yz elli nc yeti Ehl-i kitaptan
Yahudilerin Peygamberimizden bir defada semadan toplu bir kitap getirmesi istei
zerine nazil olmutur. Rivayet edildiine gre Kab b. Eref ve Finhas b. zura ve
onlarn beraberinde bir grup Yahudi tartmak iin Rasulullaha as. gelmiler ve
demilerdi ki: eer sen doru szl bir Nebi isen sen de Musa as.n getirdii gibi
semadan topluca bir defada bir kitap getir. Bazlar bu kitabn Tevrat gibi levha zerine
ve semavi bir yaz ile yazlm olmasn, dier bazlar inerken kendilerinin de bu inii
grmelerini, dier bazlar da filana ve filana diye bizzat kendilerine indirilmesini, ve
bunun iinde Muhammed Allahn elisidir. diye yazlm olmasn sylemilerdir.
464

tiraz yneltenler Kurey olsun Yahudiler olsun onlar bunu inanmak iin deil
srf inat ve Rasulullah as. zora sokmak iin yapmlardr. Rasulullah as. peygamberlik
iddiasnda tandklar bir peygamber olarak Hz. Musa as. ile karlatrdlar. Hz.
Muhammed as.n ona uymadn dndkleri bir durumu, Kitabn bir seferde inmesi
keyfiyetini ileri srerek Rasulullah as. acze drp susturacaklarn sandlar. Bununla
beraber evkani onlarn bu konu da cahil olduklarn, Allahn peygamberlerine vahiy
indirme keyfiyetini idrak edemediklerini syler, nk der, btn kitaplar para para
sre ierisinde indirilmitir.
465
Merai de nce ki kitaplarn toptan indii dncesinin
yanl bir zan olduunu, Tevratn delaleti ile Tevratn on sekiz ylda indiini, dier
kitaplarnda para para indiini, ne Kuranda ve ne de snnette bunu aksine bir delilin
olmadn syler.
466

Onlarn dndne gre bir din bir btn olarak btn usul ve furu belli,
farzlar snnetleri bir arada, emir ve yasaklar bilinen ve kitab da bunlar ieren bir

461
Elmall, VI, s.66
462
Zeccac, IV, s.66; Razi, XIII, s.79; Zemaheri, III, s.278, bni Kesir, V, s.150; Taberi, XVII, s.447
463
Zemaheri, III, s.278; evkani, IV, s. 73
464
Zemaheri, I, s.574; Elmall, III, s.117
465
evkani, IV, s.73
466
Merai, XIX ,s.12
103
ekilde olmaldr.
467
Oysa Kuran yle deil, Hz. Muhammed as. her olayn ardndan
onun ile balantl bir sz ile kp geliyor ve onun Allahn sz olduunu iddia
ediyordu ve onlar bu durumu Kuran Hz. Muhammed as. tarafndan, bakalarndan da
yardm alarak uydurulduu eklinde yorumluyorlard.
Yine de bu itiraz onlar iin bo, hibir gerekesi dayana olmayan bir iddiadr.
nk Kurann icaz ister bir seferde insin ister para para ortadadr ve onlar onun
bir benzerini yapmaya davet edilmiler, bundan aciz kalmlardr. Oysa Kuran para
para inince benzerini yapmak onlar iin daha kolay idi. Toptan inseydi acizlikleri kat
kat artacakt.

D. Rasulullahn Sradan Bir Beer Olup Yannda Meleklerin Olmamasna
tirazlar
Onlar (bir de) yle dediler: bu ne biim bir peygamber; (bizler gibi) yemek
yiyor, arlarda dolayor! Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da uyarc
olmalyd!
468

Bu yetler nzul sebepleri konusunda zikrettiimiz gibi Kurey ulular
tarafndan Rasulullaha as. inat ile yneltilmi szlerdir. Yoksa herhangi bir dayanaa
sahip deildir. Onlar ii yokua srmek, inkarlarndaki inatlarn belirtmek ve asla
inanmayacaklarn ortaya koymak iin bunlar sylemilerdir. sra sresinde nakledilen
szleriyle Onlar: "Sen, dediler, bizim iin yerden bir kaynak fkrtmadka sana asla
inanmayacaz." "Veya senin bir hurma bahen ve zm ban olmal; yle ki,
ilerinden grl grl rmaklar aktmalsn." "Yahut, iddia ettiin gibi, zerimize gkten
paralar yadrmalsn veya Allah' ve melekleri gzmzn nne getirmelisin."
"Yahut da altndan bir evin olmal, ya da ge kmalsn. Bize, okuyacamz bir kitap
indirmediin srece (ge) ktna da asla inanmayz."
469
diyerek inkardaki

467
Tabatabai, XV, s.210
468
Furkan, 7
469
sra ,90-93
104
arlklarn ortaya koymulardr. Onlarn bu istekleri yerine getirilmeyince biraz daha
ileri giderek Furkan sresinde nakledilen szlerini sylemilerdir.
Burada asl itiraz Peygamberin bir beer olup melek olmamasdr. Bu itiraz da
Nuh as.dan bu yana inkar zihniyetinin taklp kald bir husustur. Mminun sresinde
Nuh as.n kavminin inkarclklar yle naklediliyor:
Bunun zerine, kavminin inkarc ileri gelenleri yle dediler: "Bu, tpk sizin
gibi bir beer olmaktan baka bir ey deildir. Size stn ve hkim olmak istiyor. Eer
Allah (peygamber gndermek) isteseydi, muhakkak ki melekler gnderirdi. Biz
gemiteki atalarmzdan byle bir ey duymadk."
470

te Nuh as.n kavminin ona ynelttii bu itiraz inkarc insanln bugn dahi
peygamberlere ynelttii ortak itirazdr. Elmall, insanln bu konudaki hatasnn
peygamberlii btn insanln zerine kmak gibi fazla bir iddia zannetmek,
peygamberlii beer cinsinde bulunmas mmkn olmayan bir fazilet davas eklinde
gstermek olduunu syler. Devamla der ki: onun iin peygamber denildii zaman
byleleri onda insan st bir zellik bulunmas, yani insan cinsinin en yksek bir
ferdinde dahi bulunmayan srf ilahi bir cevher ve kimlik bulunmas gerektiini iddia
ederler. Hristiyanlarn Hz. sada as. ilahi bir cevher bulunduunu iddiaya kalkmalar
ve hatta Nasturilerin, biri ilahlk biri insanlk diye iki cevher kabul etmelerine bile raz
olmamalar o iddiaya malubiyetlerinin bir neticesidir.
471

Dncedeki bu yanlg Nuh as.dan beri btn insanlk gibi Mekke
toplumunun da yanlgs idi. Mekke mriklerinin inanlar, melek ve cinleri Allahn
kzlar ve oullar olarak grmeleri, Allahn kullar ile ilikilerinde onlar arac kld
ve onlarn Allah katnda efaat olduklar dncesi onlarn zihinlerinde Allahn bir
beeri rasul olarak gndermesini imkansz klyordu. Allah ile sadece Onunla soy ba
olan! melekler ve cinler iliki kurabilirdi ve bu bir insan iin asla mmkn deildi. Suat
Yldrmn dedii gibi, onlar Allahn her hangi bir beere vahiy gndereceini
tasavvur bile edemiyorlard. Allahtan insana gelebilecek hibir tebliat mmkn

470
Mminun, 24
471
Elmall,V,s.524
105
grmyorlard.
472
Onlar kendileri gibi bir beere tabi olmay bir ziyan, bir hsran olarak
deerlendiriyorlard.
473

Onlarn bu yndeki itirazlar Enam sresinde ve sra sresinde ele alnp
eer yeryznde yerlemi dolaan melekler olsayd biz de onlara peygamber olarak
gkten bir melek indirirdik.
474
, biz onu bir melek klsaydk bir insan eklinde
yapardk da dtkleri pheye onlar yine drm olurduk.
475
ifadeleriyle en etkili
ve susturucu bir tarzda cevaplanmaktadr. Furkan sresinde ise onlarn bu yndeki
itirazlarnda bir geri adm veya Zemaherinin belirttii zere itirazlarnda kademe
kademe indirim ile madem melek deil bari yle yle olayd eklinde Rasulullah
as. aciz brakma abalar grlyor.
Onlar risalete yakmaz dedikleri sfatlar tespit etmiler ve onlarla
saldrmlardr. Bunlar u ekilde sralanr: 1- o bizler gibi yemek yiyor, 2- bizler gibi
arda dolanyor, 3- yannda bir melek olsa onu dorulasa, ona muhalefet edenlere
karlk verse, 4- gkten ona bir hazine gelse de geim talebinde bulunmaktan kurtulsa,
ondan infakta bulunsa, 5- bari bir bahesi olsa oradan yese baka bir eye muhta
olmasa.
476

Mrikler Hz. Muhammedin as. Allahn elisi olduunu sylemekle beraber
kendileri gibi bir beer olup beeri ihtiyalar iinde bulunmasn, ilahi bir tarzda bir
mucize eklinde ihtiyalarnn giderilmemi olmasn byttler peygamberlie aykr
grdler ve bu szleri sylediler.
477

Onun yannda bir melein nezir olarak bulunmasn istediler. Bu istek Enam
sresinin sekizinci yetinde de zikredilir. Bu melein zellikle nezirlik grevinde
olmasn diliyorlar, buradaki incelii bni ur, burada nezirlii zikrettiler nk asl
kinleri bu hususta olmutu diyerek aklar.
478
Srenin ilk yetinde Furkann
indirilmesinin amac Hz. Muhammedin as. alemlere bir nezir olmas eklinde

472
Yldrm, age., s.103
473
Bk. Mminun,33
474
sra,95
475
Enam,9
476
Razi, XIII, s.52
477
Taberi, XVII, s.407; bni ur, XVIII, s.328
478
bni ur, XVIII, s.328
106
belirlenmiti. Bir beere nezir olarak balanmakta Mminun sresinin otuz nc
yetinde onlarn dilinden naklen hsran olarak nitelenmiti.
Oysa bu onlar iin gerek bir itiraz deildi. Rivayet edildiine gre Nadr b.
Haris, Abdullah b. Ebi Umeyye ve Nevfel b. Halid Hz. Peygambere Ey Muhammed,
biz sana asla inanmayz, meer ki bize Allah tarafndan bir mektup getiresin,
beraberinde de drt melek gelip o mektubun Allah tarafndan olduuna ve senin Onun
Rasul olduuna ahitlik etsin demilerdi.
479
Onlarn istedikleri dier eyler, zerine
gkten bir hazinenin inmesi, bir cennetinin/bahesinin olmas (nk Mekkede bir
bahe harkulade bir olaydr.
480
) bir yandan Rasulullah as. zora sokma niyetli olup bir
yandan da kendileri gibi sradan biri olarak, hibir beer st ilahi bir yn olmadan
Allahn elisi olamayaca, kendilerine bir nezir olamayacan belirtmedir. Onlar bir
tan ilah olabileceini kabul edebiliyorlar ama bir insann peygamber olabileceini
kabul edemiyorlard. Asl bu alacak bir durumdur.
Zemaherinin dedii gibi, onlarn bu itirazlarnda aknlklar ve aresizlikleri
grlyor. Sonra bu sfat ve halleri ne srdler, sapklkta akn bir vaziyette kaldlar.
stnde duracaklar bir sz dahi bulamyorlar veya haktan bir kere saptlar da artk
kendilerine bir yol bulamyorlar.
481


E. Rasulullah ile Alaylar ve Fakirliine tirazlar
Bu srede inkarclarn Rasulullah as. ile alayc tutum ve szleri de
nakledilmitir. Nihayet krk birinci yette u tavr szleri nakledilir: Seni grdkleri
zaman: Bu mu Allahn peygamber olarak gnderdii! diyerek hep seni alaya
alyorlar. Yani Allah bunca yaratt arasndan bunu mu eli gnderdi? demek
istiyorlar
482
ve Rasulullah as. her grdkleri yerde alay ediyorlar.
483


479
Elmall, III, s.389
480
bni ur, XVIII, s.328
481
Zemaheri, III, s.266
482
Taberi, XVII, s.458
483
lusi, XIX, s.22
107
Bundan baka onlardan nakledilen konumalar Rasulullah as. ile alay ifadeleri
ile doludur. Yedinci yette Rasulullah as. hakknda ismini zikretmeden hz (o)
zamiri ile bahsetmeleri, inanmadklar halde rasul (kendini rasul zanneden) demeleri,
sonra ki yette sihirlenmi bir adam demeleri ve bunun gibi btn itirazlar ve
konumalar alayvari olmutur. Bunlar onu kmsediklerine ve hakir grdklerine bir
iarettir.
484

Krk birinci yetteki bu knamay yapann Ebu Cehil olduu sylenmekle
485

beraber yetler bunlar yapanlarn sadece bir kii olmadn gsterir. Onlarn bu alayc
tavrlar Rasulullahn as. bir melek olmayp beer olmas yannda baka bir hedefe de
ynelik miydi?
Razinin belirttiine gre onlarn bu alay iki hususta olabilir; sureti veya sfat.
Oysa onun as. suret konusunda onlara bir stnlk iddias yoktu. (ve Rasulllah as.
surette onlarn alay edemeyecei derecede onlardan stnd) Sfat yani risaleti
konusunda ise iddiasn onlarn karlk veremedii huccet ve mucizelerle ortaya
koymutu ki bu konuda da alay edemezlerdi.
486
Dolaysyla asl alay edilmelik olan
onlard. bni Kesir onlarn alaylarnn onda as. var olduunu kastettikleri ayp ve
kusurlar ile olduunu syler.
487
Onlarn bu alaylar gerek manada onda bir kusur
bulduklarn, onun ahlak ve deerini eksik grdklerini gstermez. Ancak onlarn
peygamberlerin davetine kar kmseyici tutumlarnn bir tasviri sz konusudur. Ayn
zamanda onlarn Rasulullah as.n davetinin baarya ulamasndan duyduklar korkuyu
da gsterir.
488
Onun risalet davas karsnda ne srdkleri itirazlar ve giritikleri fikri
mcadeleleri baarl olamaynca ahsiyeti ile ilgili itirazlar ynelttiler.
Bursevi, krk birinci yetin tefsirinde farkl bir yorumla der ki: duyu ehli
nbvvet ve risaleti zahir duyular ile idrak edemez. nk nbvvet ve risalet Allah
nuru ile desteklenmi basiret nazar ile grlebilir. Oysa onlar byle bir basiretten kr

484
evkani, IV, s.77; Bursevi, 6, s.216
485
Zemaheri, III, s.282
486
Razi, XIII, s.85
487
bni Kesir, V, s.154
488
Derveze, II, s.71
108
idiler. Risalet ve nbvvet szlerinden hidayet bulamadklar eyleri iitince de onlar
sadece alaya almakla kaldlar.
489

Onlarn bu alayc tavrlarnn altnda ki temel sebeb Zuhruf sresinde
grlebilmektedir: Ve dediler ki: Bu Kur'an iki ehirden bir byk adama indirilse
olmaz myd?
490
Zemaherinin belirttii zere, burada kastedilen iki ehir Mekke ve
Taifdir. ki kii ise bni Abbastan rivayetle Velid b. Muire el-Mahzumi ve Habib b.
Amr b. Amir es-Sakafi; Mcahidin rivayetinde, Utbe b. Rabia ve Kinane b. Abdyalil;
Katadeden rivayette ise Velid b. Muire el-Mahzumi ve Urve b. Mesud es-Sakafidir.
Velid b. Muire yle dermi: eer Muhammede inen hak ise ya bana yada Ebu
Mesuda inmeliydi.
491

Dikkat edilirse gerek bu srede gerekse dier srelerin bu itirazlar zikreden
yetlerinin nzul sebeplerinde ismi geen ahslar hep belirli kiiler olup bunlar o
zamana kadar Mekkenin lideri konumunda olan kiilerdir. Nuh as.dan bu yana gelen
tm peygamber kartlarnn ortak zelliklerinden biri, Kurann ifadesi ile,
mtrefliktir, ehrin mark zenginleri olmaktr.
492
Oysa Hz. Muhammed as. onlara gre
lider olamayacak derecede fakirdi ve yetimdi. Rasulullaha as. tabi olmak ona boyun
emek, onu nder ve lider yapmak demekti. Oysa bu onlarn hazmedemeyecei bir
eydi. Sahip olduklar makam fakir bir yetim iin terk edemezlerdi.
Srede aka ifade edilmese de yedinci ve sekizinci yetlerde ileri srlen
itirazlarn art dncesinde Rasulullahn as. fakirliine bir itiraz vardr. Bu yetlerde
Peygamberimizin bir hazinesinin veya bir cennet bann olmasn istemeleri bir mucize
talebi olsa da, onun bu zenginliklere sahip olmamakla beraber yetlerde belirtildii gibi
arlarda geimlik peinde dolaan bir fakir olduunu ima etmekten de hali bir durum
deildir. Bu ayn zaman da Musa as.dan sonraki bir devirde srailoullarnn Talut
as.un kral olarak seilmesi konusunda peygamberlerine kar dile getirdikleri itirazlar
ile ayn sebepleri ierir.

489
Busevi, VI, s.216
490
Zuhruf, 31
491
Zemaheri, IV, s.247-248
492
bk. Mminun, 33,64; Enbiya, 13; Hud, 116; Sebe, 34; Zuhruf, 23; Vaka, 45; sra, 16;
109
Peygamberleri onlara: Bilin ki Allah, Tlt'u size hkmdar olarak gnderdi
dedi. Bunun zerine: Biz, hkmdarla daha lyk olduumuz halde, kendisine servet
ve zenginlik ynnden geni imknlar verilmemiken o bize nasl hkmdar olur?
dediler. "Allah sizin zerinize onu seti, ilimde ve bedende ona stnlk verdi. Allah
mlkn dilediine verir. Allah her eyi ihata eden ve her eyi bilendir" dedi.
493

Onlarn bu tavrlarn Fravunun Musa as.a kar tavrnda da grmek
mmkndr.
Onlar dediler ki: Babalarmz zerinde bulduumuz (dinden) bizi dndresin
ve yeryznde ululuk sizin ikinizin olsun diye mi bize geldin? Halbuki biz size
inanacak deiliz.
494

Firavun kavmine seslendi ve yle dedi: "Ey kavmim! Msr mlk ve altmdan
akp giden u rmaklar benim deil mi? Hla grmyor musunuz?"
"Yoksa ben, kendisi zayf ve neredeyse sz anlatamayacak durumda bulunan u
adamdan daha hayrl deil miyim?" "Ona altn bilezikler verilmeli veya yannda ona
yardmc melekler gelmeli deil miydi?"
495

Firavun bu szyle saraylarn ve altndan akan Nil nehrini kastederek kudret,
servet ve ihtiamn ortaya koyuyor buna karlk Hz. Musann zayfln ve fakirliini
hatrlatyordu.
Bu demektir ki, Mekke mriklerinin itirazlarnda da grlebilmekte olan bu
dnce insanlk tarihinde vahye ve nbvvete yneltilmi gerek bir itirazdr, inkar
sebebidir. Liderlik sevdasnda olan ehrin mark zenginleri, mtrefleri, bu itirazlar
gelitiriyorlar ve halk arasnda yayyorlar, inanszlklarn, peygambere kar
direnilerini manta bryorlar kendilerince geerli sebeplere balyorlard. Bu yolla
halk imanszlk zere sabra tevik edip peygamber kartlnda rgtlyorlard.


493
Bakara, 247
494
Yunus, 78
495
Zuhruf, 51-53
110
F. Rasulullahn Sihirlenmi Bir Kii Olduu Ynnde ki tirazlar
Srede zikredilen itirazlardan bir dieri de sekizinci yette zikredilen
Rasulullahn as. sihirlenmi bir kii olduu iddiasdr. yetteki ifade yledir:
(Ayrca) o zalimler (mminlere): Siz, ancak byye tutulmu bir adama uymaktasnz!
dediler.
Bu iddiay syleyenler nceki itirazlarda bahsi geen kiilerdir ve zalim
demekle sfatlar vurgulanmtr. nk zulmleri bu ifadelerle dorua ulamtr.
496

bni ur, Maverdiden naklen bu iddiay ortaya atan kiinin Abdullah b. ez-
Zebera olduunu syler.
497
Bu kiiden sonra bu itiraz dierlerinin de diline dolanm
ve yette zalimler dediler... eklinde oul ifade ile onlarn dilinden nakledilmitir.
Srelerin nzul srasna gre vahye ilk olarak sihir mahsulu nitelemesi yaplmas
Mddessir sresinde ele alnr ve mfessirlerin belirttii nzul sebebine gre vahiy iin
bu nitelemeyi yapan kii Velid b. Muiredir.
498
Kurann sihir, Rasulullahn as. Sahir
(byc) olarak nitelendirilmesinden baka inkarclar kendilerine gsterilen mucizeler
karsnda kendilerini de byye uram olarak da nitelemilerdir.
499
Rasulullahn as.
bylenmi bir kii olarak nitelendii iddias ise biri Furkan sresi sekizinci yette
dieri de sra sresi krk yedinci yette olmak zere Kuranda iki yerde ayn lafzlarla
zikredilir ve her iki yerde de ayn ekilde cevaplanr.
yetteki Siz, ancak byye tutulmu bir adama uymaktasnz!ifadesinden
anlalyor ki mrikler bu itiraz Rasulullaha as. uyanlara yneltiyorlard. Amalar
mminleri ayplamak, onlar ve kalbi slama yeni yeni meyledenleri caydrmaktr.
500

Byle yapmakla sadece Rasulullah as. kk grm olmuyorlar ayn zamanda ona
tabi olanlar ve slama gnl meyledenleri psikolojik ve sosyal bask altna alarak
imanlarna engel oluyorlard.

496
Mehmet vehbi, XIX, s.3792; Zemaheri III, s.265; evkani, IV, s.63; lusi, XVIII, s.238; Bursevi,
VI, s.192; Tabatabai, XV, s.184
497
bni ur, XVIII, s.329
498
Zemaheri, IV, s.647; Elmall, VIII, s.421
499
Bk.Kamer, 2; Sad, 4; Hcr, 15
500
Meydani, s.375; bni ur, XVIII, s.329; MehmetVehbi, XIX, s.3791
111
Bu yeni itiraz ile inkarclar, vahye ynelttikleri itirazlarnn bir dayanaktan
yoksun olarak sadece inat bir inkar ile ortaya konulmu iftiralar olduunu ve vahyin
mahiyeti konusunda zihinlerinin ne derece bulank olduunu itiraf etmi oluyorlar.
nk onlar drdnc ve beinci yetlerde nakledilen itirazlarnda vahyin kaynan
Rasulullaha as. yardmc olduunu dndkleri Ehl-i kitaptan bir takm kiilerde
ararken imdi de vahyi sihir ile ilikilendirmeye, kaynan sihirde bulmaya alyorlar.
Aslnda vahyi sihir ile ilikilendirme gemi inkarc mmetlerde de grlen bir
tutumdur.
501

Lisanul-Arabda
502
, kayna gizli olan, gzn olduundan farkl olarak
grd ey olarak tanmlanan sihir kelimesinin ism-i mefulu olan bylenmi
olarak tercme ettiimiz meshur ifadesi ile yette ey kastedilmi olabilir; birincisi
Rasulullahn as. sihre urad ve bu sebeple aklna halel geldii; ikincisi onun as. sihir
sahibi biri yani bir sihirbaz bir byc olduu
503
ve nc olarak Rasulullah as.n
aldatlm biri olduu.
504
bni Cevzi de sihrin; by, ilim, yalan ve delilik olmak zere
drt manasnn olduunu syler.
505

Bursevinin aklamasna gre sihir, k ile karanln kark olduu ikisinin
de dierinden seilemedii anlamnda shr kknden mtak bir kelimedir. Sihrin bir
hakka bir de batla dnk yz vardr. O, meshura yapmad bir eyi yapt diye hayal
ettirir.
506
Tabatabaiye gre bununla kastettikleri ey, Rasulullahn as., baz
sihirbazlarn sihirledii, bu sebeple de kendisine vahiy meleinin risalet ve kitap ile
geldii hayaline kaplan bir adam olduudur.
507
Bu manada olmak zere Enbiya
sresinin beinci yetinde mriklerin vahyi edasu ehlam (sama sapan ryalar)
olarak nitelemeleri nakledilir. Edasu ehlam, ya kurusu birbirine karm ot
demetleri gibi eskisi ile yenisi birbirine karm yn yn uyku hayalleri, hakikatte
hibir manas olmayan eski ve yeni bir takm vehimlerle hayallerin karmndan ibaret

501
Bk. Maide,110; Hud,7; sra,101; Taha,57; uara,153,185
502
bn. Manzur, Ix, s.348
503
Taberi, XVII, s. 404 lusi, XVIII, s. 238; evkani, I, s. 63; MehmetVehbi, XIX, s. 3790; Zemaheri,
III, s.266
504
Razi, XX, s.223
505
bni Cevzi, s.355
506
Bursevi, VI, s.192
507
Tabatabai ,XV, s.185
112
olan bir eyler
508
demek olup bu ifadelere gre, ihtimal ki, inkarclar diyorlard ki, bu
adam, grd manasz, aslsz ryalar gerek zanneden byye kaplm bir adamdr.
veya kapld bynn etkisiyle grd manasz aslsz ryalar gerek zanneden bir
adamdr o.
Mfessirlerin belirttiine gre meshur demek onlarca akl giden, deli olan
(mecnun) demekti.
509
Buna gre de kastlar, akll insanlarn sylemeyecei eyler
syleyen ve ne dediini bilmeyen bir adama uyuyorsunuz demektir.
510

Cahiliye inancna gre kahinlerin ve airlerin bilgi kayna cinler olduu gibi
sihirbazlarn bilgi kayna da cinlerdi. Onlara gre cinler kendilerine setikleri kiiyi
kendilerine balar, onu bir air olarak szcs yapar, zaman zaman gelip ona ilham
verir, onu bu dnyann tesinde sihirli bir aleme balar ve dara dtnde ona yardm
ederdi.
511
Rasulullah as. sadece meshur olarak deil ayn zamanda mecnun ve air
olarak da niteleyen inkarclar muhtemel ki Rasulullahn as. hallerini bu inanlarndaki
air, kahin ve sahirlerin hallerine benzetme ile kyaslyorlard. nk onlara gre
Rasulullah as. da gaybi varlklarla iliki kurduunu sylyor, Kuran ona bir seferde
deil de onun sylediine gre vahiy melei tarafndan ama mriklerce bir eytan, bir
cin tarafndan kendisine ilka ile zaman zaman iniyor. yette geen meshur ifadesi
mfessirlerce byye tutulmu, sihirlenmi anlam yannda sahir, mecnun, air
nitelemelerini de ierdiinden
512
tm bu itirazlar yetteki itirazn zmnnda vardr. Ayn
zamanda baz mrikler de Rasulullahn as. yannda daima birka cin yahut birka
eytann olduunu ve Kuran ona ilka ettikleri vehminde idiler.
513
Bu bilgilere
baklarak denebilir ki, yetteki itirazda Kurann kaynann sihir, dolaysyla cinler ve
eytanlar olduu ynnde bir ima da vardr.
Meshur ifadesine ilk iki manadan farkl olarak Razinn verdii bir dier
mana da aldatlm anlamdr. Razi, sra sresinin krk yedinci yetinin tefsirinde

508
Elmall, V, s.46
509
bni ur, XVIII, s.329; bni Kesir, V, s.137; Bursevi, VI, s. 192; Zemaheri, III, s.266
510
bni ur, XVIII, s.329; Merai XVIII, s. 155
511
Bk. Arslan,s.127; zutsu, Toshihiko, Kuranda Allah ve nsan, ev. Sleyman Ate.stanbul: Yeni
Ufuklar Neriyat, ty.s.159
512
Zemaheri, III, s.671; M.vehbi XIX, s.3791; bni Kesir V, s.137;
513
Bk. Hatipolu, s.334
113
sihirin aldatmak olduunu dolaysyla meshur kelimesinin aldatlm anlamnn
da olduunu syler. Mrikler bununla demek istiyorlard ki: Muhammed bu szleri
baz insanlardan reniyor, onlar da onu bu szler ve hikayelerle kandryorlar. Veya;
eytan onu kandryor. Ona grnyor ve Allahtan diye niteledii baz szleri ona
bildiriyor ve kendini melek olarak tantyor. Muhammed de ona inanp aldanyor.
514

Sonu olarak Rasulullahn as. Allah tarafndan kendisine vahiy olunan bir
peygamber olmad, tutulduu bir bynn etkisinde, cinlerin ve eytanlarn oyunca
olmu, ne dediini bilmeyen bir adam olduu, bu sebeple de ona inanp tabi olmann
akl sahibi kiilere yakmayacan sylyorlard. Racul (bir adam) demeleriyle de
yine onun rasul (Allahn elisi) olamayacan nk sradan bir beer olduunu
melek olmadn belirtiyorlar.
515
Onlara gre de Allahn elisi ancak bir melek
olabilirdi, bir beerin bu konuda ki iddialar da ancak bir eytann veya cinnin
aldatmacalar olurdu.
Bursevi der ki, Ehl-i hakaik der ki, onlar kendi hallerini nbvvet aynasnda
gryorlar ve onu Rasulun hali sanyorlard
516
te Rablerinden gelen ihtar elenceye
alan, Kuran nazil olduka onunla alay eden o kalpleri gaflette olan zalim kafirler,
peygamberliin bir Allah vergisi olduuna inanmak istemeyip kendi gnlleri o yanda
olduundan dolay onun hallerini kendi nefislerine kyaslayp onu sihirbaz olarak,
hilekar olarak nitelediler, onun nbvvetine itirazda bulundular.
Sd sresi otuz sekizinci yette Rasulullah as. sahir olarak itham ettiler
fakat grdler ki onda sahirlik belirtisi yok; o bir sahir deil. Furkan sresinin nzul
zamann da meshur iddiasna dndler. Onlar bu ekilde ne diyeceklerini
bilemiyorlard. Onun meshur oluuna da hibir delil bulamadlar. Onun onlara sunduu
fikri ve ilmi hakikatler herkese vahyin, bir hidayet ve gerein ifadesi olduunu
gsteriyordu. Oysa btn bunlar bir meshurun ortaya koymas mmkn deildir. Daha
sonra Sama sapan ryalar dediler ama byle ryalar ile bu hakikatlerin ortaya
konmas, bilinmesi de mmkn olmadndan uydurdu dediler. Sonra onu da

514
Razi, XX, s.223
515
Zemaheri, III, s.266; bni ur, XVIII, s. 329
516
Bursevi, VI, s.192; Kr. Elmall, V ,s.440
114
beenmeyip airdir dediler.
517
Yine de onun byye tutulmu bir adam olduu iddias
onlara cazip gelmi olacak ki bu iddia sr sresi krk yedinci yette bir kez daha tekrar
edilir. Bir gerei deil kendi aknlklarn ve aresizliklerini ortaya koyan bu talihsiz
ifadelerle mminleri ve kalbi slama yeni yeni meyledenleri caydrmak isterler.

G. Kendilerinin de Rasulullah Gibi Beer Olarak Allah ve Melekleri
Grmeleri Gerektii eklinde ki tirazlar
Srenin yirmi birinci yetinde inkar ehlinin Rasulullaha as. kar yeni bir
itiraz, yeni bir saldrs ve keye sktrma taktii dile getirilir.
Bizimle karlamay (bir gn huzurumuza geleceklerini) ummayanlar: Bize
ya melekler indirilmeliydi ya da Rabbimizi grmeliydik, dediler. Andolsun ki kendileri
hakknda kibre kaplmlar ve azgnlkta pek ileri gitmilerdir.
518

Bu yette dile getirilen itirazn sahipleri nce ki itirazlar dile getiren, ahirete
iman etmeyen Kuran yalan sayan ve rasulun yle yle olmas gerektiini syleyen
kiilerdir.
519
Kelbi ve Mukatil bu yetlerin peygamberlii ve yeniden dirilmeyi inkar
eden Ebu Cehil, Velid b. Muire ve arkadalar hakknda nazil olduunu sylerler.
520

Fakat dier yetlerde olduu gibi burada da itiraz sahiplerinden sfatlar ile bahsediliyor.
Drdnc yette kafirlik sfatlaryla, sekizinci yette zalimlik sfatlaryla anlan bu
kiiler burada da Allah ile karlamay ummamalaryla nitelenmektedirler.
yette geen rec fiili, kendisinde bir sevin olan eyin gereklemesini
ummakdr.
521
Nefiy ile kullanldnda ise Tihame (Mekke) lugatnda korkmak
anlamna gelmektedir.
522
Lika (karlamak) ise, bir ey ile bulumaktr. Dokunmak
art olmakszn bir eye ulamak diye de ifade olunur. Grme fiili hakknda da
kullanlr. Bundan dolay likaullah ryetullah veya Allaha ermek yahut

517
Elmall, V, s.440 ; Meydani, s.375
518
Furkan, 21
519
Havva, X, s.192
520
Razi, XIII, s.68
521
Bursevi, VI, s.199
522
Ferra, II, s.265; Zemaheri, III,272; Elmall, VI, s.62;
115
kyamet gn, lmden sonra dirilme (bas) hesap ve ceza iin yce Allahn
karsna kmak demektir.
523
te btn bunlardan hareketle Bizimle karlamay
(bir gn huzurumuza geleceklerini) ummayanlar demek, kyamet gnnde tekrar
dirilmeye ve toplanmaya, hirette ceza ve mkafata inanmadklar iin Allahdan
korkmayanlar demeyi ifade eder. Zemaherinin ifadesiyle, kefere olduklarndan bizim
ile karlamay hayrla ummayanlar veya bizim ile karlatklarnda balarna gelecek
err ile korkmayanlar.
524
Elmallnn deyiiyle de, Allah grmeye yz olmayan,
Allahn karsna kacaklarn, azabna atacaklarn mit etmeyen, hirete inanmaz
Allahdan korkmaz kiiler.
525
te bu iddiay ileri srenlerin kimlii budur.
Bu yette zikredilen itirazlarnn ierii hakknda birka ayr husus zerinde
durulur. Tabatabai itiraz yle dile getirir: eer bir beer olduu halde bir kiiye
meleklerin Allahtan vahiy ile inmesi mmkn oluyorsa bu hususta Rasul ve dier
insanlar ortaktr. Buna gre Hz. Muhammedin as. risaleti hak ise bizim de, en azndan
bazlarmzn, onun grdn iddia ettii eyi grmesi, onun nefsinde bulduu eyi
bulmas lazmd. Bu itiraz yedi ve sekizinci yetlerdeki itiraz ile bir dilemma olarak
Rasulullaha as.kar huccet olarak ne srlr. Yani eer beer rasul olamazsa o rasul
deil; yok eer olursa o zaman bizde olalm demektir.
526

Eer iddia ettii gibi risalet semavi bir vergi, gayb ile bir balant ise bunda
beerin bir beer olarak hakk yok. O halde ona bu iddiasnda onu destekleyecek ekilde
yanna bir melek insin, bir hazine insin veya bir cenneti olsun.
Yok eer beerin bir beer olarak byle bir gaybi balant hakk ise ve o buna
ulaabiliyorsa biz neden ulaamyoruz, bizlerde onun gibi bir beeriz. Bize de melekler
ineydi Rabbimizi greydik.
Tabatabaiye gre bu yorumu destekleyen udur: nceki ayette melein
inmesine yanna nezir olmay art kotular. Oysa burada byle bir art yok. Yani melek

523
Zeccac, IV,s.23; lusi, XIX, s.2; Elmall, VI, s.62; Bursevi, VI, s.199
524
Zemaheri, III, s.272
525
Elmall, VI, s.62
526
Tabatabai, Xv, s.197
116
onu destekleyici olarak insin demiyorlar, ona indirildii gibi bize de indirilsin
diyorlar.
527

bni Kesir, yette zikredilen szden iki manann kastedilebileceini syler.
528

lki, peygamberlere olduu gibi melekler bize de risalet ile geleydiler. Bu takdirde
mana u yet gibi olur:
Onlara bir yet geldiinde, Allah'n elilerine verilenin benzeri bize de
verilmedike kesinlikle inanmayz, dediler. Allah, peygamberliini kime vereceini
daha iyi bilir. Su ileyenlere, yapmakta olduklar hilelere karlk Allah tarafndan
aalk ve etin bir azap eriecektir.
529

kinci olarak muratlar u da olabilir: melekler gzmzle grebileceimiz
ekilde ineydi de bize Muhammedin doruluunu bildireydiler. Bu takdirde de mana u
ayet gibidir:
"Yahut, iddia ettiin gibi, zerimize gkten paralar yadrmalsn veya Allah'
ve melekleri gzmzn nne getirmelisin."
530

bni Kesirin bu yorumu dier mfessirlerce de paylalr. Yukarda belirtilen
ikilemlerden baka Razinin ve Bursevinin kaydettii bir baka ikilem de udur:
Meleklerin gkten inip Hz. Muhammedin risaletine, onun davasnda doruluuna
ahitlik etmesi veya bizzat Allahn insanlara grnerek onu dorulamas ve ona tabi
olmay emretmesi Hz. Muhammedin gayesinin gereklemesine daha uygun ve etkili
bir yol olacaktr. Allah onu dorulamak ve desteklemek isteseydi mutlaka byle
yapard. Ama Allah byle yapmad. O halde Allah onu dorulamak ve desteklemek
istemiyor ve o iddia ettii gibi bir peygamber deildir.
531

Onlar bir beerin risalet ile seilebileceini asla kabul etmeyip, byle bir eyin
ancak meleklerin grevi olabileceini dndklerinden (onlar melekleri Allahn
kzlar olarak Allah ile balantda olabilecek tek varlklar olarak gryorlard.) bu

527
age. s.198
528
bni kesirV,142
529
Enam, 124
530
sra, 92
531
Razi, XIII, s.67; Bursevi, VI, s.200
117
szleriyle bir yandan da diyorlard ki, Allah bize melekler indirsin Muhammedin
doruluunu deneyelim, meleklerden soralm veya Allah grelim onun davasnda
doru olduunu sylesin.
532

Onlar ya biliyorlar ki Allah peygamberden bakasna melek gndermez ve
Allah grlmez. O zaman bu szle gayeleri imanlarn olmayacak bir eye balamaktr.
Yada bunu bilmiyorlar da o zaman amalar inatlamak ve onlarn itirazlarn
susturucu nitelikte inen yetler dnda baka mucizeler istemektir. Bylece kendilerince
huccet sahibi olduklarn dndler. Bu durumlar Hz. Musaya as. kavminin Allah
aka grmeden sana inanmayacaz.
533
demesi gibidir.
lusi, mriklerin bu szlerini bir beerin rasul olamayaca onun yerine
meleklerin eli olarak gnderilmesi veya Allahn bizzat aracsz olarak kendisinin
insanlara grnerek teblide bulunmas gerektii eklinde yorumlar.
534

nkar ehlinin gayesi Rasulullah as. alabildiince keye sktrmak, onu bir
ikilemin iine drmektir, aciz brakmaktr. Szleri inat, kibir ve marklkla doludur.
Onlar kendilerini peygamberin yerine hatta ondan daha stn grmek istiyorlar hatta
Allaha kar stnlk taslyorlar. Bunca ak delilleri tanmadlar da Rasulullahdan as.
olmayacak mucizeler istiyorlar.

II. nkarn Sebepleri
Furkan sresinde inkarclarn vahye ynelik itirazlar yannda onlar inkara
srkleyen sebeplerden de bahsedilmitir. Onlarn itirazlarna cevaplar verilirken bu
sebepler zerinde de durulmu, geersizlikleri ortaya konulmutur. Hatta yirmi birinci
yette zikredilen melekleri ve Allah grme eklinde ki itirazlarnn kendisi
cevaplanmam, itirazn temelinde yatan kibir sebebi ele alnp cevaplanmtr. Bu

532
Zemaheri, III, s.272; Taberi, XVII, s.426; Merai, XIX, s.5; evkani, IV, s.69; Vehbi, X, s.3817;
Ate, VI, s.253
533
Bakara, 55
534
lusi, XIX, s.2
118
adan bu almada srede belirtilen inkar sebepleri zerinde durmak uygun ve
gereklidir.
Aada sreden tespit ettiimiz bir takm inkar sebeplerini ele alacaz. Fakat
insan davrannn hem iten hem de dtan gelen bir ok uyarclarn karmak etkisiyle
olumas sebebiyle,
535
vahyi inkar eden bir kiinin bu davrann net olarak bir veya
birka sebebe balamak doru olmad gibi mmkn de deildir.

A. Allah Tealay Hakk ile Tanyamamalar
Allah hakk ile tanyamama her ne kadar bir sebep olarak srede ak
ifadelerle dile getirilmese de irkin, inkarn ve btn itirazlarn temel sebebi olmas ve
srede inkarclarn itirazlarna verilen cevaplarn banda Allah tantma yer almas
nedeniyle ilk olarak belirtilmesi gereken bir sebeptir.
Srenin ilk yeti, daha nce ilgili blmde tefsirini belirttiimiz
tebrekellezi ifadesi ile balyor, Allah alemlere inzar iin eli ve kitap gnderici
olarak tantyor ve ardndan gelen ikinci yette de Allah yerlerin ve gklerin
hkmranlna sahip, evlad ve ortak edinmekten mnezzeh, her eyi yaratan olarak
tantmaya devam ediyor. Mrik itirazlar da sk sk Allah tantc ifadelerle cevaplar
veriyor. (Rasulm!) De ki: Onu gklerde ve yerdeki gizlilikleri bilen Allah indirdi.
phesiz O, ok balaycdr, engin merhamet sahibidir.
536

nk onlarn vahiy meselesine yaklamlar zihinlerinde mevcut olan Allah
dncesi ile ok yakndan alakaldr. Srenin indii tarihi, sosyal ve kltrel evre
bal altnda ele aldmz gibi onlar melekler ve cinleri Allahn ocuklar olarak
dnyorlard. Onlar iin Allah uzak Tanr idi ve ibadetlerinin yneldii zat deildi.
Onlara gre Allah, onlar iin melekleri, cinleri ve gaybi gleri temsil eden putlar
tapnma kbleleri olarak tayin etmiti ve bu putlara tapma onlar Allaha yaklatrc idi
ve efaat edilme sebebiydi.

535
Feriha Baymur, Genel Psikoloji, 11. Basm, stanbul: nklap Kitapevi, 1994 s.67
536
Furkan, 4
119
biz onlara sadece bizi Allaha daha ok yaklatrsnlar diye tapyoruz.
537

ve diyorlar ki, bunlar Allah katnda bizim efaatilerimizdir.
538

Allah, bir kraln yetkilerini datmas gibi yetkilerini yar tanr putlara
datmt. Bir beerin bu artlarda Allah ile iletiim kurmas, deil bir beerin
peygamber olarak gnderilmesi gerekte Allahn insanlara herhangi bir eli
gndermesi bile sama bir durumdu.
539
nk O, zaten putlar insanlarla kendi arasnda
vasta klmt.
Sonuta onlarn vahiy konusundaki itirazlarnn temel sebebi Enam sresinde
de tespit edildii gibi Allah hakk ile tanyamamadr.
Allah' gerei gibi tanmadlar. nk "Allah hibir beere bir ey indirmedi"
dediler.
540


B. Nefsi lah Edinmeleri
Furkan sresinin krk nc yeti inkarn temel sebeplerinden birini dile
getirir; nefsi ilah edinme.
Kt duygularn kendisine tanr edinen kimseyi grdn m? Sen (Rasulm!)
ona koruyucu olabilir misin?
541

Heva nefsin bir ehvete, insanda var olan hayvani i gdlerle kt bir istee
ynelip meyletmesidir.
542
Onun ilah olmas da ona uymadr.
543
Allah byle, nefse
uymay onu ilah edinme olarak niteler.

537
Zmer, 3
538
Yunus, 18
539
Yldrm, age. s.6
540
Enam,91 kr. Hacc,74; Zmer,67
541
Furkan,43
542
Abdurrahman Kasapolu, Kuranda man Psikolojisi, 1. Basm, stanbul: Yalnz Kurt Yaynlar,
1997 s.174
543
Tabatabai, XV, s.223; Bursevi, VI, s.217
120
Bu yetin tefsirinde mfessirlerin bni Abbasdan naklettii zere cahiliyede
kii gzel grd bir taa bir mddet kulluk ederdi. Daha sonra o tatan daha gzelini
grnce de nceleri kulluk ettii ta brakp yeni taa kulluk etmeye balard.
544
Razi de
Said bni Cubeyrden nakleder ki, mrik bir saneme tapar, daha sonra ondan gzelini
grnce onu atp yenisine tapard.
545

Bu yette hitap Rasulullaha as. ynelik olup teaccup ierir.
546
Bu vasftaki
kiilerin iman etmesini beklemesinin alacak bir durum olduunu, byle kiilerin
imannn mmkn olmadn vurgular. nk onlar doruya ve hakka tabi olma
niyetinde deiller, sadece nefislerinin ho grd eyin peine dme eilimindeler.
Bu ekilde hevalarna uymalar ile onlarn ilah hevalar olmutur. Heva yalnz dnyevi
ve geici eylere ar tutkuyu gstermekle kalmaz; aksine inan ve inancn tezahrlerini
etkileyen kaynak olarak bazen de Allahn yerine konur ve Onunla denkletirilir.
Hevann bir ilah gibi insana hkmettii ortamda insann ehvet, zevk, sefa ve lezzetlere
bamllktan kurtulmas mmkn deildir.
547
Artk her hangi bir delil hccet
dinleyecek halde deiller. Onlarn ne Allah hakknda ne vahiy hakknda ve ne de
ilahlar hakkndaki tavr ve inanlar akln, tefekkrn rndr. Onlar peine dtkleri
nefsi arzularn bir savunma mekanizmas olarak akla vurma ile mantkl aklamalara
bryorlar ve sonra kendileri de bunlara inanyorlar.
548
Necm sresinin yirmi nc
yetinde
549
belirtildii zere onlarn taptklar ilahlar dahi, zanlarnn ve heva ve
heveslerinin bir uydurmas idi. Suat Yldrmn belirttii gibi mrikler Allah
kendilerine veya br yaratklara kyas ediyorlar, sapm hayalleri ile bir Allah
tasavvuru oluturuyorlar ki bunu neticesinde Allahn Rab olarak btn kainata tek
bana yeterli olamayacan dnyor ve Onunla beraber olacak tanrlar var
ediyorlard.
550


544
Taberi, XVII, s.459; bni Kesir, V, s.154
545
Razi, XIII, s.86
546
evkani, IV, s.77; Bursevi, VI, s.217
547
Mehmet Yolcu, Kuranda nkar Psikolojisi, stanbul:, ra Yaynlar, 2004. s.180,181
548
Bk. Alper, Hlya, mann Psikolojik Yaps, stanbul: Rabet Yaynlar, 2002. s. 181
549
Necm, 23: Bunlar (putlar), sizin ve atalarnzn takt isimlerden baka bir ey deildir. Allah onlar
hakknda hibir delil indirmemitir. Onlar ancak zanna ve nefislerinin arzusuna uyuyorlar. Halbuki
kendilerine Rableri tarafndan yol gsterici gelmitir.
550
Yldrm, age. s.289
121
Kt duygularna dkn, nefsinin klesi olmu kiiler Allahn gazabndan
kaabilmek iin Allah hakkndaki her pheye kulak verirler ve sonunda inkara
derler. Bunlar ne kfr sevdikleri iin veya kfr mantkl ve akllca grdkleri iin
inkara ynelmiyorlar, nefislerinin arzularndan vaz geemedikleri iin, gnahlar
sevdikleri iin Allahn vahyini tasdike yanamyor ve ahireti reddediyorlar.
551
Zaten bu
ekilde istek ve arzularnn eiliminde olan ve dnyann bir daha ele gemez bir yaam
olduunu dnen kiiler iin din ilgi alan dndadr.
552

te bu sebeple ki yukarda da grdmz gibi inkarclarn vahye ynelttikleri
itirazlar gerek manada bir delile, bir akli tefekkre dayanmad gibi onlar bu
konularda kendilerine verilecek cevaplara teslim olmaya pek niyetli de deiller.
Ayrca hevalarn ilah edinmeleri, onlarn snrsz bir zgrlk duygusu ve
istei iinde olduklarn, hibir ekilde yaptklar iin ne topluma nede Allaha kar bir
sorumluluk duygusuna sahip olmadklar hatta byle bir eyi dnmek bile
istemediklerini ortaya koyar. Nitekim Kuranda onlarn topluma kar sorumsuz
tavrlar eletirilir.
Allah'n size rzk olarak verdiklerinden hayra sarfediniz, denildiinde,
kfirler mminlere dediler ki: Allah'n diledii takdirde doyuraca kimseleri biz mi
doyuracaz? Siz gerekten apak bir sapklk iindesiniz.
553

Eksik lp noksan yapan hilekrlara yazklar olsun! Onlar insanlardan
alrken lp tarttklarnda tam, Onlara vermek iin lp tarttklarnda ise eksik ler
ve tartarlar.
554

nsandaki bu snrsz zgrlk dncesi ve kendi nefsani arzularn istedii
gibi tatmin etme istei o kiiyi dini yaantdan ve ahiret dncesinden soutan
555
ve
hatta dini inkara veya grmemezlikten gelmeye srkleyen gl birer etkendirler.
556

nk dini emirlere boyun emek beraberinde getirecei sorumluluk duygusu,

551
Ulutrk, s.280
552
Kasapolu, s.176
553
Yasin,47
554
Mutaffifin,1-3
555
Hkelekli, Hayati, Din Psikolojisi, Ankara: TDV. 1996. s.107
556
Aydn, Ali Rza, Dini nkarn Psiko-Sosyal Nedenleri, (baslmam doktora tezi), Samsun,1995. s.36
122
Rasulullaha as. tabi olma, ahiret dncesi, ibadetler vb. ile hem zgrlk dncesiyle
hem de nefsi arzularn sorunsuz doyurulmas ile atr.
Btn bunlarn sonucunda deimez lleri, bilinen kriterleri, yerlemi
lleri ineyen, bir kiilik ortaya kar ki byle bir kiiliin da vurmu ruhsal
durumu ve onun vahiy karsndaki tavr al Furkan sresinde rneklerle gzler nne
seriliyor. Bu kii btnyle arzusuna boyun eiyor, ihtiraslarn tutsa oluyor, kendi
ahsna ibadet ediyor. Bir ilah haline getirip ibadet ettii, boyun edii azgn ihtiras ile
atyorsa, hibir lye uymuyor, hibir snr tanmyor, hibir mantk kuraln
dinlemiyordur. Sadece bu nedenlerle vahyin gznn nne serdii onca akli ve hissi
delili grmezlikten geliyor, ona inanmamak iin bahane ve iftira derecesinde itirazlar
retiyor.

C. hireti nkar Etmeleri
Furkan sresinde mriklerin vahye ynelttii itirazlarn bir ksm ilk yetlerde
dile getirildikten sonra bu itirazlarn arkasndaki asl sebebin ahireti inkar olduu
belirtilir.
Onlar stelik kyameti de yalan saydlar. Biz ise, kyameti inkr edenler iin
alevli bir ate hazrladk.
557

Baz mfessirler bu yetteki ifadenin amacnn, inkarclarn nceki yetlerde
zikredilen itiraz ve inkarlarndan sonra bir baka inkarlarn veya bu inkarlarndan daha
alacak olann yani ahireti inkarlarn belirtmek ve ele almak olduunu syler.
558

Bunun yannda bir ok mfessir de buradaki ifadenin amacnn nceki yetlerde
mriklerden nakledilen itirazlarn asl sebebinin ahireti inkar olduunu ortaya koymak
olduunu syler.
559
Razi derki: onlar ahireti yalanlyorlar, sevap veya ceza grleceini

557
Furkan, 11
558
Zemaheri, III, s.266; evkani, IV, s.64; lusi,XVIII, s.241
559
Taberi, XVII, s.408; Razi,XIII, s.54; Tabatabai, XV, s.187; Derveze, II, s.56; Elmall, VI, s.58
123
ummuyorlar. Bu sebeple de nazar ve fikir klfetine katlanamyorlar ve kendilerine
sunulan delillerden de faydalanamyorlar.
560

Zaten onlar ahirete inanacak olsaydlar yedinci ve sekizinci yetlerde
zikredilen itirazlarn (Rasulullaha as. yardmc bir melein inmesi, hazinesinin ve
cennetinin olmas) dile getirmezlerdi de ahiret sevabn umarlard. Fakat bu ynde bir
beklentileri olmaynca ahiret mutluluu iin irat olunmay da istemiyorlard. Bu
tutumlar da onlar bu itirazlar dile getirmeye itiyordu.
561

Bu yetten baka bu gerei vurgulayan bir dier yette srenin krknc
yetidir.
(Reslm!) Andolsun (bu Mekkeli putperestler), bel ve felket yamuruna
tutulmu olan o beldeye uramlardr. Peki onu grmyorlar myd? Hayr, onlar
ldkten sonra dirilmeyi ummamaktadrlar.
562

Mekkeliler ama yaptklar ticaret yolculuklar sebebiyle yette bel ve
felaket tutulmu olan belde olarak tanmlanan Lut as.n kavminin ehri Sodoma
uruyorlar onun helak ile harabe olmu halini mahede ediyorlard. Fakat onlar
Sodomun gnahlar sebebiyle helak olduuna inanmyorlar ve lmden sonra dirilmeye
inanmadklarndan onlarn halinden de ibret alma gerei hissetmiyorlard.
563
nk
onlar bu helkleri rastlantlara, olas durumlara balyorlard ve ilenen gnahlarla
herhangi bir ilikisi olduunu dnmyorlard. Ahirette cezalandrlmay inkar eden bir
kavim dnyada cezalandrlmay nasl olurda kabul ederdi?
Kyameti ve kabirden kalkacaklarn mit etmeyenler Allahn ne srd
bunca delillerden ve ibret manzaralarndan t almazlar ki. nk, bir insann dinin
tekliflerinin zorluk ve meakkatine sabretmesi ancak ahiret korkusu ile olabilir. O halde
ahirete inanmayan bu kadar klfeti yklenemez, kabul edemez.
564
Onlarn vahyi kabul
etmemelerinin temel sebeplerinden biri de ite budur. Mrikler ldkten sonra

560
Razi,XIII, s.54
561
bni Kesir, V, s.137; Elmall, VI, s.58
562
Furkan, 40
563
Bursevi, VI, s.215; lusi,XIX, s.21
564
Vehbi XIX, s.3837
124
dirilmeye inanmyorlard. nceki konularda belirttiimiz gibi bu ynde baz
inanlarnn olduunu gsterir baz rivayetler olsa bile yine de inanlar Kurann tarif
ettii ahiret yaam eklinde deildi. Onlara gre lm ile her ey bitiyordu. Kuran
vahyi onlar bu konuda uyarnca iddetle kar ktlar. Bu sebeple vahyi de inkar
etiler.
565
nk kyameti ve yeniden dirilmeyi, mkafat veya ceza grmeyi inkar
ettikten sonra kullar slah iin kitap indirmek ve rasul gndermek abes bir i olur.
Onlarn bu tavr onlar, kendilerine sunulan vahyin delilleri ve ibret
manzaralar zerinde dnmemeye itti. Lut kavminin akibetini gzleri ile
grmediklerinden deil ahiret iin bir beklentileri olmadndan ibret almyorlar.
566

nkarclar gzleriyle grdkleri bu manzaradan dahi ibret almadktan sonra onlara
sunulan akli delillerden de elbette ibret almak istemeyeceklerdir.

D. Dnya Nimetlerine Ar Balanmalar
Furkan sresinin on yedinci ve on sekizinci yetlerinde zikredilen hiret
sahnesinde inkarn bir baka sebebi dile getirilir. Allah Tealann mriklerin Ondan
baka taptklar ilahlarn sorgulamasnda bu batl tanrlar, irkin ve inkarn sebebinin
Allahn mriklerin atalarna ve kendilerine bolca nimetler vermesi neticesinde onlarn
zikri unutmas olduunu belirtirler.
O gn Rabbin onlar ve Allahdan baka taptklar eyleri toplar da, der ki: u
kullarm siz mi saptrdnz, yoksa kendileri mi yoldan ktlar? Onlar: Seni tenzih
ederiz. Seni brakp da baka dostlar edinmek bize yaramaz; fakat sen onlara ve
atalarna o kadar bol nimet verdin ki, sonunda (seni) anmay unuttular ve helak hak
eden bir kavim oldular, derler.
567


565
Ate, VI, s.249; Mehmet Vehbi, IX, s.3795
566
Taberi, XVII, s.458 evkani, IV, s.77
567
Furkan, 17,18
125
yette bahsedilen batl tanrlardan kast mriklerin ilahlatrp tapt melekler
ve Hz. sa as., Hz. zeyr as. gibi peygamberlerdir.
568
Onlar eytanlarn ii olan
saptrmay kendilerinden nefy ettikten sonra Allahn mrik nesillere ve atalarna
fazlndan verdii nimetlerin kr sebebi olmas gerekirken onlar tarafndan kfrn ve
nisyann sebebi klndn ve bunun da onlarn irke dmek suretiyle helaknn asl
sebebini oluturduunu dile getirmilerdir.
569
Ayrca bu yette saptrmann fakat sen
onlara ve atalarna o kadar bol nimet verdin ki ifadesiyle Allaha nispet edilmesi,
Zemaherinin beyanna gre, brahim sresindeki Allah zalimleri saptrr, Allah
dilediini yapar.
570
ifadesi gibidir ve hakiki manada deil mecazi manadadr.
571

Bursevi, saptrmann nimetler vermesi sebebiyle Allaha nispet edilmediini nk
Allahn nimetlerini kr ve hatrlatma ve hidayet sebebi olarak verdiini fakat, bu
kr sebeplerini inkar sebebine dntrmelerinden dolay saptrmann mriklerin
bizzat kendilerine nispet edildiini syler.
572

yetteki zikir, Allaha iman, Kuran, vahiy, peygamberlerin daveti, eriat ve
dnya ve hiret iin onlara ynelik gzel hatrlatmalarn olduu eyler
573
, Allahn
yaratnn harikalarna bakarak ibret alma vb. eylerdir.
574
Nisyan (unutma) ise
kastl olarak yz evirme manasnda istiaredir.
575
Br ifadesi de, hi bir ey olmayan,
batl
576
, kendisinde hayr olmayan
577
anlamlarna gelmektedir. Bol nimet verdin
ifadesi onlarn zerinden ok zamanlar geti ve zikri, yani seni anmay, peygamberlerin
dili ile onlara bildirdiin vahyini ve davetini unuttular, yz evirdiler. Bylece helak
olan veya kendisinde iman cihetinde hayr olmayan bir kavim oldular
578
demek olur.
Bursevi, bolca verilen nimetlerin inkar sebebine dnmesini yle aklar:
onlara ve atalarna uzun mr ve eitli nimetler verdin ki hakkn bilsinler ve onlar

568
Zeccac, IV, s.60; Zemaheri, III, s.270; bni Kesir, V, s.140; Taberi, XVII, s.416; Razi, XIII, s.61;
lusi,XVIII, s.248; Nesefi, II, s.1160 Hesaba ekilecek sz konusu mabudlarn putlar olduu ynnde
Kelbiden rivayette vardr. Bk. Nesefi a.y.
569
lusi,XVIII, s.250
570
brahim, 27
571
Zemaheri, III, s.270; Razi, XIII, s.63
572
Bursevi, VI, s.197
573
Razi, XIII, s.63; bni Kesir, V; bni ur, XVIII, s.340; Nesefi, II, s.1160
574
evkani,IV, s.67
575
bni ur, XVIII, s.340
576
Ferra, II,s.264
577
Zeccac, IV, s.61
578
bni Kesir, V, s.140; Taberi, XVII, s.417
126
iin kretsinler. Fakat onlar ehvetlerine daldlar ve zikri unuttular. Yani Seni
anmaktan gaflete dtler, kendilerine yaplan nasihatlerden, nimetlerini dnmekten,
yetlerin zerinde tedebbrden yz evirdiler. Bylece hidayet sebeplerini dalalet
sebeplerine evirdiler.
579

Rahat ve lks iinde yaay, bazen insanlar Allahtan uzaklatrabilmektedir.
nsan rahat ve nimete kavuunca bunun hep byle devam edeceini, hi elinden
kmayacan sanr. Bu nimetler karsnda kretmeyi de terk ettii zaman yaratln
gayesini ve ahireti unutarak iyice azar, iinde bulunduu nimetleri kendi iktidar ile elde
ettii zannna kaplr. Onlar zerinde gerek mlk sahibi imi, dnyada devaml
kalacakm, Allahn hkm hakk yokmu gibi kendisini mutlak mutasarrf grr.
580

Bundan sonra o insan Allah hatrlamaz, ehvetini doyurmaya alr. Tutkular gittike
artar ve sonunda bu ekilde ruhunu mahveder. nk ruhun gdas madde deil,
sevgidir, zikirdir, ibadettir. Allaha kulluktan uzak kalan ruh mahvolur.
581


E. Peygamberin Beer Oluu ve Mucize Beklemeleri
Mekke mriklerinin uluhiyet dncelerini ilerken grdmz zere onlar
bir beerin Allah ile arasnda bir iletiimin olabilmesini, bir beerin Allahn elisi
olabilmesini imkansz gryorlard. Onlara gre insan Allaha ancak putlar aracl ile
ynelebilirdi. Bu tutum Mekke mriklerinde grlen bir ilk deil tarih boyunca tm
peygamberlere yneltilmi bir itiraz sebebi idi.
kendilerine hidayet rehberi geldiinde, insanlarn (buna) inanmalarn srf,
"Allah, peygamber olarak bir beeri mi gnderdi?" demeleri engellemitir.
582

Furkan sresinin yedinci ve sekizinci yetlerinde mucizeler sahibi olaan st
bir ahsiyet olmas istei ve Rasulullah as. iin yaplan byye tutulmu bir adam
nitelemesi bu art dncenin tezahrdr. Srenin yirminci yetindeki Sizin bir

579
Bursevi, VI, s.197
580
Yldrm, age. s.292
581
Ate,VI, s.251
582
sra, 94
127
ksmnz dier bir ksmnza imtihan (vesilesi) kldk ifadesinde bu durumun yani
peygamberlerin bir melek olarak deil de bir beer olarak gnderilmesinin,
Rasulullahn as. zengin olmamasnn bir imtihan vesilesi olduu belirtilir.
583

Srede belirtilen bir dier konu da mucize isteidir. Kurann mucize
konusundaki tavrn u yetler zetler durumdadr: Biz dilesek, onlarn zerine gkten
bir mucize indiririz de, ona boyunlar eilip kalr.
584

Bizi, yetler (mucizeler) gndermekten alkoyan tek ey, ncekilerin bu
yetleri yalanlam olmasdr. Nitekim Semd kavmine, ak bir mucize olmak zere bir
dii deve vermitik. Onlar ise, (bu deveyi boazladlar ve) bu yzden zalim oldular.
Oysa biz yetleri ancak korkutmak iin gndeririz.
585

Bu sebepledir ki mriklerin mucize istekleri Kuranda olumlu
karlanmamtr. nk onlarn bu istekleri ne Kuran delillerinin yetersizliinden ne
de Rasulullah as. elinden risaletini ispatlayacak ekilde onlara hi mucize gsterilmemi
olmasndand. Bilakis onlara Rasulullahn as. elinden mucizeler gsterilmiti.
586
Bu
istekleri srenin yirmi birinci yetinde belirtildii zere sadece inatlarnn,
azgnlklarnn ve kibirlerinin rnyd yoksa mucize grmediklerinden deil. te bu
durum Rasulullahn as.bir beer olmasnn ve ondan mucizeler istenmesinin bir itiraz
deil, itiraz etmek iin bir bahane sebep olduunu dndrr.

F. Kibirlenmeleri
Furkan sresinde belirtildii zere mrikleri inkara ve vahye itirazlarda
bulunmaya iten sebeplerden biri de hi phesiz kibirdir. lgili yette yle
denmektedir:

583
Razi, XIII, s.66; Taberi, XVII, s.424; bni ur, XVIII, s.344
584
uara, 4
585
sra, 59
586
bk. Kamer,1; Mucizelerin risaleti ispatlamadaki konumu iin bk. Fahrettin Razi, El-Muhassal
(Kelama Giri), ev: Hseyin Atay,1. bask,Ank. T.C. Kltr Bakanl Yaynlar, 2002. s.229 vd.
128
... Andolsun ki kendileri hakknda kibire kaplmlar ve azgnlkta pek ileri
gitmilerdir.
587

yetteki bu ifade mahzuf bir kasemin cevabdr.
588
Yani vallahi, onlar, bu
szleri syleyen inkarclar, kendileri iin byklk iddia etmi, zlm ve azgnlkta
haddi amlardr. demek olur. stikbar, Bursevinin beyan ettii zere, olmayan bir
eyi kendinde var gstermek, bo bir stnlk gsterisinde bulunmak demektir.
589
Yani
onlar kendilerine melek eliler gnderilmesini ve Rabblerini grmek istemeleri ile
kendilerine ok yksek bir deer bimiler ve kendilerini olmadklar bir menzilde
grmlerdir. Byle yapmakla da azgnlk ve isyanda hadlerini fazlaca amlardr.
yetteki fi enfusihim (kendi nefislerinde) kaydyla anlalan, bu kibir onlarn
kalplerinde gizli tuttuklar bir dncedir.
590
Bylelikle, ne srlen gstermelik
sebepler ve itirazlarn tesinde inkarclarn kalplerinde bulunan asl sebebin kibir
olduunu bu yetten anlayabiliriz.
Onlar bir de utuvv (azgnlkta pek ileri gitmek) ile nitelenmilerdir. Bursevi
bu konu da unlar syler: nk onlar Allah grmek gibi dnyada peygamberler
dahil hi kimsenin nail olamad bir eyi istemilerdir. Her ne kadar Hz. Muhammed
as. mirata buna nail olduysa da, o da buna ancak kevn ve fesad (olular ve
bozulular) aleminden olan yedinci semadan yani dnyann snrlarndan te geerek
nail olmutu. Onlar ise bu mucizeyi inanmak veya delil istemek iin deil inat olsun
diye istediler. Ayn zaman da onlar kendilerine bir delil istediklerinde bu onlara sunuldu
ama sonra yine daha sonra yine ve defalarca deliller istediler. Btn bunlar onlarn
amacnn kalplerindeki pheleri gidererek imana ulatracak delilleri grmek deil
kibir ile inatlamak olduunu ortaya koyar. Zaten iman gayba yaplr yoksa onlarn
isteklerinde olduu gibi gz ile grdkten sonra olan iman deildir.
591

Kibir, tanrlarla insanlar yartran ve savatran Yunan mitolojilerinden, biz
tanry ldrdk diyen ada felsefelere kadar insanlk tarihinde etkili bir inkar sebebi

587
Furkan, 21
588
lusi, XIX, s.3
589
Bursevi, VI,s.200
590
Zemaheri, III, s.272; lusi XIX, s.3; Mehmet Vehbi, X, s.3818
591
Bursevi, VI,s.200
129
olarak grlr.
592
ounlukla kibir ve inat i ie bulunarak, insan ftratnn Yaratcya
alan manevi pencerelerini perdelemektedir. ou defalar hkmdarlar ve onlarn
etrafnda bulunan ileri gelenler peygamberlerin hak davetine kar kmlardr. Bunlar
Allaha kul olmay, Allahn dier kullar gibi muamele grmeyi kibirlerine
yedirememilerdir. Kuranda bu tiplerin rnekleri olarak Firavn, Nemrud, Karun vb.
yer alrken Mekke ehir ynetiminin ileri gelenleri olan Ebu Cehil, Velid b. Mire, s
b. Vail, Utbe b. Ebi Rebia, Umeyye b. Halef, Nadr b. Haris gibileri de Rasulullaha as.
kar ayn tavr gstermitir.
593
Nitekim bunlar; Abdullah b. Mesud, Ammar, Bilal,
Suheyb, Amir b. Fheyre, Ebu Huzeyfenin klesi Salim, mer b. Hattabn klesi
Mihca, el-Hadraminin klesi Cebr ve arkadalar gibi mslmanlar grdklerinde
onlarla alay ederek, mslman olalm da bunlar gibi mi olalm?derlerdi.
594

Velid b. Muire hakknda nazil olan Ve dediler ki: Bu Kur'an iki ehirden bir
byk adama indirilse olmaz myd?
595
yetinde aka grld zere bu kiiler
kendilerini Allahn kendilerine bir nezir peygamber olarak seip gnderdii Hz.
Muhammed as.dan da stn gryorlard. Velid b. Muire yle dermi: eer
Muhammede inen hak ise ya bana yada Ebu Mesuda inmeliydi. yette kastedilen iki
kiinin kimlii iin zikredilen isimler, Velid b.Muire el-Mahzumi ve Habib b. Amr b.
Amir es-Sakafi, Utbe b. Rabia, Kinane b. Abdyalil ve Urve b. Mesud es-Sakafi gibi
Mekke ve Taifin nde gelen zenginlerinin isimlerdir.
596
Mal ve servet sahibi olmak,
kendinin sonsuz bir gcnn olduunu dnmek insanlar iin hep inkara srkleyen
bir sebep olmutur.
597
Bunlar sahip olduklar zenginlik, evlat ve kabile destei ayrca
siyasi otoriteleri sayesinde kendilerini blgenin en ulu kiileri olarak gryorlard ve
zenginlii olmayan bir yetim olan ve erkek ocuu olmad iin onlarn deyimiyle
ebter bir kii olan Hz Muhammedi as., kendilerinden daha aa, kendilerini ise
ondan daha yce grmek istiyorlard.
598
Ona iman ile tabi olmay, ona boyun emei
hele hele yukarda ismi geen Mekkenin kleleri ve zayf kiileri ile ayn statde bir

592
Yldrm, age. s.290
593
Veli Ulutrk, Kuran- Kerime Gre nkar ve nkar Amilleri A...F. dergisi say:7, yl: 1986.
s.223
594
Kurtubi, , XIII, s.18
595
Zuhruf, 31
596
Zemaheri, IV, s.247-248; bni Hiam, I, s.361
597
Demirci, s.120
598
Elmall, VI, s.62
130
arada bulunmay asla kendi nefislerine yediremediler. Oysa kibirlenmek, kendini byk
sanmakla byklk olmad gibi bu byklk dncesi de kendi itikatlarnca olup
gerei olmayan bir durumdur.
599
Bunlarla beraber psikoloji ilminin verilerine gre dik
kafal kibirli kiilikler inkara daha yatkn olup bu kiilikler bir inancn arkasndaki
dayanaklar dinleyecek, renecek kadar ho grye ve sosyal tasvip duygusuna sahip
deildirler. Onlarda bunun yerine bencillik ve saldrganlk hakimdir.
600
Bu sebepten
dolay kibir sahiplerinin kibri onlar vahyi dinlemekten, ondaki gerekleri dnmekten,
delilleri zerinde kafa yormaktan alkoyuyordu. Byle bir tutumla da imana ulamalar
mmkn deildi.
Kendilerine gelmi kesin bir delil olmakszn, Allah'n yetleri hakknda
mnakaa edenler var ya, hi phe yok ki, onlarn kalplerinde, asla yetiemeyecekleri
bir byklk hevesinden baka bir ey yoktur. Sen Allah'a sn. Kukusuz O, iiten ve
grendir.
601
yeti onlarn durumunu ok iyi aklamaktadr. Furkan sresinde de rnei
grld zere bu gibi kibir sahibi kiiler kendileri inkar etmekle kalmam dier
insanlar da bu yoldan vaz geirmek iin ellerindeki btn imkanlar harcamaktan
ekinmemilerdir. Peygamberlere kar mcadelede bulunmular ve srf inat olsun,
itiraz olsun, bir kar delil olsun diye itirazlar konusunda rneklerini grdmz
trden herhangi bir dayanaktan yoksun bir ok aslsz laflar ileri srmlerdir. Velid b.
Mirenin Kuran sihir olarak nitelemesi rneinde
602
olduu gibi bu itirazlarn
sahipleri olarak onlarda bu szlere aslnda inanmyordu.

G. Akl Kullanmadan nat ile Mcadele Etmeleri
Kuran- Kerimin bir ok yerinde olduu gibi Furkan sresinde de belirtilen
inkarn temel nedenlerinden biri akletmemedir. Her ne kadar Allah inancn elde etmede
akln tek bana yeterli olup olmamas slam kelamclar arasnda ihtilafl olsa da akln
nemli bir bilgi kayna olduu ve duyularla gelen bilgilerin yorumlanp imana veya

599
Mehmet Vehbi, X, s.3818
600
Aydn, s.36
601
Mmin,56
602
Bk. Elmall, VIII, s.422
131
inanszla varmadaki nemi kesindir.
603
Zaten akl sahibi olmayanlar dini tebliin
muhatab deildirler. Fakat inkarclar Kuran karsnda akl devre d brakma gibi bir
eilim iine girmilerdir.
Furkan sresinde mriklerin vahiy ve vahyin onlara sunduu deliller
karsndaki tutumlar yle ifade edilir:
Yoksa sen, onlarn ounun gerekten (sz) dinleyeceini yahut dneceini
mi sanyorsun? Hayr, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapktrlar.
604

Bu yette inkarclar, insan hayvandan ayran zellik olan akl kullanmamalar
sebebiyle nce hayvanlara benzetiliyor sonra da hayvanlarn yaratllarnn gereini
yerine getirmesi, kendilerine iyilik yapan sahiplerine sadakat gstermelerine ramen
inkarclarn insann yaratl gayesi olan Allah tanma ve Ona kulluk etme grevini
yapmamalar ve onlara nice nimetler veren Rabblerine kretmemeleri sebebiyle de
hayvandan da aa olduklar belirtiliyor.
605

Burada inkarclarda nefy edilen, onlarda bulunmad belirtilen iki zellik
dinleme ve akletmedir. Dikkat edilirse onlarn iitme ve akletme kabiliyetlerinin
olmad deil bu iki yetenei kullanmadklar belirtiliyor. Baka yetlerde de,
kullanlmayan bu zellikler yok hkmnde saylp onlar iin sar ve dilsiz nitelemesi
yaplr.
606
Buradaki durum Araf sresinde gayet gzel aklanmaktadr:
Andolsun, biz cinler ve insanlardan birounu cehennem iin yaratmzdr.
Onlarn kalpleri vardr, onlarla kavramazlar; gzleri vardr, onlarla grmezler; kulaklar
vardr, onlarla iitmezler. te onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da akndrlar. te
asl gafiller onlardr.
607

Bu ve benzeri yetlerde zellikle iitme ve akletme yeteneklerindeki
olumsuzluun zikredilmesinin sebebi, insann yaamda dorular bulmas bu ikisinden
biri ile olur. Kii ya kendisi akleder, akl ile hakk bulur ve ona tabi olur; ya da akleden

603
Yaar Fersaholu, Kuranda Zihin Eitimi. 2. Basm. stanbul: Marifet Yaynlar, 1998. s.185
604
Furkan,44
605
Razi, onlarn hayvanlardan aa saylmasna alt neden sayar. Bk. Razi, XIII, s.87
606
Bakara, 171; Enfal, 22; Zuhruf, 40 vb.
607
Araf, 179
132
birinin szne ve nasihatine kulak verir. Her iki halde de doruya ular. Dinleme,
akletmeden nce zikredilir ki, insanlar arasnda iiterek doruyu bulma, aklederek
olandan daha yaygn ve daha nemlidir.
608
Fakat yette belirtildii zere mrik, insan
doru bilgiye, dolaysyla doru inanca gtren bu iki etkili yolu da kullanamamaktadr.
Bu olumsuzluun sebebi asla onlarn bu nimetten yoksun olmas deildir. yette
onlarn iitme ve akletme kabiliyetlerinin olmad deil bu iki yetenei kullanmadklar
belirtiliyor. Ayrca bu durum bir ou kaydyla snrlandrlmtr. nk aralarnda
slamn doruluunu akledip srf kibir yznden iman etmeyen akl sahipleri de
vardr.
609

O halde var olan akl doru bir ekilde kullanamamann sebebi zerinde
durmak gerekmektedir. nk burada inkarn asl sebebi o olmu olur.
slam vahyi o zaman ki mrik inanlardan farkl bir inan yaps ne sryor,
onlar bu yeni inanca davet ediyor ve mrik inancn batlln, arpkln ve
tutarszln aka ortaya koyuyordu. Oysa tm insanlar davran, inan, ve
dnlerinde zellikle yce deerler ifade eden dini inan ve dnlerinde daima
tutarllk arar, yle olduuna inanr, gerekirse grlen tutarszlklar usa vurma ile
kendince tutarl hale getirir. Ayn zamanda insann sahip olduu deerler kiide bir kere
yerletikten sonra kolay kolay deimezler ve deiime kar koyar, kendilerini
savunurlar.
610

Onlar slam vahyine kar kendilerince aklc ve mantkl olan, Peygamberin
meleklerden olmas, mucize gstermesi vb. itirazlarda bulunuyorlard. nk inanlar
akla uygun olmalyd. Oysa bununla beraber onlar hi dnmyorlard ki, peygamberin
melek olmasn isteyen kendileri, bir beerin Allahn elisi olmasna rza
gsteremezken basit bir tan ilah olmasna rza gsterebiliyorlard.
611
Hatta mrikler
kendi elleriyle ekil verdikleri bir takm cansz nesnelere tapyorlard. Tapan insann
istedii tarzda biim verecei, yontaca bir surete tapmas ise akln haricine kmak,

608
lusi,XIX, s.65; Tabatabai, XV, s.224
609
Razi, XIII, s.87; lusi, XIX, s.65
610
David Krech; Richard Crutchfield, Sosyal Psikoloji: Teori ve Sorunlar, ev: Erdoan Gbilmez,
Ouz Onaran, Ankara: Trk Siyasi limler Dernei Yaynlar, ty. s.222
611
Zemaheri, III, s.183
133
apak eyleri inkar etmek demektir.
612
Bu derece akl d olan bu durum onlar iin
gayet makul idi. Onlar atalarndan hi irdelemeden miras aldklar inanlarn usa vurma
ile tutarl hale getirmilerdir. Ve bu durumun bozulmasndan korkmaktadrlar. nk
her fert kendi kltrel ve sosyal deerleri iinde yapt davranlarn akli olduunu
kabul eder veya en azndan yle olduuna inanr. Zaten imann iinde yer alan akl,
objektif bir akl deil, onu koruyan, destekleyen, bir anlamda ona hizmet eden, subjektif
bir karakter kazanm bir akldr.
613
Ayrca sahip olduu inan ve dnlerin akl
dln fark edememe ve bunlar akla uygun gstermeye alma da insan
psikolojisinin bir zelliidir. nsanlar sz konusu inanta n kabullere, pein inanca
sahip olduklar iin de bu akla uydurma ilemi onlarn vicdann rahatsz etmeyecektir.
Mrikler de bu ekilde batl inanlarn akliletirmiti. Tanrlar onlara evlatlarnn
katlini bile gzel gstermiti.
614
Kuran bu akl dlklar ortaya koyunca Kurana kar
direnie getiler. nk sahip olunan inanlarn deimesi insan psikolojisinde
gerekten korkun bir eydir.
615
Bu etapta yapacaklar iki ey vardr: dinleme ve
dnme yetilerini devre d brakmak.
yetteki sra ile konuyu ele alrsak nce dinleme konusunu irdeleyelim.
Psikoloji ilminin verilerine gre, kiinin inan ve tutumlar ona has bir dnya
olutururlar ve bu dnya ile atan unsurlar madden dahi var saylmayabilir. Buna
psikolojide ekinme denir. Belirli bir inan ve tutumu olan kii bunlarla atan
verilerden uzak kalmaya bakar. Hatta bu bazen madden bile olur. Bunda baarl
olurlarsa atan verileri alglamas da mmkn olmaz, inan ve tutumlar hi
zorlanmayla karlamadan deimeden kalrlar.
616
Furkan sresinde bunun en gzel
rnekleyen bir olay u yette anlatlr:
Onlara: Rahmna secde edin! denildii zaman: Rahmnda neymi! Bize
emrettiin eye secde eder miyiz hi! derler ve bu emir onlarn nefretini arttrr.
617


612
Yldrm, age., s.135
613
Alper, s.90
614
Bk. Enam, 137
615
Alper, s. 85
616
Krech, v.dr s. 223
617
Furkan, 60
134
Ayette geen bu emir onlarn nefretini arttrr. ifadesi iin rivayet edilen
nzul sebebi yledir: Dahhakn yapt rivayette, Rasulullah as., Ebu Bekr, mer,
Osman, Ali, Osman b. Mazun, Amr b. Anbese bu yette ki emir zere Allaha secde
ettiler. Onlar gren mrikler, alay ederek mescidin dier kesine doru uzaklatlar.
Mriklerden bir ksmnn dierlerine: Muhammed veya ne olduunu bilmediimiz
Rahman emrediyor diye secde mi edeceiz dediler ve bu (secde emri) onlarn nefretini
arttrd.
618
Burada mriklerin vahiyden maddi bir ekilde uzaklamalar grlyor.
Ayn durum nkr edenler: Bu Kur'an' dinlemeyin, okunurken grlt yapn.
Umulur ki bastrrsnz, dediler.
619
, Ve dediler ki: Bizi ardn eye kar
kalplerimiz kapaldr. Kulaklarmzda da bir arlk vardr. Bizimle senin aranda bir
perde bulunmaktadr. Onun iin sen (istediini) yap, biz de yapmaktayz!
620

yetlerinde de sz konusudur. Mriklerin bu davranla yapmaya altklar ey,
inanlarn slam ars karsnda koruyabilmekti. nk slam vahyi onlarn
inanlarnn batlln ve tutarszln en arpc ve kar konulmaz tarzda gzleri
nne sermiti. slam vahyi, gerek kendini sunarken gerek muarzlarnn itirazlarna
cevaplar verirken yle salam deliller ve ifadeler kullanmt ki bunlara kar koymak,
kar deliller getirmek mrikler iin mmkn deildi. Ayn zamanda kendi inanlarnn
batllyla kar karya kalmak onlarn vicdanlarn olduka rahatsz etmiti.
nanlarn korumak ve ruh dnyalarndaki sarsnty dindirmek iin yapabilecekleri tek
ey bu atmay yok saymak, vahyi hi dinlememek, onu ve onun ileri srd delilleri
duymamazlktan gelmekti. Onlar da yle yaptlar.Bu davran hibir sorunu zecek
deildi ve zmedi de. Sadece sorunu yok saymak onlar biraz rahatlatacakt.
Ayrca yeni bir malumat sahibi olmadan yeni bir zihinsel yaplanmaya
gidilemeyecei, mevcut inanta bir deiiklik yaplp yeni bir inancn kazanlamayaca
da aktr.
621

Bir de alglama grevsel bakmdan seici olduu ve bu seiciliin niteliinin
tayininde kiinin kendi inan ve tutumlar rol oynadklar iin, maddi bakmdan el

618
Razi, XIII, s.106
619
Fussilet, 26
620
Fussilet, 5
621
Alper, s.83
135
altnda olan ama bireyin inanlaryla atma halindeki yeni verilerin hi
alglanamamalar da mmkndr.
622
Yine de vahyin tebliinden bir eyler onlara
ulaacak olsa bile vahyin ierii hakknda akledip dnmemeleri salkl iitmelerine
de engel olmutur. Zaten iitme (sem) biri kulan idraki dieri kalbin dinlemesi ve
kabl olarak iki mana ierir.
623
Mriklerin kulana vahyin sesleri gelse bile onlar asl
dinleme olan kalp ile dinlemeyi yapmyorlard. Bu sebeple mrikler vahiyle uyarlsalar
da uyarlmasalar da onlar iin deien bir ey olmamtr. nk onlar anlatlanlar
alglayamamlardr.
yette mriklerden nefy edilen ikinci husus akletmedir. Akl Arapa bir
kelimedir, szlk anlam, engellemek, alkoymak, menetmek, balamak, kayt altna
almak demektir.
624
Yusuf evki Yavuz akl yle tanmlar: akl, duyu organlar
aracl ile kendisine ulaan bilgileri deerlendirerek hakla batl birbirinden ayrabilen,
her trl kavramlar ve fikirler arasnda mukayeseler yapabilen, varlklar, gaye, imkan,
ihtimal noktasndan inceleyip, onlar hakknda doru bilgiler ortaya koyabilen; ancak,
btn varlk ve olular kuatamad iin snrl bilgi verebilen; insan bnyesinde var
olan ve bilginin oluumuna etki eden kuruntular ve eitli arzular nedeniyle yanlabilen,
bundan dolay da kendisine k tutacak salam bir kaynaa muhta olan: gzel ile
irkini, faydal ile zararly bulabilen, zihni bir kuvvettir.
625
Bu tanmda da grld
gibi yanlma ihtimaline ramen, varlklar hakknda salkl bilgilere ulama, hak ile
batl ayrma akl ile mmkndr. Akl onu yanltacak kuruntu ve eitli arzulardan
korunmal ve bir kaynak tarafndan desteklenmelidir.
Kurana gre doann farkna varmak, onu tetkik ile ondan bilgi almak akl
kullanmaya baldr.
626
Ancak akl sahipleri dnp ibret alrlar.
627
yeti ve benzeri
yetlerde ifade edildii zere Kuran vahyinden faydalanmann yolu da akl
kullanmadr. Oysa grlmektedir ki mrikler akllarn kullanmayarak Kuran
vahyinden yararlanmann nn tkamlar, bunu kendileri iin imkansz hale

622
Krech v.dr., s.222
623
bni Cevzi, s.346
624
Sleyman Hayri Bolay, Akl DA, II, s.238
625
Yusuf evki Yavuz, Kuran- Kerimde Tefekkr ve Tartma Metodu, Bursa: lim ve Kltr
Yaynlar, 1983, s.67
626
Fersaholu, s.51
627
Bakara, 269. Kr. l-i mran,9,190; Rad, 19; brahim,52; Sad,29; Zmer, 21
136
getirmilerdir. Onlarn akllarn bu ekilde devre d brakan da yukardaki tanmn
iinde getii gibi ona etki eden kuruntu ve arzulardr.
Akln ileyii, dncenin oluumu hibir ekilde kiinin duygu yaamndan
ayr dnlemez. nk psikologlara gre, duygular, dnceler ve davranlar
psikolojik olaylarn birbirinden ayrlmas g olan temel eleridir.
628
Bu temel e,
bireyde bir btnlk iinde iler. Baz psikologlara gre dnme, heyecan yaam
zemininde geliir. Baz psikologlara gre de duyularla dnceler, karlkl etki
balants iinde birlikte oluur.
629
Baymur, bu konuda u aklamada bulunur: gnlk
dilde hayal kurma dediimiz imgelemeye otistik dnme de denebilir. Dnmenin
bir uta mantksal, teki uta otistik olmak zere bir boyut zerinde derecelendirilerek
sralanabilecek ekilleri vardr. Btn insanlarda dnme zerinde duygu ve arzularn
az ok etkisi olur. Ancak, mantksal dnmenin en ideal ekilde objektif durum;
duygular, istekler, inanlar ve ihtiyalardan mmkn olduu kadar arnm olarak
mantksal balar ile incelenir. Arzular, ihtiyalar ve duygularn kuvvetle etkiledii
dnme tarzna otistik dnme denir. Bu tr zihin almasnda gerek koullar ve
mantksal balar o kadar dikkate alnmaz.
630

Mrikler kendi inanlarn aklc hale sokmaktan baka Rasulullaha as. ve
Kuran vahyine ynelttikleri itirazlarda da, Allahn elisi bir melek olmalyd,
Muhammed Allahn elisiyse neden Allah ona mucizeler vermiyor, neden onu tasdik
edici melekler gndermiyor, neden onu ar pazarda geim peinde komak zorunda
brakyor, hem o bir beer olarak Allah ile grp melekleri grebiliyorsa biz de
insanz bizde grmeli deil miyiz? tarznda kendilerince son derece akli olan
gerekeler kullanyorlard. Ancak onlarn bu karsamalar duygularn basksndan uzak,
mantk erevesinde ortaya konmu szler deildir.
Furkan sresinin sekizinci yetinde belirtilen iftiraclklar, yirmi birinci
yetteki ar kibirleri, yirmi sekizinci yetteki sosyal uyma davranlar, krk birinci
yetteki alayclklar, elli beinci yetteki inat ayak diremeleri, altmnc yetteki dik
ballklar mriklerin akllarn mantkl olarak kullanmalarnn nn tkayan burada

628
Baymur, s.77
629
Alper,s.76
630
Baymur, s.198
137
ksaca sayabileceimiz belli bal tutumlardr.
631
Yukarda da belirttiimiz gibi kendi
inanlarnda bir tan ilahln akla uygun gren/grmek isteyen mrikler bir beerin
Allahn elisi olmasn akl d gryorlard. nk tan ilahln kabul etmede
mevcut yerlemi inancn korunmas, bunun zerine kurulan siyasi ve sosyal yapnn
devam, mensup olunan sosyal grubun ortak inanc olmas ve ardndaki toplumsal
destek vardr. Bir beer olarak Hz. Muhammedin as. Allahn elisi olarak kabul
edilmesinde ise btn bunlarn ortadan kalkmas sz konusu idi. Mantkl olmayan
sonulara varmann nemli bir nedeni de siyasi hrslar, dini, sosyal ve ahlaki inanlardr
ki bu durum mrikler iin geerli bir durumdu. Yine de her ey onlar iin gayet akla
uygun grnyor olmaldr. Onlar peygamberle mcadele edemeyip kendi delillerinin
ve itirazlarnn batlln, Kurann delillerinin gerekliini ve kar konulamaz
oluunu grnce bile yette belirtildii gibi az daha bizi atalarmzn dininden
dndryordu
632
dediler. nk atalarn dininden ayrlmamak akli bir durumdu ve
onlar bylece hl akllca davranm oluyorlard
Sonuta mrikler inkardaki artlanmlklar, yukarda belirttiimiz olumsuz
duygularnn etkisinde salkl dnememeleri nedeniyle vahiy karsnda akl
yeteneklerini kullanamaz olmulardr. Adeta yaratlta sahip olduklar akletme
yeteneini Hakk anlamaya ynelik deil de kendi kabullerini destekleyecek ekilde
kullanmlardr. Vahyin kendilerine syledii eyleri hakkyla dinlememiler veya
onlara sunulan afaki ve enfusi delilleri hibir ekilde akletmemilerdir. Bu halleriyle ne
getirilen bir delili tandlar, sz dinlediler, ne de akli delil tandlar, akl ile hareket
ettiler.
633

Zaten bu durumun sona erdii, mrik zihnin duygusal yaklamdan
kurtulduu, mantkszlklarn algland, objektif bir aklla vahyin deerlendirildii
konumlarda o inat mrik kiilik hi tereddt etmeden slama girivermitir.

H. Sosyal ve Psikolojik Etkileimleri

631
bk. Razi,XIII, s.87; Bursevi, VI, s.200
632
Furkan, 46
633
lusi, XIX, s.24; Razi, XIII, s.87; Elmall, VI, s.71; Vehbi, X, s.3841
138
Furkan sresinde aktarlan inkarclarn szleri, onlarn inkarclklarndan
bahseden yetler ve yetlerin nzul sebepleri incelendiinde inkarn nemli bir
sebebinin de sosyal ve psikolojik etkileim olduu aka anlalmaktadr. Bu konuyu
ele almadan nce sosyal psikolojinin baz verilerini zikretmenin aydnlatc olacan
dnyoruz.
nsann tutum ve davranlar hem kendi iinden gelen etkenlerin hem de onu
dtan etkileyen etmenlerin karmak etkisiyle oluur. nsan tamamen d etkenlerin
ekillendirdii bir heykel olmad gibi tamamen de d dnyann tesirinden bamsz
kendi i drtleriyle hareket eden bir varlk da deildir. nk insann en belirgin
zellii sosyal olmasdr. nsan kendini bildiinden beri toplum gereini de bilir ve
iinde yaad toplumdan etkilenir ve onu etkiler.
634
nsan kendi benliini olutururken
de iinde bulunduu toplumun kltr ile beslenir. nsann gerek zihin yaps gerekse
duygusal dnyasnn olumasnda ve de davranlarnn ekillenmesinde iinde
bulunduu toplumun katklar vardr.
635
nsan hayatn idame ettirdii toplumun
kurallarna, adetlerine, geleneklerine ve hatta inanlarna sosyalleme srecinde
farknda olmadan benimseyerek uymakta toplumun kendisinden yapmasn ve
yapmamasn istedii konulara riayet etmektedir.
636
Eer deerlerini kendine mal ettii
toplumunun kabullerinde bir tutarszlk veya yanllk sezilecek olsa bu kii, artk
zmsedii bu deerleri ya aklen doru kabul edecek veya en azndan yle olduuna
inanacaktr.
637
Bu ekilde topluma uyma davran toplum tarafndan bireylere daha
ocukluktan retilir.
Dahas byle bir uyma ve toplum deerlerini eletirmeden kendine mal
etmenin de tesinde genelde insanlar phe ettikleri konularda kendi kanlarn
oluturmaktansa toplum kabullerini veya ynlendirmelerini gvenilir kabul ederek
onlarla hareket etmeye daha ok meyillidirler.
638
Yani insanlarn, kendi akl ve
tecrbelerinin nne, gereklii denenmemi de olsa, toplum kabullerini koymalar sz
konusudur. Sosyal psikoloji sahasnda bu konuda yaplan pek ok deneyde insanlarn

634
idem Katba, nsan ve nsanlar, 9. Basm, stanbul: Evrim Basm Yaym Datm, 1988, s.52
635
Alper, s. 199
636
age., s. 200
637
age., s. 90
638
Katba, s. 53
139
kendi dncelerinden, fikirlerinden, beenilerinden, tecrbelerinden ve hatta maddi
alglamalarndan bile srf toplulua uyma adna vazgetikleri grlmtr. nanmasalar
ve kendi kanaatlerine ters olsalar dahi topluluun kabullerini kendilerine mal etmilerdir
ve bu sonucu veren deneklerin yzdesi her bir deneyde olduka yksek rakamlarla
gsterilmitir.
639

Topluma byle uyum gstermenin temelinde u drt etken saylr: hor
grlmek ve alay edilmek korkusu, otoriteye itaat ile cezalandrlmaktan ve
dlanmaktan ka, zdeleme yani birisinin veya bir grubun fikrine ona
benzeyebilmek iin uymak, benimseme veya kendine mal etme. Ayrca kendi gerek
tutumu o olmamakla beraber g sahibine itaat sebebiyle toplumun ortak dncelerine
uyum gsteren kii bu dnceleri sre iinde kendine mal edebilir. Artk bundan
sonra kendi dncesi yle olduu iin itaat ettii odakla ayn davranlar gsterir.
Sosyal psikologlar bir de konumuz iin aydnlatc olabilecek olan grupla
birlikte dnmekten bahsederler. Bu konuda yaplan aratrmalar neticesinde grupla
birlikte dnmenin temel belirleyicileri yle zetlenir:
- bireyin grubun hibir durumda kesinlikle zarar grmeyeceine ilikin
yanlsama iinde olmas
- her eyi grupla beraber rasyonalize etmek
- grup yelerinin grup deerlerine sorgulamakszn inanmas ve smsk
sarlmas
- dman liderlerinin aptal ya da zayf olduuna ilikin kalp yarglarn grupa
aynen benimsenmesi
- grup normlar ve deerlerine aykr davranan kiilere direkt olarak kar
kma hatta sava ama
- gruptaki her yenin grup kararlarndan ve uyumundan ayrlmay engelleyen
vicdana (sansre) sahip olmas ve bu sansrn btn grup yelerini kapsamas

639
bu konuda yaplm deneyler iin bak: Katba,s. 55-60
140
- btn grubun ittifak ve oy birlii iinde olduunun zannedilmesi
- grubun yelerinin yanl bilgilendirilmelerden korumak iin kolaylkla
devreye soktuklar bir akl yrtme biimine (savunma) sahip olmas.
640

Btn bunlar gz nne alndktan sonra srenin sekizinci yetinde nakledilen
mriklerin mminlere veya imana meyilli olanlara onlar caydrmak iin syledii sz
olarak (Ayrca) o zalimler (mminlere): Siz, ancak byye tutulmu bir adama
uymaktasnz! dediler.ifadesi, yirmi yedi ila yirmi dokuzuncu yette anlatlan meyye
b. Halef ile Utbe b. Ebi Rebiann veya onlar gibilerin birbirini imandan evirmesi ve
benzeri yetler inkarn bir sebebi olarak sosyal ve psikolojik etkileimin gcn
gstermektedir.
Yirmi yedi ila yirmi dokuzuncu yetin nzul sebebinde anlatlan Utbenin
meyyeyi bir dier rivayette meyyenin Utbeyi Rasulullaha as. yeni iman etmiken
arkadalk ban kullanarak imandan vaz geirmesi ve onu Rasulullaha as. kar irkin
davranlar yapmaya itmesi toplumda dlanma korkusunun nasl da bir inkar sebebi
olduunu ortaya koyar.
641
Utbe, meyyeye Muhammed ile oturduun, onu dinlediin
bana ulamad m sanyorsun? Eer bir daha onunla oturur ve onu dinlersen, yada ona
vardnda yzne tkrmezsen yzm sana haram olsun.diyerek byk yemin etmiti.
Allahn dman Ukbe de arkadann sylediini yapm ve kendince toplum
tarafndan dlanmaktan kurtularak krl bir i yapmt.
Bunun baka rnei de Mddessir sresinin nzul sebepleri arasnda zikredilir
ki orada da Ebu Cehil, Rasulullahdan as. Kuran dinleyerek imana ok yaklaan Velid
b. Mireyi etkili konumasyla imandan alkoymutur.
642

Drdnc ve sekizinci yetlerde rnei grld gibi mrikler slama
girmemesi iin etkili bir yntem olarak Kurann, Peygamberin ve inananlarn
aalanmas yntemini kullanyorlard. nsanlarn ou toplum tarafndan iyi baklan

640
Aliye Mavili Akta, Grup Sreci ve Grup Dinamikleri, 1. Basm, stanbul: Sistem Yaynclk, 1997,
s.55,56
641
bn Hiam, I, s.361; Taberi, XVII,s.441
642
Zemaheri, IV, s.649
141
ve kabul gren tutumlar varken kt gzle baklan tutumlara ynelmezler.
643
Drdnc
ve beinci yetlerde Kuran vahyi mriklerce kk grlm hafife alnmtr.
Sekizinci yette de Rasulullah as. iin byye tutulmu bir adam denerek hem
Rasulullah as. hem de ona tabi olan mminler kmsenmitir. Byle bir aalamann
insanlar imandan evirmede ne derece etkili olduunu yirminci yetin nzul sebebinde
grebiliriz. Buna gre kfrn ileri gelenleri, Abdullah b. Mesud, Ammar, Bilal,
Suheyb, Amir b. Fheyre, Ebu Huzeyfenin klesi Salim, mer b. Hattabn klesi
Mihca, el-Hadraminin klesi Cebr ve arkadalar gibi mslmanlar grdklerinde
onlarla alay ederek, mslman olalm da bunlar gibi mi olalm?derler ve imandan
uzak dururlard.
644

Yukarda sosyal psikolojinin verilerini incelerken grdmz gibi mrikler
vahyin delilleri karsnda kendi akllarn kullanacana hi yarglamadan yanlta olsa
toplumun o anki geerli olan batl inanlarna uyuyorlard. Vahyin ortaya koyduu
tutarszlklarn ortak bilinle rasyonelletiriyorlard. Dahas taraftarlarn imandan
korumak, onlar akli tatmine ulatrmak iin kendi inanlarna savunma mekanizmalar
oluturuyorlar, vahye de eitli itirazlar gelitiriyorlard.
Ayrca srenin indii yllarda mslmanlara uygulanan siyasi, sosyal ve
ekonomik boykot ve uygulanan ikenceler Mekkede inanca kar mrik cepheden
ayrlmamann sebepleri arasnda yukarda grdmz itaat sebebi ile uyma
prensibinin de etkisinin olduunu bizlere gsterir. O gnn Araplarnda sosyal yap
kabilecilik eklindeydi. Sosyolojide klan olarak tanmlanan bu yaplarn en temel
zellii, yeleri arasnda kan ba sebebiyle aile birlii olduu gibi, manevi ve zihinsel
alanda da zlmez bir birliklerinin olmasdr. Bu yaplar ierisinde insanlarn deerleri,
ruh yaplar ve dnceleri ortaktr. Bireylerin znel iradesi ve deerleri ok siliktir.
645

Bu tr toplumlarda atalardan devralnan gelenek deerleri son derece nemlidir ve
kanun mesabesindedir. Buna gelenei oluturan atalarn stnl ilkesi de eklenince
bu deerler hibir ekilde sorgulanamaz ve deitirilemez niteliini kazanr. te byle
bir ortamda, o gnk Mekke toplumunda atalardan miras gelen putperestlii brakp

643
Krech v.dr. s.224
644
Kurtubi, XIII, s.18
645
Yolcu, s.191
142
tevhide ynelme kabileden dlanma anlamna, kabileden dlanma ise felaket ile e
anlama geliyordu. Tarihi verileri incelediimizde grrz ki Mekkedeki bask
dneminde slamn getirdii yeni inanc kabul edenlerin says olduka azdr. Buna
kar bask unsurunun yok olduu Hudeybiye anlamasndan sonra o gne kadar imana
yanamayan kiiler akn akn imana girmitir. Bu durum, sosyal etkileimin ve basknn
son derece etkili bir inkar sebebi olduu dncemizi destekler.
Dayana bask ve aldatma olan bu tr yaplarn ortak zellii aniden ortaya
kan sorunlar ve baarszlklar karsnda dalma tehlikesiyle kar karya
kalmalardr.
646
Mekke mrik toplumu iinde akibet byle olmu Bedir yenilgileri ile
balayan dalmalar Mekkenin fethi ile son noktasna ulamtr. Ne kendi inanlar ne
de vahye ynelttikleri itirazlar gerek bir akli zemine dayanmad, onlar bu inan ve
tavr etrafnda birletiren sadece siyasi ve sosyal balar olduundan bu balarn yok
olmasyla inan ve itirazlar da yok olmutur.











646
Akta, s. 55,56
143
NC BLM
FURKAN SRESNDE VAHYE TRAZLARA VERLEN
CEVAPLAR
Furkan sresinde mrik itirazlarn her birine cevaplar verilmitir. Srede
mriklerin itirazlarna baka hibir ekilde cevaplar vermese, sadece bu itirazlar
aka zikredilmesi bile son derece yeterli bir cevaptr. nk ulu olan uunu
saklamak iin alr. Oysa Kuran kendine yaplan itirazlar iftiralar haykryor ve her
kesin duyaca ekilde cevaplandryor. Derveze, bu konuda yle der: yetler kafirlerin
bu savlarna gl bir cevap vermitir. Rabbani vahiy, yetlerle onlarn szlerini kayt
altna alm ve insanlara aktan bunlar okumutur. Kafirler de bunu iitmektedir. Bu
ve o, ikisi birlikte Peygambere yardm etti denilen kafirlerle bunu savunanlar,
okunanlar duyuyorlar.... yetler kafirlerin szn aktarmakta ve onu duyacaklar
ekilde yalanlamakta. Nebiye as. retiyor dedikleri kii de bunu iitmektedir. Bunun
yannda kiinin kimlii de anlatlr.
647

tirazlar dile getirilirken de inkar edenler zalimler denmi ama itiraz dile
getirenlerin isimleri veya tantc vasflar anlatlmam. Bu Kurann genel uslbdr.
Bu, verilecek cevaplar iin bir ilk hamle olarak dnlebilir ki byle bir kullanmla
hem itiraz sahibi kiiler hem de onlarn ileri srd itirazlar nemsenmeyip
kmsenmi olmaktadr.
648

Kuran, itirazlara cevaplar sunarken hidayet rehberi olma zelliinin dna
kmam, ortaya koyduu bilgilendirme sistemiyle mrik yapda imana doru bir
dnm hedeflemitir. O, insanlarn tutum ve davranlarn mantalitenin en derin
yerlerinde gizlenen kkleriyle birlikte ortaya koyarak onlarn yanl grp
kavramalarn doal olarak ta ondan soumalarn, nefret iinde ondan uzaklamalarn
salamaya zen gstermitir.
649
Allah, Peygamber, Kuran, Ahiret konular bata olmak
zere bir ok alanla ilgili yanl idrak, dnce ve yorumun yanlln tutarl, etkili

647
Derveze, II. S.43
648
Tabatabai, XV, s.180
649
Mehmet Yolcu, Kurann Zihniyeti Deitirmesi. stanbul: Eyll yaynlar, 2003, s.328
144
ama sade ifadelerle muhatabna kavratmaya ve onun doru olan anlayp tercih etmesini
temin etmeye almtr.
Bu hedefe ynelik olarak sadece itirazlara cevep vermekle yetinilmemi,
inkarn sebeplerini izale etmek iin bu sebeplere de bir nevi cevaplar verilmitir. Furkan
sresinde itirazlara verilen cevaplar aadaki gibi on bir madde altnda inceleyebiliriz.

I. Kuran, Gafur ve Rahim Olan Allah ndirmitir
Furkan sresinde drdnc ve beinci yetlerde mriklerden nakledilen
Kuran Rasulullahn as. uydurduu ve bu konuda kendisine Ehl-i kitaptan bir takm
kiilerin yardmc olduu eklinde ki itirazlarna cevap olarak srenin altnc yetinde
Allah Teala rasulne u ekilde karlk vermesini emrediyor:
(Rasulm!) De ki: Onu gklerde ve yerdeki gizlilikleri bilen Allah indirdi.
phesiz O, ok balaycdr, engin merhamet sahibidir. Bu yetin mfessirlerce
yaplan yorumlarn incelediimizde yette mriklere deiik alardan cevap
verildiini grmekteyiz. Bunlar almamzn bu blmnde srasyla ele alacaz.
Kuran Gafr ve Rahm olan Allah indirmitir bal altnda Allahn vahiy
indirmesinin sfatlarnn neticesi olduunu ileyeceiz. Biz bu neticeye yetin son
blmndeki Gafr ve Rahm isimlerinin zikredilmesinden hareketle ulamak
istiyoruz. Her ne kadar mriklere verilen cevap olarak Allahn srlar bilen olmas
yette n srada olsa da gafr ve rahm isimlerinin zikri srenin ilk yetiyle, Allah
Tealann vahiy indirici olarak nitelenmesi ile ilikili olduundan bu konuyu ilk sraya
aldk.
yetin son blmnde Allahn Gafr ve Rahm olduu zikredilmektedir.
Esma-i hsnadan Gafr ismi rtmek anlamnda olup, kullarn gnahlarn
affetmekle rten anlamnadr.
650
Rahm ise kendisi gibi rahmet kknden gelen
rahman ismi gibi olup arada baz farklarla beraber mahlukatn rzklandrmakla

650
Yldrm, age., s.155 vd.
145
efkatini gsteren, yaama vesileleri ve her trl faydalar hususunda rahmeti yaylm
olan, merhamet sahibi anlamlarna gelir.
651
Bu iki ismin burada dile getirilmesinin
konuyla olan balantsn mfessirler daha ok mriklere bir tehdit ve uyar olmas
veya iledikleri inkar suuna kar derhal azaba uratlmamalarnn nedeninin
aklanmas olarak belirtirler.
652
Onlar iledikleri byk gnahlar ve irk yznden
azab hak etmilerdir fakat Allah Gafr ve Rahm olmas sebebiyle azaplarn
ertelemekte onlara mhlet vermektedir. Ayn zamanda Gafr ve Rahm nitelemesi
Allahn azap etmeye kadir olduunu iaret eder. nk azap etmeye kadir olmayan
Gafr ve Rahm olarak nitelenmez.
653
O halde bu ifade bir tehdit ierir ki o da
Allahn azap etmeye kadir olduudur.
fadenin nc bir zellii de Allahn Gafr ve Rahm olarak
nitelenmesi onlarn tevbeye davet edilmesi anlamn tar.
654
Eer tevbe ederlerse Allah
Gafr ve Rahm olduu iin onlarn tevbesini kabul ile onlarn sularn
balayacaktr. Bu konuyu ileride ayrca ele alacaz.
Tabatabai, yette Gafr ve Rahm nitelemesinin azab ertelemenin talili
olarak dnlmesini eletirir. Ona gre yetin siyak bu manay desteklemez. nk
yet, azabn ertelenmesini deil, Kurann mriklerin iddia ettii gibi yardm alnarak
uydurulmu bir yalan, eskilerin masallar olmadn, Allah tarafndan indirilmi olduu
konusunu ele almaktadr. Gafr ve Rahm isimlerinin zikri de azabn ertelenmesinin
deil Allahn kitap indirmesinin talilidir. yet Kurann srlar bilen Allah tarafndan
indirildiini dolaysyla kendisinin de bu srlar iererek Allah katndan olduunu
delillendirdiini beyan ettikten sonra (bunu bir sonra ki konuda ele alacaz) kitap
indirmenin sebebini zikretmektedir. Srlar bilen Allah, onlarn ilahi rahmet ve mafireti
talep eden srlarn, dnya mutluluu ve gzel akbete ulamay dileyen ftratlarnn
arsn da bilmektedir. O, Gafr ve Rahm olmas hasebiyle onlarn ftrat diliyle

651
Ayrntl bilgi iin bk. Yldrm, age., s.111 vd.; Ulutrk, s.127 ve 131
652
Zemaheri, III, s.265; Razi, XIII, s.52; Nesefi, II, s.1157; evkani, IV, s.62; lusi, XVIII, s.236;
Ebus-Suud, VI, s.203
653
Zemaheri, III, s.265; lusi, XVIII, s.236;
654
bni Kesir, V, s.136; lusi, XVIII, s.236 bni ur, Xv, s.326; Bursevi, VI, s.190
146
yaptklar bu ary kabul etmi, dnya ve ahiret mutluluu iin ihtiyalar olan
vahyini, hidayetini Rasul araclyla onlara gndermitir.
655

Allah Tealann kitap indiren ve kullarn inzar eden olarak nitelenmesi srenin
ilk yetinden itibaren ele alnan bir konudur. nkarn sebeplerini ilerken de
grdmz gibi mriklerin Kurann Allah kelam olduunu ve Hz Muhammedin
as. Onun elisi olduunu kabul edememelerinde onlarn o zamanki Allah
tasavvurlarnn etkisi olduka fazladr. En bariz rnei Rahman isminde grld
gibi onlar Kurann bildirdii Allahn bu gibi isim ve niteliklerini bilmiyorlard.
Onlarn inanlar, melek ve cinleri Allahn kzlar ve oullar olarak grmeleri,
Allahn kullar ile ilikilerinde onlar arac kld ve onlarn Allah katnda efaat
olduklar dncesi mriklerin zihinlerinde Allahn bir beeri rasul olarak
gndermesini imkansz klyordu. Allah ile sadece Onunla soy ba olan melekler ve
cinler iliki kurabilirdi ve bu bir insan iin asla mmkn deildi.
656

Furkan sresinde irkin yok edilip vahyin ortaya koyduu tevhidin
yerletirilmesinde bir yntem olarak ilk yetten itibaren Allah Tealann tantlmas
zerinde durulmutur. Zaten Kuran yntem olarak irk tanrlarna saldrmaktan ziyade
Allah tantmay ve Ona niin ve nasl inanlacan bildirmeyi tercih etmi, ilk inen
Alak sresinden balayarak bu yntemi devam ettirmitir.
657
O halde dier srelerde
olduu gibi Furkan sresinde de mrik itirazlara kar verilen ilk cevap Allah Tealann
tantlmasdr.
Furkan sresinin ilk yetinde Allah, tebareke fiili ile niteleniyordu. Daha
nce incelediimiz bu ifade altnc yetteki Gafr ve Rahm isimleri ile
balantldr.
Kelimenin kk manalarndan hareket ile Tebareke lafz iki ayr manada
deerlendirilir. Ziyadelik, kesret ve sabitlik manalar dnlerek, Allahn ihsan ve
balarnn ok ve devaml olmas veya ycelik manas dnlerek, Allahn zatnda,
sfatlarnda ve fiillerinde kendinden bakalarndan yce olmas bu lafza verilen

655
Tabatabai, XV, s.182,183
656
Bilgi iin almamzn Srenin ndii Tarihi ve Sosyal evre blmne baklabilir.
657
bk. Yldrm, age. s. 301 vd.
147
manalardr.
658
Ebus-Suudun belirttiine gre bu anlamda Tebareke ifadesi, Allahn
insanlara verdii dnya ve hiret saadetine ynelten hayr ilimlerini ieren Kurann
inzali gibi nimetleri ifade eder ki, bu byk nimet an ve an bildirdii eylerin
gereklemesi, kemal noktada delillerinin ortaya kmas ile devaml artmakta ve
oalmaktadr.
659

Ayrca tebarekenin ifade ettii oalma akli de olabilir hissi de olabilir
660
ve
ilahi hayr hibir ekilde hissedilemeyecek, saylamayacak ve snrlandrlamayacak
ekilde meydana gelir.
661
Bu mana esas alndnda yetin evvelinde bu ifadenin
gelmesi, Allahn kulu Muhammede indirdii Kurann alemlere rahmet ve hidayet
olmas ile byk bir hayr olduunu, Allahn kullarna muamelesinin daima hikmet ve
maslahat zere olduunu vurgular.
662

te bu noktada srenin ilk kelimesi olan tebareke ile altnc yette ele
aldmz Gafr ve Rahm isimlerinin mnasebeti daha iyi ortaya kyor. Bu
mnasebet u ekilde ifade edilebilir: Allahn kullarn uyarmak iin vahiy gndermesi,
Onun Gafr ve Rahm olmasnn, kullarna kar mafiret ve rahmet sahibi
olmasnn ve onlara maddi ve manevi; kimisi hissedilebilen kimisi de hissedilemeyen,
ziyade olan, devaml olan, ard arkas kesilmeyen nimetler veren olmasnn neticesidir.
Bu haliyle de Kuran ve Rasulullahn as. risaleti btnyle rahmet ve mafirettir;
Allahn kullarna olan en byk, en feyizli ve en tkenmez nimetidir.
Srenin ikinci yetinde de mriklerin zihnindeki yanl Allah tasavvurunun
dzeltilmesine devam edilir. Gklerin ve yerin hkmranl kendisine ait olan, hi
ocuk edinmeyen, mlknde orta bulunmayan, her eyi yaratp ona bir nizam veren ve
mukadderatn tayin eden Allah.
Razinin belirttii zere, gklerin ve yerin hkmranl kendisine ait olan
ifadesi gsterir ki, Allahn varl ancak Onun kainattaki ilerine bakp

658
Zeccac, IV, s.57; Zemaheri, III, s.262; Taberi, XVII, s.394;Rzi, XIII, s.44; lusi, XVIII,s.230; bni
Kesir, V, s.133; Kurtubi, XIII, s.1
659
Ebus-Suud, VI, s.200
660
Ebus-Suud, VI, s.200; evkni, IV, s.60
661
lusi, XVII, s.230
662
lusi, XVII, s.231; Merai, XVIII, s.146
148
delillendirilerek ispatlanabilir. Ayn zamanda bu ifade kainattaki her eyin hem var
olmak iin hem de varln devam ettirmek iin Allaha muhta olduunu gsterir.
663

Mfessirler hi ocuk edinmeyen ifadesinin, Hz. sann as. Allahn olu
olduunu syleyen Hristiyanlara, ve Hz. zeyrin as. Allahn olu olduunu syleyen
Yahudilere, ayrca melekler ve cinlerin Allahn ocuklar olduunu syleyen Mekke
mriklerine bir cevap; mlknde orta bulunmayan ifadesinin de Ehl-i irke bir
cevap nitelii tadn sylerler.
664
Bu ifadeler mriklerin irke getirdikleri temel
dayana ykan bir zellie sahiptir. nk onlara gre, Allah ile melekler ve cinler
arasnda soy ba vardr
665
ve Allah ile ancak onlar irtibat kurabilir. Bir insan da
ibadetini dorudan Allaha yneltmemeli Allaha yaklamak iin
666
melek ve cinleri
temsil eden
667
sanem ve putlara ibadet etmeliydi. nk Allah kainattaki mlkiyetini ve
rabliini yar tanrlk hakk verdii! bu ikinci derece ilahlar arasnda bltrm, onlar
kendine ortak edinmi, ibadetin kblesi yapmt.
668
Allah ile insanlar arasndaki iliki
bu ekildeydi ve bu durumda Allahn bir beere risalet ile grevlendirip vahyini
gndermesi olacak ey deildi.
669

Fakat yet-i Kerime onlarn batl dncelerinin temel dayanaklarn ykmtr.
Mlkte hibir orta olmayan, kainattaki fiillerinden kudret ve azameti anlalan Allah,
rahmet ve mafiretinin, kullarna kar sonsuz ltuf sahibi olmasnn bir neticesi olarak
onlar irk ve zulm karanlklarndan kurtarp kendi nuruna hidayet etmek zere vahyini
gndermitir.
Bunlardan baka olarak srede Allah Teala, srlar bilen,
670
dilerse
peygamberine stn nimetler verebilecek olan,
671
inkarclar iin alevli bir ate
hazrlayan,
672
kendine inananlara ebedi kalacaklar cennetler hazrlayan,
673
inkarclar ve

663
Razi, XIII, s.46
664
Taberi, XVII, s.396; Nesefi, II, s.1156; lusi, XVIII, s.232; Bursevi , VI, s.188
665
Saffat,158; Enam,100
666
Zmer,3; Yunus,18
667
Georges, s.131; Yldrm, age., s.5
668
Yldrm, age., s.103
669
Yldrm, age., s.6
670
Furkan, 6
671
Furkan, 10
672
Furkan, 11-14, 21-29, 69
673
Furkan,15,16
149
onlarn sahte ilahlarn ahirette sorguya ekecek olan,
674
daha nce de bir ok
peygamberler gnderip inanmayanlar helak eden,
675
insanlar birbiri iin imtihan
vesilesi klan
676
, mcrimlerin amellerini boa karacak olan,
677
elisine yaplacak
saldrlara en gzel cevaplarla karlk veren
678
, kainatta kudretinin bir ok tezahrleri
grlen,
679
tevbe edip kendisine ynelenlerin tevbesini kabul eden,
680
dualar ve
kulluklar olmasa kullarna deer vermeyecek olan
681
gibi fiillerle nitelenir, tantlr.
Srede esma-i hsnadan on bir ayr isim toplam otuz be kere zikredilir. Rab
(14 kere), Allah (8 kere), Rahman(4 kere), Habr(2 kere), Gafr(1 kere), Rahm(1 kere),
Basr(1 kere), Hd(1 kere), Nasr(1 kere), Kadr(1 kere) ve Hayyullezi l yemt(1
kere). Bunlardan be tanesi Kurann nzul sralamasnda ilk olarak bu srede
zikredilir. Bunlar: Kadr, Hd, Nasr, Basr, Hayyullezi l yemt
682
isimleridir.
Razinin en-Nbvvet adl eserinde belirttii zere nbvvetin ispat Fail-i
Muhtar olan Allahn ispatnn feridir.
683
Buna gre Allah Tealann varl, sonsuz
kudreti, kullarna nimet verici, ameller karlnda mkafat veya ceza verici olduu ve
rahmeti gerei azabndan evvel kullarn uyarc olduu ispat olununca Onun indirdii
kelamn ve gnderdii rasulun hakkaniyeti de ispat olunmu olur.

II. Kuran, Gklerin ve Yerin Srlarn Bilen Allah ndirmitir.
Yukarda son blmn ele aldmz Furkan sresinin altnc yetinin
evvelinde yle buyurulmaktadr: (Rasulm!) De ki: Onu gklerde ve yerdeki
gizlilikleri bilen Allah indirdi. Burada mriklere kar Kurann uydurulma olmayp
Allah tarafndan indirildiini ifade iin byle sylemesi Rasulullaha as. emrediliyor.

674
Furkan,17,18
675
Furkan,20,35-40
676
Furkan, 20
677
Furkan, 23
678
Furkan, 33
679
Furkan, 45-50, 53,5459-62
680
Furkan, 70,71
681
Furkan, 77
682
Yldrm, age., s. 180, 198,199, 201,203
683
Fahreddin Razi, en-Nbvvet ve Ma Yetealleku Biha. thk. Ahmed Hicazi es-Saka. 1.Basm.
Beyrut: Daru bni Zeydan,1986. s.161
150
Burada zerinde durmak istediimiz husus Allahn gklerde ve yerdeki gizlilikleri
bilen olarak nitelenmesidir.
Mfessirler bu ifadede Kurann Allah katndan olduuna delil sunulduunu
dile getirirler. yetteki gklerin ve yerin srr/ gizlilikleri iki eyi kapsar. Birincisi beer
aklndan gizli kalan, beer aklnn ulaamayaca, yalnzca hibir zerrenin dahi ilminden
kamayaca Allahn bilebilecei bilgiler ve srlar.
684
kincisi ise gemiin ve
gelecein bilgilerini oluturan gaybi haberler.
685
Kuran da Allahn kitab olmas
sebebiyle bu bilgileri ierir.
686
Ve yle olduu iin de Allahn kelamdr.
bni ura gre, yetin bu ifadesinde mriklere Kuran incelemeleri
ynnde bir uyar vardr.
687
Mademki Kurann eskilerin masallar olduunu
sylyorsunuz haydi onu inceleyin de yle olup olmadn grn. Onu incelediinizde
greceksiniz ki, onda Allahtan bakasnn bilemeyecei ilmi srlar vardr ve
anlayacaksnz ki o, Allah kelamdr. Nazil olduu dnemde adeten ne Hz
Muhammedin as. ne de bakalarnn bilmesine imkan olmayan bir takm ilim ve srlar
Kuran ihtiva etmektedir. Tek bana bu, Kurann Hz Muhammed as. tarafndan ne tek
bana ne de yardm alnarak uydurulmadn ortaya koymaya yeten bir delildir.
688

Taberi, bni Cureycden yapt rivayette yetteki srdan kastn yer ve gk
ehlinin iinde saklad srlardr ve Allah onlarn sakladklar bu srlarndan onlar
hesaba ekecektir.
689
Zemaheri de bu manay tercih ederek inkarclarn, peygambere
kurduklar tuzaklar ve ona kar yaptklar uydurdu, ehli kitaptan yardm ald
eklindeki itirazlarnn batl bir iftiradan ibaret olduunu ve Muhammedin as. gerek
durumunun kendisine Allahtan vahiy gelen bir peygamber olduu, Kurann da Allah
kelam olduunu ok iyi bildikleri halde bunu gizlemeleri kastedilerek yette Allah bu
gizlenenleri bilir denmitir.
690
Bu durumda yet, vahye inanmamak iin bir ok sr

684
Razi, Tefsirul-Kebir. XIII, s.51; evkani, IV, s.62; lusi, XVIII,s.236; Bursevi, VI, s.190
685
Razi, XIII, s.51; lusi, XVIII,s.236; Bursevi, VI, s.190
686
evkani, V, s.63, Ebus-Suud, VI, s.203; Bursevi, VI, s.190
687
bni ur, XVIII, s.326
688
Nesefi, II, s.1157; Havva, X, s.180
689
Taberi, XVII, s.402; kr. lusi, XVIII, s.236
690
Zemaheri, III, s.265
151
sebep ve bahaneler uydurup gerek sebep olan kibirlerini kalplerinde gizleyen inkar ehli
iin bir tehdittir.
Bu yette belirtilen Kurann srlar bilen Allah tarafndan indirildii
ifadesinin Kurann Allah katndan oluuna delaletini adan ele alacaz. erdii
gayb haberler, ilmi hakikatler ve Kurann icaz. Geri ksaca, Kurann mucize
oluu; insanlar benzerini yapmaktan acziyette brakmas olarak tanmlanabilecek olan
Kurann icaz konusu ilk iki maddeyi de kapsamaktadr. Fakat bu iki konu, yetin
tefsirinde mfessirlerce ayr olarak ele alndndan ve Kurann icaz balnda ele
alacamz dier unsurlardan farkllk arzettiinden bu ikisini ayr bir balk yaptk.
imdi bunlar srasyla grelim.

A. Kurann erdii Gaybi Haberler Onun Allah Katndan Olduunun
Delilidir
yette geen gizlilikleri bilen ifadesinin ierdii anlamlardan biri, gayb
bilen demektir. Gaybi haber denince de ey anlalr: gemie ait haberler, hle ait
haberler ve gelecee ait haberler. Kuran- Kerimde bu zamandan da bir ok
haberler verilmektedir. Oysa bunlarn hi birini bir reten olmasa peygamberimizin
bilmesi imkanszdr. Bu durum Kurann Allah katndan olduunu phe brakmadan
ispatlayan bir delili oluturur.
691

Kuran, insan ncesi yaratltan, insann yaratlndan, gemi
peygamberlerden, onlarn mmetlerinden vb. gemie ait gaybi bilgilerden bahseder.
Oysa bu tarihi bilgilerin hi biri Kuran ncesinde ne peygamberimiz ne de kavmi
tarafndan bilinmiyordu. Bizzat Kuran- Kerim bu durumu teyit etmektedir.
rnein, Kuranda Nuh as.n kssas yer almaktadr. Hud sresinde Nuh as.
kssas anlatlrken, mriklerin Nuh as. kssas iin onu uydurdu dedikleri nakledilir.
Daha sonra kssann anlatm bitiminde (Reslm!) te bunlar sana vahyettiimiz gayb

691
smail Karaam, En Byk Mucize Kuran, stanbul: Yeni afak, 2005. s.588
152
haberlerindendir. Bundan nce onlar ne sen biliyordun ne de kavmin.
692
denilerek ne
peygamberimizin ne de kavminin daha nce bu kssay bilmedii vurgulanr.
Yine l-i mran sresinin krk drdnc yetinde peygamberimizin daha nce
Meryem kssasndan
693
, Yusuf sresinin nc yetinde Yusuf as. kssasndan
694
ve
Kasas sresinin krk drdnc yetinde Musa as.kssasndan
695
habersiz olduu
bildirilir. Oysa bu kssa ve daha fazlas Kuranda en ak ve tarihe en uygun bir
ekilde anlatlr. Hz. Muhammed as.n bunlar adeten bilmesi imkanszken Kurann
bu bilgileri iermesi onun Allah kelam olduu konusunda phe brakmaz.
Peygamberimizin btn bunlar Ehl-i kitaptan rendii iddia edilecek olursa
(ki iddialardan biri de budur ve ilerideki konuda bunu ele alacaz) bu da sz konusu
durumu deitirmez. Kurtubinin de belirttii gibi, drdnc yette beyan edildii zere
Mekke mrikleri, Kurann Ehl-i kitabtan alndn, onlarn elindeki Tevrat ve ncil
gibi kitaplardan istinsah ile oluturulduunu sylyorlard. Eer yle olsayd Kuranda
o kitaplarda ayr ve onlardan fazla bir bilgi olmamas, daha dorusu olamamas
gerekirdi. Oysa Kuran, onlarda olmayan bilgiler verir.
696
leride tekrar greceimiz bu
yolda geersiz olunca peygamberimizin kendi imkanlar ile bu kssalar renmi
olamayaca kesinlemi olur. O zaman Kurann peygamberimizin uydurmas
olmadn ispat iin onun bunu yapmaktan aciz olduunu kantlamak yeterlidir.
697

Kuran- Kerim sadece gemiin haberleriyle kalmaz halden ve gelecekten de
haberler verir. Hale dair haberlerin en gzel rneklerinden birini drar mescidi olay
olutururken, gelecekle ilgili haberler iinde; Rumlarn rana kar zafer kazanaca ve
o gnde mminlerin de bir zafer (Bedir) elde edecei, Mekkenin fethi, Kurann
korunaca ve kimsenin onun benzerini yapamayaca gibi bilgiler konuyla ilgilenen
bilginlerce zikredilir.

692
Hud, 49
693
(Reslm!) Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirmekte olduumuz gayb haberlerindendir.
lerinden hangisi Meryem'i himayesine alacak diye kur'a ekmek zere kalemlerini atarlarken sen
onlarn yannda deildin; onlar (bu yzden) ekiirken de yanlarnda deildin.
694
Gerek u ki, sen bundan nce (bu haberleri) elbette bilmeyenlerden idin.
695
(Reslm!) Musa'ya emrimizi vahyettiimiz srada, sen bat ynnde bulunmuyordun ve (o hadiseyi)
grenlerden de deildin.
696
Kurtubi, XIII, s.4
697
Muhammed Abdullah Draz, En Mhim Mesaj Kuran. ev. Suat Yldrm, stanbul: Ik Yaynlar,
2003 s.56
153
Anlalyor ki, Kuran gemi ve gelecee ait bir ok olaylar aslna uygun
olarak ieriyor.
698
Bu da onun Allah kelam olduunun en gl delillerindendir. te bu
noktada Mehmet Vehbinin szleri yerindedir:
Siz erbab fesahat ve belaat olmanza ve Kurann benzerini yapmaya ok ta
hrsl olmanza ramen ona muarazadan aciz kaldnz. imdi ona eskilerin masallar
demeye utanmyor musunuz? Fesahat ve belaat beer st olunca gelecek gayb
haberleri ierdii ve gk ve yerde bir ok gizliyi ierdii iin onun beer sz olduu,
Muhammed uydurdu szlerinin batll anlalyor.
699


B. Kurann erdii lmi Hakikatler Onun Allah Katndan Olduunun
Delilidir
(Rasulm!) De ki: Onu gklerde ve yerdeki gizlilikleri bilen Allah indirdi.
yetinin ifadelerinden biri de Kurann kainat yaratan, ondaki nizam var eden,
kanunlar koyan Allah tarafndan indirilmi olmas gsterir ki Kuran, beer aklnn
etrafna dahi yaklaamayaca bir ok hakikatleri, insanolunun bilemedii bir ok
kainat gereini ierir.
700
Kurann bu yaps ile beraber Hz Muhammed as. ve
zamanndaki insanlar Kurann ifade ettii ilimleri bilmesi mmkn olmayan mmi
kiiler ise, ki yledir, o halde Kuran Allah kelamdr. te bahsettiimiz bu konu
Kurnn ilmi icaz (mucize oluu) konusudur.
Pozitif bilimlerim gzlem ve deney yntemlerine dayanarak tabiatn oluum ve
ileyii hakknda ortaya koyduu baz bilgilerle Kurann Allahn varl, birlii ve
ahiret hayatnn mevcudiyetine dikkat ekmek iin tabiatn oluumu ve ileyiine dair
verdii ksa bilgilerin uygunluk arzetmesi bu icazn esasn tekil eder. Dnyann ve
gezegenlerin bir yrnge etrafnda hareket etmesi, btn varlklarn ift olarak
yaratlmas, atmosferin st katmanlarna doru oksijenin azalmas, bitkilerin rzgar ile
tozlamas, Gnein bizzat s ve k kayna olmas, uzayn devaml genilemekte

698
bni Kesir, V, s.135
699
Vehbi, IX, s.3789
700
Alusi, XIX, s.236; Ebus- Suud, VI,s. 203; Tabatabai XV, s.182
154
olmas, dalarn arlk merkezi olup yeryzn sarslmaktan korumas, denizlerde tatl
su ile tuzlu suyun karmamas gibi bir ok bilimsel gerei iermesi Kurann bu
yndeki mucizeliini ortaya koyar.
701

Kuran- Kerim, kainatla ilgili olarak bir ok ilmi gerei iermektedir ve
bunlar ne peygamberimizin ne de o dnem insanlnn bilebildii eyler deildir.
Sadece gklerin ve yerin gizliliklerini bilen Allah ile ilikilendirilebilirler. Bata
Gazzali (v.505/1111) olmak zere mslman bilginler Kurann Allah kelam olduunu
ispatlamak iin bu konuya eilmilerdir.
702
Kuran- Kerim bir bilimler kitab
olmamakla beraber o, kainatn yaratcsnn kelam olarak insanlar dnmeye,
akletmeye sevk etmek amacyla kainattan sunduu tablolar, astronomi, jeoloji, fizik,
biyoloji, antropoloji, tp gibi bir ok bilim dalnda bilgiler iermektedir.
Kurann Allah kelam olduunu ispat hevesiyle baz Mslmanlarca, bu bilim
dallarndaki bir ok gelimeye Kurandan deliller getirilmeye allmaktadr. Bir ok
kii de, her ilmi nazariyeye Kuran yetlerinden bir iaret bulmaya olan ar gayretleri
sebebiyle hataya dmektedir. Bunlar Kurana iyilik yapalm derken ktlk
yapmaktadr.
703
nk bilim devaml kendini yenilemekte bir nceki dnemde ileri
srd nazariyeyi batl sayabilmektedir. Kurann tabiat olaylarna iaret eden
yetlerinin bilimlerle tefsir edilmesi Abbasiler dneminde Aristo felsefesiyle,
Batlamyus astronomisinin Yunancadan tercme yolu ile slam dnyasna nakledilmesi
ve mslmanlar arasnda yaylmas ile balamtr.
704
Yalnz, bilim alannda yaplan
almalar hibir zaman nihayi almalar deildi. Bilim bir ada doruladn bir
dier ada yalanlayabilmektedir. Dolaysyla bu ilmi verilerle yaplan Kuran
yorumlar da nihayi ve kesin deildir. Nitekim tarihte Kurann baz yetlerinin o
zamann bilimsel verilerine uygun olarak yaplan yorumlarnda hatalar olduu
bilinmektedir.
705
Yalnz bunlar Kurann kendisi deil insanlarn Kuran hakkndaki
yorumlardr. Bu sebeple de sz konusu hatalar Kurana bir halel getirmez. Kuran
daima kendini bilime ak tutmu, yaplmakta olan her bir bilimsel keifle, dier kutsal

701
Yusuf evki Yavuz, cazl-Kuran, DA, XXI, s.403-406
702
Krca Celal, Kuran- Kerimde Fen Bilimleri, 3. Basm: stanbul: Marifet Yaynlar, 1994. s.55
703
Kattan, s.270
704
Krca, s.54
705
Karaam, s.397
155
kitaplarn aksine
706
, kainat konularnda ileri srd bilgilerin doruluu tekrar tekrar
ispat edilmitir.
Bununla beraber Kurann gnmzde kefedilen bilimsel verileri iermesinin
mucize oluu, aktr ki, sadece gnmz insan iin geerlidir. nk bahsedilen
bilimsel veriler Kurann indirildii dnemde bilinmeyince onlar iermek de Kuran
iin bir mucize olamaz. Hatta bu keifler yaplncaya kadar mslmanlar dahi
Kurandaki bu hakikatlerin farknda bile deildirler. Bununla beraber gryoruz ki
Kuran, o dnemde insanlarn bilmedii bir ok kainat gereklerini de gzler nne
seriyor, Allahn varlna ve azametine delil klyordu. gkler ve yer birbirine bitiik
idiler, onlar biz ayrdk
707
yetinde bu durum gayet ak bir ekilde grlebilir. O
halde bu tr yetler elbette boa deildir. Muhataplarn bu tr yetler sayesinde kainat
zerinde dnmeleri, kainatta kendilerinin bilemedii bir ok gizliliin olduunu ve
her ne kadar kendilerinin bilemedii hususlar olsa da bunlara iaret eden Kurann
sahibinin bu gizlilikleri bilen Allah olduunu anlamalar bu yetler iin yeterli bir
icazdr.
te Kattann da belirttii gibi, Kurann ilmi icaz, bu ekilde insan
dnmeye tevik etmesi, ona marifet kaplarn amas, bilimle ili dl olup
ilerlemeye ve bilimin doru ve kesin olarak verdii yenilikleri kabule davet
etmesindedir. Bununla beraber Kuranda bir ok ilmi hakikat ta elbetteki mevcuttur.
708

Kuran daha iyi anlamak ve yorumlamak amacyla yaplan almalar gstermitir ki,
Kuranla fen bilimleri arasnda her hangi bir atma yoktur ve tam aksine bu ikisi
arasnda artc bir uyum sz konusudur. nk Kuran Allahn kelamdr, kainat ve
tabiat kanunlar da Allahn eseridir. Allahn var ettii kainat ile Onun kelamnn
elimesi ise imkanszdr. Tam aksine bunlarn birbirini tasdik ettiini grmekteyiz.
lmi gerekler daima, Kurann daha nce mcmel olarak ifade ettii gerekleri

706
Maurce Bucaille, Msbet lim Ynnden Tevrat, nciller ve Kuran, ev. Mehmet Ali Snmez,
Ankara: DB 2001 s.18
707
Enbiya, 30
708
Kattan, s.272
156
destekler mahiyette ortaya km ve yetlerimizi onlara etrafta ve nefislerinde
gstereceiz
709
hkmn tasdik etmitir.
710

C. Kurann caz Onun Allah Katndan Olduunun Delilidir
caz, kelimesi acz kknden ifal vezninde masdar olup aciz brakmak
anlamnadr. Mucize de bu masdardan ismi faildir ve bir eyin benzerini yapmaktan
muhatabn aciz brakan ey demektir.
711
Kurann icazndan kastedilen ise, Kurann
ister yceliinde, ister belaatnda, ister tesirinde ve isterse ierdii konu ve bilgilerde
olsun eriilmez oluu, benzerini meydana getirmekten beer kudretini aciz brakmas
712

ve ebedi mucize olan Kuran- Kerime karlk vermede zamannn Araplarn ve
onlardan sonra gelen nesilleri acziyette brakmak suretiyle Muhammed as.n risalet
davasndaki doruluunun ispat etmesidir.
713
Bu ise Kurann beer kelam olmayp
Allaha izafe edilen bir kelam olmas esasna dayanmaktadr.
714

Mucize Allahn bir fiili olup risalet davasn ispat iin harkulade olarak
peygamberlerin elinde zuhur eder. Bu mucize hissi de olabilir akli de olabilir.
715
Btn
peygamberlerin ilahi bir vazife ile grevlendirilmi olduklarn kavimlerine ispat iin
eitli mucizeler gsterdiklerini biliyoruz. Genelde bu mucizeler o kavmin ihtimam
ettii konularda gerekleiyordu ve ounlukla hissi mucizelerdi. Sevgili
Peygamberimizin de Delailun-Nbvve tarz eserlerde bir ok hissi mucizeleri
zikredilmekle beraber ittifakla onun en byk mucizesi akli bir mucize olan Kuran-
Kerimdir. Akli bir mucize olmas ve korunmuluu sayesinde gnmzde de
mucizeliini devam ettirmektedir.
Rasulullah as. risaletinin bandan itibaren, dier peygamberlerin siretinde
olduu gibi mucize talepleri ile karlamtr. Arap kavminin fesahat ve belaat
ynnden en yksek mertebeye ulat o devirde, cevap olarak verilen en byk

709
Fussilet, 53
710
Krca, s. 388
711
Kattan, s.258, Cerraholu, s.162, Karaam, s.307
712
Karaam, s.307
713
Kattan, s.259
714
el-Maverdi, Ebul-Hasen Ali bn Muhammed. Alamun-Nbvve. Muhammed erif Skker (takdim/
erh). Daru hyai Ulum, s.40
715
Suyuti, tkan, IV,s.311
157
mucize hi phe yok ki, belaat ve fesahatn en byk rnei olan ve hi kimse
tarafndan taklit edilemeyen Kuran- Kerimin vahyedilmesi olmutur.
716

Allah Teala, onlara Kurana karlk vermeleri, benzerini yapmalar ile
meydan okumutu ama yapamadlar. Bu meydan okuma aamal olarak
gereklemiti. lk olarak onlardan Kurann btnnn benzerini yapmalar ile
meydan okundu. De ki: Andolsun, bu Kur'an'n bir benzerini ortaya koymak zere ins
cin bir araya gelseler, birbirlerine destek de olsalar, onun benzerini ortaya
getiremezler.
717

Bundan aciz kaldklarnda meydan okuma biraz daha iddetlendirildi ve Mekke
devrinin sonlarna doru Kurann on sresi miktarnda bir benzerini yapmalar
istendi.Yoksa, "Onu (Kur'an') kendisi uydurdu" mu diyorlar? De ki: Eer doru iseniz
Allah'tan baka arabildiklerinizi (yardma) arn da siz de onun gibi uydurulmu on
sre getirin. Eer (onlar) size cevap veremiyorlarsa, bilin ki, o ancak Allah'n ilmiyle
indirilmitir ve O'ndan baka tanr yoktur. Artk siz mslman oluyor musunuz?
718

Bundan da aciz kalnnca daha iddetli bir meydan okuma ile tek bir srenin
benzerinin yaplmas istendi. Yoksa, Onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? De ki:
Eer sizler doru iseniz Allah'tan baka, gcnzn yettiklerini arn da (hep beraber)
onun benzeri bir sre getirin.
719

Onlar Rasulullahn as. davasn iptal etmek iin Kurann bir benzerini
yapmaya hem olduka muhta hem de ihtirasl idiler. Yapabilselerdi elbette bunu
yapacaklard ve yapsalard elbette bu gizli kalmayacak herkese bilinecekti. Kuran bu
meydan okumalarnda onlara Allah dnda insan veya cin yardm alabilecekleri her
kiiden yardm istemelerini de salk verdi. nk onlar Rasulullahn as. yardm aldn
iddia ediyorlard. Eer dedikleri gibi Rasulullah as. birilerinden yardm alm olsayd
onlarda alabilirdi. Bu konuda bir engelleri yoktu. Yine onlar Kurann uydurulmu
olduunu iddia ettikleri gibi Allah da onlara bu Kuran uydurulabilecek bir eyse,

716
Cerraholu, s.162
717
sra, 88
718
Hud, 13,14
719
Yunus, 38; kr. Bakara, 23
158
haydi o zaman sizde uydurun kabilinden uydurulmu on sre getirin tarznda hitap
etti. Fakat bu meydan okumalar karsnda Kurann benzerini yapmaktan aciz
kaldklarnda Kurann Allah kelam olduu ispat edilmi oldu. Bu sebeple Allah Teala,
(Rasulm!) De ki: Onu gklerde ve yerdeki gizlilikleri bilen Allah indirdi. buyurdu.
Bu unu gsterir ki, Kurann lafzlarn terkip etmeye kadir olann ister gizli ister
aikar btn malumat bilmesi gerekmektedir.
Razi, tefsirinde Furkan sresinin altnc yetini tefsir ederken bu yargy, u
delillerle ortaya koyar: Birincisi, byle bir fesahat ancak btn malumat bilen
tarafndan ortaya konulabilir. kincisi, Kuran bir ok gaybi haberler iermektedir. Bu
durum onun btn malumat bilen tarafndan ortaya konulduunu gsterir. ncs,
Kuran elikilerden uzaktr. Bu da onun her eyi bilen, Eer o, Allah'tan bakas
tarafndan gelmi olsayd onda birok tutarszlk bulurlard.
720
diyen Allah tarafndan
indirildiini gsterir. Drdncs, Kurann ierdii alemin salahn, kullarn dzenini
salayan hkmler onun btn malumat bilen tarafndan ortaya konulduunu gsterir.
Beincisi, ierdii eitli ilimler onun btn malumat bilen tarafndan ortaya
konulduunu gsterir. Kuran btn bu ynlerden onu, ancak btn malumat bilen
zatn indirmi olabileceini delillendirince mriklerin phelerine kar (Rasulm!)
De ki: Onu gklerde ve yerdeki gizlilikleri bilen Allah indirdi. demesi yeterli bir cevap
olmutur.
721

bni ura gre, Furkan sresindeki gklerdeki ve yerdeki gizlilikleri bilen
ifadesinde mriklere Kuran incelemeleri ynnde bir davet vardr.
722
Eer
muhataplar Kuran insaf dairesi ierisinde inceleyecek olurlarsa ondaki icaz
ynlerini mahede edebileceklerdir. Bakllaniye (v.403/1012) gre Kurann icazn
bilmek Arap olan ve Arapann belaat yollarn bilen ve bu sanatn inceliklerine
yakinen vakf olan kimse tarafndan zaruri olarak bilinir. Byle olmayan kiililer iin ise
Kurann icazn bilmek ancak istidlal ile mmkn olabilir.
723
Mekke mrikleri ve
zamann Araplar fesahat ve belaat ehli olmalar hasebiyle Kurann icazn mahede

720
Nisa, 82
721
Razi, XIII, s.51,52
722
bni ur, XVIII, s.326
723
Ebu Bekr Bakllani, cazl-Kuran. thk. maduddin Ahmed Haydar, Beyrut: Messesetl-Ktbis-
Sekafe, 1991. s. 201
159
edebiliyorlard ve bunun iindir ki onun meydan okumalarna karlk veremiyorlard.
Yapabilecekleri tek ey Kuran dinlememek
724
, o okunurken kulaklarn tkamak
725
ve
Furkan sresinin altmnc yetinde belirtildii zere oradan hzla uzaklamaktr.
Bu noktada Kurann Allah katndan olup Hz. Muhammedin as. szleri
olmadn ispat edici nitelikteki baz icaz ynlerinden ksaca bahsetmek istiyoruz.
Kurann icaz pek ok ynde kendini gsterir. Bunlardan ikisi olan Kurann gayb
haberler iermesi ile Kurann ilmi hakikatler iermesini yukarda ayr bir balk
olarak ilediimizden burada tekrar etmiyoruz.
Kurann dil, slup ve belaat ynnden icaz: Kuran, Peygamberimizin
mensubu olduu Kurey kabilesinin dili ve lehesi zere nazil olmutur. Onda dier
Arap lehelerinden de kelimeler vardr. Kuran btn Arap lehelerinden seilmi en
gzel manalar kendine mal etmitir. Deiik lehelerden kelimelerin bu ekilde uyum
ierisinde kullanl Kurann kendine zg mucizesidir. Kurandaki her bir harf,
kendi bulunduu konumda bir mucizedir, nk baka bir harf kelimede onun kadar
uyumlu olamaz. Her bir kelime kendi konumunda cmlenin uyumu asndan
mucizedir. Her bir cmle yet iindeki uyum asndan bulunduu konumda
mucizedir.
726
nk her bir harf, iinde bulunduu kelimeyi, o kelime sebebiyle yeti
ve hatta yetleri smsk tutmaktadr.
727

Said Nursi (v.1960), Kurann icazn harflere kadar indirir ve buna rnek
olarak l-i mran sresinin yz elli drdnc yetini rnek verir. yette Arapann
btn harfleri kullanlmaktadr ve her harfin kullanl says ve bu saynn dier
harflere orants Kurann icaznn bir gstergesi durumundadr.
728
Yine ona gre
icazn en yksek vechi, Kurann nazmndaki belaattan domutur. nk Kurann
bu nevi icaz beerin takatndan hari bir derecededir.
729
Said Nursi eserlerinde de bu
icazn rneklerini ortaya koymaya alr.

724
Fussilet, 26
725
Fussilet, 5
726
Kattan, s.263
727
Karaam, s.487
728
bk. Said Nursi, Szler. stanbul: Szler yaynevi,1996. s.369
729
Said Nursi. aratl-caz. ev. Abdulmecid Nursi . stanbul: Envar neriyat,1995. s.121
160
Kuran- Kerimin bu yndeki icazn ortaya koymak zere Abdulkahir el-
Crcaninin (v.471/1078) Delail caz, bni Kayym el-Cevzinin (v.751/1351)
Kitabul-Fevaidili Mevviki, Ebu Sleyman el-Hattabinin (v.388/988) Kitabul-
Beyani cazil-Kuran gibi pek ok eser yazlmtr.
Kurann bu icaz devrin Arap airleri tarafndan da ikrar edilmitir ki, btn
bu icazlar ile Kurann bir beer sz olarak Hz. Muhammedin as. kendi szleri
olmas imkanszdr.
Kurann tesiri ynnden icaz: Kurann icaznn bir dier yn de onun
insanlar zerindeki tesiri ve birey ve toplum yaantsna getirdii slah edici inklabn
ksa sredeki baarsdr.
Kurann dmanlar zerindeki etkisi bilinmektedir. Velid b. Muirenin Ebu
Cehilin ve dier birok slam dmann Kuran tilaveti karsndaki etkilenileri, mer
b. Hattabn, Sad b. Muazn ve benzeri kimselerin Kurana kar dmanlkla yola
kmken Kuran dinler dinlemez ona iman edileri bilinen gereklerdir.
730

Yine Kurann, o zamann Arap toplumu gibi her ynden bataa saplanm
olan bir toplum ierisinde yirmi yl gibi ksa bir srede gsterdii stn slah
ameliyesi ve inklap baars medeniyet tarihinde grlmemi bir durumdur. Razi,
Nbvvet adl eserinde risalet iddiasnn hak olduunu ispat etmede en etkili delilin,
nazari ve ameli noksanlar olanlar ikmal etme yetisi olduunu syler. Ona gre bu, bir
peygamberin risaletini ispatlamasnda maddi mucizelerden daha gl bir delildir.
ddiada bulunan kii, doruyu bilme ve iyiyi amel iin bilme de kemal noktada ise,
nazari ve ameli kuvvete sahipse ve kendinde noksanlk bulunanlar kemale erdiriyorsa
bu onun Allahtan vahiy alan bir peygamber olduunu ispat eder.
731
Rasulullah as. iin
bu durum olabilecek en stn noktada gerekletirmitir. Bu durum bir beer olarak Hz.
Muhammedin as. kendiliinden ortaya koyup gelitirebilecei bir ey deildir. Furkan
sresinde rneini grdmz Hidayet verici ve yardmc olarak Rabbin yeter.
732

Onlarn sana getirdikleri hibir temsil yoktur ki, (onun karlnda) sana dorusunu ve

730
bk. Karaam, s.624 vd.
731
Razi, en-Nbvve vema Yetealleku biha. s.171 vd.
732
Furkan, 31
161
daha an getirmeyelim
733
(Rasulm!) ayet dileseydik, elbet her lkeye bir uyarc
(peygamber) gnderirdik. (Fakat evrensel uyarclk grevini sana verdik.) O halde,
kafirlere boyun eme ve bununla (Kuran ile) onlara kar olanca gcnle byk bir
sava ver!
734
eklinde ki yetler bu mkemmel inklabn sahibinin ve planlaycsnn
Rasulullah as. deil Allah Teala olduunu gsterir.
Kurann terii ynnden icaz: Kuran- Kerim, tam ve kamil bir hidayetle
gelmenin yannda, her asrda, her yerde ve her iklimde, hibir kanun ve hibir dinin
muzaffer olamayaca bir surette, insanolunun ihtiyalarna yetecek bir kapasite ve
mahiyette nazil olmutur. Beeriyet, asrlar boyunca ferdin stn bir toplum ierisinde
mutlu yaamn hedefleyen bir ok teoriler, kanunlar nizamlar grmtr. Fakat
bunlarn hi birisi Kurann Rasulullah as. elinde gsterdii baar seviyesine
ulaamamtr. Bu durum Furkan sresinin altnc yetinde belirtildii gibi Kuran
indirenin ve ondaki hkmleri koyann insan yapsnn gizliliklerini bilen Allah
olduunu gsterir.
Kuran karsnda Rasulullahn as. aczi: Kurann icaz dier insanlara
kar olduu gibi Rasulullaha as. kar da kendini gstermitir. Bu durum Kurann
Rasulullahn as. bir uydurmas olmadnn ve Allah katndan olduunun en nemli
delillerinden de biridir. Kuran, Rasulullah as. dil stnl ve ierdii bilgiler
bakmndan acziyet ierisinde brakmtr. Drazn sorusu burada yerinde olacaktr:
insann her hangi bir ile ilgisinin olmadn anlamak iin, o ii yapmaktan maddeten
aciz olmasn tespit etmek yetmez mi?
735

Kuran yetleri dil asndan hadisler ile karlatrldnda grlecektir ki
Rasulullahn as. szleri olan hadisler hibir ynden Kuran yetlerinin seviyesine
yaklaamamaktadr. Her ne kadar hadisler de pek gzel ve parlak olsa da Kuran ile
kyas edilemez. Kuranda tespit edilen dil icaz hadislerde bulunmaz. Eer Kuran
Rasulullahn as. szleri olsayd hadislerin de en az Kuran seviyesinde olmas
gerekirdi.

733
Furkan, 33
734
Furkan, 51,52
735
Draz,. s.56
162
Rasulullahn as. okuma yazma bilmeyen bir mmi olduu ve Kurandan nce
Kurann ierdii bir ok bilgiden habersiz olduu hem tarih hem de Kuran
ifadeleriyle tespit edilmi kendisinde ihtilaf olmayan bir konudur. Byleyken Kuran
nasl ona izafe edilebilir? Konu edindiimiz Furkan sresinin altnc yetinde Kuran
indirenin srlar bilen olduu vurgulanyor. Oysa Rasulullahn as. srlar bilme
zellii yoktur. Bunu en gzel rneini Kehf sresinin nzul sebebinde grebiliriz.
Kurey, Nadr b. Haris ile Utbe b. Ebi Muayt Medine Yahudi bilginlerine
gndermi, onlardan Rasulullah as. ile mcadele etmek iin yardm istemilerdir.
Yahudi bilginler Rasulullaha as. ruh, ashab- kehf ve Zl-karneyn hakknda soru
sormalarn tavsiye etmilerdir. Eer bilirse o bir peygamberdir yoksa falcdr
demilerdir. Bu sorular Rasululaha as. sorulduunda kendisi bu konular bilmedii
halde vahye gvenerek yarn geliniz, size haber veririm demi fakat bir sre vahiy
gelmemi hatta Mekke halk dedikoduya balamtr. Rasulullah as. bu duruma son
derece sklmtr. Bunlardan sonra vahiy gelmi gerekli bilgiyi vermitir.
736

Ashab- Kehf ve Zl-Karneyn kssalar gayb haberleridir ve Rasulullahn as.
onlar bilememektedir. Fakat srlar bilen Allahn indirdii Kuran, bunlar ona haber
vermektedir. Eer Kuran Rasulullahn as. uydurmas olsayd bunca bekleyerek kendini
neden skntya koysun?
Bu duruma eklenebilecek farkl bir rnei de Bakara sresinde grebiliriz.
Srenin ikiyz seksen drdnc yeti inince ashap bu yetten kalpten geen eylerden
dolay da hesaba ekileceklerini sandlar ve bu byk yk onlar ezdi. Durumu
Rasulullaha as. arzettiklerinde o, ashabn teselli etmekle yetindi. yetteki ifadeleri
aklayan srenin son iki yeti nazil oluncaya kadar durum buydu.
737
Bu da gsteriyor
ki Rasulullah as. da bazen, Allah bir aklama yapncaya kadar indirilen yetler
hakknda her hangi bir aklama yapabilecek bilgiye sahip olamyordu.

736
Zemaheri, II, S.715; Elmall, V, S.336
737
Bk. Elmall, I, s.271 vd.
163
fk hadisesi gibi olaylarda da bu durumun rnekleri grlmektedir.
738
Bu gibi
onu sz sylemeye zorlayan durumlarda o neden susup vahyi bekliyordu? Ayrca
Kuranda Rasulullahn as. itap edilip azarland
739
, dncesinin yanl olduunun
belirtildii
740
, meylettiinin, arzuladnn tersine
741
hkmlerin yer ald pek ok
yetler vardr. Draz, Kuran karsnda Rasulullahn as. bu durumunun Kurann beer
kaynakl olmadnn en byk delillerinden olduunu belirtir.
742

Btn bunlar gstermektedir ki Kuran hem slup hem de ierdii bilgiler
asndan Rasulullah as. da aciz brakmtr. Kuran ne slup olarak ne de ierdii
bilgiler bakmndan asla Rasulullahn as. rn olamaz. Peygamberin ve bu
peygamberin yaad toplumun bilmedii bir ok bilgileri ieren Kuran ancak
gklerin ve yerin srlarn bilen Allah indirmi olabilir.

III. Kurann Ehl-i Kitaptan Yardmla Uydurulduu ddias Apak Bir
ftiradr
Kurann Rasulullah as. tarafndan bir baka gruptan yardm alnarak
uydurulduu iddias srenin drdnc ve beinci yetlerinde mriklerin azndan
nakledilmiti. Bu yetlerde yardm alnd iddia edilen kii veya kiiler kavmn har
(baka bir grup) olarak zikredilmi ve onlarn yapt iddia edilen yardmn keyfiyeti
dile getirilmiti. Bu itirazn ayrntlarn itirazlar blmnde belirtmitik.
Srede bu itiraza son derece ksa bir cevap verilmitir. Bu da drdnc yetin
sonunda ki Bylece onlar hi phesiz hakszla ve iftiraya bavurmulardr.
ifadesidir. Daha sonra altnc yette gelen (Rasulm!) De ki: Onu gklerde ve yerdeki
gizlilikleri bilen Allah indirdi. phesiz O, ok balaycdr, engin merhamet
sahibidir. ifadesi de bu cevabn tamamlaycs niteliindedir ki bu yetin cevap oluunu

738
Mnafklar tarafndan Rasulullahn as. hanm Hz.ie r.a.ya namus iftiras yapld. Bu konuda her
hangi bir ahit de yoktu. Rasullullah as. Ben onun hakknda iyi halden baka bir duruma tan olmadn
demekle yetiniyordu. ou mslmanlarn tutumuda aynyd. Aradan bir ay geti. Dedikodular her taraf
kaplad. Bundan sonradr ki Nur sresi indi ve Hz. ienin iffetini haber verdi. Bk. Nur sresi 10-26
739
bk. Abese, 1-10; Tahrim, 1-5
740
bk. Tevbe, 43,113; Enfal, 67-68
741
bk. Ahzab, 37
742
Draz, s.33 vd.
164
yukarda ele almtk. Yine de Bylece onlar hi phesiz hakszla ve iftiraya
bavurmulardr. ifadesi ksa olsa da olduka yeterli bir cevaptr.
743

yetteki zulmen (hakszlk) ve zran (iftira) kelimeleri Zeccacn
belirttiine gre ba harfi cerrinin hazf ile mensubdurlar
744
ve hakszlk ve iftira ile
geldiler/yaptlar anlamnadr. Bu iki kelimenin hal manasna olmalar da zikredilen
bir grtr.
745
Yani onlar zalim ve iftiraclar olarak bu ekilde itirazlarda bulundular.
Ayrca bu iki kelimenin nekre olarak tenvinli gelmesi de tefhim iin olup
746
yaplan
hakszln bykln ve iftirann da son derece ak olduunu bildirir.
yetteki bu ksa ifadenin mezkur itiraza cevap oluunu birka adan
inceleyebiliriz.
Bu itirazn byk bir hakszlk (zulmen) olmas, kendisinde hibir cihetten
batln bulunmad hak olan Kuran beer tarafndan bir uydurma yalan yerine
koymalar sebebiyledir. Oysa Kuran, insanlar ve cinler bir araya gelseler benzerini
yapamayacaklar tarzda dil ve slup yceliine sahiptir ve ierdii beer aklnn
ulaamayaca hikmetler, din ve dnya saadetini salayan hkmler, gaybi haberler ile
uydurma olmaktan ok yce bir konumdadr.
747
Verilen ksa cevabn ierdii bu yn
Kurann icaz konusunda ilenmiti. Bu yzden onu burada tekrar etmiyoruz.
Cevabn dier ynlerini de balk altnda inceleyelim.

A. Rasulullahn as. Masumiyeti Buna Delildir
yetteki cevabn Rasulullahn as. masumiyetine, yani yalan ve benzeri kt
ahlaktan ve gnahlardan uzak oluuna bakan yn apak bir iftira (zr) kelimesiyle
balantldr. yeti tefsir eden mfessirlerin ifadelerine gre, bu itirazn apak bir
iftira olmas, doruluu herkese malum olan emin sfatl Hz. Muhammed as., beri

743
Razi, XIII, s.50
744
Zeccac, IV, s.58
745
lusi, XVIII, s.235; evkani, IV, s.61
746
Ebu-Suud,VI, s.202; lusi, XVIII, s.235; evkani, IV, s.61
747
Ebu-Suud,VI, s.202; lusi, XVIII, s.235; evkani, IV, s.61
165
olduu yalanclkla itham etmeleri sebebiyledir.
748
Oysa Drazn da belirttii gibi, Hz.
Muhammedin as. herkese bilinen doru szll ve gzel ahlak onun peygamberlik
iddiasnn ve Kurann Allahdan vahiy ile aldnn en byk kantlarndan biridir.
749

Onun as. hayat hikayesi onun doru szllnn, yalana aka iin dahi olsa asla
bavurmadnn rnekleri ile doludur. Buna btn Mekkeliler hatta Rasulullahn as.
dmanlar da tank idiler.
Rasulullah as. davetinin banda halkn uyarma emri alnca Safa tepesine kt,
ey insanlar sabah oldu uyann nidasyla onlar ard. Mekkeliler etrafna toplandlar.
Rasulullah as. onlara ne dersiniz? Ben size u dan ardndan baz atllar kacak diye
haber versem beni tasdik eder misiniz? dedi. Mekkeliler, biz senden imdiye kadar
dorudan baka bir ey duymadk dediler. Rasulullah as., yle ise sizi nnzde
bulunan bir azap ile uyaryorum dedi.
750

Onun as. bu doruluuna ahitlik, slam davetinin ilerledii safhalarda da hem
de slam dmanlarn tarafndan defalarca yenilenmi, bunun aksi hi olmamtr.
Rasulullah as. ve Kuran ne ile itham edeceklerine karar vermeye alan Kureye
Velid b. Muire yle demiti: siz Muhammed mecnun diyorsunuz, hi onu
samalarken grdnz m?; air diyorsunuz, hi iir ile urarken, iir sylerken
grdnz m?; Yalanc diyorsunuz, hi yalann yakaladnz m? onun bu sorular
karsnda Rasulullahn as. dmanlar ile dolu olan Kurey meclisi hayr, bunlarn hi
birini onda grmedik demekten baka sz bulamamlardr.
751
imdi nasl oluyor da
onun yalanc ve uydurmac olduunu syleyebiliyorlard. Gizli bulumalarla derledii
szleri nasl da Allaha izafe edebilirdi? bni Kesirin belirttii gibi onlar Kuran ve
Rasulullah as. hakknda dile getirdikleri bu itirazn yalan olduunu gayet iyi
biliyorlard.
752
te bu yzden yaptklar apak bir iftira idi.

748
Razi, XIII, s.50; Ebu-Suud,VI, s.202; lusi, XVIII, s.235; evkani, IV, s.61
749
Draz, s.51-56. Draz burada Rasulullahn as. hayatndan doru szllk ve gzel ahlak rnekleri
sunarak byle bir kiinin peygamberlik konusunda asla yalan sylemeyeceini ispat eder.
750
Elmall, X, s.43
751
Elmall, VIII, s.422
752
bn Kesir, V, s.135
166
Kuran- Kerim de bir ok yetinde Rasulullahn as. bu yce ahlakn bir delil
olarak zikretmitir.
753


B. Mekkede ki Ehl-i Kitabn Durumu Buna Delildir
yette itiraza verilen cevabn bir dier yn de Ehl-i kitab ile ilgilidir.
Mrikler Rasullahn as. Mekkede yaayan bir grup Ehl-i kitabtan yardm aldn
iddia etmilerdi. tirazlar konusunda da ayrntlarn grdmz gibi sz konusu
grubun Yahudiler olduu kanaat yannda, Cebr, Yesar, Addas, Ebu Fukeyhe, Ye
(veya i), Belam, Ebu Yusr gibi baz Hristiyan klelerden olutuu tarznda fikirler
vard.
754

Yahudilerin Kurana kaynaklk edemeyecekleri ak bir durumdur. Bu birka
adan deerlendirilebilir. O tarihte, Yahudi g ile yarmadaya yerlemi saylar
yirmiye ulaan Yahudi kabileleri mevcut idi.
755
Fakat Yahudilerin Mekkede iitilen
bilinen bir varlklar yoktu.
756
Eer Mekkede bir varlklar olsayd Hayber ve Yesrib
Yahudileri gibi onlarn akibeti hakknda da bir bilgi olurdu.
757
Cevad Ali, Yahudilerin
Mekkede sadece ticaretleri ve tefecilikleri vard der.
758
Bu duruma ramen
Mekkelilerin bir ok vesile ile dini konularda, zellikle Rasulullah as. ve slam vahyi
hakknda danmak ve kar mcadele iin yardm almak zere Yesribe gidip Yahudi
alimler ile grtklerini kaynaklar tespit etmektedir.
759
Eer Yahudilerin Mekkede bir
varlklar olsayd Medineye gitmelerine gerek yoktu. Yahudilerin kendi rklar dnda
muhtedi kazanmaya asrlar nce son verdiklerini
760
ve Kurandan rendiimiz zere
dini bilgilerini gizlediklerini de biliyoruz.
761
Btn bunlarla beraber Mekkeliler
kendilerinden yardm istediklerinde Yesrib Yahudilerinin Rasulullaha as. sorulmak

753
bk. Yunus,16; Kalem, 4; Yasin, 4; Zuhruf, 43
754
Taberi, XIX, s. 368vd.; Ebus-Suud, IV, s.202; lusi, XVIII, s.234; evkani, IV, s.61; Zemaheri, III,
s.263
755
vatf, s.260
756
Cevat, Ali, VI, s.543
757
Fazlurrahman, s.278
758
Cevat, Ali, VI, s.511
759
bni Hiam, II, s. 190
760
Yldrm, age. s.10
761
bk.Enam,91
167
zere onlara soru vermesi, Yahudilerin Rasulullahn as. kendi kitaplarndan ve
retilerinden habersiz olmas hususunda hibir tereddtlerinin olmadn gsterir.
Bahsi geen dier Hristiyan klelerin Kurana kaynaklk edebilmelerinin
imkanszln ise en gzel olarak Nahl sresinin yz nc yeti dile getirir.
phesiz biz onlarn: "Kur'an' ona ancak bir insan retiyor" dediklerini biliyoruz.
Kendisine nisbet ettikleri ahsn dili yabancdr. Halbuki bu (Kur'an) apak bir
Arapadr.
tirazlar konusunda deindiimiz gibi ismi verilen ahslarn her biri Arap
olmayp Rum idiler. Mekkede kle olarak bulunuyorlard ve demircilik vb. meslekleri
icra ediyorlard. Bu kiiler mslman olup Rasulullaha as. tabi olmulard. Tevrat ve
ncili okurlard. Bu kiiler acemi olup Arapay iyi bilmezler, Tevrat, ncil ve dier
kitaplarn kendi dillerinde okurlard. Onlarn dillerinin acemi oluu Nahl sresinde de
vurgulanmtr.
Btn bunlardan sonra nasl olurda belaat ve fesahatyla Arap ediplerini aciz
brakan Arapa bir kelam olan Kuran byle Arapay doru drst bilemeyen kiilerin
retisi olabilir?
Bu kiiler Kurann asl reticileri olsalard, onca yksek baarlar gsteren
Kurann kendilerine ait olduunu neden dile getirmesinler ve bu erefi bakasnn
sahiplenmesine gz yumsunlar?
Kaynaklarda da belirtildii gibi bu kiilerin hepsi de mslman olup
Rasulullaha as. tabi olmu kiilerdir. Bu kiiler, mriklerin iddia ettikleri gibi olsayd,
kendi rencileri olan Hz. Muhammede as. neden rencilik yapsnlar?
smi geen Hristiyan klelerin de ona as. yardm edebilmesi dil ve slup
asndan yukarda grdmz gibi imkanszdr. Bilgi olarak ona kaynaklk edebilirler
miydi? Bu da imkanszdr. nk onlarn Kurana kaynaklk edebilecek derecede
bilgileri yoktur ve bu durumun en byk delili de bizzat Mekke mriklerinin
tutumudur. Eer bu kiiler gerekten stn bir din bilgisine sahip olsaydlar Mekkeliler
Rasulullah as. ile mcadele iin bilgi yardm almak zere elilerini Medine
168
Yahudilerine gndermek ihtiyac hissetmezlerdi. Ayrca, Kurann bir benzerini, hi
deilse on sresinin benzerini, o da olmadysa bir sresinin benzerini yapmalar
konusunda Kuran onlara meydan okuduunda bu kiilerden veya onlarn benzeri
olanlardan yardm alabilirlerdi. Zaten Kuran onlara ins ve cin, alabildikleri herkesten
yardm almalarn da tavsiye etmiti. Bu meydan okumaya karlk vermeye olduka
istekliydiler ve buna da son derce ihtiyalar vard.
te btn bunlar bu kiiler ve benzerlerinin Kurann muallimi
olamayacann ak delilleridir. Kald ki Taberi, Rasulullahn as. onlar ziyaret edip
yanlarna girip kmasnn onlara retmek amal olduunu belirtir.
762
Yani onlar
Rasulullaha deil Rasulullah as. onlara retmek iin onlarla bulumaktadr. Demek ki
onlarn bilgileriyle Kuran olumad aksine onlar bilgilerini Kurandan edindiler.
Mriklerin itirazlarnda bir baka zellik daha vardr. Onlar Kuran konusunda
Rasulullaha as. yardm edebilecek olan kiiyi Arap olmayanlar arasnda aradlar. Bu
demektir ki onlar Araplar arasnda ona as. yardm edebilecek dzeyde birinin
bulunmadn ikrar ediyorlard. Dolaysyla Araplar arasnda byle bir isim aramaya
gerek dahi yoktur.
Yukardaki verilerden hareketle yle bir akl yrtme yapabiliriz: Ehl-i kitap,
Rasulullahn as. kendi kitaplarndan ve bilgilerinden habersiz olduundan emindirler.
Mrik Araplar da, Araplar arasnda Hz. Muhammede as. yardm edebilecek her hangi
birinin olmadndan emindirler, nk ona yardmc olabilecek kiiyi Ehl-i kitap
arasnda ararlar. Ayrca onlar Hz. Muhammed as. iin yardm alyor iddiasyla unu
ortaya koyuyorlard ki, Hz Muhammed Kurann kayna olamaz, Kuran da Hz.
Muhammedin as. sz olamaz. Mrikler bundan da emindiler. O halde Kurann
kayna Rasulullahn as. zat deilse, Ehl-i kitap deilse ve Araplar da airleri ve
kahinleri ile ona kaynaklk edemiyorlarsa Kurann sahibi olarak geriye Allahtan
baka biri kalyor mu?


762
Taberi, XIV, s. 365
169
C. Kurann, Tevrat ve ncil ile Karlatrmas Buna Delildir
Kurann Ehl-i kitaptan yardm ile oluturulduu iddiasnn batll Kurann
bu iki kitap ile metot, slup ve muhteva bakmndan karlatrlmas ile aka ortaya
kar. Eer Kuran Mekkede ki Ehl-i kitabn yardm ile oluturulmu olsayd Tevrat
ve ncildeki bilgiler onda da tekrarlanm olurdu. Oysa incelendiinde grlr ki
aralarnda ok ciddi farkllklar vardr. Bu durum ise, Kurann ne Tevrattan ne
ncilden ne de o zaman ki Ehl-i kitap bilginlerinden alnmadn ispat eder.
Rasulullahn as. okuma yazmas olmad gibi o yabanc dil de bilmezdi.
Kald ki o dnemde ne Tevratn ne de ncilin Arapa tercmesi yoktu. Tevrat M.S.
718 de, ncil ise M.S.IX veya X. Asrda tercme edilmitir.
763
Dolaysyla bu durumda
Rasulullahn as. bu iki kitaptan bizzat bilgi edinmesi g bir olaslktr. Yine de bu
kutsal kitab incelediimizde elde edeceimiz sonular, Kurann Kitab- Mukaddes
(Tevrat ve ncil) kaynakl olmad aka gsterecektir.
Tevrat ilk elimize aldmzda karmza youn ve ayrntl bir ekilde tarih
bilgileri kar. Hz. Ademden as. balayarak peygamberler ve kavimler iin ayrntl
yaam bilgileri ve soy ktkleri ile karlarz. ncilde de Hz. sann yaamyla ve
soyuyla ilgili ayrntl bilgiler anlatlr. Oysa Kuran, tarihi kssalar sadece bir ibret ve
t olmas asndan deerlendirir ve asla ayrntya girmez.
764
Bu haliyle Kurann
tarihi olaylar anlatrken kulland slup ve edindii gaye dier iki kitaptan olduka
farkldr.
Kitab- Mukaddeste Allaha izafe edilen beeri sfatlar dolaysyla da Kuran
ile aralarnda byk bir fark vardr. zellikle Tevratta Allaha bir ok beeri sfat
yklenmektedir ki Kuran Tevratn aksine Allah bunlardan tenzih etmektedir.
Tevrata gre Allah, Nuh tufanndan sonra pimanlk duymu bir daha byle bir eyi
yapmayacana sz vermitir.
765
Yine Tevrata gre tufandan sonra Nuh as. bir kurban
keser, kurban zerine yaklan takdimelerden kan et kokusunu haa Allah Teala

763
dris engl, Kuran Kssalar zerine. zmir: Ik Yaynlar, 1994. s.165
764
engl, s. 177
765
Kitab- Mukaddes, Tekvin, 9/11-17
170
koklaynca Allahn gazab sknet bulur.
766
Yine Tevratn I. Samuel kitabndaki
Talut=aul kssasnda Allahn aulu (Talut) kral yaptna piman olduu yazlr.
767

Oysa Kuranda Allahn yaratlmlara benzemedii,
768
her eyi pimanla yer
olmayacak ekilde hikmetli ve mkemmel yaratt,
769
ayn zaman da kesilen
kurbanlarn kannn ve etinin deil kullarn takvasnn Allaha ulat
770
belirtilir.
Bakara sresinde Talut kssas anlatlrken de Allahn onu setii ve ona ilimde ve
bedende stnlk verdii ifade edilir.
771

Tevratn peygamber kssalarnda peygamberlere, onlara yakmayan fiiller ve
gnahlar isnat edilmektedir. Hz. Lutn as. iki iip kendi kzlar ile zina edip onlar
hamile brakt,
772
Hz. brahimn as. hanm Sareyi Msr yolculuunda Fravuna
teslim ettii,
773
Hz. Davudun as. kendi ordu komutan Uryann karsn beenip onunla
yatt ve hamile brakt, bir hile ile kadnn kocas Uryan savaa gnderip lmesi
iin tek bana en ne koydurduu,
774
Hz.Sleymann as. hanmnn gnln almak iin
puta tapt
775
gibi peygamberler iin muhal olan iftiralar Tevratta zikredilmektedir.
Oysa Kuran- Kerim onlar salih kullar olarak nitelemekte,
776
zellikle Hz.
Sleymann as. Yahudilerin ona isnad ettikleri iftiralardan, kfrden ve sihirden uzak
olduunu bildirmektedir.
777

Tevratn Tekvin blmnde Allahn yerleri ve gkleri alt gnde yaratt
yedinci gn ise yorgunluunu gidermek iin istirahat ettii iddia edilir.
778
Kuran ise,
gklerin ve yerlerin alt gnde yaratldn, ama bundan Allaha hibir ekilde
yorgunluk arz olmadn belirtir.

766
Kitab- Mukaddes, Tekvin, 8/20-22
767
Kitab- Mukaddes, I. Samuel, 15/10-11
768
ura, 11
769
Bakara, 32; l-i mran, 6,62; Enam,18,73 v. dr.
770
Hacc, 37
771
Bakara, 247
772
Kitab- Mukaddes, Tekvin,19/30-38
773
Kitab- Mukaddes, Tekvin, 12/10-20
774
Kitab- Mukaddes, II.Samuel, /2-26
775
Kitab- Mukaddes, I. Krallar Kitab, 11/2-13
776
Bakara,124; Nahl,120; l-i mran,33; Enam,84; Ankebut,26; Tahrim,10; Sad,17 vb.
777
Bakara, 102
778
Kitab- Mukaddes, Tekvin, 2/1-3
171
Andolsun biz, gkleri, yeri ve ikisi arasnda bulunanlar alt gnde yarattk.
Bize hibir yorgunluk kmedi
779

Ayrca Tevrat, yaratln gerekletii alt gnn, bildiimiz hafta gnleri
cinsinden alt gnde gerekletiini, bunu bir dinlenme gnnn (sebbat) takip ettiini
en ak bir ifade ile ortaya koyar. Oysa henz gne ve yer yaratlmadan, yeryznde
oturan bir kii iin gnein dou ve batyla oluan bir gnden bahsetmek mantken
imkanszdr. Kuranda, yaratl anlatrken kullanlan yevm kelimesi ise ou
mfessir tarafndan gn olarak tercme edilse de bizzat Kurann kullanmnda bu
kelimenin her kullanm mahallinde yirmi drt saatlik bir zaman paras olarak
nitelenemeyecei aktr.
Sonra (btn bu iler) sizin sayageldiklerinize gre bin yl tutan bir gnde
O'nun nezdine kar.
780

Melekler ve Rh (Cebrail), oraya, miktar (dnya senesi ile) ellibin yl olan bir
gnde ykselip kar.
781

Bu yetlerden ilkinde yevm insanlarn saymyla bin gne, dierinde ise elli
bin yla denk bir zaman dilimidir. Demek ki yevm kelimesi sadece yirmi drt saatlik
bir gn deil deien uzunluktaki zaman evrelerini de anlatr. Ebus-Suud, tefsirinde
yaratlla ilgili yetlerde yevm kelimesinin muayyen vakitler olarak tercmesinin
daha doru olduunu belirtir ve Furkan sresinin elli dokuzuncu yetinde kelimeyi bu
ekilde yorumlar.
782
Bu durumda Tevrata ait yaratln alt gnde gereklemi
olduu sylemiyle Kurann alt gn ifadesinin grn itibariyle birbirinin ayn
olduu sanlabilirse de gerekte arada byk bir farkllk vardr. Tevratn
aklamasnn aksine Kurann aklamasnn hem akla hem de bilime uygun bir yapda
olduu gayet aktr.
783



779
Kaf,38
780
Secde,5
781
Mearic,4
782
Ebus-Suud, VI. S.227
783
bk. Maurice Bucaille, s.214-219
172
Msbet ilimler asndan Tevrat, ncil ve Kuran zerinde ciddi almalar
yapm olan Fransz Maurice Bucaille, yle der: Kitab- Mukaddesteki kssalar kopya
ettii yolunda slamn ilk zamanlarndan beri Muhammede esirgemeden yaplan
tamamen temelsiz- ithamlar karsnda, Kitab- Mukaddesteki yaratl kssas ile
Kurann bu konudaki verileri arasnda bu denli bir benzemezliin mevcudiyeti bir kez
daha altn izerek belirtmeye deer. Yaratlla ilgili ithamn en kk bir dayana
yoktur. Acaba bundan yaklak ondrt asr nce bir insan, Tevrattaki o devirde geerli
olan yaratl kssasn ele alarak, ierisinde bilim asndan hatal olan hususlar atp
onun yerine doruluunu ilmin en nihayet asrmzda ispat edecei bir ok verileri kendi
bana dile getirmek suretiyle kssay bu derece tashih etmi olabilir miydi? Byle bir
varsaym savunmak mmkn deildir.
784

Kuran nciller ile karlatrldnda da sonu Tevrat ile olan karlatrmann
sonucuyla ayn kalyor. Daha en bata Tanr inancnda arpma balamaktadr. ncilde
Teslis (l tanr) inanc gerei olarak Hz. sann as. Allahn olu olduu zikredilir.
785

Oysa bu Kuranda iddetle reddedilir.
Andolsun "Allah, n ncsdr" diyenler de kfir olmulardr. Halbuki
bir tek Allah'dan baka hibir tanr yoktur. Eer diye geldiklerinden vazgemezlerse,
ilerinden kfir olanlara ac bir azap isabet edecektir. Hla Allah'a tevbe edip O'ndan
balanmay dilemiyecekler mi? Allah ok yarlayc, ok esirgeyicidir. Meryem olu
Mesh ancak bir resldr. Ondan nce de (birok) resller gelip gemitir. Anas da ok
doru bir kadndr. Her ikisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara delilleri nasl aklyoruz,
sonra bak nasl (haktan) yz eviriyorlar.
786

Yine ncilde Hz. sann as. armha gerildii anlatlrken
787
Kuran Hz.
sann as. armha gerilmediini, Allahn onu azgnlarn elinden kurtard ve katna
ykselttii belirtilir.
788


784
Bucaille, s.23656
785
Matta, 3/17-18; 8/23-27
786
Maide, 73-75; kr. l-i mran,47-59; Maide, 72-76; 116-117; Meryem, 34-35; Saff,6
787
Matta, 16/21; 27/1-66
788
Nisa, 157-158
173
Gnmzde Hristiyanlar tarafndan kabul edilen drt ncilin (Matta, Markos,
Luka ve Yuhanna) anlatt yklerde de elikiler ve akla yatkn olmayan ynler
bulunmaktadr.
789
ncillerde Hz. sann as. soy kt ayrntl olarak verilmeye
allr. Bu soy ktkleri bilimsel bulgulara uymamakla beraber ncillerin (zellikle
Matta ve Luka ncilleri) arasnda ciddi elikiler vardr.
790

Kuran ise pek ok yerinde Hz. sadan ve annesi Hz. Meryemden
bahsetmektedir ve Kurann on dokuzuncu sresi Meryem adn tar. Bununla
beraber Kuran, ncillerde var olan elikili ve bilimin tenkit ettii hibir bilgiye yer
vermez. Maurice Bucaille, bu konular tetkik ettikten sonra der ki: burada bu geree
tarafszln gerei olarak bir kez daha iaret etmeliyiz: zira bu husus, baz kimselerin
Kurann yazar olan Muhammed geni apta Kitab- Mukaddesi kopya etmitir
yolundaki temelsiz iddialar karsnda bir kez daha bsbtn nem kazanyor. O zaman
akla yle bir soru gelir: kim ya da hangi kant Muhammedi sann soy kt
konusunda ncilleri kopya etmekten caydrp ada bilgilerin ynelttii her eletirinin
dnda kalan salam soy ktn Kurana almaya ikna etmi olabilir, halbuki ncil
metinleriyle Eski Ahid metinleri bilim asndan tamamiyle reddedilir niteliktedir.
791

Eer Kuran, Kitab- Mukaddes (Tevrat ve ncil) kaynakl olsayd Kuranda
onun inan, ibadet ve ahlaknn tesiri, bir takm izleri olmalyd. Halbuki byle bir ey
sz konusu deildir. stelik o, tahrif edilmi bu iki kitapta ki batl inanlar ykmakta,
yanllarn ve batl ynlerini eletirmektedir. u halde Kuran, kendi ierisinde var olan
ve Kitab- Mukaddeste de anlatlan konular hibir surette ondan alp kopya etmemitir.
Aradaki benzerlikler Tevrat ve ncilin bir zamanlar ilahi kaynakl birer kitap olduunu
gstermekten ileri gidemez.

IV. tiraz Sahipleri Allahdan Baka Batl Tanrlar Edinerek elikiye
Dmlerdir

789
Bucaille, s.157-174
790
age., s.140-154
791
age., s.329
174
Kuran- Kerimin irk ile mcadelede kulland yntemlerinden biri de,
insanlarn tutum ve davranlarn, dnce yapsnn en derin yerlerinde gizlenen
kkleriyle birlikte ortaya koyarak muhataplarn yanl grp kavramalarn, doal
olarak ta ondan soumalarn, nefret iinde ondan uzaklamalarn salamaktr.
792
Bu
amala Kuran, ilk indirilen yetten itibaren Allahn birliinin yannda irkin ve irk
tanrlarnn batllna iaret etmitir. Kuran, ilk srelerinde, batl tanrlara hcum
etmek yerine, mriklerinde tand Allahn kim olduunu bildirmeyi tercih etmitir.
Nzul srasnda yirmi ikinci srada olan hlas sresinde Allah mkemmel bir derecede
tantldktan sonra yirmi nc sre olan Necm sresi
793
ile batl tanrlara hcum
aka balamaktadr.
794
Nzul sralamasndan krk ikinci olan Furkan sresinde, ayr
yerde batl tanrlara yaplan eletirileri grebilmekteyiz. Bu yerde de batl tanrlar,
Allahn uluhiyet vasflar ile kyas edilir, acizlikleri gz nne serilir. Mriklerin o
zamana kadar hi sorgulama ihtiyac hissetmeden kabullendikleri inan yaplar
karsnda phe duygular uyandrlr. Onlarda bir takm tahliller, kyaslar, karmlar
yapmalar beklenir.
Srede irk tanrlarnn ilk eletirildii yer nc yettir. kinci yette Allah,
gklerin ve yerin mlkne sahip olmas, bu mlkiyette hibir ortann olmamas,
varisinin olmamas ve her eyin yaratcs, dzene koyucusu olmas eklinde drt
vasfla tantldktan sonra mriklerin tanrlar bu sfatlar karsnda kyasa tabi tutularak
yle denir:
(Kafirler) Onu brakp, hibir ey yaratamayan, bilakis kendileri yaratlm
olan, kendilerine bile ne bir zarar ne de fayda verebilen, ldrmeye, hayat vermeye ve
lleri yeniden diriltip kabirden karmaya gleri yetmeyen tanrlar edindiler.
lk ar eletiri daha yetin ilk kelimesinde belirmektedir. ttehazu (edindiler)
ifadesi ile bu tanrlarn gerek bir varlklarnn olmad, onlarn mrik zihinler
tarafndan uydurulmu, sadece bu zihinlerde varlk bulan birer evhamdan ibaret

792
Yolcu, Kurann Zihniyeti Deitirmesi, s.328
793
Necm, 19-23: Grdnz m o Lat ve Uzzay? Ve ncleri olan tekini; Menat? demek erkek
size dii Ona yle mi? O zaman bu, insafszca bir taksim! Bunlar (putlar) sizin ve atalarnzn takt
isimlerden baka bir ey deildir. Allah onlar hakknda hibir delil indirmemitir. Onlar ancak zanna ve
nefislerinin arzusuna uyuyorlar. Halbuki kendilerine Rableri tarafndan yol gsterici gelmitir.
794
Yldrm, age., s.303-304
175
olduklar anlatlyor. Sahte tanrlarn ancak abidleri nazarnda var olduklarn, harici bir
vcuda sahip olmadklarn belirtmek iin Kuran, buna delalet eden ifadeleri
kullanmakta srekli ve devaml bir hassasiyet gstermitir. cal (yapmak), ittihaz
(edinmek), irak (ortak komak), tedune (armak, yalvarmak) fiilleri gibi.
795
te
burada da byle yaplyor. Sadece bu tek kelimedeki eletiri yalnz bana mriklerin
batl tanr inanlarn ykacak gtedir. Kuranda bir ok yerde dile getirilen, sahte
tanrlarn mrikler ve atalar tarafndan uydurulmu isimler olduu
796
gerei bu tek
kelimenin zmnnda bulunmaktadr. Ayrca Tabatabainin belirttii zere, ttehazu
(edindiler) fiili kullanlp isim verilmemesi tahkir iindir. Mriklerin Kuran ve Rasule
kar yaptklar tahkire kar bir tahkir ile onlara karlk verilmitir.
797

yette devamla bu batl tanrlar uluhiyet iin gerekli olan drt sfat asndan
eletirilip gerek ilah olamayacaklar ispat edilir. Birincisi, onlar hibir eyi yaratmaya
kadir deildirler. Oysa ilah olmann gerei yaratabilmektir. te bu birinci eletiri
noktasdr. Mriklerin tanrlar ister ta veya aalardan yaplan sanemler olsun, ister
gerek hviyetinden karlp ilahlatrlan melekler, Hz. sa ve Hz. zeyr olsun hibir
ey yaratamazlar. Zaten mrikler, tanrlarnda yaratc olmak vasfn art
grmediklerinden rast gele eyleri tanr saymaktan ekinmemilerdir. Kuran onlar bu
ekilde sktrr, yaratmadklar halde hangi sfatla tanrlatrldklarnn hesabn
sorar.
798

kinci eletiri noktas onlarn yaratlm olmasdr. Buradaki yaratlmlk
iki ayr faille ilikilendirilmektedir. Birincisi, onlar da her eyi yaratan Allah
yaratmtr. kincisi, bu tanrlarn kendi abidleri tarafndan yontulup ekillendirilerek
vcut bulmu veya abidlerinin zihinleri tarafndan retilmilerdir.
799
Bu mana Ankebut
sresinin on yedinci yetinin ifadesi gibidir; Siz Allah' brakp birtakm putlara
tapyor, aslsz szler uyduruyorsunuz. Elmall, ilk manann tercihe ayan olduunu
syler.
800
Fakat batl tanrlar iin sylenen bu iki durum da gerein ta kendisidir.

795
Yldrm, age., s.312
796
Araf,71; Yusuf,40; Necm,23,27; Rad,33
797
Tabatabai, XV, s.177
798
Yldrm, age., s.317
799
Zemaheri, III, s.263
800
Elmall, VI, s. 53; evkani, IV, s.61; lusi, XVIII, s.233.
176
yette deniliyor ki, onlar hibir ey yaratamazlar, bilakis onlar Allahn yaratt dier
mahlukat gibidirler, abidleri onlar yontarak, ekillendirerek olutururlar, meydana
getirirler.
801
Bu durumda onlar kendilerini var edecek birilerine muhtatrlar. lahln
vasf ise muhta olmamaktr. Muhta olan ilah olamaz.
Bu ifadelerle sadece sahte tanrlarn ilahl boa karlmyor ayn zamanda
mriklerin konu ile ilgili inanlarnn fesad ve hallerinin sapkl da ortaya konuyor.
Onlar tanrlarnn rab olma hakkn Allahtan aldklarn dnyor,
802
onlara
kendilerini Allaha yaklatrsnlar
803
diye tapyorlard. Oysa yette vurguland zere
her eyi yaratt gibi Allah onlar da yaratmtr ve Allah hibir ekilde onlara ilahlk,
rablk hakk vermemitir. Bu ifade tanrlarn ilah olma dayanan ykyor. Mriklerin
ne byk bir dalalet iinde olduklarna gelince bu mrikler, kendi elleriyle ekil
verdikleri bir takm cansz nesnelere tapyorlar. Tapan insann istedii ekilde ekil
verecei, yontaca bir surete tapmas, akln haricine kmak, apak eyleri inkar
etmektir. Putu yapan insann, yapt o puttan daha stn vasflara ve kabiliyetlere sahip
olduu ortadadr.
804
Oysa mrik insann durumu budur. stelik onlar, her eyi yaratan
Allah brakp bu sahte ilahlara tapyorlar, bu byk bir dalalettir.
Bu ilk eletirilerden sonra nc bir eletiri asna gelinmektedir. Bu da, bu
batl tanrlarn kendilerinden bir zarar uzaklatramayacaklar gibi her hangi bir yarar
da edinemeyecekleri gereidir. Bu byk bir acziyettir ve ilk iki eletiriden daha ar
bir eletiridir. nk bu, onlar btn canllardan aa bir konuma indirir. Canllar
onlarn aksine kendilerini baz tehlikelerden koruyabilir ve baz yararlar kendilerine
salayabilirler.
805
Mriin Allahtan baka edindii bu tanrlar ise bunu yapamazlar,
nk onlar cansz varlklardr. Kendisine kar durumu bu olan elbette ki bakasna
zarar verme veya yarar salamada daha da acizdir.
Onlar ne zarar nede fayda veremezler forml irk tanrlarnn bir ie
yaramayacaklarn anlatmak zere Kurann en ok kulland ifadesidir. Bunlarn

801
Ebus-Suud, VI, s. 202
802
Zuhruf, 20; Yunus, 18
803
Zmer, 3
804
Yldrm, age., s.315
805
Ebus-Suud, VI, s.202; lusi, XVIII, s. 234
177
Kuranda getikleri yerler gz nne alnrsa, maddi manevi, ferdi ve itimai her trl
mutluluk ve bedbahtlk sebeplerini kapsayan umullu kavramlar olduklar anlalr.
nsann tanrsndan bekledii ey, kendisini mutlu klp, bedbahtlktan kurtarmasdr.
Putlar bakalarna olmad gibi kendilerine tapanlara da fayda veya zarar veremezler,
gelen bir zarar uzaklatramazlar.
806
Mrikler, ibadet ettiklerinde fayda veremeyecek,
etmediklerinde de zarar veremeyecek ilahlar Allaha ortak kouyorlar. Bunun yannda
onlara saysz nimetler verene ibadeti terk ediyorlar. nsanlara nimetlerini Allah bu
srede krkaltnc yetten ellidrdnc yete kadar anlatr. Onun diledii eyi
engelleyecek yoktur, kendisine isyan edeni cezalandrmak istedi mi, Fravun, Nuh
kavmi, Ad, Semud, v.d. srede zikrettikleri gibi helak eder. Gazap ettiine yardmc ve
savunucu yoktur.
807
Oysa mrikler, srenin banda tebareke fiili ile nitelenen, her
trl maddi manevi hayrn ve nimetin saylamaz ve snrlandrlamaz nitelikte, devaml
artarak ve srekli olarak kendisi cihetinden geldii Allah brakp bu aciz putlara ibadet
etmektedirler. Bu acizleri Allaha tercih etmilerdir.
lk iki eletiri ile sahte tanrlarn ilahlk dayanaklar ykldktan sonra bu
nc eletiri ile de mriklerin bu tanrlara tapnmalarnn dayana yerle bir ediliyor.
nk irkin nedenlerinden biri de bu tanrlarn verebilecei zararlarda korunmak, onlar
cihetinden baz faydalar salamaktr.
808
Halbuki onlar bu sylenenleri kendileri iin bile
gerekletiremezler.
Drdnc olarak onlarn bir baka yndeki acizlikleri ortaya konulur, onlar ne
diriyi ldrebilirler, ne ly diriltebilirler nede lmden sonra ahirette diriltebilirler.
Fayda ve zarar vermede aciz olan bu konuda daha da acizdir.
809
Dolaysyla kendilerine
ibadet edenleri mkafatlandrmaya veya cezalandrmaya da kadir deiller. Arap
mrikleri, tanrlarnn kendilerini dirilteceklerini iddia etmemilerdir. Fakat lleri
diriltmek uluhiyetin zelliklerinden biri olduundan, iltizam suretiyle ilahlarnda
diriltme gcn tanm olurlar. Kuran yle demek istiyor: Allah o olabilir ki lm

806
Yldrm, age., s.313
807
Taberi, XVII, s.477
808
bk. Yldrm, age. s. 296,297
809
Zemaheri, III, s.263
178
insanlar diriltebilir. Onlarn putlar bu kudrete sahip olmadklarna gre tanr
olamazlar.
810

Srenin ikinci yetinde Allah kemal sfatlarla anldktan sonra batl tanrlarn
bu durumu gzler nne serilmitir. Sre yer yer Allahn kainattaki mkemmel
yaratn ve nimetlerini de dile getirir. Bunun karsnda mriklerin tanrlar
kendilerine dahi faydalar olmayan canszlardr. Dalaletin en by budur ki mrik
Allah brakp o sahte tanrlara tapar, onlar adna Allaha, Onun vahyine ve
peygamberine kar mcadeleye giriir. te bu manalar srenin elli beinci yetinde
mriklerinin sapklnn, tutarszlnn bir gstergesi olarak bir daha dile getirilmitir:
(Byle iken inkarclar) Allah brakp kendilerine ne fayda ne de zarar verebilen
eylere kulluk ediyorlar. nkarc da Rabbine kar urap durmaktadr.
Srede batl tanrlar bir kez de ahirette ki durumlar ile ele alnr. ni srasnda
krk ikinci olan Furkan sresinde, daha sonra inen srelerde de zaman zaman
hatrlatlacak olan, bir durum haber verilir:
811

O gn Rabbin onlar ve Allahdan baka taptklar eyleri toplar da, der ki: u
kullarm siz mi saptrdnz, yoksa kendileri mi yoldan ktlar?Onlar: Seni tenzih
ederiz. Seni brakp da baka dostlar edinmek bize yaramaz; fakat sen onlara ve
atalarna o kadar bol nimet verdin ki, sonunda (seni) anmay unuttular ve helak hak
eden bir kavim oldular, derler.
812

Srenin onyedinci ve onsekizinci yetlerindeki ahiret sahneleriyle irk
tanrlarnn aslszl, acizlii ve mriklerin dalaleti bir kez daha gzler nne serilir.
Bu yetlerde belirtilen Allahdan baka taptklar eylerden kastn putlar olduu
Kelbiden, Mcahidden, bni Cureycden ve krimeden rivayet edilmekle beraber
813

yine Mcahidden
814
kastedilenin melekler, Mesih sa as. ve zeyir as. olduu da

810
Yldrm, age., s.318
811
Yldrm, age., s.306
812
Furkan, 17,18
813
Zemaheri, III, s.267; Taberi, XVII, s.415; Nesefi, II, s.1160; Kurtubi, XIII, s.10
814
bni Kesir, V,s.140
179
rivayet edilir ve bu ikincisi mfessirlerce ncelikli bir grtr.
815
Bu ikinci manaya
uygun olarak Maide sresinin yz onaltnc yetinde Hz. san as. Allahtan baka ilah
edinilmesi ile ilgili olarak hesaba ekilmesi anlatlr.
816
bni ur, cinleri de bu gruba
katar.
817
Bunlarn her birinin tapnlanlar olmas dolaysyla yette hepsinin de
kastedilmesi olaandr.
yette kastedilen mriklerce tanrlatrlanlar ister bir ta, ister cin veya ister
bir melek yahut peygamber gibi Allahn yaknln kazanm bir zat olsun durum
deimez. badetlerin sadece Allaha yneltilmesi emrolunmutur. Kendisine Allahtan
baka olarak tapnlan ilahlar, ahirette abidlerinden teberri edeceklerdir ve bu ilah
gerekte ister bir melek, isterse de bir peygamber olsun Allahn izni olmadan her hangi
bir efaat hakkna sahip deillerdir.
818
Oysa efaat beklentisi de mriklerin bu irk
tanrlarna tapnma sebeplerinden birisidir.
819
Bu durumda yette mriklerin akibetiyle
ilgili iki husus ortaya konmu olur. Birincisi, yapageldikleri irk amelesinin en byk
hedefi olan efaate asla ulaamayacaklar. Bu hedef onlar iin bir seraptan te bir ey
deildir. kincisi ise dnyada yaptklar btn ameller boa kacak, ahirette tam bir
hsran iinde olacaklar.
820

Srede bu ifadeler ile irkin tanrlar hilik derecesine indirmi, onlar iin
dolaan kuru isimler olmaktan te bir hakikat verilmemitir. Ksaca delilleriyle
mrikleri her taraftan kuatm, onlarn saklanaca hibir delik brakmamtr.
821

Mriklere ierisinde bulunduklar dalalet ve hibir mantn kabul etmeyecei elikili
tutumlar en gl ifadelerle gzler nne serilmitir. Bu yle bir tarzda yaplmtr ki
mriklerin tm benlikleri iddetle sarslm, vicdanlarnda bir huzursuzluk ba
gstermitir ve psikolojinin savunma mekanizmalarnn hi biri ile bunun rtbas
edilmesi mmkn deildir. Srenin krkikinci yetindeki ayet tanrlarmza inanmakta

815
Zemaheri, III, s.267; Ebus-Suud, VI,s.207; Kurtubi, XIII, s.10; Nesefi, II, s.1160; bni Kesir,
V,s.140; Razi, XIII, s.60; Taberi, XVII, s.415
816
Maide,116: Allah: Ey Meryem olu sa! nsanlara, "Beni ve anam, Allah'tan baka iki tanr bilin"
diye sen mi dedin, buyurduu zaman o, "H! Seni tenzih ederim; hakkm olmayan eyi sylemek bana
yakmaz. Hem ben syleseydim sen onu phesiz bilirdin. Sen benim iimdekini bilirsin, halbuki ben
senin ztnda olan bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnzca sensin.
817
bni ur, XVIII, s.337
818
Bakara, 48; Meryem,87; Taha,109; Sebe,23; Zmer, 44; Necm, 26
819
Yldrm, age., s. 296
820
Demirci, Kurann Temel Konular, s.37
821
Yldrm, age., s.286
180
sebat gstermeseydik, gerekten bizi neredeyse tanrlarmzdan saptracakt diyorlar
ifadesi yetlerin mrikler zerinde oluturduu sarsntnn boyutlarn ortaya
koymaktadr.
Artk mriklerden bir tefekkr ameliyesi, bir kyaslama beklenmektedir.
nk tutumlarndaki uyumsuzluk gizlenebilecek durumda deildir ve uyumsuzluk
hibir insann asla kabul edebilecei bir ey deildir.
822
Psikoloji ilminin verilerine gre
insann byle bir huzursuzlukla yaamas mmkn deildir. Mutlaka bir zme bir
dinginlie ulamas lazmdr.

Onlar artk hibir ey yaratamayan kendileri yaratlm
olan, kendileri iin dahi ne bir zarar defetmeye ne bir yarar elde etmeye gc
yetmeyen hayal rn, sahtelii apak olan tanrlar ile alemlerin rabbi olan Allah
arasnda bir tercih ile babaa braklmlardr.

V. Allah Dileseydi Rasulne stn Nimetler Verirdi
Srenin drdnc, beinci, yedinci ve sekizinci yetlerinde Rasulullahn as.
beeri sfatlarna, ima ile de fakirliine itirazlar sz konusu idi. Onun as. yannda nezir
olarak bir melek bulunmasn veya ona bir hazine verilmesini, hi deilse geimini
salayabilecei bir bann bulunmas gerektiini mrikler ileri srmt.
Allah Teala bu itirazlardan meleklerin indirilmesi, yannda bir melein nezir
olarak bulunmas eklinde ki itirazlarna ak bir ekilde cevap vermemi, ileride
greceimiz gibi istedikleri gibi melekleri grdkleri gn, mrikleri iin hibir
mjdeyi barndrmayan bir gn olacaktr.
823
eklindeki tehditler ile bir nevi
cevaplamtr. Tabatabai, sz konusu itirazn bu ynnn zaten batll aikar olmas
sebebiyle aka cevaplanmadn syler.
824
Bununla beraber biz biliyoruz ki Kuran,
iyi niyet tamayan tartmalara katlmaz.
825
Allah Teala Kurann baka yerlerinde bu

822
Krech v.dr. s.222
823
Furkan, 22: (fakat) melekleri grecekleri gn, gnahkarlara o gn hibir sevin haberi yoktur ve :
(size sevinmek) yasaktr, yasak! diyeceklerdir.
824
Tabatabai, XV, s.186
825
Fersaholu, s.494
181
itiraza cevaplar vermitir.
826
Burada ise en gzel cevap belki de bu itiraz kle bile
almamak eklinde susmak olmutur. Tabatabainin dedii gibi,
827
hem onlarn istekleri
yerine gelse dmanlklar sona m erecek ki?
tirazn dier ynn oluturan, Rasulullaha as. bir hazine verilmemesi veya
bir bann olmamas ise onuncu yet ile cevaplandrlmaktadr:
Dilerse sana bunlardan daha iyisini, altlarndan rmaklar akan cennetleri
verecek ve sana saraylar ihsan edecek olan Allahn an ycedir.
Tabatabai, bu cevapta altnc yetteki cevapta olduu gibi ey Rasulm deki
eklindeki slubun kullanlmayp hitabn dorudan Rasulullaha as. yaplmasna dikkat
eker.
828
Burada u incelie iaret olunur: onlar cevap verilmeye, muhatap alnmaya
layk kiiler deiller. Onlar Nebiye as. kar olan itirazlarnda fasit bir bilgi ile hareket
ediyorlar. O nebi as. onlara, kendisine vahiy edilen bir beer olduundan baka bir ey
sylemedi ki, onlara gaybn kudreti benimdir, her istediimi yapmada ilahi saltanat
benimdir demedi ki. Onu imdi ne diye bununla itham ediyorlar. Allah onlara cevap
vermiyor, Rasulne neden ona mriklerin sayp dkt o nimetleri vermediini
anlatyor. Bu ierisinde mriklere de yeterli cevab da barndryor.
yetin balangcndaki Tebareke lafzn daha nce ele almtk. Sonsuz ve
snrsz, artp oalan daimi nimetler veren Allah eer dilese Rasulne o mriklerin
saydklarndan daha hayrlsn, altndan rmaklar akan cennetler ve saraylar verir. Bu
verilecek nimetlerin kendisinden daha hayrls olarak nitelenen ey Taberinin
Mcahidden yapt rivayete gre, mriklerin dile getirdii Rasule bir hazine
verilmesi ve onun bir ba olmasdr. Yine Taberinin bni Abbastan yapt bir
rivayette ise onun as. arsda pazarda dolamasdr. Taberi, ilk rivayetin yetin yorumu
iin daha uygun olduunu syler. nk mrikler Rasule bir hazinenin verilmesini ve
ona bir ba verilmesini byk bir ey saymlard. Buna karlk Rasulullahn as.
Allahn elisi olmasna ramen arlarda geimlik peinde dolanmasn ise

826
Enan, 9; Eer peygamberi bir melek klsaydk muhakkak ki onu insan sretine sokar onlar yine
dmekte olduklar kukuya drrdk. sra, 95: unu syle: Eer yeryznde yerlemi gezip
dolaan melekler olsayd, elbette onlara gkten, peygamber olarak bir melek gnderirdik.
827
Tabatabai, XV, s.186
828
Tabatabai, XV, s.185,186
182
yadrgamlard. Mriklerce byk grlenden daha hayrlsn vaad etmek, onlarca
yadrganandan daha hayrlsn vaad etmekten daha evladr.
829

Yine Taberinin Mcahidden yapt rivayete gre Kureyin bahsettii
eylerin daha hayrls olarak bu cennetlerin ve saraylarn verilmesi dnyadadr.
830

Allah dilerse Rasulne dnyada bu zenginlii ve nimetleri verir. Zeccac, yetteki
yecal (klar, verir) fiilinin meczum ve merfu olarak iki ayr kraatna iaretle der ki,
meczum olduunda sana dilese dnyada verir anlam tar, eer merfu okunursa o
zaman cmle istinaf cmlesi olur ve mana ahirette Allah sana saraylar verecek
eklinde bir vaat ekline dnr.
831
Razi de, Mcahidden Allah dilerse sana ahirette
cennetleri verir, saraylar ise dnyada verir eklinde bir rivayet yapar.
832

Sonuta btn bu nimetleri vermek Allahn kudretindedir. O, tebareke
fiilinin yegane failidir. Fakat bilinmesi gereken bir husus vardr ki, kullardan hi biri
Allahn rahmeti olmadka her hangi bir nimete nail olamaz, nimete ulamak srf
Allahn dilemesine baldr ve kullardan hi birinin Allah zerinde ne dnyada nede
ahirette bir hakk, bir alaca yoktur.
833

Yine Allahn her iinin hikmet ve maslahat dolu olduu gz ard
edilmemelidir.
834
Eer Rasulullahn as. zengin olmas, ona bir hazine ve balar
baheler verilmesi hikmete ve insanlarn maslahatna uygun olacak olsayd Allah bunu
yapard. Fakat vermediyse demek oluyor ki durum aksinedir, maslahat bundadr. Bu
yetteki duruma benzer bir tabir de srenin ellibirinci yetinde kullanlr: (Rasulm!)
ayet dileseydik, elbet her lkeye bir uyarc (peygamber) gnderirdik.
Nitekim nzul sebepleri konusunda bu yetin nuzl sebebinde grdk.
Cennetin bekisi Rdvan, Rasulullaha as. gelmi, ona kral bir Nebi olma ile kul bir
Nebi olma arasnda muhayyer brakldn bildirmi ve dnya hazinelerinin

829
Taberi, XVII, s.407
830
Taberi, XVII, s.407; kr. Zemaheri, III, s.266; Nesefi, II, s.1158; bni Kesir, V, s.137
831
Zeccac, IV, s.59
832
Razi, XIII, s.54
833
Razi, XIII, s.52,53
834
bni ur, XVIII, s.330; Havva, X, s.185
183
anahtarlarn sunmutu.
835
Fakat Rasulullah as. kul bir Nebi olmay tercih etmiti.
Bunun zerine bu yet nazil olmutu. Ayn zaman da bu kul Nebiye as. insanlardan her
hangi bir ekilde fayda beklentisinde olmamas ve bu tutumunu da insanlara iletmesi
sre ierisinde hatrlatlmtr:
De ki: Buna karlk, sizden, Rabbine doru bir yol tutmay dileyen kimseler
(olmanz) dnda herhangi bir cret istemiyorum.
836

Seyyid Kutup burada gzel bir yorumda bulunarak der ki: Fakat yce Allah,
Peygamberimize bu cennetlerden ve bu kklerden daha stn bir dl vermeyi
dilemitir. Bu dl cennetlerin ve kklerin balaycs ile iliki halinde olmaktr;
O'nun koruyuculuunun, gzetiminin, ynlendiriciliinin ve baarya erdiriciliinin
bilincinde olmaktr; bu kutsal ilikinin hazzn tadmaktr. Hi bir nimetin, kk-byk
hibir somut dln verecei bu ilikinin hazzna yaklaamaz. Fakat u mrikler bu
hazz kavramaktan yada onun tadn yaamaktan ne kadar da uzaktrlar!
837


VI. Allah nsanlar Birbiri in mtihan Vesilesi Klmtr
Mriklere kar verilen bu cevap, srenin yirminci yetinin son ksmnda
sunulmutur: Sizin bir ksmnz dier bir ksmnza imtihan (vesilesi) kldk; (bakalm)
sabredecek misiniz? Rabbin her eyi hakk ile grmektedir.
yetteki bu ifadeler, mriklerin Rasulullahn as. beer oluuna, yemesine,
arlarda dolanmasna ynelttikleri itirazlarna ve yannda bir melek olmas, ona bir
hazine verilmesi, bir bahesinin olmas, en azndan bu ynde mucizeler gstermesi
eklindeki mrik sylemlerine verilen cevap silsilesindendir. yet daha ok
Rasulullahn as. bu sfatlar zere olmasnn nedenlerini aklar tarzdadr.
838
Bununla
beraber yette Rasulullaha ve mminlere teselli ve sabra tevik vardr.
839


835
Nuzl sebepleri konusuna baklabilir.
836
Furkan, 57
837
Kutup, X, s.554
838
Havva,X, s.189; Tabatabai, XV, s.194
839
Nesefi, II, s.1162; Bursevi, VI, s.198
184
Allah dileseydi vahyini insanlara hibir itiraz ve tartmaya meydan
brakmayacak ekilde indirirdi. Fakat O, insanlar birbirine imtihan vesilesi kld iin
bu ekilde yapt. Bu dnya imtihan dardr ve insanlar birbiri ile imtihan ediliyorlar.
Peki, yette geen bir ksmnz dier bir ksmnza tabirinde bu bir ksmlardan
kastedilen nedir? Tefsir kaynaklarn incelediimizde bunun alt yn ile karlarz:
- nsanlar birbirine imtihan vesilesidir,
840

- zengin kafirler, zayf mminler iin imtihan vesilesidir,
841

- zayf mminler, zengin kafirler iin imtihan vesilesidir,
842

- Peygamberler, insanlar iin imtihan vesilesidir,
843

- nsanlar, kendilerine gnderilen peygamberler iin imtihan vesilesidir,
844

- Peygamberler, dier peygamberler iin imtihan vesilesidir.
845

Bu deiik manalara gre de yetteki hitap ya genel olarak insanlaradr
846
, ya
mrikleredir, ya mminleredir
847
veya Rasulullahadr. Demek ki umumi bir hitap ve
umumi bir imtihan sz konusudur.
Her insan kendinde olmayp bakasnda olan ile imtihan olunmaktadr. Hastalar
salkllar ile, fakirler zenginler ile, ama olanlar grenler ile, zayflar gller ile,
halklar yneticileri ile, yneticiler halklar ile.... Bursevi, Vastinin yle dediini
nakleder: var olan her ey imtihan iin vardr, yok olan her ey de imtihan iin
yoktur.
848
te bunun bir paras olarak zayf mminler zengin kafirler ile, zengin
kafirler de zayf mminler ile imtihan olunur.

840
Taberi, XVII, s.424; Nesefi, II, s.1162; Zemaheri, III, s.272; Razi, XIII, s.65; Kurtubi, XIII, s.18
841
Taberi, XVII, s.425
842
Zeccac, IV, s.63; Razi, XIII, s.65
843
bni Kesir, V, s.142; Kurtubi, XIII, s.18
844
bni Kesir,V,s.142; Ebus-Suud, VI, s.210; Zemaheri, III, s.272; Razi, XIII, s.65; lusi, XVIII, s.255
845
Bursevi, VI, s.198
846
lusi, XVIII, s.255; bni ur, XVIII, s.344
847
Kurtubi, XIII, s.18
848
Bursevi, VI, s.198
185
Ayet iin zikrolunan nzul sebebine gre: bu yet, Ebu Cehil b. Hiam, Velid
b. Mire, As b. Vail, Ukbe b. Ebi Muayt, Utbe b. Rabia ve Nadr b. Haris haklarnda
nazil olmutur. Bunlar; Abdullah bn Mesud, Ammar, Bilal, Suheyb, Amir b. Fheyre,
Ebu Huzeyfenin klesi Salim, mer b. Hattabn klesi Mihca, el-Hadraminin klesi
Cebr ve arkadalar gibi mslmanlar grdklerinde onlarla alay ederek, mslman
olalm da bunlar gibi mi olalm?demiler ve ite bunun zerine Allah Teala bu ayeti
indirmitir.
849
Onlar bu ekilde kendilerinden aa grdkleri kiileri onlardan nce
slama girmi grnce, aa grd o kii ondan evvel olmas sebebiyle kendisinden
stn konumda saylmasn diye imandan yz evirirdi.
850
Bu tavrn gemi peygamber
mmetlerinin de tekrarlad bir hata olduunu Kurandan reniyoruz. Hz. Nuha as.
yneltilen bu yndeki eletiriye o yle cevap verir:
Sizin gzlerinizin hor grd kimseler iin, "Allah onlara asla bir hayr
vermeyecektir" diyemem. Onlarn kalplerinde olan, Allah daha iyi bilir. Onlar
kovduum takdirde ben gerekten zalimlerden olurum."
851

Hz Nuhun as. bu tavr Rasullullaha as. da emredilmektedir:
Rablerinin rzasn isteyerek sabah akam O'na yalvaranlar kovma! Onlarn
hesabndan sana bir sorumluluk; senin hesabndan da onlara herhangi bir sorumluluk
yoktur ki onlar kovup ta zalimlerden olasn! Aramzdan Allah'n kendilerine ltuf ve
ihsanda bulunduu kimseler de bunlar m!" demeleri iin onlarn bir ksmn dierleri ile
ite byle imtihan ettik. Allah kredenleri daha iyi bilmez mi?
852

Bu imtihan ilikisinin tersi de sz konusudur. nkar sebepleri konusunu
ilerken grdmz gibi baz zayf karakterli insanlar gce olan hayranlklar ile
gllerin ardndan kfr ierisinde srklenebilmektedirler. Ayrca kafirlerin Allaha
olan isyanlarna ramen sahip olduklar nimetler ve g de zayf mminler iin bir
imtihandr. Mmin, Allaha olan imanna ramen bir ok dnyalk mahrumiyet ve
sknt ierisinde bulunurken, kafirleri bir ok nimetlere kavumu olarak grebilir. Bu

849
Kurtubi, XIII, s.18
850
Razi, XIII, s.65
851
Hud, 31
852
Enam, 52,53
186
yeterince zor bir imtihandr. stelik o kafir, sahip olduu nimetleri zayf grd
mmine bir bask aracna da dntrebilir. te btn bunlar mmin iin bir
imtihandr.
Yine peygamberin kendileri gibi bir beer olmas, arlarda geim derdiyle
dolanmas, belki kiinin kendisinden daha fakir, sosyal konum ve rtbe olarak daha
dk olmas insanlar iin bir imtihandr. Mekkede inkar ve dmanl ile ne km
kiileri, zellikle yetin nzul sebebinde zikredilen kiileri sahip olduklar varlklar ve
sosyal statleri ile gz nne getirdiimizde imtihann bu ynn gayet iyi
anlayabilmekteyiz. Ve dediler ki: Bu Kur'an iki ehirden bir byk adama indirilse
olmaz myd?
853
yeti bunu anlatmaktadr. Ayn zamanda bu Fravunun Hz. Musaya
kar taknd tavrn aynsdr: "Yoksa ben, kendisi zayf ve neredeyse sz
anlatamayacak durumda bulunan u adamdan daha hayrl deil miyim?"
854

peygamberin melek deil de insan olmas da bal bana bir imtihan sebebidir.
855

nsanlar arasnda ki bu imtihan sebebi olu peygamberlerin birbiri iinde
geerlidir. Bursevi, Necmettin Kbradan nakille bunu yle dile getirir: biz, siz
peygamberleri baz mmetler iin baz peygamberlere kar imtihan sebebi kldk; o
halk peygamberine der ki, haydi sende filan peygamberin mucizesi gibi mucize
getir.
856
Nitekim mriklerin Rasulullaha itirazlarndan olarak Kuran- Kerimde
tespit edilen konulardan biri de budur. Mrikler demilerdi ki: bize hemen, ncekilere
gnderilenin benzeri bir yet getirsin."
857
Bylece nceki peygamberler Rasulullah as.
iin bir imtihan olmutur.
Taberi der ki, yette denilmek isteniyor ki, ite bu sebeple biz Muhammede
as. dnyalk vermeyip geim derdi ile arda dolanr kldk. Bylece sizi imtihan
ediyoruz; hanginiz hibir dnyalk beklentisi olmadan onun davetine icabet edecek ve
Rabbine itaat edecek. Eer Rasule as. dnyalk verilmi olsayd ondan gelecek olan

853
Zuhruf, 31
854
Zuhruf, 52
855
sra, 94: Zaten, kendilerine hidayet rehberi geldiinde, insanlarn (buna) inanmalarn srf, "Allah,
peygamber olarak bir beeri mi gnderdi?" demeleri engellemitir.
856
Bursevi, VI, s.198
857
Enbiya, 5
187
dnya menfaati sebebiyle ona itaate koarlard.
858
Taberi, Rasulullahn as. fakir
klnmasnn hikmetini de aklam olur: ona tabi olan dnyalk tamah iin deil
Allaha kar ihlas ile tabi olsun.
yetin son ifadesinde bu imtihann hedefi de belirtilir: (bakalm) sabredecek
misiniz? Kurtubi, burada mahzuf bir cevabn, yani yoksa sabretmeyecek misiniz?
ifadesinin bulunduunu syler. Bursevi de, bu ifade de lafz soru eklinde olsa da
manann emir olduunu syler, yani: sabredin denir.
mtihan olunan her kim olursa olsun, imtihan olunduu konu her ne olursa
olsun ondan beklenen, ondan yapmas istenen tek ey sabretmesidir. Ne mrikler nede
dier insanlar Rasulullahn as. beer olmasyla, fakir olmasyla veya bu benzeri bir
eyle sorumlu deildir. O, Allahn elisidir ve Allah dilese cennette ona hazrlad
nimetler gibi pek ok nimetleri ona dnyada da verebilir. Rasulullah as., fakirlii ile
onlara yk olmuyor ve srenin elliyedinci yetinde belirtildii gibi Rabbine doru bir
yol tutmay dileyen kimseler olmalar dnda onlardan herhangi bir cret de istemiyor.
Yapmalar gereken hakka tabi olmakken onlar sadece bahane uyduruyorlar.
yet u ifadeler ile sona erer: Rabbin her eyi hakk ile grmektedir sabreden
ile sabretmeyip szlanan, inanan ile inanmayan, grevini yerine getiren ile getirmeyeni
herkesi Allah grmektedir.
859


VII. Hz. Muhammedden nce Gemi Peygamberler Onun Risaletine
Delildir
Kurana gre peygamberlik evrensel bir olaydr. Dnyann her tarafna Allah
eliler gndermitir.
860
Bu peygamberlerin bir ksmndan Kuranda bahsedilmi bir
ksmndan da bahsedilmemitir. Kurann gemi peygamberlerin ve mmetlerin
kssalarndan bahsetmesinde, Rasuln kalbine sebat verilmesi, slam davetinde rnek

858
Taberi, XVII, s.424
859
Kutubi, XIII, s.19
860
Nahl, 36: Andolsun ki biz, "Allah'a kulluk edin ve Tut'tan saknn" diye (emretmeleri iin) her
mmete bir peygamber gnderdik
188
sunulmas, Allahn yardmnn ve zaferin mutlaka mminler ile olacann gemi
rneklerle teyid edilip mminlerin mjdelenmesi gibi zelliklerin bulunmas yannda bu
kssalarn sunumunun inkar ehline bakan bir yn de vardr. Gemi peygamberlerin ve
kavimlerinin kssalar anlatlarak Rasulullahn as. risaletinin hak olduu
rneklendirilmi, Rasulullahn as. hali gemi peygamberlerin hali ile
delillendirilmitir.
861
Ayrca bu kssalarda mriklere kar bir tehdit unsuru da vardr ki,
o da: eer Rasulullahn as. davetini reddederlerse gemiteki inkarc kavimler hep
helak olduu gibi onlar da helak olabilirler. nk rasul yalanlama bir kavmin
helakine sebep olunca her kavmin helakna da sebep olabileceinde phe kalmaz.
862

Mekke mrikleri de bunun farkna varmlardr. Nitekim Rasulullahn as. dilinden
Kuran dinleyen Velid bnul-Muire, d ve Semud kavminin helakini anlatan Kuran
yetleri okunurken Rasulullahn as. azn kapatp daha okumamasn istemitir, nk
kendisinin de d ve Semud gibi orackta helak olaca hissine kaplmtr.
863

Kuranda itirazc mriklere kar gemi peygamberler delil olarak
sunulduuna gre bir ekilde de olsa Mekkeliler peygamberlik diye bir kurumdan ve az
da olsa gemi peygamber isimlerinden bazlarndan haberdar olmallar. Daha nceki
konuda ilediimiz zere onlar bu konuda Ehl-i kitaptan baz duyumlarla bilgi edinmi
olabilecekleri gibi bizzat kendi geleneklerinde de bu bilgi olabilir. Fazlurrahman bu
konuda yle der: ki peygamber de Arap geleneinde adlar geen Semud kavminin
peygamberi Salih ve d kavminin peygamberi Hudtur. Aslnda bu iki eski Arap kavmi,
Araplar arasda el-Arab el-Aribe asl Araplar olarak adlandrlmt. Bu gelenein
nasl gerekletii ve oluumu hakknda hibir bilgi olmamasna ramen, byle kark
bir peygamberlik anlay slamdan nce Arabistanda her halde vard. Fakat byle bir
anlay tayan gelenein olmas gsteriyor ki, Araplar ncilden bamsz olarak bir
peygamberlik anlayna sahiptiler.
864
Yine Kuranda belirtilen bize hemen,
ncekilere gnderilenin benzeri bir yet getirsin."
865
eklinde ki mrik itirazlar da
bunu destekler. Kald ki, her ne kadar onlar iin unutulmaya yz tutmu bir hatra olsa

861
Kattan, s.307
862
Mehmed Vehbi, X, s.3834
863
Elmall,VIII, s.421
864
Fazlurrahman, s.171,172
865
Enbiya, 5
189
da, onlar bir Peygamber olan Hz. brahimin soyundandlar.
866
Yalnz bu bilgileri
onlarn peygamberlik kurumuna inandklarn gstermez. Belki de Rasulullah as. ile
mcadele de Ehl-i kitaptan, zellikle Medine Yahudilerinden aldklar destek ile bu
ekilde konuuyorlard.
Kuran, ister onlarn bildii bir hususu belirterek olsun ister bilmedikleri bir
konuda onlara bilgi verir cihette olsun, onlarn Rasulullahn as. peygamberliine
itirazlarna kar daima gemi peygamberleri delil getirmitir.
Furkan sresinde de, mriklerin Rasulullahn as. yemek yiyen ve arda
dolanan beeri sfatlarna ynelik itirazlarna bir cevap da gemi peygamberler ile
verilmitir.
(Rasulm!) Senden nce gnderdiimiz btn peygamberler de hi phesiz
yemek yerler, arlarda dolarlard.
867

Hz. Muhammed as. ilk peygamber deildir. nsanlk ondan nce de
peygamberler grmtr. Bunlarn hi biri melek deildi, yanlarnda meleklerle de
dolamamlar, hi birine ne hazine ne de balar ve baheler verilmemiti. Hepsi de Hz.
Muhammed as. gibi beer idiler ve beer gibi yaamlard. nsanla gnderilen btn
peygamberler bu adet zereydi. Bu Allahn rasulleri hakknda devam eden adetidir.
Dolaysyla bu konuda tartmaya gerek yoktur. Razi, bu yet iin yaplan yorumlar
arasnda, gemi btn peygamberler iin arda dolanyor, yemek yiyor eklinde
itiraz edildi eklinde bir manann olduunu zikreder.
868

Srenin ilerleyen yetlerinde de Hz. Musa as., Hz. Harun as. ve Hz. Nuh
as.olarak peygamberin isimleri zikredilerek ksaca anlatlrken Hz. Salih as., Hz. Hud
as.ve Hz. Lut as. olarak peygamberden de isimleri anlmadan kavimlerinin uyarlara
uymadklar iin helak edildikleri hatrlatlr. d ve Semud ile beraber ayn yette bir
sra ile Ashab- Ressdan bahsedilir ki bu kavmin kimlii hakknda pek ok rivayet
vardr.

866
Yldrm, age. s.
867
Furkan, 20
868
Razi, XIII, s.65
190
Bu kssalarn sre ierisinde ki balantlar ounlukla otuzbirinci yetteki
(Rasulm!) te biz bylece her peygamber iin sululardan dmanlar peyda ettik.
Hidayet verici ve yardmc olarak Rabbin yeter. ifadesi ile ilikilendirilir.
869
Allah, bu
ifadeden sonra ibret alnmas iin bu dmanlara ve akibetlerine rnekler vermi,
mrikleri ayn akbet ile tehdit etmitir. Ebus-Suud, bu kssalar yetin sonundaki
Esma-i Hsnadan Hd ve nasr isimleri ile ilikilendirir. Dolaysyla bu kssalarla
Rasulullah as. ve mminler teselli edilmi, onlara verilen hidayet ve yardn vaadi
gemi peygamberlerin ve kavimlerinin mcadeleleri ksaca anlatlarak teyid
edilmitir.
870


A. Musa as. ve Harun as.
Andolsun ki biz Musaya Kitab verdik, kardei Harunu da ona yardmc
yaptk. yetlerimizi yalan sayan kavme gidin dedik. Sonunda, (yola
gelmediklerinden) onlar yerle bir ediverdik.
Srede ismi geen Hz. Musa as., Hz. brahim as. ile beraber Kuranda nuzl
sralamasna gre ismi geen ilk peygamberdir. Ala sresinde
871
bu iki peygamber
beraberce zikredilirken ayn beraberlii Necm sresinde
872
de grmekteyiz. Fakat bu iki
sreden nce, nzul srasnda nc olan Mzzemmil sresinde ismi zikredilmeksizin
Musa as.dan bahsedilmekte; Allahn Mekkelilere ahit bir rasul gnderdii gibi
Fravuna da gnderdii, Fravunun o rasule kar geldii iin etin bir ekilde helak
edildii anlatlr.
873
Bylece Nzul srasnda bahsi ilk geen peygamber Hz Musa as.dr.
brahim as. Araplarn atas olmas cihetiyle Araplar tarafndan bir ekilde
biliniyordu. Musa as. Kurandan nce biliyorduysalar onu tanmalarnn tek yolu Ehl-
i kitap olmaldr. Musa as. kssas, Kurann anlatmyla ciddi farklarla olsa da genel

869
Razi, XIII, s.80
870
Ebus-Suud, VI, s.217
871
Ala,18,19: phesiz bu (anlatlanlar), nceki kitaplarda, vardr. brahim ve Musa'nn kitaplarnda
872
Necm,36,37: Yoksa kendisine haber verilmedi mi? Musa'nn sahifelerinde bulunan, Ve ahdine vefa
gsteren brahim'in( sahifelerinde bulunan gerekler)
873
Mzzemmil,15,16: Nasl Firavun'a bir eli gndermi idiysek dorusu size de, hakknzda ahitlik
edecek bir peygamber gnderdik. Ama Firavun o peygambere kar gelmi, biz de onu ar ve etin bir
ekilde muaheze etmitik
191
yapsyla Tevratta da vardr. Kurandaki, Musaya verilen ona da verilseydi ya tarz
mrik sylemler
874
, yine mriklere bir cevap olarak verilen Musaya indirileni kim
indirdi?
875
tarz ifadeler, Mekke mriklerinin Musa as.dan ve ona verilenlerden az
ok haberdar olduklarn gsterir.
Bu kssa sadece Mekki srelerde deil Medeni srelerde de geni yer kaplar.
Kssann Musa as.n Fravun ile olan mcadelesi blm ile Msrdan ktan sonra
srailoullar ile ilgili olan blmleri arasnda Mekki ve Medeni srelere dalm
bakmndan farkllk gze arpar. yle ki: Musa as.n Fravun ile mcadelesi; Musa
as.n annesinin onun hakkndaki endiesi, nehre brakl, Fravun ailesi tarafndan
evlatlk edinilmesi, hataen adam ldrmesi, Medyene ka, uayb as.a sn,
Sinada vahye mazhar oluu, Allahn ona verdii mucizeler, Fravuna teblii,
sihirbazlarn iman, Fravun ailesinden bir kiinin gizli iman, Msrn bana gelen
uyarc musibetler, inananlarn sabr ve bir gecede gerekleen Msrdan ka, denizin
yollara blnmesi, inananlarn kurtulup Fravunun boulmas gibi kssann Msrdan
ka kadar olan blm ounlukla Mekki srelerde yer alr.
Bu kssann nzul sralamasnda srelere dalmn incelediimizde de grrz
ki Musa as. Furkan sresinin nzulnden nce Araf sresinde etraflca tantlmakta,
kardei Harun as.dan da bahsedilmektedir. Bundan nce Harun as.n ismi hi
gemedii gibi Musa as. da biri Ala
876
dieri Necm sresinde
877
olmak zere iki kere
brahim as. ile birlikte zikredilmekte, Mzzemmil sresinde de ismi anlmakszn bahsi
gemektedir. Furkan sresinde Musa as. ve Harun as.a ksaca deinildikten sonra bu
sreden sonra nazil olan Taha, uara, Kasas, sra, Hud, Enam gibi srelerde de geni
bir ekilde kssadan bahsedilir.
Daha nce Furkan sresinin Taif seferi dn, tahminen bisetin onuncu
ylnda nazil olduunu ilemitik. Eer bu doruysa, Mekkeli mriklerin basksnn son

874
Kasas, 48: Fakat onlara tarafmzdan o hak (Peygamber) gelince: "Musa'ya verilen (mucizeler) gibi
ona da verilmeli deil miydi?" dediler. Peki, daha nce Musa'ya verileni de inkr etmemiler miydi?
"Birbirini destekleyen iki sihir!" demiler ve unu sylemilerdi: Dorusu biz hibirine inanmyoruz.
875
Enam, 91
876
Ala, 18,19: phesiz bu (anlatlanlar), nceki kitaplarda, vardr. brahim ve Musa'nn kitaplarnda.
877
Necm, 36,37: Yoksa kendisine haber verilmedi mi? Musa'nn sahifelerinde bulunan, Ve ahdine vefa
gsteren brahim'in( sahifelerinde bulunan u gerekler)
192
derece artt bir dnemde, Muhammed as. mmetinin hicretinin arefesinde, gemi bir
slam peygamberinin ve mmetinin son derece azgn ve inat sahibi inkarclarla amansz
mcadeleleri, maruz kaldklar zulmlere sabretmeleri ve mucizevi bir tarzda denizin
yarlp yol olmasyla hicret edip kurtulmalar, ardndan dmanlarnn helakine ahit
olmalarnn deiik srelerde tekrar tekrar ve youn bir ekilde anlatlmas manidardr.
Demek Allah, Rasulne ve mminlere teselli veriyor, onlar sabra tevik
ediyor ve kurtulu ile mjdeliyor. Ayn zamanda bu kssa ile mriklere ne kadar
deliller sunulsa da asla inanmayacaklar vurgulanyor.
878
te bu, inanmamak iin eitli
itirazlar ve eletiriler ileri sren, mucizeler talep eden mriklere cevaplarn ele alnd
Furkan sresi ile bu kssa arasnda bir ba oluturur.
Furkan sresinin konular ile Musa as. kssas arasnda bir dier ba da srenin
ilk yetinde yer alan furkan kavramdr. Kuran- Kerimde kendisine furkan
verildii belirtilen iki peygamber Muhammed as. ile Musa as.dr
879
. Enbiya sresinde
Musa as.a furkann verilmesine Harun as. da ortak klnmaktadr.
880

Musa as.n furkan Tevrat, Allahn yardm, hak ile batl ayrma gc,
gl delil, kurtulu, denizin ikiye yarlmas gibi anlamlar ile ilikilendiriliyordu.
881
O
halde bu saylanlar, kendisine furkan verilen dier peygamber olarak Muhammed as.
ve onun mmeti iin de geerlidir. yleyse bu mminler iin byk bir mjdedir.

B. Nuh as.
Nuh as., Kurann nzul srecinde ilk olarak Necm sresinde zikredilir.
882

Furkan sresinin nzulne kadar drt ayr srede bahsi gemitir.
883
Nuh as. kavmi
yalanlam, onu delilikle nitelendirmitir. Nuh as. Allahtan yardm istemi bunun

878
Yunus, 96,97: Gerekten haklarnda Rabbinin sz (hkm) sabit olanlar,inanmazlar. Kendilerine
(istedikleri) btn mucizeler gelmi olsa bile, elem verici azab grnceye kadar inanmayacaklardr.
879
Furkan, 1; l-i mran, 4; Bakara, 53: Doru yolu bulasnz diye Musa'ya Kitab' ve hak ile btl
ayran hkmleri (furkan) verdik
880
Enbiya, 48: Andolsun biz, Musa ve Harun'a, takv sahipleri iin bir k, bir t ve Furkan' verdik.
881
Daha fazla bilgi iin furkan kelimesinin Manas balkl blme baklabilir.
882
Necm, 52: Daha nce de ok zalim ve pek azgn olan Nuh kavmini (helk etmiti)
883
Necm, 52; Kaf,12; Kamer,9-15; Sad,12
193
zerine halk sular ile helak olmutur. Bu ilk srelerden sonra Nuh as.n kavminin
inkarc tutumu ve helaki Furkan sresinde dile getirilir:
Nuh kavmine gelince, peygamberleri yalanclkla itham ettiklerinde onlar,
suda boduk ve kendilerini insanlar iin bir ibret yaptk. Zalimler iin ackl bir azap
hazrladk.
884

Furkan sresinden sonrada nzul srasnda yetmi birinci olan Nuh sresi
btnyle bu kssay konu edinir ve bu sreden baka bir ok srede de kssa tekrar
edilir.
885
Kssann anlatm tamamen Mekki srelerde gerekleir. Medeni olan be
srede kssa anlatlmadan Nuh as.a iaret olunur.
886

Furkan sresinde Nuh as. kavminin ne karlan zellii peygamberleri
yalanlamalardr. yette oul olan rusl kelimesi kullanlmtr. Oysa onlara
peygamber olarak sadece Nuh as. gnderilmitir. Mfessirler, bir peygamberi
yalanlamann hepsini yalanlamak demek olduundan ve onlarn Nuh as. ve nbvveti
yalanlamalarnn btn peygamberleri kapsayc oluundan dolay kelimenin oul
kullanldn sylerler.
887
Nesefi, buradaki oul ifadesi ile onlarn Nuh as. ile birlikte
daha nce risalet ile grevlendirilen dris as. ve it as. yalanlamalarnn kastedilmi
olabileceini syler.
888

Kuran- Kerimin genelinde bu kssann anlatmnda Nuh as. kavminin
vurgulanan zellii, dokuzyzelli yl aralarnda risalet grevi yapan Nuh as. inatla
yalanlamalar, onun davetine kar kulak tkamalar ve hibir ekilde onu
dinlememeleridir.
889
Ayrca onlarn peygamberlerine inanmamak iin birde bahaneleri
vardr: "Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak gryoruz. Bizden, basit grle
hareket eden alt tabakamzdan bakasnn sana uyduunu grmyoruz. Ve sizin bize
kar bir stnlnz de grmyoruz. Bilakis sizin yalanclar olduunuzu

884
Furkan, 37
885
Meryem, 58; uara,105-119; sra,3,17; Yunus,71; Hud,25-48; Saffat,75-79; Gafir,5,31; Zariyat,46;
brahim,9
886
Ahzab,7; Nisa,163; Hacc, 42; Tahrim,10; Tevbe,70
887
Zeccac, IV, s.67; Zemaheri, III, s.280; Razi,XIII, s.81
888
Nesefi,II, s.1167; kr: Bursevi, VI, s.211
889
bk. Nuh, 1-28
194
dnyoruz."
890
te btn bunlar Furkan sresinde de ele alnan Mekke mriklerinin
itirazlarnn bir benzeridir. Rasulullahn as. beeriyetine, bir beer olarak Mekkelilere
bir maddi stnlnn olmamasna itiraz, delilik itham ve inananlarn aa grlp
onlarla ayn inanc paylamay bir zillet sayp kfr tercih eden zihniyet almamz
boyunca ele aldmz konulardr. te btn bu hususlar Mekkelilerden nce Nuh as.
kavminin peygamberlerine ynelik takndklar tavr idi. Fakat bunun neticesinde Allah
onlar helak etti.
Nuh sresinde getii gibi Nuh as., kavminin hibir ekilde davetini
dinlemediini, her seferinde kulak tkadklarn, Nuh as. grmemek iin elbiselerine
brndklerini, inatla ayak dirediklerini, Allahn yetlerini grmezden geldiklerini
Allaha ikayet etmi ve Ondan yardm istemitir. Bunun sonucunda da tarih boyunca
asla unutulmayan Tufan ile helak edilmilerdir. Bu durum Furkan sresinde ki
ifadelerde mriklere kar bir tehdit unsuruna iaret eder. yle ki, Furkan sresinin
otuzuncu yetinde de Rasulullah as. kavmini, Kuran terk edileri sebebiyle Allaha
ikayet etmitir. O halde Mekke mriklerinin helak edilmesi de beklenen bir durumdur.
nk bir peygamberin Allaha ikayeti olmas helake bir sebeptir.
lgili yetin son ifadesi bu konuyla balantldr. Zalimler iin ackl bir azap
hazrladk. Ebus-Suud, yetin tefsirinde, dnyada zaten gereklemi olan azabn
hazrln bildirmenin bir faydas olmadna gre yette hazrland bildirilen azap
ahiret azab olmaldr. Veya onlar hakknda geerli olan azap ile ibret almayan Nuh as.
sonras btn zalimler iin hazrlanan bir azap haber verilmektedir ki bu zalimler
zmresine Kurey evveliyetle girer. Bu azap dnyevi de olabilir, uhrevi de.
891
diyerek
kssann Kureye bakan ynn tespit eder.
Bylece ksa ifadelerle anlatlan kssa ile Rasulullah as. bir kere daha teselli
edilmi, Mekke mrikleri de yetleri yalanlamalar sebebiyle helak edilen Fravun
kssasyla tehdit edildikten sonra peygamberlerine kar alayc tavrlar ve inkarc
tutumlar sebebiyle helak edilen Nuh as. kavminin kssasyla bir kere daha tehdit
edilmitir.

890
Hud, 27
891
Ebus-Suud, VI, s.218
195

C. d, Semud ve Ashab- Ress
d, Semud ve Ashab- Ress, bu helak edilmi kavim Furkan sresinde
beraberce zikredilmektedir.
d, Semudu, Ress halkn ve bunlar arasnda daha birok nesilleri de
(inkarclklarndan tr helak ettik.) Onlarn her birine (uymalar iin) misaller
getirdik; (ama t almadklar iin) hepsini krdk geirdik.
892

d ve Semud kavmi Kuranda ounlukla isimleri beraber zikredilen iki
kavimdirler. Nzul srasnda ilk olarak Fecr sresinde beraber zikredilirler
893
Mekki
sreler boyunca deiik srelerde kssalar tekrarlanr. Medeni srelerden sadece iki
tanesinde
894
iaret edilmekle yetinilir.
d, Hud as.n, Semud ise Salih as.n kavmidir. Bu iki peygamberin de Arap
geleneinde adlar geer ve kavimleri d ve Semud , Araplar arasda el-Arab el-
Aribe asl Araplar olarak adlandrlrd.
895
Arap tarihinin bir paras olmalar
yannda bu iki kavmin ortak zellii inkarc tavrlar, kibirleri, sahip olduklar gcn
verdii ar kendine gven,
896
dnyaya ar ballk,
897
ahiret azabn inkar,
898

peygamberlerinin beer oluuna itiraz ve mucize istemidir. Her iki kavim de "Rabbimiz
dileseydi elbette melekler indirirdi. Onun iin biz sizinle gnderilen eyleri inkr
ediyoruz"
899
diyerek peygamberlerini yalanlamlard
d kavmi, dnyada ebedi kalacakm gibi salam meskenler yapmlar, sahip
olduklar gl yap sebebiyle Bizden daha kuvvetli kim var?
900
demiler,

892
Furkan, 38,39
893
Fecr, 6-9: Grmedin mi, Rabbin ne yapt d kavmine? Direkleri (yksek binalar) olan, rem ehrine?
Ki lkeler iinde onun benzeri yaratlmamt , O vadide kayalar yontan Semd kavmine?
894
Hacc, 42; Tevbe, 70
895
Fazlurrahman, s.171,172
896
Fussilet,14; Fecr6-9; Araf,74,75
897
uara, 128,146
898
Hakka,4; uara, 138
899
Fussilet,15
900
Fussilet,14
196
Peygamberleri Hud as. tanrlar tarafndan arplm olmakla itham etmilerdi.
901
Hud
as. kavmini, Nuh as. kavminin helak oluundan ibret almaya da davet etmitir fakat
onlar inkarda diretmilerdir.
902
Btn bunlar sonucunda d kavmi kendilerine yedi gece
sekiz gn boyu musallat olan bir frtna ile helak edilmitir.
903

Salih as. kavmini Hud as. kavminin bana gelenler ile uyarm, Allahn onlara
verdii nimetleri hatrlamalarn istemi,
904
ayrca azgnlara uymamalar ynnde de
uyarmtr: "O arlarn emrine uymayn. Yeryznde bozgunculuk yapp dirlik
dzenlik vermeyenler(in szyle hareket etmeyin)
905

Semud kavminin belirgin zelliklerinden biri de ilerinde iman edenleri
aalamalardr.
906
Semud, kendilerine bir mucize olarak sunulan deveyi kesmekle
kalmam
907
peygamberleri Salih as. ve ailesini katletmek iinde gizli planlar
yapmlardr.
908
Bunun sonucunda da Allah peygamberini korumu ve Semud helak
olmutur.
Grlyor ki bu iki kavim de inkar etmekle kalmam peygamberlerine ve
inananlara kar olduka cretkar ve saldrgan tavrlar sergilemilerdir. te Furkan
sresinde bu iki kavimle beraber ismi anlan nc kavim olan Ashab- Ressn da
zellii peygamberine kar saldrgan tutumlardr. Ashab- Ress, Kuranda sadece iki
yerde gemektedir; biri Furkan sresinden nce nazil olan Kaf sresi, dieri de Furkan
sresidir. Kaf sresinde de bu kavim hakknda bir bilgi verilmemekte, sadece isim
olarak zikredilmektedir.

901
Hud, 54: Biz "Tanrlarmzdan biri seni fena arpm!" demekten baka bir sz sylemeyiz
902
Araf, 69
903
Hakka, 6-7: Ad kavmi ise, uultulu, kasp kavuran bir frtna ile mahvedildiler. Allah onu, ardarda
yedi gece, sekiz gn onlarn zerine musallat etti. yle ki (eer orada olsaydn), o kavmi, ii bo hurma
ktkleri gibi orackta yere serilmi halde grrdn.
904
Araf, 74
905
uara, 151,152
906
Araf, 75,76: Kavminin ileri gelenlerinden byklk taslayanlar, ilerinden zayf grlen inananlara
dediler ki: Siz Salih'in, Rabbi tarafndan gnderildiini biliyor musunuz? Onlar da phesiz biz onunla ne
gnderilmise ona inananlarz, dediler. Byklk taslayanlar dediler ki: "Biz de sizin inandnz inkr
edenleriz."
907
Araf, 77; Kamer,29; Hud, 65
908
Neml, 49: Allah'a and ierek birbirlerine yle dediler: Gece ona ve ailesine baskn yapalm (hepsini
ldrelim); sonra da velisine: "Biz (Slih) ailesinin yok edilii srasnda orada deildik, inann ki doru
sylyoruz" diyelim.
197
Onlardan nce Nuh kavmi, Ress halk ve Semd da yalanlamt. Ad ve
Firavun ile Lt'un kardeleri de (yalanladlar).Eyke halk ve Tbba' kavmi de. Btn
bunlar peygamberleri yalanladlar da tehdidim gerekleti!
909

Ress, kelime olarak etraf her hangi bir ekilde ina edilmemi kuyu
demektir.
910
Bu ekilde Ashab- Ress (kuyu halk) olarak nitelenen bu kavmin kimlii
hakknda mfessirler bir ok rivayetler yapmlardr. Razi, bu rivayetleri sekiz snfta
toplar:
Bunlarn birincisine gre bu kavim kuyular ve davarlar olan, putperest bir
kavimdir. Allah onlara uayb as. gndermitir. Onlar ise azgnlkta ve
peygamberlerine eziyette diretmilerdir. Kuyularnn banda bulunduklar bir esnada
Allah onlar ve evlerini yerin dibine geirmitir.
911

kinci gre gre, Yemamede kendisine Felec denen bir karyede yaayan
ve Semuddan arta kalan bir gruptur.
912
Peygamberlerini ldrmler ve helak
olmulardr.
nc gre gre, onlar Allahn bir peygamberi olan Hanzala bni
Safvann kavmidir. Onlara Anka kuu musallat olmutu. Bu kuun boynu ok uzun
olduundan ona bu isim verilirdi. Bu ku onlarn Fetah
913
dedikleri dada yaar,
avlanaca zaman da bu kavmin ocuklarn kapard. Hanzala, Allaha dua etmi ve
Allah bu dua zerine bu kuu bir yldrm ile yakp ldrmtr. Sonra ise bu kavim
peygamberleri Hanzalay ldrmtr ki bu sebeple helak olmulardr.
914

Drdnc gre gre, Ashab- Ress, Buruc sresinde geen Ashab-
Uhdudtur.
915
nk Ress Uhdud demektir.
916
Taberi, bu kavmin Ashab- Uhdud
olduunu tercih eder. nk der, biz Allahn kitabnda kuyular sebebiyle zikrettii
Ashab- Uhdud dnda bir baka kavim bilmiyoruz. Eer yleyse Ashab- Uhdudu

909
Kaf, 12
910
Zeccac, IV, s.68; Zemaheri, III, s.280; Razi, XIII, s.82; Nesefi, II, s.1168
911
Razi,XIII, s.82; Zemaheri, III, s.280; Nesefi, II, s.1168; Ebus-Suud, VI, s.218
912
Razi,XIII, s.82; Taberi, XVII, s.452; Zemaheri, III, s.280; Ebus-Suud, VI, s.218
913
Ebus-Suud, bu ismin demah olabileceini de syler. Ebus-Suud, VI, s.218
914
Razi,XIII, s.82; Zemaheri, III, s.280; Ebus-Suud, VI, s.218
915
Razi,XIII, s.82; Nesefi, II, s.1168; Ebus-Suud, VI, s.218
916
Zemaheri, III, s.280
198
Buruc sresinden biliyoruz. Yok bunlar baka bir kavim ise haklarnda bildiimiz tek
ey peygamberlerini bir kuyuya attklardr.
917

Beinci gre gre, Ress Antakyada bir kuyudur. Yasin sresinde
bahsedilen Habib en-Neccar ldrmler ve bu kuyuya atmlardr.
918

Altnc gre gre, Hz. Aliden rivayet edildiine gre bu kavim am aacna
tapnan bir kavim idi ve peygamberlerini topraa gmdkleri iin bu ekilde
isimlendirildiler.
Yedinci gre gre, bu kavim bir nehir kenarnda yaayan bir halk idi. Bu
nehir dou taraflarnda olup ona Ress derlerdi. Allah onlara Yakup as.n olu
Yahuda soyundan bir peygamber gnderdi. Fakat onlar peygamberlerini yalanladlar,
bir kuyu ap onu bu kuyuya attlar. Peygamberleri: Allahn, efendim, yerimin
darln, zntmn iddetini, kalbimin zayfln ve aresiz kalm gryorsun,
ruhumu abuka al! diye dua edip inlerken onu iitiyorlard. Allah peygamberinin
ruhunu ald. Ardndan bu kavme Allah iddetli bir frtna gnderdi. Yer yz, altlarnda
yanan kkrt ta olarak ortaya kt, zerlerini kara bulutlar kaplad. Vcutlar
kurunun eriyii gibi eridi, helak oldular.
919

Sekizinci gre gre, Taberi, Muhammed bni Kab el-Kuraziden
peygamberimizin yle anlattn rivayet eder: nsanlardan kyamet gn cennete ilk
girecek olan zenci bir kledir. yle ki: Allah tebareke ve teala bir ky halkna bir
peygamber gndermiti de bu zenci kle dnda hi kimse o peygambere iman
etmemiti. Sonra o ky halk o peygambere (Allahn selam ona olsun) dmanlk
ettiler de onun iin bir kuyu kazdlar ve onu kuyuya attlar. Sonra kuyunun azn
olduka byk bir kaya ile kapattlar.
Bu zenci kle ise, srtnda odun tar sonra odunlarn getirir, satar ve parasyla
da yiyecek iecek satn alrd. Sonra aldklaryla bu kuyuya gider, Allahn yardm ile,

917
Taberi, XVII, s.454; Zemaheri, III, s.280
918
Razi, XIII, s.82; Zemaheri, III, s.280; Ebus-Suud, VI, s.218
919
Razi, XIII, s.82,83
199
kuyunun azndaki byk kayay kaldrr, yiyecek ve iecekleri o peygambere kova ile
sarktrd. Bu ii her gn bu ekilde tekrarlard.
Allahn diledii kadar bir zaman bu i byle devam etti. Sonra bir gn, her
zaman yapt gibi, oduna gitti. Odununu toplad, ykn balad. i bitmiti. Biraz
dinlendikten sonra ykn srtna almak istediinde iinde byk bir uyuma istei
hissetti ve yatp uyudu. Allah onu o ekilde yedi yl uyuttu. Sonra uyand, gerildi ve
dier yanna dnp yatt. Allah onu o ekilde de yedi yl daha uyuttu. Sonra uyand ve
ykn srtna ald. Gnn bir saati kadarnda uyuduunu sanyordu. Kye geldi ve
ykn satt. Sonra her zaman yapt gibi bir miktar yiyecek ve iecek alp her
zamanki gibi peygamberinin bulunduu kuyuya gitti. Baknd ama kuyuda
peygamberini bir trl bulamad.
Meer Halkn Peygamber hakkndaki gr deimi, onu kuyudan
karmlar ve ona iman edip sylediklerinin doruluunu kabul etmilerdi. Kuyudan
ktktan sonra peygamber halka bu zenci klenin ne yaptn sorarm, onlarda hibir
ey bilmiyoruz derlermi. Ta ki Allah, artk mrn tamamlayan peygamberin ruhunu
kabzedip vefat ettirmi. Bundan sonrada Allah zenci kleyi uykusundan uyandrm.
te dedi peygamberimiz, cennete ilk girecek kii bu zenci kledir.
920

Yanlz bata Taberi olmak zere bu rivayeti yapan mfessirler, yette geen
Ashab- Ressn bu olamayacan sylerler.
921
nk yette bildirilen halk helak
olmutur oysa bu hikayede ki halk sonunda peygamberlerine iman etmilerdir.
bni Kesir, Yemamede Semudtan geri kalan kavim ile Yasin sresinde bahsi
geen kavmin ayn olduunu syler ve Ashab- Ress iin bni Abbastan burann
Azerbaycanda bir kuyu olduunu rivayet eder.
922
Elmall Hamdi Yazr, tefsirinde bu
konuda uzun bilgiler verir.
923
Kurtubi de Kelbiden nakille Ashab- Ressin kadnlar

920
Taberi, XVII, s. 454,455
921
Taberi, XVII, s. 455; Razi, XIII, s.83; bni Kesir, V, s. 153
922
bni Kesir, V, s. 152
923
Bk. Elmall, VI, s.69-70
200
lezbiyen olan bir kavim olduu, Allahn onlara bir peygamber gnderdiini fakat
onlarn bu peygamberi yedikleri eklinde bir rivayete yer verir.
924

Razi der ki, bu her ne olursa olsun Allah onun helak olduundan haber
vermektedir.
925
Kurann hedefi tarih bilgileri vermek deildir. Srede ayn yet
ierisinde sralanm olan bu kavmin ortak zelliinin peygamberlerine ve inananlara
kar saldrgan ve ldrmeye ynelik tavrlar olduunu fark etmekteyiz. Bu kssalar
Mekke mriklerine Rasulullaha as.kar olan dmanca tavrlar asndan korkutucu
bir uyar nitelii tayor.

D. Lut as. Kavmi
Srede drdnc olarak deinilen kssa Lut as.n kssasdr. (Rasulm!)
Andolsun (bu Mekkeli putperestler), bela ve felaket yamuruna tutulmu olan o beldeye
uramlardr. Peki onu grmyorlar myd? hayr, onlar ldkten sonra dirilmeyi
ummamaktadrlar
926
Burada kssann anlatlmas sz konusu deildir. Lut as. nzul
srasnda ilk olarak Kaf sresinde zikredilir. E cinsellikle saptm olan kavmi ile
mcadelesi bir ok Mekki srede ksa pasajlar halinde anlatlr.
927
Medeni srelerde
sadece Tahrim sresinde einin inanmay rnek verilerek anlr.
928
Lut as., kavmi
ierisinde aresiz ve zayf kalm (Lt:) Keke benim size kar (koyacak) bir gcm
olsayd veya gl bir kaleye snabilseydim! dedi.
929
eklinde temennilerde
bulunmutur. Kavmi onu dinlememi ve ehirlerinden karmak istemilerdir. Allah,
Lut as. ei hari ailesi ile kurtarm geri kalanlar ta yadran bir rzgar ile helak
etmitir.
930

Lut as. n tebli ile grevli olduu helak olan bu ehir Sodom ehridir. Bu
ehrin en nemli zellii Mekkelilerin ticaret yolu zerinde olmasdr. Mekkeliler

924
Kurtubi, XIII, s.33; kr. Bursevi, VI, s.212
925
Razi, XIII, s.82
926
Furkan, 40
927
bk.Kamer, 33,34; uara, 160-168; Neml, 54-56; Hud, 70-89; Hicr, 59-61; Enam, 86
928
Tahrim, 10
929
Hud, 80
930
Neml, 54-58
201
ama ticarete giderken oradan geerler, bu ehrin kalntlarna ahit olurlard.
931
Furkan
sresinde Allah Mekkelileri yollar zerinde ki bu kalntlardan ibret almamalar
sebebiyle onlar knar, ibret almaylarnn sebebini de onbirinci yete olduu gibi
ahirete inanlarnn olmayna balar. Yine Mekke mrikleri gibi Sodom halk da
peygamberlerini dinlemeyen ve onu ehirlerinden karmak isteyen inkarc bir
toplumdur. Bu tutum her ikisi iinde helaki gerektirecek bir sebeptir.
Hz. Musa ve Nuh kavimlerinden, Ad, Semud ve Ashab- Ress toplumlarndan
ve bunlar arasndaki dnemlerden, bir de bela yamuruna tutulan Lut kavminden
sunulan rneklerin hepsi ayn noktada birlemektedir. Bunlarn tm ayn hayat tarzn
srdryor ve deimeyen ayn akbete uruyorlar.
932
Allah her birine peygamberleri
aracl ile aklayc misaller getirmi, her birini uyarmtr. Sonuta inkarlar
sebebiyle hepsi de helak edilmitir.
Grdk ki ilk kssada bir kavmin Allahn yetlerini yalanlamas sebebiyle
helak ediliinden bahsediliyor. kinci srada bahsedilen kssada Nuh as. kavminin helak
sebebi peygamberlerini inkarlar, onunla alay etmeleridir. nc sradaki d, Semud
ve Ashab- Ressin helakinin ortak zellii peygamberlerine kar ldrmeye ynelik
saldrgan tutumlardr. Drdnc olan Lut as. kavminin suu peygamberlerini
ehirlerinden karma teebbsdr ve srede Mekke mriklerinin gzlerinin nnde
bulunan helak olmu bu kavmin kalntlarndan ibret almalar istenmekte, aksi tutumlar
knanmaktadr. Anlatlan bu drt kssa grubundaki helak edici sular Mekke
mriklerinde bulunmaktadr. bu adan bu kssalar mrikleri tehdit edici nitelik
tarlar. Bunun yannda her bir kssada Allah, peygamberlerini ve inananlar kurtarm
ve zafere ulatrmtr. Bu ynyle de her kssa mminler iin bir teselli ve mjdedir.

VIII. Kurann Tedricen ndiriliinde Hikmetler Vardr
Kuran- Kerimin indirilii hakknda mfessirler safhadan bahseder: Lev-i
mahfuza yazlmas, dnya semasna indirilmesi ve dnya semasndan Rasulullaha as.

931
Razi, XIII, s.84; Kutub, X, s.532
932
Kutub, ay.
202
indirilmesi.
933
lk iki aama toptan ncs ise tedricen yirmi ylda gereklemitir.
gereklemitir. Kurann bu ekilde tedricen indirilmesine tencimul-Kuran denilir.
Yldz anlamndaki necm kelimesiyle balantl olan bu kelime vakit vakit, taksitle
eda etme anlamna gelir.
934

Mriklerin veya Yahudilerin, Kurann tencimine itirazlar srenin otuz ikinci
yetinde dile getirilmiti. Hatrlyalm ki onlarn dayana madem ki Kuran Tevrat ve
ncil gibi Allahn kitabdr, neden Tevrat ve ncil gibi bir defada toptan indirilmiyor da
para para geliyor eklinde idi. Oysa Tabatabainin belirttii gibi Mekke
mriklerinin byle bir itiraz dile getirmeleri anlamszdr. nk onlarn hem bu
konuda bir bilgileri yoktur hem de onlar Tevrat ve ncile inanmyorlar ki onlar misal
gsterip Kurann da onlar gibi olmasn istesinler.
935
O halde bu, onlar azndan bo
bir itirazdr. Bu konu ile ilgili daha fazla bilgi iin almamzn ilgili blmne
baklabilir.
Alllah Teala onlarn bu itirazna nceki semavi kitaplar delil getirerek deil
tencimin hikmetlerini anlatarak cevaplar vermitir. Cevap niteliindeki otuz ikinci ve
otuz nc yetler incelendiinde grlr ki tencimin hikmetlerinin biri Rasulullaha
as. dieri mminlere, bir dieri de inkarclara ynelik vehesi vardr. Bunlar sra ile
inceleyelim.

A. Tencim ile Rasulullahn as. Kalbi Sabitlenir
Biz onu senin kalbine iyice yerletirmek iin byle yaptk (para para
indirdik) otuz ikinci yetteki bu ifade tencimin Rasulullaha as. bakan vehesini ifade
eder. Bu da aada aklayacamz zere drt ekilde gerekleir.

933
Bk.bni Kesir, V, s.151; Kattan, s.101 vd.; Suyuti, I, s.117 vd. ; Muhsin Demici, Vahiy Gerei,
stanbul: FAV,1996. s.163; Muhammed Ali es-Sabuni, et-Tbyan Fi Ulumil-Kuran, stanbul:
Dersaadet, ty. s. 46
934
Suat Yldrm, Kurann Tenciminin Eitici zellii Yeni mit, Say:8 Yl:2,1990 s.5; Mevlt
Gngr, Kurann Peyderpey ndirilmesindeki Hikmetler, Diyanet, Say:3, 1988. s.3
935
Bk. Tabatabai, XV, s.209
203
Tencimde Rasulullaha as. Moral Destek Vardr: Rasululllah as. nbvvet
grevi ile birlikte nirah sresinde de iaret edildii gibi
936
adeta srtn atlatan bir yk
altna girmiti. Bu byk vazifeyle beraber ne Mekke halk ne de kendi ailesi arasnda
sayl kiiler haricinde ona destek olan kimse yoktu. Bu dava uruna kendinin ve ona
tabi olanlarn bana gelen felaketler elbette onu bir insan olarak olduka etkiliyor,
zntden kendini heder etme noktasna
937
getiriyor olmalyd. Eer vahiy ona toptan
gelseydi vahyin gelmedii zamanlarda byk bir moralsizlie debilirdi. Nitekim
vahyin kesildii baz dnemlerde olduu gibi.
938

Allah Teala karlat olay ve sorunlar sebebiyle veya sebepsiz olarak ona
vahyini gnderiyor, bylece onun yalnz olmadn, Th sresinde
939
Musa as.a ve
Hd sresinde
940
Nuh as.a verilen moral destekte olduu gibi sen daima Rabbinin
gz nndesin ve Rabbin daima seninle beraberdir. mesajn alyordu. Davasn
yrtmesi asndan bu moral destee olduka ihtiyac vard ki Taif dnnde yapt
mehur Allaha yalvarnda bunu aka dile getiriyordu
Ayrca srenin onuncu yetinin nzul sebebinde zikredildii gibi mriklerin
alay ve hakaretleri karsnda Cebrailin ona gelip srda olmas da onun iin byk bir
moraldi. Cebrail ile olan bu iliki Raziye gre tek tarafl bir faydann tesinde ift
taraflyd ki Cebrail de Rasulullah ile her grmesinde eref kazanyordu. Razi, bu
durumu da tencimin hikmetleri arasnda ayrca zikreder.
941

Tencimde Rasulullaha as. Teselli Vardr: Tencimin Rasulullaha as. bakan
ikinci vehesi de onun teselli edilmesidir. Bunun rneklerini Furkan sresinde bolca
bulabiliriz.
(Rasulm!) Senin hakknda bak ne biim temsiller getirdiler! Artk onlar
sapmlardr ve (hidayete) hibir yol da bulamazlar.
942


936
nirah, 3
937
Kehf, 6; uara, 3
938
bk. Duha sresi
939
Th, 46
940
Hd, 37
941
Razi, XIII, s.79
942
Furkan, 9
204
Dilerse sana bunlardan daha iyisini, altlarndan rmaklar akan cennetleri
verecek ve sana saraylar ihsan edecek olan Allahn an ycedir.
943

(Rasulm!) Senden nce gnderdiimiz btn peygamberler de hi phesiz
yemek yerler, arlarda dolarlard.
944

(Rasulm!) te biz bylece her peygamber iin sululardan dmanlar peyda
ettik. Hidayet verici ve yardmc olarak Rabbin yeter.
945

Kt duygularn kendisine tanr edinen kimseyi grdn m? Sen (Rasulm!)
ona koruyucu olabilir misin?
946

Bunlar ve benzeri yetler mfessirlerin beyan zere peygamberimizi mrik
saldrlar karsnda teselli etmek amacna yneliktir. Allah Teala bu yetlerle onu
rahatlatm, ykn hafifletip aclarn dindirmitir. Onun ve ashabnn sabrn
arttrmtr.
Tencim ile Rasulullah as. Terif Edilir: Allah Teala, Rasulullah as. sadece
teselli etmekle kalmyor ayn zamanda terif de ediyordu. Vahyin bir seferde toptan
inmesi yerine zaman ierisinde inmesi, dolaysyla srekli olarak Allah ile irtibat
halinde olma, Onun kelamna ve iltifatna mazhar olma phesiz en byk bir erefti.
Rasulullah as. sabah akam, vahye muhatap oluyordu. nk onun kitab ncekiler gibi
bir seferde inmedi. Bu hal Rasulullah as. dnda bir erefti olarak kendinden nceki
peygamberlere nasip olmamt.
947
Bunun yannda bazen Allah Teala, Furkan sresinde
rnei grld gibi, Rasulun terif edici yetlerde indiriyordu.
Furkan sresinin elli birinci ve elli ikinci yeti bu durumun iyi bir rneidir.
(Rasulm!) ayet dileseydik, elbet her lkeye bir uyarc (peygamber)
gnderirdik.
948


943
Furkan, 10
944
Furkan, 20
945
Furkan, 31
946
Furkan, 43
947
bin Kesir, V, s.151
948
Furkan, 51
205
Mfessirler yetteki ifadenin terif iin olduunu belirtirler.
949
Razinin
beyanna gre burada birka ynden Rasulullah as. terif vardr. Birincisi, Allah
dileseydi her karyeye bir nezir gnderirdi ama hepsinin yerine seni seip
grevlendirerek ann yceltti. kincisi, Allah dileseydi her karyeye senin gibi nezirler
gnderirdi. Fakat bunu yapmayarak dier peygamberlerden farkl olarak seni btn
alemlere nezir yapt ve bylece seni tm peygamberlerden stn kld. Bununla beraber
Razi, yetin ifade ettii bir baka gerei daha zikreder ki o da, Allahn Hz.
Muhammedin as. ahsna peygamber olarak muhta olmad, dilese onun gibi her
karyeye peygamber gnderebileceidir.
950

Tencim ile Rasulullaha as. Davasnda Yol Gsterilir ve Hatalar
Dzeltilir: Tencimin Rasulullaha as. ynelik bir dier zellii de, gerek Rasulullahn
as. gerekse ashabnn hatalarn dzeltmek veya olmas muhtemel hatalar nlemektir.
Abese sresinin nzulune sebep olan olay bunun en gzel rneini tekil ederken
Furkan sresinde ki; Peygamber der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kuran bsbtn
terk ettiler.
951
eklinde ki kavmini ikayeti zerine Allah ona teselli edip yol
gstererek;
(Rasulm!) te biz bylece her peygamber iin sululardan dmanlar peyda
ettik. Hidayet verici ve yardmc olarak Rabbin yeter.
952
buyurur.
Yine bu cmleden olmak zere, Mekke mriklerinin uzlama teklifleri
karsnda olas bir hataya dme ihtimaline kar O halde, kafirlere boyun eme ve
bununla (Kuran ile) onlara kar olanca gcnle byk bir sava ver!
953
ifadesiyle
Rasulullah as. byle bir hatadan sakndrlyor.

B. Tencim, Kurann Daha yi Anlalmasn Salar

949
bni Kesir, V, s.157; Ebus-Suud, VI, s.225; lusi, XIX, s.32
950
Razi, XIII, s.99
951
Furkan, 30
952
Furkan, 31
953
Furkan, 52
206
ve onu tane tane (ayrarak) okuduk bu yette geen ratteln ifadesi iin
mfessirler iki ayr mana zerinde durmulardr. Lugatta dilerin seyreklemesi anlam
olan tertil, Zeccacn belirtiine gre acelenin zdddr. Bu anlamyla yette Kurann
para para indirilmesine bir vurgudur. Biz onu tertil zere tencim ile indirdik
demektir.
954
bni Kesir, Katadeden tertilin ayn zamanda beyan anlamna
olduunu
955
ve Taberi, bni Zeydden tefsir anlamnda olduunu rivayet eder.
956

Bu her iki manada da Kurann daha iyi anlalmasn salayan bir durum
vardr. O dnem ki Arap halknn mmi olduu okuyup yazamad bilinen bir
durumdur. Bizzat Peygamberin durumu da ayndr. Bu sebeple Kurann ezberlenmesi
ve yazya geilmesinde zamana ihtiya vard. Ayrca Kuran- Kerim bir eitim ve hayat
sistemi olsun diye gnderilmitir. Yoksa kulaa ho gelen bir musiki, bilgi veren bir
kltr kitab olsun diye deil. O, kelime kelime uygulanmak ihtiya ve itiyak
duyularak, faydasna ve meyyidesine inanlarak uygulanmas ve yol gstermesi iin
indirilmitir.
957
Kuran yaanan olaylar ardndan onlar aklar, yol gsterir, cevaplar
verir ekilde iniyordu ki bu haliyle yaamn bizzat iinde kalarak hem kendini taze
tutuyor, hem muhataplarnn heyecann ve ilgisini en yksek noktada kendi zerinde
topluyordu. Eitimin baarl olmas iin gerekli olan en nemli ortam bylece olumu
oluyordu. Bir renciye bir konuda bilgi verip sonra davran beklemektense ilgili
davrann bir ihtiya halinde tezahrnden sonra bilgiyi vermek o bilginin renci
nezdinde deerini arttrr, uygulanmas gerei konusundaki inanc salar. Ayrca
bilginin unutulmamas iin de etkili olur.

C. Tencim, slam Cemaatinin Daha yi Eitilmesini Salar
Kuran- Kerimin tencimi ayn zamanda onun ierdii hkmlerinde zaman
srecinde gelmesi demektir. irke ve gnahlara iyice dalm ve onlara alm bir
toplum iin bunlar bir anda brakmak daha dorusu, insann eitiminde onu her ynden

954
Zeccac, IV, s.66, kr. Razi, XIII, s.79; Ferra, II, s.268
955
bni Kesir, V, s.150
956
Taberi, XVII, s. 448
957
Yldrm, age. s.7
207
bir anda sorunluluk altnda brakmak mmkn ve doru deildir. Oysa Kuran- Kerim
birden bire deil de para para inerek inan esaslarnn benimsenmesine, emir ve
yasaklarnn yaama geirilmesine byk kolaylklar salamtr. lk inen yetlerde
tevhit akidesi zerinde srarla durulmu, tm Mekki sreler boyunca bu durum devam
etmitir. irk ve batl inanlar birer birer zihinlerden atldka ibadetler ve emir ve
yasaklar kademeli olarak birey ve toplum yaamna sunulmutur.
958
Kuran
incelendiinde grlyor ki slamn bir ok ibadetleri, emir ve yasaklar esas olarak
Mekke dneminde zikredilmitir. rnein namazn be vakit olarak belirlenmesi Mekke
dneminin sonlarna dorudur ve namaz ikier rekattr. Medine dneminde bu iki
rekatlk namazlar drt rekata kar. Zekat ve infak bir ibadet olarak Mekke dneminde
de zikredilmi fakat miktarnn ve hkmlerinin belirlenmesi Medine dneminde
olmutur. Yine, zina vb. fiiller Mekke dneminde de bir gnah olarak grlr fakat
bunlara uygulanacak cezalar yine Medine dneminde ortaya konur.
959
Btn bu
hususiyetler Kurann bireyi ve toplumu gelitirici, eitici zelliinin bir yansmas,
yirmi ylda ki parlak zaferi de ynteminin doruluunun ispatdr.

D. Tencim ile Mrik tirazlara Susturucu Cevaplar Verilir
Onlarn sana getirdikleri hibir temsil yoktur ki, (onun karlnda) sana
dorusunu ve daha an getirmeyelim
960
Bu yette tencimin bir hikmetinin yannda
bir de Rasulullaha as. bir vaat vardr. yetteki mesel kelimesi ile kastedilen, onlarn
zikredilen itirazlar ve saldrlar benzeri szlerdir. Hak kelimesi ile murat ise, o itiraz
reddeden, batlln ortaya koyan,
961
karlk verilemeyen
962
susturucu nitelikli cevaptr.
Yani, her ne zaman inkarclar vahye ve nbvvete bir saldrda bulunacak olurlarsa
Allah, bu srede rneklerini grdmz gibi bu tr saldrlara susturucu cevaplar
vermeyi kendi stne alyor ve Raslne teminat veriyor. yetin beyanna gre
Kurann onlara getirdii kar delilin bir zellii de ehsene tefsiran olarak belirtilir.

958
Gngr, s.17; Celal Krca, Teblii Metodu Asndan Kurann Nzulu E...F.D. Kayseri,
say.1,1983. s.205
959
Kattan, s.112,113
960
Furkan, 33
961
Taberi, XVII, s.447; Razi, XIII, s.89; Ebus-Suud, VI, s.216; lusi, XIX, s.16; evkani, IV, s.73
962
Nesefi, II, s.1166
208
tefsir, aklama
963
, kapal olan ama
964
, makul manay izhar etme
965
ve
mana
966
anlamnadr. Onun ehsen (en gzel) olmas da kendi zatnda olabilecek en
gzel ekilde olmasdr. Yoksa onlarn szleri gzel de sana getireceimiz
onlarnkinden daha gzel anlamnda deil.
Kurtubi derki, eer biz sana Kuran bir seferde indirseydik de onlar sana
sorsaydlar ne ile onlara cevap verecektin. Ama biz seninleyiz, onlar ne sorarlarsa
sorsunlar biz cevaplarz. Bu durum onun risaletinin delilidir. nk byle bir durum
ancak bir peygamber iin sz konusu olabilir.
967
Kuran gerek kayna gerekse ierii
konusunda kendisine yneltilen phe ve itirazlara devaml olarak cevaplar vermitir.
Kurann toptan deil de uzun bir zaman ierisinde tencim ile indirilmesinin
hikmetlerinden biri de budur. Eer Kuran bir seferde indirilseydi elbette byle bir
imkan olmayacakt.

E. Kurann Tencimi Onun Allah Katndan Olduunu spatlar
Kurann tencim iki ynden onun Allah katndan olduunu ortaya koyar.
Birincisi, yirmi ylda yet yet, sre sre indirilen Kurann mushaftaki sralan
nzulndeki sralama olmamasna ramen onda hibir uyumsuzluk, edebi bir bozukluk
bulunmamaktadr. Her biri farkl bir zamanda farkl bir yerde ve farkl bir sebeple inen
Kuran yetleri sanki hepsi toptan bir anda indirilmi gibi birbiriyle ahenkli ve
tutarldr.
968
Nzulnn bandan itibaren en byk parasndan en kk parasna
kadar benzerinin yaplmas konusunda defalarca inkarclara meydan okumasna ramen
hi biri onun ksa bir sresinin dahi benzerini yapamam bundan aciz kalmlardr.
Zemaherinin dedii gibi, mrikler birde Kurann toptan indirilmesini istiyorlar.
Sanki para halinde olann benzerini yapabildiler de toptan olann benzerini

963
Taberi, XVII, s.448; Ebus-Suud, VI, s.216
964
Zerkani, s.471
965
Kattan, s.323
966
lusi, XIX, s.16
967
Kurtubi, XIII, s.29
968
Gngr, s.22; Kattan, s.115
209
yapabilecekler. Onlara kk bir srenin benzerini yapma ile Kuran meydan okudu
ama bundan bile aciz kaldlar. Acizlikleri tescil olunca muharebeye giritiler.
969

Bir dier ynden, Kuran Allah katndan deil de Rasulullahn as. kendi eseri
olsayd onu bir seferde ortaya karmas veya karlaaca tepkileri dikkate alarak
iddetle reddedilecei konular sonraya brakmas gerekirdi. Veya ifk hadisesinde,
ashab- kehfden bilgi vermesi istendii durumda ve benzeri skt ve vahye iddetle
ihtiya hissettii ama vahyin kesildii zamanlarda olduu gibi beklemesine gerek
olmamalyd. Oysa Kurann tencimen indiriliinin aka ortaya koyduu gibi vahiy
peygambere uymuyor, peygamber vahye uyuyor. Bu da onun Allah katndan olduunun
bir dier delilidir.

IX. Allah Onlar Kevn Gerekler zerinde Dnmeye ve Akletmeye
Davet Eder
nsan dier canllardan ayran temel zellii akl sahibi olmasdr ve bu
zellii sebebiyle vahye muhatap olmu ve mkellef klnmtr. mann gerek
oluumunda gerekse devamnda akln nemi yadrganamaz. Yalnz imana ulamada
akln m yoksa duygunun mu daha nemli olduu tartlmtr.
970
nk sonu olarak
iman, akl ile bili deil, kalp ile tasdiktir.
971
Allah bilgisine ulamak iin ilham, riyazet
ile elde edilen kalp temizlii gibi yollar ileri srlmse de kelamclarca en geerli yol
doru dnme olarak kabul edilir.
972
nk, insan kainattaki harikalar dnmedike
ruhi bir ykselie nail olup ilhama veya kalp temizliine ulaamaz. Kii ancak Allaha
delalet eden yaratlmlarn halini, dzen ve intizamn tefekkr ederse btn bunlarn
bir messire muhta olduklarn grr ve Allah bilir.
Kuran- Kerim, bir ok yetleri ile kainatta olan bir ok eya ve hadiseyi insan
akl ve tefekkrnn nne sermi, ona dnmesini ve muhakeme etmesini

969
Zemaheri, III, s.278
970
Alper, s.172 vd.
971
mer Nasuhi Bilmen, Muvazzah lmi Kelam, st. Bilmen Yaynlar. 1972 s.98
972
Bilmen, s.108,109
210
emretmitir. Kurann kendi ifadeleriyle Kurann hidayetinden faydalanmak ancak
akletme ile olabilir ve Kurann hedefi de insanlarn akletmelerini salamaktr:
Allah size ite bylece yetlerini aklar ki dnp hakikati anlayasnz
973

Biz, anlayp dnmeniz iin onu Arapa bir Kur'an kldk.
974

Kuran- Kerimde bu ynde pek ok yetler vardr. Hatta denilebilir ki
Kurann te biri insann kendi nefsine, biyolojik yapsna, yerlerde gklerde olup
bitene bakmasn, onlar zerinde dnmesini isteyen yetlerle doludur.
975
Kuran hem
kendi ifadelerini hem de kainattaki eitli objeleri yet (iaret) olarak niteler. Kuranda
srarla insann akln kullanmas istenir. Her ey insan geree ulatran bir yettir. Bu
yetlerin muhatab ise akldr. Hedef ise insann akln kullanarak nihai gerek olan
Allah bilgisine ulamaktr.
976
Kurana gre Allahn varl konusu insan iin bilinmesi
zaruri ve gayet ak bir olaydr.
977
Kainat zerinde dnen insan zaruri olarak bu
bilgiye ulaacaktr. Ayrca Kuran, Allahn tantlmasnn etkili bir yolu olarak Allahn
kainattaki fiillerini gzler nne sermitir.
978

Furkan sresinde de bu gerek vurgulanmtr. Mriklerin hidayetten nasip
alamamalar dnmeyi terk etmelerine balanmtr:
Yoksa sen, onlarn ounun gerekten (sz) dinleyeceini yahut dneceini
mi sanyorsun? Hayr, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapktrlar.
979

Srede anlatlan tabiat gerekleri zerinde dnmeyle ulalmas istenen
sonu ise, t almak ve kretmektir:
Andolsun bunu, insanlarn t almalar iin, aralarnda eitli ekillerde
anlatmzdr; ama insanlarn ou ille nankrlk edip diretmilerdir.
980


973
Bakara, 242
974
Yusuf, 2; Zuhruf,3
975
Demirci, Kurann Temel Konular. s.113
976
Fersaholu, s.187
977
Bekir Topalolu, slam Kelamclarna ve Filozoflarna Gre Allahn Varl (sbat- Vacib). 9.
Basm. Ankara: DB. 2001. s.37
978
Ulutrk, s.32
979
Furkan, 44
211
bret almak veya kretmek dileyen kimseler iin gece ile gndz birbiri
ardnca getiren de Odur.
981

Kuran- Kerimin btnnde olduu gibi Furkan sresinde de dnmenin
sahas sadece kevni yetler dediimiz tabiat olaylar deildir. Btn yetler
konularyla beraber bu dnme sahasn oluturur dersek abartm olmayz. rnein,
srenin daha ilk yetinde tebareke fiiliyle nitelenen, nimetleri, rahmeti snrlanamaz
ekilde devaml ve artc olan Allahn, hak ile batl ayran, gl delilleriyle hakk
ispat eden ve sonsuz rahmet ve iyilik sahibi Allah tarafndan hikmet gerei para para
indirilen Kuran, kuluna alemlere uyarc olmas iin inzal ettii ifadeleri dnlecek
olsa srenin ele ald btn tartmalar son bulacak, bu yet hidayet iin tek bana
yeterli olacaktr.
Srede insan dncesi deiik ynlere ekilmitir. Muhataplarn iinde
bulunduu akla uygun olmayan durumlar da onlara gsterilmitir. nk insan
psikolojisinin bir zellii olarak kii sahip olduu inan ve dnlerin akl dln
fark edemez ve bunlar akla uygun gstermeye alr. Srede Allah, bu tutarszlklara
iaret etmi ve dnceye sunmutur. Srenin ikinci yetinde Allah Teala tantldktan
sonra mriklerin edindii tanrlarn acizlii gzler nne serilmi, sahip olduklar inan
sistemi mriklerin zihninde eletiriye sunulmutur.
Onbeinci yette Rasulullaha as. hitaben mriklerin dncelerinin ahirete,
cennet ve cehenneme evrilmesi emrediliyor: De ki: Bu mu daha iyi, yoksa takv
sahiplerine vaat edilen ebedilik cennet mi? Oras, onlar iin bir mkafat ve (huzura
kavuacaklar) bir var yeridir. Ard sra gelen yetlerdeki ahiret sahneleriyle de
youn duygularla beraber bu dn devam ettiriliyor.
Srenin son yetinde hayatn anlam ve insann yaamdaki deeri etkili bir soru
ile dnce sahasna getiriliyor: (Rasulm!) De ki: (kulluk ve) yalvarmanz olmasa,
Rabbim size ne diye deer versin? (Ey inkarclar! Size Rasln bildirdiklerini)
kesinkes yalan saydnz; Onun iin azap yakanz brakmayacaktr!
982
Hayatn anlamn

980
Furkan, 50
981
Furkan, 62
982
Furkan, 77
212
sorgulamak insan imana gtren etkili sebeplerden birisidir.
983
Yaam, lm,
lmden sonrasn dnen insan baz sorumluluklarnn olduunun, hayatn babo bir
ekilde geirilemeyeceinin farkna varacaktr.
Grlyor ki Kurann emrettii dnme sahas olduka genitir. almamz
boyunca sredeki bu dnme konularnn ilgili konu balklar altnda yeterince
ilendii kanaatindeyiz. Burada onlara ksaca iaret ettikten sonra srede dikkat ekilen
kevni yetler zerinde durmak istiyoruz.
Kuran- Kerimin ifadeleri birer yet olduu gibi Kurana gre tabiattaki
olularda birer yettir, Allahn varlnn ve azametinin iareti, gstergesidir. Bunlara
kevni yetler denmektedir. Allah, insanlara yetlerini hem ite hem dta (enfste ve
fkta) gstereceini bildirmitir.
984
Yani, hem insann ruh ve bedeni olan i dnyasnda
hem de onu evreleyen alemde kendisine deliller sunulacaktr.
Furkan sresinde krkbeinci yetten itibaren bir dizi kevni yetlere iaret
olunmutur. Bunlardan ama insanln bu gnde kefettii bilimsel gerekleri bundan
habersiz olan o gnn insanna anlatmak olmamaldr. Kuran, devaml grmemiz
sebebiyle alk olduumuz, duyarllmz kaybettiimiz pek ok olaya dikkatlerimizi
yeniden ekerek hem vicdanlar canlandrr hem de kainatn ne derece ilgin ve gz
kamatrc olduunu farkettirir.
985
drak edilen bu ihtiaml dzen, essiz var olu,
Allahn kainata olan inayeti vs. insan inan noktasnda doru bir tutuma iletecektir.
986

Furkan sresindeki bu yetleri sresin anlat zelliine uyarak alt maddede
deerlendirdik. Bu anlatm sreci krkbeinci yette Rabbine bakmadn m? ifadesi ile
balar. Bu ifade de ak olan bakn gz ile olmasdr. Oysa Allah gz ile grlmez.
Onun iin mfessirler bu yette teviller yapmlardr. Zemaheri, Rabbinin yapna ve
kudretine bakmaz msn?
987
diye mana verirken Taberi, ya Muhammed, Rabbinin

983
Alper, s.192
984
Fussilet, 53: nsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde yetlerimizi gstereceiz ki onun (Kur'an'n)
gerek olduu, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her eye ahit olmas, yetmez mi?
985
Kutup, X, s.541
986
Kurann kulland ispat- vacip delilleri iin bk. Topalolu, s.21 vd.; Demirci, s.42 vd.
987
Zemaheri, III, s.283
213
glgeyi nasl uzattna bakmadn m?
988
eklinde mana verir. Razi, ryet (grme)
kelimesini bilme manasyla alp bilmedin mi? manasnn evla olduunu syler.
989

Elmall, burada yle der: ciz anlayma gre glgeyi nasl uzatt soru cmlesi
mahallen mecrur olarak Rabbine den bedel-i itimal yapld takdirde ne hazfe, ne
kalbe gerek kalmakszn ayn manay anlamak mmkndr. Bu ekilde Rabbe bak
soyut zat itibar ile deil, glgenin uzatlm hali gibi, yce Rabbin fiil ve ileri ile
ilgili eyler kastedildii anlalr ki, Allahn nimetleri hakknda dnnz, zat
hakknda dnmeyiniz mehur szne uygun olan da budur. Bununla beraber en
dorusu bu gibi yerlerde bakp grmekten maksat, eseri grmeye dayanan kalbi gr
ve bilitir. yet-i Kerimenin tertibi una iaret eder ki; nce Allahn hitabna muhatap
olan peygamberler gibi, has kullarn sadece gnlleri ile balantl olarak ilerinde yce
Allaha bir bak vardr. Sonra bu bakn dnda bir gelime ile fiilden faile geerek
ona ulamas istenilmektedir. yetin ierii bunu ne gzel, ne derin anlatyor.
990

Bu ekilde somuttan soyuta gei eitinde bir yntem olup Kuran tarafndan
kullanlmtr. Kuran, insanlarn ounun soyut kavramlar renmede zorluk ekmesi,
renmek iin mutlaka somut nesnelere ihtiya hissetmesi gereinden hareketle
insanlar, evrende bulunan her eyi duyu ve deneyle incelemeye, oradan mcerret bir
kavram olan Allah kavramna ulamaya arr. Allah dorudan anlatmak yerine
Onun sfatlarn ve o sfatlarn eya ve olaylar zerindeki tezahrn gstermeyi uygun
bulur.
991

te bu dnme, bakma ve renme ameliyesi sonunda ulalacak sonuta
grlecektir ki yce Allah, kevni olulara dikkat eken bu yetlerle birliini, azametini,
kudretini, rahmetini ve inayetini delilleriyle ortaya koymak ile beraber, vahye ve Hz.
Muhammedin as. risaletine kar kan Mekke mriklerine gl bir cevap vermitir.
Her eyden nce de onlar imandan alkoyan dncesizlik ve aklszlktan kurtararak
bunu yapacaktr. Bunun yannda bu yetleri dinleyen mrik grecektir ki btn kainat

988
Taberi, XVII, s.460
989
Razi, XIII, s.88
990
Elmalll, VI, s.74
991
Fresaholu, s.586,587
214
Allaha teslim olmu bir mslmandr. Btn alem isteyerek Allaha boyun emitir
992

ve btn alem Allah tesbih etmektedir.
993
Mrik zihin bunun farkna vardnda
btn kainat ile beraber Allaha teslim olup Ona ynelmek iin kalbinde ve beyninde
bir bask hissedecektir.
Kevni yetlerin mriklere cevap oluunun bir dier yn de, onlarn
peygamberimizden davasnn hak olduunu ispat iin mucize istemelerinedir. Kuran bu
trl mucize istemlerini baklar tabiata evirerek cevaplamtr. Nasl ki tabiat
Allahtan baka kimse yaratm olamazsa, ayn ekilde Kuran da Allahtan baka
kimse gndermi olamaz. Tabiat, Allahn tkenmez kelimelerini veya kelamn
ihtiva ettii gibi, Kuranda onlar temsil eder.
994
Tabiatta grlen stn nizam esiz
yarat Kuranda da grlebilir. Mriklerin batl tanrlar bu tabiattan en ufak bir
nesneyi yaratamadklar gibi mrikler de, Kurann meydan okumasna ramen
Kurann bir sresinin bile benzerini yapamamlardr.
Bir de Fazlurrahmann deindii gibi Kuran ifadelerinde kainatn yaratl ile
vahiy olgusu arasnda bir benzerlik kurulur.
995
Hatta Allah insanlara vahyettii gibi
gklere
996
ve bal arsna
997
da vahyetmitir. Kainatta grlen bu byk nizam, Allahn
ona olan vahyine boyun eii neticesinde olduu gibi insanln da ayn ekilde bir
dzene ulamas, Allahn vahyine boyun ei ile gerekleebilir. Bununla beraber
gklere ve bal arsna vahyeden Allahn en stn yaratlm olan insana vahyetmesi
neden imkansz olsun? Mrikler bunu neden yadrgyorlar?
Bu aklamalarn, ele aldmz konunun mrik itirazlara cevap nitelii
tamasn yeterince ortaya koyduunu dnyoruz. Meseleyi uzatmadan srede
zikredilen kevni yetleri ileyelim.

992
l-i mran, 83: Gklerde ve yerdekiler, ister istemez O'na teslim olduu halde onlar (Ehl-i kitap),
Allah'n dininden bakasn m aryorlar? Halbuki O'na dndrleceklerdir
993
Hadid, :1 Gklerde ve yerde bulunan her ey Allah' tesbih etmektedir. O, azzdir, hakmdir. Nur,
41: Gklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kularn Allah' tesbih ettiklerini grmez misin? Her biri
kendi duasn ve tesbihini (renmi) bilmitir. Allah, onlarn yapmakta olduklarn hakkyle bilir.
994
Fazlurrahman, s.153
995
Fazlurrahman, ay.
996
Fussilet, 12: Bylece onlar, iki gnde yedi gk olarak yaratt ve her ge grevini vahyetti.
997
Nahl, 68,69: Rabbin bal arsna: Dalardan, aalardan ve insanlarn yaptklar ardaklardan kendine
evler (kovanlar) edin. Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylatrd yaylm yollarna
gir, diye vahyetti.
215

A. Glge ve Gne
Rabbinin glgeyi nasl uzattn grmedin mi? Eer dileseydi, onu elbet
hareketsiz klard. Sonra biz gnei, ona delil kldk. Sonra onu (uzayan glgeyi) yava
yava kendimize ektik (ksalttk.)
998

yette geen glge (zill) kelimesine yklenilen anlamlar ile beraber bir ok
yorum ortaya kmaktadr. Zill kelimesi Lisanul-Arapta, gnein uas olmadan
aydnlnn olmas olarak tarif edilir.
999
Glge gne varken olur, gne yokken olan
karanlktr, glge deil. Bundan baka olarak glge kat cisimlerin gnein aksi yne
den glgeleri, yeryznn zerinde bir kubbe gibi olan gkyz
1000
, btn alemin
kendisi ve Allahn alem zerindeki koruyuculuu olarak da tanmlanmtr.
1001

Taberi, farkl tariklerle yetteki zill (glge) ile kastn sabah fecrin
douundan gnein douuna kadar olan glge hali olduunu rivayet eder.
1002
Elmall,
manann genel olduunu syler.
1003
Glge k ile karanlk aras ho bir haldir ve
dinlenmenin kendisiyle en gzel olduu bir durumdur. Kuranda zill (glge)
scakn (harur) zdd olarak kullanlmtr ve karanlk ktan nce, glge de scaktan
nce getirilmitir. karanlkla aydnlk, glge ile scak bir olmaz.
1004
Bunun yannda bu
kelime Kuranda, cennet iin de kullanlr, cennet uzam glge ile nitelenir.
1005

Bu yet-i Kerimede ilk bakta son derece basit, herkesin ahit olduu bir doa
olay ele alnd dnlr. O da gnein hareketine bal olarak glgenin uzayp
ksalmasdr. Allah glgeyi sabah vaktinde gne domadan evvel her yeri kaplam bir
ekilde yaymtr. Dileseydi onu sakin yani daim ve hareketsiz klar,
1006
gne onu

998
Furkan, 45,46
999
Lisanul-Arap, XIII. s.415
1000
Zemaheri, III, s.283
1001
Elmall, VI, s.75
1002
Taberi, XVII, s.460,461; bni Kesir, V, s.155; Zeccac, IV, s.70
1003
Elmall, VI, s.74 vd.
1004
Fatr, 20,21
1005
Vaka sresinde 30. ayette cennet iin uzam glgeler nitelemesi yaplr.
1006
Taberi, XVII, s.462; Zeccac, IV, s.70; bni Kesir, V, s.155
216
gideremezdi.
1007
Allah, bu glgeden sonra gnei getirir ve glgeye delil klar. Gnein
glgeye delil oluu deiik ekillerde nitelenir. Birincisi, eya zddyla bilinir kural
gerei insanlar glgenin varln gne ile bilir.
1008
Gneten evvel glge tm
yeryzn kaplamtr, gne dounca glge klr ve fark edilir. Bir dieri, delil
kelimesinin naksetme manasyla gnein glgenin delili olmas, glgeyi naksetmesi
yani gidermesidir.
1009
yetin son ifadesi Sonra onu yava yava kendimize ektik
ifadesinde zamir hem glgeye hem de gnee
1010
ait olabilir. Buna gre, zamir glgeye
ait ise gnein ykselmesiyle glge yavaa klr. Gnee ait olursa, gn batmnda
gne yavaa batarken glge yine yeryzn btnyle kaplar, her yer karanla
brnr. Bu yorumuyla yette Allahn insanlara olan bir nimeti hatrlatlmaktadr.
nk gn ierisindeki hallerin en gzel olan bu glge halidir. Hem glgenin varl
hem de onun yava yava izalesi insanlar iin byk bir nimettir.
1011

Razi, ikinci bir tevil daha zikreder. Allah Yerleri, Gkleri, Gezegenleri, Ay ve
Gnei yarattnda yeryznde glge vard. Sonra Allah bu glgeye delil olarak
gnei yaratt. Iklarn hareketleri ile glgeler de hareket etmekte, aralarnda hibir
vasta olmadan birbirlerini ard sra takip etmekteler.
1012

Bu yette kainatta var olan ve hi bitmeyen harekete ve deiime bir iaret
vardr. Glge hep vardr ve deiime urar ama gne olmasa insanlar bunun farkna
varamazlar. Bilindii gibi hareket ve deiim zamann ta kendisidir. Bu nn
birbirinden ayrlmas mmkn deildir. Zamann harekete, hareketin de zamana
ncelii olamaz.
1013
Zamana baml olan her ey, yani tm kainat, daima hareket ve
deiim ierisindedir. Hareket ise kendiliinden var olamaz. yette glge zerinde
rneklendirilen hareket ve deiimin gerek faili Allahtr. Dileseydi onu sakin klard
ifadesi glgenin hareketinin kendinden olmadn ortaya koyar. Yine yetteki bu

1007
Nesefi, II, s.1170
1008
Zemaheri, III, s.283; Taberi, XVII, s.463
1009
Taberi, XVII, s.463; Zeccac, IV, s.70

1010
Taberi, XVII, s.463; bni Kesir, V, s.155
1011
Razi, XIII, s.88
1012
Razi, XIII, s.89
1013
Faiz Kaln, Felsefe ve bilim Inda Kuranda Zaman Kavram.stanbul: Rabet Yaynlar. 2005.
s.71,72; kr: AbdulKerim Sur, Evrenin Yatmaz Yaps. ev. Hseyin Hatemi . 3. Basm. stanbul:
nsan Yaynlar. 1995. s.23 vd.
217
ifadeyle anlalyor ki, kainattaki hibir ey, hareket ve durgunluk kendiliinden
deildir. Gne, glgenin var edicisi deil sadece onun fark edilmesinin delilidir. nk
glge gneten nce de vardr ve glge n zdddr.
1014
Bylece yetteki glge tm
evreni temsil eden bir numune olmutur. Kainattaki oluumlar basit sebeplerin etkisi
deil yalnzca yce Allahn dilemesi ve istemesinin sonucudur. Bu, Farabinin
(252/866) kulland ilk muharrik delilini ifade eder.
1015

Ayrca deiim Allahn her an yaratc olarak deiimi gerekletirdiinin
altn izer. nk kainatta her ey hareket eder. Maddenin temeli olan atomlar devaml
hareket halindedir, fakat bu hareket gzle grnmez. Oysa sabit gibi grnen
maddelerin i bnyesinde de byle bir hareket vardr. Baz hareketler de gzle gayet iyi
grlr ki, yetteki glgenin hareketi bunun gzel bir rneidir. Hareket eden her ey de
deiir.
1016
Deiim de Allahn yaratmas iledir ve Allah her an yaratmaktadr.
1017
yet
bu deiime glgenin uzayp ksalmasyla iaret eder.
Razi, bu yet-i Kerimeden imkan delili ile Allahn varlna delil karr.
Glge ya zorunlu varlktr ya da mmkn varlktr. Birinci olamaz nk deiime
urar. Oysa zorunlu varlk deiime uramaz. O halde o, mmkn varlktr. Onun
yokluktan varla, varlktan yoklua geite bir yaratcya ihtiyac vardr ki, bu yaratc
faydal olacak bir tarzda varlklar ve felekleri hareket ettirsin. Byle bir yaratc da
ancak Allah olabilir.
1018

yetin son ifadesi olan sonra da onu yava yava kendimize ekmekteyiz
ifadesinde baz nkteler vardr ki, Elmall bunu yle ifade eder: yani gne doduka
glge ekilmekte ve Allahtan geldii gibi, yine yava yava, azar azar Allaha
dndrlmektedir. Hakikat gnei grnnce, glge sner, Hakka dner. te Hakktan
uzanm bir glgeden ibaret olan btn alemin de iyz bu, sonu budur. Bununla
beraber i sadece bununla kalmayacaktr. Bu tutup ekmenin bir de yayp sermesi, bu
lmn ahirette bir dirimi vardr.
1019
Zemaheri, yette ifade edilen glgenin

1014
Elmall, VI, s.76
1015
Topalolu, s.59
1016
Sur, s.47
1017
Rahman, 29: O, her an yaratma halindedir.
1018
Razi, XIII, s.89
1019
Elmall, VI, s.76,77
218
ekilmesinin kyamette sebeplerinin ortadan kaldrlmas ile olacan syler.
1020
Yine
ona gre genellikle yava yava diye tercme edilen kabden yesiren ifadesi
glgeyi kendimize eki Allaha kolay bir itir anlamndadr.
te Allah, sre ierisinde tabiat olaylarna dikkat ektii bu ilk yette,
insanlarn devaml grme suretiyle alt, artk fark edemez olduu glgeyi
muhataplarnn dikkatine sunuyor, onun hakknda dnmelerini salk veriyor. Glgenin
var oluunda ve halden hale geiinde insanlar iin byk nimetler vardr. Bu nimetlerin
yannda o, Allahn varlna delil ierdii gibi kyamet ve ahiretin varln da bir
delildir. nk kainat glge gibi hareket ve deiim ierisindedir. Hareket ve deiim
zelliine sahip olan her ey ise varl kendiliinden olmadndan sonludur.
1021

Kainatn btn bu devinimi ise Allaha ynelen bir yolculuk, Ona doru bir ekilitir.

B. Gece ve Gndz
Sizin iin geceyi rt, uykuyu istirahat klan, gndz de dalp alma
(zaman) yapan, Odur.
1022

Burada Allah, insana ona olan byk bir nimetini hatrlatyor, kudret ve
azametine rnek veriyor. Ayn zaman da bu ifadelerde lme ve lmden sonra hare
bir iaret ve tebih de vardr.
Allah geceyi bir elbiseye benzetmitir. nk o da elbisenin insan rtt gibi
karanlyla insan rtmektedir. yette kullanlan libas kelimesi, bir eyi rtmek
anlamnda lbs kknden olup, insann irkinliklerini rten her eyin addr.
Kuranda Allah, kar ve kocay birbirinin elbisesi olarak nitelemitir. nk eler
birbirini irkin iler yapmaktan engeller. Yine Allah, takvay da tebih cihetiyle elbise
olarak nitelemitir.
1023
Bu takva elbisesi de insan maddi manevi ayptan, irkinlikten,

1020
Zemaheri, III, s.283; kr. Razi, XIII, s.89; Kurtubi, XIII, s.37
1021
Topalolu, s.59; kr. Razi, XIII, s.89
1022
Furkan, 47
1023
Bursevi, VI, s.222
219
zarar ve tehlikeden korur.
1024
Gece de bunun gibi insann gndz grnr ortamda
yapmada sknt duyaca, ayplanaca bir ok ite insan rter, istedii gibi hareket
edip dinlenmesinde ona rahat bir ortam hazrlar. Ayrca Mzzemmil sresinde iaret
edildii gibi gece, ibadet ve tefekkr iin zel bir zaman dilimi olup takvann
kazanlmasnda ve bu sebeple ktlklerden uzak kalnmasnda nemlidir. Gecenin
karanllar sadece insan deil onu evreleyen d dnyay da rter ve dnce ve bak
d dnyadan i dnyaya evirir. Btn bu halleriyle gece insan elbise gibi sararak onu
megul eden evreyle balantsn keser ve tam bir dinlenme zaman olur. Bursevi
tefsirinde derki, uyku gerekte zahir duyularn engellenip kalp duyularnn almasdr.
Kudsi ruh, rabbani latfe, nefsi natka bu cesed ierisinde gariptir. Onun slah,
menfaatnn celbi, zararnn defi ile meguldur ve kii uyank olduu srece onun
iinde mahpustur. Kii uyuduunda ise kendi asl mekanna ve zat madenine gider.
Ruhlar ile bulumakla, melekut alemine gidii srasnda ehadet alemindeki misallerle
grd manalarn gizlilerini ve bilgisini elde etmekle rahatlar.
1025

yetteki uykuyu istirahat klan ifadesinde istrahat olarak tercme edilen
subat kelimesine ounluk mfessirlerce rahat, dinlenme manas verilmitir.
1026

Zemaheri ise kelimeye lm manas vermitir.
1027
nk uyku, lm gibi hayattan
kesilitir ve bu yette bu kelimeye karlk olarak nur kelimesinin kullanlyor.
Nur, lmden sonra dirilmek demektir. Allahu Teala bir ok yette uykuyu lm
olarak nitelemitir.
Geceleyin sizi ldren (ldrr gibi uyutan), gndzn de ne ilediinizi
bilen; sonra belirlenmi ecel tamamlansn diye gndzn sizi dirilten (uyandran) O'dur.
Sonra dnnz yine O'nadr. Sonunda O, yaptklarnz size haber verecektir.
1028

Allah, lenin lm zaman gelince, lmeyenin de uykusunda iken canlarn
alr da lmne hkmettii can alr, tekini muayyen bir vakte kadar brakr. phe
yok ki, bunda iyi dnecek bir kavim iin ibretler vardr.
1029


1024
Elmall, IV, s.28
1025
Bursevi, VI, s.222
1026
Taberi, XVII, s.466; bni Kesir, V, s.155; Razi, XIII, s.89; lusi, XIX, S.29
1027
Zemaheri, III, s.283
1028
Enam, 60
220
Bursevi, lm ile uykunun ayn cinsten olduunu syler.
1030
aralarndaki fark
udur: lm, ruh nn bedenin hem zahirinden hem de batnndan kesilmesi eklinde
ki klli kesilitir. Uyku ise, naks bir kesili olup onda ruh bedenin sadece
zahirinden kesilir, batnndan deil.
Bu uykudan sonra Allah gndz, kullarnn geimlerini salamalar iin
yeryzne yaylma vakti kld. Nur kelimesini kullanarak ta bunu lmden sonra
diriltmeye tebih etti. Bylece Allah lmden sonra diriltmeye kadir olduunu bir
benzetme ile ispat etmi oldu. Kuranda Allah, lleri diriltmeye kadir olduunu
uyutma ve uyandrma keyfiyeti ile ispatlamtr.
1031

Burada ki nur kelimesi, srenin nc yetiyle zihinde bir arm yapyor
ki orada mriklerin tanrlarnn ne lne ne yaatmaya ne de nere (diriltmeye) malik
olmadklar belirtilmiti. Oysa gerek mabud olan Allah ahiretteki nere bir rnek
olarak her gn nice lmleri, yaatmalar ve dirilileri kullarnn gzleri nnde
gerekletiriyor. Bu lm ve lmden sonra dirilii insan her gn tecrbe etmektedir.
Srenin ilerleyen yetlerinde gece ile gndzn uyku ve alma vakitleri
olmalarndan baka ibadet ve tefekkr asndan nemleri vurgulanr. bret almak veya
kretmek dileyen kimseler iin gece ile gndz birbiri ardnca getiren de Odur.
1032

Bu yette geen hilfeten kelimesi ile gece ve gndzn birbiri ardnca gelen olarak
nitelenmesi
1033
yannda bu vakitlerden birinde yaplamayan bir ibadetin dierinde
yaplabilecei manas verilmitir.
1034
Gece ve gndzde bu zelliin var edilmesinin
gayesi ise insanlarn tefekkr ve kr etmesidir. Gece ve gndz birlikte gnn
tamamn oluturduuna gre insan bu iki erdemli davran terk etmemeli ve tembellik
edip onu ertelemekten vaz gemelidir. Kurann sunduu delilleri, hidayet arlarn
ve kainatta grd yetleri tefekkr edip Allaha kre ynelmelidir. Geride brakt
zaman diliminde bunu ihmal edip kardysa iinde bulunduu zaman diliminde bunu
yerine getirmelidir.

1029
Zmer, 42
1030
Bursevi, VI, s.222
1031
bk. Bakara, 259; Zmer, 42
1032
Furkan, 62
1033
Zemaheri, III, s.290
1034
Taberi, XVII, s.485
221

C. Rzgar ve Yamur
Rzgarlar rahmetinin nnde mjdeci olarak gnderen Odur. Biz, l
topraa can vermek, yarattmz nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek iin
gkten tertemiz su indirdik
1035

Uyku nimetinden sonra Allah yaam iin en gerekli madde olan suya ve onun
oluumunda etkin rol oynayan rzgarlara dikkat ekmektedir. yetteki riyah
(rzgarlar) kelimesi tekil olarak rh (rzgar) eklinde kraat edildii gibi
1036
, Zeccacn
belirttiine gre bran (mjdeci olarak) kelimesi de nran, nran, neran,
bra, bran eklinde olmak zere alt ekilde kraat edilmitir.
1037

Kelime bran bran ve bra eklinde olduunda rzgarn Allahn
rahmeti nnde bir mjdeci olmasndan bahsedilmi olur. Burada rahmet ile kastedilen
de yamurdur.
1038
Elmall, yette yamur yerine rahmet kelimesinin kullanlmasn
rahmetin umumi manas ile ilikilendirir. Rahmet yamurdan daha geneldir. Yalnz
hava akmlarndan ibaret olan rzgarlarn deil, gaflet uykusundan uyandran ilahi
hareketler, fikri ve sosyal cereyanlar dahi ilahi rahmetin mjdecileri, datclardr.
Geri rzgarlarn hepsi mjdeci deildir. Helak edici frtnalar, her eyi mahveden
iddetli rzgarlar, grltl rzgarlar vardr. Nice milletler, uyumazlk ve ihtilaf ile
arpmaktan yok olmutur. Fakat ilahi rahmet de durgun havada gelmez, nne
gnderilen rzgarlarn mjdesiyle gelir ve onlarn yaylma seviyelerine gre intiar edip
yaylr.
1039

yetteki kelime neran eklinde okunursa rzgarlarn bulutlar tamas,
srklemesi, sktrmas, gk yznde yaymas kastedilmi olur.
1040
Eer yetteki
kelime nran, nran ekillerinde okunursa mana, diriltici olarak demek

1035
Furkan, 48,49
1036
Zemaheri, III, s.284
1037
Zeccac, IV, s.70
1038
Razi, XIII, s.90
1039
Elmall, VI, s.77,78
1040
bni Kesir, V, s.156; lusi, XIX, s.30
222
olur.
1041
Allah, rzgar diriltici olarak rahmetinin nnde gnderir. Taberi, bu
dirilticilikte rzgarn alayc olmasna dikkat eker.
1042
O zaman mana Hicr sresinin
yirmi ikinci yeti gibidir. Biz, rzgrlar alayc olarak gnderdik ve gkten bir su
indirdik de onunla su ihtiyacnz karladk. (Biz bunlar yapmasaydk) siz onu (yeterli)
suyu depolayamazdnz
bni Kesir, rzgarn bu alayc zelliini rzgarn bulutlar yamur
yadrmas iin alamas olarak aklar.
1043
Rzgarlarn bitkilerin remesi iin alama
grevi de bilinen bir gerektir.
1044

Rzgarlarn diriltici olmasnn dier yn de yamurla ilikilidir. Rzgarla
gelen yamur insanlar, hayvanlar ve tm doa iin yaam kaynadr. Bu mana yette,
Biz, l topraa can vermek, yarattmz nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek
iin gkten tertemiz su indirdik ifadeleriyle anlatlr. Rzgarn katklaryla oluan
yamurlar saf sudan ibaret olmayp bir ok mineralleri tarlar. Denizlerden
buharlaarak bulutlara ulaan yamur damlalar l topra diriltecek baz maddeler
ierir. Bu canlandrc zellikli yamur damlalarna yzey gerilim damlalar ad
verilir. Yzey gerilim damlalar, biyologlarn deniz yzeyinin mikro katman dedikleri
st ksmnda oluurlar. Milimetrenin onda birinden daha ince olan bu yzeysel zarda
mikroskobik alglerin ve zooplanktonlarn bozulmasndan gelen pek ok organik artk
vardr. Bu artklarn bazlar deniz suyunda ok az bulunan fosfor, magnezyum,
potasyum gibi elementleri ayrca baz inko, kobalt ve kurun gibi ar metalleri seip
ayrarak kendi ilerinde toplarlar. Rzgarlar sayesinde bu maddeler denizlerden kaplp
gn ykseklerine tanrlar ve bulutlar olutururlar. Yeryzndeki tohum ve bitkiler
yetimeleri iin gereksinin duyduklar ok sayda madensel tuzlar ve elementleri ite bu
yamur damlalarnda bulurlar. Bir toprak sadece yamurla gelen bu gbreyle yz yllk
ihtiyacn karlayabilir ve yamur yoluyla yeryzne her yl yz elli milyon ton gbre
der. Deniz etkisinde olan blgelerde gr ormanlarn bulunmas bu sebepledir.
1045


1041
Zemaheri, III, s.284
1042
Taberi, XVII, s.467
1043
bni Kesir, V, s.156
1044
Havva, VII, s.451
1045
Adem Yakup, Kuran Mucizeleri. 1.Basm. yy. Nesil matbaas, 2003. s.78,79
223
l topraa can verilmesinden baka insan ve hayvanlarn iecek suyunun
karlanmas ve bu suyun, yetteki ifadeyle tahr olmas Allahn insanlara olan
byk nimetlerindendir. Mfessirler yamurun tahr (temiz ve temizleyici) olmas
zerine uzun bahislere dalmlardr.
1046
Fakat yette gaye suyun bu ekilde temiz ve
temizleyici olmasnn zerinde dnlmesi ve kredilmesi gereken bir konu
olduudur. Ard sra gelen yet bunu aka gsterir:
Andolsun bunu, insanlarn t almalar iin, aralarnda eitli ekillerde
anlatmzdr; ama insanlarn ou ille nankrlk edip diretmilerdir
1047

Zemaheri, yette bunu zamiriyle iaret edilen eyin bulutlarn oluumu ve
yamurun yamas keyfiyeti olduunu, bu konunun Kuranda olduu gibi
peygamberlere indirilen dier kitap ve suhuflarda da insanlar tefekkr etsinler, ibret
alsnlar ve kretsinler diye zikredildiini fakat ounun kfran nimet ettiini
syler.
1048
Taberi, bni Abbastan yapt rivayette her yl yaan yamur miktarnn ayn
olup Allahn yamuru kullar arasnda dndrdn belirtir. Ona gre yetteki
sarrafna fiili beyan ve anlatma anlamnda deil temiz suyun nimeti dnp
kretsinler diye insanlar arasnda taksim edilmesi anlamndadr.
1049
Biz bu gn
biliyoruz ki yaplan lmlere gre bir saniyede buharlaan su miktar on alt milyon
tondur. Bu bir ylda beyz be trilyon tona ulaabilir ki bu miktar ayn zamanda bir
yllk yaan yamur miktardr.
1050
Yani su, devaml ll bir dngdedir ve yete
verilen bu mana yanl deildir.
Razinin beyanna gre insanlar arasnda dndrlen, taksim edilen sadece
yamur deil Allahn bahsettii rzgar, bulut ve glge gibi btn nimetlerdir. Bunun
tek bir amac vardr, o da: yet-i Kerimede t almalar iin ifadesi ile belirtilir. O
halde insanlar sadece Kuran yetleri zerinde deil kendilerine sunulan nimetler
zerine de tefekkr etmeli t almal ve kretmelidir. Ayetlerin ak bu noktaya
varnca, kalpleri ve ruhlar arndrmak iin gkten inen Kur'ana dikkat ekiliyor.

1046
Razi, XIII, s. 90-98; Kurtubi, XIII, s.39-56
1047
Furkan, 50
1048
Zemaheri, III, s.285
1049
Taberi, XVII, s.478
1050
Yakup, s.72
224
Bedenleri dirilten maddi temizlii salayan sudan dolay sevindikleri halde mrikler
ruhlar dirilten Kur'andan dolay sevinmiyorlar ondan t alp temizlenmiyorlar.
1051


D. Denizler
Birinin suyu tatl ve susuzluu giderici, dierininki tuzlu ve ac iki denizi
salveren ve aralarna bir engel, almaz bir snr koyan Odur.
1052

Allahu Teala bu yete tuzlu ve ac deniz ile tatl iki denizin sularnn birbirine
karmamas keyfiyetinden bahsetmitir. Bunlardan biri tatl (furat), dieri tuzlu ve
ac (milhun ucac) olarak nitelenir. Furat, tatll belirgin derecede olan, tatlya yakn
lezzetli demektir. Ucac (ac), mlhn sfat olup ok tuzlu demektir.
1053
Merc
ise, salmak, serbest brakmak, kartrmak anlamlarna gelir.
1054
yetin ifadesi ile bu iki
farkl zellikteki deniz, birbiri iine salnm olmasna ramen sular birbirine karmaz.
yet-i Kerimede bu iki su ktlesinin karmasn engelleyen sebep berzah ve hicran
mahcran olarak ifade edilir. Zemaheri, berzah gzle grlmeyen bir hail, engel
olarak tanmlar ve bunun Allahn kudreti olduunu syler.
1055
Hicran mahcran ise
Arap dilinde bir tabir olup kii korktuu bir durumla karlatnda korunmak, aman
dileyip snmak iin byle syler.
1056
Sanki bu sular buluan iki deniz birbirine byle
syleyip dierinin sularn kendi sularna kartrmamasn ister.
1057
Bugn biliyoruz ki,
karlaan iki su ktlesi, her birinin molekllerinde ki kolezyon kuvvetinin
farkllndan dolay birbirine karmamaktadr.
1058
Bu Allahn kudret ve hikmetinin
tabiattaki bir tecellisidir.
yette biri tatl dieri tuzlu iki denizden bahsedilmektedir. Oysa biliyoruz ki
suyu tatl olan bir deniz mevcut deildir. Bu sebeple mfessirler bu denizler hakknda

1051
Kutup, X, s.553
1052
Furkan, 53
1053
Taberi, XVII, s.472; Razi, XIII, s.100; Zemaheri, III, s.287; Zeccac, IV, s.72
1054
Taberi, XVII, s.471; Razi, XIII, s.100; Zemaheri, III, s.287; Zeccac, s.72
1055
Zemaheri, III. s.286
1056
Zemaheri, III. s.283; Razi, XIII, s.100
1057
Zemaheri, III. s.283
1058
Ate, VI. s.266
225
tevilde bulunmulardr. bni Abbas ve bni Cubeyrden sz edilen iki denizin gkyz
denizi ile yeryz denizi olduu rivayet edilmitir.
1059
Yeryznden buhar olarak
semalara ykselen su damlacklar Allahn gklerde tesis etmi olduu bir mekanizma
vastasyla tuzdan arndrlarak yamur yoluyla tekrar yer denizine kavumaktadr.
1060

Sleyman Ate bu konuda u aklamalarda bulunur: bilindii gibi suyun
temel kayna denizdir. Deniz suyu tuzludur. Tuzlu olmas da iindeki canllar
korumak iindir. Tuzlu olmasa su bozulur, kokuur, canllarn yaamasna elverili
olmaktan kard. Tuz, suyun kokumasn nler, denizde yaayanlar iin suyun byle
olmas gerekir ama karada yaayanlar iin tuzlu su yaramaz. Onun iin yce Allah,
gnein ile deniz suyunu buharlatrr. Su, buhar haline gelirken tuzundan
ayklanarak ykselir, rzgar, bu su buharlarndan oluan bulutlar Allahn diledii
yerlere srer, sktrr, yamur, kar ve dolu olarak aa indirir. Tuzundan temizlenmi
bu su, bitkileri sular, hayvanlar ve insanlar bundan ierler. Keza denizde ve okyanusta
topraa bask yapan deniz suyu, topraktan szle szle eitli tabakalardan geer,
szlrken tuzundan ayklanr, yer alt sular, rmaklar oluur... Irmaklar, emeler,
gller denizden kaynakland halde tuzsuzdur. Tuzlu deniz suyu bunlara karmaz.
1061

Tatl deniz tabiri, nehir ve pnar sular olarak da aklanr. nk byk ve
geni olan su ktleleri bahr (deniz) olarak isimlendirilir.
1062
Bu adan Arapa da
byk nehirler de deniz olarak nitelenir. Taberi, tatl deniz ile kastn nehir ve yamur
sular, ac tuzlu suyla kastn da denizlerin sular olduunu syler.
1063
Bu nehirler daima
denizlere akmaktadr. Allahn kullarna olan nimetinin gstergesi olarak bu iki ayr
vasfl denizler buluur ve karrlar fakat tatl olann tuzlu olann tabiatn, tuzlu olann
da tatl olann tabiatn bozmas ilahi kudret tarafndan engellenir.
1064

Byk nehirlerin denizlere dkldkleri yerlerde yzey gerilimi denen bir
nevi perde ile tatl su ile tuzlu su birbirine karmaz.
1065
Frat ve Dicle nehirleri denize

1059
Kurtubi, XIII, s.59
1060
Demirci, s.79
1061
Ate, VI, s.265,266
1062
Zemaheri, III, s.286
1063
Taberi, XVII, s.473
1064
Taberi, ay.
1065
Ate, VI, s.265,266; kr. Demirci, s. 79
226
birlikte dkldkleri yerde yz elli kilometre uzunluunda adeta bir deniz; attul-Arab
olutururlar ve onlarn tatl suyu deniz ile karmaz.
1066
Bangladeteki Tatgamdan
Birminyadaki Arakana doru akan iki nehir, biri tatl, br tuzlu iki nehir halinde ve
ayn nehir yatanda karmakszn ve birbiri iinde erimeksizin akmaktadr.
Hindistandaki Ganj ve Camina nehirleri Allahbd ehrinde kavutuklarnda yzey
gerilimi ile meydana gelen esnek zar sebebiyle iki ayr su, karmadan akmaya devam
ederler.
1067

Bylesine dzenli ve srekli ileyen bu planlama kendiliinden ortaya km
bir tesadf olamaz. Btn bunlar, evreni bir ama iin yaratan ve evrene hkmeden ince
ve salam yasalar koyarak bu amac gerekletirecek zelliklere sahip klan yce
Allahn iradesi ile meydana gelmektedir.

E. nsann Sudan Yaratl
Sudan (meniden) bir insan yaratp onu nesep ve shryet (kan ve evlilik
bandan doan) yaknla dntren Odur. Rabbinin her eye gc yeter.
1068

Razi, burada su ile iki eyin kastedilmi olabileceini syler.
1069
Biri,
canllarn kendisinden yaratld su ki, Allah Nur sresinde Allah, her canly sudan
yaratt.
1070
buyurmutur. Bir dieri, Tark sresinde Atlan bir sudan yaratld.
1071

yetiyle tanmlanan meni manasndaki sudur.
yette geen nesepden kast, kendisi tarafndan kan ba kurulan erkektir.
Shryetten kast ta kendisi tarafndan hsmlk kurulan kadndr.
1072
Bu yet, Kyame
sresinin Ondan da iki ei, yani erkek ve diiyi var etmiti
1073
eklindeki yeti ile
ayn manadadr. Allah, tek ve ayn sudan beerin iki nevi olarak erkei ve diiyi

1066
Bucaille, s.280
1067
Ate, VI, s.266
1068
Furkan, 54
1069
Razi, XIII, s.101
1070
Nur, 45
1071
Tark, 6
1072
Zemaheri, III, s.287; Razi, XIII, s.101; Taberi, XVII, s.476
1073
Kyame, 39
227
yaratmtr. Bir olandan sebepten iki ayr varlk ortaya karmak Allahn kudretinin ne
derece yce olduunun en iyi bir gstergesidir.
Kuran- Kerimde kadnn ve erkein yaratl daima Allahn kudret
yetlerinden biri olarak zikredilmi ve kadn ile erkek arasnda yaratlan sevgi ve
balln insanlar iin byk bir nimet olduu vurgulanmtr.
Kaynamanz iin size kendi (cinsi)nizden eler yaratp aranzda sevgi ve
merhamet peyd etmesi de O'nun (varlnn) delillerindendir. Dorusu bunda, iyi
dnen bir kavim iin ibretler vardr.
1074


F. Gklerin ve Yerin Alt Gnde Yaratlmas
Gkleri,yeri ve ikisinin arasndakileri alt gnde yaratan, sonra Ara istiva
eden (ona hkmeden) Rahmndr. Bunu bir bilene sor.
1075

Allah, gkleri, yeri ve ikisi arasnda olanlar alt gnde yarattn belirtiyor.
Bilindii gibi gn (yevm) kavram dnyann etrafnda ki yirmi drt saatlik dnn
ifade eder. Oysa gkler ve yer yaratlmadan nce byle bir zaman dilimi sz konusu
olmamaldr. yetteki gnlerin yirmi drt saatlik zaman dilimi olduunu syleyen bir
ksm mfessirler bu sorunu zme yoluna gitmilerdir. Zemaheri, o gnler
miktarnca bir mddet anlamnda derken
1076
; Razi, belki de Allah nce bu gnleri
yaratt sonra bu gnler sresince gkleri ve yeri yaratt
1077
der. Bu gnlerin ahiret
gnleri cinsinden olduu ve her birinin bin yla eit olduu da nakledilir.
1078
Ebus-
Suud, burada ki zamandan kastn muayyen vakit demek olduunu syler.
1079
Modern
bilimler de bu manay desteklemektedir. yette gkler ve yer yaratlmadan nce ki
durum zikredildiine gre buradaki gn kavramn da Yerin hareketlerine bal olan
bir zaman dilimi olarak alglanmamas gerekir. Kald ki Kuranda yevm kelimesi

1074
Rum, 21
1075
Furkan, 59
1076
Zemaheri, III, s.288
1077
Razi, XIII, s.104
1078
Zemaheri, III, s.288; Razi, XIII, s.104
1079
Ebus-Suud, VI, s.227
228
bazen bin yllk bazen elli bin yllk farkl mddetlerle nitelenir. Dolaysyla diyebiliriz
ki, yetteki yevm kelimesi ile gklerin ve yerin oluumunda geen devirler ve
merhaleler anlatlmaktadr.
1080

Sonra Ara istiva eden (ona hkmeden) Rahmndr ifadesiyde yarattan
sonrada btn yarattklarn kudret ve galibiyeti, velayet ve hakimiyeti altnda tuttu,
onlar zerinde devaml emrini yrtt hkmlerini icra etti anlamlar vardr.
1081

Bylece hkmranln btnyle Rahman olan Allaha ait olduu ifade edilmitir.
Burada baka bir ismin deil de Rahman isminin zikredilmesi, Rahman inkar eden
Rahman da neymi diyen muhataplara ite Rahman budur. kabilinden bir karlk
ierebilecei gibi besmeledeki nktede olduu gibi
1082
Allahn kainat Rahman ve
Rahm sfatyla rahmeti ile yarattna bir iaret olarak dnlebilir. Muhataplara
yarattaki stnlkler ve yce nizam sunulduktan sonra o kiiler bu yaratta
Rahmann rahmetini sezerek Ona ulamak iin Onun emirlerine aykr gitmeyip
kainatla birlik dzeniyle hareket etmeleri, Allahn vahyine ve elisine uymalar
gerektiini anlayabilirler.
1083
Ayrca mriklerin, yaratan Allahtr ama dier tanrlarn
da ynetim hakk var eklindeki batl inanlarna kar Ara istiva edenin Rahman
olmas hasebiyle bir red cevab sezilmektedir. Baka bir yette de eer Allahtan baka
ilahlar olsayd onlar arn sahibi olan Allaha yol arayacaklar belirtilir. De ki: Eer
syledikleri gibi Allah ile birlikte baka ilhlar da bulunsayd, o takdirde bu ilhlar,
Ar'n sahibi olan Allah'a ulamak iin areler arayacaklard.
yetin sonundaki Bunu bir bilene sor diye tercme edilen ksma, irabnn
eitliliine gre farkl anlamlar verilmitir. Bunu bir bilene sor.
1084
Bunu Ehl-i
kitaba sor.
1085
bu yaratl Allaha sor, Ondan baka kimse bilemez.
1086
ne
isteyeceksen Allahtan iste
1087
bu hakikatleri ve Allah Cebraile sor
1088
ne

1080
Demirci, s.68; Bucaille, s.217
1081
Ara istivann anlamyla ilgili olarak bk. Elmall, IV, s.51 vd.
1082
Elmall, I, s.49-53
1083
bk. Elmall, VIII, s.198
1084
Zeccac, IV, s.73
1085
Ate, VI, s.269
1086
Razi, XIII, s.105; Ebus-Suud, VI, s.227
1087
Elmall, VI, s.81
1088
Mehmed Vehbi, X, s.3855
229
soracaksan Allaha sor, O, her eyi bilir
1089
Allahn Rahman ismini Ehl-i kitaba
sor.
1090
gibi anlamlar zikredilmitir. Yani yetteki habr ile ya Allah, ya Cebrail ya
da Ehl-i kitap kastedilmitir. bni Kesir, habrin Kuran olduu ynnde bir rivayete
de yer verir.
1091

yete verilen Ehl-i kitaba sor eklindeki manada peygamberimizin Ehl-i
kitaba sormas emri, bilmediinden dolay sormas iin deil Ehl-i kitabn bilgilerinin
ahit tutularak mriklere bir delil getirilmesi iindir. Bu ifadeler bir baka adan
deerlendirilirse bundan nceki yette yalnzca Allaha tevekkl edilmesinin emri
sonrasnda Allahn esiz yaratmada ki kudretinin bildirilmesi ve Onun Habr
sfatyla her eyi bilen olmas hasebiyle kullarn btn soracaklarn Ona sormalar,
isteklerini Ona yneltmeleri ynnde yeni bir emir olduu dnlebilir.

G. Gkteki Burlar, Gne ve Ay
Gkte burlar var eden, onlarn iinde bir era (gne) ve nurlu bir ay
barndran Allah, yceler ycesidir.
1092

Bu yette burlar ve bu Burlar, Gne ve Ay muhataplarn gzlem ve
dncelerine sunulmaktadr. Buruc, burcun oulu olup kelimenin fiili olan
berec, iki kenarn birbirinden uzak olmasdr ki, grnen her yksek ey byle
nitelenir.
1093
Burc teberrcden mtaktr ki grnmek anlamndadr.
1094
Zeccaca
gre yetteki buruc, byk yldzlar. Onlara bu ismin verilmesi yksek ak ve
grnr olmalar sebebiyledir.
1095
Taberi ve bni Kesir bu manay Mcahidden, bni
Cubeyrden ve Katadeden rivayet ederler.
1096
Zemaheri, burucdan kastn yldzlarn
menzilleri olduunu syler.
1097
Razi, burucun yldzlarn menzilleri olmasnn daha

1089
Razi, XIII, s.105; Kurtubi, XIII, s.63
1090
Zemaheri, III, s.289; Ebus-Suud, VI, s.227; Nesefi, II, s.1175
1091
bni Kesir, V, s.161
1092
Furkan, 61
1093
Zeccac, IV, s.73
1094
Zemaheri, III, s.290; Ate, VI, s.270; evkani, IV, s.85; lusi, XIX, s.40
1095
Zeccac, IV, s.73
1096
Taberi, XVII, s.483; bni Kesir, V, s.161
1097
Zemaheri, III, s.289; kr. Kurtubi, XIII, s.65; Nesefi, II, s.1175; lusi, XIX, s.40
230
doru olduunun yetin siyakndan anlaldn syler.
1098
nk Allah, orada yani
burlarda Gne ve Ay var etmitir. Gk yzndeki yldz topluluklarnn her birine
benzedikleri ekil bakmndan birer isim verilmi bunlar Gnein bir yl ierisinde
urad menziller olarak dnlmtr. Baz mfessirler, bu ekilde var olduu
dnlen oniki bur ile yetteki buruc tabirini eletirmilerdir.
1099
Elmall, yette
yaratld ifade edilen Burucun byle var saylan eyler deil, Gne ve Ay gibi
gerek olmas gerektiini syler.
1100
Bu iki ayr yoruma gre yetteki bu ifade ile ya
Yldzlara ve Gezegenlere yada bu yldz ve gezegenlerin doland yrngelere iaret
edilmi, muhataplarn dikkati buralara sevk edilmitir.
Buruc kelimesinin yldzlar ifade ettiini varsayarsak, Gne sistemimizin
de iinde bulunduu Samanyolun da yaplar ve zellikleri birbirinden farkl durumda
300 milyar yldzn varl ortaya kmtr. Samanyolunun ekli mercimek tanesine
benzer. Bu eklin iki ucu arasndaki mesafe yzbin k yl, en geni olan yeri ise
yirmibin k yldr. Samanyolu galaksisi kendi etrafndaki bir kez dnn ikiyz
milyon ylda tamamlamaktadr. Buna gre alt milyar yanda olan galaksimizin bu
gne kadar sadece otuz dokuz kere dnd hesaplanabilir.
1101

Gkyznde plak gzle 6021 bir yldz grlebilir. Bu rakam byk bir
teleskopla 500 milyara ulaabilir.
1102
Atmosferimizin ak olduu bir gece gkyzne
baktmzda, Samanyolu ve bulutsularn
1103
dnda baka yapda, genellikle dzgn bir
ekil gsteren yldz topluluklar grlr. Bunlara yldz kmesi ad verilir. Yldz
kmelerinden kresel yldz kmeleri diye adlandrlan ve kreye yakn bir ekil
gsteren yldz kmeleri ierisinde sonsuz sayda yldz vardr. Yldz kmesi iindeki
yldzlarn birbirine uzaklnn ise 10 AB (yani dnya ile gnein uzaklnn on kat)
kadar olduu dnlrse kmenin bykl anlalabilir.
1104


1098
Razi, XIII, s.106
1099
Zemaheri, III, s.289; lusi, XIX, s.40; evkani, IV, s.85
1100
Elmall, VI, s.85
1101
Ltfi Gker, Trk-slam Astronomi Bilginleri ve Gkyz Bilgileri. stanbul: M.E.B., 1995. s.259
1102
Gker, s. 204
1103
Bulutsu, beyaz, parlak ve inci ekilli bulut gibi sisli grnme sahip gk cisimleri. Bk. Gker, s.260
vd.
1104
Gker, s.265,266
231
lk alarda insanlar gkyz gzlemleri neticesinde yeryznn neresinden
baklrsa baklsn, yldzlarn birbirine gre olan durumlar deimedii ve bunlar
arasnda baz ekillerin olutuunu grmlerdir. Gkyznde grdkleri bu yldz
gruplarna bur (takm yldz) ad vermilerdir. Bu grup yldzlarnn bazlarn hayvan
ekline bazlarn insan ekillerine benzetip onlara isimler vermilerdir. Bugn
gkyznde 88 takm yldz vardr.
1105
Bize en yakn yldzn uzakl 224 bin ABdir
(dnya ile gnein uzaklnn 224 bin kat).
1106
Yldzlar bulunduumuz noktadan ok
uzakta olduu iin Ay ve Gne ile kyaslanamayacak kadar kk ve snk grnrler.
Oysa en kk yldz bile Gneten kat kat byktr. Kk Kpek takm yldznn
Proksiyon adl en parlak yldz Gneten 16 defa daha byktr. kizler takm
yldznn en parlak yldz olan A yldz Gneten bir milyon defa byktr.
1107

Gne dnyamza en yakn yldzdr. Btn gezegenler odanda Gnein
bulunduu elips eklindeki bir yrngede dolandndan Dnyaya uzakl devaml
deiir. Bu uzaklk yaklak olarak 149,5 milyon km olarak kabul edilir.
1108
Ayn
yeryzne uzakl da srekli deiir. Ortalama uzakl 356430 km olarak kabul
edilir.
1109
Her biri kendi yrngesinde hareket etmektedir.
yette Gne ve Ayn yaratld yer fih (orada) diye belirtilir. Bu zamir
ile iaret edilen Burlar olabilecei gibi gkyz de olabilir. yete gne sirac
kelimesi ile gemitir. Bu kelimeyle kastn gne olduunda phe yoktur. nk Allah
Nuh sresinde gnei sirac olarak nitelemitir.
1110
Mfessirler, sirac kelimesinin
kapsamna gne ile beraber yldzlar da almaktadr.
1111
Ay iin ise munir nitelemesi
yaplmtr. Bu ifadeler ayn zamanda bu iki gk cisminin yaps hakknda bilgi
vermektedir. Buna gre Gne alev alev yanan
1112
bir k kaynadr, Ay ise k
kayna olmayp sadece Gnein n yanstmaktadr.

1105
Gker, s.249
1106
Gker, s.197
1107
Gker, s.201
1108
Gker, s.117
1109
Gker, s.97
1110
Nuh, 16: gnei sirac kld.
1111
Razi, XIII, s.106; Zeccac, IV, s.74; Kurtubi, XIII, s.64; Ebus-Suud, VI, s.228; Taberi, XVII, s.484;
Zemaheri, III, s.290
1112
Nebe, 13: (Orada) alev alev yanan bir kandil yarattk.
232
Btn bunlar Allahn kudretinin, hikmetli yaratnn ve rahmetinin birer eseri
ve gstergesidir. Bunlar anlatlmaktadr ki dnsnler ve ibret alsnlar. Allah brakp
taptklarn batl tanrlarn grsnler. Bu kendilerine bile faydas olmayan zavall tanrlar
uruna yce kudret sahibi Allaha dmanlk etmenin ne byk bir hata olduunu
anlasnlar. Mrik insann nne yle muazzam bir kainat yaps sergilenmitir ki, insan
bu yap karsnda kendini son derece aciz hissediyor, kainata hakim olan kanunlar
karsnda en ufak bir aykr davrann dahi kendisi iin mmkn olmayacan iyice
anlyor. te mrik bilmelidir ki kendisini ve tapt batl tanrlar aciz brakan tabiat
dzeni Allahn tabiata vahyinin eseri olduu gibi Kuran ve Hz. Muhammedin as.
risaleti de Onun vahyinin eseridir. Her ikisi de Allahn yetidir. Onlara kar gelen
yenilgiye mahkumdur.

X. nkara Srkleyen Sosyal ve Psikolojik Etkenler Pimanla
Dnecektir
Furkan sresinde mrik itirazlara sunulan bilgi, mantk ve muhakeme
delillerini grdk. Fakat srede bununla kalnmam en az bir bu kadar da terhib (azap
ile korkutma) ve teribe (sevap ve cennet ile mitlendirip hayra tevik) ynelik yetler
srede yer almtr. Terhib ve terib ifade eden yetlerle bazen inkar sebeplerini ortadan
kaldrmak hedeflenmi, bazen de bu ifadeler bizzat itirazlarn cevab olmutur. rnein
srenin yirmi birinci yetinde, mriklerin Allah ve melekleri grme istekleri ve bu
yndeki itirazlar zikredilmiti. Bunun karsnda cevap olarak, mriklere kyamet ve
ahiret sahneleri ile tehdit edilmek suretiyle psikoloji ynnden bir cevap verilmitir.
Zaten mriklerin bu itiraz her hangi akli veya mantki bir delil ile sylenmi olmayp
srede belirtildii gibi psikolojik bir durum olan kibir ile balantldr.
Dikkat edilirse mriklerin vahye olan itirazlarnn arkasnda fikri temellerden
ok kibir, nefsi ilah edinme, dnyaya ar dkn olmak, knanma korkusu vb.
psikolojik etkenler vardr. Dolaysyla Kurann genelinde olduu gibi Furkan
sresinde de mriklere kar hitabn byk orannn terhib ve terib eklinde olmas ve
bu ifadelerin onlara kar verilmi bir cevap olarak ele alnmas garipsenmemelidir.
233
Zaten Kuran yetlerinin delaletiyle, insann mantndan ziyade tutku ve temayllerine
gre hareket eden, bunlar tatmin etmek zere yaamn dzenleyen bir varlk
olageldiini anlamaktayz.
1113
O halde Kurann, muhataplarnn duygu dnyasna hitap
etmesi olduka isabetlidir.
Burada yle bir dnce akla taklabilir: muhatap olan Mekke mriklerinin
lmden sonra dirilie, kyamete, hesaba, cennet ve cehenneme inanmadklarn bizzat
Kuran ifadelerinden biliyoruz. O halde ahirete inanmayanlarn ahiret ile korkutulmas
nasl mmkn olabilir ve ne gibi bir fayda salayabilir ki ayn zamanda onlara cevap
tekil etmi olsun?
Kuran, terhib ieren yetleri ile muhataplarnn tm dikkatlerini kanlmaz bir
gerek olan lme yneltmitir. Bal bana lm bilmek ve hatrlamak lm
korkusunun artmasnda yeterli olduu halde Kuran, bu korkuyu arttran lmden sonra
cezalandrlmak, bu cezann ebedi olmas, lm ile sevdiklerinden ayrlma, yalnz
braklma, aresizlik, baarszlk gibi pek ok etkeni kullanarak bu korkuyu daha da
arttrr.
1114
Elbette ki Kurann bu slubu mcerret manada muhatab korkutmak amal
deildir. Kuran terhibi bir eitim arac olarak kullanr. Zira lm korkusu kalbi t ve
nasihata ak hale getirir.
1115
Zira cehennemde azap edilme ihtimali bir kayg durumu
oluturur ki, kayg ile renme arasnda sk bir iliki vardr.
1116
lm, yaanan hayat
anlamszlatrr. Kiiyi, bu yaam ve onu dnyaya balayan eyleri yeniden gzden
geirip bir deerlendirme yapmaya sevk eder.
1117
lm korkusuyla beraber gelen bu hal
kiide vurdumduymazl yok eder, insan sorumluluklar karsnda uyuukluktan
kurtarr ve din bir hal verir.
1118
Ayrca lm korkusunun btn yaam, tutumlar
ynlendiren en etkin motiv olduu da bilinmektedir.
1119
Psikoloji sahasnda yaplan
almalar sonucunda insann temel gdsnn cinsellik deil gerekleim diye tabir
edilebilen, yaama, var olma ihtiyac olduu ve dier btn gdlerin bu temel gdye

1113
Hayati Aydn, s.111
1114
lm korkusunu arttran sebepler iin Bk. Faruk Karaca, lm Psikolojisi. stanbul: Beyan Yaynlar
2000. s.164-174
1115
Karaca, s.191; Hayati Aydn, s.125
1116
Baymur, s.188
1117
Karaca, s.192
1118
Karaca, s.194
1119
Karaca, s.195
234
dayand ortaya konulmutur.
1120
Kuran- Kerimde kyamet ve ahiret sahneleri
sralanarak srenin krk drdnc yetinde grmez ve iitmez olarak nitelenen
mriklerin kulaklar, gzleri ve kalpleri lm korkusunun salad mezkur yararlarla
hakka kar ak hale getirilmektedir.
Mrikler lm deil lmden sonra ki yaam inkar etmektedirler. nk
lm inkar mmkn olmayan bir gerektir. Her yaayan mutlaka leceini bilir. Fakat
tm insanlarda belli ekillerde var olan lm korkusunu hafifletmek iin baz insanlar
ya lm gz ard ederler veya lmden sonrasn inkara kalkrlar. nk bu tutum
geici bir sre iin de olsa lm korkusunu azaltr, lm sonras iin hazrlk yapma
sorumluluundan kurtarr ve kiiyi daha vurdum duymaz hale getirir.
1121
Mriklerin
tutumu da bu ynde olmutur ve bu tutum onlar vahye kar itirazlarla dolu dmanca
bir tavra itmitir. Kuran muhataplarna inkar edegeldikleri lm sonrasn defalarca
hatrlatarak onlarn kalplerini vahye ve deiime ak hale getirmitir.
Srede ahiret sahneleri on birinci yetten balayarak baz faslalarla
sunulmaktadr. lm an, kyametin kopuu, maherde hesaba ekili, maherde dile
getirilen pimanlk, cehenneme var ve cehennemdeki azap hali bu sahneleri
oluturmaktadr. Konuyu srenin yetlerinin sralanyla takip edersek ilk sahne
cehennem azab ile ilgilidir. On birinci yette kyameti inkar edenler iin alevli bir ate
hazrland bildirilmektedir.
Saat tabiri ile anlatlan kyamet, har ve neirdir.
1122
Saat aslnda bir zaman
dilimidir. Fakat abucak gelip att iin kyamete saat denmitir.
1123
Sar ise
cehennemin isimlerinden biri olup alevleri iddetli ate demektir.
1124
bni Kesirin
Sad bni Cubeyrden, Razinin Hasan Basriden rivayet ettiklerine gre sar
cehennemde irin akan bir vadidir.
1125
Bursevinin dediine gre de cehennemin alevini,
kullarn dnyaya olan dknl alevlendirmektedir.
1126
te bu cehennem, inkarclar

1120
Baymur, s.70
1121
Karaca, s.178
1122
Kurtubi,XIII, s.7
1123
Bursevi, VI, s.194
1124
Zemaheri, III, s. 266; Razi, XIII, s.55
1125
bni Kesir, V, s.137; Razi, XIII, s.55
1126
Bursevi, VI, s.194
235
uzak bir mesafeden grdnde onun fkesini (mthi kaynamasn) ve uultusunu
iitirler.
Cehennem atei uzak bir mesafeden kendilerini grnce, onun fkesini
(mthi kaynamasn) ve uultusunu iitirler.
1127

Burada cehenneme greme ve iitmenin izafe edilmitir. Zemaheri, bunun
mecaz olduu yorumunu yapar.
1128
Buna gre karlkl birbirine bakan evler denildii
gibi cehennem ile inkarclarn uzaktan grlebilecek karlkl bir mevkiye gelmesi
anlatlr. Zemaherinin ne srd bir ikinci yorum da, cehennemin bekileri
zebaniler inkarclar uzaktan grdklerinde fkelerinin ve intikam hislerinin iddetinden
bu ekilde kprrler. lusi, yetin zahir manas zere, grme fiilinin de fke ve uultu
gibi hakiki manada cehenneme ait olduunu syler.
1129
Kuran- Kerimde baka
yetlerde de cehenneme beeri sfatlar izafe edilmitir. o gn cehenneme doldun mu?
deriz. O, daha var m? der
1130
Neredeyse cehennem fkesinden atlayacak!
1131

Taberi ve bni Kesir bu konuyla ilgili olarak bir ok rivayette bulunurlar. Buna gre
Rasulullah as. demitir ki: kim benim sylemediim bir eyi benim iin syledi derse
cehennemin iki gz arasna oturaca yere hazrlansn Ya Rasulallah, cehennemim
gz var mdr? dediler. Rasulullah as. da itmediniz mi? Yce Allah, onlar uzak
bir yerden grd zaman diyor. eklinde cevap verdi ve bu yeti okudu.
1132
Yine
cehennemin bu grnn ve onun fkesinin iitilmesinin grlebilecek en uzak
mesafeden, be yz yllk, yz yllk ve bir yllk mesafeden olduu eklinde rivayetler
de vardr.
1133
Btn bunlarla yette cehenneme fke gibi duygular izafe edilerek
cehennem ahslatrlmtr.
nkarclar bu ekilde cehennemi uzak bir mesafeden grr olduklarnda ister
cehenneme ait olsun ister zebanilere, cehennem cihetinden fkenin iddetini anlatan
korkun bir soluklanma ve nefeslenme iiteceklerdir. Hatta Ubeyd bni Umeyrden

1127
Furkan, 12
1128
Zemaheri, III, s. 267; kr. Nesefi, II, s.1159
1129
lusi, XVIII, s.242
1130
Kaf, 30
1131
Mlk, 8
1132
Taberi, XVII, s.409,410; bni Kesir, V, s.137-138
1133
Kurtubi, XIII, s.7; Ebus-Suud, VI, s.206; lusi, XVIII, s.242; Bursevi, VI, s.194
236
yapt rivayete gre cehennem yle bir soluk alp verir ki ne melek kalr ve nede
peygamber, hepsi eklemleri titreyerek olduu yere ylrlar. Hatta brahim as. dizleri
st ylr, Rabbim, bugn senden sadece kendi nefsimi istiyorum der.
1134

Mriklerin cehennem ateine atl ise otuz drdnc yette belirtildii zere
yz st srlerek olacaktr. Yzkoyun cehenneme (srlp) toplanacak olanlar; ite
onlar, yerleri en kt, yollar en sapk olanlardr.
1135

Zaten kendi manasnda insan iin korkun bir ey olan cehennem bu nitelikler
ve anlatmla daha da korkun bir hal almaktadr. tiraz sahibi mriklerin cehennemi
uzaktan grleri bu ekilde olacaktr. Pei sra gelen yette mriklerin cehennemdeki
durumlar da tasvir edilir.
Elleri boyunlarna bal olarak onun dar bir yerine atldklarnda orackta yok
olmay dilerler.
1136
Bu yette cehennemdeki durumun ktlne iki ktlk daha
eklenmektedir. Biri, balanm olmak; dieri, darack bir yere skm olmak. Bal
olmak iki ekilde aklanr, ellerin boyuna balanmas veya her cehennemliin bir
eytanla ayn zincire beraberce vurulmas.
1137
Bu ekilde bal olmakla beraber
cehennemde darack bir yere skm bir halde bulunurlar. Razinin naklettiine gre
Rasulullaha as. bundan sorulmu o da: canm kudret elinde olan Allaha yemin olsun
ki onlar, ivinin duvara tkld gibi atee tklrlar. buyurmutur.
1138
Kuranda cennet
olabildiince geni olmakla nitelendirilirken cehennem darack olmakla
nitelendirilmitir. nk hzn darlkla, rahat ta genilikle eletirilir.
1139
Hzn insan
ruhunu daraltt gibi dar alanda tklmak da insana hzn ve azap verir.
te bu iki yetin nitelendirmesiyle cehennemin korkunluu, dayanlmaz
sknts insann ftrat gerei iddetle kanaca bir tarzda ifade edilmi, anlatlanlar
muhataplarn iliklerini titretmitir. Bundan sonra cehennem halknn lm ar
nakledilir. Elleri boyunlarna bal olarak onun dar bir yerine atldklarnda orackta

1134
Taberi, XVII, s.410; Razi, XIII, s.56; bni Kesir, V, s.138
1135
Furkan, 34
1136
Furkan, 13
1137
Taberi, XVII, s.410; Zemaheri, III, s.267; lusi, XVIII, s.242; Kurtubi, XIII, s.8; Ebus-Suud, VI,
s.206; Nesefi, II, s.1159
1138
Razi, XIII, s.56; kr. bni Kesir, V, s.137
1139
Zemaheri, III, s.267
237
yok olmay dilerler. (Onlara yle denir:) bugn (yalnz) bir defa yok olmay istemeyin;
aksine birok defalar yol olmay isteyin!
1140

Ferra, yette geen subrun Arap dilinde bir ii yapmamaktan dolay duyulan
pimanl ifade iin kullanldn syler.
1141
Ah, ne kadar pimann demek gibi bir
szdr. Taberi de cehennem halknn byle diyerek, dnyada Allaha itaat etmekten,
peygamberin getirdiklerine iman etmekten yz evirmelerine olan pimanlklarn dile
getirdiklerini syler.
1142
Zeccacn belirttiine gre ise yette geen subr helak
demektir.
1143
Dnyada bana dayanlmaz aclar gelen insanlarn lm arzuladklar
gibi onlarda orada lm arrlar ama ahiret yurdu lmn olmad bir yerdir. Bu
onlara bugn bir deil ok subr arn ifadesiyle anlatlr ki bu onlarn azabna
azap ekler. Taberinin naklettiine gre Enes bin Malik Rasulullahdan as. yle rivayet
etmitir: ilk ateten elbise giyecek olan kii blistir. Elbiseyi iki yanna sarktr
arkasn da yerden srter. Onun zrriyeti de onun ardndan gider. blis: Ya subrah
(ey lm yeti) der, ardndan zrriyeti de Ya subrahum derler. Bu ekilde
cehenneme girerler ve blis: Ya subrah (ey lm yeti) demeye devam eder,
ardndan zrriyeti de Ya subrahum derler.
1144

Bu anlatmlarla mriklerin ruh yaps iyice sarsldktan sonra Rasullulahdan
as. mriklere yle sormas istenir: Bu mu daha iyi, yoksa takva sahiplerine vaad
olunan ebedilik cennet mi?oras onlar iin bir mkafattr ve var yeridir.
1145
Bu
sorudan sonra takva sahiplerine ait olan cennet yle nitelendiriliyor: Onlar iin orada
ebedi kalmak zere diledikleri her ey vardr. te bu, Rabbinin zerine (ald ve yerine
getirilmesi) istenen bir vaaddir
1146
Takva sahipleri bu cennetlere dnyada Allaha itaat
ederek sahip olmulardr. Bu mkafat geici olmayp ebedi olma zelliine de sahiptir.
Allah, bunu itaatlar karl olarak mminlere vaat etmi
1147
, mminler de dualarnda

1140
Furkan, 13,14
1141
Ferra, II, s.263
1142
Taberi, XVII, s.411; bni Kesir, V, s.137
1143
Zeccac, IV, s.59; kr. Ebus-Suud, VI, s.206; Nesefi, II, s.1159
1144
Taberi, XVII, s.412; bni Kesir, V, s.138
1145
Furkan, 15
1146
Furkan, 16
1147
Zemaheri, III, s.267; Taberi, XVII, s.413
238
bu cennet darn Allahtan istemekteydiler ve melekler de bu konuda mminler iin
dualar etmekteydi.
1148

imdi mriklerden, nefislerinin, dnyalk menfaatlerinin ardndan gidip
Allahn kitabn ve Rasuln inkar eden ve ona inanmamak iin trl trl itirazlar ve
bahaneler uyduranlardan bir tefekkr ve kyaslama yapp bir tercihe varmalar
istenmektedir. yette mriklere yneltilen soru, ierisinde cevab barndran
eittendir. nk cehennemde hibir iyiliin olmad gayet aktr. O halde bu soru
gerek manada bir soru olarak deil, muhataplarn dnmelerini bir nefis muhasebesi
yapmalarn salamak amacyla yneltilmi bir sorudur.
Srede maher ile ilgili iki ayr sahne mriklere sunuluyor. Birincisi,
mriklerin tapt sahte ilahlarn sorguya ekilmesi, dieri de mrik kiinin dnyada
kendisini imandan alkoyan kiiyle arkadalna duyduu pimanlk sahnesi.
O gn Rabbin onlar ve Allahdan baka taptklar eyleri toplar da, der ki: u
kullarm siz mi saptrdnz, yoksa kendileri mi yoldan ktlar? Onlar: Seni tenzih
ederiz. Seni brakp da baka dostlar edinmek bize yaramaz; fakat sen onlara ve
atalarna o kadar bol nimet verdin ki, sonunda (seni) anmay unuttular ve helak hak
eden bir kavim oldular, derler. (Bunun zerine tekilere hitaben yle denir:) te
(taptklarnz), sylediklerinizde sizi yalanc kardlar. Artk ne (azabnz) geri
evirebilir, ne de bir yardm temin edebilirsiniz. inizden zulmedenlere byk bir azap
tattracaz!
1149

Hesaba elime ile ilgili birinci sahne budur. Mfessirler tarafndan Hz sa as.,
Hz. zeyir as., melekler ve putlar
1150
olarak aklanan, srede Allahdan baka
taptklar eyler olarak nitelenenler, yani inkarclarn inan dayanaklar, efaatileri,
kurtarclar kendilerinden teberri etmi, Allahn dostluuna snmlardr. Artk zulm
edene byk bir azap edilecektir. Buradaki zulm mfessirlerce inkar olarak
yorumlanmtr.
1151
yetteki sarf kelimesi de tevbe, are veya azab kendinden

1148
bni Kesir, V, s.139; Razi, XIII, s.60; Nesefi, II, s.1160; Ebus-Suud, VI, s.206
1149
Furkan, 17-19
1150
Razi, XIII, s.61; Zemaheri, III, s.268; lusi, XVIII, s.253
1151
Zemaheri, III, s.271; lusi, XVIII, s.253
239
evirme olarak aklanr.
1152
te inkarclarn btn mitleri, beklentileri yok olmu,
btn abalar boa kmtr. Kendileri de azap karsnda tam bir acziyet ierisindeler.
Maherde hesap ile ilgili ikinci sahne ise yledir: O gn, zalim kimse
(pimanlktan) ellerini srp yle der: Keke o peygamberle birlikte yol tutsaydm!
Yazk bana! Keke falancay (batl yolcusunu) dost edinmeseydim! nk zikir
(Kuran) bana gelmiken o, hakikaten beni ondan saptrd. eytan insan (uuruma
srkleyip sonra) yzst brakp rezil rsvay eder.
1153

Burada da yalnz braklma unsuruna vurgu yapldn gryoruz. lk sahnede
mrik kii tapnd tanrlar tarafndan aresizlik ierisinde azap karsnda yalnz
braklmt. Bu sahnede de mrik, dnyada irk ve inanszlnda, Rasulullaha as.
kar dmanlnda, her trl ktlk dolu amellerinde destekisi olan arkada
tarafndan terk edilmitir. Oysa o, btn bu fenalklar yette arkada ile belirtilen
sosyal evresi uruna, onlar kaybetmemek iin ilemiti. Nzul sebeplerinde
grdmz gibi bu yetin nzul sebebi olarak rivayet edilen olayda Ukbe ibn Ebi
Muayt, Rasullullah as. yannda ehadet edip mslman olmu fakat yakn arkada
beyy ibn Halefn onu knamas zerine srf onun dostluundan mahrum olmamak iin
tekrar inkara sapm ve Rasulullaha as. kar baz hakaretler de bulunmutu.
1154
Onlar
arkadalarn birbirini doru yoldan alkoymasnn bir rneini tekil ederler. Fakat bu
arkadalk ahirette byk bir pimanl ve yalnzl beraberinde getirmektedir.
Her iki maher sahnesiyle adeta mrik bir kimlik bunalmna itilmitir.
Mriin dnyadaki tercihlerinin yanll, sahiplendii ve Rasulullaha as. kar
kta kendisine dayand inan yapsnn ve sosyal evrenin sahteliinin ortaya k,
terk edilme, aldatlma, yalnz kal, aresizlik ve byk bir pimanlk hakimdir. Mrik,
btn sosyal evresini tekrar deerlendirmek zorundadr. Bunu yapmad takdirde
ikinci sahnede ahit olduu aresizlik iindeki azap mahkumu kendisi olacaktr. nsann
kendisini bu ekilde aresiz ve tehdit altnda hissetmesi ise korkunun da tahriki ile bir
snaa ihtiya hissettirir.
1155
Bu da insan, kendi g ve iktidarn aan durumlarda

1152
Zemaheri, III, s.271; Razi, XIII, s.65
1153
Furkan, 27-29
1154
bk. Nzul sebepleri konusu
1155
Hayati Aydn, s.124
240
stn bir kudrete balanma ihtiyacna sevk eder ki bu snan batl tanrlar
olamayaca srede mriin gz nne serildi. Geriye mriin snabilecei sadece
Allah kalmtr.
Yirmi birinci yette belirtilen mriklerin melekleri ve Allah grmeleri
gerektii ynndeki istek ve itirazlar, bu szlerinin sebebinin ar kibirleri olduu
belirtildikten sonra bir ksm kyamet sahneleri sunulmak suretiyle tehdit edilerek
cevaplandrlmtr.
1156

(Fakat) melekleri grecekleri gn, gnahkarlara o gn hibir sevin haberi
yoktur ve : (size sevinmek) yasaktr, yasak! diyeceklerdir.
1157

Melekleri grecekleri gn hakknda ihtilaf edilmitir. Bu gn lm an
olabilecei gibi kyamet gn de olabilir.
1158
bni Kesir, her iki olasl da zikrederek
bunlarn birbirine aykr olmadn belirtir. nk bu iki gnde de mminler
meleklerce mjdelenecek, kafirler ise kt muameleye tabi tutulacaktr.
1159
Bugnn
lm an olduu varsaylrsa (ki bunu destekleyen pek ok yetler daha vardr.)
1160

mrik ilk pimanln lm annda tadacaktr.
Bununla beraber srede zikredilen gemi inkarc kavimlerin helak olularn
da lm anyla ilgili terhibe dahil edebiliriz. Ahiret yaamndan nce her kiinin, her
kavmin kendi kyameti diyebileceimiz tarzda gemi kavimlerin helakinden rnekler
muhataplara sunulmutu. Bunu daha nce iledik. ahit olunan dramatik olaylar olarak
bu sunularn nemi olduka byktr. Bu helak sahneleri ahit olunan birer dramatik
olay konumundadr ve bu trden olaylara ahit olmak inanca ynelmede olduka
etkilidir.
1161
Kii bazen bakalarnn lmn derin bir ekilde tecrbe eder ve onu

1156
Razi, XIII, s.70
1157
Furkan, 22
1158
Kurtubi, XIII, s.20;
1159
bni Kesir, V, s.142,143
1160
Enam,93: O zalimler, lmn (boucu) dalgalar iinde, melekler de penelerini uzatm, onlara:
"Haydi canlarnz kurtarn! Allah'a kar gerek olmayan sylemenizden ve O'nun yetlerine kar
kibirlilik taslam olmanzdan tr, bugn alaklk azab ile cezalandrlacaksnz!" derken onlarn halini
bir grsen! bk. Enfal, 50; Muhammed, 27
1161
Hkelekli, s.296
241
iselletirir. O zaman kii bakasnn lmn kendi lm gibi alglayabilir.
1162
Bu da
onu lmden sonras iin tedbir almaya iter.
Yirmi ikinci yette lm esnasnda meleklerle kafirler arasnda geecek bir
diyalog sunulmaktadr: (size sevinmek) yasaktr, yasak! Diyeceklerdir. Kafir olan kii
de kendini doru yolda zannettiinden o da yaptklarna bir mkafat bekler ve
almasnn baar ile sonulanmasn ister.
1163
Fakat gerek lm annda gerek
kyamette ona sana mjde yok denmek suretiyle btn gayret ve beklentileri hsranla
sonulanr.
yette yer alan hcran mehcuran ifadesi Arapada karlalan bir tehlike
karsnda bir aman dileme ve snda tabiri olup
1164
yette bu szn sahibi olarak
mrikler gsterildii gibi sz, meleklere de ait olabilir. Mriklere ait olursa, onlar
melekleri grmeye ok istekli olmalarna ramen melekleri grdkleri gn onlar iin hi
de iyi bir gn olmayacak demektir.
1165
Meleklerin azap zere geldiklerini grnce
onlardan aman dileyip snacak yer arayacaklardr.
Meleklere ait olursa kelimenin kk manasnn kiiyi bir eye ulamaktan
menetme olmasndan hareketle size mjde yasaktr, yasak demek olur.
1166
Razi, bu iki
olaslkla beraber bir ncsn de zikreder: o gn mrikler meleklerden aman
dileyip hcran mehcuran derler, melekler de onlara bu gnn errinden hibir yere
snma yok diye karlk verirler.
1167

bu kadarla da kalmaz onlarn varsa yaptklar baz iyi saylabilecek amelleri
onlarda salm zerreler halinde etrafa savrulur. nk o amellerin hi birini Allah iin
yapmamlardr.
1168
Heba gne nda fark edilebilen toz zerreleridir, mensur ise
salm, rzgar tarafndan savrulmu demektir.
1169
Hebann, rzgarn savurduu
aa talalar, dklm su gibi anlamlar da vardr. Her durumda bu yet mriklerin

1162
Karaca, s.189
1163
Razi, XIII. s.70
1164
Zemaheri, III, s.273; Razi, XIII, s.71;
1165
Taberi, XII, s.429
1166
Zeccac, IV, s.63; Ferra, II, s.266; Kurtubi, XIII, s.20
1167
Razi, XIII, s.71
1168
Taberi, XII, s.431
1169
Zeccac, IV, s.64; Zemaheri, III, s.274; bni Kesir, V, s.144
242
kfrleriyle beraber yaptklar sla-i rahim, dknlere yardm vb. iyilikler
1170
ile
onlarn kendilerine sevap getireceini veya kendileri iin kurtulua vesile olacan
umduklar amellerin
1171
boa ktn anlatr.
Bu yette mrik yaamn bo oluu ifa edilmektedir. Oysa yaamn boa
gemi olmas, insann tm emeklerinin boa kmas lm korkusunu arttran
sebeplerdedir.
1172
Mriin btn abalar lm ile heba olmutur. Artk mrik durumu
gzden geirmek zorundadr. nk bu yetten sonra O gn cennetliklerin kalaca
yer ok huzurlu ve dinlenecekleri yer pek gzeldir.
1173
buyurularak mriklerin nne
mminlerin elde ettii sonu sunularak kendi sonular ile mminlerin sonucu
zerinde bir karlatrma yapmalar daha istenmektedir. Bu sefer bir emir veya soru
kipi ile bu karlatrma ifade edilmez ama mriklerin amellerinin boa knn
anlatlmasnn ardndan mminlerin ulaacaklar gzel sonu sunulunca iine lm
korkusu giren her akl sahibi byle bir karlatrma yapar ve mevcut durumunu hesaba
eker. Hayat yeterince anlaml yaayp yaamadn kendince sorgular. Baarya
ulama arzusu ve yenilme korkusu btn davranlar etkileyen nemli bir gd
olmas
1174
hasebiyle yette belirtilen baarszlktan ekinip kendini baarya ulatracak
yeni bir tutuma ynelir. Buna paralel olarak hayatna yeni bir anlam kazandrmaya ve
onu uygulamaya kanalize olur.
1175

Mriklerin amellerinin boa karlmasn anlatan yetten sonra kyametin
kopuundan bir sahne ele alnyor. yette kyamet gn semann bulutlarda
paralanmas anlatlr. O gn gkyz beyaz bulutlar ile yarlacak ve melekler blk
blk indirileceklerdir. te o gn, gerek mlk (hkmranlk) ok merhametli olan
Allahndr. Kafirler iinde pek etin bir gndr o.
1176

Burada kyamet gnnden bahsedilmektedir. Mfessirler bu yetin tefsirinde
kyamet gnnde gklerin, srailoullarn lde glgeleyen bulut gibi, beyaz bir bulut

1170
Zemaheri, III, s.274
1171
Razi, XIII, s.72
1172
Karaca, s.170
1173
Furkan, 24
1174
Baymur, s.189
1175
Karaca, s.192
1176
Furkan, 25,26
243
ile paralanacan, yedi kat gklerin sra sra paralandka her katta bulunan
meleklerin blk blk yer yzne ineceini, en sonunda da Onlar, ille de buluttan
glgeler iinde Allah'n ve meleklerinin gelmesini mi beklerler
1177
yetinde bildirildii
gibi Allahn ve meleklerin kullarn amel defterleri ile birlikte hesab grmek zere
keyfiyeti mehul bir ekilde geleceini anlatrlar.
1178
Tabatabai, bu yette kinayeli bir
anlatmla, kyamet gnnde o zamana kadar gaybiyattan olan gk aleminin ortaya k
ve gn sakinleri olan meleklerin yeryzne iniiyle cehalet bulutlarnn dalmasna
bir iaret olabileceini syler.
1179
Kyamette gklerin paralanmas temas Kuran-
Kerimde bir ok yette daha ilenmektedir.
1180
te o gn gerek hkmranlk yalnzca
Allahndr. Dnya yaamnda Allahdan baka hkmranlk iddiasnda bulunanlar veya
insanlar tarafndan hakszca o konumda grlenler olmutur. Fakat bunlar bir gereklik
ifade edememi, insanlar arasnda bir isimlendirme, bir kabullenmeden te varlk
kazanamamtr. Kyamet gnnde ise sahteden de olsa byle bir iddia mmkn
olmayacaktr. te o gn kafirler iin ok zor bir gndr. nk onlar yaptklarnn
hesabn verecektirler.
Bu gibi kyamet sahnelerinde muhataplarn lm korkusu daha da arttrlm
oluyor. nk felaketlerle ilgili ihtimaller ve haberler her zaman iin lm korkusunu
arttrr
1181
ve kainat iin kyametten daha byk bir felaket de dnlemez.
Sonu olarak srede zikredilen ahiret sahneleri ile kendilerini her trl hakikati
anlamaya ve kabule kapal hale getirmi mrik kiinin psikolojisi derinden sarslmtr.
Bu yetlerle onlar yaamlarn, inanlarn gzden geirip bir nefis muhasebesi yapmaya
mecbur kalmlardr. nk korku insan tedbir almaya ynlendirir.
1182
Ayrca bazen
dnce korkunun sebebi olabilecei gibi bazen de korku dnmenin sebebi olur ve
psikologlara gre ruhu derinden harekete geirmede akla dayanan dncelerden ziyade
duyguya dayanan dnceler daha ok etkilidir.
1183
Terhib ieren bu tr yetlerle

1177
Bakara, 210
1178
Taberi, XVII, s.437,438; bni Kesir, V, s.147; Kurtubi, XIII, s.24; Zemaheri, III, s.275; Ebus-Suud,
VI, s.213
1179
Tabatabai, XV, s.202
1180
Rahman, 37; Hakka, 16; nikak, 1-25; nfitar, 1-19
1181
Karaca, s.171
1182
Hayati Aydn, s.122
1183
Hayati Aydn, a.g.y.
244
muhataplarn iinde bulunan lm korkusu harekete geirilmi ve muhatap din zerinde
dnmeye mecbur braklmtr.
Sredeki bu terhibin ne denli etkili olduunu krk ikinci yetten anlayabiliriz:
ayet tanrlarmza inanmakta sebat gstermeseydik, gerekten bizi neredeyse
tanrlarmzdan saptracakt diyorlar.
1184


XI. Tevbe Ettikleri Takdirde Allah Tevbelerini Kabul Edecektir
Srede terhibe ynelik yetlerin yannda teribe ynelik yetlerle ihmal
edilmemitir. Aratrmalar gstermitir ki, ileri dzeyde kayg renme iin elverili
olmad gibi renmeyi engelleyen bir durum olur.
1185
Bu geree uygun olarak terhib
yetleri ile mevcut durumlar hakknda endieye sevk edilen muhataplar terib yetleri
ile iman ynnden mitlendirilmi ve tevbeye ynlendirilerek onlara kurtulu kaps
gsterilmitir.
Srenin birinci yetinde vahyin amac Rasuln alemler iin bir nezr olmas
olarak belirtilmiti. Nezir kelimesi yapsnda korkutucu haber veren anlam tayor
olmakla beraber bu korkutmann gayesi korkutulanlar bulunduklar yanl yoldan
evirmektir ki bu hedef elli yedinci yette De ki: Buna karlk, sizden, Rabbine doru
bir yol tutmay dileyen kimseler (olmanz) dnda herhangi bir cret istemiyorum
ifadesiyle aka ortaya konmutur. Yani vahyin muhataplarndan beklenen ve istenen
iman ve itaat ile Rabbe doru bir yol tutmaktan
1186
baka bir ey deildir.
Bu yette, mrik zihinlerde ve azlarda var olabilecek; sanki peygamber
daveti karsnda maddi bir kar gzetiyormu eklindeki bir itiraza
1187
cevap nitelii
de vardr. Peygamber daveti karsnda onlardan ne mal ne de hret istemektedir.
yette sadaka ve Allah yolunda infak ile Allaha yaklama da kastedilmi olabilir.
1188

Ancak Rasulullaha sunulmu bir hara veya cret hi olmam, o sadaka mal yemeyi

1184
Furkan, 42
1185
Baymur, s.189
1186
Zemaheri, III, s.288; Razi, XIII, s.103; Kurtubi, XIII, s.62
1187
Taberi, XVII, s.479
1188
Zemaheri, III, s.288
245
sadece kendine deil ailesine de yasaklamtr. Dolaysyla mriklerin slam daveti
karsnda mal endiesine dmelerine gerek yoktur. Allaha doru bir yol tutmalar da
kendi zgr iradelerine braklmtr.
1189
Hz. Peygamberin, daveti karlnda almak
istedii tek cret vardr; o da doru yola giren kiinin Allah' bulmas ve gsterdii
gerekler sayesinde Rabb'ine yaklamasdr.
1190

Srede mrikler tevbe ile byle bir yaklama davet edilmitir. Srede vahye
itirazlara cevaplarn ele alnd ilk safhada, altnc yette: (Rasulm!) De ki: Onu
gklerde ve yerdeki gizlilikleri bilen Allah indirdi. phesiz O, ok balaycdr,
engin merhamet sahibidir. buyurulmutu. Her ne kadar baz mfessirler bu yetin
sonunda gelen Gafr ve Rahm isimleri ile mriklerden azabn ertelenmesinin
sebebinin Allahn merhameti ile aklandn syleseler de
1191
, bni Kesire gre bu
yette Allahn Gafr ve Rahm olarak nitelenmesinde mrikleri tevbe ile Ona
ynelmeye bir davet vardr.
1192
Tevbeye ar yukarda zikrettiimiz elli yedinci yette
ve srenin yetmi ile yetmi birinci yetinde daha net ifade edilmitir.
Ancak tevbe ve iman edip iyi davranta bulunanlar bakadr; Allah onlarn
ktlklerini iyiliklere evirir. Allah ok balaycdr, engin merhamet sahibidir. Kim
tevbe edip iyi davran gsterirse, phe siz o, tevbesi kabul edilmi olarak Allaha
dner.
1193

Bu ekilde tevbeye ar belki de srede itirazlara verilen en gzel cevaptr.
Onlarn bu tevbe arsna, yani iinde bulunduklar batl inan sistemini ve fesada
uram sosyal dzenlerini terk edip slama snmalarnn pek ok gerekesi vardr.
Bu gerekeler srede mriklere sunulmaktadr.
Kurann genelinde grlebilen bir slup olarak Furkan sresinde de azap
yetleri ile rahmet yetleri, cehennem tasvirleri ile cennet tasvirleri, kafir nitelemeleri
ile mmin nitelemeleri ardarda getirilmitir. Bu slupla gzetilen gaye on beinci
yette De ki: Bu mu daha iyi, yoksa takv sahiplerine vaat edilen ebedilik cennet

1189
Tabatabai, XV, s.231
1190
Kutub, X, s.554
1191
Zemaheri, III, s.265; Taberi, XVII, s.401; Razi, XIII, s.52; Ebus-Suud, VI, s.203
1192
bni Kesir, V, s.136
1193
Furkan, 70,71
246
mi?... denilerek ifade edilir. Onlardan irk ile tevhit arasnda sonular bakmndan bir
karlatrma yapmalar istenmektedir. Yaplacak byle bir karlatrmann sonucu da
tevbeyi kanlmaz klacaktr.
Mrik itirazlarn hibir gereki delile veya akli bir temele dayanmad,
sadece iftira sadedinde sylenmi laflar olduu srede net bir ekilde ortaya
konulmutu. Bunun yannda en gzel bir cevap olarak bu karlatrmalar yaplmaktadr.
Mriklerin tanrlarndan mrik kiilie, irke dayal sosyal ilikilerden ahiretteki
ackl sona kadar mminlerle bir karlatrma sz konusudur. Yani mrii bunca
itirazlara iten veya bu tip zorba liderleri takiplerine sebep nedir? lahlar m? Oysa
srenin nc ve elli beinci yetlerinde bu tanrlarn sahtelii ve kendilerine dahi ne
bir fayda vermeye ne de bir zarar defetmeye gleri olmayacak derecede aciz kullar
olduklar gzler nne serilmitir. Kald ki bu mriklere gizli olmayan, onlarca da
bilinen bir durumdur. On altnc yette de bu sahte tanrlarn ahirette onlardan teberri
edecei, onlar yalanlayaca haber verilmitir. O halde bu sahte tanrlar iin mi vahye
ve onun kendilerine tantt alemlerin rabbi olan Allaha kar bir durua geiyorlar?
Neml sresinde ki ifadeyle: ... Allah m hayrl yoksa Ona ortak kotuklar m?. (onlar
m hayrl) yoksa gkleri ve yeri yaratan, gkten size su indiren mi? O suyla, bir aacn
bile bitirmeye gcnzn yetmedii gzel gzel baheler bitirdik. Allahtan baka tanr
m var? Dorusu onlar sapklkta devam eden bir gruhtur.
1194

Acaba sosyal ilikilerinden mi vaz geemiyorlar? O sosyal ilikiler ki yirmi
dokuzuncu yette pimanlk sebebi olarak nitelenir
1195
ve sahte dostlarn hatrna
dayanr. nk zikir (Kuran) bana gelmiken o, hakikaten beni ondan saptrd. eytan
insan (uuruma srkleyip sonra) yzst brakp rezil rsvay eder.
1196
yette geen
hazl kelimesi, nce dost edinip helake srkleyen ve sonunda yardmsz brakan
demektir.
1197
Bu ekilde nitelenen eytandan kast, kiiyi yette zikir olarak isimlenen

1194
Neml, 59,60
1195
Ebus-Suud, VI, s.214
1196
Furkan, 29
1197
Ebus-Suud, ay.
247
Kurandan, Allah anmaktan veya Rasulullahn as. tlerinden alkoyan sahte
dosttur.
1198

Yoksa mrikler irk zihniyetinin oluturduu kii tiplemesini mi stn
gryorlar? Veya Zuhruf sresinde bu Kuran iki ehirden bir byk adama indirilse
olmaz myd?
1199
eklinde ki szleriyle kastettikleri irk nderlerini Rasulullahdan as.
stn m buluyorlard da onlarn ardndan srkleniyorlard? Yoldan sapm da bir trl
doruyu bulamayan kiiler
1200
, son derece kibirli ve azgn kiiler
1201
, hevasna tabi
olmu da ehvetinin peinden srklenmekte olan
1202
kiiler ve kiilikler.
Ahiretteki ceza ve mkafatn karlatrlmasn yukarda ilemitik. Orada
mriklerden bir kyaslama yapmalar istenmi ve De ki: Bu mu daha iyi, yoksa takv
sahiplerine vaat edilen ebedilik cennet mi?
1203
denilmiti. Bu hitap cennet ve
cehennemin karlatrlmasna ynelik olsa da doal olarak bu sonuca gtren srecin
de karlatrlmasn beraberinde getirir. te btn bunlar karlatrlmaldr. Varlacak
olan sonu on beinci yetteki karlatrma emrinin sonucuyla ayndr. Yani bu sorular
cevaplarn da iermektedir. Cehennemde hibir hayr yoktur ki o cennetten daha hayrl
olsun. O halde cehenneme srkleyen yollar da hibir ekilde bir hayr iermez ve
cennete ulatran yoldan daha hayrl olamaz.
Mriklerin ierisinde bulunduu bu olumsuz dini ve sosyal yap karsnda
tevbeye ile ynelmeye arldklar slam nizam nasldr?
Srenin ilk yetinden itibaren Allah, ycelii ve nimetleriyle tantlm
Rasulullahn as. Onun katndaki deeri de ilk yette abdihi ifadesiyle Onun kulu
olmak olarak mmkn olan en yksek noktada gsterilmiti. Bu konular almamzn
nceki blmlerinde ilemitik. Burada irk toplumuna mukabil olarak srenin son
blmnde slam toplumunun tasvir ediliini ele almak istiyoruz. Mrik, her iki toplum
arasnda da bir karlatrma yapmak durumundadr.

1198
Zemaheri, III, s.277; Razi, XIII, s.76; lusi, XVIII, s.13
1199
Zuhruf, 31
1200
Furkan, 9
1201
Furkan,21
1202
Furkan,43
1203
Furkan, 15
248
Srenin son blmnde inananlar Rasulullahn as. abdihi (Allahn kulu)
olarak nitelenmesindeki espirinin ayns ile Rahmann kullar olarak nitelenmi
1204
ve
mmin kiiliin ve slam toplumunun tasviri irk toplumunun karsnda
1205
en gz
alc ekilde yaplmtr. Burada mminler yeryzndeki tavrlarndan balanlarak bir
ok ynden tantlmaktadr. Ayn zamanda slam ahlaknn, medeniyetinin,
dncesinin ve idealinin bir zeti yaplmaktadr.
1206

lk zellikleri yeryznde yrylerinin tevazu ile olmasdr. Rahmnn
(has) kullar onlardr ki, yeryznde tevazu ile yrrler ve kendini bilmez kimseler
onlara laf attnda (incitmeksizin) selam derler (geerler);
1207
yetteki hevnen
kelimesi yumuak ve mutedil davran anlamnda masdar olup
1208
bu tabir, sekine,
vakar
1209
, Allaha itaat ve tevazu
1210
gibi nitelikleri kapsar. Razi, bu ifade ile
mminlerin gndz vaktindeki hallerinin tantldn syler.
1211
Bir sonraki yette de
onlarn gece vaktindeki hallerinden bahsedilecektir. Kurtubi ise yeryznde yrrler
ifadesiyle btn hayatlar boyunca olan davranlarnn tmnn anlatlmak istendiini
syler.
1212
te mminler ilikilerinde mrikler gibi mark, kat kalpli, gsterii,
kibirli deillerdir. Onlar Allaha itaat ierisinde, yufka yrekli, alak gnll, terbiyeli,
peygamberin gzel ahlakl ile ahlaklanm kiilerdir. Kurtubiye gre, yette
mminlerin davranlarnn yeryznde fesad karma ynnde olmayp Allaha itaat
ierisinde olduu anlatlmaktadr.
1213

Mminlerin cahillerin kendilerine taklmas karsndaki tutumu ise selam
demektir. Bu szleri selamlamak anlamnda olmayp onlarla denk olmamak, onlar def
edecek uygun bir sz sylemek, cahilliklerine cahillikle karlk vermemek
anlamndadr.
1214
Bu tavr yetmi ikinci yette de vurgulanr: (O kullar), yalan yere

1204
Kurtubi, XIII, s.67
1205
Nesefi, II, s.1177; Kurtubi, XIII, s.67
1206
Elmall, VI, s.86
1207
Furkan, 63
1208
Zemaheri, III, s.291; Razi, XIII, s.107
1209
Taberi, XVII, s.489; Zeccac, IV, s.74; bni Kesir, V, s.163
1210
Taberi, XVII, s.491; Nesefi, II, s.1177
1211
Razi, XIII, s.108
1212
Kurtubi, XIII, s.67
1213
Kurtubi, XIII, s.68
1214
Taberi, XVII, s.492; Zeccac, IV, s.74; Zemaheri, III, s.291; Razi, XIII, s.108
249
ahitlik etmezler, bo szlerle karlatklarnda vakar ile (oradan) geip giderler.
1215

Onlarn bu tutumlar, vakarl olular, kararllklar ve ilerindeki byk ideallerle
urayor olmalar nedeniyledir. Ahmaklarn ahmaklklar ile, kendini bilmezlerin
beyinsizlikleri ile ilgilenmezler. Gsz olduklarndan aresizlikten deil, tenezzl
etmemekten, Rahmann kulu olmann verdii stnlk duygusundan dolay yumuak
davranrlar. Bo eylerden, aptalca ilerden daha nemli, daha onurlu ve daha stn
deerlerle ilgilendiklerinden, onurlu bir insan olarak vakitlerini ve emeklerini uygun
olmayan bir ite harcamak istemedikleri iin yumuak szlerle karlk verirler.
1216

Mminlerin dnya yaamyla ilgili tutumlarndan sonra ibadet hayatlarnn
nitelenmesine geilmektedir. Gecelerini Rablerine secde ederek ve kyam durarak
geirirler.
1217
Gece az veya ok namaznda bir miktar Kuran okuma ile ibadet eden
kii iin gecesini secde ve kyam ile geimitir denilir.
1218
Gndzleri olduu gibi
gecelerinde de onlarn her ileri, yatlar, kalklar bile Allah iindir, Allaha itaat
iledir.
1219
Bu ibadetleri Allahn rahmetini umarak ve azabndan saknarak yaparlar ve
derler ki:
Ve yle derler: Rabbimiz! Cehennem azabn zerimizden sav. Dorusu
onun azab gelip geici deil, devamldr. Oras cidden ne kt bir yerleme ve ikamet
yeridir!
1220

Bundan sonra mminlerin ekonomik harcamalardaki mutedil tutumu
vlmektedir: (O kullar), harcadklarnda ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasnda
orta bir yol tutarlar.
1221
sraf ve cimriliin snrlar hakknda mfessirler bir ok
llerden bahsetmilerdir. Fakat z olan bir tanmlama yledir: israf, ister az ister
ok olsun masiyette harcanan maldr. Cimrilik ise Allahn hakkn, yani zekat ve
sadakay vermemektir.
1222


1215
Furkan, 72
1216
Kutub, X, s.568
1217
Furkan, 64
1218
Zemaheri, III, s.292; Razi, XIII, s.108; Kurtubi, XIII, s.72; Ebus-Suud, VI, s.228
1219
bni Kesir, V, s.164; Elmall, VI, s.87
1220
Furkan, 65,66
1221
Furkan, 67
1222
Zemaheri, III, s.293; Taberi, XVII, s.497; Kurtubi, XIII, s.73
250
Srede mminlerin kand byk gnah da yle anlatlr:Yine onlar ki,
Allah ile beraber (tuttuklar) baka tanrlara yalvarmazlar, Allahn haram kld cana
haksz yere kymazlar ve zina etmezler. Bunlar yapan, gnah(nn cezasn) bulur.
1223

Elmallnn belirttiine gre, irk, katil ve zina en byk gnahlar olmakla
beraber din, medeniyet ve insanlk namna ilenip duran cinayetlerden olduu iin
burada zellikle bunlardan saknmak zikredilmitir.
1224
Seyyid Kutub da bu gnahla
ilgili yle bir deerlendirme yapar: Allah'n bir ve ortaksz olduunu kabul etmek
slam inan sisteminin temelini oluturur; bu ilke ak, doru ve sade bir inan ile hayat
iin uygun olan bir dzene dayanaklk oluturmas mmkn olmayan kapal, kark ve
girift bir inan arasndaki yollarn ayrl noktasdr.
Haksz yere cana kymaktan saknmak, insan hayatnn dokunulmaz kabul
edildii bir deer ifade ettii gvenli ve huzurlu bir toplumsal hayat ile kimsenin can
gvenliinin bulunmad, hibir amelin ve yapcln huzur vermedii, ormanlara ve
maaralara zg hayat arasndaki yol ayrmn belirleyen bir zelliktir.
Ayn ekilde zina yapmaktan kanmak da, insann irkin hayvansal duygularn
stne ktnn bilincinde olduu, kar cinsle birlemesinin kan ve etin aln
gidermekten daha stn bir hedefinin olduunu dndrd temiz bir hayat ile erkek
ve diilerin sz edilen al tatmin etmekten baka bir ey dnmedii aalk ve
irkin bir hayat arasndaki yollarn ayrl noktasdr.
Bu nitelik Allah'n onurlandrd insana yakr bir hayat ile, ucuz, irkin ve
hayvanlk dzeyindeki aalk bir hayat arasndaki yollarn ayrl noktasn
belirledikleri iin, yce Allah bunlar Allah katnda yaratklarn en stn ve en
onurlular olan Rahmann has kullarnn zellikleri arasnda sayyor ve bunlarn zerine
son derece sert bir tehdit ieren bir deerlendirme yapyor: "Bu sular ileyenler
cezalarn grrler."
1225


1223
Furkan, 68
1224
Elmall, VI, s.88
1225
Kutub, X, s.566
251
Mminlerin belirtilen zelliklerinden bir dieri de Rablerinin yetlerinin
kendilerine hatrlatlmas karsndaki tutumlardr:
Kendilerine Rablerinin ayetleri hatrlatldnda ise, onlara kar sar ve kr
davranmazlar.
1226

Rablerinin yetleri ile kastedilen Kuran ve onun kapsad ahkam ile
tlerdir.
1227
Davranmaz diye tercme edilen yehirru kelimesi dmek
anlamnda olup
1228
Zemaheriye gre yette nefy edilen bu d deil sar ve kr
tutumdur.
1229
Yani onlara Allahn yetleri okunduunda ilk halleri zere kalmazlar,
1230

sanki hi iitmemi, grmemi ve anlamam gibi davranmazlar.
1231
Aksine hrsla onu
dinlemeye koyulurlar, hatrlatmay yapan kiiye ynelirler ve t alan kulaklar ve
kalplerle dinlerler.
1232

Son olarak srede mminlerin aileleri ve nesilleri hakknda dua edileri hikaye
edilmektedir:
(Ve o kullar): Rabbimiz! Bize gzmz aydnlatacak eler ve zrriyetler
bala ve bizi takv sahiplerine nder kl! derler.
1233

Bu onlarn aileleri iin Allahtan dilekleridir. stenen gz aydnlnn
mriklerin tutumu gibi dnya zenginlii asndan olmayp din ve ahiret iin olduu
aktr.
1234
Bu, Allah iin amelde bulunan, Allaha itaat eden e ve nesil demektir.
1235

Bir mmin iin ailesini Allaha itaat ediyorken grmekten daha gz aydnl

1226
Furkan, 73
1227
Kurtubi, XIII, s.81; Ebu-Suud, VI, s.231; Bursevi, VI, s.252
1228
Kurtubi, XIII, s.81; Bursevi, VI, s.252
1229
Zemaheri, III, s.295
1230
Ferra, II, 274
1231
bni Kesir, V, s.172; evkani, IV, s.89
1232
Zemaheri, III, s.295; Razi, XIII, s.114; Kurtubi, XIII, s.81; Ebu-Suud, VI, s.231
1233
Furkan, 74
1234
Razi, XIII, s.114
1235
Zemaheri, III, s.296
252
olabilecek bir ey yoktur. Ayrca Tur sresinde belirtildii zere cennette kiinin
zrriyeti kendisine katlacaktr
1236
ki bu onlarn mutluluunu tamamlayacaktr.
1237

yette belirtilen baka bir husus da mminlerin dinde nder olma isteidir.
Onlar, takva ehlinin kendilerine uyaca, hidayet bulanlarn kendileriyle hidayet
bulaca, Allaha davet eden nderler olmak istiyorlar.
1238
Bu yette bu ekilde dinde
nder olmay istemenin gerekli olduuna iaret vardr.
1239
Bu duann iki ynl olduu
sezilebilmektedir. nk takva sahiplerine nder olabilmek stn bir takvaya ve ilme
sahip olmakla mmkndr. Byle bir nderlii istemek kendisi iin de bu zellikleri
kuanmay istemek, bu ynde alp ykselme gayreti iinde olmay gerektirir. Ayrca
Ferrann iaret ettii bir gerek de udur ki, yette nder (imam) kelimesi oul deil
tekil olarak kullanlmtr.
1240
Bu durumda her mmin, szleri ve dnceleri ayn ama
kendilerinden sonra gelenlere yol gstermede ayr ayr birer nder olmak arzusu ve
ideali iindedir.
1241
Elmall bu hususta yle der: yalnz muttaki olmak deil,
muttakilerin nderi olmak arzusu ne byk gaye, ne kutsal bir dnce ve idealdir.
Dnmeli ki, Rahmann kullarnn ruhlarnn bykln gsteren bu duann iinde
bulundurduu mana ne yksek, ne toplaycdr! Bundan yksek bir fikri ilerleme, yce
gayret dnlemez.
1242

te mriklerin topluma kar bencil ve karc tutumu karsnda mminlerin
topluma kar zverili ve gayretke tutumlar budur. Mminler evlatlarn, mrikler
gibi g, zenginlik ve byklk sebebi olara grmez
1243
, ileyecekleri salih ameller ile
Allaha yaklatracak bir vesile olarak grrler.
Rahmann kullar balyla sralanan tm bu nitelemelerde ayn zamanda
mrik yapyla bir karlatrma vardr. te btn bunlar mriklerce iyice
deerlendirilmelidir. Hangisi daha hayrldr? irk toplumu mu, slam toplumu mu?

1236
Tur, 21: man eden ve soylarndan gelenlerde, imanda kendilerine tbi olanlar (var ya)! te biz,
onlarn nesillerini de kendilerine kattk.
1237
Razi, XIII, s.114
1238
bni Kesir, V, s.173
1239
Zeccac, IV, s.78; Razi, XIII, s.115; Kurtubi, XIII, s.83
1240
Ferra, II, s.274
1241
evkani, IV, s.89
1242
Elmall, VI, s.89
1243
bk. Kalem, 14; Mzzemmil, 11-14
253
Mrik tip mi, Mmin tip mi? Eer mrik, byle bir kyaslama yapar da kendini irke
iten sebeplerden kurtulur, nefsin zincirlerini krar ve tevbe ile Allaha ynelirse
karsnda Allah Gafr ve Rahm olarak bulacak, iledii ktlkleri iyilie
dntrlecektir.
Ancak tevbe ve iman edip iyi davranta bulunanlar bakadr; Allah onlarn
ktlklerini iyiliklere evirir. Allah ok balaycdr, engin merhamet sahibidir. Kim
tevbe edip iyi davran gsterirse, phe siz o, tevbesi kabul edilmi olarak Allaha
dner.
1244

Mminler iin geerli olan btn vaatler onlar iinde geerli olup ahiretteki
mkafatlar ise udur:
te onlara, sabretmelerine karlk cennetin en yksek makam verilecek,
orada hrmet ve selamla karlanacaklardr. Orada ebedi kalacaklardr. Oras ne gzel
bir yerleme ve ikamet yeridir.
1245

Grld gibi srede insann temel psikolojik zellii olan elemden kanma
ve hazza ynelme nitelii
1246
en etkin bir ekilde kullanlmtr. Korkutma ile
mitlendirme bir arada kullanlm, bu korkutma ile mitlendirme insann hem maddi
hem de manevi yapsna hitap etmitir.
1247

Btn bu itirazlar ve cevaplardan te Kurann bir hidayet rehberi olmas
hasebiyle srede hidayet srecinin btn safhalar ilenmitir; bunalm safhas,aratrma
ve karlatrma safhas, karar verme ve teslim olma safhas.
1248
Gerek terhib ieren
yetlerle gerek irk tanrlarna yaplan eletirilerle mrik kiilik bir bunalma itilmitir.
Srede Allah Teala tantlm, Kurann kayna konusunda ki itirazlar bertaraf edilmi,
gemi peygamberlerden bahsedilmi ve tabiattaki baz kevni yetler zikredilerek,
Allahn vasflar ve fiilleri, Kuran, peygamberler ve tabiat dnme ve aratrma
sahasna sunulmutur. Ayrca Allah ile batl tanrlar, cennet ile cehennem, mmin ile

1244
Furkan, 70,71
1245
Furkan, 75,76
1246
Baymur, s.73
1247
bk. Hayati Aydn, s.222
254
kafir devaml ardarda zikredilerek karlatrma istenmitir. Tevbeye davet ile de
hidayetin son merhalesi olan teslim olma noktasna ulalmtr.
Btn bunlardan sonra eer tevbe ederek teslim olma reddedilirse ilk yetinde
inzar ile balayan Furkan sresi bu durumda son bir nasihat ve bir inzar ile sona
ermektedir: (Rasulm!) De ki: (kulluk ve) yalvarmanz olmasa, Rabbim size ne diye
deer versin? (Ey inkarclar! Size Rasln bildirdiklerini) kesinkes yalan saydnz;
Onun iin azap yakanz brakmayacaktr!
1249
















1248
bk. Hkelekli, s.303 vd.
1249
Furkan, 77
255
SONU
slam vahiy temelli bir dindir. Bu sebeple slamn muarzlar balangtan
gnmze vahiy olgusuna eitli ynlerden itirazlar getirmilerdir. slam vahyi bu
itirazlara kar duyarsz kalmam, zellikle de Mekke dnemine ait srelerde bu
itirazlara karlk vermitir. Bu sebeple Furkan sresi btnyle vahye itirazlar ve
onlara verilen cevaplar konu edinmesiyle nem tamaktadr.
Furkan sresi, olayl Taif yolculuu dnnde, hicrete yakn bir dnemde
indirilmitir. Bu dnem, slama basklarn had safhaya kt, mslmanlarn
Mekkeden bir k aray iinde olduu bir zaman dilimidir. Bu dnem ierisinde
Furkan sresi vahye itirazlara verdii gl cevaplar ile Mekke mriklerini susturduu
gibi Rasulullah as. ve mminleri de teselli etmitir.
Vahye yneltilen itirazlarn bir ksm Kurana, bir ksm Kurann nuzl
ekline ve bir ksm da Rasulullahn as. bir peygamber olarak niteliklerine
yneltilmitir.
Kurana yneltilen itirazlarn temeli, Kurann Allah vahyi olmayp
Rasulullah as. tarafndan Ehl-i kitaptan yardm alnarak uydurulmu, Tevrat, ncil ve
eskilerin masallar olarak ifade edilen mitolojiden derlenmi olduu iddiasdr.
Bu itirazlara cevap olarak altnc yette, Kuran gklerin ve yerin srlarn
bilen, Gafr ve Rahm olan Allahn indirdii ifade edilmitir. Bu cevap srenin ilgili
dier yetleri ile incelendiinde grlyor ki, mriklerin mrikleri bu itiraza
srkleyen sebep Allah hakk ile tanyamamalardr. Bu yzden ilk yetten itibaren
srede Allah tantlmtr ve altnc yette belirtildii gibi, eer Allah hakkyla tannrsa
grlecektir ki vahiy Allahn rahmet sfatnn bir tecellisidir.
Altnc yette ki cevabn bir dier yn de Kurann ierii ile ilgilidir.
Kurann ieriinin incelenmesi, vahyin icaz sebebiyle bir insan mahsul
olamayacan gsterecektir. Ayrca Kurann ierdii bilgiler Tevrat ve ncil ile
karlatrlrsa yine grlecektir ki Kurann Ehl-i kitap kaynakl olmas da
256
imkanszdr. Zaten Mekkede ki Ehl-i kitabn byle bir kitab oluturacak kapasitesi de
yoktur.
Kurann para para indirilmesi ynndeki itirazlar otuz iki ve otuz nc
yetlerde cevaplanmtr. Bu indiri tarz ierdii hikmetler ve hayrlar sebebiyle tercih
edilmitir. Bu hayrlarn bir ksm Kurana, bir ksm Rasulullaha, bir ksm slam
mmetine ve bir ksm da slam dmanlarna yneliktir. Byle bir indirile Kurann
daha iyi anlalmas salanr; Rasulullhan as. kalbi, kendisine verilen moral destek,
tesellli ve hatalarnn dzeltilmesi ile sabitlenir; slam mmeti tedrici bir eitimle daha
gl yetitirilir. Ayrca inanmayanlarn ortaya att itiraz ve pheler bu yntemle
muhatap alnp en etkin bir biimde cevaplandrlr.
Rasulullahn as. niteliklerine yneltilen itirazlar ise, onun bir beer olmas
ortak noktasnda birleir. Mrikler kendileri gibi sradan bir beerin deil de bir
melein inzar ile grevlendirilmesi gerektiini savunmulardr. Srede peygamberin
melek olmasndan ziyade onun yannda inzar edici olarak bir melein bulunmas istemi
dile getirilmitir. Bununla beraber Rasulullahn as. bir beer olarak sradan oluu ve
zengin olmamas da eletirilmitir.
Rasulullaha as. ynelik itirazlara verilen cevaplarn ana dayana,
Rasulullahtan as. nce gemi olan peygamberlerin halidir. Srede rnekleri de verilen
gemi peygamberler ve onlarn sreti incelenirde grlecektir ki Allah her dnemde
peygamberlerini beer arasndan semitir ve Rasulullahn halinde yadrganacak bir
durum yoktur. Onlarn davalar birbirini destekler konumdadr.
Srede vahye itirazlar kadar bu itirazlarn temelinde yatan inkar sebeleri de ele
alnm ve izale edilmitir. Allah hakk ile tanyamama ve ahireti inkar mevcut batl
dnce sistemine dayal sebeplerken; kibir, nefse tapma, dnya sevgisi, akletmeme,
mucize beklentisi gibi psikolojik etkenler ile mevcut toplumsal ilikiler ve balar,
siyasi otoritenin tutumu gibi sosyal etkenler inkarn sebeplerini oluturmaktadr.
Srede bu inkar sebeplerinin izalesi iin daha ok kyamet ve ahiret
sahnelerinin sunulmas yoluna gidilmitir. Terib ve terhib esasyla mminlerin
ahiretteki gzel halleri ve bunun yannda inanmayanlarn kt akibetleri, kendilerini
257
inantan alkoyan sebeplerin yok oluu ve pimanla dnmesi etkin bir biimde
ilenmi, muhataplar tevbeye davet edilmitir. Srenin son yet grubunda slam
toplumunun gz alc bir tasviri yaplarak muhataplar inan ynnde isteklendirilmitir.
Furkan sresinin, veya ilikili olduu dier sreler ile beraber Furkan sresinin
mriklere verdii cevaplar ile ne derece etkili olduu srenin krk ikinci yetinin
ifadesinden gayet ak olarak anallabilmektedir; ayet tanrlarmza inanmakta sebat
gstermeseydik, neredeyse bizi tanrlarmzdan saptracakt, diyorlar.
Grlyor ki Furkan sresi gnmz msterikleri ve slam muarzlarnn da
dile getirdii Mekke mriklerine ait bir ok itirazlar ele alm ve son derece etkin bir
ekilde bunlar cevaplandrmtr. Bu sebeple Furkan sresi ve benzeri sreler zerinde
bu konu asndan yaplacak olan almalar hi eskimeyen bir gncellik kazanmakta ve
nem arzetmektedir.

















258

KAYNAKA

Kitaplar:
Akta, Aliye Mavili. Grup Sreci ve Grup Dinamikleri. 1. Basm. stanbul: Sistem
Yaynlar, 1997.
Alper, Hlya. mann Psikolojik Yaps. stanbul: Rabet Yaynlar, 2002.
Alusi, ihabuddin Mahmud b. Abdullah. Ruhul-Meani Fi Tefsiril-Kuranil-Azim.
Beyrut: Daru ihya-i Turasil-Arabiyye, ts.
Ate, Sleyman. slama tirazlar ve Kuran- Kerimden Cevaplar. 3.Basm.
Ankara: Kl Kitabevi, ty.
Avatf, Edip Seleme. Kurey Kablel-slam. Riyad: Darul-Merih, 1994.
Aydn, Hayati. Kuranda Psikolojik kna. 6. Basm. stanbul: Tima Yaynlar, 2005.
Bakllani, Ebu Bekr. cazl-Kuran. thk. maduddin Ahmed Haydar. Beyrut:
Messesetl-Ktbis-Sekafe, 1991.
Baymur, Feriha. Genel Psikoloji. 11. Basm. stanbul: nklap Kitapevi.1994.
Bilmen, mer Nasuhi. Muvazzah lmi Kelam. stanbul: Bilmen Yaynlar. 1972.
Bolay, Sleyman Hayri. Akl DA. c. II.
Bucaille, Maurce. Msbet lim Ynnden Tevrat, nciller ve Kuran, ev. Mehmet
Ali Snmez. Ankara: DB. 2001.
Buhari, Ebu Abdullah Muhammed b. smail. Camius-Sahih. stanbul: el-Mektebetl-
slami, 1979.
Bursevi, smail Hakk, Ruhul-Beyan. stanbul: Eser Kitapevi, ts.
Cerraholu, smail. Tefsir Usulu. 11. Basm.Ankara: TDV. 1997.
Cevat Ali. el-Mufassalfi Tarihil-Arab, 3. Basm. Beyrut: Darul-lm, 1970.
Crcani, e-erif Ali bn. Muhammed. Kitabut-Tarifat. 1. Basm. Beyrut: Darul-
Ktbil-lmiyye,1983.
elik, brahim. Furkan,DA. c.XIII.
259
etiner, Bedrettin. Fatihadan Nasa Esbab- Nzul Kuran yetlerinin ni
Sebepleri. stanbul: ar Yaynlar, 2002.
iek, Yakup. Tefsir Usul. Sofya: Sofya Yksek slam Enstits, 1995.
Derveze, zzet. et-Tefsirul-Hadis. ev. aban Karatay, Ahmet elen, Mehmet elen.
stanbul: Ekin Yaynlar, 1997.
Demirci, Muhsin. Kurann Temel Konular. 2. Basm. stanbul: FAV, 2003.
_____. Tefsir Usul ve Tarihi. stanbul: FAV, 1998.
_____. Vahiy Gerei. stanbul: FAV,1996.
Draz, Muhammed Abdullah. En Mhim Mesaj Kuran. ev. Suat Yldrm. stanbul:
Ik Yaynlar, 2003.
Ebus-Suud, Muhammed bn Muhammed. radul-Aklis-Selim l Mezyel-
Kuranil-Kerim. Beyrut: Daru hyait-Turasil-Arabi, ty.
Elmall, Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili. sad: smail Karaam v.dr. stanbul:
Azim Datm, ty.
Fazlurrahman. Anakonular ile Kuran. ev. Alpaslan Akgen. Ankara:Fecr
Yaynlar,1993.
el-Ferra, Ebu Zekeriyya. Menil- Kuran. 2. Basm. Beyrut: Alemil-Ktp, 1980.
Fersaholu, Yaar. Kuranda Zihin Eitimi. 2. Basm. stanbul: Marifet Yaynlar,
1998.
Gazali, Muhammed. Kurann Konulu Tefsiri. ev. ahin Gven, Ekrem Demir.
stanbul: ura Yaynlar, 2000.
Georges, Davud Davud. Edyanul-Arap Kablel-slam. Beyrut: el-Messesetul-
Camiiye,1988.
Glck, erafettin. esatir, DA, c. XI
Gker, Ltfi. Trk-slam Astronomi Bilginleri ve Gkyz Bilgileri. stanbul:
M.E.B. 1995.
Gven, ahin. ada Tefsir Aratrmalarnda Konulu Tefsir Metodu. Ankara: ura
Yaynlar, 2001.
Hatip, Abdulaziz. Kuran ve Hz Peygamber Aleyhindeki ddialara Cevaplar.
stanbul: Nesil yaynlar, 1997
Havva, Said. el-Esas Fit-Tefsir. ev. M. Beir Eryarsoy. stanbul: amil,1991.
260
Hkelekli, Hayati. Din Psikolojisi. Ankara: TDV. 1996.
bni Aur, Tahir. Tefsirut-Tahrir vet-Tenvir. Tunus: Darut-Tunusiyye, 1984.
bni Cevzi, Cemaleddin Ebul-Ferec Abdurrahman. Nzhetul-Ayun. thk. Muhammed
Abdulkerim Kazm Razi. Beyrut: Messesetr-Risale, 1984.
bni Faris, Ebul-Huseyn Ahmed. Mucmelul-Lua. thk. Zuheyr Abdulmuhsin.
1.Basm. Beyrut: Messesetur-Risale,1984.
bni Hiam, Ebu Muhammed Abdullah. es-Siretun-Nebeviyye. thk. Sheyl Zekkar, 1.
Basm. Beyrut: Darul-Fikr, 1992.
bni shak, Muhammed. Siyer. thk. Muhammed Hamidullah, ev. Sezai zel, 2. Bask,
stanbul: Akabe Yaynlar, ts.
bni Kesir, Ebul-Fida smail. Tefsirul-Kuranil-Azim. 1.Basm. Beyrut: Daru
Endls, 1966.
bni Manzur, Ebul-Fazl Muhammed b. Mkerrem. Lisanul-Arab. Beyrut: Daru
hyait-Turasil-Arabi, 1992.
bni Mesade, Ebul-Hasen Said. Meanil-Kuran. thk. Hud Mahmud Karraa, 1.
Basm. Msr: Mektebetul-Hanci, 1990.
zutsu, Toshihiko. Kuranda Allah ve nsan. ev. Sleyman Ate. stanbul: Yeni
Ufuklar Neriyat, ty.
Katba, idem. nsan ve nsanlar. 9. Basm. stanbul: Evrim Basm Yaym
Datm, 1988.
Kaln, Faiz. Felsefe ve bilim Inda Kuranda Zaman Kavram. stanbul: Rabet
Yaynlar, 2005.
Karaca, Faruk. lm Psikolojisi. stanbul: Beyan Yaynlar 2000.
Karaam, smail. En Byk Mucize Kuran. stanbul: Yeni afak, 2005.
Kasapolu, Abdurrahman. Kuranda man Psikolojisi. 1. Basm. stanbul: Yalnz
Kurt Yaynlar, 1997.
el-Kattan, Menna. Mebahis Fi Ulumil-Kuran. 17. Basm. Beyrut: Messesetr-
Risale, 1990.
Krca, Celal. Kuran- Kerimde Fen limleri. 3. Basm. stanbul: Marifet Yaynlar,
1994.
Krech, David; Crutchfield, Richard. Sosyal Psikoloji: Teori ve Sorunlar. ev: Erdoan
Gbilmez, Ouz Onaran. Ankara: Trk Siyasi limler Dernei Yaynlar. ts.
261
Kurtubi, Ebu Abdullah Muhammed. el-CamiulAhkamil-Kuran. Kahire: Darul-
Kitabil-Arabi, 1967.
Kutub, Seyyid. Fi Zlalil-Kuran. ev. M. Emin Sara, Bekir Karla, . Hakk
engler. stanbul: Hikmet Yaynevi, ty.
el-Maverdi, Ebul-Hasen Ali bn Muhammed. Alamun-Nbvve. Muhammed erif
Skker (takdim/ erh). Daru hyai Ulum, ts.
Merai, Ahmed Mustafa. Tefsirul-Merai. 5. Basm. Msr: Mustafa el-Babi, 1974.
el- Meydani, Abdurrahman Hasan Habenneke. Mearicut-Tefekkr. Dmak: Darul-
Kelam, 2000.
Mustafa, brahim; ez-Ziyad, Ahmed Hasan; Abdulkadir, Hamid; en-Neccar,
Muhammed Ali. el-Mucemul-Vasit, stanbul: ar Yaynlar,1992.
Mslim, Mustafa. Kuran almalarnda Yntem, Konulu Tefsire Metodik Bir
Yaklam. ev. Salih zer. 1. Basm. Ankara: Fecr Yaynlar, 1993.
Nesefi, Abdullah bn Ahmed. Medarikut-Tenzil ve Hakaikut-Tevil. 1. Basm.
Beyrut: Darul-Kalem,1989.
Nursi, Said. aratl-caz. ev. Abdulmecid Nursi. stanbul: Envar Neriyat,1995.
_____. Szler. stanbul: Szler Yaynevi,1996.
Rab el-sfehani. el-Mfredat Elfazl-Kuran. thk. Safvan Adnan Davudi 3. Basm.
Dmak: Darul-Kelam, 2002.
Razi, Fahrettin. Kelama Giri el-Muhassal. ev. Hseyin Atay. 1. Basm. Ankara:
T.C. Kltr Bakanl Yaynlar, 2002.
_____. en-Nbvvet ve Ma Yetealleku Biha. thk. Ahmed Hicazi es-Saka. 1.Basm.
Beyrut: Daru bni Zeydan, 1986.
_____. Tefsiri Kebir. 3. Basm. Beyrut: Daru hya-i Turasil-Arabi, t.s.
es-Sabuni, Muhammed Ali. et-Tbyan Fi Ulumil-Kuran. stanbul: Dersaadet, ty.
es-Sadr, Muhammed Bakr. Kuran Okulu. ev. Mehmet Yolcu. 3. Basm. Ankara:
Fecr Yaynlar, 1996.
Suyuti,Celaleddin. Esbabun-Nzul. Kahire: Darul-Menar, ty.
_____. el-tkan Fi Ulumil-Kuran. 1. Basm. Beyrut: messesetl-Ktbs-
Sekafiyye,1996.
Suru, Abdulkerim. Evrenin Yatmaz Yaps. ev. Hseyin Hatemi, 3. Basm.
stanbul: nsan Yaynlar, 1995.
262
ehhate, Abdullah Mahmut. Ehdafu Klli Sre. Msr: Darul-Msryye lil-Ktp,
1993.
engl, dris. Kuran Kssalar zerine. zmir: Ik Yaynlar,1994.
evkani, Muhammed Ali. Fethul-Kadir. 2. Basm. Msr: Mustafa el-Babi, 1964.
Tabatabai, Muhammed Hseyn. Tefsirul-Mizan. ran: Messese Matbaa-i
smailiyyin, 1973.
Taberi, Muhammed bn Cerir. Camiul-Beyan Fi Tevilul-Kuran. thk. Dr. Abdullah
b. Abdulmuhsin et-Trki,1.Basm. Riyad: Daru Alemil-Ktp, 2003 .
Topalolu Bekir. slam Kelamclarna ve Filozoflarna Gre Allahn Varl (isbat-
Vacib). 9. Basm. Ankara: DB. 2001.
Ulutrk, Veli. Kuran Allah Nasl Tantyor. zmir, Nil Yaynlar,1994.
Vahidi, Ebul-Hasan Ali bn Ahmet. Esbab- Nzul. thk. Kemal Beyuni Zelul, ev.
Necati Tetik, Necdet al. Erzurum: htar Yaynlar. ty.
Vehbi, Mehmed. Hulasatul-Beyan. 4. Basm. stanbul: dal Neriyat, 1968.
Yakup, Adem. Kuran Mucizeleri. 1. Basm. yy. Nesil Matbaas, 2003.
Yavuz, Yusuf evki. Kuran- Kerimde Tefekkr ve Tartma Metodu. Bursa: lim
ve Kltr Yaynlar, 1983
_____. cazl-Kuran, DA. c.XXI.
Yldrm, Suat. Kuranda Uluhiyet. stanbul: Kayhan Yaynlar. 1987.
Yolcu, Mehmet. Kuranda nkar Psikolojisi. stanbul: ra Yaynlar, 2004.
_____. Kurann Zihniyeti Deitirmesi. stanbul: Eyll Yaynlar, 2003.
Zeccac, Ebu shak brahim bnis-Seriyy. Meanil-Kuran. thk. Abdulcelil Abduh elbi
1.Basm. Beyrut: Alemil-Ktp,1988.
ez-Zahravi, Ahmet Muhammed. rneklerle Konulu Tefsir. ev. Fatih Kesler. Ankara:
Aka Yaynlar, 2002.
Zemaheri, Carullah Muhammed b. mer. el-Keaf An Hakaiki Gavamidit-Tenzil
ve Uyunil-Ekavil Fi Vucuhit-Tevil. 1.Basm. Kum: Mektebetul-lamil-
slami, ts.
ez-Zerkani, Muhammed AbdulAzim. Menahilul-rfan Fi Ulumil-Kuran. Kahire:
Daru hyail-Ktbil-Arabiyye, ty.
263
Zerkei, Ebu Abdullah Bedrettin. el-Burhan Fi Ulumil-Kuran. thk. Muhammed
Ebul-Fazl brahim. Kahire: Daru hyail-Ktbil-Arabiyye, 1957.
























264
Sreli Yaynlar:
Gngr, Mevlt. Kurann Peyderpey ndirilmesindeki Hikmetler, Diyanet, Say:3,
1988.
Krca, Celal. Teblii Metodu Asndan Kurann Nzulu Kayseri: E...F.D.
say.1,1983.
Ulutrk, Veli. Kuran- Kerime Gre nkar ve nkar Amilleri A...F. dergisi say:7,
yl: 1986.
Yldrm, Suat. Kurann Tenciminin Eitici zellii Yeni mit, Say:8 Yl:2,1990.



















265
Baslmam Doktora Tezi:
Aydn, Ali Rza. Dini nkarn Psiko-Sosyal Nedenleri. Samsun, 1995

You might also like