You are on page 1of 52

BUHRNN KAYNAKLARI

HAKKINDA ARATIRMALAR
Dr. M. Fuad Sezgin
stanbul Edebiyat Fakltesi slm Aratrmalar Enstits Doenti
NSZ
Bundan alt sene kadar nce, arab filologlarndan Ab Ubayda (l.
210)nin Macz al-Ourn adl eserinin tenkildi nerini hazrlarken, ehemmiyetli
addedilebilecek bir ksmnn Buhri tarafndan iktibas edildiini tesbit etmitim.
Mahiyeti tamamiyle filolojik olan bu iktibaslarn, Peygamberin sz ve
snnetlerini toplamay gaye edinen bir hadis kitabnn bblar arasna gelii
gzel serpilmi bulunmas keyfiyeti bende, Buhrinin filolojik eserlerle
mnasebeti, metodu; eserinin bu vasfyla-mensub olduu edebiyatn dier
musannefatna ne dereceye kadar benzedii, musannaf bir hadis kitabnn
snrnn dna kp kmad hususlarn aratrmak merakn uyandrmt.
Buhrinin filolojik kaynaklarn tetkik ederken, dolaysyla, ilk asrlarda
muhaddislerle filologlar arasnda ki mnasebetin bir ksm aydnlanm olacakt.
Bir hadis kitabnn filolojik kaynaklarn veya umumi olarak kaynaklarn
aratrmak meselesi, bidayette-bildiime gre- daha evvelce zerinde
durulmam olan ve neticesi tamamiyle mehul bulunan bir mevzu idi. Mevzuu
ele alrken, Buhrinin kitabn asrlardan beri meydana getiren erhleri,
teracim-i ahvl ve hadis usl kitaplar ve air ilgili eserlerin verdii bilgi
muvacehesinde tetkik, daha evvelki filologlarndan yapt iktibaslar tesbit
etmei tasarlamtm. Netice ok mid verici olmasa bile, filolojik bakmdan
Buhrinin, Macz al-Ourndan faydaland muhakkak gibi grnyordu. Bu
keyfiyet gerek Macza bavurmak ve gerekse rihlerin verdii bilgiden
faydalanmak suretiyle renilebiliyordu.
Buhri ile dier hadis kitap ve meselerini muhtelif bakmlardan ele alan
modern tetkikler, hadis musannefatnn kaynaklarn ve hususiyle filolojik
kaynaklarn tesbiti gaye edinen bir aratrc iin, mesaisine yardm etmek yle
dursun, cesaret krc mahiyet arzediyordu. Zira, altm kadar sene nce, hadise
ve slami rivayet arzediyordu. Zira, altm kadar sene nce, hadise ve islmi
rivayete dair, ortaya konan bir tetkikin neticeleri gnmze kadar hemen
hemen hi deimemi, Buhrinin dier hadis musannfmesi lazmdr.
II. Lhika, Buhrinin, kaynaklarnn en banda mlhaza edilebilecek
mm Mlikin Muuratta ile olan mnasebetlerinin tesbitine tahsis edilmi,
kitabn hacminin bymesi endiesi yznden iktibaslarn aynen verilmesinden
vazgeilerek Buhri ile Muwattan sahifelerine iaret ile iktifa edilmitir. Her
halde, yalnz bu mukayese bile, Buhrinin kendinden evvel mevcut bir yazl
edebiyattan faydalanmak imknndan mahrum olduu eklindeki bir hkm red
iin tatminkr bir delil olabilecektir.
Buhrinin kaynaklar, hadis edebiyatnn anlana uygun bir ekilde
mlhaza edilirken, Onun, dier hadis klliyatndan, biri takriben sekizde birini
tekil edip bilhire <<talq>> diye adlandrlan rviler zinciri bertaraf edilmi
hadis ve haberlerden, dieri hadis ve bblar arasnda bol bol bulunan filolojik
malzemeden ibaret iki mhim hususiyetiyle ayrld grlmtr. ahihin her
iki hususiyeti de tatminkr bir izahtan mahrum kalm ve ideal olarak tanna
VIII. Ve IX. Asr erhlerinde, Buhrinin filolojik kaynaklaryla olan
mnasebetinin tayini bakmndan vuzuhsuz olarak ele alnan meseleler modern
tetkiklerin mevzuu olmamtr.
ahhin mhim ve bariz bir vasfn tekil eden <<talq>> tarzndaki
haberlerin kaynaklarnn izahnda, hadis edebiyatnn izahndan ayrlan bir
neticeye varlmtr. Bu hususiyetin izahnda, ahihin bblarnn tasnifinde daha
evvelki musannefatn bblarna uyulmu olmas keyfiyetinden faydalanlmtr.
Buhrinin kendinden evvel mevcut literatrn bblarna tabi oluu meselesi
rihler arasnda zaman zaman bir mnakaa mevzuu olmusa da kanaatmzca
kitabn ikinci derecede mhim dier baz mkillerinin izah bakmndan kabl
kanlmaz bir vakadr.
Rivayetler zincirini bertaraf edip hadis ve haberleri <<qla>>, zakara>>
(==<<dedi, zikrettiJ>>) gibi tabirlerle kitabna geni lde alm olan Buhri,
kanaatmza gre, rivayetler zincirini Peygambere kadar ykselten msned bir
hadis kitab meydana getirmek eklinde prensibe sadk kalmam, ciddi bir
ekilde,
-VIII-
sndn otoritesini sarsan ilk kimse olmutur. Devrinde, says oalm bulunan
hadis klliyatnn bir nevi hulsasn yapmaa teebbs eden Buhrinin, ilk
asrlarda, bir zaruret neticesi olarak ortaya kan isndn ehemmiyetini ikinci
dereceye indirmi bulunmasn, hadis edebiyatnda alm yeni bir r diye
deerlendirmek lzmdr. Bu hususiyeti gz nnde bulundurulunca, isndn ilk
defa Buhri tarafndan bir ilim haline getirildii eklinde, asrmzda mevcut bir
kanatn, ahihi dikkatlice mtala etmeden, verilmi acele bir hkmn mahsl
olduu kabul edilebilir.
Buhrinin kaynaklar hakknda umumi ve zaruri bir fikir elde edildikten
sonra, ahihin ihtiva ettii filolojik malzemenin tetkikine geilmi, kitabn her
yerinde bulunmakla beraber bu gibi malzemenin en kesif bir ekilde rastland
<Kitb at-tafsir> namyla ayrlan ksm, neticeleri dier fasllara da mil olacak
ekilde ele alnmtr. Hususiyle Ab Ubayda ve Farrdan Buhrinin yapt
iktibaslar bir araya toplanm, bu malzemenin kaynaklarn, iktibas eden kitapla
mnasebetlerini mlza etmeleri bakmndan rihlerin durumu gzden
geirilmitir. Kaynaklara iaret hususunda dier rihlerle mukayese
edilemiyecek bir mevkide bulunan bn Hacare, Buhrinin kaynaklarnn tetkiki
iinde ok ey borlu olduumuzu ifade etmeden geemiyeceiz.
Kitabn muhtelif bblarnda gelii gzel bir ekilde mevcut filolojik
malzemenin hemen hemen hepsine bn Hacar tarafndan iaret edildii, bir ok
yerlerde, baz rihler, bazen da bn Hacar tarafndan kitabn mevzuu ile ilgili
bulunmad belirtildii halde, ahihin islmi edebiyatta temin ettii hretin
bu keyfiyet ile uygunluk derecesi zerinde durulmamtr. Kanaatmzca Buhri
kendisinden evvel mevcut hadis edebiyatn hsa iinde muayyen bir plna
bal kalmam, malzeme bolluuna kavumu olmakla beraber, mehur hadis
musannflar arasnda, kitab muayyen bir sistemden en ok mahrum kalan
kimse olmutur. Bu hususiyet, hadis ve haberlerden ibaret ksmlarda mevcut
olmakla beraber, en bariz ekilde filolojik malzemenin tetkiki srasnda
mahede olunmaktadr. Bu mlhaza ile, mezkr malzeme ahihin
bblarndaki yerleri gsterebilmek suretiyle III ve IV numaral lhika larda aynen
verilmektedir.
Buhrinin umum ve daha sonra filolojik mahiyetteki kaynaklarnn
izahndan sonra ahihin mteakip nesillere intikal eden IX-
Rivayetlerinin tetkikine geilmitir. Buhrinin kitab, rivayetleri bakmndan pek
alka ekici bir tetkike mazhar olmusa da, metninde mevcut bir ok mkillerin
bidayette iyi intihab olunmam ve fakat muhtelif kollar arasndaki ihtilflar
pek dakik bir surette ilenmi bulunan Firabri rivayetine rci olduuna
hkmedebilmek iin bir ok sebepler mevcuttur. Mukemmeliyetini erhlerde
mahfuz bulunan ksmlarndan rendiimiz Nasaf rivayetine balamann bir
nsha ele geirmek hususunda btn aramalarmz maalesef neticesiz kalmtr.
Ele geirildii takdirde, Buhrinin hal-i hazr metninde mevcut mkillerden bir
ksmnn, her halde, halledilebileceini mid ediyoruz.
Buhrinin kaynaklarn aratrmay gaye edinen bu tetkik, her halde,
mil olduu meselelere nihai eklini vermi olmaktan ziyade, meseleleri vaz ve
hal ekillerini arayan bir deneme mahiyetinde kabul edilmelidir.Ayni mevzuda
imdiye kadar rnek ittihaz edilebileceimiz her hangi bir tetkikin bulunmamas
ve dorudan doruya kaynaklarn tetkikinden karlm neticeler istinad edilmi
olmas bakmndan, vukuu muhtemel hatalarn orijinal hususiyetine
atfedileceini umuyoruz. urasna da iaret edelim ki, tetkikin hitamndan
tabna kadar geen ksa zaman faslas zarfnda ele geen yeni malzeme
karsnda baz ilve ve deiiklikler yaplmas zarureti ve tesbit ettiimiz hal
ekillerine yeni deliller bulmak imkn hasl olmutur. Devaml bir mesainin ve
yaplacak tenkidlerin yeni bir edisyonu icab ettireceine kani bulunuyoruz.
Son sz olarak, bu tetkiki hazrlamam esnasnda, hassaten Buhrinin
filolojik kaynaklarnn tesbiti iinde, kymetli vaktn esirgemeden, bana yardm
eden arkadam Bekir Ktkoluna ve bu nsz ngilizceye evirmek ltfunda
bulunan arkadam Martin Dieksona teekkr etmeyi zevkli bir vazife sayarm.
15 Ekim 1956
Fuad SEZGN
English Translation of the Preface
About six years ago, while preparinf a critical edition of the arab
philologist Ab Ubayda (d.210 A.H.)s Macz al-Ourn, I established the fact
that a rather considerable portion of that work had been quoted by Bukhari.
The fact that these quotations in Bukhari, completely philological in nature as
they were, were randomly scattered among the bb of a book on hadith
devoted to the compilation of the Prophets words and suna, provoked my
interest to study Bukhari from the following points of view: (a) his relationship
to philological Works and his methodology ; (b) the degree to which his work
(in this philological respect) resembled other compilations in this type of
literature: and (c) the determination of whether or not his work was outside
the proper scope of a classified work on hadith. It was also felt that a study of
Bukharis philological sources would indirectly shed light on some of the
relationships between hadith-compilers and philologists in the first centuries of
the Hegira.
At the outset, I realized that the problem of investigating the philological
sources of a book on hadith-or of its sources in general, was a subject which
had not previously been dwelled upon and that the results of such a study were
entirely unforseeable. In taking up the subject, I had planned to study Bukharis
work on the basis of the various information given in the commentaries,
biographies, book on hadith methodology and other pertinent Works which
have been produced for centuries, and to esbatlish Bukharis quotations from
the earlier philologists. The results of such a procedure might not perhaps have
seemed very promising: but we did know for certain that Bukhari had used the
Macz al-Ourn as a philological source. This fact could be ascertained by
recourse to either the Macz or to teh information given us by the
commentators.
-XII-
Modern research underateken from various viewpoints on the problems
in Bukhari and the other boks on hadith, was more a disconragement than an
aid fort he scholar who would establish the sources of the hadith compilations
particularly, their philological sources. I say this because the conclusions of a
study made sixty years ago on the hadith and the Islamic rivayet have scarcely
changed and the conviction stil prevails tha Bukhari, like the other hadith
compilers, was denied the possibility of using the pre-extent literature , and
that he compiled the ahih from oral reports collected from the ravis of the
hadith whom he met in his travels through each of the various regions of the
Islamic world. In contrast with this conviction is the fact that this same scholar
did earn credit for having discovered the first written sources fort he hadith,
for, like some of his predecessors, he came across references to the effect that
there were certain hadith documents in the first century of the Hegira. (He was,
however, mistaken in his idea that Muslim scholars claimed that the hadith was
entirely tken from oral materials.) The point is that although he accepts the
existence of previous hadith documents, he nonetheless arrives at the
conclusion that the material in the classified hadith Works produced in the
following centuries was gathered from the ravisoral reports.
The present work, entitled Studies on Bukharis Sourcek, was begun
under the influence of these prevailing concepts of our age. It was hoped,
however, that in addition to Bukharis oral materials, some of the philological
sources which he most likely used would also be exposed. Under this influence
our research was, for a while, headinf in misleading directions. Our course did
not become productive until it finally struck our attention that the XIslamic
rivayet (tradition) does not resemble other rivayets: its specila characteristic
lies in the fact that the chain of ravis (authorities) contains written sources.
With this new consideration in mind, the plan and purpose of this study, which
was originally meant to establish Bukharis philological sources, was ultimately
changed. It accordingly became necessary to handle the sources for Bukhari
and the other hadith compilations, an deven to some extent the general
sources for Islamic history. Similarly, fort he properillumination of our subject,
sufficient cognizance had to be taken of
-XIII-
Such problems as the first recording and systematization of the hadith.
These problems are taken up in the first part of our book where we
attempt to explain this special feature of Islamic rivayet which has escaped
attention and which has led to misleading conclusions in research. The first and
second appendices atthe end of this book are devoted to a bolstering of this
thesis. The first appendix contains the results of an attempt undertaken to
find the written sources for a book of hadith by using its rivayet chain. A
general index of Bukharis ravis was prepared as an addition to this appendix;
however, owing to technical difficulties this index does not appear in this
edition. We feel thas indices compiled of thes ravis mentioned in the writings
of the second and third Islamic centuries are of great importance for
establishing the sources of Islamis literature. Instead of considering the rivayet
links as forgeries made to bloster the names and <reports> in the chain of ravis,
we should rather evaluate the authors of the sources, or their authorized and
competent ravis.
The seceond appendix has been devoted to establishing the relationship
between Bukhari and Imm Mliks Muwatta, which may be considered the
major souree. To avoid increasing the bulk of this volume unnecessarily, we
have dispensed with repeating the verbatim citations and have deemed it
sufficient to refer to the pages in Bukhari and the Muwatta. As a matter of fact,
this comparison alone would be sufficient to refute any claim that Bukhari was
denied the possibility of using the pre-extent written literature.
When we considered Bukharis sources from the viewpoint of their
conformity to the usual concept of hadith literature, a divergence from the
other hadith collections was noted in two important ways: (1) the hadith and
haber section, later called the taliq, is about 1/8 of the total; and (2) there is
abundant philological matter found among the hadith and bb. These two
features of the ahih have not met with a satisfying explanation: the Standard
eightg and ninth century (A.H.) commentaries were obscure on the matter of
fixing Bukharis relationship to the philological sources; nor have these
problems in any way been the object of modern scholarship.
In the explanation of the sources fort he haber in the taliq
XIV-
From so important and prominent a quality of the ahih-a conclusion is
rneached which differs from the usual explanation in the hadith literature. To
eplain this characteristic, we have used the fact that the arrangement of the
ahihs bbs has been adapted to the bbs of previous compilations. Alt hough
the question of Bukharis having fellowed the bb in previously extent
literature is a subject of dispute among the commentators, it must, on our
opinion, be accepted if we are to explain other important, although secondary
difficulties in the book.
Bukhari put aside the chain of rivayets and included such expressions as
<qla> (<he said>) and <<zakara>> (<<he mentioned>>) on a large scale is his
book. It can therefore be said that he did not remain faithful to his purpose of
producing a book of hadith based on the isnds going backto the Prophet. He
can, in fact, be regarded as the first person to seriously shake the authority of
the isnd. He was trying to make a kind of summary of the hadith collections
which had so increased in his period, and reduced to a secondary degree the
importance of the isnd which had come into being as a contingent necessity
in the first centuries of the Hegira. He must therefore be appreciated for having
opened a new method in hadith literature. As long as we are discussinf the
subjest, it may here be said that the conviction in our age that the isnd was
first brought to a science by Bukhari, can only be accepted as a rash judgement
made from reading the ahih without any great care.
After obtaining these general and compelling ideas on Bukharis sources,
we turned to the study of the philological matter contained in the ahih. We
took up the separate section entitled the Kitb al- Tafsr, since, while this type
of material is found everywhere in the work, it is met with in its most
concentrated form here, and the conclusions would apply to the other chapters
as well. We collected together Bukharis quotations, particularly from Ab
Ubayda and Farr, and then examined the attitude of the commentators as to
their ideas on the sources fort his material and on the connections of this
material with the ahih. While on the subject of pointing out the sources, we
cannot pass without stating that we are greatly indebted to Ibn Hacar, who is
incomparably superior to the other commentators.
-XV-
The plililogical matter found sacattered throughout the varions bb of
the ahh were almost al signalized by Ibn Hacar, and it is clear that in many
places several of the commentators, including sometimes Ibn Hacar, did not
find this material pertinent to the subject of the book. Nonetheless, it must be
stated that in view of this feature they did not sufficiently question the
appropriatness of the fame the ahih has secured in Islamic literature. Bukhari,
in his task of summarizing the pre-extent hadith literature, did not, in our
opinion, remain bound to any specific plan of arrangement. He did handle a
mass of the material, but he is, among his contemporaries, the one whose work
is the most devoid of a specific system. This lack of system, although found as
well in the hadith and haber portions, is best seen when the philological matter
is studied. With this consideration in mind, the philological material is given
verbatim in the third and fourth appendices where references are given to their
location in the bbs of the ahih.
After the exposition first of Bukharis general sources and then of his
philological sources, our study turned to the recensions (rivayet) of the ahih
itself which were passed on to the succeeding generations. Bukharis work,
from the viewpoint of its recensions, has been the object of interesting stduy.
There are several reasons for believing that some of the difficulties in the text
relate to the Firabr recension, and although the variants in the various
readings have been carefully worked out, it must be said that this recension
was ill-chosen in the first place. Tehere is also the Nasaf recension, the
superiority of which we know from its preserved portions in the commentaries.
Despite all our efforts it has been impossible to secure a copy of the ahih
based on this recension. If a copy were to be secured, we are sure that at least
some of the problems found in the present text of Bukhari would be cleared.
This study which has as its aim the investigation of Buhkaris sources,
rather than giving a final form to the problems involved, should be regarded as
an essay which would pose the problems and seek their solutions. In this
connection, we pose the problems and seek their solutions. In this connection,
we hope that the errors which probably exits will be attributed to the original
nature of this study; for there has as yet been nothing which could have served
as a guide, and we rely for our conciusions on the direct
-XVI-
Study of the sources. To this we should also like to note that in the short time
between the completion of this study and going topress, new material came to
hand which obliged us to make certain additions and changes. These additions
furnished new proofs fort he solutions we had established. Continued efforts
and the criticism which will be made, will, we are sure, make a new edition
necessary.
It is now my pleasant duty to thank my good friend, Bekir Ktkolu, for
not sparing his valuable time in his assistance to me during the course of
preparing this study- particularly in the task of establishing Bukharis
philological sources. I should also like to thank my good frined, Martin Dickson,
for being kind enough to translate this preface into English.
BBLYOGRAFYA VE KISALTMALAR
Ab Ubayd, arib al-hads= arb al-hads liAb Ubayd al-Osim b. Sallm al-
Haraw. Kprl Ktb. Nr. 455. Abul- Wald al-Bc, al-Carh wat tadl = Kitb
al-carh wat-tadl f asm ar-ricl al-mazkra f ahh al-Buhr wa Muslim
liAbil-Wald al-Bc. Nuruosmaniye Ktb. Nr. 766.
Adab al-iml = Kitb adab al-iml wa-istiml, talf Abdalkarm b.Muhammad
as-Samn. Nr. Max Weisveiler. Leiden, E.J. Brill 1952.
An = Kitb al-an lil-mm Abil- Farac al-sfahn. Cuz 1-21. (Bitashh
Ahmad a-inqt). Msr 1322-3.
Ahds al-Muwatta = Ahds al- Muwatta wa ittifq arruwwtan Mlik wa
ihtilfihim fh ziydatan wa naqan, talf Abil-Hasan Al b. Umar ad-
Draqutn Wa yalh Kaf al-Muatt f fadl al-Muwatta, talf Abil-Qsim Al b.
Al-Hasan al-Hfiz b. Askir. Nr. Muhammad b. Al-Hasan al-Kawsar. Kahire
1946.
Ahlwardt= Verzeichnis der arabischen Handschriften, von W. Ahivadt Bd. 1-10.
Berlin 1887-99. (Die Handschriften-Verzeichnis der Kgl. Bibliothek zu Berlin.)
Al, Mukil a ahhayn = Mukil a-ahhayn li ayh alHaddn Hall al-
Al. Sleymaniye Ktb. elebi Abdullah ksm nr. 476/2.
-XVIII-
Ayn= Umdat al-qr f arh ahh al-Buhr, liBadraddn Ab Muhammad
Mahmd b. Ahmad al-Ayn. Cuz 1-11. slanbul 1308-1309.
Bc: Bk. Abul-Wald al-Bc. Br. Gr- kelmann, zweite den suppelementbaenden
angepasste Band 1-2. Leiden, E.J. Brilli 1943-9.
Br. Suppl.= Ayn. Esr.. Supplmementband 1-3.Leiden Buhr= ahh Ab
Abdallh muhammad b. sml Mura b. Bardizb^h al-Buhr. Cuz 1-9. Bulak,
1317 caetani, Annali= L. Caetani, Annali dell Islam 1905 v. Dd.) Trke trc. slm
trhi, mtercim Hseyin stanbul 1924 v. Dd. (tercmenin bir ksm
tabolunmutur)
Cmi Mamar b. Rid (Ankara nshas) = Cmi Mamar b. Rid riwayat Ab
Muhammad Abdarrahmn b. As al-Munzir al-Fris al Kzarn an Ab
Yqbb. slm brhman Abdarrazzq b. Nf an Mamar b. Ankara Dil-
Tarih ve Corafya Fakltesi Ktb. smil Sencer ksm, nr. 2164.
--(Feyzullh ef.)= Kitb al-Cmi liMamar b. Rid. Abdulrrazzq b.
Hammmn Muannaf ile birlikte Feyzullh e nr. 541 (92a-213a).
Charles Pellat, Le millieu basrien= Charles Le milieu basrien et la formation de
Cahiz. Paris 1953. Damr, Hayt al-hayawn= Hayt al-Hayawn al- talf
Muhammad b. Msad-Damr. Cuz 1-2. Bulak, Abi 1275.
-XIX-
Duhal-islm= Duhal-islm talf Ahmad Amn. Cuz 1-3. Kahire 1938.
El= Encyclopedie de lIslm.
Fath= Fath al-br (yalnz III. Ve IV.lhika larda bu ekilde ksaltlmtr).
Fath al-br = Fath al-br biarh ahh al-mm Ab Abdallh Muhammad b.
sml al-Buhr li-ayh al-ihbaddn Ahmad b. Al b. Muh. B. Hacar al-
Asqaln a-fi. Cuz1-13. Bulak 1300-1.
Fihris dr al-Kutub = Fihris al-kutub al-arabiyal-mawcda bid-Dr Cuz 1-8.
Kahire 1924-42.
Fihrist bn Hayr= Fihrist w am rawh an uyhih min ad dawwn al-
muannafa f durb al-ilm wa anw marif, ayh Ab Bakr Muhammad b.
Hayr b. Umar b. Halfa al-bl Ed. Fd. Codera et J. Ribera Tarrago. Bibl. Hisp.
IX, X, Caebnaugubkae 1894-5.
Fihrist at-Ts = Fihrist at-Ts (Ab Cafar Muhammad b. Al-Hasan). Kalkutta
1853.
Goldziher, Muh. Stud. = Muhammedanische Studien, Theil 1-2. Halle 1889-90.
(Bu kitabn hadise aid ksmlar iin, Franszca tercmesinde faydalanlmtr.
Tercmesinin kenarnda asln sayfalarna iaret edildii iin, elinde sadece
almanca asl bulunan okuyucuya kolaylk maksadiyle, aslnn sayfalarna iaret
edilmitir. Tercmesi : Etudes sur la tradition islamique. Extraites du tome II des
Muhammedanische Studien. Traduites par leon Bercher. Paris 1952.)
Goldziher, Zahiriten= Die Zhiriten. Ihr Lehrsystem und ihre Geschichte.
Beitraege zur Geschichte der Muhammedanischen Theologie, von Dr. Ignaz
Goldziher. Leipzig, 1884.
-XX-
Guillaume, The Tradition of Islam= A. Guillaume, The with Biblography,
Glossary and Index. London 1924. Hadyus sr=Hadyus-sr, li ahh Ab
Abdallh al-Buhr, liayh al-slm Abl-Fadl ihbaddn Ahmad b. Al b.
Muhammad b. Muhammad b. Hacar al. Asqaln. Bulak 1301.
Hads Al b. Hucr= Hads Al b. Hucr b. ys as.Sad an sml b. Cafar al-
Madan. Kprl Ktb. Nr. 428. Hkim Nsbr, Marifat ulm al-hds = Kitab
marifat ulm al-hads, tanf al-mm al-Hkim Ab Abdallh al-Hfiz an-
Nbr. Nr. Husayn Difil. Kahire, Matbaat ad-Dr al-Kutub al-Miriya, 1937.
(Dirat al-Marif al-Usmniya-Haydarabd neriyatndan.)
Hilyat al-awliy=Hilyat al-awliy wa tabaqt al-afiy lil-Hfiz Ab Nuaym
Ahmad b. Abdallh al-sbahn cz1-10. Kahire 1932-1938.
Hatb Badd, al-Mubhama=al-Asm al-mubhama fil-anb al-Muhkama, li Ab
Bakr Ahmad b. Al b.Sbit al-Badd, Feyzullh efendi Ktb.nr. 497.
Hattb, arhal-Buhr= arh ahh al-Buhr al-musamm bi lm as-sunan, Ab
Sulaymn Hamd b. Muhammad b. brhm al-Hattb Feyzullh efendi Ktb. Nr.
437.
Hiznat al-adab= Hiznat al-adab wa lubb lubb lisn al-arab al awhid arh
al-kfiya Abdalqdir b. Umar bn Abdalbarr, al-ntiq= al-ntiq f fadil as-
salsat al-aimmat al-fuqah Mlik wa-fi wa Ab HanfaTaqa= Tacr^d at
tamhd lim fil Muwatta min al maani wal-asnd wat-Taqa li Hads al
muwaatta a wa uyh al-mm Mlik wa f hirih ma lam yuzkr fil-
Muwattamin riwyat Yahy b. Yahy an al mm Mlik Lil-mam Abi Umar
Ysf b. Abdalbaarr an-Namar. Kahire 1350. bn hacar, Nazm al lal = Nazm al
lal bimiat al awl, li ihbaddn Ahmad b. Al b. Hacar al- Asqaln Kprl
Ktb. Nr. 428/2 (136 a-217b).
bn Ab Htim r-Rz, al Carh wat tadl = Kitb al-Carh wat-tadl, talf Ab
muh. Abdarrahmn b. Ab Htim Muhammad b. dris b. Al-Munzir at-Tamm
ar-Rz Cuz 1-6. Haydarabad 1952.
bn Hallikn= Wafayt al ayn wa anb abn az-zamn talf al-Qd ahmad a
ahr bibn Hallikn. Cuz 1.2. Bulak 1273.
bn Mca= Sunan al mm Muhammad b. Yazd Ab Abdallh b. Mcal
Qazwn. Cuz 1-2. Kahire 1313. bn Mlik, awhid at-tawdh = awhid at
tawdh wat-tahh limukilt al-Cm a-sahh tanf al-Allma Camladdn
Muhammad b. Abdallh b. Abdallh b. Mlik at-T Haydarabad 1319. bn
Sad, Tabaqt= Kitb at-tabaqt al-kbr. Biographien Muhammeds, seiner
Gefaehrten und der spateren Traeger des Islams bis zum Jahre 230 der Fluchi.
Nr. E. Sachau (Leiden 1904 v. Dd.)
bn an. Nadm, al.Fihris= Kitb al-fihris. Mit anmerkungen hrsg. Von G. Fluegel.
Leipzif 1871.
-XXII-
bn a-alh= Ulm al-hads al-marf bi Muqaqimat bn a-alh lil-mm al-
Hfiz Ab Amr Usmn b. Abdarrhmn al-mahr bibn a-alh wa arhuh at-
Taqyd wal-ydh ma utliqa wa uliqa min muqaddimat bn a-alh li ayh al
slm al-Hfiz Zaynaddn Abdarrahm b. Al-Husayn al-rq wa talqt alayhi
fz-zaylal-Mibh al muqaddimat bn a-alh. Haleb 1350.
hy al ulm =hy al-ulm talf al-mm Ab Hmid Muhammad al-azzl.
Cuz 1-4. Kahire 1278.

rq, at-Taqyd= Bk. bn a-alah. rd al-arb =Yaquts Dictionary of Learned
Men. Mocam al odaba. Nr. Ahmad Farid Rif. Cuz1-20. Kahire, senesiz.
lh hata al-muhaddisn =sl^h hata al-muhaddisn lil-mmAb Sulaymn
Hamd b. Muhammad al-Hattab. Nr. Burhanaddn Muhammad ad-Distn.
Kahire 1355. tqn=al-tqn f ulm al-Qurn, Calladdn as-Suyti. Cuz 1-2.
Bulak 1287. Kalbz= al.rd f marifat ricl al-Buhr, Ab Nar Ahmad b.
Muhammad b. Al-Husayn al-Kalbz topkapu Saray Ktb. III. Ahmed ksm nr.
2889. Kaf al muatt=Kaf al-muatt talif Abil.Qsim Al b. Al-Hasan al-
Hfiz bn Askir. Bk. Ahdis al-Muwatta.
Kaf az-zunn= Kaf az-zunn, Ktib elebi. erefettin Yaltkaya ile Kilisli Rifat
Bilge tarafndan hazrlanmtr. stanbul 1941-3.
Kifya= Kitb al-kifya f ilm ar-riwya, tanf Ab Bakr Ahmad b. Al b. Sbit
al-marf bil-Hatb al-Badd. Hayrarabad 1357 Dirat al-Marif al-I-Ismniya
neriyatndan). Kirmn= al-Buhr biarh al-Kirmn, Cuz 1-25. Kahire 1935-
1945. XXII-
Lisn al-arab= Lisn al-arab lil-mm Abil Fadl Camladdn muhammad b.
Mukarram b. Manzr. Cuz 1-20. Bulak 1300-8. Lisn al-mzn= Lisn al-mzn
lil-mm ihbaddn Abil-Fadl Ahmad b. Al b. Hacar al. Asqaln. Cuz 1-6.
Haydarabad 1329-31. Manil-Qurn lil-Farr=Manil-Qurn liAbi Zakariy
Yahy b. Ziyd al-Farr. Sleymaniye Ktphanesi- Badadl Vehb ksm nr. 66.
Macz= Macz al-Qurn (yalnz III ve IV. Lahikada bu ekilde ksaltlmtr).
Macz al-Qurn =Macz al-Qurn anat Ab Ubayda Mamar b. Al-Musann
at Taym radah bi Ulih wa allaq alayh ad-Doktor Muhammad Fuad
Sezgin. I. Cuz Kahire 1954. Al- Maad al-ahmad= al-masad al-ahmad, f hatm
musnad al-mm Ahmad, lil-Hfiz, amsaddin b. Al-Cazr. Kahire 1949
(Musnad Ahmad b. Hanbalin birinci cildinin ba tarafnda baslmtr.
<<Maad>> kelimesinin <<Muad>> eklinde de okunmas mmkndr.)
Mariq al-anwr= Mariq al-anwr, al ihh al-r, lil-mmal-Qd Abil-
Fadl yd b. Ms b. yd al-Yahsub. Cuz 1-2. Fas 1328-9.
_______(Kahire) = Cuz 1. Matbaat as-Sada 1332.
Mingana, an Important manuscript of the Traditions of Buhri= an Important
Bukhari, with Nine Facsimile Reproductions by A. Mingana. Cambridge 1936.
Mucam al-buldn= Kitb Mucam al-buldn, talf ihhaddis
-XXIV- Mucam 3arb al-Qurn= Mucam arib al-Quran mustahracan min
ahh al-Buhr wa fih m warada an bn Abbs min Tarq bn Ab Talha
Hassatan Muhammad Fud Abdalbq. Kahire 1950.
Mudrac lil-Hatb al-Badd= Kitb al-fasl lil wal al-mudrac fin-naql, li Ab
Bakr Ahmad b. Al b. Sbit al Hatib al badd Topkapu Saray Ktb. III. Ahmed
ksm nr. 612. Mun f tabaqt al-muhaddisn = al-Mun f tabaqt al-
muhaddisn= li Ab Abdallh Muhammad b. Ahmad b. Usmn az-Zahab.
Feyzullh Efendi Ktb. Nr. 1528. Muhaddis al-fsil= Bk. Rmahurmuz.
Muqaddimat al-carh wat-tadl=Taqdimat al-marifa li kitab al-carh wat-tadl,
talif al-mm Ab Muhammad Abdarrahmn b.Ab Htim Muhammad b.
drs b. Al- Munzir at-Tamm al-Hanzal ar-Rz. Haydarabd 1952. Muslim= al-
Cmi a-ahh, talf Abil-Husayn Muslim al-Qusayr. Cuz 1-8. stanbul 1329-33.
Musnad Ahma bn Hanbal= al-Musnad lil-mm Ahmad b. Muhammad b.
Hanbal. Nr. Ahmad Muhammad kir. Cuz 1-10. Kahire, 1949-1951. Muannaf
bn Ab ayba= Muannaf Ab Bakr Abdallh b. Muhammad b. brhm b. Ab
ayba. Kprl Ktb. Nr. 438. Muannaf Abdarrazzq= Muannaf Abdarrazzq
b. Hammm b. Nfi al-Himyar a anan Cuz 1-5. Murad Molla Ktb. Nr. 596-
600; 6. Cuz Feyzullh efendi Ktb.nr. 541. Mutawr al tarcim al-Buhr_ Kitb
al-mutawr.
-XXV-
b. Munr Hatb al-skandariya. Umum Ktb. Nr. 1115. Muwatta= al-Muwatta
lil-mm Mlik b. Anas. Tunus 1280.
___ (aybn rivayeti)= al-Muwatta lilmm Muhammad rahimahullh tal
maa talq al-mumaccad al Muwatta Muhammad min tanf mawlna Abil-
Hasant Muhammad Abdalhayy. Lokno 1898.
Nahhs, an-Nsih wal-mansh= Kitb an nsih wal mansh fil-Qurn al-karm
mimma uctumia alayh wahtalifa fih an al-ulam min ahb Rasulillh, talf
Ab Cafar an-Nahhas. Kahire 1323.
Nawaw, arh Muslim= arh al-mm an-Nawaw al Muslim. Cuz. 1-10.
(Qastallnnin kenarnda):
Nihy== an-Nihya f 3arb al-Hads wal-sr, Abus-Sadat al-Mubrak b.
Muhammad b. alwCazar al-Marf bibn al-Asr. Cuz 1-4. Kahire 1322.
OLZ== Orientalistische Literaturzeitung.
Qd yd, al-lm== Kitb al-ilm il marifat ul ar-riwya wa taqyd as-
sama wa cumal min fadil ilm al-ha-ds wa ahlih wa nukat min adabi
hamalatih wa naqlih. Ayasofya Ktb. Nr. 433.
Qastalln= rd as-sr li arh ahh al-Buhr, lil-allmal-Qastalln. Cuz 1-
10. Kahire 1307.
Qt al-gulb= Kitb gt al-gulb f mumalt al-Mahbb wa wasf tarq al murd
il maqm at-tawhd li Ab Tlib Muhammad b. Abil-Hasan Ali b. Abbs al-
Makk. Cuz 1-2. Kahire 1310.Rmahurmuz (Kpr.) = al-Muhaddis al-fil bayn
ar-rw wal-w li Ab Muhammad al-Hasan b. Abdarrahmn b. Halld ar-
Rmahurmuz. Kprl Ktb. Nr. 397.
-XXVI-
--- (ehid Al) = al-Muhaddis al-fil bayn arw wal-w. ehid Ali Paa Ktb. Nr.
531.
Ricl a-ahhayn= Kitb al-cam bayna kitabay Ab Nar al-Kalbz wa Ab Bakr
al-bahn f ricl al-Buhr wa Muslim lil mm al-Hfiz Abil-Fadl
Muhammad b. Thir b. Al al-Maqdis yuraf bibn al-Qaysarn a-aybn. Cuz
1-2. Haydarabd 1323.
Rislat Ab Dwd as-Sicistn f waf talfih li kitb as-sunan= Rislat Ab
Dwd as-Sicistni f waf talfih likitb as-sunan riwyat Abil-Husaynb.
Abdalazz al-Him. Nr. Muhammad Zhid al-Kawsar. Matb. Al-Anwr Kahire
1369.
Rs= Ricl a ahhayn (yalnz I. Lhika da bu ekilde ksaltlmtr).
Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence= The Origins of
Muhammadan Jurisprudence by Joseph Schacht. Oxford 1950.
Sult al-Acurr= al-Cuz as-Slis mn sult Ab Ubayd Muhammad b. Al b.
Usmn al-curr ayhah Ab Dwd as-Sicistn. Kprl Ktb. Nr. 292.
Sunan Ab Dwd= Sunan Ab Dwd Sulaymn b. Al-Aas as-Sicistn al-Azd.
Nr. Muhammad Muhyaddn Abdalhamd. Cuz 1-2. Kahire 1950.
Sunan ad-Drim= al-Cm a-ahh fis-sunan al-mahr bi Musnad ad-Drim
Haydarabad 1309.
-XXVII-
Karaelebizade (Sleymaniye Ktb. Ksmlarndan) nr. 68.
ahifat Hammm b. Munahbih= Aqdam tadwn filhadis an-nabawi ahifat
Hammm b. Munabbih. Nr. Muhammad Hamdullh. (Matbut al-Macmaal-
lmyyl-Arabi bi Dimaq, 1953.)
ahh 7al-Buhr, nr. L. Provenal= Le Sahih dal Buhri. Reproduction en
photocopie des manuscrits originaux de la recension occidentale dite recension
dlbn Saada. Publ. Avec une introduction9 par E. Lvi-Provenal. Vol. I. Paris.
fi, ar-Risla_ar-Risla, lil-mm al-Mutallab muhammad b. drs a-afi.
Nr. Ahmad Muhammad kir. Kahire 1309. araf ahb al-hadis li Ahmad b.
Al b. Sbit al-Hatb al-Hatb al-Badd. Atfefendi Ktb. Nr. 601. arh Muslim-
Bk. Nawawi, arh Muslim. arh Nuhbat al-fikar-arh Nuhbat al-fikar fi mutalah
ah al-asar, talif Ahmad b.Al a-ahr bibn Hacar al Asqaln. Kahire 1934.
arh at-Tirmizi- ahih at-Tirmiz biarh al-mm bn al Arab al-Mlik. Cuz 1-13.
Kahire 1931-1934.
Tc al-ars = arh al-Qms al-musamm Tc al-ars min cawhir al-Qms,
lil mm al-Luaw Muhibbaddin as-Sayyid Muhammad Murtadaz-Zabd.
Cild 1-10. Kahire 1331-34.
Tafsr Abdarrazzq= Tafsr Abdarrazzq b. Hammm biriwyatih an Mamar b.
Rid. Ankara Dil-Tarih ve Corafya Fakltesi Ktb. smail Sib ksm nr. 4216.
Tazkira fricl-al aara- Tazkirat ricl-alaara li Abil Mahsin Muhammad b.
Al b. Al-Hasan al-Husayn. Kprl
-XXVIII-
Ktb. Nr. 263. (Burada Kutub sittadan baka, Ab Hanfa, fi ve Ahmad b.
Hanbalin Musnadleri ve mm Mlikin Muwatta mevzuu-bahs edilmitir).
Tazkirat al-huffz= Tazkirat al-huffz talf amsaddn Ab Abdallh az-Zahab. 2.
Ci tab. Cuz 1-4. Haydarabad 1333-34. Tafsir at-Tabar = Cami al-bayn f tafsr
al-Qurn, Ab Cafar Muhammad b. Carr at-Tabar. Cuz 1-30. Al-Matbaat al-
Maymaniya bi-Mr 1321.
Tafsr bn Ab Htim= Tafsr Ab Muhammad Abdarrahmn b. Ab Htim b. drs
ar-Rz. II. Cuz. Ayasofya Ktb. Nr. 175. ( Bu kitabn bize kadar intikal etmi olan
ve ikinci cildden ibaret bulunan nshas batan itibaren srenin tefsirini
ihtiva etmektedir.)
Tahzb at-tahzb= Tahzb at-tahzb lil mmihbaddn Abil-Fadl Ahmad b.
Al b. Hacar al-Asqaln. Cuz 1-12. Haydarabad 1325-27. Talqt as-Suyt
alal-Buhr = at-Tawh wat-talq alal-Cmi a-ahh li Abdarrahmn b. Ab
Bakr as-Suyt. Topkapu Saray Ktb. Medine ksm nr. 261.
Talq at-talq = Taliq at-talq li Abil-Fadl Ahmad b. Muhammad b. Hacar al-
Asqaln. Ayasofya Ktb. Nr. 472.
Tanwr al-hawlik= Tanwr al-hawlik arh Muwatta al-mm Mlik, talf
Calladdn Abdarrahmn as-Suyt. Cuz 1-2. Kahire, tarihsiz.
Taqyd al-ilm Tadyd al-ilm li l-Hatb al-Badd, addarahu wa haqqaqahu wa
allaqa alayh Ysuf al- A. Dimaq 1949. (Institut franais de Damas
neriyatndan).
Taqyd al-muhmal lil assn =Taqyd al-Muhmal wa tamyz al-mukil li Ab Al
al-Husayn b. Muhammad b. Ahmad al-assn al-Cayyn. Umm ktb. Nr. 1211.
-XXIX-
Trh Badd = Trh Badd aw Madinat as-salm, lil Hfiz Ab Bakr
Ahmad b. Al al-Hatb al-Badd, wadaah fi azh ur al-islm munz
tassih il waftih am 463. Cuz 1-14. Kahire 1931.
Trh at-Tabar= Annales Quos Scripsit, Ab Cafar Muhammad b.
Carr at-Tabar. Ed. M.J. De Geoje. Cuz 1-13. E. J. Brill, 1876-1901.
At-Trh al-kbr= Kitb at-trh al-kabr, talf Ab Abdallh
Muhammad b. sml b. brhm al-Cuf al-Buhr. Cuz 1-6.
Haydarabad 1941-1945.
Tawl muhtalif al-hads= Tawl muhtalif al-hads firradd ala ada ahl
al-hads wal-cam bayn al-ahbr allat idda alayhat-tawaqquf wal-
ihtilf wal-cawb amma awradah min a-ubah ala bad al-ahbr al-
mutaabiha aw almukila badiar-ray, talf al-mm bn Qutaybad-
Dnawar Kahire 1326.
Tirmiz= ahh Ab Abdallh Muhammad b. s b. Sahl at-Tirmiz. Cuz
1-2. Bulak 1292.
Tt= Tahzb at tahzb (yalnz I. Lhika da bu ekilde ksaltlmtr).
Weisweiler= Istanbuler Handschriftenstudien zur Arabischen
traditonsliteratur, von Max Meisweiler. stanbul 1937. (Bibliotheca
Islamica neriyatindan).
Ynn, ar-Rumz= ar-Rumz ala ahh al-Buhar li Abil Hasan
Abdallh b. Muhammad b. Ahmad b. Abdllh al-Ynn. Nushat
Maktabat Cmi al-Azhar.
ZDGM= Zeitschrift der Deutschen Morgenlaendischen Gesell. Schaft.
Zurqn= arh Muhammad az-Zurqn al Sahh al-Muwatta
Mlik b. Anas. Cuz 1-4. Kahire 1310.
BRNC KISIM
HADSLERN LK YAZILI KAYNAKLARI
Hadislerin tedn tarihi bakmndan mebdee pek yakn
saylamyacak bir devrenin mahsul olan Buharinin al-Cmi a-
ahhinin veya bu mahiyette hadis mecmualarnn kaynaklarnn
aratrlmas, hadis edebiyatnn birok meselelerinin izahiyle sk
skya alkaldr. Hadislerin ilk defa yaz ile tesbiti, tesbit edilen
malzemenin toplanmas veya kendine has tabiriyle <<tedvn>> i- ve
nihayet muayyen <<bb>>lar halinde <<tanf>>i, mevzuu bahs hadis
mecmualarnn teekklne kadar geen tekml safhalarn ifade
eder. Kaynaklarnn tesbiti bakmndan Buhrnin ahhi, -ileride
tafsil edileci vehile- ayn kategoriye dahil musannaflar iin
olduundan daha ziyade, zikredilen merhalelere id meseelelerin
izahna muhtatr.
Hadis edebiyatnn kaynaklariyle alkal ilk ve belki de en mhim
mesele, hemen hemen hadisler kadar eski olup onlarn yaz ile tesbit
edilmesine cevaz veya adem-i cevazn vrid olup olmad yolunda
alan mnakaalar ve bunlarn neticelerine iddir.
Hadisin yazyla tesbitini yasak veya yazlm hadislerin imhasn
emreden
1
, buna mukabil, hafzasnn zayflndan ikyet
edenlere:<sa elinden faydalanmasn> tavsiye eden hadisler
2
in,
bazen bizzat Peygamberden, bazen da ayn sahbeden
3
veya, birok
sahbeden nakledilmesi
4
keyfiyeti veya kendine mahsus ifadesiyle
<takyd> in aleyhindeki riyetlerin mevcudiyetine ramen, yaz ile
tesbit faaliyetinin zarureti, daha nisbeten erken bir devirden itibaren
mezkr tezad ortadan kaldrmay istihdaf eden tevilci bir faaliyetin
ortaya kmasna mil olmutur. Ayn
1. Tawl muhtalif al-hads s. 365 ve Taqyd al-ilm 30-35.
2. Tirmiz II,111; Taqyd al-ilm 62-68.
3. Taqyd al-ilm. S. 93.
4. Rmahurmar s. 67 a.
mevzu zerinde birbirini nakzeder gibi grnen hadislerin arzettii
tezad tevil etmek maksadiyle mstakil bir eser meydana getiren bn
Qutayba (. 275)
1
, Ab Said al-Hudrnin Peygamberden naklen
rivyet ettii: <<Qurndan baka benden bir ey yazmaynz;
Qurndan gayr benden bir ey yazan, yazdklarn yok etsin>>
eklindeki hadis
2
ile bu husustaki msaadekr hadisler arasndaki
tenakuzu, ya snnetin snnet ile neshi veya yazya vukuflar yahut
bilgi seviyeleri bakmndan birbirinden farkl bulunan sahbenin
bzsna bu hususta msaade verildii, bzsnn ise bundan mahrum
brakld eklinde tevil eder
3
. Bu meseleyi kitabnn bir bbnda ele
alan Rmahurmuz (l. 360)nin tevili
4
bir tarafa braklrsa- cidd bir
tenkide tbi tutup aa yukar halleden ilk kimse, Hatb Badd (l.
463) olmutur. O, mezkr meselesinin halline tahsis ettii Taqyd al-
ilm adndaki eserinde
5
, birbirine mtenakz malzemeyi sistemli bir
ekilde toplam, hel ve aleyhdeki haberleri adet kronolojik bir
tasnife tbi tutarak hadislerin yaz ile tesbiti lehindeki tabi tekmln
seyrini muvaffakiyetli bir ekilde izebilmitir. Hatb Badd, bu
husustaki haberleri srlayp okuyucuya kfi bir fikir verdiine kanaat
getirdikten sonra, meselenin halline id dncelerini yle ifade
ediyor: <Demek ki islmiyetin ilk devirlerinde, Qurndan gayr
eylerin Qurna benzetilmemesi ve Qurn braklp da baka eylerle
uralmamas iin, yazy ho grmyorlard. Kadim kitaplardaki
doru ve yanl taraflarla hak ile btln tefriki kolay olmadndan
bunlarla
1.Tawl muhtalif al-hads adl eseri iin bk. Broek. Supp. I, 186.
2.Taqyd al-ilm, s. 93.
3.<Bunun iki mnas vardr. Evvel bu, snnetin snnet ile neshi olabilir. yle ki, Peygamber, nce
szlerinin yazlmasn yasak etmi, sonra snnetin oalmakta olduu ve hafzann bunu tamamen
saklyamyaca tebeyyn edince, yazlmas lzm geldiini beyan etmitir. Saniyen, hadislerin
yazlmasna id msaade Abdallh b. Amra tahsis edilmitir; zira o, kudemnn kitaplarn
okunmakta, sryan ve arab yazmakta idi. Birka mstesna dier sahbe mm idi; yazy iyi ve doru
yazmak kendileri iin mmkn olmadndan, yanllk yapmasnlar diye, hadisleri yazmaktan
mehyolunmulard; Abdallh b. Amra ise, bu hususta yanllk yapmyaca bilindii iin, msaade
olunmutur> (Tawl muhtalif al-hads 335-366).
4.Rmahurmuz, 67 a.
5.Taqyd al-ilmin yazmalar iin bk. Brock. Suppl I, 563. Basmas iin bk. <Bibliyografya ve
ksaltmalar>.
tigal etmek yasak olunmutu. Qurn zaten onlardan mstagni klyordu. slmn ilk
devirlerinde hadislerin yazlmas memnun idi; zira, hadis ve snnetin inceliine vkf ulema
(=<fukah>) ile Qurn metnini sair elfazdan tefrik edebilecek seviyede kimseler azd.
Araplarn ou <fakh> deildi ve <fukah> meclislerinde devaml olarak bulunamyorlard;
karlarna kan alelde yazlar Qurna sokup Allahn sz zannetmek tehlhikesinden uzak
deildiler>.
Hatb Badd ve muasr bn Abdalbarr (l. 463)in faaliyetleri, bu mevzuda daha
sonraki devirlerde itigalden mstagni klmam olmasna ramen, hadislerin kitabeti veya
<taqydal ilm> meselesini kfi derecede aydnlatmtr.
Geen asrn ortalarnda hadislerin ilk yazl vesikalarn aratran
Spernger, her iki gurubun fikrini destekleyen bol malzeme
toplam ve Hatb Baddnin ad geen eserinden geni apta:
faydalanmtr. Onun bu tezini esas olarak ele alp yeni bir ok
malzeme ilve eden Goldziher islm kaynaklarn noktai nazarn
gz nne almadan, bu mtekabil hadisleri <ahb al-hads> ile
<ahb ar-ray> n faaliyetinin mahsul olarak mlhaza
etmitir. Ona gre eski <ray> mektebine mensup kimseler
hukukun hr teekklnn nne engel olarak kan yazl
emirleri ortadan kaldrmaa almlard. Yaziyle tesbitin
lehindeki hadislere mukabil dier hadisleri bu mektebin
mensuplar vazetmilerdi. Ve ashb ar-raydan olan Ab Dvd
as-Sicistn (l. 277), Sunaninde ara sra yazl notlardan
faydaland iin hadislerin yaziyle tesbitini yasak eden
rivyetlere iaret etmemiti.
Hatb Baddnin yukarda ad geen eserinin niri
Goldziherin bu grn bir vehim olarak adlandrmakta ve
okuyucuyu bu vehimden kurtarmaa almaktadr. Burada
meselenin mevzuun dnda kalan mnakaasna itirak
edilmeden sadece, Buhrnin ahXhine tekaddm eden devrin
veya onu ortaya koyan literatrn ilk safhalarnn
aydnlatlabilmesi iin bu hususta bz misaller, bir ok
benzerleri arasndan seilerek kendilerinden faydalanmaa
allacaktr.
Yaz ile tesbitin lehinde istihad edilen birok hadislere
mukabil aleyhteki rivyetlerin daha birka asr devamnca ileri
s-
The Origine and progress of writing adyla The Journal of the Asiatic Society of Bengal, XXV,
303-329 da neretmi olduu etdnden maalesef mezkr mecmuann stanbulda nshas
bulunmadndan dorudan doruya istifade mmkn olmam Goldziherin yapt nakillerden
faydalanlmtr. Muh. Stud. II, 6, 175, 198.
Muh. Stud. II, 191-195.
Muh. Stud. II. 198.
Bk. Goldziher, Zarihiten s 27.
Muh. Stud. II, 198, not 2. Ab Dvd as-Sicistnnin ara sra yazl notlardan istifade etmi olmas
keyfiyeti Goldziherin hadis kitaplarnn kaynaklarna dair husus fikridir. leride izah edilecei vehile,
mevzuubahis kitaplarn btn kaynaklar yazldr.
Bu kitap 1949 da amda Ysuf al-A tarafndan nerolunmutur. Bk. Bibliyografya ve ksaltmalar.
Taqyid al-ilmin kymetini azaltm ve onu okuyuculara yanl arzetmi olmasndan doan bir
gayret vardr. Hakikatte bu eseri notunda dolaysyla mevzuu bahseden Goldziher daha ziyade
Sprengerin malzemesinden faydalanm grnmekte, Taqyid al-ilmden bu hususta herhangi bir ibare
nakletmemektedir. Bk. Muh. Stud. II, 198.
Rlmesi, hatt bunlarn bizzat hadisleri yazanlar tarafndan
tekrarlanp durmas keyfiyeti bize, kitabetten nehy iinin baka
bir vechesini gstermektedir. aret edilen rviler, herhalde,
elde ettikleri bilgiyi sadece ktta bulundurup asla hafzalarna
yerletirmiyen kimselere kar, bu kabil haberleri birer ihtar
olarar ileri sryorlard. Mesel byle bir ihtar, al-Cmi al-kabr
ve al-Cmi a-ar gibi musannaf kitap sahibi olan as-Sufyn
as-Sawr (l. 161) tarafndan ileri srlmt. Hatt byle bir
endienin sevkiyle bir ok kimseler, hadis ezberlemek iin
yazdan faydalanyor ve tam olarak ezberlediklerine kani
olduktan sonra, hafzalarndakinin gnn birinde ihmaline
sebebiyet vermemesi iin yazl metni imha ediyorlard.
Yazdklarn yok edenler arasnda ok zaman yaptna piman
olanlar, mrlerinin bir ksmnda yazmay ho grmediklerine,
veyahut hi yazmam olmalarna nedamet duyanlar da
bulunuyordu. mrlerinin sonlarna doru kitaplarn yok
edenler veya kendinden sonra imhasn vasiyet edenler de az
deildi. Bunu, kendilerinden sonra kitaplarna bir ok eyler
ilve edilmesi veya baz eylerin drlmesi ve nihayet
yanllklarnn esas sahibine atf endiesiyle yapyorlard.
Yaziyle tesbite kar mtereddit bir vaziyet taknan
kimselerin yannda kitabeti, hadisin daha ok mstamel tabiriyle
ilmin ilk art addedenler vard. Daha, tbiin arasnda yazl
olmayan ilmin ilim addedilemiyeceini syleyenlere raslamak
nmmknd. mm Mlikin kendisine vedaa gelmi olan bir
dostuna, sonuncu tavsiyesinden biri <hadisleri salhiyetli
zevattan yazmak> olmutu.
Hadislerin yazlmasnn lehinde ortaya konabilecek bir ok
bn an nadim, al-Fihrist s. 225.
Bu kabil haberler iin bk. Taqyd al-ilm s. 58 ; Sunan ad-Drim I, 125.
Birok misalleri iin bk. Taqyd al-ilm s. 58-60; Cmi bayn al-ilm I, 66 v. D.
Bk. Tayqyd al-ilm 60; Cmi bayn al-ilm I, 75. Taqyd al-ilm s. 60. Tazkirat al huffz I, 137. Taqyd al-
ilm s. 61; Cmi bayn al-ilm I, 67. Sunan ad-Drim byle bir haberi tbiinden Muaviya b. Qurradan
nakletmektedir. (I, 126), ayn zamanda bk. Taqyd al-Cmi bayn al-ilm I, 74.
Misallerin yannda, tbiin zamannda ve hatt daha sonraki devirlerde
yazy ayplyanlarn bulunduunu da grmek mmkndi. Fakat onlar
herhalde ehemmiyetsiz bir azlk idiler. Onlarn muarzlarnn red
delilleri arasnda Qurndan yetler gstermek yolu da vard.
Kitabetin meruiyetinin bir ok yetlerle teyid edildiini, hatt bunun
bir <<sunnat-i ilhiye>> olduunu iddiyaya da imkn buluyorlad.
Hadislerin yazlmas karsndaki zayf mukavemet adet
fantezist bir mahiyette ta altnc asra kadar zaman zaman grld. Bu
grn mensuplar, kitabetin bekasnn karsna hfzann parlak
misalerini vererek kyorlar, bazen bu misallerini bir ok beyitlerle
ifade ediyorlard. Herhalde onlarn mukavemeti hadisin daha sahabe
zamannda yaziyle tesbitine mni olmamamt. Geen asrda
Sprenger, islm kaynaklarn muhtelif vesilelerle mevzuu bahsettii
hadisin ilk yazl vesikalarn aratrp muhtelif <ahfa> lerin isimlerini
bir araya toplamak imknn buldu ve daha sonra Goldziher bunlara
yeni isimler ilve etti. ahfa veya Cuz diye adlanan bu ilk hadis
vesikalar, ileride greceimiz vechile, ikinci ve nc asrda
meydana gelecek olan musannaf klliyatn, gerek dorudan doruya
ve gerekse dolaysyla, malzemelerinin bir ksmn tekil etti.
Sahifeleriyle mehur olan sahbeden merv hadislerin kontrol ikinci
ve nc asrlarda, bu sahbenin <sahife> lerinde bulunup
bulunmad aratrlmak suretiyle yaplrd.
<ahfa> siyle en ok mehur olanlarn banda Abdallh b. Amr
gelmektedir. Hasseten onun sahifesi <a-adiqa> diye adlanrd.
Kaynaklarn bize saklad malmata gre, sahifeleriyle mehur olan
sahabe okur, dinleyiciler hadisleri kaydederlerdi. Bu kayt ii iin
lzumlu kt bulunmayca bazen hadisler yanalnlara veya <alwh>
ad verilen muhtelif yass maddeler zerine yazlrd. Mesel Said b.
Cubayrin Abdallh b. Abbasn ahifasinden zaptettikleri bu ekilde
idi. Abdallh b. Abbsn sadece hadsleri ihtiva eden kitab deil,
ayn zamanda baz filolojik malat havi Qurn tefsiri de <ahfa> diye
adlanyordu.
Sahbenin bazlarna isnad edilen ve hadis musannflarnn
elinde birka asr kaynak vazifesi gren ahifa ve cuzler bir tarafa
braklacak olursa Abdallh b. Abbsa nisbet edilen tefsir mstesna,
kaynaklarn, muhtelif vesilelerle mbhem olarak haber verdii
kitaplar ynndan bize kadar muayyen isimler halinde herhangi bir
ey intikal etmi deildir. Mesel hadisleri yazm olmas bakmndan
Abdallh b. Amri, kendisine tercih ettii sylenen Ab Hurayranin
yannda Peygamberin szlerini ihtiva eden bir ok kitaplarn
bulunduu rivyet edilir. Hasan al-Basr de, yannda bulunan bu
mahiyette bir ok kitaplar, merakllarna zaman zaman arzedirmi.
Kaynaklarda bu kabil umum mahiyetteki kitap haberlerine sk sk
ratlamak mmkndr.
Da Cbir b. Abdallhdan ravisi Ab Sufynn rivyet ettiklerinin onun sahifesinin muhtevasndan
ibaret olduunu sylemiti.Muqaddimat al-Carh wat-tadl s. 46.
bn Qutayba, K. Al-marif 156-157, Taqyd al-ilm s. 84-85; Cmi bayn al-ilm I, 72. Bunun mislleri
iin bk. Taqyd al-ilm s. 100-107. Taqyd al-ilm s. 102. Bu sahifenin mevzuu bahsedilen nshas iin
bk. An-Nahhs, an-Nsh wal-mansh s. 12 ve Fath al-br VII, 332; filolojik malzeme ihtiva ettiini
ileride greceiz. Cmi bayn al-ilm I, 70. Ayn eser I, 74. Taqyd al-ilm s. 102. Mesel Cmi bayn
al-ilm I. 70-77.
Mezkr kitaplar muayyen isimler altnda meydana getirenlere, hadis
rvilerini tabakalara ayranlarca, umumiyetle tbiinin orta tabakas
diye adlandrlan kimseler arasnda rastlanmaktadr. Bu tabakann
banda zikredilen Hasan al-Basr (l. 110), Muchid (l. 103) ve
krima (l. 107) gibi bir oklarnn birer tefsir sahibi olduklar
anlalmaktadr. Kaynaklarda zikri geen bu tefsirlerin, daha sonraki
asrlarn mfessirlerine, sahih rivyetlerle intikal ettii
anlalmaktadr. Mesel as-Salab (l. 427), al-Kaf wal-bayn adl
tefsirinin mukaddimesinden, bu gibi kitaplar hakknda olduka
kymetli malmat vermektedir. Onun vazh olarak bildirdii
senedlerden anlaldna gre, tefsirinin telifi esnasnda, bu kabil
kitaplardan bir ounun muhtelif rivyetler halinde gelen nshalarna
mracaat etmek imknna sahip bulunmutur. Tabar (l. 311)nin
kendisinden nceki literatrnn byk bir ksmn nakleden
tefsirinin daha sonraki mellifler tarafndan, rivyetlerinin kaynaklar
olarak saylan eserler arasnda bu ilk devrin mahsul bir ok tefsirler
bulunmaktadr. Bize kadar gelmemi olmakla beraber, sahbe ve
tbiinin ilk ve ikinci tabakasna ait bir ok tefsir kitaplarnn, sahh ve
Sunan musannaflarndaki hadisleri tahric ederken arihlerin bize
dolaysyla vermi olduklar malmattan ve ayn tip tefsirlerin, daha
mteahhir olup bize kadar intikal etmi bulunanlarndan,
muhtevalarnn byk bir ksmnn hadislerden ibaret olduunu
reniyoruz. Tbiinin ikinci tabakasndan bugn elimizde, bir ka
nshasiyle bulunan, Hasan al-Basrnin, Mekknin eref ve fazailine
tahsis olunmu risalesinin muhtevas da ayn mahiyettedir.
Kaynaklarn daha ziyade kitap okluundan bahsettii devir,
tbiinin mteahhir devresini tekil eden ve hnasseten Zuhr-
Burada daha ziyade Zahabnin Tazkirat al-huffznn tabakalarna tabi olunacaktr. Onun al-Muni f
tabaqt al-muhaddisn adl eseri (bk. Weisweiler nr. 84) taksim bakmndan farkldr.
Muchidin, tefsirini tilmizlerine iml ettirdii, kitaplarnn istinsah iin onlar evine gtrmeyi itiyad
edindii rivyet edilir (Taqyd al-ilm s. 105). Brock G. 1, 429; Suppl. I, 592. bn an-Nadm, Ktib elebi
ve terceme-i hllerin zikri srasnda bir ok kaynaklar bu tefsirlerden bahsederler. Bk. rd al-arb
XVIII, 64. Nshalar iin bk. Brock. G. 1, 66, Suppl. I, 103.
(l.124)yi iine alan safhadr. Bu safha umumiyetle kaynaklarda
hadisin tedvin devri ve Zuhr ilk mdevvin saylr. Hadislerin oalmas
zerindeki millerden sarf- nazar ahifa ve cuzler halinde tesbiti
zerinde siyas mlhazalar veya mezheb mcadeleleri de rol
oynuyordu. Mesel ia mensuplar kendi doktrinlerin itakviye iin
vesika mahiyetinde olan yazl kaynaklara snnlerden daha ok
ehemmiyet veriyorlard. Bir ksm apokrif olmakla beraber, Ab
afar at-Tus (l. 403)nin Fihristi, bu devre ait ok isimler
saklanmtr. Buna mukabil snn olan Zuhrnin de emeviler
tarafndan hadislerin cemine memur edildiini biliyoruz.
HADSLERN TEDVN
Hadisin tedvini mevzuu bahs edildii zaman umumiyetle Zuhr
ilk mdevvin olarak gsterilir. Ve onun devrinin Emev idaresinin
Umar b. Abdal azizin hilfetine raslayan safhas hadis tedvinin
balangcsaylr. Hadis edebiyatnn, terceme-i haller mnasebetiyle,
hadislerin nkl kaidelerinin izahnda (tahammul al-ilm meselesinde),
hulsa muhtelif vesilelerle, yazl kaynaklara ait verdii haberler bu
ad geen devri byle bir mebde olmaa msait gsteriyor. Hadislerin
<ahfa> adl bir takm yazl vesikalara dayandn gstermek
hususunda selefi Sprengerin mesaisini devam ettiren Goldziher,
aksine islm kaynaklar tarafndan gsterilen ilk tedvin an takriben
bir
Tadkirat al-huffz I, 101 vdd. Bk. Mesel Cmi bayn al-ilm I, 73. Goldziher, Muh. Stud. I, 10 ve
bunun delilleri iin bk. Ayn mellifin Beitrage zur Literatur geschichte des Schia s. 55. Brock. Suppl. I,
707. Al-Muwatt (a-aybn rivayeti) s. 389 ve bk. Goldziher Muh. Stud. II, 39, mellif ayn zamanda
Journal of asiatic Society of Bengal, 1856, s. 322, no. 71 e iaret ediyor. Cmi bayn al-ilm I, 73, Fath
al-br I, 147, Tadrb ar-rw s. 25, Tanwr al-hawlik I, 4, Zurqn I, 10. Muh. Stud. II, 8-11.
ekileceinden korkuyorum,, eklinde verdii yazl emirden ibaret
olan rivyettir. Bu haber ok zaman ele alnm ve sk sk hadislerin
yazl mebdeini tesbit tesbit iin kendisinden faydalanlmtr. Modern
edebiyat tarihi bir ok defa buna tarihi bir karakter atfetmitir.
phesiz biz bununla daha ziyade II. Umarn, seleflerinin dine kar
lakaydilerini silmek iin slm idaresinde yeni bir devri balatmak
gayretinden ibaret bir hamiyetin mevzuu bahsedildiini hatrlyoruz.
Bundan baka II. Umarn hadisleri yazdrma ve cemettirme arzusu ile
beraber, baz hadisleri bahusus Amra bint Ubaydallh b. Kab b.
Mlik (l. 106) tarafndan mahfuz sahifeleri istinsah ettirdiini
biliyoruz. Sylenildiine gre, Halife, bn ihb az-Zuhrye hadislerin
yazlmas emrini vermitir. (Kitb al-awilinde kadm otoritelere
iaret eden) Suytye gre bu mecmua, bu sahada yaplan ilk
deneme olmutur. Bylece, ad geen Halifeye kar hrmet ve
takdirle dolu bir neslin, onun ismile hadis edebiyat arasnda sk bir
mnasebet kurabilmek iin ne kadar gayret gsterdiini ve ayni
zamanda, onun, Peygamberin sahih hadislerinin bir ksmn
ezberlemek hususundaki gayretinde, fukahadan geri kalmadna
inandklarn gryoruz.
Bununla beraber, muhtelif meneden tedavle karlm
haberlerin arzettii tezatlar yznden, hadislerin sistematik cemini
Umar b. Abdalazzin tevikine hasreden aybnnin iaret ettii
tarihin bu edebiyatn mebdei olduunu kabul etmiyoruz Bu
husustaki haberlerin biraz daha mnakaasn yaptktan sonra yle
demektedir: <<Fakat islm edebiyat tarihi, hadis edebiyatnn mebdei
ile ilgili daha ok msbet dier haberler vermektedir. Hatt bu
haberler dahi, greceimiz vehile, ikinci asr literatrnn erimi
olduu hakikatte bir mddet sonra eriebilecei- mertebenin daha
ileriye alnan vaktinin tayinine itirak ederler.>> O, bu sziyle de
islm kaynaklarda ilk musannaf eserler iin zikredilen tarihi bile bir
hayli nce olmas lzm gelen ilk tedvin iin caiz grmeyerek, nedense
ayni ey olarak farzettii tedvin ve tasnifin mebdeini bir asr kadar bu
tarafa almak istiyor. Onun, bu tedvin ve tasnifin mebdei iin islm
kaynaklarn zikretmi olduu iki ayr devri birbirine kartrm olduu,
Muh. Stud. II. 211.
fadesinden vazhan anlalyor. Bu yzdendir ki kaynaklarn
haberlerini mtenakz bulunuyor. Hakikatte hibir kaynak hadislerin
sistematik cemini Umar b. Abdalazzin tevikine hasretmi ve
hadislerin tasnifini onun devrine kadar gtrm deildir. Kaynaklar
sadece hadislerin tedvini ile onun arasnda bir mnasebet kurmaa
alrlar. Emev devletinin, hadisin kitabetine yabanc olmad,
Zuhryi yazmaa zorladklar ve bunun delilleri bizzat Goldziherin
kitabnda zikredilmitir. Dier taraftan o, ayni ey iin ileri srlen iki
tarihten birincisini ortadan kaldrabilmek iin Muwattn aybn
rivyetiyle gelen haberin zayf buluyor dier kaynaklarla takviye
edilmemi olduunu ifade etmek istiyor. Ayni haberi bn Sad K. At-
Tabaqt al-kabirin de Buhr, ahihinin Kitb al-ilm ksmnda ve at-
Trr a-a3irinde, Drim, Sunaninde ve daha sonraki bir ok
kaynaklar zikretmilerdir. Bununla beraber hi biri Ab Bakr b. Umar
b. Hazmi (l. 120) Goldziherin iddias hilfna, ilk mdevvin kabul
etmi olmayp sadece Umar b. Abdalazzin ona bu hususta emir
verdiini, onun da birka kitab meydana getirdiini kaydederler. lk
mdevvin olarak daima Zuhr gsterilir. Zuhrnin devrinde, hadis
kitablariyle, muhaddislerle ve hayatlariyle ilgili rivyetlerden de
anlald vechile, hafza artk hadis naklinin tek vastas olmaktan
km, fonksiyonu geni lde yazya intikal etmi bulunuyordu.
Zuhrye hadis ihtiva eden kitablar getirilir, kendisinden rivyet edilip
edilemiyecei sorulur ve bylece kitabn muhtevasn tekil eden
hadisler onun adn
Muh. Stud. II, 38; bu haber iin bk. Al-Muwatt (aybn rivyeti) bb. iktitb al-ilm, s. 389. Tbaqt
II/2, 134, VIII, 353. Buhr I, 31; Fath al-br I, 174; Any I, 526-527; Goldziher mteahhir kaynaklarda
mesel Zurqnde bunun Buhr tarafndan da nakledildiini grmse de yerini tesbit edemediini
sylemektedir (Muh. Stud. II, 210, not 1) at-Trh as- sair s. 105. Sunan an-Darim I, 68. mm Mlik,
Buhr ve Drimnin rivyetlerinde, Ab Bakr b. Umar b. Hazmn bu emir zerine birka kitap
meydana getirdii ve Umar b. Abdalazzin, bu kitaplar kendisine gnderilmeden vefat ettii rivyeti
yoktur. Mezkr rivyet, dolaysyla elde edilebilen bir rivyettir (bk. Tanwr al-hawalik II, 6; Zurgn I,
10).
snd silsilesine alan senedlerle riyet edilirdi. Yahud bizzat o, elinde
yazl hadis mecmualarn, tilmizlerine kendinden rivyet etmeleri
mksadiyle verirdi. Mamafih ayni devre ait haberler Zuhrnin
marslarnn da bir ok kitaplara sahib olduunu gstermektedir.
Hadisleri yazmaa Emev halifeleri tarafndan zorlandn syleyen
Zuhrnin bilhere yazm olduu hadislerin Halifa Waldin
ldrlmesinden sonra saray ktphanesinden nakledilirken birka
yk tekil edecek kadar oalmt. Biraz daha gen muasr Him b.
Hassn (l. 147), Hasan al-Basr ve Atnn ravisi Hawabn bir ok
kitaplarn ele geirmiti. Dier muasr al-Al b. Abdarrahmn (l.
139) daha sonra mm Mlikin yannda bulunan <ahifa>sinden
nakletmek isteyenler iin <ya tamamn almalarn veya hi
almamalarn> art koard. Mezkr devrin kitablarna ait
oaltlabilecek haberlerin belki de en enteresan olan, Zuhrnin
karsnn, kocasnn etrafnda daima grd kitab ynnn, eve
getirilecek olan dier zevceden daha tahamml fersa olduunu
sylemi olmasdr.
Zuhr ve muasrlar zamannda veya hicr ikinci asrn banda
kitaplarn artk mevzuu bahsolmaa balad zamanlarda hal
hadislerin bir ksmnn ifah nakl usuliyle rivyet edildii grlyor.
Esasen hangi devirden sonra, hadis kitaplarnn, malzemelerinin
tamamen yazl kaynaklardan ald hususunda kati bir ey sylemek
imknndan mahruk bulunuyoruz. Bununla bera-
Hilyat al-awliy III, 363.
Ber, bize kadar gelmi olan hadis mdevvenatnda bulunan senedler
zincirindeki rvilerin, ileride izah edilecei vechile, yaplacak
mukayesesinden sonra, bu devrin tayininin, takribi bir ekilde
mmkn olacan tahmin ediyoruz. Muhakkak olan bir ey varsa,
hadislerin meneinden uzaklaldka ve materyel oaldka, kitaplar,
hadislerin muhafazasnn inkr kabul etmez bir vastas olduunu, pek
gecikmeden bir zaruret halinde ortaya koymu bulunuyordu. Hatb
Badd hadislerin kitaplar halindeki tedvinin tabi gelimesini yle
izah etmektedir: <<Hadislerin yazlmas ii, bir mddet naho
karlandktan sonra, geni apta tatbik sahas buldu ve hadislerin
kitaplar halinde tedvinine balanld, zira rivyetler yaylm ve
isndlar uzam, ricalin adlar, knyelerini, nisbetleri oalm ve
senedlerin ifade tarz muhtelif ekiller alm, hulsa insan hafzas u
saydklarmz zaptedebilmekten aciz kalm, (yazl) hadis ilminin
sadece hafzaya dayanan bir bilgiden daha salam olduu hakikati
ortaya kmt ilh>>.
HADSLERN NAKL
(Tahammul al-ilm)
Buhrnin al-Cmi a-ahhinin kaynaklarnn etdn
kolaylatrmak maksadile mevzuu bahs ettiimiz <kitbat al-ilm>
meselesi kadar ve belki de daha ok mhim olan, hadislerin naklinin
kanunlarndan ibaret <<tahammul al ilm>> meselesi vardr. Hadis
edebiyatnn bu iki meselesinden ikincisi balang safhasnda
ehemmiyetini dieri kadar isbat edememi ise de hadis veya
rivyetlerin tesbit zerindeki faaliyetler bakmndan daha mhim bir
yer igal etmektedir. Kitbat al-ilm veyahut hadislerin yazlmas
meselesi zerindeki mnakaa, Emev Devletinin sonlarn adoru
hemen hemen cidd olarak ehemmiyetini kaybetmi, yahut hadislerin
yazyla tesbitine muhalefet pek zayf bir gayretten ileri gememi
bulunmasna ramen, ikincisi yani <tahammul al-ilm> muhaddisler
arasnda daha ziyade Emev Devletinin hitamndan nc asrn
sonlarna kadar ok sk artlara tbi tutulmutur.
Hadislerin ve haberlerin yahut kendisine has eski ifadesile
<ilm>in ahsdan ahsa, dolaysile nesilden nesile intikali, esas
kaynaktan uzaklaldka, gittike ehemmiyet kesbeden bir hl alyor,
Peygamberden ve eshabndan devralnan hadislerin nakli etrafnda,
yeni ahslar araya girdike yeni yeni meseleler ortaya kyordu. ok
zaman gemeden yaznn bu ie cidd bir ekilde itirakile, tamamile
slm camiasna has ve dier muhitlerle mnasebeti bulunmayan bir
messese meydana geldi. Bunun esasn bir hadisi mmkn olduu
kadar ilk kaynadan kp ekilde muhafaza etmek, bir ey ilavesine
yahut herhangi bir eyin dmesine mni olmak arzu ve gayreti tekil
ediyordu. Bir rvi bir hadisi dier bir rviden naklederken, rivyeti
ifade iin hangi tbiri kullanacakt ve hatay nlemek iin en salim yol
hangisi idi, hangisi caiz deildi ve rivyeti matlub olan hadis
bulunduu yazl kaynaktan nasl nakledilebilecekti? te bu ve benzer
meseleler <mutalah al-hadis> kitaplarnda, birbirlerinden farkl
kymetler ifade eden sekiz ksm halinde incelenir. Teferruat bir tarafa
brakld takdirde, bunlar <sama> qrat, icza, munwala, kitba,
veya muktaba, bir eyhin tilmizine bir hadis veya kitabn dier bir
ahstan kendine sam yoliyle geldiini ifade ile iktifas, fakat
tilmizine kendisinden rivyet iin izin vermemi olmas hli, wayya
ve wicda> dan ibarettirler; kendi aralarnda dier bir ok tli ksmlar
ihtiva ederler. Biz burada sadece Buhrnin, kendinden evvelkilerden
ne ekilde aldn aydnlatmaa yetecek kadar, pek muhtasar olarak
ve en basit tarifleriyle mevzuu-bahsedeceiz.
Sam: eyhin hfz veya kitabnda bulunan hadisin tilmiz
tarafndan dinlenilmesidir. Burada eyh kendisine <tahammul al-ilm>
in mutabar yollariyle, mevz-bahs hadisin rivyeti gelmi olan
kimsedir.
Qrat: tilmizin veya dier bir ahsn bir veya bir ok hadisi,
kitaptan veya ezberden eyhe okuyup eyhin bunu, hfznda bulunan
ile veya elindeki nshadan takib ederek dinlemesidir.
cza: Umum olarak iki ksmdr. a) Rivyet sahibinin, muayyen
bir eyin rivyeti iin izin vermesidir. Mesel: <Sana, Buhr veyahut
rivyeti uhdemde bulunan kitaplarn rivyet hakkn verdim>
demesidir. b) Muayyen bir ahsa gayr-i muayyen bir eyin icazetini
vermesidir. Mesel: <<Sana btn mesmuatm veya btn
rivyetlerimin icazet hakkn verdim>> demi olmasdr ki, bu da riv
bakmdan kymeti gittike azalan dokuz ksm ihtiva eder.
Munwala: ehir tilmizine semann asln veya onun ile
mukabele edilmi bir nushasn verip <bu benim filndan semamdr
veya rivyetimdir, benden rivyet et veya san abenden rivyet etme
hakkn verdim> diyerek bunlar ona ya tamamen
Mesel bk. Tadrb ar-rw 129-149.
Veya istinsah artiyle vermesidir, veyahut tilmizin eyhinin asl
nshasna veya ondan istinsah ve mukabele edilmi bir nshasn
eyhine arzetmesi, eyhin de bunu dikkatlice ve teemml ederek
gzden geirmesi, tilmizine <<bu benim hadisimdir veya rivyetimdir,
bunu benden rivyet et>> demesidir.
Kitba veya muktaba: eyhin, mesmuunu veya mesmuu olan
hadislerin bir ksmn, huzurunda veya uzakta bulunan bir kimseye
kendi yazsiyle yazmas veya yazdrmasdr. Bu da iki ekilde, eyhin ya
<sana yazdklarmn icazetini verdim> demesi veya byle bir eyi
kaydetmemesi eklinde olur.
<Tahammul al-ilm> kaidelerinin altncs tarifinden de
anlalaca vehile eyhin tilmizine bir hadis veya kitabn sam
yoliyle kendisen geldiini sylemi fakat <<Bunu benden rivyet et>>
kaydn tasrih etmemi bulunmasdr.
Wasiyya: eyhin vefatna yakn veya yolculua kaca esnada,
kitabnn, herhangi bir kimse tarafndan rivyetini vasiyet etmi
olmasdr.
Wicda: Bir kimsenin, muasr olsun veya olmasn, rivyet yoliyle
kendisine gelmi olmayan kitabn son rvisinin el yazsiyle bulunan-
hadislerin veya kitaplarn ele geirilmi olmasdr.
Muhaddisler arasnda birbirinden farkl deerler bulan hadis
rivyetinin bu muhtelif ksmlar bir dereceye kadar nevilerine dellet
eden ifadeler kazanmlard. Bunun iin hadis naklinin muhtelif
aksamn mevzuu-bahs eden kaynaklarda, bu ksmlarla birlikte
<alfz> diye bir stlhn geni bir yer igal ettii grlr. Bunlar
hadislerin stlhn geni bir yer igal ettii grlr. Bunlar hadislerin
senedlerinde bulunup ilk ve son rvinin arasnda geen ahslarn
saysna gre artp azalan (samin, haddasan, ahbaran anban) ve
bir de mfred ekillerinden ibaret tbirlerdir. stimlleri ok zaman
muhaddisin hususiyeti ve hadis naklindeki titizlik ve lkaydisiyle sk
skya baldr.
Hadis senedlerinin mterek ifadesinden anlaldna gre,
ashb, Peygamberden (qla) tbiriyle naklediyordu. lk tbinin
sahbeden nakilde hangi uslbu kullandn vazh olarak
bilemiyoruz. Belki pek te mterek bir uslba sahib deildiler. Esasen
bu tbirin hadislerin meneine nisbetle yeni ahslar araya girdike
ehemmiyeti artyordu. Olduka eski kaynaklarn bize saklad
mlmata gre hadisleri ilk defa isnd eden Zuhr (l. 124) idi.
Filhakika ona tekaddm eden devirden bize kadar kalan birka
risalenin ihtiva ettii hadis ve ahbarn isnddan ve isndn mezkr
elfazndan mahrum olduunu gryoruz. Hasan al-Basr (l. 110)ye
aid Fadil Makka, Abd b. ariyyat al-Curhumye nisbet edilen Ahbr
al-Yuman wa a-ruh wa ansbah all-waf wal-kaml adl
risaleleri, Wahb b. Munabbih (l. 114)in bn Him (l. 218)
redaksiyonundaki <Kitb at-tcn f mulk Himyar inden mahfuz
ksmlar, Peygamber ve eshabndan menkul hadis ve haberlerin ne
aradaki rvilerini zikrederler ve ne de bunlar iin devaml bir ekilde
kullandklar tbirler vardr. Hicretin 152 nci ylnda len Mamar b.
Raidin devrimize kadar intikal etmi olan al-Cmiinin ve mm
Mlik'inMuwattnn ihtiva ettii hadis senedlerindeki <alfz> ilk
isnd iinin Zuhr ile balad veyahut onun devrine raslad
hususundaki haberleri teyid eder mahiyettedir.
Zuhryi takib eden veya ondan sonra gelen ilk muhaddisler
tabakas, hadislerde isnd iini ve rviler zincirini birbirine balayan
<alfz> hadisin shhat iin art kouyorlard. Hatta bu hafzlar ihtiva
etmiyen hadisler hibir ehemmiyeti haiz deildi. uba (l. 150) yani
<senedinde ahbaran ve haddasan tbirleri bulunmayan hadisler
abur cuburdur> derdi. Umumiyetle bu lafzlarla <tahammul al-ilm>
in muhtelif ksmlar arasnda mnasebet kurulmaa allr ve
birbirlerinden farkl kymetlerine ad geen <alfz> dan mnasib olan
kullanlmak suretiyle iaret edilir. Bunlarn, muhtelif asrlardaki
istimalleri zerinde yaplan tarih bir tenkit, Muslim (l. 261)e
tekaddm eden muhaddisler arasnda, henz bir seyyaliyet ifade
ettiini gsteriyor. Buhrnin kaynaklarn tenkit ederken, bu
tbirlerin istimalnde, sonraki nesiller tarafndan ona izafe edilenlerin
bir ksmnn tahakkuktan uzak olduunu greceiz.
Mucaddimat al-carh wat-tadl s. 20. Brock. G I, 67, Suppl. I, 103. Brock, Suppl. I, 100. Brock. Suppl. I.
101. Al Kitya s. 288.
Hatb Badd senedlerdeki elfzn deer bakmndan en
ykseinin <samitu> sonra <haddasan> daha sonra <ahbaran> ve
<anbaan ve nabbaan> olduunu syler. Daha sonraki usulcular
buna itiraz ederler. Ad geen lafzlar, ehemmiyetsiz denebilecek
ihtilftan ve devirlerin istimalleri arasndaki deiikliklerden sarf
nazar edilecek olursa, umumiyet ile <<sam ve qrat>> a dellet
ederler. Bir hadisin senedinde son rviye gelen <lafzlar> kendileride
herhangi bir deiiklik yaplamyacak kadar mutlak bir deer ifade
ederdi. Mesel <haddasan fuln qla haddasan fuln> eklindeki
bir senedin lafzlarn <ahbaran> veya <haddasan> gibi kk bir
deiiklie tbi tutmak kayyen tecviz edilemezdi. Ancak bunu hadis
rivyetinde many esas tutan kimseler ho grrd.
Umumiyetle ikinci asrn ikinci yarsnda yaayan muhaddisler
hadis naklinin bir ok ksmlarna tatbik edilebilmesi bakmndan
<ahbaran> y tercih ediyorlard. Buhrnin uyuhunun eyhlerinden
Abdallh b. Al-Mubarak (l. 181) ve Huaym b. Bair (l. 183),
Ubaydallh b. Ms (l. 213), Abdarrazzq b. Hammm (l. 211) ve
Yazd b. Hrn (l. 212) bunu tercih ederlerdi. Baz muhaddisler bu
tbirlerini hi deitirmezlerdi. Hatta Buhrnin arihleri, bazen
<haddasan Ishq olduunu tebit iin mteakip lafza bakarlard.
ayet bu lafz haddasan ise onun Ishq b. Manr, <ahbaran> ise
Ishq b. Rhya olduunu anlarlard. Zir ikincisinin, hadislerinde asl
<haddasan> ya kullanmadn biliyorlard.
mm fi (l. 204)ye gre, tilmizin eyhine okuduu hadisler
iin <ahbaran>, eyhin tilmize okuduklar iin de <haddasan>
tbirini kullanmak lzmd. Bununla beraber bir ok
Al-Kifya 283-284; tadrb ar-rw s. 130. Bk. Mesel Tadrb ar-rvi 132-133. Al-Kifya s. 292. Al- Kifya
284-285. Fath al-br VIII, 197. Al- Kifya s. 303. Mehur muhaddislerin bu husustaki tercihleri
hakknda Nawaw bize olduka kymetli malmat vermekte ve Muslimi kasdederek yle demektedir:
< O, ikisini (yani haddasan ile ahbarany) birbirinden ayrmakta idi. Haddasan tbirin ancak
eyhinden dinlemi, <ahbaran>y eyh okumu olduu hadisler iin kullanrd. Bu finin ve
arkadalarnn, arkl
Mehur muhaddisler nazarnda, mezkr elfazdan biri dierinin yerine
geebilirdi. Sufyn b. Uyayna (l. 186)nin nazarnda elfzn hepsinin
ayni deerde bulunduunu Buhr rivayet eder. Al Awz (157) <
Senden pek ok ey yazdm, bunlar iin hangi tbiri kullanaym?>
diyen tilmizine yle cevap vermiti: <Sana yalnz olarak okuduklarm
iin haddasan, bir ok kimselerle beraber bulunduun esnada
okuduklarm iin haddasana, senin, yalnz olarak bana okuduklarn
iin ahbaran-, senin de aralarnda bulunduun bir ok kimselere
okunanlar iin ahbaran- tek bana sana iczetini vermi olduum
eyler iin habbaran- sana dier bir ok kimse ile birlikte iczetini
vermi olduklarm iin ise-habhaaran- tbirni kullanrsn.>.
Hadis naklinin, ksaca mevzu- bahsettiimiz ekillerinin bir
ksmnn olduka erken bir devirde ele alnd ve deerlendirildii
anlalyor. Hatt kaynaklar bize <<sam>> ve <<Qrat>> in Al b.
Ab Tlib ve bn Abbs zamannda bilindiini, birincsinin, eyhe
okumak ile eyhden dinlemeyi msavi bulduunu, dierinin,
smilerine: <Benim size okumam ile sizin bana okumanz arasnda bir
fark yoktur> dediini naklederler. Tbinden olan baz muhaddislerin
de ayni mesele zerinde muhtelif fikirlerini kaynaklar muhafaza
etmektedirler. Ezcmle Zuhr bu hususta msamahakr davranr ve
huzuruna getirilen bir kitabn kendisinden dinlenmemi veya
huzurunda getirilen bir kitabn kendisinden dinlenmemi veya
huzurunda okunmam olmasna ramen, ahsndan rivayet
etmelerine cevaz verirmi.
Mustalah al-hads kitablarnda bir ok kollara ayrlan bu
(Marib mukabili olarak kullanlr) muhaddislerin ekserisinin, Muhammad b. Al-Hasan al-Cawhar al-
Mr bn Curayc, al-Awz, bn Wahb ve an Nasanin mezhebidir. Alh-i hadis arasnda en ok
yaygn ve maruf olan budur. eyhe okunanlar iin <haddasan> ve <ahbaran> tbirini kullanmann
cevazna bir ok kimseler zahib olmutur. Bu, Zuhr, Mlik, Sufyn b. Uyayna, Yahy b. Sad al-
QattannBuhrnin, Hiczl ve Baral bir ok muhaddislerin mezhebidir (arh Muslim I, 33): Buhr
I, 22.
Ksmlarn her biri shhatlar bakmndan birbirlerinden ayr kymetler
sahibdirler. Muhaddisler de kendi prensiplerine gre bir ksmn tercih,
dier bir ksmn terk ederler. Umumiyetle usul kitaplar, mehur
muhaddislerin, hangilerini muteber tandklarn kaydeder.
Buhr ve tahammul al-ilm:
Hadis naklinin, tbir-i mahsusiyle <tahammul al-ilmin muhtelif
ksmlarndan hangisini Buhrnin tercih ettii hususunda olduka
mhim bir ihtilf vardr. Bu ihtilf gerek kitabn erhinde ve gerekse
usl al-hads kitablarnn alkal bblarnda grlr. Byk hadis
kitablarnn deeriyle, tercih ettikleri nakil yollar arasnda daima bir
mnasebet kurmaa alld iin, Buhrnin ahhindeki baz
hususiyetlerin izahnda, tahammul al-ilmin Buhr iin tecviz
edilmeyen ksmlarnn izlerini arayanlarla, bu kitb en stn artlarn
erevesinde mlhaza eden arihlerin tevilleri arasndaki olduka
mhim bir fark vardr. Biraz ileride mmkn mertebe mufassal bir
ekilde izhna allacak olan bu mesele hakknda daha evvel unu
syleyelim ki, Buhrnin, tahammul al-ilm ad verilen hadislerin nakli
iinde takib ettii yolun izahndaki ihtilf, ahhinin bir ok
hususiyetlerine kar gsterilen anlayta da tebarz etmektedir.
Birincisinde esas neticeye varlamad iin bir ok hususiyetinde birer
ileride greceimiz- vehile vuzuhtan mahrum kalmtr. Hadis
edebiyatnn bu en ok ilenen musannafnn kaynaklarnn izhnda
ayni devirde yaayan rihlerinin anlaylar arasnda, byk tezadlar
bulunduunu, hatt bir rihin, Kitabn muhtelif yerlerinin erhinde,
ayni meselenin mkerrer izhnda bazen tenakuza dtn
greceiz. Muhtelif ekilleri; tesbite almtr. Fakat, kitabnn
mezkr ksmnda, mevzuu-bahs meselede daha evvelki bir ok
muhaddans hadislerin mezhebi hakknda ehemmiyetli denecek
derecede bir tenzih olarak renmek kabil deildir. Daha sonraki
asrlarda tahammul al-ilmdeki mezhebinden bahsetmek isteyenler,
vermi olduu materyelden vzh neticeler karacak
faydalanamamlardr. Umumiyetle musned hadisler ird etmesi
lzm gelen kitabnda bol bol muallaq haberler ileri sren Buhrnin,
<K. Al-ilm> diye ayrm olduu faslnda geni apta, hocas al-
Humaydnin <Kitb an-nawdirinden faydaland anlalmaktadr.
Buhr, kitabnn mezkr yerinde tahammul al-ilmin en muteber
vastas olarak kabul edilen <<sam>> yani eyhin tilmizine okuduu
hadisleri adet izahtan mstani addedip dier bblar ksmen ele
almaktadr. <Qra ve ard> n Hasan al Bar, Sufyn as-Sawr ve
mm Mlik tarafndan ciz grldn rivyet ile adet kendisinin
de ayni eye kail olduunu ifade etmektedir. Sufyn a-Sawrnin,
tilmiz tarafndan eyhe okunan hadisler iin <haddasan> tbirini
kullanmakta bir beis grmediini, yine Sufyn ile Mlikin nazarnda,
eyhin tilmize okumasiyle, tilmizin eyhe okumas arasnda bir fark
bulunmadn, Sufyn b. Uyayna indinde <haddasan, ahbaran,
anbaan> tbirlerinin msavi olduunu, eyhi Humaydden
nakleder.
Tahammul al-ilmin <<qra ve ard>> nevinden sonra
<<munwala>> yi ele alr. Fakat Buhrnin ifadesinde munwala ile
muktaba birlemi gibidir: <<al-Munwala wa kitb ahl al-ilm bil-
ilm ill ilm>>. Bu bbn erhi esnasnda, bn Hacar yle
sylemektedir: <<Musannf sam ve arddan fari olduktan sonra
ekseriyet nazarnda nakl iinin muteber dier nevilerine: eyhin,
tilmizine kitabn: <<Bu benim filn kimseden, se-
Onun burada <<Qla>> tbirini mteakiben ird ettii hadislerden baka gibi, bakalarndan aldn
sarih olarak gsteren ibarelerde vardr. bn Hacar bize bu hususta Buhrnin eyhi al-Humaydnin
Kitb an-nawdirinden aldn sylemektedir (Fath al br I,137). Onun ifadesinden anlaldna
gre kendinden evvel Buhrnin, mezkr eserle olan mnasebetine iaret edenler varm. Ve bk ayn.
Esr. I, 142. Zira bir ok muhaddisler ancak bizzat uyuhtan dinledikleri hadislere, itibar ediyorlar,
eyhe okunanlar kabul etmiyorlard. Bk. Fath al-br I, 137. Buhr I, 22. Ayn esr. I, 23. bn Hacarin bu
ifadesine ramen, Buhrnin <<sam>> dan bahsetmedii ve tahammul al ilmin en mreccah nevi
oluu sebebiyle zikrinden istina gsterdii anlalmaktadr. Burada tilmiz diye tesmiye edilen ahsn
muhakkak eyh ile dorudan doruya temasta bulunmas gerekmez. Bunun, hadis talebinde bulunan
herhangi, bir ahs olduu da vakidir. Esas tbiri <<tlib al-hads>> tir.
Mm ve bu benim tasnifimdir, benden rivyet et>> diyerek vermesi
demek olan <<munwala>> ye ve eyhin hadisini kendi eliyle
yazmas veya gvendii bir kimseye yazdrmas veya yazdrdktan
sonra isteyene gndermesi, kendisinden rivyetine izin vermesi
demek olan muktabaya gemi bylece her ikisini bir seviyede
gstermi dierine tercih ederler.
Daha sonraki usul kitaplarnda sekiz ksm halinde mlhaza
edilen <tahammul al-ilm> in, dier nevilerini Buhrnin
saymamasndan, bunlar tecviz etmedii mnasn anlayanlar
olmutur. Mesel rih bn Hacar: <Musannf, hadis naklinin mutlelif
ksmlarndan, mumwalann gayr al-iczat al-mucarrada an a
munwala veyahut muktaba yi, wicda ve waiyyayi shhatlarna kail
olmuyormu gibi zikretmemitir> demektedir. Hatb Badd,
Buhrnin adn hadisin, icza yoliyle rivyetini tecveden muhtelif
tabakadan bir ok byk muhaddislerle birlik zikretmekte ise de bn
Hacar, Buhryi iczanin cevzna muhalif gstermekte srar
etmektedir. Fakat onun bu srarn Kitbn kaynaklariyle olan
mnasebetlerinin tedkikinin dourduu netice ile badaamyacan
biraz ileride greceiz.
Buhrnin, ahhinde muktebeyi zikretmemi olmasna
ramen, baz tbirlerinden buna kail olduu neticesini karmak
glk ekmemilerdir. Bir hadisin senedi esnasnda <katab ilayya
Muhammad b. Bar (l. 252)> kayd iin Suyt: <<Buhr,
eyhlerinden, bundan baka hi birinden muktaba yoliyle rivyet
etmemitir. Fakat gerek Buhr ve gerek Muslimin hadislerinin
senedlerinde ayn yollardan karm olduklar hadisler arasnda
muktaba ile gelmi olanlar vardr> demektedir. Buhrnin mezkr
hadisini izah etmek mecburiyetinde kalan bn Hacar, ondan ayni
zamanda muktabayi uzaklatrmak istedii iin <Buhr, Muhammad
b. Bara ok itimd etmemi olsayd o
Fath al-br I, 142. Ayn. Esr.I, 143. Al-Kifya s. 314. Fath al-br I, 143. Tadrib ar-rwa s 147. Bir hadisin
senedinde muklaba almetleri bulunmas eyhin veya eyhin birka tabaka tedeki eyhlerinin bu
hadisi muhtebe yoliyle alm olduklarn gsterir bir tabirin bulunmas demektir.
Dan muktaba yoliyle rivyet etmezdi> demektedir. Hulsa olarak
burada unu kaydedebiliriz ki, bn Hacak, Buhrnin tahammul al-
ilmin muhtelif envndan <sam>, qra waard, munwala> ve bir
dereceye kadar muktabayi tecviz dierlerini reddettiini
gstermee almaktadr.
Yukarda teferratn bir tarafa brakarak izahna altmz,
muhaddislerin stlhnca <tahammul al-ilm> ad verilen, hadis
naklinin muhtelif nevilerinin tarifinden anlalyor ki, nc asrn
mahsul byk hadis musannafatna tekaddm eden asrda
tamamiyle yazl olan bir edebiyat ve bunun naklinin kanunlar
mevzuu-bahistir; ve <tahammul al-ilm> adiyle anlan muhtelif
kaideler, esnasnda yazl bir hadisin nakil yollarnn muhtelif
ekilleridir. Fakat hadislerin ilk nakli srasnda, baz <ahifa> lerin
varlna ramen, ifh rivyetin de bir nakil vastas olmas ve bir
hadisin shhat iin, onu Peygamberden kimin duyduunun tesbiti
zarureti isnd messesesini meydana getirmiti. Kaynaklarda
<Hadisleri ilk isnd eden kimse Zuhr (l. 124)dir> eklinde bir kayda
rasland zaman, isnd zarretinin daha ziyade, mebdeden
uzaklaldka kendisini daha ok hissettirdii anlalyor. kinci asrda,
yazl hadis edebiyatnn ehemmiyetli bir surette yerlemi olduu bir
devirde bile hadislerin bir kitbdan dierine nakil esnasnda rvilerin
isimlerinin zikri ii kymetinden herhangi bir ey kaybetmemiti.
Muhaddisler, isnd hadis vaznn ehemmiyetli bir mnias
sayyorlard. Abdallh b. Al Mubarak (l. 181), kitabnda
zanadiqadan ve hadis uydurmalarndan bahsederken: <<snd dinin
bir ksmdr, eer isnd olmasayd isteyen istediini sylerdi>>
demiti. Ona gre < dinini isndsz arayan kimse evinin damna
merdivensiz kmaa alan kimse gibi idi. sndn zaruret
Tahzb attahzb IX, 73. Muqaddimat l-carh wat-tadl s. 20. bn Ab Htmn rivyetine gre,
Zuhryi isndn messisi olarak ifade eden bu hkm mm Mlike aiddir. Tirmiznin de verdii bir
habere gre (arh at Tirmizi XIII, 328) Zuhr isndndsz bir hadis, tbiinden bir kimsenin <<Qla
Rasulallh lb.>> diyip aradaki rvileri aklamadan nakl eklinde olurdu. Adab al-iml s. 7. Ayn. Esr.
S. 6.
fde eden bu izhnn yannda <rvinin, ismini Peygamberin ismiyle
birlikte ayni satrda yazlm grmek> gibi fantezist bir arzunun
mahedesi de kabildir.
sndn muhtelif millerle, hadis rivyetinde birinci derecede bir
unsur olarak ortaya kmas, tabi vastas halinde bulunan yazy veya
kitabn deerini deta ikinci dereceye indirmiti. Tahammul al-ilmin
btn nevilerinin tarif ve izahndan anlald vechile bir hadisin nakli
iin kitab kfi deildi. Onun ihtiv ettii hadisi almak veya rivyet
edebilmek iin, dier bir eyhten dinlemi olan eyhten bizzat
dinlemi olmak lzmd. Yni bir taraftan kitabda mevcd olan hadisi
isnd yoliyle rivyet edebilmek iin <filn kimseden dinledim> veya
<filan kimse bana haber verdi.> diyebilmek lzmd. <Sam> ad
verilen bu ekil, hadis naklinin en muteber yoludu. Daha sonra biraz
geniletilerek, tilmizin, yazl hadisi eyhine veya, hadisin rivyetini
kendinde bulunduran bir kimse huzurunda okumas, bununla beraber
tamamiyle aksine olarak <filn kimse bana haber verdi> diyebilmesi
ekli ve dier bir ok kolaylklar ortaya kmt. Mesel mm Mlik
sdece <sam> kabul eden kimselere tbi olmaz, qrat eklini tercih
ederdi. Muwattn on yedi sene mddet ile hi kimseye okumam,
tilmizleri onun huzurunda okumu, rivyet hakkn almlard.
Hadis naklinde, yaznn isnd messesesi arkasnda bu garip
saklann gz nnde bulundurmayan kimseler iin, hadis
edebiyatnn uslbu biraz atc olmutur. Muhaddislerin kendi
aralarnda ok mrf olan mezkr uslbun kitablardan nakli
tazammun ettiini birka mislle izh faydal olacaktr. Zira bu
ananenin tam kavranmamas yznden ileride bahsedilecei zere
modern etdlerde ehemmiyetli baz yanllklar meydana gelmitir.
Rivyet edildiine gre, Bar b. Nahk, Ab Hurayradan bir ok
hadisleri bir kitab halinde yazm, ayrld, zaman, bu hadisleri Ab
Hurayradan rivyet edip edemiyeceini sormu, o da muvafakat
etmiti. mm Mlik, kendisine arzolunan ki-
bn Hacar, Nazm al lal 137 b. Fath al-br I, 137. Taqyid al-ilm s. 101; Abdallh b. Amrdan merv
dier bir haber iin bk. Ayn. Esr. S. 98.
Tblar tilmizlerinin <haddasan> tbiriyle nakledip edemiyeceklerini
sorduklarnda: <Bir kimse dier bir kimse huzurunda Qurn
okuduu halde : filn bana okuttu, ifdesini kullanmyor mu ki? >
eklinde cevab vermiti. Ahmad b. Hanbal (l. 241), Buhrnin eyhi
al-Hakam b. Nfi (l. 222)e, a-uayb (l. 162)den <kitablar nasl
dinledin?> diye sormu, o da yle cevab vermiti. <Bir ksmn
huzurunda okudum, bir ksmn da o bana okudu, bir ksmn iczet,
bir ksmn da munvele yoliyle verdi. Hepsi iin: ahbaran uayb
tbirini kullanrsn derdi> Ahmad b. Hanbaldan, olu yle rivyet
eder: <Haccc b. Muhammad (l. 206)in yannda Sunayd (l. 226)i
grdm. Haccc b. Muhammed, ona bn Curayc (l. 150)in Cmiini
<Uhbirtu an az-Zuhr wa uhbirtu an Sufwn ilh.> diye okuyordu.
Sunayd, ona yle diyordu: -Ey Ab Muhammad, bn Curayc bize
Zuhrden haber verdi, diyiver ilh.>
Bir kitbn eyhten dinlenmesi ile tilmizin eyhe okumas
esnasnda ayni tbirin kullanlmas bir ok muhaddislerin dem-i
memnuniyetini mucib oluyordu. Bu fark gsterecek bir uslba ihtiya
hissediyorlard. mm fi ve baz muhaddisler tilmizin, eyhine
okuduklar iin de <<ahbaran>> tbirini kfi grdkleri halde dier
bir ok muhaddisler <<ahbaran>> lafzna <<qratan>> ilvesini,
ayed eyhin ve tilmizin yannda bu okuma iini dier bir ahs
derhde etmi ise <<quria waanaasmau>> ibaresini zarur
buluyorlard. Zira, qrat iini, bazen tilmizlerden biri zerine alr veya,
okuyan, eyhin hususrvisinden ibret olurdu. Mesel mm finin
Rislasinin rivyet hakkn nce muhammad b. Al-Hasan a-abbh
(l. 257) almt. Ahmad b. Hanbal ve Ab Sawr gelip fiden
Rislasinin rivyet hakkn nce Muhammad b. Al-Hasan a-abbh
(l. 257) almt. Ahmad b. Hanbal ve Ab Sawr gelip fiden
kitbn dinleyip rivyet hakkn almak istedikleri zaman, huzurunda
okuma iini, bu rv temin etmiti.
Hadislerin rivyetinde, kitabn mevki ve ehemmiyeti inkr kabul
etmez bir vaka olarak tahakkuk etmi bulunmakla beraber, hal
hafzann kymeti sarslmamt. Hafza ile yaz ve nakilde sada-
Al Kifya s. 308. Tahzb at-tahzb I, 442. Ayn. Esr. IV, 244. Al-kifya s. 297. Tahzib af-tahzb II, 318.
Kat ilmin zarur unsuru addediliyordu. Ne sadece hfz ne de
sadece yazya itimad kfiydi. Bu ikisinin mterek vazifesi etrafnda
zengin bir literatr teekkl etmee balamt. Hafzann
sakladklariyle, kitabn satrlarnn tesbit ettikleri arasnda bir fark
grld zaman, tahkiki iin bakasnn kitap veya hfzna
bavurulurdu. Hafzas zayf olup sadece kitabna gvenen bir
kimseden rivyet bir ihtilf mevzuuydu; tecviz edenlerin yannda
etmiyenler de vard. ok zaman hadis kitaplar evvel ezberlenir,
sonra da rivyeti alnrd. Mesel mm fi (l. 204) daha kk
yata, Muwatt ezberlemi, sonra mm Mlikin bulunduu yere
gitmi rivyetini almt.
Hadis naklinde, kitaplarn igal ettii mevkie, <<ahbaran>>,
<<haddasan>> ve benzer lfzlarn arkasnda bu kitaplarn nasl sakl
kaldklarna dir saysz misllerin iinden ancak birka tanesini setik.
Hadis edebiyat, kitap ve hfzn bu mterek faaliyetine, bahusus kitap
ile naklin ok dakik ihtimallerine kar ileri srlm bir ok kaideleri
muhafaza etmektedir. Biz burada, sadece kaynaklarn ele alacamz
Buhrnin etdn kolaylatrmaa yetecek kadar misller almakla
iktifa ettik. Bu bahsin tamamlanmas iin, bir kitabn btn halinde
rivyetiyle, rivyeti btn halinde alnm bir kitaptan bir veya birka
hadisin naklinin eklini ksmen izah etmek iin Hatb Baddnin, bu
hususta vermi olduu mhim bir haberi nakledelim:
<<Ashb al-hadsin bir ok mehur nshalar vardr. Bu
nshalar da bir ok hadisler ihtiva ederler ki, rvi ilk hadis metni ile
birlikte nshan senedini, rviler zincirini vrir. Nshann nihayetine
kadar dier hadisleri sralar. Mesel Ab l- Yamn al-Hakan b. Nfi
(l. 222)in, uayb b. Hamza Abz-Zind al-Arac vastasiyle Ab
Hurayradan rivyet ettii bir nsha ve yine Ab l-Yamnn uayb
Nfi- bn Umardan rivyet ettii dier bir nsha ve Yazd b. Zuray
(l. 182)in yannda Rawh b. Al-Qsim al-Al b. Abdarrahman ve
babas vastasiyle Ab Hurayradan rivyet ettii bir nsha;
Abdarrazzq b. Hammm
Al-Kifya s. 230. Ayn. Esr., 216-217, 219-220. Ayn. Esr., 226-229. Zurqn I, 6.
(l. 211)n, Mamar b. Rid-Hammm b. Munabbih ve Ab
Hurayradan rivyet ettii bir, ve bundan baka, sayldklar takdirde
fazlaca uzayacak olan dier bir ok nshalar vardr. Bunlar bir
eyhten dinleyen kimsenin muhtevasndan istedii kadarn alp
birbirinden ayrmas ve nshann banda bulunan ilk isnd ile rivyet
etmesi cizdir. Zira bunlar birbirleriyle bal bulunmayan iki hkm
ifade eden bir hadis mesbesindedirler. Bir hadiste mevcut iki ayr
hkm iin nasl iki isnd ciz ise, bir metnin iki veya daha fazla
paraya blnmesi de cizdir.
Demek ki bir rivyet yoliyle gelmi olan bir kitap hem btn
olarak, hem de mnferid hadisler halinde, o kitabn ba tarafnda
bulunan rivyet ile birlikte dier bir kitaba alnabiliyordu. Mesel
Hatb Baddnin bahsettii bu risalelerden, Abz- Zind vastasiyle
Ab Hurayradan merv olanndan Buhr bir taraftan eyhi Ab I-
Yamndan rivyet ile kitabna dorudan doruya sokuyor, dier
taraftan Aracin rvileri Ab z-Zind (l. 130); lih b. Kaysn (l.
144), Sad b. brhm (l. 125) ve Zayd b. Aslam (l. 130)den alan ve
muhtelif yollar deitiren rivyetlerden temin ediyor. Bugn iin bize
kadar gelmi olup Ab Hurayrann mezkr hadislerini Ab z-
Zinddan alan Muwatt mukabele ile ettiimiz takdirde, Buhrnin
yannda bulundurduu rislenin muhtelif hadislerini dier bir
kaynaktan nasl alm olduunu grrz. Buhr, Aracin rivyetinedn
Muwatta Ab z-Zind vastasiyle intikal etmi bulunan hadisten
yirmi yedisini almtr. eyhi Abl- Yamnn rivyetiyle mezkr
risaleden bilvasta alm olduklar bu rakamdan ok daha azdr.
Hatb Baddnin bahsettii rislelerden, bize kadar intikal edip
te, Hammm b. Munabbh (l. 313)e id olann takri-
Al-Kifya s. 214. Buhrnin bu ekilde al-Aracdan merv ilk hadisi iin bk. Buhr I, 12. Burada,
mukabele maksadiyle sadece birka tanesine iaret edeceim: al-Muwatt s. 6, 10, 56, al-Buhr I,
44, 45, 91.
Ben te birini, dorudan doruya ilk kayna yerine, onlar
kitaplarna sokmu olan mehtelif muhaddislerden almtr. Zira
ahhde bu hadisler pek deiik rvlerin isimleriyle bulunurlar. Buna
mukabil mezkr rislenin, btn halinde Ahmad b. Hanbalin
Musnadinde, Hatb Baddnin zikretmi olduu yukardaki rivyet
senediyle bulunmaktadr.
Bylece hadisler herhangi bir kitaptan mevcut veya gruplar
halinde kar, dier muhtelif kitaplarda yerleirdi. Bir musannfn, bir
hadisi ok eski kaynandan almas ile bilvasta dier kaynaklardan
almas ayni ey demekti. Mhim olan ya bu kitab mselsel bir rivyet
ile okumu olmak veya onun czlerini ihtiva eden dier kitaplarn
rivyetini ele geirmekti. Bir hadisin mevcut olmas veya bilinmesi
baka, onu rivyet edebilme veya rvleri arasna girme daha baka
bir eydi. Emev Halifesi Umar b. Abdalazz bir hadisi esas rvsi Ab
Sallm al-Habaden dinlemi olmak iin onu olduka uzak
mesafelerden davet etmiti. mm fi, ezberlemi olduu
Muwattn rivyetini alabilmek iin mm Mlikin bulunduu yere
gitmee mecbur kalmt. Buhrnin uyhundan Ali b. Al-Madn (l.
234) hacca, daha ziyade, orada bulunan Sufyn b. Uyayna (l.
193)den hadisleri dorudan doruya dinlemi olmak iin gitmiti. Al-
Mustahrac al-ahhayn adiyle her iki ahhin noksanlarn
tammlamak isteyen Ab Abdallh an-Nsbr (l. 404) Badda
gitmi, birka ay kalm, Ab Bakr b. Mlikten, bn Hanbalin
Musnadini batan sona kadar dinlemi ve Mustahracinin hadisini
Musnaddan karmt. Al b. Al-Cad (l. 230)in hadis kitbnn
rivyeti, Baddda, beinci asrda inkita uramt. Yani bunun
rivyetini ahdesinde bulunduran kimse kalmamt. Ancak Ab-I-
Qsm Hibatallh a-rz (l. 495) Musl civarnda arfna
uradnda bir mescide girmi, orada immlk eden Ab Muhammad
a-arfn adnda bir zattan, herhangi bir hadis riv-
1 Hammm b. Munabbihin << ahifa>> siyle Buhrnin ahihi arasndaki mnasebet iin bk. M. Fuad
Sezgin, Hadis musannafatnn mebdei ve Mamer b. Ridin Cmi, Trkiyat Mecmuas, c. XII, s. 115-
134.
2 Tirmiz II, 72.
3 Zurqn I, 6.
4 Tirmiz II, 196.
5 al- Maad al-ahmad s. 32.
Yetine shib bulunub bulunmadn sormu o da babasnn onu baz
muhaddislere gtrdn, onlardan bir ok hadisler dinlediini ve
bunlar hal sakladn sylemi. Abl- Qsm a-rziyi evinde
gtrp bir hadis yn gstermi, meer bunlardan bir ksm Ali b.
Al-Cadn hadisi imi. Abl- Qsm hemen Ab Muhammad a-
arfnnin huzurunda okuyarak rivyetini alm, sonra Baddllara
yazm, onlar da arfna gelmek suretiyle kitab rvsinden okuyub
rivyet etmek ve bylece Al b. Al-Cadn hadislerinin rivyet zincirini
tekrar balamak imknn buladilmilerdi.
<<Talab al-ilm>> veya <<talab al-hads>> diye islm edebiyatta
mhim bir ey ifade eden faaliyet sadece hadislerin ceminden ibret
bulunmayp dier taraftan cemolunmu veya malm hadislerin
rivyet selhiyetini ele geirmeyi de hedef ediniyordu. Sam ve
qrat gibi tahammul al-ilmin dorudan doruya eyh ile tilmizin
birbirlerini grmeden, uzak mesafeler tesinde birbirlerinden rivyet
edebilme imknn veren icza, muktaba ve sair nevilerin ortaya
km olmasna ramen anlalyor ki, asrlar boyunca kitablarn veya
hadislerin rivyetini esas rvisinden almaya kar gsterilen rabet
asl zayflamamt.
Birinci asra aid shib bulunduumuz mnferid baz isimler bir
tarafa braklacak olursa, ikinci asrda varlna briz bir ekilde hid
olduumuz kitablarn okluu etrafnda tekraralanp duran zengin bir
literatr meydana gelmitir. Hemen hemen her muhaddisin,
kaynaklardaki hayat veya tercme-i hli esnasnda bir veya bir ok
kitab zikrine veya o muhaddisin kitabla olan alkasna aid bir ok
rivyetlere raslamak mmkndr. kinci asrn ortalarnda, muayyen
bir mevzuda veya bir araya gelen birka mevzuda ortaya konmu
musannaf eserler mstesna tutulacak olursa, bu asrn hadis
kitablarnn, her muhaddise kendi eyhinden intikal eden hadislerden
ibaret olduu anlalyor. Bir muhaddisin, kendinden evvel muteber
otoritelerin hadislerini ihtiv eden bir veya bir kere hadis kitabndan
Mu can al-buldn III, 385. Bk. Rma Turmuz, al-Muhaddis al-fsl (Kprl Ktb.) 4 b, 21.
mknlarna gre, yukarda izahna alan <tahammul alilm> in
muhtelif yollarndan biriyle, hadisler almasiyle yeni bir hadis kitab
meydana gelirdi. Karakterlerini, kaynaklarn muhafaza ettii bol
malmatla renebildiimiz bu tip eserlerin iyi bir rnei zerinde
bunu tesbit etmek imknna mlikiz. mm malikin tilmizlerinden
smil b. Cafar b. Ab Kasr (l. 180)in Al b. Al-Hucr rivayetiyle
gelen hadisleri bunlarn iyi bir rneini tekil etmektedir. smil b.
Cafar, mezkr kitabn birka eyhin hadislerinden semitir.
Anlalan bu hadis kitaplar sadece ya <<Kitbu fuln>> veya
<<Hadisu-fuln>> diye adlanyordu. Burada, bu tip kitaplara ve
hususiyetlerine ait toplam olduumuz bir ok misallerden bir kan,
zikredeceiz:
Buhr Yahy b. Bukayrdan yle rivyet edeyor: <<170
senesinde bn Lahia (l. 174)nin kitaplarnn yandn Usmn b.
lih as-Sahm babasndan rivayet etti, hepsinin deil sadece,
tilmizleri tarafndan kendisine okunanlarn bir ksmnn yandn
syledi lh. Ve yine onun iin Buhrnin eyhlerinden Ahmad b.
lih (l. 248)in yle sylediini rivyet ederler: <<Abdallh b.
Lahia sahih kitab sahibidir. Kitaplarn karp halka iml ettirmiti.
Tilmizleri hadisleri iml suretiyle yazdlar. Titizlikle kaydedebilenlerin
hadisleri mkemmel oldu. Yalnz o bu hususta dikkatli olmayanlar da
meclisinde hazr bulunduruyordu. Bundan sonra bn Lahia yanda asl
kitap bulundurmam ve kendisiyle birlikte hi kitap grlmemiti.
Kendisinden sam yoliyle hadis nakletmek isteyenler evvelce iml
ettirdiklerinden istinsah eder, getirir huzurunda okurlard. Sahih bir
nsha ele geirebilenlerin hadisi sahih olurdu. yi zaptolunmam bir
nshadan kopye edenin de hadisinde bir ok yanllklar bulunurdu.
Bu nsha Kprl Ktb.nr 428 de bulunmaktadr Bk. Brock. Suppl, I,
256. Ayrca, daha ufak hacimde olmakla beraber, Sufyn b. Uyayna
(l 198)nin hadislerinin gnmze kadar mahfuz kalan bir ksm da
(ehid Ali Ktb. Nr. 546/1) bu tarzn dier bir rneini tekil ediyor.
Tuhzb at-tahzb V. 376. Ayn eser. V, 376. Buhar ve musl ve dier bir ok muhaddsler, kitaplarnda,
bunun ismini tasrih etmemitir. Kitaplarnn naklindeki ihmlden ve hadislerinin ihtiva ettii bir ok
mnker ahvlden ve rivyetindeki msamahasndan umumiyet ile ismi ihtiyatla karlanmtr. Gerek
Buhar gerekse Muslim birka defa onun rivyetlerinden bahsetmek mecburiyetinde kaldklar zaman
muhaddislerin sonradan <<maqrn>> diye tabir ettikleri tarzda kaydetmilerdir. Bunun iin BK. Fath
al-br VIII, 198, XIII, 32.
Eserlerinden bazlar bize kadar gelen Abdallah b. Al-Mubrak (l.
131) kitaplarla eirilen vakti, Peygamberin ashabiyle birlikte sohbet
telkki ederdi. Onun ok rabet gren kitaplarn Abdallh b. Usmn
al-Marwaz (l. 220) tek bir kalem ile istinsah etmiti.
Buhr, en yal eyhlerinden biri olan Abdallh b. Ms I-Abs
(l. 213) iin Sufynn Cmii onun yannda bulunuyordu, fakt o kitab
kmserdi>> demiti.
mm Mlikin muasr Lays (94-175)e, baz hadislerini kitabnda
bulamadklarn syledikleri zaman hfznda bulunanlarn hepsini
yazmann mmkn olmadn ifede etmitir.
Ayni asrda, hadislerini herhangi bir kitapta toplamayp
bakalarnn eserinden faydalanan ve kendisinden rivyet istendii
zaman bakalarnn kitabndan iml ettiren muhaddisler de vard.
Hadislerini tesbit etmiyen Wak (l. 197)in, eyhi Sufyn as-sawr (l.
156)nin hadislerini dier eyhlerinin eserlerinden iml ettiini gren
bir tilmizi bir daha onun meclisine itirak etmemiti.
Bakalarnn kitaplarndan okumak suretiyle geinen Said b.
Kusayyir b. Ufayr (l. 228) de bu hareketi yznden muteber bir
muhaddis addedilmiyordu.
Buhrnin eylerinden Muhammad b. Abdallh al-Anr (120-
213)nin de, baz kitaplarnn kaybolmas zerine tilmizi Ab Hakmin
kitaplarndan rivyet etmi olmas, hadislerine kar gsterilen itimad
sarsmt.
Qays b. Sad (l. 119)n kitabn yannda bulunduran Hammd b.
Salama (l. 176), muhtevasn ezberlemi olduu bu kitab kaybedip
sadece hfzna isnd ettirdii ve yahut kitabn saklayp, muhtevasn
halka hfziyle arzettii iin ayan- itimad olamam-
Bk. Brock. Suppl. I, 256. Taqyd al-ilm s. 126. Tahzb at-tahzb V, 314. Ayn. Esr. VII, 53. Ayn, esr. VIII,
453. Slt al-Acurr 4 a. Ayn. Esr. 3 b. Tahzb at-tahzb IV, 74. Ayn, esr., IX, 275.
T. Bir muasr, onu bakalarndan kitap iare yoliyle hadis rivyetinden
iddetle nehyetmiti.
Bir hadisin, kitabn satrlarnda muntazan bir surette yazl
bulunmasiyle herhangi bir tarafna ilvesi de tamamiyle ayr
kymetleri haizdi. Zira kitabn zahrndaki bir hadisin, o kitabn eyhten
sam veya qratinden sonra herhangi bir yerden alnp eklenmi
olmas ihtimali vard. Ab Salamat at-Tabdaki (l. 223), kitabnn
sadrnda deil de zahrnda bulunan bir hadisi eyhinden dinleyip
dinlemedii hususunda Yahy b. Main (l. 233) tarafndan yemin
ettirilmiti.
Hadis kitabetinin ok zengin bir devrini tekil eden bu ikinci asr
iin, kitaplar her vesile ile zikreden ve bunlarn olduka dakik
kanunlara tbi tutulduunu gsteren bir ok haberleri bol bol, Hatb
Baddnin al-Kifyasinde bulmak mmkndr. nun kitabnda
muayyen bblar halinde toplam olduu bu gibi meselelerden
<<Kitabnn asln yannda bulundurmadan, eyhin, tilmizin
nshasndan rivayetinin keraheti>> bbndan bir haberi nakledelim:
<<Ab Bakr al-smil adnda bir muhaddise, bakasnn kitabndan
hadis rivyet eden bir muhaddisin durumu sorulmutu. da: Bunun
kendi hadislerinden olduunu biliyor ve kitabnn muhtevasn
ezberinde bulunduruyorsa caizdir, demi veya buna benzer bir cevap
vermiti. ayet hadislerini ezberinde bulundurmuyor ve kendisine
getirilen kitab ok gvendii birisi istinsah etmi ise eklindeki suale
de benzer bir cevap vermiti: - fakat baz eylerin dmesi ve farknda
olmadan veya sehven baz eylerin metne girmesi tehlikesinden
kurtulmu olmadna gre nasl ciz olur, diye sorulunca cevap
olarak: -Byle bir kimse gayretini sarfettikten sonra hatadan mazr
saylr. Asrnn hatas iin bu mevzuubahs deildir, diye sorulunca,
eyhler cevap vermemiti, fakat ktibin dikkat ve sadakatinden emin
olduktan sonra byle bir kitaptan rivyeti tecviz ediyordu.
Tahzb at-tahzb III, 14-15. Sl-t al-Acurr 15 a. Tahztb at-tahzb X, 334. Al-Kifya 257-278. Hatb
Badd bu bbda ikinci asra d bir ok misller vermektedir. Burada aldmz misl mteakib asra
iddir.
Herhalde bu devirde, kitabn nail olduu itibarn en bariz
mislini mm finin u hkm ifade edecektir. O: <ahadetinde
hatas oalanlarn ahadetini nasl kabul etmiyorsak sahh bir kitap
sahibi olmayp hatas oalan muhaddislerin hadislerini de ylece
kabul etmeyiz> diyordu.
1
1 ar-Risla s. 332.

You might also like