You are on page 1of 171

; V .

' '

>.>;' ....... ...

f /. *' / ''y *'*

^ litH a lk jE^isab gncz Knos

g n ^ z

K IJN O S

TRK HALK EDEBYAT!

TERCMAN G A ZETESl'nin bir kltr hizm eti olarak yaynlad "1001 TEMEL E SE R " Serisinin 127. kitab, gnacz KUNOS'un "T R K HALK ED EBY A TI KERVAN KTAPILIK BASIN SANAY ve TCARET A .. Ofset Tesisleri'nde dizilmi ve baslm tr. (EKM 1978)

Tercman
1001 TEMEL ESER 127

gncz Kns

l^ 4sHaIk Edebivabc
Hazrlayan;
DnTuncer GGLENSOY

STANBUL
1978

1001 Temel Eseri iftiharla sunuyoruz


Tarihim ize m n , m ill benliim ize g ka tan ktphaneler dolusu birbirinden sem e eser lere sahip b u lu n u y o ru z. E debiyat, tarih, sosyo loji, felsefe, folklor gibi m ill ru h u gelitiren,ona y n veren k onularda ' G erek eserler" elim izin altm dadr. Ne var ki, elim izin altndaki bu eserlerden o unlukla istifade edem eyiz. nk devirler deim elere yol am , dil deim i, yaz d e im itir. G zden ve gnlden uzak kalm u n u tu l m aya yz tu tm u -Am a deerinden h ib ir ey kaybetm em i, o u n lu u daha da nem kazan m- binlerce cilt eser, bir sre daha el atlm azsa, tarihin derinliklerinde kaybolup gideceklerdir. nk onlar derleyip - toparlayacak ve gnmzn trkcsi ile baskya hazrlayacak deerdeki kalem ler, gn getik e azalm aktadr. Bin yllk tarihim izin iin d en szlp gelen ve bizi biz yapan, kltrmzde "K e t^ " vazifesi gren bu eserleri, tozlu raflardan k u rta rp, nesillere u latrm ay plnladk.

Sevinle karlayp, m itle alkladm z " 1 0 0 0 Tem el E ser" serisi, Mill E itim Bakanlm ca durdurulunca, bugne kadar yaynlanan 66 esere, yzlerce ek yapm ay dndk ye "T ercm an 1001 Tem el E ser" dizisini yaynla m aya karar verdik. "lOOO Tem el E ser" serisini hazrlayan o k deerli bilginler heyetini, yeni yelerle genilettik. A yrca 200 ilim adam m z dan yardm vaadi aldk. T ercm an'm yayn hayatndaki geni im k n la n n 1001 Tem el Eser in daha da glendirdik. A rtk karnza gu rurla, cesaretle km am z, eserlerim izi gzlere ve gnllere sergilememiz zam an gelmi b u lu nuyor. M ill deer ve m n d a her kitap ve her yazar b u serim izde yerini bulacak, hi bir a rt dnce ile deerli deersiz, deersiz de deerli gibi o rtay a konm ayacaktr. nk esas gaye bin yllk tarihim izin tem elini, m ayasn gzler nne serm ek, o n lan ly k olduklar yere o tu rt m aktr. Bu bakm dan 1001 T em el E ser'den m add h i b ir k r beklem iyoruz. K rm z sadece gu ru r, iftihar, hizm et zevki olacaktr. KEMAL ILICAK

Tercm an G azetesi Sahibi

I.Knos ("K u no okunur) 22 Eyll 1862 ylnda Debrecen yaknlarndaki Hajdusamson'da dodu. Yksek renimini Bu dapete'de b itirdi. Daha niversite rencilii yllarnda halk di line, halk kltrne gsterdii ilgiden, daha o sralarda ilim ala nnda yetenekli olduu anlalmt. lk zamanlar hungaristik alannda alan Kuno, daha yksek renimi srasnda trkoloji ile ve bu ilim kolunun isim yapm bilginleri olan A.Vambe'ry, J.Budenz ve B.Munkacsi gibi kimselerle tanm ve onlardan ald ilham le trkoloji ile ilgilenmeye balamt. Bunun ze rine Trk halk edebiyatn ve halk dilini iyice tanyp renebil mek iin bir sre Trk illerinde ve Anadolu'da yaamaa karar verdi. 1885 ylnda BulgaristanlI Trkler arasnda ksa bir sre kal dktan sonra Anadolu'ya geti. Bu inceleme yolculuunun be yl sreceini kendisi de dnmemiti. Fakat toplad ve yaynlamak zere Macar lim ler Akademisi'ne gnderdii mal zemeler, yalnz ilim evrelerinin ilgisini uyandrmakla kalmad, alma ve ncelemelerinin ilin i evreleri tarafndan maddeten desteklenmesi sonucunu da verdi. Trkiye'de bulunduu yllar sresinde .Kunos'un bir ok incelemesi km ve fo lklo ristik almalarnn temeli saylan Osmanl-Trk halk iirleri de o zaman yaymlanmtr. Maca ristan'a dndkten sonra ise birbiri ardna kan eserleri .K-

nos'un Trkiye'de geirdii yllar gerek bir ilim adam al kanl ve heyecan ile doldurduunun en kesin delili olmutur. I.Kunos, Anadolu halknn hayatn gayet canl bir ekilde izen ksa yolculuk notlarndan baka, Trk folklorunun btn alanla rn da tantmtr. Bu yaynlar, halk trklerinden masallara, ka ragz ve ortaoyunundan Nasreddin Hoca fkralarma kadar Trk fo lklo r hzinesinin esiz zenginliini gzler nne sermektedir, .Knos, toplad Trk halk kltr malzemelerini yalnzca ilim dnyasna tantmakla kalmam, bu kltr geni kitlelere ulatrmtr. Saysz yaynlarda biimlenen bu almalar ola anst mspet yanklar uyandrmtr. O kadar ki, .Kunos, pek ksa b ir sre iinde yabanc lkelerde de Trk folklorunun en mhim yaymclarndan biri olmutur. Avrupa trkoloji merkezleri, .Kunos'un almalarna daha Trkiye'deki inceleme gezisi srasnda ilgi gstermee balam lard. phesiz bunda, .Kunos'un lm almalarn ynetn j.Budenz'in byk rol olmutur. Bu alanda .Kunos'un yaynlar bakmndan en mhim al mas W.Radloff'un hazrlad "Proben" adl seriyle ilgilidir. Bu byk seriye Kunos, Anadolu ve Rumeli Trk dilleri ile halk ede biyat mahsllerini tantmakla katlmtr, Leiden ve Leipzig'de yaynlanm Almanca eserleri de bundan az mhim deildi. .Kunos'un deeri hakknda tannm Alman bilgini t rk o lo g fo lklo rist G, Jacob'un szleri gerekten nemlidir. Ona gre, .Kunos'un almalar Trk fo lklo r aratrma ve incelemeleri nin temeli saylyordu. Nitekim , Trk halk edebiyatnn Avrupa' da tannmasna deeri llemeyecek bir hizmette bulunan G.Jacob, yaynlad "Trkische B ibliothek" adl eserinde bu gerei aka belirtiyordu, ,Knos'un 1925-1926'da stanbul ve Ankara'da konferans lar vermek zere Trk hkmeti tarafndan dvet edilmesi sonu cunda, bz incelemeleri Trke de yaynlanmtr, i,Kunos, 1880 yllarnda almalarna gerekten bakir top raklar zerinde balad. Osmanl dili ve kltr aratrmalar, Anadolu ve Rumeli halk dili ve halk kltr aratrmalarn ta-

mamen glgelemi, gerilere atmt. Bu bakmdan .Kunos'un almalar gerekten birer keif olarak kabul edilmiti. Bu a lmalar trkologlar iin Trk halknn Anadolu ve Rumeli kollarnn incelenmesinde yeni boyutlar yaratmt. Bylece .Kunos'un almalar gerekten Trk folklorunda ok nem li bir rol oynamt. .Kunos'un yaygn yaymlama almalar Trk fo lk lo r hzi nesine yalnzca ilim alannda pencere amakla kalmam; btn dnya dillerinde yaynlanan eserleri Trk halk kltrnn zen ginliini geni evrelere gstermi, sevdirmi ve phesiz bir oklarn Trk kltrnn hayran, Trk halknn dostu klmtr. 1945 ylnda Budapete'de savalar devam ederken hayata gzlerini kapayan I.Kunos, hayat boyunca takdir edilmi bir ilim adam idi. Macar lim Akademisi'nin, Paris Societe" Asiatique'inin, Macar Krall Dou Ticaret Akademisi'nin, Ulus lararas Orta ve Dou Asya Derneinin ve daha baka dernekle rin yesiydi.

.Kunos'un yabanc dillerde yaymlanan pek ok eserinden balcalar unlardr; 1. Nylevolkalauz (D il Bekisi Klavuzu), 1883. 2. Harom karagzjatek ( Karagz oyunu), 1886. 3. Oszman-trk nepkltelsi gyujtemeny (Osmanl Trk halk iiri koleksiyonu), 1887 89. 4. Trk n^pmesek (Trk halk masallar), 1889. 5. Anatollai ke'pek (Anadolu resimleri), 1891. 6. Kisazsiai t r k nyelvjara'sok (Kk Asya Trkesinin azlar), 1892. 7. Orta-ojunu (Ortaoyunu), 1899. 8. Krolu, 1893. 9. Kisazsiai trk neprege'nyek (Kk Asya Trk halk hik yeleri), 1892. 10. Kisazsiai trk dialektusoirol (Kk Asya Trk diyalekt leri zerine), 1896. 11. Turkish fairy tales and fo lk tales, Londra 1896. 12. Mundarten der Osmanen, St.Petersburg 1899. 13. Nasreddin hodsatrefai (Nasreddin Hoca fkralar), 1899. 14. Chrestomathia turcica, 1899. 15. Schejch Sulejman efendi's Tschagatay-osmanisches Wrterbuch, 1902. 16. Janua lingua ottomnicae. Oszman-trk nyelvknyv (Os-

> manii Trkesi dil kitab), 1905. n.Trkische Volksmarchen aus Stanbul, Leiden 1905. 18. Ada-kalei Trk nepdalok (Adakale Trk halk trkleri), 1906. 19. F ortyfour Turkish Fairy Tales. Illustrated by W illy Pogany, Londra, 1913. Bu eserlerden ve daha bakalarndan Trkeye evrilip yayn lananlarnn bazlar da unlardr; 1. Anadolu Halk edebiyat, ev.: Hali! Fikret. Halk bilgisi Mecmuas. C.l (1928), S. 5 5 -6 6 . 2. Trkler Macarlar; Bizim Trk kardelerimize eski bir hi kye. Trk Duygusu, I. 4. (1329-1913), S. 6. 3. Halk edebiyat rnekleri. 1-M n ile r, Birinci ksm halkn sesi. Hakkn sesi. stanbul 1339 (1923), Evkaf- slmiye Matbaas, S. 55. 4. Halk edebiyat nmuneleri. Trke ninniler. stanbul 1341 (1925), Orhaniye Matbaas, S. 60. 5. Ortaoyunu: Byc oyunu. stanbul 1304 (1888), S. 32. 6. Helva topu geti. Folklor, 2. yl, 1 9-22 . S, 1 1-12 1 -2 /1 9 7 1 -1 9 7 2 , S. 4 2 -4 6 . 7. Alayan elma ile glen elma. Merak ah ile Sade Sultan. (k i Trk masal.) stanbul 1968 Tan Matbaas, S. 32. 8. Gl gzeli ve baka masallar. (ki Trk masal.) stanbul 1968, Tan Matbaas, S. 32. 9. Kelolan masallar. stanbul 1968, Tan Matbaas, S. 32. 10. Adakale Trk masallar. ev.: Necmi Seren. stanbul 1946, Ahmet Halit Kitabevi, S. 128, 11. Nar tanesi ve baka masallar. ( Trk masal.) stanbul 1968, Tan Matbaas, S. 32. 12. Parmaksz Ahmet ile macun. (ki Trk masal.) stanbul 1968, Tan Matbaas, S. 32. 13. Rzgr dev ve zengin karde ile fakir karde. (ki Trk ma sal), stanbul 1968, Tan Matbaas, S. 32. 14. Sihirli ayna ve klah, kam ile seccade. (k i Trk masal),

stanbul 1968, Tan Matbaas, S. 32. 15. Yedi bal ejderha ve baka masallar. stanbul 1968, Tan Matbaas, S. 32. 16. Ylan peri ve dev olu. (ki Trk masal). stanbul 1968, Tan Matbaas, S. 29.

I.Kunos'un eserleri arasnda, 'Trk Halk Edebiyat"nn nemli bir yeri vardr. 1925 1926'da stanbul ve Ankara'da verdii konferanslarn metni olan bu eser,bizzat Kunos'un gzlemlerine ve toplad malzemelere dayanmaktadr.Halk edebiyat deyince aklmza gelen her trl konu bu eserin iinde, az da olsa, yeralmaktadr. A.Vambe7 , Trk masallarnn Macarca yaynlarn dan birine yazd nszde yle der: ' Trk halk edebiyatnn hzineleri sokaklara dalm inciler, prlantalar. deerH talar gibi darmadank bir halde, kendisini toplaysak birisini bekliyLQ dAk I Kunos, tamamen ihml edilmi bu edeb hzineye ilgi gsterip, etrafa salm bu deerleri toplayarak AvrupalI oku yuculara esiz bir halk masallar dizisi sunmutur. Kald ki, gen Macar trkolou bu hzineleri tam zamannda toplad. nk bir sre sonra Anadolu'nun klsik topraklarn demiryollar b lecek, beraberinde gelecek olan yabanclar, yabanc dnceler, yabanc masallar ve ulatrmann sihirli bir denekle yabancla mas etkisi altnda bu eskidnyamn zelliklerinin bir ou kay bolacakt." te Vambefy'nin belirttii bu gerei, I.Kunos'un azndan bu eserde gryoruz. Trk'e ve Trk halk kltrne olan tutku sunu, gayet samimi duygularla ve tatl bir slpla anlatan Kunos, bu eserin satrlarnda bizi Rumeli'den Anadolu'nun ortala rna kadar beraberinde gtrerek, grmediklerimizi ve greme-

diklerim izi bize gsteriyor. Kunos'un almalarn ve Trk halk edebiyatna olan tu tk u sunu onun kendi azndan dinleyeceiz. Nereleri gezmi, kim lerle tanm ve neleri toplam, hepsini bir bir anlatacak bize. Onun iin, burada, fazla bir ey sylemfeyi yersiz buluyorum. lk defa 1925 ylnda eski harflerle stanbul'da baslan bu ese ri sdeletirdik diyemeyiz. Kunos, o kadar gzel Trke yazm ki bize pek fazla i dmedi. Yalnz, bugn iin eskimi bz ter kip ve kelimeleri, Kunos'un slbuna zarar vermeyecek ekilde sdeletirdik. Bzlarma ise hi dokunmayarak ( } ierisinde an lamn vermekle yetindik.Esere eklediimiz dip notlar,gen Trk okuyucusuna gerekli ansiklopedik bilgiyi vermek amacyla d zenlenmitir. Byle deerli bir eseri gen Trk okuyucusuna sunmakla ze rimize den grevi yerine getirdiimize inanyoruz. DR. TUNCER GLENSOY

IGNACZ KUNOS

TRK

HALK

EDEBYATI

Bir varm , bir yokm u, A llahm kulu okm u. Ben daha o k gen bir ehir m ekteplisi iken orta halli bir am cam varm .... Bu amcam, m akinistlik ederm i. Yaz aylarnda, taralarda gezer, iftliklerde harm an savur tu r ve m akinelere bakarm . Gnlerden bir gn, henz onyedi yanda bulunduum ve Debretsen (1) ehrinde liseyi bitirm ekte olduum sralarda, Bodan (2) m em leketinden yeni dnen amcam bizi ziyarete geldi. Ho b eten sonra, kahve ubuk ierek gezdii m em leketle rin ti-trl detlerini, syledikleri (konutuklar) dil leri birer-bker anlatrken en ziyade beendiim insan cinsi ve en kolay rendiim insan dili, Trk ve Trkedir, dedi. M eer o vakitler, Bodan m em leketi Trk hkm al tnda imi - " b u dediiniz Trk dili nasldr?" diye sor dum "hem sylenii gzel, hem renm esi kolay bir dildir!" cevabn aldm. Gzelliinin ve kolaylnn ne den ibaret olduu sualine cevaben: "telaffuzu bizim M acar dili, hengi bizim dilim izdeki henk gibi olup, szlerinin ou da dilimizde var..." dedi. Sordum : "M esel, ne gibi?" - " t e onlarn kaps, bizde kap; onlarn elmas, arpas, teknesi, baltas; bizde de elma, arpa, tekne, baltadr. Trk bekr, civan, Macarca betyar, jivani; bak, Macarcada baktr, izm e, izm a; pabu, pab u ; kalpak, kalpag; Trklerin devesi, delisi,

harac, kayss, katran, bizde de teve, deli, hara, kay- sn, katrandr. Onlarda kepenek bizde kponyek; o n larda pide (3) bizde pite; onlarn sarmas, dolmas, biz de de sarm a, dolm adr. K oana, levende (4), m ahm ura, orm ana, keiye bizde koan, levente, m am ur, onan, keke deriz. T abur Macarca tabur, tepsi (5), tepi; te zek, tezekdir. Onlarda cep, bizde je p ; ata, a ty a ;a n a , anya; tavuk, tab y u k ; arslan, aruslan; baa, b ek a;b o a, bika; adr, a tu r; ah, a h t; ark, a ru ; o k , o k ;k k, k ii; kazan, kazan; k a, k o ; dana, tin o ; kendir, kender; toklu, tokluv; satc, satu ; sakal, sakal; kz, kr ve bunlara benzeyen daha neler neler... Am cam, ikiyzden fazla kelime sayp sylerken, za ten evvelden beri pek ok dil merakls olduum dan dikkatim gayet artt. Amcam: Olum , L tince, Rum ca reneceine T rke ren. Trk milleti bize en yakn bir m illet olduu gibi, Trk dili de bizim dilimize pek yakn bir dildir. Trkeyi renecek olursan hem Trklere, hem kendi vata nna hizm et etm i olursun.... dedi. Am camn bu szleri zerine, derin-derin dnm e ye baladm . Vakitler de, masallarnki gibi tez geer. ehrim izin lisesini bitirip tam krkalt sene nce d o duum yer olan ehirden Pete Darlfnunu'na (niversitesi'ne) revan oldum . Trk dilinin o zam anki hoca s Avrupa m steriklerinin en nls bizim stat Vmbe'ry (6) idi. P ete'ye geliimin birinci haftasnda nl hocann talebesi oldum ve T rkeyi renm eye bala dm. Vmbel-ynin derslerine sene devam edip Trkeden baka, Uygurca (7), Tatarca (8) ve aatay ca'ya (9) da ahtm . Gnlerden bir gn. Pete sokaklarn gezerek, lle ve smbl bierek (dererek), Tuna suyu ierek fesli bir tcire, T rkiye'den henz gelmi bir ekercinin dkk nnda attm (rastladm ). D kkn da, m inim ini bir yer-

di. Selm ve kelm dan ve Trke zar-zor grtkten sonra, hem ekerini yedik, hem konum aa baladk. O, benim pe-peli (kekem eli) T rkem den ne kadar haz ediyorsa, ben de onun Trke tekellm nden (konu masndan) o derece lezzet buluyordum . Oh! o, im diye kadar hi grm ediim , hi tatm adn lokum lar, helvalar, trl-trl ezm eler ne l im i!...A deta eker cinin tatl mallarnn tiryakisi oldum . Bu, benim tatl m eguliyetim den baka, Trk diline daha ziyade heves edip, konum aya da epeyce altm . Aradan birka haf ta getikten, niversiteyi ve retm enlik ile doktorluk unvann kazandktan sonra, yirm ibir yandaki bir ada ma benzem eye baladm . Trk dilini im diye dek her nekadar rendim se de okuduum sayfalar, tarih par alar, arklar pek o kadar houm a gitm iyorlard. rendiim Trk dili, konu tu u m dile ok benzem iyor du. O tuz lgatten (szckten) ibaret bir cmleyi oku duum zaman bu otuz lgatin yirmisi A rapa, yedisi Farsa ve ancak nn Trke olduunu grrdm. Bu karm akanklktan bktm , dilin bu lnden usandm. retm en V m b ery nin derslerinde okudu um paralar hep bu cinsten idi. Bir ders esnasnda, N in T arihinin (10) bir sayfa sn okuyarak retm ene: Efendim , "O sm anh lisn" niin Trke deil? Acaba Trk halk o kadar okum u, o kadar m ektep grm em i mi ki, Arabiye ve Farisye (Farsaya) i n olmasn?... diye sordum . retm en: -O lu m , dedi, OsmanlIlarn iki trl dili vardr. Bi ri, dediin gibi, okum ularn, efendilerin dilden m rekkep bir lisan; biri de halkn yni, okul grm em ile rin dili... Ahalinin (halkn) syledii, halkn k o n u tu u dil, acaba benim ekercinin dili mi diye dnrken, ret

m en: Halk dilinde A rapa ve F arsa kelim eler pek ok olm adndan baka cmleler de ksadr; lkin, bilm i ol ki, avm n (halkn) bu kaba dedikleri dilinin Trkler arasnda o k itib an yoktur. Acaba, niin byle? dedim . -H a lk n dili olduu ve iinde A rapa, F arsa keli m eler bulunm ad, hasl srf Trke olduu iin... cevabm aldm. stadn bu szlerini vaka anladmsa da, yine iyice kavrayam adm . Efendim , dilin kabab neden olur? nsanlann k a ba olmas akla gelirse de dilin kabal hi olur mu? de yince, stat: Osm anhlarm gr zere olabilir,., dedi. M esel: A rapa "leyl-1i n ih r" yah u t Farsa ruz-u e b diye ceine gece-gndz yazarsan kabaca yazm olursun... Yine anlayam adm ve: Fikrim ce, gece ve gndz ibresi daha gzel, daha incedir... dedim . retm en Vak'a, yle amm a, stanbul kalem erba bnn (yazarlarm n) grne gre yle deildir. O nlar ca A rapa deyim ler, Farsa izafetler daha ziyade m ak bul ve h o tu r; hem de, edebiyat diline daha o k yakyorm u.. E debiyat szn iitir iitm ez, yine deryy tefekk re (dnce denizine) dalarak: -A c a b a Trk m illetinin halk edebiyat var m? diye sordum . retm en: Bildiime gre, pek yok! dedi. Ben: Ya, A hm ed Vefk P aanm (11) "A talar Sz (12) denilen mecmuas, ya Nasreddin H oca'nn (13) btn dnyada nl ve btn Bat dillerine evrilen

" L e t if 'i (14) halk edebiyat saylmaz m? diye sor dum . - t e Trklerin halk edebiyat bu kadardr, bakas n bilm iyorum ... cevabn verdi. ^ Efendim , bildiim e gre dnyann hibir m illeti, vahilik halinde hile-Qsa-4>utlaraI3l^i:asa-astef~Muslim a n .^ te r Hristivan olsun, halk edebivatsz olamaz. Tanr yaratklarnn halk edebiyat zaten halkn dn dr; dudaklarnn gldr; ruhunun elencesidir; ^ i dertlerinin feryaddr; dncelere dalsa, d n c e s id ir ;^ ^ gam varsa, gamnn yarasdr; bahtlar varsa, bahtlnn gl, smbldr; Trk halk dnmez mi? kyl snn h-u vh ge km az m? bahesindeki glnn rengi, kokusu yok mu? blbllerinin figan yok mu? ha sl, Trklerin halk edebiyat yok gibi derseniz, inan mam ... Vallahi inanm am , Billhi inanm am ... stat, birka dakikack dnp tan d k tan ,'y z me sevine sevine baktktan sonra: Belki hakkn var, belki de benim duyduklarm yanh! En iyisi Trk m em leketine git, Trk edebiyatn ara! Allah yardm cn olsun... dedi. Szm ksa keseyim , -drt hafta geer gem ez, yol hazrl biter bitm ez, ver elini Trkiye diye Pete iskelesinden hareket etm ek zere olan bir Tuna vapuru na bindim . Var-varann, sr-srenin, destursuz baa girenin hali budur hey!... elveda! elveda! diyerek vapu rum uz yola koyuldu. Az gittik, uz gittik, dere tepe dz gittik, her gnk gnmz gn ettik ... T ki, gnlerden bir gn Kazan derbendini (15) g etikten sonra "A dakale" (16) dedik leri bir Trk adac nne, yni iskelesi olan Hrova ehrine vardk. Trkleri, ilk defa olarak bu mnasebetle grdm. Bazlar diz kp, bazlar el-pene divan d u rup veya bada kurup sra-sra stler gibi Tuna ky snda otu ru r, m teri beklerlerdi. Bu adamlarn Trke

konutuklarn can kulayla dinlerken birdenbire Adakale genlerinden birisinin azndan hazin bir nam e kt. Oh! o yreim deki sevin, o gnlmdeki ferah lk!... Syle, hem ehri, syle o arky! diye yah^rrken o: Sylediim beyit, ark deil; trkdr, trk... (16) dedi. gibi trk? diye sordum . Ne te, Budin trks,., dedi. Daha ho ya!.. Daha iyi ya!.. ok sevindim, benim de istediim budur. D rt gzm olsayd, hepsiyle bakardm ; drt kula m olsayd, hepsiyle dinlerdim . Gencin bu syledii "Budin Trks , bir Trk azndan ilk defa iittiim beyit yle idi: " tm e blbl tm e, yaz bahar oldu Blbln figan barm deldi. Gl alp satm ann zaman geldi Ald Nemse (18) bizim nazh Budin'i (19). em elerde abdest alnmaz oldu Cm ilerde namaz klnm az oldu M amur olan yerler hep harab oldu Ald Nemse bizim nazl Budin'i. B udinin iinde uzun ars Orta yerde Sultan A hm ed Cmisi K 'be suretine benzer yaps Ald Nemse bizim nazl B udini Budin'n iinde serdan kzym Anamn babanm iki gzym Kafeste beli km ah kuzuyum Ald Nemse bizim nazh B udini

Cebhane tu tu tu aklmz at Seltin cm iler (20) yand tu tu tu Hep sabi sbyanlar atee dt Ald Nemse bizim nazl Budini Serhatler iinde B udin'dir ba Kan ile yorulm u topra ta erke A lem dar'dr ehitler ba Ald Nemse bizim nazl Budin'i Kble tarafndan top atld Perem be gniydi gne tutu ld u Cuma gniydi Budin alnd Ald Nemse bizim nazl B udin'i te, halk edebiyat bu deil mi ya?.,. te Trklerin halk iiri yok mu ya?... Pete'deki stadm yanm da ol sayd ne diyecekti acaba?.. Nasl efendim , bizim Adakale trksn beendi niz mi? - o k houm a gitti, dedim. M innet oldu canma., te ekkrler olsun size,, bu trkden baka daha ne bilirsi niz? Bizim A da'ya karsanz sylerim !.. ok dnmeksiniz ply-pnty toplayp hem en va purdan indim . skeleye ktm . te benim Pete'de tasarladm Trklerin halk edebiyatn toplam ak ii, im di balyor diyerek iskelede duran bir sandala bin dim ve yelken aarak A da'ya geldik. Ne olur, stanoul'a gitm ezden evvel hi olmazsa T rke konum aa da biraz ahm olurum , dedim . O vakitler, bahar idi. Bahede gller yeni ayordu... T una'nm suyu al-al alyordu. Benim gen gnlm de ferahlanyordu. Beyz nfusu olan A daya kar km az, kasaba halk beni karladlar ve yakn bir kahveye gtrdler.

Kahve ve sigara ikram dan, nereden gelip nereye gittii mi sorduktan sonra tatl tatl konum aa baladk. Be nim de asl m erakm Adakale Trkleri idi. Onlar arayp sordum . "K ale'nin br ucunda genlerin kahvesi var. Akamst oraya git, hem trk ve hem ark var..." dediler. G enlerden Fehm i efendi adnda biri vard, en ziyade onunla sevitim. Kendisi m ektep-m edrese gr m , R usuk (21) ddsi'nden (22) henz km , okum u bir genti. Hele m ektepli olduundan trkyemrkye ehem m iyet verm iyordu. -O n la r sam a eyler, cahillerin elencesidir, senin nene lzm !., dedi. Meramm anlatam adm dan, biraz gezdik, k o n u tu k , gelen geenleri seyrederek vakit geirdik. A kam namaz biter bitm ez, Fehm i ile birlikte genlerin kah vesine dorulduk. A lak bir kulbe olan bu kahve, vi ran bir yerde, Kale'nin en son bucanda bulunuyor du. inde genler o tu rm u tu . Beyitler (23) sylen di, cmb edildi. Fehm i: te , senin iskeledeki kaykn, Budin trksn syleyen, onu sylet, onun crlamasn (24) yaz... dedi. K ayk bizi grr grmez balam asn m trkye!,.. " u A da'dan gelip getim Ac th suyun itim ta Beri yrim den ayr dtm Aman Ada, irin Ada, kal selm et irin Ada u A da'nn iekleri ( or glleri) m tm ez oldu blblleri T u h af sylyor dilleri Aman Ada, irin Ada, kal selm et irin Ada

u A da'nn hanm lar alvar giyer adamlar Pek daydr (25) olanlar Am an Ada, irin Ada, kal selm et irin A da Ben: aydi bakalun, bir daha! dedim . H K ayk, biraz dndkten sonra, gene balad: Tilevenin (26) iinde ordu kuruldu Osman Paa (27) sol yanndan vuruldu K rkbebin askerle esir tutu ld u Tfenginin ucu gm ten ili Srm a byklanm rd dt Dil bibuez Kazaklar (28) bam a t (nakarat)
*

Giderim Balkan tkenm ez A rkam a bakarm im dat gelm ez" ocua: Aferin sana! A kolsun! dedim . Bahiin varsa, dahas da var... dedi. te sana bahi, haydi bakahm , dahasm da syle. ocuk gene balad: "Pilevneden toplar atld slm Bulgar'a katld Haberin olsun Sultan Ham it (30) Rum eliler satld adrm z mavi beyaz Bu sene gelmedi mi yaz A m an k tip haller yam an Beni baka deftere yaz

Karadeniz dalgaland O rta yeri halkaland Kr olas D am at Paa M oskof ile ne lflat Karadeniz akp gider E trafn ykp gider Sa olas Osman Paa Bulgarlar krp gider

Karadeniz akmam dedi Ben T una'ya bakmam dedi Yzbin Kazak (28) gelmi olsa Osman Paa korkm am dedi Makamla sylenm i bu irin, hazin, tarih, ackl be yitler bize o kadar tesir e tti ki, gzlerim izden yalar akyordu. -B u n la r gibi dala baka trklerin var m? diye sor dum . ocuk, sesini yavalatarak: - B ir daha sylerim ama, dikkat et ki, bakalar iit mesin... dedi. -H e le syle, dedim , korkacak ne var? ocuk gene balad: "R uslar Tuna'y atlad Karakollar yoklad Osman Paa'nn kolundan (da) Bebin top patlad
p -

Kanh Tuna akar gider Etrafn ykar gider Adl anl Osman Paa Boyun em i esir gider

sta n b u ldan gelir Kad Kalmad dnyann tad akn oldu zlim Kad Deli oldu deli Kad

e H

Kanl Tuna akmam diyor Ben dm andan korkm am diyor Klncn vermeyince Ben Pilevne'den km am diyor (nakarat) Olur mu beyler olur mu Yver, Paay vurur mu Padiahn zlim leri Bu dnya size kalr m " (31) ocuk bu beyitleri sylerken daim a etrafna ba knyordu. Dostlarm da hayli tel iinde idiler. Bu te la sebep ne olduunu sorunca, ocuk yava bir sesle: Byle trkler yasaktr, sakn kimseye syleme, zi yan dokunursa ben karm am ha! dedi. Dostlarm dan biri: -B ilm i ol ki, R usuk Bulgar idaresindedir,. szn syledi. Yasak olduunu anlam akla beraber beyitlerin yazl dna ok sevindim. te efendiler, bu trk, Trkiye tarihinin yas tu tm u bir yapradn*. Kimbilir, eer ben M acarolu kulunuz, bu Pilevne beyitlerini krk sene nce (32) iitm em i ve saklam am olsaydm , belki im diye kadar bsbtn unutulur giderdi. Ham dolsun ki, kulam a eriti... m ukaddes bu hediyeyi sizlere ve riyorum . Folklor (33) ilmince bu gibi halk beyitlerinin han gi kasabadan, hangi kyden ktnn da nemi var dr. Adakale trklerinin kale iinden km olduu

zaten ikrdr. L kin, Tuna ile Pilevne trklerinin nereden kt o kadar malm deildir. teye beriye sorarak ancak o kadar renebildim ki, bu iki "B allad (34) gibi trk R um eli'nin bir ok tarafnda hret bul m u... Belki askerlerin yreinden kopan kendi kanlar nn ieidir. stanbul'da elbette bilen vardr, dedim . Sakn ha! orada bunlar bilen kimse yok tu r; bilse ler bile bilm em ezlikten gelirler... dediler. Bu tu h a f szlere hayrette kalp: Acaba niin? diye sordum . Sen stanbul'un durum unu bilm iyorsun dediler. -s ta n b u l, btn Trk m illetinin bakenti, btn dnyann gzellikte sultan, m ilyonca Trk'n m eske ni... benim bildiim bu kadardr... dedim . erekten yle ama, orada ak szler yasak, ak G fikirler yasak; duygular hapiste, dnceler kafestedir. Nasihatim iz olsun ki, stanbul'a varacak olursan bunun gibi mill eyleri hi kartrm a, devlet ilerinden sz am a, sava trklerini ne sor, ne ara.. stanbul'un bu tuhafln bu durum zere epey anla dktan ve R u su k 'ta iki hafta daha otu rd u k tan sonra, bir gn dem iryoluna (yoksa m en-d-fer mi diyeyim !) binip, Varna (35) ehrine gittim . Karadeniz dalgaland, dalgalar halkaland, fikirlerim ve arzularm gitgide ferahland.. Z aten, im diye kadar denizi hi grm em itim . Daha Tuna vapurunda iken VarnalI bir efendi ile ahbab olm utum . Bunun evini zi yaret edip, kendisiyle ehrin iini dn dolaarak, yi ne eski m erakm dan, halk iiri meselesinden bahset tim . Bir gn balk-bahelik olan bir yerde, deniz ky snn ak bir kahvesinde oturup, "kahve bir asma alt", "kahve bir kap d ibi!"... szlerini iiterek, keyiflerim i ze bakyorduk. Gnein klar denize vurup gzmn nnde yle bir resim m eydana getirdi ki, onu olduu gibi vasflandrm aya ne bende, ne kalem im de g var.

Varna halknn en ou Trk im i... Sokaklarda bile en ok konuulan dil Trk dili im i... V arna'da iittiim ve defterim e yazdm trklerin biri udur: Saray n sra sra stler (36) O turm u binba asker tler Bu kavgada len babayiitler Bulgarya bizden asker alacak Alacak da pka (37) ya yollayacak A rkam zdan analar alayacak A rapolu ban yalasn Yalasn da Pilevneyi boylasn Bu kavgada ok analar alasn

(nakarat) O ynar balklar deniz dalgal Bugn V arna'nn ba ok bell. Bir bakas: Al yeil bayra gelin mi sandn? Sefere gideni gelir mi sandn? Tram pet sesini davul mu sandn?
*

Eski saraylarda kur'a ekilir Kur'as kann boynu bklr Anas babas yola dklr Klann nnde bir uzun servi Kimimiz nianl kimimiz evli Slada braktm ben bir sa telli.

(nakarat) Aman padiahm izin ver bize zin vermezseniz atn denize T utalm M oskof'u verelim size.

te vatanm terkedeli be lufta olur olmaz, R u m eli'deki Trk halknn edebiyat kapsn atm , ieri ye girdim, beyitler bahesinden iekler topladm . K ck bu dem etim , geri birka iek ten , birka yap raktan ibaret ise de hep bu ieklerde tabiatm verdii koku var. Acaba, stat V m bery'nin phesine kar A llahn halk hi edebiyatsz olur mu! nsanolunun tarlas hi ieksiz olur mu? Y ok, yok, asla, olamaz! te kk Adakale'si M acaristan hkm a ltn d a ;ite Vidin, R usuk, Varna Bulgaristan hkm altnda yine T rke hissediyor, blblleri Trke tyor, figanlar yine Trk barn deliyor. Nerede kald koca Trk m em leketi? Kendi hkmnde olan Trk halk?... ve ill dnya gzeli olan stanbul?.., Hi phem kalm ad ki, Trk "folkloru"nun yle renkh bir ovas olacak ki, ucu buca yok!... yle bir saltanat olacak ki, trk gibi beyitlerden baka, cins-cins, renk-renk, kokulu iirleri de, bol-bol iekleri de olmasn!... Yeryzndeki btn yaratlm larn "lejand enk m be "leri, "poezi popler halk iiri" olduu halde, Trklerin niye olm asn!... Dnyadaki btn m illetlerin " k o n t" ve "fabl" dedikleri beyitleri olsun da yalnz OsmanlIlarn m olmasn!... Dnyann ekil-ekil halk nn "kom edi populer"i olduu halde, niin E rturul torunlarnnki eksik olsun! O srada, Varna vapurunu beklerken, Trk dilini renm eye balarken, masallarn, ninnilerin, bilmelecerin, m nilerin, Karagz ve ortaoyunlarnnn olup olm adn hi bilm iyordum , haberim bile yoktu. Hal buki, A vrupa'daki btn m illetlerin, dnyann en ok halknn "folklor"u oktan toplanm , yazlm ve ya-

ym lanm t. Ktphaneler var ki, iinde folklor a dair eserler, halk edebiyat dergileri bulunur. Araplarn nl m ill masal kitab "Binbir G ece (38) dedikleri eser, dnyada pek byk bir n kazanm tr, Arap dilinin Trk iveleri, diyalekleri, Msr lehesi, Suriye ivesi, Fas, M arake (Cezayir), Trablus, Tunus az, herbiri ayr-ayr bir diyalekt saylarak kendilerine ait edebiyat lar hep derlenm i, toplanm , yazlm duruyor. Tatarlarn (39) bile bu meseleye dair incelemeleri bi linm ekte. Kazan T atarlar'nn (40) "C r (41) denilen halk iirleri o k tan baslm , Azerbaycan Trklerinin m ill trkleri o k tan yaynlanm .,. Sde OsmanlIlar m geri kalsn! sde onlarn halk edebiyat m m eydana ikmasm! olam az, efendiler olamaz! Trkleri bu usl zere toplarken, m sralar inci ta neleri gibi bir-bir yazarken, en fazla zldm ey, mzik bilgimin noksanh idi. Beyitler sylendii za-. man bir satr, ya da bir kelim e, trk syleyenin hat rna gelmeyince hem en ark sylem eye balar; b ey it ler namesiz ezberlenirse, abuk unutulur. N am e ze rine renilirse, hatrdan km az. Eer, mzikolog ol m u olsa idim , gfteden baka bestelerini de karalayacaktm . Git-gide Trk havasnn Arap havasndan farkl olduunu da rendim ; arklarn besteleri A rapa, trklerin besteleri ise Trkedir. Arap havas "semitik (42) olup, Trk beyitlerinin bestesi de U ral-A ltay ik bestelerine benzediini hissettim . ok yazk ki, im diye kadar bu Trk bestelerini toplayan, notalarn yazan bir kimse bulunm ad! Halbuki, Trklerin milh besteleri ancak halk edebiyat iirinde bulunuyorm u.. Trk musikisini en nce bir Erm eni bestekrm Leblebici H orhor A a (43) adh bir oyunu bildiriyordu. Bu yzdendir ki Bat m illetlerinin konserlerinde Trk bes tesi olarak bir program karsa dim a Arap havas din lemi oluyorduk.

Asl Trk bestesi olarak bizim eski Macar ve R akoi tebaasnn, askerlerinin azndan kan "K ruts (44) beyitleri dedikleri trklerinde bol-bol bulunuyordu. En mill bir mzik aletim izin ismi h l Trk "n ay " (ney) (45) diye n kazanm tr. Meer bu, Macarlam n ay n nam eleri ne hazin, ne irin, ne duygulu ve ne insan alatacak beyitleri varm !.. Macar tabiat zaten alarken gler, glerken alar. Bu, glmseyen alam am z, bu hazin glmemiz, Trk nay'm ebed bir hatrasdr. Bilhassa im diki Birin ci Dnya Sava'nn felketi, ve barn hakszl ze rimize ktke Trk nay'nn etkisi daha ackh, daha dokunakh oldu. Lkin, bunlar yle dursun... V arna'daki gnlerimin bir akam nda, ortalk karard zam an, ykte ve paha da haff eyam bohalayp, elveda Rum eli Trkleri, el veda Rum eli trkleri diyerek Loit (46) kum panyasnn stanbul'a giden gzel bir vapuruna bindim. Denizden hem en dom u ay, bir peri yzne benzi yordu. Gm gibi yusyuvarlak yz, parl-parl parl yordu. M eleklerden ald kanatlanln her bir prlanta ty yle tiril-tiril titriyordu ki, bakan gzlerim kam a yordu... H arekete balayan koca vapurum uz, deniz stnde alkand srada M oskoflan karayeli estike, btn ortalk karam s bir rt ile kapanyordu. G urbet y a ta nda iken kendim i bir beikte sandm. Mini-mini bir ocuk gibi m ahm ur-m ahm ur uyukladm ve stanbul r yasn saykladm. Ninni ninni ninnice, uyu yavrum rahata.

Bir Mays sabah idi. U yku sersem liinden silkinerek kam aram dan gverteye ktm . Gzm falta gibi ap bir de ne greyim !... Cennet kaps m ald, yok sa h l uykuda mym? Bir kendim e bir de etrafm a baktm ... Yeni dom u gnein altn panlts gkyz nn maviliini yle bir parlatyordu ki, bakan gzler kam ar... leri baksam , dalarn arasna gizlenen deniz kadar bir su aknts... Sama baktm , da kadar tepe ler, tepelerin kucaklarnda irin dereler, derelerin yan larnda inci paras gibi dizilmi kkler, saraylar, e m eler ki deme gitsin!.. Sol tarafm a baktm , tpk o m anzaralar, yine o cennet m ekn olan yerler!... Bo azii'nde... A llah'n yaratt dnyann en perimsi, en l tif bucanda bulunuyorum ... nmde stanbul hayali... Ardmda Karadeniz yeli... te tarafm da Ruaneli... Beri tarafm da A nadolu... ve btn vcudum, dounun yum uak havasyla sarshyor. Masallar dn

yasna, cinlerin-perilerin m em leketine, gllerin blbl lerin sihirli diyarm a dtm . H ayretim den, sevincimden ayaklarnn ta kesildi, iki gzm akm bakm m aya balad; gnlm de (bir) kcaz gibi rpnd. V apurum uz epeyce ilerleye ilerle ye, yk altnda inleye klaya Zm rtanka (47) kuu gibi kanatlanyordu. H ayretim den kendim i tutam a yp ha Rum elihisar, ha Anadoluhisar, uras Bebek, uras Beylerbeyi, uras B eikta, uras skdar di yerek te taraftaki sahneye bakndm , beri taraftaki sahneye kapldm . Boazii'ni geince, bir de ne bakaym , karm a de niz aygr gibi tu h a f bir ey km az m! Meer bu, Kzkulesi (48) im i... Oh, o ge kan m inareler, o k u b beli binalar, vapurlar orm annda gezen sii sr kayk lar, piyadeler (49), Seraskerkaps (50)'nn kulesi, m e zarlklarn servileri unutulur ey m ... G hal ile, d nen bam la vapurdan inip bir sandala binerek insanlar deryasna dalp, stanbul sem tinin yolunu tu ttu m . lk girdiim yer, A tm eydan (5 1 )nn bir kahvesi idi. "Sora sora bulunur K 'b e ." mislince, ilk gnlerim telh geti. Mnasip bir odackta yerletim ve yeni ka zandm bir-iki dost yardm yla artlc rahatm a bala dm. M uradmn en nemlisi, stanbul'un ince dilini, y ahut lehesini renm ekti. Tavsiye m ektuplarm n biri, zbekler Tekkesi'nin hrm etli eyhine, M acaristan' grm olan ey h S leym an E fendi'ye (52) idi. Aras o k gem eden, s tan b u lun uzak bir m ahalleindeki tekkeyi aram aya ktm . Birka saat kadar teye beriye sorduktan son ra, tekke kaps ald, eyhi grm eye izin verildi. Se lm lk odasnn perdeli kaps alr alm az, gzler4m, bir m inderli kerevet zerinde oturan ve elinde tebih bulunan ak sakall, yum uak bakl bir pir'e iliti. Bu, Buharal ey h Sleyman Efendi idi.

Ho geldin, safa geldin M acar olu.,. T rke bilir misin, bari?... dedi. El pi;p, el pene divan durup: Elimden geldii kadar renm eye alacam ... diye cevap verdim. yle ise buraya geliiniz daha ho, daha safa... diyerek yanna o tu rttu , kahve iirtti ve sohbet etm eye baladk. N iyetim i ve m eram m iyice anlattk tan sonra, konum alar Trk diline geti. eyh Demek ki Macar ve Trk dilleri arasndaki benzerlii aratrmalc istiyorsun*' Bej Beli (evet) efendim , bundan baka da halk edebiyatn toplayp yaynlam ak istiyorum . ey h Buna dair eserler, dergiler bizde im diye ka dar yaym lanm am tu'. Ben -D ergilerden deil, eserlerden deil; halk azn dan, halkn syleyiinden renm ek isterim. eyh deb ilimler sana yaram az m? Eski ve yeni E Trk airlerinin eserleri iine gelmez mi? Ben Hayr efendim , nk onlar edeb dil zere ya zlm, A rapa ve Farsa kelimelerle kartrlm tr. Halbuki, Macar ve Trk dilleri arasndaki yaknl isbat iin bize ak, ar dil lzm . Trklerin dili gibi... beyit lerin lehesi gibi. eyh yle ise aatayca ren, zbeke ren. Tatarca ren... Bu lehelerin dili eskiliinden baka bir de olduka tem izdir, kar;.mamtr. diline daha yakndr. Ben phesiz efendim , T atar dillerinin (53) bu a dan nem i bilinm ekte... V m bery'nin derslerinde l ataycaya da devam ettim , Tatarcaya da... L kin bu benim stanbula geliimin en belli-bal sebebi Halk Edebiyat'n toj-^Iamaktr. ey h yle bir edebiyatn olup olm adn bilmem. Bunun gibi eylerden haberim yok. Ama, zannm a

gre, halk bulunan yerde halk edebiyat da bulunm al. B e n -n a lla h efendim , benim de fikrim budur. ey h L kin, byle eyleri arayp toplam ak iin yllar lzm ... Ben -Y lla r olsun., ister yl, ister be yl., genli im yeter ya.. Sonra sz yine T atarlann diline dnd Ben zbek vb.lannn Mafas (54) dedikleri uzun be yitler acaba toplanm m, yaynlanm m? ey h -O n la r yalnz gzel sesle rlayan (55) var, ez berden bilenler var, lkin yaynlayanlar im diye dek yok... Ben Mafaslar da halk edebiyat saylr. Bu ey h phesiz., fakat bunlar hep tarih iirler, gem i zamanlarn irn e tariheleri; nl lev en tle rin, kanl (anh) kahram anlan hikyeleridir. Ben Acaba, Osm anllann buna benzeyen mill be yitleri var m? htiyar, sakaln okayarak: Hayr olum , y o k tu r; hem de olam az. E lbette bilir siniz ki OsmanlIlar ancak alt-yedizyz senelik bir ka vimdir. Ecdatlar ya Seluklular, ya da A nadolu'da oturm akta olan trl-trl Trk airetleridi... dedi. Ben oru ama, Osm anhlarn bu alt-yediyz ylda D yaptfklann; btn Balkan Y anm adasm , K ostantiniyye (56)'yi, btOn gney ve V iyanaya kadar olan m em leketleri zaptettiklerini bilirsiniz, bunlan Trklerden baka bir m illet yapabilir miydi? ey h Eh, bununla ne dem ek istiyorsun? Ben Demek isterim ki, bu kadar gazileri, bu kadar kahram anlan yetitirirken nasl oldu da bu kahram an larn, bu gazilerin adlan, anlan, ahalinin ve halkn gn lne girmedi, m illetin aznda dillenmedi? Hrmetli ey h efendi, gzlerini yum up, m ahzunca bir tavrla:

OsmanlIlar ehl-i slm dr, ehl-i millet deildir.. Bi zim stanbul'da ok oturacak olursan, sen de anlayacaksm... Sana nasihatim udur ki, m illet lkrdsm ok ^m a, m illiyet ilerine hi de kanm a... Azn tu tm az san, dilini srrsn, dedi. Hatrm a Varnalm n t geldi.. O da tpk bunun gibi sylem iti. Neyse diye azm tu tu p , dnceye vardm. ey h Bri benim eserimi bilir misin? Ben ayr efendim , yaynlandndan haberim H var, fakat P ete'deki ktphanelerde bulunm az.. Bu cevabm zerine eyh Efendi kalkp kitabn gsterdi; ad: "Lgat-i aatay ve Trk-i Osm ani" -ese r eyh Sleyman Efendi B uh stanbul 1298 (1882) Kitab ap: Dinle bakalm , kitabm n nsznde unlan yaz dm: "Grp Pete sar gittik biz ' Mnglak adaml yer eyittik biz Grben bizleri bulga hayran Macar Osmanl deyin itti fign Her kim Osmanh deyin fgr ar Trk deyip gitti kk haykrar M acaristan' tam am en grdm Glbaba trbesine yz srdm.

ark elsinesinin (dillerinin) tlibi kp (ok) aatay Trkisinin ragb kp Asyadan gelmiimi angladlar aatay bildiim i dinglediler Kp kep urm aa talaladlar Bol lgat zere kengeletiler

Amng in manga rabet geldi Bir lgat bitim ee gayret geldi (57) Anlald ki, szlk kitabn yazmaya ve yaynla m aya M acaristan'daki ziyareti sebeb olm u.., te, bu rivayete karlk, otuz yl getikten sonra, ey h E fen dinin bu eserini ben de Alm ancaya ve T rkeye terc m e ettim ve Macar Akadem isi tarafndan yaynland (58). ey h Efendinin eserini hediye aldktan ve daha ok gm elim falan dedikten sonra, T ekkeden ktm . Ga lata Kprs zerinde o vakit sra-sra kahveler, kraat haneler vard. Bunlarn birisinde yer bulup bir Hali suyuna, bir de Boazii taraflarna bakarak saatlerce hem dnp tandm , hem de stanbul m anzarasnn gzelliine tapndm ... Oh! o gem i zamanlar, hlyah vakitler! dostlar kazanm ak ve bilginlerle daha fazla g rm ek iin Galatasaray M ektebi'nin (59) baz dersleri ne devam edebilm ek iin o zaman M aarif N azn (60) . olan Mnif Paa'ya bavurdum . Birka gn iinde izin aldm. Yine renci oldum , yine derslere ahm aya baladm . retm enlerden en ok Muallim N ci (61) efendinin E debiyat, A bdurrahm an (62) beyin Tarih, Zihni (63) efendinin Arab, Feyzi efendinin Frislerine devam ediyordum (64). O kuduum kitaplar da git gide artyordu. En fazla lezzeti m ehur Nam k Kemal (65) beyin edeb eserlerinde buldum . iirleri geri edebiyat dili zere yazlmsa da fikirlerinin derinlii, iba relerinin nezaketi, cmlelerinin incelii imdi} e kadar btn okuduklarm glgede brakt. Bir tavsiye m ektubum daha vard.. O da Ahmed Vefk Paa (66) adna... Ad geen "Lehe-i O sm anf'nin sayn yazardr. Paann kim olduunu, o eserlerinin, tercm elerinin hretini zaten nceden renm itim . Bir gn erkenden kalkp, B oaziinin bir dilenci va-

pr (6 8 )na binerek Paa'nm o turduu Rumelihisar na gittim . Paanm kk tepede im i... sm i kk am a, sara ya benzer bir bina idi. Oraya giderek V am berynin m ektubu vastasiyle Paa'nm huzuruna ktm . Geni ktphanesinde Avrupa tipi bir koltuk sandalyede o tu rup beni yle sevimli bir surette kabul etti ki, d e t m ahcup kaldm. Paa'nm davran ahane, bak m erdane (yiite), yzndeki zekvet, szndeki k erm et bana yle tesir e tti ki, krk yl getikten sonra hayali h l gzmn nnden gitmez. Niyetim i, ziyaretim in sebebini anlatr ken, nazik bir e k ilie : Demek ki Avrupa a rk iy a t la n n n ' srasnda yer bulm ak (69) niyetindesin, ferin sana, ferin! dedi. Ben O m uradm a erm eden nce Trke renm e liyim, "F o lk lo r" dedikleri edebiyatn trl-trl izlerini arayp bulm alym .. Paa - ok arayacak olursan, zalm ietlerden ekin mezsen elbette nail olursun. Acaba im diye kadar bu yolda tecrbelerin var m? Paa'nm bu sorusu zerine, R um eli'de toplam olduum trkleri m endilim den karp birer-birer oku dum . Bu halk iirleri sayn bilginin o k houna gitti. Ha, dedi, benim de fikir aldm paralar bunlar dr. Y olun dorusunu artk buldun. Bu yoldan hi sap ma. Bana ok m innet veren bu szlerinden sevinerek: L ehe'nizde avam lgatleri (70) bol-bol bulunu yor.. deyince. Paa: Vay! Benim L ehe'm i grdn m? diye sordu. Ben Yalnz grm ek deil, h a tt okudum bile,. He m en iskem lesinden kalkp, L eh esinin gzel ciltlenm i bir nshasn ald ve bana hediye etti.. Paa -L e h e 'm d e bulunm ayan avm lgatlerine

(halk dilindeki szlere) rastgelip yazarsan, kitabnn ta m am lam olursun.. Ben -M em nunlukla... diyerek, kendilerine teekkr ettim . Paa ari, stanbul'da sana lzm olan iir p ara B lan bulabildin mi? Ben Daha ie henz balam adm . Daha o kadar yakm hm yok. Paa biraz dndkten sonra: yle ise buranm (stanbulun) birinci beytini be nim evimde bulacaksn... diye bahesine inmemizi tek lif etti. Odasndan kp m erdivenden inerek b u y u ru n ! dedi.. nmzde bir kap add, getim .. Baktm ki g zel bir bahe.. Gllk-glistanlk.. gzel-gzel aalar,, arl-arl sular akyor., her yanda kular, blbller a kyor.. bakann gzleri kam ayordu. Ellerini birbirine vurarak "M eneke! diye seslendi. -L e b b e y k (71) efendim! diyen bir kadn sesi iitil di. Paa: Bir cariyem var^ dedi, sana gzel bir trk, Trk m en kznn trksn syleyecek... Kahve, erbet ikram ndan sonra, cariye yanm za geldi.. Paa Haydi bakahm , bizim misafir efendiye Trk m en rz n syle., dedi. Kz, yzn-gzn rterek titrek bir sesle u trk y syledi: "Ben babam n evin ykdm Tavla (72) dan doru (73) sun ektim Yzbin altun alp ktm Bin gidelim beyin olan*

Trkm en kz, Trkm en kz

Sabahn seher yldz Git, gidemem Trkm en kz A Kr atm u nah y o k tu r Arkasnda ulu y o k tu r Bir gecelik yem i y o k tu r Git, gidemem Trkm en kz

Beyim olan, paam olan Kolum yastk, sam yorgan Bin gidelim beyim olan Bileziim nal edeyim Ferace (74) mi ul edeyim ncilerim yem edeyim Bin gidelim beyim olan
*

kzm ifte k o tu m T ohum um u yere satm Ben bir hell yere dtm Git, gidemem Trkm en kz
*

kzn k urtlar yesin T ohum unu kular yesin Hell ekm ek haram olsun Ben istem em im dengeri." Trk sylenmesi biter bitm ez: -E fe n d im , bu yle di trklerden deil... deta bir Ballad (75)a benziyor. Bunun gibi beyitler Bat ede biyatnda bile az bulunur... dedim . Paa Ben de bilm iyorum bakasn., iittiim yal nz bu bir tanedir. Dediin Ballad'lar zaten facia (76)

olduktan baka, karhkh konum alar da vardr............ Paa liazretleriyle ''T rk" gibi beyitler zerine uzunca bir konum a ald. Paa Bat "avm edebiyat" (77)nn en oundan benim de haberim var ve bunlara dair baz eserler de ktphanem de m evcut... diyerek, birtakm dergiler gs terdi. Ben yle ise, slm m illetlerinin ounda niin b u nun gibi eserler yok?.. Paa Bunun bir ok sebepleri vardr. En bahcas, bizim Osm anh dilinin m ill bir dil olmamas, eski a ir lerle bilginlerimizin ya Faris veya A rab edebiyatnn tesiri altnda dilimizi onlarn diline uydurm aya ahm alardr. ark, gazel ve bunun gibi iirlerim iz, en faz la Arap ile Acem (ran) airlerinin taklidi., gitgide yle bir OsmanlI dili m eydana gelmi ki, sylenilen dilden g ittik e ayrlm .. Ben -H a lb u k i, Trk dilinizin tabi gzellii ve zen ginlii var. Paa phe mi var., bir de bunu ispat iin ile be nim "A talarsz" (78) dedikleri kitabm , ij^le benim Molyer (Molier) oyunlann tercmesi (79).. ve daha b u nun gibi birka eser. Ben yle olduktan sonra, Trk mellifleri ne iin bu yolu tecrbe etm eye kalkm yorlar?.. Paa K allaanlar var. te Kemal Bey'in (80) tiy a t ro oyunlarndan: (jilnihal (81), Zavalh ocuk (82), V atan (83)... rom anlarndan Cezmi (84), Ali Bey'in Sergzeti (85)... te A hm et M idhat Efendi'nin gzel mill rom anlar... bunlar hep sade Trkedir. Halk tara fndan da anlalan bir dil ile yazh. Ben yle ise niin devam etm iyorlar? Gazeteler niin halk tarafndan anlalam ayan bir dil ile yazhyor? Paa -H a k k n z var, ama ite...

Paa szn keserek mitsiz bir glmseme ile; - H a , im di hatrm a geldi, sorulu ve cevapb bir tr k daha istersen elimizin altndadr... dedi. Yine cariye (88)yi arp u trky syletti: " Kzm kzm , km ab kzm Seni bir sarraf istiyor Vereyim ona Ana, ben varm am ona... Sarrafn altn o k tu r Savdrr bana.

Kzm kzm , knah kzim Seni bir bakkal istiyor Vereyim ona -A n a , ben varmam ona Bakkaln yem ii o k tu r Yedirir bana. Kzm kzm, knah kzm Seni bir kasap istiyor Vereyim ona - Ana, ben varmam ona Kasabn etleri o k tu r Kydrr bana.
*

Kzm kzm , knah kzm Seni bir lalla istiyor Vereyim ona Ana, ben varm am ona Hallacn pam uu o k tu r A ttrr bana.
*

Kzm kzm, knah kzm Seni bir terzi istiyor

Vereyim ona Ana, ben varmam ona Terzinin dikii o k tu r D iktirir bana.

Kzm kzm , knab kzm Seni bir sarho istiyor Vereyim ona. -A n a , ben varrm ona Sarhom ii y o k tu r Yaptrm az bana.." Cariye: -B u n u n ei de var, ruhsatnz ohrsa (89) onu da syleyeyim , dedi. Paa -S y le bakahm .,. Kzm sana hotoz (90) alam Y ok babacam yok yok Kzm sana potin (91) alam Yok babacm yok yok Kz seni kocaya virem Can babacm , can can Kzm sana orap alam Yok babacm yok yok Kzm sana saat alan Yok babacn yok yok Kzm seni ere virem Can babacm , can can Kzm sana yzk alam Yok babacm yok yok

Kzm sana kpe alan Yok babacm yok yok Kzm seni k tib e virem Can babacm , can can Kz sana bilezik alam Y ok babacm yok yok Kzm sana inci alam Yok babacm yok yok Kz seni gzele virem lle bu pek can can.'

ncesaz sesi gibi sylenilen bu ahenkli beyitler ok houm uza gitti. Halk gnlnn bu cins akah oynay lar, insann ruhunu elendirir ve bir elence bahesini seyrettirir. arklan baka usulde olduu iin Paa bi rer birer anlatt. Arap tarz yerine T rke beyitlerin "parm ak hesab (vezn-i benan)" (91 a) var. Bu hesabn ekil-ekil kaideleri var. N itekim : arklar (92), ondan baka kasideler (93), msra'1ar (94), rbaler (95), hasl btn edeb m anzum eler ya slb-u li (96), ya slb-u m zeyyen (97) tarzr zere yazlyor. Halbuki, halk a zndan km a trk (98), m ni (99), ninni (100) gibi iirler ancak bir slup, bir uslub-u sde (101) bilir. Ede b beyitler "m e fu l m efiln fa'uln" ve bunun gibi daha bir ok vezinler zere yazld halde, halk iiri vezni, parm ak hesabdr. Tpk Macar halk edebiyat gi bi. "R itm " (102) denilen bu tarzda Trklerin ilmi ede biyat im diye kadar ok nem vermedi. Bu, Trk dili nin ahengi, kendine mahsus m ill bir zellikdir. Bu gibi tarzlar birka trl olur. M esel: Her m sra'nn vezni 4 -4 :

"Feracem i giyemedim K tneye - gidem edim Ben yrim i grem edim ." Dier bir rnek: " aya vardm ay geilmez Suya baktm su iilm ez Nazl yrdan vazgeilm ez." ^ (4 3)e rnek: "Bahelerde rezene (104) Meyil verdim gzele Billh km - ederim Y rim ile - gezene." Dieri: "A li'm orak - biiyor Suyu nerden iiyor kindinin gnei M or fesinden geiyor." En ou; 4 4 3'dr, Mesel: "U zun olur efelerin ba Beyz dirhem Tarabulus kua apkn olur sem tim izin ua" Dieri: "ndim yrin bahesine yol sandm El uzattm goncesine gl sandm El kzn ben kendim e y r sandm " ou da: 4 - 4 - 5 - 13'dr. Mesel: "M anastr'a - gider iken - ald bir yam ur (105) Henz uyku dan uyanm gzleri m alm ur" 4 4 4 3 15 olanlara rnek: "E y gziler yol gmnd - yine garip - serime Dalar talar dayanam az benim h zrim e Kal selm et - km r gzlm bir yana sen - bir de ben" 6 5 11 olana rnek: "zm ir'in yolunda - urdular beni

Al kanlar iinde koydular beni Y rin evresine sardlar beni* Dieri: "Y anya'nn iinde kanl ay akar A m pencereyi seyre bakar Her kim e bakarsa - yrekler yakar" Beyitler o k a 3 ya da 4 satirli olur. Beyitlerin sonunda nakarat, yn i barm a vardr ki bu da bir ya da iki satrdan ibarettir. K afiyelere (106) gelince, halk beyitlerindeki kafiye iki trl olur. Birincisi: Satr so nundaki kelim e kafiyesi; kincisi: Satr bandaki keli m enin h arf kafiyesi. Birinci tr kafiyeler, satrh be yitlerde (a a a) eklinde olur. rnek: Ben alaym gndz gece Acep yrim halin nice Ko yanaym kl olunca D rt satrhklardaki ekillere (a b p b), ya da ( a a b a)'dr. rnek: "Yr, yeiUim yr E inden kalm a geri Zehir o k a ierdim M emenden akan teri" Bakas: "Kalm ad sabnm , kararm Alaym her gn Yarn H akn divm nda Syleyim bir gn" Satr bandaki h a rf kafiyesine gelince, bunlara Ba t dillerinde "A lliteration-alliterasyon" (107) derler ve eski iirlerde o k bulunur. Trk dilinde, beyitlerden baka ataszlerinde de vardr. rnek:

"Besmeleyle balayalm Halam ay halayalm Bu ie ne ileyelim " Dieri: "M or m eneke m orluuna" Dieri: "Ekinciler ekin eker" Dieri: "Sen dedene dantn m Bakkallarla b a n tm m " Dieri: "Selm verdik saa sola" Paa, bugn Cuma (108)dr diye nazan dikkatim i Gksu Deresi ( 109)ne ve oradaki halk elencelerine y neltti ve yem ek ikram ndan sonra, bir kayk kiralatp ev kom ular olan bir efendinin m ektepli ocuu ile birlikte kaya binerek gitm em izi syledi.... ve: -B ir-ik i hafta sonra gene gel, topladn m nileri grelim, dedi. V edalatk... ve kaya binerek Gksu Deresine git tik. Gnein klar btn etraf tu tm u tu . Bindiimiz kayk yle bir kou k o tu ki ardndan kurun atsalar yetiem ezdi. Kayklar git-gide oald. Kiminde araf l, entarili, yam akl, rtl hanm lar, kim inde k bey denilen genler o turup, bazan yanyana giderek, bazan da birbirinin peine derek bir o k dereden tepeden szler sylyorlar ve arasra da nam eler iitiliyordu. Y anm daki m ektepliye: Bunlar ne trks sylyorlar? diye sordum . te, m ani atarlar.. ani atm ak ne dem ektir? M te kayklarda oturan genler, yanlarndan geen kzcazlara beyitler sylerler. Belki bize de der diye kulak kabartm aya baladm . A rkadam olan m ektepliye, beyitlere olan dknl m zaten nce de sylem itim . Bir an geer gem ez: -D in le dedi, birisi balad hele.. Dinlemee koyuldum .

"Aya bak, yldza bak Damda duran kza bak Ay benim , yldz benim Damda duran kz benim " Yaknlarm zda olan kayn bir beyi: " u gelen kim in kz Feracesi krm z akanda gl am Sandm seher yldz" Buna karlk olarak bir kz sesi iitildi: "A y aydndr varamam Bir dem et gl olamam Ay buluta girerse Balasalar duram am ' Cevap olarak bir bay: " ayr ince biilm ez Su bulank iilm ez Bana derler yrdan ge Y r tatldr geilm ez" Bu m ani de biter bitm ez, bir bakasna baland: "Bahelerde saz olur Gl alr yaz olur Ben yrim e gl demem Gln mr az olur" Bu beyti sylerken, naslsa m endili denize dt. He men bir kz u beyti syledi: "Y em enim in yeili im di buldum eim i Yem enim sende dursun Sil gznn yan" M aniler bylece atlm akta dursun, arkadam olan m ektepliye, sylenen bu beyitlerin hepsi de ksa m dr diye sorunca o: ani beyitleri hep d rt satrdan ibarettir,., ne az M

ne de fazla olur., dedi. Maniler bu arada aralksz sylendi, defterim e de ya zld. D ereye yaklanca, gelen geen kayklar, sandal lar, ikiifteler (110) yle bir oald ki, ilerinde o tu ranlar, ya yanyana ya da k ar karya geldi. Oh! o m ahm ur gzlerdeki yam an baklar, o dil rb (111) cilveler! o ince belli, bal dudakh, al yanakl, ifte benU, servi boylu periler! Efendiler, o vakit benim de genliim vard, kusura bakm aynz... Birka krek ekildikten sonra, bir de bakaym (greyim ), nm de ayrl-im enli bir cennet deresi (112) ald. K ayklar V arda!", sandalclar "D estur!", kahveciler "ekerli, sad e , erbetiler "m e nekeli var, gll var, iekli var!", sim itiler " ta z e si m it", helvaclar " l k o k u lu !"..... diye baryorlard. yle bir bar, yle bir r ki bam bir dnm e dolap haline geldi. Gezip dolam am n n yok, sonu yok. G h dikildik, gh dinlendik ve elencelerim iz her ne kadar bol ise de en fazla gene beyitlerden, akn penesine yakalanm zavaUlann feryatlanndan hola narak, hem rahatm za baktk, hem de yazdk. Grdklerim , gezdiklerim , hissettiklerim bir rya gibi im i!... Bugnk gnmz yine gn edip iki gn sonra, yani Pazar gn "K th an e" Deresinde gezin dim . Yine o kalabahkh yerler, yine o elenceli gezinti ler... L kin, her ne kadar gzel ise de yine Gksu Dere si gibi deildi. Beyolu taraflanndan birazck da alafrangalk yel leri esti. Hali suyu kayklarndan baka bir de Beyolu 'n u n ssl arabalan varm ... Paytonlar iinde mas tika (113) arh o lan grld, beyitler yerine Frenk (114) usul kantolar (115) iitildi. Pkize (116) Trk kzlar yerine, ingene engileri (117), hokkabazlar (118) m askaral (119)... Alafranga (120) mallar satan ayak satclannm ba

zs: "B oya verelim, all verelim, m orlu verelim, krm z verelim, ak verelim, koyu verelim (hafif bir sesle utanm azcasna: aksa koyu verelim), en l boyalar verelim ! diyor ve baizlan da Ne alrsan yirm ier pa raya Her taraf yirm ier paraya! M akaslarm, tarak larm, aynalarm yirm ier paraya! aklarm , fincan larm, kalem lerim yirm ier paraya! Sabunlarm , d dklerim (bu kelim e de apknca anlatm lar vardr) yirm ier paraya! diye yle bif haykryorlard ki, bu elence yeri deta deliler arsna benziyordu. Hemen bir kaya binip m ehur olan Fener Gazi nosu (121) nun nne ktm . nsan dolusu kahvede incesaz (122) takm , Urum larm (R um larn) pepelem e grlts, syleyileri yanl Erm eni hnendeleri (123) yine iim e gelmedi, yine bir eye yaram ad. Gel ehzadeba (124) ndaki sakin kahveler, Direkleraras (125) ndaki kraathneler... Benim beendi im rahat yerler ancak siz imisiniz. Onlarda ne grlt var ne de sohbetlerinde yanh cmleler ve syleyiler vai... Szleri dzgn, sohbeti tatl... Biri sylerse br dinler!... ne kavga sesi, ne de azgnca lkrdlar!... ark (Dou) havas her yerde!... ark tab it her kede!.. A kam oldu ikindi, m unlar am danlara dikildi, ere feye km mezzinler kble tarafna dnp ellerini, )^zlerini rtp ince ince Ezan okum aya baladlar. Y oktur tapacak alap (126) tr ancak.

"R am azan geldi dayand Cm iler nura boyand T op atld kandil yand Kalbimiz O 'na inand Bu beyti syleyen Ram azan bekisi (127) idi... ok beklediim bu bayram gnn sayg ile selm ladkta hatrm a A hm ed Vefik Paa'nn szleri geldi. Paa, halk edebiyatnn en o k mahsuln Ram azan aynda bula caksn... dem iti. Gndzlerin orucu b itti mi, iftar sofras kuruldu m u, el-lem kk olsun ya byk, ya zengin takm ya veya fukara kendi keyfine bakam ... A deta bir e lence sergisi alyor gibi... Of, o sslenmi kahveler deki cmb (128), o sokaklardaki tell yry!... O m inarelerdeki rengrenk, nuranur "M ahya" (129)... O cm i avlulanndaki sergi!... O sylenilen ok ark!.. Bunlan birer birer anlatacak olursak, uzunca destan-

1ar kar... en kalabalk yerler, kandilleri evk veren cm ilerin civan idi. Harfleri nur olan kandil levhalar (130) yzbinlerce mminlere: ' Y um urtann beyazm a Kalkn H ak'kn niyazna ki gzm kom ularm Gidin bayram nam azna diye va'zediyor ve hem ciddi, hem aka szler uu u p geziyordu. D ostlarm dan birinin devlethanelerinde (evlerinde) iftara davet olundum . O im diye kadar hi tatm adm ldan l yem eklerde o kadar lezzet buldum ki, bazlanna yalnz im am deil, ben bile bayldm . (131) Hele kadm gbei" tatls hi unu tu lu r eylerden mi! ftM*dan sonra, dostlanm n birkayla Aksaray (132) civanm gezerken nmze hayl m eyal bir kahve kt. Kahvenin darsnda bir resim, Karagzle Hacivat'n resimleri asb idi. Tam am ite o k tan beri aradm im di buldum diye sevindim. Karagz zaten Avrupa bilim dnyasnda, bilhassa etnograflarca bilinm eyen bir ey deil... B at'nn bir ok m illetlerinde halk oyunlarnn Karagz'e benzeyen bir tr bulunduu uzun yllardan beri bilinir. talyan'larda 'T o l in e llo ", Fransz'larda "P oliinel", A lm anlar'da ' H anzuverst", Bat oyunlam m en deerli paralanndan sayhr. Franszlann, n dnyann her ta rafna yaylan M olyer (M olier)'i, yazd kom edilerin o unu Karagz gibi halk (133) oyunlarndan alp, Fransz edebiyat tarihinde klsik snfna geirdi. tal yanlarn "K om ediya del A rte" adl oyunlar hep tal yan halknn dncelerini, detlerini kapsar. Bunla rn hepsi Kukla (134) oyu n lan idi., tahta paralarn dan kesilm i ve rengrenk elbiseler giyinm i ocuk kuklalar gibi. Karagz'e gelince: Bu tr oyunlann ancak ad sira

yet etm i, lkin oyunlarn ne tarzda olduklan, nasl oynatldklar ve esasnn ne idii h l bilinm iyordu. Sade o kadar anlald ki, Trklerin Karagz dedii oyunlar, eski inlilerden gelm e bir trl Glge oyu nu -S c h a tte n s ip e l- im i... Sanki oyuncularn glge lerini duvara aksettirip oynatyorlarm gibi... inli lerden baka Cava halknn da kukla oyunlar var. Bun lar Bathlarm kuklalar gibi deil, k t tasvirleridir ler ve hem Karagz tasvirlerine ok benzerler. Trk edebiyat tarihinde Karagz oyunlarna dair konular yok. Bz eski Trk eserleri (Evliya elebi gi bi) Karagz'le Hacivat'n adn belirtip, fazla bilgi ver meksizin yalnz bu oyunun gerek olarak varolduunu yazyorlar. Gerek nceleri, gerek sonralan buna pek rabet gsterilm iyordu. Hele terbiye grm ve oku m u adam lar, halkn Ram azan maskaras diye buna hakaret gz ile bakyorlard. Rviyn- ahbar (1 3 5 )a gre eski zaman padiallar, can skntlarn giderm ek iin sefere (savaa) git tikleri vakit, beraberlerinde Karagzcler gtrrler m i... Karagz ustalarnn en nlleri baz tarih kitapla rnda yazhdr. Bu oyunlar en ok halk arasnda yayld. Dn, snnet dnleri, bayram lar ve bilhassa Ram azan, Ra mazan Bayram ve Cum a geceleri dolaysiyle Trkiye'nin pek ok ehirlerinde Karagz oynatlrd. Gitgide, hal kn en m akbule geen elencesi ve stanbul gibi elirlerde tiyatro yerine geti. te bundan dolaydr ki, stanbul'a geldiimin ilk Ram azan aynda Karagz oyunlarnn ne olduunu an lamak istedim . O yun sahnesi, kahvenin sa tarafndaki bir kede idi. Dostlarm la, kahveye girm eden nce, kendilerine k t verip oynatlan oyunu kurun kalem iyle yazm a larn rica ettim . Birinin dikkatini sylenen beyitlere,

birininkini Karagzle H acivatn aralarndaki karlkh konum aya, birininkini de resimlerin ve sahnenin ek line ynelttim . Kahveden ieriye girdik ve Karagz ustas yazaca mz hissetmesin diye birer birer halk arasna girip so kulduk. Sahneyi, tab i benden l bilirsiniz. Bundan tr tantm aya gerek grm edim . Yerlerimize o tu ru r ken birden bire: Of, .hay Hak yetiin! diye Hacivat perdeye kp, u perde gazelini okudu: K urulur bir sha- um m na seyrn perdesi ok safa icra olur cnb- h andn perdesi Bir kssa-i dsitandr e'r- nazmm benim Kimlere yeste bu kim lere nihan perdesi Z hirde bir kez tem aa eyleyip sen ibret al G r ne suret gsterir yne- devrn perdesi
*

Evvel resm eyledim resm-i zll Perde kurdum , em a yaktm , gstereni zll-i hayl ey h K teridir primiz tlim etm i Bilsin diye ehl-i hl. Gazel biter bitm ez: "Y r bana bir elenceli y r, y r bana elenceli bir y r" der ve Karagz aaya atlar, Hacivat ile de balar, Hacivat kaar. O yuna dikkatle baktm ve rendim ; hem de arkadalarm m yardm iyle gitgide yazabildim . ok kr ler olsun, bizim irgana! Bu geceden itibaren Karagz oyunlarnn en sadk seyircisi ve misafiri ben oldum. Karagz' gnnediim akam lar haram olsun bana dye, her gnk iftar davet leri biter bitm ez hem en kahve kelerine yerletirilm i sahne nne geer ve perde kurulduunu, em 'a (k) yakldn, zll- hayl (hayal glgesi) gsterildiini a

gzllkle seyretmekten geri kalmazdm. Karagz oyunlarn iyice seyrettikten ve birkan da topladktan sonra, artk edebiyata olan deerini de anlamaya altm. Bat doubilimcilerinin bilgisi ol sun diye birkan iine alan bir cilt, Pete (Macar) Akademisi tarafndan ve birka da Almanca tercme siyle birlikte Rusya (Bilimler) Akademisi tarafndan yaynlanmtr. Karagz oyunlarna gelince: Bunlar ounlukla iki ksmdan ibarettir. Birisi elenceli muhavereler (konu malar), teki de asl oyundur. Konumalarn rneini gstermek iin ite Karagz ile Hacivat arasndaki bir konumay buraya yazyo rum: Hacivat - Akam erifler hayr olsun efendim! Karagz - Ho geldiniz, safa geldiniz. H. Keyifler inallah iyidir? K. ok kr efendim. H .-A m an efendim, bama bir fes almtm da gelir ken yorgunluk almak (karmak) zere Karagzme urayaym demitim. K. yapaym fes aldnsa? Ne H. Ulan, yle mi derler! K .-Y a nasl derler? H. Ulan, glegle banda paralansn demek yok mu? K. Glegle banda paralansn! H, Hal, aferin ite byle demeli ya. Derken efen dim, onun zerine evde odun bitmi, biraz al dediler. Odunkaps (kapan)na gidip, be-on eki odun aldm. K. Gle-gle banda paralansn! H. Ulan sus, bu fes deil, odun aldm, odun. K. Dedik a, banda paralansn. - H. Ulan yle demezler.. K. bileyim ben, sen yle rettin! Ne

H .-U lan, o fese gre idi. K. Ey, imdi ne diyeyim? H. Glegle yak. O tur da klne (keyfine) bak de meli. K. Anladk efendim, anladk. H. Derken efendim, geen gnk yamurda malum ya evin kiremitleri falan krlm, kulun yamur evin iine akm. Bari bir-iki drger araym da ykk yer lerini yaptraym dedim. Evi gzelce tamir ettirdim. K. Glegle yak, otur da klne bak! H. evi yeni yaptrdm, yle denmez. Bu K. nasl derler? Ya H .-O h! oh! Maallah pek memnun oldum. Glegle oturunuz, iinde hi eksik olmaynz demek istemez mi ? K. Olur efendim, olur! H. Sonra bilder, alacaklnn biri, Hacivat zengin mi, ev yaptryor deyip, para almaya gelir. Benim de param bitmi olduundan alacakl ile boaz boaza kavga ederiz; sonra dv edip bizi hapse atarlar. K. Oh! Oh! Maallah, pek memnun oldum, gle gle oturunuz, iinde hi eksik olmaynz! H. Aman bilder. hapisteyim hapiste. K .-O h! Oh! Maallah ve ilh... H. Ulan, yle demezler. K .-Y a nasl derler? Ne bileyim ben, sen rettin. H. Ulan ben retti isem ev iin rettim , buna da m yle derler? K. derler, bakaym? Ne H. nallah efendim, yaknda biri sebeb olur da karr, siz merak etmeyin, inallah tekini de karr lar. K .-nallah efendim, ilh... H. Sonra Karagz, biz bununla iyice urarz. Ne ise bizi hapisten karrlar. Ben o sevinle koa koa

eve gelirken fncnn biri ekmek kanyorm u, acele ile krein sap bir gzme dokmup gzmn biri k maz m! K. nallah efendim, yaknda biri sebep olur da karr, siz merak etmeyin, inaallah tekini de karar1ar. H .-U lan, gzm kt. K. nallah efendim, iU.... H. Ulan, inallah ifa bulursunuz, yaknda hi gr memie dnersiniz demek yok mu? K. nallah ifa bulursunuz.... ilh.... Bunun gibi karlkl konumalar, oyunlarn girii olup, oyunun esasna gre ya elenceli bir tarzda ya da soytanhk ve maskaralk yolunda idi. Asl oyun konu madan sonra balar. Bu oyunlann her biri halkn kome disi saylarak, halk arasndaki trl-trl detleri, ive leri (patra, az) aralarnda yaayan adamlann fikirle rini, dnlerini birer-birer gsterir. Trklerin tiyatro edebiyat zaten yoktu. Yerinde yine-i devrann ne suret gsterdiini yalnz Karagz ile ortaoyunu gsterirdi. Asl tiyatro oyunlar. Bat ti yatrosunun tesiri altnda teekkl edip, yeni Trk ede biyatnda bir yer bulm utur... zlnecek ancak odur ki, Trklerin ilk tiyatro yazarlan, Karagz'le ortaoyununu dikkate almayp, bsbtn alafranga (Bat) tiyat ro eserleri yaynlamaya alyorlar. Yalnz merhum inas Efendi (136) Bir irin Evlenmesi" (137) adh bir komedisinde, milli bir oyunun nasl olacan b yk bir bilgi ile gsterdi... Tiyatro oyunlannda umu miyetle kibar adamlar, asizdeler, hkmdarlar sahne ye kard, yni oyuncular bu kiileri temsil ederlerdi.. Halbuki inasi Efendi'nin piyesinde halkn trl tiple rinin meydana ktn gryoruz. inasi'nin bu pi yesinde halkn dili sylendi, halk deyimleri iitildi, halk detleri grld.. Ya stanbul, ya Harput ya da

Kapkulu ivesi zere... Trklerin tiyatro edebiyat tarihi ite inasi ile ba lar. inasi'den baka, Ahmed Vefik Paa'nn, Bursa valisi iken Trk tiyatrosu kurulmas hakknda yapt teebbsler bilinmekte. Kendisinin Molieer evirileri, OsmanlI edebiyat tarihinin en birincilerinden say lr. O, sadece tercme etmi deil, piyesleri yle bir Trkeletirmi ki, Molieerin kyl bir Fransz' Ana dolunun bir Trk'ne dnm ve Fransa halknn tr l detleri, hemen hemen, Trk tavrlarna adapde edil miti. Asl Trk tiyatrolann yazan Namk Kemal Bey'dir. ok yazk ki, o zamanlar milliyet duygusu daha gere i gibi uyanmam ve uyanmasna da kar konulm u tu. Kemal Bey'den sonra, Trk sahnesinin en parlak stad Abdlhak Hmid (138) Bey'di. Oyunlarnn ba zs tercme edilecek olursa. Bat sahneleri, piyeslerin den aa kalmaz. Sonraki yazarlarn en ou Fransz tesirine kaplm ve piyeslerinde onlarn gevezeliklerini taklit etmitir. Bu olay burada keselim ve gelelim bizim Karagz'e.. Dilbilime gre bu tr oyunlarn nemi pek yoktur. En balcas: stanbul halknn ivelerini (azlarn),trl lehelerini, stanbul'da kullanlan iki trl dili (halk, yaz dilleri) bir-bir gstermesidir. Karagz'n bilinen kaba kelimeleri, baz lastikli sz leri yannda Hacivatn ince dili, seilmi szleri dikkat nazarna arpyor. Bundan baka da stanbul dilini bilmeyen uaklar, cins-cins milletler gzmzn nn de bir geit resmi yapar. te Ayvaz Serkis'in Ermenicesi, Usta Zaharyan'n Yahudicesi, kasideler okuyan Hac Kandil'in Arapas, abala baib pop" diyen Lazolu Altkula; Anado lu ua Knnapzde, semiler okuyan Baba Himmet, grlty basan (fazla grlt, patrt yapan) Tekbyk,

hepsi birer tip olup, kendilerine ait ive zere laflap duruyorlar, stanbul'un bu halk benliklerini imdiye kadar ne gryorduk, ne de biliyorduk. Arnavutun Ha m ore!" diye l f atmasn, Lzolu'nun "ta huu!'^ demesini, Acemin "ele sen ne mene gorumsah sen?" ivesini. Urumun "ti kami kala zanum !" demesini, Yahudi'nin "ande kakamena, mamzerolu mamzer" diye svme sini, Delibekir'in "ulan, anasn avradn, kzn ksra n, ocak davlumbazn, kmesteki kazn, raftaki sa zn, sandn sepedini, astarn bezini, azn yzn, burnunu gzn, dzn, dzgnn, sallayp srtlad nm....." szlerini ancak bu oyunlardan rendik.. Koca bir payitahtn (bakentin) tabiatn gerei gibi anlamalc ve renmek iin, iinde ne gariplikler ve ne milliyetler varsa, hepsini meydana karmak "Folklor" asndan nemlidir. stanbul'un trl kyafetleri, olmaz khklar, trl ar golar hem ehrin etnolojik bir paras, hem de halk edebiyatnn zelliidir. Bir de, Karagz'le Hacivatn karlkh konumala rndaki iveye baknz. Hacivat yle bir Arapa ve Farsa syler ki, okul ve terbiye grmemi Karagz bir ey anlamaz. Bir tarafta efendilik, yni Enderun dili (Saray Osmanlcas), te tarafta avam (halk) dili... Bun lar birbirlerine arparsa, artk neler kar, neler! Arapa ve Farsa szleri anlamayan Karagz, bu bil medii ve anlamad kelimeleri kendi usul ile anlama ya alrken, glnlkler ve maskaralklar ortaya kar. Yabanc kelimeleri, Trkeye benzetiyor ve Trk anlamnda kullanyor. Bunun gibi, kh ciddi, kh elenceli tarzda evrilmi kelimeler Bat dillerinde de bulunup, bunlara "Halk etimolojisi" derler. te, Kara gz, Hacivatn Arapa ve Farsa kelimelerini anlamayp bir szne benzeterek bir Trk etimolojisi yapar.

Bunun sonucu, elendirip gldrmek, gldmp elen dirmektir. Karagz'n "Yazc O yunu adl bir piyesinde, Haci vat'n dedii gibi: Yazc olmak iin "dab- umumiyeye (genel terbiye) hizmet etmek maksadna mebni (da yanan) ulum-u mtenevviatda (eitli bilimlerde) maharet lzm. M esel; riyazi ilimlerden cebir... Karagz Yok, bak ben cebre gelemem. Hacivat Geometri, aritmetik (Hendese, hesab). K. Aritmetikde olan bilgiliimi gel de bizim kasap la al verite gr. H. Astronomi (Heyet). K. Onu pek l anlanm. Mesel, bir k bey grd m gibi cebinde mangiz mi var, yoksa nanay m bir bakta bilirim. H .-H ikm et? K. Ondan sual olunmaz. H. Corafya, Hukuk. K, Guguk. H. Servet fenni. K. Tanmam. H .-K im i? K. Servet efendiyi. H. Hay klhant hay... ilm-i idre.. K. Bilirim, ok ya ziyan olmasn diye gece yakar lar. (*) H ,-U lan, o deil, idare (tecim) usul. K. Ben idremi bilirim. H .-T arih. K. Onu bilmeyecek ne var: 1302 (1886). H .-D stur. K. Desturun vardal soyunu bilirim. H, Umur-u siyasiyye (politik iler).
(*) Karagz, eski devirlerde, geceleri, evlerde kullanlan ve g a z y a yakan kk idre lm basn s z d e k asdediyor.

K .-D rt ifte olursa siya-siydan baka skarmoz oyunu bile bilirim. H .-statistik. K. Rahat edemem. H .-N eden? K. Ksa yastktan. H. Hay klhan, hay! Mantk. K .-H a! onu hepsinden iyi bilirim. Hem de pek ok severim. H .-N asl bilirsin bakaym? K .-R am azanda piirirler, stne yourt dkerler, iine kyma koyarlar. H. Hay budala hay! M antk mant anlayarak yazchk ettin ha... akolsun sana.. Karagz oyunlarm asl halk edebiyat olup olmad meselesine gelince: Bat arkiyatlan bunlar Halk Edebiyatndan sayarlar. Bu oyuna dair aldklan bilgi ler, hep benim yaynladm eserlerimdendir. Bu mese leyi gznne alacak olursak, pek ihtiyatl davranmahyz. Halk arasnda yalnz akah konumalar vukubulm u, ya da uyduruhnu hikyeler var. Onlar da oun lukla bir ahsa aittirler. Kaide zere yazlm, naklolun mu, hem blmlere ayrlm oyunlar yok. Piyesleri tertip eden, perdede temsil eyleyen bir kii dir: Karagz oynlarmm ustas. Bu usta, halk azndan kan olay, bir de konum a paralann rendikten sonra, bunlan bir oyun ekline koyarak perdede oyna tr. Usta sanatnda pek m hir ise, yalnz halk szlerini deil, kendi uydurmasn da kullanr; lkin, halkn sy ledii gibi ve halkn fikrine gre... yle olduktan sonra, Karagzn kaleme aldmz oyunlan halk edebiyat saylmaz. Halk azndan kan piyesler deil, halk azna verilmi oyunlar sayhr. Fa kat, her ne hal ise, yine halkn fikrini, halkn dncesi-

li kapsar. Onun ivesini kullanr. Onun duygularn anlatr. Bsbtn halk edebiyat deilse de, halkn edebiya tdr. Tpk Bat kukla oyunlan gibi. "Folklor" bak mndan bunun gibi edebiyat paralann da toplanm olmas dikkate ayandr. Ramazan dolaysiyle ilk nce toplayp yaymlad m Karagz oyunlan unlardr; (Macar Akademisi tarafndan baslan kitabmda:) Hamam oyunu, Uruma (vuruma), Karagz'n Yaz c oyunu. (Rusya'da yaymlanan cildinde:) Yalova Sefas, Aa lk oyunu. irin ile Ferhat, Kanh Kavak, Ters Evlen me, Ktahya oyunu, Kayk oyunu. Aptal Beki, Timarhane oyunu. te benim btn Bat'da ilk defa olarak toplayp ya ymladm oyunlar Avrupa arkiyatlarnn dikkati ni fazlasiyle ekti.. En ounun Almanca, Franszca, Rusa tercmeleri yaplm, haklannda ilmi ve edeb makaleler yazlmtr. Bu alanlarda en fazla Almanlar alyorlard. Bilhassa Almanya'nn en byk arkiyat s saylan Profesr Yakop, bu mesele hakknda birka cilt eser meydana karmtr. Bu eserlerinde, Karagz oyunlanmn tarihini yazdktan sonra, piyeslerin tafsi ltn veriyor ve genel edebiyat asndan nemli ara trmalarn ekliyordu. Trk edebiyat tarihinde, bu oyunlarm hi tesirini; grmyoruz. Halbuki, Trk komedilerinin ortaya k masna bunlarn ok yardmlan olacakt. Sama Fran sz komedilerine bakacaklarna. Karagz oyunlarna dikkat etmi olsa idiler, mill bir Trk komedisi dala doru yer bulacakt. Karagzlk fikri zaten Trk dncesinde iyi bayl mtr. Eer bu dnceyi, komedi yazan Trk yazar lar gz nne alm olaydlar ne deerli m ilir oyun-

1ar ortaya karrlard. Trk yazarlar zeki olduklan gibi derin dnce sa hipleridirler. Bu zeklann ve kalemlerini, gzel slblarn mill komedi yolunda harcam olsaydlar, Fran sz komedileri yerine mill komedinin kurulmasna sebeb olurlard. nk, bu Karagz oyunlan gittike kayboluyor, ortadan ekiliyor. Bu sene (1924) stan bul'da bulunduum vakit, Karagz oyunlann her ne kadar arayp taradmsa da hi birini bulamadm. (139) Karagz'n yerini sinemalar bir de Fransz komedi leri ald. Hamdolsun ki, krk yl nceki zamanlarda bu oyunlar toplayp, kaybolmak tehlikesinden kurtarabil dim. Elimden gelecek olursa, bu topladm ve ksmen Ltin, ksmen Kiril (Rus) harfleriyle yaynladm oyunlar Arap harfleri ile de bastrmaya alrm. Umarm ki, Trk edebiyat tarihini yazan yazarlar, yaynlayacaklan eserlerde Karagz oyunlannn tarihine de uygun bir yer verecekler. Bu hususta harcadm emeklerim inaallah boa git meyecek ve Trk kardelerimizin mill edebiyatna hiz met ettiim den dolay pek vneceim.

Mehtapl bir bayram gecesi idi. Yldz kahvehanesin de dostlanmla grrken konu, imdiye kadar bilin meyen Orta O yunlanna geti. Acaba Orta Oyunu oynatlan bir memleket (ehir) var m? diye sordum. stanbul'da bunu yasak ettiler.. oktan yoktur., dediler. Niin? diye akmhkla ve hayretim sordumsa da kesin bir cevap verihneyerek Boaziinin bir tepesine, Yldz Kk (140) tarafna bakld. Ben: Yazklar olsun.. nk, Orta Oy.ununun hem dil, hem edebiyat ynnden Karagz oyunlanndan daha ok nemi vard... dedim. Dostlanmdan biri, bu sz me at iin, ben: Orta oyunlannda, iittiime gre deve derisinden yaplm tasvirler deil, insanlar, aktrler oynuyormu! dedim.

ite yasak edilmesi sebebinin biri de bu olmal... dediler. O zamanki gazetecilerin en birincilerinden olan Said Bey: -ittiim ^ gre, Saray'da Orta Oyunu ekibi hl varm... dedi ve yine sustular. Mhendis Mekteb-i lisi'nin (141) Hulusi Efendi adnda bir rencisi: Anadolu'nun baz ehirlerinde ve bilhassa Eskie hir'in bir meydannda Orta Oyunu oynandn iit tim... dedi. Bu sz merakm son derece uyandrd: Acaba Eskiehir'e gitsem olmaz m? diye sordum ve: -P e k l olur! cevabn aldm. Hulusi efendi: -Z a te n bir-iki hafta sonra Mhendis Mektebi'nin bir Alman mderrisi (profesr) Forkhaymer ile birlikte Anadolu'ya gitmek niyetindeyiz. sterseniz profesre syleyip siz de gelebilirsiniz, dedi. - Hulsi efendinin bu szlerinden pek ok sevindim ve: nallah, inallah... dedim. Acele i valaa eytan iidir amma, bu defa zellikle acele etsem olmaz m? Alman mhendisi ile grp birlikte gitmemiz kararlarld. Anadolu Demiryolu (sonra Badat) ya kn zamandan beri ilemee balamt. Profesr, yapl makta olan bu yolun denetim ve muayenesi iin res men gnderildii iin, gnn birinde profesr ile Hu lsi ve ben, Haydarpaa'dan kalkan katara binerek z m it'e kadar gittik (142). O zamanlar, Haip Okulu'nda (M ekteb Harbiye) Almanca retmeni olan mteveffa i Macar Osman Paa (143) da zmit'e kadar bizimle bera ber gelmiti.

Maarif Nezareti (Milli Eitim Bakanl)nden ald n buyrultu (144), gzel bir Divn hatt (yazs) ile u surette yazlmt: "Nezaret-i Maarif-i Umumiyye HniH buyrultu Doktor Kuno Macaristan Encmen-i D ni'i (Akademisi) tarafndan memuren Trk dili hakknda baz malumat istihsal etmek (bilgi topla mak) zere bu defa Bursa ve Anadolu'da vki dier ba z vilyet ahaneye azimet etmi olmakla mezkur me i muriyetin icras hakknda bir taraftan mmanaat ika' edilmemesi (engel olunmamas) zmnnda (isteiyle) i bu buyrultu yedine i*ta klnd (kendisine verildi.) Fi: 18 Recep 303 (1886) ve Nisan 302" Ferman yazs yanmda, ferahlk kalbimde, birka li ra (o zaman altn) cebimde, bo defterler antamda ol duu halde Osman Paa ile vedalap Anadolu ierisine gitmee hazrlandk. imendiferin (tren) raylar geri hazr ise de trenler daha ilemiyordu. zm it'teki hkmet mhendisleri mz direzina (145) dedikleri bir demir kanya bindirdiler... Sapaica-Bilecik yolunu tuttuk. Ne m barek arazi Ne bah-baheli kyler, ne yemilerle do lu aalar! Ne konuksever kyller!... Halk azndan kan tath-tath, hi kaba olmayan ve bilkis pek ince szler... Kyllerin lflarna doyamayp, hele syle iideyim diye eit eit trkleri falanlan syletmeye, defteri me yazmaya baladm. Profesrle Hulsi kendi ilerine baktklan srada, yalnz bama Bilecik'in bir kahvesinde yerleip, bura nn dilini, garip-garip szlerini, trl-trl beyitlerini doya-doya dinledim. Kahvede oturanlarn her birinin sra ile birer kahve

ikramna kar olarak ben de kendilerine eker ikram ettim. eker falan o vakitler (1886) az olup kahveler ounlukla sade iilirdi. Azlarn bylece tatlandnp tatl-tatl beyitler sylemeye baladlar. Bu beyitler imdicik yle dursun, gelgelelim yolu muza! Zaten direzina ile ettiimiz yolculuun sonuna vardk. Bilecikten bir araba kiralayarak haydiii Anado lu'nun dereli-tepeli, dal-^ayl kylerine, inili-yokulu kasabalanna! Uzun uzun kervanlar gelip geti. Irmaklar akp a lad... Trklerle erkesler bizi karlad.., Yrklerin adrlar kurulm u, gmenlerin kulbeleri dizilmi idi. Tki gnleitleri bir gin gzmzn nne kubbeli-minreli Dou illerinin tasvirini andran bir ehir hayli gzkt. Eskiehir'e, Anadolunun en ltif yerlerinden biri ne gelmi, vamtk. Sakaiya (146) ay'nn kena rnda otele benzeyen bir han, yannda da bir meydanl kahve vard. Handa birer oda tuttuk. Mhendis efen diler kendi ilerinin peinde... ben de kendi iime-gcme balayp te-beri seyir ve temaasna koyuldum. Malum ya, buraya geliimin en nemli sebebi Orta Oyunu idi. Etrafa baknrken, Porsuk kena\ndaki me sirede asl duran bir kt grdm. Hemen bunu oku yunca, mufassal ve mkemmel bir Orta Oyunu kome disi iln olduunu anladm. nl komik Hamdi Efen di diye yazhyd. Hem de zum a ile dmbelekden baka ud, keman, nay (ney), lavta (147) dan teekkl eden bir ince saz da varm... OynanlacaK oyun, "Byc O yunu" imi... Tpk byle nvanl bir oyunu Karagz kahvesinde de gr mtm. Bu iki sahnenin birbirine benzeyii edebiyatta da pek dikkati ekici grnyor diye sevindim. Hemen bir kou Hulsi'yi bulup, akamst Orta

Oyununu birlikte seyretmemizi kararlatrdk, Sabnn sonu selmet ama, benim sabrszlm da haddini hududunu amt. Btn gn oyun meydamn gezip dolatm. Oyun ustasnn gnln kazanp, sah neyi yakndan da gnneye izin aldm. Sahne, yni mevki-i tem aa (oyun yerine)ya drt keli, ya da yumurta eklinde idi... Darsnda bir 'sandk odas" dedikleri yer, aktrlerin eit-eit kos tmlerini havi bir yer... Sahne iinde de iki mobilya takm bulunuyor. Biri "dhniiye'ye yakn olan dk kn, yni masaya benzeyen bir ey... Birisi de iki kana d ve yenidnya" isimli bir kap ekli. Bu yenidnyanm kanatlarna kt yaptrlp zerine oyunun esa sn hvi resimler aslmt. Bu iki takmdan baka, dilimleri trl renkte emsi yeler, "akak yni yank bir denek de vard. Meyda nn dansnda olan sandk odasndan baka Orta 0y u nu'nun sahnesi yle bir ekildedir: Duhuliyyenin i taraf yaknnda, algclar yeri; ona yakm yenidnya; sahnenin ta arkasnda, yirmi arn geniliinde ve otuz arn uzunluunda oyun meyda n... Meydann alt tarafmda birbuuk metre yksekli inde "yenidnya", yni oyunun oynand evcik... Sahnenin dansna gelince, en nemli yeri "m e'va" de dikleri yerdh*, yni erkeklerin seyretme yeri. Yannda yanm metre yksek parmakhk, bunun oda tarafnda da kafes, yani hanmlar yeri. Oyun sras da yle idi: alg almaya baladkta. Kavuklu (148), Piekr (149) ve Zenne (150) tbir olunan aktrler grnmez den nce balarnda sivri kt klhlar olduu halde hep oyuncular alg havasna uygun admlarla meydana girip Curcuna teperler ve meydan birka kez dola tktan sonra, yine danya karlar. Bundan son ra en birinci olarak elinde "akak" ile Piekr girer

ve hazr olan seyircilere selm verip oynanlan oyunun adn syler. algclara seslenerek; Ama benim pehlivanm!... der. algclar da: Buyur benim pehlivanm! cevabn verir. Bunun zerine Piekr: - O da hesap deildir! der. algclar da: Nedir hesabn? diye sorunca, Piekr: -Byc oyununun taklidini aldm, alsn algclar, hazr olanlara tem aa ettireyim... der. Bu arada alg Arap havasn alarak. Zenne tbir olunan, zerinde ferace bulunmayp, yalnz yamakl ve ssl surette kadn elbisesini giymi bir aktr ortada biraz raksettikten sonra, alg susar. Piekr, kemal-i nezketle: ha hay..,, glme benim gamzekrm, huyu g Ha zel nazh canm! Aman nzeninim, bu gecenin yarsn da byle takm taktrmsnz, yapm-yaktrmsnz, ufak ufak raksederek nereden gelip nereye gidiyor sunuz? diye. Zenne ile biraz konutuktan sonra alg yine almaya balar. eriden uzun, silindir biiminde ve dilimli krmz koca bir kavuu ve zerinde krmz cbbe ile krmz alvar ve sar edik (151) pabu giymi olarak, ksa boylu, gayet tuhaf tabiatl bir herif, birka kez sendele yerek etraf dolarken, Piekr elindeki aka kavu una vurur vurmaz, Kavuklu "kemal-i taaccble Piekr'm yzne bakar. Piekr Vy! ho geldin, safa geldin; derisi patla m, ipi kasna krlm, derunu (ii) tuzla dolm u, ke nef (abdeshane) aralarna atlm beki davulu! Kavuklu Vy! ho bulduk, safa bulduk; kayklarda kalm, iini dn sanlar yemi, pis pis kokmu, her taraf delik deik olmu Lpseki kavunu!

, Bunlar gibi elenceli sual ve cevaplardan sonra, asl konum a imdi balar. Bu konumalar, Karagz'le Ha civat'n diyaloglarna her ne kadar benzerse de bir dere ceye kadar farkldr. Tasvirlerin konumas fazla kaba olduklar halde, Orta Oyunundakiler, bir aktrn az na daha ok yakyordu, Piekr'n szleri, ed ip - n e, nzik tler reten, ialbuki Kavuklu'nun davran hem nezaketsizce, hem de tleri kabul etmeyen bir ekilde.. Orta Oyunu, tiyatro oyunlarna daha ok benziyor ve edebiyata da daha deerlidir. te bu oyunlann e lenceli bir konumasn Eskiehir sahnesinde iittiim tarzda buraya naklediyorum: Kavuklu -A m an efendim, bama gelen maceray nakletsem de dinlesen, o vakit anlarsn, Piekr Aman efendim, gemi olsun... bendenizin de merakU olduumu bilirsiniz a, nakledin de bendeniz de anlaym. K. Canm, u bizim yukanki semtteki m uhtann bir odasnda kira ile oturduum uz malumunuzdur ya! ? . Evet efendim, malum. K. Her naslsa evvelki sabah erkence kalkm tm ; d ar abdeste ktm., bir de baktm ki, ev sahibimiz ola cak m uhtar efendi giyinmi kuanm sokaa gidiyor. P .-S onra efendim? K. Aman efendim, byle erkence nereyi terif edi yorsunuz? dedim. Muhtar efendi: Aman beni lkrdca tutm a, dilenci vapuruna gidiyorum, ge kahrm dedi. P. Evet... K. Efendim, halimiz malum ya, biz de az sefillik ekmiyoruz. P.--Evet efendim, malum. K. Aman yle ise dur, ben de abucak giyineyim de beraber gidelim dedim. Peki dedi. Ben de abucak gi yindim. Beraber bir kou dilenci vapuruna yetitik, va

pura girdik. Ben etrafma baknmaya baladnn. Fakat, teye gittim srndm, beriye gittim srndm, kanp kimse be para vermedi. Aman efendim, benim dilenci vapuruna gidiimin sebebini bilir misin? P. Hayr efendim, nii gittiniz bakalm? K. Fakrulgamzi anlattkd ya... dilenci vapurunda para verirler zannettim de bir kou onun iin gittimdi. Baktm ki, be para veren yok. P. Vah vah! Siz yanh anlamsnz... ne ise sonra.. K. Derken efendim, elindeki bir tenekeyi vurarak birisi geldi, nereye kacaksnz? dedi. Ben de dn dm tandm, davlumbaza kacam... dedim. Hayr yle deil, hangi iskeleye kacaksnz? dedi. Biz onun la muhavere etm ekte olahm, vapur Kanlca iskelesine yanam, son iskele de oras imi... Baktm, mteri lerin cmlesi kt, biz kaldk. Bileti: Bilet al, haydi sen de k, buradan baka iskele yoktur,, dedi. Ben de: Ver de kaym.., dedim,.. yle ise para ver de vere yim... Ne paras istiyorsun ayol? ben buraya dilenci va puru diye dilenmeye geldim, sen bana ver paray... de dim. Sonra, bileti tayfalara haber vererek bizi patr ktr, dayakla tekme ile iskeleye attlar. P. Aman efendim, sonra... byk kaza savmsnz. K .-D erken efendiciim, iskeleye ktk. Bilet top layanlar bizi parmaklktan dan karmadlar. Benden bilet istediler.. Ben de vapura ne iin binmi olduumu anlattm, param olmadndan bilet alamadm dedimse de yakay kurtaramadk. P. Aman efendiciim, kmann kolay... Sonra, na sl yaptn? K. Nasl yapacaz, herifler bizi deta dmeye baladlar. Bereket versin iskelenin banda bir byk yah var.. Sahibi olan efendi bize ettikleri hakareti gr m, acm da hizmetkriyle vapur parasm gndere rek bizi oradan kurtard.

P. Ah! gemi olsun efendim, sonra? K. Derken efendim, iskeleden kp aralarda dola rken bakm ki iki kanad ak byk bir kap.,. e risi iki taraf uzun bir yol... P. Aman girmeye idik bri., K. Ne sylyorsun efendim, saat sekize gelmi... Azma bir p paras koymadm. Alktan iim ii me geti. Belld hem kam m d ^ u ru ru m , hem de be on para ahrm, diyerek biz o kapdan ieri girdik. P. Sonra?.. K ,-S onra efendim, uzun uzun gittim, bir de baktm ki yksek bir yerde helvac mermeri var. Bu mermerin zerinden merdivenle yukan khyor. P .-A klhni, nasl helvac mermeri o? K. Nasl olacak, koskocaman bir helvac mermeri ite... P. Klhari ona binek ta derler. Ata binmek iin o her byk konakta vardr. K. Ne olursa olsun, neme lzm.. Derken, ayakla rmdaki yemenileri (152) birbirine vurup cbbenin al tna aldm, yukar kmaya baladm. P. Bak bir kere ettiin ie... Hi o merdivenin bamda baka kunduralar yok muydu? K .- ok... P .-G rdn m bir kere, ayp ettin. yle koltuun da pabularla yukar klr m? Ne ise, sonra ne yap tn? K. ukan ktm , baktuTi ki bir byk sofa, etrafn Y da on-onbe tane kap var. P .-A m an efendim, kimseye raist gelmedin mi? K .-Y ok... P .-Sonra? K. Kaplann hangisini aaym diye biraz dndm. Sonra, adam nasl olursa olsun diyerek kapnn birini averdim. Aman efendim, sana bir ey syleyeceim

ama, sakn kimseye ama. P. Aman nedir o efendim, korkanm bir hezeyan et tin. K. Efendim, kapnm tokma gayet beyaz bir ey idi. Nane ekeri zannedip yalanmayaym m? P. Ulan klhani, kap stnde nane ekeri ne arar? K. bileyim ben. Her ne ise, kapy atm , ieri Ne girdim. Baktm ki kimseler yok. Ke penceresine do ru gittim, baktm ki beni dktkleri iskele oradan gz kyor. Pencerenin nnde de gzel bir krk var. Efendiciim, dayanamadm krk arkama giyip, ke pence resine bir l kuruldum ,., P. Aman efendim, kalk.,. K .-N eye? P .-N eye olacak, koltuundaki pabularla efendinin krkn giyip de kede otururken grm olsalar sa na bir temiz dayak atar, dar kovarlar. K. Sahi yle... Bereket versin, gelen giden olmad, P. Derken kuzum, sonra ne yaptn? K, Sonra, biraz oturdum, canm skld, krk yeri ne brakarak odadan ktm, karsndaki oday atm. Bir de ieri bakaym ki, efendi kede oturuyor. Gali ba yeni snnet olmu olmah ki nnde bir ekmece, s tnde birtakm oyuncaklar var. P. Ulan, nasl oyuncak onlar? Ne vard ekmecenin stnde bakaym? K .-N e bileyim ben, birtakm bast gibi ngr n gr ten bir eyler vard. P .-A klhn, onlar efendinin yaz takm ve ten ey de hizm etkr armak iin ngrak, kampana.. Ne ise, sonra ne yaptn? Bari efendinin eteini ptn m? K. Yok canm, selm aleykm deyip oyuncaklann ta yanna gittim oturdum vesselm. P. Ulan ayp ettin, in aa;sonra seni kovarlar, H

la pabularn koltuunda m? Bari bir yere brakaydn. K. Aman efendim, ne sylyorsun? Nereye braka ym? Ya orada bizim pabular aldrrsak. Zrtl mz de anlattk ya. Sonra oradan yaln ayak gitmeli. P. Ulan, koca yalda senin pabularn kim alacak? Ne ise, efendi seni grnce, ne dedi bakalm? K. Derken, efendi o oyuncaklarn birine vurduu gibi bir de baktm ki gayet ssl bir efendi geldi. Efen di bir iaret etti, o gelen adam bize bir cigara yakp ver di. Bir de nmze gzel bir ttn tablas koydu. Cigaray itim , kln iine silkmeye acdm; ne dersin, kl leri btn yere silktim. P .-U lan, ayp ediyorsun, tablaya silk, tablaya. K, Derken cigara bitti. Usulcack keeye bastm, sndrdm. Tablay efendi grmeden cebime attm. P. Ulan kar, dayak yemek yaklat. K. Derken bize kahve getirdiler. Kahveyi itim , fin can yalarken bir de zarfa (fincan taba) baktm ki, zarf gm, iem de yirmibe dirhem de gelir. Haydi onu da cebe.. P .-A h! Yaptn ii grdn m? Her yerde yle ken di kendini kepaze eder karsn. K. Derken, efendi yine oyunca urdu, iki ssl hiz m etkr daha geldi. Yemek hazr m? diye sordu. Onlar da: Hazr deyince... Efendi, buyurun diyerek ayaa kalkt gidiyor... Haydi biz de arkasndan. Odadan k tk, o odann yannda baka bir odaya girdik. P. Aman efendim, sonra? K .-eri girdik, baktm ki bir byk masann stn de Mahmutpaa'nn mezat mah gibi, olmadk anak lmek yok. Her ne ise, efendi oturdu, biz de karsna oturduk. orba geldi, gzelce yedik o kalkt, et geldi. Baktm ki, efendi bakla atal bir ey ald, O atal e yi ete batrp bakla kesti. nndeki taban iine ko yup yemee balad. Biz de efendiye bakarak onun

yapt gibi yapalm da ayp olmasn diye atal bak aldk, atal ete batrdk. P. Aman efendiciim, ettiin iler ok oldu, sakn burada da bir terbiyesizlik yapmaya idin. K. Sorma efendim sorma, atal ete batrdk ya b akla keselim diye urarken naslsa et ataldan kur tulduu gibi karmda oturan efendinin suratna kmilen yapmaz m! P. Grdn m ettiin terbiyesizlii? K. Efendinin yz gz, st ba ya iinde kald. Abmz anlattk ya, galiba o hrs ile et kuvvetlice kurtulm u olmal ki efendinin can biraz ziyade yan m. Derken, efendi: Bire terbiyesiz herif sen nereden geldin? Bama musallat msn? diyerek, u pis herifi dar atn! diye barr barmaz, arkamzda duran iki uak elimizi ykamadan yal yah, sille tokat bizi mer divenden aa yuvarlayarak kapdan dan attlar. *** ittiklerimizi ve imdiye kadar grdklerimizi d np, Piekrm Hacivat'a, Kavuklu'nun Karagz'e ben zediine phem kalmad. Fark, szlerin inceliinden baka, tasvirlerin yerine insanlarm syle)dip oynamas idi. Keza, oyuncular tasvirler gibi bir yerde durmayp, geze geze oynarlar. Orta Oyunu meydannda yalnz iki kii bulunursa, biri meydanm st ve biri de alt tarafn da durup her soru ve cevaptan sonra, yerlerini deiti rirler. Yni, alt taraftaki aktr st tarafa, st taraftaki de alt tarafa gelir. Bu kere grdmz oyun, byc oyunu imi. Hulsi efendi yanmda, birer kurun ka lemi elimizde, katlar da nmzde, stanbuldaki Ka ragzlerde yaptmz gibi hem dinleyip, hem yazp, hem kulak dikip, hem elenip, g hal ile oyunun epey ksmm yazabildik. Oyun bitmek zere iken, Piekr ile Kavuklu yalnz balarna kalrlar. Kavuklu seyircilere hitaben:

Her ne kadar sr-i lisanda bulunduksa da af edi le... nallah yarn akamki oyunumuzda Piekr'm yakas elime geecek olursa, ben bilirim yapacam, diye her ikisi de yerden temanna ederek, alg alarak meydandan ekilirler, oyun da son bulur. Dinlediim bu orta oyununu tamamen defterime ya zp, ertesi gn sabah baz bilgiler almak zere Komik Hamdi Efendinin ziyaretine gittim. Aramzda yle bir konum a geti: Ben Acaba sizin ortaoyunlannzn eidi var m? H .-O rta Oyunu esasen bir trl olur. Eskiden hem meydan oyunu, hem zuhukulu tabiri vard. "Zuhr" sz zaten Smi Beyin Kmus-i Trk isinde: "Ortaoyununda mudhik ahs icra eden mu kallittir. Zuhri kulu da ortaoyunu takm" diye yaz ldr. Hamdi efendiye gre, oyunlarn eskiden iki kulu var d. Biri Zuhri kulu; biri de, Han kulu yalnz sarayda, zat- hnenin mevlud, bir de tahta kt gnn yl dnmnde oynanyordu; halbuki Han kulu, ya okul larda ya da ak bir meydanda oynanp teki trden bi raz kalitesiz idi. Bu iki cinsten baka, bakalarndan iittiime gre. Meydan kulu ve bir de Sprge kulu tabiri de varm. Eski Bat tarihlerine bakarak bu gibi taklit oyunlann. Mildn oriikinci yzylnda en fazla Seluklu padiahlanm n Konyadaki saraylannda oynandn grdm. Karagz ile ortaoyunlannn esas taklitten ibaret, yni eski Yunanhlarm "Minos'* denilen oyununa karlk. Bu oyunlar Konstantiniye ehrinde bulunan trl trl milletleri, bu milletlerin cins cins konum alann, tuhaf tuhaf telffuzlann taklit edip gittike bir tiyatro oyu nu haline girmilerdir. Bu eski taklit oyunlannda iki soytar bulunup, biri ba kel, karn ikin Minos; biri de eli akakh Mukos... Kostantaniyye'yi fetheden Os-

inanllar, Bizantinlerin Minos'unu, Piakr'la Hacivat yapp Mukoslan da Kavuklu ile Karagz oldu. Bugn k stanbul'un imdiki halinde ok eitli milletler ol duu gibi eski Bizans zamannda belki daha ok imi... Bu dil karklklarnn taklit ustalar olup, yle gln l oyunlar vcude getirildi ki, dinleyen glmeden bay lrd. Osmanh hkmetinin ilk yzyllarnda, bu taklit edenler, stanbul'un !er kesinde bulunup, padiah larn sarayna kadar sirayet etti. Evliya elebi onyedinci yzylda yazlm mehur "Seyahatnme"sinde, tak lit eden ustalar birer birer anlatrken, Andelip elebi Yahya elebi, Hfz Portakal, Kara Olan nmndaki en zekilerin iayat hikyelerine de giriir. Bu onyedinci yzylda domu Evliya, Padiahn maiyyetinde Bat'nn bir ok memleketlerini gezip, hem Arap ve hem s tanbul halini anlatyordu. On byk cildi iine alavese ri skdar'daki Pertev Paa Ktphanesi'nde hl mev cuttur. Eserin birinci cildinde. Sultan Murad- Rbi (IV. Murad) hkmederken stanbul'un mehur takliti lerini, ehrin cins cins esnafn yle tafsiltl surette tarif eder ki, edebiyata da nemi byktr. Rivayetine gre, esnaf- ubede mudhikn arasnda hnendeler, mutripler (153), rakkaslar (154), piekrn (155), dairezenn (156), mudhik ve mukallitler (157), kmirler, yetmi tastan felein enberinden gemi ehir olanlar o kadar varm ki, her biri her gece birer kese kuru kazanyormu... Her esnafn yz lerce takmlar olup, her takm oniki koldan ibaret idi. Seremeleri, pehlivan parpul kulu, yz kiiyi; kapac olu Osman kulu, drtyz kiiyi; Selvi kulu, yz kiiyi; Zmrt kulu yz kiiyi; elebi kulu, ikiyz kiiyi havi kullar olup, meydan- muhabbette arparay oynatp elendirirlerdi. Bu kullarn en mehurlar: Akide kulu, Cevahir ku

lu, Batakolu kulu, Hime kulu, Samurka kulu olup, neferleri Trkeden baka hem Rumca, hem Er menice, hem Yahudice naklederlerdi. Bundan baka, her bir kulun iinde hokkabazhk vard. Surahibazhk, gevezebazhk, kadeh oyunu, ate oyunu, ep oyunu, le ventler, fenkbazlar, dilsiz taklidi. Ermeni taklidi, in gene taklidi, dilenci, Arap ve Arnavut taklidi. Bekri Mustafa ile Kr Arap taklidi. Mirasyedi elebi, Devrani elebiler, ekiya elebiler ve saire... Mehur ustalardan biri akrak-zde Sleyman e lebi, Kmerirend Cihan idi. Sinkl elebi, Hacivat o r bacnn acemi olanlarla gece stanbul'da kol dolat n taklit yapard. te bu tr kullardan ve taklitilerden, zamanlar ge tike hem ortaoyunu, hem Karagz oyunlar geldi ki bunlar gittike Trklerin mill oyunu yerine gemiler di. Kul tabiri yerine, meydan veya sahne, takliti (mu kallit) yerine oyuncu... Bu krk sene evvel grdm ortaoyununda Piekr'la Kavuklu'dan baka meydana, kan oyuncular unlard: Zenne, ya halayk veya uak: erho, hamal; acem, alc ve arda zenneci; Lz, bakr satar, hallalk ya par veya kalayc; Kayserili, bakkal, kavaf, nakka; Ar navut, celep yahut koyun tccar; Ayvaz, tablekr veya hizmeti; zanpara yahut k bey, ktip; Yahudi, eskici, basmac; Krt, beki; Trk, turucu, a; Ermeni, tuhaf, kuyumcu; Einli, kasap; Firenk, alafranga dok tor; Arap, tccar; zeybek, Anadolulu bir uak. Birka hafta sonra, stanbul'a dnmde kdam Gazetesi'nin mdr Cevdet Bey, bir de Ahmet Rasim Beyle grrken, onlardan daha ziyade bilgi almaya muvaffak oldum. Bu efendilerin ifadelerine gre, ortaoyunlan, Gksu, Kudili, rpc, Yourtu emesi semtlerinde bulunuyordu. Bu vakitki ustaiann en ta nnmlar: Hamdi, Kanbur Mehmet, Agya ve Kk

smail idi. Heyetleri de drtten ibaret olup, bunlara sprgehn, zuhur ve ifte kanburlar denildi. Baz terim leri de deiti. akak yerine panal, sandk odasna pusat odas, oyun meydanna palanga denildi. Hamdinin heyetinde serhoun ismi, matiz; taralmmki, hrbo; alafranga doktorun ad, balame; zenneninki, gaco;zurnanmki, papare; defin ismi de pandeli oldu. Ortaoyunlarnm lm gr asndan dier bir yn daha vardr. Karagz oyunundaki tasvirlere bakarsak onlann giydikleri elbisenin eski usul zere yaplm olduklan belli olur. Halbuki ortaoyunundaki kyafetler, daha eitli, daha eski zamanlardan kalmadr. Bu eski elbiseler, sahnenin sandk odasnda dururken, heyetin en kymetli paralardr. Bat memleketlerinde kos tm tarihi ve kostm ilmi isminde yazlm ve kostm mzeleri almtr. Trkiye'de buna benzer bir kyafetnm e yazlacak olursa, en deerli makalesi, ortaoyunu heyetinin sandk odas olacaktr. Zaten Yenieri Mzesi'nde, Hazine-i Hassa (158) da bulunan eski layafetler, hazr bir kyafet mecmuas saylr. Ortaoyunu elbiselerine gelince, Usta Hamdi'nin ifadesine gre, kdam Gazetesinin 1907 Terinisni (Ekim) 21 tarihli nshasnda yazld gibi, Piekr'la Kavuklu'nun elbiseleri unlardr: Piekr'da serpu: al, mavi, san, siyah drt dilimli ve pamuklu sivri klh. Krk: ya mavi uhadan kenar siyah krk veyahut dz san stne beyaz karakulak krk. Bu krk iki par mak kahnhmda olup, yakadan iki etee kadar dmdan kaphdr. akr: Krkn renginde uhadan. Pabu: Sar terlik, yemeni gibi ise de ksa kelidir. Kavukluya gelince; serpu: Dilimli kavuk, aban sarah... Cbbe ve akr: Krmz uhadan; entari: am etarisi, kutni, altparmak, iplik bacas gibi kumalar

dan yaplmtr. Kuak: adi al; ayanda ise edik pa bu... Eski zennelerin kyafetlerine gelince: Bunlar fes giyerlerdi. Bu fesin etraf btnyle psklle kapal olup, krmzs grnmez.. bik yerine ikibuuk Meci diye kalnlnda oymal yuvarlsc bir kt konur ve bunun zerine de kenan oyal Kandilli yazmas geiri lir. Aln tarafna gelen yere ziynetlerden divanhane, i visi, pat, kabak iei, tu t kpe gibi mcevherat tak lr, Arka tarafndan ip veya eritle tutturulm u yapma bir sa takard. Feraceleri uhadan ve kenar harl iki taraf da fermeneci ilemesi kopah idi. Feracelerin altna etekli drt parmak kalnlnda kahn harh entari giyerlerdi. alvarlan canfes idi. Ayakkaplanna gelince, vaktiyle imdiki numaralara karlk kullan lan iki damgal idi. Bu etein ikisi nde ve biri arka da olup, n etekler bele sokulur. Eski elbiseler zaten bir milletin mazisini, medeni yet halini, benliini, detlerini yle bir derecede gs teriyor ki, tarifi, nemini meydana karr. Macar aslzdelerinin atalarndan kalma ve halen kullanlan mil l kyafetleri, mesel yenierilerin devrinde kullanlan hilatlere ve sarkh serpulara fazlasiyle benzediinden Trk kibarlarndan alm olmalar phesizdir. Kyllerimizin en ou h l krmz ve san renkli mest giyer. izmeye biz de izma, pabua pabu deriz. Trk diye halkmz eski detleri hatrlar. Velhasl de rin uykusundan uyanm Trk milleti eskiden kalma trl mill kyafetlerini toplayacak olursa, hem kendi tarihine, hem btn bilimlere hizmet etmi olur. Bu sebeptendir ki, ortaoyununa dair biri Almanca ve biri Macarca olarak yaynladm iki ciltte bu oyundaki ahslar ve kyafetleri meydana kardm. Bunlara ahmaklm hem ibret, hem tevik iin idi. Bu olaylar otuzbe sene evvel cereyan etti. nsamn

mr kadar uzun zamanlar getikten sonra, yine oniki sene evvel. Pete ark Mekteb-i Alisi mdr olarak rencilerle birlikte stanbul'u ziyarete geldik. Biz Macar misafirler iin stanbul ehir Emaneti tarafndan veri len bir akam ziyafeti erefine nail olduk. Davetliler arasmda o zamanki Trk mehurlanndan birou bulu nuyordu. Yanmda bo kalan bir iskemleye, ziyafet balad vakit naslsa kibarca efendinin biri gelip otur du. Birbirimizi selmladktan sonra, efendi: Vay doktor Kuno, siz misiniz, yoksa rya m g ryorum? dedi. Bir de muhatabmn yzne bakp ne greyim!.. Ya nmda oturan efendi, yirmiyedi seneden beri ne grd m ve ne de bir haber aldm Hulsi idi. Sevincimiz fevkalde idi. Selm ve kelmdan sonra, Hulsi: -E y eski yoldam, Eskiehir'deki badan, sizin rtbeniz mdrlk deil mi? diye sorunca, ben: - te , Pete niversitesi profesrlmden baka bir de ark Akademisi mdr ve Macaristan Fen Akademesi yesiyim... dedim. H.-M aallah, pe pe!... Allah mrler versin.. Ben Ya, siz Hulsiciim, siz ne meguliyette bu lunuyorsunuz? Hulusi laff hafif glmseyerek: te bendeniz de Ticaret Nazn'ym.. dedi. Maallah, pe pe!... demekten ben de kendimi ala madm. Mbarek Ramazann, ayn ndrd gibi ayh yldz bir gecesi idi. Kervankran yldz bir prlanta ta gibi parhyordu. Poyraz yeli serin serin esiyordu. Trklerin oturduu malallenin denize bakan bir evinde, Nigr hanmn salonunda bulunuyorduk. Macar baba ile Trk anadan dnyaya gelmi u ta nnm kadn ir, yaralanm gnlnn gamn, ezilmi kalbinin feryadn, derin fikirli iirinin piylesine (ka dehine) doldurarak beyitler okumu Ve syleyerek

piyano alm idi. Bu mbarek akam, dostlarn, ahbaplanm da ken dinden geirmiti. Edebiyata dair konular ald... Ye ni alm gllere benzeyen baz iirlerini okudu. Ede biyat kiilerden Maarif Nazr olan Mnif Paa (159), mehur Ekrem Bey (160), beraberinde birka kii da ha bulunup iftara baland. Yemekten sonra, Nigr hanm; Bak bir kere, u arknn gzelliine! diye Ekrem Bey'in suzinak arksn hem okudu hem piyano ile al d. arknn bitiminde: bizim Macar misafirimiz, arklardan ok halk Bu iirlerini tercih ediyor... szleriyle maksadm misafirle re anlatt. air Ekrem Bey, benim Trk diline olan hevesimi anlatp imdiye kadar topladm edebiyatn birkan istedi. Arzusunu yerine getirip hem stanbulda, hem Aydn vilyetininin baz kylerinde topladm beyit leri okudum, gnln kazandm. Ekrem Bey: Halk iirinin sadelii, dilinin gzellii phesizdir, fakat kelimeleri az... te bundan dolay fikirleri de o kadar ok olamaz... dedi. Ben Fikirleri de var, keUmeleri de bol... Amma bunlar halen bilinmiyor... Sonra, Ahmet Vefik Paa, Ahmet Mithat Efendi, Ebzziya Tevfik Bey (161) ile ok grtm, onla rn bu meseleye dair syledikleri grleri, ak Trk dinin dilbilim asndan nemini anlattktan sonra Mnif Paa: halde trk mrkilerden, masallarn daha fazla O kymeti olmah... dedi. Ben Vaka yle ama, masallar birletirebilmek iin vakit ve sabrdan baka, dilin btnnn bilinmesi de

lzm, bundan baka masab lerkes bilmez ve bilse bile srenin, destursuz baa girenin hali budur hey... Yaran lere benzer, hikyeyi bilen ok, syleyen de ok, ama edebt eklinde kaleme alanlar az bulunur. Bir edibin mahareti lzm. Ekrem Bey Benim iittiime gre, masallan en faz la bilen, en ok syleyen kocakanlardr. Ve onlarn tandn yannda olur. ocukken masallar ancak annem den ve yannda olan cariyelerden, konu komu kadnla rndan iittim. Mnif Paa -H epim iz yle... Masallara, hanmlarn ve ocuklann merak olur. Bazlar yle ya... dediler. Bunun zerine Nigr hanmn ihtiyar annesi: te kocakar benim... dedi. Hanm ninenin elini pp: yle ise bir tandr kurahm... dedim. Btn misafirlerin arzular zerine, hem de Ramazan erefine, validecazn gnln aldk. Hanm nine ama, masal sylenmeden evvel, bir yi de tekerlemesi var. lk nce onu dinlemelisiniz. Misafirler al, canmza minnet! dediler. Ne Ben tekerleme dediiniz ne gibi olur? diye sor Bu dum. Ekrem Bey Masallann ilk ksm. Mukaddime gibi elenceli szlerden ibaret bir balang, dedi. Bunun zerine, hanmefendi kendisini toplayarak: te tandr buras olsun... dedi. Biz de yanbama oturduk, dudaklarna baktk. Se vincimden az kald baylacaktm. Valide hanm, glm seyerek balad: "Bir varm, bir yokm u, Allah'n kulu okm u, ev vel zaman iinde, kalbur kazan iinde, deve telll iken, san berber iken, ben onbe yanda iken, anamm ba bamn beiini tngr mngr sallarken, var varann, sr

srenin, destursuz baa girenin hali budur bey... Yaran safa, Bekri Mustafa, kaynad kafa... ak sakal, kara sakal, pembe sakal, yeni berber elinden km bir taze sakal... Kasap olsam sallayamam satr, nalbant olsam nallayamam katr, hamamc olsam dost ahbap hatr.,, birisi benim krm deildir. Doru kelm bir n ba ma ykld hamam... dereden siz gelin, tepeden ben., anasn siz sevin, kzn ben, sandna siz girin, sepede ben, tahta merdiven, ta merdiven, toprak merdiven... Tahta merdivenden ktm yukar, ol zenpuri kzlar, andka yreim pek szlar; ol zenpuri perdeyi kaldr dm, baktm kede bir hanm oturuyor. yle ettim , byle ettim , tabannn altna bir fiske vurdum. Su perzesi gibi tiril tiril titriyor. Buradan kalktk g ittik;git tik, gittik... az gittik uz gittik, dere tepe dz gittik, alt ay bir gz gittik... Bir de arkamza baktk ki bir arpa boyu yer gitmiik... Yine kalkp gittik, gide gide gittik.. Grnd in Main padiahnn balar... girdik birine; deirmencinin biri deirmen evirir. Yannda bir de ke disi var. O kedideki gz, o kedideki ka, o kedideki bunm , o kedideki az, o kedideki kulak, o kedideki yz, o kedideki sa, o kedideki kuyruk... Hepimiz: Maallah hanmefendi, ne gzel de ezberden bili yorsunuz... diye bu hamm tebrik ettik. Ben de daya namayarak: Devam yok mu? diye sorduumda, o: Devam ite masal olacak... dedi. Ben Ey, masal hazr yok mu? O Olacak, h att hesapsz bile... Lkin ekserisini ben ocukluumda merhum annemin ve komularm zn yannda iitnitim. Artk kimbilir kim bellemi o ok samay... Ben oktan iittiiniz masallar ka trl idi.. O Hatu-ladmz m?

o Anma tuhafsn, ite masallar gibi... Peri padi ahlar varm, cad kanlar varm, cinleri perileri var m, sihirli tlsmlan varm... ite artk unlar gibi.. Bi razck dnecek olursam, bazlar elbette yava yava hatrma gelecekler. Ben Nineciim, hi olmazsa bari bir daneciini ha trnza getirin ki dediiniz masahn nasl olduunu, ne yolda bulunduunu ben de bileyim... diye yalvannca, hanmefendi: Dur biraz dneyim... dedi. Zaten hanm, demincek syledii tekerlemeyi yle bir gzelce nakletti ki masallan bilecei midinden bir an vazgemedim. Biraz dndkten sonra ve hazr olan misafirlerin yalvamasma dayanamayarak: - te masahn biri hatrma geldi... geldi ama, ksa ck... dedi. Bir de ne perisi var, ne de cinleri... Ancak bir odun yarcs... Ben Zarar yok, zaten iinde devler, periler bulun mayan masallar Bat milletlerinde var. Kalemimi karp, bir kalem de Nigr hanma verip arzu ile dinlemeye baladk. ittiim en birinci masal u idi: "Vaktin birinde, bir odun yancs varm. Bunun bir de kans vam... Bu odun yanc gndzleri daa gidip odun kesermi, akamst de kestii dunlan gtrp satarm... Ald paralarla bakkaldan ekmek yemek alp evine getirir, kars da onlar piirir, yerler ierler, ondan sonra, "Pi pf de pi p f' diyerek trk, alg, oyun ile cmb edip, vakitlerini geirirlermi. Yine er tesi gn, odun yanc daa gidip odunlan keser, akam st satp parasiyle evine yemek alp yer ierler, yine oynayp cmb ederler... Her gn her gece byle yapp gnlerini zevk ile geirirlermi... Gnlerden bir gn, padiah geceleri mum yakmay

yasak eder. Hi bir kimse, gece mum yakmaz idi. Bu odun yancs da yine evvelki gibi her gece oynayp cmbten geri kalmaz... Bir gece padial kp her ye ri geze geze bir de bu odun yarcnn evine gelip bakar ki, evin iersinde bir grlt bir patrt, bir alma oyna ma ki deme gitsin... Odun yarcnn kansiyle pi p u f deyip oynadklarn padiah seyreder. Bunlarn byle yaptklan padiahn ok houna gidip kapya nian koyarak gider. Ertesi gn, padiah odun yarcnn evine bir at ile bir kat ruba (elbise) gnderip, yanna artr. At ile rubay adamlar ahr, odun yarcnn evine gelirler, kap y ahp oduncuyu sorarlar. Kars da kocasnn evde olmadn, odun kesmek iin daa gittiini o adamla ra syler. Onlar da giderler, oduncuyu dadan ahp ge tirirler, rubalar giydirip ata bindirerek doru padia hn yanna gtrrler. Yolda giderken bunu herkes grr; sa ve soluna iki keeli fkaralar dizilmi, bundan para isterler. Odun yarc da atn zerinde elini cebine sokarak bakar ki, para yok... Bir sama, bir de soluna: "Dnte, dn te" diyerek gider. En sonra padiahn yanna girer. Padial da bunun ne i tuttuunu sorar. Oduncu da gn dzleri dadan odun kesip onlar akamlayn satp pa ras ile evine yem yemi ahp karisiyle yiyip iip oyna dklarn syler. Padiah da bu odun yarcy kendisine kapcba yapar, bir de gzel k verir. Odun yarc da atna binip yine evine gelirken yolda fkaralar yine para isterler. Bir de, at zerinde elini cebine soktukta bakar ki yine para yok. Bir sana, bir soluna: "Size de yok, bana da yok! diye evine kadar gelir. Bir de kar-koca bunlarn karnlar ackr... Oduncu karsna der ki: "im di ne yapacaz? Sanki bu iyi mi oldu? Para yok, ne yapalm?". Kars da Haydi bari, a koca u khc bakkala gtr, biraz yiyecek al, gel de

yiyelim,, der. Oduncu da klc alp doru bakkala gider, biraz yem yemek abr, evine gelir, karisiyle otu rurlar, temiz yerler ierler, yine evvelki gibi oynarlar cmb ederler, hi bir ey dnmezler. Bu odun yanc ile beraber gelmi olan uak bunla rn yaptklarn grr, sabahleyin doru gider, padia ha haber verir. Oduncu da tahtadan bir kl yapp k nna sokar. Bir de padiah bunu iittikte, o zamanlarda da bir kimseye yeni rtbe verildii vakit bir adamm ona ban kestirirlermi... Padiah, adamlanna haber verip, bir yere toplar, odun yarcya da haber gnderip ar tr. Bu oduncu yine giyinir, atna biner, doru saraya gider. Padiah da bir adam getirtir, oduncuya derki: " u adamm ban kes!".. Oduncu da bakar ki, kdc tahta... Nasl etsin?.. Hemen klcn tutar ve: "Aman yarabjbi u adamm gnah yoksa, klcm tahta olsun, eer varsa kessin!" der... Klc eker, bir de bakarlar ki, kh tahta... Oradan padiaha der ki: "Grdnz m efendim, bu adamm gnah yoktur!". Padial da, bu oduncunun khc ne yaptn evvelce haber alm oldu undan, oduncunun da byle yapmasndan pek ok holanp oduncuya bir konak, ok para ve dnyalk lar verip rak eder. Oduncu da kansm ahr, o konak ta lesiyecek otururlar, mrlerini rahatla geirirler." Hanm bu masah bitirir bitirmez, yzne gzne b yk bir aknhkla baktk. Ne gzel sylyordu, ne de tath tath naklediyordu. Artk tandrnm e kuruldu, dedim, tesi yok... Ekrem Bey Macar olu dostumuz, imdilik iit Ey tiiniz bu masal. Bat masallarna nisbetle nasldr? Bari beendiniz mi? diye sorunca... Ben: Yalnz beenmek deil, o kadar houma gitti ki merakm artk masal meselesi oldu... dedim. Ekrem Bey odun yanemin masahndan bir ey Bu renebildiniz mi?

Ben Hay hay, efendim, ok... En evvel halk dilinm gzel sadeliini ve sonra da Folklor" ihni itiba riyle nemini de rendim. Orada buUmanlar: gibi nemi olacakm? diye sordular. Ne Ben te bu masaln aym Bat milletlerinde de Var.. H att tpk buna benzeyenler bile.. Onlar Vay!.. yle ise, biri dierinden mi alm? Yoksa iitip de renmi mi? Ben yle deil efendim, btn dnya masallannn iki ash var; biri, Orta Asya'daki eski Hindistan'da, b r de her milletin kendisine ait dnnde.. Dnya nn btim masallarnn, her trl halk hikyelerinin izi, Hintlilerin eski diyanna giden m h yollann gsterir. Araplann bile Binbir Gece ryalannda sayklam ma sallar da onlann masallann andrr. Trklerin "HeftPeyker, Tti-nm e ve buna benzer daha ok ok ma sal kitaplan eski Acemistan'm kestirme yolunu geip, Hintlilerin sihirli, byl diyarlarna uzanp onlann e mesinden fkrr. O imdilci Trk masallannda syle nen dev, ejderha, peri gibi iittiimiz ruhlar, putpe restlik vaktinden kalma putlann hatralandr. O p u t perestlik eski Trkler'in ateperestlii olup tabiatn trl grn olan atee, yele, yamura, bitkilere ve hayvanlara da tapmlar. Bunlardaki ruhlar kanatlana rak Dou havasndan teye beriye uuarak da Bat memleketlerine kadar yaylm. Bu ilmi mesele hakkn da zaten eitli dillerde yazlm eserler vardr. Bunun gibi "Mitolojik" masallardan baka, bir de her milletin kendi tabiatna, fikirlerine mahsus masallar da varm.. Hanm nineden demin iittiimiz odun yanc masah, ite bu cins masallardan olacak... Oduncu ahsiyeti (tip) zaten her milletin halk edebiyatnda -ister Doulu olsun, ister Bath olsun- trl ekillerde peyda olur. Bu tr masallar aranlacak olursa lalktan en evvel oduncu

masalm bilir misin- diye sormal. Masallar ancak bu yolla derlenebilir. Bu srada, misafirler arasnda bulunan bir musikii nas efendi: oduncu masal ben de bilirim, imdi aklma gel Bir di... dedi. Haydi bakalm an tandrnz, gkten den el ma, gzelce nakledecek olursanz belki size de der... dedik. Ad geen efendi, ok ekinmeksizin hikyeye ha zrlanmt. Balad: "Raviyn- ahbr ve nkiln- sr, yle rivyet eder..." der demez, Nigr Hanm birdenbire: Yanh, yanh, dedi. Niin? diye sordum. Masallarn yle balangc olmaz, deil mi anneci im? dedi... Annesi: - y le ya, masallarn hepsi, bir varm, bir yokmu diye balar. Masalm syleyen efendi de: Hakknz var, yanldm. Ben dediimi meddahlar dan iitmitim. Ve Ak Kerem, Ak Garip gibi kitap larda okum utum ., dedi. Meddah lfn duyar duymaz, masal balamazdan evvel, bunun ne tarzda olduunu sordum. Muhterem Ekrem Bey; -M eddahlarn naklettikleri zaten masal deil.. On lar hikye syler, hikye... dedi. Ben gibi hikye?,. Edebi hikye mi?.. Ne Ekrem Bey te undan bundan duyulan elen celi, glnl olaylar,. Meddah denilen kiide bir akt rn kabiliyeti olmal ki naklettii olay, dinleyicileri memnun ve honut etsin. Meddah umumiyetle yksek bir iskemleye oturup, elinde bir mendil olduu halde iikyesine balar. Ben Elindeki mendilin ne lzumu var?

Ekrem Bey ite, hikiyesine devam ederken trl cins ve soy insanlarn konuma dillerini, szlerini, trl seslerini, eit eit lehelerini, bu mendil ile azm kapayarak daha kolay ve daha ustaca tnklit eder. Sesi bazan yava, bazan yksek, kh ince kaba olmah ki meram gerei gibi anlalsn. Sen Demek ki, meddahn rivyatnda taklit de var m.. Dierleri: -ie m de fevkalde derecede... Karagz oyunundaki trl milletlerin garip telffuzlar gibi med dah da naklederken yine bu tipleri syletir ve halk e lendirir. Ben Acaba sizin meddahlarnzn naklettikleri u hikyeler halk edebiyat m sayhr? Nigr Hanm -B enim fikrimce o kadar halk edebiya t deil... Meddalar zaten bu tr hikyeleri ekseriya, ezberden renmi veya kendiliklerinden uydurmular dr. Bunlar er ne kadar mill sayhrsa da yine halk ola maz. Mnif Paa -B ir noktaya kadar yine olur... Benim iittiim ve ok beendiim meddahlar, mesel halk arasnda sylenen trl trl akalar belleyip kendi usulleri zere dzp, birer hikye haline koymulardr. Dierleri Ey, Doktor efendi, sizin grnz nedir bakahm? diye sordular. Ben Fikrimce, sizin dediiniz akalar her ne kadar halka ait ise de meddanlar bunlar deitirdikten sonra, o kadar halk edebiyat sayhnaz. O vakitlerde daha meddanlar dinlememitim ve Kprl-zde Fuad Bey'in bu meseleye dair yaynla d U 62) aratrmalarndan ancak bugnlerde haber dar oldum. Sunlar imdilik byle dursun, yine gelelim bizim masallar balsine. Bestekr Efendi, biraz dndkten ve kendini topladktan sonra, oduncu ile eytan masahn nakle balad:

"Evvel zaman iinde bir oduncu varm ;bir de kans olup, bu oduncunun her gnk kazancm kans elinden alr ve yannda on para burakmazm... Kan baz kere piirdii yemei tuzlu yapp herif de: Bu gece piir diin yemek tuzlu geldi! deyince, ertesi gece yemee hi tuz katmayp tuzsuz piirirmi... Uzatmayahm, tu zu yok dese btn btn tuzsuz yaparak herifi az tadiye yemekten mahrum edermi. Gnlerden bir gn, bu oduncu ip almak iin kandan birka para gizleyip, gece yattnda kan paralan heri fin rubalar iinde grp "Vak koca! senin benden ba ka gizli gittiin yer var. O sakladn paralan oraya g tryorsun!" der. Kocas bir ok yeminler ederse de kar inanmaz. En sonra, ip almak iin sakladn sy ler. Kan da o ip ile seni assnlar, yle olsun, byle git sin..." demesiyle oduncu: "Canm kadn, niin bana yle fena szler sylersin" der. Kar da: "Benim sana syledilclerim azdr filn..." derken, bunlar kavgay az trlar... Herif kany bir iyice der... Ne ise o gece saba ha kadar hmidarlar, sabah olunca oduncu kalkp ee inin birini ahr ve karya: "Sakn br eei de sen ahp ardmdan gelmeyesin..." deyip, kar gider. O gitmede olsun, kan da teki eei alarak kocasnm ardnca gider. "Sen bensiz olduun vakit kimbilir neler yaparsn?" diye sylenerek gidince, oduncu ar dna bakar ki, kan geliyor, hi aldrmayp ona bak mayarak daa gider. Kan da ard sra gidip, oduncu odun kesmeye baladkta, kar o da dolarken bir kuyu bana gelir. Oduncu bakp karsnn kuyu ban da dolatn grnce haykrp bararak: "Be kan, kendini sakn, kuyu bandan ekil!" derse de kan bi raz dala ileri gider. Yine kocas: "Be kan, sar msn, yoksa inadna m yapyorsun?.. Sana geri ekil diyo rum, sen daha ok ileri gidiyorsun, savul oradan fa lan" derse de, kan bunu dinlemeyip, yine ilerler. Der

ken ayann altndaki ta birden bire kayar ve kan ku yunun iine der ve oduncu da, kardan bkm oldu u iin hi tnmayp ii ile urar. Akam olunca eeklere odunlar ykletip evine dner. O gece geer, ertesi gn yine eekleri alp daa gider, odun kesip du rurken "Varaym u karya bakaym" diye kuyunun azna gelir... Bakar ki kar grnmez, i acyp bir ip sarktarak ieri seslenir: "Kar ipi tut, seni ekeyim der. Bakar ci ip ar oldu... nleye klaya g hal ile ipi eker... Bir de ne grsn, bir ifriyet ipe sarlm kar. Oduncu bundan ok korkarsa da ifriyet: "Ey yi it benden korkma, beni bir beldan kurtardn k, dn yann sonuna kadar bu iyilii unutm am ..." der. Odun cu: "Sende ne trl bel vard?" diye sorar. friyet: "Bu kuyu, nice zamandr benim jevim idi. Dnk gn bir kadn zerime dp omuz bama bindi. Beni ku laklarmdan tutarak imdiye kadar brakmad. imdi sen geldin, ipi sarkttn, tu t ipi diye ardn, o da be ni brakt ve ipi de tutmad. Ben hemen ipe sanidm, sen de ekip kardn. ok kr undan kurtuldum. Artk ben de isterim ki bana ettiin dostlua kar ben de sana bir iyilik edeyim." Oduncu korkusundan ifriyetin elinden kurtulmann kaygsnda olup hi sesi ni karmaz dururken, ifriyet cebinden yaprak ka rp oduncuya verir ve "im di ben bu ehirin padiah nn kzmm her yerini tutarm , hi yerinden kmldanamayp neki il etseler k r etmez. Sen gelip bu yapraklann birini suya koyup ezdikte, o suyu kzn vcuduna srersin.. Ben de onu koyuverip giderim. ah sana ok bahiler verir. mrn safa iinde geirirsin..." der ve gider. Oduncu da yapraklar ahnca artk karya falan bakmayp, korkusundan hemen eve gelir, iine bakar. Biz gelelim ifriyete... Oduncudan ayrldkta doru padiahn sarayna gidip, ahn kznn her yerini tutar. Kz birden bire halsiz kahp yere serpilip: "Vay elim

ayam, vay bam, anam ldm, bittim ! diye ba rp ararak alar szlar. Ne olduunu kimse anlanayp ii padiaha haber verirler. Padiah gelip kzna bakar: Ba ars tutm u!" diye bir ok tel ederek, abuk hekim gelmesini emreder. Ne kadar hekim gel diyse bir aresini bulamaz. Kz, babasn grdkte "Aman ah babacm, bam ok aryor!" diye fer yat eder. Padiah da: "Kzm sen bardka benim y reim senden ok acyor ama ne yapaym... Sana hoca getireyim.." diye birtakm hocalar artr, okurlar f lerler... Bunlar trl trl illar yapmakta olsunlar, biz gelelim oduncuya... Geri ifriyet yapraklar verip ii anlatmt ama oduncu buna inanmayp ii iplemedi. Yine evvelki gi bi kendi ii gcyle uramakta iken gnlerde bir gn, bulunduu ehirin padialuna bir mektup gelir.... Me erse o mektupta "Kzm ok hasta oldu, ne kadar hekim hoca getirdimse asla aresini bulamadlar. Bu yolda her kimin ustah varsa gelsin iln etsin. Eer Mslman ise kzm ona veririm. Mslman olmayp baka dinde ise ona ok mal verip gnln ho ede rim '' diye kzn babas yazm... Hemen oduncu bunu iitince, padiaha gelip: "Ben Allahn izniyle gider il ederim" der ve padiah, bu oduncuyu mektuj) getiren adamla beraber yollar. Bunlar az gidip, uz gidip gnlerde bir gn kzn mem leketine varrlar, padiaha haber verirler. al bunu ya nna arr, kzn gsterir, oduncu da ifriyetin retti i gibi ilc yapar ve kza srmesiyle lemen kz iyi olur. ah kznn iyi olduunu grp hemen oduncuya ni kh ederek onu kendine gvey yapar. Krk gn krk ge ce enlik yapp rahatla oturmadalar iken o padiahn baka bir padian dostu varm... Onun da bir kz olup, ifriyet o kz severmi. Her vakit kz nasta edip rahat koymazm... Yine bu sefer bu kz da teki gibi

tutup pek ok hasta etmi.. Os 1ar da, o kzn iyi oldu unu iittiklerinden adam gnderip "Kzn iyi eden adam bize gnderiniz, zira kzm pek ok hastadr. Bi ze bir dostluk yapnz!" diye o padiaha haber yollar. O da bu ah ziyade sevdiinden durmayp gveisini gnderir. Bu oduncu hasta olan kzn yanna varnca grrki ifriyet oradadr. friyet olan grdkte: "Vay ben sa na bu kadar iyilik ettim , sen ise bu kz da benim elim den almaa geldin... Ben bunu ok severim, ne yapar san brakmam... Hem varp eninkini de elinden alaym da sen de gr" diye ok darlr. Oduncu bunu iitince korkusundan arr. Ne yapsn.. Tez elden kendini toplayarak der ki: "Benim buraya geliim kz iin de ildir. Lkin o kuyuya den benim karm idi. Elinden kurtulaym diye kuyuya atmtm. imdi o kar kuyu dan kp yanma geldi. Her nereye gidersem benden ayrlmaz. Ondan kap buraya, senin yanna geldim ki bir are bulasn... imdi o da buraya gelir. friyet ka rnn yanna geleceini iitir iitmez "Aman ben o ka dndan kurtuluncaya kadar bama hal geldi. imdi yi ne buraya da m gelecek?.. yle ise burda durmak ol maz... Bu yer bana haram oldu" deyip durmaz kaar. ahn kz da ifriyetten kurtulup anas babas ad olur lar. Padiah sevincinden gn ehiri donatr, bezetir, enlik yaptrr... Kzn kurtard iin oduncuya nikhla verip krk gi-n krk gece dn yaparak gvei korlar, oduncu da kuyuya den kardan kurtulur, lnceye kadar ald kzla oturup rahat eder. Ben de dn iitip gittim. Biraz pilv zerde verdi ler. Yolda gelirken bir kpek "har har!" diye bacama sanhnca elimdeki pilv zerdeyi atarak kayordum. nme bir san kt; o yana bu yana srarken, te den bir arap geldi: "Olak, tutalm ldrelim" derken, san korkusundan burnuma kat. Ben de "Hapu!"

yaptm, arap da "Allahbel" versin diye enseme bir to kat vurdu. Gzlerim dar kayazd sandm. it bu nu, sakn gitme dne; san kaar sonra da senin bur nuna". Masalm sonunda Ekrem Bey: Macar kardalk, bu oduncu masahnda bir Ey renilecek ey buldun mu? diye sordu, Fazlasiyle.. dedim, ite eytan kuyusu ismindeki bizim de m ehur bir Macar masabmz vardr. Fark an cak o kadar ki, padiah yerine bizim masalda kral hk meder, Macar oduncunun kars da yalnz bir tanecik olur. Bu mnasebetle air Ekrem beyin dikkatini mhim bir edebiyat meselesine yneltmeye cesaret ettim . Bat irlerinin ou millet olursa o lsu n - iirlerinin ne ok deerlilerini kendi halk edebiyatlarnn balladlarndan bir de masallanndan almaktadrlar. Nitekim yalnz Alman irlerinin deil, btn dnyamn en birincilerin den saylan "Goethe" dnya mehuru olmu balladlarmm ounu Alman halknn halk edebiyatndan almtr. Yine o memleketin baka bir yazar Andersen", Alman halknn masallarndan yle bir masal ki tab yazm ki, Bati milletlerinin her diline tercme olunm utur. Yoksa ''G rim " kardelerin mehur masal kitab yok mu?... Onu okumayan, bilmeyen kimse var m?... Bizlere gelince, imdi iittiimiz oduncu masal nn Macar benzeri olan bir nasahmzdan en birinci ve en klsik saylan irimiz "Arani Y ano", "Yuka ey tan isminde yle parlak ve irane bir manzume yaz m ki Macaristan'n btn okullarmda onu okuma m ve bellememi bir renci olamaz. Trk irleri nin ve yazarlarnn trl eserlerinde acaba halk ede biyatndan ahnm, yahut bunun tesiri altnda yazlm bir iir veya hikyesi var m? Belki yanhm var... L kin, bildiime gre yok gibi..

o vakitler, halk edebiyatn en fazla anlam, en ok beenmi Ahmet Mithat efendi vard. Onun pek oku nan eserlerini gzden geirerek halk ruhunda ve yre inde bulunan hislerin, hem fikirce ve hem ivece he sapsz derecede olduunu anladm. Ondan baka, bir de Mehmet Tevfik vard. "stanbul'da bir sene" adl ve ok hret kazanm kitabnda, stanbul halknn mil li ve ananev detlerini, trl trl elencelerini, gn lnden kma tabiatlerini yle parlak bir surette kaleme alm ki, hem Bat arkiyatlarnn, hem Doulu Ba t aratrclarnn grne Trklerin yeni edebiyat ta rihinin en parlak eserlerinden saybr. ok yazk ki, s tanbul senesinin yalnz be ayn tasvir eyledi ve te kileri yazmak iin hem raliat, hem kalemi kalmad.. Kabahat, aylak Tevfik'te deil, lem-i devranda idi. Emin beyin ismini de, iirini de herkes bilir. ngrakh beyitlerinin duygulu ahenkleri, bbller sadas gi bi tyor ve llerin yumuak havasn andryor. Dnya Savandan sonraki Trk ediplerinin yayn ladklar eserlerden. Ziya Gkalp'le Akagndz'n (9163) baz eserlerinden bakasn henz okumadm. Bu yndeki eksikliimi gidermeye elimden geldii ka dar ahmaktaym. Biraz daha grtkten ve sohbet ettikten sonra, herkes kendi yolunu tutup dald. Benim de yolum artk masallar diyan oldu. Onun kapm arayp dola tm. Beyolu'nun dar bir sokanda avukathk eden yabca bir hemehrim, 1848 savann bir mltecisi, Macar "Silac" efendi vard. Kendisi hem dete, hem dilce bsbtn Trkleip Yenieriler zamamndaki bir orta iiocasna benzerdi. Her gn yanna gidip onunla beraber Trk dilinde ilerlemek ve Mill mecmuam tamanlamak yolunu ara

yp duruyorduk. Bu meseleyle ilgili konumay, efendi nin kaleminde Hsn efendi ismindeki ktibi duyup birdenbire: Efendiciim, fakirhnede eski masal falanlar ok bilen ve gzelce syleyen annem, bir de ablam var. sterseniz onlardan renip size bir bir yazdraym... dedi. Az kald sevincimden boynuna sarlacaktm, aman1ar, ot sepetlerden, Hsn'y mmkn mertebe daha fazla kandrdm. Her gn kaleme gelmesini, sevgilisini bekleyen bir k gibi kolluyordum. Masallar birka gn sonra geldi. Masal daarc da gitgide dolmada idi. Aylar geti, bir sene geti, iki sene geti, sene geti, ben hl masallar dinliyordum, topluyordum, yazyor dum. Artk tandrnme kaps, masal memleketinin perdesi ald, ieriye girdim, hesapsz olan sihirli, dolambah yollarn gzetledim ; ehirlerine ve kylerine, kale kaplarna, kulelerine, minarelerine arp kaldm. Padiahlarnn, sultan hanmlannm, ehzadelerinin, ve zirlerinin, hocalarnn hayatlarna, sergzetlerine bayhp kaldm. Oh! O bal, yedi bah ejderhalar!.. O yedili krkl perilerin gvercin eklindeki uular, o ok korkulu dev analarnn hainlikleri, devlerin olmaz yerlerde saklanan tlsmlar, kyafetlerini deitiren ca d karlar, kuyu diplerinden kan ifriyetler, uykuda zuhur eden pirlerle derviler, denize dalan ve denizden kan deniz aygrlar ve daha ok masal ryalar.. n me bir sihir lemi, Trk masallannn binbir gecemsi bir sahas ald.. Hangi gllklere, glistanhklara ayak bassam; hangi krlara, viran yerlere baknsam, her taraf tan sulann altsn, gllerin almas, cadlarn in leyip kldamalar, devlerin haykrp barmalan, dile rini gcrdatmalar, kara ylanlarn szlts, maaralar da kapanm huri gibi kzlarn vaveyls, yola km ehzadelerin ejderhalar ve devlerle vurumas ki onlara

kartm zanniyle baka kalp sersem sersem uyukluyordum. Sanki zerime bir rya baygnh geldikte nme hayal perdesi gerilip btn vcudum sersemce bir halsizlie tutuldu. te rya tasvirlerinin bazlar... "Krklar hamamna krk tane gvercin gelip bahede bulunan havuza dalarak birer kz olur giderler.. "Bir dan tepesinde bulunan emeye her gn sa bahleyin krk tane deniz aygr gelir. Eer o aygrlar dan birini su ierken ban sudan ekinceye kadar ayaklarn nallayp zerini eerleyerek bana bahk ta kp kim binerse o aygr sudan ban ektikte zerin deki adama: "emret sultanm" der. O da, gidecei yeri syleyince, aygr: "kapa gzn, a gzn" der ve o da kendini istedii yerde bulur." "te dnyaya hi ocuu gelmemi bir padiah, bir gn lalasiyle gezmeye kp, bir eme bana gelirler. Orada abdest alp namaz klarlar. Bir de bakarlar ki, bir dervi gelir ve "Esselm aleykm padiahm" der. Pa diah da dervie "Sen benim padiah olduumu bildin, derdimi de bilirsin" der. Dervi de koynundan bir elma kanp "Senin derdin, hi ocuun olmanasdr. Al bu elmay... Yarsn sen ye ve yarsn karn yesin... Vakti gelince bir ocuun olacak..." der. "ehzadenin biri, bir da bana gelip bakar ki tane gvercin gelir. Orada bulunan bir su kenarna iner ler, soyunurlar; de birer kz olur, suda ykanrlar. Olan gider, onlar ykanrken birisinin rubasn ahr sak lar. Bunlar sudan karlar... kisi rubalarn giyer ve yi ne gvercin olup uarlar. br kz da sudan kar, ba kar ki rubas yok..." "Bir peri kz, olanla kaarken anasnn geldiini grnce kz olana bir tokat vurur, olan byk bir bahe yapar ve kendine de bir tokat vurur; bavan yapar. Bir de anas gelir: "Bahvan, buradan bir kzla

olan geti mi?" der. Bahvan da: Daha prasalarm olmad, ufaktr" der. Kar: "Canm bahvan, sana p rasa sormuyorum, bir kzla bir olan diyorum ..." Bah van: "Canm, daha spanak dikmedim, bir iki aydan sonra gel..." "Leventlerin biri, bir ovadan geerken nnde gi den bir hayvan grr. Aman bu ne gzel hayvanm di ye ardna derek bunu kovalar. Git bire git, hayvan gi der o gider, en sonra gznden kaybolduunu grnce "Bunu elbet ele geireceim" diye onun girdii yere vanr, bakar ki, bir gzel bahe... Gllk glistanlk... Gzel gzel aalar... arl ani sular akar... Her yanda blbller akr... Ortasnda bir kk... Btn zmrtten cevherden yaplm, bakann gzleri kam ar,,. nnde bir havuz, yerinden su akar..." "ehzadenin birini bir kuyuya indirip ipi sarktrlar. Kuyunun yarsna geldikte ipi keserler. Olan yuvarla narak aa inerken nne bir beyaz, bir kara iki tane koyun kar. Olan da beyazna sarlaym derken kara koyuna sarld gibi yedi kat yerin dibine geer, bir de bakar ki byk bir ehir... Oturur, biraz dinlenir, sonra kalkar, biraz gider... Bakar ki bir byk aa zerinde ku yuvas... inde yavrular tyor... Bir ylan da ku yavrularn yemek iin aaca sarlm kyor. Hemen olan hanerini ekip ylan ldrr, sonra aacn di bine yatar uyur. Meerse o ylan her sene o aataki kuun yavrularn yermi.. Bir de kularn anas gelir.. O Zmrt Anka kuu im i." "Masallarn bir ehzadesi, bir gn kknde oturur ken kkn altndaki emeden su almak iin bir koca kar gelir ve olan da kocakarnn testisine bir fiske ta atar, testiyi krar, kocakar gider. Ertesi gn testi elinde yine emeye gelir; olan da kocakarnn geldiini g rp, hemen bir ta daha atar, yine testi krhr. Kocaka r: "Ey oul, dilerim Mevl'dan alar elma ile gler el

m a'ya k olasn!" der gider. Olan gerekten k olur. Yola dp, gnlerde bir gn bir eme bana ge lir ve o emenin zerinde bir yaz grp okur. Burada: Karda bulunan yolun birine giden gelir, birine giden ya gelir ya gelmez, brne giden hi gelmez yazl imi. Ne ise, ok zahmetler ektikten ve devlerle vurutuktan sonra, her naslsa bir maarada bulunan odalardan birini ap bakar ki orta yerde bir yatak, iinde ayn ondrd gibi gzel, kalar kara, gzleri el, salar srma gibi serpilmi., gerdan pskrme benli, dnyada ei yok bir gzel ki gren hayran olur. Bir de buna bakarken raf zerinde bulunan elmalann biri kah kaha ile gler, biri de hngr hngr alamaya balar ki, sanki bir ey olm u.." "Masal diyannn Kelolanlan balarna giydikleri bir ikenbe yardmiyle pek ok olur. Bunlardan biri yolda giderken bir belik bulur. Bununla ne alaym di ye gider, be paralk leblebi ahr. Onu yiyerek giderken bakar ki yolda az ak bir kuyu var... ine bakarken yarm leblebisi kuyuya der... O da hemen "Yanm leblebimi ver, yanm leblebimi ver!" diye sylenmee balar. Bir de bakar ki bir duda yerde, bir duda gkte, kuyudan bir arap kar ve "Ne istersin?" diye sorar. Kelolan da: "Yanm leblebimi ver.." der. Arap kuyuya iner, yine kar, br sofra getirir: "Bu sofray al, ne vakit kam n ackrsa, al sofram! de ve ahr. Sonra da -kapan sofram!- de, kapanr. Kelolan alr, evine girer, kam ackt vakit sofray nne kor, "Al sofram!" dedikte sofra alr ama o denli yemek kar ki hangisinden yiyeceini arr. Sofray birka gn sonra kaybedip gider yine kuyunun bana ve "Ya rm leblebimi ver!" diye barr. Bu sefer arap buna bir deirmen getirir ve "Bu deirmeni al, sama evirirsen altn dklr, soluna evirirsen gm dklr!" der. Olan hemen deirmeni ahp evine gelir, sama evirir

altn dklr, soluna evirir gm dklr, yle bir zengin olur ki deme gitsin... Naslsa bunu da alarlar. Yine kuyuya gider, "Yarm leblebimi ver diye barr. Yine kuyudan arap kp: "Canm ne baryorsun, hani sofra, hani deirmen; daha yarm leblebi bitm e di mi? der! Olan: "yle ama, aldlar" der. Arap bu na iki tokmak verir ve "Al bunlar, sakn vur tokmakla rm deme" dedikte olan tokmaklar ahr gider, maksa dna erer." "Masallardaki delikanhlarm en yaman dmanlar veya yedi bal devlerden baka ejderhalardr. Yolda iken ehzadenin birisine gece yars uzaktan bir ses gelir. Hemen kalkar, o ses gelen tarafa gider. Gidegide grr ki boyu minare, kollan nar gibi sekiz boynuzlu, her boynuzunda adam kafas gibi ngraklar ash bir ejderha... Bunlar birbirine yaklar, ejderha olana sal drr ama hi bir ey yapamaz. Byle kez sald rr, yine olan alt edemeyince, olan da: "Ey mfrit imdi sra bana geldi, imana gelecek misin?" diye kl cn ekip ejderhaya bir vuruta alt ban birden uu rur. Ejderha da: "Er isen bir daha vur" der. O da: "Be ni anam iki kere dourmad, bir kere dourdu" deyin ce, ejderhann bir kafas yuvarlana yuvarlana bir kuyu bana gider: "Benim camn yiyen mam da yesin" der, kendisini kuyuya atar..." "Seherlere gelince, kiinin elenceli sergzetle rini grelim..." Fakir bir ocuk, az giderek uz giderek, dere tepe dz giderek, alt ay bir gz giderek bir gn bir da eteine varp bakar ki kii oturm u birbirleriyle kavga ediyorlar. Bunlarm yanna gider, "Siz bu rada ne yapyorsunuz?" diye sorar. Onlar da: "Biz kardeiz, babamz ld, bize bir klh, bir krba, bir de seccade brakt. Klhn marifeti: Kim giyerse o kimse gzkmez... Krbala seccadenin marifeti de: Seccadeye oturup krbala vurunca nereye istersen

gidersin... imdi bunlarn de bir kimseye lzmdr. Bunun hangisini kim alacak diye kavgasm ediyo ruz" derler. Olan: ''im di ben bir ok yapaym, siz bana aa getiriniz. Oku attm vakit her kim getirir se bunlar ona veririm" der ve onlar da buna bir aa getirir verirler. Olan keser, bier, yontar, bir ok ya par, oku var kuvvetiyle atnca bunlann birden se irtirler. Onlar gitmede olsun, olan o klh bana giyer, seccadenin zerine oturup kamy vurunca sec cade: "Em ret!" der. O da "te falan yere gtr!" der. Hemen bakar, kendisini bir baka diyarda grr..." "Vay dev anasna rastgelenlere!... Kendisi merha metsiz ama k olan genlerin haline merhameti de vardr, onlar bellarndan da kurtanr... Sihirli bir ay nay arayan ehzade yola kar... Gidegide bir da ba na varr, bakar ki bir dev anas oturm u helva bas yor. Olan bunu grp korkarsa da ne yapsn, bir kere oraya gelmi bulunur. Hemen gidip karnn me melerine sarlarak: "Ah anacm!" diye emmeye balar. Dev kars da olana: "Al oulcuum, eer sen bana anacm demeye idin, ben de seni paralar dm" der. Olan da: "Sen de bana oulcuum demeye idin ben de seni klcmla keserdim" dediin de kar: "Ey olum, nereden gelip nereye gidiyorsun?" diye sorup, aynann yerini bildirir. "Ama sen imdi oraya gidersen bir ok devler grrsn; hepsi de yatar lar.. Ve bunlar onun bekileridir. Eer gzleri ak ise uyurlar; hi korkma, git aynay al ama ban iindeki aalarn hepsi cevahir ve elmasla donatlm durur; sa kn hi birine ilime, sonra ele geersin" deyince, o lan yola kar, Arap zengi'nin klcn alr ve en sonra aynay da bulur. Bu aynann marifeti de aynaya bakl d vakit o gn ne olaca anlalmas im i..."

Dev anasnn ekseriyetle krk tane olu varm. Genci oullanndan kurtarm ak iin oullan gelecei zaman, gence bir tokat vurur, su testisi yapar... Karnn dev oullar geldikte: "Anne adam eti kokuyor" derler. Kan da: "Allah Allah, burada adam eti ne arar, siz dilerinizin kovuuna bakn..." der.. Onlar da birer odun yannas alarak dilerini kartrrlar ve arasndan kimi bir but, kimi bir kol, kimi bir kafa, kimi bir gvde karrlar, otum rlar, yerler, filn ederler ve dev anas da ylece olan kurtarr.," "Masallarda kzlann fkaras pek oktur... Bir adam cazn kz olup bir gece kendi kendilerine konu maktalar iken bir sras der, byk kz: "Beni padiah oluna alsa ona bir kilim dokurum ki btn askeri ze rine oturduktan sonra u kadar yeri de akta kahr" der. Bunun zerine ortanca kz da derki; "Eer beni al sa, ona bir adr dikerim ki btn askerleri iine sdk tan baka, bu kadar yeri de bo kahr". Derken, sra k k kza gelir ve: "Sizinki bir ey deil, eer beni alr sa, ona bir olan, br kz olmak zere iki ocuk dou rurum ki kzn salan srmadan l l lar, olann ise alnnda ayla yldz pani pani parlar" der ve byle elenmekteler iken padiah da lalas ile dervi ayafetinde olarak ortah anlamak iin gezmeye km imi... Yolu bunlann evlerine doru dp oradan ge erken kzlann byle konuup syletiklerini duyar ve kzlarn bu lkrdlar houna gidip lalasna: "Lala, u kapya bir nian koy da yarn bunlar artrz" der, giderler. Kzlarn ve hele knn dedikleri oldu, muratlarina erdi..." "engi-cne kz, masal dnyasnm en mehurlanndandr... Delikanlnn biri, bu kzn bahesindeki dah koparmak iin kzn yoluna der. Ba boynuzlu, aya mahmuzlu bir dev anasna rast gelir. Dev anas otur mu, bir bacan bir daa, bir bacan br daa uzat

m, memelerini ya tulumu gibi surtna vurmu, az da boha gibi bir sakz iner ki akrts yarm saatlik yoldan iitilir; soluu kara yel gibi kp tozu topra birbirine katar. Dokuz arn kollar var.. Bin admlk yerden bunu grnce desti kapa gibi alp yan bana kor. ehzade de yolunu anlatrken dev anas der ki: Sen imdi buradan filan yere gidersin, nne biri ak ve biri kapah iki kap kar; ak kapy kapar^ kapah kapy aar, sonra ieri girerek, oradan biraz gittikten sonra yine bir kapya raist gelirsin. Kapmn nnde bir arslanla bir koyun vardr. Arslann nnde ot, koyu nun nnde et olduunu grrsn. Otu koyunun n ne, eti arslann nne koyduktan sonra o kapy da ge ersin, en dipte bir kap daha vardr. Bu kapmn nn de biri yank, biri snk iki frn grrsn... Yamk fr n sndr, snk frn yak, kapdan ieriye gir, bahe yi bulursun. O baheden istediin aacn dahn kopar da al. Sakn arkana bakma... O sana dah koparrken barr. Sen hi ses etmeden k, kurtulursun" diye retir, olan gider, yle yapar, bahedeki aalardan dah kopanrken, engi-cne kere barr. Olan hi ses karmadan en evvel frnh kapya gelir. engi-cne kz: "Yank frn tu t!" diye barr. Yank frn: "T ut mam, ben bunca zamiandr yamyorum, beni bu geldi souttu...." der. Sonra, "Snk frn tu t!" der. Snk frn da: "Tutmam, bunca zaman ben snm idim, be ni bu stt!" der. Koyun da "Tutm am, bunca zaman dr benim nmde et vard, bu geldi de ot verdi" der. Sonra arslana: "T ut!" der. Arslan: "Tutm am, ben bun ca zamandr oy yiyordum, imdi bu geldi de bana et verdi" der. Olan birinci kapya gelince, kz: "Ak ka p tu t" der. Kap: T utm am , ne kadar vakittir ben ak duruyordum, bu geldi de beni kapad" der. Sonra: "Ka pah kap tu t" der. O da: "Tutm am, ben ne vakitten be ri kapal idim, beni bu at" der. Olan kurtulup mura

dna erer... "Bir ehzade, gnlerden bir gn dnde dnya gze lini grr, bir can ile k olur. Yola kp teye beriye gezinirken bakar ki kum zerinde bir babk abalanp duruyor. Hemen olan grnce: "Aman ehzadem sr tmdan pul alp, beni denize atver. Gnn birinde elbet sana lzm olur..." dedikte olan baln srtndan pul ahr, bah denize sahverir. Gide gide olan gezi nip dururken bir topal karnca bulur. Kannca olana: "Aman ehzade^i, bizim dnmz var, beni arkada larma yetitir, kanadmdan bir para kopar da sakla. Gnn birinde elbet sana.lzm olur.." deyince, olan karncay arkadalarna yetitirir, kanadndan bir par a koparp saklar, yine yola kar. Gide gide, bir ku yavrularn kurtard iin ona ty verir. Dnya g zelinin yerine varnca, padiahn yanna gidip, "Alla hn emriyle kzn isterim" der. Padiah: "Benim k zmn artlan vardr; onlarn yapabilirsen al" der. K zn yanna gidip artlan sordukta, kz: " u yzm denize ataym, onu bulup getirmelisin" diye yz denize atar. elzade, baln srtndan ald pullarn birini yakar, bahk denizden kar, yz bulur. K zn yanna gelir. Kz yz grnce, "Bir artm daha var, onu da yapmaksn" der. Kalkar bir maara aar, i dar ile kl dolu imi... "Bunun kln bir yana, da nsn bir yana ayrmal" deyince, olann akhna karn ca gelir, ona yaptrr. nc art, Cennet suyu getir mek idi. Kuun verdii tyleri biribirine akar, ku ge lir, bir ie Cennet suyu getirir..." "Dillem engisinin bahesine, bahedeki salkm zmlere bak... O zmlerden her birinin bir trl hava ile alg almalarn dinle... Kendisi, Dillem bann ortasndaki bir sarayda oturur ama, krk gn uykuya yatar. Eer onu uyandrabilirsen iyi... Ya uyandramazsan lrsn... imdi, o sarayn iine girince top tfek

grlts, at akrts, daha pek ok grltler olur ama, bunlar hi dinleme, doru yukar k, kzn odasn a... O yataKta yatar. Sen de baucundaki amdan ayak ucuna, ayak ucundakini de baucuna koy. Sonra, bir ayan kapdan dan, bir ayan da oda iine koy, kere ar. Olan yle yapp bir kere barr, kz iitmez. Olan da dizlerine kadar ta olur. Bir kere dana barr, yine kz iitmez. Olan gbeine kadar ta olur. Yine san ban yolarak bir kere daha ba rnca, kz yine uyanmayp olan btn btn ta olur. Eer cennet suyu almam olsayd, olan ne dirilirdi ve ne de muradna ererdi.." "ki kardein biri zengin, biri fakir olup, zengin, fa kire, her ne kadar sknt ekmekte ise de hi bir para vermezmi... Fakircaz, bamn aresine bakaym di ye yola kar, bakar ki gk grleyerek, imekler aka rak kyamet koparasna grltlerle uzaktan krk tane dev, tozu dumana katarak gelir. Devler bir tan bana gelerek "anga!" derler, ta ahr, ine girdiklerinde "unga!" derler, ta yine kapanr. Adamcaz: "Ne olursa olsun, ben de sylerim" deyip "anga"y basar, tan aldn grdkte hemen ieri alp "unga" der ta kapanr. Bunun zerine, marann bir odasna girer, bir sofrann stnde krk tane anahtar bulur, bun larla odalar amaya balar. Bir de ne grsn! Birincide altn dolu... kincide krmz yakut,. . ncde zm rt, mcevher... Hash her birinde bir trl pahah ey ler grr. Her birinden birer para ahp ceplerini, koynunu doldurarak odalar da kapadktan sonra, anah tarlar sofra stne brakr, tan dibine gider, "anga" der dan kar, "unga" deyip ta kapanr gider. Ar tk yiteceini, ieceini dzerek zengin olur. Kardei: Nasl oldu da byle oldun? diye sordukta o da olduu gibi anlatr anla, anga ungay unutmamalsn der. Evine gidip bir bycek uval alarak tan bana varr

"anga" der ta alr, unga der ta kapanr. Son ra anahtarlar bulup her odadan birer para uvalna doldurdukta tan yanna gelir ama, anga"y unutur, ''Bari sak lan ac^ yer bulaym" diye arar, gzne bir ocak iliir, tepesine kar... Uzatmayahm, devler gelip en genci: "Yahu insan eti kokuyor" der. teyi beriyi aradktan sonra, bir de bakarlar ki ocan tepesinde biri oturup duruyor. Hemen herifi aa ahrlar, "Sen bura ya nasl oldu da geldin?" diye sorarlar. Herif kaskat olup dudaklar titreye titreye ii bandan ayaa kadar anlatr. Devler de: "Kardein fakir imi, sen onu kov duun iin ksmeti yle oldu. Senin ksmetin de ite byle olacak" diyerek, herifi krk lokma edip bir iyi ce yerler..." 'T eri kzlar masalnda, hanmcazn ars tutarak dourma vakti gelince, kendi kendine alayp arr ken duvar yarlarak peri kz kar. Bu kzlarn biri evin ebesi, biri de ard ebesi, br de ayakta ii olup bunu dourturlar, temiz yataklar yaparlar, her bir e yini hazrlarlar. Kzn dourduu ocuk kz imi... Pe ri kzlan, gideceklerine yakn ilerinden biri: Bunun ad Glen, aladka inci dksn... br de: Gldke gl alsn... dieri ise "Yrdke ayr imen bit sin" deyip birden savuup giderler..." "ki kocakan masahnda, seksen yamda olan doksan yanda olana ana dermi. Bir gn bu iki kocakar, bah elerinde gezerken doksan yandaki seksen yamdakine "Kzm kzm, ah benim elmas kzm, benim pr lanta kzm, ah benim gl yanakh kzm, ela gzl k zm, kara kal kzm, hokkii azh kzm, kiraz dudakh kzm, turun memeli ayva gbekli kzm, st gibi be yaz kzm, ai benim mrmn var, ayn ondrd gibi civan kzm! Yazk deil mi o gm gibi ellerinle gl topluyorsun, dikenleri eline batmaz m?... Ah, yazk deil mi o srma salarna, yle yzne dkmsn"

te efendilerim, Trk masal dnyasmm byl dev letleri, sihirli memleketleri, ryah halk, ya in ya da cin olan tebas... Bu cinli perili masal lemi tohumlar belki binlerce sene halkn gnlnde, fikirlerinin derinliklerin de yerleerek iekler am, airane meyvalar yetitir mitir. Dnyann bu masal lemi, zaten gemi yzyl lar hatrlatrken, her bir milletin gemiini rya gr m gibi karlar. Edebiyat tarihleri, bu gemi zaman larn koca yollarn takip edemez; emelerine kadar yetiemez; hi bir eser insanda izlerini bulamaz... Ne kitaplarda yazhdr, ne de resimlerde izili... His olu nan yerler, yalnz halkn gnl, insanlarn kalbidir. Dnyada olup bitenlerin eski zamanlar, yalnz harp olaylarn deil, gnllerdeki hisleri, duygulan da sak lamtr. O valcitler kitaplar henz yazlmam, eserler hi ya ynlanmam olup, yalnz azdan aza, kalpten kalbe ulaan dnceler yazhp atadan torun, torundan ata olarak yzyllardan yzyllara miras kald. Masallar hem eski zamanlarn dinini ve bu dinlerin nasl olduklarn, hem de gemi zamanlarda yaayanlann edebiyatn, yarglarn, yazlm tarihlerden faz la anlatr. Masal dediimiz ey, her milletin dnen ay nasdr. Bu aynaya bakacak olursak, hem eskilerin iba detlerini, hem eski zamanlarmzn ahlkn da grm oluruz. Halk beyitleri, halkn lirik iirleri olduklan gi bi, masallar da (epik-destan) trnden olup, biribirini tamamlar ve btnler. Bu sebeplerden dolaydr ki, dn yadaki her bir milletin, kendine ait ''Folklor"unu top lamas ve yaynlamas milliyet namusuna ve borcuna iliik bir kutsgrevdir.

Trklerin mbarek ilinde bunun gibi "Folklor ile masal trnn aratrlmas imdiye kadar hi aranl mam, hi nazar dikkate alnmamtr. Tutulmalar ho, ekilleri makbul grnmyormu.. Krk sene evvel alm olan bu benim fikirlerim, Trk masallarnn yoluna dp cahil ba, acemi tecrbelerle bir dereceye kadar yine muradma ermeye nail oldum. Derlediim drt ciltten fazla masallarn en ou, Rumeli ile stanbul bahelerinde am , bitmi ve ieklenmitir. lk koklayan ben oldum... Dnyay yaradana hamd sena olsun. Anadolunun masal tarlas hl ak iken bu ynde ki aratrmaya gerektii gibi balanmamtr. Grev sz lere, gen Trkiye'nin genlerine der... Byle grev ler iin zaten genlik lzm.. Zahmet ekmek, sabr ve tahamml lzm... Gayret lzm... En ok vatan sevgisi lzm... Bu sevgi, Trkiye genlerinde ister gemite, ister im d i- hi eksik olmad. nallah ileride de byle ola cak... nki byle olmak lzm... Dnyann her dilinde olduu gibi, diyalektler Trk dilinde de vardr. Diyalekte, ive mi diyeyim yoksa lehe mi, bunu pek kestiremiyeceim. Zannmca lehe kelimesini daha uygun gryorum. Ahmed Vefik Paa'3in lehe deyimi var ki, bu kelimenin maksad Trk di linin sdeliini, yni lehesini gstermek idi. Zaten asl diyalektin anlam nedir?... Diyalekt dediimiz ayn bir dil saylmayp bir aacn bir dah, ana dilin oktan ayrlm ve gurbetlere dm bir ocuu gibidir. Ya az okul (tahsil) grm, veya hi grmemi, ede bi kitaplar da ya az okumu veya hi okumam halk bilgini anasndan emdii stle beraber onun syledii dilin sdeliine alarak bym... Medeniyet mer kezi olan ehirlerden ve hele bakentten ne kadar uzak dnrlerse, ana dilinin temizlii de o derece korunur

Bundan baka, btn bu diyalektler, dilin eskiliini de gsteriyor. oktan gemi vakitlerde ne suretle, ne leh e zere sylenilmi, konuulmu ise, o sylenen keli meler, o arlan beyitler, o nakil edilen masallar, o konuulan leheler eski hallerinde kalm duruyorlar. OsmanlIca denilen dil de evvelce bir diyalekt imi. Seluklu dilinin ayr bir lehesi...Sonra, yeni bir dev let olduu zaman dier leheleri konuan beylikler den ayrld zaman, OsmanlIlarn bu lehesi gitgide zel bir dil, Osmanhlarn halen syledikleri Trk dili oldu. Bu lehenin asl vatan, Anadolu'nun bir kesi idi. Bildiklerimize gre, Selukler zamannda ve onu takibeden zamanlarda, Anadolu halk cins, cins olup Trk milliyetinden baka Ariyen dedikleri milletler de kark idi. Trklerin muhtelif airetleri banda dere beyleri varm... Her derebeyinin kendi hkmeti olup geni bir hrriyetle yaarlarm... Bu derebeyliklerin hkm altnda yaayan halk biribirlerinden uzak d tke, gitgide hem detleri ve giyinip kuanmalar, hem syledikleri leheler geen zaman ile biribirinden birazck farkl oldu. Karadeniz civarnda bulunan derebeylerin halk dilemi, Akdeniz tarafndakilerden uzak dtnden leheleri biribirinden uzaklat. Samsunlularn lehesi baka. Karamanllarn da ba kadr. Geri ikisi de Trk dilidir, lkin konumalarnda ayr ayr gariplik, bir dil zellii bulunup, bir diyalekt eklini almlardr. Ankara lehesinin, ondan uzak d en Harput lehesine benzer yeri yoktur. Trk lehele ri Rumeli'de de varm. Bilhassa Varna civarndaki "Gagauz'larn (164) lehesi hl n^evcuttur. Fakat, en ou, orada oturanlarn gmesinden dolay zamanla kaybolmutur. Anadolu, hamdolsun, yerli yerinde olduundan muhtelif leheleri renmek imkn vardr. Lehe

lerde umumiyetle iki trl zellik bulunur. Biri, konumanm, yni kelimelerin syleni zelliklerinin yabancb Anadolu Trk uaklarmm tuhaf tuhaf syle yileri, meddah hikyelerinden anlalr. Edeb kelime lerle bir olan bu kelimeleri yle bir ekilde sylerler ki bazen anlalmaz bir hal ortaya kar. Dilbiliminde bu na sesbilgisi denip, nemi hakknda yzlerce cilt eser ler ve makaleler yaynlanm ye halen de yaynlanmak tadr. Anadolu'daki muhtelif lehelerin en tuhaf, en zorla anlalan, Kastamonu lehesi olup, bu leheye dair iki kitap yazlmtr. Biri Trke, biri Macarca... Trkesini, "M utayyabt- Trkiyye" adyla, Kastamonu ilinde domu bym Glip yazd. Bu cilt, gazellerden iba ret olup bsbtn Kastamonu ivesiyle yazlmtr. Ga zelinin birinde: "Glip gibi Gastamonu'da l f diyen azdur" diyor, nki, Yokdu Gastamonu'da garu hakdur bir uk..." Hem de "yle bir goma agartdm ki adam hayran olur - ger artuk bu da yu aukdan uga... Gazellerinin biri yledir: "Hak hak dey erden aguran bak ala gazdu Hayvan kmesinde bulunan bylesin azdu Vz vuz t gnglmi elendri oflz Yaz gnleride sivri-sinek deyfe bir sazdu t dengl dalarsa bacagun gzma ses itme Gken gzm ettkleri olan sana nazdu G ketd gne gzdu kkrendi koca dalar Kezbn imelim golde senngle hev ayazdu Galub ok okud ok nasift eyledk ama Ses eslemez oldu goca Trk pek yaramuzdu." Bu tuhafa eserin nemi, bu tarzda yazlm tek eser olduundan baka, iindeki "Folklor" izlerinden ileri gelir. Baz yerlerinde, bsbtn eskimi Ve Anadolu'nun

dier yerlerinde hi bulunmayan detleri yazyor ki bu da "amanizm putperestliini andryor. Mesel, amanfiier detince lm adamlann ruhu iin llerin defninden onra ziyafetler veriliyormu... Bu ziyafetle rin izi, Glib'in bu iirine gre, Kastamonulularda hl grld hissediliyor. "Yuttuk pilvla havluyu gemiler uruf-iin." Bir hneye misafir, yani "Konuk" girecek olursa, det ol duu zere bir hayvan kesip beraberce yerler. Glip'e "Kyl gonuk gelince ana kill basar. Fakat bu da a man detidir. lkbahar geldi mi, kyllerin oluu ocuu, yakn ormana koup am aacnn kovuunu yerlermi.. Bu yemek Glibin dedii gibi kyllerin ok houna gidermi: "amlar yaarur, kyl har hep alay yle soymuk (165) yemes ho olur dada baharda..." Bu da aman detidir (Macar Tri (Thury)'nin Kastamonu lehesine dair yazd esere baknz.) Kastamonu lehesinin gariplii o derecedir ki szle riyle konumasn iiten Trke olmad zannnda bu lunur. yle syleyileri, gramerinin yle tuhafl var ki, Trk dillerindeki ses uyumu kanununa kar olduk lar grlyor. Kastamonu dilinden baka Lzistan'daki Lzlann syleyileri de ok tuhaftr. Lehelerinden hem det leri, hem elbiseleri farkl grnyor. Bunun sebebi aca ba nedir? Dilbilim bilginleri, bu halleri yle tarif ederler ki, leheleri fazlasiyle garip olan halk aslen baka bir dil zere syleen baka bir cinsten kma imi... Bunlar eski milliyetlerini ve hatt bazan dinlerini de kaybedip, yahut putperestlikten kurtulup baka bir devletin hk m altna geerek yzyllar sonra kendi anadleri yeri ne, kendilerini fethedenlerin hem dinlerini, hem dUleri-

ni kendi dini, kendi dili edinmilerdir. Bundan dolaydr ki, yeni kazandklar dillerinde, ka,bettikleri asl dillerinin sylenii ve gariplii sonsuz bir yadigr olarak kald. Almanya'nn en zeki ve en kuvvetli bir cinsi olan Prusya halk, eskiden bir slav nesli olup sonradan Almahlamtr. Buna kar slav milletlerinin Bulgar de nilen ksm, eskiden Bulgar-Tatar neslinden olup, hem eski dinini, hem Trk dilini kaybederek slav olup git mitir. Belki Anadolu'nun Lzlar da, belki Kastamo nu uaklar da tariliten evvelki zamanlarda baka bir nesilden olup, sonradan Trklemilerdir. (166). Zaten hlacarlar da iki trl olup, biri "Fin-Ugor neslinden, biri de Trk neslindendir ve bunlar birbirlerine yle ka rmlardr ki, imdiki dilimizin en ou "Fin-Ugoir" olup, ou da eski Trk dilinin kelimelerinden ibaret tir. Eski Macar beylerinin, vezirlerinin isimleri en ok Trk isimleridir. Diyalektlerin ikinci nemine gelince, o da lehelere has kelimelerdedir. Edebiyatn yapma dilinde asl Trk olan kelimeler yerine Arapa ve Farsa kelimeler yer lemi ve Trke kelimeler gittike o derece unutul mu ki, sylenilen ve bir de yazlan dilden bsbtn kaybolmutur. Bu kelimeler, ite halk aznda, halk edebiyatnn beyitleriyle masallarnda, atalar szlerin de, en fazla Anadolu'nun muhtelif lehelerinde koru nup sakh kalmlardr. Bunun gibi szlere, diyalekt kelimesi veya lehe ke limesi denir. Bu tr kelimelerin bir lehe szl kita bnda toplanp, yaynlanmas o kadar mhim bir ilmi grevdir ki, tezelden yaplmayacak olursa, en ou ge en zamanla kaybolur. Dnya medeniyeti zamanla arttka, halk da yeni usul szlere altka z Trke szler zihinlerden kar, unutulur. Mesel, enfiye kelimesi imdilik genel

likle kllaminaktadr. Halbuki bu kelime Arapa olup burun mnasna olan "e n f' kelimesinden kmadr. Macar dilinde biz enfiyeye "Burnot" deriz. Bundan da bellidir ki bu Macarca kelime Trk burun otu'ndan alnm Trke bir kelimedir. te enfiyenin Trkesi Macaristan'a kam ve orada yerlemitir. Baka bir kelimeyi, Trk olan demiryolu'nu, Franszlarn mendferi yle bir kovalam ki bu kelime Rumeli' den kurtulup ancak Anadolu'da gizlenebilmitir. Bunun gibi gurbet illere dm veya kaybolmu lehe kelimeleri sayszdr. Anadolu'nun muhtelif leh elerinin ve kelimelerinin toplanp, yaynlanmasn ko laylatrmal iin cesaret edip elimden geldii kadar Trk Dilbilimine hizmet etmek arzusuyla Anadolu'nun baz yerlerini gezip en fazla Bursa, Eskiehir, Ankara, Ktahya blgelerini ve sonra, zmir, Aydn, Konya vi lyetlerindeki kyleri, yurtlar dolatm. Bu sralarda ektiim zahmetler biraz fazla idi. Tren yok. Bat usu l araba yok, otel falan yok... En ok beygire binmek ve kervansaraylarn ok temiz olmayan odalarnda oturmak mecburiyetinde idim. Yanmda olan buyurultuyu gsterdiim vakit, hkmet memuru olan kii, >ana bir at kiralatp ve yanma da bir svari katp yolu muza revan olurduk. Lkin halk, svariyi grnce be nimle grmekten biraz ekinirdi... Ne olduumdan phelenirdi... Bu hali grnce, buyurultuyu bir tarafa koydum, kendime gvenerek kylerde bir dost bulup onun yardmna mracaat ettim. Aydn civarndaki bir kasabada, "Tire"nin belediye hannda otururken "Bitti Bey" isminde kibar bir beyle tantm. Yakn olan iftlii Tire ovasnda imi. Oras n grmeye beni davet ederek, yanmda Mehmet ismin de bir zeybek olduu halde ertesi gn iftlie gittik. Orada geirdiim iki gn esnasnda zeybeklerle gre rek trklerini toplamaya muvaffak oldum. te bu tr

klerden birka:
1 Dervi efem inip gelir initen Drt yanlar grnmyor gmten Hey billh haberim yok bu iten
-

DeiT efem biber gibi benleri Al gan obu cepkeninin yenleri Ne ktdr zaptiyenin kinleri Dervi efeyi nkaya'da bastlar Kellesini deirmene astlar Gollann gere gere gastlar nkayann dereleri harlayor Elli gurun cierimi dalyor Anam bubam arkam sra alyor 2 Manisa'dan ktm bayram etmeye gn bayram edip gonup gmeye * Krk (Krkaa) ile Gayadibi aras Guygun imi Mustafamng yaras
-

Sra sra deve gvek hanlar Ahdi gitti Mutafanmg ganlar * Arnavtlar atar atar uran az Sinan zeybek e banda duramaz Sinan olu gule yapar da ilen Gzm dolu ganl duman ya ilen Barma (Nakarat) Aman efem tomruk, zincir gelir

Bu genlikte lm bana zor gelir -3 Gerelining boyu serviden uzun hahm dalara yaz ile gzn zmir'ing iinde ballzng, gzmg * Rumeli'den hdm skn eyledim ndim Aydm konama mekn baladm Yrk Musa sana nettim eyledim Guyucak'dan hdm gollanm bal ndim ben Aydn'a urganm bal Urung arslanlarm der Zeybek Ali Guyucak emesi horlayp ahar Efe kurunlar dalar yahar Toplar yaylm, ala kim bahar -4Ya Ger Eli (Ger Ali) (167) dedikleri bir gara dana ekti ban urad meydana Hi cihna gelmedi de douran ana Ya Manisa dedikleri gk gasaba Kesilen kelleler gelmez hesba Aydn zeybekleri dnd gasaba Ya filfri fincndan itiim arap nersem zmir'e ederim harap Argadan sorarsan Barmaksz Arap smil am dibinde dolar Goca bah al gannara bular Nazh yrim arkam sra dolar

Gitmez oldu u dalarng duman Ko yiitler vermez oldu aman Yarn guluh yine gavga zaman Adcan garh garl da olsa ndicein mor snbll ba olsa Sevdiceim top zlfl yar olsa * Duman vardr u dalarng banda Arzum kald toprag ile danda Bir ikidik hal galmasn banda - 5Sar Zeybek inb gelir iniden Her yanlar grnmyor gmden Haberim yoh dn geceki cnbden Sar Zeybek inb gelir dereden Her yanlar grnn'tyor bereden Hekim npsn iyi olmaz yaradan Sar Zeybek u dalara yaslanr Yamur yaar silhlar paslanr Benim yrim kckten uslanr 6 giz idih brail'den aldlar kimizin yolda boynun urdlar Birimizi ba grala verdiler * bril'den Hac-Ahmeding giziydim Ak khad stnde gara yazydm Anam bubatnn gymetli giziydim
-

habilsen u bayrn dzne Uyma dedim uydu iller szne Mil oldum yavrum el gzne

bril'in emeleri harlyor. Yal kurun cierimi dalyor Annem gadn siyim siyim alyor Varn sylen garib annem eylesin Alleri liarsn gara baylasn Olu gelecektir gnln eylesin. Gerei kadar rahatlandktan sonra, yine yola doru lup Tire'den demi'e, Kele'e urayp Bozda etei yannda bir kervana rastgeldim. Kendimi onun hima yesine teslim ettim. Bozda'n atk ve fevkalde hat r sayhr scaklardan ok sklarak Alaehir'e ve sonra Manisa'ya ve daha sonra Kasaba'ya vardk. Artk pek baygn bir halde idim. Elbiselerim kirlen di; yorgunluktan kuvvetim kesildi. Nafakamn eksikli inden de, zayfladm. Hanlarda rahat edecek yerler yok... Yollarda dinlenecek glgelik yerler yok... Beygi rin stndeki tahta semerde hi rahat edememekle be raber yine canm diime alarak her rastgeldiim k yn lehesini aramaya devam ettim. yle kylere rastgeldim ki, di gnlerin isimlerini bi le bilmiyorlard. Mesel Aydn civarnda Sah gnne. Dalma pazar; arambaya, Yeni pazar; Perembeye, Nazh gn pazar; Cumaya, Dernek gn;Cumartesine, Dalma dernei derlerdi. Kele isminde bir kyn civarnda. Cumartesiye Kk gn; Perembeye, Nazh gn; Pazartesiye, Sulu ca gn ve bir de Gireyi yahut Girey gn derlerdi. Ky halk tarafndan ok yaknlk grdm. Bir ky sokanda beni grdler, evin ocuklar koup "Davet var, davet var" diye evin iersine aldlar ve peynir, ay ran gibi yemeklerle memnun ve honut ettiler. te bu kylerde topladm trklerin birka:

Ktahya yolunda buldum bir para ftiradr kara gzlm iftira Mevlm bizi u dertlerden gurtara * Ktahyanng onbe ocal dermeni Dar m geldi ayana yemeni Znbl hanm mm deil Ermeni Atm baladm nar aacna Avrupam dolat gl aacna Aman cellt nasl kydng bu cana ukur gbek altndadr baeler Sening iin gazan alm ahlar Znbl hanm bohasn bohalar * ukur kyn altndadr Kirezli Znbl hanmn elin terezi Az ni geldi yolladm erezi Barma (Nakarat) Ktahyanng dermenleri bngldar Gk hanm altun diye flgldar 2 Yemeniming im imi Dahng gzlar incimi Ka gecedir nerdeyding Goynumung gvercini
-

Yemeniming saa Yar beliming ba ekerge'de oynuyor Bu Bursa'nng gei Yemenim yele yele Yar gitti gurbet ile

Gnderdi top Acem al Sarayh ince bele * Yemenimi yel ald Drt yanm sel ald Gzm bahup dururhan Nazl yri il ald * Yemeniming al var Drt yamnda dal var Gehnezseng gelmeyiver Senden kostah yrim var Trklerden ok kelimeleri toplamaya heves ettim. Topladm bu kelimeler geri ok deilse de rnek olarak ve bir de tevik iin ite birka tanesi... En o unu Bursa ile zmir, Aydn, Konya ve Ktahya civa rnda topladm. Arap harflerinin yetersizliinden dola y bunlarn syleni ekilleri gerei gibi yazlamyorsa da ileride tabi bunun da aresi bulunacaktr (168). Bu kk lehe szlnn bin eksii daha vardr. Asl lm lehe szlnde her kelimenin hangi yerden, hangi kyden, hangi ovadan iitildiini kelimelerin yanna yazmak ilim asndan pek nemlidir. Halbuki aada ki kk szlmde bu eksiklik bulunmaktadr. Sebe bi de, ok senelerden evvel toplandklar iin arada ya zlarn birbirine kanmalar ve ounun kaybolmu ol masdr. ^ Bu yerlerde grlecek hatalar da yine, otuz-krk sene evvel toplanm olmasndan dolaydr. Her ne hal ise, bu, bir balang olduundan bu gibi kk hatalann ho grlmesini rica ederim. Velet elebi (169) efendi varken hatlarmm dzeltilmesi de kolay olacaktr.

K K SZL K (*) abanmak: bir eye dayanmak, yaslanmak. abdestlik; cbbe, hocalarn giydii bini. ablak: iri, beyaz, yuvarlak suratl. admlamak: komak, lmek. afatlamak: svmek, kfr etmek. aart: yourt, st, ayran gibi eyler. akar bekeri: ufak tefek. aka: bir nevi armut. ak pambul: beyaz, gzel ocuk, aksrmak: aksrmak. ala, alaca: rengrenk. ana kadus olmak: mkedder olmak. andz: umumhne. ar: temiz, pak. arlk: temizlik. artmak: temizlemek. aruklamak: zayflamak. akne: mutfak. avuklamak: incitmek. avurt kurmak: azamet etmek. avurt satmak: bilgilik satmak. avurzavur: kuru kalabalk, grlt, ayak: haydut; sak. ayangac: ttn kaaks. ayartmak: batan karmak, kandrmak. ay aydn: mehtap. aykr: eri br, aprak, biimsiz. aylak: isiz, bo. azk: yol yemei, nafaka. bac: abla, byk kzkarde. ba, pa: geit paras, gmrk resmi, vergi.
(*) Yeni Trk alfabesindeki sraya gre yeniden dzenlenmitir. (T.G .)

back; tozluu balamak iin kullanlan ip. balama: saz nevinden bir tr alg, bara: bak r tencere, bandura: pencere, bangr bangr: bara bara. bazlama: sata yaplan veya yada kzartlan br nevi ekmek. begitmek: kapatmak. beleng: tepe, ufak da. berenek: ne iyi ne kt. betime gitti: houma gitmedi gcme gitti. bezenmek: sslenmek. bezirme: bazlamadan ince ekmek. bezleme: pideye benzeyen ekmek. bzmak: sklmak. bideci: nfus memuru, vergi memuru. billa: abla, byk hemire. biricik: bir tanecik. bomba: byk f. blmek: paylamak, taksim etmek. buba: baba, peder. busu: tavan, at aras. bulla: abla, hanmefendi. burga: girdap. buymak: mek. buzalamak: inein yavrulamas. bet: sularn biriktii yer. brg: araf, kadnlarn beyaz rts, cariz: edepsiz, kavgac, atta: cadde, cavur: gvur. ck ck: ok lkrd syleme, czklamak: acmak, cibar: ocuk, cibindirik: gelin adr.

cibinlik: karyolann stne konuJan perde. , ^ ^ a; zaman, ya. al kakan: hrsz. apak: su kupas. . ; ; : c atlak:fienk. aykalmak: sallamak. emkrmek: tilki barmas. emperi:pee, barts. eperlemek:krpmak. epi: kei yavrusu. _ eri: aktar. g: adr kenarna konulan kazklar, ng: kvlcm, rakma: kk kandil. iltim : salkmn bir paras, imender: efek. immek: suda yzp ykanmak, itli: sade, ekersiz, kndr: pancar, uluh: hindi. uva: gne. daar: su kpei. dagmak: balamak, dahha: ite. dalamak: kpek boumas, dam: ahr, yer odas, hapishane, damzlk: yourt mayas, dangalak: ahmak, mankafa.
;

. ^ :o-j ( ! .

i i , i i , .: ; .1 . ;;

,|

'-'i,
1.

.j. r' j;

. .1

;i

^;r^. ,,or . \ i
L .

,.v> 7

V/- , >

. U-.- i ;nh<:U:l'

'
. '/' y i

' ;=

H i.

; ;i j

. v -.iu j . .>< b

r.L;',r.h

fj:

daraba: binann, d tar^fn^ <^lan t t a la r ,, . : . .i daya: apkn. .iv..-/ day:gzel. dayca: gzelce, erce, doruca. dazlakviyi. j ,
. I iv

: r;.

i,.;; - . r. .. / : ' -in!, , '


'

;
! : ' . ' - M '

'

debildek: bir nevi alg aleti, degenli: kadar, denemek: bakmak, deldel: drbn; binek hayvan, depremek: kmldamak, detemen: beki, dgntava. diklemek: ayakta durmak. dikme: adr direi. dimi dam l: yar souk yar scak. dip: pancar. dirgen: ekin leti. di ehli: kan cinsi. dizman: iri yar adam, heybetli kimse, dogumak: kymak. dolak: kuak, bez sarg. domalak: yer elmas. dombay: manda. dl: muvai yavrusu. dmelmek: eilmek, melmek. dulda: glge, sye, himye. durhunda: stnde. de: dourmam inek. dlek: k kavunu. dvek: dvlek: karpuz. dylek: dada biten al. ebirmek: getirmek. ' ebrim; (yebrim): kk sokak. Hopla hopla git de ebVini zibitiver: yle git de soka sapver demektir, ece; baba, peder. ede: baba. eletivermek: gndermek, gtrmek. erek: yazn hayvanlarn krda toplanp yattklar yer.

elmalk: raf. emeklemek; yerde srnerek yrmek, enik: kpek yavrusu, eniklemek: kpek hakkmda, dourmak, enki: ok. enkrl; yle. evci: kadmlar hapishanesinin sahibi, evinsiz: lkrdnm ehemmiyetsizlii zayf, eyeg: kaburga kemii. fermene: srmal entari, mintan, frldak: dner ey. fk: gbre, tezek, fkrtvermek: karmak, filik: tiftik keisi, kei yavrusu, fodime: izme. fodul: l f anlamaz, cahil, kibirli, sulu, yz glmez, gaga: efe. galan: artk. . , ganck: kadn; sznde durmayan,

gangal: halka, simit. ganrmak: koparmak, kuvvetle ekmek. garagaspannek: zorba. gayd:ey. gazttrmak: tra ettirmek, gezeki: ekiya, haydut, gcr: sakzn iine konulan bir madde, grack: abuk. gvrak: basmak, kvrak basmak, abuk gitmek. gzan; kzan: ocuk. gbl, gbel: kpek yavrusu. gmek: yer deitirmek; lmek. gerti: ayr ve ot yeillii. gklenmek: oturmak.

gn: ksele. gnendirmek: sevindirmek, gnllemi: ihtiyarlam, gzgrayna. guma; kuma: ortak (kadnlar hakknda). gbr: kz, erp. glk: eek. gn ak: ayiei. gnnk: emsiye, adr. gppedek: birdenbire, apansz. hanay ev: yksek ve n ak ev. hankrdan: nereden, hangi yerden, haran: byk tencere, harani: mlek, harim; ev nndeki bahe, haydalamak: hayvanlar gtmek, haylamaz: dinlemez, hemck: imdicik. hiir: ezilmi, fazla olmu yemi, ii bo karpuz. huda: urada. hvenk: asma fasulye sr. gt: alet, takm, eer, ldz kk: patates. mzganmak: uyumak, kendinden! geer gibi olmak. mzk: fena koku, mzkm, ekimi. nkr bankr: yle byle. rgat: ii, hizmeti, ifti amelesi. rlamak: trk armak. s: scak; sdam: hamam. stangul: stanbul. ikicik: urada. ilikmen: kandil. ^ ^ i . . ^ ' ' '

>

ilkin: evvel, en evvel. .. ing, in: delik, maara.

'

" >

r >

ineltmek:kz, dana, ko gibi hayvanlarn taan karmak, iribinl: kolayn, yolunu. i ilik, ilik: i hrkas. > ivmek: acele etmek. kabaf: pazarc, satc. . ' kabalak: bir nevi serpu. : . ; kaar: din, kuvvetli. kan: iki tekerlekli araba. kalak: kadnlarn balarna sardklar yazma. kalaz: deriden yaplm su kab. kaimi: domates. kal: kl. kalyet: gelin elbisesi. kanksamak: ok doymak. kanmak; doymak; aldanmak, inanmak. kanrmak: ekmek. kap kacak: bakr takm, mutfak ta k m .. karagine: karsna. kara sr: manda ve kz gibi hayvanlar. kaanmak: beygirin iemesi, kamir: eytart; soytar. katkl: kark ey. kavsara: kfe, sepet. ; kavrmak: kapatmak. kaynak: para. kayrak: uurtma. kebe: kaba, aba. kelek: ham kavun veya karpuz. kelem: lhana;algam (Ktahya). kele: uysal; budalams. kenitli parmak: sere parmak. keren: mertein ufa. < . ' ? ' . , ;

ke: sersem; avanak; yourt kurusu, keik: sra, dizi, keyin: iin. klguak: kldan kuak, kll yumak: eftali, kra: susuz arazi, kr: fena dost. kile, kilde, kilden: beraber; nezdinde, nezdinden. kirva: lala; snnet olurken ocuu tutan adam, kocunmak: ekinmek, ihtiraz etmek, kor: iyi yanm ate. kostak: gzel. kger: eskici. kz: kllenmi ate, kubat: fena. kudubet: fena; irkin; sakil. kumpr: patates. ; r , ; . ^

kunkurak; kunkurdak: hayvanlarn boynuna aslan an; ngrak ku: rzk; yiyecek iecek eyler, ktk: eski defter, nfus defteri. lenger: kervan; bakr kap. levar: rovelver. longurdak: hayvanlarn boynuna aslan ngrak, lug: ta merdane. lnger: yamurdan meydana gelen glck. maak: kt lakrd eden adam. makut: avanak; ihtiyar. martaval: yalan; mansz sz. maya: dii deve. melez: kark. mesel: masal. meyle: mahalle. muhti: mft. f >

murmur: apkn. muta: kseleyi inceltmek iin pirinten yaplm bir alet, mutlu: iyi; mbarek. nacak: balta nevinden bir kesecek alet. nicab: nasl. nimemin; yirmibe dirhemlik. oma: yerdeki asma. oranga: familya. orata:aka. oratac: akac. orus kts: hep beraber. nki: uradaki, pambul: bcek, parsal: gmlek, partarmak: yerine koymak, paal: uzun bir nevi entari, petambal: petamal, pindik: kmes. piik: kedi.

' ^

'

' .

o' , ,

porbut: kldan yaplm don; alvar, pusat: elbise. prkl: havu. reme: hayvan bana taklan gm ss. sad: gveye klavuzluk eden kimse, sahat: ocuklarn fesini tutan ip.

' . , -

salgn: adam bana den vergi hissesi, samut: dilsiz, az syleyen adam. ' sarmalak geldim: kucakladm. s ' saym: tezkere;tadat. seki: oturacak yksek yer.

senek: am aacndan oyma testi, srtma: kz ve inek oban, snamak: tecrbe etmek, snd: makas. snmak: korkmak. srm: deriden ip. sin: mezar. '. sitil: adr kenarna konulan ul. sit yapmak: st emzirmek. siymek: kpeklerin emesi. somak: msr koan. suba: zaptiye memuru. sulu zrtlak: limon. abanlanmak: kalaylanmak. alaf:ate gibi. aplak: to k a t atr:gzel. evik: evik. incik: imdi. taka, daa: kk ocuk. taka tuka: ttn tablas. teke: erkek kei. tengri gn: hergn. teskinci: gezen ekiya. tetemal: ba bekisi. , . ? > t: :i T!f;:vq i..;v ; . ^ ; ' v.fi ; . . . riu . .j . ^ v i: ;s i; ' t i v .n: ;. i ;(:0 j <. . r c . ^ i< ; .;

;| 'V vI

. ,)f;;
y ,r ,

/ -; n
. ; ,rf :;. , ;v

tevek: fiziz. tksrmak:hapurmak. ; ? ,( i .v . ; ; tngrdamak: tutunm ak; parann sesini kartmak. tngur: sefil, zrt. ^ trkalamak: kapy srmelemek. toka: amar tokma. tokat: koyun al. tongurdak: ufak ngrak. -^ i ,i.i v ; . ,! ' < lujf r.. .

., . .

.-.Cet].

turluk: adr, tlba: yrk kadn, tl tombalak: eftali, tmbek: ufak tepe. tnemek: tavuklarn, kularn tneklerine kp oturmalar, tremek: bir memlekete sonradan yerlemek. ulavu: br tarlann hayvanlar ve baka eylerden korunmas iin yaplan siper, ft: st; akam ft: akam st, kr: arkada, lemek: taksim etmek, nlemek: barm ak;n:an, eref, hret, remek: oalmak, rmek: kpek havlamas. skre:tas, bakr tas. yaba: ekinleri harmana atmak iin atall krek. yal: kpeklere verilen hamur suyu. yaldrmak: yakmak. yalm: galiba. yaltak: dalkavuk. yamacma: yanma, karma. yama: yan, kar. yamak: rak, yardmc. yangmr: yara; hayvan srtndaki yaralar. yangsanmak: seslenmek; sylemek. yar: uurum ; dik tepe etei. yarak, yarag: hazrlk; bak; silh. yardak:arkada. . yastkas: hamur amak iin yass aa. yat: yabanc. yazu: sahra; byk ova. yele: dan st; beygirin ensesindeki kllar. yer evi: zemin kat.

ye: eki hamurdan yaplan bir nevi yemek, yeerti: yeillik; yeil otlar, ymcah: kavga; grlt; niza, yitmek: kaybolmak. yntelmek: ok sylemek; serbest sylemek, yntem: mnasebetsiz, yntemli: her ne yaparsan kabul eden adam, yumu: hizmet. zeyrek: akll, zbarmak: l gibi yatmak, zbn: i gmlei, zibidi: kyafetsiz; biimsiz, zorbaz: kuvvetli, zulam: zrt; fakir. zumara: dudakla alnan rtmaya benzer bir ey.

Dnyann bana Birinci Dnya Saya bels kt. Bunun hl yasn tutarken geirdiimiz skntlar, ba r felketleri hi hatrmzdan kar m?... Asla, asla! Sava srasnda altm yama bastm; vatamma ve bir de arkiyathk adna hizmetlerde bulunmak iin Macar Fen Akademisi'nin isteiyle, Avusturya ve Ma caristan'da kurulan slm esirleri kararghn ziyaret ettim. . senenin er aylarn ad geen kararghlarda ge irip yine genlik zamanlanmn ahmalanna bala dm. Tatar (170) milletinin esarete den askerlerin den, binlerce genlerinden Tatar halk edebiyatn renmeye niyet ettim. Byk Rusyann muhtelif Tatar esirlerinden oluan bir taburu Pete yaknnda "Estergon ehri civarnda; bir taburu da, Avusturya'nn "Eger" (171) ehri yaknmda bulunuyordu. Her sabah erkenden kalkp, trenle Estergon'a gider,

orada akama kadar kalrdm. Tatar esirleriyle gre rek en evvel biraz Tatarca konumasm rendim. Son ra, gitgide Crlarm ve trl trl halk beyitlerini din ledim. "Cr Tatarca trk ve "Ekiyet" de masal demektir. Tatar esirleri bebinden fazla idi. Ekserisi Kazan (172) dilini syleyen Kazanllardan baka, Knmhlar (173), Mier'ler (174), "Bakrflar (175), Trkmenler (176) ve bir de Trk dilini syleyen erkesler (177) var idi. Konuulan Tatar dillerinin en ehemmiyetlisi Kazan dili idi. Zaten bu, Tatar dillerinin ayr bir lehesi olup hem medeniyete, hem edebiyata yle ilerlemi ti ki, deta bah bama bir Tatar dili eklini almt. Nfusunun okluu, bir de dilinin irini ve zenginli i itibariyle gittike Rusya'daki muhtelif Tatar millet lerinin edeb dili oldu. yle okullan vard ki, her taraf tan gelme rencileri Kazan dilini renir.,. Kitaplan ve gazeteleri var ki, bu dili okumay renmi Tatarlar, he'p bunlar okuyorlar ve bu suretle Kazan diK btn Tatar milletleri arasna ^rmi oluyor. . Hepimiz biliriz ki, Rusya'da bulunan Tatar leheleri arasndaki fark, kelrrtelerde deil, asl bu kelimelerin syleni eklindedir. Bu itibarla "Mier" lehesinin te lffuzu, Kazan'nkinden epey farkldr. Krm'daki Nogaylar 178)'m szlerini, Krm Yh Boyu halk anla < maz. nki, Ngay ^ivesi kadar acayiptir ki, baka bir cins Tatar bunu ne bilir, ne anlar. Bilkis, kitaplar da veya gzetelerdie yazlacak olursa, bu neir olunan dili, hem Nogay ve hem Bakr o derece anlar ki deta kendi lehesini okuyor sanr. Okuduklarn kendi leh esinin ivesiyle kr ve anlar. te bundan dolaydr ki, Kazan lehesi ile yaZllm eserlerdeki dil, gitgide Rusya'da bulunan btn Tatarlarn edebiyat dili ol du. Mehur hikyeci Abdullah Tukayef (179)in, s-

mail Bey Gasprinski (180)'nin, Akuraolu Yuuf (181) Beyin ve daha bir ok hretli Kazan irlerinin ve yazarlarnn parlak yazlarm, hikayelerini, crlarn, nlerini, ekiyetlerini, nmhtelif feheler konuan Tatarlar, kendi leheleriyle okuyaralf: anlarlar, i Anadohnun n ^ te lif leheleriyle konuan airetleri smani edebiyat dUni okuyup ^ladjklar jgi]bi nuhtelif Tatar lehel^yle konuan Tata^rlar da JC azan dilini o nisbette anlarlar. Telfuzlardaki fark, Arap Jiarflerinin yetersizliinden dolay tamamiyle yazlamaz, Trk diline bile Arap yazs, bilhassa dilbi lim asmdan o kadar uygun gelmiyor. Bu sebepten dir ki, Avrupa arkiyat^jan ve ^en ok trj^cleri, Arap .harfleriyle yazlj halk edebiyat netinlerini Ltin harfleriyle yaznak zorunda kahyorlar. Benim indiye kad^ yaynladn Tijrk halk ede biyat mecmualanm, hep l^ tin harfleriyle baslm tr ki, bu da, ,telfifuzl?nn ayjen korumak iindir. Bunlar Ltin harfleriyle yazlmayacak olursa, lehele rin hususiyetleri ortaya kmaz. Yine bu sebeptendir ki, Tiirkler arasnda dilbilim ilmi o kadar gelimemi tir. Kdin^elerin sylejjii, yani ne gibi ive ile sylen mesi bilinmezse "Fonetik" (182) ilmi de ohnaz. Zaten Fonetik" ilmi, kelimeleri itip, iitdii gibi ve halkn syledii gibi yazmaktan ibarettir ve dijin eskiliini ispat eder. Bath arkiyatlar, ok senelerden beri bu nem li lm meseleyi dnerek, Arap harflerini bsbtn kaldrp Ltin harfleriyle yazp okumak fikrini orta ya atmlardr, zellikle dilbilimine dair eserlerde.. Aca ba Ltin harfi Trk diline uygulanabilir mi? Sualine ge lince, Trk olmayan bir Avrupal, nezaketsizlik olmasn diye bu meseleye ok kanmak istemez. nk, bu so ru yalnz lm ve genel bir mesele olmayp en fazla Trk medeniyetiyle edebiyat ve bir de din eserler meselesi-

dir. Benim bu meseleye kanmaklm Trklerin ve Trk medeniyetinin son derece dostu ve taraftar ol mamdan ileri geliyor. Bilinmektedir ki, Trk alfabesi, ayn zamanda slm olan Trklerin alfabesidir. Hem, Trklerin kullandklar Arap alfabesi, imdiki duru muyla Arap ve Fars alfabelerinin tamamen ayn ol mayp bir dereceye kadar Trklemi bir durum kazan mtr. Arap ve Fars harflerinin baz sesleri Trk dilin de hi de kullanlmamaktadr, hatt telffuz bile edile mezler. Mesel. Arap harfi olan ayn" Trk az telf fuz edebilir mi? ranhlann "elif-vav" harfi geri telf fuz olunabilirse de Trk dilinde bu ran ivesi zerine ses yoktur. Arap harflerinin noksan varsa, acaba dn yada mkeiiuiel bir alfabe var, m? Zaten eski Trklerin Uygur dili alfabesi, Arap alfabesinden dala noksan ve daha eksiktir. Bundan baka, Ltin harflerinin o kadar mkemmel olduu da iddia edilemez. Mesel, bizim Macar harflerimiz, her ne kadar Ltinceden ahnn ise de baz yeni harfler ve iaretler bulunmas mecburiyeti ortaya kt. Dnyann hi bir alfabesi mkemmel de ildir ve olamaz. Ne Ltin harfleri, ne Almanlarn Go tik harfleri, ne de slvlarn Kiril harfleri'mkemmel dir... Lkin, gittike ve zamanlar getike, yeniden il ve edilen iaretlerin yardmiyle her millet kendisine ait alfabesini, diline uyacak bir surette dzelterek okunakh bir hale getirmitir. Bir Franszlarn, bir de ngilizlerin yazdklar ve oku duklar harflere baknz... Bu dilleri gerektii gibi bil meyenler acaba grdkleri harfleri ve kelimeleri do ruca okuyabilirler mi? Mesel, Ltin "u harfini, Franszlar "o-u", ngiliz1er "iou ve eu telffuz ederler. Ltin "g" harfini Franszlar bazan "k" ve bazan da "j", talyanlar da "k" ve *'c" telffuz ederler. Btn bu garabetleri sayacak olur sak uzun bir makale meydana gelir. Hem insanolu,

yeryznde yalnz bir trl mdr?... Hepsinin iklimle ri, detleri, edebiyatlar, bir kkten mi kar? Btn in sanlar, bir renkli, bir tabiatl m olur? Avrupa siyahla r, Hindistan ve in sarlar vesair renkli insanlar birbi rine karabilir mi? iraz gllerinin rengrenk goncala r, Avrupann kuzey taraflanna dikilirse, tath kokusu kaybolmaz m? Szn ksas, dnyann muhtelif dille rine uyan tek bir alfabe olamaz; nk, vaktiyle kabul ettikleri alfabeler, medeniyet tarihlerini ispat eden bir mukaddes hatradr ve bu hatrann birdenbire ellerin den ahnmas, onlarca medeniyet tarihlerinin kaybolmasiyle ayndr. Bu sorunun bir de baka bir yn var. Yzyllardan beri, derin fikirlerle dolu eski Trklerin eski edebiyatn iine alan Arap harfleriyle yaynlanm saysz eserlerini, Arap harfleri kaldrld takdirde aca ba kim okuyacak, kim anlayacak ve kim retecektir?.. imdiki Trkler eskilemi yazy renmeycek ve bu suretle unutacak olurlarsa, Trk edebiyatnn parlak gemii, snp gidecektir, Avrupa bilginleri, Arap yazs biraz gtr diye ik yet ediyorlar. stemeyenler renmesin... Heves eden ler de biraz glk ekerlerse ne olur? Arap yazs, yal nz Arap milletinin zel yazs olmayp kuzey slm dnyasnn yazs, slm dnyasnn, parlak ve sayg de er bir hayata sahip yazsdr. Trklerin kahramanlk larla geen devirleri bu yaz ile ebedilemitir. Btn vicdan, ruhunun benlii, kalbinin iiri bu yaz ile dal budak sarmtr. Bilhassa bu yaz mevcut iken kuzey Trklerinin detleri, halleri, kuzey havasndan nefes al m doulu bir millet olduklar pheli kalr m? Bu ecdatlarndan miras kalm yazlarn terkedecek olurlarsa, Trk milliyetine ait zellikler de kaybolur gi der. Bat milletlerinin davranlarm taklitten Dou mil letleri bir dereceye kadar kendilerini saknmaldr. Av

rupa medeniyeti, hem edebiyat ve hem iktisadiyat y nnden batmakta olduu gibi Avrupa milletleri de bir birlerine dost gzyle bakmamaktadrlar. Bat milletlerinin b karmakark halleri gznnde iken, bir de Uzak Dou'nun en byk en meden bir milleti olan Japonlar bakmalyz. Bu, pek ok abkan ve medeniyete de birinciler derecesine erimi Ja pon soyu en zeki olan genlerini ve bilginlerini Avrupa'nm muhtelif memleketlerine renime gnderip bunlara Bat illerinin ileriliklerini, dillerini, muhtelif ilim V hnerlerini taklit etmeksizin retiyorlar. Bun e lar kendi memleketlerine dnnce, Avrupa'da ren dikleri eylerden kendi memleketlerini yararlandrma ya alyorlar. Bunlar, Japonlugibi dnerler;ne kendi dillerini kaybederler ve ne de yazlarm... Bilhassa, dn yann muhtelif yazlarnn en etini olan kendi yazlar n terketmezler. Batda grdklerinin grlmeye deer ynlerinden yararlanmaya bakyorlar, vatanlarmn menfaatine a lyorlar. te, Trklere pek parlak bir omek, taklide deer bir teebbs. Bilimler ve fenler meselesine gelince, bu konudaki fikrimiz de udur: Milliyet hissinin ve kuvvetinin en mhim vastas z dil olduundan en fazla nem yerilecek bu dildir. Bu hususta Bat ilim ve medeniyetinden neler renilmek icap edeceini siz pek l bilirsiniz. Bu meseleyi gznne ^arak Trklerde, Japonlarm yaptklar gibi gen lerinin en zekilerim Avrupaya gndermeli ve en evvel dilbilim zerine ahtrmaldr. Fen dilinin Macar kap s, Trk kardelerimize daima aktr. Zaten bu iki di lin yaylma ekli, birbirlerine pek benzer grnyor. Bi zim dilimiz de, yabancdan ahnan kelimelerle kanm olduundan elli-altm sene ncesi "ortolog denilen bir gen bilginler kurulu kurarak az zaman iinde dili

mizi yle bir sadeletirmiti ki, dilimiz ok kr ak ve mill bir dil oldu. Bu sonuca ulaabilmek iin, eski devirlerden kalma korunan el yazmas eserleri yaynla tp ve memleketimizde bulunan eitli leheleri birer birer toplayp basmna da muvaffak olduk. Macaristan Fen Akademisi iki byk eserin yay mna giriti ki, bunlardan birincisi, Macarca kelime lerin hepsini, en eskilerinden itibaren en yenilerine ka dar, iine alan byk ciltten olumaktadr, kincisi, Macaristan'n eitli lehelerinde bulunan szleri top layan ve ciltten byk bir lehe szlk kitabdr. Ve bunlann her ikisi de baslmtr. Bu, binlerce szleri, eski kitaplarda ve halk aznda sakh olanlar, ekseriyetle niversiteli genler aryorlar d. yle ki, memleketimizin muhtelif leheli blgele rinde bym ve tahsil grm genlerimiz, kendi kylerinin lehesini renip birer ilm makale ekline koydular. Bu vesileyle yaptmz tenkidler, yalnz Macar diliy le ilgili idi. Bundan baka bir de bizim grevimiz olarak bir dil meselesi vard ki, o da Macar dilinin hangi diller le akrabal olduu meselesiydi. Bilinmektedir ki, Ma car dili hem Fin-Ugor" dedikleri dile ve hem Trk, Ta tar dillerine pek yakn olduundan kendi dilimizin aratrlmas iin, bu dillerin de pek derin surette ara trlmas gerekir. imdiye kadar bu grevlerin ancak bi rini, yni Fin-Ugor" (183) dilinin aratrlmasn ta mamladk. Trk ve Tatar dilleriyle ilmf ahmalarmz da hayli ilerlediyse de bunu henz bitiremedik. Fin-Ugor" dilindeki almalarmzda, FinlandiyalI bilginler bize yardm ettikleri gibi Trk ve Tatar dilleri nin aratrlmas srasnda da Trk dostlarmzn bize yardm edeceklerine mit varz. Bu hususta atlan ilk adm, Trklerin halk edebiyat na dair yaynladmz mecmualardr. Burada, yine

Arap larf meselesine geldik. imdiye kadar toplad m Trk metinlerini niin Ltin harfleriyle bastrd mn sebebini sorarsanz, ben de; iittiim szlerin asl telffuzunu, syleyen szlerin seslerini dilbilim kural larna gre koruyabilmek iindir.,, cevabn veririm. Ltin harflerinin gerektiine, her ne kadar Arap harflerinin eksiklerinin tamamlann asiyle Trke me tinlerin telffuz ve ivelerini korumaya yetecek bir ekle konulmasna ancak dilbilimine vkf bilim adam larndan meydana gelen bir kurul karar verebilir. n k, Arap harfleri en ok "Semitin" dillerine gre ol duundan, Trk dilini aynen kayt ve yazmaya o kadar baarh olmuyor. "Semiten" bir dil olan Arap dili ve bunun gramer kaidelerine bakarsak, telffuz edildii okunmasnn mahzuru olduunu grrz. Sesli harfler her ne kadar az ise de kullanlan ''stn, esre, tre" ia retleri, okumann glklerini ortadan kaldrr. Halbu ki, Ural-Altay grubundan olan Trk ve Macar dillerinin sylendii gibi yazlmasna Arap harfleri yetersizdir. Dilbilim ve bilhassa karlatrmak dilbilim asndan.. O halde, Ltin harflerinin kullanlmas, ancak dilbi lim iin geerlidir. Zira, Ural-Altay dillerinin bir ksm olan Trk ve Tatar dilleri arasndaki yaknh tasdik iin bunlardan her birinin syleni ekillerini mutla ka bilmeli ve renmeliyiz. phesizdir ki, halk edebiyatnn nesir ve nazm ksmlan, yni lehelerdeki szleri Ltin harfleriyle yazlacak olursa ilm aratrma asndan byk bir ko laylktr. Sesbilimi (Fonetik), bunsuz deta olmaz gibi dir. Rusya'nn mehur Trkologlarmdan olan mte veffa Radloff (184)'un dokuz byk ciltten ibaret "Ta tar Halk Edebiyat" kolleksiyonu, Kiril harfleriyle bashntr. Eer bu mhim eser Arap harfleriyle km olsayd, Trk dilinin fonetiini iine alan eserini mey dana getiremezdi. Ltin harfleri yerine, slav bilginle

rinin ou Kiril harflerini kullanmaktadrlar, Arap ya zsnda sesli harfler ancak drt tane olup, Tatar lehe lerinde ondan fazladr. Bir de sessiz harf olarak Tatar ca yle harfler vardr ki, Arap alfabesinde hi bulun maz ve Ltin alfabesinde bile eksiktir. Gelelim yine Tatar esirlerine.,. Tatar esirlerinin ara trmasna ite yukarda akladm metod ile bala dm. Radloffun ad geen kolleksiyonunda, Kazak ile Mier ve Krm halk edebiyat az bulunduundan en evvel bunlarn lehelerine nem verdim. Evvel bunla rn taburdaki durumlanm aratrdm. slm esirlere Ma car subaylar tarafndan pek iyi bakhyordu. Onlara ay rca, dinlerine ve detlerine uygun yemekler verilirdi. maiTilar vard. Namazlarn klarlard. Bir de, grlme ye deer cami yapld ki, ikibinden fazla m'min ahyordu. Esirlere dman deil, dost bir cinsin istemeyerek esir ahnm zavall evldlan gzyle baklrd. Veliyef adnda gen ve tahsil grm bir Kazanh as ker bulup maksadm en fazla ona anlattm. Trk dili ni de tahsil etmi bir adam olduundan meramm epey anlayabilmiti. te en kymetli sermayem bu Veliyef idi. Kendisinin yardmyla yava yava Tatarca konu may renip esirlerle grmeye balamtm. Crlann, onlarm, ekiyetlerini syletirken Kazanh dostumla birlikte bunlar birer birer yazp toplamaya muvaffak oldum. Tatar beyitlerinin Trk beyitlerine pek benzerlii vard. En fazlas drt satrhk olup, her syledikleri beyitin bir ruhu vard. Bu ruhlar, yr muhabbeti feryd edip, h ve vhlarm gklere karyorlard. Yllarca gurbet ekmeini yiyip, itikleri suya felket yalan dkyorlard. Gurbet yelleri estike uzak dtkleri vatanlarndan bir haber geldiini hissediyorlard. Ku

larn garib tnde, doduklar yerlerin seslerini duyu yorlard. Taburlanna yakn akan "Eer" aynn al tsna hayran kalp "Ak dil" dedikleri Volga nehrinin seslerini iitiyorlard. Tatar askerlerinden esasen subay yoktu, askerleri hep esnaf, renber ve tccardan ibaretti. El maharet leri alacak bir seviyede idi. Bo vakitlerini el ileri, ocuk oyuncaklar yapmakla geiriyorlard. Kendi vatanlannda grdkleri ve ahtklar binalar, Tatar yurt lar, taruyka denilen arabalar, yel ve su deirmenleri, karlarda koan kzaklar, yaylalarda kurulan adrlar, renk renk ylanlar, kular ve hayvanlar eklindeki oyuncaklar yle bir mahretle yapyorlard ki, bizim ordu kumandanl tezghlar kurdu ve bu suretle deta bir esnaf sergisi ald. Marangozlar vard, gmler vard, terziler vard, boyaclar vard ki, istenilen oyuncaklar, gm yzk ve kutular, kuklalar iin lzrn olan elbiseler yapbyordu. En mhir olanlar renber takm idi. Tatar harfle riyle yazh ekmeceler ve sigara tabakalar sipari edi lirse, bir iki gn iinde hazr oluyordu. Tatar evceklerinin, deirmenlerinin, mescidlerinin ve ky okullarnn yalnz d taraflarm deil, iindeki demeleri, tertiba tn, mobilya takmlarn, mescide lzm olan eyleri yle mkemmel surette yapyorlard ki "Eker" ehri nin arsnda bile byk maazalar tarafndan aranp satn ahnmtr. Onlara para kazandrmak ve yaptklar eyleri bizim Petedeki ark Mzesi'ne koymak iin o ana kadar yaptklannn birer rneini smarladm. senenin er ay zarfnda binden fazla etnograf maddeler yap trdm. Bu eyay Genel Harbin drdnc senesinde Pete'de bulunan "Markit" adasnda alan bir aske sergide, Tatar Kk adiyle hret kazanm ark usu-

bir binaya yerletirip "Tatar sri Mzesi" diye sey redenleri hayrete dren bir sanat kolleksiyonu yara tlmtr. Sergi kapandktan sonra, Tatar mzesindeki eya. Pete ark Akademisi, dier adiyle ktisadiyt niver sitesi ark Mzesi'ni nakledilmitir ve orada hl bu lunmaktadr. Esirlerin en makbule geen elencesi, tiyatro oyunu idi. Esirlerin pek zeki olan bir genci, tarih bir tiyatro oyunu yazp, Tatar mill gemiinin en felketli .devrini otuz kadar Tatar gencinden oluan bir oyuncu toplulu uyla yaatmtr. Esirlerin bir terzisi, gerekli kostmleri; marangozu ortaoyununa benzeyen sahneyi yapmtr. Her lzm olan eyin bir ustas vard... Nihayet, bir cuma gn oyuna baland. Ak bir avluda bulunan sahne, binlerce esirle dolu idi. Binlerce dudaklar titriyordu, binlerce gzler yaa ryordu, binlerce h ve inleme gklere kyordu. Bu oyunlarn sahnesi, oynan ekli hl gzmn nn dedir. Bu piyeslerin en duygulusunu bir iki esire yaz drdm ve genel harbin bir ydign olmak zere ktp hanemde sakladm. Bu oyundan baka, bir dier htram da vardr. Mek tep grm Kazanblardan birka gen, ok gizli ola rak bir ocak heyeti kurmulard. Bu Tatar ocann asl maksad, hem gurbet acs eken dimalarndaki dn celerini gstermekti. Bu niyetlerini gerekletirebil mek iin gizlice bir el yazs gazete karmay kararla trmlard. Gazetenin ismi "Kiiren Cuvatki" yni "Kk Teselli eden" idi. Bu gibi yazlar essen esir kamplarnda pek yasak olduundan gazeteyi yazanla rn kim olduklarn belli etmediler. Bu gazete ayda ancak bir kere ve bir say kanhp, elden ele veriliyordu. Beni dost bildiklerinden bu, gzel

bir yaz ile ve dikkatle yazlan "Cuvatkii gzden ge irmek ve dncelerini, duygularn anlatmak maksadiyle arasra bana da gsteriyorlard. Bu, deta bir folk lor gazetesi olup, iinde kendi iirleri, hem halk iirleri, hem esret htralar, bazen de Genel Harp hakkndaki fikirleri vard... Bunlar yle mkemmel bir surette ne rediyorlard ki, ben okurken hayran kahrdm. Yazdklar iirleri, halk ruhundan kopan crlarn y le hayrete dlecek bir surette, kendi memleketlerini hatrlatan hatralar yle ie ileyen bir tarzda. Genel Harbe dair dncelerini yle derin yazyorlard ki, gazeteci olsalard bile bundan daha iyi yazamazlard. Gazetenin tefrikas da vard. Bu tefrika konusunda halk edebiyat paralar da gze arpyordu. Zavall Tatar esirlerinin kalplerinden kopan bu kanh gllerin dikenleri, okuyanlarn yreklerini delerdi. te, rnek olarak Tatar crlarndan birka tanesini aaya yazyorum: KIRIM CIRLARI Karanfilim iek am Kuru dahn stne Yar yastn olmazsa Dayan dizim stne Gl kopardm terekden Bir yar sevdim yrekten Bilmi olsam sevmezdim Yaralandm yrekten * Suya vardm doldurdum Kra kp buldurdum Men yallcdan yar sevip raym soldurdum * Yavluk yapdm da yre

Gl ald bilvre Candan seven nazl yrim Kald rak yollara Pilv yedim tabahdan Rak idim kabahdan Ne hayrl gn eken Yrim grdm sabahdan * Bahelerde gl terek Yayar acg tkerek Dnya mah bir yana Nazl yrim tez gerek Gk gvercin olaym Gergefine konaym lsem anda leyim Nurlu yzn greyim * Kaya tibinde ohral Sen gl olsan men yaprah Gel ikimiz sarlayh Dman gzne toprah MER ONLARI Alma iber atmine Almaga sandn m Kara kam, karla im Sefer yirip kaytdm m * ki yolun aras Biz kayandan barasn Bara tra isime tid Tugan iinin kalas

Yigre yiridin yigre kaz Bot uzunga kre Biz kzlarn ming sevebiz Birtig kzlga kre * Batr atmn taas Bakr bol m ne bolsun itde yeririken yalgz bana Garib bol m ne bolsun Undr minim barmagm Unung alnn baldagm kisi alub sina bireyim Yaltrasng barmagmg KAZAK CIRLARI Saldat ei rke kar Knde bir maylap tan Tugan ili isine tse Kaytr yolna kar * Uramlarda Uzgan akda Nige bizke kirmeding Kar kp ahr idim Sin ikeng bilmedim * Ak kileting aldmda Bilmim nige eglenem Uynap kelip sken idim Kald tugan ilkinem Altn baldak, al kali Km baldak, kl kali Cilama, i clseng

UI m sini kim tali Altm balmak, inc ka Kiyseng bulsa sandk a Sepning kiyng bulsa bulur Sahralarda sanduga * Alda bulur ag biz Klde bulur ag biz Biz crlamy kim crlasn Bizning und ag biz Esirlerle olan mnasebetim pek dosta idi. Zaten her ne trl mklleri, ne trl skntlar olursa bana sy lerler ve ben de dertlerine derman olmaya, arzularn yaptrmaya ahrdm. Memleketlerinden ay ve yiyecek eyler, harb yard m aldklarnda beni davet ederlerdi. Cuma veya bay ram gnleri olunca, sofralarnda benim yerim vard. Bi risi keyifsiz veya hasta olunca, doktorlara baktrrdm. Haftada bir kere, "Eker" ehrine gitmeyi arzu ettikleri vakit subaylanmzdan izin ahrdm. Szn ksas, ara mzda yle bir dostluk meydana geldi ki birbirimize deta karde gzyle bakyorduk. Bazen mehtapl gecelerde, bizim Macar subaylariyle kararghn bir bahemsi yerinde oturmakta iken bir denbire keman, ud ve balalayka denilen musiki letle rinin sesi gelirdi ve bir de hazin, tesirli mameler iiti lirdi. Onlarn bize uygun olarak syledikleri trkleri can kulayla dinlerken, kalbimize yle bir malzunuk kyordu ki hepimiz de deta kendimizden geiyor duk. Zavalh esirlere ve kabahatsiz yrek aclarna pek ok acrdk ama, ne re ki elimizden bir ey gelmezdi.

Subaylarmza, ark dnyasn anlatrken, slmiyete ait detleri tarif ederken, mezzinin sesi iitilince, bebin mminin namaz klmas, min sznn yrek lerinin derinliklerinden kmas zelzele gibi ortal tit retiyordu. Vakitler geti, karargh terk etmek zaman geldi. Tatar dostlarmdan ayrldm vakit, benimle vedala tklar anda, "Kiirek Cuvanki"in btn saylarn ii ne alan bir kolleksiyonu hediye olarak verdiler. Bu ga zetenin bir tanesini eer kabul edecek olursanz bura nn Trk oca mensuplarna bir Genel Harp ydigr olarak takdim edeceim. Yanlarnda bir de fotoraflar vard. Esir kararghn ve esirlerin muhtelif gruplarn gsteren eit eit re simlerden birer tanesini de verdilerdi. Kimbilir onlar bir daha grecek miyiz? Kimbilir on lar vatanlarn, oluk ocuklarn bir daha grecekler mi?... Harb o vakit hl devam ediyordu. mitleri de artk kesilmeye balamt. Crlar, onlar, ekiyetleri bizde kald. Figanlar, eyvhlar uuup acaba Rus kulbesi olan yerlerine yetitiler mi? Btn dnya kanl bir frtnaya tutulup, biz o frtna ile arpan zavall esirlerin gzyalarn halk edebiyat diye defterimize yazp saklamaktayz..

1. Macaristan'n Romanya snrna yakn bir ehri olup, harita lardaki ad Debrecen 2. Eflk ve Bodan Osmanl Trkleri'nin Romanyaya verdikleri add. Romanya "Memleketeyn" (ki lke) adiyle iki prenslie aynimt. Eflk (Ulahya), Bodan (Moldavya). Moldavya nn bir blm bugn Romanyadan kmtr, Sovyetler Birlii'nin Moldavya Cumhuriyeti'ni tekil etmektedir. Bodan 1455de, Ftih devrinde Trk hkimiyetine girdi. Trk hki miyeti 1878 Berlin Andlamas'na kadar 423 yl srd. 3. pide kelimesinin asl talyancadr. 4. levent kelimesinin de ash talyanca olup, "Yenieri devrinde deniz erlerine verilen add. 5. tepsi kelimesinin inceden geldii ve Mool Dili vastasiyle Trk Diline getii Prof. N.Poppe tarafndan gsterilmitir, (bkz. Die mongolischen Lehn^^rter im komanischen, Ne'meth Armaan, Ankara 1962, s. 339). 6. Vmbe'ry, 19 Mart 1832de, Budapete'nin kuzey batsnda bulunan ve bugn ekoslovakya arazisi iinde kalan Dunaszerdahely'de domutu. Fakir bir aile ocuu olan Vembe'ry kk yata yetim kalm, ancak 3 yl okula gidebilmi ve he nz 12 yanda iken terzi rakl yapmtr. Fakat daha bu yanda iken yabanc dillere kar kabiliyeti dikkati ekmi, bu sebepten terzi rakh uzun srmemi ve bir meyhane sa hibi kendisini evlt edinmitir. Aradan geen yllar zarfnda biriktirdii para ile tekrar okula devam eden Vembery, Bratislava'da gimnaz'n st snflanna kadar ilerlemi ve bakala rna yabanc dil dersleri vererek ekmeini kazanmtr. O, renci iken bahca Avrupa dillerini renmi ve 20 yanday ken de Trkeyi epey ilerletmitir. 1857 yhnda Baron Jozef Eotvs'n yardmiyle stanbul'a gelen Vmbery, burada 6 yl kalmtr. Macar Trkolojisinin nde gelen isimlerinden olan yazar Orta-Asya Trklerinin dilleri zerine yapt almalariyle tannr. Abuka adh aatay szlnn tercmesi 1862'de Jozef Budenz tarafndan yaymlanmtr. Saysz ma kalesi yannda Vmbery'nin 38 kitap veya mstakil bror vardr. Bu byk bilgin 15 Eyll 1913de vefat etmitir. 7. Uygurlar ve Uygurca zerine genel bilgi iin bkz. Ahmet Ca-

ferolu, Trk Dili Tarihi I, stanbul 1970, s. 149-192. 8. Eskiden Cengiz Han'n ordusunu meydana getiren, eitli kavimlerden gelme toplulua, genel olarak "Tatar" denilmitir. Bunlar arasmda Trkler olduu gibi, Ural-Altay dil ilesinden olmalar bakmndan, gene Trklerle akraba olan, Moollar ve Tunguzlar da vard. Sonradan yanl olarak. Kazan Trklerine "Tatar, konutuktan Trk diline de "Tatarca"'ya da "Kazan Tatarcas" denilmitir. 9. aatayca, Dou Trkesi'nin XV. yzyldan sonraki geli mesinden domu, XI. yzylda Hakaniye lehesi adn alm, XVI. yzyldan sonra nemini kaybetmi, en zengin devresini Ali ir Neva (9 ubat 1441/3 Ocak 1501) zamannda yaa mtr. 10.Naim Tarihi, tarih yazarlarmzn en byklerinden olan Mustafa Naim (16521715)'in yazd eser olup, III. Murat ile IV. Mehmet dnemlerini, 16591691 yllarm ierisine alan olaylar anlatr. Alt cilt olan bu eserin birok blmleri Bat dillerine de evrilmitir. 11. Ahmet Vefk Paa (18231891), Divan tercman Yahya Naci Efendi'nin torunu, Ruhuddin Efendinin oludur. Kk yanda Mhendishaneye devam etmi, onbir yalarnda iken babasnn elilik tercman olarak Parise gitmesi zerine, be raberinde giderek, lise tahsilini orada yapmtr. 1837'de Ter cme Odas'na tayin edilerek memurluk hayatna balam ve 1840'da elilik ktibi olarak Londraya, 1842'de ksa bir me murlukla Srbistan'a gnderilmitir. Bundan sonra sk sk me muriyet deitirerek Pasaport Dairesi Mdrlnde, Memleketeyn fevkalde komiserliinde, Meclis-i Vl-yi Ahkm-i Adliyede, Deavi Nazrlnda, Paris Eliliinde, Evkaf Nazrhmda. Muhasebat Divan reisliinde bulundu. Reit Paa'nm yetitirmesi olduu iin, onun lmnden sonra Ali Paa tarafndan azlolundu ve onun lmne kadar akta kald. 1871'den sonra Rsumat Emini, Sadaret mstear oldu. 1872'de Maarif Nazrlna tayin edildi. Devlet uras azas iken azlolunarak 1877'de, ilk alan Meb'usan Meclisi'ne reis oldu. Ayni yl vezirlikle Edirne valiliine gnderildi; gene o yl Ayan azas olarak stanbul'a getirildi ve tekrar Maarif Na-

zr tayin olundu. Trk-Rus harbinin en kank bir devresinde Dahiliye nezaretini de uhdesine alarak bavekil oldu (4 u bat 1878). kibuuk ay bu vazifeleri grdkten sonra azledil di, 4 ubat'ta Bursa Valiliine tayin olundu, 1882'de ikinci defa bavekil olarak gn bu vazifeyi grdkten sonra azle dildi. 2 Nisan 1891'de stanbul'da, Rumelihisar'ndaki yal snda ld. 12. Atasz, darb- mesel. Az kelime ile anlatlm, halka malolmu hikmetli sze denir. Ataszleri anlatm sanatlarna b rnm eski szlerdir. Bunlar ksal ve sadelii iinde bir takm gerekleri anlatr, fakat kimin ve ne zaman syledii belli olmayan zl szlerdir. 13. Nasrettin Hoca (12081284), Trk halk mizahnn en byk filozofudur. Sivrihisar'n Hortu kynde dodu. Babas k yn imam Abdullah'tr,.. Sivrihisar'la Akehir'de imamlk, mderrislik yapan Hoca, Akehir'i ok sevdii iin burada evlendi ve burada ld. Hoca, yzyllar boyunca Trk halk nn zenginletirdii fkralariyle, Trk esprisinin en kudretli staddr. hreti btn dnyaya yaylm, fkralan btn dnya dillerine evrilmitir, 14. Nasrettin Hoca'nn fkralar kasdediliyor. 15. Kazan derbendi, bugn Romanya topraklar ierisindedir. 16. Ada Kale'yi XV. yzyln ilk yllannda Tuna boylarnda at koturan Osmanh Trkleri iskn etmilerdi, nceleri kalesiz olan bu irin ada, AvusturyalIlarn sk sk hcum etmeleri ze rine, bu hcumlar nlemek maksadiyle yaplan surlardan do lay Ada Kale adn almtr. Uzun yllar Trk idaresinde ka lan Ada Kale, 1830 yhnda Trk gamizonlannn Srp kalele rinden kesin olarak ekilmesi zerine^! Osmanh topraklarn dan ayrlm, buna ramen, Ada sakinlerinin tamamen Trk oluu sebebiyle fiilen OsmanlIlara balanmt. 1878'de Ayastafanos muahedesiyle tahliyesi kararlatrld halde, bu yaplamam, Osmanh Devleti, buraya bir bucak mdr ve bir de hkim gndererek hkimiyetini devam ettirmi. Dev let salnmelerinde Ada Kale, Trk topraklan arasnda gste rilmitir. Birinci Dnya Sava'ndan sonra, 4 Haziran 1920 ta rihli Trianon Muahedesi ile Ada Kale, Avusturya-Macaristan'-

dan Romanya'ya gemi sayld ise de, Trkiye bunu kabul etmemi, ancak 1923 ylmda Lozan Muahedesi ile Ada Kale resmen Romanya'ya gemi, bu suretle 500 yllk Trk idare si son bulmutur. Ada Kale, Romanya'da, halk tamamen Trk olan tek Trk kasabas idi. 150 hanelik olan kasabada 750 Trk yayordu. Byk Tuna Baraj'nm inaasmdan sonra, Ada Kale, bu bl gedeki birok ky ve kasabalarla birlikte sular altnda kalm ve tarihe kanmtr. Daha fazla bilgi iin bk. O.F.Kprl B.Ktkolu, Ada Kale, Kk Trk-slm Ansiklopedisi, st. 1974, s. 32. 17. Trk, en ok sekizli, onbirli llerle sylenen saz nridir. ou anonim halk edebiyatnda yer alan bu trklerde k, gzellik, tabiat, genlik ve ackh konular ilenir. Azlarda dolaa dolaa ekil deiikliine de urarlar. Koma eklinde sylenen beli, alth olmayan trkler de vardr. 18. Nemse, Osmanhlar tarafndan Avusturyaya verilen addr. "Neme" eklinde de sylenir. 19. Budin, Budapete'ye, daha dorusu ehrin Buda kesimine Trklerce verilen addr. O zamanlar ehrin arlk merkezi Buda olup, Tuna'nm kar yakasnda Pete banliy mahiye tinde idi. 20. Sultanlarn yaptrd iki-drt minareli byk camilere "Se ltin Cmi'i" denilir. Sultan Selim ve Sleymaniye gibi. 21. Bulgaristan'n Romanya snrn izen Tuna kysnda byk ve nemli bir liman ehri olup, demiryolu ile dier ehirlere balanr. 22. dadi, rtiye denen ortaokullardan sonra olan yksek okul lara hazrlayc okul. 23. Kno, beyit szyle, ark, trk, destan hatt manzum te kerlemeleri kasdediyor. Bu sz, o anlamda, eserde hep yle geiyor. 24. Crlamak: ark sylemek. 25. Burada kabaday anlamdr. 26. Osmanh tarihinde "Doksan Harbi" denilen 1877-78 b yk Trk-Rus savanda Rumelide geen en nemli arp malarn merkezini tekil eden, Kuzey Bulgaristan'da bulunan

ehir. Burada, l.si 20 Temmuz, 2.si 30 Temmuz ve 3.s 11 Eyll 1877'de olmak zere byk sava yaplm, nde de, sayca stn Rus ordusu Trk ordusu karsnda yenilgiye uramtr. 27. Gazi Osman Paa (1832-1900). Byk Trk komutandr. Tokat'ta dodu. Aile ad Yacoullandr. Babas hayatn ka zanmak iin stanbul'a gelince Osman' da stanbul'daki aske r rtiyelerden birisine vermiti. Osman (Paa), Beikta askert rtiyesini, Kuleli Asket dadisini bitirip Mektebi Harbiye-i ahane'ye (Harb Okulu'na) girdi. 1852'de, 20 yan da temen rtbesiyle ve ikincilikle okulu bitirdi... Bundan sonra eitli yerlerde grev ald ve 1875'de Ni'teki (Srbis tan) Trk kolordusu kumandanhna ayn yl sonunda Vidin'deki kolordu komutanhma getirildi. Osman Paa, 1876daki byk Srp isyann ok abuk bastrd, Rusya'nn btn mitlerini krd. Rus generalleri tarafndan kumanda edilen Srp ordusunu Zayar'da bozguna uratmas zerine rtbesi mirlie (mareallie) ykseltildi. 44 yanda bulunuyordu. Trk tarihinin en byk savalarndan 1877 Trk-Rus harbin de Plevne savalarnda Trk ordusunun bakomutan idi. Bu savalarda gsterdii kahramanlk ve askerlik bilgisi, yllarca Bat asker okullarnda ve akademilerinde ders konusu oldu. Gazi Osman Paa, 5 Nisan 1900 ylnda 68 yandayken s tanbul'da ld. Fatih Camii avlusundaki trbesinde gml dr. 28. Burada kasdedilen Kazak, Rus Kazaklan da denilen hristiyan Kazaklardr. 29. Balkan, Trke bir ad olup, "da" anlammadr. 30. II. Abdlhamid (18421918). Osmanh padiahlarnn 33. sdr. Abdlaziz'in ikinci oludur. Abdlaziz tahttan indiri lerek yerine kanlan V. Murad, delilik almetleri gsterme si zerine 1876'da tahttan indirildi, yerine II. Abdlhamid padiah oldu. 31. Plevne Mar'nn Mehmet Ali Bey tarafndan bestelenen di er bir ekli de yledir: Tuna nehri akmam diyor Etrafm ykmam diyor

an byk Osman Paa Plevne'den kmam diyor Olur mu byle olur mu Evlt babay vurur mu Sjzi millet hinleri Bu dnya size kalr m Klcm vurdum taa Ta yarld batan baa Nam byk Osman Paa Askerinle binler yaa 32, 1888 ylna rastlamaktadr. 33. Folklor (ng. Folklore). Halk Bilgisi: Halk yaay, duyu ve gelenekleri, Bir toplulukta yaayan inanlar ve alkanlklan, sylenen trk, masal, fkra, atalar sz, bilmece, tekerleme, efsane gibi varlklar inceleyerek, o toplumun yaay ve du yuunu anlatmaya aban bilime denir. 34. Balad: Dans arks. Dramatik bir olay anlatan trk-iir. Trk olarak sylenen halk baladlanndan baka, iptide^ eser leri rnek tutan edebiyat baladlar da vardr. Balad, Fransz edebiyatnn sekin nazm ekillerindendir. bentten, bir de arlama msrandan ibarettir. 35, Varna, Kuzeydou Bulgaristan'da Karadeniz kysnda m him bir liman ehridir. Eski ad "Odessus" olan Varna, sray la Romahlar'n, Bizansllar'm, Bulgar Hanlan'nn ve OsmanlI lar'm eline geti. 1878'de Bulgar Prensliinin mal oldu. Es kiden Varna ve dolaylannda Trkler olduka kalabalkt. Bu gn Trklerin says ok azdr. 36 Saray, eskiden Anadolu ve Rumeli'de ','Hkmet Kona", "Aa Kaps" mnasna kullandrd. 37. bka: Bulgaristan'dadr. 38. Arap edebiyatnn en gzel eserlerindendir. Gerek eskilii, gerek anonim oluu hzla yaylmasna yolam, hatt ok sonralan, ona benzetilerek "Binbir Gndz Masallar" diye baka bir serinin ortaya kmasna sebep olmutur. "Binbir Gece Masallan" kkleriyle Sanskrit dilinden ran'n

Pehlev diline nakledilen ve "Hezr-efsne" (Bin Masal) deni len hikyelere baldr. 39. Tatarlar'dan maksat Kuzey Trkleri'dir. 40. bkz. not 8. 41. cr; yr (trk) 42. semitik; Smi kavimlere ait; bu kavimlerden birinin diline ait 43. 1874 ylnda Gll Agop im tiy ^ ve tekelciliine kar Er meni asll Dikran uhacyan bestelenmi oyunlar oynamak zere Osmanl Opera tiyatrosunu kurmutu. An/'m hilesi. Kse Khya ve Leblebici Horhor mzikli oyunlardand. 44. 17 ve 18. yzyllarda isyanclara verilen kuruc adndan olma l. 45. Kamtan yaplan ve flenerek alnan musiki leti. 46. Loit, bir Avusturya "seyr-i sefin kumpanyas (irketi) idi. Temiz yolcu vapurlan Bulgaristan, Romanya, Trkiye, Yuna nistan limanlanna urayarak Adriyatik'den Tiryesteye gi derlerdi. Ayni yoldan, ayni limanlara urayarak geri dner lerdi. 47. Zmrdanka, masallarda geen ve gerekte var olmayan b yk bir kutur. 48. stanbul'da, skdar nlerinde, kk bir adack zerinde bir kule olup, yapl hakknda baz efsaneler vardr. 49. Eskiden, bir ift krekle ynetilen bir eit hafif kayk. 50. Harbiye Nezareti: Mill Savunma Bakanh. 51. stanbul'daki nl meydanlardan biri. 52. "Lgat- aatay ve Trk-i Osmn" adh szln yazan olup tam ad "eyh Sleyman Efendi-i Buh"dir. 53. Tatar dilleri ile Rusya'da yaayan Trklerin dilleri kasdediliyor. 54. Manas olmal. Manas destan, Krgz Trkleri arasnda bugn de sylene gelmekte olan 18.000 msraya varan byk bir destandr. Alman Trkolou Radloff, 1885de 12452 msra n yaynlamtr. Trkiye'de, Abdlkadir nan tarafndan k saltlarak Trkeye evrilen bu destan, "Babakanhk Kltr Mtearl Kltr Yaynlan serisinden, 1972 yhnda stan bul'da "Manas Destan" ad ile yaynlanmtr. 55. crlamak: okumak, sylemek. 56. Bu adn "KonstantaniyyeKostantaniye" ekillerinde yaz

lp, okunuu yanltr.'Osmanl para ve yaztlannda hep "kostantiniyye" eklinde geer. 57. Bu drtlkler lgat kitabnn onuncu sayfasndaki blmden olup, arada baz beyitler atlanmtr. iirin tamam 93 beyit tir. 58. .Kuno, Seyh Sleyman Efendi's. Cagataj-Osmanisches Wrterbuch, 1902. 59,.imdiki Galatasaray Lisesi. 60. Hilif Eitim Bakan. 61. Muallim Ncinin asl ad mer'dir. 1850 yl ortalannda s tanbulda dodu. lk ocukluk zamanlann Snble adiyle ya ymlad bir eserin ikinci ksm olan mer'in ocukluu ks mnda anlatr. Mahalle mektebinde okuduktan sonra, ailece grlen lzum zerine Varna'ya gitti. Orada medrese tahsili yapt, sarkh bir hoca olarak yetiti. Gzel yaz yazmaa da merak edip, Hattat Hoca lkabn ald. Varna rtiyesine ikinci retmen oldu. Bir mddet sonra da orada mutasarrf bulunan Sait Paa'nn hususi ktibi olarak Rumeli ve Ana dolu'da birok yerleri dolat. Dolat yerlerdeki intibalarm baz manzumelerinde kaydeder. Paann stanbula gel dii sralarda veya bazen ondan ayrlarak geldii zamanlar stanbul'un artk azalmya yz tutmu olan harabat lemle rine devam ediyordu. Sait Paa bir aralk Hariciye Nazr (Dileri Bakan) olunca. Muallim Naci'yi Hariceye Nezareti Mektubi kalemine ald. Paa, Berlin eliliine tayin edilince. Muallim Naci'yi de birlikte gtrmek istedi; Naci gitmedi, hatt hriciyedeki memurluundan ayrlarak Ahmet Mit hat'n Tercman- Hakikat gazetesinin edeb ksmn idareye balad. Bundan sonraki hayat gazetecilik ve yazarlkla geti. Bir aralk Tarih-nvis-i Al-i Osman adiyle Osmanh tarihini manzum olarak yazmya memur edildi. 1893 nisannda, 43 yalannda ld. Eserleri: Hamiyyet-yahut-Musa Ebiilgazan (1882, ikinci bask 1908), Terkib-i Bend, Yazm Bulundum (1883), Atepare (1884 ve 1886), erare (1885), Fruzan (1886), Snble (1889), lmnden sonra eyh Vasfi tarafn dan: Yadigr- Naci (1896). 62. Abdrrahman eref (1853-1925). stanbul'da dodu. Top hane muhasebe mmeyyizlerinden Haan Efendi'nin olu

dur. Mekteb-i Sultani'de okudu. Uzun zaman hocalk ve Ml kiye Mektebi ile Mekteb-i Sultani mdrlklerini yapt. 1908 inklbndan sonra yan Meclisi'ne aza oldu. 1908 ve 1911'de iki defa Maarif Nazn oldu. 1909 ylnda kurulan Tarih Encmeni bakan olarak, lnceye kadar bu bakanh yap t ve Ltf Efendi'den beri^ak kalm olan vakanvistlik g revine tayin edildi. 1923'de Byk Millet Meclisi'ne stanbul mebusu olarak seilmi ve 18 ubat 1925'de lmtr. Eser leri: Fezleke-i Tarih-i Deulet-i Aliyye-i Osmaniyeye (1884), Fezleke-i Tarih- Dvel-i slmiyye (1893), Tarih-i Deulet-i Osmaniyye (1896), Zbdetil-ksas (1895), Tarih-i Asr- Hazr (1897), Tarih Miisahabeleri (1922). 63. Hac Zihni Efendi, biyografik eserleriyle tannr. 64. O devirlerde Naci'nin "Istlahat- Edebiyye"si, A.eref Be yin "Tarih-i Devlet-i Osmaniyye"si, Hac Zihni'nin "El-Mezzeb"i, (Acem) Feyzi Efendi'nin de "Zebn- Fari^'si n l birer okul kitab idi. 65. Namk Kemal, 1840 Aralnn 21'inde Tekirda'nda do du. Kendisi iki yanda iken annesi ld iin, annesinin ba bas Abdlltif Paa tarafndan bytld. Kemal aedesinin memur olarak gittii yerleri gezdi. Oniki yalarnda iken, ay kadar da Valide Mektebinde okudu. Onsekiz yalarnda, o sralarda Sofya'da bulunan dedesinden aynlarak stanbul'a dnd. stanbul'a ufak bir divan sahibi olarak gelmi ve zamann iir le uraan genlerini tanmt. Leskofal Galip Beyin bakanh altnda toplanm olan zamann genleri arasnda ken disine iyi bir yer temin etti. 1863'de Babli'de Tercme Odas'na memur oldu. inasi ile tanarak, onun karmaa balad Tasvir-i Efkr'da tercmeler yaparak yazarh ba lad. Sonralan Ali Paa ile olan srtmesinden dolay Erzu rum yali muavinliine tayin edildi. Msrh Mustafa Fazl Paa'nn N.Kemal ve arkadalarn Avrupa'ya armas zeri ne, 17 Mays 1867'de Avrupa'ya hareket etti. Ziya Bey'le bir likte ilkin Paris'e , oradan da Londra'ya gittiler. Londra'da Hrriyet isminde bir gazete karmaya baladlar (29 Haziran 1868) . Kemal, birbuuk yl kadar Ziya Beyle bu gazetej kardktan sonra ayrld. Kendilerine yardm eden Mustafa Fa-

zil Paa stanbul'a dnmt. Yardmsz kalan Kemal, o sra larda FranszAlman savann kmas zerine Fransa'da ka lamad, stanbul'a dnd. Bir mddet sonra birka arkadaiyle bret gazetesini karmaya baladlar-(Haziran 1872). Ga zete 19 nsha ktktan sonra tatil edildi ve Kemal mutasamf olarak Gelibolu'ya gnderildi. Gelibolu'dan bu gazeteye B.M. (Bamuharrir), Ebzziya Tevfk'in kard Hadika gazetesi ne de N.K. rumuzlariyle yazmakta devam etti. Nihayet bu g revden azlolundu ve stanbul'a geldi. Birka arkada birleerek tiyatro eserleri oynatmak iin bir kurul oluturdular. Bunlann ilk eseri olmak zere Vatan-yahutSilistre sahneye konuldu. Bu oyunun oynanmas hkmeti tela drd ve 31 Mart 1873 tarihli bir fermanla Kbns adasndaki Magosa kalesine kalebent edilmesi emredildi. Kemal, 38 ay burada kald ve Zavall ocuk, Karabel tiyatrolariyle Tahrib-i Harabat, Takip, Merzifon Muahezesi gibi tenkidlerini burada kalebent iken yazd. 1876 Mays'nda Abdlaziz tahttan indirilince serbest brakl d. 1879'da Midilli'ye mutasamf oldu. Sonralar, 1884'de Ro dos ve 1887'de de Sakz mutasarrflklarnda bulundu. Sakz' da mutasamf iken, 1888 ylnda, 48 yanda ld. 66. Ahmet Vefk Paa, (1823-1891), bkz. not 11. 67. 1867'de yazlmtr. Bu szlk iki blmden ibaret olup, bi rinci blmde Trke kelimeler, ikinci blmde de Arapa ve Farsa szler aklanmtr. Dilimizin nemli kaynaklanndan saylan bu szlkte Dou Trkesinden de alnm szler var dr. Bu szln ilki 1883, sonraki 1890'da olmak zere iki basks vardr. 68. Dilenci vapuru o devir stanbul halknca, Kpr'den kalkp (mesel: Beykoz'a ya da Sanyer'e kadar) hemen her iskeleye urayan irket-i Hayriye vapurlanna denirdi. ok yaygn bir deyim olup, halen sylenmektedir. 69. yni, onlann arasnda bulunmak. 70. halk dilindeki szler. 71. Arapa: buyur! demektir. 72. tavla: at ahin. 73 tonu: bir at donu. 74. ferace: eskiden, kadnlann sokakta giydikleri mantoya ben

zer, arka ksm bol, ou kez eteklere kadar uzayan elbise. 75. balad iin bkz. not. 34. 76. fcial: dramatik. 77. halk edebiyat. 78. Eserin ad Mntehabt- durub- emsal olup 1852'de yaym lanmtr. Trke ataszlerinin alfabetik olarak sraland, halk dejnmlerine de yer veren bir eserdir. 79. Moere klliyat tercmelerinden 16 tanesi bugn elimizdedir. Dierlerinden bazlarm daha tercme ettii muhtemel ise de imdiye kadar rastlanmamtr. Bu klliyattan bir ksm do rudan doruya tercmedir: Savruk, tnfial-i Ak, Dudukulan, Kocalar Mektebi, Kadnlar Mektebi, Tartf, Don Civani, Adamcl, Okumular, . Dier ksm ise Trk hayat ve det lerine tatbik edilmek suretiyle tercme olunmulardr: Zor Nikh, Tahib-i Ak, Zorakf Tabib, Dekbazlk, Merakt Geri kalan iki piyesten Yorgaki Dandini bir Rum, Azarya ise Yahudi aile hayatna uygulanmtr. 80. Namk Kemal, bkz. not 65. 81. lk basks 1875'de yaplmtr. 82.1873,1874 ve Mustafa Nihat zn tarafndan 1940'da basl mtr. 83. lk basks 1873'de yaplmtr. 7. bask 1889. 84. Namk Kemal'in ikinci ve son roman olup Midilli'de yazl mtr, lk basks: 1880. 85. Romann tam ad, "ntibah yahut Sergzet-i Ali Bey"dir. zinli izinsiz pek ok basks vardr. lk defa imzasz ola rak 1876'da baslmtr. 86. Bu roman yazlmaya balandnda ad "Son Pimanlk" idi. Eser bitip de Maarif Nezareti'ne, baslma izni alnmak iin, muayaneye verilince ad deitirildi. Eserin baz ksmlan ve bilhassa roman hakknda grlerin bulunduu mukaddime si (nsz) kartlmak artiyle baslmasna izin verildi. 87. Ahmet Mithat: 1844'de dodu. lk okumasn bitirince kar dei ile Tuna eyaletine gitti. Orada, yeni vali gelmi olan Mit hat Paann dikkatini ekti. Bu vilyetin Mektubf kalemine memur ve ilk vilyet gazetesi Tuna'ya da yazar oldu. 1868de Mithat Paa Badat'a vali olarak giderken, Ahmet Mithat' da yanndan ayrmad. Badat'ta gene vilyet iin resm

Zevra gazetesi kanimaya balannca onun yazan oldu. Ora da Hintli bir bilginden slm bilgilerine ait noksanlarn ta mamlad gibi, bu hususta derinlemeye de alt. stan bul'a dnd, bir matbaa kurdu, kendi yazd ilk kitaplan orada bast. Kitaplarla beraber baz risaleler de kard; (Daarck, 1871), Krk Ambar, 1873). Bunlarla beraber gaze tecilik de yapyordu. 1872 ubatnda bret, gene o yln .j slosunda ancak bir nsha olarak Devir ve bundan sonra da 13 say karabildii Bedir gazetelerini neretti. Bir aralk resmi Ceride-i Askeriyye'ye bayazar oldu. Basiret gazetesi nin siyast makalelerini yazd. 1873 nisannda Rodos'a srgne gnderildi. Padiah deimesi zerine stanbul'a geri gelince, Takvim-i Vekyi yazarhna ve hkmetin resmfl' matbaas olan Amire mdrlne getirildi. Bundan sonraki hayat Tercman- Hakikat yazarhyla geer. Uzun zaman memur luk da yapt. 1913 yhnda Darafaka'da bulunurken ld. Pek ok telif roman ve hikyeleri ile 19 tercme eseri vardr. 88. criye: Eski zamanlarda yabanc lkelerden karlp esir ola rak alnp satlabilen, her konuda efendisinin isteklerine bal bulunan kz ya da kadn. 89. zin verirseniz?, msaade ederseniz, anlamna. 90. hotoz: Eskiden kadnlarn ss iin salarnn stne taktklan eitli renk ve biimde yaplm kk babk. 91.potin (ash: fotin): konlar ayak bileini az geen, bah, dmeli ya da yandan lstikli ayakkab. 91a. hece vezni. 92. Trk zevkinin yaratp gzelletirdii en tannm nazm e killeri ndendir. Tuyu gibi Trk edebiyatnn z maldr. ar klar bestelenmek, bestelenip sylenmek iin yazlr. Bunun iin fazla uzun olmaz. Murabba'a benzer. ark, 2-5 bent uzunluundadr. Kafiye dzeni yledir: a-nakarat; b-nakarat; c c c-nakarat... ark aruzun muayyen bir vezniyle deil, de iik vezinlerle sylenilmitir. 93. Divan edebiyatnn en ok kullanlan nazm ekillerinden birisidir. ou uzun kalplarla 30 ve daha fazla beyit olarak yazlr. Kafyelenii: aabacada... eklindedir. 94. Manzum yazlarn bir satrna denir. Trk iirinde msra ile beyit, drtlk kadar nemlidir. Belli bir biimi olan, en k

k birlii meydana getiren sz dizisi msradr, 95. ki beyitten ibaret iir, drtlk, zel ll, birinci, ikinci ve drdnc msralan birbiriyle kafiyeli drtlk. Rbailerin en nemli zellii, az szle ok eyler sylemektir. Rbai felse fe, tasavvuf temlerine, nkteli bululara geni bir yer verir. 96.slp-u Ali: Yksek slup. 97. slp-u mzeyyen: Ssl slup. 98. bkz. not 17. 99. mni: Trk halk iirinin en yaygm trdr. slmlktan nce ki Trk szl edebiyatmzdaki kouklara benzer. Kafiye dzeni genellikle (aaba) tarzndadr. ounlukla ak ve zle yi temalar iler. 100. Ninni, kk ocuklar uyutmak iin sylenen trkdr. Bunlar anonim edebiyat rnlerinden saylmakla beraber; isimleri bilinen airlerce de yazlan ninnilerimiz pek oktur. 101.slp- sde: Sde slp. 102. Ritim (Fr. Rythme): Olaylann dzenli aralklarla tekrarlan mas Hecelerdeki v u ^ , uzunluk, ykseklik gibi ses zellikle rinin, duraklarn dzenli bir ekilde tekrarlanmasndan doan ses olay. Nesre ve nazma uygulanm ritimleri inceleyen bili me ritmik denir. 103. Ktne : Kthane. stanbul'un eski mesire yerlerinden. 104. Rezene: Maydonozgillerden, dereotuna benzer^ sebze gibi kullanlan baharl bir bitki (Foeniculum vulgare). 105. Bu halk trks "skdara gider iken ald da bir yamur/ Ktibimin setresi uzun etei amur" beyitiyle balayan "Ktibim " trksnn vezin (l) ve beste) ezgi) itibariyle ayndr. 106. Kafiye Aycfe. Halk edebiyatnda bentlerin son msralann birbirine balayan kafiyelere ayak denir. 107. Bir manzume msranda ayn harf veya ayn hecenin tekrarlan, birbirine benzeyen seslerin, hecelerin bir msrada, bir cmlede kulaa ho gelecek bir henkle tekrarlanmasna ali terasyon (alliteration) denir. 108. Eskiden Cuma resmt tatil gnyd. O gn, her yer tatil ol duu gibi, halk mesire yerlerinde saz ve sz ile elenirdi.

109. Gksu Deresi, Boaz'n Anadolu yakasnda Anadoluhisan ile Kksu arasnda bir dere olup, eskiden Kthne gibi mehur bir elence ve mesire yeriydi. 110. Bir tr gezi kay olup, iki kii tarafndan drt krekle e kilirdi. 111. Gnl hrsz. Gnl kapan. 112. Cennet deresi deyimiyle Gksu anlatlmak isteniyor. 113. Sakzh rak. 114. AvrupalI. 115. Kanto (talyanca: Canto): Oynayarak sylenen tiyatro ar ks. 116. Tertemiz. 117. engi; alg eliinde oynamay meslek edinmi kadn. 118. Hokkabaz: El abukluu ile birtakm artc ojonlar ya pan kimse. 119. Maskaralk: Elendirici davran, soytanhk. 120. Frenklerin (Avrupahlann) tre, ahkanlk ve hayatna uy gun, Frenklerle ilgili, alaturka karh. 121. Fener Gazinosu: O devirlerde Hali'teki Fener'in Rum kah ve ve gazinolar pek mehurdu. Gazino ve meyhanelerdeki "laterna" sesleri evreyi inletirdi, 122. ncesaz: Fasl yapan saz takm. Bu takm keman, ney, tam bur, kemene, ut, kanun, daire gibi alglarla okuyuculardan oluur. 123. Hanende: ark sylemeyi meslek edinmi kimse, arkc, okuyucu. 124. O devrin mehur elence merkezlerinden. 125. Tiyatrolarn ve ortaoyunlannn bulunduu yere verilen add. 126. alp: Tanr, Allah. 127. Ramazan bekisi: Ramazanlarda davul alp, mni syleye rek, oru tutacak olanlar sahura kaldran davulcu. 128. Cmb: Elence. 129. Mahya: Ramazan gecelerinde, camilerde iki minare arasna ip uzatp kan^dil dizerek yaplan yaz ya da resim. 130. Kuno kandil levhalar deyimiyle "mahya"y anlatmak istiyor. 131. Yazar, "imambayld" yemeinin nn anlatmak istiyor.

132. Aksaray, stanbul'un, Topkap'ya giden caddesi zerinde kurulmu byk ve nl bir semtidir. 133. Kno, kitabmda hep "avam edebiyat", "avam oyunla r" szlerini kullanyor. Biz "halk" eklinde yazdk. 134. Kukla: Sanatnn, parmak ularna takp, arkasna saklan d perdenin st kenan zerinden oynatt trl klktaki be beklere verilen ad. Kukla oynatlan oyun. 135. Haber rivayet edenler. 136. brahim inasi, 1826'da domutur. Bir topu subaynn oludur. Babas umnu savanda ehit dt iin kk yata ksz kalmtr. Mahalle mektebinde okudu, oray biti rir bitirmez Tophane kalemine gitmeye balad. brahim Efendi adndaki bir kiiden dou dil ve bilimlerini okudu. Bundan fazla olarak o sralarda Tophane'de bulunan yabanc subaylardan Franszca renmek merakna dt. 1849'da okumak iin Paris'e gnderildi. stanbul'dakilerin istekleri zerine mliyeye ait bilgilerle urarken, bir taraftan da ede biyat meseleleriyle megul oldu. Orada iken bir msterik olan Sacy ile ahbap olduu gibi onun vastasiyle Lamartine'i tand. stanbul'a dnnce, kendi isteiyle, maarif meclisine aza oldu (austos 1855), fakat bir mddet sonra azlolundu. nk kendisini koruyan Reit Paa sadaretten ekilmiti. Reit Paa 1857'de altnc ve son defa sadrazam olunca inasi'nin memuriyeti yenilendi. Reit Paa'nm 1858'de l mesinden sonra kendisini beenenlerden Yusuf Kmil Pa a korumaa balad, onun iin Ali ve Fuat Paalar da ken disine artk dokunmadklar gibi, Fuat Paa'nm dostluu nu bile kazand. 1860 yhnda Agh Efendi adl bir arkaday la Tercman- Ahvl gazetesini karmaa balad. Bu, Trk1er tarafndan karlan ilk zel gazete idi. Fakat inasi alt ay sonra bu gazeteden ayrld. 1862 ylnda yalnzca Tercman- Efkr gazetesini karmaa balad. Fakat 1865'de Paris'e gitti, be sene orada kald. 1869 sonbaharnda s tanbul'a dnd, matbaasiyle urarken 13 Eyll 1871'de l d, Eserleri: Mntehabat- E'ar "Divan' (ilk basm: 1862; ikinci basm: 1870; nc basm: 1872 ve 1886; drdnc basm: 1893), Durub- Emsal-i Osmaniyye (1864, 1870 ve 1885'de olmak zere 3 basks yaplmtr.

137. Trke ve yerli isimlerle yazlan ve baslan ilk tiyatro eseri inasi'nin bu eseridir. ir Evlenmesi ilk defa 1860 ylnda baslmtr. 138. Abdlhak Hmid, 5 ubat 1852'de stanbul'da dodu. B yk babas kinci Mahmut'un Hekimbas Abdlhak Molla, babas tarihi Hayrullah Efendi'dir. Kk yanda Bebek'te ki Fransz mektebine gitmee balad, bir-iki sene Robert Ko leje devam etti. Oniki yalarnda iken aabeyi Nasuhi Beyle Paris'e gitti. Bir yl kadar bir kolejde okuyarak stanbul'a dnd ve gene Robert Koleje devam etti. Oniki yanda iken Tercma Odasna memur oldu. Babas Hayrullah Efendi, ran sefiri olarak Tahran'a giderken Hmid de yannda idi. Orada drt yl kadar kald, babasnn lmesi zerine stanbul'a dn d. Mliyede, ray Devlette, sadaret kalemlerinde memur luk etti. 1876'dan 1878'e kadar Paris sefaretinde ktiblikte bulundu. Paris'te "Nesteren" tiyatrosunu bastrd. stan bul'a geldiinde memuriyetinin kaldrlmas zerine akta kald. 1881'de Poti'ye ehbender oldu. Bir zaman Rize'de bulu nan kardeinin yannda kald. Bir mddet sonra Golos ehben deri oldu. 1884 sonlarnda Hindistan'a tayin edildi. Orada kars nn rahatszl fazlalanca, stanbul'a dnerken, hasta, 21 Nisan 1885'de, Beyrut'ta ld. stanbul'a gelerek "Makber"\ bastrd. 1886'da Londra seferetine memur edildi, Londra'da, ve da ha sonra Finten eserlerini yazd. Bir arahk Lhey sefaretine memur edildi ise de ok az bulundu, tekrar Londra'ya dn d. 1908 inkilbna kadar bu grevde kald. Bu tarihten sonra Brksel sefiri oldu, oradan azlolundu. stanbulda Ayan Mec lisine za oldu. 1928'de Byk Millet Meclisine stanbul me busu seildi. 12 Nisan 1937'de ksa bir hastahktan sonra s tanbul'da Maka'daki evinde ld. Zincirlikuyudaki As Mezarha gmld. Eserleri: Sahra (1878), Belde (1886), Garam (1923), Kahpe Bir Sefilenin Hasbhali Bunlar^Odur (1886), Makber (1885), kisi birden (1922), Hacle (1887), Baldan Bir Ses (1911), Validem (1913), tham Vatan ((1916), Ruhlar (1919), Arzler (1920), Yabanc Dostlar (1924). 139. Kuno, bu tarihte (1924), ikinci defa stanbul'a gelmi, Ankara'da Trk Oca'nda, bu kitabn iindekileri kapsayan konferansn vermitir.

140. Yldz Kk ya da Saray'nda padiahlar otururlard. 141. Teknik niversite. 142. O zaman, bugnk byk gar yaplmamt. Gar, imdiki kprnn Kadky tarafndaki aya yerinde iki katl bir bina idi. Tren de tam (katar) olarak zmite kadar iliyordu (1886) Bilecik, Eskiehir, Konya hatt ok sonralan iletmeye al mt. 143. aire Nigr Hanm'n babas. 144. buyrultu: resm mektup, tezkire. 145. direzina: domuz arabas. 146. Porsuk olacak. 147. lavta: uta benzer, fakat gvdesi uttan kk bir alg. 148. kavuklu: Ortaoyununda bahca kiilerden biri. 149. piekr: Ortaoyununda kavuklu ile konuarak oyunu aan oyuncu. 150. zenne: Ortaoyununda kadn rolne kan erkek oyuncu. 151. edik: Eskiden mest zerine giyilen sar pabu. 152. yemeni: Bir eit hafif ve kaba ayakkab. 153. mutrib: algc, saz alan. Hanende, ark ilht okuyan. 154. rakkas: Oynayan, kek, dans eden. 155. bkz. not 149: piekr. 156. daire: Zilli tef; dairezen: Tef alan. 157. mukallid: takliti. 158. hazine-i hassa: Padiahn zel serveti. 159. Muhaverat-i Hikemiyye (1859) adU tercmelerini iine alan bir cilt eseri ve 1863 yllannda "Mecmua-i Fnun"da sra ha linde yaynlad Tarih-i Hukema-yi Yunan bahkh felsefe yazlariyle tannr. 160. Recaizade Mahmut Ekrem (1847-1914). Tanzimat edebiya tnn mehur yazan. stanbul'da Vanikyde dodu. Takvimhne Nazr Recai Efendi'nin oludur. lk renimini, zama nn bilim ve sanat adamlanndan olan babasndan ald, Beyazd Rtiyesinde, Harbiye dadisinde okudu. 1862 ylnda Hariciye Nezareti Mektubi Kalemine girdi, burada Franszcasn iyice ilerletti. Namk Kemal'le tant. Eski iirden vazge ip Bat edebiyatna yneldi. "Tasvir-i Efkr" gazetesinde yazmaya balad. Namk Kemal Avrupa'ya kaarken gaze tenin idaresini ona brakt (1867). ura-y Devlet (Dan

tay) yesi oldu (1877); Mekteb-i Mlkiye (Siyasal Bilgiler)'de, Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi)nde edebiyat retmen lii yapt (1880-1887). 1908'de Maarif Nazrl'nda bulun du. Ayan Meclisi (Senato)'ne seildikten bir mddet sonra l d (31 Ocak 1908). Vasiyeti zerine, Kksu'da olu Nijad'm yanma gmld. En tanmm eserleri: Afife Anjelik (pi yes, 1870), Ydigr- ebap (Genlik htras nrier, 1872), Atala (eviri roman, 1872), Vuslat -yahut- Sreksiz Sevin (piyes, 1875), Talim-i Edebiyat (edebiyat bilgileri, 1879), Zemzeme (iirler, 3 cilt, 1882-1885), Taktir-i "Elhan" (tenkid, 1886), Muhsin Bey (hikye, 1890), Pejmrde (iirler, 1893), emsa (hikye, 1893), Araba Sevdas (roman, 1896), Nijad Ekrem (mensun, manzum, iirler, anlar, 1911), ok Bilen ok Yanlr (piyes, 1914). 161. Ebzziya Tevfk (1848-1913). Yazar, gazeteci ve matbaac. stanbul'da dodu. inasi, Namk Kemam, Ziya Paa ve evresindekilerle arkadalk etti. bret, Hadika, Sira gazetele rini kard. "Ktphane-i Ebzziya" adiyle kitaplar yaynla d. Eserleri: Ecel-i Kaza (oyun, 1872), Nmune-i Edebiyat- Osmaniye (nesir antolojisi, 1876). 162. Fuad Kprl, Meddahlar, Trklerde halk hikyecilii ta rihine it bz maddeler, Trkiyat Mecmuas, stanbul 1925, I., S. 1-45. 163. Asl ad Enis Avnidir. 1886'da Selnik'de dodu. Harbiye'nin ikinci snfndan ayrld. Paris'te hukuk ve gzel sanatlar renimi yapt. Baz eserleri: Trk kalbi (1913), Kurbaack (1919), Bu Topran Kzlar (1927), Bir ofrn Gizli Defte ri (1928), Dikmen Yldz (1928), ki Sng Arasnda (1929). 164. Gagauzlar hakknda geni bilgi iin bkz. Kemal H.Karpat, Gagauzlarn Tarihi Menei zerine ve Folklarndan Paralar, "I. Uluslararas Trk Folklor Kongresi Bildirileri", Kltr Ba kanl, Milli Folklor Aratrma Dairesi yayn, Ankara 1976, s. 163-177. 165. soymuk: am aalarnn kabuklarnn altnda bulunan in ce bir ksm. Vereme iyidir diye, baharda, kkl bunu aar, yer; emer. 166. Kno'un bu grn kabul etmek imknszdr. Bilindii gibi Anadolu'ya 24 Ouz boyundan en az 23' gelip yerle

mitir. Anadolu hzlarnn olumasndaki en balca millerden birisi, bu Ouz boylannm muhtelif zamanlarda, deiik yrelere yerlemeleridir. Bu konuda bir aratrma iin bkz. ProlDr.Zeynep Korkmaz, Bartn ve Yresi Azlarndaki Lehe Tabaka lamas, "Trkoloji Dergisi" II, 1. DTCF Trk Dili ve Edebi yat Enstits yaym, Ankara 1965, s. 227-269, 167. Yrk Ali'nin zeybeklerindendi. 168. Kunoun bu dilei bugn yerine gelmitir. 1940 ylnda Ahmet Caferolu'nun yaynlad ilk az almas Anadolu Dialektolojisi zerine Malzeme I adl eserden beri fonetik al fabe kullanlmaktadr. 169. Velet elebi zbudak'n hayat hakknda geni bilgi iin bkz. Trk Dili Dergisi II, 21 (Haziran, 1953) ve II, 22 (Tem muz, 1953). 170. bkz. not 8. 171. Trk tarihlerinde Eri olarak geer. 172. dil boylannda yerleen Trk halklan tarafndan bu yerler de IX. yzylda "Bulgar Hanh" kurulmutu. Bu devlet XII. yzylda Altn Ordu Devleti iine girdi. XV. yzylda Al tn Ordu'dan ayrlarak "Kazan hanh" adnda yeniden hr bir devlet olarak yaamaya balad. Kazan hanl 1552'de Ruslar tarafndan zaptedildi. imdiki Kazan ehri o byk devletin adndan kalmadr. 173. Krmhlar, Krm yanmadasmda oturan Trklere verilen ad dr. kinci Dnya Sava'nm sonunda. Alman ordular Kmm'dan ekildikten sonra, btn Knm Trkleri topluca tehcir ve katlima uram, sa kalanlar Rusya'nn eitli yerlerine s rlmlerdir. Bugn anayurtlarna dnebilmek iin mcdele eden Krmhlarm Rusya'daki kesin says bilinmemektedir. 174. Mierler, etnik bakmdan Orta dil ve Ural blgesinde otu ran Tatar grubuna aittirler. Dilciler, konumalarna gre Mierleri bat Tatar diyalekti grubuna dahil etmilerdir. Bunla rn ekseriyeti dil nehrinin sa kylan boyunca yaylm olup bugnk Mordva, uva ve Tataristan Cumhuriyetinden ba ka Gorki, Rezan, Penza, Ulyanovskaya blgelerinde otur maktadrlar. Aynca bir ksm Bakurtistan, Orenburg ve Kuybev blgelerinde de yaamaktadr. Bir ksm da Sovyet Rus ya'nn muhtelif ehirlerinde oturmaktadr. (Daha fazla bilgi iin bk.z. Mierler, Kazan dergisi, (Kazan Trkleri Kltr ve Yardmlama Dernei yayn), Yl: III, Aralk 1973, say: 10,

s. 22-24.) 175. Bakrtlar, Bakrdistan SSR topraklan iersinde yaayan Trklerdir. Bakrdistan'n bykl 150.000 kilometreka re olup 1959daki nfusu 3.335.000 kii idi. Bakrt (Ba kurt) sznn menei hakkmda eitli efsaneler vardr. Bun lardan bir tanesi yledir; "ok eskiden gneydoudaki Bakurtlar Sr-Derya ile Ural dalan arasmdaki topraklarda ya amlardr. Efsaneye gre, bir g esnasnda bozkrlarda yollann kaybeden Bakurtlann karlanna kan bir hayvan onlara yol gstererek lden kmalann salyor. Kurdun yardm ile kendilerine yeni vatan olarak Ural Dalann bu luyorlar. Bakurtlarn atalar da bu hayvana "Kurt" diyorlarm. Klavuzluk yapan kurdun peinden geldiklerinden do lay Bakurt adn almlardr. (Buradaki ba kelimesi nc anlamna gelmektedir.) Baz aratrclar ise bu kurt efsanesine dayanarak "bakurt" kelimesinin meneini "Bakurt" veya "Bekurt" eklinde aklamak isterler. Son ihtimale gre balangta "Bekurt" ' kelimesi, birbirine akrabalk ve din inanlarla bal be ka bileyi aksettirmektedir. 176. Trkmenler, Trkmenistan'da yaayan Trklere verilen ad dr. nsanlk tarihinin medeniyet ve kltr merkezlerinden bi ri olan bugnk Trkmenistan, Hazar Denizinin dou sahilin den Ceyhun rma kylanna, gneyde Kopel dandan ku zeydeki Kazakistan ovas ile Kara-Kalpak vahasna ve zbe kistan Cumhuriyetinin Harezm eyaletine kadar uzanmakta dr. Yzlm 484.000 kilometrekare olan bu Trkmen lkesi, jeopolitik durumu itibariyle: Kazakistan, zbekistan, Kara-Kalpak, Afganistan ve Iran gibi Trk-Islm lkeleriyle evrilmi bulunmaktadr. Bugnk Sovyet devlet tekiltna gre, Sovyet Sosyalist Trkmen Cumhuriyeti statsne t bidir. 177. erkesler Kuzey Kafkasya kavimlerindendir, 178. Nogaylar, ing^s (Cengiz) Han'n torunlanndan Berke Han'n bakumandan olan Nogay Han'n kurduu bir lik etrafnda toplanan Trk - Tatarlara verilen addr. Bu gn Nogay-Tatar olarak da bilinen Nogaylann Dobruca'daki nfusu taklarla beraber 40.000'den fazladr, (bkz. Z.Velidi Togan Umumi Trk Tarihine Giri, stanbul 1970, s. 20.)

179. Kazan Trkleri'nin yetitirdii byk airlerden birisi olan Abdullah Tukay, 28 Nisan 1886'da Kazan lkesi Kulav kynde dodu. Babas ky imam Muhammed Arif, annesi Memdude idi. Kk yata yetim kalan Tukay eitli eller de ok skntl gnler geirdi. Nihayet 1905 yhnda Cayk (Uralsk)ta "Fikir" gazetesinde ilk iiri kt. Sonra, "El-Asr'l-Cedid", "Nur" gazetelerinde de rleri karak hreti yaylmaya balad. Tukay, 15 Nisan 1913'de ld zaman 27 yanda ve 7-8 yllk ir idi. (Hayat hakknda daha faz la bilgi iin bkz. Ndir Devlet, Kazan Trkleri ve Abdullah Tukay, Kazan Dergisi, Yl: 1, Say: 3 (Mart 1971), s. 6.-11; Hamza Zlfkar, Abdullah' Tukay, Trk Kltr Dergisi, Sa y: 66 (Nisan 1968), s. 374-385). 180. Trk dnyasnn "Dilde, Fikirde, te Birlik" iann ortaya koyan ve btn hayat boyunca bu ideale hizmet etmi olan Gasprah smail Bey Krm'n orta halli mirzalar neslinden olup, 1851'de Gaspra kynde domutur. lk tahsilini Bahesaray'da yapm, 10 yanda iken Akmescit'teki Rus jimnazyumuna girmi, orada iki yl okuduktan sonra, Moskova Aske^T dadisine gnderilmitir. 1867'de Girit isyan patlak verince, Trkler tarafnda dmek zere Trkiye'ye gnll gitmek arzusu ile Odessa'ya gelmi, fakat pasaportu olmad iin arzusunu gerekletirememitir. Daha sonra Moskova'ya dnmemi ve Bahesaray'daki Zincirli Medresesi'nde Rusa retmenlii yapmtr. Bundan sonra, srf kendi milletine hizmet edebilmek iin kendi bana bir okul am ve yeni usuln tatbikine girimitir. smail Bey'in Trkle hizmeti ok eitli ve verimli olmutur. Bunlarn banda Rusya'da ilk defa olmak zere Trke bir gnlk gazete kartmas ge lir. 1883'de yayna balayan ve "Tercman" adn tayan bu gazete, nceleri yars Rusa, yans Trke kmakta idi. Rusyadaki Trklerin uyanmasnda bu gazetenin tesiri ok b yk olmutur. Gaspral 1914 ylnda lmtr. 181. Yazar, tarihi ve siyaset adam olan Yusuf Akura 1876 yhnda Kazanm Simbir kynde domutur. Kk yata ba basn kaybettii iin annesi ile beraber stanbul'a gelmi (1883), ilk tahsilini Kocamustafapaa rtiyesinde yapmtr. Daha sonra Harbiye'de okumu ve Kurmay okulunda iken, Avrupa'da bulunan gen Trklerle ilikisi bulunduu iin,

okulu bitirdikten bir mddet sonra tevkif edilerek Trablusgarb'a srlmtr. Oradan arkada Ahmed Ferid ve Zht ile Paris'e kat. Siyasal bilgiler mektebine girdi. ra-y mmet ve Meveret gazetelerine makaleler yazd. Paris'te tahsilini tamamladktan sonra Kazan'a gitti. Oradan Kahire'de yaynlanmakta olan Trk gazetesine " tarz- siyset" isimli mehur makalesini gnderdi (1904). Kazandaki Med-rese-i Muhammediye'de tarih, corafya ve Trk edebiyat dersleri verdi. "Rusya mslmanlar ittifak" isimli siysi ha rekete katld. Gasprah'nn kard Tercman gazetesinde yazlan yaymland. 1908de stanbul'a geldi. Trk Dernei'nin kuruculan arasnda yer ald (1908). Daha sonra Trk Oca'na dnen demein yaym organ Trk Yurdu'nun ba nda bulundu. Akura 1935 yhnda stanbul'da ld. 182. fonetik: sesbilim, sesbilimi. 183. Ural-Altay dil ilesinin Ural koluna mensup dillere verilen ad. Ural dillerinin dier bir blm de Samoyed dilleridir. Fin-Ugor dilleri. Fin ve Ugor eklinde iki gruba blnr. Fin blmnn kolu vardr. Ugor kolu da Kuzeydou ve Ku zeybat olarak ikiye ayrlr. Fin-Ugor dillerinden Fince, Este ve Macarca ayn zamanda birer-byk yaz ve medeniyet dilidir, 184. Dr,Wilhelm Radloff (1837-1918). Trkoloji ahmalanyla tannm Alman asll dil bilgini. 22 yanda Ruslann hizme tine girmi, hayatn Rusya'da yayan Trklerin dil ve kltr lerini incelemeye vermitir. 1858-1930 yllan arasnda 138 eseri yaynlanmtr. En nemli eserlerinden bazlan: Aus Sib'erien (Sibirya'dan; Ahmet Temir tarafndan yaplan terc mesi M.E.B. yaynlan arasnda 4 cilt olarak yaynlanmtr, stanbul 954-1957), Versuch eines Wrterbuches des TrkDialekte (Trk Dialektleri Szl; nce 1888-1893, 18951899, 1900-1905, 1905-1911 yllan arasnda 6'ar fasikllk 4 cilt halinde yaymlanmtr. Radloff Szl olarak da tan nr), Proben der Voksliteratur- der trkischen Stamme (Trk Halk Edebiyat rnekleri; 1886, 1868, 1870, 1872, 1885, 1886, 1896, 1899, 1907, 1904 yllannda X cilt olarak basl mtr). Radloffun hayat ve btn eserleri iin bkz. Ahmet Temir, SihiryadanI, Milif Eitim Bakanh Bilim Eserleri Se risi, Rus Bilim Eserleri Serisi: 3, stanbul 1954, s. VII: G R. Friedrich Wilhelm Radloffun hayat ve eserleri.

.1 iuh ^ ]

2iS'i

f
15!

-J

You might also like