You are on page 1of 225

YEDNC AFAK

ANNA SEGHERS

dl dizisi : *1+ birinci basm : aralk 1976, dizgi : bilgi basmevi, bask : uur basmevi, cilt : numune ciltevi kapak dzeni : sait maden

YEDNC AFAK

ANNA SEGHERS

trkesi : ahmet cemal - hle kuntay

DEER YAYINLARI

Bu kitab, Almanya'nn lm ve yaayan btn antifaistlerine adyorum.

Anna Seghers

"Dndmz buydu, o korkun sabahn iersinde... Kkmz yle kurutulacakt ki. Yeryznde tek bir tank bile brakamadan yitip gidecektik... Ulusumuz, tarihte bir ulusun yaayabilecei en korkun yazgya urayacak, iki kuak arasnda bombo bir alan yaratlacakt; bir sonraki, ncekinin yaadklarn bilmesin, bayra onun brakt yerden alamasn diye..." "Yedinci afak"tan

nsz
ASIL ad Netty Radvanyi olan Anna Seghers, 19.11.1900 ylnda, Almanya'nn Mainz kentinde dodu. 1920'de liseyi bitirdikten sonra Kln ve Heidelberg niversitelerinde tarih, sanat tarihi ve Sinoloji (in uygarl ve dili) renimi yapt. 1924'te Rembrandt'm Yaptlarnda Yahudiler ve Yahudilik balkl teziyle doktorasn verdi. 1925 ylnda Macar yazar ve toplumbilimcisi Laszlo Radvanyi ile evlendi. 1928'de Komnist Partisi'ne ve Proleter - Devrimci Yazarlar Birlii'ne girdi. Bir yl sonra, Harkov'da toplanan Uluslararas Devrimci Yazarlar Birlii Kongresi'ne katld (1). 1933'te, kitaplar Almanya'da iktidara gelen Nazilerce yasaklannca, Paris'e kat ve orada antifaist dergiler ve yaynevleri iin alt. Gerek Neue Deutsche Blaetterin yaymclarndan biri olarak, gerekse uluslararas yazarlar kongrelerine katlarak, Alman antifaist edebiyatnn ba----------------------------------------------------------------------------------------------------------------Handbuch der deutschen Gegenwartslitoratur - Hermann Kuniscn s. 548-549.

temsilcisi oldu; srgndeki Alman yazarlarnn yararlarn savunmak iin aba gsterdi1940'ta Hitler ordular Paris'e yaklanca nce Marsilya'ya, bir y sonra da Meksika'ya kat. Meksika'da baka Alman yazarlar ile birlikte Freies Deutschland (zgr Almanya) gazetesini kurdu, Heinrich Heine Kulb'nn yneticiliini yapt. Savan bitiminden sonra, 1947 ylnda Almanya'ya dnerek Dou Berlin'e yerleti. Orada 1945'te kurulan ve Almanya'nn demokratik yoldan yenilenmesini amalayan Kltr Birlii'nin ikinci bakam oldu. Alman Sanat Akademisi yeliine ve 1952'de kurulan Demokratik Alman Cumhuriyeti Yazarlar Birlii Ba* kanlna seildi. 1947'de Bchner dl'n, 1951 ve 1959'da olmak zere iki kez Demokratik Alman Cumhuriyeti Ulusal dl'n, 1951 ylnda da Stalin Bar dl'n kazand. Benimsedii sosyalist gr her zaman gerek bir insancllk ve smr tanmaz bir sorumluluk duygu-suyle birletiren Anna Seghers, edebiyat dnyasna Aufstand der Fischer von St. Barbara (St. Babara' l Balklarn Ayaklanmas) adl doksan sayfalk uzun yksyle atld. 1928 ylnda yaymlanan ve nl ynetmen Erwin Piscator tarafndan 1928 Kasm adiyle Sovyetler Birlii'nde filme alman bu yaptnda, yazar, Brtanya balklarn ezen smr dzenini sergiler. Gerek tad mesaj, gerekse biimleme asndan tam anlamyle devrimci nitelik tayan yapt, ierdii coku esinden uzak, ksa tmcelerle rl ve uzun yorumlardan bilinli olarak kaman anlatmla yazarn daha sonraki yaptlarna egemen olacak zellikleri de belirler. Kleist'm yklerindeki tekniin yeni bir uygulamasn getiren St. Barbara'l Balklarn Ayaklanmas, bu nitelii ile Yeni Nesnellik (Neue Sachlichkelt) akmnn en nemli belgelerinden biridir (1). Bu yapt, Seghers'e Kleist dl'n kazandrd. Seghers'in edebiyat hayatnda ikinci nemli yapt, Auf dem Wege zur Amerikanischen Botschaft (Amerikan Bykeliliine Giderken) adn tayan ve 1930' da yaymlanan yksdr. Bu ykde ilk kez tarihsel bir olay ele alan Seghers, Sacco ve Vanzetti adlarnda talyan asll iki Amerikal grev yneticisinin 1920 ylnda cinayet suuyle tutuklanmalarn ve 1921'de adalete uygunluu ok kuku gtrr bir yarglama sonucu lm cezasna arptrlmalarn ilemitir (2). 1932 ylnda yaymlanan Die Gefaehrten (Yoldalar) adl yk, Birinci Dnya Savan izleyen ilk devrimci dalgann knlsn konu alr. eitli uluslardan olan savalar, devrimin uluslararas niteliini simgelerler. yk, hapishane, ikence, sorgu ve ldrme sahneleriyle doludur. Btn bunlar, o zamann Horthy, Pil-sudski, Mussolini ve an Kay ek rejimlerinin belirleyici zellikleridir. yknn banda ise, 1919 ylnda Macaristan'da olan kanl olaylara yer verilmitir. Anna Seghers'e dnya apnda n kazandran yapt, 1941 ylnda yaymlanan Yedinci afak, asl adiyle Das Siebte Kreuz adl roman oldu. Yazar, bu romannda Hitler Almanya'snda bir toplama kampndan kaan yedi tutuklunun yksn anlatr. Biraz aada bu yapt zerinde daha ayrntl duracaz. Anna Seghers'in anlatm, srgnde geirdii son yllarda olgunluun doruuna ve eskiye oranla ok daha youn bir duyarllk dzeyine ulat. 1944'te yaym--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------1) Yeni Nesnellik, davurumculua kar kan vo aorcoklere dnlmesini, bu arada kiisel deerlendirmelerden kanlmasn ngren bir akmdr. 2) Literatr und Revolution-die Schriftstollor und der Kommuns-mus Jrgen Rhle s. 193.

lanan Transit ve 1948'de yaymlanan Ausflug der toten Maedchen (l Kzlarn Gezintisi) bu gelimeyi sergileyen iki yapttr, ilk kez 1944'te spanyolca evirisi jkan, Almanca asl ise ancak 1948'de yaymlanabi-len Transit, 1940 ylnda Nazilerden kaan ve Marsilya limannda toplanan, her ulustan gelme kaaklarn yksn konu alr. Bir an nce canlarm kurtarmaktan baka bir ey dnmeyen btn bu insanlar, kurtulularna eyrek kala kendilerini bir baka almaz duvann, g ilemleriyle uraan makamlarn sonu gelmez brokrasisinin karsnda bulurlar. Atmosfer, bo umutlardan, en derin korku uurumlarndan ve rvet isteklerinden rldr. Seghers, o atmosferi yle yanstr romann bir yerinde : Kayordu herkes; or lada ne varsa geiciydi. Biliyorduk geici olduunu, ama ne zamana dein, bunu bilemiyorduk ite. Yalnzca yarna kadar myd, yoksa haftalar, aylar, dahas yllar alr myd; ya da btn bir yaama dnebilir miydi..? Seghers'in bu roman, Brecht'in Kaaklardan Konumalar; 1941-1944 (Flchtlingsgespraeche) ve Klaus Mann'n Yanarda (Der Vulkan) adl yaptlarnn yan sra, bireysel ekimeleri ve trl sorunlaryle kaaklarn yaamn en canl biimde yanstan romanlar arasnda yer alr. Kafka'nm atmosferiyle benzerlik ise ak seiktir; bu romann kahramanlar da kendilerini alabildiine gl, ama niceliinin zmlenmesi olanak^ sz stmakamlar karsnda bulurlar ve yaamn anlamszlna ilikin bir duygunun basksna karn, kargaa iersinde mantksal balantlar bulmaa abalarlar. kinci Dnya Savandan sonra Almanya'nn Sovyet igali altndaki blgesine geen Anna Seghers, burada ilk kez sosyalizmi bir toplum dzeni olarak grd. ller Gen Kalr (Die Toten bleiben jung) adl romann Dou Berlin'de bu gzlemlere ve srgndeyken tuttuu notlara dayanarak kaleme ald. Bu yapt, Anna Seghers'in sosyalist gerekilii ilk uygulama denemesidir. Bu romannda yazar, Almanya'nn 1918'den sonraki gelimesini temel alarak emeki snfnn uluslararas kavgasn sahneler halinde sergiler. Seghers, ayn konuyu ller Gen Kalr dan sonra da ilemeyi srdrm, Karar (Die Entscheidung, 1959) ve Das Vertrauen (Gven, 1968) adl romanlaryle ilkini bir l iersinde birletirmitir. Seghers'in Yedinci afak adl roman, bir anlamda yazarn Marksist eletirmen Georg Lkcs ile tartmalarnn bir rndr (1). Bu tartmann gerek edebiyat ve dnce alanndaki yeri, gerekse zerinde durduumuz yapt bakmndan tad nem asndan, birka sz sylemek yararl olacaktr. 1933'ten hemen sonra Almanya'dan kmak zorunda kalan sosyalist yazarlar arasnda edebiyata ilikin nemli tartmalar patlak verdi ve bu tartmalar, Georg Lkcs ile Anna Seghers arasndaki yazmalar srasnda doruk noktasna vard. Tartmann ilk kayna ise, Nasyonal Sosyalistlerin iktidar ele geirilerinin, sosyalistler arasnda yaratt d krklyd. Bu iktidar deiiklii biroklarnn kafasnda nerede yanl yaptk? sorusunun domasna yol at. 1935'te Brksel'de yaplan Alman Komnist Partisi kongresinde kktencilie radikalizme, demokrasiye ve sosyal demokratlara kar klmasna son verildi ve Halk Cephesi nin kurulduu iln edildi. Kongreye katlan yelerin dncesine gre kktencilik, demokrasi ve sosyal demokrat dmanl, Komnist Partisinin umutsuz biimde toplumdan kopmasna, yalnz kalmasna yol amt. Georg Lukcs, kongrede saptanan yeni politikay edebiyat ala--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------1)Lukacs-Seghers tartsmasm.n tm Idn bkz.: Dialog und Kont-roverse mit Georg Lukacs- der Methodenstrelt deutscher soz,al,s-tischer Schriftsteller, s. 204 - 248.

nna da uygulad. Solcu yazarlarn da gerekte halktan koptuklarn ileri srerek avangart (nc) yazarlara, yani Ernst Blach'a ve bu arada kendi kendisine, baka deyile Roman Kuram (Thorie des Romans, 1920) ve Tarih ve Snf Bilinci (Geschichte und Klassenbewusstsein, 1923) adl yaptlarn yazar olan eski Lu-kcs'a da tavr ald. Lukcs^a gre politik adan kullanlabilecek yazarlar, Joyce ve Dos Passos gibi avangart sanatlar deil, ama Gorki, Rolland, Thomas ve Heinrich Mann gibi gereki yazarlard. Birinciler, tam gerei deil, ancak onun krntlarn verebiliyorlar, okur kitlesince ne anlalabilen, ne de onlar balayc nitelik tayan birtakm kiisel izlenimleri ve dnceleri yanstyorlard. Gereki yazarlara gelince, onlarn yaptlar, kaynan dorudan doruya yaamda bulan sorulara verilen doyurucu karlklarla doluydu. Lukcs'n bu grne kar kan Anna Seghers'e greyse gerek sava srasnda, gerekse savatan hemen sonra kullanlan aynalar byk bir ounlukla toplumsal gerei deil, fakat arptlm gerekleri, baka deyile gereklikle ilgisi bulunmayan durumlar yanstmt. Byle bir ortamda krnt da olsa geree rastlayabilmek, byk bir eydi ve bu krntlar yeni bir dzenin temeli olabilirdi. Lukcs' tedirgin eden nokta, edebiyat alannda balam olan kargaayd. Bu nl eletirmen, hangi tr yaptlarn topluma yol gsterici olma niteliini tayabilecei konusunda bir l bulmakta glk ekiyordu. Zaman, Lukcs'n l edindii gereki yazarlarn da eski yerlerini koruyamadklarn gsterdi. Olay, elikilerle dolu bir zaman parasnn elikili bir edebiyatn doumuna yol a m asyd, o kadar. Lukcs, Yedinci afak adl yapta da kendi anlay dorultusunda eletiriler yneltti. Bu romann, fazimin en korkun uygulama biimlerinden birini yansttn, ama olaylarn getii dnemin temellerine gereince inmediini ileri srd. Seghers'e gelince o, bulabildii gerek krntlarndan yararlanmakta direndi. Sanatnn bu direniinde hakl olduunu yine zaman kantlad. Lukcs'n dorultusundaki eletirilerin ard bugn de kesilmemitir geri. Ama Seghers'in u sorusu da - o dnem asndan - tm geerliliini korumaktadr : O dnemin temelleri gzel, ama biliniyor muydu, biliyor muyduk, doru yanstlm myd bu temeller? Yoksa gerek, bir elikiler anaforunun dourduu korkun bir faizmin varl myd yalnzca?

AHMET CEMAL

birinci blm
numaral barakann o dar duvar boyunca uzanan yedi nar aac kadar ilgin aa, o gne dein belki de hi ke-silmemiti lkemizde. Aalarn gvdeden yukar ksmlar daha nce - ilerde aklayacamz - baka bir nedenle budanp atlmt. Gvdelerin omuz yksekliine rastlayan noktalarna ise, enine tahtalar aklmt; bu yzden yedi nar, uzaktan bakldnda, yedi ha gibi grnyordu. Ad Sommerfeld olan yeni kamp komutan, greve balar balamaz bunlarn tmn ufak ufak kestirip yakacak odun yaptrtt. Sommerfeld, yerine atand Fahrenberg'ten farklyd. Eski sava Fahrenberg, Seeligenstadt Fatihi diye de anlrd, babas, bugn bu kentin pazar alannda bir nal-buriye dkkn iletiyor. Yeni kamp komutan, savatan nce, Afrika'da smrge subay olarak grev yapmt. Savatan sonra ise yal binba Lettow-Vorbek ile birlikte kzllarn elindeki Hamburg zerine yrmt. Bunlar ok sonralar rendik. Birinci komutann korkun ve ne zaman patlak verecei nceden kestirilemeyen acmasz davranlarda bulunan bir deli olmasna karlk, yenisi, arbal ve yapacakla

18/yedinci afak rnn tm nceden kestirilebilen bir adamd. Fahrenberg, anszn hepimizi dvdrtebilirdi. Sommerfeld ise tmmr dar kartp sraya sokturabilir, sonra da sradaki her drdnc adam pataklatrd. O gnlerde bunu bilmiyorduk daha. Bilmemiz neyi deitirebilirdi ki? Aalarn alts birden kesildiinde ve sonra yedincisi de onlar izlediinde iimizi dolduran duygu karsnda nemli saylabilir miydi? Eli kolu ba-Icnmlmz ve srtmzdaki tutuklu giysileri gz nnde tutulduunda, kk bir zaferdi bu, hi kukusuz. Ama ne de olsa, Tanr bilir, ne zamandan bu yana, insana ilk kez gcn alglatan bir stnlkt. O g yeterince llp biilmiti o gne dein; dahas biz bile onu yeryz'nde says ok olan hi bir olaanst yan bulunmayan, ller ve saylarla sap-tcnabilir bir g olarak deerlendirmitik. Oysa bu anszn; her trl lnn tesine taabilen, ne yapaca kestirilemeyen tek gt. O akam, ilk kez olarak, bizim barakalarmz da stld. Hava, o gn dnmt. Dkme demirden yaplma kk sobamz besleyen birka tahta paras, o odunlarn arasndan m alnmt, bunu pek kesinlikle bilemiyorum bugn. Ama, o akam byle olduundan emindik. Hem stmz kurutmak iin, hem de atein allmadk grn yreklerimizi cokuyla doldurduundan, kk sobann bana mtk. Nbeti, arkasn dnm, alglayamad bir zorlamann etkisiyle demir parmaklkl pencereden dar bakmaa balamt. Bir sis perdesinden daha kaln olmayan serpinti; anszn gl bir esinti amarlarnn zaman zaman baraka duvarlarna savurduu saanak dalgalarna dnmt. Ve nihayet bir nbetinin, bir SA- yesinin, grevinden tr duygular nasrlam birinin bile bakalaryle paylat bir olgu vard; sonbaharn geliini o da ylda ancak bir kez grebilirdi. Odunlar trdyordu. ki kk mavi alev, kmrlerin de yanmaa baladn gsteriyordu. Ancak be krek kmr almamza rin verilmiti; bu kadar, esintilerin kol gezdii barakay ancak birka dakika in stabiliyor, eyalarmz kuyedinci afak /19 rutmamza yetmiyordu bile. Ama, bizler, dncelerimizde bu olanakszlklara varmamtk henz. Yalnzca, gzlerimizin nndo yanan tahta paralarn seyrediyorduk. Hans, nbetiye yan gzle bakarak, dudaklarn oynatmakszn, trd-yor, demiti. Erwin de, Bu yedincisinin tahtalar, diye eklemiti. Belli belirsiz, tuhaf bir glmseme yaylmt imdi btn yzlere. Umut ve alay, gszlk ve yreklilik karm, anlam bakaca bir eyle kartrlmas olanaksz bir glmseme. Soluumuzu tutmutuk. Yamur kimi zaman tahtalara, kimi zaman inko dama vuruyordu. En gencimiz Erich, ksa, ok ksa bir bakla, kendisinin ve bizlerin odak noktasna dnm bir bakla soruvermiti : imdi nerededir acaba? 1 Ekim balarnda, Franz Marnet adnda biri, Taunus blgesinde Schmiedtheim belediyesinin snrlar iersinde kalan ve hsmlarnn olan iftlikten bisikletiyle kt. O gn, her zamankinden birka dakika erken davranmt. Orta boylu, tknaz, otuz yalarnda bir erkekti Franz. Sakin yz izgileri vard; hatta bakalaryle olduu romanlar bu izgiler uykulu diye bile nitelendirilebilirdi. Ama, o saatta, yolun en sevdii kesiminde, tarlalardan oseye uzanan dik inite, yznden gl v katksz bir yaama sevinci okunmaktayd.

lerde Franz'n o gnk durumunda nasl neeli olabildiine akl erdirilemeyecektir belki de. Gelgelelim Franz neeliydi o gn; dahas, bisikleti iki tmsei aarken sarsldnda; kk ve keyifli bir lk bile att. Dnden beri Mangold'larda komu tarlay gbrelemekte olan koyun srs, yarn hsmlarnn elma aalaryle dolu ayrna gtrlecekti. Onun iin, elma toplama ini o gn bitirmek istiyorlard. Gl biimde birbirlerine sarlarak, soluk mavi gkyzne kenetlenen otuz be kkrdakl dal, altn renkli elmalarla doluydu. Yemiler ylesine olgun ve yzeyleri ylesine ptrszd ki, sabahn ilk klarnda saysz kk gneler gibi parlyorlard.

20/yedinci afak Franz, elma toplama iine katlamad iin zgn deildi. Srf bir cep harl uruna iftilerle yeterince uzun bir zaman didimiti. Ama, yllar sren isizlikten sonra bu ura, yine de kretmee deer olmutu; ayrca amcasnn iftlii de sakin ve ok dzenli bir adamd amcas, bir alma kampndan ok daha iyiydi, hi kukusuz. 1 Eyllden bu yana, nihayet, fabrikaya gitmee balamt. Bu, her bakmdan houna gidiyordu. Kendisinin yan sra, btn bir k boyunca belli bir para deyen bir konuk olarak yanlarnda kalaca iin, hsmlar da honuttular bu durumdan. Franz, komu iftliin yanndan geerken Mangold'lar, merdiveni, srklar ve sepetleri kocaman armut aalarnn yanna tamaktaydlar. En byk kzlar olan Sophie, ilk olarak merdivene trmanrken, Franz'a bararak bir eyler syledi. Gl, neredeyse tombul diye nitelendirilebilecek bir kzd Sophie, ama hantal deildi. El ve ayak bilekleri incecikti. Franz, ne dediini anlamad geri kzn, yine de bir an dnp gld. Bir para olmann duygusu cokuyla doldurmutu iini. Dar boyutlarn dorultusunda duyanlar ve davrananlar iin g anlalr bir kiiydi. Byleleri iin bir para olmak, bei bir ailenin, bir toplumun ya da bir sevginin paras olmakt. Franz iin ise bu, srf bu topran, o topran insanlarnn, Hchst'e giden sabah vardiyasnn bir paras olmak ve her eyden nce yaayanlar arasnda yer almak anlamn tayordu. Marnet'in iftliinin evresini doland zaman, yumuak bir eimle sis denizine doru uzanan arazinin tamamn nnde grd. Bulunduu yerin biraz daha aasnda, anayolun altnda oban aln ayordu. Sr aldan kt ve, bir bulut kadar sessir ve youn, srta yapverdi. Hemen ardndan bu bulut, daha kk bulutlara ayrld, bir byyp bir klmee balad. Schmiedtheim'l olan oban da bararak Franz'a bir eyler syledi. Franz glmsedi. Ernst, boynundaki o gz alc krmzlktaki etkisiyle obana hi mi hi benzemiyordu. Islak gz gecelerinde, yumuak yrekli kyl kzlar kylerinden kp onun tekerlekli kulbesine gelirdi. Arazi,obann aryedinci afak/21 kasnda yumuak ve geni dalgalarla aa doru uzanyordu. Ren nehri bu noktadan grnmyordu henz. Trenle daha hemen hemen bir saat uzaklktayd. Ama, belliydi artk.

Tarlalaryle, yemi aalaryle ve daha aada balaryle bu geni srtlar, buralara dein kokusu gelen fabrika duman, tren yollarnn ve teki yollarn gneybatdaki kvrnts, sisin iersinde yer yer parlayan noktalar, ve btn bunlarn yan sra. sanki koyunlar deil de, bir orduyu gzlermi gibi, bir kolunu kalasna dayam, bir ayam ne uzatm duran, krmz atkl obann kendisi de Ren'in bir parasyd - Ren nehri demekti. Buralar iin, son savan mermilerinin, bir nceki savan mermilerini yerin altndan uratt topraklar, denirdi. Gerek bir srada deildi bu tepeler. Paz'arlar can isteyen her ocuk baka bir kydeki hsmlarn ziyaret edebilir, kahve iip pasta yedikten sonra akam anlar alana dein yine evine dnm olabilirdi. Ama, te yandan bu tepeler zinciri dnyann uzun kenarn saptayan snr izgisiydi. Snrn tesinde vah ve bilinmeyen topraklar uzanyordu. Romallar, imparatorluklarnn snrn bu tepelerden geirmiti. Keltlerjn gne mihraplarn bu tepelerde yakmalarndan sonra, nice kuaklar can vermi, yle ok sava yaplmt ki, sonunda Romallar, yeryznn egemenlik altna alnabilir ksmnn snrlarnn bir daha deimemecesine saptandna, oturulabilir duruma getirildiine inanabilmiti. Oysa kent, armasna kartal ve ha deil, ama Keltlerin gne yuvarlan, Marnet'in elmalarn olgunlatran gnei almt. Tm uluslardan gelme askerler ve onlarla birlikte yeryznn tm tanrlar, kontle-rin ve kylerin tanrlar, Yahudilerin ve Hristiyanlarn tanrlar, Astarte ve sis, Mithras ve Orpheus, burada toplanmt. Burada, Schmiedtheim'l Ernst'in, bir kolu kalasnda, bir aya no uzanm durduu yerde vah topraklarn sonu gelmiti. obann boynundaki atknn bir ucu kalkkt; nrokli bir esinti varn',; <|ibi Arkasndaki vadide, yumuak <m pordele-rlyle kapl nno klarnda halklar kaynamt. Kuzey ve gney. dou ve bat birbirine akmt; toprak. bunlarn hi birine, zg kalmam, yine de herbirinden bir eyler korumutu.;

22/yedinci afak oban Ernst'in arkasnda uzanan topraklarn kazanndan zengin ve alacal kabarcklarn havaya ykselip, ama ykselir yk-selmez de patlayp dalverdiini grmt. Ne bir snr ir-gisi, ne bir zafer ant ve ne de ordularn gemesi iin yaplm yollar kalmt bunlarn ardnda; yalnz, kadnlarnn ayak bileklerinde tadklar birka krk altn halka. Ne var ki bu kabarcklar dler kadar direnli, dler kadar glyd. Ve oban, imdi ayn topraklarda alabildiine bir umursamazlkla, gururla duruyordu, sanki btn bunlar biliyordu da onun iin byleydi, ve belki de, btn bunlar bilmemesine karn, yine de gerekten onun iin byle bekliyordu. telerde, osenin otoyoluna baland yerde. Main nehrini aacak bir nokta aranrken. Franklarn ordusu toplanmt. Gsn inanc zrh etmi, beline Tanr kelmnn klcn asm olan o din adam, buradan, Mangold ve Marnet iftliklerinin arasndan geerek henz insan aya basmam vah blgelere girmi, yannda Protestanl ve elmalar alama sanatn getirmiti. oban Ernst, bisikletli adama doru dnd. Terletmee balayan atky boynundan ekip, bir sava iaretini savurur-casna tarlaya frlatt. nsan bunun, binlerce ift gzn nnde yaplan bir hareket olduuna inanabilirdi. Ama obana dikili olan. yalnzca kk kpei Nelli'nin gzleriydi. oban, imdi yine o taklit edilmesi olanaksz, alayc-yksekten bakan tavrn

almt, ancak bu kez arkas yola, yz ise dzle, Main'n Ren'o dkld yere dnkt. Tam bu noktada Mainz kenti vard. Kutsal Roma-Cermen mparatorluu'na imparatoru seen prensler veren Mainz' kenti. Ve Mainz ile Worms arasndaki engebesiz topraklar, kynn tm, imparatoru semek iin gelonlerin adrlaryle dolard. Her yl yeni bir eyler olurdu hu lopmklarda. Buna karlk tatl, puslu gnein elmalar olgunlatrmas, arabn dinlenmesi her yl yinelenir, insanlarn abalar ve trl skntlar her yl ayn kalrd. nk arap, herkesin her ey iin gereksindii bir nesneydi. Piskoposlar ve byk toprak sahipleri; imparatorlarn semek, rahiplerle valyeler tarikatlarn kurmak, Hal Seferlerine katlanlar da Yahudileri yakmak iin nce arap ierlerdi. Mainz alannda drt yz Yahudiyi birden yakmlaryedinci afak/23 d. Alan, bugn de Brand adn tar!1). Kutsal Roma-Cermen mparatorluu'nun kne karn, byklerin lenleri nee ve grkemini koruduunda kilise prensleriyle teki prenslerin araba olun susuzluklar srmt. Jacobin'ler de zgrlk aalarnn evresinde dans ederlerken cokularn arapla pekitirmilerdi (2). Yirmi yl s0nra Mainz kprsnde nbet tutan yal bir asker, byk ordunun son krntlar paavralar iinde ve bitkin yzlerle nnden geerken bir baka geii, bir zamanlar yine kendisi nbetteyken Fransz devriminin renkli bayrann, insan haklar sancann zaferle geiini anmsam ve yksel sesle alamt. Her yeri, bu topraklar bir sessizlik kapamt daha sonra. 33 ve 48 yllar, birer ince kan izgisi gibi, bu topraklarda da iz brakmt. Ardndan, bugn ikincisi diye nitelendirdikleri bir imparatorluk gelmiti. Bismarck, snn belirleyen srklar topraklarn evresinden deil, Prusya'liar jjn tampon blge olsun diye ortasndan geirmiti. nk, bura 'sakinleri yle srekli bakaldrma eiliminde degnierdi ama, balarna pek ok ey gelmi, daha da gelecek, 0|an insanlar gibi, ar umursamazlk iersindeydiler. Okul ocuklarnn, Zahlbach'n ardnda yere uzandklarnda duyduklarij gerekten Verdun savann grltleri mi, yoksa trenlerden ve ordularn yrynden sarslan topran sesi miydi yalnzca? Bu ocuklarn iinden daha sonra yarglananlar 0idu. Kimilerini dmana kardee davranmakla, tekilerini de raylarn altna patlayc madde yerletirmekle suladlar. Sulamalar ileri srlrken, mahkeme binasnn zerinde mttefik komisyonunun bayra dalgalanyordu. O bayraklarn krmz siyah sar bayraklarla deitirilmesinin zerinden on yl bile gemedi unun urasnda. 144. Pi--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------1) Brand, Almancada yangn anlamna gelir. 2) Aa, zglk simgesi olarak ilk kez 1790 ylnda, Fransz devriminde, jakobinlerce Arbres de la liborto ad altnda kullanld. Amerikan bamszlk sava srasnda da zellikle kavak aalar zgrlk simgesi sayld.

24 / yedinci afak

yade Alay yine ilk kez akrtlarla kprden getiinde, ocuklar bile ksa gemii anmsayabildiler. Ya akam etraf1 stan enlik! Ernst, yukarlardan, durduu yerden grebilmiti. Akarsuyun ardndaki kent, bir k ve coku seline kaptrmt kendini, ve binlerce kk gamal ha suda yakamoz-lanmt. Cad kazanndan yaklma alevciklerle bezenmi gamal halar. Tanyeri aarp da akarsu kenti ardnda braktnda sakin, mavimsi grilii, saydamln korumay srdrmt. Oysa, sayszd o gne dein yannda srkledii rtbe iaretleri ve bayraklar. Ernst, atksn dileriyle tutmu getiren kk kpeine bir slk ald. te bu nokta imdi bulunduumuz. Ve olaylar yaamakta olanlar, bizleriz. 2 Tarla yolunun Wiesbaden osesiyle birletii yerde bir maden suyu bfesi vard. Franz Marnet'in hsmlar yazn her akam, canl trafik yznden gerek bir altn yumurtlayan tavuk haline gelen bu bfeyi zamannda kiralayamadklar iin kendilerine kzmaktaydlar. Franz erken saatta ayrlmt evden. Yalnz yolculuk etmeyi sever, Taunus kylerinden her sabah Hchst boya fabrikalarna akan bisikletliler seline karmaktan holanmazd. Bu yzden tandklarndan birini, Butzbach'l Anton Greiner'i bfenin yannda kendisini bekler bulunca biraz keyfi kat. O gl, ar yaam sevinci annda uup gitmiti yznden. Donuklamt. Yaamn belki de gzn krpmakszn, nedenini sormakszn harcayabilecek bir insan olan Franz' kzdran olaylardan biri de, Anton Greiner'in bfenin yanndan alveri yapmakszn hi bir zaman gememesiydi Hchst'te gzel ve kendisine bal bir sevgilisi olan Greiner. ald kk bir ikolatay ya da ekeri sonradan ona verirdi. imdi tarla yolunu grebilecek biimde durmutu. Franz kendi kendine, Nesi var bugn? diye sordu. Zaman, insan25 / yedinci afak Iarn yz anlamlarn zmee alkn ince bir sezgi gelitir misti iinde. imdi de Greiner'in onu belli bir nedenden otu r sabrszlkla beklediini anlamt. Bisikletine atlayan Greiner, Franz'n yannda -pedal evirmee koyuldu. Yoku aa inildike artan kalabala girmemek iin hzlarn artr diar. Greiner, Bu sabah bir ey oldu, Marnet, dedi. Ne oldu? diye sordu Franz. Karsndakiler ne zaman armasn bekleseler, onun yznde uykulu bir umursamazlk belirirdi. Greiner : Bir ey olmu mutlaka. iyi ama ne? Bilmiyorum. Ama bir ey olduundan eminim. Franz', Bir kuruntu seninkisi yalnzca, dedi. Gn yeni balyor daha. Ne olabilir ki? Bilmiyorum ne olduunu. Ama ben sana bir ey oldu diyorsam, kesinlikle emin olabilirsin bundan. ok olaanst bir ey, kesin bu. u 30 hazirandakine benzer bir olay. Dedim ya, kuruntu seninkisi... Franz, gzlerini yola dikmiti. Aa kesimlerde ne kadar da youndu sis! Dzlk, fabrikalar ve yollaryle hzla onlara yaklamaktayd. Kfrler ve bisikletlerin zil sesleriyle sarlmt evreleri. Bir defasnda birbirlerinden almak zorunda kaldlar. Motosiklete binmi iki SS geti aralarndan. Butzbach'l Heinrich ve Friedrich Messer'di geenler. Greiner'in amcaoullarydlar ve onlar da vardiyaya gidiyordu.

Franz, Anton'un verdii haberle hi ilgilenmiyormua-sna, Neden seni de yanlarna almyorlar? diye sordu. Almalar yasak. Daha sonra greve kacaklar. Demek sence kuruntu benimkisi... Nereden karyorsun bir ey olduunu... Hissettiim iin belki de. imdi dinle beni: Annem bugn miras sorununu grmek zere Frankfurt'a, avukata gitmek zorunda. Bu yzden sabah stn alp Koblsch'e gitmi. Datma saatnda burada bulunamayacak. Gen Ko-bisch ise dn arap smarlamak iin Mainz'a inmi. Kentte

26/yedinci afak epey ge saatlara kadar imiler. Sabaha kar koyulmu dn yoluna. Gelgelelim Gustavsburg'a vardnda bir de bakm ki yol kapal, kimseyi, gemesi iin brakmyorlar. Hepsi bu mu? Ne demek hepsi bu mu? Gustavsburg'taki yol oktan almtr. Kobisch deli deil, Franr. ok sk denetimden geiri-yorlarm. yle deil. Sisliymi evre, kprbalarnda da nbetiler varm. 'Bir adm atmama frsat vermeden kanma bakarlar, alkol saptaynca da ehliyetimi alrlar elimden,' dedi Kobisch. 'Onun iin Waisenau'ya dnp bir kadeh daha atmay yeledim,' dedi. Marnet gld. Gl bakalm. Sence geseydi, brakrlar myd Waisenau'ya geri dnsn? Kapalym kpr. Bir eyler dnyor ortalkta, inan Franz. Yokuu arkalarnda brakmlard. Pancar tarlalarnn dnda, iki yanlarnda uzanan topraklar plakt. Ne dolaabilirdi ki havada? Hchst'n evlerinin zerinde grileen ve kle dnen altn gne klarndan baka hi bir ey. Franz, yine de Anton Greiner'in hakl olduu duygusuna kapld. Daha dorusu, anszn emin oluverdi bundan. Bir huzursuzluk kmt ilerine. Dar ve tklm tklm dolu yollardan zil alarak getiler. Kzlar baryor, kfrl konuuyordu. Yollarn kesime noktalarnda, fabrika girilerinde tek tek karpit lambalar yanyordu. Rastlant sonucu, ilk kez bugn deneniyordu lambalar ya da sis olduu in denenmesine karar verilmiti. Lambann gl, bembeyaz aldan maskeler takmt tm yzlere. Franz, srnerek bir kzn yanndan geti. Kr, ban ona dndrrken, fkeli fkeli homurdand. Bir kaza sonucu sakatlanp biimsl/lomi sol gzn bir tutam sala rtmee almt. ok acole yapm olmalyd bunu, nk sa tutam yara yerini rtecek yerde, kk bir bayrak gibi daha da belli ediyordu. Kzn salam olan, neredeyse kmr karalnda denebilecek gz Marnet'in yzne takld bir an yedinci afak / 27 ve saydamln yitirir gibi oldu. Marnet bu bakn iinin ta derinliklerine, kendisinin bile bakmaktan kand noktaya ulatn sand. Sonra Main yakasndaki yangn sndrme arabalarnn korna sesi, karpit lambalarnn sinir bozucu parlaklktaki , bir kamyonun geii yznden iyice duvara yapmak zorunda kalan insanlarn svp saymalar... Nedendi sinirlenmesi btn bunlara? Henz alamadndan m, yoksa bugn her eyin biraz baka

oluundan m? Her eyin biraz' daha baka olduu kansn destekleyebilecek bir szck ya da bak arad evresinde. imdi inmi, bisikleti iterek gtryordu. Kalabalkta ikisini de yitirmiti. Hem Grei-rer'i, hem kz. Biraz ilerde yollar bir kez daha kesiti Greiner'le. Grei-ner omzunun zerinden, tede, Oppenheim'da, dedi. Bu arada yana ok eilmekten tr bisikleti elinden karmasna ramak kald. Fabrikaya giri yerleri ayr ayryd ve kaplar birbirinden uzakt. Denetim noktas bir kez geildikten sonra saatlar boyu gremezlerdi artk. Marnet kulak kesilmi, tm dikkatini toplamt. Ama ne soyunma odasnda, ne avluda, ne de merdivenlerde herhangi bir ize, ikinci ve nc ddk arasndaki zaman parasnn o gnlk geriliminden bir para olsun baka bir gerilim belirtisine rastlayabildi. Daha bir dzensizlik vard yalnzca ve daha grltlyd insanlar, o kadar. Bu da her pazartesi sabahnn olaan akyd. evresindekilerin szcklerinde, dahas gzlerinde gizlenmee allan bir tedirginliin ufack bir belirtisini olsun yakalayabilmek iin tm gcn harcayan Franz'n kendisi de tekiler gibi kfr ediyor, dnk pazara ilikin ayn sorular soruyor, ayn akalar yapyor, stn ayn fkeli, sert hareketlerle deiiyordu. Onun bakalarn gzledii dikkatle bir bakas da onu gzlyor olsa, ayn d krklna urard hi kukusuz. Bir ara havada bir eylerin dolatn fark edemeyen ya da bundan kanan insanlara kar nefret bile duyar gibi oldu inden. Gerekten olmu muydu bir eyler? ou kez, srf gevezelikten teye gemezdi Greiner'in anlattklar. Amcaolu Messer tarafn-

28 / yedinci afak dan Franz'n azn aramakla grevlendirilmedii zamanlar tabi. Franz; bir eyler anlad m acaba, diye dnd. Ne demiti Greiner? incir ekirdeini doldurmayacak szlerden baka hi bir ey. Kobisch'in arap almaa gittiinde nasl sarho olduunu anlatmt, o kadar. Dnceleri, son ddk sesiyle dald. Fabrikada ie gireli henz ok olmadndan, mesai balamazdan nce hl byk bir gerginlik, dahas korku duyuyordu. Kayn hareketinin yapt titreimleri deta sa diplerinde hissederdi! imdi ses daha iddetlenmi, daha tekdze bir hal almt. Franz, birinci, ikinci ve bir sre sonra ellinci el hareketini geride brakt. Terden srlsklam olmutu gmlei. Rahat bir soluk ald. Dncelerinin halkalar yine kenetlenmee balamt. Btn dikkatini iine verdiinden, balangta bu kenetlenme gevekti. Yaam boyunca hep byle davranm, ivereni eytann kendisi bile olsa, zeni elden brakmamt. Yirmi be kiiydiler yukarda. Franz, zmba atelyesinde bile evresinde bir heyecan belirtisi aryordu; ama ablonlarndan biri istedii gibi olmasa, bu bekleyiine karn can sklrd. Yaradl byleydi. Kendisine yneltilebilecek sulamalardan ileri gelmiyordu kaygs; dorudan doruya ablonlar dnyordu. Byle bir gnde bile kusursuz i karmak grevdi onca. Bu arada Anton'un szlerini geirmekteydi kafasndan. 'Oppenheim,' demiti. Mainz ile Worms arasnda kk bir kentti Oppenheim. Orada olaanst ne olabilirdi? Anton Greinerin amcaolu, ustaba Fritz Greiner, yanna geldi. Bir an durduktan sonra teki iilerden birine gitti. Motosikletten inip de niformasn karr karmaz o da teki iilerden farksz oluyordu. Weigand'a seslendiinde sesindeki o, belki de yalnz Franz'n anlayabildii tondayd tek bakalk. Wiegand, yalca, gvdesinin her yan kllarla kapl bir iiydi. Kalas derlerdi. imdi sesinin, kayn kayarken kard ses kadar ince oluu ie yaryordu. Makine;

krntlar emerken Franz'a dnen adam, dudaklarn oynatmadan, Westhofen'deki toplama kampnda olanlar duydun mu? diye sordu. Franz, baklarn adamn saydam gzlerine eyedinci afak / 29 virdiinde, korkuyla bekledii o ufack, parlak noktalar grd. nsann iinin derinliklerinde grl grl yanan bir ateten darya srayan tek tk kvlcmlard bu noktalar. Franz, nihayet diye dnd. Kalas, haberi vermek zere bir bakasnn yanna seirtmiti bile. Franz, elindeki paray dikkatle srd, iaret izgisini ayarlayp kolu indirdi. Bir kez daha indirdi. Sonra bir kez, bir kez daha. Nihayet. Ne iyi olurdu u anda arkada Hermann'n yanna koabilse! Birdenbire dnceleri yine durdu. Ald haberin, onu zellikle ilgilendiren bir yan vard. Haberin ierdii bir ey iini kartrmaa, demee balamt. Ama, daha bilmiyordu nedenini. Haberin hangi yanndan etkilendiini de bilmiyordu. Kendi kendine, kampta ayaklanma oldu demek, dedi. Belki de byk, ok byk bir ayaklanma. Ve o anda haberle neden bu kadar ilgilendiini anlad. Georg'tu dnd... Sama, dedi hemen ardndan, byle bir haber alnca Georg'u dnmem sama, Georg, artk orada deildi belki de. Ya da lm olabilirdi. Ama, dncelerinin sesine, Georg'un uzaktan gelen alayl sesi karmaktayd: Dinle Franz, Westhofen'de bir eyler olduunu haber alrsan, o zaman yayorum demektir. Son yllarda Georg'u da teki tutuklulardan biri olarak dndne gerekten inanmt. teki binlercesi gibi, Georg da anmsandnda insann iini fke ve zntye boan tutuklulardan biriydi. Buna inanmt Franz. Artk Georg'la onu uzun bir sreden bu yana ayn gk kubbenin altnda yaanm bir genlikten baka hi bir eyin balamadna inanmt. Bir zamanlar ucundan tutup birlikte ektikleri o ac verici ba nemsemez olmutu. Kendini, bu eski ykler oktan unutuldu, gerilerde kald, diye oyalamt. Georg, zamann ak iersinde baka bir insan olmutu. Onun, Franz'n da baka bir insan olmas gibi... Yannda alan iinin yzn grd bir an. Kalas,, ona da m bir eyler tlatmt? Bir eyler bilen adam byle sakin sakin alabilir miydi hl? Franz, eer orada bir ey olduysa, diye dnd. Georg da karmtr hi kukusuz. Belki de hi bir ey olmad da, Kalas'n anlattklar aslsz bir sylentidir yalnzca.

30/yedinci afak len tatilinde kantine girip de birasn smarladnda, Kalas'n tutuklandn rendi. Scak yemei yalnz akamlar, hsmlar ile birlikte yiyordu. le yemeini onlardan ald ekmek, sucuk ve domuz ya ile geitiriyordu. Uzun sren isizlikten sonra bir elbise alabilmek iin para biriktirmekti istei. Alaca elbiseyi ka kez giymenin ksmet olacan ise bilmiyordu. Paras yetiirse n fermuarl bir ceket de almak niyetindeydi. Tezghn bandakilerden biri, Dnk olay yznden tutukladlar onu, dedi. Cok ikiliydi, azna geleni syledi... Hayr, diye kar kanlar da vard bu nedene, baka bir neden olmal... Ama ne? Franz, birasnn parasn deyip tezgha dayand. Birden herkes, biraz daha alak sesle konumaa baladndan, bir fslt doldurmutu ortal: 'Kalas, Kalas,' diye fsldanyordu. Biri Franz'a, Dilinin bels, dedi. Atelyede yannda alan Felix adl bu ii, Messer'in arkadalarndan

biriydi. Baklarn dikkatle Franz'a dikmiti. Dzgn, dahas, gzel diye nitelendirilebilecek yznde bir nee vard. Koyu mavi gzleri, gen yzne gre ar donukluktayd. Franz : Neden dilinden olsun? Felix, omuzlarn ve kalarn kaldrd. Glmemek iin zorlar gibiydi kendini. Franz yine, u anda Hermann'n yanna gidebilsem, diye dnd. Ama, Hermann ile akamdan nce gremezdi. Anszn yol aarak tezgha doru ilerlemee alan Anton Greiner'i grd. Bir bahaneyle giri izni almay baarm olmalyd. Yoksa bulunduklar yapya, dahas kantine bile gelemezdi. Franz kendi kendine, neden hep beni arar, diye sordu. Neden hep bana bir eyler anlatmak ister? Anton onu kolundan yakalad, ama hemen ardndan, sanki bu hareketinde ar dikkat ekici bir yan varm gibi, indirdi elini. Felix'in yanna dikilip bir bira iti. Sonra yine Franz'n yanna geldi. Franz, baklar drst insanlarnkine zg, diye dnyordu. Biraz yzeyde kalan bir insan belki, ama itenlikten yoksun doil. O da beni, benim Hermann' aramam gibi aryor... Franz' kolunun altndan tutan Anton, len tatilinin bitiiyle herkesin ayaklanmasndan yararlanarak konutu: Ren kysnda, Westhofen'den kaanlar olmu. yedinci afak / 31 Bir sr tutuklu kam. Amcaolum ayrntlar daha sonra renecek. Sylenenlere baklrsa ounu yakalamlar. imdilik bu kadar.

3
Ka zerinde gerek yalnz bana, gerekse Wallau ile birlikte ne kadar kafa yormu, ne bir sr ufack ayrnt zerinde durmu, yaamnda yeni bir dnemin akn ne ok dnm olursa olsun, kan izleyen ilk dakikalarda bir hayvandan farkszd. Gerek dnyas olan vah ormanlara dnerken, kannn ve tylerinin bir ksmn kapanda brakan bir hayvan gibiydi. Canavar ddklerinin sesi, kan ortaya kndan bu yana kilometrelercekarelik bir alana yaylyor, evrede, sonbahar sisinin kaln perdesinin ardnda yatan kk kyleri uyandryordu. Bu sis her eyin, dahas, baka zaman en karanlk geceleri bile a boabilen gl ldaklarn etkisini bile kryordu. imdi, sabahn altsna doru ise ldaklar rengini sarya bile dntremedikleri sis bulutlarnn arasnda yitip gitmiti. Georg, ayann altndaki yerin giderek kmesine karn daha da bzld. Bulunduu yerden ayrlmaa frsat bulamadan batp gidebilirdi gerekte. Kuru allar; kan ekilmi, kayganlam ve buz kesmi olan parmaklarna batyordu. Daha hzl ve daha derine batyormu gibi geliyordu ona; kendince irridiye dein yerin onu yutmu olmas gerekiyordu. Kesin bir lmden kurtulmak iindi ka. Bu ie kalk-masayd, onu ve teki alt kiiyi birka gn iinde ldrm olacaklar kukusuzdu. Ama, yine de bataklktaki lm olasl karsnda korku duymuyor, bu lm kolay buluyordu. Sanki katndan daha baka bir lmd; doann kucanda, insan eli demeksizin gerekleen bir lm. ki metre rerinden, st gvdelerinden yaplma setten nbetiler, yanlarndaki kpeklerle kotular. Bir yandan canavar ddkleri, te yandan kaln ve slak sis perdesi, kpek-

32 / yedinci afak

leri ve nbetileri bir kendinden gemiliin iine atmt. Georg'un salar ve tyleri diken dikendi. Yaknlarda birinin bir kfr savurduunu duydu. yle yakndan geliyordu ki, sesin sahibini de tand. Mannsfeld'ti bu. Kfr ettiine gre, biraz nce Wallach'in kafasna indirdii krek darbesinin yeri artk acmyor olmalyd. Georg allar brakt. Bunu yapnca daha da kayd ve ancak o zaman ayaklar, destek olabilecek gteki tek knty buldu. Wallau ile btn olaslklar zerinde konuurken bu kntnn varln da biliyordu. Yeni bir ey balad birdenbire. Bir an sonra Georg hi bir eyin balamadn, tersine srmekte olann, canavar ddklerinin sesinin kesildiini alglad. Sessizlikte, imdi nbetilerin eitli yerlerden aldklar ddkler, kamptan ve d barakadan gelen komutlar duyuluyordu. Georg'un zerinden geen nbetiler, kpeklerin ardndan setin sonuna kadar kotular. D barakadan kan kpekler de sete doru seirtiyordu. Bir patlama geldi derinden, sonra bunu bir patlama daha izledi; suya bir eyin dt duyuldu. Kpek havlamalarnn yerini daha baka bir ses ald. Havlamalar bastrabi-lecek gibi deildi bu ses, hem kpeklerden gelmesi de dnlemezdi. nsan sesine de benzemiyordu; u anda srklemekte olduklar insann da insana benzer yan kalmamt, byk bir olaslkla. Georg, Albert'i yakaladklarna hi kuku yok, diye dnd. Gerein belli bir sreci vardr, insan o sreci yaamaa baladnda d grdn sanr; oysa hi bir zaman o andaki kadar uzak olmamtr dlerden. Kafasndan, onu yakaladlar, diye geirirken, d grr gibiydi. imdi yalnzca alt kii kalm olmalar inanlr gelmiyordu nk. Sis perdesi kalnlndan yitirmemiti henz. Anayolun epey uzanda iki kk kl nokta parlad - sazln hemen ardndayd sanki bu kl noktalar. Sisi, yzeyi geni ldaklardan daha kolay delebiliyorlard. Ky evlerinin klar birer birer yand; ky uyanmaktayd. Ikl noktalarn izdii ember ksa bir sre sonra kapanmt. Georg, bu grdm gerek olamaz, diye dnd. Bir d yalnzca. Gl yedinci afak / 20 bir diz kme istei uyanmt iinde. Anlam var myd bu av srdrmenin? Bir diz k, bir aprt ve her ey bitmi olurdu bir anda... Wallau srekli olarak, 'nce ortaln yatmasn beklemek gerek,' demiti. O da byk bir olaslkla yaknndayd imdi, bir stlkte saklanyor olmalyd. O gne dein Wallau kime, sakin olman gerek, demise, karsndakinin tedirginlii uup gitmi, onun yerini sakinlik almt. Georg yine allara tutundu. Ar ar yana doru srnd. imdi yalnzca alt metre vard son aa kt ile arasnda. Anszn, artk dle ilgili bulunmayan bir duyguyla bir korku nbetine kapld ve eimli yerde karnst ylece kalakald. Nbet geldii gibi bir anda yok oldu. Georg kte kadar srnd. Canavar ddnn sesi ikinci kez duyuldu. Bu ses hi kukusuz, Ren'in sa yakasndan ok ilerilere kadar ulamaktayd. Wallau arkasndan, Sakin ol, at korkuyu imdi iinden, diye fsldyordu. Georg bir kez soludu, sonra ban dndrd. Iklarn hepsi snmt. Sisin younluu azalm, saydamlam, altn bir rgye benzemiti. Anayoldan roket gibi motosiklet geti. Canavar ddklerinin uultusu giderek artar gibiydi. Oysa gerekte dzenli olarak bir ykseliyor, bir alalyor ve korkun bir acmaszlkla btn beyinleri oyuyordu. Saatlarca uzakla yaylarak. Georg yzn yine topraa yaptrd. Biraz nce gidenler, yine koarak setin stnden geri dnyordu. Georg, imdi yalnzca gz ucuyla bakmaktayd. Ildaklar artk tm glerini yitirmi, sabahn grilii iersinde siliklemiti. Georg, sis abuk kalkmasa bari, diye geiriyordu iinden. Anszn kii srttan

aa indi. Georg le aralarnda on metre bile yoktu. Mannsfeld'in sesini yine tand. Ibst'i de fkeden kadn sesi gibi incelmi sesinden deil, ama kfrlerinden tanmt. nc ses ise korku verecek kadar yckndan gelmekteydi. Georg, bu sesin sahibinin, Meissner'in neredeyse kafasna basacan sand bir an. Meissner'in sesi

21/yedinci afak gece olduunda barakada duyulan bir sesti. Geldiinde tek tek tutuklular arrd. En son iki gece nce armt Ge-org'u. imdi de Meissner syledii her szckten sonra havay bir eyle dver gibiydi. Georg, onun kmltsnn bile esintisini fark edebiliyordu. kinci bir korku nbeti geldi ve biri yreini avcunun iine alm da skyormu gibi oldu. Yaplabilecek tek ey, insan olmaktan kmakt imdi. Durduu yerde kk salmak, st aalarnn arasna karp bir aa olmak, her yan aa kabuuyle kaplanmak ve kol yerine dallar tamak. Meissner, aya aadaki dz topraa basar basmaz deli gibi haykrmaa balad. Sonra kesti barmay anszn. Georg o an, artk grldn sand. Birden bir uyuukluk sarmt her yann, iinde hi korku kalmamt. Son, bu her halde, diye dnd. Hepiniz hoa kaln. Meissner, tekilerin yanna gitti. imdi setle yol arasndaki arazide, amura bata ka ilerliyorlard. Georg onlara sandklarndan ok daha yakn olduu iin imdilik kurtulmutu. Kalkp kasayd, imdi dz arazide yakay ele vermi olurdu. Kendi plann uygulamakta direnmesi iyi olmutu demek. Bunu, deta farknda olmakszn yapmt. Uykusuz gecelerde dnlon planlarn gc, insann artk plan kuramayaca bir saat gelip attnda kendini gsteriyordu. O zaman insan, kendi yerine bakasnn dndne inanyordu; ama gerekte bu bakas, yine kendiydi. Canavar dd ikinci kez kesildi. Georg yana doru srnd, bir aya kayd. Bir bataklk krlangc ylesine rkt ki, Georg korkudan all brakt. Kuun sazlklara dalmas, sert bir hrt kard. Georg kulak kabartt; kukusuz hepsi kulak kabartm olmalydlar imdi. inden, sesi kar-tcnn insan olmas art m? diye geirdi. yle olsa bile, insan benim durumuma dmek zorunda m? Sazlar yine doruldu, gelen olmamt. Olaanst bir ey de olmamt zaten. Bir ku bataklkta hareket etmiti, o kadar. Ama Georg yine de bulunduu yerden llerleyemedi. Dizleri berelenmi, kollar kurun gibi arlamt. allkta anszn Wallau'nun

yedinci afak / 35 ufak tefek, soluk, sivri burunlu yzn grd... alln her yan bu yzlerce Wallau ile dolmutu imdi. Biraz sonra bu da geti. Ortaln iyice sessizletii sylenebilirdi neredeyse. Wallau, Fllgrabe ve kendinin paay kurtarabileceini dnyordu soukkanllkla. Adamlarn iinde en iyisi bizleriz. Beutler'i yakaladlar. Belloni de kurtulabilir belki. Aldinger fazla yal. Pelzer ise ok rkek. Srtst dndnde, artk eni konu gndz olmutu. Sis kalkmt. Baka zaman olsa, rahatlkla sakin diye nitelendirilebilecek topraklar, serin ve altn renkli bir sonbahar gneinin altnda uzanmaktayd. Yirmi metre ilerde iki tane byk, yass ve kenarlar beyaz ta grd. Set, savatan nce sapa bir yerdeki bir iftlie gidi yolu olarak kullanlmt. iftlik oktan yklm ya da yanmt. aret talar o zaman konmu olmalyd. Topraklar, uzun bir sreden bu yana anayol ile set arasndaki kestirme yollarla birlikte su altnda, bataklk halindeydi. Talarn arasnda topran sert ksmlar vard ve bunlarn zeri oktan sazlklarla kaplanmt. Bylece insann karnst srnerek ilerleyebilecei, st sazlarla rl bir yol ortaya kmt. Yolun ilk beyaz kenarl, gri taa kadar olan birka metresi st tmyle ak olduu iin, en kt ksmyd. Georg, allar dileriyle skca tuttuktan sonra nce bir elini, sonra da brn brakt. Dallar hrdayarak doruldu. Bir ku havaland. Deminki ku olabilirdi. Sonra, sazln iinde, ikinci tan stne oturduunda, oraya anszn ve bir melein kanatlarnda varm olduunu sand, Ah, bir de meseydi!

4
Bu dayanlmaz gerek, uyanr uyanmaz son bulacak bir d olmalyd, ya da bu duygunun kayna kt bir d bile deildi de, kt bir de ilikin bir anyd yalnzca. Kamp Komutan Fahrenberg, haberi aldktan epey sonra bile daha bu

36/yedinci afak duygunun etkisi altndayd. Bu arada byle bir haberin gerektirdii btn nlemleri, grnte soukkanlln yitirmeksizin almt. Ama, gerekte Fahrenberg deildi btn bunlar yapan, nk en korkun d bile herhangi bir nlem alnmasn gerektirmezdi. nlemleri bir bakas onun yerine almt. Hi bir zaman gereklememesi gereken bir durum iin.

Canavar dd, komut vermesinden bir an sonra almaa baladnda, Fahrenberg elektrikli bir uzatma kablosunu ancak dlerde grlebilecek kusursuzlukta bir engeldi bu kablo ,dikkatle aarak pencereye gitti. Neden alyordu canavar dd? Darda pencerenin nnde hilik vard yalnzca: Gerekte varolmayan, yaanmayan bir zaman parasna uygun den bir grnmd bu. Oysa bu hilik, yine de bir eyin varln, kaln bir sis perdesinin varln kantlamaktayd. Fahrenberg, Bunsen'in, alma odasndan yatak odasna ekilmi olan kordonlardan birine taklmasyle uyanmt. Anszn bcrmaa balamt. Bunsen'e deil, ama haberi getiren Zillich'e barmt. Fahrenberg'in barmasnn nedeni, henz haberi, baka deyile yedi tutuklunun birden katn anlam olmas deildi. Bir karabasandan kurtulmak iin barmt. Bir metre seksen be santim boyunda, yzyle, biimli gvdoslyle yakkl bir erkek olan Bunsen, bir kez daha dnp, zr dilerim, dedi ve alteri yerine getirmek iin eildi. Fahronberg'in elektrikli aygtlara ve telefon balantlarna zel bir dknl vard. Her iki oda bir sr tel ve balantlarla doluydu. Bunun doal bir sonucu olarak onarm ileri ve yeni tesisat da hi bir zaman eksik olmuyordu. En yeni tesisatn yapmndan hemen sonra, tesisat kuran ve meslei elektrik teknisyenlii olan Dietrich adnda biri, son hafta salverilmiti. Adam salverildikten sonra da yeni tesisatn iletilmesinin epey kark ve g olduu ortaya kmt. Bunsen, yalnzca gzlerinden okunabilen, ama en kk hareketlerine bile yansmayan bir neeyle Fahrenyedinci afak / 37 berg'in barmasnn kesilmesini bekledi. Sonra odadan dar kt. Fahrenberg ile Zillich yalnz kalmlard... Bunsen, d kapnn eiinde bir sigara yakt. Bir nefes ektikten sonra frlatp att. Bir gn nce gece iznine kmt ve aslnda izninin bitimine daha yarm saat vard. Nianlsnn erkek kardei onu otomobiliyle Wiesbaden'den buraya getirmiti. Salam bir tuia yap olan komutanlk barakas ile, uzun duvarnn nne, birkG nar aacnn dikili olduu numaral baraka arasnda, alana benzeyen bir yer vard. Kendi aralarnda dans pisti diye adlandrmlard burasn. Kapal yerlerin dnda canavar ddkleri insann beynini daha beter oyuyordu. Bunsen, sis de var aksi gibi, diye dnd. Adamlar gelmilerdi. Braunewell! Haritay u aaca takn. Tamam. imdi hepiniz yaklan ve beni dinleyin! Bunsen, pergelin sivri ucunu Westhofen Kamp yazan krmz noktaya batrd. ice ember izdi. imdi saat alty be geiyor. Ka olay be krk bete olmutu. Son hzla gidilse bile saat alt yirmiye kadar ancak u noktaya varlabilir. Demek ki kaaklar, imdi byk bir olaslkla u iki ember arasndaki blgede. O halde Braunewell, siz Botzenbach ile Oberreichenbach kyleri arasndaki yolu kapatacaksnz! Meiling! Siz de Unterreichenbach ve Kalheim arasn tutacaksnz. Hi kimsenin gemesine izin vermeyeceksiniz. Hem kendi aranzda, hem de benimle balanty yitirmeyeceksiniz. u anda evreyi tarayamayz. Ancak, on be dakika sonra destek alabileceiz. Willich! izdiim en dtaki ember, u noktada Ren'in sa kysyle birleiyor. O halde araba vapuruyle Lie-bach Adas arasndaki blgeyi kapatacak, hem gemiye, hem de adaya nbeti koyacaksnz! Youn sis iinde Bunsen'in kolundaki saatin fosforlu rakamlar parlyordu. Kamptan ayrlm olan motorlu SS'lerin grlts kulana gelmee balamt. Reichenbach yolu kapatlmt imdi. Haritann tam nne gelip durdu. Liebach Adas'na nbeti yerletirilmi olmalyd, ilk dakikalarda alnmas gereken nlemlerin tm alnmt. Bu arada Fahren-

24 / yedinci afak berg, haberi merkeze iletmiti. Seeligenstadt Fatihi, hayatnn en kt anlarndan birini yayor olmalyd u srada. Oysa Bunsen, ne de rahat hissediyordu kendini! Rastlantlar gerekten yardm etmi, bu berbat olay onun yokluunda olmutu. Ama o, izinden biraz erken dnmt; olaya tam zamannda, uygun anda karmasna olanak salayacak kadar erken. Canavar ddklerinin uultusu arasnda kulak kabartarak komutann ikinci fke nbetini de atlatp atlatmadn duymaa alt. Zillich, komutanyle yalnz kalmt. Bir yandan onu gzden karmamaa alrken, te yandan da merkezle dorudan telefon balants kurmaa alyordu. Bylesine kt i grd iin o yerin dibine batasca Dietrich'i yarn tutup yine hapse atmak gerekirdi aslnda. Zillich, telefonla urarken nasl zaman yitirlldiinin ve bunun ne demek olduunun bilincindeydi. Deerli anlar geip gidiyor, bu arada yedi kk nokta giderek eriilmesi g bir sonsuzlua doru uzak-layordu. Sonunda merkez kt ve Zillich syleyeceini syledi. Bylece Fahrenberg, ayn haberi on dakika iersinde ikinci kez duymu oldu. Burnunun ve enesinin ksalna ramen, yznde bulundurmaa zorla altrld, hi bir eyin bozamayaca sert anlatm, varln koruyordu, ama alt enesi biraz kaymt. Tanr iinde bulunduu anda yine aklna gelen, varln anmsad Tanr, haberin doru kmasna, yedi tutuklunun birden kamasna asla izin veremezdi. Baklarn Zillich'e dikti. Zillich, pimanlk, znt ve sululuk duvgusuyle dolu baklarla karlk verdi ona, nR Fahrenberg, ona sonuna kadar gvenen tek insan olmutu. Zillich, tam her ey yolunda giderken bir tersliin bu olumlu ak bozmasna artk amyordu. O gne dein hep byle olmam myd? iftlii, yeni yasann kmasna bir ay kala icra yoluyle satlmam myd? Kadn, baklama olayndan alt ay sonra onu tanyp hapse girmesine neden olmam myd? Burada, imdi bulunduu yerde ise Fahrenberg, tam iki yl boyunca aralarnda kayman almak diye adlandrdklar ite, seme tutuklulardan oluan kollarn dzenlenmesi yedinci afak/39 ve elik edecek adamlarn seilmesi iinde ona sonsuz bir gven gstermiti. Anszn alar saatin sesi duyuldu. Fahrenberg, saati eski alkanlnn etkisiyle yatann yanndaki sandalyenin stne koymutu. Alty eyrek geiyordu. Fahrenberg'in normal olarak bu saatta kalkmas, Bunsen'in de ona dndn bildirmesi gerekiyordu. Normal bir gn, bu saatta balard. Fahrenberg'in komutasndaki Westhofen kampnn gnlk yaamnn balama saati. Fahrenberg irkildi bir an. Sonra abucak giyindi. Nemli frayla salarn dzeltip dilerini fralad. Zillich'in yanna gitti, baklarn nndeki kaln enseye dikerek, Bunlar abuk yakalarz, dedi. Zillich de, Evet komutanm! diye karlk verdi. Sonra birka neride bulundu. Bunlar ana izgileri asndan daha sonra, artk kimsenin Zillich'i aklna bile getirmedii zaman, Gestapo tarafndan uygulanacak olan nerilerin aynyd. nerileri genellikle, ok iyi ileyen bir ka-fanin rn olurdu. Zillich anszn iini brakt ve ikisi de kulak kabartt. Uzaklardan bir yerden ince, tiz, ilk bata kayna anlalamayan bir ses geliyordu. Canavar ddklerini, komutlar ve dans pisti diye adlandrdklar yerde izme topuklarnn sesini bastrmaktayd bu ses. Zillich ve Fahrenberg birbirlerine bakt. Pencere, dedi Fahrenberg. Zillich pencereyi anca odaya sis ve o ses doldu. Fahrenberg ksa bir sre dinledikten sonra dar kt, Zillich de onu izledi. Bunsen tam

SA'ya gidebileceklerini syleyecekken bir karklk oldu. Tutuklu Beutler'i srkleyerek dans pistine getirdiler. lk ele geirilen kaak Beutler olmutu. Beutler, yolun kalan ve henz alandan ekilmemi olan askerlerin nnden geen ksmn tek bana srklenerek at. Dizleri stnde deil, belki de bir tekme yedii in, yan yan srnyordu ve bu nedenle yz yukar doru dnkt. Bunsen, ancak tam nnden geerken grd yzn tuhaf yann. Adamn yz glmekteydi. Kanl giysisiyle, kanayan ku40/yedinci afak laklaryle yatarken, yznde tam anlamyle bir glmseme vard ve dileri iyice grnyordu, Bunsen, gzlerini ondan evirip Fahrenberg'in yzne bakt. Fahrenberg ise baklarn aa, Beutler'e dikmiti. Dudaklar bir an gerilince, sanki birbirlerine glmsyormu gibi oldular. Bunsen komutann iyi tanyordu, onun iin de imdi ne olacan iyi biliyordu. Yz tuhaflat. Biraz sonra neler geeceini kestirince hep byle olurdu zaten. Doa, bir azizin ya da melein izgilerini vermiti bu yze. Ama ayn yz, burun delikleri biraz kabarp dudak ular biraz titremee balad m, en korkun ykmlarn habercisi olabilirdi. Gelgelelim hi bir ey olmad. Polis komiserleri Overkamp ve Fischer, yanlarnda yol gstericilerle birlikte kampn giriinden komutanlk barakasna ilerlediler. Bunsen - Fahrenberg - Zillich grubunun yanna vardklarnda durdular, olup bitenlere baktlar ve hemen aralarnda bir eyler konutular. Bunun arkasndan Overkamp, belli bir kimseye seslenmeksizin, olduka ksk sesle konumaa balad. Hem byk bir fkeyi, hem de bu fkeyi bastrma abasn dile getirmekteydi sesinin tonu: Ele geirmekten bu anlalyor demek? Gerekten kutlanacak bir baar. Adam sorguya ekebilmemiz iin, bbreklerini, husyelerini ve kulaklarn dzeltsinler diye birka uzman doktoru en ksa zamanda buraya armanz gerekecek her halde! Diyecek yok bu kafadaki insanlara, gerekten kutlanmaa deer bir baar dorusu! 5 Sis artk iyice kalkm, damlarn ve aalarn* zerinde asl, pamuktan oluma ikinci bir gkyzne dnmt. Gne, Westhofen'in inili-kl ky yolunun zerinde, ince tl perdelerin ardndaki bir lamba gibi aslyd. Halkn bir ksm, sis hemen kalkmasa da, gne, zmleri toplamazdan hemen nce iimizi bozmasa, diye dnmekteydi. Kimileri de bunun tersini istemekteydi. yedinci afak/41 Ama, bu tr kukularla kafalarn yoranlarn says ok deildi Westhofen'de, nk, Westhofen gerekte zm deil, salatalk yetitiren bir kyd. Liebach adasndan anayola giden yolun biraz uzanda Frank sirke fabrikas vard. Tarlalar, geni ve tertemiz kazlm hendein ardndan fabrika yoluna kadar uzanmaktayd. zm Sirkesi ve Hardal, Matthias Frank ve Oullar. yice belletmiti bu tabelay Wallau Georg'a. Georg, sazlktan ktktan sonra metre kadar akta srnerek ilerlemek zorundayd. Ondan sonraki yolu, tarlalar boyunca hendein iinden geiyordu. Evet, sis kalkmt. Ban sazlktan kardnda, sirke fabrikasnn arkasndaki aalar bile grebiliyordu. Gne Georg'un arkasnda olduundan, aalar anszn ate alm gibi grnmekteydi. Srnerek ilerlemee balayal ne kadar olmutu? stndeki giysi toprakla birlikte kayyordu. Olduu yerde yatp kalsa kimseler bulamazd. Yalnzca birka hafta ve

daha sonra bir buz tabakas ondan geriye kalanlar r-tverirdi. Gryor musun Wallau, senin o eksiksiz plann bir anda bozmak nasl da kolay! Wallau, Georg'un srklemek zorunda olduu gvdesinin arln bilemezdi tabi. Dirseklerinin zerinde ak toprak parasna doru ilerlerken btn batakl da srkler gibiydi. Liebach adasndan bir ddk sesi geldi. Bu dde ok yakndan biri karlk verdi. Son ddk sesi yle korkutucu yaknlktayd ki, Georg ban topraa iyice yaptrd. Sava, Ruhr blgesindeki savalarla Orta Almanya'daki savalar ve yaanabilecek her eyi yaam olan Wallau, Srnmee hi ara verme demiti. Bir an bile durmamalsn, Georg! Sakn seni bulduklar duygusuna kaplma. Pek ok kii yakay bu yzden ele verir. Artk grldklerine inanrlar ve ondan sonra bir samalk yapp gerekten yakalanrlar. Georg, hendein yanndaki allarn arasndan bakt. Nbeti, ok yaknda, salatalk tarlasndan geon yolun anayola ald noktadayd. Byle yakn olmas, Georg'un iinde korku deil, fke uyandrmt. Tula duvarn yannda uzanlsa yakalanabilecekmi gibi yle bir duruu vard ki, stne sal26 / yedinci afak dracak yerde saklanmak iin aba harcamak, gerekten byk ac veriyordu insana. Nbeti, fabrikann yanndan Liebach adasna doru uzanan yolda ar admlarla ilerledi. Arkasnda, kahverengi ve gri sonsuzluun iersinde alev alev yanan bir ift gz onu izlemekteydi. Georg, yreinden gelen ve bir deirmenin dnen kanatlarnn kard grlty andrr sesin nbetinin dikkatini ekeceini sand bir an; dnp bulunduu yere bakacan sand. Oysa, gerekte lm korkusunun penesinde kvranan yrei, bir kuun kanat rpndan bile ok daha az ses kartmaktayd. tede hendein yolun altndan getiini sylemiti Wallau. Ondan sonra hendein nasl ve ne yne kvrldn Wallau da bilmiyordu. Btn syleyebilecekleri bu noktada son bulmutu. Ve Georg kendini ilk kez bu noktada tmyle braklm duyuyordu. Sakin olmalsn - bir tek bu sz kalmt imdi kulanda, salt yalnzca bir yank, sesten yaplma bir muska gibi. Bu hendek fabrikann altndan geiyor, diye dnd. O halde kirli sular da buradan akyordur. Nbetinin te yana dnmesini beklemek zorundayd. Nbeti kyda durup ddk ald. Liebach adasndan ikinci bir ddk sesi ona karlk verdi. Georg, ddkler arasndaki uzakl ancak o anda kavrayabildi. Pek ok eyi kavramaa balamt anszn. Yad her an, beyninde atan her nokta dolmu, kaslar gerilmi, yaam, grlmemi bir younluk dzeyine erimi, soluksuz brakmaa, skmaa balamt. Goorg le gibi kokan pis sularn iine girdiinde kendini yitirir gibi oldu bir an. Ka yolu deil, ancak lme giden yol olabilirdi bu hendek. nsan burada ancak boulmay dnebilirdi. Ayn zamanda bir fke nbetine tutulmutu. Ancak fareler can verebilirdi byle bir yerde, o ise fare deil, insand. Tam bu srada nndeki koyu karanlk biraz azald, karanln yerini su kabarcklarndan bir anafor ald. Neyse ki fabrikann kaplad alan ok byk deildi, genilik belki ancak krk metreydi. Georg duvarn te yannda hendekten ktnda tarlann anayola doru bir eimle ykseldiini grd. Kendi yolu da oradan geiyordu. Duvarla tarla yolunun bir ayla birletii yerde bir p yn vard. Georg, daha ileriye gidemeyerek olduu yere kt ve kustu. yedinci afak / 43 Bu srada, tarlalarn arasndan geen yolda, yal bir adam grnd. Adam, bir urgann iki ucuna birer kova asm, urgan da srtndan geirmiti. Fabrika bekisinden tavan yemi

almak zere geliyordu. Bu yal adam, Westhofen'lilerce tarn apkal diye anlrd. O sabah ksa yolu boyunca tam alt kez durdurulmu, kimlik saptanmas yaplmt: Westho-fen'li Gottlieb Heidrich, nam dier tarn apkal. Srtnda tavan yemi kovalaryle tarlalarn arasndan geerken, demek toplama kampnda yine bir ey oldu, diye dnmt Geen yazki gibi bir olay. O zaman da kamptaki zavalllardan biri kam, ama ok uzaklaamadan vurulmutu. Oysa, daha nce burlarda hi grlmemiti byle olaylar. Toplama kampn getirip burunlarnn dibine yapmalar yersiz bir davrant. Geen yazki olayda canavar ddkleri, kaan tutuklu vurulup ldrldkten sonra da bir sre alm durmutu. Geri kamp kurulduundan bu yana kazan salamak biraz kolaylam, her rn pazara tama klfetinden kurtulmulard. Kamptaki tutuklularn kan ter iinde kazdklar topran daha sonra kiraya verilecei sylentisi vard; byle acmaszca altrlmalar karsnda kamalarna amamak gerekiyordu. Sylentiye gre bu topraklarn kira bedeli, Liebach'takinden daha dk olacakt. Tarn apkal'nn kafasndan geen dnceler bunlard. Bir kez daha dnp arkasna bakt. Bu, st ba inanlmayacak kadar kirli insann neden tarla yolunun yanndaki p yjnnda oturduunu merak etmiti. Adamn kustuunu grnce memnun oldu. Kusmak, p ynna kmek iin yeterli bir nedendi. Georg'a gelince, grmemiti bile tarn apkal'y. Kalkp yoluna gitti. nce Erlenbach ynne gitmek istemiti, yani Ren nehrinin epey uzana. Ama, imdi oseyi gemekten korkuyordu. Bu yzden kararn deitirdi. inde bulunduu durumda bir karar verebildiinden ne kadar sz edilebilirdi, belli deildi oras. Belki de srf yaad ann deitirilemez zorlamasnn rn birtakm davranlar vard ortada. Ba 44/yedinci afak nne eik, omuzlar km, admlarn srkleyerek tarlada ilerledi. Her an seslenmelerini, ate etmelerini bekliyordu. Bir ara ayann ucuyle yumuak topraa dokundu; biraz sonra kavuacaz sevgilim, diye geirdi iinden. nce seslenecekler, ardndan da ate edecekler. nne geilmez bir g dizlerinden aasn zorluyor, iinden kendini ylece yere atvermek geliyordu. Sonra kendi kendine, Yalnz bacaklarma ate edecekler, dedi. Canl ele geirip yle srkleyecekler. Kapatt gzlerini. Serin sabah esintisiyle birlikte bir hzn dalgas gelip kaplamt her yann ve bu, karsndaki insanoluna ayakta durma olana tanmayan bir dalgayd. Admlarn sryerek ilerledi, biraz ilerde yine durdu. Tarla yolunda, ayaklarnn dibinde yeil bir kurdele vard. Biraz nce gkten tarlaya dm bir nesneye bakyormu gibi dikti gzlerini kurdeleye. Sonra eilip ald. Anszn, yerden bitmiesine, bir ocuk dikildi karsna. ocuun zerinde kollu bir nlk vard. Salar ortadan iki yana ayrlmt. Baklarn birbirlerine diktiler bir an. Sonra ocuk, baklarn Georg'un yznden ayrp ellerine gtrd. Georg, ocuun sa rgsnden hafife ekerek kurdelesini geri verdi. ocuk bykannesine kotu. Kadn da anszn beliriver-miti yolda. Sa rgnde bir kurdelen eksikti, diye gld. Sonra Georg'a dnd: Buna kalsa her gn yeni bir kurdele balayacak. Siz de kessenize rglerini, dedi Georg. O olmaz ite, dedi kadn. Sonra Georg'a daha bir dikkatle bakmaa koyuldu. O srada tarn apkal tam arkalarnda bulunan sirke fabrikas ynnden, Kirli kn! diye seslendi. Westhofen'lilerin tm, yaam boyunca kurdeleden ksrk hapna kadar akla gelen her eyi toplayan ve yannda tayan yal kadna bu ad takmt. Kadn, incecik kollarn sallayarak tarla yolunun tesinde duran tarn ap-kal'ya doru bir iaret yapt. Genliinde

bir zamanlar onunla dans etmiti. Dahds, evlenmelerine de ramak kalmt. Kadnn disiz aznn evresinde ve buruuk yanaklarnda ryedinci afak/45 ktc bir canllk belirmiti imdi; ok yal kimselerde aka etikleri zaman grlen ve karlarndakilere neredeyse kemiklerinin takrds duyulacakm hissini veren trden bir canllk. Tarn apkalya gelince, belki de sirke fabrikasnda alan o yabanc ve pislik iindeki adamn, yal kadn ve ocukla birlikte yryp gittiini grnce rahatlam, o ana kadar iini kemirip duran kurttan kurtulmutu. Kadnla ocuun biraz arkasndan yryen Georg ise, birka dakika iin bile olsa, yine canllarn arasna kart gibi bir duyguya kaplmt. Ama tarla yolu, Georg'un sand gibi, yalnzca kye gitmiyordu. Bir noktada ikiye ayrlyor, bir kolu kye, bir kolu da oseye balanyordu. Yal kadn kurdeleyi eteinin ceplerinden birine, dier teberinin yanna tkmt. Alamasn bastrmaa alan ocuu da sa rgsnden yakalam, yannda gtryordu. Georg'a, Biraz nceki grlty duydunuz mu siz de? diye sordu. Aman, aman, neydi o yle! Ama, imdi kesildi grlt neyse. Yakaladlar herifi. Glecek hali kalmamtr her halde, hi, hi! Kkrdayp duruyordu. Yolun ikiye ayrld yerde durdu. Sis kalkt! Bak! evresine baknd Georg. Sis gerekten de kalkmt. Soluk mavi gkyz akt ve prl prl parlyordu. f! f! dedi yal kadn. Byle demesinin nedeni, uaklar grm olmasyd. nce iki, sonra onlarn ardndan beliren bir nc uak, parltlar saarak gn maviliinden alalp iyice yere yaklat, Westhofen'in damlarnn, batakln ve tarlalarn zerinde dar emberler izdi. Georg, torununun ocuunu gezdiren kadnn hemen ardnda, oseye doru ilerledi. Yolda kimseye rastlamakszn on metre kadar yrdler. Yal kadn susmutu imdi. Georg'u, yanndaki ocuu, uaklar, ksacas her eyi unutmu gibiydi. Daha Georg adl biri dnyaya gelmezden nce olmu birtakm eyleri geirmekteydi belleinden. Georg, neredeyse yapk denecek kadar yakn yryordu ona, izin verse eteinden bile tutard belki 46 / yedinci afak de. Aklndan, gerek deil bunlarn hi biri zaten, diye geirdi. Yal kadnla sanki bir dte birlikte yrmekteydi, ve d olduu iin kadn, birinin eteinden sk skya tuttuunun farknda bile deildi. Bu d neredeyse dalacak, Georg uyanacak ve barakann iinde Lahgerber'in barmasn duyacakt... Sa yanlarnda stne cam krklar denmi bir duvar balamt imdi. Arka arkaya ve yine neredeyse birbirlerine yapk, duvar boyunca birka adm ilerlediler. Georg, en arkadan geliyordu. Anszn bir motosiklet belirdi gerilerinde, korna almamt. Kadn, o anda dnp arkasna baksayd, Georg'u yerin yuttuuna inanabilirdi. Motosiklet hzla geti yanlarndan. Yal kadn yine f, f, dedi, ama yrmeyi kesmedi. Georg, artk yalnz yolundan deil, belleinden de yitip gitmiti. Georg ise, duvarn te yannda, yerde yatmaktayd. Elleri cam krklarndan tr kan iindeydi. Sol elinin baparmann altnda derin bir kesik vard. st ba da lime li-meydi. Acaba inip almaa gelecekler miydi onu? Bol pencereli alak tula yapdan; inceli, kalnl, koro halinde erkek ocuk sesleri geliyordu. Artk lmle burun buruna geldii bu anda hangi szc, hangi cmleyi elinde olmadan belleteceklerdi acaba Georg'a? Bir motosiklet de

kar ynden belirdiyse de, Westhofen kampna doru geip gitti. Georg rahatlamam; tersine elinin acsn imdi duymaa balamt - yle ki, bileinin stnden yaral elini dileriyle koparp atabilirdi. Krmz renkli tula yap bir tarm okuluydu. Yapnn solunda bir limonluk vard; ana kapyla merdivenler de bu limonluun karsndayd. Okulun yola dnk yz ile duvar arasnda bir baraka duruyordu. Georg, ileriyi grmesini engelleyen bu barakaya bakt. Sonra srnerek oraya gitti. ersi sessizdi, karanlkt. Ortalk kenevir kokuyordu. Ksa srede karanla alan gzleri, duvarda asl kenevir demetlerini, her trl ara ve gereci, sepetleri ve giysileri seti. Bundan sonras kendi aklna ve dikkatine deil, yalnz ansa bal yedinci afak / 47 olduundan yine yle tedirgin deildi, iyice yatmt artk. stnden bir para kuma yrtarak, dilerinin ve sa elinin yardmyle sol elini sard. Giysi seerken acele davranmad; Sonunda fermuarl ve Manchester kadifesinden bir cekette karar klarak, srtndaki kan ve terden katlam nesnenin zerine giydi. Pabu numaralarna bakt sonra. Pabularn tm de iyi cinsti. Tek sorun, u anda dar kamamasyd. Tahta duvardaki bir arala gzn uydurup bakt. Pencerelerin ard ve limonluk insanlarla doluydu. O anda merdivenlerden inen biri daha limonlua doru ilerledi. Kapnn nne varnca durdu ve dnp barakadan yana bakt. Ama, pencereden birinin seslenmesi rerine yine dnp okula girdi. im-d: sessizlik kmt ortala. Camlarda ve yar rtl olarak merdivenin yannda duran bir makinenin maden ksmlarnda gne yansyordu. Georg, anszn kapya doru atlarak anahtar ekti. Kendi kendine gld. Arkas kapya dnk yere oturdu. Baklar ni ayandaki pabularna dikti. ki, dakika kald ylece. Bu oturuu bir tr iine kapanmayd. D dnyada her eyi yitiren ve artk bu yitirii byk bir umursamazlkla karlayanlarn ilerine dnmeleri trnden bir geri ekili. imdi gelirlerse ne yapmalyd? stlerine kazmayla m, yoksa bahvan tarayle mi saldrmalyd? ine dt dalgnlktan onu neyin uyandrdn anmsayamyordu. Elinin arsyle ya da yine kulanda yanklanan Wallau'nun sesiyle uyanm olabilirdi. Anahtar yine yerine soktu. Kapnn aralndan dar bakt. Duvar ap oseye geri dnemezdi. Duvarn cam para-laryle rtl st yanyle gkyz arasnda balarla kapl bir da etei vard. Hava ylesine akt ki, zm ubuklar bile saylabilirdi. Baklarn zm ubuklarnn en st srasna dikmi dururken, anszn aklna bir kar yol geldi. Tanmad birince verilmi bir tt bu, nk, Georg vereni gorekten bilmiyordu. Wallau'dan, anghay'l bir iiden, ya da Viya-na'l bir tandndan alm olabilirdi. Sonuncusu, srtna tuhaf bir nesne yklenerek kurtarmt kendini tehlikeden. Byle bir yk, doal olarak, tayannn hamal niteliini kantla48 / yedinci afak yacandan ve hangi amala yola kldn belirleyeceinden, dikkatlerin o kii zerine toplanmasn engellemiti. im-d ayn t verici, barakada, st cam krklaryle kapl duvar ynne alan kapnn aralnda duran Georg'a, bir zamanlar onun durumundaki birinin Viyana'daki bir evden, Ruhr blgesindeki bir iftlikten ya da apei'deki kesilmi bir sokaktan bu yolla kurtulmu olduunu anmsatyordu. t veren bu kiinin yz, Wallau'nun o pek iyi bildii izgilerini mi tayordu, yoksa sar ya da kahverengi benizli miydi, bunu bilemiyordu Georg, ama anlamt sylemek istediini: Sarl merdivenin yannda duran u makine parasna. Nasl olsa dar kmak zorundasn; belki bu yoldan da baarya ulaamazsn, ama

elinde baka bir seenek yok. inde bulunduun durum, Gerekten g ve umutsuz gibi. Gelgelelim ben de o zamanlar senin gibi -. Hi mi fark etmediler Georg'un varln, yoksa makine fabrikasnn ilerinden biri, ya da srtnda ceketini tad kii mi sandlar, bilemiyordu Georg. nce, limonlukta merdivenin arasndan geti, bahe kapsndan kp okulun tarlaya dnk yznn nnden geen yola vard. Yk tutan sol elinde duyduu ac ylesine bykt ki, dakikalar boyu korkusunu bllo unutturdu ona. oseye paralel olarak birka evin nnden geen yolda ilerledi. Tarlaya bakyordu evlerin hepsi ve belki de en st pencerelerinden, Ren nehrine doru uzanan topraklar grlebilirdi. Uaklarn sesi dinmemiti henz. Ve egemenlik sis rtsnden gkyznn maviliine gemiti. len olmak zereydi. Georg'un dili damana yapmt. Teniyle ceketin arasnda kalan sertlemi, kabua dnm kuma gvdesini yakyordu. Giderilmesi olanaksz gibi gelen bir susuzluun kavuruculuu tm benliini kaplamt. Sol omzundaki makine parasn hafife dengeledi. Bir firma etiketi sallanmaktayd parann ucunda. Nbetiyi karsnda grdnde, paray yoro brakp biraz soluk almak niyetindeydi. ki ev arasndaki bolukta onu gren, deminki iki motosikletliden biriydi belki de. le vaktinin sessizliinde, srtnyedinci afak/49 da bir ykle tarlalarda ilerleyen bir adam, kukuyu ekmi olmalyd. Motosikletli onu da herkesi nasl durduruyorsa, yle durdurdu. zel bir nedenden kukulanmamt Georg'tan. Devriye, Georg firma etiketini gsterince hemen yola devam iznini verdi. Bu durumda Georg hi engellenmeksizin ta Op-penheim'a ve daha teye dein gidebilirdi belki de. Ona barakadan kmasna yardm eden destek, imdi de byle yapmasn tlyordu. lerle, hi durma, ilerle, diyen hafif ses, Georg'un kulaklarnda yanklanyordu. Deminki devriyenin seslenii, yreine ilemiti. Anszn, yzn srkleyerek oseden olabildiince ayrld, tarlalardan geerek Ren nehrine, Buchenau kyne doru ilerledi. Yreinin arpnts, korkunun etkisiyle arttka, ona tarla yolundan ayrlmasn tleyen ses de hafifliyordu. Sonunda Buchenau kiliselerinin anlar ve kendi yrek arpnts tmyle susturdu bu sesi. Girdii kyn zerinde cam gibi bir gkyz vard imdi. Bu arada igdsyle bir tuzan varln alglamaa balamt. Baklarn onun yzne diken iki nbetinin yanndan geti. Baklarn, getikten sonra da arkasnda duydu. Admn ky yoluna henz atmt ki, bir ddk sesi duydu arkasndan, iliklerine ileyen bir ddk sesi. Anszn karmt ky. Her yandan ddkler duyuluyordu. Herkes evine girsin! diye bir komut yankland. Byk kaplar gcrtlarla kapand. Georg, makine parasn srtndan indirdi, ilk rastlad byk kapdan ieri kendini atp bir odun ynnn arkasna sindi. evrilmiti ky. leden hemen sonrayd. Griesheim'da Franz, kantine henz girmiti. Kalas'n tutuklandn biraz nce renmiti. Anton onu bileinden tutup bildiklerini anlatt. Ayn anda oban Ernst, Mangold'larn mutfak penceresini tkrdatt. Sophie cam ap gld. iman, ve gl kuvvetliydi, ama buna karlk el ve ayak bilekleri inceydi. oban, 30/yedinci afak Sophie'den patates orbasn stmasn istedi; termosu krlmt. Sophie ona gelip ierde yemesini syledi. O ierdeyken kpei Nelli bakabilirdi koyunlara.

Kpeinin aslnda bir kpek deil, bir melek olduu karln verdi Ernst. Kukusuz koyunlara bakabilirdi. Ama, kendisinin de sorumluluk duygusu vard ve bunun iin para vermekteydiler ona. Patates orbasn stp tarlaya getir, Sophie, dedi. Hem bana yle bakma. Sen o altn parlaklndaki gzlerini bana dikince im eriyor. Tarlalardan geerek el arabasnn bulunduu yere gitti. Kendine gneli bir yer aradktan sonra nce gazete, onun stne de paltosunu yayd ve kp beklemee koyuldu. Sop-hie'yi byk bir neeyle bekliyordu. Elmalar gibi, diye geirdi iinden, onlar gibi yuvarlack, bilekleri de elma p gibi incecik. Sophie, ona orbasyle birlikte kendi yapt patates kftelerinden getirdi. kisi, Schmiedtheim'da ayn okula gitmilerdi. Kz, onun yanna kt. Sonra, Tuhafma gidiyor aslnda, dedi, Nedir tuhafna giden? Senin tutup da oban olman. Ernst eliylo fabrikay gstererek, Geenlerde aadakiler de byle sylediler, dedi. Gc yerinde bir delikanlsnz, baka i gerek slzo, dediler. Ernst, yznn izgilerini ve sesinin tonunu nanlmayacak kadar abuk deitirebili-yordu. O yzden bir bulma kurumunda alan Meier'i, onun hemen ardndan alma mdrlndeki Gerstl'i, Sch-miedtheim Belediye Bakan Kraus'u taklit edebiliyor, sonra da yine kendi kendisi olabiliyordu. Ama, bu sonuncusunu yapt ok enderdi. Konumasn, Yerinizi neden sizden daha yal bir yurttanza brakmyorsunuz? Byle sordular bana, diye srdrd. Bu arada abucak birka kak orba imiti. Ben de onlara, obanln bizim ailede ta Willigi'nin zamanndan bu yana babadan oula geen bir ura olduunu syledim. Hangi Willi? diye sordu Sophie. Ernest de, Onlar da yedinci afak/51 ayn soruyu sordular bana, diye yantlad. Okuldayken hi biriniz dikkat etmemisiniz anlatlanlara. Sonra bana, benim yamdakilerin hepsi evliyken ve ekmeklerini ok daha g uralarla kazanrlarken, benim neden evli olmadm sordular. Yatlarmn oluk ocuk sahibi olduunu sylediler. Peki sen ne karlk verdin onlara? Sesi, heyecandan biraz ksk kmt sanki. Ernst, yznde alabildiine masum bir anlatmla, Onlara ilk admn zaten atlm olduunu syledim, dedi. Nasl yani? Heyecan iindeydi imdi Sophie. Ernst, baklarn yere dikerek, Nianlym nk, diye karlk verdi. Bunlar sylerken baklarn yere dikmiti ama, Sophie'nin bu karl duyunca biraz sarardn ve gevediini de alglamt. Botzenbach'l Marie Wielenz ile nianlym. Sophie ban kaldrmakszn, Ya, yle mi? dedi. Derken de eteini dzeltti. Daha ocuk saylr Botzenbach'l Marie, okula gidiyor henz. Ernst: Sakncas yok. Gerekte nianlmn bymesine tank olmaktan holanrm. Ama, uzun bir yk bu aslnda. Sana baka bir zaman anlatrm. Sophie, bir saman pyle oynayp duruyordu. p dzelttikten sonra, dilerinin arasnda kaydrd. Yar alayl, yar gaml, kendi kendine syleni-yormu gibi, Sevitiler, nianlandlar, evlendiler... diye mrldand. Ernst, onun bu durumunu seyretmekten holanyor, ne karsndakinin u anda iinde bulunduu durum, ne de ellerinin titremesi gznden kayordu, iki taba yaladktan sonra stste koydu. ok teekkr ederim, Sophie, dedi. Eer btn yemekleri bu kfteler gibi nefis piiriyorsan, o zaman seninle mutlu olmayacak erkek yoktur. Bak yzme, bir kez yzme bakman istiyorum. Bana byle baktn srece Marie'yi ebediyen unutabilirim.

Ernst, tabaklar takrdatarak uzaklaan Sophie'nin arkasndan bakt. Sonra Nelli! diye seslendi. Kk kpek, obann gsne atld. Ardndan patilerini dizine dayayp bir sadakat yuma halinde yzne bakt. Ernst, yzn onun 32/yedinci afak burnuna srtt ve iinden ykselen bir sevecenlik dalgasy-le Nelli'nin ban ellerinin arasna ald. Sen de biliyor musun sevdiimin adn, Nelli? Sen de biliyor musun yeryznde ve evremde en ok hangi kz sevdiimi? Nelli benim sevdiimin ad, sen yani! Bu arada, Darr Okulunun hademesi len zilini almt. len tatilinin balamas gereken zamandan bir eyrek sonra almt. Okulda, bahe bakm renimi yapan kk Helwig, Manchester kadifesi ceketinin cebindeki para antasndan yirmi fenig almak zere nce ara ve gerelerin sakland barakaya kotu. Bu parayla iki tane k yardm piyangosu bileti satn almak iin bir renci arkadandan ald borcu deyecekti. Okulda, daha ok evredeki kyllerin kz ve erkek ocuklar iin, btn yl boyunca kurslar dzenlenmekteydi. Sarn, uzun boylu, irin ve zeki bakl bir ocuk olan Helwig, nce aknlkla, sonra da fkeyle barakada ceketini arad. Daha geen hafta, ilk kz arkadayle tantktan hemen sonra almt bu ceketi. Bir yarmada kk bir para dl kazanmasayd hi bir zaman alamazd. Ceketini bulamaynca, le yemeine oturmu olan arkadalarn ard. inde tertemiz silinmi tahta masalarn bulunduu aydnlk yemek salonu, iinde bulunan mevsimin iekleriyle, duvardaki Hitler, Darr (1) ve manzara resimlerinin erevesine de sarlm taze yapraklarla her zaman bir bayram gnym gibi ssl olurdu. Helwig, arkadalarnn ona bir oyun oynadklarn sand nce. nk ceketini biraz byk aldnda-n ve kz arkadandan tr onu kskandklarndan, hep kzdrmaa alyorlard. Ama, bu kez evresini alarak onu yattrmaa altlar ve ceketini aramasnda yardmc oldular. Onlarn yzlerinde de, Helwlg'inkinde olduu gibi, ocuksu ve erkeksi izgiler birbirine karmt. Anszn bir bartdr koptu: Bunlar ne lekesi byle? --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------1) Richard Walter Darr (1895- 1953): Hitler'in tarm danman. Daha sonra da bakan olmutur.

yedinci afak/53 Bir bakas, Benimkinin astarn skmler, dedi Sonra hep birlikte, Buraya yabanc biri gelmi, dediler. Senin ceketin de alnm, Helwig. ocuk, alamamak iin kendini zor tutuyordu. Bu srada onlara bakan grevli de yemek salonundan km, yanlarna gelmiti. Ne yapyorlard burada bu yaramazlar? Helwig, yz fkeden sapsar, ceketinin alndn anlatt. Bunun zerine grevli retmenlerden biriyle okulun hademesi arld. Kap ardna kadar alnca giysilerin stndeki lekeler ve astar sklm, kana bulanm eski bir ceket grld. Keke onun ceketinin de astar sklm olsayd yalnzca! Helwig'in yzndeki erkeksi izgiler silinmiti imdi. Onlarn yerini fke ve znt dolu, ocuksu bir anlam almt. alan bulursam, ldreceim! diye syleniyordu evresini alan arkadalarna. Mller'in de pabularnn alnmas, zntsn hafifletici bir neden deildi. Ne de olsa zengin bir kylnn oluydu Mller, alnanlarn yerine yenisini alabilirdi kolaylkla. Helwig ise bundan byle yine biriktirmek, hi durmakszn para biriktirmek zorundayd. Okul mdr, nce sakinle, Helwig, dedi. Hademe, mdr ailesiyle birlikte yemekte olduu len yemeinden kaldrp getirmiti. Sakinle ve ceketini tarif et bize. Eer

yeterince tanmlayabilirsen, ancak o zaman poliste grevli olar. bu bay, geri alman salayabilir. Helwig, ceketini anlatrken, baz yerlerde, rnein, i ceplerinde de fermuar vard, derken yutkunup konumasna ara vermek zorunda kald. Helwig tanmlamasn bitirince, tatl bakl, ufak tefek yapl adam, Ceplerinde ne vard? diye sordu. Helwig dnd. Sonra, Bir para antas vard, dedi. antada bir mark yirmi feniim duruyordu. Sonra bir mendil, bir de ak- Syledikleri bir kez daha yzne kar okunduktan sonra tutanan alt imzalatld. Ceketimi nereden alabilirim? Mdr, Bunu sana daha sonra bildireceiz, yavrum, diye karlk verdi.

54/yedinci afak Geri bu szler kk Helwig iin zntsn giderici bir neden deildi, ama bana gelen olayn normal bir hrszlk olmadn anlamt. Hi deilse. Hademe biraz nce barakay inceler incelemez fark etmiti durumu. Polise telefon etmezden nce mdrn iznini almt. Helwig aa indiinde - onun gibi Mller de pabularn tarif etmek zorunda kalmt -, okulla duvar arasndaki blge kapatlmt. Georg'un duvardan atlayp yemi fidanlarn erdii yer de iaretlenmiti. Duvarn ve barakann nne nbeti konmutu. retmenler, bahvanlar ve renciler kapatlan alann snrnda birikmilerdi. len tatilini uzatmak zorunluluu domutu; domuz yayle yaplm bezelye orbas, karavanalarn iinde donmutu. Kapatlan alann birka metre tesinde yalca bir bahvan, bir bahe yolunu dzeltiyordu. Grnte, evresinde olup bitenlerle ilgilenmemiti. Bahvan da kk Helwig'in blgesindendi. fkeli, solgun yz imdi kzarm olan, yneltilen tm sorulara byk bir heyecan ve ciddilikle karlk veren Helwig, bir kez de yal bahvann yannda durdu. Bahvan hi soru sormad iin durmutu belki de. Adama, Ceketimi alabilecekmiim, dedi. Bahvan yalnzca, yle mi, diye karlk verdi. Bana inceden inceye tanmn yaptrdlar. Sen de iyice tanmladn m? Bahvan Gltscher, bu soruyu da ban iinden kaldrmadan sormutu. ocuk, Tabi tanmladm, tanmlamak zorundaydm, diye karlk verdi. Hademe ikinci kez len zilini ald. Yemek salonunda yine bir grltdr koptu. Liebach ve Buchenau' da aramaya Hitler Genlii nin de (x) katlabilecei sylentileri gelmiti. Arkadalar, kk Helwig'i aralarna karr karmaz soru yamuruna tuttular. Ama, ocuu imdi bir suskunluk basmt. Derinden gelen yeni bir znt dalgasn bastrmaa alr gibiydi. Bu arada ceketinin ceplerinden --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------1) Hitler Jugend - Almanya'da Nasyonal Sosyalistlerce 1926'da ku rulan genlik rgt.

yedinci afak/55 birinde Buchenau Beden Eitimi Birliinin bir yelik kartnn do bulunduunu anmsamt. Bunu da bildirmesi gerekir miydi acaba?

Kart, hrszn ne iine yarard? alan, olsa olsa bir kibrit akp yakard kart. Ama, bir Kaak nereden bulacakt kibriti? Ya da yrtp herhangi bir ayakyoluna atabilirdi. Bir kaak yle nne gelen yere dalabilir miydi? ocuk, yok canm, paralar ayayle topraa gmverir, diye dnd. Tuhaf bir biimde yattrmt bu dnce onu. Sonra yolunu uzatp bir kez daha yal bahvann yanndan geti. ocuklar ve genler yallara ne kadar dikkat ederlerse, o da o gne dek yle ilgi gstermiti bu bahvana. Genler, yallarn sf yeryzndeki varlklarn alglarlar, bir de arada srada ldklerini, o kadar. Helwig, belli bir neden olmakszn yol dzeltirken soanlarnn yerini deitiren yal Gltscher'in arkasnda duruyordu. Hitler Genlii'nin yesiydi Helwig, okuldaki durumu iyiydi ve her bakmdan olumlu gelime gsteriyordu. Gc yerinde, drst ve becerikli bir ocuktu. Delilerin yeri nasl tmarhaneyse, Westhofen'e kapatlan adamlarn yerinin de o toplama kamp olduuna kesinlikle inandrlmt. Baksana, Gltscher, dedi. Ne var? yelik kartm da ceketimin cebindeydi. Ne olacak cebindeyse? Bunu da bildirmem gerekir mi imdi? Her eyi bildirdin zaten. Bildirmek zorunluluunu duydun, dedi bahvan. Sonra ban kaldrp ilk kez ocuun yzne bakt. Endielenme, yine kavuursun ceketine. ocuk Kavuur muyum dersin? diye sordu. Hi kukum yok bundan. Yarna kalmaz yakalarlar. Ka para vermitin? On sekiz mark. Gltscher, sanki ocuun yarasn demek istermi gibi, Baya iyi bir eymi o halde, dedi. Dayankldr, kolay bir ey olmaz. Kznla ktnda yine geirirsin srtna. tekine gelince, Eliyle havada belirsiz bir hareket yapt. oktan lm olur o zaman. 56/yedinci afak ocuk alnn krtrd bir an. Sonra kaba ve saldrgan bir ifadeyle: lrse ne olur? Hi, diye yantlad yal Gltscher. Hi bir ey olmaz. Kk Helwig, bunu sylerken yzme neden yle bakt, diye dnd. 6 Georg'un odun ynnn arkasna sakland avluya batan baa amar pleri gerilmiti. Evden iki kadn kt. Biri yalyd, orta yalsnn elinde ise bir amar sepeti vard. Yalsnn gvdesi srm gibi, yznn izgileri sertti. teki; yorgun yzyle, hafife ki bklm yryordu. Georg, keke birlikte kalsaydk, Wallau, diye dnd. Kyn dndan yeni bir grlt sokaa doru yaklamaktayd. Yanmda olsaydn, imdi yzmo bakardn. Kadnlar amarlar yokladlar. Yals, Daha ok slak bunlar. t in bekle, dedi. Genci de, Tam tlenecek nemde, dlyo cnvaplad. Ama, yals direndi : Hayr, ok slak. Herkesin kendine gre bir yntemi vardr. Sen kuruyken tlemeyi doru bulursun, bense nemliyken tlerim. Asl amarlar arabuk topland. Tam o srada canavar ddkleri duyuldu kydo. Dinle, dinle! diye bard gen kadn. Yals Duydum, duydum, dedi. Ama genci, Dinle, dinle! diye yineledi; sesi daha bir ykselmi ve her an atlayverecekmi gibi tizlemltl. Yals, Kulaklarm arlamad henz, diye karlk verdi. Sepeti buraya itsene. O srada evden dar bir SA yesi kt. Gen kadn : Byle izmeli ve niformal nereden geliyorsun? diye sordu. arap imekten deildir umarm?

Adam iki kadna fkeyle, Siz ldrdnz m kuzum? diye bard. amarla uramann tam sras! nsan utanr biraz! Westhofen'den kaan biri gelip kyde saklanm. Her yeri kar kar aryoruz. Gen kadn da yksek sesle karlk verdi: Hep bir ey vardr zaten. Dn kran gnyd, bugn kaa yakalama yedinci afak/57 sorunu kt, yarn da parti eyalet bakan buradan geecek olur, iler bu kez onun iin yzst kalr. Peki ya pancarlar? Ya araplar? Ya amarlar? Kim uraacak btn bunlarla? Kapa eneni, dedi adam. Sonra ayan fkeyle yere vurdu. Avlu kaps neden ak duruyor? Kapnn kanatlarndan yalnzca biri ak duruyordu. Kapy iyice kapatabilmek iin teki kanad da amak, sonra ikisini birlikte itmek gerekiyordu. Adam, kanatlar iterken yal kadn da ona yardmc oldu. Georg bu srada Wallau' nun nerede olduunu dnyordu. Yal kadn : Srgle, Anna, dedi. Geen yl bu zamanda bu ii yalnz yapmaa gcm yetiyordu. Gen kadn, Ben ne gne duruyorum, diye mrldand. Sonra kapya dayand. Srg henz srlmt ki, bir sredir kyden gelmekte olan grltye izme topuklarnn sesi kart, sonra daha yeni kapatlm olan kapya sert sert vuruldu. Gen kadn srgy ekti. Kap alr almaz birka bacaksz ieri daldlar. Brakn bizi girelim, alarma getik, diye baryorlard. Kyde biri sakland, onu aryoruz. Brakn girelim! Gen kadn, Yava olun bakalm, diye karlk verdi. Buras sizin eviniz deil. Sana gelince, Fritz, doru mutfaa. orba hazr. Arkadalarm da ieri brakman gerek anne, bunu yapmak zorundasn. Ben dolatrrm onlar. Dolatrr msn, nerede dolatracakmsn? diye bard gen kadn. Bu srada yal kadn, alacak bir gle onu kolundan yakalad. ocuklar ise, en nde Fritz, birbirlerinin ardndan amar sepetinin stnden atlayp getiler. Birka saniye sonra slklar mutfaktan, ahrdan ve odalardan duyulmaa balamt bile. Derken bir cam eyann dp krlmasndan kan ses de geldi. Yal kadn, Bu kadar ciddye alma her eyi, Anna, dedi. Beni rnek al. Birtakm durumlar vardr, onlar deitiremezsin. Tek yol katlanmaktr o zaman. Anna! Sana sylyorum, beni dinliyor musun, Anna? Oullarmn en ktsn. 58/yedinci afak Albrecht'i koca diye aldn. Birinci kars da tam kendi gibiydi. Bir domuz ahrndan farkszd o zamanlar buras. Sen ise doru drst bir iftlik evi haline getirdin burasn. Albrecht'e gelince, eskiden aklna estii zaman yevmiye ile balarda alan, geri kalan zamann boa harcayan Albrecht, anszn bir eyler yapar, bir eyler renmee alr oldu. lk evliliinden, o berbat kardan olan ocuklarn da yle bir deitirdin ki, gren, onlar senin yeniden dourduunu sanr. Bir tek zayf yann var, baz durumlara katlanmasn bilemiyorsun. Oysa baz eylere dayanmak zorundadr insan, nk byle durumlar geicidir. Gen kadn daha sakindi imdi. Sesinde bir hzn dalgas vard yalnzca ve bu hzn; kaynan yaratc abalara ramen mutluluktan yoksun kalm bir yaamda bulunuyordu. Bu yaam kiiye sayg salamt hi kukusuz, ama mutluluu getirememiti. Haklsnz, ama

sonunda i ancak buna varabildi. Gen kadn iinden slklarn geldii evi ve ardnda grlt kopan byk kapy gsterdi. Herey yolunda giderken, bunlar beni engelledi, anne. Canm diime takarak bir yn verdiim ocuklar ise yine eskiden ne idiyseler, o oldular, verdiim terbiyeyi unuttular. Albrecht'e gelince, o da... ah! Ayayle, yndan dar kaym bir odunu itti. Biraz kulak kabartt, sonra ellerini kulaklarna bastrarak inler gibi konutu : Bir bu eksikti! Herif, Buchenau'dan baka saklanacak yer bulamad sanki! Pazartesi sabah tutup da byle sakin bir kye girmek, acaba o kuduz kpein aklna nereden geldi? Bataklkta aklanamaz myd? Hepimizi tedirgin etmesi mi gerekliydi? Kydaki stlkte saklanamaz myd? Tut u sepeti, dedi yal kadn. amarlar srlsklam. Yemekten sonraya kadar bekleyemez miydin? Herkes kendi annesinden rendiini uygular. Ben ty amar nemliyken yaparm. O anda byk kapnn te yannda, sokakta ulumay andrr bir ses ykseldi. Byle bir ses bir insandan kamazd. Amar, hayvan sesi de deildi. O gne kadar yeryznde varl biyedinci afak/59 linmeyen yaratklar ortaya km olmalyd anszn. Georg' un gzleri bu grltyle birlikte akmak akmak oldu, dudaklar gerildi, grtlanda bir dmlenme balad. imdi o da iinden ykselen bir l bastrmak ister gibiydi. Ama, bunun yan sra yine iinden hafif, derinden gelen, buna karlk bastrlmas, susturulmas olanaksz bir baka sesin de ykselmekte olduunu fark etti ve o anda lmee hazr olduunu, belki o gne kadar yaad gibi deil, ama yaamak istedii biimde, baka deyile soukkanlln yitirmeksizin lmee hazr olduunu anlad. Kadnlar sepeti yere brakmlard. Kapkara krklardan rl bir a kaplamt yzlerini. Gencinin yzndeki izgiler arasnda daha geni aralklar vard. Yalsnn izgileri daha ince, birbirine ok daha yaknd. kisinin de solgun yzlerinde izgiler daha belirginlik kazanyordu. Evden frlayan ocuklar, avludan frtna gibi geerek sokaa kotular. Daha sonra yine dardan byk kapya indirilen darbeler duyuldu. Bu sesler zerine donmuluundan syrlan yal kadn, belki de yaamnda son kez, srgy kendi gcyle at. Kapnn almasyle birlikte ocuklarn, yal kadnlarn ve erkeklerle SA yelerinin bulunduu bir kalabalk, bir anda avluyu doldurdu. Hepsi bir azdan barmaktaydlar: Anne! Anne! Bayan Alwin! Anna! Bayan Alwin, yakaladk onu. Bakn, bakn, yanda, Wurm'larin avlusundaki kpek kulbesinde saklanm. Max ise Kari ile birlikte tarladaym o srada. Herif gzlklym, ama gzlk krld imdi. Zaten de gerek duymayacak gzlk takmaa bundan byle. Algeier'in otomobiliyle gtryorlar. Byle bir olayn tutup da Wurm'larin bana gelmesi yazk gerekten. Bak, bak, anne, bak! Gen kadn kendine gelmiti yine. Gerekte bakmas yasaklanm tek manzarann ekiciliine kaplm biri gibi byk kapya doru yrd. Ayak ularna basarak ykseldi, sokakta Algeier'in arabasn sarm olan insanlarn balarnn zerinden bakt. Ancak bir an srd bu bakmas. Sonra indi, istavroz karp eve kotu. Yal kadn da onu izledi. Durmadan ban sallamaktayd. Birden ok daha yalanm, 60/yedinci afak bunayvermiti sanki. amar sepeti olduu gibi kalmt. Avlu sessiz ve bombotu imdi.

Gzlkl, diye geti Georg'un kafasndan. Pelzer'di yakaladklar yleyse. yi ama neden tutup da buraya gelmiti? Bir saat sonra Fritz, sarl makine parasn duvarn yannda, brakld yerde buldu. Annesi, bykannesi ve onlarla birlikte gelen birka komu ap kaldlar bu ie. Firma etiketini okuyunca, parann Oppenheim'dan geldiini ve Darr Okuluna gnderilmi olduunu anladlar. Bu durum karsnda Alwin'lerden biri yine arabaya atlamak zorunda kald. Otomobille okul, ancak birka dakika ekiyordu. Otomobile atlayana, yine tarlasna dnm olan kardeinin kaan teslimine ilikin olarak ne anlattn sordular. Bir sa, bir sol ayann stnde duran Fritz parlayan gzleriyle, iyice patakladlar m herifi? diye sordu. Pataklamak m? dedi Alwin. Asl seni pataklamak gerek. Adama yle iyi davrandlar ki, atm kaldm. Pelzer'in, Alwln'in arabasndan inmesine bile yardmc olmulard. Kollarnn altndan tutulup hi incitilmeksizin ieri sokulunca, yumruk ve tekme beklemi olan Pelzer'in gvdesi gevedi. Gzl olmad iin evresindekilerin yznden bu iyi davrann nedenini okuyamyordu. Her ey bir sis perdesinin ardnda gibiydi. Artk her umudu ykldndan alabildiine bir bitkinlik, adamn her yann kaplamt. Pelzer'i komutanlk barakasna deil, Overkamp'n yerletii odaya gtrdler. Komiser Fischer yumuak bir sesle. Oturun, Pelzer, dedi. Gzleri ve sesi, uralar bakalarndan bir eyler karmak olan btn insanlarnki gibiydi. karlacak, alnacak ey bir hastalkl organ ya da bir itiraf olabilirdi. Overkamp, bir sandalyeye bzlr gibi oturmu, sigara imekteydi. Grne gre, Pelzer'i arkadana brakmt. Ksa bir gezinti yaptnz demek, dedi Fischer. Baklarn, gvdesinin st ksm sallanmaa balayan Pelzer'e dikti. Sonra Pelzer'in belgelerini gzden geirdi. Pelzer, Eugen, doum tarihi 1898, doum yeri Hanau, doru mu? Pelzer, Evet, diyedinci afak/61 ye karlk verdi. Katndan bu yana azndan kan ilk szckt. zellikle sizin gibi birinin, Pelzer, byle ilere kar mas, hele Heisler gibi birinin aklna uyup da karmas, anlalacak gibi deil dorusu. Bakn Pelzer, Fllgrabe'nin kazma ile saldrndan bu yana tam alt saat elli be dakika gemi. Ne zamandan beri kararlatrmaktaydnz bu ii? Pelzer bir ey sylemedi. Cannza mal olabileceini dnmediniz mi bu iin, Pelzer? tekileri caydrmaa almadnz m? Pelzer ok alak sesle konumaa balad, nk karsndakinin azndan kan her szck, ine gibi. batyordu. Ben hi bir ey bilmiyordum. Fischer, Ne, ne dediniz? diye sordu. Sesini ykseltmemiti daha. Kzgn da deildi. Fllgrabe iareti verdi, siz de komaa baladnz. Neden kotunuz bir ey bilmiyor idiyseniz? Pelzer, Herkes kotu, diye yantlad. yi ya! Herkes kotu da bir tek siz mi bilmiyordunuz komanzn nedenini, buna inandrmaa almayn bizi, Pelzer. Bilmiyordum. Pelzer, Pelzer, diye yineledi Fischer. Pelzer, bir alar saatin aln duyup da duymamazlktan gelmee alan, lesiye yorgun bir insan gibiydi imdi. Fischer, konumasn srdrd: Fllgrabe ilk nbetiye saldrdnda, ikinci nbeti de sizin yannzda duruyordu. Ayn anda, nceden kararlatrlm gibi, siz de onun stne saldrdnz. Hayr, diye bard Pelzer.

Efendim? dedi Fischer. Pelzer: Ben saldrm falan deilim. zr dilerim, haklsnz Pelzer. Yazlanlara iyi dikkat etmemiim, ikinci nbeti sizin yannzda duruyordu. Ayn anda Heisler ile bir dakika, neydi ad onun ha, u Wallau, kararlatrlm gibi tam o srada sizin yannzda durmakta olan nbetinin stne atladlar. Hayr, dedi, yine Pelzer. Ne hayr? 62 / yedinci afak Kararlatrlm deildi. Nedir kararlatrlmam olan? Nbetinin tam o anda benim yanmda olmas kararlatrlm deildi. Nbeti yanma gelmiti geri ama, geli nedeni, evet... geli nedeni... olanlar anmsamaa alt, ama iinde bulunduu ruhsal durumda arlk kaldrmaa kalkmas kadar umutsuz bir giriimdi bu. Rahat oturun yerinizde, arkanza dayann, dedi Fischer. Sylediklerinize gre bir kez daha zetleyelim: Hi bir ey kararlatrlmamt. Ve siz de hi bir ey bilmiyordunuz. ylesine kouverdlnlz. Fllgrabe kazmay indirince, Wallau ile Heisler, o anda bir rastlant sonucu sizin yannzda duran ikinci nbetinin stne saldrdlar. yle mi, Pelzer? Pelzer ar ar, Evet, yle, diye yantlad. O zaman Fischer, yksek sesle, Overkamp! diye seslendi. Overkamp, sanki amir kendisi deil de karsndakiy-mi gibi ayaa kalkt. Odada, o ana kadar, bir nc kiinin varln fark etmemi olan Pelzer irkildi. Dahas, kulak bile kesildi o durumunda. Yzletirmek iin Georg Heisler'i artalm. Overkamp, tolefonu at. yle mi? dedikten sonra Fischer'e dnd: Daha tam sorguya ekilebilecek durumda deilmi. Fischer, Tam deilmi de ne demek oluyor? dedi. Ya sorguya ekllebllocok durumdadr ya da deildir. Tam ya da eksii var m bunun? Bu szlerden sonra Overkamp, Pelzer'in yanna geldi. Konumaa baladnda sesi, Fischer'inkinden daha sertti, ama dmanca deildi: imdi aklnz yice banza toplamanz gerekiyor, Pelzer, nk Heisler ksa bir sre nce bize ayn olay ok baka biimde anlatt. Rica ederim kendinize gelin, Pelzer! Kendinize gelin, belleinizi ve, eer bir para kalmsa, aklnz kullanmaa aln! yedinci afak/63

7
Georg, akta, gri-mavi gkyznn altnda, bir evlekte yatyordu. nnde, yaklak olarak yz metre uzanda yol, Oppenheim'a uzanmaktayd. te imdi gl olmalym, diye dnd. Akama kente varmalym. Kent, bir sr saklanacak yeri olan bir maara demekti. lk bata da byle tasarlamt zaten. Geceye kadar Frankfurt'a varmak, hemen Le-ni'ye gitmek. Bir kez Leni'nin yannda olabildikten sonra, gerisi kolay gzkmt gzne. lmle hayat arasndaki bir-buuk saatlik tren yolculuunun gze alnmayacak bir yan yoktu. Her ey yolunda gitmemi miydi u ana kadar? izilen plann, en ufak ayrnts bile uymam myd? saatlik bir gecikme olmutu yalnzca, o kadar. Geri gkyz maviydi henz, ama nehirden tarlalara doru daha imdiden bir sis dalgas yklenmee balamt bile. Biraz sonra oseden geen arabalar, ikindi gneine ramen farlarn yakacaklard.

Bastrlmas g bir istek vard iinde. Alktan, susuzluktan kanamaa balayp stndeki paavray oktan slatm olan elindeki yarann o berbat acsndan daha gl bir istek, orackta yatp kalma istei. Gece geliyor naslsa. Sis rtmee balad seni, ve yznn zerindeki rtnn ardnda kalan gne soluklat bile. Gece seni burada kimsecikler aramayacaktr. Yatp kalrsan rahat edersin. Ne yapacan Wallau'dan sormaa abalad. Wallau'nun verdii tlerin doruluu kuku gtrmezdi. lmek istiyorsan uzanp kal yerinde, dedi Wallau. Ceketinden bir para yrt. Yeni bir sarg yap. Sonra kalk, kente git. Bunun dnda yapacan her ey anlamsz olur. Yzst dnd. Kurumu paavray elinden zerken gznden yalar akt. Sonra, baparmana baktnda, bir ker daha ii buland. Parmak ta gibi sert, karaya yakn lcivert bir kitleye dnmt. Sard yeni sargy dilerinin yard-myle dmlerken yine arkas st dnd. Yarn, eline bakacak birini bulmalyd. Doacak gnden aklna geleni bek39 / yedinci afak lemee balamt anszn, insanolunu akntsyle srkleyen zaman, onun btn sorunlarn da zme vardracak-m gibi. Tarladaki sis younlatka, gz idemlerinin mavilii de artyordu. Georg, ancak imdi grebiliyordu iekleri. Geceden nce Frankfurt'a varamasa bile, belki Leni'ye bir haber gnderebilirdi. Ceketin cebinde bulduu mark bunun iin harcasa myd acaba? Kandan bu yana Leni'yi dnmemiti. Ya da, olsa olsa, bir yol iaretini, karsna kacak ilk gri ta dnd kadar dnmt. Oysa daha nce nasl da g harcam, dler uruna ne uykular feda etmiti! Tutuklanmasndan yirmi bir gn nce mutlu bir rastlantnn yoluna kard bu kz iin yapmt btn bunlar. Oysa gzmde canladramyorum bile u anda, diye dnd. Wallau'-yu ve tekileri canlandrabiliyorum. En ak-seik grebildii, Wallau'ydu. tekilerini ise, yzleri sisten buland iin onun kadar net gremiyordu. Yine sonuna varmt bir gn. Nbetilerden biri ona yapacak gibi yakn yryor, onunla konuuyordu: Ne dersin, Heisler, daha ne kadar dayanabiliriz dersin? Ve bunu sylerken tuhaf, iten pazarlkl bir ifadeyle bakyordu yzne. Georg ise susuyordu. Artk her eyin 'bittii dncesi, ka giriimine ilikin ilk dnceyle karyordu. lk klar kaymaa balamt osenin stnde. Georg hendei at. Bir sarslma oldu banda: Hi bir zaman yakalayamayacaksnz beni, diye geirdi iinden. Bir bira fabrikasnn arabasna atladnda da duydu ayn sarsnty. Sonra acdan bir an ba dnd. Atlarken yaral eliyle tutunmutu. Bir eyrek sonra Oppenheim sokaklarndan birinde bir avluya girmilerdi, ama Georg bir anda vardklarn sanmt buraya. Src de ancak avluya girdikten sonra yolcusunun farkna varmt. n bakalm hemen! demiti. Ama, sonra Georg'un atlaynda, att ilk admlarla birlikte sallannda bir ey dikkatini ekmi, Mainz'a m gidecektin? diye sormutu. Evet, dedi Georg. yedinci afak / 65 Bekle bir dakika, diye yantlad src. Georg, yaral elini ceketinin iine sokmutu. O ana kadar yalnz arkasndan grmt srcy. imdi de daha grememiti, nk src, arkas ona dnk, teslimat defterine bir eyler yazyordu. Sonra, kapnn yanndan ayrlp avluyu geti.Georg bekledi. Byk kapnn nnde yol biraz ykseliyordu. Sis varmamt henz buralara, ve ortal gren, bir yaz gnnn sona ermekte olduunu

sanrd. Asfalta dklen klar ylesine yumuakt. Tam karda bir bakkal, onun yannda bir temizleyici, daha sonra da bir kasap vard. Dkkn kaplar durmadan alp kapanyordu. Paketler tayan iki kadn kt. Sosisi dileyen bir ocuk izledi onlar. Gndelik hayatn gc ve grkemi yaanmaktayd. Bir zamanlar tiksindii bir yaam biimi. Hem de alabildiine tiksindii! Oysa imdi. eri girebilsin isterdi burada beklemek yerine. Kasabn ya da bakkaln ra olarak alabilmeyi ya da bu evlerden birine konuk olmay isterdi. Westhofen'deykeri kentin bir sokan kafasnda ok baka trl canlandrmt. Herhangi bir sokan. Utancn sokan her tandan, yeryznden yansyacan sanmt. Youn bir kederin admlar, sesleri boacan, ocuklarn oyunlarn bile karartacan sanmt. Oysa imdi bulunduu sokak alabildiine sakindi ve Invnlar neeli grnyorlard. Yal bir kadn, temizleyici dkknnn stndeki pencerelerden birinden, Hannes! Friedrich! diye seslendi. Nicnllaryle gezinmekte olan, SA niformal iki delikanlya seslenmiti. Kahve piiriyorum size, yukar gelin. Meissner ve Dieterling de izinliyken byle mi dolarlard nianllaryle? Drt gen, bir eyler fsldatktan sonra, Peki! diye seslenip kk eve daldlar. Kadn, dudaklarnda bir glmsemeyle kapad cam. Gzel ve gen konuklara kavutuu iin sevinmeliydi. Belki de hsmlaryd genler. Georg, yaam boyunca eini tanmad bir hznn iini kapladn duydu. Eer bir ses, insann iinden gelen, 66/yedinci afak hznn en ahland anda bile bir an sonra btn bunlarn geerliliini yitireceini fsldayan ses yattrmasayd, alamaa balard hi kukusuz. Ama geerliliini koruyor henz, diye dnd. Src geri dnd. ri yapl bir adamd. iman yznde kmr gzleri, ku gz gibi kalyordu. Atla, dedi ksaca. Akam vard kentin dna. Src bir kfr savurdu sise. Ne yapacaksn Mainz'ta? diye sordu anszn. Georg, Hastaneye gideceim, dedi. Hangisine? Her zaman gittiime. Kloroformdan holanyorsun grne baklrsa, dedi src. Beni yirmi beygirle eksen sokamazsn hastaneye. Geen ubat buzda Arka arkaya duran iki arabaya bindirmelerine ramak kalmt. O srada SS devriyesi ndeki arabalara gitme izni verip bira kamyonunun yanna geldi. Src belgelerini aa uzatt. Bunlara bakldktan sonra Georg'a gelmiti sra: Evet, siz? Gerekte ka plannn tm kt saylamazd, diye dnd Georg. Ama iki yanl yaptm. lk tutuklanmasnda, evin evresini sardklarnda ne duyduysa, imdi do onu yapmak geliyordu iinden. Btn duygularn bir dzene sokmak, artk gerek duymayaca ne varsa skp atmak i dnyasndan, hem de bir anda, sonra soukkanllkla vedalamak, ve ardndan da Srtndaki ceket, kahverengi Manchester kadifesinden, bu adan baklrsa kuku, yok, diye dnd nbeti. Sonra kendisine verilmi olan belgeleri bir kez daha gzden geirdi. Berger, ksa bir sro nce bir kadife ceketliyi daha getirip teslim ettiinde Komiser Fischer, saat iersinde Worms ile Mainz arasndaki blgede bulunan kadife ceketlilerin saylarnn bylesine kabark oluuna atn sylemiti. Bura halknn bu giysiye zel bir dknl olduu belliydi. Tutuklama emrindeki kaytlar, giysilerin tanmna varana kadar 1934 tarihli Westhofen'e giri belgelerinden alnmt. Ama, ceketin dnda verilerin hi biri uymuyor bu adama, diye dnd nbeti. Karsndaki adam rahatlkla babas olabiliryedinci afak/67

di, oysa aranan onunla ayn yatayd. Yine aranan kiinin yznde kstah bir ifade bulunan, dzgn hatl bir delikanl olduu yazlyd. Bunun ise burnu kocaman, dudaklar ikindi. Nbeti eliyle gidebileceklerini bildirdi. Heil Hitler! ' Birka dakika hi konumakszn seksenle gittiler. Src, bombo anayolda anszn ikinci kez fren yapt. n aa! dedi sonra. Bir karlk vermek istedi Georg. Ama src, n aa! diye yineledi. Sesi imdi korkutucu bir ton alm, yz fkeden gerilmiti Georg'un sylediini yapmaktan kandn grnce, Georg'u kuvvet kullanarak arabadan atmaa kalkr gibi oldu. Georg atlad. Atlarken yaral elini yine arabaya vurunca inledi hafiften. Sendeleyerek yrrken kamyonun klar da birka dakikadr evreyi basm olan sisin iinde yitip gitti. Arabalar ksa aralklarla kayp gidiyordu yanndan ama, Georg hi birine el sallamaa cesaret edemiyordu. Daha saatlarca yrmek zorunda myd, yoksa sa-atlarca yrm myd, imdi bunu kestirecek halde deildi. Oppenheim ile Mainz arasndaki yolun neresinde olduunu saptamaa alt. Evlerinin pencereleri aydnlk olan kk bir kyden geti. Ama durup kyn adn sormaa korktu. Yanndan geen, ya da penceresinden bakan birinin ba-klaryle karlayordu kimi zaman ve bu baklarn sertliinin etkisini gidermek iin eliyle yzn svazlamak zorunluluunu duyuyordu. Ne biim pabular bu aldklarm, diye dnd bir an. Yola devam istei de, direnci de tkenmi olduu halde, pabular onu zorla tar gibiydi. Sonra yaknnda, tam nnde zil sesleri duydu. Bir demiryolu hatt, nnde bulunan ve ky alan sand bir alanda son buluyordu. Elektrikli trenin son durak yerindeki insanlarn arasna karmt. Cebindeki bir markn otuz fenii ile bilet ald. nceleri tenha olan vagon, nc istasyondan sonra bir fabrikann yaknna vardnda tklm tklm doldu. Gzlerini nne indirmi oturuyordu Georg. Kimseyi grmeyip kendini ya-nlzca evresindekilerin scaklna ve kalabalklna braktnda, gvenlik altnda olduuna inanyordu. Ama, biri ona arpt ya da bakt anda her yan buz kesiyordu. 68/yedinci afak Augustinerstrasse diye bir istasyonda inmek zorunda kald sonunda. Hat boyunca yryerek kentin ilerine doru ilerledi. Kafasndaki uyuukluk uup gitmiti anszn. Elinin acs olmasa ty gibi hafif bile hissedecekti kendini. Caddenin etkisiydi bu. Kalabaln etkisi, baka bir deyimle kimseyi tmyle yalnz brakmayan ya da brakmazm gibi grnen bir kentin etkisi. u binlerce kapdan biri olsun alrd hi kukusuz; sorun, alacak kapy bulabilmekti. Georg bir frndan iki ekmek ald. evresindeki gen ve yal kadnlarn ekmein fiyatna, kalitesine ve bu ekmei yiyecek olan erkeklerle ocuklara ilikin gevezeliklerine kulak verdi. Btn bu zaman boyunca bu ak hi kesilmemi miydi? Sonra kendi kendine ne dler de kurarmsn, dedi. Hi bir zaman kesintiye uramaz bu ak, uramayacak da. Hem yrd, hem ekmeini yedi. Helwig'in ceketine dklen unlar silkeledi. Bir kapdan baknca bir avlu, avlunun ortasnda da bir eme arpt gzne. Birka ocuk, emeye asl tasla su imekteydi. Georg da avluya girip iti. Sonra yoluna koyuldu. ok byk ve geni bir alana varana kadar yrd. Alan, sokak lambalarna ve kaynaan insanlara ramen bo ve puslu gibi grnyordu. uraca oturmay nasl da isterdi imdi! Ama gz yemedi. an almaa balad tam o anda. ann sesi ylesine glyd ki, bitkin derek dayand duvar titriyordu. Alan uzanp gittiinden, Ren'in ok uzakta olamayacan dnd. Bir ocua sordu. ocuk annda cevaplad bu soruyu: Hemen bugn m atacaksnz kendinizi? Ancak bu karlktan sonra Georg, karsndaki kzn artk ocuk saylamayacan, yalnzca ufak tefek yapl, bunun yan sra da arsz ve agzl olduunu fark etti. Kz duraklam, adamn ondan Ren nehrine kadar kendisiyle gelmesini isteyip istemediini anlamaa alyordu. Oysa gerekte Georg'ta tam

tersini uyandrm, adamn iini boan dnceleri bir sonuca vardrmasn salamt. Hayr, Georg byk kprlerden birinden kar kyya gemeyecek, kentte geceleyecekti. nk kpr balar her zamankinden daha sk bir denetim altndayd hi kukusuz. Sol kyda kalmak yedinci afak / 42 belki g, ama manta uygun bir davran olacakt. Sol kyda kalmal, daha aadan bir yerde kar kyya gemek iin baka bir olanak aramalyd. Gitmek istedii kente dorudan doruya deil, dolambal yollardan geerek varmalyd. Kafas bombo, kzn arkasndan bakt. Kzn hzl ve dzensiz admlarn grnce kendi krn m anmsamt? Yoksa grd her kz m anmsatmaktayd ona kendi kzn? Saniyeden daha ksa bir zaman paras iin bile olsa kafasnda canlandrmay baarmt. Kendi kz da, tpk bunun gibi giderken bir kez daha omuzlarn kaldrmt. an sesi kesilmiti bu arada. Alan anszn sessizliin sarmasyle birlikte Georg, biraz nceki an seslerinin ne kadar gl olduunu bir kez daha anlad. Dayand duvardan geen titremenin kesilmesinin de pay olmutu bunda. Titreimin sona ermesiyle duvar, sanki yeni batan talamt. Georg, duvarn yanndan ayrlarak ban kaldrp an kulelerine bakt. Oysa, daha kulelerin en ykseini bulamadan ba dnd, nk iki alak kulenin zerinde baka bir kule tek bana sonbahar akamna doru ykselmekteydi. yle bir yreklilik ve rahatlk vard ki bu ykselite, ii acyla burkuldu. te yandan, byle byk yapnn iinde mutlaka sandalye bulunacan dnd. Giri yerini arad. Bir kap buldu. yle kocaman deildi. Yapya gerekten girebildii iin at kendi kendisine. nne ilk kan srann ucuna yld. te burada dinlenebilirim, diye geirdi kafasndan. Ve ancak, ondan sonra dnp evresine baknd. Usuz bucaksz gkyznn altnda bile kendini bu kadar kck bulduu olmamt. Sralara oturmu , drt kadn grlyordu; onlar da kendi gibi ufackt. Kendisiyle en yakndaki stunun uzakln, sonra tek tek stunlar arasndaki uzakl lt gzleriyle. Oturduu yerden baktnda zerinde ve evresinde snr deil, ama alabildiine boluk vard yalnzca. Btn bunlar, kadnlarn ufakln, stunlar arasndaki uzakl, snrszl ve boluu fark edince ard biraz. Belki de iin en alacak yan, bir an iin bile olsa kendini unutmu olmasyd. Bu srada ieri giren zangota, buraya alkn olmas ve 70/ yedinci afak her zamanki iini grmesi nedeniyle, aknln izi bile yoktu. Georg'un aknlna da annda son verdi. Stunlarn arasnda dolaarak yksek, neredeyse fkeli denebilecek bir sesle, Katedralin kapan saati, dedi. Dualarndan bir trl ayrlamayan kadnlara da avutucu olmaktan ok retici bir ifadeyle, Tann'nn ertesi sabah da kilisede olacan bildirdi. Georg, korkudan yerinden frlamt. Kadnlar ar admlarla zangocun nnden geip yaknlarndaki bir kapdan ktlar. Georg ise geldii kapya yneldi. Kapalyd gittii kap. imdi kadnlarn arkasndan yetiebilmek iin koarak btn kiliseyi gemesi gerekiyordu. Anszn bir imek akt kafasnda. Koacak yerde byk bir vaftiz leeni ayann arkasna saklanp zangocun kiliseyi kapatmasn bekledi. oban Ernst toplamt koyunlarn. Islk alarak kk kpeini ard. Akam daha basmamt yukarlarn. Tepelerin ve aalarn zerinde gkyz, kadnlarn dolaplarnda uzun sre sakladklar araflar gibi, soluk sar renkteydi. Vadiyi kaplayan sis bulutu ylesine youn ve dmdzd ki, insan vadi tabannn irili ufakl k demetleriyle birlikte ykselmi

olduuna, Schmiedtheim kynn de srtta deil, fakat bir dzln ucunda bulunduuna inanabilirdi. Sisin iinden fabrika ve tren ddkleri yanklanyordu. Vardiya deiimi vard fabrikada. Ky ve kentlerde ise kadnlar akam yemeini hazrlamaktaydlar. Aadaki oseden ilk bisiklet zilleri duyulmaa balamt. Ernst, yolun yanndaki hendee kadar kt. Bir ayan ne uzatp kollarn gsnn stnde kavuturdu. Aaya, yolun Traube otelinin nnde ykseldii noktaya dikti gzlerini. Dudaklarnda, sanki Tanrya ve insanlara ynelik bir alayn glmsemesi titredi bir an. Aadakilerin yolda nip bisikletlerini srklemek zorunda olduklarn dnmek, Ernst'i her akam elendirirdi. On dakika sonra ilk dnenler ter iinde ve bitkin, yanndan gemee baladlar. Merhaba, Hannes! Selm, Ernst! Heil Hitler! Hey, Paul! Merhaba! Merhaba, Franz! yedinci afak / 71 imdi vaktim yok, Ernst, dedi Franz. Bisikletini, sabahleyin neeyle zplayarak getii kntlarn stnden tiyordu. Ernst dnp onun arkasndan bakt. Kendi kendine, nesi var ki bu herifin, diye sordu. Bir kz dalgasdr mutlaka. Franz'tan pek holanmadn anlamt anszn. Yine kendi kendine, ona ne gerek kz, dedi. Kza ihtiyac olan biri varsa o da benim. Mangold'larn mutfak camn tkrdatt. Franz ise hemen Marnet'lerin mutfana girdi. yi akamlar! yi akamlar, Franz, diye homurdand halas. orba, tabaklara konulmutu. orbann yannda sosis vard. Erkeklere ikier, kadnlara birer, ocuklara da yarmar sosis dmt. Sofradaki erkekler yal Marnet, Marnet'in en byk olu, damad ve Franz't. Kadnlar Bayan Marnet ile Auguste'y-di. Kk Hans'la Gustav, aileyi tamamlamlard. ocuklara st, byklere bira konmutu. Ayrca, orba az olduu iin, ekmekle sucuk da konmutu sofraya. Bayan Marnet, sava yllarnda, trl kurallar ve yasaklar arasnda, bir ailenin ihtiyac olan hemen her eyi st saarak ve hayvan keserek salamay renmiti. Tabaklar, bardaklar, giysiler, davranlar, duvarlardaki kk resimler ve dudaklardan kan szler, bunlarn tm Marnet'lerin ne yoksul, ne zengin, ne tam kentli, ne tam kyl, ne sofu, ne de inantan yoksun saylabileceklerini gstermekteydi. Bayan Marnet, Kn hemen izin alamamas, dikkafalln her yerde ie yaramayacan kantlyor, dedi. Kadn Mainz'ta askerliini yapan en kk olundan sz ediyordu. yi bir ders olacak ona. Franz'n dnda masadaki-lerin tm, kn burnunun srtlmesinin gerektiini, ounlukla btn genlerin sz dinlemesini renmelerinin yi bir ey olduunu savundular. Franz, tabandaki son lokmay yutar yutmaz ayaa kalknca Bayan Marnet, Ama bugn pazartesi, dedi. Franz'n son elmalarn tanmasna yardm edeceini ummulard. Franz, kp gittikten sonra da homurdanmalarn srdr72/yedinci afak dler. Ama, pek de syleyebilecekleri bir ey yoktu onun arkasndan, nk Franz, becerikli ve akl banda bir insand. Breilsheim'da oturan arkada Hermann ile satran oynama merakndan bakaca bir tutkusu da yoktu. yle doru drst bir kz arkada olsa, dedi Auguste. O zaman yapmazd byle eyler. Franz, bu arada bisikletine atlam ve bu kez ters yne sapp tarla yolundan Breilsheim'a inmiti. Bir zamanlar ky olan Breilsheim, imdi yeni yerleme merkezi sayesinde Griesheim'la birleerek bymt. Hermann da evlendiinden bu yana demiryolu iisi

olmasnn salad ncelik hakkna dayanarak bu yeni yerleme merkezinde oturmaktayd. Zaten bu ilkbaharda Marnet'lerin gen bir yeenleri , Else Marnet ile ikinci evliliini yapnca anszn birok konuda trl kolaylklara, dn para alabilmek iin bir sr olanaa sahip oluvermiti. Yine de kimi zaman, bu ocuk yataki krla evlenmekle iyi edip etmediini kendi kendine sormuyor deildi. Evet, kz sevimliydi ve ok genti, kendi de yllardan beri, zellikle son yldan bu yana dayanlmaz bir yalnzlk Iersindeydi. Yine de btn bunlar evlenmesi iin yeterli birer neden miydi? Else mutfakta ark sylemekteydi. Sesi ok gzel ve przsz saylmazd. Ama, srf yle iinden geldii gibi sylediinden arks kk bir derenin rpntlar gibi, syleyenin anlk ruhsal durumuna gre kimi zaman neeli, kimi zaman hznl ezgiler toplam etkisi uyandrrd. Hermann iinde hafiften bir sululuk duygusuyle alnn buruturdu. Satran tahtasn aralarna koydular. Oyunu aarken ounlukla ba vurduklar hamleyi birer otomat gibi, dnmeksizin yaptlar kisi de. Ve Franz anlatmaa koyuldu. Gn boyunca ylesine zlemle beklemiti ki bu an, imdi her eyi anlatabilmenin verdii rahatlkla biraz kark konuuyordu. Hermann arada srada kk sorular soruyordu. Evet, onun kulana da gelmiti baz sylentiler. Ne olursa olsun, imdi her bakmdan hazrlkl olmak gerekiyordu. Yardm isteyen biri kabilirdi ortaya. Hermann kendisinin duyduu bir yedinci afak / 73 olay, eskiden tand, iyi bir adam olan eski Nahiye Mdr Wallau'nun Westhofen'den kam olduunu Franz'a bile sylemedi. Dahas bu kata Bayan Wallau'nun yardmnn da olabileceini renmi, bu yzden tedirgin olmutu, nk durum gerekten byleyse, o zaman kimsenin kulana gitmemesi gerekirdi. Franz, Georg'un adn yineleyince Hermann, o konuda bir ey duymadn syledi. Bu olayn zerinde iyi durmak gerekir, dedi, Gerekletirilebilmi bir ka olay, yabana atlabilecek bir konu deildir nk. 8 O sonbahar gecesi gzlerini kapayamayan ve, Benimki de aralarnda m acaba? diye dnen, yalnz Franz deildi hi kukusuz. Kamptan kaanlarn arasnda kendi kafasndaki adn da bulunabileceini dnp huzuru kaan, bir tek o deildi. Eve kendi bakm iin para vermee baladktan sonra kendine oda olarak setii blmedeki yatanda bir o yana, bir bu yana dnp duruyordu. Elma rn bu yl ok bol olduundan, nceki akam alelacele birka tahta daha aklmt duvara. Elma kokusundan ba dner gibi olan Franz, bir ker daha kalkp ban pencereden dar kard. Sal gn elmalarn pazara gtrlmek zere boaltlacana seviniyordu. inin hi istemeyiine ve karnnn bu meyvayla tka basa dolu oluuna ramen, yine bir elma ald, acele lokmalarla tktrdktan sonra koann baheye frlatt. Snain stnde duran ve gndz vakti hercai menekelerle ebboylarn arasnda mavi parltlar saan cam kre, imdi sanki ay (loky/ulan baheye yuvarlanm gibi gm rengindeydi. Ara/ <:<|imli olduundan yldzlarla bezeli gkyz, barsever bir komunun verdii huzurla Marnet'lerin itinin hemon tesinde balyordu. Franz derin derin iini ekti. Sonra dnp yine yatt. Belki yznc kez neden o da aralarnda olsun, diye dnd. 74 / yedinci afak

Franz'n dnd, bir zamanlarki arkada Georg'tu. Arkada diye nitelendirebilir miydi acaba? Hi kukusuz arkadayd. Dahas, en iyi ve tek dostumdu, diye dnd. Bu ayrm onu bsbtn tedirgin etmiti. Ne zaman tanmt Georg'u? 1927'de, Fichte tatil kampnda. Yo, hayr, daha nce. ok daha nce. Okuldan klarndan ksa bir sre sonra Eschenheim futbol alannda rastlamt ona. Kendisi, yani Franz, kimsenin ilgisini ekemeye-cek kadar kt bir futbolcuydu. Bu nedenle futboldan baka bir ey dnmeyen Georg gibileriyle alay ederdi. Georg, senin omuzlarnda kafa deil, ama bir futbol topu var. Bu szler zerine Georg'un gzleri klm, neredeyse izgi haline gelmiti. Ertesi gn leden sonra topu Franz'n karnna utlamas, bir rastlant deildi hi kukusuz. Bu olaydan sonra Franz, futbol alanndan uzak kalmt. Bunu yapmakla her eyini yitirmemiti geri, ama futbolun ekiciliinden kendini kolay kolay kurtaramamt. Dahas, sonralar Eschenheim takmnn kalecisi olmay dledii bile olmutu. Drt yl sonra Georg'a, Fichte tatil kamplarndan birinde ynettii bir kursta rastlamt. Georg, Fichte'ye Jiu-Jitsu dersi iin geldiini, kursa da yalnzca can skntsndan katldn ileri srmt. Kurs retmeninin ise, bir zamanlar futbol alannda tand beceriksiz Franz olabileceini aklndan bile geirmemiti. Georg'un gzleri yine klvermi, sanki ortada c alnacak bir onur sorunu ya da svme olay varm gibi, gzlerinde nefret dolu baklar belirivermiti. Ve byk bir olaslkla elinden geleni yapp Franz'a verdii kursu zehir etmeyi kararlatrmt. Fakat, kursun havasn bozma giriimlerinin bakalarnca benimsenmemesi ve ho karlanmamas zerine, ikinci giriimden sonra kendiliinden kurstan ekilmiti. Bu arada Franz, onu srekli olarak gzlemiti. Georg'un gzel ve bronz tenli yznde bir nefret ve hor grme vard ou kez. Ar bir kendine gven havasyle yrr gibiydi. Ondan daha ar yakkl ve gl olanlarn hepsine acr gibiydi. Yalnzca krek ekerken ve greirken kendini unutuyordu. Bu uralara dald zamanlar, sanki kenyedinci afak / 75 dinden kamay baarm gibi, neeli bir anlam holllyml yznde. Franz, kaynan saptayamad bir merakn nlkl siyle Georg'un giri belgesini okumutu. Georg, otomobil tesviyecilii renimi yapmt, ama renimini tamamladndan bu yana isizdi. Ertesi k Georg'a ocak gsterilerinde rastlamt. Yine o donuk, neredeyse nefret dolu glmseme vard yznde. Yznn izgileri ancak ark sylerken yumuamt bir para. Sonra, gstericiler daldktan sonra merkez karakolunda Georg'a yine rastlamt. Georg, ayandaki spor pabular yznden ansszla uram, pabularndan birinin topuu, kenti kaplayan sulu karda kopmutu. Franz, Georg'un sonuna kadar yalnayak gitmeyi gze alacaklardan biri olduunu dnmt bir an. Sonra, ondan ayakkab numarasn sormutu. Georg ise, Ben kendim onarrm, diye karlamt bu soruyu. Arkasndan Franz, tatil kampnda ekilen resimlerden grmek ister misin, diye sormu, resimlerde onun da bulunduunu sylemiti. Georg bunun zerine neden olmasn, demiti. Deil mi ki yzme yarnda ve Jiu-Jitsu yaparken resimleri vard, grmek isterdi elbet onlar. Bakarz bir gn, diye karlk vermiti. Bir iin var m bu akam? diye sormutu Franz. Ne iim olsun? demiti Georg kisi de belirli bir neden bulunmakszn sklgan oluvermilerdi. Kentin eski kesimine uzanan yolun tamam boyunca tek szck konumamlard birbirleriyle. Franz, Georg'tan ayrlabilmek iin bir bahane bulmaa almt iinden. Bu ocuu neden ardn sormutu kendi kendine. Oysa, gerekte niyeti okumakt o akam. Bir dkkna girip sucuk, peynir ve portakal almt. Georg darda, vitrinin nnde beklemiti. Ama o, her

zamanki allm glmsemesiyle deil, neredeyse ask bir yzle. Franz, dkkndan ona srekli bakmasna karn anlayamamt somurtmasnn nedenini. Franz, o sralarda Hirschgasse'de, damlar arduvazla rtl gzel evlerden birinde oturmaktayd. Odas kkt ve tavan kapya doru eimliydi. Burada yalnz m oturuyorsun? diye sormutu Georg. 76/yedinci afak Glmt Franz: Bir ailem yok henz. Demek tek bana oturuyorsun, diye yinelemiti Georg. Kara bulutlar o szden sonra iyice kaplamt yzn. Demek byle. Franz, Georg'un, kalabalk bir aileyle yaamak zorunda olduunu anlamt. 'Demek byle' sznn anlam ise akt: Demek byle yayorsun. O zaman hi amamak gerek hayatta ilerlemene. Franz Buraya tanmak ister misin? diye sormutu. Georg, baklarn ona dikmiti. Yznde ne bir glmseme, ne de burnu byklk havas vard; baskna uram, doal ifadesini taknmaa zaman bulamam gibiydi. Ben mi? Buraya m? Evet. Cidd misin bu sylediinde? diye sormutu Georg ksk sesle. Franz, Ben her sylediimde ciddyimdir, diye eklemiti. Gerekte ise bu soruyu dnp tandktan sonra sormam, ylece azndan karvermiti. Gerek kendini daha sonra belli etmi, dahas, ac bir gerek olmutu bu. Georg'un rengi umutu neriyi duyunca. Ve Franz, ancak o zaman geliigzel nerisinin Georg iin llemeyecek derecede byk nem tadn, dahas, yaamnda bir dnm noktas olduunu anlamt. Franz olanlar bir bir anmsyordu imdi: Hemen srtn dnmt. Elmalarla dolu kk odasnda, pencereye gitmi, kk penceremi tamamen kaplamt. Vakit akam, mevsim kt. I yakmtm sonra. Ata biner gibi sandalyeye oturmutu. Gzel, kahverengi salar sk bir demet halinde ensesine dklyordu. Kendine ve bana portakal soymutu. Franz anlara kendini iyice kaptrmt: Merdiven bandaki musluktan su getirmek iin aydanl almtm. Ben kapda dururken o, oturduu yerden bana bakmt. Gri gzleri alabildiine sakindi. ocukken beni korkutan o tuhaf noktacklar ise silinip gitmiti. Bu oday yeniden badana edeceim, demiti. Bu sandktan kitaplarn iin bir raf yapacayedinci afak / 77 m. uradaki kilitli gzel sandktan da bir dolap yapacam, yeni alnm gibi olacak. Ksa sre sonra Franz da isiz kalmt. sizlik sigortasndan aldklaryle, geici ilerden kazandklar paray birletirmilerdi. Esiz bir kt, diye dnd Franz, daha nce ve daha sonraki yllarmdan herhangi biriyle karlatrlmas olanaksz bir k. Kk, eik daml, yeni sar badanal bir eda. Damlarda kar ynlar. Epey a kaldklar olmutu her halde. Alk zerinde kafa yormu, onunla gerekten savamak zorunda kalm herkes gibi onlar da, btn dnyann al karsnda, en az kendi alklar etkilemiti. e gitmiler, okumular, gsterilere ve toplantlara birlikte katlmlard. Oturduklar blgede onlar gibi iki kiiye gerek duyulduunda birlikte arlmlard. Ve yalnz kaldklar zamanlarda da, Georg'un sorularyle Franz'n verdii karlklardan ortak dnyamz dedikleri dnya olumutu. inde ne kadar uzun yaanrsa o kadar kendiliinden genleen, nimetlerinden yararlanldka daha da byyp gelien bir dnya.

En azndan Franz iin byleydi yaamlar. Georg ise zamanla sessizlemi, daha az sorar olmutu. Franz, o sralarda Georg'u u ya da bu biimde incitmi olmalym, bu kesin, diye dnd. Neden okumas iin zorladm onu? Byle yapmakla ac vermi olmalym her halde. Georg, btn bu okuduklarn aklnda tutamayacan, bunlarn ona gre olmadn akyreklilikle sylemiti. Ve sonra Franz, baz geceler eski futbol arkada Paul'de kalmaa balamt. Paul, neden byle anszn yksekten baktn ve hep konuma yapmak ihtiyacn duyduunu sorup glmt ona. Georg'a gelince, Franz gelmedii zamanlar sklr gibiydi. Zaman zaman yine ailesinin evinde gecelemee balamt. ou kez de neeli bakl, zayf bir ocukcaz olan erkek kardeini yannda getirir olmutu. Sanrm daha o zamandan balamt, diye dnd Franz. Elinde olmakszn d krklna uramt Georg. Belki de dnmt ki odam paylanca ve benimle yaaynca... Ksa zamanda sklr oldu odadan. Benim 78/yedinci afak tutumum ise farklyd. Ona bir uzakln varln gsterdim, onunla kendi arama koyduum bir uzakln varln. Oysa gerekte yoktu byle bir uzaklk, nk uyguladm l yanlt. Georg, kn sonuna doru tedirginlemiti. ok sk kmaa balam, kz arkadalarn olduka sk deitirir olmu, deitirirken de en tuhaf lleri uygulamaa balamt. Tatil kamp grubundaki en gzel kz brakp, biraz kafadan atlak ve srt kamburca olan bir satc kzla kmt. Frncnn karsna, kocasyle hr kana dek kur yapmt. Sonra da hafta sonunda rgtte alan, gzlkl, ufak tefek yapl bir kzla gitmiti. Dndkten sonra da, Bilgisi senden ok fazla, Franz demiti. Bir defasnda da, Sen, gerek bir dost deilsin, Franz, demiti. Kendin hakknda tek bir ey anlatmyorsun. Oysa ben ktm kzlar birbiri ardna sana sergiliyor ve her eyi anlatyorum. Bence senin de sakladn bir sevgilin var, yle kolay rastlanr trden olmayan biri. Eminim bundan. nsann bir sre de yalnz yaayabileceini akln almyor da, ondan byle dnyorsun. Franz, dnmeyi srdrd: Elli Mettenheimer'i 20 mart 1928 gn, akamn yedisine doru, postane kapanmazdan hemen nce tandm. Ayn bankn nnde duruyorduk ve onun kulanda merGan kpeler vard. kinci defasnda ise benim isteim zerine kpelerini karp antasna koymutu. Ona, byle eyleri ancak zenci kadnlarn kulaklarna ve burunlarna taktklarn sylemitim. Glmt bu szme. Gerekte yazk olmutu takmamas da, nk kpeler kahverengi salarna iyi gitmiti. Bu tanmay Goorg*tan saklamt. Sonra, bir akam yolda karlamlard. Demek byle, demiti Georg. Ve Franz pazar akamlar dndnde, Georg dudaklarnda muzip bir glmsemeyle, Nasld? diye sormutu. Gzlerindeki o tuhaf noktacklar da nanlmayacak kadar oalmt o sralarda. Franz, O yle kzlardan deil, diye yantlamt. Bir gn Eili, gelemeyeceini sylemiti. Suu da sert bir yedinci afak / 79 insan olduunu syledii babasnn zerine atmt. Babasnn ii duvar kd yaptrclyd. Franz, bir pazartesi gn Elli'yi alt bronun nnde beklemiti. Ama kz onun yannda durmam, acelesi olduunu syleyerek ilk gelen tramvaya atlamt. Franz, srekli olarak Georg'un kendisini gzlediini anlamt o hafta boyunca. Hafta sonu geldiinde Georg, byk bir zenle hazrlanmt. karken de pazar gn hazrlayaca bir kurs iin pencerenin iine kitaplarn yerletirmekte olan Franz'a, yi elenceler, Franz, demiti. Pazar akam

gne yan bir tenle ve ok neeli dnmt. Sanki o gittiinden beri hi yerinden kmldamam olan Franz'a, almak da insann ancak rendikten sonra yapabilecei bir ey, demiti. Birka gn sonra Franz, sokakta rastlamt Elli'ye. Onu grr grmez de yreinin azna gelir gibi olduunu hissetmiti. Gneten kpkrmzyd kzn yz. yle demiti: Sevgili Franz, en iyisi gerei ben syleyeyim sana. Georg ve ben., kzma bana. nsann elinde deil byle eyler, sen de bilirsin bunu. Anlyorum, nemli deil, demi ve hzl admlarla oradan uzaklamt Franz. Saatlar boyu bir karanln iinde dolam, bu karanlkta yalnzca parldayan iki nokta, bir ift mercan kpe titremiti gzlerinin nnde. O gn Franz odaya dndnde, Georg pencerenin iinde oturuyordu. Franz hemen eyalarn toplamaa balamt. teki ise baklarn ona dikmiti. Karsndakinin yzn kendinden yana evirmee zorlayacak kadar glyd baklar, oysa o anda Franz'n tek istei, yaam boyunca bir daha Georg'un baklaryle karlamamakt. Biraz glmse-miti Georg. Bunun zerine onun suratna, dahas gznn stne vurmak iin neredeyse kar konulmaz bir istek alevlenmiti Franz'n iinde. Ve bu sahneyi izleyen an, belki ortak yaamlar boyunca birbirlerini tam anlamyle anlayabildikleri tek an olmutu. Franz, o ana kadar davranlarn biimlemi olan tm isteklerin, birinin dnda, snp gittiini hissetmiti. Georg'a gelince, o da belki ilk kez itenlikle kargaadan kmak, kark ve tedirgin yaamnn dna kp 80 / yedinci afak tek bir amaca ynelebilmek istemiti. Sakin bir sesle: Benim iin buradan tanmana gerek yok, Franz. Benimle daha fczla birlikte olmak itici geliyorsa sana ve yle sanyorum ki, daha dorusu imdi anlyorum ki, her zaman biraz itici gelmiti sana burada kalmam, ben zaten gideceim. Elli'y-3 hemen evleneceiz. Balangta Franz'n niyeti ona hi bir ey sylememekti. Ama bu sz duyunca kendini tutamam, Nasl? Sen ve Elli mi? deyivermiti. Evet, neden olmasn? diye sormtu Georg. Elli tekilerin hepsinden ok baka bir kz. Ayrca babas bana i de bulacak. Bu damattan daha ilk grd gn holanmam olan Elli'nin babas, yaplacak baka bir ey kalmad iin en ksa zamanda evlenmelerinde direnmiti. Ayrca, kendi deyiiyle, en sevdii kznn nasl kanna girildiine gzleriyle tank olmamak iin, bir de oda tutmutu onlara. Elmayla dolu blmesindeki dar yatanda, ellerini ensesinde kavuturmu yatan Franz, o gn geen her szc, Georg'un yzndeki ifade deiikliklerinin hepsini anmsyordu. Yllar boyu belleinden kovmaa abalamt bunlar. Btn robalarna karn anmsad bir ey olduu zaman da irkilmiti. imdi ise btn sahneleri ar ekimle gzlerinin nnden geririyordu. Bunu yaparken iinde uyanan tek duygu aknlkt. Artk ac vermiyor, diye dnd. Umursamyo-rum. Btn bunlarn artk ac vermemesi iin aradan geen sre iersinde, bilmediim ok korkun eyler olmal. Georg'u hafta sonra, Bockenheim tesislerindeki bir srann stnde, inanlmayacak imanlkta bir kadnla birlikte grmt. Georg, kadnn srtna atmt elini, ama tamamen sarlamamt. Elli ise doumdan nce annesiyle babasnn yanna tanmt. Ama babas Franz komulardan renmiti bunu, kznn kocasna dnmesinde diretmiti. nk, 'Sen evlendin bu adamla, bir de ocuk bekliyorsun, o halde onunla yaamann yolunu bulman gerek,' diye dnmt. Bu arada Georg, Elli'nin babasnn deyiiyle, serserilik yznden bir kez daha isiz kalmt. Elli yine broya git-

yedinci afak / 81 mee balamt. Franz, geziye kmazdan az nce Elli'nin kesin olarak ailesinin yanna dndn renmiti. Bir ocuk oyunu vardr. ok renkli bir resmin stne eitli renkte camlar konur. Camn rengine gre ortaya kan grnt de farkldr. O sralarda Franz bakt camn ardnda arkadan yalnzca belli baz davranlaryle grebilmiti. Baka camlar ise denememiti. ok gemeden de grmez olmutu onu zaten. Artk o kente dayanamadndan, yer deitirme giriiminde bulunmutu. Bakalarnn kavgaya tutuup sonra da unutup gidecekleri bir olay, Franz' byle derinden etkilemiti. Ama Franz'n yaradlndaki insanlar zerinde her olayn etkisi byk olur. Bylece Franz da yllardr yzn grmedii annesinin yanna gitmiti. Annesi, evli kzlarndan biriyle Kuzey Almanya'dayd. Franz, gittii yerde kalmt. Bu deiiklik, yaamndaki boyutlarn mutlu bir biimde genilemesine yol amt. Dahas, onu buraya srkleyen olay da unutup bu yeni yerle, yeni arkadalarla kaynamt zamanla. Yaamnn d grn asndan bir kentten tekine g eden saysz isizlerden biriydi. niversite deitiren bir renciye de benzetilebilirdi belki. Eer kendini bir sre birlikte yaad sakin ve akl banda kz sevdiine inandrabilseydi, mutlu bile olabilirdi. 1933'te, annesinin lmnden sonra, daha nce yaad kentin yaknna tanmt. nedenden tr olmutu bu dn: O gne dein bulunduu yerde fazla tannm, tehlike bann zerinde dolamaa balamt. Gneyde ise ad unutulmutu, ama onun gibi insanlar ve koullar tanyan birine ihtiya vard. Amcasnn yannda kalyordu. Rastlad tandklar, yle diyorlard onun iin: Bu da eskiden daha baka trl konuurdu. Ya da, ite, dnen biri daha, diye dnyorlard. Gnn birinde Franz, yakn evresinde kendisi hakknda bilgi sahibi olan tek insana, demiryolu isi Her-mann'a gitmiti. Hermann ona sakin bir sesle yalnz her zamankinden bir nebze daha sakin bir sesle, nceki gece 82 / yedinci afak kt bir tutuklama olaynn olduunu sylemiti. Ktyd, nk birinci tutuklanan, btn balanty elinde tutan bir kiiydi. kincisi de bulunduu yere ok ksa bir sre nce, kendinden ncekilerin tutuklanmas nedeniyle getirilmiti. Hermann sakin bir sesle, ama aka, tutuklanann konumas olaslndan sz etmiti. Gereince gl olmayndan ya da acemiliinden konuabilirdi. Bu durumda Hermann'a, tutuklanan kiiye gven duymamakla hakszlk etmi olabilecei dncesini bir yana brakp kukularnn dorultusunda davranmak kalyordu. Btn balantlarn deitirilmesi, tutuklanan adamn haklarnda bilgi sahibi olduu kiilerin uyarlmas gerekiyordu. Burada szn ansz'n kesmi, sert bir sesle Franz'a, daha nce o kentte yaam olduuna gre sz edilen adam tanyabileceini sylemiti. Tutuklanann ad Georg'tu. Franz tutmaa almt kendini. Ama bu ad birka yl sonra yine duymann yznde yaratt deiiklii Hermann' dan saklama baarsn gsterememiti. Birka cmleyle karsndakine Franz'n geree uygun bir portresini izmiti. Oysa en sakin zamanlarnda bile kiisel duygularn bylesine bir yana brakamazd her halde. Hermann ise karsndakinin dankln kendine gre yorumlamt. Satran tahtasnn banda btn gerekli nlemleri saptamlard. Oysa imdi Franz, gereksizdi o nlemlerin tm, diye dnyordu. Ne balantlarda bir deiiklik yapmamza, ne de rgt yelerini uyarmamza gerek vard. Benim yrek arpntsyle Hermann'n evinden kmam da gereksizdi.

nk birka hafta sonra Hermann onu Westhofen'den salverilen bir tutuklu ile grtrmt. Adam unlar anlatmt Georg iin: Bire gl kuvvetli bir insann nasl hemen ezilebileceini gstermek iin onu rnek setiler. Ama beklenenin tersi gerekleti. Bize btn gsterebildikleri Georg gibilerine boyun edirecek bir gcn bulunmad oldu. imdi ona ikence ediyorlar hl, nk artk istedikleri onu ldrmek. Yzndeki ifadeyle ve glmsemesiyle lgna evirdi karsndakileri. Hele gzleri ve o gzlerdeki tuhaf yedinci afak /'83 noktacklar! Ama o gzel yznden geriye bir iz kalmad imdi. Yumruklaya yumruklaya tannmaz hale getirdiler. Franz kalkt yatandan. Kk pencereden dar uza-tabildiince uzatt ban. t kmyordu darda. Franz ilk kez olarak bu sessizliin, bar ve huzurun varln kantlamadn hissetti. Dnya sessiz deil, dilsizdi, susturulmutu. Ellerini bilinsizce ay ndan, tm yzeylere yaylmak ve tm aralklardan szabilmek yeteneine sahip olan tek ktan geri ekti. Tutuklanann o olduunu nasl bilebilirdim, diye dnd. Bunu nceden bilebilme olana var myd? Onurumuz, zaferimiz ve gvenliimiz bir anda onun elinde kal-vermiti. Gemii ve o gemiteki btn kt olaylar bir anda nemini yitirmi, silinip gitmiti. Ama byle olaca nceden kestirilemezdi gerekten. Onun yerinde ben olsaydm, dayanamazdm belki de; oysa bir zamanlar ben onu Anszn byk bir yorgunluk kmt Franz'n her yanna. Yine yatana uzand. Belki de bu kaanlarn arasnda deildir, diye dnyordu imdi. Gc, byle bir ie girie-meyecek kadar tkenmi olmal. Ama kaanlar kim olurlarsa olsunlar, Hermann haklyd sylediklerinde: Bir kaak, kamay baaran biri, her zaman kartrr ortal. Onlarn snrsz glerinin zerine ken bir kuku bulutu, yzeyinde beliren bir atlaktr bir kaak.

ikinci blm
1
ZANGOC gitmiti artk. Ana giri kapsnn kapanmasndan ve son yanknn da kubbede dalmasndan sonra Georg, son bir sre kazanm olduunu anlad. Bu erteleme birden gzne yle byk gzkmt ki, neredeyse onu kesin kurtulula kartracakt. Kandan, dahas tutuklanndan bu yana ilk kez smscak bir gvenlik duygusuyle dolmutu i. Alacakaranlk, pencerelerdeki renkli camlar solduracak kadar koyulamt. Renk ve karanlk kargaas sonucu sanki duvarlar geri ekilmi, kubbe ykselmi, yanyana dizilmi stunlar sonsuzlua doru uzanr ve bir bilinmeyene ykselir olmutu. Belki hilik vard bu bilinmeyenin ardnda, belki de sonsuzluk. Georg gzetlendii duygusuna kapld anszn. Ruhunu ve gvdesini felce uratan bu duyguyla savamaa abalad. Ban kaldrp vaftiz

leeninin zerinden bakt. Be metre uzanda, ilk stunun hemen yannda bir adamn baklaryle karlat. Adam elinde asas, srtnda tatan cb-besiyle kendi mezarn rten taa dayanmt. Alacakaranlk, zerindeki giysilerin grkemini datyor, alp gtryordu. Yzndeki ak-seik ve bir fkeyi yanstan izgilere ise do-kunamyordu. Gzleri, srekli olarak yanndan srnerek geen Georg'u izliyordu. yedinci afak/85 Alacakaranlk nedense dardan gelmiyordu bu akam* Katedral karanln iersinde ardan erir ve talamln yitirir gibiydi. Stunlardaki asma filizi kabartmalar, balklar ssleyen kabartma maskeli yzler ve biraz tedeki delik-deik olmu plak ayak... birer yanlsamayd bunlarn tm ya da bir duman dalgas. Tatan olan ne varsa buharlayor. onlarn yerine Georg, giderek ta kesildiini hissediyordu. Gzlerini kapad. Birka kez soluk ald derin derin. imdi gemiti. Ya da karanlk daha da younlam ve bu younluk Georg iin bir yattrcla dnmt. Kendine saklanacak bir yer aramaa koyuldu. Bir stundan tekine atlad. Her stuna vardnda, sanki gzetlenmesi daha sryormu gibi hemen olduu yere siniveriyordu. imdi dibine kt stunun hemen yanndaki mezar kapann stnde, bir umursamazlk iinde Georg'un zerinden ileri bakan imanca, salkl grnl bir adam vard. Dudaklarnda g ve iktidar sahibi olmann verdii o pervasz glmseme donup kalmt. ki elinde birer tala, Georg'un varlndan habersiz, srekli olarak iki cceye krallklar armaan etmekteydi. Georg, sanki stun aralklar gz altndaym gibi, bir admda teki stuna srad. Bu stunun stndeki adamn giysileri yle oktu ki, istese bunlardan birine sarlabilir gibi geldi Georg'a ve bir an irkiliverdi. Alabildiine insancl bir yzd adamnki ve bu yz, itenlii su gtrmez bir zntyle, karsndakinin zntsn paylama isteiyle Georg'a eilmiti. Neden bu abalarn yavrum, der gibiydi. Brak kendini, vazge, nk sonun balangcndasn artk. Bak, bir arpntdr alm yreini; yaral elinin damarlarndaki kan bile arpmakta. Georg, uygun bir yer buldu. Bu bir girintiydi duvarda. Tanrnn yce egemenliini simgeleyen alt havarinin baklar altnda, ayan bir yere sktrm bir kpek gibi, elini kprdatmakszn nnde tutarak girintiye doru ilerledi. Elinden geldiince rahat, yerleti. Sonra yaral elinin tutulmu bileini ovalad. Ardndan dizlerini, ayak bileklerini ve ayak parmaklarn da ovalad. Atei ykselmee balamt bile. Ama Leni'nin yanna 86 / yedinci afak varana kadar hasta elinin kt bir oyununa kurban gitmemesi gerekiyordu. Leni'ye gittiinde yaras sarlacak, kendi ykanacak, yemek yiyecek, iecek, uyuyacak ve iyileecekti. Leni'yi gzlerinin nne getirmee alt yine. Bu aba, gizemli bir abayd, yerine ve zamanna gre kimi zaman baarya ular, kimi zaman da sonusuz kalrd. Ama bu kez baard grmeyi: Zayf, on dokuz yanda bir kzcaz. Bacaklar ince ve ok uzun. Sk kirpiklerin altnda neredeyse kara denebilecek koyu mavi gzler, solgun esmer tenli bir yz... te buydu srekli olarak dlerini dolduran. Anlarnn nda ve ayr kald sre iersinde ilk bakta hi bir grel yann gremedii, dahas, yryne umasn beceremeyen bir ku grnm veren uzun kollar ve bacaklar yznden biraz gln bulduu kz, masallarda bile ok az rastlanan bir peri olup kmt. Geride kalan her ayrlk gnnn sonunda; dlerinden daha bir saydamlam ve kanatlanm olarak salveriyordu onu. imdi, uyuyakalmamak iin buz gibi

duvara dayanm olduu u anda da Leni'yi sevgi szcklerine bomaktayd. Byle yapmakla kzn karanlkta yerinden dorulacana, ona kulak vereceine inanyordu. Yalnzca dlerinde varolan bu saysz servenler, gerekten birlikte olabildikleri tek bir gnde bulmaktayd kaynan. Georg, ertesi gn hemen kentten ayrlmak zorunda kalmt. Ve ayrlrken kulaklarnda onulmaz bir aresizliin penesinde kvranan kzn srekli sz verileri yanklanmt : Sen gelene kadar bekleyeceim burada. Kamak zorunda kalrsan da seni izleyeceim. Bulunduu yerden kedeki stunun yannda duran adam seebiliyordu daha. Karanla ramen yz uzaktan daha da ak ve seikti imdi. Ve dudaklarnda uuan ifadeyle lm korkusu yerine huzur, adalet yerine balay sunar gibiydi. Leni'nin ablasyle birlikte oturduu Niederrad'taki kk ev, saklanacak bir yer ya da bir ka noktas olarak uygundu. Ablas alt iin ou zaman bulunmazd evde. Bu yedinci afak / 87 tr dnceler, o zamanlar da kafasn doldurmutu. Oysa normal olarak o kk odann eiini at anda bakaca her eyi, bandan gemi teki sevileri ve yaamnn gemite kalm uzun yollarn annda unutuverirdi. Ama bu dnce bakayd. Odann duvarlar almaz birer it gibi zerlerine kapand anlarda bile gerektiinde burann uygun bir snak olabileceini dnmekten kendini alamamt. Sonra, Westhofen'de iken, bir gn ziyaretisi olduunu bildirdiklerinde, bir an ellerini Leni'ye de uratabileceini dnp rpermiti. Karsna karlan kadn tanyamamt ilk anda. Sanki en yakndaki kyden rasgele bir kyl kzn tutup oraya getirmiler gibi olmutu. Karsna getirdikleri Elli'ye ylesine yabancyd. Bir an ii gemi olmalyd. Korkuyla srad uykusundan. Katedralde gmbrtler vard. Bir k demeti katedralin iinden ve bu arada ayann stnden utu. Kasa myd acaba? Daha vakti var myd? Nereye kamalyd? Btn kaplar kapalyd. Yalnzca biri akt ve k da oradan geliyordu. Kk mihraplarn bulunduu yan blmelerden birine kimsenin gzne arpmadan snabilirdi belki. Yaral eline dayanarak doruldu, bir lk att ve yine olduu yere kt. imdi k demetinin oradan srnerek gemee cesaret edemezdi artk. Bu arada yapnn iinde zangocun sesi yankland : Ne savruk kadnlarsnz be! Her gn bir ey brakmadan edemezsiniz! Szckleri azndan dkldnde, maher gnnde verilen cezalar bildiriliyormucasna rpertiyordu insan. Yal bir kadn, zangocun annesi, te antan burada! diye seslendi. Bunun hemen ardndan zangocun karsnn duvarlardan ve stunlardan yanklanan, gerek bir zafer ln andran sesi duyuldu : Temizlik srasnda sralarn arasnda braktmdan emindim raten! Kadnlar ekildiler. Yrrken kardklar ses, iki devin, admlarn yerde srrken kard sesi andryordu. Kap yine kapand. Yank, geride tek bana kalmt imdi; sanki yitip gitmek iste-miyormucasna bir kez daha ykselerek dalgaland, yapnn en uzak kesine bile uzand ve titreimlerini, Georg'un titremesi getikten sonraya kadar srdrd. 88 / yedinci afak Georg yine duvara dayand. Gz kapaklan arlamt. Katedralin ici iyice kararmt imdi. Yanan tek lambann karanln iinde bir yerlerde dolanan yle zayft ki, kubbeyi aydnlatmyor, bu karanln nasl da koyu olduunu daha bir vurguluyordu sanki. Biraz nce karanln basmasn isteyen Georg, imdi glkle soluk alabilir olmutu.

Georg, yine, imdi stndekini karman gerek, diye tledi. nk daha sonra bunu yapamayacak kadar bitkin deceksin. Her zaman yapt gibi, Wallau'nun szn dinledi ve bitkinliinin azaldn fark edince de ard. Wallau, ondan iki ay sonra getirilmiti kampa. Demek sensin Georg dedikleri. Kendisinden yal adamn onu selmlarken kulland bu drt szck, Georg'a ilk kez olarak kendi deerini tam anlamyle gstermiti. Kamptan salverilen bir tutuklu, darda Georg'un szn etmiti. Westhofen'de Georg'a en korkun ikenceler yaplrken darda, vatannn ky ve kentlerinde Georg iin yeterince yargya varlm, ortadan kaldrlmas olanaksz, manev anlamda ant benzeri bir mezar hazrlanmt. imdi bile, evet imdi, bu koullar altnda bile, buz gibi duvara dayanm dururken, unlar geiyordu kafasndan : Wallau'ya, hayatm boyunca yalnz Westhofen'de rastlayabileceimi bilseydim, her eyi yeni batan gze alabilirdim... Gen yoamnda ilk, belki de son kez, amac tekinin karsnda nmek ya da kendini kk gstermek, sk skya yapmak ya da kendini tmyle teslim etmek deil, ama kim olduunu gerek yanyte gstermek ve yalnzca bunun iin sevilmek olan bir dostluun gnei domutu. Gzlerinin nndeki karanlk, biraz nceki kadar kopkoyu deildi artk. Duvarn kireci yeni dm kar gibi hafiften parlyordu. Georg, duvarn nnde btn gvdesiyle karanlk bir glge gibi belli olduunu grd. Yerini bir kez daha m deitirseydi acaba? Sabah duasndan ne kadar nce aarlard ki burasn? Sabaha kadar daha gvenlik dolu saysz dakikalar vard nnde. Zangocun nndeki haftalar gibi ok dakikalar. nk nnde sonunda bir zangoc da tam anlamyle gvenlik altnda saylamazd. yedinci afak/89 Epey uzanda, byk mihraba doru tek bir stun, aydnlk ve belirgin olarak ykselmekteydi. Bunun nedeni, n kabartma izgileri yalamasyd. imdi kubbenin tamamn bu tek stun tar gibiydi. Ama ne de souk ve rperticiydi her ey! evre buzdan bir dnyayd ve sanki bu dnyada insanolunun ne elinin, ne de dncelerinin bir yeri olabilmiti o gne kadar. Georg, bir buzula dm gibi hissediyordu kendini. Salam eliyle ayaklarn ve btn oynak yerlerini ovuturdu. nsann donup kalabilecei bir snaktayd. perende. nsan gvdesi ancak bu kadarn yapabilir. Onun gibi tutuklu olan arkada Belloni, inceden inceye anlatmt bunu. Gerek ad Anton Meier olan Belloni'yi trapezde iken tutuklayp gtrmlerdi. Eyas arasnda artistler birliince Fransa'ya gnderilen birka mektup bulmulard. Sonra, kampa geldiinde ka kez kalkp birka numara yapsn diye uykusundan uyandrmlard. Ask yzl, sessiz bir insand, iyi bir arkadat, ama bir uzaklk vard herkesle arasnda. Bugn bunu yapabilen artist var yalnzca. Evet rastlant sonucu yapabilen baka kiiler de kabilir, ama srdremezler. Kendiliinden Wallau'ya yanam ve ne olursa olsun bir kama giriiminde bulunacan bildirmiti. Buradan nasl olsa canl kamayacaklarn sylemiti. Kama giriimi iin kendi gvdesinin evikliine ve arkadalarnn yardmna gveniyordu. Sonra Georg'a bir adres vermiti. Her olasfa kar o adrese Georg iin para ve giysi brakacakt. Drst ve mert bir genti hi kukusuz, ama hakknda tam bir fikir edinilmesine olanak tanmayacak kadar da iine kapankt. Georg, o adrese ba vurmak niyetinde deildi. Perembe sabah Leni'yi Frankfurt'taki eski arkadalarna yollayacakt. Pelzer, aklnn yan sra bir de Belloni'nin sinirlerine ve kaslarna sahip olsayd, byk bir olaslkla kurtulurdu. Aldinger ise imdiye kadar mutlaka yakalanmt. Belki u anda salarn koparan ve yal kyl yzn tkre boan alaklarn topunun babas olabilecek yatayd. Kamptayken artk bilincini yitirmi gibi grnd zamanlar-

90 / yedinci afak da bile insanlk onurundan dn vermemiti. Aldinger'i komu blgenin belediye bakan, aralarndaki eski bir aile ekimesi yznden ihbar etmiti. Fllgrabe, kaan yedi kii arasnda Georg'un eskiden tand tek kiiydi. Para topland zaman ou kez dkknnn kasasndan Georg'a bir mark vermiti. Daha sonra, bana alan dertler birbirini izlemee balaynca iinde kabaran fkeyi hi bir zaman atamamt. Bu ie raz edildiini, bir trl hayr diyemediini sylemiti. Albert'e gelince belki de yaamyordu artk. Haftalar boyu yaplanlara boyun emi, hep yalnzca bir dviz meselesi olan suunun nemsizliini yineleyip durmutu. Sonunda kan beynine sram, bu yzden de Zillich onu ceza birliine sokmutu. Krlemi yreindeki son hayat kvlcm da uup gidene kadar kim bilir nice korkun darbeler yemek zorunda kalmt. Georg, bu gidile burada donacam, diye dnd. Beni bulacaklar sonra. ocuklara duvarn bu ksm gsterilecek : te, denecek, o acmasz dnemlerde bir sonbahar akam bir kaak burada donmutu. Saat kat acaba? Gece yars olmak zereydi her halde. imdi yepyeni ve kopkoyu bir karanln iersinde dnmekteydi : Eskiden tanyanlar arasnda hatrlayan var mdr beni acaba? Annem anmsyor mudur? Hi durmakszn svp sayard. Ksa boyu, tombul gvdesi, ok iri ve hafif sallanan gsleri, hasta ayaklaryle dolanr dururdu. Onu bir daha hi gremeyeceim nasl olsa, diye dnd. Hayatta kalsam bile gremeyeceim. Annesinin yalnzca gzlerini unutamamt hi. Canl, kahverengi gzlerdi bunlar ve baklar sulamayla, aresizliklerle doluydu. imdi utanyordu Georg; ancak ay kars olarak kalabilen Elli'den, annesinin iri gslerinden ve srtndaki tuhaf pazar giysisinden utand iin utanyordu. Kkken okul arkada olan Paul Rder'i dnd. On yl sreyle ayn sokakta birlikte misket, bir on yl da futbol oynamlard. Sonra Georg kaybetmiti onu. Bunun nedeni kendisinin artk bayedinci afak/91 ka bir insan olmas, kk Rder'in ise neyse o olarak kalmasyd. imdi gzel, ama bir daha kavuamayaca bir topra anmsatr gibiydi onun yuvarlak ve il iindeki yz... Franz' da dnd. yiydi bana kar, dedi, ok abalamt benim iin. Ama sonra bir ekime olmutu aramzda. Neden? imdi ne yapyor acaba? Dzenli, dengeli, dostlua saygl bir insand. Georg anszn soluunun kesildiini hissetti. Bir pencere yansyvermiti katedralin zemininde. Belki katedral alannn te yanndaki evlerden birinin ya da bir arabann lambasnn ndan yansyan bir pencere, koskoca ve trl renklerle yanp tutuan bir hal gibi anszn serilivermiti karanln ortasnda. Her gece bouna ve kimseye bir yarar dokun-makszn bombo katedralin yer inilerinin stne atlveren bir hal, nk Georg gibi konuu her halde bin ylda bir grrd bu yap. Darda bir yerde yanan o kta belki bir ocuk yattrmakta ya da bir evin erkei geirilmekteydi ve bu k yand srece yaamn btn canl grntlerini siliverdi. Georg, evet, cennetten kovulan iki kii bunlar olmal, diye dnd. Ya da bunlar, yeryznde baka bir yer bulunamad iin bir yemliin iine yatrlan ve kk sa'ya bakan iki inein kafas olmal. uradaki ise o akam yemeidir belki de, kendisine ihanet edildiini rendiinde son yemeini yedii sof-raba. Bu da, o armha gerildikten sonra mzran batran asker. Georg epeydir tanmaz olmutu grntlerin hepsini, nk onun evinde byle grntler olmamt. Yalnzl yok eden ne varsa, avutucu bir g tar znde. Avuntu kayna, srf

bakalarnn o anda birlikte katlandklar aclar deildir. Bakalarnca bir zamanlar ekilmi olanlar da aabilir bu pnar-bann yolunu. Sonra snd dardaki k. Ortalk eskisinden de daha karanlk oldu. Georg kardelerini dnd. zellikle kendi yetitirdii en kn anmsarken iinde kabaran sevecenlik, br ocuktan ok kedi yavrularna beslenen bir duyguydu. Yalnzca bir kez, o da ok ksa grm olduu kendi ocu92 / yedinci afak unu dnd. Sonunda belli bir ey dnmez oldu. Yzler, kimi zaman silik, kimi zaman alabildiine ak-seik, birbirini izledi. Bazlar sokaklardan paralar getirdiler yanlarnda, okul bahelerini, spor alanlarn getirenler oldu. Akarsuyu, bulutlar ve ormanlar srtlarnda tayanlar vard. Hepsi kendiliklerinden almlard evresini, sevdii ne varsa smsk tutunabilsin diye. Sonra her ey biimini, izgilerini yitirdi. Ne annesininkini, ne de bir bakasnn yzn arabilecek gc kalmt. Gzleri, sanki btn bunlar gerekten izlemicesine acyordu. Uzaklarda, artk katedralin dnda sand bir yerde alacal bir ey parlad. Dardan bir otomobil geti. Farlarnn pencerelerden birine arparak yansmasn yere serdi. Far duvar ksmna geince yansmann yerini yine karanlk ald. Georg kulak kabartt. Motor grlts sryordu. Bir gcrt, sonra da erkekli kadnl bir grubun kahkahalarn duydu. Kck bir arabaya dolumu olmalydlar. Araba hareket edip gitti. Pencere camlarnn renkleri byk bir hzla stunlarn arasna kayd, geri ekildi ve giderek Georg'tan uzaklat. Georg'un ba gsne dt. Uyuyakald. Yaral elinin stne kaynca acdan yine kendine geldi. Gecenin doruu geride kalmt artk. nndeki duvar parasnn kireci parlamaa balamt. imdi grntlerin deime sras, akamn-kinin tersiydi, nce koyu karanlk sise dnmee balad. Bunu, duvarlarn ve stunlarn yzeyindeki bir k ufalanmas izledi. Gren, katedralin kumdan yapldn sanabilirdi. Sabahn en soluk k demetlerinin okad pencerelerde resimler, parlak deil, ama koyu renklerle belirginleti. Ayn anda sona eren k ufanlamasnn yerini bir talama sreci ald. Tam zaman benim iin, diye dnd Georg. Srnerek dar kt. Kk knn eridini salam elinin ve dilerinin yardmyle ekip sktrdktan sonra, kn bir kapakla bir stunun arasna tkt. Her yan gerilmi durumda ve yanan gzleriyle zangocun kaplar aaca an beklemee koyuldu. yedinci afak/93

2
Ayn anda oban Ernst, Nelli'sini gsten gelen bouk bir sesle selmlyordu. Bu sesi ok iyi tanyan kk kpein her yan sevinten titredi. Demek Sophie olacak o aptal gelmedi, Nelli, dedi oban Ernst. Sana bir ey syleyeyim mi, Nelli, Sophie mutluluu nerede arayacan bilmiyor. Ama bize bir ey olmad, yle deil mi Nelli? Biz ml ml uykumuzu uyuduk. Mangold'larn ynnden t kmyordu henz. Ama Mar-net'in ahrnda gezinen biri vard. Ernst, havlusunu ve iinde tuvalet eyasn saklad kk torbay alp Marnet'lerin tulumbasnn bana gitti. Sabahn ayazndan ve keyfinden r-pererek boynunu ve gsn sabunlayp ykad, dilerini fralad. Sonra cep aynasn bahenin itine asp tran olmaa koyuldu. Aynadan elinde st bakralaryle yaklaan Auguste'yi grnce, Bana scak su verebilir misin? diye sordu. Veririm, gel ieri, diye yantlad Auguste.

Sen evlenince ok uysallatn, Auguste, dedi Ernst. Oysa eskiden vah bir kedi gibiydin bana kar. Sabahn krnde bulmusun kafay, dedi Auguste. Kahve bile koyamadm azma, diye karlk verdi Ernst. Termosum krk nk. Ta uzaklarda, Main'de, youn sisin iersinde homurtular ve esnemeler arasnda lambalar yaklmaktayd. Liebach'n en dnda bulunan evin bahe kapsndan bana beyaz bir mendil balam, on be, on alt yalarnda bir kz kt. Mendilin kar beyaz olmas yznden mendilin hemen altndaki ince kalar iyice belirgindi. Kz, sessiz bir bekleyi iersinde, kukuya gerek bulunmadna ve beklenenin her sabah olduu aibi, bu sabah da bahe duvarnn arkasndaki yoldan geleceine kesinlikle inanm olarak, beklenenin geli ynne bile deil de kapnn hemen nne bakyordu. Tam o sra94 / yedinci afak da beklemekte olan gen Helwig, hani u Darr okulunun rencisi olan kk Fritz Helwig, duvarn arkasndan kp byk kapdan girdi. Kz ses etmeden, neredeyse dudaklarnda bir glmseme bile yaylmadan kollarn kaldrd. Birbirlerine sarlp ptler. Bu arada mutfan penceresinden kzn bykannesi ile yalca yeeni, onlara bakyordu. Kadnlarn yznde ne honutsuzluk, ne de bir onaylama izi vard. Her gn yinelenen bir olay izler gibi umursamazlkla bakyorlard. nk ocuklar, yalarnn kklne ramen nianl saylmaktaydlar. pmeleri bittikten sonra Helwig kzn yzn elleri arasnda tuttu. Kim nce glecek oyununu oynuyorlard. Ama bugn her ikisinde de glme istei bulunmadndan gz gze bakmakla yetindiler. Kyde yaayan hemen herkes gibi, onlar da uzaktan hsm olduklarndan, ikisinin de gzleri saydam ve ak kahverengiydi. Byle ak gz rengine oralarda az rastlanrd. imdi ikisi de krptrmyordu gzlerini. Onlarnkine, allm deyimle masum bakl denebilirdi. Ve yerinde de olurdu byle bir nitelendirme, nk bu gzlerin zelliini bakaca trl dile getirebilme olana yoktur. Parlaklklarn bulandrabilecek hi bir neden ortaya kmamt henz; ne bir gnah, ne de yreklerin gnn birinde yaamn basks altnda trl eylere boyun eebileceine, sonradan da boyun ofjerken olup bitenleri anlamadn - anlamaz da, yrek atlar neden sklaverir korkuyla? - ileri sreceine ilikin bir sezgi ve ne de, dne henz ok zaman olduunu dnmenin dnda, bir ac. Evet, o sabah ikisi de byle temiz ve saydam gzlerle bakyordu. Bakmay, birbirlerini gzlerinde yitirene kadar srdrdler. Sonra kzn gz kapaklar titreyiverdi anszn. imdi ceketine yine kavuacaksn, Fritz, dedi. Umalm yle olsun, diye karlk verdi ocuk. Keke ok hrpalanmam olsa. Biliyor musun, adam en son tutan Alwin kaba ve sakar bir insandr. Bir nceki akam kylerde konuulan tek konu, Alwin'le-rin bahesinde yakalanan kaak olmutu... yldan ok bir zaman nce kurulmutu Westhofen kamp. Barakalar ve duyedinci afak/95 varlar yaplm, kamp dikenli tellerle evrilip nbetiler dikildiinde de herkesi bir sknt basmt. lk tutuklular topluluu nbetilerin kahkahalar ve tekmeleri arasnda kampa getirilince Alwin'ler ve onlarn kafasndaki genler de, daha ilk gn bu tekmelere ve alaylara katlmlard. lk gece lklar ve iki, kez patlamalar duyulduunda da, evredeki huzursuzluk iyice artmt. Kampa gelenleri dnp istavroz kartmlard. lerine gidi yolu uzun olanlar, ksa bir sre sonra akta nbetilerin denetiminde alan tutuklular grmlerdi.

lerinden, Zavallcklar! diye dnenler olmutu. Hemen ardndan herkes bu adamlarn neden topra kazdklarn merak etmee balamt. Yine o gnlerde Liebach'l bir gemici, herkesin iinde kampa kfretmiti. Gemiciyi hemen tutup getirmiler ve ierde olup bitenleri grebilsin diye birka hafta kampa kapatmlard. Salverildiinde pek tuhaf bir grn olan gemici, yneltilen btn sorular karlksz brakmt. Bir rmorkrde i bulmu, daha sonra da, arkadalarnn anlattna gre, gittii Hollanda'da kalp geri dnmemiti. Btn ky ap kalmt o gnlerde bu olaya. Bir defasnda da iki dzine kadar tutuklu, Liebach'tan geirilerek kampa getirilmiti. Ama daha kamptan ieri adm atmalarndan nce yle feci bir grnleri vard ki, grenlerin tyleri rpermi, kydeki kadnlardan biri de gzyalarn saklamakszn alamt. Gelgelelim ayn akam yeni belediye bakan, ayn zamanda halas olan kadn artm ve ona byle herkesin ortasnda alamakla yalnz kendini deil, ama btn aileyi tehlikeye attn sylemiti. Zaten kyn kzl erkekli genleri byklerine kampn varolu nedenini ve kimler iin yapldn ayrntl biimde anlatmlard, nk genler her eyi iyi bilmek isterler her zaman. Ne var ki, bu adan eskiye oranla bir fark vard. Eskiden genler yalnzca iyi eylere merak duyarken, imdi anszn kt eyleri ayrntl renmek ve bilmek ister olmulard. Kampa kar herhangi bir giriimde bulunulmayacana gre, duruma allmt. Zaten ksa sre sonra ok sayda insann bir arada yaamasnn ve baklmas zorunluluunun sonular da belirmi, sebze ve salatalk talepleri artmaa balamt. 96 / yedinci afak Ama nceki gnn sabahnda canavar ddkleri anszn ald ite. Nbetiler mantar gibi btn sokaklarda birden bittiler. Ka sylentileri yaylp da, len vakti komu kyde bir kaak da yakalannca, varlna oktandr allm kamp, sanki yeniden yapld. Neden burada, bizim yaknmzda yaptlar bunu? diye bir soru belirmiti kafalarnda. Duvarlara ve tel rglere sanki ilk kez grlyormu gibi baklmt. Daha ksa bir sre nce en yakndaki tren istasyonundan getirilen bir grup tutuklu, kyn sokaklarndan geirilmiti. Neden? Neydi bu adamlarn tutuklanma nedeni? Sonra o kadn, yl nce herkesin nnde aloyan, belediye bakannn balas olan ve bakann uyard kadn, dn akam ikinci kez herkesin nnde alamt. Bir ey daha vard: Kaan tutuklu naslsa yakalanmken, arabann kenarn tuttuunda parmaklarn topuk darbeleriyle ezmenin gerei neydi? Al-win'ler teden beri kaba saba insanlar olarak tannrlard, ama imdi ek olarak bir de olaylarn akn ynetir gibi bir havalar vard. Salkl, yanaklarndan kan fkran kyl genlerinin arasnda tutuklu, ne kadar da solgun durmutu... Helwig, btn bunlar dinlemiti. Dnebildii kadaryle kamp hep varolmutu; kampla birlikte onun varolu gerekesine ilikin aklamalar da hep olagelmiti. Bakaca bir ey anmsayamyordu. Kamp kurulduunda kk bir ocuktu Helwig. imdi, ilk genlik anda kamp, bir anlamda ikinci kez kuruluyordu. ierdekilerin hepsi de ayak takmndan ve sulu deil ya, diyordu kyller. Vaktiyle kampta bir sre kalan gemicinin serserilikle ve sululukla ilgisi yoktu hi kukusuz. Sessiz bir kadn olan Helwig'in annesi, Hayr, serseri deil o, dedi. Helwig, annesine bakt. Korkuya benzer bir eyler vard iinde. Bu akam izinli olmasnn nedenini anlayamamt. O, alt insanlarn arasnda, alt toplumun iinde olmak, trompetlerin, borularn ve marlarn oluturduu vah grltye karmak istiyordu. Ama bu akam iki dakika iin anszn btn sesler, mzik ve trompetler kesilmi, bu yzden baka zaman duyulamayan sesler duyulabilmiti. Yal bah-

yedinci afak/97 van leyin neden yle bakmt yzne? Onu venler de vard bu arada. Kaam onun eksiksiz tanmlamas sayesinde yakalanabildiini sylyorlard. Kk Helwig bir tepecii aarak tarla yolundan yukar kt. Alwin'lerin byn pancarlarn arasndan grnce ona seslendi. almaktan yz kzarm ve ter iinde kalm olan Alwin, yola kt. Helwig, Alwin'i savunmak istercesine, bugn bandan epey olay geti, diye dnd. Alwin ona her eyi bir av partisini anlatr gibi anlatt. Daha birka saniye nce bakalarndan nce tarlasna, iinin bana gitmi olan bir iftiydi; oysa imdi, kaan nasl yakalandn tanmlarken, Sturmfhrer Alwin f1) olmutu; baka deyile kendisine frsat verilse Zillich olabilecek bir insan. Bir zamanlar Zillich de yalnzca bir Alwin'di; Main yaknlarndaki Wertheim' da iftilik yapyordu. O da sabahlar erken kalkar, kan ter iinde alrd. Geri bouna olmutu bu almalar, nk evi ve tarlas icra yoluyle satlmt. stelik Helwig, Zillich'i tanyordu da, nk Zillich izinli olduu zamanlar bazen Westhofen'den kye gelir, meyhaneye oturur ve ky sorunlar hakknda gevezelik ederdi. Avn tanmlamasn dinlerken Helwig gzlerini yere indirdi. Ceketin hakknda bilgim yok, dedi sonunda Alwin, Senin ceketini alan baka bir kaakt her halde, Fritz. Onu sen kendin yakalamalsn. Benim yakaladm herifin srtnda yle bir ceket yoktu. Helwig omuzlular hakknda gevezelik ederdi. Avn tanmlamasn dinlerken bir halde, toprak rengi duvarlaryle, tarlalarn ardnda ykselen okula doru yola koyuldu.

3
O sal sabah, otuz yldan beri Frankfurt'taki Heilbach i dekorasyon firmasnda almakta olan duvar kd kaplama --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------1) Nazilerin militan rgtnde bir rtbe.

98/yedinci afak ustas altm iki yandaki Alfons Mettenheimer, Gestapo'dan bir ar ald. Allmadk, olaand ve akl almaz bir olayla karlaan bir insann ilk tepkisi, bu olayn normal yaamn ilgilendiren bir noktasn bulmak olur. Bu nedenle Mettenheimer de hemen iyerinden izin almay dnd. Telefonla firmann yneticisi Siemsen'i arayp o gn izin almak zorunda olduunu bildirdi. Ustasnn bu izin istei Siemsen iin hi de uygun deildi, nk Miquelstrasse'deki Gerhardt villasnn hafta sonuna kadar tanlmaa hazr hale getirilmesi gerekiyordu. Evin yeni kiracs olan Brandt, duvarda bulunan ve ona Yahudileri anmsatan btn eski kaplamalarn karlmas istemi, Heilbach firmas da onun bu isteini sevinle karlamt. Siemsen, Ne oldu? diye sordu. Bunu size imdi anlatamam. diye karlk verdi Mettenheimer. Hi olmazsa yemekten sonra gelebilecek "misiniz? Bilmiyorum. Mettenheimer dar kp ilerine gitmekte olan insanlarn atasna kart. Anszn onlardan ayr, zel bir durumda olan bir kii gibi grmee balamt kendisini. Oysa o ana kadar yalnzca onlardan biriydi. Dahas, en gndelik mutluluklar ve dertleri yaayarak yalanm bir adam olarak hepsinin temsilciliini yapabilirdi. Bana kt bir eyin gelmesi olaslyle karlaan her insann aklna, inde tad yedek g gelir hemen. Bu yedek g biri in bir dnce, bir bakas iin inanlar olabilir, bir

ncs yalnzca ailesini dnr. Bazlarnn da dnecekleri ya da anmsayabilecekleri hi bir eyleri yoktur, ileri, byle bir yedek g tamadklarndan bombotur. D yaam, btn korkun yanlar ile girebilir bylelerinin iine ve onlar patlayasya doldurabilir. Mettenheimer de ilk nce Tanr nn yerinde olup olmadna bakt. Baka zamanlar kiliseye gitmeyi yalnzca karsna brakr, Tanry ok ender aklna getirirdi. Tanr nn yerinde olduunu saptadktan sonra duraktaki sraya oturdu. Son gnlerde kentin batsndaki i yerine gitmek iin bu duraktan biniyordu. yedinci afak / 99 Sol eli titremee balad. Ama bu titreme srf da vuran bir kalntyd. lk aknl gemiti nk. imdi karsn ve ocuklarn deil, yalnzca kendini dnmekteydi; dnd bu kendi, yalanm bir gvdeye hapsolmu gibiydi ve bu gvdeye, kim bilir neden, ac ektirilebilirdi! Elinin titremesi geene kadar bekledi. Vryerek gitmek zere kalkt sonra. ok vakit vard nnde. arda dokuz buukta gelmesi istenmiti. Ama o yine de vaktinden nce gidip yerinde beklemek istiyordu. Bu davran da onun kendi apnda yrekli olduunu gsteren kantlardan biriydi. Zeil'den aa inerek Gestapo kararghna yrd. imdi sakin sakin dnebiliyordu. Bu arnn, ortanca kznn bir zamanlarki kocas Georg ile ilgisi olabilirdi yalnzca; ama Georg da yllardr hapis yatyordu. Mettenheimer'i bu ile ilgili olarak 1933'te sorguya ekmilerdi zaten. O zamandan imdiye, durumda bir deiiklik olduu dnlemezdi. lk sorgu srasnda kendisinin bu evlilie kar koyduu ve Georg Heisler iin kendisini sorguya ekenlerle ayn kanda olduu aka ortaya kmt. Ona o zaman Elli'yi boanmaa raz etmesini tlemilerdi. Gelgelelim o tutmamt bu d. Mettenheimer, ar bununla ilgili olamaz, diye dnd, baka bir ey var her halde. lk grd sraya oturdu. uradaki evin, 8 numaral* yapnn duvar ktlarn da ben yaptrmtm bir zamanlar, diye geirdi iinden. Desen izgili mi, yoksa iekli mi olsun diye, adamla kars arasnda bir ekimedir gitmiti. Mavi ve yeil arasnda da bir seim yaplamamt bir trl. Bunun zerine Mettenheimer, sary tlemiti. imi bugne kadar srdrdm, duvarlarnz kapladm, dedi kendi kendine. Bundan sonra da ayn ii yapacam. Ben bir duvar kd kaplama ustasym nk. Belki de torunuydu onu armalarnn nedeni. Mettenheimer, hi bir zaman papazlarn safnda inan ekimelerine karan babalardan olmamt. En kk ocuu daha okuldayd ve paskalyaya kadar da kalacakt. Ama onu, yani kk ve yukar kalkk burunlu Lisbeth'ini kilise iin savaabi100 / yedinci afak lecek biri olarak grmemiti. Bunu hafiften azn arayan papaza da sylemiti. Kz. yalnzca okulun istediklerini yerine getirmekle yetinmeli, teki krlarn gittii yolu izlemeliydi. Yasak ilere karmamal, herkes ne yapyorsa, o da onu yapmalyd. Bir tek byk din bayramlar bu kuraln dnda kalabilirdi. Mettenheimer, imdi kzlara retilmee allan btn budalalklara ramen, kendini ve karsn Lisbeth'i doru drst bir insan olarak yetitirebilecek gte buluyordu. Dahas, kz Elli'nin olunu, bu babasz ocuu da iyi bir biimde yetitirebileceine inanmaktayd.

Aile iinde Elli diye arlan ortanca kznz Elisabeth'-in oalu Alfons'a, 1933 aralndan 1934 martna kadar gece gndz, 1934 martndan bugne kadar da gndzleri evinir-de bakmsnz, yle mi? Evet, Komiser Bey, diye karlk verdi Mettenheimer. Bir yandan da, bu ocukla ne alp veremediim var? diye dnmekteydi. Srf bu yzden arm olamaz beni buraya. Hem nereden biliyor btn bu ayrntlar? Hitler resminin altndaki kenarl koltukta oturan gen adam, otuz yanda bile olamazd. Oda sanki iki blgeye ayrlmt v enlem izgisi yar masasnn stnden geiyordu. Mettenheimer ter iinde ve glkle soluk alrken, karsndaki gen adam ok rahat grnyordu. Cierlerine ektii hava da serindi hi kukusuz. Be torununuz var. Neden bakmak iin bu ocuu setiniz? Kzm gndzleri broda alyor. Ne istiyor bu benden, diye dnd Mettenheimer. Bu kadar gen birinden korkacak deilim. Buras da her oda gibi normal bir oda. Kar-mdakinin ise teki genlerden ayr bir yan yok... Yznn terini sildi. Gen Komiser, gri gzleriyle dikkatle ona bakmaktayd. Mettenheimer, katlad mendili cebine koymayp elinde tuttu. ocuk yuvalar var. Kznz para kazanyor. inde bulunduumuz yln 1 nisanndan beri ayda yz yirmi be mark kazanyor. ocuuna bakabilir bu parayla. Mettenheimer, yedinci afak / 101 mendilini teki eline ald. Kazand parayla geimini rahata salayabilecek olan bu kznz neden destekliyorsunuz? Mettenheimer, nk, yalnz dedi. Gen adam ban kaldrp ona bakt bir an. Sonra, Oturun, Bay Mettenheimer, dedi. Mettenheimer oturdu. Anszn, oturmas sylenmeseydi, bir an sonra yere ylacak gibi bir duygu belirdi iinde. Mendilini ceketinin cebine soktu. Kznz Elli'nin kocas 1934 ocanda Westhofen'e gnderildi. Komiser Bey, diye bard Mettenheimer. Bu arada yerinden frlar gibi olmutu. Yine sandalyesine oturdu. Konumasn sakin bir sesle srdrd: Ben hi bir zaman o adamn adn bile duymak istemedim. Ona evimi srekli olarak yasakladm. Zaten sonunda kzm da onunla birlikte oturmuyor-du. Kznz, 1932. ilkbaharnda sizin yannza yerlemi. Sonra, ayn yln haziran ve temmuz aylarnda yine kocasyle yaam. Demek ondan sonra yine sizin yannza dnm. Kznz henz boanm deil. Hayr, deil. Neden? Mettenheimer, Bakn Komiser Bey, diye sze balad. Bu arada mendilini pantolon ceplerinde ariyordu. Geri kzmz, bu adamla bizim isteimiz dnda evlendi, ama- Ama siz buna ramen bir baba olarak kznza boanmasn tlemedinir. Yine de teki odalardan farklyd bu oda. Belki de onu bylesine korkun klan bu yanyd: Sessizlii, aydnl, bir aacn dallarnn ve yapraklarnn ieri dklen rgl glgesi. teki odalardan ayr hi bir yan bulunmayan, bir baheye bakan bir oda. Karsnda oturan, yat olan teki genlerden ayr bir yan bulunmayan gen adam da ayn nedenden tr korkuntu. Gri gzleri, ak renk salaryle normal biriydi, gelgelelim her eyi biliyordu ve her eye egemendi.

102 / yedinci afak Katolik misiniz? Evet. Bu yzden mi karydnz boanmalarna? Hayr, fakat evlilik Kutsal mdr size gre? Byle bir serseriyle yaplm evlilii kutsal m sayyorsunuz? Mettenheimer alak sesle, Birinin mr boyunca serseri kalp kalmayacan nceden kestiremezsiniz, dedi. Gen adam, bir sre onun yzne baktktan sonra, Mendilinizi ceketinizin sol cebine koymusunuz, dedi. Anszn elini masaya vurdu. Bu kez konumaa baladnda yksekti sesi: Ne biim yetitirdiniz kznz ki, byle biriyle evlene-biidi? Komiser Bey, ben be ocuk byttm. Hi biri de yzm kara kartmad. En byk kzmn kocas Sturmbann-fhrer'dir (') En byk olum. Ben size teki ocuklarnz sormadm. Sizinle imdi yalnzca kznz Elisabeth hakknda konuuyorum. Kznzn bu Heisler denen adamla evlenmesine izin verdinir. Sonra, geen yln sonunda Westhofen'e giderek kznza elik etti -n!z. O anda Mettenheimer bir eyin bilincine vard; iinde o yedek gten, en zor zamanlar iin ayrm olduu gten bir eyler kalmt daha. Karsndakinin sylediklerini alabildiine sakin bir biimde yantlad: Evet, nk Westhofen gen bir kadn iin almas g bir yoldur. Karmdaki gen adamn ya, ancak en kk olumun ya kadardr, diye dnyordu bir yandan da. Ama ne biim konuuyor benimle? Ne sanyor kendini? Anas ve babas iyi yetitiremediler her halde. Ayrca kt retmenlerin eline dm olmal... Sol dizinin stnde duran eli yine titremee balamt. Doald bu. Titremesine ramen yine sakin bir sesle, Bir baba olarak grevimdi kzma elik etmek, diye de ekledi. --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------1) Nazilerin militan rgtnde bir rtbe.

yedinci afak /103 Sessizlik oldu bir an. Mettenheimer alnn krtrm, h- titreyen eline bakyordu. Artk bu grevi yapma frsatn hemen hi ele geireme-eceksiniz Bay Mettenheimer. Bu szler irkiltmiti Metten-heimer'i. ld m Heisler? Eer sorgunun arlk noktas bu noktada idiyse, o zaman komiserin bu tepki karsnda d krklna uramas gerekirdi. Kaplama ustasnn sesindeki o iten rahatlama, hemen belli oldu nk. Gerekten de Heisler'in lm bir rpda btn sorunlar ortadan kaldrrd. Mettenheimer, yaamnda ender, ama nemli anlarda tuhaf grevler stlenir, sonra bazen kurnazca, bazen de kendisine ac veren giriimlerle bu grevlerden kurtulmaa abalard. Neden ld dncesindesiniz. Bay Mettenheimer? Mettenheimer kekeledi: Siz sorunuzda - hayr, herhangi bir dncede deilim. Komiser yerinden frlad. Masann zerinden Mettenhei-mer'e doru btn gvdesiyle eildi. Sonra yumuak bir ses tonuyle, Damadnzn neden ld kansndasnz. Bay Mettenheimer? diye sordu. Mettenheimer, titreyen sol elini sa eliyle tuttu. Hi bir kanda deilim, diye karlk verdi sonra. Sakinliini yitirmiti. Georg denen adamdan artk tmyle kurtulmu olma umudu, ok baka dncelerin etkisiyle bozulmutu. Byle dikkafal genlere yaplan korkun ikencelere ilikin sylentileri anmsamt. Sylentiler doruysa, o zaman Georg akl almaz koullar iersinde lm olmalyd. inden ykselen bu gibi seslerle karlatrldnda,

Komiserin g bel kar gibi gelen sesi, kendini herhangi bir makamda gren, ama gerekte nemsiz bir adamn sesi gibiydi. Bu Georg Heisler'in ld kansna varmanz iin bir nedeniniz olmal. Ve anszn sesini bsbtn ykseltti : Bu kaamaklara sapmaa kalkmayn. Bay Mettenheimer! Mettenheimer yerinden srar gibi olmutu ilk anda. Ama 104 / yedinci afak sonra dilerini skp hi bir ey sylemeksizin Komisere bakt. Damadnz gc yerinde gen bir erkekti ve belli bir hastal da yoktu. Bu durumda iddianzn bir gerekesi olmal, yle deil mi? Ben hi bir iddiada bulunmadm. Mettenheimer, yine kendini toplamt. Sol elini bile tutmuyordu imdi. Sa eliyle u gen adamn suratna bir tokat indirse, ne olurdu acaba? Karsndaki, tabancasn ekip onu orackta vuruverir-di hi kukusuz. Yz kpkrmz kesilir, yalnz Mettenheimer' in tokadnn indii yerde beyaz bir leke kalrd. Genlik yllarndan bu yana ilk kez Metterheimer'in yal kafasnda byle delicesine ve gerekte uygulanamayacak bir dnce biimleniyordu. Eer ailem olmasayd, diye geirdi iinden. Sonra dilinin ucuyle byn yalayarak iinden ykselen bir glmsemeyi bastrmaa alt. Komiser, baklarn ona dikmiti. imdi beni dinleyin, Bay Mettenheimer. Yaptnz aklamalar, bizim gzlemlerimizi doruluyor, dahas baz nemli noktalarda tamamlyor. te bu aklamalarnza dayanarak sizi uyarmak isteriz. Hem kendi yararnz, hem de reisi olduunuz ailenin yarar iin. Bay Mettenheimer. Kznz Elisabeth Heisler'in eski kocasyle ilgili her giriimden ve aklamadan kann. Ve herhangi bir kaygnz olur da, bir konuda danma gereini duyarsnz, o zaman karnza, ailenizden herhangi birine ya da bir din adamna deil, bizim merkezimize ba vurun ve on sekiz numaral oday isteyin. Beni anlyor musunuz, Bay Mettenheimer? Evet, Komiser Boy. Oysa yal adam gerekte tek bir szcn anlamn bile kavrayabilmi deildi. Neden uyarlmt? Yapt aklamalar neyi dorulamt? Neden herhangi bir kaygs olabilirdi? Daha biraz nce tokatlamak istedii gen yz, imdi ta kesilmi, snrsz iktidarn gizemi zlmez grntsne dnmt. yedinci afak /105 imdi gidebilirsiniz, Bay Mettenheimer. Hansastrasse 11 numarada oturuyorsunuz. Heilbach firmasnda alyorsunuz, yle deil mi? Heil Hitler! Bir an sonra caddedeydi Mettenheimer. Kenti kucaklam olan scak sonbahar gnei, insanlara ancak ilkbaharda tadna varabildikleri o ortak neeli havay vermiti. Kalabalk. Mettenheimer'i de arasna alp srkledi. Ne istiyorlard benden? diye dnd. Beni neden ardlar? Acaba Elli'nin ocuu iin mi? sterlerse ocuun velayetini alabilirlerdi. Anszn sknts dalverdi. Resm bir makam, herhangi bir ko- -nuda bilgisine ba vurmutu. Buna inanarak uzlamaya vard kendi kendisiyle. Nasl olabiliyordu da bylesine nemsiz bir konumadan bu kadar rahatszlk duyabiliyordu. Artk bu olay zerinde kafa yormak iin en ufak bir istek kalmamt iinde. imdi btn istedii, zamk kokusunu cierlerine ekmek, srtna bir i nl geirip gndelik hayata, gndelik hayatn kimsenin kendisine eriemeyecei derinliklerine dalmakt. Tam bunlar kafasndan geirirken, 29 numaral tramvay geldi. Mettenheimer, evresindekileri iterek atlad. Hemen ardndan tramvaya atlayan bir adam onu vagonun iine itti. Biraz topluca bir adamd. Mettenheimer'den daha

genti. Ftr apkasn giymekten ok ylece bana koyuvermi gibiydi. kisi de soluklanmakta yar eder gibiydiler. Bizim yamzda olanlar iin deil bu koumalar, dedi Mettenheimer. teki, fkeli, yle, diye karlk verdi. Mettenheimer, alt yere vardnda onu Siemsen karlad. abuk dneceinizi bilseydim, endielenmezdim, Mettenheimer. Ya sizin banza bir ey geldi, ya da karnz Main nehrine dt sandm. Resm bir iten tr geciktim, dedi Mettenheimer, Saat ka? On buuk. Mettenheimer nln takt. e balar balamaz evresindekileri azarlamaa koyuldu: Yine nce eridi yaptrmsnz. Beeniyor musunuz grnn? Belli olmuyor bile. 106 / yedinci afak Biliyorum, sonra yaptrrsanz duvar kdn kirletmekten korkuyorsunuz. Ama dikkat etmeniz gerek. uradakini skn yine, bir ie yaramaz. Kendi kendine de, Neyse ki yetiebildim, diye mrldand. Merdiven basamaklarnda oradan oraya sincap gibi srayp duruyordu.

4
Georg baarmt. Katedralin kaplar alr almaz erkenden gelen ziyareti rolne brnmt. ounlukta olan kadnlarn arasna karan birka erkekten biriydi. Zango da onu tanmt. Buna da olmu olanlar, diye dnd. Dn akam da, kapnn kapanmasna birka dakika kala... Georg, ancak ar ar dorulabildi. Glkle srklenerek dar kt. ki gn bile yaamaz bu, diye dnd Dornberger. Sokak ortasnda dp kalacak. Georg'un yz, ldrc bir hastala yakalanm olanlara zg gri rengi almt. u eli terslik karmam olsayd! Kck bir tersliin insann btn ilerini bozmas yok mu! Nerede, ne zaman yaralanmt benim elim? Ha, evet, st cam krklaryle kapl duvarda, yaklak olarak yirmi drt saat nce... Kiliseden kanlar, onu kapdan geirip kk bir sokaa srklediler. Pencereleri aydnlk alak evlerin arasndan geen sokak, byk ve sis yznden snrlar silinmi bir alana alyordu. Sise ramen alan ve sokak doluydu. Pazar tezghlar kurulmutu. Georg'un burnuna daha katedralin kapsndayken kahve ve tare pasta kokusu arpt. Katedral Pastanesi, byk kapnn hemen yanndayd nk. Vitrindeki pastalar, sabah duasndan kanlarn en azndan baklarn ekmekteydi. Yzne arpan serin ve nemli hava, Georg'un son g krntlarn da tketti. Ayaklarnn tutmaz olduunu anlaynca kaldrma kverdi. Tam o srada kiliseden evlenmemi iki kz karde kt. Biri, Georg'un eline zorla be fenig tututurdu. teki ise kardeini azarlayarak, Biliyorsun bunun yasak olduunu, dedi. K, dudaklarn srarak bir ey sylemedi. Kendini bildi bileli azarlanrd. yedinci afak /107 Georg kendini tutamayarak glmsedi. Hayat bir zamanlar nasl da sevdiini dnd. Her eyiyle sevmiti. Pastalarn stndeki kk ekerleri, savata ekmein iine kartrlan samanlar sevmiti. Kentleri, akarsular, lkenin ve o lkenin insanlarnn hepsini, kars Elli'yi, Lotte'yi, Leni'yi, kk Katherin'i, annesini ve kk erkek kardeini sevmiti. Sabahlar insanlar uyandrrken sylenen szleri, gitarla birlikte sylenen kk arklar, Franz'n ona okuduu, byk dncelerle dolu ve onun da yaamn altst eden cmleleri, dahas, yal kadnlarn gevezeliklerini bile sevmiti.

Btn olarak alndnda iyi, ok iyi bir gemiti. inde kt olan yalnzca baz blmlerdi. Ve bunlara olan sevgisini imdi de yitirmi deildi henz. Dorulup duvara dayandnda, a, bitkin bir halde sisin iinde, sokak lmbalarnn altnda kurulmakta olan pazara baktnda, smscak bir dalga sard anszn yreini. Sevgisi karlksz deildi galiba. Her eye ramen, herkes tarafndan, belki son bir kez, insana ac veren, aresizliin penelerinde kvranan bir sevgiyle el stnde tutulduunu biliyordu. Birka admlk yeri yryerek pastaneye gitti. Parasndan elli fenii ihtiyat akesi diye alkoymalyd. Geri kalann tezghn stne brakt. Kadn, bir kda bir tabak dolusu peksimet krntsyle, pastalarn yank kenarlarndan ufalanm paralar doldurdu. Gz ucuyle Georg'un srtndaki cekete bakt bir ara. Karnn byle doyuran biri iin fazla iyi bulmutu besbelli. Kadnn bakyle Georg kendine geldi. Dkkndan knca krntlar azna doldurdu. Ar ar ineyerek alann kenarna doru srklenircesine gitti. Sokak lmbalar hl yanyordu ama, verdikleri aydnla gerek kalmamt artk. Kar sradaki evler, sonbahar sabahnn pusuna ramen seilmee balamt. Georg, iplik gibi pazar yerinin evresini saran karmakark sokaklar boyunca dolat ve sonunda yine alana vard. Tam o srada gzne bir tabela iliti: Dr. Herbert L-wenstein. Bu yardm edebilir bana, diye dnd ve merdivenlerden kt. Kim bilir ka aydan bu yana ilk kez doru drst bir mer108 / yedinci afak diven bayle karlayordu. Deme tahtalarnn gcrdamas zerine sanki hrszlk yapmaa gelmiesine rkverdi. Ev kaplarnn ardnda gnlk hayat; esnemeler, ocuklar uyandrmak iin seslenmeler ve kahve deirmenlerinin sesinin eliinde balamt. Bekleme odasna girdiinde sessizlik oldu bir an. Herkes ona bakt. ki grup hasta vard odada. Pencerenin nndeki kanepede bir kadn, bir ocuk, bir de yamurluklu genten bir adam oturmaktayd. Masann yannda yal bir kyl, ondan daha yal bir kentli vard. Bunlara bir de Georg eklenmiti imdi. Kyl, daha nce balad konumasn srdrd: Beinci kez geliyorum buraya. Doktorun bana tam anlamyle yardm edebildiini syleyemem, ama biraz rahatlyorum ite, birazck rahatlyorum. Martin'inimiz askerden dnp evlenene kadar ayakta kalabileyim, baka bir ey istemiyorum. Tekdze sesinden, konumann kendisine verdii aclar anlalyordu. Ama adamcaz, konuabilmekten ald tad uruna, bu aclara katlanmaa gnllyd. Peki sizin neniz var? diye sordu karsndakine. teki kuru bir sesle, Buraya kendim iin gelmedim, ocuu gstereceim, diye yantlad. Biricik kzkardeimin tek ocuudur. ocuun babas kzkardeime Dr. Lvvenstein'a gitmesini yasaklam. Bu yzden ocuu ben getirdim! Yal adam ellerini byk bir olaslkla arlarnn kayna olan karnna bastrmt. Sanki baka doktor kalmam gibi, dedi. Ama bakn, siz de buradasnz! Ben mi? Evet ama ben daha nce tekilerin hepsine gittim, Doktor Schmidt's, Doktor Wagenseil'a, Doktor Reisinger'e, Doktor Hartlaub'a grndm. Anszn Georg'a dnd. Ya siz neden geldiniz? Elimi gstermek iin. Ama bu bir i hastalklar uzmandr. Oralardan da ikyetim var. Otomobil kazas falan m geirdiniz? Bekleme odasnn kaps ald. Yal adam, acdan grme

yedinci afak /109 yeteneini yitirmiesine masaya ve Georg'un omzuna dayand. Georg'un iinde ise korku deil, bir zamanlar kkken, uradaki sar benizli ocuun yandayken, doktorlarn bekleme odalarnda yaad trden snrsz bir rkeklik vard. Ve tpk o yalarda yapm olduu gibi, hi durmakszn koltuun psklleriyle oynuyordu. D kap alnd. Georg irkildi yerinde. Ama gelen yeni bir hastayd yalnzca, yeniyetme, esmer tenli bir kzcaz. Masann yanndan geti. Sonunda doktorun karsnda buldu kendini Georg. Adam adn, adresini ve iini sordu. O da bir eyler syledi. Gzlerinin nnde duvarlar sallanmaa balamt. Beyazdan, camdan ve madenden oluma tertemiz bir uuruma kayar gibiydi. Kayarken, doktor ona Yahudi olduunu anmsatt. Odann iindeki koku ise, her sorgu sonunu kanlmaz biimde izleyen kokunun aynyd; sorguya ekilenin yaralarna tentrdiyot srlp sarlrken yaylan koku. Oturun, dedi doktor. Daha kapda grd anda bu hastann grnnden holanmamt. Belirtilerin anlamn iyi bilirdi: Ortada ak yara ya da ilerin bulunmamas, gzlerin stndeki ve altndaki derinin alabildiine incelii... Bu adamn gzleri ve evresindeki deri kapkara bir glgeye dnmt. Nesi vard acaba? Ayrca doktor son zamanlarda komular grmesin diye sabahn alacakaranlnda kendisine koan, son anda aresizlikten, bycden yardm diler gibi kapsn alan hastalara almt. Adamn elindeki sarg yerine sarlm paavray amaa balad. Bir kaza m geirmiti acaba? Evet, yleydi hi kukusuz. Tepeden trnaa gerek bir doktor olduu iin her yara ve her hastalk karsnda bir anlamda belli bir heyecann tutsa olurdu; ama imdi bu kendinden gemilie ramen, tpk adam ilk grd andakine benzer bir tedirginlik duymutu ve stelik bu, biraz ncekinden daha glyd. Ne biim bir sargyd bu byle? Bir ceket astarndan koparlmt. Ar ar zp kard. Nasl bir insand bu karsndaki? Yal myd? Gen miydi? Sknts ve tedirginlii artm, deta soluunu keser olmutu. Hasta bakmaa balad on dokuz yl110 / yedinci afak dan bu yana lm hi bylesine yakn duymamt kendisine sanki. Sargs zlen plak ele bakt. Hi kukusuz ktyd durumu, ama adamn alnndaki ve gzlerindeki belirtileri dorulayacak kadar kt de deildi. O halde neden byle bitkindi bu insan? Elini gstermek iin gelmiti. Ama bir baka hastal da olmalyd kesinlikle ve belki bunu kendisi de bilmiyordu. Daha nce adama bir ine yapmalyd, yoksa baylabilirdi. Otomobil tamircisi olduunu sylemiti. ki haftaya kalmaz yine almaya balayabilirsiniz, dedi doktor. Adam karlk vermedi. neye dayanabilecek miydi acaba? Kalbi geri mkemmel saylmazd ama, pek kt de deildi. Nesi vard o halde? Neden iinden geleni yapp da gerekte nesi olduunu aratrmyordu? Hem kazadan sonra neden en yakndaki hastaneye ko-mamt? Cam krklar en azndan bir gecedir yarada olmalyd. Soracakt bunu. Hem byle bir soru sormas cmbzla yaklatnda adamn ilgisini baka yana ekmee de yarard. Adamn baklaryle karlanca soramad. Duraklad bir an. Elini bir daha ve daha inceden inceye muayene etti. Sonra ksaca adamn yzne, ceketine, sonra her yanna bakt. Adam yandan bakyor gibiydi, yine de baklarn ondan bir an bile ayrmyordu. Doktor ar ar dnd. Dudaklarnn bile morarr olduunu, renginin uup gittiini fark edebiliyordu imdi. Lavabonun stndeki aynada yzne baktnda, yanlmadn anlad.

Gzlerini kapatt. Ellerini sabunlayp ar ar ykad, suyu aktt, aktt. Karm ve ocuklarm var, diye dnd. Neden tutup da bana geldi? Her kap alnda rpermek. Her gn bu ac iersinde yaamak zorunda olmak. Georg, doktorun beyaz srtna bakyordu. Kafasndan, yalnz siz deilsiniz ac eken, diye geirdi. Doktor, ellerini musluun altna tutmutu. Su saa sola sryordu. Dayanlacak gibi deil bana yaplanlar, diye dnd. imdi de bu. Hayr, acnn bu kadarn akl almaz. yedinci afak /111 Georg ise, su bir pnardan fkrrcasna akarken kalarn atm, dnyordu: Yalnz siz deilsiniz ac eken. Doktor musluu kapatt, ellerini temiz bir havluya kurulad. Kloroformun kokusu burnuna ilk kez hastalara geldii gibi geliyordu. Neden bana geldi bu adam, diye dnd. Bakalarna deil de bana. Neden? Musluu at, ellerini ikinci kez ykad. Kendi kendine, neden setii seni ilgilendirmez, dedi. Sana yaral bir el geldi o kadar. Bu el ister bir yaramazn, ister gkten inme bir melein olsun, oras seni ilgilendirmez. Musluu yine kapatp kvrrken, adamn ceketin altna gmlek giymemi olduunu grd. Bu ilgilendirmez beni, dedi kendi kendine, yalnzca eli nemli benim iin. Georg sarlan elini ceketinin iine sokarak, ok teekkr ederim, Doktor paradan sz etmek istemiti, ama adamn sesinin tonu, sanki kendisine karlksz bakldna inanm birininki gibiydi. karken sallanmasna ramen, doktor adamn ikyetlerinin de yalnz'ca elinden olduuna inand. Georg merdivenlerden inerken, en alt basamakta kollu gmlekli, ufak tefek yapl bir adam karsna dikildi. kinci kattan m geliyorsunuz'? Georg, yalan sylemenin mi, yoksa doruyu sylemenin mi daha iyi olacan dnecek zaman kalmadndan yalan seiverdi: nc kattan. Apartmann kapcs olan adam, Ha, yle mi, dedi. Ben Lowenstein'den geliyorsunuz sanmtm. Georg sokaa knca, iki ev tede bir kapnn basamanda, doktorun bekleme odasnda rastlad yal kyly grd. Adam, baklarn pazar yerine dikmiti. Sonbahar gnei, barakalarn zerine alm olan ve mantara benzeyen emsiyeleri yalamaktayd. Yemiler ve sebzeler, itah ac, ancak beeniden yoksun bir biimde, basit bir biimde dzenlenmi tarhlar gibi kmelenmiti. Bu yzden de nsan baktnda, kyl kadnlarn tarlalarndan ve bahelerinden paralar kesip pazara getirdikleri duygusuna kaplyordu. Peki ya katedral, o neredeydi? Koskoca yap, , drt katl evlerin. 112 / yedinci afak emsiyelerin, atlarn, arabalarn ve kadnlarn ardnda gzden yitip gitmiti. Georg, ancak ban iyice kaldrdnda kulelerin en ykseini grebildi. Kule, ekildiinde btn kentin havaya kaldrlabilecei sarn bir pereme benziyordu. Birka adm ilerleyip, ona bakan yal kylnn nnden getiinde, atnn stndeki Aziz Martin'i grd. Kalabaln ta iine girip insanlarn arasna kart. Elmalar, zm salkmlar ve karnabaharlar gzlerinin nnde titremekteydi. Bir an, ban hemen uzatp rasgele sracak kadar byk bir alk duydu. Ama hemen ardndan alk duygusunun yerini yalnzca tiksinti ald. imdi

dnlebilecek en tehlikeli duruma girmiti. Bitkinlikten ba dnerek ve dnemeyecek kadar zayf dm bir halde barakalarn arasnda sendeleyerek dolayordu. Sonunda balklarn yanna vard. Bir kulesine dayanarak satcnn koskoca bir sazan balnn pullarn temizleyiine bakt. Adam, bal bir gazete parasna sardktan sonra gen kza verdi. Sonra byk kepesiyle fdan tavalk balklar kard. Herbirinin karnn bakla yle bir izip terazinin kefesine att. Georg tiksiniyor, ama gzlerini de ayramyordu. Bekleme odasnda karlat yal kyl, oturduu merdiven basamandan, kalabaln arasnda grnmez olana kadar Georg'a bakmt. Sonbahar gneinin altnda oraya buraya giden insanlara bir sre daha bakt durdu. ektii ac yznden nndeki pazar yeri kararm gibiydi. Gvdesinin st ksm saa sola rakkas gibi sallanyordu. Bunun iin on mark istedi benden alak herif, diye dnd. Reisinger'den bir fenig bile eksik almamt. Reisinger ile zaten pazarlk etme olana yoktu. Yahudlye ise haddini bildirsin diye olunu gnderecekti. Bastonuna dayanarak ayaa kalktktan sonra, kendini srklercesine alan geip bir otomat bfeye gitti. Pencereden baktnda yine Georg'u grd. Yeni sarlm eliyle, iln kulesine dayanm duruyordu. Georg ban pencereden yana evirene kadar ona bakt. Georg pek tedirgindi. Pencerenin arkasndaki yerinden bir ey ayrt edemiyordu geryedinci afak /113 i. Yine de yerinden ayrld, balklarn yanndan geerek Ren nehrine doru yrd. Ayn saatlarda Franr, yzlerce levhay zmbalam bulunuyordu. Tozlar temizlemek iin, tutuklanan Kalas'n yerine ok gen bir olan gnderilmiti. Onu grnce, Kalas'a alm olanlar duraklad nce. Ama ocuk, yle neeli ve irin bir eydi ki, bir takma ad kazanmakta gecikmedi; ona da fndk-kurdu deyiverdiler. Dn akam ve bu sabah soyunma odasndakiler, tutuklama olayndan ok, zmbalanan alminyum levhalarnn saysndaki ani arta amlard. Bazlar bunun nedenini ancak ignnn ilerlemi saatlarnda anlayabilmilerdi. Biri, makinenin bir yerinde bir para deitirildiini ve bu yzden presin dakikada kez yerine drt kez indirilebildiini sylemiti. nk levhalar, her zmbadan sonra kendiliinden yer deitiriyor, eskiden olduu gibi elle yeni konuma sokulmas gerekmiyordu. Birisi, say artnn nedeninin ayn birindeki cret art olduunu ileri srmt. Buna karlk bir bakas kendisini hi bir zaman dn akamki kadar berbat hissetmediini sylemi, bir bakas bunu, pazartesi akamlar insann kendisini her zamankinden berbat hissettiini syleyerek yantlamt. Baka zaman olsayd, bu tr konumalar, konumalara temel olan nedenler ve konumalarn tonu, Franz'a rerinde uzun sre kafa yorulacak malzeme salam olurdu. Oysa bu kez, kendisini gece gndz kara kara dndren asl nemli olayn, haberin, gnlk yaamda bir trl yanklanmamas, Franz' d krklna uratm, dahas, tedirgin etmiti. Elli'ye gidip sorabilseydim, diye dnd. Acaba kadn yine annesinin ve babasnn yannda m oturuyordu? Ama hayr, oraya gidip sormak sakncalyd. Ancak bir yerde rastlamay umabilirdi Elli'ye. Elli'nin yeniden ailesiyle birlikte oturup oturmadn evlerinin bulunduu sokakta dikkatle soruturmaya karar verdi. 114/yedinci afak

Belki de Elli artk o kentte deildi. Btn bunlar dnrken kapld duygu, eski yarasnn henz iyilememi olduunu kantlyordu. Bir aptallk sonucu, ya da srf oyun olsun diye yaplm bir hareketti. Gelgelelim at yara, mr boyu kapanmaz trden olmutu. Sama btn bunlar, diye dnd Franz, Elli imdi hi kukusuz ok imanlamtr. Belki onu yine grebilseydim, kurtulmam salad iin Georg'a teekkr bile edebilirdim. Ayrca artk hi ilgilendirmiyor beni. Vardiyadan sonra bisikletine atlayp Frankfurt'a gitmee karar verdi. Hansa sokandaki dkknlardan birinden bir ey alacak, bu arada Mettenheimer ailesi hakknda bilgi toplamaya alacakt... Bu srada yanna gelen Fndkkurdu, dirseinin altndan elini uzatarak toz toplamaa balad. Franz, bileklerini biraz kaldrnca o anda yapmakta olduu i kusurlu kt. Bunun yol at panik yznden ikinci paray da beceremedi. ncs de tam istedii gibi kmaynca, Franz''n yz kpkrmz kesildi. Kendini tutmasa, ocuun zerine atlacakt. Olan yzn buruturarak ona muzipe bir iaret yapt. Yuvarlak yz, sar n altnda una bulanm gibi bembeyazd ve edepsiz bakl, prl prl gzlerinin evresinde yorgunluktan mor halkalar belirmiti. Anszn btn blm Franz'a, bundan be hafta nce ie baladnda ilk anda nasl grndyse, yle grnverdi. Kaylarn insann beynini oyan grltsn duydu. Tekdze, n altnda soluk duran ve ancak saniyede bir, pres indirildiinde kmldayan yzleri grd. Ancak o zaman hareket ediyorlar, diye dnd. Daha biraz nce, elinin altndaki paray bozduu iin Fndkkurdu'nun stne atlmay istemi olduunu unutmutu bile. Franz'a pek uzak saylamayacak bir yerde, belki bisikletle yarm saat uzanda, Frankfurt ana garnn evresindeki kalabalk bir caddede halk ylmt. nsanlar boyunlarn uzatm, olup bitenleri gzlemekteydiler. inde bir de otelin yer ald bir blokta, yaplarn yzeyine trmanan biri ele geirilmee allyordu. Bu av iin yalnz ok sayda polisin deil, onun yan yedinci afak /115 sra SS'Ierin de ie karmalar kimseyi artmyordu. Sylentiye baklrsa; yaplara trmanan adam, daha nce birka kez grlm, ama her defasnda kamay baarmt. imdi ise otel odasnda birka yzkle inci kolyeyi alarken sust bastrlmt. Tpk bir sinema filmi gibi, diyordu aadakiler, Bir, Greta Garbo eksik. Yzlerde akn, ama biraz da neeli bir glmseme vard. Bir kzn, lk att duyuldu. Yukarda, otelin damnn kenarnda bir ey grm ya da grdn sanmt. Kalabalk giderek artyor, heyecan doruuna varyordu. Her an tuhaf bir oyunun oynanmas hayaletle ku aras bir eyin ortaya kmas bekleniyordu. O srada merdivenleri ve alar ile birlikte yangn sndrclerin de geldii grld. Ayn anda Savoy otelinin arka tarafnda bir karklk oldu. Genten biri, bodruma alan kk bir kapdan dar frlam, dirseklerinin yardmyle kalabaln arasnda kendine | yer amaa almt. Ama uzun sren bekleyiten ve tehlikeli hrsz zerine anlatlan yklerden tr kendini bir tr vahet havasna ve kaan yakalama tutkusuna kaptrm olan kalabalk, bir anda gencin evresini sarvermiti. ocuu adamakll dvdkten sonra rastladklar ilk nbetinin nne srklediler. Nbeti, adamn trene yetimek isteyen bir garson yardmcs olduunu saptad. Asl aranan kii, Savoy otelinin damnda, bir bacann arkasnda oturmaktayd. Bu kii, Belloni'ydi. Normal yaamndaki adiyle Anton Meier. Normal yaamndaki ad - nerelerde kalmt imdi o yaam? Artist Belloni, byk bir olaslkla drst bir insan saylrd ama Georg'a ve evresine sonuna kadar yabanc kalmt. Georg'a yabanc kaldn Belloni'nin kendisi de anlamt. Birbirlerine gven duyabilmeleri iin daha uzun sre bir arada kalm

olmalar gerekirdi. Belloni, bulunduu yerden en yakn evresini, av byk bir tutkuyla izleyen ve o ava katlmak iin can atan sokaklar dolusu kalabal gremiyordu. Aa doru eimli damn alak demir parmakln zerinden yalnzca dzln en u noktasn grebiliyordu. zerinde ise tek bir kuun ya da bulutun gemedii, soluk mavi, saydaml titreen bir gkyz vard. Halk aa116 / yedinci afak da beklerken, o da snd damda soukkanl, ocuk yatan balayarak kendisine alanm bir uysallkla beklemekteydi. inde de insanlar bu sakinlii ile bylemiti ve onu seyretmi olanlar, yapt basit numaralarn byleyici yannn ne olduunu kestiremeksizin bylenmilerdi. Belloni'ye, burada beklemee baladndan bu yana ok zaman gemi gibi geliyordu. Ardndan gelenlerin, eer izindeyseler, imdiye kadar onu yakalam olmalar gerekirdi. saat nce, eski bir arkadann annesinin evinde tutuklamak istemilerdi onu. Bir zamanlar bu arkadayle ayn trupta almt. Sonra arkada bir kaza geirince truptan ayrlmak zorunda kalmt. Ancak bu arada polis, vaktiyle alt btn truplarn btn yelerini ortaya karmt. Bu ilikileri gz altnda tutmak, birka ev blokunu kuatmaktan daha g bir i deildi. Belloni pencereden atlayarak kam, birka sokaktan gemi, ana garn bulunduu yere komutu. Bu arada iki kez yakalanmasna ramak kalm, sonunda kendini otelin dner kapsndan ieri atmt. Bir gn nce salad yeni giysilerinin iinde, ka halinde bulunmasna ramen sakinliini ve iyi grnn korumu, bu yzden de otelin salonundan gemesine ses karan olmamt. Yannda biraz para vard. Belki trenle kaabilecekti, umudunu yitirmemiti. imdi btn bunlarn zerinden ancak yarm saat gemiti. Umudun krnts bile kalmamt iinde artk, ama yolun bu son ksmnda, son ve en umutsuz ksmnda zgrln savunmak istiyordu. Dikkatle ve ar ar damdan aa, parmakln hemen yannda bulunan tula kapl bir bacann yanna doru birka metre kayd. Daha kimsece grlmedii kansndayd. Parmaklktan baknca, ev blokunu evreleyen kapkara insan kitlesini grd ve her eyin bitmi olduunu anlad. Durumu, her ey bitti szyle bile tanmlanamayacak kadar ktyd. Aadaki kitle, kansna gre, onun gibi bir kaan yolunu kesmek iin btn sokaklar doldurmutu. Belloni, imdi bulunaugu yerden btn kenti, Main nehrini, Hchst fabrikalarn ve Tau-nus srtlarn grebiliyordu. Bir a gibi kentin her yann kaplayan caddeler ve sokaklarla karlatrldnda, bulunduu yedinci afak / 117 blokun evresindeki kuatma kara ve kk bir halka gibi kalyordu. Sonsuzlua doru titremelerle giden uzay, onu, gerekte yapamayaca bir numaraya arr gibiydi. nmeyi dene-se miydi acaba? Yoksa olduu yerde ylece beklese miydi? Her ikisi de anlamszd, korkunun etkisiyle atlaca giriim de, yrekliliin etkisiyle atlaca giriim de anlamszd. Ama nndeki bu iki seenekten sonuncusunda karar klmasayd, kendi kendisini yadsm olurdu. Toplam olduu bacaklarn, ayaklar parmakla deene kadar uzatt. Belloni'yi, daha ikinci bacann arkasna getii anda grmlerdi. Yanda bulunan evin dam kenarndaki bir reklam tahtasn siper alm iki genten biri, Ayaklarna, ayaklarna, dedi. kincisi nian ald; arkadann komutunu duyar duymaz iinde uyanan hafif bir bulanty ya da yalnzca heyecan bastrarak ate etti. Sonra her ikisi de evik hareketlerle otelin damna trmandlar. nk Belloni, duyduu acya ramen kendini brakmam, smsk tutunmutu.

Bacalarn arasndan peinde bir kan izi brakarak yrd. Sonra parmakla doru yuvarland. Bir kez daha btn gcn toplad. Ardndakilerin yetimesine meydan brakmadan kendini alak parmakln zerinden att. Bir otel avlusuna dmt. Bu yzden seyirciler, sonunda bir olaya tank olamadan ekip gitmek zorunda kaldlar. Belloni ise isiz-gszlerin tahminlerinde ve kadnlarn heyecanl konumalarnda damlarn stndeki yar hayalet, yar ku klndaki varln daha saatlar boyu korudu. lene doru hastanede ldnde der dmez lmemiti nk baucunda yine onun yznden tartan iki kii vard. Gen doktor yal meslekdana, Sizin greviniz lm belgesini dzenlemek yalnzca, diyordu. Ayaklaryle neden ilgileniyorsunuz? Ayaklar yznden lm deil ki ! Yal doktor, iindeki hafif bulant duygusunu bastrarak gencin dediini yapt. 118/yedinci afak

5
Saat on buuktu. Zangocun kars, Mainz katedralinin ynetimince ayrntlaryle saptanm bir plana gre temizleyici kadnlar ynetmekteydi. Bu plana gre bir ylda katedralin her yan temizlenmi oluyordu. Ancak dardan gelen temizleyici kadnlar, yalnzca fayanslar, duvarlar, merdivenler ve sralar gibi belli yerleri temizliyorlard. Alman ulusunun mal olan kutsal nesneleri ise zangocun annesiyle kars ince sprgeleri ve karmak temizleme ara ve gereleriyle bizzat temizlerlerdi. Bu nedenle bir bapiskoposun mezarn rten kapan arkasndaki bohay zangocun kars buldu. Georg, kn sralardan birinin altna tksayd, daha iyi ederdi. Kadn tam o srada kilisenin levazm odasndan kan Zango Dorn-berger'e, una bak, dedi. Zango, kna bakt, bir eyler dnd, sonra karsn azarlar gibi, Sen iine bak, dedi. kn alp, bir avludan geerek piskoposluk mzesine gitti. Peder Seitz, dedi, una bakar msnz bir kere! Zango gibi altm yalarnda bir adam olan Peder Seitz, kn bir vitrinin stne koyup at. Vitrinde, kadife bir altln stnde numaral ve tarihli vaftiz halar sralanmt. ki, gerekte, uval bezinden dikilme nlk gibi bir eydi ve pislik iindeydi. Peder Seitz, ban kaldrd. Gzgze geldiler bir an. Bu paavray neden bana getirdiniz, Dornberger? Zango, Karm bunu biraz nce .Piskopos Siegfried von Epstein'n arkasnda bulmu, diye karlk verdi. Rahibe dnmesi iin zaman brakmak amacyle ar ar konumutu. Rahip, aknlkla onun yzne bakt. Sonra, Biz bulunmu eya brosunda myz, yoksa bir mzede mi, syleyin Dornberger! dedi. Zango iyice onun yanna yaklat. Alak sesle, Acaba polise gtrsem mi bunu? diye sordu. Polise mi dediniz? Rahibin aknl eni konu artmt. yedinci afak/119 Sralarn altnda bulduunuz her eyi polise mi gtrrsnz? Zango, Bu sabah bir sylenti dolayordu da, diye mrldand. Sylenti, sylenti. Sylentilerden bkmadnz galiba, Dornberger! Biliyor musunuz ne yapacam? Bu berbat eyi mutfan ocana bile atmam. ok pis nk. Onun iin hemen burada yakacam. Hem polise gidip de ne yapacaksnz? Aklna esenin gelip kilisede stn deitirdiinin duyulmasn m istiyorsunuz? 1 ekimden beri demir soba yaklmaktayd. Dornberger, kn sobaya tkt. Sonra odadan kt. Yanm paavra kokusu yaylmt evreye. Rahip Seitz, pencere kanatlarndan birini at. Neesi kam, yz ciddilemi, deta karanlk grnl bir hal almt. Yine bir eyler

olmutu; pencereden uup giden bir dumana dnebilecei gibi, korkun bir dert haline gelip insan boabilecek eyler. Georg'un kanla slanan gmlei ince bir dumana dnlp, Rahip Seitz'in fazla ar bulduu bir tempoyla ve evreyi kokutarak pencereden havaya dalrken, Georg da nehir kysna inmiti. imdi kumluk yaya yolundan aa doru yryordu. Bir zamanlar, ilk genlik yllarnda buraya yolunun dt olmutu. Mainz'in batsndaki kylerden ve kk kentlerden tekneler ve sallarla buraya gelebilmek iin saysz olanaklar vard. Bu konu zerinde, zellikle geceleri kafa yorduunda, btn bu olanaklar anlamsz bulmu, bo umutlar ve binlerce rastlantya bal eyler diye nitelendirmiti. Ama tehlikenin ortasnda, iki ayayle yere basarak rastlantlar ve olaslklar arasnda dolamaa balaynca, gzne her ey daha az umutsuz grnmt. Nehir, nehrin stnde giden, kprlerin altndan geebilmek iin bacalarn yatran klavuz gemileri, ak renk bir kum eridi ve onun ardndaki bir dizi evle kar ky, daha uzaklarda Taunus'un srtlar... btn bunlar, Georg'un gzlerinin nne imdi olaanst bir ak-seiklikle serilmiti. Bir sava blgesinde.

120/yedinci afak byk bir tehlikenin ortasnda, btn izgilerin giderek titri-yormu izlenimini verecek kadar belirginlemesinden, younlamasndan oluan bir grntnn olaanst ak-seikliiyle serilmiti. Pazar yerindeyken Georg, gcnn kyya ulamasna bile yetmeyeceinden korkmutu. Oysa imdi, kentten elden geldiince abuk uzaklamaa, en arndan saat sreyle Ren kys boyunca aa inmeye karar verince, bitkinlii biraz azalm, stne bast toprak sanki daha bir sertlemiti. Yaad son saatlar kafasndan geirdi. Kim grd beni? Kim beni tanmlayabilir? Bir kez bu ksr dngye girdi mL her eyi yar yarya yitirmi saylrd. nk korku, belli bir tasarmn her eyi bir kanser gibi kaplamasy-le balard. Ve Georg parlak bir gkyznn altnda, zerine dikili hi bir gzn bulunmad bu sessiz yolun ortasnda yakalandn fark etti. Yeni bir korku bunalmna yakalanm, giderek daha uzun aralklarla ykselen bir atee tutulmutu. Korkulua dayand. Gkyz ve su birka saniye sreyle kapkara kesildi. Sonra geldii gibi kendiliinden gitti; Georg yle gittiini sand. Ve gidiin bir dl olarak dnyay artk kararm ve gerekst bir dzeye varm olarak deil, ama o allm gnlk parlaklyle, tleri sessizlii bozacak yerde daha bir perinleyen martlar ve sessiz' sularyle grd. yle ya, sonbahar imdi, diye dnd, martlar burada nk. Yannda biri daha dayanmt korkulua. Komusuna bakt. Koyu mavi kazakl bir gemiciydi gelen. Biri burada gelip korkulua dayanmaya grsn, dnyada yalnz kalmaz, yannda bir insan zinciridir uzard. zinli gemiciler, o anda canlar balk tutmak istemeyen balklar, yallar birbirini izlerdi. nk akp giden su, martlar, gemilerdeki ykleme ve boaltma almalar, baklarn ileriye dikenlerin sessizliklerini denkletiren bir hareketlilikti. Gemicinin yannda daha imdiden be, alt kii birikmiti bile. Gemici, Burada byle bir

ceketin fiyat nedir? diye sordu. Georg, Yirmi mark. dedi. ekip gitmek istiyordu ama, gemicinin sorusu, aklnn bir eye taklmasna yol amt. yedinci afak /121 Korkuluun altndaki yoldan doru iman ve ba neredeyse dazlak bir baka gemici yaklat. Yukardan, Hey, merhaba! diye bir selm salland. Adam yukar bakp gld. Sonra yukardaki gemiciyi, bacaklarndan yakalad. Yakalanan gvdesini kaskat yapmt. iman, imanlna ra-rrnen,- Bir, iki! deyip ekiverdi kendini yukar, tekinin bacaklarnn arasndan geti. Ne var ne yok? ler nasl? yidir, diye karlk verdi yeni gelen. Konumasndan Hollandal olduu anlalyordu. Tam o srada kentten doru gelen ufak tefek bir adamcaz grnd. Yannda oltalarla, ocuklarn kumda oynamak iin kullandklar trden kk bir kova vard. Bak, Turna Kuyruu geliyor, dedi iman gemici. Gld sonra. nk onun gznde oltas ve ocuk kovasyle Turna Kuyruu, tpk armas gibi kent limannn onsuz olunamaz bir parasyd. Heil Hitler! diye seslendi Turna Kuyruu. Hollandal, Heil, Turna Kuyruu! diye yantlad. Bu srada genten bir ocuk, te imdi verdin yakay ele! dedi. Burnu, yedii bir yumruktan tr arplmt, ama sanki biraz sonra yine dz'elip eski haline dnecekmi gibi bir grn vard. Tuttum dediin tavalk balklar gerekte pazardan alyorsun. Sonra Hollandalya dnd: Denizlerde ne var ne yok? Gemici, Szn etmee deer bir eyler oralarda her zaman vardr, diye yantlad. Ama duyduum kadanyle sizde de son gnler olaysz gememi. arpk burunlu gen, Bizde btn iler tkr tkr yolunda; dedi. imdi gerekten bir Fhrer'e ihtiyacmz kalmad artk. Onu dinleyenler, aknlkla baktlar. nk bizim yle bir Fhrer'imiz var ki, btn dnya onun sayesinde gptayla bakyor bize. Herkes gld. O ise glmeyerek baparman burnuna bastrd. Gemici Georg'a, On sekiz marka olur mu? diye sordu. Georg, Yirmi dedim, diye karlk verdi. Gzlerinin parltsyle kendini ele verecei duygusuna kapldndan, gzlerini kapatarak sylemiti bu szleri. Gemi122 / yedinci afak ci ceketin kumana bakt. Rahat ediyor mu insan iinde? diye sordu. Evet, dedi Georg. Ama tek bana giyildiinde iyi stmyor. Seninkisi gibi bir kazak daha scak tutar. Nianlm bana her mevsimde bir kazak rer. O zamanlar deerlidir senin iin, dedi Georg. Deimek ister misin? Georg, dnyormu gibi gzlerini kapatt. Geir bir kez srtna! Benimle ayakyoluna gel, dedi Georg. evresindeki kahkahalar umursamad. Ceketinin altnda gmlek bulunmadn grmemeleri gerekiyordu. Dei-toku tamamlandktan sonra, yrmekten ok komay andran admlarla nehirden aa doru ilerledi. Gemici ise srtnda yeni ceketiyle ayakyolundan yine korkuluun bana dnd. Geni yznden, bir dei-tokuta birini daha kazkladn sanmann honutluu okunuyordu. Bir elini kalasna dayam, tekini de selm iin havaya kaldrmt. Karlksz vermek tehlikeli olurdu, diye dnd Georg. Deimek de tehlikeliydi geri, ama olan olmutu artk. A -szn biri yannda, Hey! diye seslendi. Turna Kuyruu, kovas ve oltasyle bir ocuk gibi hafife sekerek ardndan gelmiti. Nereyo gidiyorsunuz? diye sordu. Georg, dosdoru nn gsterdi : Ren boyunca gideceim.

Bural deil misiniz? Hayr, diye karlk verdi Georg. Burada bir hastanede yattm. imdi yaknlarmn ya.na gitmek istiyorum. Turno Kuyruu, Sakncas yoksa sizinle gelmek isterim, dedi. Yol arkadalm bugne kadar hi skc olmamtr. Georg bir ey sylemedi. Gznn ucuyle adam bir ker daha szd yalnzca. ocukluundan bu yana ne zaman kafasnda ya da ruhunda bir tuhaflk olan veya bedensel bir sakatl bulunan biriyle karlasa, ona kar iinden ykselen gl bir honutsuzluk duygusuyle arpmak rorunda kalmt. Onu bu tr duygulardan arndrp iyiletiren, Wallau yedinci afak /123 olmutu. Kamptayken, Bak, Georg, demiti. Bak da, insanlarn bana, onlar sana itici gsteren eylerin nasl geldiini gr. Kafasndan bunlar geirirken yine Wallau'yu anmsad. Ve iini bastrlamaz bir hzn duygusu kaplad. u anda yayorsam, ona borluyum bunu, diye dnd, bugn lsem bile deimez bu. Turna Kuyruu ise gevezeliini srdrmekteydi. Bayram gnlerinde burada mydnz? nsan enliklere baknca tuhaf buluyor her eyi. zin verirseniz neden byle kotuunuzu sorabilir miyim? Gn bitmeden Hollanda'ya m varmak istiyorsunuz? Bu yne gidilince Hollanda'ya m varlr? Hayr, nce kukonmazlarn yetitii Mombach'a varrsnz. Yaknlarnz orada m oturuyor? Hayr, daha aada. Budenheim'da m? Yoksa Heidesheim'da m? iftilik mi yapyorlar? Bir ksm. Bir ksm, diye yineledi Turna Kuyruu. Georg, eksem mi unu diye dnd. Ama, kahrolas eytan, nasl yapabilirdi bunu? Hayr, iki kii olmak, bakalar ile birlikte olmak, her zaman daha iyiydi. O zaman daha bir insanlardan olabiliyordu insan. Sal limanndaki dner kprden getiler. Turna Kuyruu, Tanrm, biriyle olunca zaman nasl da geiyor, dedi. Sanki biri tarafndan zaman geirmekle grevlendirilmi gibi konuuyordu. Georg nehre bakt. tede, kyya epeyce yakn bir adada yanyana alak ve beyaz ev vard, grntleri suya dyor, oradan yansyordu. Ortadaki ev bir deirmeni andryordu. Bu evlerde kendisine tan ve onu eken bir yan buldu. Sanki ilerinden birinde, sevdii biri oturmaktayd. Tren kprs, adann zerinden geerek uzaktaki kar kyya uzanyordu. Bir nbetinin durduu kpr ban getiler. Gzel bir kpr, diye vd Turna Kuyruu. Georg, adamn peinden yoldan ayrlarak ayrda yrmee balad. Adam bir ara durup havay koklad. Ceviz aalar! Yere eilip toplad birka cevizi kovasna att. Georg da hemen aramaa koyuldu ve bulduklarn bir tan stnde 124/yedinci afak topuuyle krd. Turna Kuyruu glmee balad. Bakyorum baylyorsunuz cevize! Georg kendini toplad. Terliyordu, yorgun dmt. Bu kahrolasca herif hep, birlikte gelecek deildi ya! Bir yerde durup byk bir olaslkla balk tutmaa balayacakt. Bu arada grn Georg'a Westhofen'l anmsatan bir stle gelmilerdi. Georg'un tedirginlii artyordu. te geldik, dedi Turna Kuyruu. Georg ileri bakt. Bir yarmadann uundaydlar. nlerinde Ren nehri vard, iki yanlar da suydu. lerisi yoktu buradan tede. Turna Kuyruu, Georg'un akn yzn grnce glmee balad. Aldattm sizi! Grdnz m, bir gzel aldattm sizi! Acelenizden farkna

varamadnz bunun, deil mi? Oltasyle kovasn brakm, baldrlarn ovuyordu. Hi olmazsa yolda yalnz kalmadm, dedi. Daha bir saniye nce son'a nasl da yaklatnn farknda deildi. Georg dnm, salam eliyle yzn kapatmt. Byk bir aba harcayarak, Hoa kal yleyse, dedi. Ancak tam o srada st fidanlar iki yana ayrld. Bykl, alnna birka tel sa dklm bir polis, neeyle, Heil Hitler, Turna Kuyruu! dedi. imdi bana balk tutma iznini gster bakaym. Ama ben balk tutmuyorum ki! Peki ya bu oltalar? Onlar hep yanmda tarm, tpk silhn yanndan ayrmayan bir asker gibi! Peki ya bu kova? Bakn iine, cevizden baka bir ey yok. Turna Kuyruu, Turna Kuyruu, dedi polis. Peki ya siz? Sizin belgeleriniz var m? O benim arkadam, dedi Turna Kuyruu. yi ya, asl o zaman sormam gerek, dedi polis, ya da daha dorusu demek istedi. nk nce ar admlarla stlere doru ilerlemi olan Georg, imdi admlarn hzlandrm, dallar iki yana ayrarak komaa balamt. Polis, Dur! diye bard. Neeli deildi artk. Barmas tam Dir polisinki gibiydi : Dur! Dur! Birden ikisi birlikte, polis ve Turna Kuyruu, arkasndan yedinci afak /125 komaa baladlar. Georg bir yana sinerek yanndan gemelerini bekledi. Her ey Westhofen'deki gibi oluvermiti an-ftn. Parlayan su birikintileri, stler ve imdi de ddk sleri. Yrei ylesine arpyordu ki, sesi yznden yakalanmaktan korktu. tede bir deniz hamam vard. Sularn yalad tahtalarn arasnda bir sal duruyordu. te orada! diye bard Turna Kuyruu. imdi kar kyda da ddkler almaa balam, almadk bir tek canavar dd kalmt. Hepsinden kts, dizlerin anszn tutmamaa balamas, kt hamuru gibi bklvermesiydi. Gerek d bir dnyaya yuvarlanmt bir yerde, nk btn bunlar bana gelmi olamazd, dt yalnzca. Ama ne olursa olsun kouyor, kouyordu. Boylu boyunca dt ve raylarn stne dtn ,jrd. Kydan uzaklam, bir fabrikaya ait alana girmiti. Duvarn ardndan tekdze bir ses geliyor, buna karlk artk ddkler ve baran insanlar duyulmuyordu. Bitti, dedi. Bu szckle neyi anlatmak istediini kendi de bilmiyordu. Gc m tkenmiti, yoksa gszl m? Bir sre hi bir ey dnmeksizin dardan herhangi bir yardm, srf dald bir "vkudan uvanmav va da bir mucizenin gereklemesini bekledi. Ama ne mucize, ne de yardm geldi. Ayaa kalkp yoluna devam etti. ki ift rayn getii geni bir caddeye vard, iki yannda evler deil, fabrika yaplar sralandndan yol yalnzlk kokuyordu. Kynn gzlenebileceini dnerek yine kente yneldi. Ka saat yitirmiti! Ta Leni'nin bekleyemeyeceini, nk hi bir ey bilmediini anmsad ana kadar, beni nasl da bekliyordur imdi, diye dnd durdu. Peki ama kimse yok muydu onu bekleyen, ona yardm edebilecek olan? Eli acyordu, yine yaral elinin stne dmt. Tertemiz sarg bezi de kirlenmiti. Byk pazarn deposu olarak kullanlan kk bir alanda barakalarn tahtalar sklyordu. Bir lokantann nnde birka kamyon durmutu. Georg lokantaya girdi. Elli feniini bozdurarak bir bardak birann basna oturdu. Yrei, gs kafesi iersindeki yeri byk gelmiesine bir oraya, bir buraya srar gibiydi. Ama vurular ok sertti. Buna daha

126 / yedinci afak ok dayanamam, diye dnd Georg, belki birka saat, ama daha gnlerce, hayr. Yandaki masada oturan biri, baklarn ona dikmiti. Bu herife bir kez daha rastladm m ben bugn? Kuduz bir kpek gibi komak zorundaym, bakaca yapabileceim bir ey yok. Davran bakalm, Georg! erde ve darda pazarclar ve alclarla kaynaan bir kalabalk vard. Georg herkesi tek tek szd. Bir gen, yalca bir kadna yklemede yardm ediyordu. Gen adam, kamyondan ayrlp kfelerin yanna gelince, Georg da onun yanna seyirtti. u yukardaki kadnn ad nedir? diye sordu. Hangisi? u topuzu olan m? Bayan Binder. Tamam, diye mrldand Georg. Ona bir haber vermem gerek. Motor ileyene dein kfelerin yannda bekledi. Sonra kamyona gitti. Siz, Bayan Binder'siniz, deil mi? diye sordu. Kadn kuku ve aknlkla, Ne var, ne oluyor? dedi. Georg, baklarn onun yznden ayrmyordu. zin verin de bir dakika yannza kaym, dedi. Yolda anlatrm. Ben de ayn yne gidiyorum. Kamyon o anda kalkt. Georg sk sk tutundu. Sonra ar, ok ar konuarak bir eyler anlatmaa koyuldu. Hastaneden, uzak akrabalardan sz etti. Bu arada lokantada Georg'un yanndaki masada oturan adam, Georg'un konutuu gencin yanna gitmiti. Ne sor-au size u giden? dedi. Gen, aknlkla, Kadnn Bayan Binder olup olmadn, diye yantlad.

6
Duvar kd kaplama ustas Mettenheimer, alt yap uzakta deilse yemee eve giderdi. Bugn bir lokantaya gidip domuz pirzolasyle bira smarlad. Kk ra iin de bir bezelye orbas syledi. Sonra birka oul yetitirmi babalarn kendine gveniyle birtakm eyler sormaa, konumayedinci afak / 127 a koyuldu onunla. Bu arada yeni biri girdi ieri ve bir keye oturup kk bir bira syledi. Mettenheimer, adam ftr apkasndan tand. Sabah 29 numaral tramvayda birlikte yolculuk etmilerdi. Bir an iin belli belirsiz, nedenini karamad bir tedirginlik duydu iinde. rakla gevezelik etmeyi brakarak son lokmalarn attrd. Bir an nce alt yapya dnmek iin acele ediyordu. Amac, sabahki gecikmesi yznden srncemede kalm ileri tamamlamakt. Gesta-po'nun arsndan karsna sz etmemiti. imdiden sonra da sylememee karar verdi. Zaten btn istedii, sorguyu ve o hl akl erdiremedii ary bir an nce unutmakt. Ne kadar aba harcasa da arlmasnn nedenini kavrayamyordu. Belki de zaten belli bir neden yoktu, zel bir anlam olacan da sanmyordu. Zaman zaman kancay atp rasgele birini ekiveriyorlard nlerine. Byk bir olaslkla, kentteki bu kadar insan arasnda onun gibi kancaya taklm daha pek oklar vard. Ama kimse tn karmyordu. erit yanl yaptrlm olduu iin bir kfr savurdu bulunduu merdivenden. Sonra zemin katta ne yapldna bakmak iin aa inmek istedi. Ama anszn gelen bir ba dnmesi yznden olduu yerde kalakald. rakla alay eden iilerin kahkahalar, onlara karlk vermekten geri kalmayan ran tiz sesi bombo evin iinde, bundan nceki ve gelecekteki ev sakinlerinin seslerinden ok daha ak-seik yanklanyordu. Sonuncularn sesleri; hallarn, mobilyalarn ve evi dolduran bir sr nesnenin arasnda boulup giderdi nk. Mettenheimer, bulunduu merdivenin stnde salland bir an. Tam o srada merdiven

bandan biri, saati bitti! diye seslendi. Mettenheimer de bararak, Burada iin ne zaman bittiini yanlmyorsam ben bildiririm! diye kt. 29 numaral tramvayn durak yerinde, yine sabahleyin onunla yolculuk eden ve sonra lokantada bira ierken rastlad ksa boylu, ftr apkal adam grd. Onun ii de burada oimal, diye dnd. Adam da onunla birlikte ayn tramvaya bindi. 128/yedinci afak Mettenheimer bayle selm verdi. Sonra karsna ait olan yn paketini bugn de kapcda unutmu olduunu anmsad. Kars daha dn bu yzden azarlamt onu. Tramvaydan inerek geri dnd. Sonra kk paket koltuunun altnda olduu halde bir sonraki 29'a yetimek iin acele etti. Artk ok yorulmutu. Aksom yemeini, daha dorufiu evini dnerek seviniyordu. Anszn buz aibi bir el vreaini skar a'bi oldu. Bir nceki tramvaya binerken grd ftr apkal adam, imdi bindii tramvayn sahnnlanda da karssmrinvd. Mettenheimer, gzlerine inanamad iin yer deitirdi. Yanlmamt. apkay, tral enseyi, ksa kollar iyi tanyordu artk. Aslnda niyeti aktarma yapmakszn Zeil'a gitmek, yolun kalan ksmnda da yrmekti. Adam grnce merkez karakolunda inip 17 numaral tramvaya bindi ve artk yalnz kald iin rahat bir soluk ald. 17 numaral vagonun sahanlna henz girmiti ki, arkasnda koan ayak sesleri, ardndan da soluk solua kalan birinin tramvaya atladn duydu. Frt apkal adam yle bir bakt Mettenheimer'e. Grnte umursamaz, ama gerekte alabildiine dikkatli bir bakt bu. Sonra srtn dnd, nk Mettenheimer inecei zaman yanndan gemek zorundayd. Mettenheimer'e gelince, adamn arkasndan ineceini, kurtulamayacan da anlamt imdi. Yrei korkudan delicesine arpmaa balad. Teri oktan stnde kuruyan gmlei yine srlsklam olmutu. Ne istiyor bu adam benden, diye dnd. Ne yaptm ki ben? imdi ne yapacam. Kendini tutamayarak dnp bakt yine. imdi inmi, yrmekteydi. Akam dolduran apka kalabalnn, sonbahara sarkm yazlk apkalar ve giyilmesi henz erken ftr apkalarla dolu kalabaln iersinde asl arad kii, tekdze bir tempoyla yryerek onu izlemekteydi. Mettenheimer'in bu akam artk beklenmedik davranlarda bulunma isteinde olmadn sanki nceden bilir gibiydi. Mettenheimer caddenin teki yanna geti. Evinin kapsndan girmezden nce, yreklerinin bir kesinde belli durumlarda hemen savunmaya gemee srekli hazr olan kiilere zg bir yreklilikle dnp yine bakt, izleyen adamn yz hemen aryedinci afak/ 129 basndayd. imanca, tembel grnl ifadesi olan bir yzd, dileri rk iindeydi. Giysileri, yeni apkasnn dnda olduka ypranmt. Belki apka da yeni deildi, yalnz daha az ypranmt. Adamn grnnde insan korkutacak bir yan yoktu aslnda. Mettenheimer iin korkutucu olan srarl bir izleyiin ve buna karlk izlenene kar tam bir kaytszln yol at o kavranamayan elikiydi. Mettenheimer, evinin sahanlna girince, paketini merdivene brakp kapy kapamaa davrand. Apartmann d kaps, gndzleri sahanln duvarndaki bir engele taklarak ak tutulurdu. Anszn o anda merdivenlerden inmekte olan kz Elli, Neden kapatyorsun baba? diye sordu. Cereyan yapyor, diye seslendi Mettenheimer. Yaparsa yapsn, bizim ev yukar katta, dedi Elli. Saat sekiz oldu mu naslsa kapanacak zaten. Mettenheimer, baklarn kzna dikti. Kendisini izleyen adamn u anda, yolun kar yakasnda dikildiinden ve kiriyle kendisini gzlediinden hi kukusu yoktu.

Elli, en sevdii kzyd. Ama gizli tuttuu bu gerei karsndaki adam biliyordu belki de. Adam onu ne yaparken bastrmak istiyordu acaba? Belli belirsiz anmsadna gre bir masal vard ve bu masalda baba, evinin kapsndan ilk kacak olan eytana teslim etmee sz verirdi. ocuklarnn arasnda en ok Elli'yi sevdiini, bugne kadar btn aileden, dahas kendinden bile saklamt. Bunun neden byle olduunu imdi bile bilmiyordu. Belki de iki ayr nedendendi. Birincisi gzel olduundan, ikincisi de babasna hep znt verdiinden. Yetikin ocuklarnn evine geldiini grmek, her zaman sevindirirdi Mettenheimer'i. Ama Elli geldiinde bir baka olur, yreinin sevgiye ve acya kar en duyarlkl noktasndan etkilenirdi. Ka grkemli evin duvarlarn kz iin kaplamt dlerinde ve yine dlerinde Elli, kocalaryle birlikte yeni evlerini grmee gelen o buz gibi ve burnu byk kadnlardan ok daha ekici bir havayla salonlarda gezinmi130 / yedinci afak ti. Bunlar dnrken, Elli koluna dokundu. Gen kadnn, akaklarda ve ense ksmnda halka halka olmu, sk salarn evreledii ocuksu yznde bir hzn ve sevecenlik belirmiti. Babasnn Westhofen'de, bir lokantann kaba saba tahta srasnda otururlarken ban gsne ekiini ve alamasn, tlerini hatrlamt imdi. O gnden bir daha hi sz etmemilerdi. Ama ne zaman birbirlerini grseler, hemen o gn anmsarlard. Yn paketini yanma alyorum, dedi Elli. nk balayacak olan benim. Yolun te yannda duran adamn baklarn nasl da pakete diktiini hisseden Mettenheimer, paketin iinde birka renkli yn ilesinden baka bir ey bulunmadn bilmesine ramen, neredeyse krnn antasna kt bir eyler yerletirdiine inanr gibi oldu. Elli'nin yzndeki hzn dalmt. Salar gibi ak kahverengi olan gzlerinden kan bir scaklk btn yzne dalmt. Babas, o Georg olacak herif kr myd ki kzm brakp gitti, diye dnd. Kznn neeli yz, yreini burkuyordu. Yabanc baklara engel olmak iin kznn nnde dur maa abalad. Kendisine bir tuzak kurmu olabilirlerdi, ama kznn hi bir suu yoktu. Gelgelelim Elli iri yaplyd. Mettenheimer ise ksa boyluydu ve gvdesi yalanmaktan klmt. Bu yzden nnde durarak kzn bakalarnn baklarndan saklayamazd. Gen kadn rahat admlarla, ba dimdik ve ar antasn sallayarak sokaa karken Mettenheimer de baklaryle onu izledi. Rahat bir soluk ald. nk peindeki adam, tam o srada dnp kardaki sabun dkknnn vitrinine bakmaa balamt. Bu yrden Elli de onun dikkatini ekmeden yanndan geebilmiti. Ama Mettenhe-mer'in gznden kard bir ey vard : Dkknn yanndaki lokantadan dar frlayan gen, evik ve bykl bir adam, dirseiyle apkaly hafife drtmt. Baklar vitrinin aynasnda karlat. Ayn sudaki ayn balklar gzleyen iki balk gibi, adamlar da aynadan yolun kar yann, Metten-heimer'in evinin kapsn ve kendisini gzlyorlard. Demek ailemin bana felket getirmemi istiyorsun, diye dnd Mettenheimer, ama bunu baaramayacaksn. Anszn rerine yedinci afak /131 gelen bir sakinlikle merdivenlerden kt. Bu srada biraz nce bykl adamn kt lokantaya ftr apkal adam girdi. Pencere yanna oturdu. teki ise uzun ve hafif srar admlarla Elli'ye kolayca yetiti. Bir yandan da gen kadnn ba-caklaryle kalalarnn skc grevine tad kattn sylyordu kendi kendine. Mettenheimer, oturma odasnda Elli'nin yerde oynayan ocuuna taklarak sendeledi. Elli, gece iin ocuunu burada brakmt. Neden ama? Kars, bu soru karsnda omuzlarn

kaldrd. ini skan bir ey olduu yznden anlalyordu, ama kocas bir ey sormad. Baka akam olsayd, torununun yannda gecelemesi ancak sevin verirdi. imdi ise kz iin, Neden ayr oda tuttu yleyse? diye sordu. ocuk, onu iaret parmandan yakalayarak gld. Mettenheimer'in iinden glmek gelmiyordu oysa. ocuu iterek kendinden uzaklatrd. Sabahki sorgu srasnda konuulan her szc tek tek anmsamt imdi. Hem artk yalnzca bir d grm olduu gibi duygu da yoktu iinde. Yrei kurun gibi ard. Pencereye gitti. Kardaki sabun dkknnn kepenkleri kapanmt. Mettenheimer, lokantann camndaki bulank glgelerden birinin imdi evini gzlemekte olduunu biliyordu. Kars, yemee ard. Masaya oturduklarnda ise her zaman sylediini yineledi : Bizim evimize ne zaman duvar kd kaplayacan merak ediyorum. Bu arada iten dnen Franz, Hansagasse'den biraz nce bisikletinden inmiti. Bisikletini iterek yryordu, kararszd. Bir dkkna girip Mettenheimer'leri sormasnn doru olup olmayacan bilemiyordu. Tam bu srada umut ettii, belki de korktuu olay gerekleti. Elli'ye rastlad. Bisikletine smsk sarld. Dncelerine dalm olan Elli ise onu grmedi. Gen kadn hi deimemiti. Sessiz hareketlerine hkim olan o hafif hzn havas daha o sralarda, hzne kaplmas iin hi bir nedenin bulunmad gnlerde bile vard. Kpeleri de kulandayd. Sk kahverengi salarnn ara132/yedinci afak snda kpelerinin grn Franz'n houna gidiyordu. Eer duygularn dile getiren szckleri bulabilen bir insan olsayd, bu akam rastlad Elli'nin, gerek Elli'ye, anlarndaki Elli'den ok daha benzediini sylerdi her halde. Kadnn yanndan geip gitmesiyle tanmlanamaz bir ac duydu iinde. Oysa Elli gremezdi onu, grmemesi de gerekiyordu. Franz'a kalsa, postanede yapt gibi Elli'yi kollarna alr ve dudaklarndan perdi. Kaderin benim iin ngrd niye benim olmasn, diye geirdi kafasndan. Kendini unutmutu. Da yansyan bir canllktan yoksun, yoksul, yznn izgilerinin hi bir ekici yan olmayan bir insan olduunu unutmutu. Elli'nin yanndan geip gitmesine sesini karmad. Gen ve bykl adamn Elli ile herhangi bir ilgisi olabileceini de dnemedi. Bisikletine atlayp, on dakika kadar Elli'nin arkasndan gitti. Gen kadn, ocuu ile birlikte kirayla oturduu eve kadar izledi. Elli'yi yutan yapy batan aa gzden geirdi. Evin kar srasnda, kapya gre biraz yana den bir pastane vard. Franz pastaneye girip oturdu. Pastanede kendinin dnda tek bir mteri vard yalnzca. nce yapl, bykl bir gen adam. Pencerenin yannda oturmu, dar bakyordu. Franz, ona yine dikkat etmedi. Elli'nin ardndan apartmana girmeyecek kadar akl bandayd henz. Ama gn, daha bitmemiti. Gen kadn yine dar kabilirdi. Ne olursa olsun, Franz'n niyeti daha uzunca bir zaman burada oturup beklemekti. Elli ise bu arada odasnda stn deimi, san tara- m, fralam, ksacas bu akam bekledii konuun gelmesi, yemee ve belki de bunu da gzden uzak tutmuyordu> ertesi sabaha kadar kalmas dncesine karlk kendince yaplmasn gerekli bulduu btn nazrlklar yapmt. Yeni elbisesinin stne bir nlk takp ev sahibesinin mutfana gitti, iki schnitzel dvp tuzladi. ya ve soanla birlikte tavay, kap alnnca atee srmek zere, hazrlad. Ev sahibesi glmseyerek onu seyretmekteydi. Elli ya-

yedinci afak /133 larnda, sevimli, yaamn trl cilvelerine kar hi de hazr-lkszm gibi grnmeyen bir kadnd. ok haklsnz, Bayan Heisler, dedi. nsan genliini bir kez yaar ancak. Ne bakmdan haklym? diye sordu Elli. Yznn ifadesi deimiti anszn. Bir kez de akam yemeini ailenizden olmayan biriyle yemekte haklsnz. Elli'nin dilinin ucuna kadar geldi : Bana kalsa yalnz bama yemei yelerim, diyecekti. Ama hi bir ey sylemedi, nk evin kapsnn almasn ve bir erkein ayak seslerinin yaklamasn ' beklediini kendi de biliyordu. Beklediine hi kukusu yoktu, ama belki bir engel kmasn da umut etmiyor deildi. Bir de puding yapaym, diye dnd. Atee st koydu. Gelirse iyi, diye dnd anszn, gelmezse de iyi. Geri az da olsa bekliyordu, ama bu bekleyiin atei, imdi gemite kalan o eski bekleyile karlatrldnda pek clz kalyordu.O gnlerde, her hafta, her gece Georg'un ayak seslerini beklediinde, gecenin boluunun karsna gen yaamy-le dikilmek yrekliliini gsterebilmiti. Bugn, o eski bekleyiin anlamsz ya da gln deil, ama u andaki bekleme gcn yitirmi, kendini brakm yaayndan ok daha iyi ve onurlu olduunu kavryordu. Hznle, imdi herkes gibi oldum, diye dnd. Gzmde zel nem tayan bir ey kalmad artk. Hayr, arkada gelmezse basmakta olan geceyi, beklemekle geirmeyecekti. Esneyecek, sonra da yatp uyuyacakt.Georg ona artk beklemesi gerekmediini ilk kez sylediinde, duyduklarnn bir tekine bile inanmamt Elli. Annesiyle babasnn yanna yerlemiti geri, ama byle yapmakla yalnzca bekleme yerini deitirmiti. Eer beklemek denilen eyde insanlar tayabilecek g olsayd, Georg o gnlerde dnerdi ona. Ama gelgelelim bys yoktu beklemenin, ne de bakalar stnde etkisi vard. Yk yalnz bekleyenin omuzlarndayd. Onun iin de yreklilik istiyordu. El134/yedinci afak li'ye de bir yarar salamamt beklemek. Sessiz, hi bir zaman dile gelmeyen, zaman zaman o ho, gen yzn anszn gzelletiren bir hzn verebilmiti ancak. Elli'nin yemek piirmesini izieyen ev sahibi kadn da bunu dnyordu imdi. Avutmak istercesine, Siz schnitzellerinizi yiyene kadar puding de soumu olur, dedi. Georg son kez artk beklememesini sylediinde, akllca seilmi szcklerin yardmyle ona evliliin gerekte kutsal bir ey olmadn, beklenilen ocuun bile kanlmaz bir yazg saylamayacan anlattnda, Elli o gne kadar kirasn demeyi gizliden srdrd ortak odalarn boaltmt. Georg bunlar ktlkle deil, ama beklenmek cann sktndan kararl bir tonla sylemiti. Elli beklemekten vazgememiti yine de. ocuunu dnyaya getirdii gece de beklemiti. Bir dn iin o geceden daha uygunu dnlebilir miydi? Mettenheimer, birka gn sren bir aramadan sonra, damad olacak o korkun yarat bulup kznn yanna srklemeyi baarmt. Georg'un veda ediinden sonra krnn yzn grdnde de bunu yaptna piman olmutu. Elli'ye nce dnden, sonra da boanmaktan vazgemesini tleyen kendisiydi. Sonra kznn ne olursa olsun artk daha fazla bekleyemeyeceini anlamt. kinci yln sonunda damadn bulabilmek iin resm yola bavurmutu. Georg'un annesiyle babas bile oullarnn nerede olduunu bilmiyordu. Bitmekte olan bu ikinci yl, 1932 ylyd. Elli, mantar patlamalar ve sevin lklaryle gzlerini 1933'e aan ocuunu yattrmt. Georg ise bulunamamt bir trl. Ya ok youn aramaktan ekinilmi ya da Elli, ocuu ile oyalanmaa balam da yle ya da byle, mesele tavsamt biraz. Elli, beklemekten

vazgetii sabah hl unutamamt. Gecenin sonuna doru bir korna sesiyle uyanmt. Caddeden belki de Georg'a ait olan ayak sesleri duymutu. Ayak sesleri, kapnn nnden geip gitmiti. Ve yanklarn zayflamasyle birlikte Elli'nin bekleyii de gcnden yitirmee balamt. Son yank daldnda Elli'nin bekleyii de tkenmiti. Ne yeni bir gerein bilinyedinci afak /135 cine varm, ne de yeni bir karar vermiti. Annesi ve annesiyle birlikte btn yallar hakl kmt, o kadar. Zaman btn yaralar sarar, btn ateler kllenirdi. abuk uyya-bilmiti o gece. Ertesi gn bir pazard. lene kadar uyumutu. Yemek vakti geldiinde oturma odasna, yanaklar al al, yznden salk akan yepyeni bir Elli girmiti. 1934 banda bir ar almt. Kocasnn tutuklandn ve Westhofen'e gnderildiini bildirmilerdi. O zaman Elli babasna artk boanma davasn ama romannn geldiini sylemiti. Babas, anszn, kusurlu yan bulunan gzel ve deerli bir nesneye bakar gibi aknlkla bakmt kzna. imdi mi? diyebilmiti yanzca. Neden imdi olmasn? Bir darbe olabilir imdi. Ben de darbeye benzer bir eyler yemitim, demiti Elli. Ne olursa olsun, o kocan senin. Deil, bundan sonra da olmayacak. Ev sahibi kadn, Mutfakta kalmanza gerek yok, dedi. Kap alndnda ben schnitzelleri atee koyarm. Elli odasna gitti. Yatann ayakucunda, bugn bo olan ocuun yata duruyordu. Geri konuu gelmi olmalyd, ama Elli beklemee yanamad. Paketi at, ynn yumuaklna bakt ve lmikleri atmaa balad. imdi bekledii adam, Heinrich Kbler'i, bir rastlant sonucu tanmt. Rastlant eer kendi haline braklrsa, hi de yle ardndan sylendii gibi kr deil, kurnaz ve akacdr. ki ona tam bir gven duyulsun! Buna karlk iine karlp, ona sormakszn bir eyler yaplmaa kalkldnda, ortaya berbat bir sonu kar ve bunun suu haksz olarak rastlantya yklenir. Ama btn g rastlantya braklr ve teslim olunursa, rastlant ou kez abuk ve dolaysz yoldan doru olan gerekletirir. Broda alan bir kz arkada, Elli'yi dansl bir elenceye gelmee raz etmiti. Balangta gen kadn gittiine piman olmutu. O srada arkasndaki bir garson elinden bir 136/yedinci afak kadeh drmt. Elli'nin dnp baktr anda, salondan geen Kbler de dnp bakmt. Uzun boylu, esmer olmas, duruunda ve glmsemesinde Georg'a biraz benzemesi, Elli'nin yzn daha da gzelletirmi, bu yzden Elli'yi fark eden Kbler, bir an durduktan sonra onun yanna gelmiti. Sabaha kadar dans etmilerdi. Yakndan tabi hi bir benzerlii yoktu Georg'la. Akl banda bir genti. Elli'yi sk sk dansa, pazar gnleri de Taunus'a gtryordu. pyorlard ve birlikte olmak holarna gidiyordu. Elli ona stnkr sz' etmiti ilk kocasndan. Talihsiz bir evlilik yaptm. Georg ile gemiini imdi byle tanmlamaa balamt. Heinrich ise Elli'ye, Georg denen adam artk unutmasn tlemiti. Elli de bu ii tek bana baarmaa karar vermiti. Bir gn Westhofen kampn ziyaret edebileceini bildirdiler. Elli babasna kotu. Uzun bir sreden bu yana, babasna her hangi bir konuda akl danmamt. Babas, Gitmen gerek,

demiti. Ben de yannda gelirim. Elli izin iin ba vurmu deildi, dahas, hi holanmamt bu iznin kmasndan, iznin asl verili nedeni ise bakayd. Georg'u dayak ve tekmeyle, a ve karanlkta brakmayla bir sonu elde edemeyince, karsn armay dnmlerdi. Kcrsn ve ocuunu karsnda grmek, insanlarn ounu etkilerdi. Elli brosundan, Mettenheimer de firmasndan izin almlard. Aileden kimseye bu geziden sz etmemilerdi. Yolculuk srasnda Elli, Heinrich'le birlikte Taunus ayrlarna uzanmay zlemiti. Mettenheimer bir an nce iinin bana dnmeye can atyordu. Trenden inip de anayolda yrmee baladklarnda, araplkla geinen birka ky arkalarnda braktlar. Elli ocukluk gnlerinde olduu gibi babasnin elinden tutmutu. kisi d tedirgindi. Westhofen'in ilk evleri arasndan Merlemee baladklarnda, orallar, babayla kza, sanki bir hastane ya da mezarlk ziyaretine gidiyorlarm gibi, bir tr acma duygusunu paylaarak bakmlard. Aslnda araplkla geinen bu kyleryedinci afak /137 eki neeli hayhuy ve canllk, dardan gelen birine ac ve-'yordu... Neden bunlardan biri olmamal, diye dnyordu-nsan. Bu fy yolun kar yanna yuvarlayarak ieciye g-ren neden ben deilim? Pencerede kevgiri sallayan u kamn yerinde neden ben olmayaym? zmler 'sklmazdan nce avluyu temizleyenlerin arasna neden ben de katlma-aym? Btn bunlar yapacak yerde, iinde dayanlmaz bir kntyla hepsine yabanc kalarak aralarndan geip gitmek ibi bir zorunluluk vard. Henz yazdan kalma ksack sa; irayle iftiden ok gemiciyi andran bir gen yanlarna elmi, cidd ve sakin bir sesle, Yukardan, tarladan gitmeiz, duvar grene kadar yrmeniz gerek, demiti. Yalr ir kadn, pencereden bakp onlara bayle selm vermiti, elki de gencin annesiydi. Beni avutmak m istiyor yoksa? iye dnmt Elli, oysa Georg artk hi ilgilendirmiyordu nu. Tarladan yukar kmlard. Sol kolda, zerinde Matt-ias Frank ve Oullar yazl bir fabrika vard. zeri cam k-klaryle kapl bir duvar boyunca ilerlemilerdi. nnde nbetinin durduu byk kapy da grebiliyorlard artk. Anayola alan kap, i kamp diye nitelendirilen blmn duvarlarnn bititii noktadayd. Baka deyile i kampla anayolun kesitii tek nokta, bu kapyd. Arkalardan bir yerden, "en nehrinin akt biliniyordu ama hi bir ey grnmyordu. Sisli manzarann orasnda burasnda su birikintileri parlyordu. Mettenheimer, bir lokantann bahesinde kalp Elli'yi beklemee karar vermiti. Yolun ondan sonraki blmn Elli yalnz bana gidecekti. Korkuyordu. Kendi kendine artk Georgia bir ilgisinin kalmadn sylyordu. Ne Georg'un zel durumundan, ne alt yznden, bakndan, glmemesinden etkilenmek istiyordu. O sralarda Georg, Westhofen'e geleli epey olmutu. Durmadan sorguya ekilmi, normal olarak bir sava ya da bakaca bir felket sonucu btn bir kuan ektii aclara ye ikencelere tek bana katlanmt. stelik o aclarla i138 / yedinci afak kencelerin ard arkas kesilmemiti, yarn ya da bir dakika onra srp gidebilirdi yine. Georg daha o gnlerde tek kurtarcsnn lm olabileceini bilmekteydi. Gen yaamnn stne atlm olan korkun gcn bilincindeydi, onu iyi tanyordu; ama te yandan kendi gcnn de bilincindeydi, artk kendisinin de kim olduunu biliyordu.

Elli, ilk anda karsna yanl birini getirdiklerini sanmt. Ellerini kulaklarna kaldrmt. Ona zg bir davrant bu. Eskiden beri, kpelerinin yerinde olup olmadna bakmak iin yapard. Sonra yine aa dmt kollar. Baklarn, iki nbetinin arasnda duran yabanc adama dikmiti. Georg, uzun boylu, iri yaplyd. Oysa imdi karsna getirdikleri, kk dizleriyle neredeyse babas kadar ufak tefek kalyordu. Sonra glnden tand onu. O eski, baka-snnkiyle kartrlmas olanaksz glmsemesi dudaklarnda belirmiti yine; daha ilk karlamalarnda Elli'ye bakarken dudaklarna yaylan, yar sevinli, yar karsndakini aa grr anlam tayan glmseme. imdi bu glmsemenin amac, ok sevdii bir arkadann elinden alaca gen bir kadn tartmak deildi hi kukusuz. Georg, nice aclarn sarsntsn tayan kafasnn iindeki dncelere bir dzen vermee abalamt. Neden getirmilerdi bu kadn buraya? Amalar neydi? Bitkinlii ve ektii bedensel aclar yznden nemli bir noktay karmaktan, bir tuza grememekten korkuyordu. Baklarn Elli'ye dikmiti. Elli onu ne kadar tuhaf bulmusa, o da Elli'ye, bandaki tyl apkas, lleli salar ve kpeleriyle o kadar tuhaf bir ya/atk gzyle bakmt. Ve bakarken, anlar canland gzlerinin nnde. Anmsanabile-cek pek az ey vard bu gemite. Bu arada be alt ift gz, henz son yumruklarn irini tayan yznn izgilerindeki her deimeyi dikkatle gzlemekteydi. Bu adama bir eyler sylemem gerek, diye dnmt Elli. ocuk iyi, demiti. Georg kulak kabartmt bu sz zerine. Ne demek istemi olabilirdi Elli? Belli bir ey sylemek istemiti hi kukusuz, belki de bir haber getirmiti. Baklarn gen kayedinci afak /139 dndan ayrmadan, yle mi? demiti. Elli, daha nce tanmam olsayd bile, onu bu bakndan bilebilirdi. Adamn baklar, ilk defasndaki g ve scaklkla yar ak dudaklarna dikilmiti. Bu dudaklarn arasndan kp, yaamm yine gle ve gerilimle dolduracak olan haber, nasl bir haber acaba, diye dnyordu. Elli, byk bir olaslkla doru szckleri semek iin sustuu uzun ve ac verici bir aradan sonra, Yaknda yuvaya gidecek, demiti. Ya, diye cevaplamt Georg. Dank bir kafayla byle abuk ve doru dnmek zorunda olmak, ac vericiydi! Yuvadan sz etmekle ne delmek istemiti? ocuk iyiydi ve yuvaya gidecekti. Belki de syledikleri, Hagenauer'in anlatt deiiklikle ilgiliydi. Ha-genauer, drt ay nce, aradaki balanty salayan son adamn da tutuklanmasndan sonra kampa getirilmiti. Georg'un yzndeki glmseme daha belirginlemiti imdi. Elli, Resmini grmek ister misin? diye sormutu. Georg'un gzlerinden baka, nbetinin baklarnn da dikildii kk antasnn iini kartrmt. Sonra bir kartona yaptrlm kk bir fotoraf karmt. Fotoraftaki kk ocuk bir kaynana zrltsyle oynamaktayd. Georg bir eyler bulabilmek amacyle btn dikkatini resme vermi, bu arada alnn buruturmutu. Ban kaldrp Elli'ye bakm, sonra baklarn yine resme indirmiti. Omuzlarn kaldrmt en sonunda. Sanki kendisiyle alay etmi gibi, fkeyle bakmt Elli'ye. Nbeti, Ziyaret saati bitmitir, diye seslenmiti. kisi de ir-kilmilerdi bu sesi duyunca. Georg, Annem nasl? diye sormutu hemen. Elli, yi, diye karlk vermiti. Oysa kendisine her raman yabanc kalan ve holanmad bu kadn grmeyeli bir buuk yl olmutu. Georg, Peki, ya kk kardeim? diye seslenmiti. Anszn dald bir uykudan uyanr gibiydi, her yan titriyordu. Elli de onun her an biraz daha insana benzemee balamas karsnda az dehete dmemiti. Georg, Peki ya diye bir eyler diyecek olmu, ama szn tamamlayamadan iki yanndan yakalanarak dar karlmt. Elli, babasnn yanna nasl dndn anmsamyordu.

140 / yedinci afak Btn bildii, yalnzca babasnn onu grnce yanna ekip ban kendine yaptrd, lokantann sahibiyle karsnn ve daha iki kadnn yanlarna geldii ve kendisinin, onlarn varln umursamadyd. Kadnlardan biri hafife omzuna dokunmu, teki de salarn okamt. Sonunda lokantacnn kars, Elli'nin yere den apkasn kaldrp tozunu silkmiti. Tek sz sylememiti kimse. Duvar, ok yaknlarndayd. Avutma abalan da yakn gibi sessiz olmutu. Heinrich bu mektuba ramen onu brodan almt. Birtakm sorular sormutu. Georg'u grnce etkilenmi miydi yeniden? Haline mi acmt? Dar ktnda yine ona dnmek istiyor muydu? Elli, btn bunlar byk bir aknlkla dinlemiti; insann yalnz kendisinin gerekten bildii bir soruna ilikin yabanc, anlamsz ve bulank tasarmlara kulak verdii gibi dinlemiti. Ve sonra sakin sakin karlk vermiti. Hayr, Georg'u sevmiyordu artk. Georg zgrlne kavusa bile ona asla dnecek deildi, bu kesindi. Ama Georg'u grdnden bu yana Heinrich'le birlikte olmak iin de bir istek kalmamt iinde, hepsi bu kadar. inde istek yoktu ite! Heinrich yolunu kesmiti. Tpk birka yl nce, Georg Elli'yi anszn elinden aldnda, Franz'n yapt gibi. Her eyi fazla ciddye almaktan kanan bir insand Heinrich. Elli' nin bir daha grmeme kararnn kesinliine de inanmamt. Ne anlam vard bunun? Georg'u seviyor olsayd, evet. Ama byle bir durumda! Elli'nin yalnz kalmasnn Georg'a ne yarar olacakt? stelik Georg, bunu hi bir zaman bilmeyecek, daha sonra, gnn birinde Elli anlatmak frsatn bulsa, bu kez ona inanmayacakt. Btn bunlar, gereksiz yere karlan glklerdi. Aradan bir yl gemiti imdi. Ve Elli bu akam Heinrich'i armt. Onun iin nitzel ve puding hazrlamt. Onun karsna kaca iin kendine eki dzen vermiti. Nedendi bu an deiiklik? diye dnyordu. Neden Heinrich'i yine ister oldum... Deiiklik, varlmas g bir kararn rn deildi. Yalnz bir yl, gerekten uzun bir zamand, o kadar. Her akam yalnz kalmak, ok skcyd. zellikle Elli, byle yedinci afak /141 bir yalnzla kolay katlanabilecek bir insan deildi. Yzlercesi gibi, o da her eyiyle olaanst yan bulunmayan, normal bir gen kadnd. Hakl kmt Heinrich, kendisine bylesine yabanclam bir erkek iin skntya katlanmann anam var myd? Aradan geen bir yllk sre iersinde, yumruk darbeleri altnda korkun bir grnm alm olan o yz e dlerinde siliklemiti. Annesi ve annesiyle birlikte buttun yallar haklyd. Zaman btn yaralar saryor, ateler klleniyordu. Gelgelelim Elli'nin yreinin bir kesinde yine de bir umut kvlcm vard. Belki gelmez Heinrich, diyordu. Bir kez arm olduktan sonra, adamn gelmemesinin neyi deitireceini kendisi de bilemiyordu. Franz, oturduu pastaneden sokaa bakt. Sokak lmbalar yanmt. Gndz ok scak olmasna ramen, artk yazn oktan geride kaldndan kimse kuku duyamazd. Kk pastane ok az aydnlatlmt. Kadn, tezghn ardn-da takrtlar kararak i gryordu. Kalan iki mterinin de bir an nce gitmesini ister gibiydi. Anszn Franz, iki eliyle nndeki masaya smsk sarld. Gzlerine inanamyordu. Elli'nin kapsnn yaknndaki sokak lambalarnn arasndan elinde ieklerle Georg belirmiti. Franz, iinden bir frtnann ykseldiini fark etti. Korku, ve sevin, fke, mutluluk ve kskanlk bu frtnann iinde birbirine karmt. Sonra, adam yaklatnda, bu duygu karmakl son buldu. Franz yatt

ve kendi kendine kfretti. Adam, yalnzca uzaktan, Georg'a biraz benziyordu; o da, eer o anda Georg anmsa-nyorsa benziyordu, o kadar. * Pastane sahibinin kars bu arada mterilerinden birinden kurtulmutu. Gen adam, masaya maden para atp dar frlamt Franz yine kahveyle pasta syledi. D kap alndnda Elli'nin de yz parlad. Birka saniye sonra Heinrich odadayd. Byk bir aknlkla onu pek de beklere benzemeksizin yatan stnde oturan ve kuca142 / yedinci afak ndaki mavi yn ileleri yznden ayaa kalkamayan gen kadna bakt. Elli ban kaldrd. Sonra antasn alarak ynleri iine koydu. ekingenliinden ar ar yapt bunu. Sonra ayaa kalkp Heinrich'in elindeki karanfilleri ald. Mutfaktan kzarm et kokular gelmee balamt bile. yi yrekli Bayan Merker. Elli, kendini tutamayarak glmsedi. Ama Heinrich'in yznde yle bir ciddlik vard ki, glmsemesi hemen uup gitti. Adamn baklarna dayanamayarak yzn evirdi. Heinrich onu omuzlarndan tuttu ve yine dnp kendisine bakana kadar skt. Her eyi unutan Elli, imdi yalnzca adamn geldiinin iyi olduuna inanyordu. O anda merdivenden ve d kapdan konumalar ve ayak sesleri duyuldu. Biri gerekten seslenmi miydi, yoksa yalnzca dncelerden mi gemiti o szck? Gestapo! Heinrich'in elleri aa kayd; yz donup kald. Elli'nin daha biraz evvel nce glen scak yz de, sanki glmek nedir bilmiyormu, bundan byle de hi bilmeyecekmi gibi talamt. Franz ar dnen, kolay tahminde bulunamayan bir insand. Buna ramen pastanedeki yerinden birka dakika iersinde izlediklerinden, olup bitenlere ilikin bir sonuca varabildi. Kk ve sessiz caddede ksa bir sre ok dikkati ekmeyen, ama yine de youn saylabilecek bir gidi-geli oldu. Byk, koyu mavi renkte bir zel otomobil, ilk yol aznda durdu. kinci bir otomobil de ayn anda Elli'nin evinin nnde durdu. Arkadan gelen nc bir otomobil, ikincisini gemeksizin, onun hemen arkasnda fren yapt. Son iki otomobil taksiydi. Birinci taksiden inen normal giyimli kii, binada ok ksa bir sre kaldktan sonra, bu kez yanlarnda bir drdnc kiiyle birlikte yine arabaya dndler. Franz, bu ardnc kiinin, bir an Georg sand adam olup olmadndan emin deildi, nk ona elik edenler ya bilerek ya da rastlant sonucu, evin kapsyle arabann kaps arasndaki aral gv-deleriyle kapatmlard. Ancak Franz, drdnc adamn kenyedinci afak /143 diliinden, isteyerek gitmediini, ama yanndakilerin sert ve abuk hareketleri arasnda bir hasta ya da sarho gibi yrdn fark etti. Motoru durdurulmam olan taksi kalkt. Bu kez ikinci taksi ar tempoyla onun yerini ald, birka saniye durduktan sonra yolunu srdrd. Bu birka saniye iersinde koarak eve giren iki kii, aralarnda bir kadnla birlikte geri dndler. Yoldan geen birka kii, durup birka saniye olanlara bakmlard. Belki birka kii de pencerelerden sahneyi izlemiti. Ama kaldrmn, evin hemen nne rastlayan blm, sokak lambalarnn altnda tertemiz' grnyordu. Bir kaza olmamt. Kan yoktu. Bakanlar bir eyler tahmin etmilerse de, bu tahminlerini kendilerine saklayarak yine aile yuvalarna ekilmilerdi. Franz her an onu da yakalamalarn bekliyordu. Ama bisikletiyle o blgeden ayrlana kadar dokunan olmad.

Demek kaanlar arasnda Georg da var, diye dnd. Yaknlarn, resmen kars saylan kadn ve hi kukusuz annesini de gz altnda tutuyorlard. Georg'un kentte olduunu sanyorlard. Belki de gerekten burada saklanmt. yleyse, kentten kmak iin nasl bir yol dnyordu acaba? Georg'la birlikte tutuklu kalan adamn anlattklarna ramen, Franz imdiki Georg'u, Elli'nin kampta grd Georg'u zihninde canlandrmay hi baaramamt. Eskiden tand Georg'a ilikin anlar ise anszn kafasna dolmutu. Onu karsnda yle ak-seik grmt ki bir lk atabilirdi. Gemi yzyllarda, yine byle karanlk alarda insanlar, bir caddenin kalabalnda ya da insann ban dndren bir enlik srasnda, yasak anlarn yanstan, gerekte kendi vicdanlarnn yansmasndan baka bir ey olmayan birini grdklerinde byle haykrmlard. Franz da Georg'un genliindeki yzn, kstah ve hznl baklarn, ensesine dklen o gzel ve sk salarn grmt. Georg'un elleri arasna ald ban, bir eylerin bedeli olan bu ba grmt. Sonra da sanki tehdit altnda olan kendisiymi gibi olanca gcyle pedallara aslmt. 144 / yedinci afak Alt-st olmu bir halde Hermann'a gitti. Neyse ki i dnyasnn frtnalar, biraz kaba olan yz izgilerine yansmamt. Ama iini dkme olanan bulamad. Hermann iten ktktan sonra eve dnmemiti. Hermann'n kars Else, yuvarlak gzlerinin merakl, ama tertemiz baklanyle, Bir toplantya katlacakt, dedi. Kadn, Franz'n herhangi bir nedenle avutulma ihtiyac duyduunu sezerek ona eker ikram etti. Hermann, ona sk sk eker getirirdi. nk ilk kez eker armaan ettiinde, Else'nin yznn bu kadar nemsiz bir armaan karsnda nasl sevinle parladn grm ve duygulanmt. Franz da Else'ye bir ocuk gzyle bakard; bu yzden eliyle gen kadnn salarn okad. Ama bunun hemen ardndan kadnn rktn ve kpkrmz kesildiini grnce yaptna piman oldu. Dnceler iinde ve deta aresizlikle, Demek evde yok, dedi. Bunu sylerken de gsnden inlemeyi andrr bir ses ykselmiti. Else, onun, bisikletiyle caddeden yukar gidiine bakt ve tpk bir ocuk gibi, kavrayamad bir ac yznden alabildiine etkilendi. Marnet'ler bir sre Franz' bekledikten sonra yemee onsuz oturmulard. Sofrada yerini alm olan oban Ernst, Nelli'sine bir kemik gtrmek zere bir kez daha evin nne kt. Kf kokulu mutfaktan ak havaya knca yz deiti ve derin derin soluk ald. Sis, o gn ok youn deildi. Geni evredeki kylerin, kentlerin, tren yollarnn, fabrikalar Tin klar seilebiliyordu. Ernst'in, bir eli kalasndayd. teki eliyle de kemii tutarak sakin baklarla evresini szd. Yznde, buraya adamlarnn banda alarncesinden -kagelmi ve u anda artk boyunduruuna ald lkeyi, akar-sularn ve milyonlarca n seyreden bir komutann sevinci we gururu vard. Ele geirilen yerin karsndaki bir fatih gi-'bi hareketsizdi. Gerek de byle deil miydi zaten? alar-ncesinin karanlndan gelip btn lkeyi, doay, akarsula-r egemenliine almam myd? yedinci afak /145 Biraz kprdand. Arkasndaki tarladan bir ses duydu. Franz'n yoku yukar ittii bisikletten kmt bu ses. Daha biraz nce neredeyse yce bir ifade tam olan yznde imdi merakn dourduu belirsizlik gze arpyordu Franz neden bu kadar ge dnyordu ve neden bu yandan geliyordu? Her eyi yiyip bitirdik, dedi. Kstah bakl, keskin gzleriyle Franz'n pek

keyifli olmadn anlamt bile. inde uyanan duygu, acma deil, merakt yalnzca ve yzndeki ifadeyle Franz' da, onu zen eyi de kmser gibiydi. Franz, aralarnda bir konuma gememesine ramen hem oban, hem de onun baka zamanlar elendirici gelen 0 akac soukluunu itici buluyordu imdi. Onun umursamazlndan tiksiniyordu. Biraz sonra aralarna karaca, yanlarnda orbasn iecei insanlarn umursamazln imdiden tiksindirici buluyordu. Ve nihayet, zerindeki gkyznde parlamaa balayan yldzlarn umursamazlndan da tiksinir olmutu.

7
Georg, akamn iine dald. Akam ylesine sisli ve sessizdi ki, kendisini hi bulamayacaklarm gibi bir duyguya kapld. Her admda, bundan sonra ataca admn son olacakn syledi kendi kendisine. Ama her yeni adm, hep sondan bir ncekiydi. Mombach'a varmazdan biraz nce pazar arabasndan inmek zorunda kalmt. Burada kprler yoktu. Buna karlk her kyde bir iskele grlyordu. Georg, iskeleleri birer birer geride brakmt. Karya geecei an gelmemiti henz. Her ey onu uyaryordu. nsann btn gc tek bir nokta zerinde topland m, igdsyle akl da ibirlii yapard. Tpk dn akam olduu gibi, zaman duygusunu yitirmiti. Ren nehrinin stnde sis ddkleri alyordu. Alak bir 146 / yedinci afak setin stnde Ren boyunca uzanan anayoldan giderek daha byk aralklarla klar kayyordu. Kyya yakn ve aalarla kapl bir ada, suyu grmesini engelliyordu. Sazlarn arkasnda bir iftliin klar parlyordu. Ama bu klar Georg'a ne korku, ne de gven veriyordu. evrede hi kimsenin bulunmamas bu klar birer sanr haline sokuyordu. Manzarasn kapayan ada, uzanp gidiyordu hl, belki sona ermiti. Iklar belki bir gemiden ya da kar kydan geliyordu. Kar kyy grmesini engelleyen belki aal bir ada deil, ama sisti. Basit bir nedenle de lebilirdi burada insan, srf bitkinlikten lebiiirdi. imdi Wallau ile birlikte olmak vard. Wallau olunca cehennem bile... Wallau Ren kysndaki kentlerden belli birine varabilirse, oradan lke dna kabilme umudu da vard. nk kentte onu bekleyenler, kan ondan sonrasn hazrlamlard. Wallau'yu tutukladklarnda kars, onu bir daha gremeyeceini anlamt. Kocasn ziyaret imini alabilmek istekleri kaba biimde, dahas, tehditlerle geri evrilince, oturduu Mannheim'dan Westhofen'e gelmi olan kadn, her ne pahasna olursa olsun kocasn kurtarmaa karar vermiti. Sonra da ilkin akln ya da aklnn bir eyin gerekletirilebilme olasln denetlemee yarayan blmn devreden kararak uygulanmas olanaksz tasarlara sarlan kadnlarn b-ylenmilii ile karar dorultusunda ilerlemiti. Anlatlan de neylere ya da verilen bilgilere deil, baarya ulam kama giriimlerine likin birka efsaneye dayanmt. Beimler'in Dachau'dan, Seeger'in de Oranienburg'tan kalar gibi efsaneler. Kadn, her efsanenin bir de bilgi ve deney ieren yan bulunduunu biliyordu. Bunun yan sra, kocasnn yaamak, yaamn srdrmek hevesiyle yanp tututuunu ve en ufak iareti bile doru yorumlayacan biliyordu. Olanakl ile olanaksz bir btn olarak birbirinden ayrmay inkr edii, Bayan Wallau'yu birok ayrntlarda becerikli davranmaktan alkoymamt yine de. Balantlar kurar, gereken yerlere haber ulatrrken iki olundan, zellikle bynden yedinci afak /147

yararlanmt. Babas tarafndan eskiden beri esasl biimde yetitirilmi olan byk olu, annesinin plann dinleyince bylenmiti. Koyu renk gzl, srtna Hitler Jugend giysileri geirmi, srm gibi bir gen olan byk oluna rejimin aydnlansn diye tuttuu ate farla gelmi, aydnlatacak yerde yreini yakp kavurmutu. imdi, ikinci gnn akamnda Bayan Wallau, kamptan ka giriiminin baarya ulatn biliyordu. Ama kocasnn Worms'a ne zaman geleceini, kendisi iin para ve giysilerin sakl olduu ardakl baheye ne zaman gideceini bilmiyordu. Son gece, baheden gemi de olabilirdi. Bahe, Bach-mann ailesinindi! Adam, tramvayda biletilik yapyordu. Ba yan Bachmann ile Bayan Wallau, otuz yl nce birlikte okula gitmilerdi. Babalar arkadat. Evlendikten sonra kocalar da birbirleriyle arkada olmulard. Her iki kadn da yaamn olaan glklerine, son yldan bu yana da olaanst glklerine ayn zamanda gs germilerdi. Bay Bachmann, yalnzca 33 banda ksa bir sre iin tutuklanp sonra salverilmiti. O zamandan beri iinin bandayd ve dokunan olmamt. Bayan Wallau, kocasn beklerken. Bayan Bachmann da kocasnn iten dnmesini bekliyordu. Ellerinin kk, titrek, kararsz hareketlerinden alabildiine tedirgin olduu belliydi Garaj ile kentteki evlerinin aras yalnzca on dakikayd. Ama bir bakasnn kocasnn yerini almas gerektiinde, eve dnmesi on biri bulurdu. Bayan Bachmann ocuklarn yatrrken, bu dnceyle tedirginlii birar azald. Belki bininci kez kendi kendine, hi bir ey olamaz, dedi. Hi bir ey ortaya kamaz. Ortaya ksa bile, kimse aleyhimizde bir ey kantlayamaz. Parayla giysileri Wallau alm olabilir. Biz kentte oturuyoruz. Haftalardr hi birimiz ardakl baheye gitmedik. Acaba saklananlar yerinde mi daha, bir baklabilseydi, diye dncelerini srdrd. Dayanlr gibi deildi bu durum. Wallau'nun kars bu bekleyiin stesinden nasl gelebiliyordu? Bayan Bachmann o gnlerde arkadana, Biliyor mu148/yedinci afak sun Hilde, bu atmosfer btn erkekleri ve bu arada kocalar, mz ok deitirdi, demiti. Hilde de, Wallau hi deimedi, diye karlk vermiti. Arkada, yle deme, insan bir kez lmle burun buruna gelmeye grsn, demiti. Hilde ise, Sama, diye yantlamt onun szn. Peki ya bizler? Bizim amzdan farkl m ki durum? Byk olumu doururken lmden kl pay kurtuldum. Aradan bir yl bile gemeden bir ocuk daha dourdum. Arkada, Gestapo'dakiler insann her eyini biliyorlar, demiti. Hilde, Bunlarn hepsi abartmal szler, diye karlk vermiti. Onlar yalnzca kendilerine anlatlanlar biliyorlar. Bayan Bachmann, ocuklarn yatrp da yalnz kalnca ellerindeki titreme yine balad. Bunun zerine bir diki ald. e koyulunca huzursuzluu sona erdi. Kimse bizimle ilgili bir ey kantlayamaz, diye dnd. Anlalrsa bir hrszlk olay olur, o kadar. Kocas merdivenlerden kt. Demek ki gerekten yoktu-bir ey. Kadn kalkp ona akam yemeini hazrlad. Adam hi bir ey sylemeden mutfaa girdi. Kadn daha dnp bakmadan, sanki kocasnn giriiyle birlikte odann scaklnn birka derece dt gibi bir duygu kaplad her yann. Bir zntn m var? diye sordu adamn yzn grnce. Kocas karlk vermedi. Kadn dolu taba onun dirsekleri arasna yerletirdi. orbann duman, adamn yzn yalyordu. Otto, dedi kadn. Hasta msn?

Adam yine karlk vermedi. imdi karsnn iini byk bir korku kaplamt. Baheyle bir sorun olamaz, diye dnd, nk kocam dnd, burada. Hi kukusuz sklyor, bu i bir bitse, diye dnyordu. Cann yemek istemiyor mu? diye sordu. Adam karlk vermedi. Hep o meseleyi dnme, dedi kadn. nsan boyuna dnrse akln karabilir. Adamn yar kapal gzlerinin ardndan ac demetleri fkr-yordu. Ancak kars yine dikie balamt. Kadn ban kalyedincl afak / 149 drdnda, adam gzlerini kapatmt. Kadn, Bir eyin ml var? diye sordu. Sylesene, nen var? Hi, dedi kocas. Ama yle bir sylemiti ki bunu! Sanki kadn ona neyin kald u yeryznde, diye sormu, o da bu soruyu, Hi, diyerek yantlamt! Kadn bir yandan dikiini dikerken, Otto, dedi. yle sanyorum ki senin bir eyin var. Adam sakin, ama bombo bir sesle karlk verdi : Hayr, hi bir eyim yok. Kadn bir an ban dikiinden kaldrd, arabuk kocasnn gzlerine baktnda, gerekten hi bir eyi olmadn grd. Bir zamanlar sahip olduu ne varsa, hepsini yitirmiti adam. Kadnn her yan buz kesti. Omuzlarn bzd ve bir tuhaf oturdu, sanki masann teki ucunda oturan kocas deil ,de... Dikti, hi ara vermeksizin srdrd dikiini; ne bir ey dnd, ne de sordu. Sorarsa yaamn ykacak karln gelmesinden korkuyordu. Geriye bakldnda ilgin bir yaam olduuna hi kuku yoktu. Ekmek ve ocuklarn srtna bir eyler alabilmek iin verilen gndelik savalarla dolu normal bir yaamd bir ynyle. Ama teki ynyle yaanmaa deer ne varsa, tmne ak kalm, gz pek bir yaam da olmutu. Bunu anmsayabilmek iin Wallau'nun karsyle birlikte, henz salar rgl iki kk kz olarak sokaklarda oynadklarnda babalarndan dinlediklerini dnmesi yeterliydi. Gnlk alma sresinin on, dokuz ve sekiz saata indirilmesi iin verilen kavgalar, kadnlar oraplardaki koca koca delikleri yamamaa urarlarken, onlara bile okunan konumalar; Be-bel'den Liebknecht'e, Liebknecht'ten Dimitroff'a kadar yaplm trl konumalar. Bykbabalarnn bile grev yaptklar ve gsterilere katldklar iin tutuklandklar, ocuklara byk bir gururla anlatlmt. Ama o gnlerde insanlar bu gibi sulardan tr daha ldrmyor, kitle olarak ortadan kaldrmay dnmyorlard hi kukusuz. Gizlisi kapakls olmayan bir yaamd. imdi bu yaam bir anda tek bir soruyla ya da soru ka150/yedinci afak lbna bile girmeden, tek bir dnceyle yklacak, satlacakt, yle mi... Ama dnce almt bile yerini. Nesi vard adamn? Bayan Bachmann basit bir kadnd, kocasna balyd. Birbirlerine k bir ifttiler bir zamanlar, birlikte yaadklarndan bu yana da epey zaman gemiti. Bayan Bachmann, Bayan Wallau gibi geen zaman iersinde pek ok ey renmi bir kadn deildi. Ama u masann teki ucunda oturan adamn kocas olmadn biliyordu yine de. stenmeyen bir konuktu o adam, yabancyd ve karsndakini korkutuyordu. Nereden gelmiti? Neden byle ge kalmt? Tedirgindi oturuu. Anszn salverildiinden bu yana epey deimiti, Kadn, kocas brakldnda delicesine sevinmi, sevin lklar atmt. Oysa tekinin yznn izgileri bombo ve yorgun kalmt. Kars kendi kendine, o da Wallau gibi mi olsun istiyorsun yoksa? diye sordu. Sonra olumsuz karlk verdi bu soruya. Ama bir

ses, kadndan ok, pek ok daha yal, ayn zamanda da ok daha gen bir ses, baka bir karlk vermiti : Evet, daha iyi olurdu ylesi. Kadn, yz ekilecek gibi deil, diye dnd. Adam bunu duymu gibi kalkt, pencereye doru yryerek odaya dnd. Kepenkler kapalyd. Georg sonunda bir samanla atabildi kendini. Ama bunu bulana kadar birka tanesinin nnden de grmeksizin gemiti hi kukusuz. Samanlkta ynla pis kokulu, kullanlmayan sepetten baka bir ey yoktu. Georg yalnzca uyumak istiyordu. Baka hi bir ey nemli deildi. Uyumak ve bir daha uyanmamak. Gidip bir keye bzld. Bu arada st ste ylm sepetlere arpnca sepetler yuvarland. Georg korkudan bir kez daha kendine geldi. Sis kalkmt. Ay , bo kap erevesinden samanln basla basla dzlemi zeminine kar gibi sessiz dklmekteydi. Eski izlerle, Georg'un taze ayak izleri farkedilebiliyordu. Georg doru drst uyuyamad. Belki iki dakika kadar dald, o kadar. Dnde kendini gittii yere varm buldu. yedinci afak /151 Leni'nin sk ve elektriklenme yznden trdayan salarnn arasnda gezdirdi parmaklarn. Sonra btn yzn yaptrarak soluk ald. Btn bunlarn artk d deil, gerein ta kendisi olduunu dnd. Leni, artk yanndan gideme-sin diye salarn bileine sard. Ayaklaryle bir eye arpt; camlar krld. Georg yine korkuyla srad uykusundan. aknlk iinde, o zaman da ayn eyin olduunu dnd, nk uyank zamanlarnda bu hi aklna gelmemiti. O zaman da bir ey devirmitim ve devrilen bir lambayd. Leni'nin kahkahas bouk kmt birar; bir sarho gibi durmakszn : Bu (bize uur getirecek Georg, greceksin uur getirecek, diye yineleyen sesi de bouktu. Kafasnn belli bir noktasnda yle keskin bir sanc duydu ki, elini kanyor mu diye o noktaya gtrd. Artk uykuyu dnecek hali kalmamt. Bu saatlarda Leni'nin yanna varabileceime gerekten inanmtm, diye kafasndan geirdi. Nereye yneltirse yneltsin, dnceleri yine hedefe varamakszn geri dnyordu. Kafasnn iindeki boluk ksa bir sre sonra tam anlamyle aresizlik duygusuna dnt. telerde tarladan bir ey geti. nsan ya da hayvan olabilirdi. Hafif ve ksa admlar, yumuak topran stnden giderek yaklat, burnunun dibine vardnda bile ayn hafiflii korudu. Georg yakalayabildii uvallarla sepetleri nne ekti. Onun iin artk ok geti. Kapnn boluu doldu, iersi karanlk kesildi. Bir kadnn glgesiydi bu; etekliinden anlamt. Kz hafife, Georg? diye seslendi. Georg, barmak istedi. Soluu kesilmiti. Georg, diye yineledi kz; biraz d krklna uramt. Sonra samanla girip kapnn nnde yere oturdu. Georg onun arkasz pabularn, kaln oraplarn ve aralk dizlerinin arasndan sarkan, stne ellerini koyduu kaba kuma^ tan eteini grebiliyordu. Yrei ylesine arpyordu ki, at-* lan her an kzn da duyacan sanyordu. Ama kzn kulak verdii bakasyd. Tarladan yaklaan sert ayak sesleri duyuldu. Georg, dedi kz sevinle. Diflerini toparlayp eteini dizlerinin altna indirdi. O zaman Georg kzn yzn de gr152/yedinci afak d. Olaann stnde gzel buldu. O kta ve ak dolu bekleyite hangi yz gzel olmazd! teki Georg ban eip kapdan girdi ve hemen kzn yanna oturdu. Bak grdn m, geldin ite, dedi. Sonra honut bir sesle ekledi : Ben de geldim. Sakin sakin sarld kza. Kz

pmeksizin, belki de pmek isteini duymakszn yzn Georg'un yzne dayad. ok hafif sesle bir eyler konutular. yle hafif ki, gerek Georg bile duyamad ne dediklerini. Sonunda teki Georg gld. Ardndan ortal yine sessizlik brd. Gerek Georg, tekinin elini kzn salarnda ya da giysilerinde gezdiriini duyabiliyordu. Sevgilim, aiyordu bir yandan da. Arada, Sen benim her eyimsin, dedii de oluyordu. Yalan sylyorsun, dedi kz. Delikanl onu iddetle pt. Sepetler karmakark devrildi, yalnz Georg'un nnde tuttuu sepetler kald. Kz bu kez deiik ok daha neeli bir sesle konumaa balad: Seni ne kadar sevdiimi bir bilsen. Sahi mi? dedi teki Georg. Evet, dnyada her eyden ok seviyorum seni... Hayr, yapma! diye bard anszn. teki Georg bir kahkaha att. Kz, krgn bir sesle, Hayr, Georg, git artk, dedi teki Georg, Gidiyorum, diye karlk verdi. Zaten yaknda tamamen kurtulacaksn benden. Kz aknlkla, Neden? diye sordu. nmzdeki ay askere gitmek zorundaym. Aman Tanrm! Neden? Kt bir ey deil ki bu! Gidince her akam talim yapma fasl artk sona erecek, bir dakika bile bo vaktim kalmayacak. Ama asl talim gittiin yerde balayacak. O baka, dedi gen adam. Orada askercilik oynamayacam, gerek bir asker olacam. Algeier de byle diyor. Ha, Algeier dedim de aklma geldi, sen geen k onunla Heidesheim'a dansa gitmemi miydin? Gittiydim ya, ne olacak? diye karlk verdi kz. Seni yedinci afak / 153 o zaman tanmyordum henz. Hem onunla seninle olduu gibi deildi. teki Georg gld. Byle mi deildi yani? dedi. imdi smsk sarlmt kza -ve kz da artk bir ey sylemiyordu. Ancak ok sonra, sanki sevdii bir frtnaya kaplp gitmi-esine ya da karanlkta yok olmuasna, hznl bir sesle, Georg, dedi. teki byk bir neeyle, Efendim, diye karlk verdi. Sonra ilk geldikleri zaman oturduklar' gibi oturdular yine. Kz dizlerini kendine ekti, erkein bir elini elleri arasna ald. Tam bir uyum iinde, dary seyrettiler. Birbirleriyle olduklar kadar tarlayla ve sessiz geceyle de btnlemilerdi. Bak, oradan gemitik, dedi teki Georg. imdi eve dnmem gerek. Kz, Gittiin zaman korkuyorum, dedi. Gen adam, Savaa gitmiyorum, askerlerin arasna karacam yalnzca, diye karlk verdi. Askerliinden sz etmiyorum. imdi gittiin zaman, burada yalnz kalnca korkacam, onu sylemek istiyorum. teki Georg gld, Kk bir delisin sen. Yarn yine gelirim. Sakn alayaym deme. Kzn gzlerini ve yzn pt. Bak, imdi gld yzn, dedi. Ben ayn zamanda hem gler, hem alarm. teki Georg tarladan uzaklap da kz, artk rengi gm deil, ama unu andran solgun kta ardndan baktnda, gerek Georg kzn gzel denebilecek hi bir yann gremediini, yznn yuvarlak ve bask olduunu dnd. Kzn yerine acaba teki Georg yarn gelecek mi, diye kayg duydu. Onu, gerek Georg'u braksalard, gelirdi kesinlikle. Kzn yznde de kaygl bir ifade vard imdi. ok uzaklardaki ufak ve sabit bir noktay grebilmek iin kendini zorlar gibiydi. Sonunda iini ekerek ayaa kalkt. Georg biraz kprdand olduu yerde.

Kapnn hemen nndeki alanda cok soluk bir ay vard imdi; dahas o bile yok saylabilirdi, gn aaryordu nk.

nc blm
1
HENRCH Kbler hemen o gece yzletirilmek zere West-hofen'e gtrlmt. nce donup kalm, kendisini Elli'nin evinden almalarna ses kartmamt. Ama yolda anszn byk bir fkeye kaplm, haydutlar tarafndan karlan susuz bir insan gibi evresindekilere vurmaa almt. Yedii korkun yumruklardan yar baygn, elleri bal ve kendi kendisine durumunu aklayabilecek gten yoksun bir halde, yol boyunca nbetilerinin kollarnda ve dizleri stnde sarslp durmutu. Kampa varlp da getirileni karlamak iin hazr durumda bekleyen SA, tutuklanann epey hrpalanm olduunu grdnde, komiserlerin tutuklulara sorgularndan nce dokunulmayacana ilikin emrinin bu tutuklu iin geerli olamayacan vurgular gibi sakindi. nk emir, yalnzca salam gelen tutuklular iin verilmiti. Kampa varldnda nce bir an derin bir sessizlik olmu, bunu yine derinden gelen hafif bir homurtu izlemiti. Sonra tek bir adamn l, dakikalar sren itiip kakma sesleri, ardndan belki yine sessizlik. Belki, nk olup bitenleri yedinci afak /155 yreinde lgn bir gmbrt kopmakszn anlatabilecek biri henz hazr bulunmamt bu gibi sahnelerde. Heinrich Kbler tannmaz hale gelene kadar dvld; bayldktan sonra gtrld. Fahrenberg'e de drdnc kaan, Georg Heisler'in getirildii bildirildi. Komutan Fahrenberg, iki gnden bu yana yaamna k-' m olan felketten tr kaaklardan herhangi birinden dosha ok kapayabilmi deildi gzlerini. Salar krlamaa yz tutmu, yznde krklar belirmiti. Kendisini neyin beklediini dnp de neleri yitirmi olduunu grnde canlandrmaa altnda, iki bklm bir halde inlemi, telleri zlmesi olanaksz bir yumak halinde birbirine karm, artk kullanlamaz telefon balarndan yardm ummutu. ki pencerenin arasndaki duvarda Fhrer'in resmi aslyd ve Fahrenberg kafasnda Fhrer'in kendisine iktidar vermi olduunu kurmutu. Tam anlamyle snrsz deildi bu iktidar, ama neredeyse snrsz saylabilirdi. Yaam ve lm zerinde sz sahibi olma iktidar. Az bir ey deildi. Yetikin, gl kuvvetli erkekleri nne dikmek. Onlar hemencecik ya da ar ar ufalamak. Daha bir an nce dimdik duran gvdelerini drt ayakl yaratklarn gvdelerine dntrmek. Yrekli ve meydan okurcasna bakan yzlerinin bir an sonra karardna, korkudan kekelediklerine tank olmak. Kimilerinin iini hepten bitirmilerdi. Bakalarn, davalarn satacak kvama getirmilerdi. Kimileri de balar bir daha kal-kamamacasna nlerinde, iradeleri kknden krlm olarak salverilmiti. Eldeki gcn kullanl; eksiksiz bir tad alma olmutu ounlukla. Buna karlk gn gelmi, tad almay nleyen durumlar da girmiti araya. zellikle Georg Heisler'in sorgular yaplrken. Bu tad almay engelleyen neden, gerekte, insana dokunulduu anda paralanp gidecekmi duygusunu veren, kaygan bir nesneydi. Bu zellii kaygan oluundan, dolaysyle insann parmaklar arasndan kayp gidi-

veriinden, kavranmasnn, yakalanmasnn, yaralanmasnn bann ezilmesinin olanakszlndan ileri geliyordu. Minik bir kertenkele kadar kvrak, ufack bir yaratk. Heisler'in sorgu156/yedinci afak larnda filizlenen, bu duygu olmutu : Baklar ve glmsemesi hep ayn kalm, indirilen saysz yumruklara ramen o kahrolas dudaklarndaki glmseme, yerini bir trl acnn katlna brakamamt. Fahrenberg, son kaan da yakaland haberi kendisine verilirken, kimi zaman delilerin kafasndaki tasarmlarn nitelii olan bir aklkla Georg'un yzndeki glmsemenin birka krek topran altnda giderek siliniini grmekteydi. Zillich odaya girdi. Komutanm, diye inledi. Soluk almasn gletirecek kadar bykt aknl. Ne var? Yanl adam yakalamlar. Sznn burasnda, donup kald. Fahrenberg, ona doru bir hareket yapmt. Fahrenberg ona vursayd bile, byk bir olaslkla yerinden kprdamayacakt. O ana kadar Fahrenberg, hangi nedenle olursa olsun, onu sulamamt hi. Gelgelelim youn bir sululuk ve aresizlik duygusu, bir sulamann varolmayna ramen Zillich'in btn benliini sarmt. Kolay soluk alamyordu bir trl. Frankfurt'ta, Heisler'in karsnn evinde dn akam yakaladklar, bizim Heisler deil. Kartrmlar. Kartrmlar m? diye yineledi Fahrenberg. Evet, kartrmlar, bir karklk olmu. Sanki ikisinin de dili bu szce taklp kalmt. Yakaladklar karnn koynuna elenmek in ald yabanc biri. Yakndan baktm ona. Yzn bir daha eski haline dnemeyecek biimde datmlar geri, ama ben kendi tutuklumu tanrm. Fahrenberg, Kartrmlar demek, diye sylendi. Anszn bir ey dnmee balam gibiydi. Zillich, arlam gz kapaklarnn altndan hi kprdamakszn ona bakyordu. Sonra Fahrenberg, beklenen fke nbetine yakaland. Avaz avaz, Ne biim klandrma buradaki, diye haykrd. Bir ey yaplmazdan nce hep yz kez sylemek mi gerek? Grne baklrsa, yukarya bir lamba takabilecek bir adam kalmad burada. yle deil mi? Ya darnn karanl! Saat ka oldu? Ne biim sistir bu! Tanrm, her sabah ayn ey! Mevsim artk sonbahar, komutanm! yedinci afak / 157 Sonbahar m? I kesen, u iine ettiimin aalar, baka bir ey deil. Budayn hepsini, haydi abuk! Be dakika sonra komutan barakasnn iinde ve dnda bir koumadr balamt. Birka tutuklu, SA'nn gzetiminde, numaral barakann uzun duvar boyunca sralanan nar aalarn budamaktayd. Meslei elektrik teknisyenlii olan baka bir tutuklu da, yine gz altnda, baz lambalar deitirmekteydi. Krlan dallarn atrts ve testere sesleri dardan gelirken, o barakann iinde karnst yere yatm, alterleri kartrmaktayd. Bir an ban kaldrdnda, Fahrenberg'in baklaryle karlat. Aradan iki yl getikten sonra, Hayatmda ilk kez byle baklarla karlatm, diye anlatacakt. Herifin stme kp tepineceini, kemiklerimi kracan sandm bir an. Ama yalnzca kma hafiften bir tekme vurdu ve, 'Haydi elini abuk tut biraz,' dedi. Sonunda lambalarm denendi, yandklar anlalnca snd rld. narlar budanmt. Artk gn ndan ortalk zaten aydnlanmt.

Bu arada henz baygn olan Heinrich Kbler, kamp dok toruna gtrlmt. Komiser Fischer ve Komiser Overkamp, Zillich'in, bu adamn Georg Heisler olmad yolundaki savnn doruluundan emindiler geri, ama baz tutuklular, tannmaz hale getirilmi adam grdklerinde kesin bir ey syleyememi, omuzlarn kaldrmakla yetinmilerdi. Komiser Overkamp, hi durmakszn tkrk baloncuklaryle kansan kk slklarn almaktayd. Kfrlerin yardmyie inini boaltamadnda ba vururdu bu yola. Ficher telefonu bayle omzu arasna sktrm, Overkamp'n slnn kesilmesini bekliyordu. Iktan yana bir sknts yoktu Overkamp'n. altklar odada henz gece bitmemiti. Kepenkler kapalyd. Normal bir masa lambas yanyordu. Tanabilir yz mumluk bir lambay da arada srada sorgularda kullnnyorlard. Fischer, bu lambay amirinin suratna evirme steini g bastrd. Bunu yapsa tkrkl slklar kesilirdi belki. Tam o srada Worms'tan gelen bir telefon, slklara son veriverdi. Fischer, Wallau'yu yakalamlar! diye bard. Overkamp 158/yedinci afak telefonu ald. Bir yandan da bir eyler iziktirmekteydi. Evet, drdn de, dedi. Sonra, Ev mhrlensin, buraya getiril-sinler, diye ekledi. Daha sonra ald notlar Fischer'e okudu: nceki gn kukulanlan yerler ve kiiler tarandnda, Wallau'nun yaknlarnn dnda, btn kentlerde kabark sayda insan gzaltnda tutmak zorunluluu dodu. Btn bu kiiler dn bir kez daha sorguya ekildi. kinci sorguda son seriden be kii arasndan Bachmann adl biri kukular zerinde toplad. Bachmann, tramvay biletisi. 33'te iki ay kampta kalm, sonra birtakm ilikilerin gzaltnda tutulabilmesi iin salverilmi. Hatrlarsanz, bu tr ilikileri denetim altnda bulundurmamz sayesinde geen yl Wieland olaynda Arlsberg'in adresini bulmutuk. Bachmann, salverildi-inden bu yana politik eylemlere katlmam. Birinci ve ikinci sorgusunda her eyi inkr etti. Ancak korkutulduktan sonra dn yumuad. Wallau'nun kars, Worms'ta bulunan ve bu Bachman'n olan ardakl baheye bir eyler brakm. Bunlarn ne olduunu ve kimin iin brakldn bilmiyormu. Bundan sonra kimlerle balant kuracann saptanabilmesi ama-cyle evine gnderilmi. Saat 23.20'de bu baheye gelen Wallau tutukland, ancak imdiye kadar konumad. Bachmann ise u ana kadar evinden kmad. 6'da balamas gereken iine gitmedi. Kendini ldrmesi mmkn, ailesinden de henz bir haber yok. Bir dakika! Overkamp bu szlerden sonra Fischer'den haberleri basn ve radyoya iletmesini istedi. Sabah haberlerine yetiebilirdi. Balangta Overkamp, baka trl dnyordu. Halkn yardmn salamak in haberleri basn ve radyo yoluyle yaymak, ancak iki ya da tutuklunun kamas halinde amaca uygun saylabilir, halkn duygularndan olumlu ynde yararlanlabilirdi. Buna karlk bu apta bir kama giriiminin duyurulmas, yedi, alt, hatta be kiinin katnn bildirilmesi, kark duygulara, kukulara ve sylentilere yol aabileceinden, arama almalarnn esenlii asndan uygun deildi. imdi ise Wallau'nun yakalanmasyle yine aklanmaa uygun bir sayya inilmi, sakncalar ortadan kalkmt. yedinci afak / 159 Kz, avlu kapsndan giren olana : Duydun mu, Frltz? Bu soruyu selmsz sabahsz sormutu. Neyi duydum mu? diye sordu ocuk. Kz : Biraz nce radyoda syleneni.

Nereden duyacam radyoyu? Sabahlar bir sr iim var. Paul, babamla arabn bana, annem st datmaa gidiyor. Ben de annemin yerine ahra iniyorum. Saat sekize gelmeden btn bunlarn yaplmas gerek. Bu durumda bir de radyo dinleyemem ya! Kz, Evet ama, bugn Westhofen'le ilgili bir haber vard, dedi. kaakla ilgili bir haber. SA rgtnden Dieter-ling'i kazmayla ldrmler. Worms'ta bir soygun yapmlar. Sonra ayrlp baka baka ynlere dalmlar. Olann sesi sakindi karlk verirken : Ya. Tuhaf dorusu. Oysa dn, kamptan Lohmeier ile Mathes, bana kazma yiyenin ans olduunu, gznn hemen stnn derince ya-rldn ve iin bir bantla geitirildiini anlatmlard. kii mi dedin? Seninkini henz yakalayamadklarna z'ldm. Fritz Helwig, Benim ceketimi oktan karmtr srtndan. diye karlk verdi. O kadar aptal deildir. Srtnda hep ayn giysilerle dolamayacaktr. Giysilerin tanmlanm olduunu dnecektir. Belki elinden karmtr; ceketim imdi bir dkknda, yabanc bir dolapta asl duruyordur. Ya da ceplerine ta doldurup Ren'e atmtr. Kz, aknlkla bakt ona. nce ok zldm, dedi Fritz. Ama imdi o kadar nem vermiyorum. Bu szlerden sonra gelir gelmez yapmadn yapt; kz omuzlarndan tuttu, hafife sarst, sonra yine pt hafife. Yoluna gitmezden nce bir an smsk tuttu. Kendi kendine, yakalanrsa canl kurtulamayacan biliyor, diye dnd. Btn kaaklarn arasndan yalnzca biriydi aklndan kmayan. O gece dnde Algeier'in bahesinin yanndan gemiti. Korkuluun banda eski bir siyah dpka, srtnda da kendi kadife ceketi 160 / yedinci afak vard. imdi glp getii bu d yznden gece lesiye korkmutu. Dahas, kz tutan kollarnda imdi bile bir geveme duymutu. Sessizce ona dayanm duran kz'n bartsnden yeni ykanm amarlara zg o serinletici koku yaylyordu. Fritz, ilk kez duyuyordu bu kokuyu; sanki dnyasna yeni bir ey girmi ve o dnyay oluturan irili ufakl eleri daha bir belirgin klmt. On dakika sonra okulda bahvana rastladnda, bahvan da ayn konuyu at: Yok mu yeni bir haber? Ne haberi? Ceketinden bir haber yok mu diye soruyorum. imdi radyoda bile sz ediliyor. Fritz Helwig korkuyla, Ceketimden mi sz edildi? diye sordu. Kz bunu sylememiti. Bahvan, Son grldnde srtnda hangi giysilerin bulunduunu anlattlar, dedi. Senin ceketin koltuk altlar da ter kokmutur imdi her hakle. Olan, f, rahat brak beni! diye bard. Franz, bisikletine atlamazdan nce abucak kahvesini imek iin Marnet'lerin mutfana girdiinde, oban Ernst mutfaktaki ocan banda oturmu, kendine ekmek kzartmaktayd. Duydun mu Franz? diye sordu. Neyi? Bural birinin de aralarnda olduunu. Kimmi o bural? Kimlerin arasndaym? Ernst, nsann radyosu olmazsa, olaylar izleyemer tabi, diye karlk verdi. Sonra byk mutfak masasnn evresinde toplanm, ikinci kahvelerini imekte olan aile birey lerine dnd. Kahvaltdan nce iki saat allm, ertesi sabah Frankfurt hal'ine mal bekleyen iki byk alc iin elma seilmiti.

Masadakilere dnen Ernst, Herifi anszn samanlnzda bulursanz ne yaparsnz? diye sordu. Damat, Samanln kapsn kapatrm. Sonra bisiklete atlayp aa iner, telefonla polisi arrm, dedi. yedinci afak /161 Kaynbirader, Polis armana gerek yok, diye karlk verdi. Onu balayp Hchst'e kadar gtrmee yetecek sayda insanz burada. yle deil mi, Ernst? oban Ernst ekmeine yle ok bulama srmt ki, yedii bulamad ekmekten ok ekmekli bulama olmutu. Yarn burada deilim, dedi. Messer'lerde olacam. Damat: Adam, Messer'lerin samanlna da saklanabilir. Franz konuulanlar bylenmi gibi dinlemekteydi. Ernst, Her yerde olabilir tabi, dedi. i boalm her aa gvdesinde, her samanlkta gizlenmi olabilir. Ama benim baktm yerlerde olmayacaktr hi kukusuz. Neden? Onu grdm yere bir daha bakmam da ondan, dedi Ernst. Bana gre bir manzara deil nk. Odada sessiz-lir. Franz konuulanlar bylenmi gibi dinlemekteydi, lamal ekmek, aznn evresinde gemi andryordu. Evin barkn olmad iin byle yapabilirsin Ernst. dedi Bayan Marnet. Ama adamcaz yarn yakalanr ve geceyi rerede geirdiini sylerse, hapsi de boylarsn. Hapsi mi? Yal Marnet sylemiti bunu. Konumayan bir adamcazd aslnda. Karsyle ayn yemei yiyip ayn koullarda yaamalarna ramen karsnn tersine bir deri, bir kemik kalmt. Toplama kampna tkarlar seni, bir daha da kamazsn. Bu yzden btn aile de felkete urar! Ernst, Bu konuda sizin gibi dnmyorum, diye karlk verdi. Uzun ve kvrak diliyle dudaklarn temizledi. Bunu yaparken, ocuklar akn akn onu seyrediyordu. Btn servetim, Oberursel'de duran annemden kalma birka para eya ile, hesap defterim. Ailem yok henz. Koyunlar da imdilik tek varlm. Bu adan Fhrer'e benziyorum, ne karm, ne de ocuum var. Yalnzca Nelli'ciimi dnyorum, o kadar. Ama Fhrer'in eskiden bir khya kadn da varm. ldnde cenazesine de gitmi, bir yerde okuduydum. 162 / yedinci afak Bu szlerden sonra anszn Auguste konumaa balad : Sana bir ey syleyeyim mi, Ernst, Sophie'ye seninle ilgili olan gerekleri anlattm. Neden Botzenbach'l Marie ile nianl olduunu syledin ona? Ondan bir nceki pazar Ella'ya teklifte bulunan sen deil misin? Ernst, O tr bir teklifin Marie'ye olan duygularmla hi bir ilgisi yok, diye karlk verdi. Buna tam anlamyle okkarllk derler, dedi Auguste. Ernst, okkarllk deil, bir soyaekim sorunu, diye karlad. Bayan Marnet, Babasna ekmi, diye aklad. Savata ldnde, Ernst'in annesiyle birlikte btn sevgilileri de arkasndan alamlard. Ernst, Siz de alam mydnz. Bayan Marnet? diye sordu. Kadn, ufak tefek kocasna bakt nce. Ardndan : Birka damla gzya da ben dkmmdr elbet.

Franz, btn konuulanlar soluk bile almaktan korkarak dinlemiti. Marnet'lerin mutfandaki insanlarn szcklerinin ve dncelerinin kendiliklerinden yreinde onlara at yere yerlemelerini bekler gibiydi. Ne var ki, olmamt bekledii. Szckler ve dnceler her yne dalp gitmiti. Franz, bisikletini samanlktan karp bindi. Hchst'e nasl gittiini bile fark etmedi bu kez. teki bisikletliler ve dar sokaklarn grlts, yalnzca uzak bir yankyd kulaklarnda. Soyunma odasnda biri, Sen tanyor muydun onu? diye sordu. Eskiden senin bulunduun yerden nk. Franz : Hayr, nedense adndan bile karamadm. Bir bakas burnunun ucuna bir gazete tutarak, Bir gz at istersen, dedi. Franz adamn resmine bakt. Bir yandan Georg'la yine karlanca sarslmt. nk bu resim, gerek Georg ile, anlarnda kalan Georg arasnda bir yar-gerek niteliini tadndan, yine de bir karlama saylrd. Ama te yandan Georg'un sandaki ve solundaki yabanc resimleri grmek de Franz' sarsm, srekli olarak yalnzca yedinci afak / 163 bir kiiyi dnd iin utanmt. Hayr, dedi. Bu resimden de karamadm. Tanrm, u ie bak, insann bana neler gelebiliyor! Gazete daha birka dzine elden geti. Tanmyoruz, diyorlard, sonra baka eyler de konuuluyordu : Demek birden kam. Belki de daha vardr kaan. -Neden kamlar? - Soruyor musun bunu daha? - Kazmayla ldrmler adam. - Umutsuz bir giriim. - Neden? - Kamlar ya, dardalar. - Dardalar darda olmasna, ama daha ne kadar kalabilirler? - Onlarn yerinde olmak istemezdim. -una bak, epey yal. - Bunu iyice gzm sryor. - leri daha kamptayken bitikti hi kukusuz. Kamakla ne kaybedecekler ki? Sonra sakin bir ses kart sze. Sahibi dolabnn iine eildiinden ya da belki pabularn baladndan, biraz bouktu, zorlamayla kar gibiydi : Gnn birinde sava olursa, kamplar ne yaparlar acaba? Acele hareketlerle ve birbirlerine arparak hazrlanan insanlarn arasnda buz gibi bir esinti dolat. Ayn ses ekledi : gvenlik, o zaman ne yaplmasn gerektirir dersiniz? Kim sylemiti bu szleri? Adam o srada eilmi olduundan yz grnmemiti. Ama hepsi bu sesi tanyordu. Ne demiti? Hi. Yasak olan bir ey sylemi deildi. Ksa bir sessizlik oldu. Sonra, ikinci ddk sesiyle birlikte herkes toparland. Avluda koarlarken, Franz arkasnda birinin konutuunu duydu. Albrecht hl ierde mi? Bir bakas, Sanrm yle, diye karlk verdi. Lowenstein'a muayene iin gitmi olan yal kyl Binder, radyoyu kapatmas iin karsna barmak zereydi. Mainz'tan dndnden bu yana divann stnde kvranp duruyor ve doktora gitmezden nceki durumuna oranla daha hasta olduuna inanyordu. Radyodan sylenenleri duyunca anszn, az ak kalakald. Gvdesinde bouan yaam ve lm unutuverdi. Ceketini ve pabularn giymesine yardm etmesi iin karsna seslendi. Sonra olunun arabasn altrd. Neydi amac? Kendisine yardmc olamayan doktordan m yoksa, imdi radyodan rendiklerinden sonra lm hakkettiine inand ve dn elini sardrp doktorun yanndan sa164/yedinci afak pasalam ayrlan adamdan m alacakt? Ya da byle davranarak insanlarla daha ili dl olacan m sanyordu?

2
Bu arada Georg, kimseyi kendisini bulmak gibi bir tehlikeyle kar karya brakmakszn sakland samanlktan kmt. ylesine bitkindi ki, adm atmay anlamsz buluyordu. Ama yeni doan gnn canll, sabah beklemi olan, gecenin getirdii korkularn tmnden daha byk bir gle nne katar. Georg'un bacaklarna nemli kukonmaz otlar dolanyordu. Sisi ancak belli belirsiz yerinden oynatabilen hafif bir esinti kmt. Georg, sis yznden bir ey grememesine ramen, bann zerinde gezinen, doaya yaylan gn hissedebiliyordu. Biraz sonra kukonmaz' otlarnn arasndaki kk, i taneleri topraa doru uzanan gne nlarnn altnda parlamaa balad. nceleri Georg, puslu kynn ardndaki parltnn da gneten geldiini sand, ama yaklanca dilde yanan atei fark etti. Sis ar ar, ama belirgin biimde dalmaktayd. Dilin stndeki birka alak yap, dilin aasz ve teknelerle evrili ucu ve suyu grlyordu. nnde, tarlann ortasnda, anayoldan kyya uzanan yolun yannda bir ev vard. Geceki sevgililer buradan kp gelmilerdi her halde. Anszn yarmadadan doru davul sesleri gelince Georg'un eneleri birbirine vurmaa balad. Artk saklanmak iin ok geti, her eye hazr olarak dimdik yrd. Ama ortalk yine sessiz kald. Ky evinde herhangi bir hareket olmad. Yalnzca dilden doru olan ocuklarnn sesi duyuldu ve Georg'a bu sesler yetikin erkek sesleri olmadndan olaanst gzellikte, meleklerin konumas gibi geldi. Dildeki ate snerken, kyya doru ekilen kreklerin aprts yankland. Wallau'nun dediini anmsad : nsanlardan kama olanan bulamadn anda, stlerine gitmeli, aralarna karmalsn. yedinci afak /165 Artk kaamayaca bu insanlar, iki dzine kadar erkok ocuktu. ocuklar, bir dman kabilenin av blgesine saldran Kzlderililer gibi vah lklar atarak kayklardan atladlar, srt antalarn, kapkacaklarn, sepetlerini, adrlarn ve bayraklarn kyya tadlar. Kargaa ksa zamanda son buldu ve ocuklar iki kk gruba ayrld. Georg, bu iin zayf ve soluk sarn bir ocuun buyruu zerine yapldn grd. ocuk bir sr yerinde komutu birbiri ardna vermekteydi. ki ocuk kapkaca halkalar ve saplarndan bir sopaya astktan sonra sopay srtlayp ky evine doru yollandlar. Onlara bir sr eya yklenmi olan drt arkadalar ile iki trompeti elik ediyordu. nden yryen yedincisi ise kk bayra tamaktayd. Georg kuma oturmu, onlar izliyordu. ocukluk yllarn geride brakm gibi deil de, o yllar elinden almlar gibi bir duygu vard iinde. Zayf ocuk geri kalanlara, Haydi, davrann! komutunu verdi. Georg'u yeni fark etmiti. Birka ocuk yass akl talar toplamaa balad. Biraz sonra talarn suda ka kez sektiini saymaa baladklar duyuldu. tekiler, Georg'un yarm metre uzanda bir imenlie, kucanda bir ey yontmakta olan esmer tenli bir olann evresinde oturdular. Georg, ocuklarn birbirlerine verdikleri tleri dinlerken kendini unutur gibi oldu. Bazlar mevzi aldlar ya da bir yetikin tarafndan gzlendiklerini anlayp, o yetikini farkna varmakszn ekici bulan ocuklarn yaptklar gibi konumaa baladlar. Esmer tenli olan srayp ayaa kalkt, koarak Georg' un yanndan geti. Alabildiine cidd bir yz ifadesiyle gerilip gerilip biraz nce yonttuu nesneyi havaya frlatt. Atlan - yerekimi yasasna uyan her nesne gibi - yine ocuun nne dt. Gelgelelim bu d grne gre byk bir d krklna uratmt ocuu. Den nesneyi yerden ald. Alnn buruturarak gzden geirdikten sonra yine oturup yontmaa koyuldu. Arkadalarnn merak, yerini alaya brakmt imdi. O ana kadar hi bir eyi karmam olan Georg, dudaklarnda bir glmsemeyle, Bir bumerang yapmak istiyorsun demek, dedi. ocuun kendisine evrilen kendinden

166/yedinci afak emin ve durgun baklar, Georg'un ok houna gitmiti. Elim yaral olduu iin sana yardm edemeyeceim, dedi. Ama aklamalarda bulunabilirim belki. Bu szlerden sonra anszn karard baklar. Dn Pelzer'i Buchenau'da bulanlar, bu yata ocuklar olmam myd? Avlunun kapsna yumruklarn indirenlerin arasnda bu gzel ve sakin bakl ocuk da var myd acaba? ocuk baklarn nne indirdi. tekiler ise ondan ok Georg'un evresinde toplandlar. Georg, hi bir ey yapmam olmasna ramen ocuklar tarafndan sarlmt. Fareli kyn kavalcs gibi kaval almasna bile gerek kalmamt. ocuklar, kendilerine zg sezgi-leriyle bu adamn kiiliinde bir servenin, az rastlanr bir felketin ya da yazgnn kokusunu almlard. Kafalarnda biimlenen dnceler tabi ki ok bulankt. Yalnzca Georg'a iyice yaklamlar, bir yandan gevezelik ediyorlar, bu arada da sarl eline bakyorlard. Ayn saatlarda Overkamp, Westhofen'de, Georg Heisler'in kendisinin deil, ama srtna geirmi olduu son giysinin, kahverengi fermuarl ve Manchester kadifesinden dikilmi ceketin devletin eline getiini haber almt. Georg'tan ceketi alan gemici, nceki gece karlnda alaca parayla imek iin ceketi bir eskiciye gtrmt. Nianls yeterince kazak rdnden, ceket gemici iin fazladan bir ikramiye niteliindeydi. Ne var ki daha nce sk sk yasak eya satn alm olan eskici, bu kez iyice uyarlmt. Gemici nce elindeki nefis ceketi polise brakmaa raz olmad, ama karlnda kendisine para verilecei bildirilince yatt. Kendisini temize karmas ise ok kolayd. Dei-toku sahnesini grm olan yarm dzine tan vard. Tanklar, ceketin karlnda kaza alann, yannda baka biriyle Petersau ynne gittiini grr gibi olmulard. Sorgu srasnda kaza alana elik edenin adnn ortaya kmas uzun srmedi : Turna Kuyruu. Turna Kuyruunu bulmak g deildi. Overkamp, gemicinin anlattklarna gre nlemler ald. Bu kark sorunun yedinci afak / 167 imdi.yeni bir yn kazandn sanyordu. Gelen haberler arasnda, Waisenau'lu Binder adnda birinin anlattklar ilgi ekiciydi. Binder, nceki sabah Doktor Lowenstein'in muayenehanesinde, aradklar adama uyan birini grmt. Sonra ayn sabah ayn adama eli sarlm olarak Ren kysna inerken rastlamt. Btn bu kiilerin hemen dinlenmesi gerekiyordu fadelerinden Heisler'in dn lene kadarki ka izlenebiliyordu. Bu durumda bilinenlerden, bundan sonraki yolunu kes-tirebilme olana da vard. ocuklar tamamen Georg'un evresinde toplanm olduklarndan, uzun sal kk bumerang yontucusu bir kenarda kalmt. Adadan gelen bir kayn fark edilmesi zerine btn balar o yne doru dnd. Kayktan srt antal bir adamla uzun boylu bir olan indi. Olann aydnlk ve uzunca yznn dzgn izgileri, artk ocuka diye nitelendirilemezdi. Kayktan inen olan, hemen bumerang yontucusunun yanna giderek, Ver onu bana, dedi. Sonra bumerang rahat bir hareketle, dndrerek havaya att. Bu arada kendi gvdesini de ekseni evresinde dndrmt. Ky evine giden ikinci grup dnmt. retmenleri, her eyi abuk ve doru yaptrm olan zayf ocuu vd. Sonra hazrlanld, yoklama yapldktan sonra gidilmek zere toplanld. Georg da kalkmt. ok iyi rencileriniz var, dedi retmene. retmen bu sze, Heil Hitler, diye karlk verdi. Esmer, ok gen bir yz vard, ama neredeyse zorla alkonulmu bu genlik yznden ayn yz biraz donukmu etkisini brakyordu. Evet, snfm iyidir.

Sonra Georg'un bir ey sylememi olmasna ramen, Daha birinci snftan ok iyilerdi. Ben de elimden geleni yaptm, diye de ekledi. Grne , baklrsa snfn baars, bu adamn yaamnda nemli bir olay. Georg dnceleriyle adam tartyordu. Artk karsndaki adamla rahat konuabilmek iin kendini zorlamas bile gerekmiyordu. Gece anszn ok geride kalmt. Gnlk yaam, ona katlan insan hemencecik srkleyip g-trverir. skeleye ok var m buradan? 168/yedinci afak Yirmi dakika bile srmez, dedi retmen. Zaten biz de oraya gidiyoruz. Georg teki kyya bu adamla gemeyi tasarlad. Beni de alr nasl olsa, diye dnyordu. ret men ocuklara seslendi : Haydi bakalm, davrann. Yabanc adamn gizemli ekiciliini fark etmiyordu bile, nk kendini o ekicilie oktan kaptrmt. Sandalda onunla gelmi byk olan, imdi de yannda yryordu. retmen, elini olann omzuna koydu. Georg'a kalsayd, yol arkadal iin, retmenin yannda yryen gzel ocuu ya da akll yzl zayf olan deil, ama kk bumerang yontucusunu seerdi. O ocuun aydnlk baklaryle sk sk karlayordu. ocuk, sanki tekilerden daha ok grebiliyordu. Geceyi akta m geirdiniz? Evet, diye karlk verdi retmen. Adada kalabileceimiz bir han var. Ama talim olsun diye hann yannda geceledik. Dn akam ve bu sabah yiyeceimizi akta yaktmz atete piirdik. Bugnk olanaklarla u karki tepenin nasl alnabileceini dn, planlar zerinde tarttk. Bu arada tarihten geriye doru gittik, Romallarn yaptn valyeler nasl yapm, bunu aratrdk Sizinkisi gibi bir snfta insan yine okumak ister, dedi Georg. yi bir retmensiniz. nsan sevdii ii iyi yapar. imdi kyda yarmadann dilini geride brakmlard. Hemen yanlarnda nehir, boylu boyunca uzanyordu. Aa kmeleri allklaryle her eyi rtm olan yarmadann, saysz diller ve yarmadalar arasnda ufack bir gen olduu grlyordu. Georg, karya geebilirsem, gn bitmeden Leni'nin yannda olabilirim, diye dnmekteydi. retmen, Savaa katldnz m? diye sordu. Ayn yatayz, ama kendinden daha yal grd beni, diye aklndan geiren Georg, Hayr, dedi. Yazk, diye karlk verdi retmen. Katlm olsaydnz, rencilerime banzdan geenleri anlatrdnz. Her frsattan yararlanmak isterim de.. yedinci afak /169 Sizi d 'krklna uratrdm gene de, dedi Georg. yi anlatmasn hi beceremem. Buna amadm, babam da sizin gibiydi, bu nedenle sava hakknda hi bir ey anlatmazd. rencileriniz bu kadar salam kalrlar umur ederim, dedi Georg. retmen, Ben de ayn eyi umut etmekteyim, derken son iki szck zerinde durmutu. Yani vatan grevlerini yapmaktan kanmadan. Georg'un birden kalbi hzla arpmaya balamt. Vapur iskelesindeki nbeti taklmt gzne. Ama kiiler zerindeki etkisinden kukusu olmayanlarn davran ile, Siz de btn gcnzle iyi bir retmen olarak vatan grevinizi yapmaktasnz, diye konutu. retmen, yannda dik bala yryen ocuklara bakarak, Ben onu demek istemedim, dedi. Ben son are olarak lm ve kalm kavgasndan sz ettim - ama biz ner-den bu konuya saplandk? Ve az nce tand yabancya dikkatle bakt. Birlikte uzun bir yol kat etselerdi, bu

yabancya btn dncelerini aklayabileceine hi kuku yoktu. Bu tr yolculuklarda nice aklamalar yaplmtr kim bilir. te vardk. Acaba ocuklarn bir ka sizinle karya geebilir mi? Georg, Elbette, derken, yeniden kalbinin hzl hzl attn duydu. Bir meslekdam beklemek zorundaym. Birka ocukla burada beklemeliyim. Turna Kuyruu, Westhofen'e getirilmiti. yi bir gzlemci, dikkatli ve de alayc olduunu kantlamt. Onun gibi serserilerin balca zelliidir evreyi kollamak. Ellerinden olumlu bir i gelmediinden, btn glerini evreyi kollamakla yitirirler. ou kez bir hazine deerinde olur grdkleri. Bu nedenle de polisin ie yarar yardmclardr. te Turna Kuyruu, komiserlerin karsnda, dnk yoi 170 / yedinci afak arkadann nasl birdenbire lesiye korktuunu btn ayrntlar ile anlatt. Elindeki sarg bezi yeniydi, diye srdrd Turna Kuyruu. Kar gibiydi. amar tozu reklamlar gibi. Aznda eksik diler vard. Sanrm be dii eksikti. stte ve altta iki di... nk yukardaki boluk, altenedekinden bykt. Sonra bir yannda... Ve devam etmeden iaretparman bkt, dudann kenarna takt ve ekti. Sanki azndan o yana doru yrtlm gibiydi surat. Herifin azn sol kulana doru yrtmaya davranmt biri anlalan. Turna Kuyruu srt svazlanarak, teekkrlerle uurland. imdi i kadife ceketin bulunmasna kalmt. te ondan sonra btn tren istasyonlar, kpr balar, karakollar, nbetiler, vapur iskeleleri, hanlar, oteller, yani btn lke kaa bulmak iin dikkat kesilecekti. Fritz, Fritz, diye Darr okulunda seslenildi. Ceketin bulunmu. Fritz bunu duyunca birden bann dndn hissetti. Srtn evirip darya kotu, doruca bahe aralarnn istiflendii seraya gitti. Bahvan, begonyalarn arasndan tohumlar ayklyordu. Ceketim bulunmu, dedi Fritz. Bahvan, ban iinden kaldrmadan, Demek ki adam iyice kstrmlar, gzn aydn, dedi. Gzm aydn m? Ben yle terden kokumu, kirlenmi, kan lekeli ceketi ne yapaym? nce bir gr ceketini, belki de bulduklar seninki deildir. Geliyor, diye bart olanlar. Gerekten de sessizliin iinde, yaklaan bir motor sesi duyuldu. Vapurun arkasnda kpkleen sular nehrin doal renginden ok daha akt. Sabah gnei, gemicinin boynundaki beyaz aln zerinde pa-rldyordu. Uzaklara doru uuan bir kuun kanatlar gibi. Ne gariptir u insan, hi gerei olmayan grntleri yaants boyunca belleine yerletirir. u gemicinin beyaz earb gibi. Vapurun yanat iskeleye inen birka ta basamak gibi. yedinci afak / 71 Durmadan yer deitirme telnda olan insan kalabal yan sra, durup dinlenmeden akan nehrin sular gibi... ocuklarn sesi kesilmiti. Bylesine sessizlik, davul ve ddk sesinden zaman zaman ok daha etken olur. skelede duran nbetiye bakt Georg. Acaba ne zamandan beri orada duruyordu. Kendisi iin mi dikmilerdi bunu buraya? ocuklar Georg'un etrafnda hareketlendiler, ta basamaklardan aaya onu ekitirdiler ve birlikte tekneye bindiler. Georg, Bir dakika, diyerek onlar balarndan kenara itti. ler ters giderse, atlayabilmem iin yer an! Georg ban kaldrp Taunus dalarna bakt. ok uzaklarda glgelenen dalara. Genken ne ok giderdi bu

dalara. Hele bir ker elma toplamaya gitmiti biriyle... kimdi o? Franz idi. imdi de elma mevsimi. Gene elmalar toplanyordur. Bundan gzel bir ey var m acaba evrende? Gkyzndeki bulutlar dalmt. ocuklar gevezeliklerini kesip adamn bir garip bakt yne baklarn evirdiler. Ama bir ey gremiyorlard. Acaba adamn izledii ku uup gitmi miydi? Motorcunun kars paralar toplad. Artk nehrin ortasndaydlar. Georg birden kar kydaki iskelede de bir nbetinin dikkatle beklediini grd. aknln rtbas etmek iin elini nehrin suyuna daldrd. Eli suyun iinde, baklar nbetinin zerindeydi. ocuklar da ellerini suya daldrdlar. D m gryorum diye dnd Georg. Seni yakalayp teslim alacaklar, ikence yapacaklar... Darr okulu ile Westhofen kampnn aras otomobil ile be dakikadr. Fritz, Westhofen denilince ok berbat bir yer tasarlard. Oysa etrafta tertemiz barakalar diziliydi. Tertemiz bir de alan. Yol kenarlarnda bir-iki nbeti, birka aa ve soluk bir sonbahar gnei nlar. Fritz Helwig siz misiniz? Heil Hitler! Ceketiniz bulundu. te orada. Fritz yan gzle masann zerine braklm olan kadife cekete bakt. Kahverengi, tertemiz, hi de kirlenmemi, kanlanmam bir ceket. Dnememiti byle bulacan. 172 / yedinci afak Yalnz bir kol aznda ceketin rengi daha koyulamt. Ne yapmas gerektiini sorarcasna komiserin yzne bakt. Komiser glmseyerek ona g verdi. Fritz masaya yaklatr, ceketin koluna elini dedirdi. Sonra birden irkilerek ekti. Evet, ite sizin ceketiniz, dedi Fischer. Tamam m? Giyin arkanza! Fritz'in ekimser durduunu grnce, glmsedi ve, Yoksa sizin ceketiniz, deil mi? diye sordu. Fritz nne bakt. Alak sesle, Deil, dedi. Deil mi? diye sordu Fischer. Fritz odadakilerin akn baklar nnde hayr anlamnda ban iki yana sallad. Odann iini bir sessizlik kaplamt. una iyice bir bak canm, dedi Fischer. Neden senin ceketin bu olmasn? Seninki baka trl myd? Fritz baklarn yerden kaldrmadan nce tutuk, sonra ayrntlar zerinde durarak bunun neden kendi ceketi olmadn anlatmaya balad. Onun ceketinin i cebi de fermuarl imi, oysa bunun i cebinin zerinde dme varm. Sonra astarda kalemi bir delik amm, oysa bu astarda delik filan yokmu. Sonra bunun ensesindeki asacak yeri firmann markasn tayor, oysa benim asacak yerim koptuundan, annem salam bir para dikmiti. Fritz konutuka alyor, ceketin kendi ceketi ile arasndaki farkn ayrntlarn sralyordu, sraladka da ii rahatlyordu. Ve birden kabaca onun szn kestiler ve yolladlar. Okula dndnde, Bulunan benim ceketim deilmi, dedi. Hepsi buna atlar ve de pek gldler. Georg bu ara kar kyya km, evresini saran ocuklar arasnda nbetinin nnden gemiti. Az sonra ocuklarla vedalat ve Wiesbaden'e giden otoyolda devam etti. Overkamp fke ile soluyordu. Karsndaki masada oturan Fischer'inse elleri titremekteydi. Bu pi kurusu ceketim diye tutturmu, sonra masa zerinde grnce sevinmemi miydi? Ama akl banda bir ocuktu, bu benim ceketim diyerek hemen alp gitmemiti. Demek alnan ceket bu ceket yedinci afak /173 deildi. yleyse ceketi giyen adam da onlarn arad adam deildi. Kaan adamn yarasn sard iin bugn tutuklanan

Doktor Lowenstein de demek sradan bir hastay tedavi etmiti! Eer an bir haber kampn iinde bomba etkisi yapmasa idi, Overkamp, saatlarca byle fke iinde soluyabilirdi. Biri ieriye kendini att ve Wallau'yu getiriyorlar! diye bard. O sabah bu olaya tank olanlardan biri yle anlatmt sonralar : Bjz tutuklular zerinde Wallau'un yakalan, sanki Barcelona dm ya da Franco, Madrid'e girmi veya dmana, kaytsz artsz teslim olunmu gibilerden ezici bir etkisi olmutu. Kamptan yedi tutuklunun ka biz tutuklular iin ok kt sonulanmt. Gene de bizi a ve battaniyesiz' brakmalarn, ok ar ilere komalarn, saatlarca sorguya ekmelerini, gzdalarn, dayaklarn kendimize zg umursamazlkla yklenmitik. in iin alay da ediyorduk. Bu davranlarmzn yneticilerle izlenmekte olduunu da bir eit sevinle alglamaktaydk. Sanki bu yedi kaaa biz yardm etmitik gibilerden gururluyduk. Bizlerin birer paras idi onlar. Oysa ka planlarndan haberimiz bile yoktu, ama gene de olaanst bir olayn tanydk. Dmanmz bizden stn, dmanmz her gce sahip sanrken bu gl kiilerin de tongaya bastklarn grmek, umut veriyordu yitik gnllerimize. Grmzde bylesine byttmz canavarlarn da yanlan birer insan olduklarn grmek birden diriltmiti hepimizi. Yedi kii kaabildiine gre, demek daha neler, neler olmazd ki! Ne are ki bu duygu, kaanlarn teker teker yakaland haberi geldike, dehete dnt. Hem de ne kadar abuk ve kolay yakalanmaktaydlar! lk iki gn ve gecelerde acaba Wallau'yu ele geirebilecekler mi diye konumutuk aramzda. Onu ok iyi tanmyorduk. Tutuklandnda birka saat yanmzda kalm, sonra sorguya ekilmek zere gtrlmt. Bu tr sorguya ekmelerden sonra ona birka kez rastlamtk. Bir eli karnna bastrlm, titrek dizleri zerinde sendeleyerek nmzden ibretle geirilirken, dier eli ile her ey yolunda dercesine iaret yapard. Korkmayn, da174/yedinci afak ha bizi alt edemediler demek isterdi sanki. Ve bu kez onun yakalanma haberi zerine aramzdakilerin birka ocuk gibi alad. te imdi hepimiz mahvolduk tel iindeydik. lk dncemiz, Wallau'yu ldrecekleriydi. tekileri ldrdkleri gibi. Hitler baa getikten sonra ilk aylarda lkemizin her yanna dalm olan yzlerce bakanmz nasl ldrmlerdi? Kimi aka kuruna dizilmi, kimi kamplarda ikence edilerek ldrlmt. te o korkun sabah ilk kez iimizdeki derdi birbirimize aktardk. Kkmze kibrit suyu ekiyorlar. Arkamzdan kimseyi yetitirmeye zaman kalmadan bizleri yok edecekler. Tarihte bylesine kesin bir ayklama grlm mdr acaba? Kendi kafalarna uygun kiilere yaama hakk tanyan yepyeni bir lkeyi nasl kuracaklard acaba? Eski denemelerin szamayaca bir lke. Savarken len olursa, bayra arkadan gelen alr, o da vurulunca bir bakas alr, bundan doal ne olabilir ki? Gerek anlamdaki zgrl kimseye armaan etmezler! Ama anlamn renmeyen bir kuak nasl bayra bizim elimizden alp yoluna devam edebilir? Wallau getirildi kampa. Hitler Genlii'ne ye ocuk ya-takileri dizmilerdi iki sra. Nefretle bakyorlard yakalanan kaaa. lerinden tkrenler bile oldu. Efsanelerdeki hayvanlar tarafndan emzirilen ocuklar anmsamtk. Evet, gnn birinde kendi analarn paralayacak olan birer yrtc hayvan olarak yetitiriliyordu bu ocuklar.

3
O sabah Mettenheimer iinin bana her zamankinden daha erken geldi. Her ne olursa olsun, iimden baka bir eyle ilgilenmeyeceim diye kararlyd. Ne dnk soruturma, ne kz Elli, ne ftr apkal glge gibi izleyicisi ki bu sabah da peindeydi onu ustas olduu iinden

alakoyamayacakta. Bugne dek bylesine kskvrak gzetildiini, tehlikede olduunu anmsamyordu. Ve bylesine bir karanln iinde ken175/yedinci afak di ii ona yepyeni bir k gibi gelmiti. Duvar ktlarndan onu ekip ayramayacaklard! Bu kemeke iindeki dnya da az insana nasip dzenli bir ie sahip olmann gururunu duydu. Zamannda iinin banda olma tel iindeydi. Bir gn nce yarm kalan iini tamamlamakt dncesi ve bu neden le ne dnk, ne de bugnk haberlere kulak vermiti. Onun gelmesi ile i arkadalarnn anlaml bakmalarn da bu nedenle fark edemedi. arkadalar, meslektalarnn iine dnkln ald kesin karara deil de, rezalete konu olmu yal bir erkein tutumu olarak algladlar. En gvendii yar dmcs yan gzle yal adama baktktan ve onun ask yzn grdkten sonra, Herkesin bana gelebilir, Mettenheimer, dedi. Mettenheimer, Ne gelir? diye sorarken sesi sinirli idi. ini kemiren konuya deinmekten kanan ton sezinleniyordu. Bugnk gnde her Alman ailenin bana gelebilir, diye srdrd yardmcs. Mettenheimer, Her Alman ailenin bana ne gelebilir? diye biraz daha sinirli bir sesle sordu. Yardmcs Schulz bozuldu. Neyi anlamak istemiyordu ustas? dekorasyon onarmn yklenmi olan ka yllk ii idi Schulz. Yllardr birlikte alt i arkada ile dertlemek en doal haklar idi. Ailesinin bana gelen bu folkete deindiyse, bylesine terslenmesi mi gerekirdi? Ayrca da hi birinin aile ii durumu sr olarak kalamazd. ok gemeden olaylar bu emektar iiler arasnda kulaktan kulaa fsldalrd. Mettenheimer'in birka gzel kz olduu i\r deildi ki! Sonra ilerinden en gzelinin bandan en kt evliliin getii de biliniyordu. Bu evlilie yal baba direndiyse de baar elde edememiti, bunu da biliyorlard. Aman c gnlerde ne de g olmutu Mettenheimer ile duvar kd yaptrma ii! Beenilmeyen damadn ne zaman toplama kampna alnd bile biliniyordu. Bugnk radyo haberlerinde ve gazetelerde okunandan sonra yal ustann byle ask yzl oluuna amamak gerekirdi. Ama hi deilse eski dostu Schulz'a iini dkebillrdi Mettenheimer. Olup bitenlerden bir ustalarnn haberi olmadn nerden bilebilirlerdi? le vakti gelince, iiler kapcnn mutfanda yemekle176 / yedinci afak rini stmak iin aaya inerlerken, Mettenheimer'i davet ettiler. Hem de abartmal bir srarla. Mettenheimer kavrayamad seslerdeki ayjrm. Yemeini tella evde unuttuundan, sevinle kabul etti. le paydoslarnda lokantaya gitmeyi sevmezdi. Ayrca ftr apkal glgesi de onu bu yapnn iinde rahatsz edemezdi. N ii vard onun burada? Gen raa takld bu kez iiler. Bira almas iin bakkala gn derdiler. Brakn da ocuk yemeini yesin, dedi Mettenheimer. Bu bir avu ii grubu iin devlet sanki bir firma idi. zen gsterdikleri ilerine gereince cret verildii srece pek seslerini ykseltmezlerdi. ster orta halli birinin evi olsun, ister gsterili bir kk saray. Onlar, ilerine ve alacaklar crete bakarlard. Yalnzca Mettenheimer'i avutmak isteyen Schulz, hkmeti eletirmeden yapamazd. Meslek yarmalar gibi buna benzer dzenlemelerde nelerin dndn ve aslnda ne yaplmas gerektiini ayrntlaryle anlatrd. nsan belleini ksrlatrmak iin ellerinden geleni ya pyorlar diye durmadan sylenirdi. Salkl kafalar olanlar inanrlard Schulz'a. Devletten honut olmad halde iyi kalpli kalabilmiti. yi kalpli kalabilmiti derken, davranlarnda belirli bir deiiklik yoktu demek daha yerinde olur. alan bu grubun arasndaki Stimbert ise

koyu bir Nazi idi. Ondan ekinirlerdi. Muhbirlik yaptndan kukulanmaktaydlar. Gene de sanld kadar, ayr durma abasnda deillerdi ondan. Her okulda, her toplulukta, her broda byle arlar vardr. Biraz dikkat edilirse, onlarn varl hi bir zaman rahatsz etmez. Daha ilk gnden belli ederler kendilerini. Fitneler, ar ikolar gnlldrler bu tr muhbirliklere. te bu len, apartmann avlusunda yan yana oturmu azklarn yerken, Nazi Stimbert'in ne de iten bir glmseme ile kark alayla Mettenheimer'e baktn fark etseler, dnmeden zerine ullanrlar, gebertene kadar dverlerdi onu. Ama fark etmediler, nk hepsi dikkatle Mettenheimer'e dikmilerdi gzlerini. Ne yiyorlar, ne de biralarndan iiyorlard. nk o sra Mettenheimer elini uzatm, bir rastlant yedinci afak /177 olarak yere den gazeteyi dzeltmek iin almt. Satrlara gzlerini dikti, rengi kl gibi oldu. O an haberi rendiini-hepsi fark ettiler. Szlemi gibi soluklarn tuttular. Mettenheimer bam, gazetenin zerinden yavaa kaldrd. Sanki cehennemin ortasna atlm gibi bakyordu gzleri. Oysa tand yzlerdi yanndakiler. Saa sola koturulan rak da aralarna katlm, yemeine elini uzatacak pikinlii gsterememiti, o da dierleri gibi donup kalmt. Tek pis pis glmseyen Nazi Stimbert idi. Ama tekilerin hepsinin yzlerinden ne kadar zldkleri, ustalarnn dertlerine katldklar belliydi. Mettenheimer derin bir soluk ald. Hayr, cehennemin ortasna frlatlp atlmamt. nsanlarn arasnda hl bir insand o. Ayn le paydosu saatlarnda Franz kantinde durmu, etrafta konuulanlara kulak veriyordu. Akamki tasarlardan sz edilmekteydi. Ben bu akam Frankfurt'a, limpia sinemasna gideceim. Ne oynuyor? Kralie Kristin. Bo ver, akam Greta Garbo ile geireceime, sevgilimle geiririm. Kahkaha sesleri. lk konuan, O ayr, bu ayr, biri iyi bir ey izlemek teki yanndakini sktrmak, dedi. Ne onu isterim, ne de tekini, ben evimde oturacam, diye sze katld baka biri. Franz dalgn gibi duruyorsa da, ii iine smyordu. Dnden beri iini kaplayan umutsuzluun yerini bir sevin alvermiti. Olimpia sinemas szcn duymasyle, iinde birtakm klarn yanmas bir olmutu. Elli'yi ancak ailesinin yanndayken ziyaret edebilirdi. Oturduu pansiyonun kapsn alabilir miydi ki? Zor. Gzetilmekteydi. Acaba gelen mektuplar da ayorlar myd? Vardiyadan sonra bisikletimle gi178 / yedinci afak der, iki sinema bileti alrm, belki de kafamdan geenler gerekleebilir, bilinmez. Biraz ansm olursa... anssz da olsam kimse zarar grmeyecek ki! Georg, Wiesbaden yolu zerinde ilerlemekteydi. Kafasndan, bundan sonra gelen su kemerlerine kadar, diye geirdi. Oraya varmakla bir ey beklemiyordu, ama on dakikada bir kendine yeni bir g vermek iin byle hedefler tasarlamaktayd. Yanndan bir bir arkasna arabalar gelip geiyordu hep. mal dolu kamyonlar, asker aralar, zerine, kanatlar sklm bir uak yerletirilmi bir kamyon, Bonn, Kln, Wiesbaden plakal zel arabalar. imdiye dek hi grmedii bir model araba! Yeni Opel olacak. Acaba hangisine el sallasayd? Buna m? Hi birine mi? Yrmeyi srdrd, toz yutarak. Yabanc plakal bir araba, olduka gen biri direksiyonda... Georg elini kaldrd. Gen hemen frene asld. Birka saniyeden beri

yolun kenarnda tek bana yryen Georg'a gz taklmt zaten. Onun el iaretini beklermi-esine, hemen durmutu. Yanndaki koltua att yamurluu, battaniyeyi toparlad ve Georg'a oturmas iin yer at, sonra, Nereye? diye sordu. Bir an dikkatle birbirlerine baktlar. Yabanc uzun boylu ince, soluk yzl, sar sal bir genti. Kirpikleri solgundu. Mavi gzleri sakin bakyordu. Ne fazla bir ciddlik, ne de sevin sezinleniyordu. Georg, Hchst'e doru, diye karlk verdi. Ama azndan kmas ile dehete kaplmas bir oldu. Hay Allah, dedi yabanc. Ben de Wiesbaden'e gidi yordum. Ama zarar yok, zarar yok. yor musunuz? Yeniden frene basarak durdu, arkadan battaniyeyi alp Georg' un omuzlarna att. Georg skca battaniyeye sarld. Birbirlerine glmsediler. Yabanc gaz verdi. Georg direksiyonu tutan ellere bakt. Bu soluk eller gen adamn yznden ok daha anlaml idi. Sol elinin parmaklarnda iki yzk vard, Georg ilk nce basit bir nian halkas sand yzn avu iine bakan ksmnda sar bir ta grd. Kendi kendine adayedinci afak /179 mn yzklerine neden byle dikkatle bakyorum sanki, diyesylendi. Buradan yukar daha gzel, dedi yabanc. Anlamadm, diyerek onun yzne bakt Georg. Yukarda orman, burada toz. Araba yukarya kan yola sapt ve Georg tepedeki ormanlarn yaklatn grd. Ormann kokusu geliyordu. Bugn hava gzel olacak, dedi yabanc. Bu aalarn ad ne? Nasl sylerler Almanca? Bunlar deil, oradakiler, btn orman, krmz aalar? Georg, Kayn, diye karlk verdi. Kayn, gzel, demek kayn, siz Eberbach manastrn biliyor musunuz? Lorelei'i? ok gzel. Georg alak sesle, Bu taraflar bizlerin ok houna gider, dedi. Demek yle, nasl isterseniz, dedi yabanc. mek ister miydiniz? Yeniden durdu, arkadaki eyalarn arasnda arand, sonra bir ie bulup kard, tepesini at ve Georg'a uzatt. Georg koca bir yudum ald, yzn buruturdu. Yabanc gld. Kocaman parlak dileri vard. Sahici olduuna inanlmayacak kadar parlaktlar. On dakika kadar yoku yukar yol aldlar. Ormandan gelen kokudan ba dnmt Georg'un, gzlerini kapatmt. Etrafn gzelliine bakmas iin gzlerini amasn syledi yabanc. Georg gzlerini amadan ban cama doru evirdi. Yksekten gllere bakmak, aalarn arasndan, uzaklarda uzanan tarlalara bakmak... Yok, onca mutlulua dayanamazd, bakamazd. Kayn ormannn arasnda sabah gnei parldyordu. Altn zerrecikler gibi. Arada titreimlerle yer deitiriyordu zerrecikler. Den bir sonbahar yaprana takl kalan gne n gibi. Georg oturduu yerde dikleti, alamak geliyordu iinden. Gsz kalmt. Orman boyunca yol alyorlard. Sizin lke ok gzel, dedi yabanc. Evet, gzeldir. 180 / yedinci afak yle deil mi? Ook orman, gzel yollar. Halk da gzel. ok temiz, ok dzenli. Georg karlk vermedi. Yabanc arada yan gzle Georg'a bakyordu. Georg ise sadece onun direksiyondaki ellerine bakmaktayd. Nedense bu gl, soluk eller onda belli belirsiz bir tiksinti uyandrmaktayd.

Orman arkalarnda kalmt. Ekini toplanm tarlalardan zm balarndan getiler. Bakml tarlalar kenarndan gittikleri halde, bu sessizlik, bu tenhalk el dememi doadan getikleri havas iine sokmutu ikisini. Yabanc tekrar yan gzle Georg'a bakt. Ve Georg'un dikkatle direksiyonu tutan ellerine baktn grd. Georg sust yakalanmasna korktu. Yabanc frene bast, durdu ve yrn sar tan evirerek Georg'a gsterdi ve, Beendiniz mi? diye sordu. Evet, dedi Georg tutuk bir sesle. Beendinizse sizin olsun. Yabancnn sesi ok sakindi. Gene glmsyordu. Dudaklarnn ularn kenara ekmesi ile glmsemesi bir oluyordu. Georg kesin olarak, Hayr, dedi. Yabancnn uzanan elinin ekilmediini grnce, onu inandrmak iin, Hayr, hayr, diye yineledi. Aslnda alabilirdi de, kimse tanmyordu ki bu yz, ama artk ge kalmt. Kalbi giderek hzl arpmaktayd. Orman yolundan akla ktklarndan, birka dakikadr, bu sessizlik arasnda yol alal, kafasnn iinde nedenini bulamadn bir kuku reklenmiti. Aklndan daha abuk cevap veren kalbi giderek hzl arpmaktayd. Gzel gne, dedi yabanc. Ar ilerlemekteydiler. Elliyle gidiyorlard. Kafasndan, bu herifi neyle alt edebilirim diye geirdi. Yabanc, yapl bir erkekti. Savunacakt kendini. Georg yava yava omuzlarn aaya doru bastrd. Parmaklarnn ular sa ayakkabsnn yannda duran manivela koluna demiti. Yakalayp beynine indirdiim gibi frlar kaarm. Nasl olsa hemen bulamazlard yabancy. Georg'a att iin ansna ksecekti. Onu bulduklarnda ben altmdaki araba ile dalar tepeleri am olurum. Byle gnlerde yedinci afak / 181 yaanyor. Elini geri ekti, manivela kolunu sa aya le kenara doru itti. Yabanc, Burada yaplan arabn ad ne? diye sordu. Georg bouk sesle, Hochheimer, diye karlk verdi. inden de, sinirlenme diyordu kendine. Kuzusunu sakinle-tiren bir oban gibi avutuyordu yreini. Korkma canm, aklmdan geenleri yapmayacam. Sakin ol yreim! Rahatlayacaksn hemen imdi, burada inerim herifin arabasndan. rm balarndan geen yolun karayoluna balanan kavanda Hchst 2 km diye yazl idi. Heinrich Kbler'i henz sorguya ekemezlerdi, ama yaralar bereleri sarlm, dimdik oturtulmutu. Artk tanklarla yzletirilebilirdi. Bu nedenle davet edilen btn tanklar onun nnden getiler ve dikkatle yzne baktlar. Akl banda bile olsa tanyamayaca bu insanlara o da dikkatle bakmaktayd. Binder adnda bir kyl, Doktor Lvvenstein, gemici. Turna Kuyruu, katndan bu yana rastladna inandklarnn hepsini armlard. Turna Kuyruu, Hem olabilir, hem de olmayabilir, dedi. Oysa onun olmadn iyi biliyordu. Binder, O deil, ama benziyor, dedi. Doktor Lvvenstein ise en olumlu aklamada bulundu: Bu adamn eli sargl deil ki! Gerekten de tek salam kalan yeri elleri idi adamcazn. Bu aklama zerine, doktorun dnda herkese devlet kesesinden tanklk creti dendi. Bu olaydan ksa bir sre sonra, Elli'nin serbest braklmas ve evine gnderilmesi, ama gzetilmesine devam edilmesi emri verildi. Belki de Georg, kars ile gerekten balant kurmaya alacakt. Ama Georg sandklar ve hrpaland belli olan Kbler bu halde serbest braklamazd. Elli hcreye atldnda, nceleri kaskat kesilmiti. Sonra akam olup yataa uzanmasna izin verildiinde, katl

182 / yedinci afak gevemeye balam ve olup bitenlere bir anlam vermeye almt. Bildii kadar ile Heinrich efendi bir ocuktu, iyi bir aileden geliyordu, serseri biri etkisi yapmazd. Yoksa onun da m ba belya girmiti? Tpk Georg gibi? Evet, bazen vergilere sylendii olmutu, kamplara adam tkmalara, ama herkesten farla sylenmezdi ki, herkes kadar. O kadar babas da kfrederdi, hasta SS Subay enitesi bile. Acaba Heinrich yasaklanan bir istasyondan radyo haberleri mi dinlemiti? Belki de bir arkada okumas iin yasaklanan kitaplardan birini vermiti? Ama Heinrich ne yasaklanan istasyon dinler, ne de yasaklanan kitab okurdu. Sz edildike, bakalar ile birlikte alld srece, insan bugnk gnde her zamankinden daha dikkatli ve evreyi kollar olmaldr, derdi. Bakalar ile almaktan da, babas ile ortak yrtt iten sz etmi olurdu. Georg, birka yl nce Elli'nin bana yalnzca bir ocuk brakarak terk etmemiti. Georg ile geirdii yllarda ok deneyler yaanm, yasaklarn ne demek olduunu da iyi renmiti. Elli, Georg sayesinde bu konularda olgunlamt. Tutukland o gece deine uzannca hemen uyumutu Elli. Tutuklularn ilk geceleri ounlukla uykusuz geer. Atlattklarndan sonra bir ocuk gibi yorgun dmt. Ertesi gn aklna babas gelince, kukuyla telalanmt. Korkmuyordu Elli. ocuu nasl olsa ailesinin yannda idi. Sonra kt bir ey yapmadndan da emindi. Tutuklanmas iin hi bir neden gremiyordu. leden sonrann erken saatlarnda serbest braklmas iin hcresinden karldnda bunu doal karlamt. Babasnn ve ev sahibesinin aklamalarndan sonra durumunu ak ve seik grebildi. Serbest braklmt ama, kaak kendisi ile balant kurmaya kalkt an, karakola bildirmekle grevlendirilmiti. Ayrlmalar, kocasnn tutuklanmas yznden deildi ve artk baka bir erkek arkada da olduuna gre, kaa devlete teslim etmesini beklemok doald. Serbest braklmadan nce yeniden sorguya ekmilerdi Elli'yi. Kocas ile ilikisini sordular. Evlilikleri sresince, yedinci afak /183 akamlar kimlerin evlerine geldiini, sonralar kocasnn ge^ eleri evin dnda geirdiini anmsad kadar ile anlatt Elli. Georg Heisler ile nasl ve nerede tant sorulduunda da, Sokakta, diye karlk verdi. Evine dnebilecei sylendi Elli'ye. Ama tehlikeyi iyice atlatamamt. kinci kez tutuklanrsa, ne ailesini, ne de ocuunu bir daha gremeyecei kesin bir dille anlatld kendisine. Evet, kendi aklnca Heisler'i saklamaya kalkrsa btn bu sylenenleri hesaba katmas gerekiyordu. Bunu duyunca Elli azn at, ellerini kulaklarna gtrd. ok gemeden kendini gneli sokakta bulunca, lkesinden uzun sredir uzak kalm gibi bir duygu kaplad iini. v sahibesi Bayan Merkler, kapy sessirce at. Elli'nin odas darmadank id. Yn yumaklar, ocuk eyalar, yastklar yere atlmt. Oday Heinrich'in getirdii karanfillerin kokusu kaplamt. Elli yatann zerine oturdu. Ev sahibesi ieri girdi. Yz askt. Dolambal konumadan, Kasmn birinde odasn boaltmasn istedi Elli'den. Elli ses karmad. Sadece uzun uzun kadnn yzne bakt. Elli'yi nasl da se-viyormu meerse...! leden sonra bir hayli ilerlemiti. Georg, Hchst fabrikasna varm, vardiya deiikliini kayglarla beklemi, dar sokaktaki meyhanelerden ieriye bakarak zaman ldrmt. imdiyse kalabalk bir tramvayn iindeydi.

akn bir halde Elli'nin ev sahibesi odann iinde duruyordu. Sanki gen kadn avutacak, g verecek kelimelerin belleine yerlemesini bekler gibiydi. Dertliydi bu gen kadn. Acrd ona. Sevgili Bayan Elli, diyebildi neden sonra. Ne olur, anlay gsterin. Hayat byle ite. imden geenleri bir bilebil-seniz. Tam o ara sokak kaps ald. ylesine srarla alnmt ki, her iki kadn dehetle birbirlerine bakakaldlar. Her ikisi kapnn yumruklanmasn, tekmelenmesini, krlmasn bekler gibiydi. Ama bir kez daha alnd kap. Efendice, 184/yedinci afak sayg ile. Bayan Merkler toparlad kendini ve dar kt, ok gemeden de ferah bir sesle, Gelen babanz. Bayan Elli, diye seslendi. Mettenheimer, kznn evine ayan hi basmamt. Her ne kadar kendi oturduu ev her tr konfordan yoksunsa da, kznn da buna katlanp birlikte oturmasn istemekteydi. Bu sre iinde kznn tutukland haberi kulana alndndan, onu sapasalam karsnda grnce, sevinci sonsuz oldu. Bugne kadar hi yapmad ekilde, kznn ellerini, elleri arasna ald ve okamaya balad. Ah biz acaba ne yapsak, ne yapsak? Hi bir ey, dedi. Bir ey yapamayz ki. Peki ya kagelirse? Kim? O adam, eski kocan. Elli zgn ve sakin bir sesle, Her halde bize gelmez, dedi. Dnyada gelmez bize. Babasn grmesi ile iini saran sevin, onun kendisinden de aresiz olduunu grmesiyle uup gidivermiti. yle deme, dedi Mettenheimer. nsan aknlk iinde her eyi yapar. Elli, olamaz gibilerden ban sallad. Peki, ya gelirse. Elli, ya benim oturduum eve gelirse? Senin burada oturduunu bilmiyor ki, seni hl bizim yanmzda sanyordur. Ne yaparz o zaman? Dn, pencereden dar bakarken onun eve doru yaklatn grrsem ne yaparm? Tuzaa dmesi iin ylece durup bekleyecek miyim? Ona uzaklamas iin iaret mi edeyim? Elli, byk aknlk iinde olan babasna bakt. Dertli dertli iini ekti ve, Ben bilirim, dedi. O bizim oturduumuz yere kesinlikle gelmez. Duvar kd ustas sustu. Ama yznden iindeki kuku, tela ve korku ylesine belliydi ki. Elli sevecenlikle babasnn endieli yzne bakt. Baba dertli dertli, Ey byk Tanrm, diye sesini ykseltti. Keke gelmese. Gelirse mahvolduk demektir. yle de byle de mahvoluruz. yedinci afak /185 Ne demek yle de byle de mahvoluruz, baba? Neden anlamak istemiyorsun, kzm? Dn, gelirken, ona iaret etmeye kalksam, yani tehlikede olduunu belli etsem, ne olur? Yani bizim halimiz ne olur..? Eve doru yaklarken ben iaret filan yapmasam. z olum olmadna gre tehlikeyi iaret etmesem de olur, deil mi? Yabancnn biri benim iin. stelik bir yabancdan da beter. Evet, ne diyordum? Ona iaret yapmyorum ve o da yakalanyor. Yakalanr, deil mi? Sakin ol, baba, gelmeyecek dedim ya. Seni ararsa, herhangi bir yoldan senin oturduun bu yeni adresi ele geirirse?

Bu soru ile karlanca Elli, her eye ramen kocasna yardm etmesi gerektiini anlad ise de, babasn yattrmak iin, Gelmeyecektir, baba, dedi. Gene de duvar kd ustasnn iindeki byk korku dalmamt. Ne olur Tanrm, yardm et de evimin nnden gelip gesin. Bir an nce uzaklara kaabilmesi iin yardmc ol! Ya da evimin yaknlarna varmadan yakalansn. Yok hayr, byle bir eyi dmanm iin bile dilemem. Ama neden benim bama geldi, bizim bamza geldi bu bellar? Ben bu tr sulamalarn altndan kalkamam. Ah aptal kk kzm bulamamt k olacak insan! Ayaa kalkt ve sesine ayr bir ton vererek, u herif, dn gece odana aldn herif gene hangi serseri idi? diye sordu. Ve cevap beklemeden sokak kapsna doru yrd, amadan durdu ve arkaya doru seslendi : Sana bir mektup var! Bu mektup ksa bir sre nce mutfak kaps altndan atlm olacakt. Elli zarfn zerine bir gz att. 'Elli iin'. Babas ktktan sonra zarf at. Katlanm bo bir kdn iinden bir sinema bileti kt. Acaba Else mi gnderdi? Bu arkada zaman zaman ucuz bilet ele geirirdi. Ama bu yeil bilet nereden dmt buraya? Belki de btn gece boyunca yatana oturacak, ellerini kucanda kavuturup kara kara dnecekti. Bylesine mutsuzlua boulmuken kal186 / yedinci afak kp sinemaya gitmek doru muydu ya? Hayr, doru olamazd. Sama, byle gnler iin sinemalar vardr. Asl byle gnler iin. Akamdan iki nitzeliniz var, ama souk, diye hatrlatt ev sahibesi. Elli'nin iki souk nitzel parasn durmakszn ineyerek yiyiini hayretle izledi ev sahibesi. Hayr, diye aklndan geirdi. Elli. Asl imdi sinemaya gitmeliyim. Kalkt odasna girdi, zerindekileri kartt, salarn fralad, silindi ve tepeden trnaa temiz amar giydi. imdi aynadan kendisine bakan dalgal parlak sal gzel Elli iin, her ne kadar kahverengi gzleri hzn dolu ise de, yaam pek dayanlmayacak kadar g deildi. Babamn dedii gibi gerekten gzetilmekte isem, telasz olduumu grecekler, fena m? Mettenheimer eve girince, merak iindeki karsna, Hepsi dedikoduymu, dedi. Elli odasnda oturuyor, sapasalam. Neden alp buraya getirmedin? Akam yemeine oturdular. Baba, anne, Elli'nin en kk kr kardei, kalkk burunlu Lisbeth ve Elli'nin ocuu, Mettenheimer'in torunu, boynuna bal muamba nl ile sofradaki sessizlikten can skkn, elindeki kocaman kak ile tabandakileri yemee alyordu. te byle dizildiler sofrann etrafna. Mettenheimer ban tabandan kaldrmadan ar ar yiyordu. Karsnn sorularndan kaar gibi bir hali vard. Balarna gelen bu belnn nemini kavrayamayacak kadar aptal oluuna ilk kez kretti Mettenheimer. Gerekten de Georg onlarn evinde yarm saatlik bir uzaklkta idi. Oraya gelince tramvaydan indi, ama Niederrad'a devam etti. Hedefine yaklatka, sabrszlkla, beklendii duygusu iinde perinlenmekteydi. Evet, imdi yatan hazrlyorlar, ite yemein altn sttlar. Sevgilisi sokak kaps dndaki ayak seslerine kulak veriyor. Georg saysz kez dyedinci afak /187

nde grd bu kavumaya gerekten yaklatka iinden garip bir duygu kar koyuyordu deta. u sessiz sokaklardan ka kez gemiti dnde. Baheli kk evlerin nnden. O zaman da kaldrm zerindeki dkk yapraklar-tabanlarnn altnda hrdam myd? Neden yreinden bir ses o eve girmesine kar koyuyordu? Hayr, kalbi atmyor, deliler gibi arpyordu. Merdiven penceresinin kenarna dayand. Evlerin nlerindeki kk baheler, kaldrmlar, bahe duvarlarnn zerleri, her yer, her yer sonbahar yapraklar ile rtlyd. Baz pencerelerde k yanyordu. Kalp atnn normallemesini bir sre bekledikten sonra merdivenleri kmaya balad. Dairenin kaps rerinde Leni'nin kz kardeinin ad yazl idi hl. Ama onun altnda da yeni bir kart ve yabanc bir ad vard. Zili mi alsa, yoksa hafife kapy m vursayd? ocukken bunu oynarlard : Zili mi alalm, kapy m vuralm diye... Yavaa kapya vurdu. erden gen bir ses, Kim ? diye sordu ve kapy aralayarak darya bakt. Georg alak sesle sordu : Bayan Leni evde mi? Kadn ona dehetle bakyordu. Gen yzndeki cam say-damlndaki gzlerinde korku vard. Kapy kapatmak istedi, ama Georg arala ayan sokmutu. Bayan Leni evde mi? diye sorusunu yineledi. Kadn .bouk bir sesle, yle biri yok burada, dedi. ekip gidin, hemen gidin. Leni, dedi Georg sakin sesle. nanmt karsndakinin Leni olduuna. Leni iin kamt kamptan, onunla olmak iin lm gze almt. Karsndaki bu gergin yanakl ev kadn Leni idi. Btn gcyle kapya yasland, kadn antreye itti, ieri girdi ve arkasndan da kapy kapatt. Kadn gerisin geri mutfak kapsna doru kamaya almt. Elinde bir ayakkab fras vard. Dinlesene beni Leni, diye steledi Georg. Benim, ben. Tanyamadn m beni? Hayr, dedi kadn. yleyse neden byle korktun? 188/yedine! afak imdi bu evden derhal kp gitmelisiniz, diye sesini ykseltti kadn. Birden edepsizleivermiti. Karmam. Zaten her an kocam gelecek. Georg antredeki alak rafn zerinde duran siyah kaba izmeleri iaret ederek, Bunlar kocann m? diye sordu. Kadn mutfak masasn kendine siper almt. Evet, dedi. e kadar sayacam, dediimde ekip gitmi olacaksnz. Yoksa... Georg gld. Evet, yoksa... diye sordu. Sonra elindeki sargy kapatt orab ekip kard. Bu orab nerede bulduunu bile anmsamyordu. Kadn az ak bakakalmt yaraya. Georg masann etrafndan geip kadnn yanna gitti. Kadn kendini korumak iin kolu ile yzn rtt. Georg bir eliyle kadn salarndan yakalad, dier eliyle de kolunu tutup aaya ekti. Sonra bir ocukla konuurcasna, Brak bunlar Leni... tanmadn m beni sen? Benim, Georg, ben Georg'um, dedi. Kadnn gzleri iri iri almt. Georg kadn smsk yakalamt. Punduna getirip elindeki fray almak istiyordu. Yaral elinin acs dayanlr gibi deildi, ama gene de skca tutuyordu kadnn bileini. Kadn aresiz bir sesle, Ben seni tanmyorum, dedi. Georg kadn brakt. Bir adm geri ekilerek, Peki, dedi. yleyse ver bana paralar ve giysilerimi.

Kadn bir sre sustu, sonra yeniden edepsizleti. Kafa tutarcasna, Biz tanmadklarmza birey vermeyiz, yoksullara yardm edenlere veririz, dedi. Georg kadna dehetle bakt. Karlatklarndan beri byle bakmamt ona. Elindeki yarann acs bile kesilmiti birden. Ama iin iin kanadn hissediyordu. Mutfak masas zerinde, mavi rtnn zerine iki kiilik sofra kurulmutu. Peeteler birer basit tahta halka iine yuvarlanp yerletirilmiti. Tahtalarn zerinde de acemi birinin damal ha izdii grnyordu. Dilim dilim salam, turp ve peynir, hem de kylm maydanozla ssl tabaklar iinde. Kutu iinde de peksimet. Georg salam elini sofrann zerinde gerdirdi, eline yedinci afak /189 geenleri ceplerine tkt. Kadnn parlak gzleri hareketlerini izlemekteydi. Kapnn tokmana elini koyduktan sonra bir kez daia kadna dnd ve, Demek elimdeki yaray temizleyip sarmayacaksn, yle mi? diye sordu. Kadn ban kararl kararl, hayr anlamnda sallad. Georg merdivenlerden inerken yaral eli zerine gene o pis orab geirdi. Hayr, ok korktuu iin kocasna hi bir ey anlatmayacaktr! Artk btn pencereler aydnlanmt Bu yerdeki yapraklar u kestane aacndan m, diye sordu kendi kendine. Koca bir kenti yapraklar ile rtecek kadar kocamand kestane 'aac. Ayaklarn srerek yoluna devam etti. Sokan te bandan Leni kagelecekmi gibi bir duyguya kapnyorau. Acee. koar admlarla nerdeyse keyi dnecekti. te o an bir da-.a Leni'yi gremeyeceini dehetle anlar gibi oldu. Daha da kts, Leni ile kavuma dlerini de hayal edemeyecekti. Uup gitmiti bu dler. Yol kenarndaki banklardan birine oturdu ve cebinden bir peksimet kararak dalgn dalgn yemee baladj. Hava souktu, kararmt, burada oturmas gze batabilirdi. Kalkt yerinden, tramvay hatt boyunca yrmeye balad. Bilet paras kalmamt. Akamn bu saatn-da nereye gidebilirdi? Overkamp, Wallau'un sorguya ekilmesinden birka dakika nce,- tek bana kalabilmek iin odasnn kapsn arkasndan kapatt. Masa zerindeki ktlarn dzeltti, sralad. Sorguya ekileri yaygn bir ne sahipti. Overkamp aklna koysa bir cesedi bile konuturabilir, deniliyordu. Kapnn dnda sert admlarla birinin yaklatn duydu Overkamp. Odann kaps yokland. Overkamp kapy at, gelen Fischer idi. Fischer ieri girdi ve arkasndan kapy kapatt. Yznde fkeyle kark alay sezinir gibi oldu Overkamp. Yan yana oturdular. Overkamp kalarn kaldrarak kapnn dnda bir nbetinin bulunduunu iaret etmek istedi. Gene ne oldu? 190 / yedinci afak Fischer alak sesle anlatmaya balad : Fahrenberg bu gidile oynatacak. Oynatt bile. Bence yol grnd ona. Olanlar dinleyin : Bu yakalanan kaak iin elikten hcreler yaplmas olanak d. stelik bunlara elini srmeyecei iin adamdan sz de aldkd. Yani hi olmazsa yedisini yakalayp salama balayana kadar... Ondan sonra isterse kyma yapsn, isterse ku ba dorasn hayvanlar. Bilirsiniz barakas-, nn nndeki aalar budamt. Geri getirilen tutukluyu aacn nne dikti bu sabah. Yerinden kalkt, kollarn iki yana at. ite byle, diye srdrd anlatmasn. Tahtalar aktrd aalara ve btn tutuklular oraya getirtip nutuk att. Duymanz isterdim. 'Hafta dolana kadar bu yedi aaca, yedi kaa dikeceim," diye bard. 'Hepiniz bir araya gelene kadar yerlerinizden kprdamayacaksnz. Ondan sonra kknden kesilecek bu aalar,' demez mi?

Ne kadar zaman duracaklar aalarn nnde? te patrd zaten bundan koptu. Saatlarca oraya dikildikten sonra sorguya ekilmeleri iin onlarda hayr m kalr? Sonunda raz oldu ve hergn bir fasl kamptaki tutuklulara ibret olarak gstermeyi nerdi. Bana kalrsa Westhofen kampnda bu onun en son numaras olacak. Yedisini de yakalatrsa Westhofen'deki yerini salamlatracana inanyor. Fahrenberg postunu kaptrrsa, fena yuvarlanacaktr, dedi Overkamp. nc aaca dikilen Wallau'yu yemi gibi koparp aldm. Yerinden kalkt Fischer, pencereden darya bakt ve Getiriyorlar Wallau'yu, diye devam etti. Size bir neride bulunmama izin verir misiniz? Dinliyorum, dedi Overkamp. Kantinden bir para et getirtseniz iyi olur. Neden? diye sordu Overkamp. imdi karnza getirilecek adam yerine o et parasn sorguya ekerseniz, daha olumlu sonu alabilirsiniz de on* dan. Fischer haksz deildi. Adam Overkamp'n karsna geyedinci afak /191 tirildiinde, az nceki szleri hemen anlad. Sorgu kdn rahata yrtabilirdi. Bu kale ele geirilemezdi. Ksa boylu, bitkin, irkin yzl bir adamd karsndaki. Alnndan fkran salarn belirli geni altndan bakan gzler apak apakt, Etli bir burun ve srmaktan para para ettii bir kaln alt dudak. Overkamp gzlerini dikti adama. imdi bu kaleyi iten kuatacakt. Sanld gibi ele geirilmez sanlyorsa bu kale, baka yntemler de yok deildi. Demek alk ve yorgunluk yararszd. Overkamp'n deiik yntemleri vard ve bunlar iyi kullanmasn da bilirdi. Wallau'sa karsnda dimdik duran bu herifin pek ok numara bildiinin ve bunlar kullanmakta da usta olduunun bilincindeydi. imdi soru yamuruna tutulacam. Bata kalenin zayf yanlarna saldracak, en basit sorularla balayacak. Sana ne zaman dnyaya geldiini soracak ve sen doumuna etken olmu yldzlan ele vermekle balayacaksn. Overkamp bir tabloya bakarcasna karsndaki adamn yzn inceliyordu. Wallau'un odaya girmesi ile edindii ilk etkiyi kafasnn iinden silmeye almaktayd. Kuraln uygulayacakt, ele geirilemeyecek kale yoktur! Adamdan gzn ayrp, masa zerindeki ktlardan birine bakt. Sonra kalemle kelimelerden birinin arkasna bir nokta yapt, yeniden Wallau'ya bakt. ok nazik bir sesle, Adnz Ernst Wallau, deil mi? diye sordu. Wallau, u andan sonra tek kelime konumayacam, diye karlk verdi. Overkamp, duymamazlktan gelerek, Demek adnz Ernst Wallau, dedi. Sessizliinizi sorularma olumlu karlk olarak kabul edeceimi bilmenizi isterim. Mannheim'da, 8 ekim 1894 ylnda domusunuz. Wallau susuyordu. Son syleyeceini sylemiti. Bu dudaklara ayna tutulacak olsayd, buulanmayaca grlecekti. Overkamp baklarn Wallau'un zerinden ayrmyordu. Tutuklu gibi o da hareketsiz duruyordu. Wallau'un yz ieri geldiinden bu yana biraz daha solmu, alnndaki derin izgi biraz daha kararmt. leriye bakyordu adam. Saydam-

192 / yedinci afak lamt gzler. Overkamp'n iinden delip geiyormu gibiydi. Fischer de kprdamadan tanklk ediyordu bu sorgu sahnesine. Wallau'nun baklarndan bir ey anlamak, serinlenmek olanak d idi. Babanzn ad Franz Wallau, annenizin ad Elisabeth Wallau. Cevap yerine korkun bir sessizlik. Evet, Ernst Wallau adnda biri vard ama o lmt artk. lmeden nce de son szlerini sylemiti. Artk onu babasnn yanna mezara gmebilirlerdi. Denildii gibi cesetleri dile getirebiliyorlarsa, konutursunlar bakalm benim cesedimi! Anneniz Mannheim'da oturuyor. Marien sokak, 8 numara, kz Margarete Wolf'un yannda. zr dilerim, orada oturuyor idi, ama bu sabah onu An der Bleiche Dknler Evine braktlar. Kz ve damad tutuklunun kana yardm su-uyle tutuklannca, Marien sokak 8 no.lu hanenin kaps mhrlendi. Ben hayatta iken bir annem, bir de kz kardeim vard. Sonra bir arkadam olmutu, o da kz kardeimle evlenmiti. Bir erkein yaants boyunca eitli balantlar olur, ama ben artk yaamyorum, ldm. Bu garip dnyada ben ldkten sonra neler yapacaklaryle de ilgilenmiyorum. Sizin Hilde adnda bir karnr var. Gen kzlk ad Berger. Bu evlilikten iki ocuk dnyaya gelmi. Kari ve Hans. Sessizliinizi sorularm dorulama anlamnda aldm yeniden hatrlatmak isterim. Fischer elini uzatt ve yz mumluk ampuln abajurunu evirerek Wallau'nun yzne tuttu. Yzde hi bir anlam deimedi. Bylesine gl bir k bile bu l yzde bo yere korku, endie ya da umut krntlar arad. Fischer lambay eski durumuna getirdi. Evet, ben yaarken bir karm vard. ocuklarmz olmutu. Kendi inancmza gre eitmitik onlar. Beklenen sonucu almak bir anne ve bir baba iin ne byk kvantr. O kk bacaklarla byk admlar atmaya kalkmalar... Kk elleriyle tuttuklar bayran altnda yknden ya sendelerlerse tela... Hitler'in baa getii yllarda, ben yaarken. yedinci afak /193 ocuklarma nerelerde saklanabileceimi gstermitim. Hem de z evlatlarn z babalarn retmenlerine gammazladklar yllarda. Ben artk ldm. Bundan sonra anneleri bu kszleri nasl yetitireceini dnsn. Karnz da dn hemireniz ile birlikte kanza yataklk suundan tutukland. Oullarnz Oberndorf'taki bir okula yerletirildi. Evet, nasyonalsosyalist inancna gre eitilmek zere. Burada oullarndan sz edilen adam, yaarken, ailesini geindirmekle ykmlyd. Eksikliimde beni ok arayacaklardr. Kendilerini kurtarmann bir yolunu bulsunlar. Yalanlarla eitileceklerse, o kulaa tatl gelen yalanlarla, elden ne gelir? Ne are ki tatsz olan gerektir. Sonu ne olursa olsun benim babalk grevim burada bitmitir. Dnya savanda cephede arpmsnz. Yaarken savaa katlmtm. kez yaralanmtm. Biri Somme'de, dieri Romanya'da, ncs de Karpatlarda. Yaralarm iyilemiti ve cepheden sapasalam dnmtm. Savatan sa dndm, ama imdi ldm ben. Spartakus rgtne kurulduu ay ye olmusunuz. 1918 Ekiminde hayatta olan adam, Spartakus rgtne katlmt. Ama imdi ne ilgisi var bunun?

Cevap verin artk Wallau, hl eski inanlarnzda direniyor musunuz? Bana bunu dn sormalar gerekirdi. Bugn artk konuamam ki. Benim yerime bakalar cevap verecekler. Elimden bayra alanlar... Etraf soumutu. Fischer rperdi. Overkamp'a, bo yere yorulma bu sorunlarnla diye iaret etmek istiyordu. Demek kampa almak zere alndnzdan beri srekli olarak ka planlar dzenlemekteydiniz? Ben yaantm boyunca dmanlarmdan hep kamm-dr. Bazen bu ka baarl olurdu, bazen beceremezdim. Hele en son kam yzme gzme bulamt. O zaman West194/yedinci afak hofen kampnda idim... Ama artk telam bitti, syrldm penelerinden, peime binlerce kpek salsalar, bouna, bir daha ele geiremezler ki, nk ben ldm, sonsuzlua dek kaybettiler beni. Bu plannzdan nce arkadanz Georg Heisler'e sz ettiniz1 deil mi? Ben lmeden nce, yaadmz gnlerde, canl bir yaratk iken, son olarak gen biri ile tanmtm, ad Georg idi. Balanmtm ona. Sevincimizi, kederimizi paylardk. Benden ok daha gen idi. Deer verirdim o Georg'a. Yaantm boyunca neye deer verdiysem, bu delikanlda bulmutum onlar. Ama artk onunla ne ilikim kald ki? Bir canlnn bir l ile ne kadar ilikisi kalrsa, o kadar ite.. Arada beni anarsa sevinirim. Ama bilirim, insanlar yaarken lleri anacak vakti pek bulamazlar. Georg Heisler ile bu kampta m tantnz? Bu anlamsz bakan adamn buz gibi donuk dudaklarndan bir tek kelime bile beklemek olanaksz. Kapdaki nbetiler bile canlar skkn omuzlarn silktiler. Bu ne biim bir sessizlikti ierdeki? Byle mi olur sorguya ekmeler? kii deiller mi ierde? Tutuklunun yzndeki solukluk aydnla dnt. Overkamp birden ona arkasn evirdi, masa zerindeki kda elindeki kalemle bir nokta yaparken, kalemin ucu krld. Bunun sorumluluu sizindir, Wallau. Bir lnn sorumluluu ne olabilir ki? Bir ukurdan karp, tekine atsalar bile fark etmez ki! Wallau'yu gtrdler. Drt duvar iinde ayn sessizlik s-regitti. Fischer sandalyesinde kprdamadan oturuyordu. Hl gzleri az nce tutuklunun bulunduu noktaya takl kalmt. Overkamp kalemini yonttu. Bu ara Georg atpazarna varmt. Tabanlar alev alev yand halde durmadan yryordu. Telal insanlarn arasna karmak zorundayd. Oturup dinlenemezdi. Birden kendini Schiller caddesine alan yan sokaklardan birinde buldu. Daha nce hi buraya gelmemiti. Birden yedinci afak /195 Belloni'nin nerisini uygulamak geldi aklna. Wallau'nun until kulaklarnda yankland. Cidd yzl artistin baklar birden pek o kadar anlamsz gelmedi Georg'a. Bu kent ile kyaslannca, o cehennemde meer, ne kadar rahatlarm! Belloni'nin tanmlad eve vardnda, iine yerlemi olan kuku gene kendini belli etti. Burnuna hi bilmedii, yabanc bir koku geliyordu! Yal kadn konumadan, dikkatle bakt

ona. Sakn Belloni'nin bykannesi olmasn? diye dnd Georg. Bu benzerlik akrabalk deil de, meslekta olularndan geliyordu anlalan. Belloni tarafndan geliyorum, dedi Georg. Bayan Ma-relli, biliyorum anlamnda ban sallad. Burada biraz bek-* leyin. Odann ii eit eit, renk renk giysilerle tka basa doluydu. Sahanlkta yadrgad koku burada daha keskindi. Ba dndrcyd. Bayan Marelli bir sandalye zerindekileri ald, oturmas iin Georg'a yer at, yandaki odaya geti. Georg etrafna baknd. zeri siyah payetlerle ilenmi bir cekete takld gzleri, oradan yapma ieklere, beyaz bir ka-ponlu pelerinden, mor ipekli elbiseye kayd. Bunlarn neye yaradn dnemeyecek kadar da yorgundu. zerine orap geirdii eline bakt. Yan odadan sesler geldi kulana. Georg irkildi. Arkasndan ullanlacam bekliyordu, kelepe sesi gelecekti. Yerinden srad. Bayan Marelli odaya dnd, kollarnda giysiler, amarlar vard. zerinizdekileri deieceksiniz, dedi. Georg ekimser davrand. imde gmleim yok, dedi sklarak. Gmlek getirdim, dedi kadn. Elinize ne oldu? diye birden sordu. Demek bunun iin topluluktan ayrldnz. Sargy amak istemiyorum, hemen kanamaya balyor. Ama bana bir paavra verecek olursanz... Bayan Marelli bir mendil uzatt, sonra Georg'u tepeden trnaa szd ve: Belloni llerinizi vermiti. Bir usta kadar gzleri varm. Gerek bir dostunuz var sizin. yi bir insandr. Evet. 196/yedinci afak Bu kez geldiinde pek iyi grmedim onu. Peki sizin derdiniz ne? Nedir bu haliniz? Kadn Georg'un sska vcuduna bakakalmt. Ama rahatsz; edici bir merakla deil, birok erkek evlt dnyaya getirmi bir ana gz ile bakyordu. zerini deitirmesinde Georg'a yardm etti. Georg giderek iini kemiren kukudan arnmaktayd. Tanr evlt sahibi olmay benden esirgedi, diye srdrd kadn. Bu nedenle sizler gibileri itenlikle dnmekten kendimi alamam. Bakn size de sylyorum, ok dikkatli olmanz gerek. Aynaya bakmak ister miydiniz? Yan odaya getiler. Diki makinesi ile yata orada idi. Georg kanatl aynada kendine bakt. Bej rengi pardes ve bandaki sert ftr apka ile karsnda kendini grnce, sakinleen kalbi deli gibi atmaya balad. Bu klkla her yere gidebilirsiniz. nsann st ba perian olunca, yardm eden de kmaz. Eski bir atasz vardr, bir kpein iedii yere btn kpekler ier... imdi arkanzdan kardklarnz paket yapacam. Kadnn peinden ilk bekledii odaya girdi. Bayan Marelli, Hesab yaptm, diye srdrd konumasn. Belloni gereksiz dedi ama ben gene de yaptm. Kimsenin kimseye hakk gesin istemem. Bakn bu kaponlu pelerine. En az saat uratm. Bir tek gece iin kullanacak olan birinden aylnn drtte birini alamam ya! Bakn, irin iin bana Belloni yirmi Mark verdi. Aslnda ii kabul etmek istemedim. Erkek elbiseleri dzeltmek zahmetlidir. Ama kramazdm Belloni'yi. Bana kalrsa bu iin karl on iki Marktr. Buyrun geriye kalan sekiz MTk ve Belloni'ye rastlarsanz benden ona ok selm syleyin. Teekkr ederim, dedi Georg. Merdivenlerden inerken, ya sokak kaps gzetleniyorsa diye yeniden iini kuku kaplad. Aaya vardnda, yukardan Bayan Marelli'nin seslendiini duydu : Baym, baym, paketinizi unuttunuz! Ama Georg oraya geri dnmedi, sessiz ve bo sokaa kp, yrmeye balad. Anlalan Franz bu akam eve gelmeyecek, diye konu-

yedinci afak /197 uldu Marnet'lerde. Pastasn ocuklarn arasnda pay et. Zaten Franz bu ara pek deiti, dedi Auguste. Hchsf de almaya balayal bu evde elini bir eye srmez oldu. Bayan Marnet Franz' sevdiinden, Yorgun geliyor, dedi. Yorgunmu, diye homurdand Bay Marnet. Ben de yoruluyorum. Tam on sekiz saat alyorum. Kiremit iinde altn gnleri unutma, dedi kars. Akamlar belini dorultamazdn. Franz akamlar iki bklm dnmyor ki, dedi Auguste. Tersine Frankfurt'ta elenceye dalma sevdasnda bana kalrsa. Odadakilerin baklar Auguste zerinde birleti. Dedikodu keyfi iinde burun deliklerini iirmiti. Senin dilinin altnda bir eyler var, dedi annesi. Sana bu konuda bir ey mi syledi? Bana bir ey sylemedi. Ben de Sophie bizim Franz'a pek gnll sanyordum, diye sze kart erkek kardei. Fena m olurdu? Hazr yataa uzanverirdi. Sophie ile Franz m? diye Auguste dudaklarn bkt. Sophie Franz'a gre fazla ateli. Ateli mi? Btn Marnetler dehet iinde Auguste'ye bakakalmlard. Yirmi iki yl nce Marnetlerin komular Mangold'larn bahesinde yeni doan bebein bezleri rzgrda uumutu. Bay Marnet'in gzleri parldamt birden. Kendi kendine glerek, Ateliyse ona al rp gerek, dedi. Senin gibi bir rp deil mi diye aklndan geirdi kars. Bayan Marnet kocasn hi sevmezdi, ite bu nedenle de evlilikleri sresince hi mutsuz olmamt. Dn gn kzna verdii t uydu : Bir kadn kocasn severse mutsuz olur. Teyzezadesi Auguste arta kalan pastay blp yerken Franz klar snm olan Olimpia sinemasndan ieriye girdi. Oturanlarn nnden beceriksizce geerken, homurdanmalara yol at. Oysa haftann haberleri gsterilmekteydi daha. Yerine yaklarken Franz, kendi yerinin yanndaki yerin dolu 198/yedinci afak olduunu grd. Ve birden Elli'nin yzn de grd. Bembeyazd yr, gzlerini iri iri amt. Franz haberleri izlerken, dirseklerini kendine doru bastrd.. Yanndaki dayanakta Elli'nin dirsei duruyordu. Neden yllar geri getiremeyiz, neden Elli'nin ellerini avularmn iine alamam? Yan gzle koluna, oradan omzuna ve boynuna doru bakt. Neden Elli'nin sk salar zerinde elini gezdiremiyordu? Oysa bu okamalara zlem eker bir hali sard salarn. Kulanda krmz bir nokta parldad. Btn bu yllar iinde ona kimse kpe armaan etmemi miydi? Alnn krtrd ve daha fazla dnme, dedi kendine. Ara olunca yanndaki gzel kzla birka kelime konumas hi kimsenin dikkatini ekmezdi. Acaba burada da gzetilmekte miydi Elli? Kafasnn ve yreinin iinden geen karmak duygulardan birden utand. Haftalk haberleri izlerken bunlar dnmenin sras myd? nsan elini uzatp, gnei nasl kapatabilirse, dncelerini de geriye itmesini bilmeliydi. Georg'un kam olduunu da dnmek istemiyordu bu akam.

Iklar yannca, kavrulmu badem almalym diyerek, yerinden kalkt, Elli'nin nnden geti. Elli ona herhangi bir yabancya bakar gibi bakt. Tanmamt Franz'. Elli bu ara Else hl ortalarda yok diye bakmyordu. Peki bana bileti Else gndermedi mi? Belki de sol tarafmda oturan yal kadn Else'nin annesiidr. Her neyse, sinemaya gelmekten mutluyum ya diye keyiflendi. Iklar snse, film balasa. Franz dnerken ona bakt. Birden yzndeki anlamda tanr gibi parltlar gelip geti. Birtakm anlar; sevinli mi, zc m olduunu hatrlayamad anlar. Franz birden, Elli, dedi. Elli hayretle ona bakt. Franz' tanyamamt, ama bir dostluk sezinlemiti. Franz, Naslsn? diye sordu. Elli'nin yz asld. Cevap vermeyi bile unuttu. Biliyorum. Her eyi biliyorum. Yzn bana evirmeden dinle. yi dinle beni Elli. Syleyeceklerime kulak ver. Bir yandan da elimde tuttuum kese kdnn iinden kavrulmu yedinci afak /199 badem al ve ye. Dn akam senin evinin nndeydim. imdi bana bak ve glmse.. Denileni yapyordu Elli. Al ye, ye! dedi Franz. abuk ve alak sesle konuuyordu. Elli sadece evet veya hayr diye cevap vermek zorundayd. Onun arkadalar kimdi, onlar anmsamaya al. Belki de syleyecein adlar arasnda tanmadklarm vardr. Bu kentte kimleri tanrd, iyi dn. Belki de bu kente gelecektir. imdi yzme glerek bak. Film bitince birlikte kmayacar. Yarn sabah erkenden byk pazar yerine gel, ben orada teyzeme yardm ediyorum. Orada elma almak iste, o zaman elmalar sana ben getiririm ve konuabiliriz. Dediklerimi iyi anladn m? Evet. Bak bana imdi. Gen kadnn yznde gven ve rahatlk vard. Baka bir duygu da grmek isterdim, diye iinden geirdi Franz. Elli glkle glmsedi. Ortalk kararnca ksaca bir kez daha Franz'n yzne bakt Elli. Bu kez yalandan glmsemiyordu. Bu kez, erkein ellerine ellerini brakmak zlemini eken oydu. Korku duygusunu bastrmak iin olsa da... Franz elindeki bo kese kdn aveu iinde bkt. Georg lkenin iinde serbest dolat srece Elli ile aramda bir ey olamaz. Birbirlerine bir zararlar dokunmadan arada grseler bile yeterdi bu Franz'a. Oysa u an yan banda oturuyordu. kisi de yayorlard. ok zayf olmakla birlikte, bir eit mutluluk kprdar gibiydi Franz'n iinde. Acaba iri at gzleri ile perdedeki filmi izliyor muydu? Franz bakmyordu filme. Gzleri yan banda duran onun dirseine taklmt. Arada ban kaldrp onun yzne bakyordu. Ortalk birden aydnlannca dehet iinde kalakald Franz. Kalabaln arasnda ayrlmadan nce, birlikte oynamalar yasak edilmi ocuklar gibi, elleri hafife birbirine dedi. 200/yedinci afak 5 Georg bu bej rengi pardesy kendine yabanc hissediyordu, ama rahatlamt, gven iindeydi. Binlerce teekkrler sana Belloni. Peki imdi ne yana? ok gemeden sokaklar boalacak, kahvelerden, sinemalardan insanlar kp evlerinin yollarn tutacaklar. Uzun bir gece vard nnde. Kapkaranlk bir uurum gibi. Oysa geceyi beklenildiinden emin olduu iin, bir evde geireceine inanmt. Yorgunluktan sarho gibi yryordu. Kurulmu bir oyuncak gibi. Yarn sabah Leni'yi, arkadalardan birine, Boland'a gndermeyi tasarlamt. Artk kendisi gidecekti, baka kar yol yoktu. yi olmutu giysilerini deitirmesi. Acaba

Boland'n evine kestirmeden nasl gidebilirdi? Uyumaktan baka bir ey dnmeyen belleini zorlad. Saat on buua doru varabildi oraya. Binann kaps akt. Kapnn aznda iki kadn gevezelikten bir trl ayrlamyordu. nc kattaki kl pencere Boland'larn dairesi idi. Buraya kadar her ey yolunda gitmiti. Sokak kaps akt, insanlar henz uyumamlard. Bo-land'dan yardm istemekle doru davrandna inanyordu, Yani ba vuraca kiilerin arasnda en gveniliriydi Boland. Hayr, imdi kukunun sras deildi. Georg, en gvenilir olan Boland, diye kendi kendine yineledi. Merdivenleri karken kalbi normal, atyordu. Hayr, kukulanacak hi bir ey yok. Boland'n karsn hemen tand. Ne yal, ne gen, ne gzel, ne de irkindi. Bir romanlar, bir grev aras bir ocuu alp kendi ocuklarnn arasna katmlard. Babas kodeste olduundan ocuu biri lokale getirmi, Boland karsna sormak zere ocuu elinden tutup evine gtrm ve lokale tek bana dnmt. Lokalde ilerde yapacaklarn konuurlarken birden bu ocuun da anas, babas ve scak bir yuvas olmutu. yedinci afak/201 Kocam evde deil, dedi kadn. Onu kardaki lokantada bulabilirsiniz. Endie deil de merak vard baklarnda. Burada beklesem..? Olamaz, dedi kadn ktlkten uzak bir sesle. Vakit ok ge oldu, ayrca evde hastam da var. Kadn atlatmalym, diye dnd Georg. Birka basamak indi ve merdivenlere oturdu. Peki ya bu sra apartma-nn d kapsn kilitlerlerse? O zaman Boland'dan nce biri evine dnecek olursa, beni grr, kimi beklediimi sorard. Boland yanna birini takarak da evine gelebilirdi. Evine girmeden nce onu sokakta yakalasam m? Kadn benim kim olduumu bilemedi. Bugn bir sre yan yana yrdm retmen de beni babasnn akran sand. Hl birbirinden ayrlmam olan komu kadnlarn yanndan geerek, sokaa kt. Acaba o akam ocuu getirdikleri lokalde miydi Boland? Georg kapsna geldiinde, kafay bulmu mteriler toplu halde kmaktaydlar. Hatta sada solda birka pencere ald ve Susun! diye seslenenler oldu. Bunlarn ou SA subay idi. Yalnz aralarnda iki tane sivil vard ve biri de Boland idi. O da onlarla glyordu. Hi deimemiti. Dierlerinden ayrld ve iki SA ile yrmeye balad. Bu glmyordu, glmsyordu. Lokal kapatld. Georg, Boland'n bu ikisi ile yrmesinin zerinde durul-mamas gerektiini biliyordu. Hatta iki SA'nn srtlarndaki gmlein rengi bile nemli deildi. Kampta neler iitmi, neler renmiti, hi olmazsa byle eylere amasn retmilerdi ona. nsanlarn yaamlarnn deitiini de biliyordu. D grnleri deitii gibi, savama yntemleri, dostlar da deiebiliyordu. Bunu kendi bildii gibi, Boland'n da ni diinden kukusu yoktu. Eer Boland tepeden trnaa dofll-mec'iyse tabi. Pek ok eyi anlayabiliyordu, hem do kunka tcasna. Georg'un duygular son yllardaki gibiydi .....da. yan Westhofen'deki gibi. Boland bu kahverengi gomloklllorln neden bylesine dosta yryor diye dnocnk /amana luhip deildi. Sadece onlar yan yana grdnde. Westholen'de202 / yedinci afak ki duygularna kaplmt, o kadar. Boland'n dncelerini belirten bir iareti yoktu ki alnnn ortasnda! Sadece ona gvenirdi, ama ite bu gveni duyamad Georg. Belki gvenilirdi, belki gvenilemezdi.

imdi ne yapacakt? Bir eyler yapm, Boland'n oturduu sokaktan uzaklamt. Kent bir kez daha canlanr gibi oldu. Bu, artk, eve ge vakit dnenlerin ayak sesleri idi. Bachmann' Worms'da tutuklamak zorunda kalmlar. Overkamp, Neden? diye sert sordu. Bu tutuklamaya kar olduunu, byle yapmakla halkn ilgisini ektiklerini, merakn uyandrdklarn anlatmaya almam myd? Bachmann tavan arasnda ele geirildiinde, kars onun hi bir suu yok diye mahalleyi ayaa kaldrd. Kocas alp gtrlrken de, bunu dn yapacaktnz', bugn benim amar gnm diye avaz kt kadar barm. Dedim ya, adam gittikten sonra, benim hi bir suum yok, diye ortal birbirine kalm. Etraftakilerin davranlar nasld? yle byle. Soruturma sonularn getirtebilirim. Hayr, diye kar koydu Overkamp. Bizimle hi bir ilgisi yok. Brak da Worms'daki meslekdalarn dosya dolabnda kalsn. Zaten burada iimiz bamzdan akn. Georg havada yok olamazd ki! Karma kacak ilk kadnla diye aklna koydu. Ama ilk karsna kan da yenilir yutulur gibi deildi. Byle biriyle geceyi geirmek aklna bile gelmezdi. Kadnn uzun suratndan etleri ekilmiti deta. Sokak fenerinin lo nda, bandaki apkann altndan, aln zerinde yumak gibi durann kadnn sa m, yoksa apkaya tutturulmu takma sa m olduu belli deildi. Georg kadn grnce glmeye balad ve, Bu senin san m? diye sordu. Kadn. Benim sam, ne olacak? diye karlk verirken cdiklemesiyle, l yzne biraz canllk geldi. Georg yksek sesle, yi aman, bana ne, dedi. yedinci afak/203 Kadn ona yan gzle bir kez daha bakt. Sonra belirli bir biimde Tormann soka kesinde durdu. Derken aldrm-yormu gibi yzn svazlad, memelerini dzeltti. Ama ne yz, ne de memeleri dzelir gibi deildi. Kadn dertli dertli iini ekti. Georg, az sonra bu kadn da kendi drt duvar iine 'ekilecek, diye dnd. Georg birka admda kadna yak-'at, koluna girdi ve yrmeye baladlar. Dahlmann soka Kesinde polisleri ilk gren kadn oldu. Georg'u kolundan ekerek bir yapnn girintili kaps iine gizlendiler. Kadn alak sesle, Bu ara ku uurmuyorlar, dedi. Kol kola yollarna devam ettiler az sonra. Ufak bir alana geldiler. Birden Georg buralar anmsar gibi olduysa da, tam kesilemedi. ki delikanl ile iki kzn oturduu basamaklara yaklatlar. Kzlardan biri, kendinden bir ba daha ksa olan erkein boyrundaki earb balad, delikanl ularn aaya ekti, kz yeniden yukar ekti ve bu aa yukar oyunu srd. br delikanlnn yeni tra olmu bir yz vard. Hafif a bakan bu gen ok temiz de giyinmiti, ikinci kzn siyah elbisesi neredeyse yerlere deiyordu. Yz inanlmayacak kadar gzel idi. Soluk kk yzn mat sar salar ereveliyordu. Georg, ama imdi kzlar dei toku etmenin sras deil, diye aklndan geirdi. Ayrca da o kadar nemli deildi. Yanlarndan getikten sonra Georg tekrar dnp baktnda, kz' o kadar gzel grnmedi gzne. Drd de susmular, Georg'a bakyordu. Delikanllardan biri, yi geceler gzeller gzeli, diye seslendi. Georg'unki de, yi geceler akaloz, diye cevap verdi. Odasnn kapsn aarken, bu kez de teki delikanl, Kolay gelsin, diye bard. Georg'unki gene lafn altnda kalmadan, Azna ...... diye kfr bast.. Georg hayretini gizleyemeden, Bu ne? Bu yatak m? diye sordu. Kadn at azn ve sylenmeye balad: Rahatna d-

204/yedinci afak knsen, Kaiser caddesindeki lks otellerden birine gitsey-din... Peki, peki, barma, dedi Georg. Dinle beni. Benim bamdan bir ey geti, nedenini sorma, seni hi ilgilendirmez. Byk bir znt atlattm ve uzun bir sreden beri de gzme uyku girmedi, imdi anlay gster ve izin ver de biraz uyuyaym, uyandktan sonra seni sevindireceimden kukun olmasn. irkin suratl kadn ona hayretle bakt. Gzlerinde garip klar parldad. Sonra anlatn belirtmek iin, Tamam, dedi. Birden kap vuruldu. Ksa boylu gen ban ieriye soktu. Kadn onun bir ey unuttuunu sanarak, etrafna baknd. Bir ey bulamaynca, onu azarlamak zere kapya gitti ve birden kapdan uzanan ban kalar ile iaret yaptn grnce sustu. Georg, kapnn dnda beinin alak sesle konutuklarn dinlemek iin dikkat kesildiyse de, tek bir kelime anlayamad. Birden eli boazna gitti. Ne olmutu, odann duvarlar m skmt? Ba dnyordu. Buradan hemen kp gitmeliyim, dedi kendi kendine. O an kadn ieri girdi. Bana ne yle ters ters bakyorsun? diye kt Georg'a. Sonra yaklat, elini enesine dokundu. Georg fkeyle vurdu ele. Ve ondan sonra, olacak gibi deil, Georg uyudu. Saatler mi, dakikalar rra geti, bilemiyordu. D bile grd. Doktor Lowenstein'in musluk banda ellerini ykamasn... Georg uyanyordu. Uyanmas ile her yanlarnn arlarn hissetmesi bir oldu. Ama garip bir ey, ksa bir an iin uykuya daldysa da, dirilmi, canlanmt. zerimde ne var ne yoksa ona armaan edeceim. Grlt duyup da m uyanmt? Odann iindeki k kapal deil miydi? Yatan ba ucundaki pencereden sadece sokan geliyordu. Yatan iinde dorulmas ile tem karsndaki duvarda glgesi de doruldu. Yalnzd odann iinde. Kulak verdi seslere ve bekledi. Merdivenlerden birtakm seslerin geldiini duyar gibi oluyordu. Basamaklaryedinci afak/205 da hafif gcrtlar... Merdivenlerde dolaan kedi miydi? Tavana doru sivrilen kendi glgesi ile byle ba baa kalnca, bir rkeklik geldi zerine. Birden kafasnn iinde bir k yanar gibi oldu. Merdivenlerden karken, bir ift merakl gz srtnda hissetmesi! Delikanllardan birinin kapdan ieriye ban uzatp, iaret etmesi! Merdiven sahanlnda fsl-damalar. Yatandan frlad ve pencereden darya, avluya atlad. Lahana tarlas iine dmt. O ara bir de cam krld. Karsna kan birini yere devirdi ve bu yere devirdiinin bir kadn olduunu sonradan fark etti. Hemen peindey-niler gibi kendini avludan darya att, bir o kaldrma, bir bu kaldrma srayarak komaya balad. Ve birden ok eskilerde, ocukluk yllarnda sand kendini. Ddeymi gibi anmsad bu sokaklar, bu evleri. Evet, ite bu avludan sonra Ualdwin sokana gidilirdi. Ama ya o evin kaps kilitli ise? Ve evin kaps kilitliydi. Polisin ddkleri kulaklarnda nlyordu. Ddk sesiydi bu duyduu, deil mi? Kap kilitliydi. sterse omuzlayp krabilirdi kjlidi. Ama krmad. Avlulardan cra sokaklara, oradan baka bir avluya kotu durdu. Kouyordu durmadan. Bilmedii yabanc bir alanda buldu kendini. Kentin bambaka bir yn olacakt bu dolaylar. Toprak ve bahe kokusu geldi burnuna. Alak bir itin zerinden atlad, bir sre iki bklm yol ald, sonra kendini boylu boyunca yere brakt, iindeki btn gler tkenmiti. Oysa bugne dek hi bylesine ak ve seik kafasnn lediini anmsamyordu. imdi kendine gelmiti Georg. Pencereden atlayal deil, kamptan kaal beri daha imdi kendine gelmiti. Olanakszlklar bylesine belirli bir ekilde nrmemiti imdiye kadar. Katndan

bu yana, ans yaver (jltmiti. Ama ite gecenin bu saatnda ite yolun sonuna, uurumun kenarna varmt. Kaybetmiti. Korkudan titriyordu. Tek bana olduu halde, kendini toparlamaya alt. Artk bundan sonra hep sinirlerime hakim olacam, dedi kendi kendine. stemeyerek elini uzatm, yanndaki bir dal smsk tutmutu. Dal parmaklar arasnda kayd ve avcunun iinde yapkan bir ey kald. Kocaman bir iekti. Ba dnd 206/yedinci afak Georg'un, elini uzatp yeniden yapt dala. Bellei canlanmt, prl prld. Kafann bylesine ilemesi ne kt eymi! Polis ka yolunu biliyordu artk. Gazetelerde, radyolarda ayrntlarla verilecekti d grn. Bu kentte kalmas tehlikeyi iyice gze almas demekti. Bir kr uruna gelmiti doruca buraya. Leni o zamanlar her istediini nasl da yapard! Bahe itinin dndan birinin ayak sesini duyar gibi oldu. Elinde bastonla bir adam gelip geti. Main nehri yaknlarnda olacam, diye dnd Georg. Buras ekili bir bahe deil, liman kenarndaki ince uzun parklardan biri olacak. Buradan uzaklamalyd. Annesinin evi gz altnda ola~ cakt. Soyadn tayan kars Elli de gz altnda olacakt. Bu kentte uzaktan yakndan tand kim varsa gz hapsinde idi muhakkak. Ailesi, arkadalar, retmenleri, sevgilileri. Kocaman kent tek bir tuzakt onun iin. Dmt bile tuzan ortasna. Bir delik bulup syrlmalyd alarn arasndan. Oysa u yanndaki alak itten atlayacak gc bile kalmamt. Kentin iinden nasl kacakt? Dn geldii yoldan gerisin geri mi gidecekti? Snra kadar daha yirmi kat yol almas gerekiyordu. Btn bunlara kalkacana, oturduu yerden kalkmaz, gelip yakalamalarn burackta beklerdi. Byle sama bir dnceyi kafasndan geirebildii iin kendine kzd. Serbestlie kavumak, kurtulmak iin ufak bir davran deildi gereken. Bu ufack davrana bile gcnn yetemeye-ceini bildii halde, kaabilmek iin her eyi gze almaya hazrd. Kpr rerinde onarm vard. Makinelerin kard sesleri annem de duyuyordur, kk kardeim de diye dnd.. 207/yedinci afak

drdnc blm
1
PETER Wurz Yukar Buchenbach'n eski Belediye Bakan'y-d. imdiyse Yukar-Buchenbach ile Aa-Buchenbach birleince yeni ynetim tarafndan buraya Belediye Bakan seilmiti. Gece gzne uyku girmediinden rahatn bulamad yatandan kt, yavaa avludan geti ve ahra girip en karanlk kesine giderek st sama taburelerinden birinin zerine oturdu. Alnndan teri sildi. Radyo dn akam, kamptan kaanlarn adlarn vereli beri, bu yrenin kadnlar, erkekleri ve ocuklar onu yakalamak iin harekete gemilerdi. Gerekten de hissettii gibi yemyeil miydi yz? Neden eli aya srekli titriyordu? Buchenbach, Wertheim'dan birka saat tede, Main nehri kysnda, ana yoldan biraz geride idi. Eskiden ki ayr ky idi Buchenbach'lar. Biri Yukar-Buchenbach, biri de Aa-Buchenbach olarak ayn yol zerindeydiler. Geen yl, kylerin giderek genilemesi sonucunda, birden her ki yerde kendiliinden bir ky alan ortaya kvermltl. Bu alana her iki kyn ileri gelenleri toplanmlar, nutuklar atmlar ve

208 / yedinci afak Hitler'in nl nar aalarndan birini dikmilerdi. Ynetim asndan da bu iki kyn birlemesi karar alnmt. Deprem sonucunda gzel bir kent zarara uraynca, birka khne yap da ker. Hakk hukuku boan o kstah yumruk, gelenek ve grenekleri de bomaya kalknca, emektar Wurz'un oullar ve kafadarlar, yani SA rgt yeleri, bu birlemeye ayak direyen yal kyllerin karlarma hesapl bir serinkanllkla dikildiler. St sama taburesinde oturan Wurz, parmaklar trdayana kadar ellerini ovuturuyordu. Henz st sama saati gelmemiti. Memeleri de gerilmemi olduundan, inekler sakin uyukluyorlard. Wurz her an tetikteydi. O buraya da gizlice gelebilir, burada da beni yakalar, diye syleniyordu kendi kendine. Wurz'un bu kadar korktuu insan, Adlinger idi. Westho-fen kampnda Georg ve yoldalarnn kafadan kontak diye nitelendirdikleri Adlinger. Bir zamanlar Wurz'un en byk olu, Adlinger'in en kk kz ile nianlanmak zereydi. Birka yl daha bekleme-,leri gerekiyordu. Tarlalar yan yana idi. Main nehri srtlarn-daki iki kk ba da yan yana dyordu. O zamanlarda Adlinger Aa-Buchenbach'n Bailediye Bakan di. Sonra gnn birinde, '30 yllarnda, Adlinger'in kz Wertheim'da yol yapmnda alan bir delikanlya k oldu. Delikanlnn geliri fena olmadndan baba Adlinger bu evlilie kar koymad ve gen ift kente yerleti. '33 ylnn ubat aynda birden bire gen damat kye geldi. Kentte yaayan ve inanlar beenilmeyen pek ok ii, izlenmekten kurtulmak iin kydeki akrabalarnda yaamay yeliyorlard. Wurz ve oullar bu ziyaretten jandarmay uyardktan ksa bir sre sonra, damat ortalardan yok olmutu. Bu ara her iki kyn birlemesi sz konusuydu ve Adlinger, yeni ynetimde gene kendinin Belediye Bakan olmas iin pek ok taraftar toplamt etrafna. Eer Adlinger Belediye Bakan olmayacaksa, o zaman Wurz da olmamalyd. Bu gruba evrenin papaz da katlmt. yedinci afak/209 Damadnn onlara katlmas baba Adlinger'i sevindirmiti, nk gl kuvvetli damat ayn zamanda tarlada da yardmc olmaktayd. ounlukla, yabanclar aralarna almayan Buchenbach'llar, Adlinger'in ar bal damadna dirsek e-virmemilerdi. Ayrca damat be nfusa varan ailesini de beslemek zorundayd. Btn hatas, Wurz'un oullar ile meyhanede tartmaya girmesi olmutu. Wurr'un oullarnn SA' llarla pek ili dl bir dostluu vard. Bu olaydan sonra Wurz'un oullar akl almak iin babalarna dantlar. Baba Wurz jandarmaya ikyet etmelerini sylemiti. ok gemeden Adlinger'i tutukladlar. Zaten Wurz'un istei de Adlinger'in ortalardan kaybolmasyd. Hi deilse yeni grevine balayana kadar. Adlinger'in fkeli yzn bir grsem diye de sabrszlanmt ve nedense bu karlama bir trl gerekleemedi. Bilinmeyen nedenlerden Adlinger ortalarda bir daha hi grnmedi. Aa-Buchenbach'llar yeni Belediye Bakanlarndan honutsuzluklarn her frsatta belirttiler. Wurz'un kiliseye gitmesi bile bal bana skc bir olayd. Ama oullar ve kafadarlar onu avutmaya altlar, her yeni ite glkler olur, gs germesini bilmeli, dediler. Buchenbach'a tepeden bakldnda, , tertemiz, dzenli, kilisesi, tarlalar ve orman ile i ac bir grnt serilir ayaklarnzn altnda. inden geilirse, ayn etkiyi brakmayabilir. Daha dorusu evreyi dikkatle izleyecek zamannz olursa, ayrntlar belirir. Ho, gene sokaklar temizdir, okulun boyas kusursuzdur, ama tarlalarda ineklerin sapana neden ko-ulduunu

merak edersiniz1. Neden yannzdan geen ocuk size rkek bakar? Ne tepeden izlenirken, ne de kyn yolundan geerken, Belediye Bakan Wurz'un st sama taburesi zerinde titreyerek oturduunu gremer, bilemezsiniz ki! Hi bir ahrda drt inekten fazlas yoktur. ki ky bir araya geldii halde, topu topu iki at vardr. Bu iki atn biri Wurz'un oullarnnd, teki de bir yangn sonras trl dalaverelerle bir 210/yedinci afak sahip bulmutur. Ama ky yolundan rasgele geen biri bunu gremez ki! Bu sessiz ve temiz ky yoksuldur, yoksul olan dier kyler gibi. lk zamanlar, Hitler ne yapabilir ki, denilmiti. zm balarna yaklaalm diye kymz o yana ite-mez ya! Wurz da tarlada yardmc olsun diye bizlere atn veremez. Yllardr planlanan taksitle traktr alma iinden de ses seda kmad. Ky ky dolaan panayr elence ekibi bile bu kye hi uramaz. Pazar kurulma diye bir gelenekleri de yok. Tek deiiklik, kentten otomobil ile film gelmesi. Okulun salonuna perde gerilir ve kyller Fhrerlerinin baarlarn izlerler. Tabure zerine km Wurz unlar dnyordu : Gelse de bana ne yapabilir ki, Adlinger? Buradakiler onu oktan unuttular. Buchenbach'llar en ok artan, hazine arazisi olmutu. Buras zaten hazinenin mal deil miydi? Burasn durup dururken, rnek ky iln etmenin ne lemi vard. Uzak kylerden otuz aile getirilip, yerletirildi. zellikle ellerinden i gelen, ok ocuklu kyllerdi bunlar. Berblingen'den nalbant, Weislerbach'dan bir kundura ustas. Deiik kylerden teker teker byle aileler semilerdi, Gelecek yl yeniden toplayacaklard buraya. Her kyden umutla bir eyler beklemekteydiler. Bir eit piyango idi bu yaplan. Yava yava Wurz'a kar olan Adlinger taraftarlar. Wurz'un, oullarna SA'ya girmelerine neden izin verdiini, anladlar. Yarta doru ata oynamt Wurz. Bu hazine kynde bir hak iddia edecek olann, Wurz'a dostluk gstermesi gerekirdi. Ky kurulunu dolaan dosyalar, nnde sonunda Wurz'un odasnda dolaba yerleirdi. Hayr, Adlinger' den yana olmann bir yarar dokunmayaca gibi, sakncal yn de vard. Hem belki de Adlinger lmtr. Adlinger'in kars kocasn tutukladklar gnden beri karalar iinde dolamyor mu? Kim biliyor onun yaadn? Adlinger'in kars, her gn kiliseye doru yola koyulurken, oullarna kyn meyhanesine gitmelerini yasaklamt. Dn sabah, radyoda kaanlarn adlar verilince, herkes yedinci afak/211 Wurz'un haline acd. Kimse onun yerinde olmay istemezdi. Adlinger zamannda yapl bir erkekti. Kye gelmeyi aklna koyduysa, mutlaka bir silh edinmitir. Bu, Wurz'un da ona yapm olduu gerekten byk bir hakszlkt aslnda. te onun yznden imdi ky epeevre sardlar. SA'clar, yani Wurz'un oullarnn katldklar rgtn yeleri de Wurz'un evini korumaktayd. Gene de pek yarar olacak myd bakalm? Adlinger bural bir kylyd. Kimseye grnmeden diledii yere gidebilirdi. Birden Wurz'un karsna dikilir, beynine kurunu skard. Nbetiler dikilmimi, olsun. Orman tarafndan girerdi kye. Wurz yerinden srad. Ayaklarn sryerek biri yaklamt. En byk gelinini tand, Alois'un karsn. Kadn, Ne yapyorsun orada? diye sordu. Anne seni aryor. Gelin, onun sessizce avludan geip eve giriini, ahrn kapsndan izledi. O ne biim yryt? Sanki gizlice gelen kendisiymi gibi! Dudak bkt. Bu eve gelin geldiinden beri

durmadan unu yap, bunu yap diye Wurz emrederdi ona. imdi ise kayglar iinde kvran huzur veriyordu geline.

2
Her ne kadar Belloni'nin dosyas onun lm ile Westhofen kampnda kapand ise de, dier blmleri ilgilendirdiinden baz dosyalar kapanmamt. Bu dosyalar, allagol-dii gibi raflarda ryen cinsten deildi. ryecek biri varsa, o Belloni'nin cesedi idi, dosyalarsa tazeliklerini koruyacakt. Kimdi arkasndaki? Kimdi onunla konuan? Kontto yaad saptanan dostlar kimlerdi? Artistlerin loknllorlnde birka konumaya kulak verdikten sonra, aramba gocosi Bayan Marelli ad zerinde duruldu. Bu gece daha sona ermemiti. Belediye Bakan Wurz st sama taburesi zorin-de otururken onlar Bayan Marelli'nin evinin merdivenlerini ktlar. Kadn yatanda yatmyordu, lamba nda bir ce212/yedinci afak kete payet ilemekte idi. Bir kadn ceketi idi bu, aramba akam Schumann tiyatrosunda sahneye km ve perembe sabahki trenle de turneye gidecekti. Kapy ap da polis tarafndan sorguya ekilmek zere karakola arlnca, sanatnn ceketini yetitirmek zorunda olduunu syledi. Sorguya ekilmeyi nemsememiti. Ka kez karakola arp, salmlard onu. Ayrca SS ve SA'dan korkmayan, vicdan temiz ender kiilerin arasndayd. Belki de yllardan beri eitli kostmlerle ura sonu kolay kiilik deitirme niteliine de sahip oluundan, bu tr alp gtrlmeleri nemsemezdi. Kese kdna, kalan payetleri koydu, sonra ilemesi bitmemi ceketin zerine ilitirdi, bir de yarm brak nedenini belirten pusulay zerine ineledi ve hepsini paketledikten sonra sokak kapsnn tokmana ast. Ondan sonra da ok sakin, polislerin arkasndan merdivenleri indi. Neden arldn bile sormamt ve birden bir hastanede kendini bulunca, hayret etmekten kendini alamad. Komiserlerden biri, Bu adam tanyor musunuz? diye sordu. Cesedin zerindeki rty kaldrmt. Belloni'nin dzgn, hatta gzel denebilecek yz pek hafif deimiti. Ko-: miserler kadnn birden gz yalar iinde haykrarak lnn zerine kapanmasn beklemekteydiler. Nedense bu tr davranlara hayatta kalanlar zorunlu sanrlar kendilerini. Ama kadn sadece yazk olmu gibilerden, Ay! dedi. Demek ki onu tandnz? diye sordu komiser. Tabi tandm, dedi kadn. Kk Belloni. Bu adamla son olarak ne zaman karlatnz? Dn, hayr, nceki gn leden nce. Sabahn o kadar erken saatnda geldii iin atm kaldm hatta. Ceketinin baz yerlerini dikmemi istedi. Buradan geiyormu, bir yere gidiyormu... .stemeyerek Belloni'nin ceketine baknd etrafta. Komiserler dikkatle kadn izlemekteydiler. Her ikisi de kadnn gerei syledii kansnda olduklarndan, birbirlerine hafife balarn eerek, iaret ettiler. Kadnn konumasn beklediklerinden, ikisi de susuyordu. yedinci afak/213 Provada m kazaya uram? Burada prova m yapacaklard? Anlayamadm. le treni ile Kln'e gideceklerdi. Komiserler susmaktayd. Bayan Marelli, Kln'de bir anlamas olduunu syledi bana. diye srdrd. Hatta ona, sevgili km, eskisi gibi formda msn, diye sordum. Nasl olmu kaza?

Komiser, Bayan Marelli, diye birden bard. Bayan Marelli irkilerek bakt ona, ama baknda korku yoktu. Bayan Marelli, dedi bu kez olaan bir sesle. Belloni kendi mesleinde kazaya uramad, kaarken vuruldu. Kaarken mi? Nerden kayordu ki? Westhofen kampndan, Bayan Marelli. Ne zaman? Nasl? Onu, iki yl nce tutuklayp bir kampa atmlard, ama oradan oktan serbest braklmtr... Hep o kampta idi ve oradan kamt, Bayan Marelli. Yani siz bunu bilmiyor muydunuz? Komiserler, kadnn, Hayr, diye cevap veriinden olup bitenlerden habersiz olduunu artk kesinlikle anlamlard. Evet, kaarken - dn sizi kandrm. Ah fakirim, dedi kadn. Fakir miydi? Bu kez Bayan Marelli, Yoksa varlkl myd? diye sordu. Gevezeliin sras deil, dedi komiser. Kadn alnn krtrm, dnyordu. Oturun uraya, bekleyin bir dakika, imdi size kahve getirtiriz, iyi gelir. Gerekmez, dedi kadn sakin bir sesle. Evime gittiimde ierim kahvemi. Belloni'nin ziyareti hakknda bize ayrntl aklamada bulunsanz, Bayan Marelli, dedi komiser. Ne zaman goldl, sizden istedii neydi? Size ne dediyse, kelimesi kellmoslno hatrlamaya aln. Yalnz bir dakika, Belloni ld ama bu sizi ok ar sulamaya da gtrebilir. Kadn, Evldm, diye sze balad. Sizler galiba benim yam pek kestiremediniz. Ben altm be yandaym ve salarm da boyal. Yaantm boyunca ok ar altm. ounlukla bizim meslek hakknda herkes bir eyler syler 214/yedinci afak ama ar meslektir. ok altm ve almaktaym da. Yani beni neyle korkutmak istiyorsunuz? Komiser kadnn gzlerinin iine bakarak, Tutuklanmayla, cezaeviyle, dedi. Kamasna yardmc olduunuz o arkadanzn krd cevizlerden haberiniz var myd? Kendi boynunu kendisi krmasa idi... belki de... aretparman ileri uzatarak tabanca iareti yapmt komiser. Bayan Marelli rperdi. Ama ok gemeden bu rperiinin nedeni anlald. Belloni'nin yatt yere yaklat, lnn yzn rtt. Byle bir hareketi ilk yapmad grlyordu. Birden dizleri gever gibi oldu, hemen oturdu ve sakin bir sesle, Bana bir kahve syler misiniz ltfen? .dedi. Komiserler telalanmlard. Onlarca her geen dakikann nemi olduundan, kadn soru yamuruna tuttular. Tam kata geldi? zerinde ne vard? Neden gelmiti? Ne istiyordu? Ne demiti? Neyle dedi sizden aldklarn? Verdii para hl zerinizde mi? Evet, ald para yanndaki antasndayd. Kt paraya baktlar, defterlerine bir eyler not ettiler. Acaba sizden ayrldktan sonra baka alveri yapm mdr? Sanmam, dedi Bayan Marelli. Baka birine borcu varm, o paray d.a bana brakmt. ' Paray o kiiye vermediniz ya? , Bayan Marelli, Bir lnn paras zerine oturacak deilim ya? diye terslendi.

Gelip sizden aldlar m? Bayan Marelli, Aldlar m? diye yksek sesle dnrken gereinden fazla konumu olduunu hissetti birden. Komiserler baktlar. Teekkr ederiz Bayan Marelli, dedi komiser. imdi otomobil ile sizi evinize gtreceiz. O ara bizler de biraz evin iinde saa sola bakarz. Bayan Marelli'nin evinde Georg'un srtndaki kazan bulunduu haberi Westhofen'e vardnda, Overkamp slk yedinci afak/215 m alsn, ark m sylesin, bilemiyordu. Bu Georg'un gemici ile dei toku yapt kadife cekete karlk ald kazak olacakt. Ah o tarm okulu rencisinin yanl ifadesi olma-, sayd, Georg Heisler oktan enselenmiti. Neydi o sersem ocuun derdi, ne diye kendi ceketi iin, benim deil demiti? nsan kendi mal olan ceketi hi tanmaz m? Bir tatszlk vard bu iin iinde. Demek Heisler kendi yaad kente gitmiti gene de! imdi sorun, acaba hl kentte miydi? Yoksa uzaklam myd? Arama ekipleri sklatrld. Kentten kan tm yollar, istasyonlar, kavaklar, kprler, vapurlar sk gzetim altna alnd. Sanki sava kmasna, emniyet gleri noktalar tutmutu. Duvarlara yaptrlan ilnlarda kaaklar yakalayanlara be bin Mark dl vaat ediliyordu. O gece Georg'un aklndan geirdii gibi, kendi vatan saylan bu kent, yaants boyunca iliki kurduu insanlary-le, akrabalaryle, sevgilileriyle, retmeni, ustas ve dostla-ryle canl bir tuzak olmutu ve tehlike polisin abasyle giderek de artmaktayd. Bu aac Georg iin ayrdlar, dedi Fahrenberg. Aacn zerindeki yatay tahtay dierlerine oranla biraz daha aaya akmlard. Eilmesi gerekecekti Georg'un. Fahrenberg, sava sralarnda ok genken bir kadnla acele evlendirilmiti. Kendinden yal kars, yetikin iki kz ile Mark alanndaki eve annesi ve babasnn yanna yerlemiti. Evin alt katnda idi tesisat dkknlar. Tesisat olan aabeyi savata lmt. Fahrenberg aslnda hukuk renimi grmek istiyordu. Ama sava yllar, huzursuz gnler, sokaklarda Yahudi dvmeler, ona, niversiteye gitmekten daha ekici gelmi, uraya buraya boru demekte babasma yardm yelemiti. Mahallesinde serseri olarak bilinen Fahrenberg, yann dolmas zerine hemen asker olup savaa katld. Omuzunda apoletler, gsnde kahramanlk nianlar le eve zinli dndnde, hakknda kt konuanlara meydan okurcasna te216/yedinci afak peden bakma zevkini tatt. Ve ite o zaman ilk kez gl' olmann deerini anlamt. Son geceyi uykusuz geiren Fahrenberg'in gzleri yanyordu. Ama kazan bulunuu, bu uykusuz' gecelerdeki dualarnn kabul olduunun iareti deil miydi? Hrsla, yakalan-mal Georg Heisler, diye sylendi. Kim bilir kanc kez yineliyordu bunu. Elinden tm glerinin alnmasyd byk korkusu. Her eyden nce karnm iyice doyurmalym, yoksa yz metre bie yryecek gc bulamam, diye dnyordu Georg. Bulunduu yerden birka dakika tede bir durak yeri vard, orada da sandvi alabilecei bir otomat. Birden yreine bir ey saplanr gibi oldu. Sanki bir bakt. nce decek sand, gzleri kararmt. Kampta da birka kez byle olmutu. Kurtulu gibi gelmiti o zaman bu sanclar, ama birden geldii gibi geivermiti de. Sanc imdi gelince sinirlendi. Byle dnmemiti sonunu. Kar koyacak, onu ldrmek isteyenlere avaz kt

kadar baracak, ortal ayaa kaldracakt. Neye yarayacak ki? Gemiti, ayaa kalkt. Burumu pardessn silkeledi. Btn kentte aranmadk delik brakmazlarken u itin arkasnda lsn bulsalard biraz tuhaf olmayacak myd? Ne kadar i acyd kentin bu saatta grn. Sessiz ve temiz. Sisin arasndan syrld, en tatl soluk renklerle kendini ssledi. Kaldrmlar bile sabahn tazelii iindeydi. Sonucu ne olursa olsun, iyi etmiti de kamptan kamt. Bu sabah yaamaya deerdi. Belki Wallau lkeyi terk etmitir. Belloni muhakkak snr amtr. Hele onun dost evresi yardmn esirgememitir. Peki ben neden aradm bulamadm? Neyi yanl yaptm? Caddeler henz bombotu. Tiyatronun arkasndaki alanda hayat balamt. Georg kahve ve orba kokan kafeden ieri girdi ve vitrinin arkasnda tabak tabak yemekleri grnce. ylesine alk duydu, yle susad ki, btn korkularn bir yana brakt. Belloni'nin parasnn bir Markn kasadaki kza bozdurdu, fincana kahvesinin dolmasn bekledi. yedinci afak/217 Kafenin ii olduka kalabalkt. ki delikanl yiyeceklerini tepsiye doldurmular, karlkl bir masaya oturmulard. Bir yandan yiyorlar, bir yandan da konuuyorlard. Biri birdenbire sustu. Gzleri bir yere taklmt. Arkada onun nereye baktn merak etti ve ban evirip ayn yere dikti gzlerini. Bu ara Georg karnn doyurmutu. karken sana soluna bakmad. Oysa onu grnce dehetle bakakalan delikanlnn kolunu syrrcasna yanndan gemiti. Onu tanr miydin? diye sordu biri. Ama Fritz, dedi Georg'u ilk gren. Onu sen de tanrsn. Bir zamanlar tanmtn. Fritz ona bakyordu. Bu Georg olacak. Evet, Georg Heisler, kamptan kaanlardan biri. teki pis pis glerek arkadana bakt ve, Hay Allah,-isteseydin iyi bir para kazanabilirdin. Ben mi kazanabilirdim, yoksa sen mi? Birden dehetle birbirlerine bakakaldlar. Bu insan st bir bakt. ok akll hayvanlarda rastlanan bir bak. Ksa bir sre sonra ilkinin gzlerinde bir parlt belirdi ve ayn anda, Hayr, dedi. Ne sen, ne ben byle bir ey yapabiliriz. Dosta konuarak kafeden darya ktlar.

3
Elli, serbest brakldndan bu yana srekli olarak gece ve gndz gzetilmekteydi. Kocas hl bu kentte se, ona geleceini beklediklerinden tuzaklarn kurmulard. Evinin kaps btn gece boyunca gzlendi. Geen gece bile sinemann iinde hep gz hapsinde tutulmutu. Elli'nin gzel ba evresinde kurulan tuzak, bundan daha salam olamazd. Ama en salam tuzan alarnda dellklor vardr, denir bir atasznde. Sinemada ara verildiinde yannda oturan 218/yedinci afak genle konutuu, sinemaya giderken ve sinemada pek ok tanda rastlad, sonunda bir gen tarafndan evine kadar getirildii saptanmt. Sonunda evine kadar yan yana yrr, d erkein, ev sahibesinin olu olduu anlalmt.

Marnet'ler, o sabah Franz'n pazar yerine elmalar tamay teklif etmesine amadlar deil. Bu son zamanlardaki davranlarna oranla, byk bir aama saylrd. Elmalarn arabaya yklenmesine, pazar yerinde indirilmesine bile Franz'n yardm etmesi, hayretle birbirlerine bakmalarna yol at. Daha gne domadan onlarla engebeli yollara koyulmadan, Anna, Acele etme, kahveni imene vakit var, demiti. O gece istiflenmi elmalarn bulunduu odasnda Franz, btn gece, Georg'un yerinde olsaydm, kime ba vururdum, diye dnmt. Polis nasl dosyalar kartrp Georg'un urama olasl zerinde durup, tuzann alarn sktrmakta ise, Franz da kendi dncesine gre bir a kurmu, dndke anlarndaki kiiler biimlere girmi, Georg'un kimlerle dostluk kurmu olduunu anmsam ve an evresi iyiden iyiye daralmt. Bu kiilerden bazlarnn adlar dosyalarda olamazd. Bunlar bulup kartmak iin ayr tr bilgi gerekliydi. ounun kimlii hakknda polisin bilgisi vard tabi. Sakn Georg bo bulunup Brand' aramaya gitmesin, diye dnd Franz. Schumacher'i de aramamal! Schumacher onu ele bile verir! Peki kime gidebilir? Elli ile aralar aldnda parkta bir bankta yakalad iman kasiyer kza m? Arada srada urad retmeni Stegreif'a m? Okul ve futbol takm arkada kk Rder'e mi? Kendi erkek karde*1 lerine mi? Gvenilmez genlerdir onlar, ayrca izlenilmekte-lerdir. iman Auguste arabadan elmalarn indirilmesinde Franz'a yardm etti. Bayan Marnet elma sandklarn dzenli dizdi, mterinin satn almadan nce tatmas iin birka el-ma dilimleyip sandn zerine sralad. Elli gerekten gelecekse, imdi gelmeli, diye dnd Franz. Kalabaln arasndan bazlarn ona benzetiyordu. Ve yedinci afak/219 sonunda onun kk yzn grr gibi oldu. Yorgunluktan rengi umu, yzn. Tepeleme dolu sepetlerin arkasnda bu yz yok oldu. Acaba benzettim mi diye endielenirken. Elli' nin kendilerine doru yaklatn grd.Franz' sadece hafife kalarn kaldrarak selmlad. Franz, elinde olmadan, nerilerime nasl da uyum gsteriyor diye hayret etti. Elma satn alacakm gibi davranyordu. Franz'a arkasn dnmt. Tadna bakmak iin dilinmi elmalardan yedi. Elli bu bulumaya itenlikle katldndan, roln pek de gzel oynamaktayd. Srekli olarak gzetilmekte olduunun bilincindeydi de. Elli'nin grdn sandklar bykl gencin yerini iman bir kadn almt. D grnnden hasta bakc olduu sanlan kadn tek bana gzetlemiyordu Elli'yi. Bykl -gen arka planda nbeti almt. u anda bir pastanede oturmaktayd. Elli gzetilmekte olduunu kesin olarak bilmek iin sabah evinden knca arkasna bakmt. Byle sk skya gzetim altnda tutulduuna, babas veya Franz gibi yzde yz emin deildi. Sevindirici olan, henz Franz'n varlndan gzetle-yicilerin habersiz olduu idi. Elli, Franz ile hi konumad. Franz yalnz Bayan Marnet'e, ten knca ben buraya urar, sepeti Bayann evine brakrm, demiti. Gnde iki kez bir kadn iin kente indiinden kukulanan Auguste bile bu kadnn Elli olabileceini dnememiti. Yalnz Elli uzaklatktan sonra Auguste arkasndan dudan bkerek bakm ve, Hafta aras bu kadar zenli giyindiine gre, Pazar gnleri kimbilir neler giyiyordur. dedi. Ama o kadar stku ki, fazla kumaa ihtiyac olmuyordur. Herkesin de Sophie Marnet gibi kalalar olmaz ya... diyerek Franz duygularn gizlemeye alt. Georg, tiyatronun nndeki durakta 23 numaral tramvay bekledi. Bir an nce kentten kmalyd. Kendini gvenli hissettii Belloni'nin paltosu iinde atee dm gibiydi artk.

karsa myd? uradaki bankn altna m sktrsayd? Escherheim'dan iki saat uzaklkta bir ky olacakt, Bir za220/yedinci afak manlar depoya kadar gider, oradan Escherheim yoluna sapardk. Neydi o kyn ad? Sava zaman smestr tatilimi geirdiim bir aile olacak orada, sonra da onlar ziyarete gitmitim. Neydi onlarn ad? Hay Allah, neydi kyn ad? O ailenin ad neydi peki? Ben de her eyi unutmuum! Ad aklma gelmeyen o kye gitmeliyim. Orada soluk alp dinleneceim. O tandm aile yaldr, hi bir eyden haberleri yoktur. Neydi o yal ailenin ad? Dinlenmem gerek benim. Hay Allah, gelmiyor adlar aklma. Tramvaya bindi. Ama depoya kadar gitmeyecekti. Son istasyonlar srekli gz altndadr. Unutulmu olan bir gazeteye uzand, arkasnda yzn rtmek iin at. Gzleri satrlara, resimlere takld. Elektrik cereyan verilmi dikenli tel rgler, makineli tfekli nbetiler, hi bir ey darda olup bitenleri Westhofen kampna szdrmaya engel olamazd. Westhofen kampna atlm olan kiiler, uzaklarda olup bitenleri alglarlar Doa kural veya kendine zg bir kan dolam bu garip kiilerin d lkelerdeki odak noktalar ile balantlarna etkendir. Bu, nedenle Georg, kandan sonraki drdnc sabah eline ald bu gazetede, spanya'daki i sava ve Japon ordularnn in'e girii hakkndaki yazlar hemen bulup okudu. Okuduu haberlere fazla amadan, 'demek durum byle' dedi iinden. Her zaman yreini azna getiren bu haberlerin rerinde fazla durmad bu kez. Onun iin soluk ald an nemliydi artk. Gazetenin sayfasn evirince, yanyana baslm resme gz takld. Bu resimlerin sahibi yreini burkacak kadar yaknd ona. Hemen baka tarafa bakt, ama resim srekli olarak gznn nndeydi. Fllgrabe, Adlinger ve kendisi. Gazeteyi acele katlad, iyice kltt ve cebine soktu, sana soluna bakt. Yannda durduunu o fark ettii yal bir adam ona bakyordu, hem de dikkatle. Georg birden tramvaydan atlad. Binmeyeceim tramvaya, dedi kendi kendine. Orada kstrlm gibisin. Yryerek gitmeliyim. Birden gene kalbinde bir skma duydu. abuk geti bu kez. Nedense hi korkuyedinci afak / 221 suz, hi umutsuz yryordu. Ne oluyordu kafasnn iinde? O kyn adn hatrlamazsam mahvoldum demektir. Belki de kyn ad aklma gelirse gerekten mahvolurum. O kyn ad polislerin aklna belki de benden nce gelmitir ve orasn sarmlardr bile! Mzenin nnden geip- Eschenheimer kulesine varnca, kardan karya geti. Birden admlarn sklatrmt. zlendiini sanmt nedense. Tek bir dnce kaplamt belleini; peimdeler! Ne garip, korkmuyordu. Tersine, rahatlamt. Dmann eli her an deebilirdi ensesine. Ensesinin derisi onu izleyen gzleri gryor gibiydi. Birka adm kotu, sonra birden durdu, arkasn dnmemek iin kendini zorlad. O ne? Kule nndeki durakta bekleen kalabaln arasndan bir erkek syrld, Georg'a yaklayordu. Yz yze gelince birbirlerine srtarak baktlar, el sktlar. Bu adam Fllgrabe idi, yedi kaan beincisi. Vitrin bebei gibi tepeden trnaa k giyinmiti. Bununla kyaslanmayacak kadar klstr bir palto idi Belloni'ninki. Peki Fllgrabe kente gitmem diye ant imemi miydi? Allah bilirdi gene de neden geldiini... Zaten her zaman kaamak yapacak bir kapy aralk brakanlardand o. Yz yze duruyorlard. Bir sre sonra Georg, Parka girelim, dedi.

Yeilliklerin arasndaki banka oturdular. Gne vurdu zerlerine. Fllgrabe ayakkabsnn ucu ile yerdeki akllar iteledi. Ayakkablar da giysileri kadar sekindi. Bu kadar ksa bir sre iinde btn bunlar nerden buldu acaba? Fllgrabe, imdi nereye gidecektim, biliyor musunuz? diye sordu. Nereye? Mainz Caddesine. Neden? diye sordu Georg. Bu ara Fllgrabe'nln paltosuna dememek iin, Belloni'nin paltosunu ekip, yice sarlmt. Mainz Caddesinde neyin olduunu unuttun mu? Georg yorgun bir sesle, Orada ne olaoak kl, diye sordu. Gestapo, diye karlk verdi Fllgrabe. Georg sustu. 222/yedinci afak Bu garip istein nedenini aklamasn bekliyordu. Fllgrabe anlatmaya balad : Georg, Westhofen'de olup bitenlerden senin haberin var m? Hepsini enselediklerini biliyor muydun? Bir sen, bir ben, bir de Adlinger'i yakalayamadlar. Georg bir sre nne baktktan sonra, Bileceim de ne olacak? Bankn zerinde biraz daha teye kayd. Sen gazete okumamsn, dedi Fllgrabe. Okudum, ite, diyerek cebindeki gazeteyi iaret etti Georg. yi ya, kimi aradklarn da grmsndr. Grdm, seni, beni, bir de bykbabay. Ama o kalp sektesinden lm, bir ukurun iine oktan yuvarlanmtr. Fazla yaayacaa benzemiyordu. Demek ki geriye bir sen bir de ben kaldk. Fllgrabe ban edi, alnn Georg'un omzuna dokundurdu. Aranacak baka biri olsayd, onun da adn verirlerdi, hayr, hayr, tekileri yakaladlar. Wallau'yu, Pelzer'i, sonra., neydi ad? Tamam Belloni'yi de. Beutler'in feryadn ben zaten bata duymutum, en nce onun hakkndan geldiler. Ben de duymutum, diyecekken vazgeti Georg. Fll-grabe'nin dedikleri doruydu, insann iini burkucak kadar gerekti. Hayr, diye birden bard Georg. Sus, dedi Fllgrabe. Hayr, dediklerin doru deil, diye direndi Georg. Onlar Wallau'yu yakalayamazlar. O yle kolay enselenecek insan deildir. Fllgrabe gld, yleyse kampta ne ii vard? Ah sevgili dostum, bizler birer lgnz ve iimizde en lgnmz da Wallau idi, dedikten sonra, ayr bir tonda, Bu i burada biter, diye ekledi. Hangi i? lgnlklarmz. Ben kendi hesabma konuuyorum. Gidip teslim olacam. Teslim mi olacaksn? Georg dehet iinde kalmt. Teslim olacam, diye yineledi Fllgrabe. Mainz cadyedinci afak / 223 desine gideceim. Vazgetim, vazgetiimi de kabul ediyorum. Glgemden korkarak yaayamam. Be dakika bile dayanacak gcm kalmad. Sen de dayanamayacaksn Georg. Seni de yakalayacaklar. Bca kamazsn onlarla. ok sakin konuuyordu, giderek de sakinlemekteydi. Ne kadar tekdzeydi sesinin tonu. Tek kar yol bu Georg, diye srdr-

d. Snr aman olanak d. Btn dnya sana kar. kimizin hl serbest dolamas bile bir mucize. Bu mucizeye biz kendiliimizden son verelim. Onlar bizi kstrmadan, onlara bu onuru vermeden. Fahrenberg'in yakaladklarna neler yaptn dnmyor musun? Zillich'i hatrlasana! Bunsen'i hatrlasana! Georg dehet iinde kalmt. Bu duygusunu bastracak gc bulamad kendinde, deta btn kaslar uyumutu. Fllgrabe sinekkayd tra olmutu, salarn taramt, berber kokuyordu. Bu adam gerekten Fllgrabe miydi? Unutmamsndr, diye o uyuturucu sesiyle srdrd. Kaacak diye ihbar edilen Krber'e neler yaptn da unutmamsndr. Oysa adamca'in kamaya filan niyeti bile yokmu. Bizse katk da. Georg titremeye balad. Fllgrabe bir sre onun titremesini izledi ve, Bana inan Georg, dedi. imdi oraya gidiyorum. Gideceim. En dorusu bu. Sen de benimle geleceksin. Dedim ya, sana rastladmda oraya gitmek zereydim. Bu ara seni grmem Allahn isi., muhakkak. ki kez ban sallad ve, Muhakkak, diye yineledi. Georg birden dikleti ve, Sen akln karmsn, dedi. Hangimiz akimi karm, hangimiz karmam, gmen iz, diye karlk verdi Fllgrabe. Sesinde hrnlk nn/inln niyordu. Oysa kampn iinde gvenilir, sakin, eorlnknnl hlr arkada olarak tannmt. Sesini ykselttiini duyun olma mt. Arta kalan akln bana topla kardeim, dly nrar etti Fllgrabe. yle bir evrene bak. Sandndan ok daha ksa bir sre iinde perian olacaksn, mahvolacaksn. Benimle gelmezsen, felket olur halin, inan bana,gel benimle. Sen akln karmsn, diye yineledi Georg. Ayan224/yedinci afak la tp tp teslim olmaya gittiinde, katla katla glp seninle alay edecekler. Tabi alay edecekler, ne sanyordun? Varsn alay etsinler. Beynime kurun skacaklarna, alay etsinler. Vz gelir. Ben yaamak istiyorum. Syle, baka bir yol biliyor musun? Bugn atlatsan, yarn atlatamazsn. Kimse de bizler iin kellesini koltuunun altna almaz kardeim. Biz ierdeyken bu evren azck deimi. Dedim ya, kimse kellesini bizler in koltuunun altna almaz. Gel, haydi sen gel benimle. Bu yaplabilecek en, ama en akllca i. Tek kurtulu aremiz. Gel, Georg. Georg gene : Sen akln karmsn. Bankn zerinde ikisi yalnz oturmaktaydlar. imdi kenara dadya benzeyen bir kadn iliti. Bir eliyle de nndeki ocuk arabasn sallyordu. i danteil yastklarla dolu kocaman bir ocuk arabasyd bu. Btn bu gsterili te berinin arasnda minicik bir bebek uyumaktayd. Dad, bebein yz glgeye gelir biimde arabay yerletirdikten sonra, antasndan el iini kard. O ara bankta oturan bu iki erkee ksaca bakt. Ne yal, ne gen, ne gzel, ne de irkindi bu kadn. Fllgrabe hafife glmseyerek karlk verdi. Kadn bunun ok zorlama bir glmseme olup olmadn anlad m bilinmez. Fllgrabe, Gel, diyerek Georg'un kolundan ekti, ama Georg yerinden kalkmad, direndi. Fllgrabe ona doru eildi ve alak sesle, t dinlemeyene, yardm da edilmez, dedi. Hoa kal Georg! Dur bir dakika, dedi Georg. Fllgrabe btn iyiriiyeti ile gene banka, arkadann yanna oturdu. Yapma byle bir ey, delilik, dedi Georg. nsan kendi aya ile kendisi iin kurulan tuzaa der mi? Ama sen yenilgiyi kabul ediyorsun. Ayrca gvenme onlara. Bugne dek bize hi acdlar m? Aklnca byk bir jest yapmak niyetin-desin, ama onlar jestten mestten anlamazlar. Yapma Fllgrabe, yapma!

Fllgrabe Georg'a iyice sokulmutu. ok deiik, ok zgn bir sesle : Sevgili kardeim, gel benimle, gel Georg! Sen her zayedinci afak/225 man akll bir insandn. Ne olursun gel benimle. Ayrca oraya tek bana gitmek de istemiyorum, ok zor ey bu. Georg, aznn iine bakyordu. Seyrek dilerin arasndan dklen kelimeleri gryordu deta. Seyrek olduklarndan ne kadar iri grnyordu diler! Bir kuru kafann dileri gibi. Senin de hesabn tamam, dedi Georg iinden. Akln karmsn arkada. Fllgrabe'nn artk ekip gitmesini, onu tek bana, yalnz brakmasn arzuluyordu. Anlalan Fllgrabe de iinden Georg'un yanndan ayrlp, tek bana kalmann zlemini ekmi olacak ki, gerei o an grm gibi yerinden kalkt, hayretle Georg'un yzne bir kez daha bakt ve acele admlarla oradan uzaklat. ylesine birdenbire yok olmutu ki, Georg bu kariamay acaba dmde mi grdm, diye sormaktan alamad kendini. Ve ikinci aknl, her yann nne geilmez bir korkunun sarmas oldu. Kamptan kat ilk dakikalarda allara tutunmu, nbetilerin silh seslerini dinlerken de ayn soluk kesici korkuya kaplmt. Bandaki salar bir anda ak pak eden korkun bir duygu. O srada canavar ddkleri terken zerinde tutuklu giysileri vard. imdiyse daha da beterdi durumu.. lm yanbana sokulmutu. Ensesinde deil, her yanndayd. Kaamazd. Gzle grnebilecek kadar gerekten duyuyordu lm korkusunu. u ieklerin arasndan, u ocuk arabasnn yan bandan ban uzatacakm gibi. Kriz geldii gibi birdenbire yok oldu. Georg alnndaki teri sildi. Atlatmt. Ne garip bir krizdi bu, fiziksel bir ac ekmiti. Ne oldu birden bana? Bana canm skacak bir ey mi sylediler? Wallau, seni yakaladklar gor-ek mi? imdi neler yapyorlar sana Wallau? Sakin ol Georg. Baka yerde sanki bizlere defler ml verecekler? Elinde olsayd da spanya'ya gidebllsoydn. omdu sana beklediin deeri mi vereceklerdi? yi ama Wallau, bon u anda spanya'da deilim, hatta Westhofen kampnda bile deilim. ok yalnzm Wallau. Hi bu kadar yalnz kalmamtm. Sakin ol Georg. Senin ok dostlarn vardr. Belki u an 226/yedinci afak uraya buraya dalmlardr, ama rarar yok. lsyle, di-risiyle senin pek ok dostun olmal Georg. iek tarhnn arkasnda, yeil imenlerin, kahverengi ve soluk yeil fundalarn arkasnda, bir ocuk bahesinde, belki de bu bahe iinde belli belirsiz bir salncak gidip geliyor, gidip geliyordu. Georg, dncelerimi yeni batan sralamal-ym, diye dnd. Her eyden nce kentten kacam. Yoksa kmasam m? kmamn ne yarar olabilir? O kyn ad? Buldum, Botzenbach idi. Peki oradakilerin ad, tamam, onu da buldum : Schmitthammer! Emin misin? Yo, emin deilim. Diyelim ki, buldum onlar, peki sonras? Nasl devam edeceim? Bilen birinin yardm olmadan snr geemem ki! Yz kez yakalarlar beni. Param da suyunu ekti. imdiye kadar ansm vard, sadan soldan buldum. Byle srp gidemeyecei ak. Kentte tandklarm var. Evet, kz beni evine almad. Almazsa almasn, bence hi bir anlam yok! Annem var, kardelerim var, ama olanak d. Hepsi gzetleniyordur Beni kampta ziyarete gelen Elli? Hayr, hayr. Ald solua bile dikkat ediliyordur. Bir ara kampta beraber olduumuz Werner? O da gz altndadr. Dar kt vakit Werner'e yardm eden Rahip Seitz? Olmaz, onu bile izliyorlardr. Baka kim var arkadalardan? Tutuklanmadan, lme hkm giymeden nce yzde yr gvenebilecei ne kadar ok dostu vard oysa! rnein

Franz. Ama Franz buradan ok uzaklarda diye dnd. imdi onu dnmenin sras deil, zaman kayb. Hi deilse tam anlamyle gvenebilecei birini bilmek, g katyordu yreine. Evet, tam arad kiiydi Franz. Peki tekiler? Teker teker her birini belleinden geirdi. Kimi u ara iinin banda, kimi sofrada yemekte... ilerinden drdn ie yarar diye kafasnn iinde snflandrd. Evet, bu drdne de gvenebilir, geceyi yanlarnda geirebilirdi. Peki onlara nasl ulaacakt? Birden her bir drdnn evinin nnde nbetilerin durduunu grr gibi oldu. Hayr, onlara gidemem, biri araclk yapp onlarla haberlememi salamal. Bu yle biri olmal ki, ne polis kukulan-mal, ne de benimle bir ilikisi olmal, ama gene de benim yedinci afak/227 iin her fedakrl yapmal. Yeniden bu drdn kafasnn iinde elekten geirdi. Kendini bu kalabalk kentte ne de yalnz hissediyordu. Sanki o ana baba evld deildi, sanki kardeleri ile birlikte bymemi, baka ocuklarla hi oynamam, arkadalaryle birlikte savamamt. Gzlerinin nnden eit eit yzler gelip geiyordu. Anlarndan karp bulduu bu yal ve gen yzleri incelerken yorgunluunu fark etti. lesiye bitkindi. Ve birden ilerinden birinin yz belirginleti, bellei aydnland. illi bir yzd bu. Ne genti, ne de yal. Gerekten de Paul Rder ok ksa boylu olduundan, okul sralarnda bile olan ocuk grntsne sahip olamamt. On iki yalarndayken futbola birlikte balam-Icrd. Pek sk fk arkadatlar. Yllar geip de Georg ayr inanlara kendini kaptrana kadar. Evet, ayr arkadalar, ayr bir dzen, Georg'un hayat ynn izene kadar... Franz ile birlikte geen o yl iinde Paul Rder'i dndke Georg, -sululuk duygusu ile tedlrginlemiti. Rder'in anlayamayaca dncelere gnlden baland iin arada neden utandn aklayamamt Franz'a. ou zaman kafasnn iindekilerden arnmak, eski ocuk dncelerine sahip olmak ve Paul Rder dzeyinde biri olmak zlemini ekmiti. Anlarn kemeke yuma iinden dzgn bir iplik ekip kard Georg. Saat drtte Bockenheim'a gideceim. Rder' lere gideceim.

4
le vakti. Karayolunun bu yamacnda koyunlarn otlatan oban Ernst'in sknts pek yoktu. Buralarda koyunlar sereserpe otluyorlard. Marnet'lerle, Mangold'lam iftlikleri, karayolunun arkasna dyordu. Messer'lerln tarlalar yola kadar uzanrd. Tarlalar bir ucu da yukardakl ormanla snrlanmaktayd. Ormandan sonra, arka srtta da Minium'lorin arazileri varm. Messer'lerin mutfandan klan kokunu geliyordu. Eugenie kendi getirdi yemek cananm mi kapa kaldrd ve ikisi birden baktlar iine : oban Ernst le Euge228/yedinci afak nie. Kpek Nelli de kuyruunu sallayarak yanlarna sokuldu. oban, kpeine, Mercimek orbasnn lahana kokmas ne tuhaf deil mi? diye sorunca, Eugenie dnp ona bakt. Messer'lerin akrabas olan Eugenie, ayn zamanda evi ekip eviriyordu. Bizde hi bir ey atlmaz, dedi. O atlmayanlar Nelli iie bana m getirdin? Eugenie, Benimle aran amasan daha iyi olmaz m, Ernst? diye kt. Bizim evimizde iki trl yemek pier. Yedikten sonra kab mutfan penceresine brak. Dolgun kalalarn oynatarak uzaklat. Pek gen saylmazd ama uyumlu bir yry vard, Ernst'in duyduuna gre genliinde salar, bir kargann tyleri gibi simsiyah ve parlak-m. Keke Patron Messer zamannda Eugenie ile evlensey-mi. Messer'in kars lnce, akrabas olan Eugenie'yi yanna armt. Sylentilere gre Eugenie'nin bir Fransz'dan pi bir olu varm. imdi Kronberg'de okula

gidiyormu bu ocuk. Eugenie'yi evinden kovan annesi ile babas hayatta deillermi artk. lmler. Fransz'n btn bu olanlardan haberi bile yokmu. Ama artk kimse bu eski hikyeleri demiyor. Eugenie de buna alm anlalrn. Soluk yz h' gzel. gal edilen lkelerde olur byle evler. Ka yl geti zerinden? ihtiyar, iman Messer iin ihtiyarlnda Eugenie gibi birini yannda bilmek byk bir mutluluk. Daha dorusu hakketmedii bir mutluluk. oban Ernst, gerekten Messer'lerde sadece iki trl yemek mi piiyor, yoksa bana cevap vermek iin mi yle syledi, diye dnd. Franz, birden kendini ok yorgun hissetti. Gene de hi bir engel kmadan Elli ile bu akam babaa konuacandan emindi. Birka saat sonra Elli'yi greceini dnnce, y <ontsnn dlerinde tasarlad gibi olmasn diledi. Georg'a yardm salamak iin bulumayacann bilincindeydi Franz. Sanki bu elmalar Elli'ye tuzan alarndan syrlmak iin gtrmyordu da... Neler neler dlemiyordu ki: Bu iki sepet elma Elli ile birlikte geirecekleri ilk kn nevayedinci afak/229 lesi olacakt. Dledii yaantya kavuamayacak myd? Bir glge olarak m kalacakt hep? Herkese uygun grlen mutluluktan o da payn istiyordu. Yoksa ben sevdiim kadnla birlikte hayatm yaamay hakketmiyor muyum? Franz imdi karsna, gel ocakta elmalar kzartalm, diyecek. Kasmda kararlatrmlard evlenmeyi. Grieheim'daki evin iki odasn temizleyeceklerdi. Btn gn i banda terledikten sonra akamlar evde bekleyen bir kadna dnmek bakayd. Tertemiz, scack evine girince, gnn skntlarn zerinden at-verecekti. Elli'yle bayram gnleri Hitler'in bayran pencerelerine glerek asacaklard. Elli ile birlikte olduka birok eye katlanmak kolaylard. Pazarlar frna srdkleri kzartma, Noel aac, geceleri birbirine sokularak uyuma... Bir oullar olacakt. Sevineceklerdi. Artk bundan byle ocuu dnerek para biriktireceklerdi. Yeni cretlerden pek yaknc deildi. Ama gene de para ba hesaplama nerisini ynetime vermilerdi. Ne garip, yllar getike insann iindeki alev de snyor. Homurdanma, Franz, diyecekti Elli. Bamz belya girsin istemiyorum, hele bundan sonra. nk ikinci ocuklar dnyaya gelecekti. Bu ara Franz ustabala ykselecekti. Elli'nin babasndan evlenirken aldklar paray da deyebilecekti artk. Ah u Elli'nin gebe kalma korkusu olmasa. Kafa kafaya verip ocuk zamlarnn iyi taraflarn hesaplayacaklard. letmenin gemi gezintisine o yl katlmak istiyorlard. En byk ocua annesi bakacak, k de Elli'nin kz kardeine brakacaklard. Elli hl gzel, hl taze. Bu akam eve dndmde Elli benim iin gzel bir yemek hazrlam olsa, diye dnd. 3 numaral tramvayn sahanlnda gidiyordu Goorg. Acaba yryerek gitse miydim, diye dnd. Ama kentin d mahallesine kadar da bu gsz bacaklar ile nasl yrrd? Daha nelere gs gereceini bilemediinden kendini harcamann anlamszln biliyordu. En byk znts Wallau'nun sesini duyamamas idi. Durmadan belleini zorluyor, o sevdii scak sese kulak veriyordu.Bouna! Tram230 / yedinci afak vay hzla ilerliyordu. Georg, gpegdz kentin iinde dolaabilmesine amaktan kendini alamyordu. Yoksa bu kendisi deil miydi? Mutlaka izlenmekteydi. Yoksa Fllgrabe'ye nasl rastlayabilirdi? Fllgrabe'yi kse olarak dolatryorlard, kesindi bu. Fllgrabe'nin baklar, yalvarmalar, vermi olduu karar? Ancak akln karm biri byle davranabilirdi. Peki, neden beni orada enselemediler? ok basit. Nereye gideceimi merak ettiklerinden. Kiminle

balant kuracam saptayacaklar da ondan. Gene beni izleyen kim diye sana soluna baknmaya balad. u gzlkl, sakall m? retmen klkl herif mi? Yoksa u mavi tulumlu gen mi? Bir deste fidan kucanda tutan u ihtiyar m? Son saniyelerde kentin grlts mar mziine dnr gibi olmutu. ok abuk yaklamakta idi bu tempo. Btn evren sanki bu tempoya ayak uyduruyordu. Pencereler ardna kadar ald, avlulardan ocuklar caddeye kotular, bir anda caddenin iki yan insanlarla doldu ve vatman frene bast. Caddenin teki ucundan sevinli barmalar ykseliyordu. Bir hafta nce 66. Piyade Tmeni yeni klasna tanm ve arada bando mzka ile caddelerden geerek bunu kutlamaktayd. Davullar, kornalar, bando efinin elinde evirdii denek... Kucanda aa fidelerini tutan ihtiyar yerinde doruldu, marn temposu ile pos byklar inip kalkyordu. Gzleri ldayarak toplu halde yryen gen erlere bakt. Acaba bir olu mu vard aralarnda? Nedir bu kiilerin gzlerini yaartan? Nedir bu genlere uyup, marn .temposu ile yanlar sra yrten? Nedir bu sava kaybettiimiz' halde askerlerimizle gururlanmamz? Kzlarn krtmalar, kadnlarn duygulanmalar? Nedir bu? Ceplerindeki her bir kuru iin pazarlk yapan kadnlarmz, bu marn temposuna kendilerini kaptrdklarnda, savaa katlmalar iin seve seve oullarn vermeleri nedendir? Nasl olmaktadr? Georg, tramvayn durmasndan yararlanarak kalabaln arasna kart. Bockenheim'a kadar yrd. Paul, Brunnen soka 12'de otururdu. Onca yedii yumruk ve tekme kafayedinci afak/231 sndan silememiti bu adresi. Karsnn adn bile anmsyordu : Liesel, gen kzlk soyad Enders. Yolun sonunu, korkmadan, arkasna bakmadan emin admlarla almt. Sokaa sapmadan nceki ke banda bir dkknn nnde durdu ve vitrin camndan izlenip izlenmediini kollad. Birden karsndaki aynada kendini grd. Kim bu soluk yzl, yorgun bakl insan, diye bir an dnd. Hele srtndaki bej rengindeki yabanc bir pardes ile yadr-gamt kendini. Ya bandaki sert ftr apka? Rder'lere gitsem mi? diye sordu kendine. zlenmediimden nasl emin olabilirim? Paul Rder'in ba neden durup dururken benim yzmden belya girsin? Ben az nce bankta oturmu ne yapyordum?

5
nc katta Rder'in ad bir kk karton paras zerine zenle yazlp yaptrlmt. Georg, srtn duvara dayad ve gzlerini karta dikti. Sanki yaznn iinden masmavi gzleri ve illi surat ile Paul Rder ona bakyordu. Kollar ve bacaklar ksayd, ama iyi bir insand, iyi yrekliydi. Kk yazya bakyordu. Merdiveni karken kulana alnan grltlerin Rder'lerin dairesinden geldiini anlad. Bir oyuncan yere derken kard grlt ve bir ocuun, Kalkyor, binelim! diye barmas.. Bir yandan da diki makinesi sesi ve bunlara karan bir kadnn arks... Georg, bu arknn radyodan geldiini sand nce, ama arknn tiz yerindokl sos atlamasndan, Paul'un kars olduunu anlad. Bir zamanlar Liesel gen kzlnda, kilise korosunda ark sylerdi. Merdiven banda dururken o gnler gzlerinin nnde cani lanvermiti: Paul o yllarda Liesel'i gzne kestirdiinden, Georg'u da, vglerle szn ettii bu gen kz gmesi iin ka kez kiliseye srklemiti. Glmsedi. Franz'la arkadalk kurduktan ve yepyeni inanlara balandklan sonra uzaklamt. Franz'n yolunda gitmek demek.bu tr basit zevklerden uzaklamak, baka trl giyinmek,evinin duvar-

232/yedinci afak larna baka resimler asmak demekti. Paul'un hl bu tombul kz peinde komasna da bir anlam veremezdi Georg. Neydi evlendikten sonra uraya buraya koyduklar ssler? Nedendi koltuk kanape alabilmek iin bir yl para biriktirmek? Georg" un can sklyordu. ok genti o yllarda. Btn eski arkadalarndan koparmt kendini. Hakl olarak arkasndan gvenilmez diye sylenmekteydiler. Georg yeni yeni uyanan fikirlere drt elle sarlmak, bu yolda kendisinden bekleneni yapp bakalar tarafndan gvenilir kii olarak tannmak iin ok aba harcad. Georg ierden ve dardan gelen seslere kulak verirken, elini kapnn ziline gtrd. Westhofen'deyken bile yuvaya duyduu zlem bylesine gl olmamt. Elini geri ekti. Olup bitenlerden habersiz kiilerin dostluuna snmas acaba doru muydu? Kapnn ziline basmakla bu mutlu ailenin ocan datmaya hakk var myd? Ya onun yznden tutuklanrlarsa?.. Kamplarda srnmelerine, hatta lmlerine yol amak... Ne kadar aydnlkt kafasnn ii bunlar dnrken. Duygusall yorgunluu yzndendi anlalan. Ama hayr, izlendiinden kukusu yoktu. Hem de nice saattir adm adm izlenmekteydi. Omzunu silkti ve birka basamak indi. Ayn anda birinin merdivenleri ktn duydu. Georg yzn duvara evirdi, yanndan geene, yani Paul Rder'e yol verdi ve merdiven aralnn teki penceresine kadar inebildi. Ama Rder evine girmedi, durdu, kulak verdi ve birden gerisin geri merdivenleri indi, gene duraklad, tekrar yukar kt, derken trabzanlardan sarkt ve, Georg! diye seslendi. Georg karlk vermedi, basamak basamak iniyordu aaya. Ama Rder koarak arkasndan indi, onu kolundan tuttu. Sen Georg musun, yoksa deil misin? diye sordu. Sonra yksek sesle kahkaha atarak, Yoksa bize uradn da, dnyor muydun? Tanmadn m beni? Yahu dedim, bu bizim Georg olacak. Birden kst. Paul'un hatrn sormak iin yl beklemen mi gerekti? yl sonra aklna geldim demek? Neyse, gel yedinci afak / 233 bakalm imdi yukar. Georg hi konumad. Sessizce onun arkasndan merdivenleri kt. Byk pencerenin nne gelmilerdi. Rder, Georg'u tepeden trnaa inceledi. O ara neler dnd illi kk yznden belli deildi. Yalnz baklarna bir hzn kmt. Yzn ok renksiz, dedi. Yoksa sen Georg deil misin, he? Georg dama kurumu azn kprdatt, dudaklar oynad. Paul glerek, Yok canm, sensin, sen, diye srdrd. Georg da gld. Haydi gel, dedi Rder. Ama nasl tandm seni deil mi? Hem de merdivenin karanlnda, hayret! Uzun sreden beri hastaydm, dedi Georg. Elimdeki yara da gemedi. Parmaklarn m koptu? Kopmad bereket. Kaza nerede oldu? Bunca zamandr hep bu kentte miydin? Kassel'de ofrdm, dedi Georg. Bir tutukludan dinledii yky kendi bandan gemi gibi anlatt. Sen imdi Liesel'in yzn gr. Seninle karlanca ok aracak. Rder kapnn ziline bast. Ayn anda kapal kapnn arkasndaki sesler ykseldi, kaplar alp kapand, ocuk sesleri duyuldu ve, te buna ok atm, diyen Rder'in kars Liesel grnd.

Birka ift akn bakan mavi gz ve birka illi surat. Sonra bulutlar uutu, iekli elbiseler ve duvar kd deseni birbirine kart. Karanlk ve sessizlik... Georg'un yeni den duyduu ses Rder'inki idi. fkeyle, Kahve, bulak suyu deil, adamakll bir kahve, diye baryordu. Georg uzand koltuun zerinde doruldu. Yar baygnlktan glkle syrld. Rder'lerin mutfandayd. Merak edilecek bir ey olmadn, birka kez bana unllniu anlatt onlara. Liesel'in kahve tmesine gerek yoktu nacaklarn mutfak masasnn altna sarktt. Yaral elim muamba rtl masann zerine koydu. Daha da imanlamt Liesel. 234/yedinci afak Kahverengi, scak baKil gzleri bir an Georg'un zerine takld ve, En iyisi sen hemen azna bir eyler at, kahveyi sonra da ieriz, dedi. Hemen sofray hazrlamaya balad. Rder bu ara ocuunu masann etrafndaki sandalyelere oturttu. tenlikle, Sosisi sana dilim dilim keseyim mi Georg? diye sordu. Bizde her gn bir tek tencere kaynyor. Hardal ister miydin? Tuz? Kamn doyurdun mu, bir ey-ciin kalmaz, ne demiler? Can boazdan gelir. Birden Georg, Bugn gnlerden ne? diye sordu. R-derler buna ok gldler ve, Perembe, diye yantladlar. Georg, Ama bana ift sosis verdin Liesel, diye kar koymak istedi. Son derece tehlikeli olabilecek bu yuvada, ailedenmi gibi davranmak iin g harcyordu Georg. Salam eliyle yiyor, arada ya Liesel ya da Paul ile gz gre gelince, hafife glmsyorlard. Sevildiinden kukusu yoktu Georg'un. Birden merdivende ayak sesleri duyuldu. Paul, Neden kulak verdin? diye sordu. Ayak sesleri st katlara doru uzaklat. Masann zerine yaylm olan muambada yuvarlak bir soluk leke grd Georg, elindeki bira bardan mhrler gibi lekeye oturttu. Ondan cevap alamaynca, Paul, Kim gelirse, buyursun, dedi. Bir sre biralarndan itiler. Az sonra Paul, Sen hl annenle mi oturuyorsun? diye sordu. Zaman zaman. Ama karnla ayrldn, deil mi? Hangi karmdan? Bu soruyu duyan Rderler katla katla gldler, Georg omzunu silkti ve, Elli ile oktan ayrldk, diye karlk verdi. Sonra dalgnlndan kurtard kendini. evresine baknd ve ona hayretle bakan birka ift ocuk gzyle karlanca, Bu ara gryorum hi bo durmamsnz, dedi. Paul glerek, Alman halknn drt katna oalmasnn gerekli olduunu bilmiyor musun? diye sordu. Anlalan Fhrer'imizin konumalarn dinlemiyorsun. Yo, dinliyorum, dedi Georg. Ama Paul Rder'in bu ii tek bana yklenmesi gerek dediini duymadm. yedinci afak/235 Liesel, imdi ocuk sahibi olmak eskisi gibi zor deil, diye Icfa kart. Georg, Hi bir zaman zor deildi ki, dedi. Liesel, Neyse, yava yava kendine geldin, diye glerek ona bakt. Doru sylyorum, biz evde be kardetik, diye srdrd Georg. Ya siz? Liesel, Fritr, Ernest, ben ve Heini, drt kardetik.. diye karlk verdi. Ama kimse bizimle ilgilenmezdi ki... Oysa imdi yle mi ya?.. Paul gururla, Devletten Liesel'e tebrik kart gnderdiler. Tabi gnderdiler. dedi Liesel. Georg alayla: O halde bu byk baarn iin ben de

seni kutlarm. Liesel, Brak alay, Georg, diye srdrd. ocuk sahibi olmann krl ynleri var artk. Baz vergilerden kurtulduk, tepeleme ocuk bezi de gndermilerdi. Sonra bedava gezi hakkn kazandk. Nereye gittiniz? Thringen'e, oradan Wartburg'a gittik, Venus dan grdk. Asl sen o ara Paul' grecektin. Balayna km yeni damat gibiydi. nan bana Georg, byle eyler hi yoktu eskiden. Georg, Yoktu, derken, iinden de, byle hokkabazlklar yoktu, diyordu Peki sen Paul, sen yaantndan memnun musun? Bir ikyetim yok. Ayda iki yz on Mark geiyor ollme. Savatan sonra aldmdan on be fazlas. Onu da ki ay vermilerdi, imdiki yle deil, srekli. Ama gene de iinizde garip bir duygu yok mu? Nasl? Alman halknn oalmas iin sizlere dllor veriyorlar, ama bunlar yetiince savata kullanacaklar. Byle konuma, Georg, dedi Paul. Savan nne kimse geemez. Gryorum, hl eski kafadasn. Kocaman ko236/yedinci afak caman laflar etmesini pek severdin. Hey Liesel, bu seferki kahven pek gzel olmu. Galiba doru drst kahve iebil-memiz iin Georg'un bize gelip baylmas gerekiyormu. Georg, Gerekten de yldan beri bu yana itiim en gzel kahve, diyerek onu dorulad. Bir yandan da kp gitmeliyim buradan, ama nereye, nereye? diye dnyordu. Evet, eskiden beri kocaman laflar edersin, olmayacak eylere kafan yorarsn. Gene de birazck durulmusun. Eskiden olsa, su sizlerin diye balardn. Glyordu. Hatrlar msn Georg, bir ara ben isizken sen koarak bana gelmi ve bir ey satmaya uramtn, dn, bana! Cinlilerin bir kitabyd. Hem de inlilerin! Georg susuyordu. Sakn imdi de spanyollarn kitabn satmaya kalkma. Bu kez sesinde nee yoktu. Sakn ha! Paul Rder yardm etse de, etmese de, nasl olsa onlarn hali bitik. Grdn, kar koydular ve hap yuttular. Sen zaten hep olmayacak kimseler iin paralanrsn. Onlara yrekten katlrsan, olmayacak kimseler gibi grmezsin ki, dedi Georg. Bu ara Liesel sofray toplam, ocuklarn doyurmutu. Babanza ve amcaya iyi geceler deyin! Mutfaktan karken de : Gevezeliiniz iin lambaya ihtiyacnz yok. imdi ocuklar yatryorum. Yalnz kaldklarnda Georg, Bana bak, Paul, dedi. Acaba bu geceyi burada geirebilir miyim? Rder sesindeki hayreti gizleyemeden, Tabi, tabi.. dedi. Evde bir tartma oldu da, yatncaya kadar... Kalabilirsin. Georg, ban eline dayad. Parmaklarnn arasndan Paul Rder'i kolluyordu. Galiba hl sala solla pek geinemiyorsun, dedi Paul. Ben sana o zamanlar, nene gerek, karma demez miydim? Bo laflara kulak asmayacaksn. Yznde bu kadar ok il olmasayd belki Paul'un syledikleri ciddye alnabilirdi. s-psnyollardan sana ne, brak kendi orbalarn kendileri ka-

yedinci afak/237 klasnlar, demez miydim? Yani gerekten o zamanlar sen bir tuhaftn, Georg. Anlalan o eski atein snm. Senin Rusya'nda da kimse umduunu bulamam. Bata iyi bir dzen diye hepimiz imrenmitik. Belki bizde de... diye dnmtk. Ama imdi?... Georg, imdi ne var? Elleri ile gzlerini kapatmt, cma Puu bir ift gzn bakn yakalamt. Duraklad. imdi.. dedi. imdiyi sen de biliyorsun. Neyi? Aklmda pek ad tutamam, ama ne demek istediimi sen de bal gibi anladn ite. Liesel geri geldi. Sen de yatmalsn, Paul, dedi kocasna, sonra Georg'a, Bala Georg. ama... derken Paul-onun szn kesti : Bu gece Georg burada kalmak istiyor, evdekilerle kapm da... diye atld. Liesel: Sen de az deilsin. Gene ne oldu? Uzun hikye. Yarn cnlct m. Doru, bu gece iin bu kadar gevezelik yeter, yoksa Paul yarn sabah kalkamaz, yorgun. Farkndaym, dedi Georg. almayana ekmek yok. Elime fazla para gemesi iin fazla almaktan ikyeti deilim, dedi Paul. Fazla mesaiden ne zarar gelir ki? Erken yalanrsn, o kadar, dedi Georg. Paul, Georg'a, Yalanmaktan kimse kaamaz, diye karlk verdikten sonra, Geliyorum, Liesel, diye karsnn arkasndan seslendi. Yalnz zerine rtmen iin acaba ne bulsam?.. Paltomu ver bana, Paul. Nerden aldn bu antika paltoyu? Liesel'in sakslarn sakn devirme.. Sonra durdu, Georg'un yzne bakarak : Laf aramzda, evdekilerle ban neden belya girdi? Bir kz yznden mi? Yok canm, bizim kk birader var ya, Holnl, te onun iin kaptk. Bana nasl dkn olduunu blllrnln Bilmez miyim? Geenlerde rastladm senin Helnl'ye. On alt oldu galiba, deil mi? Yoksa on yedi mi? Siz Heisler de238/yedinci afak likanllar hepiniz yakklsnzdr, ama Heini hepinizi bastrm. Birisi onun akln SS'ler konusunda elmi... Kimin? Heini'nin mi? Canm sen benden iyi bilirsin, dedi Paul. Yeniden mutfak masasna oturdu. imdi Georg'un yzne byle yakndan bakarken, merdivenlerde dndkleri yeniden aklna takl-d : Yoksa bu bizim Georg deil mi? Neden birden Georg'un yz deiivermiti? Sakin grnen bu yzde neyin deimi olduunu sorsalar syleyemezdi Paul. Sanki birden ilemesi durmu bir saat gibiydi. Bir zamanlar Heini senin glgen diye patrd kard, demek ki imdi de... Heini iin sylediin gerek mi? Paul Rder kuku iinde, Nasl olur da bilmezsin? diye sordu. Yoksa... yoksa sen imdi sizinkilerin yanndan gelmiyor musun, Georg? Ve birden kk Rder'in kalbi deli gibi atmaya balad. aknl iinde sesini ykselterek, Ayp deil mi sana, bana nasl yalan syleyebilirsin? diye kt. yl hatrm sorma, sonra gelince de yalanlar uydur. Zaten hep by-leydin, yle de kalmsn. Bunca yllk dostun Paul'e dmen evirmek, ha? Hi utanman yok mu? Gene ne haltlar yedin? Rica ederim beni

budala yerine koyma, anlald m? Ailenin yanndan gelmiyorsun. Ban dertte. Birilerinden kaar gibi bir halin var. Anlat, nedir iin asl Georg? Belki bana verecek birka Markn vardr, Paul, dedi Georg. Liesel'e belli etme, buradan hemen gitmeliyim. Ne oldu? Radyonuz yok mu? Yok.. diye cevap verdi Paul. Liesel'in ark syleme merak ve ocuklarn grlts yznden... Radyoda benden sz ediliyor, dedi Georg. Ben katm. Paul'un gzlerinin iine bakyordu. Paul'un yznden kan ekildi, iyiden iyiye sarard. iller teker teker belli oluyordu artk. Nereden katn, Georg? diye alak sesle sordu. yedinci afak/239 Westhofen'den katm. Ben... ben... Sen mi Westhofen'den katn? Peki senin ne iin vard Westhofen'de? Amma adammsn yahu! Seni yakaladklar an yaatmazlar, gebertirler. Biliyorum. Bildiin halde imdi gitmeyi dnyorsun. Akln imi kardn? Georg gzlerini Paul'un gzlerinden ayrmamt hl ok sakin bir sesle, Sevgili Paul, dinle beni, diye konumaya balad. Ben seni... ve de aileni, yani demek istiyorum ki, rahatnz yerinde... az nce ne sylediinin farknda msn? imdi buraya gelecek olurlarsa... Belki de beni izlediler. O zaman nasl olsa ge kaldk, bir ey yapamayz, dedi Paul. Gelirlerse, hi bir eyden haberim yoktu, derim. Yani u son cmleleri biz seninle konumadk. Eski bir dost kp gelemez mi? Son yllar iinde ne dolaplar evirdiini bilmek zorunda mydm? Seninle son ne zaman grtk? Son olarak 1932 ylnn aralk ay sonlarnda uramtn bize. Noel yortusundan bir gn sonra... hatta kurabiyelerimizi yiyip bitirmitin. Sana soracaklar Paul, durmadan, soluk almadan soracaklar. Azndan laf almak iin ne yntemler kullandklarn dnemezsin. Dur canm, dereyi grmeden paalar svama Georg. Bizim evde seni neden arasnlar? eriye girdiini grselerdi oktan kapya dayanmlard. imdi senin bundan sonra ne ycpacan dnmen gerek. Yani benim drt duvarmdan ktktan sonra. Bana gcenme Georg, ama seni evimin iinde deil de, dnda bilmek isterdim. Kentten kmalym, lkeden kmalym, arkadalar bulmalym... Arkadalar he? diye glmsedi Paul. nce her birinin sakland delii bulmalsn. Zaman gelince hangi deliklere saklandklarn sana gs240/yedinci afak teririm, dedi Georg. Westhofen'de bile kimsenin bilmedii birka tanesi var. Bana bak Georg, Escherheim'daki Kari Hahn aklma geldi, bir zamanlar... Brak onu, dedi Georg. Wallau gerekten lm mdr diye geirdi aklndan.

Georg, dedi Paul. Georg birden irkildi. Paul ona endieyle bakyordu. Georg'un yzndeki anlam bir an iin onu tedirgin etmiti gene. Evet Paul? Yarn gider, istediin arkadaa senden haber gtrrm. Tabi biraz da seni bamdan atmak iin. Kentte kimlerin olabileceini dnmem gerek, Ne de olsa zerinden iki yl geti. Paul, Sen o yllarda Franz denilen o herife balanma-saydn bunlarn hi biri bana gelmeyecekti, diye sylendi. Hatrlyorsun deil mi? Aznn iine bakardn herifin. yice beynini ykamt senin. Bir gsteri dzenlenmiti, hep birlikte katlmtk o gsteriye. Hepimizin fkesi burnundayd Umut doluydu yreklerimiz. Ama o senin Franz vard ya... ite o seni... Franz deildi, dedi Georg. Her eyden daha gl bir eydi... Her eyden daha gl ne olabilir ki? Paul kanepenin kenarlarn aaya indirerek gece iin Georg'a dei ayarlad.

6
Elli'nin kz kardeinin ocuklar o akam pencereden darya sarkmlar, elmalarn geliini bekliyorlard. Metten-heimer'in, soruturmada vnd damad SS efinin ocuklar idi bunlar. Elli, kz kardeinin ailesinin ge vakit ayr ayr ynlere daldklar srada Franz'n elmalarla geleceini biliyordu. Enitesi SS-toplantsna, ocuklar yuvalarna, ablas da kadnlar toplantsna giderdi. yedinci afak/241 Kzkardei Elli'den birka ya daha bykt. Birbirlerine benzemelerine ramen, izgileri daha kaba, gsleri daha iriydi. Elli'nin yznde rastlanan kadere boyun ei yerine, ablada nee belirgindi. Gndzleri bir bankada alan enitesi Otto Rainers, akamlar SS - efi, evinde seyrek kald gecelerde de bu ikisinin karm olurdu. Elli, ablasna gittiinde, onunla lo koridorda karlat sra, ne denli akn ve telal olduunu pek anlayamad. ocuklar pencereden ekilip teyzelerini karladlar. Bayan Rainer, teyzelerine olan sevgilerini de yok edemem ya gibilerden omzunu silkerek, eliyle bir iaret yapt. Sadece, Sen neden geldin. Elli? diye sordu. Elli elma sipari ettiini telefonla bildirmiti ablasna. Bunu duyan enitesi, elmalar olduu gibi geri gndermesini, baldzndan armaan kabul edemeyeceini veya parasn demesini emretmiti karsna. Elli'nin evlerine ayak basmasn istemediini de kanc kez yinelemiti. Bunu duyan kars, akln m kardn sorduunda, onu skca elinden tutmu, ya kocanla ocuundan yanan ya da kardeinden yana, ikimizden birini se! demiti. Mettenheimer'in kzlar arasnda en iyi evlilii Bayan Roiners yapmt. Akl banda bir kzd ve de yle kalmt. Kocasnn yeni rejim hayranlna kaplp Yahudi dman oluunu, o yaptna gre, dorudur olgunluu ile kabullon-miti. ocuk sahibi bir evli kadnn kocasnn grlerine vo davranlarna sayg gstermesi gerekir diye dnyordu ocuklar imdi Elli'nin etrafnda srayp duruyor, kpelerine dokunuyor, kollarndan ekitiriyordu. Bayan Rainers bunlar seyrederken son gnlerdeki olaylarn dehetini ve kocasnn hangi tehlikeleri nlemek iin bu trl kesin konutuunu daha iyi anlad. Ama ya bizler ya da Elli demesi anlamszd. Teyzelerini artk rahat brakmalar iin ocuklarna bard.ocuklar gidip de, Elli ile yalnz kalnca, Elliye elmalarn

242/yedinci afak fiyatn sordu, paray masann zerine sayd, Elli almamak, iin direnince, paray zorla kardeinin avcunun iine sktr d' ve, Anlay gstermelisin, dedi. Seninle bizimkilerin yannda grelim. Gene radyoda bugn kocandan sz edildi. Ah Elli, o zamanlar kaynbiraderim ile evlenecektin. Sana kt. Ama kader, seni de sulayamyorum. Ne are ki eniteni bilirsin ite. Bana daha nelerin gelebileceini dndn m hi? Baka zaman olsayd bu szler karsnda Elli'nin yrei deliler gibi atmaya balard, ama imdilik tek dncesi, Franz elmalarla geldiinde bu evde olmakt. Bu nedenle, Bama ne gelebilir ki? diye sordu. Rainers diyor ki, seni gene ieri tkabilirlermi, bu senin aklna gelmiyor mu? Ve sen gene de bylesine sakinsin ve klk elma satn alabiliyorsun! Elma almasam tehlike azalr m? Ablas, zaten ocukluundan beri hi bir eyi ciddye almazd, diye dnd. Hep byle uzun kirpiklerini indirir, umursamadan ortalarda dolard. Elmalarn teslim edilmesini beklemen gereksiz. Olmaz, diye atld Elli. Onlar ben smarladm, kazrk atp atmayacaklarna bakacam. Enitemin dedikleri seni iyice akna evirmi. Korkma, evinizi mikropladmsa, mik-ropladm, biraz daha kalmamla bir ey deimez. Ablas ksa bir sre dndkten sonra, at katnn anahtar bu, al, dedi. k oraya, raflarn tozunu al, reel kavanozlarn dolabn zerine koy, rafa elmalar dizersin, sonra da anahtar paspasn altna brak. Bir z'm ekli bulduu iin honut kyordu sesi. Elli'yi evden kovmasna gerek kalmadan, aresini bulmutu. Kardeini, pmek iin kendine ekti. Elli ban evirdi ve ablasnn dudaklar onun salarna dedi. Kap Elli'nin arkasndan kapandktan sonra, Bayan Rainers pencereye gitti. On be yldr bu sokakta oturmaktaydlar. Ka kez bakt kk evlere yine bakt. Aklndan, acaba byle dzenli bir deeri var m, diye geirdi. Bu yedinci afak/243 ara Elli at katnn penceresini amt. Reel kavanozlarnn zerindeki dzenli etiketleri okudu. Hangi meyva ile hangi yl yapld iaretli idi. Zavall ablacm, dedi alak sesle. Mutluluu bulduu herkese bilinen ablasna nedense birden ok acd Elli. Sonra bir bavulun zerine oturdu, tpk tutuklu hcresinde kerevetin zerine oturup bekledii gibi... ok gemeden elma sepetlerini tayan Franz'n merdivenlerde sesini duydu. Karamsar olmayacam. te gerek bir dost diye geirdi aklndan... Birlikte sepetten elmalar boaltrken parmaklar deiyordu. Elli yan gzle Franz'a bakt. Susuyordu Franz, bir eye kulak verir gibiydi. u andaki beraberliklerinin elle tutulur bir nedeni vard. Bu bulumay Hermann duysa kzmayacakt her halde. Bu ara dndn m? Kentte midir sanyorsun? Evet, dedi Elli. yle sanyorum. Neden yle sanyorsun? Kat yer uzaktayd, sonra kentte onu herkes tanr. Evet ama onun da ok tand vardr. Belki de buralarda bir sevgilisi oturuyordur... Bunu derken yz gerilmiti. yl nce, daha tutuklanmadan bir kzla grmtm. O beni grmedi. Birbirlerine sarlm yryorlard... Ne biim bir kzd, bilemiyorum... Gene de kentin iindedir diyemezsin kesinlikle.. Eminim, diye yineledi Elli. Ya bir kz iin ya da eski arkadalar iin gelmitir. Ayrca Gestapo da ayn kanda Beni de gzlediklerine gre, ayrca... Ne ayrca?.. Ayrca hissediyorum, dedi Elli. Buramda hissediyorum.

Franz ban iki yana sallyarak, Oranda hlssetmon Ges-tapo'yu bile ilgilendirmez, Elli, dedi. Yan yana bavulun ze-rine oturdular. Dikkatle onun yzne bakt Franz. Sonra batan aaya szd. ok eskiden ksa bir sro arkadalk etmilerdi. Elli baklarn indirdi. Bugne kadar Franz' hi dnmemiti, stelik. u an lmle kalm aramndnkl bir ip cambaz gibi bolukta hissediyordu kendini, yine de yrei244/yedinci afak nin hzl hzl atmasna engel olamyordu. Yeni bir akn habercisi miydi bu atlar? Franz kzn elini tuttu ve, Sevgili Elli, dedi. Biliyor musun, imdi iimden ne geiyor? u jo elma sepetlerinden birine seni saklamak, merdivenlerden indirmek, arabama koymak ve ekip gitmek. nan ki bunu yapmak istiyorum. Ne are ki yapamam. Seninle olmay yllardr zledim, ama imdilik birlememiz olana yok. Elli, bana ayn eyleri ka kii sylemiti diye dnd. Beni ok sevdiklerini, ama birlememizin olanakszln. Franz, Seni tekrar tutuklayabileceklerini dndn m? diye sordu. Kaaklarn karlarna bu yntemi uyguladklarn biliyor muydun? Evet. Korkuyor musun? Hayr. Neden korkaym? Acaba neden korkmuyor, diye dnd Franz. Hafif bir kuku duygusu kprdad Franz'n iinde. Yoksa balant kurmu muydu Georg ile? zerinde durmuyormu gibi, Gece senin evinde tutukladklar adam kimdi? diye sordu. Elli, Bir tandk, diye karlk verirken Heinrich'i hi dnmediini anmsayarak, birden utand. Zavallc her halde ailesinin yanna gndermilerdi. Her ne olursa olsun bir daha Elli'nin evine uramazd. Onun nasl kukucu olduunu bilirdi Elli. Ayr bir hamurdan yorulmutu Heinrich. El ele oturmular, nlerine bakyorlard. Garip bir znt iindeydiler. Bir sre sonra Franz bouk bir sesle, Eskiden tandklar arasnda kiminle balant kurabileceini dndn m, Elli? diye sordu. Birka kiinin adn saymaya balad Elli. lerinden birkan tanyordu Franz. Georg bunlar aramaya . kalkrsa delilik ederdi! Baz adlar yabancyd Franz'a. Kulak verdike huzursuzluu artyordu. Georg, akln kardysa, bu adlar saylanlardan birine gider, yok eer hl benim gibi dnyorsa, beklenmedik bir olayla karlaabilirdi. Ayrca tutuklanmadan nce kimlerle balant kurduunu Hermann'n bilmesi gerekirdi. Gene saatlar kaybolup gitmiti. Bir kadnn yedinci afak/245 yannda oturduunu unuttu, yerinden srad. Elli'nin kucana dt. Franz yerde duran elma sepetlerini kapt. Elli elmalarn parasn dedi. Sana sorarlarsa, bana ellli fenig bahi verdin, tamam m? Evden karken tutuklanaca telana kaplmt. Bunsen bir odaya girdi mi, orada bulunanlarn odann darlndan tr zr dilemeleri gerekirdi sanki. Souk ve yakkl yznde, tavann alaklna, odann darlna anlay gsteren bir anlam belirirdi. Odanzda k grdm, dedi Bunsen. Hepimiz olduka ho bir gn geirdik.

yle, buyrun, oturun, dedi Overkamp. Aslnda hi de sevinmemiti. Soruturmada kullandklar sandalyenin zerini boaltt Fischer, kendisi de duvarn dibindeki banka oturdu. Biliyor musunuz, odamda bir ie Kornp) var, dedi Bunsen. Sonra yerinden srad, odann kapsn at ve karanla doru, Hey... hey... diye bard. Darnn sisli karanlndan ayak sesleri duyuldu. Odanzda hl n yandn grnce sevindim, dedi Bunsen. Akas artk benim de dayanacak halim kalmad. Eyvahlar olsun, diye dnd Overkamp, bir bu eksikti. huzuruna kavumak iin derdini aktarmas en azndan yarm saat srebilirdi. Sevgili dostum, bu evren... diye sze balad. Yani bu dzen ite byle. Ya baz kiiler telli rgler arkasnda yaayacak ve bizler de hepsinin ierde kalmasna gnlerce dikkat edeceiz... ya da tel rgler arkasna bizler goocolz, onlar da bizlere dikkat edecekler. Ve ilk sylediim ekil daha akla yatkn olduundan, bunun da byle kalmas gerektiinden, baz hoa gitmeyen sahnelere de tank olmamz doaldr. Dncelerimi dile getirdiniz, dedi Bunsen. --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------1) Bir tr iki.

246 / yedinci afak Ve artk dayanamayacam dediim de, bizim bunan yani Fahrenberg'in samalklar... Sevgili Bunsen, dedi Overkamp. Bu da sizin sorununuz. Fllgrabe kendi aya ile tp tp geldiinden beri hepsini ele geireceinden, yzde yz emin. Siz de inanyor musunuz buna Overkamp? Ben falc deilim, benim adm Overkamp, bana verilen ii yaparm. Bu delikanl pazartesi gn leden nce nbeti alp da saa sola birka emir vereli beri kendini bir ey sanyor, diye geirdi aklndan. Bardaklarla Korn iesi bir tepsi iinde getirildi. Bunsen ikram etti, iti, bir daha, bir daha iti. Overkamp onu kollamaktayd. Korn, ienler zerinde deiik etkiler yapar. Hele bu iri herif zerinde. Hi bir zaman sarho olmar, sadece nc kadehten sonra tutumu ye konumas biraz deiirdi. Yznn derisi de biraz geverdi. Bana kalsa, bu drt herifin bir ey hissettikleri bile yok, dedi Bunsen. Hele Belloni olacak herifin apkas kancada asl, bir de eski frak, ite o gene bir ey hissedemez. Ama tekiler var ya, ite onlar o dans pistine dizdiklerinde halleri duman. Bakmayaym diyorum, gene de bakyorum. Ama o drd, balarna gelecei bildikleri halde... bana biri anlatmt, bana gelecee artk hi aldrmayn, bir ey hisset-mezmi. Sesleri de kmyor, sadece Fllgrabe olacak herif ok szland, d krklna uram. Bu gece ona sra gelecek mi? Ne olur, izin verin de burada bulunaym. Olamaz dostum. Neden olamaz? Ben grevimi ciddye alrm. Birden Bunsen'in gzleri parldad ve, u Fllgrabe'yi be dakika bana brakn, dedi. Ondan sonra Georg Heisler ile Frankfurt'ta bulumas bir rastlant myd, yoksa deil miydi, sylerim size. Eer karnna tekme attnzsa, Heisler ile Frankfurt'ta szlemitik demi olabilir size. Ama bana sorarsanz, onla-

yedinci afak/247 rn bulumas bir rastlantdr. Neden mi? nk Fllgrabe'yi yle bir sarstnz m, olmu armut gibi sorularn cevaplar ptr ptr dklr azndan. Onu iyi tanrm. Ve Georg Heis-Jer'i de iyi tanrm. Heisler'in gpegndz, sokak ortasnda Fllgrabe ile hi bir zaman bulumayacan da bilirim. Ama bankta oturur brakm onu Fllgrabe, yle anlatt, dedi Bunsen. Demek ki birini bekliyordu. Onun resmini btn evlerin, yaplarn duvarlarna astlar, deil mi? Sevgili Bunsen, dedi Overkamp. Bu ileri bakalar yapar, yormayn kafanz. Salnza! Kadehleri tokuturdular. Wallau'nun kafacn yle bir deseniz, o bilir arkadann kimi beklediini? Fllgrabe ile Wallau'yu birlikte sorguya ekip, kztirsanza! Sevgili dostum Bunsen, yntemimiz Maria Stuart'a benziyor, gzel ama umutsuz. Gene de sizi ilgilendiriyorsa Wallau'nun soruturma sonucunu gsterebilirim, ite! Masann zerinde duran bo ktlardan birini ald, Bunsen'e uzatt. Bunsen hayretle kda dikti gzlerini. Sonra glmsedi. Yakkl yzne gre dileri biraz ufakt. Fare dilerini andryordu. Sizin Wallau'nuzu yarn sabaha kadar bana verin. Bu soruturma sonucunu da yannza aln, dedi Overkamp. Ancak kan kusturabilirsiniz bunun zerine. Bunsen'-kadehini doldurdu. Her zil zurna sarho aday gibi bir tek yze dikmiti Bunsen gzlerini. Fischer'in varlnn farknda bile deildi. Bankn zerinde oturan Fischer, hi iki imodlln den, dolu kadehini dikkatle elinde tutuyordu. Damlatp, pantolonunu kirletmemekti btn derdi. Overkamp, ona ll ba iareti yapt, yerinden kalkt, Bunsen'in etrafnda dolat, telefonu eline ald ve, Balayn, grev grevdir, dedi. Sonunda Bunsen'in odadan kmasn salomylad Kurtarc melek pozlarna girmi, dedi Flohor. Overkamp, kapnn dndaki nbetiye tmnlendl : Toplayn burasn, bugnlk greviniz bitti, ama sizler nbet tutacaksnz! 248/ yedinci afak Hermann o akam nc kez kars Else'ye Franz'dan bir haber yok mu diye sordu. Else de Franz'n nceki gn urayp onu sorduunu, bir daha da uramadn syledi Bu nasl olabilirdi? diye dnd Hermann. Bata, kaanlar iin o kadar heyecanlansn, kimseyle bu konuyu konuamasn, sonra da hi grnmesin? Acaba kendi bana baz giriimlere mi kalkmt? Yoksa bana bir ey mi gelmiti? Else, przl sesiyle bir ark tutturmutu mutfakta. Kr iei etrafnda vzldayan bir ary andryordu bu ses. Hermann her akam bu sese kulak verdike, hi bir eyden habersiz bir ocukla evlenmi olmann tedirginliini duyard. Ama bu ocuksuz bir yaanty dnemiyordu. Bu herkesten uzak hayata, bu gerilime onsuz nasl katlanabilirdi? Hermann Wallau'nun yeniden tutuklanmasndan haberliydi. kide bir, gzlerinin nnde Kanlar iinde kvranan bir insan belirmekteydi. Tekmelerle, yumruklarla onun iinde zedelenmesi olanak d bir eyi yok etmeye almalar... Kendi iinde de zedelenmesi olanak d bir inan vard. Henz yakalanmam kaaklarla ilgilenmeliydi. zellikle bu dolaylarn insan olan Georg Heisler ile. Onun buralara gelip saklanmas olasln aklndan kartmamalyd. Franz'n Georg hakknda anlattklarn dnyordu. Hermann'n duygularna gre biraz eliki iinde olacakt bu yolda. Georg hakknda duyduklar ile bir kanya sahip olmutu. Onu bugne kadar hi grmedii halde, kazanmak iin varn younu frlatp atan bir adam olarak

nitelendirmiti. Belki onda eksik olan Wallau tamamlamtr. Wallau'yu stn kr tanyordu, ama ne tr bir yaradlta olduunu bilmek g deildi Hermann iin. Baz belgeleri ve paray hazrda tutmalym, diye dnd. Biri vard ortalarda, oradan oraya kaan, scak bir barnak arayan. Bir tek kar yol vard bu kaak iin, Allah vere de o yolu bulsa, kurtulu aresinden yararlanabilse, ama hemen imdi veya en ge yarn sabah bu adm atm olmal. Evet, benim elimden u an bu kadar gelebilir ve onu da yerine getireceim. Mutfaktan ar vzlts geliyordu. Else olmasayd, diye dnd Hermann, sinirlerim ok daha gergin olurdu. yedinci afak / 249 Franz kendini yatana att. lesiye yorgundu. Soyunmadan, ylece zerindekilerle brakt kendini yatana. Kendini Elli ile, at katnda grd yeniden. Neden aceleyle kmt? Neden tekrar nasl greceklerini sormamt? Birden Elli kpesinin tekini drd kulandan. Birlikte aradlar. Franz, deerli zamann getiini ve bir trl kpenin bulunmadn grdke tellanyordu. Ne kadar ok elma vard nlerinde. Evrenin btn elmalar. Elli, te, diye bard, ama yeniden elmalar arasnda kaybetti. Sadece ikisi aramyordu, herkes yardmlarna komutu. Bayan Marnet Auguste, ocuklar, emekliye ayrlm yal retmen. illi Rder ve oban Ernst ellerini daldrmlard elmalarn arasna. oban Ernst'in kpei Nelli de burnunu sokmutu. Anton Greiner, SS'li yeeni Messer, hatta Hermann bile gelmiti. Bir ara gzleri Sophie Mangold'a takld. Georg ile sarma dola oturan iman kz da kagelmiti. Belki de Georg bu ara o iman kzn yanndadr. Neden olmasn? Derli toplu bir kza benziyordu. Birden elmalar yok oldu, Franz bisikletine binmi, Hchst'e gidiyordu. iman kz, merubat satan bfedeydi ve kulanda Elli'nin kpesi vard. Franz bisikleti ile uuyordu. Bir yere doru gitmiyor, birilerinden kayordu sanki. Georg'un nerede olaca aklna geldi birden! Bir sre birlikte kaldklar odada idi. Tabi, bu nasl daha nce gelmemiti aklna? Tekrar oraya gitmek ne byk bir zntyd! Ama Franz kendini toparlad ve kapy at, girdi. Georg sandalyenin zerinde ters oturuyordu ve elleriyle de yzn kapatmt. Franz eyalarn toplamaya koyuldu. Artk bu olup bitenlerden sonra birlikte kalamazlard. Ac bir an olarak kalacakt. Georg baklar ile onu izlemekteydi. Her yapt hareket strap veriyordu Franz'a, ama eyalarn toplamak zorundayd. Sonunda kamann anlamszl le Georg'a dnd. te o an Georg ellerini yznden ekti. Dmdzd bu yz. Burun deliklerinden, azndan ve gz oyuklarndan kanlar akyordu. Franz'n l grtlanda dmlendi. Gorg ok sakin bir sesle, Benim yzmden tanman gereksiz, Franz, dedi.

beinci blm
1
KLERN duygularnn alevlenip yatmasn ayarlayan doa kural; yorgun bacaklarn karsndaki sandalyeye uzatm, pencere nnde oturan bu elli drt yandaki kadn iin geerli deildi. nk bu kadn, Georg'un annesiydi. Kocasnn lmnden sonra, Bayan Heisler evini ikinci olu ve onun ailesi ile paylamaktayd. Bu ara daha da imanlamt. Bo-' ulan kiilere zg korku ve endie vard baklarnda. Oullar onun bu bakna ve iniltilerine alk

olduklarndan, u ara olup bitenleri pek alglayamad kansndaydlar. Veya iin ciddiliini kavrayamadn. , Gelecek olsa, her halde merdivenleri kp kapya dayanmaz, dedi olu. Avlulardan atlayarak gelecektir. Eskiden yapt gibi balkondan trmanacaktr. Senin eski odanda yatmadn bilmiyor ki! Bana kalrsa sen git yatana yat ve-uyu. yedinci afak / 251 Kadn omurlarn ve bacaklarn titretti. Tek bana kalkamayacak kadar ard gvdesi. Kk olu, lcn i ve yatana yat, odann da kapsn srgle, anladn m anne? dedi. ri yaplyd en kk olu. Yandan da byk gsteriyordu. Ksack kesikti salar. Geenlerde parlayan kaynak aleti onun yzn yalazlam, kalarn ve kirpiklerini yakmt. Btn Heisler delikanllar gibi yakklyd, ama tekilerden daha kaba yapl ve imanla yatknd. Evet, bu SA-rgt yesi Heini, tam Paul Rder'in anlatt gibiydi. Annesiyle babas sanki rk kurallarna uygun yaratmlard onu. Annesini, oturduu sandalye ile yatak odasna srklemek zorunda olduklarn belirten can skkn bir anlam belirdi en bynn yznde ve o an annesi ile gz gze gelince, duraklad. Kadn konumuyordu. Bir byk oluna, bir kk oluna bakyordu. Zordu onun bu bakna dayanmak. Byk olan pencereye gitti, dar sokaa bakt. Kararmt hava. Kk olansa, grmemezlikten gelmiti annesinin bakn. Neden sonra, Artk sen yatana yatsan, dedi. Belki gelir, belki gelmez, sana ne bundan, ilgilenme. Hatta dnme onu. Biz varz ya. Bunlar dinlerken byn yz sokaa dnkt. Bu Heini'nin konuma ekline amamak elde deildi. Hem de hayran olduu Georg iin byle konusun? Aklnca SA'clara hava basyordu. Aabeyim de olsa bana vz gelir, gibilerden. Sadk bir kpek gibi onun poln den ayrlmadn nasl da unutmutu! Bu kn boynlnl ne biim ykadlar? Hepimizi hizaya getirdiler, ama bu kn durumu bakayd, diye dnyordu byk oul. sizlik canna yettiinden, SA'ya yazlmt. Hoislo ilniihim llar arasnda en az akll olan idi. SA'ya yazlmazsun bulamazsn, sana ekmek yok, demilerdi, o da homnn gidip yazlmt. Pek de iyi ilemeyen kafas ile o bile bugnk durumunun gelip geici olduu kansndayd. Neden byle dndn de bilemiyordu, ama iinden bir mm, umnld uim bu dzen olamaz, diyordu. Ve imdi Heini'nin muinimi lo byle duygusuz konumas sinirine dokunmutu. Georgun eline ya 252/yedinci afak pp toplantlara gtrmesi iin yalvaran sanki o deildi. Pencereden dnd ve kk kardeine dik dik bakt ve, Sen Breitbach'lara insene, dedi. Haydi anne, sen de yatana yat. Ne dediimi anladn deil mi? Anneleri alak sesle, Evet, diye cevap verdi. Gerekten de bitkindi kadn. lcm yatama getir, dedi. Kalbinin dzenli atmas iin iecekti ilcn. Anlalan ben yatmadan gitmeyecekler, diye dnd. Onlar evden ktktan sonra kalkar, kapnn arkasna oturur, Georg'un ayak seslerine kulak veririm, geldiini duyunca da, var gcmle, Gestapo! diye barrm. gnden beri kadncaza ailesinin ne kadar geni olduunu anlatmaya alyorlard. kinci olunun kars ile kk olu Heini, Georg'u hesaba katmazsa, olu, alt torunu olduunu, dncesizlik yaparsa bunlarn mahvna yol-aacan yineleyip durmulard. Kadn susmu, karlk vermemiti. Eskiden Georg drt erkek evldndan biri idi. Byk zntler amt

bana. Srekli olarak komulardan ve retmenlerinden ikyetler gelirdi. Babasyle, erkek kardeleri ile hep kavga ederdi. Heyecanland her konuya ilgisiz kalan ikinci kardei ile durmadan kaprd. En byk kardei ile de, ayn kanda olduklar halde, alglamalar baka dzeyde olduundan, geinemezdi. te o en byk oul, kars ve ocuklar ile kentin br ucunda oturuyordu. Gazete ve radyodan, Georg'un kamptan katn duyduundan beri, hatta onu yllarca nce kampa tktklarndan beri, srekli olarak dnyordu kardeini. Ona yardm edebilecek yolu ah bir bulabilseydi, kendisini ve ailesini dnmeden bunu uygulayacakt. alt yerde belki yz kez kaan Heisler ile akrabalk derecesini sormular, o da herkesi sustururcasna, O benim kardeim, demiti. Anneleri bir zamanlar en byk oluna dknd, arada en kne de zaaf gsterdii olurdu. Kendisine iyi davranan ikinci olunu da ok severdi. Artk hi birinin deeri kalmamt gznde. Georg'u grmeyeli, ondan pek haber almayal, kimse onu sormadndan yedinci afak / 253 beri, bu olu gznn nnden gitmiyor, onunla ilgili anlar canlanyordu belleinde. Etrafnda grd salkl oluna kar giderek duygusuzlamaktayd. Duygular Georg zerinde toplanmt. Geceleri odasnda yalnz kalnca, yatann iinde oturur, ok gerilerde kalan anlar canlandrmaya alrd. Georg'un doumunu, ilk yllarda geirdii ar hastalklar, okuldaki skntlarn, sporda ald dlleri, ilk kez bir kzla kn, sonra apknlklarn. Bir trl snamad o Elli adndaki kz. Olundan olan ocuu bile getirmemiti hi. Ve ondan sonra Georg'un yaantsndaki byk deiiklii. Hayr, ailenin arasna ikilik sokmamt, yalnz ortaya att szler, i yerinde kafa tutmalar, bildiri datmalar... evet btn bunlar Georg iin byk bir nem tamaktayd. olun var ya, bu drdncsn dourmadn dn, onu yok bil, diye avutmaya alanlara tersini kantlamak istiyordu. Heini ka kez, bu eve yaklaamaz, diye anlatmt. Sokamz kordon altnda. Gestapo her yeri sard. Evimiz gz altnda. Senin dier oullarn dnmen gerek, anne! Ama dier oullarn artk dnemiyordu anne. Onlar kendi balarnn arelerine bakabilirlerdi. Georg'u dnyordu. kinci olu annenin srekli olarak dudaklarn oynatn izlemekteydi. Kadnsa iinden, Tanrm, varsan ona yardm etmek zorundasn... yoksan... bildiince dua ediyordu. Oluna yardm etmeleri iin, tanmad, bilmedii kimselere sesleniyordu iinden. Bu evrende byle insanlar da olmalyd. Belki de yukarda dualarna kulak veren bir varlk vard. kinci olu, annesinin sandalyesine yaklat. Heini odada olduu srece konumak istemedim, dedi. Onun nelor yapacan bilemiyorum. Ben Spengler Zweilein ile konutum... Kadn oluna umutla bakt ve beklenmedik bir canllkla bacaklarn sandalyeden yere indirdi. Zweilein'in oturduu ev ok uygun, diye srdrd byk olu. ki yolu birden grebiliyor. Georg, Main tarafndan gelecektir, yani gelirse. Ben ak ak ..Konumadm /wHIein ile, sadece baparmam ve tek gzmle anlatm. Bapar-

254 / yedinci afak ma ve tek gz ile nasl anlatn gsterdi annesine. Sonra o da baparma ve tek gz ile byle yapt. Zweilein t uyumayacak, yolu kollayacak, Georg'un bizim sokaa sapmasna engel olacak. Bunu duyan kadnn gzlerinin ii parldad. Az nce pel-telemi yz' hatlar gerildi, renklendi. Oturduu yerde dorulmak iin olunun koluna tutundu. Peki ya kent ynnden gelirse? diye sordu. Oul omzunu silkti, kadn kendi kendine konuurcasna alak sesle, Lorchen'e uramaya kalkrsa, biliyorsun o Alfred ile yayor, Alfred onu gammazlayacaktr, dedi. Onlarn Georg'u gammazlayacaklarn bilemem ama Georg, Main nehri tarafndan gelecektir, anne. Zweilein onu bekleyecek. Buraya gelirse mahvoldu demektir. Gene de mahvoldu saylmaz.

2
Ried kylerinde, gnn douu youn sis yznden pek seilemezdi. Kz kovalarla baheye ktnda, en dtaki Lie-bach'larn evlerinin mutfanda lamba yanyordu. Souktan rperdi. Kapnn azna varnca kovalar yere brakt. Nianlsn bekleyen kzlara zg rahatlk vard yznde. rperiyor-du. Giysilerine sokulmutu sis, bandaki atkya, salarna. Nianlsnn ayak sesini duyar gibi olunca, kolunu kaldrd. Ama kimsecikler yoktu kapnn aznda. Endie deil de, merak belirtileri vard baklarnda. Beklemeye koyuldu. Isnmak iin kollarn gsnde kavuturdu. Birka adm dar att, bakt. Ne kadar youndu sis! Ykselecek mi, dalacak m? diye dnyordu. te iki glge yaklayordu. Biri mutlaka Fritz'dir. O olmalyd, ama deildi. Glgeler yok oldu. Kz vazgeti. lk kez yznde bo yere beklemi olmann krgnl belirdi. Ama uzun srmedi bu krgnlk, demek k leden sonra gelecek diye avuttu kendini. Kovalar yerinden yedinci afak/255 ald, ahra tad, bolarn da eve getirdi. Mutfakta lambasz grmeyi kez denemilerdi, ama bykannne ne gzl ile ne de gzlksz mercimei bile ayklayabiliyordu. Teyze kzlarnn by havu soyuyor, k de mutfa spr-yordu. Kzn getirdii kovalar anne doldurdu. Drt kadndan hi biri Fritz'in gelmediini anlamamt. Gen kz, bunlar da bir eyin farkna varmazlar, diye dnd. Anne kovalar doldururken, Dikkat etsene, dedi. Kz yeniden dolu kovalarla dar kt. ok uzaklardan aktar dkknnn kapsnn an sesi geldi. Gerekten de kapnn an almt, nk Glt-scher ttn almak iin girmiti dkkna. Fritz, kapnn nnde bekliyordu. Yeniden soruturmaya armlard karakoldan. ar dn gemiti eline. Ceket iin yeniden sorguya ekeceklermi. Gerekten de senin ceketin deil miydi, diye sormutu annesi. O da kesinlikle, deildi, diye cevap vermiti.Btn gece boyunca dnmt. Acaba ne soracaklard ki? Sabah radyo dinledi. Kaaklarn kimlikleri yeniden ayrntlar ile verildi. Yedisinden ikisi henz yakalanmam. Fritz, bunu duyunca terlemiti. Ya ceketini alan yakalandysa? Ya soruturmada, evet, ben bu ceketi giydim, dediyse? Neden birden bylesine yapayalnz kalmt evrende? Bu konuda ne annesi, ne babas, ne de onu ok seven arkadalar ile konuabilirdi. Sonsuz gven duyduu grup bakanlar Martin'e bile danamazd. Geen hafta ne kadar olaysz, sakin gemiti gnler. Grup bakanlar Martin, kaa vuracaksn demi olsayd, vururdu. Veya Martin, eline bir bak al, ceketini alan olursa cierlerine sapla diyerek pusuya yatmasn buyursayd, yatar, almasna frsat

vermeden ba cierine saplard.Birden Bahvan Gltscher'in geldiini grd, babas yandaki bu adama doru kotu. Ters bir adamd bahvan, ama onunla rahat konuabiliyordu.Beni gene karakoldan aryorlar, dedi. Gltacher, delikanlya ksaca bakt. Susuyordu. Bir sre yan yana yrdler. Gltscher dkkna girdi. Fritz onu darda bekledi. 256/yedinci afak Gltscher piposuna ttn doldurarak kt dkkndan. Yrdler. Fritz kz unutmutu. Sanki byle bir varlk yeryznde yoktu. Neden beni gene ardlar? diye sordu. Gerekten ceket senin ceketin deilse... Kendi ceketimin zelliklerini anlatmtm onlara, diye 6rdrd Fritz. Ama ceketi giymi olan adam yakaladlar-sa? ki kiinin dnda hepsini yakalamlar! Gltscher susuyordu. Ya ceketi giyen kaak buydu benim giydiim derse?.. Diyebilir. Bu cevab almak iin ldresiye dvm de olabilirler. Durmu, dikkatle gencin yzne bakyordu. Zaten iki gndr hep gz' zerindeydi gencin. Fritz kalarn kaldrd ve, yle mi olabilir... peki ben?.. Byle yzlerce ceket vardr, Fritz. Okul yolunda ilerliyorlard. Youn sisin arasndan alk olduklar yn bulurlard. Yal adam, kafasnda yalnz bir deil, binlerce olana dnmekteydi. Bu ocuun dierlerinden, arkadalarndan neden ayr olduunu kesinlikle bilemiyordu. Onlardan ayr olduunu da savunamazd. Gene de bir terslik vard iin iinde. Overkamp gibi o da bu ceket hikyesinde bir tersliin var olduundan kukulanyordu. Kendi oullarn dnd. Yzde elli kendinin, yzde elliyse yeni hkmetin malyd oullar. Evdeyken onundular ve ona sayglar vard, ama kapdan karken o gmlekleri giymek zorunda braklyorlar ve 'Heil' diye de bartyorlard. Kar koymalar iin elinden geldiince uramt Gltscher. Bouna! Bu, ailenin dalmas olacakt. Kampa atlmak, z oullar tarafndan gammazlanmak. Seim yapmas gerekiyordu. te o zaman kar koyma gcnden yoksun olduunu grmt. Bir kendi bana m gelmiti ki bu? Ne gezer! Pek ok kimse de kendisi gibi korkarak sinmemi miydi? Gene de inanlarnda kararl olanlar da vard. Hem aramzda, hem de lkenin dnda. rnein spanya'da. Yenilgiye uradklar syleniyorsa da, bu yenilgiyi yrekten kabul etmeyenler oktu. Binlerceydiler. Yenilgiyi kabul etmediim zamanlardayedinci afak / 257 ki gibi. Oullarndan birinin ceketi alnm olsayd, nasl akl verebilirdi onlara? Yabanc anne ve babann olu Fritz'e o akl verirken doru mu yapmt acaba? Nasl karabilirdi? Bu ne biim bir dnya olmutu? Bana kalrsa fabrikadan kma bu ceketler birbirinin ayndr, olum, dedi. Fermuarlar, cepleri, her eyleri e-dir. Ama rnein bir anahtar veya bir kalem astarn delmi olabilir, yani ayrnt burada olabilir. Bunun tersini sana Gestapo bile kantlayamaz. imdi neyin zerinde direteceini anladn, deil mi?

3
O gece Westhofen kampnda, Fllgrabe tam be kez sorguya ekildi. Hem de yorgunluktan bitkin uykuya daldnda. Kendiliinden kampa dn ile bu davrannn tek nedeninin

korku olduunu kantlamt. Yani cevap vermemekte ayak diredike, hangi yntemle konuturacaklarn biliyorlard. Ve nihayet Overkamp, kaak Georg Heisler hakknda istedii bilgileri edinmiti. Overkamp, Fllgrabe'yi sorguya ekip bir biri arkasnca kurnazca sorular sorarken, Fllgrabe kendiliinden, Georg Heisler'e rastladn, onunla konutuunu bir bir anlatmt. Azndan kmas ile Fllgrabe'nin daha da korkmas bir olmutu. Uykudan uyandrlp sorguya ekilerinin nedeninin, Georg hakknda bilgi edinmek olduunu biliyordu. Sonraki sorguya ekilmelerde Georg hakknda fazla bilgi vermek istememi, sorular karlksz' brakmaya kalkmt. Ama Fischer'in elini telefona uzatmas ve Zillich'in adn anmas yeterli idi. Dvlerek lmek lolnmi-yordu Fllgrabe. ok korkmaktayd. Ve yeniden anlatmaya balad : Perembe gn, le zeri, saat on ikiye doru Fnchon-heimer kulesi alannda ona rastladm. Oradaki parka gtrd beni. lk yola saplnca, oradaki iek tarhnn yanndaki 258/yedinci afak banka oturttu. Teslim olmas iin onu uyarmaya altm. Ama lfn bile etmek istemedi. Sarya alar bej rengi bir palto vard srtnda, banda da sert bir ftr apka. Bal ayakkablar, yeni olmamakla birlikte eski de saylmayan... Paran var m yok mu diye sormadm. Neden orada bulunduunu da bilmiyorum. Birini bekleyip beklemediini de bilemeyeceim. Beni oraya gtrd. Kalktmda hl oturduundan, birini beklediini sandm. Evet, uzaklarken dnp baktm, hl oradayd. O sabah Paul Rder evinden karken, bu aklamalar kentin btn karakollarna ulamt. Karakollardan muhtarlara iletilmi, ama henz apartman kapclarna bildirilmemiti. Rder'lerin kapcsnn kars, onun her zamankinden daha erken evden kna hayret etmi ve kocas merdivenleri ykamak iin kova ile gelince, bundan ona sz etmiti. Rder ailesinden kapclarn herhangi bir ikyetleri olmadndan, zerinde durmamlard. Rder, sisli yollardan tramvay durana kadar deta koarak gitti. On be dakika gidi, on be dakika dn, demek bu iki ziyaret iin yarm saati vard. Paul, kars Liesel'e, Bockenheimer takmnn kalecisini yakalamak iin evden erken kmas gerektiini sylemi, Ben dnene kadar Georg'a iyi bak, demiti. Gece Liesel'in yannda yatarken uzun bir sre uyuyamam, sabaha kar dalmt. Rder slk almaktan vazgeti, aznn ii kurumutu. O an aklna, sabah kahve imedii geldi. Islak kaldrmlarn zerinde yrrken, korkmam gerek, korkmam gerek, diye syleniyordu. Neye bulatnn farknda msn? Schenk, Mosel soka 12, Sauer, Taunus yolu 24. Bu iki ad ve adresi yineliyordu durmadan. Bu iki insan ilerine gitmeden yakalamas gerekti. Kimlik ve para bulmakta, her ikisi yardmc olabilirlerdi. Hatta Georg'un bir sre nerede saklanmas gerektiini de bilirlerdi. Schenk, imento fabrikasnda iiydi. Daha dorusu Georg tutuklanmadan nce orada alyordu. Sakin, ak renk gzl, ilk bakta dncelerini aa vurmayan gvenilir bir arkadat. Ne fazla yrekli, ne de fazla yedinci afak/259 zeki idi. zellii, serinkanl oluuydu. Ama Georg'un yaantsn adad yolunda yryenlerdendi. rgtleri bir terslik sonucu dalsa, Schenk tek bana yrtecek kadar glyd. Veya arkadalarla balant kurabilmek iin tek bir yol kalsa, bu yol ancak Schenk'ten geebilirdi. Georg gecenin karanlnda, byle dnmt. Rder, Georg'un anlattklarndan pek bir ey anlayamamt. lerde, Georg'un zaman olursa, onu ayrntlar ile

aydnlatacakt. Zaman var veya yok, anlad veya anlamad, Rder yardm edecekti. Evet, o sabah her nn kaderi Rder'in elindeydi. Sauer, be yl isizlikten sonra, tam Georg'un tutukland ay, tramvay iletmelerinde ie balamt. ok genti o yllarda. Dnya gr, birka yz kitap okuyup da toplantlara ve tartmalara katldktan sonra Georg'unki ile birlemiti. Georg, Schenk kadar Sauer'e de sonsuz gvenirdi. Sauer'in kafas salkl ilerdi. Onu, inand yoldan kimse dndremez, akln elemez-di. Her ne kadar duygulu yreinin etkisi altnda kalacaa benzerse de, sarslmaz inanc ve drstl ile arkadalar arasnda sevilirdi. Paul Rder, Sauer, Taunus yolu 24, Schenk, Mosel soka 12, diye yinelemekteydi. Tom o srada Melzer, keden dnd. Liesel'e yalandan buluacam dedii Melzer'di bu. Paul Rder, Aman seni grdm ne iyi oldu Melzer, diye seslendi. Pazar gnk oyuna bana iki davetiye bulabilir misin? Ayarlarm, dedi Melzer. inden bir ses, acaba pazar gn maa gidebilecek misin? diye soruyordu. Evet, dedi yksek sesle. Bulabilirsen ok yi olur. Bir sre pazar gnk ma zerine tahminlerde bulundu Melzer, sonra tella, evine, annesinin yanna gitmesi gerektiini syledi. Kk bir krtasiye dkkn sahibi olan annesi ile "Melzer'in nianlsnn aras hi de iyi deildi ve Melzer sabahn bu erken saatnda nianlsnn yanndan gelmekteydi. Paul Rder, Melzer'in annesini de, nianlsn da tanyordu. 260/yedinci afak Glerek bakt. Ayn an iinden gelen sese kulak verdi : Melzer'in yz'n bir daha grebilecek misin bakalm? diyordu bu ses. Sama, anlamsz, diye iindeki sesi bastrmak istedi Rder, ben Melzer'in dnne bile gideceim. On be dakika sonra slk alarak Mosel sokandan aaya doru iniyordu. 12 numarann nnde durdu. Bereket, apartmann d kaps akt. Basamaklardan koarak drdnc kata kt Kapnn zerinde yabanc birinin adn okuyunca, Rder yzn buruturdu. Srtnda sabahlkla yal bir kadn yan dairenin kapsn at ve kimi aradn sordu. Schenk'ler burada oturmuyorlar m artk? Schenk'ler mi? diye soran kadn evinin iine doru seslendi. Birisi gelmi Schenk'leri soruyor. Gen bir kadn st kattan trabzanlara dayanarak sarkt. Sabahlkl yal kadn ona da, Schenk'leri soruyor, dedi.Paul Rder, gen kadnn yorgun yznde bir an iin korku grr gibi oldu. iekli bir sabahlk vard arkasnda. Liesel gibi bunun de memeleri sarkk, diye dnd. O ara Schenk'lerin oturduunu sand kap ald ve uykusunu alamam asker niformal bir erkek kapy at, Kimi aryordunuz? diye can skkn sordu. Schenk'lerin kz kardeime borlar vard da... ondan elbiselik kuma almlard. Kz kardeim iin ben dolarm da... Bu saatta evde bulacam sandmdan erken geldim...Kar dairenin kapsndaki yal kadn, Bayan Schenk buradan gideli ay oldu, dedi.niformal erkek de pis pis glmseyerek, Paranz almanz iin Westhofen kampna kadar uzanmanz gerekecek, dedi. Schenk'lerin yabanc radyo istasyonu dinlediklerini Ges-tapo'ya gammazlayan kendisi idi.Heil Hitler dendi ve kaplar Paul Rder'in yzne kapand. Rder basamaklardan inerken, kaplarn ardndan kahkahalar duyuyordu. Elinin tersi ile alnndaki teri sildi. Belki de ocukluundan bu yana, yreini buz gibi bir duygu, bilemedii garip bir duygu skard hep. Korku demek geliyordu iinden. Sanki yaants boyunca salkl olan gvdesine

yedinci afak / 261 bir mikrop yerlemi gibiydi. Dizlerinin gevemesine engel olmak iin basamaklara var gcyle basarak iniyordu. Kapcnn kars, Kimi aradnz? diye sordu. Schenk'leri. Kz kardeimin onlardan alaca var da... kuma satmt... st kattaki gen kadn elinde p tenekesi ile yanlarna gelmiti. Schenk'leri sordu, diye dorulad. Kapcnn kars Rder'i kukuyla tepeden trnaa szdkten sonra, kapc dairesine doru, Biri gelmi Schenk'leri soruyor, diye seslendi. Rder sokaa kt. Koluyle yzn sildi. Bugne dek insanlar ona byle dehetle bakmamlard. Hangi eytana uyup da, Georg'un isteine kar koymam, Schenk'le balant kurmaya kalkmt? Peki, Schenk'in Westhofen'de olduunu Georg nasl bilmeyebilirdi? Bu ara iindeki ses, lanet olsun Georg'a, nesine yardm ediyorsun, diyordu. Senin srnmeni, mahvn hazrlyor, brak ne hali varsa grsn. Yapamazd, Georg'u sulamak gereksizdi. Islk alarak yoluna devam etti. Metzer sokana gelince birden yz aydnland. Ak avlu kapsndan ieri girdi. Byk yaplarn altndaki bu garaj ve nakliye irketi teyzesi Katharina'nnd. Sabahn bu saatnda garajn ortasnda durmu, ofrlere baryordu. Bir zamanlar, yani genliinde, sarho bir arabacya tutulduu, onunla birlikte ikiye alt ve bu nedenle kaba ve acmasz olduu aile arasnda konuulurdu. Katharina Teyze le lgili bir yk daha anlatlrd aile arasnda : Kocasnn izinli gelip cepheye dnnden on bir ay sonra dnyaya bir ocuk getirmiti. Bir daha izinli geldiinde kocas kim bilir no kadar aracak diye aile arasnda gllrd. Koca copho-de ldnden, evine bir daha dnmedi. Her haldo ocuun bana da bir ey gelmi olacak ki, Paul Rdor onu hi grmemiti. Nedense bu teyzesine kar bir yaknlk dyard. Belki sinirlendiinden, belki de merak ettiinden. Durmu, glmseyerek saa sola baran teyzesini izlerken, Georgu unutmutu. Bir erkein aza almayaca kfrler savuruyordu. 262 / yedinci afak karsndakilere. Oysa Paul, teyzesine, Lisbeth'in erkek kardelerinden birine i vermesini ricaya gelmiti. anssz biri idi kaynbiraderi, bir terslik sonucu, ofr ehliyetini polis elinden almt. Paul Rder bunu akama urayp da teyzemle grrm diyerek teyzesine uzaktan elini sallad ve kt. Sokaktaki sra sra meyhanelerin nnden geerken, susuzluunu hissetti ve bir kadeh imek iin girdi. Yoldayken fark etti, itii iki ta gibi midesine oturmutu. Sokaklar tenhalktan kurtulmu, ar ar kalabalklamaktayd. Zaman azalmt Paul'un. Dn bu saatlarda dertsizdin, diyordu iindeki ses. Dn bu saatlarda karna iki kilo un almak iin acele bakkala kadar gidip gelmitin. Paul birden, hani dn mant piirecekti? diye hatrlad. Bari bugne yapsa. 24 numaral evin nne gelmiti. Temiz ve bakml merdivenleri karken, bizim gibiler yardm istemek iin byle yaplara pek girmez, diye dnmekten de alamad kendini. Rder, bu kez dairenin kapsndan Sauer'in adn okuyunca, derin bir soluk ald. Pirin kk tabelnn zerinde, Gotik harflerle Sauer, mimar, yazlyd. Paul Rder kalbinin bylesine hzl atina sinirlendi.Sevimli yzl, temiz beyaz nlkl bir kz at kapy. Kars olamazd bu. Hemen kzn arkasnda baka bir gen ve grel kadn belirdi. Bunun nl yoktu. lki sarn, ikinci gelense kumrald.

Anlamadm? Bu saatta m? Kocam m? diye hayretle sordu. Para sknts olmad belliydi bu Sauer'in. eriye buyrun. Buraya aln, diye bir erkek sesi duyuldu. kanatl aynann nnde tra olmaktayd Sauer. Lks bir banyoydu buras. Boynuna beyaz bir havlu sarmt. Yz kpk iindeydi. Paul Rder, kapnn aznda durdu ve arkas dnk olan Sauer'i, Heil Hitler, diye selmlad. Aynada gz gze geldiler. Dikkatle, kukuyla bakan gzyedinci afak/263 lerdi bunlar. Rder susuyordu. Daha dorusu lfa nereden balayacan bilemiyordu. Evet? dedi adam. Rder'in kalbi gene yle atyordu. Sauer'inki de. Kapda duran bu ksa boylu adam yaam boyunca hi grmemiti. Beklenmedik saatlarda, beklenmedik ziyaretilerden kukulanmak gerekiyordu, yle bir dnemdeydiler. Hi bir ey bilmemenin, hi bir kimseyi tanmamann tek kar yol olduu kansndayd Sauer. Evet? diye bir kez daha sordu. Kabayd sesi. Ortak bir dosttan selm getirdim, dedi Rder. Kendine bile yabanc gelen bir sesle konumutu. Onu hatrladnz bilemem. Nidda nehri zerinde sizinle birlikte bir sandal yar dzenlemi. Benim azm aryor, diye dnd Sauer. Tra olmaya balamt. Eli titremiyordu, yznde kesik iri yoktu. Rder, neden yzndeki sabunu silmiyor ve yzn bana evirip adam gibi konumuyor, diye dnyordu. Bu yapda bir adam bylesine yava tra olmaz ki! Ne demek istediinizi anlamadm, dedi Sauer. Benden ne istiyorsunuz? Kimin selmn getirdiniz bana? Sandal yarmas arkadanzn, diye karlk verdi Paul Annemarie adndaki sandal, diye hatrlatmam istedi. Gzlerini tra olan adamdan ayrmyordu. Sauer kirpiine taklan sabun kpn havlusunun ucu ile ald ve traa devam etti. Azn amadan, Dediklerinizin bir tek kelimosini anlamadm, dedi. Beni balamanz rica ederim, acelem var. Bana kalrsa adreste yanlm olacaksnz. Rder, ona doru bir adm att. Sauer'den ok daha ksa boyluydu. Artk Sauer'in yznn sol yann lylco grobili-yordu aynadan. Sauer, beni nasl da kolluyor, diye tetiktnycl Ama yzm gstermeyeceim bu herife. Kollasn bakalm katlayabildii kadar. Nereden beni buldular? Demek kl g/otllmekte-yim! Demek ki hl kukular var! Ne dlya onsorndo durmu kolluyor beni? Kck bir fare gibi?.. 264/yedinci afak Demek ki arkadanz yanlm, dedi. Dedim ya, acelem var. Ltfen beni rahatsz etmeyin. Haydi! Rder kii olduklarn fark etmemiti. Kapnn arkasnda kk bir ocuk duruyordu. Dileri arasna boynundaki zinciri geirmiti. Belki de batan beri yanlarndayd. Sauer, ocua, Merdivenin yolunu gster! dedi. Rder, ocuun pei sra koridordan yrrken, senin gibi herifin suratna s..., diyordu iinden. Ne demek istediimi bal gibi anlad, ama bu arsz ocuk yznden tehlikeyi gze onamyor. Sanki benim ocuklarm yok mu yani? Sokak kapsnn kapanmas zerine, Sauer yzn havlu l'e silerek, derinden bir 'oh' ekti. Yatak odasnn penceresine acele gitti. Soluk solua pancurlar at. Kar kaldrma geen

Rder'in arkasndan bakt. Acaba doru mu hareket ettim? Beni ele verir mi? Ne diyebilir benim hakkmda? Sakin ol, sinirlenecek hi bir ey yok, kayglar iinde yaayan bir tek sen deilsin ki, senin gibi yzlercesi var. Bu gelen adam bir zamanlar Georg Heisler ile dost olduunu, biliyordu demek. Birden Sauer'in srtndan souk terler boand. Ya bu gelen adam Gestapo'nun ajan deil de, gerekten Georg iin yardm isteyen biri idiyse? Eer Georg Heisler'in bu kent iinde olduu dedikodu deil de, gerek ise, onunla nasl olsa baka yoldan balant kurabilirdi. Bu ksa boylu herif azm arad, hem de aptalca, budalaca. Hayr, byle enayi birini Georg gndermezdi. Rahat bir soluk ald, aynaya yaklat, san tarad. Ve o ara, esmer kiilere zg yeilimtrak, sararm yzne bakt. Ak gri gzleri ta derinden kolluyor-du etraf. Neden bu herifi gnderdiler bana, neden? Ne kadar havasz bu odann ii! Benden kukulanmaktalar. Tutuklayacaklar. Tutukladklarndan iki gn sonra da ldrecekler. zlme karcm, bir uak kazasnda da lebilirdim. Kravatn balad. Aynadan ona salkl, zayf, krk yalarnda, gvenilir bir erkek bakyordu. Ne demiti geen hafta Hermann'a? Bu Baylar galiba postlarn bizleri datamadan kaybeyedinci afak / 265 decekler. te o zaman ben de yeni cumhuriyetimiz iin birka yeni cadde aacam. Yatak odalarnn penceresine tekrar yaklat, bo sokaa bakt. Az nce ksa boylu adamn yrd sokaa. Bir ajan hali yoktu zavallckta. Sesi itendi. Acaba ne ekilde Georg ile balant kurabilirdi? Evet, bu adam onun yolladndan kukusu kalmamt. Mutlaka Georg yollamtr. Ama baka ne yapabilirdi ki? Elinde bir kant yoktu. En ufak bir kuku duymas ile adam bandan savmas yerinde bir davrant. Ben susuzum diye yineledi kendi kendine. Aslnda Georg'un yardmna komas gerekirdi. Lf olsun ya da ilerde vnebilmek iin deil, itenlikle koard onun yardmna. Peki, Georg hangi drt duvar arasnda ondan gelecek bir haberi bekliyordu acaba? Sonra gene belki de bir ajand diye geti kafasnn iinden. Sandaln adn sylemiti. Ama o sandaln adn Gestapo da renmi olabilirdi. Benim adm bilmeleri olanak d. Ve Georg'un onu ele vermediinin de bilincindeydi. Oda kaps vuruldu. Hizmeti kz dardan, Bay Sauer, kahveniz hazr, dedi. Anlamadm. Kahveniz hazr. Omzunu silkti, yakasnda parti iareti bulunan ceketini giydi, odann iinde etrafna baknd, sonra dosya antasna uzand ve kt. Sokak kaps kapannca, ocuu ile kahvalt sofrasnda oturan kadn, Kim gitti? diye sordu. Beyefendi olacak. Ama nasl olur? Beyefendiydi, diye yineledi hizmeti. Kahve imeden, benimle vedalamadan, nasl gidebilir, diye dnyordu gen kadn. Sinirlenmemeye zorlad kendini. ocuk ona bakyordu. Bir ey sylemedi ocuk. Ksa boylu, illi adamn eve girmesi ile buz gibi bir havann estiini ikisi de anlamt.

266/yedinci afak Rder tramvaya atlad. Acelesi vard. yerine ge kalmak istemiyordu. Sauer'e durmadan kfrederek fabrikann kontrol yerinden geti. in bana getiinde bile ylesine fkeliydi ki, bir saat sonra istemeyerek kaynak aletine kolunu arpt ve yakt. Yllardr byle bir kaza gelmemiti bana. arkada Fiedler, Derhal revire! diye seslendi. Hemen baktrmazsan sonradan il paras bile vermezler. Sen dnene kadar yerine bakarm. Kapa eneni! diye sesini ykseltti Paul. Fiedler koruyucu gzlklerinin ardndan, hayretle onun yzne bakt. Mller onlara dnd ve, Hey ne oluyor orada? diye sordu. Paul Rder, acsndan dudaklarn srarak iine devam etti. Hey, ne oluyor orada diye ne barmt pis herif? Usta-baym, lf, benden on ya daha gen, kim yapt onu ustaba? Biraz daha abuk yalanrsn, demiti Georg. imdi evde bekliyordur ve daha saatlarca da bekleyecektir. Hi olmazsa Liesel mant piirse. Gzlerini gstergenin zerinden ayrmadan, dudaklarn ksm, gereken yere kaynak yaparken, Liesel'in piirecei manty dnyordu. Bu blmde alan yar plak, yapl, gl heriflerin arasnda Paul Rder ya belirsiz bir bpcrd. akacyd, aka da kaldrrd bu yzden herkes severdi onu. Yirmi yl sizlerle geindim yirmi yl bana takldnz, artk kendinize baka bir amar olan bulun, u anda bir ey imezsem, ldrabilirim... Saat daha on mu? Nasl olabilir? Birden Beutler yanna yaklat ve beklenmedik abuk bir hareketle yanan yerin zerine bir merhem skt ve bir de gazl bez oturttu. Saol, teekkr ederim, Beutler. Rica ederim, teekkre demez. Fiedler ona iaret edip ilgilenmesini sylemitir. Hepsi candnn arkadalar. Ben zaten buradan ayrlmay dnmedim ki! Yarn sabah gene ayn saatta iba yapmak istiyoyedinci afak / 267 rum. Allahn bels Mller olacak herif bir bulatm ii haber alsa! Peki ya Beutler? Evimde kimi arladm bilse, ne der acaba? Beutler yrekli arkadatr. yi ama, gene de... Kolum yannca yardm eder, ama baka konuda?.. Ya Fiedler? Yan gzle ona bakt. tekilerden ayryd Fiedler. Ona yan gzle bakarken, imdiye kadar grmedii bir zellii fark etmiti sanki... bir yldan fazla sreden beri yan yana altklar halde, hayret! Georg'un aklna ie yarar bir ey gelmezse bu geceyi de bizim evde geirecek demektir. Sauer'in yardm edeceinden ne kadar da emindi. yi ki benim gibi bir dostu var. Liesel, Salam elinle bana yardm edebilirsin, dedi Georg'a. ana dizlerinin arasna sktr. Ne olacak bu? Ben yaptm eyin ne olduunu bilmek isterim. Mant olacak, domates salal mant. O zaman sabaha kadar da yardm ederim. Georg hayatndan honuttu, ama elindeki kakla birka kez evirdikten sonra, her yanndan ter fkrmt. ok gsz kalmt. Bu gece rahat bir dek bulmutu, ama deliksiz uyuyamamt ki. Ya Schenk ya da Sauer, birinden birini bulmu tur Paul. Sokaktan yllardan beri amayan sesler gelmeye balamt. Okul ana gelmemi ocuklarn oynamalar, ev kadnlarnn pencereden te beri silkmeleri, yastklar dvme leri. Bitiik odada Liesel de yataklar toplarken, ocuklarn dan birini azarlyor, tekine ona kadar saymasn retiyordu. Bu ara on kez sabr tayor, gene kendini

toparlyor, ocuklarna sakin bir anne olmaya alyordu. nanc olann sabr da olur. Peki, acaba neye inanyordu Liesel? Anlalan baz deer verdii eyler olacakt. Georg ona, Hamur olmu mudur acaba? diye sordu. Liesel ierden, Kk hava kabarckln yopyono, olmutur, diye karlk verdi. Georg, Liesel gerei bilse, bir an dnnolnn huni evinden kovar, diye dnyordu. Bilinmez, belki de kovmaz. By268/yedinci afak lesine yorulan, her eye gs germesini bilenler ounlukla yrekli olurlar. Liesel, ocan zerinden gm ald, leenin iine dkt ve daha nceden slatm olduu amarlarn itilemeye balad. plak kollar zerinde boy boy kabarmt kaslar. Nedir bu acelen, Liesel? Sen buna acele mi diyorsun? Her ykadm ocuk bezinden sonra oturup pencereden mi bakaym? Hi olmazsa bir ailenin yaantsn ierden grdm. Hep bu byle midir? Hep byle mi srp gidecektir? Liesel amarlarn bazlarn mutfaa asyordu. Oldu, imdi sen elindeki ana ver bakalm bana. Olup bitenlerden habersiz', kaba yznde ocuumsu bir sevin belirmiti. ana masann zerine koydu, zerine de bir bez yayd. Neden yaydn bezi? Hava almamas gerek. Bilmiyor muydun? Unutmuum, ev ii izlemeyeli yllar geti. oban Ernst, u hayvan balasanza, diye bard. Nelli! Nelli! Nelli, Messer'lerin kpeinin kokusunu aldka fkesinden titrerdi. Messer'Ierinki krmz bir av kpeidir. Ormann balangcnda durdu, kuyruunu sallayarak efendisi. Bay Messer'e bakt. Messer'in elinde kay yoktu, gerek de grmyordu, nk kendi kpei obann kpeinin fkesine aldrmyordu bile. Biraz aklkta komas gerekliydi, imdi de evine dnmenin sevinci iindeydi. Gbekli Bay Messer, Schmiedtheimer'le-rin orman ile kendi ormannn snrn belirleyen tel rg zerinden atlad. len karsnn orman bekisi olan erkek kardeini ziyaretten dnyordu. Av tfeini omzuna asmt. Kadn, kadn, diye evine doru seslendi. oban Ernst, kadn diye ard, Eugenie olacak diye dnd. Nelli hl yannda fkeden titremekteydi. Eugenie, Ernst, diye mutfak penceresinden seslendi. Yemei pencerenin pervazna koyuyorum. yedinci afak/269 Ernst, bir yandan koyunlarn gznden ayrmamak iin pencerenin nne yanlamasna oturdu. Bir ift kzarm sosis, patates salatas ve salatalk turusu. Sosisler iin hardal ister misin? Hardala hi bir zaman hayr demem. Hardal uzatan Eugenie'nin elleri ne kadar da beyazd. Ernst kadnn ellerine bakarak, Messer olacak herif bu parmaklara nian yzn ne zaman takacak? diye sordu. Sevgili Ernst, artk senin evlenme an gelmi. Hi olmazsa o zaman bakalarnn iine burnunu sokmazsn.

Kiminle evleneyim, Eugenie? Marie'nin yrei, Else'nin danstaki kvrakl, Selma'nn burnu, Sophie'nin kalalar, Auguste'nin de banka czdan bir kiide toplanmal. Eugenie dayanamayp glmeye balad. tenlikli, yalandan uzak bir glmeydi bu. Glmesini kesmemesi iin bir eyler sylemeliyim, diyordu Ernst. Bu saydklarma sahip olmal alacam kz, diye ekledi Samalyorsun. Griesheimer Demiryolu letmeleri kantininde Hermann, sandvi paketini at ve birasn smarlad. Kars Else kaz cieri srmt ekmekleri arasna. Hergn ayn ey. Oysa ilk kars deiik sandvi yapmakta ustayd. Sessiz, ama irkin bir kadnd. Akllyd. Bir toplantda ayaa kalkp, kansn aka syleyecek kadar da yrekliydi. Acaba onunla birlikte bu kt gnlere daha m kolay dayanabilirdi? Hermann ekmeini yerken, san solun konumalarna da kulak veriyordu. Dn tane diyorlard, bugn iki tane deniliyor. Bir tanesi bir kadn vurmu! Neden? pteki amarlarn alyormu, kadn yakalam onu. Kim alyormu ipten amar? diye sordu Hermann. Kaaklardan bir tanesi. Hangi kaaklardan? 270 / yedinci afak Hangisi olacak, Westhofen kampndan kaanlardan. Kadnn karnna tekme atm. Hermann : Nerede olmu bu? Onu sylemediler. Kaaklardan biri olduunu kesinlikle bilemezler ki, dedi biri. Herhangi bir amar hrsz da olabilir. Hermann byle konuan iiye yan gzle bakt. Son zamanlarda hi konumayan o kadar ok ii vard ki, kimin ne dndn bilmek gt. Kaaklardan biriyse de amam gene, dedi gen bir ii. Gmleklerini gidip maazadan alamayacana gre... Sonra kadna, u gmlei benim iin acele tler misiniz de diyemeyeceine gre... Hermann bu gence de dikkatle bakt. Bu kaaklar akn birer hayvana benzerler, dedi baka biri. Her an avcnn tfeini ensesinde hisseden hayvana.. Hermann'n gzleri bu kez bu iinin zerine takld. Herkes ona bakyordu. t esprisini yapan gen, Pazar gezintimize katlacaklar ok, diye konuyu deitirdi. Arkadalarn ocuklar iin bir de yuva retmeni geliyormu. Hermann az nceki konu hakknda konuulmasn istediinden, Tutuklayamadklar o ikisinin adlar ne? diye sordu. Hangi ikisi? Kaaklarn canm. Biri yal, biri de genmi. Bural olan m genci? Bural olduunu bana kalrsa bizirnkiler uydurdular. Ayrca bural olsa neden katktan sonra yzlerce insann kendini tand bir kente gelsin, deil mi? Yo, bence akllca davranm. Yapyabanc birini ok daha abuk ele verir halk. Dnn bir kere, beni burada kimse ele verir mi?

Hermann bu konuan iri yar genci gsteri yrylerinde grmt. Birden Hermann, bu gencin aa vurduundan ok daha farla eyler bildiine inanmt. yedinci afak/271 Seni rahatlkla ele veririm ben. Yani benim dostum olduundan kukulanmaya balar balamaz, ele veririm. Ele verdiim andan itibaren de benim dostum saylmayacana gre... Bunlar syleyen Nazilerin balant adam olarak bilinen Lersch idi. Szcklerin zerinde dura dura konumutu. Az nce konuan kk Otto, merakl ocuk gzlerini Lersch'in azna dikmiti. banda da onun ustabasy-d Lersch. Hermann gence bakyordu. Hitler Genlii'nde grup bakan olan Otto, ok seyrek glen, sessiz bir genti. K-rkrne balyd Lersch'e. Kantindekiler kelerine ekilmilerdi. Hermann yeniden bu konuya deinmemeye karar verdi. Tereyal sandviini sard kd katlayp cebine koydu. Else yarn gene bu kda sarard sandvii. Lersch'in yan gzle kendisini kolladn fark etmiti. Dikkati elden brakmamas gerekiyordu. le paydosunun bittiini bildiren zil sesi ile bu kez rahat bir soluk ald. Ta iinde tkenmek bilmeyen konunun imdilik kapandn bildiriyordu bu zil sesi. le zeri Wertheim'da oturan ocuklar okullarndan dnerken, bir konu zerinde tartmaya girimiler, antalarn kenara frlatmlar, kavgaya tutumulard. Kavgac hororlardan biri birden kavgay kesti ve yanlarna yaklam olan zeri partal ihtiyara bakt. ocuklarn antalar arasnda bir eyler aryordu ihtiyar. ocuklardan biri, Hey... Si?! diye seslendi. htiyar bir dilim ekmek bulmutu. ocuklarn dikkatini sryerek gdiyordu. Bir meyhanenin nnden geerken, durdu, devam etti. aknlk iinde kalm olan kavgac ocuklar baka zaman olsayd, ihtiyarn peine derler, onu kzdrrlard, ama bu kez eyalarn toparladlar ve evlorlnln yoluna koyuldular. O disiz az ile pis pis glen, ytl* nysili ihtiyardan nedense rkmlerdi. Bu, sa sakal birbirine karm ihtiyardan hi sz amadlar, sanki amlnrulu s/lomi gibiydiler. htiyar, kente doru deil de, aksi yne ayaklarn sryerek gidiyordu. Bir meyhanenin nndon geerken, durdu. 272 / yedinci afak gld ve ieri girdi. O ara birka kamyon ofrne hizmet eden meyhanecinin kars, ihtiyar mterinin istedii konya verdi. Az sonra ihtiyar glerek yerinden kalkt, ikinin parasn demeden meyhaneden kt. Meyhanecinin kars, Nerede o herif? diye bard. ofrler ihtiyarn peinden komak istediler. Balk pazarna gitmekte olan meyhaneci, ofrlerle karsnn ihtiyarn peinden gitmelerine engel oldu ve, Bu kadarck zarar gre almalsn, dedi. htiyar durmakszn ayaklarn sryerek ilerliyordu. Anayoldan deil de, yan sokaklardan yryordu. Sakinlemiti baklar, nereye varacan bilenlere zg rahatlk vard yznde. Evlerin arasndan geen yol dzgnd, ama evleri arkada brakp, tarla yoluna sapnca, emektar bir kylnn admlar kendini belli etmiti. Bu yal adam Adlinger'di, yani Westhofen kampndan kaan yedi kaan altncs. Fllgrabe kendiliinden teslim olduundan beri arta kalan iki yakalanmayan kaaktan biri. Kamptakilerin hi biri Adlinger'in kamay baardktan sonra birka saat iinde

yakalanamayacan dnmemilerdi bile. lk saatlarda yakalanmadna gre, az sonra ele geecekti. Oysa byle dnlrken, cuma olmutu ve Adlinger de Wert-heim'a varabilmiti. Gecelerini tarlalarda geirmi, bir ara drt saatlik bir yolu mble tayan bir kamyonla almt. Btn nbetilerin elinden de rahatlkla syrlmt. Bunu kurnazlk sonucu deil de, akl ermezliin umursamazl ile baarmt. Kampta onun akl dengesinden kuku duymakta pek haksz saylmazlarm, bunu kantlamt Adlinger. Orada gnlerce konumad olur, derken kat bir buyruk karsnda da kahkahalarla glerdi. Katndan bu yana yzlerce neden kmt yakalanmas iin. Yolda ald i nl kapatmamt tutuklu niformasn. Ve bu yz neden gene de onun tutuklanmasn salayamamt. Adlinger, dnce nedir bilmiyordu. nceden hi bir eyi hesaplamard. Tek bildii ey varaca yerdi. Kynde lenyedinci afak / 273 leri u ynden aydnlatrd gne, akam zerleri uradan, ite tek bildii buydu. Gestapo olaanst arama kampanyas iin Westhofen kampndan onun kyne dz bir hat izmi olsayd, bu hat zerinde erge Adlinger'i ele geirirdi. Tepeden kente bakarken yzndeki tik gemiti, baklar sertlemi, iindeki hayvansal duygu ile kynn bulunduu yne kinle bakyordu. Buradan tesi ona hi de yabanc olmayan ok iyi bildii yrelerdi, ite bu yoldan ayda bir pazara dolu arabas ile giderdi. Ayn yoldan oullar ii dolu sepetlen kasabcyd tamlard. Yaklamt kyne. Yer yer ekili yer yer ormanlarla kapl bildii topraklard bunlar. Bulutlar bile tandk biimlere brnm, uuyordu gkyznde. Westhofen kampna atld ilk gnlerde, hakaretlere ve dayaklara hedef olurken, fke ve nefretten baka bir duygu yoktu iinde, bir de dinmek bilmeyen alma hrs. Ama yumruklar ve tekmeler kafasna indike, kafas sertlemi ve bellei de gmt. Giderek tm duygulardan arnm, neyin cn almas gerektiini bile unutmutu. Ama oraya, kyne gitme istei bir tek snmeyen dilei olarak kalmt. Adlinger, Main nehrine srtn dnd ve tarlalarn arasndaki patikadan ayaklarn sryerek yrmesine devam etti. Arada dnp orkasma bakyorsa da, artk nnde tek bir hedef kalmt. Yz az nceki kcdar yaban deildi. Yumuamt cizgi'er. Bombotu gertici tarlalar. Ilkt haya. Sanki dnya dnmyordu. Her ey durmu, yaant kesilmiti. O gn Belediye Bakan Buchenbach'l Wurz kaf tutarak vnd gibi tarlaya gitmemiti. yeri olarak kullOnd oturma odalarna kapanmt. Oullar tarlaya gitmelini, bir korkak gibi deil de, bir kahraman gibi davranmasn stemilerdi ama bouna. Gnlerdir szlayan, alayan karsna uy mu, odasna ekilmiti. Buchenbach, Gestapo'nun adamlar ila ovlllydl Huun dnda Belediye Bckan Wurz'un iftlik binas da gzetilmekteydi. Belediye Bakanlarnn bu davranna ok glmekteyyedinci afak / 274 dia. Buchenbach'llar. Yal Adlinger'in kamptan katktan sonra tuzaa dmek zere kyne gelmeyecek kadar akl olduunu savunuyorlard. Wurz'dan yllarn cn almak iin nasl olsa bir yolunu bulurdu o. Hem Wurz iftliinin etrafna daha ne kadar zaman nbeti dikecekti? Olduka masrafl bir areydi bu. Ayrca SA rgtne bal bu delikanllarn tarlada ailelerine yardm gerekiyordu. Kyn aktar olan kadn, Wurz'un nikh dairesinde bulunduunu yedeninin nianlsna haber verdi. Damat Ziegelhau-sen kyndendi, ama birka saat uzaklktaki kynde deil de,

nianlsnn kynde nikahlanmak istiyordu. Aktar dkknndan doruca dilekesini vermek zere Wurz'u aramaya giderken, boynuna kravatn balad ve nianlsna da hazrlanmasn syledi. Kapnn nnde nbet bekleyen SA, damad tandndan, Heil Hitler! diye selmlad onu, Wurz'a ziya-retr-iyi bildirmek iin kapsna vurdu. Ama ierden cevap gelmedi. Wurz, duvardaki Hitler portresinin altnda, yaz masas banda otururken, caml kapnn nnde birtakm glgeler fork edince, koltuundan aaya kaymt. Kap vurulunca da, iyice masann altna gizlendi. Girebilirsin ieriye. dedi nbeti. Bu kez damat vurdu kapya. O da cevap alamad. Kapnn tokman evirdi, kilitliydi! Nbeti kapya yaklat, yumruu ile vurdu ve, Dileke! diye bard. Bunu duyan Wurz, kapnn srgsn at, soluk solua ona dilekeyi uzatan damrda bakt. Evlenmek iin bavuran genlere hazrlam olduu nutkunu tutuk tutuk sylemeye balad. Nasyonal sosyalist bir devletin rkla verdii byk nemden, bu rkn oalmas nedeniyle evlenmenin ne denli sayg deer olduundan sz ederken, gelin Gerda cidd cidd dinledi, damatsa ban sqlladi. Arkasndan kapy kapattktan sonra da nbetiye, Bu bok uvaln m bekliyorsun, arkada? diye takld. Adlinger sondan bir nceki tepeyi de arkasnda brakt. yedinci afak / 275 Buxberg'di bu tepenin ad. lesiye yorgundu, ama hedefine varmadan dinlenmemeyi aklna koymucasna ayaklarn sryerek ilerliyordu. Artk etrafna, arkasna bakmyordu. Buralar, kar kar bildii yerlerdi. Aada uzanp giden ekili tarlalara bakarken, ne garip, dedi. Kyl ocuklarn yamal giysilerine benziyor. Baklar buuluydu. Sanki sonuca igds ile ilerliyordu. Aada, Buchenbach'ta her zamanki gibi bu saatlarda nbet deitirilirdi. Wurz'un evi nndeki nbetiler de deimiti. Nbeti biten kendini meyhaneye atyordu. Dilekesini veren damadn meyhaneye urayp, onlara birer kadeh iki smarlayacan umuyorlard. Wurz ise az nceki korkunun etkisinden kurtulamamt. Ka gnden beri uykusuzdu. zerinde dilekenin durduu masaya ban dayad ve uyuyakald. Adlinger'in kars tarlada alan ocuklarna yemek gtrd. Hep birlikte yediler yemei. Eskiden Adlinger ailesinde, her ailede olduu gibi anlamazlklara rastlanrd. Ama yal Adlinger'in tutuklanmasndan bu yana aile iyice birbirine kenetlenmiti. Sadece yabanclarla deail, kendi aralarnda bile hi konumazlar, hatta ondan sz bile etmezlerdi. Nbetilerden biri ald buyruk zerine gene Adlinger'in karsnn peinden tarlaya kadar gitmiti. Yal kadn, siyah giysileri iinde, ba nde, kyle tarla arasnda gidip gelirken, sana soluna bakmazd hi. zlendiini bilmiyor, hatta evlerinin nndeki nbetiyi bile grmyordu. Adlinger, imdi son tepeye varmt. Ky buradan ne de gzel grnyordu! Buradan kye inen yolun ki yan bodur fndk aalar ile kaplyd. Adlinger aalarn arasna oturdu. Bir sre soludu. Glgeliydi buras. allarn arasndan aadaki evlerin damlarna bakyordu. Tam uykuya dalaca an irkilerek doruldu ve ayaa kalkmaya alt. Bir kn/ daha bakt kyne. Ama az nceki gibi lo g'inml allnda ldamyordu ky, souk bir parlt yaylmt rtrulo Yadrgad bir rzgr esiyordu. Hemen arkasndan kapkara bir glge dt zerine.

276 / yedinci afak leden sonra ge vakit, fndk toplayan iki kyl ocuk oraya vardklarnda l bastlar ve tarladaki anneleri ile babalarnn yanlarna kotular. Baba geldi ve adama bakt. Sonra ocuklarndan birini komu tarlann sahibi ifti Wolbert'e gnderdi. Wolbert geldi, adama bakt ve, Bu bizim Adlinger! dedi. O zaman onu ilk gren kyl de tand. kisi ayakta durmular, fndk aalarnn arasnda yatan lye bakyorlard. Dallar kesip bir sedye yaptlar ve birlikte kye indirdiler. Nbetinin nnden geerken, Hey, kimi getiriyorsunuz? diye sorulduunda, Adlinger'i bulduk, onu evine gtryoruz', diye karlk verdiler. Adlinger'in evi nnde bekleyen nbetiye de, Onu bulduk, dediler ksaca. Nbeti, lye el koyamayacak kadar afallamt. Beklenmedik bir anda kocasn byle eve getirdiklerini gren kadnn dizleri gevedi, ama hemen toparlad kendini Evinin nnde konu komu birikmiti bile. Aralarna nbetiler, damatla gelin, hatta meyhanedeki SA'l genler bile katlmt. Olup bitenlerden habersiz olan nbetiler yerlerinde bekliyorlard sadece. Evet, Adlinger'in kye girmesine engel olacaklard. Wurz'un evi nndeki nbeti de yerinden ayrlmam, almak iin gelecek olan yal adam tutuklamaya hazr, tetikte bekliyordu. Uzun sreden beri temiz arafla rtl olan kocasnn yatan at Bcycn Adiinger. Ama lsn ieriye getirdikle r'nde onun ne kadar kirli olduunu grnce, kendi yatcna yatrlmasn iaret etti. Ocaa gmle su koydu ve en kk torununu, haberi iletmek iin tarlaya gnderdi. Kapnn nndekiler gemesi iin ocua yol atlar. Azn brak a-myo du ocukun, boklcrn yere indirmiti, l evindekilere zg bir ciddlik kmt zerine. ok gemeden ocuk; annesi, babas, amcalar ve yengeleri ile geri dnd. Erkeklerin yznde, bu merakl kak baln nerek"!? bulrn N -''-H vard. Ama ok gemeden davranlar, kmldamadan ylece yatan babalarnn arkasndan yas tutan iyi evltlarn zntsne dnt. Her ey birden dzene girmiti. Kederlerine katlanlar eve girdiklerinde, Heil Hitler! diyerek kollarn yedinci afak / 277 havaya kaldrmyorlar, balarndan kasketlerini kartp, lnn ailesinin elini skyorlard. Yal bir adam yakalamak, onu ldresiye dvmek iin nbeti dikilen SA genleri, ellerini kana bulamadan ekilmiler, babalarna tarlada yardma gitmilerdi. Wurz'un penceresi nnden geenlerse, nefretle dudaklarn bktler. Onu beenmediklerini gizlemiyorlard artk. Kimse onu gl greviyle gururlanan bir bakan olarak deil de, drt gnden beri grdkleri gibi korkudan donuna dolduran dlek ve karaktersiz biri olarak gryorlard. Wurz'un karsnda zr dilemesine iki bklm olmaktansa, vergilerini demeye razydlar. ly ykamakta Bayan Adlinger'e iki gelini yardmc oldu. Salarn dzelttiler, sakaln kestiler, bayramlk giysileri- ' ni giydirdiler. zerindeki tutuklu niformasn boha edip atee attlar. Arta kalan su ile kendileri ykandlar ve en iyi giysilerini giydiler. Onu artk kendi yatana yatrmlard. Ba sal dilemeye gelenlere kurabiyeler ikram edildi. Evlenecek olan Gerda'nn teyzesi kasabadan mal getiren arabaya sipariini verdi. Adlinger'lerin bu ara sabun, siyah erit ve muma ihtiyalar olacakt. Bir l, nbetiler tarafndan evrilmi kyn bakann enayi yerine koymu olduundan, her ey artk dzene girmiti.

Fahrenberg'e rapor yetitirildi : Altnc kaak bulundul l olarak bulunmutu. Nasl? Artk Westhofen kamm ilgilendirmezdi, bu sorun Tanrnn, ailesinin ve Buchenbach Belediye Bakannmd. Fahrenberg bu haberi aldktan sonra, dans pisti diye ad taklan alana kt. SA ve SS'liler yerlerini almlard. YORGUN,bitkin, kir ve umutsuzluk iindeki tutuklular getirildiler.Sonbaharn solgun nda iki aa bo duruyodu.Gne bat mak zereydi ve Ried ynnden sis, bu lanetlenmi kampa doru kaymaktayd. SS'lerin basnda Bunsen dimdik dinliyordu. Yaratannn buyruunu bekler gibiydi.Giri kapsnn iki yann ssleyen nar aalar kklerinden kesilmi, sade278/yedinci afak ce yedi tanesi braklmt. SA'larn banda duran Zillich, hayatta olan drt tutuklanm kaan aalara balanmasn emretti. Her akam bu emir verildiinden, donmadan nceki titreme gibi tutuklular dehet iinde rperiyorlard. Gizlemek zorundaydlar rpertilerini, SS'lerin kukulu baklar en ufak bir titreime bile izin vermezdi. Drt aaca bal drt tutuklu da titremiyordu. Fllgrabe bile titremiyordu. Kendini toparlamas iin Azrail'den azar iitmicesine, ar ak, gzleri ileriye dikilmi, duruyordu. u an yzndeki o aydnln yannda Overkamp'n odasndaki lambann bile snk kalrd. Pelzer gzlerini smsk kapatmt. O eski yumuakln, rkekliin izlerinden eser yoktu yznde. Hemen yan bandaki aata Wallau'nun bal olduunu biliyordu. Wallau' nun teki yannda ise, katklarnda ilk yakay ele veren Albert olacakt. Overkamp'n istei zerine tekme ve dayaktan tannmaz hale gelen yzn gzn acele dikip, bir insana benzer ekle sokmulard. O da titremiyordu. Titreyecei kadar titremiti. Sekiz ay nce, ceketinin cepleri dvizlerle snr geidinde beklerken, titremesi sonucu tutuklanmt. imdiyse, ayakta durmaktan ok, kollarndan aslm gibiydi. Yaants boyunca dnde bile grmeye cesaret edemedii onurlu bir yerde, Wallau'nun sandayd. Gzleri canl bakan bir Wallau vard aralarnda. armha gerilmek zere hcrelerinden alndklarnda, Wallau'nun yrei heyecanla arpard. Acaba bu kez Georg'u yakaladlar m? Artk lm gze almcasna bulank bakmyordu. Karsnda sralanm olan kampn tutuklularna bakyordu. Her gn yeni yeni yzler grrd aralarnda. u surat daha nce hastanede grmt. Evet, bu, Paul Rder'in kapsndan dnd Schenk'ti. Fahrenberg birka adm ne att ve Zillich'e, iki aacn zerine aklm olan tahtalarn sklmesini emretti. O bir tek plak aa Fllgrabe'nn solunda kalmt artk. Georg'un aac. Altnc kaak bulundu, diye bard Fahrenberg. August Adlinger, l olarak bulundu. Gryorsunuz, nasyonal sosyalist gvenlik glerimizden kaacak gc kendinde bulamayedinci afak/279 dndan, son nefesini verdi. Geride kalan yedinci kaan aramza katlmas an meselesi, nk bulunduu yer epe: evre sarlmtr. Rejim aleyhinde olanlarn nasl cezalandrldklarn grmektesiniz. Hkmetimiz korunacak vatanda korur, cezay hakkedeni cezalandrmasn, yok edilecek olan da yok etmesini bilir. lkemiz sulularn barna deildir. Alman halk salkl bir halktr. Sakatlan yaatmaz, manyaklarn kkn kurutur. unlara bir bakn, kamaya kalktklarndan bu yana daha be gn bile gemedi ve ite sonu! An gzlerinizi ve iyice belleinize yerletirin!

Bunlar syledi ve barakasna geri dnd Fahrenberg. Bunsen tutuklularn iki metre ne gelmelerini buyurdu. Artk aalarla tutuklularn arasndaki yol daralmt iyice. Fahrenberg konuurken gn batmt. Tutuklularn iki ban SS'lerle SA'lar tutmutu. Sis kmt zerlerine. Tutuklular iin bu saat, umutsuzluun simgesiydi. Tanrya inananlar, artk unutulduklarn gryorlard. Hi bir inanc olmayanlarsa, soluk alabildikleri halde, iin iin rdklerinin farkndaydlar. Yalnzca ilerindeki gce inanan tutuklularsa, btn fedakrlklarnn bouna olduunu ve halk tarafndan unutulduklarn: anlamlard. Fahrenberg, masasnn bana gemiti. Barakasnn penceresinden tutuklularn topland alan gryordu. Raporunu dzenlemeye balad. Bu tr grevleri yerine getiremeyecek kadar sinirliydi. Telefona uzand, gene yerine brakt. Neydi bugn gnlerden? Bugn artk saymamalyd, ama gene de bata koyduu srenin dolmasna gn kalmt. Drt gn iinde alt tutuklu yakalandna gre, kalan gn iinde de sona kalan tek tutuklunun da yakalanman gerekirdi. Ayrca bulunduu yer sarlmt. Onun gzno uyku girmediinden kukusu yoktu. Ama ne are ki kendi gzne de uyku girmez olmutu. Barakann ii kararmt. I yakt. Fahrenberg'ln odasndan gelen k, aalarn glgesini tutukllan /nrlrn drd. Onlar oraya sralayal ne kadar olmutu? Hcrelerine ekilmeleri iin emir verilmemiti. Aaca bal olanlarn 280 / yedinci afak kaslar yanyordu. nc sradaki tutuklunun biri birden bir lk att. Aaca bal olanlar irkildiler. Diklemeleri ile srtlarna aaca akl olan iviler batt. l basan tutuklu nnde durann zerine yld. Birlikte yere yuvarlandlar. Bu kez de SA'nn amansz' tekmeleri altnda inlemeye baladlar. O Sra kampn iinden Overkamp ve Fischer geldner. Ellerinde antalar vard. Nbetleri bitmi, gitmek zereydiler. Overkamp'n Westhofen kampndaki grevi sona ermiti. Georg Heisler'in aranmas ile hi bir ilikisi kalmamt bundan byle. Kendini yere atan ve birlikte devirdii tutuklu gtrlmt. Bu iki komiser, tutuklularn ve aaca bal olanlarn arasndan kumandann barakasna gittiler. Hi saa sola bakmamlard. Ksa bir sre ierde kaldktan sonra yeniden dar ktlar. Bu kez Overkamp aaca bal olanlara bakt. Bir an iin Wallau ile gz gze geldiler. Overkamp'n belli belirsiz yz seirdi. Sanki Overkamp baklaryle, 'Elimden bir ey gelmez,' diyordu. 'Bu dertleri bana sen atn.' Belirli deildi, belki de biraz kmseme de vard baknda. Overkamp, kamptan ayrlmasyle bu drt tutuklunun hesaplarnn grleceini biliyordu. Belki de yedinci kaan ele geirilmesine kadar yaatrlard. Sabrszlanarak kt bir ey yapmasalar, diyordu iinden. Dans pistinden otomobilin motor sesi geldi. Tutuklularn soluk almcdklar hissediliyordu. Aaca bal olanlarn arasnda, kendilerini bekleyen felketi bir Wallau biliyordu. Tek dncesi Georg'du. Bulundu mu? Buraya getirilmekte mi? Fischer, Wallau bana gelecekleri biliyor, dedi. Overkamp, evet anlamnda ban sallad. Fischer'i uzun yllardr tanrd. Her ikisi de savata nianlar almlard. Her ikisi de bu sistemin salamlotrlmasna yardmc olmulard. Overkamp, grevi gereince polise ngrlen yntemleri uygulard. Bunlar uygularken de ne keyiflenir, ne de zevk alrd. Gvenlik grevlilerinin pelerine saldklar kiileri, dzen dman olarak grrd. Bugn de aranp bulunmalarn emrettii kiiler, onun gznde birer dzen dmanyd. ok ak

yedinci afak/281 ve belirgindi yapt i. Yalnz dnmeye zaman ayrdnda, kime hizmet ettii ayn belirginliini koruyamyordu artk. Overkamp, Westhofen kampn dnmek istemiyordu. Saatna gz att. Yetmi dakika sonra Frankfurt'ta olmalydlar. Sis nedeniyle krk kilometre hzla ilerlemekteydi otomobil. Overkamp arabann camn sildi. Tam o ara bir ky yolundaki tabelaya gz takld ve Bir dakika! Durun! diye seslendi. Hayretle yzne bakan Fischer'e, nelim Fischer, dedi. Bu yl hi Most H itiniz mi? Arabadan kp, puslu alaca karanln iinde ky yolunda lokantaya doru yrrlerken, olup bitenleri dnmek bile istemiyorlard. Westhofen kampna ziyaret izni aldnda nasl davranacan bilemeyen Elli ile babas Mettenheimer'n bulutuu lokantaya girdiler. inden kp evine geldiinde, Georg'un Paul Rder'e bir ey sormasna gerek kalmamt, baarszl yznden ylesine okunuyordu ki... Liesel'se binbir zenle hazrlad mant iin vc szler bekliyordu onlardan. Ama her iki erkek de bir vc sz sylemeden, dnceli dnceli hamuru inemekteydiler. Az sonra Liesel kocasna, Hasta msn? diye sordu. Neden hasta olaym? ler ters gitti, o kadar, bir de kolumu yaktm. Suskunluu iin bir zr bulabilmi olmann sevinci ile kolundaki yank yeri gsterdi. Liesel yaraya bakt ocukluundan bu yana i kazalarna alk olmann kayt-szlyle yank merhemini getirdi. Birden Georg, Elimdeki sargy kartmak istiyorum, dedi. Bu ara doktorluk yaptna gre, bana da bir para bant verir misin? Paul pek. de amama benzeyen karsna bakyordu. Kadn sargy ayordu. ocuklar da Georg'un koltuunun yanna yaklam, bakyorlard. Georg, Paul ile gz gze geldi. Rder'in mavi gzleri souk ve kat bakyordu. Liesel, ansn varm, dedi. Cam krklar azne de girebilirdi. --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------1)ok taze arap.

282/yedinci afak ans, ans, diye sylendi Georg. Liesel becerikli elleri ile Georg'un elini sarm, bir tek baparma sargnn dnda brakmt. Elini ustaca tuttuunda, avcunun iindeki bant belli olmayabilirdi. Georg yerinden kalkt ve kirli sarg bezini ocaa att. Liesel, Bir dakika, dur, onu ykayabilirdim, diye seslendi. Rder sesini kartmadan Georg'un hareketlerini izliyordu. Liesel, Of, pis koktu, diyerek mutfan penceresini at. Souk k havasna, mutfaktan kan kokulu duman kart. Eli saran doktor artk rahat uyuyabilirdi. Georg'un evinde kalmasna nasl izin vermiti? Ne kadar becerikli elleri vard. Yrekli ve akll davranan ellerdi bunlar. Georg neeli bir sesle, Bana bak, Paul, dedi. Terzi Moritz'i hatrlar msn? Evet. O ihtiyar nasl kzdrrdk. Sonunda babana ikyet etmiti. Baban da seni dvmt. Sana vururken, ihtiyar 'Bana vurmayn, Bay Rder, bana vurursanz, aptal olur, kna, hep kna vurun,' demiti. yi adamd zavall.

Evet, iyi adamd, dedi Paul. Demek senin baban seni dverken bana vurmu, yoksa daha akll olurdun. Bir iki dakika olsun rahatlamt, huzur bulmutu, gene o bunaltc arlk kt zerine. Liesel, Paul, diyerek ona kukuyla bakt. Kocas neden durmadan dalgn dalgn nne bakyordu? Georg'un davranlar ile ilgilenmiyordu. Sofray toplarken de yan gzle kocasn izlemekten kendini alamyordu. Yatmaya giden ocuklarn ve Liesel'in arkasndan kap kapandktan sonra Paul, Georg, dedi. Durum byle, ie yarar bir yol bulmalsn. Bu geceyi de burada geireceksin artk. Btn karakollara benim resmimin gnderildiini biliyor-sundur sanrm. Muhtarlara, onlar da kapclara gndermilerdir. Yava yava bilmeyen kalmayacak. Dn buraya girerken seni gren oldu mu? Kesin olarak bir ey diyemem, ama sahanlkta kimse yoktu. yedinci afak/283 Paul, yanlarna gelen karsna, Liesel, ben ok susadm, dedi. Neye susadm bilemiyorum ama ne olur gidip bira alsan. Liesel bo ieleri toparlad ve kar koymadan dar kt. Tanrm, ne derdi var kocamn? Liesel'e durumu anlatsak m? diye sordu Paul. Liesel'e mi? diye dehetle sordu Georg. Olmaz. Yannzda kalmama izin vermez. Paul sustu. ocukluundan beri tand Liesel'in iini dn bilirim sanyorsa da, tanmad bir yan olduunu da giz-leyemezdi. Dndler bir sre. Senin Elli, dedi Paul. lk karn... Ne olmu ona? Babasnn durumu iyi. Varlkl kiilerin tandklar da oktur. Acaba onlara gitsem mi? Olmaz. Gz hapsindedir. Ayrca dncelerini de bilirsin. Dnmeye devam ettiler. Sokak lambalar yanmt. Her ikisi de btn olanaklarn kum gibi parmaklarnn arasndan kayp gittiini hissetmekteydi. Birden merdivenden gelen ayak seslerine kulak verdiler. Liesel ielerle geldi. Heyecanlyd. Ne tuhaf, diye sylendi. Birisi bakkala bizi sormu. Nasl? Bizi mi? Nerede oturduumuzu sormu. Ama bizim nerede oturduumuzu bilmeyen biri bizi tanmaz ki! Georg yerinden kalkmt. Ben imdi gitmeliyim, Liesel, her ey iin ok teekkrler, dedi. Bizimle bira iseydin, Georg. Bala, ama ge oldu. Liesel mutfan lambasn at ve, Bu kez aray bu kadar ama, Georg, dedi. Hayr, amam Liesel. Liesel kmaya hazrlanan kocasna, Sen nereye gid:-yorsun? diye sordu. Bira almam istemitin. Georg ile keye kadar gideceim, hemen dnerim. Hayr, sen gelme, dedi Georg. 284 / yedinci afak Paul sakin bir sesle, Keye kadar gtreceim seni, dedi. Karma bana. Evden kmadan dnd ve karsna, Beni dinle, Liesel, dedi. Georg'un bizde kaldndan kimseye sz etmeyeceksin, anladn m? Liesel birden kpkrmz oldu ve fkeyle, Demek ba belda, dedi. Neden daha nceden bundan bana hi sz etmediniz?

Dnnce sana her eyi anlatrm. Ama o zamana kadar eneni tutacaksn. Azndan bir ey karrsan, benim de ocuklarn da ba belya girer. Kapanan kapnn ardnda kalakalmt Liesel. ocuklarn m ba belya girerdi? Kocasnn da m ba belya girerdi? Terledi, derken rperdi. Pencereye yaklat ve onlarn arkasndan bakt. Sokak lambalar altnda yryorlard, biri uzun, biri ksa. Korkuyordu Liesel. Masaya oturdu ve beklemeye balad. Georg alak sesle, Git artk yanmdan, dedi. Yz fkeden kaslmt. Hem kendini, hem de beni tehlikeye atyorsun. Hi birimize bir yarar yok bunun. Kapat eneni. Ben ne yaptm biliyorum. imdi seni bir yere gtreceim, hi kar koymayacaksn. Liesel yukar gelip de onu sylediinde, birden kafamn iinde bir ampul yand. Bir fikrim var. Eer Liesel gevezelik etmezse, ki korkusundan etmeyecektir, bu geceyi de kurtardn demektir. Georg kar koymad. Kafasnn ii boalmt, hi bir ey dnemiyordu. Paul'un pei sra kente gitmekteydi. Bir sonuca varamadktan sonra, dnme neye yarard? Yrei deli gibi aiiyordu. Evet, iki akam nce Leni'nin evine yoklasr-ken att gibi. Kendini yattrmaya alt. Bu kez sevgiliye gitmiyorsun... bu kez yannda yryen arkadan Paul iin kayglanyorsun. Buna ak deil, arkadalk, dostluk denir. Neden kimseye gvenin yok? Bir arkcdaa gven gsterecek kadar yrekli olmalsn. Sakin ol. Bu kadar hzl arpmaya devam edemezsin kalbim. Rahatsz etmektesin beni. Yryeceiz. dedi Paul. On dakika ge gitmiiz nemli deil. Seni nereye gtrdm anlataym. Bu sabah senin o yedinci afak/285 kahrolas Sauer'ini ararken oradan getim. Katharina adnda, nakliye ileri ile uraan bir teyzem vardr. Byk i kadndr. -drt arabas vardr. te onun yanna Offenbach'-ta yaayan kaynbiraderimi yerletirecektim. Herif hapse atld, elinden ofr ehliyetini aldlar. Kannda alkol bulmular. Birka gn gecikeceini yazd band. i ona ben ayarlamtm. Teyzemin bu mektuptan haberi yok, ayrca da Liesel'in erkek kardeini de tanmaz. Seni kaynbiraderim diye tantacam, sen de her eye kafa sallarsn, fazla konumazsn. Kimlik sorarsa? Sonra yarn ne olacck? Artk bir, iki, e kadar saymasn ren. Yani , iki, bir diye sayma. u an evimden uzaklamalsn. Ve bu geceyi bir yerde geirmelisin. Anladn m? Bu gece lrsen, yarn bulacaklar kimlik ne iine yarar? Yarn ben bir era gene ucrm. O zamana kadar aklma bir eyler gelebilir. Georg hafife onun koluna dedirdi elini. Paul ban evirip ona bakt, sekin alama der gibilerden yzn buruturdu. Paul'un alnnda daha az il olduundan, daha ak renkti. Yannda yrmesi gven veriyordu Georg'a. Ya vazgeip birden beni brakp dnerse, diye kukulanmaktan kendini alamad yine de. kimizi birden tutuklayabilirler her an, dedi Georg. Dnme byle eyleri. Kent klar iindeydi, kalabalkt. Paul, rastlad dostlarna selm veriyordu yol boyunca. Bu ara ban eviren GrQ'a, yavaa, Ban evirmek zorunda deilsin, dedi. Nasl olsa seni tanmazlar. Ama sen beni tandn, Paul. Metzer sokana varmlard. Bu sokan iinde iki oto tamirhanesi, bir benzin istasyonu, birka meyhane vard. Paul bu yolun gediklisi olduundan, tand da oktu. Heil Hitler aa, Heil Hitler yukar. Paul'cuk aa, Poul'cuk yukar. Nakliye irketinin avlusunun kaps aznda,

Paul'un dostlar onlar durdurdu. Bir SA, iki kedm, bir de yal bir adam. Yal adamn burnu krmz fener gibi parlyordu. Havamz bulduk, Paul'cuk, bizimle bir kadeh isene. 286 /yedinci afak nce teyzeme urayacam. Katharina Teyzeye iyi akamlar demeliyim. Yal adam teyzenin adn duymasyle, Aman. aman, aman... diye omuzlarn kaldrd. Kadnlar, yal sarhoun koluna girip yrdler. O sra avludan bir kamyon sokaa sapt ve onlar sal sollu duvara dayanmaya zorlad. Kamyon uzaklatktan sonra nakliye irketinin avlusuna girdiklerinde Bayan Grabber, yani Katharina Teyze binann kap aznda duruyordu. Kent dna yaplan nakliye postalar hava karardktan sonra yola kard. te burada. dedi Paul. ri yar kadn, Bu mu? diyerek Georg'a ters ters bakt. Ktklam beyar salar, bembeyaz kalar altndan kt bakan gzleri ile cadya benziyordu. Bir kez daha Georg'u tepeden trnaa szdkten sonra, Ne duruyorsun? diye bard ve elinin tersiyle Georg'un bandaki apkaya arpp drd. Ne bu bandaki, senin kasketin yok mu? Eyalar bizde, dedi Paul. Aslnda bu gece bizde ge-celeyecekti ama ocuklar kzamk. yi elenceler. dedi kadn. Ne dikilip duruyorsunuz kapnn aznda? Ya ieri girin ya da ekip gidin! Hoa kal, Otto, hayrl olsun, dedi Paul. Georg'un bandan yuvarlanan apkasn hl elinde tutuyordu. Hoa kal Katharina Teyze, Heil Hitler! Bu sre iinde Georg, kadnn yznden gzlerini ayr-mamt. Bir ara ban evirdi ve alaca yerlere bakt. Kadn nc kez dikkatle Georg'a dikti gzlerini. Georg, gzlerini karmad. Ne onda, ne de kadnda acma duygusu vard. Ka yandasnz? Krk . yerimin miskinler tekkesi olmadn sanrm sylemitir Paul. ie yaradm greceksiniz. Ne ie yarayacanz dnebiliyorum, derken kadnn yedinci afak /287 burun delikleri iti. Haydi, yallah, git zerini dei, tulum giy. Yanmda tulum yok, eyalarm Paul'un evinde kald, Bayan Grabber, bana gre bir tulum yok mu sizde? Ayrca bu saatta alacam da aklma getirmemitim. Bunu duyan kadn balad barmaya. Dakikalarca susmad, azna geleni syledi. Georg'a vurmu olsayd, buna bile amayacakt. Sessizce onu dinledi, hatta glmsedi bile. Sokaktan vuran kta onun bu kstah glmsemesini yakalad kadn ve batan balad barmaya. Kadnn susmasn bekledikten sonra, Georg, Bana verecek tulum yoksa, i dnyle de alrm, dedi. lk kez buraya geliyorum, benden istediklerinizi nceden bilemezdim ki. Kadn o sra avlunun kapsnda beliren Paul'e, Bu herifi al geri gtr, diye bard. Paul meyhanenin nnden geerken, dostlarna elini sallam, bu arada Georg'un hl elinde apkasyle durduunu grnce, tella geri komutu. Teyzesinin barmas zerine korktu, yzn buruturdu ve, Yarn sabaha kadar bir dene, dedi. Ben yarn geldiimde kesin cevab verirsin. Teyzesinin cevabn beklemeden koarak uzaklat oradan. Sizin gibi be para etmeyenlerin Paul gibi dostlar olmasa, boku yersiniz. Benim i yerim ne miskinler tekkosl, ne de serseri yata. Gelin benimle, haydi!

Fazla aydnlk ve fazla kalabalk bulduu avludan kadnn peinden yrd. Evlerin ve lokallerin kaplarndan nsanlar girip kmaktayd. Baklar hissetti zerinde Qara| kapsnn azndaki bo bir arabann banda bir polis duruyordu. Ter boand her yanndan. Bu polis bendon nen n"l-mi olamaz buraya. Polisin dikkatini ekmedi Georg. Kadn bir keyi gsterdi ve, u paavralarn ansndan bir ey bulup geir srtna, dedi. Garaja alan kflh Odfl ya/hune olarak kullanlmaktayd. Georg yerde yl ulyniimi ansndan kendine uygunu seerken, polis ona hain iu.ui. ..damn kl penceresinde kadnn ba belirince, polis ini kerek, Ne kar be! diye mrldand ve oradan uzaklat. 288 / yedinci afak Kadn pencereye dirseklerini dayad, dar sarkt. Anlalan bu pencere onun kumanda yeriydi. Hadi, k artk darya, diye baka birine bard. Tembeller alay. Bir buuk saat sonra Aschaffenburg'a gidecek btn bunlar. Haydi, haydi. Georg, pencereye yaklat, ban yukarya doru kaldrd, Acaba ne yapmam gerektiini bana gzelce anlatr msnz? diye sordu. Kadnn gzleri ksld. Bell herifin teki olduunu anlattklar ctiama fkeyle bakt. Ailesini perian etmi, kodese atlm, elindeki ofr ehliyeti alnm bu serseri heriften ne hayr gelirdi ki? Onun yznde btn bu duyduklarnn izlerini grmeyi istiyorsa da, bulamyordu. Dikkatle bakyordu Georg'un yzne. Sekin konumaya alarak, yola kacak olan arabann nerelerini kontrol etmesi gerektiini anlatt. Bir sre sonra da odasndan kt ve Georg'un tepesine dikildi, daha abuk almas iin bard. Georg'un kapanmak ze-re olan yaras yeniden almt. Yerde bulduu bir paavray dilerinin yardm ile skca yaral eline balad. Kadn bunu grd, yeniden terslendi : Ya yaran kapanr alrsn ya da kapanmaz defolup gidersin. Georg karlk vermedi, bakmad kadna, bu kadn byle, baka trl olamaz, nasl olsa geici bir sre iin ycnnda-ym, dedi iinden. Kar koymad, dilerini ksarak denilenleri yapt. Bir sre sonra ylesine yorulmutu ki, ne dnecek, ne de korkacak hali kalmt. Bu sre iinde Liesel mutfakta bekliyordu. Paul'un on dakika sonra gelmediini grnce, keye kadar deil de, Georg ile ok daha uzak bir yere gittiini anlad. Ne oluyordu? Ne yapyordu bu ikisi? Neden Paul ona hi bir eyden sz etmemiti? Ne kadar sessizdi ortalk. Drdnc kattan gelen patrd, ikinci kattakilerin barmalar, radyodaki mar mzii, pencereden pencereye seslenmeler, hi biri sessizlii bozamyoryedinci afak/289 du. Hatta merdivenlerden gelen hafif ayak sesi bile. Liesel'in hayatta polis ile bir kez ilikisi olmutu. ocuktu o zamanlar, on, on be yalarndayken erkek kardelerinin birinin ba derde girmiti, belki de savata lenin. Sonralar aile arasnda bu olaydan hi sz edilmemiti. Flandern'de gmlmt erkek kardei. Ama o zamanlar duyduu korkuyu kimi zaman yeniden yaard Liesel. Bu korkunun kuku ile balants yoktu. Bu, yoksullara zg bir korkudur. Tavuun aylaktan korkmas gibi. Nedeni olmayan, yasadan, polisten korkma gibi. Bu kez kanyle, caniyle savunacakt kendini Liesel, Trnaklaryle, dileriyle, gerekirse evirecei eitli dolaplarja. Merdivenden gelen hafif ayak sesleri kendi dairelerinin kaps nnde kesilince, yerinden srad, at ve gelii gzel ark sylemeye balad. Soluk solua, kalbi deliler gibi

arparak, Ik yakmak, ark sylemek ktlkten uzak kiilerin davranyd. Seslerin kesilmesini kapnn zilinin alnmas izledi. Kapda durann zerinde niforma yoktu. Ne dnd belirsiz bir yze bakt Liesel. Tanmyordu bu adam. Bir ajan olacak diye geirdi aklndan. Paul ile byle eyler konumazd, ajan szn bir yerden duymu olacakt Liesel. Adam, Bayan Rder siz misiniz 1? diye sordu. Evet. Kocanz evde mi? Hayr, dedi Liesel. Yok, gitti. Acaba ne zaman dner eve, biliyor muunuz? Bilmiyorum. Ama birazdan gelir, deil mi? Onu bilemem. Seyahatte mi? Evet, seyahatte. Bir amcas ld de... Yabanc adamn yznde seirme fark etti Liesel.D krklna uram kiilere zg aresiz bir seirme. Merdivenleri inmeden bir kez daha dnd yabanc ve ok oldu mu gideli? diye sordu. 290/yedinci afak ok oldu. Heil Hitler! diyerek srtn dnen adamn omuzlarnn da d krklndan km olduunu grd Liesel. Birden telland. Ya kapcya sorarsa? Yalnayak kapdan dar sahanla kt, aadan gelen seslere kulak verdi. Ama hi bir ses gelmiyordu. Yabanc, kapcya bir ey sormad. Ses kartmamaya alarak kapy kapatt, acele pencereye kotu, darya bakt. Yabanc, kaldrmda uzaklamaktayd. O akam Franz'n Rder'lerin evine gitmesinin nedeni, ufak bir umut, bir eit yn bulma istei idi. Sessiz ve bo sokaklardan tramvay durana yrrken, ok umutsuz ve zgnd. Kentin dndaki meyhaneye brakmt bisikletini. Oraya vardktan sonra ters yne sapt. Bu akam Hermann' grmeliydi. Hermann, bu akam Franz mutlaka gelir duygusuyle pencere banda beklemekteydi. Franz birka akamdr uramamt, yadrganacak bir davrant bu. Her zaman ondan akl danan Franz'a bu akam Hermann'n ' ihtiyac vard. Bu kez o akl danacakt. indeki tedirginlii, aresizlii paylamak iin Franz'a ihtiyac vard. Neden sonra pencerenin altndan onun bisikletinin zilini duyduunda, dolaptan satran takmn kard, kars Else de nl ile muamba yayl masann zerini sildi. Hermann onun kendiliinden bu konuya deinmesini bekledi. Franz ok gemeden iini dkmeye balad. Hermann dikkatle, sonra hayretle, sonra da endieyle dinledi onu. Elli ile nerelerde, nasl bulutuunu, birlikte btn olanaklar gzden geirdiklerini, anlarn kartrdklarn, tek derdinin Georg'un izini bulmak olduunu, ama hi bir sonuca varamadn anlatt... zaten diyerek sustu. Neymi raten? Zaten Hermann ile konumadan btn bu giriimlere tek bana kalkmasnn hata olduunu, bir sonuca varamayacan bilmesi gerektiini syledi. Hermann arkadann yznden ayrmyordu gzlerini. Hermann bir ey sormadan Franz konumasn srdrd :

yedinci afak / 291 Gryorsunuz k ben sradan bir insanm, Hermann. Hayatta istediklerim hep basit eyler. Yerimden ikyeti deilim. Bana kalsa hep burada kalrm. Arada srada parlayan bu puslu gkyz altnda... Ne gerekten bir kylym, ne de kentli. Burada her ey i ie gemi. Fabrika duman ile zeri meyva dolu aalar. Elli'ye sahip olabilseydim, byk mutluluk duyardm. Bakalar deiik kadnlar grrler dlerinde, serven peinde koarlar. Ben istemem yle eyler. Elli'ye sadk kalrm. Olaanst biri olmadn da biliyorum ama... ama ok ili bir kz. Ben fazla bir ey istemiyorum. Onunla bir at altnda yalanmak... oysa u an onu grebilmem bile olanak d... Evet, dedi Hermann. Onunla buluman bile bana kalrsa hata. Elli ile bir Pazar gn geirmek istememin bile gerekleemeyeceini biliyorum. Ne olur bakma bana yle, Hermann. Tamam, Elli hi bir zaman benim olamayacak. Bu kentte kalp kalmayacam bile belirli deil. Belki de yarn, haydi diyebilirler... Ama ben yaantm boyunca hep basit eyler istemiimdir. Bir ayrda olsam, bir sandalda, elimde bir kitap, birka arkada, bir sevgili, sakin bir yaant.. Sonra bu tr bir yaant iinde buldum kendimi. Bu yolu setiimde ok gentim. Hakk arama yolunu. Ve ondan sonra da tmden deiti yaantm. Yalnzca grnts sakin olan bir yaant. Arkadalarn bazlar baka bir Almanya'nn nasl olacan tartrlar. amamak elde deil. Hey Tanrm, lerisi iirt ne dler kurarlar... Ben kurmam byle dler. Olduu yerden ayrlmak istemem, sadece biraz deisin sterim, o kadar. rnein ayn fabrikada alaym gene, ama bir baka ekilde. Kendimiz iin alalm. Akamln canl ve din kalm i yerimizden, okuyacak, yeni yonl eyler renecek vaktimiz kalmal. Diyorum ya, gene burada yaamak isterim... belki de senin bu blok apartmannda lerde nerede oturacan bile dnmsn, ama sen bana imdi Georg'un arkada Rder ne biim bir adam, onu anlat, dedi Hermann. 292/yedinci afak Ksa boylu. Uzaktan ocuk sanrsn. Neden sordun? Bu Rder'ler Georg'u evlerinde sakladlarsa, ayn tepkiyi gsterirlerdi de ondan. Ama sanrm kimseyi saklamam-lardr. Ben oraya gittiimde kadn ocuklar ile yalnzd, dedi Franz. Daha nce ve daha sonra kulak verdim. Franz' bu meselenin dnda brakmalyz, diye dnd Hermann. Vaktimiz kstl. Backer hafta ba burada olabilir. Zamana ihtiya var. Nerede alr bu Rder? Pokorny'de. Neden hl onun zerinde duruyorsun? Lf olsun diye... te o an Franz, Hermann'n kendisinden baz dncelerini gizlediini hissetti. O gece Paul ve Liesel mutfaklarndaki ke minderinde saatlarca oturdular. Paul, karsnn kolunu okuyor, salar zerinde elini gezdiriyordu. Hatta bir ara yznden bile pt. genliklerindeki sevdal gnlerdeki gibi. Alamaktan srlsklam olmu yz'n. Oysa Paul karsna gerein byk bir blmn gizleyerek anlatmt. Gemiteki olaylar yznden Georg'un peinde Gestapo var, demiti. imdiki hkmet bu eski olaylar da ar bir biimde cezalandryor, diye anlatmaya almt. Ne yapmasn beklerdi? Kapya gelmi olan eski bir arkadan yzne kapsn m kapatsayd? Neden gerei benden saklad? Soframda oturdu, piirdiklerimi yedi ve benden gerei saklad.

Liesel bata barm, arm, fkesinden mutfakta ter ter tepinmiti. Sonra vzldama ve alama faslna gemiti. imdi bunu da atlatmt, ama saat da gece yarsn amt. On dakikada bir ayn soruyu yineliyordu : Neden benden gerei gizlediniz? O zaman Paul sabrla: Gnk gerei haber alnca ne yapacan bilmiyordum da, ondan. Liesel ellerini onun avcmdan ekti ve sustu. Sana her eyi olduu gibi anlatsay-dk ve bizde kalp kalamayacan sorsaydk, o zaman evet mi derdin, yoksa hayr m? yedinci afak/293 Tabi ki hayr, derdim, diye atld Liesel. Bundan doal ne olabilir? O tek bir kii, oysa biz be kiiyiz ve kar-nmdakiyle alt saylrz. Bunu bile aklayamadk Georg'a. yice alaya alacakt bizi. Zaten bu halimizle alay etti. Ona aka sylemen gerekirdi : Bak dostum sen tek basmasn, ama biz be kiiyiz demeliydin... Bir lm kalm meselesiydi bu, Liesel. imdi bizim iin lm kalm deil mi sanki? Paul sustu. Periand. lk kez bylesine yalnz hissediyordu kendini. Artk hi bir ey eskisi gibi olmayacakt. Bu drt duvar... niin? Bu yerlerde yuvarlanan ocuklar... kimin iin? Bir de sana gerei neden anlatmadk diye kafa tutuyorsun. Sana nasl anlatlr gerek? Georg'un suratna kapy kapatr, ondan sonra da gazetelerde onun kuruna dizildiini okur da hi mi vicdan azab duymazdn, he? Sonunun byle olduunu bilerek yapar miydin bunu? Biraz uzaklaarak bakt karsnn yzne. Ellerini kavuturmu, gene alyordu. Az sonra hkrarak, Ne kadar kt dnyorsun hakkmda, dedi. ok kt, ok kt. Bugne kadar benim hakkmda byle kt dnmemitin. Bu kt kadn bamdan nasl atsam diyorsun imdi, deil mi? Sevgili karcn... Evet, evet, biliyorum byle dndn ve de kendini ok yalnz hissettiini. ocuklar filan senin umurunda bile deil. Tek ilgilendiin Georg. Elbetteki kuruna dizeceklerini bilsem, kapy kapatmazdm onun suratna. Bilmiyorum, belki kapatmazdm kapy, belki. Bilmiyorum. Yok, hayr, alrdm onu evimize. Paul, Daha nce gerei senden niin sakladm grdn, dedi. Sesi olduka sakindi. nk sonradan avnnt-laryle anlatlnca olumlu davranyorsun hep... Yufka yreklisin biliyorum... Ama tatsz eyler olabilir, Paul. Bana gelebilecekleri dndn m? Evet, dedi Paul bouk bir sesle. O i son bana brak ve bana gven. Bu ailenin erkei benim. ocuklarn da babas benim. lk duyduunda 'hayr' dediin ve sonradan 'evet' 294/yedinci afak dediine, ben en bata 'evet' diyenlerdenim. Zaten yapacak baka bir ey de kalmamt... yi ama Katharina Teyzeye yarn ne syleyeceksin? Bunu yarn dnrm. imdi dnk kahvenden birer fincan piirsene bize. Kadn, Btn dzenimizi alt st etti, diye yerinden kalkt. Baksana gece yars kahve imeye baladk. Yarn kapc bizde gece kimin kaldn sorarsa, Sach-senhausen'li Alfred dersin, anladn m? Kapc bana ne diye bunu sorsun? nk polise hesap vermek zorunda da ondan. Ayrca ayn soruyu bize polis de sorabilir.

Bize mi sorar polis? Lisel yeniden panie kaplmt. Paul, yalan syleyemediimi bilirsin. Hemen yzmden belli olur. ocukken bile yalan sylemesini beceremezdim. Hatta bakalarnn yalann bile yzmden anlarlard. Sen mi yalan syleyemiyorsun? Sen mi? Az nce yalan sylemedin mi? Bana bak Liesel, polis sorguya ektiinde yalan sylemezsen bu evde ta stnde ta komazlar. mrn boyunca yzm gremezsin. Ama sana reteceim gibi yalan sylersen, sz veriyorum, evet pazar gn futbol mana birlikte gideceiz. Bilet mi bulacaksn? Evet, bilet bulacam. , Gece yars olmadan az nce Georg garajda uzand, ama ok gemeden ardlar. Arabay teslim almaya gelen ofrn baz ikyetleri vard. Bu kez Bayan Grabber onu alak sesle azarlad. Yeniden uzandnda, Aschaffenburg'dan ikinci kamyon geldi. Bayan Grabber ensesinden ayrlmad ve dikkatle onun ellerine bakt. Bylesine yorgun, bylesine uykusuz ellerin bir viday yerine oturtmak iin uraaca doald. Her bir yanl hareketi izliyordu ensesinde o cad. Bayan Grabber de sna-mamt ona. nceden edinmi olduu n yargnn etkisi altndayd hl. O i de bittekten sonra uzanmak iin ayaklarn sr-, yedinci afak/295 terek kesine ekilecekken, bu kez de aletleri toplamasn ve garajn iini temizlemesini emretti. Gn domak zereydi. Georg ilk kez ban dikletirerek kadna bakt. Kadn duraklad. Ne biim insan bu, dnyordu kadn. Onu kendi haline brakt ve odasna ekildi. Penceresinden bir kez daha uzanarak bakt. Georg bankn zerine kvrlmt. Belki de bu adamla anlaabilir, geinirim dedi iinden. Georg ise Belloni'nin paltosuna sarnm, kurun gibi ar yatyordu. Uykuya dalamazd ama uyku ile uyanklk aras bir rahatlk yaylmt iine. Ya Paul yarn gelmezse? Ya ben burada Otto olarak aklp kalrsam? Burada unutulduunu dnerek bundan sonraki yaantsn gznn nnde canlandrmaya alt. Kurtulamazd bir daha buradan. Srekli bu avlunun iinde yaamak?.. Btn arkadalar tarafndan unutulmak! Yok o zaman kendince bir plan hazrlar, buradan svmaya bakard. Ama bu ara yardm in gelen olursa ve kendisi de belirsiz bir yere doru yola ktysa?.. Beni yakalarlar ve kampa teslim ederlerse, Wallau hayatta ise, aldrmam, diye dnyordu. Yakalanmak kanlmazsa, razyd Wallau ile birlikte lmeye, hem de bir an nce. Tabi eer Wallau daha yayorsa! te o an kanlmaz sonu btn umutlarn sildi. Yaants boyunca, yllar sresince oraya buraya serpitirilmi olaylar ban atlatrcasna toparlayp anmsamaya alt. Ve artk iindeki atein sndnn farkndayd. Gn douyordu. Georg'un, bolua bakan gzleri lgisizdi.

altnc blm
1
FAHRENBERG, yatana srt st uzanmt. Soyunmadan. iz-meli ayaklar yatan kenarndan aaya sarkyordu. Gzleri akt. Karanl dinliyordu. Ban yaygnn iine soktu. Hi olmazsa imdi iinden gelen o sabrsz cokunun sesini duyuyordu sadece. stemiyordu darya kulak vermek. Saatlardan beri tek bir ses bekliyordu. Karanl yrtan o ac alarm sesini! Karayolu ynnden gelecek motor sesi, kumadanlk odasnn telefon sesi ve ondan sonra da kald odaya yaklaan habercinin ayak sesleri. te ancak bu sesler iindeki sabrszlaan bekleme cokusunu bastrabilirdi. Ne are ki kamp sessizlie gmlmt. SA'llar, iki kumandanlarn grlt ile uurlandklarndan bu yana t kmyordu. Saat on bir buukla yarm aras tutuklularn barakalar yoklanmt. Saat bire doru tutuklular kadar bitkin den SA'llar da szdktan sonra, kampn zerine o lmden beter sessizlik kmt. Birka kez yerinden srad Fahrenberg. lkinde, karayolundan yaklaan matar sesiyle. Ama kampa deil de, uzaklara doru gitmiti. kincisi, alma odasndaki telefonun sesiydi. yedinci afak/297 Ne yazk ki bu telefon da yedinci kaan yakaland mjdesini vermemiti. Ban yaygnn iinden kard. Ne kadar sessizdi bu ge-oel Sirenler tmeliydi, tabancalar patlamalyd, herkesin yrekten katld bu arama-taramann sonucuna varm olmann patrds kopmalyd. Oysa iki alma gn arasndaki basit bir gece kadar sessizdi. Hi bir projektr yalamyordu evreyi. Gk yzndeki yldzlar sisli havann arasndan snp parldamaya uramaktaydlar. Ar bir alma gnnn yorgunluunu kartmaktayd evren. Uyumalym, dedi kendi kendine Fahrenberg, Overkamp artk oktan gidecei yere varmtr. Ben neden kaaklarn hepsini u gne kadar bulacam diye bir sre verdim? Neden bunu iln ettim? Uyumalym artk. Yeniden ban yaygnn iine soktu. Peki ya lkeden kaabildiyse? Ya bu yzden bulamyorsa? imdi snrdan gemek zereyse? Ya, sava halindeki gibi snr kontrol altndayd. Yerinden srad. Saat sabahn beiydi. Dardan grltler geliyordu. Evet, sonu elde edilmiti. Karayolundan kampa yaklat motor sesi! Komandolar karladlar. Grlt, karanln iinde giderek artyordu. Fahrenberg lambay yakt. Aydnlk, seslere kulak verme duyarln kreltiinden yeniden sndrd . Kalbi delicesine arpyordu. Umutlanmt. Gittike artyordu sesler. Hayr, bu grlt tek kii iin olamazd! Bir kamyon dolusu yeni tutuklu getirilmiti kampa! Kalbini deliler gibi arptran umut snverdi iinde. stemeyerek elini kalbine gtrd Fahrenberg. Son insancl bir hareketiydi bu. Yz, d krklna uram insanlarda olduu gibi sar-kverdi, alt enesi kendini aaya brakt. Birtakm komutlar verilmekteydi. Fahrenberg kendini toparlad, ba ucundaki lambay yakt ve beklodl. Bir sre sonra dans pisti denilen yero dom yryen Bunsen, Fahrenberg'in adasndan gelen bartlara kulak verdi. Zillich ona getirilen tutuklularn raporunu vermekteydi. Sekiz:

298/yedinci afak yeni tutuklu. Hepsi Opel - Rsselheim iileri. Akllarn balarna toplamalar iin getirilen sekiz dik kafal dzen dman. Zillich, Fahrenberg'in barmasn, sonu gelmek bilmeyen kfrlerini gzleri kapal dinledi. efinin bu kna anlam verememiti. Beraberlik, omuz omuza savama gibi deyimlerden hi birini kullanmamt Fahrenberg. Ban ne emi, bu kn dinmesini bekledi. efinin en kk soluk allarn izleyen ve anlam kartmasn bilen Zillich, son gnler iinde ona kar tutumunun deimi olduunu da alglamt. Pazartesi gnk felketten sonra bir eit kader birlii ile daha da balanmamlar myd birbirlerine? Giderek uzaklamalar nedendi? Yoksa Fahrenberg onu defterinden silmi miydi? Kumandann baka yere atanacandan sz edilmekteydi kampta. Peki o gidince ne olurdu kendi hali? Gnderilecei yere artmayacak myd Zillich'i? Yoksa tek bana Westhofen kampnda m braklacakt? Fahrenberg'in kslm, acmasz gzleri Zillich'in zerindeydi. Aslnda bu gzler kiilerin derinini, i dnyasn grebilen nitelikte deildi. Ancak dzeyde grdklerini alglamaktan teye gidemezlerdi. Nefretle bakyordu Zillich'e. in garibi, Georg Heisler'in henz bulunmaynn tek sulusu Zillich diyordu iinden. Evet, tek sulusu oydu. Fahrenberg'in bir anlk susmasndan yararlanarak Zillich, Kumandanm, dedi. zel ekibin devretme iznini onaylamanz... Bunsen, Kumandann odasndan yeniden bartlar duyunca, kendi kendine glmsedi. efin neden byle kudurduunu biliyordu. Kamptan kaanlar hakknda rapor hazrlamakla grevli komisyon da doru herhangi bir haberi szdrmyorsa da, kampta, 'moruun suyu kaynad, bir hafta sonra sepetlenecek',' denilmekteydi. Bir an iin odadaki sesin kesilmesini frsat bilen Bunsen ieri girdi. Yz ciddydi, ama gzleri glyordu. Zillich dar kt. Boynuzlar budanm boaya benzemiti. Emirlerinin derhal yerine getirilmesine alk bir gl kumandan havas iinde Fahrenberg, Btn tutuklulara uygulananlar, yeni getirilenyedinci afak/299 lere de aynen uygulanacaktr, dedi. Ve ayn tonda tek tek saymaya balad. Saydka da sesi sertlemekteydi. Bu koullar altnda hi bir tutuklu dayanma gcn kendinde bulamayacaktr, diye dnyordu Bunsen. Zillich kendine gelmiti. Kahve servisi yaplyordu. Her zaman oturduu masann ucuna iliti. zel komisyonun artk kendi emrine deil de, Uhlenlaut'un emrine verildiini sylerken, gzleri kararmt Fahrenberg'in... Kantindekiler genliklerinden gelen itahla sandvi yiyorlar, kahve iiyorlard. avdar ekmei ile erik reeli. Tm ihtiyalarn evredeki kylerden salamaktaydlar. Ayrca bunlara kamptaki tutuklularn yemeklerinin kstlamalarndan artan gdalar da eklenince, kantinin bfesi iyiden iyiye zenginlemiti. zel komisyon grevlileri, Westhofen kampnda arlanmaktaydlar. Delikanllar keyifle ve itahla nlerine konan yiyorlar, glerek bir eyler anlatyorlard aralarnda. Zillich ise gzlerini nndeki masaya dikmi, ekmeini gelii gzel koparp koparp, azna tktryordu.

2
Sisin younluu giderek kaybolmaktayd. Marnet'lerle Mangold'larn elma aalar arasnda yer yer birikmiti sis. Engebeli yolda Franz bisikleti ile sarslarak ilerlerken, bunu her zamanki

gibi elenceli bulmuyordu. Her bir sarsnt uykusuz, yorgun kafasnn iinde uulduyordu. Puslu karanln serinlii, yorgun yzn yalayp geiyordu. Mangold'larn iftliinin yanndan geerken, gno sisin arasndan syrlmaya alyordu. Kurumu ynpruklui dinmek bilmeyen bir sessizlik iinde ar ar yoro dyordu. Hchst fabrikalarnn bu yokuun altnda olduuna inanmak gt. rktc bir sessizlikti bu. Kim stesinden gelecekti bu sessizliin. Hele oban Ernst koyunlar ile buradan ekilip gidince, daha da sessiz, daha da plak kalacakt ev300 / yedinci afak re. Franz, Ernst'ten pek holanmazd, ama onun yokluu ile belirecek terk edilmi srtlardan da pek holanmayacakt. Mangold'larn iftliini arkana aldn m, toprak dalga dalga bir sarmtrak bolua doru uzanr. Hi bir insan buralara ayan basmam sanlr. Kim bilir yllar boyu ka bin asker buralara karargh kurmu, ilhlarnn armalarn dikmitir? Ama gsnde inancn zrh bulunan tek bir kii, eei srtnda da olsa, bu ssz doaya sahip kmak iin gelmemitir buralara. Pelerinde yardaklar ile seim nutuklar atmak iin baa geenler de ayak basmamtr. Aalarda uzanan bu sarmtrak sonsuzluk, ikide bir ahlanan, her eyini yitirip yeniden ahlananlarn da yeri deildi. Bir eylere sahip olmak iin buralarda toplananlarn zerinden yzyllar gemi olmal. Durmakszn bye bisikletimle gitsem, bu yolun sonu Hchst'e hi varmasa, diyordu Franz. Ama ite baka bir bisiklet zilinin sesi! Bfenin nnde Anton Greiner duruyordu. Onun bir ey imeden bu bfenin nnden getiini hi olmazsa bir sabah grebilsem, dedi Franz. Doann sessizlii iinde mutsuzlam baklar, Anton'u grnce deiti, yerini hzn ald. Anton ile birlikte onun nianlsn, sonra da Elli'yi anmsamt. Franz : Evinden yeni ktn, annen sana kahve piir-mitir, ne diye bir kahve daha iiyorsun? Anton, Sende mi baladn benim hesabma karmaya? diyerek gld. Sonra bisikletleri ile yola koyuldular. ok gemeden kalabaln arasna katldlar. Herkes kendi dncesine dalmt. Birden srarl korna sesi ile yolun iki kendrnd aldlar ve Anton Greiner'in SS'Ii teyze ocuu motosikleti ile aralarndan geti. Anton onun arkasndan bakarak, Bu dn bir eyler geveledi aznda, dedi. O ara senden de sz edildi, seni sordu. Franz dehetle ona bakt. Yani keyfi yerinde mi diye sordu? Ona ne benim keyfimden? yedinci afak / 301 Ben de ayn eyi sordum, ama kafay bulmutu, bilirsin tutturdular m baa kamazsn bu sarholarla. Altndaki mo-torsikletin de taksidi bitmi. Kentin iini taramalar iin btn motosikletleri grevlendirmilermi. Birok yolu kapatmlar. Neden? te o kamptan kaanlar var ya, onlar iin. Bu kadar sk bir arama-taramada kaaklarn yakalanmas zor olmamal. Ayn eyi bizim teyze ocuuna ben de syledim ama her byk kontrol kampanyasnn byk bir sakncas da varm. Neymi o?

Onu da sordum. Efendim, bylesine byk kontrol kampanyalarn denetlemek ok gm. Biliyor musun, yaknda evlenecek. Kiminle dersin? Franz sinirlenmiti: Bunun cevabn ben nerden vereyim, Anton? Yani senin akrabann kiminle evleneceini nerden bilebilirim? Aslnda iindeki endieyi bastrmaya almaktayd. Niin onu sormutu bu herif? Neydi cmac? Botzenbach'l kk Marie ile evleniyor. yi ama Marie, Ernst'in szls deil miydi? Hangi Ernst'in? oban Ernst'in. Bunu duyan Anton kahkahalarla glmeye balad. Yahu o, adomdnn sayi'mrr' ki, dedi. O oban kskanmak kimsenin aklndan gemez. te bu da, Franz'n kavrayamad grlerden biriydi./ Ama Anton'dan aklamasn isteyecek zaman kalmamt. Hchst'e varmlard. ki byk tankerin tkad bir yola sapt Franz. Tankerlerin yannda duranlarn yzleri de havann renginde, kurunydi. Yalnzca maden yerler, inin birinin torbasndan grnen termos ve tankerlerin ikin gvdeleri zerinde sabahn lo aydnl belirgindi. Franz'n nnden srtnrcesine birka ii kz, mavi nlkleri ile kol kola girmi, titreerek, birbirlerine sokularak getiler. Franz bisikleti302 / yedinci afak ne yol amak iin urarken, kzlar homurdandlar. lerinden biri Franz! m demiti? Franz dnp bakt. Aralarndan biriyle gr gze geldi bir an. Tanr gibi oldu kz. Kz dudaklarnda alayl bir glle belli belirsiz selm verdi Franz'a. Fabrikann soyunma odasnda, Kalas, kalas, diye konuuluyordu. Ne oldu Kalas'a? Geri gelmi. Gelmi mi? Nerede, burada m? Hayr, belki pazartesi gelecekmi. Nerden biliyorsunuz bunu? Dn limana inmitim, ite oraya Kalas'n topal kz geldi. Geri dndn ondan duyunca, beraber evlerine gittim. Yatanda yatyordu ve kars da pansuman yapyordu. Banda da sarqi vard. 'Hey Kalas, Heil Hitler,' dedim. 'Heil Hitler' diye selmlad beni ve onu yoklamaya geldiim iin sevindiini de ekledi. 'Elbette duyar duymaz gelirim, anlat bakalm bana, sana ne yaptlar?' dedim, Bunun zerine, 'Sen eneni tutmasn bilir misin?' diye sordu. 'Elbette.' 'Ben de bili-Yim,' dedi ve baka da bir ey sylemedi. 3 Elli'nin kahverengi gzleri saatlardr onu sorguya eken adamn zerindeydi. Elli bunca saat ayn odada kaldktan sonra Overkamp'a, bir yabanc gzyle bakmyordu. imdi dncelerinizi toparlamaya aln Bayan Heisler, dedi Overkamp. Bilmem ne demek istediimi anladnz m? Sakin sakin dnmeye alrsanz, belleiniz ok daha iyi alr. Yzne tutulan yksek voltail plak n altnda bir ey dnmesi olanak dyd. Etrafndakileri alglayabiliyordu sadece. Bu adamn st dilerinden takma, diye geirdi iinden. yedinci afak/303 Overkamp iyice yaklat Elli'ye. Ik bu kz onun plak ensesine arpt. Nihayet glge vurmutu Elli'nin yzne.

Ne demek istediimi anladnz m. Bayan Heisler? diye sordu. Evet, diye karlk verdi Elli alak sesle. ' Serbest kaldnz srece aklnza, bize yardmc olabilecek bir ey gelmiyorsa, ki u an serbest dolaabilmenizi Heisler ile ok uzun bir sredir ayr yaamanza borlusunuz, tutuklu hcresinin karanlk drt duvar arasnda belki belleiniz daha salkl alr, bilmem ne demek istediimi anladnz m. Bayan Heisler? Evet, diye yineledi Elli. Yzne o k vurmad srece daha iyi dnebiliyordu. Peki beni tutuklarsa, ne kaybederim, diye dnd. ime gidemem, altm yerdeki mektuplar bakasna yazdrrlar. Karanlkta m kalrm? Bu k altnda olacama, karanlkta kalaym, daha iyi. Genellikle uyur gezer gibi dolaan ve dncelerini to-parlayamayan Elli, birden ak ve seik dnyor, btn olanaklar deerlendiriyordu. Hatta ldrlebileceini de hesaba katyordu. ocukken neler retmilerdi? lnce btn straplarnzdan arnacaksn, dememiler miydi? Bugne dek bunu anmsayaca, bir kurtarc olarak bu geree sarlaca aklndan gememiti. Overkamp, kenara ekildi. Elli soluunu tutarak skca yumdu gzlerini. Overkamp. dikkatle inceliyordu gen kadn. Hi bir sevgilinin inceleyemeyecei bir titizlikle. Neden bu gen kadn saatlardr sorularna ya 'evet', ya da 'hayr' diye karlk veriyordu? ncecik yz bu ldrc n altnda eriyip yok olacak gibiydi. Overkamp bir kez daha davrand ve, Batan balayacam. Bayan Heisler, dedi. Evliliinizin ilk zamr-nlnrnda iyice hatrlamaya aln. o adam size tam anlamyle tutkun iken ayrca buna amamak gerekir neyse sonra bu tutku iddetini kaybeder gibi oldu,sonra yeniden borstnzda, mutlu anlar geirdiniz, yle deil mi, Bayan Heisler? Gzel, doruladnz szlerimi. Evet ne diyordum - mutlu anlar geirdiniz ama yreklerdeki 304/yedinci afak ate giderek snd, snd ve siz yreiniz aclar iinde burkularak kocanzn sizi aldattn anladnz. Evet, o byk ak uup gitmiti, yerinde yeller esiyordu... doru deil mi? Evet, dedi Elli alak sesle. urada burada arkadalarnz iki anlaml, actc szlerle gerei yznze vurmak istediler. Hele ilk kez gece eve gelmeyii ve sonra da saygszca birka gecesini o kadnla geirii... Hatrladnz, deil mi? Hayr, dedi Elli alak sesle. Nasl hayr? Elli ban evirmek, ktan kurtulmak istiyordu, ama kurtulamazd. Alak sesle, Eve gelmedi, o kadar, dedi. Peki o geceleri kimin yannda geirdiini hatrlamaya alsanza! Hayr! Sorguya ekilmenin bu noktasna geldiklerinde, Elli'nin belleinden, anmsamak istemedii zc olaylarn getiini hissediyordu Overkamp. Bu keskin n evresinde birer pervane gibi uuuyordu evliliini bozan o kadnlar. Bata o iman kasiyer kadn, mavi i nlkleri ile birka krpe kz, sonra anlamsz bir ekilde kskand ve kskanln bir trl yenemedii Liesel Rder. O vakitler imdiki gibi iko deildi Liesel Rder. Sadece biraz tombuldu ama pek neeli bir kadnd. Ve soruturmann bu blmne gelince. Elli nedense Rder ailesine, Franz'a ve onlarla ilgili anlara taklyordu Overkamp, her zamanki gibi soruturmann aamalarn ok iyi hesaplamt. Elli'nin belleini iyice kurcalayacak, istedii belgeleri elde edecekti. Ama elde edememiti. Sessizce karsnda boynu bkk oturan bu gen kadnn azndan laf alamyordu. Batan balasa da ayn yerde

taklp kalyorlard. Sorguya ekme grevini yklenenlerin, bu tr kmaza girdikleri ok olmutur. Ayrca bu gen kadnn dinlenmesi gerekiyordu. Overkamp uzand ve lambay baka yne evirdi. Elli derin bir soluk ald. Pencerenin kapal pancurlarnn arasndan, aaran gnn ilk klar szlyordu. yedinci afak/305 imdilik gidebilirsiniz, dedi Overkamp, Ama hazrlkl olun. Ya bugn ya da yarn yardmnza ihtiyacmz olabilir. Heil Hitler! Elli kente dnd. Yorgunluktan ayakta duracak hali kalmamt. Bir frndan scak kk bir kurabiye ald. Ne yana gideceini, bilemediinden, broya gitti. Saat dokuza kadar temizleyici kadndan bakasna rastlamayacandan, ban dinleyeceini ummutu ama olmad. Erkenci olan efi ile karlat. Erken yola kan, yol alr, yle deil mi Elli? diye glmsedi. Sakn bir bahane uydurmayn, anladm, siz sabahladnz diyeceim ama sanmam, hayr, lem yapacak insan deilsiniz siz. Niin kzardnz Bayan Elli? Size olan duygularm bir bilseniz. Bu zarif halinizle, u kck burnunuzla, hele hele gzlerinizin altndaki mor halkalarla... Yaantm boyunca beni itenlikle seven bir erkeim olmayacak m, diye dnyordu Elli. Ah Georg, sen de beni artk hi sevmiyorsun. Hele o Heinrich'i dnmek bile istemiyorum. Franz'sa olacak ey deil. Akam brodan ayrlnca babama gitmeliyim. Beni grnce iten sevinir. Bana hep iyi davranmtr. Her zaman anlay gstermitir, gsterecek de.

4
Bu avluda unutuldum, ne zamandan beri buradaym, diye dnyordu Georg. Saatlar, gnler m geti? Bu cad beni buradan hi salvermeyecek. Paul buraya hi uramayacak. Evlerin kaplar alyor, insanlar kyor, kente gidiyorlard. Gnaydn Marie, erken kalkmsn. Hell Hitler. Bu ne acele Bay Maier. Korkmayn, iniz kamaz Gnaydn sevgilim. Akama grmek zere, Anna! 306/yedinci afak Nasl da keyifli herkes. Neye seviniyor bu insanlar? Yeniden sabah oldu, yeniden gne dodu diye mi? Bunlar hep byle tell mdrlar? Bayan Grabber N'oluyor? diyerek ensesine dikiliverdi. Ya Paul beni burada unutursa, ya onun kaynbiraderi olarak hep burada kalmak zorunda braklrsam. Geceleri garajdaki srann zerinde uyumak. gndzleri bu avluda eki sallamak. Bunlar onun kaynbiraderine uygun grlmt, kendisine deil. Beni dinleyin, Otto. dedi Bayan Grabber. Enitenizle, yani bizim Paul ile size vereceim creti konutuk. Daha dorusu sizin gibi birini yanmda altrmaya karar verirsem, ki henz vermedim, yz yirmi Mark alacaksnz. Georg'un yznde hin bir tepki gremeyince. Haydi, inize bakn, diye srdrd. Yeenim Paul drst ocuktur, onu krmak istemem. Georg gene bir ey demedi. Elindeki ekici vargcyle vuruyordu. indeki umutsuzluun feryadn bastrrcasna grlt ile almasna devam etti. Pazar gnnden nce gelir mi Paul? Pazar gnnden sonra da ya gelmezse? Ne kadar bekliyeceim onu? Acaba kendiliinden, alp bam gitsem mi? Neden durmakszn ayn eyi dnyorum? Neden d-

np dolap ayn noktaya saplanyorum? Bilinle atmam gerekmez mi admlarm? Paul'a gvenim var m? Var. yleyse onun gelmesini beklemeliyim. Arkasnda duruyordu Bayan Grabber. Oysa Georg unutmutu onun varln. Beklenmedik bir anda onun sesini duydu : Nasl oldu o i? Neden aldlar ehliyetinizi elinizden? Uzun hikye, diye karlk verdi Georg. sterseniz bu akam size anlatrm Bayan Grabber. Tabi bu akam hl yannzda almama izin verirseniz. yedinci afak/307

5
Bu ara Paul, dudaklarn ksm, sa baca zerine arln vermi, manivelay yerine oturtmaya alrken, bu sabah kimden yardm isteyebilirim acaba diye kara kara dnyordu. Ustabann dnda bu blmde beraber alanlar on alt kiiydi. Terleri buharlaan plak srtlarna bakyordu Paul. Her birinin vcudunda bir yara izi vard. Kiminki doumdan, kiminki ocukluktan, kiminki Flandern veya Kar-patlar'daki savatan, kiminki de Westhofen kampndan anyd. Paul kim bilir kanc kez gryordu Heidrich'in krek kemii zerindeki yara izini. nden giren kurunun srtndan kp gitmi olmas byk bir anst. lmemiti, Pokorny firmasnda kaynak olarak alabilmesi iin Tanr ona hayatn balamt. Kasm aynda, Escherheim'a cephedeki revirden doruca geliini hi unutamazd Paul Gzleri ukura kam, deneklerine dayanarak ve dnyann dzenini deitirme inanc ile. Paul'u en ok etkileyen, gsnde ve krek kemiindeki kocaman kurun yaras olmutu. Heidrich ksa bir sre sonra koltuk deneklerini atmt. Ruhr blmnde almak istiyordu. En ar koullar altnda alan yerlere gitmekti amac. lmn eiinden dnd iin hi bir eyden korkusu yoktu. Ama ne are ki lmekten de beter gnlerle kar karya geldi. Sava sonras isizlik, alk, btn haklardan yoksun kalma, snf farklar, bir daha ele gemeyecek genlik yllarnn bou bouna akp gitmesi ve kim hakl, kim haksz diye dnmeye vakit kalmadan, '33 ylnn Ocak ayndaki korkun darbe. Yana yana kl olmutu iindeki o nan. Nasl da hi belirlenmeden deiebilmiti bu adam, diye dnyordu Paul. Senden yardm isteyemem, bu gibi eyler iin sen artk kln bile kprdatmazsn. Senin derdin bu yerini kaybetmemek. Haksz da saylmazsn, ne iin, kimin iin? 308 / yedinci afak Belki Emmrich, diye dnd Paul. Bu blmn en ya-lsyd. Bembeyaz kaln kalar, dazlak bann yannda, kulaklarnn zerinde tutam tutam beyaz kvrck ktklar. Bir zamanlar, Nisann son gn, ge vakit krmz bayra penceresinden sarktanlardand: Maysn ilk gn herkesten nce davranm olmak iin. Ne tuhaf, diye aklndan geirdi Paul, bir zamanlar hi dnmezdim ben bunlar, ilgilenmezdim. ok iyi bir usta ve ayrca da ya bir hayli ilerlemi olduundan toplama kampna atlmamt. Ayrca her hangi bir rgtlenme iin kln kprdatmayacandan da emindiler. Is-ramayacak kadar krlenmiti dileri. Ama birden Paul duraklad. Emmrich'i gen Knauer ve arkadalar ile Erbenbeck'de bir lokalde iki kez grmemi miydi? Babaa vermi konumuyorlar myd? Sonra o gen Knauer'in akamlar sk sk Emmrich'lere geldii konuulmam myd? Bugne dek birtakm konumalardan, fsldamalardan uzak kalm olan Paul' un gznde pek ok ey anlam kazand, biim ald birdenbire. imdiye kadar tadna bakmad bir yemein tadn deniyor gibiydi. Emmrich krmz bayran sarp sarmalayp sanda kaldrm olobilir ama boklrnndaki uyanklk, kuku onun sradan, basit bir insan olmadn simgelemekteydi. O veya avanesi Georg iin

saklanacak bir yer bulurlard kukusuz. Ama nasl sorabilirim? Bunlarn takm birbirlerine kene gibi yapmlardr. Kimseyi sokmazlar ki aralarna. Hele ben tanmazlar, yani onlardan olmadma gre, ne niyetle sorduumu bilemezler. Kukulanrlar. Aslnda haksz da saylmazlnr. Ne diye avensinler bana? Ben kimim ki? Paulcuk diye taklrlar, o kadar. Ona bir eyler anlatld m, bir eyler soruldu mu, aman beni kartrmayn dememi miydi yllarca? Karm Liesel bana orbam piiriyor, st taraf beni hi ilgilendirmez, demi durmutu.Peki simdi? Ya da yarn? Tell ksk sesiyle, sararm yzyle ve yaral eliyle mutfann kanepesinde geceleyen adam ne olacaktj? Ne demiti o bana? Neden sana ocuk zamm veriyorlar, evine ocuk bezleri gnderiyorlar, bedava yedinci afak/309 tatil yapman iin bilet alabiliyorsun, neden, hi dndn m? Yufka yrekli olduklarndan m sanyorsun? Ya da insan sevgisinden mi? Senden korktuklar iin bunlarla gzn boyamak istiyorlar. Btn bu nimet diye saydklarn elde edebilmen iin bizler sizler iin nefes tkettik. Evet, biz elde ettik btn bunlar. Yllar boyu kan dkerek, hapislerde ryerek, anladn m? Gene balama Georg, demiti. Dnp dolap ayn konuya taklman gerekli mi? Georg ona dikkatle bakmt, tpk onu Katharina Teyze'nin yannda brakp ayrldm anki gibi. Georg'un salar aarmt. Alt duda da srlmaktan sertlemiti. Bugn yardm edecek birini bulamazsan, mahvolur Georg. Baka bir ey dnemez oldum. Ama o birini nasl bulacam? Ktler beni ele verir, iyilerse de benden kaar, saklanr. Hem de ne ustaca saklanmaktalar. Bu kez gz, kaln bacaklar zerinde Fritz Woltermann'a takld. Kollarnda, karnnda, gsnde, her yannda dvmeler vard, hem de hepsi boy boy ylanlard. Bir vakitler bir sava gemisinde kaynaklk yapm, serseri herifin tekiydi. Kendi gibi serserilerle arkadalk ederdi. Bann belya girmesinden korkmazd, tersine, bel arard. Paul iinden, tamam Woltermann aradm kii, oldu, dedi ve birden rahatlad. Ama birka dakika srd bu rahatlk. Olacak ey deildi. Yeryznde en ok deer verdii bir eyi bu ylanl dvmeli kollara brakamazd. Belki Woltermann bann belya girmesine aldrmazd, ama kendisi, Paul aldryordu. Hayr, Woltermann da yardmc olamazd. Ksa bir sre sonra le paydosu balayacakt. Genellikle tahta sundurmann zerine gne vurdu mu, rahat bir soluk alrd Paul. imdiyse aknd. le tatilimin zmeliydi iini kemiren sorunu. Peki kiminle? Belki Werner... Aralarnda en geimllsi o. ki kii kavga etti mi, hep o ayrr, bartrrd. inin stesinden gelemeye310/yedinci afak cek biri oldu mu, yanna gider, hal aresi arard. Dn yanan kolunu saran da o deil miydi? Belki de yardm edecek olan oydu. Yufka yrekli bir arkada. Ve her zaman da sessiz. Evet, dedi Paul iinden, paydos zili alnca konuacam onunla. Fiedler onu, Hey, Paul, diye alak sesle ard. Hayr, dedi Paul kendi kendine. Pek de parlak olmayan zeks, nedense Werner'e almann gereksizliini hatrlatyordu. Yok yok, nemseyecekti kendini. Ricam yanl anlar, bilgilik taslayabilir. Ya da suya. sabuna dokunmadan bandan savabilirdi. Werner, kavgaclar ayrmakta, yaralar sarmakta esiz olabilirdi, ama bylesine tehlikeli bir ie karmak istemeyecekti.

Fiedler ikinci kez alak sesle, Hey, Paul, diye seslendi. Hayr, Fiedler de sz konusu olamazd. Daha geen hafta aka kansn sylememi miydi? Brand ona, sen eskiden hi bir grevden eksik olmazdn, her gsteriye katlrdn, dediinde, zaman deiti, biz de zamana uyduk, diye karlk vermemi miydi? Paul, arkasnda duran Fiedler'e, ban evirmeden yan gzle bakt. Bu Paul bana dn de bir garip bakmt, diye dnd Fiedler. Bir derdi mi var? Fiedler, krk yanda olmasna ramen, salam ve glyd. Bo zamanlarnda krek eker, yzerdi. Yz hatlar da, baklar da sakindi. Aslnda Brand'a verdii karlk rerinde durmamak gerekir, diye aklndan geirdi Paul. yle dese ne kard? Fiedler, her zaman ok durgun, az konuan, btn arkadalara kar terbiyeli davranan biriydi. Ne tuhaf, bunca yl onun hakknda hi bir ey dnmemi olan Paul, birden onu eletiriyordu! Evet, drst bir insand. Fiedler'in salam karakterde biri olduunu geen ylki olay kantlamyor muydu? Kardaki yapnn asansr yeni takldnda, iilerden drt kiinin birka kez inip binmeleri istenmi, sonra Schwertfeger adndaki bir ii arkadalarnn ihmali yznden bir telin kopmas sonucu o tatsz kaza olmu ve drt ii de ar yaralar almt. Aralarnda olan Fiedler'in de kprck kemii kyedinci afak/311 rlmt. Eer i mahkemesine bavurup, Schwertfeger'i ikyet etselerdi, iyi tazminat alacaklard, ama buna Fiedler engel olmutu. Evet, ii resmiyete dkmemeleri iin arkada o caydrmt. Bir arkadalarn pis duruma drmenin doru olmadn anlatabilmi ve ikna edebilmiti, ki aslnda kolay bir i deildir bu. Sonra kazaya uram her bir iinin evinde kars, ocuklar olduu dnlrse, tazminat almaktan onlar vazgeirebilmenin pek kolay olmad grlr. Peki bu olay Fiedler'e gvenmek iin yeterli mi? diye dnd Paul. Belki de Nazi olduu bilinen Brand da ayn ekilde hareket ederdi. Arkadalk filan diye tazminat almaktan vazgeerdi. Ama belki de sorumluluk asndan kiiler yaptklar hatann cezasn grmeli de diyebilirdi. Toplumsal almada ihmalin yeri yoktur, cezasn ekmelidir diye de rapor edebilirdi. , Fabrikann toplantlarnda Fiedler, genellikle sakin bir sesle ksa sorular sorar, ngrlenlerin yerine getirilip getirilmediini bilmek isterdi. Genellikle ayn sorunlar savunurlard Brand ile. imdi paydos zili almal! Ve birden baka bir ey Paul'un aklna takld. Bu ne nemli bir olay, ne de bir davrant; o gne dek hi dnmedii bir anlk gzgze geli idi. lkbahardayd, hep birlikte Fhrer'in nutku dinlenecek denmiti. Akam paydosundan sonra byk salonda toplanlacakt. Birden aralarndan biri, Hay Allah, ben trene yetimeliyim, dedi. Bir bakas, Gitmene bak, kimse yokluunu fark etmez, diye grn belirtti. nc de, Zorunluluk yok ki, isteyen dinlemez. Bunun zerine Paul da, Zorunluluk yoksa, ben de karmn yanna giderim, dedi. Nasl olsa onun neler diyeceini biliyoruz. Ve birden oalmt kalmak istemeyenler. Gitmek istiyorlard, ama fabrikann kapsnn da kilitli olduunu grdler. Derken biri, kapc dairesinden klabileceini hatrlatnca, hep birlikte o yana kotular. Ve bu ara tam yz yirmi kii olmulard. Tabi bir an nce darya kmak istedikle-

312/yedinci afak rinden, o darack kapnn banda bir itime balad. Herkes birden kamak telndayd. Hepiniz delirmisiniz, ocuklar gibisiniz, demiti kapc bile. Ve biri, Bu i deveye hendek atlatmaktan da gm... dedi glerek. Syleyenin kim olduunu grmek iin Paul arkasna baktnda, Fiedler ile gz gze geldi. Genellikle sekin bakan bu gzlerde o akam garip prltlar fark etmiti Paul. Paydos zili ald! Avluda yakalad Fiedler'i ve alak sesle, Seninle bir dakika konuabilir miyim? diye sordu. Fiedler iinden, demek gerekten bir derdi var bizim Paul' cuun, dedi. Neydi acaba sknts? Paul ekimser davranyordu. Karlkl durmu, gz gze birbirlerine bakarlarken, ne tuhaf, dedi Fiedler kendi kendine. ocuumsu gzleri var sanrdm Paul'un, oysa kat ve souk bakyorlar. Sana akl danmalym, diye srdrd Paul. Dk bakalm iini. Yeniden duraklad Paul. Ama ok gemeden sakin bir sesle, szcklerin zerinde durarak, Westhofen kampndakilerle Pgili, dedi. Oradan kaanlar oldu ve ilerinden biri... Georg ona gerei anlatt akam, nasl, yznden tm kan ekildiyse, gene yle sapsar kesilmiti yz. Konumaya balamas ile Fiedler'in de sararmas bir olmutu. Gzlerini yummutu. Ne kadar dumanl idi bu fabrikann avlusu? Fiedler, Bunu bana anlatmak nerden aklna geldi? diye som"u. Kesin bir cevap veremeyeceim, belki gven... Fiedler kendini toparlad ve dileri arasndan sert bir tonda sorular yadrmaya balad. Paul da ayn sertlikte cevap yetitirdi. Uzaktan grenler, tartyorlar sanabilirdi. Yzlerin-deki anlam da sertlemiti, nefret sayordu baklar. Bir sre sonra Fiedler, Paul'un omzuna dokundu ve, Akam paydosundan krk be dakika sonra, Finkenhfchen lokaline git yedinci afak/313 ve orada beni bekle. Dneceim. Sana u an hi bir sz veremem. Bugne dek bylesine elikili duygularla attn anmsamyordu Paul. Arada srada dnp dnp Fiedler'e bakmadan yapamyordu. Doru adam bulmu muydu? Artk ok yaydan kmt, baka bir ey yapamazd. Fiedler, srekli olarak, neden bana ald? diye dnyordu. Davranlarmdan belirli demek inancm. Yllar boyu dikkatli davrandn, hi ak vermeden, kimseye bir ey aktrmadn, demek ki yanlmsn. Bunca raman sonra, iindeki ate snmek zere iken, nerede hata yapmt? Demek ki btn dikkatime ramen bir eyler buldu bende Paul. Bulmu ki, bana iini dkt. Acaba, kardeim yanldn, ben sana yardmc olamam ki mi deseydi? Benim bu tr rgtlerle ilikim yok ki, arkadalarla balantm iyice koptu. steseydim arardm onlar ama yapmadm ve izlerini oktan yitirdim. imdi tabi beni silkelediler, yani sana yardm edemeyeceim, byle dese miydim Paul Rder'e? Bana gven duyan bu arkadaa? Peki, nasl oldu da, yalnz kaldm ve arkadalar tarafndan yorgun dmt Fiedler. Ters sonulanmada alt veya y ciddye almadm m gereince? Yaamama veya lmeme onlar nasl olsa etken olamaz diye dnmtm anlalan. Yok canm, o arkadalarla aram almad ki, yani pek kt saylmaz. Hi de krlenmedi inancm, hl onlardanm te kant, bunca insann iinden Paul bana gven duydu Bu lurum gene bizimkileri. Bulamazsam da Paul'a yardmc ola cam. Kimse uzun sre bekleyemez,

kimse uzun sna yanlm aramak iin saa sola bavuramaz. Ters sonulanan o olaydan yorgun dmt Fiedler. Ters sonulanmada alt veya sekiz yl yatmak var, demiti. Hatta lm bile olabilirdi.ucunda. te o zaman, bizden istediin nedir Fiedler.Byle bir ey iin lm gze almamz isteyemezsin. Evet, balant kopunca, senin de yrein azna gelmiti Fiedler.Btn ilgini kesmitin o olaydan sonra ve Georg Heisler tutuklanmt. 314 / yedinci afak

6
dam edilmeden nce verilen ziyafet oldu bu, dedi oban Ernst. Efendiniz, Bay Messer, ormann arkasndaki araziyi geen ilkbaharda Prokaski'ye satmam olsayd, ben imdi onun koyunlarn yapyabanc otlaklarda... O kadar da uzak saylmaz gidecein yer, dedi Eugenie. Yatak odamdan sana el bile sallayabilirim. Ne de olsa gitmek, gitmektir, dedi Ernst. Ne olur biraz daha yanmda oturun, u patatesim bitene kadar... Eugenie, Bunu yapacak vaktim mi var benim? dediyse de pencerenin geni pervazna yanlamasna oturdu. Ba darda, bacaklar mutfak ynne doruydu. Birka gnlk yemek piirmem gerek. Yarn bizim delikanl eve dnyor. Askerliini yapan Max izinli geliyor. Hansel'in smestr tatili balyor, bir de gzbebeimiz Josef var, para istemeye geliyordur. Eugnie, sizin olunuz buralara hi gelmez mi? Eugenie buz gibi bir sesle, Ne olu? diye sordu. Hayr, hayr, o Pazarlar da alr. Robert, Wiesbaden'de otelcilik renimi gryor. Benim yapamayacam bir ey, dedi Ernst. Eugenie dalgn dalgn uzaklara bakarak, Yaantsna yn verdi, dedi. Mterilerle nasl konuulacan ok iyi biliyor, doutan yetenekli. Buralara gelmez mi? Kim? Robert mi? Messer bir ey demez. Hansel'se genellikle evde deil, Max da anlayldr ama Josef... o bir ey diyebilir, o zaman da ben cevab yaptrrm ki istemiyorum... gereksiz. Neden bir ey desin? diye sordu Ernst. Bo taba eline alm olan Eugenie'nin gitmesini istemiyordu. Biraz daha yedinci afak/315 ahbaplk etmek iin onu konuturmakt istei. ocuun babas Yahudi deildi ki... Bereket sadece bir Franszd, diye glerek karlk verdi Eugenie, Pencerenin pervazndan mutfaa atlamt artk, Hoa kal Ernst. Nelli'nin gelmesi iin slk al da, onunla da vedalaaym. Sen de hoa kal Nelli. Ne tatl bir kpeksin sen. Koyun srsnn uzaklan izlemek iin yeniden, pencerenin iine oturmutu. Ernst eve srtn dnmt. Boynuna sard atksnn ular srtndan aaya sarkyordu. Bir baca nde, bir elini de kalasna dayam, gzlerini ksm, dikkatle etraf kollayan bir ordu kumandan havas iinde alak sesle, ksa emirler veriyor, kk kpeinin saa sola koumasn izliyor ve evreye dalm olan koyunlarn bir araya gelerek, tek bir bulut halinde toparlanmalarn bekliyordu. Ve hep birlikte am ormanna doru uzandlar gittiler. ayr nasl da bombo kalmt. Eugenie'nin zerine birden hzn kt. Aslnda oban Ernst'e pek nem verdii yoktu. Buralarda dolat srece hi durmakszn aptal aptal eyler sorard. Ama byle yavaa gidiini izlerken bir tuhaf olmutu yine de. Ta gelecek yla kadar

bombo kalacakt ayrlar. Onlarn arkasndan bakarken, yaants boyunca ka kez ayrlklarla karlam olduunu anmsamt. Her ayrlktan sonra hi bir ey eskisi gibi olmuyordu. Hele bu sessizlik iinde alamaktan baka ne gelirdi elden? le paydosunda Hermann, avludan geerken, yukarya doru ksa emirler veren Lersch ile karlat. Lersch'in yzndeki anlam rahatsz etmiti Hermann', Hermann ban kaldrp bakt. Bir vagonun tekerlekleri arasnda tele baly d kk Otto, beceriksiz ellerinde bir piston sallanyordu. Basnl bir sistemle vagon yukarya kalkt gibi, leriye, geriye de gidebiliyordu. u anda avlunun zerindeydi. Olio korkmakla birlikte, smsk tutunmutu. Korkulu gzlorle de aaya, arada da zerine ker endiesiyle tepesindeki vagona 316/yedinci afak bakyordu. Sistemi yneten ii aadan ona bir ey seslendi. Sesinde alay vard. Otto'nun bu kadar korkmas, anlalan, iiler arasnda alay konusu olmutu. Lersch, genellikle i yerinde emektar ustabalara rg bir rahatlk, daha dorusu bir kmseme ile dolard, ama nedense bu kez pek ciddye alm gibi grnyordu. Oysa acerh bir raa emirler verirken sesindeki alay cidd yzne uymuyordu. Hermann oradan geerken, burada olup bitenler beni hi ilgilendirmez, diyordu kendi kendine. Ama metre kadar ilerde durdu, nk iinden bir ses, elbette seni bunlar ilgilendirir, demiti. ocuk iini bitirene kadar Hermann demir basamaklarn zerinde durdu. Heyecanla gelip ustas Lersch'in nne dikilmi, ocuumsu az aralk, gzlerini krpmaya alarak, vg bekledi. Az sonra Hermann onunla yan yana basamaklar karken, ilk zamanlarda byle eyler insann bana gelir, dedi. Ama kendini skmamalsn, tersine, rahat ol. Ayrca da havada altn da dnmeyeceksin. Gerek vagonun, gerekse senin balant sistemlerin belki yzlerce kez denenmitir ve bu denemelerde hi bir kaza olmad. Ben on yldr burada alyorum ve bu tr bir kazaya tank olmadm. Ama bunu ilk deneyenler hep senin gibi arrlar, mideleri bulanr. Benim de olmutu. Kolunu delikanlnn omzuna atmt Hermann. Ama nedense gen, belli belirsiz omuzlarn kast, ekilmek istedi. Hermann'n kolu aaya kayd. Delikanl, daha dorusu ocuk bir an iin ban kaldrp, dik dik Hermann'n yzne bakt. Bu benimle ustabam arasnda bir ey, sen karamazsn, gibilerden. Otto onun yanndan ayrld ve arkadalarnn yanna kotu. Uzaktan gelen glme sesi onun olacakt. Ustaba Lersch, baka bir ra bu kez vagonun altna asm, neler yapmas gerektiini aadan sesleniyordu. Klasnda komutlar veren bir subaydan fark yoktu. Hermann, ban kaldrp bakt. Bu ocuun da yz korkudan bembeyaz kesilmiti. Evet, verilen ii baaramamaktan, rezil olmakyedinci afak/317 tan korkmaktayd, yere dmekten deil. Veya yzndeki bu rkeklik, bir ie yarama hrsndand. Ne olacak ilerde bu ocuklar? diye dnyordu Hermann. Yardm safsata, dayanmaysa modas gemi bir samalk diye beyinleri ykanmaktayd genlerin. Anlalan Lersch tipi birtakm insanlar oalacakt bu gidile! Hermann, iki avludan geti, atlyenin uultulu grltsne dald ve durmakszn bembeyaz ve sapsar k saan kaynaklarn arasndan yrd. sten kararm yzlerin selmlarn alarak ilerledi. Zenciyi andran yzlerdeki gzlerin aklar daha da belirgindi. Yalnz deilim, diye dnyordu Hermann. Az nce ocuklar iin dndm samayd. Onlar da dierleri gibi birer ocuk. Ama Otto ile yakndan ilgilene-ceaim. bir eit babalk yapacam ona. Gizli

br babalk. Bu ocuau Lersch'in elinden kopacam. stesinden gelebilirim. Hangimizin daha gl olduu ortaya kacak. Yalnz aceleye gelmez. Zamana ihtiyacm var. Birden sanki bu grevin kendisine verildii duygusuna kapld. Ve gnlerdir iini kemiren konuya takld akl. ok nemli durumlarda bulumalar ngrlen yerde, paydos sonu, Mimar Sauer, onu beklemi, sabah sabah evine gelen ziyaretiyi anlatmt. Onu bandan savmakla iyi edip etmediini bilmiyordu. Ksa boylu, mavi gzl, rilli diye geleni anlattnda, Hermann bu kiinin, Franz'n anlatt ile ayn kii olduundan artk kukusu yoktu. Bu Paul Rder denilen adam hl Pokorny firmasnda a-lmaktaysa, onu kollayacak yaslca bir arkada vard omdu Son yllarda dzen dman diye nitelenenlerle lgisini kesmi olduu bilindiinden ve de yal grldnden, tutuklanmasna gerek duyulmamt. Pazartesi gn o arkadan Paul Rder'e sokulmasn ve azn aramasn sylemeliydi O ada m uzun yllardan beri iyi tanrd Hermann. Bylo blrlno Goorg iin hazrda tuttuu pasaport ile paray teslim ndoblllrdl. Tabi eer hl yayorsa Georg Heisler. Hermann bir yandan iini gryor, bir yandan da bu arkadalar tohllkoyo atmann doru olup olmadn eletiriyordu. Rder'in azn ara318/yedinci afak yacak olan yal arkada, Pokorny firmasndaki tek gvenilir dayanaklaryd. Peki onu gz kapal tehlikeye atmas sakncal deil miydi? Hangi durumlarda bunu gze alabilirdik, diye dnyordu Hermann. Evet, gerekliydi byle davranmalar, zorunluydular buna.

7
Zillich'in grevi leden sonra drtte sona ermiti. Genellikle izin salarnda ne yapacan pek bilemeyen bir insand Zillich. Ne arkadalar ile gezintiye gitmekten, ne de onlarla elenmekten zevk alrd. Bu konuda hl bir kyl gibi davranyordu. Westhofen kampnn aznda birka SA grevlisi, Ren nehrinde gezintiye kmak zere toplanmt. Arabaya onun da binmesi iin seslendiler. Her halde aralarna katlm olsayd ok aracaklar, hatta bozulacaklard da. Ona baklarndan ve glmelerini, konumalarn birden kesmelerinden, i arkadalar ile arasnda almas g uurum iyice vurgulanyordu. Zillich, Liebach'a giden tarla yolundan ilerledi. Kurumu toprak onun ayna gibi parlak izmelerini kirletmekten ekinir gibiydi. Ren nehri ile balants olan karayolundan karya geti. Sirke fabrikas nnde hl nbeti beklemekteydi. Nbetinin selmn ald Zillich. Birka metre daha yryerek, fabrikann arkasndaki kanalizasyon ukurunun banda durdu. Bu delikten svm olacakt Georg Heisler. Gestapo, Darr okuluna kadar olan ka hattn ayrntlar ile izmiti. Zillich bu hat zerinde ka kez incelemeler yapmt. Sirke fabrikasndan birka ii kt. Bunlar evrede yaayan ve ksa dnemler iin ie giren kyllerdi. Her biri dikkatle sorguya ekilmiti. imdi onlar da Zillich'in arkasnda durmular ve belki de yznc kez ukura bakyorlard. Olanak d! Gene tekrarjadlar : Olanak d! Demek bu ukurun iinden syedinci afak/319 vt sanlan kaak hl yakalanmamt! zerinden tulumu sarkan bir ocuk sokuldu ve, Yakalayabildiniz mi? diye sordu. Zillich ban evirip ocua bakt. Birden hepsi sessizce daldlar. Az nce yzlerinden Gestapo'nun baarszlna sevindikleri grlenlerden biri, bilgilik taslayarak, Kim olduunu tanmadn m? diye sordu. Westhofen kampndan Zillich!

Zillich, tarlalarn arasndaki yola sapt. Bu serin akam gneinin nlarnda parlayan nehri yok bilse, kendi kyne benziyordu doa. Wertheim'in arkalarna den kk bir kydendi. Sal sollu tarlalarda iki bklm alan kadnlarn beyaz ba rtlerini gryordu. Hangi aydaydlar? Ne ekilirdi bu mevsim? Patates mi? Yoksa havu mu? Son mektubunda kars ne zaman dneceini sormutu. Tarlalar kiraya vermekten vazgeip, yetikin ve babalar gibi gl olan oullarla birlikte, yllardr biriktirdikleri para ve devletten aldklar ocuk zamlar ile iftliklerini yeniden canlandrabMeeeklerini yazmt kars. Belki gene bir ksmn kiraya verirlerdi iftliin, ama satn almay dndkleri inekler iin, yonca ekili tarlay kiradan kurtarmak gerekirdi. Georg'un gectiai yoldan ilerliyordu Zillich. Darr Tarm Okuluna sapmad, Buchenau'a giden yoldan inmeye balad. 'Susamt. Zillich ickici deildi, sadece arada srada sarho oluncaya kadar kafay ekerdi. Sessiz yoldan ilerlerken ve yol kenarlarndaki ekili tarlalarda parldayan kyl kadnlarn ellerindeki bale hakarkan, elinin tersi ile yzndeki teri silen bir kvl kodmln n<>/ a<>/<: gelince, artk benim iten elimi ekip kymn donmam onrok diye dnd. Fahrenberg. onun zerinrion koruyum llnl ekerse, veya Fnhrenberg'e isten el cektirlllrno, dayan. | n|. kimseni kalmaynca, nereye gidebilirdi ki? Kolu bil ani birden bel-leinde canland, '18 ylnn Kasm aynda (inva.ian, bakmsz kalm iftliine dndnde, her bir zinden sonra meydana 320/yedinci afak km olan ubuklarn ve kurumu ekmek gibi sertlemi karsn grnce armt. Kadn alttan alarak, ona tatl bakmaya alarak, pencerelerin aralklarn kapatmasn rica etmiti. nce ahrn, sonra da evin pencerelerini. eriye esen rzgra engel olmas iin paslanm alet kutusunu getirip koymutu nne. te o zaman bu geliinin ksa bir sre iin olmadn dehet iinde grmt. Geldii yerde tahta paralarn pencerelere akmak yoktu. Bitmiti sava, evindeydi artk, kaamazd, kurtulamazd bu gerekten. Daha ilk gnn akam kyn meyhanesine atmt kendini. Allann cezas meyhaneci ucuz arap koymutu bardana. nce iine kapanm, sonra iyice kudurmu ve, Ben artk bu tezek yatana dndm. Berbat ettiler sava. Bizim drt elle sarldmz, tertemiz savamzn iine okudular. Ben imdi nasl inek saarm? Bana yakr m? Ne yapaym yani? At trnaklarmla m tmar edeyim? u ellerime bir bakn, be parmama bakn. Bunun ne iler baardn sizler nereden bileceksiniz? Yzba Von Kuttwitz bana, 'Zillich, sen olmasaydn ben imdi br dnyadaydm,' der dururdu. Aachen istasyonundaki serseri gruhu benim yzbam Von Kuttwitz'in gsndeki nian kopartp almak istedi. Yzbam Fahrenberg bir kurun syrmasndan revine kaldrlnca. Yzba von Kuttwitz onun yerine gelmiti. Fahrenberg revire gtrlrken elimi skmt. Meyhanedekilerden biri bunun zerite, Hayret dorusu, diye atld. Cephede senin gibi biri olmasna ramen biz bu sava nasl kaybedebildik? Bunu duyunca Zillich o adamn zerine saldrmt, araya girmeselerdi boacakt. Karsnn hatr iin olay polise du-yurulmamt. Zaten ondan sonraki yllar sresince de, kadnn ektiklerine sayg duyduklarndan Zillich'e tahamml edebilmilerdi. Kadncazn, gzleri nnde lesiye almasndan azap duyduklarndan, arada harman makinesi veya gereken arac vermekteydiler. Ama Zillich, Bu serseri alayndan bir ey alacama, geberirim daha iyi, dediinde, kadn, Neden serseri alay diyorsun? diye sormutu.

yedinci afak/321 nk bir an nce patates tarlalarna dnmek iin can attlar da ondan, diye karlk vermiti Zillich. Btn skntsna ve ektiklerine ramen, kocasna kar duyduu korkunun iinde biraz da hayranlk yok deildi. Belki lkeyi saran bunalm sonucu ya da baka nedenlerle, iftlik onlar beslemez hale gelmiti. Serseri alay diye nitelendirdikleri ile Zillich de kfr etmiti. Kendi iftliklerini brakp, karsnn ailesinin kck iftliine tanmak zorunda kalmlard. te o dar yerdeki yaantlar, hayat boyunca geirdii en kt yl oldu. Akamlar eve geldiinde nasl korkudan titrerdi ocuklar? -Derken bir gn Wertheim'daki bir pazara gittiinde, cephe arkadalarndan biri ile karlat. Bizimle gel, Zillich, dedi arkada. Tam sana gre bir i. Sen splam bir arkadasndr, sava bir ruhun vardr, milliyetilik duygularn kuvvetlidir. Serserilere, bu rejime ve de Yahudilere de dman olduunu biliriz. Evet, evet, evet, dmanmdr, demiti Zillich. te o gnden sonra her ey vz gelmiti Zillich'e. Can skc bar havasndan kurtulmutu artk. Her akam bir motosiklet ile gelip Zillich'i alyorlard. Kyller bu durumu dehetle izliyorlard. Bir keresinde Hanomag marka bir motosiklet bile dayanmt kapsna. Ama keke o ara kiremit fabrikasnda alanlardan bir grup, SA'llarn toplandklar lokale gelmeseydi! Bir bak, bir szck ve gizlilik aa vurulmutu. O gnler kars utancndan ne kadar szlanm, ne kadar alamt. Zillich'in aralarna katlmalarn kutlamak zere toplu halde ky basan Heil ! diye bararak kafa eken SA'llara, meyhaneci ve komularla birlikte nasl dehet irinde bakakalmt kadncaz! ki ay sonra SA'llarn byk geit trenindo, trlbndo riski Yzbas Fahrenberg'i grm, yanma gldorok, Beni tandnz m Yzbam? diye sormutu. Yzba, Hele bnk. Zillich. kimiz de ayn nmloklerl giymekteyiz, diye itenlikle konumutu. 322 / yedinci afak Ben - ben inek saacak adam deilim, diye dnyordu Zillich. Kendi kyn anmsatan bu tarla yolundan geerken, bunalacak gibi olmutu. Bizim kyde de meyhanenin kap tokma byle gevek asldr. Meyhaneci yksek sesle, Heil Hitler! dedi. Sonra her zamanki konutuu tonda, Bahemizde gneli masamz var, acaba orada oturmak istemez miydiniz? Zillich, ak bahe kapsndan darya bir gz att. Kestane aalarnn arasndan, gne, Pazar gn iin imdiden hazrlanm karolu rtl masalarn zerine vurmutu. Ban evirdi Zillich. Bu grnt ona kendi renksiz Pazarlarn, boa harcanm yaantsn, huzuru bulamad bar dolu gnleri anmsatmt. Barn nnde durdu, arap istedi. Barda duran birka erkek dnp Zillich'e baktlar ve yeni hasat arab denemesi iin kenara ekildiler. Zillich, evresindeki sessizlii fark etmemiti. nc barda iti. Kulaklarnn uultusunu duyuyordu. Huzuru bulma umuduyle imek istemiti ama bounayd. Tersine, az nce hissettii bunalm, kaygya dnmt ve giderek byyordu iinde. Avaz kt kadar barmak istiyordu. ocukluundan beri bu korkuyu duyard. En berbat, en tehlikeli ilere atlmasnn etkeni olan bu korkuyu. Onu hayvanlamaya iten doal korkuyu. Doutan iinde

gizli kalan o korkun g, skm, yolunu bulamam, rahatlayamam ve bir ie de yaramamt. Yalnzca sava srasnda rahatlayabilmiti. Katillere zg kan grnce lgna dnme huyu yoktu Zillich'de. Kan karsnda ba dner, ama yeniden kan grnce rahatlard. Huzura bile kavuurdu. Kendi damarlarndan akarmcasna yatrd. Akan kana bakar, kendini toparlar, oradan uzaklatktan sonra da rahat bir uykuya dalard. Meyhanedeki masalardan birinde Hitler Genlii yelerinden bir grup oturuyordu. Aralarnda, ceketi alnan Fritz ve bir hafta ncesine kadar Fritz'in kr krne bal olduu grup bakanlar Martin de vard. Meyhaneci, Martin'in am-casyd. Genler tatl Most iiyorlard. nlerindeki tabak dolusu cevizi beraberinde yiyorlar, akalaarak karlkl ceviz yedinci afak/323 kryorlar, sonra arab emmesi iin bardaklarna atyorlard. Bir Pazar gezintisi dzenlemekteydiler. eytan bakl Martin, yaantlaryle arasnda saygn bir kiilik kazanmay baarmt. Zillich'in ieri girmesi ile Fritz'in ceviz krma akasndan uzak durmas bir olmu, gzleri Zillich'in srtna taklp kalmt. Martin de tanrd Zillich'i, onun da kulana hakknda sylenenler alnmt, ama hi durmamt zerinde. Fritz, o sabah Westhofen kampna arlmt. Uykusuz bir geceden sonra, kalbi arparak gitmi ve hi ummad bir srprizle karlamt. Komiserler imdi burada deiller, sen evine dnebilirsin, denmiti ona. Fritz sonsuz br rahatlk iinde okuluna gitmiti. Artk alnan ceketinin arkasndan zlmyordu. Okula girince nasl derslerine sarlm, nasl ie koyulmutu? Bahvan Gltscher ile karlamaktan kanmt. Bu pipo emicisine sanki neden iindeki kukudan sz etmiti, neden? te o gn akama kadar eski Fritz, bir hafta nceki Fritz oluvermiti. Acaba neden bylesine huzursuz bir hafta geirmiti? Ne yapmt ki? Birka cmle kekelemi, ekimserlikle, 'benim ceketim deil,' demiti alak sesle. Su saylmazd ki. indeki kukulardan arnm, arkadalar ile gle oynaya tatl arap imiti... u son be dakikaya kadar. Ne diye havaya diktin gzlerini, Fritz? Fritz hemen toparland. Kim bu Zillich denen adam? Benimle ne ilgisi olabilir? Bizimle ne ilgisi olabilir? Onun hakknda sylenenler acaba gerek mi? Belki de o ceket benim deildi. kiz gibi birbirine bun zeyen insanlar bile varm. Ayn ekilde ceketler de benze-yemez mi yani? Acaba btn kaaklar yakalamlar mdr? Benim kaa da? Belki de ceket gsterildiinde, evet, buydu demitir. Martin gibi bu Zillich de acaba bizden ml? Doru mu hakknda anlatlanlar? Bizlerin Zillich gibilere Ihtlyao var m? Benim kaa neden tutuklamlard acaba? Neden kamt o? Neydi tutuklanmasnn sebebi? 324/yedinci afak Bu geni, kahverengi srta gzlerini dikmi, nedenlerin bir aklamasn aryordu. Zillich beinci bardan yuvarlamaktayd. Tam o srada bir motosiklet meyhanenin kaps nnde durdu. Bir SS ieriye seslendi. Sol ayan yere basm, motorundan inmemiti. Zillich yavaa o yne dnd. Sarholukla ayklk arasnda takl kalmlara zg bir anlam vard yznde. Ne sarho, ne de aykt. Fritz, kaslarndaki gerginliin nedenini anlayamadan izlemekteydi ikisini. Arkadalar da ksaca kapya bakmlar, sonra kendi konularna dnmlerdi. Atla arkama, demiti SS. Her yerde aranmaktasn. Senin burada olacan ben syledim.

Zillich ar admlarla, dimdik meyhaneden kt. indeki korku dalmt. Aranmann, eksiklii hissedilmi olmann keyfi iindeydi. Motorun arkasna atlad, hareket ettiler. Btn bu sahne dakika bile srmemiti. Fritz uzaklatklarn grmek iin yana doru kayd. Zillich ile SS'linin aralarndaki bak rktmt Fritz'i. rperdi. Gencecik yreinde bir kuku, bir eit tehlike iareti kprdad. Bu duygu, insanlarda doutan var diyenler olduu gibi, doutan yoktur, zamanla oluur diyenlerin yan sra, byle bir duygu hi yoktur diye ileri srenler de vard. Ama u an kukulu bir kprdama vard ite Fritz'in iinde. Motorun grlts duyulmaz olana kadar srd gitti. Neden beni aryorsunuz? Wallau iin. Bunsen onu yeniden sorguya ekti. Hafta basnda Overkamp ve Fischer iin hazrlanm olan barakaya gittiler. Barakann kapsnda SA ve SS nbet tutuyordu. Ayrca birka kii beklemekteydi. Anlalan Overkamp' n verini Bunsen almt. Soruturmann duraklamalarnda kapnn nnde bekleyenlerden birini ieriye carmaktayd. Her kap alnda, bekleenler dehetle kaslmaktaydlar.Wallau barakaya getirildiainde, belki Overkamp ayrlmamtr ve yeniden o sonu alnmayan soruturmalardan biri yedinci afak/325 yaplacak diye dnyordu. Ama yoktu barakann iinde Overkamp. Bunsen, bir de Zillich'in yerini alaca sylenen Uhlenhaut vard sadece. Ve Bunsen'in yzndeki anlamdan artk sonunun gelmi olduunu anlad Wallau. Duygular bir anda bir tek ey zerinde topland : Hararet. nne geemeyecei bir hararet basmt, susamt. Hi bir zaman dindiremeyecei bir susama idi bu. Her bir yanndan ter fkrmt. Kurumutu sanki ii. Bu nasl bir ateti byle? Her bir hcresinden duman fkryor gibiydi. Yaayan varlklar ile birlikte btn evren kavrulup yok oluyormuasna. Overkamp'a bir ey anlatmak istememisin. Biz ikimiz daha iyi anlaacaz, deil mi? Georg Heisler senin ok yakn dostundu. O sana her eyi anlatmtr. Haydi, cevap ver, neydi sevgilisinin ad? Wallau iinden, demek onu yakalayamamlar, diye geirdi. Yanp yok olmadan nce son bir kez mutluluk duydu. Bunsen, Wallau'un gzlerindeki parlty grd. Olanca gcyle yumruunu Wallau'nun yznde patlatt. Wallau duvara arpt birden. Bunsen alak sesle, arada bararak : Uhlenlaut! Dikkat! - Evet, neydi ad? Adn syle! Unuttun demek? imdi aklna gelir! Birikmi hrsn boaltyordu. Zillich, Westhofen kampna getirilirken, Wallau barakann iinde yere ylmt artk. Ona kafas deil de, bu ncecik, bu rk evren atlayacakm gibi gelmekteydi. Adn syle! Neydi? Al sana! Eisa m? - Al sana, Erna m? Haydi! Martha m? - Frieda m? Haydi! Amalie mi? - Haydi! Leni mi? - Tamam, Niederrad'l Leni idi. Ne diye sevgilisinin adn syledi bana Georg? Neden kzn ad imdi aklma goldl? Neden bana vurmuyorlar, neden beni tekmelemiynrla arlk? Yoksa kzn adn verdim mi? Elimde olmadan a/mdan kur-dm m? Haydi Katharina m? - Al sana, Alma m? - Al ana! Biraz ara verelim, oturtun u herifi!

326 / yedinci afak Bunsen, ban kapdan darya uzatt. Baklar kvlcmlar samaktayd. Tpk dehet iinde orada bekleenlerin baklarndaki kvlcmlar gibi. Birden Zillich'i grd ve girmesi iin eliyle iaret etti. Wallau, kanlar iinde duvara dayal oturuyordu. Zillich ona kapdan sakin sakin bakt. Zillich'in omzundan doru kayan soluk sonbahar akam nda Wallau bir kez daha, dnya var olduka, her ne iin savalrsa savalsn, eit amalar zerinde birlemelerin oluacan anlad. Bugne dek kimse ona bylesine sakin, bylesine eit dzeydeymiesine bakmamt. te lm bu olsa gerek, dedi iinden Wallau. Zillich yavaa arkasndan kapy kapatt. Saat leden sonra alt idi. Bakas yoktu odada. Ama Pazartesi sabahnn erken saatlarnda, Wallau'un eskiden alt Mannheim'daki Opel fabrikalarnda bir pusula dolat elden ele. Bizim eski ynetim kurulu yemiz, Ernst Wallau, Cumartesi gn saat altda Westhofen kampnda dvlerek ldrlmtr! Elbet gnn birinde bunun hesab sorulacakt. Cumartesi gecesi Wallau'un aac bo kalnca, tutuklular korku iinde rperdiler. Kampn zerine ken basn, Zillich'in an geri dn, bastrlmak istenen grltler, SA'llarn kme kme toplanmalar, bu ac gerein habercisi olmutu. Hayatlar pahasna da olsa, tutuklular, artk ba kaldrmlard. Sra halinde darya karldklarnda, aralarndan bazlar sradan kyor, admn yanl atyordu. Bu kk dzensiz davranlar stste gelince belirginleiyordu. Sonu gelmek bilmeyen tehditler, giderek arlaan cezalar, SA'llarn kudurmalar hi birinin gzn korkutamazd artk. Nasl olsa sonlarnn geldiklerini gryorlard. Wallau'un ldrlmesi ile SS'lerle SA'larn arasnda da gnlerden beri engel olmaya allan bir eyler kopmutu. Son are olarak dnlenin gereklemesi ile hepsi bocaladlar. En son are gereklemiti, imdi ne olacakt? te buna hazrlkl deillerdi. Pelzer, Elbert ve Fllgrabe, Wallau kadar abuk ldrlmeyecekti. Daha yava, daha eziyet edileyedinci afak/327 rek. zel ekibin emir komutas, Zillich'den alnarak Uhlenlaut'a verildiinden beri, Uhlenlaut bir ikinci Zillich olduunu, Zillich' se, hl Zillich olduunu kantlamak istiyordu. Fahrenberg'in amac ise hl kampn kumandan olduunu gstermekti. Westhofen kampndaki br yneticiler, bu durumun byle srp gidemeyecei kansndaydlar. Fahrenberg'in bir an nce kamp kumandanlndan alnmasn istemekteydiler. Onunla birlikte takmnn da ekip gitmesini. Yannda getirdii ve sonradan bana toplam olduu adamlaryle defolup gitmeliydi. Byle dnenler, Westhofen cehenneminin ortadan kalkmasn deil de, bu cehennemin dzene sokulmas gerektiini savunmaktaydlar. Fahrenberg, her ne kadar kudurmu gibi davranyorsa da, Wallau'un ldrlmesini ve onunla ilgili olaylar emretmemi, sadece arzulamt. Aslnda onun btn dnceleri bir tek kii zerinde birlemiti. Baka bir ey dnemez olmu, uykudan, yemeden, imeden kesilmiti. Aranan kendisiymi gibi sinir iindeydi, huzursuzdu. Ya Georg Heisler'i buraya canl olarak getirirlerse? Gerein byle olacan dleyerek, her trl hazrl tamamlamt. 8 Duvar Kd Ustas Fritz Schulz neeli bir tonda, Paydos, Bay Mettenheimer. diye seslendi. Yarm saattir paydosu beklemiti sabrszlkla.

i ne zaman brakacamz ben sylerim, dedi Mettenheimer. Schulz, Elbette, Bay Mettenheimer, diyerek ona bakt. tenlikle balyd yal ustasna. Hele merdivenin toposindo oturuuna, hznle aaya sarkan byklarna baktka, onu ne kadar ok sevdiini hissediyordu. Her haldo patron gsnze nian takacak sizin. Ama gerekten her ey tamam, inebilirsiniz merdivenden. 328 / yedinci afak Tamam m? Tamam diye bir ey yoktur. Ben kimin iin altma deil de, yapacam ie bakarm. Schulz glmseyerek merdivenin tepesinde sincap gibi oturan Mettenheimer'e bakyordu. Patronunda kusur arayan gzlerine deil de, kendi vicdanna saygl olan bu yal ustasna. Renkli ktlarla bezenmi bo odalardan merdiven sahanlna giderken, baz iiler fazla altrldklarndan yaknmaktaydlar. Schulz glmseyen gzleri ile onlara bakt ve sakin bir sesle: Patronumuz, sancak bakan Brand'a yarm saatinizi armaan ettiniz, fena m? Bunu duyan Nazi Stimbert bozuldu. teki iiler alayla ona baktlar. Birden Schulz antrede Elli'nin beklediini grd. Ne kadar da sessiz kmt merdivenleri! Ortal spren rak srtarak kzn arkasnda durmutu. Babam burada m? dedi Elli. Bay Mettenheimer, diye ierlere doru seslendi Schulz. Kznz sizi soruyor. Mettenheimer tella merdivenlerden aaya inerken : Hangisi? Elli. Bu adam benim adm nerden bilebilir, diye dnd Elli. Mettenheimer bir delikanl eviklii ile merdivenden ndi. Yllardan beri Elli onun alt yere gelmezdi. Bombo dairenin iinde en sevdii kzn grmekle ok sevinmi, deta gencleivermiti. Ka kez byle byk bir dairenin duvarlarn bu sevgili kr iin ktla demiti. Elli'nin yzndeki kederi hemen grd, ince yzn daha da zayf gsteren kederi, yorgunluu. Tamamlam olduu ii gstermek iin gururla her taraf gsterdi Elli'ye. Kzn arkasndan slk alan raa Schulz tokat patlatt. Arkadalar her zaman, Bu kz namusludur. Bizim ihtiyardan nasl okms bu gze! kz. diye konuurlard. Schulz acele zerlndekileri deiti. Sonra kol kola yryen baba kz birka adm geriden izlemeye balad. yedinci afak / 329 te bunlar geldi gece bama, baba, diye anlatyordu Elli. Gene aracaklarmt beni. Belki bu gece arrlar. Ayak sesi duyduka elim ayam geviyor. ok yorgunum baba. Sinirlenme krm, dedi Mettenheimer. Sen bir ey bilmiyorsun ki! Hep beni dn. Bana gven. imdi senden ricam, hi olmazsa yarm saat iin bu dnceleri at kafann iinden. stersen gel biraz uraya oturalm. Neli dondurma yemek isterdin? Kark m? Oysa Elli'nin can kahve imek istiyordu, ama babasnn keyfini karmak istemedi. ocukluundan beri hep dondurma ikram ederdi babas. Yanna da biski, dedi Mettenheimer garsona. O sra yardmc Schulz ayn pastaneye girdi, ustasnn masasna yaklat ve, Yarn sabah inaat yerine geliyorsunuz deil mi, Bay Mettenheimer? diye sordu. Mettenheimer hayretle ona bakt ve, Tabi, dedi.

yi, o zaman orada buluuruz, dedi Schulz ve bir sre ustasnn onu masalarna davet etmesini beklerken, Elli'ye elini uzatt ve kendini tantt. Elli byle gen ve sevimli birinin masalarna oturmasna kar koymayacakt. Babas ile babaa kalmalar pek i ac deildi, aydnlk yzl bu genci babasnn davet etmesini o da bekledi. Ama Mettenheimer, Schulz'a bir eyler sylemek ister gibi baknca, o da selm verip, ekildi. 9 Meyhaneci, Paul'a Hayrola, Bay Rder, evde karnzla kavga m ettiniz? diye sordu. Neden kavga edeyim? Lokalimizde kendinizi rahat hissettiiniz in sordum. Biz Liesel ile hi kavga etmeyiz ama hu aksan man davetiyelerini bulmadan eve gelirsem, zlecnkllr. I,te bu yzden sizin kazancnza katkda bulunmaktaym. 330/yedinci afak Pencereden sokaa bakyordu. Sokak lambalar yanmt artk. Fiedler altda sz vermi, gecikirse de beklemesini sylemiti. Paul bekleyecekti. Pencerenin iinde ie mantarndan oyulmu klhl iki cce oturuyordu. ocukken babas ile birlikte buraya geldikleri zamandan kalmadr bu cceler. Sanki kendisi hi bir ey biriktirmezmi gibi, insanlarn neden bunlar biriktirdiine ayordu. Babam da gt gitti, dedi. Savatan stmal dnm ve bu hastalktan da krk alt yanda lmt. Lahanal domuz pirzolas yese miydi? Ama Lisbeth'in pazar harlna yazk olurdu. Bir bardak daha beyaz arap syledi. Yanndan geenlerden biri, zerinde durmuyormu gibi, Sen daha burada msn? diye sordu. Paul iinden, Fiedler nihayet geldi, dedi sevinle ve onun arkasndan bakt. Fiedler barda durdu. Yz askt. Paul gzlerini ona dikmiti, oysa ondan yana bakmyordu. Fiedler bir sre sonra karken, Paul'un omzuna dokundu ve karsndaki sandalyeye iliti. Olimpia sinemas nnde sekizi eyrek gee, dedi alak sesle. Otomobillerin park ettii yerde kk bir mavi Opel. Numaras burada yazl. Arabadaki bekleyecek. Hemen binsin arabaya. imdi iyi dinle beni. Bu dediklerimin gerekletiini haber almalym. Benim karm sizin eve urayacak. Yalnz bir bahane bulmalyz'. Paul bir sre nne bakt, sonra Mant tarifi iin gelmi olsun, dedi. Karna de ki, piirmi olduu mantdan bana tattrdn, karm da tarifi almak zere gnderdim. Tamam m? Eer tasarladmz gibi Heisler'in arabaya binme ii gerekleirse afiyet olsun diye haber gnder. Herhangi bir terslikte de, sakn midenizi bozmayn diye haber gnderirsin. Ben hemen Georg'un yanna gidiyorum, dedi Paul Rder. Sen karn iki saat sonra bize gnder. Fiedler hemen kalkt ve gitti. kmadan nce, elini bir kez daha Rder'in omzuna dokundurdu, Paul, bir sre kprdamayedinci afak/331 dan oturduu yerde kald. Hl omzunda Fiedler'in dokunduu yeri hissediyordu. Kardee, saygyla, anlayla dedirmiti elini. Nice tatl szden daha etkileyiciydi bu dokunu. te o an Fiedler'in getirdii haberin nemini kavrad. Yan masada oturanlardan biri sigara saryordu. undan bir tane de bana sarsana, arkada!

sizken boktan bir ey ierdi, aln bastrmak iin. Sonra Liesel'in szn dinlemi, para harcamamak iin sigaray brakmt. Biimsiz sarlm eyi imdi evirip eviriyordu parmaklarnn arasnda. Birden yerinden srad. Durakta bekleyecek sabr yoktu, kente doru yrmeye balad. Kalabalkt sokaklar. Karanlk kap aznda sokaktan birazck olsun, el ayan ekilmesini bekledi, Duvara dayanm, duruyordu. Meyhaneye gidenlerle karlamak istemiyordu. Meyhanelerden Cumartesi akam grltleri gelmeye balamt bile. Pazar gnleri evde burun buruna oturulduundan, Paul da bir bahane bulup Cumartesi akamlar Liesel'den kamaya bakard. Nakliye irketinin avlusu dn akamkinden daha kalabalkt. Tepesindeki lmbann altnda, elindeki ekile bir eyler onaran Georg'u hemen grd. Dn bu saatlarda getirmiti buraya onu. Kumanda odasnda k yanyordu, demek ki teyzesi daha buradayd. Yaklaan ayak seslerini dayan, Georg, her zamanki gibi daha kapand iine. ekile vura vura dzelttii teneke ksma, alyor grnmek iin hl vuruyorddu. Birinin tepesine dikildiini duymutu. Merhaba, Georg. Ban kaldrp bakt, gene indirdi ve birka kez daha ekile vurdu. Paul'un yznde onu ldrtabilecek bir oylor grdn sanyordu. Birkd saniye geti. Neden bylesine cidd idi Paul'un yz? Paul onun yanna meldl, onard blm kontrol eder gibi yaparak, ler yolunda, cicili i< <k eesle. Olimpia sinemasnn nndeki park yerindi), nmi m>ki/i eyrek gee, kk bir mavi Opel araba. te numaras. Derhal bineceksin. 332 / yedinci afak Georg ayn yere indirip duruyordu ekici Kim? diye sordu. Bilmiyorum. Binip binmeyeceimi bilemem. Binmek zorundasn. Tellanma, adam ben tanyorum. Yani bunu ayarlayan. Ad ne? Fiedler, dedi Paul ekimser bir sesle. Georg, acele belleini altryordu. eitli yzler, adlar gelip geiyordu gzlerinin nnden. Yoktu bu adam bunlarn arasnda! Gvenilir bir arkada, dedi Paul. Tamam, dedi Georg. Paul, ben gidip teyzemle konuaym, diyerek doruldu. Eyan alman iin bize gelmen gerektiini syleyeceim. Bereket Katharina Teyze buna kar koymad. Nerdeyse btn oday kaplayan masann banda oturmu, nndeki hesap defterine bakyordu. Kendine gre bu i yerini bir dzene sokmutu. Baka brolardan hi bir fark olmayan kk bir oda idi. Bu odada tek olaanst ey, kendisiydi. Ama yaantsn srdrmeye zorunlu kald bu yerde, elinden geldiince bir eyler yapm olduuna inanyordu. Avlunun ortasnda, herkeslerin gz nnde, ka kez kocasnn dayan yemiti Katharina Teyze. Ama gene ayn kiiler kendisinin kocasna nasl saldrdna, onu dvdne tank olmulard. Savata ikisi de lmt. Kocas da, a da, '20 yllarnda da ocuk bomacadan lmt. Mezarlktaki ayinden avluya dndnde, oradakilerin bakndan, ocuaun kimden olduunu herkesin bildiini anlamt. Bir sr deildi artk. Gocuk bile dayanamad, diye aralarnda alay etmilerdi. Onlarn pikin baklarn zerinde hissedince, avaz kt kadar, Aval aval bakmanz iin size para vermiyorum, diye barm, tepinmiti.

te ondan beridir yannda alanlara da, kendine de rahat yz gstermemi, insanst bir aba beklemiti herkesten. yedinci afak/333 Belki bu akam, evet bu akam i d bir eyler dnebilirim birazck, diyordu iinden. Acaba bu adama, Rder'ler-den teberisini almaya gitmesine izin vermesem mi? Peki neden Paul onun eyasn, yannda getirmedi? Aman, gitsin de paavralarn toparlasn. Kesin olarak onu burada alkoymaya karar verirsem, cret meselesini de grrm. Onu susta durdurmasn bilirim. Houna gitmiti adam. Garip bir havas var. Rzgrn souk estii lkeden geliyordur. Arada da lk estii de olur rzgrn. Yoksa benim lkemden mi? Her eyden nce eyasn getirsin bakalm. Garajn yanndaki sundurmada geceleyebilir. Oraya lm kocamn demir karyolasn da kurabilirim. Paul, Georg'un yanna geri dnd. te byle, Georg. Peki, Paul. Paul ekimserdi gidip gitmemekte. Georg alak sesle : Git artk, git. Vedalamadan uzaklat Paul. Yaamlar boyunca bir daha rastlaamayacaklarn bilenlere zg garip bir yanma duy-* mutu her ikisi yreklerinde. Meyhanenin saatini gzleyerek, Georg almasna devam etti. Bir sre sonra Bayan Grabber yanna geldi ve, Paydos yap, dedi. Git teberini toparla. Ben buradaki iimi tamamlayp gitmeyi dnyorum, dedi Georg. Hem de geceyi onlarda geiririm. O evde kzamk var. Ben kzamk olal yllar geti. Sakn benim in zlmeyin. Gitmiyordu tepesinden. Gel, dedi birden. te balaman kutlayalm." Birer kadeh ielim. Georg korktu. Bu avlunun iinde, iinin zerine eilmiken " biraz korkusuz olabiliyordu. Bu son saatlarda bir terslik kmasndan endielenmekteydi. Bama gelen o terslikten bu yana azma iki koymuyorum, dedi. 334 / yedinci afak Kadn. Bu kararnda daha ne kadar srar edeceksin? diye sordu. Georg bir sre dndkten sonra, c dakika, diye karlk verdi. Meyhanede patrd ile karlandlar. Azna kadar doluydu. Anlalan kadn burann gedikli mterisiydi. Patrd abuk kesildi ve onunla artk pek ilgilenmediler. Birden Georg'un gz, yal bir ifte takld. Yabanclarn arasnda skm oturuyorlard. Ellerinde kocaman bira bar-daklaryle. kisi de imand, ikisi de neeli. Eyvahlar olsun, bunlar Klapprod'lar, Belediye Temizlik lerinden Klapprod'la kars. Ne olur, dnmeyin bana yznz! Demek sizi bir kez daha grecekmiim ama ne olur sizler beni grmeyin, bakmayn benden yana! Prosit, dedi Bayan Grabber. Kadehleri tokuturdular. Bayan Grabber iinden, bu akam gidemez artk. Burada kalr, diyordu. Georg ona dnerek, Benim artk gitmem gerek, ok teekkr ederim Bayan Grabber, dedi. Heil Hitler! Allahasmarladk.

Garaja gitti, zerindekiler! deiti. Tulumu zenle katlayp yerine koydu. Bir yandan giyiniyor, bir yandan da yle dnyordu : 'Ksa bir sre sonra bu giysileri sana geri getireceim. Nerede olursan ol, seni arayp bulacam. Akam olunca temsil verdiin binaya gireceim, senin marifetlerini izleyeceim. Havada ifte perende, yok bala, tek perende atn alklayacam. Temsil sonu buluacaz, bunlarn elinden nasl kurtulduumuzu birbirimize anlatacaz. Senin hakknda her eyi bilmek isterim. Hi bilinmedik ynn kalmamal. Fllgrabe senin iin ld, dedi. Fllgrabe'nin lfna aldran kim?' Avlunun sokaa alan aralnda bir an duralad. Sanki avluda ok nemli, ok gerekli bir eyini unutmu gibiydi. Hayr, hi bir ey brakmadm, dedi kendine. te sokaktaym. te teki sokaa saptm. yedinci afak/335 Penceresiz duvarlarn nnden geti. Schaefer sokana sapt. Iklyd bu sokak. Duvarlarda renkli afiler aslyd. Mavili, krmzJ klar, kaldrmn zerinde de parldamaktayd. Park etmi arabalar grd. Mavi Opel aralarndayd. Elindeki ktta yazl numaraya bakt. Tamam, oydu. Umarm bu iin iinde bir terslik yoktur! Sakn Paul'e kazk atm olmasnlar? Korkma Paul, hi bir zaman bunun iin sana darlmam, kin gtmem. Sana gelene kadar kimlere kazk atlmad ki! Ama buraya kadar gelmiken, bundan sonra yakay ele vermem ac olur da. Georg arabaya yaklarken, arabann kaps ierden ald. Araba derhal hareket etti. Birka sokak arasndan geip, Zeil'e doru yol aldlar. Georg yan gzle direksiyon bandaki adama bakt. Sanki baka biri arabaya binmemi gibi suskun oturuyordu ofr. Georg'a bile bakmyordu. Uzunca ince burnu zerinde gzlk, kk elmack kemikleri... Hay aksi eytan, ben bu yz nerden tanyorum? Gney istasyona doru yol almaktaydlar. Sokak lmbas altndan geerlerken, otomobilin iindeki baygnlk veren kokunun nereden geldiini hemen grd Georg. Arabann iinde, iki pencerenin arasndaki dar, uzun bir vazoda beyaz bir karanfil vard. Gney istasyonu, arkalarnda kalmt. Altmla gitmekteydiler. Direksiyon banda oturan hl konumuyordu. Konumad yle dursun, yanndakinin varln fark etmemi davranyordu. Belki de deerim yok onun gznde, diye dnyordu Georg. Ey Tanrm, kime benzetiyorum ben bunu? Tamam, Pelzer'e! Ama Pelzer'in gzl Buchenau kynde paralanmt, oysa dostum seninki salam ve prl prl. Neden benimle konumuyorsun? Beni nereye gtryorsun? Adamn isteine uyarak, hi arabaya binmemi gibi davranyor, bu sorular da kendine soruyordu inden. Adam ona yan gzle olsun bir kez bile bakmamt. Kapya doflru yaslanmt. Georg'a dememeye mi alyordu acaba? Dou Park da arkalarnda kalmt. imdi tuzaa deceim, diye dnd Georg. ok gemeden, hayr, dedi kendi kendine, tuzaa drecek olsayd, baka trl davranrd. En 336/yedinci afak azndan durmadan konuur, ilgimi datmaya alrd. Kazk atmaya kalkan, geveze olur. Rieder orman yerleim merkezine sapt araba. Sessiz bir sokan iindeki kk, sar bir evin nnde durdu. imdi bile bakmyordu Georg'un yzne! Peinden gelmesini omzu ile iaret etti. Evin kapsndan girdiler, koridordan geip kendilerini odada buldular.

Georg'un ilk fark ettii keskin karanfil kokusuydu. Masann zerinde koskocaman bir karanfil buketi duruyordu. Alak tavanl, geni bir odayd. Tavandan sarkan lmba, odann ancak bir blmn aydnlatmaktayd. Bu aydnlk blmden biri ayaa kalkt. Mavi nlkl yar olan, yar kz, yar kadn, yar da evin sahibesiydi. Kapdan giren iki erkei can skkn karlad. Sanki heyecanl bir kitab okurken rahatsz edilmiti. Bu benim eski bir okul arkadam, buradan geiyormu, davet ettim, bu gece bizde kalabilir, deil mi? Kadn nemsemeden, Tabi kalabilir, diye karlk verdi. Georg elini uzatt. Kadnla ksaca baktlar. Adam durmu, Georg'u szyordu. Dald dten uyanmasn sabrla bekler gibi bir hali vard. Az sonra kadn, Her halde kalacanz oday grmek istersiniz, dedi. Georg, adama dnd. Belli belirsiz bir iaret yapt adam. Gzlklerinin arkasndan ilk kez dorudan doruya Georg'un yzne bakyordu. Kadn nden yrd. Kendini biraz olsun gvenlikte duyunca evresindeki renklerden hemen zevk almaya balamt. Yere serili desenli kilimler, beyaz lke dolaplar, nnden merdivenleri kan kadnn uzun bacaklar, ksa kesilmi salar, ilgisini ekiyordu. Demek bir odas olacakt. Rahata dnebilecei bir oda! Kadn odadan knca, Georg ierden kapy kilitledi, musluu at, sabunu koklad, musluktan biraz su iti. Sonra hayretle aynadaki yanssna bakt. Kendini ylesine yadrgad ki, bir daha da bakmad. yedinci afak/337 O saatlarda Fiedler, kars ile tek bir odasnda oturduklar kaynpederinin evinden ieri girdi. Kars ile ayr kendi evleri olsayd, Georg'u yannda saklard. Bu nedenle Doktor Kress'e ba vurmutu. Doktor Kress, bir zamanlar Pokorny firmasnda, sonralar da Casella'da almt. Fiedler onu iilere dzenlenen akam kurslarndan tanrd. Orada kimya dersi verirdi Kress. Sk sk beraber olurlard. te o zaman Kress rencilerinden baz eyler renmiti. Yaradl olarak dlek bir tipti Doktor Kress ama gene de, '33 ylnda, doruluuna inand tezi savunmu, onlardan yana kmt. Fakat o olaydan sonra Fiedler'e: Sevgili Fiedler, sakn beni listelerle, yasak gazetelerle, brorlerle rahatsz etme, kelleyi koltuumun altna almaya hi niyetli deilim. Ama ok zor durumda kalrsan, bak o zaman gelebilirsin. saat nce, Fiedler, o zamanlar yaplm bu vaadi deerlendirmek iin ona gitti. Kocasnn merdivenlerden gelen ayak sesine kulak veren Bayan Fiedler, derin bir soluk ald. tekilerin yanna mutfaa gitmeyecek kadar gururlu olduundan, hep byle beklerdi kocasn. Balarda sofraya birlikte otururlard. Birtakm tatszlklardan sonra, genlerin akamlar yalnz kalmalar n grlmt. Fiedler'ler artk pek gen saylmazlard, evleneli alt yl gemiti. Pek ok aileler gibi Fiedler iftinin de. nc Re-ich'in gereklemi olmasndan bu yana, d olaylarla ne kadar ilgili olduklar belirsizlemi ve zaman kavram yitirilmiti. Kendilerini bir bolukta gibi hissettiklerinden, yeniden bir yln gemesine amaktan baka bir ey yapmyorlard. Bata ocuklar olsun istememilerdi. sizdiler ve ocuk yetitirmekten daha nemli grevler ykmlendiklerine inanmlard. zgrlk iin savamak, gerektii an sokaklara kabilmek iin eve balanmak istemiyorlard. ok gentiler, hep byle gen kalacaklarn sanacak kadar hem de. Sonra nc Reich iin ocuk yapmamaya karar verdiler. Erge kahve-

338 / yedinci afak rengi gmlekler giydireceklerdi nasl olsa, yazk olurdu Hitler askeri olmalar iin tmar edilecek ocuklara, hi dnyaya gelmemeleri daha yerindeydi. Bu nedenle Bayan Fiedler giderek ilgisini kocasna vermiti. ocuunu gereince bytmek ve erge lme gnderilmesine engel olmak iin bir ana nasl bir zen gsterirse, ite sevdii kocasnn zerine ylesine itenlikle titriyordu. Hit-ler'in baa getii ilk yllarda Fiedler ifti ayn kukular duyarak yaamlar, ayn souk rzgrn esintisinden birbirlerini korumulard. Zamanla arkadalar bir bir tutuklandnda, ya da ortalardan ekildiinde. Bayan Fiedler, mutlaka kocam bir eyler dnyordur diyordu. Ne yapmay dndn sk sk sorduunda, pek kesin olmayan karlklar alrd. te bu akam onun eve gelmeyiinden, her zaman dakikas amayan kocasnn bu saatta hl ortalarda grnmeyiinden, kesin olmayan karl imdi verdiini anlamt. inden bir duygu; bu gecikmenin eski gnlerle, eski arkadalarla, o birlikte gs gerdikleri tehlikeyle, ilgili olduunu sylyordu. Duygularn canlandran bu olaslk, onun esintisi bile, kendini birdenbire gen hissetmesini salamt. Kapdan ieri giren kocasnn baklarndan, gzlerinin parltsndan yerinde dnm olduundan kukusu kalmamt. Beni dinle, Greta, dedi Fiedler, imdi Rder'lere gideceksin. Karsn grmtn, tanrsn. iman, koca memeli bir kadndr. Kaynar suda piirdii mantnn tarifini isteyeceksin ondan. O da sana bunu yazdracak, arkasndan da bir cmle syleyecek. te buna dikkat et! Ya, afiyet olsun, diyecek ya da sakn midenizi bozmayn, diyecek. Yalnz ne derse, onu belle, ve bana tekrar et. Gidite ve gelite yolu uzatrsan daha iyi, biraz dola. Haydi, hemen git. Kadn sessizce ban sallad ve kt. Demek nerede olduumuz belirli, ortada kalmamz, diye dnyordu. Eski ba lantlar yeniden salanm. Dolambal yollardan Rder'lerin evine vardnda, bizler gibi kim bilir daha ka arkada ayn yedinci afak / 339 ama iin yeniden tehlikeyi gze almtr, diye dnd iinden. Bayan Rder, Bayan Fiedler'i hemen tanyamad. Alamaktan gzleri imi, d krkl ile akn bakyordu kapda duran kadna. Paul'u beklediinden, ondan baka kapya her gelene sinirlendii belliydi. Bayan Fiedler, bu evde bir terslik olduunu anlad. Ama denileni yerine getirmeden eve dnmek istemiyordu. Heil Hitler, diyerek zavalll kadn selmlad. Akamn bu saatnda pat diye evinize geldiim iin beni balayn. Ama benim iin en uygunu bu saat. Suda piirdiiniz mantnn tarifini almaya gelmitim. Kocanz piirdiiniz mantdan kocama ikram etmi de... Biliyorsunuz, onlar arkadatr. Beni tanmadnz galiba, ben Fiedler'in karym. Kocanz, mant tarifini alacam size sylemedi mi? Liesel Rder sadece bakyordu kadna. Bitkindi. Siz biraz otursanz, dedi Bayan Fiedler. Kocalarmz arkada olduuna gre ve ben de hazr buraya gelmiken, size yardmc olmak isterim. Sklmayn benden Bayan Rder, rica ederim, sklmayn. Hele yaadmz u gnlerde. Alamayn, ne olur. Oturun yle ve niye alyorsunuz, syleyin bana. Birlikte mutfaa girdiler, yan yana ke minderine oturdular. ki sral gz yalar ile durmakszn alyordu Liesel Rder.

Bayan Rder, Bayan Rder, dedi Bayan Fiedler. Ne oldu, syleyin bana. Kocanz benim geleceimden size hi sz etmedi mi? Yoksa daha eve dnmedi mi? Liesel hkrarak, Sadece urad, dedi. Bayan Fiedler korku ile, Onu gelip aldlar m yoksa? diye sordu. Gitmek zorundayd. Kendiliinden mi gitti? Gitmeliyim dedi. plak koluyle gznn yan sildi. O gelmeden armlard. Eve bu akam ok ge geldi, ve... ve kendiliinden gitti ite. 340/yedinci afak Ge geldiine, sonra da gittiine gre henz daha eve dnemez ki, sakin olun Bayan Rder, merak etmenize bir neden yok. Onu rahatlatmaya alyordu Bayan Fiedler. Liesel, omzunu silkti ve hkrarak, Var ite, dedi. Ya eve dnecektir ya da dnmeyecektir. Bence onu hi brakmayacaklar. Siz bunu nerden bilebilirsiniz? diye sordu Bayan Fiedler. Srasn bekliyordur belki. Her gn, her gece yzlerce kiiyi aryorlar, sorguya ekiyorlar, sonra da evlerine gnderiyorlar. Bu bir bir arkasna srp gitmekte. Liesel, dnceli dnceli nne bakyordu. Alayacak gc kalmamt artk. Birden dnd, konuuna bakarak, Ne tarifinden sz ettiniz siz? diye sordu. Mant m? Ama Paul sizin geleceinizden bana hi sz etmedi ki. Gesta-podan aranmakta olduunu haber alnca yle korktu, yle ard ki, eve girmesi ile kmas bir oldu, frlad, gitti. Yerinden kalkt, yal gzleriyle baknrken, titrek elleriyle mutfak dolabnn ekmecesinde bir eyler aryordu. Bayan Fiedler, daha fazla soru sormamak iin zor tutuyordu kendini. Yoksa eitli sorular soracak, ayrntl haberler almak iin Bayan Rder'i konuturacakt. Ama kocas ile kendini ilgilendiren konuya bakalarn kartrmak istemedii belliydi. Bu ara Liesel, yontula yontula ufalm bir kalem bulmu masraf defterinden de bir sayfa koparmt. Her yanm titriyor, dedi Liesel. Ben sylesem de, siz yazsanz. Bayan Fiedler, Neyi yazacam? diye sordu. Be feniglik bira mayasna, diye hkrarak yazdrmaya balad Bayan Rder. ki kilo un, sonra bu hamur kulak memesi sertliine gelene kadar st, biraz da tuz, iyice you-rulacak... Karanlk sokaklardan evine dnerken, saysz ve belirsiz rastlantlarn, yar gerek, yar kafada bytlen tehditlerin, elle tutulur birer varlk olduunu, biimlendiini hissetmekteydi. Btn dikkatini ayn yollardan gitmeye ve izlenmemeye vermiti. Derin bir soluk ald. Gene o eski havay iine ekiyoryedinci afak/341 du. O souk hava, akaklarn syrp geiyordu. Bu karanln iine snarak duvarlara afiler asmlar, sloganlar yazmlar, kaplarn altndan bildiriler atmlard. Bu sabah ona durum ne halde diye sorsalard, tpk kocas gibi o da sadece omzunu silkerdi. Aslnda nemli bir sonu almamt, alayan bir kadn ziyaret etmiti, o kadar, ama eski yaantlarn anmsatan bir davranta bulunmann heyecanm tatm, bir eylerin olutuunu grmt. Artk eitli olaylara tank olacaklard. Bunca zntden, d krklndan sonra yeniden genleeceklerdi. Belki de bu deiimin sonunda kocas mahvolabilirdi. Hi bir eyin

olumad gnlerde, yaantlar anlamszd, srklenen iki varlk gibiydiler. Birtakm eylerin olutuu gnlerde, mahvolmann yansra, dolu dolu yaamak da vard. Seni kimsenin izlemediinden emin misin? Yemin edebilirim ki kimse izlemedi. imdi beni iyi dinle Grete, ben gerekli eyam toparlayacam. Sana beni soranlara, Taunus'a gitti diyeceksin. Sense, Rieder orman yerleme merkezine gideceksin. Goetheb-lick 18 numaraya. Gzel bir sar ev,iinde Doktor Kress oturuyor. u akam kurslarndaki Kress'den mi sz ediyorsun? Hani gzlkl, Balzer ile Hristiyanlk ve snf ayrm zerine tartan? Evet, o ama sana bunu bir soran olursa, hayatmda Kress diye birini tanmadm, diyeceksin, anlald m? Ona gidlnco. Paul, Gestapo'da diyeceksin. Bunu sindirmesini bekle ve sonra da onu nerede bulacamz sylemesini iste. Canm karcm, yalvarrm dikkatli ol, daha bugne dek byloslno tehlikeli bir ie atlmamtn. Ve rica ederim bana baka bir ey sorma. Ben imdi gidiyorum, ama Taunus'a deil, Sen yarn sabah bizim kent dndaki kk bahemizin kulhoslno gel. Bu gece polis buraya gelirse, yarn rzn/rlrim sulum nei-rirsin, gelmezse yeni tayyrn giyersin. Oraya gelmezsen, Gestapo'nun seni gtrdn anlarm. 342 / yedinci afak Ama yeni tayyrnle gelirsen, ben rahata kulbeden dar karm. Zaten o zaman da bir sre iin tehlikeyi atlattk saylr. Yannda fazla para var m? Grete, evin masraf iin ayrd paradan birka Mark' kocasnn cebine koydu. Kk bir torbaya gerekli eyasn doldurdu sessizce. Ayrlrken pmediler, sadece skca birbirlerinin ellerini tuttular. Kocas evden knca, Grete srtna rzgrln giydi. Her eyi dnrd O. Die di, gze gz durumda zerini deiecek zaman olmayacan biliyordu. Bu gece polis tarafndan rahatsz edilmezse, sabah yeni tayyrn giyecek bol bol vakti olacakt. Doktor Kress, odann yar karanlk blmnde hl ayn yerde ayakta duruyordu. Kadn ieriye girdiinde, Doktora bakmadan, eski yerine geti, kald yerden kitabn okumaya devam etti. Dmdz, sert, gndzleri mat sar olan salar, lambann altnda srma gibi parldyordu. Alay olsun diye bana peruk takm kk bir olan ocua benziyordu. Kitaptan ban kaldrmadan, Sen bana yle dik dik baktn srece okuduumu anlamam, dedi. Btn gn kitap okuyacak vaktin vard, dedi Doktor Kress. imdi benimle ilgilen. Kadn ban kitabndan kaldrmadan, Neden? diye sordu. nk sesin beni kendime getirir de ondan. Buna neden ihtiyacn var? Bu ev ok sakin. Adam gzn kadndan hl ayrmamt. Kadn kitabn sayfasn evirdi, bir daha evirdi. Adam birden baka bir tonda, Gerda, diye seslendi. Kadn alnn krtrd. Sonra kendini toparlamaya alt. Her halde iinden, bu adam senin kocan, iinden yorgun dnd ve bu saattan sonra beraberliiniz balad, diye dnm olacakt. Kitab evirdi ve dizinin zerine koydu, bir sigara yakt. Bir spre sonra, Sokakta bulup getirdiin o adam kim? Bana biraz tuhaf geldi de... Adam susuyordu. Kadn kalarn atarak ona bakt. Koyedinci afak/343 casnn karanlkta kalan yzn iyi seemiyordu. Parlyordu yz. Yoksa grnd kadar soluk muydu?

Bir sre sonra adam, Frieda yarn gelmeyecekti, deil mi? diye sordu. br gn sabah gelecek. Dinle beni Gerda, bir konuumuz olduundan hi kimseye sz etmeyeceksin. Biri sana sorarsa, eski bir okul arkada dersin. Kadnn, Olur, diye karlk veren sesinde hi hayret yoktu. Adam ona yaklamt. Artk yzn seebiliyordu. Sen radyo dinledin mi? u Westhofen'den kaanlardan sz edildiini duymadn m? Ben mi? Yoo. Kamptan birka kii kam da. yle mi? Ama hepsini yakalamlar. Yazk. Biri dnda. Kadnn gzleri parldad birden. Ban kaldrd. Evlendikleri ilk gnlerde de bylesine aydnlkt kadnn yz. O zaman da imdiki gibi aydnlanmas ile snmesi bir olmutu. Kocasna tepeden aaya bakt ve, Hele bak, dedi. Senden bunu hi ummazdm, hele bak. Adam biraz geri ekildi ve fkeyle, Benden ummaz miydin? diye sordu. Ummazdm ya. Ne diyeceimi bilemiyorum, bala... Kress : Sen neden sz ediyorsun? Kadn sakin bir sesle, kimizden sz ediyorum, dedi. Georg, odasnda yalnz kalnca, aaya nmeliyim, diye dnd. Bu odada ne bulacan sanmt acaba? Bonlm yalnz kalmaya ihtiyacm m vard? D sar, i mavi, yerleri hallarla deli, kromajl musluklardan sular akan, acmasz aynadan hep ayn grnty, kendisini yanstan bu barnaa kapa atmakla ne ummutu? Alak, beyaz yataktan, amar suyu le arnm araf 344/yedinci afak kokusu geliyordu. lesiye yorgun olmasna ramen, dolayor, bir pencereye, bir kapya gidiyor, cezasn ekmek zere hcreye atlm bir tutuklu gibi davranyordu. Bu benim son uram m olacak? imdi aaya inmeliyim, insanlarn arasna katlmalym. Merdivene geldiinde, kar kocann konumalarn duydu. Yksek sesle deil, ama kesin konumaktaydlar. ard. Hi konumazlar ya da ok az konuurlar sanmt onlar. Kapnn nnde duraklad. erden Kress'in sesi geliyordu : Neden bana eziyet ediyorsun? Georg kadnn kaln sesine kulak verdi : Bu senin iin eziyet mi? diye soruluyordu. Kress yeniden, O halde sana bir ey syleyeceim, Gerda, dedi. Bir insann tehlikede olduu neden sana vz gelmekte, hatta kim olduu da vz gelmekte - aldrdn bile yok. Senin iin nemli olan, tehlike. Cezaevinden mi kalm, bir otomobil yar m izlemektesin, canlanman iin yeterli bir neden. Sen ite bylesin, hep byleydin. Sana haklsn diyemeyeceim, ama pek haksz da saylmazsn. Belki eskiden dediin gibiydim, belki imdi yeniden yle oldum. Nedenini renmek ister misin? Bir sre bekledi kadn. Adamdan cevap bekliyordu anlalan. Cevap alamad ve kadn srdrd : nk sen bana srekli olarak sabredeceiz dedin, yapacak bir ey yok, sabredeceiz. Sabredeceiz diye tekrarlyordun durmakszn. Evet, her eyleri ayaklar altnda ezip berbat etmelerine sabr gstereceiz. Deer verdiin her eyi. Ne olur anla beni. Ailemden ayrlp sana geldiimde, yirmi yamda bile yoktum. Babamdan, erkek kardelerimden, oturma odamzn bozulmayan

sessizliinden ka mtm, dayanamadn iin sana gelmitim. Oysa son zamanlarda buras da geldiim yer kadar sessizlemiti. Doktor Kress, kapnn arkasnda bunlar dinleyen Georg' dan daha fazla amaktayd her halde. Binlerce gece senin azndan kelimeleri bin bir glkle karabildim, diye srdrd kadn. Konumadn benimle. Sonra bir ey daha var. Bizimkilerin evinde herhangi bir eyedinci afak/345 yin deimesi dnlemezdi. Hi bir eyi deitirmeyecek kadar gururluydular. Ve sonra sen! Ne demitin bana? Talarn iinde bile zamanla talamalar deiir! Hele insanlar, yaadka deiirler! Anlalan beni bunun dnda tutmaktasn. Sen bylesin, hep byleydin, dediine gre... Adam bir sre bekledi. Elini karsnn bana koydu. Az nceki gibi can skkn, ilgisiz bakyordu kadn. Salarn okayacana, avcunun iine alp, skt. Sevmek, retmek ve Tanr bilir ya, deitirmek iin fazla ince, fazla inatyd. Omuzlarndan tutup, biraz sarst kadn. Georg girdi odaya. kisi hemen ayrldlar. Hangi eytana uyup onun hakknda kadna sz etmiti sanki? Kadnn yznde az nceki umursamazln yerinde merak vard. Yatp uyuyamam, dedi Georg. Burada sizlerin yannda kalabilir miyim? Srtn duvara dayam olan Doktor Kress ona bakyordu. Olan olmutu, gece yatsna davet etmiti bu adam. Terbiyeli bir ev erkei sesiyle, ay m ierdiniz, konyak m? diye sordu. Yoksa meyva suyu ya da bira m? Kadn oturduu yerden, Karn a, dedi. ay ve konyak, diye cevap verdi Georg. Yemek olarak da ne varsa. Bunun zerine kar koca harekete getiler. Bir anda sofra kuruldu, tencereler, tabaklar geldi, ieler ald. Her ikisi oyun bozcnlk etmemek iin yemeklerden yer grndler. Georg belli etmeden beyaz kk peeteyi cebine soktu. Bununla yarasn saracakt. Karn doymutu artk. Ne olur beni yalnz brakmayn, diyordu iinden. Taban, ataln, ban sofrann ortasna doru itti ve bdn masaya dayad. Ban kaldrdnda gece ilerlemi, masann zeri toplanmt. Sigara duman dolmutu odann i. Georg nerede olduunu hemen karamad. yordu. Kross, u/ ncokl gibi duvara dayanm, ayakta duruyordu. Nedenini bilmeden Georg ona glmsemeye alt. Bu glmsomnnln cevab, ev sahibinin yznde biraz arpk oldu. Birdon Kress, imdi bir ey imeliyiz, dedi, ieleri geri getirdi. Bardaklar dolduran 346/yedinci afak eli hafife titriyordu. Biraz iki dkld masaya. Kress'in elinin titremesi birden Georg'un iini rahatlatt. Beni evinde saklamakla tehlikeyi gze alan akl banda bir insan, dedi iinden. Korkuyordu, ama gene de onu evinde barndrmaktayd. Kadn girdi odaya, masaya oturdu ve sigara yakt. Suskunluu o da bozmad. Ayak sesleri geldi sokaktan. Yaklat ve evin nnde durdu. Kapnn nndeki talarn zerinde dolatn duydular. Anlalan kapnn zilini aryordu. Kapnn zilinin almasn bekledikleri halde, iki erkek de irkildi. Georg" ksa ve kesin, Sinemadan karken bana rastladnz, dedi. Beni kimya kurslarnzdan tanyorsunuz. Kress, peki anlamnda ban sallad. Tehlike ile burun buruna gelince, sakinleen insanlardand. Kadn yerinden kalkt, pencereye gitti. Bu tr yreklilik gerektiren olaylara

zg biraz gurur, biraz alay belirmiti baklarnda. Pancurlar at, darya sarkt ve, Bir kadn, dedi ierdekilere. Kapy an, ama ieriye almayn, dedi Georg. Seninle konumak istiyormu, dedi kocasna. Derli toplu grnyor. Evde olduumu nerden biliyormu? Biliyor ite. Saat altda sen onun kocas ile konumusun. Kress dar kt. Kadn, Georg'un yanna, masaya oturdu. Bir yandan sigara iiyor, bir yandan Georg'u izliyordu ba-klaryle. Kress geri geldi. Georg, ona bakar bakmaz, bir terslik olduunu anlad. Sizin Paul Gestapo'ya arlm Georg, dedi Kress. Bu gelen kadnn kocas, baz durumlar dnerek evinden uzaklam. Bundan sonra nereye gideceimizi bilmek istiyorlar. Veya sizin yalnz olarak gideceiniz yeri, Georg. Yani izinizi kaybetmemek iin. Bardan doldurdu. Bu kez dkmeden doldurabildi, diye dnd Georg. Kafas iyice boalmt. Sanki iine yeni bilgiler doldurmadan nce, ne var ne yok kartmlar gibiydi. yedinci afak/347 Arabayla sizi herhangi bir yere gtrebiliriz. Bilmem ki, acaba hepimiz gitsek mi? mz arabaya binip... Herhangi bir yere? Doruca Gney istasyonuna... ya da lke iinde uzak bir yere? rnein Kassel'e? Yoksa burada birbirimizden ayrlsak m? Bir dakika susar msnz, ltfen! Boalm kafasnn iinde dnceler dnmeye balamt. Bir dakika, demek Paul enselendi. Peki nasl enselendi? Evinden gelip aldlar m? Gestapo'ya sorgu iin mi ardlar? Hi bir ey sylenmemiti. Bilinen gerek, Paul'un yakay ele vermi olduuydu. Peki Paul nasl davranmt? Eer Georg'un onlarn evinde gecelediini kantlarlarsa da Paul hi bir zaman onun sakland bu yeni yeri aklamazd. Paul'u gereince tanyor muydu? Bir kere Paul burann adresini bilemezdi. Bu yeri salayan insan kimdi? Onlardan biriyse, ldrseler azndan lf alamazlard. Ama Paul mavi Opel arabann numarasn biliyordu. Bu da yeter. Paul'dan ok daha gl, ok daha kurnaz, ok daha denemelerden gemi arkadalarn, yedikleri dayakla, lm korkusu ile nasl blbl gibi a-kdklarn iyi bilirdi. Hayr, Paul konumayacaktr. Soukkanllkla karar vermeliydi Georg. Hem de uzun boylu dnmeden, hemen imdi. Gveniyordu Paul'a. Pek oklar gibi, dilerini kenetleyecek ve karsndaki canavara ak vermeyecekti. Belki de sadece sorguya ekmek zere arlmtr. Ksack boyu ile aptal aptal bakarak, suya sabuna dokunmayan cevaplar vermitir. Burada kalyoruz, dedi Georg. Gidilse daha yerinde olmaz myd? Hayr. Yapacamz her hareket bamza dert aabilir, diye konutu Georg. Bana buraya haber, para ve kimlik gnderilecektir. imdi ekip gidersem yeniden ortalarda kalrm. . Kress sustu. Georg onun ne dndiinu anladndan, Korktuunuz iin gitmemi istiyorsanz... diyecek oldu. ama Kress szn keserek : Korktuum iin sizin gitmenizi istemiyorum ki. Paul de-

348/yedinci afak nen adam siz tanyorsunuz. Ne yapacanz en iyi siz bilebilirsiniz. Peki, anladm. imdi syleyin darda bekleyen kadna : Biz olduumuz yerde, yani burada kalacaz. Kress hemen dar kt. Giderek Georg'un houna gidi-, yordu. indeki zayf ynn ak ve belirli direniinden sonra gl ynnn ste kmasn beklemesi, korktuunu gizlemeyecek kadar drst oluu, vnmeden, gevezelik etmeden yeterince konumas ile gven uyandryordu. Srekli olarak sigara ien karsndan daha ok beenmiti adam. Ayrca kadnn kaybedecek bir eyi de yoktu ki! Kress odaya geri dnd, gene duvara dayand. Uzaklaan ayak seslerine kulak verdiler. Ortalk sessizleince, kadn, Yukar kalm m, deiiklik olur?.. diye sordu. kalm, dedi Kress. Nasl olsa uyuyamayacamza gre. Kress, evinin at katn kendine gre demi, yzlerce kitabn duvara akt raflara dizmiti. Burann penceresinden, yol ve dier yaplar olduu gibi grnyordu. Gkyz akt. Georg bu aklkta gkyz grmeyeli ok olmutu. Ban kaldrp snmeye balam yldzl gk kubbeye bakt. Kadn, pancurlar kapatt, kaloriferleri at, kenara itilmi olan sandalyeleri ortaya ekti. Paul'a eziyet ediyorlardr, diye dnyordu Georg. Liesel evde oturmu, bekliyordur. Korku ve endie ile yrei eziliyordu Georg'un. Yaantsna Paul'u bulatrmakla kt etmiti. Paul'da bunlara meydan okuyacak, dayanacak g var myd bakalm? Artk olan olmutu. steseydi de eski haline getiremezdi. Kress'lerin ikisi de, onun uyuduunu sanarak, susuyorlard. Oysa Georg, iki elini yzne kapatm, Wallau* dan akl danmaktayd. Sanki bu bir haftalk olayn kahraman kendi deil de, rol gereince adn Georg taktklar baka biriydi. Georg birden dnd ve damdan dercesine, ev sahibine, ka yanda olduunu ve kimyann hangi dalnda altn sordu. Kress, otuz drt yanda olduunu ve fiziksel kimyedinci afak / 349 ya zerinde altn syledi. Bunun ne demek olduunu Georg'un sormas zerine, baka bir konu hakknda konua-bilmenin rahatl ile Kress anlatmaya balad. Georg nce dikkatle dinlerken gene dnceleri Paul'a kayd, kim bilir nasl kanyordur ve Liesel de evde bekliyordur... Georg'un suskunluuna baka bir anlam veren Kress, Henz ge kalnm saylmaz, dedi. Neye ge kalnm saylmaz? Buradan uzaklamaya. Georg, Burada kalmaya karar vermemi miydik? diye kestirip att. Ne olur, bu konuyu kapatn ve dnmeyin. Oysa srekli olarak ayn konuyu dnen kendisiydi. Yerinden kalkt, kitaplar kartrmaya balad. Birden kadna dnd ve nereli olduunu, ocukluunu sordu. Kocasnn da yadrgad bir hareketle oturduu yerde irkildi kadn ve hemen arkasndan anlatmaya balad : Babam ok gen yata asker olmu. nemsenecek bir zellii yoktu babamn, yalnz krk drt yanda gene bir binba olarak ayrlm. Drt erkek kardeim vardr. Byyp, kiiliimizi bulana kadar babam ok kat davrand bizlere. Georg, Anneniz? diye sordu, ama cevab alamazd artk, evin nnde bir araba durmutu. Hepsi birden soluklarn tuttular. ok gemeden araba uzaklat, ama artk hi birinde

konuma istei kalmamt. Georg, gene Paul'e takld Kress gibi o da imdi arabann sesiyle nasl korktuysa, Paul'un de eitli endieler, korkular iinde kvranmas doald. Bir baka araba evin nnden gelip geti. Yeniden kaslp kaldlar. Artk hi konumadlar. Odann ii giderek sigara dumanyla dolmaktayd.

yedinci blm
1
KRONBERGER ynnden, srtnda torba ile tarlalarn arasndan gelen bu ksack boylu, ufak tefek kadn, aarmaya balayan havann soluk nda, masal kitaplarndan frlam bir cady andryordu. Kendi kendine mrldanan, iki yanna bakarak yryen bu kadna yakndan bakldnda, srtndaki torbann bir srt antas, giysilerinin de o dolaylara zg yeil uha palto olduu ve hi de cadya benzemedii anlalrd. Mangold'larn iftliine gelmeden, yolun kenarndaki ukurun zerinde tarlaya srad, bir ey aryormu gibi yere eildi, fkeyle sylendi, tekrar yola srad ve Messer'lerin evine giden yokutan ilerledi. Ormann iinden kp da, Messer'in ilkbaharda Prokas-kis'lere satt topraklarn snrna gelince, sa tarafa, aada, birka am aacnn ssledii sar boyal otele bakt. Tarlalar yeniden ykselmek iin yola doru ne kadar yumuak dalgalanmaktayd. Alabildiine aklkt bu yreler. ki saatlik uzaklkta olan kayn orman bile ak seik grnyordu. Gne ykseldiinde bu yuvarlak tarlalar sonbahar yedinci afak / 351 renkleri ile ldayacakt. Oysa tan yerinin solgun altnda, donuktu, lgnd renkler. Bulmak iin aramak gerekiyordu solgun ay. Kurun tarlalar arasndan aaya doru inen kadnn glgesi bile yola vurmuyordu. Kadn birden duraklad. Seyrek am aalarnn arasnda, iki yz metre kadar tede, bir gen kz koarak gelmekteydi! Ernst'in annesi, bu pazar ziyaretini oluna deil de, onun babasna yaptn sand ve srnn pislii ynnden gelen kza seslendi. Alacakaranln iinde bu ince ses crlak kmt. Hey, Fraeulein! Kz durdu. Korku ile baknd. Kayglyd baklar. Ernst'in annesi yoku aaya inmi, ona iyice yaklamt bu ara. Hey, Fraeulein! Kz dehetle irkildi. Bir ey drdnz. Ben mi? Ne drdm? Sanzn srma telini. Ks ks glyordu yal kadn. Gen kz kendini toparlamt. Taptaze, gepgergin dikildi kadnn karsnda. Onu dua kitabnn arasna koyabilirsiniz, dedi ve ihtiyar kadnn srekli olarak glmesine iyice sinirlendiinden, bir de dilini kartt ve koarak oradan uzaklat.

Gkyznn rengi maviye dntnden, soluk ay biraz daha belirgindi artk. Koar admlarla ilerleyen gen kz, bu yal kadnn kim olabileceini birden dehetle alglad. Bu, Ernst'in annesiydi! Eyvah! fkeden ii fena oldu kzn. Can sesleri gelmeye balamt kylerden. Ne diye durmu, konumutu onunla? Ernst, kendi evlerinin evresinde kald srece ona hi yz vermemi, uzaklara gidince de, peine dmt. Aman Tanrm. Bu yal kadn imdi dedikodu yapard. En namuslu kzlara bile loko srmede zerine yoktu. Botzenbach'l kk Marie'nln dile dmesi bu kadn yznden deil miydi? Messer'lerin SS'II delikanls ile szlyd, ama onlar dile dm bir kz gelin almazlard. Daha on be yandayd kk Marie, yazk olmutu kza. Messer'lerin kapsna vurdu : Heil Hitler! Naslsn Euge352/yedinci afak nie? Acaba bana verecek ubuk vanilyan var m? diye sordu. Eugenie, Dilediin kadar verebilirim, dedikten sonra, mutfak dolabndan vanilya kavanozunu kartp, iinden bir tutam ald. Bu sabah ilk ziyaretimsin, Sophie, yaptm kekten sana ikram edeceim. Elinde vanilya ubuklarla, en inandrc kant buldum diye sevinerek, evlerine doru uzaklat. Sabah olmutu. Doktor ve Georg yoldaki bir ses zerine kuku iinde kaslp beklemiti. Sabaha kadar bu byle srp gitmiti. Kadn, pencerenin pancurunu atktan sonra dnp odaya baktnda, dardan vuran n altnda iki erkein de yalanm olduklarn grd. Bir gece iinde zayflamlar, kmlerdi. Hafif rperdi. Sonra lambann nikel ayandan kendi yanssna bakt, hayr, biraz solgundu yz, ama er-keklerinki gibi uzamamt. Sabah oldu, dedi. imdi ben ykanacam ve pazar elbiselerimi giyeceim. Ben de kahve piireceim, dedi Kress. Peki siz, Georg? Cevap alamad Georg'dan. Odann penceresi alp da, odaya sabahn taze havas girdiinde, Georg ok uykusuz ve ok da yorgun olduunu o an fark etmiti. Kress onun oturduu sandalyeye yaklat. Georg sandalyenin zerine ylm, alnn nndeki masann kenarna dayamt. Uykusuzdu, kendiliinden kapanan gz kapaklar ile savamaktayd, istemiyordu uyumak. Ama alt edecek gc bile kalmamt. zerine ken arln uyku olduuna, grdklerinin d olduuna kendini kandrmaya urayordu. Yakalanmt! 8 numaral barakaya ite kaka soktular. Yaralarndan kanlar akyordu. Geleceini bildii korkun tehlikenin korkusundan, yaralarnn acsn duymaz olmutu. Kendi kendine, yrekli ol Georg, diyorsa da, bu barakann iinde basna nelerin geleceini ok iyi biliyordu. zerinde elektrik telleri ve telefon santral bulunan masa, daha ok meyhane masasna benziyordu. Tellerin arasnyedinci afak/353 da kartondan bira barda altlklar grd Georg. Masann arkasnda Fahrenberg oturuyordu. Tilki gzlerini zerine dikmi, yzndeki pis glmseme donmu kalmt. Sanda Bunsen, solunda Zillich duruyordu. Onlar da balarn evirip baktlar. Bunsen bir kahkaha att, Zillich her zamanki gibi tere ters bakt. Odann ii karanlkt. Masay yalnzca bir lamba aydnlatyordu, ama bu lambay da Georg gremiyordu. Elektrik tellerinin biri tam kez Zillich'in

kocaman cssesi etrafnda dolanmt. Demek Zillich'in de hesab grlecek diye korkuyla bakt Georg. Fahrenberg, Yakla, dedi, ama Georg yaklamad. nadndan deil, dizlerinin titremesinden yryemiyordu. Fahrenberg'in barmasn bekledi, ama Fahrenberg umulmadk bir sabrla glmsedi. te o an Georg bu nn bir yeni tuzak tasarladklarn anlad. Hem de kesin sonu alnacak, haince bir eydi bu. nsann iliini, kemiini rperten. Tetikte ol, Georg, dedi kendi kendine, topla btn gcn. Tam o an garip bir ses duydu. Kemik gcrts ya da kuru tahta sesiydi bu. Georg arp, karsndakilere ayr ayr bakt. te o zaman Zillich'in ondan tarafa olan yananda kocaman bir delik grd. Btn etleri oradan fkracak gibiydi. Bunsen'in biimli ba zerindeki kulaklarndan biri kopmu, gzel aln, atlak duvar gibi ufalanp kum gibi yere dklyordu. Georg nn de l olduklarn dehetle alglad. ylece oturduklar yerde lmlerdi. Karlarnda ayakta duran Georg da bir lyd. Var gcyle, Anne! diye bard. aknlk inde elini savurdu ve masa zerindeki lambann altn yakalad, lamba onun dizine arpt ve yere yuvarland. Kar koca Kreen'lnr koarak geldiler. Georg, yzndeki terleri silerek dank odaya bakt ve sklarak balamalarn istedi. Kadnn plak sska kollar ortadayd Islak um lan ila ne kadar gen, ne kadar saf duruyordu. Onu aralarna aldlar, 354 / yedinci afak hep birlikte masann etrafna oturdular, Kress ona iki ikram etti ve, imdi ne dnyorsun, Georg? diye sordu. Bu g nasl bizi ezebiliyor... ben imdi zgr olsaydm, belki de spanya'daki tehlikeli noktalardan birinde pusudaydm. Nbeti devralacam kiiyi bekleyecektim, belki bu beklediim arkada vurulmu olacakt, veya beni vuracaklard karnmdan. Westhofen kampndaki haydutlarn tekmeleri kadar beter bir eydir her halde ama, gene de orada olmak isterdim. Neden bu byle? Su, ynetim dzenlerinde mi, onlarn acmasz glerinde mi, yoksa bende mi? En kt ihtimalle ben burada ne kadar kalabilirim? Kress, daha nce kendi kendine bunu sormam gibi, Benden nbet alnana kadar, dedi. 2 O saatta Fiedler, kentin dnda, kaynbiraderi ile birlikte kiraladklar kk sebze bahesinin kulbesinde bekliyordu. Oraya varmadan, karsn, daha nce kararlatrdklar gibi her eyin yolunda gittiini belirten giysilerle grnce rahatlamt. Demek Paul Rder, u ana kadar ak vermemiti. Arac arkadatan sz etmemiti. Yoksa aylaklar oktan zerlerine saldrmlard. u ana kadar! u ana kadarn anlam nedir ki? Ksa bir sre rahat soluk almak demektir, kesin bir ey deildir ki! Bayan Fiedler, snmalarn ve yemek piirmelerini salayan kk sobay yakmt. Tahta kulbenin ii derli toplu, temizdi. zellikle sakin geirdii son yllarda bu kk kulbeye ok emek sarf etmiti Fiedler. Bayan Fiedler, portatif masay at ve zerine kocasna piirdii kahveyi koydu. Bu masay da kocas yapmt. Gnlerce tahta paralar rendelemi, bir araya aktktan sonra da cillamt. Kendi eliyle macunlad pencere camndan darya bakt. ieklerin, aalarn, yeilliklerin arasndan kentin kilise-

yedinci afak/355 lerinin kuleleri grnyordu. Paul Rder dn gece konumad, her halde bugn konutururlar. Birden Melzer ile ilgili olay geldi aklna. Akl banda bir delikanlyd, ilk gn susmutu, ama drdnc gn eziyet edenlerle fabrikaya getirildiinde ve byk bask blmne girdiklerinde, birden eliyle teker teker herkesi gstererek, ite bunlar demiti. Ne yapmlard Melzer'e? Hangi zehiri iine aktarak, ruhuna sahip kmlard? Yannda iki glge ile Paul Rder yarn fabrikaya getirilir ve elini uzatp, ite, diyerek Fiedler'i gsterirse, ne olurdu? Fiedler birden, Hayr, diye bard. ; Neye hayr dedin? diye sordu kars. Fiedler anlamsz bir glmseme ile ban iki yana sallad. Hayr, Georg gittii yerde uzun bir sre kalamazd. Yardma ihtiyac vard. Yol gsterecek, ka plann dzenleyecek birine. Peki yllardan beri yapyalnz kaldm diyen kendisi deil miydi? Kiminle balant kurabilirdi imdi? Bir tek kii sz konusu olabilirdi. Evet, belki bir tek o yardmc olabilirdi. Fiedler ile ayn irkette altklar halde, Fiedler ondan genellikle uzak dururdu. Peki neden? Yoktu bir nedeni, pek ok nemsiz nedenler bir araya gelmiti belki. rnein, Fiedler onun zerine kukular ekmemek iin biraz da uzak durmutu. Biraz da, bu adam beni eskiden ok iyi tanrd, ya ele verirse, diye uzak durmaya almt. Bu arkadan ad Reinhardt idi. Fiedler'in onu bylesine dnd saatlarda, yar aydnlk odasnda, yatanda yatyor, pazar sabahnn tadn karyor, bir yandan da ovln in deki seslere kulak veriyordu. . Kars, mutfakta torunlar beslemekteydi. K/lun, lliler Genlii grubu ile pazar gezintisine katlmt. ok gen evlenmiti, Reinhardt. Salar SOLUK gri bir renk almt; yandan myd yoksa i yerindeki metal tozlarndanm, anlalamyordu. Uykusunu almt, ama gzleri kapal, sakin yatyordu hl. Bir dakika daha, diyordu iinden. Bu pazar da deerlendiremeyecekti. Bir saattan beri aklna taklm olan adam 356/yedinci afak bulmas gerekti. Tabi arad kii de uzaklara gezintiye git-mediyse. Hermann'n anlatt Paul Rder'i uzaktan tanrd ama birtakm olanaklara dayanarak onu aramak, byk tehlikeyi gze almak acaba bir eye yarayacak myd? Belki de sylentiler uydurmayd. Birtakm adresler, birtakm adlar, hepsi o kadar. Birka sokak taranm, baz evler aranmt. Dnden beri radyo bile bu konuya hi deinmemiti. Belki de Georg Heisler'i enselemilerdi. Halk azndaki sylentilere baklrsa, hl kentteymi. Sakland yerlerden de ustaca kamay baaryormu. Onun kamay baarabilmesi herkesin istei, herkesin d idi. Tek gerek, Hermann' m bu Georg Heisler'e verilmek zere ona emanet ettii sar zarft. Bu kadar pazar sabah keyfi yeterliydi. Ayaklarn yere sarktt. Paul Rder'in blmnde alt sylenen bu adam bulmalyd. Her halde bu adam ona Rder hakknda bilgi verecekti. Ne de olsa yllardan beri o da Pokorny firmasnda alyordu. Belki de sorularna cevap vermeyecekti, geri duracakt. Yllardan beri ekimser kald gibi. Reinhardt onu ok dikkatle izlemiti. Acaba bu sabah bu tutuk, bu iine dnk adam bakalm konuturabilecek, kendine gvenmesini salayabilecek miydi?

oraplarn giydi. te o sra sokak kaps ald. imdi rahatsz edilmek istemiyordu. Bugn kesinlikle bitirilmesi gerekiyordu bunlarn, yarn ok ge olabilirdi. Kars ban ieriye uzatt ve birinin onu sorduunu syledi. Gelen benim, dedi dardan Fiedler. Reinhardt, gelenin kim olduunu rahata grebilmek iin pancurlar at. te o an Fiedler, yllardan beri korktuu o keskin baklar zerinde hissetti. Ama Reinhardt ban ne edi ve yar akn, yar utanla, Biliyor musun Fiedler, imdi kyordum seni bulmaya, dedi. Fiedler, Ben de, evet ben de seni aramaya karar verdim, dedi. Sesinden, rahatlad ylesine belliydi ki... Kimyedinci afak/357 seye anlatamayacam bir meseleye kantm. Yalnz, yalnz neden sana imdiye kadar gelemediimi anlayabilecek misin? Fiedler, onu aramasnn nedenini ayrntlar ile aklad. Reinhardt sessizce dinledi. Arada ters ters sorduu sorular, yzndeki anlamla badamyordu. Karsnda duran bu adamn yzndeki anlam, nihayet yaantsn adad inanca Fiedler'in de itenlikle katldn grmenin verdii mutluluun simgesiydi. Her eyi sonuna kadar dinledikten sonra Reinhardt, kalkt, Fiedler'i odada bir-iki dakika yalnz brakt. Fiedler'in zerinden byk bir yk kalkm gibiydi. Bir sre sonra Reinhardt odaya geri geldi ve bycek bir sar zarf Fiedler'in nne, masann zerine koydu. Bu sar zarfn iinde, bir Hollandal iiep kaptannn yeeni adna hazrlanm pasaport vard. Sz konusu yeenin snrdan gemesi iin baka belgeleri olduundan, onu zamannda Bingen'de yakalamlar ve yardmn istemilerdi. Pasaportun iindeki resim, Georg Heisler'e ustaca tpatp benzetilmiti. Zarfn iinde bir miktar da para vard. Reinhardt elinin d ile zarf yassltmaya alt. Sevecenlik vard bu hareketinde. Ne byk zahmetler, ne eit entrikalar, byk fedakrlklar, byk tehlikelerin birleimiydi bu sar zarfn iindekiler. Denizcilerle balantlar kurulmu, liman iilerinden gereken bilgiler alnm, denizler, nehirler zerinde alar rlm, sonunda da zel durumlar iin ayrlm olan fondan bir miktar para verilmiti. Fiedler zarf cebine soktu. Bunu sen kendin mi vereceksin ona? Hayr, karm. Salam mdr? Belki benden de salam. Sabaha kadar alamaktan imi gzleri le l.lesel Rder o pazar sabah ocuklarn yedirdi, giydirdi. Sofrada hergn-k ekmei gren en byk ocuk, Ama bugn pazar, dedi. Pazar gnleri Paul erkenden kar, teki sokaktaki fin358/yedinci afak na gider, ocuklarna scak sandvi ekmekleri alrd. ocuun bu sz zerine Liesel yeniden alamaya balaynca, ocuklar sindiler ve balarn kaldrmadan nlerine konulan yediler. Kannlar doymu, ama yerlerinden kalkmamlard daha. Acaba onu dvyorlar m, diye dnyordu Liesel. Kendi perian olmu yaantsn btn ayrntlar ile dnyorsa da, u an tasalar onun, Paul'un zerinde toplanmt. Ya onu her

eyi itiraf ettirene kadar dverlerse? Btn bildiklerini aklarsa acaba evine dnmesine, hemen gitmesine izin verirler miydi? O zaman her ey gene eskisi gibi olur muydu? Liesel birden duraklad. Gz yalar da kesilmiti o an. Daha fazla dnmesinin gnah olacan hissetmiti. Hayr, artk eskisi gibi olamazd hi bir ey. 3 Mettenheimer'in, hl ajanlarca izlendiinden kukusu yoktu, ama artk korkmuyordu. Bir eit gururla, varsn beni izlesinler, nasl olsa namuslu bir aile babas olduumu anlamlardr, diyordu. Ama te yanda sabah akam kz Elli'ye bir ktl dokunmadan Georg'un, yaantlarndan uzak kalmas iin de dua etmekteydi. Pazar gnyd ama, irketinin ald bu ie balamak zere Mettenheimer gelmi, kapc dairesi nnde i arkadalarn beklerken, yanna st ba bakmsz bir erkek gelip oturdu. Mettenheimer, bu kez de peime bu herifi taktlar, diye dnyordu. Bu adamn yanndan birden kalkamazd. Kapcnn kiliseden dnp, evin kapsn amasn beklemek zorundayd. Bu iki katl beyaz yap, sonbaharn hznl rengine brnm geni bahesi iinde, dardan grldnden ok dayedinci afak/359 fa bykt. Bir zamanlar kentin dndayd, ama artk kent ona yetimi, iine alp, telere kadar bile uzanmt. Sevenler, mutlu olmaya kararllar, torunlar; ile oturmay dnenlere gre bir yapyd. st ba bakmsz herif, Gzel bir ev, dedi. Onarlmasna karar vermeleri iyi olmu. Bu evin bo durmas gnah. Mettenheimer, Siz yeni kirac msnz? diye sordu. Adam, Aman Tanrm, ben mi? diyerek glmeye balad. Tutamyordu kendini. Duvar kt ustasym da... diye ekledi Mettenheimer. Herif, Mettenheimer'e saygyla bakt. Ama Mettenheimer onunla ahbaplk etmeye hi niyetli olmadndan, susmutu. Herif yerinden srad ve, Heil Hitler! diye selmlayp uzaklat. Mettenheimer onun arkasndan bakarken, hayr, byle ajan olmaz, diye dnd. Kapc nerede kald diye baknmak zere yerinden dorul-duunda, yardmcs Schulz'un geldiini grd. Hayret, pazar gn olmasna ramen nasl da istekli geliyordu. Schulz, ustasnn yanna, gnee oturdu. Gzel bir sonbahar, Bay Mettenheimer. Evet. Fazla uzun srmez, dn akam gnein bat ok krmzyd. yle mi? Bay Mettenheimer, kznz Elli, hani dn sizi i yerinden almaya gelen kznz... Mettenheimer hzla dnd : N'olmu ona? Ne olsun ki, hi bir ey olmad. Schulz akn akn konumaya alt. ok gzel kz... Neden hl evlenmedi diye insann aklna taklyor da... Mettenheimer'in baklar karard, kalar atld : Bu onu ilgilendiren bir sorun. Bir bakma yle. ey... O, Heisler'don ronmun boand, deil mi?

360/yedinci afak yice sinirlenmiti Mettenheimer. Btn bunlar dorudan doruya Elli'ye sorsanza, diye sesini ykseltti. Bu yal adam da amma vurdum duymaz, diye aklndan geiren Schulz, Elbette, sorabilirim ama belki nceden ikimizin bu konuyu ele almas daha ok hounuza gider diye dnmtm, dedi. Hangi konuyu? diye soran Mettenheimer'in sesinde korku vard. Schulz iini ekti. Sonra ayr bir tonda konumaya balad : On yldan beri sizin ailenizi tanyorum, Bay Mettenheimer. Evet, aa yukar on yl oldu birlikte bu firmada almaya balayal. Eskiden Elli ok sk gelirdi altmz yerlere. Onu dn yeniden karmda grnce, iimde bir duygu kprdad. Mettenheimer, byn yakalam buruyordu. Ben nyarglarn etkisi altnda kalmam, Bay Mettenheimer. Szgelimi u Georg Heisler meselesi. Ne ok konutular bunu. Ben o adam tanmam. Ama inann ki Bay Mettenheimer, o adamn paay kurtarmasn btn kalbimle istiyorum. Btn tandklarm da ayn eyi istiyorlar. te o zaman Elli ondan resmen boanabilir. Sonra bu Georg Heisler'den Elli'nin bir de ocuu var. Onu da biliyorum. Yumuak bal bir ocuksa, hazrda bir ocuk var saylr. Mettenheimer alak sesle, Yumuak bal bir ocuk, dedi. Ben, Georg Heisler'in yerinde olsaydm, bu haydutlar benim ocuuma sahip kacaklarna, Schulz ksn, derdim. Yani benim gibi bir insan ocua sahip karsa, kendileri gibi haydut yetitirmek iin ocua sahip kamazlar. Sahip kmaya kalktlar m, ellerinden kurtaramazsnz. ocuk bizimle birlikte inaata gelir... Mettenheimer armt. Korkuyla evresine baknd. Grnrlerde kimseler yoktu. Schulz, Ama Georg Heisler yakalanrsa, diye alak sesle srdrd. Belki de yakalanmtr. Radyoda dnden beri ondan hi sz edilmiyor, ite o zaman zavall adamn ii biyedinci afak/361 tiktir. Kurtulamaz ellerinden. Elli'nin de ondan boanmak iin mahkemeye ba vurmasna bile gerek kalmaz. nlerine bakyorlard. Gneli sakin sokaa, aalardan kuru yapraklar dklmekteydi. Bu Schulz iyi bir ii, namuslu bir ocuk, diye dnyordu Mettenheimer. Hem yufka yrekli, hem de dnceli. Yakkl da. Elli iin aslnda hep byle bir koca istemiimdir. Ne garip, neden imdiye kadar bu ikimizin de aklna gelmedi? O zaman bu bellarn hepsinden uzak kalrdk. Bir sre sonra, Schulz, Bir zamanlar beni evinize davet etmek nezaketinde bulunmutunuz. Bay Mettenheimer, ama ben bundan hi yararlanamam, sizleri rahatsz etmemitim, dedi. Bu davetinizi yeniden hatrlatmama izin verir misiniz? Yalnz burada konutuklarmzdan Elli'ye hi sz etmeyin, ltfen. Evinizde bir rastlant olarak Elli ile karlamak istiyorum. Bu yaradltaki kzlar, kendileri karar vermeyi severler, bakalarnn dzenledikleri itici gelir. Sinemalarda grdkleri kahramanlardr dlerlndeki erkekler. Bir kiinin kaderi; beklemesine balysa, bu bekleme bir lm kalm sorunysa ve bu beklemenin ne kadar sreceinden habersizse, kendince oyalanmaya alr. Szgelimi daki-

kalar sayar, sonra bir sre tanr, bir eit baraj kurar. Bu sre dolunca, birikmi dakikalarn, saatlarn bu barajn zerinden tap gitmesini izler. Kress'ler ile hl masann banda oturan Georg, bu denemelerle zaman ldryordu. Sonra dnceye dald. Bekle-meyecekti. Birden Kress konumaya balad. Fiedler'I nerede ve ne zaman tanm olduunu anlatt. Gvenilir bir insan olduunu, korku ve kuku nedir bilmediini syledi. Sokak tarafndan gelen birtakm seslere kulak vermek iin birden sustu. ok gemeden bunlarn pazar gezintisine kan genler olduunu anladlar. Baka bir oyalama konusu yaratmak in Kress, gitti, radyoyu at. Birka dakika sabah konseri dinlediler. Georg ondan bir harita getirmesini rica etti. Bilmesi gereken baz noktalar ondan aklamasn istiyordu. Westhofen kam362 / yedinci afak pnda, slak toprak zerinde, birka al rp ile fspanya'daki i savaa biim verdiklerinden bu yana iki hafta bile gememiti. Nbetinin yaklamas ile dzenledikleri sava stratejisi taslan ayakkablar ile bastrmalar bir olmutu o gn. Georg susuyordu, dakikalar yava yava akmaktayd. Sanki oha sormular gibi Kress'in kars, erkek kardelerinden biri ile bir genlik arkadann, Benno'nun spanya'ya, Franko iin savamaya gitmi olduklarn syledi. Zaman ldrmek iin lf olsun diye konutuu belliydi. Uzun bir sre seninle- mi, yoksa Benno ile mi evlensem diye dnmtm. Kocas, Benimle ya da Benno ile mi? diye sordu. Evet, aslnda onu senden daha iyi tanyordum, ama evremden uzaklamakt isteim. Kadnn bu aklamas gereksizdi, nk ancak birka dakikann gemesine yardmc olabilmiti. Siz iinize bakn, Kress, dedi Georg. Veya ben olmasaydm, ne yapacak idiyseniz, onu yapn. Ya da karnz kolunuza takn ve bir pazar gezintisine kn. Birka saat iin beni yok bilin. Ben yukar, odama karm. Kress yerinden kalkt ve, Hakk var, dedi karsna. Dediini yapmak gerek. Yapabiliriz, diye karlk verdi kars. Ben imdi baheye kp, lle soanlarnn yerini deitireceim. Paul Rder beni ele vermeyecektir, diyordu Georg. Ona kalsa, azn amaz ama, alk olmadndan, azndan bir ey karabilir. Bu heriflerin sorularna nasl cevap verildiini, nasl davranlacan bilemez. Hayr, her eyi anlatsa bile ona krlmam. Dayak yemek, uykusuz kalmak kolay dayanlr deildir. nsanda ne akl kalr, ne sinir. En kurnaz bildiklerimizin bile ne hale geldiklerini az m grdk. Bu Fiedler denen adamla Paul Rder kim bilir ka kez birlikte grlmlerdir. Birden sokak kaps ald. zerinde durma, dedi kendi kendine. Bu evin kaps sk sk alnyor. ok gemeden Kress yukar geldi, Bir dakika merdivene kadar gelir misiniz? dedi. yedinci afak/363 Georg merdivende durdu ve kalarn atarak elinde bir buket iek tutan kadna bakt. Kadn evin iine girmi, birka basamak da kmt. Sana verilmek zere bir ey getirdim, dedi gen kadn. Ayrca da yarn sabah saat be buukta, Mainz nehri zerindeki Kasteler kprs yanndaki iskelede olman gerektiini sylememi istediler. Vapurun ad, Wilhelmine, seni bekliyorlar.

Evet, diyebildi Georg. Olduu yerde kalakalmt. Kadn elindeki iei brakmadan, tayyrnn dmelerini zd, koynundan kalnca bir zarf kard ve, Ben sana bu zarf verdim, dedi. Kadnn davranlarndan, Georg'un, saklanmak zorunda kalan, ama kimliini bilmedii bir yolda olduuna inand anlalmaktayd. Tamam, dedi Georg. Liesel, ocuklar iin kavrulmu arpa ttnden, sokak kapsnn aldn duymad. Birden mutfak kapsnda, elinde bir paket scak sandvi ekmei ile Paul grnd. Yzn sirkeli suyla yka, Liesel, sonra da giyin, belki Spor Sarayndaki oyuna zamannda yetiebiliriz. Liesel, sandalyeye km, ban masaya dayamt. Karsnn salarndan tutup, ban kaldrd, Ne olur, alama, brak alamay, ben sana geleceim dememi miydim? Aman Tanrm, diye inledi Liesel. Sandmz gibi deilmi canm, diye srdrd Paul. Sorguya ekilmem tabi Georg ile ilgili idi, ama onu tanyp tanmadm, dier arkadalarn bilip bilmediimi sordular. Ama bu bilgiyi benden almak iin nce saatlarca beklottllor, sonra saatlarca eitli sorular sraladlar, sonunda da btn bu sorulara kendi isteimle cevap verdiimi kantlamak iin imzam attrdlar. Tabi bu ara geen gece evlmdo kimi misafir ettiimi de sordular. Gzm korkutmak stediler. yle yaparz, byle yaparz, diye de tehdit savurdular. Kesin olarak 364 / yedinci afak bir ey bilmedikleri hemen anlalyordu. O zaman kulak arkas ettim tehditlerini. Ben ne anlattmsa o kadarn biliyorlar. Liesel kendini biraz toparlamt. ocuklarn temiz pak giydirip, yzn sirkeli suyla ykadktan sonra, Paul anlatmaya balad yine : Benim atm ey, herkesin ok konumas. Neden mi? nk Gestapo'nun her eyi bildiini sanyorlar da ondan. Bense, Georg'un bizde gecelemi olduunu kimse kantlayamaz, diyordum. Biri onu grm bile olsayd, tersini savunurdum. Kimse, o gece bizde kalann Georg olduunu, Ge-org'dan bakas olmadn yzde yz kantlayamazd. Tabi Georg'u yakalarlarsa, o baka. Zaten onu yakalam olsalard beni byle sorguya ekmezlerdi ki ! Yirmi dakika sonra kente gittiler. En kk ocuklarn kapcnn karsna brakmlard. Aslnda Paul bu kadnn karakolda bir eyler anlatm olduundan kuku duyuyordu, ama ocua kar efkatli davranyordu, bilmemezlikten geldi. Yollarn biraz uzatarak, teki ocuklar da Liesel'in annesine braktlar. Daha nce nakliye irketinin bulunduu sokaktan geerlerken, Paul, Liesel ile ocuklara beklemelerini 6yledi ve avluya .girdi. Onlar fazla bekletmemek iin, doru teyzesinin brosuna gitti. Yukarya doru, Katharina Teyze, diye seslendi. Bayan Grabber'in ba pencerede grnnce, Paul aceleyle, Kaynbiraderim senden zr diliyor. Offenbach'daki karakoldan ardlar. Gitmek zorundayd. Tekrar buraya gelip gelmeyeceini kesin olarak bilmiyorum, ok zldm ama su benim deil, Katharina Teyze, dedi. Bayan Grabber bir sre konumad, sonra avaz kt kadar, Cehennemin dibine gitsin, diye bard. Zaten onu atacaktm. Bana bir daha onun gibi boktan bir herif getirmeye kalkrsan, karmam. Uzatma canm, dedi Paul glerek. Senin bir zarann olmad ki, onu bedava altrdn. Hei! Hitler!

yedinci afak / 365 Marnet'lerin evine yaklarlarken, Hermann karsnn yzne bakp, glmsedi. Onun her davrannn anlamn iyi bilirdi. Ne kadar gururlanmaktayd kocas ile. Marnet'lerin mutfa scak ve nemliydi. Masann etrafna btn aile ve konuklar sralanmlard. Elma hasadndan sonra ylda bir kez pasta yemek iin Marnet'lerde toplanlrd. Herkesin duda, yedikleri tatldan parldard. Sofrann ortasnda duran kocaman kahve gm, daha ufak st gm ve zeri soan desenli kahve fincanlar bal bana bir aile gibi toplanmt. Masann banda, ufak tefek kyl kocas ile Bayan Marnet, torunlar Ernst'cik ve Gustav'ck, kz Auguste, SA niformalar iinde damad ve olu, askerliini yapan kk olu, Messer'in askerliini yapan olu ve SS niformas iinde Messer'in kk olu, soylu oturuu ile Eugenie, dnceli olduu gze batan Sophie, boynunda kravat ve earb ile oban Ernst, Hermann ve karsnn ieriye girmesi ile yerinden srayan Franz. Masann banda da Knigstei-ner'li Anastasia Abla oturmutu. Else, kendinden emin, ailesinin kadnlar arasna oturdu. Nian yzkl tombul elini hemen masann zerinde duran elma pastasna doru uzatt. Hermann, Franz'n yanna oturmutu. Anastasia Abla, Geen hafta Dora Katzenstein gelip benimle vedalat, diye anlatyordu. Yetimler iin gereken kumalar onun dkknndan alrdm. Artk hepimiz ekip gideceiz, dedi bana Dora. Alad. Baktm dn dkknlar kapal. Anahtar da paspasn altna koymular. Ap da eriye girdiimizde, dkknn bombo olduunu grdk. Bir tek tahta metre duruyordu bo tezghn zerinde. En son kara kadar basmalarn satmadan gitmemitir onlar, dedi Auguste. Biz de gitmeye kalksak, en son patatesimizi almadan gitmeyiz, dedi anneleri. Bizim patatesleri, Katzenstein'larn basma paralar ile kyaslayamazsn ki. 366 / yedinci afak Her ey birbiriyle kyaslanabilir, dedi Messer'in SS - olu. Fena m, bir mikrop eksildi lkeden. Ve yere tkrd. Hermann, karsnn yeenine, Sana hemen izin vermiler, Fritz, dedi. Gazetede okumusundur. Her anne pazar gn iei burnunda asker olunu evinde grmek istermi. Asker veya deil, her ana olunu evinde grmek ister, dedi Eugenie. Birden herkes akn birbirine bakt. Ama Eugenie sakin sesle, Elbetteki byle tertemiz bir niforma, kurun yemi bir ceketten ok daha iyidir, diye ekledi. Esen souk havay Anastasia Abla'nn bozmasna hepsi sevindiler. Kuma Dora iyi bir insand, diye konumay srdrd. Yalnz doru drst ark syleyemezdi, dedi glerek Auguste. Onunla ayn okula gittik. Hamarat bir kzd, dedi Anastasia Abla. Kim bilir bugne kadar srtnda ka top kuma tamtr. Dora Katzenstein bu konumalarn yapld srada gmenleri gtren vapurun iindeydi. Marnet'lerin evinde son bir kez anlacan dnmyordu muhakkak. Anastasia Abla, Siz ikiniz nianlandnz m? diye sorunca, Sophie ve Ernst bir azdan, Biz mi? diye sordular, bunu yalanlamak iin de iki yana ekilerek aralarn atlar. Ama Anastasia Abla'nn gzleri yalnz masann zerini deil, masann altn da gryordu. Sen ne zaman askere gideceksin, Ernst? diye sordu. Sana da iyi gelecektir askerlik. Orada avarelik olmaz.

Aylardan beri hi bir talime de katlmyor, diye lfa kart SA'l Marnet. Talime katlmak zorunda deilim, ben pasif korumadaym, diye karlk verdi Ernst. oban Emst'e ters ters bakan SS'li Messer'in dnda herkes kahkahalarla gld. Koyunlarna gaz maskesi takmasn m retiyorsun? Onun baklarndan rahatsz olan Ernst birden fkeyle, Ya sen, Messer? diye sordu. Cakal siyah frakn kartp, kaba asker gocuu giymek ar gelmeyecek mi sana? yedinci afak/367 Buna gerek yok ki, diye cevap verdi Messer. Souk bir hava esmiti birden mutfan iinde. Havay dzelten gene Anastasia Abla oldu, Elma pastas zerine ceviz rendelemesini sana ben retmitim, deil mi? diye konuyu deitirdi. Hermann, Biraz hava alacam, diyerek ayaa kalknca, Franz da onunla birlikte baheye kt. Gn rengi deiiyordu, kular daha da alaktan umaktaydlar. Yarn hava bozacak, dedi Franz, Ah, Hermann... N'oldu gene? Dn ve bugn kaanlar hakknda radyo bir tek kelime sylemedi. Georg hakknda hi bir haber yok. Bu konuya kafan patlatmaktan vazge, Franz, dedi Hermann. Hem senin iin, hem de bakalar iin daha iyi olur. Ayrca da kafann iinde bu dnce fazla yer almakta. Senin Georg iin ne gerekiyorsa, yapld, merak etme. Bir an iin Franz'n yz canland. Hayr, bu Franz sanld kadar dalgn ve sakin deildi. Her eyi yapmaya, her eyi hissetmeye yatknd. Kurtuldu mu? diye heyecanla sordu. Henz deil...

4
Az sonra Hermann kalkt. Gece vardiyasnda alacandan, Else'sini Marnet'lerde, elma pastasnn banda brakt. Bu pazar iin kimse ile szlemi deildi, doruca evine gitmek istiyordu. Ne Marnet'lerin mutfandaki gevozolli dinlemek, ne de odasnda yalnz kalmak niyetindeydi. Onun gitmesi ile Franz kendini terkedilmi hissetti. Mutsuz, yorgun, keyifsizdi. Hchst'e doru yrd. Rastlad ilk baheli meyhaneye girdi. Aalardan dklm kuru yapraklar bo masalarn zerinden spren meyhanecinin kars, elma arab isteyip istemediini sordu. Elma arab deildi Franz'n iste368/yedinci afak dii. Tatlyd elma arab. yi bir Rauscher (*) iecekti. Kk bir kz ocuu bahenin iinde kouyor, yerde birikmi olan kuru yapraklar iteleyip hrdatyordu. Birden Franz'a doru kotu ve masann rtsn ekitirdi, kapkara gzleri ile Franz'a bakt. Lokalin kapsndan ocuun annesi girdi, onu azarlayarak kolundan ekitirdi. Przl sesinden onu tanr gibi oldu Franz. nce vcudu gen ve diriydi. Yan yatrlm apkas ve yznn yarsn rten dalgal peremi altndaki yz vcudu kadar gen ve diri deildi, yorgundu. Kt bir ey yapmad, diye ocuu savundu Franz. Kadn ban evirdi, gz gze geldiler.

Galiba sizi daha nce ben grmtm, dedi Franz. Kadn hzla ban evirirken, dalgal peremin altnda gizledii teki gznn sakat olduunu birden farketti. Bir i kazasna kurban gitmi olacakt. Kadn belli belirsiz alayl bir sesle, Kim bilir nerede karlatk, dedi. Hem bu sesi duymu, hem de bu yz tanyordu Franz. Birden, Geenlerde bisikletimle size az kald arpacaktm, diye konutu. Ama sadece bu deil, sizi daha nceden de tanyorum ama karamyorum. Srekli olcrak onun yzne bakan kadn artk dayanamad ve, Franz, dedi. Nidda gl zerindeki adada toplanr, krek yarlar dzenlerdik... sen... Masann sandalyeleri arasnda oynayan ocuk, Bak ceviz buldum, dedi. Kadn baklarn Franz'n yznden ayrmadan, Topuunla kr, dedi ocua. Anlayamad bir nedenle tedirginlesen Franz da kadndan baklarn ayramyordu. Birden kadn ona doru eildi, sabrszca, Ben Lotte'yim dedi. Franz, birden 'olamaz' diye barmak istediyse de, kendini tuttu. Lotte karsndaki erkein belleinde yava yava --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------1) Bir tr iki.

yedinci afak/369 birtakm anlarn olumasn yorgun bir glmseme ile izlemekteydi. Evet, kampn kumanyasn datrd Lotte. Ksack mavi gmlei ile krek ekmeden dn, dizlerini kendine ekerek, atein etrafnda yerde oturuu, glmseyerek bayra tay canland Franz'n gzleri nnde. Gemilerin burun ksmnda tahtadan olma heykeller kadar biimli, gzel ve yrekli olan Lotte'yi. Evet, Kuzey Almanya'dan gelmi olan uzun boylu, sarn bir demiryolu grevlisi ile gen yanda evlendiini de anmsamt birden. Adn bile unutmamt, Herbert. Bir daha hi rastlanlmayanlar nasl belleimizden karp atarsak, ite Franz da Lotte'yi kafasnn iinden yle atmt. Herbert nerelerde? diye sorduysa da, hemen piman oldu. Nerede olacak, ite burada, diyerek ayakkabsnn ucu ile topra drtt kadn. Ceviz kabuklarnn arasna karm olan nemli topran o blmn gsteriinden, Franz, Herbert' in gerekten orada gml olduunu sand bir an. Bir gn bile dnmedii, gzden kaybettii Herbert demek SS ve SA izmelerinin inedii bu meyhanenin bahesinde yatyordu! Evet, bu ara bahe dolmu, masalarn etrafna insanlar -mt. Gerekten de SS ve SA izmeleri gemiti yanlarndan. Franz'n midesi buland. Otursana, Lotte, dedi ve her ikisine elma arab, ocua da limonata syledi. Lotte, Neyseki benim ansm varm, diye anlatmaya balad. Herbert bizi brakp Kln'e gitmiti. Oradayken onu gammazladlar. Beni de gtrmek istediler. Ama tam o sra fabrikann bizim altmz blmnde bir boru patlad. Boni hastaneye kaldrdklarnda komadaymm. ocuk o zaman ufackt. Akrabalardan biri gelip alm, kye gtrm. yileip ktmda baktm ki bu ara ocuk bym, yrmesini bile renmi. te o zaman Herbert'in eyini... Herbert'ln ldn rendim. Sonralar bana bir ey olmad, yuvarlanp gidiyorum ite... ocuuna takld gz. Kamtan bardan iine fleme, limonatay emerek ekeceksin. Sonra zr

370 / yedinci afak dilercesine Franz'a bakt ve, Ne yapsn, ilk kez iiyor, dedi, ocuun kasketini dzeltti ve anlatmaya koyuldu yeniden. Belki de lseydim daha iyi olurdu, ama ocuk ortalarda kalacakt. O insanlara ocuumu brakamazdm. Sakn bent avutmaya kalkma, Franz, yalnzlk kolay deil. nsan o zaman, beni unuttular diye isyan ediyor. Kimler? Sizler ite. Hepiniz. Sen de Franz. Sen sanki Herbert'! unutmadn m? Beni ne kadar zor hatrladn yznden anlamadm m sanyorsun? Herbert'i unuttuuna gre kim bilir daha kimleri kafann iinden silip atmsndr? Unutmak... Omzu ile komu masadaki SA'llar iaret etti. Bunlarn iine geliyor. Sakn kar koyma Franz. Sen pek ok eyi unuttun. Bir insann duygularnn krlenmesi, ekilenleri unutmas iyi bir ey deil. Hele en gzel anlar unutmak, daha da beter bence. O birlikte geen gnleri unuttun mu? Ben hi birini unutmadm. Franz birden elini uzatt ona doru. Yavaa kzn alnna dm olan peremi kaldrd, gzn olmas gereken yerdeki yara izini okad. Sonra elini kzn yz zerinde gezdirdi. Franz'n elinin demesi ile buz kesmiti Lotte'nin yz. Yere indirdi baklarn. Bu haliyle eski Lotte'ye ne kadar benzemi-ti! Birka kez elimi yara yerinin zerinde gezdirirsem, hi bir eyi kalmayacaktr, diye sgma bir dnce taklmt Franz'n kafasna. O zaman bu yz gene eski parltsna, eski gzelliine kavuacaktr. Franz elini ekti. Lotte ona salkl gz ile ters ters bakyordu. Koyu gz iyice kararm, akn yok edercesine kocaman olmutu. Lotte antasndan kk bir el aynas kard, dalgal peremini dzeltti. Gel Lotte, dedi Franz. Daha erken, bizimkilere gtrmek istiyorum seni. Sen evli misin Franz? Hayr. Ailen bu yaknlarda m oturuyor? O da deil, akrabalarn yanndaym, ama tek bama saylrm. yedinci afak/371 Hi konumadan yokuu ktlar. Bir saat srd oraya varmalar. Mangold'larn evi grnyordu. Yol boyunca hi konumamlard, ama gerekli de deildi. Gazoz satlan dkknda, ocua helva, Lotte'ye de ikolata ald. Marnet'lerin mutfana girdiklerinde, Auguste'nin az ak kald. Masann etrafnda oturanlar, bir Lotte'ye, bir Franz'a, bir de ocua bakmaktaydlar. Lotte rahata herkesi selmlad, hatta bulaa bile yardm etti. Kk ocuk bu ara baheye kmt. Dve dve ldrlm olan Herbert'in olu ile elma aacnn altnda duruyorlard.

5
Her gnk gibi, Pazar akam da saat altda tutuklular Fahrenberg'in karsnda sra oldular. SA'larn banda bu kez Zillich deil de, yerine gemi olan Uhlenlaut duruyordu. SS'le-rin banda da Bunsen izine km olduundan, beygir suratl Hattendorf duruyordu. En ufak deiiklii hemen anlayan tutuklular, bu son gnlerde ektikleri eziyetlerin etkisi ile btn ilgilerini kesmilerdi, donuklamt duygular. Aalara balanmak zere srklenerek getirilen tutuklunun birer l olup olmadklar belli deildi. Dans pisti denilen bu yer, akamn bu saatnda, teki dnya ile bu dnya ara-

snda bir ara istasyon grntsndeydi. Tutuklular lmediklerini ama hayatla balantlarnn koptuunun bilincindeydiler. Karlarnda duran Fahrenberg bile zayflam, kmt. Tutuklular kadar strap ekmekteydi kukusuz. Onun hak, doruluk, dzen diye tekrarladklar tutuklularn beyinlerinde bouk yanklar yapyordu. Hep ayn lflard bunlar. Kamptan kaanlarn grecekleri cezay, en son kaak tutuklunun da aralarna katlmasnn an meselesi olduunu, szcklerin zerinde dura dura anlatyordu. Tutuklular onu dinlemiyorlard, uzaktan gelen kyllerin sarho naralarna kulak vermekteydiler. Ve birden bir kprdama oldu aralarnda. Ne demiti Fahrenberg? Georg Heisler'in yakalandn m? Ama bu hepsinin 372/yedinci afak sonu demekti. Barakalarna geri yrrlerken, ilerinden biri Tamam, dedi alak sesle. Tutuklularn aralarnda konumalar yasak olduundan, dudaklarn kprdatmadan, birtakm sesler kartarak anlamaktaydlar. Gerekten onu yakaladlar m dersin? Hi sanmam. Bu konuma, Paul Rder'in kapsndan dnd Schenk ile Rsselheim'den yeni getirilmi olan iinin arasnda geti. Sanmam, nk o kenef suratlarndan den bin para da ondan. Fahrenberg'in sesinin gmbrts snd gitti. Ne kadar sinirli bakyorlard birbirlerine. Hayr, ele geirememilerdi Georg Heisler'i. Balarnda-kilerin davranlarndan, bekledikleri zafere ulaamadklar belliydi. Bu ikisinin konumalarn ancak hemen yan bandakiler duyabiliyorlard. Ama birinden tekine derken ksa bir sre iinde barakadakilerin hepsi son haberi rendiler. Bunsen izinliydi o akam. ki gen arkadan da yannda gtrmt. Bu ikisi her ne kadar Bunsen kadar yakkl deillerse de, sevimli, neeli delikanllard. Fahrenberg her akamki palavrasn atarken, onlar Wies-baden'dki Rheinischen Hof'a vardlar. Bunsen nden girdi dans salonuna. kisi onu izlemekteydi. Henz dans pisti dolmamt. Orkestrann ald valse birka ift katlmt. Pist bo olduundan kzlar eteklerini tutmular, melodiye uyarak, rahata adm atyorlar, keyifle dnyorlard. Aa yukar erkeklerin ou niformal olduundan, ilk bakta bir kutlama treni etkisi brakmaktayd. Bunsen, dans pistinin hemen yanndaki masalardan birinde, kendisine doru elini sallayan kaynpederini grd. Bu kaynpeder Henkell firmas iin kent kent dolaarak ampanya satyordu. Kendini de ampanya Konsolosu diye gururla tantan bu adam, Eli Ribbentrop ie meslekta olduunu her frsatta sylerdi. Bunsen az sonra da dans eden iftlerin arasnda nianlsn grd. Ve grmesiyle de dans ettii yedinci afak/373 gen erkei kskanmas bir oldu. ok gemeden bu yakkl kavalyenin nianlsnn teyzeolu olduunu anlaynca, ii rahatlad, yz gld. Orkestra susmutu. Bunsen'in on dokuz yandaki, soluk kumral sal nianls ona doru yrd. Cin gibi bakl bir kzd. kisi de sevinmilerdi karlamalarna. Bunsen, yaknda kursa gidecek olan nianlsna : Syle dier gelin adaylarna, zel ders istiyorlarsa, seve seve veririm.

Hanni'nin babas bir an dik dik bakt damadna. Kars ldkten sonra yeniden evlenmemi olan kaynpederi, akll bir adamd. Aslnda kznn k olduu ve evlenmek iin tutturduu bu yakkl Bunsen'e pek kan kaynamamt. Ayrca damadnn Westhofen kampnda grevli olmas da houna gitmiyordu. Bu ara salon dolmu, orkestra polkaya balamt. Ve ayn binann dndaki park eden arabalarn arasnda Kress'lerin mavi Opel arabas durdu. Ertesi sabah gemiye binecek olan Georg, sahildeki otellerin birinde gecelemek zorundayd. Georg ilk kez Kress'in arabasna bindiinde, nasl tek bir kelime ko-nuulmadysa, gene ayn sessizlik iinde buraya kadar gelmilerdi. Georg, kar kocann yanndan vedalamadan acele ayrlm, uzaklarken de kar koca bir sre konumamt. Birbirlerine sormadan ikisinin de imdi insan arasna katlmaya, kl yerde bulumaya ihtiyalar olduunu anlamlar, arabadan karak otelin dans salonuna girmiler, duvar dibindeki bir masaya ilimilerdi. Kalabaln ssl giysileri yannda, tozlu yry klklar iinde ayr bir dnyann insanlar gibiydiler. Yarm saat sonra suskunluu kadn bozdu ve, Ayrlrken bir ey syledi mi? diye sordu. Hayr, sadece 'Teekkr ederim,' dedi. Ne tuhaf, aslnda ben ona teekkr etmeliyim. Btn bunlarn nasl sonulanacan bilmiyorum, ama bizim eve geldii, bizde kald iin bizim teekkr etmemiz gerek Bence de yle, diye karlk verdi kocas. Ve ikisi birbirlerinin bilinmeyen en gzel ynlerini yeni gryormuasna, aknlk iinde baktlar. 374/yedinci afak

6
Kress'ler onu bir otelin nnde brakmlard, ama Georg bir-iki saniye dndkten sonra, otelin kapsndan ieriye gireceine, Main nehrine doru inmeye balad. Batmadan nce bir kez daha soluk ile ortal stan gnein altnda Pazar tatilinin tadn karan kalabaln arasna katld. zerinde nbeti duran bir kprden ekinerek geti. Main nehri balantsna doru akan Au nehri burada ne kadar genilemekte diye dnyordu. Gnlerden beri iinde dolat kent artk arkasnda kalmt. Ecel terleri dkm olduu o sokaklar, akam karanlnda, birbirinin iinde erimi, tek bir gri renkteki kale gibi ykseliyordu. Georg birka adm daha attktan sonra, byk kilisenin bir kulesinin arasnda, dnde grd dilenciye srtndaki paltoyu uzatan kutsal Martin'in heykelini grd : zlenen benim, o aranan kaak benim ! Georg ilerdeki kprden de geebilir, gemicilerin kald otellerden birine girebilirdi, Pasaportu kuku uyandrmayacak kadar gerekti. Ama gene de kimseye hesap vermek istemediinden, geceyi rhtmda, akta bile geirmeye razyd. Yarn sabah erkenden gemiye bineceine gre, bir otelde kalmas gereksizdi. Sakin kafa ile olumlu dnmeye zorlad kendini. Daha karanlk basmamt. Dnd, Main kenarndaki krlara sapt. Kostheim'di bu kk kasabann ad. Ceviz ve kestane aalar ile sevimli bir yer. Karsna kan lokalin adn okudu; Meleklerin Yeri. Kapnn zerine aslm olan soluk yaprak buketinden, burada Most bulunduu anlalyordu. Georg, lokale girdi ve kk bahenin iindeki masalardan birine iliti. Oturduu yerden nehri grebiliyordu. Lokalin en iyi masas bu olacak, diyordu iinden. Artk ne yapmas gerektiini burada kararlatrmalyd.

yedinci afak / 375 Baheye arkasn vermi, duvarn kenarna oturmutu. Servis yapan kz geldi ve masann zerine Most brakt. Ben daha bir ey smarlamadm ki, dedi Georg. Kz, elini uzatp, arap bardan geri ald. Neymi bakalm smarlayacanz? diye sordu. Most, diye karlk verdi Georg. kisi birden glmeye baladlar. Kz, Most bardan masaya koymad bu kez, dorudan doruya Georg'un eline tututurdu. Georg arab yudumlad ve beendiini de belirtmek iin, bir dikite iip, bitirdi. Bir bardak daha. Servis yapan kz, Biraz sabredeceksiniz, diyerek yan masadaki mterilere doru yrd. Yarm saat gemiti. Kz arada uzanp, Georg'a bakyordu, istekle durmadan imi, neeleneceine, durgunlam, dnceye dalmt, hayret! Gzlerini uzanan krlara dikmi, sessiz oturmaktayd Georg. Gkyz kzarmt. nsann iine ileyen bir rzgr km, duvara yapk salkmn yapraklarn uuturuyordu. Kz, arabn parasn gitmeden masann zerine brakmtr diye umuyordu, ama mterinin hl ayn yerde oturduunu grnce, yine ard. Onun yanna yaklat ve, Salonda m devam edeceksiniz? diye sordu. Georg ilk kez onun dorudan doruya yzne bakt. Koyu renk elbisesi iinde gen bir kz. u anda canl bakan gzleri aslnda Pazar yorgunluunu da yanstmaktayd. Boynu zarif, gsleri iriydi. Sanki bu gen kz tanyor gibiydi. u gelip gemi yllar iinde rastlam olduu kadnlardan birine mi benziyordu acaba? Yoksa arzuluyor muydu? Dinmek nedir bilmeyen, nne geilmez bir arzu olamazd bu! arabm siz buraya getirin, dedi Georg. Bahedeki masalar boalmt. Georg sandalyesini ekti yerini deitirdi, gen kz beklemeye balad. Yanlmamt duygularnda, arzulamaktayd onu, tabi bu durumunda herhangi bir eyi ne kadar arzulayabilirse! Biraz oturup, dinlenseniz... Kz, Olamaz, salon mteri dolu, diye cevap verirken, 376/yedinci afak bir dizini sandalyeye, kolunu da arkasna dayad. Granit talarndan bezenme kk bir ha taklyd yakasnda. Burada m alyorsunuz? diye sordu. Gemiciyim. Kz ona dikkatle bakt. Buralardan msnz? Hayr, akrabalarm var. Ama diliniz almyor, bizler gibi konuuyorsunuz, dedi kz. Bizim ailenin erkekleri evlenecekleri kzlar buralardan seerler. Kz glmsyordu, ama yzne yerlemi olan hzn dalmamt. Ksa bir sre baktlar. Bir araba durdu lokalin nnde ve iinden kan SS'ler baheden geip, ieriye girdiler. Kzn baklar birden sandalyenin arkasndan sarkan Georg'un eline takld ve hemen: Ne var elinizde? Kaza geirdim, gereince bakamadm, Georg'un elini ekmesine zaman kalmadan, kz onun elini ald, bakt. Cam kesmi, bu yara her an alabilir, dedi ve Georg'un elini brakt. eri girenlere servis yapmalym. Georg hafif bir alayla, Bylesine soylu mteri bekletilmez, deil mi? dedi.

Kz can skkn omuzunu silkti. Sandnz kadar zor deil, erbetlendik artk. Neye kar? niformaya kar. Acele uzaklaan kzn arkasndan Georg, Bir bardak daha, diye seslendi. Hava kararm, soumutu. Bir an nce yanma dnse, diyordu Georg. Gen kz ierdeki mterilerin siparilerini alrken, bu darda oturan adam ne biim biri, diye dnmekten kendini kurtaramyordu. Alp veremedii bir eyi olacakt. Bir sknts vard her halde. Alk olduu dzende siparileri yerine getiriyordu. Gemiciyim, demiti ama uzun sredir denize kmad anlalyordu. Yalanc bir erkek deildi, ama yalan sylyedinci afak/377 yordu. Korkak bir erkek de deildi, ne var ki korkuyordu. Elini acaba nerede kesmitir? Elini elime aldmda, irkildiini hissettim. Belli etmeden yzme bakt. Bu niformallar baheden geerlerken, parmaklarm avcunun iine bastrmt, iindeki sknts bu niformallarla m ilgili acaba? Bir ara vakit bulup onun bardan doldurdu. Bir terslik vard halinde, ama baklar drstt. Onun sevecen baklarn zerinde hissetmek iin, baheye, onun yanna gitti. nndeki bardak az nce brakt gibi duruyordu. Hava buz gibiydi. Peki bu barda neden istediniz? diye sordu. Georg, Zarar vermez, diyerek masasnn zerinde biriken bardaklar bir araya getirdi, sonra uzand, kzn elini ald avcuna. Parmanda lunaparklardaki yarmalarda kazanlan ucuz yzklerden biri vard. Kocan yok mu? Nianln yok mu? Sevgilin yok mu? diye sordu Georg. Kz her biri iin ban, ayr ayr 'yok' anlamnda sallad. ansn m yaver gitmedi? Hep kt m sonuland? Kz ona dik dik bakt. Nedenmi? Yalnz yaadn iin, dedi Georg. Garson kz gld, parmann ucu ile kalbini gstererek, k kaps da buras, dedi, koarak uzaklat. Kapya varmadan Georg'un arkasndan seslendiini duydu ve masaya geri geldi. Georg hesab almas iin paray uzatt. Bozaca paraya bakan kz, demek para sknts da deilmi, dedi iinden. Drdnc kez baheye kp, onun masasna yaklanca, Georg cesaretini toplayarak, Sizin lokalde yatacak odanz var m? diye sordu. O zaman Main'a kadar inmeye gerek kalmaz da... Bu lokalde mi? Kz aknlk iindeydi. Siz ne sandnz burasn, burada yalnz lokalin sahipleri kalrlar. Peki senin kaldn yerde..? , Kz hemen elini ekti ve kukuyla ona bakt. Georg, duymak istemedii sert cevaba kendini hazrlarken, Burada beni 378/yedinci afak bekleyin, dendiini duydu. erde biraz daha iim var. Sonra arkamdan gelin. Georg, bekledi. Her eye ramen kann baaryla sonulanabilecei umudu ile bu gecenin heyecan birbirine karmt. Kz az sonra, srtna paltosunu giymi, ondan yana bakmadan baheden kmt. Georg arkasndan gitti. Yamur iseliyordu. Bir sre yrdler. Yazk, salar slanyor, diyordu Georg iinden. Birka saat sonra Georg yerinden srad. Nerede olduunu karamamt birden.

Seni ben uyandrdm, dedi gen kz. Uyandrmak zorundaydm. Ac ac barmana dayanamadm. Sonra teyzemin uyanmasndan da korktum. Ben bardm m? nledin, haykrdn hep uykunda. Haydi artk rahat uyu. Saat ka? Gen kz gzn krpmamt. Gece yarsndan bu yana saatin her vuruunu duymutu. Drt olacak, dedi. Rahat uyu sen. Merak etme, ben seni uyandrrm. Bundan sonra onun uyuyup uyumadn anlayamad. Btn vcudunu sarsan o titremelerin yeniden gelip gelmeyeceini bekledi. Yok, artk yannda yatan erkek rahat soluk alyordu. Kamp Kumandan Fahrenberg, her gece olduu gibi, bu gece de, son kaan bulunur bulunmaz hemen telefonla haber verilerek, uyandrlmasn emretmiti. Aslnda bu emir gereksizdi, nk geen gecelerde olduu gibi, o gece de uyku tutmamt Fahrenberg'i. Dardan gelen en ufak sese kulak kabartyordu. Bekledii haber, bekledii haber... tek dncesi buydu. Son geceler, sessizlikleriyle onu ylesine ileden karmt ki, Pazar Pazartesiye balayan bu gece de, birbir ardna alan kornalar, kpek havlamalar ve sarho kyllerin barlar sinirlerini ayaa kaldryordu. yedinci afak / 379 Giderek bu sesler kesildi. Herkes derin uykuya dalmt. Bir yandan dardan gelebilecek seslere kulak veriyor, bir yandan da yaknlardaki bu byk kenti, onlar birbirine balayan yollar dnyordu. eytann ta kendisi olmadna gre bu herifin, ember iine alnan bu gen iinde hal neden bulunamadna ayordu. Bu Allahn cezas herif buharlap havaya umadyd ya! Arkasndan bir iz de mi brakmamt? Nemli sonbahar topraklar zerinde ayak izi de mi grlmemiti? Kimseden ekmek de almam, bir bardak su da m istememiti? Elbetteki bir at altnda barnmtr! Fahrenberg ilk kez, Georg Heisler'i yakalayamayacan dnd bu akam. Ama nasl olabilirdi? Eski arkadalarnn onu grmediini, karsnn onunla ilikisini oktan kopardn, baka bir sevgili bulduunu, hatta z erkek kardeinin bile arama kampanyasna katldn bildirmemiler miydi? Fahrenberg birden derin bir soluk ald. Evet, imdiye kadar bulunmaynn nedeni... belki de lmtr. aresizlii iinde kendini ya Main, ya da Ren nehrine atmtr. Birden Georg Heisler'in en son soruturmasn yapt gn gzlerinin nne geldi. O yrtk az, kstah baklaryle. ok gemeden Fahrenberg bu olasl da yersiz buldu. Hayr, bu herifin cesedi ne Ren, ne de Main neh-rindeydi, nk lmemiti ve lmeyecekti de. Fahrenberg ilk kez, acmasz bir ekilde ardna dtnn, yz hatlarn iyi bildii o bir tek kii deil de, yzleri belirsiz, teker teker saymakla bitmeyecek byk bir kalabalk olduunu anlamt. Ama bunun dncesine bile ancak birka dakika dayanabildi. Artk gitmelisin. Bir asker kars gibi te berilerini teker teker vererek, Georg'un giyinmesine yardm etti. Georg iinden, onunla yaantm srdrebilirdim, lnceye kadar, ama srdrebilecek yaantm m var benim, diye dnyordu. Gitmeden bir ey imelisin. Sabahn alacakaranlnda neyi terketmesi gerektiini gryordu. yordu gen kz. Yamur pencerenin camlarna vuruyordu. Gece hava bozmutu. Dolabn iinden koyu renk yn-

380/yedinci afak den irkin bir ey ekip alrken, odann ii kfuru koktu. Sana all, mavili, beyazl ne gzel eyler almak isterdim. Gen kz, Georg'un sakin sakin kahve iiini, ayakta durmu izliyordu. Sonra onun n sra merdivenleri indi, sokak kapsnn srgsn at. Tekrar odasna karken, acaba ona, sanrm senin kim olduunu biliyorum dese miydim, diye dnd. Onu bsbtn tedirgin etmekten baka neye yarard bu? Kahve fincann muslukta alkalad. Mutfak kaps ald, battaniyeye sarlm, yal bir kadn eikte belirdi. Salak kz sen de, diye durmakszn sylenmeye balad. Bu herifi bir daha grmeyeceine yemin edebilirim. Cok ie yarar birini alp getirmisin, akolsun sana. Dn leden sonra iine giderken, byle bir adamn varlndan bile haberin yoktu. Ne? Var myd yani? Dilini mi yuttun? Gen kz musluun banda dnd ve o an yal kadn onun gzlerinin slak olduunu grd ve hemen sindi. Sakin ve gururla glmsyordu. Souktan, fkeden titreyen bu kadndan baka bir tek tan yoktu ki ! Ba eik, demiryolu kenarndan yrrken, keke Belloni'nin paltosunu giymeseydim, diye dnyordu. Yamur yzne vuruyordu. Bir sre sonra evler arkasnda kald. Bu sicim sicim yamurun arasnda grnen kent, insanlarn dlerinde yarattklar ve dleri sresince varolan kentlerin grnmndeydi. Georg, Kasteler kprs bana geldi. Nbeti ona seslendi. Georg pasaportunu gsterdi. Onu geip kpr zerinde ilerlerken, kalbinin bu kez deli gibi atmadn farketti. Daha on kpr geebilirdi byle. Buna da allyormu! Korku ve tehlikelerden arnmt yrei. Belki mutluluktan da! Suya baknca, Wilhelmine gemisini ve klavuzunu grd. Kprnn hemen te ucunda duruyordu gemi. Yeil yklenme izgisi suyun yzeyinde oynayordu. Sahile yanamamt. Az nce atlatm olduu nbetiden korkmamt, oysa imdi bu gemiyedinci afak/381 ye nasl ulaacam diye korku iinde telland birden. Ama tel bounayd. Geminin demirledii sahile inince, Wilhel-mine'nin kpetesinde yuvarlak bir kafa belirdi. Onu bekleyen bu gemicinin yz de yusyuvarlakt. Adamn baklar gven yaratmad diye dnecek olduysa da, tam zamannda beliren bu yzn neleri gze alm olacan da anlamt Georg. Pazartesi akam Westhofen kamp bahesindeki yedi aa da kknden kesildi. Her ey ok abuk olmutu. Atanma deiikliini anlamaya zaman kalmadan, yeni kumandan grevine balamt. Bu gibi eylerin olageldii bu kamp iin her halde yeni kumandan gerekli kiiydi. Barmyordu, sakin konuuyordu. Ama en ufak bir olayda da herkesin kurundan gecirileceai de belliydi. Kendi zevkine ters dtnden, aalardaki akl haclar hemen sktrmt. Pazartesi gn Fahrenberg acele Mainz'a gitmek zorunda kalmt. Frstenberger oteline gittiai syleniyordu. Orada da beynine bir kurun sk-mm. Belki de hepsi sylentiydi. Pek Fahrenberg'e yakacak davran gibi gelmemiti onlara. Belki ayn gece Frstenberger otelinde ya kumar borcundan ya da kara sevdadan biri beynine bir kurun skmtr. Belki de Fahrenberg merdivenlerden yukar dm ve daha da g kazanmtr, bilinmez.

O sralarda btn bunlar biz bilmiyorduk. Sonralar, ayrntlar ile anlayamadmz olaylar, birbirini izlemiti. Biz-lerse. bu grdklerimizden daha fazlasn artk gremeyiz sanyorduk. Oysa daha neler neler precekmilz. Ama o akam, ilk kez tutuklularn barakalarn, o yedi aacn odunloryla sttklarnda, hayata, sonralar bile hlsse-demedilmlz kadar yakn olduumuzu, kendilerini canl sayanlardan daha canl olduumuzu sanmtk. Dinmek bilmeyen yamura sylenmekten vazgemiti SA-nbetcisi. Bizi su st yakalamak iin birden dnd. Sonra var gcyle bard ve bizi cezalandrd. On dakika sonra kerevetlerimizin zerinde yatyorduk. Sobann iindeki son k-

382 / yedinci afak vlcm da snmt. Bizleri bundan byle ne biim gecelerin beklediini biliyorduk. Nemli sonbahar souu yayglarmzn, gmleklerimizin arasndan derimizi titretiyordu. D glerin insanlarn ta ilerine, nasl amanszca el uzatabildiini, yine de bir kede kimselerin el uzatamayaca, sarsamayaca bir eylerin bulunduunu artk hepimiz biliyorduk.

son
anna seghers

You might also like