You are on page 1of 221

ADAM FAVVER

EMPAT

nsanlar sylediklerinizi ya da yaptklarnz unutur, ama onlara neler hissettirdiinizi asla unutmaz."
~ Maya Angelou ~
Yaamnzn kontrol sizde deil.
yle olduunu dnebilirsiniz, ama yanlyorsunuz.
Elbette ki kendi kararlarnz kendiniz vermekte zgrsnz.
Bu kitab kapatabilirsiniz.
O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz.
Ya da gzlerinizi oymak gibi lgnca bir ey yapabilirsiniz.
Ne isterseniz yapabilirsiniz.
Ama sorun urada: Ne isteyeceinizi kontrol edemezsiniz.
Her davrannz nceden belirleyen arzularnz ruhunuzun o kadar derinlerine ilemitir ki, onlara dikkat
bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mkemmel bir kle yapar.
Bu nedenle, hayatnz yaamaya devam edin. Ne isterseniz yapn.
Sadece 'isteklerinizin' tmyle sizin kontrolnzde olmad gerei zerine kafanz ok fazla yormamaya
aln.
Samantha Zinser 3 Mart 1991

NSZ
8 EKM 2005
Saat 23:09 (Yarg Gecesine 2 yl, 84 gn kala)
Dr. Elliot Dietrich saanak yamur altnda koarak basamaklar kt. Cebini bir an kartrdktan sonra evinin
anahtarn kartt ve kilide soktu. Ama eviremedi; kap zaten akt.
Dietrich midesinde bir burulma hissetti. Yamur kalan birka tel san da kafa derisine yaptrrken anahtar
elinde, donup kald. Kapy kilitlemeyi asla unutmazd. Evine birileri girmiti. Ve o birileri belki hl evin
iindeydi.
Beyni ona kamasn haykryordu. Arabaya bin ve sr! Ama nereye? Eer onu bir kez buldularsa yine
bulurlard. Ayrca her eye yeniden balayabilir miydi? Daha genken bile yeterince zor olmutu bunu
yapmak. Ve aradan ok zaman gemiti.
Korku kalbini bir mengene gibi skt.
Ya sadece kapy kilitlemeyi unutmusa? Belki de basit bir dikkatsizlikti. Ya tm yaamn aptalca bir hata
nedeniyle geride b-raktysa?
Ban iki yana sallad. Deliceydi dndkleri. Artk korku iinde yaamak zorunda deildi.
yle mi? O zaman neden hal takyorsun kolyeyi?
Sinirli bir dokunula gmleinin alndaki zinciri yoklad. Onu o kadar uzun sredir takyordu ki, artk
varlnn bile farknda deildi.
Evde birisinin olmadndan bu kadar eminsen, neden kartmyorsun o eyi?
AdamFawer
Dietrich orta yolda karar kld. Kolyeyi kartmayacakt. Ama kamayacakt da. Derin bir soluk alp ar kapy
itti. Kap gcrdayarak ald. O sesi daha nce hi farketmemiti. Ama daha nce hayatndan endie ederek
eikte iki dakika da geilmemiti hi.
eriye girince ayakkablar zeminde slak bir ses kartt. Eliyle duvar yoklayarak dmeyi buldu ve
at. Karsndaki szgn benizli adam grnce neredeyse kalp krizi geirecekti. Grdnn holdeki
aynada yansyan kendi yz olduunu anlayana kadar neredeyse kapdan frlyordu.
Gld, ama kan ses bo ve biraz da titrekti. eriye girip kapy ardndan kapatt, emniyet zincirini yuvasna
geirdi.
"Hey!" diye seslendi rkeke. "Kimse var m? Polise haber verdim bile... O-o-nun iin buradan hemen kp
gitsen iyi olur."
Kulaklarn kabartp dinledi, ama kendi sk soluk alnn yannda duyabildii tek ses pencerelere vuran
yamur damlalarndan geliyordu. Paranoyaka davranyordu. Evde birileri olsa o zamana dek bir eyler
yapm olurlard, deil mi?
Belki. Belki de deil.
Yavaa kk iftlik evinin iinde dolat. Ayakkablarn kartmaya korktuundan, odadan odaya gittike
ardnda slak bir iz brakyordu. Dolamas bitince soluunu sinirli bir ekilde yavaa brakt. Yalnzd.
Paltosunu asmak iin giri holne dnd.

Gardrobun kapsm anca birisi midesine esasl bir yumruk indirmi gibi hissetti kendini. l boazna
sarlan bir ift el tarafndan yarda kesildi. Yllardr kbuslarna giren o tandk yze bakakald.
abuk olup bitmesi iin dua etti. Ve gzlerinin kendisinde kalmasna izin verilmesi iin.
1. Blm
2007
Elijah ve Winter
1
28 Aralk 2007
09:09 (Yarg Gecesi'ne 86 saat, 51 dakika kala)
Kr adam bo gz ukurlarn saklayan kara gzlklerinin ardndan ileriye doru bakt. Gzleri yuvalarndan
sokulurken grd o parlak renk senfonisini, sivri ulu trnaklar retinalarn delerken duyduu o keskin acy
hl anmsyordu.
Laszlo irkilerek o any kafasmdan uzaklatrd. Elini enesine gtrp, hafif uzam gri sakaln svazlad. En
azndan gri olduunu dnyordu. Ona kalsa, eline hl siyah geliyordu. Ama kr birisi iin renklerin ne
anlam olabilirdi ki?
Hi.
Ama Darian kr deil.
Dilerini skt. Onu dnmek bile gerilmesine neden oluyordu. Ayaklarnn dibindeki Alman kurdu bunu
sezerek dikildi.
Laszlo kpein kulaklarnn arkasn karken, "Tamam kzm, sorun yok," diye fsldad.
Sascha, salyalar oturduklar kafenin ahap demesine akarken hzla soluyordu. Kendini sakin olmaya
zorlayan kr adam etrafndaki dnyanm kokularn iine ekti. Yeni tlm kahve ve kzarm tost, ona
niversite yllarn anmsatan parfm ve kolonya kokular, ak kapnn hemen dndaki evsizliin kirli
kokusu.
Laszlo parmaklarn nndeki devasa kapuino bardana dolad; kt bardan zerinden hissettii
scaklk houna gidiyordu. Bir taraftan Darian'm onu ekme olasln dnmemeye alr-
I
AdamFawer
ken, bir taraftan da espresso makinesinin grltl tslamasyla hoparlrlerden gelen duygulu ve melankolik
Kate Bush arksnn zerinden zihnini etrafndaki konumalara yneltti.
Birden burnuna ieklerin Parliament sigarasmnkine karan tandk kokusu geldi. Koku ve sivri topuklu
izmelerin zeminde kard sert tkrt ona Darian'm sonunda geldiini haber veriyordu. Karsndaki
sandalye ekildi. Sascha enesini sahibinin ayakkabsnn stnden kaldrarak dikildi.
Sonra Darian dudaklarm hafife yanana dokundurarak Laszlo'yu pt. "Seni yeniden grmek gzel." Sesi
biraz kabayd, ama altndaki sevecenlik barizdi.
"Seni de yeniden grmek gzel." Kr adam elleriyle bir hareket yapt. "Yani, szn gelii."
Laszlo bir k sesi duydu; yznde bir scaklk hissetti, ardndan yeni yaklm kibritin kokusunu ald.
Darian uzun bir soluk koyuverince lk bir duman bulutu yzn yalad. ine ektii duman burnunun iindeki
ince tyleri titretirdi.
"letmenin sigara iilmesine scak baktn pek sanmyorum."
"Manhattan'm nikotinden arndrlm blge olduunu hep unutuyorum." Laszlo, dumann Darian konutuka
burun deliklerinden kn hayal etti. "Geri, beni kap dar edeceklerinden kukuluyum."
"Bunun cezalandrmayla ilgisi yok," dedi Laszlo on alt yllk sessizliin ardndan konumalarndaki
hazrcevapla aarak. "Nezaketle ilgili."
"Her ikisi hakkndaki dncelerimi bildiini sanrdm."
"Biliyorum."
Laszlo'nun dudaklar nostaljik bir glmsemeyle kvrld. Kadnn ne kadar gzel olduunu anmsad:
ikolata rengi ten, eytani bir hale gibi ban evreleyen kzlms salar ve koyu renk, kedilerinkini andran
gzlere yansmayan yayvan gl. Ama yz artk yllarn izlerini tayor olmalyd; tpk kendisininki gibi.
12 |
; Empati
Boazn temizledikten sonra cebinden katlanm bir gazete kartp ona uzatt. "Syle bana, bu adam
eskiden tandmz birilerine benziyor mu?" Bir kt hrts duyuldu. Kadnn aknln sezen Laszlo,
"Yzeysel farkllklarn seni yanltmasna izin verme," dedi. "Sanrm gzleri gerek kimliini ele verecek."
Darian bir anda irkilerek keskin bir soluk ald.
"Onun kim... Kim olduunu nasl bildin?" diye sordu.
"Radyoda konuurken duydum ve sesindeki bir eyler tandk geldi." Sakindi. "Onun iin geen hafta
'Valentinus'u ahsen dinlemek iin Chicago'ya utum. O zaman anladm."
"Ama bu olanaksz."
Laszlo kadma gerei sindirmesi iin zaman tanrken bir yandan da o son gece olanlar dnyordu.
Hatasn dzeltmek iin son bir ans daha vard, ama yapaca eyin bu kez ona gzlerinden fazlasna mal
olmasndan korkuyordu.
Ayayla sinirli bir ekilde tempo tutan Darian sigarasndan uzun bir nefes ald.
Laszlo kara gzlklerini ve onlarn gerisindeki bo gz yuvalarn gstererek, "Onunla bu ekilde
savaamam," dedi. "En azndan tek bama yapamam bunu."
Neredeyse bir dakika boyunca ikisi de konumad. Kr adam yaanan sessizlik boyunca kadnn
dncelerini hayalinde canlandrd: aknlk, korku ve nihayet hayal krkl.
"Elijah ile VVinter'in peindesin," dedi Darian. "Sana yardm etmelerini salamak iin."
"Senin de bana yardm edeceini umuyordum." Karsndaki kadnn o ite kendisiyle birlikte olmasna ne
kadar ihtiyac olduunun birden farkna varan Laszlo duraksad.
"Ne konuda yardm edeceim? Valentinus'u ldrmen iin mi?"
"Mecbur kalrsam evet." Ondan yaylan paniin kokusunu sanki fiziksel bir eymi gibi alabiliyordu.
"Bunu borlusun,
| 13
Adam Fawer
Darian. Beni bu ie sen bulatrdn. imdi de kmam iin bana rehberlik etmelisin."
s
Kadn sessiz kald. Laszlo onu gzlerini huysuz bir ocuk gibi yere dikmi, dudan srrken canlandrd
zihninde. Darian sonunda scak soluu ve Laszlo'nun burnuna dolan parfm kokusuyla ne eilerek yaklat.
Konutuunda sesi fslt dzeyindeydi, ama tonundaki younluk etraftaki grlty bastryordu.
"Beni buna zorlamaya kalkmayacan umuyorum."
"yle bir eyi asla yapmam."
"Neden?" dedi Darian buruk bir ekilde. "Ben sana yapmtm."
Kadnn bu k Laszlo'yu sarsmt, ama belli etmedi.
"Onlar nerede bulacan biliyor musun?" diye sordu Darian.
"kisi de ehirde."
"Kolyelerini hl takyorlar m?"
"Evet," dedi kr adam; sesi sululuk ve pimanlkla doluydu.
Darian soluunu koyuverdi. "yleyse sanrm o eyleri geri almamzn zaman geldi."
Ekranda gezinip duran renkli ekilleri, mavimtrak bir kpn sarms piramide, sonra da kan krmzs kreye
dnmesini bo gzlerle izleyen Valentinus konumay bir kez daha dinledi.
Laszlo'nun korktuu her ne kadar aka anlalsa da, kendine olan gveni de seziliyordu. Adam saldrmaya
hazrlanyordu. Darian ise ayr bir olayd. Duyduu dehet mutlakt. Aslnda o zayft. Ne Laszlo kadar akll,
ne de onun kadar glyd. Ve onun zayf noktasyd.
Valentinus da o nedenle yllk aramaya ramen Laszlo'yu bulmay baaramaynca dikkatini Darian
zerine younlatrmt. Onun da iyi saklanm olacan tahmin ediyordu, ama hem kay-
141
Empati
naklar, hem de -en nemlisi- iradesi vard. Yine de, zel dedektiflere neredeyse yarm milyon dolar
dedikten sonra onu kahvalt masasnda otururken kaderin bir cilvesi sayesinde bulmutu.
Bir gn gazeteyi am ve Darian' spor sayfasndan ona bakar halde grmt. Dodgers Stadyumu'nun en
n srasnda, Kenny Lofton o unutulmaz kurtarn yaparken yarm metre arkasnda oturuyordu. Her ne
kadar fotoraf biraz bulanksa ve kadn son grdnden beri on alt yl yalanmsa da, kim olduu
hakknda en ufak bir kuku yoktu.
Darian'm yz de o son gnk tm grntler gibi sonsuza kadar beynine kaznmta Valentinus'un.
Ayn gn, len bile olmadan adamlar bileti almak iin kullanlan kredi kartnn izini bulmutu; on iki saat
sonraysa ad artk Darian VVright olan kadn hakknda bilinmesi gereken her eyi renmiti. Bankada -
grne gre birka iyi tezghlanm boanmayla gelmi- yirmi milyon dolardan fazla paras olan zengin bir
kadnd.
Valentinus onunla yzlemeye can atyordu, ama asl istedii Laszlo idi. Onun iin de, haftann yedi gn,
24 saat alacak bir zel dedektif ve kelle avcs ekibi tutmutu. Bir buuk yllk bir bekleyiten sonra
Darian'a sonunda Valentinus'un bekledii telefon gelmiti. Kimlii belirsiz adamm yer ve saat belirtmesine
ancak yeten konuma bir dakikadan az srmt, kaydedilen ses hibir kukuya yer brakmamt.
Ertesi akam Astor Place'deki Starbucks'm normal temizleme ekibi Valentinus'un elemanlaryla deitirilmi,
her masa ve sandalyenin altna, iki tuvalete ve depo odasna alclar yerletirilmiti. Valentinus ertesi sabah
konumalar dinlemeye balarken her eye hazrlkl olduunu zannediyordu. Ama sonra Laszlo hi
beklemedii bir eyi aklamt: Elijah ile VVinter'in kimliini.
Laszlo'nun dediklerine baklrsa, her ikisinin de paylatklar gemileri hakkmda en ufak bir fikri yoktu.
Onlara ne olduunu
| 15
AdamFawer
merak ediyordu. Bilmezlikten gelen mutlu birer hayat m srmlerdi, yoksa Laszlo'un yaptklaryla
delirmiler miydi?
Laszlo'dan sonra kendi yaamnn ne hale geldiini anmsayan Valentinus yumruunu skt, sonra birden
duvara vurdu. Ac aniydi. Gzlerini yumdu ve gemii bir yana itip ann keyfim kartt. Odaklanmaya ihtiyac
vard.
Anahtar kolyelerdi. Kafasnda bir plan olutuka glmsemeye balad. abuk davranrsa Laszlo ile
Darian'dan kurtulabilirdi. O ikisi lnce, beynini nndeki nihai sava iin boaltabilirdi; belki ok daha zor,
ama ayn derecede kazanlabilir bir sava.
Tanr'yi ldrmek. !
161
2
29 Aralk 2007
14:46 (Yarg Gecesi'ne 57 saat, 14 dakika kala)
Elijah Glass karsndaki iki ynl aynaya dikkatle bakt. Aynann dier yanndaki insanlar gzlendiklerini
biliyordu, ama belli ki bu umurlarnda deildi. Elijah ban sallad. Kendi isteiyle ve bir sr yabancyla
birlikte oturup, baka yabanclar tarafndan gzetlenmek fikri...
Bunu dnmek bile solgun ve illi cildinin bir anda kzarmasna neden oldu. Derin, rahatlatc bir soluk
alarak iaret parman boynunda asl gm haa bastrd. Ilk metali teninin zerinde hissetmek onu her
zaman rahatlatyor, kendini emniyette hissetmesini salyordu.
Elijah baklarn tekrar przsz cam yzeye evirdi. Camn ardmdaki dikdrtgen odada Terry uzaktan
kumanday ald ve byk plazma ekrana dorulttu. zenle seilmi grup (alt adam, alt kadn; yedisi beyaz
rktan, biri Asyal, ikisi Latin ve ikisi de Afro-Amerikal) uysal bir ekilde ekrana doru dnd.
Elijah dank kzl salarn eliyle kulaklarnn arkasna itip, dizst bilgisayarna gz att. Ekran on iki eit
kareye blnmt. Her birinin ortasnda darya doru bakan bir yz vard. Elijah dev ekrana bakan yzleri
tek tek inceledi. Nabz yavalad.
Televizyon onun gerekten holand tek eydi. Umutsuz bir uykusuzluk hastas olarak her gece sekiz saati
kanallar arasnda dolaarak geirirdi. Neredeyse her eyi seyrederdi, ama kesin favorileri de vard: Fantezi
ve bilim kurgu, hukuk, su incelemesi dizileri, filmler, politika ve elbette komedi dizileri ve reality ovlar.
I 17
Adam Fawer
Elijah'in tutkusu gerekliin irdelenmesiydi. Ama o anda karsndaki gereklik tmyle yalnd. Kalarn
atan, gzlerini ksan, azlarn bzen ve burunlarn kvran on iki kiiye dikkatle bakt. Her hareketin tek
tek hibir anlam yoktu, ama topluca baklnca... te Elijah'in Tanr vergisi yetenei o noktada devreye
giriyordu.
Yz Hareketleri Kodlama Sistemi'nde eitim alm olan Elijah, insanlarn yzn okumay biliyordu. Psikoloji
profesr Paul Ekman tarafndan 1976 ylnda tasarlanan YHKS, bin civarnda deiik yz ifadesi ve
bunlarn gsterdii duygular belirlemiti. Ekman'n 46 farkl kas hareketini ya da 'Hareket Birimi'ni
belgeledii 500 sayfalk el kitabn ezberledikten sonra insan yz Elijah iin kolay okunabilen bir kitap
olmutu.
stemli, ama sahte bir 'Pan-Amerikan gl', yani dudaklarn kenarlarn yukarya kaldrmak (HB 12) ile
istem d samimi bir 'Duchenne gl'n, yani HB 12 ile birlikte yanan kaldrlarak (HB 6) gzlerin
kslmasna neden olmak arasndaki fark kolaylkla ayrt edebiliyordu. Korkuyu (HB 1, 2, 15, 20; kalarn
hem ii, hem de dnn kaldrlmasyla birlikte dudaklarn baslarak uzatlmas), tiksintiyi (HB 4, 9,17; alnn
indirilip, burnun bzlmesiyle birlikte enenin kaldrlmas), ksacas insann hissedebilecei her duyguyu
okuyabiliyordu.
Yllar boyunca insanlarn hislerini saklamakta da en az onlar kontrol etmekte olduu kadar zorlandn
renmiti. Ve onun gerei alglamasna izin veren de yaradltan gelen bu kontrol eksikliiydi. nk
Elijah, ou kiinin kabullenmeyi reddettii bir gerei kalpten kabullenmiti: Kiinin asl efendisi zihni deil
bedeniydi.
Schopenhauer ne demiti?
Der Mensch kann was er will; er kann aber nicht vollen was er vill.
Kii istediini yapabilir; ama ne isteyeceini isteyemez.
Elijah ban sallad. Doruydu bu. Beden arzular kontrol ediyordu, arzular da iradeyi. Geri kalan her ey
sadece kuru grl-
18
Empati
tyd; bilinci kandrp, bir kleden farkl olduuna inandran olgu belliydi.
Video gsterimi bitince Terry ifadesiz bir yzle, odada bulunan deneklere dnd. Donuk sar renk salarla
evrelenmi sade bir yz vard.
"Peki," dedi. "Ne dnyorsunuz?"
Asyal kadn konumaya balad. Elijah zihninde igdsel olarak ona en ok benzettii tannm kii olan ve
ER dizisinde oynayan Ming Na'nn adn takp kulaklarn dikti. Dikkatle dinlemesine ramen aslnda kadnn
azndan kan szckleri duymuyordu bile.
Onun yerine sesine odaklanmt. Tona. Vurgulara. Konuma temposuna. Sesindeki ipular srekli deien
mimikleriyle (HB 6, 11 ve 12) birleince bilmek istedii her eyi anlatyordu.
Deneklerin geri kalan da birer birer Terry'nin sorduu kurnazca sorular yantlad. Son adam Elijah'm Oz
dizisinde mahkmlardan birini canlandran Luis Guzman'a benzettii sert grnml bir Latindi. Guzman
sinirli ve anlalmaz ekilde gergin grnyordu; dudaklar fazla sklmt (HB 23), gzleri kskt.
ki ynl aynadan adam inceleyen Elijah, onun masann altnda ayaklaryla srekli tempo tuttuunu grd.
Ve birden anlad. Adam bir bamlyd ve o anda da ihtiya iindeydi. Guzman'm dknlnn uyuturucu,
sigara ya da alkol olmas nemli deildi. Her ne ise, nndeki ie odaklanmasna engel oluyordu.
Elijah bana takl mikrofona yavaa, "Bover onu," dedi.
Terry deneklerin gremeyecei, Elijah'a onu duyduunu belirtecek kadar hafif bir ekilde ban edi.
Gsterim elli yedi dakika daha srd, ama Elijah srenin farkma bile varmad. Denekler sonunda
sandalyelerinden kalknca, o da bitkin bir ekilde yeil deri koltuuna kt.
Bir bardak souk suyu uzun yudumda bitirdikten sonra gzlerini kapatt ve zihnini zgr brakt. Sonra
karartlm odann
| 19

AdamFawer
kaps anszn alnca bir yabancnn onun yaam alanna girmek zere olduunu farkederek irkildi. Ama
gelen Terry idi.
"zr dilerim," dedi. "Kapya vurmay hep unutuyorum, deil mi?"
Elijah omuzlarn silkip, nne bakt. "S-s-sorun deil."
Terry oturdu. Aralarndaki metrelik mesafe Elijah'a gre ok ksayd, ama fazla rahatsz olacan
dnmedi. Terry tekrar konutuunda, sesinde intihar etmek zere olan birini vazgeirmeye alan bir
insann ar ve dnceli tonu vard.
"Peki, sen ne dnyorsun?"
Elijah notlarna, okunmas neredeyse olanaksz bir dizi mavi, krmz ve yeil karalamaya gz att. Aslnda
fotorafik hafzas not almay gereksiz klyordu, ama eik a'larna ve bozuk f'lerine bakmak kendini daha iyi
hissetmesini salyordu. En azndan zihninde.
Gerekteyse duyduu huzur baktklarndan ok, bakmadklarndan kaynaklanyordu. Terry ile olan
yaknlndan tr onun gzlerine dorudan bakmaya dayanamyordu. Yabanclar gzlemek farkl bir
eydi. Son iki ay boyunca o kadar yakn almlard ki, Terry artk neredeyse arkada saylrd.
Elijah gzlerini siyah keeli kalemle yazd renkli harflere dikti. Zihinsel olarak harflerin tek renkli olduunun
bilincindeydi, ama sinestezisinden1 dolay onlar bir renk cmb olarak alglyordu. Bedenin zihin
zerindeki egemenliinin ve gerei alglanmay kontrol etmesinin bir rnei daha.
yle bile olsa, Elijah sinestezisinden, beyninin deiik blmleri arasndaki aklanamayan bilgi
alveriinden kaynaklanan o ender sendromdan holanyordu. Sonular garipti. Baz insanlar
1 Sinestezi (synesthesia): Duyularn birbirine kart nrolojik bir durum. (rnek: harf ve seslerin renk
olarak, baz kelimelerin azda tat olarak al-
glanmas.) [.n. (Kaynak: VVikipedia)]
201
Empati
ekilleri tadyor, kimileri mzii gryor ya da kokular duyuyordu. Elijah'm durumundaysa bu nro-sinaptik
parazit dil merkeziyle grnt korteksi arasnda oluyordu; dolaysyla alfabenin her harfini farkl renkte
gryordu.
Elijah arkadalarnn hibirinin a'lar krmz, fr'leri mor olarak grmediini anladnda sekiz yandayd.
nceleri farkl olmaktan nefret etmi, ama ksa zamanda renkli harflerin ona faydal anmsatc ipular
saladn ve hafzasn glendirdiini kefetmiti.
Kulbe ye olmann getirdii ayrcalklar.
"Kendini ne zaman hazr hissedersen," dedi Terry onu dncelerinden uzaklatrarak.
Elijah boazn temizleyip analizine balad.
"lk reklam fazla entelekteldi. Hepsi skld. kincisi nezihti, ama kongre yesinin av tfeiyle grld
sahneler baz kadnlar rahatsz etti. numara ounda olumlu etki brakt. En iyisi o, ama zerinde biraz
daha uramak gerekecek."
Elijah ban kaldrp Terry'nin cep bilgisayarna bir eyler yazdn grnce rahatlad. Elleri hzla hareket
ediyor, azndan kan her szc yazyordu.
Terry gzlerini kk yeil ekrandan ayrmadan, "Tamam," dedi, "imdi bana biraz renk ver."
Elijah bu espriye gld, sonra o hafta gzlemledii on gruptan rendiklerini ve bulgularn cinsiyet, etnik
grup, ya ve gelir dzeyine gre snflandrarak anlatmaya koyuldu. Terry onun krk iki dakikalk monologunu
ok ender olarak, sadece birka aklayc soru sormak iin bld.
Elijah sylediklerinin ounun onun iin srpriz olmadnn bilincindeydi. Sonuta Terry de vasfl birisiydi ve
kendisi gibi hem psikoloji, hem de rgtsel davran eitimi almt. Ama i analize gelince topu Elijah'a
atyordu. Elijah'm igdleri altn deerindeydi. Birileri ne zaman insanlarn gerekten ne hissettiini bilmek
istese Elijah Glass' arrd.
21
Adam Fawer
Elijah geride kalan be yl boyunca film stdyolarnn ve televizyon irketlerinin en aranlan danman
olmutu. Yldzlarn kaprislerine alk Hollyvvood patronlar onun giderek artan tuhaflklarn ('el skmak
yok'dan balayp, 'grsel veya baka trl temas kesinlikle yok'a kadar uzanan antikalklarn) kolayca
kabullenmiti. Aslnda onun empatik bir dhi olarak nlenmesinde o tuhaf davranlarnn da epey yardm
olmutu.
Elijah ay ncesine kadar elence sektr dndaki mterileri geri evirmiti. Bunu New York eyaletinin
en gen Kongre yesi Terry Saunders reddedemeyecei bir teklifle gelene kadar srdrd; sadece partinin
ykselen yldz adna alacak ve normal cretinin on katn alacak.
"Sonbahardaki valilik seimlerini kazanmak iin ciddi bir ans var," demiti Terry. "Bir sonraki duramm da
Oval Ofis olmasn bekliyorum."
Elijah bu konuda kukuluydu. Kendi yandaki birinin yle bir sorumluluu almaya hazr olduuna
inanamyordu. Ama sonra Terry ona Kongre yesinin konumalarn ieren bir DVD vermiti. Gerekten de
olaanstydler. Parlak bir konumac olan eski rahibin Reagan ve Clinton'u anmsatan, yadsnamaz bir
karizmas vard.
Bir hafta sonra Elijah teklifi kabul etmiti. Kendinden istenen ey genelde houna gidiyordu, ama
kampanyann ne kadarlk bir blmnn kaldrmlarndan insan taan New York ehrinde sr-dr" "^eini
batan bilse, byk olaslkla Los Angeles'ten hi kmazd.
Bu dnceyi kafasndan uzaklatrarak nc reklamn hangi ynlerinin yeniden dzenlenmesi gerektiini
anlatmay tamamlad.
Onun konumas bitince Terry cep bilgisayarn kapatp antasna koydu ve iini ekerek, "Gitmem gerek,
yoksa strateji yemeine ge kalacam," dedi. "Kongre yesi senin gelmeyeceini duyunca zld.
Kampanyadaki tanmad tek st dzey kii sensin."
22
t J mp at i
"Ona ne syledin?" ^ ,, > , t s.-.,-. ? ,;==
"Gerei; aynal duvarn arkasndaki dhinin bir enoklofob ve hafefob olarak Manhattan'a pek scak
bakmadn. Ne yazk ki, Kongre yesinin fobiler konusundaki bilgisi pek gncel deil. Aklayacaktm, ama
kalabalk iinde olma ve dokunulma korkusunu pantomim yaparak anlatmak olduka zor geldi. Gelecek
sefer iin bir nerin var m?"
"Her fobi iin bir parman gster, sonra da masann altna girip alamaya bala."
"Kulaa biraz garip geliyor."
"Kimse pantomim yapmann kolay olduunu sylemedi."
"Ya da elenceli."
"Franszlara zg bir zevk olmal." Elijah hafife titreyen ellerine bakt. "aka bir yana... zgnm, ama
gidemem. Yani... Biliyorsun ite."
"Bo ver," dedi Terry. "Sayende imdiden be puan aldk bile."
"Ama bu sadece n seimler."
"Daha ilk atmada lrsen sava kazanma ansn da kaybedersin." Terry kapya yneldi, sonra birden
dnd. "Fobilerin gittike ktleiyor, deil mi?"
Elijah biraz utanarak, "Nereden bildin?" dedi.
"Senin kadar becerikli olmayabilirim, ama ou insan sezgilerimin olduka kuvvetli olduunu syler."
Duraksad. "Ayrca bina yneticisi bana senin niye sabahn beinde geldiini sordu."
Elijah yznn kzardn hissetti. Terry onun kalabalklardan elinden geldiince kandn zaten biliyordu,
ama son zamanlardaki davranlar olay gerekten yeni boyutlara tamaya balamt. Gvenlik grevlileri
onu lobide saat bekletmiti, ama kaldrmlardaki sabah kalabalndan kamak buna deerdi.
"Soygun ncesi etraf inceliyordum," diye takld Elijah. "Sen de katlmak ister misin? Gzclk yapabilirsin."
| 23
Adam Fawer
"Kalsn," dedi Terry, "Pantomim sanatm almam gerek." Duraksad. "Bu durumda seninle ayn nde
yeni radyo reklamlarn gzden geirmek iin greceiz, deil mi?"
"Sabrszlanyorum."
"Sper. Sonra grrz. Ve de iyi yllar." Terry arkasna bakmadan kt.
"yi yllar," diye mrldand Elijah bo odaya. Bir sre, boynunda asl gm ha okayarak bolua bakt.
Kolyeyi gmleinin zerine karttn anmsamyordu, ama bunu yapm olduuna da pek amad.
O asabi alkanln birka hafta nce farkeden Terry, kolyeyi nereden aldn sormutu. in komik yan,
tm erikin yaamnda takm olmasna ramen kendisi de o eyin nereden geldiini anmsayamyordu.
Utanga bir glmsemeyle ve yalan olduunu bile bile kolyenin eski bir kz arkadann hediyesi olduunu
sylemiti. Aslnda insann bir hafefob olmas elbette ki romantik ilikilere pek izin vermiyordu.
Hayr, ha baka birinden gelmiti. Ama kimden geldii konusunda da en ufak bir fikri yoktu.
Winter Zhi gzlerini yumup derin bir soluk ald.
Onlar karsnda hissedebiliyordu: Bakan, dinleyen, bekleyen insanlar. Ka kii olduklarn merak etti. ki bin
mi? bin mi? Anmsayamyordu. nemli de deildi zaten. Sahne korkusu yoktu. Tersine, dinleyici says
ne kadar fazla olursa performans da o oranda canl ve devingen oluyordu.
Kendini sk sk kitlelerin kann emen, enerjilerini yaratmakta ok baarl olduu o yrek titretici iitsel
tasvirleri yaratmak iin kullanan duygusal bir vampir olarak hissediyordu.
O dncelere dalm haldeyken klarnetler ve fltler, kemanlar ve viyolalar muhteem bir kreendoya doru
ykseldi.
24
E|*-tfl?,
Vakit neredeyse gelmiti. '
New York Filarmoni'nin nefesli ve yayl alglar Tchaikovsky'nin Re Majr Konerto'sunun giri blmn
hafif, abuk bir tempoda -allegro moderato- tamamlamt. Winter ans getiren nazarlna, gslerinin
hemen zerinde sallanan o gm haa dokunma drtsne kar koydu; lk metalin tenine dokunmasnn
verdii huzurla, derin bir soluk daha ald.
Gzlerini anca projektrlerin son derece parlak ak yeil gzlerine kr bir bak gibi sapland.
Kemann hznl bir glmsemeyle omzuna yerletirip almaya balad. Solonun daha ilk notasyla kalbi
saf ve dolgun sesin cokusuyla kabard.
lk blm ateli bir performansla fiek gibi geip andante'ye yavalad ve o harika, melonkolik ikinci blme
girdi. Blmn ortalarnda mziin temposu tekrar canland. Ve sonra arkasnda flemeli ve vurmal
alglarla birlikte son derece hzl -allegro vivacissimo- final blmne girip, 125 yl nce domu Rus
bestecinin kompozisyonunu icra etmeyi tamamlad.
VVinter'in aresi heyecanl kodanm son mezrne kadar Stra-divarius kemann telleri zerinde klarnet ve
fltleri, trompet ve davullar bastrarak, neredeyse olanaksz grnen hareketlerle, uarcasna gezindi. Zihni
btn konerto boyunca bilinli tm dncelerden arnm, nabz yaln ve saf bir cokuyla atmt.
Zamannda bir Nem York Times muhabiri ona konser sonrasnda kendini nasl hissettiini sormutu.
VVinter'in porselen bibloyu andran yz bir anda pembelemi ve baklarn uzun, simsiyah salarnn
yzn kapatmas iin yere evirmiti. O duyguyu tanmlamann tek yolu, sevime sonras gibi olduunu
sylemekti: Bitkin, mutlu, tkenmi, eksiksiz.
O akam da farkl deildi.
Orkestrann son akoru VVinter'in aresini indirmesinin ardndan ksa bir an havada asl kald. Tn
mkemmelliin ta kendisiydi. O ann sonuna kadar dinleyicisiyle yaad btnlemenin tadn karan
VVinter sanki kendinden gemiti.
| 25
AdamFawer
Dinleyicilerin alk lk bir su gibi stnden akt. Utanga bir ' ekilde dizini krarak selam verdi. Kalabalk
ayaa kalkt; beeni dzeyini vurgulayan slklar ve barlar giderek artyordu. VVinter tekrar eilerek
selam verdi, k saan bir glmseme yalnzlk artran bebeksi yzn aydnlatt.
Smokinli bir adam sahneye kan basamaklardan yukarya koup krmz gllerden oluan bir buket uzatt.
VVinter adamn yanana kondurduu bir pck ve geni, sahte bir glmsemeyle kabul etti buketi.
iekler ne kadar gzel de olsalar iine tarifi olanaksz bir korku salmt.
Peine den yeni bir sap hayranlar arasnda yalnzca grnnden tanyabilecekmi gibi, gzleriyle ilk
birka sray tarad. Tipik klasik mzik sever grubunu oluturan, konsere sosyetik eleriyle gelmi beyaz
sal centilmenlerin yan sra, taklarm ve dvmelerini sergilemek iin ak sak giyinmi bir sr gen ve
yirmili, otuzlu yalarnda her trden insan grd.
Bir kez daha selam vermek zereyken gz sralarn arasndaki koridorda duran adama takld. elik grisi
salar, hafif sakaln altndaki krmaya yz tutmu cilt, koyu renk gzlkler ve granit blounu andran ene...
Ama VVinter'in donup kalmasna neden olan ey ne adamn grnmyd, ne de ayaklarnn dibinde uysal
bir halde oturan Alman kurt kpei.
Onu durduran ey adam tandna dair iinde oluan kesin histi.
Ve kr adamn dorudan ona baktndan emindi. s
, f ' ' (
' ,! *L >. < ii' )
261
"i .a t >n>
~k
'i '*f> ' t - ' *) ' *> : ' *<-> v s , '' , * *'>
./( m/ ',?>.%' ' >' i <<>f, ' t \, "i. .) H^ !
29 Aralk 2007 ^
16:58 (Yarg Gecesi'ne 55 saat, 2 dakika kala) , \ ,f ./
Elijah aynann tesindeki bo odaya bakt. Darya kmak zorunda olmak yerine, 5. Cadde'deki
gkdelenden otel odasna m-lanabilmeyi tercih ederdi. Sokaklar insanlarla dolu olacakt ve ehirde o kadar
Noel turisti varken bir taksi bulmak da neredeyse olanakszd.
Metro kesinlikle sz konusu deildi. Tka basa insan dolu vagonlar dnmek bile srtmdan souk bir ter
boanmasna neden oldu. Tanr bile bir enoklofob iin New York metrosundan daha beter bir ikence odas
tasarlayamazd.
Kap birden ald ve ieriye fme takm elbise giymi uzun boylu bir adam girdi. Elijah kendini ziyaretinin
gzlerine bakmaya zorlad. Adam cilal siyah deri ayakkablarndan karmakark sarn salarna kadar
kendine gvenle doluydu. Butch Cassidy and the Sundance Kid'deki ya da daha dorusu The
Candidate''deki Robert Redford'u andryordu.
Elijah farknda olmadan duvara doru gerilerken, "Sayn Kongre yesi," diye mrldand.
Glmseyen Sounders, "Grnen o ki, nm benden nde gidiyor," dedi ve odann iine doru ilerledi.
"Yalnzca Terry ile muhatap olmak istediinizi biliyorum, ama efsanenin ardndaki adam da tanmadan
yapamadm."
"T-t-teekkrler," diye kekeledi Elijah; ne diyeceini bilememiti. Baklarn karmaya alsa da, adamda
dikkatini eken -hayr, talep eden- bir ey vard.
| 27
AdamFawer
"Evet... Terry bana sizin pazarlama dehanzn psikiyatri eitimi alm olmanzdan kaynaklandn syledi."
"Eitimini aldm, ama hi doktorluk yapmadm."
"Siyasi danmanlkta daha fazla para olduuna karar verdiniz demek, yle mi?"
Elijah psikiyatri kouunu ilk ziyaretinde yaad ruhi k dnd. "Eh... Onun gibi bir ey." Baklarn
ayakkablarna dikti.
Skntl bir sessizlik oldu.
"Neyse... Megul olduunuza eminim. Ama kendimi tantmadan da gidemezdim. Unutmayn, ben bir
politikacym; insanlarla kaynarm, ancak byle varm."
Gen politikac elini uzatt. Elijah'm eli de bir an iin kalkt. Refleks gibiydi, ama Elijah yle olmadn ok iyi
biliyordu. inden hareketin ardndaki eylemleri sralad.
Serebral korteksimin frontal lobundaki substantia nigra elektro-kimyasal mesaj balatr, o da miyelin kapl
uzun aksonlardan ve sonra milyonlarca nrondan geip, kaslarmda dallanan dendritlere ular. Bylece elim
kalkar.
Bu tbbi bilgiler kendi zel Discovery Kanal belgeseline sahipmi gibi zihninde akt Elijah'm. Karsndaki
korkun 'baka bir insana dokunmak' engeli hakknda dnmeyi nlemek iin basit bir artmacayd bu.
Eli iki santim daha kalkt. Sonra cesareti uuverdi. Kolunu indirip geriye doru bir adm atnca arkasndaki
sandalyeye arpt.
"zgnm... Ben, ey... Mikroplara kar bir eyim var."
Eli bir saniye daha havada asl kalan Kongre yesi ban sallad. "Elbette. Anlyorum. Eh, ismin arkasndaki
yz tanmak iyiydi. Ve aynann arkasndaki kiinin inanl biri olduunu grdme de sevindim."
Ba}" ~h'n kolyesini iaret etti.
28 | :,
Empati
"Ha! Bu..." Elijah gm haa tedirgin bir halde dokundu. "Aslnda dindar biri deilim."
"Tanr'ya inanmyor musunuz?"
Sorudaki ak szlle biraz ararak, "Mmmm, hayr," dedi Elijah.
"Ben de sizin gibiydim," dedi Kongre yesi. "Ama Tanr'y bulunca, O da huzuru bulmamda bana yardmc
oldu. Ve eer sylememde saknca yoksa, siz de huzur bulmaya ihtiyac olan biri gibi grnyorsunuz."
"O kadar basit olmasn dilerdim."
"Neden deil?"
Elijah omuzunu silkti. "Ben bir deneyciyim."
Sounders'in deneycilerin bilginin yalnzca deneyimlerden elde edilebileceine inandklarm bilmesini
beklemiyordu. O nedenle de o son lafn konumay sona erdirme amacyla sylemiti. Ancak tam tersi oldu.
"O zaman siz bir John Locke taraftarsnz, yle mi?" Kongre yesinin yznden oyunbaz bir glmseme
geti.
Onun deneyciliin kurucusunu bilmesine aran Elijah, "yle," diye yantlad. ou insan John Locke'yi
Lost dizisindeki bir karakter olarak tanrd.
"Ama Locke, Tanr'ya inanrd," dedi Sounders. "Ayrca ingiliz Milletler Topluluu'nun ho gremedii tek dini
grubun, Tanr'nm ahlak yasalarna uymalar konusunda gvenilemeyecekleri iin, 'ateistler' olduunu
sylemitir."
"Mesele din konusuna gelince Locke mantken tutarszd. Geri onu sulayamam, nk 1600'ler Tanr'sz
putperestler iin zellikle hogrl zamanlar deildi." Elijah duraksad. "Yine de, sonraki deneyciler her
eye gc yeten bir Yaratc'yi deneysel kant yokluundan tr reddetti."
"Deneysel kant m? Gnein douunu nasl nitelendiriyorsunuz?"
I 29
AdamFtWer
?' ; "Astronomi." .....?
"O zaman sanrm O'nu grene kadar Tann'ya inanmayacaksnz?"
"yle diyebiliriz."
Sounders ban sallad. "Bu tartmaya devam etmeyi ok isterdim, ama imdiden ge kaldm. Yemee
katlamayacanza zldm." Duralayp ekledi: "Belki bir dahaki sefere uygun olursunuz."
"Elbette olacam," dedi Elijah; 'bir dahaki sefer'in asla olmayacan gayet iyi bildii iin rahatt.
Kongre yesi elini bir kez daha uzatt, ama hemen geri ekti. "Pardon." Yznden sahte bir glmseme
geti. (HB 6, 12, 18). "Alkanlk ite."
"nemli deil," dedi Elijah. Gen politikacnn onu bilerek inelediini anlamt.
"Eh, sonunda sizinle tanmak gzeldi." Sounders gitmek zere dnmt ki, Elijah arkasndan seslendi.
"Sayn Kongre yesi. John Locke'nin syledii baka bir eyi anmsayn: Eer devlet vatandalarnn
haklarn korumazsa, geriye uygun tek bir cevap kalyor."
"Neymi o?"
"Devrim."
Sounders'in glmsemesi bir anda eriyip kayboldu. "Bunu aklmda tutacam. yi akamlar, Bay Glass."
Politikac odadan ktktan sonra Elijah basit bir yemee bile katlma konusundaki yetersizliine lanet ederek
kendini sandalyenin stne brakt. Terry haklyd; fobileri gittike ktleiyordu. Ve buna kendisi izin
vermiti; says zaten az olan tandklarn bolam, kendini ailesinden yaltmt. Fobileri uruna geri kalan
her eyi feda etmiti; 'sosyal hayatnn' Law & Order ve CSI dizilerinin tm blmlerini izlemekten ibaret
olmasnn normal olduu-
301
4864
Empati
na kendini inandrarak bir modern zamanlar Robinson Crusoe'sma
dnmt.
Bir eyler yapmazsa, fobileri idareyi daha nce hi olmad lde ele alacakt. Yaknda alamaz duruma
bile gelebilirdi. Peki, ya sonra?
Derin bir soluk ald, dizst bilgisayarn kapatp omuz antasna koydu. Ve bir karar verdi.
Artk saklanmayacakt. Bedeninin yaayan herkesten saklanma istei ile mcadele edecekti. Ve buna
hemen o anda darya karak balayacakt.
VVinter askl bluzunu giydi; konser kyafetinden kurtulduuna memnundu. Iklar kst ve yanan mumlarm
titrek nda lotus pozisyonunu alarak oturdu. Gzlerini kapatt, zihnini dnyasal tm isteklerinden (zellikle
de Michael'den) arndrma abasyla derin soluklar almaya balad.
Yalnzca onun adn dnmek bile kalp atlarn hzlandrmaya yetmiti. Zihninde Budizm'in Drt Asil
Gerei'ni yineleyerek arndrn bir soluk ald.
Dukkha. Yaam ac ekmektir.
Samudaya. Arzu tm aclarn kaynadr.
Nirodha. Ac ekmek yalnzca arzularn bertaraf edilmesiyle sona erdirilebilir.
Marga. Sadece Asil Sekiz-katl Yol arzuyu bertaraf edebilir.
Yol yaam boyu meditasyon gerektiriyordu. VVinter ise o anda nirodha zerine odaklanmt. Soluk alp
verme egzersizlerine devam ederken kiisel eh 'i'sinin2 iinde srekli bir ylan gibi kvrlp
2 ch'i [chi, Qi ('kiy' olarak okunur)]: Geleneksel in kltrnde evrendeki her canlnn bir paras olduuna
inanlan yaam enerjisi, tinsel enerji (.n.)
| 31
Adam Fawer
bkldn, tinsel yin ve yang'mm3 stnlk iin birbiriyle mcadele ettiini dledi.
Soyunma odasnn kaps birden hzla ald. Yrei azna gelen Winter gzlerini at. Gelenin annesi
olduunu grnce ulam olduu huzur da kayboldu. Carol Royce yerdeki mumlara fkeyle bakt. VVinter
her ne kadar dzenli olarak kiliseye gitse de, annesi onun inli babasnn dou felsefesini de kabullenmi
olmasndan alenen nefret ediyordu.
Carol klar at ve mumlar toplayp sndrmeye balad.
"Gerekten, VVinter! Bir gn yangn kartacaksn. Ayrca gittiin her yerde tm mobilyalarn yerini
deitirmen art m?"
VVinter'in gzleri kk odadaki drt sandalyeye kayd; hepsi kapya bakacak ekilde yerletirilmiti. Yant
vermedi; annesiyle feng shui tartlmayacan gayet iyi biliyordu. Yirmi alt yl bir Budist ile evli kaldktan
sonra Carol Royce'a kimsenin kapya dnk sandalyelerin odadaki kt ruhlar kovmaya yarayacan
sylemesine gerek de olmamalyd.
Annesi mumlar sndrmeyi bitirince sulayc baklarn masann zerindeki ieklere evirdi.
"Ondan m geliyorlar?" lk szc bir ingene lanetini anar gibi sylemiti.
"Hayr, anne."
"Kimden yleyse?" Yant beklemeden kart ald. Hzlca okuduktan sonra baklarn yukardan yardm ister
gibi tavana evirdi. "lgn bir ak daha. Artk turneleri brakmalsn."
yin ve yang: in felsefesinde, insanlarn doadaki olaylar alglaylarnda karlatklar ve evrendeki her
devingen nesnede bulunduuna inanlan doal kartlarn genel tanmlamalar. Edilgeni, karanl, diili,
olumsuzu ve tketimi betimleyen Yin geceye, etkeni, aydnl, erili, olumluyu ve retimi betimleyen yang ise
gndze karlk gelir. Srekli bir mcadele iinde olan yin ve yang birlikte btn' yaratrlar. (Kaynak:
VVikipedia) (.n.)
32 |
Empati
"Bu konuyu konumutuk, anne." ;
"Sadece bu olaylar yatana kadar, tatlm. Biraz geri ekilip medyadan uzaklaman gerek."
"Kimsenin beni sahneden kovmasna izin vermeyeceim."
"Ama byle yaamaya devam edemezsin!"
"Senin istediin ekilde de yaayamam!"
Winter gzyalarn g zapt ediyordu. Her zaman duygularn kontrol edebilmekle gurur duymutu, ama ne
zaman iin iine annesi girse delirmenin eiine geldiini hissediyordu.
"Sana yardm etmeye alyorum." Carol sonra her zamanki nakaratna balad. ok hzl konuuyordu:
"Michael konusunda sana sylediklerimi dinlemi olsaydn, bunlarn hibiri..."
"Anne! YETER!"
Patlamas o kadar ani ve grltl olmutu ki, kendisi bile ard. Derin bir soluk alp yavaa brakt.
Devam etmeden nce, barmayacamdan emin olana kadar bekledi. Bu biraz zaman ald.
Sonra sakin ama kesin bir ses tonuyla, "Otuz yamdaym, anne," dedi. "Bu da zaman zaman kendi
kararlarm verebileceim anlamna gelir. Ve kararm da turneye devam etmek."
"Endieleniyorum. Birisi yine seni benden almaya kalkarsa..." Carol Royce'un gz pnarlarnda ya birikmiti.
VVinter bir adm atp onu kucaklad ve kendine ekti. "!" diye fsldad kulana. "Kimse beni senden..."
Yine? Ne demek 'yine'?
Bunu dnme. ,?.....????
"...dikkatli olacam. Sz veriyorum, tamam m?" \
Carol Royce yksek sesle burnunu ekti, kzma daha da skca sarld, sonra geri ekildi. "Seni o kadar ok
seviyorum ki."
"Ben de seni seviyorum."
"Byle harika bir kz hak etmek iin ne yaptm?"
| 33
Adam Fawer
?;,-" "Babam bana senin eytanla bir anlama yaptn sylemiti." $? "ok komik!"
VVinter annesinin dudaklarnn kenarnda bir glmseme grd. Aslnda bu, babasnn gerekten sylemi
olabilecei bir ey, annesinin kat Hristiyan inanlarna ynelik pek de ince olmayan bir gndermeydi.
Babasnn lm aradan neredeyse be yl gemesine ramen hl nceki gn yaanm gibi geliyordu
VVinter'e.
Carol bir mendille burnunu sildi ve kzn yanandan usulca pt. "Aada bekliyor olacam."
VVinter kendini koyuvermeden nce kapnn kapanmasn bekledi; sonra gzyalar przsz yanaklarndan
szlverdi. Sessizce, bir dakika kadar alad. Sakinleince annesinin aladn anlamamas iin makyajn
zenle tazeledi.
Aynada kendine bakarken annesinin Michael hakkndaki ilk uyarsm dikkate alsa olaylarn nasl
geliebileceini dnd. O zaman belki bir mikroskop altnda yayor olmazd. Ya da belki baka bir
takipisi olurdu... Ve iler daha da ktye gitmi olurdu.
341
J
4
29 Aralk 2007
17:18 (Yarg Gecesi'ne 54 saat, 42 dakika kala)
Elijah sonunda giri katma ulat. Bacaklarn artk hissetmese de, elli alt kat yryerek indiine demiti.
k saatinde tklm tklm dolu olan asansre binmemek iin her eyi yapard. imdi karsnda bir sonraki
engel vard: Lobiye alan kap. Kapdan gemek iin gerekli cesareti toplamaya alrken antika bir Walk-
man kartt. Bir iPod'u da olmasna ramen Walkman'da olan ok nemli bir zellie -bir televizyon
alcsna- sahip olmad iin onu ok seyrek kullanyordu.
Hafzadaki kanallar tarayp, sinirlerini yattracak tandk bir program arad. 11. kanalda Seinfeld'i buldu.
evresindeki ortamn en azndan bir ksmm kontrol edebilmi olmaktan memnun halde soluunu brakt.
Duyduu ilk cmlede dizinin hangi blm olduunu anlamt. Dikkatini datmak iin Elaine'nin sabr
tam yzn dleyerek gzlerini skca yumdu.
"Ama kadnn elleri bir erkeinki gibi," diye szland Jerry.
"Erkekgibi eller mi?" diye sordu Elaine.
"Erkek elleri. Sanki Yunan mitolojisinden kma bir yaratk. Yani ksmen kadn, ksmen korkun bir yaratk
gibi."
Elijah kapy iterek ap kalabalk lobiye girdi. Asansr binng sesiyle lobiye bir yn insan daha boaltt.
nsanlarn dner kapdan geip dardaki kalabala karm grdke kalp atlar hzland, ba dnmeye
balad. Manzaray izlememek iin ka arkasn dndnde, bu kez de kendini lobideki Noel sergisiyle
kar karya buldu.
I 35
Adam Fawer
Elliden fazla rengrenk kutu yedi metrelik bir am aacnn altna ylmt. Elijah'm gzleri gm, krmz
ve sar ktlarn etrafna sarlm mor kurdelelerin zerinde dolap, kocaman yeil dallarn arasndan szan
beyaz klara odakland.
Aa yapaylna ramen ok gzeldi. Aklma ocukluundaki Noel sabahlar ve gne domadan kalkp
Darth Vader saatinin hediyelerini amasna izin verilen saat olan 7:00'yi gstermesini bekleyii geldi.
O anlar seyretmi olduu tm Noel filmleri ve televizyon di-zilerindekilerle birleti: Alex P. Keaton'un Ellen'i
kse otunun altnda p, Bakan Josiah Bartlet'in n bahede Noel arklar syleyii, Grinch'in Cindy Lou
VVho'nun hediyelerini al, Ralphie Parker'in girdii iddia yznden dilini buza yaptrmas, Fred Gailey'in
Noel Baba'yi mahkemede gururla savunmas.
Elijah'm soluklar dzene girdi. Sokaa doru dnp, George Costanza'nm sesine odaklanarak kendini
ilerlemeye zorlad. Her ey iyi olacakt. Diziye odaklanmaya devam ettii srece ehrin kakafonisinden
syrlabilecek, oteline dnmeyi baarabilecekti.
Siyah deri eldivenlerini ellerine geirdi. Buz gibi havann iyi taraf da buydu; cildini rtmek iin ona bahane
salyordu. Sonra dner kapnn elik erevesini itti ve darya kt. Yarm saniye iin sanki Araf'ta kald;
ne ierideydi, ne darda. Dier tarafta olacaklar kestirebilse, o daire iinde yrmeye devam edip lobinin
emniyetli ortamna geri dnerdi.
Ama Elijah'm kendisini neyin bekledii hakknda hibir fikri yoktu. Bylece sokan karsndan onu
gzetleyen siyahi kadndan habersiz halde kalabalk kaldrma admn att.
Winter soyunma odasnm aynasmdan kapnn hafife aralandn grd. Adam tam ieri girerken o da
kapya doru dnd.
36 |
Empati
Siyah gzlkleri grnce, nce onun performansn izleyen kot
adam
ama her zaman kr deildi
...olduunu sand. Ama sonra onun tenini grd: Gnete bronz-
lam, gzel, kusursuz. Yznn byk blm gri kaponlu
tirtnn altnda saklyd, ama onu nerede olsa tanrd.
"Michael!"
Adam baln geriye itip gne gzlklerini kartt. Koyu gzleri parlyordu.
"Merhaba, Winter."
"Gvenlikten nasl getin? Kimseye... Zarar verdin mi?"
Adam ona doru ekingen bir adm atarken, "Elbette ki hayr," dedi.
Yzne dokunmak iin uzandnda VVinter ertesi sabah yine hrpalanm ve dayak yemi bir gvenlik
grevlisinin ikayeti olup olmayacan dnerek irkildi.
"Bunlar dnme," dedi Michael onun zihnini okur gibi. "Bizi dn."
"Artk biz diye bir ey yok. Sen evlisin, unuttun mu?"
Michael tekrar ona doru uzand, ama VVinter bu kez kmldamad. Daha nce defalarca olann aksine,
dokunuunun artk kendisini bir ehvet seline kaptramayacamdan emin halde ve gzlerini meydan
okurcasna dikerek bakt ona. Ama Michael'n eli tenini okad an her zamanki ey oldu. radesi arzularna
yenik dt.
Gzlerini bir an bile onun gzlerinden ayrmayan Michael yavaa yanan okarken, br elini boynunun
arkasna dolad. Sonra parmaklarn yznde gezdirip hafife dudaklarma yaklatrd. Sol elinin baparma
boynunun hatlarn takip ederek enesine indi, orada biraz oyalanp aaya kayd.
Ama parmaklar gm han przsz metal yzeyine dedii anda VVinter'in lgnca arzusu yerini bir
irenme duygusuna brakt.
| 37
Adam Fawer
Ne yapyorum ben? Bana yalan syledi. Beni yenien batan kartmasna izin veremem. Bunu yapamam!

Silkinip serte itti onu. "Gitmeni istiyorum."
"Winter, seni sev..."
"Bunu karma syle!"
"Ben evli deilim."
"Harika! yleyse Nev York Post'un n sayfasndaki alayan kadn kimdi?" VVinter maneti grd zaman
kapld kandrlmtk duygusunu asla unutmayacakt:
YEN GELN, KEMANCI YOSMA YZNDEN ALIYOR!
"Seninle beraber olabilmek iin Felicia'y braktm."
"Bu noktada tek bir sorun var: Ben seninle beraber olmak istemiyorum."
Michael bir kez daha onun yzne uzand, ama Winter elini itti. "k dar! Ciddiyim."
Tam o srada Carol kapy at. "Winter, unuttun..." Michael'i grnce az ak kalmt. "Kzmdan uzak
dur!"
"Bizi yalnz brak, Carol. Bu seni ilgilendiren bir ey deil."
"Kesinlikle ilgilendiriyor!"
Kadn odaya dalp iki eski an arasna girmeye alt, ama Michael onu serte yana itince geriye doru
tkezledi, bam duvara arpt ve yere yld.
"Anne!" VVinter ne atlp Michael'i amaya alt; gl eller onu kollarndan kavrayverdi.
"VVinter, ltfen! Seni seviyorum."
"Brak beni!" Parmaklar tenine gmlmt. "Canm yakyorsun!"
"Seni brakamam," dedi Michael titreyerek. "Bunu neden an-layamyorsun?"
"Seni artk sevmiyorum! Sen neden bunu anlayamyorsun?"
38!
Empati
Michael onun yzne sert bir tokat att. VVinter'in ba tokadn iddetiyle geriye savruldu, dileri diline
gmld.
"Senin iin her eyden vazgetim!" Bir tokat daha geldi. "Beni brakamazsn!" Onu duvara savurdu. "Sen
bana aitsin! Beni sevdiini biliyorum! Bunu alnda hissediyorum!"
Zorlukla soluk alan VVinter, "Senin uzman yardmna ihtiyacn var, Michael," dedi. "Beni brakrsan sz
veriyorum her ey yoluna girecek."
"Hayr! Sen olmazsan hibir ey yolunda olmaz." Michael azn onunkine yaptrmaya alt, ama VVinter
yzn kard. fkeden kuduran adam onun enesini tutup yzn zorla kendine doru evirdi. Ter iinde
kalmt, gzleri titriyordu. "Beni seviyorsun," diye fsldad. "Sevdiini biliyorum."
VVinter ban iki yana sallamaya alt, ama Michael enesini ok sk kavramt.
"Sen hastasn. Ltfen yardm etmeme izin ver."
"Hasta deilim!" diye bard Michael. VVinter'in boazn kavrad ve skmaya balad. "Hasta deilim..."
Gen kadnn can ok yanyordu; soluk almakta zorlanyordu.
"Hasta olan sensin," diye devam etti Michael hrltl bir sesle. "Beni batan karttn! Bu senin hatan!"
VVinter panik iinde elini uzatt; eli makyaj masasnn zerinde gezindi. Gzlerinin nnde siyah noktalar
uumaya balamt.
"Senin hatan!"
Narin parmaklar souk bir metale dedi.
Makas.
"Senin..."
VVinter'in bedeni igdsel olarak tepki veriyordu artk. Makas kaldrd ve savurdu. Sivri u yumuak ete
batnca boazmdaki el birden gevedi; hrltl bir soluk duyuldu. Elini boynuna sapl gm alete gtren
Michael'in gzleri aknlkla bymt. Bir
39
Adam Fawer
an iin ikisi de kmldamad; Winter'in gzleri karsndaki adamn boynundan akan kandayd.
Birden hareketlenen Michael boazna sapl makas insanm iini kaldran bir 'sssh' sesiyle ekip kartt.
nanamayan gzlerle nce kanl makasa, sonra VVmter'e bakt. Konumaya alt, ama kanla dolu
azndan kan tek ses slak bir hrlt oldu. Elini yaraya bastrarak geriye doru sendeledi. Sonra gzleri
yuvalarnda tersine dnd ve yere yld.
"Aman Tanrm!" dedi Winter tm bedeni titreyerek. "Ne yaptm ben?"
401
5
29 Aralk 2007
17:23 (Yarg Gecesi'ne 54 saat, 37 dakika kala)
Buzdan kayganlaan kaldrmda yryen kalabala karrken Elijah'n dileri birbirine kenetlenmiti. Souk
rzgr yanaklarn yalaynca ineleyici acmn keyfini kartt; etrafndaki yzlerce insan dnda odaklanacak
bir ey olmas iyiydi. Kulaklktan Jerry Seinfeld'in kz arkadann sesi geliyordu.
"Ben ellerimi ykayacam."
"Tabii. Rafta plaj havlusu olacak."
zleyiciler kahkaha atarken Elijah buz gibi havay cierlerine ekti ve binaya geri dnmesini baran
igdlerine ramen kendini hareket etmeyi srdrmeye zorlad. Korkusunu dnceleriyle bastrmaya
alyordu.
Etrafmdaki insanlarn birinin bile gerek olup olmadn bilmek olas deil. Tek bildiim, onlar algladm.
Ve alglar -bir milyon insan birlikte alglasam bile- bana zarar veremez.
Ama felsefe yapmak onu sakinletiremedi. En azndan o akam yle olmayacakt. Onu rktenin insanlar
m, yoksa kendisinin insanlar 'alglamas' m olduu nemli deildi. Her iki durumda da dehete kaplmt.
En yakn duvara yaslanmak iin duyduu boucu istei bastrp admlarn sklatrd. Turistlerin, alveri
yapanlarn, iadamlarnn, annelerin ve ocuklarnn arasndan hzla geerek, bir panik atak krizi girmeden
oteline varmak iin delice aba gstermeye balad.
Az sonra kafasnn iindeki hayaletlerden kurtulmak iin neredeyse koar adm yryordu. Farknda
olmadan kaldrmdan
| 41
Adam Fawer
inince, bir taksi korna alarak onu uyard. Elijah geriye srad, ama aracn geerken onu amurlu karla
svamasna engel olamad. In deimesini bekleyen insanlar arkasnda birikirken olduu yerde
donakald.
Sakin ol! Nexv York ehri o kadar da kt bir yer deil. Burada geen btn o komedileri dn.
Seinfeld. Cosby Show. Friends. Jeffersons. Mad About You. Diff'rent Strokes. Will and Grace. Spin City. Sex
and the City. Camiine in the City.
Ama bu kentten konu alan yaptlarn hepsi parlak ve mutlu deil. Mesela Midnight Cowboy, Death Wish ve
Taxi Driver. Ve herkesin favorisi olan Kurt Russell klasiini de unutma: Escape from New York.
Ik yeile hi dnmeyecek gibi geliyordu Elijah'a. Kramer'in konumasna odaklanmaya alt, ama deli gibi
alan zihnine engel olamyordu.
Ban silkeledi; hissettii panik giderek artyordu. Dayanamayacakt. O gn fobilerinin... Benfobik deilim!
Bunlar gerek!
...dorua ulap onu fel edecei gn olacakt. Oteline dnmeyi baaramayacakt. O...
Yeil yannca silkindi. Krmz el yerini yryen beyaz adama brakmt. Grnt ona CSI dizisinde
cesetlerin etrafna tebeirle izilen izgileri anmsatt.
Tpk bir aracn altnda ezildikten sonra cesedinin etrafna izilecei gibi...
KES UNU!
Kaldrmdan yola inip, karya geen insanlarn en nnde, savaa giden bir ordunun komutan gibi
yrmeye balad. Ve arpc gzellikteki siyahi kadnn tam karsnda olduunu grd. Strange Days'deki
Angela Bassett'i andryordu. Kadn sigarasn yaya geidine frlatt ve sivri topuklu ayakkabsyla ezdikten
sonra ona doru yrmeye balad.
42 t
Empati
Ksa salar kusursuz cildini mkemmel bir ekilde tamamlyordu. Bassett 25 de 45 de denebilecek bir yze
sahipti; gen ama olgun. Bir prensesinki -ya da bir askerinki- gibi kendinden emin, neredeyse aristokrata bir
yry vard. Dorudan gzlerinin iine bakarak yaklayordu.
Normal artlarda Elijah o kadar youn bir ilgi karsnda gzlerini karrd, ama ltl, gl kadn onu
bylemiti. Ve onu tanmadna emin olmasna ramen, daha nce en azndan bir ryada grm gibi
hissediyordu kendini. Ellerinin eldivenli olmasndan tr bir an artc bir esef duydu. Ona dokunmak,
teninin dokusunu hissetmek iin duyduu arzu dayanlmazd.
Sonra, tam esrarengiz yabancnn yanndan gemek zereyken, bir el arkadan uzanp yakasna asld.
Atksnn altna dald ve buz gibi parmaklar ensesine doland.
Elijah beyninin iinde havai fiek gibi patlayan bir duygu seli -heyecan, tela, iddet, sevin- altnda
bunaldn hissetti. Boynunda sert bir basn hissetti, bunun hemen ardndan bir kopma sesi geldi. Elini
boazna atarken hzla arkasna dnd.
Balon burunlu, kaim ve ksa parmakl tknaz hrsz -NYPD Blue'den Sipowicz- bir an iin Elijah'in gm
han onun yznn nnde tuttu. Ha o souk Aralk gecesinde, geen arabalarn farlar altnda parlad.
Adam Angela Bassett'e omuz atp yoluna devam ederken, Elijah da aresizlik iinde tlsmna son bir kez
bakt.
Adam kovalamay ok istese de aknlktan donup kalmt. Gr bir an iin lk atan milyonlarca
renkle doldu ve sonra...
Gereklik geri geldi, dnya yeniden yerine oturdu. ne doru tedirgin bir adm att, ama adam oktan
gzden kaybolmutu. Elini tekrar boynuna gtrd. Gm han gerekten gittiine inana-myordu.
Hzla nefes alp vermeye balad; soluklar kesik ve hrltlyd. Bir eye, herhangi bir eye tutunmak iin elini
uzatt ve Bassett'in kolunu yakalad. Sonra kadn, Elijah'm geirmekte olduu panik
|43
Adam Fawer
ataktan ok daha ktsn yaamasna neden olabilecek bir ey
yapt.
Yzne dokundu.
Elijah kendisini bile artacak ekilde geri ekilmek istemedi. O hafif dokunuta kendisini... Kendisini iyi
hissettiren bir eyler vard. Bolukta yzyor gibiydi. Neredeyse...
Birden kornalar almaya balad. Ik krmzya dnmt ve onlar hl sokan ortasnda duruyordu.
Bassett, st karla kapl bir limuzin yanlarndan hzla geerken Elijah' kolundan tutup kaldrma ekti.
"T-t-teekkr ederim/' dedi Elijah. Zorlukla soluyor, olanlar anlamaya alyordu. Ve hissettii tatl huzurdan
dolay aknd. Her tarafnn insanla dolu olmasna ramen kendini garip ekilde dingin hissediyordu.
Kadnn koyu renk, bir kedininkini andran gzlerine bakt.
"yi misiniz?"
"Sanrm," diye mrldand Elijah; konumay uzatacak bir eyler bulabilmeyi umuyordu.
"yi," dedi Bassett. "Dikkatli olun."
O karlk vermeye frsat bulamadan, esrarengiz yaratk dnd ve insan kalabalnn iinde kayboldu.
Elijah sakin kafayla dnyor olsa, akl kolyesini takyor olmamasnn ne kadar rahatszlk verici olduuna
younlard. Ya da saldrya uram olmann neden bir sinir krizine sebep olmad zerine. Ya da neden
insanlarla kuatlm olmasna ramen en ufak bir panik duymadna.
Ama tm bunlarn yerine dnebildii tek ey, o ltl kadnd.
Ve grnrde olmad halde kadnn yaknda bir yerde olduu hissinden kurrulamyordu. Oralarda bir
yerde, kendisini gzetledii hissinden...
44
Empati
Ambulansm gelmesi sonsuzluk kadar uzun bir sre almt sanki. Vurmal algclardan ikisi tehditkr bir
tavrla Michael'in banda beklerlerken, sonra da Laura adndaki sakin ve almsz kemanc 911'i aram,
Carol Royce'ye de bamdaki ilie bastrmas iin biraz buz getirmiti.
Grevliler Michael'in gevek bedeninin stnde yatt sedyeyi odadan kartrken VVinter de kollarn kendi
bedenine dolam halde onlar seyrediyordu. Taklan oksijen maskesi yznn byk blmn kapasa da,
adamn ak saan gzleri ruhuna ilemiti. Salk grevlileri ona Michael'in iyileeceini sylediinde ne
hissetmesi gerektiini bilememiti.
Tam o srada bir parlama oldu. Winter igdsel olarak ak kapya doru dnnce gzleri bir dizi baka
parlak kla bir an iin kamat. Gzlerini yumunca karanlkta parlak mavi ve krmz lekeler grd. Ve ancak
o zaman fotorafnn ekildiini anlad.

"Cari!"
Orkestrann davulcusu hemen kapya kotu, ama fotoraf o yetiemeden kapy yzne kapatmt. Cari
kapy ap darya frladnda artk ok geti. Paparazzi kamt.
"Bayan Zhi?"
VVinter kapda beliren baka bir yabancya dnd. Krklarnn banda, illi yzl ve krmz burunlu bir
adamd karsndaki. Bel ksm on kilo daha zayfken satn alnm gibi fazla dar duran ucuz bir gri takm
elbise giymiti.
"Ben Dedektif Pastorelli'yim," dedi. "Tbbi yardma ihtiyacnz var m?"
"Hayr," dedi VVinter buz gibi bir sesle. "yiyim."
"O zaman size birka soru sormama izin verir misiniz?"
Carol, "Bu bekleyemez mi?" diyerek araya girdi. ";'/
"Korkarm bekleyemez, hanmefendi."
"Ona ne soracaksnz ki? Michael Evans bir psikopatt. Kzrt saldrd, o da kendini korudu. Hepsi bu."
\4$
Adam Fawer
"Ben de bunu belirlemeye alyorum."
"Sorun yok, anne. Sen salonda bekle. im biter bitmez otele gideriz."
Carol Royce ban sallad, kzn alnndan pt ve Pastorelli'ye ldrc bir bak gnderdi.
kmadan nce, "Kapnn hemen dmdaym," dedi.
VVinter bir mendille gzlerini kurulad, sonra burnunu sildi.
"Grmeden nce biraz dinlenmek ister misiniz, Bayan Zhi?" diye sordu Pastorelli.
"Hayr," dedi VVinter. "Ben iyiyim."
Dedektif kk bir not defteri kartt. "Bana burada neler olduunu anlatabilir misiniz?"
"Michael ile konuurken annem ieriye girdi ve..."
"Ne hakknda konuuyordunuz?"
"Tekrar birlikte olmamz istiyordu."
"Sizin istediiniz neydi?"
"Buradan ve hayatmdan kp gitmesi."
"Hm-hmm!" Pastorelli defterine bir eyler yazd.
"Annemi itti, sonra beni pmeye balad."
"O eye... pmeye katldnz m?"
"Hayr... Yani ilk baladnda... Ama ben.
"Yani siz de onu ptnz. Sonra da boynuna bir makas sapladnz."
"Bana saldrd."
"Bay Evans hakknda mahkemeden alnm bir men kararnz m vard?"
"Annemin fikriydi o. Ben Michael'in bana zarar vermeye kalkacan asla dnmyordum."
"Yani Bay Evans siz takip etmiyor muydu?"
46 |
Empati
"imdi syledim ya..." VVinter susup sabrla en batan ald. "Birbirimizi grmeye yaklak bir yl nce
baladk. O zaman evli olduunu bilmiyordum."
"Hm-hmm!" Dedektif defterine gz att. "Ya Tom Murdoch? Sam VVhitford? Grace Lee? Onlar da m sizi
takip ediyordu? Yoksa o men kararlarnn hepsi de annenizin mi fikriydi?"
VVinter kollarn gsnde kavuturdu.
"Bir konser viyolonisti nasl oluyor da bu kadar sapk takyor peine?"
"Mziimin insanlar zerinde bir etkisi var."
"yle grnyor," dedi Pastorelli.
"Ne demeye alyorsunuz?"
"Siz syleyin. Anladm kadaryla evli ve zengin adam -ve bir de kadn- sizin turnelerinizi izlemek iin
ailesini terk etmi. Size pahal hediyeler alyorlar, birka kez yemee kartyorlar; sonra eleri onlar
hakknda ihbarda bulununca da: K-t! Siz yzlerine kar 'tacizci' diye barp men karar
kartyorsunuz."
"yle deil!" diye patlad VVinter. "Bulvar gazeteleri beni bir yuva ykc olarak gsterdi, ama deilim! Ben
yalnzca bir viyolonistim, o kadar. nsanlarn yaptklarn kontrol edemem. O insanlarn hibirinin evli
olduunu bilmiyordum ve bunu rendiim zaman da ilikimizi bitirdim. Beni takip etmeye devam etmeleri
benim suum deil. Men kararlarn o nedenle karttm. Hepsi deli."
"Bay Evans da m? O da deli miydi?"
Birden yumuayan VVinter, "Michael tekilerden biraz farklyd," dedi. "Ama asla bu kadar dengesiz
olacam dnmemitim."
"O zaman niye men karar karttrdnz?"
"Size syledim. Annemin fikriydi bu. O karar kartmazsam kimsenin dierleri hakknda bana
inanmayacam syledi." VVinter dedektifin gzlerindeki kmsemeyi farketti. "Bana yle bakmay kesin."
| 47
Adam Favver
"Nasl yani?"
"Beni yalanclkla sular gibi."
"Yalanc szc sizin aznzdan kt/' dedi Pastorelli omuz silkerek. "Benimkinden deil."
Winter detektife dik dik bakt. "Beni tutuklamayacaksanz gitmenizi istiyorum."
"Hm-hmrn! Tamam, ama erkek arkadanz kendine gelip ifade verene kadar ehirden ayrlmayn." Pastorelli
defterini cebine att ve kapya yrd. Sonra durdu ve geriye dnd. "Bu arada... u ey Bay Evans'dan m,
yoksa baka bir takipinizden mi geldi?"
"Ne?"
"Kolyeniz."
Winter farknda olmadan parmana dolad gm zincire bakt. "Onu bana annem verdi," dedi bir solukta.
Pastorelli birka saniye sessiz kald. "Neden yalan sylyorsunuz, Bayan Zhi?"
Winter adamn gzlerinin iine soruyu duymam gibi bakt. "yi akamlar, Dedektif."
"Hm-hmm!"
Winter, Pastorelli soyunma odasndan kana kadar dudam srd. Sonra dnd ve aynada kendine bakt.
Gzleri hzla yznden aaya inip boynundaki gm haa odaklanmt.
Bir an iin dedektifin o ey kendisinden alacana ynelik lgnca bir korkuya kaplmt. Ve birden yle bir
eye kalksa onu engellemek iin her eyi yapabileceinin bilincine vard.
ldrmek dahil.
481
iBlptJti,
BLOG DNYASINDAN - 1
Tarih:2 ubat 2007 - Pazartesi, 23:19 DELSEKSHARKA!
YouTube'daki Valentinus videosuna imdi baktm ve syleyebileceim tek ey AMAN ALLAHIM. Bu adam
batan kartc; hanmlar, gzlerinize dikkat edin. Ve sesi de yumuack. peksi sesine ramen, sessiz
izlemenizi neririm; nk adam biraz, ahh... neydi o szck? Hah: Zrdeli. (Tamam, 'zr deli' aslnda iki
szck - eh, o zaman beni dava edin.)
Neyse, adam bir agnostik ve dnya hakknda baz ilgin grleri var, mesela Tann'nn o kadar da iyi bir i
becermediini dnyor. Ve American /do/un hl lkedeki 1 numaral program olduunu gz nne
alrsak, farkl grte olduumu syleyemem. Neyse, konuyu saptrdm.
Olay u ki, Valentinus S.E.K.S..
SpyGurl... BTT!
BUNLARA DA GZ ATIN: VALENTNUS. AGNOSTZM. AMERICAN IDOL, ZIR DEL
I 49
. : \ f JMflf.
6
29 Aralk 2007
[17:26 (Yarg Gecesi'ne 54 saat, 34 dakika kala)
?
Elijah kendini inanlmaz derecede garip hissediyordu. Yani... ok iyiydi!
Korkusu gitmiti; iinde panik yerine hafif mutlu bir ark vard. Derin bir soluk ald, k havas cierlerini
ferahlatc bir buz bulutu gibi doldurdu. Soluunu birka saniye tuttuktan sonra brakt ve azmdan kan
karbon dioksit buharnn havada dalp yok oluunu izledi.
Yavaa, kendi etrafnda tam bir daire izerek dnd ve gelip geen yayalara bakt. Birka kii gzlerini ona
sorgular gibi dikti, ama bunun nedeni olaslkla, yz enlemesine yarlm gibi srtyor olmasyd. nsanlarn
Manhattan'm kalabalk caddelerinden birinin ortasnda her zaman yapt bir ey deildi bu.
Noel zamannda bile. Elijah'm ise umurunda deildi. En ufak bir korku belirtisi gstermeksizin yanndan
geenlerin gzlerine bakmay srdrd. Kendini tm dnyaya meydan okuyabilecek gibi hissediyordu.
Cokusunu frenlemekten aciz kalnca yksek sesle gld. Hl inanamyordu. Dardayd, etraf insan
doluydu, birka saniyede bir birileri tarafndan drtkleniyordu ve korkmuyordu.
Bedeninin soyutlanma arzusunu yenmeye ynelik, yllar sren baarsz bir terapiden sonrasnda asla
bakalar gibi olamayacan kabullenmiti Elijah. Onun hi dostu olmayacakt. Bir kadna hi
dokunamayacakt. Her zaman tek bana olacakt. Yine de iten ie bir umut beslemiti. Psikoloji ve
psikozlar hakknda yzlerce kitap okumu, ama amacna yaklaamamt bile. O ana kadar.
50
Empati
Ve artk.-.; . - ? . '
zgrd ' ...tedavi olmutu.
Bir an iin lk la barmak istemi, hemen ardndan... Kendini son derece iyi hissetmiti. O artc
gzellikteki kadn yzne dokunduktan hemen sonra yani. iinde yuvalanm korkuyu ekip alm sanki
kadn.
Ve onun yaknlarda olduundan emindi. Tekrar etrafna baknd, ama yoktu.
Parmaklarn artk bo olan boynunda dolatrd. Bu deiim ya hrszlkla ilgiliydi, ya da kadnn
dokunuuyla. Ama nasl olabilirdi ki? Ve hangisiydi?
kisi de mantkl gelmiyordu aslnda, ama hrszlk olasl daha lgmcayd. Sonuta bir metal paras ruh
hali stnde yle bir deiimi nasl yaratabilirdi ki? Ayrca kolyeye... lklar... yanan etin kokusu...
...ocukluundan beri sahipti. Ve fobileri de son birka yldr l-drtc seviyeye gelmiti. Yine de tesadf
olamazd.
Ve Elijah birdenbire ok garip bir eyin farkna vard. Etrafnda X-Dosyalar'na yarar bir komplonun dnme
olasln bilmesine ramen korkmuyordu. in dorusu, kendini mutlu hissediyordu.
Mutlu ve... Mavi. Mutluluk artran pembenin ters anlamdaki maviye dnmesi anlamnda deildi bu.
Renk olarak mavi. Derin, berrak bir mavi. 'O' harfini grd zaman alglad trden bir mavi.
i(
Bu gerek deil. Bakasnn gzlerinden bakyorsun. ,,, .< ,.
Derin bir soluk ald, eski Elijah -gerek Elijah- bir anlna ortaya kt ve kalbi dehetle doldu. Burgular giren
midesine, yap yap olan tenine ve srtmdan aa inen tere ramen kendini kendisi gibi hissetti.
Sonra mutluluk yle gl bir ekilde geri geldi ki, ba dn-
I51
Adam Fawer
d. O kadn ve kayp kolyesi zerine neden o kadar youn dnyordu? Kendisini yle hissederken
bunlarn hibir nemi yoktu. Ann keyfini kartmak yerine sorunun ne olduunu anlamaya alarak zaman
kaybediyordu. Korkularndan kurtulmutu. Artk her eyi yapabilirdi. Hem de her eyi!
Yapacak bir ey, daha nce nce asla yapamayaca bir ey bulmak iin etrafna baknd. Arkasna
dnnce bir panonun -yeil, sar, mor ve krmz- parlak harflerinin siyah zeminin zerinde yapt lt arpt
gzne. Henz bir saat nce o yaznn ifade ettii szc dnmek bile midesinin bulanmas iin yeterli
nedendi. Ama imdi ayn szck onu kendine aryordu.
Bir taksiyle bisikletli bir inlinin arasndan geip koarak so- kam kar tarafna geti. Daha fazla
dnmemeye alarak eldi- s venli eliyle gmi boyal korkuluklara skca tutunup nemli ba- ; samaklar
ikier ikier atlayarak aaya indi.
Pis sahanla eriince anlk bir duraksama geirdi, ama o duyguyu hemen bir kenara itip metroya inen insan
kalabalnn arasna dald. Turnikenin zerinden atlayp merdivenlerden bir kat daha aa indi. O srada
tekerleklerin raylar zerinde kartt srtnme sesi derin bir uultuyla birlikte havay doldurdu.
Tren sarslarak durunca kauuk contal kaplar tslayarak ald. Vagondan boalan insan selinin dinmesini
sabrszlkla bekleyen Elijah sonunda ileriye atld. Saniyeler sonra tka basa dolu vagonun ortalarnda bir
yerdeydi. Kaplar kapand ve harekete geen tren raylarda hzlanmaya balad.
Elijah iziklerle dolu pleksiglas pencereden darya bakarken istasyon yerini ara sra sar klarla
aydnlanan bir karanla brakt. te o zaman, korkun bir hata yapp yapmadn dnd. Metro yeni
iyilemeye balayan bir enoklofob iin uygun bir yer deildi.
Hem de hi.
5*1
Empati
Darian pis perona soluk solua ulatnda tten istasyondan kyordu.
"Lanet olsun!" diye bard. "Lanet, lanet, lanet!" ,,
Onu kaybetmiti.
Trenin ardndan karanlk tnele bakarken kimin daha byk tehlikede olduunu dnd: Elijah Cohen'in mi,
yoksa o trendeki insanlarn m?
| 53
7
29 Aralk 2007
17:31 (Yarg Gecesi'ne 54 saat, 29 dakika kala)
Elijah'n metroya binerken duyduu coku gitmiti. Ama panik iinde de deildi. Onun yerine... Blnm
hissediyordu kendini. Benliinin o anki durumunu tanmlamann tek yolu buydu. Ayn anda her eyi
hissediyordu:
MutluMzgttfkelisflfnheyecanlsfcfczttenerjik-
Ve her duygu farkl bir renkle evrelenmiti -puslu mavi, neon sars, gz kamatrc beyaz, parlak krmz-
Sinestezisi sanki birdenbire harfler yerine duygulara odaklanmt.
Renkler/duygular baran bir snf dolusu ocuk gibi beyninde yaygara kopartmt. Elijah sanki artk bir kii
deil, birok kiiydi. Zihninden hibiri iyi eyler sylemeyen bir dizi oklu kiilik filmi geiyordu.
Havva'nn Yz. Cain'i Bytmek. Sybil. Psycho.
Tren sarslarak durunca, tavandan sarkan metal halkay daha sk kavrad. Kaplar tslayarak ald ve yine
bir insan seli boald. Ama inen her kiinin yerine sanki iki kii binmiti. Elijah inmek istiyordu, ama fel
olmutu. Kalan son bir santimetrekarelik alana da kucandaki bebei skca tutan bir kadn skt ve kaplar
kapand.
Bebek birden alamaya balad. lklar vagonun iinde fiziki bir varlk gibi dolayordu. Elijah dier
yolcularn yzlerindeki sknt ifadesini renklerinin sarya dnmesinden aka okuyabiliyordu.
"hhh! Bir ey yok tatlm." Annesi bebei yattrmaya al-
541
Empati
yordu ama ba mavi bir utan ve parldayan bitkinlikle evriliydi. Bebek daha da iddetle barmaya balad.
Elijah birden zerine scak bastn hissetti. Yanandan aaya bir ter izgisi iniyordu. Dalgn bir hareketle
yanan silerken, ter tm bedenini kaplamaya balamt. Gmlei saniyeler iinde tenine yapt.
Koltukaltlarnda birer eme almt sanki.
Bebein alamas ikiye katlannca etraftakilerden fkeli baklar gelmeye balad (HB 2, 4, 5,25).
Elijah'in elleri bile terlemeye balamt. Aceleyle eldivenlerini kartp yere att. Scaklk artmaya devam
ediyordu. Etrafndaki fkeli yolculara aldr etmeden kollarn savurdu ve lgnca bir telala paltosundan
kurtuldu.
Yznden aaya sel gibi boanan ter gzlerini yakyordu. Gmleini yrtarcasma ap tere bulanm
gsn ortaya kartt. nsanlar bu son hareketi karsnda kaygyla gerileyince etrafnda kk bir boluk
olutu.
"Skntn ne? Biberon mu istiyorsun?"
Artk yalnzca soluk almak iin duraksayan bebek avaz avaz baryordu.
Tren sarslarak durdu. Elijah yal bir kadna arpt, plak ve terli tenini gren kadn irkilerek geri ekildi.
Hemen ardmdan onunla kap arasndaki herkes geriledi. mitsizce trenden inmeye alan Elijah alan
bolua doru atld. Yanndan geerken feryat eden bebee bakmak iin duralad. Paltosunun zerine bir
de kaln battaniye sarlm olan bebein grnen tek yeri olan kzarm yz, rahatszln puslu turuncu
rengiyle evrelenmiti.
"Scak," dedi Elijah baran bebei gstererek. "Scaktan bunalm."
Kadn onun terli yzne bakp bebeini korumak ister gibi gsne bastrd. Karsndaki adamn deli
olduunu sand belliydi, ama yine de yavaa bebein battaniyesini at. Elijah kaplar kapanrken kendini
platforma atmay baarabildi. Vagonun grafiti

| 55
Adam Fawer
kapl penceresinden ieriye bakp kadnn bebei*t( paltosunun fermuarn da atn grnce rahat bir
soluk ald. ';!? ; , ?;?>
Tren daha istasyondan kmadan meye balamt. Paltosunu n ak gmleinin zerine giyerken
eldivenlerini att iin sessizce kendine svd. Ve metroda olanlar hakknda dnme-meye alarak
ka yneldi. Anszn bir deja vu hissiyle bunald. Nedenini bilmeden hzla geriye dnd ve insan selinin
onu Times Meydan'nm altndaki beton dehlizlerde srklemesine izin vererek istasyonun derinliklerine
doru yrmeye balad.
Bir duygu girdab: mutluw2gnyorgunA:orA:mwfkelis!ttmkafaybulmu-/mefo'sfeyenuar-
bir dnce karmaas ve renk cmb halinde etrafnda dnp duruyordu. Yakc bir alk duygusu birden
tm bedenini sard. Bir saniye sonra da burnuna ykanmam giysilerinkine karan bir vcut kokusu geldi.
Evsiz adamn lime lime olmu beresinden taan salar le gibiydi. enesinin altna doru younlaan, ama
yanaklarndan yukarya ktka incelen bir sakal yzn kaplyordu. Elinde sk skya tuttuu Gameboy'a
odaklanm gzlerinin altnda kir dolu koyu halkalar vard.
Duvara yaslad ince bedeni stndeki eski trenkotun altndan ancak belli oluyordu. Yanmdaysa karton bir
tabela vard.
BUSH'TAN NEFRET M EDYORSUNUZ? s
Kantlayn! Yoksullara yardm edin (yani bana).
Tabelann yannda stnde Starbucks'm nl yeil-beyaz denizkz armas olan kocaman bir bardak vard ve
neredeyse azna kadar bozuk parayla doluydu. s
Baka herhangi bir zaman Elijah daha gzden kaybolmadan o evsizi unuturdu. Ama o gece gzlerini ondan
alamyordu. Yanndan geip gitmek yerine durdu. Ba hafife dnd, alk duygusu ikiye katland.
56 |
Empati
Alk her kalp atyla glenerek ve dier her eyi bastrarak tm benliini doldurdu. Tm dnceleri ve
duygular bir eyler yeme isteinin akn basksyla tamamen ikinci plana atlmt. Bunun gerek
olmadnn bilincine varan Elijah kar koymaya alt. Gnein douunu engellemeye alsa ans daha
fazla olabilirdi.
Arzusunu tatmin edecek bir eyler arayarak az ilerideki gazete bayiine kotu. Srada bekleyen insanlar
omuzlayarak tezghtan bir Kit-Kat ald, ambalajn paralayarak at ve ikolata kapl gofreti lgn gibi
azna tkt. Gofreti bir iki saniye iinde midesine indir-mezse, o tarifsiz alk yznden delireceinden emin
olduundan inemekle zaman kaybetmedi.
"Hey!" Siyahi tezghtar ona baryordu. "Onun parasn deyeceksin!"
Elijah karlk verecek durumda deildi; yiyecek arayan, alktan gz dnm vahi bir hayvandan
farkszd. Doygunluk duygusunu bekleyerek gofreti neredeyse tek para halinde yuttu. Ama midesine inen
ey benliinin merkezindeki al azck bile gider-medi; aksine, glenmesine neden oldu.
Daha fazlasna ihtiyac vard. Czdanndan iki tane yirmilik kartp tezghtara doru savurdu, sonra Kit-Kat
kutusunu kapt. Dizlerinin zerine kp gofretleri yere boaltt. lkini ald, ambalajn yrtt ve azna tkt.
Dileri yumuak ikolataya batnca yine inemek iin zaman kaybetmeden olduu gibi yuttu. Ne var ki,
ikolata boazna yapmt. Durmak istemiyor, ama soluk alamyordu. Boazn temizlemek iin ksrd
ve salyaya bulanm paray avucuna kartt.
Derin bir soluk ald, gofreti ikiye bld ve tekrar azna tkt. Ama benliine byk ac veren o pembe arzu
hl devam ediyordu. Yardm bulmak iin lgn gibi etrafna baknd, ama kimse onunla ilgilenmiyordu.
teki yolcular baklarn baka tarafa evirip yanndan geiyordu.
| 57
Adam Fawer
Yalnz bir kii onu gerekten grr gibiydi: Evsiz adam. Baklar artk elindeki Gameboy'da deildi; yaln bir
arzuyla Elijah'm nndeki gofret ynna ynlenmilerdi. Ve sonra Elijah, mantkl hibir nedeni olmamasna
ramen kalan gofretleri toplad ve evsize yneldi.
Adam hrsla onun elinden bir gofret kapt. Krmz ambalaj yrtt, bir para srd ve yuttu. Sonra bir tane
daha. Ve bir daha. O yedike Elijah'in acmasz al da azalmaya balyordu. ki gofretten sonraysa
tamamen gemiti. Tekrar kendisi olmutu. Evsiz adam bunu sezmi gibi ilk defa konutu.
"Teekkrler, Elijah. Seni grmek gzel, adamm."
Elijah'in gzleri irileti; adamn adn bilmesi onu neredeyse az nce olanlardan daha fazla artmt.
"Beni tanmadn, deil mi?" diye sordu evsiz srtarak.
"Tanmal mydm?"
"Okulda ders sonras birlikte oynardk. Annelerimiz karde. Bunlar sana bir ey ifade ediyor mu?" Bir saniye
duraksad: "Benim, seni geri zekl! Stevie!"
"Aman Tanrm," dedi Elijah. Kir tabakasnn altndan kuzeni Stephen Grimes'i birden tanmt. "Stevie."
"Ta kendisi!"
"Ne oldu sana byle?"
"Aman be!" dedi Grimes gzlerini devirerek, "Sanki sen salk abidesisin. Hey, bu tanma merasimine yolda
devam etmeye ne dersin? ki haftadr ryalarmda cheeseburger gryorum ve gereinin
fantezilerimdekine uyup uymadn merak ediyorum."
"Elbette," dedi Elijah. Kendini The Outer Limits'in bir blmne dm gibi hissediyordu.
Birlikte merdivenlerden karlarken, Elijah'm gerekst aknl yerini neeye brakmt. Ama o duygunun
gerisinden gizlenen bir de korku vard. nk gerei anlamt.
Duyduu nee kendine ait deildi.
58 |
8
29 Aralk 2007
21:31 (Yarg Gecesi'ne 50 saat, 29 dakika kala)
VVinter karanlk otel odasnda, yorgann altnda kendine skca sarld. Babasnn o kk bir kzken yapt
gibi yatan kenarnda oturuyor olmasn diledi.
Onu dnmedii tek bir gn bile olmamt, ama onunla konuma arzusu o gn gsnde fiziki bir ac
gibiydi. Annesinin aksine, Yu Han'n en sakin olduu zamanlar ilerin ters gittii anlard. VVinter babasnn
bu gcnde her zaman huzur bulmutu. Onu dou felsefesine eken de dier her eyden ok buydu.
Babas ok ey retmiti ona. Budizm. Yoga. Meditasyon. Feng shui. Ve tabii ki eh'i. Konumalarndan
birisini anmsayan VVinter gld. O zaman yedi yandayd.
Kapda durup babasnn usturaya vurulmu bann arkasna bakt. Turuncu bornozuna kyasla buruuk
grnyordu. VVinter onun omzunun stnden altm Buda'snm iinde barnd kk tahta mabedi
grebiliyordu. Mabet ona glmsyordu. VVinter de ona glmsedi.
Babasnn alma odasn seviyordu. Annesinin -dokunulmamas gereken- eyalaryla dolu evin geri kalan
ksmndan o kadar farklyd ki. Babasnn duvarlar ahap lambrili minik odasna bakmak farkl bir dnyaya
bakmak gibiydi. Her eyin hatta sihrin bile mmkn olduu bir dnyaya...
"Merhaba, Nu Er," dedi babas ona dnmeden. "Gel ve yarama otur."
159
Adam Fawer
Her zamanki uysallyla odaya giren Winter babasmn yanma oturdu, ama onun lotus duruunu taklit
etmeye almad; yle oturmak bacaklarn actyordu. Bir sre hibir ey sylemedi; tahtadan yaplm
uzun tts ubuklann seyredip, tatl ve keskin kokularn iine ekti.
"Budistler neden tts yakarlar, Ba Ba?"
Babas gld, glnce gzlerinin ve aznn kenarndaki deri bzld. "Eh, aslnda ok neden var, ama asl
neden seni artabilir."
"Nedir o?" Babasnn yklerini her zaman heyecanla dinleyen VVinter ne doru eildi.
"ki bin yl nce Buda Sidarta Gautama bir vaaz veriyordu. Vaazn ortasna doru keilerden birini sivrisinek
srd. Kutsal kii dnmeden vurup sivrisinei ldrd. Sonra kan bulam avucuna bakp dehete kapld;
Buda'nm nnde cinayet ilemiti. Vaaz bitince Gautama'ya akl dant. Ve bilge bir kii olan Gautama
hemen zm buldu: Tts."
"Anlamadm," dedi VVinter ararak.
"Bcekler duman sevmez. Tts yakmak sivrisinekleri uzakta tuttuundan, bu hem konsantrasyonu
artracak, hem de gereksiz cinayetlere engel olacakt."
"Yani Budistler ttsy sivrisinekleri kovmak iin mi yakyorlar?"
"Eh, olay yle balad, ama geen iki bin yl boyunca evrim geirdi. imdi tts birok nedenden dolay
kullanlyor: Ho olmayan kokular maskelemek, meditasyon seanslarnn sresini belirlemek, Buda'ya bir
adakta bulunmak ya da bir oday artmak iin."
"Odann nesi var?"
"Hibir eyi yok. Ama eer eh'i enerjini evrenle dengelemek istiyorsan, saf olmas gerek."
"Bruce Lee filmlerinde hep ch'i'den sz ediyorlar. O bizim yaam gcmz, yle deil mi Ba Ba?"
60 I
Empati
"Tam olarak deil, Nu Er. Budistler evrendeki her eyin hem srekli deitiine, hem de birbirleriyle
balantl olduun inanr. Onun iin kadim filozoflar maddeyi aklamaya alrken onun iki zellii olmas
gerektiine karar verdi: Grnmezlik ve hareket. imdi etrafmzdaki her ey bu zelliklere sahip mi?"
VVinter bir an dnd, sonra omuzlann silkti.
"Sana bir ipucu vereyim."
Babas dudaklarn bzd ve hafife kulana fledi. VVinter gld.
"Hava!" diye bard kk kz.
"Doru. te ch'i'nin anlam bu: 'Hava' ya da 'nefes'."
"Ama o zaman neden Enter the Dragon'da ch'i'nin kiinin yaam gc olduunu sylyorlar?"
"ok farkl eit eh'i vardr. Yaam gc gibi olan kiisel eh'i var, ama evrensel eh'i de en az onun kadar
nemli. Zihin, beden ve ruh olarak salkl olmak iin evrenle uyum iinde yaamalsn."
"Bunu nasl yapabiliriz?"
"Evrenle birlikte kendinin de deimesine izin vererek. Ama dikkatli olmalsn; ok az ya da ok fazla
deiiklik dengesizlie yol aabilir, bu da seni hasta edebilir."
"Yani evrenle dengede kaldn srece salkl m olursun?"
"Kendi iinde de dengeli olmalsn. Yin ile yang'm mutlaka denk olmal."
VVinter duvardaki siyah-beyaz daireyi gsterdi. Sembol ona her zaman iki kurbaa yavrusunu
anmsatyordu. "Bu dairesel eyin iimde olduunu mu sylemek istiyorsun?"
"Hayr, Nu Er," diye kkrdad babas. "Taijitu yalnzca bir resim, ama yin ile yang' betimliyor."
"O zaman yin ile yang nedir?"
"Dnyadaki tm yaratklarda bulunan ilkel kart glerdir. *'" genellikle su olarak betimlenir. zgn, edilgen,
karanlk ve diildir; geceyi simgeler. Yang ise genellikle ate olarak betimlenir.
| 61
Adam Fawer
Mutlu, etken, aydnlk ve erildir; gndz simgeler." Duralayp kznn sylenenleri zmsemesini bekledi.
"Grdn gibi, hibir ey tmyle yin ya da yang deildir. Her ey iinde kartnn en azndan tohumunu
barndrr: K yaza dnr; yukarya kan her ey aaya inmek zorundadr. Benzer ekilde, yang
olmazsa yin de olmaz; tpk scak olmadan souun, aydnlk olmadan karanln olmayaca gibi."
Winter babasn irilemi gzlerle ve tek kelime karmadan dinliyordu.
"iimizde hem yin'i, hem de yang' barndrrz: En karanlk gecede bile yldzlardan gelen bir k vardr. Ama
yin ya da yang artarsa, dieri azalmaldr: Doan gne geceyi kovalar. Mkemmel bir dengeye sahip
olduun zaman uyum iinde olursun. Budist meditasyonun erimeye alt eylerden biri de budur: Kiisel
ch'i ile evrensel eh'i arasndaki mkemmel denge."
"Sen bunun iin mi tts yakyorsun, Ba Bal"
"Ah, hayr." Yu Han hznl bir ekilde gld. "Ben yalnzca kokusundan holanyorum."
VVinter'in yanandan aaya bir gzya damlas kayp yastna dt. Yayor olsa, babasnm Michael
ile dier tm takipileri hakknda ne dneceini merak ediyordu. yle anlarda bazen kaza geirenin
kymetli babas deil de annesi olmasn dilemeden yapamyordu. Kendini hemen sulu hissetti. yle bir eyi
dnebilmesi...
Birden halya srtnen bir eyin sesini duydu. stne bir korku dalgas kt; yalnz deildi.
Michael hu. Geri geldi!
Birisinin soluk aldn duyabiliyordu. Beyninde gk grlts gibi yanklanan kk, ama dehet verici bir
ses. Sadece uyurken seyretmeye mi gelmiti? Hrszlk iin mi? Uyur numaras yapmak m daha tehlikeli
olurdu, yoksa yzlemek mi?
62 |
Empati
Winter'in nabz hzland; kalbi deli gibi atyor, akaklar C$& luyordu. Yataktan frlamaya hazrlanarak
kaslarn gerdi.
Ve eldivenli bir el azna kapand. Barmaya frsat bulamadan boynunda keskin bir sz duydu. Geri
ekilerek kamaya alt, ama saldrgan ok glyd. Ona doru uzanmaya alrken gcnn bir anda
tkendiini hissetti; kollar krk birer dal paras gibi yana dverdi.
Karalt bir an duralad. Sonra rngay brakt ve elini yavaa azndan ekti. VVinter barmaya alt,
ama azndan sadece clz bir tslama kt. Sanki gsne dev bir kedi oturmutu.
Korkmas, hatta dehete dmesi gerektiini biliyordu, ama duygulan bile fel olmutu sanki. Hzlanan kalp
atlarn ve tm bedenini basan souk teri hissetmesi gerekirken, duyduu yalnzca dehetti. Bu duygu,
normalde birlikte getirdii fiziki duyumsamalar olmadan yzyordu beyninde. Bir kez daha barmaya alt,
bu kez de azndan ancak hafif bir fslt kt.
Adam ona doru eilince pencereden gelen k elindeki metal cismin stnde yansd. teki elini VVinter'in
boynuna doru uzatt; eldiveninin yumuak derisi tenine buz gibi dokundu. enesini geriye doru itti ve daha
yakma eildi.
VVinter alamak istiyordu, ama gzlerine ya gelmiyordu. Sonunun geldiinin bilinciyle beyninde bir lk
att. Orada, o yabanc otel odasnda katilinin kim olduunu bile bilmeden lecekti. Yeni bir lgn hayran
myd? Ya da intikam kovalayan eski aklardan biri mi? stndeki adam tandk gelmiyordu, ama yatak
odas dnda kimseyi gerekten tanm myd? Ve...
Ve bir klik sesi duydu, ardndan ensesinde bir eyin kaydn hissetti. aresizlik iinde, adamn ne yapm
olduunu -ve sonrasnda ne yapacan- dnerek gzlerini yatan baucu paneline dikti. Glge adam
onun ban yastktan kaldrd.
Yumuak bir 'vzzzzz' sesi duydu Winter; sanki bir fermuar almt. Bir an iin adamn elinde gmi bir ey
grr gibi oldu, ama sonra nesne karaltnn cebinde kayboldu. Saldrgan tekrar ne
I 63
AdamFawer
doru eilip komodinin stnden bir pense ald. VVinter dehet dolu bir an iin adamn o eyi dilerini
ekmek iin kullanacan dnd.
Sonra pense de, adam da gr alanndan kt. Onu grmemek stnde olmasndan bile daha korkuntu.
Yumuak ayak seslerini tekrar duydu ve ardndan alp kapanan kapnn tkrts geldi. Kulaklarn dikti, ama
kendi hrltl soluundan baka bir ey duyamad.
Yalnzd.
VVinter saldrgann enjekte ettii ilacn etkisinin gemesini bekledi. Sonsuzluk kadar uzun gelen bir sre
sonra kollarn yeniden hissetmeye balad. Derin bir soluk alp yatan iinde doruldu. Tm oda etrafnda
dnyordu.
plak ayaklarla yere bast ve titreyen bacaklarnn stnde durmaya alt. Bir eylerin farkl olduunu ilk o
zaman anlad.
gdsel olarak kolyesine dokunmak iin elini boynuna grrd. Yoktu. Kukusunu dorulamak iin
sendeleyerek banyoya gitti. Adamn onun zerine eildii zamanki hareketlerini belleinde canlandrd ve
olaylar yerine oturdu: Pensenin zinciri kesii, kolyenin boynundan kayarak szl...
Aynada plak boynuna bakarken iinden bir panik dalgas ykselmeye balad. Gm han boynunda
olmad bir zaman anmsamyordu bile. O ey neredeyse parmaklan gibi bir parasyd onun. Asla
kartmamt kolyeyi; ne duta, ne konserde, ne de seviirken. Asla. Yalnzca bir kere denemiti bunu
yapmay.
On yedi yandayken arkadalarnn modaya pek de uymayan o taky alaya almas nedeniyle (kopas
hibir zaman almadndan) bann zerinden geirip kartm, ama komodinin zerine koyduu anda
ok iddetli bir bulantyla sarslmt. Dayanlmaz bir kusma istei duyduu halde banyoya komak yerine,
gm ha alp gsne bastrm, bir saniye sonra da azndan fkran kusmuk beyaz elbisesini
mahvetmiti. Ama o bunu umursa-mamt bile. Kolyeyi tekrar bandan geirerek tenine braktnda
64 I
Empati
iini tarifi olanaksz bir huzur doldurmutu. O gnden sonra da onu kartmay asla denememiti.
Ve imdi... imdi kolye gitmiti.
Benliinin bir paras onun geri gelmesini istiyordu, ama o ana dek varlndan haberdar bile olmad bir
baka parasysa nee iindeydi. nk o yan Winter'in bilincine varamad bir eyi kavramt.
Ha olmaynca zgrd.
165
I. Ara
20 Mays 2007
10:31 (Yarg Gecesi'ne 225 gn kala)
Susan Collins yzne son derece scak (ve o derece sahte) bir \ glmseme yaptrd, programn sinyal
mzii stdyodaki geri j zekl dinleyicileri hayvani bir cokuyla doldururken sahneye kt. ] Hibir anlam
ifade etmeyen al konumas boyunca srttktan I sonra 2 numaral kameraya dnd.
s
"imdi de bugnk programmza gelelim! Bu sabahki misafi- j rim, lkeyi kasp kavuran yeni bir dinin -
Agnostizm'in- lideri. \ Adn ald kavram ok eski ve bilindik olsa da, bazlar bir tarikat olduunu
sylyor; yandalarysa daha nce hi bu kadar mutlu olmadklar konusunda yemin ediyor. imdi ltfen
Valentinus iin bir alk!"
Geri Valentinus son gnlerde bulvar gazetelerinin manetlerinden inmiyordu, ama Susan yine de o dindar
atla programa ald iin Gary'i ldrmek istiyordu. Kibirli budalann sahneye kmasyla kalabalk cotu.
Adam glmseyerek hafife el sallad; kendine gvenin ve utangaln mkemmel karmn sergiliyordu.
Tavr ve ocuksu, gzel yz ounluu kadn olan topluluu daha da coturdu.
Valentinus yaklat. Susan normal koullarda fazla yakn evresinde kimseyi istemezdi, ama adamda bir ey
vard. Gzleri griydi ve sanki ilerine minik yeil noktalar serpitirilmiti. Hi ylesine keskin odaklanan
gzbebekleri grmemiti Susan; sanki dorudan ruhunun iine bakyorlard.
Genelde erkeklerinin Cro-Magnon trnden olmasn tercih ederdi ama karsndaki ahane, androjenliin
snrlarnda gezinen
66 |
Empati
adam da son derece seksi klan bir eyler vard. Teni on be yanda bir olannki gibi, son derecede
przszd. Uzun, dalgal koyu kahverengi salar bile seksiydi. Baka herhangi birinde fazla Bee-Gees tipli
durabilirdi, ama Valentinus ahane elmack kemikleri ve ince enesiyle durumu kurtaryordu.
Kollarn beline dolayan Valentinus onu skca kucaklarken, Susan da gzlerini yumup onun kokusunu iine
ekti. Kokusunda bile farkl bir ey vard adamn. Tam olarak ter deil, ama teri artran bir... Belki misk.
Veya... Seks.
Suzan onun gmleini yrtarak ap, ellerini przsz, adaleli gsnde dolatrmak ve o yeleyi kavrayp,
adam stne ekmek iin dayanlmaz bir istek duydu iinde.
Valentinus geri ekilince not kartlarn yznn nnde bir yelpaze gibi sallad. Ve 3 numaral kameraya
bakarak, ama aslnda Valentinus'un gri-yeil gzlerine bakmay arzulayarak, "Sabah kahvesinden daha iyi
bir uyarc oldu bu, yle deil mi bayanlar?" dedi.
Herkes kahkahalarla glerken Susan arkalarndaki turuncu renkli kanepeyi iaret etti ve Valentinus ile gidip
birlikte oturdular.
Sonraki 42 dakika boyunca Susan onu gizemli rgt etrafnda dolaan sylentiler hakknda sktrmaya
alt, ama kalabal idare konusunda en yetenekli politikacya bile ta kartabilecek biri olduu anlalan
Valentinus, tuzaa dmeyecek kadar akllyd. Hedonistik alem sylentilerine glp geti, agnostik inisiyas-
yon toplantlarna giri salad iddia edilen efsanevi 'gm biletlerin' varln reddetti ve Susan toplad
parann miktarn sorgulaynca da konuyu deitirdi.
Tek bir soruyu bile dorudan yantlamamasna ramen Susan grmenin sonunda onun tanm olduu en
drst kii olduunu dnmeden yapamad. nsanlarn iddia ettii gibi bir eytan deildi Valentinus. Ondan
holanmt, kendine engel olamyordu. Ve bu holanma yaln cinsel enerjinin tesindeydi.
| 67
Adam Fawer
Valentinus'a yakn olmak ona kendini... Gvende hissettiriyordu.
Susan yakasndan kavrad Valentinus'u soyunma odasnn duvarna ylesine iddetli arpt ki, Bakan
Clinton'un imzal resmi yere dt. Onun omuzlarnn gmlein altnda ne kadar ince grndne
armt, ama bu nemli deildi. Penisi ince olmad srece sorun yoktu.
Valentinus'un bebek yzn tuttu, onunkinin tadna bakmak iin dilini uzatt. pme heyecan vericiydi.
Adamn elleri onu skca kavrarken, dili de dudaklarnn i tarafnda yavaa geziniyordu.
Susan'm kalbi gsnden frlayacakm gibi atmaya balamt; ilk pmede slandn hissedebiliyordu.
Normalde o derece heyecanlanmas iin epey bir sre gemesi gerekirdi, ama Valentinus ile yapt sylei
ona n sevime gibi gelmiti. Eteini yukarya syrp klotunu kartt.
Valentinus'un gslerini kavrayan elleri ince ipek bluzu neredeyse delecek kadar sertlemi meme ularn
skt. Tm bedenini bir ehvet dalgas saran Susan'm gzleri bu dokunula irileti. imdiden orgazmn
eiine geldiine inanamyordu. Jack'n ona oral seks yapt sevimelerin yarsnda bile orgazm olmazken,
imdi basit bir pmeyle dorua ulamak zereydi.
Kendini tutmaya, en azmdan o iine girene kadar patlamama-ya alt, ama bu mmkn deildi. Dalgann
tepesine oktan kmt; bedeni kar konulmaz bir ekilde ileriye atld. Onun durumunu hisseden
Valentinus elini karnnda kaydrarak aaya indirdi ve nemli parman hafife klitorisinin stnde gezdirdi.
"TANRIM! AMAN TANRIM-M-M!"
Orgazm bedeninde ve benliinde patlarken Susan kendini tamamyla gsz hissetti. Kasklarn onun eline
bastrp, kzm
68 |
Empat
bir kpek gibi przsz cildine srtt. Ban geriye att, omurgasn yay gibi gerdi ve yaad orgazmn son
kalntlar bedenini sarsarken gzlerini kapatt. Sonra uzun ve titrek bir i ekile soluunu brakt.
Adaleleri geveyip ne doru eilirken, bir eli belinin arkasnda, dieri hl ap arasnda olan Valentinus
ona destek oldu. Bedeni onunkine yaslanm halde ne kadar durduklarn bilmiyordu Susan. Tek bildii,
kendini cennette hissettiiydi.
Bir sre sonra Valentinus onu yavaa kanepeye gtrnce gzlerini yumdu ve boalma sonras rehaveti
iinde dinlenmek iin uzand. Neden sonra dorulup ona yaamnn en youn orgazmn yaatan adama
bakt.
Yerdeki klotu ayann ucuyla iterken, "Syle bakalm," dedi, "Programna ktn herkese bu kadar yakn
m davranrsn?"
"Sen ne dnyorsun bu konuda?" Valentinus'un gzlerinde muzip bir bak vard.
"The Viev'u artk Star Jones'un sunmadna memnunsundur diye dnyorum."
"ok ayp."
Susan glerek eteini plak bacaklarnn stnden aaya indirdi. Sonra kalkt ve aynann karsnda
bluzuyla salarn dzeltti.
Valentinus da o arada cebinden gm bir kartvizit kartp masaya brakmt. "Seni yaknda grmeyi
umuyorum."
Yant beklemeden kapy ap kt.
"Kendini beenmi orospu ocuu," diye sylendi Susan onun arkasndan. Masann stnden kartviziti ald
ve daha ak bir g-mi renkte yazlm olan adresi okumak iin a doru edi.
Ve o eyin bir kartvizit olmadn o zaman farketti. Bir davetiyeydi bu. Valentinus'un varln daha biraz
nce inkr ettii kt nl gm biletlerden biri. Yapmcsn aramak iin cep telefonunun kapan kaldrd,
sonra duralad. Sylentilere gre bunu
169
Adam Fawer
herhangi birine sylerse, Valentinus onun toplantya katlmasn engellerdi.
Ama nereden bilecekti ki? Ondan daha riskli bir sr insana yalan sylemi ve yakalanmamt. Valentinus
onu asla kk beyin ykama seanslarna ard dier mizantroplardan biri gibi okuyamazd. Yine de...
Davetten kimseye sz etmemeye karar vererek cep telefonunun kapan kapad.
Ne olur, ne olmaz.
70 |
9
29 Aralk 2007
22:31 (Yarg Gecesi'ne 49 saat, 29 dakika kala)
"Tatlm, ne oldu?" dedi Carol kapy aar amaz.
VVinter byk ve aydnlk odaya girdi, sersemlemi bir halde dank yataa oturdu. "Soyuldum."
"Aman Tanrm! yi misin?" Carol kzn ayaa kaldrd ve krk arar gibi srtn, kollarn yoklad. Elleri boynuna
gelince birden nefesini tuttu. "Kolyen nerede?"
"O ald."
"Kim?"
'Kr adam,' demek istedi VVinter. 'Bugn le saatlerinden beri beni gzetleyen kr adam.' Ve sonra
beyninin baka bir paras, varlndan haberdar olamayaca kadar derine gmlm bir paras, ona bir
isim fsldad: Laszlo Kuehl.
Ama azndan kan yalnzca, "Bilmiyorum," oldu.
"Bana yalan syleme."
"Ne? Yalan..."
"ONU KM ALDI?" Yz kire gibi bembeyaz olan Carol artk baryordu.
VVinter bir adm geriledi; farknda olmadan ellerini korunmak ister gibi ne uzatmt. "Anne, sakin ol. O
yalnzca bir..."
'Takyd,' demek zereyken susmutu. nk doru deildi. Annesi lgna dnm olmasa bile VVinter
kolyesini asla yle tanmlamazd. Birden her ey berraklat.
"O kolye neden bu kadar nemli, anne?" diye sordu ona doru bir adm atarak. "Nereden geldi o bana?"
^,-;,..,,.. -,
| 71
Adam Fa^r
"Ben... Ben... Syleyemem." ,.,?.*.-; ,?, i ?':?..?--;
"Neden?"
"Bu gnn geleceini biliyordum," dedi Carol. "Konserler^ kmana asla izin vermemeliydim. Seni o yolla
buldular. Ben..." '
"Sen neden sz ediyorsun, anne? Onlar dediin kim?" ^
"Laszlo'nun seni almasna izin vermeyeceim hayatm." Annesinin ykselmeye balayan sesi artk titriyordu.
"Bir daha asla yapamayacak bunu."
Winter'in her tarafndan bir anda ter boald. Midesi buruldu, kulaklar zonklamaya balad. Beyni keskin, tiz
bir iniltiyle doldu.
"Anne! Beni korkutuyorsun! Laszlo kim?"
Ama Carol ban lgn gibi ileri geri sallyordu. "Sana zarar vermesine izin vermeyeceim. Ben... Ben...
Tanrm!" Sudan km bir balk gibi azn at, sendeledi.
VVinter onu ne doru devrilirken yakalad ve acemice bir tutula yere indirdi. Annesinin yz morarmaya
balamt. Hemen telefona koup sfr hlad. Bir erkek sesi annda yant verdi. ' "Annem kalp krizi
geiriyor! Bir ambulans arn!"
Telefonu brakp annesinin yanma diz kt ve kalp masajna balad.
Bir. ki. ...
"Burada lme, anne!" ?* Bir. ki. ... ^-, f'n< ???" '.
"Nefes al, anne! Nefes al!"
Sonraki yedi dakika sanki bir sonsuzluktu.
Sonunda ambulans grevlileri kapdan girince VVinter bitkin bir halde geri ekildi. Salk ekibi kendi
arasnda hbbi bir eyler konutu, sonra birisi Carol'un yzne oksijen maskesini geirdi, ikincisi bir rnga
hazrlad.
Doktor olduu anlalan kii ban kaldrmadan, "Baylmadan nce ne yapyordu?" diye sordu.
721
E m|**ii.A
"O... Biz... Tartyorduk." v -
Winter konuurken gerei kavrad. Annesi yalnzca bayl-mamt. Bir ekilde bunu ona kendisi yapmt.
Evet, yapmak istememiti, ama bu gerei deitirmiyordu. Annesinin kalp krizine kendisinin neden
olduuna emindi. ? ?, , . ,
Ve bunu ona sadece bararak yapmamt, u <; , ?
"Tatlm! Sen iyi misin?"
Winter yant veremeden efemine menajeri clz kollarn onun omuzlarna dolad. Adam gl suyu kokuyordu.
Birka saniye onu ylece tuttuktan sonra omzunu hafife skt ve geri ekildi. "Yapabileceim bir ey var
m?"
VVinter ban iki yana sallad. "Geldiine sevindim."
"Annen nasl?"
"Annem..." Winter'in az alp kapand, ama o szc syleyemedi. Hl inanamyordu. Salk grevlileri
geldiklerinde her eyin yoluna gireceini dnmt. Ama yle olmamt.
"O ld."
Reginald derin bir soluk ald, sonra ona tekrar sarld. lgisi ho bir melodi gibi doldurmutu VVinter'in
beynini.
Menajer onu brakp geri ekilirken, "Ne yapacaksn?" diye sordu.
"Bilmiyorum. Baka akrabam bile yok... Sanrm... Bilmiyorum."
"Dncesizlik etmek istemem ama, bu akamki Sony konseri hakknda..."
VVinter o konuyu tamamyla unutmutu. Sony Classics'ten bir canl kayt ayarlamt Reginald. Pazarlklar
alt ay, yeri semekse xki ay srmt. Konseri yeniden planlamak tam bir kbus olacakt.
| 73
Adam Bwer
"Hayr," dedi VVinter baklarn kararak. "Yapamam."
Ama bunu sylerken bile tereddt ettiinin bilincindeydi. Michael, hrsz ve annesi... Son on iki saat ylesine
gergin gemiti ki, duygusal bir rahatlamaya ihtiyac vard. Sadece mzik yaparak eriebilecei trden bir
rahatlama.
"Sorduum iin kendimi kt hissediyorum, ama Micheal ile olanlardan sonra..." Reginald duralayp derin bir
soluk ald, sonra telala devam etti. "Bu gece almazsan Sony konseri iptal eder. Senin iin bir dnm
noktas, VVinter. Bir daha byle bir ans asla yakalayamayabilirsin. Annen bu noktaya gelmen iin ok aba
harcad. Kendisi yznden bundan vazgemeni asla istemezdi."
Reginald haklyd. Ama VVinter nasl yapabilirdi ki? Annesi lmt. lmt.
"Yapamam."
"Ltfen, ltfen, ltfen bir daha dn," diye szland Reginald elini skca kavrayarak. "Bu akamki konseri
Carol'a ithaf edebilirsin. almaksn. Mutlaka."
Rzgr anlarnn nlamas gibi gelen ani bir arzu dalgas birden VVinter'in benliini sard. Reginald
haklyd. Bunu mutlaka yapmalyd. Annesi olmadan o dnyada tek banayd. Mzii hari, tek bana.
Ban ne edi ve "Tamam," dedi.
Reginald onu kucaklaynca an sesleri yerini derin bir grle-meyle gelen rahatlama duygusuna brakt.
VVinter akn bir halde etrafna baknd. "Sen de duydun mu?"
"Neyi duydum mu?" >f;
741
10 ';,'',, ,
30 Aralk 2007
02:11 (Yarg Gecesi'ne 45 saat, 49 dakika kala)
Stevie homurdanarak yanma dnd. Bir an sanki uyanacak gibi grnd, ama sonra horlamasna kald
yerden devam etti. Rahatlayan Elijah nbetine dnd. Kuzeni uyanmadan nce neler olup bittiini anlamak
istiyordu, nk Stevie kalktktan sonra onun ihtiyalarndan baka bir eye odaklanmak olanaksz olacakt.
Belki yznc kez plak boynunu yoklad. Hrszlktan o yana yaanan onca lgnca eye ramen zihni
dnp dolap tek kritik noktaya geliyordu. O olaydan sonra baka eyler de dnmt, ama dncelerin
-aslnda duygularn- ona ait olmad aka ortadayd. Onlar Stevie'ye aitti. Ve ylesine dayanlamayacak
derecede gl kmlard ki, Elijah'in itaat etmekten baka seenei olmamt.
Metrodan knca Stevie Grimes (nk herkes lgnca srtan bir serseri ve onun solgun benizli, kzl sal
arkadandan uzak durmak iin kenara ekildiinden) etrafnda bir boluk yaratarak yrmeye balamt.
Beklentiyle kark bir ackma hissi duyan Elijah, "Nereye gidiyoruz?" diye sordu.
"Vaat edilen topraklara," dedi Grimes ve parlayan devasa sar 'M' harfini iaret etti.
Kalabalk McDonald's'a girdiklerinde, burnuna oraya zg mehur koku gelen Elijah aznn sulandn
farketti.
"Dikkat!" diye bard Grimes ve bekleyen mterileri kabaca yana iterek ilerledi. "Alktan lmek zere olan
bir serseri geliyor! Yol verin!" ' ' ' , ' "?>
| 75
Adam Fawer
Belki Stevie'nin yayd kokudan, belki de o lgn, uygunsuz tavrlarndan tr sranm bana gemelerine
itiraz eden kmad.' Kasadaki tombul gen kza ulaan Stevie onun al selamn yar--da kesti.
"Big Mac Extra men, tatl-eki sosla dokuzlu McNuggets, el-* ma tatls, bir kutu McDonaldland kurabiyesi
ve bir diyet kola... Yani balang olarak."
"Meny sper yapmak ister misiniz?" r
"Kahretsin, tabii ki!" dedi Grimes tezgha sabrszlkla vura-j rak. Sonra Elijah'a dnd. "Sen bir ey ister
misin?"
"Ben de aynsndan alaym," dedi Elijah. Hissettii gl rengi alk hissinden tiksiniyor, ama ona engel
olamyordu.
ki dakika sonra tepsilerini pembe-gri masalardan birine tadlar. kisi de hi zaman kaybetmedi. Birbirlerinin
kopyas gibi hareketlerle kpkten yaplma kutular atlar, burgerlerini karttlar ve eit byklkte birer
srk aldlar.
Elijah hayatnda hi o kadar lezzetli bir ey tatmamt. Baharl sos, et, keskin peynir ve tatl ekmein
bileimi aznn iinde patlad. Bir srk daha almak iin o kadar sabrszlanyordu ki, neredeyse koca
lokmay inemeden yutacak.
Ardndan birer ketap paketi yrtp patates kzartmasna giritiler. Sessizlik iinde, azlarndakini yutmadan
yeni lokmalar srarak yediler. Sonra McNugget'lara baladlar.
Elijah da kuzeni gibi azna atmadan nce her tavuk parasm ball sosa buluyordu. Dolu midesi isyan etse
de, beynindeki bir nokta durmadan boazndan aa daha fazla yiyecek gndermesini talep ediyordu.
Nihayet Stevie son tavuk parasndan sonra tknmaya ara verince, Elijah da rahat bir nefes ald.
Stevie arkasna yasland, azn at ve yan masada oturan gen iftin dikkatini ekecek kadar grltl bir
ekilde geirdi. "Biliyor musun," dedi glerek, "Fransa'da geirmek efe vg saylyormu."
76 |
Empati
"Sen Franszlardan nefret edersin." "?'??:/[.
"Doru. Ama bozuk bir saat bile gnde iki Jefa doru zaman gsterir."
Stevie elma tatlsnn kutusunu at. Hemen aynsn yapan Elijah da dilerini tatlnn yumuak orta
blmne geirdi, ardndan geri kalan diyet kola yardmyla grrd.
Stevie son olarak McDonaldland kurabiyelerinin kutusunu ald ve iindekileri tepsisine boaltt. Aradn
bulana kadar bir sre kurabiyeleri karrd. "Her zaman Hamburglar'n kafasn kopartarak balarm. Dier
kurabiyelerin kimin patron olduunu anlamas iin."
Elijah kendisinin mi, yoksa onun mu daha deli olduunu merak ederek kuzenine bakt.
Onun baklarn yakalayan Stevie'nin yznde bir glmseme belirdi. "aka yapyorum, ahbap. Asl
patronun Mayor McCheese olduunu herkes bilir." Kendi esprisine glp kurabiyeleri aceleyle mideye
indirmeye balad.
Elijah da ona yetimek iin elinden geleni yapyordu.
Sonunda Stevie arkasna yaslanp bir kez daha geirdi, sonra diyet kolasn at ve byk yudumda
midesine indirdi. "nanlmaz," dedi. "Bir susaml ekmek iinde iki kocaman kfte, zel sos, marul, peynir,
turu ve soan. u zel sos da her zaman beni etkilemitir, iinde ne olduunu hi merak ettin mi?"
"Soya ya, turu, artlm sirke, su, yumurta sars, yksek fruktozlu msr pekmezi, eker, soan tozu..."
Stevie elini kaldrarak onun szn kesti. "Tamam, tamam. Anladm. O eye 'zel sos' demeleri bouna
deil anlalan. ylesi kulaa daha ho geliyor." Sonra ekledi: "Fotorafik hafzann hl yerinde olduunu
gryorum, ama bu pislii niye ezberlersin ki?"
"Birka yl nce bir reklam filmi iin McDonald's'a pazar aratrmas yapmtm."
"yi." Grimes bir buz parasn dilerinin arasnda ezdi. "Biliyor musun, scak bir banyoya fena halde
ihtiyacm var."
I 77
Adam Fawer
"Oldu bil," dedi Elijah. Sokan tam karsndaki otelin giri-Kideki tenteye bakyordu. "Gidelim."
Noel haftas olduundan, kalan tek odann gecelii 2.800 dolard. Elijah oday tuttu. Stevie'i asansre
bindirebilmek iin kapdaki adama rvet verdikten sonra teras katna yneldiler. 180 metrekarelik sitin
kapsn anca kr edici beyaz bir heyecan dalgas Elijah'in zihnini kaplad. Neredeyse bir sevin l
atacakt.
"ok ho," dedi Stevie.
ki adam oday ayn anda gzden geirdi. Krk kat aadaki ehrin muhteem manzaras... ki koltuk arasna
yerletirilmi gk mavisi kadife kanepe... Maun alma masas... Siyah mermerden kesilme cilal bar
bankosu... Uzun tyl fme hal...
"Ben du yapaym, sonra bilgilerimizi tazeleriz."
"Burada beklerim," dedi Elijah ve koltuklardan birine oturdu.
Stevie banyoya girip kapy kaptt. Birka saniye sonra Elijah akan suyun sesini duydu ve yaklak bir dakika
sonra inanlmaz bir rahatlama duygusu tm benliini sard. Teninden akan scak su bedenindeki tm aclar
ve szlar bir anda yok etmi gibiydi.

Stevie'nin teni demek istiyor olmayasn?
Elijah ban sallad. Artk olanlardan anlam kartmaya almann tesine gemiti. Stevie'nin ald duun
keyfini (dolayl olsa da) hayat boyunca hibir eyde olmad kadar kartarak arkasna yasland, kendini
brakt.

781
?iJii!pwt:i.,
BLOG DNYASINDAN - II
Tarih: 21 Mays 2007 - Perembe - 00:08 GM BI LEEE TII STYOM!
"Baba! Ben bir Uumpa Luumpa istiyorum ve onu MD istiyorum!"
zgnm Veruca, ama sen rk bir yumurtasn (ya da rk bir ceviz, eer Tim Burton yorumunu tercih
edersen ki, ben etmem, lohnny Depp fetiime ramen). Her neyse, Bay Seksi'nin gm biletleri hakkndaki
son dedikoduyu duydunuz mu? Evet, en favori adammdan sz ediyorum: Valentinus (zgnm Johnny).
Sokakta dolanan laf odur ki, 'seanslarndan' birine girebilmenin tek yolu bir gm bilet ile davet edilmek.
Yapmanz gereken tek ey DOKUZ SAYFALIK BAVURU FORMUNU doldurmak. Bylece siz de dnyann
en seksi dini fanatiini CANLI olarak dinlemek iin seilen ansl aznlktan biri olabilirsiniz.
imdi, izin verirseniz bavuru kompozisyonlarm zerinde a-l'mak zorundaym. Baayyy!
BUNLARA DA GZ ATIN:
VALENTNUS. AGNOSTIZM. VERUCA SALT. TM BURTON. IOHNNYDEPP
| 79
AdamFmm-
BLOG DNYASINDAN - ili ,
Tarih: 21 Mays 2007'- Perembe - 02:52
OFFF!
Hala bavurumu yazyorum ve size unu syleyeyim: Bu hi de o kadar kolay bir i deil (ve ben de <
sylemesi ayp> bir profesyonelim). Associated Press iin Ulysses zerine hazrladm ngilizce
kompozisyondan bu yana hi bu kadar ok almamtm.
Offf!
801
11
29 Aralk 2007
20:11 (Yarg Gecesi'ne 51 saat, 49 dakika kala)
Stevie banyodan kaln, beyaz bir bornoz giymi olarak kt; bambaka biri gibi grnyordu. Sa dzgnce
taranm, o pis sakal da cildini kaplam olan kir tabakasyla birlikte gitmiti. Plastik bir torbay, iinde fare
ls varm gibi bedeninden uzakta tutuyordu.
"Elbiselerim," dedi. "Olduka kirliler." Sonra ekledi: "Oda hizmetleri bana yeni bir eyler verir mi dersin?"
"Onlar ararm."
"Harika."
Stevie zinde admlarla yryerek kapy at ve torbay koridora frlatt. Sonra oturma odasna dnd,
kanepeye uzand ve Elijah'a bakt.
"imdi odadaki u filden bahsedelim - metrodaki o gofret maskaral neyin nesiydi?"
"Ben... Bilmiyorum," Elijah henz kendini yaananlar analiz etmeye hazr hissetmiyordu.
"Peki, una ne dersin: Son on yedi yldr hangi cehennemdeydin?"
"Ne demek istiyorsun?"
"Bay Kuehl seni o zel okula davet ettikten birka ay sonra ailen dnya yznden silindi. Anneme ne zaman
sizlerin nerede olduunu sorsam beni odama gnderiyordu. Ne oldu? Bir cinayete falan m tank oldun?"
"Hayr," dedi Elijah kalarn atarak. "Yani... Sanmyorum. Dorusunu istersen, o zamanlarla ilgili olarak
hafzam biraz bulank."
|81
Adam Fawer
"Sama. Klasik bir hafza silinmesi, yle mi? Total Recall gibi : yani." Gld. "Fark Amerika'da
yaanmasnda."
Elijah hafzayla ilgili her filmi -Paycheck. Forgotten. Johnny \ Mnemonic. Gothika. Memento. Vanilla Sky.
Identity. Eternal Sunshine of : the Spotless Mind. Robocop. The Manchurian Candidate- zihninden
geirirken, "Evet," dedi.
Kesin olan bir ey vard: Ne zaman birinin hafzas silinse, sonu o kii iin iyi olmuyordu.
"Eski mahalleden anmsadn son ey nedir?"
"Sen Bay Ad-Her-Neyse'den bahsedene kadar arada boluklar olduunun farknda bile deildim."
"Bay Kuehl."
"Kuehl," diye yineledi Elijah. Bir nedenden tr zihnini o isim hakknda dnmeye zorlayamyordu. Kaygan
bir eydi; yabanc bir dilde sylenmi bir szck gibiydi.
"Yani sekizinci snf hakknda hibir ey anmsamyor musun?"
"Kahire Orta Okulu'na getiim yld o."
"Msr'a m gittin?"
"Hayr, Kansas'daki Kahire. Kendi lkenin corafyasyla biraz ilgilemen, Kansas'ta da bir Kahire olduunu
bilirdin."
"Ih-hhh!" dedi Steive. "Hangisinin daha kt olduundan emin deilim. Demek istediim, Msr'da en azndan
piramitler var. Kansas'ta ne var ki?"
"ok fazla bir ey yok," dedi Elijah. Bir taraftan da ailesiyle oraya tann dnyordu. Eyalar arabaya
ykleyip btn gece yol allarn, babasmm sanki birden ortadan yok olmasndan korkar gibi onu dikiz
aynasndan srekli gzleyiini anmsyordu.
"Elijah Cohen: Kansas'ta byyen bir Yahudi."
"Neden sz ediyorsun sen?" diye sordu Elijah. Midesinde anszn bir boluk hissetmiti. "Benim soyadm
Glass."
82 I
Empati
"Olamaz!" dedi Stevie yerinde dorulurken, "Adn da m deitirdiler? Aman Tanrm! Bu i tmyle boka
sarm. Bir Mafya katliamna falan tank olmadndan emin misin? Belki bir eyler grdn, hafzan bastrdm
ve hkmet de seni Dou Bokistana yollad. Bu Total Recall falan deil, resmen Witnessl"
"Bir an iin ciddi olabilir misin?"
"Sanrm." Stevie mini-bara gitti, 14 dolarlk bir Heineken at ve uzun bir frt ekti.
Beyninde olaylar bir anda yerine oturtan Elijah, "Dur bir dakika!" dedi "Sana niye inanaym ki? Kabalk
etmek istemiyorum, ama..."
"Ah, elbette! Suu evsizin birine at gitsin. Sokaklarda yaayp bok gibi koktuuma gre mutlaka deli
olmalym."
"Bak Stevie... Demek istediim... Hangisinin daha mantkl olduu dn. Birilerinin benim hafzam silip,
adm deitirmesi mi, yoksa senin... Olaylar yanl anmsaman m?"
"Pekl, zeki adam. Syle yleyse bana: Ebeveynlerin neden ailenin geri kalanyla tm balarn kopartt?
Ve babann Wall Street'i brakp Kahire'ye gitmesi iin bir neden var myd?"
Elijah sorular yantlamak iin azn at, ama yapamayacan anlad. Ailesinin, o eve dndkten hemen
sonra, neden tand hakknda hibir fikri yoktu. Brooklyn'den ayrlmalarnn ertesinde babasnn aylarca
evin iinde asabi bir ekilde dolatn, her gn okula onunla birlikte gidip gelmekte srar ettiini
anmsyordu. Annesinin srekli omzunun zerinden arkasna baktn, en ufak bir seste bile irkildiini de.
Ve Elijah teyzesi Sally ile ei Miles Amca'y ya da bykanneyi ya da kuzen Jessie'yi neden
arayamadklarm sorduu zaman...
"Dur ben tahmin edeyim: Anmsayamyorsun, deil mi?"
"Hayr," dedi Elijah. Varlndan hi haberi olmad hafza boluu onu byk hayrete srklemiti.
"Anmsayamyorum."
"Oyun, set ve ma!"
i 83
Adam Fawer
Yerinden kalkan Elijah tavana kadar uzanan pencereye gitti; Broadway'de santim santim ilerleyen arabalarn
krmz ve beyaz klarna bakt. Sonra biraz geri ekilip camdaki aksine ve gsne, han her zaman
durduu, ama imdi bo olan noktaya bakt.
Elleriyle oray yoklayarak dnd. "Sana bir ey soracam. Sekizinci snftayken gm bir ha takyor
muydum?"
"Sen Yahudisin be! Ne ha?"
"Yarm kan Yahudi," diye dzeltti Elijah.
Ebeveynleri onu nasl yetitirecekleri konusunda bir trl anlaamadndan, Elijah hem kiliseye, hem de
yerel sinagoga giderek bymt. Hep o iten zararl kann kendisi olduunu dnmt; iki misli dua,
iki misli sululuk duygusu. Ama Aralk ay gelince de iki misli hediye almt.
Bu durum en yakn sinagogun 60 kilometre uzakta olduu Kahire'ye tamana dek srmt. Ondan sonra o
destans sava Hristiyanlk -yani annesi- kazanmt. Yahudilerin Tanrs yerini Baba, Oul ve Kutsal Ruh'a
brakmt.
Aslnda Elijah o eylerin hibirine inanmamt. Ne Yahudilie, ne Hristiyanla ve elbette ne de Tanr'nn
kendisine. Bir taraftan inanlmaz bir igryle lanetlenmiken ve baka bir kiiye dokunamazken nasl
inanabilirdi ki? 'Sevecen' bir Tanr iin bu biraz fazla acmaszlk oluyordu dorusu.
"Ha anmsyor musun, anmsamyor musun?" diye soruyu tekrarlad.
"lke olarak baka erkeklerin taklarn anmsamam. Ama eer takm olsan seninle mutlaka dalga geer ve
ite onu unutmazdm. Yani hayr demeliyim. Neden ki?"
"Srekli taktm bir ha vard. Bugn leden sonra alnd ve o zamandan beri her ey biraz..."
"lgnca m?"
"Evet."
"Yani ondan nce baka insanlarn duygularn alglayamiyor muydun?"
84 I
Empati
"Bunu nereden biliyorsun?"
"Ben geri zekl deilim, kuzen. Mazlumlara gofret vermeyi alkanlk haline getirmediini dnmtm.
nce deli olduunu dndm, ama sonra hamburgercide o ezamanl yeme numarasn ekince bir
eylerin dndn anladm."
Stevie birasn bitirip yenisini at. ienin yeil-beyaz kapan bir sre oynadktan sonra odann ortasna
frlatt.
"Sanrm byle bir ey senin bana hi gelmedi," dedi Elijah umutla.
"Hayr, ama olmasn isterdim. O zaman belki son iki haftay p tenekelerinden yiyecek ararak
geirmezdim."
"Sana ne oldu?" diye sordu birden Elijh. "zr dilerim. Demek istediim..."
"Demek istediin, ileri nasl metroda yaamak zorunda kalacak kadar bombok edebildiim mi?"
"Evet."
"Bunun benim suum olmadn sylesem inanr miydin?"
"Hayr, byk olaslkla inanmazdm."
| 85
12
21 Mays 2007
01:13 (Yarg Gecesi'ne 224 gn kala)
Her ey can skntsyla balamt. Ne fazla, ne eksik. Stevie Grimes bayaptn tamamladnda onun
yaratlnn arkasnda asil bir ama olmasn dilemiti. Eer yakalanrsa herkes ayn soruyu soracakt:
Neden?
Neden olmasn ?
Evet -Grimes'in aznn kenarmda istem d bir glmseme belirdi- neden olmasn? nsanlar gerekten
ileden kartacakt o ey. Her aama planlad gibi giderse (ki on sekiz ayr simlasyon ayn sonucu
gsterdiine gre, yle olmamas iin hibir neden yoktu), yle bir karlk insanlar ciddi olarak delirtebilirdi.
Ve tek istei de hep bu olmutu: nsanlar kzdrmak.
Grimes bundan niye bu kadar holandn bilmiyordu, ama holanyordu ite. Binlerce telefon teknisyeninin
salarn yolup, onun neden olduu sorunu zmek iin bir yol bulma abalarnn dncesi bile... Bu tek
kelimeyle nirvana idi.
Sandalyesinde geriye yasland ve dalgn bir ekilde azndaki ekerle oynarken pencereden darya bakt.
Parldayan turkuaz rengi suyun zerinden grnen masmavi gkyz sanki titriyordu.
lk balarda 27 gibi gen bir yata Meksika'ya ekilip emekli olmann kusursuz bir yaam tarz oluturacan
dnmt, ama birka hafta sonra sklmaya balamt. spanyolca bilmiyordu, her sabah akamdan
kalma bir ekilde uyanmak rezil bir eydi ve gne koruma faktr 45 olan bir losyona bulanmazsa beyaz
teni ok abuk yanyordu.
861
Empati
kinci ayn sonuna doru zamannn ounu evde video seyrederek geirmeye balamt. Ve Goodfellas
filmini otuz yedinci seyrediinden sonra emekli olmak istemediine karar verdi. Tek istedii yeniden yaamm
iine girmek, login etmek ve dnyay unutmakt. Bylece sanal ortamdan ayrlna son verdi ve byk bir
hrsla geri dnd.
Eve dnmek harikayd.
Grimes hayat seyretmeyi onu yaamaktan ok daha fazla seviyordu. Yedi yl NSA4 iin profesyonel
rntgencilik yaptktan sonra o ey alkanlk haline gelmiti. nsanlar gzetlemeyi, srlarn renmeyi,
gemilerini aratrmay zlyordu. inin holanmad tek taraf idari prosedrlerdi. O eyler ve bir de geri
zekl patronlar.
Grimes iini kendi kendine yeniden yaratt, ama bu defa patronlar yoktu. Bir bilgisayar maazasna gidip
hayallerini ssleyen sistemi almt: Alienvvare ALX Area 51, 800 MHz'lik 2 GB ift Kanal DDR2 PC-6400
SDRAM ve 16MB nbellee sahip dakikada 10,000 dn hznda SATA RAID 0 148 GB sabit disk
srcs. ALX'ine akt. Bilgisayar aldktan sonra, ayrlrken NSA ana sisteminde brakm olduu arka
kapy yoklayarak gzetlemeye devam etmeye balamas uzun srmemiti.
Ama ayn heyecan bulamamt. NSA'da iken hep bir amac, yrtt bir operasyon vard. Ama bir
misyonu olmadan insanlarn zel cep telefonu konumalarn dinlemek, ya da CEO'larn kiisel e-postalarm
okumak ayn zevki vermiyordu. nsanlara antaj yapmay dnd, ama zaten yeteri kadar paras vard.
Bylece Internet'teki chat odalarnda gezinmeye balad. Grimes (ya da, bilinen adyla Scythe2112), Stefan
Artz (yani lgm--Alman) adndaki gen Almanla ite o odalardan birinde karlat. Yat birok teknik
yetenek gibi gen Alman da bir hacker olmak istiyordu. Ve gerek bir 'kaos yaratmak'.
NaHonal Security Agency: Ulusal Gvenlik Tekilat (.n)
j 87
Adam Fawer
ler o aamada ilginlemeye balad.
Grimes'in hep arad ama birdenbire nne kmt: Benzersiz bilgisayar virsn yaratmak, onu yaymak
ve geriye yaslanp olacaklar seyrederek tadn karmak. Ve kendini virsler hakknda bulabildii her eyi
okumaya adad.
lk bilgisayar virsnn bir ocuk tarafndan tasarlandn renmek onu artmad. Konunun mucidi
Richard Skrenta adnda on be yanda bir yeniyetmeydi. 1982'de yoluna kan her Apple Il'nin iletim
sistemine bulaan basit bir program yazmt. Skrenta'nm Elk Cloner olarak bilinen virs ardllarnn aksine
gerek anlamda bir zarar vermiyordu. Tek amac bilgisayarn her 50. alnda ekrana bir iir getirip
kullanclar sinirlendirmekti:
Tm disklerinize bulaacak Yongalarnza szacak Evet, ol Klonlayc! Size zamk gibi yapacak
RAM'mz da deitirecek Gnderin Klonlaycy!
Skrenta'nn mirasnn o aptal iir olduuna inanamyordu Grimes.
Ama 1986'daki ilk PC virsnn yaratclar da ok daha iyi deillerdi. Bunlar Brain Bilgisayar Hizmetleri
adnda bir dkkn ileten Basit ve Amjad Farooq Alvi adnda iki Pakistanl kardeti. Sattklar yazlmn
kaak kopyalarnn bulunduu dizinlerin iine korsanl engellemek amacyla bir telif hakk uyars -Brain-
yerletiren bir virs yaratmlard.
Brain olduka zararsz olmasna ramen, yeni bir trn -disk eriim isteklerine mdahale edip kullanclara
yanl bilgi vererek varln gizleyen 'gizli virs' tipinin- ilk rnei olmasndan tr daha zararl bir neslin
temellerini atmt. Kendini kopyalayabilen bu iblisi bir kere kefettikten sonra hackerler yeni nesil virs
tasarlamaya giritiler.
88 |
Empati
eitli yazlm firmalarnn piyasaya hemen anti-virs yazlmlar srmesine ramen yazlmclar da
kendilerini yeni artlara uyarlayarak saptanmalar ve ortadan kaldrmalar giderek zorlaan yeni virsler
retti. lk ifrelenmi virs olan ve Almanya'da doan Cascade her bulat sistemde ifresini deitiriyordu.
Derhal kopyalar belirmeye balad: Lehigh, Miami (South African Friday the 13th) ve Jarusalem.
Sonra 1989'da sahneye Dark Avenger kt. Bir sisteme uzun sre iinde szan ve dolaysyla da
farkedilene kadar en ok zarar veren ilk 'yava szc' idi bu. Ondan az zaman sonra da ilk 'zaman bombas'
virs srail'de ortaya kt; Tolkien'in Yzklerin Efendi-sz'nden esinlenen Frodo herhangi bir yln 21
Eyll'nden sonra alan tm sistemlerin sabit disklerini bozdu.
Sonraki hackerler her yeni programa bulatklarnda deien rastlantsal ifreleme sreleri reten polimorfik
virsleri gelitirdi. Ardndan da sabit disklerdeki mevcut bilgilerin zerine yazmak iin Microsoft Office'in
kendine zg programlama lisanm kullanan Makro Virsler yaratld.
E-postalarm yaygnlamasyla birlikte hackerlere gn dodu. 1999'da kiinin Outlook'daki adres listesinde
bulunan herkese Word belgeleri gnderen Melissa'y yarattlar. Sonra 2000'li yllarda bilgisayarlar tm
kullanclarn adn ve giri ifresini virsn yazar olan ve lkesinde bilgisayar virslerini yaymaya kar bir
kanun olmad iin sonradan serbest braklan Filipinli bir gence e-posta olarak yollamaya ynlendiren I
Love You virs geldi.
Sonraki yllarda kanun koyucular ii ciddiye almaya balad; Avrupa Birlii hzla Sanal Sular Anlamas'm
yaratrken, FBI da Sanal Sular blmn at. Buna ramen Code Red, The Klez Worm, Nimda, Sobig,
Slammer, Scalper, Fizzer ve Grimes'in favorisi olan Trojan.Xombe gibi yeni virsler her ay ortaya kmaya
devam etti.
Grimes virsler hakknda renebilecei her eyi hazmettikten sonra lgn_Alman'a yardm elini uzatt.
ocua Windows XP 'letim sistemindeki baz ak noktalar retmeye alt, ama Al-
189
Adam Fawer
man'n kodlama yapmaya hi niyeti yoktu; o yalnzca bir virs yaymak istiyordu. Grimes bu konuda ona
yardmc olmaktan mutluluk duydu.
Sonraki bir haftay, kendini Yahoo'nun Almanca ana sayfasna yerletirip, siteye giren her bilgisayara indiren
basit ama zarif bir solucan yazarak geirdi. Dahiyane bir eydi. Bir kere indirildikten sonra kullanc ne
zaman bir tarayc amaya kalksa bilgisayar kapanp yeniden alyordu.
Solucann tek sorunu ardnda devasa bir iz brakmasyd, ama bu Grimes'in umurunda deildi, nk virs
yayacak olan o deildi. Bylece virs bir chat odasndaki duyuru tahtas araclyla gm_Alman'a iletti.
Alman'in Anarchie-Maschine virs ilk gn 19 lkede 20 milyondan fazla bilgisayara bulat. Yahoo
sistemine virs silmek iin bir program koyduunda i iten gemiti bile; virs bulaan sistemlerin
Yahoo'ya (ya da herhangi baka bir siteye) erimesi mmkn deildi; ne zaman bir tarayc amaya
alsalar bilgisayarlar kapanp alyordu.
Bir sr olumsuz halkla ilikiler sorunu ve yzlerce davayla kar karya kalan Yahoo'nun, bilgisayar olan
neredeyse her Alman vatandana bildiimiz postayla virsn panzehirini ieren bir CD gndermekten baka
aresi kalmamt. Zavall Stefan Artz'a gelince, teknolojik anari plan henz daha bir gnlk bile deilken
polis kapsna dayanmt bile.
Stefan suunu hemen itiraf edip virsn gerek babasnn Scythe2112 olduunu syledi. Ama, yetkililer
Scythe2112 ile ilgili hibir bilgiye ulaamad, nk Grimes hem Stefan'n bilgisayarna, hem de duyuru
tahtasnn sunucularna girip yaptklar sohbetlerin tm kaytlarn silmiti.
CNN International o gece Anarchie-Maschine hakknda doksan saniyeden uzun bir haber yapmasa, o ey
olaslkla Grimes'in yayd son virs olacakt. Ama ekranda virsnn amblemini grnce adamn akl
bandan gitti.
901 f
Empati
Ve bylece yepyeni bir hobi domu oldu.
Olay izleyen on sekiz ay iinde Grimes 109 lkede 200 milyondan fazla bilgisayara baaryla virs
bulard. Kullanclarn virsn kodunu okumasn engelleyen 'zrhl virsler', belli bir yazlm kullanmaya
alnca bilgisayan ele geiren 'nykleme sektr virsleri', hem nykleme sektrne, hem de dosyalara
bulaan 'oklu virsler', dosyalara saldrdktan sonra kendini silen 'dorudan eylem virsleri', almakta olan
tm programlara bulaan 'hzl bulaclar', srekli deiim geirerek alglanlmay neredeyse olanaksz klan
'polimorfik virsler' ve yolunun zerine kan her eyi yok eden 'silme virsleri' tasarlad.
Daha da iyisi, her yeni virste suu bir hacker zentisinin zerine att. ok gemeden lm_Melei efsanesi
(nam dier Scythe-2112, ReaperOU812, TheRiverStyx, Hades666) netteki hacker sylei odalarnda
azdan aza dolamaya balad. Dier hackerler yeni bir lm_Melei virsn yakalanmadan yayan ilk
kii olmak iin onu aramaya balad.
Ama onlardan hep bir adm nde olan Grimes, her hackerin gerek kimliini renmeye dikkat ediyordu.
Sonra da FBI'nm ana sistemine girip, Sanal Sular blmnn hazrlad gnlk durum raporlarn
okuyordu. Federaller genellikle Grimes'in maasn kendi olanaklaryla bulmay baaryordu, ama balar
skrsa Grimes anonim bir tyo ile onlara yardmc oluyordu.
Sonunda skld. Ei benzeri olmayan bir ey istiyordu: Dnyadaki her haber programnn ilk srasna
yerleecek bir virs.
Ama ne?
Anarchie-Maschine milyonlarn Internet'e girmesini engellemi-h- Holy Ghost kullanclarn Word belgelerinin
iine ncil'den alntlar sokarak daha da fazlasn rktmt. Chile Taco dnyann her ^rafmdaki PC'lerin
osuruk sesi karmasna, Alarm Kloxx ise dizs-u bilgisayarlarn her sabah saat te kakofonik bir
yaygarayla almasna neden olmutu.
| 91
Adam Fawer
Stevie milyonlar yldrm, korkutmu, sinir etmi ve kzdrmt. Ama her virs sadece ncekinin deiik bir
varyasyonuydu. Son gsterisi iin etraf gerekten datacak bir ey istiyordu.
AMA NE?
Bir gn o sorunun yantn dnrken cep telefonu ald ve Grimes o gne kadarki en sinir bozucu fikrini
buldu.
t
h
,, ,\\'i
92
t
13
29 Aralk 2007
20:37 (Yarg Gecesi'ne 51 saat, 23 dakika kala)
Elijah kuzeninin yksn keserek, "Bir dakika," dedi. "ne unu doru anlayaym. Yani sen yaamnm
tam bir yln insanlan illet edecek virsler tasarlamaya m adadn?" i
"Aslnda iki yla yakn bir sre diyebiliriz."
"Ortaokulda olduundan bile daha aalk bir adamsn."
"Olmay deniyorum."
"Bilgisayarm o Alarm Kloxx musibetini kaptktan sonra bir hafta boyunca doru drst uyuyamadm biliyor
musun? Bugn bile yatmadan nce pilini kartyorum."
Stevie'nin gzleri gururla parlad.
"Pekl... Sormaya korkuyorum aslnda... FBI sonunda seni yakalad m? Neden bu hale dtn?"
"Hayr," dedi Stevie. "Karma diyelim buna. lgn_Alman kodeste hack etme zerine ok alm. knca
peime dp beni buldu. Aptallk ettim. Kurduum tek ciddi gvenlik duvar benimle yalanc kimliklerim
arasndayd. Kimliimi tespit etti. Sonra da beni becerdi. Tm banka hesaplarm boaltt, kredimi yok etti,
hatta ailemin malvarln bile silip sprd." , ;; y
"Neden polise gitmedin?" ; ; . .-
"Onlara ne diyecektim ki? lgm_Alman'n ad ktye km ^'m_Melei olduum iin peimde olduunu
mu? Beni en az 100 y ieri tkarlard. Hem... Servetimi elde edi eklim de tam olarak yasal deildi."
"Tanrm!"
I m
Adam Fawer
"Para almadm, ama gelirlerimi vergi dairesine kuruuna kadar bildirdiim de pek sylenemez." Stevie
duraksad. "Her neyse... Ebeveynlerime birilerinin onlarn kimliini aldn syledim. Babam bunun benim
yzmden olduunu anlaynca beni kap dar att. Byk olaslkla polise de teslim ederdi, ama ayrntlar
konusunda biraz mulak davrandm."
"Yakm."
Stevie iinde karbonhidrattan fazla hava olan 15 dolarlk bir erez paketini aarken, "Ben de yle
dndm," dedi. "in en kt yan da son virsm tamamlamaya u kadarck kalm olmasyd.
Dahiceydi. Onu cep telefonlar yoluyla yayacaktm. Tarih yazacaktm. Ama lgm_Alman sayesinde ev
sahibim dairemdeki her eye el koyup tm bilgisayar donanmm satt."
Stevie yzn buruturup ban iki yana sallad. "Tanrya kr ki, Gameboy bende kalmt, yoksa aklm
karabilirdim."
"Ev sahibi sadece kiray demedin diye eyalarn satamaz."
"Sahte bir tutuklama emri varsa ve aranan kii de sensen satabilir."
"Haaaa!" %
"Evet, haaaa! Tanr eksikliklerini gstermesin, Cumhuriyetiler yasay deitirdikten sonra lgn_Alman beni
iflas ettirdii yetmemi gibi bir de aynaszlar peime takt. Kahrolas sosyal gvenlik numaram artk zehir
sayor ve tandm herhangi birini aramaktan bile korkuyorum. Son birka haftadr metro istasyonlarnda
dilenip yeni bir kimlik edinmek iin para biriktiriyorum."
Stevie barn zerine kp dramatik bir ekilde kollarn kaldrd. "Sonra da Anka kuu gibi kllerimden tekrar
doacam." "ok fazla X-Men dergisi okumusun sen."
"Belki. Peki, senin ykn ne? Son on yedi ylda kayda deer bir eyler yaptn m? Kanserin aresini bulmak
rnein. Ya da spermodelleri becermek."
94 |
Empa ti
"Pek deil," dedi Elijah. "Pazar aratrinasi iiideyim. Glass5 Danmanlk: effaflk Bizim imizdir."
"Cam. effaflk. oook zekice."
"Onayladna sevindim."
"Yani sen de yemein ortasnda arayan u sinir bozucu tiplerden misin?"
"Hayr. Benim uzmanlm odak gruplar."
"Sradan bir zihin-okuyucu."
"Sadece gl sezgilerim var."
Bir mteri benzer bir yorumda bulunduunda Elijah'in srekli kulland kaamakt bu. Her zaman insanlarn
arzular hakknda olaanst gl sezgileri olan sk bir psikologdan baka bir ey olmadn dnmt.
Bilimsellie inanrd ve altnc hisle ilgili herhangi bir ima onu deli ederdi.
imdiyse o ifadede ufak da olsa gereklik pay olup olmadn merak etmeye balamt. Stevie'nin
karsnda oturup onun tm duygularm hissederken gerei yadsmak zorlayordu. Sadece 'sezgileri gl'
bir insan deildi o.
ok daha fazlasyd.
Elijah ile ve Stevie o akam ok fazla konumad. Stevie 20 dolarlk bir kutu Planters fstk yedikten sonra 'iyi
geceler' bile demeden kanepede uyuyakald.
Ve Elijah orada oturmu, evreninin merkezine -yani kayp kuzenine- bakyordu. Ama tek yitik ruh Stevie
deildi. Kendisi de yleydi. Kansas'tan Brooklyn'e neden tandklar... katklar konusunda hibir ey
anmsamyordu.
% Cam (.n.)
| 95
Adam Fawer
Belki de yznc kez Stevie ile arasndaki psikotik ilikiyi dnd.
- Hayr, psikotik deil. Baka bir szck... Bunu halletmek iin Harf Adam oynamak zorundasn. HarfAdam'
anmsyor musun? Hani u Elektrik irketinin kt kalpli Heceleyici'yi her zaman yenen harf deitirici sper
kahramann?
"Yuvarlanan O'dan daha hzl. Sessiz E'den daha gl. Tek bir srayta byk T'nin zerinden atlayabilen.
O bir szck. O bir plan. O... Harf Adam o."
'Psikotik' szcn alalm. imdi, 'k'y, 'o'yu ve 't'yi kaybedelim. Onlarn yerine bir '' koyalm. te oldu.
Buldun.
likileri psikotik deildi. Psiikti.
Ama neden Stevie? Akraba olduklar iin mi? Bu mantkl gelmiyordu Elijah'a. Ebeveynleriyle hibir zaman
psiik ilikisi olmamt. Hatta onlara yakn olduu bile sylenemezdi. O niversiteye balaynca
boanmlar, Elijah sonrasnda ikisini de ok az grmt. Grt zamanlarda da ortam hep gergin
oluyordu; onlarn yaknnda olmak bile boucuydu.
Ama Stevie ile kendini bir ekilde (en azndan kuzeni beslendikten sonra) zgr hissediyordu. Onun kim-
takar tavr ona da bulamt sanki. Elijah bir an iin geleceinin psiik bir szlemeyle kuzeninin arzularna
bal bir hizmeti olmaktan ibaret olduunu dnd. ok sama grnyordu bu... Ama acaba yle miydi?
Kuzeninin klesi olma fikri onu ne kadar rktyorsa, Stevie'yi gznn nnden uzaklarmak fikri de eit
derecede dehet vericiydi.
Ya ona bir ey olursa? Ya -Tanr korusun- lrse?
Bir yaamn son anlarn hissedip, sonra yaamaya devam etmek nasl bir ey olurdu acaba? Ama...
Elijah birden buz kesti.
Ama ya hayat devam etmezse? Ya Stevie lnce, o da lrse?
96
II. Ara
24 Austos 2007
23:57 (Merkezi Avrupa Yaz Saati) (Yarg Gecesi'ne 129 gn kala)
Valentinus seans ynetmeyi bitirince du almak iin oteline gitti. Bana dklen su tere bulanm
bedeninden akp giderken duvara yasland. nisiyasyon toplantlar hep yorucu oluyordu, ama o akamki onu
sahiden tketmiti.
spanyollar dindar insanlard ve Madrid'de yaayanlarn %89'undan fazlasnn Katolik olmas da katlmc
bulmay o derecede zorlatryordu. O akamki yirmi yedi katlmcnn dnda hepsi dzenli olarak
kiliseye gidiyordu. nanlar ok glyd, ama Valentinus daha nce de saysz kez yapt gibi onlar
bastrmay baarmt. Kilisenin dzenbazln tm plaklyla ortaya koymutu ki, bu gerei saklamak
iin zekice tasarlanm bir sis perdesiydi.
Nefesini brakp, du baln scak suyun yzne gelmesi iin evirdi. Rahatlamaya ihtiyac vard. Seans
onu heyecanlandrmt. Duygularn kontrol altna almaya ve kendine gelmeye alt.
Sadece plana odaklan.
Ban sallayarak kat ettii yolu dnd. Sadece o yolculukta Barselona, Vertara ve Sevilla'da yandalar
bulmutu. ehir daha 8ezip sonra talya'ya geebilirdi. O lkede en azndan elli taraftara '"tiyac vard, bu
da toplam suikast saysnn neredeyse yarsyd. Neyse ki katlmclarn ou Roma'dan gelecei iin elli
ayr toplant yapmak zorunda kalmayacakt.
italya'dan sonra Avrupa'daki ii bitmi olacakt. Gittii lkele-Tux ounda -Letonya, Lituanya, Belarus,
Ukrayna, Bosna, Hrva-
| 97
AdamFa'vver
tistan, Slovenya, Avusturya, Macaristan, Slovakya, ek Cumhuriyeti, svire, Belika, Hollanda, ngiltere,
rlanda ve Portekiz'de-bir ya da iki ehri ziyaret etmiti. Sadece Fransa, Almanya ve Polonya'da ten fazla
ehre uramas gerekmiti.
ini ekerek suyu kapatt. Kvetten kp dzgn fiziini aynada beeniyle seyretti. Bedenini seviyordu.
Maddi tek zaaf buydu. Dnyay geride braktnda sadece o bedeni zleyecekti.
98 |
14
30 Aralk 2007
09:08 (Yarg Gecesi'ne 38 saat, 52 dakika kala)
VVinter nndeki koyu mavi kadifenin stne dizilmi ince inelere bakt. Sa avucunu yukarya evirdi.
Sonra sol eliyle bir ine alp yavaa bileiyle avucu arasndaki kvrma drt milimetre kadar batrd.
ne 'kesik sekans' olarak da bilinen lie que ile kesiince keskin bir sz ve tandk bir karncalanma hissetti.
Ayn eyi sol bileinde de yapt, sonra her iki elini de avular yukarya bakacak ekilde yavaa dizlerine
koydu.
Gzlerini yumdu ve akupunktur inelerinin etrafmda younlaan ch'i enerjisinin kollarndaki ve
bacaklarmdaki bir dzine jing-luo'dan birini canlandrdn hayal etti. Birbirine bal on iki meridyenden her
biri deiik bir organa karlk geliyordu ve ch'i'nin bedende dolamn salyordu.
VVinter akcier meridyenindeki yedinci noktay uyararak ba arsna neden olan tkankl amay
umuyordu. Babasnn eski tekerlemesi aklna gelince gld: Enseye ve baa, lie que baldr.
Gzlerini kapayarak d dnyayla olan ilikisini kesti. On dakikalk meditasyondan sonra ba ars
azalmaya balamt ki, birden alan telefon tm dikkatini datt. Duymazdan gelmeye alt, ama mmkn
deildi. Ayaa kalkp komodine gitti ve ahizeyi kaldrd.
"Alo?"
"VVinter..."
VVinter midesinde bir boluk hissetti. Telefondaki ses fsltnn lraz stndeydi, ama hemen tanmt. "Beni
rahat brak, Michael."
| 99
Adam Fawer
"Bekle!" diye hrldad Michael. "Kapatma. Sem seviyorum. Ve senin de beni sevdiini biliyorum."

VVinter gzlerini yumdu. Onu gerekten sevmi miydi? Evet, o szckleri birok kez sylemiti, ama bunu
anlamm kastederek mi yapmt? Ya da Michael onun tenine dokunduu zaman hissettii heyecan, bir trl
yakalayamad o tek duyguyla m kartrmt?
"Senden holanmtm, Michael. Ama artk yle deil. imdi... imdi senden sadece korkuyorum."
"Beni neden affedemiyorsun?"
"nk sana gvenemiyorum. Ve nk..."
nk dierleri gibi onun da deli olduunu dnyorsun. Gerek u ki, onun seni gerekten sevdiine
inansan, neredeyse affedebilirdin de. Ama sevdii sen deilsin. Yalan m? Mziin. Her zaman da yle oldu.
"Michael ltfen!" diye hkrd VVinter. "ikyetimi geri alacam. Sadece beni yalnz brak. Sana
yalvaryorum."
"Seni aklmdan kartamyorum. Gzlerimi ne zaman kapat-sam karmdasm. Mziini duyuyorum ve..."
"Seni bir daha asla grmek istemiyorum! Beni anlyor musun?"
Michael bir sre sessiz kald, tekrar konumaya baladnda hrltl sesinde VVinter'in buz kesmesine
neden olan telal, lgmca bir ton vard.
"Bu akamki konserine gelebilirim ve son bir defa konuabiliriz. Ben..."
VVinter ahizeyi arparak yerine koydu. Kalbi deli gibi atyordu. Kap alnnca yerinde srad. O kadar
korkmutu ki, boazna kadar ykselen l zorlukla bastrd. Kendini bir aptal gibi hissederek kapya gidip
gzetleme deliinden bakt.
Joseph Uecker'i grnce rahat bir nefes ald ve kapy ap iri-yar koruma grevlisine bakt. Adamn kaslar
beyaz gmleinin zerine giydii lacivert ceketin zerinden bile belli oluyordu. Koca
100 |
Empati
adam her zamanki gibi rahatszm gibi duruyordu. yle yaplyd jd, ona bakmak bile insann kendini incecik
hissetmesi iin yeterliydi-
"Rahatsz ettiim iin zr dilerim, efendim. Ama burada sizi... Sizi grmek iin srar eden bir bey var."
Koruma grevlisi gznn ucuyla sama bakt. Bam kapdan uzatan VVinter de baklarn o yne evirdi.
Ve o... O adam bir ryadan -ya da karabasandan- km gibi orada duruyordu.
Yannda Alman kurt kpei ile birlikte, kr adam.
VVinter'in benliini derin bir kayg kaplad. Bir takipiyle daha uraamazd.
"Gnder onu," dedi. stndeki tirtn iinde kendini fazlasyla korunmasz hissediyordu. Kollarn
gvdesine dolad. "Gnn geri kalan ksmnda da rahatsz edilmek istemiyorum."
"Emin misiniz?" diye sordu Uecker. "O sadece diyor ki..."
"Ne dedii umurumda deil!" diye patlad VVinter. "Gitmesini istiyorum. Anladn m?"
Uecker omuzlarn dikletirdi. "Evet efendim."
"Teekkr ederim." VVinter kapy arparak kapatt.
Darda kr adamla gemesine izin vermesi iin ikna etmeye alt Uecker arasnda hzl, ama hararetli
bir konuma getiini duyabiliyordu. Sylenenlerin hepsini anlayamasa da artc bir durum olduunu
anlayabilmiti; koruma grevlisi sanki yumuu-yordu.
Kapy hzla ap koridora frlad.
"Neden beni rahat brakmyorsunuz?" diye bard kr adama. "Gidin buradan! Hemen!"
Kr adam ona doru kararsz bir adm atarken, "Bayan Zhi," dedi. "Beni bir dinleseniz." dedi.
VVinter bir an bocalad. Adamn sesinde reddetmek istemedii k*r ey, inandrclkla kark ve neredeyse
hipnotik bir yakar
1101
I
V
AdamFawer
vard. Belki haklyd. Belki de onu dinlemesi gerekiyordu. Ne zarar olurdu ki...
Ama VVinter kendine engel oldu. O lgnlk artk bitmeliydi. Benliinin bir parasn isteyen her hayrann
dinlemeye son vermeliydi artk.
Kesin bir kararllkla, "Hayr," dedi. "Sen beni dinle! Dn ve git. Buraya bir daha gelme. Asla! Git!"
Kr adam bir ey syleyecek gibi azn anca, VVinter baklaryla onu susturdu. Gzleri sanki
karsndaki kiinin hissedebildii fiziki bir g yayyordu.
Sonunda adam ban ne edi. "Gel Sascha." Baka tek bir sz sylemeden dnp kpeiyle uzaklat.
VVinter, "Giderken yollarn kaybetmeyeceklerinden emin ol," dedi Uecker'e ve odasna girip kapy kapatt.
Yalnz kalnca yanaklar gzyalaryla slanm halde yere kt. On dakika kadar ylece alad. Michael
iin... Annesi iin... Yeni, esrarengiz kr takipisi iin... Ve nihayet kendi iin alad.
Ama gzlerini kapadnda grd kii o insanlarn hibiri deildi.
Beyninde alman gm hann ateten bir top gibi parlayan grnts ve onsuz yaamnn asla ayn
olmayacana ynelik kesin inan vard.
Bileklerinde duyduu acyla gzlerini at. Kollarndan aa iki ince izgi halinde szan kan grd.
Kahretsin!
Erilmi akupunktur inelerini ekip bileklerinden kartt. Kolundaki kan silerken bunun ileride olacaklarn
bir alameti olup olmadn dnmekten kendini alamad.
Michael Evans hastaneden knca VVinter ile ilikilerinin bittiini kabullenmek zorunda kald. Bir daha asla
onun porselen teni-
1021
Empati
ne dokunamayacakt. O lk, przsz vcudunu hissedemeyecek-tj. Seviirlerken benliinde yanklanan
gzel mzii bir daha asla duyamayacakt.
VVinter ile onun soyunma odasnda sevitikleri ilk akam son derece arc ve harikulade bir mzik
duymutu. nce bunun bir mzisyen grubu tarafndan yakn bir yerlerde seslendirildiini sanmt; ama yar
uyank halde ikinci defa sevitiklerinde ayn gl ve etkileyici ritme yeniden kaplmt. Sevimelerinin
cokusuyla birlikte mzik de dorua ulanca, Michael anlar kulayla deil, beyniyle algladn
farketmiti.
Ama duyduu sadece anlar deildi. O utkulu an seslerinin gerisinde baka sesler de vard. Flte
benzeyen bir eyin tiz ve hafif melodisi. nce bir tenorun pes, oyunbaz tns. Ve baka bir dnyadan
geliyormu gibi alglanan melodiyi kusursuzca tamamlayan, krlan camn keskin, billurumsu mlamasyla
kark, uzaklardan gelen bir sesin yuvarlanan notalar.
ki k doyuma ulatklarnda, titreyen ve sarslan bedenlerle ayn anda orgazm olurken kardklar farkl
sesj^r o ana dek yaadklarndan ok daha keyif verici, tek bir cokulu, sarsc doruk noktasnda birlemiti.
VVinter yorgunluktan baygn, uzun koyu renk salar gsne yaylm bir ekilde uyurken, Michael asla
Felicia'ya dnemeyeceini anlamt. Ertesi sabah sadk bir koca gibi evine gitmi ve onu hl seviyormu
gibi davranmt, ama bu sadece bir maskaralkt.
VVinter Zhi ile sevitikten sonra kalbini artk baka kimseye veremezdi. O geceyi izleyen iki ay boyunca
sadece onun iin yaad. Kendini onun masum sololarnda kaybederek ve arka planda ona eik eden
orkestralarn tesinde sadece onu iiterek konserlerini dinlemek iin tm lkeyi dolat.
Ve her gece salon klar yanp, hl VVinter'in mziinin duygusal yansmalar iinde olan dinleyiciler
daldktan sonra, o msanlar ylesine etkileyen kadnn kendisine ait olduunu bilen Michael gururdan
kabaryordu.
| 103
Adam Fawer
Felicia peine dp edip onu bulduunda izah etmeye alm, ama o anlayamamt. Duyduu fkeyle
medyaya gitmi, alayan yz ertesi sabah gazetelerde Winter ile Michael'in el ele tutumu resimlerinin
yannda kmt.
VVinter o olaydan sonra onunla tm ilikisini kesmiti. Kaltak annesi de hakknda bir men karar
karttrmt. Michael bunun ertesinde Felicia ile barmaya alm, ama sevitikleri zaman artk onunla
olamayacan son kez anlamt. VVinter ile sevimenin hazzn tattktan sonra karsyla sevimek bir
cesetle seks yapmak gibiydi. Ertesi gn, boanma davas at. VVinter'in onu geri kabul edeceini ummutu,
ama karar kesindi.
Tm bunlar tekrar tekrar dnerek hastaneden eve doru buz tutmu kaldrmda yrrken Michael de
kesin kararn verdi.
Eve girince Felicia tm mobilyay gtrd iin bombo olan salondan geerek doruca yatak odasna gitti,
gardrobu ap en st rafa uzand. Eliyle yoklayarak eski Adidas kutusunu buldu. Kutuyu yatak olarak
kulland battaniye ynna gtrd, kapan at ve iindeki .38'lik Smith&VVesson tabancay yavaa
kard.
At poligonunda talim yapmayal uzun zaman olmutu, ama bu Michael'i endielendirmiyordu. Bir polis olan
babas daha on yandayken ona silah kullanmay retmiti. nsan eklindeki hedefte delikler aan silahn
gl tepkisini ilk hissediinde duyduu heyecan hl anmsyordu.
Ama o akam tetii ektiinde yle bir zevk duymayacakt. Bu kez delikler bir kt parasnda
almayacakt. VVinter Zhi'nin kalbinde olacaklard.
104
15
30 Aralk 2007
12:08 (Yarg Gecesi'ne 35 saat, 52 dakika kala)
Uyandklarnda len olmutu. Yatt yerden dorulan Stevie miskin miskin gerindi.
O daha azn amadan Elijah seslendi: "Yiyecek bir eyler smarlayacam."
Yemekler yarm saat iinde gelmeye balad.
Szechwan Palace'den kzarm domuz etli pilav. Burrito Emporium'dan mantarl tavuk. Atomic VVings'den
tavuk kanad. Taj Mahal'dan krili kuzu. Ve E.J.'s Luncheonette'den iki dilim yaban mersini pastas.
Kahverengi yiyecek paketleri tayan adamlar birbiri ardna geliyordu.
Elijah daha nce hibir nden o derece zevk almamt. Bir nceki akam olduu gibi yiyiini Stevie'ye
gre ayarlad. Geride kaldnda rahatszlk veren bir uyumsuzluk hissi duyuyordu.
Stevie sebzeli tempura'sm6 silip sprrken, "Pekl," dedi. "Neler olup bittiini anlamann zaman geldi.
Batan balayalm: Elijah'in yaam, Kahire'den Deliehir'e."
"Saol."
"Ciddiyim ahbap. 'Yeteneklerinin' havadan geldiini sanmyorum. Metroya binmeden hemen nce kolyenin
alndn sy-kmitin, deil mi?"
"Doru."
bitilmi deniz mahsllerinden yaplan bir Japon yemei (.n.)
| 105
Adam Fawer
"yleyse oradan balayalm." Stevie yerinden kalkp odafttn iinde dolamaya balad. "Onu nereden
almtn?"
"Anmsa..."
"Tamam, tamam! Anmsayamyorsun. Bu durumda doru iz zerindeyiz demektir. Bir bakalm... 1991'de
zel bir okula transfer oldun."
"Kahire Ortaokulu o kadar da zel bir yer deildi."
"Oras deil. Baka bir yer. Devlet okulundan ayrlrken stn yetenekli ocuklar iin bir okula gideceini
sylemitin. Bunu anmsyor musun?"
Elij ah ban olumlu anlamda sallad.
"Yani bir ipucu daha. Orada sana bir eyler yaplm olmal."
"Ya sana yalan sylediysem?"
"Sanmam. Sally Teyze'nin de yalan sylemi olmas gerekir, nk anneme ayn eyi anlatmt. Annem de
beni yetersiz olmakla sulamt. Bir ay boyunca, 'Neden biraz gayret etmiyorsun?' lafn dinlemek zorunda
kalmtm. Her neyse... Hafzam beni yanltmyorsa, seni kefeden Bay Kuehl idi. Aa yukar, seninle ayn
zamanda ayrld okuldan."
Elijah o ad zihninde dolatrd. Hatrlamad bir retmen onu anmsamad bir programa dahil etmiti.
"Peki, Kahire'ye ne zaman tandnz?"
Elijah bu kez de gemii dnd. Anmsad ilk ey, suyun zerine kurulmu bir salncakt.
"Yaz aylaryd. Yeni evimize tandktan hemen sonra gl kenarnda bir 4 Temmuz partisi vard ve ben her
eyin ne kadar mkemmel ve huzurlu olduunu dndm anmsyorum."
"Harika. imdi bir zaman cetvelimiz var. ubat'ta gittin ve Temmuz'da, aradaki be aya dair hibir ey
anmsamadan tekrar ortaya ktn. Ha o zaman sende miydi?"
"Sanrm."
1061
Empati
Stevie ban sallad. "Bunun tek bir aklamas var: Seni cinler
ele geirmi."
"Stevie"
"Bir dakika, bir saniye benimle kal. Scully bile bazen Mulder'i dinliyordu."
Elijah X-Files dizisine yaplan atf karsnda gzlerini devirdi, ama kuzeninin devam etmesini bekledi.
"nce bir iblis tarafndan ele geiriliyorsun ki, bu hafza kaybn aklar. Sonra sahneye Bay Kuehl kyor.
Muhtemelen ortada neler dndn anlayan, sonra da seni bu..." Stevie duralayp, parmaklaryla havada
hayali trnak iareti yapt, "...zel okula gitmek iin kandran gizli bir iblis avcs. Sonra iblisi kovuyor, eski bir
hala seni korumaya alyor ve seni ncil Blgesi'ne7 yolluyor. yknn sonu." Kuzeninin yz ifadesini
grnce ekledi: "Biraz zorlama m? Evet. Olanaksz m? Hay..."
"EVET!"
Omuz silken Stevie pastasndan bir para ald. "Ama bir an iin seni de inandrdm."
"Aslnda inandrmadn."
"Eh, peki. Denediim iin beni sulayamazsn. Ama cidden, burada gerek bir Alacakaranlk Kua
samalyla kar karya-yz. Zihinlerimizi her olasla ak tutmalyz."
"Tm bunlarn bilimsel bir aklamas olmas gerek."
"E.T. ortaya kmadan nce Scully de hep byle derdi."
Elijah buna yant vermedi.
"Bak, normal olarak dind bir teori ne srerdim - doast gler, uzayllar, hkmet komplosu, bu tr
eyler- ama yaananlarn senin u hala ilgili olduunu kabul etmek zorundasn. Ve
Bible Be/f: ABD'nin dinsel olarak tutucu bilinen gneydou blgesine veri-le" ad (.n.)
| 107
1
Adam Fawer
eer yedi sezon Vampir Avcs Buffy izlemek bana bir ey rettiyse, o da yaayan llerle baa kmann
tek yolunun halar ve kutsanm su olduudur."
"Yani imdi ben bir vampir mi oldum?"
Stevie ban iki yana sallad. "Kt rnek. Demek istediim, dinin bu iin bir paras olduunu dnmek
belki de o kadar lgnca deildir. Dnyada ne kadar Hristiyan var? Bir milyar civarnda m? Bu kadar
taraftar olduuna gre, tm u ncil zrval-nn gerisinde bir eyler olmas lazm."
Elijah pencereden darya bakarak, "imdi mantkl olmaya baladn," dedi. "Sanrm bu da Kyamet'in ilk
iareti olmal."
"Pekl, Bay Byc. Bakalm sen nasl bir teori reteceksin? Ortaokuldayken bile neredeyse lanet olas bir
yar tp rencisiy-din. Senin doktor olman gerekmiyor muydu?"
"Tbba baladm ama... Braktm."
"Hey!" Stevie kuzeninin omzuna sevecen bir yumruk att. ''Serseri bir yann olduunu hep biliyordum. Ne
oldu? Baskya m dayanamadn?"
"Uzun hikye."
Stevie ellerini bann arkasnda birletirdi. "Tesadfe bak, programm u anda bombo."
Aslnda belki Stevie haklyd ve ilerlemenin tek yolu gemie bakmakt. Elijah psikiyatri kouundaki ilk -ve
son- gnn dnd.
108 |
1
16
9 Eyll 1999
07:57 (2007 Ylba'na 7 yl, 113 gn kala)
Elijah beyaz nl ilk defa giydiinde yeilleri8 oktan terden srlsklam olmutu. Doktorlar belki de o
nedenle giyiyordu nl; hastalar ne kadar korktuklarn anlamasn diye.
Derin bir soluk ald. Tm hayat boyunca o an iin almt. Lise mezuniyet treninde veda konumasn
yapan rnek renci. Kansas niversitesi'nde Magna Cum Laude.9 Tbbiyeye giri snavlarnda alnan
mkemmel notlar. Ve Johns Hopkins niversitesi'nde nc snfa kadar gsterilen baar. Eer gnn
getireceklerine entelektel anlamda hazr biri varsa, o da kendisiydi.
yleyse neden donuna karacak kadar korkuyorsun? Entelektel olarak hazr olabilirsin, ama duygusal
olarak daha imdiden geberiksin.
Musluu sonuna kadar at ve buz gibi suyu yzne arpt; terle karan su kaygan bir karm oluturdu.
Paslanmaz elik lavabodan ban kaldrp aynaya bakt.
Floresan lambalarnn gz kamatran klarnn altnda solgun cildi bir vampirinkini andryordu. The Lost
Boys'daki Kiefer Sutherland. Bir ift uzun sivri dile karlamay bekleyerek azn at, ama tek grebildii
kendi biraz arpk dileriydi.
Yzn kahverengi sert kt havluyla sildi ve patronuyla bulumak zere darya kt. Psikiyatri asistan
srtarak verdii ve nlara ne kadar bilgisiz, de ersiz, d kapnn d mandal, ie ya-
Tp rencilerinin hastanelerde staj yaparken giydii yeil giysiler, (.n.) A.B.D. niversitelerinde snfnn en
st %2'si arasnda mezun olanlara verilen derece (.n.)
| 109
Adam Fawer
ramaz kiiler olduklarn hatirlatan konferansndan sonra sorularn birbiri ardna sralamaya balad.
"Dr. Glass," diye grledi. "Bana duygularn nasl altn anlatn."
Elijah toplum iinde konumaktan nefret ediyordu. Bunun bir snavdan baka bir ey olmadn kendine
anmsatarak, sadece asistan doktor zerinde odaklanmaya alt. Ve i snav vermeye gelince, Elijah'm
zerine yoktu. Hafife ksrerek boazn temizledi.
"Kan b-b-basmc, barsaklardaki ikinlik, cilt ss, k, cinsel uyar, vesaire hakkndaki bilgiler beyine
iletilir. Hipotalamus bu bilgileri alk, susama, zevk, ac, cinsel doyum, fke ya da saldrganlk gibi duygulara
evirir. Sonra da bedenin geri kalanna otonom sinir sistemi yoluyla komutlar gnderir."
"OSS hangi ksmdan oluur?"
"Sempatik, parasempatik ve enterik."
"Bunlarn ilevleri nedir?"
"Sempatik sistem vcudu tehlikeye kar hazrlayan ka-ya da-dv refleksini harekete geirir.
Gzbebeklerini byltr, gz kapaklarn aar, ter bezlerini uyarr; kan dolamn artrmak iin byk
kaslardaki kan damarlarn aar, kan basncn ykseltmek iin teki damarlar bzer, kalp atn hzlandrr;
akcierlerdeki bronkiyal tpleri aar ve sindirimsel salglar durdurur. Ayn zamanda epinefrin salglamalar
iin adrenal bezlerini tetikler."
Tepki bekleyerek bir an duralad, gelmeyince devam etti:
"Parasempatik sistemse tam tersini yapar. Gzbebeklerini kltr, tkrk bezlerini tetikler, mide salglarn
uyarr, barsaklar harekete geirir, bronkiyal tpleri bzer ve kalp atn yavalatr."
"Ya enterik sinir sistemi?"
"Mide faaliyetlerini dzenler," dedi Elijah, sonra da sylemek zere olduu laftaki ironiyi dnerek
duraksad. "Bu da s-s-sinirli olduunuz zaman mide bulants hissetmenize neden olur."
110 i
Empati
"Yani duygular kndilerini fiziksel tepkiler olarak m gste-
rr?
"Evet."
"br trl olmadna emin misiniz?"
"Pardon?" dedi Elijah. Kafas karmt.
"Hangisi nce gelir? Tavuk-yumurta meselesi. nce korku hissederiz ve bedenimiz sonra m tepki gsterir?
Yoksa, bedenimizin harici uyarlara verdii yant beynimiz korku olarak m yorumlar?"
"Emin deilim."
Stajyer doktor elindeki panoya gz atarak, "Doktor... Hodge," dedi.. "Dr. Glass'a yardm etmek ister misiniz?"
"Elbette." Nefrettik cerrah zentisi Zack Hodge gld. "Duyguyla ilgili iki teori var. 1884'de ne srlen
birincisi, beynin bir ka-ya da-dv tepkisi tetiklediini ve sonra da bunun neden olduu fiziksel tepkiyi
korku hissine dntrdn ileri sren James-Lange Teorisi'dir. Baka deyile, kalp atlarmzn
hzlanmas, gzbebeklerimizin bymesi, vesaire nedeniyle korku duyarz. Bu teori 1929'da alt beynin
duygu-reten bilgileri alp, sonra bunlar ayn anda hem yorumlanmalar iin st kortekse, hem de fiziksel
tepki iin OSS'ye gnderdiini ileri sren Cannon-Bard Teorisi tarafndan rtld. Baka deyile,
korktuumuz iin kalp atlarmz hzlanr, gzbebeklerimiz byr. Tp dnyas hangi teorinin doru olduuna
henz karar vermi deil, ama ounluk Cannon-Baird Teorisini destekliyor."
"ok gzel," dedi asistan ve Elijah'a sert bir bak gnderdi. Nereden geldiinizi bilmeden, nereye
gideceinizi de bilemezsi-niz. Bunu hatrlamaya aln, Dr. Glass."
Asistan onlar kalabalk asansre sokarken Elijah yanyordu. Kaplar kayarak aldnda be tp rencisi,
okulun ilk gnnde-** ekingen birinci snf rencileri gibi darya kt. Ama artk Jei burnunda tp
rencileri deil, birer doktordular. Bilgisiz ve
tehlikeli,
ama her eye ramen doktor.
| 111
Adam Fawer
Seyrettii tm hastane dizileri Elijah'm beyninden geti. ER. Chicago Hope. St. Elseohere. Gideon's
Crossing. Diagnosis Murder. Grey's Anatomy.
nc yln ilk gn hep bilinen eyler yaanrd. Bunu milyon kere seyretmiti. Sonunda korkacak kadar
akll olanlar, doktor olabileceklerinin inancyla baarya ulard. Elijah da yle olacakt. nndeki on yedi
saati bir ekilde atlatmak zorundayd, o kadar.
"Dinleyin imdi," dedi asistan doktor. "Servisteki hastalarn ok az iddete eilimli. Yine de zor bir durumla
karlarsanz panie kaplmayn. Gvenlik grevlileri srekli tetiktedir. Bana yakn durun ve dikkatinizi
toparlayn. Gidelim."
Asistan kaim elik kapya vurdu ve ksa boylu bir zenci at. Kap alrken isterik lklar atan bir kadn sesi
kulaklarn trmalad.
"Psikiyatri kouuna ho geldiniz."
Elijah titreyen elini gsne bastrd. Gmleinin altndaki gm ha hissetmek endiesini azaltyordu.
Vcudundaki her refleksin kamay dayatmasna ramen ayaklarn ileriye gitmeye zorlad. Adm adm.
Byk gndz odasna girince aklndan geen ilk dnce, 'Buras bir otobs terminali,' oldu. Odadaki
herkes bekliyordu. Bazlar hastasn grmek iin bekleyen ziyaretilerdi. Baka kimileri ziyaretilerini
bekleyen hastalard. Aileleriyle bulumu, her ey yolundaym gibi davranan hastalar bile bir eyler
bekliyordu.
Darya kmay bekliyorlard. yilemeyi bekliyorlard.
Hastalarn hepsi, Victoria's Secret modellerini bile cinsiyetsiz gsterecek kadar bol pijamalar giymiti. Yzleri
temizdi, ama salar dank ve ykanmam gibiydi; ayrca hepsi yorgun ve biraz da bezgin grnyordu.
Doktor grubu yanlarndan geerken birka l ve ruhsuz gz-
112,1
Empati
lerle onlara bakt. Elijah'ft alglayabildii tek duygu sessiz, sakin bir yakart.
Ltfen canm actmayn. Ltfen beni normale dndrn. Ltfen brakn gideyim.
Sabrszlk yanstan bir kadn sesi, "Elijah," diye fsldad. "Hadi."
Elijah gzlerini mahzun durulu bir hastadan ayrd ve kapnn aznda bekleyen Alex'i grd. ekici alma
arkada onu acele etmesi iin uyarr gibi ban yana edi. Grubun geri kalannn gitmi olduunu farkeden
Elijah, hzla Alex'in ardndan kapdan geti.
Eer ziyareti alan i karartc olarak tanmlanacaksa, hasta odalarnn dndaki koridoru tarif etmek iin
ancak vahim szc kullanlabilirdi. Hava youn ve ard; duvarlar sanki insanm zerine geliyordu.
Asistan duvarda asl plastik bir dosyadan hasta izelgesi ald.
"Her biriniz gruba sunum yapmadan nce hastasyla be dakika yalnz kalacak. lk olarak..." Elindeki
izelgeye bakt. "Temen Robert 'Bob' Olin. l Frtnas sonras post-travmatik stres bozukluu.' Dr. Glass,
hasta sizin."
Grup Elijah' boucu koridorda yalnz brakarak yryne devam etti. Elijah abucak Olin'in kaytlarn
gzden geirdi. Okuduka midesi burulmaya balamt. Renkli szckler sayfadan frlyordu sanki:
Halsinasyonlar... Tehlikeli... iddet eilimli... Katil.
Derin ama titrek bir soluk ald ve elik telli kk pencereden daya bakt. eride zayf bir adam duvara
monte edilmi televizyona bakyordu. Sonra dnp onun gzlerinin iine bakt. Elijah birini gzetlerken
yakalanm gibi utand birden.
Sululuk duygusunu bir kenara brakp kapnn kilidini at ve odaya girdi. Olin' in ona baktn -iine
baktn- hissedebiliyordu. Ve sonra hastann gevek yz sanki olaanst bir ey gryormu, nemli bir
soru soracakm gibi gerildi.
| 113
AdamFawer
"Gnaydn, Bay Olin. Benim adm Eli... Dr. Glass. Bugn kendimizi nasl hissediyoruz?"
"Her gnk gibi: Deli. Ama sanrm sen bunu zaten biliyordun." Bir an duraksad. "Sen dierlerinden
farklsn."
"Evet," dedi Elijah. "Ben hl okuyorum."
"Hayr." Olin ban iki yana sallad. "Demek istediim, sana baknca hi renk gremiyorum. Sanki... Sanki
burada deilsin bile."
Kendini adama yaklamaya zorlayan Elijah, "Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu.
"Dierlerinin hepsi... Onlar parlyor. Ama sen yle deilsin. Sen grnmyorsun. Havaya bakar gibiyim. Ya
da l birine."
"Hangi renklerde parlyorlar, Bay Olin?"
"Bana Bob de. Herkes bana sadece Bob der."
"Hangi renklerde parlyorlar, Bob?"
"Nasl hissettiklerine bal," dedi eski asker. "Kuveyt'teyken bir sr renk grmtm. Ama ounlukla yeil
vard. Koyu, rmeyi artran bir yeil. Yeil korkudur. Adamlarn ou korkmuyor gibi davranyordu,
ama ben anlardm. Her zaman anlarm." Bob ban yana eip delici baklarla onu szmeye devam etti.
"Sen hari. Seni okuyamyorum." t
"Bana u renklerden biraz daha bahseder misin?" \
"Onlar bana insanlarn ne istediini syler. Pup'u da o yzden > ldrdm zaten."
'
"Pup kim?"
"Missourili zavall, salak bir ocuk. Bir av kpei gibi bakan gzleri vard ve on beinden bir gn fazla
gstermiyordu. Bu yzden de herkes ona Pup10 derdi. Ama kaya gibi salamd; kr bir keden ilk dnen o
olurdu. Senin anlayacan, taakl biriydi."
10 ngilizcede kpek yavrusu anlamna gelir, (.n.)
114!
Empati
Elijah sessizce dinliyordu, ama bunun nedeni profesyonellik
de ne diyeceini bilmemesiydi.
"Ama yaptklarmzn herkesten ok onu yiyip bitirdiini grebiliyordum. Ona baktmda evresindeki o
titrek, ak mavi sisi grebiliyordum; imek tonundayd." Bob yzn buruturdu. "Beynimi artyordu.
Ve gerisinde de o bok rengi vard; rk bir di gibi. Pup o kadar fazla ac ekiyordu ki... i iini yiyordu...
Grebiliyordum... Ve hissedebiliyordum. Yemekhane adrnda karsnda oturamyordum. Ben de bir akam
devriye gezerken Beretta'm kafasna dayayp tetii ektim."
Elijah dikildii yerde huzursuzca kprdad.
"ld zaman... Yani lrken, btn o Irakllar gibi kusmuk rengi bir k dalgas iinde, plak ve dehete
kaplm halde deildi. Sadece i geirdi; sanki ayana batan bir iviyi ekip kartmm gibi. Ve sonra tm
renkleri karard. Tpk seninkiler gibi."
"Ben l deilim, Bob."
"Kantla o zaman." Bob elini uzatt. "Sana dokunmama izin ver."
Kalp atlar hzlanan Elijah geriledi.
"Sen bir hayaletsin, deil mi?"
"H-h-hayr."
"O zaman neden sana dokunmama izin vermiyorsun?"
nk bende hafefobi var. Tm psikiyatrlarn deli olduunu bilmiyor muydun? Bu meslei neden setiimizi
sanyorsun? Ya da belki sen naklsndr. Belki de ben lym; tpk Altnc His'deki Bruce Willis gibi. zm
Bruce da l olduunu dnmyordu, deil mi?
Bob aniden yataktan frlayp Elijah'm elini yakalad. Eski aske-rm Parmaklar tenine dokunduu anda
Elijah'm gzlerinin nnde bir dizi renk belirdi.
Donuk, pembemsi bir umursamazlk. Keskin, gnbatm-^rcusu bir merak. Ve koyu, mide bulandrc
yeil bir korku.
115
Adan Fawer
"Aman Tanrm!" dedi Bob derin bir soluk alarak. "Aman Tan-rm-Tanrm-Tanrm-Tanrm!"
Bob'un nakarat yerini kulak trmalayan, dehet yanstan bir la brakt. lk kesik ve duygusuzdu, ama
Elijah'n benliini krk bir cam paras gibi delip geti. Elijah adamn parmaklarn amaya alt, ama bu
mmkn deildi. Beyni prltl bir turkuaz dalgayla dolarken, hissettii dehet de ikiye katland.
Ve sonra, o da lk la barmaya balad. Beyni ayn zamanda hem harikulade, hem de dehet verici
olan bir renk cmbyle dolmutu. Elini kurtarmak istiyordu, ama kaslarndaki tm kuvvet sanki akp
gitmiti.
kisi birlikte ve parmaklar dierininkine kenetlenmi vaziyette deli gibi lk atmaya devam ettiler. Elijah
orada bylece ne kadar durduklarna emin deildi. Ama beyni...
(on iki yandan beri)
...hi hissetmedii duygularla allak bullak olurken geen zaman ona sonsuzluk kadar uzun geldi.
Sonra anszn bir ift adaleli kol bedenini kavrayp geriye ekti. Devasa bir grevli onu bez bir bebek gibi
kenara iterken, bir dieri de iri bedeniyle Bob'u kstrp etkisiz hale getirdi. Bob'un ellerinden kurtulan Elijah'n
akl bana geri gelmiti. Ama heyecandan titreyen dizleri gvdesini tamakta zorlannca boylu boyunca
yere yld.
"Doktor! Doktor, iyi misiniz?"
Grevli yardm iin uzand, ama Elijah o yabanc elden uzaklat.
Yerde srnerek gerilerken, "-i-iyiyim," dedi. Odadaki elik sandalyeye tutunarak kalkt ve biraz da utanarak
stndeki tozlar silkti.
El ve ayak bileklerindeki balara direnen Bob'a bakt. Adam boynundaki damarlar gerilmi halde Elijah'a
dnd ve grevli clz koluna bir rnga saplarken dilerini gstererek srtt. Kahverengi
116 |
Empati
gzleri inenin acsyla bir an iin byd, sonra bulanklat. Bir kez daha, ama bu kez sersemlemi halde
gzlerini krphrarak Elijah'a bakt.
"Sen l deilsin," dedi kendinden gemeden nce. "Baka bir eysin sen."
| 117
17
30 Aralk 2007
14:37 (Yarg Gecesi'ne 33 saat, 23 dakika kala)
"Bir dakika, doru anladm m?" dedi Stevie. "On yl kn yrtarak okuduktan sonra kt bir deneyim
yaadn diye her eyi braktn, yle mi? Pililerin doktorlarn peinde nasl kotuu hakknda bir fikrin var m
senin?"
"Bu benim iin byk bir sorun deil."
"Ne demek, byk sorun deil? Sen bekr, heteroseksel, yirmi dokuz yanda bir erkeksin. Baka nasl
sorunlarn var ki?"
"Benim hafefobim var, Stevie."
"Yani?"
"Yani insanlara... Dokunmaktan holanmyorum."
"Aman Tanrm! Hl bakirsin, deil mi?"
Elijah ban eip, ellerine bakt. Yzndeki ince damarlar aldka kzardn hissediyordu. Stevie neden
her eyin o kadar zerine gidiyordu ki? nsanlar rahatsz etmek konusunda psiik bir becerisi vard sanki.
Stevie eliyle onun dizine bir aplak att. "Sana bir hanm ayarlamalyz, kuzen!"
"nce nelerin dndn anlamaya alsak daha iyi olmaz m?"
"Kesin olan u ki, senin acil olarak rahatlamaya ihtiyacn var."
"On saniyeliine bile olsa ciddi kalabilir misin?"
"ok ciddiyim. Belki de tm bu olanlarn nedeni sisteminin..."
"STEVE!"
Kuzeni nihayet susunca Elijah ellerini gr salarnn arasndan geirerek arkasna yasland ve tavana bakt.
Stevie neredeyse bir dakika kadar sessiz kald.
118 I
Empati
"Haklsn ahbap," dedi sonunda. "Bunlarn senin bekaretinle
ilgisi olmadna eminim."
"Teekkr ederim." Elijah duraksad. "Sanrm yok."
"Peki... u anda yaadklarnn tmarhanedeki o sapa dokunduun zaman hissettiklerinle ayn olduunu
mu dnyor-sum
"Akl hastas demek daha doru."
Stevie omuz silkti. "Pa-ta-tes, pat-tes. Bana gre hepsi ayn. Demek istediim, metrodayken benim karnm
at; beni grnce sen de acktn. Senin u akl hastan deliydi; ona dokununca sen de delirdin."
"Delirmedim. Ben sadece..."
"Onun hissettiklerini hissettin. Ayn bende olduu gibi. Aradaki tek fark, Bob'un durumunda ona dokunman
gerekti, bende ise kablosuza terfi ettin."
Elijah her ne kadar kabul etmek istemese de, kuzeni haklyd.
"Sen bir empatsm. Next Generation'daki Deanna Troi gibi."
"O bir Betazoid idi."
"Sadece yar-Betazoid. Babas insand. Neyse, bunun konumuzla ilgisi yok, ama dediim hl geerli: Sen
empatiksin. Beyninde empati duygusunu tetikleyen ey her neyse, ar alyor sanki. Tp okurken
empatinin nasl altn renmedin, deil mi?"
"Ayna nronlar."
"Hi duymadm."
"Nronun ne olduunu biliyorsun ama, deil mi?"
Stevie 'hayr' anlamnda ban sallad.
"Nron, 'sinir hcresi'nin ssl ad. Beynimizde yaklak 100 milyar nron vardr ve birbirleriyle elektriksel
sinyaller araclyla haberleirler."
"Harika."
| 119
Adam Fawer
- " temel nron vardr. Aferent nronlar doku ve organlardan beyine bilgi iletir. Eferent nronlarsa o bilgiyi
ileyip beyinden gnderilen sinyalleri aktarr. Arac nronlar da beyin ve merkezi sinir sistemi iindeki
iletiimi salar.
"Anladm."
"yi. 1996'da, Giacomo Rizzolatti ve Leonardo Fogassi adnda iki italyan bilim adam maymunlarn motor
nronlarn inceliyorlard. Bir mola srasnda Fogassi bir muzu eline alnca, Rizzolatti maymunda hareket
olmamasna ramen premotor korteksindeki bir nron kmesinin atelendiini farketti. Normal olarak
nronlar sadece bir eylem srasnda atelenir, ama o olayda maymun hareketi grd zaman da
atelenmiti. Maymunun muzu eline almasyla ayn eyi bilim adamnn yaptn grmesi fark etmiyordu;
hcreler her iki halde de ayn tepkiyi vermiti. Rizzolatti bu hcre kmelerine 'ayna nronlar' adn verdi."
"Brak tahmin edeyim," dedi Stevie. "Bu ayna nronlar duygular da taklit ediyorlar."
"Doru. Birisiyle etkileime girdiimiz zaman, o kiinin davranlarn gzlemlemekten daha fazlasn yaparz.
Beynimizde onlarn eylem, izlenim ve duygularnn isel bir betimlemesini yaratrz; eylemde bulunan,
alglayan ve hisseden kendimizmi gibi."
"Maymun grd, maymun yapt," dedi Stevie.
"Aynen. Ayna nronlar, mesela bir golf sopasn sallamak gibi karmak eylemleri, sadece bir bakasnn
onlar yapn seyrederek renmemizi salar. Ayn zamanda duygular da iletirler ki, bir boksr yumruk
yedii zaman olduumuz yerde sinmemizin nedeni de budur; ayna nronlarmz bize o yumruu yediimiz
hissini verir."
"Ya da bir porno film seyrederken..."
"Anladn," dedi Elijah onun szn keserek. "Her neyse... Bilim adamlar bizi dier hayvanlardan ayran
eyin beynimizdeki ayna nronlarn says olduuna inanyor; baz eyleri renmemiz
120 |
Empati
onlar araclyla mmkn oluyor. Alet kullanmak, konuulanlar anlamak..." Elijah duraksad. "Ve empati
duymak." ! ; ;;
"Yani benim hissettiim her eyi senin de hissetmenin nedeninin ayna nronlarnn fazla mesai yapyor
olmas m diyorsun?"
Bunu bir sre dnen Elijah ban sallad. "Olas deil."
"Neden?"
"Ayna nronlar duygular bir alglama sonucunda tetikler. Ama metrodayken ben senin a olduunu be
duyumdan herhangi biri vastasyla alglamadm. Aln hissettiimde seni henz grmemitim bile."
"Demin de dediim gibi, kablosuza gemisin."
"Olamaz. Beyin dediin organ ylesine danktr ki, brak bakasmnkileri, kendi hislerimizi alglamamz bile
bir mucize saylr."
"Ha?"
"Birletirme problemi diye bir ey duydun mu?"
"O gn herhalde hastaydm; dersi karmm."
"Birletirme problemi, bilinli algnn nasl altn sorgular; nk bilim adamlarnn deiik nron
kmelerinin etkinliklerinin tmleik bir algsal deneyim oluturmak iin nasl bir araya geldii hakknda hl
en ufak bir fikri yoktur."
"Tmleik ne?"
Elijah i geirdi. "Peki, dinle: nsanlar renk, hareket ve ekilleri grsel korteksin farkl alannda iler. Yani
krmz bir halkadan atlayan beyaz bir kaplan grrsek, baz nronlar beyazn varln, baka bazlar
krmznn varln, dierleri dairesel halkay ve kimileri de atlayan kaplan belirtir. Soru u: Beynimiz
kaplann beyaz olup atladn, halkann ise krmz ve hareketsiz olduunu anlamak iin tm bu verileri nasl
birletirir?"
"Nronlarn birbirleriyle konutuunu sanyordum."
"Sorun da bu zaten; bilim adamlar grsel korteks nronlar arasmda hibir iletiim bulamad. Ayrca her ey
ayn anda oluyor.
I 121
Adam Fawer
Bu sadece grsel spektrumdaki birletirme problemini tanmlyor. Beyinin birbirleriyle ilgisiz alanlarda
meydana gelen birden fazla duyusal uyary nasl btnletirdiiyse, daha da byk bir gizem."
"Yani kimse beynimizin nasl altn bilmediine gre senin beyninin benim hissettiklerimi
anlayamayacan m sylyorsun?"
"Kimsenin bilincin nasl olutuu hakkmda bir fikri olmadn dnrsek, senin ve benim olanlar
anlayabilmemizin herhangi bir yolu olmadn sylyorum."
Stevie bir sre sessizlik iinde Elijah'n sylediklerini dnd. "Pekl... Beynin her nasl alyorsa
alsn^ en azndan imdi senin u hapahipinin..."
"Hafefobi."
"Ad neyse o eyin gereklikle ilgili olduunu biliyorsun. Demek istediim, her defasnda duygularn
hissedeceimi bilsem, ben de insanlara dokunmaya korkardm."
"Evet," dedi Elijah. Kolyesi alndndan o yana ilk defa bir nebze olsun rahatlamt.
Stevie haklyd. Hafefobisi gerekten de mantklyd. Ve enoklofobisi de artk eskisi kadar mantksz
grnmemeye balamt. Fobilerinin tmyle akl d olmadn kalbinin derinliklerinde hep bilmiti
aslnda. imdi nedenlerini anladna gre belki... Belki de onlar kontrol altna almay renebilirdi.
"Bu fen dersine biraz ara verebilir miyiz?" diye sordu Stevie. "Beynim buland."
"Aklndan ne geiyor?"
"nce biraz uykuya ihtiyacm var. Sonra da sinemaya gitmeye ne dersin?"
Elijah kar kmak istedi, ama sinema istei -aslnda Stevie'nin istei- iinde byd. Hayr demesine
olanak yoktu.
122 I
fc
Empati
"Olur," dedi. Sonra birden yerinde dikildi. "Tabii ya! Sinema
mkemmel bir yer olur!"
"Ne iin?" diye sordu Stevie kukuyla.
"Bir dnce deneyi iin." ' ,
I
I 123
III. Ara
10 Eyll 2007
08:03 (Merkezi Avrupa Yaz Saati) (Yarg Gecesi'ne 112 gn kala)
Solothurn Pfyffer von Altishofen o sabah meslek yaam boyunca ilk defa ge kalmt. Ana kapdan girerken
siyah beresini abucak bana geirdi, ierideki labirentten geip grev yerine vard.
\
"Hauptmann, ok zr dilerim.
"Bahane yok!" diye grledi yzba. "Albayn henz gelmediine dua et. Gelmi olsa, bu grevi
kaybederdin."
Von Altishofen ban zntyle edi. Yzbaya kendisini mazur grmesi iin syleyebilecei hibir ey
olmad gibi, ne derse desin inenip kendisine geri tkrlecekti. Sessiz kalmak en iyisiydi.
"'Schoeizergarde'de ge kalmak ho grlmez. zellikle de senin grevlerine sahip bir baltac sz konusu
olduunda. Artk ocuk deilsin. Bir erkeksin. yle davranmaya balasan iyi olur."
"Evet efendim."
Yzba Segmller, "imdi silah deposuna rapor ver," diye homurdand. "Akamdan nce tm silahlarn bir
envanterini istiyorum."
"Evet efendim."
Segmller bir sre daha bakt ona, sonra yryp uzaklat. Von Altishofen yzba gzden kaybolduktan
sonra bile yz ifadesini bozmad. Silah envanteri kartmak genelde ceza kabul edilmesine ramen onun
houna gidiyordu. Silah eitimini seviyordu ve modern silahlarla eski kllar arasnda olmaktan haz alyordu.
1241
Empati
Yanndan geerken krtarak gz krpan bir Fransz bayan turist grubuna hi aldrmadan, bodruma inene
kadar sert yz ifadesini bozmad. Aklnda kendine bir gelin bulmaktan ok daha ciddi dnceler vard.
Dikkatini o sabah otobs karmasna neden olacak kadar datan dnceler.
Silah deposuna gnderilmek onun iin bir mola gibiydi. yle salaka bir idari ile uramay, en ufak
dikkatsizliin bile ok ciddi sonular dourabilecei nbet grevinde olmaya tercih ederdi. Keyi dnp
byk ve uzun salona girdi. Havada belli belirsiz bir toz ve ya kokusu vard. Kapy kapattktan sonra ucu
baltal karglar saymaya balad. Birini raftan alp keyifle elinde tartt.
Parman yavaa baltann keskin aznda ve arkasndaki kertikli dikenin stnde gezdirdi. Jilet gibi keskin
balta uzun bir sopaya taklyd. 160 santimetre uzunluundaki sap iki eliyle tutarak ar silah savurdu.
Gl kollarn zorlayan ar balta bir hrt kartarak ve lmcl bir hzla havay yard.
Usta elinden kt belli olan yle bir silahla 14. Yzyl'da savamann nasl bir ey olacan hayal etmeye
alt. Daha basit devirler. Az dnce, fazla eylem. O zamanlar yaasa ok baarl olacandan emindi.
Her ne kadar kanl bir dnem olsa da, savata lmekten gurur duyard. 1300'lerde yaamay imdiki sakin
yaamna neredeyse tercih edecekti. ylesine iyi eitimli bir katil olup da yeteneklerini kullanma frsat
bulamamas hayflanacak bir durumdu.
Ban iki yana sallayarak o garip dncelerden syrlmaya a-"t. igdsel olarak bir dua okudu. Ama
akl srekli bir gece nceki toplantya gidiyordu. Postadan ktnda o gm bileti pe atmasna ramak
kalmt. Agnostik kltn yesi olan Amerikan film yldzlarnn yksn La Republka'da okumam olsayd,
buyk olaslkla atard da. Ama sonunda merak stn gelmiti.
Toplantya gidince katlmc saysnn azl von Altishofen'i
airtmt. Aslnda gece boyunca birka defa toplantnn sadece
nun iin yapld dncesine de kaplmt. Bunun samalk
I 125
Adam Fawer
olduunu biliyordu. Neticede, kim -zellikle de Valentinus kadar zeki birisi- onun gibi dini btn bir Katolii
hedef seerdi ki?
Von Altishofen'in sa'ya olan inanc tm yaam boyunca bir an bile zayflamamt. Yani... nceki geceye
kadar. Valentinus o kadar inandrcyd, akl yrtmesi o kadar mkemmeldi ki, Solothurn dediklerine
kaplmaktan kendini alamamt. Drt saatlik toplantnn sonunda sadece Katoliklii deil, Hristiyanl da
tmyle reddetmeye hazrd.
Ama Valentinus ondan herhangi bir vaatte bulunmasn istememiti. Tek istedii, o gece geri dnp,
kendisini bir daha dinle-mesiydi. Solothurn da kabul etmiti.
Dinlemekten ne zarar gelirdi ki?
Valentinus, Roma'daki en nemli toplanty sona brakmt. Mkemmel kiralk katili bulmak ona 300.000
Avro'ya yakn bir paraya patlamt. Be adamn her birini gm zarflar aarken gizlice gzetliyor olsa da, o
'benzersiz yeteneklerden sadece bir tanesini toplantya ekmeyi baarmt.
Solothurn Pfyffer von Altishofen.
Valentinus odadaki teki kadnlar ve erkekleri nemsememi, zeytin yeili gzlere sahip, sarn ve iri yapl
askere odaklanmt. Dier on katlmcy umursamyordu bile. Onlar zaten sadece gsteri iin oradayd.
Valentinus'un yurtd toplantlarnn ou gibi, o toplant da aslnda tek bir kii iin yaplmt. nceki gece o
kii von Altishofen idi.
Onun dier arkadalarndan hibirim toplantya getirmeyi baaramamt, ama bu nemli deildi. Bir kiiye
ihtiyac vard; von Altishofen de grevi yerine getirmek iin yeterli eriime sahipti-Yirmi iki yandaki asker
toplantdan ktnda, Valentinus onun artk kendisine ait olduunu biliyordu. Yine de, zerinde oluturduu
etkiyi perinlemek iin bir telkin seans daha ayarlamas iy1 olmutu.
126 |
Empati
Her ne kadar plannn baarya ulaacandan hibir zaman kuku duymadysa da, gerekleeceini btn
yreiyle dnceye de ilk defa cesaret ediyordu. Bethany'nin bilgisayardan ald listeyi gzden geirirken
glmsedi. Kuzey, Gney ve Orta Amerika'nn yan sra Avrupa da tamamlannca, geriye sadece Avustralya
ve Yeni Zelanda ile Asya'daki 11 ve Afrika'daki 16 lke kalyordu.
Yolculukla geecek dokuz hafta daha. Sonra eve dnp, ylbana kadar Amerika'daki srsn bytmeye
odaklanabilirdi. Ya da kendi deyiiyle Yarg Gecesi'ne kadar.
j 127
18
30 Aralk 2007
19:49 (Yarg Gecesi'ne 28 saat, 11 dakika kala)
Karanlk konser salonuna bakan Winter hznle glmsedi. O gece almay kabul etmemeliydi. Tm
dnceleri annesine odaklanmt. On yandan beri neredeyse her konserinde olduu gibi o gece de
yannda olmasm yle ok istiyordu ki. Artk hibir konserden zevk alamayacan dnd. N
Derin bir soluk alp zntsn bir kenara itmeye alt. O anda nemli olan tek ey mzikti. Bo baklarn
kalabalk dinleyici kitlesinin zerinde dolatrd ve en n sradaki bir ey dikkatini ekti. Gzn alan
projektr klarnn altnda bir siluetten fazlasn semek mmkn deildi, ama glgeyi andran ekil yine de
kann dondurmaya yetti: Kocaman bir kpek.
Kr adamn orada olduuna emindi. Onun, beyninin iine baktn dnd. Zorlukla yutkunup, soluklarn
kontrol altna almaya alt. Samalyordu. Yalnzca sinirliydi; hayal gc fazla alyordu. Kpek de orada
deildi, sahibi de.
Sadece al. O zaman yeniden hissetmeye balayabilirsin.
VVinter giri yapaca zaman gsteren iareti bekledi. Orkestra Jean Sibelius'un Re-minr keman
konertosunu alyordu. Finli bestecinin bayapt temalarn birbiriyle i ie girecei ekilde dokunmu
zengin armonisiyle olduu kadar, keman solosunun inanlmaz imgelemesinden tr de onun favorisiydi.
Sonunda zaman geldi. Winter kemann yerletirdi ve mziin iinden geip akmasna izin verdi. Krk
dakikalk konerto sresince daha nce hi almad gibi ald. sel hzn ve yeni bulduu zgrl
salonda bir kuun dokunakl tleri gibi szlp

128 |
E m pat i
yankland. Grkemli kreendoya doru aresini hzla Stradiva-rius'unun telleri zerinde kaydrrken,
gzlerinden artk yalar szlyordu.
Gr bulanklat, ama nemli deildi. Ezberden alarak orkestray ardnda srklerken, ef de onu
izliyordu. Dier mzisyenler onun kemannn bo brakt her perdeyi doldurup yalnzca mzik olmann
tesinde, mzikten bir duvar yaratarak sel gibi arkasndan geliyordu. Cisimlemi bir duygu yumayd
yaanan.
VVinter'in ruhundan saf, youn, zrsz duygular fkrd. Hayr, sadece onun deil, hepsinin ruhundan.
Aslnda o duygu selini ynlendiren solistti belki, ama yalnz deildi. Hzn, umut ve arzu ondan deil, onun
vastasyla tm orkestradan geliyordu. Artk sadece enstrmanlarn almyor, ayn zamanda kalplerini
akyorlard.
Orkestra son notay da aldnda Winter arkasndaki herkesin tketici ve zgrletirici bir deneyimden
gemiesine ayn anda i geirdiini hissetti. Aresini kaldrmasyla dinleyicilerin tepkisi arasndaki o ok
ksa anda dnp arkasna bakt.
nce mzisyenlerinin yzlerinin neden o kadar parlak grndne anlam veremedi, ama sonra kavrad.
alarken alayan sadece kendisi deildi. Onlarca slak yanak ve krmz gze baklrsa, orkestrann
neredeyse tamam gzya dkmt.
Ne olduunu sorgulamasna frsat kalmadan dinleyiciler ayaa frlad. Gk grltsn andran bir alk
koptu, duvarlardan yansd ve fiziki bir g gibi geri tepti. VVinter elinin tersiyle yanak-'arn sildi,
glmseyerek alklarn kendisini sarmalamasna izin verdi. Dinleyicilerden gelen vg ve hayranlk
dalgasnn keyfini kartarak e ildi ve uzun bir selam verdi. Salonun klar yanarken enesini kaldrp
baklarn balkona evirdi.
Ve bir anda yz karard.
Michael orada, otuz metre ilerisindeki bir locann n srasnda ayakta duruyordu.
I 129
Adam Fawer
Michael konserin sonunda avularn actacak kadar kuvvetle alklyordu.
VVinter'in almdaki gzellik o ana kadar duyduklarnn hibiri gibi deildi. Hayatn o byleyici kadn iin
neden altst ettiini bir kez daha anlad. Sevitikleri zamanlarda bile duygular hi o kadar youn olmamt.
Ve VVinter'in al her ne kadar onu hep soluksuz brakm olsa da, o gece dierlerinden farklyd.
Her nota sanki sadece onun iin alnmt; bir alayan melekler senfonisiydi dinledii. Baka her eyi
glgede brakan, kavramakta zorlanaca kadar canl bir duygu dalgas onu alp gtrmt ve ylesine
igdseldi ki, VVinter son notay aldnda o da soluk solua kalmt. x
Neredeyse sevime sonras rehaveti iinde alklamaya devam ederken iinde bir boalma duydu... Sanki
birisi tm duygularn emip bitirmi gibiydi. Kendini bo ve yalnz hissetti; VVinter'in ona yol gsteren mzii
olmaynca nasl hissedecei umurunda deildi.
Ve o ana dek yaam olduu tm aclar hissettii duygusal boluu birden dolduruverdi. Ona bir daha asla
sahip olamayacakt. Darda bir yerlerde dikilip onu seyretmekle yetinecekti. Onun sevgisini tattktan sonra
yerine her ne koyarsa koysun, yaam sonsuza dek souk ve bo olacakt.
Cebine soktuu elinin parmaklar 38'liin kabzasnda kapand. Przsz metal teninde lk bir temas
brakyordu. Plan VVinter ile yz yze gelmekti, ama o ann zorlamasna daha fazla dayanamad. Onsuz,
VVinter'in bir saniye bile yaamasna izin veremezdi.
Silah cebinden kartt. Tam locann altn yaldzl korkuluunu amak zereydi ki, VVinter ban kaldrp
ona doru bakt... Ve gz gze geldiler.
VVinter gzlerini Michael'den ayramyordu. Salonun enerjisi snd ve benliindeki tm aclar yzeye
fkrd.
130 |
Empati
Kendisine yalan syledii iin Michael'den nasl nefret ettii... Kfefretine ramen onun dokunularna nasl
kar koyamad... Ve kendini ne kadar yalnz hissettii ve her zaman hissetmi olduu...
Michael bir sre iin yalnzlm gidermiti, ama evli olduunu rendii zaman o ezici duygu eskisinden de
gl olarak geri gelmiti- Duyduu ac iini bir alev gibi sard ve zerine ezici bir kaybetmilik hissi kt.
Sonra annesini, birlikte gs gerdikleri eyleri, kendisini her zaman nasl koruduunu dnd. Sonu
ayrlkla biten her akm ardndan yannda olup paralar toplamasna yardm eden sadece oydu.
Ama imdi yoktu ve Winter bu kez gerekten de hissettii kadar yalnzd.
Bouk, yanklanan bir ses beynini doldurdu. Neredeyse fiziki bir varlk gibi stne ken lmcl bir
hznd bu. Arzulamad bir eydi. O sefil sesi hi dnmeden bolua frlatt.
Michael zihninde kasvetli bir sesin yanklandn duydu. Bir zdrap dalgas bak gibi beynine sapland.
Ne yapyordu? yle muhteem bir yarat gerekten ldrmek zere miydi?
Nasl bir insan yapabilirdi bunu?
Sadece onun duyabildii yrek paralayn ses kulaklarn sar edecek bir seviyeye ykselirken nefreti de yok
oldu. Onu hl seviyordu. Kendisini ylesine kesin bir ekilde reddetmi olmas, ona lan sevgisini hibir
ekilde azaltmamt. Olanlar kendi hatasyd. Winter'i itip uzaklatran kendisiydi.
Elinden brakt silah tok bir sesle halnn zerine dt. Y-rei inanlmaz bir hznle doldu ve birden
yapmas gerekeni ak-?a grd. Uzanp locann parlak ve souk metal korkuluunu kavrad.
| 131
Adam Fawer
VVinter'e bir kez daha bakt. Her ey ok gzeldi. Her ey ok hznlyd. Ve ne kadar ok ac vard...
Benliinin her tarafnda nlayan ac, balangc ve sonu olmakszn sar edici bir sonsuzlua uzanr gibiydi.
Eilerek arln ne doru verdi. Bir an iin parlak korkuluun stnde dengede kald. Sonra, yerekimi
onu sert bir ekilde aaya ekti. Michael Evans aadaki bo koltuklara doru derken, beyninde
yanklanan o yrek paralayc ses sonunda duraca iin Tanr'ya kretti.
Dinleyiciler, Michael'in vcudu orkestra elemanlarnn bo sandalyelerine arpmadan bir saniye nce
alklamay kesti. arpma annda sadece paralanan tahtalarn, krlan kemiklerin ve yrtlan etin sesi
duyuldu. Bunu kulaklar sar eden bir sessizlik izledi.
Kimse ksrmedi. Kimse kmldamad. Tek ses sanki dehet dolu bir soluk alan salonun kendinden geldi.
Byy ilk bozan VVinter oldu. Gzleri yalarla dolu halde, ayakkablar ahap zeminde takrdayarak
merdivenlere kotu.
Sonra, onu grd. Michael yzkoyun yerde yatyordu; bacaklarndan biri havaya bakarken, dieri krk bir
oyuncak askerinki gibi garip bir ayla bklmt. ki yana alm kollar krk iki dal paras gibiydi.
Kafatasnn bir taraf ezilmiti ve bir kan glnn iinde duruyordu.
Michael'in bo bakan gzleriyle karlanca VVinter'in soluu boaznda taklp kald. Onu dehete dren
grd kanl manzara deil, Michael'in yzndeki ifadeydi.
Huzur.
1321
19
30 Aralk 2007
20:13 (Yarg Gecesi'ne 27 saat, 47 dakika kala)
Elijah ile Stevie bir paket erez, bir kutu patlam msr ve iki Pepsi aldktan sonra karanlk sinema salonuna
girdi. Perdede gelecek programdan paralar vard. Onlar oturmak iin bo yer ararken, gm rengi bir uzay
gemisi beyaz perdeyi boydan boya geti. Stevie abucak koridor kenarnda iki yer buldu ve oturdu.
Gergin bir ekilde etrafna bakan Elijah iini ekti. Kalabalk bir ortamda yaamaya alk olduu ezici duygu
selinden eser yoktu. Gzlerini kapatnca tm bedenini lk jleyle dolu bir havuza batyormu gibi
karncalanma hissi sard.
Kendisini uzun zamandr ilk kez o kadar iyi hissediyordu. Tm nevrozlar eriyip gitmiti sanki. Deneyinin
alp almayacan merak etti. Duyduu huzura baklrsa, belki o anda bile alyordu.
Elijah kuzeninden baka insanlarn da duygularn hissedip hissetmeyeceini anlamak iin evresindeki
herkesin kendini iyi hissediyor olaca bir ortama -duygusal bir gvenli blgeye- girmek istemiti. Perde
pembeye dnt ve filmin stilize edilmi jenerii akmaya balad. Animasyonun dk zek seviyesine
ramen, Elijah her eyi hayranlkla izliyordu.
izgi kpek gereine dnp yk balaymca tm basmakalp karakterleri annda saptad. Doru kadn
hari her eye sahip gck, sinirli i adam. Onun kadn peinde koan, zampara, kendi-ne ar gvenli en iyi
arkada. Pes etmeyen bir vcuttan ve altn

lr kalpten baka eyi olmayan, nevi ahsna mnhasr, kafas kars, basma buyruk bir kadn. Kadnn biraz
hafifmerep, herkesi ve
er eyi kmseyen ev arkada.
1133
Adam Fawer
Elijah konumalarn ilk cmlelerinden yknn tm kurgusunu kartm olmasna karm gzlerini perdeden
ayramyordu. Replikleri neredeyse aktrlerle birlikte tekrarlayabilirdi; yine de her bariz cmle yeni gibi
geliyor, her yllanm espri son derece komik grnyordu.
Ana karakterlerden biri datc ocuun frlatt sabah gazetesini kasklarna yiyince, Elijah yksek sesle bir
kahkaha atmaktan kendini alamad. Ve kpek. Kpek o kadar komikti ki... Hele srekli kaplarn iinden
gemeye almas yok mu... ldrc derecede komikti ve... Hatta...
Elijah'm kahkahalar iddetlendi.
Ha evet! Kadnn bir de kedisi vard; tslamasyla erkek kahramann kasklarna inen gazeteyi atan datc
ocuu korkutan kt kalpli bir kediydi bu.
Elijah katla katla glyordu; yanaklarndan aaya yalar szlmeye balamt.
Kadnn hafifmerep arkada yanllkla zerine oturunca kpein suratnn ald ifade tm salonu
kahkahaya bodu.
Elijah artk uluyor, salarn yolmak istiyordu.
Verdii tepkilerinin ar olduunun bilincindeydi, ama glmesini kesemiyordu. Ilk bir slaklk hissi kasklarna
yayld. Altna karmt. Ve hl glyordu.
Beyni kontrol ele geirmeye abalyordu, ama faydaszd.
Deneyi biraz fazla iyi almt. Stevie'ye bir gz att; ama o tarafta da yardm umudu yoktu, nk o da
ykla ykla glyordu. Byk, grltl, nlayan kahkahalar... Elijah baklarn tekrar perdeye evirdi.
Hafifmerep ev arkada ayaa kalkmt, ama imdi de kpein suratnda bok yemi bir ifade vard. O
kadar artk fazlayd. Elijah yle glyordu ki, karnnn patlayacan zannetti. Elleriyle gvdesinin ortasn
tutarak ayaa kalkmaya alt, ama yapamad.
Birka kii dnp ters ters bakt ona. nsanlarn rengi atk yeil
134 I
Empati
ve soluk san fkelerini hissetti. Salon birden renkle doldu. sterik krmzlar, kkrdayan morlar, kahkahadan
krlan maviler...
Akln kaybetmeden oradan kmalyd. Hl bir lgn gibi kkrdayarak yerinden doruldu. Koridora kmay
baard, orada boazndan ykselen kesik kahkahalarla olduu yere devrildi.
Glmesini tek bir soluk alacak kadar durdurmaya al, ama bu olanakszd. Son bir sa kalma igds
kalnts devreye girdi. Srtst yatan Elijah ban kaldrp tm gcyle demeye indirdi.
Bir daha yapt. Ve bir daha. Tam ban tekrar kaldrrken bir ift kol onu omuzlarndan tuttu, aln yardm
etmeye alan adamn burnuna hzla arpt.
"SEN GER ZEKLI!" diye bard adam.
Parlak yeil isterik kahkahalar bir anda parldayan, billuri turuncu fkeye dnt.
"Otur yerine!" ve "Kes sesini!" bartlar arasnda yatt yerden dorulurken, "Ne dedin sen?" diye grledi
Elijah.
"Burnumu krdn, bok herif!" dedi adam.
lk Terminator'dan fkeli bir Michael Biehn. Yz kanlar iinde kalm adamn her tarafndan sar, zehirli bir
nefret fkryordu. Zihninde bir iddet duygusu bymeye balayan ve adrenalin seviyesi hzla ykselen
Elijah o nefreti iine ekti. Gerileyip oradan uzaklamaya alt, ama fkesi buna izin vermiyordu.
"Burnundan fazlasn kracam!" diyen kendi sesi geldi kulana.
Birden ne doru atlarak ban Biehn'in karnna gmd ve onu yere drd. Duyduu fkeyi kontrol altna
alamayan Elijah yumruunu adamn burnuna bir daha indirdi. Adam ac iinde bir ilik att.
Elijah'm beyninde eflatun bir ac parlad, ama onu penesine alan youn nefreti bastracak kadar gl
deildi. Kanl yumruunu geri ekerken slak bir ses duyuldu. Sonra bir daha vurdu. Krlan diler elinin
derisini kesti.
135
AdaFawr
Birilerinin onu ensesinden tutup geriye ektiini hissetti. Kollarn sallad, ama yumruklar artk havay
dvyordu. Savurduu tekme birisinin karnna geldi. Boynuna dolanan kol biraz daha sknca nefesi kesildi.
Umutsuzca soluk almaya alrken gznn nnde deiik renkler belirdi; nefes alamyordu. Soluk borusu
acyla kasld, gr kararmaya balad.
Baylmadan nce aklndan son bir dnce geti.
Stevie ne yapyor acaba?
1361
20
30 Aralk 2007
20:16 (Yarg Gecesi'ne 27 saat, 44 dakika kala)
VVinter koarak kendini taksiye att ve kapy arparak kapatt. Beyni uyumu halde, "Sadece sr," dedi.
Bunlara ben neden oldum.
Bam iki yana sallad. Michael dengesiz birisiydi. Balkondan atlamas onun suu deildi.
Dorudan ona bakyordum. Ne kadar zgn olduumu dnyordum ve...
HAYIR!
Bunu kendine yapmayacakt. Michael'in atlamasn istememiti. ehir camn dnda akp giderken
gzyalarn sildi. Taksi ofr bir sre neonlar altnda ldayan Broadvvay Caddesi'nde ilerledi, sonra
Columbus Meydan'n dolap bembeyaz Noel klaryla bezenmi Beinci Cadde'den geri dnd.
Paranoyas neredeyse bir saat sonra yatan VVinter ofr oteline ynlendirdi.
Bedensel ve duygusal olarak tkenmi olmasa, yapt hatann farkna varabilirdi. Ama taksi VValdorf-
Astoria otelinin giriindeki geni krmz halnn nnde yavalarken orada toplanm bekleyen kalabala
dikkat etmedi.
VVinter taksiden iner inmez insanlar ar srs gibi stne uut. Patlayan flalanyla fotoraflar ve
baran gazeteciler bir anda etrafn sararken, drt ayr haber TV ekibinin spot klar etraf gndze
evirdi.
"LDNE MEMNUN MUSUNUZ?"
"BR NOT BIRAKMI MI?"
"BUNU YAPMASINI ONDAN SZ M STEDNZ?"
| 137
AdamFawer
Bir yandan flalar patlarken, bir yandan da sorular ard ardna gelmeye devam ediyordu. Derin bir zdrap
melodisi beyninde bangr bangr patlayan Winter, flalardan kr olmu bir halde gzlerini yumdu.
"WINTER! BURAYA!"
"WINTER!"
"WINTER!"
"YETER!" diye bard VVinter sonunda fkesi sabrn yenince. Bitkinlii nefrete dnrken fkeden
kudurmu halde etrafndakilere bakt. Beynindeki ark sanki coarak iddetini artran bir orkestra tarafndan
alnyordu artk. lerlemeye alt, ama kalabalk yol vermiyordu.
"Ltfen! Brakn geeyim!"
Yanaklarndan gzyalar iniyordu; kokusunu aldklar paray karmak istemeyen fotoraflar daha da
yaklat. O srada bir mikrofon alnna arpnca VVinter kendini kaybetti. Yz kpkrmz kesildi; fkesi sar
edici bir saldrganla dnt. En yakn iki foto muhabirinin fotoraf makinesini kavrad ve onlar serte
yolundan itti. Onun bu taknlna aran adamlarn ikisi de arkalarndaki muhabir, kameraman ve yapmc
kalabalnn zerine doru sendeledi.
Sonra olanlar tam bir kaostu. Herkesin sonradan syleyecei ey, VVinter Zhi'nin kudurduuydu. Ama o
akam yataklarna girdiklerinde (hastanelik olanlarn dndakiler) duyduklar vicdan azabyla bambaka
ykler anmsyordu.
Ve o fkeli ark hl kulaklarndayd.
Otuz yedi kii olduklar sonradan anlalan kalabalk geri ekilirken ayaklar, dirsekler, kafalar, mikrofonlar ve
kameralar birbir' lerine girdi. Daha nce de dzinelerce kez benzer durumlarla karlam olduklar halde bu
kez bir eyler farklyd.
138 |
Empati
Bu kez ortamn gerilimini trmandran ey beyinlerinde vzldayan o mzikti. Vurgulu alglar ve tiz gitarlar
andran sesler kulak trmalayc bir ulumayla gelip beyinlerinde bir kasrga gibi patlad. Ve her eyiyle ilkellii
artryordu. Ve onlar deitirdi.
Yabani kpek srs gibi birbirlerine saldrdlar.
Yumruunu skan (WABC 7'nin blge muhabiri) Carol YVillianson yzne giritii (Fox 5'in 2. kamera
ekibinden) Michael Eldrich'in yananda 1.5 karatlk elmas yzyle derin bir yark at. Deliren (CW-
llyapmcs) Sarah Stevens, (The Enquirer''in magazin yazan) Stuart Glassman'm hayalarna bir diz kartp
testis-lerinden birinin patlamasna neden oldu. Richard Oppel (The New York Post'un stajyer fotorafs),
Julie Blum'a (WNBC 4 asistanlarndan) bir kafa atp kadmn burnunu krd.
Ardndan dierleri de tekme, yumruk, trmk ve lklar atarak kavgaya katld. Sonradan hibiri onlar yle
galeyana getiren eyin ne olduunu anmsayamad. Tek hatrladklar, baka bir dnyadan gelir gibi tarif
ettikleri o kulak delici, tyler rpertici sesti. O ses ve yakaladklar haberin itah iindeyken, bir anda kana
susam olduklar.
.
VVinter o lgnca iti kaktan kamaya alrken bir kameraman ona doru hamle etti. Hi dnmeden
adamn yanana bir yumruk att, bunu frsat bilen ufak tefek bir sarn adamn boazna sarlarak skmaya
balad. Baka biri daha zerine saldrmadan 60. Cadde boyunca Central Park ynne komaya balad.
Hibir tarafa bakmadan kendini drt eritli yola att. Bir Kmzn cayrtlarla durdu, ona arpmamak iin
direksiyon kran krmz bir kamyonet hzla gelen taksiye yandan vurdu. Ama VVinter farn bunlara ramen
buz gibi gece havasnda zorlukla soluyarak komaya devam etti. Kotuu srece baldrlarmdaki yakc
arya, cerlerindeki yanmaya ve kalbinin deli gibi atmasna odaklanabildi. Biraz nce olanlar...
| 139
Adam Fawer
kendi neden olduu eyleri
.. .dnmek zorunda kalmazd.
Peinden koarak gelen fkeli bir kalabalk grmeyi bekleyerek arkasna bakt, ama onlar hl birbirini
paralamakla meguld. Parka ulanca aalarn arasna sakland. Donmu kar ayaklarnn altnda
trdyor, azndan kan soluu ince bir buhar bulutu oluturuyordu.
Gzlerinin nne Michael'in paralanm kafatasnn grnts geldi. Silkinip manzaray kovmaya alt.
Her ey nasl o kadar korkun hale brnmt? Neler oluyordu?
Seni (onlar) koruyan ha olmazsa neler yaanacan sanyordun ki?
Eli boynundaki bo yere gitti. Hepsi birbiriyle ilintiliydi. Kolyesini daima bir nazarlk olarak dnmt, ama
belki de baka bir eydi. Dnceleri kovmak iin ban sallad. Bu delilikti.
Son derece salkl annenin 52 yanda kalp krizi geirmesinden daha m delice? Michael'in sen yzne
baktktan sonra lme atlamasndan daha m delice? Sen taksiden iner inmez bir arbedenin kmasndan
daha m delice?
Ama... Hayr, taksiden iner inmez deildi. O mikrofonun yzne arpt an. fkenin zapt edilemez bir hal
ald an.
Winter rperdi. Bu olanakszd... yle deil mi?
Dondurucu soua aldrmadan parkm derinliklerine doru yrd. Hayanda... ka dnda
...hi olmad kadar korkuyor olmasna ramen, bir yandan da o ehir ormannda ona zarar vermeye
alacak herhangi birinin bann ciddi olarak derde gireceini dnmeden edemedi.
Hem de ok ciddi.
140
IV. Ara
17 Eyll 2007
10:09 (Merkezi Avrupa Yaz Saati) (Yarg Gecesi'ne 105 gn kala)
Solothurn elini gsne bastrd. Mavi niformasnn altndan gsne deen yuvarlak ve yass diski
hissedebiliyordu. Tlsmn stndeki ssl oymay bir kez daha dnd: Kusursuz bir daire eklinde
kvrlm, kendi kuyruunu yutan bir ylan. Valentinus ona amblemin Ouroboros olarak anldn sylemiti;
Dnya'da umutsuzca hapsolmu bir ruhun srekli reenkarnasyonunu betimleyen agnostik bir sembol.
Solothurn diski parmaklarnn arasna ilk aldnda tm bedeninden sanki plak elektrik teli tutmu gibi hafif
bir vzldama gemiti. Sanki...
Koridordan gelen ayak seslerini duyunca hemen hazrola geip ar baltay yerle 90 derecelik a yapacak
ekilde tuttu. Tarihi sarayda o kadar ok modern gvenlik nlemi vard ki, kardinalin odasnn nne elinde
kesici silah olan muhafz yerletirmek biraz ad kayordu, ama stleri geleneklere de dier her eye
olduu gibi balyd: Tutkuyla.
Bir zamanlar Solothurn da inanmt yle eylere. Ama imdi her eyi, dinini, inanlarn, hatta etrafndaki
dnyay bile sorgulu-yordu. Valentinus haklyd. Dnya gerekten de son derece acmasz ve kusurlu bir
yerdi. Sabah haberlerini seyrederken aklnda Valentinus'un szleri vard. Ve olaylar birden deiik adan
grmt.
Her trajedi, grnen mantkl hibir neden olmadan, gkten dm gibiydi. Ve neden? Tm bunlarn,
her eyin nedeni
| 141
Adam Fawer
Adem'in elmay yemi olmas myd? Bu mantkl gelmiyordu artk. O gne kadar bariz gerei nasl olup da
gremediini anla-yamyordu Solothurn.
nk Yaratc Tanr gerei doktrinler ve sahte kurallarn ardna gizlemiti.
Dnce aklndan getii anda yle bir eyin beyninden akp gitmesine izin verdiine inanamamt. Kendini
bildi bileli nnde diz kerek ibadet ettii Tanr'nn Lucifer11 gibi cennetten kovulmu bir melek olduuna
gerekten inanyor muydu? Ya da sa'nn aslnda O'nun olu olmayp, baka bir gcn mesajn iletemeden
katledilen elisi olduuna?
Yoksa bunlar yerine yaam boyunca kendisine retilenlere mi inanyordu?
Von Altishofen inancyla boumaya devam ederken elindeki silah daha da sk kavramt. Babas ve onun
babas gibi kendisi de isvire Muhafzlar'ndaki12 grevini son derece byk bir onur meselesi olarak
gryordu. Tanr'nn hizmetinde olduuna, O'nun obanlarn bedenlerinin dnyadaki varlklar srasnda
koruyacana inanarak bymt.
Ama batan beri yanlyorsa, yapt asil bir i deildi. yinin deil, ktnn safnda alyordu. nsanl
selamete erdirecek zmn bir paras da deildi.
Sorunun bir parasyd.
eytan'm adlarndan biri. (.n.)
svireli paral askerler 15. Yzyl'n sonlarndan yakn yzyllara kadar
Avrupa saraylarnda saray ve tren muhafz olarak grev yapmtr.
Gnmzde sadece Vatikan'da Papa'nn muhafzln yapmaktadrlar.
(.n.)
142 I
21
30 Aralk 2007
21:49 (Yarg Gecesi'ne 26 saat, 11 dakika kala)
Floresan lambalarn parlak Elijah'n beynine saplanyordu.
Ban yana evirdi ve gzlerini gri duvara dikti. Dorulmaya alt, ama yapamad. Birden stndeki
rtnn bedenine neden o kadar sk geldiini anlad: Bir deli gmleinin iindeydi. Panikleyip bacaklaryla
etrafa tekme atmaya alt, ama onlar da kaln deri kaylarla balanmt.
Ve renkler. Beyninin iinde kayalk bir sahile vuran dalgalar gibi savrulan o kadar ok renk vard ki. Her
birinin etraf nabz gibi atan parlak duygularla evriliydi.
Billuri mavi: Nee. Psikodelik pembe: Heyecan. Kurum karas: Nefret. Parlak turuncu: Paranoya. Ve
hepsinin iinden geen alev sars: Korku.
Derin bir nefes alp haykrd. "Bana yardm edin!"
Sesi atlak ve canszd. Nerede olduunu ve neler yaandn bilmemenin deheti demir bir pene gibi
yreini kavrad. Oradan kmak zorundayd. Nerede...
Metalik bir ses duydu ve odann ar kaps ald; beyaz gmlekli Hintli bir kadn ieriye girdi.
"Ltfen sakin olun, Bay Glass. Benim adm Dr. Shandry."
Doktorun sesi yorgun, ama sakindi. ocuuna t veren
yorgun bir anne.
Elijah sesindeki deheti gizlemeye almadan, "Yardm edin
bana," diye inledi. "ok korkuyorum. Neden..." Birden aklna bir
| 143
Adam Fawer
ey geldi; durdu. Mtefael Biehn onu sakirletittfleye alrken
kendisi yere yatm... isterik bir ekilde ...glyordu. Ve sonra...
"Kimseye zarar verdim mi?" ,
"Ne kadarn anmsyorsunuz?"
"Zarar verdim mi?" diye yalvard Elijah. Sesi ykselmiti. Korku bir sis perdesi gibi etrafnda dolanyordu.
Dikkatini toplamakta, doktorun gzlerine bakmakta, sesine odaklanmakta zorlanyordu. Ama bilmesi
gerekiyordu.
"L-l-ltfen..."
Dr. Shandry yant vermedi, ama vermesi de gerekmiyordu. Elijah onun huzursuzluunu hissedebiliyordu.
Ellerini yumruk yaparak skt; bandajlarn altndaki parmaklar acyordu. Biehn'in burnunun krk paralarna
vurduunu anmsad; yoksa kemikler...
Aman Tanrm, hayr! "Kimseyi... ldrdm m?"
VVinter snmak iin kollarn ovuturdu. nceleri korkusu souu bastrmt, ama buz gibi havada saat
boyunca parkta bir aa bir yukar yrdkten sonra souk iliklerine kadar ilemiti.
Artk dnebildii tek ey yzne vuran ayaz, szlayan kemikleri ve donmu ayak parmaklarndaki
zonklamayd. Nefes alnca dondurucu hava cierlerine doldu.
Gzyalarn tutmaya alarak park evreleyen ok katl binalara bakt; hepsi scack klarla parldyordu.
O kadar yaknlard ki. On be dakika iinde parkn bat ucuna ulaabilir, baka bir otel bulur ve...
Ve ne olur? Yeni bir arbede yaratana ya da baka birini DAHA ldrene kadar orada m beklersin?
144 I
Empati
Ban sallad. Geri dnemezdi. En azndan, neler olduunu anlayana kadar. Ama nasl anlayacakt ki bunu?
Olanlarn hibiri mantkl gelmiyordu. Yapm olduunu dnd ey olas deildi. Keke...
Birden krlan bir dal parasnn sesiyle donup kald. Sonra hrdayan dallarn sesini duydu. Kendi kendine o
eyin bir sincap ya da fare olduunu syledi ama... bir kemirgen
...olmadn biliyordu. Daha dorusu beynindeki hafif vnlama farkl bir ey... bir insan
...olduunu sylyordu ona. Birden dnnce onu grd. Kr adam. metre kadar ilerisinde, allklarm
arasnda duruyordu. Yannda da dev gibi Alman kurdu vard. Kpek ay mda srtyor gibi bakyordu ona;
ak aznda parlayan iki sra bembeyaz di kolaylkla grlebiliyordu.
"K-k-kimsin sen?" diye sordu Winter titreyen bir sesle, ama o titrekliin korkudan m, souktan m
olduundan emin deildi.
"Benim adm Laszlo Kuehl," dedi kr adam derinden gelen gl bir sesle. "Anmsamadn biliyorum, ama
senin retmenindim."
"Ne zaman?"
"Kk bir ocukken." Ona doru ekingen bir dm att. "On yedi yl nce."
I 145
2. Blm
1990
Laszlo ile Darian
1
Jill VVilloughby, i amarnda ilk kez koyu krmz lekeleri grdkten bir hafta sonra aslnda var olmayan
renkleri grmeye balad. Gnee baktktan sonra gzlerinin nnde oluan benekler gibiydiler. Jill kendini
bunlarn yalnzca hayal gcnn bir sonucu olduuna inandrmaya alt, ama igdsel olarak gerek
olduklarn anlamt.
Ve bir anlam tadklarn.
rnein turuncu... Turuncu her zaman bir eit mutluluktu. Gnbatm turuncusu saf sevinti; kr edici,
parlak turuncu ise hznl neeydi. Renklerin anlamlarn nasl ve nereden karttn bilmiyordu. Sadece
biliyordu. Ve onlar uzun zamandr gryor olmasa bile, hep orada, yzeyin hemen altnda durduklarna dair
iinde tuhaf bir his vard.
ikinci regl dnemi geldiinde dorudan nnde olmasalar bile renkleri grebilmeye balamt. Sanki bann
etrafnda gzlerden oluan bir halka vard. Duvarlarn tesini grebilen gzler. Balangta gizli yetenei
houna gitmiti. Tanr'nm ona bir hediyesi olarak dnmt bunu; tpk Yusuf'a firavunun ryalarn
yorumlamas iin izin vermesi gibi.
Ve sonra Sarah Marks derste, Levililer'den 19. Blm' okumutu. Bu da dier tm can skc okumalar gibi
balamt. Tanr, Musa'ya emirlerini sralyordu: abat'a itibar edin, putlara tapmayn, fakirlere yardm edin,
almayn, yalan sylemeyin, Tanr'nm adn bo yere aznza almayn...
Sonra Sarah 26. Beyiti okumutu.
"Kanl et yemeyeceksiniz. Kehanette bulunmayacak, falclk yapmayacaksnz. "
Tanr'nm o soluk benizli sarn kz vastasyla dorudan kendiyle konutuu hissine kaplmt Jill. Sonraki
drt beyit fuhu,
149
Adam Fawer
hayvanlarn nasl kesilecei ve sakaln nasl braklmas gerektii hakkndayd. Ama sonra Sarah devam etti:
"Kim cincilere, byclere, ruh aranlara danr, bana ihanet ederse, ona fkeyle bakacak, halkmn
arasndan atacam."
Jill'in iini buz gibi bir rperti sard. Kendisi de yle birisi miydi? Bir byc myd? Sama grnyordu,
ama kendini baka nasl tanmlayabilirdi ki? Daha fazla bilgiye gereksiniyordu. te yandan, Rahibe Ellen ya
da Peder Sullivan'a gidip, "Benim bir byc olduumu dnyor musunuz?" diye soramazd ya.
Baklarn aaya indirince yantn nnde durduunu grd. ncil'in o konuda syleyecek daha fazla eyi
olduu kesindi. Tm kitab okumak kolay i deildi, ama olanaksz da deildi. Zaten akam yemeklerinden
sonra yapacak fazla ey yoktu. O ve yetimhanedeki dier kzlar okul devlerini bitirdikten sonra genellikle
oturup Uno ya da Monopoli oynard.
Sekiz yln ardndan Jill'in mola vermeye itiraz yoktu.
Bylece, o Eyll ay boyunca her gece saatini yetimhanedeki Eski ve Yeni Ahit'i bycler ve byclk,
cadlk zerine sylenenleri bulmak iin taramakla geirdi. teki kzlar her ne kadar Jill'in bu anti-sosyal
davranndan ikyeti olsalar da, yaydklar turkuaz renk Jill'e sitemlerin ardnda kzgnlktan ok merakn
yattn sylyordu.
Jill toplam on bir kitapta bycle ait atflar buldu. ou dolaylyd, ama drt tanesindeki beyitler olduka
sulaycyd.
Yasann Tekrar:
Aranzda olunu ya da kzn atete kurban eden, falc, byc, muskac, medyum, ruh aran ya da
llerin ruhlarna danan kimse olmasn. nk Rab bunlar yapanlardan tiksinir.
Vahiy:
Ama korkaklar ve inanszlar ve menfurlar ve katiller ve sefahat dknleri ve bycler ve putperestler ve
tm yalanclar alevler iinde yanan o kkrtten gldeki yerlerini alacaklar: ve bu onlar iin ikinci lm olacak.
150 |
Empati
Levililer: ;,
Cincilik yapan, ruh aran ya da byclk yapan ister erkek olsun, ister kadn olsun kesinlikle
ldrlecektir. Onlar talayacaksnz. lmlerinden kendileri sorumlu olacaklardr.
k:
Bir cady yaatmayacaksnz.
Jill o son satra uzun uzun bakt. Bir ncil akademisyeni deildi, ama beyit de ok fazla yoruma yer
brakmyordu. Eer gerekten bir cadysa, bu hafife alnacak bir konu ya da Peder Sullivan ile
konuabilecei bir ey deildi.
Bylece yeteneini gizli tutmaya karar verdi.
Ve frsat bulduka -ki renkler ona her zaman, uyuduunda bile geliyordu- uygulamaktan kendini alamasa da
gnah kartma srasnda bahsetmedii tek gnahyd. O nedenle kefaret iin diz ktnde hep fazladan
yirmi dua daha okuyordu. Yine de, gnahlarnn tmn itiraf etmedike, bir otobs falan arparsa sonsuza
kadar lanetleneceinin bilincindeydi.
Onun iin yapabilecei tek eye bavurdu. Duaya. O muhteem renklerin dansn seyretmek keyif verse de,
her gece yeteneinin ortaya kt gibi birden kaybolmas iin dua etti.
Ama her sabah, Rahibe Kate onlar uyandrdnda bitkin maviler ve fkeli yeillerin saldrsna gark oluyor
ve gnahlarla dolu bir gnn daha baladn anlyordu. lmle biterse onu dorudan Cehennem'e
gnderecek bir gnn.
Onun iin de elinden geldiince iyi bir insan olmaya alt. Ve sokakta kardan karya geerken de hem
sama, hem soluna -olur da bir otobs falan gelirse diye- bakmay hi ihmal etmedi.
1151
2
Elijah Cohen adn 2 numara kalemiyle snav kdnn kapal blmne zenle yazd. Snf arkadalarnn
artan gerilimine aldr etmemeye alarak taze kalem talann rahatlatc kokusuna odakland. Standardize
edilmi snavlarn kokusu.
Glmsedi. ou on iki yandaki ocuun aksine, snavlar Elijah'n houna giderdi.
Mazoist falan deildi, sadece meydan okunmay seviyordu. Aslmda i derslere geldii zaman Elijah'a
meydan okuyabilecek ok fazla bir ey de kalmyordu. Ezber ona her zaman kolay gelmiti. Sosyal
faaliyetler de olmasa ortaokulu aslnda baya sevecekti.
Ve kurbaalarn da kanatlan olsayd, zpladklarnda klar yere vurmazd.
En azndan Stevie yle derdi.
Ama Elijah kuzeni gibi deildi. Farklyd o. Ergenlik andaki tipik bir olan ocuunun birebir ztt. teki
ocuklar teneffslere, le yemeine ve jimnastik dersine baylrken, Elijah bunlarn hepsinden nefret ederdi.
nceden haber verilmeden yaplan snavlar baka herkes iin istenmeyen bir eyken, onun iin birer srpriz
parti gibiydi.
Snavlarn en iyi taraf kimsenin ondan konumasn bekle-memesiydi. Syleyecek bir eyi olmadndan
deil; tam tersine, tm yantlar bilirdi ve ders sonras ona yanaan okul kabadaylarna verilecek hazr bir
cevab da her zaman olurdu.
Ama Elijah ne zaman konusa sinirlerine yenik derdi. Az yz yllk bir snger gibi kupkuru olur, sonra da
kekelemeye balard. lginin merkezinde olmaktan nefret ederdi; arka plana dmeyi, yani dnyann bir
paras olmaktansa onu gzlemlemeyi tercih ediyordu.
152 I
Empati
YVD -Yetenekli ve Dhi- programna seilmi olmak onu dierlerinin gznde daha da byk bir hedef
haline getirmiti. Neyse ki Stevie de seilmi olduundan, en azndan bir tane dostu vard. Oraya
geldiinden beri baz eyler gerekten de daha iyiydi. rnein Bay Kuehl'in dersi. Kendini onun yannda her
zamanki kadar gergin hissetmiyordu. Ve Bay Kuehl ona bir ey sorduunda (ki neredeyse her gn
soruyordu) Elijah eskiden olduu gibi donup kalmyordu.
Tm bunlardan tr, Bay Kuehl zorunlu eyalet snavn duyurduunda rahatlamt Elijah. Ama, snav
kitapnn mhrn yrtp ilk soruyu okur okumaz midesine bir ar sapland.
Aadaki duygularla en ok benzeen rengi sein: 1. fke
? Siyah ? Yeil ? Krmz ? Mavi Q Turuncu
? Beyaz ? Kahverengi ? Mor Q Sar
Terli parmaklar arasndan kayan kalem yere dt.
Kalemini almak iin eilirken, bakalarnn da benzer bir tepki verip vermediini grmek iin etrafna baknd.
Kafa kamalar ve skntl silgi dndrmelerle belirginleen genel bir aknlk hissi dnda bir ey yoktu.
Baka kimse onun gibi hissetmiyordu. Baka kimse dehete kaplm deildi.
Snav kdna tekrar bakt. yle bir soruyu insan neden sorard ki?
nk biliyorlar da ondan. Ve eer biliyorlarsa, o zaman belki de...
"Yalnz deilim," diye mrldand Elijah.
"Bir ey mi dediniz, Bay Cohen?" diye sordu Kuehl oturduu masadan ban kaldrarak. Snftaki tm gzler
Elijah'a evrildi.
Elijah gzlerini nndeki smav kdna evirerek, "H-h-hayr," dedi. "--zr dilerim."
"Zarar yok," dedi bay Kuehl. "Evet, gzler ktlara."
1153
Adam Fawer
1
Herkes kdna younlanca snf arkadalarnn ilgi oda olmaktan kurtulan Elijah rahat bir nefes ald.
Sonra soruyu bir kez daha okudu ve fikrini deitirmeden doru yantn yanndaki kk daireyi karalad.
Mor.
VVinter Zhi snavn ikinci blmne gemeden Elijah'n ne demek istediini anlamamt. Renkler hakkndaki
ilk blm ok sama gelmiti. Omuz silkip, aklna estii gibi yantlamt.
Okuduu her duygu iin kafasnda bir imge canlandrmaya alt. fke iin siyah bir bulut. Mutluluk iin
glen sar bir surat. Sevgi iin krmz bir kalp. Neyi snadklarn merak ederek uygun daireleri karalad.
Ama 2. Blm'e geildiinde birden buz gibi oldu. Beyni allak bullak halde ban kaldrp gzlerini Elijah
Cohen'in ensesine dikti. Gr ve dalgal kzl salar yznden tekiler ona Akll Bozo lakabn takmt.
ocuklar onunla dalga geerken VVinter onlara hibir zaman katlmamt, ama neden dalga getiklerini de
anla-yabiliyordu. Narin yapsna ramen Elijah srekli terliyor gibiydi ve kekemelii de hep alay konusu
oluyordu.
Yine de ve hi konumam olmalarna ramen, ona kar hep bir sahiplenme hissi duymutu VVinter; yaral
bir kpek yavrusuna duyaca cinsten. Ama asla yaknlk hissetmemiti. Ta ki, yedinci sayfaya geip de
Elijah'n mrldand cmleyi dnene kadar.
Yalnz deilim.
lk duyduunda o szleri baka bir Elijah Cohen tuhafl olarak almt. Ama imdi, 25. soruya bakarken
kendisi de benzer bir duyguya kaplyordu. Aslnda kimse, okulun en popler kznn kendini yalnz
hissettiine inanmazd. Gerekten yle olsa bile.
1541
Empati
"Bu sonular doru mu?"
"Hepsini tek tek kendim kontrol ettim. Her iki potansiyel de ayn snfta. New York'taki bir stn yetenekli
ocuklar program."
"Nasl seilmiler?"
"Programn retmenlerinden biri IQ'su 145 ve zerinde olan iki yz on sekiz ocukla grme yapm. On
beini kendi snf iin semi."
"retmenin ad ne?"
"Laszlo Kuehl."
"Darian' buraya getir. imdi."
155
3
Hemire Christina olmasayd, Jill dini btn birisi olarak kalabilirdi. Christina'da onun sahip olmad her ey
vard: Sar salar, gzel ve yuvarlak hatlar olan bir vcut, iri, yusyuvarlak gsler ve siyah cppenin
altndan bile belli olan harikulade bir kala. St. John's okulunda ders vermeye balad andan itibaren Jill
kadna vurulmutu.
Makyajsz ve salarnn ou rtl halde bile Hemire Christina, o gne dek karlat en diil kadnd.
Ama Jill'in dikkatini eken sadece onun grn deil, hissettikleriydi; parlak krmz nee ve kadife gibi
deniz mavisi heyecan.
Jill arzularn frenlemeye alt, ama nerede olursa olsun Hemire Christina zihnine szyor, dncelerine
egemen oluyordu. En kts de gecelerdi. Yatanda yatarken ellerini Hemire Christina'mn przsz, gzel
kokulu bedeninde gezdirdiini hayal ediyordu. Sonunda uykuya dalabildiindeyse Christina ryalarna
giriyordu.
te byle bir gece Jill, ter iinde ve parmaklar geceliinin altnda uyand. Sonrasnda olanlar lecei gne
kadar ruhunda iz brakacak kadar dehet verici renklerle boyanm bir dizi olayn balangc oldu.
Jill ban st ranzann altna arpmamaya dikkat ederek yatandan kt. Eski deme tahtalar ince
bedeninin alnda gcrdarken usulca koridorda yrd. Banyoya girip yzn souk suyla ykad.
Zihnini amak iin derin bir soluk ald. Etraf ok sakindi ve grd tek renk bulank bir mavi pustu. O ender
sakinlik annn keyfini kartarak soluunu brakt. Her ann -yemek, dua, okul
1561
Empati
uyku zamanlarn- on iki kz ile geirmek, bir renk karmaasnn srekli olarak beynini megul etmesi
anlamna geliyordu. Sadece yle alnm anlarda kendisini kendi gibi hissedebiliyordu.
Anszn belirgin ve parlak bir yeilimsi-siyah dalgas hissetti. Dnmeden kendini koridora atnca,
neredeyse Hemire Christina ile arpyordu.
"Ah, sensin," dedi yzndeki aknlk belirtisi eriyen rahibe. "Bu katta ne yapyorsun?"
"Ben... Ben tuvalete gitmek zorundaydm."
"Mantkl grnyor," dedi Hemire Christina glerek. "Ben de bir eyler attrmak iin mutfaa gidiyordum."
"Sizinle gelebilir miyim?" dedi Jill birden.
"Ge oldu, tatlm. Yatana geri dnsen iyi olur."
"Ltfen," diye yalvard Jill. "Bu ikimizin arasnda kalacak."
Hemire Christina duraksaynca, Jill arzuyla yanarak bakt ona.
Sonunda rahibe, "Benimle gel," dedi fsltyla.
Merdivenlerden inip kilisenin mutfa olarak kullanlan uzun ve dar odaya ulatlar. Christina anca
tertemiz paslanmaz elik tezghlar aydnland. Jill'e muzip bir bak atarak muamba kapl zeminde byk
sanayi tipi dondurucuya doru yrd.
Dolabn kapsn anca buz gibi ferahlatc hava yzlerine arpt. Dondurucunun iinde bir sre bir eyler
arayan rahibe, sonunda kocaman bir kap ikolatal dondurma kartt.
"Tek zaafm bu," dedi. "Biliyorum, gnahkrlara yarar trden. Peder Sullivan'a syleme sakn."
"Sylemem," dedi Jill glmsemekten kendini alamayarak.
Christina bir ekmeceden iki kak kartt ve Jill'e kendini izlemesini iaret ederek mutfan dibindeki bir
kapya yneldi. Yetimhanede on drt yln geirdikten sonra her taraf kar kar bildiini zanneden Jill, o
oday daha nce hi grmediini farketti.
t 157
Adam Fawer
Zemin eski, sar bir halyla kaplyd. Kedeki yz solmu iki s yeil kanepenin arasnda kk kare bir
oyun masas vard. Hemire Christina kendini kanepelerden birinin zerine brakt, Jill de ekinerek yanma
oturdu; yaanan ann bysn bozmaktan korktuundan konumaya cesaret edemiyordu.
Christina ona da bir kak vererek, "Hadi," dedi. "Sen ne kadar ok yersen, ben o kadar az attrrm ki, bu
da iyi olur. Rahibe olabilirim, ama formumu korumaya hl zen gsteriyorum."
"Teekkr ederim." Jill bir kak dondurma ald. Sonra fikrini deitirmeye frsat bulamadan ekledi: "ylesiniz
zaten."
"Anlamadm?"
"Formundasmz yani." Kendini aptal gibi hissediyordu.
"Teekkr ederim."
Bir sre sessizce yemeye devam ettiler. Jill dondurmann keyfini karmaya alyordu, ama fazlasyla
gergindi. O gne dek Hemire Christina ile ders dnda hi konumamt; onunla dier kzlardan uzak bir
yerde, yle tek bana oturuyor olmak rya gibiydi.
"Rahibe? Bir rahibe olmadan nce hi... Yani... Siz hi..."
Christina kan brakt. "Hi ne?"
"Hi... k oldunuz mu?"
Gen kadnn yanaklar kzard. "Doruyu sylemek gerekirse, lisede kalbimi hoplatan bir olan vard."
"Pekihi... Yani, anlyorsunuz..."
"Ah, hayr," dedi Christina ban iki yana sallayarak. "Varlmdan haberi bile yoktu. Hem o zamanlar bile
kaderimde Billy Cardellini ile yaayacam bir ilikiden ok daha fazlasnn olduunu biliyordum."
"Gerekten mi?" diye sordu Jill. "Kiminle?"
"Tanr ile."
"Ah! Doru," dedi Jill. Kendini bir kez daha budala gibi hissetmiti.
158 I
Empati
"Neden sordun bunlar? k olduun birisi mi var?"
imdi kzarma sras Jill'de idi. Gzlerini elindeki kaa dikti.
"St. Matthews'daki olanlardan biri mi?" diye steledi Christina ve elini onunkinin stne koydu. "Bana
gvenebilirsin, JiU. Kimseye sylemem."
Christina'nm eli eline deince Jill'in nefesi kesilmiti. Dokunuu o kadar scak ve yumuakt ki... Tam hayal
ettii gibi. Alt dudan srd; kalbi ylesine hzl atyordu ki, Hemire Christina'nm duyacandan emindi.
Rahibe onun elini skarak, "Ne oldu, Jill?" diye sordu. "Titriyorsun."
JiU kendine hakim olmaya alt, ama bu sadece titremesini artrd. Dnp ona bakt. Gzleri buluunca
alayacak gibi oldu. Garip bir duygu selinde boulduunu hissetti; nee, utan, hzn ve lgnca, nne
geilmez bir arzu hep bir aradayd.
Ama hepsini glgede brakan ey, teninin altnda davul gibi zonklayan, arzuydu. Christina'ya bakarken
dnebildii tek ey ince dudaklarn karsnda duran muhteem aza yaptrmann nasl bir ey
olacayd. Dilini uzatp onunkine dokundurmann... Bluzunu yrtarak ap...
Sonra inanlmaz bir ey oldu.
Christina dudaklarn yalad, ona doru eildi, ateli ve sert bir ekilde pmeye balad. Dilini aznn iine
itti. Serin ve ikolata tadmdayd. Ama altnda bir scaklk vard ve Jill o scakln tadna vard; slak ve
karanlkt.
Jill elini yavaa onun yananda gezdirdi sonra boynunu okad. Christina da onu kendine doru ekti, bir
eliyle belini kavrarken, dierini salarnn arasnda dolatrd. Sonra eli baca boyunca kayp dizine, oradan
da geceliinin altna gitti.
Okamalar yavaa bacaklarndan kasklarna doru karken Jill, zevkten patlayacan zannetti. Tm
bedeni rperiyordu. Kemikleri jle gibi olmutu; her gzeneinden ter fkryordu. Zihni
1S9
Adam Fawer
tm dncelerden arnd ve Christina'nn ihtirasla titreyen mavi arzusu onunkine kart.
Tm korkular yok olan Jill kendini brakt. Elleri Christina'nn yznde ve salarnda lgnca dolatktan
sonra bedenine kayd. Geceliinin dmelerini zd ve kasklarmdaki dokunu daha derinlere giderken
elini geceliin alan yakasndan ieriye sokup kadnn lk, dolgun gslerine dokundu.
Bedenleri birbirine kenetlenirken derin bir soluk alp Christina'y yeni bir hevesle kucaklad. Artk kendinin
nerede bitip, onun nerede baladn bilemiyordu; tek bildii dokunduklar her noktada birlikte olduklaryd.
Birden plak kalmak iin youn bir arzu duydu; tenlerinin arasmda hibir ey olmamalyd.
Ayaa kalkt, geceliini bandan geirip kartt. Serin hava tenine deince hissettii rperti, Christina'nn
soyunmasn izlerken terli bir heyecana dnt.
Kadnn dolgun gsleri stlerini rten ince pamuklu kumatan kurtulup serbest kalnca Jill onlara doru
ekildiini hissetti. Onu kucaklamak, bedeninin her parasnn kendininkine dediini duymak iin ayaa
kalkt. Christina onu hemen kendine ekip trnaklarn srtnda dolatrd.
Jill azn ap mermersi boynu hafife srrken, bir yandan da diliyle tuzlu tenini yalyordu.
Tam o srada arkalarnda bir grlt, sonra da bir erkek sesi duyuldu. "Aman Tanrm!"
Jill'in gzlerinin nnde fkeli bir yeile karm, deheti ifade eden bir pembe parlad. Bu renkler bir an iin
buz mavisi arzuyla kart, sonra Hemire Christina silkinerek kendini geriye att. Jill plak ve yalnz, ylece
kalakalmt.
Gzlerini at. Christina geceliini nnde tutarken, Peder Sullivan da onun kolunu smsk kavramt. Jill'in
yaamndaki en mutlu an bir saniye iinde en ktsne dnverdi.
Midesi buruldu, az nceki o scak, rpertici hazzn son krnts yerini mide bulandran bir acya brakt. Peder
Sullivan'n fkesi-
1601
Empati
nin ok yaknda kendisine yneleceinin bilincinde, paylalacak son bir an iin Christina'nm gzlerini
bulmaya alt, ama rahibe ona bakmay reddetti.
Rahip ile rahibe arasnda ksa bir konuma geti. Sonra Peder Sullivan kadna oday terk etmesini emretti.
Christina geri ekilirken Jill billur beyaz bir nefret iinde boulur gibi oldu.
Christina dilerinin arasndan, "Bana ne yaptm bilmiyorum," dedi ona. "Ama Tanr yardmcn olsun, Jill."
Sonra sevdii kadm onu ne yapaca belli olmayan rahiple yalnz brakarak kt ve gitti. Jill siyahlar iindeki
adama baktnda tm renklerinin karanlk olduunu farketti. O zaman kendisi iin artk kurtulu olmadn
anlad.
Gc onu terk etmiti.
1161
I*"
I
t
! "Radyo dalgalar." dedi Laszlo Kuehl muzaffer bir edayla.
Ayn szckleri bir yandan da tahtaya yazyordu. "Hadi bakalm, bana bilmediim bir eyler syleyin."
Winter Zhi gen yznde hafif bir tebessmle, "Roger VVaters'in Radyo KAO.S.'unda alman ilk para," diye
yantlad.
Laszlo gld. stn yetenekli rencilerle uramann bir yn de buydu. Herkes ayr bir bilgiti. Aldr
ettii yoktu buna. Aslnda yle olmalar iin yreklendiriyordu bile onlar. Snfnn hibir eyin yasak olmad
bir emniyetli blge olmas houna gidiyordu. YVD ocuklarnn ounun zeki olmalarndan tr dlandn
bilirdi. Onlarn entelektel kelime oyunlarna el uzatmaya hi niyeti yoktu.
"Ve Roger Waters hakknda ne biliyorsunuz, Bayan Zhi?"
VVinter favori konusunu -yani mzikle ilgili herhangi bir eyi-tartmaktan memnun halde yerinde doruldu.
Hafife ksrerek boazn temizledi.
"1964'de Syd Barrett ile birlikte Pink Floyd'u kurdular. lk albmleri Piper at the Gates ofDarvn idi, ama asl
Dark Side ofthe Moon ile tanndlar. Sonra Barrett ldrd ve VVaters ona vg olarak Wish You Were Here
adl paray besteledi. Ondan sonra Animals, The Wall ve The Final Cut albmlerini kardlar. Sonra da
VVaters grubu terketti. Kalanlar A Momentary Lapse of Reason adnda bir
j" i albm daha kard, ama gfteler VVaters'in olmaynca, biraz yavan
\\ t kat. Bana gre o son albm ancak bir C+ alr."
Laszlo topuklarnn zerinde salnd; snf canlanmt. O fazladan dikkati %30 konunun zne, %70 ise
VVinter'e balyordu. <$ ' Kusursuz beyaz teni, bir ekilde onu hantal gstermeyen uzun kol
1621

I 3- I I
Empati
ve bacaklaryla doal bir gzellie sahip olan VVinter Zhi, insanla* rln zellikle dikkatini eken tipte bir kzd.
s
"Ve sizin favori Floyd albmnz hangisidir, Bayan Zhi?"
"Animals," dedi VVinter hi duraksamadan. *,
"Ve bu albm hangi klasik romandan esinlenmitir?" j
Mzik konusunda bilmedii bir detaya rastlam olmakta*! tr aran VVinter gzlerini krptrd.
?<"
"Bilen var m? Kimse yok mu? Bay Bueller?"
Bu film referansndan13 dolay birka kkrdama alan Laszlo, bilgi kvlcm arayarak snfa bakt. Karsnda
bir sr bo bo bakan yz vard; baklar her zamanki yedek oyuncusuna gelene kadar elbette.
"Bay Cohen. Bayan Zhi'yi aydnlatmak ister misiniz?"
Elijah Cohen sandalyesine biraz daha gmld. Onun ar utangal Laszlo'ya ac veriyordu, ama
ocuun kabuundan kartlmas gerekiyordu. Tm rencileri iinde Elijah en etkileyici oland. O skmtl
ocuk bir gn -kendi inanmasa da- milyoner olacakt.
"G-G-George Orwell'in Hayvanlar iftlii'nden esinlenmiti."
"ok iyi. Ltfen aklar msnz?"
Kzaran Elijah baklarm nne indirdi ve tahta srasnn zerine kaznm ekillere bakarak hzl hzl
konutu.
"Yani kitapta olduu g-g-gibi, insanlk da hayvanlarla simgeleniyor. Albmde geen tip hayvan var:
Kpekler, domuzlar ve koyunlar. Kpekler agzl iadamlarn, domuzlar yozlam politikaclar ve
koyunlar da kalan herkesi, geriden gelenleri simgeliyor."
Laszlo ellerini arkasnda kavuturarak, "Mkemmel," dedi. "Bylece hepimiz Bayan Zhi'nin kk
sapmasndan bir eyler
Ferris Bueller. Ferris Bueller'in zin Gn adl komedi filminin ve TV dizisinin haylaz kahraman (.n.)
| 163
Adam Fawer
renmi olduk. Hatta Bayan Zhi'nin kendisi bile." Sonra, tahtaya geri dnd. "Ama ne yazk ki, artk fizie
geri dnme zaman."
Snftan hafif bir homurtu ykseldi, ama Laszlo onlarn meraknn kokusunu alabiliyordu. rencilerinin ou
skntsn da ekecek derecede ar zekiydi, ama hepsi de son derece aratrc bir zihne sahipti.
Laszlo'nun her sabah yataktan evkle kalkmasn salayan da, bunu bilmesiydi.
"Biraz tariheyle balayalm. Radyoyu kimin bulduunu bileniniz var m?"
"Nicola Tesla," dedi snfn bilgici Jonah Hulse gururla.
"Rock grubu Tesla gibi mi yani?" diye sordu Winter.
"Aynen. Sanrm grup adn ondan alm," dedi Laszlo. Konu yine dalmadan VVinter'in gevezeliini
abucak kesmiti. "Tesla, 10 Temmuz 1856 ylnn tam gece yarsnda Hrvatistan'da dodu."
Bir tarih geince defter sayfalar stnde dolaan kalemlerin hrts duyuldu.
"Be yandayken bir frldaa yaptrd on yedi bcek tarafndan dndrlen ilk motorunu tasarlad. Garip
fikirlerinin sadece balangcyd bu; dierleri arasnda kresel yolculuu kolaylatrmak iin dnyay
evreleyen sabit bir halka ve posta ulamn hzlandrmak iin Atlantik Okyanusu'nu geecek hidrolik gl
devasa bir tp de vard."
lginin artk tamamen sylediklerine younlatn gren Laszlo dudaklarnda hafif bir glmsemeyle devam
etti:
"Tesla niversite yllarnda gecede sadece bir ya da iki saat uyuyarak yayor, gnde yirmi saat alyordu.
lk ylnn sonunda dokuz dili akc ekilde konumaya balamt. Ne yazk ki, babas vefat edince hayan
kazanmak iin niversiteden ayrlmak zorunda kald. Bylece Paris'deki Continental Edison Company'de
mhendislik yapmaya balad. Patronu ondan ylesine etkilenmiti ki, Thomas Edison ile tanmas iin
Amerika'ya gnderdi."
Snfta, "Bizim Edison bu," trnden mrldanmalar oldu.
164 |
Empati
"Edison Tesla'y derhal ie ald ve kendi icad olan doru akm dinamolarn yeni batan tasarlayabilirse
50.000 dolar demeye sz verdi. Tesla her ne kadar alternatif akmla ok daha fazla ilgileniyor idiyse de,
kendi aratrma laboratuarn kurmak iin paraya ihtiyac olduundan projeyi kabul etti. Bir yl iinde yeni
tasarm baaryla tamamlad, ama parasn isteyince Edison sznden dnd."
"!" diye bard Stephen Grimes. Sivilceleri neredeyse gzeneklerinden frlayacakt. "Yani Thomas
Edison'un putun teki olduunu mu sylyorsunuz?"
Laszlo smftakilerin glmelerine katlarak, "Tarihe bakarsak, evet demek zorundaym," dedi.
Grimes yal eliyle burnunu silerek, "Harika!" dedi. "Devam edebilirsiniz."
"Teekkr ederim, Bay Grimes."
Bay Grimes snftaki en grgl renci deildi, ama iyi bir espri anlay ve onu snfn gznde kahraman
yapan bir dokunulmazlk havas vard. Taknlklarna hogr gsteren tek retmen Laszlo olduu iin de,
fen derslerinde zellikle cesurdu. Ayrca Laszlo iki seenei olduunu dnyordu: Ya espriye katl ya da
esprinin konusu ol. Birincisini yelemiti.
"Edison'dan ayrlan Tesla, birka yl hendek kazp, yol inaatlarnda amelelik yapt. Ama neredeyse hi
uyumad iin icatlar zerinde almay da srdrd. Genellikle kada dkmeden nce onlar kafasnda
tmden tasarlyordu. George VVestinghouse 1888'de Tesla'ya alternatif akm konusundaki patentleri iin
60.000 dolar dedi. lkeye elektrik datm iin kullanlacak sistemin akm trn belirlemek iin birlikte
Thomas Edison'a kar bir 'Akmlar Sava' balattlar."
Birka saniye duralayp notlarn alnmasna izin verdi.
"Doru akm her zaman tek bir ynde akan srekli bir elektriksel arjdr. Alternatif akmsa, hem genlii, hem
de yn periyo-
1 165
Adam Fawer
dik olarak deien dalga eklinde bir akmdr. Edison'un doru akm Tesla'nn alternatif akmndan nce
ortaya km olsa da, bir sorunu vard. Doru akm uzun mesafelerde aktarldnda telleri eritiyordu.
Dolaysyla Edison ksa aralklarla elektrik santralleri kurmak zorunda kalmt. Baka bir sorunsa daha alak
ya da yksek bir voltaja kolaylkla dntrlememesiydi, yani deiik voltajlarda alan aygtlar iin ayr
elektrik hatlar kurmak gerekiyordu."
rencilerden biri, "Ama alternatif akmda byle bir sorun yoktu," dedi.
"Doru. Alternatif akm telleri eritmeden elektrii ok uzun mesafelere tayabildii gibi, 5 voltluk bir
ampulden, 100 voltluk bir fabrika motoruna kadar her eyi altracak ekilde ve kolaylkla
dntrlebiliyordu, Tesla'nn sisteminin daha stn nitelikli olduunu bilen Edison, \ alternatif akm
karalamak iin propagandaya bavurdu. irketindeki mhendisler dnyann -elbette ki alternatif akmla
alan- ilk elektrikli sandalyesini tasarlad. Sonra da alternatif akmn ne kadar tehlikeli olduunu gstermek
amacyla o dzenei sokaktan topladklar babo kedi ve kpekleri medyann nnde ldrmek iin
kullanmaya baladlar. En grkemli gsteriyse, bir filin Coney Adas'nda elektrikle ldrlme-siydi. Hatta
Edison elektrikle lmek anlamnda yeni bir deyim bile yaratmt: 'VVestinghouse'lanmak.'"
Grimes gzleri heyecanla parlayarak, "Bunlar uyduruyorsunuz," diye atld.
"Korkarm ki hayr," dedi Laszlo. "Sizin de az nce incelikle buyurduunuz gibi, Edison putun tekiydi."
"Hadi ya!"
"Edison'un tm karalama abalarna karn alternatif akmn avantajlar o kadar belirgindi ki, hkmet
Niyagara elaleleri'nin gcnden yararlanmaya karar verince Tesla'nn sistemini Edi-son'unkine tercih etti.
Ve gerisi zaten bilinen tarih. Bugn sadece pille alan cihazlar doru akm kullanrken, elektrik btn dn-
166 |
Empati
yada alternatif akm olarak aktarlr. Ve pil kullanan, ama prize de taklabilen cihazlar, ayn zamanda bir rock
grubunun da ad olan hangi tip adaptr kullanr... Bayan Zhi?"
"AC/DC," dedi Winter glmseyerek.
"Doru."
"yi de bu arada radyo dalgalarna ne oldu?" diye sordu James Ulrich.
"Ah, evet! Korkarm Bay Grimes'in, 'Edison putun tekiydi/ lafndan sonra konuyu biraz dattm. Neyse...
Tesla 1897'de iki patent bavurusunda bulundu: 'Elektriksel Enerjinin letimi in Bir Sistem' ve 'Elektriksel
Enerjinin letimi in Bir Cihaz.' Ve radyo bylece resmen domu oldu. Radyo dalgalar aslnda ondan
birka yl nce Heinrich Hertz adnda bir Alman fiziki tarafndan bulunmutu. Hertz radyo dalgalarnn,
dalga boylan insan gzyle grlemeyecek kadar uzun olan bir tr elektromanyetik radyasyon olduunu
gsterdi."
Birden ilgisi artan Elijah Cohen oturduu yerde ne doru eildi. "Ama ben elektromanyetik radyasyonun
k olduunu sanyordum."
"Gryorum ki konumuzu nceden okumusunuz, Bay Cohen," dedi Laszlo. "Aslnda yar yarya haklsnz.
Grnr k bir tr elektromanyetik radyasyondur, ama tayfn sadece kk bir ksmdr. Aklayaym:
Elektromanyetik radyasyon yalnzca evrenin temel yap talarndan biri olan fotonlardan oluur. Fotonlar
zde saf enerjidir. Ktleleri yoktur ve her zaman k hznda hareket ederler: Saniyede 300,000 kilometre.
Elektromanyetik radyasyonun insanlar ve makineler tarafndan nasl alglandysa, iin iinde ka tane foton
olduuna ve bunlarn nasl hareket ettiine baldr. Fotonlarn genellikle dalga olarak hareket ettikleri
dnlr, yani yle:
| 167
Adam Fawer
Dalga boyu
"Dalga ne kadar hzl hareket ederse, bir saniyede oluan doruk ve vadilerin says da o kadar fazla olur. Bu
say frekans olarak bilinir ve Hertz cinsinden llr. Dalga ne kadar glyse, genlii -yani dorukla vadi
arasndaki fark- o lde artar.
"Sfr Hertz'de piller veya doru akm reteleri tarafmdan retilen elektrik vardr, nk doru akmda dalga
deil, sadece srekli elektrik akm vardr. 3 ile 30 Hz arasndaki frekanslar ELF14 ya da Ar Dk
Frekans olarak bilinirler ve alternatif akm iletmek iin kullanlrlar. nsan kula Ar Dk Frekans'm st
ksmlarn ve 20 Hz ile 20,000 Hz arasndaki Sper Dk, Ultra Dk ve ok Dk Frekanslar duyabilir.
Frekans arttka, ses de incelir. Erikin erkek sesi genellikle 85 ile 155 Hz arasnda, erikin kadn sesi ise
genellikle 165 ile 255 Hz arasndadr."
"Bir dakika," dedi VVinter. Ba ilgiyle yana eilmiti. "Yani, biz radyasyonu duyabiliyor muyuz?"
"Tam olarak deil," diye yantlad Laszlo. "Hava molekllerine arpan fotonlar onlarn titreimine neden olur.
Duyduumuz ite o hava molekllerinin tepkisidir."
"Yani k havaya arpyor ve biz de havay duyuyoruz, yle mi?"
"Temelde yle."
14 Extremely Low Frequency (.n.) 168 |
Empati
Stepnen Grimes parmaklarn bir byc gibi oynatarak, "Tyler rpertici," dedi.
"imdi, elektromanyetik tayfn geri kalannn zerinden bir geelim," diye devam etti Laszlo. "30 ile 300 kHz
arasndaki frekanslar LF ya da Dk Frekans'lardr. Hkmet bunlar navigasyon uydularnda kullanr.
Bunun zerinde, 300 ile 3,000 kHz arasndaki AM15 ve MF ya da Orta Frekans gelir. Dostumuz Nikola Tesla
iin iine ite tam burada giriyor. Ald o iki patentle ses dalgalarn havada k hzyla giden
elektromanyetik radyasyona dntren bir aygt tasarlad. Sinyalin yaynland frekansa ayarlanm bir
radyo da o elektromanyetik radyasyonu yeniden ses dalgalarna dntrecekti."
"Nasl?" diye sordu VVinter.
"Radyo elektromanyetik dalgalarn yksekliini, yani genliini ses dalgalarna dntrr. Zaten AM
radyonun ad da buradan geliyor: Genlik Modlasyonu. Yani, siz radyonuzu 1010 WINS istasyonuna
ayarladnz zaman aslnda 1010 kHz frekansmdaki bir elektromanyetik radyasyona ayarlyorsunuz, cihaz
da genlik modlasyonlarm duyulabilir sese eviriyor. Ve k hz saniyede 300.000 kilometre olduuna
gre, herkesin radyosu yaym pratik olarak ayn anda alyor. Anlald m?"
Snfn yaklak yars Laszlo'nun aklamasn takip edebilmiti, ama tm anlatlanlar okuyarak
renebilecek kadar zeki olduundan, bu kabul edilebilir bir kaypt. Ayrca biraz kafa karkl onlara iyi
gelirdi. Burunlarn azck srtmekte yarar vard.
"Devam edelim. 3 ile 30 megahertz arasnda ksa dalga radyo yaynlarnn yer ald Yksek Frekans vardr.
Ardndan 30 ile 300 MHz arasnda FM, yani Frekans Modlasyonu kullanan radyo yaynlarnn ve baz
televizyon kanallarnn yer ald VHF ya da ok Yksek Frekans gelir. Sonra 300 ile 3.000 MHz arasnda
dier
AM (Amplitude Modulation): Genlik Modlasyonu (.n.)
1169
Adam Fawer
televizyon kanallarnn yer ald UHF -Ultra Yksek Frekans-vardr. 3 ile 30 gigahertz16 arasnda Sper
Yksek Frekans, yani mikrodalgalar yer alr. Ve son olarak da, 30 ile 300 GHz arasmdaki radyo astronomi
sinyalleri bulunur. Ve bu da radyo frekanslarnn sonu demektir."
Snf tam bir nefes alacakt ki, Laszlo devam etti: "Ama elektromanyetik tayfn sonu demek deildir. Ancak
sabrnzn tkenmekte olduunu grdmden, sonraki frekanslar hzlca sralayacam:
"300 gigahertz ile 400 terahertz17 arasmda plak gzle grlemeyen kzltesi k vardr. 400 THz ile 800
THz arasnda ise hepimizin bilip sevdii grnr k yer alr. In rengini frekans belirler. Mesela krmz
405 ile 480 THz arasnda, mor ise 700 ile 790 THz arasndadr. Ondan sonra da, srasyla mortesi k, X-
mlar ve son olarak da Gamma-nlar gelir."
"Hani u Bruce Banner'i Hulk'a evirenler mi?" diye sordu Grimes.
"Aynen," dedi Laszlo. "Peki, kim zetlemek ister? Ah, Bay Cohen! Gnll olduunuz iin teekkrler."
Elijah, Laszlo'nun her zaman elini kaldrmam bir renciyi semek iin yapt espriyi duyunca ban
kaldrp bakt, sonra zetledi:
"Elektromanyetik r-r-radyasyon, 'dalga halinde hareket eden fotonlar' demenin daha ssl bir yolu. Foton
dalgasnn frekansna bal olarak radyasyon deiik ekiller alyor. ok dk frekanslarda elektrik oluyor.
Sonra, hava molekllerini t-t-titretirerek ses haline geliyor. Frekans ykseldike ses de inceliyor."
Hocasnn ban sallayarak onayladn grnce devam etti:
16 gigahertz (GHz): 1,000,000,000 Hertz (.n.) ,
17 terahertz (THz): 1,000,000,000,000 Hertz (Cn.)
1701 /
I
Empati
"Gerekten yksek frekanslar AM ve FM radyo ile televizyon yaynlarnda kullanlyor. Sonra k oluyor:
nce kzltesi, sonra grnr, sonra da mor tesi. Frekansla birlikte renk de deiiyor. En yksek
frekanslardaysa elektromanyetik radyasyon, X-mlar ve G-G-Gamma-mlar haline geliyor. Ve radyo
frekans tayfnda elektromanyetik radyasyon yayan ve alan bir aygt tasarlayan ilk insan Tesla idi."
"Hepsinin bu kadar olduuna emin misiniz?" diye steledi Laszlo.
Elijah dersin bandan beri ilk defa glerek, "Ha, bir de..." dedi; "Edison putun tekiydi."
Zil alnca yerinden ilk frlayan Stevie oldu. "Hadi gidelim."
"Bana bir saniye izin ver," dedi Elijah. "Bay Kuehl'e bir ey sormak istiyorum."
"Seni yac," diye takld Stevie. "Dolaplarn orada buluuruz."
Herkes karken geride kalan Elijah ekinerek en sevdii retmenine yaklat. "Efendim? Merak e-e-
ediyorum... Nikola Tesla'ya ne oldu? Demek istediim, neden Edison kadar nl de-Sil?"
Kuehl masasndaki ktlar toplarken, "Gzel bir soru," dedi. "Bir sonraki derste sor. yi bir tartma konusu
olur."
"P-P-Peki." Elijah srt antasn omuzlad. "Ve bu ilgin ders iin teekkrler."
"O kadar da ilgin deildi," dedi Kuehl glerek. "Anlalan teki derslerin ok skc. imdi, izin verirsen,
okumam gereken elli civarnda kt var ve... Ve sen her zaman olduu gibi sayfa limiti-ni amsn. Kendini
szl ifade ederken, yazarkenki kadar retken olmayn kt."
"Yazmay seviyorum."
| 171

Adam Fawer
"Neyse ki, ben de okumay severim. imdi acele et. Bay Grimes uzun sre yalnz bana braklrsa,
olaslkla okulu yakar."
"Evet, efendim. Yarn grrz."
"yi gnler, Bay Cohen."
Elijah kapya yneldi, sonra durup dnd. "rencilerinize * neden 'bay' ve 'bayan' diye hitap
ediyorsunuz?'"
"Sen neden bana 'Bay Kuehl' diyorsun?"
Elijah omuz silkti. "Bu sosyal bir norm."
Kuehl gld. "Evet, sanrm yle. Ama sosyal normlar neden vardr? Birisine 'bay' dediin zaman iletmek
istediin mesaj nedir?"
"Sayg..."
"Bu soru mu, yoksa soruma yant m?"
"Yant," dedi Elijah stne basarak.
"Doru. rencilerim bana sayg duyduuna gre, benim de onlara sayg duymam gerekir."
/
"Yani dier retmenlerin rencilere saygt-dymadru m dnyorsunuz?"
"yle bir ey sylemedim," dedi Laszlo. "Ama ilgin bir karm."
1721
J
5
Kilide giren anahtarn sesini duyan Jill o yana dnd. Gzyalar oktan kurumutu, ama gzleri hl
yanyordu. Bodrumun nemli, kf kokan havasm iine ekip yzn buruturdu; boaz barmaktan tahri
olmutu.
Ar ahap kap eski menteeleri gcrdayarak ald. Jill'in gzleri koridordan anszn gelen kla kamat,
sonra Peder Sullivan elektrik dmesini evirdi. Jill igdsel olarak elleriyle gzlerini kapatmaya alnca,
bileklerindeki ip etine batp cann yakt.
Odaya giren rahip dmleri kontrol ederek ipi biraz daha s-klatrd. rkilen Jill ac iinde inledi.
"Bu cann yakabilir," dedi Peder Sullivan. "Ama sonra... Sonra yaptklarmdan dolay bana minnettar
kalacaksn."
Bir sre Jill'e bakt, sonra dnd ve dua okuyarak mor bir pelerini omuzlarna att. Tekrar yzn
dndnde, elinde bir kupa tutuyordu. Bardak kanla dolu gibiydi.
"Vakit geldi."
Kap bir kez daha ald ve ieriye Jill'in daha nce hi grmedii bir adam girdi. Kaln, gl kollar olan ksa
boylu, tknaz biriydi bu. Gzlerinde bir hayret ve kararllk ifadesiyle eilip ona bakt. Karsndaki kz gibi o
da titriyordu. Aradaki fark, korkudan deil, heyecandan titremesindeydi.
Jill alamaya balad.
Peder Sullivan hkran ocua bakt. Kalbi atlayacak gibiydi. Hayatnda hi o kadar korkmamt.
Parmaklaryla arap bardan skca kavrayp baklarn duvardaki tek dekoratif elemana evir-
173
Adam Fawer
di: Bronzdan yaplm kk bir armha gerilmi sa heykeli. C-rnt iini kararllk duygusuyla doldurdu.
Peder McKinney'in orada olmasndan her eye ramen memnundu. Onun gcne ihtiyac olacan
dnyordu. Gen rahip yalnzca 1.65 boyunda olsa da, bir defans oyuncusunun geni vcut yapsna
sahipti; sanki 1.85 olarak domu da, Tanr kafasna bir eki indirip cssesine dokunmadan boyunu
ksaltmt.
Sullivan bir gece nce Rituale Ronanum'dan okuduu blmleri anmsamaya alarak gzlerini kapad.
Ama tek dnebildii, artk ezberledii metnin bandaki o uursuz szckt.
Yunancadaki ek edat ile horkizo fiilinden tretilen szck, 'bir ruhu yeminle balama' anlamna geliyordu.
Tam anlam bir varl daha stn bir gcn yardmyla balayp, verilen emirlere itaat etmesini salamak
demekti.
Ama emir hep aynyd: Defol!
Peder Sullivan o ana kadar szce fazla dikkat etmemiti ama imdi tm benliini sarmt.
Egzorsizma. Yani eytan kartma.
174 I
6
"YVinter'e kesinlikle arkadalk teklif etmelisin, ahbap."
Elijah dolabnn kapan arparak kapatrken, "Biraz daha bar," diye homurdand. "in'de seni duyamayan
yal bir kei var."
"Sakinle," dedi Stevie. Bayla kalabalk koridoru gsterdi. "Kimse senin ak hayatnla ilgilenmiyor."
"Sen hari."
"Birisinin ilgilenmesi gerek ama. Byle giderse bekretini asla kaybedemeyeceksin."
Elijah slk gibi bir sesle, "Stevie!" dedi ve kuzeninin omzuna sert bir darbe indirdi.
"Hey! Bu actt."
"Ama da buydu zaten," Elijah uzaklamaya yeltendi, ama Stevie peindeydi.
"Bekretinin bir sr olduunu mu sanyorsun?"
"En azndan orta mal bir tartma konusu olduunu sanmyorum."
"Belki de yle olmal."
"Yaknlarda seni de bir kzla grdm anmsamyorum."
Stevie gld. "Tedbirli davranyorum da ondan grmyorsun."
"Evet, ishal olmu bir fil kadar tedbirli."
"yle mi? Peki, una ne dersin!" Srt antasnn yan gzn ap bir Polaroid fotoraf kartt ve Elijah'm
yzne tuttu.
Kuzeninin Michelle Kaplan'm bluzundan ieriye girmi elini gren Elijah'm gzleri yuvalarndan frlad. "Tel
Surat ile ii mi piirdin?"
175
Adam Fawer
"Ona yle deme!" ! "Dilerindeki teller yznden ona bu ad takan sensin!"
"Bu baka konu."
"Ne kadar zamandr..."
"Be gn," dedi Stevie. Muzaffer bir edayla glerek fotoraf geri kapt. "Nasl? Tedbirliymiim, deil mi?"
"Hem de ok!" dedi Elijah kuzeninin ironiyi kavramasn beklemeyerek. Stevie aslmda zeki biriydi, ama sz
konusu gsler olunca, IQ'su otuz puan civarna dyordu. "Resmi nasl ektin?"
"Katksz deha yardmyla. Dn gece kz bizim dama kardm ve ona yldz yamuru olacan syledim. O
kadar saf ki... Her neyse, ii piirmeye baladk. Polaroid'i nceden video kayt cihaznn uzaktan
kumandasna balamtm. Tam kritik anda dmeye basp resmi ektim."
"Kzd m?"
"in en komik taraf da bu: Flan kayan bir yldzn olabileceini syledim, o da yuttu!"
"Harika! Snrl zekn byle eytani iler yerine iyi eyler iin kullanmay becerebilsen..."
"te sen bu nedenle bekretini kaybedemiyorsun. Kzlar kandrmann kt bir ey olduunu
dnyorsun."
"Hayr, sadece onlara yalan sylemek kt."
"Kandrmak, yalan sylemek... Hepsi ayn. Rodney Dangerfield'in Back to School'da dedii gibi: 'Bana yalan
syleme! Kzlara syle!' yi laf."
"Sen mitsiz vakasn."
"Winter ii ne olacak?"
"Varlmdan haberi bile yok."
"Elbette ki var. Bugn Bay Kuehl'in dersi boyunca sana bakt durdu."
"Akamda oturduu iin, geri zekl."
176 |
Empati
"Bu da bir balang."
"Pek de iyi bir balang saylmaz."
"Neyse, ona arkadalk teklif edecek misin, yoksa..."
"Yoksa ne?"
"Stevie seni kesiyor," dedi Liz srtarak. "O kadar iren ki."
VVinter omzunun stnden gz atarken, "Bilemiyorum," dedi. Kafeteryann br ucundan ona bakan Stevie
ile gz gze gelince hemen nne dnd. "Ben komik biri olduunu dnyorum."
"Aman Tanrm! Ondan holanmyorsun, deil mi?"
"Hayr!"
"Ufff! Beni korkuttun. Beyin takmyla ok fazla vakit geirdiini dnyorum."
"Ne demek oluyor bu imdi?"
"Biliyorsun."
"Beni aydnlat!"
"Yapma VVinter! Senin kadar akll bir kz iin bazen fazla salaka davranyorsun. u YVD'lilerle taklmaya
devam edersen sonunda kendini Sosyal Sibirya'da bulacaksn. Bunlarn tm ebleh."
"Ben de mi bir eblehim?"
"Hadi be! Ne demek istediimi anladn. Sen sadece eblehlerin snfndasn. Geri kalan zamanda bizden
birisin."
"Ve bu biz dediin tam olarak kimler? Basmakalp ukala ocuklar m?"
"Kalplarn bu ile ne ilgisi var?"
"Bo ver," dedi VVinter gofretini srrken.
Yeni okuluna gelirken yeni bir balang yapmak istemiti. Kendi entelektel seviyesine daha yakn
arkadalar edinmekti niyeti. Ama ister istemez gzel kzlar grubuna ekilmiti. Aslnda
| 177
Adam Fawer
kzlar onu semiti. lk gn le yemeinde masalarna davet etmilerdi ve gerisi gelmiti. Sosyal zarlar artk
atlmt.
VVinter olanlar ve giysiler hakknda, konumaktan holanmasna ramen, hi kendi gibi olamamt.
Yahitam olarak deil. Hep rol yapyordu. Anne ve babas iin masum kz. Yeni arkadalar iin esasl biri.
retmenleri iin, rnek renci. ^^~~~~
Kendini rahat hissettii yalnzca iki yer vard.
Birincisi orkestra provalaryd. Geliigzel olaylar ezberlemekle deil, sanat ve duygularla ilgili olan tek
dersti. alarken kendini canl hissediyordu.
Kendisi olduu ikinci yerse, Bay Kuehl'in dersiydi. Adam teki retmenlerin aksine, retmekten gerekten
zevk alr gibiydi. Ve akllyd. Yantlayamayaca soru yok gibiydi. Bir renci ender de olsa onu uvallatmay
baarabilirse, ou dier retmen gibi rol yapmak ya da sinirlenmek yerine yant bilmediini sylerdi.
En iyisi de, dersini demirden bir yumrukla ynetmemesiydi. El kaldrmadan konumaya ses kartmaz,
rencilerine birer yetikin gibi davranrd. Ve her zaman kendisini konu dna ekmelerine izin verirdi.
Bunlar en azndan konudan sapma gibi grnrd. Ama Tesla gibi uuk konular hakknda konutuu
zamanlarda bile Winter bir eyler renirdi.
Fen dersinden holandn Marcy, Tina ya da Liz'e elbette ki itiraf edecek deildi. Baka birok ey gibi onu
da anlamazlard.
178 |
7
Peder Sullivan titreyen kza bakt, yutkundu ve kendisine g vermesi iin Tanr'ya dua etti.
sa'nn kann temsil eden kutsanm araptan bir yudum iince iini scak bir rahatlama duygusu kaplad.
Sa eliyle ha kard, sonra masaya balanm olan kza dnd. Jill gzlerinden yalar szlerek ve
titreyen az dehet dolu bir srtla arplm halde ona bakyordu.
Rahip parman olabildiince hzl bir ekilde kzn ateten yanan tenine dokundurup abucak geri ekti.
Ama beyni o kadar ksa bir sre iinde bile kr edici bir renk cmbyle dolmu, kalbi deli gibi atmaya
balamt.
Kzn zerinde de bir ha iareti yaptktan sonra elini ii su dolu kk bir tasa batrd. Kutsal su
parmaklarndan serinlik vererek kayd. Suyu kendisinin ve Peder McKinney'in zerine serpti. Sonra tas
kaldrarak kzn bann zerinde tuttu.
Eli o kadar titriyordu ki, tasn kenarndan srayan su kzm yzne dkld. Peder Sullivan bir an iin Jill'in
derisinin ttmeye balayacan sand, ama o dilini kartp dudaklarma srayan suyu yalad.
Susam.
Elbette susar. On iki saattir burada baryor.
Sullivan soluunu koyuverdi. McKinney ise yksek sesle yutkundu ve fsldayarak, "Bir hardal tanesi kadar
imannz olsa ve u daa, 'Buradan uraya g' deseniz ger," dedi.
Peder Sullivan, ncil'den yaplan alnty hemen tand: Matta 17:20. ine eytan girmi bir olann yksn
anlatyordu. Kasaba halk eytan kovmaya alm, ama baarl olamamt. eytann karsnda
inanlarn yitirmelerinden tr onlar azarlayan
| 179
Adam Fawer
sa, ok az -hardal tanesi kadar- bir inanla bile byk ilerin ba^, arlabileceini sylemiti.
/^
McKinney haklyd. Karlarndaki grevin altndan ancak kararl ve sarslmaz bir inan sayesinde
kalkabilirlerdi. /
"Teekkr ederim," diye fsldad Peder Sullivan. Kzn terli alnna kutsal sudan serpti ve souk, sert ta
zemine diz kt.
nce Tanr'dan merhamet diledi. Sonra birer birer, ermilerin hayr dualarn istedi. Kutsal Meryem. Tanr'nn
Kutsal Annesi. Bakirelerin Kutsal Bakiresi. Aziz Mikail. Aziz Cebrail. Aziz Rafael. Tm melekler, ba melekler
ve ruhlar.
Sonra Tanr'ya onlar gnahlarndan kurtarmas iin yalvard. Gazabndan. eytann tuzaklarndan.
Nefretten. Yldrmdan. Depremden. Salgn hastalklardan. Ktlktan. Savatan. Ve sonsuz lmden
esirgemesi iin.
"Tanrm, bizi eytana uymaktan koru."
"Ve ktlklerden de," diye tamamlad McKinney.
Sullivan ayaa kalkt ve sa'nn grntsn zihninde tutarak gzlerini yumdu. Sesi utkuyla ykseldi:
"Tanrm, senin balarn paralayan o canavarn kalbine dehet sal. O sefil yaratkla erkeke savamalar
iin kullarma cesaret ver. Kudretli elin o yarat kulun Jill VVilloughby'den kartsn ve Kutsal Ruhun birlii
iinde seninle yaayan ve senin bir paran olan bu kz artk azat etsin, Tanrm; sonsuza dek."
Kendini gl ve inanl hisseden Peder Sullivan gzlerini at ve kendisine o zavall ocuun gzleriyle
bakan yarata meydan okudu.
"Tm yardaklarna ve sana emrediyorum, Tanr'nn bu kuluna saldran murdar ruh: Tanrmz sa Mesih'in
vcut buluu, tutkular, yeniden dirilii ve Tanr katma knn gizleri adna, bana adn syle.
"Ve Tanr'nn naiz bir kulu olan ben yine sana emrediyorum ki, dediklerime harfiyen uyacak ve Tanr'nn
karnda duran bu kuluna hibir ekilde zarar vermeye cesaret etmeyeceksin!"
180 |
Empati
Grleyen sesi kk odada yanklanyor, aradaki ksa sessizlikleri daha da gl bir hale getiriyordu. Peder
Sullivan soluunu tuttu. Kz ona bakt; kan anana dnm gzleri yalarla parlyordu.
"Ne... Ne... Ne sylememi istediini bilmiyorum." ; , :
"Bana adn syle," diye emretti rahip.
Kzm aln aknlkla krt. "B-b-benim adm Jill."
Peder Sullivan ban sallad. "ine girdiin bedenin ad deil. Gerek adn, iblis!"
Gzleri dolan kz hkrklarn zor tutuyordu. "Yaptklarm iin zgnm! Ltfen... Ltfen brakn gideyim. Bir
daha asla yapmayacama sz veriyorum."
Rahip karsndaki yarata bakt. Ama iindeki canavar g-remiyordu. Tek grebildii, dehete kaplm
kk bir kzd. Ve ocuun dudaklarndan kan sesin belki -ama sadece kk bir olaslkla- kendi sesi
olabileceini dnmeden yapamad.
"Yaadn bu ey yaptklarnn cezas deil," dedi Sullivan yumuayarak. "Sen sknt iindesin, Jill. inde
sana istediklerini yaptran kt bir ruh var. Onu hissedebiliyor musun?"
Jill burnunu ekti. Ban iki yana sallamaya balad, ama sonra durdu. "B-b-bazen bir eyler hissediyorum...
Bir eyler gryorum... Garip renkler, duygular gibi."
"Evet!" diye bard peder. "te byle Jill! Bu duygularn aa kart. Brak onlarla konuaym."
Jill gzlerini yumup titremeye balad. Bir dakika kadar sonra ban bu kez olumlu anlamda sallad.
"Dua etmelisin, Jill. sa Mesih'e dua et."
"Korkuyorum."
"Korkunun seni yenmesine izin veremezsin. nancn seni iblisin penelerinden kurtaracak. imdi dua et!"
Jill yutkundu, gzlerini skca kapad ve fsldamaya balad: "Selam sana Meryem, Tanr'mn lutfu stne
olsun. O seninledir. Sen..."
| 181
AdamFawer
"Daha yksek sesle!" ' Jill'in sesi odann iinde nlad: "Selam sana Meryem, Tann'nm lutfu stne olsun!
O seninledir!" s
"Hissetmen gerek," diye cesaret verdi Peder Sullivan. "Szckleri sadece barma. Onlara inan."
"Sen kadnlarn en kutsanmsn!" Jill hkrd, sonra kendini toplad. "Ve rahminin meyvesi olan Isa da
kutsanmtr. Aziz Meryem, Tann'nm Annesi, biz gnahkrlar iin dua et; imdi ve lm saatimizde. Amin."
"imdi iblisin bana adn sylemesini sala," dedi peder.
Jill ban sallad. "Yapamam!"
Sabr tkenen Sullivan kzn yzne sert bir tokat att. Jill'in tenine dokunduu o ok ksa an iinde beyni
yine hayalet gibi renklerle doldu. Kzn hzla geriye savrulan ba masann kenarna arpt.
"Ltfen! Canm actyorsunuz!"
"Bana adn syle!"
Rahip onu bir kez daha tokatlad ve bir kez daha derin dehete kapld.
"Yapamam!"
"Syle!" aak.
Jill'in yanamda kanl bir izgi belirdi; adamm yz yanan kesmiti.
"Syle!" aak.
"Hayr!" diye feryat etti Jill. "Ltfen! Durun!"
Peder Sullivan bir tokat daha atmak iin elini geriye ekti. Birden vcudunun yan tarafnda hissettii keskin
acyla yere kapakland. Aln ta zemine arpnca, dileri birbirine vurdu. Dnmeye alt, ama ezici bir
arln altmda kalm gibi kprdayamyor-du.
Bir g ban geriye ekti ve hzla ta zemine arpt. Byk bir
182 I
Empati
atrt duyuldu ve rahip burnunda inanlmaz bir ac hissetti. Kafas yeniden kaldrild. Tekrar taa
arplmadan, elini yznn altna koyacak zaman ancak buldu.
Krlm burnundan akan lk ve yapkan kan avucuna doldu. Ba nc kez geriye ekilirken, bararak
arkasna doru uzand. Eli baka bir elin stne kapand. Parlak, ltl ve mosmor bir iddetin benliini
sard hissetti ve sonra... Sonra hibir ey. Zonklayan yznn ortasndaki youn ac dnda hibir ey.
"Aman Tanrm!" dedi soluk solua bir ses. "Peder Sullivan!"
zerindeki arlk kalkt ve bir ift el onu srtst evirdi. Akan kan burnuna ve azna dolunca boulacak
gibi oldu. ks-rerek doruldu. Gzlerini ap saldrganna ve kurtarcsna bakt. Adamn yznde kan
lekeleri vard.
"John," dedi gzlerinin iine bakarak. "Neden?"
"Bana ne olduunu bilmiyor..." diye kekeledi titreyen rahip. "Kza vururken... Sizi izliyordum... Ve birden
youn bir fke hissettim. Ben... Ben... ok zgnm."
"Senin suun deildi, John. Kalkmama yardm et."
Yerden ylesine hzl kaldrld ki, yal adam bann dndn hissetti. Kzn iinde saklanan iblise sert bir
bak gnderdi. "Gerek kimliini ele vermen hatayd." Sonra McKinney'e dnd. "Bu akamlk iimiz bitti."
McKinney ona yrmesi iin yardm ederken iblis bard.
"Peder! Balayn beni! O eyi yapmak istemedim... Ltfen beni brakmayn! Beni brakma..."
ki rahibin arkasndan kapanan ar kap iblisin sesini kst.
Sullivan zonklayan burnunu tutarak ve sendeleyerek koridorda ilerledi. blis o srada korkun bir lk att.
McKinney'in vcudu gerildi, yal rahip yrmeye devam etti.
Arkasna bakmad bile.
| 183
8
Kadn dumana boulmu retmen odasna girdii an Laszlo ona doru ekildiini hissetmiti. ikolata rengi
teni parlyor, odadaki k bir heykeltran elinden kma hatlarn aydnlatyordu. zellikle yry biimiyle
-gl ve vakur admlaryla- meknn ve iindeki herkesin sahibi gibiydi.
ki eski kanepenin arasndan kendine bir yol bulmaya alrken, neredeyse odadaki herkesin gz onun
stndeydi. Erkeklerin arzulad, kadnlarnsa nefret ettii bir tipti. Ve ona doru yryordu.
Yanma gelince, "Laszlo Kuehl mi?" diye sordu.
"Ta kendisi."
"Size katlabilir miyim?"
Laszlo karsndaki bo sandalyeye iaret etti. "Ltfen."
Kadn kvrak bedenini sert plastie sanki dnyadaki en rahat sandalyeymi gibi yerletirerek oturdu. Yedi ift
kulak pek de zarif olmayan bir ekilde onlara ynelince odadaki mrlt da azalmt.
"Adm Darian Washington," dedi kadm elini uzatarak.
Laszlo'nun dokunduu ten lk ve przszd. Darian elini ekmeden nce onunkini hafife skt.
Aralarndaki temas kesilince hissettii hayal krkl Laszlo'yu artt.
"Eitim Mdrl'nden geliyorum. Eyaletteki yetenekli ocuk programlarn inceliyoruz ve sizin
derslerinizden birini takip etmek istiyorum. zin verir misiniz?"
"Tam olarak neyi inceliyorsunuz?"
"Eitim teknikleri, snf dinamikleri, renci performans... Ve baka kimi faktrler."
"Neden asl ilgi alannzn 'baka faktrler' olduu hissine kaplyorum acaba?"
1841
Empati
"nk sezileri gl bir insansnz." '
"Bu 'faktrlerin' neler olduunu benimle paylamak istemezsiniz herhalde?"
Darian glmsedi ve Laszlo onun koyu kahverengi gzlerinin iine bakt. O gzlerde sanki kedilerinkini
anmsatan bir ey vard. Muziplik dolu, ama lmne ciddi.
"Snfnzda oturmama izin verin, sonra akam yemeinde bu konuyu tartalm."
"Siz mi smarlyorsunuz?"
"Daha da iyisi: New York eyaleti smarlyor."
"Vergi mkelleflerinin davetini reddedemem."
"Harika." Darian sandalyesini sessizce itip zarif bir hareketle kalkt. "yleyse beinci derste grrz."
Beyaz sal matematik retmeni Bradford Pierce kadn kapdan kar kmaz Laszlo'ya dnd. "Neydi bu
byle?"
"Emin deilim," dedi Laszlo. "Ama renmek iin can atyorum."

Her zamanki gibi yerine oturan son kii Grimes idi. Laszlo, sakin bir ekilde snfn en arkasnda oturan
Darian' iaret etti.
"Balamadan nce size Bayan Washington'u tantmak istiyorum. Kendisi bugn burada gzetmen olarak
bulunuyor. O nedenle ltfen beni akll biri gibi gstermek iin elinizden geleni yapn."
renciler dnp Darian' alc gzle szd. Erkekler onun smarlama olduu hemen anlalan siyah
tayyrnn altndaki dzgn bedenini a gzlerle sindirirken, kzlar da beeni ve kskanlkla kark bir
gvensizlik duygusuyla bakt. Birisi bir slk alnca olanlarn bazs glt.
Gzlerini Darian'nkilerden ayrmamasna ramen suluyu belirleyen Laszlo, "Bay Grimes," dedi.
185
AdamFawr
"Ne?" diye sordu Stevie. Yznde kanarya kapm kedi glmsemesi vard.
"Size bir t: ansnz pokerde denemeyin. imdi eer hepiniz Bayan VVashington'u kesmeyi bitirdiyse,
dersimize balayalm. Dn nerede kalmtk?"
"Tesla," dedi VVinter Zhi. Sesi yumuak ve gvenliydi.
"Teekkr ederim, Bayan Zhi. Dersten sonra Bay Cohen onun hakknda bana ok gzel bir soru sordu. Bay
Cohen, sorunuzu ltfen snfla paylar msnz?"
"Elijah rahatsz bir tavrla baklarn nne indirirken, "Onun n-n-neden Edison gibi nl olmadn merak
etmitim."
"Evet," dedi Laszlo. "Birincil neden u ki, Tesla oyunu kurallarna gre oynamad. Bir bilim adam olarak
daha yetenekli olmasna ramen, iadam olarak Edison ondan daha iyiydi. Tesla'nn sorunu hibir zaman
pes etmeyiiydi; pes etmenin kendisi iin daha yararl olaca durumlarda bile direndi. rnein Akmlar
Sava'n alternatif akmn kazanmasndan sonra bile elektrik datmn iyiletirmek iin yeni yollar aramaya
devam etti. Elektrii vericilerle argon gaz doldurulmu alc kreler arasnda havadan iletecek bir sistem
gelitirdi. Bu yeni teknolojiyi birok yatrmcya gsterdii halde J.P. Morgan dnda kimse ilgilenmedi."
VVinter, "Morgan ilgilendiyse bu teknolojiyi neden bilmiyoruz?" diye sordu.
"Morgan daha nce Edison'un doru akm teknolojisine yapm olduu yatrmdan tr bir servet
kaybetmiti ve o nedenden tr Tesla'dan pek hazzetmiyordu. Yine de ok dk bir teklifte bulundu. Tesla
bunu reddetti. Ve o gece kan yangnda laboratuar tmyle yand. Tesla o olayda her eyini kaybetti; tm
aratrmalar, tasarmlar, icatlar yok oldu. Laboratuar kimin yakt hibir zaman anlalmad. Ama Tesla
mesaj almt; elektriksel bir datm sistemi gelitirmekten vazgeti."
186 |
Empati
"Yani b-b-boyun muedi?" diye sordu fefij^Ghe< Secinde sanki korku vard. ( N.,
?
"Yant ortada/' dedi Daszlo. "Bugn ehirde ileri gaz dolu kreler gryor musunuz? Ne yazk ki, bilim bile
kapitalizme kar gelemez."
"Betamax ve VHS gibi," diye sze kart Stevie Grimes.
"Aynen yle," dedi Laszlo. "Hazr bu konu zerindeyken, size Tesla'mn bir icadndan daha sz edeyim.
ddiaya gre Tesla, 1915 ylnda havadan g reten elektromanyetik bir makine gelitirdi ve elde ettii
enerjiye 'eterik g' adn verdi. 1931'de havadan rettii gle alan eterik-gdml arabann alan bir
modelini bitirdi. Tesla yeenlerinin ahitliinde bu arabay saatte 145 kilometreye varan bir hzla ve 80
kilometre kadar kulland."
"Bu da gnmzde yollarda grmediimiz bir ey ite."
"Doru. Enerjinin kaynan soran yeenine Tesla, bunun 'gizemli bir radyasyon' olduunu ve 'kaynan
bilmese de, insanln onun varlndan son derece memnun olmas gerektiini' syledi. Tesla artk gizlilii
bir saplant haline getirmi ve paranoyak olup kmt. O nedenle de makinenin tasarmn kimseyle
paylamad. Hayatnn kalan on iki yl boyunca 'teleg' adn verdii ve kresel yldrmlarla plazma
zerindeki aratrmalarna dayanarak tasarlad bir sistemi gelitirmeye alt. Tesla aygta 'lm In'
adm takmt."
"Vay be!" i
"Evet Bay Grimes; gerekten de 'vay be'. Ne yazk ki, bu nn neden olduu tek lm byk olaslkla
kendininki oldu. Silah 5 Ocak 1943'de A.B.D. Sava Bakanl'na teklif etti. gn sonra kald otel
odasnda l'bulundu. Hemen ardndan da FBI tm aratrma notlarna el koydu."
"Sonra ne oldu?" diye sordu Stevie heyecanla.' > ..'>'
Laszlo ban iki yana sallad. "Hibirey." :')'':,;?; .''?
"Ya araba?" dedi VVinter.
fttft'
Adam Fawer
"lm iim?" diye atld Stevie. (
"Tesla'nm notlarna ne olduunu kimse bilmiyor. ou insan onun lm In'nm Ronald Reagan'm Yldz
Savalar savunma sisteminin ilham kayna olduuna inanr, ama bunlarn hepsi sadece birer varsaymdan
teye gitmez. Bu ykden kartmamz gereken ders ne? Bay Cohen, bir tahminde bulunmak istemez
misiniz?"
Elijah biraz kukulu bir tavrla, "Devletle s-s-savaamazsnz olabilir mi?" diye nermede bulundu
"Evet, bu bir yorum. Benimkisiyse biraz daha karanlk: Devletle savaabilirsiniz, ama buna kalkrsanz
byk olaslkla kaybedersiniz. Hatta sizi ldrebilirler bile. Elbette ki bu, denememeniz gerektii anlamna
gelmiyor. imdi... Kitaplarnz 154. sayfaya aarsanz..."
Dersin 'elenceli' ksmnn sona erdiini ve 'snavda gelecek konular' ile ilgili ksmnn baladn anlayan
snftan homurtular ykseldi. Laszlo yleyken bile onlar oyalamay baard. Aslnda her zaman rencilerini
elendirmeye alrd, ama o gn zel bir nedeni vard: Darian Washington.
Kadn orada yokmu gibi davranmaya alsa da, srekli gz gze geliyorlard. Bir mikroskobun altnda
gibiydi; Yln retmeni dln yl pe pee kazanm olmasna ramen, kendini yine de yetersiz
hissediyordu.
Sonunda alan zil Laszlo'yu hem rahatlatt, hem de hayal krklna uratt. renciler ktktan sonra
Darian geriye yaslanp sandalyesini duvara dayad ve dizlerine kadar kan deri izmelerini nndeki srann
stne koydu. Dudaklarnda muzip bir glmsemeyle Laszlo'ya dnmeden nce bir sre tavana bakt.
"Olduka baarl bir oyuncusunuz, Bay Kuehl."
"Teekkrler," dedi Laszlo. "Gsterimi herkese amay dnyorum: Nikola Tesla ve Dier Az Tannm
Bilim Adamlarnn Komiklikleri."
188
Empati
"Sizi gerekten dinliyorlar. Yetenekli ocuklarnzn dier tm retmenleri olduka uratrdn
duydumr^Sma^ze-~gelince mum gibi oluyorlar anlalan. Srrnz nedir?"
"ocuklar yetikinlerden ok daha duyarldr. Hafife alndklarn derhal anlarlar. Hele yetenekli olanlar imbu
daha da zor, nk onlar eitmekle grevli olan insanlar nne fazladan bir engel daha kartyorlar."
"Nedir o?"
"Kskanlk. Bu ocuklar sadece zeki deil. Onlar birer dhi. Biz retmenler onlar sadece koruyan, temel
salayan abartlm bebek bakclaryz. Bu ocuklarn hepsinin de kaderinde bizimkilerden daha nemli
birer yaam yazl. mit edebileceimizin en iyisi, bir gn bizleri sevgi ve kranla anmalar."
Darian ayaklarn indirip sandalyesinden kalkarken, "Sizin kendinizi bebek bakcs olarak grdnze
inanmyorum," dedi. "yle dnseydiniz bu kadar aba gstermezdiniz."
Laszlo eliyle arkasndaki yaz dolu tahtay iaret ederek, "O mu?" dedi hafife alan bir ifadeyle. "Onlar
ayakst uyduruyordum."
"Kendinizi gerekten nasl gryorsunuz?" diye sordu Darian ve yavaa ona doru yrd.
Laszlo yrtk yeil deri kapl dner sandalyesine kt. Arkaya yaslannca sandalye gcrdad. "Soran kim?
Beni yemee davet eden gzel kadm m? Yoksa Eitim Mdrl'nden gelen kadn m?"
Darian glmsedi. "Birincisi."
"Kendimi bir koruyucu olarak grmek isterim. Bu ocuklarn hepsini tek tek setim, normal okullarndan alp
buraya getirdim. Geri eski okullarnda, ou zaten dier ocuklarn satatklar tiplerdi, ama yine de...
Onlarn mutluluundan kendimi bir yere kadar sorumlu hissediyorum."
"Ya Winter Zhi? Bana daha ok snf bakan olacak bir tip gibi geldi."
| 189
Adam Fawer
"Kural ispatlayan istisna. VVinter olduka sra d biri. Zeki, olaanst karizmatik, zarif... Ve giderek
gerek bir afete dnyor. Ayrca harika bir mzisyen. Okul orkestrasnn bir sonraki konserine
gelmelisiniz. nann altnz tarz bir 8. snf gsterisi olmayacak."
"nanrm," dedi Darian bo sralardan birinin stne otururken. "Yani hepsi bu mu? Siz onlarn sadece
koruyucu melei misiniz? Sonsuza dek koruyamazsnz o ocuklar."
"Koruyamam," dedi Laszlo. "Ama onlara normal olarak snfta retilmeyen eyleri retebilirim."
"Ne gibi?"
"Kendine gven rnein. Elijah Cohen'i ele alalm."
"u kzl sal gergin ocuk mu?"
"Evet. nceki okulunda elini hibir zaman kaldrmad gibi, dnyada kuzeni dnda tek bir arkada da
yoktu." Laszlo konuurken bir yandan da fkelenmekten kendini alamyordu. Elijah da teki ocuklarnn
ou gibiydi: Yanl anlalm. Eer daha nce ulamay baarabilmi olsa, ocuk belki de kendi
glgesinden korkan birisi olmazd.
"Bana sorarsanz, hl olduka utanga grnyor."
"Doru, ama kabuundan kmaya balad. Artk smf tartmalarna katlyor. Baksanza, dn dersten sonra
yanma yaklap bana bir soru sordu. Buraya ilk geldiinde gzlerime bile bakamyordu. Ama zerinde
almaya devam ediyorum. Her derste ona bir eyler soruyorum. Ve o da cevap veriyor. Buraya en azndan
herkes kadar ait olduunu renmeye balad. Aslmda herkesten fazla layk buna, ama asla itiraf etmez.
zellikle de kendine."
"Siz bunlara gerekten inanyorsunuz," dedi Darian ban sallayarak.
Laszlo ellerini kaldrd. "Suluyum. Peki, ya siz? Siz inanmyor musunuz?"
Darian yerinden kalkarken, "Ben de inanyorum," dedi. "An-
190 |
Empati
cak inandklarm biraz daha farkl eyler. Bu akam konuuruz bunlar. Ke Kahve'de. Nerede olduunu..."
/
"Bat Drdnc Cadde. Oray biliyorum. Harika nurger yaparlar."
\ "Sizin iin uygun mu yani?" \ "Elbette. Oraya sk sk giderim. Sadece sizin daha
ziyade kuma peete kullanan bir tip olduunuzu dnmtm; biradan yap yap olmam zeminleri
tercih eden birisi yani."
"yleyim zaten," dedi Darian. "Ama bu gece deil. Size sahanzda oynama avantajn tanmak istemitim."
"Bir oyun oynadmz bilmiyordum." "Hayatn kendi bir oyundur. Sekizde grrz." Snftan kan kadnn
arkasndan bakan Laszlo, nasl bir eye bulatn dnd. Aslnda nemli de deildi bu. Bilmi olsayd
bile onun cazibesine kar koymaya gc yetmezdi.
191
9
O gnn aslnda Peder Sullivan'n hayatnn en mutlu gn olmas gerekirdi. Bekledii haber sonunda sabah
saatlerinde gelmiti. Papaln Birleik Devletler elisi Bapiskopos Jean Jadot arayarak Piskoposlar
Konseyi'nin kendisini Boston blgesi piskopos yardmcl iin nerdiini ve Vatikan'n da bunu uygun
grdn bildirmiti.
Yal din adam o grev iin yllardr ura veriyordu. Ve imdi ryalarnn sonunda gerekleiyor olmasna
ramen, ruhu bodrumdaki iblis yznden karanlklar iindeydi.
in ironik yan bapiskoposun konumann sonunda syledii szlerde yatyordu: "Papa hazretlerini en ok
etkileyen ey sizin yetimlere ynelik almalarnz oldu. Bununla gurur duymalsnz."
"Teekkr ederim," demiti Peder Sullivan ve akl Jill'e ve iindeki iblise kaymt. "Ama daha yaplmas
gereken ok ey var."
"Her zaman yledir."
O gece merdivenlerden bodruma inerken ayn szler srekli kulaklarnda yanklanyordu. blisin hcresine
girince soluunu tuttu. Oda pislik ve idrar kokuyordu. Kzn bacaklarnn arasnda koyu bir leke vard.
Ne bekliyordun ki? Sonsuza dek tutmasn m?
Beynindeki azarlayan sesi duymazdan gelerek elindeki zinciri tavandan inen pissu borusunun etrafna sard
ve Jill'in hareketsiz yatan bedeninin yanma dnd.
Bir kese kdnn iinden iki ift kelepe kartt. Zinciri birinin etrafna sardktan sonra gmten yaplma
kaim bir asma kilit-
192 |
Empati
le balad. Sonra da tenine dokunmamaya zen gstererek kelepeleri Jill'in bileklerine geirdi.
kinci kelepeyiyse ayak bileklerine takt. Ancak ondan sonra kz balayan ipi kesti. Tm ipler kesilince hzla
geri ekildi, iblis hafife inledi. Kollarn kaldrmaya alt ve acyla bard.
"Uzun sre ayn pozisyonda kaldklar iin uyumulardr," dedi peder. "Kmldatrsan kan dolam yeniden
balar. Bir daha dene."
Jill dilerini skp ince, titreyen kollarn tekrar kaldrd. Dirsekleri kulak seviyesini geince onlar V eklinde
kvrd ve yanna ekti. Kelepelenmi bilekleri tok bir sesle gsne dt. Hzla soluyarak bir sre dinlendi.
Sonra doruldu ve yavaa bacaklarn masadan indirdi. Ama ne eilince dengesini kaybederek ta zemine
kapakland.
Peder Sullivan koup ona yardm etmemek iin kendini zor tuttu. Yerde kvrlm, hkrarak yatan kza
bakarak ylece durdu yerinde. Uzun, ince salar yznn ounu kaplasa da, titreyen dudaklarn
seebiliyordu. Koyu krmz kanla kaplydlar ve plak ampuln altnda parlyorlard.
Kzn dt yerin hemen ilerisinde minik beyaz bir gen vard. Krk bir di paras. Peder Sullivan'in kalbi
birden yaptklarndan dolay dehetle doldu.
Bu bir numara. Seni yanna ekmeye alyor. Peder McKinney'e olanlar anmsa. Ona neler yaptrdn
anmsa. Gl ol. Ve inancndan vazgeme.
Peder Sullivan kabuunu hrpalamann iblisi zayflatm olabileceini ve o frsattan yararlanmas gerektiini
biliyordu. Ama onu -yani kz- sorulara boma fikri midesini bulandrd. Masann stne plastik bir bardak
brakt ve hzla geri ekildi.
Bayla kab gstererek, "Sana biraz su getirdim," dedi. Kz hl yzkoyun yerde yatyordu. "Yarn
konuacaz."
| 193
Adaml?awer
Ertesi gece bodruma inerken Peder Sullivan'm yannda bir elbise torbasyla biri bo, dieri su dolu olan iki
kova vard. Yere dklen sulara aldr etmeden yavaa ilerledi ve kulan kapya dayad.
Ahap kapnn temas tenini rpertiyordu. Neredeyse bir dakika boyunca orada ylece durdu, ama tek
duyabildii kalorifer kazannn tslamasyla kendi kalbinin atyd. Aklna kzn kendini zincirlerinden
kurtarm olabilecei geldi. Sahip olduklar bedenlere olaanst g veren iblisler olduunu okumutu.
Ya zincirlerini kopartmsa ve zerine atlayp onu bomak iin kapy amasn bekliyorsa?
Ya da daha kts...
Ban iki yana sallad. Samalyordu.
Kk bir kz bodruma zincirlemekten daha m sama? Bundan a m sama?
Korkusuna yenik dmeyi reddederek kapnn kilidini at. Kap alr almaz grd iblisi. Ve yapmakta
olduu ey nefesini kesti.
Kz dizlerinin stne kmt. Ba ne eikti, kirli salar ensesinde sk bir topuz eklinde balanmt ve
kelepelenmi elleri yznn nnde kavuturulmutu. Dua ediyordu.
km yanaklar kir ve kurumu kanla kaplyd, vcuduysa kirli geceliini iki beden byk gsterecek kadar
zayf duruyordu. Ama o grnne ramen, gzlerinde Peder Sullivan'm donup kalmasna neden olan bir
samimiyet ifadesi vard.
Bir fke, galeyan, hatta hznden eser yoktu. Sadece pimanlk ve kabullenmilik. Bu duygu o kadar
glyd ki, yal rahip nceki geceye kyasla on kat artm gibi hissedilen kokuyu tarketmedi bile.
"Merhaba... Jill." <,-
Peder Sullivan kelepeleri vfe pis su borusuna giden zinciri baklaryla kontrol etti. Tatmin olunca torbay ve
kovalar odaya tad, kapy kapatt.
"Seni rahatlatacak baz eyler getirdim."
Torbadaki eyalar birer birer kartp masann zerine koydu: Bir rulo tuvalet kd, bir ift beyaz el
havlusu, effaf plastikten kk bir srahi, bir dzine kt bardak ve ncil. Srahiyi kovaya daldrp suyla
doldurdu. Jill onu a gzlerle izlerken bardaklardan birine su koydu. Ve geri ekilip kza ilerlemesini iaret
etti.
Jill sadece ok kk admlar atmasna izin veren kelepeli ayaklaryla sendeleyerek birka adm att.
Masann yanma gelince barda kapp dudaklarna gtrd ve bir dikite bitirdi. Boalan barda yere att,
srahiyi ald, iki eliyle tutarak son damlasna kadar iti.
Ardndan havlunun birini kovaya daldrp slatt ve yzne bastrd. Alnn, gzlerini, burnunu, yanaklarn,
azn ve enesini silerken sular yere damlyordu. ini bitirdiinde havlu kahverengiye dnm, yz ise
solgun beyaz bir renk almt. Sadece buz gibi bakan gzleri aynyd.
Bir sre rahibi szd, sonra utanarak gzlerini yere indirdi.
"Biraz... Yiyecek alabilir miyim?"
Peder Sullivan yavaa ban iki yana sallad. "zgnm, ama dikkatini toplayabilmen iin oru tutmalsn.
imdi dua edelim." ,
Jill masaya dayanarak yavaa dizlerinin zerine kt. Yerletikten sonra ban edi ve dua etmeye
balad.
"Cennetteki Babamz, adn kutsal klnsn..."
O dua ederken. Peder Sullivan iblisin geici de olsa kontrol brakp brakmadn dnd. Kz kukusuz ki
o gece farkl davranyordu. Ya da rol yapyordu.
"Seni neden burada tutmam gerektiini anlyorsun, deil mi Jill?"
1195
Adam Fawer
Jill ban kaldrmadan ve gzlerini amadan cevap verdi. "eytann beni eline geirdiini dnyorsunuz."
',
Rahip duraksad. "Peki, sen de yle olduunu dnyor musun?"
Jill ban kaldrp ona dnd, ama baklar hl yerdeydi. "Bilmiyorum. O dier rahiple olanlar... Size
saldrd zaman sanrm... Sanrm o eye ben neden oldum. ldrm gibiydim. Sizin... Sizin lmenizi
istedim." Burnunu ekti. "ok zgnm, Peder."
"nemli deil. Bana ktlk yapmak isteyen sen deildin; iindeki iblisti."
Jill dzgn beyaz yanaklarndan yalar szlrken baklarn ona evirdi.
"Onu... O eyi... imden nasl atabilirim?" ?i " \ ''
i "nan," dedi Sullivan. "Ve dua."
"Neden ben, Peder?"
"Bilmiyorum," dedi peder ban sallayarak. "Ama ncil bize Tanr'nm bir plan olduunu retir. Her ey bir
nedenden dolay olur." Duralad. "Anmsa: eytana kar sava zaman kadar eskidir. Bu sadece senin
mcadelen deil. Bizim mcadelemiz, tm insanln mcadelesi. Ve ben senin o iblisi iinden atabileceine
inanyorum; yeter ki bunu iste."
"stiyorum, Peder," diye atld Jill. "Hem de her eyden fazla istiyorum."
Peder Sullivan ban sallad ve sonra ncil'ini Efesliler, 6. Blme at.
"Kt gnde dayanabilmek, gerekli her eyi yaptktan sonra yerinizde durabilmek iin Tanr'nn btn
silahlarn kuann."
Ksa bir dua mrldanp birka ayet ileriden devam etti:
Bunlarn hepsine ek olarak, eytan'm btn ateli oklarn sndrebileceiniz iman kalkann aln."
"Bunun ne demek olduunu anlyor musun?"
196 |
Empati
"Bana sadece Tann'nm yardmc olabilecei anlamna geliyor.
Tanr... Ve iman."
"Doru, Jill. O'na inanrsan, O da sana inanr."
Sonraki saat boyunca ikisi de sert ta zemine diz km
ekilde dua etti. Ama Peder Sullivan daima JiU'in uzanamayaca
bir mesafede durmaya zen gsterdi.
,' /'
' . ti
S
/ ' . ,
1197
I
"~A ;,.\r
10
__-------------r-------------------------------------------------------------,-------------1----------i-_----------------------4-----------
-----------
"Cheeseburger, orta pimi." ,.' ^
"ki olsun," dedi Laszlo. Sonra da Darian'a ayak uydurmak iin birasn bitirdi. "Ve birer bira daha."
"Tabii ki," dedi garson kz, sonra hzla yan masaya geti.
"Anladm kadaryla vejetaryen deilsin."
Darian kpekdilerini gstererek, "Bir etobura benzemiyor muyum?" diye sordu.
"Gereki olmak gerekirse benziyorsun."
Garson kz getirdii iki biray biraz da dkerek masaya koydu. Darian bardan zarif bir hareketle kaldrd,
uzun bir yudum ald, sonra da dudaklanndaki kp yalad. Barda masaya braktktan sonra antasndan
bir Parliament paketi kartt, sigaray dudaklarnn arasna koyduktan sonra paketi Laszlo'ya uzatt.
"Hayr, teekkrler. Brakmaya alyorum."
"Sen bilirsin."
Darian bir kibrit yakp sigarasn aleve tuttu. Sonra uzun bir nefes ekti; Laszlo gzlerini yanan sigaradan
alamadan onu seyrediyordu. Bir fen retmeni olarak kadnn bedeninde o anda balayan kimyasal
tepkimeleri gayet iyi biliyordu. Cier zarnn emdii nikotin saniyeler iinde beynine ulap, kalp atlarn ve
kan basncn artracak adrenalinin, ona keyif verecek dopaminin ve ac alglayclarn bloke edecek olan
endorfinin salglanmasn tetikle-yecekti. Bu deneyimi hayalinde yaayarak birasn yudumlad.
Son sigarasnn zerinden 73 gn gemi olmasna ramen, o eyi aramad tek bir gn bile olmamt.
Hafzasna kaznm olan dopamin bunu garanti ediyordu.
Darian sonunda sigarasn tablada sndrrken, "Pekl," dedi. "u yetenekliler snfn nasl setin?"
198 |
Empati
Laszlo kaJanm kaldrd. "Hi zaman kaybetmiyorsun, deil
mi?" .. ,.. , ,
"Gevezelik eden tiplerden deilim." Darian omuz silkti. "Senin de olmadn varsaydm."
"Deilim dorusu/' dedi Laszlo. "Sadece dndm ki..."
"Tamam. Favori albm: Patti Smith'den Horses. Favori kitap: Stephen King'in Carrie's. Favori film: Alien.
Politikayla ilgilenmem. Doma byme New Orleans'lym. Sra sende."
"Tamam," dedi Laszlo tavana bakarak. "Dur bakalm... Favori albm: The VVho'dan Quadrophenia. Favori
kitap: Harper Lee'nin Blbl ldrmek'i. Favori film... Hmm, bu biraz zor ite. Ama Bir Avu Dolar demek
zorundaym. Bana gre Clint o filmde harikalar yaratt. Kaytl Demokrat. Doma byme Brooklynli."
"Demek ki yalnzlk eken iyimser bir idealistsin."
"Ve sen de karanlk bir ktmser," diye cevaplad Laszlo. "Biraz yalnzlk eken."
"Hepimiz yle deil miyiz?" Darian glmsedi ve birasndan bir yudum ald. "Artk birbirimizi tandmza
gre konumuza dnelim: On be kontenjan iin iki yzden fazla renciyle konutun. Kararlan nasl verdin?"
"zel bir lt listesi gelitirmi olduumu sylemeyi isterdim, ama gerek u ki, sadece sezilerimi
kullandm. Her bavuran kiiye ynelik kararm neredeyse kapdan ieriye admn att an biliyordum."
"Hi hata yaptn m?"
Bir an dnen Laszlo, sonra ban sallad. "Hayr. Stevie Grimes snrdayd, ama paketin bir parasyd."
"Ne demek bu?" ..,..,;.,
"Elijah Cohen'in kuzeni ve yegne arkada olma sfatn tayor, Grimes. Bayan Cohen, yani annesi Elijah'm
olduundan daha fazla soyutlanmasn istemedi, o nedenle Grimes'i de almak zorunda kaldm."
,/_.. ...., ,,,.,;. , .: ,:,
199
AdamFaWer
"Ve Stevie'yi o snfa getirmek seni tedirgin etmedi, yle mi?"
"Aslnda o da olduka zeki birisi, ama benim aradm trden deil. Yine de snfa ilgin bir eklenti oldu."
"Elijah Cohen'i getirebilmek bu kadar nemli miydi?"
"Evet," dedi Laszlo hi duraksamadan. "yleydi."
"Neden?" .i
Laszlo duralad. Darian'n sorularn ilk bata masumane bul' mutu. Ama imdi o kadar emin deildi.
"Elijah ile neden bu kadar ilgileniyorsun?"
Darian umursamaz bir tavrla omuz silkti. "Mesleki merak diyelim."
"Yalan sylyorsun."
Darian aknln saklamay basarsa da, Laszlo korkunun keskin ve kekremsi kokusunu alglamt.
Karlkl bir ey sylemeden geen on saniyeden sonra Darian glmsedi: "Neden bu kadar kaamak
oynuyorsun?"
Bu kez Laszlo omuz silkti. "Mesleki ketumluk diyelim."
"imdi ikimiz de yalan sylyoruz ite."
Laszlo gzlerini ona dikti. "Sen Eitim Mdrl'nden geliniyorsun, deil mi?"
"Hayr," dedi Darian. Sesinde en ufak bir zr dileme belirtisi yoktu. "Oradan gelmiyorum."
arma sras imdi Laszlo'dayd. Sulamay bir nseziyle yapm, ama hedefi 12'den vuracan tahmin
etmemiti.
Darian gzlerinin iine bakyordu. "Sen bana seninkini gste-rirsen, ben de sana benimkini gsteririm."
Tavr gerek gibiydi, ama Laszlo szlerinin gerisinde yamur sonras yeni biilmi im gibi kaygan bir
aldatmaca hissediyordu. Yine de meraklanmt.
Darian parman kkrtc bir ekilde bardann kenarnda gezdirirken, "Bir nerim var," dedi. "Konuyu
burada uyutalm. Gerisini bana kahvaltda anlatrsn. Ya da her neyse ite."
200 |
V.
Empati
Laszlo da onun gzlerine bakt. "Balang gevezeliimizi yaptk bile," dedi. "Mesele Elijah Cohen deilse,
ne hakknda konuacaz?"
"Sinema. Felsefe. Havadan sudan konular. Fark etmez. Ya da sadece sarho olabiliriz."
Laszlo gld. "te bu destekleyebileceim bir plan gibi geldi kulama."
"yi." Darian birasn bitirdi, sonra garson kza iaret etti. "Birer tane daha."
Olanca gzelliine ramen Laszlo'nun Darian'da asl ekici bulduu yan tavryd: Kar konulmas olanaksz,
neredeyse kstaha bir oyunbazlk. Barmen son ikilerin servis yaplacan duyurduunda, Laszlo zamann
o kadar abuk gemi olduuna inanmad. Evine kadar elik ederken, Darian lakayt bir ekilde onun elini
tuttu. Kapya geldikleri zaman da eikten ieriye ekip, st kata gtrd.
Dairesine girdiklerinde ne konutu, ne de klar at. Bu davrannda hibir yapmacklk yoktu. Onu yatak
odasna yneltti. lk defa orada ptler.
Laszlo iin son derece heyecan vericiydi. Dudaklar birbiriyle bulutuunda her ey durdu sanki. O anda
sadece Darian vard. Bakalar nemli deildi. Bakalar zaten hibir zaman nemli olmamt.
Sadece Darian.
Sa ilek gibi kokuyordu. Yumuak ve dzgn teninin verdii coku ve onun iine girme arzusu dnda tm
dnceleri kafasndan uzaklatrmt Laszlo. Ama direndi ve kendini acele etmemeye zorlayarak onu
yavaa soydu. Giysilerin altndan ortaya kan o mkemmel vcut pencereden giren soluk n altnda
parlyordu.
| 201
Adam Fawer
Ve sonra Darian'n bacaklar onun bedenine skca doland, tek vcut haline geldiler. Sevimeleri ayn
zamanda hem sevecen, hem de sertti; Darian bazen onun yzn yumuak pcklere bouyor, bazen de
bak gibi keskin trnaklarla srtn iziyordu. Laszlo da kendini onun derinliklerine doru iterken hafife
boynunu srd.
Darian inleyerek onun omuzlarn kavrad; nceleri yava, sonra hzlanan bir tempoyla onu kendine ekip
uzaklatryordu. Sonunda Laszlo'nun o gne kadar tatmad kadar gl bir haz dalgas iinde birlikte
orgazma ulatlar. Birbirinin kollar arasnda kendilerinden gemeden nce, bedenlerini birbirine bastrp,
doann nerilerini izleyerek gece boyunca iki defa daha sevitiler.
Ertesi sabah Laszlo jaluzilerin arasndan szan gn nda Darian' seyrederken birdenbire o gne kadar
dinlemi olduu o boktan ak arklarnn tmnn anlamn kavrad. Darian zekiydi. Gzeldi. Gizemliydi.
Ve onundu.
202 |
11
Empati
Peder Sullivan gnler ilerledike Jill'in uzun boylu gzel bir kzdan, derisi kemiklerine yapm bir yarata
dnmesini izledi. Kzn avurtlar kt, yz derisi ylesine gerildi ki, gzleri yuvalarndan frlad. Parmaklar
yaayan bir iskeletinki gibi incecik oldu. Uzun kollar ve bacaklar incelip, geceliinin eteinden ve
yenlerinden kan birer sopaya dnd.
Sadece ona bakmak bile midesinin alkla burulmasna neden oluyordu yal rahibin. Sonunda o kadarnn
yettiine karar verdi. Yirminci gece ona bir dilim ekmekle bir elma getirdi. Odadan ieri girdii anda Jill
gzlerini onun elindeki tabaa dikti.
Gzlerini elmadan alamadan, "iblisi kartmak iin oru tutmam gerektiini sanyordum," dedi.
"Oru tutmak amaca ulamaya ynelik bir aratr, amacn kendisi deildir. Az bir eyler yemenin inancn
etkileyeceini sanmyorum. Belki de nndeki mcadele iin sana g verir."
Jill soran baklarla onu szd. "Emin misiniz?"
"Ye bunlar, Jill. Seni ayakta tutacak bir eylere ihtiyacn var."
Ban sallayan Jill elini elmaya uzatt. Tm bedeni suyun al-tmdaym gibi yava hareket ediyordu. Elmay
tuttu ve dudaklarna gtrd. Isrnca birden acyla irkildi; elinden den elma yuvarlanarak odann kesine
gitti.
"Ahh!" diye bard ve eliyle azn kapatt.
Peder Sullivan utanla baklarn aa indirdi. Kzn krk diini unutmutu. Elmay yerden ald, arka
cebinden aksn kartt ve elmay abucak ince dilimlere bld.
Jill bir dilim ald. Isrd, temkinli bir ekilde inedi ve yuttu. Sonra ekmekten bir lokma ald. Yedike hzland.
Be dakika iinde ne bir ekmek krnts kalmt, ne de elmann koan.
203
AdataFawer
Bir sre ikisi de konumad.
Sonra Jill sordu. "Ne istiyor dersiniz? iblis yani. Benden ne istiyor?"
"eytan'n hepimizden istediini: Bizi yolumuzdan saptrmak."
"Neden?"
"Vahiy bize eytan'n Tanr'ya sava ilan ettiini, ama Mikail ve meleklerinin onu Cennetin Krall'ndan
kovduunu syler: "Byk ejderha -blis ya da eytan denen ve btn dnyay kandran o ylan- yeryzne
anld."
"eytan'n Cehennem'de yaadn sanyordum."
"Hayr," dedi Peder Sullivan. "eytan bizim aramzdadr. Dnyay dolap, Eyp' snad gibi dier
insanlar da snar, Tanr'nn ocuklarnn O'nun sevgisine layk olmadklarn kantlamaya alr."
"O zaman ben Hemire Christina'ya dokunduum zaman..."
"te seni o gnaha sokmaya alan eytan idi."
"Eer bu bir gnahsa..." dedi Jill yere bakarak, "Neden o kadar gzeldi?"

Jill uyannca duvara bir izik daha att. Her biri cehennemde geen bir gn daha simgeleyen toplam 38
iaret olmutu duvarda. Kemikli, clz kollarna bakt. Peder Sullivan kelepeleri ilk takt zaman metal
halkalar cann actacak kadar skyd. imdiyse o kadar gevek duruyorlard ki, onlar dirseine kadar
kartabiliyordu. Srekli kaymalar derisini tahri etmi, dedikleri yerde yaralarn almasna neden olmutu.
Duvardaki gevek talardan birini oynatp yerinden kartnca kk bir oyuk ortaya kt. inde yumuam
iki kereviz sap vard. kisini de azna atma drtsn bastrp kk bir para kopard. stndeki pislii
temizleyebildii kadar temizleyip ucu-

204 |
Empati
nu inemeye balad. Le gibi bir tad vaisU>^asttia umurundade ildi. Hi yoktan iyiydi.
Peder Sullivan'n son getirdii yemein -sekiz kereviz sap, iki kraker ve bir kak fstk ezmesinin- zerinden
alt gn gemiti ve bir daha ne zaman getireceini de...
getirirse ^ '??'!?- >> < ? < "
...bilmiyordu. :~ ;"? -^t ,< <?> ><-" , ?
Kereviz sapm yapkan bir macuna dnene kadar inedi, zn son damlasna kadar emdikten sonra
yuttu. Minik lokma kurumu boazndan aaya pekmez gibi kayd, ama Jill bir eyler yerken su imemeye
almt.
Onu asl korkutan ey suyunun bitmesiydi. Yiyecein aksine su biriktirmesi olanakszd, nk
saklayabilecei bir yer yoktu. Peder Sullivan ona su dolu kovay braktndan beri drtte n altna
inmemesine zen gstermiti. Ama rahip o hafta kovay hi doldurmamt. Jill daha fazla su istemek -hayr
bunun iin yalvarmak- istiyordu, ama kalann da elinden almasna neden olmaktan korkuyordu.
Her gece birlikte dua ederlerken ikisinin aklnda da birer ey oluyordu: Jill yava yava lmediine ve peder
de onu yava yava ldrmediine inanmak istiyordu.
Kova neredeyse tamamen boalmaya yaklanca Jill, sorunla yzlemeye karar verdi. saatlik bir dua
seansnn ardndan, "iblis hi gitmezse ne olacak?" diye sordu usulca.
"nancn varsa gider," dedi Peder Sullivan.
"Ama ya..."
"Jill! nancn sarslrsa asla gitmez." .
"Gitmezse ne olacak?"
Peder sinirlerine hakim olmaya alarak derin bir soluk ald. Ayaa kalkt ve yzn buruturup dizlerini
ovuturdu.
"yi geceler, Jill." Sendeleyerek kapya gitti ve kt.
Jill kovaya gz att. Bir insann be gnden uzun sre susuz
I 205
Adam Fawer
yaayabileceini sanmyordu, bu da alt gnnn kald anlamna gelirdi.
blisten kurtulmak iin alt gn... Ya da lecekti.
Bir gn kamaya almas gerekeceini dnerek, zinciri yerde olduundan daha ksa grnecek ekilde
dolamt. Yani Peder Sullivan yannda diz ktnde onun ulaamayaca deil, ulaabilecei bir yerde
oluyordu.
Bu yanltmacann gerekte kendi fikri mi olduunu, yoksa... Bir bakasndan m geldiini dnd.
iindeki iblis.
Eer yle bir ey bandan beri varsa.
Hayr. Peder Sullivan hakl. Senin iinde iblis var. O renkleri baka nasl izah edebilirsin?
Edemezdi. Tek aklama iine bir iblisin girmi olmasyd, inanmaktan baka seenei yoktu.
Ama ya Peder Sullivan yanlyorsa? O zaman ne olacak?
klmas olanaksz bir tuzakt bu. Eer inanmazsa ve bir iblis gerekten varsa, ondan asla
kurtulamayacakt. Ama inanrsa ve iblis diye bir ey yoksa, o zaman da kendi gleri hakkndaki gerei
renemeden lecekti.
Gzlerini kapayp dua etmeye balad. Ama Tanr'ya gemiini affetmesini yerine, yapmak zere olduu eyi
affetmesi iin yaka-ryordu.
Gnleri sayan sadece Jill deildi; Peder Sullivan da yapyordu ayn eyi. Ama onun kafasndaki srenin Jill'in
kalan suyuyla ilgisi yoktu. Onun sresi 9 Aralk'ta, yani sadece dokuz gn sonra bitecekti. nk o gn
Vatikan'n yeni grevine atandn aklayaca gnd.
Bu gerekletikten sonra da okulun gnlk etkinlikleri zerindeki kontroln daha ne kadar srdrebileceini
bilmiyordu. Ba-
2061
Empati
piskoposun aklnda grevlerini devralacak gen bir rahip varsa, yeni atama bir hafta iinde bile yaplabilirdi.
Bu da Jill VVilloughby'nin iindeki iblis konusunu ok ksa bir srede yle ya da byle sonulandrmas
gerektii anlamna geliyordu. Her ne kadar sadece Tanr'nn buyruunu yerine getirmi olsa da, A.B.D.
adalet sisteminin laik bak asnn olaylara onun gzyle yaklaacandan pek emin deildi. Kzn iindeki
iblisi kartmay baaramazsa, onun serbest kalp kilisenin bodrumunda olanlar herkese aklamasna izin
veremezdi.
Bu, kilise iin ok byk bir utan kayna olurdu. Dahas, yaam boyunca urunda mcadele verdii her
eyi kaybederdi -hem de, kariyerinin doruk noktasnda. Birden bir eyin farkna vard.
Jill Willoughby'nin iblis tarafndan ele geirilmesi bir rastlant deildi. Yalann Babas,18 iblisi onun kilise
iindeki ykseliini engellemek iin gndermiti. Bu er ruhun amac onu mahvetmekti, kz deil.
Peder Sullivan ban edi. Seenei yoktu. Ya Jill nndeki hafta iinde o bodrumdan ruhu kurtulmu biri
olarak kacakt, ya da kendi, iblisi bildii tek ekilde engelleyecekti.
ine girdii bedeni ldrerek.
18 eytann ncil'deki adlarndan birisi (n.)
| 207
12
Saatin kadranmdaki saysal rakamlar karanlkta neon gibi parlyordu. Laszlo'nun derin uykuya dalmasn
bekleyen Darian bo gzlerle tavana bakt. Aslnda, odadan karken Laszlo'nun uyanacandan
kukuluydu; neredeyse be hafta birlikte yattktan sonra, ar bir uykusu olduunu artk renmiti.
Saat 12:52'yi gsterirken, battaniyeyi ekti, sessizce giyindi ve daireden dar kt. Merdivenleri ikier ikier
inerek, hzla apartmann giriine indi. 92. sokaktaki ankesrl telefona ulamak iin sadece iki dakikas
vard. Eer bu ary karrsa, 110. sokaktaki telefon kabinine kadar yryp, saat l:30'a kadar beklemesi
gerekecekti - byle nemli ve yamurlu bir gecede yapmak istedii son ey.
Aramas iin ona bir telefon numaras vermi olsalar, her ey ok daha kolay olacakt. Ama rgtn alma
ekli byle deildi. Onlar hakknda, snrsz para harcayabildikleri ve esrarl alma yntemlerine merakl
olduklar dnda, pek fazla bir ey bilmiyordu. Normal olarak, sadece Zinser ile muhatap oluyordu ama bu
gece kurul dorudan bir rapor istemiti.
Keyi dndnde, telefon almaya balamt bile. Son birka metreyi koarak geti, ahizeyi kaldrd ve
kulana gtrd.
"Darian," dedi nefes nefese.
"Yalnz msn?" diye sordu Zinser.
"Evet," diyen Darian duyduu bkknl sesine yanstmamaya alyordu. Adamlarn paranoyasnn artk
sama boyutlara ulatn dnyordu. Yine de, bo sokaa bir gz atmaktan kendini alamad.
"yi," dedi Zinser. "Beyler, sz sizin."
"Bize Bay Kuehl'den bahsedin," dedi kaba bir ses.
208 I
Empati
"Bizlerden biri," dedi Darian biz szcnn anlamn kavramak iin ksa bir sre duraksayarak. "Ve
ocuklar da biliyor."
"Onlar yeteneklerinden dolay m semi?" diye sordu kibar sesli bir adam.
"ok emin deilim," dedi Darian. "Ama sanrm yle."
"Ne zaman bileceksiniz?" diye sordu gneyli aksanyla konuan biri.
"Bir hafta. Belki iki."
"Bay Kuehl de rgte katlr m, dersiniz?"
Darian bir an dnd. Her ne kadar Laszlo'nun onun iin neredeyse her eyi gze alacandan emin olsa
da, bu teklife evet diyeceinden kukuluydu. Ne kadar para derlerse desinler.
"Evet, Bayan Washington?" diye sordu yine Gneyli. "Katlr m?"
"Gerei renirse, hayr."
Rahatsz bir sessizlik olunca, Darian yanl bir ey syleyip sylemediini dnd. Eer odada onlarla
birlikte olsayd, merak etmesine gerek kalmazd. Zaten, herhalde bunun iin telefonu kullanyorlard. Bylesi
daha emniyetliydi. En azndan, onlar iin. Sonunda, kaba-sesli konutu.
"Bilmesi gerekmiyor."
"Ondan bir eyler saklayamazsmz," dedi Darian. "En azndan, uzun vadede."
"O da bizim sorunumuz olsun."
"Bu arada, bir ocuk daha bulduk," dedi Zinser. Darian, kadnn kedi gibi glmsediini neredeyse
grebiliyordu. "Yarn sana tm bilgileri gnderirim. Onu almak iin Perembe gn uuyorsun."
"O kadar erken mi?"
"ocuun ailesi yok."
"Anlald."
| 209
13
Bir sonraki gece dua seansndan sonra, Jill gznn ucuyla Peder Sullivan'm ncil'ini kapatp, onu yavaa
yere brakmasn izledi. Rahip sonra, sa avucunu kitabn zerine koydu, arln dengeledi ve dorulmaya
balad.
Jill'in bekledii an buydu. Kendini bile artan bir hzla ayaa frlad, Peder Sullivan' yakasndan yakalad
ve ne doru ekti. Dengesini kaybeden yal adam devrildi ve ban yere arpt. Jill, bir an iinde onun
stne km ve gsne oturmutu.
Peder Sullivan tepki gsterecek zaman bulamadan Jill zinciri onun boynuna dolad ve ekerek skt. Zincirin
halkalar rahibin boazn sknca, nefesi kesilen adam parmaklarn zincirin altna sokmaya alt.
"Sana zarar vermek istemiyorum!" diye bard Jill. "Sadece konumak istiyorum!"
Zinciri, Peder Sullivan'm nefes almasna izin verecek kadar gevetti. Her ikisi de hzla soluyorlard, Jill'in
incecik kalm bedeni bu birka saniyelik fiziki abadan sonra yorgun dmt.
"Ne..." diyebildi Peder Sullivan sonunda, " Ne istiyorsun?"
"Bana anahtar ver, Peder."
"Yapamam."
"Evet, yapabilirsin!" dedi Jill hkrarak. "Ltfen! Sz veriyorum, bir daha asla geri gelmeyeceim. Sadece
kelepelerimi z ve gideyim."
"Yapamam," dedi Peder Sullivan ban yine sallayarak. "Anahtar... Yukarda."
Jill ona bakakald. Adam yalan sylemiyordu. Omuzlar kt. Nasl bu kadar aptal olabilmiti ki? Btn
plan, anahtarn adamn zerinde olaca varsaymna dayalyd.
210 j
Empati
"Buradan kmalym," diye yineledi baka ne diyeceini bilemeden. "Neden beni brakmyorsun?"
"Nedenini biliyorsun, Jill."
"Bu adil deil!"
"Biliyorum," dedi Peder Sullivan ona bakarak. "Ama yapabilecein bir ey yok."
"Seni burada tutabilirim. Seni aramaya geleceklerdir."
"Hayr. Gelmeyecekler. Bodruma kimsenin girmemesine dair ok kesin talimat verdim."
"Ama sonunda birileri"
"Suyun tkenmeden nce deil."
Jill dnp pis yeil kovaya bakt. Peder doruyu sylyordu. Eer onu burada tutarsa ve bir hafta kimse
gelmezse...
"Beni brakmalsn, Jill."
Jill ban sallad. "Hayr."
"O zaman ikimiz de lrz."
"Tek bama lmekten daha iyidir."
"Hayr, deil," dedi Peder Sullivan. "Senin kalbini biliyorum, Jill. Bunu yapmak istemiyorsun."
Jill dudan srarak, bu szleri kafasnda tartt. Bir zamanlar, hakl olabilirdi. Bir insan, hele Peder Sullivan'
ldrmeyi aklnn ucundan bile geiremezdi. Onu sevmiti.
Ama imdi, bir taraf rahibe gerekten zarar vermek istiyordu. Ve tm tereddtlerine ramen, Peder
Sullivan'a vurduu an iini bir sevin dalgas kaplamt. Bunun yanl olduunu biliyordu, ama onu ac
iinde o kirli zeminde grnce kendini ok iyi hissetmiti.
Olayn scakl geip de, lm ve yaam gcn elinde tuttuunu hissedince, Jill kusacak gibi oldu. Onu
ldremezdi. Rahibin yapm olduu yanl olabilirdi, ama ona yardm amacyla yapmt. Onu ldrmek,
intikamdan baka bir ey olamazd.
1211
Adam imer
Ve intikam, hakl gerekelere de dayansa, yine de bir gnaht.
Tek sz etmeden adamn boynundaki zinciri gevetti ve zmeye balad. Rahibin zerinden kalkmak zere
bir bacan kaldrmt ki, birden akanda keskin bir ac duydu. Ellerini bana gtrmek iin kaldrnca, bu
defa da enesine gelen bir darbeyle yana devrildi.
enesi ta zemine arpnca, acyla haykrd. n dileri yere arpt ve drt keskin di paras dilinin zerine
dt. Azna dolan lk ve tuzlu kanla birlikte istemeden krk di paralarn da yuttu.
Sendeleyerek ayaa kalkan Peder Sullivan, geriye ekildi. Ksa bir an kapya yaslanp, derin derin soluyarak
boynunu evreleyen krmz lekeleri ovuturdu. Bir eliyle de ncil'ini skca kavramt. Kaln kitabn anm
deri kabnda kk bir kan lekesi grnyordu.
Sana ite bununla vurdu. Suratna kahrolas bir ncil indirdi. Gerekten harika. Tam bir aziz, ha?
Jill duyduu acy unutmaya alarak yavaa dorulup oturdu. Ba yorgunluk ve acdan dnyordu ama
gzlerini Peder Sullivan'm baklarna evirdi.
"Sizi brakacaktm," dedi fsldayarak. "Neden..."
Yz morarm olan Peder Sullivan gzlerini ona dikmiti. Sesi, zorlukla kontrol ettii belli olan bir fkeyle
titreyerek, alak bir sesle konutu.
"Sen eytann tohumusun ve babann ihtiraslarn gerekletireceksin. O, bandan beri bir katildi ve
gerekle hi ii olmad, nk onun iinde geree yer yok."
"Hayr," dedi Jill hkrklar iinde. "ok zgnm, Peder. Ben... ben sadece buradan kmak istiyorum...
ltfen..."
Peder Sullivan derin bir soluk alp, brakt. Sanki tm fkesini de bu solukla vermiti; yzndeki nefret
ifadesi, sempatiye dnt.
212 I
Empati
"Ben de zgnm. Sana yardm edemediim iin zgnm. Meryem'in Olu, dnyamzn Rab'b ve
Kurtarcs olan Isa sana merhamet etsin." Durdu ve sanki yznn tm ayrntlarn ezberlemek istercesine
bakt kza. "Elveda, Jill."
Sonra, tek bir sz daha sylemeden dnd ve kt. Jill o zaman anlad: bir daha asla geri gelmeyecekti.
i t,
> (
'i '
r
M' , ,-
| 213
14
\
Kilisenin an kulesi barut rengi gkyznde gerekst bir grnt veriyordu. Darian geni ta merdivenden
karken rper-mekten kendini alamad. Kiliseler hep kendini deersiz hissetmesine neden olmutu.
Lo ve serin hole girince biraz suratsz bir rahibe onu karlad.
"Ben Hemire Christina," dedi kendini tantarak. "Peder Sullivan sizi bekliyor. Ltfen benimle gelin."
Darian rahibeyi takip ederek tahta oturma sralarn geti ve mihrabn arkasndaki ufak bir kapdan girdi.
Sonra ayak sesleri ta zeminde yanklanarak dar bir dnel merdivenden olarak ktlar. st sahanlkta
byk, masif bir kap vard. Hemire Christina kapy br tarafmdakini uyandrmaktan korkarcasma hafife
vurdu.
"Girin," dedi misafirperver olmaktan epey uzak ve yorgun bir ses.
Rahibe kapy ap geri ekildi. Darian'm beklediinden byk olan odada masif meeden yaplma kocaman
bir masa, birka rahat grnl sandalye ve kk bir kanepe vard. Penceredeki vitraydan szan gn
ortama ruhani bir hava veriyordu.
Rahip elini havada sabrszlk yanstan bir tavrla sallad; Darian o hareketi 'oturun' olarak yorumlad, ama
odadan kp kapy arKasmdan sessizce kapatan Hemire Christina'ya baklrsa, ona da 'kabilirsin' mesaj
vermiti.
"Bu kadar yol geldiiniz iin zgnm, ama telefonda da dediim gibi, Jill ziyareti kabul etmiyor."
"Nedenini aklamadnz," dedi Darian.
"Hayr, aklamadm." Rahip oturduu byk deri koltukta rahatszca kmldand. "Ayrca konunun sizi nasl
ve neden ilgilendirdiini de anlayamadm."
214 |
E m p a t i
Darian zihin gzn iyice at ve... Ve hibir ey grmedi. Adam sanki orada deildi. Yaam boyunca baz
insanlarn duygularnn dierlerininkinden daha keskin, daha belirgin ve hatta daha bulac olduunu
farketmiti. Ama o gne kadar tamamen bombo birisine hi rastlamamt. Tm dikkatini adama odaklad
ve onu koruyan rgsz yzeyi hissetti.
Elini igdsel olarak rahibin elinin stne koyunca, adamn zihninin etrafndaki duvar bir anda ykld.
Karmakark duygular birden plak ve akta kalverdi: Islak, buz gibi bir yorgunluk; yanan, keskin bir
sadakat; przl, keskin bir korku.
Darian tm o duygular sadece beyniyle hissettiinin bilincindeydi, ama bu onlar daha dayanlabilir
klmyordu. Beyninde atelenen sinir hcreleri 'gerek' ve 'empatik' duygular arasnda bir ayrm yapmyordu.
Kollarnn buz gibi bir suyla kapl ya da bedeninin kzgn kor zerinde ya da bacaklarnn 30 santimlik bir
bakla deiliyor olmamas fazla bir ey fark ettirmiyordu.
Darian tm o ikencelerden gemediini bildii halde, haykran sinirsel alglar farkl sinyaller veriyordu. Ama
Dietrich'in deyiiyle, 'fiziksel duyularnn' tersine empatik duygularn kontrol edebiliyordu. Onlarn iddetini
en st derecede ac ya da haz seviyelerine kadar kartabiliyor, sonra tersine evirip, bir kelebein omuzuna
konmasndan daha fazla rahatszlk vermeyecek seviyeye drebiliyordu.
Ama baka birisinin duygularn kontrol etmek, onlar kendi iine ekip, dndrerek gerisin geri yollamak
istiyorsa, o duygular tm ihtiamlaryla hissetmekten baka aresi yoktu. Darian da yle yapt; kendi zn
bastrp rahibin zn iine ekti.
"Ltfen, Peder," dedi onun korkusunu gevek, yuvarlanm bir umursamazla dndrerek. "Bana Jill'in
yksn anlatrsanz, sylediklerinizin bu duvarlarn dna kmayacana dair size yemin ederim."
Rahibin iini lk, rahatlatc bir gven hissiyle doldurunca adamn yuvarlanm umursamazl ezildi.
| 215
Adam Fawer
"yleyse," dedi Peder Sullivan yz hatlar geverken, "Sanrm bunun bir zarar olmaz, ama
syleyeceklerimi duyduktan sonra deli olduumu dnmenizden korkuyorum." Duraksayp derin bir soluk
ald. "Jill VVilloughby'nin iinde... Bir iblis var."
Darian oraya gelirken ne ummas gerektiinden emin deildi, ama bekledii kesinlikle karlat ey
deildi. inden ykselen tiksintiyi bastrarak, yerine serin, ama sert bir dinginlik hissi yayd. "Deli olduunuzu
dnmyorum," dedi yumuak ve ll bir ses tonuyla. "Ama syleyin bana: Neden o kzn iinde bir iblis
olduunu dnyorsunuz?"
"nsanlara baz... Baz eyler yaptrabiliyor."
"Ne gibi eyler?"
"Kt eyler," diye fsldad rahip. "O kz... Tanr'nn ocuklarndan biri deil o."
Rahibin zihnini ateli endie dalgalar sard. Kendi tenini saran yanma hissine kar dilerini skan Darian ise
sandalyesinde kmldamadan oturmaya devam etti. Sonra zihinsel bir silkinile karsndaki adama yumuak
ve souk bir gven hissi gnderdi.
Huzur bulmu gibi bir soluk alan Peder Sullivan anlatmaya devam etti. "Yazdan beri Jill'in retmenlerinden
ou bana onun yanmdayken kendilerini... Garip hissettiklerini sylediler. Sadece bir tanesi olsa bunu pek
ciddiye almazdm, ama be rahibenin bei de bana ayr ayr geldi. Bir ekilde ona doru ekim hissettiklerini
sylediler. Jill gzden kamayacak kadar canl bir kzd ve teki ocuklar arasnda her zaman poplerdi.
Ama o son durum farklyd. Ben de onu yakndan izlemeye karar verdim."
"Peki, siz kendiniz Jill'e ynelik deiik bir eyler hissettiniz mi?"
"Hayr," dedi Peder Sullivan. "Dikkat edince teki ocuklar zerinde tuhaf bir etkisini farkettim. Bilirsiniz, o
yataki kzlar duygularn saklamay pek beceremez ve ne yapacaklar da belli olmaz. Yani ne zaman biri
mutlu olsa, bir dieri mutsuzdur. Ama
2161
Empati
Jill yanlarnda olduunda etrafndaki herkesin ayn duygular iinde olduunu grdm. Ya hepsi mutluydu ya
da hep birlikte hznl.
"Onlar bir ekilde kontrol ediyormu gibi mi?"
Ya da onlar bkyormu gibi.
"Sonra bir gece..." Sesi fsltya dnen rahip skntyla ban ne edi. Sonra o rahatsz edici szckleri
azndan olabildiince abuk kartp atmak istercesine hzl hzl konuarak devam etti. "Jill ile rahibelerden
birini romantik bir iliki iinde yakaladm."
Duyduu aknl bastran Darian kalarm kaldrd.
"Hemire Chris... Yani sulu rahibeyi kolundan tuttuum zaman, bir an iin iimi bir ehvet dalgas sard. Bu
duygu zihnimde o kadar gl bir ekilde parlyordu ki, eitli renkler grebiliyordum. Ama rahibeyi kzdan
ekip aldm anda o duygular -ve renkler- yok oldu." Rahip mendiliyle alnnda biriken minik ter damlalarn
sildi ve devam etti. "Kzn onun kontrol altnda olduunu ite o zaman anladm."
"Kimin?"
"eytan'n!" Yal din adam sonunda o szc sylemi olmakla rahatlam gibiydi. "Hissettiim saf,
katksz bir gnaha aryd. eytan'm cisme brnm hali! Ne yapmam gerektiini biliyordum."
Darian'm da onun iin bir yk haline gelmi olduunu hissettii korkun srdan kurtulmak iin artk
ncekinden de hzl konuuyordu Peder Sullivan.
"Baka bir rahiple birlikte kzn iindeki eytan kartmaya altk, ama baaramadk. blis beni kontrol
altna alamasa da arkadam ele geirdi. Neyse ki, canavarn onun stndeki kontroln krmay
baarabildim."
Sadece kuruyan boazn rahatlatmak iin duraksayp devam etti. "Hepsi neredeyse iki ay nce oldu. O
zamandan beri kzla
| 217
Ajdam Fawer
birlikte defalarca dua edip ona sa'y kucaklamasn, iblisi ruhjj-dan atmasn telkin ettim, ama baarl
olamadm." ?
"Sizi de dierleri gibi etkileyemedi mi?" ??'
"Hayr," dedi rahip sinirli bir ekilde boynuna asl gm haa dokunarak. "Grnen o ki, bir ekilde
baklm var."
"Sizce neden, Peder?"
"nancm," diye yantlad rahip hi duraksamadan. "Kilisemin tm yeleri dini btn kiilerdir, ama yine de...
Yani kendimi onlarla karlatrmak istemiyorum ama... Anladnz herhalde..."
"Anlamaz olur muyum!" dedi rahibin rtl stnlk taslamasna iten ie glen Darian.
Sonra... Ksa bir an iin dnmekten kendini alamad: Ya adamn dediklerinde gereklik pay varsa? nanc
gerekten de onu korumu olabilir miydi? Eer yleyse, bu Jill'in gcnn -ve elbette kendisininkinin de-
eytani olduu anlamna gelirdi. Ve bu ok samayd... Yoksa deil miydi?
Dnceleri bir kenara iten Darian devam etti. "Jill imdi nerede, Peder?"
"Bodrumda, bir depo odasnda kilitli. Doruyu sylemek gerekirse, ne yapacam bilemez haldeyim.
Denediim hibir ey ie yaramad ve iblisin kontrol tekrar ele geirmesine engel olamayacam korkusuyla
baka birini daha oraya gtrmeye cesaret edemiyorum."
Darian rahibi jelatinimsi bir umutla kark ve yumuak, ipeksi bir kabullenile sarmalad. "Sanrm ben size
yardm edebilirim."
Peder Sullivan elik kuaklarla glendirilmi kapy aar amaz, Darian zihnine arpan kzgn, zmpara
kd kadar keskin przleri olan bir duygu dalgasyla sendeledi. Izdrapla burukluk birbirine karmt.
Mahzenin nemli havas cierlerine dolunca ksrmeye balad.
218 |
E m p a t i
"yi misiniz?" diye sordu rahip. n ; ?>.'v^ vv:. .'? ''??'' ;
Gzlerini kapatan Darian bulantnn gemesini bekledi. Zorlukla yutkunup ban serte silkeledi. nndeki
korkuluu skca kavrayarak, "yiyim," diye fsldad.
"Onu siz de hissediyorsunuz, deil mi?"
"Evet." Darian'n sesi neredeyse duyulamayacak kadar hafif kyordu.
"blisi buraya hapsettiimden beri yaknlara gelen insanlarn garip bir duygudan sz ettiini duydum. Ona
dayanabilen tek kii benim, ama buradaki ktl ben bile hissedebiliyorum." Ban evirdi. "Devam etmek
istediinizden emin misiniz?"
"Evet," dedi Darian. Sesi sakin ve kararlyd ama bunun iin aba sarf ettii belliydi.
steksiz bir ekilde i geiren Peder Sullivan merdivenlerden inmeye balad. Darian'n ayakkablar sert
zeminde tok bir ses kartyordu. Att her admda alglad buz gibi nefret de gleniyordu. Merdivenlerin
sonuna gelince baka duygular da hissetmeye balad: Dikenli, trp gibi dili bir umutla kark przsz,
kaygan bir hzn. Ama umut iyimser olmaktan ziyade tehditkr-d.
Darian duralad. "Bana bir dakika izin verebilir misiniz, Peder?"
"Elbette," dedi Peder Sullivan, sonra ona biraz mahremiyet salamak iin baklarn yere indirdi.
Darian gzlerini yumup ne yapacana karar vermeye alt.
Bu kt bir fikir. Kz tehlikeli. Laszlo'yu zaten parmanda oynatyorsun ve yaknda Elijah ve VVinter'e de
sahip olacaksn. Ona ihtiyacn yok. Arkam dn ve k git.
- Ama ona yardm edebilirim. Yeteneklerini nasl kontrol edebileceini gsterebilirim.
Haydi oradan! Senin tek dndn para.
- Bu o kadar yanl bir ey mi?
| 219
AdamFroer
Onu harcamak iin hayatta olmayacaksan, evet.
Darian, agzll ve korkusu arasnda bir an skp kald. Bir tarafta 1.000.000 dolarlk dl vard, dier
taraftaysa o kk canavarn buna demeyebilecei hakknda giderek glenen kan. Belki de Jill'in iine
gerekten de eytan girmiti. Belki onun iin -ve herkes iin- en iyisi bir kilise bodrumunda kilit altnda
olmasyd.
Darian mantksz davrandnn bilincindeydi, ama hayatnm en kt hatasn yapmak zere olduu
dncesini de zerinden atamyordu. ok sonra, yatt yerde kan kaybndan lmekteyken o ana geri
baktnda, igdlerini nemsemediinden tr kendini lanetleyecekti. Olacaklar nceden kestirebilmi
olsayd, kz orada lmeye terk ederdi.
Ama o bodruma inerken kafasn kurcalayan dnce, ekip giderse byk dl karyor olacayd. Ve bu
da nedensiz bir ekince yznden yapmaya hazr olduu bir ey deildi.
Darian gzlerini at ve zihnini imdi sadece on metre uzanda olan kzdan yaylan kokumu dalgalara
kar perdeledi. "Prensesi kurtarma zaman."
2201
I
Kaln kapnn nne gelen rahip durdu. Darian kzn iinde olduu dalgn nefret halinden kp, psiik
dokunalarn bastonuyla nn hisseden bir kr gibi onlara doru uzattn hissetti.
"Kim var orada?" diye sordu kaln kapnn ardndan gelen bouk ama beklemedii kadar tiz bir ses. "Ltfen
bana yardm edin. Ltfen..."
Kz hkrmaya balad. Ama Darian onun hzn ve ihtiyalarnn gerisinde umutsuzluk seziyordu. Kapnn
ardndaki yaratk kk ve masum bir kz deildi. Kapana kslm bir hayvand o.
ok ge deil. Hl geri dnebilirsin ve...
sel itirazlarn bir kenara iten Darian rahibe dnd. "Kapy an."
Peder Sullivan'm omuzlar kt, cebinden kard byk gm halkaya dizili anahtarlardan birini eski
ahap kapya yeni takld belli olan parlak modern kilide sokup evirdi. Srg yumuak bir sesle kayd ve
kap onlara doru ald.
erideki kz rahibi grd anda katksz bir nefret duygusu odadan darya tat, ama kap tamamen alp
kz Darian ile gz gze gelince, o duygu bir anda kabaran bir umuda brakt yerini.
Darian kzn grntsnn duygularyla badamayacan nceden biliyordu, ama yine de sade, ak
grntsnden etkilenmekten kendini alamad. Lekeli ve kirli yznde, kocaman gri-yeil gzlerinde
gerekten bir sadelik vard.
Alktan lmek zere olmasa, gzel saylabilirdi de. Koyu kahverengi salar pis ve dankt. Geceliinin ya
iinde kollarndan sivri dirsekler kyor, lime lime olmu eteinden kemikli dizleri grnyordu.
En ackls, Darian'm gzlerinin iine bakan kzdan boucu bir beklenti seli fkryordu. Krk dilerini ortaya
seren bir glmse-
| 221
Adam Fawer
meyle, "Merhaba," dedi. Sinirli bir ekilde kirli salaryla oynuyordu. Bileinden sarkan kaln ve ar zincir
angrdayarak yerde srklendi.
Darian korkusunu ve agzlln aslnda hi de hissetmedii bir yaknlk duygusu altnda gizleyerek,
"Merhaba," dedi. "Benim adm Darian."
"Benimki de Jill," diyerek burnunu ekti kz. iddetli bir zlemle dolup tat belliydi. "Beni buradan
kartmaya m geldiniz?"
"kmak ister misin?"
"Evet, efendim," dedi Jill tmyle masumiyet ve keder saarak.
"Birka dakika Peder Sullivan ile konumama izin ver, olur mu?"
"Tamam." Jill son bir acndrma abasyla alt dudan srp, baklarn kir iindeki plak ayaklarna indirdi.
Kapy iterek kapatan rahip hemen anahtar kilitte evirdi. Sessizce merdivenleri iaret etti ve hcreden
uzaklatlar. Merdivenlere doru giderken Darian o kadar gl bir fke ve hayal krkl hissetti ki, ellerini
yumruk yapp sktn farketti.
Jill delinin biri. Rahibin onvn buradan kma ansn berbat etmesini istemiyor.
Yutkundu ve yenilenmi bir saygyla rahibe dnd. Adamn o kzn saldrlarna kar koyabilmi olmas
inanlr gibi deildi.
nan, anmsadn m?
- Kes sesini.
"Peder, size ilk konumamz srasnda da sylediim gibi, sorunlu ocuklarla ilgili bir yer altryorum."
Durdu ve mcadeleye hazrland. "Kadromuzda birok psikiyatrn yan sra, son derece deneyimli fizik terapi
ve meslek hastalklar uzmanlar bulunuyor. Ayrca..."
222 |
Empati
"Hayr," dedi rahip sesinde bir kararllk ifadesiyle. "Gitmesine izin veremem. Fazlasyla tehlikeli."
"Ne yapacaksnz? Onu sonsuza dek burada m tutacaksnz?"
"Gerekirse... Evet."
"Bu pek de gereki olmayan bir zm."
"Sizinki de yle," dedi Peder Sullivan. "Doktorlar eytan kar-tamaz."
"Grne baklrsa, siz de kartamamsnz."
"te o nedenle de burada kalmas gerek. Onu iyiletiremeyebi-lirim, ama en azndan kontrol altnda."
ok ge. Kz rahibe brak. Brak...
Darian rahibin elini tuttu. Ve adamn duygulan bir anda kendi beyninde patlad. "Onu burada
tutamayacanz biliyorsunuz, Peder." Przsz, buz gibi bir kesinlik hissi yayd, sonra gerein iyice
kabullenilmesi iin duraksad. "Eer bunu deneyecek olursanz Jill her eyi mahveder; zellikle de
piskoposlukla ilgili her trl emelinizi."
Her ne kadar bu son laf krlemesine at olsa da, Peder Sullivan'dan bir anda fkran dehet hissine
baklrsa hedefi bulmu olmalyd. Belli ki adam g ve prestij peindeydi. Darian bastrd.
"Gerek ortaya kacak ve skandal bir veba gibi bu kilisenin zerine kecek. ocuk Mdrl gelip tm
ocuklar gtrecek. Gazeteler size canavar diyecek. JiU'i zincirli tuttuunuz odanm resimlerini basacaklar.
Hatta belki sbyanclkla sulanacaksnz."
"Ona asla dokunmadm," dedi rahip. "Asla! Hibirine dokunmadm."
"Size inanmayacaklardr." Adamn elini skan Darian szlerini kan dondurucu bir korku gndererek
destekledi. "Jill o bodrumda bulunduu anda tm inanlrlmz yitireceksiniz. Aforoz edileceksiniz.
Yarglanacaksnz. Mahkum olacaksnz. Ve hayatnzn geri kalann hapishanede tecavze urayarak
geireceksiniz.
| 223
Adam Fawer
n/ Yapma! Bu ok...
"Ve tm bunlar ne iin? Jill'in kamasna engel olmak iin mi? Grmyor musunuz? Polis onu bulduktan
sonra -ve inann bulacaklar- hapse giren siz olacaksnz. Aslnda o kendisini burada tutmanz istiyor. nk
sizi ancak yle mahvedebilir."
Rahip imdi hzla soluyor, gzleri lgn gibi Darian ile Jill'in hcresi arasnda gidip geliyordu. "Ama ona
sadece ben dayanabiliyorum," dedi yalvarr gibi. "Eer size verirsem o... Neler yapabileceini
bilmiyorsunuz."
"Onu kontrol edebilirim."
"Nasl?"
"Gvenin bana, Peder." Darian korku hissini geri ekip, onun yerine lk ve tatl bir gven alad. Rahibin
soluklar yavalad, baklar sakinleti. "nann. Tanr hem sizi, hem de kz kurtarmam istemeseydi imdi
burada olmazdm. Bu O'nun istei."
Rahip sessizce szckleri zmsedi.
Darian onun beyninin altn, yzeyin hemen altndaki duygu karmaasn hissedebiliyordu; sadece o
iini kemiren phe duygusuna mdahale ederek, adamn dncelerini kendi aklarna brakt.
Sonunda derin bir soluk alan rahip ban edi. "Benimle dua eder misiniz?"
"Tabii ki, Peder."
Hl Darian'in elini sk skya tutan Peder Sullivan diz kt; Darian da aynsm yapt. Rahip gzlerini
yumdu, ban birbirine kenetlenmi ellerine dayanacak ekilde edi ve Latince fsldamaya balad. Din
adam kendini Tanr'ya anca Darian, bedeninde parman elektrik prizine sokmuasma bir ok hissetti.
Rahibin duygular iinden aktka boaz ve gzleri yanyordu. Adamn dualarnda hibir kaamak yoktu.
Duygular zengin ve glyd. Peder Sullivan duasn bitirene kadar kendini onun
224
. Empati
duygu -krafl, i$m, amit, kabullerim* dalgalarnda rklen-
meye brakt.
Rahibin dinginliine bir sre tutunan Darian, sonunda onun elini brakt. Adamn zihni tekrar karanla
gmlrken, o da Jill'in umutsuz fkesiyle ba baa kalmt.
Peder Sullivan anahtarlarn zerinde dizili olduu gm halkay ona uzatt, ama o tutamadan geri ekti.
"Burada olanlar kimsenin renmeyeceine dair sz vermenizi istiyorum," dedi endieyle, "insanlar...
insanlar bunu anlayamaz."
"Size sz veriyorum."
"Aln," dedi gm halkay uzatarak. "Siz onu gtrrken burada olmak istemiyorum." Darian'm parmaklar
anahtarlarn zerine kapand, "iiniz bitince anahtarlar brakn ve arka k kullann. Tanr sizinle olsun."
Peder Sullivan baka bir ey sylemeden ha kartt ve basamaklar hzla trmand. Darian dnp Jill'in
hcresine bakt. Kendini yatan altna eilmi, orada bir canavar arayan bir ocuk gibi hissediyordu. Ama
bu sefer canavarn gerek olduunu biliyordu.
Kz bayltmann bir yolunu bulsa iyi olacan dnd. En azndan, laboratuara varana kadar baygn olmas
iine gelirdi. Baka bir empattan korkacan hi dnmemiti; hele o kadar gen birinden.
Ban sallayarak korkusunu bastrp, Jill'in bir nabz gibi atan zihnine doru yrd. Kapnn nnde anahtar
destesini kaldrnca hcredeki kzn neeye boulduunu hissetti. O anahtarlar birbiri ardna denedike Jill'in
heyecan da artyordu. Sonunda doru anahtar buldu. Kilide sokunca ieriden muazzam bir duygu dalgas
geldi. Darian kapnn ardnda melmi, atlamaya hazr bir kaplan olduunu dnd.
Kendini hazrlayp kapy at. Kz boynunu uzatp onun arkasnda kimsenin olup olmadna bakt.
"Gitti o," dedi Darian.
| 225
Adam Fawer
Jill'den yaylan rahatlama dalgas bir an sonra yerini j#hy
brakt. "Kimsiniz siz?" ' !
"Senin gibi biri."
Jill bir adm geriledi. Kir tabakasnn altndaki solgun yz daha da soluklat. "Yani eytan sizin vcudunuza
da m girdi?"
Darian glmekten kendini alamad. Boazndan kurtulan asabi kkrdamay hemen engelledi, ama kz
alnmt; birden yz karard ve enesini meydan okurcasna kaldrd.
Elini azna gtren Darian glmsemeyi de kesti. "zr dilerim. Glmek istemedim."
"O zaman niye gldnz?"
"nk sylediin ey komik geldi," dedi Darian. imdi kendini bodruma ilk geldii andan daha rahat
hissediyordu. Evet, Jill gerekten glyd ama, hl bir ocuktu. Darian hcreye girdi. Burnuna arpan le
gibi koku nedeniyle yzn buruturarak kza biraz daha yaklat.
"Benden ne istiyorsunuz?" diye sordu Jill.
"ncelikle seni buradan kartmak."
Bir an sessiz kalan Jill hkrklara bouldu. lk damla gzya yanaklarndan aaya szlmeden Darian,
kendini dev bir eki kafasna inmi gibi hissetti. Gzleri yand, boaz dmlendi. Derin bir soluk alp
zihnini kapatmaya alt, ama kzn youn ve dokunakl ferahlamas atlaklardan girip onu da aa ekti.
Kendi zihninin derinliklerine bakan Darian mutlu anlarn gznn nne getirdi. Altnc ya gn; babas
gitmeden nce sonuncusu... Emerald gece kulbndeki ilk striptiz gsterisinden sonra kazand paray
say... lk erkek arkadayla sevimeleri... Dietrich'in deneklerinden birini bkp altna ietmesi...
Neeli grntler birbiri ardna zihninden geiyordu. Her birinden emdii duygular alayan kza yneltti.
Onun zntsn bastrdka kendi zihnindeki arlk da azald.
2261
Empati
Tm psiik iletiim bir dakikadan az srd, ama Darian ter iinde kalmt. Yavaa soluunu brakt. Kzn
ezici znts gemiti.
Jill karsnda sarho gibi hafife yalpalayarak dikiliyordu. Dudaklarnn kenarnda bir glmseme vard.
Onun rktc neesinden tedirgin olan Darian, korkusunu daha yap ay mutluluk duygularyla bastrmadan
nce rperdiini hissetti.
Yapay deil. Duygular yapay olamaz. Eer onlar hissediyorsan, gerektirler.
- Kimin umurunda? Sen sadece tongaya basma, yeter.
"Sadece sana yardm etmek istiyorum," dedi yavaa. "Birlikte altm insanlar senin gibi... Yetenekli
ocuklara yardm etmekte uzmandrlar."
"Korkmuyorlar m?" ''??'>'?'' "" ?';.:'[!i>:-\ "^???'''"'''?'?',' ' ?'<??;.?????
"Hayr." :" ' '7:''?v-':,,'::
"Anlamyorum."
"Her eyi anlatacam, ama burada deil." Kza doru bir adm daha att. Artk aralarnda bir metreden az
mesafe kalmt. Ona kokan nefesini duyacak kadar yaknd. "Seni serbest brakrsam benimle gelecek
misin?"
"Evet," dedi Jill hi duraksamadan.
Darian son bir adm daha att. Aralarnda imdi sadece birka kar kalmt. Jill yavaa, hi konumadan
kelepeli bileklerini ona uzatt; kelepelere bal ar zincir hafife sallanyordu. Darian anahtar sokup
evirince kilit metalik bir sesle ald. Jill kollarn indirdi, gm kelepeler yere dt.
Darian yzn buruturdu. Kzn bileklerini kaplayan kirin gerisinde kan iinde kalm derisini grebiliyordu.
Ona gnderdii nee hissine ramen kzdan hl dalgalar halinde zdrap ve aknlk yaylyordu.
Aslnda Jill'in her eyden ok kucaklanmaya ihtiyac vard, ama kollarn onun clz bedenine dolama fikri bile
Darian'in mide-
227
sini kaldrmh. Tek yapabildii omzunu hafife fefttrufo <&Wu.
"Her ey yoluna girecek." y, ,v> s, - '?[" ?,
Jill soru dolu gzlerini ona evirdi. "Sz m?" ' <( >' ?'}
"Sz/'dedi Darian. '' '<*' ;,/
Bunun bir yalan olduunu biliyordu. Ama ne kadar byk bir
yalan olduunun kendisi de farkmda deildi.
'/; ,v, "V; ."V, ?'?\,'>'' ",!':,s.t''!. l ?,
1 ' -
228
> (''! ,'i
1
16
Bilgilendirme toplantsndan nce Darian'n sadece bir bardak kahve ve bir sigara imesine izin verdiler.
Dietrich her zamanki gibi bana alt, gsne de drt elektrot balamt. Kimse rol yapmyordu. O sadece
bir kiralk silaht. O kadar.
Jill onun laboratuara getirdii ilk empatik ocuk olduundan, Zinser her eyi bilmek istiyordu. Darian rahibin
duygularn ona dokunmadan hissedemediini syleyene kadar szn hi kesmeden dikkatle dinledi. Ama
o noktada Samantha Zinser de heyecann gizlemeye gerek duymad. Aralarndaki mesafeyi azaltrsa
gerei daha iyi anlayacakm gibi ne doru eilerek, "Onun gibi birine daha nce hi rastlamadn m?"
diye sordu.
"Hayr. Asla."
"Ve onun da Jill'e kar bakl vard, yle mi?" ,
"yle olduunu iddia etti."
Elliot Dietrich yksek sesle dnr gibi ve toplant baladndan beri ilk kez konutu. "Yani bu durum sana
zg bir ey deildi."
"Hayr," dedi Darian bilim adamna doru dnerek.
ri yar, solgun tenli adam ar terliyordu. Boncuk gibi gzlerini ablak ve pembe yznn kvrmlar
arasndan krptrarak ona bakt. "Sence onu neden hissedemedin?"
"Ben... Bilmiyorum."
Odadaki bir dizi ekrana gz atan Dietrich onun kararszln farketti. "Bir eyler saklama bizden, Darian."
"nemli bir ey deil," dedi Darian. , ., ,
"Bence sylemeyi dene," diye steledi Zinser. , ?
"Onu..." Kendini bir aptal gibi hisseden Darian duraksad. "Kendisini inancnn koruduunu syledi."
I 229
Adam Fawer
"nanc m?" dedi Zinser dudaklarn btefi^k. vVite
"Size sama olduunu sylemitim." ?? Dietrich ciddi bir ses tonuyla, "Gerekten sama geliyor mu
sana bu?" diye sordu.
Zinser bilim adamma ldrm gibi bakt, ama yzndeki ifadeyi grnce dikkatini yeniden Darian'a yneltti.
"Tanr'ya inanmam," dedi Darian yavaa. "Ama Peder Sullivan'a gelince... O noktada neye inanacam
gerekten bilmiyorum."
Dietrich karsndaki ekranlara gz att, ban sallad ve devam etmesini iaret etti. Toplant iki saat daha
srd. Zinser ince ayrntlar zerine sorular soru soruyordu, ama Darian direktrn endieli ve aklnn baka
yerde olduunu grebiliyordu. Baka bir eyle ilgilenmek iin toplantnn olabildiince abuk bitmesini bekler
gibiydi.
Darian o baka eyin ne olduunu bilmiyordu. Zinser'in akln kurcalayamayacak kadar yorgundu. Ne yazk
ki yleydi.
Samantha Zinser siyah-beyaz gvenlik ekranlarndan Darian'n koridorda yavaa yryn izledi.
Asansre giren kadn duvara yasland, glmsedi ve kameraya el sallad. Yaad onca eyden sonra bile
hl ukalalk edebiliyordu.
Zinser umursamad. nat kstahl devam ettii srece Darian Organizasyon'u kmsemeye devam
edecekti. Ve bu da tam kendisinin istedii eydi.
Dietrich'e dnd. "Rahip hakknda ne dnyorsun?"
"Darian alglad kadaryla gerei sylyordu. Onun tesinde hibir fikrim yok."
"Varsaymda bulun."
"Veri yok. Her ey olabilir."
230 |
Empati
"Varsaymda bulun," diye yineledi Zinser serte.
Dietrich ilham bekler gibi tavana bakt, sonra baklarn Zinser'e evirdi. "ki olaslk var. Birincisi, rahibin
kendine zg, Darian'n onu okumasn zorlatran bir beyin kimyas olabilir. Beslenme alkanlklarndan
kaynaklanabilir bu. Belki de bir hastal var ya da bir ila alyor. Kapsaml tbbi aratrma yapmadan
sylemek olanaksz."
"Ya ikinci olaslk?"
"Binada beyin dalgalarnn iletimini engelleyen bir eyler olabilir. Belki de kilisenin olduu yerdeki manyetik
alanda bir bozukluk vardr."
"yle olsa Darian'n kz da okuyamamas gerekmez miydi?"
Dietrich omuz silkti. "Kim bilir? Onun zihninin nasl altn ancak anlyoruz; akas, elimizde yeterli bilgi
yok."
"Beni dinle Doktor," dedi Zinser bkknlkla. "Bana ne dndn syle. Farzet ki... Kafana dayal bir silah
var."
Dietrich dudan srd; Zinser bir an iin onun alayacan dnd. Onu daha nce de alatmt. En son,
eski bir meslektayla ortak alma yapmak iin bir sreliine izin istedii zaman olmutu bu. Zinser
reddedince, ayrlmakla tehdit etmiti. Ayrlmak diye bir seenei olmadn aka belirtince de, kendini
tutamayp alamaya balamt.
O zamandan beri hep alamann eiinde gibi grnyordu. Ama iini etkilemedii iin Zinser onun bu
duygusalln ve sinir krizlerini kabullenmiti. Biraz istim brakmas daha uuk bir ey yapmasndan iyiydi.
Adamn psiik profilini grmt ve intihar kesinlikle dnlemez bir ey deildi.
Zinser dilerini skp bekledi. Dietrich'in ona yant vereceini biliyordu. Hep verirdi. Syledii tahminden te
olmasa bile genellikle geree epey yaklard.
Sonunda Dietrich i geirdi. "Bunun makro-ortam olduunu sanmyorum. Darian bir rahibeyle
karlatndan sz etmiti.
| 231
AdaaF**er
1
Corafi konumla ilgili bir eyse, rahibe de okunamaz olurdu. Ve rahibi ne ofisinde, ne de bodrumda
alglayamadna gre, binann da etken olduunu sanmyorum. Dolaysyla geriye bir tek adamn kendisi
kalyor." ,' ,
"Yani fizyolojisi demek istiyorsun." \
"Byk olaslkla..." Dietrich duraksad. "Tabii, eer inanc deilse."
"Ciddi olamazsn," dedi Zinser. "Onu Tanr'nn koruduunu mu dnyorsun?"
"Tabii ki hayr," dedi Dietrich alnm gibi. "Ama eer buna inandysa, Jill'i savuturmasna o inan yardm
etmi olabilir."
"Bunu anlamann tek yolu var," dedi Zinser. "Peder Sullivan'a bir ziyarette daha bulunma zaman geldi."
"Yine Darian' gndermiyorsun, deil mi?" "
' ? "Hayr," dedi Zinser. "Bunun iin ona ihtiyacmz yok."
"Ya Peder Sullivan deneylerimize katlmay reddederse?" "'*'' * "yle bir ey olmayacak."
"Ama... Adam bir rahip." i Zinser omuz silkti. "Benim dinimin rahibi deil."
Srayarak uyanan Peder Sullivan birden kr edici bir kla kar karya kald. Nerede olduunu anlamak
iin ban evirmeye alt. plak kollar armha gerilmi gibi bedeninden ileriye doru uzatlmt. kisi de
deri bilekliklerle skca balyd. plak bacaklar da balanmt. Belinde ve boynunda da benzer deri balar
vard.
Gz ucuyla beyaz bir ekil farketti. O tarafa dnnce doktor nl giymi bir adamn elindeki not panosuna
bir eyler yazdn grd. Arada srada duruyor ve nndeki monitre gz atyordu. Adam da onun
hareketlendiini grd, ama farketmemi gibi davrand.
232 J
Empati
"Neredeyim?" "-;': ' ' ' '
Doktor yazmaya devam etti.
"Benim neyim var?"
Adam not panosuna bakmaya devam ediyordu, ama yazan eli durmutu. Rahip, vicdan azab eker gibi
grnen adama bakt. O bak daha nce de grmt.
"Ltfen, benimle konuun," derken sesi son birka saat -ya da gn- iinde olanlarn etkisiyle atlak kyordu.
Bir arabann bagajna atldn hayal meyal hatrlyordu.
"Sana yalvaryorum, olum."
Not panosunu indiren doktor, onun gzlerine bakt. Yznn alt ksm bir ameliyat maskesinin altnda
gizlenmiti, ama nemli gzleri Sullivan'a bilmesi gereken her eyi anlatyordu. Korkuyordu.
"Baz testler yapmamz gerekiyor, Peder," dedi. "imiz bitince serbest kalacaksnz. imdi biraz rahatlayn."
"Neyi bulmay umuyorsunuz bende?"
Soruyu duymazdan gelen doktor masaya yaklat, rahibin ban yavaa kaldrarak boynunun altna bir ey
koydu. Sonra rahibin ban yznn iki yannda ykselip, kprdamasna imkn tanmayan bir yastn iine
yerletirdi, alnndan deri bir kay geirip iyice skt.
"Ne yapyorsunuz?"
"Ltfen aznz an."
Rahip korkuyla syleneni yapt. Doktor kaln ve sngerimsi bir plastik parasn serte dilerinin arasnda itti.
"Bu ey dilinizi srp kopartmanz engelleyecek," dedi olaan bir ses tonuyla.
Bir kay da enesine baland.
"imdi kafatasmzda bir delik amak zorundaym. Vcut kimyanz deitirmek istemediimden, anestezi
kullanmayacam. Bir
I 233
7
Adan Fawer
saatten fazla srmemesi lazm. Hareket etmemeye aln, nk bu sadece ameliyat sresini uzatr."
Duralad. "Ne yazk ki, cannz yanacak."
Peder Sullivan bir vnlama sesi duydu. Sonra matkab grd. Barmaya alt, ama azndaki para
nedeniyle dilerinin arasndan sadece bouk bir inleme kt. Doktor matkab kafa derisine yaklatrd. te o
zaman Peder Sullivan'n barmak iin gerekten bir nedeni oldu.
,2341
Sonraki iki ay Laszlo iin bir rya gibiydi. O ve Darian birbirinin yaamna da yataa olduu kadar rahata
girmiti.
kisi de dierini gayet iyi okuyabiliyordu. Kimi zaman karlkl olarak ne syleyeceklerini tahmin ettiklerinden,
aslnda rahatszlk vermesi gereken, ama byleyici olan sessizlik anlar yayorlard.
Ancak Darian onun kiisel yaamna girdike, profesyonel yaamndan kmt. Artk derslerini izlemiyordu.
Hibir aklama yapmadan ortadan kayboluyordu. Aslnda ilikilerinin younluuna ramen sk sk i
nedeniyle uzakta olduundan, Laszlo onu hafta boyunca ok seyrek grebiliyordu. Hafta iinde eve dnd
ender akamlarda da, final snavlar haftasndaki bir renci gibi manen gm oluyordu. Ne zaman ona
iini soracak olsa, Darian kedimsi baklarn stne dikip ayn yant veriyordu:
"Sen seninkini gsterirsen, ben de benimkini gsteririm."
Bu szler konumay annda sonlandryordu. Aslnda Laszlo sorularn yantlarsa Darian'n da ona her eyi
syleyeceini biliyordu. Ama bu yapmaya hazr olduu bir ey deildi. Bu nedenle her ikisinin de dile
getirilmemi srlar havada asl kalmt.
Darian'n yerinde baka herhangi biri olsa Laszlo endielenirdi. Ama onun yannda kendini gvende
hissediyordu. Aldatmacasn ortaya karmakla, yapay da olsa, kendini rahatlam hissediyordu. kisi de ayn
bask kendine ynelmeden dierine bask yapamazd.
Zaman iinde garip bir ekilde ilikileri neredeyse normal grnmeye balamt Laszlo'ya. Kendisinin tm
yaam boyunca gizledii bir srr varken Darian'n neden olmayacakt ki? Hem anahtar kendisindeydi. Eer
o paylamaya karar verirse, Darian da paylaacakt. yleyse ikyet edecek ne vard?
235
AdamFawer
I
Tm bunlardan tr sorularn bir yana koyup, o kadar artc bir kadn bulmu olmaktan dolay ne kadar
ansl olduuna odakland. Paylalmayan srlar tuhaf bir ekilde kendini Darian'a daha da yakn
hissetmesine neden oluyordu. Darian'dan nce hep yalnzlk ekmiti. Ama onunla...
Onunla bir btnd. , t
.
Jill ile geen ilk birka hafta Darian'm yaamndaki en kt dnemdi. Sonradan, hapsedildii zaman bile, o
gnleri hatrladnda zerine bir rperti geliyordu. nk kzla geirdii her an byk ac ekmiti.
Ne zaman onun metre yaknna gelse, kendini suyun altnda kapana kslm ve etraf bouk, anlalmaz
seslerle haykran bir kalabalkla evrilmi gibi hissediyordu. Duygular arplmt; Jill dndaki herkesin
duygular ve ruhsal dokular, bedenine ac veren kakofonik yaplar yaratacak ekilde birbirine giriyordu. Ve
tm o grlt iinde ne kan, JiU'in bir ambulans filosu gibi baran duygularyd.
Bunlar o kadar youndu ki, Darian akl saln koruyabilmek iin zihnini ksmen kapatmak, dier herkesin
ruhsal dokusunu parmak ularndaki birer karncalanmaya indirgemek zorunda kalmt. Daha da kts,
JiU'in duygular o kadar karmak ve geliigzeldi ki -bir an ate gibi scak bir metalik nee, bir sonraki an
intihar eilimli, buz gibi ve yumuak hzn- Darian kendi duygusal kimliinin nehre atlm bir mantar gibi
savrulduunu farkediyordu.
Kendi karakteri de Jill'inkine bal olarak bocalyordu. Kzn ruhsal deiikliklerinin ardndaki kavramsal
ierie vakf olamamak onu akn ve zihinsel olarak bitkin brakyordu. Ama Jill hakkndaki en delirtici ey,
onun duygusal adan ne kadar kayp ve dengesiz olduunu sadece Darian'in alglayabilmesiydi.
236 |
Empa ti
Darian etrafmdakileri anlama ve meleklerle eytanlar ayrt etme yeteneinde yalnz olmaya alknd. Yine
de, daha nce bir insann o kadar aykr olup da, baka kimsenin bunun farkna varmad bir durumla
karlamamt. nsanlarn ou bir deliyle karlanca bunun farkna varrd.
Ama konu Jill VVilloughby olunca, herkes duygusal olarak uyuuyordu. Aslnda herkes onu seviyordu. Bu
Jill'in etrafna ustalkla yayd duygulardan biriydi. Zinser ile dierlerinin ocuu fiziksel olarak
kucaklamasn engellemek iin ineleyici bir dehet hissi yaymak Darian'n tm enerjisini alyordu. Zinser her
ne kadar dikkatli olsa da, Jill'i elinden geldiince tecrit etse de, bunald anda Darian'n bir toplanty
sonlandrmasna izin verse de, Darian yine de akln kaybetmekten korkuyordu.
Her akam saat 18:00'da Darian'n kendini toparlamasna yardm etmek iin Jill'e yattrc veriyorlard.
Ancak o zaman psiik kalkanlarn indirebiliyordu. Bazen eve, Laszlo'ya gidiyordu. Onun rahat, sakin zihni
snabilecei tek limand.
Ama ou akam, bir gn daha hayatta kalabildiine memnun halde laboratuarda szp kalyordu.
'..
| 237
18
Peder Sullivan serin, beyaz odann ortasnda rlplak duruyordu. Uzunca metal bir masann zerindeki
kk karton kutu dnda oda botu. plaklndan utanan rahip eliyle cinsel organn rtmt. Vcudu
karsndaki ayna kapl duvarda solgun ve gevek grnyordu.
"Beni duyabiliyor musunuz, Peder?"
Rahip irkildi. Baklar odann iinde dolat ve tavandaki hoparlrde durdu. Konuan adam sadece drt
kelime sylemi, ama peder sesi hemen tanmt. Kafatasn kesip aan doktora aitti. Gnler nce olmutu
o ey. Belki de haftalar nce. Zamann kavramn kaybetmiti artk.
Hoparlre bakarak soruyu yantlad. "Evet, sizi duyabiliyorum."
"Ltfen kutuyu an ve iindekileri kartn."
Rahip yavaa bir adm att. Elini kutunun dzgn plastik yzeyinde iinde olabilecek eylerden
korkarcasma gezdirdi. Yutkunarak trnaklarn kapan altndaki ince yara soktu. Gzlerini yumdu ve
kapa kaldrd. Bir patlama ya da ona benzer bir ey bekliyordu, ama olmad.
Gzlerini anca kendini aptal gibi hissetti. Kutuda, her birinde birer para giyecek eyas olan kapal plastik
torbalar vard. Rahip yakaln grnce onlarn karld gn zerindeki giysiler olduunu anlad. Paketleri
kartp masann zerine koyduktan sonra, kalan son birka paray da ald.
Bir ift ayakkab. Ucunda ha olan gm bir kolye. Monsen-yrn ona vermi olduu, zerinde sa'nn
resmi kazl byk bir yzk. te o en kymetli eyasyd ve grnce glmsemiti. Onu bir daha greceini
dnmyordu.
238 |
Empati
"Ltfen her paray tpk her gn giyinirken yaptnz gibi giyin. Her paradan sonra ben size devam
etmenizi syleyene kadar bekleyin. Anlald m?"
Peder Sullivan yine hoparlre bakarak, "Evet," dedi
"Balayn."
Hi zaman kaybetmeyen rahip beyaz donunun iinde olduu torbay yrtarak at. Bacaklarn amara birer
birer soktu. Sonra beklenti iinde baklarn hoparlre dikti.
"Devam edin," dedi ses birka saniye sonra.
Peder Sullivan orabnn sol tekini giydi ve bekledi. Ses yine devam etmesini syledi. orabnn sa teki.
Bekle. Devam et. Atleti. Pantolonu. Bylece, para para, giysilerini giydi. rkm ve plak bir laboratuar
faresinden bir zamanlar olduu adam andran birine dnmesini aynada izledi. Bir daha hi o adam olup
olamayacan dnd.
Masann stnde kalan son paraya uzand. Yz kavrad ve onu parmana geirdi. Souk metal tenine
deince rperdi, ama tandk arlnda bir rahatlk vard. Bir sonraki talimat bekleyerek hoparlre bakt.
Neredeyse bir dakika kadar hi ses kmad. Geri geldiinde, ses heyecanl gibiydi.
"Yz yavaa kartn ve masann zerine koyun."
Rahip, syleneni yapt. Sesin ona yeniden plak kalana kadar soyunmasn syleyip sylemeyeceini
merak ediyordu. O da sadece baka bir test miydi? Cesaretini krmak iin bir yol mu? Kendini yeniden insan
gibi hissetmesi iin kandrp, sonra onurunu para para yitirtmek mi? Ne istiyorlard ondan? Ne...
"Yze dokunun, ama masadan almayn."
Peder Sullivan iaret parman yzn stne koydu. Haa bakarak dua etti. Duas serbest kalmak iin
deildi. Bunun seenekler arasnda olmadn biliyordu. Gnahlarnn balanmas iin dua etti.
Bir gnah vicdannda dier hepsinden daha parlak ekilde ya-
|239
Adam Fawer
nyordu: Jill'e kar iledii gnah. O beyaz odada tek basma dikilirken, ona yaptklarndan tr
cezalandrldn biliyordu.
Jill gibi o da bir tutsakt artk. kence gryordu. Kontrol elinden alnmt. Ve dua etmekten baka
yapabilecei bir ey yoktu. Kzn da onun kadar korkup korkmadn dnd. .; p
Belki byk bir hata yapmt. <
"Elinizi geri ekin."
Sesteki heyecan Peder Sullivan' dncelerinden uzaklatrd. Elini yzkten ekti ve ii inanlmaz bir
fkeyle doldu. Nabz hzland, yz burutu. Dilerini skt ve burnundan soluk almaya balad; her soluu
boannkini andryordu.
Ona yle davranmaya nasl cret edebiliyorlard? Bir Tanr adamyd o. Buna haklar yoktu. Hem de...
"imdi yz aln."
Duyuyor musun? Sana bir kpee emreder gibi emir veriyorlar. Dediklerini gerekten yapacak msn? Orada
durup onlara yalvaracak msn?
"Alacam," diye mrldand Peder Sullivan dilerinin arasndan. Parmaklarn ar metal parann etrafna
dolad. Bunu yapt anda da kendini bolukta, kopuk -ama neden kopuk?- hissetti, yine de durmad. Kolunu
geriye ekip yz var gcyle frlatt.
Yzk havada uarak giderken, Peder Sullivan kendini -utkulu bir fkeyle, birden gelen prltl, masmavi bir
korku arasnda- blnm hissetti, sonra yzk arpt. Keskin bir atrt geldi ve yzlerce krk izgi arpma
noktasndan her yne yaylrken yzk de aynaya gmld. Rahip bir an kendi parampara grntsne
bakakald. Yzndeki acmasz srt ona insanlktan uzak bir grnt veriyordu.
Arkasndaki kap hzla ald ve koyu renk niformalar giymi irikym iki adam ieriye dald. Bir anda zerine
ullandlar, kollarn srtnda kavuturup vcudunu aynal duvara yaptrdlar. atlam cam Sullivan'm
yanan kesti ama o acy duymad bile.
Tek hissedebildii oktu. nk aynann gerisinden iki yz
210 |
Empati
ona bakyordu. Biri kafatasn kesip aan doktora aitti. Dieriyse ok daha yakndan tand birine. O gri-
yeil gzleri yaad srece unutmasna imkn yoktu.
Jill VVilloughby gzlerinde nefret ve gurur karm bir ifadeyle ona bakyordu. Ve sonra Peder Sullivan
nerede olduunu anlad. Korkmas -hatta, dehete dm olmas- gerektiini bildii halde kendini
rahatlam hissetti. Artk anladna gre, tm ka umutlarn unutabilirdi.
Olduu yerde daha ok uzun bir sre kalacakt. Belki de sonsuza kadar.
nk Cehennem'de idi. . ,,, , ,,,
,"' .t
A
At , \n j t, x '. i' V
- ' '",..: <,J> '>, . '? , -
I ,'? ,1 t.'' >*" -' ' . ' I I ,
u ' 'l v, ,
>'i* ' t 'iv ? ,r
| 241
' 1
Darian kapsna vurulduunu duyduunda bo gzlerle tavana bakyordu. "Girin."
Bitkin haldeydi; ban evirmeye gerek bile duymad. Zinser'in svms varln bir kilometre teden
tanyabilirdi.
"yi haberlerim var," dedi Zinser neeli bir sesle. "Jill'e bebek bakcl yapmana artk ihtiyacmz kalmad."
Gzleri byyen Darian oturduu yerde dikildi. "Onu brakyor musunuz?"
Zinser sinirlenerek, "Hayr," dedi. "Kendimizi ondan korumak iin bir yol gelitirdik."
O konuurken Darian da dokusunu dikkatle inceliyordu. Doruyu sylyor gibiydi. Ama ondan derken
direktrn zihninden bir aldatmaca parlts gemiti.
Darian ylesine tkenmi olmasa neler olduunu anlayabilirdi. Ama mantk yrtmek iin fazlasyla
yorgundu. "Bu benim iin ne anlama geliyor?" diye sordu.
"Kendini Bay Kuehl'e adayabilecein anlamna."
"Onu ve rencilerini ayarlama zaman geldi mi?"
"Henz deil. imdilik sadece keyfine bak. Fazla srmeyecek*
Zinser hakl kt. O konumann zerinden az zaman -aslnda tam olarak sadece iki hafta- gemiti. Ve
vakit gelmiti. Darian konuyu Laszlo'ya amak iin bir sevime sonrasn bekledi. Zinser bir yalan -
Organizasyon'u aklamak iin bir yol- uydurmutu. Ama Darian tam konumaya balamak zereyken bir
sululuk duygusu hissetti.
,, ,
19
2421
n^i,pmU-
Bunuyapma. i c;-.fti; r c '.?'.<
- Tm yaamn boyunca erkekleri kullandn. Bir tane daha olsa ne farkeder ki?
Doruydu. stelik her defasnda amac ok daha basit olmutu: Gzel bir gerdanlk, Tiffany's'de gzne
arpan baka bir para. Ama o gece farklyd. O gece Laszlo'yu ok daha... uursuz
...bir eye inandrmak zorundayd. Bu adil miydi? Organizasyon, rencilerini kk Gandi'ler olacak ekilde
yetitiriyordu belki.
Elbette! Ve sen de Rahibe Theresa'sn!
Kimin umurundayd ki? Laszlo artk byk bir ocuktu. nceki aklarnn aksine, kendi bann aresine
bakabilirdi. tekilerin ou zengin ya da gl kiiler -aktrler, iadamlar, hatta kongre yesi- olsalar da,
hepsi zayf ve kolaylkla yorulabilen insanlard. ou yetenekliydi (olduklar yere gelmelerinde
karizmalarnn da rol vard) ama hibiri yeteneklerinin farknda deildi. kna gc yksek, ekici kiiler
olduklarn dnyorlard. Taraftarlarnn o kadar sadk ve tutkulu olma nedeninin kendi dahiyane fikirleri ya
da dayanlmaz kiilikleri olduunu sanyorlard.
Darian ise elbette ki gerei, meselenin aslnda ne olduunu biliyordu. Organizasyon'a katlrken yapt
anlamann bir paras da oydu: Tm bilimsel bulgular paylalrd. Her ne kadar Dietrich'in raporlar
sokaktaki adam iin yazlm olmasa da, keskin bir zekya sahip olan Darian'm onlar anlamas sorun
olmuyordu.
Baz raporlarn kendinden gizlendiini biliyordu. Yine de, umduundan ok daha fazlasn renmiti. Ne var
ki, derledii bilgiler kendisine daha fazla g salamamt. Doru, Zinser ona zerinde alabilecei birok
denek salamt, ama Darian zaman iinde snrlarn rendikten sonra en srad deneyler bile can skc
hal almt.
O nedenle de, ift tarafl aynann yanl tarafna gemeden nce sistemden ayrlmaya karar vermiti.
Organizasyon Laszlo'yu
| 243
Adam Fawer
rendiinde, tam o noktadayd. Zamanlama mkemmeldi. Laszlo ve onun iki dahi ocuunu onlara
verecek, dln alacak ve kayplara karacakt. Mahzenlerinde yeni denek olduu srece, Darian'
kaybetmek onlar fazla zmezdi.
Laszlo'yu kendine baml olacak ekilde bkmesinin nedeni buydu. Ama duygularn hesaba katmamt.
Balangta kendini onun duygularndan korumay baarmt. Ama birlikte geirdikleri zaman arttka ondan
gelen duygusal etkiye kar koymak olanaksz hal almt. Ve imdi, bir yalan olarak balamasndan ay
sonra iliki ok daha deiik bir ekle girmiti.
Sonunda tm bunlar Darian'm verdii karar deitirmedi; sadece nedeni zerinde etkili oldu.
"Bunu yapmaya daha ne kadar devam edeceiz?"
"Kendimi biraz toplamama izin verirsen sylerim," dedi Laszlo glerek. plak gsne yaylm salarmm,
yumuak pamuklu rtnn altndan onunkine deen baldrlarnn iinde yaratt duyguyu seviyordu.
Darian trnaklarn onun gsnde gezdirirken, "Ondan bahsetmiyorum," dedi. "unu kastediyorum. Evcilik
oyununu. Birbirimizin srlarn grmezden gelmemizi."
Laszlo'nun glmsemesi bir anda dudaklarnda dondu. kisinden birinin sonunda krlma noktasna
geleceini biliyordu, ama o kiinin Darian olacan hi dnmemiti.
"Snfm neden gzetlediini bana ne zaman syleyeceksin?" diye kar ataa geti.
"Sadece snfn izlemiyordum," dedi Darian ll bir ses tonuyla. "Seni de izliyordum."
Laszlo birden buz gibi oldu. Kadnn doruyu sylediini sezebiliyordu. Ama birileri neden Darian' onu
gzetlemesi iin gn-dersindi ki? Eer...
244 |
Emptti
Biliyorlar! ? "' '.'''
Laszlo yataktan frlad.
"Kimsin sen?"
"Sakin ol." Darian dorulup ellerini kaldrd. "Silahszm." ,
Laszlo gzleriyle onun plak bedenini szd, ama yatandaki o yabancya kar artk hibir cinsel arzu
hissetmiyordu.
"Ciddiyim, Darian. Kimsin sen?" ;
Darian yavaa kalkp ona doru yrd. "Aynen dediim k^ siyim. Darian Washington."
"irin olmaya alma."
"Snfn ziyaret ettim, nk senin zel biri olduunu biliyordum. Tpk Elijah gibi. Tpk VVinter gibi." Darian
bir adm daha att. "Ama neden burada, yatak odanda olduumu bilmek istiyorsan, yant ok daha basit."
Son bir adm daha... Yz imdi onunkinden yalnz birka santim uzaktayd. "Seni seviyorum."
Eildi, przsz yanan onun gsne yaslad ve kollarn omuzlarna dolad. Laszlo dnmeden karlk
verdi; karanlk yatak odasnda, birbirlerine sarlm halde ylece durdular.
"Bana syleyebilirsin..." diye fsldad Darian. "nk zaten biliyorum."
Darian'm vcudu ak pencereden giren serin havaya ramen terden parlyordu. Birisini bkmek iin hi o
kadar zorlanmamt. Laszlo'nun iradesi son derece gl, duygularysa youndu.
Her ne kadar, Laszlo'nun duygularnn ardndaki dnceleri tanmlamak onun yeteneklerini ayor olsa da,
en azndan mantk yrtebiliyordu. Son bir yl Organizasyon'un laboratuarnda denekleri bkerek
geirdikten sonra 'beyin okuma' konusunda olduka beceri kazanmt.
1245
Adam Fawer
Laszlo'yu da ayn ekilde okudu. Youn bir arzu... Darian'a almak iin duyduu. iddetli bir koruma hissi...
rencileri iin. Her eyi bastran bir korku... Darian 'in ona ihanet edeceine ynelik. Bunlarn tmn iine
eken Darian, iradesini nasl kracan anlayana kadar Laszlo'yu analiz etti.
Kollarnn arasndaki erkekle saniyeler iinde psiik olarak btnlemiti. Sonra tm engelleri kaldrd.
Laszlo'nun annda tepki veren beyni sunulan yeni duygulan emerken, Darian da bir an iin duygusal bir
bolukta kald. Sonra onun duygular bir medcezir gibi kendisine geri yansd.
Laszlo'nun duygularnn younluunu azaltan Darian hzlca derin bir soluk alp, havay yanan boazndan
aaya zorlad. Yava yava, kendi alg younluunu drd. Laszlo'un psiik yanks azaldka, Darian
da gergin kaslarndaki gcn boalmasna izin verip, vcudunu onunkine yaslad.
Delici bir duygu dalgas beyninde yanklanrken, Laszlo onu tuttu.
Birok erkei kendine ak etmek iin bkmt, ama bunu asla Laszlo kadar gl biri karsnda
denememiti. Birden byk bir hata yapp yapmadn dnd. Artk Laszlo ak olduuna gre kendisini
ondan uzakta tutabilecek miydi... Yoksa adamn duygular yava yava onunkileri de mi ele geirecekti?
Laszlo kendini hi ylesine bunalm hissetmemiti. Sylemek istedii o kadar ok ey vard ki. Ve sormak
istedii binlerce soru. Ama tek dnebildii Darian'n szleriydi: Seni seviyorum.
Boaznda bir eyler dmlendi. Bir damla gzya yanandan aaya szlrken hkrn tuttu.
Darian'n plak bedenini kendininkine bastrd; lk, ipeksi tenini kendisininkinin stnde hissetmek iin ona
daha sk sarld. Ne kadar bir sre o halde kal-
246 |
Empati
dklarm bilmiyordu. Tek bildii kavrayn neden sonra gevettiinde ona gvenmeye karar vermi
olduuydu.
Yaamnn geri kalannda derin pimanlk duyaca bir karard bu.
. I- ,' "'
\ ,,M ' ' '<>*'.
!
'i .1
,1 V,* ' ' ,") l
,i ? <1
i, ''M
> : w

247
20
Laszlo bakalarndan farkl olduunu rendiinden beri srrn aklamay dlemiti. Ama imdi, gerekle
kar karya kalnca sanki donup kalmt.
"Sandn kadar yalnz deilsin," diyen Darian durdu ve onun ellerini tuttu. "Ben de bakalarnn duygularn
alglayabiliyorum."
Laszlo gzlerini krptrd. Darian zaten girdii anda dnyasn altst etmiti, ama bu son syledii
bambaka bir eydi.
"Nasl... Nasl bildin?"
"Bilmiyorduk. En azndan emin deildik... pheleniyorduk."
Laszlo doru szckleri bulmaya abalad, ama beceremedi.
Onun aknln gren -ya da alglayan- Darian devam etti. "Amac, zel ocuklar inceleyerek insan
zihninin yeteneklerini aratrmak olan bir organizasyon iin alyorum." Bir an durala-d. "O tr ocuklar
belirlemek iin bir snav tasarladk. Bugne kadar Organizasyon snav yaklak 200.000 renciye uygulad.
Sadece yz tanesi geti. Bunlardan da ikisi hari kalanlar yanl-olumlu kt. Szn ettiim iki ocuk
VVinter ile Elijah."
"Yetenekli ocuklar in Gelitirme Snav," dedi Laszlo. Bulmacann son paras da yerine oturmutu.
"Evet."
Laszlo'nun dnceleri snava kayd. Her biri duyulardan birini kapsayan be blmden oluuyordu. lk bata
sorularn tamamyla sama sapan olduunu dnm, ama nc blm grnce kans deimiti.
nk o kokuyla ilgili blmd.
"Tm duyular ile ilgili hisleri kapsayan sorular sordunuz," dedi. "Bu... Bu bizim gibi insanlarn koku duyusu
dnda baka duyularla da dier insanlarn ruhsal durumunu alglayabildii anlamna m geliyor?"
2481
Empati
"Sen duygular koku yoluyla m alglyorsun?" diye sordu Darian. Gerekten armt.
"Sen de yle deil misin?"
"Hayr," dedi Darian ban iki yana sallayarak. "Benim empatik yeteneim dokunma duyum yoluyla alyor.
Duygulan tenimde fiziksel his olarak alglyorum. VVinter onlar duyuyor. Ve Elijah da gryor. Hepimiz
dnyay deiik bir yoldan alglyoruz, ama yeteneklerimizin temelindeki olay ayn: Sinestezi."
"Sinesteziyi biliyorum ama..."
"Sinestezi duyularn bir ekilde karmas olarak tanmlanyor. Dietrich buna beynimizin harici uyarlar
yorumlayan sektrnde olumu bir eit balant hatasnm yol atn savunuyor. Grsel sinestetler mzii
deiik renkler ve ekiller olarak 'gryor'. Oysa ben tenimde hissediyorum."
"Mzii nasl hissediyorsun?" diye sordu Laszlo. Hl beynini Darian'n yeteneinin fiziksel davurumunu
anlamak iin zorluyordu.
"Duruma bal," dedi Darian gzlerini kapatarak. "Bir ak arks ar ve sert geliyor; tuladan bir duvar gibi.
Rock sanki tenimin zerinde dolaan bir ty gibi; neredeyse gdklyor. Pop mzikse bir avu dolusu ine
gibi; sivri geliyor." Darian dald bir hayalden uyanr gibi gzlerini krptrd. "Senin iin de byle mi? Farkl
melodiler iin farkl kokular m?"
"Evet," dedi Laszlo. "Bir hissi tetikleyen her eyin - bir arknn, bir resmin, hatta baka kokularn bile-
kendine zg bir kokusu var. Ama hepsi hisler arasnda tutarllk gsteriyor. Tm mutluluk trleri -nee,
sevin, coku, haz- benzer ekilde kokuyor."
"Nee nasl kokuyor rnein?"
"Yank soan." Laszlo hznl bir ifadeyle glmsedi. "Beklediin gibi olmadn biliyorum. Duygusal
kokularn hibiri beklentilerinle uyumaz. fke esasl bir yamur ertesindeki sokak gibi kokar. Hznse
tatldr; lk bal gibidir. Herhalde tm bunlar be-
1249
Adam Fawer
nim duygular fiziksel olarak hissetmeyi garipsediim kadar ya-drgyorsundur."
Laszlo birden duralad; aklna bir ey taklmt. "Sen duygular o ekilde alglamadn halde grme ve
iitmeyle ilgili snav tasarlamay nasl baarabildin?"
"Dietrich her sinestetin dnyay kendine zg ekilde algladndan yola karak her empatn da ayn
eilimde olacan ne srd. Yani biz fkenin yamur gibi koktuunu kimlerin 'bildiini' bulmaya
almyorduk. Yantlar arasndaki isel tutarl snyorduk. Snavda duygulara ynelik yaklak yz elli soru
vard. Sadece fke hakknda sormadk. Sknt, sinirlenme, hiddet ve galeyan gibi ruh hallerini de yokladk.
Grsel blmde fkeyle ilintili her soru iin herkesin yantlar deikenlik gsterirken, Elijah hep moru seti."
"Bu nasl bir matematiksel yzde oluturdu?"
"Elijah'm teki duyusal blmlerdeki yantlarnn isel tutarll ortalama % 16'iken, bu oran grsel
blmdeki yantlarda %93'idi. Ayns Winter iin de geerliydi, ama onun sonular grsel deil, iitsel
blmde tavana vurmutu. Onlar ite o zaman birer sinestet ve olas empat olarak belirledik."
"Bir dakika! 'Olas' dedin. Emin deil miydiniz?"
"Ben senin snfna girene kadar deildik. eriye girdiim anda anladm. Ama aslna bakarsan, sen de
anlamtn. O grmeleri bu nedenle yaptn. Onlar aryordun. Senin gibi olanlar yani."
Laszlo gzlerini krptrd. Her ne kadar baka empatlar aramak konusunda bilinli bir karar vermi olmasa
da, Darian'm dedikleri doruydu. Gerekten de aramt. O dnyada yalnz olup olmadn tm yaam
boyunca merak etmiti. Ve Elijah Cohen ile tantnda her ey deimiti. Olan rkek bir tavrla snfna
girdii anda onun deiik olduunu anlamt. Ve her ne kadar emin olmasa da, Elijah'in kendisi gibi bir
empat olduunu dnmt.
2501
Empati
"Elijah ile VVinter'in de... Bizler gibi olduklarndan emin misin?" Yalnzlkla geen koca bir yaamn ardndan
bir grubun paras olmann ne kadar gerekst olduuna hayret eden Laszlo bocalyordu.
"Evet."
"Bundan nasl emin olabiliyorsun?"
"Duygularn younluu araclyla. Onlarn zihninden birer haner gibi, inanlmaz bir iddetle frlyorlar.
Eminim bunu sen de farketmisindir."
"Bana gre bir haner gibi deil ama evet; younluklar tartlmaz."
"Elijah'm teki ocuklar nasl etkilediini grdn m?"
"Bir takm eylerin farkna vardm... Elijah yanlarndayken oluan belli belirsiz kimi deiiklikler. zellikle de
oyun parknda."
Darian bayla onaylad. "O bir alc; hem de ok hassas. teki ocuklarn duygularn alglyor; ncelikle de
negatif olanlar." Yzn buruturdu. "Nefret ve korku ok derine iler. Elijah onlar iselletirip, sonra da geri
yanstyor."
"O nedenle ocukla bu kadar urayorlar, deil mi? Gvensizliklerinin kendilerine yanstldn
hissediyorlar."
"Evet. Elijah bir ksr dng iinde skm vaziyette. Olumsuz duygular emip, onlar tekrar yayyor.
Dierleri srf bu nedenle zerine ullannca, kendine olan gvensizlii ve memnuniyetsizlii artyor; nihayet
bunlar dar yanstyor."
Elijah'm neden her zaman suskun ve sinik olduunu artk daha iyi anlayan Laszlo ban sallad. O ocua
kar iinde hep bir eyler hissetmiti. "Ona yardm edebilir misin?"
"Birlikte edebiliriz sanrm."
"Ya Winter? O neden Elijah gibi deil?"
"Onun yetenei tam tersine alyor; kendi kendini ycelten bir dngye neden oluyor. Alc olmaktan ok
daha gl bir verici
| 251
Adam Fawer
o. Daha da nemlisi, doal olarak mutlu bir ocuk. Neesi etrafndakilere de bulayor. Onun iin de
alglad duygular tipik olarak..."
"Mutlu olanlar," dedi Laszlo onun cmlesini tamamlayarak.
"Evet. O kendini hep mutlu, kendiyle bark ve gvenli hissediyor; bu duygularn etrafna yayyor. Bunu
sezen dier ocuklar onun yaknlarnda olmak ve sat mutluluktan nasibini almak istiyor. steklerine erince
de kendilerini daha iyi hissediyorlar. Bu dng bylece devam ediyor."
"Zt sonular yaratan, neredeyse birbirinin ayn yetenekler," dedi Laszlo ban sallayarak. "Bunun ne kadar
onlarn alma ve verme glerine olduu kadar doal kiilik yaplarna da bal?"
"Gerekten bilmiyorum."
"Peki onlar... Yani ocuklar yeteneklerinin farknda m?"
"Onlarn yandayken sen biliyor muydun?"
Laszlo hayr anlamnda ban sallad. "Geriye dnp baktm zaman, bakalarndan nasl etkilendiimi
grebiliyorum. Ama on drt yama gelene kadar duygularmla kokular arasndaki balanty kuramamtm."
"Ben anladmda on yamdaydm," dedi Darian. "Ergenlik zor bir dnem."
"Yani tam u sralarda olup bitenin farkna varmaya baladklarn m dnyorsun?"
"Belki de," diyerek omuz silkti Darian. "Emin olmann bir tek yolu var."
"Nedir o?"
"Onlara sormak."
2521
"Bugn birka hafta nce yanda kalan Edison tartmamza geri dnelim."
"Puttan Yeni ykler mi?" diye sordu Stevie srtarak.
"Hayr, Bay Grimes. Bugn elektrik zerine odaklanacaz. Ama nce birka yeni terim tanmlamak
istiyorum: Elektrik yk, alan, akm ve elektromanyetizma. Ne yazk ki, fizikteki birok kavram gibi, kimyaya
biraz bulamadan elektrikten bahsetmek kolay deil. Atomun ne olduunu kim anmsyor?"
Her zamanki eller havaya kalkt. Konu biraz derin olduu iin Laszlo gvenli bir seim yapmak istedi. "Bayan
Zhi."
"Atom, bir elemann tm kimyasal zelliklerine sahip en kk parasdr."
"Doru. Atomlar atomalt paraca blnebilir: Elektronlar, protonlar ve ntronlar. Protonlar ve ntronlar
atomun merkezinde, ya da ekirdeinde ok youn halde sktrlm olarak bulunurken, elektronlar da ayn
ekirdein etrafnda bir bulut halinde dner. Bu paracklarn yklerini anmsyor musunuz, Bayan Zhi?"
"Elektronlar negatif yke, protonlar pozitif yke sahiptir; ntronlar ykszdr."
"Yine doru. Ayn sayda proton ve elektrona sahip olan atomlar elektriksel olarak ykszdr. Ama proton
saysndan fazla elektrona ya da tersine, elektron saysndan fazla protona sahip olan atomlarn elektriksel
ykleri vardr. Bu tr ykl paracklara iyon diyoruz. Buraya kadar herkes benimle mi?"
Yirmi iki ba olumlu anlamda salland.
"Harika! imdi... Hepimizin de gayet iyi bildii gibi, kartlar birbirlerini eker. Pozitif ykl iyonlar negatif
ykl iyonlar eker. Benzer ekilde, iki pozitif ykl iyon birbirini iter; ayn ey iki ne-
| 253
Adam Fawer
gatif ykl iyon iin de geerlidir. Her durumda iyonlann birbirine
demeden, dieri zerinde g uygulayabildiini gryoruz." ?
i" Elijah rkek bir ekilde elini kaldrd.
"Bay Cohen."
"Nasl? Yani aralarnda temas yoksa, o zaman birbirlerini nasl etkileyebiliyorlar?"
Laszlo glmsedi. Elijah Cohen hakkndaki en olaan d ey ite buydu. Dier rencilerin dnmeden
kabul ettiklerini Elijah sorguluyordu.
"Birbirlerini ykl paracklar arasnda var olan elektriksel alanlar yoluyla etkiliyorlar. Bu alanlar evrendeki
tm ykl paracklar arasnda var olduundan, btn uzaya yaylmtr."
"Tamam... Ama elektriksel alan nedir?"
Laszlo duraksad. Fizik retmekle ilgili sorun uydu: Bilim adamlar da tm yantlar henz bilmiyordu ve bu
en temel konular iin bile geerliydi. Bilinmeze girmenin aydnlatmaktan ok, kafa kartracann
farkndayd, ama tam bir eitmen olduundan kar koyamad.
"Fizikiler bundan ok emin deil. Elektriksel alanlarn olduuna inanmakla birlikte, bunu kantlayamyorlar.
Kesinlikle bildikleri tek ey, iyonlarn birbirlerini ekip ittii. 'Elektriksel alan' bu etkileimin ardndaki nedeni
betimlemek iin kullandklar isim."
"Fizikiler nasl oluyor da, her tarafta olduunu dndkleri bir ey hakknda bilgiye sahip deil?" diye
sordu Stevie Grimes.
"Aslnda birok ey hakknda bilgiye sahip deiller. ou durumda tek yapabildikleri, olanlar hakknda
tahmin yrtp ileriyi ngren denklemler yazmak. Elektriksel alan ise sadece iyonlar arasndaki ekim ya
da itme gcn tahmin etmek iin oluturulmu matematiksel bir denklem. Bu durumda, alan etkileyen iki
etmen var: Elektrik yk ve uzaklk. Yk arttka alan iddeti de artar. Ama uzaklk arttka alan iddeti
azalr. Ve kesin olarak bil-
254 |
Empati
diimiz tek ey de bu. Gerekte, iyonlar minik cinler bile itiyor olabilir. Geri yle olduunu pek sanmyorum
ama..."
Elijah, "F-f-fizikiler neden bir iyonu izole edip alan zelliklerini incelemiyor?" diye sordu.
"Bu mmkn deil, nk bir alan kendi bana var olamaz; sadece iki parack arasnda oluabilir.
Dolaysyla da paracklarn yklerine ve aralarndaki uzakla bal olarak srekli deiim gsterir."
"Ama..." dedi Elijah Cohen. Yavaa sanki yksek sesle dnr gibi konuuyordu. "Nasl o-o-olur da iki ey
arasnda var olan bir ey kendi bana var olamaz?"
Laszlo omuz silkti. "Kim bilir?"
"Cinlerin gc!" diye bard Stevie Grimes muzaffer bir edayla.
Laszlo snfla birlikte glerek, "yle grnyor," dedi. "imdi hepinizin akl iyice karmadan devam edeyim.
u ana kadar elektrik ykn ve elektrik alann tanmladm. Srada elektrik akm var."
Her zamanki gibi notlarn alnmas iin duralayp devam etti.
"Elektrik akm, basit olarak hareket halindeki bir iyon, elektron ya da protonu betimler. nsanlarn ounun
bildii elektrik akm buradan gelir." Duvardaki prizi iaret etti. "Bunun iinde serbest elektronlarla dolu teller
var. Prize bir fi soktuunuzda elektronlar fiin bir bacandan girer, telden gidip bir aletin iinden geer ve
sonra da ikinci bir telden akarak, fiin teki bacandan kp gider.
Stevie dnceli bir tavrla, "Demek bunun iin her fiin en az iki baca var," dedi.
"yle: Bir 'giri' iin, bir de 'k' iin. Sadece bir tane olsa elektronlar akamaz, elektrik akm da olmazd.
te ampulden radyoya kadar her eyde kullandmz enerjiyi ieren ve bizim elekt-
| 255
Adam Fawer
romanyetik radyasyon olarak bildiimiz fotonlar yayan ve aslnda hareket halindeki elektronlardan oluan bu
elektrik akmdr." ':,
Elijah titrek elini kaldrd.
"Evet, Bay Cohen."
"Elektromanyetik radyasyonun 'elektro' tarafm anlyorum, a-a-ama bunun neresi manyetik?"
"Gzel bir soru. Elektrik konusunda hibir tartma, manyetik alanlardan da bahsetmeden tam olamaz.
Elektriksel alanlar gibi manyetik alanlar da tm evreni kaplar. Ama elektriksel alanlar ykl paracklar
arasndaki gc temsil ederken, manyetik alanlar elektrik akmlar arasndaki gc temsil eder. Benzer
ykteki akmlar birbirlerini iter, farkl ykteki akmlar birbirlerini ekerler. Dolaysyla, nerede bir elektriksel
alan varsa orada bir de manyetik alan vardr. Onun iindir ki, buna elektromanyetizma diyoruz; nk bu iki
alan her zaman birlikte bulunur."
Laszlo rencilerin ounda bir kavrama prlts alglad, ama Elijah hl dnceli grnyordu.
"Aklnzdan neler geiyor, Bay Cohen?"
"Sadece... Bilimin daima deneysel olgulara dayal olduunu s-s-sanrdm. zellikle de, denklemlerle ilgili
olduundan fiziin. Ama imdi siz, her yerde olan ve her eyi etkileyen elektromanyetik alanlarn sadece bir
teori olduunu sylyorsunuz. Bu bana doru gelmiyor."
"Denklemin hayati bir elemann unutuyorsunuz da ondan."
"Nedir o?"
"nan."
Tam o srada, sanki iaret beklermi gibi son zil ald. rencilerin hepsi ayaa frlayp bir azdan
konumaya balad.
Laszlo snfn amatasn bastrmaya alarak, "Bay Cohen, Bayan Zhi!" diye seslendi. "Ltfen biraz daha
kalr msnz?"
Bir an iin herkes susup Elijah ile VVinter'e bakt, sonra dikkatler baka tarafa evrildi, konumalar kald
yerden devam etti.
256 |
Empati
Adlar sylenen iki renci yavaa eyalarn toplayp Laszlo'nun masasna yaklat. Kendilerini neyin
bekledii hakknda en ufak bir fikirleri yoktu.
?:...,., ...
Snf boaldktan sonra Darian dersin bandan beri oturduu arka sradan kalkt ve yavaa snfn n
tarafna yrd. Tm ders boyunca ocuklarn ikisini de iine ekip duygusal kiiliklerini zmsemiti.
VVinter -en azndan, duygularn yaymak asndan- kesinlikle daha gl oland. Onun arkasnda oturmak
bir kamp ateinin dibinde olmaktan farkszd. Kzn tz, sivri kristal zerreleri haline gelene kadar tlm
keskin cam paralar gibiydi.
Elijah da ok farkl olamazd. Gl havasna ramen duygularn onu evreleyen dier bireylerinkinden
ayrmsamak insan deli edecek kadar zordu, nk ocuk onlar emip, sonra da karmakark bir ekilde geri
pompalyordu. Tm bu yanstlm duygularnn altnda Darian'a slak zamk gibi bulaan, koyu ve yapkan
bir ey vard. Elijah'm zihninden kamak, bir bataklkta yrmek gibiydi.
Darian ocuklara yaklarken bir yandan da sevecenlik yayyordu. Bunun gen empatlara nasl yansdn
merak etti. Elijah'm gzlerinde nasl bir ekle ve renge brnyordu? Kr edici bir parlaklkta myd, yoksa
glgeler iinde ve karanlk m? Yumuak hatlara m sahipti, yoksa keskin izgilere mi? Ve acaba VVinter'in
zihninde nasl bir ses kartyordu? anlarn al m? Metal bir yzeye srtlen camn sesi mi?
Nasl alglanrsa alglansn, Darian'm ilgilendii tek ey ocuklarn da, Laszlo'nun da onun gerek niyetini -
hrsn- farketme-mesiydi. Ve elbette ki, Laszlo herhangi bir aamada gerei kefederse olabileceklere
ynelik korkusu.
Ama Laszlo'nun zihninin yzeyini taraynca korkularn bir kenara itti. Hibir kuku belirtisi yoktu. Sadece
rencilerini bekle-
|257
Adam Fawer
yenler konusunda neeli bir endie ve kendisine ynelik sevgi. yice rahatlayan Darian, ocuklara
yaklarken duyduu youn nee ve huzur hissinin etrafna yaylmasna izin verdi. Ve sonra glmsedi.
Darian bir sandalye ekerken Laszlo da ona glmsedi. VVinter yavaa pembe etekliim dzeltip
Laszlo'nun karsna oturdu, Elijah da sessizce onun yanna kp, omuzlarn dayak yemeyi beklercesine
bzd.
"kiniz de Bayan VVashington'u anmsyorsunuz, deil mi?"
"Evet," dedi VVinter ve yznde kocaman bir glmsemeyle Darian'a dnd. "Merhaba."
"Selam," diye mrldand Elijah.
"Sana da selam," dedi Darian onun ses tonunu taklit ederek ve yllardr tanyor gibi arkadaa ve alayc bir
tavrla.
Onun bu samimiyetine hem aran, hem de rahatlayan Elijah ban kaldrnca gz gze geldiler. Laszlo
dikkatle izliyordu, nk Darian'm rencilerle dorudan iletiime gemesine ilk defa tank oluyordu. Kadn o
eyi de dier her ey gibi yapyordu: Zarafet ve kolaylkla.
"Buraya Yetenekli ocuklar in Gelitirme Snav ile ilgili olarak geldim."
Laszlo ekerimsi gerilimi ocuklarn gzlerinde belirmeden bir saniye nce alglad.
"Rahat olun," dedi Darian. "Sadece konumak istiyorum. Bu odada sylediklerim burada kalacak, tamam
m?"
"Tabii," dedi VVinter.
"T-t-tamam," dedi Elijah. Her eyin yolunda olduu konusunda kendi kendini ikna etmeye alr gibi ban
sallad.
Darian szckleri dikkatle seerek, "Sanrm ikiniz de neyi aradmzn farkndasnz," dedi. "Dolaysyla her
ikiniz de snav gemi olduunuzu biliyor olmalsnz."
258 |
Empati
Gzleri byyen Elijah inanamaz bir ifadeyle kendisine bakan Winter'e dnd. Bir saniye sonra dudaklarm
srp Darian'a bakt. "S-s-sadece deli olmadm anlamam iin... Siz neyi aradnz dnyorsunuz?"
"Bakalarnn duygularn okuyabilen insanlar."
Kimse bir ey demedi.
"Her ikiniz de son derece zekisiniz," diye devam etti Darian. "Ortaya kmak istemeseniz, snavda bilerek
baarsz olurdunuz. Ama yle yapmadnz. Bu iki anlama gelir. Bir: kiniz de ok cesursunuz. Ve iki:
Farknda olsanz da, olmasanz da byle bir eyin gnn birinde karnza kacan umuyordunuz. Onun
iin, sizi tebrik ediyorum. Ve evinize ho geldiniz diyorum."
Darian ocuklarn duygularn yoklayarak bekledi.
Elijah dehet iindeydi. Zorlukla yutkundu; dizleriyle bir aa, bir yukar durmakszn tempo tutuyordu.
Gzleri yala dolan VVinter de korkmutu, ama korkunun yannda heyecan da duyuyordu.
Darian onlarn korkularn iine ekince vcudu hemen tepki verdi; kalp atlar hzland ve bir anda ter iinde
kald. Sonra deheti belli belirsiz bir neeye evirdi. Bu duygunun tam kvamnda olduuna emin olunca da
geriye yanstt.
Elijah'm dizleri neredeyse annda tempo tutmay brakt; Winter'in yzndeki korku dolu ifade de eriyip
kayboldu. Darian rahat bir soluk ald. Artk syleyeceklerini dinlemeye hazrlard.
"Kendini olaanst yeteneklere sahip ocuklara yardm etmeye adam, kr amac gtmeyen bir
organizasyon iin alyorum. Burada szn ettiimiz, sizin gibi ocuklar."
"Bize nasl yardm edeceksiniz?" diye sordu VVinter.
"Sizi yeteneklerinizi tam olarak kullanabileceiniz, onlar aratrp gelitirebileceiniz bir ortama
yerletirerek."
I 259
AimF*wer
;' VVinter hayal krkln* gteteyemeden* "Yfltfli yth&oktll m detireceiz?" diye sordu. ?
k "Evet." ' ? >
"Neden?" diye sordu Elijah. ' "'
"nk o zaman siz de..."
"Hayr," dedi Elijah ban sallayarak. "Bundan organizasyonun kar ne?"
Darian bir an iin sasrsa da bunu kolaylkla maskeledi. Benzer sorular Laszlo'dan bekliyordu aslnda, o
kadar gen birinden de-
"Organizasyonun amac bilimsel aratrma ve ileri eitim," dedi. "nsan beynini daha iyi anlamay hedefleyen
birok zengin hayrsever tarafndan finanse ediliyor."
"Amalarna bizleri inceleyerek mi ulamay hedefliyorlar?" diye sordu Elijah.
Darian ban yana edi. "Bunu ok alaka bir eymi gibi vurguladn."
"Firestarter'de hkmet anneyi --ldrdkten sonra babayla kk kzn karm, sonra da kz
ldrmeye almt."
"Bu bir Stephen King roman deil, Elijah. Kimse seni karmaya almayacak. Eer teklifimle
ilgilenmiyorsan, konu hemen imdi ve burada kapanr. Tek bir soru bile sorulmaz."
"Teklifiniz nedir?" diye sordu VVinter. |;;
?;>! "Sizler gibi ocuklarn olduu zel bir okula gitmeniz." i 'fj: "Yani X-Merc'deki gibi mi?" diye atld
Elijah heyecanla. 4f'
Darian soruyu anlamam gibi alnn krtrd. *? "Bir resimli roman. Tm mutantlar VVestchester'deki zel
bir cula getirip, onlar sper kahraman olacak ekilde eitiyorlar."
Darian dnceli bir ifadeyle, "Sanrm bu benzetmende doruluk pay var," dedi. "Yeteneklerinizi gerekten
de daha iyi kullanmay reneceksiniz. Ancak yakn bir gelecekte sulularla savamaya balayacanz pek
sanmyorum." ' ''',? i I
260 I

Empati
Elijah glmsedi. Kararn vermiti bile. Ama VVnter hf kararsz gbyd. r,:,u
,.k;;1v,,...;,_,?..,, ?j.y.r.j-, :..;-.;.,;?
"Sen ne dnyorsun, VVinter?"
"Bilmiyorum. Sadece... Yani demek istediim, eski okulumdan buraya gelmek zaten olduka zor olmutu.
Hem gelecek ay vereceimiz konserde solom var..." Ban nne eip, sonra tekrar kaldrd. "Biliyorum,
kulaa aptalca geliyor."
"Hi deil," dedi Darian. "Bir ylda ikinci defa okul deitirmenin beni de ok heyecanlandracan iddia
ederek yalan syleyecek deilim. Evet, birtakm fedakrlklar yapmak zorunda kalacaksn, ama kimseyi
tanmadn bir yerde de olmayacaksn. Birlikte olacaksnz. Daha da nemlisi, artk gizlenmek, olmadnz
bir eymi gibi davranmak zorunda kalmayacaksnz. Ben de ayn yollardan getim ve inann, yeteneklerinizi
sakladnz srece ne kadar dostunuz olursa olsun hep yalnz kalyorsunuz."
"Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu VVinter umutla.
"nk," dedi Darian, "Ben de sizler gibiyim. Tpk Bay Kuehl gibi."
"Biliyordum!" diye bard Elijah. Sesi ondan beklenmeyecek bir gvenle doluydu. "D-d-daha ilk gnden farkl
olduunuzu anlamtm, Bay Kuehl! Birka defa aklma sizin de belki... Biliyorsunuz ite, ama... Hey, buna
inanamyorum!"
Elijah'm duyduu youn coku ve rahatlama hissi Darian' da etkilemiti. Soluunu tuttu ve olann
mutluluunu VVinter'e gnderdi. Ama buna gerek yoktu aslnda. Elijah da farknda olmadan ayn eyi
yapyordu ve mutluluu bulacyd.
VVinter glmsedi, gzleri parlayarak Laszlo ile Darian'a bakt. "Artk gerekten yalnz deilim," dedi ancak
duyulabilir bir sesle.
"Deilsin." Darian uzanp onun elini tuttu. VVinter'in cokusu kendi benliine ileyince, iinden akp
gemesine izin verdi. Derin bir soluk alp Elijah'a dnd: "Ve sen de deilsin."
| 261
Adam Favver
Eline dokununca Elijah hafife kzard, ama elini ekmedi. Olann cinsel arzularnn uyandn
parmaklaryla hisseden Darian, onu cesaretlendirmek iin muzipe glmsedi.
"Bana gvenirseniz, ikiniz de bir daha asla yalnz olmazsnz. Gveniyorsunuz, deil mi?"
kisi bir azdan ve duraksamadan yantlad: "Evet."
2621
22
Elliot Dietrich kanl eldivenlerini kartp tbbi atk sepetine frlatt. Du almak iin sabrszlanyordu. stne
de birka Valium. Artk onlar olmadan hi uyuyamyordu. Ne zaman gzlerini kapa-sa, beyni durmadan
alyor, kendini nasl bir belaya bulatrdn ve tm bunlarn nerede biteceini dnyordu.
Senin lmnle elbette.
Dietrich buna inanmak istemiyordu, ama kendini Organizas-yon'un yle bir ey yapmayacana her ikna
ediinde Zinser korkun bir atakla karlk veriyordu. rnein bir rahibi karmak gibi.
Ama Dietrich ne bekliyordu ki? Nasl bir 'organizasyon' ile ibirlii iinde olduunu unutmak o kadar kolay
myd?
MK-ULTRA programndan kartldnda ilk kez yanatklar zaman onlar kiisel kurtarcs olarak
grmt. zel bir irket. Snrsz finansman. Dolgun bir maa. Bilimsel zgrlk.
aretli yerleri imzalam, bir daha da asla ardna bakmamt.
En azndan balarda yleydi. Yeni laboratuarn kurmak onun iin son derece heyecan verici olmutu. Devlet
iin alt zamann aksine, denetleme komisyonlar yoktu, sayfalar dolusu raporlar yoktu, sonu gelmeyen
aklamalar yoktu. Ne istese veriliyordu.

CIA'da alrken toplam olduu verilere eriebilmeyi ne kadar ok istediini yksek sesle syleyinceye
kadar da bir eyden phelenmedi. Ama bir hafta sonra on iki kaim klasr dolusu not ve bilgisayar ktlar
dzgn bir ekilde masasnn zerinde dizilmi, onu bekliyordu.
Zinser'e sorduunda kadn gzn bile krpmad.
"Eksik olan bir ey var m?"
| 263
Adam Fawer
"Hayr," dedi Dietrich. "Her ey burada, sadece... Tm bu veriler gizliydi. Onlar nasl ele geirdiniz?"
Zinser birka saniye bo bo bakt ona. Sonunda, "Baka bir ihtiyacnz var m, Doktor?" diye sordu.
Dietrich sorusunu yinelemek zereydi ki, kadnn gzlerinde grd bir ey fikrini deitirmesine neden
oldu. "Yok." Sonra tam arkasn dnerken onu durdurdu. "Aslnda, bir isteim daha var. Belki lgnca
gelecek ama..."
"Nedir?"
"Sylentiye gre, Nicola Tesla ldnde tm notlarna hkmet tarafndan el koyulmutu. Onlar grmek
isterdim."
Zinser duraksad ve kendi kendine konuur gibi, "O dosyalar ele geirmek olduka zor olacak," dedi. Sonra
silkinip otoriter bir tavrla Dietrich'e bakt. "Bu isteinizi aklamanz iin Kurul'u toplantya aracam.
Akam saat on birde, benim ofisimde. nandrc olmanz tavsiye ederim." , p M
0 . < ?*<
Zinser onu ofisinin dnda saat 23:07'ye kadar bekletti. Dietrich tam kulak kabartmak iin yaklayordu ki,
kap birden ald.
"Doktor," dedi Zinser. "Be dakikanz var."
Dietrich kadnn pei sra geni ofise girdi. Duvarda be byk monitr vard. kisi kapal, akt. Her
birinde karanlk bir siluet grlebiliyordu, ama mekanlardaki k Dietrich'in yz hatlarn semesini olanaksz
klyordu.
Orta ekrandaki siluet Gneyli aksanyla konuarak, "Bayan Zinser bize isteinizden bahsetti, Dr. Dietrich,"
dedi. "Ltfen gerekelerinizi aklayn."
Dietrich'in sesini bulmas iin birka saniye gemesi gerekti. Bulduu zaman da atlak ve zayf kyordu.
"Elektromanyetiz-
264 |
Empati
may kimse Tesla kadar iyi anlayamamt. Notlarnn aradm eyi bulmamda bana yardmc olacam
sanyorum."
Baka bir siluet sert ve bouk bir sesle, "Elektromanyetik radyasyonun aradnz anahtar olduuna nasl
karar verdiniz?" diye sordu .).
"Libet Deneyleri ve o deneylerden zgr iradeye dair yaplan karmlar..."
"Kurul'un Dr. Libet'in almalarna aina olduunu sanmyorum," dedi Zinser onun omuzu zerinden.
"Ah, elbette!" dedi Dietrich biraz bozularak. Bilim adamlaryla almaya o kadar almt ki, ou insann
bilimsel retiden tamamyla habersiz olduunu hep unutuyordu. "1970'lerin ortalarnda Benjamin Libet
adnda bir fizyoloji aratrma grevlisi bioelektromanyetizmanm insan bilinciyle ilintili olarak nasl altn
inceledi."
Konunun teknik yanna ne kadar girmesi gerektiini kestirmek iin bir an duraksad, sonra devam etti:
"Deneylerinde serebral korteksdeki ileri kavrama yetisiyle ilikili sinirsel faaliyetleri lmek iin bir
elektroansefalogram kulland. Denekleri nce milisaniye mertebesinde hassas ve dnen noktasal k
kayna kullanacak bir zamanlaycnn nnde oturttu. Sonra da her denekten belli zaman dilimleri iinde bir
dmeye basmasn istedi. Denekten istenilen ey eylemde bulunma arzusunun ilk farkna vardnda n
konumunu saptamasyd. Dmeye basmak n gerek konumunu kaydediyordu. Denein eylemde
bulunmaya karar verdii anla dmeye bast an karlatran Libet, denein istemiyle bu istemin sonucu
olan eylem arasnda 200 milisaniye getiini hesaplad."
"Yanlma pay ne kadard?" diye sordu Gneyli.
"Art eksi 50 milisaniye."
Siluet ban sallad. "Devam edin."
Dietrich boazn temizleyip tekrar anlatmaya balad:
I 265
Adam Fawer
"Ama EEG kaytlarn inceleyen Libet, motor korteksteki beyin faaliyetinin dmeye baslmadan 500
milisaniye nce olutuunu buldu."
Dietrich heyecanl tepkiler bekleyerek durdu. Ama sessizlie baklrsa, dinleyenler deneyin ima ettiklerini pek
anlamamt.
"Buradaki nemli noktay grmyor musunuz? Denein eylemini tetikleyen beyin faaliyeti, denek eyleme
geme isteinin farkna varmadan 300 milisaniye nce, yani 50 milisaniyelik yanlma paynn olduka
dnda gerekleiyor. Sonraki deneyler de tm bilinli kararlarn ncesinde bilind bir elektriksel yk
art, ya da Hazrlk Gerilimi -HG- olutuunu gsterdi."
Monitrlerde imdi ufak tefek kprdanmalar olmutu.
"HG biz daha kendi isteklerimizin farkna varmadan nce oluuyor. Yani gerekte bir karar, biz daha onu
almadan yrrle girmi oluyor, bu da zgr irade kavramnn temelden sorgulanmasna yol ayor."
"Yani Libet zgr iradeye inanmyor muydu?" diye sordu bouk sesli siluet.
"Tam olarak yle deil. Libet zgr iradenin sadece, bilincin HG'nin eyleme dnmesine izin vermek ya da
bunu engellemek iin karar verirken kulland bir eit veto gc halinde var olduu kuramn ortaya att."
"Yani bilincin eylemleri balatmadna, ama onlar engelleye-bildiine inanyordu," dedi ayn kii.
"Evet. Ama bilincin bir engelleme eylemi iin 300 milisaniyeden az bir sresi var. Genellikle olaylara
tepkilerimizi 'kontrol' edemeyiimizin nedeni de bu, nk yeteri kadar hzl dnemiyoruz."
En sadaki siluet konumaya balad. Dietrich o ana dek onun kadn olduunun farkna varmamt.
"Libet'in bilincin ne olduu hakknda bir gr var myd?"
"Bir yan etki."
2661
Empati
"Pardon?" dedi kadn. "Neyin yan etkisi?"
"Nrolojik fonksiyonlarn. Eylemlerimizi bilinli olarak kendimizin balattna ynelik inancmz, gerekte
olanlarn bir yanl yorumlanmasndan ibarettir. Ama bu son ksm sadece bir teori."
Bouk sesli siluet ban sallad. "Tm bunlar Tesla'nm notlaryla nasl balanyor?"
"Nrolojik fonksiyonlar bioelektromanyetik faaliyetlerin tesinde bir ey deil. lmeden nce Tesla'nm en
nem verdii iki proje eterik gle alan araba ve bir teleg nyd. Bunlarn ikisi de elektromanyetik
radyasyonun iletimini ve dnmn ieriyordu. Yani Libet haklysa, bilinli dnce aslnda bioelektro-
manyetizmanm bir yan etkisinden baka bir ey deildir. Ve Tesla da elektromanyetik radyasyonu kontrol
altna almann bir yolunu bulduuna gre..."
Dietrich duralad, ama yine tepki gelmeyince szn tamamlad. "O zaman, elektromanyetik radyasyonu
beynin bioelektromanyetik faaliyetlerine mdahale etmek ve dolaysyla, insan zihnini kontrol etmek iin
kullanabilirsiniz."
Dietrich alnnda biriken terleri sildi. Omzuna dokunan ince bir elle irkildi.
"Teekkrler, Doktor/' dedi Zinser. "Sanrm Kurul ihtiyac olan her eyi duydu."
Dietrich ofisten kp koridorda yrrken heyecan azalmaya balamt bile. Tesla'nm efsanevi notlar bir
paranoyan anlalmaz karalamalarndan te bir ey iermiyor olabilirdi. O notlar aslnda bilim dnyasnn
perileri gibiydi. Birka inatnn hl inanmasna ramen henz tek sayfasn gren olmamt.
Ama drt gn sonra kendisi grecekti.
v
Tozla kapl be kutuyu ofisine ylm halde bulan Dietrich armt. Kutulardaki mhrn zerindeki tandk
FBI damgasn
1267
Adam Fawer
ve yanndaki Savunma Bakanl logosunu grene kadar da ne olduklarn anlamamt.
Tm heyecanna ramen Noel sabahndaki bir ocuk gibi kutular yrtarak ama drtsne kar koydu.
Onun yerine bir mektup aaca ald ve hepsini birer birer, dikkatle at. Titreyen ellerle ilk dosyay ald. Kalbi
o kadar hzl atyordu ki, dosyay amadan nce neredeyse bir dakika boyunca kapana bo bo bakt.
Sonunda kapa kaldrdnda karsna kan sayfa ylesine kargack burgack el yazsyla doluydu ki, ilk
bata yazlanlarn hepsinin sama sapan eyler olduunu dnd. Ama daha yakndan baknca, kocaman
oval ve dikdrtgenlerle evrili metin bloklar arasnda skm formlleri ayrt edebildi.
Sonraki sayfa da benzer ekilde bunaltcyd, ama baktka lgnln iindeki yntemi grmeye balad.
Tm bilgilerin zerinden gemek aylarn alacakt, ama Organizasyon sayesinde bunun iin hem zaman
hem de kaynaklar vard. Bir nsezi arad srrn -yani kendi aratrmalaryla Tesla'nn almalar
arasndaki kprnn- Tesla'nm notlarna gml olduunu sylyordu.
Ve hakl kt.
Be ay sonra, aratrmalar nihayet klinik aamaya ulatnda, Zinser dnlemez olan teklif etti. Aslnda
Dietrich'in neriye armamas gerekirdi; alman o kadar gizli belgeden sonra Organizasyon'un izgiyi
nerede ekeceini hep merak etmiti.
Zinser o gece laboratuarna geldiinde, izginin -herhangi bir snr varsa- sandndan da telerde olduunu
rendi.
Zinser elini przsz laboratuar masasnn zerinde gezdirerek, "Raporlarnz okuyordum," dedi. "Ve bir
duvara arptnz dnyorum."
Dietrich kalarn att. "Demek istediinizi anladmdan emin deilim."
268 |
Empati
"Maymunlar zerinde deney yaparak ancak bir yere kadar gidebilirsiniz." Kadn dorudan onun gzlerinin
iine bakt. "nsan denekleriniz olsa iler daha hzl ilerlemez miydi?"
"Kadavra m yani? Hayr, u aamada yaayan dokuya ihtiyacm var."
"Kadavradan bahsetmiyordum."
"Hl uzun vadeli etki hzlarn analiz ediyorum, bunun iin de rneklere ihtiyacm var." Cam kapl bir
buzdolabna doru sallad elini. Dolapta stne beyin dokusu rnekleri konulmu yaklak elli tane
mikroskop lam vard.
"Ve?"
"Ve..." Dietrich duraksad. "Haftalar srecek gzlemleri ve ardndan da beyin cerrahisini kabul edecek
gnlller bulabileceinizden ciddi olarak pheliyim. FDA'nm19 isteyecei belgeleri saymaya da gerek yok
herhalde. O bile tek bana birka yl alr."
"FDA'yi unutun. Genel kullanm iin bir ila hazrlyor deilsiniz ki."
"Lisansm kaybedebilirim."
"Elinizde gizlilik derecesi yksek belgeler olduunu bilen biri karsa hapse de girebilirsiniz."
Dietrich birden midesinin burulduunu hissetti. "Ne sylemeye alyorsunuz?"
"Bir ey sylemeye almyorum. Sylyorum. Sonu almak iin her ne gerekiyorsa yapmanz istiyorum.
Bu, kestirmeden gitmeyi gerektiriyorsa, o zaman yle yapn. FDA kurallarn gz ard etmek anlamna
geliyorsa, hi itirazm yok. Ve eer insan denekler kullanmak zaman kazandracaksa, neye ihtiyacnz
olduunu syleyin, ben de temin edeyim." >
FDA (Food and Drug Administration - Gda ve la Kurumu): A.B.D.'de piyasa kacak gda maddelerine ve
ilalara onay veren devlet kuruluu (.n.)
| 269
Adam Fawer
"Ama nasl..." s. ,.? " ,,:, -
ja "Oras benim sorunum, sizin deil." ; y!
"Bu konu hakknda kendimi pek rahat hissettiimi..."
"Bakn... Sizinle ak konuaym, Doktor. Kendinizi hangi konuda rahat hissedip hissetmediiniz umurumda
bile deil. Siz bir alansnz, ben de patron. Gerek bilimsel atlmlar gerek zveriler olmadan elde
edilemez."
"Bu ii yapmaya zorlanm hibir denekle almam. Hepsi gnll olmal."
Zinser glmsedi. "Elbette yle olacaklar."
Dietrich karsndaki kadndan ziyade kendisiyle konuur gibi, "Tamam," dedi. "Oldu yleyse."
"Ka denee ihtiyacnz var?"
Dietrich duraksamadan yantlad. "25 ile 35 ya arasnda alt erkek."
"Gereken dzenlemeleri yapacam."
"Teekkr ederim," dedi Dietrich baka ne diyeceini bilemeden.
Zinser, "Hayr," diye karlk verdi. "Ben teekkr ederim."
hafta sonra Dietrich denekleriyle tant. nce yaplarna ve dilerinin durumuna baklrsa, hepsinin de
evsiz barksz kiiler olduu belliydi. lk adam muayene ederken, deneye katlmak iin ona ne kadar para
dendiini sordu.
"On bin kayme."
"Ne zerinde deney yapacam biliyor musunuz?"
"Bilmiyorum, umurumda da deil. On bin iin beynimi bile balarm." Adam, rk dilerini gstererek
srtt.
Dietrich bir ey demedi.
270 |
23
Dietrich hap azna att, toz haline gelene kadar inedi ve bir yudum diyet kolayla yuttu. Soyunmaya gerek
duymadan laboratuarn bir kesindeki kanepeye uzanarak stne bir battaniye ekti. Uzun zamandr
odasnda uyumuyordu. Zihni orada rahatla-yamyordu nk.
Laboratuardaysa, vzldayan cihazlarnn ve srekli parldayan ekranlarn arasnda kendini emniyette
hissediyordu. Aklna anszn bir fikir gelirse hemen not alabilmek iin masasna yeterince yaknd. Zaten
gidecei bir ei ve ocuklar da yoktu. Bir evi bile yoktu. Organizasyon'a katlmaya karar verdiinde evinden
de vazgemiti.
Ondan nce ne kadar yalnz olduunu hi farketmemiti. Ama oraya d dnyayla neredeyse tm ilikilerini
kesecek ekilde kapannca, yalnzl gz ard edilemeyecek boyutlara gelmiti. in garip taraf, ilk okunu
atlattktan sonra o hapislik durumu artk onu pek de rahatsz etmiyordu.
Aslnda Organizasyon tarafndan 'hapsedilmi olmann' rahatlatc bir yn de vard. Uyank olduu her an
alarak geirmesinden tr sululuk duymak zorunda deildi. Mutfanda mik-rodalgaya girebilecek hazr
yemeklerle dolu bir derin dondurucudan baka bir ey olmayan bo ve yalnzlk artran bir eve gitmek
zorunda deildi. O zamana dek karln parayla demeden bir kadnla birlikte olmadndan tr kendini
kahretmek zorunda da deildi.
Organizasyon onu o tr tm sululuk ve kendinden nefret duygularndan armdrmt. Seenekleri elinden
almlar ve baarl olduu tek eyle ba baa brakmlard: .
Gzlerini yumdu. Zihninden rahibin cama gemi kanl yznn grnts geti. Ne kadar mide bulandrc
olsa da, byk bir
| 271
Adam Fawer
rahatlama hissiyle karlad bir grntyd. nk empatik yetenekleri nasl kontrol edebileceini o an
kefetmiti. Ve bylece, Organizasyon iin ie yararln garantiye alm oluyordu ki, bu da ok uzun bir
sre daha orada alabilecei anlamna geliyordu.
Gelecekteki keiflerini hayal ederek bir sre tavana bakt. Artk Zinser'in istedii hedefe eritiine gre, belki
kendi almalarn da geniletebilirdi. MK-ULTRA'y ve tm alt programlarn orada yeniden hayata
geirebilirdi. Kendinden ncekilerin aksine, Kongre denetimiyle uramak zorunda da kalmayacakt.
Sonuta orada snr kendi hayal gcyd.
Ya da OFTEN Operasyonu'nda alanlarn da inand gibi, snr falan yoktu.
Hem de hi.
2721
24
Darian ertesi gn erkenden uyand. nceki gece son engeli de amt: Elijah ve VVinter'in ebeveynlerini
bkmek. Hepsini ayn anda halletmek, zellikle de ele geirmesi gerekten zor olan Bay Zhi'nin varl
nedeniyle onun iin ok yorucu olmutu. Ama yemein sonunda her iki ift de ocuklarn hayali
Oppenheimer Yetenekli ocuklar Okulu'na gndermeye raz olmutu.
Onlarn da kervana katlmasyla kendini zerinden ar bir yk kalkm gibi hissediyordu. Yataktan frlayp
zerine abucak bir eofman geirdi.
Gzlerini aan Laszlo glmsedi. "Nereye gidiyorsun?"
"Gln etrafnda bir tur atmaya."
"nce bana olacana sana olsun," dedi Laszlo arkasn dnerek. "Sonra ie yarayp yaramadn
sylersin."
Darian avucunun iiyle ona bir pck yollayp, basamaklar ikier ikier atlayarak hzla alt kata indi. Aya
demeye bastnda komaya balamt bile. Giri holn koarak geip kendini yan kapdan darya att
ve serin k havasn cierlerine ekti.
ehri gnn o zamannda seviyordu. Hava gneliydi, ama Pazar sabahmn bu erken saatlerinde yollar
henz sszd. Darda olup duygulara boulmad ender zamanlardan biriydi. Sadece milyonlarca uyuyan
zihnin tembel, gevek dinginlii vard.
Otobs duranda bekleyen bir adamn yanndan geerken bayla selam verdi. Adam da karlnda
glmsemesine ramen sanki her tarafndan sert, yap yap bir korku ve lk, slak bir aknlk
fkryordu. Darian nce evin kapsndan koarak frlaynca adam rkttn sand. Ama yle olsa, ancak
anlk bir aknlk duymu olmas gerekirdi. te yandan, Darian koarak uzaklatka adamn endiesi de
daha elle tutulur hale dnyordu.
I 273
Adam Fawer
Darian omzunun zerinden arkasna gz att, adam ban te yana evirmiti. Sanki...
Tannmaktan korkar gibi.
Korkusunu igdsel olarak kamufle edip komaya devam etti. Kimdi o? Yzn gznn nne getirip onu
nereden anmsadn bulmaya alt. Alelade biri: Seyrek salar, geni bir aln, iri bir burun. Tmyle
unutulabilir zelliklerdi bunlar. nceki akam gittikleri restorandaki adamlarn yars o tarife uyuyordu.
Birden kalbi duracak gibi oldu. Adam gerekten de restorandayd. Sandaki nc masada. Bir rastlant
olamazd. Dou Yakas'nda bir yerde yemilerdi yemei. Ayn adamn Bat Yaka-s'nda, sabahn yedisinde,
evinin hemen dnda otobs bekliyor olmas -eer onu takip etmiyorsa- mmkn deildi. Ama neden...
Darian o kadar ani bir ekilde durdu ki, neredeyse ne kapaklanp decekti. 'Neden'i ok ak deildi, ama
'kim'i belliydi. Organizasyon. Nasl o kadar saf olabilmiti ki? Bir oyun oynamadn salak gibi ilk defa imdi
farkediyordu. Piyango falan vurmamt. Ters decek olursa (daha da nemlisi, ayrlmaya karar verirse)
olumsuz tepki verebilecek, ne olduklar anlalmam insanlar iin alyordu.
Ban sallayp kendini komaya devam etmeye zorlad. Paranoyaka davranyordu. Ayrlmasn istemeseler
bile ne yapabilirlerdi ki? lsnn onlara hibir yarar olmazd.
Emin misin? Belki de Dietrich kafan yarp iinde neler olduuna iyice yakndan bakmak ister.
Darian o dehet verici dnceyi kafasndan atmak isteyerek yutkundu.
Evet doru! At kafandan. Yaknda beynin de kafatasndan...
HAYIR. yle olmayacakt. Ayrca kendisine ynelik bir eyler planlanyor olsa, onlar daha harekete
geemeden oyunun farkna varrd. Ve eer onu gerekten gard dkken yakalamay baara-bilseler bile,
zgrlne yeniden kavumak iin birka bk yeterli olurdu. Onu durduramazlard...
274 |
Empati
Durdurabilirler miydi?
Sanmyordu, ama yine de ansn zorlamamaya karar verdi. Laszlo ve ocuklar onlara teslim edip parasn
alacak, sonra hemen ortadan kaybolacakt. nndeki birka gn atlatmas yeterliydi. Sonra da zgrd.
O kadar basit.
Hayatnn en mutlu sabah olmas gereken gnde Darian kendini ok kt hissediyordu. Dnp eve doru
komaya balad.
Sadece paraya odaklan. milyon dolar. O parayla yapabileceklerini dn. stediin yere gidebilirsin.
stediin her eyi yapabilirsin.
- Laszlo ile birlikte olmak hari, her eyi.
Mesele de oradayd zaten, deil mi? Darian hibir zaman nereye gittii hakknda fazla kafa yormamt. O
gne kadar yani. Ama imdi yaamnda neredeyse kendinden fazla deer verdii biri vard.
Neredeyse.
Yanndan getii durak imdi botu. Eve girip st kata kt ve yatak odasna girdi.
"Gnaydn sevgilim." Laszlo yorgan stnden atmadan nce ona skca sarld. "Heyecandan dn gece ok
zor uyudum." Sonra uzanp onu pt.
Darian duyduu sululuk hissini hemen perdeledi.
"Bu harika bir eyin balangc. Hissedebiliyorum. Ve bunun iin sana minnettarm." Laszlo duralayp
glmsedi. "Seni seviyorum."
"Ben... Ben de seni seviyorum," diye yantlad Darian. Daha nce defalarca itenlikten uzak bir ekilde
sylemi olduu szck-lerdeki gereklie armt.
Neredeyse kendinden bile daha ok, ha?
- Evet. Neredeyse.
275
Adam FaWr
"yi ol, tatlm." Bayan Cohen oluna skca sarld.
i Elijah utanarak, "Aman, an-neee!" dedi. Keke Bay Kuehl onu Winter'den sonra deil de nce alm
olsayd.
Babas Elijah'in ayaklarnn dibindeki kocaman antay gsterdi. "Bunun iin yardma ihtiyac var m, koca
adam?"
"Hayr baba. Ben hallederim."
Elijah antann saplarna asld. O kadar ard ki, neredeyse kapaklanyordu. Annesi sahip olduu her
giyecek parasn iine tkm olmalyd. Dilerini skp dizlerini bkt ve antann atksn kemikli omzuna
geirdi. Kuak etine cann actacak ekilde batyordu. Gk mavisi minibsn arkasna doru yalpalayarak
yrd.
Laszlo minibsn arka kapsn ap, eyasn kendi koymas iin kenara ekildi. Elijah gcnn son
krntsn kullanarak elindeki antay aracn iine savurdu, bir an iin kenarda asl kalnca deceini sand.
Ama atik davranan Laszlo onu ieriye itti.
Elijah ban kaldrp VVinter'in olanlar grp grmediine bakt, ama o da Bayan Washington ile
konumakla meguld. Srt antasn kartt; o da ard, ama giyecek torbasnn yannda hi kalrd.
Elindekini byk antann stne koyunca retmenine bayla iaret etti, o da minibsn kapsn kapatt.
"Gitmeden nce bir kucaklama daha," dedi annesi ve onu kocaman gslerine bastrd. Bo bulunan
Elijah kendini ancak birka saniye sonra kurtard ve tekrar minibse bakt. Bu kez Winter onlar izliyordu.
Babas elini resmi bir tavrla uzatarak, "yi anslar olum," dedi.
Elijah gururla kark bir mahcubiyet iinde uzatlan eli skt. "Teekkrler."
276 |
Empati
"Ve oraya vardnda bizi aramay unutma," dedi baban. "Annen merak eder."
"Ararm." ;....,'......?..........-.;.;;......................., . '""T.
Elijah minibse binip kapy kapatt. Ebeveynlerine belli belirsiz bir el sallad, sonra VVinter'e dnd. Kaytsz
grnmeye alarak, "S-s-selam," diye mrldand.
"Sen bir de benimkileri grseydin," dedi VVinter. "Annem alamaya balad."
"Gerekten mi?" Elijah ebeveynlerinin performanslar hakknda kendini biraz daha iyi hissetmeye balamt.
"Tabii ya. Dehete kapldm."
Darian motoru altrrken, "Hazr myz, Elijah?" diye sordu.
"Evet," dedi Elijah. Bir taraftan da pencereden gz ucuyla birka metre ileride deli gibi el sallayan annesine
bakyordu.
Darian arabay hareket ettirdi. Evin nnden ayrlrken Elijah, birden ebeveynlerini bir daha asla
gremeyeceine dair garip bir duyguya kapld.
| 277
25
"Nasl o?"
"Hl bir Valium bamls; eer asl sormak istediin buysa." "Rahip zerinde deney yapma konusunda
sorun karmad, deil mi?"
"Balangta biraz isteksizdi, ama sonra uyum gsterdi." "te sana gerek bir PAPERCLIP eleman. Yine de
gzn zerinden ayrma. Kurallar olmayan erkekler bazen kendini amaya eilimli olur."
Samantha Zinser telefonu kapatt. PAPERCLIP. Szc zihninde kurcalad. Kurul yesi haklyd. O
program fiilen tekrar hayata geirmilerdi. Yani sonuta, Kongre'deki tartmalar bir idam hkm yerine
gememiti. Sadece bir duraklama yaanmt.
Zinser kendisine en byk mirasnn Nazi'lerden kalacan hi dnmemiti, ama gerekler tartlmazd.
Bir sululuk hissi duydu, sonra Bakan Truman'n zamannda yaptndan farkl bir ey yapmadnn
bilinciyle rahatlad.
278 I
26
Karayolundan ayrlan Darian arac dar bir asfalt yola soktu. Arada srada yol bilgisayarna gz atarak yarm
saat kadar daha srd. Sonunda daha ok amatr havaclk merakllar tarafndan kullanlan kk bir
havaalanna ulatlar.
Darian inip kapdaki grevliyle bir eyler konutu, sonra geri dnd ve direksiyona geti. Birka dakika sonra
minibs havaalannn tek pistinde duran zel jetin yannda durdu.
"Geldik," dedi kapy ap inerken.
Aracn nnde onunla buluan Laszlo aknd. "Dn gece havayoluyla gideceimizi sylediinde..."
"Hey! una bakn!" Winter de minibsten atlayp onlarn yanma gelmiti. "Bu gerekten bizim iin mi?"
Pilot kokpitten onlara el sallad.
"H-h," dedi Darian. "Oppenheimer gsterili yolculuklara baylr."
"Vay be," dedi Elijah soluk solua. "yle grnyor."
Drd orada durup birka saniye etkileyici jeti seyretti. Sonra, "Hazr msnz?" diye sordu Darian.
Winter ile Elijah birbirine bakt, her ikisinin yzne de geni birer glmseme yayld. Tek sz etmeden
uaa doru bir kou koparttlar.
"Durun!" diye bard Laszlo. "antalarnz!"
ocuklar kayarak durup minibse doru geri kotu. Laszlo antalar indirdi, ellerine birer para verdi ve
onlar iki sefer yapmak zahmetinden kurtararak kalan ikisini de kendi srtlad. Elijah dudaklarnn hareketiyle
sessiz bir 'Teekkrler!' gnderince, mor boya kalemlerini anmsatan bir koku halinde gelen rahatlama
benliini sard.
| 279
Adam Fawer
Hep birlikte uaa yrrken pilot da kapdan aaya bir merdiven indirdi.
Darian, "Sanrm 'imdilik hoa kal' deme vakti geldi," dedi Laszlo'nun arkasndan.
"Sen gelmiyor musun?" diye sordu Laszlo. Gnn ikinci okuydu bu. "Ama sanmtm ki..."
Darian bam sallad. "Laboratuarda beni bekleyen iler var." Duralayp glmsedi. "O kadar zgn durma.
Sadece bir haftalna gidiyorsun. ocuklarn yerlemelerine odaklan, gerisini bana brak."
"Haklsn," dedi Laszlo. Yine de hayal krkln gizleyememiti. Ona ylesine almt ki, bir hafta gzne
sonsuzluk gibi geliyordu.
Darian uzanp onun yanana bir pck kondurdu ve "Seni zleyeceim," diye fsldad.
"Ben de seni."
Winter ann bysn bozarak, "Bay Kuehl!" diye seslendi. "eriye girebilir miyiz?"
Laszlo dnp Darian'a bakt, o da ocuklara ban sallayarak onay verdi. Winter hi vakit kaybetmedi;
Darian hareketini tamamlamadan o basamaklar kmaya balamt bile. Elijah da peindeydi. Laszlo da
Darian' bir kez daha pp merdivene yneldi.
Dardaki serin esintinin aksine, kabindeki hava scak ve bayatt. Laszlo ieriye adm atar atmaz kendini
klostrofobiye kaplm gibi hissetti. antalar yere brakp gmleinin yakasn at, ama kendini daha iyi
hissetmek yerine, daha da fenalat. Alnndaki teri sildi, derin bir soluk almaya alt; tek yapabildii slk
gibi bir hrlt karmak oldu.
Elijah retmenine kaygyla bakarak, "Bay Kuehl," dedi. "yi misiniz?"
Laszlo ban sallad, ama o kadar basit bir hareket bile midesinin bulanmasna neden olmutu.
Rahatlamaya alt; zihni, zerine yklan duvar grntleriyle doldu.
280 I
Empati
Terli elini Elijah'n omzuna koydu. "zr dilerim, Bay Cohen," diyebildi fsltyla, "Ama biraz temiz havaya
ihtiyacm var."
Sonra dnp kendini kabinden dar att. Merdivenden koarak inerken tkezledi; Darian son anda
kolundan yakalamasa yz st yere kapaklanacakt.
"Laszlo! Neyin var?"
Temiz ve serin havay iine eken Laszlo kendini annda daha iyi hissetti. Tm vcudunu basm olan ter
souyunca i ss ateten buza dnt, titremeye balad. Darian bluzunun koluyla onun alnndaki teri sildi,
kollarn bedenine dolad. Titreyerek ona sarlan Laszlo soluk temposuna odakland. Yarm dakika kadar
yle kalp sonra yavaa geri ekildi.
"Bana ne olduunu bilmiyorum. eriye girene kadar bir eyim yoktu." Omzunun zerinden uaa baknca,
midesi yine ayaa kalkt. "Bunu yapabileceime emin deilim," diye fsldad Darian'a.
"Neyi yapabileceine?"
"Tm lkeyi o eyin..." Bayla ua iaret etti. Onun iinde uabileceimi sanmyorum. Be saniye bile
dayanamadm. Be saat dayanmama imkan yok."
"Emin misin? Yeniden denemek ister misin?"
Laszlo evet demek, o mantksz korkuyu yenmek istiyordu, ama orada kapal kalacan dnnce soluk
almas yine zorlat.
Onun dt dehetin bykln sezen Darian omuzlarn kavrad. "Bana bak," dedi serte. "Soluk al. yi
olacaksn. Ua dnmeyi brak, sadece sesime odaklan."
Laszlo'nun kalp atlar tekrar yavalad ve zerine bir dinginlik geldi.
"Tanrm," dedi soluklanarak. "Bana neler olduunu bilmiyorum."
"Sorun deil," dedi Darian. "Byle eyler olur. zlmen iin neden yok."
| 281
Adam Fawer
Laszlo gzlerini kapatp ne doru eildi, alnn yavaa onunkine yaslad. Tenleri ksa bir an iin birbirine
deince, ok hafif bir portakal kabuu kokusu sezdi, ama aldatmann kokusu o daha emin olamadan gitmiti
bile.
"Her ey yolunda m?"
kisi birden yabanc sese doru dnd. Konuan kii kapda ocuklarn arkasnda duran pilottu.
"nmzdeki on dakika iinde kalkmak zorundayz. Buraya doru gelen bir frtna var ve tehlikeli hal
almadan uu yksekliine kmak istiyorum."
Laszlo kararszlk iinde nce pilota, sonra Darian'a bakt.
Darian, "Ltfen bize bir saniye izin verin," dedikten sonra Laszlo'ya bakt. "Bana sorarsan burada kalmalsn,
tatlm. Benimle laboratuara dn."
"Yapamam. Demek istediim... Bu ocuklar benim sorumluluumda."
"Onlar bizim sorumluluumuzda," dedi Darian azarlarcasma. "Ve iyi olacaklar. Okulun mdr Roger onlar
havaalannda karlayacak. Harika bir adamdr." Laszlo'nun isteksizliini sezerek, "Ayrca Elijah'm VVinter ile
ba baa birka saat geirmekten son derece mutlu olacana inanyorum," diye fsldad. "Sen ne dersin?"
Laszlo glmsemekten kendini alamad. "te o konuda haklsn."
Tekrar ocuklara bakt. O kadar hevesli olmasalar, gitmelerine izin vermezdi. Ama yzlerindeki heyecan -
zellikle de Elijah'mkini- grnce kararn verdi. Jete doru yrd. Artk ieriye girmeye niyeti olmadndan,
nceki gerginlikten eser yoktu.
Hafife ksrerek boazn temizledi. "Bayan Zhi, Bay Cohen. Kk bir itirafta bulunmam gerekiyor:
Anlald kadaryla iddetli bir klostrofobi nbeti geiriyorum. Gideceiniz yere bensiz gitmenizde bir
saknca var m?"
2821
Empati
VVinrer kaytsz bir tavrla omuz sllkerken, Elijah'rn yzride geni bir glmseme belirdi.
"Bunu bir 'evet' olarak alyorum." Laszlo ilk basama karak her iki rencisinin de elini skt. "kinizle de
gerekten gurur duyuyorum. yi yolculuklar."
"T-t-teekkrler," dedi Elijah. Sonra duraksamadan pilota dnd. "Uu srasnda film olacak m?"
Elijah'n sorusunu duyan Laszlo dudaklarna kadar ykselen glmsemeyi bastrd. Birka dakika sonra o ve
Darian jetin pistte hzlanp kalkn kol kola izliyordu. Ve Darian yorgun bir ekilde soluunu koyuverdi.
Laszlo'nun burnuna nane kokusu geldi. Bu kez kokuyu hayal etmediinden emindi, ama Darian'm neden o
kadar rahatladm anlamas iin haftalar gemesi gerekecekti.
Kadnn ona ne kadar kt bir ekilde ihanet etmi olduunu da ancak o zaman anlayacakt.
Uak kalktktan bir saat sonra pilot telsize uzanp frekans deitirdi.
"kisi de baygn."
"yi," dedi kardaki ses. "Var zamannz nedir?"
"Yirmi dakika."
"Tam doz aldlar, deil mi? Uak inmeden uyanmalarn istemiyorum."
"yle bir sorun olmayacak."
"Saatlerini ayarlamay unutma."
Pilot mikrofonu yerine koydu, sonra yardmcsna dnd. "Kadn duydun."
Yardmc pilot yavaa yerinden kalkp kabine yneldi. Duyduu ar korkuya ramen sakin davranmaya
alyordu. ocuklara, zellikle de kza dokunmak houna gitmiyordu. Daha nce
| 283
Adam Fawer
nabzn kontrol etmek iin parmaklarn boynuna bastrdmda kendini... Kendini ok garip, sanki
bakasym gibi hissetmiti.
yklerinin ne olduunu bilmiyordu, bilmek de istemezdi. Tek istedii, ua indirmek, parasn almak ve
ekip gitmekti.
284 |
27
Laszlo parlak caml ve yumuak hatl gzel bir modern yap bekliyordu, ama laboratuar daha ok dnyann
en byk beton kutusunu andryordu. katl binann drt yanndaki iki dikey pencere band dnda kbn
yzeyi tmyle duvarla kapalyd. Ve sk aalarn arasndan geerlerken binann evresinde konulanm
nbetiler olduunu grmt.
Darian minibs iki arazi aracnn arasna park edip motoru kapatt. Garip ekilde mesafeli bir ses tonuyla,
"Hazr msn?" diye sordu,
Laszlo birden hata yapp yapmadn dnd. Dou sahilindeki laboratuarlar bir yana, Oregon yerlekesini
bile grmeden Elijah ve Winter'in ebeveynlerini ocuklar Oppenheimer'a gndermeye nasl ikna etmiti ki?
"Neden bu kadar ok nbeti var?" diye sordu.
"Oppenheimer Enstits gizlilii sever," diye yantlad Darian. "Sanayi casuslarnn aratrmalarn almasn
istemiyorlar."
"Kr amac gtmeyen bir kuruluun neden srlar olsun ki?"
"stersen syleyebilirim," dedi Darian, "Ama o zaman seni ldrmek zorunda kalrm."
Laszlo'nun burnuna adal, ikolatay andran bir korku koku* su geldi. Kendi korkusunun kokuuydu bu.
"Hadi, ama!" dedi Darian onun omzunu skarak. "aka yapyorum." Sonra bir saniyelik bir duraksamann
ardndan ciddileti. "Samantha tm sorularn yantlayacak. Sz veriyorum, tamam m?" Elini tutup skt.
Bu hareketteki scakla ramen Laszlo onun gerginliini sezebiliyordu. "Darian... Bana sylemediin bir ey
mi var?"
285
Adam Fawer
"stediin takdirde renemeyecein bir ey deil. Gel. Samantha bekletilmekten holanmaz."
Arabadan indiler, beton kbn alt kesindeki elik kanatl kapdan ieriye girdiler. Binann d Laszlo'nun
bekledii kadar modern olmasa da, ii farklyd. Duvarlar ak maviye boyanmt ve koyu gri zemin o kadar
parlakt ki, tavandaki spotlar yanstyordu. Lobide herhangi bir mobilya, ya da onlar karlayacak resepsiyon
grevlisi yoktu. Sadece duvara gml bir elik kap daha vard ve kulpu yerine de kenarnda nmerik bir
klavye olduu grlyordu. Darian o tarafa yryp alt hanelik bir ifre girdi. Ksa bir duraksamann
ardndan metalik bir 'klik' sesi geldi ve kap ieriye doru ald.
Laszlo gerginliini zerinden atmaya alarak, "ok sofistike," dedi. "Burasnn CIA iin bir paravan
olmadna emin misin?"
"Emin saylrm. Ama hi belli olmaz, deil mi."
Darian onu koridorun sonundaki bir asansre yneltti. Bir dmeye bast ve gm rengi kaplar onlar
bekliyormu gibi hemen ald. ktklar kat bir irket lobisinden ok apartman giriini andryordu.
Zemin ayaklarnn altnda esneyen kaln ve yine gri bir halyla kaplyd. Duvarlarda da ucuz motellerde
rastlanacak trden kiiliksiz manzara resimleri vard.
Laszlo daha bir ey syleyemeden, "Garip olduunu biliyorum," dedi Darian. "Samimi bir ev atmosferi
yaratmaya alyorlar ama..."
"Iskalamlar." ' - . '
' "Eh, olduka farkl hem de." ' -
Ksa bir koridorun sonundaki gsterisize, ky tertkli kar>jrun nnde durdular, Darian yavaa vurdu.
'-' "'
"Girin."
erisi Laszlo'nun kalarnn kalkmasna neden olacak bir dekorasyona sahipti. Zengin bir oturma odasyla,
bir psikiyatrn ofisi
286 |
Empa ti
arasmda bir yerdi girdikleri: Maun bir masa, kahverengi deri kapl iki kanepe, lambrili duvarlar, zemini
tamamen kaplayan arap rengi kaln hal ve hafif beyaz klar saan bir ift pirin ayaklkl ke lambas.
Masann arkasndan kalkan ince yapl kadn, "Seni grdme sevindim, Darian," dedi. Okuma gzlklerini
karp onlara doru iki adm att. "Ve siz de Laszlo Kuehl olmalsnz. Ben Samantha Zinser. Tantmza
memnun oldum."
Laszlo uzatlan eli skarken, "O eref bana ait," dedi.
Elini braknca kadnn kolunun garip bir ekilde dtn grd. Zinser'de normal olmayan bir ey vard.
Bu ey... Hafif, ieksi bir koku benliini sararken ban yana edi. Daha nce kimse hakknda o kadar iyi
duygular hissetmemiti. Neredeyse bir ocuun zihnine dokunmak gibiydi. Ayn berraklk, ayn itenlik...
lk anda duyduu endieden dolay birden kendini bir aptal gibi hissederek glmsedi. Benzer bir rahatlama
hissi grmeyi bekleyerek Darian'a gz att, ama o bir duvar gibiydi. Ksa bir an iin zihninden belli belirsiz
geen eki kayg hissi de gevek bir rahatlama duygusu tarafndan abucak kenara itiliverdi.
Samantha Zinser'de kendisini... Gvende olduunu hissetmesini salayan bir eyler vard kadnda.
Konuma, yani Zinser'in samalklar -o yarm gerekler ve glckler- ve Laszlo'nun da hepsini yznde
salak bir glmsemeyle yutup hazmetmesi neredeyse sonsuzluk kadar uzun srd. Normalde asla her eyi
o kadar gnlden kabullenmezdi, ama kontrol kendisinde deildi.
Jill'in varl ylesine habis bir gle bastryordu ki, Darian kzn zihnini kontrol altnda tutmak iin tm
gcn kullanmak zorunda kalyordu. Jill laboratuar iki ay nce son ziyaret ettii zamana kyasla ok daha
glenmiti.
| 287
AdrtnFawer
Ne bekliyordun ki? Onu eitiyorlar. Tpk seni eittikleri gibi, * ;*!
Darian dilini srp, hissettii keskin acya odakland. Asit ta-dndaki kan aznn iine yayld. Dikkatini
datan o oyalamadan memnun halde azndaki kan yuttu.
Ve Jill'in zihninin yava yava uzaklatn hissetti. Kzn Laszlo'yu yle her sylenene yaltaklanan bir
ocua dntrmek iin konsantrasyonunun tamamna ihtiyac vard. Darian zihnini bu kez de Zinser'e
yneltti.
Kadnda bir gariplik vard; sanki gerekte orada deilmi gibiydi. Laszlo ile el sktklarn grm olmasa,
kadnn bir tr 3 boyutlu hologram olduunu dnebilirdi. Srekli onun zihnine ulamaya alyordu, ama
bu havadaki duman tutmaya almaktan f arszd. ;p'
Neden dert ediyorsun ki bunu? Paran al ve ek git.
Darian igdlerini dikkate almas gerektiini biliyordu, ama korkusu onu brakmyordu. Konumunun ne
olduunu anlamak zorundayd. Zaten Zinser'i bkemezse, belki de para falan da olmayacakt. Ya da i belli
bir noktaya gelirse brakp gitmek de sz konusu deildi.
Hayr. Onlar... ? ? s - Onlar ne? Sz m vermilerdi? imdi salaka davranan kim acaba? '?',"?? S'ktir
be!
Darian kesik dilini diinin stnde dolatrp duyduu acy artrd. Bunu yaparken Zinser'e odaklanarak
zonklayan acy keskin, delici bir bak dalgas halinde yayd.
Gel bakalm, srtk. Ne kadar dayanabileceini grelim bakalm.
Ama hibir ey olmad. Zinser'in zihninin olmayan-przsz-yzeyi durgun, akc grnmn korumaya
devam etti.
Tamam. Artk oyun oynamak yok.
Darian'm soluklar hzland, beyninden bir dalga daha koptu. Yayd iddet duygusu o kadar glyd ki,
kendini Zinser'in ahap sehpann zerinden atlamasna hazrlad.
288 |
1E m p a t i '
Ama yine hibir tepki gelmedi. ' : ; ; v ; v?
Burada neler dnyor?
Darian sakinlemeye alarak kendini geriye ekti. Yeteneklerini mi kaybediyordu? Hayr, olas deildi bu.
Laszlo'yu hl gn gibi aikr hissedebiliyordu; duvarn arkasndaki Jill'i de. Yetenekleri yerindeydi.
Ki bu da, Zinser ile ilgili bir sorun olduu anlamna geliyordu.
Ya da belki sorun deil sadece... Yeni bir... Darian son birka ay dnd. Laboratuardan uzak durmann
kendi fikri olduunu dnmt, ama imdi bundan emin deildi. Zinser'in ondan geri dnmesini istemi
olmamas da garipti aslnda. Her ne kadar Dietrich kendisini bilinen tm testlerden geirmi olsa da, srekli
yeni deneyler icat edip duruyordu.
Yeni bir ey buldular. Kendilerini korumak iin bir yol.
Darian'in midesi bir anda dehetle buruldu. Hep avantajl olduu konu ona hibir zaman yalan
syleyemeyecekleriydi. Evet, Zinser genellikle yar-gereklerle konuurdu, ama Darian hibir zaman onda
gerek bir kt niyet belirtisi alglamamt. Ama imdi, oyunda yeni kurallar vard.
"Darian?"
Zinser ile Laszlo beklentiyle bakyordu ona. kisi de ayaktayd ve Laszlo mutluluktan neredeyse umak
zereydi.
"Ben... Ben..." Darian kekeledi; zihninden son birka saniyelik ilenmemi konumalar geirdi. Laszlo'nun
yeni empatlar bulmas konusunda bir eyler... Zinser'in bir yl nce kendisi zerinde kulland taktiin
aynsyd bu.
"Elbette... Evet, harika..." Darian kendini glmsemeye zorlad.
"Mkemmel," dedi Zinser. "Sen Laszlo'yu test odasna gtr. Ben az sonra size katlacam."
Ne yapmas gerektii konusunda kararsz kalan Darian yerinden kmldamad. Zinser'e o umursamaz
tavrnn sadece bir kan-
| 289
Adam Fawer
drmaca olduunu bildiini sylemek istiyordu. Ama bu hangi amaca hizmet edecekti ki? Kadnn blfn
grmek, hazrlkl olmad bir dizi olay tetikleyebilirdi.
"Aklndan geen bir eyler mi var?" diye sordu Zinser anlaml bir ekilde.
"Hayr, Samantha."
"Tamam yleyse," Yznde imdi donuk ve riyakarca bir glmseme vard. "Sonra grrz."
Darian ayaa kalkt. "Bu taraftan, Laszlo."
Kapya ynelirken onu o korkun yere hi getirmemi olmay diliyordu.
290 I
28
Zinser kumanday alp duvardaki minik alcya dorultmadan nce bir dakika kadar bekledi. Bir tonnk sesi
duyuldu ve arkasndan duvarn bir metrelik bir blm ne doru kt. Zinser duvarn gerisindeki odaya
girdi.
O ieriye girince yanan lambalar mekn parlak, beyaz bir a bodu. Kk siyah-beyaz ekranm nnde
kmldamadan oturan zayf kzm elleri kucanda kavuturulmutu. Gzlerini a altrmak iin birka kere
krptrd ve sonra Zinser'e bakt.
JiU'in yznde meleimsi bir glmseme vard, ama Zinser o ifadeyi daha ok nefret ettii birinin bana ok
kt eyler gelmi olduunu az nce renen birinin tatmin olmu srtna benzetti. JiU'in etkisinden
korunmu olduunu bilse de, kzm yaknlarnda olmak onu hep rahatsz ediyordu.
Karsna oturdu.
"Harika bir i karttn, Jill. Adam son derece uysald. Onu ok zorlaman gerekti mi?"
"Hayr. Daha kapdan girerken hazrd. Biraz gergin, ama daha ok heyecanlyd. Size inanmak istiyordu."
"Ama sen de... Ona bunun iin yardm ettin, deil mi?"
Kz ban sallarken glmsemesi tm yzne yayld.
Laszlo'nun cokusunu kzn acmaszca iteklemesine balamt Zinser. Onda Darian'm inceliinden eser
yoktu. JiU'in etkisi altndakiler, ipleri Darian idare ettii zamanki yumuak ve rahat deiikliklerle
kyaslandnda, rpman kuklalar gibi davranyordu.
Yine de buna deerdi. Darian' sonsuza dek kontrol altnda tutamazlard. Eninde sonunda onlardan
ayrlmaya karar verecekti, onun iin de yerini alacak birilerini bulmaya abalyorlard. Jill'i idare etmek ok
daha kolayd.
1291
Adam Fawer
=- "Ya Darian?"
Jill'in yz glgelendi. "Benden holanmyor."
Jill herhangi baka biri olsa, Zinser bu savnn doru olmadn ileri srerdi. Ama elbette ki, karsndaki
herhangi biri deildi. O bilirdi.
"O nasl hissetti, tatlm?" diye yoklad.
"Balangta gergindi. Korkmu deildi ama... Kendini bir konuda kt hissediyordu. Sulu gibi sanki."
"Baka?"
"Onu bkmeye altm, ama kar koydu," Jill ban iki yana sallad. "Ne zaman itsem, o da beni geri
itiyordu. ok glyd."
"nemli deil," dedi Zinser. "Baka neler hissetti?"
Jill yzn buruturarak, "Krgn ve kzgn," diye yantlad. "Kendi acsn size gndermeye alt."
"Ne?" Zinser ylesine armt ki, korkusunu gizlemeyi baaramad.
"Srekli denedi, ama yapamad. Sonra da korktu." Jill duyduu sevinci saklamaya gerek grmyordu. "O
kadar mordu ki... Sanki kusacak gibiydi."
Jill ellerini karnna bastrmt. Zinser onun bunu Darian'n duygularn taklit etmek iin mi, yoksa istemsiz bir
tepki olarak m yaptndan emin deildi.
"Sonra sinsice hisler... Bir eyler planlar gibi." Jill'in sesi alal-d. "Ne yapacaksnz?"
"Onu durduracam," dedi Zinser hemen. Zihni deli gibi alyordu. "Hem de bu gece."
Samantha Zinser yavaa kolyesini svazlad. Dietrich her ne kadar kolyenin onu koruyaca konusunda
garanti vermi olsa da, yine de ilk testi baaryla gemi olmaktan tr kendini daha iyi
292 |
Empati
hissediyordu. O rahibi bulmak gerek bir ans olmutu. Peder Sullivan psiik dokunulmazlnn kaynamm
mutlak inanc olduunu dnmt, ama sonunda onu koruyann sadece bir inan nesnesi olduu
anlalmt.
Dietrich bunu daha nce zm olsa, rahibin kafasm yarp amak zorunda kalmazd. Yine de, fark
etmezdi; cehennem diye bir yer varsa, Zinser'in tek yn gidi bileti oktan hazrd. Organi-zasyon'un
yntemlerini kabullendi uzun zaman oluyordu.
Ayrca rahip inanlar uruna ruhu dahil her eyden vazgemeye hazr deilse o zaman btn bunlarn ne
anlam kalrd ki? Hem zaten artk bitmiti. Rahip ilerine yaramt; sonra da onu kilisesinin merdivenlerinde
brakm, yz hari her eyini geri vermilerdi. Dietrich yzn dnce dalgalaryla ayn rezonans
frekansnda elektromanyetik bir alan olduunu kefedince, hemen gizlemesi kolay kolyeler eklinde
kopyalarn retmiti.
Kolyeleri deneklere verdikleri zaman Jill, takan kiinin zihinsel gznden tmyle kaybolduunu sylemiti.
Bu tam Zinser'm umduu eydi, ama Dietrich bunun biraz daha karmak bir soruna neden olacana
dikkatlerini ekmekte gecikmeyecekti.
"Kolyeleri hepimiz birden kullanmaya balayamayz," dedi Dietrich kesin bir dille.
'Tam ondan beklenecek klasik bir davran,' diye dnd Zinser. 'Bir zafer ann bir yenilgiye dntrmek!'
Etli, biimsiz ellerinden silik, ktmser karakterine kadar adam hakkndaki neredeyse her ey ona itici
geliyordu. Ama o olmazsa da proje hibir yere gidemezdi. Adamn o kadar rahatsz edici olmamasn isterdi.
"Hepimiz birden Jill'in algsal haritasndan kaybolursak, nedenini merak edecektir. Bu durumda kendisini
engellediimizi anlamas sadece bir an meselesi olur."
"Bizi korumas iin sonsuza kadar Darian' kullanamayz," dedi Zinser bkknlkla. "Baka seeneklere
ihtiyacmz var."
| 293
Adam Fawer
Dietrich yant vermeden nce biraz dnd. "Eer yalanc bir imaj -rnein bir duygu dalgas- yaratrsak, o
zaman onu kandrmay baarabiliriz."
"Bunu yapabilir misin?"
"Sanrm," dedi Dietrich parmaklaryla sinirli bir ekilde tempo tutarak. "Tesla kutusunu kullanabiliriz."
Zinser alt aylk abalar dnd. "O eyin almadn sanyordum." Tesla'nn notlarndan yararlanan
Dietrich, herkesin duygularn yaymak iin kullanabilecei bir aygt tasarlamt. Ama dzenek uygulamada
baarsz olmutu.
Dietrich terden parlayan alnn sildi. "Aslnda alt, ama sizin istediiniz ekilde deil. Tesla kutusu
duygular yaymay baard; sadece bunu ok zayf bir ekilde ve ok dar bir frekans bandnda yapt."
"Bunun bize nasl yardm olacak?" diye sordu Zinser.
"Aygtn almamasnn nedeni, yayd dalgalarn yeteri kadar gl olmamas ve onlarn kiiye zel
olma..."
"Sadede gel, Doktor!"
"Bu yanstmalar zelletirilmi hayalet imzalar olarak kullanabiliriz. Yani sizi mutlu bir annzda kaydedip,
sonra da aygt bu mutluluu sonsuz bir dng iinde yaymak zere programlayabilirim. Kolyeler gerek
duygularmz maskeleyeceinden, Jill sadece bizim nceden kaydedilmi duygularmz alglayacaktr."
"Bunu hemen yap."
Bir hafta sonra Dietrich bir sedyenin zerinde yatan Zinser'in kafa derisine sekiz elektrot yerletiriyordu.
Onun duygularn kaydetmeye hazrd, ama endieli ya da aldatc duygular iinde olmamaya almak,
pembe filleri dnmemek gibi bir eydi.
Jill ile dorudan muhatap olmaya da zaten o nedenden tr kar kmt: Davranlarn kontrol
edemiyordu. Darian ileyken bu nemli deildi, nk o bencil bir yrtcyd ve Zinser'in gerek
294 |
Empati
kiiliinden rahatszlk duymuyordu. Dahas, Organizasyon'un onun yeteneklerine eriimini salayan etken
gven deil, parayd.
Ve Zinser, Jill'den ok daha fazlasn istiyordu. Ona klavuzluk yapmak, dnyay kendi grd gibi grmesi
iin onu ekillendirmek istiyordu. Tm bunlardan tr, gerek duygularn saklayacak bir yol bulana kadar
yannda Darian olmadan Jill ile karlamamaya byk zen gstermiti.
Kz eitmek iin baka insanlar tutup, kendisi kapal devre televizyondan izledi. O arada da ona hediye ettii
zel tasarm saat ve kpeler tarafndan llen biyometrikleri gzlemledi. Bunlar JiU'in yaamsal
parametrelerini lp, duygusal durumunun grafiine dntryordu. JiU'in yetenekleriyle
karlatrldnda ilkel bir aygtt, ama kzn dini inanlarnn yok edilmesi iin yaplan almalarn ie
yaramadn anlamaya yetecek kadar iyi alyorlard.
Hayr, Zinser'in bir kilise yetimhanesinde yetimi olmann yaratt hasar ortadan kaldrmak iin nce onun
ruhuna erimesi gerekecekti. Ve bunu yapabilmek iin de, JiU'in ona gvenmesine ihtiyac vard ve kendi
duygular rahatlkla okuyabilecei bir ekilde kzn nne serilirse bu asla gereklemezdi.
Zinser tm bunlardan tr, Dietrich'in aygtlarna bal olarak souk metal masann zerinde yatarken
olabildiince derin bir ruhsal scaklk duygusu yaymaya alt. Sonu tatminkr olmaynca Dietrich, Jill ile
karlamalarnda kullanabilecei bir dizi 'duygusunu' kaydedebilecek kadar rahatlamas iin ona bir doz
methylenedioxymethamphetamine20 vermek zorunda kald.
Ertesi gn Zinser kolyeyi boynuna takt, kk siyah Tesla kutusunu kemerine yerletirdi ve ilk defa Jill ile
kadn kadna konutu. Eer kendisi de bir empat olsayd, Dietrich'in cihaznn yayd duygularn sadece
dosta deil, ayn zamanda sevgi dolu olduunu hissederdi.
Bilinen sokak adyla ecstasy. (.n.)
(295
Adam Fawer
Bylece Zinser'in ruhunun derinliklerine bakan kz, baka bir kadnda grmek iin yaam boyu bekledii eyi
buldu. Ve Jill VVilloughby'nin yanllkla batan kartlmas byle balad.
(<.,

296 I
29
Laszlo'ya laboratuar gezdirirken Darian her bilim insannn Zinser gibi sahte bir duygusal maskesi olduunu
dnyordu. Hepsinin grnm zgnd, ama hepsi ayn tekdze, birbirini tekrarlayan nitelie sahipti.
Turun sonuna doru Darian'in zihni srekli alglad ve her naslsa yinelenen duygulardan tr karmt.
Onlar engellemeye alt, ama zihni tpk krk bir diin zerinde gezinme eilimi gsteren dil gibi srekli
olarak o yava, deimeyen ritme doru ekiliyordu.
Zinser'in ofisine dndklerinde Darian kararn vermiti. Ertesi sabah kaacaklard. Paral ya da parasz,
oradan cehennem olup gidecekti. Ofise girerken inanlmaz bir heyecan dalgasnn benliini sarmaladn
hissetti. nce kafas kart, ama sonra hemen bu duygunun kendisine ait olmadn farketti. Jill'e aitti.
Korkun bir nsezi etrafn sard. ampanya iesini ite o zaman grd. Ve anlad.
Zinser nee dalgalarndan oluan bir bulutun iinden, "Kutlama zamandr diye dndm," dedi. ampanya
iesini ald ve masann stndeki kadehi doldurdu. Birini Darian'a tekini Laszlo'ya uzattktan sonra
kendisininkini alp kaldrd.
"Empatik bir gelecee," dedi.
Laszlo kadehini nce Zinser'inkine, sonra da Darian'mkine dokundurdu. Darian barda Laszlo'nun elinden
alp yere arpmak istiyordu, ama orada ylece durup, hibir ey yapamadan sevdii adamn kadehi
dudaklarna gtrn seyretti. Zinser de aynsn yapp kendi ikisinden kk bir yudum ald. Laszlo
kendisine dndnde, Darian ilacn onun zihnini bulandrmaya baladn sezebiliyordu.
Baklarn odaklamaya alan Laszlo gzlerini krptrd. "Kendimi... Ben biraz..." Elinden kayan bardak
masaya dp parampara oldu.
| 297
AdamFawr
Kendi kadehini frlatp atan Darian, baylmadan bir an nce Laszlo'yu koltukaltlarndan kavrad. Zinser'in de
yardmyla bedenini yere yatrdlar. Gzleri Laszlo'un baygn vcudunun zerinden birbiriyle bulutu.
'
''Keke daha deiik ekilde olsayd," dedi Zinser. ,..
Ve ayn anda iki gvenlik grevlisi odaya girdi. Darian igdsel olarak onlarn zihinlerine uzand, ama
eriilecek bir ey yoktu. Bilim adamlarnnki gibi sahte maskeler bile takmamlard; adamlarn zihni tmyle
botu ya da dncelerini gizleyen ve her yne uzayp giden sonsuz duvarlarla evriliydi.
Zinser bir adm gerilerken, "Bunu olduundan daha da zor hale getirme ltfen," dedi.
Laszlo'nun gevemi yzne bakan Darian onun yanan okad. "Ona ne yapacaksnz?"
"Mutlu olacak. Bunu bizzat salayacam."
Darian ayaa kalkarken elini duvara doru sallad. "Yani o salayacak demek istiyorsun."
Zinser omuz silkti.
Ve Darian bir anda kontroln kaybedip yumruunu skt ve kolunu savurdu. Darbe Zinser'in enesine
arpnca keskin bir ac duydu.
Kadnn maskesi ok ksa bir an iin eridi ve Darian onun sahte mutluluunun ardndaki gerek duygularn
grd. Sonra Zinser'in ba geriye savruldu, o yap yap, yapmack duygular geri geldi. Gvenlik
elemanlar onu kollarndan yakalayp geriye ekti.

"Seni kullanyor, Jill!" diye bard Darian. "Bana ne yaptklarna bak! Sana da ayns olacak! Onlara izin
verme..."
"Sustur onu!" diye bard Zinser. "imdi!"
Adamlardan biri bir eliyle azn kapatnca youn, ineli bir heyecan sisi Darian'n zihnini doldurdu. Frsat
deerlendirerek
298 |
Empati
adama saf, delirtici bir korku dalgas gnderdi. Dehetle hk&fn adam elini ekti ve bararak kendini
odadan darya att.
Darian teki grevli tepki gstermeye frsat bulamadan hzla dnd ve onu ensesinden yakalad. Adamn
aknln kavraynca ergimi metal kvamnda bir fke savurdu.
Ardndan ezici ve yapkan bir kesinlik duygusu gnderirken bayla Zinser'i iaret ederek. "Bu kaltak karn
ldrtt," dedi "Ve imdi de seni ldrmek istiyor." Kesinlik duygusunu adamn duyduu fkeyle birletirdi.
"nce sen onu ldrmezsen bittin."
Adam szckler daha azndan kar kmaz onu bir kenara iterek Zinser'e hamle etti. Yumruunu
savurmaya hazr halde atlmt. Zinser eilerek ilk darbeyi kl payyla geitirdi.
"Dur, Tom!" diye bard. "Seni kandrd! Yapmak istediin bu deil!"
Adam yavalad, yine de Zinser'i boazndan yakalad. O arada Darian kendini kapya doru att, ama
darya kamadan fel edici bir keder duygusu birden tm benliini sard. Gvenlik grevlisi Zinser'i yere
brakrken gzleri yala dolu halde geriye dnd.
Zinser bir eliyle incinen boynunu tutup, br eliyle de Darian' gstererek soluk solua bard. "Baylt onu!"
Adam sanki bir ryadan uyanr gibi nce Zinser'e sonra Darian'a bakt. Tekrar Darian'a yneldiinde
baklarnda artk hibir kararszlk ifadesi yoktu. Masann zerinden ald yars bo ampanya iesini
havada geni bir yay izerek savurdu. Darian banda hissettii korkun acyla ezamanl bir arpma sesi
duydu.
Yere dmeden nce grd son ey Laszlo'nun masum yzyd. Karanla gmlrken aklndan son bir
dnce geti.
Bala beni.
| 299
AfamHvtr
Tom kendisine doru bir adm atnca Zinser elinde olmadan irkildi. Her ne kadar iri kym grevlinin artk
Darian'n etkisinde olmadn bilse de, kendine engel olamamt.
Adamn yardm iin uzatt eli sert bir ekilde itti. "Ben iyiyim," dedi bouk bir sesle ve ayaa kalkmak iin
kanepenin kenarna tutundu.
Odann etrafnda dnmesinin durmasn bekledi, sonra yavaa berelenmi boazn ovdu; adamn nefes
borusunu ezmesine ramak kalmt. Onu sulamak istiyordu, ama asl suun kendinde olduunun
farkndayd; Darian'n kararlln kmsemiti.
Yerde baygn yatan kadna bakt. Kollan, bacaklar savrulmu, bir kula kana bulanmt. Byk olaslkla
bir sre daha da baygn kalacakt, ama hibir ey ansa braklamazd.
"Kelepele onu," diye emretti ksk bir sesle.
"Peki efendim." Tom eilip Darian' srtst evirdi ve kelepeyi bileklerine geirdi.
Zinser ancak o zaman rahat bir nefes ald. Darian'n ellerinin bal olmasndan tr memnundu, ama zel
olarak tasarlanm kelepelerin asl amac, onun dncelerini etrafa gndermesine engel olmakt.
"Onu revire gtr. Aylmasn istemiyorum. Dr. Joo'ya da syle, onu baygn tutsun."
Tom ban sallayarak Laszlo'yu gsterip, "Bu ne olacak?" diye sordu.
"Ayns onun iin de geerli."
Arkasn dnen Zinser salarn dzeltti, uzaktan kumanday ald ve bir dmeye bast. Gizli kap ald
anda Jill darya frlayp ona sarld. Zinser korkusunu bastrmaya ve tenine dokun-mamaya dikkat ederek
kzn srtn svazlad.
"yi misin, Samantha?" <v "! Sakin ol, tatlm. Ben iyiyim." v
"Darian neden yle syledi..."
'MD|
Empati
"O hasta," dedi Zinser kzn sorusunu yarda keserek. "Tek istediimiz yardm etmek, ama o kendisine zarar
vereceimizi sanyor." Yavaa iterek Jill'i bedeninden uzaklatrd ve omuzlarndan skca tuttu. "Sana asla
zarar veremem, Jill. Bunu biliyorsun, deil mi?"
Jill bir an iin onun gzlerine bakt, sonra ban sallad. "Biliyorum. Seni seviyorum, Samantha."
Zinser yzndeki hznl glmsemeyi hi bozmad. "Ben de seni seviyorum."
Kz ona tekrar sarlrken, Zinser kzn gerei anlamas halinde ne olacan dnd. Dietrich'in de
bekledii gibi giderek glenmeye devam ederse, o zaman Darian'n patlamas onunkinin yannda bir
ocuun fke krizi gibi kalacakt. Ve eer kolyeler Jill'in yanstmalarn engelleyecek kadar gl deilse...
te o zaman Tanr'ya snmaktan baka areleri kalmayacakt.
1301
30
Laszlo gzlerini krptrd. Yutkunmaya alt, ama aznn ii kupkuruydu.
"in unu."
Samantha'nm yz gzlerinin nnde netleti. Dudaklarn biraz aralaymca azna bir pipet yerletirildi.
Laszlo buz gibi suyu yavaa iine ekip kurumu boazndan aaya aktt.
"Bayldnz," dedi Samantha. "Benim hatamd. Doktor Dietrich o kan rneini aldktan sonra size alkol
vermemeliydim. Son derece zgnm."
"Darian nerede?"
"Gitmesi gerekti. Indiana'da bir empat daha bulduumuzu dnyoruz. Onu kontrol edecek."
Laszlo tam Darian'm neden aylmasn beklemeden ve veda etmeden frlayp gitmek zorunda kaldn
dnrken zerine bir kesinlik hissi kt. Ona glerek bakan Samantha'ya dnd. O kadn gvenebilecei
birisiydi. yle olmasa Darian onu asla laboratuara getirmezdi. Ayrca kendisine neden yalan syleyecekti ki?
"Burada olmanz beni ok memnun etti," dedi Zinser.
"Teekkrler," diye yant verdi Laszlo ve boazna birden, hi neden yokken bir dm gelip yerleti.
O son szleri itenlikle sylemiti. Gerek benliini saklamak zorunda kalmayaca bir yerde olmak
harikayd. Samantha'nm gzlerinin iine bakp glmsedi. Kendini evinde hissediyordu.
Darian gzlerini ap etrafna baknd. Odada yalnzd, ama kapnn telli camndan dardaki adamn siluetini
seebiliyordu.
302
Empati
Zihnini yayd, ama hibir ey -daha nce hissetmi olduu o yine* lenen sahte maskeleri bile- hissetmedi.
Aman Tanrm'.... Ne yaptlar bunlar?
Seni idi ettiler; yaptklar bu. ekip gitmene izin vereceklerini mi sanyordun?
Evet, yle sanmt. Hep ortadan kaybolabileceini dnmt. Ne byk aptallk!
Dierleri iin de byle olmu olmal. Yce Tanrm! Buna nasl dayanabiliyorlar? Bu soyutlanma, bu
yalnzlk...
Barmamak iin dudaklarn srd. Onu orada yle tutamazlard.
Niye tutamasnlar ki? O ocuklar sana kartmadan nce evsiz adamlar bkmene izin verdiler. Seni burada
sonsuza dek kilit altnda tutmayacaklarn dnmeni salayan ne ki?
Darian stndeki deli gmleine bakt, sonra gzetleme kamerasn bulana kadar baklaryla tavan tarad.
"Zinser'e konumaya hazr olduumu syle," dedi dorudan kameraya bakarak.
Duvardaki saati seyrederken sonsuzluk gibi gelen drt dakika yava yava geti. Sonunda kap bir klik
sesiyle birlikte ald.
"Pencereden izle," dedi Zinser nbetiye. Szlerini Darian'dan saklamaya almamt bile. "Tutukluyu
serbest brakr gibi bir hareket yaparsam ikimizi de baylt ve beni hemen revire gtr."
"Peki efendim."
Zinser ieriye girince nbeti kapy kapatt. Darian, igdsel olarak kadnn duygularn alglamaya alt.
Empire State binasn itmeye alsa daha kolay olurdu.
"Bana ne yaptn?" diye sordu inleyerek.
"birlii yaparsan dzeltilemeyecek bir ey deil."
"Ne istiyorsun?"
"Laszlo'yu."
303
AdnmFaifvr
'i "O zaten senin." s
"Evet ama senin birden ortadan kaybolman* aklama komi-Sunda sorunumuz da var." Ti i. "Sana yardm
etmeyeceim." i1'
"Etmezsen burada daha ok, ok uzun sre kalrsn." Zinser duraksad. "Ve bir daha da asla bir insann
duygularn hissede-mezsin."
Darian onun ifadesiz yzn okumaya alt, ama tm mrn bakalarnn zihinlerinin iine bakarak
geirmi de olsa, kadnn duygularn sezmeyi baaramad.
"Onu brakrsan sana baka birisini bulman iin yardm ederim," dedi. "Daha gl birisini."
"Bu bir pazarlk deil, Darian. Artk sana gvenemem." >%
"Peki, benim sana gvenmem mi gerekiyor?" '
"Sana dnmen iin yarna kadar sre veriyorum. Kararn bana sabah sylersin."
Zinser nbetiye kapy amasn iaret etti. Darya kmca pencerenin nne bir panel ekti. ki saniye
sonra klar snd ve Darian karanla gmld. Birden daha nceden hi karanlkta yalnz kalmam
olduunu fark etti.
nk Darian Washington hi yalnz olmamt.
Gzlerini kapatt zaman hep ona huzur veren duygularla, baka zihinlerin kprtlanyla sarl olurdu. Ama
imdi hibir ey yoktu. Hibir duygu. Huzuru cierlerine dolan havann hrtsnda arayarak derin bir soluk
ald.
Yalnz basmasn. Yalnz. Yal...
- YAPMA. Soluk almana odaklan: Al... Ver. ..Al... Ver...
Karanlkta yalnz bana. Bir hilik. Canl canl gmlm gibi. Ya da l. lm byle bir ey olmal. Sonsuza
dek hilik. Grnt yok, ses yok, his yok. Sadece bo bir karanlk. Tek bana...
Empati
- Tanr akna, yirmi dokuz yandaym! Karanlkta birka saat yalnz bama kalabilirim.
Ama ya birka saat deilse? Ya birka gnsel Ya da birka hafta? Ya da AYLAR boyu? Ya... Ya YILLARSA?
Belki de...
- Bunu yapabilirim. Bunu yapabilirim. Bunu...^:';"'u
Kimi kandryorsun? Be dakikadan az oldu ve sen ldrmann eiine geldin bile! Birka gnden sonra ne
olacan sanyorsun? Ya bu senin hayatnsa, karanlkta tek bana lmeye mahkumsun? Tm dnyadan
soyutlanm olarak. Kesinlikle, tamamen yalnz. Sonsuza dek Ebediyen...
Sesi o zaman duydu. Yaral bir hayvann kard hafif bir inleme gibiydi. O korkun inlemenin kendi
boazndan ktn anlamas iin birka saniye gemesi gerekti. Ve sonra lk la haykrmaya
balad. yle ne kadar bardn bilmiyordu. Tek bildii, kimsenin gelmediiydi.
?''????
Ve hilik sonsuzlua yayld.
i -f'A ,, > i-l ' ' '
,t> > , / . ' ,1
' ;,
| 305
31
Roger kahvaltdan sonra onlar snfa gtrd. Aslnda gidecek fazla bir yol yoktu. Okul tesisleri olduka
byk bir alan kaplyor olsa da, Elijah ile VVinter'in hayat 1. Seviye'nin bir kesinde geecekti.
Snfa giren Elijah ilk anda hayal krkl yaad. Son derece sradan bir yerdi: Karatahta, retmen masas,
kk ahaptan masa ve sandalyeler, duvarlarda haritalar ve tarihi kiiliklerin resimleri.
Odada garip olan tek ey, hi pencere olmayyd. Tesisteki teki tm odalar gibi d dnyaya alan tek bir
pencere dahi yoktu. Onun yerine duvarlardan biri tmyle yar effaf bir Plexiglas panoyla kaplanmt. Elijah
ile VVinter odann ortasnda yan yana oturdu. Etraflarndaki bo masalar gzaltna alndklar hissi
yaratyordu.
Yerlerine yeni oturmulard ki, kap ald ve ieriye bir kadm girdi. Uzun boylu ve ekici biriydi; stnde
beyaz bluz, lacivert spor ceket ve bunlara uyan bir etek vard. Roger gibi o da son derece mutlu ve sevecen
biri gibi duruyordu. Rengi parlak kzl damarlarla bezeli koyu bir maviydi.
"Gnaydn," dedi karatahtann nne doru yryerek. "Adm Samantha Zinser ve bu Oppenheimer
okulunun yneticisi-yim. Buraya ho geldiniz demek, ne yapmaya altmz anlatmak ve sizlerden
beklenenin neler olduunu anlatmak iin geldim."
retmen masasnn etrafnda dolat ve uzun bacaklarn st ste atarak oturdu. "Biz burada olduka
serbest davranrz; onun iin bir sorunuz varsa, ltfen ekinmeden sorun."
Elijah rkek bir ekilde elini kaldrd. Kendini biraz aptal gibi hissediyordu, ama Bayan Zinser'in szn
kesmek de istemiyordu.
306 |
Em p ati
"El kaldrmaya gerek yok, Elijah. Aklndan ne geiyor?"
"Bay Kuehl de burada ders verecek mi?"
Renkleri deimese de Zinser'in yzndeki glmseme bir an iin kaybolmutu. "Bay Kuehl u anda baka
projeler zerinde alyor, ama ileride onu greceinizi sanyorum."
"Ya Bayan Washington?" diye sordu VVinter.
Zinser'in glmsemesi bu kez bocalamaktan ziyade yznde dondu. Gzlerindeki cana yakn ifadeden eser
kalmad. Elijah kadnn neeli renklerini o kadar ak olarak gryor olmasa, onun kzm olduunu
dnrd.
"Bayan Washington da ayn ekilde, u anda msait deil." Bir an duraksayan Zinser devam etti.
"Balamadan nce, size birini tantrmak istiyorum. Darian... Bayan Washington'un size syleyip
sylemediini bilmiyorum, ama Oppenheimer'daki tek renci siz deilsiniz."
Elijah ile Winter birbirine bakt. Winter'in bak iyimserken, Elijah'mki endieliydi. Baka renciler demek,
gruplama demekti. Ve gruplama da darda kalanlar anlamna geliyordu. Yani Elijah'in Winter ile olan
arkadal ksa bir sre sonra apansz sona erecek demekti.
Tam o srada snfn n tarafndaki kap ald ve ieriye srk gibi, ince yapl bir kz girdi. Boyuna baklrsa
onlardan daha byk olduu belliydi; bir onuncu snf rencisi olmalyd. Kz, Elijah ile Winter'i pheci
baklarla szdkten sonra gzlerini Zinser'e evirdi.
"Mkemmel zamanlama," dedi Zinser. "Ben de tam senden bahsediyordum. Bu Jill Willoughby. Jill, bunlar
da Elijah Cohen ile Winter Zhi. Buradaki almalarnda sana katlacaklar."
"Merhaba," dedi Jill.
Her ne kadar yznde kibar bir glmseme belirse de, Elijah youn mor kskanl hemen farketti. Jill
gzlerini onunkilere dikti. Elijah fiziksel olarak gzlerini baka tarafa evirdi, ama onun
1307
AdamFawer
gsterili renklerine elinde olmadan zihin gzyle bakmaya devam etti.
Birden ok youn bir bask hissetti; sanki grnmez bir el skarak cann karyordu. Jill'in renkleri bir anda
solgunlap neredeyse grnmez hale geldi. Elijah yutkundu. Jill bir ekilde onun baktn hissetmi ve
zihnini ona kapatmt.
Elbette. Oda bizlerden biri nk.
Ama yeteneklerini Winter, Bay Kuehl ve Bayan Washington ile paylatn rendii zaman duyduu
yaknlk hissinin aksine, Jill'e bakt zaman hissettikleri bambakayd. Tamamen farkl bir duyguydu.
Korkuydu bu.
Oda a boulunca Darian gzlerini at. Kap ar, metalik bir sesle ald. Zinser gzlerinde dn vermez
bir bakla odaya girdi.
"Kararn verdin mi?"
"Evet," dedi Darian atlak bir sesle. Ne kadar sreyle barm olduunu dnd. Bir gece mi; yoksa iki mi?
Bilmiyordu. Tek bildii, ona yllar gibi geldiiydi. "Sana yardm edeceim. Sadece... Sadece beni bir daha
yalnz brakma."
"Brakmam."
Darian titrek bir soluk ald. "Ne yapmam istiyorsun?"
Dietrich telefonu kaldrd, birka saniye sonra ahizeyi Laszlo'ya uzatt. "Size."
Laszlo rulo ktla kapl muayene masasndan atlayp, zerindeki hastane nlnn arkasn kapal
tutmaya gayret ederek adama doru ilerledi. Souk plastik ahizeyi kulana dayad.
308 |
ii#|*l'f'
"Alo?"
"Merhaba tatlm," dedi Darian. Sesi bouk ve atlak kyordu. "Sana veda etmeden gittiim iin zr dilerim,
ama Samantha'nm olas vaka olarak belirledii bir olan vard. Neticede... Akl hastanesine kaldrld."
Laszlo bir an kendini de bir akl hastanesine kapatlm olarak dnd. Akl saln kemiren tm o vahi,
dank zihinler... rperdi.
"Ne hissettiini anlyorum. Ne zaman dnyorsun?"
"Yarn," dedi Darian alamakl bir sesle. "Laszlo... Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum, canm."
Laszlo onun bir ey daha sylemek zere olduunu dnd, ama sadece yavaa kapanan telefonun
sesini duydu. Yerine koymadan nce ahizeyi bir an daha kulanda tuttu.
"Her ey yolunda m?"
Dietrich'e dnd. Doktor terden srlsklam olmutu, ama grne gre bu onun iin normaldi; sabah
saatlerinin olduka nemli bir blmn alnnda biriken terleri silerek, ya da avularn beyaz laboratuar
nlyle kurulayarak geirmiti.
Laszlo azndan kan szce kendi de pek inanmayarak, "Her ey yolunda," dedi.
"Devam etmeye hazr msnz?"
Neeyle kark bir heyecan dalgas benliini sarnca, "Elbette," dedi ve yeni kaznm kafa derisini svazlad.
Sonra tekrar rulo kt kapl muayene masasna oturdu. "Srada ne var?"
Laszlo ertesi sabah erkenden uyand. En azndan o erken olduunu dnyordu; penceresiz odasnda
bunu kesin olarak sylemek zordu. Sol kolunu uzatnca hafife inledi. nceki gn o
| 309
Adam Fawer
kadar ine yedikten sonra can hl acyordu. Srtst dnp baklarn beyaz tavana dikti. Hibir zellii
olmayan, dmdz bir tavand. Darian'm yatak odasnn tavanysa, st ste atlan saysz kat boyadan tr
atlaklarla doluydu.
Onu zlyordu. Garipti bu, nk daha iki ay nce yalnzlndan son derece honuttu. Ama imdi her ey
deimiti. Orga-nizasyon'un bir paras olmaktan ne kadar mutlu ve heyecanl olsa da, bu duygular Darian
ile birlikteyken hissettiklerinin yannda hi kalrd. Tam o srada kapsna vuruldu.
"Girin."
Kap kolunun dnn seyretti. Samantha ask bir yzle eikte duruyordu. Kadnn derin kederini hissetti:
Hain bir bulut gibi alkalanan ekimi st kokusu.
"Ne oldu?" diye sordu zerindeki yorgan atp yatan iinde oturarak.
>
"Size gstermem gereken bir ey var."
Laszlo hemen stne bir bornoz alp Samantha'y izleyerek odadan kt.
"Darian m? Ona bir ey mi oldu? Ya ocuklar? yiler mi?"
Samantha yant vermedi. Laszlo herhangi bir tepki alglayabilmek iin onun zihnini yoklamaya alt, ama
kadnn derin melankolisi hi deimiyordu. Bir kprt bile yoktu. Ofisine girdiler. Daha nce o kadar dostane
grnen oda imdi karanlk ve kasvetliydi sanki.
Samantha hibir ey sylemeden televizyonu at. nce grltl bir hrt duyuldu, ardndan ekran
aydnland. Video cihazna etiketsiz bir kaset soktu.
Birka klik sesinden sonra hafif bir vnlama duyuldu ve ekranda ciddi yzl, gri sal bir sunucunun
grnts belirdi.
"Hamilton Merkezi'ndeyiz. imdi olay yerindeki Sarah Sanders'e canl balanyoruz. Sarah?"
k
3101
Empati
Grnt an makyaj yapm esmer bir kadna dnt. Kadnn arkasnda yanmakta olan bir bina
grnyordu. Alevler gkyznn oluturduu gri fonun nnde sanyla turuncu arasmda gidip gelen
renklerle parlyordu. "Teekkrler, Jim!"
Muhabir srekli alan sirenlerin sesini bastrabilmek iin baryordu.
u anda Terre Haute'deki Hamilton Merkezi'ndeyim! Grdnz gibi, tm bina alevler iinde! Gvenlik
sistemindeki bir arzadan tr 103 hasta ve 57 personelin tamam ieride kapal kald! Kurtarma ilemleri
devam ettii halde, u ana kadar gelen bilgilere gre kurtulan olmad. Bu son dakika haberi hakknda..."
Samantha kumandann dmesine bast ve ekrandaki grnt nokta haline gelip kayboldu. Sonra Laszlo'ya
doru dnd. "ok zgnm."
"Ne demek istiyorsun?" diye sordu Laszlo. Anlamt, ama gerei kabullenmek istemiyordu.
"Darian da oradayd. Kk bir ocuu kurtarmak iin ieriye dald. kisi de kmay baaramad."
"Hayr," dedi Laszlo bam sallayarak. "Bundan emin olamazsnz."
"Hi kurtulan olmad." "Yapamaz... Yapamaz... Yapamaz..." "Gerekten zgnm."
Laszlo'nun zihni kendini yava yava o ezici gerein etrafna sarmalad.
Gerek anlamda k olduu ilk ve tek kadn... lmt.
1311
Adam Fawer

Yirmi metre aada, Darian, hcresinin beyaz duvarlanna bakyordu. Yakc bir znt meteor gibi, boluu
yard. Alamaya balad. ,?
3121
il
32
"nand m?"
"Evet. Evine giderken kmt."
"Gitmesine izin mi verdin?"
"Merak etme. Onu srekli gzetim altnda tutuyoruz. Bir sre sonra geri dner."
"Nasl bu kadar emin olabiliyorsun?"
"inden istifa etti. En sevgili rencilerini yitirdi. Hibir eyi kalmad."
"Gnaydn," dedi Elijah nee iinde.
"Selam." VVinter onun karsna oturdu. Yaamlar daha ilk haftada rutine dnmt. VVinter eblehe bir
sevimlilik bulduu Elijah'dan holanyordu, ama arkadalarn da zlemiti. Ama orada rendikleri, Bay
Kuehl'in rettiklerinden bile kat kat ilginti.
Kz tam servis grevlisine iaret etmek zereyken, Elijah, "Ben senin iin de smarladm," dedi
VVinter aknlkla gzlerini krptrd. "yle mi?"
"Hep ayn eyi yiyorsun. Ben de seni z-z-zahmetten kurtaraym dedim."
"Teekkrler. ok naziksin."
Omuz silken Elijah utanga baklarn yere indirdi. VVinter ise iinden kendini azarlyordu. Szcklerini
daha dikkatli semeliydi. Elijah'm titrek ve hafif melodik ses tonundan kendisinden holandn anlamamaya
imkan yoktu. stelik bu holanma arkadalk anlamnda deildi. teki trl holanmak idi yani. Onu
yreklendirecek eyler sylememeliydi; bu sadece onun ocuksu akn glendirmeye yarard.
| 313
Adam Fawer
Konuyu deitirmek iin, "Sizinkilerle konutun mu?" diye Sordu.
"aka m yapyorsun? Anneme kalsa, h-h-her yemekten nce ve sonra konuurduk. Neyse ki, babam onu
gnde bir defa ile snrlad."
"Biliyorum, benim annem de aynen yle," VVinter duraksad. "Ona eyden bahsetmedin deil mi? Hani..."
"Deli misin? Buras houma gidiyor. Annem gerei renecek olsa, b-b-babam beni eve gtrmek iin ilk
uaa atlayp gelirdi."
O srada servis grevlisi gelip yumurtalarn masaya brakt. VVinter bir para kzarm ekmei yumurtann
sarsna batrp azna att. Mkemmel. Evdeyken kahvaltda msr gevreinden baka bir ey olmazd.
Oppenheimer'da olmak bir otelde yaamaktan farkszd.
Portakal suyunu yudumlarken mrldand: "Jill neden bizimle birlikte yemiyor sence?"
"Bence asl soru u: Neden bizimle ayn blmde kalmyor?"
VVinter omuz silkti.
"Demek istediim," diye devam etti Elijah, "Onun yks ne? Bizimle ayn okulda m, deil mi?"
"Bana sorarsan, deil."
"Bence de yle. Ama neden? Bizden daha byk olduu iin mi?"
"Hayr," dedi VVinter bir lokma yumurtay mideye indirirken. "Bence bizden farkl olduu iin."
"Yani daha m gl demek istiyorsun?"
"Bunu sen de duyuyor musun?" diye sordu VVinter.
"Gryorum," diye dzeltti Elijah.
Elijah'in ruh hallerini duymaktan ziyade grdn anmsayan VVinter ban sallad. O kadar garipti ki.
Birine bakt zaman gzlerinin nnde renk bulutlarnn olumasm hayal bile edemi-
3141
Empati
yordu. Duygular gamlarda bir aa, bir yukar gidip gelen insanlarn kendine zg tmdaki arklarn
duymak ok daha doald.
"Belki onun iin deiik planlan vardr," dedi Elijah yksek sesle dnr gibi.
Winter gzlerini ks. "Ne demek, planlar?"
Elijah ona doru eilip sesini alakt. "Biliyorsun ite. Dolap. Strateji. Dzen. Akllarnda insanlara y-y-ynelik
iyi niyetin tesinde baka bir eyler olmas lazm. Sana da yle gelmiyor mu? Yoksa btn bunlar neden
yapsnlar ki?"
"Btn neleri?" diye sordu VVinter. Kendini biraz aptal gibi hissetmiti.
Elijah ban belli belirsiz dndrp etrafn gstererek, "Bunlar," diye fsldad. "Bu yemekler. Odalarmz.
Bence b-b-biraz fazla. Bir eyler istiyorlar. Bizden."
Winter'in iinde birden o mkemmel kahvalty bitirmek iin hibir istek kalmad. "Bunu ne kadar zamandr
dnyorsun?" diye sordu. O da sesini alaltmt.
"B-b-birka gnden beri. Yani... Beni yanl anlama... Buray seviyorum. Ama babam her zaman hayatta
hibir eyin bedava olmadn syler. Ve bu da bugne kadar g-g-grdm en iyi hibir ey. te bu
yzden de iimde Bayan Zinser'in bize olan biteni eksiksiz anlatmadna dair bir his var."
"rnein Bay Kuehl ile Bayan Washington'un u sralar onlar iin ne yapt konusunda olduu gibi."
"Evet."
VVinter gz ucuyla sadece birka metre telerinde dolap duran servis grevlisini farketti. Kendini buz gibi
hissederek hemen zihniyle ona uzand, ama sadece dier tm alanlarda hissettii o youn cana yaknl
alglad. Ona bakarken gz adamn bamm zerindeki saate iliti; dersin balamasna dakika vard.
Adamn orada bulunmasnn tek nedeni kahvaltlarn bitirmelerini beklemekti. Elijah sonunda onu da
paranoyak yapmt.
I 315
Adam Fawer
Taban itip kalkt. "Haydi gel. Ge kalacaz."
Sonra beklemeden dnd ve -hakl olduunu bildii halde-
Elijah'n dedikleri zerinde dnmemeye alarak hzla kapya
doru yrd.
;
Samantha Zinser video kaydn geri sarp Elijah ile VVinter'in konumalarn bir kez daha dinledi.
Bu noktaya gelmeleri ok da uzun srmedi.
Arkasna yaslanp gzlerini yumdu. Elijah gerekten de yetenekliydi; o konuda diyecek bir ey yoktu.
ylesine yetenekliydi ki, Oppenheimer Enstits'nn gerisindeki yalan tm plaklyla grmt. in garip
yan, onun iki haftada vard noktaya gelmek Darian'n bir yldan fazla zamann almt.
Aslnda bunu nceden kestirmek gerekirdi, nk Elijah bilimkurgu hastasyd. Byk olaslkla her kenin
arkasnda bir komplo gryordu. O seferkinin gerek olmas onun iin byk ansszlkt.
Zinser'in bu durumda tek seenei vard: Jill.
Jill'i eline geirmek iin Darian' kullanmt. Sonra Laszlo'yu kontrol altnda tutmak iin Jill'i. imdi de onu
Elijah ile VVinter'i elde etmek iin kullanacakt. Kz elinden geldiince saf tutmak istemiti, ama bu artk
olanaksz grnyordu.
nemli deildi. Jill zaten hibir zaman istedikleri hale dn-meyecekti; fazlasyla zarar grmt. Zinser ilk
balarda Peder Sullivan'm kza gstermi olduu kt muamelenin iine yarayacan dnmt; ektii o
kadar acdan sonra Jill'i deitirmek daha kolay olabilirdi. Ama bu kuram tutmamt.
ncil'in Tanr'nn yasas olduu bir kez ve o ekilde retildikten sonra, Jill'e gerek dnyann ahlaki
belirsizliklerini kabul ettirmek neredeyse olanaksz hale gelmiti. Kzn Organizasyon'a en byk yarar ksa
dnemde, yani yeni gelenlerin davay benimse-
3161
Empati
meini garanti etmekte olacakt. Hibir ey davadan nemli deildi. Ve eer ynetim kurulunun plan
alrsa, hibir ey davaya o iki ocuktan ve onlarn ardndan gelecek olanlardan daha yararl olamazd.
Yeteri kadar olumlu duygusal destek verilirse, Organizas-yon'un grleri ocuklarn zihinlerine yerleirdi.
te yandan Jill, bunu yapmak iin ocuklar bkerse, olanlardan phelenebilirdi. Yine de denemeye
deerdi.
Zinser'in yanlma olasl da vard elbette; yani Jill'e o ii yaptrmak kz Organizasyon'a yaklatrabilirdi de.
Ancak bu fazla iyimser bir yaklamd ve Zinser de bunun farkndayd. Giriimi byk olaslkla geri saym
balatacakt.
Ve alarm zili almaya baladnda Jill'in lm saati de (ciddi bir zarar vermeden nce) gelmi olacakt. Yani
Zinser'in artk dier ocuklarla kiisel ilikilere girmeye balamas gerekiyordu. Bunu Elijah ile nasl
yapacandan henz emin deildi, ama VVinter konusunda ne yapmas gerektiini ok iyi biliyordu.
1317
33
Laszlo eyalarna bakmak iin Darian'n evine gitti, ama alabilecei hibir ey yoktu. Sahip olduklar
gerekten gzel eylerdi, ama hibiri kiisel eya saylmazd. Sadece pahal oyuncaklard onlar. Darian'n
kiiliine ynelik hibir ey sylemiyorlard.
Sonraki birka gn uyurgezer gibi geirdi. Darian ve Organizasyon dnda bir ey dnemiyordu. Geri
dnmek istiyordu, ama yapamazd. Onlara katlmay, yalnzln onlarla paylamay hak etmiyordu. Ve artk
Darian da olmadna gre, geriye sadece yalnzlk kalyordu.
Tek tesellisi Elijah ile VVinter'i yalnzlkla geecek bir yaamdan kurtarm olduunu bilmesiydi. Nasl
olduklarn sormak iin onlar aramay dnd, ama kendini tuttu. Darian ile ilgili sorular soracaklard ve bu
da zerinde konumaya hazr olduu bir konu deildi.
Bir hafta sonra Zinser arad. Laszlo telesekreterde onun sesini duyduu anda kalbinin gsnden
frlayacan sand.
"Ben Samantha. Umarm rahatsz etmiyorumdur. Son gnlerin senin iin ne kadar zor gemi olacan
tahmin bile edemiyorum. Sadece nasl olduunu sormak istedim. Konumak istersen, ltfen..."
Laszlo ahizeyi kapp, "Buradaym," dedi.
"Laszlo," Samantha derin bir soluk ald. "Sesini duymak ok gzel. Kendini nasl hissediyorsun?"
"Daha iyi gnlerim olmutu."
"Seni dndm bilmeni istedim."
"Ben de seni ve Organizasyon'u olduka dndm." Durak-aad. "Ve ocuklar. Nasllar?"
"Harika," dedi Samantha heyecanla. Laszlo onun glmsedi-
318 |
E m p aji
ini neredeyse grebiliyordu. "Oregon'dan yeni dndm; oradaki
yaama gerekten almlar." ., ..
"Ya yetenekleri? Onlar..." , - ,
"Olaanstler, Laszlo. Onlarla gurur duyardn."
"Duyuyorum, zaten." ? ',.'?? ' ?
Samantha devam etmeden nce bir sre sessiz kald. "Israrc olmak istemiyorum, ama buraya dnmek
zerine hi dndn m? Daha byk bir amacn olursa belki..."
Anlamszlaan yaamnn kabuundan syrlp kmak fikri Laszlo'ya cazip geliyordu. Onu engelleyen tek
ey bunaltc bir sululuk duygusuydu. Darian yolu gsterdikten sonra -ve nihayet-yerini bulmu olmak, ama
bunu onunla paylaamamak...
"Bunu biraz dnebilir miyim?" diye sordu sonunda.
"Elbette."
"Teekkr ederim."
"Ve Laszlo..." Samantha duraksad. "Yalnz deilsin... Onu ben de zlyorum."
Gzleri yalarla dolan Laszlo telefonu yavaa kapatt.
Zinser ahane bir mzik sesi gelen odann kapsna hafife vurdu. Saniyeler sonra Winter kapda grnd;
yz kzarmt.
"Ah, merhaba Bayan Zinser."
"yi akamlar. Girebilir miyim?"
"Eee... Elbette."
Odaya giren Zinser kapy ardndan kapatt. Winter yatan kenarna Lotus pozisyonunda bada kurarak
otururken, o da bir sandalyeye yerleti. Baklaryla oday tarad. Genelde VVinter'in buraya tand
zamanki halini andryordu. Kzn kiiliiyle ilgili tek ipucu, masann stndeki keman ve odadaki kk
mzik sisteminin etrafna ylm kasetler ve plaklard. .; ?;.<? ; :
(319
Adam Fawer
"Sana bir hediye getirdim," dedi yannda getirdii byke paketi uzatarak.
Ona kuku dolu bir bak gnderen Winter yass ve uzun nesneyi alp kucana koydu, sonra renkli kd
zedelememeye zen gstererek yapkan bantlar kard. Ortaya kaln kartondan yaplma bir kutu kmt.
Kapan dikkatle kaldrd.
indekini grnce nefesi kesilir gibi oldu. Soukkanlln kaybederek kapa bir yana frlatt ve uzun bir
antay andran siyah ve parlak baka bir kutu kartt. Her iki elini de kullanarak gm mandallar gevetti,
kapa at.
VVinter kutunun iindekine bakarken Zinser'in benliini o denli gl bir empatik nee dalgas kaplad ki,
iinden alamak geldi. "Beendin mi?" diye sordu. Bir yandan da farknda olmadan gz pnarlarn
kuruluyordu.
VVinter keman yavaa kutusundan kartrken, "aka m yapyorsunuz!" dedi. "Hayatmda grdm en
gzel ey bu." Parmaklarn kemann tellerinde ve przsz ahap boynunda dolatrd. Enstrman
enesinin altna koymak zereyken duraksad. "alabilir miyim?"
"Elbette."
VVinter keman enesinin altna yerletirdi, abucak akort ettikten sonra areyi ald ve almaya balad.
Zinser hibir ey dnmeden gzlerini yumdu ve mziin kendisini sarmalamasna izin verdi. Kz bir
dakikadan az ald halde bitirdiinde nefessiz kalmt. "aln tek kelimeyle dahiyane."
VVinter biraz utanarak gzlerini yere dikti. "Deha konusunda ok emin deilim," dedi.
"Hayr. Gerekten bir dahisin. Onun iin sana bu keman aldm." Zinser asl konuya girmeden nce
duraksad. "Hi Arthur Schopenhauer'den bahsedildiini duydun mu?"
VVinter ban olumsuz anlamda sallad.
320 |
Empati
"19. Yzyl'da yaam bir Alman filozofudur. rade ve Simgeleme Olarak Dnya21 adnda ok ilgin bir yaz
yazd. Schopenhauer gerekliin iki biimde var olduunu dnyordu: sel arzularmz yanstan rade ve
zihnimizin dndaki fikir ve imgelerden oluan mgelem."
Winter bam sallad. Zinser kzn konumann nereye gittiini tam olarak kavrayamadn, ama meraknn
uyandn farkede-biliyordu.
"Schopenhauer pek mutlu bir kii deildi," diye devam etti. "Yaam aclarla dolu bir sre olarak gryor ve
kurtuluun sadece rade'nin egemenliinden kaarak elde edilebileceini dnyordu."
"Budizm gibi," dedi Winter heyecanla. "Ac ekmek, yalnzca arzularn bertaraf edilmesiyle sona erdirilebilir."
"Aynen." Zinser etkilenmiti. "Schopenhauer tm sknt ve zntlerin kaynanda rade'nin arzular
olduuna inanr; nk tatmin edilmemi bir arzu bizi zlemle dolu olarak brakr, tatmin edilen bir arzunun
yerini bir yenisi alncaya kadar da can sknts yaarz. rade'nin egemenliinden kurtulmann tek yolunun,
estetik beeniye layk bir nesnenin zerinde derinlemesine younlamak olduunu dnyordu.
Schopenhauer o tr nesnelerin kendi benliimizi ilerinde kaybedeceimiz, kiiliimizi unutacamz ve
nesnenin aynas haline dneceimiz zel bir algsal bilin halini tetiklediini sylyordu."
"Bir ayna m?"
"Evet. Gneli bir sonbahar gn ok gzel bir aaca baktn dn. O tek aacn estetik algs araclyla
tm aalarn parltl arketiplerini alglayabilirsin. Estetik alg bizleri saf ve rade'den arnm bilgiyi
deneyimlemeye gtrr. Anlyor musun?"
"Sanrm. Mkemmel alg araclyla mkemmel kavrama gerekleir."
The World as Will and Representation (.n.)
| 321
AdamF^ver
"Doru. Ne yazk ki, ok az sayda insan byle bir estetik alglama halinde birka saniyeden fazla kalabilme
yetisine sahiptir; dolaysyla da estetik algnn getirecei akm dinginlie eriemezler."
"Budist meditasyon gibi."
Zinser ban sallad. "Bugn artk sadece 'Schopenhauer dehas' olarak bilinen artistik dehalar yle estetik
nesneler yaratp, ilerindeki Platonik dealar' anlatan sanat eserlerine dntrebilir. Platonik dealar ile neyi
kastettiimi biliyor musun?"
"Platonik dediiniz... Hani u kar cinsten biriyle sadece arkada olduunuz zamanki gibi deil mi?"
Zinser glmsedi. "Evet, ama buradaki anlam o deil. Benim kastettiim Yunan filozof Plato. Plato dnyann
fiziki nesnelerden deil de, geni anlamda soyut olarak var olan kavramlar oluturan evrensellerden
meydana geldiine inanyordu."
Winter akl karm bir ekilde alnn krtrd.
"Yeil rengi dn. Yeil var olan herhangi bir nesneden bamsz olarak vardr. Eer yarn, tm dnya ve
onunla birlikte yeil olan her ey yok olsa, yeil rengin varl devam edecektir. nk yeil bir idea'dr."
"Sanrm anladm," dedi VVinter. "O zaman bir dier evrensel, mesela byklk olabilir. Ya da bir duygu."
"Kesinlikle. Platonik dea derken bu evrenselleri kastediyorum ite. Schopenhauer, sanatn tek amacnn
Platonik dealar' iletmek olduuna inanyordu."
VVinter kemanna bakt.
"Schopenhauer'n hepsinden ok sayg duyduu sanat hangisiydi, bilir misin?"
VVinter ban iki yana sallad. '';,
"Mzik." ..,. -
"Neden?"
322 |
i
Empat*
"Schopenhauer sanatlar zne-nesne sreklilii ekseninde iki
grup olarak snflandrmt." , . iirf. > :
"Srek... Ne?" s ' ?-.<??
Teoriyi anlatacak en uygun szckleri bulmaya alan Zinser duraksad. "Pekl. Dnyay, zneler -yani
insanlar- tarafndan alglanan nesnelerden -yani eylerden- olumu olarak dn. imdi de bir taraftaki
znelerle dier taraftaki nesneler arasnda uzayan bir izgi dn. te bu, zne-nesne srekliliidir."
"Anladm."
"imdi, Schopenhauer birinci gruba giren sanat trlerinin -mimari, heykel, resim ve iir- nesne kutbuna daha
yakn olduklarn syler; nk bunlarn hepsi kendi zgn ifade ortamlaryla snrldr."
VVinter bayla onaylad. "iirin dil ile snrl olmas gibi. Yani bir air en yeil yeili betimlemek isterse, bunu
yapacak szckleri bulamayabilir."
"Doru. Tm bu sanat trleri kendilerinden farkl olan nesneleri betimlemeye alr. Bir aa resmi aynen bir
aaca benzeyebilir, ama bir aa deildir. Bir bina ne kadar gzel, ya da bir heykel ne kadar kusursuz olursa
olsun, bu sanat trleri asla alglanan mkemmel olarak taklit edemez."
VVinter, "Ama mzik edebilir," dedi.
"Evet," diye yantlad Zinser glmseyerek. "Mzik daha ok zne kutbuna yakndr; kendi ortamyla snrl
deildir, nk tmyle soyuttur. Schopenhauer mziin yapsnn doal dnyay kopyaladna inanr: Bas
sesler cansz maddeleri, armoniler hayvanlar dnyasn, melodiler ise insan dncesini betimler. Mzik,
zde evrensel Irade'nin kopyasdr. Mziin teki sanat trlerinden fark, kendi kendini iermesidir. Baka
eylerin aksine, soyut duygular barndrr; bylece dinleyicinin yaamn duygusal zn ac ekmeden
alglamasna izin vererek, zihni estetik bilince uyandrr." . .. . ?? > '
' ' "
| 323
Adam Fawer
Zinser durdu ve elini Winter'inkinin stne koydu. "Senin bir Schopenhauer dehas olduuna inanyorum,
VVinter. Mziin soluk kesici. Ve yeteneklerinle birleince..."
Sesi giderek alald, ama baklar hl kznkine kenetliydi. VVinter gzlerini karmad. ki kadn bir sre,
birbirinin gzlerinin iine bakarak hareketsiz durdu.
"Ge oluyor," dedi Zinser sonunda. "Kemann houna gideceini umarm. Ve onu iyi kullan."
"yle yapacam," dedi VVinter enstrman gsne bastrarak.
"yi geceler."
"yi geceler, Bayan Zinser."
Zinser kapy ardndan yavaa kapad ve bekledi. Birka saniye sonra VVinter'in yrek titreten mzii
koridoru doldurdu. ,:, Zinser duvara yasland ve mziin tm benliini sarmalamasna izin verdi.
Konumalar bekledii gibi gitmiti. Tehlikeli bir oyun oynadnn farkndayd; bir yandan ocuklarn iradesini
Organizasyon'un istedii dorultuda ekillendirmeye alrken, dier ' yandan da onlar yeteneklerini
kullanmalar iin yreklendiriyor- '* du. ;i
Ama baka seenei yoktu. Yeteneklerini mkemmelletirme-dike, zihinlerini kontrol altna almak
anlamszd. O nedenle de, f bak srtnda yrmeye devam edecekti. Tek umudu -lme-dmeden kar
tarafa geebilmekti. $?.
" haftay geti." "Daha fazla zamana ihtiyacm var."
"Hayr. Eer imdiye kadar kendi bana gelmediyse, bundan sonra artk gelmez. Kz kullan."
'''''
3241
Empa ti
"Sana bir iki smarlayabilir miyim?"
Laszlo duyduu sesle o kadar ard ki, neredeyse oturduu bar sandalyesinden decekti.
.....
"Samantha," dedi dnerek. "Beni nasl buldun?" .. ./?
"Sadece bir tahmin." Zinser mahcup bir ifadeyle baklarn kard. "Darian senin buraya sk geldiini
sylemiti."
Laszlo, "H-h!" dedi ve viskisini bitirdi. Buz kpleri bardan dibinde kayan, kar renkli minik oval ekillere
dnmt. Bayla barmene iaret etti; barda hemen tekrar dolduruldu.
zleme ekibinin verdii bilgiye gre, Laszlo eve dndnden beri her gece o barda oturup, sessizce sarho
oluyordu. Zinser de zaten o gece bir saat boyunca onun imesini izlemiti. Uysallamas iin yeterince uzun,
dzgn dnemeyecek duruma gelmesi iin ksa bir sreydi bu.
Bir bardak krmz arap isteyen Zinser sessizce ikisini yudumlamaya koyuldu. Omzunun zerinden
arkalarnda oturan kiiye bakmamak iin kendini zorluyordu. O ama iin Jill'i kullanma fikri houna
gitmemiti, ama Kurul haklyd; Laszlo'nun bir drtye ihtiyac vard.
Saatine gz att. Rakamlar belli belirsiz yanp snyordu, bu da vericinin altn gsteriyordu. Senaryoya
sadk kalrsa her ey yolunda gidecekti.
"Naslsn?" diye sordu sonunda.
Laszlo yant vermeden nce viskisinden bir yudum daha ald; baklarn yere dikmiti.
"Her gn kendimi biraz daha iyi hissedeceimi umarak kalkyorum. Bazen yle de oluyor. Sonra gece
kyor ve o hl yok. Ben de buraya geliyorum."
Zinser ban sallad. znts sahte deildi. Laszlo iin gerekten zlyordu, ama dava fedakrlk
gerektiriyordu. Darian kararn vermi, bylece hepsini o acmasz oyunun iine hapsetmiti.
| 325
Adam Fawer
"Sonunda yaamna devam etmek zorunda kalacaksn," dedi.
"Biliyorum."
"Ne yapacaksn?"
Laszlo ban iki yana sallad. "Emin deilim."
Zinser bunun gerek mi olduunu, yoksa Jill'in adamn kafasn kukuyla doldurmu olmasndan m
kaynaklandn bilmiyordu. Kendine gveni artarak devam etti. "Darian ne yapman isterdi?"
Laszlo omuz silkti.
"Eh, en azndan sana ne istemeyeceini syleyeyim: Burada bylece oturup, zntn bir ie Devar's
iinde bomaya alman."
Bu Jill'e adamn kafasn bir sululuk ve kesinlik karm ile doldurmas iin gnderilmi bir iaretti. Zinser bir
an duraksayp devam etti. "Darian senin hayatn bir ama uruna kullanman isterdi. Belki..."
"Belki ne?" dedi Laszlo sesini ykselterek. "Organizasyon'a katlmam m isterdi sence?"
Zinser ondaki bu ani miza deiimine nasl bir anlam vermesi gerektiinden emin deildi, ama senaryoya
bal kalmay srdrerek devam etti. "Evet. Darian da kendi hayatn o ynde deerlendirmeyi semiti
nk. u anda burada deil, ama bu senin bir farkllk yaratamayacan anlamna gelmez. Elijah ile VVinter
gibi ocuklarn kendilerine yuva bulmasna yardmc olabilirsin."
Zinser soluunu tuttu. Jill'e monologunu bitirdiinde bir onur ve kesinlik hissi gndermesini tembihlemiti.
Laszlo sanki tm sorularnn yantlarn ieriyormu gibi bardana bakyordu. Ardndan, neredeyse bir
dakika sonra yar bo barda yavaa nnden itti. Burnundan derin bir soluk ald ve yerinde doruldu.
"Haklsn," dedi. Sesi artk aksi deil, sakin kyordu. Kararl. Gvenli. Kendinden emin. "Burada ve bu halde
hibir ie yaramyorum. Dediini yapacam. Sana yardm edeceim."
3261
Empati
Zinser glmsedi. Elini kucanda duran antasna gtrd ve iinde gizlenmi aletin dmesini evirdi.
Kendisi fark gremi-yordu, ama eer aygt dzgn alyorsa, gurur ve nee karm bir duygu yayyor
olmalyd.
"Doru karar verdin. Piman olmayacaksn."
Ve imdi de en nemli nokta: Jill'in verdii karar pekitirmek iin , Laszlo'yu bir nee ve kesinlik duygular
karmna bomas. Bu Darian'n uygulad ve denemelerin ilk aylarnda Zinser ile paylam olduu
numaralardan biriydi.
"Laboratuara bu geceden gelmeye ne dersin?" diye steledi. Laszlo'yu dnlmez yola sokmay amalyordu.
"Birileri yarn eyalarn alabilir."
"yi bir plan gibi geliyor kulaa," dedi Laszlo. Yznde ho bir glmseme belirmiti ve bu o akam ilkti.
Samantha barn stne iki yirmilik braktktan sonra onun kalkp darya kmasna yardm etti. Kendilerini
bekleyen arabaya binerken bir sululuk hissi duymaktan kendini alamad. Laszlo'nun hayatnn kalan
blmn almt. Bu duyguyu bekliyor olmasna ramen, ylesine hafif olmas kendisini bile artmt.
O ilere iyiden iyiye alyordu anlalan.
"Aramaya ne zaman balayacak?"
" gn sonra."
"Kz da onunla birlikte olacak m?"
"Sadece uzun yolculuklarda. Birka saatten fazla yalnz brakrsa, adam ok fazla soru sormaya balyor."
"Ka potansiyel belirlediniz?"
"300'den fazla. Ama %3'nden azmin empatik olmasn bekliyoruz."
f 3**'
Adara fawier
1
i ; "O zaman yaknda ikisinin yerine birilerini bulabileceksiniz demektir."
?'> j "Jill'i elimden geldiince uzun sre faal tutmak isterim."
"Kz hakkndaki psikiyatrik rapor ok kesin. Yetenekleri olmadan bile tehlikeli biri. Ve Laszlo'yu da sonsuza
dek tasmann ucunda tutamazsn. Elimizde be inanan olduunda, hem Laszlo'nun hem de kzn
icabna baklmasn istiyorum." ".'? "Anlald." " ', ' ..... ' ? '
l i'
^0'
3281
34
Hava sakin, ocuk bahesi botu. Hibir ey kprdamyordu. Salncaklar birer heykeli andryordu; bir kenara
atlm basket topu o kadar hareketsizdi ki, kaldrma yapk olabilirdi. Aalardaki yapraklar bile sanki bir
film setindeki elle izilmi panolar gibi ylece duruyordu.
Bir zil sesi havadaki sessizlii lk gibi yrtt. Ve sonra, tpk balad gibi aniden sustu. Ama grlt
onunla birlikte durmad. Zille birlikte balayan bar ar sesleri hl uzakta olsalar da, yaklaan bir
frtnann habercisi gibiydi.
Birden be ift kap arplarak ald, alt ila on bir ya arasndaki iki yz ocuk darya frlarken grltnn
dzeyi drt misli artt. Hepsi kouyordu; birka sendelese de, mucize eseri kimse ezilmedi. Oyun park bir
dakika iinde ocuklarla dolup tam, az nceki duraan ortam yaamla dolmutu.
Salncaklar hareketlendi. Toplar atld. imler kouturan onlarca ayan altnda ezildi. Rzgr bile hzlanp,
oradaki inanlmaz enerjiye yant verir gibi yapraklar sallamaya balad.
Aalarn hemen yanmda duran Laszlo zihnini amaya hazrland. Hepsi de ocuk olduundan, bkkn nefret
duygular ya da zonklayan cinsel arzular altnda boulmak gibi bir kaygs yoktu. En zgn, en kskn
ocukta bile yetikinlerle kyaslanamayacak bir dinginlik vard. Yine de dikkatli olmak zorundayd. ocuklarn
duygular saf olduklar lde gl de olurdu.
Laszlo tm fiziki alglarn aklnn karanlk bir kesine itti ve zihinsel kalkann indirdi. Hazrlkl olmasna
ramen, bir anda hcum eden duygular nedeniyle sendeleyerek geriye doru iki adm atmak zorunda kald.
ocuk olmann ne kadar keyifli, ne kadar artc ekilde basit olduunu unutmutu. Mutlu olanlar saf bir
sevin iindeydi. Ruh-
1329
Adam Fawer
larn saysz sknt tarafndan srekli kemirilen yetikinlerin aksine, ocuklar basit, berrak, yuvarlak ve
muhteem doal kokulard: Sonbahar yapraklar, sedir, taze kar.
Ama o ban her iki taraf da keskindi. Mutsuz olanlar artc derecede bedbahtt. Yalnzlk ve umutsuzluk
duygular son derece iddetliydi ve Laszlo'nun zihnini terebentin, rk yumurta gibi kokularla
dolduruyorlard.
Bu iki u noktann arasndaki geni yelpazedeyse, ayn derecede mutlak baka duygular vard: Ac
(dklm benzin kokusu), aknlk (bal tadyla kark rk et), fke (rzgrn savurduu tuzlu deniz
havas). Tm kokular Laszlo'nun zihnini bir duygu ve aroma ktlesi halinde ve birbirine kararak ve bak
gibi delip geiyordu.
Sonra farkllklar yava yava ortaya kmaya balad. Kakofonik psiik uultu, belirgin seslere ayrmaya
balad. Laszlo farkl zihinleri zmleyerek birer birer eledi. Saman ynn eeledi ve...
'"?'
Ve ite! Arad ine oradayd. "*?'"
Charlie Hammond.
'?-;.
"Tamam! Beni dinleyin!"
ocuklar itiip kakmaya devam ediyordu. Zaten kimse yedek retmenleri adam yerine koymazd.
zellikle de jimnastik dersinde. Sonra kel kafal adam dd dudaklarma gtrp ttrd. Ses o kadar
delici, o kadar yksekti ki, Charlie kafatasnn iinden geldiini sand.
"Bu daha iyi," dedi yedek retmen glerek. "Sizin de olaslkla tahmin ettiiniz gibi, Bay Griffin hasta. Bu
hafta jimnastik dersinize ben gireceim. Adm Bay Kuehl."
Yedek retmen elindeki voleybol topunu salonun ahap zemininde birka kez zplattktan sonra sadece
dizlerini ve ayaklar-
330 |
impati
nn yanlarn kullanarak havada sektirmeye devam etti. Yaklak on be saniye -yani snftaki sporcu
geinenlerin saygsn kazanmak iin yeterli zaman- sonra topu havadayken kapt.
"Tamam. Kim yakantop oynamak ister?"
ocuklarn yaa ve cssece daha iri olanlar sevinle haykrd, eziklerse iinden svd. Charlie her ne
kadar yeterince popler olsa da, eziklerle ayn fikirdeydi: O aptal oyunu kim icat ettiyse, kesinlikle
kabadaynn tekiydi.
"ki takm kaptanna ihtiyacm olacak."
Snfn yars elini kaldrarak ne kt. Charlie ise neriyle ilgilenmedi bile. Yapmak istedii son ey
dostlarn sralamakt. Takm oluturma sreci neredeyse oyunun kendinden bile berbatt, nk her iki
tarafta da biri en son seilen olacakt.
retmen elindeki not panosunu tarayarak, "Bir bakalm..." dedi. "Mesela, Bay McGee'ye ne dersiniz?"
"EVET!" Benny McGee baparmayla arkadalarna 'tamamdr' iareti yapt. Sonra sallanarak ne kt, o
arada yanndan geerken Timmy Brewster'in midesine bir dirsek akmay da ihmal etmedi.
retmenin seebilecei tm ocuklar arasnda Benny en k-tsyd. Takm kaptan seilmi olmasa bile
daylanmann bir yolunu bulacakt. teki ocuklardan bir ya byk olduundan, csse avantaj da vard.
"Ve..." retmen yine nndeki isim listesine bakt. "Bay Hammond."
Kuehl denen adamn adn sylememesini dileyen Charlie yutkundu. ne karken ocuklarn birka dosta
srtna vurdu.
"El skn ve takm seimleri balasn."
Koca Benny elini uzatt. Charlie de ona doru uzand, ama Benny son anda elini geri ekince etraftan
glmeler geldi. Ve birden Charlie'nin parmaklarn yakalayp, cann actacak kadar
Sikti. ....'. ;..;.. !.4/</Vi .'..,,>.?.
I 33i
Adam Fawer
"Sen ldn, Charlie."
Olanlar grmezden gelen retmen elini Koca Benny'nin omzuna koydu. "Siz balayn, Bay McGee."
Benny altnc snfn en edepsiz ocuunu iaret ederek "Jake," dedi.
Kklerin bir ksm Jake takm kaptanna doru yrrken kendilerine bindirmesin diye hemen kenara
ekildi, ama olan yine de, anlald kadaryla o gn herkesin amar olan olan Timmy Brewster'e
'yanllkla' arpmay baard.
"Sizin sranz, Bay Hammond."
Snfa gz gezdiren Charlie dudan srd. Arkadalarndan ou yar glmseyerek, yar yalvararak
bakyordu. Akll seimin lan Polenski olduunu biliyordu. lan doutan sporcuydu; son derece hzl ve
olduka da glyd. Ama Charlie kimseyi gcendirmek de istemiyordu. Hem ylesi adil de olmazd, nk
neredeyse her zaman takmda kendine ilk yer bulan lan oluyordu. ocuk ona sanki, 'ikimiz de beni
seeceini biliyoruz, onun iin bu ii uzatma,' der gibi bakp hafife ban edi.
Ama Charlie onu semek istemiyordu. Ya da onun arkadalarndan birini. Hatta onlar birbirlerine drmek
iin Koca Benny'nin tayfasndan birini bile semeyecekti. Sonunda azn at zaman kan isim kendisini
bile artt.
"Timmy."
Herkesten fazla aran elimsiz, krmz burunlu ocuk bam kaldrp ona bakt. "Ben mi?"
"Takm kaptannz sizi aryor, Bay Brewster," dedi retmen.
Timmy sersemlemi bir halde ne kt. Arkasna geerken omzuna vurarak, "Teekkrler Charlie," diye
fsldad.
"Nesin sen?" diye fsldad Benny. "Geri zekl falan m?"
"Bizimle paylamak istediiniz bir ey mi var, Bay McGee?" diye sordu Kuehl.
332 |
Empati
"Sadece kazklandra sylyordum; Timmy'i ben alacaktm da." ,;-.?.'?: o
Herkes gld.
"Eh, o zaman bir dahaki sefere ilk onu seersiniz. Sizin sranz."
"lan."
Ad sylenen ocuk hafife ban edi ve Benny'ye doru yrd; Charlie'nin yanndan geerken de kar
takma seilmi olmaktan dolay zr diler gibi yavaa omuz silkti.
Sra ikinci seimine gelince, Charlie'nin ilkinden sonra duyduu rahatlama hissi tamamyla kaybolmutu.
Arkadalarna bakt, ama yine bir baka beklenmeyen isme yneldi.
"Alan."
Alan gzlerini aknlkla krptrd ve koca gbeini hoplatarak ne kt.
Benny, "BUM, BUM! BUM, BUM!" diyerek her admnda onunla alay etti. Kendisi de iman olmasna
ramen Alan'm kilosuna taklmakta herhangi bir gariplik grmyordu. "Ne oynadn sanyorsun sen?
Salaklarn intikam m?"
"O filmde salaklar kazand ama, ahmak," dedi Charlie.
"Kes sesini."
Ve bylece srp gitti. Benny en iri ve hzl olanlar alrken, Charlie de zayflar ve kendine srekli
satalanlar semiti. Kaybedeceklerini biliyordu. Kaybetmek ne kelime... Dmdz edileceklerdi, ama
isimlerin azndan kmasna engel olamamt. Genelde en sona braklan ocuklar setii iin kendini ok
iyi hissediyordu. Seim ii bitince takmna bakt.
Eh, en azndan mutlular.
Gerekten de yleydiler; yarsndan ou bir jimnastik dersinde ilk defa glmsyordu. Ama sahann kendi
taraflarnda toplanp da hayatlarnn dersini almak zere olduklar gereine uyannca, glmsemeler birer
birer kayboldu.
333
Adam Favver
"Pekl," dedi Charlie kollarn takm arkadalarnn omuzlarna atarak. "Canmza okunmadan nce bir ey
yapalm."
Szlerini bitirince hep birlikte "Yaasn bizim takm!" diye barp, sraya dizildiler.
"Ben ddk alnca," dedi Kuehl. "Bir... ki... ..." nlayan ddk sesiyle birlikte oyun balad. Yirmi drt
ift lastik ayakkab parke zemini dverek ortada dizili toplara kotu.
Charlie'nin takmnn yedi oyuncusu ilk on saniye iinde vuruldu, ama kalanlar havada uuan toplarn
altnda geriye ekilmeyi baard. Ve hepsinin elinde birer top olmasna ramen, hibiri vuru yapmaya
yeltenmedi. Bei de Benny'nin takmnn tm toplar atmasn bekledi.
Son top da kendi sahalarna geince Charlie, "MD!" diye bard.
Timmy, Alan, Sam, Jeremy ve Charlie hep birlikte izgiye koup toplar hedeflere att. Koca Benny ilk topu
yakalad, bir ekilde ikinci ve ncden syrld, ama sonrakinden kaamad. Timmy'nin topu alnnn
ortasna arpp srad.
Muzaffer bir edayla, "EVET!" diye baran Timmy kaptanyla tokalat. "Vuruldun!"
Charlie'nin takmnn geri kalan Benny'nin sahay sklm pklm terk etmesinden sonra bir dakikadan az bir
sre iinde elendi, ama bu hibirinin umurunda deildi. Aslnda kazanan onlard.
334 |
35
Sonraki birka hafta Laszlo iin sakin geti. Sabahlar hari. Korku o zaman aklna giriyordu. Zihnini en ok
sabahlar uyandnda berrak hissediyordu, ama en fazla da o dakikalarda pheye kaplyor, bu da onu
rahatsz ediyordu.
Sonra beyni almaya balayp, 'Darian neden bana kendi veda etmedi?' ya da ''Oppenheimer
Enstits'nde gerekten neler oluyor?' trnden sorular sormaya giriince, zerine dingin bir kesinlik hissi
kyordu. Sanki kafasnn iinde bir dme evriliyor ve tm kayglar uuveriyordu. Gzlerini ayor,
ayaklarn yataktan sallandryor ve... hcresine ...odasna bakp, halinden memnun bir ekilde
glmsyordu.
Sonra da keyifle gnne balyordu. Evet, aklnda sorular vard, ama yantlar ona gerekten ne getirebilirdi
ki? o zamana dek yaptklarnn tmnden daha nemliydi. zerine den grevi yerine getirmekten
mutluluk duyuyordu.
Hafta sonlar aratrma gnleriydi. Dr. Dietrich'in laboratuarna gidiyor ve genellikle tm gn kaznm
kafasna bal elektrotlarla deney yaparak geiriyordu. Ancak drt gzle bekledii gnler, kefedilecek yeni
bir parti gen beyinle karlaaca pazartesilerdi.
Eer bir gece nceden uakla gitmemise, Pazartesi sabah erken (bazen saat te) kalkyordu. Kendini
ister Tallahassee bulsun, ister Bismarck'da, yolculuunun son noktas hep aynyd: Bir ilkokul.
Genelde bir yedek retmen roln oynuyordu, ama bazen geici ofis grevlisi rol stlendii de oluyordu.
Hatta birka defa hademe niformas bile giymiti. O grevler hep asl amacn maskeliyordu: Gzlemlemek.
1335
Adam Fawer
I
P-
Hangi konumda olursa olsun, zihni tamamen ak bir halde ocuklara bakyordu. zel olanlar neredeyse
anmda ayrt ediyordu, nk onlarn zihinleri sanki srekli, 'Bana bak!' diye baryordu. yle olmasa bile,
teki ocuklarn zel olanlarla kurduu iletiimde onlar n plana kartan farkl bir eyler vard.
Charlie Hammond gibi.
Giriken ve son derece karizmatik olan Charlie, her zaman sosyal etkinliklerin merkezindeydi. Ama en
poplerinden en ekingenine kadar herkesle arkada olduundan tipik popler ocuk kalbn ayordu.
Akranlarn igdsel olarak dier snf arkadalarnn hi birisinin anlayamad bir ekilde anlayabiliyordu.
Ve birka kabaday haricinde onlar da bu anlayna yaknlk ve tapnma derecesinde hayranlkla karlk
veriyordu.
Charlie yemekte herkesin yanna oturmak istedii, kzlarn adn defterlerine karalad, olanlarn adn
arkadalar arasnda saymak istedii birisiydi. Ama Laszlo'nun onda en takdir ettii taraf, tm bunlar
marmadan, olgunlukla karlamasyd.
Kibirli ya da kstah deildi. Akranlar birine satatnda onlara katlmyordu. Birok ynden Laszlo'ya
VVinter Zhi'yi anmsatyordu. Onlar Oppenheimer'de birlikte dnnce glmsedi.
Laszlo iyi haberi verince, Charlie'nin ailesi Zhi'lerden ve Cohen'lerden bile daha ok sevinmiti. Yine de,
yetenekli bir ocuun ailesiyle birlikte yedii son yemekte Darian'm da yannda olduunu anmsayan Laszlo
dncelere dalmaktan kendini alamamt.

Charlie hari tutulursa, o zamana dek ziyaret ettii okullarda zel birisine rastlamamt. Bazen bir yetenek
parlts bulsa da, hibirisi Elijah, VVinter ya da Charlie'nin yaknma bile yaklaacak trden deildi. Aslnda
renimlerini daha fazla kabul grecekleri ve empatik bir ortamda srdrebilmeleri iin o duyarl ocuklarn
hepsini programa dahil edebilmi olmay isterdi. Ama Samantha ok kesin konumutu: Arad bir yetenek
kvlcmndan ok daha fazlasyd. O bir kamp atei istiyordu.
3361
Empati
Ve bylece her okul gn Laszlo, sadece baka bir empatla paylaabilecei o inanlmaz birlik hissini
aramaya devam etti. Ve her gece, en azndan Elijah, VVinter ve Charlie'ye yardm etmi olabilmenin
bilinciyle glmseyerek uykuya dald. Sadece sabahlar -o mahmur, berrak sabahlarda- yapmakta olduu
eyin gerekten iyi bir fikir olup olmadn dnyordu.
Elijah her ne kadar balangta yeni ocuk hakknda biraz pheci davranm olsa da, biraz tandktan sonra
Charlie'ye hemen smvermiti. Charlie sadece on birinde olmasna ramen yama gre gerekten olgundu.
Elijah onunla filmler zerine sohbeti ko-yulatrm, VVinter ise klasik rock mzii hakkndaki ansiklopedik
bilgisine hayran kalmt.
Charlie bir anlamda Elijah'm hi sahip olmad kk kardeiydi. Daha nce kimse onu kendine rnek
almamt. Gzel bir duyguydu bu. Ayrca o etraflarmdayken VVinter ile ba baa kaldklar zamana gre
daha az gergin oluyordu. Yemekler skntl, ad konmam ve nereye varaca belli olmayan randevulardan
uzun ve elenceli sohbetlere dnmt. En eski ocukluk anlarndan, bakalarndan farkl olmann nasl
bir duygu olduuna kadar her eyi konuuyorlard; zerinde en fazla durduklar ko-
I nuysa gelecekti.
i Charlie bir akam sandvilerini yerlerken, "Bydn zaman
! ne olmak istiyorsun?" diye sordu.
I "Herhangi bir ey olabileceksem mzisyen olmak isterdim,"
dedi VVinter. "Ama yeterince iyi olduumu sanmyorum."
j "aka m yapyorsun?" dedi Elijah. aknl itendi. "Sonba-
j har konserindeki solon tek kelimeyle muhteemdi!"
I VVinter kzard. "Teekkr ederim." ltifat karsnda aydnla-
nan yz sonra birden tekrar karard. "Sen o konsere neden geldin ki? Dinleyicilerin hepsi ebeveynlerdi."
'* |337
Adam Fawer
Kzarma sras imdi Elijah'a gelmiti. stelik Winter'in utancn hissedebileceini bilmesi ileri daha da
ktletiriyordu. Yutkunup baklarn tabana evirdi. "S-s-sanrm... Sanrm bir hayrann olduumu
syleyebiliriz."
Ban kaldrnca baklar bulutu. Kzn kendi hakkndaki duygularnn onun hissettikleriyle ayn olmadn
bilmesine ramen, VVinter yine de ona scak bir glle karlk vermiti. "lk hayranm."
Charlie konumay tam zamannda skntl blgeden uzaklatrarak, "Ya sen, Elijah?" diye sordu. "Sen ne
olmak istiyorsun?"
"Annem fen derslerinde iyi olduum iin doktor olmam gerektiini sylyor."
"yi ama sen doktor olmak istiyor musun?" dedi VVinter.
"Pek saylmaz."
Charlie, "Neden Hollyvvood'a gitmiyorsun?" diyerek araya girdi. "nl bir ynetmen falan olursun. Filmler
hakknda her eyi biliyorsun naslsa."
"Bilmem," dedi Elijah. "Orada ar rekabeti bir ortam var."
"Ben nl bir mzisyen olabiliyorsam," dedi VVinter, "Sen de nl bir ynetmen olabilirsin."
"Gerekten byle mi dnyorsun?"
VVinter omuz silkti. "Neden olmasn ki?"
Elijah dnceli bir ekilde ban sallad; Hollyvvood'a gitmeyi neden daha nce dnmemiti ki? Annesi
asla onaylamazd da ondan. Ve o da annesinin istediini^daima elde ettiini ok uzun zaman nce
renmiti. Ama evden uzakta olduu sre iinde kendine olan gveni de artmaya balamt. Yani belki de
doktor olmazd.
"Eh," dedi Charlie. "Ben itfaiyeci olacam."
Kendi ocukluk gnlerindeki itfaiyeci olma hayallerini anmsayan Elijah glmsedi.
338 |
Empati
Onun kukucu tavrn sezen Charlie, "Hayr, ben ciddiyim/' diye direndi. "nsanlara yardm etmenin harika bir
ey olacan dnyorum."
Winter eilip Charlie'nin yanana bir pck kondurdu. "Gerekten ok tatlsn, biliyor musun?"
Charlie bu sanki ok nemli bir ey deilmi gibi omuz silkti, ama iten ie bir spernova gibi parlyordu. Ve
Elijah biraz kskanlk duysa da, genelde dier ikisiyle birlikte olmaktan mutluydu. Birliktelikleri sadece birka
haftalk da olsa, ortak yetenekleri onlar birbirine sradan arkadalkta olabileceinden ok daha fazla
yaklatrmt.
Birlikte bir aileydiler.
1339
t r
36
Samantha Zinser tek kelime etmeden snfa girdi ve tahtaya yazmaya balad. ocuklarn eitimini byk
lde profesyonellere braksa da, birka konuyu kendilerinden olmayan birine teslim edilemeyecek kadar
nemli gryordu. Felsefe de bunlardan birisiydi.
Yazmas bitince geriye ekildi. Elijah, VVinter, Charlie ve Jill tahtadaki garip soruyu defterlerine gemiti bile.
"Sen ne dnyorsun, Charlie?"
Charlie Hammond tahtaya bakt. 'Kuzey Dakota var mdr?' Bir sre, sanki bunun aldatmaca bir soru olup
olmadn anlamak istercesine retmenini szd. Birka saniye sonra da ban sallad. "Elbette vardr.
Birleik Devletlerin elli eyaletinden birisi."

"Nereden biliyorsun?"
ocuk omuz silkti. "Geen yl corafya dersinde rendim."
Zinser yavaa masasnn etrafnda yrrken, "renmisin-dir," dedi. "Ama gerekten var olduunu
nereden biliyorsun? Oraya hi gittin mi?"
"Hayr."
"Gitmi birini tanyor musun?"
"Hayr."
"Bir Kuzey Dakota plakas grdn m hi?"
Charlie hayr anlamnda ban sallad.
"O zaman nasl bu kadar emin olabiliyorsun?" t
"nk bir kitapta okudum."
"u kitaba neden inanyorsun?"
Charlie yine omuz silkti. "Bilmem. Ama inanyorum."
"Yani corafya kitabnda yazan her eyin doru olduuna gzn kapal inanyor musun?"
340 |
Empati
"H-h! Evet." .'
"Biliyor musun?" dedi Zinser. "Ben de Kuzey Dakota'nn var olduuna -oraya hi gitmediim ve gitmi birini
de tanmadm halde- inanyorum. Ama bir deneyci olsaydm inanmazdm."
Durdu ve tahtaya 'DENEYC' yazd.
"Deneyciler, bilgi edinmenin tek yolunun kiisel deneyimler olduuna inanr. Bu nedenle de, bir deneyci asla
bir kitaba, saat alt haberlerine, hatta retmenine bile gvenmez. Onlar ilk kukuculardr."
"ncil'e inanrlar m?" diye sordu Jill tereddt ederek.
"Hayr."
Kz ban anladn ifade edecek ekilde sallam, ama yznde beliren tedirginlii de gizleyememiti.
Zinser glmsemesini bastrd. Felsefenin dnmeyi retmenin yan sra, banaz bir rahibin beyin
ykamasn etkisiz klmak gibi ek yarar da vard. Devam etti.
"Deneyciliin gemii eski Yunana kadar gider. Ancak deneyciliin babas olarak kabul edilen kii ngiliz
filozof John Locke'dir. 1689 ylnda yazd nsan Anlay zerine Bir Deneme'de22 bilginin sadece a
posteriori, yani deneyim sonras elde edilebileceini sylemitir. nsan zihninin bir tabula rasa, yani 'bo
sayfa' olarak baladn ve kiisel deneyimlerle doldurulduunu iddia eder."
Duralayp syledii deyimlerin not alnmasn bekledi.
"Locke'nin sadece felsefe deil, devlet ve ekonomi zerine de olan teorileri lkemizin oluumunda rol
oynamtr. rnein Locke, devlet ve vatanda arasndaki ima edilmi sosyal szleme zerinde olduka
fazla yapt retmitir. Her insann 'yaam, zgrlk ve mlkiyet' hakk olduunu zellikle vurgular. Bu size
tandk geliyor mu?"
An Essay Concerning Human Understanding
Adam Fawer
"Anayasamzdaki 'yaam, zgrlk ve mutluluu aram hakk'gibi," dedi Winter.
"Aynen yle. Kurucu atalarmzn yapt tek deiiklik siyasi nedenlerden kaynakland ve klelere mlk
edinme hakkn tanmamak iin 'mlkiyet' yerini 'mutluluu arama' kavramna brakt."
ocuklarn syledikleri hakknda dnmesine zaman tanmak iin bir kez daha duralad.
"Locke'nin bir baka nemli dncesi de uydu: Eer devlet, ounluun onaylamad bir ynetim eklini
benimseyerek vatandalarla arasndaki sosyal szlemeyi ihlal ederse, o zaman isyan etmek vatandalarn
hakk, hatta grevi olur. Amerikan tarihinde bu fikrin uyguland nemli bir an dnebilir misiniz?"
"Amerikan D-d-devrimi," dedi Elijah.
"Doru. Kiisel olarak deneyden geirmedii hibir eye gvenmeyen bir adam iin hi de fena bir sosyal
miras saylmaz."
"Yani Locke hi kimseye mi gvenmiyordu?" diye sordu Winter.
"Locke kendine bile gvenebileceine inanmyordu. Hatta be duyunun bilgi edinmenin tek gerek yolu
olduunu yazmasna ramen, duyulara bile her zaman tmyle inanlamayacan iddia etti."
"Neden?" diye sordu Elijah ne doru eilerek.
"nk duyular grecelidir. Bir rnek vereyim." Zinser gzlklerini kartt. "Herkesin, elimde tuttuum
nesnenin farkl zelliklerini sylemesini istiyorum."
ocuklar birer birer, isimler ve sfatlar saydlar. Onlar sylerken Zinser de bunlar iki sra halinde tahtaya
yazd. Baka tanmlayc szck kalmaynca geri ekildi.
342 |
Empati
BRNCL ZELLKLER KNCL ZELLKLER
1. ereve ve iki mercek 1. Siyah 6. Kokusuz
2. Burun kprs 2. nce 7. Menteeli
3. Kulak paralar 3. Bkml 8. Plastik
4. Parlak 9. Przsz
5. Hafif
"Grdnz gibi, gzlmn tm zelliklerini Locke'nin tanmlamasna gre iki gruba ayrdm. Byklk
ve ekilsel niteliklerden oluan ilk gruba birincil zellikler denir. Bunlar gzlmn zne ilikin
tanmlayclardr, yani nesneyi tam olarak tanmlarlar. Herhangi bir gzlk bu birincil zelliklere sahip deilse,
o zaman baka bir ey olurdu: Monokl, byte, hatta belki drbn. Ama gzlk olmazd. Locke dier tm
nitelikleri -renk, tat, s, doku, ses- ikincil zellikler olarak snflandrd. Bu zellikler bir nesneyi belirlemek iin
gerekli deildir; hepsi onlar alglayan kiiye gre grecelidirler."
"Greceli derken neyi kastediyorsunuz?" diye sordu Jill. "Demek istediim, renk renktir, tat da tat.
Deimezler ki."
"Elbette deiirler," dedi Zinser. "Hi zerine urup dklm krep yedikten sonra bir bardak portakal suyu
itin mi? Eki gelir. Ama ayn portakal suyunu bir dilim limon srdktan sonra iersen tatldr. Renkler iin de
ayn ey geerli. Krem rengi bir gmlei siyah bir ceketin altna giyersen canl durur. Ayn gmlek bir spor
ceketin altnda kirli grnr. "Bu 'alg perdesi' ya da 'peesi' olarak bilinir ve anlam udur: Hepimiz dnyay
gerekte olduu gibi deil, kendi nyargl alglarmz vastasyla gzlemleriz. Dolaysyla, gerekten
bilebileceiniz tek ey kendinizsinizdir."
"Yani Locke sadece kendine mi inanyordu?" diye sordu Charlie. "Baka hibir eye inanmad m?"
"Kendisiyle balad, ama iki eye daha inand: Tanr ve harici dnya."
Tanr'ran ad geince Jill canland.
| 343
AdamFawer
Ve imdi tedirgin olma sras Elijah'dayd. "Sadece d-d-deneyimlerden gelen bilgiye inanyorsa Tanr'ya nasl
inanabilirdi ki?"
"nk deneyimlere dayal fikir retme yeteneine inanyordu. Bu yolla Tann'nm var olduunu kendine
kantlad." "Nasl?" diye sordu Jill akl karm bir ekilde. "Benliin var olduuna dair sezgisel inancyla
balad. Sonra 'gerek varlk' dedii benlik fikriyle, her eyin bir eyden gelmi olmas gerektii fikrini
birletirdi."
Zinser nndeki notlardan yksek sesle okumaya balad. "Eer, o zaman, gerek bir varln olduunu ve
yokluun hibir gerek varl retemeyeceini biliyorsak, bu ezelden beri bir eyin olduunun bariz bir
gsterimidir; ezelden beri olmayann bir balangc olduuna ve balangc olann da baka bir ey
tarafndan retilmi olmas gerektiine gre, mantmz bizi bu kesin ve bariz gerein bilgisine gtrr:
Ebedi, her eye gc yeten ve her eyi bilen bir Varlk olduuna.
"Baka deyile, hepimiz bir eyden gelmi olmalyz ve o ey de Tanr olmaldr."
"Bu p-p-pek de deneysel grnmyor," dedi Elijah. "Haklsn. Locke'nin deneyciliine ynelik balca eletiri
de budur. Tarihiler dindar biri olduundan Locke'nin Tanr'nn varlndan phe duymay kendine
yaktramadna inanyor. Ancak, lmnn zerinden otuz yl akn bir sre getikten sonra ortaya yeni
bir dnr kt. Kendisi de deneyci olan bu kii, her eye gc yeten bir Tanr'ya inanmay temelden
reddetti. Dnrn ad David Hume idi ve yirmi alt yandayken nsan Doas zerine Bir Tez'i23 yazd.
Bu yazsnda alglar izlenimler ve fikirler olarak iki gruba ayrarak dnyay nasl grdn anlatt.
zlenimlerin ya mek gibi dsal duyular ya da ackmak gibi isel yans-
23 A Treatise on Human Nature 344 |
l.B|**:;
malar olduunu syledi. Fikirleri de kaynaklarna gre snflandrd: Bellek ve imgelem."
"Bir eyi ya anmsarsn ya da uydurursun," dedi Charlie.
"Yar yarya doru. Hume tm imgelemler izlenimlerden kaynakland iin, 'bir eyi uydurmann' olanaksz
olduunu savunur. rnein, size farkl iki tonda mavi renk gsterirsem, renkler hakknda bilginiz olduu iin
bunlarn yer alacak farkl bir tondaki maviyi hayalinizde canlandrabilirsiniz. Ama bu iki farkl tondaki maviyi
kr bir insana anlatrsam, renklerle ilgili hibir deneyimi olmadndan nc tonu imgelemekten tmyle
aciz kalacaktr. Bu da imgelemenin deneyimlerden kaynaklandn gsterir."
Zinser klar karartt ve tepegz aarak tahtann yanndaki ekran aydnlatt.
GEREKLK = ALGI
ALGI
- ZLENMLER
o DUYULAR-dsal (souk) o YANSIMALAR - isel (ackma)
- FKRLER
o HAFIZA
o MGELEME ? ?
? FANTEZ - izlenimleri deitirerek veya birletirerek yeni bir fikir retmek
Btnletirici
Deitirici
Artrc
indirgeyici
? ANLAMA - kavramlar hakknda dnme
Fikirler Aras likiler Olgular
ocuklar bu felsefi zeti defterlerine kopyaladktan sonra Zinser devam etti.
I 34*
AdamFawer
"Grdnz gibi, Hume imgelemeyi iki kaynaa ayrd: Fantezi ve anlama. Sonra fanteziyi de drt tip fikre
bld: Btnletirici, deitirici, artrc ve indirgeyici.
"Btnletirici bir fikir, bir fikri baka birine eklemenizdir. Bir ata boynuz ekleyip, boynuzlu at24 yaratmak gibi.
Mantkl geliyor mu?"
ocuklarn drd de gzleri parlayarak ayn anda bam sallad.
"yi. Deitirmek ise, bir eyin bir paras yerine baka eyin bir parasn koymaktr. Bir rnek dnebilir
misin, VVinter?"
VVinter ksa bir sre gzlerini tavana dikti, sonra glmsedi. "Bir baln kuyruunu bir kadnn bedenine
koyarak denizkz yapmak."
"Doru. Son iki tip olan artrmak ve indirgemek ise kendilerini tanmlyorlar. VVinter'in izinden gitmek ister
misin, Elijah?"
Elijah bir an kpkrmz oldu, sonra atld. "Artrc bir fikir 20 Metrelik Kadnn Saldrs filmindeki kadn
olabilir; indirgeyici bir fikirse, Tatlm, ocuklar Klttm''deki --ocuklar."
"ok iyi. Bylece gryorsunuz ki, ne kadar fantastik de olsa, dnebileceiniz her ey yalnzca daha
nceden deneyimlediiniz baka bir eyden kaynaklanyor."
Zinser ocuklarn hl onunla birlikte olduklarndan emin olmak iin durdu. Organizasyon'un umduu kiiler
olacaklarsa, gereklii tm ynleriyle anlamalar gerekiyordu. Ancak o zaman liderlik edebilirlerdi.
ocuklarn dikkatini kaybetmediine emin olunca devam etti.
"Peki. imdi de anlamaktan sz edelim. Hume bu grubu ikiye bld: Geometri ve matematik gibi zerlerinde
dnebileceiniz fikirleraras ilikiler ve kimlik, zaman, uzay gibi yadsnamaz olgular."
Unicom: Alnnn ortasnda tek bir boynuzu olan mitolojik bir hayvan (.n.)
3461
Empati
"Ama tm bunlar Tanr'nm olmadn nasl ispat ediyor?" diye sordu Jill.
"Etmiyorlar. Hume Tanr hakknda sadece pheliydi, tpk serbest irade ve bedenlerimiz zerindeki
gcmz konusunda pheli olduu gibi."
"Ha?" dedi Jill.
Zinser glmsedi. Zihinlerini altrmak iin 'g' konusuna bilerek atfta bulunmutu, nk Hume'yi
gerekten anlamann tek yolu, herhangi bir eyi anlamann neredeyse olanaksz olduunu anlamakt.
"Bir deneycinin bak asndan, kendimiz zerindeki 'gcmz' anlalabilir deildir, nk 'g' szcn
tanmlamak mmkn deildir."
"Bu delice," dedi Charlie.
"Peki," dedi Zinser yakkl ocua doru dnerek. "O zaman bana akla."
"G..." Charlie nce notlarna, sonra da Zinser'e bakt. "G bir fikirdir."
"Kayna nedir? Bellek mi, yoksa imgelem mi?"
"Bellek. Bedenimi hareket ettirdiime dair olan anlarm." Gstermek iin parmaklarn oynatt.
"Ama iradenin bedenini hareket ettirmekte kulland gc bilmek mmkn deil."
"Ne demek istediinizi anlamyorum."
"Zihnin ve bedenin arasndaki balant tam bir muamma. Dn: Eer sana grnmez bir ruhun nesneleri
yerlerinden oynatabildii baka herhangi bir durum anlatsaydm, bana deli derdin. Zihnin beden zerindeki
etkisi, sana zihnimle dalan yerinden oynatabileceimi sylememden daha akl d deil."
"Ama zihin bedene bal."
"Beyin bedene bal. Ama zihin yle mi? Bilin yle mi? Bilim adamlarnn bilincin ne olduu, hatta nerede
olduu hakknda en
I 347
Adam Fawer
kk bir fikirleri yok. yleyse bedenine nasl 'bal' oluyor? Bu balanty hissedebiliyor musun?"
"Yani... Edemiyorum."
"O zaman olduunu nasl bilebilirsin?"
"nk bedenimi kontrol edebiliyorum!" diye bard Charlie.
"Hayr, edemezsin."
"Ne demek, edemem?"
"Tm organlarn zerinde ayn derecede kontrole sahip deilsin. Miden, bbreklerin, karacierin... Hepsi
senin bilinli zihninden tamamen bamsz alr."
"Bbreklerimi kontrol edemiyor olmam bedenimin geri kalan zerinde g sahibi olmadm anlamna
gelmez."
"Ama bu gcn nerede balayp nerede bittiinin bilinli olarak farknda deilsin. Gc hissedemezsin.
Sadece deneyimlerin araclyla iradenin snrlarn biliyorsun. Ve deneyimlerin her ne kadar sana
parmann sen istediin zaman oynadn retmi olsa da, bu deneyimler parman ve zihninin birbirine
nasl bal olduunu sylemiyor."
"Ama parmam oynatmak istediim zaman zihnim onu oynatyor."
"Hayr, oynatmyor."
Charlie ellerini havaya kaldrarak, "O zaman oynatan nedir?" diye sordu.
"Nronlarn rettii elektriksel drtlerle idare edilen sinirler tarafndan tetiklenen kaslar. Bilincin parman
oynatmaya altn zaman neler olduunun farknda bile deil. Zihnin parman oynatmak istiyor, ama
onun yerine bir nronu tetikliyor. Senin ne hissedebilecein, ne de kavrayabilecein ve asl amaladndan
tmyle farkl bir olay."
Charlie soluunu grltyle koyuverdi. Zinser aldrmadan devam etti, nk onun anlamann eiinde
olduunu kavramt.
3481
Empati
"Atelenen nron parman oynayana kadar bir dizi kastsz olaya neden oluyor. Yani grdn gibi,
parman oynatacak bir 'gcn' bilincinde deilsin nk byle bir gcn yok. Sahip olduun tek ey,
birtakm elektronik darbeleri tetikleyecek bir g. Bunlar da her ne kadar sonunda bir harekete yol asalar
da, senin anlaynn dnda alyor. Onun iin bir daha soruyorum: Bedenin zerinde sahip olduun gc
nasl 'bilebilirsin'?"
Charlie'nin omuzlar kt. "Sanrm bilemem."
"Bilemezsin. Hareket, deneyimlediin bir eydir, ama arkasndaki gcn bilinli zihin tarafndan bilinmesi
olanakszdr."
Bir sre iin, rencilerin hibiri konumad. Sonra Elijah birden canland. "Peki, yeni bir f-f-fikir retme
gcme ne dersiniz? O gc biliyorum."
"yle mi dersin? mgelem gc nasl bir ey?"
"Hayalimde bir eyler yarattm zaman kendimi... Kendim iyi hissediyorum."
"Sen sadece bir fikir rettikten sonra nasl hissettiini anlattn imdi. Ama bu fikri retme sreci nasl bir
ey?"
"Zor. Sinir bozucu."
"Hayr. O bir fikir retemeyince kendini nasl hissettiin. Sen srecin kendisinin nasl hissettirdiini anlat
bana."
Elijah dudan srd. Sonunda ban iki yana sallad. "Yapamam."
"Yapamazsn," dedi Zinser. "Zihninin -bedeninin zerindeki kontrol gibi- kendi zerindeki kontrol de senin
hissedemeyece-in bir ekilde snrldr. Bu snrlamalar ancak deneyimle renilir. rnein arzular
zerindeki kontroln dnceler zerindeki kontrolnden ok daha zayftr. Byle bir snrlamann ardndaki
nedeni anlamak olas deildir; dolaysyla kendi zihninin gcn gerekten 'bilmek' de olas deildir. Onun
iin size meydan okuyorum."
Zinser durdu ve ocuklara birer birer bakt. "Bana zihninizin
| 349
Adam Fawer
gerek anlamda bilincinde olduunuz gcn syleyin." Kimseden bir ses kmaynca devam etti. "Yani
nasl zihin gcnz bilmeniz mmkn deilse, iradenizin bedeniniz zerindeki gc de eit derecede
bilinemezdir."
"Ama," dedi Jill hl dnceli bir ekilde. "Eer kendi irademizi bilemezsek bu durum baka bir eylerin
devrede olduunu ima etmiyor mu? Tanr gibi?"
"Be duyumuzla alglayamadmza gre Tanr bir izlenim deil, bir fikir olmaldr. Tanr hafzamzn bir
paras olmadna gre, o zaman imgelemimizden geliyor olmaldr. Ve Tanr bedensel olmadna gre, o
zaman Tanr fikri de bir olguya dayal olamaz; yleyse fikirleraras bir ilikiden kaynaklanyor olmaldr. Ama
tm fikirler deneyimlerden gelir ve bizi Tann'ya inanmaya itecek hibir deneyim yoktur.
"O halde Tanr yoktur."
"Peki ya bilin?" diye sordu Jill. "rademin gcn 'bileme-sem' bile onu yine de deneyimliyorum. O zaman
Tanr fikri bu deneyimden kaynaklanyor olamaz m?"
"Ockham'm Usturas, buna 'hayr' der. Entia non sunt multiplicanda praeter necessitatem: eler gerekenin
tesinde oal-tlmamaldr."
"Bu ne demek?" diye sordu Jill.
"Genelde, en az sayda varsayma dayal teoremin doru olduu anlamna gelir. Dolaysyla, dnyann
yaratlndan grnmeyen, gc her eye yeten, her eyi bilen bir varln sorumlu olduunu syleyen bir
teori pek olas deildir."
"Ama olanaksz da deildir," diye steledi Jill. "Demek istediim, bunlarn hibiri Tanr'nm var olmadnn
kesin kant deil."
"Deil. Daha nce de sylediim gibi Hume, Tanr konusunda ne kadar pheci olsa da, hibir zaman var
olmadn sylemedi. Sadece Tanr'nn varlnn olanaksza yakn kabul edilmesi gerektii kadar olaslk
d olduunu syledi."
350 |
Empati
Zinser ocuklara gz gezdirdi. Olaanst zeklarna ramen hepsi de tkenmi grnyordu. Onlar
sulayamzd; felsefe konusunda o kadar bilgili olmasna ramen kendi kafas bile biraz karmt.
"Bugnlk bu kadar zihin kartrmak yeter/' dedi "Biraz dinlenin. Gelecek ders kafanz gerekten
kartracam."
"Nasl?" diye sordu VVinter.
"Sizi bugn tarttmz her eyin yanl olduunu ve tam tersinin doru olduunu syleyen bir grup
felsefeciyle tantraca-m."
ocuklarn yznn ald ifade gerekten paha biilmezdi. Ve daha yeni balyorlard.
| 351
37
Yamur yayor olmasa, olaylar daha deiik hal alabilirdi. Ama o gece bir souk hava dalgas
Pennsylvania'ya zellikle ar bir frtna getirmi, yollar su basmta.
Ve bylece, Laszlo, ile 'beraberindekiler' otoyoldan kp bir motele girdi.
Uyumak iin henz ok erken olduundan, birer iki imek iin bara indiler. Manderville ile Branigan
televizyondaki ma izlerlerken Laszlo dncelere dalmt. Birden yan masada titreyerek oturan kadnn
farkna vard. Kadnn belirgin korkusu onu kendine ekip dikkatini zerinde toplamasna neden olmutu.
Ona doru dnerken kadn da dudaklarna gtrd sigaray yakmak iin antasndan gm bir Zippo
kartt. akman alevi titreyen elinde saa sola salmyordu. O sigarasndan ilk nefesini ekerken Laszlo da
kendini brakp zihnini at. Aznda yuvarlanan duman cierlerine gidince, kadn bir rahatlk duygusuyla
zihinsel anlamda i geirdi.
Bu karm sanki nirvanayd. Gerekten de, ok korktuktan sonra bir sigara yakmak gibisi yoktu. Laszlo
kadn o kadar korkutan eyin ne olduunu bilmiyordu, ama umurunda da deildi. nemli olan, kadnn
zihninde uuldayan o olaanst histi.
"Aznn suyu akyor," diye takld Branigan ona. "Geri onda ne bulduunu pek anlayamadm ama..."
"lgilendiim o deil," dedi Laszlo gzlerini -zihnini deil, baklarn- kadndan ekerek, "Sadece sigaras."
"Neden daha nce sylemedin ki?" Branigan i cebinden bir paket Marlboro kartt. Kutuyu tklatt, kapan
ata ve Laszlo'ya uzatt. "Al."
3521
Empati
"Teekkrler," dedi Laszlo. Alt ay akn sredir sigara imiyordu, ama duyduu yaln arzu karsnda
aresizlikle eski alkanlna geri dnecekti.
Sigaray dudaklarna gtrmeden nce baparmayla iaret parma arasnda yuvarlayarak ezip yumuatt.
Sonra nndeki sigara tablasndan ald eantiyon kibritten bir tane kopartt. Kibritin ecza srl ucunu
baparmayla paketin fosforlu eridi arasna alp srtt. Ksa bir puf sesinin ardndan fosfor hafif bir
tslamayla alev ald, parlak alev kibritin gvdesini takip ederek aaya doru inmeye balad.
Laszlo bir an iin kibriti gzlerinin nnde tutup, titreyerek dans eden alevin ve parmaklarna vuran snn
keyfini kard. Sonra alevi sigarasnn ucuna tuttu ve turuncular saarak yanan ttnn dumann iine ekti.
Sigaray azndan ekti, kibriti fleyerek sndrd, kkrt kokusunu iine ekerken kibritin gri dumannn
ince bir iplik eklinde tavana doru ykseliini seyretti. Yeniden dudaklarna gtrd sigaradan bir nefes
daha ald. Duman aznn iinde yuvarlanrken kannn nikotini cierlerinden emdiini hayal etti.
Duman burun deliklerinden brakt. Sonra gzlerini yumdu ve sigarann tadnn, dokunuunun, kokusunun,
her eyinin keyfini kararak kendini brakt.
Ne kadar sreyle yle kaldna emin deildi. Gnler gibi gelmesine ramen, gzlerini atnda dudaklarnn
arasndan ektii beyaz ubuun uzunluu ona aradan sadece birka saniyenin gemi olduunu
anlatyordu. Ama sinir ileticileriyle birleen nikotin o birka saniye iinde beyninde kimyasal bir tepkime
balatnca baka eyler oldu.
Laszlo uyand.
Anszn yaamnn son iki ayyla yzleen Laszlo dehet iinde kalmt. Duygularn hi beklemedii bir
anda gerek yzleriyle
I 353
Adam Fawer
grmt: Hepsi yapayd. O barda, iki duygusuz adamn -hayr, askerin- arasnda ne ii vard? Hele
metre ilerisinde...
Dnp arkasna bakmamak iin masann kenarn sk skya kavrad.
Tam arkasnda olmasna ramen Laszlo o kzn bir spernova younluuyla yandn sezebiliyordu.
Sigarasndan bir nefes daha ekip dumann fledi. Beyaz bulut yznn etrafnda dalrken, hi
kmldamadan durdu. Herhangi bir tepki vermemesi gerektiinin igdsel olarak farkndayd. Bunu yaparsa,
kz da onun farknda olduunu anlayacakt...
Samantha. Kzn onunla ilgisi olabilir mi?
Elbette. Sigaradan derin bir nefes daha ekti, eliyle kasten kibrite arpp masadan drd ve almak iin
eildi. Dorulurken hafife yana dnerek mekna gz gezdirdi.
Kz o zaman grd. On metre kadar ilerisinde oturuyordu ve salar sk bir atkuyruu eklinde toplanmt.
ki yannda Laszlo'nun o ana kadar grmedii, ama benzerlerini hissetmi olduu iki adam vard. Tpk
Branigan ve Manderville gibi hibir duygu yaymyorlard.
Kzn zihnini yoklad; zonklayan bir stnlk duygusuyla karm donuk bir bkknlk ve kmseme vard.
Ona bakarken kz da dnp gzlerini dorudan zerine dikti. Laszlo bir karar vermek zorundayd.
Ve bunu hemen yapmas gerekiyordu.
Kestiremedii bir zamandan beri onun etkisi altndayd ve bir ekilde kontrolnden kurtulmutu, iinde
kabaran zihinsel saldr drtsn zor da olsa bastrd. yle bir ey yaparsa sadece onunla deil, Branigan
ve Manderville ile de boumas gerekecekti. Bir eylerin ters gittiini sezerlerse onu kontrol altna alrlard.
Sakinleti ve kz tm dikkatini onun zerine odaklarken, kendisi de bir dakika nceki hislerinin gereki
yanklar olduunu umduu duygular yayd.
354
E m p a t i
Mutluluk. Tatmin. Kaytszlk.
Kzn varl, ormanda hareketsiz durup yaknlarda krlacak bir dal sesini bekler gibi, bir sre daha zihninin
etrafnda oyaland. Sonra geip gitti.
Kzn zihinsel hapishanesinden nasl olup da kurtulduunu dnen Laszlo sigaradan derin bir nefes ald,
kln tablann kenarna vurarak silkti. Ve bklerek ykselen duman seyrederken bulmacann son paras
yerine oturdu.
Nikotin. Neden oydu ite; beynindeki kimyasal tepkime bir ekilde kzn onun zerindeki kontroln krm
olmalyd. Ve imdi zgrd. Ama ne kadar sre iin? Ve nikotinin etkisi geince ne olacakt? Eskiden
olduu hale mi dnecekti? Yanan sigaraya bakt, kalbi hzla atarak bir nefes daha ekti. Nikotinin ok ksa
bir yarlanma mr vard; birka dakika iinde etkisi gemeye balayacakt. Fazla zaman yoktu.
Kaytsz grnmeye alarak Branigan'a dnd. "undan bir tane daha versene."
"Elbette," diyen iriyar adam paketi ona uzatt. "Al bakalm."
Laszlo paketten bir sigara daha ekerken, duyduu rahatlama hissini gizlemeye alt. Bu kez n-sevime
fasln atlayp sigaray abucak yakt. Derin bir nefes ekti. Tamamen kendine gelmeye baladn
hissedebiliyordu. Bunun nedeni mutlaka nikotindi. Daha fazlasna ihtiyac vard. ok daha fazlasna hem de!
Mekna hzla gz gezdirdi ve arad eyi buldu. Yanlarndan geen garson kza bakarken aklna bir ey
gelmiti.
Elini bo ieye doru sallayarak, "Bu meret nerelere vuruyor be!" dedi. "Tuvalete gitmem gerek."
Branigan ile Manderville ban sallad. Ona aldr ettikleri yoktu. Neden umursasmlard ki? Kz ikisinden de
ok daha gl bir bebek bakcsyd naslsa.
Laszlo hzla tuvaletlere doru yrd. Kapnn nnde durup bekledi. Yaamnn en uzun geen iki
dakikasndan sonra garson
| 355
Adam Fawer
kz grnd. Eteini dzeltmekle megul olduundan, Laszlo uzanp elini tutana kadar onun farkna bile
varmad. Duyduu sululuk hissine engel olamayan, ama bunun tek ans olduunu bilen Laszlo, daha nce
bilinli olarak hi uygulamad bir eye bavurdu.
Kendini zorla baka bir zihin haline soktu.
356 |
38
O zamana dek yaadklarnn hibirine benzemiyordu. Bir an iin kzn aknlk ve strabnn evresinde
dolat, bir sonraki an ise ieriye girmi, kzn duygusal bilincinin derinlerine dalmt.
Onu hi dnmeden tatl bir efkat ve keskin, kekremsi bir zleme bodu. stedii duygular zihnine
sokarken, bir yandan da elini skp zihnini bkt. Sonra yavaa kendini, fiziki dnyadaki varln da
hissettirecek kadar geri ekti. Kzn gzlerinin iine bakt. Bariz ekilde afallamt, ama geri ekilmedi.
Laszlo ne doru eilip dudaklarn onunkilere yaptrd. Dilini aznn iine iterken, bir yandan da zihniyle
onun arzusunu kamlad.
Ve kz da ayn ekilde karlk verdi; elleri Laszlo'nun srtnda dolarken, dili onunkini aryordu. Laszlo onun
zihnine durmakszn zevk pompalarken, ellerini vcudunda dolatrd.
Sonra pmeyi bitirdi.
Kz gzlerini at; baklar hlyal ve parlakt. Nefes nefeseydi ve alnnda ince bir ter tabakas parlyordu.
"Merhaba," dedi Laszlo sululuk duygusunu bir glmseyle maskeleyerek.
"Merhaba," diye karlk verdi kz. Yz heyecan ve istekle kzarmt.
"Sormaya korkuyorum ama... Bana bir iyilik yapar msn?"
Kzn gzleri parlad. "Her ne istersen."
Masaya dnen Laszlo bir sigara daha yakt. Birka dakika sonra garson kz da tuvaletlere giden koridorda
grnd. Yanlarndan geerken ona glmseyerek bakt.
| 357
Adam Fawer
"Sanrm bir hayrann var," dedi Manderville bayla onu iaret ederek.
"Ha?" Laszlo farketmemi gibi yaparken zorlanmamt; neredeyse dokuz haftadr zerre kadar cinsel arzu
gstermemiti.
Branigan' drterek, "Yok bir ey," dedi Manderville. "Sen imene devam et."
Laszlo o gece kendisini ayk tutann saf irade gc m, yoksa adrenalin mi olduuna emin deildi. Tek bildii
sigaray tttr-meye devam ettike, zihninin de aldyd. Yine de, Manderville ile Branigan'm ona ancak
mama sandalyesinde oturan bir yandaki bebee yneltecekleri kadar ilgi gsteriyorsa da, kafas karm
bir grnt sergilemeye dikkat etti.
Ama asl kandrmaya alt kii kzd. Etrafndaki dnyaya aldr etmiyor gibi grnse de, Laszlo bunun
gerek olmadnn farkndayd. Kz fkeyle iin iin kaynyor, zihni etraftaki herkesi azgn bir kmsemeyle
yokluyordu.
Dakikalar ilerledi, Laszlo odasna dnebilmek iin adamlarn keyfinin gelmesini bekledi. Birka saat sonra
askerler nihayet yatmaya karar verdi. Manderville sallanarak kzn masasna doru giderken, Branigan da
Laszlo'ya elik etti.
Laszlo'nun kalbi merdivenlerde heyecanla arpmaya balad. Branigan'm odasnda olduunu umut ettii
eyi grmesine izin veremezdi.
"Bana anahtarn ver," dedi Branigan esnemesini engellemeye alarak.
Laszlo ellerini bo olduunu bildii ceplerinde dolatrp, bir ey aryormu gibi yapt. "Kaybetmiim," dedi.
Bir yandan da kzn onu izliyor olmas ihtimaline kar yalann gizlemek iin lk bir belirsizlik yayd.
"f be!" Branigan can skkn bir ifadeyle iini ekti. "Gel."
Birlikte resepsiyona indiler ve yeni bir anahtar alp odaya dndler. Laszlo adamn anahtar kendisine
vereceini umuyordu,
3581
Empati
ama Branigan kilide soktu. Onu umutsuzca durdurmaya alan Laszlo bileini kavrad. . >
riyar adam bu ani temasla irkilip birden dnd. Ama Laszlo'nun elinden kurtulamadan zihninin o sert,
alamaz olarak alglanan yzeyi birden geirgenleti. Laszlo hi dnmeden yorgun bir mutluluk hissi
yayd.
"Bo ver," dedi. teki elini yavaa Branigan'n omzuna koydu ve ne doru bir adm att. "Ben hallederim."
Branigan duraksad. Laszlo ne yapacana karar vermeye alan adamn zihnindeki karmaay
sezebiliyordu. Dilerini skt ve varlnn buna bal olduunu bilerek onu zihniyle bir kez daha drtt;
Branigan'n gzleri bulanklat ve yzne geni bir glmseme yayld.
"Tamamdr," dedi geri ekilerek. "yi uykular."
"Teekkrler." Laszlo adamn zerindeki kontroln hl gev-etmemiti. "yi geceler." Adamn bileini
brakrken seri bir hareketle odaya girdi ve kapy kapatt. Aralarndaki fiziki temas biter bitmez zihinsel
balar da koptu.
inden hemen klar ap garson kznn kendisinden istenen eyi yapp yapmadn kontrol etmek gese
de kprdayamyordu. Dehet iinde ve Branigan'n kapy almasn bekleyerek karanlkta ylece durdu.
Yapabilecei tek ey beklemekti. Birka saniye hibir ses gelmedi. Soluunu tuttu. Sonunda adamn
ayaklarn sryerek koridorda yryp uzaklatn duydu.
Bitkin bir ekilde soluunu brakt, gzlerini yumdu ve duvara yasland. Zihnini biraz dinlendirmek istiyordu,
ama odada yalnz basnayken bile kzn zihinsel duyargalarnn aralarndaki ince duvardan szdn
hissedebiliyordu.
Yan odadayd.
Onun iin psiik oyununu oynamaya devam edip, ho bir umursamazlk havas taknd ve elektrik dmesine
uzand. Bir an ne greceinden korkarak eli dmenin stnde bekledi. Eer
| 359
Adam Fawer
garson kz syleneni yapmadysa durumu nasl idare edeceini bilmiyordu. Benliini yeniden yan odadaki
kza kaptrma dncesiyle rperdi.
Ama garson belki de kendisinden bekleneni yapmt. Bunu anlamann tek yolu ap bakmakt.
Dmeyi evirdi.
Gzlerini soluk yeil haldan kaldrp oday batanbaa tarad. Baklar yataa ulanca katksz bir sevin
tm benliini sard.
Kareli yatak rtsnn zerine ylm, grd en gzel manzara vard: Bolca sigara ve inemelik ttn.
Camel, Marlboro, Kent, Chesterfield, VVinston ve Lucky Strike. Jelatin kapl paketler ve gm rengi metal
kutular lambann nda parlyordu.
Yataa doru iki adm atan Laszlo en yakndaki metal kutuyu ald. Kapan at, iindeki yap yap
kahverengi ttnden bir para kopartp yanann iine yerletirdi. Eer zihnini zgr brakan gerekten
nikotinse teslimat eklinin fark yaratmamas gerekirdi.
Ttn topan emip bekledi. Sigara itii zamanki o rahat, yumuak, kafas dumanl hissin aynsn yeniden
duydu. Kzm zihninin kendininkini yokladn hissediyordu, ama barda olduu gibi tutunacak yer
bulamyordu. Laszlo i geirdi ve yznde iki aydan beri ilk kez gerek bir glmseme belirdi.
Artk zgr olduuna gre, sra bir plan yapmaya gelmiti.
3601
39
Jill kapdan yataa kadar salm ayakkablara, oraplara, gmleklere ve kot pantolonlara bakt. St.
John's'dan ayrlp Katolik okul niformasn byk bir mutlulukla geride braktnda ilk deitirdii ey
giyecekleri olmutu. Dier her eyde olduu gibi, rahibeler onu giyim konusunda olmad bir ey yapmaya
almt.
Bir kz gibi grnmekten nefret ediyordu; hem de neredeyse bedeninden nefret ettii kadar. zellikle de
bymekte olan gslerinden tiksiniyordu. Dier kadnlarn gsleri houna gidiyordu, ama
kendisininkileri hiisetmek bile byk skntyd. Neyse ki Samantha, Hemire Martha'nn aksine onun istedii
gibi giyinmesine izin veriyordu; bu da giderek kadns hatlar kazanmaya balayan bedenini gizleyebilecei
anlamna geliyordu.
stelik Samantha ona gerek anlamda sorumluluklar da vermiti. rnein Laszlo'yu kontrol etmek.
Bardayken zihni onunki-nin zerinden sanki buz stndeymi gibi kayp gidince dehete kaplmasnn
nedeni de buydu. Sonra ban kaldrm ve adam kendisine bakarken grmt.
Hemen kendini tekrar onun zihnine gmm, bir an iin diren hisseder gibi olduysa da, Laszlo yine eski
haline dnmt: Mutlu, akm bir umursamazlk topu. Rahatlamt Jill. stedii son ey Samantha'y d
krklna uratmakt.
Samantha.
O ad beyninde dndrd. ok gzeldi. Ateli ve egzotik. Kendisininki gibi can skc ve basit deil. Keke...
Birden bir duygu seli hissetti. Rahatlamayla kark youn bir sevin. Gzlerini at ve olduu yerde dikilip
baklarn duvara dikti. te tarafta bir eyler Laszlo'yu ok mutlu etmiti. Adamn zihnini yoklad, ama onu
dncelerinden kopartan o canl renkler
361
Adam Fawer
solmutu bile. Daha derinlemesine yoklad, yinfe hibir ey yoktu. O anlk ak hayal etmi olduuna karar
verdi. ?.,..
Laszlo onun elinden kurtulabilecek kadar gl deildi. Yine de...
Yatan yanndaki komodinin ekmecesini at ve lacivert kapakl ncil'i kartt. Yataktan aaya kayd, yere
diz kt ve en sevdii blm at: Efesliler, 6. Blm, 11. Ayet. Derin bir soluk alp, yksek sesle okumaya
balad:
"iblisin hilelerine kar durabilmek iin Tanr'nm salad btn silahlar kuann. nk savamz insanlara
kar deil, ynetimlere, hkmranlklara, bu karanlk dnyann glerine, ktln gksel yerlerdeki ruhsal
ordularna kardr. Bu nedenle, kt gnde dayanabilmek, gerekli her eyi yaptktan sonra yerinizde
durabilmek iin Tanr'nm btn silahlarn kuann."
Ve Jill de yle yapacakt. Hangi ekle girmi olursa olsun iblise kar duracakt. O ekil Laszlo Kuehl olsa
bile.
Keskin zil sesi Laszlo'un bilincini pasl bir bak gibi kesti, Gzlerini amadan, el yordamyla telefonu buldu.
"Alo?"
"Gnaydn, efendim. Saat 04.00 uyandrma arnz."
Telefonu kapatan Laszlo azndaki sertlemi ttn topan p sepetine tkrd. Sonra hemen komodinin
zerindeki kutuya uzanarak yapkan bir para daha ald. Trnn tad midesini bulandrd, ama kendini
inemeye zorlad.
ksrnce azndan yapkan bir balgam kt. gdsel olarak p sepetine doru eildi, sonra hemen
kendine engel oldu. Herkesi kandrmak istiyorsa, tkrmemesi gerekiyordu. Azn kapatt ve balgam yuttu.
Midesi kalksa da kusma isteini bastrd. Onun yerine, yeni paray aznn iinde dolatrarak emmeye
balad.
362 |
Empati
Sendeleyerek banyoya gitti ve aynadaki yansmasna bakt. Neredeyse, hissettii kadar kt grnyordu.
Sanki bir gecede on yl birden yalanmt; gzlerinin altnda koyu renk torbalar olumu, derisi kurumu ve
atlamt. Eilip azn muslua dayad ve azndaki ttn topan yutmamaya gayret ederek kana kana su
iti.
Yap yap olmu boazndan aaya inen souk su ok iyi gelmiti. Son yudumu aznda alkalayp
lavaboya tkrd. amur rengi koyu bir sv kmt. Grnts bile midesini yeniden azna getirmeye
yetti, ama kendine hkim olmay baard. Kendini berbat hissediyor olsa da, hi deilse yeniden insanla
dnmt.
Ve o sabah akl nceki akamdan bile daha berrakt. Biraz rkerek kzn zihnini yoklad.
Belli belirsiz bir pusun gerisinde gizlenmi hafif, sessiz ve donuk bir karmaa alglad. Rahatlayarak hemen
geri ekildi. Kz uyuduu srece dnceleri tam olarak kendisine ait olacakt. Yakalandndan o yana -ki
sonunda kavramay baard gibi, ele geirilmiti- kz her gn onu uyandktan birka saniye sonrasndan
itibaren zihinsel olarak kontrol altnda tutuyor olmalyd.
Her sabah yaad o akl karkln dnd ve bunun nedeninin, kzn zihnini ele geirmesinin annda
gereklememesi olduunu anlad. Onu alt etmesi birka saniye alyordu. imdiyse rolleri deitirmek iin
eline bir frsat gemiti. Nikotin tarafndan korunan zihniyle o irade savalarndan galip kacana
inanyordu.
Ancak igdsel olarak da, kavramsal zden yoksun olarak yaylan duygularn uzun vadeli etkinlik
salayamayacan biliyordu. Samantha da bir yandan onu kandrmakta olduu iin, kz onu kontrol etmekte
baarl olmutu. Kzn eylemlerini onunla iletiime girmeden kontrol edebilmesi mmkn deildi. Tek
seenek kamakt. Baarsz olursa, yeni bir frsat bulana kadar zihnini korumak iin ttn stounu
kullanabilirdi.
| 363
AdamFawer "
Plan basitti: lk uakla Oregon'a gidip ocuklar geri getirecekti.
Kapdaki gzetleme deliinden darya bakt. Birka saniye sonra ManderviUe salnarak gr alanna girdi.
Laszlo ttn kutularn toplad, drdn ceplerine, birkan kemerinin altna yerletirdikten sonra, gerisini srt
antasna ve giysilerinin iine saklad.
Pek rahat deildi, ama kutular hi deilse bol giysileri iinde belli olmuyorlard. Derin bir soluk ald ve kapy
at.
364 I
40
Manderville gz ap kapayana kadar nnde bitiverdi. "Henz gitmeye hazr deiliz," dedi serte. "Yatana
dn."
Laszlo adamn eline dokundu, zihin kalkan nceki gecenin aksine eriyip kaybolmad.
"Senin neyin var?" diye sordu Manderville geriye ekilerek.
"Ben... Hrm! Yok bir eyim. Sanrm... Galiba dn gece ikiyi fazla karmm. eri... eriye girmek iin
bana yardm edebilir misin? Kendimi baylacak gibi hissediyorum."
Manderville i geirdi. "Haydi gel."
Laszlo'yu kolundan tuttu ve kapy at. Tam o srada Laszlo adamn elinden biraz garip bir ekilde yansyan
farketti.
Elbette!
Onlar Laszlo'nun empatik yeteneklerinden koruyan ey her neyse, Organizasyon dorudan tensel temas
halinde ie yaramayacan biliyor olmalyd. Ten rengi incecik eldivenlerin nedeni buydu. Ama yleyse
nceki gece Branigan'n korunmasn amay nasl baarmt? O sahneyi abucak zihninde canlandrd.
Elini tuttuunda, Branigan da kapnn kolunu tutuyordu.
Hayr, elini deil. Bileini.
Baklarn aaya indiren Laszlo, adamn eliyle kolu arasndaki belli belirsiz izgiyi farketti. Tkezlemi gibi
yaparak parmaklaryla korunmasz tene dokundu. Manderville'nin zihnini sarmalayan buzdan duvar annda
eriyiverdi.
"Ah, zr dilerim," diye mrldand. Bir yandan da adam tatl bir sempati duygusuna bomutu.
"Sorun deil," dedi adam scak bir ses tonuyla. "Sen iyi misin?"
| 365
Adam Fawer
"Biraz susadm. Aaya inip buz alsam iyi olacak. Hemen dnerim."
Laszlo gven verici bir sakinlik hissi yayd.
"Ben..." Cevap vermeye alan Manderville'nin sesi giderek zayflad. Laszlo adama alad gven
duygusuyla mcadele eden korkunun kokusunu alabiliyordu.
Karar vermesine yardmc olacan umarak, "Kamayacam," dedi. Ve Manderville'nin korkusu giderek yok
oldu.
in o kadar kolay hallolmasna aran Laszlo glmsedi; rahatlayan koruma da ona mutlu bir ifadeyle
gld. Tam adama son bir nee dalgas daha gnderecekti ki, bir ey farketti: Dierlerinin gerisinde,
derinlerde, glgeler iinde, neredeyse gzlerden saklanm bir duygu.
Kz her an uyanabilirdi, ama Manderville'nin srr da gz ard edilemeyecek kadar nemliydi. Kendini
dnmeye zorlad. Adamn aklndaki gizli ey ne olabilirdi? Onu binada ok az grmt. Normalde
okullara giderken kendisine elik eder...
ocuklarla ilgili bir eydi.
"Charlie'ye ne yaptnz biliyorum," dedi. Bir yandan da rahatlatc duygular gnderdi. "Rol yapmak zorunda
deilsin." Bayla koridorun sonunu iaret etti. "Branigan bana syledi."
Manderville kalarn att. "Sylememesi gerekiyordu."
"Eh, durumumu biliyorsun," Laszlo glmsedi. "Zaten anlamtm."
"ylemi?"
"Belli oluyordu; sen de yle dnmyor musun?" Mandervil-le'yi yle bir gven ve iyilik hissi
bombardmanna tutmutu ki, kendi duyduu dehet bile hafiflemiti.
"Sanrm," dedi Manderville. "Direktr senin bilmemenin daha iyi olacan dnd. Varlnn ocuklarn
dikkatlerini datmasn istemedi."
366
Empati
Birden gerei anlayan Laszlo buz gibi oldu. ocuklar Oregon'da deildi. Onca zaman burnunun dibinde
olmulard. "Onlar da tesiste," dedi fsldayarak.
Laszlo'nun bu ani kontrol kayb karsnda Manderville'nin duygular da sendeledi. Kalar aknlk ve
korkuyla atld. "Bildiini... yle dememi miydin?"
Laszlo sesini sertletirip, "Biliyordum," dedi ve adamn korkusunu bastrd. "Samantha'nm ne dndn
anladmdan belli etmedim."
"Haa!" Manderville aklamay hemen kabullenmiti.
Laszlo bileini braknca kolu yanna dt. Kafas karm halde gzlerini krptrarak bir adm geriledi.
"Ben yeniden yatacam/' dedi Laszlo. Midesi altst olmutu.
Manderville birden kararszlk iinde kalmt. "Buz ne olacak?" diye sordu.
"Bo ver. Fikrimi deitirdim."
Odasna girip kapy kapatt. Durum deimiti. ocuklar kurtarmak istiyorsa, en uygun frsat ieride
yakalayabilirdi.
Birden kzn uyandn sezdi.
zntsn maskeledi ve her zamanki akn kabullenmiliini yanstt. Kzn varln hissetmeye
baladnda yutkundu ve yumruklarn skt. iddete inanan biri deildi Laszlo. Ama kendi verdii zarar
telafi etmek iin birilerine incitmesi gerekecekse... Yapard.
37
41
Zinser odaya girerken lacivert ceketini dzeltti. ocuklar onu bekliyordu. Tm dikkatlerini vermilerdi, ama
Jill dierlerinden daha fazla odaklanm gibiydi. Bunun kzn kendisine olan aikr eiliminden mi, yoksa
gnn konusundan m kaynaklandn dnd. Hangisi olursa olsun, ona ulaabiliyordu ve nemli olan tek
ey de buydu.
"Son dersimizde deneycilii tartmtk. Bugnse tam tersini, aklcl ele alacaz. Deneyciler bilginin
sadece duyularmz yoluyla elde edilebileceine inanrken, aklclar baz gereklerin ikin olduuna,
yaratlla geldiine ve akl yoluyla eriilmesi gerektiine inanr. Onlara gre bilginin kayna deneyimler
deil, akldr. John Locke deneycilik iin ne ise, 17. Yzyl'da yaayan Fransz filozof, matematiki ve bilim
adam Rene Descartes de aklclk iin ayn eydi. Hatta Descartes'in duyulara olan gvensizlii Locke'nin
de tesindeydi."
"Neden?" diye sordu VVinter ban yana eerek.
"Soruna baka bir soruyla yant vereyim: u anda uyank msn?"
VVinter'in aln krt. "Tabii ki uyanm."
"Nereden biliyorsun?" '"'
"Biliyorum ite." sljvfo
"Rya grmediinden emin misin?"
"Evet."
"Yani ryalarnda, rya gryor olduunun hep farknda m olursun?"
"Eeee! ey... Hayr."
"O zaman u anda rya grmediini nereden biliyorsun?"
VVinter cevap vermeden nce duraksad. "nk... nk uyank olmann nasl bir ey olduunu biliyorum."
368 |
A
Empati
"Aralarndaki fark biliyor olduunu hayal etmediini nereden
biliyorsun?" ???'... i, ;; ; :::,;,'
"Sanrm... Sanrm bunu bilemem."
"Doru, bilemezsin. Descartes buna 'Rya Kukusu' dedi ve duyularna gvenemeyeceini kantladn,
nk duyularnn ryalarda yalan sylediini vurgulad. Dolaysyla, kandrlp kan-drlmadn bilmesi
hibir zaman mmkn deildi. Bylece Descartes, tm felsefesini zerine kurduu tek bir prensip gelitirdi:
Eer kandrlyor sam, o zaman bir 'ben' var olmal. Bu prensip 'Cogito ergo sum,' yani..." Zinser tercme
ermeden nce bir an dura-lad. 'Dnyorum, o halde varm,' olarak bilinir."
ocuklarn hepsi bu nl sz defterlerine not ettikten sonra devam etti.
"Descartes duyularnn snrlarn 'Balmumu Sav' ile de gsterdi. Bir balmumu parasn inceleyip, tm
zelliklerini -dokusunu, bykln, eklini, rengini, kokusunu- not etti. Sonra o eyi aleve tutup
zelliklerinin deimesini gzlemledi. Bylece kendine balmumunun gerek doasn anlamak iin duyularn
deil, sadece akln kullanabileceini ispat etti."
Duralad ve soru gelmeyince devam etti.
"Ve bylece algy gz ard edip, tmdengelimi kucaklayan bir inan sistemi gelitirdi; sonulara yalnzca
nceden bilinen olgular vastasyla ulalabilen bir akl yrtme sistemi. Tmdengelimi kullanarak nedenin de
en az sonu kadar gereklii olmas gerektiini syleyen Nedensellik lkesi'ni oluturdu. rnein bir at resmi
at hakknda bir dnceye neden oluyorsa, resmin de en az o dnce kadar gereklii olmaldr. Descartes
ite bu Nedensellik lkesi'ni kullanarak Tanr hakknda u tezi ortaya att:
Sonsuz mkemmellie sahip bir ey -Tanr- hakknda bir fikrim var.
Bu fikir bir yerden gelmi olmaldr, nk bir eyin hilikten
gelmesi olanakszdr.
| 369
Adam Fawer
Nedenin de en az sonu kadar gereklii olmaldr.
Dolaysyla Tanr var olmaldr."
Jill rahatlam bir ekilde ban sallad.
Zinser devam etti.
"Descartes'in Tanr fikri mkemmel, her eye gc yeten ve her eyi bilen bir varl tanmladndan, filozof
o Tanr'nn ayn zamanda efkatli de olduunu varsayd. efkatli olduundan dolay da insan duyular
vastasyla kandrmak istemeyeceine inand. Bylece duyularmzn dnyay anlamak iin -ama ancak
tmdengelimsel akl yrtmeyle birlikte kullanldklar taktirde-kullamlabileceine inand."
"Ama bu bana mantkl gelmiyor," dedi Charlie. "Demek istediim, duyularmz ve aklmz kullanmak ile ilgili
ksm tamam, ama Tanr hakknda yrtt mantk... Bilmiyorum. Tanr hakkndaki bir sr soruyu, rnein
Afrika'daki ocuklarn bana o kt eylerin nasl geldiini yantlamyor."
Zinser ban sallad. "yi bir noktaya deindin. Her ne kadar Descartes bu konuya girmediyse de, Gottfried
Leibniz adnda baka bir filozof bunu yapt. Leibniz ok zeki bir adamd; deikenler matematiini ve ikili
sistemi kefetmekle kalmamt, ayn zamanda batl aklclar lsnn de bir parasyd. Descartes gibi o
da efkatli bir Tanr'ya inanyordu. Byle olunca, birka teori nerdi. Bunlarn birincisi, her eyin bir nedeni
olduunu syleyen Yeterli Mantk lkesi idi."
"Ktlk ve hastalklar ne olacak?" diye sordu Elijah.
"Leibniz iyi ve kt tm olaylarn birbirlerine bal olduunu, bizim olaylarn ardndaki nedenleri
anlayamaymzn gerekte bir neden olmad anlamna gelmediini ileri srd. Nedenleri bilmek Tanr'ya
zgyd, insana deil."
"Ama... Neden?" dedi Charlie.
Zinser omuzlarn silkti. "Leibniz, Tanr'nn her zaman en doru olan setiine inanyordu. Dolaysyla,
insanlarn her eyi anlamamalarnn en dorusu olduuna karar vermi olmalyd."
370 |
Empati
"nsanlarn kt eylerin ardndaki nedenleri anlad bar dnya daha iyi bir yer olmaz myd?" diye sordu
Charlie. >
"Leibniz buna hayr derdi, nk eer yle olsa, Tanr bizim stnde yaamamz iin o dnyay semi
olurdu, bunu deil."
'"Bu dnya' derken neyi kastediyorsunuz?" dedi Elijah. "Sanki b-b-birden fazla dnya varm gibi
konuuyorsunuz."
"Leibniz yle olduuna inanyordu. Buna okluk lkesi dedi: Olabilecek her ey olacaktr, bu da sonsuz
sayda dnyann var olmasna neden olur. Ama Tanr her zaman en doru olan setiine gre, stnde
yaadmz dnya da olas dnyalar iinde en iyisi olmaldr."
"Ama eer dnyada bu kadar ktlk varsa, bizimki nasl en iyisi oluyor?" diye sordu Charlie. "En ideali
herkesin birbirine iyi ve adil davrand bir dnya olmaz myd?"
"Dnyada ktlk olmas, onun en iyisi olmad anlamna gelmez."
"Elbette gelir."
"Bunu syleyemezsin, nk Tanr'nm en iyi olana nasl karar verdiini bilmiyorsun. Belki de amipten insana
kadar tm yaratklarnn mutluluunu mmkn olan en st dzeye kartacak ekilde karar veriyordur. Ya da
belki en iyi dnya insann en iyi karakteri gelitirdiidir ki, bu da ancak zorluklar karsnda mmkn olabilir.
Bylece, yani en iyinin hangi ltlere gre belirlendiini bilmediimize gre, bizim dnyamzn en iyisi
olmadn kantlamann herhangi bir yolu yoktur."
"Tanr'nm iine akl ermez," dedi Jill hafif bir sesle.
"Leibniz hayatta olsa, eminim sana katlrd," dedi Zinser.
"Peki, siz Jill'e katlyor musunuz?" diye sordu Charlie.
Zinser yant vermedi. Sadece glmsemekle yetindi.
Elijah o gece yatanda uyank yatarken, Zinser'in ortaya koy-
| 371
Adam Fawer
duu iki zt teoriyi dnd. Her ne kadar hem deneycilik, hem de aklclk mantkl gelse de, sonunda
Tanr'nn varln kabullenen hibir felsefeyi benimseyemeyeceine karar verdi. Zinser'in dedii gibi:
Ockham'n Usturas, yani en az varsaym olan teori genelde dorudur. Ve Tanr da olduka byk bir
varsaymd.
Annesinin baka, babasnn baka Tanr'ya inand bir evde bym olmak ona sadece bir eyi retmiti:
Kimse kendi inanlarnn doru olduunu kantlayamaz. Elijah iin din, kesin olarak asla bilemeyeceiniz bir
ey zerine zaman harcamakt. Tanr'ya inanmas da ite o nedenle olanakszd.
Deneycilik en azndan Hume'nin tanmlad ekliyle ok daha mantkl geliyordu ona. Herhangi bir
varsaymda bulunmak gerekmiyordu. Duygusuz ve mantklyd. Bir ey ya vard ya da yoktu. te o kadar.
Elijah uykuya dalarken, hep doru olduunu bildii bir eyi tanmlayabilecek bilgiye sonunda sahip olmaktan
doan bir mutlulukla glmsyordu.
VVinter ise koridorun karsndaki odasnda hl uyankt. Elijah gibi o da farkl inanlara sahip ebeveynler
tarafndan yetitirilmi, ama bu onun zerinde tam ters etki yapmt. Ruhani bir ortamda yetimi olmak,
kendi manevi deerlerini bir yaam gerei olarak pekitirmesine yaramt.
Bayan Zinser deneycilii ilk akladnda, VVinter bunu batan reddetmiti. nanca yer brakmayan bir
felsefeyi nasl kabul edebilirdi ki? Aklclk ise ok daha... Aklcyd. Leibniz'in ilkesinin -Nedensellik,
okluk, Yeterli Mantk- hepsi de, hep doru olduunu bildii bir eyi teyit etmiti: Hayatta kendi
deneyimlerinin zerinde bir eyler daha vard. Kendinden byk bir ey.
Yalnzca tek bir szckle tanmlanabilecek bir ey.
Tanr.
372
42
Tesisteki ilk dokuz hafta bir rya olarak tanmlanabilirse, sonraki iki haftaysa ancak bir kbus olabilirdi. Her
sabah uyandnda kz zihnine girmeye alyor, Laszlo da kendini akn ve paniklemi hissediyordu. Ve
azna yeni bir ttn topa tktrana kadar ona direnmek zorunda kalyordu.
Birka kez kzn yalanc rahatlk zrhn delmeyi baardn hisseder gibi oldu. Srekli olarak Samantha'nm
iki yannda birer grevliyle kapda belirip, nikotinin etkisi geene kadar onu balayaca korkusuyla
yayordu.
Ama Samantha gelmedi. Dardan baklnca her ey aynyd. Laszlo, doktor Dietrich'in kendisini
laboratuarnda kobay gibi kullanmasna izin veriyor, zel ocuklar aratrmasna da devam ediyordu.
'Uyanmasnn' hemen ardndan Florida'da Julia ve Gracie adnda stn yetenekli ikiz kzlar buldu, ama
Samantha'ya bundan sz etmedi, ikizlerin bariz yeteneklerini gz ard etmeyi yelemiti.
Tm o sre boyunca karsna frsat kmasn bekledi. Ve 15 gn sonra biri sabunlu bir zemin eklinde
karsna kt.
Laszlo slak zeminde kaydnda temizlikinin yanndan geiyordu. Dmemek iin kollarn havada lgnca
sallarken, sol eliyle temizlikiyi, sa eliyle de kendisine elik eden iki muhafzdan birini kavrad. O dmemi,
muhafzsa yere kapaklanmt. Adam hemen kalkt, ama arln ayann stne verir vermez yz acyla
burutu.
"Sen revire git," dedi dieri. "Ben onu odasna geri gtrrm."
| 373
Adam Fawer
Adam sendeleyerek revire ynelirken, temizlikinin duygulan plak ve yaln ekilde ve anszn belirginleti.
Laszlo tepki veremeden dier muhafz eilip yerden kopuk bir gm zincir ald. "Bunu drdn," dedi
adamn eline tututururken.
Ve adamn tm aromatik duygular birden Laszlo'nun zihninden yok oldu.
"Teekkrler," dedi temizliki.
Ban sallayan muhafz, eliyle kendi boynunu yoklad. Laszlo koridordaki floresan lambann sert nda
benzer bir zincirin parltsn farketti.
Adam Laszlo'ya dnerek, "Gidelim mi?" diye sordu
"Elbette."
Koridorda ilerlerken Laszlo kendini hazrlad. Sonunda odasnn kapsna geldiklerinde dnp adama bakt.
"Dn akamki ma seyredebildin mi?" diye sordu. Saldrya gemeden nce adam rahatlatmaya
alyordu.
Muhafz yant vermeye frsat bulamadan atlp boynundaki zinciri tuttu. Bir anda dnyann tm kokulan
zihninden silindi. Zinciri dehet iinde kopartp yere frlatt. Zihnini sarmalayan boluk birden kayboldu ve
adamn duygular sel gibi boald. Laszlo onu hemen inanlmaz bir mutluluk hissine bodu. Yzndeki
akn ve rkek ifade eriyerek yerini rahatlam bir glmsemeye brakt.
"Adn neydi senin?" diye sordu Laszlo.
"Tom Neill," dedi adam yerdeki kopuk zincire bakarak.
"Onu orada brakabilirsin. Bir dakikalna odama gelmek ister misin, Tom?" Kendini hi zorlamadan hafif,
ho kokulu bir nee gnderdi.
Tom yznde geni bir tebessmle, "Tabii," dedi. "Harika olur."
eri girdiler, muhafz bir sandalyeye oturdu.
3741
Empati
Laszlo adama o kadar ok endorfin pompalyordu ki, istedii herhangi bir eyi yaptrabileceine emindi; ama
yine de dikkatli davrand.
"Burada ne yapyorlar?"
"Bilmiyorum," dedi Tom ban iki yana sallayarak. "Ben sadece bir askerim."
Laszlo'nun zihni hayal krklyla glgelenince, adam da karlk olarak suratn ast. Duygularn hemen geri
eken Laszlo tatl bir iyimserlik yayd.
"Muhtemelen sandndan fazlasn biliyorsundur. Bana bildiklerini anlat. Bu beni gerekten mutlu eder."
"Tabii," dedi Tom yeniden glmseyerek. "Seni mutlu etmek isterim."
Laszlo sabrszlkla ban sallayp balamasn iaret etti.
"Eh, yle diyelim. On yedi yandayken..."
Yollad ar nee hissinin adamn dnme yetisini de etkilediini fark ederek, "Sen en iyisi sadece
sorularm yantla," dedi Laszlo. "Dr. Dietrich. Tm deneyleri o yapyor, deil mi?"
"Sanrm."
"Nerede o?"
"Hl laboratuarnda olmal. ou gece orada uyur."
"Onu bana getirebilir misin?" Kendi duymak istedii yant yerine drst yant almak iin adamn zihni
zerindeki kontroln biraz gevetti. Tom duraksad ve gzlerini derin bir dnceye dalmasna tavana
dikti.
"Hayr. Benimle asla gelmez. Bizlerden nefret eder." Tom bir an umutsuzca bakt, sonra gzleri parlad.
"Ama seni ona gtrebilirim."
"Ne zaman?"
"Gece yars saat civarnda etraf olduka sakinleiyor. Bu iine gelir mi?"
| 375
Adam Fawer
'.: "Evet, bu gerekten iime gelir."
Tom ile koridorda yrrken Laszlo ban ne eik tutuyordu. alnt niforma iinde kendini biraz garip, ama
ayn zamanda da zgr hissediyordu. Birok muhafzn yanndan geseler de, hibiri ban kaldrp
bakmad bile.
inde yrdkleri labirentte getikleri yerleri ezberlemeye alt, ama her salon, her koridor bir ncekinin
ayns gibiydi. Kama zaman geldiinde yine Tom'un yardmna ihtiyac olaca belliydi. Birbirlerini kesen
koridorlarda yryp elik bir kapnn nne geldiler. Kapdan geince Laszlo kendini byk ve lo bir odada
buldu.
Bir duvarda drt tane siyah-beyaz televizyon monitr vard. Her biri, uyumakta olan bir ocua
odaklanmt. Onlar hemen tand: Jill, Elijah, Winter ve Charlie.
Bir fke ve kararllk duygusuyla, dilerini skt. O srada usulca omzuna dokunan Tom, ona odann
kesindeki kanepeyi iaret etti. Laszlo'nun gzleri karanla alnca rtlerin altndaki insan eklini farketti.
"Uyandr onu," dedi.
Uyuyan doktorun yanna giden Tom adam tuttuu gibi ayaa kaldrd. Serte itip duvara yaslarken Dietrich
de dehet iinde gzlerini at.
"YARDIM EDN! YARDIM..."
Tom elini adamn azna kapatt, ayn anda zihni Laszlo'nun beyninden silindi. Laszlo birden anlad.
Muhafzn kolyesi yoktu, ama Dietrich o eyi takyordu. Birbirlerine dokunmalanyla, Tom'un elinin Dietrich'in
tenine temas etmesiyle ilgili bir ey olmalyd bu.
Gzlerini krptran Tom elini bilim adamnn azndan ekti. Zihni bir an iin Laszlo'ya ald, ama sonra
Dietrich ensesini kavraynca yeniden karanla gmld.
3761
Empati
"Seni kullanyor/' dedi Dietrich heyecanla. "Sakn beni brakma yoksa yeniden kontrol altna girersin. Dier
muhafzlar a-rmalyz. Onlar..."
Laszlo adamn enesine bir sol kroe kartt; ayn anda da krlan kk parmann kartt sesi duydu.
Duyduu acya aldr etmeden Tom'a dnd. Hem eli, hem de zihniyle uzanp onu fiziksel ve zihinsel olarak
doktorun elinden almaya alrken, inanlmaz bir ikilik hissi duydu. Sonunda muhafz bilim adamndan
ekip kurtarmay baard ve ona hemen sakin bir kesinlik hissi alad.
"Ona sakn dokunma!" diye bard. "ocuklarn kontrol altnda. Dokunursan sen de onlarn etkisine
kaplrsn."
Ban sallayan Tom enesini ovuturan bilim adamndan hemen uzaklat.
"Onu dinleme!" diye bard Dietrich, ama sesinin zayflna baklrsa, kaybettiinin farkndayd.
Laszlo onu ekip ayaa kaldrd, gmleinin yakasn yrtarak anca boynundaki ince zinciri grd. Ilk
metale dokununca sanki bir balon zihnini sarmalayverdi.
Midesi buland, kusacak gibi oldu, ama dilerini skp bir ekite kolyeyi kopartt. Kopan zincir boynunu
kesince Dietrich acyla barmt. Elindeki kolyeye bir an bakan Laszlo, avucunu ap onu yere brakt.
Ve tm dnya bir anda tekrar odana yerleti. Ama bu kez Laszlo'nun karsnda bir deil, iki plak zihin
vard. Her ne kadar Tom'a yapt gibi, Dietrich'in de kendisini sevmesini salayabileceinden emin olsa da,
doru yolun o olmadn igdsel olarak biliyordu. Dietrich'in o anda hissettii orijinal duygulan kullanmaya
ihtiyac vard. Ve bu da korku demekti.
Muhafza dnp, "Bu adama bir dakika iin dikkat et," dedi. "Herhangi bir ey yapmaya kalkarsa cann
karana kadar dv
1377
Adam>Fawer
Cmlesini tamamladktan sonra bilim adamnn duyduu deheti dier tm duygularn bastracak ekilde
birka kat ykseltti. Dietrich bir anda ne kapaklanp kusmaya balad. Sonra titreyen eliyle azn sildi ve
kendini kanepeye att.
Tom bacaklar ak, kollan yannda iki yana sarkk ekilde adamn tepesine dikildi. Laszlo da arad eyi
bulana dek elik dolaplar birer birer ap kapatarak oday didikledi. Yarana dndnde doktor onun
elindeki nesneye dehetle bakt.
"Onunla n-n-ne yapacaksn?" - ? ?
ip
?
378 j
43
"Ellerini uzat/' diye emretti Laszlo. - < ...
Doktor bir an iin kendinden istenileni yapamayacak kadar korkmu halde ylece bakt ona. Laszlo onu biraz
rahatlatmak iin youn korkusunu azaltp yerine gergin bir huzur gnderdi. Sonra bir ekmeceden ald
kaln bilgisayar kablosunu bileklerine dolad ve iki ucunu birbirine balad. Ayn ilemi ayak bilekleri iin de
yaptktan sonra geri ekildi.
"Sana bir dizi soru soracam. Sen de bana kaamaksz cevap vereceksin... Ya da ona cevap verirsin."
Bayla omzunun zerinden Tom'u iaret etti. O arada bir yandan doktorun zihnine yeni bir korku dalgas
gnderirken, bir yandan da Tom'a ac bir iddet alad.
"Ne istersen sor," dedi Dietrich titreyerek. "Ama... Ama onun canm yakmasna izin verme."
Adamn titreyen gzlerine bakan Laszlo, istediklerini yapmas iin onu bkmenin doru bir ey olup
olmadn dnd. Ama sonra dikkati monitrlerdeki ocuklara kayd ve anmsad: Baka seenei yoktu.
Adamn duyduu deheti azaltmaya gerek grmeden, "Bana kar drst davranrsan kimsenin can
yanmaz. Ama beni kandrmaya kalkarsan..."
Dietrich iddetle ban sallad. "Sana yalan sylemeyeceim. Yemin ederim!"
"yi." Yalan sylerse bunu zihninin kokusundan da kolaylkla anlayabilirdi, ama zaman kaybetmek
istemiyordu. "Burada stnde altn ey nedir?"
"Biyoelektrik iletiim yoluyla davran deiiklii. Senin yeteneklerine sahip kiiler. Empatlar." -,;, . >
,
..jt-
| 379
Adam Fawer
"Nasl alyor? Ben bunlar nasl yapabiliyorum?"
"Tm duygular ve bunlarn sonucu olan biyolojik tepkiler beyin tarafndan balatlr. Kii bir olayla kar
karya kaldnda beyni gelen iitsel, grsel, dokunsal ve kokusal uyarlar yorumlar, sonra da tepki
gstermesi iin vcuda sinyaller gnderir. Empatlar bu sinirsel sinyalleri daha duygu-oluturma safhasnda
durdurabilir. laveten, baka insanlara da sinyal gnderebilirler. Hedef beyin bu sinyalleri duygulara evirir,
onlar da otonom sinir sistemini tetiklerler. Bu sadece zihinsel bir tepki yaratmakla kalmaz, ayn zamanda
fiziksel tepkiye de neden olur ki, bu da yaylan duyguyu pekitirir."
"Ama ben nasl sinyal alp gnderebiliyorum? Bir radyo deilim ki."
"Aslnda, temelde ylesin. Radyo dalgalar sadece bir eit..."
"Elektromanyetik radyasyondur," diye tamamlad Laszlo; Darian'n snfna ilk geldii gn verdii dersi
anmsamt.
"Doru. Gzmzn gremeyecei kadar uzun dalga boyuna sahip bir enerji. Beynin her sinir ileticisinin her
hcresinde retilenle ayn tip bir enerji. Senin sinestezin bakalarnn zihnindeki bilgiyi alk olduun somut
bir duyuya eviriyor. Senin durumunda bu duyu koku. ou insan bakalarnn hisleri hakknda sadece bir
fikir sahibi olur, ama sen ok daha glsn."
"Ne demek istiyorsun? Herkes empatik mi yani?"
"Bir anlamda yle. nsanlarn yzde doksan bakalarnn genel havasn sezebilir; tpk bir mekna
girdiklerinde oradaki insanlarn tartyor olduunu anlamak gibi, ama hepsi o kadardr. En azndan yakndan
tanmadklar kiiler sz konusu olduunda."
"Yakndan tandklaryla ne oluyor?"
"Herkesin beyni -bir noktaya kadar- benzersizdir. Yani her beynin elektromanyetik radyasyon frekans
kesinlikle esiz olduu halde, beyin dalgalar yaklak bin civarnda farkl frekans kmesi iinde
gruplanmtr. Eer bir insann beyni baka birisiyle ayn
380 I
Empati
kme iindeyse, o kiinin duygularn yorumlamas daha kolay
olur."
Laszlo anlamaya balamt. Daha ayrntl anlatmasn salamak iin doktora hafif bir gven alad.
"Kan ba olanlar genelde ayn kme iinde bulunur. Dolaysyla da aralarnda empatik bir anlay olur;
ebeveynler, ocuklar ve kardeler arasndaki biyolojik yaknlk gibi yani. Kk ocuklarn genellikle iki
yama geldiklerinde zayflayan gl empatik yetenekleri olur ki, ebeveynleriyle yaknlamalarn salayan
ve dil becerilerini erken gelitirmeye yarayan evrimsel bir aratr bu."
Laszlo, "yleyse beyinlerindeki balanlar ayrtka, bu yetenekler de giderek zayflar," dedi.
"Doru. Ailenin dndaysa, benzer frekans kmelerindeki insanlar sosyal olarak gruplamaya eilimlidirler,
nk birbirlerini daha iyi anlayabilirler. Ayn rk ve cinsiyetten insanlarn gruplama eilimlerinin nedeni
budur, nk ayn frekans kmesi aralnda yayn yaparlar. Bylece, yabanc bir lkeye gittiin zaman
kendini fiziki olarak deiik hissedersin. Aslnda biyo-fizyolojik adan ylesindir de."
"Ama bu lkeye yz yl nce g etmi insanlar ne olacak? Her ey genetik olarak belirleniyorsa..."
"yle deil. Herkesin zihni, onu evreleyen frekanslar anlayabilmek iin srekli olarak kendini uyarlar.
Kalplar ve frekanslar zaman iinde ortama uyum salamaya ynelik olarak evrim geirir. Dolaysyla,
yabanc bir dili renmek, o dilin konuulduu lkedeysen daha kolaydr, nk zihnin de deiip, o dilin
belirleyici ayrntlarm renmeni kolaylatrr."
"Dillerin biyoelektromanyetik radyasyonla ilgisi ne?"
"Diller sadece yerel halkn beyin dalgalarnn iitsel olarak yansyacak ekilde ortaya kmasdr. Her ey
birbiriyle ilintilidir: Dil, giyinme tarz, kltr, mutfak. Amerikan kltrnn tm dnyada inanlmaz derecede
popler olmasnn nedeni de budur. re-
| 381
Adam Fawer
tici maln Amerikan tketici kitlesinin tamamna ulatrmak istiyorsa, geni bir yelpazedeki frekans
kmelerine ekici gelecek eyler tasarlamak zorundadr."
Laszlo, "Konunun biraz daha pratik ynlerine gir," dedi.
"Beyin dalgalarnn iletimi konusu, baz insanlarn birbirleriyle abucak kaynap, dierleriyle
kaynaamamasndan, ete mantali-tesine; bir korku filmini sinemada seyretmenin daha rktc
olmasndan, insanlarn randevularnda grltl yerlere gitmekten holanmasna kadar birok eyi aklar.
Restorandaki atmosferdir bu. Bir futbol stadyumundaki cokudur. ehrin nabzdr. Krsal blgenin
dinginliidir. Yaammzn her ynne sirayet eder. Sadece, ou insan bunu senin kadar gl
hissedemez."
"Bir yetenek yelpazesi olduundan bahsettin?"
"Evet. Toplumun yaklak yzde onu dierlerine gre daha yksek bir duygusal zekya sahiptir. Baka
insanlarla iletiim kurmaktaki becerilerinden kaynaklanan ve doutan gelen bir karizmalar vardr."
"Ama insanlarn sadece ayn kme iindekileri okuyabildiini syledin az nce."
"ou iin yle. Ama bazlar kendini teki frekanslara da ayarlayabilir. Farkl sosyal gruplarla, hatta kendi
kmelerinin dnda olanlarla bile kaynaabilirler. Dil becerileri ve farkl kltrden insanlarla anlamalar daha
iyidir. Ve bunlarn tm, fiziki olarak etraflarmdakilerle ayn 'frekansta' olmalarndan kaynaklanr."
Laszlo, "Bu tr insanlar toplum iinde nasl bir dalm gsterir?" diye sordu.
"En stteki yzde bir doal liderlerdir, insanlar onlara doru ekilir. En akll ya da en gl olmamalarna
ramen, okuldaki en popler ocuklar onlardan kar. En fazla sayda insann iletiim kurabildii kiilerdir.
Aclarmz, skntlarmz bir dereceye kadar hissedebilen karizmatik CEO'lar ve politikaclardr."
382 |
Empati
Laszlo'nun verdii karmak ve birbiriyle elien duygularla tkanmann eiine gelen doktor soluklanmak iin
duralayp devam etti:
"On binde bir kiininse duygusal zeknn ok zerinde yetenekleri vardr. Kendilerine yakn olanlardan
tapnma dzeyinde sevgi ve sadakat grrler. Ve inanlmaz igdleri sayesinde byk iler baarrlar.
Artistler ve aktrler, atletler ve mzisyenler bu tip insanlardan kar. Seyretmek istediin, onlara doru
ekildiini hissettiin karakterlerdir. Grsel manzaralar, mzii ve fiziki icraatlar doutan gelen bir
yetenekle kavrarlar. Duyusal birer dahidirler. Bazlar gl birer alc, kimileriyse vericidir."
"Ama bunun kimi istisnalar..."
"Elbette vardr. Birok artistte olduu gibi, kiilikleri doutan melankolik ya da ie dnkse, o zaman cezp
ettiklerinden fazlasn iterler. Geirmekte olduklar hormonal deiikliklerden kaynaklanan hassas duygusal
yaplarndan dolay bu durum ergenler iin zellikle geerlidir."
"Sonraki dilime ge."
"Yz binde birlik oranda yer alan kimilerinin yetenekleri o kadar gldr ki, ounlukla davran bozukluklar
sergilerler. Etraflarndaki insanlarn duygularn alglamay engelleyemedikleri iin onlarn altnda ezilirler.
Bazlar zihnini perdelemeyi renir. Ama ou bunu yapamaz. Cinnet geirirler. ntihar ederler. Ve bunu
sadece beyinlerinde duyduklar o son derece gerek seslerden dolay yaparlar. Geleneksel bilimin ve
toplumun inanmad sesler nedeniyle yani."
"Sesler deil," diye fsldad Laszlo. "Duygular."
"Evet," dedi Dietrich. "Sen ve bulduun o ocuklar... Sizler o yz binde birlik dilimdensiniz. Kendisi de kabul
ederse, kaderlerinde ok byk iler baarmak yazl olanlar. Ya baar ve onur ya da ldrmak."
Laszlo rperdi. Derin bir soluk alp, aratrmasna baka ynde devam etmeye karar verdi.
| 383
Adam Fawer
"Bu Organizasyon nedir? Arkasnda kimler var?" '
1 Dietrich ban iki yana sallad. "Banda kimlerin olduunu bilmiyorum. Ama eski hkmet grevlileri
olduklarn dnyorum. Buras PAPERCLIP ve dier MK-deneylerinin bir uzants gibi."
"PAPERCLIP mi?"
"PAPERCLIP Projesi ABD hkmetinin II. Dnya Sava sonras st dzey Nazi ve Faist personeli Birleik
Devletler'e getirebilmek iin balatt gizli bir operasyondu. lkeye gizli olarak sokulan insanlarn neredeyse
700' davran bilimcisiydi. En nemlileri de Kurt Blome adnda bir doktordu."
Laszlo sava bittikten ok sonra domu olsa da, bir Rus Yahudisi gmeni olan babas ona Yahudi
soykrm hakknda bilinmesi gereken her eyi anlatmt. O nedenle Kurt Blome adn nerede duymu
olduunu anmsad.
"Nrnberg Doktorlar Davas'nda25 aklanan ok az sayda Nazi'den biriydi," dedi soluu kesilerek. "Bu olayla
ilgili tartmalardan dolay anmsyorum. Toplama kampndaki esirlerin zerinde veba as deneyleri
yapmt."
"Evet. Birleik Devletler hkmeti Blome'nin canlsnn lsnden daha deerli olduuna karar verdi. Beraat
etmesini salayp, sonra da onu CIA'ya teslim ettiler. O da hemen sorgulamalarda kullanlacak ilalar
denemek iin oluturulan CHATTER Projesinde almaya balad. CIA daha sonra BLUEBIRD Projesi'nde
Pentagon ile ibirliine girince Blome, Kuzey Koreli sava esirleri ile Amerikan askerleri ve ocuklar zerinde
deneyler yapt."
Farknda olmadan yumruklarn skm olan Laszlo, "Ne tr deneyler bunlar?" diye sordu.
II. Dnya Sava ertesinde Nazi yneticilerin yargland Nrnberg Mahkemesi ile paralel yryen 12 yan
mahkemenin ilki Doktorlar Mahkemesi olarak anlr ve Uluslararas Askeri Mahkeme tarafndan deil, A.B.D.
askeri mahkemesi tarafndan grlmtr, (.n.)
384 I
Empati
"LSD, eitli barbitratlar ve Benzedrin ile birlikte hipnoz da kullanarak oklu kiilikler, hipnotik tetikleyiciler
ve yalanc anlar yaratt Blome."
"Bu deneyleri sava esirleri zerinde yapmak bile byk vicdanszlkken adam Amerikan askerlerini mi
kulland?" Laszlo duyduklarna inanamyordu. "Neden o insanlarn hibiri bunlar aklamad?"
"nk Blome, elektrokonvlsiv terapi kullanarak hafzalarn silmiti."
Laszlo ban sallad. ou insan gibi o da gizli CIA deneyleriyle ilgili sylentiler duymutu, ama bunlarn
gerek olabileceini hi dnmemiti. "Devam et," dedi.
"Dr. Sidney Gottlieb adnda Bronxlu bir kimyager 1951 ylnda CIA kadrolarna dahil oldu. Yahudi kkenli
olmasna ramen Blome ile bir takm oluturmak iin seilen Gottlieb, MK-ULTRA grubunun lideri oldu."
"'MK' ne demek?"
"ngilizce ve Almancanm bir bileimi. 'M', 'zihin'26 anlamnda, 'K' da 'kontrol'.27
"Zihin kontrol," diye fsldad Laszlo.
Dietrich ban sallad. "MK-projeleri en gizli ve en lmcl olanlard."
"Projeler mi? Neden oul? ULTRA'dan bakalar da m vard?"
"Elbette," dedi Dietrich gzleri parlayarak. "MK-DELTA yabanc ajanlar sorgulamak iin biyokimyasal
deneyleri ieriyordu; MK-NAOMI biyolojik sava silahlan gelitirdi; MK-MINDBEN-DER Meksika
vatandalarn suikastlara dntrmek iin eitli ilalar ve hipnoz yntemleri kulland; MK-SEARCH seks
alkan-
ngilizcede zihin anlamna gelen mind szcnn ba harfi (.n.) Almancada kontrol anlamna gelen
kontrolle szcnn ba harfi (.n.)
385
Adam Fawer
lklarn deitirebilen kimyasallar aratrd; MK-RESURRECTION yksek dozda radyo frekans enerjisini
denemek iin lobotomi28 yaplm maymunlar kulland."
"Radyo frekans deneyleri... Empati gcm nasl kullandm anlamanda bunlar m yardmc oldu?"
"RESURRECTION bunun bir ksmyd. Ama OFTEN Operasyonu da eit derecede sorumludur. O proje
doastne odaklanmt. CIA kendilerine falc, medyum, psiik, astrolog ve khin diyen insanlarla birlikte
alt. Deneylerin ou baarszlkla sonuland, ama aratrmalar da, zihin kontrol iin kimyasallar
kullanmaktan, bunu zaten yapabilen insanlar bulmaya ynlendirdi."
"Ne zamana dek devam etti bu?"
"Bakan Ford 1974'de baa geldiinde, hkmet neredeyse baarya ulamak zereydi. Ama sonra CIA
deneyleri hakkndaki bilgiler The Nev York Times'e szdrld. Birbiri ardna yaynlanan makaleler hem bir
Kongre soruturmas almasna, hem de bir bakanlk komisyonu kurulmasna neden oldu. Ford 1976'da
insanlar zerinde bilgilendirilerek rzalar alnmadan deney yaplmasn yasaklayan bir Bakanlk Emri
kartt. Carter bu emrin kapsamn daha da geniletti ve 1982'ye gelindiinde Reagan, rzalar olsa bile
insanlarn denek olarak kullanlmasn yasad ilan etti."
Laszlo tiksintiyle, "Ve sizin de ondan sonra eliniz kolunuz baland," dedi.
Dietrich onun ses tonundaki nefreti ya sezmedi ya da anlamazdan geldi.
"Eski verileri -en azndan yok edilmeyenleri- elden geirmekle yetinmek zorunda kaldk. lerlemeye altk,
ama olanakszd.
Lobotomi: beynin bir lobunun cerrahi olarak alnmas (.n.)
3861
Empati
Tanr akna! Deneylerimizi empanzeler zerinde tekrarlamamz istediler bizden!" Adam d krkl
iindeymi gibi ban sallad.
"Sonra ne oldu?"
"Programn finansman kesildi, ben de iimden oldum. Bir hafta sonra Organizasyon'dan bir ar geldi. Ve
buraya geldim."
"Organizasyon'un nihai hedefi ne? ocuklardan gerekten ne istiyorlar?"
Dietrich tedirgin bir ekilde yutkundu. imdi az ncekine kyasla daha gergindi.
Ve Laszlo'nun kontrol altnda tuttuu fkesi sonunda patlad. Doktoru derin, dumans bir dehete bulayarak,
"Bana cevap ver!" diye bard. "CEVAP VER!"
"G-g-gerekten tam olarak bilmiyorum. Zinser bana ne yapacan syle..."
"Sama!" Laszlo adamn syledii yalann kokusunu alabiliyordu. Sabr tkenerek Tom'a dnd ve bayla
iaret etti.
"Yzne deil," dedi. "z kalsn istemiyorum."
Dietrich kendini korumaya alt, ama kollar ve bacaklar balyken bunu yapamazd. Tom onu boazndan
tutarak kanepeden kaldrd ve midesine bir yumruk indirdi. Doktorun gzleri yuvalarndan frlad. Barmak
iin azn at, ama boazndan sadece zayf bir hrlt kt.
Tom kolunu bir yumruk daha geirmek iin geriye atnca Laszlo onu tuttu. Adamn saldrganln bastrarak,
"Bu kadar yeter," dedi.
Dev muhafz isteksizce Dietrich'i kanepeye geri brakt.
Doktor arka arkaya birka ksa ve hrltl soluk ald, ardndan da hemen konumaya balad. "Bilmediimi
sylerken, doruyu sylyordum," dedi. "Ama baz phelerim var. Zinser'in ocuklarla konumalarnn bir
ksmn dinledim. Bir sr felsefik ve siyasi teori yumurtluyor. Ve ocuklar yumuatp, sylediklerini Tanr
kelam gibi kabul etmelerini salamak iin de Jill'i kullanyor. Resmen beyinlerini ykyor."
| 387
Adam Fawer
: "Ne iin?" > ? - ",..', u"
"Birer lider olmalar iin. O ocuklarn ne kadar zel olduunu sen bile anlamyorsun. Birer erikin
olduklarnda akl almaz derecede etkili gler gelitirmi olacaklar. amz ilikiler a; seimler senin
adaylardan biriyle bira imek isteyip istemediine bal olarak kazanlyor ya da kaybediliyor, sorunlara
somut yaklamlarla deil. Kennedy, Reagan... Bunlar ok zeki insanlar deildi. Ama yeteneklerini zgr
dnyaya liderlik etmek iin kullanan karizmatik kiilerdi. Ayn ey dini liderler iin de geerli. Son yzyldaki
en popler papa olan II. John Paul'a bak; btn dnyada saygnl var. Bir dn. Tm ktalardaki her
lkede yaayan insanlar onu seviyor. Neden? Dini bilgisinden dolay m? Hayr. Sadece karizmasndan
dolay."
"Yani Kennedy'nin de bir empat olduunu mu sylyorsun? Reagan ile II. John Paul da m yle?"
"Kennedy ile Reagan empatik lekte dnyann %95'inden daha m yukardayd? Muhtemelen. Peki, senden
ya da ocuklarn herhangi birinden? Yakn bile deillerdi. Papa ise ayr bir olay. On lisan ana dili gibi
konutuunu biliyor muydun? ok deiik kltrlerden insanlarla iletiim kurabilen bir zihniyetin
gstergesidir bu. Eer empati dediimiz bu deilse, o zaman ne olduunu ben de bilmiyorum. Elijah, Winter,
Charlie, Jill... Hepsi benzer potansiyele sahip."
Laszlo anlatlanlar hazmetmeye ynelik nafile bir aba gsterdi. Bir sonraki nesli ynetmek iin ocuklar
programlamak. Mmkn deildi bu. "Milli Eitim Mdrl'nn Yetenekliler Snav'n zorunlu klmasn nasl
saladn?"
"Sanrm Organizasyon'un bandakilerin VVashington'da ok gl ilikileri var. Tm yaplmas gereken,
Eitim Alt Komite-si'ndeki baz senatrlere iyi dnlm birka bat herhalde. Doru bedeli dersen,
her eyi satn alabilirsin. rnein Darian'a bak."
"Ne demek istiyorsun?" ' '. .??:? -.;?.
388 |
v.Emp.*-!,*'-
"Zinser ona seni ve ocuklar bulmas iin para dedi."
Laszlo soiuunu tuttu. Birden midesi korkun bir kavrayla buruldu. "O lmedi, deil mi?" dedi zor duyulan
bir sesle.
"Hayr."
Laszlo'nun ba dnyordu. nanamyordu. O kadn tm yaamndaki herkesten fazla sevmiti. Ona her
eyini verebilirdi.
Elbette. Bu da anlalan tam onun istedii eymi.
Ve tm o sre boyunca hibir eyden phelenmemiti.
Bu doru deil. O uaa binmediin zamanki rahatlamasn anmsyor musun?
Ban sallad. nanmak istemiyordu. Ama baka seenei de yoktu. Her ey bandan beri bir yaland.
Darian'a kalbini vermi, onun iin yas tutmutu ve kendisi zntden kahrolurken...
Kusacak gibi oldu.
Tom saatini gstererek, "Vakit neredeyse geldi," dedi.
Laszlo kendini toparlamak iin bir an durdu, sonra ban sallad. "z onu."
Tom eilip, Dietrich'in balarm zmeye balad.
Dietrich balar zlrken, "Ba-ba-bana ne yapacaksn?" dedi kekeleyerek.
"Hibir ey. Beni satmadn srece. yle bir ey yaparsan da, Tom seni doduuna piman edecek. Deil
mi, Tom?"
riyar adam dudaklarnda acmasz bir glmsemeyle bakt doktora. Laszlo iki adamn dncelerini bir an
iin birbirine balad: Tom'un sadistlie varabilecek vahetine kar Dietrich'in youn korkusu. Kalc izlenim
braktna emin olduktan sonra balanty kopard.
"Bu toplantmzdan kimseye sz etmeyeceksin, deil mi doktor?"
"Hayr," dedi Dietrich gzlerini Tom'dan alamadan. "Yemin ederim."
| 389
-,r
Adam Fawer
%
"Ve Tom'un buradaki tek dostum olduunu dnme gafletine sakn kaplma. Eer onunla ilgili tek kelime
edecek olursan, baka biri seni ziyaret edecek." :, ?> ,, , v,
; . "Anladm." ,.;/',
<ji,' "yi. imdi, yapman istediim ey u..." >, ->,, '?<: -
> v
i'
'' im.. t1 f',< ' *{< '< V
!.,. :!
3901
e'
44
Tom kapy kapattktan sonra Laszlo soluunu koyuverdi. Hl hem yeni yandann, hem de doktorun
bilincini hissedebiliyordu. Daha nce ayn anda iki zihinle birden hi o kadar uzun bir sre temas halinde
olmamt. Ve plann uygulamaya koyana kadar da buna devam etmek zorundayd. Baka aresi yoktu.
Ona sadece tek bir kii yardm edebilirdi: Jill.
Ama kz nasl ikna edecekti bunu yapmaya? Gerek durumu ortaya vurur ve kz da ona ihanet ederse,
kendi lm emrini imzalam olacakt. te yandan yardm istemez ve bunun yznden baarszla
urarsa, Elijah, Winter ve Charlie'yi sonsuza dek kaybedecekti.
Gece bunlar dnen Laszlo sonunda bir karara vard. Yanl karara.
Oda karanlkt. Televizyondan yaylan k duvarda asl olan bronz sa heykelinin ve komodinin zerinde
ak duran kaim ncil'in zerinde glgeler yaratarak dans ediyordu.
Laszlo yerdeki giysilerin etrafndan dikkatle dolat. Yatan kenarnda oturdu ve yumuak bir rahatlama
hissi yayd. Sonra uzanp uyuyan kz omzundan yavaa drtt.
"Jill," diye fsldad. "Jill, uyan."
Islak pamuk kokan bir sersemlik kzn zihnini sard. Tembelce dnd ve gzlerini at. Sonra da Laszlo'nun
gzlerini yaartan bir okla atelenen zihni youn bir dehet iinde patlad.
Barmaya frsat bulamadan Laszlo eliyle onun azn kapatt. Avucu kzn dudaklarna dedii anda Jill,
duygularyla zihnini,
J 391
Adam Fawer
dileriyle elinin etini deldi. Burnundan derin soluklar alan Laszlo
kendini duyduu acdan kopartmaya zorlad. ! ,
"Sadece konumak istiyorum!" diye fsldad.
Doruyu sylediini grmesi iin zihnini ona at. Ona zarar vermesi asla sz konusu olamazd. O da
dierleri gibi bir kurband. ocuklar kurtarmak istiyorsa, buna karsmdaki kzla balamak zorundayd. Jill
yava yava sakinlemeye balad. Dilerini skmay brakt, Laszlo da zonklayan elini onun azndan ekti.
"Teekkr ederim." Yatan baucundaki kutudan birka kt peete alp kanayan avucuna sard. "Ne
istiyorsun?" diye sordu Jill.
Laszlo gerei renmenin kz iin yeterli olacan mit ederek, "ocuklar serbest brakmak istiyorum,"
dedi "Ve bunu yapmak iin yardmna ihtiyacm var."
"Onlar neden serbest brakmak istiyorsun?"
nce kzn hrnlk ettiini dnen Laszlo, sonra onun gerekten de ardn hissetti.
"nk aileleriyle birlikte olmalar gerekiyor."
'Aile' szcyle birlikte keskin bir burukluk kokusu ald, ama Jill bunu hemen geri ekti.
"Hayr," dedi. "Aileleriyle birlikte olmalar gerekmiyor. Burada olmalar gerekiyor."
"Kim diyor bunu?"
Jill irilemi gzlerle bakt ona. "Samantha."
Kadnn ad getii anda Laszlo onda bir duygu parlts sezinledi. Kz bunu saklamaya alsa bile zihninde
mayalanan duygu Laszlo'ya ok belirgin iki koku halinde yansmt. Birincisi sevgiydi. Samantha'nm kzn
kafasndaki anne imajna en yakn kii olduu da gz nne alnrsa, anlalabilir bir duygu bu. Ama ikincisi
Laszlo'yu tamamen hazrlksz yakalamt: ehvet.
aknln gizlemeye alt, ama Jill de onun akln okumu
392 |
tmpaffi*
olmalyd ki, zihni ter kokulu bir utanma duygusuyla glgelenecek hemen geriye ekildi.
"Jill. Samantha sana her ne dediyse... Yalan syledi."
Bir anda yok olan utan duygusunun yerini taze kan kokuStb*a ok benzeyen bir bakas ald.
"Hayr! O beni seviyor," Jill'in sesi gvenliydi, ama Laszlo onun ne kadar sarsldn grebiliyordu. "Bunu
alglayabiliyorum."
"Hayr, sadece algladn sanyorsun." Kzn duygularn o ekilde ezdii iin kendini ok kt hissetti, ama
baka yol yoktu. "Onun duygularnn hep ayn olduunu, hi deimediini farkettin mi? Neden yle
olduunu merak etmiyor musun?"
"O sadece..." Jill duralad sonra, "Sakin biri, o kadar," dedi umutsuzca.
"Bu doru deil." Samantha ile yaptklar konumalar dnd Laszlo. Kadnn zeki olduunu kabul etmek
zorundayd; kza yalanc bir sevgi hissi alamt. Kendisini o kadar uzun sre kan-drabildiine gre, Jill'i
kandrmasnda alacak bir yan yoktu. "Asla, asla deimiyor," dedi. "Hibir eye tepki vermiyor."
Jill sessiz kald. Laszlo yavaa onun zihnine uzand, ama kz kendini kapatmt.
"Ona gvenemezsin. Gerek planlarnn ne olduunu bilmiyorsun. ocuklar iin, benim iin... Senin iin
yapt planlardan sz ediyorum."
Jill yine bir ey sylemedi, ama sessizlii Laszlo'ya bilmesi gerekeni anlatyordu. Belki yeteneini kzn fikrini
deitirmek iin kullanamayabilirdi, ama onu ikna edebileceini biliyordu." ?-,. ji
"Bana inanmyorsan, kendin grebilirsin." . ? :,
"Nasl?"
"Sana onu nasl okuyabileceini gstereceim. Gerek anlamda okumaktan sz ediyorum." Kzn
syleyeceklerine younlamasn
| 393
AdamFawer
salamak iin duraladj.! "Sana yalan sylediini kantlarsam yardm eder misin?"
Kzn zihninin yzeyinin hemen altnda bir sr duygunun dolatn hissedebiliyor, ama hibirini
okuyamyordu.
"Tamam," dedi Jill sonunda.
"El skalm." Elini uzatt. Kz ona garip bir ekilde baksa da, elini onunkinin iine koymakta tereddt
etmemiti. Parmaklan birbirine dedii anda, Jill'in zihnini dolduran kokular onunkine szd. Ve Jill'in elini
kendisininkinin iinde hapsetti.
Gl bir hamleyle kzn psiik kalkanndan geri kalan da syrd. Ve annda duyduu kokularla akna
dnd: ren ve yapkan korku, kaygan umut ve terebent kokusunu artran aknlk. Bunlarn tmn
sarmalayan, onu rperten, rm, derinlere sarkan bir fke. Laszlo bitkin bir halde elini kurtarp geri
ekildi.
"Bunu nasl..." Hl havada asl duran sa eline bakan Jill'in sesi hafifleyerek kayboldu.
"Samantha sana hi dokunmad, deil mi?"
"Tabii ki dokundu," dedi Jill hemen.
"O srada bunlardan birini takmadndan emin misin?" Laszlo cebinden kartt ten rengi ince eldiveni
yatan zerine koydu.
Jill effaf eldiveni sanki mikropluymu gibi alrken, "Bunu nereden buldun?" diye sordu.
"Muhafzlardan birinden aldm. Eer birine dokunursan, yani, buna deil de o kiiye dokunursan
kalkanlarnda gedikler oluuyor. Tmyle korunmasz olduklar zamanki gibi deil, ama yine de onlar
hissedebilirsin."
Jill dnceli bir ekilde ban sallad. "Zar gibi ince ve effaf. ok dikkat edilmezse insan teninden ayrt
etmek zor. Yani bana... Bana gerekten hi dokunmad m?"
394 |
V
Empati
Laszlo kzn acsn hissediyordu, ama onu ileride doacak daha byk hasardan korumann baka yolu
yoktu.
"zgnm, Jill."
Dudan sran Jill ban ne edi. "nerini dneceim," dedi sonunda bouk bir sesle.
"Yarn akam grrz."
Jill burnunu ekerek ban sallad. Laszlo kapya yrd. Yavaa iki defa vurunca Tom hemen at. Jill'e
son kez bakt, ama kz ona srtn dnmt bile. Duygularn sezemiyordu, ama buna ihtiyac da yoktu.
Omuzlarnn lo kta sarslmasna baklrsa alyordu.
| 395
45 -..?.... . . ? , -
' l ' ? Uf' l---------------------------- n j.....l) i'" I* 'il -----------------------
------------------........II rc |l II j |[ftlynil|i l fi
. ,' v ; ,' \.'? . > '
"Laszlo srekli dolayor, ama Charlie'den beri hi yeni ocuk bulmad." Samantha masasnn arkasndan
Jill'e bakt. "Bir sorun olabilir mi sence?"
Jill telan biraz belli ederek, "Hayr," dedi. "Yani... Ben nereden bilebilirim ki?"
Samantha ne doru eildi. "Hl kontroln altnda deil mi?"
"Elbette!" 1 Kadnn ellerine bakmamaya alan Jill, o eldivenleri daha nce fark etmemi olmasna
inanamyordu, nk her ne kadar tm ayrntlar belliyse de, teninde yapay bir parlaklk vard.
Ama daha da belirgin kant Samantha'nm duygularndayd. Daha dorusu, olmayan duygularnda. Her
zamanki gibi mutlu ve sevecen grnyordu, ama Jill onun duygularnn evresinde yaananlarla birlikte
azalp oalmadm gayet iyi gzlemlemiti. Konumalarn ykyle tam uyumad bir filmi seyretmek
gibiydi bu. Onca zamandr buna nasl kandn dnd.
nk gerei renmek istemedin. nk seni sevdiine inanmak istedin. nk ona k...
KAPA ENEN!
Derin bir soluk ald. Beynindeki sesi daha fazla dinlemek istemiyordu. Laszlo doruyu sylemi olabilirdi,
ama bu ondan nefret edemeyecei anlamna gelmiyordu. Ve ediyordu da. Fantezisini ykt iin,
snabileceini sand tek insana olan gvenini ykt iin nefret ediyordu o adamdan.
Samantha'nn gerekten neler hissettiini bilmek zorundayd. Bunun iin de ona dokunmas gerekecekti.
Ama vcudu her zamanki gibi batan aa kapalyd. Siyah etekliin zerine beyaz
396 |
45
Empati
bluz ve fme ceket giymiti. In boynunda ve enesinde de ellerinde olduu gibi parlayp parlamadn
grmek iin ban biraz yana edi. Hayr, parlamyordu. Tek yol onun yzne dokunmakt.
Jill daha nce saysz kere Samantha'nm yanan okamay hayal etmiti. Soluk, ince dudaklarn onun
dolgun ve krmz dudaklarna bastrmay dlemiti. yle bir eyin gnah olduunu ve asla
gereklemeyeceini biliyordu, ama bunlar da fantezi kurmasna engel olmamt. Hep o ann verecei zevki
dnmt, imdiyse sadece ac ngrebiliyordu. Tek istedii yere kvrlp...
"Beni dinliyor musun, Jill?" Yant gelmedi. "Jill? Neyin var?"
Yavaa ban kaldran gen kz yal gzlerine elinden geldiince hznl bir ifade yanstt. O ruh haliyle
bunu yapmak zor deildi.
"Bu eyi... Daha ne kadar devam edebileceimi bilmiyorum."
"Ne demek istiyorsun?" dedi Samantha. Duygular hl itenlik dolu olsa da, sesinde bir korku belirtisi vard.
"Artk fark etmez," dedi Jill ban ne eerek. "imdi Laszlo... Ve teki ocuklar var. nceden olduu gibi
deil. O zaman sadece ben vardm." Burnunu ekti ve boaznda oluan yumruyu yutmaya alt. Dedikleri
doruydu, ama syleme nedeni yaknmak deildi.
Samantha sandalyesinden kalkp masann etrafndan dolarken, "Sen her zamankinden daha nemlisin,"
dedi. Elini -eldivenle korunan elini- onun omzuna koydu. "Benim iin nemlisin."
"Sahi mi?" Jill'in sesindeki yakar ac verecek kadar gerekti.
"Gerekten yle."
Jill baklarn ona doru kaldrd. nanmay o kadar mitsizce istiyordu ki... Il l yanan gzleri sevdii
kadnn yznden ayrlmadan yavaa ayaa kalkt. Ve ona sarld. Birilerine sanlmayal ok zaman
olmutu.
Samantha geri ekilmek yerine zarif kolunu onun omuzlarna dolad. Jill de biraz eilerek alnn kadnn
plak boynuna yaslad.
| 397
Adam Fawer
Ona gerekte ilk defa dokunuyor olduunu bilmek garip bir duyguydu. Bir an iin kadnn teninin uyandrd
yumuak ve serin duyguyla kendinden geer gibi oldu, Samantha'nn zihni etrafndaki engel atlamaya
balaynca o ksack ann verdii huzur da tuzla buz oldu.
Kendi zihniyle onunki arasnda bir engel olduunun farknda deildi. Ama birden kadnn yayd ve artk
duygusal bir duman perdesi olduunu bildii o deimez/tekdze/mutlu/sevecen duygu karmnn
oluturduu dzgn yzeyde boydan boya uzanan trtkl atlaklar olutu.
Ve sonra Jill, Samantha Zinser'in zihnine ilk bakm gnderdi.
lk atmamak iin kendini zor tuttu. Samantha'nn renkleri berrak ve canlyd: Parlak yeiller, koyu
kahverengiler, gl ate krmzlar. Ve hepsinin arasnda, ayrt edilmesi zor olacak kadar yerleik, ltl
oniksten kesilmi hissi veren kaln bir hat.
Jill oniksin ne anlama geldiini hemen kavrad: Aldatma. Dier her eyle dolam, kurnazlkla rlm bir
yalanlar a. Geriye kamak istese de kendini tepki vermemeye zorlad. Tek bir soru sordu.
"Samantha... Beni seviyor musun?"
""Bu nasl soru, tatlm?" dedi Samantha yumuak ve rahatlatc bir ses tonuyla. "Elbette seviyorum seni."
Ama Jill grmek istediini yakalamt. Samantha konuurken zihni bir korku ve tiksinti dalgasyla glgelendi.
Kadn kabaca itip geri ekildi.
"yi misin sen?" Samantha'nn sesi artk endie doluydu.
Jill eliyle gznn kenarn silerken, "imdi daha iyiyim," dedi.
"Ne zaman ihtiyacn olursa yannda olacam. Bunu asla unutma."
"Merak etme." Jill karsnda anszn belirmi olan yabancya ifadesiz bir yzle bakt. "Unutmayacam."
398 |
Empati
...
Jill daha kapy almadan Laszlo yerinden kalkmt bile. Onun fkeli bir yrek gibi atan zihnini koridorun
br ucundan alglamt. Kapy hemen at. Frtna gibi odaya dalan kz zihninin etrafnda dank bir
kalkan olutursa da, Laszlo onun fkesini ve acsn hissedebiliyordu.
"Haklydn," diye homurdand Jill geni odada bir aa bir yukar yrrken. "Samantha bandan beri yalan
sylyormu."
"Bu ekilde rendiin iin zgnm."
Jill durup gzlerini ona dikti. "Hayr, deilsin," dedi tkrr-cesine; sesi alam gibi bouk kyordu.
"Bandan beri beni kullanyor olmasndan tr mutlusun."
"Yanlyorsun."
"Samantha'nm bana yalan sylemesi yeterince ktyd; bir de sen aldatmaya alma!"
Laszlo szcklerini dikkatli semek zorunda olduunu biliyordu. "Burada olmana sevinmem, burada olma
nedenine de sevinmemi gerektirmez. Samantha seni de tpk benden yararland gibi kulland. Ona zarar
vermek istiyorsan, buray yok etmeme yardm et."
"O ne olacak?"
"Ne demek istiyorsun?" i /.
"Demek istediim, ona ne yapacaz?"
Laszlo duralad. Kzn intikam arzusunu anlyordu, ama kendisinin ii oralara vardrmak gibi bir niyeti yoktu.
"Ne sylememi beklediini bilmiyorum."
"Elbette biliyorsun," dedi kz alay edercesine. "Ona zarar vereceimizi sylemeni istiyorum. Onu..." Jill
sonraki szckleri sylemek iin cesaret toplar gibi duraksad. "Onu ldreceimizi sylemeni bekliyorum."
"Hayr," dedi Laszlo ban sallayarak. "Onu ldrmek doru deil."
| 399
Adam Fawer
"Onun bize yaptklar doru muydu, yani?"
"Elbette deildi."
"Yapt yanlsa biz neden ona doru davranmak zorundayz?"
"nk yle yapmazsak, biz de onun kadar kt oluruz."
"Kimin umurunda ki bu?"
"Benim umurumda. Ve bir gn senin de olacak."
Jill fkeyle bakt ona. Laszlo kza eriebildiinden ok emin deildi, ama fkesi sanki az da olsa durulur gibi
olmutu. Sonunda Jill kendini yatan stne brakt. Orada neredeyse bir dakika kadar tavana bakarak
yatt, sonra Laszlo'ya dnd. "Ona bir ey yapmama izin vermeyeceksin, deil mi?"
"Vermeyeceim."
"Sana yardm etmeyeceim anlamna gelse bile mi?" Dorulup onun gzlerinin iine bakt.
Laszlo o soruya nasl yant vereceini bilemiyordu. Sadece kendisi sz konusu olsayd sorun yoktu. Ama
yle deildi. Karlmalarna yardm ettii ocuk vard ortada.
Birden anlad: Samantha'y ldrmesi iin Jill'e yardm etmesi gerekecekse, bunu yapacakt.
"Ne pahasna olursa olsun intikam almana yardm etmeyeceim," diye yalan syledi ona ve gl bir inanma
hissi gnderdi.
Jill sessizce onun zihnini yoklad. Sonsuzluk gibi grnen bir duraanlktan sonra fkeyle ban edi.
"Peki. Senin istediin ekilde yapacaz."
Ama daha szler azndan karken Laszlo onun aklndaki aldatmay sezdi. Kz yardm edecekti, ama
intikamn almaya da alacakt. Bir ey sylemedi. Jill'i kendi fkesinden korumak iin elinden geleni
yapacakt.
4001
Empati
Bir plan zerinde anlamaya vardktan sonra Tom odasna kadar Jill'e elik etti. teki muhafzlarn aksine,
Tom'un zihni her trl koruyucu kalkandan yoksun, yani plakt. Duygular ylesine canlyd ki, onun youn
hislerinden utanan Jill zihnini kapatmak istedi.
Adamn Laszlo'ya duyduu sevgi yapt her eyde bariz ekilde grlecek kadar youndu. Jill teki
muhafzlarn aslnda onun mahkmun kontrolnde olduunu nasl olup da anlayamadn merak ediyordu.
Laszlo'nun Tom'un zihnini nasl zgr klabildiini bir kez daha dnd. Yeni orta kendisine gvendiini
sylemiti, ama gerekten yle olsa, bir eyler saklamaya devam eder miydi?
Laszlo oyunu o ekilde oynamak istiyorsa bir sakncas yoktu. Kendisi de baz srlar saklayabilirdi. Bir kurban
olmaktan artk bkmt. Laszlo'nun, intikam almasna yardm etmeyecei gerei d krkl yaratm olsa
da, bir adan yine de memnundu. Samantha ile bizzat hesaplamak istiyordu.
Tom kapy at ve girmesini bekledi. Gitmek zere dnmt ki, Jill kapnn kolunu tutup ona glmsedi.
"Laszlo'da bende olmayan ne var?" Uzanp adam ensesinden yakalad. Laszlo'nun onun iin kurduu
savunma bir anda kerken, zerine prltl bir dinginlik geldi.
"Gir. Konuacak ok eyimiz var."
] 401
46
Samantha uyuyan ocuklarn ekranlardaki grntlerine bakt.
"Laszlo'nun son gittii okullarda yeni empatlar bulamam olmasna hl inanamyorum. Florida'daki
ikizlerinin empatik olduundan kukulandn sylemitin."
"Sanrm... Sanrmyanldm."
Samantha adam dikkatle szd. Fiziki grnm hibir zaman salkl olarak tanmlanamasa da, son
zamanlarda gerekten berbat grnyordu. Gzlerinin altnda koyu renk kaim torbalar olumu, yzyse
incelmi ve bezgin bir grnm almt. Hl imand, ama belirgin ekilde kilo vermiti. O kiloyla daha
salkl grnmesi gerekirdi, ama sanki lmn eiindeydi.
"Tm syleyecein bu mu?" dedi serte.
Dietrich omuz silkti.
"Jill'in kontrol altnda olmak Laszlo'nun baka empatlar bulma yeteneini etkilemi olabilir mi?"
Dietrich ban kaldrmadan nce bir an yere bakt. Hl onunla gz gze gelmemeye alyordu.
"Sanmam."
"Bu mantkl grnmyor. Onu mutlak potansiyeli olan kalabalk okullara gnderdik. Charlie'den bu yana
yeni birini bulmu olmalyd."
"Belki."
"Belki mi?" diye bard Samantha. "Hepsi bu mu? Bana biraz yardm et!"
"Yapamam. Daha fazla..."
"Biliyorum, biliyorum. Daha fazla deney yapmaya ihtiyacn var." Samantha ban kaldrp tekrar ekranlara
bakt. "Neden onlardan biri zerinde deney yapmyorsun?"
402 I
Empati
"Ne... Ne demek istediini anlamadm;"' diye kekeledi Dietrich.
"Demek istediim, yeni bir simlasyon yapmayah hafta oldu."
Dietrich duraksad. "Hl son deneyin verilerini deerlendiriyorum. Henz... ncelemekte olduum etkenler
var."
"Paralel almaya ne oldu? Hani eski verileri zmlerken, bir yandan da srekli yenilerini elde etmek?"
"Yanlmm."
"Ne demek, yanlmm?"
"Sadece... Yanlmm ite."
Samantha doktora bakakald. Dietrich her ne kadar insan olarak karaktersiz bir yapya sahip olsa da, i
bilime gelince hep son derece kararl olmutu. Sanki kiilii bir gecede deimi...
Aman Tanrm!
Samantha ceketinin altndaki klfndan kartt tabancay Dietrich'in bana dorulttu. "Gmleinin
dmelerini a."
"Ne?" Dietrich ellerini kaldrp iki adm geriledi. "Neyin var senin?"
"Duydun! Gmleinin dmelerini a."
Samantha zorlukla yutkundu. Ate etmek istemiyordu, ama adam kolyesini takmamsa baka seenei
kalmayacakt. Sonra da ona kimin eritiini bulmak zorunda kalacakt: Jill mi, Laszlo mu?
Dietrich geriye doru bir adm daha att. "Ama..."
"DEDM YAP!" diye bard Samantha sinirleri ypranm halde.
"Tamam, tamam," dedi Dietrich. Ellerini yavaa indirdi ve gmleinin dmelerini amaya balad. nc
dmeden sonra tere bulanm kuma yana ekerek boynundaki ince gm zinciri gsterdi. "Aradn bu
muydu?"
Samantha soluunu koyuverdi. Silahn emniyetini kapatt ve klfna geri koydu. "zr dilerim, sandm ki..."
I 403
Adam Fawer
"Ne sandn biliyorum," dedi Dietrich. Titreyen sesi fkeyle doluydu. "Ama seni temin ederim, zihnimin
kontrol tamamen bende."
"Evet, bunu imdi grebiliyorum," diye mrldand Samantha. Eli igdsel olarak kendi zincirine gitmiti.
Oradayd, teninin zerinde sert ve lk bir temas brakyordu. "Laszlo nmzdeki Cuma'ya kadar yeni birini
bulmazsa, Dr. Joo'nun tm deneyleri yeniden yapmasn istiyorum."
"Gerekli dzenlemeleri yapacam."
"yleyse iyi geceler."
Laboratuardan karken Samantha'nn aklna bir ey dt.
Ya kolyeler almamaya balarsa? O zaman ne olur?
Tm vcudu rperdi. Hayr. Dietrich kolyeleri saysz senaryo altnda denemiti ve bozulmalar sz konusu
deildi. Fizik yasalar tmden deimedike manyetik alanlar durup dururken ortadan yok olmazlard.
Paranoyaka davranyordu.
Yine de yannda her zaman dolu bir silah tad iin memnundu. Daha nce kimseyi vurmamt, ama
bunun sorun olacan sanmyordu. yle bile olsa, srekli odasnn dnda bekleyecek iki muhafz istemeye
karar verdi.
Ne olur, ne olmaz!
Zinser knca Dietrich sandalyesine kt. Ucuz kurtulmutu. Laszlo'nun kamuflaj olarak manyetize
olmayan bir kolye taktrmas iyi olmutu. Bunu yapmasa...
Dietrich rperdi. Neyse ki hepsi tm yaknda bitecekti. Katktan sonra ne yapacan bilmiyordu,
umurunda da deildi. Tek istedii, srekli korku iinde yaamaktan kurtulmakt.
ok az uyuyabiliyordu ve uyuduu zaman da zihni o gne kadar grm olduu en korkun karabasanlar
yaratyordu. Her
404 |
Empati
gece ter iinde, bararak uyanyordu. Bir keresinde o kadar korkmutu ki, altma iemiti.
Beslenme sorunu ileri daha da kartryordu. Bir haftadr yedii hibir ey midesinde durmamt. nceki
Sal gn bir elma yemeye alm, hepsini kusmadan nce ancak srk almay baarabilmiti. O
zamandan beri sadece su iebiliyordu ve o bile midesini bulandryordu.
Akln korumasn salayan tek ey, tnelin ucunda bir k olduunu bilmesiydi. Ve imdi o k biraz daha
yaknd. Laszlo kan Joo'nun deneylerinden nce gerekletirmek zorundayd; bu da zamanlamann biraz
ne alnmas gerektii anlamna geliyordu.

Dietrich kapy kilitledi, kanepeye uzand ve battaniyesine sarnd. Battaniyeyi iki defa ykam olmasna
ramen hl hafif bir idrar kokusu vard. Umurunda deildi.
Laszlo kontrol elinde tuttuu srece kafas rahat olmayacakt,
A '?.???..:?:?.:
Tom sabah 05.00'deki nbet deiiminden hemen nce Laszlo'nun odasna geldi. Cebinden kartt plastik
bir torbay yatan zerine att. Torbann iinde bir ift gm kolye vard.
"Onlara kolyelerin artk almadn ve ocuklarn herkesi gizlice kontrol altna aldn syledim. Sonra da
yenilerini verdim. Eskilerini karttklar anda hepsi mutlu bir ekilde rahatlad."
"Gzel," dedi Laszlo. Muhafzlarn korunma kalkan kalktnda neler hissettiini biliyordu. Zihinleri ufuktan
ykselen birer gne gibi anszn ortaya kvermiti. Laszlo onlar kontrol altna alrken, o kadar fazla sayda
zihinle ayn anda uramann yaratt baskyla neredeyse kendinden geiyordu. Neyse ki, onlar
korunmasz hallerinin sadece ilk dakikasnda etkilemek gerekmiti, o da yeni kolyelerini dnp onlar
hakknda konumalarn engellemek iindi.

Adam Fawer
%?% Yardmc kazanmaya ayracak daha fazla zamannn olmasn isterdi. Ama yoktu; artk zaman
dolmutu. imdi yapabilecei tek ey beklemekti. Ve Tanr'ya inanmad halde, yetikin yaamnda ilk kez
dua etti. t t , , < , t ., >< j
< ' '"I ' <\ ' > f / fl'tK f>>'< > . ' t'1 ' J >:<
!, , ' .' , "
V ",>,.. ? . : " ,*: ill . /
I
.,; ' <,;>n;
*
4061
47
Jill sakin bir halde sandalyesinde oturup ncil okurken, Laszlo sinirli admlarla odada dolanp duruyordu. Kz
serinkanl bir kararllk iindeydi. Laszlo onun aptalca bir ey yapmam olmasn diledi.
"Vakit geldi," dedi. "Branigan ile Manderville neredeyse gelir. Yarm saat sonra ana salonda grrz."
/ili birka saniye ona bakt. Sonra glmseyerek artt. "yi anslar."
"Teekkrler. Sana da."
in garip taraf, JiU'in bir eyler sakladna dair uyan kzn glmsemesi ve iyi ans dileiyle gelmiti. Tek
tesellisi onun da kendine ait bir srr olmasyd. .'> ;
. ;? a
Tom alt haneli ifreyi girince metal kap kayarak ald. Dietrich yannda silahl iki adamla kapnn br
tarafnda onlar bekliyordu.
"Benimle birlikteler," dedi muhafzlara. "imdi bizi mahkma gtrn."
Doktorun titreyen sesini duyan Laszlo ona dikkatle bakt. Adam her ne kadar bilerek korku altnda tutmu
olsa da, kararm ve tedirgin gzlerini grene kadar, nasl bir zdrap iinde olduunu farketmemiti.
Hemen onun hastalkl korkusunu giderip, yerine gl bir kendine gven duygusu alad. Dietrich'in dk
omuzlar dikle-ti, duruu dzeldi ve admlan bir lm marndan sinirli bir tempoya dnt.
Dudaklaryla sessizce teekkr ederim szcklerini svlerkpn
Adam Fawer
yanaklarndan iki damla ya szld. Karanlk koridorda bir sra bo hcreyi geip, elik bir kapnn nnde
durdu. O anahtar kilide sokarken, Laszlo da zihnen kendim hazrlad.
Dietrich yana ekilince derin bir soluk ald, ar kapy iterek at ve drt ay nce ak olduu o derin
kahverengi gzlere bakt,
"Darian."
Ar kap kaim metal erevesinde bouk bir ses kartarak kapandktan sonra bir sessizlik oldu. Laszlo bir
zamanlar -ve muhtemelen hl- sevdii kadna bakt. Kvrck siyah salar dank, afro bir hava almt.
Eskiden canl ikolata rengini andran teni imdi soluktu; uzun sre bakmsz kalm bir kat kahverengi boya
gibiydi.
Elleri kelepeliydi; bacaklarysa zincirle yerdeki bir halkaya balanmt. Boynunda eskinin muhafazakr
kadnlar tarafmdan taklan kolyenin ok daha kaln bir tr vard. Ama Darian'nki bir ziynet eyasndan ok,
aslnda olduu eyi andryordu: Tasma.

Sadece gzleri aynyd. Laszlo onlara bakarken, yaananlarn asln rendiinden beri akln kurcalayan
sorunun yantn da buldu. "Hepsi yalan deildi," dedi. "Yoksa yle miydi?"
"Benim iin deildi," dedi Darian.
Laszlo bir an duraksad, sonra sorabilecei tek soru dkld dudaklarndan: "Neden?"
Darian iini ekti. Baklarn yere evirdi; salar gzlerinin nne dt. Birka saniye sonra ban hzla
kaldrd. Salar bu kez de kara bir bulut gibi yzn evreledi.
"Seni neden kendime k ettiimi mi soruyorsun? Yoksa seni neden kurtarmaya altm m?"
Laszlo ona ylece bakt. Zamann getiinin farkndayd ama yantlara ihtiyac vard.
"Beni neden kurtarmaya altn?"
4081
Empati
"nk seni..." Yutkundu ve hafife ksrp boazn temizledi. "Sevdiimi sandm. Nedeni bu. Grevim
seni Organizasyon'a kazandrmak olsa da, tetii ekme zaman gelince... Yapamadm."
"Ama beni buraya aldrdn," dedi Laszlo ifadesiz bir sesle.
"Saflk ettim." Darian ban sallad. "Onlarn ii bu noktaya kadar... Bunlarn hibirinin olmasn istemedim.
Tanr adna yemin ederim, Laszlo. ok zgnm."
"Onlara neden yardm ettin?"
"Bencilliimden. Daha iyi bir yantm olmasn isterdim, ama yok."
Laszlo soluunu brakt. Soylu bir yant deildi belki, ama drste verildii belliydi. En azndan, kendisi yle
olduunu sanyordu. Boynundaki o tasmayla emin olmak mmkn deildi. Ama tm igdleri Darian'm bu
kez doruyu sylediini haykryordu.
"imdi ne olacak?" diye sordu Darian.
"Gidiyorum. Bu gece. Ve ocuklar da yanmda gtryorum."
"Nasl..."
"Baz dostlarn yardmyla." Laszlo duralad. "Ve Jill'in."
Darian'm yz bir anda kl rengi oldu. "Ona gvenemezsin."
"Baka seeneim yoktu. Muhafzlar tek bama idare edemezdim."
"Jill sadece Zinser'e sadktr."
"Artk deil."
"u tasmay kart. Yardm edebilirim."
"imdi benim mi sana gvenmem gerekiyor?"
"Bana bak," dedi Darian bacaklarmdaki zincirleri sallayarak. "Buradan kmak iin her eyi
yapabileceimden phen mi var? "
"Benim asl phelendiim, kendinden baka herhangi bir in* san gzetip gzetmeyecein."
1409
Adam Fawer
"Bu defa yapacam/' dedi Darian yalvararak. "Yemin ederim."
Son szck azndan karken Laszlo onun ban ellerinin arasna ald. Tenine dokunduu anda kadnn
zihnini evreleyen donuk hilik eriyiverdi. Darian'n yolu zerine koymaya alt minik engelleri bir anda
kenara savurup, onun zihninin derinliklerine dald.
O kadar ok ey vard ki, hepsini alglamak olas deildi: Meydan okuyan bir direni, sululuk ve pimanlk
ve hepsinin altnda, derinlerde gml cesur ve dn vermez bir akla kark azgn bir gurur. Laszlo ellerini
ekti.
Darian enesi ileride, ban dik tutmaya devam etti. Mantken kadnn umutsuzca kendini temize kartmak
istediini biliyordu. Ama duygusal olarak, kendini ona inanmaya zorla-yamyordu.
"Bizimle gelebilirsin," dedi. "Ama tasma kalacak."
"Hata yapyorsun. Jill peine dnce bana ihtiyacn olacak."
"Ya peime decek olan o deilse? Ya sensen?"
410 I
48
Dietrich nde, Tom, Darian ve Laszlo onun hemen arkasm-dayd. Darian'm bacaklarndaki zincirleri zm
olsalar da, bir mahkmu andrmas iin bileklerindeki kelepeleri amamlard. Cssesi ve temiz, beyaz
grnmyle Laszlo kolaylkla bir muhafz sanlabilirdi, ama bir deri bir kemik kalm siyahi bir kadn iin
ayn ey geerli deildi.
Muhafzlarn yanna geldiklerinde Dietrich omzunun zerinden Laszlo'ya bakt, sonra boazn temizledi.
"Yapmamz gereken eyi anlyorsunuz, deil mi beyler?"
Dietrich'in sesi biraz kararsz knca Laszlo adamlara sarslmaz bir inan duygusu alad. Kendisi orada
olduu srece Dietrich'in emirlerini sorgulamaktansa lmeyi tercih edeceklerdi.
"Evet efendim!" dediler bir azdan.
"Dier arkadalarnz davranlarndan sorumlu deil, nk ocuklarn kontrol altmdalar. ocuklar baka
bir yere gtrmeliyiz. ldrc g kullanmaktan kamm," Dietrich duralad. "Ama grevi tamamlamak iin
ne gerekiyorsa yapn. Anlald m?"
"Anlald, efendim."
"Beni takip edin." '
Dietrich'in peinden gzetim merkezine gittiler. Kapda iki muhafz daha vard. kisi de uzun boylu ve
yaplyd. Ve her ikisi de silahlyd.
"Ltfen kenara ekilin," dedi Dietrich.
"Bunu yapamam, efendim. Direktr Zinser'in emirleri..."
Tom tabancasnn kabzasn adamm burnuna indirince bir krlma sesi geldi. Bunu enesine inen bir sa
kroe takip etti; ban duvara arpan muhafz yere yld.
Ayn anda ikinci nbeti de eski grev arkadalarnn saldr-
I 411
Adam {tara-
na uramt. Biri midesine yumruu gmp can acsyla iki bklm ne eilmesine neden olurken, teki
dirseiyle ensesine vurup onu arkadann yanna devirdi.
Laszlo derin bir soluk alp, beraberindeki muhafzlarda uyandrd azgn iddeti dizginlemeye alt.
Dietrich ise o arada eilip bir ekite adamlarn kolyelerini ko-partmt. Laszlo annda onlardan yaylan
acyla utancn kokusunu ald. Bu duygular gz ard edip fel edici bir korku yayd.
"Kamaya ya da alarm vermeye alrsanz geri gelip sizi ldrrz," dedi. "imdi yzst dnn ve
ellerinizi banza koyun."
Adamlar denileni yapnca muhafzlar onlar kelepeledi. Laszlo'nun desteine ramen Dietrich'in kalbi o ani
iddet gsterisi karsnda deli gibi atmaya balamt. ifreyi tulamak iin titreyen ellerle kapnn elektronik
paneline uzand. Doru ifreyi ancak denemeden sonra girebildi.
Kapnn zerindeki krmz k yeile dnd, metalik bir klik sesi duyuldu ve ar elik kap ieriye doru
ald. ateli zihin birden canland. Laszlo her ne kadar hepsine daha nce dokunmu olsa da, imdi
farkl grnyorlard.
Bir ekilde deimiler.
Ama kendini kandrmasnn anlam yoktu. Zihinlerinin nasl deimi olduunu tam olarak biliyordu. Hepsi de
bklgendi. Dietrich ona Zinser'in ocuklar 'yumuattn' sylemiti, ama o ana dek, bunun ne derece ciddi
olduu hakknda hibir fikri yoktu. Onlar o ekilde hissetmek onu zd, ama yine de, arplm zihinleri
uzaklatrmak yerine iine ekti.
Birden kolunun stnde bir el hissetti ve dnnce Darian' grd.
"yi misin?" diye sordu Darian.
"Hayr. Ama yaknda olacam." , ,,
4111
r
Empati
Mide bulandrc bir fke benliini sarnca Jill destek almak iin duvara yasland. Laszlo gzetim merkezine
girmi olmalyd. Bir an kendi plann sorgulad.
ok ge deildi. Laszlo'nun istediini hl yapabilirdi. imdi geri dnerlerse, yetiebilirlerdi. Ama sonra ne
olacakt? Kap sonsuza dek mutlu mu yaayacaklard? Tanr'nn ondan ak olarak istediini gz ard m
edecekti? Samantha'y cezasz m brakacakt?
Onun gzel yeil gzlerini ve uzun kahverengi salarn dnmek kararlln perinledi. Samantha yalan
sylemiti. Tanr'nn ne istedii hakknda yalan sylemiti. Her ey hakknda yalan sylemiti. Ama artk
gerei biliyordu ve Samantha, eytani bir gc kullanmaya kalkmann cezasn ekecekti. Tpk Laszlo ve
o kymetli ocuklar gibi.
Peder Sullivan haklyd. ren varlklard onlar. Jill dua etmi ve Tanr da ona yolu gstermiti. Sonunda
amacn, bedenine giren iblisin orada olma nedenini anlamt: O ucubeleri yok edecek gce sahip olmasn
salamak.
Ucubeleri ve onlar kontrol etmeye alan gnahkrlar.
"yi misin?" diye sordu Branigan yavaa omzuna dokunarak.
"yiyim," diye homurdand Jill ve adamn elini itti. Ardndan da akln alkantl krmz bir saygyla kark
frtna mavisi ylgnlkla doldurdu. "Yrmeye devam et."
lk kontrol noktasna yaklarlarken biraz geride kald. Adamlarn saldrganlk ve fke duygularn glendirdi.
Bunun onlarn admlarnda yaratt farkll grebiliyordu; grnmeyen dmanlarn ezer gibi yryorlard.
Keye gelirken her iki muhafz da otomatik tfeklerini hazrlad. Jill hemen arkalarndayd. Bu Tanrsz
yerde ilk kan dkldnde orada olmak istiyordu.
Kapda nbet tutan iki adamn en ufak bir ans yoktu. Branigan ve Manderville onlar daha azn bile
aamadan silahla-
| 413
Adam Fawer
rm kaldrp ayn anda ateledi. Hedeflerin ikisi de gsn tutarak duvara doru savruldu. Bir yaylm atei
daha ald. Mermiler bu defa adamlarn alnnn ortasn buldu. pleri kesilmi iki kukla gibi olduklar yere
yldlar.
Jill lm makinelerine bir nee dalgas gnderdi. Adamlar cesetlerden yere szan kana bakp glmsedi.
Darmadank ylm bedenlerin zerinden geen Jill kapya yneldi. Kanl zeminde aya kaynca
neredeyse dyordu, ama Branigan atlp onu tuttu.
Jill getikleri kapnn silah seslerini engelleyecek kadar kaln olduunu umuyordu, nk varmak istedii
yerle oras arasndaki engeller o kapyla snrl deildi.
Otuz metre ilerideki asansrn elik kapsn grebiliyordu. lk anda korunmasz gibi alglansa da, Jill yle
olmadnn farkndayd. Kapnn her iki yannda, grnr alann hemen dnda iki muhafz olduunu
biliyordu.
Branigan ve Manderville'nin admlan sert ve canlyd; tipik muhafz yry. Asansrn yanndaki iki
nbetinin onlardan herhangi bir tehdit beklemek iin nedeni yoktu. Jill'in askerlerinin kurunlar bedenlerini
bulmadan nce ses kartmaya bile vakit bulamadlar.
Jill yanlarna geldiinde her ey bitmiti; iki ceset daha parlak bir kan glnn ortasnda yatyordu. Branigan
l adamlardan birinin kemerindeki desteden silindirik bir anahtar alp duvardaki panele soktu. Asansrn
kaps kayarak ald.
nce Jill girdi, onu izleyen Branigan ile Manderville de nnde durup patronlar iin bir koruma duvar
oluturdu. Branigan dmeye basnca kap kapanmaya balad. Jill iki korumann arasndan baktnda
koridorda braktklar kanl ayak izlerini grd.
Olacaklarn bir alameti mi?
4141
Empati
Samantha silah seslerini duyduunda, Dietrich'in son raporunu okuyordu. Oturduu koltuktan bir anda
frlad, tabancasn ekti ve kapya dorulttu. Silah titreyen eline inanlmaz ar geliyordu.
Kap ald anda ate etmeye hazrlanarak tetiin stndeki parman yavaa gerdi. Kapnn kulpu
dnmeye balad. Gzlerini ilerine dolan teri atmak iin gzlerini birka defa krptrd, soluunu tutup,
bacaklarn iki yana at. Vcudundaki her gzenekten ter fkryordu. Kendini kontrol etmek zorundayd.
Sadeoe tek bir ans olabilirdi.
Kap kulpunun dnmesi durdu. Samantha soluunu yavaa brakt. Manyetik kilitler dayanyordu. Ama
birden pe pee el silah sesi duyuldu ve kap ardna kadar ald. Samantha tetii ekti.
Silah sesi sar ediciydi. Kulaklarnda top at gibi nlyordu. Geri tepen tabanca terden kayganlam
parmaklarnn arasndan kayd. Silah havada uarken Samantha da gsnde geni bir kan lekesiyle stne
abanan Branigan'm yzn tand. Kendi kendine tehlikenin getiini, hepsinin bir hatadan kaynaklandn
anlatmaya alt, ama sonra Manderville'yi grd.
Yznde lgnca bir fke srtyla silahn dorultmutu.
Den silahn grmek iin umutsuzca etrafna baknd, ama odann neredeyse br uundayd. Manderville
lmekte olan arkadann zerinden atlayp, silahn hedefinden -yani alnnn ortasndan- bir an bile
ayrmadan ona doru yrrken ellerini kaldrd.
Gidebilecei hibir yer yoktu. Bacaklar arkasndaki masaya dayanmt. Kendisine doru yryen adama
bakt dehetle. Gzlerindeki katksz nefret niyetini aka ortaya koyuyordu: Onu ldrecekti.
Namludan kacak alevi ve beynine doru frlayan mermiyi grmemek iin gzlerini kapatmak istedi, ama
gz kapaklarn bile kprdatamyordu. Ve sonra, Manderville'nin silahnn namlusu
1415
Adam Fawer
yznden sadece birka santimetre uzaktayken birinin bardn duydu.
"DUR! LDRME ONU!"
Szckleri beyninde ilemeye frsat bulamadan Mandervil-le'nin tabancasnn kabzas bana indi.
Ter iinde uyanan Elijah yatanda doruldu.
Zifiri karanlk odada, gzlerinin nnde bir renk senfonisi patlad. Kalp at hzland, soluklar tkand.
Duyduu iddetli fke hissinden kurtulma abasyla ban deli gibi saa sola evirdi, ama kap o iren
renklerden saklanabilecei hibir yer yoktu. Zihnini kapatmaya alsa da, ona doru alayan duygular -
Jill'in duygular- ok glyd.
Bu kez de zihnini darya ynlendirip arkadalarn arad. Winter'in buz mavisinden, hl uyuduunu
anlayabiliyordu, ama Charlie uyankt. Elijah gibi o da, Jill'in hastalkl nefreti beynine akmaya balaynca
kabarcklanan turuncular ve neon yeilleriyle sarmalanmt. Daha derinlere inen Elijah arkadama orada
olduunu anlatmak iin bembeyaz bir k yayd.
Charlie hemen sar bir rahatlamayla tepki verdi. Soluunu koyuveren Elijah o rengi iine ekti. Titrek bir
nefes daha ald ve nabz yavalamaya balad. Dinginliini Charlie'ye aktard; o da tekrar geri gnderdi.
Karanlkta tek bana ve etraf renklerle dolu halde oturan Elijah, arkada onunla birlikte olduu iin Tanr'ya
kretti.
4161
49
Samantha'nm ba Jill'in darbesiyle geriye savrulup duvara arpt, sonra nne dt. Jill gerilerek bir tokat
daha atmaya hazrlanrken gzlerini at. Bilinci geri gelirken, parlak ve canl renklerle bezeli bir duygu seli
zihnini sard. Ac. Kargaa. Korku.
Ve sonra ban kaldrp Jill'i tam karsnda oturur halde grnce de i bayltc bir umutsuzlukla kark
donuk dehet.
alma koltuuna oturtulmu ve elleri arkadan kelepelen-miti. Gzleri yrtlm bluzuna kayd. Kolye...
JiU'e bakt. Eldivenli parmaklarnda gm bir zincir vard. Parlak metal kta prldayarak bir ileri bir geri
sallanyordu. Kz kolyeyi odann bir kesine frlatnca umutlar tamamen yok oldu. Burnundan hzla soluk
alp duyduu deheti bastrmaya alt.
"Bunu neden yapyorsun, Jill?"
"Sen syle."
"Bilmiyor..."
"Samalamaya balama!" diye bard Jill onun zihninde patlayan turuncu korkunun keyfini kartarak.
Glmsemesini bastrp yzn kadmmkine iyice yaklatrd.
Korkuyla yutkunan Samantha gzlerini kard.
Yerdeki koyu kan izini takip eden baklar Branigan'm ylp kalm bedeninde durdu. Gzleri l
muhafznkilerle karlanca Jill, onun kabaran bulantsn hissetti. Geriye ekilip azndan boalan
kusmuktan son anda kat.
"Marifetine bakmaya dayanamyorsun ha?" dedi sandalyesini tekrar ne doru iterek. "Ne oldu? Daha
nceden kimseyi ldrmemi miydin?"
"Hayr," dedi Samantha boulur gibi. Ksa bir an sessizce h-krd; eflatuna alan korkusu giderek karard.
Sonunda gzyalar-
|417
Adam Fawer
n tuttu ve dncelerini renklendiren bir merakla baklarn odada gezdirdi.
"Manderville darda bekliyor," dedi Jill. "Burada yalnzz. Sorularm drste yantlarsan yaamana izin
veririm." Bir umut mm kadnn zihnini aydnlattn grd. "Ama yalan sylersen Branigan'n yanna
gidersin. Anladn m?"
Samantha titreyerek ban sallad.
Jill derin bir soluk ald.
"Beni..." nndeki izgiyi geerse geri dn olmayacann bilinciyle duraksad. "Beni hi sevdin mi?"
Samantha'nn beyni soru karsnda irkildi.
"Jill..." Zaman kazanmaya alyordu. "Bunu bana nasl sorabilirsin?"
"nk bilmek istiyorum," dedi Jill fkesini kontrol etmeye alarak. "Beni hi sevdin mi?"
"Bunu neden yapyorsun? Ne yapmak istiyor..."
"YANIT VER BANA!" diye haykrd Jill. "Hi... Beni hi... SEVDN M?"
Zorlukla soluyan kadn, grltyle burnunu ekti. "Jill ben..."
"EVETM, HAYIR MI?"
Samantha derin bir soluk ald. "Hayr," dedi fsldayarak. "Ama ltfen anlamaya al..."
Jill onun yzne bir tokat daha att. Samantha'nm ba yine geriye savrulup sert bir sesle duvara arpt.
Patlayan dudaklarnn arasndan koyu bir kan-salya karm tkrd.
"Neyi anlayaym, Samantha? Bana neden yalan sylediini mi? Beni neden kullandn m? Haydi! Aydnlat
beni."
Samantha'nm korku dolu, yalvaran gzleri Jill'inkilere odakland. Benliinden nce kzl dehet dalgalar,
ardndan da donuk bir kabulleni yayld. Soluk allar yavalad.
"Ne istiyorsun?" diye sordu souk ve cansz bir sesle.
418 |
Empati
Jill vurmak iin elini tekrar kaldrnca irkildi, ama sinmedi. Oysa Jill en ok bunu istiyordu. Korku iinde
alamasn. zlmesini. Ve hepsinden te kendisini sevmesini. Keke her eye batan balayabilselerdi.
yle olabilse, Samantha'nn onu gerekten sevmesini salayabileceini biliyordu.
Kalkt ve geri ekildi. Kadnn gzel yznn gerilerine, souk ve kurnaz zihnine bakt. Ve sadece kokumu
bir sar grd. efkat yok. Scaklk yok. Sevgi yok. Sadece korku.
"Acnacak haldesin," diye bard burnunu ekerek. "Herkesi kullanyorsun. Laszlo'yu kullandn. Darian'
kullandn. Beni kullandn. imdi... imdi de ben seni kullanacam."
"Jill..."
Jill onun ne sylemek zere olduunu bilmiyordu, umurunda da deildi. Daha sonra, dnp o ana
baktnda, bunun bir zr olduunu hayal edecekti. Samantha'nn zihninde en ufak bir pimanlk krnts
grmese bile, o yalan kendine sylemeye devam edecekti. nk her ne kadar az sonra olacaklar ok
daha ktle-tirse de, bir anlamda hepsini deer klyordu.
Samantha sylemek istediini bitirmeye frsat bulamad, nk Jill onu ezici bir dehete bodu. Duyduu
tm acy ve yok olan hayallerine duyduu znty on misli artrarak ona gnderiyordu.
Kadnn meydan okuyan gzleri birden yala doldu. Benlii kt; boazndan uzun, ackl bir feryat koptu.
Jill'in o ana kadar duyduu en hznl, en ac dolu sesti. O kadar aresizlik ve elem doluydu ki, bir an
dayanamayacan sand. Ama daha da derine girmeye devam etti; ta ki Samantha'nn hkrklar
feryatlarn bastrana kadar.
"te kendimi byle hissetmeme neden oluyorsun," diye bard gzyalarn tutmaya alrken.
"Dur..." diye inledi Samantha hkrklar arasnda. "Ltfen... Ah Jill, ltfen... Beni biraz olsun sevdiysen bunu
yapma. Buna... Buna daha fazla..."
| 419
Adam Fawer
"Durursam," dedi Jill kadnn zerindeki basksn biraz geveterek, "stediim eyi yapacak msn?"
"Ne istersen! Ne istersen... Yemin ederim."
Ve Jill anszn tm znty, acy, strab geriye ekti. Samantha'nn buna tepkisi ani oldu. Uzun bir sre
nefessiz kaldktan sonra suyun altndan karak soluk alm gibiydi. Jill normale dnmesine izin vermek iin
onu birka saniye kendi haline brakt.
Kadnn biraz kendine geldiini hissedince de sorusunu sordu:
"ptal dmesi nerede?"
Bu szleri duyan Samantha'nn birden nefesi kesildi, zihni dehet iinde haykrmaya balad. "Bunu yapmak
istemene imkn yok, Jill."
"Evet istiyorum," dedi Jill fslt gibi kan bir sesle. "imdi syle bana."
"Hayr," dedi Samantha ban sallayarak. "Sylemeyeceim."
"Syleyeceksin."
Tm engelleri kaldran Jill duygusal saldrsn yz kat artrd. Sonra bin kat. Samantha barmak istedi, ama
azndan bir ses kmad. Ne ses, hatta ne de nefes. Dayanlmaz bir zdrap benliini sararken az ak,
ylece kalakald.
Ve sonra Jill acy tpk balatt gibi aniden kesti. Sonunda Samantha'nn iyice alan azndan ektii
acnn birazn olsun da vurabilen uzun, kulak trmalayc bir lk koptu.
"Evet? Dme nerede?"
Samantha hkrklar arasnda nefes almaya alyordu.
Jill zdrap musluklarn ap, onun benliini yeniden korkun yeiller ve siyahlarla paralarken, "Buna btn
gece devam edebilirim," dedi. Ve kadn tam kederin derinliklerinde kaybolmak zereyken geri ekildi.
Samantha'nn hkrklar daha da artt.
"Bir daha!" lk la sar azap. Duraklama.
"Ve bir daha!" Yanan turuncu zdrap. Duraklama.
4201
Empati
"Ve bir daha!" Koyu yeil umutsuzluk. ;
Jill bu kez ikencenin on saniye kadar devam etmesine izin verdi. Samantha'nm ba nne dt; yz ter
iinde kalmt.
Uzanp yavaa enesini kaldrd. "Bunun durmasn istiyor musun?"
Kendini yeniden kadnn zihnine soktu. Samantha'nm az szckler oluturmaya alarak alp
kapanyordu, ama nefes alamyordu. Jill geriye ekildi.
"E-e-vetttttttt," dedi Samantha hkrklar arasnda. "Syleyeceim... Yeter ki dur... Sadece... Dur!"
Jill musluu kapatt. Samantha'nm bedeni kelepelerin izin verdiince ne yld. Kadnn ban ellerinin
arasna ald ve yavaa tuttu. Terden yap yap olmu scak teni parmaklarmm altnda nabz gibi atyordu.
"hhhh," diye fsldad. "Cannn daha fazla yanmas gerekmiyor. Bana bilmek istediimi syle ve bitsin."
Durdu. Samantha'nm bitkinliini, duyduu deheti hissedebiliyordu. Ve en sonunda da, zavall
kabullenmiliini. "Nerede o?"
Samantha tm bedeni hkrklarla sarslarak yantlad: "En... En alt ekmecede."
Jill kalkp masaya gitti ve ekmeceyi at. Beklediinden ok daha ard, ama bunun nedenini hemen
anlad: ekmecenin iinde bir monitr ve kk bir klavye vard.
"--ifremi gir: 3-9-2-1-8-4."
Alt rakam girilince ekran canland ve Jill hedefine ulamak iin bir dizi menden geti.
"Bunu yapma," diye yalvard Samantha. "Ne kadar zgn olduumu anlatmam istersen bunu yaparm.
zgnm. Hem de ok. Senden zr diliyorum. Gerei sylediimi biliyorsun. O eyi yapmak iin bir
nedenin..."
"Yanlyorsun," dedi Jill burnunu ekerek. "Bir nedenim var. Ben bir ucubeyim. Empatlarm hepsi yle. Bizler
Tanr'ya kar i-
1421
Adam Fawer
lenmi birer gnahz. Hep 'neden ben' diye dnmtm;.." Jill sesi titreyerek duralad. "Ve sonunda
buldum."
Onun bir ey sylemesine frsat brakmadan son tua da bast. Ekranda saysal bir saat belirdi ve geri saym
balad. Jill bir an bylenmi gibi parlayan yeil rakamlara bakakald.
Orada durup rakamlarn sfra geliini beklediini hayal etti. Acaba Samantha 00:00' grebilecek miydi,
yoksa lm m olacakt? Bu, cevabn sadece onun renebilecei bir gizemdi.
Jill abucak menlerde dolat ve son bir ilem seti. Alarm sesi oday doldururken, glmsedi. Sonra eildi
ve Samantha'y yanandan pt. O kadn bir ekilde sevdiine hayret ediyordu.
"Elveda, Samantha."
Jill tm engelleri bir daha kaldrd, donuk nefret ve kaybetme duygusunun kontrolsz olarak akp
Samantha'nm plak ve savunmasz zihnini paralamasna izin verdi. Kadn lk la haykrrken kapy
at ve kt.
Arkasna hi bakmad.
4221
50
Koridorda koarlarken Laszlo azgn bir fke ve tarifsiz bir dehet hissetti.
ki kiiler!
Zihinlerden biri Jill'inkiydi, ama eziyet eken teki tmyle yabancyd. "Acele etmeliyiz," dedi alnnda biriken
teri silerken. "Bir sorun var."
Ban sallayan Dietrich admlarn hzlandrd.
Bir keyi dnnce iki muhafzla daha karlatlar. Ama onlarda artk silah vard ve .45'likler derhal
adamlarn enelerinin altna dayand. Tom kolyelerini ap rkm zihinlerini zgr brakt. Laszlo artk
sadece kendi fiziksel bitkinliini gndermenin dnda bir ey yapamayacak kadar yorgundu. Bunu yapnca
adamlar dizlerinin stne kp, baygn halde yere yld.
"Ne yaptn?" diye sordu Dietrich aknlk iinde.
"Onlar uyuttum," dedi Laszlo. Kendisi de olduka armt verdii tepkiye.
Tom son kapy da at.
Ve ocuklarn duygular bir yaygara halinde Laszlo'ya ulat. Jill'in psiik saldrs onlar dehete bomutu.
Tutunmak iin duvara uzand, ama daha eli deemeden sendeledi.
Neyse ki Tom onu dmeden yakalamt. Sadk muhafz onu yavaa yere indirdi. Laszlo baylmamak iin
kendini zorluyordu, ama Jill'in arka plandaki mide bulandran nefreti ve ocuklarn yrtnan zihinleri bir yana,
hem Dietrich'i, hem de muhafzlar ayn anda kontrol etmenin yaratt gerilim ok fazla gelmiti.
Yapamayacakt... ylesine yorgundu ki... Biraz dinlenmesi gerekiyordu...
Yumuak, serin bir el alnna bastrd. Beyni endorfinlerle dolarken gzlerini at. Birden hayata geri dnm
gibi oldu. Gzle-
|423
Adam Fawer
rini odaklaynca kendisine bakan Darian' grd. Kadnn gz^l, koyu kahverengi gzleri onunkilere kilitlendi.
"Bu sefer bana gvenebilirsin. Yemin ederim."
Darian konuurken Laszlo yeni bir duygunun onun elinden geip kendi iine aktn hissetti. O kadar uzun
zaman olmutu ki... Onun ne kadar ahane bir duygu olduunu neredeyse unutmutu. Ama ite oradayd:
Snmek zere olan bir kamp ateinin o scak, dumanl ve insann iini alabildiine dolduran kokusu. Ak.
Bayla Tom'a iaret etti. Muhafz eilip Darian'm kelepelerini at ve tasmasn kartt. Laszlo annda onun
saf gcyle dolduunu hissetti. Bir an hata yaptn sand, ama sonra zihnindeki yk azald.
"ki muhafzla Dietrich bende," diye fsldad Darian kulama. "Sen Tom'u ve ocuklar al."
"Tamam." Laszlo uzand ve Tom'a tutunarak ayaa kalkt. "k koruyun."
"Anlald," dedi Tom.
Laszlo, Dietrich ve Darian gzetim merkezine girdi.
Laszlo'nun Dietrich'in nderliine ihtiyac kalmamt. ocuklar artk gl ekilde hissedebiliyordu. Kapnn
dier yannda uzun bir koridor daha vard. teki koridorlarn resmi grnmnn aksine, daha ev havasnda
ve neeli bir tarzda dekore edilmiti.
Yine de yerdeki kaln krmz halda ve canl sar-turuncu duvarlarda insana sahte gelen bir eyler vard.
Koridorun kendisi sanki temsili bir evde ekilmi fotoraf andryordu. Sal sollu on iki kap vard. nde
stne isim kaznm gm plakalar grnyordu.
Elijah Cohen. VVinter Zhi. Charlie Hammond.
424
E m p a t i)??'
Laszlo youn bir sululuk duygusu hissetti. Birden yan bandaki Darian' farketti ve kendisini bulatrd
iten tr ona ynelik bir fkeyle doldu ii.
"Laszlo, ben..."
"imdi deil/' dedi Laszlo fkesini bastrarak. "Sen VVinter'i al; Elijah ile Charlie bende."
Aceleyle koridoru geip kaplar atlar.
Gzlerini anszn gelen parlak ktan korumaya alan ocuklar birer birer yataklarndan kalkp koridora
kt.
Elijah onu grnce, "Bay Kuehl!" diye bard neeyle.
"Bay Cohen," dedi Laszlo nefes nefese. Ve Darian'm ldn yalann duyduundan o yana ilk kez iinden
gelerek glmsedi. "Bayan Zhi. Bay Hammond. Sizleri yeniden grdme sevindim."
"Oregon'da ne yapyorsunuz?" diye sordu VVinter.
"Oregon'da deiliz. O bir aldatmacayd."
"Ama nasl..."
Laszlo elini omzuna koyarak Elijah'm szn kesti. "Daha sonra her eyi aklayacam. Buradan derhal
gitmemiz gerektiini bilmeniz u an iin yeterli."
"Bay Kuehl," dedi Charlie ekinerek. "O kadn neden baryor?"
Laszlo soluunu tuttu. Zinser'in psiik lklarm engelleyebildiim sanmt. Anlald kadaryla yanlmt.
"Ac ekiyor," dedi. "imdilik baka soru yok, ltfen. Neyle karlarsak karlaalm yanmzda durun ve
dediklerimi yapn. Bay Hammond, Bay Cohen, elimi tutun. Bayan Zhi, siz de Bayan Washington'unkini."
ocuklar baka koullar altnda yle bir emir karsnda bozulurdu. Ama o anda hibir ey demediler. ki
olan Laszlo'nun ellerini tutarken, o da onlarn korkusunu yattrd.
| 425
AdamFawer
Birden keskin bir sz duydu.
"Neydi o?" Sesindeki korkuyu saklamaya alsa da, abasnm boa olduunun bilincindeydi. ocuklar onun
dehetini hissedebiliyorlard.
"Sanrm Jill onu ldrd," dedi Darian.
Kadnn sulayc baklarn gz ard eden Laszlo ocuklara dnd. "Buradan kana kadar elimi brakmak
yok." Elijah ve Charlie'nin ellerini cesaret vererek skt. "Sk tutunun, gezintiye kyoruz."
Tek umudu, Jill'in yapt ey her neyse, ocuklar kurtarmasna engel olmayaca idi.
Artk ok ge olduunu bilmiyordu.
Jill koridora knca alarmn sesini daha da bariz ekilde duydu. Sert, pes bir vzltyd. Hl kolye takyor
olsalar da, tesisteki teki muhafzlar saran korkuyu hissetti.
"Gidelim," dedi sesinin titremesine engel olmaya alarak. Manderville silahn yeniden doldurdu, ama daha
yrmeye balamadan Jill onun kolunu tuttu.
"Karlaacamz ilk muhafzlar ldrme. Branigan' kaybettik; yardma ihtiyacmz olacak. Sen kolyelerini
alrsan, ben gerisini hallederim."
Manderville bayla onaylad.
Yardm toplamalar ok uzun srmeyecekti. Tam o srada bir muhafz keyi dnd. Adamn midesine
yumruunu gmen Manderville boynundaki gm zinciri kopartp ald. Kolye yere dt anda Jill de
zihnine dald. Adam gvenli ekilde kontrol altna alnca bayla Manderville'ye iaret etti.
"teki ocuklar tesisi ele geirdi," dedi Manderville. "Buradan kmamz lazm."
426]
Empati
Jill gl bir ama duygusuyla doldurunca muhafzn baklar sertleti ve sabitlendi. Jill onun kimlik kartnda
yazan isme bakt: James Tanner.
"Evet, efendim/' dedi Tanner.
"Yolumuza kan herkesi ldr."
Jill'i iaret ederek. "O ne olacak?" diye sordu Tanner.
"O benimle birlikte/' dedi Manderville. "imdi yr."
Kz ve askerleri hzl admlarla ka yneldi. Ana kapdaki drt nbetiye yaklarken Jill kendini hazrlad.
Ne olduunu bile anlamayacaklard.
| 427
51
"Tecrit alarm," dedi Tom sesi duyunca. "Tesisi kapatyorlar."
Laszlo alnnda biriken teri silmek istiyordu, ama iki eliyle de ocuklar skca tutmutu. Yutkundu, kendini
toplamaya alt.
"Tamam. Tom sen yanma bir kii alp nden git." teki muhafza dnd. "Sen de arkamz kolla."
Adamlar ban sallayp pozisyon ald.
"Sen de bizi ka gtr, Dietrich."
Dietrich somurtkan bir ifadeyle Laszlo'ya baktktan sonra uyumsuz grubun nne geti. Doktor. Silahl
muhafz. retmen. Ve ocuklar. Hep birlikte koridorda ilerlediler.
Laszlo'nun aklndan hangi grubun daha tehlikeli olduu dncesi geti: Kendisininki mi, yoksa
karlaacaklar m? Ama arkasndaki gl gen zihinleri dizginlemeye alrken yantn bariz olduunu
farketti. Sonra keyi dndler ve onlar grdler.
Silahlar hazr bekleyen on asker.
"zgnm Temen, ama kimse dar ka..."
Manderville'nin silahndan kan kurunlar adamn yzn datt. Jill Zinser'in alt haneli ana ifresini girince
kaim gvenlik kaplar kayarak ald. Yerdeki cesedin zerinden atlayp ilerlemeye devam ettiler.
Dar knca buz gibi bir hava cierlerini doldurdu. zgrlk. Artk tek yapmalar gereken dikenli teli
gemekti. Tom'un zrhl otobs ayarlam olmasna sevindi Jill; ara mkemmel bir koba olacakt. Hepsi
bindikten sonra Manderville srcye dnd.
4281
Empati
"Yr."
"Baka yolcularmz da olacan sanyordum. avu Neill ba-na...
"Plan deiiklii. Empatlar tesisi ele geirdi. Yoluna biri kacak olursa ezip ge. imdi sr!"
Src gergin bir ekilde Jill'e, sonra tekrar Manderville'ye bakt. Jill adam donuk bir uysallk ve kaynayan
siyah bir saldrganlk karm ile sarmalad.
"Emredersiniz, efendim!" dedi src yz ifadesi birden sert-leerek.
Aracn motoru alt. Saniyeler iinde, stabilize yolda tozlar kaldrarak parmaklkl kapya doru hzla
gidiyorlard. Otobs kapya yaklarken bir asker kollarn deli gibi sallayarak nlerine kt.
Jill srcnn fkesini bkp, zihnindeki siyah rma parldayan bir onikse dntrd. Adam gaz
kkleyince otobs sarslarak ileriye atld. Son hz kapya doru giderken, asker de kendini yolun kenarndaki
allarn arasna att. Ve telsizden bir ses ykseldi.
"Asker! Otobs derhal durdur! Tesis kapatld! Onayla!"
Otobs hzlanmaya devam etti; srcnn direksiyonu skmaktan beyazlaan parmak eklemleri ay nda
parlyordu.
"Emire uymak iin be saniyen var! Sonra ate aacaz!"
Srcnn kararll sarslr gibi oldu, ama Jill onun fkesini beslemeye devam etti. Birden, keskin bir traak
sesi duyuldu. Aracn n camnda yusyuvarlak bir delik belirdi; hemen ardndan rmcek an andrr
atlaklar olutu. Src ne yld.
Adamn bilinci kr edici bir ac tayf halinde parlayp, sonra yok olurken, Jill'in nefesi kesildi. lm olduunu
anlamas iin alnnn ortasndaki kurun deliini grmeye ihtiyac yoktu. Saa keskin bir dn yapan otobs
yavalad.
| 429
Adam Fawer
Manderville bir eliyle adam koltuundan ekip alrken, br eliyle direksiyonu kavrad. Otobs nce sola,
sonra da sert bir ekilde saa dndrd; eildii anda da n cam delen bir baka kurun koltuklardan birine
sapland.
Ama o srada otobs bir sarsnt ve yrtlan metal sesiyle kapy paralayp asfalt yola kt. Jill uzun bir soluk
brakt. Baarmlard. Tesisteyken tecrit alarmn altrmakla doru yapp yapmadn dnmt, ama
imdi bu kararndan memnundu. Laszlo ile o eytan ocuklar oradan asla sa kamayacakt.
L
Parlayan miferleri ve Plexiglas kalkanlaryla tam saldr do-nanmmdaki askerler kapnn nne dizilmiti.
Laszlo saldrya hazrlanan Tom ile teki muhafzdaki cesaretle kark umutsuzluk ve korkuyu sezdi.
Bilincinin bir taraf onlar saldrmaya ynlendirmek istiyordu, ama bunun intihar anlamna geleceinin de
farkndayd.
Tam onlar geri aracakt ki, Tom silahn ateledi. Patlama koridorda yankland. Laszlo o sesi bir lm
an olarak alglad. Mermi bir askerin kalkann delip geti; adam kan iinde kalan gsn tutarak yere
yld. Dierleri bunun zerine hi durak-samad.
Dokuz parmak tetiklere asld.
"HAYI-IIIRR!" diye bard Laszlo.
Zihni znt, pimanlk ve yaklaan iddetin acsyla doldu. Onlar durdurabilmeyi, savunmasz ocuklara
ate ederek gerekletirmek zere olduklar vaheti grmelerini salayabilmeyi istedi.
Ama artk ok geti.
??.-, ., ._:,
mo
Empati
Laszlo'nun sesi kulaklarnda nlarken, Charlie zihnini at. Birden Elijah ve VVinter da onun yanndayd.
Dnmeden bir araya geldiler ve zihinlerini bir renk ve ses duvar halinde Laszlo'nunkine arptlar.
; ,,.........
Muazzam bir enerji aks Laszlo'nun iinden geip, bir gelgit dalgas gibi meknda patlad. Askerlerin zihnini
kaplayan elik grisi engeller bir anda parampara oldu. Ne olduunu kavrayamayan Laszlo bir ekilde
kalkanlarn paralam, zihinlerine girmiti.
Askerlerin duygularn hissedebiliyordu, ama koku olarak belirmek yerine, yar-saydam bir grnt olarak
belirmilerdi. Yeil korku; zonklayan kapkara saldrganlk ve parlak beyaz fke. Ve renklerin arasnda,
erimi, haykran kvrak melodiler ve ritmik vurularla, o ana kadar duymu olduu en muhteem ark.
Laszlo tm bunlar deiik bir yola ynlendirmek iin sadece eyrek saniyesi olduunu farketti. Avularndaki
ince parmaklan hissetti ve ocuklar iin duyduu empatinin zgrce akmasna izin verdi. Duygular onlara
dokunduka, her askerin yumuayan zihni kendi fke ve korkusunu sarmalad.
Kavgac baklar eridi, tetiklerin stnde gerilmi parmaklar gevedi, namlular birer birer indirildi. Bir an iin
kimseden ses kmad; yaral asker bile barmay kesmiti.
Ve yine o an iinde, zihinleri bir dizi bulank ampul gibi parlarken, Laszlo hepsini smsk kavrad. Ne
olduunu, kalkanlarm delmeyi nasl baarabildiini hl anlayamamt. Onlar neden yle
grp/duyduunu da. Baklarn Elijah ile Charlie'ye evirdi. Ellerini sk sk tutmular, sabit baklarn
yzne dikmilerdi.
Ve Laszlo anlad. Kendisi deildi. O sadece ocuklarm muhteem gleri iin bir arat. Hep beraberken
oradan rahatlkla kabileceklerini kavraynca uzun ve yava bir soluk brakt.
| 431
Adam Fawer
Ama ileriki yllarda onu her eyden ok rahatsz edecek olan ey, Jill'e gvenmi olmasa hepsini
kurtarabilecei dncesiydi. Ama ona gvenmiti. Ve Charlie Hammond o yzden lecekti.
Ekrandaki parlak yeil rakamlar 00:00' gsterdi.
Haykran kadn son bir lk att, ama bu acdan deil, daha ok bir beklentiden kaynaklanyordu. Binann
temeline yerletirilmi C-4'ler patlad. Rahatlama havada uarak gelip belkemiini kran byk bir beton
paras eklinde kt stne.
Ve sonra, birka saniye nce Samantha Zinser olan bilin snd.
"Elveda, Samantha," diye fsldad Jill.
Izdrap ve korku dalgalar saniyeler iinde psiik ortama yaylrken, hava da gk grltsn andran bir
uultuyla doldu. Haykran zihinlerin birou imdiden o lm dalgasnn altnda kalm, birer birer dmeye
balamt bile. Jill gzlerini yumdu ve yavaa soluunu brakt.
Halletmesi gereken sadece iki i kalmt. Oturduu yerde dorulup Manderville ve Tanner'a bakt.
"Burada dur."
4321
52
Ses gk grlts gibiydi.
Neler olup bittiine bakacak zaman yoktu. nanlmaz bir grlt oldu, sonra dnya ayaklarnn alnda yarld
ve gkyz tepelerine yad. Altlarndaki zemin atlamaya, tavandan den beton bloklar yere arpp
paralanmaya ve etrafa keskin ve sivri ta paralar yadrmaya balad.
Daha byk paralarn birka karlarndaki askerlerin stne dt; bir askerin kafatas yumurta gibi
paraland. Bir patlama daha oldu ve Laszlo srnda ate gibi scak bir rzgr hissetti. Dnmeye frsat
bulamadan Tom stne atlayp onu yere ykt. Laszlo nefes almaya abalarken Charlie'nin eli avucundan
kayd. Oda lklarla dolarken aresizlik iinde Elijah' yanna ekti ve bedeniyle ona siper olmaya alt.
Srtnda bu kez de bir ac hissetti, tavan kerken Tom ona iyice aband. Ve sonra, beton bloklarn dmesi
balad gibi aniden durdu. Hava, toz ve dumanla dolmutu. Ksa bir an, enkazn yerleme grltlerinden
ve alevlerin trtsndan baka ses duyulmad. Sonra ac iindeki insanlarn lklar sessizlii yrtt.
Elijah' skca gsne bastran Laszlo yavaa doruldu. Karsnda bulaca dehetten kamak iin
yzn onun gsne yaslam olan ocuk inliyordu. Daha birka saniye nce nlerini kesen askerler
gitmi, yerlerini yaral ve kanlar iindeki kurbanlar almt.
Yarsmdan fazlas lmt; ya beton bloklarn altna gmlmlerdi ya da balarmdaki ve gslerindeki
yaralardan kanlar akarak yerde hareketsiz yatyorlard. Baygn yatanlarn hl nefes alyordu. Kalan
ikisiyse lk la baryordu.
Biri dizinden kopmak zere olan bacan tutuyordu, tekinin barsaklar karnndaki yaradan dklmt.
Ama o grntler
I 433
Adam Fawer
bile Laszlo'nm arkasma bakt zaman grdklerinin yaranda hi kald.
Tom.
Sadk askerin grmeyen gzleri tavana sabitlenmiti. Bamn yan taraf koyu krmzya boyanmt.
Beni kurtarmak iin kendini feda etti. Onu bana sadk olmas iin bktm ve ld. Benim yzmden.
Baklarn Tom'un kanl bandan ayran Laszlo, yerdeki geni atlaktan kan alevleri grd. Ve sonra o
bildik kokuyu ald: Yanan et.
"Tanrm, hayr!" diye bard.
Elijah'a tam o anda sk skya sarld ona. O olmasa, Charlie'yi kurtarmak iin kendini mitsizce alevlerin
iine atacakt. Charlie'nin kr edici sar strab zihnini kavraynca acyla kvrand. Son anlarnda yalnz
olmamas iin zihniyle ona uzanmaktan baka yapabilecei ey yoktu.
Sonra Charlie'nin zihni geride sadece bir karanlk brakarak yok oldu.
Laszlo birden baka bir bilin hissetti. Dumandan yanan gzlerle deli gibi enkaz tarad. Ve bir kadn eli
grd.
Darian.
"Bekle burada," dedi Elijah'm elinden kurtularak.
Hzla Darian'in altnda skm olduu beton bloa gitti ve onu kaldrmaya alt. ki, belki santim
oynayan blok gerisingeri dt. Yine denedi, ama yarar yoktu; ok ard.
Birden Darian'n eli kmldad. Laszlo eilip tuttu.
"Darian! Ben deyince elinden geldiince it!"
Etrafna baknd. "Bay Cohen, bana yardm edin!"
ok geiren Elijah itaatkr bir ekilde geldi. Laszlo onun zihninden dehet duygusunu uzaklatrmaya
alp, neon mavisi kendine gvenle doldurdu. Artk Elijah'in dili olan renkler vastasyla iletiim kuruyordu.
434 |
Empati
" deyince! Hazr msnz?"
Eilen Elijah beton bloun kenarndan tuttu.
Laszlo da ellerini altna soktu. "Bir... iki... !"
Birlikte kaldrmaya altlar. Vcudundaki her kasn gerilip zorlandn hissedebiliyordu Laszlo. Blok yine
yerinden kmldamad. Saldrganlk dalgalar yayarak gcn odaklad. Projeksiyonlarna tepki olarak beyin
damarlarna adrenalin boaltt.
Beton blok kmldad. Sadece be-on santim, ama neredeyse olacakt. Birka santim daha oynatabilirlerse,
onu dayand yerden aaya itebileceklerdi. Dilerini skan Laszlo abalarn artrd. Beton blokun kenar
parmaklarn kesiyordu, ama kan iinde kalan ta itmeye devam tti. Ta biraz daha kayd.
Biraz daha... Sadece... ki santim... Daha.
Ve kayarak devrilen blok moloz kapl zemine dt. Laszlo soluklanmak iin zaman kaybetmeden toz
bulutunun iine dald. Darian'n yz kanla kapl olmasna ramen zihni bir rahatlama duygusuyla dolmutu.
VVinter kollarnn arasndayd.
Laszlo eildi ve kz ekip kartt. Molozlarn arasndan kaldrrken VVinter gzlerini at ve ona bakt. Sonra
kollarn boynuna dolad ve ban gsne gmd. Muhteem bir mzik mkemmel, prl prl bir an iin,
Laszlo'nun zihnine doldu.
"Teekkr ederim," dedi kz fsltyla.
"Bir ey deil," diye yantlad Laszlo gzlerinde sevin gzyalaryla. Hkrn tutup kz brakt ve yardm
etmek iin Darian'a dnd. "yi misin?"
"Galiba kolum krld, ama sorun deil." Birden dehet iinde dnd. "Nerede..."
"ld o," diye fsldad Laszlo.
Soluu kesilen Darian eliyle azn kapatt.
Yerdeki alev saan delie bakarken bir an ikisi de konumad.
1435
tpanwr
Kararlarmzn yasn sonra tutarz." Szckler daha aznda*1 kmadan piman olan Laszlo dudam
srd. "imdi... imdi burac}an gitmemiz gerek."
Darian sessizce ban sallad. Delie arkalarn dndler ve kalan iki ocua baktlar. Orada ylece, lk
atan insanlarn ve mlun ortasnda el ele tutu mu, ne yapmalar gerektiini sorar gibi Onlara bakarak
sessizce duruyorlard.
Laszlo onlarn gerisinde yere ylm olan Dietrich'e bakt. Srtst yatm, bo gzlerle tavana bakarken
etrafndaki dnyay unutmak ister gibi elleriyle kulaklarn kapatmt.
"Dietrich!"
zlerini smsk yuman doktor, ban deli gibi sallamaya balad. Laszlo yanma gitti, bir elini tutup
rahatlatc bir sakinlik yayarak sikh. Yzne sakin bir ifade gelen Dietrich ona bakt.
'Byle olmasn... zgnm. O kadar zgnm ki."
'Ben de," dedi Laszlo. "imdi gidelim."
Adam ayaa kaldrd. Bir adm atmt ki, Darian onu kolundan tuttu. Kulana doru eildi ve neredeyse
rkrerek konutu.
'Brak burada gebersin pezevenk."
'Ona hl ihtiyacmz var."
"Ne iin?"
Laszlo bayla binann yklan d duvarlar arasndan grnen aaar iaret etti. Ama yant vermeye frsat
bulamadan tavandan bir gtimbrt geldi ve aaya bir toz bulutu indi. Ardndan metalik bir inleme sesi
duyuldu.
"Buradan!" diye bard Laszlo yklm k gstererek. Ezilmi Ve erilmi kap biraz zorlaynca
menteelerinden ayrld. ocuklun gvenli bir yere gtrmesi iin nce Darian' dar itti.
Kapdan kmadan nce Tom'a son bir defa bakt. Alnndaki kesikten szan kan toza karm, yzn ince
bir izgi halinde boydan boya gemiti.
Omuzlarnda bir lmn yk daha. 4361
Em^S*r:
"Haydi!" ? : --'?--??'?.-??.?i- ^?"v
Laszlo da binann lobisine geti, yerde yatan l ve yaral askerlere bakmamaya alarak molozlarn
zerinden atlad. Paralanp bir kenara savrulmu olan ana giri kapsndan kp sonunda kendilerini
darya attlar.
Dondurucu gece havas bir anda cierlerini doldurdu. Ortalkta dolaan yirmi kadar askeri gren Laszlo
ard.
Ve birden anlad ki... "'?'?''"?'"'? !";!'
"Korunmuyorlar!" dedi Darian.
Zihinlerinin korunmasz olmas bir yana, hepsi panik iindeydi; ne yapmalar gerektii hakknda en ufak bir
fikirleri yoktu. Laszlo bir sonraki hamleyi dnmeye alrken, nbetilerden biri ona doru kotu.
"yi misiniz, asker?" diye sordu adam.
Laszlo adamn kiminle konutuunu anlamak iin dnp arkasna bakmak zereyken, zerinde hl alnt
niformann olduunu anmsad. "yiyim," dedi trl hafif bir uysallk yayarak. "Ama bir araca ihtiyacm var.
Hemen General Davis'e rapor etmem gerek."
"Kim?"
Laszlo adama, 'Nesin sen, aptal m?' dercesine bakp, ona bir utan dalgas gnderdi.
"Bu tesisi denetleyen kii elbette. Buraya Zinser'in yaptklarn kontrol etmek iin gnderildim. Ve ok da iyi
olmu. Ne bulduumu biliyor musun?"
"Ne?" ,;( ,, . ,'..' .
"Siviller," dedi Laszlo ve Darian ile ocuklar gsterdi. "Eer kahrolas basn bu szde gizli tesiste ocuklar
olduunu renirse bamz belada demektir, anlyor musun beni?"
Adam yant veremeden Laszlo onu gl bir dehet duygusuyla doldurdu.
"imdi bana bir ara bul. Hemen!"
| 437
Adam Favver
"Emredersiniz, efendim!" ,.,-.
Park alanna koan asker bir dakika iinde bir arazi aracyla geri dnd.
"Bundan sonrasn ben hallederim," dedi Laszlo adama inmesini iaret ederek. "Ve Tanr akna! Bu
ocuklarn hibirini grmedin. Bir kelime edersen canna okurum. Anladn m?"
Laszlo szlerini mide bulandran bir korku dalgasyla tamamlad. Asker titreyen eliyle abucak selam verdi.
"Emredersiniz, efendim!"
Laszlo baka tek sz sylemeden direksiyona geti, ardmdan dierleri de bindi. Cipi paralanm ana kapya
doru srd. Metal parmaklklarn olmas gerektii yerde drt asker yan yana duruyorlard. Onlara
yaklarken, Laszlo eliyle kenara ekilmelerini iaret etti. Her ne kadar ilk dnceleri arac durdurmak olsa
da, srcnn talimatna uymaya karar verdiler.
Neden yle yaptklarn da hi merak etmediler.
438 |
53
Jill bir elini parlak farlardan kamaan gzlerine siper ederken, dieriyle de gelen arabaya durmas iin iaret
etti. Dnyann en irin kpek yavrusuna deecek bir sevecenlik duygusu gnderince, mor VW kaplumbaa
ardnda bir fren izi brakarak durdu. Jill arabaya koarken, src de yolcu tarafnn camn indirdi.
"yi misin, evlat?"
"Evet, sa olun," dedi Jill camdan ieri eilerek. Src ellili yalarnn banda bir adamd. Aznn ve
gzlerinin etraf krklklarla kaplyd ve direksiyonla kasklar arasmda skm bir gbei vard. Adamn
gzlerinin iine bakan Jill gitmek istedii yeri syledi.
"Hmm, oraya kadar gitmiyorum ben..." Jill zihnini bknce, adam duralad. "Neyse... Bover. Atla bakalm."
Kz emniyet kemerini baladktan sonra yola kt.
"eyyy! Eee..." Rahatszl her halinden belli olan adam soruyu sormakla sormamak arasnda bocalyordu.
"Bluzundaki o... O ey kan lekesi mi?"
Jill baklarn gsterge panosunun lo nda parlayan krmz lekeye indirdi. Hangisinin kanyd acaba?
Tanner'in mi, yoksa Manderville'nin mi? Her ey ok hzl olmutu. Adamlarn duygular hl zihninde
parlyordu.
Tanner'i ldrmesini emretmeden hemen nce Manderville'yi boduu ateli mavi fke. Ve hemen ardndan
ona gnderdii koyu yeil sululuk duygusu. Ve Manderville silah kendi azna sokup tetii ektii zaman
aznn kenarndan ykselen incecik gri duman.
"Ketap dkm olmalym," dedi koltuunda geriye yaslanarak. "Varnca beni uyandr."
| 439
Adam Fawer
??-?-?
Laszlo dikiz aynasndan arkada uyuyan ocuklara bakt. Kalarnn yaratt gerginlikle bitkin
dtklerinden onlar uyumaya ikna etmesi zor olmamt. Jill'in aray fazla amasn engellemek iin gaza
bast. inde olduu araba kilometrelerce uzakta da olsa, kzn zihni kendi beyninin iinde gne gibi
parlyordu.
Bir saat nce yol kenarndaki lokantada rastladklar yal adamdan 'dn aldklar' Oldsmobile'nin
yanndan kayp giden beyaz erit izgilerine bylenmi gibi bakarak birka saniye zihnini dinlendirdi.
Organizasyon'un onlar aramaya balayp balamadn merak ediyordu.
En bataki plan The New York Times'a gidip tm yky anlatmakt. Ama bu, kalar Tanr bilir ka
yaama mal olmadan nceydi. stelik imdi, biraz daha sakin bir kafayla dnnce Elijah ile VVinter'i afie
edemeyeceini de anlamt. Hayatlarn orada yaananlarn ansyla srdrmek zorunda kalmalar
yetmezmi gibi, bir de yeteneklerinin tm dnya tarafndan bilinmesi...
Olanlar onlarn zihninden silebilmeyi isterdi. in tek iyi yn, Organizasyon'un byk olaslkla hepsinin
lm olduunu dnmesiydi. Eer ocuklar kimliklerini iyi gizlerse, Organizasyon belki de gerei hibir
zaman renemeyecekti. Onlar asla bulamazlard. Ancak...
Empatlar saptayabilecek kendisi gibi baka birini daha bulmazlarsa elbette. stne ken sululuk
duygusuyla direksiyonu daha da sk kavrad. Gzleri yine dikiz aynasna gitti, ama bu kez baklar evini
zleyen bir kpek yavrusu gibi camdan dar bakmakta olan Dietrich'e takld.
Kafasnda yava yava bir fikir ekillenmeye balamt. "ocuklar nasl koruyabileceimizi biliyorum," dedi.
"Ve Jill'i nasl durdurabileceimizi de."
440 |
Empati
Plann anlatmay bitirince Dietrich uzunca bir sre sessiz kald. Sonunda ban sallad.
"Bunu yapabilirim. Ama bir kemik testeresine ihtiyacm olacak."
l'
Laszlo gz ucuyla yannda oturan Darian'a bakt. Arabadaki herkes gibi o da uyuyordu. Uykudayken
yznde hep o kadar huzurlu bir ifade oluyordu ki... Belki bininci kez yaadklarnda neyin yalan, neyin
gerek olduunu dnd. En kts de oydu ite: Hayatnn en mutlu dnemine bakp, yaad
mutluluun gerek olup olmadn bilmemek.
Darian'n hcresindeyken onun gnahlarnn balanmasn arzuladn sezmiti. Ka plann
gerekletirmeye balad ana kadar, zaman iinde bunu yapabileceini de dnmt. Ama Darian'n
kendisini ba sorumlu haline koyduu onca olaydan sonra, son grev de bitince onu bir daha asla
grmeyeceini biliyordu.
O nedenle de gz ucuyla seyretti uyuyuunu. Son bir kez.
| 441
54
afak skerken Laszlo arabay khne bir motelin arkasndaki otoparka ekti. Soluk neon panoda 'BO YER
VAR' szckleri yanp snyordu. Arabay durdurmasyla motoru kapatmas arasnda geen birka saniye
iinde herkes uyanmt. Kapy ap indi, tuzlu su ve dizel egzozu kokan serin New England havasn
cierlerine doldurdu.
Yolda geen be saatten sonra rzgr ne olursa olsun iyi gelmiti. tekiler hi konumadan arabadan indi.
Laszlo, "Bayan Washington ile konumamz gerek," dedi. "Ltfen bize biraz izin verin."
Otoparkn ocuklarn onlar duyamayaca kadar uzak bir kesine yrdler. Sonra Laszlo durumu
aklad:
"Gruptan ayrlmam gerek. Jill ile birbirimize bir ekilde balyz. Bana yakn olduklar srece Elijah ile VVinter
de tehlikede olacak."
"Onun zerine tek bana gidemezsin."
"Emniyette olana kadar ocuklarla birlikte kalmalsn. Onlarn tek savunmas sensin."
Darian alt dudan diledi. "Seni ldrebileceini biliyorsun, deil mi?"
"Ama baka seenek de yok."
"Bekleyebilirsin. ocuklar ailelerine teslim edelim, sonra Jill'in peine birlikte deriz."
"Hayr. Bu ok riskli olur. Onu ok net hissediyorum ve daha ne kadar balantl kalacamz bilmiyorum.
Ona ulamadan ne yapacan kim ngrebilir? u anda bile zaman kaybediyoruz. Bunu benim iin yap,
Darian."
abucak plann anlatt.
442 I
Empati
"Peki," dedi Darian sonunda, ama Laszlo onun fkesini hissedebiliyordu. "Doktorun istedii tm oyuncaklar
almasn salayacam."
"Ve nmzdeki be saat iinde geri dnmez ya da seni aramazsam..."
"Ne yapacam? Seni brakp gitmemi mi istiyorsun?"
"Evet. Bana sz ver, Darian."
"Laszlo ben..."
"Uzatma!" diye bard Laszlo. "Sz ver bana!" fkeye kaplmak istemezdi, ama ocuklar koruma istei
isterik bir taknt dzeyine ulamt. "zr dilerim," dedi sesini alaltarak. "Tm olanlardan sonra dnya
stndeki varlm hakl gstermenin tek yolu VVmter ve Elijah'm emniyette olmasn salamak. Onun iin
sz ver bana."
"Sadece sen bana onun hayatyla kendininki arasnda bir seim yapmak zorunda kalrsan, ldrmekte
duraksamyacana dair sz verirsen yaparm bunu."
Laszlo yant vermeden nce dnd. Jill hl bir ocuktu. Ama Winter ile Elijah da yleydi. "Bu eyden tek
para olarak kmamn bir yolu varsa o yola yneleceim."
Bir damla gzya Darian'n yanandan szld. Kollarn Laszlo'nun boynuna dolad ve ona skca
sarlrken kulama fsldad. "Seni hl seviyorum. Biliyor musun?"
"Biliyorum."
Laszlo 'ben de' diyebilmi olmay isterdi. Ama artk ok geti. Darian burnunu ekerek ondan koptu ve geri
ekildi. Utanarak yanaklarn sildi. Laszlo onun duygularn hissediyordu elbette, ama onurunu kurtarmak iin
ban evirdi.
Darian kendini topladktan sonra tekilerin yanna dndler. Hepsinin baklar -farkl nedenlerle olsa da-
yerdeydi.
Laszlo, "Jill'in peinden gidiyorum," dedi. "Ben dnene kadar ynetim Darian da olacak." Dietrich'e dnd.
"Bu senin iin de geerli."
| 443
Adam Fawer
* "Anlald," diye mrldand Dietrich. u.-: ,$?? \ ; i Laszlo ayrlmak zereyken Darian atlp hzl bir
pck al-mak iin dudaklarn yavaa onunkilere dokundurdu. h,( "Elveda."
Yola kp otostop yapmak iin parman kaldrana dek Darian'm o hareketindeki garip kesinlii anlamamt
Laszlo. Ve sonra anlad: Darian bir daha greceklerini ummuyordu.
444 |
55
Jill sadece yedi ay nce ayrlm olsa da, oradaki her ey gzne sanki daha kk grnyordu. Daha
nceki yl oras tm dn-yasyd onun. imdiyse bir dizi ac veren andan baka bir ey deildi. yle bile
olsa, Organizasyon'un tesinde sahip olduu tek yuvayd.
Sralarn arasndaki geni koridorda yrrken ayak sesleri kilisenin byk tavannda yanklanyordu. Her
sranm yanndan geerken zihninde anlar canland.
Son kefaretimi burada dedim. ; I
Sarah'nn Hemire Martha taklidini izlerken glme krizi geirdiim yer.
nancn krmz olduunu ilk burada grdm.
Peder Sullivan'm ofisine giden dar dnel merdivenin basamaklarn karken farknda olmadan gzyalarn
siliyordu. Oraya intikam almak iin mi, yoksa af dilemek iin mi geldiini bilmiyordu. Tek bildii, olmas
gereken yerde bulunduuydu. st sahanla ulanca durdu ve ar ahap kapya bakt. ' i, '.. v. ."
Kapda altn harflerle yazlm bir plaket vard. ' '' ; ' >
Rah. Ryan O'Callaghan
Birden fkelenerek kapy hzla itti. nce yapl, kzl sal bir rahip ban kaldrp aknlkla ona bakt. "Size
yardm edebilir..."
"Peder Sullivan nerede?"
"Piskopos Sullivan artk Aziz Meryem apeli'nden alyor."
"Piskopos Sullivan m?"
Jill bir an armt, ama sonra anlad: Peder Sullivan mesleinde ilerlemiti. Kendisi Organizasyon'da iken
ihtiyar yaamna devam etmiti. Ama o bunu kabul etmeyecekti. Peder Sullivan'm gzlerinin iine bakmas
gerekiyordu. Ona byk bir yanl yaptn sylemesi gerekiyordu.
| 445
1
AdanFawer
"Beni ona gtr." ; ; ' "Ama..."
Gen rahibin gzlerinin iine bakan Jill onun zihnini kuru bir dal paras gibi krd.
O'Callaghan yerinden kalkt. "Arabam arkada."
.
Sar bir fke dalgas Laszlo'nun zihninde parlad. Gaz kkledi. Acele etmesi gerekiyordu.
Laboratuardaki o son gnden beri Jill, Peder Sullivan'm renklerini ilk defa grebiliyordu. Onlar Aziz Meryem
apeli'nin karmak koridorlarnda kendisine yol gstermeleri iin kulland. Ve sonunda onun kapsnn
nnde durdu. Rahibi kolaylkla mahve-debilirdi, ama o gn bodrumda hissettii deheti bir kez daha
benliinde bulunca orada donakalmt. Eki bir safra aknts boazn yakarak azna kadar geldi.
Elinde olmadan ksrnce Peder Sullivan'm renkleri birden bir korku girdabna dnerek parlad.
"Orada biri mi var?"
Jill her ne kadar yal rahibin duygularn ok net olarak gre-biliyorsa da, kapy ama cesaretini veren
Peder Sullivan'm sesindeki titreme oldu. Duvardan bir an iin yansyan ahane ve birbirleriyle elien renkler
onu artt; sonra bunlarn duygular deil, sadece demeden tavana kadar uzanan pencereyi kaplayan
vitray olduunu farketti.
Kapy ap ieri girdi. "Merhaba, Peder."
Peder Sullivan'm yz bembeyaz olurken, duyduu ok da zihninde patlad. Seri bir hareketle alma
masasnn en st ekmecesini ap titreyen eliyle gm bir tabanca kartt. "Bana yaklama."
446 |
E m p a t i
"Peder ben..." .'..Vp:v'.;".*,'.->:'..)
"Jill! Ne olduunu bilemiyorum ama Tann'nn evine ait deilsin."
"Ltfen... Aklamama izin verin. Onlarn hepsini sizin iindi... Sizin iin ldrdm. Tanr iin."
"Hayr," Peder Sullivan ban kendini duyduu eylerden saknmak ister gibi silkeledi. "Sen ne yaptysan,
eytan iin yaptn. Tpk Hemire Christina'y batan karttn zamanki gibi. Ama ona senin gerekte ne
olduunu syledim. Ve Hemire Christina bunu duyunca alad... Sevincinden alad. nk bir taraf sana
kanm, ak olduunu sanmt."
Gzel rahibenin ad geince Jill'in midesine bir kramp girdi. "Beni sevmi miydi?"
"Hayr! Seni asla sevmedi! Yaptklarn ona iindeki Yaratk yaptrd! imdi dar k, yoksa ate edeceim.
Yce sa Mesih adna yemin ederim ki yaparm."
"Yapmayacaksn," dedi Jill ii fkeyle kabararak. "Benim hakkmda yanldm. Haftalar boyunca bana ikence
yaptn. Ama inancm hi kaybetmedim. u ana kadar." Peder Sullivan'nm titreyen gzlerinin iine bakarak
ona doru bir adm att. "Beni ldrmeyeceksin. Kendini ldreceksin."
O denli acmasz bir hzn dalgas gnderdi ki, kendi gzleri de yalarla doldu. Rahibe doru bir adm daha
att.
"Gnaha giren sendin. nk deersizsin. Her zaman da deersiz oldun. Tann'nn Evi'ne ait olmayan
sensin. O'na layk olmayan sensin."
Peder Sullivan silahm indirdi. '
"ldr kendini, Peder."
Rahibin eli lgnca bir titremeye tutuldu. "Bu gnahkr yaamdan tek ka yolun bu."
, ,
Sullivan yavaa silah bana doru kaldrd. . ,
"Yap!." :.;: r
| 447
kk
AdamFawer
Gzlerini skca yumdu.
"YAP!" ? ?
Tetiin zerindeki parma gerildi. -r "HAYIR!"
Rahibin silahnn atelenmesinden bir an nce att lkla Jill'in dikkatini datan Laszlo odaya dald.
Silahn kulaklar sar edici sesi kk meknda yankland; namludan kan mermi Peder Sullivan'n
bann birka santim ilerisinden geerek vitray pencereyi paralad. Cam paralar uuarak etrafa
dalrken oda bir renk cmbne bouldu.
Jill fkeyle kendini devasa mee masann zerinden atp Peder Sullivan'a saldrd. Silahn dren rahip
dehet iinde pencereye kadar gerileyince tkezledi. Krk camn nnde tehlikeli ekilde salmyordu imdi.
Dengesini bulmak iin pervaza tutunmaya alt, ama renkli cam krklar parmaklarn kesince kavrayn
kaybetti ve pencereden dar yuvarland.
Jill bir an duraksamadan masann stne den silah kapt ve kendisini rahibin cann alma zevkinden
mahrum brakan adam ldrmek zere dnd.
Silah Laszlo'nun bana dorulttu ve tetii ekti.
Silah ate ald anda Laszlo da kza doru hamle etti. Kurun kulan delip geerken bir scaklk hissi
duydu ve bir saniye sonra kzn stne ulland.
Jill'in bileini kavrayp elini hzla duvara arpnca silah yere dt. Ve annda bir nefret duygusu Laszlo'nun
beyninde, onu iten da doru yakan bir alev topu gibi patlad.
Jill psiik penelerini beynine gmerken baparmaklarn da gzlerine bastrd. Laszlo onun ellerini tutup geri
ekmeye alt, ama zihninde lk la patlayan renkler kalan gcn alp gtrmt. Kzm trnaklar
sk skya kapatt gz kapaklarn
448 I

Empati
delip geince bir lk att. Trnaklar gzlerine gmldke keskin ve yakc ac da byyordu, ama bu
zihnini dven elem dolu maviler ve delirtici morlarla karlatrlnca hibir eydi.
Tek yapabildii onlar geri yanstmak oldu; Jill trnaklarn daha da derinlere batrdka, o da tm acsn ona
gnderdi.
Laszlo'nun kanayan gzlerinin dayanlmaz acsn, birlikte haykrarak paylatlar.
Duyduu fiziksel ac, Jill'in kr edici psiik saldrs karsnda kasrgadaki bir fslt gibiydi. Brakmak
istemesine ramen mcadeleye devam etti. Onu ancak kendi gc vastasyla yenebileceinin bilinciyle
Jill'in tm nefretini geri gnderdi.
Birden, dehete kaplm baka bir bilincin odaya daldn hissetti.
Darian.
Gne kadar yakc bir renk parlts Jill'in zihnini yarp geti. Kz birden olduu yere yld. Parmaklar mide
bulandrc bir sesle gz yuvalarndan karken Laszlo acyla bir lk att. Darian'a dnmeye abalad, ama
artk gcnn sonuna gelmiti.

Kendini brakt ve Jill ile birlikte uurumdan aa yuvarland.
J449
56
Laszlo kendine geldiinde, zonklayan gzlerini aamad. Elleriyle yoklaymca kaln bir sarg tabakasyla
karlat. Bir korku dalgas benliini sard. Dorulmaya alt, ama bir ift gl el onu tuttu. Ellerin Darian'a
ait olduunu hissetti. Ve birden anmsad.
"Jill nerede?"
"O i tamam."
Laszlo uzun bir soluk brakt. "VVinter ile Elijah?"
"yiler," dedi Darian. Alamamaya alt sesinden belliydi. "Uyu. Uyandnda yanmda olacam."
"Peki." Laszlo bilincini yitirmeye balamt bile. "Tamam."
Bilinci geri geldiinde gzlerindeki ac biraz hafiflemiti. Gece olduu hissi vard iinde. Elini yumuak
arafn stnde gezdirdi ve yavaa doruldu. evresinde hepsi uyumakta olan drt zihin vard. Bilinsizlik
iinde snk olsalar bile, tanesinden g fk-ryordu; drdncsyse onlara kyasla zayf bir glge
gibiydi. Sonra baka bir ey hissetti: Bombo bir hilik. Sanki uzayda bir kara delik. Darian'm uyandn
duydu/hissetti.
"Herhangi bir sorun kt m?"
"Hayr. Dietrich iki saatten az bir sre iinde girdi ve kt." Laszlo bir sonraki sorusunu soramadan Darian,
"Kz hl uyuyor," dedi. "Bilmiyor."
"Uyandnda ben sylerim."
Bir sessizlik oldu, sonra Darian, "Tamam," dedi.
Kadnn iinden, ac ikolata gibi kokan zntyle kark bir utan duygusu geti. Laszlo elini uzatnca tutup
kendi elinin iinde hapsetti.
450
Empat
"Ne oldu?" diye sordu Laszlo.
"Biraz nce... Bam sallyordum. Gremediini unuttum." Darian burnunu ekti. "zgnm, Laszlo. Yalnz
bana gitmene asla izin vermemeliydim. Niye gelmediimi bilmiyorum, ta ki..."
"Ama geldin. Byk olaslkla hayatm kurtardn."
"Ama gzlerin... Yani... Ah, Laszlo..."
Darian'm zihni sululuk ve pimanlkla doldu. Laszlo kendini birden scak ve skntl hissetti. Elini kaldrd ve
byk bir dikkatle gzlerini rten sargnn zerine bastrd.
"Onlar kaybettim, deil mi?" dedi fsltyla.
"Evet," diye yantlad Darian bouk hkrklar arasnda. "Her ikisinin retinas da yrtlm. Dietrich, kimsenin
yapacak bir eyi olmadn syledi."
Laszlo bam sallad. Tm vcudu uyumutu sanki. ki eski k bir sre konumadan, dncelerine
dalm halde yan yana oturdu.
"Bu benim kefaretim," dedi Laszlo sonunda. "Bazlarna kyasla ansl bile saylrm."
"Hi adil deil bu."
Laszlo omuzlarn silkti; tartmak iin fazlasyla yorgundu. "Her naslsa ite."
"imdi ne olacak?"
"Jill'e syleyecek, sonra da onu serbest brakacaz."
"Bir ey yapmaya kalkmasndan korkmuyor musun?"
"O hl daha bir ocuk. Ve artk dier herkes gibi biri. Zaten hepimiz Organizasyon'dan saklanmak iin
kimliklerimizi deitirmek zorunda kalacaz; bizi bulamaz. Bulursa da, bunu o zaman dnrz."
"Biz ne olacaz?" diye sordu Darian.
Laszlo onun sesindeki umudu hissetti. Duygularn bilmek, verecei yamt daha da zorlatryordu, ama ona
yalan syleyemezdi.
| 451
Adam Fawer
"Kendi yollarmza gideceiz."
Darian elini daha sk tuttu ve yzne gtrerek bastrd. Yanaklar slakt.
"yle olmak zorunda deil, Laszlo. Yeniden balayabiliriz. Hatta..."
"Hayr." Laszlo elini yavaa ekip onunkinden kurtard. "Yapamayz."
"Ama..."
"Yantm kesin." Boaz yanyordu. "Anlayabileceini umuyorum."
"Tabii," dedi Darian burnunu ekerek. "Ama denemek zorundaydm, tamam m?"
"Evet. Sanrm zorundaydm."
Laszlo bir hareket sezinledi, sonra Darian'm lk ve dolgun dudaklar yanana dokundu. Temas sadece bir
saniye srd, ama yaamnn hem en hznl ve hem de en tatl saniyesiydi. Darian kalkp giderken,
zihninin etrafnda bir duvar olutu. Gzleri sarglarn altnda yanyordu.
Uyumaya alrken o gzlerle bir daha alayp alayamaya-cam merak ediyordu.
4521
57
Jill yorgun gzlerini anca iki yannda onlar grd. Solunda ona sanki bir eit hayvanm gibi bakan
Darian ile Dietrich, sa-ndaysa Laszlo. Onun ifadesini okuyamyordu, nk gzlerindeki sarglar
duygularn gizliyordu.
Zihnine ulamaya alt, ama onu da bulamad. Ve ulaamad sadece o deildi. Darian. Doktor. Hepsi
anlamszd. Hatta daha da kt. Tesiste bir muhafz hissedemedii zaman en azndan kalkann
sezebiliyordu.
imdiyse bir hilik vard. Hayr. O ey hilikten de azd. nk hiliin olmas iin arkada bir fon olmas
gerekiyordu. Ama imdi duygularn zerine yansd yzey de gitmiti. Gsne bakt, kolyesini gremedi.
Tm bedenini yoklamak istedi, ama el ve ayak bileklerinden yataa balanmt. Kollarn, bacaklarn
silkeledi, ama tenine deen herhangi bir metal alglamad. Sadece yumuak araflar ve bol bir sabahlk.
"Kolye yok," dedi Laszlo.
"O zaman neden sizleri..." Sesi giderek azalrken baklarn Dietrich'e evirdi. "Bana ne yaptn?"
"Seni hadm ettik," dedi Darian. Sesi acmasz ve tiksinti doluydu.
"Yapm olamazsnz... Yapm..."
"Hayatta olduuna kret," dedi Laszlo zehir saan bir sesle. "Seni ldrmeyi dnmediimi sanma."
Jill'in boaz birden kurudu. "Neden ldrmedin?"
"nk tm yapaklarna ramen sen de bir kurbandn. Onun iin Dr. Dietrich bir daha asla baka birinin
zihnine girememeni garanti altna ald."
Jill tm bedeninin buz gibi olduunu hissetti. Duyduklarna
1453
Adam Fawer
inanmak istemiyordu, ama Darian'm yzndeki kendini beenmi ifadeden Laszlo'nun gerei sylyor
olduunu grebiliyordu. Dier herkes gibi yaamann nasl bir ey olacan dnerek yutkundu. Hep
normal biri olmak istemi, ama imdi yle olunca da birden dehete kaplmt.
"Bu konumadan sonra bizi bir daha asla grmeyeceksin. Bizi bulmaya almayacaksn. Organizasyon ile
temasa gemeyeceksin. Senin kk katliamndan kurtulduumuzu kimseye sylemeyeceksin. Eer tek bir
ajan bizi ziyarete gelirse, nedenini renmeye almayacaz. Nedenin sen olduunu varsayacaz. Bu
kadar. Kurallara uyarsan hibir sorunumuz olmaz. Eer onlar inersen ya da inemeye kalkrsan peine
deceiz. Ve ikinci bir ans olmayacak. Anlyor musun?"
"Evet," dedi Jill. Sesi bouk ve hrltl kyordu. Gzyalarn engellemek iin dudan srd.
"yi." Laszlo arkasn dnd ve "gidelim," dedi. Kolunu uzatt, dirseini tutan Dietrich onu kapya doru
gtrd. Darian yzn Jill'inkine yaklatrd.
"Kurallara kar geleceini umuyorum. Bylece seni strabndan kurtarmak iin bir nedenim olur."
Sonra da yzne tkrd.
Birlikte kapya yrrlerken Jill arkalarndan bard. "Durun! Beni burada byle brakamazsnz!"
"Hizmeti birka saate kadar gelecek," dedi Darian. "O zamana kadar meditasyon yap." Yatak odasnn
kapsn arkasndan kapatt.
Az sonra Jill d kapnn da kapandm duydu. Hi o anki kadar yalnz olduunu anmsamyordu;
rahatlamak iin bavuraca tek ey duygular olabilirdi. Ve sonra, kendi zihninde kapana kslm olarak
geirecei yaam dnnce haykrmaya balad.
A
454 |
Empati
Dietrich yutkundu. "Bana ne olacak?"
"Gitmekte serbestsin."
Doktorun zihni bir rahatlama duygusuyla doldu.
"Teekkr ederim Laszlo," dedi i geirerek. Sonra boazn temizledi ve "Ya ocuklar?" diye sordu.
"Seni planlarmza katmamamz anlayla karlayacan umuyorum." Laszlo durdu. "Jill iin koyulan
kurallar senin iin de geerli."
"Anlyorum."
"Elveda, doktor," dedi Laszlo elini uzatarak.
Dietrich onun elini kuvvetle skt. "Elveda, Laszlo. yi anslar."
"Sana da."

"Yani onu hibir zaman kartamaz m?" diye sordu Winter'in annesi endieli bir sesle. Gerginlii neredeyse
elle tutulabilecek kadar youndu.
Laszlo onun ellerini ovuturup, ovuturmadn merak etti. "kartrsa onu bulurlar."
"Buna asla izin vermeyeceiz," dedi Yu Han Zhi ei bir ey demeye frsat bulamadan.
"yi," dedi Laszlo yavaa. Darian parmaklaryla onun elini okad.
"Peki... Peki anmsarsa ne olacak?" diye sordu Carol.
"Anmsayacan sanmyorum. Onu birlikte geirdiimiz zaman dnmekten caydracak bir psikoloji teknii
kullandk."
"Kolyeyi karmak istemesini engellemek iin kullandnz tekniin ayns m?"
Laszlo yzndeki sululuk ifadesini saklamaya alarak, "Evet," dedi. Koullandrma seanslar srasnda
ocuklara gnderdii o korkun zdraptan dolay kendini ok kt hissediyordu,
Adam Fawer
ama bu onlarn iyilii iindi. Psiik olarak glendirilmi nefret terapisinden sonra ikisinin de kolyelerini
kartmay ya da nereden ve nasl geldiklerini dneceini sanmyordu.
Yu Han sesinde belli belirsiz bir titremeyle, "Bize kzmz geri verdiiniz iin teekkr ederiz," dedi.
"Grevimdi."
Yu Han ve Carol'un ayaa kalktklarn duyunca o da kalkt.
"Ona veda etmek ister misiniz?" diye sordu Yu Han.
"Hayr," dedi Laszlo. "Biz k yolunu buluruz."
"yleyse hoa kaln."
Onun bir beklentisi olduunu sezen Laszlo elini uzatt. Yu Han tutup iten bir tavrla skt. Elini Carol'a da
uzatmay dnmedi bile Laszlo. Elijah'm ebeveynleri gibi, o da olan her eyden onu sorumlu tutuyordu.
Haklyd da.
Darian onun kapy bulmasna yardm etti. Asansre kadar ikisi de konumad. Sonunda, sessizlii bozan
Darian oldu.
"Elijah ile VVinter'i bir daha hi grebilecek miyiz dersin?"
"Umarm grmeyiz," dedi Laszlo. "Ama belli de olmaz."
Alt yz on kilometre uzakta, inaat ekibi olay yerindeki son beton blou da dikkatle kaldrd. Kurul yesi tm
sabah boyunca ekibin almalarn karsndaki ekrandan izlemiti. Zinser'in beceriksizliinin tek iyi yn,
tutarl olmasyd: mha mekanizmas tm tesisi yok etmekte baarsz olmutu.
Eer FBI olay yerine gelmi olsayd, veri bantlarnn ounu onarp yeniden oluturmakla kalmayacak,
enkazn altnda skp kalm kazazedeleri de sorguya ekebilecekti. Neyse ki, patlama sonras
bilgilendirilen ilk kii CIA'nn Merkezi Haberalma Direktr idi.
MHD olarak bilginin yaylmasn engelleyebildii gibi, olay yerine kendi kurtarma ekibini gndermiti. Bunlar
iki gn ncenin
Jmpati
olaylaryd. O zamandan beri patlama yeri hayatta kalanlar bulmak iin son derece dikkatli bir ekilde
incelenirken neredeyse hi uyumamt. Ve ekibin bulabildikleri yaral askerler ve birka yneticiyle snrl
kalmt. Bulunanlarn da yarardan ok zarar olmutu. Yaral asker hastane demekti. Ve yantlanmas
gereken sorular.
O sadk askerleri ortadan kaldrmak ac vermiti, ama Organi-zasyon'un hedeflerini riske atamazd. Olay
yerindeki enkaz kaldrma almalarnn o ana kadar verdii sonular gz nne aldnda, tm tesisi
topraa gmp yeni batan balam olmay diledi. Ama o son kazdan umduu sonucu alrsa, abalarn
hepsine deecekti.
Kamera aaya doru kaynca ekran bulank mavilerle ve kahverengilerle doldu. Adam kendini daha nce
de grm olduu manzaraya -bir sr yanm ceset ya da baygn birka askere-hazrlad, ama
mitlenmekten de kendini alamyordu. Kurtardklar az saydaki gvenlik kameras kaydna gre oras en
uygun blgeydi ve...
"Sa bir kazazede daha bulduk, efendim. Sanrm bu bir... Evet, bu bir ocuk."
Kurul yesi nefesini tuttu. "Herhangi bir kafa travmas var m?"
"Olumsuz, efendim. Baca krlm ve kollar yanklarla kapl, ama herhangi bir kafa ya da organ hasar var
gibi grnmyor."
"Kameray yaklatrn."
"Bekleyin, ltfen."
Kamera atlaya zplaya ilerlerken MHD nefesini tuttu. Deneyler iin kullandklar evsiz ocuklardan biri de
olabilirdi az sonra grecei. Kazazedenin ocuk olmas onun mutlaka...
"Charlie Hammond."
"Anlayamadm, efendim."
"Charlie Hammond," diye tekrarlad MHD ekranndaki kirii yzl olana bakarak. "Ad bu. Aradmz kii."
AdamFaw<er
"Tamamdr, efendim."
"Onu revire gtrn. Geliimi hakknda her on dakikada bir bilgilendirilmek istiyorum."
Gzlerini ekrandan ayrmad. ton beton altmda kaldktan sonra bile hl yakklyd olan. Zamanla o
yakklln -ve baka nemli becerilerini- Organizasyon iin kullanacakt.
Bu yllar alacakt... Ama bekleyebilirdi.
4<;sl
3. BLM
2007
VALENTNUS
1
30 Aralk 2007
21:52 (Yarg Gecesi'ne 26 saat, 8 dakika kala)
Darian telefonun bir an nce almasn dileyerek otel odasnda bir ileri, bir geri yryordu. O ie tekrar
bulam olduuna ina-namyordu. Kahrolas Laszlo. Adamn dersini almam olmas yetmezmi gibi,
kendinin de hi bir mazereti yoktu.
Daha akl banda dnebilmeyi isterdi. Ama tm duygular yok olmu, yerlerini hep Laszlo ile
zdeletirdii o donuk, san-cms hisse brakmt. Onca yldan sonra bile onu hl seviyordu.
Birden cep telefonundan bir Patti Smith gitar melodisi geldi. Telefonu hemen kapt. "Evet?"
"Sizin kayp olan buldum."
Darian soluunu koyuverdi. Laszlo'nun bulduu dedektif pisliin teki olabilirdi, ama iinde iyiydi.
"Bellevue'de.29 Psikiyatri kouunda."
"Harika," diye i geirdi Darian midesi korkuyla burularak. "Bundan sonrasn ben hallederim."
Telefonu kapatrken Laszlo'ya yardm etmekle hata yapp yapmadn bir kez daha dnd. Sonra hznle
gld. Tabii ki hata yapyordu. Tek soru, sonrasnda ne kadar pimanlk duyacayd.
29 A.B.D.'nin psikiyatri hizmetleriyle de tannm en eski devlet hastanesi. (-n.)
AdamFawer
Hemire anahtar kilide sokarken, Darian da kk deri srt antasn omzuna ast. Sonra ar metal srg
ekildi ve kolu olmayan kap da doru ald.
"Size nasl yardmc olabilirim?" diye sordu hemire.
Zihnini aan Darian neredeyse yere decekti. lgna dnm zihinlerin tm o geliigzel karmaas mide
bulandrc bir rg halinde onunkine t. Keskin ve ineleyici korku, sert ve baskc melankoli, yumuak
ve slak fke, gdklayc gerginlik, orgazma zg mutluluk. Ve hepsinin arasndan ortaya kan, ila kaynakl
bir zihin bulankl sisi.
Derin bir nefes ald. Tm o hasta zihinleri engellemeye alrken hemirenin zihnine uzand. Dikkatli olmak
zorundayd... Kontrol yitirirse, kendini hastalardan biri olarak Elijah'n yannda bulabilirdi. Azna kadar
ykselen scak safray yutarak hemireye bakt.
sim kartnda MARIA SANCHEZ yazyordu. Bann gerisinde sk bir topuz halinde toplanm, grilemeye
balam salarmda tek bir tel bile dank deildi. Kadnn her eyi neredeyse zihni kadar dzenliydi:
Kaaman kaygan rgsnden uzak, cesur, bangr bangr baran duygular. Hemire Sanchez dzene
sayg duyuyordu. Ve hiyerariye de. Ve ilerin kitabna gre yrmesi gerektii dncesine.
1.70'lik boyu ve be santimlik topuklu izmelerinin avantajn kullanan Darian srtn dikletirdi. Sonra gl,
dzgn bir gven duygusu yayd. Otoriter bir hava.
"Adm Darian Wright. Eyalet Psikiyatrik Hastalklar dairesinden geliyorum."
Photoshop'ta yirmi dakika nce yaratm olduu kimlik kartn gsterir gibi yapp ekti. Hemire dzmece
kimlie bakmak iin eilince de ona kabullenile kark hafif bir mahcubiyet gnderdi. Sanchez dzmece
kimlii sorgulamaya utanacakt.
"Sizinle zel olarak konuabilir miyim?" dedi Darian yaknlarnda duran iman bir hademeye bakarak.
4621
Empati
"Tabii ki," diyen hemire onu ieri ald ve kapy hemen kilitledi. Anahtar kilitten kartrken, Darian stndeki
mor etiketi zihnine not etti. Onun baklarnn farknda olmayan Sanchez salonun uzak kesini iaret etti.
"Hemire odasnda konuabiliriz."
Hemire odasna doru abuk admlarla yryen Sanchez, kemerinde takl kocaman halkadaki
anahtarlardan biriyle kapmm kilidini at. eri girince krlmaz kaln ift camdan darya bakan Darian,
bulduu zaman Elijah'm nasl bir durumda olacan dnd.
"Hemire Sanchez," dedi gizemli bir ekilde ona doru eilerek, "Size gvenebilir miyim?"
"Elbette ki!" dedi Sanchez. Heyecanlanm (bir srr paylaaca iin), gururlanm (karsndaki kadn ona
gvendii iin) ve biraz da alnmt (yle bir soruya gerek duyulduu iin).
"Bu kurumla ilgili..." Darian duralayp iitilmekten korkar gibi baklarn bo odada gz gezdirdi, "...baz
yolsuzluk iddialar var."
Hemire Sanchez bunun ortaya kmasnn an meselesi olduunu bilir gibi ban sallad.
"zellikle de, tedaviye ihtiya duymayan baz hastalarn buraya alndna dair raporlar var."
"rnein kim?"
"Elijah Glass."
Kalarn atan Sanchez ban sallad. "Neredeyse on be yldr burada alyorum ve sizi temin ederim ki,
Bay Glass ciddi ekilde hasta. Bir adam neredeyse dverek ldrecekti." Sonra durdu ve kalarn att.
"Bay Glass daha bu akam geldi. Siz nasl..."
"Onu kendim grp karar vermek isterim."
imdi tam anlamyla otoriter bir tavr taknm, zavall kadnn zihnini iyice bask altna almt. Hemire itiraz
etmek iin azn at, ama sonra hemen kapatt.
| 463
Adam Fawer

"Beni izleyin."
Darian' hemire odasndan kartp baka bir kilitli kapdan geirdi. Ayak sesleri uzun gri-yeil koridorda
yanklanarak Elijah'm odasna doru yrdler. Darian kapnn elik takviyeli cam taklm kk
penceresinden ieri bakt.
Elijah'a bir deli gmlei giydirilmi ve balanmt. Ban iddetle bir ileri, bir geri sallarken boynundaki
kaslar geriliyordu. Bacaklarn savuruyor, yatt ar yatak gl tekmelerle sallanyordu. Az akt, ama
lklar yaltlm kaln kap tarafndan bouluyordu.
"Eer bu da deli deilse," dedi Hemire Sanchez, "Kimse deildir."
"eriye girebilir miyim?"
stek her ne kadar bir soru eklinde ynetilmi olsa da, Sanchez aslnda ne olduunu gayet ak ekilde
anlamt: Bir emir.
"Sanrm girebilirsiniz," dedi sesinde bir kararszlk ifadesiyle. "Yalnz, ok yaknna gitmeyin. Buraya
getilirilirken hastabakclardan birini srd."
eriye girmek iin sabrszlanan Darian ban sallad. Hemire Sanchez kapnn kilidini at. Souk odaya
giren Darian, burnuna arpan youn idrar kokusuyla irkildi. Koku o kadar glyd ki, Elijah'm insanlktan
km ln duymakta zorlanyordu. Cansz krmz salar tere bulanm, tel tel yzne yapmt.
Gzleri fal ta gibi akt, ama alabildiine irilemi gz bebeklerine baklrsa, etrafndakileri grd
sylenemezdi.
Darian avucunu yavaa onun yzne yaklatrd. Elijah lklarn artrarak ban ekti. Kendini hazrlayan
Darian onun ban kavrad. Duygu dalgalar o kadar gl arpt ki, neredeyse baylacakt. Karmakark,
lk la bararak beynini doldurdular.
fke, ac, aalanma, dehet, akl karkl, nefret, hzn, coku... lalarn getirdii ty gibi bir uyuukluk
pusunun geri-
4641
Empati
sinde azgn duygu patlamalar. ok ge olmadn mit etti Darian. Empatik yetenekleri ve krelmi
savunmas nedeniyle teki hastalarm psikozlarnn Elijah'n zihnine szp onu titreyen bir et torbasna
indirgemesi fazla zaman almazd. Fiziki bedenini geride brakp kendini yavaa onun deliliine daldrd.
Duygular artk benliini sarsarak etrafnda dnyordu. Ama Darian boyun emedi. stilaclar yava yava
dar atp, onlar bir sakinlik bulutunun ardnda maskelemeye balad. Ve sonra onu -o keskin, delici acy-
hissetti: Gerek Elijah. Bitkin ve korkmu, zihinsel olarak bir cenin gibi bzlerek sinmi Elijah.
Onu nazike okayp g alad. Son istilacy da -ateli bir fke, dehet ve lm saan bir zihin- dar
atnca Elijah i geirdi. Darian yavaa onun zihni etrafnda oluturduu buzumsu kalkandan syrlp kt.
Etraftaki lgn zihinlerin geri gelmesinden korkan Darian onu tmyle brakmad, ama kendi duygularyla
ba baa kalmasna olabildiince zen gsterdi. Benliine geri dndnde, vcudu ter iinde kalm,
dilerini skmaktan enesi armaya balamt.
"Elijah." Onu omzundan hafife sarst. "Beni duyabiliyor musun?" ok ge kalm olmaktan, bir girdap gibi
kvrlp bklen duygularn onun benliini oktan ezip gemi olmasndan korkuyordu.
Sonra Elijah hzla gzlerini krptrd ve azndan tek bir szck kt: "Evet."
"Hangi yldayz?"
"Neden soruyorsun bunu?" diye sordu Elijah kafas karm bir ekilde. "Kahretsin... Bana gelecekten
geldiini syleme sakn."
Darian gld. yileecekti. Eilip onun balarn zd.
"Sorularn yantlamaya vaktim yok. Sadece bana gven; senin tarafmdaym."
"Kime kar?"
"Seni burada tutmak isteyenlere."
{4*S
Adam Fawer
Elijah'n zihninden bir korku ve fel edici bir hzn dalgas geti.
"Ben buraya aidim," dedi zorlukla soluyarak. "Birini ldrdm."
"Bir adam ldresiye dvdn, ama sen bir katil deilsin. Epey uzun sre hastanede kalacak, ama
lmeyecek."
"Gerekten mi?" dedi Elijah serin ve esintili bir mit iinde.
"Gerekten." Darian rahatlatc bir dinginlik ve lk bir kesinlik yayd. "imdi bu kahrolas yerden ekip
gitmeye ne dersin?"
"Yolu gster."
466
2
30 Aralk 2007
22:48 (Yarg Gecesi'ne 25 saat, 12 dakika kala)
"Hemire!" Darian serte kapya vurdu. "Hemire!"
Sanchez pencerede belirince kapy amasn iaret etti. Hemire anahtar kilide soktu ve kap araland.
Darian kapy hzla ekerek sonuna kadar at. Elijah' gren Sanchez'in gzleri irileti.
"Bay Glass'n burada olmamas gerekiyor," dedi Darian.
Her ne kadar zavall hemireye zarar vermek istemese de, nazik olmak iin vakti yoktu. Zihnini at ve
bastrd. Dier hastalarn keskin ve hastalkl lgn zihinleri onunkine girmeye alt.
Sadece birka dakika daha. Bunu yapabilirsin.
Acsn gz ard eden Darian kadn bileinden yakalad.
"Size bu hastann taburcu edilmesinde bana yardmc olmanz emrediyorum, Hemire."
Darian'm kalp atlar hzland, soluklar sklat. Bir yandan Sanchez'i bkerken, bir yandan da tm o
psikotik zihinleri Elijah'dan uzakta tutmaya almann yaratt gerilim neredeyse dayanabileceinden
fazlayd. Hemire hemen boyun emezse, onu daha da sert bir ekilde bkp zihnini paralamaktan baka
seenei kalmayacakt.
"P-p-p-peki," diye kekeledi Sanchez.
Darian kadnn bileini brakt ve koridoru iaret etti. Hemire tedirgin bir ekilde gri-yeil koridorda yrmeye
balad. Darian ter iindeki alnn sildi ve zihinsel tutuunu gevetti; kadn kararn verdiine gre, fikrini
deitirmesi pek olas deildi.
Ziyareti salonundan geerlerken yerleri silen grevli durdu ve onlara bakt. Darian adama youn bir
aldrmazlk duygusu gn-
|467
^AdanFawer
derdi. Panik iindeki hemireye, otoriter kadna ve bo gzlerle bakan ter iindeki kzl sal* adama
duyduu ilgiyi bir anda kaybeden grevli baklarn tek: -rar yere evirdi.
Darian bitkin bir halde hzla k kapsna yneldi, ama nlerinde iki nbeti vard.
"Maria, ne yapyorsun?""'
"nmzden ekil, PCte-" Sanchez adamlardan birisini itip gemeye alt, ama adam kprdamad.
"Elbette ki ekilmeyece ;im," dedi adam onu kolundan tutarak.
Panie kaplan hemire Darian'a bakt. Dilerini skan Darian ona bir cesaret dalgas gnderdi-
Sanchez diklendi. "Bu h. anm Eyalet Psikiyatrik Hastalklar Da-iresi'nden geliyor ve bana B ay Glass'n
buraya yanllkla getirildiini syledi."
"aka m yapyorsun s*en?" dedi br nbeti. "Bu kahrolas kak beni srd." Sarglar iindeki kolunu
uzatt. "Hi bir yere gitmiyor."
"Ama... Ama..." Sanchez baklar Darian ile gvenlik grevlileri arasnda gidip geldi. Zihnindeki elikili
istekler kakofonik bir amataya dnt. Gzleri yuvalarnda dnd ve yere yld.
Darian birden fkeli bir bilin daha hissetti ve beyaz nlk giymi bir doktor hzla odaya ^""di. "Burada neler
oluyor?" dedi yz kzarm bir halde. "Ve Gla^s odasnn dnda ne aryor?"
Dier hastalarn zihinleri kendi zihninde yaygaralar kopartrken, Darian akl salnn *yice yprandn
hissetti. abuk hareket etmek zorundayd. Bir iyi niyet duygusu yaymak iin elinden geleni yapt.
"Tm sorularnz benlik yantlamam daha doru sanrm."
Doktor ve nbetiler beklenti iinde ona doru dnd. Darian olacaklara dayanabileceini1 umarak Elijah'm
zihni etrafndaki engeli glendirdi ve ardnda*" tm abasn tekilere ynlendirdi.
468 |
Empati
elikili duygularla ykl drt zihinle birden uramjanll S etkili yolu duygularn en iddetlisini
gndermekti: Dehet. '? ,-? ,?)?<. .
Her birinin zihninde yuvalanm en byk fobiyi ortaya kartacakt.
"Kahretsin!" diye bard Pete. Hayali rmceklerden kamaya alrken neredeyse dyordu.
Annda bambaka korkulara kaplan doktor, "Tanr akna!" diye bir lk att. Fel olmu halde ve sessizce
alayan ikinci grevliyi omzundan kavrayp ekerek kendini hemire odasna att; onlar hemen Pete izledi.
Dilerini skan Darian bir yandan dehet bulutunu pompalamaya devam ediyor, bir yandan da Elijah'n
zihnini ayr tutmaya alyordu. Eilip Sanchez'in kemerindeki zincire bal anahtar destesini ald ve telala
mor etiketli anahtar aramaya balad. Bulunca kilide ulaabilmek iin hemirenin baygn bedenini kapya
kadar srkledi. Anahtar kilide sokmaya alt, ama eli ok fazla titriyordu. Tkenmenin eiindeydi.
Ve birden, omuzundaki bir dokunula irkilip lk att.
Bir el uzanp tutmakta olduu anahtar ald. Parmaklar onun-kilere temas edince Darian ty gibi bir dinginlik
hissetti. Sonra anahtar alan kii toparlanmasna yardm etti.
"Haydi gel!"
Darian gzlerini anca, kendisine bakan Elijah' grd. Son derece sakindi. Kendini hareket etmeye zorlad
ve kapdan kan Elijah' takip etti.
Kapy arkalarndan kapatan Elijah, duvardaki kare biimindeki krmz metal kutuya uzand ve iindeki kolu
ekti. Doal olmayan bir sessizlik anndan sonra yangn alarm almaya balad.
Alarmn sireni havay yrtarken Darian kendi zihnine uzand ve Elijah'n puslu sakinlii haricinde her eye
kapatt. Birlikte yangn merdivenlerine kotular ve yanmayan bir binadan kamaya
? 1469
Adam Fawer
alan panik iindeki grevli, doktor, hemire ve hasta kalabaly-la birlikte basamaklar ikieri ikier
atlayarak sokaa indiler.
Darian taksi ofrne Elijah'm kald otelin adresini verdi. "Laszlo bizi orada bulacak," dedi.
Elijah tam Laszlo'nun kim olduunu sormak zereyken zihninde bir an canland. "Laszlo... Kr m?"
470 |
V.Ara
23 Mays 2007
20:07 (Yarg Gecesi'ne 222 gn kala)
Kendi acsn paylap dierlerininkini de dinledikten sonra, Susan Collins dnyaya yepyeni bir gzle
bakmaya balamt. Kendi dndaki insanlar da ilk kez ona gerek gibi grnyordu artk. Her ift gzn
gerisinde kendisininki gibi yrek paralayc bir yk olduunun bilinciyle etrafna bakt.
Valentinus ksrerek boazn temizledi ve herkes kendisine yaad en insanca an vermi olan adama
doru dnerken oda sessizlie brnd. Valentinus dnp gzlerine baknca Susan o gne kadar
duymad kadar engin bir sevecenlik ve anlay hissine kapld.
"Hepiniz dierlerinin yksn dinlediniz," dedi Valentinus. "Her biri yaamnz boyunca hayatnzda
yanklanmaya devam eden bir zdrap rgs yaratyor. Size biim veren bir rg. Sizi deitiren bir rg."
Telasz, sakin bir tonda ve herkesin gzlerinin iine teker teker bakarak konuuyordu.
"Ve her biri benzersiz de olsa, sizin suunuz olmadan, dnzda gelierek banza gelen bir felaket
ykleriydi bunlar. yle bir belay hak etmek iin hibir ey yapmadnz. Sadece... Oldu."
Susan farknda olmadan ban sallad. Doruydu. Evet, her zaman olanlarla biraz serbest olmutu, ama o
gece tecavze uramay hak etmemiti.
Senin suun deildi. Deildi. Deildi.
1471
Adam Fawer
Bu mantray30 zihninde tekrarlad. Ve bunu ilk kez yapyor olmasa da, doruluuna ancak imdi inanyordu.
"Burada kimler Tanr'ya inanyor?" diye sordu Valentinus birden.
Bir elips oluturacak ekilde oturmu yirmi be kiiden on bei el kaldrd. Susan onlarn arasnda deildi.
Valentinus inananlara birer birer bakt.
"Syleyin bana: O korkun eyler banza gelirken inandnz Tanr neredeydi?"
Kimse yant vermedi. Valentinus bam zntyle sallad.
"Ve siz inanmayanlar. Tanr'nn hepinizi tek tek tasarlamad dncesinde srarl msnz? Bilincinizin
domasna evrimin olaslk d bir hatasnn neden olduunu mu dnyorsunuz? Yaamn sizin
yaamnzn- sadece bir kaza olduuna inanmaya raz msnz?"
Susan her ne kadar bir Katolik olarak yetitirilmi olsa da, uzun zaman nce Tanr'ya inanmay brakmt.
Her ne kadar ocukluunda yaad o kbus gibi olay bu sonucu hzlandrmsa da, o sonuca zaman iinde
yle ya da byle zaten geleceine inanyordu. Yine de, ocukluunda getii dinsel beyin ykama yaamn
ilkel bir protein orbasndan ylesine ortaya km olduuna inanmasna izin vermeyecek denli glyd.
"Bu lkenin blnm olmasna amamak gerek," dedi Valentinus. "Her iki kuram da eit derecede zayf.
Bizi kendi suretinde olmasna ramen kusurlu olarak yaratan bir Tanr'ya inanabiliriz. O kusurdan dolay
bizleri binlerce yldr cezalandran bir Tanr'ya. Milyonlarn alktan, hastalktan ve savalardan krlmasna
izin veren bir Tanr'ya. Bize genlii balayp, sonra onu geri
30 Srekli tekrarlandnda ruhani glerin uyandrlmasn salayan kutsal sz(ler). (.n.)
472 I
Empati
alp bizleri yal, ypranm bedenlerin iinde kapana kslm bir ekilde yalnz lmlere terk eden bir
Tanr'ya."
Duralayp bir tepki gelip gelmeyeceini tartt, ama zaten yle bir ey olmasna imkn yoktu.
"Ya da bamz kuma gmebiliriz. Kkenimizdeki yaratn bir dizi geliigzel mutasyon sonucunda
evrimletii konusunda srar ederiz. Yaamn amasz olduu konusunda kr bir direnie kaplr ve
etrafmz saran saysz mucizeyi grmezden geliriz. ldmzde yok olup gideceimizi dnrz. Ve ruh
diye bir eyin olmadn kabul ederiz. Ve yaamn hibir anlam olmadn dayatrz kendi kendimize."
Valentinus yerinden kalkt.
"Syleyin bana: Hangi safsatay seiyorsunuz? Bunun hakknda hi gerekten dndnz m? Yantn
ounuz iin, 'hayr' olduunu biliyorum. Hangi televizyon programn seyredeceiniz, hangi arabay
alacanz, ne zaman terfi edeceiniz, hangi niversiteye gideceiniz gibi sama sapan eyleri saplant
haline getiriyor, yaamda ylece yuvarlanp gidiyorsunuz. Asl sormanz gerekenler dnda, yaamnzdaki
tm vr zvrla derinlemesine ilgileniyorsunuz. Ya asl sorular?"
O sorularn cemaatin beyninde ekillenmesini bekler gibi dura-lad.
"Neden buradayz? Amacmz ne? ldkten sonra ne oluyor? Dnyaya gelmenin sadece bir kaza olduunu
dnen inanszlar iin bunlar anlamsz sorulardr. ldnz zaman her eyin bittiine inanyorsunuz.
Dnyanz, yaamnz, bilinciniz yok olup gidiyor. Ama inanszlarn ou yine de, sanki lmden sonra bir
yaama inanr gibi yaparak yayor. Reddettikleri bir dinin dayatt etik yasaya uyarak yapyorlar bunu:
Yalan syleme. Hile yapma. alma. Vesaire."
Yirmi be kiinin ou eitli ekilde ban sallad.
"yi, ama neden? lmden sonra hibir ey yoksa o zaman 'iyi insan' olma abalar neden? Mmkn olan
her trl ar zevkin
I 473
. AdamFawer
iinde kaybolmalarn engelleyen ne? Evet, bazlar o tr eylerin peinde kouyor. Ama unu bilin ki,
inanszlarn ou iten ie duyulan korkuyla yaar. Korku iinde, ama asla doru yoldan ayrlmadan.
Final blm yaklayordu. Asl darbeyi indirme zaman yani.
"Ama siz inananlar... Siz daha byk bir ikiyzllk yapyorsunuz. O'nun retilerinden hangilerini
izleyeceinizi ak bfeden meze seer gibi alp, 'nabza gre din' uyguluyorsunuz. Ve tm o eyle yaarken
de, kendinizi Tanr'nm balayc olduuna, O'nun emirlerine kar gelmi olmanza gerekten
aldrmayacana ikna ediyorsunuz. stelik Tanr'nm fkesine ve en kk bir pervaszln intikamn
alacana dair ncil'de o kadar ok kant varken."
Valentinus mrldanmalarn dinmesini bekledi ve sylemek iin onca girizgah yapt eyi dile getirdi.
"Bu iki kart grn ikisi de samadr. Mantkl deillerdir. Ne bir inan sistemi olarak kabuUenilmelidirler,
ne de yaam ekli olarak."
Duralayp glmsedi.
"Ama ben size doruyu gstermek iin buradaym. Size daha iyi bir yol gstermek iin."
3
30 Aralk 2007
23:27 (Yarg Gecesi'ne 25 saat, 33 dakika kala)
Winter kr adamn yannda kendini ne kadar rahat hissettiine ard; sanki onu tm yaam boyunca
tanyormu gibiydi. Asansr yavalayarak durdu, kaplar kayarak ald. Kabinden ilk kan nereye
gideceini tam olarak bilircesine mavi hal kapl koridorda ilerlemeye balayan Sascha oldu.
Adam tasmasna aslarak ona ayak uydurur gibi grnyordu ilk bakta. Oysa kpek her ne kadar nde
olsa da, tasmann kayna uygulad hafif aslmalara baklnca ynlendirmeyi yapann sahibi olduu
anlalyordu.
1408 numaral odann nnde durdular.
almaya gerek kalmadan kapy kzl salar dank, uzun boylu bir adam at. Geirmekte olduu bir sinir
krizinin ortasmda yakalanm gibiydi.
"S-s-siz Laszlo'musunuz?" diye sordu. v : ,
"Evet," dedi Laszlo. Sesi tehlikeli bir hayvanla konuuyormu gibi hafif ve llyd. "Solumdaki sevimli
bayann ad Winter Zhi. Ve bu da Sascha," Eilip kpein kulaklarnn arkasn kad.
"Sen... Elijah msn?" diye sordu VVinter zihninde birden beli-riveren isme ararak.
"Evet," dedi Elijah. "Daha nce karlatk m?"
Winter bir yant bulmak iin kendim zorlad. Karlamam olduklarndan emin olmasna ramen adamda
ona tandk gelen bir eyler vard. "Ben... Ben bilmiyorum."
J47S
Adam Fawer
Elijah gzlerini karsndaki kr adamla ceylan gzl kadndan alamyordu. Kadnla tantrlmasna gerek
yoktu; ad beyninde akmt; sanki baka bir yaamdan tanyordu onu.
Laszlo ile VVinter odaya girerken Darian da deri ceketini giydi. "Ben zerime deni yaptm, Laszlo. Bundan
sonras sana kalyor."
"Darian, bekle!"
Darian duralayp Laszlo'yu abucak pt. "zgnm. Kalamam." Elijah ile VVinter'a hi bakmadan kt,
kapy arkasndan yavaa ekerek gitti.
Laszlo ban bunu bekliyormu gibi sallad ve VVinter'e dnd. "Beni oturabileceim bir yere gtrr
msn, ltfen?"
"Elbette." Laszlo'nun koluna girdi ve onu bir koltua gtrd, kendi de kanepeye oturdu.
Onlarn karsna bir sandalye eken Elijah ise birden dej vu hissiyle irkilmiti.
Hayr. Dej vu deil. Bu bir an.
Laszlo hafife ksrd. "Sizlere gerei sylemenin zaman geldi."
Laszlo yksn anlatmay bitirdiinde VVinter bir eyler sylemek istedi, ama szckleri bulamad. Her ey
yerine oturmutu. Dokunmadan, hibir erkekle iletiim salayamamas... Mzik dnyasndaki poplerlii...
Takipilerinin ona ynelik saplantlar...

VVinter ona teekkr etmesi mi, svmesi mi gerektiini dnerek Laszlo'ya dnd. "Tm bunlar karsnda
ne demem gerek?" diye sordu.
"Hibir ey sylemen gerekmiyor," dedi Laszlo sakin ve ifadesiz bir ses tonuyla.
"Ah, elbette! Zihnimi okuduuna gre konumaya ne gerek var ki!"
476 |
; Empati
"Dncelerini okuyamam. Tek yapabildiim..."
"Dur! Duymak istemiyorum. Sadece... Sadece biraz dnmem gerek."
Laszlo alak bir sesle yantlad: "Anlyorum."
"Nasl anlayabilirsin ki?" diye patlad Winter. "Sana hi ..." Dudaklar tiksintiyle gerildi. "Sana hi tasma
taktlar m?"
"Hayr."
VVinter ban sallad. "Kolyelerin zerinde neden Hristiyan ha vard?"
"Sizleri artlandrmak iin gl, kimsenin yadrgamayaca bir imge gerekiyordu. Ve ha da yledir."
"Ama kolye umduun ekilde almad, deil mi?" diye sordu VVinter. "Onu hi kartmadm halde
alarken insanlar benim... Projeksiyonlarm hissetti, yle deil mi?"
"Evet," dedi Laszlo ban sallayarak. "Cep telefonlar, kablosuz Internet, GPS ve bunlar gibi sistemlerin
oalmasyla on yedi yl nce olmayan radyo frekanslarnda yayn yapan milyonlarca aygt var artk. Tm bu
sinyallerin bileimi bir ekilde insanlarn dnceleri alglama yeteneklerini glendirmi olmal. Yani sadece
bilinalt dzeyinde de olsa, gerek duygular birbirlerine ak hale geldike insanlk gittike kutuplama
eilimi gsterdi. Bunun kantlarn dnyann her tarafnda gryoruz. Soykrm ve etnik temizlik kavramlarn
iaret eden iddet belki on misli oald. Kendi lkemizde bile bundan nce hi olmad ekilde birbirimizin
boazna sarlyoruz."
Laszlo devam etmeden nce ban ne edi.
"Bu deiimi ylardr hissediyorum. Ama sizi yeniden bulana kadar bunun kolyelerinizin yaratt
elektromanyetik kalkanlar zayflatacan dnmemitim. Kendi becerileriniz zaman iinde kalkanlarla olan
mcadelenizle birleerek glenince kolyelerin etkinliini azalm olmal. ektiiniz skntlara neden
olduum iin gerekten ok zgnm."
1477
Adam Fawer----
Sersemleyen VVinter dudan srd. "Hafzalarmz neden ildiniz?"
"Aslnda o Dietrich'in fikriydi. Ama ben de, zihinlerinizi olanlardan uzaa odaklamak iin yeteneklerimi
kullanarak ona yardm ettim." Laszlo durdu. "Nedenine gelince, Organizasyon'un sizi tekrar bulmasndan
korkuyordum. G yaymaya devam ettike sizi aramalar iin benim gibi birini bulabilirlerdi. Sizi saklamann
tek yolu izleri tam olarak silmekti. Kendinizin bile bulamayaca ekilde."
"Sadece nz m biliyordunuz?"
Laszlo ban nne edi. "Bir de ebeveynleriniz."
"Annem," dedi Winter nefesi kesilerek. "Bunca zaman boyunca... Biliyordu. O nedenle ben alarken hep o
kadar gergin oluyordu. Birinin beni tehis edeceinden korkuyordu. Ve kolyemin alndn renince ..."
Yere ylmadan nce annesinin yznde beliren dehet dolu ifadeyi anmsayan VVinter dudaklarna kadar
ykselen hkr tuttu. Annesini o ldrmt. Korkusunu kalbi dayanamayp durana kadar ona gndermi
olmalyd. lm onun hatasyd.
Derin bir sessizlik oldu.
Sonunda VVinter ban kaldrp, "imdi ne yapmamz gerekiyor?" diye sordu. Bir eyler syleyeceini mit
ederek Elijah'a bakt ama kendi dnyasna gmlm olan ocukluk arkada gzlerini yerden ayrmad.
"imdi size yeteneinizi nasl kullanacanz reteceim," dedi Laszlo. "Valentinus'un neler planladn
bilmiyorum, ama onu durdurmak grevim. Ve bunu da ancak sizin yardmnzla yapabilirim. Yardm
ederseniz elbette."
VVinter derin bir soluk ald. Tm erikin yaam boyunca bilincinin bir kesinde eksik bir eyler olduu
dncesini tamt. Laszlo'ya bakt. stedii son ey, artk bildii ve iki kiiyi ldren, en az yirmisini
yaralayan o yetenei kullanmakt. Ama kendinden kaamazd. Artk kamayacakt.
478 I
Empati
"Tamam," dedi yanandan szlen bir damla gzyan silerek. "Size yardm edeceim... Eer
yapabilirsem." Sonra gzleri ksld. "Bunun benim kendi kararm olduunu nasl bileceim? Yani sizin
etkiniz..."
"Bilmeyeceksin," dedi Laszlo. "Henz o kadar iyi deilsiniz. Ama iimiz bitince o soruyu bir daha asla sormak
zorunda kalmayacaksn."
VVinter birden devasa bir ann almas gibi tok, gk grlts andran bir ses duydu/hissetti. Yarm saniye
sonra da Elijah sandalyesinden frlayp Laszlo'nun boazma sarld.
Sascha homurdand, ama Elijah kendisini duvara arparken Laszlo kpei sakinletirdi.
"Bana kolyemi geri ver!"
"Onu ben almadm."
"Kim ald yleyse?"
"Bilmiyorum," dedi Laszlo inanlmayacak kadar sakin bir sesle. "Ya Organizasyon sonunda kimliklerinizi
anlad..." Duralad, "Ya da Valentinus."
Elijah, gznn nnden bir makaradan boalr gibi geen parlak renkli duygulara dald.
Winter'den merak, aknlk ve korku.
Laszlo'dan hzn ve kararllk.
Kendindeyse aknlk ve fke.
"Sadece normal biri olmak istiyorum," dedi sonunda Laszlo'yu brakarak. Kararszlk iinde geri ekildi ve
derin bir soluk ald. , . .
1479
AdamFawer
Sonra silahl iki adam kapy knp ieri dal#. Ve EiijaMft yaamndaki en korkun gece daha da ktleti.
;
4801
30 Aralk 2007
23:59 (Yarg Gecesi'ne 24 sat, 1 dakika kala)
Laszlo hatasn hemen farketti.
Gelebilecek katilleri saldrya gemeden hissedebileceini dnmt, ama onlar gnderecek kii ya da
kiilerin nlem alabileceini atlamt. Adamlarn psiik duvarlarm hissettii anda onlar durdurmann
olanaksz olduunu kavrad; en azndan empatik olarak mmkn deildi bu.
Sascha'ya acmasz bir saldrganlk gnderdi ve ilk silah patlarken VVinter'in stne atlayp onu yere ykt.
Ve cierine giren mermi onu annda nefessiz brakt.
Gsnden kan fkrrken lm'n sonunda onu yakaladn anlad.
Bir yn birbiriyle balantsz dnce zihninden kopuk kopuk akt.
Onlar kim gnderdi?
Darian' hayatma yeniden sokmu olmay isterdim.
Elijah ile Winter'i yine yzst braktm.
Charlie... ok zgnm.
Keke Sascha'nn kulaklarnn arkasn son bir kez kayabilseydim.
Sonra ikinci mermi kafatasn deldi. Laszlo beyni dalrken kafa derisindeki keskin acdan baka bir ey
hissetmedi. Tm duyularn merkezi olan beynin ac hissetmeyen tek organ olmas ona hep garip gelmiti.
Ama imdi o geree krediyordu.
Yaamnda zaten ok fazla zdrap ekmiti; o son annda gereinden fazla ac olmamasn minnetle
karlad.
I 481
AdamFawer
Elijah'in gzleri iki adam -biri sarn, iri yar ve uzun boylu, dieri keisakall ve kel kafal- ate ederek
kapdan ieri dald anda ald. Beynindeki bir ey onu bir saniye nce tehlikeye kar uyarm olduundan
dnmek iin vakit kaybetmedi. Onun yerine kaslarnn kendiliinden gsterdii tepkiye uyarak komodinin
zerindeki bo bira iesini kapp kel kafalya doru frlatt.
ie adamn iki gznn ortasna isabet etti. Bir an iin olduu yerde sallanan adam baygn halde yere
yld. Elijah teki katile saldrmak iin sehpann zerinden atlad, ama Sascha oktan odann br
kesinden koarak gelmi, gsne yklenerek onu yere indirmiti bile.
Kpek dilerini yanana batrnca adam bir lk atarak onun kafasna vurmaya balad. Ama Sascha ok
glyd. Elijah onun mor fkesinin scakln hissedebiliyordu. Kafasn yana een kpek dileriyle
boazn paralaynca adamn sesi birden kesildi.

"Sascha! Hayr!"
Elijah frlayp onu tasmasndan yakalad ve adamn boazndan ekti, ayn anda adam da son kez silahn
ateledi.
Mermi Sascha'nn bana isabet etti. Hayvan sanki tekme yemi gibi havaya srad, dnd ve yld.
Yerdeki adamn boazndan bir hrlt kt, soluk borusundan kpkl kan geldi. Tm bedeni kasld, sonra
gevedi ve gzleri donuklat. lmt.
stndeki gevek bedenin arlndan syrlan VVinter, "Aman Tanrm!" diye inledi. Hemen Laszlo'nun
yzne doru eildi. Bann etrafnda bir kan gl olumutu. Siyah gzlkleri bir kenara savrulmu,
grmeyen gzleri ortaya kmt. ekilsiz ve sarmtrak gz bebekleri canszd. VVinter alayarak uzand,
gzlkleri yerden ald ve yavaa onun yzne yerletirdi.
m\
Empati
Yzn Elijah'm gsne gmen VVinter'in sessiz gzyalarna imdi hkrklar elik ediyordu.
Elijah kzn dokunuuyla birlikte derin bir hznle irkilmi ve iine bzlmt. Gsne bir ar sapland,
tm gc ekildi; kendini geri ekmekten bile acizdi. Duyduu bu fel edici zntnn nedenini anlamaya
alrken yanaklarndan aa scak yalar szld.
Kz kardeinin cenazesinde bile tek damla gzya dkmemi-ti, ama orada daha sadece birka saat (ya da
onyl) nce tanm olduu garip bir adam iin alyordu. Zihnini sarsan youn znt dalgalaryla
bouurken gerei anlad: Duyduu kendi znts deil, Winter'inkiydi.
Kollarn bir zamanlar sevmi olduu kadna sard.
Ve onu teselli etti.
" A ' ?
VVinter kimin iin aladn bilmiyordu.
Onu kurtarmak iin len Laszlo iin mi? >
Onun yznden len Michael iin mi?
Sonunda korkun gcne yenik dene kadar srryla yaam olan annesi iin mi?
Organizasyon'un laboratuarnda hapsedilmi ocukluu iin mi?
Yoksa olup kt, garip yetenekler ve sakl anlarla lanetlenmi kadn iin mi?
Titreyen bacaklarla yavaa Elijah'dan uzaklat. Yerde yatan l katile baknca baylacak gibi oldu.
Baklarn karmay reddederek dilini srd. Adamn paralanm boazndan sarkan kanl et paralarna
odaklanp, kendini gl olmaya zorlad.
Sonra da baygn yatmakta olan kel kafalya dnd. Alnnn ortasnda kpkrmz, yumruk byklnde bir
i belirmiti, ama onun dnda grnr bir hasar yoktu. , ,, :, , .
| 483
MamawT
"imdi ne olacak?" diye sordu hl titreyerek. "Polis mi ar-sak?"
"Hayr," dedi Elijah sakin bir sesle. "Onu balamalyz. Baz cevaplar almamz lazm."
"p olarak kullanabileceimiz bir eyler ara," dedi Winter. "Ben de zerini yoklayaym."
Elijah ban sallayarak yatak odasna gitti. VVinter yerde baygn yatan adamn yanna eildi ve grm
olduu tm korku filmleri zihninden birer birer geti: Kendinden (grnrde) gemi halde yatan katilin fazla
yaknma sokulan narin gen kz. O kadnlarn neden kamadklarn hep merak etmiti, ama imdi biliyordu.
Kamak bazen seenekler arasnda yer almyordu.
Derin bir soluk ald ve bir silah arayarak ellerini adamn vcudunda dolatrd. Onu yzst evirdi;
omuzlarn, srtn ve belini yoklad. Bir ey bulamaynca rahatlamas m, yoksa korkmas m gerektiine
karar veremedi.
Sonra bir el omzuna dokununca bir lk att.
"Sakin ol," dedi Elijah. Sonra gz yerdeki adamm boynuna iliti. "Kolyem." Eilip kanl gm zinciri ekip
ald.
Elijah o eye dokunduu anda zihni VVinter'in psiik ses sahnesinden silinmiti. VVinter kolyeye bakt.
"Laszlo geldiklerini bu yzden anlamad."
Gm zinciri boynuna geiren Elijah rahatlayarak derin bir nefes ald. Sonra masa lambasnn kordonunu
uzatt.
Adamn ellerini balamak yarm dakikalarn ald. Ayaklar iin de banyodaki bornozun kuan kullandlar.
Sonra VVinter yatak odasna gidip araflar toplad. Salona dnnce araflardan birini yavaa Laszlo'nun
bedenine, birini onu ldren adamn, sonuncusunu da Sascha'nm stne rtt. araflarda hemen kzl
lekeler olutu.
VVinter'in gzleri o parlak krmzlklara takld. Baka koullar altnda gzel denilebilecek bir
kompozisyondu. Ama araflar kan
484 I
Empati
emmeye devam ettike lekeler birleti. Az sonra neyi rttkleri hakknda hibir kuku kalmamt. Yine de,
altlarndaki gereklie bakmaktan daha iyiydi.
Hatta her ey o gerekten daha iyiydi.
M
VI. Ara
23 Mays 2007
21:24 (Yarg Gecesi'ne 222 gn kala)
"Ya size sorgulamamanz istenen dayatmalar yalnzca daha byk gerei grmenizi engelleyecek bir
yalanlar a ise?"
Valentinus elleri enesinin altnda kavuturarak arkasna yasland.
"Ya size Eski Ahit'te anlatlan Tanr'nm her eye gc yeten bir varlk olmadn sylersem? Ve mkemmel
olmadn... Hatta Tanr bile olmadn sylersem?"
Kimse konumad. Sonunda gen ve gzel bir sarn kz sordu. "Kantnz var m?"
"Kant m?" Valentinus'un sesi bir anda fkeden titremeye balamt. "Herkesin yksnden yeteri kadar
kant kartamadn m? Kendi yknde kant bulamyor musun? Gazeteyi okuyup, televizyonda haberleri
seyrettiinde ne gryorsun?"
Valentinus kendi fkesinden saklanmak ister gibi sesini alaltarak devam etti. "Size benim ne grdm
syleyeyim: Sava gryorum. Hastalk gryorum. Ac eken insanlar gryorum. Szde adalet adna
yaplan zulm gryorum. Ktl gryorum. Kendinden zevk alan, kendi deheti iinde yceltilen
ktl. Nefrete sarlm, dinle rtlm ktl. Sevgi klna girmi, ama aslmda yarglayan ve fke
dolu ktl."
Ban tiksintiyle sallad. Sonra sanki nerede olduunu yeni anmsam gibi baklarn kaldrd. Burumu
yz bir hiddet ve hzn maskesi gibiydi.
"Benim grdklerim bunlar. Ve buna ramen... Tanr'nm iyi ve merhametli olduuna inanmam gerekiyor. Ve
onun ocuklar
486 |
Empati
olan bizleri kolladn sorgulamamam gerekiyor. Ama sonra dnyaya bakyorum ve kendime bunlarn nasl
doru olabileceini soruyorum. O gerekten iyi olsa bizim bu kadar ac ekmemize izin verir miydi?"
"Verir miydi?" Valentinus'un sesi birden ac bir nefretle doldu. Dnp gzlerini Susan'a dikti. "zin verir
miydi?"
Valentinus'un fkesi karsnda hazrlksz yakalanan Susan soluunu tuttu. "Ben... Ben... Bilmiyorum," dedi
kekeleyerek.
"Bilmiyor olabilirsin, ama ne dnyorsun?"
Valentinus yant vermesini, tm grup adna konumasn istiyordu. Susan ise onun ne aradn bilmiyordu.
"Ktlk olmadan iyilik de olmaz..."
"Bana basmakalp kilise mektebi laflar etme!" diye bard Valentinus. "Toplumumuzu dolduran yalanlar
yineleme! Kendi iine, gerek benliine bak ve bana gerekten ne dndn syle!"
Susan dnyann daha birka dakika nce onu sarmalayan sevecen, cana yakn havadan o kadar hzl
kmasna aarak yerinde bzld. "Her eyin bir nedeni vardr," diyerek bir denemede bulunmak istedi,
ama televizyon dizilerinden alnt bu klie laf kendisini bile tatmin etmedi.
Valentinus yumruunu avucuna o kadar iddetli bir ekilde vurdu ki, Susan olduu yerde zplad.
"Her eyin bir nedeni vardr, ha? Yantn bu mu?" Susan'm karsnda oturan yal zenciyi iaret etti. "Yani
sen gerekten de Leon'un iyi bir nedenden tr m ldresiye dvldn dnyorsun?" Parman
ilek tenli sarna yneltti. "Ya da Me-gan'n kznn iyi bir nedenden tr ldn m?" Duralad. Gzleri
birer lazer n gibiydi. "Ya da senin iyi bir nedenden tr tecavze uradn m? yle mi dnyorsun?
Byle mi?"
Yz ifadesi birden fkeden sevecenlie dnt. Susan'm eline uzand. "Sana olanlar hak ettin mi?
Gerekten yle dnyorsan, bunu sylemeni istiyorum."
1487
Adam Fawer
Susan birden on yedi yama dnd. Danny'nin Volvo'sunun arka koltuunda... Olan zorla iine girip onu
paralarken altnda skm halde... Derin bir nefes ald ve ban sallad.
"Hayr," dedi ancak duyulur bir sesle. "Hak etmemitim."
Valentinus zenci adama dnd. "Ya sen, Leon? Sen o vaheti hak etmi miydin?"
"Hayr," dedi ksaca Leon dizlerinin stndeki yumruklarna bakarak.
"Ye sen Megan?" diye sordu Valentinus ilek tenli sarna doru yryerek. "Senin kzn iyi bir nedenden
tr m ld?"
"Hayr. Daha iki yandayd. Hi kt bir ey yapmad... Yapmad... Yapmad..." Szckler kadnn
boaznda dmlendi. "lmeyi hak etmemiti."
"yleyse Tanr'ya ne oldu?" dedi Valentinus.
"Tanr'ya ne mi oldu?" diye bard Megan. "O asla kzmn yannda olmad!"
"Bunun sebebinin ne olduunu dnyorsun?" "Bilmiyorum, tamam m!" diye haykrd Megan bouk bir
sesle ve gzyalar iinde. "Dndm ki... Dndm ki, ben yanl bir ey yapm olmalym. Eer her
eyin bir nedeni varsa, Julie'nin de lmnn bir nedeni olmal... nk... nk ben bir ekilde ktydm."
"Ve hl byle mi dnyorsun?"
"Hayr," dedi Megan meydan okuyarak. "yle dnmyorum."
"O zaman tekrar soruyorum: Sence Tanr kznn lmesine neden izin verdi?"
"nk..." dedi Megan yavaa. Kendi szcklerini duymak iin kulak kabartr gibiydi. "nk Tanr gerek
deil. Ya da eer gerekse, o zaman iyi ve merhametli deil. Acmasz ve karanlk ve... Hata..."
Valentinus yznde hznl bir glmsemeyle ayaa kalkt.
488 I
Empati
"Doru. Tanr gerekten de acmasz. Tanr gerekten de hatal."
"Ama nasl?" Kadn irkilmiti. "O Tanr. O hata yapmaz."
"Biraz nce yaptn syledin," diye karlk verdi Valentinus. "Kendi szlerine inanmyor musun?"
"Hayr. Yani... Evet, inanyorum. Ama bunun nasl olabileceini anlayamyorum."
"nk hl sana retilenlerin oluturduu duvarlar arasnda tutsaksn." Valentinus imdi onlarn nnde
bir kaplan gibi dolayordu. "Siz. Hepiniz! Yapn o sramay! Size sylenenleri unutun ve yant kendi
iinizde arayn. Basmakalp yant deil. Klie yant deil. Gerek yant."
Herkes gzleri Valentinus'un zerine dikilmi, kendilerine yolu gstermesini bekler -buna ihtiya duyar- halde
nefesini tuttu.
"Bana bakmayn," dedi Valentinus. "Kendinize bakn."
Susan odaklanmaya alt. Ba dnyordu. Gzlerini yumdu. Ve sonra kapal gz kapaklarnn ardnda
parldayan altn sars n iinden, yaamnn o korkun geceden sonra izledii yola bakt.
Hibir zaman bir azize olmamt, ama tecavzden sonra... Deimiti. Souk biri olmutu. Hep kendini ne
koyan biri. Asla birine gerekten gven duymayan, sevdiklerini inciten, istediini elde etmek iin cinselliini
kr bir bak gibi kullanan biri.
Ve her zaman o tecavze bir neden yaktrmaya alm, yaad olayn onu daha gl kldn kendi
kendine telkin etmiti. Ve bulduu o yeni gcn onu baarl olmaya ittiini.
Ama yine de... Bu asla yeterli olmamt? Elde ettikleri Danny'nin ondan ald eyin yerini asla
dolduramamt. Tek bir gece onu ykmt. Her eyi berbat etmiti. Onu tek bana brakmt. Tek bana
yapmt. Bana gelenlerin 'iyi bir nedeni' yoktu.

Eer Tanr bunlarn olmasna izin verdiyse ...
Sonunda gerein bilincine vararak, "Eer Tanr mkemmel deilse," dedi yksek sesle; "O zaman...
yleyse Tanr, Tanr deildir."
| 489
AdamFawer
Dolamay kesen Valentinus baklarm ona dikti. ?
"Ama..." Susan duraksad. "Eer Tanr, Tanr deilse, zaman nedir?"
"Bir hata," dedi Valentinus elini sanki bir sinei kovarmif gibi kaytszca sallayarak. "Bir trev."
"Neyin trevi?"
"Gerek Tanr'nm."
490 I
5
31 Aralk 2007
12:05 (Yarg Gecesi'ne 23 saat, 55 dakika kala)
Tetiki -Ed Norton'un kel hali- ban yana evirdi ve gzlerini at. Kanl araflar grd, sayd ve soluunu
tuttu.
znt ve kskanlkla dolu bir sesle, "Beni arkada brakt," dedi. "lahi kvlcm Tek Gerek Tanr ile
birlemeye gitti." Sonra baklar teki cesede kayd. "Archon'u ldren keke ben olsaydm."
VVinter'in eli bir kam gibi suratnda saklaynca adamn ba yana savruldu.
Winter yumruunu skp tekrar vurmak iin kolunu geri atarken, Elijah uzanp onu engelledi. Beyninde birden
parlak, bembeyaz bir fke bulutu patlad. Bunun kendisine deil, VVinter'e ait olduunu biliyordu, ama bu
kendini nasl hissettii gereini deitirmiyordu. Birisini ldrmek gibiydi.
Dnp parmaklarn adamn boazna dolad. Norton'un tenine dokunduu an mide bulandrc, yeil bir
korku zihnini sard. Ellerini ekince kr edici dehet geride yalnzca belli belirsiz bir korku brakarak yok oldu.
"Kahretsin," dedi Elijah soluk solua.
"Benim yzmdendi, deil mi?" diye mrldand VVinter. "Benim hissettiklerimden tr ona saldrdn."
"Evet." Elijah ellerini onlar serbest brakmaktan korkarcasna ovuturuyordu. "Ve ona dokunduum
zaman..."
Elijah'm tm kiisel gemii bir anda zihninde berraklat. Kolyeyi hi takmam olsayd, byk olaslkla
yeteneini kontrol etmeyi renmi olacakt. Ama onun yerine, kalabalk bir kaldrmda yrmenin ya da
baka bir insana demenin korkusuyla yaamt.
| 491
AdamFavrer
Ve hepsi Laszlo Kuehl yznden.
"yi misin?" diye sordu VVinter.
"Evet." Yalan sylyordu.
Derin bir nefes alp tekrar Norton'a dnd. Yavaa elini uzatt ve adamn boynuna dokundu. Tenleri
birbirine deince onun duygular zihnine doldu. Korku bulmay beklerken Elijah'm tek grd, imrenmeyle
kark ak mavi bir pimanlkt.
"Seni kim gnderdi?" diye sordu VVinter. "Valentinus mu?"
Kel kafal yant vermedi, ama Elijah'n yanta ihtiyac yoktu. Valentinus'un ad geince adamn zihninden kr
edici bir sevgi kvlcm gemiti. VVinter'e bakarak ban sallad.
"Laszlo'nun lmesini neden istiyordu?" diye sordu bu kez VVinter.
"Demiurgos'un elisi olduu iin."
"Kimin?" dedi Elijah.
"Yarm-yaratc. nandnz sahte Yaratc Tanr," adam dura-lad. "Ve o Laszlo'yu kurtaramad. Ve teki
Archon'u da kurtaramayacak."
Elijah kalbinin durduunu sand. "Darian."
Kolyesini kartma fikri Elijah' dehete dryordu, ama baka seenei yoktu. Darian onun hayatn
kurtarmt. Eer kendisinin de onunkini kurtarma olana varsa, her yolu denemek zorundayd.
Kendini toparlamaya alarak baklarn aaya indirdi. inde olduklar berbat durumu anmsatacak baka
bir eye ihtiyac varm gibi yerdeki kanl araflara bakt. Dnmek zorundayd. Laszlo ne demiti?
Devrilmi bir sandalyeyi dzeltip kanepenin nne koydu. "Otur."
492
Empati
VVinter ses karmadan krmz deri minderin stne oturdu. Elijah da karsna geti. imdi birbirlerine o
kadar yaknlard ki, dizleri tekininkilere deiyordu.
"Kolyemi kartnca ellerimi tut."
VVinter irkildi. "Ne yapacaksn?"
"Darian' bulacam."
"Nasl?"
"Laszlo'nun Jill'i bulduu yolla," dedi Elijah. Aslnda bunu yapp yapamayacan bilmiyordu. "Ben Darian ile
iletiim kurar kurmaz ona bir mesaj gndermeye odaklan."
"Ama Laszlo karmak dnceleri iletemeyeceimizi syledi. Sadece duygular."
"Tamam. yleyse onu korkut. Tedirgin et; ine stnde olmasn sala. Ona zamannda ulaamasak bile, en
azndan uyarabili-riz."
"Anladm," dedi Winter. "Hazrm."
Elijah derin bir nefes ald ve zincirin kopasn at. Kolyeyi brakmaya korkarak, elinde skca tutuyordu.
Onun alnmasndan o yana olan her ey zihninde canland. Metrodaki isteri nbeti. Stevie'nin delirtici al.
Sinemadaki glme krizi. Psikiyatri servi-sindeki lgnlk.
Korunmasz halde darya kp tm o duygularla yeniden karlamak istemiyordu. Zihnine hcum edecek
duygulan anmsaynca rperdi. Yapamayacakt. Fazlasyla korkuyordu. stelik...
VVinter eline dokununca onun duygularn hemen hissetti: Korku, belirsizlik, kuku, kayg. Her biri
benzersizdi, ama hepsinin iinde alev alev yanan magenta krmzs bir m demeti vard. Cesaret. Tm
olanlara ramen VVinter hl korkusuyla savayordu.
"Hadi yap," diye fsldad VVinter.
Elijah ban sallad. Sonra da fikrini deitirmeden yumruu-
493
Adam Fawer
nu ah ve zinciri brakt. Kolyenin yere dn izlerken dnyas bir renk cmb haline dnt.
Mavi. Aman Tanrm... Winter, mavi.
Karsnda her biri kendine zg bir tonda parlayan baka renkler de vard, ama bunlar bir yabanc
gruhunun karmak, kakofonik duygular deildi. Hepsi temiz ve saft. Titreen turkuaz kuku benekleri bile
senfonik btnn bir parasyd. Ve tm o renklerin her tarafna ilemi, gerisinde sevecen bir azim yatan
parlak mavi k. Deneyimledii hibir eye benzemiyordu.
(Eski zamanlar hari.)
VVinter'in muhteem gzelliinden hi istemeden ayrlp, baka bir duygu kmesi aramaya balad. Zihnini
at ve ulaabildii tm renkleri iine ekmeye balad. Ayn anda kulana baran bir milyon insann grsel
karl olan ylesine fazla bilgi vard ki, bir an delireceini sand.
Yava yava renklerdeki farkllklar ayrmsamaya balad. Her insann iinden gnn her saniyesinde geen
duygusal karmaalar kavrarken, grsel ses duvarnn iindeki bireysel temalarn farkllklarn belirledi.
Heyecanla kark korku. Kuku ile glgelenmi azim. Parlak ve titrek mitle sarmalanm dayanlmaz
melankoli.
Der gibi bir hisse kaplmt, ama 360 derecelik bir ayla her yne bakyor, hzla geen manzaray
alglamaya alyordu. Ne yaptndan ok emin olmadan, yine de ne arad hakkmda igdsel bir
duyguyla (bilgiyle) donanm halde parlak renk kuaklarnn arasndan hzla geti.
Psiik krntlar takip edip, orada burada izler bularak Darian'm dncelerinin yansmalarn arad. Ve sonra
o zihinsel kou birden bitti. Karsnda byleyici bir zihin duruyordu. Enerji ve gle zonklayan koyu,
rktc bir krmz; birbirleriyle elien bir maviler ve sarlar, morlar ve turuncular hengmesi.
4941
Empati
"Bu o mu?"
VVinter'in sorusu parlak renklerle kapl boluktan szlerek Elijah'a ulat. "Evet," dedi Elijah sesi uzaktan
gelir gibi. "imdi yap."
VVinter onun elini trnaklar etine batacak kadar skt. Psikotik bir korku ve haykran bir beklenti anszn
Elijah'm benliini delip geti.
Darian'n krmz zihni bir bukalemun gibi deiim geirdi; ok ksa bir an iin VVinter'in duygularn tmyle
yanstt, sonra kendi etrafnda gmi bir kalkan oluturdu. Darian projeksiyonu savuturmaya alt, ama
VVinter bir gelgit dalgas gcyle onun zihnine arpt.
Darian ne kadar gerilerse gerilesin, iinde parlayan gneten kaacak yer yoktu. Sonra rkm psiik
hayvan kamay brakt ve savamaya balad. Onlar birbirlerine balayan grnmez iplikten elektrik
akmna benzer bir g geti.
Elijah kendini hazrlamaya alt, ama bunu nasl yapacan bilmiyordu. Sonra akm ona da ulat;
olamayacak kadar karanlk bir bulutla evrelenmi mor patlamalar. Ksa bir lk att, sonra her ey geti.
Soluklanmaya alarak gzlerini krptrd. Odadayd. Balant kopmutu.
"Tanrm!" dedi VVinter nefes nefes gsn tutarak. "Hayatmda hi bu kadar korkmamtm."
"Ben de." Elijah konuabildiine ard.
"Onun nerede olduunu biliyor musun?"
"Evet... Hayr. Yani... Aklamas ok zor." Elijah nasl olduunu anlamamt, ama onu nerede bulabileceini
biliyordu. ok ge olmamasn diledi. Bir eliyle Laszlo'un trenkotunu sandalyeden ald, tekiyle de
VVinter'in elini tuttu. Elleri birbirine deince kadnn gcn hissetti.
O gce ihtiyalar olacakt.
| 495
Adam Fawer
Darian azndan bir kusmuk seli fkrrken tuvalete ulat. Birka kuru rtden sonra lavaboya gitti ve
yzne souk su serpti.
Yatak odasna dnd ve antasnda sigara arad. Eli ylesine titriyordu ki, sigaray yakmak neredeyse yarm
dakikasn ald. Derin bir nefes ekti, duman bir sre cierlerinde tuttu, sonra yavaa brakt.
Birka nefesten sonra olanlar zihninde yinelemeye alt. Baka bir zihin onunkine girdiinde uyuyordu.
Ama neden gelmiti? Bir saldr myd? Yoksa baka bir ey mi? Kesin olarak bildii tek ey, zihnine
sokulmu olan duyguydu.
Korku.
Bir ey olmutu bir yerlerde.
O ie hi bulamamalyd. Daha bandan bunun bir hata olduunu biliyordu, ama yine de Laszlo'yu
izlemiti. Ve bunu sadece hl onu balamasn istediinden yapmt.
Ama onun korkmasn neden istemi olabilirdi ki Laszlo? Duygularn istemeden mi bulup kartmt, yoksa
onu bir eye kar uyarmaya m alyordu?
Biri geliyor. Valentinus ya da Organizasyon. Sen se.
Gergin bir ekilde zihnini etrafna yayd, ama olaan d herhangi bir ey hissetmedi. Sadece psiik
yarapmdaki birka yz insann uyurkenki duygular. Bunlarda kt niyet olmamas onu biraz rahatlatt, ama
o tr duygular maskelemenin yollar da vard.
Yrei azna gelmi halde ve paltosunu almak iin bile durmadan koarak kapdan kt. Sahip olduu tek
silah zihniydi. Ve savunmas iin yeterli olmak zorundayd.
4961
6
31 Aralk 2007
00:13 (Yarg Gecesi'ne 23 saat, 47 dakika kala)
Darian asansr armak iin dmeye bast. On saniye bekledikten sonra, iine kt bir his geldi. Filmin
asansr kaplarnn alp barol oyuncusu kadnn kendini katilin kollarna atld blm... Merdiveni
kullanmaya karar verdi. Basamaklar ikier ikier atlayarak gri boyal merdiven boluundan hzla aaya
indi.
Apartman giriine vardnda ba dnyordu. Okuduu gazeteden bam kaldran iri yapl grevli ona garip
bir ekilde bakt. Darian kendini aptal gibi hissetti. Samalamaya balama...
Geen sefer de byle dnmtn.
Tek kelime sylemeden kendini sokaa att. Kaldrmda koarken, birden sanki biri onu izliyormu gibi bir
hisse kapld. Komay kesmeden arkasna gz att, ama kaldrm botu.
Ban tekrar ne evirdii anda iri yar, koyu renk elbiseli bir adamla arpt. arpmann etkisiyle
sendeleyince adam onu iki kolundan tuttu. Barmak zereyken adamn gsndeki gm yldz grd.
"yi misiniz, bayan?" diye sordu polis memuru.
"Evet," dedi Darian byk bir rahatlama duygusuyla. Arkasna bir kez daha bakt, ama yine kimse yoktu.
"Sizi izleyen birisi mi var?"
"Hayr." Darian kalp atlarn yavalatmaya alyordu.
"Gideceiniz yere gtrebilir miyim?"
Darian birden adam hissedemedii farketti. Zihninin olmas gereken yerde souk, sert bir kabuk vard. Uzun
zamandr yle bir
497
Adam Fawer
ey hissetmemiti. Baklar hemen onun boynuna gitti. Ve ince gm zinciri grd. Midesi buruldu.
Polis memuru en azndan 1.90 boyundayd. Ondan kaabilmesi ya da onunla baa kabilmesi mmkn
deildi. Tek bir ans vard. Adamn elini kavrad. Ama parmaklar ona dedii an zihninin etrafndaki
kalkanm atladn hissetmesi gerekirken hibir ey olmad. Darian tepki vermeye frsat bulamadan adam
elini kurtard ve onun karnna bir yumruk indirdi.
ki bklm olan Darian nefes almaya alt. Polis memuru onu boazndan tutarak tula duvara arpt.
Bileklerini bann zerinde tutarken, vcuduyla da duvara bastrd.
Darian adamn gzlerine baknca, neredeyse mstehcen saylabilecek kadar plak bir heyecanla karlat.
Eldivenli eli soluk borusunu skmaya balaynca boazndan bir hrlt kt. Gzlerinin nnde kocaman
siyah noktalar uumaya balad.
Mcadele etmesine imkn yoktu. Adam ok glyd. Nefes almaya alt, ama bu istemsiz bir refleksten
baka ey deildi. Adam hi beklemedii anda ellerini gevetince hrldayarak bir soluk ald.
"Bak bana, Archon," diye emretti adam. enesini itti ve ban zorla kaldrd.
Darian gzlerini at. Adam biraz endieli, ama olduka mutlu bir ifadeyle ona bakyordu.
"lahi kvlcmn ayrlrken gzlerinin iine bakmak istiyorum."
Darian adamn yzne tkrd. Tkr gzne gelince adam ban geri ekti ve eli biraz aaya kayd.
Darian sonunda arad a bulmutu. Boynunu eip alnn onun enesine dokundurdu.
Tenleri birbirine deince adamn zihninin etrafndaki kabukta delikler olutu. Darian hi duraksamad. Tm
gcyle onun benliine keskin, sivri bir dehet duygusu arpt. Gzleri byyen adam irkilerek ban geri
ekti.
498 I
Empati
Balantlar kesilmiti. Zihinsel kalkanmdaki atlaklar hemen kayboldu ve saldrgan tekrar kontrolnden kt.
Gzlerini Darian'nkilerden ayrmadan bir sre hzla soludu.
"Glerin olduunu biliyordum, ama byle olduklar hakknda bir fikrim yoktu. O kadar vahi, o kadar... lkeldi
ki... Biraz daha hissetmeyi isterdim ama, bu isteimi ktye kullanacan sanyorum. Hoa kal, Archon."
Ve Darian'n boazm yeniden skmaya balad.
Bu kez ldrmeden brakmayacan bilmek iin Darian'n ona dokunmaya ihtiyac yoktu.
| 499
7 .. ;; ... . . ?
31 Aralk 2007
00:26 (Yarg Gecesi'ne 23 saat, 34 dakika kala)
Keyi dnerlerken Elijah birden ban tutup ac iinde iki bklm oldu. Bilincini Darian'nkinden
ayramayacak kadar yaknlard artk. Gerisi VVinter'e kalyordu.
Darian' duvara yaslam olan polis bir eliyle onun kollarn tutarken, dieriyle de boazn skyordu. VVinter
kalan on metreyi koarak geti ve adamn zerine atlad. Bir kolunu onun boynuna dolarken trnaklarn
yzne gmd. Adam acyla barnca VVinter bir nefret ve hayal krkl dalgasnn altnda kald.
Darian'n bileklerini tutmaya devam eden polis VVinter'in ensesini kavrad ve onu srtndan atmaya alt.
Ama tutunmay baaran VVinter trnaklarn iyice derine batrd. Adamn hzla geriye att ba enesine
arpt.
VVinter'in dileri dilini kesti. Bir lk att, duyduu acy aktarnca adam da benzer bir sesle bard. Gz
ucuyla bir hareket grd ve sonra Elijah ban adamn gs kafesine gmd. Darbenin etkisiyle den
VVinter yerde yuvarland.
Ban kaldrp baktnda, yere dm adamn zerinde oturan Elijah'n polisin suratna bir yumruk attn
grd. Keskin bir atrt duyuldu, katilin burnundan fkran kan bir fskiye gibi havaya srad. Ama Elijah
durmad. Kolunu geri ekip bir yumruk daha indirdi.
Altndaki polis gibi o da barmaya balamt. Sesleri ve duygular bir fke ve ac karmyd. Elijah bir
daha, bir daha vurdu. Sonunda polisin ba kaldrmda son bir kez sekti ve hareketsiz kald.
5001
Empati
Elijah bir sre daha nefes nefese, yumruunu bir daha vuracakm gibi havada tutarak adamn stnde
kald. VVinter ona doru kotu ve parmaklarn yumrua kapatt. Dnmeden hafif, nlayan bir dinginlik
yayd.
"Bitti artk, Elijah."
Elijah ban sallad, ama VVinter onun iindeki fkeyi hl duyabiliyordu. Sonra bir ksrk duydu ve bir
metre ileride yatan Darian'a dnd. Hemen koup oturmasna yardm etti.
"Tamam," dedi. Sesi hafif ve rahatlatcyd. "Sadece nefes al."
Darian birka defa daha ksrd, sonra hrltl, derin bir soluk ald.
"iyiyim," dedi sonunda ksk bir sesle. nce onu lmn eiine gtren adama, sonra da VVinter'e bakt.
"Nasl bildiniz?"
"Sonra anlatrm," dedi VVinter. Kalkt ve Darian' da kaldrd. "Adam kendine gelmeden buradan gidelim."
"Bir ey saklyorsunuz," dedi Darian. "Ne oldu?"
Huzursuz bir halde dudaklarn yalayan VVinter baklarn yere evirdi.
"Laszlo nerede?"
"ld," diye fsldad VVinter.
"Ah, hayr!"
Darian dizlerinin bann zldn hissetti. O anda Elijah birden yannda belirdi, onu kollarnn altndan
tuttu ve gsne bastrd.
"Orada olmalydm," dedi Darian olanlara inanamayarak. "ok hzl oldu," diye mrldand Elijah. "Onu
kurtaramazdn."
Elijah'm sesi titremeye balad ve Darian gibi onun da yanaklarndan yalar szlmeye balad. Darian'in
acs bir frndan kan scak buhar gibi yaylp zihni hzne gmlnce, VVinter yzn buruturdu. Onu
kollarnn arasnda tutan ve tenine dokun-
| 501
Adam Fawer
makta olan Elijah'n kendisini nasl hissettiini tahmin edebiliyordu.
VVinter Elijah'n da, Darian'm da liderlik edecek durumda olmadnn farkndayd, idareyi kendi ele
almalyd. Baygn yatan polise doru eildi, kolyesini zp ald ve cebine att. Bylece uyanp yeniden
pelerine dmeye kalkarsa, en azndan geldiini hissedeceklerdi. Elini Elijah'n omzuna koydu.
"Daha emniyetli bir yere gitmemiz lazm."
Elijah yanaklarndan hl yalar szlerek ban sallad. VVinter onun imdi Darian'm elini tutmakta
olduunu grd. Bir an zihinlerini, kendisini ayn anda hem mest eden ve hem de dehete dren hzn
senfonilerini dinledi.
"Haydi," dedi sonra.
Elijah' kolundan yakalad. Tenine dememeye dikkat ediyordu.
5021
VII. Ara
23 Mays 2007
21:51 (Yarg Gecesi'ne 222 gn kala)
"Tm dinler dnyann mkemmel olmadn syler ve hepsinin de kendine gre nedenleri vardr. Ama
kimse bu nedenleri sorgulamaz. Eski Ahit bize Adem ile Havva'nn grnte keyf bir kurala kar geldikleri
iin cennetten kovulduunu syler: Elmay yemek. Tanr'nn tm insanl byle kk bir kural ihlalinden
dolay lanetlemi olacan gerekten dnebiliyor musunuz?"
Dinleyicilerinin yzlerine teker teker bakt, ama bunu yant bekledii iin yapmamt.
"Elbette ki hayr." Yerinden kalkt. "Byle bir dnce gln olur. Ama bize inanmamz sylenen de bu.
Daha dorusu, dini liderlerimizin evrimin bu dncenin tersini gsteren tm kantlarn bir kenara atarak
inand ey." Valentinus dolamaya balad.

"Adem ile Havva yksnn aynen yle olduunu varsaya-
m. Bu yk... nsann yaratlyla ilgili alegori... Her eye gc
eten ilahi bir varln mevcudiyetini olanaksz m klar? Tabii ki
ayr. Evrim, akll tasarmla yan yana durabilir. Bilim dini geersiz
lmaz, klamaz. Ayn ekilde, ncil'in sadece Tanr'y anlamamz
in yazlm bir ykler derlemesi olduuna inansak bile, dnya-
aki acy da gz ard edemeyiz. Dolaysyla Tanr'nn, bizim ac
ekmemizi istediine inanmamz da gerekir. Ama bu mantkl ge-
iyor mu?"
"Hayr," diye mrldand Susan.
1503
AdanaFavrer
"Hayr. Neden yapsn yle bir eyi? Bu dnyay neden yaratsn?" Valentinus kollarn at, "Aza
alnamayacak aclarla dolu bu dnyay. Neden bizleri daha ilk nefesimizi bile almadan ilk gnahla
lanetlenmi olarak burada yaamaya mahkm etsin?"
Birisi, "Ac..." diye fsldad.
"Evet. Doa bile acyla dolu. Tm yaratklar yaamn srdrebilmek iin baka yaamlar yok etmek
zorunda. Bu cehennemi yerde yaamaya devam edebilmek iin ldrmeye resmen zorlanyoruz. Bu
gezegen 'doal afetler' ile -seller, yangnlar, depremler, kasrgalarla- dolu. Ve bizler -evresinin son derece
farknda, yaamn tm aclarn ekmeye mkemmel ekilde donanml insanlar- buradayz. imdi yine
soruyorum: Neden? 'Tanr' neden byle bir dnya tasarlad? Bunlarn hepsi Adem elmay yedii iin mi
oldu?"
Koreli bir kadn yantlad. "O Adem'e... Ve hepimize... zgr iradeyi verdi."
Valentinus ban sallad. "Yani btn bunlar bamza kendimiz mi sardk?"
"Eski Ahit bunu retir."
"Ama bizler Tanr'nn suretinde yaratlmadk m?"
"Evet," dedi kadn.
"O zaman tm bu kusurlarmz nereden geliyor?" Valentinus duralayp Susan'a dnd.
Yant ok belliydi. Eer yaam Tanr tarafndan yaratldysa, o za-,man tm kusurlarn kayna da...
"Tanr'dan," diye fsldad Susan paralar birletirerek.
"Evet. Tanr'dan. Tm bencil arzularmz ve eytani dncelerimiz, sfatnda yaratldmz o anl
Yaratcmz'dan kaynaklanyor. Bu da O'na dair unu syler..."
Koreli kadn huu iinde boluu doldurdu. "Tanr... Kusurludur."
5041
Empati
"Aynen: Tanr kusurludur." Valentinus btt olanaksz 'gerein
hepsinin kafasna girmesi iin duraksad.
"O'ndan miras aldmz eylerden biri de egodur. Adem'i elmay yemeye iten ego. Dnyadaki elemlerimizin
pek ounun kaynakland agzllk ve bencilliin nedeni olan ego. "Egomuz var, nk Tanr'nn da
egosu var. Hem de yle bir ego ki, Tanr kendi kaynan inkr edip, kendini bize tek Yaratc olarak
dayatyor. Asl Yaratan bakas iken. Gerek Tanr varken."
t
>'l ' ,.'l Af' ">' . '1, UZ,
, , *( . (
I '

\\<'
....' ,; 4, ;< ' << ,.' ,/ ->
v' > '' i" '?'!? -M ''''.' ' **'?'< "t
. "', >" >,M /'
'I
1 ' ,
'I ' j f
| 505
8
31 Aralk 2007
00:38 (Yarg Gecesi'ne 23 saat, 22 dakika kala)
Buz gibi gece havasnda on dakika kadar yrdler. VVinter dier ikisinde hl donuk bir zdrap szlamas
hissediyordu, ama bu artk Darian'm gerei ilk rendii an yayd o lk la, beyin uyuturan acyla
kyaslanamazd.
VVinter bir sonraki nceliklerinin ne olmas gerektiine karar verdi: Elijah daha da ktlemeden ehirden
kmak. Rastladklar her evsiz ya da sarho zihnini bir oraya, bir buraya ekiyordu. Darian yardmc
olamayacak kadar zgn olduundan, VVinter genel bir iyilik hissi yaymak iin elinden geleni yapyordu,
ama Elijah'n zntsn geirmek mmkn deildi.
Kamalar gerekiyordu. Elijah'n yalnz kalmaya ihtiyac vard. Ama Manhattan gkdelenlerinin arasndaki
derin koridorlarda ka yoktu. Yrrken hafif bir nlama duydu.
Elbette!
Elini cebine soktu ve parmaklar nbetiden alm olduu kolyenin zerine kapand. Tm dnya annda
sustu. Uzanp Elijah'n elini tuttu. Parmaklar onunkilere deince gs bir hzn dalgasyla kabard,
gzlerine yalar doldu. Ama kolyenin manyetik alan onlar sarnca Darian'dan gelen hzn dalgalar da
birden durdu. Sadece Elijah'n iine ekmi olduu acdan arta kalanlar vard. Bir dakika sonra Elijah'n
soluklar normale dnd ve kalp atlar yavalad.
Dnp ona bakt. Gzleri kan anana dnmt, ama baklarnda bir umut krnts vard. "Teekkr
ederim," diye fsldad Elijah.
506 |
Empati
O kadar zgn bir ekilde glmsemiti ki, VVinter dayanamayacan sand. Soluunu kesen, iini eriten
duygu dalgasnn nedeni szleri deil, onu kollarna alma istei uyandran itenliiydi.
"Tut unu." Kolyeyi onun avucuna koydu ve elini ekti.
Balant kopar kopmaz Elijah'n benliinden gelen sesler de kesildi. Duralayp ban bir duvara yaslayan
Elijah, ehrin aclarndan kurtulmann verdii rahatlkla gzlerini yumdu.
O sonunda huzura erince, VVinter de dikkatini Darian'a verdi. "Sen iyi..."
"yiyim," dedi Darian ksaca. "Sadece... Onun ldne inanamyorum."
"ok zgnm," dedi VVinter. "Senin iin zel biriydi, deil
mi?"
"Evet." Darian elinin tersiyle burnunu sildi. "yleydi."
Derin bir nefes ald ve zntsn sallayp atmak istercesine
ban iki yana silkeledi. VVinter'e tekrar baktnda znts diner
gibi olmutu.
"Dinmedi; sadece dosyalanp kaldrld," dedi Darian onun sormad soruyu yantlayarak. Ve hl duvara
yaslanm, gzleri kapal halde duran Elijah'a bakt. "Benim zntm alp, bana geri yolluyor ve sonra
yeniden alyordu. Bir geri besleme dngs gibiydi."
"Ama ben onun sadece bir alc olduunu sanyordum."
"Deil." Darian parmann ucuyla Elijah'n terli alnndaki bir sa telini usulca ekti. "Ayn zamanda bir verici
de. Sadece senin kadar gl deil. Ama bir anlamda haklsn: Temelde alc. Yayma yeteneinden ok
daha byk bir beladr bu. Ve kontrol etmesi de ok daha zor. Sonuta gnderme inisiyatifi senin
beynindedir. Ama almak..." Duralayp omuz silkti ve eliyle havada bir daire izdi. "Hepsi orada."
VVinter ban sallad. Derinlemesine anlamak iin daha fazla
| 507
Adam Fawer
zamannn olmasn isterdi. "O kadar ok sorum var ki. Laszlo lmeden nce..." Duralad. Darian'n
zntsn gsnde fiziki bir ac olarak hissetmi, ama duygu geldii gibi abucak yok olmutu.
"Ben iyiyim." Darian gzlerini sildi ve etrafna baknd. Biraz ilerideki yanp snen krmz neon tabela
dikkatini ekti: OTOPARK.
"Burada bekle. Hemen dneceim." VVinter bir ey syleye-meden otoparka doru kotu.
Bir dakikadan az bir sre sonra garajdan koyu yeil bir Porsche kt. Src gaza yklendi ve araba hzla
onlara doru gelmeye balad.
VVinter tam kamak iin kendini yana atacakt ki, araba yannda durdu. Darian direksiyonun arkasndan ona
bakyordu.
"Binin."
VVinter'in o sz ikiletmeye niyeti yoktu. Her ey o buz gibi havada, karanln iinden baka bir katilin
kmasn bekleyerek yrmekten iyiydi. Arka koltua geti, Elijah da ne oturdu.
"Bu sizin mi?" VVinter elini deri demenin zerinde gezdirdi.
"Artk yle. Kemerlerinizi takn."

Ekranda beliren yeni mesajla birlikte hafif bir nn sesi duyuldu. Valentinus ekli dosyay stne tklayp at.
Ekran parlak bir viner fonla kapland. znrlk o kadar yksekti ki, tm resmi anlamak iin
grnty kaydrmak zorunda kald.
Kan lekesinin bittii yerde dank gri salar balyordu. Onun altnda da Laszlo'nun cansz sar gzleri vard.
Rahatlayan Valentinus derin bir soluk ald. Laszlo onu gerekten korkutan tek kiiydi. Ama yerini tespit
ettikten sonra gerisi ok kolay olmutu; hatta biraz fazla kolayd. Yal adam onun sand kadar gl
kmamt.
508 |
Empati
Darian'dan da kurtulmu olmay isterdi, ama bu onu ok da endielendirmiyordu. Darian onun gndemiyle
uramayacak kadar bencildi. Halledilmesi gerekenlerden geriye VVinter ve Elijah kalmt. Laszlo
istemeden de olsa, onlar bulmasn salamt. Sonrasnda kolyelerini almak ve kiralk katillerine korunma
salamak kolay olmutu. Kendisi gibi o genler de neredeyse tm erikin yaamlar sresince bilmeden
hapishanelerini stlerinde tamt.
Valentinus farknda olmadan yara izine dokundu.
Elijah ile VVinter'i daha nce bulabilmi olsa, onlar da yuvaya alabilirdi. Neler yapabileceklerini, yaamn ne
kadar tatl olabileceini gsterirdi.
Ama Laszlo'nun verdii hasar onaracak zaman yoktu artk. Onun iin de gitmelerine izin verdi. Acmasz
yn -Yaratc Tan-r'dan miras gelen korkak, yaral taraf- lmelerini istese bile.
Hayr... Laszlo olmaynca korkacak bir ey kalmyordu geriye. Uzak bir olaslkt, ama genler onu
durdurmaya karar verirse, o zaman hi duraksamadan onlar da ldrrd.
.
Darian'm Bat Yakas yoluna saptn grnce, "Nereye gidiyoruz?" diye sordu VVinter.
"Buradan elimizden geldiince uzaa."
"Ama Valentinus ne olacak?" "Ne olmu ona?"
"Onu durdurmak zorundayz, deil mi?"
"Ben hibir ey yapmak zorunda deilim. Laszlo'nun plan hepimizi neredeyse ldryordu. Hayatta
olduumuz iin ansl saylrz. Bu ans zorlamaya da hi niyetim yok."
"Senin neyin var?" dedi VVinter duyduklarna inanamayarak. "Hi aldrmyor musun?"
<
| 509
Adam Fawer
Darian ona souk bir bak gnderdi. "Laszlo'yu ne kadar nemsediim hakknda en ufak bir fikrin bile yok."
"Ama Valentinus'un tarikatndaki tm o insanlar ne olacak?"
"Onlara yardm edemem. Ve sen de edemezsin. Yapabileceimiz en iyi ey yoldan ekilmektir. Bu bizim
kavgamz deil. Girersek byk olaslkla hepimizi ldrr."
Winter dudan srd. Kar kmak istese de, Darian'n hakl olduunu dnmeden yapamyordu.
Elijah'rn sesi onu dalgnlktan kopartt.
"Arabay durdurun."
"Neden?" diye sordu Darian dikiz aynasndan bakarak.
"Kenara ekin," dedi Elijah. "Biz iniyoruz."
Frene basan Darian sa eride geti ve durdu. Drtl sinyalleri yakt. Yanp snen sar lambalar fkeli yz
hatlarn aydnlatyordu. Dnp ona bakt.
"Valentinus'u durdurabileceini gerekten de dnyor musun? Nasl yapacaksn bunu?"
"Tek empat o deil," derken Elijah'rn sesi titriyordu.
"Haklsn. Deil. Ama glerini nasl kullanacan bilen tek empat o. Sen ve VVinter'in ne yaptnz
hakknda hibir fikriniz yok! Tanr akna! Kahrolas tasmalarnz kartmaya bile korkuyorsunuz!"
Elijah'rn eli korumak istercesine boynundaki gm zincire gitti. Darian fkeyle ban sallad. Ama tekrar
konutuu zaman sesi daha sakin, tonu da nceki kadar acmasz deildi.
"Bakn... Hayatm kurtardnz. Ama o mcadele bir kiiye kar verildi. Normal bir kii. Valentinus ile
yzlemek, Laszlo ne demi olursa olsun hazrlkl olduunuz bir ey deil. Bu konuda bana gvenin.
Onunla baa kamazsnz."
"Belki kamayz," dedi VVinter hemen Elijah'rn yannda yer alarak. "Ama denemek zorundayz."
510 |
^
Empati
"yle olsun," dedi Darian. Onun zerinden uzanp kapy at. "Gidin ve intihar edin. Ama ben bunun bir
paras olamam." ,
Dondurucu gece havas VVinter'in yzne kam gibi arpt. Dnp bakt ve Elijah bayla bir hareket
yapnca arabadan indi. Elijah da kendisini izledikten sonra kapy arpmak zereyken, Darian elini uzatp
onu durdurdu.
"Bunu yapmayn."
"Bize yardm edin."
"Yapamam. zgnm."
Winter kapy kapatt. Darian'm ekip gideceine inanmyordu.
On saniye sonra Porsche'nin stop lambalar karanln iinde kayboldu.
"imdi ne olacak?" diye sordu VVinter.
Elijah bir sre yere bakt, sonra ban sallad. "En ufak bir fikrim yok."
511
J
VIII. Ara
23 Mays 2007
22:09 (Yarg Gecesi'ne 222 gn kala)
"Bata ilahi bir tz, daha evren var olmadan evreni dolduran mkemmel bir ruh vard. Ve bu ruh kendi
iinden yaamn zn yayd. Bu z ise Btnlk Diyar olan Pleroma'da yaayan ve AeonTar olarak bilinen
tanrsal varlklar dourdu.
"O'nun Aeon'larndan bir tanesi Sophia, ya da Bilgelik olarak bilinirdi. Ve Sophia baka bir Varlk yayd:
Kusurlu bir bilin. yleydi, nk Tek Gerek Tanr dndaki her ey kusurludur ve sadece O mkemmeldir.
Sophia'nm yayd kusurlu bilin tm evrenin Yaratc's oldu. Ve O'nun tm yarattklar -insan, doa, dnya,
evren- O'nun kendi kusurlarn yanstr.
"Bu Yaratc Tanr, Demiurgos ya da 'yar-yapc' olarak bilinir, nk O'nun tm yarattklarnda, Tek Gerek
Tann'y yanstan gerek bir yan ve Yaratc Tanr'nm kendi gibi kusurlu olan sahte bir yan vardr.
"nsanlk da bu ikilii ortaya koyar: Mkemmeliyetle kark kusur.
"Ama bizim kusurlarmz -fiziksel lmllk ve zihinsel zayflk- mkemmel kalm olan niteliimiz tarafndan
tamamlanr; ruhumuz tarafndan. Bizleri iinde yaadmz cehennemden ekip kartan da, Tek Gerek
Tanr'nm ite bu parasdr. ou insan bu parann insan ruhu olduunu dnr. Ama agnostikler onu
gerek kaynan yanstan bir adla anar: lahi Kvlcm.
"ou kii kendi iinde yaayan ilahi kvlcm bilmez. Ve Demiurgos, Eski Ahit'in sahte Yaratc Tanr's,
gcn bizleri cahil brakmaya hasretmitir. Hatta bu amaca hizmet etmeleri iin, n-
512 I
Empati
cil'in melekler ve eytanlar olarak adlandrd ve Archon'lar olarak bilinen varlklar yaratmtr. Yapmtr,
nk insanlk gerei renecek olursa, O'nu bir kenara atp asl yazgsn aramaya balayacaktr ki, bu da
Boluk'tan ayrlp, Tek Gerek Tanr ile yeniden birlemektir.
"Ama gerek kaynamza ynelik cehaletimizi koruduumuz srece, ilahi kvlcm fiziki dnya dediimiz
hapishaneden asla kaamaz. lahi kvlcm ancak lm annda zgr kalr.
"oumuza gre bu kvlcm geri dner ve kusurlu Dnya tarafndan tekrar emilir."
"Ruhun, ilah kvlcm Tek Gerek Tanr'ya dnmek zere zgr brakmak iin gerekli evrimi
gerekletirebilmesi sadece agnosis -yani gerek bilgi- yoluyla olabilir. Tek Gerek Tanr zaman zaman
agnosis'e ulamamzda yardmc olmalar iin bize Yol'u bilen Aeon'lar gndermitir.
"Bu In Resulleri aramzda dolamaktadr. En yksek sesle konuanlar ounlukla en acmasz ekilde
cezalandrlr. sa Mesih de onlardan biriydi. Onun yaratt Dnya iin oluturduu tehdidi gren Yaratc
Tanr, insanlar kar kmaya ve onu armha germeye itti. Daha da kts, havarileri kandrp onlar
kurtuluun bilgi ve ruhsal evrim yoluyla deil, ac ekmek ve pimanlk duymakla elde edilebileceine
inandrarak, sa'nm retilerini yanl yorumlamalar iin ynlendirdi.
"Yaratc Tanr, kendi amacna hizmet eden bir ahlak ve erdem sistemi tasarlad. nk O'nun buyruklar her
ne kadar barl bir toplumun srdrlmesinde yardmc olsa da, kurtuluumuza yardmc olmaz. Hatta onu
engeller, nk ahlak mutlak olamaz; ruhsal gelimeye paralel olarak evrimlemelidir."
*.
"Anlamyorum," dedi kafas karan Susan.
"Mutlak gnah diye bir ey yoktur. Gelimek iin deneyimden
513
Adam Fawer
gemeliyiz. nk deneyim olmadan bilgi olamaz. Ve bilgi olma
an da ruhsal evrim gerekie^mez. Ancak Yaraha Tann'nrn ka *- -^^"^f^r^^S^S^ nunlanna tos, ? Tek
Gerek Tann'y, gerekten anlayrp On, .pffrnuzda sevin ^^'^tx^2'
* _ . ...... . . ____un^.^i/Vior cpv blmeve daha da yaklarsnz.
Empati
"Yant su ki, O bir hata yapt. imizdeki ilahi kvlcm, Yaratc
yaklaabiliriz. Bir kere ilahi gerei alglarsak, yaratlmzn zin-P cirlerini atp Pleroma'ya geri dnebiliriz."
"Ama..." Sorusunun kuku ya da gvensizlik ima edeceini den korkan Susan, szckleri oluturmakta
zorlanyordu. Yutkun-I du. "Btn bunlar nasl biliyorsun?
"nk kendi ilah kvlcmm biliyorum. nk tm dnya] insanlarnn birbiriyle bal olduunu
hissediyorum. nk onla rn aclarndan haberdarm ve hepsini kendi acm gibi duyuyorum.
"nk ben... Ben In Resulleri'nin sonuncusuyum."
Susan, Valentinus'un ileri srd eylerin dpedz lgnlk! olduunu biliyordu. Ama yine de syledii her
ey mantkl gel misti. Kendini nasl hissettirdiine gelince...
Valentinus'un insandan te bir ey olduuna inanmaktan daha m az inanlmazd?
Onun susmasyla oluan sessizlii bld.
"Tanr'nm kanunlarna kar gelmemiz gerektiini sylediinde..."
"Yaratc Tanr'nm kanunlar," diye kesti szn Valentinus. "Tek Gerek Tanr, yaamak ve deneyimden
gemek dnda hibir kural koymad."
"Ne yapmamz istiyorsun?"
"Hayat sonuna kadar yaamanz. Szde 'yanl eyler' olarak nitelendirdiklerimizi yapmamzn genellikle
doru grnmesi acmasz bir rastlant deildir. Madem Yaratc Tanr hepimizin iyi birer kz ve olan ocuu
olmamz istiyordu, neden bizleri kanunlarndan birine her kar geliimizde o kadar byk zevk duyacak
ekilde programlad?
514 |
tman, bilinecek her eyi bilmeye daha da yaklarsnz.'
"lk emir:
Ben Rabbim, sizin Tanr'nz.
Benim yanmda baka Tanr tanmayacaksnz.
Rabbin adn yanl yere aznza almayacaksnz.
Bunlarn hepsi de kendine sayg uyandran ifadelerdir. O'na sl tapacamz konusunda Tanr neden
kendine bu kadar g-
fensiz?
? "Neden olduunu size syleyeyim: Bizleri inanl tutmak iin.
Daha snrsz gerekleri aratrmamz engellemek iin. nk
Iepimiz o geree eriip, agnosis'i baarabilseydik, bu O'nun yarat- dnyay yok edip, ayn zamanda O'nu
da ldrecekti. Hepimiz l'nun bu hapishanesinden kurtulup yuvaya, Pleroma'ya dnecek-
jk."
"Yani agnosis'e eritiimiz zaman... lahi kvlcmn bedenimizi :rk edeceini mi sylyorsunuz?"
"Hayr," dedi Valentinus ban sallayarak. "Bedeniniz onun urtulmas gereken son hapishanedir." Nasl?"
'Tek bir yol var. lmek."
ISIS
9
31 Aralk 2007
00:52 (Yarg Gecesi'ne 23 saat, 8 dakika kala)
VVinter ile Elijah eski mezbaha civarndaki terk edilmi sokaklarda yryordu. Durumun mitsizlii Elijah'n
omuzlarna ar bir yk gibi binmiti. Kolyesi alndndan beri nefes alacak zaman olmamt. Daima,
olaylar derinlemesine dnecek zaman olmamasnn kt bir ey olduunu dnmt. imdiyse bundan
o kadar emin deildi.
"Ne dnyorsun?" diye sordu Winter.
"Bamzn ne kadar belada olduunu."
VVinter glmsedi. "Ben de. Nereden balayacamz bile bilmiyorum."
"Balangtan," dedi Elijah yksek sesle dnerek. "Bu olaya mantkl yaklamak zorundayz. nce onu
bulmamz lazm."
"Nasl?"
"Bilmiyorum." Elijah scak tutmak iin ellerini bo ceplerine soktu. Bo cepler... "Telefonum!" diye bard
stn ban yokla-yarak. "Yok! Cep telefonun var m?"
"Var," dedi VVinter ve ona ince bir gm telefon uzatt. "Al."
Elijah telefonun kapan ap kendi numarasn evirdi. Sinyalin baz istasyonundan uyduya, oradan da
gerisin geriye dnyaya yansmasn beklerken elindeki aygt dnd.
Radyo dalgalar. Elektromanyetik radyasyon. Her ey bununla ilgiliydi. Sonsuz sayda farkl dalga boylar ve
frekanslar. Gr. Cep telefonu sinyalleri. Dnceler. Grlemeyecek kadar uzun dalga boylanyla her
tarafn sarmlard.
Telefon almaya balad. Bir kere. ki kere.
516 |
Empati
"Haydi ama!" diye mrldand Elijah. '<A unu/'
... Drt...
"Alo?"
"Hey, benim!" Elijah sesini kardan gelen sar edici mziin zerinden duyurmak iin baryordu.
"Kahretsin, be olum! Ne oldu?"
"Anlatacak zaman yok! Neredesin?"
Yant duyan Elijah gzlerini devirdi. "Sakn bir yere kmldama! Geliyoruz!"
VVinter, "Kimdi o?" diye sordu konuma bitince.
"Kuzenim Stephen Grimes'i anmsyor musun?"
"Skeevy Stevie mi?"
"Evet. Sanrm bize yardm edebilir."
"Tamam. Neredeymi?"
Elijah yant vermedi. Geen bir taksiyi durdurdu ve YVinter'in binmesi iin kapy at; sonra kendi bindi.
"Altmnc Cadde," dedi. "Birinci ve kinci Cadde arasndaki."
"Striptiz kulbne mi gidiyorsunuz?" diye sordu taksici srtarak.
"Evet," dedi Elijah gzlerini VVinter'inkilerden kararak, "striptiz kulbne."
Etrafta salman plak bedenleri gren Elijah'in yz bir anda kpkrmz oldu. "Onu grebiliyor musun?"
"Hayr," dedi VVinter. "Grm engelleyen ok fazla meme var."
Elijah'm yz o kadar snmt ki, alev alacan sand. Ban evirince kvrlp bklen bir ift Pamela
Anderson klonunun arasnda grd onu. "te orada," dedi bayla keyi iaret ederek.
1517
AdamFawer
Oraya doru girmeye alt, ama uzun boylu bir Asyal kadn -Wayne's World'den Tia Carrere- yolunu kesti
ve kollarn onun boynuna dolad.
"Geri bas, tatlm!" dedi VVinter kadn Elijah'dan uzaklatrarak. "O benimle."
Elijah'n elini tuttu ve striptizcilerin, bikinili garsonlarn arasndan dirsekleriyle yol aarak Stevie'nin oturduu
yere doru ilerledi. Yalnzca bir metre ilerisinde olmalarna ramen Stevie onlar grmedi. Elijah onun
dikkatini ksrerek ekmeyi denedi, ama sesi alan tekno mziin grlts arasnda kaybolup gitti.
"Stevie!" diye bard sonunda.
Stevie ban kaldrd, Elijah'a koca bir glmseme gnderdi ve eliyle gelmesini iaret etti.
"Bizim iin bir duble smarladm!" diye bard Bayuatch ikizlerini gstererek. "Otur!"
VVinter ellerini kadnlarn omuzlarma koydu. "Dans bitti, hanmlar."
Striptizciler salnmay hemen kesip, all pullu elbiselerini yerden topladlar ve annda ortalktan kayboldular.
Tamamen giyimli bir kadnla kar karya geldiklerinde yaplacak en iyi eyin geri ekilmek olduunu
renecek kadar kzgn e grmlerdi meslek hayatlarnda.
"Bunu neden yaptn ki?"
Stevie'in szlanmasna aldrmayan Elijah ile VVinter masaya yerleti.
"Kim bu tutucu?" diye sordu Stevie bayla VVinter'i gstererek.
"VVinter Zhi'yi anmsadn m?"
"Hani u vurgun olduun kz... Aahl" Kuzeninden yedii sk tekme hzn kesmemiti. Hi duraksamadan
VVinter'e dnd ve onu gs blgesinde biraz fazlaca oyalanarak batan aa szd. "Deme yahu! Harika
grnyorsun!" Sonra Elijah'a dnd. "Bay Kuehl'in sizi gnderdii u zel okulda birlikteydiniz, deil mi?"
518 |
"Evet," dedi Elijah. "imdi, bamz dertte ve yardmna ihtiyacmz var."
Stevie kaim bir para destesinden ektii bir yirmilii yanlarndan geen bir striptizcinin jartiyerine
sokutururken, "Sizi dinliyorum," dedi
"Hey! Bu kadar paray nereden buldun sen?"
"Oteldeyken senin kredi kartlarndan birkan yrtmtm." Sesinde en ufak bir zr dileme belirtisi
olmadan devam etti. "Ve aslanm benim, ifre olarak asla doum gnn kullanma. Soyulursun."
"Tavsiye iin teekkr ederim!"
"Bir ey deil. Kuzenler byle zamanlar iin vardr." Stevie glmsedi. "Bo ver imdi bunlar. Benim kucak
dansm iptal ettirecek kadar nemli olan ey ne?"
"Vay be!" diye bard Stevie Elijah szn bitirince.
"Yani, imdi Valentinus'u bulmamz gerekiyor," dedi Elijah. "Bunu nasl yapacamza dair bir fikrin var m?"
Stevie dnrken bir yandan da esmer bir dansz kesiyordu. "Hmm! SpyGurl adnda New Yorklu bir
blogger var. Srekli Valentinus'dan sz ediyor. Adamn nerede olduunu bilen birisi varsa, o da SpyGurl
olmal."
"Harika," dedi Winter. "Onu nerede bulabiliriz?" ' ,
"Bulamazsnz," diye yantlad Stevie. "Kimlii gizli."
"Elijah senin dhi bir hacker olduunu sylemiti," dedi Winter. "Onu bulamaz msn?"
"Bak canm... Ben bulamam demedim. Sz bulamazsnz dedim."
"Yapabilir misin, yapamaz msn?"
"Bir bilgisayar olmadan hibir ey yapamam,"
Adam Fawer
;S "Sana bilgisayar bulacam sylesem bu yerden kabilir miyiz?" diye sordu Winter.
" ? "Tabii ki, Prenses," dedi Stevie. "Ama dkknlarn almasna daha on iki saat var." "Hemen
geliyorum."
ka doru yryen VVinter kaim kadife perdenin ardnda kayboldu. Ve bir dakikadan az bir sre iinde
elinde pahal grnml deri bir bilgisayar antasyla geri dnd. Oturup antadan kartt dizst
bilgisayar Stevie'ye uzatt.
"Bunu nereden buldun?"
"Ben..." VVinter yznde gurur ve korku karm bir ifadeyle bocalad. "Klbe girerken dikkatimi ekmiti.
Vestiyerdeki kza dokundum ve... Onu bu eyi bana vermeye ikna ettim." ???
"Ona dokundun, hal" dedi Stevie ehvet dolu bir srtla.
"Bu iini grr m, grmez mi?"
"Bakmadan syleyemem." Bilgisayarn kapan kaldrp modeline bakt. "Evet, bu olur."
Kaldrmda yava admlarla yryorlard. Bilgisayar ak olarak Stevie'nin elindeydi. Ekrandan gelen mavi-
beyaz k yzne ruhani bir hava veriyordu. Arada bir duruyor, Mouse ile bir ikonu ift tklyor, sonra svp
yrmeye devam ediyordu. On be dakika kadar sonra durdu.
"Tamam! Bir hot-point buldum. Buradan Internet'e kablosuz balant yapabileceiz." Elijah'a dnd.
"Kollarn uzat bakalm."
Stevie kapa ak bilgisayar Elijah'm kollarna brakt ve parmaklar klavyenin zerinde uuarak ie
koyuldu.
&D |.
10
31 Aralk 2007
01:14 (Yarg Gecesi'ne 22 saat, 46 dakika kala)
Stevie Grimes yordu ve yorgundu, ama mutluydu da. Hackerlie dnmt. SpyGurl'un minimalist HTML
kaynak kodunu tarayp, o sihirli szc buldu: MovableType tarafndan retilmitir.
Tahmin ettii gibi, kz standart blogger yazlm kullanyordu. imdi mesele SpyGurl'un teknik bir kii mi,
yoksa kendini dev aynasnda gren bir pili mi olduuydu. Stevie ikincisi olmasn mit etti. Teknik kiiler
gvenlik konusuna ok nem verirken, kendilerini bir halt sananlar Internet'in Grimes gibilerinin olmad prl
prl, mutlu ve mesut bir yer olduunu dnrd.
Bu ilerden anlayan herhangi birinin sitesinde almayacak bir URL yazd: www.SpyGurl.com/mt.cgi
Giri ekran belirdi Stevie ban sallad. SpyGurl geri zeklnn biriydi. Kendine ans dileyip,
MovableType'nin varsaylan kullanc adn (Melody) ve ifresini (nelson) girip ve enter tuuna bast. Bir
seenekler listesi geldi ekrana.
"Kahrolas amatrler gsterisine ho geldiniz."
"Bu iyi bir ey mi?" diye sordu Winter.
"yiden de iyi, hayatm," dedi Stevie. "imdi tek gereken, SpyGurl'un tm girilerini nereden yaptn
gsteren faaliyet gnlne bakmak. Ve ite!" '
2007.12.30 23:29:14 208.54.95.129 'SpyGurl' #124 "''['[",.. ,.??'.'
"IP'sini bulduk. Geldik saylr."
'nslookup' 208.54.95.129 yazd ve tekrar enter tuuna bast. ?
Ad: m815f36d0.tmodns.net
I 521-
Adam Fawer
"Th!" dedi Stevie. "Bu bir T-mobile hesab. Byk olaslkla bir McDonald's ya da Starbucks'dan giriyor."
"Ama New York'ta, deil mi?" diye atld Winter.
"Emin deilim. Ama kesinlikle A.B.D'de... Ya da Kanada'da."
"Mahvolduk!" dedi Elijah.
"Dur bir dakika, Bay Felaket. Bu bir New York blou. Yani kzn Manhattan'h olduundan yar yarya eminim.
Bu sadece yoldaki bir tmsek."
%traceroute 208.54.95.129
Ekrandan URLTer and P adresleri gemeye balad.
"Evet, kz Manhattan'da, ancak tam olarak nerede olduunu kestirmem zor."
"Harika," dedi Elijah. "imdi tek yapmamz gereken her McDonald's ve Starbucks'a gidip, dizst bilgisayar
kullanan bir kz aramak. Bir yldan fazla srmez herhalde."
"Hacker olarak bir ie yaramazdn," dedi Stevie i geirerek. "Ar ktmserlik, pek az sabr. Sakinle."
Stevie en iyi yazlm aralarn tuttuu g-mail hesabna girdi ve favori kod krcsn indirdi. Sonra T-
mobile'nin site haritasna gidip sistem yneticisinin giri sayfasn buldu.
"Smithers! Kpekleri sal!" Crack.Ho programn altrd. "Gvenlik duvarlarm geer gemez iimiz
bitmitir."
Yedi dakika geti.
"Tamam, girdim. imdi sadece bunlarn SAD kaytlarn bulmak ve..."
"SA...Ne?"
"Snfsz Alanlararas Dolam," dedi Stevie ban kaldrmadan. "T-mobile'nin her an nerede olduunu
gstermek iin tuttuu bir eletirme belgesi. Tamam... te o da burada:"
208.54.95.255 0.0.0.255 208.54.95.1 0.0.0.255
25-Astor Place. 10003.1ga.ny.us
522 I
Empati
Google Maps'e girdi ve adresi verdi.
"Greenwich Village'de, Astor ve Laf ayette caddelerinin ke-1 sindeki u devasa Starbucks."
"Emin misin?" diye sordu Elijah.
"Geliigzel bir bloggeri on bir dakikada izleyip buluyorum ve senin tek diyebilecein 'emin misin' yle mi?
Evet kahrolas, eminim. Havadan rastgele bir adres mi yarattm dnyorsun?"
Elijah ona dik dik bakt.
"Tamam, yapm olabileceim bir eydi," diye itiraf etti Stevie. "Ama yapmadm."
VVinter yanana bir pck kondurunca, "te deerbilirlik diye ben buna derim!" dedi ve gelen bir taksiye
iaret etti. Elijah'a dnp ocukluklarndaki favorileri deyii bard: "Yarasa Maarasna, Robin!"
Elijah ne kadar tutmaya alsa da, glmesine engel olamad.
Stevie, "Yemin ederim bunlar kahvenin iine ot falan koyuyor," dedi dolu salona bakp ban sallayarak.
"Gece yarsndan sonra bu boku kim ier ki?" Sonra Elijah'a dnd. "Ne yapacaksn? Bu koca yerde
SpyGurl'u bulmak iin sihrini mi kullanacaksn?"
Elijah sinirli bir tavrla kolyesine dokundu. O eyi kartmann dncesi bile benliine dehet salyor, dolu
salona bakmak iinin huzursuzlukla dolmasna neden oluyordu. VVinter yannda olup elini tutuyor olmasa,
ieri girmeye bile cesaret edemezdi.
"Sorun yok," dedi VVinter ona bakarak. "Ben... Ben yapabilirim."
Ama Elijah o szler azndan karken pembemsi-turuncu bir korkunun onu ar srs gibi evrelediini
grd. VVinter'in hafefobisi olmayabilirdi, ama kolyesini kartmaya o da en az kendisi kadar korkuyordu;
hatta belki daha da fazla.
| 523
Adam Favl#
Birden Elijah'm aklna bir fikir geldi. "Bunu ey... Yani anla-msndr... O ey olmadan nasl yapabileceimizi
biliyorum."
"Nasl?" diye sordu VVinter. Duyduu rahatlama hissi korkusunu bastrmt.
"Gizli formln kullanmadan onu asla bulamazsn," dedi Stevie. "SpyGurl peindeki birok insan bktrd.
Sen 'ltfen, n'oolur' dedin diye ortaya kmaz."
"Sadece beni izleyin."
VVinter'in elini tutup ieri girdi. Kahve ekirdeklerinin gl aromas eikten geer gemez burnuna arpt.
Kokuya odaklanan Elijah, iki yz yabancnn nnde deil de, mutfanda yalnz basma olduunu dnd.
Elini tuttuu VVinter parmaklarn sknca zihnini bir cesaret dalgas kaplad.
Yapabilirdi. VVinter'in elini brakp yuvarlak ve yksek bir masann stne kt. Ve kendine cesaretini
kaybetme frsat tanmadan seslendi:
"L-1-ltfen bir dakika beni dinler misiniz?"
Tm konumalar kesildi ve drt yz gz ona evrildi. Elijah sorgulayan zihinlerin kolyesini aan soluk
renklerini hissedebiliyordu.
"SpyGurl a-a-admda bir blogger aryorum!"
Elijah suluyu arar gibi baklarn geni meknda dolatrd. SpyGurl'un neye benzedii hakknda en ufak
bir fikri olmasa da, bu nemli deildi. Arad yz deil, bir ifadeydi.
nsanlarn ou meraklanm ya da sinirlenmi olduundan ii kolayd. Kadnlarn yarsn hibir korku ifadesi
grmeden geti. Sonra onu buldu. Saklamaya alsa da, alt ve st aln (HB 1 ve 2) onu ele verirken, kalkk
kalar (HB 4) ve bzlm dudaklar (HB 5) tm kukular ortadan kaldryordu.
"B-b-buldum seni," dedi Elijah fsldayarak. Masadan yere atlad.
VVinter onun elini tuttu. Birlikte, masalarn arasndan geip
524 |
Wfr#M'"<
hedefe doru ilerlediler: Plili mini etek ve dar bir kolsuz gmlek stne bol parka giymi minyon tipli bir
Japon kz. Kz onlara sa-larndaki kahverengi mee uyan korku dolu gzlerle bakyordu.
"Beni baka birisiyle kartrm olmalsnz/' dedi bilgisayarn kapatarak.
Elijah, "Hayr," dedi. Yalann yznden aka okuyordu. "Kartrmadm."
Stevie bir anda yanlarnda bitti. "Bu SpyGurl olamaz, olum! Baksana daha 17'sinde!"
"Ben gidiyorum," dedi kz bilgisayarn zeytin yeili srt antasna koyarken. "Beni takip ederseniz, polis
arrm."
"Bekle," dedi VVinter. Ve onun bileine dokundu.
VVinter o dokunula Elijah ve SpyGurl arasnda kanal vazifesi grrken kzn renkleri birden canland. Elijah
onun duygularn deerlendirmeye frsat bulamadan, muhteem bir krmz hepsini sprp gtrd.
"Yardmna ihtiyacmz var," dedi VVinter. "Ltfen."
Kz azn at. Tepki vermek istiyor, ama korkusuna yenik dyordu.
"Korkma," diye rahatlatt onu Elijah. "Srrn bizimle gvende olacak. Sz veriyoruz."
Sonunda SpyGurl ban edi. "Peki. Ama biraz daha sakin bir yere gidelim. Buras birden biraz..." Onlar
bo gzlere bakt. "Biraz klostrofobik geldi bana."
Elijah i geirdi. "Seninle tamamen ayn fikirdeyim."
SpyGurl onlar iki blok tedeki bir sui lokantasnn zerindeki minik bara gtrd. Barmenle birka kelime
Japonca konutu. Adam ban sallad, sonra pencerenin yanndaki bir masay iaret etti. Onlar otururken
kimonolu bir kadn masann zerine drt
| 525
Adan Fawer
kk ahap bardak koydu ve sake iie doldurdu. Srahiyi masada brakt.
SpyGurl bardan kaldrd. "Kompai." '"'* "erefe," dedi VVinter. ? ' " ' - ? * -** . 3'
"L'Chaim," dedi Elijah. , , , ,ir
"Umarm eytan ldmz anlamadan hepimiz cennete gitmi oluruz," diye tamamlad Stevie.
kisini bir dikite bitiren SpyGurl bardan vurarak masaya koydu. Yakc svy yutan Elijah da aynsn
yapt. SpyGurl bir tane daha devirirken, o hl nefes almaya alyordu.
Kz, barda masaya brakp onlara bakt. "Beni nasl buldunuz?"
"Bir sihirbaz asla numaralarn aklamaz," dedi Stevie.
SpyGurl, "Dinleyin, geri zekllar..." diye sze balarken VVinter araya girdi.
"Bize yardm edersen o seni nasl bulduumuzu anlatacak. Anlatk m?"
SpyGurl dudan srd, sonra ban sallad. "Anlatk."
"Stevie?" VVinter masann zerinden gzlerini ona dikmiti.
"Tamam! Anlatk."
"Ne istiyorsunuz?" diye sordu SpyGurl.
"Valentinus'u bulmamz gerek."
"Bu bilginin deerini biliyor musunuz? farkl gazete bana yirmier bin teklif etti."
"ki mislini veririm," dedi Elijah. "Krk bin."
"Krk bin mi?" Baran Stevie idi. "Bugnn Havadan Para Gn olduunu bilsem, kahrolas bir zam
isterdim! Onu bulduum iin ben ne alacam?"
Stevie'ye aldrmadan, "Onu neden aryorsunuz?" diye sordu SpyGurl.
"Korkun bir ey yapacan dnyoruz," dedi Elijah.
526 |
Empati
"Ne gibi?"
"Bunu bilsek onu bulmak zorunda kalmazdk," dedi Stevie alayc bir ses tonuyla.
Kz baparmayla onu gstererek, "S'k-kafamn burada olmas art m?" diye sordu.
"Ona ihtiyaamz olabilir," dedi Winter. "Onun iin ne yazk ki kalacak."
"Peki yleyse." SpyGurl iini ekti. "Bir iki daha alaym, sonra sizi onun olaca yere gtrrm."
"imdi mi?" diye sordu Elijah.
"Evet." SpyGurl ikiyi kafasna dikip barda masaya bir kez daha vurdu, sonra ayaa kalkt. "Hemen imdi."
?. H (';
x
> .Nt'M '
.! !,' IS
' > \ >' '*, I ,. ''> , \ U
527
11
31 Aralk 2007
06:17 (Orta Avrupa Yaz Saati)
(Yarg Gecesi'ne 23 saat, 43 dakika kala)
Solothurn girdii Internet kafeye gz gezdirdi. Birbiriyle uyumsuz sandalyelerin arasndan geip kede bir
yere ve srtn duvara vererek oturdu. Bilgisayarda oturum atktan sonra cebinden bir kt paras kartt
ve klavyenin yanma koydu.
Taraycnn adres ubuuna bir dizi anlamsz harf ve rakam girdi. Sayfa annda yklendi. Ekranda beliren
Hata no. 404 (sayfa bulunmad) mesajn gz ard ederek imleci dikkatle ikinci '4'n zerindeki gizli
balantya getirdi ve tklad. Tarayc baka bir adrese gidince dikdrtgen bir kutu belirdi.
Solothurn titreyen parmaklarla ifreyi girdi. Ekran annda gkkuann tm renkleriyle doldu. Ortada
stnde BALA yazan tek bir kutu vard. Kalp atlar hzland. O siteye son drt aydr her hafta girmesine
ramen ilk seferki gibi heyecanlyd. Kutuyu tklad.
Ekran karard, sonra beyaz harflerle bir metin belirdi.
Uyar: Halka ak bir yerdeyseniz mutlaka kulaklk kullann. Kulaklnz yoksa DERHAL siteden kn.
Metnin altnda geri saym yapan saysal bir saat vard. Daha dokuz dakika ve krk sekiz saniye olduunu
gsteriyordu. Solothurn cebinden iPod kulaklklarn kartt, bilgisayarn kna takt ve kulaklarna
yerletirip sesi at. Duyduu bip sesi geen her saniyeyi belirtiyordu.
Ekrandaki rakamlara bakp zamann daha hzl gemesini dilerken, elini gmleinin iine gtrd ve
gsndeki ilemeli
528 |
Empati
muskaya dokundu. Salondaki klima sistemine ramen tm bedeninden ter boanmt. Terli eliyle alnn sildi.
, ,
I 08:38 1
Kalbi deli gibi atmaya balad.
04:03
Nefes allar hzland.
02:17 . , .
Midesi ta gibi oldu.
00:42
Erbezleri kasklarnn iine ekildi. ' ? ' ' '
00:19
Tm kaslar gerildi. ' ' ;
00:01 ' '
Ekrandaki saat kayboldu; yerine o tandk dairesel amblem -kendi kuyruunu yutan ylan- geldi. Solothurn
kmldamaktan korkarak soluunu tuttu. Valentinus bir sihirbaz gibi amblemin nnde belirince lk kvete
girmi gibi, arndrc bir rahatlama hissiyle doldu.
Alnndaki ter kurudu, kalp atlar ve soluklar yavalad, mi-desindeki arlk geti, kaslar gevedi.
Sonraki yarm saat boyunca donakalm bir ekilde orada oturdu. Valentinus'un konumas sonunda bitince
ekran karard. Herkesten ok sevdii adam daha imdiden zlemeye balayan Solothurn iinde bir znt
duydu.
Valentinus'un szckleri inanlmaz derecede etkileyici, bir o kadar glyd. Adamn her eyi ne kadar
deitirdiine inana-myordu. Solothurn, Eyll ayma kadar yaamn iinden sanki bir uyurgezer gibi gemiti.
imdiyse uyanm, dnyay -ve kendini-aslnda olduu gibi grmeye balamt.
Gerei rendiinden beri, ertesi gn lecekmi gibi yaamaya balamt. lm fikri aklna gelince
glmsedi. Oysa bir gn
529
Adam Fawer
sa ile Cennetin Krall'nda buluacana inand zamanlarda bile lm onu hep dehete drmt.
imdiyse, onunla bulumak iin sabrszlanyordu.
Kamerann krmz kayt snnce Valentinus'un yzndeki glmseme de silindi. Bam edi ve
yavaa akaklarn ovdu. O kadar fazla zihne gnderim yapmann stresi son aylarda artk iyice artmaya
balamt, ama o akamki en ktsyd. Ba zonkluyor, alnndaki damarlar kalp atlarna uyarak atyordu.
"yi misin?"
"Evet," dedi Valentinus gcn toplamaya alarak. "yiyim."
Ban kaldrd ve muhteem sarna glmsedi. Kz annda serin bir rahatlama hissiyle kzard.
"Syle bakalm," dedi Valentinus ellerini yavaa onun kalalarnda gezdirirken. "Nasldm?"
"nanlmaz," dedi Bethany fsltyla. Gzleri nemlenmiti. "Seanslarn her zaman ilham vericidir, ama bu
gece..." Kz seksi artran bir edayla soluunu koyuverdi. "Bu gece muhteemdi."
Valentinus ayaa kalkt. Gs srtnnce kz biraz geriledi, ama kalasmdaki ellerini ekmesini
gerektirecek kadar deil. Biraz utanga bir tavrla baklarn aaya indirdi, sonra ellerini onun gsne
koydu. Dz karnndan aaya kaydrd, beline sard ve kendine doru ekip, ban omzuna yaslad.
Valentinus onu aaya doru itince dizlerinin zerine kt. Titreyen ellerle kemerini zd ve pantolonunu
indirdi. Penisi lk, slak aza girince Valentinus tm bedeninin titrediini hissetti. Zihniyle uzanp kznkini
yoklad.
Sonraki birka dakika boyunca, kz onu yalarken hafife ban tuttu. Oral seksten ok holansa da, kzn
sevgisinin tadn kartmak ona daha fazla zevk veriyordu. Ama sevgi doru szck sa-
530 |
Empati
ylmazd. Haytr, deildi. Doru szck putlatrmak gibi bir ey olmalyd. '
Ya da tapmak.
Artk hepsi o kymetli 'pederlerinden' daha fazla tapyordu kendisine. Sonraki gece, neden sonra o adamlarn
gerek yzlerini ortaya kartacakt.
Krlgan.
Zayf.
Ve lml.
Ertesi sabah Solothurn grev yerinden arldnda hl Valentinus'u dnyordu.
"Baltac, yal bir adama yrmesi iin yardm edebilir rrjSSj-niz?"
"'A''K-
"Tabii ki, Kutsal Efendimiz."
Von Altishofen kibarca yal adamn koluna girdi. Yaratc Tanr'ya ylesine yakn olan o adama dokunmak
son derece garipti. Uzun beyaz cbbenin altndaki yallara zg o sarkk etleri ve porsumu kaslar
hissedebiliyordu. Annesinin kolu gibiydi. Yanndaki yaratn insandan baka bir ey olmamasndan duyduu
hayal krklna engel olamad.
Kusurlu bir insan. Tpk onu yaratan kusurlu Tanr gibi.
Von Altishofen yal adam gsterili bir pencerenin yanndaki sar kanepeye gtrd. Pencerenin altn
varakl antika erevesinin tamamlad fon insan 12. yzylda olduuna inanabilirdi. Ama o yanlsama
kurun geirmez camn doal olmayan kalnlyla bozuluyordu.
"Teekkr ederim," dedi yal adam. Kalasn ovuturarak oturdu. Siyah frtna bulutlaryla kaplanm
gkyzne bakp yzn buruturdu. "Krdmdan beri ne zaman esasl bir yamur yaacak olsa szlyor."
| 531
Adam Fawer
"Nasl oldu?" diye sordu Solothurn bir an iin karsndaki adamn bir barda yannda oturan biri olmadn
unutarak.
Yal adam dilerini skt. "Kt bir ekilde dtm," dedi iveli bir Almancayla. "Kalam bir kolumu ve her iki
bacam krdm. Hayatta kalm olmam mucize. Tanr o gn beni gerekten kolluyormu. Benim iin byk
planlar olduunu o zaman anlamalydm, deil mi?"
"Sanrm yle, efendim."
"imdi izin verirseniz ayinden nce biraz dinlenmek istiyorum."
"Elbette."
Solothurn hafife eilerek selam verdi, sonra yatak odasndan kp kapnn hemen dndaki grev yerinde
durdu ve baltasnn sapn yere dayad. Baltann az koridorun nda parlyordu. Solothurn onun ldrc
keskinliine bakarken, Valentinus'un lm hakknda sylemi olduklarn dnmeden edemedi.
Ve cinayet hakknda.
5321
12
31 Aralk 2007
08:57 (Yarg Gecesi'ne 15 saat, 3 dakika kala) , 1
Btn gece Brooklyn'deki deponun karsnda, Winter/in kafas olduka karm bir park grevlisinden
'dn' ald minibsn iinde kamp kurmu halde beklediler. Sabah saat dokuzda yaklak yz kii
kaldrmda bir sra oluturmutu.
"Kadife bir kordonla iki tane de goril koysan, kimse bir disko giri kuyruundan ayrt edemez, deil mi?" dedi
SpyGurl.
"Srada bekleyen tm bu insanlar..."
"Evet, agnostikler."
"Hepsi saptm," dedi Stevie.
"Burada olacaklarn nereden bildin?" diye sordu Winter.
"Katlmak iin srekli bavurup durdum. Yarm dzine denemeden sonra sonunda davet edildim. Ama
Valentinus engelledi."
"Onunla tantn m?" diye sordu Elijah.
"Sadece bir saniye iin. Kapda durmu, gelenleri karlyordu. Elimi skt sonra beni dar kartt. Yamn
tutmadn biliyordu. Sanki anlamas iin bana dokunmas yetmi gibiydi."
"VVinter ile Elijah birbirine bakt.
"Her neyse... Darda taklp toplant sonrasnda bir eyler renmeye altm. Ama insanlar kmaya
baladnda kimse beni takmad."
"Belki de dar atldn grmlerdi," dedi Stevie.
"Onu da dndm. Onun iin de yeniden davet edilene kadar birka defa daha deiik adlar altnda
bavurdum. Ama bu kez
| 533
Adam Fawer
kabul edildiimde ieriye girmeye almadm; sadece toplant bitene kadar darda bekledim. Yine
yutmadlar. eri birer yabanc olarak girip, gerek inananlar olarak kyorlard. rktcyd."
"Ama blounda ieride bir kstebein olduunu yazmtn."
"Var da zaten. Bir toplant ertesinde genten birini gittii bara kadar takip ettim. Birka bira sonra ona
yanap ben de toplant-daymm gibi davrandm. Pek bir ey renemedim, ama ona bir sonraki
toplantdan nce bana bir not atmasn ve birlikte taklabi-leceimizi syledim. O zamandan beri her
toplanty bana haber verir."
"Tam bir Nikita31," dedi Stevie.
"Eh, senin kadar batan kartc olmasam da elimden geleni yapyorum." Kz Winter'e dnd. "Plann ne?"
"kacak ilk grubu bekleyip, birini enseleyecek ve bilgi alaca-z."
"Bu ie yaramaz." SpyGurl ban sallad. "Azlar acayip sk. Sihirli bir iksiriniz yoksa, yerinizde olsam yeni
bir plan yapardm." Stevie gld. "Daha hibir ey grmedin."
VVinter derin bir nefes ald ve parmaklarn kolyesinin stnde gezdirdi. Kap ald, insanlar dar kmaya
balad. eri girmek zere toplandklar zamandan farkl olarak dzgn bir tek sra hlinde yryorlard.
Keye gelince sessizce ayrlp birbirlerine el bile sallamadan daldlar.
VVinter hzla karya geti ve kk gruba kararak ince yapl, yal bir adamn arkasmda yrmeye
balad. Adam yama ramen hzl ve uzun admlar atyordu. VVinter arkaya gz atp Stevie'ye bayla bir
iaret yapt.
311990 yapm bir Luc Besson filmi [.n.] 534 |
M? f-f &,''
Minibsle yavaa yanlarndan geen Stevie sonraki kede durdu. ndi ve aracn arkasna yrd. Yal
adam neredeyse onunla ayn hizaya gelmiti.
VVinter de hzlanarak ona yetiti. Adam tam minibsn yanna geldiinde onun omzuna dokundu. "Bana
yardmc olabilir misiniz, efendim?"
"Elbette. Hangi konuda, gen bayan?"
VVinter onun elini tuttu ve annda zihninde bir nlama duydu. Net, temiz, tam perdesinde bir Do. Ona
ebeveynlerinin evindeki rzgr anlarn anmsatan bir tn. Yal adam sakin ve mutluydu.
"Sizi Manhattan'a kadar gtrebilir miyiz?" diye sordu VVinter, bas bir Si-bemol gndererek. "Merak etmeyin;
biz de agnostiiz."
Yal adam gzlerini birka kez krptrd, sonra ona iten, babacan bir tavrla glmsedi. "Teekkrler. Bu
gerekten iyi olur."
VVinter elini hi brakmadan adamn arabaya binmesine yardm etti. Stevie de bindi ve minibs hareket
ettirdi.
"Valentinus artc biri, deil mi?" diye sordu SpyGurl. Sesi hayranlk doluydu.
"Evet," dedi yal adam ona dnerek. "yle."
"Bu toplanty kardk," dedi SpyGurl gzlerini yere doru indirerek, iareti alan VVinter bir hzn dalgas
gnderdi. Gzleri yaaran adam grltyle burnunu ekti. Hzn VVinter'in kulaklarnda yankland: Bas bir
aresizlik.
"ok zgnm," dedi adam. Alyordu.
"nemli deil," dedi SpyGurl onun omzunu okayarak. VVinter adamn aresizliini ekingen bir
sevecenlikle bastrd.
"Kurallara aykr olduunu biliyorum, ama Valentinus'un ne sylediini bilmemiz gerek. Bizim yerimizde
olsaydnz ne hissedeceinizi anlyorsunuz herhalde. Birilerinin size anlatmasn ne kadar ok isterdiniz."
Yal adam ban sallad. VVinter onun iinde olduu ikilemi
| 535
Adam Fawer
hissedebiliyordu: Arzuya kar korku. zerine giderek arzusunu glendirdi; konuma taraftar olan duygu bu
olmalyd.
Yal adam duralad, sonra fsltyla konumaya balad. "Valentinus sonunda Tek Gerek Tanr'yla
bulumamz iin bize rehberlik edecek."
"Ne zaman?" '
"Times Meydan. Bu gece yans." ' ' ' '' ' l' ' } ' ' 1 '* "Nasl?" ' ' ' ' "'
' *'f',,v*
"Bununla."
Elini gmleinin iine sokan yal adam uzun bir gm zincir kartt. Ucunda iki ey sallanyordu. Birincisi
zerine kendi kuyruunu yutan ylan imgesi ilenmi gm bir diskti. Ikincisiyse, kalem kalnlnda, on be
santim uzunluunda bir silindirdi. Tpn yars gm bir kapakla gizlenmiti. br yarsysa saydamd.
VVinter iinde mavi bir sv grd.
"Bu ine ilahi kvlcm fiziki hapishanemizden kurtaracak. Ondan sonra da hepimiz eve, Pleroma'ya
gidebileceiz. Oraya dnp rngalarnz almalsnz, yoksa bu yolculuu yapamazsnz."
"Aman Tanrm!" dedi SpyGurl fsltyla. "Herkese bundan bir tane verdi, deil mi?"
"Elbette. Eer Yaratc Tanr'y yok edip buradan gideceksek, saylarn gcne ihtiyacmz var."
"O ampuln iinde ne var?" diye sordu VVinter benliinde zonklayan korkuyu bastrmaya alarak.
Yal adam hepsinin kann donduran tek bir szckle yantlad: "Siyanr."
SpyGurl hzla uzanp gm tp kapt. Adam zincire aslnca kopa ald, muska yere dt. Kz siyanr
tp elinde, geriye doru savruldu.
536 |
lmp*#'A:
"Onu bana ver!" Adam artc bir hzla atlp onu yakalad. Bir eli boazna uzanrken, dieri kzn yumruk
eklinde kapatt elini sarmalad. "Benim o! Geri ver!"
VVinter onu SpyGurl'un zerinden almaya alt, ama adam ok glyd. Zihni insanst bir fkeyle
haykryordu. lklar { VVinter'in zihninde o kadar iddetli bir acyla yanklanyordu ki, ' ellerini sanki atee
sokmu gibi geri ekti.
Stevie frene kkne kadar bast. Hemen Elijah ile arabadan at-Hayp arkaya gidip kapy atlar. Stevie ieri
girip adam kontrol altna almaya alt, ama ihtiyar artk yz kzarmaya balayan SpyGurl'un boazn
brakmad.
Elijah korkudan donmu halde onlara bakyordu.
" ; ' jl
Yllardr en ufak bir dokunuta hissettii dehet duygusu bir anda parlak bir krmzya dnp zihninde
patlamt. Ne kadar ok istese de, ieri uzanp adama -steroid ykl James Cromvvell'e- dokunamad.
Geri ekilip dehet iinde, yz her geen saniye giderek daha da kzaran SpyGurl'un azn nefes alma
abasyla ap kapatn izledi. Dnmeden ellerini Laszlo'nun ceketinin cebine soktu ve parmaklar deri
eldivene dedi.
Elijah eldivenleri kartp ellerine giydi. Sonra cesaretini kaybetmeye frsat kalmadan Stevie'yi kenara itti,
minibsn iine uzand ve kolunu Cromwell'in boynuna dolayp onu geri ekti. Yal adamn elleri metal
zeminde dolat, ama tutunacak yer bulamadan Elijah aslp onu darya ekti.
Cromvvell stte, kendisi altta olduu halde kaldrma dtler. Yal adam ac ve fkeyle kvranyordu.
"Brak beni, kahrolas!" diye bararak dirseini Elijah'n midesine gmd. Darbeyle nefesi kesilen Elijah yine
de onu brakma-
| 537
Adam Fawer
di. rpnan adam bu kez de ban geriye atp burnuna vurunca, kafas donuk asfalta arpt.
"Sakin ol!" diye bard VVinter.
Cromwell birden rpnmay brakt. Gerilmi kaslar gevedi. Elijah nefes nefese kalm adam yavaa yere
brakt. Ban kaldrnca VVinter'in adamn akaklarn ince parmaklarnn arasnda tuttuunu grd. Kadn
titriyordu.
Elijah' tutup ayaa kaldran Stevie, "Haydi," dedi. "Arkadalarna yaptklarmzdan pek memnun
grnmyorlar."
"Kim?"
"Onlar."
Stevie'nin parmayla gsterdii yne bakan Elijah, arabalarndan inen insanlar grd. Yzlerim toplantnn
yapld deponun dndan anmsyordu. VVinter'in kolunu tuttu; onlar minibse atlayp kaplar arparken,
Stevie de gazlad.
"Sana borlandm," dedi SpyGurl boynunu ovarken.
"imdi ne olacak?" diye sordu Elijah.
"imdi," dedi SpyGurl dizst bilgisayarm aarak, "Bunu tm dnyaya duyuracaz."
Bilgisayarn kapa kapanrken, "Hepsi bu kadar m?" diye sordu VVinter.
"Ben siteme bir ey koyduumda, ehirdeki her muhabirin bundan haberi olur. ki dakika iinde telefonlar
deli gibi almaya balayacak, otuz saniye sonra da polis merkezindeki balantlarn arayacaklar."
"Ama polis sadece bir blog kaydna dayanarak kimseyi gzaltna alamaz ki," dedi VVinter.
"Allooo! 11 Eyll aryor! Yedi yldr nerede olduunuzu merak ediyorum. New York polisi kimi isterse
gzaltna alr. Sadece o
538 |
I sihirli kelimeyi sylemeleri yeterli: Terrist. Akan sular durur. Ve eer Times Meydan'nda toplu bir intihar
eylemi planlamak terr eylemi deilse, terr nedir bilmiyorum."
SpyGurl'un telefonu ald. Kapa kaldrd ve ekrandaki mesaja bakt.
"Svariler yola km."
'''l
I 539

-mmm-^mrmtmmmmm>tfm)m
?r\ <,<!.'>, *!"),*,
BLOG DNYASINDAN - IV
/a/y/?: 5/ AaM 2007, /aza/- -10:13
? . #v ,(??
NTHAR KAIKLARI!
Aha imdi boku yedik! Valentinus'un tarikatndan gelen son haber: Koca V yandalarna SYANR dolu
rngalar datyormu. Gece yars hepsi Times Meydanfnda boy gsterecek ve zaten harcanmlarn
arasnda kendilerini harcayacak.
Bu bir aka deil.
Tm polislere ar: Sandvilerinizi tknmay brakn da, mritleri bir salaklk yapmadan herifi (kusura bakma
tatlm, ama sen bir lgnsn) artk ieri atn. Yoksa bu gece olacaklarn yannda VVaco'da olanlar drt
yanda bir ocuun doum gn partisi gibi kalacak. Fark: Partideki palyaolar kartp yerine yz bin
ceset koyun.
SpyGurl -Bitti!
S4)'
13
31 Aralk 2007
11:58 (Yarg Gecesi'ne 12 saat, 2 dakika kala)
Polisler onu lobide bekliyordu. Alt kiiydiler: Ucuz takn elbiseli iki dedektif ve lacivert niformalar iinde
drt polis memuru.
"Bay Valentinus," dedi daha yal olan sivil. "Ben Dedektif Schmitt. Ltfen ellerinizi arkanzda birletirin."
Valentinus bir an mcadele etmeyi dnd, ama sonra ses kartmamaya karar verdi. Planlad ey o
olmasa da, belki ylesi daha iyiydi. Haber her naslsa medyaya szdna gre, son anlar evreleyen gerilim
ve heyecan on misli daha fazla olacakt.
ehirdeki her polis memuru o olayla ilgili grevlendirilecekti. Bu durum ayaklanmas kesin ar dinciler, her
ylba meydan dolduran sarholar ve kendi yandalanyla birleince, ortaya inanlmaz bir duygu younluu
kacakt. Ve kendisi de orada, tm bunlarn merkezinde olacakt.
Balatt eyi durdurmak iin artk ok geti. Tutuklan ve ka sadece deheti ve dklen kan artrmaya
yarayacakt. O kadar youn olacakt ki, kendi yaam bile sz konusu olabilirdi. Ama sorun yoktu. Eer yle
olursa, o bilgiyi, o agnosis'i de beraberine alp, Tek Gerek Tanr ile birleecekti.
Bir milyon l ruhun srtnda.
Saat u anda 12:20 ve Ulusal Ak Radyoyu dinlemektesiniz. Valentinus olarak tannan karizmatik tarikat
lideri, Manhattan'l ? bir bloggerin onun bugn tam gece yarsnda Times Meydan 'nda
| 541
Adam Fawer
gerekletirmeyi planlad toplu intihar eylemini ortaya kartmasndan ksa sre sonra, gnn len
saatlerinde tutukland.
ehir halk u anda bu geceki Yeni Yl kutlamalaryla ilgili ne yaplmas gerektii hakknda blnm
durumda. Bir ksm ynetici kutlamalar iptal etmek isterken, Belediye Bakan da dahil olmak zere dierleri
buna kar kyor.
Belediye Bakan bu konuda unlar syledi: "Yeni Yl kutlamalar New York ehrinin 100 yllk gelenekleri
arasndadr. Bu kutlamalar 11 Eyll'den sonra iptal etmedik; zellikle 100. yl dnmne rastlayan bu yl da
byle bir niyetimiz yok."
Yine de, bu gece meydandaki polis saysnn olduka artrlmas bekleniyor. Ek olarak, Samaritanlar52 da
Times Meydan'na binden fazla gnll gnderiyor. Tm tarikat yelerinin ve yardma ihtiyac olan herkesin
(212) 673-3000 numaral intihar hattn aramasn istiyorlar.
Valentinus'un ka yandann bu geceki kutlamalara gelecei belli deil. Yetkililer bu saynn be ila on be
bin arasnda olacan tahmin ediyor. Ancak, agnostik olduklarn iddia edenlerin aileleri tarafndan tm
lkede bildirilen kayp kii says u ana kadar yirmi be bini gemi durumda.
Valentinus halen New York Emniyet Merkezi'nde gzaltndan tutuluyor...
Darian radyoyu kapatt. Onu tutamayacaklar. Benim sorunum deil.
Yardma ihtiyac olan, ya da intihar eilimli insanlara yardm eden bir hayr kuruluu (.n.)
542 |
Empati
Otoyolda hzlanan arabay beinci vitese ald.
"Kahretsin!"
Direksiyonu serte sola krnca Porsche yoldan kp aradaki imenlik alana girdi. Darian frene serte
basnca dnd ve imlerin zerinde yz ters yne bakacak ekilde durdu.
Birinci vitese takp, gaz tekrar kkledi.
Araba engebeli imlik alanda sarslarak hzlanmaya balad. Siyah bir arazi aracn ucundan syrp yola
karken Darian, etraftaki srclerin aknln alglyordu.
Valentinus polis karakolunu mezarla evirmeden yetiebileceini umuyordu.
1543
14
31 Aralk 2007
14:47 (Yarg Gecesi'ne 9 saat, 13 dakika kala) '
... . r...
Valentinus souk elik sandalyede doruldu. Sorgu odas ter, patates kzartmas ve yank kahve karm
kokuyordu. Arkasnda demir parmaklkl bir pencere, nndeyse tm duvar kaplayan bir ayna vard.
Aynann ardndaki her zihin korku ve dehetle mcadele ediyordu. Kendisiyse onlarn duygularyla
besleniyor, emip, kendi bilgisine ekliyordu. Gzlerini yumunca parlak bir fke lts sezdi. Onu ylesine
sakin grmek olaslkla holarna gitmiyordu.
Kapnn menteeleri gcrdad. Valentinus hi kprdamad, ieriye giren kii belli belirsiz ahududu kokuyordu.
Gzlerini uyuuk bir tavrla at ve karsnda duran kadna bakt.
lk bakta olduka gen grnyordu, ama Valentinus daha yakndan inceleyince gzlerinin ve aznn
etrafndaki minik krklklar gizleyen ince makyaj tabakasn farkettti. Yine de, ksa ve dik sar salaryla
kartlk oluturan lacivert ceketinin altndaki ince ve atletik yapsyla ekici saylrd.
"Ben FBI'dan zel Ajan Bennett'im," dedi otururken. "Uzun sredir organizasyonunuzu izleyen zel federal
ekipte grevliyim. Her ne yapyorsanz ya zaten biliyoruz ya da ok yaknda reneceiz. Onun iin
sorularm ne kadar abuk yantlarsanz sizin iin o kadar kolay olur."
Valentinus onun teninin altna gz att. Kendinden ok emin grnyordu ama o gven zonklayan korkusunu
maskeleyen bir duman perdesinden te deildi.
"Aylardan beri ieride bir adammzn olduunu bilmek sizi artr myd?"
5441 ???:?
Empati
Valentinus bu bariz yalan karsnda glmsedi. "Evet* artrd."
;r...:;'uU;;,
Bennett, 'genelde yle olur' der gibi kalarn kaldrd.
"Kantlayn," dedi Valentinus sandalyesini geriye yaslayarak. "Bana bu sabah SpyGurl'da olmayan bir ey
sylerseniz belki size inanabilirim."
Bennett'in azndan Valentinus'un yllardr duymad iki szck kt. Adam tokat yemi gibi oldu, ama
duygularn kontrol altnda tutmay baard. Kimliini parmak izlerinden bulmu olmalydlar. Artk, her ey
deimiti. Serte bir bastrla dilini srd. Kadnn neler bildiini renmek zorundayd.
"Yandalarmn hi biri o ad bilmez," dedi. "Dolaysyla da bilginin kayna bir casus olamaz. Onun iin,
syleyin bana zel Ajan Bennett: Dosyam bu konuda ne diyor?"
Bennett nndeki zarf ap iinden kartt tek sayfay nn ona gstermeden kaldrd. "Zaten bildiine
gre neden soruyorsun?"
"Oku bana. Gerek sonunda zaten ortaya kacak."
Kadnn zihnini kstahlkla doldurdu.
"Al da kendin oku," dedi Bennett kd masann stnden ona doru iterek. Valentinus beyaz sayfay ald
ve sanki bir ey ifade etmiyormuasna gz gezdirdi. Sayfada otuzdan az szck vard, ama her biri
gsne saplanan bir mermi gibiydi.
Duygularn kontrol altnda tutarak kd yavaa masaya geri koydu ve kadnn zihni serbest brakt.
Gzlerini krptran Bennett hzla sayfay kapt. Kendine duyduu kukuyu bastrp zihnini toparlamaya
alrken, Valentinus da ona bakt.
"Geen on yedi ylda olduka deimisin, deil mi?" dedi FBI ajan. "Bu arada, iyi i karmlar. Olduka
yakkl bir adamsn."
Valentinus sessizliini bozmad; zihni parldayan bir mor nefret bulutuydu. Yumruklarn skp trnaklarn
avularna batrd. "Hata ediyorsun," dedi sklm dilerinin arasndan.
| 545
Adam Fawer
Bennett glmseyerek arkasna yasland. "Konualm yleyse. Ya konuuruz ya da CIA'y arrm. Bil ki
onlar benden ok daha sabrszdr. Hele bazlar, resmen ittir."
Valentinus seenekleri deerlendirdi. Zaman kazanmas gerekiyordu. Ama ya CIA yoldaysa? Yeteneklerine
bakl olan kolyen adamlar yani. Ya onlar...
"Ne oldu?" diye sordu Bennett. "Gergin grnyorsun." Ve sonra o iki szc tekrar syledi; gerek
benliiyle yeniden domadan nce kim olduunu anlatan o iren szckleri.
"Benim adm o deil," dedi Valentinus yavaa.
"Elbette o," diye karlk verdi ajan. "Burada yle diyor." ne doru eildi. "Neden..."
"Benim adm Valentinus."
"Nasl istersen." Bennett omuz silkti. "Bir sr delinin uydurma adlar var. Sen niye onlardan farkl olasn ki?"
Valentinus kadnn onu bilerek kkrttnn, z gveninin giderek artmakta olduunun farkndayd, ama
fkesini kontrol edemedi. Onun -o cahil, hi bir eyden haberi olmayan orospunun-kendisine deli demesi
dayanabileceinin tesindeydi.
"Tamam. Sana doduunda verilen ad kullanmak istememeni anlyorum. Yani... Nasl diyeyim? Biraz
sradan bir ad. Ama neden Valentinus? Neden daha gsterili bir ey deil? rnein... Napol-yon gibi?"
Valentinus'un eli bir tokat atmak zere ileri savruldu, ama kadn eli yzne deemeden onun bileini
yakalad, evirdi ve yzst masann zerine yatrd.
"Sakinleecek misin, yoksa kolunu krmam m gerekecek?"
Kadnn kendini beenmi kstahl teninden fkryor, duygular Valentinus'un zihninde bangr bangr
yanklanyordu. Bu daha da fkelenmesine neden oldu.
"Beni brakmazsan piman olacaksn."
"Nedense bu konuda ciddi phelerim var."
546 |
Enpati.
Bileini hzla bknce Valentinus acyla bard. Ve kontroln kaybetti. Tm enerjisini keskin, sivri acya
odaklad ve onu kadnn zihnine imek gibi gnderdi. Bennett erimi lava dokunmu gibi annda brakt onu.
"Benim adm Valentinus. Syle!"
Bennett ban sallaynca Valentinus abasn ikiye katlad ve ona inanlmaz bir mide bulants gnderdi.
"Benim adm Valentinus."
Ban ellerinin arasna alan Bennett dizlerinin stne kt.
"Syle!"
FBI ajan alamak iin azn at, ama ses kmad. Valentinus basksn azaltarak kadnn, zihninin daha
az dehet verici bir ey hissetmesine izin verdi, sonra yeniden bastrd. Bennett korkun bir sesi
engellemeye alr gibi ellerini kulaklarna kapatp ban yere edi. Birden odann kaps hzla ald ve
Dedektif Schmitt arkasnda niformal iki polis memuruyla birlikte ieri dald.
"Ne oluyor?" Eilip Bennett'in elini tuttuu anda zihnini bir hzn dalgas sard ve kendini geriye att. Hemen
Valentinus'a dnd. "Ona ne yaptn, kahrolas?"
Schmitt'i grmezden gelen Valentinus psiik saldrsn srdrd. "Benim adm Valentinus."
Bennett yerde yaral bir hayvan gibi inlemeye balad.
Schmitt bard: "Curtis! Gallagher! Adam kontrol altna aln!"
Polis memurlar Valentinus'un zerine atlad. Valentinus tepki vermeye frsat bulamadan solundaki polis
copunu boazna indirdi. Nefes almaya alrken teki de karnna sert bir yumruk att. Midesini tutarak iki
bklm eilince ullanp onu kollarndan tuttular.
Kafasna yedii yumruklarla sersemleyen Valentinus, ajanm zihni zerindeki kontroln yitirdi. Kadnn
inlemesi annda kesildi ve fsldayarak ayn cmleyi monoton bir ekilde yinelemeye
| 547
AdamFawer
balad. Baylmadan nce kadnn sylediklerini duyan Valentinus'un yznden bir glmseme
geti.
"Onun ad Valentinus. Onun ad Valentinus. Onun ad Valentinus..."
548 I
15
31 Aralk 2007
17:59 (2008 Ylbana 6 saat, 1 dakika kala)
Bir su sesi duyuldu.
Valentinus'un ba ve gvdesi gelen buz gibi suyla birden srlsklam oldu. Gzlerini at ve etrafna baknd.
Bir hcrenin le zemininde yatyordu. Parmaklklarn arkasnda da elinde bo bir kovayla Dedektif Schmitt
duruyordu.
"Bunun seni uyandracan dndm," dedi glerek.
Valentinus yavaa dorulup oturdu. Schmitt'e kendisini ayaa kaldrm olmann zevkini tattrmamak iin
yerdeki buz gibi suyun iinden ekilmemiti.
"zel Ajan Bennett iyi mi?" diye sordu.
Schmitt 'evet' anlamnda ban sallad, ama zihninden bir aldatmaca dalgas geti. Valentinus kadnn
gerekten ne durumda olduunu merak etti.
"Bana bu ii nasl durduracam syle," dedi Schmitt.
"Bunu neden yapaym?"
"Yapmazsan bana neler geleceini bilmek istemezsin."
Schmitt'in yznde lgnca bir srt belirdi; neesi itendi. Karsndaki adamn sylediklerini sorgulamasn
bekleyerek sustu. Valentinus sessizliini bozmad. Dedektifin tehditlere devam etmek iin can attn
biliyordu. Birka saniye sonra Schmitt kendini tutamad.
"Rikers Adas'na33 transfer edilecek ve geceyi orada dierleriy-
New York ehrinin ayn ad tayan ada zerinde kurulu en byk hapishanesi (.n.)
' '
| 549
Adam Fawer
le birlikte geireceksin. Senin gibi cici bir olamn orada olduka popler olacana eminim. zellikle de
Aryan Kardelii arasnda. Byle yakkl, temiz ve beyaz olanlara baylrlar."
Valentinus yant vermeden nce Schmitt'in onun zlmek zere olduuna inanmas iin bir sre bekledi.
Dedektifin bir zafer beklentisiyle zihinsel olarak ona doru eildiini hissedebiliyordu. Ama srlarn ele
vermek yerine sadece glmsedi.
"Sabrszlanyorum," dedi ayaa kalkarak. "Ne zaman gidiyorum?"
Schmitt'in zihni sakin grnmnn gerisinde bir renk cmb halinde patlad. Son derece fkelenmiti,
ama bunu saklamay iyi beceriyordu. Umursamaz bir tavrla saatine bakt. "Birka saat iinde."
'yi,' diye dnd Valentinus. Ama syledii, "Burada bekliyorum," oldu.
O srada alan bir kilidin sesi duyuldu. ki adam da dnp beton koridora bakt. Kapdan giren polis memuru
onlara doru yrd. Schmitt'in kulama bir ey fsldad ve Valentinus adamn ktn hissetti. Schmitt
tekrar kendisine ona baktnda, duyduu hayal krkl zihni kadar yznden de okunabiliyordu.
"Avukatn gelmi."
Valentinus glmsedi. Acaba Bethany kiisel avukatn m armt, yoksa gelen devletin tayin ettii gen
bir zpr myd?
"Harika," dedi. "Eer bir daha gremezsek, bilin ki sizi tandma sevindim, Dedektif."
Schmitt suratn ast ve arkasn dnd. Koridorda onlara doru yryen kadnla karlanca, "O artk sizin,
avukat hanm," dedi.
Blmn kaln elik kapsn grltyle kapatt.
Kapnn yanklanmas bittiinde duyulan tek ses kahverengi deri izmelerin topuklarmdan geliyordu. Kadnn
zihnini hisseden Valentinus'un nefesi kesildi. Ve uzun zamandr ilk kez korktu. .
550 |
Empati
Kadn onun hcresinin nne gelince durdu. Yz bir kaya gibiydi. Gven yaymaya alyordu, ama
Valentinus o duygunun gerisindeki korku prltsn alglayabiliyordu. Korku... Ve gl bir fke.
"Merhaba, Valentinus." "Merhaba, Darian."
Neredeyse bir dakika boyunca, birbirlerine baktlar. Darian zihninin etrafnda bir kalkan oluturdu, Valentinus
da aynsn yapt. Bir renk karmaas iinde arpan zihinleri bir sre dans etti.
Sivri sar ac. Yapkan turuncu hzn. Baskc neon dehet. Buz gibi mor nee. Adal beyaz coku. Ilk
yeil korku. Ezici camgbei fke.
Darian bir yandan Valentinus'un zihnini uzakta tutarken, bir yandan da uygun bir frsat kolluyordu. Sonra
psiik ban savurarak saldrd. Valentinus'un zihninde tutunacak bir yer bulmaya alyordu, ama ne
zaman iradesine boyun ediini sansa, adam yalanm mermer gibi kayp kurtuluyordu. Zihinsel
penelerini geri ekti ve...
Valentinus ellerini kaldrd. "Bar."
Darian soluk almyordu. Bir saldr bekleyerek hareketsiz kald.
"Sakin ol," dedi Valentinus. "Sadece konumak istiyorum." lerleyip parmaklklara yaklat. "Yalan
sylemiyorum. Kendin gr."
Zihnini sarmalayan dzgn ve sert kalkan birden buharlat. Gerisinde jelatinimsi bir gvenle kark dikenli
korku vard. Ama aldatmaca yoktu. Darian yine de verilen o dnn bir numara olmasndan korkuyordu. Ona
gvenmiyordu, ama bilgi elde etmek istiyorsa baka seenei de yoktu. Soluunu yavaa brakt. ,.,,..,....
"Eh," dedi Valentinus. "Ne var, ne yok?"
1551
Adam Fawer
;* "Eskisi gibi. Ayn. Ya sende?" fsi;:- ?-,.???1
"Ah, bilirsin ite. unlar, bunlar..."
Darian glmsemekten kendini alamad. Valentinus, Darian hari, kendi yeteneklerini seven tek empatt.
Glerinden frtnadan sinmi bir kpek yavrusu gibi korkan VVinter ya da Elijah gibi deildi o. Ya da
yeteneini srtna aklm bir armh gibi tayan Laszlo gibi.
Artk gen bir adam olan o ocuk, hepsi iinde ona en ok benzeyendi.
"Neden geldin?" diye sordu Valentinus.
"Garip bir soru. zellikle de beni ldrmesi iin o manya gnderdiini dnrsek."
Valentinus, 'Denediim iin beni sulayamazsn,' der gibi omuz silkti. "Kiisel bir ey deildi."
Darian glecek gibi oldu, ama sonra birden duyduu yaknlk hissinin sahte olduunu farkedip buz kesti.
Valentinus'un psiik duyargalarn ittirdi. "Bunlarn hepsi senin iin sadece bir oyun mu?"
"Hayr. Bir din."
"Sylediklerine gerekten de inanyor musun? Yoksa onlar sadece kullanyor musun?"
"Hayr, inanyorum."
Valentinus'un ruhu samimi bir neeyle doldu. Agnostisizm adam iin sadece bir ara deildi. Bir gerekti.
Darian bunun onu daha m az, yoksa daha m fazla tehlikeli yaptn merak etti.
"Seanslarmdan birine katlm olsan, sen de inanrdn."
"Sen onlarn zihinlerini bktn. Onlar seni sevmeye zorla-dn."
"Bir kiiyi gerekten gitmek istemedii bir ynde ilerlemesi iin bkemem. Onlar biraz iteledim mi? Evet.
Onlar zorladm m? Hayr."
552 |
Empati
"Neyin peindesin?"
"Hepimizin peinde olduu eyin. Huzur." "Ve binlerce intihar bu amaca ulamana nasl hizmet edecek?"
"Onlarn intihar edeceini kim syledi ki?" Darian ban hafife yana edi. "Ampullerin iine ne koydun?"
"Genel kannn aksine, ldrc bir ey deil."
Darian herhangi bir aldatmaca sezmedi; sadece tenini iseleyen yamur damlalar gibi gdklayan buulu bir
gven vard. Ama Valentinus bir eyler saklyordu. Darian taktik deitirdi.
"Laszlo'yu neden ldrdn?"
Valentinus bu kez belirgin bir ekilde gerildi, adal bklmler zihnini sarmalad. abucak bir soluk ald.
Darian onun zihnindeki mcadeleyi hissedebiliyordu: Youn bir nefret ve fkeyle savaan kontrol arzusu.
Sonunda soluunu brakt.
Buz gibi fke filizleri benliinde hl dans ediyordu ama sakinlemiti.
"Laszlo'nun bana yaptklarndan sonra... Hzl bir lm olduu iin anslyd." Valentinus durdu. "Buraya
neden geldin? Yantlar m aryorsun... Yoksa beni ldrmeyi mi planlyorsun?"
Darian sahte bir duygu yaymaya frsat bulamadan, zihni bir kararszlkla doldu.
"Seni sulamyorum," dedi Valentinus. "Ama bu geceki lmleri nlemeye alrsan hata yaparsn."
"inelerin onlar ldrmeyeceini sylediini sanmtm."
"lmenin birden fazla yolu vardr."
"Seni orospu!" Titreyen ellerini ceketinin cebine sokan Darian tabancann souk eliini hissetti. Gvenlik
kontrolnden getikten sonra muhafzlardan birini silahn vermesi iin bkmt. 9 mm'lik Glock'u kartt ve
Valentinus'un gsne dorulttu.
Valentinus kmldamad bile.
$99
Adam Fawer
"Bana bilmek istediklerimi syle," diye emretti.
Sessizlik.
"Seni ldrrm," dedi Darian fkeden kprerek. "Tanr adna yemin ederim ki yaparm."
"Hayr. Yapmayacaksn." Zihninden ak bir yaradan szan irin gibi kibir szyordu. "Yaparsan binlerce kii
lecek. Ve o lmlerin vebali senin omzunda olacak. Bununla yaayabilir misin? Bir kez daha yapabilir misin
bunu?"
"Blf yapyorsun."
"Hayr. Dene de gr."
Darian onun zihninde dolat, duygu paralar zihnini sarsala-d. Bir an adamn anafor gibi dnp duran
duygularnn iinde kaybolacan sand. Ama kendine hakim oldu. Arad aldatmaca hibir yerde yoktu.
Valentinus doru sylyordu.
"Beni ldrmeyeceini ikimiz de biliyoruz, Darian. Onun iin indir u silah."
"Seni ldrmeden de sana ok ac verecek eyler yapabilirim." Horozu ekti. "Bak bakalm, ben yalan
sylyor muyum."
eri girdiinden beri Valentinus'un kstahl ilk kez bocalad.
"Artk kendinden o kadar emin deilsin, deil mi?"
"Kahretsin, Darian!" dedi Valentinus tkrr gibi. "O silah atelersen seni doduuna piman ederim."
"Yapabileceini sanmyorum." Geri ekilip zihnini perdeledi. "Bir bakalm."
Tetii ekti.
5541
16
31 Aralk 2007
21:03 (Yarg Gecesi'ne 2 saat, 57 dakika kala)
Valentinus karsndaki kadnn kararlln anlad anda kendini yana atmt. Silah sesi hcrede ve beton
koridorda bomba gibi patlad, igdsel olarak elleriyle kulaklarn kapatt ve merminin gvdesini bir
santimetreyle skalayp gmleini delerek getiini hissetti.
Darian silah bir daha ateleyemeden, Valentinus onun zayf kalkann paralad ve inanlmaz bir dehet ve
ac dalgasyla benliine dald geti. Darian acyla yzn buruturdu. Gzlerine yalar dolarken mitsizce
kontrol ele geirmeye alt.
"Zayfsn, Darian," diye bard Valentinus szcklerini mutsuzluk ve kabulleni duygusuyla noktalayarak.
"Her zaman zayftn. Laszlo senin yznden ld. Beni ona sen gtrdn. Ve bu gece binlercesi daha
lecek. ldrmen gereken ben deilim. Ken-dinsin."

"k... Beynimden... DIARI!"
Ve Darian kar saldrya geti. Billurumsu mor bir nefret ve parlak beyaz bir fke gnderdi. Valentinus
sendeledi. Kendini to-parlayamadan koridorun kaps hzla ald ve Schmitt koarak ieri girdi.
"Ne oluyor burada..." Manzaray grnce durdu ve tabancasn ekti. "Brakn silahnz, avukat!"
Darian dedektife bakt. "Bizi yalnz brakn. Bunun sizinle bir ilgisi yok."
Schmitt gzlerini krptrd ve silahn indirmeye balad. Valentinus hemen zihnini dedektife ynlendirdi.
| 555
Adam Fawer
"Vur onu!" diye bard. "Beni ldrmeye alyor! Ben lrsem Times Meydan bir morga dner!" Bir korku
ve kesinlik dalgas yayd.
"Onu dinlemeyin, dedektif," dedi Darian. Sesi sertti. "Sizi ynlendiriyor. Tpk yandalarm ynlendirdii gibi.
Onunla mcadele edin. Dediklerini dikkate almayn."
"Seni ynlendirmeye alan o," diye karlk verdi Valentinus yalvaran bir sesle. "Grmyor musun?
Savunmaszm ve onun silah var! Onu vurmalsn!"
Schmitt silahn Darian'a dorulttu. "Sizi vurmak istemiyorum, avukat hanm. Ama bana seenek
brakmyorsunuz."
"Dinleyin beni dedektif..."
"ldr onu!" Valentinus dilerini skt. Sahibi olduu her iblisi, her insafsz kelimeyi, her gram acy ortaya
dkt. Hepsini ard. Ve onlara karanlk, eytani bir nefret ekledi.
"LDR ONU! MD!"
Sar edici bir silah sesi daha duyuldu. Ama bu kez mermi onun iin deildi. Havay delerek geip, Schmitt
ile Darian arasndaki be metrelik mesafeyi eyrek saniyede ald.
Mermi omzunu deldii anda Darian, yzne balyoz yemi gibi savrularak dnd ve yere yld. Ayn anda
cokun bir rahatlama hissi Valentinus'u sarmalad, fkesini bastrd. Schmitt inanamaz bir ifadeyle silahna
bakakalm. Koup Darian'm yanma diz kt. Silahn yere att ve kan iinde kalan bluzu yrtarak at.
"Bitir iini," dedi Valentinus onu kkrtmak iin fsldayarak. "Yardm falan arma; ldr gitsin onu. Bunu
hak etti. Beni ldrm olsayd tm o insanlar da bu gece hayatn kaybedecekti. O bir katil. Bunu bir daha
yapmasn engellemek zorundasn."
Valentinus bir kez daha adamn benliine girip zihnini bkt ve onu nefretle doldurdu. Schmitt kar koymaya
alyordu, ama ok zayft. Bask srd. Dedektif pes edene kadar ona, siyah fke ve kan krmzs
saldrganlk gndermeye devam etti.
5561
Empati
Schmitt ar ekimle gsterilen bir film sahnesindeymi gibi eildi ve parmaklarn Darian'm boynuna dolad.
Sonra, skmaya balad. Darian bitkin bir halde elini uzatp onu engellemeye alt, ama 90 kiloluk adama
kar hi ans yoktu.
"Evet," dedi Valentinus. "te byle," Adam kkrtmaya devam etrti. "Neredeyse oldu."
O konumay srdrdke Schmitt'in zihni de halanm ehriyeye dnene kadar erimeye devam etti.
Darian'm boazndan bir hrlt kt, sonra Schmitt'in zihni birden yok oldu. Ama parmaklar boazn
skmaya devam ediyordu.
Sonra Darian tek bir szck fsldad ve her ey birden durdu: "Yapma."
Valentinus onu ite o zaman grd; kadnn parmaklar arasnda gm bir zincir vard.
Schmitt ellerini onun boynundan ekti, ama Darian temas kesmedi. Eini tuttuu srece psiik balon dedektifi
koruyacakt. Adam onun oturmasna yardm etti ve kolunu bann altna koydu.
Darian nce omzundaki kanl delie, sonra da parmaklklara dayanm duran Valentinus'a bakt. Demirlerin
arasndan kartp Schmitt'e doru uzatt eli adamdan sadece birka santim uzaktayd. Zorlukla nefes alan
Darian onu kendine doru ekti.
"Sana dokunmasna izin verme."
"Bu durumu dzeltmek iin hl zamann var," dedi Valentinus. "lmesine izin verirsen sana bilmek
istediklerini sylerim." Elini at. "Elimi tut ve her ey yoluna girsin."
Gzlerini dedektife diken Darian onu sadakatle doldurdu. Valentinus'un etraflarndaki kalkanda atlak arayan
zihninin basksn kolyeye ramen hissedebiliyordu. Ve hzla kan kaybediyordu. Fazla zamam kalmamt.
I 557
Adam Fawer
"Al," dedi kolyeyi Schmitt'in avucuna koyarak. "Tak bunu."
"Ama, ben..."
"Sadece dediimi yap. Kendini ondan korumann tek yolu bu. Ltfen. Gven bana."
"Peki," dedi Schmitt ve gm zinciri boynuna geirdi.
"Ona sakn dokunma ve kimsenin de buraya girmesine izin verme. Bu gece onu burada tutman gerek."
"Ama..."
"Bunu yapmazsan, tm yandalar kendini ldrecek."
"Kendilerini ldrmeyi oktan planlamlar," dedi Schmitt. "Onlar kim durduracak?"
"ocuklar," dedi Darian fsltyla.
Bir saniye sonra da, ld.
558
17
31 Aralk 2007
22:31 (Yarg Gecesi'ne 1 saat, 29 dakika kala)
Elijah otel odasnn penceresinden darya bakarken, Stevie ile SpyGurl da Star Trek'in hangi tiplemesinin
daha kt olduunu tartyordu: Voyager mi, yoksa Enterprise mi?
Stevie'nin tezi temel olarak, Voyager' daki Dokuzun Yedisi karakterinin, Enterprise'daki T'Pol karakterinden
daha seksi olduu iddiasna dayanyordu. SpyGurl'un teziyse biraz daha daha salamd.
"Tanr akna! Voyager sadece Gilligan's Island'm bir uzay uyarlamas!"
"Ve Enterprise de Ziggy'nin sihrinden yoksun bir Quantum Leapl"
"Neden bahsettiini anlamyorum bile."
"Demek istediim de tam olarak bu zaten."
Elijah onlar zihninden sildi ve kendisini rahatsz eden eyin ne olduunu bulmaya alt. VVinter ile birlikte
bir ekilde toplu intihan engellemek zorunda olduklar gereinin dnda elbette. Arka plandaysa VVinter,
Stevie'nin otel odasna geri dnerlerken verdii anlk kararla bir sokak mzisyeninden satn ald keman
almaktayd. Elijah ald paray tanmyordu, ama bunun nemi de yoktu zaten.
VVinter'in hznl ve dokunakl alndan etkilenmek iin kolyesini kartmak zorunda deildi. Melankolik
yapsna ramen, pencereden dnyay seyrederken kulaklarna dolan mzik onu rahatlatyordu. Farknda
olmadan, ikisi de normal haline dnmt.
| 559
Adam Fawer
Elijah izliyor, Winter ise alyordu.
Valentinus'un normal halinin ne olduunu dnd Elijah. Byk olaslkla hissetmekti. O kadar zihnin
merkezine yerleip kendininkini amak... Bunun baka tanm olamazd. Ama yleyse neden intihar? O nasl
hissedilirdi acaba? Sonunda bir hilik olarak. te o nedenle de son derece anlamsz grnyordu.
Elijah masaya doru yrd ve siyanr rngasn ald. Yavaa dndrerek altn at ve iindeki ince
ampul kartt. Sonra kalemini kullanarak cam tpn tepesindeki kauuk balkta bir delik at. Tp
burnuna yaklatrd ve gzlerini kapatp derin bir nefes ald.
"Tanr akna!" diye bard Stevie. "Ne yaptn sanyorsun sen?"
VVinter son notas psiik bir la dnrken almay kesti.
"Kokmuyor bu," dedi Elijah tpn iine bakarak.
"Kimin umurunda? Brak onu elinden, olum. Beni korkutuyorsun."
"Bu siyanr deil/' dedi Elijah. "Siyanr badem gibi kokar. Bu kokmuyor."
"yle bile olsa, kapat kahrolas eyi." rngann gm baln kapan Stevie birden donup kald. "Dur bir
dakika," dedi fsltyla.
"Ne oldu?" diye sordu onlarn yanna gelen SpyGurl.
"Bu bir eit anahtara benziyor," dedi Stevie kk baln iine bakarak. "Bir cmbzn falan var m?"
SpyGurl ona bir ak uzatt. Stevie aky at ve baln altn kartt. "eride bir verici var."
"Bir bakaym," dedi kz bal onun elinden kaparak. "Bir cep telefonu devresine benziyor. Enjektre
basnca sinyal gnderiyor olmal."
"Sesimizi mi?" diye sordu VVinter tedirginlik iinde.
560 j
Empati
Stevie o eyi geri kapt. "Burada mikrofon falan yok," dedi hzl bir incelemeden sonra. "yleyse nceden
belirlenmi bir sinyali gnderiyor olmal. Gelin benimle." >;
Hzla yatak odasna gitti.
Elijah soran gzlerle SpyGurl'a bakt, sonra omuz silkip kuzeninin ardndan gitti. Stevie yatan kenarna
oturmu, saatli radyoyu kurcalyordu. Radyonun sesini amca oday bir parazit doldurdu.
"Ne yapmaya al..." .
"Sus!" diye bard Stevie. "Dinleyin."
Dikkatini parazitin iindeki aralkl tklama seslerine veren Elijah, kuzeninin zerine ylesine odakland eyi
duymaya alt.
"Duyuyor musunuz?" dedi Stevie. "Bu tklamalar geliigzel deil. Bu bir ifre. Bana ktla kalem verin."
Hzla odadan kan Winter bir otel bloknotu ve kalemle geri dnd.
Sonraki be dakika boyunca de hareketsiz bir ekilde Stevie'nin tklamalar kda geirmesini izlediler.
Sonunda radyonun sesini kapatp onlara dnd.
"Tamam, hepsini yazdm."
Elijah kd kuzeninin elinden ald.
101
2-6-23-12-17-3-12
28
14-1-24
12-16-5-1-24
5-12-6-24-21-11-3-10
"Bunlarn anlam ne?"
"Henz emin deilim," dedi Grimes. "Grebildiim kadaryla, mesaj alt blme ayrlm. Birinci ve nc
satrlarn sadece birer
| 561
Adam Fawer
say olduunu sanyorum. Ama ikinci, drdnc, beinci ve altnc satrlara bakn: Tm saylar 1 ile 29
arasmda. Sanrm bunlar harflere kar geliyorlar. Bakalm bir anlam kartabilecek miyiz."
Baka bir kda alfabeyi yazd. Her harfin altna, l'den balayarak saylar koydu.
"Tamam. kinci satr okuyun." "ki. Alt. Yirmi . On iki. On yedi. . On iki." "B. E. . . N. C. ," dedi Stevie.
"Beinci." "Bir adres olmal," diye atld SpyGurl. "101 Beinci." "Aynen. Bir tahminde bulunaym: Drdnc
satr on drt, bir ve yirmi drt."
"Evet," dedi Elijah kda bakarak. "Ne diyor yani?" "K. A. T. lOlBeinci, 28. kat. imdi, son ksm okuyun."
Elijah saylar okurken, Stevie de harfleri yazd. "Birinci szck 'MDAT'. Dieriyse, yanl yazmadysam bir
ad olmal." Sonra ban kaldrd. "Aranzda DIETRICH diye birini tanyan var m?"
Komiser birilerinin hattn karsndakini boabilecei bir telefonu henz icat etmemi olmasna sevindi.
Yoksa imdi cinayet suuyla yarglanyor olabilirdi. Dedektif Schmitt olanlar anlattktan sonra neredeyse bir
dakika boyunca azna geleni sylemiti.
"O ba belas psikopatn benden mmkn olduunca uzakta olmasn istiyorum. Belediye Bakan, u Times
Meydan bokundan dolay zaten canma okuyor! htiyacm olan son ey, bir de Mesih'in Dn
peygamberine bebek bakcl yapmak."
"Onu brakmam m istiyorsunuz yani?" diye sordu Schmitt inanamaz gibi.
"Aman Tanrm, tam bir moron musun sen? Yooo, hayr! Cevap verme. Hayr, onu brakmak istemiyorum.
Onu Rikers'a gndermeni istiyorum. ube'ye teslim et. Brak, Mesih ile onlar urasn."
562 |
Empati
"Ama efendim... lmeden nce avukat dedi ki..."
"Ne dedii umurumda deil! Sen sadece Valentinus'u behtt polis merkezimden kart. Anladm m?"
Komiserin dediklerini dnen Schmitt birka saniye sessiz kald. Sonra, "Rikers otobs yirmi dakika iinde
kalkyor," dedi. "Valentinus da iinde olacak."
"Dua et de, yle olsun."
Beinci Cadde, 101 Numara'nm 28. kat koridoruna karlarken, "imdi nereye?" diye sordu Stevie.
Karlarnda bina boyunca uzanan ve sal sollu kaplarla dolu bir koridor vard.
"Ayrlalm ve bize tandk gelen bir eyler arayalm."
Elijah gneydou koridorunda yrmeye balad. Tm kaplarda doktor tabelalar vard. lk iki isim hi tandk
gelmedi, ama ncy grnce aradklarn bulmu olduunu anlad.
Dr. Ouroboros. Dahiliye Uzman.
"Buras," dedi Elijah grubun geri kalann ararak. Hepsi gelince aklad. "Ouroboros kolyedeki semboln
ad."
"yi i karttn, kuzen," dedi Stevie. "Byle sama sapan bilgilere gelince Gil Grissom34 bile senin eline su
dkemez."
"imdi ne olacak?" diye sordu SpyGurl. "Kapy alp evde kim var diye mi bakacaz?"
"Hayr," dedi Winter ne karak. "O ii ben yapacam." Stevie ile SpyGurl'a dnd. "Asansrn yanmda
bekleyin. On dakika iinde Elijah ile kmazsak, polise haber verin."
VVinter zile bast.
"Evet?" diye yantlad bir kadn sesi dafondan.
Televizyonun popler CSI (Olay Yeri ncelemesi) adl dizisindeki bir karakter [.n.]
1563
Adam Fawer
"Bizi Valentinus gnderdi," dedi VVinter kendinden anMn bir ses tonuyla. "Ltfen girmemize izin verin."
->r
Anlk bir duraklama oldu, sonra bir vzlama duyuldu. VVinter kapnn kolunu evirdi ve Elijah ile birlikte ieri
girdiler. Kk antre gerekten de muayenehanenin bekleme odasn andryordu; duvar dibinde bo
koltuklar diziliydi ve ortada zerinde dergiler olan bir sehpa bile vard. Elijah yeni kiracnn daireyi dekore
etme zahmetine katlanmadn tahmin etti.
Onlar neredeyse effaf saylacak kadar solgun tenli, uzun boylu bir sarn karlad. O daha bir ey
syleyemeden VVinter elini uzatt, igdsel olarak, kadn da aynsn yapt. VVinter'in parmaklar
onunkilerin zerine kapand an kadnn yzndeki gerginlik ifadesi eriyiverdi.
"Endienizi anlyorum, ama her ey yolunda," dedi VVinter sakin bir sesle. "Valentinus bize sylemese,
burasnn varln bilemezdik, deil mi?"
"Elbette yle," dedi kadn yznde rahatlam bir glmsemeyle.
"Adnz neydi?"
"Bethany."
"Tamam, Bethany." VVinter ban sallad. "Valentinus burada olacan sylemiti. Bu geceye hazrlk
olarak Dr. Dietrich'i bir kontrol etmemizi istedi."
Bethany aknlkla ban bir yana edi. "Elliot'un kontrol edilmeye ihtiyac..."
"Valentinus da bizi onun iin gnderdi zaten," dedi VVinter sert bir tonda. "imdi bizi ltfen ona gtrr
msnz. ok fazla zamanmz yok."
Bethany verilen emri bir an dnd, sonra ban sallad. "Beni izleyin."
Onlar dar bir koridora gtrd. Duvarlardan biri tmyle camd. Arkasndaki odada, stlerinde yzden fazla
dizst bilgi-
564
Empati
sayar olan alt uzun masa vard. Bilgisayarlar kullanan operatrler farkl etnik gruplara aitti. Giysilerine
baklrsa, ou Amerikal deildi. Geni mekn minyatr bir Birlemi Milletler gibiydi.
Koridorun sonundaki kapnn nne ulanca Bethany, cebinden kartt bir anahtarla at. eri girmek
zereyken Winter onun elini tuttu.
"Yalnz grmemiz lazm."
Bethany itiraz edecekmi gibi duralad, ama sonra ban edi ve kenara ekildi.
eri girince Elijah kapy arkalarndan kapatt. Bilgisayar ek-ranlaryla dolu lo odadaki tek k bir masa
lambasndan geliyordu. Duvarn biri stnde agnostiklerin dairesel ylan amblemini barndran yeil bir duvar
halsyla kaplyd. Onun yaklak iki buuk metre kadar nnde ayaa monte edilmi bir video kamera
vard.
Ekranlardan birinin gerisinde oturan bakmsz sakall ve kel kafal adam bam kaldrp beklentiyle bakt
onlara. Elijah kolyesini takm olsa da, adam sarmalayan yeil korku bulutunu grebiliyordu.
"Kimsiniz siz?"
VVinter, "Laszlo'nun arkadalaryz," dedi. Dietrich yavaa ayaa kalkt; yznde kendini nasl hissetmesi
gerektiini bilemez bir ifade vard; rahatlama, umut ve korku birbirine karmt.
"O burada m?"
"Valentinus onu ldrtt," diye yantlad VVinter souk ve ifadesiz bir ses tonuyla. "Ama bize neler olduunu
anlatacak kadar zaman oldu. Senden sz etti. Ve bize yaptklarndan."
Dietrich ellerini kaldrd. "Ben... Ben sizi daha nce hi grmedim."
"Bundan o kadar emin olmayn," dedi Elijah.
"Ama ben sizi..." Dietrich durdu. "Aman Tanrm! Siz o ocuklarsnz, deil mi? u kaanlar."
565
Adam Fawer
"Evet." / "Siz hl... Yani..."
"Evet," dedi tekrar Winter. "Glerimizi geri kazandk."
"Tanr'ya kr!" diye inledi Dietrich. Ve bacaklarmdaki tm g bir anda ekilmi gibi sandalyesine kt.
"Beni nasl buldunuz?" ;>
"Mesajm kefettik."
"yle mi? Hi umudum yoktu bundan ve... Neyse, unutun bunu. Zamanmz yok. Buradan kmamz gerek."
"O odada ne yapyorlar?" diye sordu Elijah.
"Her eyi anlatacam. Bethany'i beni brakmas iin bkebilir misiniz?"
Elijah dnp yzne baknca Winter ban sallad.
"yleyse gidelim."
Bethany'nin iradesini krmak VVinter'in sandndan daha zor oldu, ama kadn sonunda boyun edi. Onlar
gidiini seyrederken bir kalp krizinin eiine gelmi gibiydi.
Dietrich ise ancak binadan kp minibse girince rahat bir soluk ald. "Saat ka?" diye sordu.
"Neredeyse on bir," dedi SpyGurl n koltuktan.
"C^re yansndan nce ehirden kmamz lazm."
"Gece yars ne olacak?" diye sordu Elijah.
"Valentinus tam o saatte Times Meydan'nda bir ayaklanma balatacak. Ve eer yanlmyorsam, bunun
yaylma olasl da olduka fazla. Ne kadar uzaa yaylacan bilmiyorum; tek bildiim, durdurmak iin
yeterli zamanmzn olmad."
"Valentinus tutukland," dedi SpyGurl.
Dietrich yksek sesle kkrdad. "Onu tutmay baaramazlar."
"Neden ayaklanma balatmak istiyor?" diye sordu Elijah.
S66!
Empati
"Yeteri kadar iddetli duygu dalgalan yaratmak iin yle bir eye ihtiyac var. Sonra da o duygulan tm
dnyadaki yandalan-na iletecek."
Bu kez VVinter atld. "Hangi amala?"
Dietrich ban iki yana sallad. "Emin deilim. Getiimiz yl iinde altm iki lkede kendine yandalar
buldu. Hepsine de duygusal ykselte olarak ilev grecek kolyeler verdi. Ama seilmi birka tanesinin
kolyesi ayn zamanda duygusal alc olarak da alyor. Onlar bu ekilde kendine baml halde tuttu. Canl
yaynlara kyor, onlara inanlmaz bir nee ve sevgi gnderiyordu."
"Bu sistemi sen tasarladn, deil mi?" dedi Elijah.
Dietrich utanm gibi ban edi. Sonra, "Yapabilecekleri hakknda en ufak bir fikriniz yok/' dedi. Gzleri
imdi biraz bo bakyordu. "Birka yl nce beni buldu. Hi... Hi seeneim yoktu."
"Yani her ne yapmak istiyorsa, o eyin yandalaryla bir ilgisi olduunu mu dnyorsun?"
"Evet. Szn ettiim 109 kiinin her biri kendi lkesinde..." Ban yukarya doru sallad. "ktmz
broda grdnz ajanlar tarafndan izleniyorlar. Ve srekli operasyona raporlar veriliyor."
"Minyatr BM," dedi Elijah.
"Tpk yle. Valentinus'un o 109 kiiden ne yapmasn istediini bilmiyorum, ama ayaklanmaya kalacak
olanlarla psiik iletiim iinde kalacaklar ve bu da korkun derecede iddet ieren bir ey olacaktr.
Birbirlerine fiziki olarak yakm o kadar fkeli zihne bu nedenle ihtiyac var."
"Anlamyorum," dedi VVinter.
"Ayaklanan kiilerin bilin gcne ihtiyac var."
"Ne yapmak iin?"
"O anlamda g deil. Demek istediim, gerek anlamda g; biyoelektromanyetik alanlar."
"Ne demek istiyorsun?" diye sordu VVinter.
| 567
Adam Fawer
"Yaptmz deneylerden sonra birok gelime oldu; yani..." Dietrich 'sizin zerinizde' demeden kendini tuttu,
ama sylenmemi szcklerin ne olduu belliydi.
"Ne yaptn biliyoruz, doktor," dedi Elijah. "imdi utanp sklma zaman deil."
Boazn temizleyen Dietrich devam etti. "Sizin yeteneklerinizin nasl ilediini ve bunlarn sinestezinizi nasl
tetiklediini ancak son birka yl iinde tam olarak anlayabildim."
"Zaten milyon dolarlk soru da buydu, deil mi?" diye homurdand Stevie.
"Kes sesini!" dedi Winter serte ve Dietrich'e dnd. "Devam et."
"Bir nron ne zaman atelense, beynin elektromanyetik alann deitirir. Ayn ekilde beynin
elektromanyetik alan, atelenen tm nronlar yanstr; temelde birletirilmi bir nron ateleme dokusudur
yani."
"Bir Jackson Pollack resmi gibi," dedi VVinter, "Tuvale srayan boyalarn o andaki grnts."
"Daha da hareketli. Elektriksel alanlar manyetik alanlar etkilediinden ve bu etkileim ters ynde de
olduundan, beynin total elektromanyetik alan srekli deiim gsterir. Bu deiiklikler daha fazla nronun
atelenmesine neden olur ve bu da elektromanyetik alan tekrar deitirir. Deiim iindeki elektromanyetik
alan daha da fazla nronun atelenmesine neden olur; bu bylece srer gider."
"Bir geri besleme dngs," dedi Elijah.
"Doru," dedi Dietrich heyecanla. "Ancak bir ey var: Sonuta ortaya kan ateleme dokusunun yapsal bir
tasarm vardr."
"Yani?" dedi Stevie.
"Yani eer nronlar sadece elektromanyetik alann gcnden dolay tetikleniyor olsayd, o zaman geliigzel
olarak atelenmelerini beklerdik. Ama atelenen nronlar sadece o andaki ile ilgili bilgiye sahip olanlardr."
Jbmpa
:'\' "Sanki alan veri isteinde bulunur gM^dedfcStevie. ; Dietrich ban sallad. J^'' ' -'"i'"-'' ;;j'
J '
"Ama bunu yapabilmesi iin bilince sahip olmas gerekir." '**' "Kesinlikle yle."
"Bir dakika," diye araya girdi Elijah ellerini kaldrarak. "Bir elektromanyetik alan nasl bilinli olabilir? Demek
istediim, bir alan sadece iyonlar ve akmlar arasndaki bir kuvvettir, deil mi?"
"Evet. Ama kuvvet dediimiz ey de g deilse nedir?" Dietrich gzden kaan noktay aklamaya koyuldu.
"Bakn: Biz gc sadece kimyasal bir tepkime olarak dnyoruz. Ve ounlukla da yle. Ama olmad
zamanlar da var."
"Hangi zamanlarda yle deil?" diye sordu VVinter. Aklayamad bir nedenden tr kendini gergin
hissediyordu.
"Karar aamasnda kullanlan g olduunda."
"Bilinten bahsediyorsun," dedi Elijah. "Ya da iradeden."
"Evet, kesinlikle bundan bahsediyorum. Beynin elektromanyetik alan bilincin ta kendisidir."
"Bu nasl mmkn olabilir?" diye sordu SpyGurl. "Yani bilin nasl olur da grnmez bir alann iinde oluum
bulabilir?"
"Baka nerede olmasn isterdin? Beyinde mi?" diye sordu Dietrich.
"Hmm, evet," diye yantlad SpyGurl.
"Ama birletirme probleminden tr olamaz," dedi Elijah kendi kendine konuur gibi.
VVinter, "Dur bir dakika," diye atld. "Nedir bu birletirme problemi?"
"Beynin her tarafna dalm milyonlarca nrondaki bilginin nasl olup da tek bir bilinli deneyim halinde
birletiini aratran kavram," dedi Dietrich. "te bu birletirme problemi, beyindeki tm 'balantsz' bilginin,
elektromanyetik alann iinde birletiini ne sren Bilin Elektromanyetik Bilgi Alan Teorisi - BEMB - ile
zlmektedir." r/
| 569
Adam Fawer
"nk alan atelenen farkl nronlardaki tm bilgiyi iermektedir!" dedi Elijah heyecanla.
v
"Doru."
"Bu teorinin doru olduunu nereden biliyorsunuz?" '4iye sprdu VVinter.
"Hibir ey kesin olarak bilinemez, ama mkemmel bir ekilde oturuyor," dedi Dietrich. "BEMB teorisi sadece
bilinci aklamakla kalmyor, ayn zamanda nronlarn elektromanyetik alandan gelen darbeler yoluyla bilgi
alp gnderebildiini de gsteriyor. Baka deyile hepimiz psiiiz, ama oumuzun menzili kafatasmz
iinde birka nanometre ile kstl."
"Ama VVinter ve ben..." Elijah dalgn bir ekilde bir parman alnnda gezdirdi. "Biz farklyz."
"Evet, ylesiniz. Sizin ayna nronlarnz hiper dzeyde gelimi. Sadece grsel ve iitsel uyanlara tepki
vermekle kalmyorlar, ayn zamanda baka insanlarn elektromanyetik alanlarn -yani, bilinlerini- de
alglyorlar. Bu yabanc elektromanyetik alanlar da yine ayn ekilde sadece ayna nronlarnz harekete
geirip empa-tiye neden olmakla kalmayp, karnzdaki insanlarn duyduu temel duygular da zihinlerinizde
aynen tetikliyorlar Ve sizin elektromanyetik alanlarnz son derece gl olduundan, duygusal
kortekslerinizdeki nronlarn da kontrolsz olarak atelenmelerine neden oluyorlar."
Dietrich duralayp Elijah'a bakt. "Senin iin bu grsel kor-teks." VVinter'e dnd. "Ve senin iin de iitsel
korteks. Dolaysyla, algladnz duygular kendini saf renkler ya da sesler olarak gsteriyor."
"Platonik dealar," diye fsldad VVinter. Zinser ile on alt yl nce yapm olduu konumay anmsamt.
Dietrich ona aknlkla bakt, sonra ban sallad. "Felsefe derslerimi doru olarak anmsyorsam, bu sav
kabullenmem gerekir. Duygular ve bunlarn neden olduu duygusal alglar - daha ok Plato'nun evrenselleri
gibi- saf ve soyuttur."
570
Empati
"Ya kolyeler?'' diye sordu Elijah. Eli boynundaki zincire gitmiti.
"Yksek derecede manyetize edilmi metalden yapldlar. Takan kendi elektromanyetik alanyla sarmalayp,
d dnyadan gelen sinyalleri bloke ediyor."
"Ama tam olarak deil," dedi Elijah.
"Evet, sanrm tam olarak deil."
Tm yaam boyunca onu evrelemi olan grnmez kuvvet alann dnen VVinter rperdi. O dnceyi
kafasndan atp baka bir soru sordu.
"Bizim duygular nasl aldmz syledin. Ama benim gnderme yeteneim nasl alyor?"
"Senin elektromanyetik alann o kadar gl ki, zihninin dna biyoelektromanyetik radyasyon yayyor. Bu
da dier insanlann elektromanyetik alanlarmda zincirleme tepkime yaratarak senin duygularnn
onlarnkilerin yerini almasn salyor. Ve elbette iradelerinin de."
"radelerimi?"
"Grmyor musun? rade arzular tarafndan kontrol edilir. Ve arzu da senin tarafndan."
VVinter babasnn ona arzu hakknda rettiklerini dnd; arzu tm aclarn nedeniydi. Kendine o adan
yaklamak istemiyordu, ama gerei grmezden de gelemedi.
"Yani benim gerekten dier insanlarn bilincine girdiimi mi sylemek istiyorsun?"
"Daha da fazlas. Bilinlerini yaratan enerjiyi deiime uratarak, onlarn bilincinin yerini alyorsun. nsanlarn
zihinlerini sadece okumuyor, onlar yazyorsun da."
VVinter bann dndn hissetti.
"Demek Valentinus bunun iin Times Meydan'nm ortasnda bir ayaklanma balatmak istiyor," dedi Elijah.
"Bir milyon insann
| 571
Adam Fawer
elektromanyetik alannn toplam gcn kullanp, dnyann her tarafndaki yandalarna yayn yapmak."
"109 kiinin birden ahlaki artlanmalarn ayn anda geebilmesi iin tek yol bu."
"Yani bu ayaklanmaya engel olabilirsek, her ne yapacaksa onu da durdurabiliriz," dedi Elijah.
"Artk ok ge." Dietrich ban sallad. "Valentinus yandalarn programlad bile. Sizler kokain ve LSD ile
umu 50.000 zihni bkecek kadar gl deilseniz..."
"Enjeksiyon," dedi Elijah.
Dietrich ban nne edi. "Sadece yenilmez hissettirmekle kalmayacak, ayn zamanda evrelerini hiper-
alglamalarma da neden olacak uyarc-halsinojenik bir karm. Ve kefettiiniz gibi, ambalaj da duygu
gnderen bir sinyal yayyor."
"O zaman Valentinus yandalarna neden svnn siyanr olduunu syledi?" diye sordu SpyGurl.
"Byk olaslkla onlar gz kara bir taknla srklemek iin. Eer leceklerini dnrlerse,
Valentinus'un buyruklarna -ne kadar lgnca olurlarsa olsun- uymaya daha meyilli hale gelirler." Dietrich
dnp Elijah'a bakt. "Onlar durdurmanzn hibir yolu yok. Olsa olsa siz de o lgnln iine ekilirsiniz."
Elijah'in boaz kurudu. Times Meydan'nm o gece ne halde olacan dnmek bile onu panie sokmaya
yetiyordu. Buna bir de 50.000 uuk psikopat ekleyince... rperdi.
"Tm bu duygular dnyann her tarafndaki yandalarna nasl gnderiyor?" diye sordu Stevie. "Devasa bir
vericisi olmas gerekmez mi? Eer o eyi devre d brakabilirsek..."
"Olanaksz," dedi Dietrich. "Duygu tayan sinyaller GSM baz istasyonlarnn sinyallerinin srtnda gidiyor.
Dolaysyla, 500 baz istasyonunun hepsini ayn anda devre d brakmanz gerekir bunu yapmak iin.
Sprint, MCI ve Cingular'35 nmzdeki bir saat
35 Mobil telefon operatrleri [.n.] 572 |
Empati
iinde tm sistemlerini kapatmaya ikna etmenin dnda, sinyalleri kesmenin geriye kalan tek yolu baz
istasyonlarn havaya uurmak."
"Ama ar yklenebilirler," dedi Stevie gzlerinde dalgn bir ifadeyle.
"Bunu yapabilseniz bile, 11 Eyll'den sonra telefon irketleri btn baz istasyonlarn beklenmeyen bir kesinti
sonrasnda iki dakika iinde yeniden iletmeye geirecek yedekleme sistemleriyle donatt."
"Bu yeterli bir sre olabilir mi acaba?" diye sordu VVinter. "Yani, planlad ey her neyse ve gece yarsnda
olacaksa..."
"Belki." Dietrich omuzlarn silkti. "Ama hepsini ayn anda nasl devre d brakabilirsiniz ki?"
"Kolay," dedi Stevie. Yzne acmasz bir glmseme yaylmaya balad. "Bir virsle."
JS73
18
31 Aralk 2007
23:20 (Yarg Gecesine40 dakika kala) ,; , ;
? VVinter dnp Elijah'a bakt. Aklndan neler getiini bilmek isterdi. Ama otelden ayrldklar andan itibaren
gm zinciri srekli boynuna bastrarak, kendini geri ekmiti.
Sinemada akln nasl kardn anlatmt. Ve bu sadece birka yz kiinin ayn anda glmesiyle olmutu.
Panik iinde baran bir milyon insanla kar karya kalmann nasl olacan sadece tahmin edebilirdi.
gdsel olarak elini tutmak iin Elijah'a uzand, ama o geri ekildi.
"zgnm," dedi parmaklarn yanm gibi avucunun iine alarak. "Sadece... u anda yalnz olmaya
ihtiyacm var."
"Anlyorum."
Elijah bitkin bir ekilde glmsedi, sonra baklarn kucana indirdi. VVinter onu yalnz brakmak iin dnd
ve n camdan darya bakt. 42. Sokak'tan geip Elijah'in en ok korktuu yere doru gidiyorlard.
Times Meydan'na. Ve artk Ylba gecesiydi.
Valentinus onlar duyunca ban kaldrd. Gen bir kadn dedektif peinde tam tehizatl drt polis
memuruyla birlikte ieri girdi.
"Ayaa kalk ve ellerini bana uzat."
Valentinus yavaa yerinden kalkt; erkeksi ceket ve pantolonun altndaki diiliini grmeye alr gibi
kadn batan aa
574 |
Empati
szd. Sonra gzlerinin iine bakarak kelepelemesi iin ellerini
parmaklklarn arasndan uzatt. ???, <?:' ;
"Dn ve kapdan uzakla." ,..
Valentinus hcrenin gerilerine doru gitti. Kilit alrken keskin bir klak sesi geldi. Bir an sonra da, iki ift el
onu kollarndan kabaca tuttu ve geriye doru ekti. Onu karakolun alt katma gtrrlerken rahatlama iinde
derin bir nefes ald.
Hcresinde brakm olsalard ka olanaksz hale gelecekti. Ama yalnz bana olmad srece bir k
yolu kendini elbet gsterirdi. Ne yazk ki etrafnda hepsini birden bkmek iin ok fazla polis vard. Ayrca,
dedektif Schmitt bir gstergeyse, grevde bilenip sertlemi New York polislerini srsndeki dier zihinler
gibi ekillendirmek kolay olmayacakt.
Yeraltndaki garaja indiklerinde glmsedi. Gzleri irileti. Ama iini cokuyla dolduran ey onu bekleyen
otobsn grnts deil, benliini koyu, yeilimsi-siyah bir orba gibi sarmalayan korku ve nefretti.
"Cehenneme tek ynl bir gidie hazr msn?" diye sordu dedektif.
"Aslnda cennete gidiyorum," diye yantlad Valentinus.
"Rikers Adas'nn cennet olduunu dnyorsan nereye gittiin hakknda en ufak bir fikrin yok."
"Sizin de yle."
? A'-' - , ?
Valentinus rengi siyaha alan gri otobsteki son bo yeri alp n sraya oturdu. ri yar bir gardiyan ona ayak
bileklerindeki zincirleri yerdeki elik halkaya geirmesini syledi. Valentinus kendinden istenileni yaptktan
sonra adam ona doru eildi. Gsndeki kimlik kartnda jUARRY yazyordu.
"Srf mehur olduun iin zel muamele greceini sanma sakn." Quarry iddet ve nefret doluydu. "Gzm
zerinde, asla-
f 575
AdamFvufer
nm." Eliyle bana kabaca vurdu, sonra mahkmlar dier iki gar-, diyandan ayran tel kapdan geti.
"Kmlda biraz, Ralph."
Src ban sallad ve motoru altrd. Garajdan kalabalk sokaa ktklarnda mahkmlar barp, slk
almaya baladlar. O cesaret gsterisine ramen Valentinus, zdrap, pimanlk ve korkularn
hissedebiliyordu. Hepsinden de te zlemlerini alglyordu. Darda akp giden dnyay seyredip, bir daha
onun bir paras olup olamayacaklarn dnrken arzularnn vurduu dzeyi neredeyse tadabiliyordu.
Valentinus gardiyanlara kendisini serbest brakmalarn emretmeyi dnd, ama hepsini birden eitimlerine
o kadar ters den bir davranta bulunmaya zorlamas olanakszd. Serbest kalmak istiyorsa, onlara iyi bir
neden vermeliydi. Arkasnda oturan iki adama dnd.
Beyaz ocuk on dokuzundan fazla deildi. Kafa derisine kaznm KKK Yayor36 slogan olmasa yakkl
bile saylabilirdi. Onun yannda oturan am yarmas zencinin derisiyse o kadar siyaht ki, yz hatlar lo
kta neredeyse seilemiyordu.
Valentinus, "Irk birinin yannda oturmak nasl bir ey?" diye sordu siyah adama donuk bir nefret yayarak.
Zenci homurdand ve "Onu iplediim falan yok," dedi dazlaa kmseyici bir bak gndererek, "ieride
aznlk olan o."
Valentinus dazlan korkusunu saldrganlkla besledi. Yzn buruturan delikanl yerinde doruldu.
"Siktir git, zenci."
"Sen siktir git, parlak olan." ,, Dazlak omzuyla kendisinden ok daha yapl olan zenciye yklendi. O da
hemen kafasn onun burnuna geirdi. ocuun burnundan kan boanrken, Valentinus da onun iindeki
iddet alevlerini besliyordu.
36 KKK (Ku Klux Klan): A.B.D.'de beyaz rkn stnln savunan grup. (.n.) 576 |
JBmpati
'< "Seni kahrolas put!"
Azn alabildiine aan dazlak, dilerini zencinin boynuna
saplad. lk atan adam kurtulmak iin ban gibi savurmaya
I balad, ama ldran dazlak onu brakmad. H
"ekin u kahrolas manya stmden!"
Quarry iki mahkmu umursamaz bir bakla szd. Valentinus ayn anda ona gl bir aciliyet hissi
gnderdi. "Buraya hemen gelsen iyi olur!" diye bard. "Onu ldrecek! Hem de senin nbetinde!"
Bir yandan, "Kahretsin, kahretsin, kahretsin!" diye lanet yadran Quarry, bir yandan da anahtarn kilide
sokmaya alyordu. Tel kapy ap hzla ieriye dald. teki iki gardiyan da hemen arkasndayd. Copunu
dazlan kafasna indirdi, ama Valentinus onun acy hissetmesine izin vermedi.
juarry dazla kulaklarndan yakalayp ban hzla geriye ekerken, gardiyanlardan biri de suratna
yumruu indirdi. Gardiyann damarlarna yaylan adrenalinden beslenen Valentinus teki mahkmlara da
nefret dalgas gnderdi. Birka saniye iinde otobsn iinde bir kavga daha kt.
"Arkada!" diye bard Valentinus son gardiyana. "Acele et!" Gardiyan kudurmu insanlarn arasna dalnca
nefreti dorua kartt. Dnd ve duyulmak iin sesini ykselterek bard. "Birbirinize saldrmayn! Onlara
saldrn! Kamak iin tek ansmz bu!"
Ortalk birden cehenneme dnd. Zincirlenmi adamlar vahi hayvanlar gibi hrlayarak saldrya geti.
Gardiyanlarn zerine atlayp onlar yere yktlar. Mahkmlarn arasna den iki gardiyan annda sipsivri ve
paralamaya hazr dilerle kar karya kald.
Mahkmlar yanaklarn, dudaklarn ve burunlarn srp, etlerini paralarken, Valentinus da gardiyanlar fel
edici bir korkuya bodu. Sadece Quarry yerdeydi. Zihni dehet ve aknlk iindeydi.
1577
Adam Fawer
Valentinus ona bir kurtulu yolu gsterdi. "z beni! Ben onlardan biri deilim! Sana yardm edebilirim! Acele
et!"
Quarry srnerek ona doru geldi ve bileklerindeki zincirleri zd. Sonra umut dolu baklarn yzne
evirdi.
"Doru olan yaptn," dedi Valentinus ayaa kalkarken.
Eilip gardiyan kaldrd ve sonra onu kaba bir ekilde otobsn arka tarafna doru itti. Sendeleyen Quarry,
bir mahkmun omzuna tutundu. Adam hemen dilerini onun parmaklarna geirdi.
Gardiyanlar lk la barrken Valentinus n tarafa gitti. Src tel kapy kapatmak iin yerinden
frlad, ama daha hzl davranp ayan kapn arasna koymutu bile. Tellerin arasndan adamn parman
yakalad.
"Geriye ekil, yoksa seni onlara veririm." Src titreyerek ekildi. "imdi ana kapy a."
"Tamam, tamam," dedi src, duyduu korkudan srlsklam olmu bir halde. "Sadece, beni oraya koyma."
Bayla lklarn geldii yn iaret etti. Anahtar kontaktan kartt ve n kapy at.
"Teekkrler," dedi Valentinus. Merdivenlerden inerken durdu ve dnd. "Neredeyse unutuyordum: yi yllar."
Src ban sallamaktan baka bir ey yapamayacak kadar byk bir dehetin iindeydi. Valentinus
glerek otobsten indi ve gecenin karanlnda kayboldu. ?< <:*..
578 |
19
31 Aralk 2007 >
23:47 (Yarg Gecesi'ne 13 dakika kala) ', ,.
Kuzeni minibsn arka koltuunda yan yana duran alnt bilgisayarla SpyGurl'un bilgisayar arasnda gidip
gelerek klavyede bir eyler yazarken, Elijah da kendine hkim olmaya alyordu. WarGames'deki Matthew
Broderick bile Stevie Grimes'in eline su dkemezdi.
VVinter ara sra ieri biraz temiz hava girmesi iin cam indiriyordu, ama bunu ne zaman yapsa, Stevie
grltden ikyeti oluyordu. SpyGurl'un, basn kartn kullanarak meydanda kurulacak sahnenin
yaknndaki dier medya kamyonetlerinin yannda bir yer bulmas ilk bata iyi bir fikir gibi gelmiti. Ama bu
oraya varp Elijah gerek kalabaln nasl bir ey olduunu gerek anlamda grene kadar srmt.
Gzlerini skca yumup evresindeki dnyay bloke etmeye alt, ama kaamyordu. Her an sarhoun teki
minibse arpp batan aa rpermesine neden oluyordu. Ve onlar hissedebiliyordu da. Arabann camlar
says milyonu bulan sesi biraz olsa bouyordu, ama etraftaki zonklayan tm o duygulara hibir etkisi
olmuyordu.
Gm zincirin her milimetresi tenine deiyor olsa da, parlayan renkleri gz kapaklarnn arkasndan yine de
grebiliyordu Elijah. kence gibiydi bu. Bundan daha kt bir ey olabileceini dnemiyordu bile...
Tabii ki dnebilirsin. Orada, darda onlarla birlikte de olabilirdin, O gruhun ortasnda kapana kslm
halde yani.
Elijah yle bir eyin olmayacana kendini ikna etmeye ala-
| 579

rak derin bir nefes ald. Orada sadece bir nlem olarak bulunuyorlard. Stevie virsn yayacak, baz
istasyonlarn devre d brakacak ve o i de ylece bitecekti. Gz yaartc bomba yok, panik yok, kargaa
yok, len yok!
Gzlerini aralayp darya bakt. Nasl olduysa kalabalk daha da artmt. Olas grnmyordu, ama
gerekti bu. Minibsn, kalabaln etkisiyle sallandn hissedebiliyordu.
"Has'siktir!" >>?:< (
SpyGurl, "Sorun mu kt?" dedi Stevie'ye dnerek. * ^(''
"Bir yerde hata var, ama bulamyorum."
"Yardm ister misin?"
"Tabii ya!" dedi Stevie alayc bir tonla. "Ne halt ettiini bilmiyorsun ve ben de yardma geldim halleri, deil
mi?"
"Sadece yardm etmek..."
Winter elini havada sallayarak onun szn kesti.
"Virs zamannda altrabilecek misin, altramayacak msn?"
Saatine bir gz atan Stevie i geirdi. "Bilmiyorum. Belki. Ama hayatm zerine bahse girmem dorusu. Ya
da herhangi baka birinin hayat zerine."
Elijah camdan dar bakt. Stevie virs altramazsa, VVinter ile birlikte o kalabal tek balarna
durdurmalar gerekiyordu. Ve bunu yapmann da tek bir yolu vard.
Darya kmak. f ' ?.??%u>
Aratan indii anda rzgr Elijah'm yanaklarn dondurdu. Dars -5 dereceydi, ama rzgrn da etkisiyle
insana -20 gibi geliyordu.
Kulaklar ve burnu szlamaya balamt bile. Souk, cebine sokmu olmasna ramen eldivenli sol eline bile
iliyordu. Sa eliy-
580 |
Empati
leyse cankurtaran simidine sarlm bir kazazede gibi VVinter'inkine yapmt. Ve Winter gerekten de
yleydi: Bir cankurtaran simidi.
Elijah yannda o olmasa leceinden emindi.
lk la baran korkusunu bastrd ve Winter'in yollad dinginlie odaklanmaya alt. Zihninde
kkrdayan azgn dehet elini skan kadnn gcne ramen kalbini demirden bir mengene gibi skyor, her
tarafndan souk ter boanmasna neden oluyordu. Yutkunmaya alt, yapamad; boaz kupkuru olmutu.
Hava o kadar fazla sesle doluydu ki, dnmek bile zorlamt. Yeniyetme bir arkc kzn yapt vokal,
araba byklnde hoparlrlerden pompalanyordu. Kz bir sokak ilerideki sahnede kvrlp bklrken,
kulaklar sar eden gitarlar ve i organlar sarsan balaryla bir milyon baran insann grltsne katkda
bulunan punk grubu da onun arkasnda feryat ediyordu.
Nefes almaya alan Elijah evresindeki cokun kalabala bakp o lgnla bir anlam vermeye alt.
En bata sarho particiler geliyordu. Bazs gz yerlerinde sfrlar olan ve zerlerinde kocaman 2008 yazan
gzlkler takmt; baka kimileri kafalarna lgn eyler geirmiti: Melon apkalar, bereler, karton parti
apkalar, plastik talar ve krmz-beyaz izgili klahlar. Bazlar da ellerindeki kaynana zrltlarn dnyann
sonu gelmi gibi dndryordu. Neredeyse herkesin elinde iin-dekini gizleyen kahverengi kese kd ya da
krmz termoslara doldurulmu iki vard.
kinci grupsa ok daha sessiz olmasna ramen daha da rktcyd. - Elijah'n Valentinus'un srs olarak
belirledii binlerce kii. O insanlarn olaanl baka herhangi bir yerde belki gze batmazd, ama
agnostiklerin arbal ve mutlu dinginlii orada, o kadar sarhoun arasnda sanki bir projektr gibiydi. erli,
drder-li gruplar halinde toplanmlard. ou sokakta kardan karya geen ilkokul ocuklar gibi el ele
tutumutu.
| 581
Adam Fawer
Kolyesine ramen kalabaln psiik enerjisi Elijah'n zihnini zorluyor, agnostiklerin bilinci onunkine szyordu.
Hepsi de sanki mkemmel bir yaz gnyle evrelenmi gibi birbirinin ayn parlak mavi bir k sayordu.
Agnostiklerden daha rahatsz edici saylabilecek berbat bir topluluksa, Valentinus'un bildirisinin oraya ektii
dierleriydi. Bunlar arasnda en byk grup Evangelist Hristiyanlar idi. Onlar da birlikte duruyordu, ama
evrelerindeki hale gergin yeil korkuyla parlak pembe heyecan arasnda gidip geliyordu.
Bunu Yapma! - sa Seni Kurtaracak - intihar zm Deildir gibi sloganlar yazan el yapm pankartlar
tayorlard. Bazlar elinde yanan mumlarla ilahiler sylyor, bazlarysa kalabala karp, sa'nn
erdemlerini anlatan brorler datyordu.
En son halkayysa polis ve askerler oluturuyordu. Polisler fkeli ve ifadesiz grnrken, askerler disiplinli ve
-zellikle de gslerine apraz bal Colt-M4'ler ile- rktc duruyordu. stlerinde buz gibi ehir ortamna
ramen yeil kamuflaj giysileri vard. kili ve drtl ekipler halinde, gerilerinde le gibi sar bir gerilim
brakarak kalabaln iinde dolayorlard.
Dileriyle sol elindeki eldiveni kartan Elijah boynundaki zinciri skca tuttu. Kolyenin ince kenarlar derisine
batyordu, ama umursamad. Hl orada olmas onu mutlu ediyordu. Hissettii ldrtc dehet, o kalabaln
duygular nne birden serilirse hissedeceinin yannda bir hi kalrd.
Onun git gide artan korkusunu hisseden VVinter elini daha da kuvvetle skp pembemsi bir dinginlik
gnderdi. Bu Elijah'n korkusunu engellemeye yetmese de, daha dayanlabilir hale getirdi.
Winter'in zihninden dklen gzellikle birden akna dnen Elijah ona dnd. Ve VVinter tek kelime
etmeden kolyesini kartp ona uzatt. Sonra omzuna koyduu elinden destek alp gazete datm kutusunun
zerine kt ve kalabala yukardan bakt.
Kzn elinin yavaa kendi elinin iinden kaymaya baladn hisseden Elijah umutsuzluk iinde o
tutunmaya alt. Sonra
582 I
Empati
VVinter'in onun elini brakmas gerektiini anlaynca, "P-p-pardon," dedi, "Tamam..."
Derin bir soluk alp dilerini skt, gzlerini skca yumdu... Ve brakt. VVinter ile temas koptuu anda zihni
dehet iinde feryat etmeye balad; haykrp uluyor, gsne kp cierlerindeki havay emiyor, ban
mengene gibi skyordu.
Ve birden, neredeyse alglanamayacak kadar ksa bir an iin, her ey durdu. Hava bir sessizlik ann
kavrayabilmek iin ok fazla mzikle, kaynana znlhsyla ve lkla doluydu, ama Elijah o eyi hissetti. Bir
milisaniye iin herkes ayn anda durdu ve kulaklarn dikti.
Bir ey olmutu. Ve o ey VVinter idi.
evresindekilere bir huzur dalgas yaym, o dalga kalabaln tamamnn zerine kmt.
Ama huzur duygusu geldii gibi hzla kayboldu. Ve ardndan dehet eskisinden de gl bir halde geri
gelirken...
Elijah onun elini tekrar tuttu. Kayarak lk bir banyoya girer gibiydi. Derin bir soluk alp gzlerini at. "Y-y-
yapabileceini dnyor musun?"
"Bilmiyorum," dedi VVinter. "Hepsiyle konuabilseydim... O zaman belki yapardm. Ama ok fazlalar ve
duygular u anda bile ok gl."
Sarn arkc tam o srada avaz avaz bir haykrla arksn bitirince, kalabalktan isterik bir alk koptu.
Elijah yzn buruturdu.
"TEEKKR EDERM!" diye bard yldz bozuntusu. "NEVV YORK'U SEVYORUM!"
Kalabalk bararak yant verdi.
Elijah ise soluk almaya alyordu. Anszn bir nseziyle irkil-di.
"Bekle burada," dedi elini VVinter'inkinden kurtarrken. Hzla dnd, minibsn kapsn at ve ieri uzand.
Aradn bulmas sadece saniyelerini almt.
| 583
Adam Fawer
Onun elindeki eyi gren VVinter'in az ak kald. . "Bunlar yardmc olur mu dersin?" dedi Elijah. '
"? ' "Olur." VVinter derin bir nefes ald sonra elini ona UZattt *Ha-r msn?" diye sordu.
' ''
" ' "Hayr."
"Ben de," dedi VVinter. "yleyse, gidelim." El ele tutuup kalabaln iine daldlar.
5841
.1
20
31 Aralk 2007
23:49 (Yarg Gecesi'ne 11 dakika kala)
,>, VVinter'in kulaklar szlayp, yz buz gibi olsa da, vcudu scakt ve ter iindeydi. Elijah'n ona verdi
eyi korumaya alarak kalabaln iinden kendine yol at. Zor bir iti. inde bymekte olan korkunun
kendisine deil, Elijah'a ait olduunu biliyordu.
Ama bu duyduu korkuyu daha az gerek yapmyordu.
Winter artan endiesini (endielerini) bastrd ve elini actacak kadar skmakta olan Elijah'a rahatlatc
dnceler gnderdi. Onlar ilerlemeye alrken insan duvar da giderek skyordu. Sahnenin zerindeki
devasa neon saate bakt.
Fazla zamanlar yoktu. Kolyesini kartp insanlara nlerinden ekilmelerini emretse daha hzl
ilerleyebilirlerdi, ama bunu yapmaya cesaret edemedi. Her ne kadar bunu gcn sonraya saklamak iin
yaptna kendini inandrmaya alsa da, ok daha gl bir neden olduunun farkndayd.
Korkuyordu.
Ya birini daha ldrrse? Ya yumuak, kesiksiz bir dinginlik yerine insann tm benliini saran o inanlmaz
korkuyu gnderirse? O zaman ne olurdu? Panik iinde, ldrm bir kalabalkla m yzleirdi? Yoksa daha
da kts m olurdu?
Ban silkeledi. Ne olursa olsun oraya kp, zihinlerinin dayanacan umarak, kalabal topyekun
bkmeliydi. Bir kez daha saate bakt. ki dakika gemiti ve onlar ancak metreden az yol kat etmiti.
Korkusunu bastrp Elijah'a dnd ve "Seni brakmam lazm!" diye bard kulana. "Sorun olur mu?"
,'.-.."' :
| 585
Adam Fawer
Elijah'm iindeki paniin arttn, ykselip bir kuyruklu yldz gibi zihninden getiini hissedebiliyordu. Ama
Elijah alt dudan srp, ban edi sadece.
VVinter hi dnmeden onun yanana bir pck kondurdu. Dudaklar tenine dokununca olaanst,
mkemmel bir nota zihnine doldu. Sonra elini onunkinden kurtard.
Ve Elijah zihin gznden silindi.
Derin bir nefes alp kolyesini kard. O ey cebine girer girmez kalabal oluturan insanlarn bilincinden
yansyan melodiler zihninde patlad. Zengin dokulu ritimler, olamayacak kadar grltl akorlar, tedirgin
edici atonal vurgular, her perdeden gerek ve hayali, ama billur gibi falsettolar.
Bir an iin Elijah'm gcne sahip olmann da yle bir eyler hissettirip hissettirmeyeceini dnd, ama
sonra fark anlad. Her ne kadar kendisi de tm bu duygular alglyor olsa da, stne yklenmelerine
dayanabiliyordu. Sesler onu Elijah gibi fel etmiyordu.
Birden silkinip bard: "Herkes yoldan ekilsin! Bu bir acil durum!" Ayn anda da ocuksu bir uysallk yayd.
Kalabalk dnmeden yana ekilip, onlarn geebilmesi iin yol at. inter glkle yutkunup yrd.
"Yol an! Ltfen! Sahneye erimem gerek!"
Ve insanlar onun kontrolne girmi kuklalar gibi yol verdi. Alan yolda ilerleyen VVinter'in iinde bir gurur
kabarc olutu. Yapabilirdi. Arkasndaki kalabaln psiik enerjisi ve gc olaanstyd.
Ama sonra sahneye bir eyin kmakta olduunu hissetti. i! Kalbini donduran bir eydi bu.
"'
Valen tinus enfes sarnn ellerini sk ve kvrak bedeninde do-
latrm sahnenin arkasndan izliyordu.
586 |
'? Empati
Bir yan -kusurlu, insan yan- son bir-dnyev a^vkl^rt yeterli
zaman olmasn diledi. '?;'? ??<.:<;:'';: ?..,>-'',1'':cH^';
Kendi kendine fke duyarak o krlgan arzuyu bir kenara itti ve zihnini yaklaan iddete hazrlad. Ac, lm
ve coku iinde haykran tm o zihinlerden gelecek psiik armaanm dnnce nabz hzland. Renkleri
zengin bir hayranlk kaleydoskopu halinde yaylmaya balamt bile. Ve yandalar nceden datlm
karm bedenlerine zerk ettikten sonra daha te bir kkrtma gnderecek, sonra da yalanclarn dzenini
ykma ryas gerek olacakt.
Gzlerini yumup derin ve biraz titrek bir soluk ald. Sadece birka dakika kalmt. Silkinip kalabal bir kez
daha inceledi. Ama bu kez grd ey irkilmesine neden olmutu. Orada, dalgalanan kalabaln arasnda,
dierleriyle birlikte hareket etmeyen birisi vard.
Kadn l sld; tm renk tayfn grebilecei kadar ateli bir younlukla parlayan mavi/beyaz bir k
yayyordu. Laszlo'dan beri yle bir zihinle karlamamt.
Ve anlad. Karsndaki VVinter idi. Son Archon.
Valentinus onun kendisine katlmaya m geldiinden, yoksa Yaratc Tanr tarafndan onu durdurmak iin mi
gnderildiinden emin olamyordu. Birincisiyse onu memnuniyetle kabul ederdi. Ama neden ikincisiyse... O
zaman zihnini kavrayp parampara ederdi.
Gzn bile krpmadan. ' ' ;" ' '
? A "' "
VVinter, Valentinus'un glgeden kmasn izledi. Sadece en n birka sradakiler onun gzel hatlarn
tanyabilecek kadar yakn olduklarndan, onu ok az kii farketti. Ama VVinter gzlerini ondan alamyordu. O
kadar gl bir ihtiamla yanklanyordu ki, onu dinlemek Mozart'n piyanosunun dibinde oturmak gibiydi.
| 587
Adam Fawer
VVinter onun benliinin iinde hem tandk, hem yabanc, en mkemmel melodileri duydu; canl allegro,
rahvan adagio, zarif grazioso, patlayc sforzando, przsz legato ve ani staccato. arklar, u ana kadar
hayal edebildiklerinin tesindeydi - her biri kusursuz bir uyum iinde bir sonrakine kaynayor,
harmanlanyordu.
Ama kalbini durduran sadece sonatlar, kanonlar ve konertolar deildi, ierdikleri her notann younluuydu
- her biri mkemmel bir rezonansla titreen notalar. O kadar zengin bir bayapt ki, imdiye kadar duymu
olduu her ark onun yannda kaba ve donuk kalyordu.
VVinter, Valentinus'un gcnden bylenmi olarak dinledike, yava yava etrafnda alan akorlardan
anlam kartmaya balad; o sersemletici lgnlk iinde bir kavray. Belirledii ilk ses/duygu,
Valentinus'dan alayan, birbirleri zerine binmi, hep birlikte ve uyum iinde alan kvrak melodilerdi. Ve
onlarn iinde sarmalanm, sonsuz derecede karmak armoniler yayan yandalar.
Sadece binler deil, on binler. Ve hepsi bu kadar da deildi. Kalabalktan ykselen ve azgn bir dalga
hlinde yanndan geip, onlarn kolektif bilinlerini iine eken Valentinus'a ulaan tm o crtlak, uyumsuz
akorlar izleyebiliyordu.
Onlarn hissettiklerini hissediyor. Bu onun agnosisi.
VVinter, Elijah'a sylemek istedi ama sonra baka bir ey duydu. Dierlerinin tmnn toplamndan daha
berrak, ac veren gzelliiyle zihnini kaplayan, her nefesiyle mkemmel bir uyum iinde yeni bir ark.
evresindeki dier tm sesleri bastran bir ark. Bir an, iini bir korku brd, ama o muhteem melodi
korkuyu silip geti ve kalbi heyacanla titredi.
Ve sonra, ona bakmakta olan Valentinus hi beklenmeyen bir ey yapt. Elini uzatt ve yanma gelmesi iin
VVinter'e iaret etti.
"VVinter! Dur! Bekle!" diye bard Elijah ama sesi VVinter'in zihninde akyan o billur gibi arknn iinde
ancak duyulabiliyor-du. ? ....
588 |
Empati
VVinter karlk vermeye alt, sonra ezici bir arzu duydu.
Gidip Valentinus'a katlmak iin. Ona dokunmak iin. Onunla birlikte olmak iin.
Sevdii adama ulaabilmek iin, arkasna bakmadan ve yo-lundakilere nnden ekilmelerini emrederek,
ilerledi.
Valentinus'a. ' " ' " "''' ' M
<t ' '" ^'i.f, \ , ;>, ' ' ' ?' :'f ,,.'.' . . / ' > '
<'l i . r.t.
!. t * V ' - ' " L .- ttt "K * j ; r
",' ':
! . > f (
| 589
21
31 Aralk 2007
23:50 (Yarg Gecesi'ne 10 dakika kala)
"Durup durup saatine bakmaktan vazge," dedi Grimes, "sinirime dokunuyorsun."
"Ama neredeyse"
"Biliyorum, biliyorum! Ekrana o kahrolas saati neden koydum sanyorsun?" Grimes, ekranda gece yarma
doru geriye sayan saatin olduu pencereyi iaret etti.
"Yapabileceim herhangi bir ey var m?"
Yazmay brakan Grimes kza doru dnd. "Aslnda, var."
"Harika, nedir?"
"Kes. Konumay. Onun gibi ol," dedi neredeyse on dakikadr sessizce oturan Dietrich'i iaret ederek.
"Sadece yardm etmeye alyordum," diye mrldand SpyGurl.
"Mrldanmak konumadan saylr," dedi Grimes ban kaldrmaya bile gerek grmeden. SpyGurl bir eyler
daha sylendi ama her ne dediyse, Grimes'm son parametreleri ayarlarken klavyede lgn gibi bast
tularn sesi arasnda kayboldu.
Grimes'in Aile Mcevherleri adn verdii ve bir bilgisayardaki adres listesinin tmn annda indirip, sonra
da hepsine zehirli e-postalar gderen virsleri temel alan bebei, onlara benzer ekilde alyordu ama
bilgisayarlara bulamak yerine, cep telefonlarna bulayordu.
in gzel taraf, Mcevherler, gnderilen kiinin arkadandan gelen bir ary andryordu. Dolaysyla,
neredeyse her zaman cevap verilecek, bylece enfeksiyon da yaylacakt.
590 |
Empati
in srr, telefonu aan kiinin kodu gndermek iin gereken sre boyunca hatta kalmasn salamakt.
Grimes bu sorunla haftalar boyu uram, virs sktrmaya almt. Ama enfeksiyonu yayabildii en
ksa sre on saniyeydi. Burada sorun, kimsenin o kadar sre telefonunu ak tutup, rastgele parazit
dinlemeyeceiydi.
Soruna yanl ynden yaklatn ite o zaman fark etmiti. Virs ksaltmaya odaklanmak yerine,
insanlarn telefonda daha uzun bir sre kalmalarn salamalyd. Sonraki birka haftay, virs telefona
yklenirken geen sre boyunca sylenecek farkl cmlelerle deneyler yaparak geirmi, hangisinin
telefonun almasyla kapanmas arasndaki srenin en uzun olmasn salayacan bulmaya almt.
Sonunda en iyi alan bulmutu: "Ne yaparsan yap, sakn telefonu kapatma! Biraz nce karldm ve bir
arabann bagajna tkldm! Bir dakika, sanrm geliyorlar!"
Virs, yklenmesi bitince, yerel baz istasyonunu, telefonun adres listesindeki tm numaralan ayn anda
aramaya ynlendiriyordu. nsanlarn ounun adres listelerinde ortalama 80 telefon numaras olduuna
gre, virs deli gibi oalyordu. nce 80 kiiye. Sonra 6,400. Sonra 512,000. Sonra 40,960,000.
Ve bunlarn hepsi iki dakikadan ksa zamanda oluyordu. Sorun, yapt benzetimler srasnda virsn, kritik
noktaya erieme-den tm yerel baz istasyonlarn ar yklyor olmasyd. Grimes, kamaya balad
zaman, tam da bu sorun zerinde urayordu.
Neyse ki bu, u anda tam istedii eydi. Yanp snen imlece odakland. Hazrd. Tm hatalar yakaladn
umarak bin satrdan fazla kodun zerinde gezindi ve altyordamlar son bir kez kontrol etti.
"Kahretsin," diye mrldand. "Ya alr, ya almaz."
mleci GNDER penceresinin zerine getirdi. Tam tklamak zereyken, birden SpyGurl'un bilgisayarnda bir
mesaj penceresi ald.
'' 1591
Adam Fawer
Satr 1273. Sekizinci karakter. Sfr bir yap.
Stevie mesaj gndereni onu sorgulamayacak kadar iyi tanyordu. 1273. satra gitti ve evet hata
karsndayd - gn kadar aikr.
yi kurtart, diye yantlad Grimes, ama eski dostu oktan gitmiti.
Kendi bilgisayarna dnd ve SEND'e tklad. lk numara evrildi ve sonra kendi sesinden, karldn
syleyen parazitli bir mesaj duydu. Sevgili, tatl virsnn ykleniini seyrederken, nefes bile almaya korktu.
Mesaj, telefonundaki 97 numarann hepsine gnderildikten sonra, rahat bir nefes ald.
"O adam sana benim bilgisayarmdan mesaj gndereceini nasl bildi?" diye sordu SpyGurl. "Ve virsn
kodunu?"
"Sadece, adamm Caine'nin olduka fazla ey bildiini sylemekle yetmeyim."
"Cainekim?"
"Anlatsam, bana inanmazdn."
SpyGurl ilk defa olarak, baka soru sormad. Virsn bir al yangn gibi yaylmasn ekrandan izlerken
sessizlik iinde oturdular.
5921
22
31 Aralk 2007
23:51 (Yarg Gecesi'ne 9 dakika kala)
Elijah, VVinter'i izlemeye alt ama duyduu azgm yeil dehet iradesini engelliyordu.
Bunu yapamazsn. Bu kadar insan. Sana dokunan. Seni ezen.
Elijah nefes almaya zorlanyordu.
Tm dnceleri, tm duygular zihninin iinde haykryorlar. Kolye seni kurtaramaz. Burada deil. imdi
deil. Tm egeller kalkacak ve her ey zerine gelecek.
Kulaklar zonkluyordu.
Ak hastanesi bu kemekein yannda oyun park saylrd. Her taraf insan dolu. Bu sefer ka yok. Seni
kimse kurtarmayacak.
Onu kuatan kalabalk, Winter'den ayrlmasna neden oldu.
Bir milyon insan. Her yerde. Bir milyar haykran renk.
Elijah birden sahnede hareketsiz duran bir adamn kr edici renklerini grd. Dnebilecei her ton vard.
Bu, sadece bir kii olabilirdi. Valentinus.
"Winter! Dur! Bekle!" diye bard lgnca.
Winter yrmeye devam etti. Onu izlemeye alt ama evresinde ok fazla insan vard.
Onlarn duygular seni ldrecek. Saat gece yarsn aldnda, etraf cehenneme dnnce, seni
ldrecekler.
Tm gcn kullanarak kolunu ekip onu sktran kalabalktan kurtard.
leceksin.
Dirsei birinin bana geldi. Sonra yz kendinden bir kafa
| 593
Adam Fawer
daha uzun birinin omuzuna arpt - gen, zayf bir Vince Vaughn. Adamn ensenini kavrad. Vaughn'in
renkleri annda zihnine dolarken, adam brakmad.
Sakn baylma. Bayhrsan dersin ve ezilirsin.
"Tutun o kadn!" diye bard kalabaln uultusunu bastrarak.
Birden dehet verici bir arzuya kaplan Vaughn kolunu ne doru uzatt ve Elijah'n alnn avulad. Balant
kurulduu anda Elijah cokulu bir sevgiye o ana kadar hissettiklerinden ok daha yakn, inanlmaz beyaz bir
mutlulukla doldu.
Zihin gzn o anda Valentinus'a dndrrse, tm kontrol kaybedeceini biliyordu. O ekilde hissettmeye
devam etmek iin her eyi yapard. VVinter'e odakland ve onun zihninin dndn hissetti. Sonra iinden
kpkrmz bir yldrm andran o enerji dalgas geti. Yaayan nefret.
Elijah elini hzla geri ekip, balanty kesti. Ac iinde baran Vaughn ellerini bana gtrd. Gzlerinden
yalar gelirken az da ac iinde bzld. Kr gibi sendeleyerek kendini geriye att; derken, elleriyle
tutunacak bir yer arad.
Eli, Elijah'n elini buldu. Kr edici hzn, zdrap, elem ve dehet parltlar zihnini deldi. Ve sonra, son kalan
gcn bu duygusal patlamayla harcayan Elijah da kayd ve buz gibi asfaltn zerine dt. Ban evirip
bir ka yolu arad ama tek grebildii ayakkablar ve bacaklard.
imdi ezileceksin. , iki, birsani
Aklnn son kalan ksm da yok oldu. Ve haykrmaya balad.
VVinter basamaklardan karken kendini bir ty gibi hafif hissediyordu. Elijah'a bakmak istiyordu ama
gzlerini Valentinus'dan alamyordu. Baklar ne zaman onunkilerden ayrlsa, derin hilikle kark bir hzn
duyuyordu - gzleri bulutuu zaman duy-
594 |
Empati
duu mutlulukla karlatrldnda daha da derin grnen bir hzn.
Laszlo ve Darian yanlmlard. Valentinus'un kt biri, ya da bir lgn olduunu dnmlerdi ama imdi
burada, ondan on metre uzakta, bunlarn hepsinin korkun bir hata olduunu grebiliyordu. Kulaa bu kadar
gzel gelen bir insan, kt olabilir miydi?
Valentinus onu seviyordu. Hepsini seviyordu. Ve o da Valentinus'u, hem de tm kalbiyle seviyordu. Derin,
saf, sarho edici bir akt bu. Duymu olduu dier tm aklar eksik, kusurluydular. Ama bu sadece...
sadece... Duygularn ifade etmeye szckler yetmiyordu. Bunu sadece arklar yapabilirdi.
pekten bulutlar gibi, birbirlerinin iine gemi yumuak, kvrak melodi ve armoniler. Dipsiz sevin arklarna
alayarak akan derin, tok baritonlar ve tatl falsettolar. O kadar muhteemdi ki, byle olaanst bir
mkemmellii tattktan sonra herhangi baka bir sesi duymaya nasl dayanacan merak ediyordu.
Elijah iin zld; her ey farkl olabilirdi, hissettiklerini onun da hissetmi olmasn istedi. Ne yazk ki, onun
iin artk ok geti. Ama kendisi... onun zaman daha yeni balamt.
Elijah, kendi lklar kulaklarnda yanklanrken, yatt yerde yzn korumaya alt. Midesine gelen bir
tekmeyle ac iinde bard. Yan tarafna dnmeye alt ama gidecek hibir yer yoktu - kalabaln altnda
kapana kslmt.
Bir izme eline basp parmaklarn ezdi. Elijah, parmaklarnn derisini soyma pahasna, elini ekip kurtard.
Alnnn ortasna gelen sivri bir kadn ayakkabs topuu derisini delip getikten sonra yznn yanndan
kayarak geti. Nefes nefese, ayaa kalkmaya alt ama yapamad. Korkusu izin vermiyordu. Birinin elinden
yzne dklen buz gibi bira gzlerini yakt.
| 595
Adam Fawer
Tam dnerken, ar bir izme boazna bast. Nefes almaya alt ama ezici arlk buna olanak
vermiyordu. Gzlerinin nnde siyah noktalar belirdi. aresizlik iinde kollarn sallamaya balad - bilei
baka bir ayakkabnn altnda kalnca keskin bir ac duydu.
Barmaya alt ama cierlerinde hava kalmamt. Ezici bir zehirli ak-yeil panik zihninde haykrrken,
yz acyla burutu. Dnyas kararmaya balad. Cierlerinde kalan son havay da kullannca kollarnda g
kalmad. Burada, ayaklarnn altnda boulmakta olan bir adamn varlndan habersiz insanlarn arasnda,
lecekti.
zerindeki adamn tm arl boazmdayd. Duyduu ac daha nceki her eyi glgede brakacak kadar
bykt. Haykran bir zdrap zihnini aydnlatrken, duyduu youn panik birden patlad.
Gzlerini aan Elijah baklarn yukar evirdi ama evresinde o kadar ok insan vard ki, gkyzn bile
gremiyordu. mitsiz- , ce bir soluk almaya alrken
izme boynunun yanndan kayarak gidince, nefes borusunda-ki bask da bir anda ortadan kalkt.
Vcudunun zerindeki dier ayaklar da geri ekilmeye baladlar. Elijah, insanlar sert bir ekilde yana iten
bir ift kol grd. Birden, adamn biri ceketinin yakasndan tuttu ve onu serte ekerek ayaa kaldrd.
Kurtarcsn gren Elijah'n gzleri ald.
Stevie.
Hl halsiz ve bacaklar ac iinde olan Elijah, olduu yere yld. Ama Stevie bu defa onu yakalad. nce
kollarn ona dolad ve bir eli ensesinde, dieri belinde, onu tuttu.
Elijah, boaz acdan yanarak, birka nefes ald. Sonra, bir eylerin farkl olduunu farketti. Artk
korkmuyordu.
Valentinus, dnyadaki son anlarn onunla paylamaya gelen bu olaanst yarat iine ekti. Kadnn
gcne dokunmak,
5961
Empati
kendini neredeyse eksiksiz hissetmesine neden olmutu ?*? sanki tm yaamn bu tek zel ruhu arayarak
geirmiti.
Onun zihnini ilk hissettiinde, Valentinus onun nefret dolu fkesine armt. Kadn eer fkesini
odaklayabilseydi, onu delirtmi olabilirdi. Ama kadn psiik penelerini ona geiremeden, Valentinus onun
zihnine girmiti.
Kadn nce mcadele etmeye almt ama krelmi zihinsel yumruklan acemice ve etkisizdi. Onun
ocuksu savunmasn kolaylkla delip gemi, yakc fkesini aka dntrmt.
airler ve filozoflar haklyd - bu iki duygu gerekten de madalyonun iki yzyd. Ve imdi, kadn onundu.
Gkyznde asl devasa saate bakt. Bir dakika iinde, yandalar onlara vermi olduu ampulleri amaya
balayacaklard.
Ve son, nihayet balayacakt.
I

V " ' I l I ,' ' l" r ,, .' , , I
*"( J (, , <l i !'I ' , % > *
\m
23
31 Aralk 2007
23:52 (Yarg Gecesi'ne 8 dakika kala)
Susan Collins endieyle saatine bakt.
11:52:44 11:52:45 11:52:46
Soluunu tutarak souk ampul kavrad. Dnyevi varlnn sonuna geldiinin bilincinde, bu duygunun tadn
kartt. br tarafn nasl bir yer olduunu merak ediyordu.
Susan'm bedeni gergin bir heyecanla rperdi. Tm yaam onu bu ana getirmiti - tm znt ve korkular,
istek ve arzular, hayal krklklar ve baarlar. Hepsi de bulmacann sadece birer par-asydlar. Ve o kadar
ok ey yaadktan ve kendini gerekten bakalaryla paylatktan sonra, artk hazrd.
Tm zdraplar, kusurlar ve eksikleriyle bu dnyadan ayrlmaya hazrd. Artk onun ne olduunu anladna
gre - sadece, kusurlu tasarlanm bir Tanr'nm yaratm olduu kusurlu bir dnya - her ey yerli yerine
oturmutu. Gerei rendiinden beri iinde geri dnmek iin dayanlmaz bir zlem duyuyordu. lahi
kvlcmn zgr brakp, Tek Gerek Tanr ile yeniden birleme1' iHn O'nun olaanst mkemmelliinin bir
paras olmak iin.
11:52:55
evresini saran militan Hristiyanlarn farknda olarak, gm rngay dikkatle kartt. Ama Valentinus (o
kadar akll, o kadar muhteem, o kadar mkemmel, o kadar bilgili) tm yabanclar alt etmi, atlatm,
kandrm, onlar tm agnostiklerin gece yarsnda kendi lmlerini karlayacaklarna inandrmt. Ve
gerekten de yle olacakt.
598 |
Empati
Tabii, zehirin sihrini gstermesi biraz zaman alacakt. Onun iindir ki, hepsi onu saat 11:53'de alacaklard.
Saatinin saniye gstergesi 59'dan 00'a geince Susan nee iinde tpn kapan at ve ineyi ah
damarna batrd. ne etine batarken nce ok hafif bir sz ve ardndan, kimyasal madde damarlarnda
dolamaya balaynca, inanlmaz bir kabarma hissi duydu. Hristiyanlardan biri bo rngay elinden kapt.
"Sende kalsn," dedi Susan. Serum sihrini gstermeye balamt bile. "ok ge kaldn."
Panik iindeki adam belindeki telsize sarld.
"Almaya baladlar! Durdurun onlar! Durdurun onlar!"
Susan glmeye balad. Her ey o kadar komikti ki. Kendini harika hissediyordu. Gl. Sanki istedii her
eyi yapabilecekmi gibi. Adam birden onun elini tutup, ileriye doru ekti.
"Gel, hemen urada bir acil yardm ekibi var! Seni kurtarabilirim!"
"Ben kurtarlmak istemiyorum!" dedi Susan. Yz mutluluktan neredeyse parlyordu. "Anlamyor musun?
Artk burada o Ink istemiyorum! Bunlarn hepsini geride brakmak istiyorum!"
"Sadece benimle gel!"
Susan ona bakt. Valentinus, yabanclarn onlar durdurmaya alacaklarn sylemiti. Ayn zamanda,
bunun hakknda ne yapmalar gerektiini de. cebine uzand ve parmaklarn ahap bir sapn evresine
dolad. Heyecanl kalabaln lgnl iinde, adam hibir ey fark etmedi.
Susan ona doru bir adm atnca, adamn yznde rahatlam bir ifade belirdi. Onu ikna ettiini dnm
olmalyd. Byk olaslkla, Susan kasap ban karnna saplad ana kadar da, bu inancn korudu.
Bak ku ty paltosundan geip etine girerken hafif bir direnmeyle karlat ama sapna kadar derine,
daha derine girmeye devam etti. Adam Susan'in elinin zerinden akan lk, koyu krm-
|599
Adam Fawer
z kana bakt; oku dehete dnt ve bedeni adrenalin dolu olan Susan, bunlarn hepsini zihnine ekti.
Tam her eyin sona ermesinden nce, ne kadar harika bir ey. Agnosis'e daha nceden erime-diyse, imdi
kesinlikle erimiti.
Ba ekip kartt ve adam sanki onu ayakta tutan tek ey Susan'in baym gibi dizlerinin zerine
dt. Eliyle yarasna bastrd ama kan yaamnn parmaklarnn arasndan akp gitmesini
engelleyemeyecei kadar hzl akyordu.
Birden, bir baka Hristiyan - uzun boylu, sarn ve domuz gibi burunlu bir kaltak - onlara doru geldi.
Yerdeki adama bakt ve az gl bir lkla ald. Kadnn l etrafa yaylrken, Susan ruhundan
ykselen enerji kabarcn alglad. Gzlerini kapatt ve kendini uuyor gibi hissetti. Baran kadnn
lklar beyninin iinde ilkel bir tempoyla nabz gibi atyordu.
Ve sonra, onu yeniden hissetti. ini dolduran g ve gven dalgasn. Kendini hi bu kadar harika
hissetmemiti. Sanki bulutlarda uuyordu. Dnyadaki en gl kadnd. Ne isterse yapabilirdi. Dnya
onundu.
Belki de o adam baklad iindi. Ya da, yaamna son vermeyi setii iin. Ya da, kalbinde Valentinus'un
akna yer verdii iin. Belki bunlarn hepsiydi, belki de hibiri. Ama hangisi olursa olsun, nemli deildi.
Hazrd. lmeye ve ilerlemeye. Ykselmeye.
Tek pimanl, bu insanlk denizinde tek bana olmasyd. Evet, etrafnda baka yandalar da vard;
beyninde onlarn gldklerini, nee iinde bartklarn duyabiliyordu, ama yine de, Valentinus olmadan,
yapayalnzd.
Onu bir daha grmeyeceinin bilincine varnca, yanandan aa bir damla ya szld. En azndan, bu
dnyada deil. Ama Valentinus onu br tarafta bekliyor olacakt - sahte Yaratc Tan-r'ya yapacaklar
saldry ynlendirmek iin. Ve oraya gitmek iin ne yapmas gerekiyorsa... yapacakt.
600 |
Empati
Solothurn Pfyffer von Altishofen saatine bakt. Sabah 5:54. Cebindeki zarf yoklad.
Tm dnyada yz sekiz kii daha ayn talimatlar ieren benzer zarflar almlard - planlanan alcnn
yaknmda olun, zarf Manhattan saatiyle yeni yldan be dakika nce an ve mesaj iletin.
Sonunda vakit gelmiti.
Karsnda duran, kendi gibi baltac arkada Alois Mder'e bakt. Solothurn her ne kadar 1.85 boyu ve 90
kilosuyla hi de ufak tefek biri saylmasa da, Mder hem daha uzun boylu, hem de daha yaplyd. Nbet
yerinde her zaman olduu gibi, asker hareketsiz, dimdik duruyordu.
Solothurn elini karnnn zerine koydu, alnn krtrd ve bayla koridorun sonuna iaret etti. Mder bu
pandomime, ban hafife eerek yant verdi. Solothurn tuvalete doru giderken, baltac da konumunu
deitirip Papa XIII. Pius'un kapsnn tam nnde durdu.
Solothurn bir pencerenin yanndan geerken dardaki Roma gkyzne bakt. Koyu bir lacivertti. 6,500
kilometre batda, Valentinus dnyaya konumaya hazrlanyordu. Solothurn, o mesajlardan birini iletmek iin
seildiinden tr gurur duyuyordu.
Kk kabine girdi, kapy kapatt ve ar baltasn duvara yaslad. Titreyen elleriyle zarf kartt ve yrtarak
at. iindeki mektup el yazsyla ve dorudan ona hitaben yazlmt. Okumak bir dakikadan az zamann
ald. Bitirince dikkatle katlad ve cebine geri koydu. Valentinus, mesaj ilettikten sonra Solothurn'un
ldrlmesi hlinde, bu notun bulunmasm istedii konusunda son derece ak ve netti.
Saatine bakt. 5:55. Acele etmeliydi. Pius'un odasna girmeden nce Mder'i ldrmek zorunda kalacakt -
ve sadece dakikas kalmt.
| 601
31 Aralk 2007
23:55 (Yarg Gecesi'ne 5 dakika kala)
VVinter, Valentinus'un elini tuttu. Tm bedenini bir anda bir duygu, renk ve ses seli sarmalad. Gzlerini
kapatt ve fizikselliini hilikteki senfoninin iinde kaybetti. Artk souu hissetmiyor, haykran kalabal
duymuyor, dnyay grmyordu. Hepsi gitmiti. ? ?
;j
Onlarn yerine: sadece saf, youn bir duygu. ;
"nanlmaz, deil mi?" Valentinus'un ipeksi, cinsel-birleme-sonras sesi onu geri getirdi. Gzlerini amadan
nce, tek bir titrek nefes ald. "insanlar kimyasallarn etkisini duymaya baladlar. Duygulan ykselip, alg
pencereleri aldka, bizim agnosis'imiz de o kadar gl olacak."
Kimyasallarn sz geince, VVinter'in zihninden bir korku parlts geti. Valentinus'un arkasnda, geriye
saymakta olan dev saati grebiliyordu. Gece yarsna hl be dakika vard.
"Asl gsteri gece yarsnda balayacak," dedi onun aknln hisseden Valentinus. "Ama o amaca
ulamak iin erken balamak zorundaydk."
VVinter ban sallad ama iinde bir mcadele vard. Bir eyler yanlt. Bunu istemiyordu. En azndan,
nceden istememiti, ama imdi ... kafas o kadar karkt ki.
"Yapmam gereken... buraya... durdurmaya..." '
Kafas iyice karmt. Bu doru deildi. Bu... oooooh...
Duyduu zevk o kadar basknd ki, bir an nefes alamad. Ayn anda patlayan bir milyar orgazm gibi.
Bedeninin her santimi, her sinir hcresi zevkten mest olmutu.
602 |
Empati
Konumaya alt, ama yapamad. Tek, yapabildii, o duygu
selinde akmakt.
"Bana gvenebilirsin. Syle bana... yoksa bunu durdururum."
Valentinus birden onu iterek kendinden uzaklatrd. Ondan ayrlmak katksz bir acyd. Bir anda, gneli
olaanst bir sahilden, Arktik Okyanusu'na gnderilmek gibi. VVinter nefes almaya alt. Sanki olanlar
reddedebilecekmi gibi, istemsiz olarak ban sallamaya balad.
Ama darda kalmt. Onun dnda. Bouluyordu. Ve yordu. O kadar yordu ki.
Kaybettii eyi geri alma abas iinde, kendini ona doru att, ama onun tenine deemeden Valentinus onu
kollarndan yakalad. Parmaklan birer mengene gibiydiler.
"Syle bana, seni aptal kz!" diye bard. Sesi keskin ve deliciydi. "Syle!"
"Sinyal! Baz istasyonlarn devre d braktk... yani, bilmiyorum... sanrm Stevie..." VVinter samalamaya
balamt, ama umurunda deildi. nemli olan tek ey, o lk, gvenli nee ve hi-bitmeyen mutluluk haline
geri dnmekti.
"zgnm, byle olduunu...anlamadm..." Yznden aa yalar boanrken, sesi hkrklara bouldu ve
dizlerinin zerine kt.
Valentinus onu kaldrd gibi sahnedeki dev hoparlrlerden birinin arkasna ekti. Kalabaln gr
alanndan knca surana sert bir tokat att. VVinter keskin bir ac duydu. Parmaklarnn yzne dedii o
ok ksa an boyunca, kendini yine adamn iindeki o dier yerde buldu. Ama bu defa o tatl lklk, derisini
kavuran scak bir frn gibiydi.
"Seni aptal kaltak!" ^
Bir daha vurunca, VVinter yere kapakland, igdsel olarak, Elijah'n ona verdiini korumaya alarak,
gsne bastrd.
| 603
Adam Fawer
h Valentinus geri ekilip bir tekme savurdu. VVinter duyduu acyla irkildi; kaburgalar atlamt.
"Seni kahrolas orospu!"
Valentinus'un ikinci tekmesi bu defa alnna geldi. Tekmenin gcyle yuvarlanp, srtst dt. Gznn
zerinde olumaya balayan ii ve akan lk, yap yap kan hissedebiliyordu.
"zr dilerim!" diye bard. "Kalc bir ey deil! Sadece birka dakika iin! Sonra yeniden alacaklar!"
Valentinus'un aya yznden bir santim ileride durdu. "O zaman ben de bu kargaay dndmden
biraz daha uzatrm. Ve sen de bana yardm edeceksin. imdi, kalk ayaa!"
Sandan yakalaynca, VVinter aceleyle dorulup kalkt. Sonra birden, acnm da etkisiyle, her eyi anmsad.
Dnmeden, gerilip, Valentinus'un enesine bir yumruk sallad.
Herhangi biri olsayd, yumruk hedefini bulurdu.
Ama Valentinus herhangi biri deildi.
Onun her duygusunu, daha yzeyde belirdii an okuyabilecek biriydi. VVinter'in yumruu yzne gelmeden
bir an nce, elini yakalad. Parmaklar onun parmaklan zerine kapannca, VVinter yine melodik bir neeye
bouldu.
Valentinus onu kalabaln nne gtrd. VVinter, az ak, onlara bakt. Zihninin iinde muhteem bir
uyum iinde akyor-lard. Her nota, her akor, her ton - hepsi de olanaksz bir ekilde yanklanan ve
rahatlatc. Kaslarnn gevediini, vcudundaki gerginliin akp gittiini hissetti.
Kaburgalarndaki ve alnndaki keskin ac kalabaln cokusuyla kayboldu. Heyecan tiz bir soprano, beklenti
kaim, melodik bir bariton, coku ise kvrak bir fgd. VVinter, her sinir ucu birden zevk iinde canlanm bir
ekilde, nefesini tuttu.
"Sustur u Barbi bebei."
VVinter dnmeden kza psiik bir darbe gnderdi; arkcnn zihnini tutup skt. Birden ark sylemeyi
brakan sarn kz onlara doru dnd.
604 |
Empati
Nefes almaya alarak, gsn tuttu. Winter kzn muhteem acsnn dorua kp, grltl fortissimo bir
dehet hlinde patladn grd. Sonra, kz yere yld. VVinter kzn zihninden kt ve Valentinus'un psiik
rahminin lk barna dnd.
"imdi, benim hissettiklerimi yay."
Valentinus, onun elini tutmaya devam ederek telsiz mikrofonlardan birini at ve sahnenin ortasna yrd.
"Benim adm Valentinus. Sizleri zgr brakmak iin buradaym."
VVinter yumuak, uyumlu bir legato ile kark hafif, umutlu bir huzur ve balama melodisi duydu. inden
akp gemesine izin verdi. Yant neredeyse annda geldi: uyumsuz akorlar ve bangr-dayan notalarn sonsuz
tayf gerilerken, psiik mzik kalabalktaki agnostiklerden ona geri yankland.
"Ama sadece isteyenlere yardm edebilirim," dedi Valentinus zr diler gibi. "Onun iin, size soruyorum:
yardmm istiyor musunuz?"
Valentinus, azgn bir heyecanl bekleyi nakarat yayd. VVinter onun duygularn sk, gl bir demet
ekline sokup, yeniden iinden akp gemelerine izin verdi. Ve yine, 50,000 agnostiin arksna yant
veriini hisseti/izledi/duydu.
Ama imdi yant verenler sadece Valentinus'un yandalar deildi. Allegretto tn dierlerine de yayld: zayf
iradeliler, sarholar, zilzurna olanlar ve mitsizler. Hepsi onu duyabiliyordu: Agnostiklerin, zihinlerini yrtacak
kadar gl psiik feryatlar. Hepsi birden azlarn ap, e gdml bir lk koparttlar.
VVinter'in o gne kadar alm olduu en byk alk, u anda yaadklarnn yannda soluk kalrd. Sanki
Valentinus'un sr-sndeki her zihin, kendi zihninde yrtnyordu. Normal bir halde olsalard, onlarn
duygularn emebilirdi. Ama bu kokainle umu ve LSD ile deimi durumda, her ey abartlyd.
|60S
Adam Fawer
Ama yine de, bunlarn hepsinin stnde, daha fazla vard. Yandalarnn dndaki zihinler. Polisler
hastalkl, yava tempolu adagio bir korku ve tekrarlayan ostinato bir kararllk ile alkanyorlard.
Evanjelistler polislerin korkusunu paylayorlar ama kendilerine zg gl forte bir gvenle uulduyorlard.
Sarho particiler psikotik bir girdaptlar; duygular her yne dalmt - akn, heyecanl, rkm, mutlu,
zgn, fkeli - tamamiyle zvanadan km milyon kiilik bir orkestra gibi.
VVinter sahneye erimeye alan polisleri grd ama dier polisler - ondan yaylan heyecanl bir allegro'ya
ayak uydurmu olanlar- bu giriimi engelledi.
"Yandalarm ne yapmak istediimi biliyorlar," dedi Valentinus.
Ba dndrc bir gven hissi gnderdi.
"Yaknda, hepimiz iin neyi gerekletirmeye altm anlayacaksnz."
Valentinus durdu ve kalabala bakt. Derin bir nefes ald ve kalabaln arks doruk noktasna ulat.
Sanki, onlar iine ekerken, her bir zihnin iine teker teker bakyor gibiydi.
"Ama byk baarlar byk zveri ister." VVinter araclyla gnderdii yava, gl kararllk, kalabaln
arasnda bir kan gl gibi yayld. "Yandalarmn agnosis'e erime zamanlar geldi."
Kalabaln abartl heyecan dzeyine ramen, herkes Valentinus'un bir sonraki szlerini beklerken
sokaklara bir sessizlik hkim oldu. VVinter onda endieli bir beklenti sezdi.
"Yannzdaki kiiye doru dnn..."
Gerginlik artk iyice artmt. Valentinus'un gl z gveni VVinter'den geip, kpren bir vivace cinsel
arzuyla kark ar bir tempoyla meydandakilerin zihinlerine akyordu. Soua ramen, VVinter ter iinde
kalmt.
6061
E m p a t i
"... gzlerinin iine bakm. Sonra..."
Heyecanlanm ve uyarlm olan VVinter her tarafnn karncalandn hissetti. Valentinus son szlerini
sylerken, kalabalk da heyecann doruuna ulamt.
607
25
31 Aralk 2007
23:56 (Yarg Gecesi'ne 4 dakika kala)
Elijah, evrelerindeki youn kalabalktan habersiz, kuzenine bakt. "Nasl..."
"Bann dertte olduuna dair iime kt bir his dodu. Sanrm u senin kolye her eye ramen aile
balarna engel olamyor gibi. yi misin?"
"E-e-evet." nceden de olduu gibi, Stevie bir ekilde Elijah'm korkusunu bastrabiliyordu. Hl kuzeninin
elini tutan parmaklarna bakt. Stevie'nin serin, sakin eli. "Teekkrler."
"Eh, evet, her neyse."
Baklarn sahneye eviren Elijah onlar grd. Winter, Valentinus'un her iki elini de tutmu, gzlerinin iine
bakyordu. Zihninden, korkuyla kark bir kskanlk geti. Duygularnn ieriini sezen kuzeninin
tedirginliini farketti.
"Onu oradan almalyz!" diye bard sahneyi iaret ederek.
"Bana brak."
Grimes ne doru atlp, kalabaln arasndan kendine serte yol amaya balad. Elini sk skya tutan
Elijah da peinden gidiyordu. Elijah birden inanlmaz bir psiik bask hissetti. Valentinus kalabala
konuurken, VVinter'den de duygu dalgalar yaylyordu.
Her biri bir ncekinden daha gl bu dalgalar, kolyesine ramen, Elijah'n gr alanndan renkli cam
paralar gibi yuvarlandlar. Zihninin skldn, ruhunun bkldn hissetti. Ve sonra, duygu ve renk
dalgalarnn ve sakinleen kalabaln arasndan, Valentinus'un son buyruunu duydu.
608 |
Empati
"ldrn onlar! Kendinizi zgr klmak iin, ldrn onlar!" i Bir an, kimse kmldamad. Sonra kalabalk,
vahi bir kpek srs gibi birbirine saldrrken, kaos ba gsterdi.
Bir ift kel kafal adam birden birbirlerinin boazna sarldlar. Bea Arthur'u andran bir kadn, elindeki bira
iesini William Shatner'ms kocasnn yzne geirdi. Jack Klugman'a dublrlk yapabilecek birka polis
memuru birbirlerine saldrp, ellerindeki coplarla birbirlerine vurmaya baladlar.
O srada bir kol Elijah'm boynuna doland; bbreine inen bir yumrukla nefesi kesildi. Stevie'nin elini tutmaya
devam eden Elijah trnaklarn kola geirdi ama ondan kurtulmay baaramad. Dnmeden, saldrgann
yzn tuttu ve bir dehet duvar yayd.
Kol derhl gevedi; Elijah adam, yalanm bir Gary Busey ile ergenlik andaki bir Tara Reid arasmdaki
lm-kalm mcadelesinin ortasna itti. Birden, iri yapl bir adam devasa yumruunu Elijah'm yzne doru
savurdu.
Ama yumruk yzne demeden bir saniye nce, adam ac iinde yere yld.
Elindeki ok tabancasm hl onun ensesine bastran Stevie, adamn banda duruyordu.
"SpyGurl'un," dedi. "130,000 voltluk bir oyuncak." Glerek ona tabancay gsterdi. "imdi, kn toparla ve o
kahrolas kolyeyi de boynundan kart!"
"Yapamam!"
"Evet, yaparsn. Yeniden toplumun bir paras olmak istiyor musun, yoksa Howard Hughes'u mu
oynayacaksn? Karar ver!"
"O kadar basit deil!"
"Bunu senin o ku beyninin anlayabilecei bir ekle sokaym -sen Luke'sin, ben de Han ve biraz nce de
kn Vader'den37 kurtardm. imdi, Tanr akna, yap u lanet olas atn!"
Yldz Savalar filmlerindeki karakterler, (.n.)
1609
Adam Fawer
Bir kereliine de olsa, Stevie haklyd.
Cesaretini kaybedip fikrini deitirmekten korkan Elijah kolyesini hzla ekip kopartt. Parma zincirle olan
temasn kaybettii anda, bir renk patlamas gzlerini kr etti. Her pigment sanki psiik bir ineydi. Bu
younluun altnda ezilen Elijah, sanki kafa-tasn skmak bir ekilde bu grntleri silecekmi gibi, elleriyle
ban tuttu. Ama imgeler gelmeye devam ediyordu. Belli belirsiz, yannda duran Stevie'nin bir saldrgan
daha ok tabancasyla etkisiz hle getirdiini farketti.
Odaklan.
Tm renkler, olanaksz renkler, adlarn bile bilmedii renkler, var olmalar bile mmkn olmayan renkler,
zihnindeki kapdan birer birer girdiler.
Kapat u kapy!
Elijah hayalinde, bir kapnn iinden geen tm o kr edici renklere kar kapandn canlandrd. Tm o
zihinlere kar koymak onu ok yoruyordu ama devam etti. terek. Zorlayarak. evresindeki lklar,
Stevie'nin yannda boutuunu duydu, fiziki bedeninin bir o yana bir bu yana savrulduu hissetti ve kendini
zihni dndaki dnyaya aldrmamaya zorlad.
T!
alayan renklerin sesi daha da artt; benliini sarsalarken lk la baryorlard. Ve sonra birden,
dnya yumuad. Her ey hl oradayd, zihninin gz nnde uuldamaya devam ediyorlard; ama bir an
nce gibi gelen duyusal girdisine gre, grnt seviyesi dayanlabilecek gibiydi.
Elijah'm enesi gevedi ve evresindeki bu yeni dnyaya hayranlk iinde bakt. Kendini sanki koyu renk
camdan bir kalkanla evrelenmi gibi hissediyordu. Renkleri hl grebiliyordu - altn sars amberler, asil
macentalar, parldayan camgbekleri - ama kr edici olmak yerine, artk berrak ve yumuaktlar.
610 |
Empati
stelik, artk tm zihinleri ayrt edebiliyordu. Kalabalk artk ekilsiz, kr edici bir k buluru deildi. imdi,
herbiri kendine zg ve kendi ritmiyle deien bir rengi olan, milyonlarca yldzla bezenmi bir gkyzn
andryordu.
Tam o srada, iki evanjelisti dvmeyi yeni bitiren drt polis memuru dikkatlerini Elijah'a evirdiler. Drd
birden ayn anda, coplar havada, saldrya getiler. Stevie ok tabancasn hazrlamaya alt ama ular
arasndaki mavi kvlcm ksa bir sre vzladktan sonra snd.
"Kahretsin! Pili bitti!"
Elijah, hi dnmeden, Stevie'yi kenara itti. Polislerin zihinlerine girerken, zamann ak yavalad.
Adamlarn bilinli dnceleri isli bir siyah fke ile glgelenmiti. Yaklatklarnda, onlara berrak, kristalimsi
bir mutluluk gnderdi.
Adamlarn drd de durup, su altnda gibi yava hareketlerle coplarn yere braklar. Yzleri birer kaytszlk
maskesiydi. Elijah duraksamadan Stevie'nin koluna yapt ve polisler lklar atan bir grup niversiteli
gencin saldrsna uramadan yarm saniye nce, onu ekerek ileri doru itti.
Sahne merdivenlerini hzla ktlar.
Zihinleri binlerce patlayan gne gibi parlayan kalabalk, birbirine saldryordu.
Korku. fke. Saldrganlk. Baar. Nefret. Kaybedi. Nee. Beklenti. Ac. Zevk.
Bunlarm hepsini hisseden Valentinus titrek bir soluk ald. Meydandaki insanlk kaosu, abartlm bir gereklik
hissiyle birbirine girerken, o da geen her saniye ile birlikte agnosis'e biraz daha yaklayordu. nanlmaz bir
vahetle, insanln tm duygular iinde kabard ve ilah kvlcmn hepsinin iinde hissetti.
Agnosis'e neredeyse erimek zereydi. Her eyi zmseyerek,
| 611
Adam Favver
zihniyle evresini szd. zellikle de, dnyann her tarafna yerletirdii 109 askerine odaklanarak hilie
yayd o kana susam iddetin tadn kartyordu. Hepsinin, ayn anda silahlarn kaldrdklarn ve
Sahnede birden k saan bir adam belirdi. Birka polis onu engellemeye alt ama adam mthi bir psiik
darbeyle hepsini zrldayan bebeklere indirgedi. Valentinus'un kalp atlar hzland. Neydi bu? Planlarn
bozmak iin sahte Yaratc Tanr'nn gnderdii bir Archon daha m?
Sonra, bir kavray benliini sard; ve onunla birlikte bir ad: Elijah.
Elijah ile yanndaki sska adam arasndaki koruyucu ba grd. Fazla dnmeden, yeni gcn Elijah'n
arkadana yneltti; bilinci ken adam yere yld.
Valentinus, Elijah'n zihnini aralamaya alnca, iinden parldayan bir ihtiam szan kaba bir psiik kalkana
arpt. O zaman fark etti - Elijah kendini tutuyordu. Archon bir metre ilerisinde durdu ama Valentinus'a
bakmyordu.
VVinter'e bakyordu. Onu kurtarmaya gelmiti. '
Archon'un iinde bir saldrganlk dalgas kabard ve yumruklarn sallayarak ileri atld. Valentinus'un ba
ald darbeyle geri savruldu, az scak, tuzlu kanla doldu.
Ama duyduu ac, Archon'un yumruu enesine dedii an grd kr edici parlaklk kadar artc
deildi. Elijah'n kalkannn altnda, o ana kadar hissettiklerine hi benzemeyen, inanlmaz bir g vard.
Valentinus ileri atld, Elijah'n ban iki yandan kavrad ve zihnini aralad.
Elijah'n hislerini iine ekmek azn bir yangn hortumuna dayamaktan farkszd. Renkler beynini bir
spernova gibi ateledi. Ve bu Elijah'n hissettiklerinin sadece bir yansmas, bir yanklan-
612 J
Empa ti
mayd. Duygular' akmaya devam ettike, Valentinus da daha derinlere ekildi.. '?' "?'' ?
Elijah'dan beyin uyuturan, dayanlmaz bir ac l koptu. Valentinus o zaman anlad - bu duygu seli
Archon'nun akl saln bir soan gibi tabaka tabaka soyup, onu ldrmekteydi.
Elijah' daha sk kavrad. Ac, nefret ve iddet dalgasmnn zerine kp, katillerini ynlendirdi. ' '' '
. ? - ?
f,, Solothurn nbet yerine giderken bile, elik kapnn ardndaki adam bir yana, arkadan bile gerekten
ldrebileceinden pek emin deildi. Valentinus'un inanlar iin kendini ldrmeye oktan razyd. Ama
Pius'u ldrmek...
Btn dnya onu bir cani olarak tanyacakt. Ve bunun, ikisi birlikte toplam yarm asrdan uzun bir sredir
Swiss Guard'da hizmet vermi olan babas ve dedesi iin, neden olaca utan ezici olacakt. Byle bir eyi
gerekten de yapabilir miydi?
Valentinus'u tandndan beri Solothurn'un sadakati ilk defa bocalad. Ya Valentinus yanlyorsa? yle
olmasa bile, bunun yolu gerekten de bu mu olmal? Valentinus'un ondan yapmasn istediini dnmek
iin biraz daha zaman yaratmak amacyla, yryn yavalatt. Ama zaman kalmamt. Pius iki dakika
iinde ldrlmeliydi.
Kendi
Benliini birden ldrc bir fke duygusu sard. Derin bir soluk ald ve kaslar gerildi. Bir anda, tm
kararszl yok oldu. Sa eli tabancasnn kabzasna gitti. Sonra mor, parlayan fkesi derinleti ve tabancay
brakt - yeteri kadar iddet iermiyordu.
Mder'e doru yrrken, ar baltasnn sapn skca kavrad. Arkadann bir metre yaknma gelene kadar
bekledi. Sonra baltay hzla kaldrp Mder'in omuzuna indirdi.
Adam Fawer
Baltann az omuzuna gmlnce, adamn yz duyduu acyla kasld. gdleriyle hareket ederek kendi
baltasn kaldrmaya alt ama Solothurn ok hzlyd. Sert bir tekmeyle baltay onun elinden drd.
Sonra kendi baltasn Mder'in omuzundan ekip kartt.
Beyninde duyduu fkeyle, baltann ucundaki keskin dikeni Mder'in boazna saplad. On be santimlik
diken sonuna kadar adamn boazna girdi. Solothurn baltay evirdi ve geri ekti. Mder'in boynundaki
delikten bir anda kan fkrd ve iri yapl adam yere yld.
Solothurn Pfyffer von Altishofen yerde kvranan arkadann zerinden atlad ve kapy tekmeleyerek at.
Papa XIII. Pius'un lme vakti gelmiti.
6141
26
31 Aralk 2007
23:58 (Yarg Gecesi'ne 2 dakika kala)
Manhattan sokaklarndaki 533 baz istasyonuna 2.7 saniye iinde toplam 40,072,451 ar geldi. Bundan 0.3
saniye sonra, ilk baz istasyonu ar ykten dolay kendini kapatt. Dierleri de hzla onu takip etti.
On saniye geti.
Sonra birer birer, yeniden almaya baladlar.
VVinter duyduu zihinsel zdrab bastrarak, doruldu. Neler olduunu anmsamaya alt. Valentinus'la
yzlemek zere koarken...
Ona tecavz etmiti. Zihnini, kurmal bir oyuncak gibi bkm, ve onu...
Aman Tanrm.
Kalabala bakt, aadan gelen dehet verici sesler onu akna dndrd.
Birbirlerini ldryorlar. Benim yzmden.
Azndan bir lk kt, ama evresindeki karmaann arasnda sesi duyulmad. Titreyen bacaklarnn
zerine kalkt ve ne yaptn anmsamaya alt. nsanlar bu kadar delirtmek iin Valentinus'un onun
vastasyla yayd o duygu neydi? Ne
Dncesinin ortasnda durdu ve yanndaki inanlmaz mzie doru dnd. Yaam olan tm
mzisyenlerin tutkusuyla ykl melodi ne kadar gzel olsa da, kalbini asl durduran melodinin kayna olan
fiziki grntyd:
| 615
AdamFawer
lesiye bouan iki adam.
Yuvalarnn iinde dnm olan gzlerinin sadece ak grnen Elijah stteydi. Sanki bolua bakyor gibiydi.
Valentinus'un elleri Elijah'm ban iki yanndan kavramt. VVinter zihinlerine uzand, ama sanki elektrie
arplm gibi geri ekildi. Sesler ve renkler o kadar youndu ki, balanty kesmezse Elijah'm leceini
anlamt.
Hzla yanlarna gitti, ayan geriye ekti ve tm gcyle bir tekme att. Tekme bana gelen Valentinus'un
zihni ac iinde haykrd.
Yan tarafna devrildi ve Elijah yere yld. Winter onu srtst evirdi.
"Elijah! Uya-"
Valentinus'un yumruu yznn yannda patlad. Geriye doru sendeledi ama Valentinus onu omuzlarndan
yakalayp dmesine engel oldu. Bir yumruk daha att - bu sefer midesine. VVinter duyduu acya tepki
gstermeye bile frsat bulamadan, Valentinus onu boynundan tutup gzlerine bakmaya zorlad.
"Onu kullanamazsam... seni kullanrm."
VVinter'in zihninde bir eyler koptu, sanki ok eski bir kap menteelerinden kopartlmt. Ve sonra renkle
dolu bir mzik iine akt. Duygular iinden bir kasrga gibi geerken, tm bedeni rperdi.
Dipsiz hzn - tand herkesi kaybetmenin znts.
Youn zevk - bedeninin her kasnda hissettii bir orgazm.
Zihin uyuturucu ac - tenine srtnen milyonlarca pasl ivi.
Azgn fke - tek bir ana sktrlm, insanln bildii tm adaletsizlikler.
Saf heyecan - gsnde atan her milisaniye.
Dnebilecei her duygu VVinter'in iine doldu. Bedeni hepsine birden ayn anda tepki verdi; zihni o kadar
ar bir ekilde yklendi ki, nefes almakta zorland. Ve sonra Valentinus'un kendi-
616 |
Empati
si zihnine girdi. lk bata, Valentinus'un bilinci o renk ve ses cmb iinde kayboldu, ama binlerce ses
arasmda benliini korumaya alan Winter, tm sesleri bastryordu.
Ve bir an iin - kristalimsi bir saniye - VVinter iin her ey ber-raklat. Tm gcn kullanarak bu duygu
lgnlndan uzaklat ve zihninin yzeyine trmand. evresindeki her ey hiper-gerekti - kalabaln
lklar, zerlerinde parlayan klar, dondurucu gece rzgr, boazndaki el.
Valentinus'un gzleri ona bakyordu ama arkalarnda bir bilin yoktu - adam fiziki dnyann tesine gemiti.
Beyni damarlarn endorfinlerle doldururken bedenini bu fel durumundan kurtarmaya alan VVinter iin,
geen her saniye bir sonsuzluk gibiydi.
Ama zihnindeki haykran duygular onu sonsuzluun girdabna ekmeye devam ettiler. O zaman anlad.
Bundan kurtulamayacakt.
Dnya sesle doluydu. Ama bu hep byle olmutu ve Elijah sessizlii anmsayamyordu. Hepsinin iinden,
daha da yksek bir ses belirdi ve gkyz ikiye blnd. Alan yarktan, her eyi bastran yakc bir ac
belirdi.
Ama ses ne kadar yksek, ne kadar zdrap dolu olsa da, ac lyordu. zgr kalmak istiyor, ama
kakmyordu. Ve bu baarszlnn iinde umutsuzca yardm istiyor, ama yant alamyordu. nk yardm
edebilecek kimse yoktu. Biri hari...
Kendisi.
Elijah parmaklarn bu ses evrenine daldrd, paralayarak at ve ieri uzand
617
Adam Fawer
Birden her eyi anmsayan ve alglayan Winter gzlerini a. Dnmek iin vakit kaybetmeden,
Valentinus'u omuzlarndan yakalad ve iterek dengesini bozdu.
Bilinci henz tam olarak geri gelmemi olan Valentinus sendeleyerek geriye doru iki adm att. Dmemek
iin kollarn lgnca sallyordu. Sonra, VVinter'in gsne att yumrukla, sahneden aa yuvarland.
Valentinus aadaki azgn insan ukurunda gzden kaybolurken, Winter inanlmaz bir yenilgi lnn
ardndan delirtici bir ac duydu/hissetti/grd.
618 |
27
31 Aralk 2007
23:59 (2008 Ylbana 1 dakika kala)
Dondurucu gece havas onu sarmalarken, fiziksel varlnn yannda duygular da kaynayordu.
Valentinus'un bilinci tam olarak, kvranan vcutlarn zerine dp, ban birinin omuzuna arpnca geri
geldi. gdsel olarak yan tarafna dnp dn yavalatmak iin kollarn at ve iri yapl bir adam da
zerine ekti.
Souk, kat zemine arpt; arpma srasnda kalas krld. Ac ve fke iinde bir lk att. evresindekiler
kol ve bacaklarna taklp el parmaklar ile el ve ayak bileklerini krnca, kendine hkim olamayp parldayan
bir fke yayd. fkesine tepki gsteren bir inaat iisi ar izmesini kaldrp gsne indirdi.
Gs kemiinin atladn hisseden Valentinus ac iinde soluunu brakt. Bilincini kaybetmeden nce
grd son ey, bu defa yzne doru gelmekte olan izmeydi. Kendini korumak iin kollarn kaldrmaya
alt ama biri krlm, dieri ise gvdesinin altnda skmt. Olaylarn nasl bu kadar ters gitmi
olabileceini anlamaya alarak, son bir lk att.
Yzne inen izme burnunu krd. Krlan kemik paralan beynine saplanrken, kapal gz kapaklarnn
ardnda bir renk patlamas grd. Laszlo'nun nefretlik hapishanesinden kurtulduundan bu yana ilk defa,
zihninde sadece tek bir renk vard.
Siyah.
.
Valentinus'un zdrap dolu l bilincini delip geerken, VVinter yzn buruturdu.
I 619
AdamFawer
"Winter! Buraya!"
Sese doru dnnce sahnenin zemininde yatan birinin zerine eilmi Stevie'yi grd. Koarak yanma gitti
ve dizlerinin zerine kt. Elijah'n ona vermi olduu eyi yanna koyarak ellerini onun souk, yumuak
yznde gezdirdi ve... hibir ey hissetmedi.
"Hayr, hayr, hayr, hayr," diye mrldand olduu yerde sallanarak. Annesine olanlar yineleniyordu. Bunu
dnmemeye alarak, Elijah'n ban geriye itti ve dudaklarn dudaklarna yaptrp soluunu hzlca
onun azna verdi. ki byk nefesten sonra, doruldu ve kalp masajna balad.
Bir, iki, .
Yeniden azna fledi. Dudaklar onunkilere deerken, son dakikann olaylar zihninde canland; ve Elijah'n
bunu neden yaptn, Valentinus'un karsna neden byle yaln ve korunmasz olarak ktn anlad '
Nefes al, nefes al. Bir, iki, .
ve imdi dnp onlar o ana gtren duygulara baktnda, sadece onun muazzam korkusunu deil, ayn
zamanda onu gden ak da hissetti
Nefes al, nefes al. Bir, iki, .
yanaklarndan yalar akarak, onun lmemi olmasn diledi. Hayr, Elijah deil, o deil, bu kadar eyden
sonra
Nefes al, nefes al. Bir, iki, .
lmemiti, lm olamazd. Bir nefes alabilseydi
Birden Elijah'n iinde, derinlerde bir yerde, bir kvlcm hissetti. Ve sonra... Elijah ksrd. Kalbi yeniden
atmaya balarken, VVinter nefesini tuttu.
Gz kapaklar titreyerek alnca, VVinter onu hissetti - lk ve ezgi dolu. O muhteem, insann iini actacak
kadar gzel mziin iinde saf ve kesiksiz bir beyaz vard, O kadar youn bir ekilde parlyordu ki, VVinter
sonsuza kadar onu dinlemek istedi. vtf-"\i;H
620 |
Empa ti
Elijah sendeleyerek ayaa kalkarken, Grimes da cep telefonunu at. VVinter eilip yannda getirdii eyi
yerden ald. Gerekli gc salayabilmek iin fazla hafifti. Ama ellerindeki de buydu.
"Baz istasyonlar almlar!" dedi Grimes evrelerindeki grlty bastrmak iin bararak. "imdi yap!"
Elli bin zihin Elijah'm zihninde patlarken, zamann ak yavalad.
Elijah, birbirleriyle elien saysz rengi engellemek iin gzlerini kapatt. Ama gz kapaklar grn
kapatnca, aknlk verici bir ey oldu - gr geri geldi. Ama Elijah'm beynine ulaan grnt ne gznn
a tabakasndan kaynaklanyor, ne de optik siniri vastasyla tanyordu. 100,000 bakan gz tarafndan
oksipital korteksine dorudan aktarlyordu.
Bir an, birbirleriyle elien grntler onun dikkati iin ekitiler, ama sonra, tek bir k kaleydoskopu
halinde kaynatlar. Elijah tm bu grntlerin ardndaki dnceleri sezemeseydi, anlalmaz olurlard. Ama
o, Valentinus'un 50,000 yandann hepsi de parlak mor bir fkeyle boyanm zihinlerini, televizyon kanallar
arasnda dolamann kolaylryla zmsedi.
Times Meydan'ndaki devasa neon tabelann srekli deien renkli klarnn altnda domuz burunlu
sarna bir kasap ba saplayan Susan Collins.
Tokyo'da, Kardinal Peter Shojiro Hirayama'y izlerken cebindeki silah eken Masahiko Ito.
Madrid'de, Almudena Katedrali'nin glgesinde, ellerini Kardinal Antonio de la Pena Perez'in boazna saran
Jose Ignacio Climent.
Kumasi'de, gnah kartma hcresinden kan Kardinal Lucas Afrifah-Agyekum'a bam saplayan Kofi
Osei.
| 621
Adam Fawer
Papa XIII. Pius'un Vatikan'daki yatak odasna, elinde bir baltayla dalan Solothurn Pfyffer von Altishofen.
Elijah, zihninde dolaan dncelerin oluturduklar desen vastasyla, birden Valentinus'un nihai amacnn
ne olduunu anlad - Papa ve 108 Katolik kardinali ayn anda ldrerek, Katolik Kili-sesi'ni ortadan
kaldrmak.
Birka saniye iinde dnyadaki en etkili insanlardan 109 tanesi lm olacakt.
Eer ki
622 |
1 Ocak 2008 00:00 (Yarg Gecesi)
Gzleri hl kapal, ama ona bakan binlerce insann grlerinin klavuzluundayd. Elijah elini yavaa
VVinter'in ensesine koydu. VVinter'in elleri gerekli konumu almlard bile. Eli VVinter'in tenine dedii an
gc onunkiyle btnleen Elijah'n beynindeki dnceler / grntler / sesler younlat.
Dnyann her tarafmdaki olaylar VVinter'in zihnine gnderdi; ardndan basit bir komut verdi:
imdi.
Solothurn odasna dalnca Pius yatanda doruldu.
Asker tam baltasn kaldrmt ki, fkesi birden snd. Gzlerinin nndeki canl mor yok oldu ve dnya
siyah-beyaza dnt. Papa'nm dehet iindeki gzlerine, sonra da elindeki, ucundan kan damlayan baltaya
bakt.
Ne yapmas gerektiini biliyordu. Valentinus'un planndaki en kritik parayd. Tm dnyada Solothurn gibi
insanlar u anda Katolik Kilisesi'nin nde gelen kardinallerini ldrmekteydiler. Birka saniye iinde ok bal
canavar ortadan kalkm olacakt. Ama eer Solothurn grevinde baarsz olursa, bunlarn hepsi boa
gidecekti.
Geirdii oku atlatan Papa ellerini ona doru uzatt.
"Evlat, ltfen. Silahn indir."
"Hayr," dedi Solothurn ban sallayarak. "Bunlarn hepsinin kayna sensin. Seni ldrmeliyim."
| 623
Adam Fawer
sa'nn Elisi gzlerini Solothurn'unkilerden ayrmadan bir ha gJCartt ve ngilizce olarak fsldamaya
balad.
"Gklerin ve yerin Yar atcs olan Tanr'ya inanyorum."
Sahte Yaratc Tanr'nm ad geince Solothurn yeniden gayrete geldiini hissetti.
"Vaazlarnzda sylediklerinizin hepsi yalan."
"Kutsal Ruh tarafndan yaratlp, Bakire Meryem'den doan, O'nun tek Olu ve Rabbmz sa'ya inanyorum
"
Solothurn baltasn bann zerine kaldrd.
"Kutsal Ruha inanyorum; kutsal Katolik Kilisesi'ne "
Bir damla kan baltann ucundan Solothurn'un bana damlad ve yanandan aa szld.
"azizlerin ruhsal birliine; gnahlarn balanacana; bedenin yeniden hayat bulacana"
Kutsal adamn szlerini bastrmaya alan Solothurn bararak Papa'nn yatana doru kotu.
"ve sonsuz yaama inanyorum. Amin."
Dilerini skan Solothurn baltay Pius'un bana doru savurdu.
Elijah'n zihni onunkinin iine girip, yzlerce lm saan dnceyi ona ynlendirirken, VVinter nefesini tuttu.
Dncelerdeki nefret ve vahet tiz bir inlemeyle baryordu. VVinter'in zihni fkeyle dolarken, bedeni de
acya bouldu. Dehet iinde, Elijah'n duygular szdn ve onun uuruma bakabilmesini salamak iin
irkinliklerinin ykn kendi zerine aldn farketti.
Duyduu deheti bir kenara itip, Elijah'n ona vermi olduu eyi skca kavrad. Sonra, areyi kemann
tellerinin zerine koydu ve almaya balad.
6241
Empati
tik nota duyulatetv nndeki 109 ldrae zihnin iine dal- ? . ...
Elijah, bilinci Winter'inkiyle i ie geerken, zihin gzn aar.
Bir sonraki nanosaniyede, tm yaam boyunca grdklerinden fazlasn grr. Bir nabz gibi atan
elektromanyetik alanlar eklindeki milyonlarca bilin, dnlebilecek her renkte parlamaktadr nnde. Her
alan, atelenen bir katrilyon nronla birlikte ekil deitirmekte ve bu mikroskopik havai fiek gsterisinin
olumasna katkda bulunmaktadr.
Ve Elijah, o en inat deneyci, kendi grmedii bir eye asla inanmayan o adam, hi beklemedii bir ey
grr: her bilin arasndaki belli belirsiz balanty.
"O eh'i," der Winter zihninde, fsldayarak. Ama bu dnce, milyonlarca zihnin biyoelektriksel etkinliiyle
beslenen elektromanyetik alanlar arasndaki balarn glendiini grd zaman duyduu okun etkisiyle,
arada kaybolur. Alann hazrlk gerilimi artarak patlar ve bir katrilyon nronun daha atelenmesini tetikler.
Geri besleme dngs glendike Alan, Times Meydan 'mn tesine geip semaya uzanr, atmosferdeki
sonsuz elektromanyetik radyasyon tayfyla - televizyon yaynlan; radyo sinyalleri; cep telefonu yaynlar;
GPS sinyalleri - btnleir.
Elijah'tn zihni daha da alr ve trilyonlarca yaratn grdkleri I duyduklar I tattklar I kokladklan I
hissettikleri I dndkleri iine dolarken, her dalga boyunu zmser.
Uan bir gvercinin gznden, Empire State binasnn grnm.
Bir akvaryumdaki baln duyduu su sesi.
ki sokak tede gezinen bir kedinin koklad p.
42. Sokakta, kaldrm talarnn arasndan kan bir im yaprann tatt hava.
Yedi metre aada, kanalizasyonda yzen bir amipin hissettii su moleklleri.
1625
Adam Fawer
i , Dnyay evreleyen elektromanyetik alann her eye egemen bilgelii araclyla, Elijah evreni
deneyimler. Her kiiyi. Her hayvan. Her bitkiyi. Her yaam krntsn.
Ve dnyann gzlerinden bakan Elijah, gerei alglar
Tanr'nn gzlerinden bakmaktadr... nk Tanr monolitik bir ilah varlk deildir.
Tanr bizleriz.
Elijah birden insan iradesinin bu girdabn iinde ne kadar nemsiz olduunu anlar. Her kii, Tanr'nn sadece
minik bir parasdr ve hizmet ettii tmleik btnden haberi bile yoktur. Ancak bir damarda yol alan bir kan
hcresi kadar bilinli; bir amala dolu ama o amacn byk plandaki yerinden habersiz.
Evrenin yin ve yang'i barizdir.
In iinde neden karanln da olduu. Ktnn neden her zaman iyiye baskn olduu.
Tanr'nn - Bizim - neden tm bunlarn var olmasna izin verdiimiz.
nk onlarn var olmasn Biz istiyoruz. Her biri kendi kar iin davranan, Tanr tarafndan - Bizim
tarafmzdan - alanm evrensel arzunun - hayatta kalmak, oalmak - tutsa olan varlklar. Bazlarmz
yukar kartrken, Bazlarmz aa eken srekli bir iti ve eki.
zgr rade verilen bir ey deildir. Urunda mcadele edilmesi gerekir. Hak edilmesi gerekir. Alnmas
gerekir.
Elijah da aynen bunu yapar. Evrensel radeyi kavrar.
Elijah'n dncelerini duyan YJinter onun izinden gider. Valentinus'un arpk nefretine karlk olarak, 109
katile bir sevecenlik dalgas gnderir. Ama onlar gszle bkmeden, durur. Onun yerine, baka bir yol
seer.
626 |
Empati
Elijah ve Winter, Valennus'un olas katillerine daha nce hi deneyimlemedikleri bir ey sunarlar: kendi
kaderlerini seerken onlar tamamen zgr brakmak iin, Evrensel rade'den yarm saniyelik bir ka.
Kendi balarna.
Kanl baltann havada slk alarak Papa'nn kafasna doru gidiini izleyen Solothurn, birden zihninde o ana
kadar duymu olduu en huzur verici melodiyi duydu. Melodi olaanst bir kreendoya doru ykselirken,
ldrmek zere olduu adama kar inanlmaz bir sevecenlik duygusu kabard iinde.
Kendini aniden zgr hissetti. Ve bir karar verdi.
Gl kollarnn ve aa inmekte olan ar baltann ivmesini kontrol etmekten aciz, yapabilecei tek eyi
yapt - baltay brakt. Baltann sap parmaklarnn arasndan kayarak kurtuldu; ar ba ileri gitmeye devam
etti.
Papa XIII. Pius eildi ve
Elijah ve VVinter ilerine dolan binlerce duyguyla, ayn anda soluklarn tuttular.
Kan iindeki ellerine ve ayaklarnn dibinde yatan l kadna bakan Susan Collins'den - aknlkla kark bir
korku.
Kardinal Peter Shojiro Hirayama'nn alnndaki kanl delie bakan Masahiko Ito'dan - ezici bir pimanlk.
Dudaklarn, daha biraz nce bomakta olduu Kardinal Antonio de la Pena Perez'inkilere yaptrp, onu
yeniden yaama dndrmeye alan Jose Ignacio Climent'den - kabarcklanan bir mit.
1627
Adam Fawer
Ban, her zaman nefret etmi olduu Kardinal Lucas Afrifah-Agyekum'a bir daha ve bir daha saplayan
Kofi Osei'den -youn bir sevin dalgas.
Baltas Papa'nn bann hemen zerinden geip, omuzunun zerinde duvara gmlen Solothurn Pfyffer von
Altishofen'den -dehetli bir rahatlama.
Ve srekli deien bir renk ve ark cmb iinde birbirlerine girmi daha binlercesi.
Kutsal adamlarn hepsi de kurtulamad, yedi Kardinal ya lm, ya da lmekteydi. nk, her ne kadar
kardinallerin hepsi Tanr'nn yolunda olduklarn iddia etseler de, bu doru deildi. Yoldan km olanlar
bunun bedelini, seimlerini, zgr iradelerini kullanarak yapan insanlarn elinde dediler.
Bu dnceyle, Elijah kr edici tm o zihinleri brakt ve kendi zihnine geri dnd. Gzlerini at, VVinter'in
yzn yavaa ellerinin arasna ald ve dudaklanndan pt. Sonra gzlerini kapatt ve en mkemmel beyaz
kla aydnlanm, arklarla evrili bu an yaayarak, kendini brakt.
628
2^
1 Ocak 2008
05 -43 (Yarg Gecesi'nden 5 saat, 43 dakika sonra)
The New York Post gazetesinden:
TIMES MEYDANINDA NTHAR ELML TARKAT AYAKLANMASI!
2008'e iki dakika kala, Valentinus'un intihar eilimli tarikat zvanadan kt.
Gen pop yldz Arianna'nm arks srasnda kalp krizi geirmesinden (bkz. sayfa 5) hemen sonra sahneye
Valentinus kt. Ardndan da yandalarna, 'zgr kalabilmek iin [evrelerindeki] insanlar ldrmelerini!'
emretti. Bu noktada 1.1 milyon kiilik kalabal oluturanlar bira ieleri, baklar, sopalar ve ellerine
geirebildikleri benzer silahlarla birbirine saldrd.
Yerel polis ve milli muhafzlar dzeni salamak iin yaknda olsalar da, birok vatanda sonradan polisin ve
askerin gereksiz ve ar iddet kulland ynnde ikyette bulundu. Olaylarn sonucunda 38 kii ld,
1,672'si hastanelik olmak zere on binlerce kii yaraland. Mississippi'den gelen turist Brady O'Beirne,
'nsanlar ldrm gibiydi,' dedi ve ekledi. 'Bir an partide elenirken, bir sonraki an hayatmz iin
savayorduk!' nsanlarn baklanarak, ezilerek ve coplanarak ldrld ayaklanmann younluuna
ramen iddet olaylar dakikadan az srd. Bu anda konser viyolonisti VVinter Zhi (bkz. sayfa 7)
Valentinus'u sahnenin nnde toplanm olan ve orada bulunanlarn 'lm ukuru' olarak nitelen-
(629
Adam Fawer
dirdii kalabaln iine itti. Sonrasnda olanlar hakknda elikili ifadeler olsa da, birok insan, 'inanlmaz
parlaklkta bir beyaz k' grdn, 'olaanst gzellikte bir mzik duyduunu' ve 'harika bir mutluluk
hissiyle sarldn' ifade etmitir.
Brooklyn'den Laurie VVilliams, 'Sanki k olmak gibiydi,' diyor. Ne gariptir ki, saatler gece yarsn
gsterirken, kalabalkta bulunan birok kiinin paylat bir gr bu. New Yorklular ve turistler ancak o
aamadan sonra bir araya gelip yarallara yardm etmeye balad.
Qecns'den yirmi drt yllk acil yardm teknisyeni Pete Villings anlatyor:
'Herkes yardm etmi olmasayd binlerce l olurdu. Ama o beyaz k grnp, o inanlmaz mzik almaya
balad anda insanlar vurup krmay brakt ve birbirine yardm etmeye balad. Hayatmda byle bir ey
grmedim. Ve bugne dek olduka fazla lgnlk grdm sylemeliyim.'
Empati
BLOG DNYASINDAN - V
Tarih: 2 Ocak 2008 - Sal, 00:t RKN N LM CEB
Bu, ylba gecesi 500 baz istasyonunu devre d brakp, birka yz bin cep telefonunu yakan geri zekl
pezevenge bir gnderidir. u ana kadar federal polisin bu ii kimin yaptna dair en ufak bir fikirleri yok
(zaten ne zaman oldu ki?) ama Scoobv Doo (ya da bugnlerde karton dnyasnda srlar her kim zyorsa
onun) iin bir ipucu var: Virsn bulamasndan on iki saat sonra tm boku yemi telefonlarda
'Grim'Iendiniz!' mesaj kt ve telefonlar hemen bir seks sohbet hattn arad. yle grnyor ki, bu ii kim
yaptysa seks manyann teki. ok edici.
BUN LARA DA GZ ATI N: YILBAI GECES. CEP VRS. SCOOBY DOO. MORONLAR
! 631?
30
2 Ocak 2008
23:06 (Yarg Gecesi'nden 2 gn sonra)
Video sona erince projektrn hafif vnlamas oday doldurdu. Kadn klar at ve el ele tutumu iftin
ekranda donmu halde duran son grnts de silikleti.
"YVinter Zhi ve Elijah Cohen."
"Onlar olduundan emin misin?"
"Kesinlikle."
Kadn kk siyah topuzu oynatnca tekerlekli sandalyesi ilerledi. Elektrik motorundan kan hafif ses
projektrn fannn sesine kart. Odann n tarafna gelince, perdedeki iki ekli iaret etti.
"te bunlar bizim kayp ocuklarmz, beyler."
Terry Saunders duyduklarna inanamayarak nefesini tuttu. "Cohen tm bu zaman boyunca burnumuzun
dibindeydi. Olacak ey deil!"
"Bu tesadf saylmaz," diye yantlad sandalyedeki kadn. "En iyi odak grubu analistini tutmak istedik ve o da
Elijah Glass idi. Onun niye en iyisi olduunu ancak imdi biliyoruz."
California'nn kdemli Demokrat Parti senatr ve Organizasyon Ynetim Kurulu Bakan ilk kez konutu.
"Bu durumda neriniz nedir?"
"Beyinlerini ykamak iin artk ok ge," diye yantlad felli kadn. "Ama onlardan hl
faydalanabileceimizden eminim."
Ban sallayan Bakan bu kez Terry'ye dnd. "Kongre yesi nasllar? Umarm Cohen, Zhi ve
VVilloughby'nin ortaya kmas tatsz anlarn canlanmasna neden olmamtr."
632 |
Empati
"Grebildiim kadaryla, Charlie gayet iyi," dedi Terry. "Hatta hkmetin ayaklanmay nleme konusundaki
baarszln siyasi skandal haline getirmeyi bile baard. Biz burada durumu deerlendirirken, o da konuyu
yapaca konumann iine yerletiriyor."
"Adamn harika bir igds var," dedi Bakan. "Nitelikli eitimin bir ocukta yapabilecei eyler hayret
verici, deil mi Saman tha?"
"Evet, Senatr," dedi tekerlekli sandalyedeki kadn.
Bakan ayaa kalkt ve kravatn dzeltti. "Cohen ile Zhi elimize geince haberim olsun. Ve bu defa onlar
kaybetmemeye aln."
Yant beklemeden dnd ve odadan kt. Samantha Zinser paylamaya aldrmad. En iyi iki rencisi eve
dnyordu.
(633
Son Sz
2 Mays 2005
10:06 (Yarg Gecesi'ne 2 yl, 243 gn kala)
Ku gkkuann renklerine brnm gkte bir lk att. Sesi ku tnden ok elektronik bir bip sesini
andryordu, ama adam aldr etmedi. Umduundan ok daha fazla renkle dolu, muhteem bir gnd.
Kendini on yllk bir uykudan uyanr gibi hissetti.
Uyanmak...
Jim gzlerini parlak floresan lambaya dikti.
Neredeyim ben ?
Anmsad son ey agnostizm toplantsndan dnyor olduuydu. Tanr'y aramakla, olup kt eyde
anlam bulmaya almakla geen yllardan sonra nihayet bir ev, tm sorularn yantlayan bir felsefe
bulmutu.
O gn arabada tarikatn lideri Sophia ile beraberdiler. Ona gerei gsteren Sophia olmutu. Ona yeni bir ad
vermiti. Ve ayn zamanda...
"Tekrar ho geldiniz."
"Ne..." Jim'in sesi fslt dzeyinde, bouk ve hrltl kmt.
"Henz konumayn," diye yantlad erkek hastabakc. "in unu."
nce bir kt bardaa buzlu su koydu ve Jim'in azna uzatt. Souk suyun kurumu diline verdii
rahatlamann tadn kartan gen adam bir dikite bitirdi.
"Teekkrler," dedi fsltyla. Bu kez konumak o kadar ac vermemiti. "Ne oldu bana?"
"Bekleyin. Gidip doktoru bulaym."
634 |
Empati
Hastabakc hzla uzaklarken Jim elini dikkatle basma gtrd. Ba sarglar iindeydi. Fazla acmyordu,
ama uyuturucun etkisi geince cannn yanacan biliyordu.
evresine baknp byk beyaz odaya gz gezdirdi. Tavana sesi kslm bir televizyon aslmt. Ekranda
mavi gkyzne ykselen ince, beyaz bir duman grnts vard.
Sonra uzun bacakl bir doktor ieriye girdi ve Jim'in baklar televizyondan kadna dnd. Doktor dosyasn
incelerken endieyle onu izledi.
"Bir trafik kazas geirdiniz. Bunun hakknda herhangi bir ey anmsyor musunuz?"
Jim ban sallad; o ufak hareket bile beyninin zonklamasna yetmiti. Dosyay yatan ayakucundaki yerine
koyan doktor ona doru eildi. Kk fenerini her iki de gzne tuttuktan sonra geri ekildi.
"ok anslsnz," dedi. "n camdan kp, arabanzdan on metre teye frlamsnz. Kafatasnz atlak.
Emniyet kemerini takmanz gerekirdi."
"Teekkrler," dedi Jim doktorun parlak mor ukalalndan rahatsz olarak.
"Bir ey soraym... Daha nce kafa travmas geirdiniz mi?"
"Hayr. Neden sordunuz?"
"Ameliyat yapan ekip kafatasnzn altna yerletirilmi metal bir para kartt. O kadar uzun bir sredir
oradaym ki, kemie kaynam. Bunun nereden geldiine dair bir fikriniz var m?"
"Hayr," dedi Jim. Kadnn zihnini evreleyen ak sar dalgalardan inanmadn grebiliyordu. Doktor...
Aman Tanrm! Kadnn renklerini grebiliyorum.
Nefesi kesilir gibi oldu. Yava yava syrlmaya balad sersemlikle ne grdnn farkna varamamt.
Ve ne hissettiinin. Ald her nefesle zihnine harika renkler doluyordu. O kadar uzun bir sre olmutu ki,
neredeyse dnyann canlln unutmutu.

| 635
Adam Fawer
Gzlerini yumdu ve bitkin bir hznle dolu halde i geirdi.
"yi misiniz..." diye sze balayan doktor birden duralayp boazna kadar ykselen hkr tuttu.
Jim gzlerini at ve onun yanaklarmdan szlen yalar grd. Yeil rahatlamas kendininkini yanstyordu.
Yavaa berrak mavi bir nee gndererek kadnn zntsn geirdi.
Doktor gzyalarn sildi, yksek sesle burnunu ekti ve derin, armdrc bir nefes ald. "zr dilerim. Bana
ne olduunu bilmiyorum." Kendini toparlad, sonra dikkatini Jim'in bulgularna evirdi. "Sizi burada birka gn
gzlem altnda tutmamz gerekiyor, ama tam olarak iyileeceinize eminim. ok anslydnz, Bayan..."
"Bay."
"Pardon?" dedi doktor. Kafas karmt.
"Bay. Bayan deil."
"Ah, zr dilerim!" Doktor dosyasn yeniden ald. "Ama burada adnzn..."
"Ksa sre nce cinsiyet deiimi ameliyat geirdim. Yeni adma kartlm kimliimi ve sigorta kartm hl
bekliyorum."
"zr dilerim," dedi doktor skntl bir ekilde. "Ben... Yani tm bu sarglar ve deri yrtklar arasnda farkna
varmakta..."
"zr dilemenize gerek yok," dedi Jim sakin bir ses tonuyla.
"Yeni adnz ne yleyse?"
Jim cevap vermek iin azn at, ama sonra durdu. 'Jim'de karar klm olsa da, birden bunun fazlasyla
yavan olduuna hkmetti. Dnyaya zincirlenmi bir adamn adyd. Artk o lml kskatan kurtulma
ansna sahip olan biri iin gerekten yavand.
Sophia onu hangi adla armt?
"Valentinus," dedi Jim. Yabanc bir lisana aitmi havas veren adn dilinde brakt histen holanmh.
"Valentinus. Beendim," Doktor ban sallad. "Jill'den ok daha ilgin."
6361
Empati
"Size katlyorum," dedi Valentinus. Kadnn renklerini iine ekti. Peder Sullivan'n yalanlarndan nihayet
kurtulduuna gre, bir daha asla gcnden ekinmeyecekti. Tek Gerek Tanr o gc kendisine bir
nedenden tr balamt. Ve bu kez parmaklarnn arasndan kayp gitmesine izin vermeyecekti.
Baklarn televizyona evirince dikkati bir balkona kan tandk yzl, gri sal adama odakland. Adamm
zerinde uzun, bol bir beyaz cppe, omuzlarnda ise kenarlar altn ilemeli siyah halarla ssl bir
palyum38 vard. Her iki kolunu da gkyzne kaldrnca aadaki kalabalktan cokulu bir sevin naras
koptu.
Ekrann altmda beliren beyaz yazlar okuyan Valentinus'un gzleri irileti. 'Bapiskopos Patrick Sullivan
265. Papa seildi ve XIII. Pius adn ald.'
Onun baklarn takip eden doktor glmsedi. "Vayy! Gerekten de bir Amerikaly setiler," dedi hayretle.
"Sullivan'n Uluslararas kszler Vakf ile ilgili yapt almalarn takdir edildiini grmek gzel bir ey. yi
bir Papa olacak."
Valentinus rtnn altmda yumruklarn skt... Ve plan yapmaya balad.
1 Genelde Papa tarafndan giyilen ve episkopal yetkisini gsteren beyaz,
ynl bir atk f.n.]
1637
Yazarn Notu
15 Kasm 2006
10:34 (Yarg Gecesi'ne 1 yl, 46 gn kala)
Bu kitap her ne kadar bir kurgu olsa da, yknn iine datlm olan birok gerek olgu da var. Bunlarn
arasnda Libet'in zgr iradeyi sorgulayan deneylerini, birletirme problemini evreleyen gizemi, baz bilim
adamlarnn BEMB teorisine olan inancn ve tabii ki CIA tarafndan yrtlen deneyleri sayabiliriz.
CIA gerekten de birok yabanc bilim adamn PAPERCLIP Projesi kapsamnda Amerika Birleik
Devletleri'ne gizlice soktu. Bunlarn byk ounluu Amerika'nn ktalararas balistik fze programnda
alan mhendisler olsa da, bir blm de sorgulama metotlarmz gelitirme grevi verilmi psikologlard.
Nazi bilim adam Kurt Blome ile Yahudi-Amerikan bilim adam Sidney Gottlieb gerekten de bir takm
oluturup, doruluk serumlarnn ve daha birok ilacm etkilerini Kuzey Koreli sava esirlerinin, Amerikan
askerlerinin ve San Francisco ile New York ehrindeki sivillerin zerinde denedi.
CHATTER, BLUEBIRD, OFTEN ve MK zihin kontrol deneyleri dahil olmak zere, bahsi geen tm kod adl
operasyonlar aynen anlattm ekilde gerekleti. Kamu kaytlarna gre, Ronald Reagan 1982 ylnda
insanlar zerine yaplan deneyleri yasaklad. Tm MK projeleri o zamandan beri durduruldu.
Ya durduruldu, ya da devam ettirilen almalara dair kamuoyuna baka sznt olmad.

You might also like