Professional Documents
Culture Documents
Binlerle ifade edilse canım, o binleri de verirdim ben. Akan her gözyaşımda vursalar bir
zincir ellerime ve vursalar prangalar ayaklarıma, ben yine de dökerdim o yaşları senin uğruna.
Sanma ki ben usandım bu yolu gitmekten, belki yalnız gitmek çok zor ama ayaklarıma hükmedecek
bir güç var mı Allah’tan başka?
Issızlığın ortası dedikleri bu olsa gerek, hissizliğin ta kendisi şimdi vücudumun her noktasını
kemirirken arsız bir kurt gibi, kendimi Süleyman efendimizin asası gibi hissediyorum. Ayakta
durdukça hükmeden, çöktüğünde ise hükmü kalmayan bir asayım ben. Nüfuz eden şey belki
acıtmıyor maddi varlığımı, manevi tarafım ızdıraplar içerisinde. Hükmü kalmamış hiçbir sözün, hiçbir
bakışın ve hiçbir dokunuşun bu mekânda. İşte ben bu mekânın efendisiyim, hükmüm yok benim ve
hükmü olmayan bir kural gibi atılmışım bu ıssızlığın akla ziyan meydanına.
Evvelden sandım ki cahildim o vakitler, sandım ki cennet bahçesi bu yer. Aslında cennetten
de ziyade idi bulunduğum mekân ama gördüm ki birden cehennemden beter olabiliyormuş insanın
dünyası. Demiştim ki insan birçok kez ölür hayatında ki ben binlerle canımı verdim, birçok kez
öldüm bu genç yaşımda. Soracak Rabbim: gençliğimi nerede harcadığımı, sevgiyle desem olur mu?
Rabbim o vakit rahmet gösterir mi bu biçare kalmış zavallı kuluna?
Dedim ki ateşlere atsalar yanmam çünkü sevgim yüreğimde idi, hâlâ yüreğimde ve hâlâ
sevdalı gözlerin hayâllerimde ve ben hiç usanmadım ve hiç bıkmadım bu yolu giderken de yokuşları
tırmanırken de. Zor geldi sana yürümek, aslında zor da olmalıydı sana. Lafım yok sana zor
gelmesinden yana, her şeyi çok iyi anlıyorum ben. Affet beni gülüm ki sana bu eziyeti yaşattım bir
süre, belki hâlâ da yaşıyorsun veya kim bilir unutup gitmişsindir. Umarım unutmuşsundur, zira
üzülmen demek benim cehennemimdir. Acı çekmen demek benim ölümümdür ki bu; yok oluşun ta
kendisidir. Affet beni, seni böyle müşkül duruma düşürmemden yana. Cahilliğime ver ki göremedim
ben yazık, bilemedim. Affet beni, zor zanaat olduğunu bilmezdim sevmenin. Affet beni, her ne
kötülük dokunduysa benden yana.
Sizlere gelecek her tür kötülük bana gelsin, üzerimdedir razıyım. Her ne varsa rahatsız
edecek sizi, hepsi bana gelsin razıyım. Bir an, tek bir an bile düşmesin umutsuzluk ve acı o güzel
simalarınıza. Çehrenizdeki o güzellik ve o huzurun ifadesi ki ne güzel anlatırdı insana huzurun ne
demek olduğunu, bir an bile silinmesin. Her ne güzellik, her ne hayır varsa bu dünyada hayata dair
üzerinize olsun ve aksi olan her şey sizden taraf üzerime olsun, ben razıyım.
Allah sizlerden razı olsun, ne bu dünyada ne de ötekinde bir an bile derde ve sıkıntıya
uğratmasın sizleri. Ne rahmetinden ne de bereketinden mahrum eylemesin. Cennetin en güzel yeri
olan firdevste, Efendimizle komşu eylesin.
Sana gülüm deyip de o şaraptan tatmak için ben; değil canımı, cennetimi vermeye hazırım. Dökülen
her bir yaşta, Rabbim size rahmet etsin, dualarım sizinle. Gülüm benim, içimden ne çok söyledim
bu kelimeyi, gülüm benim. Seni hâlâ ilk günkü gibi seviyorum ben, efendim.