You are on page 1of 106

ENTELEKTEL

Srgn Marjinal Yabanc


Edward W. Said

Ayrnt: 119 nceleme dizisi: 41 Entelektel Srgn, Marjinal, Yabanc Edward W.Said eviren Tuncay Birkan Yayma hazrlayan Asl Bien Kitabn zgn ad Representations of The Intellectual The 1993 Reit hLectures Vintage/1994 basmndan evrilmitir. Akal Tuna Ajans Bu kitabn tm yaym haklar Ayrnt Yaynlar'na aittir. Kapak fotoraf Greg Heisler Kapak dzeni Ersin alkan Dzelti Sezar Atmaca Basma hazrlk Renk Yapmevi(0212)5169415 Bask ve cilt Mart Matbaaclk Sanatlar Ltd. ti. (0212)212 03 39-40 Birinci basm Austos 1995 ISBN 975-539-094-4

AYRINTI YAYINLARI Piyer Loti Cad. 17/2 34400 emberlita-stanbul Tel: (0 212) 518 76 19 Fax: (0 212) 516 64 77

EDWARD W. SAID
Filistinli Hristiyan bir ailenin ocuu olarak 1935'te Kuds'te doan Said, Kuds ve Kahire'de eitim grd. On be yanda ailesiyle birlikte ABD'ye g etti. Halen New York'ta yayor ve buradaki Columbia niversitesi'nde ngiliz Edebiyat ve Karlatrmal Edebiyat Blm'nde profesrlk yapyor. Uzun yllar srgndeki Filistin Ulusal Konseyi'nin yesi olarak kald. Bat'da Filistin'in kendi kaderini tayin hakkn savunan hareketin szcln yapt ve FK'y terrizmle zdeletiren Bat basnn yazd birok makale ve kitapla eletirdi. Filistin sorunuyla ilgili kitaplar unlardr: The Question of Palestine (1979; Filistin Sorunu, ev. A. Alath, Pnar Y., 1985), After The Last Sky: Palestinian Lives (1986; Jean Mohr'un fotoraflaryla birlikte; Son Gkyznden Sonra: Filistinli Hayatlar), Blaming the Victims: Spurious Scholarship and the Palestinian Question (1988; Kurbanlar Sulamak: Dzmece Bilim ve Filistin Sorunu) ve The Politics of Dispossession: The Struggle for Palestinian Self-Determination 1969-1994 (1994; Mlkszletirme Siyaseti: Filistin'in Kendi Kaderini Tayin Hakk in Verilen Mcadele). Said edebiyat eletirisi ve kuram konusunda da nemli kitaplar yazmasna ramen, daha ok Orientalism (1978; Oryantalizm, ev. S. Ayaz, Pnar Y., 1991) kitabnn yazan olarak nlendi. Said bu kitapta zc bir anlay olarak grd Dou-Bat kartlna kar kyor, Foucault ve Gramsci'den yola karak Dou hakknda "bilgi" edinme srecinin Dou zerinde "iktidar" kurma srecine nasl eklemlendiini gsteriyor ve Oryantalizmin ipliini pazara karyordu. slam toplumlarnn karmak tarihlerinin salt baz metinlerin (Kuran gibi) yorumlanmasyla kavranmaya allmasnn masum bir metodolojik hata olmadn gsteriyordu. Daha sonra yazd Covering Islam (1981; Haberlerin Anda slam, ev. A. Alath, Pnar Y., 1984) kitabnda ise Bat medyasnn slam konusunda taknd nyargl ve ikiyzl bak rnekleriyle eletirir. Culture and Imperialism (1994; Kltr ve Emperyalizm)'de bu kanal geniletilerek ar bir emperyalizm eletirisi yaplr. Joseph Conrad and the Fiction of Autobiography (Joseph Conrad ve Otobiyografik Kurmaca), Beginnings: Intention and Method (1975; Balanglar: Niyet ve Yntem), Literature and Society (Edebiyat ve Toplum) ve The World, The Text and The Critic (1984; Dnya, Metin ve Eletirmen) Said'in edebiyat eletirisinin sekin rneklerini verdii yaptlardr. Ayrca eitli derlemelere de yazlaryla katkda bulunan Said'in ok nemli iki yazs da Trkeye evrilmitir: "Yeats ve Smrgesizleme", Milliyetilik, Smrgecilik ve Yazn iinde, der. S. Deane, ev. . Kaya, Kabalc Y., 1993 ve "Muhalifler, Okurlar, Taraftarlar ve Toplum", ev. E. Akn, Edebiyat Eletiri 2/3. Auerbach, Spitzer ve Curtius'un temsil ettii hmanist filoloji gelenei, talyan tarihi Vico'nun, Gramsci'nin ve Lukac'n tarihselcilii, Foucault'nun "arkeolojisi", Fanon'un antiemperyalizmi, Marx'n radikalizmi, Jonathan Swift'in hrn polemikilii ve Yeni Eletiri okulunun aykr ismi R.P. Blackmur'un eletirel keskinlii birleerek Said'in tm yaptlarna damgasn vuran zgn ve gerilimli bir doku olutururlar. Said, sadece metin zerinde odaklanan eletiri anlaylarn ve Derrida kkenli yapzmcl, uzmanlam profesyonel kltnn bu alandaki yansmalar, dinsel armlar olan bir hermetizm olarak grp reddeder. Laik ve dnyevi eletiri adn verdii bir anlay savunur. Ona gre metinler kendi ilerine kapal birer mikrokozmos deil; toplumsal ve kltrel dnya, yani bu dnya iinde gerekleen ve ona mdahale eden olaylardr. Bu dnyann somut g ilikilerini kaale almadan bir metni anlamak mmkn deildir. Said bu g ilikilerine kar sol radikal bir tavr alr. Etkili bir sosyalist partinin veya hareketin olmad ABD'de kendine Marksist adn takanlarn politik deil; akademik bir ballk beyan ettiklerini, bunun net sonucunun da hibir etkisi olmayan bir marjinallie srklenmek olduunu dnr. Amatr bir mzisyen olan ve 1986'dan beri The Nation dergisinde mzik hakknda dzenli olarak yazan Said'in bu konudaki yazlar, Musical Elaborations (1990) adl kitabnda toplanmtr.

Ben Sonnenberg iin

NDEKLER
SUNU 9 1993 Reith Konferanslar I. ENTELEKTELN TEMSL ETTKLER : 21 II. MLLETLERE VE GELENEKLERE PES ETMEMEK : 37 III. ENTELEKTEL SRGN: GMENLER VE MARJNALLER : 53 IV. PROFESYONELLER VE AMATRLER : 67 V. KTDARA HAKKAT SYLEMEK : 82 VI. TANRILAR HEP FLAS EDER : 96

SUNU
1948'de Bertrand Russell'n balatt Reith Konferanslarna Robert Oppenheimer, John Kenneth Galbraith, John Searle gibi birok Amerikal da katlmasna ramen Amerika'da bu konferanslarn bir benzeri yok. Arap dnyasnda yetien bir ocukken bunlardan bazlarn radyodan dinlemitim.

Toynbee'nin 1950'de verdii konferanslar hatrlyorum mesela; o zamanlar BBC hayatmzn ok nemli bir parasn oluturuyordu; bugn bile "bu sabah Londra radyosunda..." nakaratn Ortadou'da ok sk duyarsnz. Bu szler her zaman "Londra radyosu"nun doruyu syledii varsaymyla sarf edilir. BBC'ye ynelik bu bakn smrgeciliin brakt bir izden ibaret olup olmadndan emin deilim, ama BBC'nin ister ngiltere'de ister ngiltere dnda olsun kamusal hayatta Amerika'nn Sesi gibi devlet kurulularnn veya CNN gibi Amerikan televizyonlarnn sahip olamad itibarl bir konumu olduu doru.
9

Bu itibarn nedenlerinden biri de BBC'nin Reith Konferanslar'n ve yer verdii dier tartma programlaryla belgeselleri, resmi makamlarn onaylad programlar olarak deil, izleyici ve dinleyicilerine ciddi, ou zaman da sekin dncelerle tanma imkan veren vesileler olarak sunmas. Bu yzden BBC'den Anne Winder 1993 Reith Konferanslar'n benim vermemi teklif edince byk bir onur duydum. Zamanlama konusunda kan baz sorunlar yznden konferanslar det olduu zre Ocak aynda deil de Haziran aynda vermeme karar verildi. BBC 1992'nin sonlarnda konferanslarn duyurusunu yapmaya balar balamaz, kurum alanlar ncelikle beni davet ettikleri iin tek tk de olsa srarl eletirilere maruz kaldlar. Daha ok Filistin'in bamszlk savanda aktif olarak yer almakla sulanyordum, bu nedenle de ciddi ve saygn bir platformda sz almamn uygun dmeyecei syleniyordu. leri srlen dpedz antientelektel ve antirasyonel bir dizi argmann ilkiydi bu; iin ilgin taraf btn bu argmanlarn, entelektelin bir yabanc, bir "amatr", statkoyu rahatsz eden biri olarak oynad kamusal rol konu edinen konferanslarmda dile getirdiim tezi desteklemeleriydi. Aslnda bu eletiriler ngilizlerin entelektele kar takndklar tutumlar hakknda birok eyi gzler nne seriyor. phesiz ngiliz halkna gazetecilerin atfettii tutumlar bunlar, ama sk sk tekrar edilmeleri bu anlaylarn toplumda halihazrda belli bir karl olduunu gsteriyor. Vereceim Reith Konferanslar'nn temas -Entelektelin Temsil Ettikleriduyurulduunda, bana sempatiyle bakan bir gazeteci bunun son derece "gayri ngiliz" bir konu olduunu belirtti. "Entelektel" szc akla hemen "fildii kule", "burnubyklk" gibi armlar getiriyordu. Raymond Williams da son kitaplarndan Keywords'te bu ikapatc dnceyi vurgular. "Yirminci yzyln ortalarna kadar entelektel, entelektalizm ve entelijansiya gibi szckler" der, "ngilizcede byk lde olumsuz tnlamalarla kullanlmtr; bu olumsuz tutumun hl srmekte olduu da aktr."(1)
______________

1. Raymond Williams, Keywords: A Vocabulary of Culture and Society (Londra: Fontana, 1988)
10

Entelektelin bir grevi de insan dncesini ve insanlar aras iletiimi kskac altna alan klieleri ve indirgeyici kategorileri krmaktr. Konferanslar vermeden nce karma kabilecek snrlar konusunda hibir fikrim yoktu. tirazc gazeteci ve yorumcular sk sk benim Filistinli olduumu, bunun da herkesin bildii gibi iddet, fanatizm ve Yahudilerin ldrlmesi demek olduunu sylyorlard. Yazm, sylemi olduum hibir eyden bahsedilmiyor, her naslsa bunun cmlelemin malumu olduu varsaylyordu. The Sunday Telegraph gazetesi de o tumturakl slubuyla beni Bat kart diye tanmlayp yazdklarmda dnyann, zellikle de nc Dnya'nn btn ktlklerinden Bat'y sorumlu tuttuumu yazd. Grnen oydu ki Oryantalizm ve Kltr ve Emperyalizm dahil bir dizi kitapta gerekte yazm olduum hibir eye dikkat edilmemiti. (Kltr ve Emperyalizm'de affedilmez bir gnah ileyip Jane Austen'n Mansfield Park adl romannn -aslnda tm yaptlar gibi bunu da beenirim- bir ynyle de klelikle ve ngilizlerin Antigua'daki ekerkam tarlalaryla ilgili olduunu ileri srmtm; halbuki Jane Austen'n kendisi de bunlardan zellikle bahsetmiti. unu demek istiyordum: nasl Austen Britanya'da ve Britanya'nn denizar topraklarnda olup bitenlerden sz ediyorsa, uzun sredir birincisi zerinde odaklanp ikincisini tamamen gz ard etmi olan yirminci yzyldaki okurlar ve eletirmenleri de bunlardan bahsetmelidir.) Ben kitaplarmda "Dou" ve "Bat" gibi hayali yaplar, hele hele ikincil rklar, Doulular, Zenciler vs. tr rk zler kurulmasyla mcadele etmeye altm. Smrgeciliin tekrar tekrar yamalad lkelerin aslnda masum olup madur edildiklerini filan iddia etmek yle dursun, bu tr mitik soyutlamalarn da bunlardan kaynaklanan sulama edebiyatnn da yalan olduunu altn izerek belirttim; kltrler cerrahi mdahalelerle Dou ve Bat gibi geni ve ounlukla ideolojik kartlklar halinde ayrlamayacak kadar i ie gemilerdir, ierikleri ve tarihleri birbirine baml ve melez bir nitelik sergiler. 11

Verdiim Reith Konferanslar'n iyi niyetle eletirenler -ne dediimden gerekten haberdar gibi grnen yorumcular- bile, toplumda entelektelin rol hakkndaki iddialarmn rtk olarak otobiyografik bir mesaj ierdiini dndler. Wyndham Lewis ya da William Buckley gibi sac entelektelleri nereye koyuyordum? Neden btn entelektellerin solcu olmas gerektiini dnyordum? Konferanslarda (belki de paradoksal denebilecek lde) sk sk zikrettiim Julian Benda'nn basbaya sac olduu fark edilmemiti. Aslnda bu konferanslarda entelektellerden tam da, kamusal alanda belli bir reeteye, slogana, Ortodoks parti izgisine ya da kat bir dogmaya uygun bir biimde davranmaya zorlanamayan, davranlar hakknda ngrde bulunulamayan kiiler olarak bahsedilmeye allyor. Entelektel bireyin hangi partiye yaknlk duyarsa duysun, hangi lkeden gelirse gelsin ve kendini aslen neye bal hissederse hissetsin, insanlarn ektii aclar ve yaad basklar konusunda belli doruluk standartlarndan amamas gerektiini sylemeye altm. Nabza gre erbet vermek, konuulmas gereken yerde susmak, ovenist kabadaylklara, tantanal dneklik ve gnah karma trenlerine rabet etmek bir entelektelin kamusal rolne en ok glge dren tavrlardr. Evrensel, tek bir standarda bal kalmak bir tema olarak entelektellerle ilgili tesbitlerimde ok nemli bir rol oynuyor. Daha dorusu evrensellik ile blgesel, znel olan, burada ve imdi olan arasndaki etkileim. John Carey'nin ilgin kitab Entelekteller ve Kitleler: 18801939 Arasnda Edebiyat Entelijansiyasnda Gurur ve nyarg (2) Amerika'da, ben konferanslar yazdktan sonra yaymland, ama kitaptaki genelde ikapatc bulgularn benimkileri tamamladn dnyorum. Carey'e gre Gissing, Wells ve Wyndham Lewis gibi ngiliz entelektelleri modern kitle toplumunun douuna tiksintiyle bakyor, "ortalama insan", varolar, orta-snf beenisi gibi eyleri horgryorlard; bunlarn yerine doal bir aristokrasiyi, "daha iyi" olduunu dndkleri eski gnleri, st snf kltrn vyorlard. Oysa bence entelektel mmkn olduunca geni bir halk kesimine seslenir (onlar kmsemez), bu kesim onun doal muhatabdr. Carey'nin dedii gibi, bir btn olarak kitle toplumu deildir entelektelin meselesi; kamuoyunu (bu yzyln balarnda allame Walter Lippman'n tarif ettii ekillerde) biimlendiren, onu konformistletiren, iktidardaki bir avu ok bilmie gvenmeye tevik eden uzmanlar, edost gruplar, profesyoneller, dzen adamlardr.
2. John Carey, The Intellectuals and the Masses: Pride and Prejudice Among the Literary Intelligensia 1880-1939 (Londra: Faberand Faber, 1992)
_____________

12

Dzenin adamlar belli karlar gzetirler, oysa entelekteller ovenist milliyetilii, irketlemi dnce msvettelerini ve snfsal, rksal ve cinsel imtiyazlar sorgulayan kiiler olmaldrlar. ounlukla bakalarnn gerekliini grmemizi engelleyen birer perde ilevi gren, yetitiimiz ortamn, sahip olduumuz dilin ve milliyetin salad ucuz kesinliklerin tesine geebilme riskini gze alabilmek demektir evrensellik. Ayn zamanda d politika, toplumsal politika gibi meseleler sz konusu olduunda insan davranlar iin tek bir standart arama ve buna uyma abas demektir. Szgelimi bir dmann durup dururken bir iddet eylemine girimesini knyorsak, hkmetimiz kendisinden daha zayf bir lkeyi igal ettiinde de ayn eyi yapabilmeliyiz. Entelektellerin ne sylemeleri ya da ne yapmalar gerektiini belirleyen hibir kural yoktur; gerekten laik bir entelektel iin taplacak ve yanlmaz klavuzluuna gvenilecek herhangi bir tanr da yoktur. Bylesi bir ortamda toplumsal alan byk bir eitlilik sergiledii gibi, hakknda hkm vermek de iyice gleir. Mesela Ernest Gellner, Benda'nn eletirellikten uzak platonizmini yerdii "La trahison de la trahison des clercs" adl yazsnda bizi tam bir bolukta, Benda'nnkinden daha belirsiz, eletirdii Sartre'inkinden daha az cretkr, kat bir dogmay izleyenlerinki kadar bile yarar olmayan bir yerde brakyor: "Benim sylediim u:

entelektelin ii konusundaki rktc lde basit modellerin bizi inandrmaya altndan ok, ok daha g bir grevdir balanmamak (la trahison des clercs)."[3] Tpk Paul Johnson'n btn entelektellere ynelttii mitsiz denecek lde kinik, kabasaba saldrs gibi ("Sokakta rasgele bir dzine insan evirip ahlki ve siyasi meseleler hakkndaki grlerini soracak olsanz en az ortalama bir entelektel kadar dikkate deer eyler syleyeceklerdir."[4]) Gellner'in ii bo uyars da "entelektelin grevi diye bir ey yoktur ve bu da hayrl bir eydir" sonucuna kartr bizi.
________________

3. The Political Responsibility of Intellectuals iinde, der. lan Maclean, Alan Montefiore ve Peter Winch (Cambridge: Cambridge University Press, 1990), s. 27. 4. Paul Johnson, Intellectuals (Londra: Weidenfeld and Nicolson, 1988), s. 342.

13

Katlmyorum, hem de sadece bu grev tutarl bir biimde tanmlanabilecei iin deil, ayn zamanda dnya daha nce hibir zaman olmad kadar profesyonellerle, uzmanlarla, danmanlarla -asl rolleri otoriteye emekleriyle hizmet etmek olan, bunun karl olarak da ceplerini dolduran entelektellerle dolu olduu iin. Entelektelin nnde bir dizi somut seenek var, konferanslarda bunlar belirtiyorum. ster bir akademisyen olun, ister bohem bir denemeci ya da Savunma Bakanl danman; ne yaparsanz kafanzda, o ii yapan kendinize ilikin bir fikir ya da tasarm gelitirerek, o fikre ya da tasarma gre yaparsnz: cret karl "nesnel" tavsiyeler verdiinizi mi dnyorsunuz, yoksa rencilere rettiklerinizin doruluk deeri olduuna m inanyorsunuz, ya da kendinizi egzantrik ama tutarl bir perspektifi savunan biri olarak m gryorsunuz? Hepimiz bir toplumda yayoruz; kendi dili, gelenei ve tarihi olan bir milliyetin mensuplaryz. Entelekteller bu fiili durumlarn ne lde klesi, ne lde dmandrlar? Ayn ey entelektellerin kurumlarla (akademi, kilise, mesleki rgt) ve zamanmzda entelijansiyay olaanst lde kendi saflarna katan dnyevi iktidarlarla olan ilikisi iin de geerlidir. Sonu, Wilfred Owen'n belirttii gibi "mrekkep yalamlarn tm halk bir kenara itip/devlete ballklarn ilan etmeleri" olmutur. Nitekim entelektelin asli grevi bence bu tr basklar karsnda grece bamszln koruma arayna girmektir. Entelekteli srgn ve marjinal olarak, amatr olarak, iktidara kar hakikati sylemeye alan biri olarak nitelememin nedeni de budur. Reith Konferanslar'n verirken otuz dakikalk (alt hafta boyunca haftada bir konferans) yayn formatnn katlyla snrlanyor olmak insana belli glkler karyorsa da aslnda iyi bir ey. Muazzam bir dinleyici kitlesine, entelektellerle akademisyenlerin normalde karlarnda grmeye altklarndan ok daha fazla insana dorudan sesleniyorsunuz. Ele aldm konunun karmakl ve neredeyse bilimsizlii de dnldnde, btn bunlar net ve anlalr bir dil kullanmak ve mmkn olduunca lf uzatmaktan kanmak iin zel bir dikkat sarfetmeme yol at. 14

Konferanslar yayma hazrlarken ufak tefek bir iki dipnot ya da rnek eklemek dnda byk lde olduklar gibi braktm; bylece orijinal metinlerin dolayszln ve az ama z anlatma gayretini korumaya, temelde sylemek istediklerimi kartrp sulandrmaktan ya da uzun uzun aklamaktan kanmaya abaladm. zetle burada ileri srlen dnceleri deitirecek bir ey eklemesem de bu sunuun konuya biraz daha geni bir balam kazandrmasn istiyorum. Entelektelin yabancln vurgularken, bir eyleri deitirme imknlarna set eken olaanst gl toplumsal otoritelerin -medya, hkmetler, byk irketler vs.- oluturduu a karsnda kiinin kendisini genellikle ne denli gsz hissettiini belirtmek istiyordum. Bu otoritelere bilerek, kasten ait olmamak ou kez, dolaysz bir deiim yaratamama ve ne acdr ki bazen kimsenin farknda olmad bir dehete ahadet eden bir tank rolne mahkm olmak anlamna geliyor. Peter Dailey'nin yetenekli Afro-Amerikal denemeci ve romanc James Baldwin hakkndaki, geenlerde yaymlanan ok etkileyici bir yazs, btn dokunakllna ve biraz mulak belagatine ramen bu "tank" olma durumunu son derece gzel anlatyor.(5) Fakat Baldwin ve Malcolm X gibi kiilerin entelektelin bilinci konusundaki tasarmlarm en ok etkileyen alma tarzn rneklediklerine phe yok. Birilerinin suyuna gitmeye deil muhalefete adanan bu ruh beni etkiliyor; seslerini duyuramayan, hibir imtiyazlar olmayan gruplar adna yrtlen mcadele giderek etinleirken entelektel hayatn romans da, ilgi ekicilii de, meydan okuyuu da ancak muhalefet etmekte bulunabiliyor nk. Filistin siyasetiyle uzun yllar aktif olarak ilgilenmi olmam bu duyguyu daha da younlatryor. Bat'da da Arap dnyasnda da sahip olanlarla olmayanlar arasndaki uurum gn getike derinleiyor; bu da iktidar konumundaki entelekteller arasnda gerekten rktc boyutlara varan tuzukuru bir umursamazlk yaratyor. Son birka yldr pek rabet gren Fukuyama'nn "tarihin sonu" tezi ya da Lyotard'n "byk anlatlarn ortadan kalkt" iddias kadar doruluktan ve ekicilikten uzak ne olabilir?
________

5. Peter Dailey, "Jimmy", The American Scholar(K 1994), 102-110.

15

Ayn ey Yeni Dnya Dzeni ya da "uygarlklarn atmas" gibi akl almaz kurgular uyduran kaln kafal pragmatistler ve szm ona gerekiler iin de sylenebilir. Yanl anlalmasn. Entelektellerin glme zrl, srekli ikayet halinde insanlar olmas falan gerekmiyor. Noam Chomsky ya da Gore Vidal gibi nl ve enerjik muhalifleri dnmek bunun ne kadar yanl olduunu gstermeye yeter. Kiinin deitirme gcne sahip olmad zc bir duruma tanklk etmesi hi de monoton, renksiz bir faaliyet deildir. Foucault'nun deyimiyle "amansz bir vukufu" alternatif kaynaklarn taranmasn, gmlm belgelerin gn na karlmasn, unutulmu (ya da terk edilmi) tarihlerin diriltilmesini gerektirir tanklk etmek. Dramatiklikten ve isyankrlktan nasibini alm olmay, ok nadir ele geen konuma frsatlarn ok iyi kullanp dinleyicinin dikkatini ekebilmeyi, hasmlarndan daha iyi espriler yapp daha iyi tartmay ierir. Ne koruyacak makamlar ne de banda nbet tutup gcne g katacaklar topraklar olan entelektellerde bazlarn ok rahatsz eden bir eyler vardr; kendini beenenleri de yok deildir ama daha ok kendileriyle dalga geerler mesela, laf eveleyip gevelemektense dobra dobra konuurlar. Ama u gerekten ka yoktur: kendilerini byle gren entelektellerin ne yksek mevkilerde e dostlar, ne de resmi makamlarda itibarlar olur. nsan yalnz kalr, doru; ama her zaman srye uyup mevcut duruma hogr gstermekten iyidir yalnzlk. 16

BBC'den Anne Winder'la asistan Sarah Ferguson'a ok ey borluyum. Bu konferanslardan sorumlu yapmc olan Bayan Winder zekice nerileriyle bana klavuzluk etti. Ama geride hata kalmsa eer sorumluluk tamamen bana aittir. Frances Coady manskriyi byk bir incelikle yayma hazrlad. Kendisine kran borluyum. New York'taki Pantheon yaynevinden Shelley Wanger'a da editrlk iini baaryla yrtt iin ok teekkr ediyorum. Bu konferanslarla ilgilenip kimi paralarn yaymlama inceliini gsterdikleri iin de sevgili dostlarm, Raritan Review' un editr Richard Poirier'la Grand Street'in editr Jean Stein'a minnettarm. Birok gerek entelektel ve dost da varlklaryla bu sayfalarda anlatlan eyleri sahici kldlar; burda adlarn tek tek saymam onlar mahcup edebilir, ayrca kimilerinin adlarn anmay unutup hatrlarn krmak istemem. Zaten konferanslarda bazlarnn adlar geiyor. Onlar selamlyor, gsterdikleri dayanma ve bana rettikleri eyler iin hepsine teekkr ediyorum. Dr. Zaineb Istrabadi bu konferanslar hazrlama iinin btn aamalarnda bana yardmc oldu. Bu yetenekli asistanma ok teekkr ediyorum.

Edward W. Said New York, ubat 1994


17-18

1993 REITH KONFERANSLARI

19-20

I. ENTELEKTELN TEMSL ETTKLER


Entelekteller ok geni bir grup mudurlar, yoksa had safhada kk ve olduka sekin bir grup mu olutururlar? Entelektellerle ilgili olarak yirminci yzylda yaplan en nl iki tanm bu noktada tam anlamyla zt konumlardadr. Mussolini'nin 1926 ile 1937 yllar arasnda hapiste tuttuu talyan Marksist, eylemci, gazeteci ve olaanst siyaset felsefecisi Antonio Gramsci Hapishane Defterleri adl kitabnda, "btn insanlar entelekteldir, ama toplumda herkes entelektel ilevini grmez"1 diye yazyor. Gramsci'nin kendi hayat entelektele bitii rol rnekler: Mektepli bir filolog olan Gramsci hem talyan ii snf hareketinin rgtleyicilerinden biriydi hem de eitli gazete ve dergilere yazd yazlarla, amac sadece bir toplumsal hareket deil, ayn zamanda bu hareketle balantl bir kltrel formasyon oluturmak olan toplum zmleyicilerinin en bilinlilerinden biri olduunu gstermiti.

1. Antonio Gramsci, The Prison Notebooks: Selections, Ing. ev. Ouintin Hoare ve Geoffrey NovvellSmith (Londra: Lavvrence and Wishart, 1973) [Hapishane Defterleri, ev. Kenan Somer, Sol Y., 1986].

21

Gramsci toplumda entelektel ilevi grenlerin ikiye ayrlabileceini gstermeye alr: bunlardan birincisi, nesilden nesile ayn eyi yapmay srdren retmenler, papazlar ve idareciler gibi geleneksel entelekteller, ikincisi ise entelektelleri karlarn rgtlemek, daha fazla iktidar, daha fazla denetim gc elde etmek iin kullanan snflarla ya da kurulularla dorudan balantl olduklarn dnd organik entelektellerdir. Nitekim, Gramsci organik entelektele ilikin olarak yle der: "Kapitalist giriimci kendisiyle birlikte kapmasn salamak iin teknikler gelitiren gnmz reklamcs ya da halkla ilikiler uzman, demokratik bir toplumda mterilerin rzasn kazanmaya, tketicinin ya da semenin dncelerini ynlendirmeye alan biri Gramsci'ye gre bir organik entelekteldir. Gramsci organik entelektellerin topluma aktif olarak katldklarna inanr; yani bu entelekteller srekli insanlarn zihinlerini deitirip piyasalar geniletme mcadelesi iindedirler; ounlukla ayn yerde kalan, yllar yl ayn tr iler yapan retmenlerle papazlarn tersine organik entelekteller her zaman hareket halinde, oluum halindedirler. Dier uta Julien Benda'nn, entelektelleri, insanln vicdan olan sper yetenekli, ahlki donanmlar gelikin filozof-krallardan oluan bir avu insan olarak gsteren nl tanm vardr. Benda'nn kitab La trahison des clercs'in ileriki kuaklarn belleinde entelektel hayatn sistematik bir analizi olarak deil, grevlerini bir yana brakp ilkelerinden dn veren entelektellere ynelik zehir zemberek bir saldn olarak kald doruysa da, Benda gerek entelekteller olduklarn dnd birka kiinin adn zikredip nemli zelliklerini sralar. Sokrates ve sa'nn ad sk sk geer; daha yakn zamanlardan da Spinoza, Voltaire ve Ernest Renan rnekleri verilir. 22

sanayi teknisyenini, ekonomi politik uzmann, yeni bir kltrn, yeni bir hukuk sisteminin oluturucularn vb. yaratr." Bir deterjan ya da havayolu irketinin pazardan daha fazla pay

Gerek entelekteller bir tr ruhban snf olutururlar, pek nadir bulunan yaratklardr; nk bu dnyaya ait olmayan ebedi hakikat ve adalet standartlarnn bayraktarln yaparlar. Benda'nn bu insanlar iin ruhban gibi dini bir terim kullanmasnn, onlara her zaman bu snfa ait olmayan, yani maddi avantajlar edinme, kendini gelitirme ve mmknse dnyevi glerle yakn ilikiler kurma gibi dertleri olan sradan insanlarnkine kart bir stat ve davran tarz atfetmesinin nedeni budur. Gerek entelekteller, der Benda, "znde pratik amalar gtmeyen faaliyetler yrten," bir sanat ya da bir bilimle ya da metafizik speklasyonla ilgilenmekten keyif alan, zetle manevi avantajlara sahip olan, yani bir bakma yle diyen kiilerdir: "Benim krallm bu dnyann krall deil. (2) Bununla birlikte Benda'nn verdii rnekler, entelektellerin dnyadan tamamen elini eteini ekip fildii kulesine kapanm, kendini son derece zel, aprak, hatta belki de karanlk denecek lde esrarl meselelere adam dnrler olduu anlayn savunmadn gayet net bir biimde gsterir. Gerek entelekteller en ok, metafizik tutkunun, kar gzetmeyen adalet ve hakikat ilkelerinin etkisiyle yozlamay mahkm ettikleri, zayflar savunduklar, hatal ya da baskc otoriteye meydan okuduklar zaman kendileri olurlar. "Fenelon ve Massillon'un XIV. Louis'nin baz savalarna nasl kar ktklarm hatrlatmam gerekli mi?" der, "Voltaire'in Palatinlik'in yklmasn nasl mahkm ettiini? Renan'n Napoleon'un

vahetini nasl knadn? Buckle'n, Fransz Devrimi'ne kar ngiltere'nin taknd hogrsz tutumu; zamanmzda Nietzsche'nin Almanya'nn Fransa'ya yapt gaddarlklar nasl iddetle eletirdiklerini?"(3) Benda'ya gre bugnk entelektellerin sorunu, sahip

olduklar ahlki otoriteyi, sekterlik, kitle dalkavukluu, milliyeti rtkanlk, snf karlar gibi "kolektif duygular"n rgtlenmesi adn verdii eye (bu deyim Benda'nn ileri grllnn iaretidir) devretmi olmalardr.

2. Julien Benda, The Treason of the Intellectuals, ng. ev. Richard Aldington (Londra: Norton, 1980), s. 43. 3. a.g.y., s. 52.

23

Benda btn bunlar kitle iletiim andan ok nce, 1927'de yazyordu; ama hkmetler iin, gerektiinde kendi politikalarn pekitirmeleri; resmi dmanlara kar propaganda yapmalar; kurumsal "menfaatler" ya da "ulusal onur" adna gerekte neler olup bittiini gizleyecek hsntabirler, hatta daha geni bir lekte Orwellvari Yenikonu sistemleri retmeleri iin bavurabilecekleri, kendilerine uak yapabilecekleri entelektellerin ne kadar nemli olduunu sezmiti. Benda'nn entelektellerin ihaneti karsndaki yanp yaknmalarnn gc akl yrtmesindeki incelikten ya da entelektelin grevinin ne olduu konusundaki son derece kat, dn vermez mutlaklndan kaynaklanmaz. Benda'nn tanmna gre gerek entelekteller kaza balanp yaklma, srgne gnderilme, armha gerilme riskine girmek durumundadrlar. Baat zellikleri dnyevi kayglarla aralarndaki gevemez mesafe olan simgesel ahsiyetlerdir onlar. Bu yzden de saylar ok olamaz, geliimleri belli rutinlere bal olamaz. Gl kiiliklere sahip, su katlmadk bireyler olmak zorundadrlar; her eyden nce de statko karsnda daimi bir muhalefet durumunda olmalar gerekir: Btn bu nedenlerden tr Benda'nn entelektelleri kanlmaz olarak, ycelerden gkgrlts gibi bir sesle insanla kaba beddualar yadran, grnrlk derecesi yksek kk bir grup adamdan oluur (Benda kadnlar entelektelden saymaz hi). Benda bu adamlarn nasl olup da hakikati bildikleri, ya da ebedi ilkeler konusundaki gz kamatrc grlerinin Don Kiot'unkiler gibi ham hayallerden baka bir ey olup olmad konusunda hibir ey sylemez. Yine de Benda'nn kavrad biimiyle gerek entelektel imgesinin ekici ve gl bir imge olduuna benim phem yok. Verdii pozitif rneklerin de negatif rneklerin de ou ikna edici: Mesela Voltaire'in Calas ailesini kamu huzurunda savunmas; ya da -zt uta- Benda'ya gre Fransz ulusal onuru adna "acmasz ve aalayc bir romantizm"e kaplan, Maurice Barres gibi Fransz yazarlarn rktc milliyetilikleri?

4. 1762'de Protestan bir tccar, Toulouse'lu Jean Calas, Katoliklie dnmek zere olan olunu ldrd iddiasyla yargland ve idam edildi. Doru drst bir kant yoktu, ama byle hzl bir karar alnmasna yol aan ey, Protestanlarn din deitirmek isteyen herhangi bir baka Protestan hemen ldren fanatikler olduu yolundaki yaygn inant. Voltaire, Calas ailesinin itibarnn geri iade edilmesi iin baarl bir kampanya yrtt (ama imdi onun da baz kantlar kendisinin uydurduunu biliyoruz). Maurice Barres ise Alfred Dreyfus'un nde gelen hasmlarndan biriydi. On dokuzuncu yzyl sonlar ve yirminci yzyl balarnda yaayan proto-faist ve anti-entelektel bir Fransz romancs olan Barres, bir btn olarak rklarn ve milletlerin dnce ve eilimleri kolektif bir biimde tad bir siyasal bilind anlayn savunuyordu.

24

Benda'nn ruhu, her ikisi de entelekteller iin ciddi birer snav ilevi grm olan Dreyfus Olay ve Birinci Dnya Sava'yla biimlenmitir. Burada entelekteller ya ordudaki antisemitik nyarglardan kaynaklanan bir adaletsizlie ve milliyeti taknla cesaretle kar kmay seeceklerdi ya da koyun gibi srye uyup, haksz yere mahkm edilen Yahudi subay Alfred Dreyfus'u savunmay reddedecek, Alman olan her 'eye kar olan sava ateini hararetlendirmek iin ovenist sloganlar haykracaklard. Benda kinci Dnya Sava'ndan sonra kitabn tekrar yaymlad;(5) kitaba bu kez Nazilerle ibirlii yapm olan entelektellerle Komnistleri gz kapal desteklemi olanlara saldran birka yaz eklemiti. Benda'nn znde son derece muhafazakr bir ierik tayan yaptnda kulland mcadeleci retoriin altnda, derinde bir yerlerde, ayr bir varlk; iktidarn yzne kar dorular syleyen biri; hibir dnyevi gc eletirilemeyecek ve sorgusuz sualsiz itaat edilecek denli byk ve nfuzlu grmeyen hain, uz-dilli, olaanst cesur ve fkeli bir birey olan bu entelektel figr vardr. Gramsci'nin entelekteli toplumda belli ilevleri yerine getiren bir kii olarak deerlendiren toplumsal zmlemesi, Benda'nn bize sunduu her eyden ok daha fazla yakndr geree. zellikle yirminci yzyln sonlarnda ortaya kan birok yeni meslek -radyo televizyoncular, profesyonel akademisyenler, bilgisayar analistleri, spor ve medya alannda uzmanlam hukukular, iletme danmanlar, siyasa uzmanlar, hkmet danmanlar, zel pazarlar hakknda raporlar hazrlayanlar, hatta btn bir modern kitle gazeteciliinin kendisi- Gramsci'nin bak asn hakl kartmtr. Gnmzde bilginin retilmesiyle ya da datlmasyla balantl herhangi bir alanda alan herkes, szce Gramsci'nin verdii anlamda, bir entelekteldir.
5. La Trahison 1946'da Bernard Grasset yaynlar tarafndan tekrar yaymland.

25

Endstriyel Bat toplumlarnn ounda bilgi endstrileri denen endstrilerle fiili olarak fiziksel retim yapanlar arasndaki orant, bilgi endstrileri lehine hzla deimektedir. Amerikal sosyolog Alvin Gouldner epey bir zaman nce entelektellerin yeni bir snf halini aldklarndan ve eski para babas, mlk sahibi snflarn yerini artk byk lde entelektel yneticilerin aldndan bahsetmiti. Ama Gouldner ayrca entelektellerin artk geni bir halk kesimine seslenen insanlar olmadklarn (ykselileri bunu ieren bir sretir), eletirel sylem kltr adn verdii bir kltrn yeleri haline geldiklerini de belirtmiti.(6) ster yaync, yazar, askeri strateji uzman ister uluslararas hukuku olsun, btn entelekteller uzmanlam ve ancak ayn alann dier yeleri tarafndan kullanlabilen bir dili konuur, ilerini bu dille grrler; uzmanlamam halkn ounlukla anlayamad bir lingua franca ile dier uzmanlara hitap eden uzmanlar haline gelirler. Fransz filozof Michel Foucault da ayn ekilde evrensel entelektelin (bununla muhtemelen Jean-Paul Sartre' kasteder) yerini, "zgl" entelektelin,(7) belli bir disiplinin iinde alan ama uzmanln her biimde kullanabilen entelektelin aldn sylemitir. Burada Foucault zellikle, uzmanlk alan dna kp 1942-45 yllar arasnda Los Alamos'ta atom bombas projesi zerinde alan ve sonralar ABD'de bir tr bilim komiseri haline gelen Amerikal fiziki Robert Oppenheimer' dnmektedir. Entelektellerin saysndaki oalma, entelektellerin inceleme konusu olduklar ok saydaki alana da yansmtr; neredeyse ilk kez modern toplumun ileyiinde toplumsal snflarn deil entelektellerin merkezi bir ilev grdn ileri srm olan Gramsci'nin Hapishane Defterleri'ndeki iddialar nc niteliindedir. "Entelektellerin ...s" veya "Entelekteller ve ..." balklar altnda toplanabilecek, kapsam gz korkutucu boyutlara ulaan ve son derece ayrntl neredeyse bir ktphane dolusu alma vardr.
6. Alvin W. Gouldner, The Future of Intellectuals and the Rise of the New Class (New York: Seabury Press,1979), s. 28-43. 7. Michel Foucault, Power/Knowledge: Selected lnterviews and Other Writings 1972-1977, der. Colin Gordon (Hemel Hempstead: Harvester Press, 1981).

26

Entelektellerin tarihi ve sosyolojisi konusunda binlerce kitap; entelekteller ve milliyetilik (ve iktidar, ve gelenek, ve devrim, vs. vs.) hakknda sonsuz sayda inceleme var elimizin altnda. Dnyann her blgesi kendi entelektellerini yaratm, bu oluumlarn her biri ateli, tutkulu tartmalara konu olmutur. Modern tarihte entelektellerin iin iine karmad ne nemli bir devrim ne de nemli bir kardevrim olmutur. Entelekteller hareketlerin anababalar ve tabii ki evlatlar, hatta yeenleri olmulardr. Entelektel figrnn ya da imgesinin bir ayrnt yn arasnda ortadan kaybolmas, entelektelin sadece bir baka profesyonel, toplumsal trendin iinde yer alan bir ahsiyet haline gelmesi gibi bir tehlike sz konusudur. Bu konferanslarda, ilk olarak Gramsci'nin dikkat ektii, yirminci yzyln sonlarna ilikin bu gereklikleri peinen doru kabul edecek olsam da; entelektelin toplumda, sadece kimliksiz bir profesyonel, salt kendi iine bakan bir snfn yetenekli bir yesi olmaya indirgenemeyecek zgl bir kamusal role sahip bir birey olduunda srar etmek istiyorum. Bence merkezi nem tayan olgu udur: entelektel belli bir kamu iin ve o kamu adna bir mesaj, gr, tavr, felsefeyi ya da kany temsil etme, cisimletirme, ifade etme yetisine sahip olan bireydir. Bu roln zel, ayrcalkl bir boyutu vardr ve kamunun gndemine sknt verici sorular getiren, ortodoksi ve dogma retmektense bunlara kar kan, kolay kolay hkmetlerin veya byk irketlerin adam yaplamayan, devaml unutulan ya da sumen alt edilen insanlar ve meseleleri temsil etmek iin var olan biri olma duygusu hissedilmeden oynanamaz. Entelektel bunu evrensel ilkeler temelinde yapar: Tm insanlarn dnyevi glerden ve lkelerden zgrlk ve adalet konusunda doru drst davran standartlar beklemeye hakk vardr; bu standartlarn kasti veya gayri ihtiyari ihlallerine tanklk edilmeli ve cesaretle kar konulmaldr. Bunu daha kiisel bir dzeyde aklayaym: Bir entelektel olarak kayglarm bir dinleyici ya da izleyici kitlesi nnde sunarm; ama mesele sadece bu kayglar nasl ifade ettiimde deil, ayn zamanda zgrlk ve adalet davasn savunmaya alan biri olarak benim neyi temsil ettiimdedir. Btn bunlar syler ya da yazarm, nk uzun uzun dndkten sonra bunlara inanmmdr, bakalarn da bu gr dorultusunda ikna etmek isterim. 27

Bu yzden de zel olanla kamusal olann oluturduu hayli karmak bir karm kar ortaya; bir yanda kendi tarihim, deneyimlerimin sonucu olan deerlerim, yazlarm ve tavr allarm vardr, bir yanda da tm bunlarn insanlarn sava, zgrlk ve adalet hakknda tartp kararlar verdikleri toplumsal dnyaya girme biimleri. nsan salt zel alanda kalarak entelektel olamaz, zira szckleri kda dkp yaymladnz anda kamusal dnyaya girmisiniz demektir. Salt kamusal alana ait, sadece bir hareket, dava ya da konumun szcs veya simgesi olan bir entelektel de olamaz. ahsi tn, kiiye zg duyarllk diye bir ey vardr; sylenen ya da yazlan eylere de bu anlam verir. Hele bir entelektelin dinleyicilerini mutlu etmesi diye bir ey sz konusu olamaz; iin z sknt verici, aykr, hatta keyif karc olmaktr. Yani sonuta temsil edici bir kii olarak entelekteldir nemli olan; u ya da bu bak asn grnr olarak temsil eden, her trl engele ramen bu temsili muhatap ald kamu adna yapan kiidir. Savm u ki entelekteller temsil etme sanatn (ki bu konuma, yazma, retmenlik, televizyona kma gibi biimler alabilir) grev edinmi bireylerdir. Ve bu grev kamunun gzleri nnde cereyan ettii ve hem balanm hem riski, hem creti hem de krlganl ierdii lde nemlidir; Jean-Paul Sartre' ya da Bertrand Russell' okuduum zaman beni etkileyen syledikleri eylerden ok zgl, bireysel sesleri ve mevcudiyetleridir; nk inandklar eyleri dile getirmektedirler. simsiz bir memurla ya da ihtiyatl bir brokratla kartrlmalar mmkn deildir. Entelektellerle ilgili almalar saanak halinde, birbiri ardna kmaya devam ettii halde, bunlarda entelektelin tanm zerinde gereinden ok durulurken, imgesi, imzas, fiili mdahalesi ve performans yeterince deerlendirilmemitir; oysa tm bunlar her gerek entelektelin yaam suyunu oluturur. Isaiah Berlin, ondokuzuncu yzyl Rus yazarlarnn okurlarnn, ksmen Alman romantizminin etkisiyle "yazarn kamusal bir sahnede, tanklk yapmakta olduunun bilincinde olduklarn" sylemiti.(8) Benim anladm biimiyle modern entelektelin kamusal rol hl bu nitelikte bir eyler ierir.

8. Isaiah Berlin, Russian Thinkers, der. Henry Hardy ve Aileen Kelly (Londra: Penguin, 1980).

28

Bu yzdendir ki mesela Sartre gibi bir entelekteli anmsadmzda, onun kendine zg davranlar, tm benliiyle kendini savunduu davaya adamas, gsterdii saf aba, gze ald riskler, iradesi, smrgecilikle, balanmayla ya da toplumsal atmalarla ilgili szleri, hasmlarn kplere bindiren, dostlarn heyecanlandran ve hatta belki de sonradan dndnde mahcubiyet duymasna bile yol am olabilecek tm bu zellikleri gelir aklmza. Sartre'n Simone de Beauvoir'la olan ilikisi, Camus'yle yapt tartma, Jean Genet'yle arasndaki sk balantyla ilgili bir eyler okuduumuzda onu ortam iinde konumlarz (Sartre'n kendi terimidir bu); Sartre ite bu ortamda, ve bir lde bu ortam sayesinde Sartre olmutur, Fransa'nn Cezayir politikasna da, Vietnam'a da kar kan kii olmutur. Tm bu ayrntlar onun bir entelektel olarak deerini azaltmak yle dursun, aksine sylediklerine younluk ve gerilim kazandrr, onun iskc ve ahlk bir vaiz deil herkes gibi yanlabilen bir insan olduunu gsterir. Modern kamusal hayat, bir iletme ya da sosyolojik bir almann hammaddesi olarak deil de ancak bir roman ya da dram olarak grld takdirde, entelektellerin nasl olup da sadece gizli ya da byk bir toplumsal hareketi deil, ayn zamanda salt kendilerine zg, biraz tuhaf, hatta ypratc bir hayat tarzn ve toplumsal performans da temsil edebildiklerini anlayabilmemiz mmkn olur. Bu rol de en iyi ve ilk kez olarak on dokuzuncu yzylda ve yirminci yzyl balarnda yazlm baz srad romanlarda -Turgenyev'in Babalar ve bir aktrn, modern gen entelektelin aniden sahneye kndan derinlemesine etkilenir, hatta tayin edici bir tarzda deiir.

Oullar'nda, Flaubert'in Duygusal Eitim'inde, Joyce'un Sanatnn Bir Gen Adam Olarak Portresi'nde - betimlenmitir; bu romanlarda toplumsal gerekliin temsil edilme biimi yeni

Turgenyev'in 1860'lardaki Rusya taras portresi kr hayatn anlatan metinlerde olduu gibidir, burada olay olmaz: Varlkl genler hayat tarzlarn ana babalarndan miras alr, evlenir, ocuk sahibi olurlar, hayat da kr topal gider. Bazarov diye bozguncu, ama olduka gl biri bu insanlarn hayatna birdenbire girene dek durum byledir.

29

Bazarov'da ilk fark ettiimiz ey ailesiyle balarn koparm olduudur; hi ana babas olmam gibi, kendi kendini yaratm biri gibi grnr; detlere kafa tutar, vasatla ve klielere saldrr, aklc ve ilerici nitelikte olduunu dnd yeni, bilimsel, duygusallktan uzak deerleri savunur. Turgenyev Bazarov'u sevimli gstermeyi reddettiini sylemitir; o "kaba, kalpsiz, acmasz denecek lde kuru ve hain" biri olacaktr. Bazarov Kirsanov ailesiyle alay eder; orta yal baba Schubert aldnda ona gler. Alman materyalist biliminin dncelerini savunur: Ona gre doa bir tapnak deil, bir atlyedir. Anna Sergeyevna'ya k olduunda o da Bazarov'a yaknlar, ama rker de: Bazarov'un engel tanmayan, ounlukla anarik entelektel enerjisi ona kaosu artrr. Onunla olmak, der bir yerde, bir uurumun kenarnda yaanan ba dnmesini verir insana. Romana gzelliini ve pathosunu veren ey, Turgenyev'in ailelerin, ak ve akraba sevgisindeki srekliliklerin, eski, doal saylan davran tarzlarnn hkm srd bir Rusya ile romandaki tm dier karakterlerin aksine hikye edilmesi imknsz bir tarihi olan Bazarov'un nihilist denebilecek lde bozguncu gc arasndaki uyumazl betimlemesidir. Bazarov birdenbire ortaya kar, her eye kafa tutar ve tedavi ettii hasta bir kylden hastalk kaparak ayn birdenbirelikle lr. Bazarov'u amansz sorgulama gc ve son derece muhalif zeksyla hatrlarz, Turgenyev Bazarov'un en sempatik karakteri olduuna inandn iddia etmesine ramen, onun bile Bazarov'un pervasz entelektel gc karsnda kafas karm, okurlarnn gsterdii hayret edilecek lde iddetli tepkilerden nutku tutulmutur. Baz okurlar Bazarov tipiyle genlere saldrldn dnr, bazlar da onu gerek bir kahraman olarak grp verken bazlar da tehlikeli olduunu dnyordu. Kiilii hakknda ne dnrsek dnelim, Babalar ve Oullar'da. Bazarov'u bir anlat karakteri olarak hibir yere yerletirenleyiz; dostlar Kirsanov ailesi, hatta amas babalar bile hayatlarn srdrrken Bazarov'un bir entelektel olarak sergiledii mutlaklk ve meydan okuma onu hikyenin dna tarr, evcilletirilmeye msait olmad iin hikyeye de uydurulamaz. 30

Joyce'un gen adam, Stephen Dedalus'un durumu da budur, hatta daha ars; Dedalus hayata atld ilk yllar kilise, retmenlik meslei, rlanda milliyetilii gibi kurumlarn ayartlar ile eytani non serviam [hizmet etmeyeceksin -.n.] szn kendine dstur edinen bir entelektel olarak yava yava gelien inat benlii arasnda srekli gidip gelerek geirir. Seamus Deane, Joyce'un Sanatnn...Portresi roman hakknda mkemmel bir gzlemde bulunur: Bu roman, der, "ngiliz dilinde bir dnce tutkusunun tam anlamyla sergilendii ilk romandr".(9) Ne Dickens'n, ne Thackeray'n, ne Austen'n, ne Hardy'nin, hatta ne de George Eliot'n kahramanlar, temel meseleleri toplumda bir dnce hayat srdrmek olan gen insanlardr; oysa gen Dedalus iin "dnme bir tr dnya deneyimidir". Deane, Dedalus'tan nce ngiliz edebiyatnda entelektelin yalnzca "grotesk biimlerde temsil edildiini" sylemekte hakl. Ama ksmen de olsa, gen bir taral, bir smrge ortamnn rn olduu iin Stephen'n sanat olabilmek iin nce entelektel bir direni bilinci gelitirmesi gerekir. Romann sonuna gelindiinde Stephen, sonuta kendi bireyselliinden ve genelde pek ho saylamayacak kiiliinden dn vermesini gerektirecek btn ideolojik tasarmlara olduu kadar aileye ve Fenianlara da eletirel ve uzak bakar. Turgenyev gibi Joyce da gen entelektel ile insan hayatnn normal ak arasndaki uyumazl ineli bir dille sergiler. Bir ailede byyen, sonra da okula ve niversiteye giden bir gen adam anlatan klasik bir hikye olarak balayan romann kompozisyonu sonlarda Stephen'n defterinden aktarlan bir dizi eksiltili [elliptical] notla zlr. Entelektel evcillemeyecek, tekdzelie teslim olmayacaktr. Romann en nl blmlerinden birinde Stephen entelektelin zgrlk amentsn yle dile getirir: "Ne yapacam ve ne yapmayacam anlataym sana. ster evim, ister yurdum, ister kilisem olsun, inanmadm eye hizmet etmeyeceim: ve kendimi olabildii kadar zgrce ve olabildii kadar btnlkle dile getireceim bir hayat ya da sanat tarz bulmaya alacam, kendimi savunmak iin de kullanmasn bildiim silahlar kullanacam: sessizlik,, srgn ve kurnazlk." [Murat Belge evirisi -.n.] Joyce bu szlerdeki melodramatik eday Stephen'n tumturakllnn altn izmek iin kullanr.

9. Seamus Deane, Celtic Revivals: Essays in Modem Irish Literature 1880-1980 (Londra: Faber and Faber,1985), s. 75-6.

31

Ama Ulysses'de bile Stephen inat ve aykr bir gen adamdan baka bir biimde gsterilmez bize. Amentsnn en arpc yan entelektel zgrl olumlamasdr. Entelektelin yapp ettiklerinde canalc nem tayan mesele budur, abus suratllk ve oyunbozanl ama edinmek deil. Entelektelin faaliyetinin amac insann zgrln ve bilgisini arttrmaktr. Ben bu amacn hl doru olduuna inanyorum; hem de ada Fransz filozof Lyotard'n gemite kalm "modern" ala balantl olduu dnlen bu tr kahramanca abalar iin kulland deyile "byk zgrleme ve aydnlanma anlatlarnn, postmodernizm anda artk esamisinin okunmad yolundaki sk sk tekrar edilen sulamaya ramen. Sz konusu tesbiti yapanlara gre byk anlatlarn yerini yerel durumlar ve dil oyunlar almtr; gnmzn postmodern entelektelleri doruluk ya da zgrlk gibi evrensel deerleri deil yeterlilii nemserler. Oysa ben, Lyotard ve takipilerinin, postmodernizme ramen hl entelektelin elinin altnda olan usuz bucaksz imknlar doru bir biimde deerlendirmekten ok kendi tembelliklerinden kaynaklanan yetersizliklerini, hatta kaytszlklarn itiraf ettiklerini dnmmdr hep. Zira hkmetler hl halklarn ak ak ezmekte, adalet hl ciddi bir biimde zedelenmekte ve iktidar entelektelleri hl kendi saflarna katp seslerini gayet gzel ksabilmektedir; entelekteller hl sk sk grevlerinden yan izmektedirler.

Duygusal Eitim'de Flaubert entelektellerin kendisinde yaratt hayal krkln anlatm, entelektellere yneltilebilecek belki de en acmasz eletiriyi yapmtr. nl ngiliz tarihi Lewis Namier'nin entelektellerin devrimi adn verdii bir dnemde, 1848-1851 yllar arasndaki Paris ayaklanmasnda geen roman, "on dokuzuncu yzyln bakenti"ndeki bohem hayatnn ve siyasal ortamn geni kapsaml bir panoramasdr. Kitabn merkezini iki gen taral, Frederic Moreau ve Charles Deslauriers oluturur; Flaubert bu iki gencin kentte yapp ettiklerini anlatrken onlarn entelektel olarak istikrarl bir yol tutturamamalarna duyduu fkeyi de gizlemez.
32

Flaubert'in bu genlere gsterdii horgr byk lde onlarn olmalar gerektiini dnd eye ynelik, belki de biraz abartl beklentisinin rndr. Fakat romanda, akntya kaplm srklenen entelektelin en parlak anlatmyla karlarz. Romann banda iki gen toplumun refahn ama edinmi hukukular, eletirmenler, tarihiler, denemeciler, filozoflar ve toplum kuramclar olma sevdasndadrlar. Oysa sonuta Moreau'nun "entelektel hrslar tkendi. Yllar getike zihninin aylaklna ve yreinin ataletine teslim oldu." Deslauriers ise srasyla "Cezayir'deki koloninin yneticisi, bir paann

sekreteri, bir gazetenin ve bir reklam ajansnn mdr oldu; ...u anda da bir sanayi irketinde mavir avukat olarak alyor."

Flaubert'e gre 1848'in baarszlklar kendi kuann baarszlklardr. Moreau ve Delauriers'in kaderleri, hem iradelerini belli bir noktaya ynlendirememelerinin sonucu olarak, hem de insann zihnini elen sonsuz sayda ey, badndrc hazlar ieren modern topluma denen bir bedel olarak betimlenir (Flaubert sanki bir kehanette bulunuyor gibidir burada). Bu toplum gazeteciliin, reklamcln douuna sahne olan, insanlarn bir gnde nl olabildikleri, tm dncelerin pazarlanabilir, tm deerlerin deitirilebilir hale geldii, tm mesleklerin kolay para kazanma ve abucak baarl olma arayna indirgendii srekli bir dolam alanna dnm bir toplumdur. Bu yzden romann en nemli sahneleri simgesel bir biimde at yarlar, kafe ve genelevlerde dzenlenen danslar, ayaklanmalar, geit trenleri ve gsterilerde geer; Moreau buralarda durmakszn sevgiyi ve entelektel doyumu bulmaya alr, ama araya hep baka eyler girer. Bazarov, Dedalus ve Moreau u rnekler phesiz; ama biz entelektelleri eylem halinde, etraf eit eit glkler ve ayartlarla kuatlm bir biimde; basit bir elkitabndan bir seferde renilebilecek sabit bir grev deil, bizzat modern hayat tarafndan srekli tehdit edilen somut bir deneyim olan ilerimizi srdrrken ya da buna ihanet ederken gsterme amacna hizmet ediyorlar ki bu, on dokuzuncu yzyln panoramik gereki romanlarnn son derece iyi yapt bir ey. 33

Entelektelin gerekletirdii temsil edimlerinin, topluma bir dava ya da fikri ifade etmesinin asl amac egosunu glendirmek ya da statsnn keyfini kartmak deildir. ktidarn brokrasilerinde hizmet vermek, cmert hizmetkrlar olarak almak da deildir bu temsil edimlerinin amac. Entelektel temsil edimleri, kukucu, kendini dur durak bilmeksizin aklc sorgulamaya ve ahlki yargya adayan bir tr bilince yaslanan faaliyetlerdir; bu da insan srekli tetikte olmaya zorlar. Dili iyi kullanmay bilmek ve dile ne zaman mdahale edileceini bilmek entelektel eylemin iki temel zelliidir. Entelektel bugn neyi temsil ediyor peki? Bence bu soruya verilen en iyi ve en drst cevaplardan biri, tutkulu bir toplum anlayna ve dncelerini laf dolandrmadan, son derece etkileyici bir biimde ifade etme yeteneine sahip, bamszlna lgnca dkn bir entelektel olan Amerikal sosyolog C. Wright Mills'e aittir. Mills 1944'te, bamsz entelektellerin nnde ya marjinalliklerinin sonucu olarak umutsuz bir gszlk duygusuna kaplma ya da kendi balarna sorumsuzca kararlar veren dzen adamlarndan oluan grece kk bir gruba mensup olup kurumlarn, irketlerin ya da hkmetlerin saflarna katlma seenekleri olduunu yazmt. Bir enformasyon sanayiinin "kiralk" alan olmak da zm deildir, nk o zaman sana kulak verenlerle, Tom Paine'in kendisini dinleyenlerle kurduu trden bir iliki kurabilmen imkanszlaacaktr. zetle entelektelin tedavle dahil olabilmesini salayan "etkili iletiim aralar" gasp edilmitir; bu durumda entelektelin nnde ok nemli bir grev vardr. Mills bunu yle ifade ediyor:

Bamsz sanat ve entelektel sahiden yaayan eylerin basmakalplatrlmasna ve sonu olarak canszlatrlmasna kar direnebilecek ve mcadele edebilecek donanma sahip, saylar gittike azalan birka kiiden biridir. Artk gerekten yeni dnceler gelitirmek iin modern iletiim aralarnn (yani, modern temsil sistemlerinin) bizi gmdkleri klie gr ve dnce batann maskesini indirme, srekli olarak bunlarn etkisini krma kapasitesi gerekir. Bu kitle-sanat ve kitle-dncesi dnyalar giderek daha fazla siyasetin taleplerine maruz kalmaktadr. te bu yzden entelektel dayanma ve abalarn odak noktas siyaset olmaldr. Dnr siyasal mcadele iinde hakikatin deeri ile bizzat iliki kurmazsa, yaanan deneyimlerin btnn sorumlu bir biimde ele alamaz." (10)
10. C. Wright Mills, Power, Politics, and People: The Collected Essays of C. Wright Mills , der. Irving Louis Horowitz (New York: Ballantine, 1963), s. 299.

34

Bu paragraf yle nemli tespitler ve vurgular iermektedir ki tekrar tekrar okunmay hak eder. Siyaset her yerdedir; saf sanat ve dnce alanlarna ya da tarafsz nesnellik veya akn teori alanna kamak mmkn deildir. Entelekteller zamanlarna ait insanlardr; enformasyon ya da medya sanayiinin cisimletirdii kitlesel temsil siyasetine herkes gibi onlar da tabidirler; buna direnmelerinin tek yolu giderek glenen medyann -tabii ki sadece medyann deil, statkoyu koruyan, her eyi kabul edilebilir ve onaylanm bir aktellik perspektifi iinde tutan btn dnce ynelimlerinin- yayd imgeleri, resmi anlatlar, iktidar hakl karma abalarn tartmaya amalar, Mill'in "maske indirme" dedii eyi yaparak mmkn olduunca hakikati anlatmaya altklar alternatif versiyonlar gelitirmeleridir. Bu hi de kolay bir i deildir: Entelektel her zaman yalnzlk ile saf tutma arasnda bir yerde durur. Getiimiz yllarda Irak'a kar giriilen Krfez Sava'nda yurttalara, ABD'nin masum ya da tarafsz bir g olmadn (Vietnam ve Panama igallerini unutmak siyasetilerin iine geliyordu tabii), kimsenin de ona dnya jandarmal gibi bir grev vermediini hatrlatmak ne kadar zor olmutu. Fakat o zaman entelektellerin grevi unutulanlar su yzne kartmak, grmezden gelinen balantlar gstermek, savatan ve insanlarn ldrlmesinden kanacak alternatif eylem tarzlar nermekti. C. Wright Mills esas olarak kitle ile birey arasndaki kartl vurgular. Hkmetlerden irketlere byk rgtlenmelerin gleri ile hem bireylerin hem de aa bir statye sahip olduu dnlen insanlarn, aznlklarn, kk devletler ve halklarn, kmsenen kltr ve rklarn greli zayfl arasnda isel bir uyumazlk vardr. Ben entelektelin zayf olanlarn ve temsil edilmeyenlerin safna ait olduundan eminim. Robin Hood, diyenler olacaktr. Ama o kadar basit bir rol deildir bu, dolaysyla da romantik idealizm denip bir kenara atlamaz. 35

Szce benim verdiim anlamda entelektel, ne insanlar teskin etme ne de konsenss oluturma derdindedir; ok ciddi bir anlamda, ucuz formlleri, hazr klieleri ya da iktidar sahiplerinin ve uzlamclarn sylediklerinde, yapp ettiklerinde gzlenen sorunsuz, uzlatrc olumlamalar kabullenmeyi istememe anlamnda tm varln ortaya koyan biridir. Hatta sadece bir eyleri pasif olarak istememekle yetinmez, bunu aktif olarak kamuoyuna syler de. Salt hkmet politikalarn eletirme meselesi deildir bu, daha ok entelektelin yarmdorulara ya da basmakalp fikirlere pabu brakmamak iin srekli tetikte olmay grev edinmesi meselesidir. stikrarl bir gerekilik, neredeyse atletik bir akl enerjisi ve kamusal alanda yazlar yaymlatp konumann gerekleriyle kiinin kendi sorunlarn dengelemek iin karmak bir mcadele gerektiren bu grev, gerektirdikleri yznden hep sregiden, yaps itibaryla bitmemi ve zorunlu olarak eksikli bir aba haline gelir. Ama insan pek sevilen biri yapmasa da ben bu grevin karmakln, insan diri tutuunu, zenginletirmesini seviyorum. 36

II. MLLETLERE VE GELENEKLERE PES ETMEMEK


Julien Benda'nn nl kitab Entelektellerin haneti, entelektellerin ulusal snrlardan da etnik kimliklerden de etkilenmeyen bir tr evrensel alanda yaadklar izlenimini verir. Benda 1927'de entelektellerle ilgilenmenin sadece Avrupallar kaale almak demek olduundan emindi (Avrupal olmad halde olumlu bir biimde sz ettii tek kii sa'dr). O zamandan beri durum bir hayli deiti. Bir kere Avrupa ve Bat dnyann geri kalan iin sorgusuz sualsiz kabul edilen standartlar koyma durumunda deildir artk. kinci Dnya Sava'ndan sonra byk smrgeci imparatorluklarn zlmesi Avrupa'nn eskiden dnyann karanlk blgeleri denen yerleri entelektel ve siyasi adan aydnlatma kapasitesini zayflatt. Souk Sava ortamnn gelimesiyle, nc Dnya'nn ortaya kmasyla ve Birlemi Milletler tekilatnn varlnn, hayata geiremese bile en azndan vaadettii evrensel zgrlemeyle birlikte Avrupal olmayan millet ve gelenekler de artk ciddi bir biimde ilgilenilmeye deer bulunuyor. 37

kinci olarak, seyahat ve iletiim imknlarndaki inanlmaz hzlanma "farkllk" ve "tekilik" ad verilmi olan eylerin daha bir farkna varlmasna yol at; daha basit ifade edersek, entelektellerden sz etmeye baladnzda eskiden olduu kadar genel konuamayacanz anlamna geliyor bu; zira mesela Fransz entelektellerin slup ve tarihleri asndan inli muadillerinden tamamen farkl olduu dnlyor. Bir baka deyile, gnmzde entelektellerden sz etmek ayn zamanda zellikle konunun milli, dini ve hatta ktasal eitlemelerinden sz etmek demek; ki bu eitlemelerden her biri de ayr ayr ele alnmay gerektiriyor. Szgelimi Afrikal entelekteller ya da Arap entelekteller, kendine zg sorunlar, patolojileri, basanlar ve tuhaflklar olan son derece zel bir tarihsel balamda yer alrlar. Entelektellere bak tarzmzdaki bu a daralmas ve yerelleme bir lde, uzmanlam alma alanlarnn olaanst oalmasndan da kaynaklanr; entelektellerin modern hayatta oynadklar roln genilemesine yol aan faktrlerden birinin bu oalma olduu sylenebilir. Bat'daki doru drst ou niversite ya da aratrma ktphanesinde eitli lkelerde entelekteller hakknda yazlm binlerce kitap bulunabilir, bu kitaplarn belli bir grubunu bile hakkyla incelemek yllar alr. Tabii ayrca entelekteller bir ok farkl dil kullanrlar ki bunlardan bazlar, rnein Arapa ve ince, modern entelektel sylemle eski ve genellikle son derece zengin gelenekler arasnda ok zel bir iliki kurulmasn gerektirir. Bu farkl geleneklerdeki entelektelleri cidden anlamaya alan Batl bir tarihinin onlarn dillerini renmek iin de yllarn vermesi gerekir. Ama btn bu bakalk ve farkllklara ramen, evrensel entelektel kavramndaki kanlmaz anmaya ramen, entelektel birey hakknda baz fikirler gelitirilebilir -ki burada benim yapmaya altm da budur- ve bu fikirler blgesel uygulamalarndan te bir geerlilie sahip olabilir. 38

Bu fikirler arasnda nce milliyet fikrini ve onun serada bytlm hali olan milliyetilii tartmak istiyorum. Modern entelektellerin hibiri -bu tesbit Noam Chomsky ve Bertrand Russell gibi tannm ahsiyetler iin olduu kadar onlar kadar nl olmayan bireyler iin de dorudur- Esperanto dilinde, yani btn dnyaya ait olmas iin ya da hibir lke ve gelenee ait olmamas amacyla tasarlanm bir dilde yazmaz. Her entelektel bir dilin iine doar ve hayatnn geri kalann da ounlukla o dilin iinde geirir ki bu dil onun entelektel faaliyetlerinin ana aracdr. Diller elbette millidir -Yunanca, Franszca, Arapa, ngilizce, Almanca vb.- , ama benim burada vurgulamak istediim temel noktalardan biri, entelektelin salt anlalrlk ve tanklk gibi bariz nedenlerden deil ayn zamanda dile zel bir ses, kendine zg bir vurgu ve nihayet kendisine ait bir perspektif getirmeyi umduu iin de milli bir dil kullanmak durumunda olduudur. Bununla birlikte entelektelin problemi, her toplumda belli ifade alkanlklarnn egemenlii altnda olan bir dil topluluunun zaten var olmas, bunun temel ilevlerinden birinin de statkoyu korumak, ilerin herhangi bir deiim ve meydan okumaya uramadan yolunda gitmesini salamak olmasdr. George Orwell, "Siyaset ve ngiliz Dili" adl denemesinde bunu gayet ikna edici bir biimde anlatr. Klieler, anm metaforlar, bayat kullanmlar, der Orwell, "dilin rmesi"nin rnekleridir. Sonuta zihin uyuup pasifleirken bir spermarketteki fon mzii etkisi yaratan dil, bilincin zerini kaplayp onu basmakalp dnce ve duygular, incelemeden, edilgin bir biimde kabul etmeye ayartr. Orwell'in 1946'da yazd sz konusu denemedeki kaygs ngilizlerin zihinlerinin siyasi demagoglar tarafndan adm adm taciz edilmesiydi. "Siyasal dil" diyordu, " yalanlar doru,

nitelik tad, dilin gnmzde daha genel, daha kolektif biimler alma eiliminde olmasna yle bir bakldnda bile anlalacaktr.
1. George Orwell, Collected Essays (Londra: Secker and Warburg, 1970).

cinayetleri saygn gstermek ve ii tamamen bo szlere doluymu grnts vermek amacyla tasarlanmtr -belli farkllklarla muhafazakrlardan anaristlere tm siyasal taraflar iin dorudur bu.-"(1) Ancak sorunun bundan hem daha geni hem de daha sradan bir

39

rnein gazetecilie bakalm. Amerika Birleik Devletleri'nde bir gazetenin sat ve gc ne kadar fazlaysa, o kadar otorite havasna girer, profesyonel yazarlardan ve okurlardan oluan bir gruptan ok daha byk bir toplulukla zdeletii duygusunu o kadar fazla verir. Bir bulvar gazetesiyle New York Times arasndaki fark udur: Times, sadece bir avu insann grlerini deil, ayn zamanda btn bir ulusun hakikatini o ulus adna yanstt varsaylan ke yazlaryla, ulusal gazete olma zlemindedir (ve genellikle yle olduu dnlr); oysa bir bulvar gazetesinin amac sansasyonel yazlar ve arpc manetlerle hemen dikkat ekmektir. New York Times'da yaymlanan btn yazlar uzun aratrmalara, ciddi deerlendirmelere ve dikkatli yarglara dayand izlenimini veren arbal bir otorite havas tarlar. Yayn kurulunun yazd yazlarda kullanlan "biz" szc dorudan yayn kuruluna gnderme yapar elbette, ama ayn zamanda da ,"biz Amerikan halk" tr ifadelerden anlalaca gibi tek bir ulusal kimlii artrr. Krfez sava srasnda, krizle ilgili olarak zellikle televizyonda, ama ayn zamanda basnda da yaplan kamusal tartmalar bu ulusal "biz"i,var sayyor, "kara savana ne zaman balayacaz?", ya da "bizde zayiat var m?"gibi cmlelerde olduu gibi, muhabirler, askeri personel ve sradan yurttalar bir "biz"dir tutturmu gidiyorlard. Gazetecilik, ngilizce gibi ulusal bir dilin salt var olmasyla bile ima ettii eyi, yani ulusal bir topluluu, ulusal bir kimlik ya da benlii netletirip sabitler sadece. Matthew Arnold, Kltr ve Anari (1869) adl kitabnda iyice ileri giderek Devlet'in ulusun esas benlii, ulusal bir kltrn de sylenmi ya da dnlm olan eylerin en iyi ifadesi olduunu sylemiti. Arnold, bu esas benlik ve en iyi dncelerin cmle lemin malmu olmak yle dursun, tam da "kltr adamlar"nn ifade ve temsil etmeleri gereken eyler olduklarn belirtiyordu. Arnold "kltr adamlar" derken, benim entelektel dediim kiileri, dnme ve yarg verme yetileri sayesinde en iyi dnceleri -kltrn kendisini-temsil etmeye ve yaygnlatrmaya yetkili klnan bireyleri kastediyor gibi. Arnold btn bunlarn sadece belli snflarn ya. da kk insan gruplarnn deil btn toplumun yararna yaplmas gerektii konusunda pheye yer brakmaz. 40

Modern gazetecilikte olduu gibi burada da entelektellerin rolnn ulusal topluluun ortak (ve son derece yceltilmi) bir kimlie sahip olma duygusunu yaamasna yardmc olmak olduu varsaylr. Arnold'n bu tezlerinin altnda, daha ok insann seme ve istedii eyleri yapma hakkn talep etmesi sonucu toplumun daha demokratik bir hale gelmesi ve bylece ynetilmesi daha g, daha blnm bir nitelik alaca korkusu vardr. Bu da st kapal olarak u anlama geliyordu: Halk sakinletirmek; onlara ulusal kltre ait olma yolunun dncelerin ve edebiyat yaptlarnn en iyilerine sahip olmaktan getiini, bunun da Arnold'n deyimiyle "insann aklna estii gibi davranmasn" engellediini gstermek iin entelektellere ihtiya duyulur. Arnold tm bunlar 1860'larda sylyordu. 1920'lerdeki Benda'ya greyse, entelekteller Arnold'n reetelerini ok iyi takip etme tehlikesiyle kar karyaydlar. Entelekteller Franszlara Fransz bilimi ve edebiyatnn ne denli byk olduunu gsterirken ayn zamanda yurttalara ulusal bir toplulua (hele bir de bu topluluk Fransa gibi byk bir ulusa aitse) ait olmann kendi iinde bir ama olduunu retiyorlard. Oysa Benda entelektellerin kolektif tutkular dzeyinde dnmeyi brakp dikkatlerini tm uluslar ve halklara, evrensel olarak uygulanabilecek akn deerler zerinde younlatrmalar gerektiini iddia ediyordu. Ama biraz nce belirttiim gibi, Benda bu deerlerin Hindistan ya da in'e deil, Avrupa'ya zg olduu gibi bir pein kabulden yola kyordu. Onaylayarak bahsettii entelekteller de Avrupalyd. Uluslarn ya da ortak bir dile, bir dizi mterek zellie, nyargya, belli dnce alkanlklarna sahip baka trl topluluklarn (Avrupa, Afrika, Bat ya da Asya gibi) etrafmzda ina ettikleri snrlardan ve duvarlardan kamann yolu yokmu gibi grnyor. Halk dilinde "ngilizler", "Araplar", "Amerikallar" ya da "Afrikallar" gibi szckler ok sk kullanlr ve bu szcklerle sadece btn bir kltr deil zgl bir zihin yaps anlatlmak istenir. 41

Bir milyar insan ieren, dnyann te birine yaylm olan dzinelerce farkl toplumdan oluan, iinde Arapa, Farsa, Trke gibi yarm dzine nemli dil konuulan Mslman dnyayla ilgilenen Amerikal ya da ngiliz akademik entelekteller bugn indirgemeci ve, bence, sorumsuz bir biimde "slam" diye bir eyden bahsetmektedirler. Bu tek szc kullanarak, hakknda bin yllk bir dnemi ve Mslmanlk tarihinin yarsn kapsayan byk genellemeler yaplabilecek, slamla demokrasinin, insan haklarnn, ilerlemenin uyuabilirlii konularnda utanp sklmakszn yarglar verilebilecek basit bir nesne gzyle bakmaktadrlar slam'a.(2) Bu tartmalar, George Eliot'n Bay Casaubon'u gibi tm Mitolojilerin Anahtar'n arayan tek tek baz akademisyenlerin alimne ekitirmelerinden ibaret olsayd, mneccim enayilii der geerdik. Ama btn bunlar ABD'nin hkim olduu Bat ittifaknn dirilen fundamentalist slam'n komnizmin yerine geen yeni tehdit unsuru olduu konusunda bir konsensse vard Souk Sava sonras ortamda cereyan etmektedir. Burada entelekteller deminden beri anlattm sorgulayc ve pheci kafalara sahip bireyler, konsenss temsil etmek yerine aklc, ahlki, siyasal gerekelerle (metodolojik gerekelerden hi sz etmiyorum) bu konsensse ilikin phelerini dile getiren bireyler olmaktan km, hkim politika grn yanklayan koroya, genelgeer dnceleri ve giderek daha akld bir hal alan "onlar" tarafndan tehdit edildiimiz duygusunu iyice pekitirerek katlmlardr. Sonu bilgi ve dayanma deil hogrszlk ve korku olmutur. Ama salt (baka bir alternatifi olmad iin) ulusal bir dili kullanmak bile, el altnda bulunuveren hazr kalp szlere, gazetecilik, akademik profesyonelizm ve herkes tarafndan kolayca anlalma tasas gibi birok fail ve unsurun tedavlde tuttuu popler "biz" ve "onlar" metaforlarna bavurmaya meyilli klar insan. Tm bunlar ulusal bir kimlii korumann parasdr. Mesela Ruslarn lkemizi istila edeceklerini, Japonlarn ekonomimizi igal etmeye hazrlandklarn ya da militan slam'n gleniyor olduunu dnnce kolektif bir panik duygusu yaamakla kalmayz, ayn zamanda sahip olduumuz kimliin muhasara altnda ve riskle kar karya olduu duygusunu da pekitiririz.
2. Bu pratii Orientalism (Londra: Penguin, 1991) [Oryantalizm, ev. Selahaddin Ayaz, Pnar Y., 1991] ve Covering islam (New York: Pantheon, 1981) [Haberlerin Anda slam, ev. Alev Alatl, Pnar Y., 1984] adl kitaplarmda ve daha yaknlarda da Atevv York Times Sunday Magazine'de 21 Kasm 1993'te yaymlanan "The Phoney Islamic Threat" adl makalemde tarttm.

42

Bununla nasl baa klaca bugn entelektelin karsndaki en nemli sorulardan biridir. Milliyet olgusu, burada ilgi merkezimizi igal eden entelektel bireyi dayanma, asli ballk ya da vatanseverlik gerekeleriyle halk korosuna katlmaya zorlar m? Yoksa entelektele genele muhalif olmak gibi daha iyi bir paye verilebilir mi? Kestirme cevap eletirmeden dayanma olmayacadr. Entelektel her zaman ya daha zayf olanlarn, daha az temsil edilen, unutulan veya umursanmayanlarn ya da daha gl olanlarn yannda yer alma seenekleriyle kar karyadr. Burada ulusal dillerin kendilerinin de bir kede oturup kullanlmay beklemediklerini, kullanlmalar iin temellk edilmeleri gerektiini hatrlatmak yerinde olur. rnein Vietnam sava srasnda Amerika'da ke yazlar yazanlar "biz" ve "bizim" szcklerini kullanrken aslnda deer iermeyen bu zamirleri temellk edip bilinli olarak ya uzaklardaki bir Gneydou Asya lkesinin zorbalkla igal edilmesiyle ya da (ok daha g olan alternatifi seip) bu savan hem aklszca hem de adaletsiz olduunu dnen muhaliflerin o yalnz sesleriyle balantl olarak kullanmlard. Bu, muhalefet olsun diye muhalefet etmek demek deildir. Sorular sormak, ayrmlar yapmak, alelacele toplu yarglar verip harekete geilirken ihmal edilen ya da inenip geilen btn her eyi hafzalara yeniden yerletirmek demektir. Grup ya da millet kimlii zerindeki konsenss konusundaysa entelektelin grevi grubun doal ya da tanr vergisi bir ey deil, ardnda mcadelelerle dolu bir tarih yatan, ina, imal, hatta kimi zaman da icat edilmi, temsil edilmesi bazen nemli de olabilen bir nesne olduunu gstermektir. ABD'de Noam Chomsky ile Gore Vidal bu grevi sk sk yerine getirmilerdir. Anlatmak istediim eyin en gzel rneklerinden biri, modern feminist entelektel iin canalc nem tayan bir metin olan, Virginia Woolfun Kendine Ait Bir Oda adl denemesinde bulunabilir. 43

Kendisinden kadnlar ve edebiyat konusunda bir konferans vermesi istenen Woolf daha en bata u karar verir: Bu ii, kard sonucu - bir kadnn edebi bir eser yazabilmesi iin paras ve kendine ait bir odas olmaldr- ifade etmenin tesinde yapabilmek iin sz konusu nermeyi rasyonel bir tez haline getirmesi gerekmektedir. Bu sreci u szcklerle anlatr: "Kii benimsedii gr her neyse, onu nasl benimsemeye baladn gsterebilir sadece." Tezini amlamak, der Woolf, gerei dorudan sylemenin alternatifidir, nk cinsiyetin sz konusu olduu yerde tartmadan ok ihtilaf kmas olasdr: "Dinleyicilere konumacnn snrlarn, nyarglarn, kendine zg zelliklerini gzleyerek kendi sonularn karma ans verilebilir." phesiz taktik olarak insan silahsz brakan bir eydir bu, ama kiisel olarak riske girmeyi de ierir. Zrhlarndan soyunmayla rasyonel tartmay bu ekilde birletirmesi Woolfun konuya ipsissima verba reten dogmatik bir ses olarak deil, unutulmu "zayf cinsi" bu ie tam anlamyla uyan bir dille temsil eden bir entelektel olarak girmesini salar. Yani Kendine Ait Bir Oda , Woolf un babaerki dedii eyin dilinden ve iktidarndan, kadnlarn (hem ikincil hem de zerinde genellikle pek dnlmeyen, gizli kalm) konumuna ynelik yeni bir duyarlk kartr sonu olarak. Yazdklarn saklayan Jane Austen', Charlotte Bronte'nin pek yzeye kmayan fkesini ya da kitabn en etkileyici blm olan, egemen erkek deerleriyle kadnn ikincil, dlanm deerleri arasndaki ilikiyi konu alan muhteem sayfalar bu duyarln rndr. Woolf bir kadnn yazmak iin eline kalemi aldnda nasl bu erkek deerleriyle her zaman kar karya kaldn anlatrken, ayn zamanda entelektel birey yazmaya ya da konumaya baladnda gndeme gelen ilikiyi de anlatr aslnda. Ortada her zaman bir iktidar ve nfuz yaps, nceden ifade edilmi deer ve dncelerle dolu bir tarih ve (entelektel iin en nemli olan da budur) sz konusu tarihle yap tarafndan st rtlen, Woolfun bahsettii kadn yazarlar gibi kendilerine ait bir odalar olmasna izin verilmemi dnceler, deerler, insanlar vardr. Walter Benjamin'in dedii gibi,"bugne dein zafer kazanm kim varsa,

bugn iktidarda olanlar bugn yere serilmi olanlarn stnden geiren zafer alayyla birlikte yrmektedirler."
44

Bu biraz dramatik tarih gr, toplumsal gerekliin kendisinin, ynetenlerle ynettikleri arasnda blnm olduunu dnen Gramsci'ninkiyle akr. Bence entelektelin nndeki temel seenekler ya galipler ve ynetenlerin istikraryla ittifak kurmak; ya da -daha zoru- bu istikrar, brleri kadar talihli olmayanlar tamamen yok olma tehlikesiyle kar karya brakan bir olaanst hal olarak grp hem maruz kalma deneyiminin kendisini hem de unutulmu seslerle kiilerin ansn hesaba katmaktr. Benjamin'in dedii gibi, "gemii

tarihsel olarak kurmak 'onu gerekten olmu olduu gibi' tanmak deil, tehlike annda birden parlayveren any ele geirmektir."(3)
Sosyolog Edward Shils modern entelektelin klasiklemi bir tanmn yle yapmtr:

Her toplumda...kutsal olana ynelik srad bir duyarla sahip, iinde bulunduklar evrenin doas ve toplumlarn ynlendiren kurallar hakknda birok insandan daha fazla dnen baz kiiler vardr. Her toplumda, ayn toplumu paylat, ounluu oluturan sradan insanlardan daha sorgulayc; gndelik hayatn dolaymsz, somut durumlarndan daha genel bir nitelik tayan ve zamanla mekndaki gndermeleri daha uzak olan simgelerle iliki iinde olmay daha sk arzulayan bir aznlk vardr. Bu aznlkta, araylarn szl ve yazl sylem, iirsel ya da plastik ifade, tarih yazm, trenler ve tapnma edimleri yoluyla dsallatrma ihtiyac hissedilir. Btn toplumlarda entelektellerin varoluuna, dolaymsz somut deneyim perdesinin tesine geme yolundaki bu isel ihtiya damgasn vurur.(4)
Ksmen Benda'nn yeniden ifade edilmesi -entelekteller bir tr ruhani aznlktrlar- ksmen de genel bir sosyolojik betimlemedir bu.
3. Walter Benjamin, llluminations, der. Hannah Arendt, ing. ev. Harry Zohn (Londra: Fontana, 1973) [Benjamin'in metinde yaplan alntlarn bulunduu yazs "Tarih Kavram zerine" Trkede u iki derlemede yer alr: Son Bakta Ak, der. Nurdan Grbilek, ev. N. Grbilek ve dierleri, Metis Y., 1993 ve Pasajlar, ev. Ahmet Cemal, Yap Kredi Y., 1993. ilk alntda Ahmet Cemal evirisi, ikinci alntda Nurdan Grbilek- Sabr Ycesoy evirisi kullanld.]. 4. Edward Shils, "The Intellectuals and the Powers: Some Perspectives for Comparative Analysis", Comparative Studies in Society and History, C. 1 (1958-59), 5-22.

45

Shils buna sonradan entelektellerin iki uta durduklarn ekler: ya hkim normlara kardrlar ya da "kamusal hayatta dzen ve sreklilik" salamak iin vardrlar. Bence bu iki seenekten sadece birincisi (yani hkim normlarn karsnda olmak) modern entelektelin esas roldr, nk gnmzde egemen olan normlar millete sk skya baldr (nk onun tarafndan ynlendirilirler); millet de her zaman zafer kazanma peinde, her zaman otorite konumundadr, her zaman Woolfla Walter Benjamin'in bahsettikleri trden entelektel sorgulama ve yeniden incelemeyi deil sadakat ve itaati ister. Dahas, bugn birok kltrde entelekteller Shils'in sz ettii genel simgelerle dolaysz bir iletiim kurmak yerine ncelikle o simgeleri sorgulamaktadrlar. Dolaysyla vatanperver uzlam ve rzadan, phecilik ve atma ynnde bir kayma olmutur. Szgelimi Amerikal entelektel Kirkpatrick Sale'e.gre, 1992'de trenlerle anlan ve Amerika'nn yeni bir cumhuriyeti ei benzeri olmayan bir biimde kurmasn saladna inanlan o mthi keif ve snrsz frsatlar anlatsnn tamam kabul edilemez lde sakattr, nk ktadaki eski durumu ortadan kaldran yama ve soykrm ok yksek bir bedeldir.(5) Bir zamanlar kutsal gzyle baklan gelenekler ve deerlerin hem ikiyzl hem de rk olduklar aa kmtr. Amerika'nn birok niversitesinin kam-pslerinde mfredat [canon]* hakknda srdrlen tartma -zaman zaman taraflar aptalca bir inatla veya beyhude bir kendini beenmilie kaplsalar da- milli simgeler, kutsanm gelenekler ve tartma kabul etmez sanlan soylu dnceler karsnda ok daha kukucu bir entelektel tavr taknlmaya balandn gstermitir.
5. Kirkpatrick Sale, The Conquest of Paradise: Christopher Columbus and the Columbian Legacy (New York: Knopf, 1992) adl kitabnda bunu ikna edici bir biimde gsterir. * "Canon" aslnda Hristiyanlkta Kutsal Kitap'n bir blm olarak kabul edilen kitaplarn btnne verilen addr. Burada niversitede okutulmaya deer, "klasiklemi" ya da "klasiklemeye aday" yaptlarn tm anlamnda kullanlyor. 80'li yllarda bu yaptlarn seiminin ideolojik boyutu ok tartld, (.n.)

46

Efsanevi sreklilikleri ve ok salam temel simgeleri olduu dnlen slam ve in kltrlerinde de benzer gelimeler olmu; ilkinde Ali eriati, Adonis, Kemal Ebu Dib gibi entelekteller, ikincisinde 4 Mays Hareketi'ne katlan entelekteller gelenein antsal sknetini ve dokunulmaz uzakln kkrtc bir biimde bozmulardr.(6) Bence bu, milli kimlik dncesinin kendisinin ierdii yetersizlikler yznden sadece entelekteller tarafndan deil, ayn zamanda giderek cil bir durum alan demografik gerekler yznden yakn tarihlerde birok kii tarafndan da tartlr bulunmaya baland ABD, ngiltere, Fransa, Almanya gibi lkeler iin de kesinlikle dorudur. Artk Avrupa'da eski smrge topraklarndan gelen insanlarn oluturduu gmen topluluklar vardr; 1800 ile 1950 arasndaki dnemde oluturulmu biimleriyle "Fransa", "ngiltere" ve "Almanya" dnceleri bu topluluklar aka dlamaktadr. Ayrca btn bu lkelerde yenilerde canlanan feminist ve gay hareketler de u ana kadar toplumu dzenlemi olan babaerkil ve esasen eril normlar tartmaya amaktadrlar. Birleik Devletler'de sesleri giderek daha ok kmaya balayan ve grnrlkleri artan yerli nfusun -palazlanmakta olan cumhuriyet tarafndan topraklarnn gasp edildii, doal ortamlarnn ya tamamen yok edildii ya da btnyle deitirildii unutulmu kzlderililerin- yan sra saylar giderek artan yeni gmenler de tanklklarn kadnlarn, Afrika kkenli Amerikallarn ve cinsel aznlklarnkine katarak, iki yzyldr New Englandl pritenlere ve gneyli kle ve toprak sahiplerine dayanm olan gelenee meydan okumaktadrlar. Btn bunlara tepki olarak gelenee, yurtseverlie ve temel deerlere (Bakan Yardmcs Dan Quayle'nin deyiiyle aile deerlerine) gsterilen rabet artmtr; oysa tm bu deerler, Aime Cesaire'nin mthi szn anacak olursak,(7) "zafer randevusunda yer almak isteyenler"in halihazrdaki yaam deneyimlerini yadsmakszn ya da bir biimde aalamakszn tekrar canlandrlmas artk mmkn olmayan bir gemile balantldr.
6. in'deki 4 Mays 1919 renci hareketi, ayn yl toplanan ve antung'daki Japon mevcudiyetini onaylayan Versailles Konferans'na verilen dolaysz bir tepki olarak, 3000 rencinin Tiananmen Meydan'nda toplanmasyla ortaya kt. in'deki bu ilk renci protestosu yirminci yzylda dier lke apndaki rgtl renci hareketlerinin balangcna iaret eder. Otuz iki renci tutuklannca bu kez hem hkmetin antung meselesi hakknda doru drst bir eyleme gemesi hem de bu rencilerin salverilmesi iin tekrar seferber olundu. Hareket in'in, Japon rekabetinin tehdidi altndaki ve yeni yeni serpilmekte olan giriimci snf tarafndan desteklendii iin hkmetin renci hareketini bastrma abas baarsz oldu. Bkz. John Israel, Student Nationalism in China, 7927-7937(Stanford: Stanford University Press). 7. Aime Cesaire, The Collected Poetry, ing. ev. Clayton Eshelman ve Annette Smith (Berkeley: University of California Press).

47

nc Dnya'daki ok sayda lkede bile, milli devletin statko yanls gleri ile bu devletin iinde hapsettii, ama temsil etmedii hatta bastrd imtiyazsz halk kitleleri arasndaki grltl antagonizma, galiplerin ilerlemesine direnmek iin gerek bir frsat salar entelektele. Arap-slam dnyasnda daha da karmak bir durum vardr. Msr ve Tunus gibi, bamszlklarn kazanmalarndan beri, hizipler ve mahfeller yznden artk iyice yozlam laik milliyeti partiler tarafndan ynetilen lkeler birdenbire slami gruplar tarafndan sarslmaya balamlardr; bu gruplar ezilenlerin, kentli yoksullarn, taradaki topraksz kyllerin, slami gemiin restorasyonundan ya da yeniden inasndan baka umutlan kalmam btn herkesin vekili olduklarm sylemektedirler ki bunda olduka hakldrlar. Ama ne de olsa ounluun dinidir slam; ierdii ok saydaki farkll ve gr ayrln yok sayarak "Tek yol slam" demek, slam'n byk farkllklar gsteren yorumlarndan hi sz etmemek entelektelin rol deildir bence. Tekbiimli olmaktan ok uzak, karma nitelik tayan bir din ve bir kltrdr ne de olsa slam. Ama slam byk ounluun inanc ve kimlii olduu lde entelektele den grev slam'a vgler dzen koroya katlmak olamaz. Btn bu grlt patrt arasnda entelektele den grev, ilkin slam'n karmak, heterodoks yapsn vurgulayan bir yorum getirmek -ynetenlerin slami m, yoksa btni airlerle mezheplerin slami m, diye soruyor Suriyeli air ve entelektel Adonis-; ikinci olarak da slami otoritelerin Mslman-olmayan aznlklarn, kadn haklarnn ve modernliin kendisinin meydan okumalaryla dogmatik ya da szde poplist nameler okuyarak deil, insani bir duyarllkla, drst deerlendirmeler yaparak yzlemesini istemektir. slam'da entelektel iin bunun yolu, meydan kuzu kuzu siyasal hrslar olan ulemya ya da karizmatik demogoglara brakmaktan deil, ahsi tefsirin, yani itihattn canlandrlmasndan geer. Ancak entelektel her zaman ballk sorununun amansz meydan okumas ile kuatlm durumdadr. 48

stisnasz hepimiz bir tr milli, dinsel ya da etnik toplulua aitizdir: Ne kadar yksek sesle kar klrsa klsn hi kimse, bireyi aileye, toplulua ve tabii ki milliyete balayan organik balarn stnde deildir. Palazlanmakta olan ve drt bir yandan kuatlm bir grup -mesela gnmzn Bosnallar ya da Filistinlileri- iin halknn siyasal anlamda, bazen de fiili olarak fiziksel anlamda yok olma tehdidi altnda bulunduunu hissetmek sz konusu grubun kendisini onu savunmaya, onu korumak iin gcnn yettii her eyi yapmaya, milli dmanlara kar savamaya adamasna yol aar. phesiz savunma konumundaki bir milliyetilik sz konusudur burada; fakat Frantz Fanon'un Cezayir'in Franszlara kar verdii kurtulu savann (1954-1962) en iddetli gnlerinde durum analizi yaparken syledii gibi, partide ve lider kadrolarda cisimleen smrgecilik kart milliyetilii onaylayan koroya dahil olmak yetmez. Savan en civcivli zamannda bile seenekleri analiz etmeyi gerektiren, hangi amaca hizmet edildii sorusu vardr ortada her zaman. Sadece, gerekletirilmesi zorunlu bir ama olan, smrgecilikten kurtulmak iin mi savayoruz, yoksa son beyaz polis de ekip gittiinde ne yapacamz m dnyoruz? Fanon'a gre, Cezayirli entelektelin amac sadece, beyaz polisin yerine yerli polisi koymak olamaz; Aime Cesaire'den dn ald bir deyile, "yeni ruhlar icat etmek" der bu amaca Fanon. Bir baka deyile, lke apnda an olaanst bir durumun ortaya kt dnemlerde topluluun hayatta kalmasn salamak iin entelektelin yaptklarnn paha biilmez deeri olsa bile, grubun hayatta kalmak iin verdii kavgaya duyduu ballk onu, eletiri duyusunu uyuturacak, bu duyunun gereklerinden dn verecek kadar ileriye gtremez. Ne midir bu gerekler? Her zaman, hayatta kalma meselesinin tesine geip siyasal zgrleme sorunlarn gndeme getirmek, lider kadroyu eletirmek, esas savala ilgisiz grlp genellikle marjinalize edilen ya da bir kenara atlan alternatifleri sunmak. Ezilenler arasnda bile kazananlar ve kaybedenler vardr; entelektelin ball kolektif yrye katlmakla snrl olamaz: Hintli Tagore ya da Kbal Jose Marti gibi byk entelekteller bu adan rnek tavrlar sergilemiler, milliyeti olmay srdrseler bile milliyetilik yznden eletirilerinden vazgememilerdir. 49

Kolektif buyruklar ile entelektelin saf tutma sorunu arasndaki etkileim hibir lkede Japonya'da olduu kadar trajik denecek lde sorunlu ve gergin olmamtr. mparatoru geri getiren 1868'deki Meiji Restorasyonu'nu feodalizmin yklmas izledi ve yeni bir karma ideoloji oluturmay amalayan bir mecraya girildi. Bu da 1945'te Japon imparatorluunun bozguna uramasyla sonulanan faist militarizm felaketine ve milli mahvolua yol at. Tarihi Carol Gluck'n iddiasna gre, tennosei ideorogii (imparatorluk ideolojisi), Meiji dnemi srasnda entelektellerin yaratt bir eydi; balangta ulusal bir savunmaclk, hatta aalanmlk duygusundan besleniyorduysa da 1915'te ayn zamanda hem ar bir militarizmi ve imparatorun yceltilmesini hem de bireyi devlete tabi klan bir tr yerlilik anlayn ierebilen palazlanm bir milliyetilik halini almt.(8) Bu ideoloji dier rklar ylesine aalyordu ki shido minzeku, yani Japonlarn lider rk olduklar dncesi adna 1930'larda inlilerin kasten katledilmelerini mazur gsterebiliyordu mesela. Entelektellerin modern tarihindeki en utan verici olaylardan biri, John Dower'n betimledii gibi, Japon ve Amerikal entelektellerin birbirlerinin lkelerine ve rklarna kfretme savana irkin, hatta rezilne denebilecek bir lde katldklar kinci Dnya Sava srasnda gereklemitir.(9) Masao Miyoshi'ye gre savatan sonra birok Japon entelektel, yeni grevlerinin zn tennosei ideolojisini zmenin yan sra Bat'yla rekabet edecek liberal bireyci bir znellik -shutaisei- ina etmenin oluturduuna inanyordu. Fakat bu ina abas maalesef, "bireylerin olumlanmas ve garantiye alnmasn sadece satn alma ediminin salad, nihai olarak tketime dayanan bir bolua dmeye" mahkmdu, diyor Miyoshi.
8. Bkz. Carol Gluck, Japan's Modern Myths: Ideology in the Late Meiji Period (Princeton: Princeton University Press, 1985). 9. John Dower, War VVithout Mercy: Race and Power in the Pacific War (Londra: Faberand Faber, 1986).

50

Ancak Miyoshi savatan sonra entelektellerin znellik sorunu zerinde dururken, ayn zamanda (etkileyici bir biimde entelektel bir "pimanlk cemaati"nden bahseden yazar Maruyama Masao'nun yaptlarnda olduu gibi) savan sorumlusunun ne ve kim olduuyla ilgili sorulan da yksek sesle sormu olduklarn hatrlatr.(10) Karanlk zamanlarda entelektelin mensup olduu milletin dier yeleri ondan, o milletin yaad aclara tanklk etmesini, onun adna konuup onu temsil etmesini isterler genellikle. Oscar Wilde'n kendisi iin kulland tanm dn alrsak, tannm entelekteller yaadklar dnemle simgesel bir iliki iindedirler her zaman: halkn kafasnda srmekte olan bir mcadele ya da savamakta olan topluluk yararna seferber edilebilecek bir baary, n ve hreti temsil ederler. te yandan, toplum iindeki baz hizipler entelekteli yanl olan tarafta grdkleri zaman (buna mesela rlanda'da sk rastlanmtr; ama komnistlerle bulunduklar toplumun rezaletlerinin ceremesi genellikle yine bu tannm entelektellere kartlmtr. Tabii ki Wilde'n kendisi de orta snf toplumunun kurallarna meydan okumaya cret etmi btn avangard dnrlerin yaad sululuk duygusundan mustarip olduunu dnmt. Gnmzde ise Elie Wiesel Nazi soykrmnda ldrlen alt milyon Yahudinin aclarnn simgesi haline gelmitir. Kendi halknn kolektif aclarn temsil etme, ektiklerine tanklk etme, hl ayakta olduunu gsterme, belleini pekitirme yolundaki bu olaanst nemli greve bir ey daha eklenmelidir ki bunu gerekletirme ykmll yalnzca entelektele aittir bence. Manzoni, Picasso, Neruda gibi birok romanc, ressam ve air kendi halklarnn yaad tarihsel deneyimi estetik yaptlarda cisimletirmiler, bunlar byk bayaptlar olarak tannr olmutur. Demek istediim u: Bence entelektelin grevi krizi evrenselletirmek, belli bir rkn ya da ulusun ektii aclar daha geni bir insani balama oturtup bu deneyimi bakalarnn alaryla ilikilendirmektir.
10. Masao Miyoshi, Off Center: Power and Culture Relations Between Japan and the United States (Cambridge, Mass.: Harvard University Press, 1991), s. 125, 108. Maruyama Masao sava sonras dnemde rn vermi bir yazar ve Japon imparatorluk tarihinin ve imparatorluk sisteminin nde gelen eletiricilerinden biridir; Miyoshi onun da Bat'nn estetik ve entelektel stnln kabul ettiini belirtir.

antikomnistlerin birbirine girdii Souk Sava yllarnda Bat'nn byk kentlerinde de bu tr bir ey olmutur) ya da dier gruplar :-saldrya gemek iin seferber olduklar zaman, iinde

51

Fanon'un Cezayir savanda yaptn yapmakszn, yani kendi yaad deheti baka halklarn yaad dehetle ilikilendirmeksizin, bir halkn mlksz brakldn, ezildiini ya da katledildiini, haklarnn ve politik varlnn elinden alndn sylemek beyhudedir. Hi de tarihsel zglln kaybedilmesi anlamna gelmez bu, daha ok bir yerde bask konusunda alnan dersin baka bir yer veya zamanda unutulmas ya da dikkate alnmamas olaslna kar tetikte olmak anlamna gelir. Hem sadece halknn (hatta belki bizzat kendinin de) yaad aclar temsil ettin diye imdi de kendi halknn kendi kurbanlar zerinde ileyebilecei benzer sular ortaya serme grevinden kurtulmu olmazsn. rnein Gney Afrikal Boerler kendilerini ngiliz emperyalizminin kurbanlar olarak gryorlard; ama Boer Sava srasnda karlatklar ngiliz "saldrganln atlattktan sonra Daniel Franois Malan tarafndan temsil edilen Boerler Ulusal Parti doktrinleri araclyla apartheid diye bilinen rk ayrmcl politikasn olutururken kendi tarihsel deneyimlerini ne karabildiler. Entelektellerin kendi etnik ya da ulusal topluluklar adna yaplan ktlklere kr kalmalarna yol aan kendini stn grme ve hakl karma tarz tuzaklara dp daha fazla popler olmalar da kolaydr. Olaanst hal ya da kriz dnemlerinde bu daha da geerlidir; mesela Falkland ya da Vietnam savalar srasnda bir bayrak altnda toplanma ars, savan ne lde adil olduunu tartmann vatana ihanetle bir tutulmas anlamna gelmiti. Fakat hibir ey onu bu denli gzden dremeyecek olsa da bir entelektel bunun kendisine kiisel olarak nelere mal olacan umursamadan bu tr sr davranlarna aka kar kmaldr.

52

III. ENTELEKTEL SRGN: GMENLER VE MARJNALLER


En hznl yazglardan biridir srgn. Modernlik ncesi dnemlerde srgn iyice korkun bir cezayd; nk sadece aileden ve aina meknlardan uzakta amaszca dolamaktan te bir eydi, ayn zamanda kendini hibir zaman evinde hissetmeyen, etrafna hi uyum salayamayan, gemie yattrlamaz bir acyla, bugne ve gelecee ise buruklukla bakan biri, srekli toplumd olan biri olmak anlamna da geliyordu. Srgn fikri bir czzaml, toplumsal ve ahlki anlamda bir parya olmaktan duyulan korku ile balantl olmutur her zaman. Yirminci yzylda srgn baz bireylere -Roma'dan Karadeniz kysndaki cra bir kasabaya srlen byk Latin air Ovidius gibi- ynelik iddetli, mnhasr bir cezadan, ounlukla sava, ktlk ve hastalk gibi gayri ahsi glerin istenmeyen bir sonucu olarak btn bir topluluu ya da halk etkileyen acmasz bir cezaya dnmtr. 53

Dou Akdeniz'in drt bir yannda (zellikle de Anadolu'da) byk gruplar halinde yaarken Trklerin kendilerine ynelik soykrm boyutlarna varan saldrlarndan sonra Beyrut, Halep, Kuds ve Kahire gibi civar ehirlere doluan, ama kinci Dnya Sava sonras dnemin devrimlerle dolu hercmerci iinde buralardan da uzaklatrlan becerikli, ama hayatlar yersiz yurtsuz braklma tecrbeleriyle geen bir halk olan Ermeniler bu kategoriye girer. Filistin ve Msr'da geen genliimin insan manzarasn oluturan byk srgn topluluklarna derin bir yaknlk duyardm. Bu topluluklarda tabii ki birok Ermeni vard, ama birok Yahudi, talyan ve Yunanl da vard; bunlar Yakn Dou'ya yerletikten sonra burada bereketli kkler salmlard -Edmond Jabes, Giuseppe Ungaretti, Konstantin Kavafis gibi nde gelen yazarlar bu topluluklarda yetimilerdi mesela- ama 1948'de srail'in kurulmasndan ve 1956'daki Svey savandan sonra bu kkler acmaszca sklp atld. Msr ve Irak'ta olduu gibi Arap dnyasnn eitli yerlerinde baa geen yeni milliyeti hkmetlerin gznde Avrupa'nn sava-sonras emperyalizminin saldrganln simgeleyen yabanclar bulunduklar yerleri terk etmeye zorlandlar; birok eski topluluk iin son derece ar bir yazgyd bu. Bazlar yeni yerleim blgelerine alt, ama ou srgn olma hissinden kurtulamad. Srgn olmann btnyle kopuk, yaltlm, doduunuz yerden umutsuzca ayrlm olmak demek olduu yolunda yaygn ama tamamen yanl bir varsaym vardr. Bu yalnkat ayrm keke doru olsayd, nk o zaman arkada braktnz eyin, bir bakma, dnlemez ve hibir biimde geri getirilemez olduunu bilmek gibi bir teselliniz olurdu. in asl u ki srgnlerin ou iin glk sadece yuvadan uzakta yaamak zorunda braklmaktan kaynaklanmaz; daha ok gnmz dnyasnda srgnde olduunuzu, yuvanzn aslnda pek de uzakta olmadn hatrlatan birok eyle birlikte yaamaktan, ada gnlk hayatn normal aknn sizi eski yerinizle srekli ona ulaacak gibi olduunuz ama bir trl ulaamadnz bir temas halinde tutmasndan kaynaklanr. 54

Bu yzden srgn bir arada kalma durumundadr, ne yeni ortamyla tamamen birleebilir ne de eskisinden tamamen kopabilir, ne balanmlklar tamdr ne de kopmuluklar, bir dzeyde nostaljik ve duygusalsa bir baka dzeyde becerikli bir takliti ya da gizlice toplum dna atlm biridir. Hayatta kalmay becermek asl ura haline gelince srekli tetikte durulmas gereken bir tehdit kar ortaya: fazla rahat ve gvenlikli olma tehlikesi. V. S. Naipaul'un A Bend in the River (Nehrin Dnemeci) adl romannn bakiisi Salim, srgndeki modern entelektelin etkileyici bir rneidir; Dou Afrikal, yerli kkenli bir Mslman olan Salim doup byd sahili terk edip Afrika'nn ortalarna gitmi, orada Mobuto'nun Zaire'sini rnek alan yeni bir devlette yaamn gbela srdrmektedir. Naipaul'un olaanst bir romancya zg duyargalar Salim'in "nehrin dnemeci"nde srdrd hayat bir tr "no-man's-land"* olarak betimlemesini salar; buraya gelen (smrgecilik dneminin idealist misyonerlerinin yerini alan) Avrupal entelektel danmanlar, paral askerler, vurguncular ve nc Dnya'nn eitli yerlerinden gelen ayaktakmnn oluturduu bir ortam iinde yaamak zorunda kalan Salim giderek artan kargaa iinde nce maln mlkn, sonra da drstln kaybeder. Romann sonuna gelindiinde, -yazarn buradaki ideolojik amac phesiz tartlabilir- Naipaul'un tm smrgecilik-sonras rejimlerin simgesi olmasn amalad hkmdar Byk Adam'n kaprisleri ylesine abesleir, ylesine ivisinden kar ki lkenin yerlileri bile kendi memleketlerinde srgn haline gelirler. kinci Dnya Sava sonrasndaki geni kapsaml toprak dzenlemeleri muazzam nfus hareketlerine yol at; rnein Hintli Mslmanlar 1947'deki blnmeden sonra Pakistan'a g ettiler, Filistinliler srail'in kurulmas srasnda Avrupa ve Asya'dan gelen Yahudilere yer almas iin byk lde daldlar; bu dnmler de melez politik formlarn domasna neden oldu. srail'in siyasal hayatna Yahudi diasporas" siyasetinin yan sra srgndeki Filistin halkna ilikin siyaset de yn verdi; bu iki siyaset birbirleriyle i ie, rekabet halinde var oldu.
* Bo. Sahipsiz ya da sahiplii tartmal olan alan. (.n.) ** Srgnden sonra Yahudilerin dnyann drt bir yanna dalmas, (.n.)

55

Yeni kurulan Pakistan ve srail lkelerinde yeni gmenler bir nfus mbadelesi srecinin paras olarak grlyorlard, ama siyasal olarak bu gmenlere eskiden ezilen aznlklarken yeni devletlerinde ounluk mensuplar olarak yaamaya tevik edilen kiiler gzyle baklyordu. Fakat blnme ve yeni devletlerin ayrlk deolojileri banaz bir tarafgirlikten kaynaklanan sorunlar zmek yle dursun genellikle daha da alevlendirdi. Ama ben burada daha ok Filistinliler gibi; varlklar yaadklar yeni toplumlarn homojen olduu varsaymn su gtrr klan kta Avrupas'ndaki yeni Mslman gmenler gibi ya da ngiltere'deki Bat Hindistan'dan ve Afrika'dan gelen siyahlar gibi bulunduklar yerlere ounlukla yerleememi srgnler zerinde durmak istiyorum. Kendisini, yerinden edilmi ulusal topluluu etkileyen daha genel bir durumun paras olarak gren entelektel, bu yzden, bir kltr taycs, bir uyumlandrma kayna deil de geicilik duygusu ve istikrarszlk yaratan biri olma eilimindedir. Srgn olup da geldii topluma uyum salama konusunda inanlmaz bir beceri gsteren kimse yoktur anlamna gelmez bu. Bugn Birleik Devletler, yakn tarihlerde baa gemi iki bakann ynetimi srasnda lkelerinden srgn edilmi iki entelektele (bu kiilerin hl srgn entelekteller saylp saylamayaca gzlemcinin bak asna gre deiir), Nazi Almanyas'ndan Henry Kissinger'la komnist Polonya'dan Zbigniew Brzezinski'ye son derece yksek kademede resmi grevler vermi olmak gibi srad bir konumdadr. Dahas Kissinger'n Yahudi olmas da onu, srail'in Temel Dn Yasas'na gre istedii zaman srail'e g edebilmesi gibi tuhaf bir konuma oturtmaktadr. Fakat en azndan yzeyde Kissinger da Brzezinski de yeteneklerini tamamen iltica ettikleri lkeye adam gibi grnmektedirler; bunun sonucu da bugn Avrupa'da ya da ABD'de yaayan nc Dnyal srgn entelektellerin iinde bulunduklar marjinal karanlk konumundan fersah fersah uzakta bir n, maddi dller ve hem lke hem de dnya apnda byk bir nfuz kazanmalar olmutur. Uzun yllar hkmete hizmet etmi olan bu iki nl entelektel u sralarda byk irketlere ve baka lkelerin hkmetlerine danmanlk yapmaktadrlar. 56

Thomas Mann gibi baka srgnlerin kinci Dnya Sava srasnda Avrupa'da srdrlen mcadeleyi Bat'nn kaderi, Bat'nn ruhu adna yaplan bir sava olarak grdkleri anmsanrsa, Brzezinski ile Kissinger'n toplumsal konumlarnn sanlabilecei kadar istisnai olmad anlalr. Bu "iyi sava"ta ABD kurtarc rol oynam, Bat faizminden yeni Bat imperiumunun metropolisine kaan bilimadamlar, sanatlar ve akademisyenlerden oluan bir kuan sna olmutu. Beeri bjlimler ve toplum bilimleri gibi alanlarda son derece sekin akademisyenlerden oluan byk bir grup Amerika'ya gitmiti. Bunlardan, Latin Dilleri ve Edebiyat ile karlatrmal edebiyat alanlarnn byk isimleri Leo Spitzer ve Erich Auerbach gibi bazlar Amerikan niversitelerini yetenekleri ve Eski Dnya deneyimleriyle zenginletirirlerken, aralarnda Edward Teller ve Werner von Braun gibi bilimadamlarnn da bulunduu bir dier grup kendilerini Sovyetler Birlii'ne kar silahlanma ve uzay alanlarnda srdrlen yar kazanmaya adayan yeni Amerikallar olarak Souk Sava listelerine girmilerdi. Yenilerde ortaya kt zere, bu byk hal seferi savatan sonra yle abartl bir hal alm ki toplum bilimleri alannda nemli yerlere gelmi Amerikal entelekteller eski Nazileri srf antikomnist olduklar iin niversitelere alabilmiler. Siyasetteki hayli aibeli nabza gre erbet verme sanatnn, bir baka deyile net bir tavr almadan ilerini tkrnda gtrme tekniinin yan sra bir entelektelin yeni ya da palazlanmakta olan egemen iktidar yaps iinde yerini nasl ald zerinde sonraki iki konferansta duracam. Burada bunun tam tersi bir durum zerinde; srgnl yznden uyum gsteremeyen, daha dorusu gstermeyen, bunun yerine ounluun dnda kalmay, iktidarda yer edinmemeyi, onunla ibirlii yapmayp direnmeyi tercih eden entelektel zerinde odaklanmak istiyorum: Ama nce girizgh kabilinden birka tesbitte bulunmam gerek. lk olarak, aslnda fiili bir durum olmakla birlikte srgn burada kendi amalarm asndan metaforik bir durum olarak ele alacam. unu kastediyorum: Srgndeki entelektel hakkndaki tehisim konferansn banda anlattm glerin ve yerinden edilmelerin toplumsal ve siyasal tarihinden kaynaklanyor olsa da bu tarihle snrl deil. 57

Hayatlar boyunca bir toplumun mensubu olmu entelekteller bile, bir bakma, ierdekiler ve yabanclar diye ikiye ayrlabilirler: Bir yanda toplumun mevcut haline tamamen ait olanlar, onun iinde youn bir aykrlk ya da uyumsuzluk duygusu hissetmeksizin barnanlar ki bunlara evet-diyiciler diyebiliriz; te yanda hayr-diyenler, toplumlaryla yldz barmayan, bu yzden de imtiyaz, g ve an hret edinmeme anlamnda yabanc ve srgn olan bireyler. Yabanc olarak entelektelin izledii mecray belirleyen kalb en iyi anlatan sz srgnlktr. Yani asla tamamen uyumlu olmama; kendini her zaman, deyim yerindeyse, "yerliler"in igal ettii aina muhabbet dnyasnn dnda hissetme; ounlua intibak etmek ve milli karlar gzetmek gibi tuzaklardan uzak durma eiliminde olma, hatta bu tr tuzaklardan hi hazzetmeme durumu. Bu metafizik anlamyla srgn entelektel iin huzursuzluk, hareketlilik, devaml tedirgin olup bakalarn da tedirgin etmek demektir. Gemite kalm ve herhalde daha istikrarl bir nitelik arz eden evde olma durumuna geri dnemezsiniz; maalesef yeni evinize de asla varamazsnz, yeni eviniz ya da durumunuzla asla zdeleemezsiniz. kinci olarak -bu gzlemi biraz hayret ederek yaptm gryorum u anda- srgn olarak entelektel mutsuzluk fikriyle mutlu olma eilimindedir, yle ki hazmszla yaklaan bir memnuniyetsizlik, abuslua varan bir naletlik onun iin bir dnce tarz olmaktan te geici de olsa yeni meskeni saylabilir. leri geri konuan bir Thersites* olarak entelektel denebilir belki. On sekizinci yzyldan gl bir ahsiyet, Jonathan Swift, anlatmak istediim kiinin tarihteki iyi bir rnei. Swift 1714'te ngiltere'de Torylerin iktidar devretmelerinden sonra urad nfuz ve prestij kaybnn etkisini asla atlatamam, hayatnn geri kalan blmn rlanda'da srgn olarak geirmiti. Zehir zemberek szleri ve fkesi neredeyse dillere destan olan Swift -mezar tanda kendisi iin syledii saeve indignatio'* szleri yazldrrlanda'ya bir yandan ate pskryor bir yandan da onu ngiliz tiranlna kar savunuyordu; rlanda edebiyatnn doruklarnda gezinen Gliver'in Seyahatleri ve Kumann Mektuplar adl yaptlar byk bir kafann yaad strab nasl verimli bir hale getirebildiini gsterir.
* Truva'y kuatan Akha ordusunda, krallar kzdran ileri geri laflar eden bir asker, (.n.) ** (Lat.) fkeli kfrbaz, kzgn ve etrafna horgryle bakan biri. (.n.)

58

ngiltere'de oturduu halde srekli hareket halinde olan, Karayipler ve Hindistan'daki kklerini tekrar tekrar ziyaret edip smrgeciliin ve smrgecilik sonras dnemin buralarda brakt enkaz elekten geiren, bamsz devletlerin ve bu devletlerin yeni mritlerinin yanlsamalarn ve zulmn acmaszca yarglayan V.S. Naipaul da denemeci ve gezi yazar kimliinin ne kt ilk dneminde modern entelektel srgnn nemli bir rnei saylabilir bir lde. Theodor Wiesengrund Adorno srgn kimliini Naipaul'dan bile daha kat ve daha kararl bir biimde tamt. Sert ama son derece ilgin biri olan Adorno, hayat boyunca faizm, komnizm ve Bat kitle tketimcilii tehlikeleriyle mcadele etmi ve bence yirminci yzyl ortalarnn entelektel vicdan olmutu. nc Dnya'daki eski lkelerine srekli gidip gelen Naipaul'un tersine Adorno felsefe, mzik (Berg ve Schoenberg'in rencisi ve hayranyd), sosyoloji, edebiyat, tarih ve kltr analizi alanlarnda profesyonellik lsnde, artc bir ehliyete, zetle yksek kltrlerin en ykseine sahip, kuma salt bu kltrle dokunmu, tamamen Avrupal bir adamd. Ksmen Yahudi kkenli bir aileden gelen Adorno doup byd Almanya'y Nazilerin iktidar ele geirmelerinden ksa bir sre sonra, 1930'larn ortalarnda terk etti: nce Oxford'a felsefe okumaya gidip orada Husserl zerine son derece etin bir kitap yazd. Etraf pozitivistlerle ve ana kayglar gndelik dil olan felsefecilerle evriliyken Adorno, o Spenglervari kasveti ve Hegelciliin ls denebilecek metafizik diyalektiiyle oralarda iyice mutsuz olmutur herhalde. Almanya'ya geri dnp bir sre kald, fakat Frankfurt niversitesi Toplumsal Aratrmalar Enstits'nn dier yeleriyle birlikte, gvenlik nedeniyle, istemeyerek de olsa Birleik Devletler'e g etmek zorunda kald. nce bir sre New York'ta (1938-41), sonra da gney Kaliforniya'da oturdu. Adorno 1949'da Frankfurt'a dnp oradaki profesrlne kald yerden devam ettiyse de Amerika'da geirdii yllar ona sonsuza kadar kmayacak bir srgn damgas vurmutu. Cazdan ve popler kltrle ilgili her eyden tiksiniyordu; doa manzaralaryla hi aras yoktu; hep bir mandarin gibi davranmaya devam etti; bu yzden ve Marksist-Hegelci bir felsefe geleneinde yetimi olduu iin, Amerikan filmlerinin, sanayiinin, gnlk yaam alkanlklarnn, olgu arlkl retim sisteminin ve pragmatizminin btn dnyay etkisi altna almas tylerini diken diken ediyordu. 59

Aslnda Adorno Amerika'ya gitmeden nce de metafizik bir srgn olmaya son derece yatknd: Avrupa'dayken de burjuva beenisi deen eye an eletirel bir biimde yaklayordu, mesela mziin ne olmas gerektiine ilikin standartlar Schoenberg'in olaanst zor, bizzat Adorno'nun dinlenmeme onuruna yazgl olduunu gsterdii dinlenmesi imknsz yaptlar tarafndan belirlenmiti. Paradoksal, ironik, acmaszca eletirel: ster kendi tarafna ait olsun ister bakalarna btn sistemlerden eit lde nefret eden Adorno tam bir entelekteldi. Ona gre hayat en ok bir btn halini ald zaman sahteleiyordu -bir keresinde, btn her zaman yanltr, demiti-; bu da znelliin, bireyin bilincinin, tamamen gdmlenen toplum iinde tasnif edilemeyen eylerin daha da byk bir deer kazanmalarna yol ayordu. Ama Adorno 153 fragmandan oluan, 1953'te yaymlanan ve altbal rselenmi Hayattan Dnceler olan olaanst bayapt Minima Moralia'y Amerika'da srgnken yazmt. Kitabn ne belli bir sra takip eden bir otobiyografi, ne izleksel bir akl yrtme hatta ne de yazarn dnya grnn sistemli bir biimde amlan olarak tanmlanabilecek, paral ve kafa bulandrc lde egzantrik biimi bize yine Turgenyev'in 1860'lann ortalarnda Rusya'daki hayat anlatan Babalar ve Oullar romannn kahraman Bazarov'un tuhaflklarn hatrlatyor. Turgenyev modern nihilist entelektelin prototipi olan Bazarov'u anlatsal bir balam iinde sunmaz; Bazarov ksa bir sre grnr ve sonra ortadan kaybolur. Onu ksa bir sre yal ana babasyla birlikte grrz, ama kendisini bile isteye onlardan kopartm olduu ok aktr. Bundan, entelektelin hayatn farkl normlara gre yaad iin bir hikyeye deil, sadece bir tr istikrarszlatrc etkiye sahip olduu sonucunu kartrz; entelektel sismik oklar yaratr, insanlar sarsar, ama ne gemiine ne de arkadalarna baklarak aklanabilir. 60

Turgenyev'in kendisi bundan hi bahsetmez: Sanki entelektelin ebeveynlerinden ve ocuklarndan ayr bir varlk olmakla kalmayp yaam tarznn ve onu hayata geirme biimlerinin de zorunlu olarak ele avuca smaz bir nitelik arzettiini ve sadece bir dizi balantsz, kopuk edimle gereki bir biimde temsil edilebileceklerini sylemek istercesine gzmzn nne serer. Adorno'nun Minima Moralia's da ayn mant izler gibi grnmektedir, ama Auschwitz'den, Hiroima'dan, Souk Sava'n balamasndan ve Amerika'nn kazand zaferden sonra entelekteli drst bir biimde temsil etmek, Turgenyev'in yzyl nce Bazarov'a yaptklarn yapmaktan ok daha zahmetli bir eydir. Adorno'nun entelekteli hem eskiyi hem de yeniyi ayn ustalkla bertaraf eden daimi bir srgn olarak temsil ediinin znde ar lde ilenmi bir yazm slubu vardr. Bir kere blk prktr bu slup, ani ini klarla doludur, sreksizdir; izlenecek bir anlat rgs ya da nceden belirlenmi bir dzen yoktur. Bu slup entelektelin bilincini hibir yerde dinlenemeyen, baarnn yaltaklanmalarna kar srekli tetikte duran bir bilin olarak temsil eder; bu da sapkn eilimleri olan Adorno iin kasten hemen, kolayca anlalmamaya almak demektir. Tam bir mahremiyete ekilmek de mmkn deildir, zira Adorno'nun yaamnn son yllarnda syledii gibi entelektel dnya zerinde bir etki yaratmay deil, bir gn, bir yerde birilerinin onun yazdklarn tam da onun yazd gibi okuyacan umar. Minima Moralia'daki 18 numaral fragman srgnn anlamn ok iyi yakalar. "Szcn bilinen anlamyla bir yere yerlemek" der Adorno, "artk imknszdr, inde bydmz

geleneksel meskenler tahamml edilemez bir hale gelmilerdir: Bunlardaki her bir konforun bedeli bilgiye ihanet etmek, her barnak izinin bedeli aile karlaryla kf kokulu anlamalara girmektir." nsanlarn savatan, Nazizmden nce srdrdkleri hayat iin bunlar diyor

davrantr hl...Bugn insann evindeyken kendini evinde hissetmemesi bir ahlk sorunudur."
61

Adorno. Sosyalizm ve Amerikan tketim ideolojisi de daha matah saylmaz: Buralarda "insanlar kenar mahallelerde deilse bile, her an sazdan kulbelere, rmorklara, arabalara, kamplara ya da ak havaya dnebilecek bungalovlarda yaarlar." Nitekim, der Adorno, "ev bitmitir...Btn bunlar karsnda en iyi davran tarz balanmam, arada kalm

Ama Adorno ak bir sonuca ular gibi grnd anda onu tersine evirir: "Fakat bu paradoksun tezi ykma, eylere ynelik ve zorunlu olarak insanlara da kar dnen sevgisiz bir umursamazla yol aar; antitezi ise, daha dile getirildii andan itibaren, vicdan azab ekerek de olsa ellerindekini korumay isteyenlerin ideolojisi olur kar. Yanl bir hayat doru yaanmaz."1 Baka bir deyile, askda kalmaya alan srgn iin bile gerek bir ka yolu yoktur, nk bu arada olma durumunun kendisi de, sahteliinin zeri zamanla rtlen, insann kolayca alabilecei kat bir ideolojik konum, bir tr mesken haline gelebilir. Adorno yine de srar eder. "pheci yoklamalar yapmakta her zaman fayda vardr", zellikle de entelektelin yazmas sz konusuysa. "Artk bir anavatan olmayan biri iin yaz yaanacak bir yer halini alr", ama yine de -Adorno son bir rtu daha yapar- kendini analiz ederken kat tutumun gevetilmesi diye bir ey sz konusu edilemez: Kiinin kendisini kendisine acmaya kar katlatrmas talebi, dnsel gerilimin herhangi bir biimde gevemesini sonuna kadar tetikte olarak engellemek ve yaptn zerinde kabuk balamaya ya da her yne ekilebilir hale gelmeye balayan her eyi, nceki aamalardan birinde, gelimeyi salama asndan faydal olan scak atmosferi yaratma ilevi grm bile olsa artk yavanlap bayatlad iin geride braklan dedikodu kabilinden her eyi karmak gibi teknik bir zorunluluu ierir. Sonuta yazarn yazs iinde yaamasna izin verilmez.2 Tam Adorno'ya zg kasvetli ve anlamn kolay ele vermeyen bir para bu. Srgn entelektel Adorno, yaptnn insana belli bir tatmin verebilecei, hibir yerde "yerlememi" olmann getirdii endie ve marjinallii biraz olsun erteleyebilecek alternatif bir yaama tarz salayabilecei dncesiyle alay ediyor. Adorno'nun bahsetmedii eyse srgnn verdii hazlar; srgnn bazen entelektele, belki endielerini ya da ac yalnzlk duygusunu yattrmadan da olsa yaptklarna can katan farkl hayat dzenlemeleri ve egzantrik bak alar sunabilmesi.
1. Theodor Adorno, Mirama Moralia: Reflections from Damaged Life, ing. ev. E. F. N. Jephcott (Londra: New Left Books, 1951), s. 38-9. 2. Adorno, Minima Moralia, s. 87.

62

Srgn ayrcaln, iktidarn ve (deyim yerindeyse) evde olmann salad konforlarn dnda marjinal bir figr olarak duran entelekteli karakterize eden durumdur demek doru olsa da, bu durumun kendisiyle birlikte belli dller ve hatta ayrcalklar getirdiini vurgulamak da ok nemli. Yani ne dller kazanyor ne de parti izgisine ayak uydurmayan canskc babelalarn dlamay det haline getirmi btn o kendinden memnun paye datm cemiyetlerinde ho karlanyor olsanz da srgn ve marjinal olmak size olumlu bir eyler kazandrr . Bunlardan biri armann, hibir eyi pein doru saymamann, ou insan kafa karklna ya da dehete srkleyecek istikrarsz ortamlarda ayakta kalmay renmenin verdii hazdr phesiz. Entelektel bir hayat temelinde bilgi ve zgrlkle ilgili bir hayattr. Ama bu szckler -u bildik "iyi bir hayat yaayabilmek iin iyi bir eitim almalsn" cmlesinde olduu gibi -soyutlamalar olarak deil, fiilen yaanan deneyimler olarak grldklerinde anlamldrlar. Bir entelektel gemisi battktan sonra karada deil karayla birlikte yaamay renen birine benzer; amac kk adasn smrgeletirmek olan Robinson Crusoe deil, olaanst eyler yaad duygusunu hi kaybetmeyen ve bir bedavac, fatih ya da yamac deil de her zaman bir gezgin, geici bir misafir olan Marko Polo'dur. Srgn, eylere hem geride braklann hem de imdi ve burada olann asndan bakt iin onlar hibir zaman tecrit edilmi bir biimde grmeyen bir ifte perspektife sahiptir. Yeni lkedeki her sahne ya da durum eskisindeki muadilini kendine eker zorunlu olarak. Entelektel adan bu, bir fikir ya da deneyimin her zaman bir bakasyla kar karya konduu ve bylece her ikisine de yeni ve nceden tahmin edilemeyen bir kta baklmaya baland anlamna gelir: Bu kar karya koyma ilemi sayesinde bir durumda bir bakasna oranla, szgelimi insan haklaryla ilgili bir sorun hakknda nasl dnmek gerektiine dair, daha iyi, hatta belki de daha evrensel bir fikir gelitirilebilir. 63

rnein Bat'da slami fundamentalizm hakknda yaplan telal ve temelden sakat tartmalarn ounun, tam da Yahudi ve Hristiyan fundamentalizmleriyle kyaslama yapmadklar iin entelektel anlamda haksz olduklarn dnyorum ki bu iki fundamentalizm de benim Ortadou'ya ilikin kendi deneyimlerimde eit lde yaygn ve eletirilmeye ak bir yer tutuyorlar. Genelde onaylanm bir dmana kar hkm verme gibi basit bir konu olarak grlen ey, srgnn ifte perspektifi iinde, Batl entelekteli olaya ok daha geni bir adan bakmaya, sadece geleneksel olarak alt izilenlere kar deil, btn teokratik eilimlere kar laik (ya da deil) bir konum almaya itmektedir artk. Srgnn bak as diyebileceimiz eyin entelektele salad ikinci bir avantaj ise eyleri sadece u an olduklar gibi deil, nasl o hale geldikleri asndan grme eiliminde olmanzdr. Karnzdaki durumlara kanlmaz deil de olumsal; doal ya da tanr vergisi, bu yzden de deitirilemez, geri evrilemez ve kalc eyler olarak deil de insanlar tarafndan yaplan bir dizi tarihsel seimin sonular olarak, yine insanlar tarafndan yaratlan toplumsal olgular olarak bakmamzdr. Uzunca bir sredir benim kahramanlarm arasnda yer alan, on sekizinci yzyl talyan filozofu Giambattista Vico bu entelektel konumun muhteem prototipini oluturur. Vico'nun, ksmen hayatn gbela srdrebilen, Kilise'yle de yakn evresindekilerle de uyuamayan, ne id belirsiz Napolili bir profesr olarak yaad yalnzln rn olan byk kefi udur: Toplumsal gereklii anlamann doru yolu onu, her zaman son derece mtevaz ortamlarda tesbit edilebilen bir balang noktasndan doan bir sre olarak anlamaktr. Vico'nun muhteem yapt Yeni Bilimde dedii gibi, yetikin insan nasl yarm yamalak konuan ocuktan geliyorsa, eylerin de belirli balanglardan evrimletii anlamna gelir bu. Vico dind dnya konusunda benimsenebilecek tek bak asnn bu olduunu iddia eder ve bu dnyann vahyedilmi bir dnya deil, kendine zg yasalar ve sreleri olan tarihsel bir dnya olduunu tekrar tekrar belirtir. Bu da insan toplumunun yceltilmesini olmasa bile ona sayg duyulmasn getirir beraberinde. 64

En byk iktidarlara bile nerelerden balad ve nerelere gidebilecei asndan bakarsnz; o yce ahsiyet ya da mthi kurum karsnda siz hya kaplmazsnz, oysa bir yerli, azametini her zaman grd (bu yzden de hrmet ettii) bu iktidarn kaynandaki o kadar da azametli olmayan insani kkenleri gremedii iin genellikle suskunlua ve ona sersemce itaat etmeye itilir. Srgn entelektel zorunlu olarak ironik, kukucu ve hatta oyunculdur, ama kinik deildir. Son olarak, btn gerek srgnlerin dorulayaca gibi, bir kere yurdunuzdan ayrldktan sonra nereye giderseniz gidin orada hayata kaldnz yerden devam edemez, o yeni yerin bir baka yurtta olup kamazsnz. Ya da bunu yapsanz bile, her eyi yle yznze gznze bulatrrsnz ki harcadnz abaya demez. Zamannzn byk bir blmn yitirdiklerinize yanarak, etrafnzdaki, hep yurdunda, sevdiklerinin yannda olmu, ne bir zamanlar kendilerine ait olan bir eyi kaybetme deneyimini ne de, daha nemlisi, asla geri dnemeyecekleri bir hayatn kavurucu hatralarn yaamak zorunda kalm insanlara gpta ederek geirebilirsiniz. te yandan, Rilke'nin bir zamanlar dedii gibi, her eye yeniden balayan biri haline gelebilirsiniz ki bu da srad bir hayat tarznz olmasn, hereyden nce de, farkl ve genellikle de son derece egzantrik bir mr srmenizi salar. Entelektel iin srgnle yerinden olma, asli yaptalarn "idare etme"nin ve izilmi yollardan gitmenin oluturduu bildik bir hayat yaamaktan kurtulmak demektir. Srgn her zaman bir marjinal olacanz ve nceden belirlenmi bir yolu izleyemediiniz iin bir entelektel olarak yaptnz her eyi kendi kendinize yapmanz gerektii anlamna gelir. Bu yazgy bir mahrumiyet, hayflanlacak bir ey olarak deil de bir tr zgrlk; her eyi nnze koyduunuz belli bir ama tarafndan belirlenen, kendi kendinize oluturduunuz bir modele gre yaptnz, hangi konu ilginizi ekiyorsa onunla uratnz bir keif sreci olarak yaayabilirseniz ei benzeri olmayan bir haz alrsnz. Bunu ngiltere'ye iki Dnya Sava arasnda kriket oyuncusu olarak gelmi olan, Trinidadl denemeci ve tarihi C.L.R. James'in macerasnda grmek mmkn; James, Snrlarn tesinde adl entelektel otobiyografisinde kriket oynayarak geen hayatn ve smrgecilik dneminde kriket sporunu anlatr. 65

James'in dier almalar arasnda on sekizinci yzyln sonlarnda Toussaint L'Ouverture'nin nderliinde gerekleen Haiti'deki siyah klelerin ayaklanmasn konu alan heyecan verici bir tarih kitab, Siyah Jakobenler de var; Amerika'da hatiplik yapm, eitli rgtlerin kurulmasna katkda bulunmu; Herman Melville hakknda Denizciler, Firariler ve Kazazedeler adl bir inceleme, Panafrikaclk hakknda eitli yaptlar, popler kltr ve edebiyat hakknda dzinelerce deneme yazm. Egzantrik, gebe bir hayat; gnmzde oturmu profesyonel bir kariyer dediimiz eyle uzaktan yakndan hibir benzerlii yok, ama mthi bir taknlk, bitimsiz bir kendini kefetme sreci barndryor iinde. Hibirimiz Adorno ya da C.L.R. James gibi srgnlerin yazgsn aynen yaayacak deiliz elbette, yine de ada entelektelin iinde bulunduu durumla ok yakndan ilgisi var bu isimlerin. Yerlemenin, evet-demenin, uyum salamann sunduu dller tarafndan ayartlan, hatta drt bir yandan kuatlan entelektel iin bir modeldir srgn. Kiinin gerek bir gmen ya da srgn olmasa bile, yleymi gibi dnmesi, her trl engele ramen hayal kurup sorgulamas ve merkezi otoritelerden uzaklap daima ulara ekilmesi mmkndr hl. Bu ularda allm ve rahat olann tesine hibir zaman gememi kafalarn gremedii eyler grr insan. Sorumsuzca ya da uar gibi grnebilen marjinallik durumu, admlarn her zaman dikkatli atmak zorunda olmaktan, pimi aa su katmaktan korkmaktan, sizinle ayn gruba dahil arkadalarnz krma endiesinden kurtarr sizi. Kimse ballklardan ve duygulardan kurtulamaz elbette. Teknik ehliyetini kiraya veren ve nne gelene satan o szde yzergezer entelektel de deil kafamdaki. Dediim u: Bir entelektel iin gerekten srgn olan biri kadar marjinal ve yabanc olmak, otorite ve g sahibine deil gezgine, alkanla deil geicilie ve rizikoya, otoritenin belirledii statkoya deil yenilie ve deneye duyarl olmak demektir. Srgnsoylu entelektel cret ve kstahla aktr, allmn mantna deil, deiimi ve hareket halinde olmay temsil eder, olduu yerde saymay deil.

66

IV PROFESYONELLER VE AMATRLER
1979'da okynl ve becerikli bir Fransz entelekteli, Regis Debray'n, Fransz kltr hayatna ilikin derinlikli bir inceleme olan retmenler, Yazarlar, nller: Modern Fransa'nn Entelektelleri balkl bir kitab yaymlad.1 1958'deki Kba Devrimi'nden sonra Havana niversitesi'nde dersler veren Debray'n kendisi de bir zamanlar ciddi bir sol eylemciydi. Birka yl sonra Bolivya mahkemeleri Che Guevera'yla birlikte alt iin Debray'a otuz yl hapis cezas verdiler, ama sadece yl yatt. Debray, Fransa'ya dndkten sonra yarakademik bir siyaset bilimci, sonra da Bakan Mitterand'n danmanlarndan biri oldu. Yani entelekteller ile kurumlar arasndaki, hibir zaman statik olmayan, daima hareket halindeki ve kimi zaman artc lde karmaklaan ilikiyi anlamak iin benzersiz konumda olan biriydi Debray.
1. Regis Debray, Teachers, Writers, Celebrities: The Intellectuals of Modern France, ing. ev. David Macey (Londra: New Left Books, 1981).

67

Debray'n kitaptaki tezi u: 1880 ile 1930 arasnda esasen Sorbonne'la balantl olan Parisli entelekteller hem kiliseden hem de Bonapartizmden buraya snan laik mltecilerdi; laboratuvarlar, ktphaneler ve snflarda entelektel, profesr sfatyla koruma altna alnyor, bilgi alannda nemli ilerlemeler salayabiliyordu. 1930'dan sonra Sorbonne otoritesini yava yava kaybedip yerini Nouvelle Revue Franaise gibi yeni yaynevlerine brakt; Debray'a gre entelijansiyadan ve editrlerinden oluan "manevi aile" bu yaynevlerinde ban sokacak daha konuksever bir at bulmutu. Yaklak 1960 ylna kadar Sartre, de Beauvoir, Camus, Mauriac, Gide ve Malraux gibi yazarlar geni kapsaml yaptlar, zgrle duyduklar inan ve "kendilerinden nceki ruhani ciddiyet ile kendilerinden sonraki reklamcln rtkanl arasndaki orta yolu"(2) oluturan sylemleri sayesinde onlardan nce gelen profesrler kuan am olan entelijansiyay meydana getiriyorlard. 1968 ylna varmadan entelekteller, yaynclardan oluan cemaatlerini byk lde terk etmi; bunun yerine gazeteci, talk-show konuu ya da dzenleyicisi, danman, ynetici vs. olarak kitle iletiim aralarna dolumulard. Artk muazzam bir izleyici kitlesine sahip olduklar gibi, mrleri boyu entelektel olarak yaptklar almalar da seyircilerine, oralarda bir yerde bulunan ve ehreleri seilmeyen tketiciler haline gelmi olan "tekiler"in onaylayp onaylamamasna veya unutulua terk edip terk etmemesine bal olmaya balamt. "Kitle

iletiim aralar almlama sahasn genileterek entelektel meruiyetin kaynaklarn azaltmlar; klasik meruiyet kayna olan profesyonel entelijansiyann etrafn onun kadar talepkr olmayan ve bu yzden de daha kolay kazanlan daha geni emerkezli dairelerle kuatmlardr...Kitle iletiim aralar geleneksel entelijansiyann kapalln krarken, sahip olduu deerlendirme normlarn ve deerler skalasn da tahrip etmilerdir."(3)
2. 3. Debray, Teachers, VVriters, Celebrities, s.71. a.g.y., s. 81.

68

Debray'n betimledii durum hemen hemen tamamen Fransa'ya zg; laik, emperyal ve ruhani gler arasnda Napolyon dneminden beri sregelen mcadelenin sonucu olan bir durumdur. Bu yzden de Fransa'ya ilikin olarak sunduu resmin baka lkeler iin geerli olabilmesi pek mmkn deildir. Szgelimi, Britanya'da kinci Dnya Sava ncesinde byk niversiteler Debray'n terimleriyle nitelenemezler. Oxford ve Cambridge'deki retim yeleri bile kamusal alanda ncelikle (Franszlarn ykledii anlamda) entelektel kimlikleriyle tannyor deillerdi; ngiltere'deki yaynevleri de, her ne kadar iki dnya sava arasnda g ve nfuz sahibi kurumlar olmu olsalar da, yazarlaryla birlikte Debray'n szn ettii trden bir manevi aile oluturduklar sylenemezdi. Yine de genel olarak vurgulanmak istenen nokta geerlidir: Birey gruplar kurumlarla ittifak kurar ve bu kurumlar sayesinde g ve otorite kazanrlar. Kurumlarn arl arttka ya da azaldka, onlara bal (Antonio Gramsci'nin yerinde nitelemesiyle) "organik entelektellerin nemi de artar ya da azalr. Gene de maa aldklar niversitelerle, parti izgisine ballk talep eden siyasi partilerle, kiiye bir yandan aratrma yapma zgrl salarken belki de bir yandan da ok daha incelikli yollardan onun yarglama yetisini budayan ve eletirel keskinliini krelten "think tank"lerle girdii ilikiler yznden onlara minnettar ve bu yzden de kstlanm olmayan bamsz, zerk entelektel diye bir ey olup olmad ya da olup olmayabilecei sorusu hl ortadadr. Debray'n belirttii gibi, bir entelektelin evresi, kendisine benzer entelektellerden oluan bir grubun tesine geniledii zaman -bir dier deyile, tartma ve yargda bulunma konusunda entelektellere duyulan bamlln yerini bir izleyici kitlesini ya da bir ivereni memnun etme kaygs ald zaman- entelektelin yapt ite, verdii urata bir eyler, yrrlkten kalkmasa bile, kesinlikle ketlenmi olur. te yine ele aldm ana temaya, entelektelin temsil ettiklerine, dnm olduk. Entelektel bir bireyi dndmz zaman -ki burada asl derdim bireyledir-, portresini izdiimiz kiinin bireyselliini mi vurguluyoruz, yoksa bireyin mensup olduu grubu ya da snf m merkez alyoruz? 69

Bu soruya verilecek cevap entelektelin bize nasl hitap edeceine ilikin beklentilerimizi bariz bir ekilde etkiler: u dinlediimiz ya da okuduumuz bamsz bir gr m yoksa bir hkmeti, rgtl bir siyasi davay, bir lobi grubunu mu temsil ediyor? On dokuzuncu yzylda entelektele ilikin temsiller bireysellii vurgulama eilimindeydi; entelektel genellikle Turgenyev'in Bazarov'u ya da James Joyce'un Stepnen Dedalus'u gibi topluma hibir biimde uyum gstermeyen ve bu yzden de yerleik kanlarn tamamen dnda bir asi olan yalnz, insanlara sokulmayan bir figrd. Yirminci yzylda entelekteller ya da entelijansiya -fikirleri karl para alan yneticiler, profesrler, gazeteciler, bilgisayar ya da hkmet uzmanlar, lobiciler, allmeler, sendikal ke yazarlar, danmanlar- ad verilen genel bir gruba ait olan insanlarn saysndaki artla birlikte, insan artk bamsz bir ses olarak entelektel birey var olabilir mi diye sormak zorunda kalyor. Bu son derece nemli soru tabii ki kinizmle deil, gerekilikle idealizmi birletirerek ele alnmal. Oscar Wilde'n dedii gibi, kinik her eyin bedelini bilen, ama hibir eyin deerini bilmeyen biridir. Btn entelektelleri sadece hayatlarn bir niversitede ya da gazetede alarak kazandklar iin satlm olmakla sulamak kaba ve son kertede anlamsz bir ithamdr. "Dnya ylesine yozlam ki eninde sonunda herkes para denen puta teslim oluyor" demek tam bir kinizm rneidir. te yandan entelektel bireyi bir ideal, maddi karlarla hibir alakas olmayacak lde saf ve soylu bir tr valye olarak grmek de ciddi bir tutum saylamaz. Byle bir snavdan kimse geemez, Joyce'un Stephen Dedalus'u bile; Dedalus o kadar saf, o kadar hrn bir idealliktedir ki sonunda hibir ey yapamaz hale gelir ve, daha beteri, susar. in z, entelektel ne salt yumuak yzl bir teknisyen olup kacak denli tartma ve huzursuzluk karmaktan kanan biri olmaldr ne de tm zamann naletlik yapmakta hakl ama szne kimse kulak vermeyen bir Cassandra* olmaya alarak geirmelidir.
* Truva kral Priamos'un kz. Tanr Apollon, Cassandra'ya ak olur ve kendisini verirse ona kehanet yetenei vereceini syler. Cassandra kabul eder, ama bu yetenei aldktan sonra ona kendini vermeyince Apollon fkelenir ve verdii armaann etkisini bozar; Cassandra'nn sylediklerine kimse inanmayacaktr.

70

Toplum ne kadar zgr ve ak olursa olsun, birey ne kadar bohem olursa olsun herkes bir toplumun zapt altndadr. Her halkrda entelektelin sesini duyurmas ve pratikte tartmalara, hatta mmknse ihtilaflara yol amas gerekir. Ama yegne seenekler topyekn atalet ya da topyekn isyan deildir. Reagan ynetimi son demlerini srerken Russell Jacoby adnda Amerikal, muhalif, solcu bir entelektelin ok tartma yaratan bir kitab yaymland; szkonusu tartmalarda kitabn tezleri ounlukla onaylanyordu. Son Entelekteller adn tayan kitapta, doruluu su gtrmezmi gibi grnen u tez savunuluyordu: ABD'de "akademik olmayan entelektel" tamamen ortadan kalkm, onun yerini de kendilerinden baka kimsenin anlamad bir jargonla konuup yazan rkek niversite mensuplarndan oluan bir grup almtr ki onlar da toplumda kimse pek umursamamaktadr.(4) Jacoby'nin gemite kaldn belirttii entelektel iin izdii model, bu yzyln ilk yarsnda ounlukla Greenwich Village'da (Latin Quarter'n ABD'deki karl) oturan ve New Yorklu entelekteller diye bilinen birka isimden ibaret. Bunlar ounlukla Yahudi, solcu (ama ou antikomnist) ve kalemleriyle geinmeyi baarabilen entelektellerdi. lk kuak Edmund Wilson, Jane Jacobs, Lewis Mumford, Dwight McDonald gibi kiilerden oluuyordu; onlardan ksa bir sre sonra yerlerini alanlar arasnda ise Philip Rahv, Alfred Kazin, Irving Howe, Susan Sontag, Daniel Bell, William Barrett ve Lionel Trilling bulunuyordu. Jacoby'ye gre, bu tr insanlarn benzerleri sava sonrasnda ortaya kan eitli toplumsal ve siyasal etkenlerden dolay iyice azald. Jacoby bu etkenleri yle sralyor: Varolara ka (ona gre entelektel kentli bir yaratktr nk); saflar terk edip hayattaki nceden tayin edilmi mevzilerden ekilmenin ncln yapan Beat kuann sorumsuzluklar; niversitenin genilemesi ve eskiden bamsz olan Amerikan solunun kampslere srklenmesi. Bunlarn sonucunda gnmz entelekteli, garantili bir kazanc olan ve dershane dndaki dnyayla alkas olmayan, kabuuna ekilmi bir edebiyat profesr olup kmtr.
4. Russell Jacoby, The Last Intellectuals: American Culture in the Age of Academe (New York: Basic Books, 1987).

71

Jacoby'ye gre bu tr insanlar, asl amac toplumu deitirmek deil akademik kariyer yapmak olan irek ve barbarca bir slupla yazmaktadrlar. Bu arada yeni muhafazakr hareket ad verilen hareketin -bu hareket ounlukla toplumsal analist Irving Kristol ve felsefeci Sidney Hook gibi eskiden solcu ve bamsz entelektellerken Reagan dneminde pek itibar kazanan isimlerden oluuyordu- ykseliiyle birlikte aka gerici ya da en azndan muhafazakr bir gndem neren birok yeni dergi kmaya balad (Jacoby zellikle ar sac The New Criterion dergisini zikreder). Bu gler, der Jacoby, gen yazarlar, eskilerden bayra teslim alabilecek olas entelektel liderleri kendi saflarna ekme konusunda ok daha gayretlidirler. Oysa Amerika'nn liberal dnceleri savunan, en prestijli dergisi ol'an New York Review of Books bir zamanlar yeni ve radikal yazarlara cretli fikirlerini ifade etme olana tanrken, artk bayatlamaya balayan ngilizperverlii ile "New York tatlsndan ok Oxford ayna" benzeyen "esef verici" bir sicil sergilemektedir. Jacoby'nin vard sonu udur: New York Review "gen Amerikal entelektelleri besleyen bir kaynak olmaktan kt

gibi onlar umursamamaktadr da. eyrek yzyldr hibir yeni yatrm yapmakszn kltr bankasndaki hesabn tketmektedir. Bugn yeni bir ilem yapabilmesi iin dardan, daha ok da ngiltere'den entelektel sermaye ithal etmesi gerekmektedir." Tm bunlar ksmen "eski kentsel kltr merkezlerinin lokavta gitmesinin, daha dorusu iflas edip kapanmasnn" sonucudur.5

Jacoby entelekteli "kimseden medet ummayan, iflah olmaz lde bamsz bir ruh" olarak tanmlayp, bu tanma sk sk geri dner. Artk elimizdeki tek ey, der Jacoby, kayp bir kuaktr; bu kuan yerini ise belli kurumlarn kiralad ceketlerinin n ilikli, sylediklerini kimsenin anlamad, asl kaygs patronlarn ve alt ajanslar memnun etmek olan, tartmalara nclk etmektense kendi nlerini pekitiren ve uzman olmayanlar rkten bir toplumsal otoriteye ve bir sr akademik unvana sahip olan dershane teknisyenleri almtr. Son derece ruh karartc bir manzara bu, ama doru mu acaba? Jacoby'nin entelektellerin yokoluunun nedeni olduunu syledii ey doru mu, yoksa daha doru bir tehiste bulunabilir miyiz?

5. Jacoby, The Last Intellectuals, s. 219-20.

72

Bir kere niversiteden ya da hatta ABD'den gocunmak yanl bence. Fransa'da, kinci Dnya Sava'ndan ksa bir sre sonra, Sartre, Carms, Aron, de Beauvoir gibi bir avu sekin, bamsz entelektelin; on dokuzuncu yzyldaki Ernest Renan ve Wilhelm von Humboldt gibi byk (ama maalesef ounlukla mitik) prototiplerinin miras olan klasik entelektel fikrini ama fikir gereklik demek deildir ille de- temsil eder gibi grndkleri ksa bir dnem olmutu. Ama Jacoby bir eyden bahsetmiyor ki o da yirminci yzylda entelektellerin almalarnn sadece, Julien Benda'nn savunduu ve belki de Bertrand Russell'la New Yorklu birka bohem entelektelin rnekledii trden kamusal tartmalarla ve ateli polemiklerle deil, ayn zamanda ve daha ok, eletiri ve bybozumuyla, sahte peygamberlerin ifa edilmesiyle, eski geleneklerin ve kutsal saylan isimlerin ipliinin pazara karlmasyla ilgilendiidir. Ayrca entelektel olmak hi de akademisyen olmakla ya da, szgelimi, piyanist olmakla badamaz bir ey deildir. Olaanst Kanadal piyanist Glenn Gould (1932-1982) meslek hayat boyunca byk irketlerle szleme yapm bir sanatyd; ama bu onun klasik mzie putkrc denebilecek lde srad yorumlar getirmesini ve klasik mzik eserlerinin icra edilme ve deerlendirilme tarzlar zerinde muazzam bir etki yaratmasn engellemedi. Keza akademik entelekteller de -mesela tarihiler-tarihyazm, geleneklerin istikrar, dilin toplumdaki rol hakkndaki dncelerimizi topyekn yeniden biimlendirmilerdir. ngiltere'den Eric Hobsbawm, E.P. Thompson, ya da Amerika'dan Hayden White geliyor akla hemen. Bu tarihilerin almalar akademi iinde doup gelimesine ramen akademi dnda da etkileri oldu. Entelektel hayatn doalln yitirmesinin ba sulusunun ABD olduu da su gtrr bir iddia; nk bugn nereye bakarsanz bakn (hatta Fransa'da bile) bir bohem, bir cafefilozofu olmaktan kmtr artk entelektel; birok farkl kaygy, arpc bir biimde deimi, son derece farkl yollarla temsil eden bambaka biri olmutur. 73

Bu konferanslarn bandan beri belirttiim gibi, entelektelin temsil ettii ey heykelimsi bir put deil, bireysel bir i, bir enerji, kendi dili ve toplumu iinde bir dizi meseleyi bir taraf alarak, net ve ak bir biimde kendisine dert edinen inat bir gtr ki bu meselelerin hepsi de son kertede aydnlanma ve zgrlemeyle, yani zgrlkle balantldr. ster Bat'da olsun ister Bat dnda, entelektele ynelik asl tehdit ne akademiden ne varolardan ne de basnn ve yaynevlerinin insann kann donduracak lde ticarilemi olmasndan gelir; ben asl tehdidi profesyonelizm dediim bir tutumda gryorum. Profesyonelizmle kastettiim ey, bir entelektel olarak yaptnz ii geim kaygsyla, sabah saat dokuz ila akam saat be arasnda (bir gznz saatten ayrmadan, br gznz devaml profesyonel davran standartlarna uygun davranp davranmadnz zerinde) yaptnz bir ey diye dnmenizdir -denizi bulandrmamanz, kabul edilmi paradigmalarn ya da snrlarn dna kmamanz, pazarlanabilir ve ncelikle de "prezentabl" olmak uruna kendinizi "aman bir tatszlk kmasn da" diye dnen, apolitik ve "nesnel" biri haline getirmenizdir. Sartre'a dnelim. Sartre tam insann (eril "man" szcn kullanr; kadnlardan bahsetmez hi) kendi yazgsn semekte zgr olduunu savunur gibi grnrken, bu zgrln tam olarak hayata geirilmesini "durum"un -Sartre'n gzde szcklerinden biridir buengelleyebileceini de belirtir. Ama, diye ekler, yazar ya da entelekteli tek ynl olarak ortamn ya da durumun belirlediini sylemek yanl olur: Daha ok yazarla ortam arasnda srekli olarak gidip gelen bir hareket olduu sylenebilir. Sartre 1947'de yaymlanan ve bir entelektel olarak aments olduu sylenebilecek Edebiyat Nedir? adl kitabnda entelektel yerine yazar szcn kullanr; ama u pasajda olduu gibi, entelektelin toplumdaki rolnden sz ettii aktr:

ncelikle yazmay zgr bir biimde, kendim amaladm iin ya-zarmdr. Ama bunun dolaysz sonucu olarak, baka insanlarn bir yazar olduunu dndkleri, yani belli bir talebe cevap vermek zorunda olan ve kendisine belli bir toplumsal ilev yklenen bir insan haline gelirim. Yazar hangi oyunu oynamak isterse istesin bakalarnn onun hakkndaki tasarm temelinde oynamak durumundadr.
74

Belirli bir toplumda edebiyat adamna [entelektele] atfedilen karakteri deitirmek isteyebilir; ama deitirebilmesi iin nce bu karaktere brnmesi gerekir. Yani kamu, detleriyle, dnya gryle, toplum ve edebiyatn bu toplum iindeki yerine ilikin anlayyla, mdahalede bulunur. Yazarn etrafn kuatr ve yazara ynelttii buyurgan ya da sinsi talepler, reddettii ve grmezden geldii eyler, bir yaptn ina edilebilecei temeli salayan verili olgular olutururlar".(6)
Entelektelin dnyadan elini eteini ekmi ve bu yzden de idealize edilmesi ve taplmas gereken bir tr filozof-kral olduunu sylemiyor Sartre. Tam tersine entelektel sadece iinde bulunduu toplumun taleplerine deil ayn zamanda ayr bir grubun mensuplar olarak entelektellerin statsndeki tzsel deiimlere de tbi durumdadr -bugnlerde entelektellerin yokoluuna at yakanlarn gzden kardklar bir ey bu-. Gnmzdeki ortam eletirenler, entelektelin toplumun ahlki ve zihinsel hayat zerinde bir egemenlie ya da bir tr snrsz otoriteye sahip olmas gerektiini varsayarlarken, son dnemlerde entelektellerin kendi kendilerini temsil edi tarzlarnda meydana gelen kkl deiikliklerle birlikte, sz konusu otorite konumuna kar koymak, hatta saldrmak yolunda ne kadar ok enerji sarf edildiini grmezden geliyorlar. Gnmz toplumu da, bazen dller vererek, sklkla entelektellerin almalarn hor grerek, hatta bunlarla alay ederek, daha da sklkla entelektelin sadece kendi sahasnda uzman olan bir profesyonel olmas gerektiini syleyerek yazarn etrafn kuatmay srdrmektedir. Ben Sartre'n entelektelin ille de niversite dnda kalmas gerektiini sylediini hatrlamyorum. Entelektelin en ok yle ya da byle olmas iin toplum tarafndan drtbir yandan kuatld, tatl szlerle kandrlmaya alld, gzda verildii zaman entelektel olduu, nk entelektel almalarn ancak o zaman ve bu temel zerinde ina edilebileceini syler Sartre. 1964'te Nobel dl'n reddettiinde tam da bu ilkelere gre hareket etmitir.
6. Jean-Paul Sartre, What is Literature? (Londra: Methuen, 1967) [Edebiyat Nedir?, ev. Bertan Onaran, Payel Y., 1982].

75

Bugn entelektelin karlat basklar nelerdir? Ve benim profesyonelizm dediim eyle nasl uyuurlar? imdi bana gre, entelektelin yaratclna ve iradesine meydan okuyan drt basky tartmak istiyorum. Bunlardan hibirisi sadece tek bir topluma zg deildir. Olduka yaygn olmalarna ramen amatrizm adn vereceim tutumla her birine kar kmak mmkndr. Nedir amatrizm? Kr ya da dl beklentisiyle deil, tabloyu daha geni izmeye, belli izgiler ve engeller arasnda balantlar kurmaya duyulan ak ve dinmek bilmez merakla; bir uzmanlk alanna kapatlmay reddederek, belli bir meslekten olmann insana getirdii her trl kstlamaya ramen dncelere ve deerlere zen gstererek hareket etme isteidir. Bu basklarn ilki uzmanlamadr [specialization]. Gnmzde insan eitim sistemi iinde ne kadar yukarlara karsa o kadar dar bir bilgi alanyla snrlanmaktadr. mdi, yeterlilie kimsenin bir diyecei olmaz olmasna da, yeterlilik kiinin kendi dolaysz alan -mesela Viktorya dnemi ba ak iirleri- dndaki her eyle iliiini kesmesi ve kendi genel kltrn bir dizi otoriteye ve kural saylan dncelere feda etmesi anlamna geldii zaman uruna denen bilgiye demeyecei aktr. rnein, benim zel ilgi alanm olan edebiyat eletirisinde, uzmanlama, teknik bir biimciliin giderek artmas ve bir edebiyat yaptnn oluumuna fiilen hangi gerek deneyimlerin dahil olduuna ilikin tarihsel anlayn giderek yitirilmesi anlamna geldi. Uzmanlama sanat yaplrken ya da bilgi retilirken harcanan katksz abay gzden karmak demektir: Bunun sonucunda bilgiye ve sanata seimler ve kararlar, ballklar ve ittifaklar dzeyinde bakamaz, bunlar salt gayri ahsi teoriler ya da metodolojiler dzeyinde grrsnz. Edebiyat alannda uzman olmak ou zaman tarihi, mzii ya da siyaseti devre d brakmak anlamna gelir. En sonunda edebiyat alannda tamamen uzmanlam bir entelektel olarak alannzda szde liderlerin her dediini kabul eden, ehliletirilmi biri olur karsnz. Uzmanlama heyecan duyma ve bir eyler kefetme duygusunu da ldrr ki bunlarn her ikisi de bir entelektelde mutlaka bulunmas gereken duygulardr. Son tahlilde bana yle geliyor ki uzmanlamaya teslim olmak tembelliktir; nk uzmanlk alannzn gereklerine uyarak bakalarnn sizden yapmanz istedii eyleri yaparsnz.

76

Uzmanlama her yerdeki btn eitim sistemlerinde bulunan genel ve etkili bir tr bask iken, bilirkiilik [expertise] ve diplomal bilirkii klt daha ok sava sonras dnyaya zg bir baskdr. Bilirkii olabilmek iin uygun otoritelerden tasdikname almak zorundasnzdr; bunlar size doru dili konumay, doru otoriteleri zikretmeyi, doru sahada bulunmay retirler. Hassas ve/veya krl bilgi alanlar sz konusu olduunda bu daha da geerlidir. Yakn tarihlerde "siyasal doruculuk" [political correctness] ad verilen bir tutum hakknda pek ok tartma yapld. Akademideki hmanistler iin kullanlan sinsi bir tamlamayd bu; bu hmanistler, deniyordu sk sk, kendi balarna bamsz bir biimde deil, solcu bir kumpas komitesinin belirledii normlara gre dnyorlar; bu normlarn da insanlarn gya "ak" bir biimde tartmasn salamaktansa, rklk, cinsiyetilik gibi konularda ar hassas davranmalarna yol at syleniyordu. in asl, siyasal doruculuk kart kampanya esasen eitli muhafazakr kesimler ve aile deerlerinin dier savunucular tarafndan dzenlendi. Syledikleri baz eyler bir lde yerindeyse de -bilhassa dnmeden konuup yazma aptalln rneklerle gz nne sermelerinden bahsediyorum- yrttkleri kampanyada, szgelimi askeri ulusal gvenlik, d politika ve ekonomik politika alanlarnda hkm sren hayret verici uyumculuk ve siyasal doruculuk rneklerini tamamen grmezden geldiler. rnein savatan hemen sonraki yllarda, Sovyetler Birlii sz konusu olduunda Souk Sava'n ncllerini ("Sovyetler Birlii denen fesat yuvas" vs. vs.) sorgusuz sualsiz kabul etmeniz bekleniyordu. Daha da uzun sren bir dnem boyunca (kabaca 1940'larn ortalarndan 1970'lerin ortalarna kadar) resmi Amerikan dncesine gre nc Dnya'da zgrlk demek komnizmden kurtulmak demekti; bu dnceye pek fazla kar klmad gibi buna bir alay sosyolog, antropolog, siyaset bilimci ve iktisatnn durmak bilmeden gelitirdikleri bir baka dnce daha elik etti. Buna gre "gelime" Bat'dan kaynaklanan, ideoloji-d bir eydi ve ekonomik kalknmay, modernlemeyi, antikomnizmi ve baz siyasi liderlerin ABD ile resmi ittifaklar kurmak istemelerini ieriyordu. 77

ABD ve onun Britanya, Fransa gibi baz mttefikleri, savunma ve gvenlikle ilgili bu grleri genellikle emperyalist politikalar izlemeleri gerektii anlamnda yorumladlar. Bu politikalarda nemli bir yer tutan karayaklanmaclk [counterinsurgency] ve (daima komnizme ve Sovyetler Birlii'ne meyleden bir ey olarak grlen) yerli milliyetilie acmaszca kar k, (Vietnam'da olduu gibi) maliyeti ok yksek savalar ve igaller, (Bat'nn Endonezya, El Salvador ve srail gibi mttefiklerinin yapt trden) igallere ve katliamlara dolayl olarak destek verilmesi, ekonomileri inanlmaz derecede bozulmu kukla rejimlerin desteklenmesi gibi muazzam felaketlere yol amtr. Btn bunlara kar kmak, sonu olarak, ulusal giriimleri ilerletme amacyla biimlendirilmi olan bir bilirkiiler grubunun denetimindeki bir piyasaya mdahale etmek anlamna geliyordu. rnein Amerikan niversite sistemi iinde yetitirilmi, gelime kuramna ve ulusal gvenlie salkl bir sayg besleyen bir siyaset bilimci deilseniz, sylediklerinize kulak verilmiyor, hatta bilirkii olmadnz gerekesiyle kimi zaman konumanza bile izin verilmiyordu. nk "bilirkiilik"in bilgiyle pek alkas yoktu iin aslna bakarsanz. Noam Chomsky'nin Vietnam sava ile ilgili olarak toplad malzemenin kapsam ve doruluu, tasdiknameli bilirkiilerin ayn konudaki yazlarndakilerden ok daha fazladr. Ama Chomsky o bildik oven -"biz"im mttefiklerimizin yardmna kotuumuz yahut Moskova ya da in kkenli bir darbeye kar zgrl savunduumuz trnden- anlaylarn tesine geip ABD ynetiminin davranlarnn altnda yatan gerek gdleri gsterirken, Dileri Bakanl'nn kendilerine danmasn ya da Rand Corporation iin almay arzulayan tasdiknameli bilirkiiler bu alana hi girmediler. Chomsky, matematikiler tarafndan, dilbilimci sfatyla kendi teorileri hakknda konumas iin sk sk davet aldn ve matematik jargonunu pek iyi bilmemesine ramen sylediklerinin sayg ve ilgiyle dinlendiini anlatmtr. Ama ABD'nin d politikasn muhalif bir bak asndan anlatmaya altnda, d politika alannda nde gelen bilirkiiler onun konumasn bu konunun uzman olmad gerekesiyle engellemeye almlardr. Chomsky'nin tezlerini rtme yolunda pek bir ey nerilmezken, sadece kabul edilebilir bir tartma ya da uzlamann muhatabnn Chomsky olmad sylenir. 78

Profesyonelizmin getirdii nc bask ise taraftarlarnn kanlmaz olarak iktidar ve otoriteye doru, iktidarn gerekleri ve imtiyazlarna doru, ayan beyan iktidar adna almaya doru srklenmeleridir. ABD'nin dnya zerinde hegemonya kurmak iin Sovyetler Birlii'yle yart dnemde, Birleik Devletler'de ulusal gvenlik gndemi akademik aratrmalarn zihniyetini ve nceliklerini insan afallatacak llerde belirlemitir. Sovyetler Birlii'nde de benzer bir durum vard, ama Bat'da kimse orada zgrce aratrma yapldn dnmyordu zaten. Btn bunlarn ne anlama geldiine daha yeni yeni uyanyoruz: niversitelerin bilim ve teknoloji aratrmalarna en ok bata bulunan kurumlar Amerikan Savunma ve Dileri Bakanlklar olmutur. Otuz krk yldr en fazla ba alan niversitelerse MT ve Stanford olmutur. Hkmetin ayn dnemde niversitelerin insan bilimleri blmlerine ayn genel gndemi gzeterek yardmda bulunduu da bir vakadr. Btn toplumlarda buna benzer eyler olur elbette, ama ABD'deki durum dikkate deer boyutlardayd nk ABD'nin nc Dnya'da ncelikle de Gneydou Asya, Latin Amerika ve Ortadou'da- izledii politikay desteklemek iin yaplan baz aratrmalar dorudan doruya gizli faaliyetlere, sabotajlara ve hatta dpedz savaa tahvil ediliyordu. Baz toplum bilimcilerin sadece dnya zerindeki eitli toplumlarn nasl zldn deil, ayn zamanda bu zlmenin nasl nlenebileceini de aratrmak iin Ordu adna yrttkleri, 1964'te balayan o meum Camelot Projesi'nde olduu gibi szlemenin gereklerinin yerine getirilebilmesi iin ahlk ve adalet gibi sorunlar bir kenara braklabiliyordu. Hepsi bu kadarla da kalmyor. Cumhuriyeti ve Demokrat partiler gibi Amerikan sivil toplumunun merkezi gleri; silah imal eden irketlerin, petrol ve ttn irketlerinin yaratt ya da finanse ettii endstriyel zel kar lobileri; Rockefeller'larn, Ford'larn, Mellor'larn kurduu byk vakflar: te bu kurum ve kurulularn hepsi de hem ticari hem de siyasi gndemleri belirleyen aratrma ve inceleme programlarn yrtmeleri iin bnyelerinde akademik uzmanlar altrmaktadrlar.

79

Bir serbest piyasa sisteminde normal karlanan bir davran bu elbette; Avrupa'nn her yerinde ve Uzak Dou'da da olan bir ey. Think-tank'lerden alnan burslar, akademik izinler, basm parasn devletin verdii kitaplar; meslekte ilerleme ans ve itibar da cabas. Bu sistemde her ey gzler nnde ve, demin de belirttiim gibi, liberal ve demokratik toplumlardaki ileri kapitalizm ortamnda insan davranlarna hkmeden rekabet ve piyasa standartlarna gre de kabul edilebilir nitelikte. Ama totaliter ynetim sistemlerinde dnceye ve entelektel zgrle getirilen kstlamalar hakknda kayglanarak bir sr zaman harcadmz halde; entelektel uyumculuu dllendiren, kiiyi bilimin deil hkmetin koyduu amalara ulamaya tevik eden, aratrmalarn ve teviklerin piyasadan daha byk pay kapmak amacyla denetlendii bir sistemin entelektel bireye ynelttii tehditleri dikkate alma konusunda pek titiz davrandmz sylenemez. Bir baka deyile, bireysel ve znel entelektel temsile; sorular sormaya ve insanlara payeler, dller datan devasa bir toplumsal programn ya da bir savan ne kadar akllca olduunu sorgulamaya ayrlan mekn, Stephen Dedalus'un bir entelektel olarak grevinin hibir iktidara ya da otoriteye hizmet etmemek olduunu syleyebildii yzyl ncesinden bu yana arpc bir biimde klmtr. Bazlarnn -bence biraz fazla duygusal davranaraksyledii gibi, niversitelerin bu kadar byk olmad, sunduklar frsatlarn bu kadar mebzul miktarda olmad zamanlara dnelim demek istemiyorum. Bana gre, Bat niversitesi (tabii ki Amerika'dakiler de) entelektele, yeni bask ve kstlamalar altnda da olsa, dnmeyi ve aratrmay srdrebilecei yar-topik bir mekn sunabilmektedir hl. Bu yzden entelektelin sorunu, modern profesyonellemenin saldrlaryla onlar yok sayarak ya da nfuzlarn yadsyarak deil, farkl bir dizi deer ve ncelii temsil ederek ba etmeye almaktr. Ben bu temsil edimine amatrizm diyorum, yani krla ve bencil, dar uzmanlamayla deil, zenle ve sevgiyle beslenen bir etkinlik.

80

Bugn entelektel bir amatr olmaldr; toplumun dnen ve ilgili bir yesi olmak iin kiinin, lkesine ve iktidarna; lkesinin kendi yurttalar ve dier toplumlarla iliki kurma tarzna dair en teknik ve profesyonellemi faaliyetlerin bile znde yatan ahlki meseleleri gndeme getirmeye ykml olduunu dnen biri. Dahas, entelektelin amatr ruhu, oumuzun yaad katksz profesyonel rutinin iine girip onu ok daha hayati ve radikal bir eye dntrebilir; insan kendisinden yapmas beklenen eyi yapmak yerine bunu niye yaptn, bundan kimin yarar saladn ve kendi kiisel projesiyle ve orijinal dncelerle bunun arasnda nasl yeniden irtibat kuracan sorabilir. Her entelektelin bir dinleyicisi ve bir muhatab vardr. Mesele o dinleyicinin orada memnun edilmesi gereken bir mteri konumunda m durduu yoksa entelektelin meydan okuyup dorudan muhalefete ve topluma daha demokratik bir biimde daha fazla katlmaya tevik edebilecei biri mi olduudur. Ama her iki durumda da otorite ve iktidar, entelektelin bu otorite ve iktidarla ilikisini es gemenin yolu yoktur. Entelektel otoriteye nasl hitap eder: Profesyonel bir ricac olarak m yoksa onun itibar grmeyen amatr vicdan olarak m?

81

V. KTDARA HAKKAT SYLEMEK


Uzmanlama, profesyonelizm ve entelektelin iktidar ve otorite sorunuyla nasl yzletii meseleleri zerinde biraz daha durmak istiyorum. 1960'larn ortalarnda, Vietnam sava kart hareketin sesinin grlemesinden ve yaygnlamasndan ksa bir sre nce, Columbia niversitesi'nde yalca grnml bir renci bana gelip snrl sayda renciyi kabul ettiim bir dersi almak istediini syledi. Savata hava kuvvetlerinde grev aldn anlatt. Lf arasnda bir an profesyonel zihniyetin rktcln kavrayverdim; iini anlatrken yetimi bir pilotmu- ancak "meslekten" birinin kullanabilecei kelimeler sarf ediyordu. Israrl bir biimde sorduum, "Hava kuvvetlerinde tam olarak ne yapyordunuz?" sorusuna, "hedef iktisab" diye cevap verince yaadm oku asla unutamam. inin aslnda bombardman pilotluu olduunu neden sonra anlayabildim, ama sradan bir yabancnn dolaysz sorgularn bertaraf etmeyi amalayan profesyonel bir dil kullanarak rtbas ediyordu asl iini.

82

Bu arada onu derse kabul ettim; herhalde hem gzm zerinde olsun diye hem de onu insann kann donduran o jargonla konumaktan vazgemeye ikna ederim diye dnyordum. "Hedef iktisab"ym, ne lf ama! Siyasi kararlarn alnd evrelere yakn olan ve i, maa, terfi indirimi ya da arttrm yapabilen bir patronaj konumunda olan entelekteller, profesyonel anlamda hizaya gelmeyen ve stlerinin gznde ibirliine yanamayp mesele kartan tipler olan bireyleri gzetleme iini ok daha tutarl ve istikrarl bir biimde yapmaktadrlar. Bir ii yaptrmak istiyorsanz -diyelim ki iinde yer aldnz ekip gelecek hafta Dileri Bakanl'na Bosna'yla ilgili politik bir rapor sunacaksa-, yannza bakanlk evresine bal, onlarla ayn varsaymlar paylap ayn dili konuan insanlar ekmeniz gerektii bellidir. Bense her zaman, bu konumalarda anlattm trden eyleri temsil eden bir entelektel iin, temelde iktidara hizmet edip ondan payeler ald bylesi profesyonel bir konumda olmann, o eletirel ve nispeten bamsz zmleme ve yarglama ruhunu hayata geirmeye (ki bana gre entelektelin ii budur) hibir yarar olmadn dnmmdr. Bir baka deyile, szn gerek anlamyla entelektel, kendini tamamen bir hkmetin siyasi hedeflerine, byk bir irkete ya da kafalar ayn biimde alan profesyonellerden oluan bir loncaya teslim etmi bir memur ya da ii deildir. Bu tr durumlarda kiiyi ahlki vicdann unutmaya, sadece uzmanlk alan iinden dnmeye ya da bakalarna ayak uydurmak iin phecilii rafa kaldrmaya iten ayartlar ok gldr. Birok entelektel bu ayartlara tamamen teslim olurlar; aslnda bir lde hepimiz teslim oluruz. Kimse, en zgr ruhlu kii bile, tek bana ayakta duramaz, kendine yetemez. Nispi entelektel bamszl korumak iin bir profesyonel deil de bir amatr tutumu taknmann daha iyi olduunu belirtmitim. Ama izin verin, imdi daha pratik ve kiisel rnekler vereyim. Bir kere, bilirkiilerin ve profesyonellerin denetimindeki da kapal bir lonca alanndansa kamusal alann rizikolarn ve belirsiz sonularn -geni ve snrsz bir dolam olacak bir konferans vermeyi, bir kitap ya da makale yazmay- tercih etmek demektir amatrizm. 83

Geen iki yl iinde birka kere medyadan cretli danmanlk yapma teklifi aldm. Bunu reddettim, bir televizyon kanal ya da gazeteyle ve bu piyasann kaypak siyasal dili ve kavramsal erevesiyle snrl kalmak istemedim. Keza, dncelerinizin sonralar nasl kullanlaca konusunda hibir fikrinizin olmad bir i olan, ynetim makamlar iin danmanlk yapmakla da hi ilgilenmedim. Hem dorudan cret karl bilgi vermek, bir niversite sizden halka ak bir konferans vermenizi istediinde baka, sadece az sayda memurdan oluan kapal bir evreye konumanz istendiinde baka bir anlama geliyor. Bu ayrm bana ok bariz grndnden niversite konferanslarn her zaman kabul ederken dierlerini her zaman reddettim. Son olarak, siyasi dzeyde de Filistinli bir grup benden ne zaman yardm istese, ya da bir Gney Afrika niversitesi ne zaman lkelerini ziyaret edip rk ayrmclna kar ve akademik zgrlkten yana bir konuma yapmam talep etse istinasz kabul ettim. Sonu olarak inandm deer ve ilkelerle uyumlu olduklar iin fiilen desteklemeyi setiim davalar ve fikirler bana byk bir heyecan veriyorlar. Bu yzden de kendimi edebiyat konusundaki profesyonel eitimimle snrl grmediim gibi, sadece modern Avrupa ve Amerikan edebiyat retme ehliyetim olduu iin de kamusal siyaset meselelerine bulamamam gerektiini dnmedim. Geni kapsaml meseleler hakknda hem konuuyorum hem de yazyorum nk dar profesyonel kariyerimin tesinde yer alan ballklar, halis bir amatr olarak beni tahrik ediyor. phesiz ders verirken rencilerime hibir zaman aktarmadm bu grlerimi yeni ve daha geni bir-dinleyici kitlesine iletebilmek iin bilinli bir gayret sarf ediyorum. Fakat kamusal alana yaplan bu amatr basknlar gerekte neyle ilgilidirler? Entelekteli, entelektel eyleme iten ey asli, blgesel, igdsel ballklar mdr -rk, halk, dini-; yoksa kiinin nasl konuup yazdn belirleyebilecek ve belki de fiilen belirlemekte olan daha evrensel ve aklc bir ilkeler manzumesi var mdr? Aslnda entelektelin temel sorusudur bu sorduum: Kii hakikati nasl syler? Hangi hakikati? Kimin iin ve nerede? 84

Maalesef entelektelin bu sorulara dolaysz cevaplar vermesini salayacak denli geni ve kesin hibir sistem ya da yntemin olmadn daha en batan sylememiz gerekiyor. Laik dnyada -bizim dnyamzda, insanlarn abalaryla oluturulmu tarihsel ve toplumsal dnyada- entelektel sadece laik aralarla alabilir; vahiy ve ilham zel hayatta gayet iyi i grebilen kavray tarzlar olabilseler de teorik kafal insanlar tarafndan kullanldklarnda feci, hatta barbarca sonular doururlar. Hatta ben daha da ileri giderek entelektelin, kutsal metinlerin ve inanlarn (saylamayacak kadar ok tahribata yol aan ve herhangi bir gr ayrlna ve eitlilie tahamml edemeyecek kadar kat olan) btn gardiyanlaryla mr boyu sren bir mcadele iine girmesi gerektiini syleyeceim. Entelektelin tek dayana dnsz dnce ve ifade zgrldr: Bu zgrl savunma hattn gevetmek veya dayand temellerden herhangi birinin kurcalanmasna gz yummak entelektelin iine ihanet etmesi demektir. Salman Rushdie'nin eytan Ayetleri romannn savunulmas, hem kitabn kendisi iin hem de gazetecilerin, romanclarn, denemecilerin, airlerin, tarihilerin dncelerini ifade etme hakkna kar giriilebilecek tm dier saldrlara kar koyabilmek ii son derece hayati nem tayan bir mesele olmutur. Ayrca bu sadece slam dnyasndakiler iin deil, Yahudi ve Hristiyan dnyasndakiler iin de geerli bir meseledir. Dnce ve. ifade zgrl haksz bir biimde sadece bir blgede istenirken dier bir blgede savsaklanabilecek bir ey deildir. nk ilahi ferman savunma yolunda laik bir hakka sahip olduklarn ne sren otoriteler iin tartma diye bir ey sz konusu olamaz; oysa entelektelin yapt faaliyetin zn oluturan ve sk bir araya dayanan tartma, kendine vahiy inmeyen entelektelin gerekte yapt eyin sahnesini ve ortamn oluturur. Fakat yine birinci maddeye dnm olduk: Kii hangi hakikati ve ilkeleri savunmal, benimsemeli ve temsil etmelidir? G bir durumdan yakay syrmak iin sorulan tumturakl bir soru deil, bugn entelektelin nerede durduunu ve etrafnn nasl haritas karlmam, hain bir mayn tarlasyla kuatldn konu alan bir aratrmann zorunlu balangcdr bu. 85

Olgularn nesnellii ya da doruluu denen, ar ihtilafl konuyla balayalm isterseniz: 1988'de Amerikal tarihi Peter Novick'in, bal bu konudaki tereddtleri son derece arpc bir biimde rnekleyen hacimli bir almas yaymland. Kitabn bal u Soylu D, altbal ise "Nesnellik Sorunu" ve Amerikan Tarihilii idi. Novick ABD'deki tarihilerin bir yzyl iinde yazdklar metinlerden alnan malzemeye dayanarak, tarihsel aratrmann znn (yani, bir tarihinin olgular olabildiince gereki ve doru bir biimde aktarmasna frsat tanyan nesnellik idealinin) nasl yava yava birbirleriyle rekabet eden iddia ve kariddialardan oluan bir batakla dntn; tm bu iddialarn tarihilerin nesnelliin ne olduu konusunda uzlam olduklar grntsn nasl darmadan ettiini gstermiti. Nesnellik, sava srasnda "bizim" -yani faist Almanya'ya kar Amerika'nn- hakikatimiz olarak i grmt; savatan sonraki bar dnemindeyse birbirleriyle mcadele eden her bir ayr grubun -kadnlarn, Afroamerikallarn, Asyal Amerikallarn, ecinsellerin, beyazlarn vs.ve her bir okulun (Marksist, yapzmc, ortodoks, kltrel) kendi nesnel hakikati vard. Novick bylesi bir bilgiler karmaasnn ardndan bir yndeme salanmas mmkn m, diye sorup szlerini zntl bir tonla yle balyor: "Geni bir sylem topluluu olarak; ortak amalar, ortak standartlar ve ortak hedefleri araclyla birleen bilimadamlarndan oluan bir topluluk olarak tarih disiplini ortadan kalkmtr...[Tarih] profesr Eski Ahit'teki Hakimler Kitab'nn son cmlesinde anlatlan durumdadr: O gnlerde srail'de kral yoktu; herkes kendisi neyi doru buluyorsa onu yapyordu."(1) Bundan nceki konferansta belirttiim gibi, yzylmzn balca entelektel faaliyetlerinden biri otoritenin, yklmas demesek bile, sorgulanmas olmutur. Yani Novick'in bulgularna bir ek yapacak olursak, nesnel gereklii oluturan eyin ne olduu konusunda bir konsenss kalmad gibi, Tanr dahil geleneksel otoritelerin ou da byk lde silinip sprlmtr.
1. Peter Novick, That Noble Dream: The 'Objectivity Ouestion' and the American Historical Profession (Cambridge: Cambridge University Press, 1988), s. 628.

86

Hatta aralarnda Michel Foucault'nun da nc bir yer igal ettii filozoflardan oluan gl bir okul, ortada bir otorite/yazar [author]* olduundan sz etmenin son derece maksatl, dahas ideolojik bir abartma olduunu ileri srmtr. Bu dikkate deer saldr karsnda mitsizlikten doan bir iktidarszlk da, global yenimuhafazakr hareketin yapt gibi, kaba kuvvetle geleneksel deerleri yeniden benimsetmeye almak da ie yaramaz. Bence, nesnellie ve otoriteye ynelik eletirinin laik dnyada insanlarn kendi hakikatlerini nasl ina ettiklerini ve mesela, beyaz adamn stn olduu yolundaki (klasik smrge imparatorluklarnn kurduu ve koruduu) szde nesnel hakikatin de Afrika ve Asya halklarnn zerindeki iddetli baskya dayandn vurgulad iin olumlu bir hizmet vermi olduu sylenebilir. Afrika ve Asya halklarnn kendilerine zg bamsz bir dzen kurmak iin kendilerine dayatlan bu "hakikat'le mcadele ettikleri de ayn lde dorudur. Yani artk herkes dnya hakknda yeni ve genellikle birbirleriyle elien grlerle ortaya kmaktadr: Her biri dierlerini dlayan tamamlanm bir program sunan Yahudi-Hristiyan deerleri, Afrika-merkezli deerler, Mslman hakikatleri, Dou hakikatleri, Bat hakikatleri hakknda bitmez tkenmez lflar ediliyor. Bugn her yerde, tek bir sistemin baa kabileceinden daha fazla tahammlszlk ve kulak trmalayc bir iddiaclk var. Bunun sonucunda, her ne kadar lfta "bizim" deerlerimizin (artk neyin nesiyse bunlar) aslnda evrensel olduu sylense de, evrenselliin neredeyse tamamen ortadan kalkt sylenebilir. Btn entelektel hilelerin en bayalarndan biri, bir bakasnn kltrndeki bozukluklar hakknda ahkm keserken kendi kltrndeki tam tamna ayn uygulamalara mazeretler bulmaktr. Klasik liberal ve Batl demokratik deerlere inanmak zere eitilmi olan oumuz iin sz konusu deerleri neredeyse harfi harfine cisimletiren olaanst on dokuzuncu yzyl Fransz entelekteli Alexis de Tocqueville, bunun en klasik rneidir bence. Tocqueville Amerika'daki demokrasiyle ilgili deerlendirmesini yazp Amerikallarn kzlderililere ve siyah klelere reva grdkleri kt muameleyi eletirdikten sonra, 1830larn sonlaryla 1840'larda Franszlarn Cezayir'de izledikleri politikayla da ilgili bir eyler yazmtr.
* ngilizcede "yazar" anlamna gelen "author" ile "otorite, yetkili kii" anlamna gelen "authority" arasndaki kkdelik Trkede verilemiyor. Foucault'nun ve Barthes'n lmnden sz ettikleri ve sorguladklar ey dz anlamda "yazar" deil, "otorite olarak yazar"dr. (.n.)

87

Bu dnemde Mareal Bugeaud'nun komutas altndaki Fransz igal ordusu Cezayirli Mslmanlara kar vahice bir sindirme sava yrtmt. Tocqueville'in Cezayir hakknda yazdklarn okurken, Amerikallarn ktlklerine insani bir biimde itiraz ederken kulland normlar Franszlarn eylemleri karsnda askya aldn grrz birdenbire. Birtakm gerekeler sralamad sylenemez; sralar sralamasna da bunlar, Tocqueville'in milli gurur dedii ey adna Fransz smrgeciliini hakl gstermeyi amalayan sudan mazeretlerden baka bir ey deildirler. Katliamlar karsnda kl kprdamaz; Mslmanlar, der, aa bir dine inanrlar ve disiplin altna alnmalar gerekir. Ksacas, Amerika hakknda yazarken kulland dilin grnteki evrenselciliini kendi lkesine kasten uygulamaz; hem de kendi lkesi Fransa da benzer insanlkd politikalar izledii halde.(2) Bununla birlikte, Tocqueville'in (ve, mesela, ngiltere'deki demokratik zgrlkler hakkndaki takdire ayan fikirlerinin Hindistan iin geerli olmadn syleyen John Stuart Mill'in) uluslararas davranlara ilikin evrensel bir norm konusundaki dncelerin esasen Avrupa iktidarnn ve Avrupa'nn dier halklar hakkndaki tasarmlarnn hkm srmesi anlamna geldii bir dnemde yaad da unutulmamal. Dahas on dokuzuncu yzylda yaayan Batllara gre, smrgeci ordularn kara ya da kahverengi derili rklara hibir ayrm gzetmeksizin uyguladklar yasalarn olaanst gaddarlna kar kabilecek gte hibir Afrika ya da Asya halk yoktu. Onlarn yazgs ynetilmekti. Frantz Fanon, Aime Cesaire ve C.L.R. James - byk, siyah, antiemperyalist entelektel- yirminci yzylda yaayacak ve yazacaklard; yani onlarn ve birer paras olduklar kurtulu hareketlerinin, smrge halklarnn eit muamele grme hakkn tesis ederek kltrel ve politik anlamda saladklar kazanmlardan Tocqueville'in de Mill'in de haberi yoktu.
2. Culture and Imperialism (Londra: Vintage, 1994), s. 204-224'te bu konuyu emperyalizm balam iinde ayrntl olarak ele aldm.

88

Ama bu perspektif deiikliklerinden ada entelektellerin haberleri olmasna ramen ounlukla bundan o kanlmaz sonucu, yani temelde insan adaletini savunmak istiyorsanz bunu sadece kendi tarafnzn, kendi kltrnzn ve kendi milletinizin onayladklar iin deil herkes iin yapmanz gerektii sonucunu karmyorlar. Bu yzden temel sorun kiinin kendi kimliini ve kendi kltrne, toplumuna ve tarihine ilikin gerekleri dier kimlikler, kltrler ve halklarn gerekliiyle nasl uzlatracadr. Bu, kiinin tercihini zaten kendisinin olandan yana yapmasyla asla zlemeyecek bir sorundur: "Bizim" kltrmzn ihtiam ya da "bizim" tarihimizdeki zaferler yznden iinmek entelektelin enerji harcamasna demez; hele birok toplumun hibir formle indirgenemeyecek lde farkl rklardan ve tarihlerden olutuu gnmzde hi demez. Burada gstermeye altm gibi, entelektellerin temsil eylemlerini gerekletirdikleri kamusal alan ar karmak bir niteliktedir ve rahatsz edici zellikler ierir; fakat, ancak entelektelin, milletler ve bireyler arasnda farklar olmasna izin verirken ayn zamanda bu farklar gizli hiyerarilere, tercihlere ve deerlendirmelere tbi tutmayan bir adalet ve hakkaniyet kavrayna sarslmaz bir inan duymas halinde, bu alana etkili bir mdahalede bulunmann bir anlam olabilir. Bugn herkes iin eitlikten ve uyumdan dem vuran liberal dili kullanmayan yok. Entelektelin sorunu ise bu kavramlar, eitlik ve adalet lflar ile o kadar da ho olmayan gereklik arasndaki uurumun son derece byk olduu fiili durumlarla ilikilendirmektir. Bu durum en iyi, uluslararas ilikiler alannda grlr; bu konferanslarda uluslararas ilikiler konusunu bu denli vurgulamamn nedeni de budur zaten. Neyi kastettiimi son zamanlardan birka rnekle gstereyim. Irak'n uluslararas hukuku hie sayarak Kuveyt'i igal etmesinden hemen sonraki dnemde Bat'da kamusal platformda yaplan tartmalar hakl olarak, inanlmaz bir vahetle Kuveyt'in varln ortadan kaldrmay amalayan saldrnn kabul edilemezlii zerinde odakland. Amerika'nn aslnda Irak'a kar askeri g kullanma niyetinde olduu akla kavutuka, bu tartmalarda -BM Anayasas'na dayanarak- BM tarafndan Irak'a kar eitli yaptrmlar uygulanmasn ve gerekirse g kullanlmasn talep eden kararlar alnmas istendi. 89

Hem Irak'n igalinde hem de sonrasnda l Frtnas Harekat'nda byk lde Amerikan kuvvetlerinin kullanlmasna kar kan az sayda entelektel arasndan, benim bildiim kadaryla hi kimse Irak igalini mazur gstermeye almad. Fakat Bush ynetimi karsaldrnn balad 15 Ocak tarihinden nce igale mzakereler yoluyla son verilmesi yolundaki saysz olana grmezden gelip BM'in bizzat ABD'nin ya da onun baz yakn mttefiklerinin kart dier yasad toprak igali olaylarnda ald kararlan tartmay reddederek, sahip olduu o muazzam gle BM'ye savaa girilmesi ynnde bask yapt andan itibaren Amerika'nn Irak'a kar savunduu davann gcn byk lde yitirdii hakl olarak belirtilmiti. Tabii ki ABD asndan Krfez'deki asl mesele Bush ynetiminin beyan ettii ilkeler deil, petrol ve stratejik g hesaplaryd; lke apnda, g kullanarak toprak elde etmenin kabul edilemez bir ey olduunu tekrar tekrar vurgulayan entelektel tartmalar bu dnceyi evrensel olarak geerli grmeme gibi bir hatayla maluld. Sava destekleyen birok Amerikal entelektel, ABD'nin kendisinin daha yenilerde egemen bir devlet olan Panama'y igal etmi olmasn meseleyle alakal grmyor gibiydiler. Eer Irak eletiriliyorsa ABD'nin de ayn eletiriyi hak ettii ak deil miydi? Ama yo: "Bizim" daha yce gerekelerimiz vard, Saddam Hitler'den farkszd, oysa "biz" byk lde zgeci ve kar gzetmeyen gerekelerle hareket ediyorduk; bu yzden de hakl bir savat bu. Ya da Sovyetler'in ayn lde yanl ve ayn lde mahkm edilmesi gereken bir biimde Afganistan' igal etmesi olayn dnelim. Fakat Ruslar Afganistan'a girmeden nce ABD'nin srail ve Trkiye gibi mttefikleri de uluslaras hukuku hie sayarak baka lkelerin topraklarn igal etmilerdi. 90

Keza ABD'nin bir baka mttefii, Endonezya 1970'lerin ortalarnda Dou Timor adalarn igal ederek yzbinlerce Timorluyu katliamdan geirmiti; ABD'nin Dou Timor sava dehetini bildiini ve desteklediini gsteren yeterince kant vardr, ama her zamanki gibi Sovyetler Birlii'nin sularyla megul olan Amerikal entelektellerin ok az bir ksm bundan sz etmitir. (3) ABDnin Hindiin'i igal edip zaten kt durumda olan kk, ounlukla kyllerden oluan toplumlara ykmdan baka bir ey gtrmediini de kimse unutmad. Burada eer bir ilkeden sz edilebilecekse tek ilkenin u olduu grlyor: ABD'nin d ve askeri politikas zerinde alan profesyonel uzmanlarn dikkatlerini br spergce ve onun Vietnam'daki ya da Afganistan'daki vekillerine kar yrtlen sava kazanmakla snrlamalar ve bizim yediimiz herzelerin aza alnmamas gerektii. Realpolitik alannda iler byle yryor, deniyor. Herhalde yle yryordur da ben burada baka bir konu zerinde durmak istiyorum: Eskiden nesnel ahlki normlar ve makl otorite diye bilinen eylerin ortadan kalkmasyla kafas zaten karm olan bir dnemde yaayan ada entelektelin kendi lkesinin davranlarn kr krne desteklemesi ve iledii sular grmezden gelmesi ya da lakayt bir tavrla "Btn lkeler byle yapyor herhalde, dnyann kanunu bu" demesi kabul edilebilir eyler midir? Oysa burada sylememiz, syleyebilmemiz gereken ey, entelektellerin ar hatalar yapan iktidara yaltaklanarak hizmet ettikleri iin entelektel vasflarn yitirmi profesyoneller deil, yinelersek- sonu olarak iktidara hakikati sylemelerini salayan alternatif ve daha ilkeli bir duruu olan entelekteller olduklardr. Bununla herkesin gnahkr ve aslen kt olduunu beyan eden Tevratvari, gk grltsn andran sulamalar yadrmay kastetmiyorum. ok daha mtevaz Ve ok daha etkili bir eyi kastediyorum. Uluslararas davranlara ve insan haklarnn desteklenmesine ilikin standartlarn benimsenmesinde tutarllktan sz etmek, esin ya da vahiy yoluyla insana doru yolu gsterecek bir k bulmak iin kendi iimize bakmak anlamna gelmiyor. Dnya zerindeki lkelerin hepsi deilse bile ou, 1948'de beyan ve kabul edilen, BM'e ye olan her yeni devletin onaylad Evrensel nsan Haklan Bildirgesi'ne imza atm durumdalar. Sava kurallar, tutsaklara nasl davranlmas gerektii, iilerin, kadnlarn, ocuklarn, gmenlerin ve mltecilerin haklan konularnda ciddi szlemeler var.
3. Bu phe uyandrc entelektel ileyilerin anlatm iin bkz. Noam Chomsky, Necessary lllusions: Thought Control in Democratic Societies (Londra: Pluto Press, 1989).

91

Bu belgelerin hibirinde niteliksiz ya da daha az eit rklar veya halklar olduu sylenmiyor. Btn rklar ve halklarn ayn zgrlklerden yararlanmaya haklar vardr.(4) Bugn Bosna'daki soykrmn gsterdii gibi, bu haklar her gn ineniyor phesiz. Amerikal, Msrl ya da inli bir hkmet grevlisi bu haklara tutarl deil "pratik" bir adan bakar olsa olsa. Ama iktidarn normlardr bunu gerektiren; bu normlar tam da entelektele ait olmayan normlardr, nk onun rol, en azndan, artk uluslararas topluluun tamam tarafndan kt zerinde zaten kabul edilmi olan standartlar ve davran normlarn ayrm gzetmeksizin uygulamaktr. Yurtseverlikle ve kiinin halkna duyduu ballkla ilgili sorunlar var phesiz. Entelektel de matematiksel bir biimde ina edilmi yasa ve kurallar kr krne izleyen dzayak bir robot deildir phesiz. Ve yine phesiz, korku ve tek bir kiinin zerindeki zaman, dikkat ve kapasite snrlar da ok etkilidirler. Ama nesnellii salayan eyin ne olduu zerindeki konsenssn ortadan kaybolmu olmasna hayflanmakta hakl olsak bile bu, tamamen kendine gmlm bir znelliin sularnda srklendiimiz anlamna gelmez. Bir meslee ya da milliyete snmak (daha nce de sylediim gibi) eninde sonunda bir eylere snmaktr sadece; hepimizin salt sabah haberlerini okuyarak bile olsa sinirlendiimiz eylere yant deildir. Kimse hayatnn her annda her konu hakknda sz alamaz. Ama insann kendi toplumunun, yurttalarna hesap vermek zorunda olan yerleik ve yetkili g odaklarna seslenme konusunda zel bir grevi olduuna inanyorum ben; zellikle de bu gler apak ahlakd ve kendisinden ok daha gsz bir tarafa kar yrtlen bir savata ya da kasten ayrmcl, bask yapmay ve toplu zulm hedefleyen programlar iin kullanldnda. kinci konferansta sylediim gibi, hepimiz ulusal snrlar iinde yaarz, ulusal dillerimizi kullanrz, (ounlukla) ulusal topluluklarmza sesleniriz.
4. Bu savn daha gelitirilmi bir versiyonu u yazmda bulunabilir: "Nationalism, Human Rights and Interpretation", Freedom and Interpretation: The Oxford Amnesty Lectures 1992 iinde, der. Barbara Johnson (New York: Basic Books, 1993), s. 175-205.

92

Amerika'da yaayan bir entelektelin yzlemesi gereken bir gereklik vardr ki o da udur: lkemiz her eyden nce inanlmaz kaynaklara ve baarlara sahip olan ve ok zengin bir eitlilik arz eden bir gmen toplumudur, ama ayn zamanda grmezden gelinemeyecek i eitsizliklerden ve d mdahalelerden oluan korkun bir yan da vardr. Geri baka yerlerdeki entelekteller adna konuamam ama vurgulamak istediim noktann genelde geerli olduu sylenebilir herhalde. Bir farkla: Baka lkelerde sz konusu devlet ABD gibi kresel bir g deildir. Btn bu rneklerde bir durumun entelektel anlamna eldeki bilinen olgular, yine eldeki bilinen bir normla kyaslayarak ulalr. Bu kolay bir i deildir, zira bilginin genellikle blk prk, parampara ve zorunlu olarak kusurlu bir biimde sunulduu gz nnde bulundurulursa bunun tesine gemek iin belgeler, aratrmalar, sondajlar gerekir. Ama birok durumda bir katliam yaplp yaplmadn ya da resmi bir klf uydurulup uydurulmadn belirlemek mmkndr bence. Yaplacak ilk i, mnferit bir olay olarak deil (snr izgileri arasna bir aktr olarak kiinin kendi lkesinin de dahil olduu) sregelen tarihin bir paras olarak neyin, niin olduunu bulmaktr. Apolojistlerin, stratejisyenlerin ve planlamaclarn yapt standart d politika analizlerindeki tutarszlk bir durumun nesneleri olarak bakalar zerinde odaklanrken "bizim" mdahalemiz ve yol at sonular zerinde nadiren durmalardr. in iine ahlki bir normun kartrld daha da nadirdir. Bizimki gibi son derece gdml bir kitle toplumunda hakikati sylemenin amac esasen, bilinen olgulara uygulanm bir dizi ahlaki ilkeye -bar, uzlama, aclarn azaltlmas gibidaha ok tekabl eden, daha iyi bir durumun ortaya karlmasdr. Amerikal pragmatist filozof C. S. Peirce buna olas klma [abduction]* adn vermi ve bu tasm gnmzde nl entelektel Noam Chomsky tarafndan ustalkla kullanlmtr.(5)

* Mantkta, ikinci ncl ve dolaysyla sonucu sadece bir olaslk ifade eden tasm, (.n.) 5. Noam Chomsky, Language and Mind (New York: Harcourt Brace Jo-vanovich, 1972), 90-99.

93

nsann konuup yazmasnn amac tabii ki cmle aleme ne kadar hakl olduunu gstermek deil; ahlki iklimde, saldrganln adnn saldrganlk konulmasn, halklarn ya da kiilerin haksz yere cezalandrlmasndan vazgeilmesini ya da bunun nlenmesini, haklarn ve demokratik zgrlklerin bir norm olarak sadece seilmi bir aznlk iin deil herkes iin tannmasn salayacak bir deiiklik yapmaya almaktr. Ancak kabul etmek gerekir ki bunlar idealiste ve genellikle gerekletirilmesi imknsz amalardr; ve bir anlamda, hep sylediim gibi, ounlukla geri ekilme ya da hizaya gelme eiliminin hkm srd bir zamanda burada ele aldm konuyla entelektelin bireysel performans kadar alkal deildirler. Bence hibir ey entelekteli saknganla, doru olduunu bildii ama benimsememeye karar verdii g ve ilkeli bir konuma tipik bir biimde srt evirmeye iten zihinsel alkanlklar kadar tekdire layk deildir. Fazla politik grnmek istemezsiniz; adnzn oyunbozana kmasndan korkarsnz; patronunuzdan ya da bir otoriteden onay almanz gerekir; dengeli, nesnel, lml biri olarak kazandnz n korumak istersiniz; kendisine fikir sorulan, danlan biri, bir ynetim kurulu ya da prestijli bir komiteye ye olmak, sorumlu vasatlar arasndan ayrlmamak gibi bir umudunuz vardr; gnn birinde bir eref payesi, byk bir dl, hatta belki de bir elilik kapma peindesinizdir. Bir entelektel iin bu zihinsel alkanlklar par excellence* yozlatrcdr. Tutkulu bir entelektel hayat biimsizletirebilecek, sourabilecek, ve nihayetinde ldrebilecek bir ey varsa o da bu alkanlklarn iselletirilmesidir. Ben ahsen btn gncel sorunlar arasnda en etinlerinden biri olan Filistin sorunu etrafnda bu alkanlklarla karlatm; modern tarihin en byk hakszlklarndan biri olan bu konu hakknda ak ak konumaktan duyduklar korku, hakikati bilen ve ona hizmet edebilecek bir mevkide olan birok kiinin gzlerine ba, ayaklarna kstek, azlarna tka oldu. Ama Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etme hakkm ak ak destekleyen herkes kt muameleye ve iftiraya maruz kalsa da ortada korkusuz ve insaf sahibi bir entelektel tarafndan sylenmeyi, temsil edilmeyi hak eden bir hakikat var.
* (Lat.) En st dzeyde, (.n.)

94

13 Eyll 1993'te FK ile srail arasnda imzalanan Oslo lke Antlamas'ndan sonra bu durum daha da geerli. Bu son derece snrl ilk admn yaratt byk sevin, sz konusu anlama metninin Filistinlilerin haklarn garanti altna almak yle dursun, aslnda srail'in gal Altndaki Topraklardaki denetiminin srmesini garantilediinin gzden karlmasna yol at. Bunu eletirmek, sonu itibaryla "umut" ve "bar"a kar tavr almak anlamna geliyordu.(6) Son olarak entelektel mdahalenin yapl tarzna ilikin birka sz. Entelektel bir daa ya da krsye trmanp ycelerden atp tutmaz. Tabii ki syleyeceklerinizi en iyi nereden duyulacaksa oradan sylemek istersiniz; ayrca sylediklerinizi sregelen, fiili bir sreci, szgelimi bar ve adalet davasn etkileyecek bir biimde temsil etmek istersiniz. Evet, yalnz bana konuur entelektel, ama ancak kendisini bir hareketin gerekliiyle, bir halkn zlemleriyle, mterek bir idealin peinde ortak olarak koanlarla birletirdiinde yank bulur sesi. Filistin terrn ve lszln uzun uzadya eletirmeye pek dkn olan Bat'da, oportnizm sizin de Filistinlileri bir gzel knayp srail demokrasisine vgler dzmenizi gerektirir. Sonra bar hakknda birka gzel lf etmeniz de k olur. Entelektel sorumluluk ise Filistinlilere btn bunlar sylemenizi, ama asl derdinizi en etkili olabileceiniz New York, Paris ve Londra gibi yerlerde anlatrken Filistin'e zgrlk fikrini ve sadece en zayf ve en kolay ezilebilecek tarafn deil btn taraflarn terrnden ve arlndan kurtulmak gerektii dncesini de vurgulamanz gerektirir elbette. ktidara hakikati sylemek Panglosvari bir idealizm deildir: Seenekleri dikkatle tartya vurup doru olan semek ve onu en yararl olabilecei, doru ynde deimeye yol aabilecei yerde zekice temsil etmektir.
6. u yazma bkz. "The Morning After", Landon Review of Books, 21 Ekim 1993, C. 15, No. 20, 3-5 [Said'in FK-srail anlamasna ilikin bir yazs Trk-ede de yaymland: "FK'nn Yahudi Pazarl", Almancadan ev. Tanl Bora, Birikim, 54, Ekim 1993].

95

VI. TANRILAR HEP FLAS EDER


1978 ylnda Bat'da tantm, ok gzel konuan, karizmatik, ranl bir entelekteldi. Hatr saylr baarlar olan, iyi renim grm bir yazar ve retmen olarak ,ah ynetiminin halk nez-dinde hi itibar kalmadna dair ve ayn yln son dnemlerinde de ok yaknda Tahran'da iktidara gelecek olan yeni isimlere dair bilgilerin yaylmasnda nemli bir rol oynad. O sralarda mam Humeyni'den saygyla bahsediyordu; ksa bir sre sonra da Humeyni'nin etrafndaki, Ebl Hasan Beni Sadr ve Sadk Gotbazade gibi grece gen, phesiz Mslman olan ama kesinlikle militan slamc saylamayacak insanlarla aktan aa ilikiye girdi. ran slam devriminin lke iinde iktidarn salamlatrmasndan birka hafta sonra, yeni hkmetin kurulmasnda almak zere ran'a gitmi olan ahbabm nemli bir metropoliten merkeze bykeli olarak Bat'ya geri dnd. 96

ah'n dnden sonra onunla birlikte Ortadou hakkndaki panellere ounlukla dinleyici, bir iki kere de konumac olarak katldmz hatrlyorum. Onu o ok uzun sren (Amerika'daki adyla) rehine krizi srasnda grdm; eliliin ele geirilip elli civarnda sivilin rehine alnmasn planlayp gerekletirmi olan apulcularn yaptklarndan duyduu znty ve hatta fkeyi sk sk dile getiriyordu. Kendisini yeni dzene, onu d lkelerde savunacak, hatta sadk bir eli olarak ona hizmet edecek lde adam drst bir adam izlenimi vermiti bana. Onu dininin gereklerini yerine getiren, ama hibir biimde fanatik olmayan biri olarak tanyordum. Hkmetine ynelik phe ifadelerini ve saldrlar ustalkla savuturuyor ve bunu da bence inanarak ve gerekli ayrmlar koyarak yapyordu; ama ran hkmetindeki baz arkadalaryla arasnda fikir ayrlklar olmasna ve bu dzeyde olaylarn ok hzl gelitiini dnmesine ramen ran'da tek otoritenin mam Humeyni olduuna ve olmas da gerektiine herkesi -ama beni deil- ikna ediyordu. Humeyni'ye ylesine balyd ki bir keresinde Beyrut'a geldiinde bana, "mam eletirdii iin" Filistinli bir liderle el skmay reddettiini (FK ile slam Devrimi'nin mttefik olduu bir dnemde oluyordu bu) sylemiti. Sanrm 1981 ylnn balarnda rehinelerin salverilmesinden birka ay nce elilik grevinden istifa edip, bu kez Cumhurbakan Beni Sadr'n zel asistan olmak zere ran'a dnd. Ancak daha o zamanlar bile Cumhurbakan ile mam arasndaki husumet iyice belirginlemiti ve tabii ki kaybeden Cumhurbakan oldu. Humeyni'nin kendisine yol vermesinden, yani azletmesinden ksa bir sre sonra Beni Sadr srgne gitti; ran'dan kmak iin akla karay semesine ramen arkadam da onun ardna dt. Bir yl kadar sonra Humeyni ran'nn ok grlt koparan ba eletiricisi olup kmt; hkmete de Humeyni'nin ahsna da New York ve Londra'da, bir zamanlar bu ikisini de savunmak iin kt platformlardan saldrmaya balamt. Ama Amerika'nn oynad role eletirel bakmaktan vazgememiti ve tutarl bir biimde ABD emperyalizminden sz etmeyi srdryordu: Daha ncelerden, ah rejimine ve Amerika'nn bu rejime verdii destee ilikin hatrladklar iine ilemiti. 97

Bu yzden, 1991'deki Krfez Sava'ndan birka ay sonra, Amerika'nn Irak'a kar giritii bu sava destekler biimde konutuunu duyduumda daha da zldm. Avrupal birka solcu entelektel gibi o da emperyalizm ile faizm arasndaki bir atmada her zaman emperyalizmden yana olmak gerektiini sylyordu. Bana gre gereksiz yere sulandrlm bu alternatifleri formle edenlerden hibirinin, hem entelektel hem de politik gerekelerle faizmi de emperyalizmi de reddetmenin mmkn ve arzu edilir bir seenek olacan kavrayamam olmalarna armtm. Her neyse, bu kk hikye, kamusal alan dediim alana duyduu ilgi sadece teorik ve akademik bir dzeyde kalmayp dorudan katlm da ieren ada bir entelektelin karsndaki amazlardan birini gayet zl bir biimde ifade ediyor. Bir entelektel bu katlm nereye kadar srdrmelidir? Bir partiye katlmal, fiili siyasal sreler, ahsiyetler ve ilerde cisimletii biimiyle bir fikre hizmet edip, bylece gerek bir mmin haline gelmeli midir? Yoksa sonradan ihanetin ve hsrann acsn yaamadan katlmda bulunmann daha farkl ama daha lakayt ve gevek deil- bir yolu var mdr? Kiinin bir davaya duyduu ballk onu davaya tutarl bir biimde sadk olma yolunda nereye kadar gtrmelidir? Kii kafa bamszln korurken ayn zamanda herkesin nnde mezhebinden dnp gnah karma strabn yaamayabilir mi? ranl arkadamn slami teokrasiye girip kt hac yolculuunun hikyesinin yar yarya bir din deitirme srecinin, akabinde ok arpc bir biimde inanlarn tersine evrilmesinin ve yine geri dnn hikyesi olmas tam anlamyla rastlantsal saylamaz. Zira onu ister slami devrimin nce savunucusu sonra da devrim saflarnda yerini alan entelektel bir asker olarak, ister bu devrimi neredeyse darmadan olarak, tiksintiyle terk eden ve onu szn saknmadan eletiren biri olarak grm olaym arkadamn samimiyetinden asla phe etmedim. kinci rolnde de ilkinde olduu kadar inandrcyd -tutkulu, net ve gz kamatrc lde etkili bir tartmacyd hep. 98

Arkadamn bu ateten gmlei srtnda tad sre boyunca ben uzak bir yabanc olarak kalmm gibi davranamam. Yetmili yllarda Filistinli bir milliyeti olarak, ah'a destek ktn ve srail'i adaletsiz ve anakronik bir biimde teskin edip desteklediini dndmz ABD'nin oynad ar mdahaleci role kar onunla ortak bir davay gttm. kimiz de kendi halkmz zulme varacak lde duyarsz politikalarn kurbanlar olarak gryorduk: Bask, mlkszletirme, yoksullatrma politikalarnn kurbanlar. kimiz de srgndk elbette, ama itiraf etmeliyim ki ben daha o zaman bile mrm boyunca srgn kalmaya hazrlamtm kendimi. Deyim yerindeyse, arkadamn tuttuu takm kazannca ok sevindim, hem de yalnzca nihayet yurduna dnebilecei iin deil. Araplarn 1967'deki yenilgisinden beri, -en sofistike Marksist Ortadou uzmanlarnn bile akl sr erdiremedii olanaksz grnen bir ittifakn, ruhban snfyla sradan halkn ittifaknn, sayesinde baarlanran devrimi Bat'nn blgedeki hegemonyasna indirilen ilk byk darbeydi. kimiz de buna bir zafer gzyle bakyorduk. Ama belki de aptalca laik kalmakta inat eden bir entelektel olduum iin, Humeyni'nin kendisine hibir zaman, lkesinin tek hkimi olarak o karanlk, zorba ve dedii dedik kiiliini gzler nne sermesinden nceki dnemlerde bile, zel bir yaknlk duymadm. Tabiatm gerei parti gibi oluumlara katlmaya itibar etmediim iin hibir zaman resmi bir grevli olarak hizmet vermemitim. Kylarda, iktidar halkasnn dnda kalmaya kesinlikle almtm ve belki de bu byl halkann iinde bir mevki sahibi olacak yetenekten yoksun olduum iin darda kalmann erdemlerini rasyonalize ettim. eitli glere komuta eden, partilere ve lkelere nclk eden, kimsenin kar kamad bir otoritesi olan insanlara -zira eninde sonunda onlar da sadece insandrlar- hibir zaman tamamen inanamadm. Kahramanlara tapnmaya, hatta siyasal liderler iin kullanld zaman kahramanlk kavramnn kendisine bile hep souk baktm. Arkadamn, ounlukla tantanal ballk ve red trenleri yaparak (Batl bir lkeye ait pasaportunu geri vermek ve sonra tekrar almak gibi), taraf deitirip durmasn seyrederken, muhtemelen tek yazgmn Amerikan yurtta olan bir Filistinli olarak kalmak olmasndan, hayatmn geri kalan blmn artk ona eni katacak daha ekici alternatiflerden yoksun olarak geirecek olmaktan garip bir honutluk duydum. 99

Ondrt yl boyunca srgndeki Filistin parlamentosu Filistin Ulusal Konseyi'nde bamsz ye olarak yer aldm, ama benim katldm konsey toplantlarnn says toplasan bir haftay gemez. Bir dayanma, hatta meydan okuma edimi olarak kaldm Konsey'de, nk Bat'da kiinin kendisinin Filistinli olduunu bu ekilde, kendini kamu nezdinde srail politikalarna direnme ve Filistin'e kendi kaderini tayin hakk verme mcadelesine adayan biri olarak beyan etmesinin simgesel anlamda nemli olduunu dnyordum. Resmi mevkilere gemem iin yaplan btn teklifleri reddettim; hibir partiye ya da hizibe katlmadm. ntifada'nn nc ylnda ABD'deki resmi Filistin politikalarndan rahatsz olduum zaman grlerimi Araplara ynelik birok forumda akladm. Mcadeleyi asla terk etmediim gibi tabii ki srail ya da Amerika tarafna da gemedim; hl halkmzn ektii aclarn ba msebbibi olarak grdm glerle ibirlii yapmay reddettim. Keza Arap devletlerinin politikalarn asla onaylamadm, onlardan gelen resmi davetleri bile kabul etmedim. Benimsediim belki de fazla protestocu kaan bu konumlarn, aslnda imknsz ve genelde insana hibir kazan getirmeyen bir eyin, yani Filistinli olmann sonular olduunu kabul etmeye hazrm: zerinde egemenlik kurduumuz bir topramz yok, kazandklarmz ufak zaferler ve bu ufak zaferleri kutlayacak bir yer bulmakta bile zorlanyoruz. Belki baka insanlar gibi kendimi bir davaya ya da partiye tamamen adamak, inan ve ballk yolunda gidilebilecek en son uca kadar gitmek konusunda duyduum isteksizliin nedeni de budur. Bunu yapmak gelmedi elimden bir trl; yabanc ve kukucu kalmann getirdii zerklii, gerek mminlerin ve yeni din deitirmilerin duyduklar evkin -bence- belli belirsiz dini havasna tercih ettim. Austos 1993'te srail - FK antlamas imzalandktan sonra bu eletirel uzakln bana yarar dokunmu olduunu anladm (geri buna yarar denip denemeyeceinden hl pek emin deilim ama). Mutluluk ve tatmin olmuluk beyan eden resmi aklamalar da, medyann zorlamasyla yaratlan sevin havas da gerein irkin yzn, yani FK liderlerinin sadece srail'e teslim olduklarn gizliyor gibi geliyordu bana. 100

O zaman byle eyler sylemek insan kk bir aznlkta kalmaya itiyordu, ama entelektel ve ahlki gerekelerle bunun yaplmas gerektiini dnyordum. Biraz nce anlattm ranl arkadan deneyimleri, yirminci yzyln entelektel deneyiminde sk sk grlen dier saf deitirme ve kamu nezdinde pimanlk beyan etme olaylaryla dorudan doruya balantldr; imdi burada en iyi bildiim yerler olan Bat'da ve Ortadou'da grlen bu tr olaylar zerinde durmak istiyorum. Lf gevelemeden hemen syleyeyim: Herhangi bir trden siyasi tanrya inanmaya ve o tanrnn saflarna katlmaya karym. kisinin de entelektel iin yakksz davranlar olduunu dnyorum. Entelektelin suyun kenarnda kalmas, suya ara sra ayaklarn soksa da ounlukla kuru kalmas gerektii anlamna gelmiyor bu. Bu konumalarn her satrnda tutkuyla mdahale etmenin, risk almann, kendini ortaya koymann, belli ilkelere balanmann, tartmada yara almaktan korkmamann ve dnyevi davalar gtmenin bir entelektel iin tad nem vurgulanyor. rnein, daha nce profesyonel entelektelle amatr entelektel arasnda yaptm ayrm tam da buna dayanyor: Profesyonel meslei yznden btn bunlardan uzak durmak gerektiini savunur ve nesnellik klfna brnrken; amatr heyecanlandran ey alaca dller ya da kariyerinde bir st basamaa trmanacak olmas deil, kamusal alanda belli fikirler ve deerleri kendini adayarak savunmaktr. Entelektel zaman iinde doal olarak siyasal dnyaya ynelir, nk akademinin ya da laboratuvarn tersine, bu dnyaya, tm bir toplumu ya da milleti ynlendiren ve Marx'n dedii gibi, entelekteli yorumlamayla ilgili grece kopuk sorunlardan toplumsal deiim ve dnmle ilgili ok daha nemli sorunlara gtren (byk harflerle yazlm) iktidar ve kar kayglar hayatiyet verir. Belli grleri, fikirleri ve ideolojileri dile getirip temsil etmeyi kendine i edinmi her entelektel, mantksal olarak bunlarn toplumda yer edinmesini de ister. Sadece kendisi iin, ya da saf bilgi, soyut bilim ak uruna yazdn iddia eden entelektele inanmak mmkn deildir ve inanmamak gerekir. Yzylmzn byk yazan Jean Genet'nin dedii gibi, bir toplumda yazdklarnz yaymlattnz anda siyasal hayata girmisiniz demektir; bu yzden eer siyasetten uzak durmak istiyorsanz yazdklarnz yaymlatmayn ya da dncelerinizi hibir platformda aklamayn. 101

Saf deitirme olgusunun znde yalnzca ittifak kurma deil, geilen safa hizmet etme ve insann kullanmak bile istemedii bir szck olan, ibirlikilik yatar. Bunun genelde Bat'da, zelde de ABD'de en yakksz ve naho rnei herhalde Souk Sava srasnda, bir alay entelektelin btn dnyadaki insanlarn gnllerini ve akllarn elmeyi amalad dnlen savaa katlmasyla yaand. 1949'da Richard Crossman tarafndan yayma hazrlanan ve entelektel Souk Sava'n o tuhaf, Mani dinini andran vehesini zl bir biimde ifade eden ok nl bir kitabn bal flas Eden Tanr idi; kitabn neleri ierdiini pek kimseler hatrlamasa bile bu cmle ve tad aka dini eda hafzalarda yer etti. eriini yle ksaca bir hatrlatmakta fayda var. nde gelen Batl entelektellerin -bunlar arasnda gnazio Silone, Andre Gide, Arthur Koestler ve Stephen Spender da vard-nasl aldanabildiklerini gzler nne sermeyi amalayan flas Eden Tanr z her yazar Moskova'ya giden yoldaki deneyimlerini, buraya vardklarnda kanlmaz olarak ortaya kan hayal krklklarn ve sonra da antikomnizm ynnde iman tazelemelerini anlatyordu. Crossman kitaba yazd sunuu yle teolojik bir dille bitiriyordu: "eytan da bir zamanlar Cennet'te otururdu, bu yzden onu daha nce grmemi olanlarn ilk grdklerinde meleklerle kartrmalar mmkndr."(1) Sadece siyaset deil ruhani bir piyes bu tabii ki. Akla hitap eden savan ruha hitap eden bir savaa dntrlmesinin entelektel hayat iin ok zararl sonular oldu. Sovyetler Birlii ve uydularndaki durum da buydu phesiz; gstermelik mahkemeler, kitlesel temizlik hareketleri ve devasa bir cezalandrma sistemi demir perdenin br tarafnda yaanan strabn dehet verici rnekleriydi. Bat'da eski yoldalarn ounun sk sk halka ak nedamet getirme trenleri yapmalar gerekti; flas Eden Tanr kitabnda bir araya gelen nl isimler iin bile yeterince yakksz olan bu trenler -zellikle mahut bir rnek olarak Birleik Devletler'de- kitlesel bir isteriye yol atklarnda iyice berbat bir hal aldlar.
1. The God That Failed, der. Richard Crossman (Washington, D.C.: Regnery Gateway, 1987), s. vii.

102

Benim gibi, McCarthyciliin gemi azya ald 1950'lerde okul anda bir ocuk olarak Ortadou'dan ABD'ye giden birinin gzlemlerini dikkate alacak olursanz, bugne dek son derece abartl bir i ve d tehdit edebiyatndan beslenmi ve her nedense gzn kan brm olan entelijansiyay biimlendiren etken de bu oldu. Dnmekten aciz bir Maniciliin aklc ve zeletirel zmlemeyi yenilgiye urattn gsteren, can skc bir biimde kendi kendini doldurua getirmekten kaynaklanan bir krizden baka bir ey deildi btn bunlar. nsanlar entelektel baarlarna gre deil, komnizmin ktlklerini kantladklar, piman olduklar, dostlarna veya alma arkadalarna istihbari bilgiler verdikleri yahut da eski dostlarn dmanlaryla tekrar ibirlii yaptklar iin kariyer yapar oldular. Antikomnizm, "ideolojinin sonu" okulunun szde pragmatizminden onun son yllardaki mr ksa srm varisi "tarihin sonu" okuluna kadar bir dizi sylem sistemine kaynak oluturdu. ABD'deki rgtl antikomnizm pasif bir zgrlk savunucusu olmak yle dursun, CIA'in -flas Eden Tanr'nn dnyann eitli yerlerinde baslmasn salayan ve Encounter gibi dergileri finanse eden- Kltrel zgrlk Kongresi gibi pek fazla itiraz edilemeyecek gruplara rtl destek vermesinin yan sra ii sendikalarna, renci derneklerine, kiliselere ve niversitelere de szmasna zemin hazrlad. Bir hareket olarak antikomnizm adna yaplan birok baarl ey destekileri tarafndan kaytlara geirildi tabii ki. Ama pek de hayran olunacak eyler olmayan dier zellikleri fazla Vurgulanmad. Neydi bunlar? Birincisi, sofuca ve son kertede akld bir "unu yap, bunu yapma" talimatlar (bugnk "siyasal doruculuun atalar) sistemi yznden ak entelektel tartmalarn ve salkl kltrel mzakerelerin ortadan kalkmas; ikincisi kamu nnde kendi gemiini reddetme detinin bugne dek uzanan eitli biimleri. Bu ikisi yetmiyormu gibi, ayn bireyin bir taraftan eitli payeler ve imtiyazlar kazandktan sonra br tarafa geip yeni hamisinden de payeler almas trnden aalk alkanlklar da yerleti. 103

Burada saf deitirme ve mezhebinden dnmenin irkinlii, estetikdl zerinde zellikle durmak istiyorum; kamu nnde nce rza sonra da dneklik gsterileri yapmak, gya hizmet ettii insanlar ve srelerle balants kopmu entelektelde bir tr narsisizm ve tehircilik eilimi yaratr. Bu konumalarda birka kere entelektelin ideal olarak zgrlemeyi ve aydnlanmay temsil ettiini, ama bunlar birer soyutlama ya da hizmet edecei kansz cansz, nerede olduu bilinmeyen tanrlar olarak grmemesi gerektiini syledim. Entelektelin temsilleri -neyi temsil ettii ve bu dncelerin bir dinleyici kitlesine nasl temsil edildii- her zaman toplumda srmekte olan bir deneyime (yoksullarn, imtiyazszlarn, sesi kmayanlarn, temsil edilmeyenlerin, gszlerin deneyimlerine) baldr ve bu deneyimin organik bir paras olarak kalmaldr. Bunlar somut ve devam etmekte olan eylerdir; bir reti, dini fetva, profesyonel yntem haline evrilip dondurulurlarsa yaayamazlar. Bu tr evrimler entelektel ile bir paras olduu hareket ya da sre arasndaki canl balanty koparrlar. rktc bir tehlike daha vardr ki o da insann kendisini, kendi grlerini, kendi istikametini ve duruunu ok nemli sanmasdr. flas Eden Tanr'daki tanklklar okumak iime sknt veriyor. unu sormak istiyorum: Bir entelektel olduun halde niin bir tanrya inandn ki zaten? Hem, eski inancnn ve sonra ondan duyduun hayal krklnn bu kadar nemli olduunu dnme hakkn kim verdi sana? Dini inan kendi iinde hem anlalr hem de son derece kiisel grdm bir ey: Laik entelektel, bir alann bir baka alan naho ve istenmeyen bir biimde istila ettiini; bir sre, canl bir alveri yerine, bir tarafn tamamen masum ve iyi, br tarafnsa iflah olmaz lde kt olduu btncl, dogmatik bir sistem konduu zaman dnr. te o zaman siyaset dinsel taknlk haline gelir -bugn eski Yugoslavya'da olduu gibi-, bunun sonucu da dnmesi bile korkun etnik temizlikler, toplu kymlar ve bitmez tkenmez atmalardr. in komik yan eski dnekle yeni mminin genellikle ayn lde hogrsz, ayn lde dogmatik ve saldrgan olmalardr. Getiimiz yllarda ar soldan ar saa kay, szde bamszl ve aydnlanmay savunan ama, zellikle ABD'de, aslnda sadece Reagancln ve Thatchercln ykseliini yanstan canskc bir gayretkelie yol at maalesef. 104

Kendi kendilerinin reklamn yapan bu gruhun Amerikan kolu kendine kinci Dnceler adn takmt; o asi 60'larda savunduklar ilk dncelerin hem radikal hem de yanl olduunu belirtiyorlard akllarnca. 1980'lerin sonlarnda, kinci Dnceler grubu sadece birka ay iinde, Bradley ve Olin Vakflar gibi sac hamilerin son derece iyi finanse ettikleri bir hareket haline gelmiti. Birbiri ardna, hepsi birbirine benzeyen ve ounlukla grp, onlardan birinin szleriyle, "kat bir Amerikanc ve antikomnist" haline gelen eski radikallerin ifaatlarndan oluan kitaplar kaleme alan David Horowitz ve Peter Collier grubun emprezaryolaryd.(2) Altmlarn radikalleri, Vietnam sava ve Amerika kart polemikleriyle kendilerine ne kadar fazla gveniyor ve inanlarn ne kadar fazla dramatikletiriyor idiyseler kinci Dnceciler de kendilerine o kadar gveniyor, o kadar patrt koparyorlard. Tabii tek sorun artk ortada komnist dnya, er imparatorluu diye bir ey kalmam olmasyd, ama gemite sylediklerini iine geldii gibi budama ve sofuca pimanlk dualar okuma faslnn sonu gelmeyecek gibiydi. Aslnda bir tanrdan yeni bir tanrya gemekten baka bir eyi kutladklar yoktu. Bir zamanlar ksmen de olsa heveskr bir idealizme ve statkodan duyulan honutsuzlua dayanarak ortaya km olan bir hareket, sonradan kinci Dnceciler tarafndan, Amerika'nn dmanlar karsnda alalmak ve komnist vaheti grmezden gelip onlarla su ortakl yapmak olarak grlp basitletirildi ve olduundan ok farkl bir hale sokuldu.(3) Arap dnyasnda ise 1970'lerde etkisini yitiren Nasr dneminin genellikle ayaklar yere basmayan ve zaman zaman da ykclaabilen ama cesur Panarap milliyetiliinin yerini, ou halk tarafndan sevilmeyen, silik aznlk rejimlerinin acmasz ynetimi altnda olan bir dizi yerel ve blgesel itikat ald.
2. Christopher Hitchens, Far the Sake of Argument: Essays and Minority Reports (Londra: Verso, 1993), s. 111-14'te bir ikinci Dnce konferansn zekice ve elendirici slupla anlatr. 3. Kendini inkr etmenin deiik biimleri hakknda nemli bir melin iin bkz. E. P. Thompson, "Disenchantment r Apostasy? A Lay Sermon", Powef and Consciousness iinde, der. Conor Cruise O'Brien (New York: New York University Press, 1969), . 149-182.

105

u anda bunlar eitli slamc hareketlerin tehdidi altndalar. Yine de tek tek btn Arap lkelerinde laik, kltrel bir muhalefetin de srd sylenebilir; en yetenekli yazarlar, sanatlar, siyasi yorumcular ve entelekteller, ou sessizlie ve srgne itilen bir aznlk olutursalar da bu muhalefetin bir paras durumundalar. Petrol zengini devletlerin gc ve serveti daha da uursuz ierimleri olan bir olgu. Sansasyonel Bat medyasnda Suriye ve Irak'n Baas rejimleri ikide bir haber konusu olurken, harcayacak bir sr paras olan ve akademisyenler, yazarlar ve sanatlara cmerte hmilik eden hkmetlerin uygulad sessiz ve sinsi baskdan pek sz edildii sylenemez. Krfez krizi ve sava srasnda bu bask zellikle hissedildi. Krizden nce Nsrizm davasn ve Bandung Konferans'yla balantszlar hareketinin antiemperyalist ve bamszlk taraftan tutumunu srdrdklerine inanan ilerici entelekteller Arabizmi eletirellikten uzak bir biimde destekleyip savunmulard. Irak'n Kuveyt'i igal etmesinin hemen ardndan entelekteller dramatik bir biimde yeni saflar oluturdular. Msr yaynclk endstrisinin tamamnn ve birok gazetecinin yz seksen derecelik bir dn yaptklar sylendi. Eski Arap milliyetileri, gemite nefret ettikleri dmanlar, imdiyse yeni dostlar ve hamileri olan Suudi Arabistan ve Kuveyt'i ven arklar sylemeye baladlar birdenbire. Bu yz seksen derecelik dn salamak iin epey dl de datlm olsa gerek, ama Arap kinci Dncecileri yine birdenbire slam'a tutkuyla bal olduklarn ve u ya da bu Krfez hanedannn benzersiz erdemlerini de kefettiler. Daha bir iki yl nce ou (Saddam Hseyin'e para yardm yapan Krfez rejimleri dahil) Arabizmin kadim dman "Farslar"la savat iin Irak'a arklar dzyor, adna enlikler dzenliyorlard. O gnlerde kullanlan dil eletirellikten uzak, tumturakl ve duygusal bir dildi ve fena halde kahraman tapnmas kokuyor, yan-dinsel bir hava tayordu. Suudi Arabistan George Bush'u ve ordularn davet edince bu sesler tam tersine dnd. Bu kez mevcut yneticilere yine eletirellikten uzak bir biimde destek veriyor ve kaba bir pastie indirgedikleri Arap milliyetiliini ok kullanlm, resmi bir dille reddediyorlard. 106

Birleik Devletler'in bugn Ortadou'daki en byk yabanc g olarak ne kmas Arap entelektellerinin ilerini daha da karmaklatrd. Bir zamanlarn otomatik olarak, hi dnmeden dile getirilen -dogmatik, klielerle dolu, gln denecek lde basit- Amerikan aleyhtarl, bir emirle Amerikancla dnverdi. Arap dnyasndaki birok gazete ve dergide, ama zellikle de yardma her an hazr Krfez lkelerinden para aldklar bilinenlerde, ABD'ye ynelik eletiriler arpc bir biimde yumuatld, hatta bazen ortadan kalkt; buna artk neredeyse tanrsallatrlan malum rejimleri eletirmeye ynelik bildik yasaklar da elik etti. Bir avu Arap entelektel de aniden Avrupa ve ABD'de kendilerine uygun yeni bir rol olduunu kefettiler. Bunlar bir zamanlarn, ounlukla Trokist, militan Marksistleri ve Filistin hareketinin destekleyicisiydiler. ran devriminden sonra bazlar slamc olmulard. Tanrlar uup giden ya da ellerinden alnan bu entelekteller suspus olmalarna ramen, hizmet edecek yeni tanrlar bulmak iin surda burda dikkatli sondajlar yapmay da srdrdler. Bunlardan zellikle biri, bir zamanlar sadk bir Trokist olan bir adam sonralar solculuu brakp baka biroklar gibi, yzn Krfez'e evirdi ve orada inaat iinden ykn tuttu. Bu adam tam Krfez krizinden nce yeniden ortaya kp Arap rejimlerinden zellikle birinin ateli bir eletiricisi oluverdi. Yazlarnda hibir zaman kendi adn kullanmad, fakat kimliini (ve karlarn) gizleyen bir dizi takma adla yazarak bir btn olarak Arap kltrne kar, gerekli hibir ayrm yapmadan, isterik bir biimde atp tuttu; bunu da yle bir tarzda yapt ki Batl okuyucularn ilgisini ekmeyi baard. imdi Bat'nn byk medya kurulularnda ABD politikalarn ya da srail'i eletiren bir ey sylemeye almann son derece g, te yandan bir halk ve kltr olarak Araplara ya da bir din olarak slam'a kar dmanca eyler sylemenin gln denecek lde kolay olduunu herkes biliyor. Zira Bat'nn szcleri ile Mslman ve Arap dnyasnn szcleri arasnda kltrel bir sava var esasnda. Bylesine alevli bir ortamda, bir entelektel olarak yaplacak en g ey eletirel olmak, belli bir noktaya bomba yadrmann dildeki karl olan belagatli bir slup taknmaktan kanp bunun yerine ABD'nin halklarn ezen kukla rejimlere verdii destek gibi konular zerinde odaklanmaktr ki ABD'de yazan biri iin bunu yapmak eletirilere davetiye karmak demektir. 107

te yandan eer bir Arap entelektel olarak ABD politikasn ateli bir biimde, hatta kr krne desteklerseniz; bu politikay eletirenlere saldrr ve bunlar Arapsa ne kadar alak olduklarn gsteren kantlar icat eder, Amerikalysa ikiyzllklerini kantlayan hikyeler ve durumlar uydurursanz; Araplar ve Mslmanlarla ilgili, geleneklerine kara alan, tarihlerini tahrif eden, zaaflarn (ki tabii ki bir sr zaaflar vardr) vurgulayan hikyeler anlatrsanz sylediklerinize kulak verecek bir dinleyici kitlesi bulacanz kesindir. Hele bir de resmen onaylanm dmanlara, yani Saddam Hseyin'e, Baasla, Arap milliyetiliine, Filistin hareketine ve Araplarn srail hakkndaki grlerine saldrrsanz beklediiniz mkfatlar mutlaka gelir: cesaretinizden dem vurulur, sznz saknmyorsunuzdur, atelisinizdir vs. vs. Yeni tanr phesiz Bat'dr. Araplar, dersiniz, Bat'ya daha ok benzemeye almaldrlar, Bat'ya bir kaynak ve referans noktas olarak bakmaldrlar. Bat'nn gerekte neler yaptnn nemi yoktur, bunlar tarih olmutur. Krfez savann ykc sonular da tarih olmutur. Hasta olanlar biz Araplar ve Mslmanlarz, sorunlarmzn tek kayna biziz: (4) Burada bir dizi ey gze arpyor. Bir kere burada evrenselcilik diye bir ey yoktur. Siz bir tanrya sorgusuz sualsiz taptnz iin btn iblisler teki taraftadr: Bu siz bir Trokistken de doruydu, sabk bir Trokist olduunuz u anda da doru. Siyaseti karlkl ilikiler dzeyinde ya da rnein, Araplar ve Mslmanlar Bat'ya, Bat'y da onlara balayan uzun sreli ve karmak dinamikler gibi ortak tarihler dzeyinde dnmyorsunuz. Oysa gerek entelektel analiz bir tarafa masum tekine kt demeyi yasaklar. Aslnda kltrler sz konusu olduunda bir taraftan sz etmek bile hayli sorunlu bir eydir, nk kltrlerin ou tamamen homojen, ya salt kt ya da salt iyi, su geirmez kk paketler deildirler.

4. Bu tavrlardan bazlarnn tipik rneklerini sergileyen bir alma iin bkz. Daryush Shayegan, Cultural Schizophrenia: Islamic Societies Confronting the West, ng. ev. John Howe (Londra: Saqi Books, 1992).

108

Ama gznz haminizin stndeyken bir entelektel gibi dnemezsiniz. Sadece bir mrit gibi dnebilirsiniz. Aklnzn kesinde bir yerlerde onu memnun etmeniz, zmemeniz gerektii dncesi vardr. kincisi, nceki efendilerinize hizmetle geen tarihinizi iner geer ya da eytani bir ey haline getirirsiniz tabii; ama bu tarih sizde kendinize ynelik en ufak bir kuku uyandrmaz, bir tanrya ille de hizmet etmeniz gerektii ncln ve hi dnmeden bir baka tanrya da ayn eyi yapmaya balayabilmenizi sorgulama yolunda herhangi bir istek duymanza yol amaz. Tam aksine: Gemite bir tanrdan tekine yalpaladnz gibi bugn de ayn eyi yapmay srdrrsnz; doru, biraz daha kinik bir tavrla yaparsnz bunu, ama sonu deimez. Halbuki gerek entelektel laik bir varlktr. Her ne kadar entelekteller yce eyleri ya da nihai deerleri temsil ettikleri iddiasnda olsalar da, entelektellerin u iinde yaadmz laik dnyadaki etkinlikleriyle balar ahlk: Ahlkn nerede ortaya kt, kimin karlarna hizmet ettii, tutarl ve evrenselci bir elikle ne lde uyutuu, iktidar ile adalet arasnda nasl bir ayrm yapt, kiinin seimleri ve ncelikleri hakknda neler sylediidir nemli olan. O hep iflas eden tanrlarn entelektelden talep ettikleri eyse sonuta sadece mritleri ve dmanlar tanyan trden bir mutlak kesinlik, btncl, dikisiz bir gereklik grdr. nsann zihninde kukuya ve her an tetikte, pheci bir ironiye (tercihen bizzat kendisini de hedef alan bir ironiye de) nasl yer ayraca konusu bana ok daha ilgin geliyor. Tamam, inanlarn vardr ve yarglarda bulunursun, ama bu inan ve yarglara ileyerek, bakalaryla, baka entelektellerle birlikte, tabandan gelen bir hareket, sregelen bir tarih, yaanm hayatlar iinde olduun duygusuyla ulalr. Soyutlamalara ya da ortodoksilere gelince, bunlarn derdi devaml teskin edilmek ve okanmak istemelerindedir. Bir entelektelin ahlk ve ilkeleri, dnce ve eylemi tek bir ynde gtren ve tek bir yakt kayna olan bir motorla ileyen bir tr kapal dili mahfazas oluturmamaldr. Entelektel etrafta dolamak, ayakta durup otoriteye cevap verebilecei bir mekna sahip olmak zorundadr, bugnn dnyasnda otoriteye sorgusuz sualsiz boyun emek aktif ve ahlkl bir entelektel hayatn karsndaki en byk tehditlerden biridir nk. 109

Bu tehdide tek bana kar koymak gtr, hem inanlarnla tutarl olmann hem de ayn zamanda serpilecek, dnce deitirecek, yeni eyler kefedecek veya bir zamanlar bir kenara attn eyleri yeniden kefedecek kadar zgr kalmann bir yolunu bulmak daha da gtr. Bir entelektel olmann en etin yan, yazdklarn ve yaptn mdahaleler araclyla vazettiin eyi, bir kuruma, bir sistemin ya da yntemin emriyle harekete geen bir tr robota dnp katlamadan temsil etmektir. Hem bunu hem de tetikte durup iradeni gevetmemeyi baarabilmi olmann cokusunu hissetmi olan varsa, bu akmann ne kadar nadir gerekletiini takdir edecektir. Fakat bunu baarabilmenin tek yolu, bir entelektel olarak, elinizden geldiince iyi ve aktif bir biimde hakikati temsil etmek ile bir haminin ya da otoritenin sizi ynlendirmesine pasif bir biimde izin vermek arasnda seim yapmann sizin elinizde olduunu kendinize hatrlatmamzdr. Laik entelektel iin o tanrlar hep iflas eder. 110

You might also like