You are on page 1of 248

YEN A DZS : 2

e yaynlar :7401102
Copyright: e yaynlar 1974 / Kurt Vonnegut Jr. 1969 / Seymour Law-
rence 1969, Slaughterhouse-Five adyla Ilk olarak 1969 ylnda Dela-
corte Press/Seymour Lawrence tarafndan yaynlanmtr kapak:
otto dix kapak filmi: ebru grafik kapak basks: arofis basmevi
dizgi: dou matbaas bask: doyuran matbaas cilt: o yayn-
lar dizgi dzeni: linotype no: 318 birinci bask: ocak 1975
KURT
VONNEGUT
JR.
Kurt Vonnegut Jr. 1922 ylnda Birleik Amerikann
Indianapolis ehrinde dodu. Cornell niversitesi,
Carnegie Teknik niversitesi, Tennessee ve
Chicago niversitelerine devam etti. nceleri yalnz
niversite rencileri ve genler arasnda ilgi gren yazar,
zamanla nn ok daha geni bir evreye yaymay baard.
lgi uyandran ve nnn yaygnlamasn
salayan ilk kitab Kedi Beii - Cat's Cradle'dr.
Mezbaha 5 - Slaughterhouse 5 adl
yaptnn filme alnmas ve bu baarl filmin ok
beenilmesi yazara da ok yararl oldu,
1973 ylnda yaynlanan
ampiyonlarn Kahvalts - Breakfast of Champions
hemen Birleik Amerikann en ok satan kitab oldu
ve grd bu ilgi aylarca srd.
Kurt Vonnegut Jr. ailesiyle birlikte
Cape Codun Barnstable kynde yayor.
MEZBAHA NO - 5
YA DA
OCUKLARIN
HALI SEFER
BR ERN LMLE DANSI
YAZAN:
K U R T V O N N E G U T , J R
DRDNC KUAKTAN ALMAN-AMERKALI
CAP COD'DA DALGASINI GEEN,
[OK FAZLA SGARA EN]
VE AMERKAN PYADESNDE
KEF KOLUNA KATILARAK
sava d olup
TUTSAK EDLEN,
BUNDAN UZUN SRE NCE
ELBE'NIN PLORANSA'SI
ALMANYA'DAKI DRESDEN EHRNN
YIKILMASINA TANIK OLAN
VE BUNU ANLATMAK N YAAYAN.
BU BR ROMANDIR,
UAN DARELERN GELD
TRALFAMADORE GEZEGEN MASALLARININ
AZ OK TELGRAFI ANDIRAN
VE DE ZOFRENK SLUBUNDA.
BARI.
Mary O'Hare
ve Gerhard Mller'e
kzler bryor
Ve ocuk uyanyor.
Ama kck tanr isa
Hi mi hi alamyor.
Az ok gerek bir hikye bu. Ya da sa-
vala ilgili hi bir ey ey gerekten uzak de-
il. Kendisinin olmayan bir aydanl ald
iin kuruna dizilen birini tandm gerekten
Dresdende. Sava sonunda kiisel dmanla-
rn kiralk katillere ldrteceini syleyen bir
bakasn da. Byle srp gider bu. Btn ad-
lar deitirdim.
1967'de Guggenheim vakfnn parasyla
(Tanr Mangrlarn korusun) Dresdene dndm.
Ohionun Dayton ehrine ok benziyordu, bu
kentin biraz daha genii, rahat. Bodrumunda
tonlarla insan unu bulunmas gerekli
Oraya eski silah arkadam, Bernard V.O'
Hare'yle dndm ve tutsak olduumuz sralar
bizi kapadklar mezbahaya gitmek zere bin-
diimiz taksinin ofryle ahbap olduk. Ad Ger-
hard Mller'di. Ksa sre Amerikallarn elinde
tutsak kaldn syledi. Komnist rejimde ya-
amann insanda ne gibi bir izlenim braktn
kendisine sorduk, balangta korkun olduu-
nu syledi. nk herkes geberesiye almak
13
I
BLM 1
zorundayd, nk konut, yiyecek ve giysi s-
knts ekiliyordu. Ama imdi durum ok daha
iyiydi. Kk ve rahat bir dairesi vard, kz
ok iyi bir renim gryordu. Annesi, Dresden
alev frtnasnda yanp kl olmutu. Hayat bu.
Christmas'ta O'Hare'ye bir kart yollad,
kartta yle diyordu:
Size, ailenize ve de arkadanza neeli
bir Christmas ve mutlu bir yeni yl diler, ta-
lihimiz varsa bir bar ve zgrlk dnyasn-
da, yeniden taksi iinde grmemizi dilerim.
ok houma gidiyor u: Talihimiz varsa.
Bu iren kitabn ne kadar paraya, zama-
na ve sinir ypranmasna yol atn kestir-
mek kolay deil. Yirmi yl nce kinci Dn-
ya Savandan dndmde Dresden'in ykl-
n anlatmamn kolay olacan dnyordum,
btn yapmam gereken, grdklerimi aktarmak-
tan ibaret kalacana gre. Ayn zamanda da
bir aheser yaratmay ya da hi deilse ynla
para yapmay hesaplyordum, konu bylesine
geni kapsaml olduuna gre. Ama o sralar
Dresden'le ilgili pek az szck geliyordu akl-
ma, daha dorusu bir kitaba yetecek kadar de-
il. Ancak imdi de aklma pek fazla szck
gelmiyor; anlar, Pall Mall sigaralar ve de
yetikin oullaryla bir bunak haline geldiim
u sralar. Belleimin Dresden blmnn ne
denli gereksiz olduunu dnyorum, oysa
14
Dresden hakknda yazmak ne ekici ey ve u
nl iir kafamda dolanp duruyor:
STANBULLU BR GEN VARDI.
SYLENP DURAN... EYNE:
PARAMI YEDN
BEN SEFL ETTN,
VE MD EMYORSUN BLE.
Bir de u ark:
YON YONSON'DUR BENM ADIM
WiSCONSINDE ALIIRIM,
BR BYK BIKIHANEDE
YOL BOYU RASTLADIKLARIM
DURMADAN SORARLAR, NEDR ADIN?
ONLARA CEVAP VERRM,
YON YONSON'DUR BENM ADM
WISCONSINDE ALIIRIM...
Ve byle sonsuzlua dek srp gider.
Yllar boyu, ilikim bulunan kiiler bana sk
sk ne zerine altm sordular. Genellikle
onlara, yazdm en nemli eyin Dresden hak-
kndaki bir kitap olduu cevabn verdim.
Bir seferinde sahneye koyucu Harrison
Starr'a da ayn eyi anlatyordum; kalarn at-
t ve bana sordu: Savaa kar bir kitap m
bu?
Evet, dedim. Sanrm yle.
Savaa kar kitap yazdn iittiklerime
ne sylediimi biliyor musunuz?
Hayr. Ne sylyorsunuz, Harrison Starr?
15
Soruyorum, 'bunu yapacanza neden
buzullarla savamyorsunuz?'
Onun fikri tabii, her zaman savalaca ve
buzullarn oluumunu durdurmak ne kadar ko-
laysa sava durdurmann da o kadar kolay ola-
ca. Ben de ayn eye inanyorum.
Buzullarn sreklilii savalarda olmasa bi-
le, geriye her zaman bildiimiz u krk yllk
lm kalacak.
Biraz daha gen olduum sralar, Dresden-
le ilgili nl kitabmla urarken, bir gn eski
silh arkadam Bernard V.O'Hare'ye kendisi-
ni grmeye gelip gelemeyeceimi sordum. Pen-
silvanya'da basavcyd. Ben de Cap Codda ya-
zar. kimiz de savata er, keif kolu grevlisi
olarak bulunmutuk. Savatan sonra para iin-
de yzme umudunu hi bir zaman beslememi-
tik, ama durumu pekl idare ediyorduk.
Beli telefon irketini, onu bana bulmakla
grevlendirdim. Harikadr telefoncular bu ko-
nuda. Ara sra, gece ge vakit kar konmaz
bir alkol ve telefon nbeti tutar beni. Demlenir,
gl ve hardal kokulu boucu gaz karm solu-
umla karm pskrtrm. Ardndan, ciddi ve
kibar bir havayla yllardr haberini almadm
u ya da bu dostumu bana balamasn sant-
raldaki grevliden rica ederim.
O'Hare'yi de bu yoldan getirdim karma.
16
O bcrn tekidir, bense uzun boylu. Orduda
bize Srk'la Bastbacak derlerdi. Birlikte tut-
sak olduk. Telefonda ona kim olduumu syle-
dim. Buna inanmakta fazla glk ekmedi.
Hl ayaktayd. Okuyordu. Evde herkes uykuya
dalmt.
Dinle, dedim; Dresdenle ilgili kitab ya-
zyorum. Birtakm eyleri hatrlamak iin yard-
ma ihtiyacm var. Oralara kadar uzanp seninle
grebilir miyim, birer kadeh atarken geveze-
lik eder ve hatrlardk baz eyleri.
Pek istekli grnmyordu. Fazla bir ey
hatrlamadn belirtti. Yine de bana gelmemi
syledi.
Sanrm kitabn doruu zavall Edgar Der-
by'nin kuruna dizilmesi olacak, dedim. Kor-
kun bir mizah var bu olayda. Koca bir ehir
yanp kl oluyor ve on binlerce kii lyor. Bun-
larn zerine, bir Amerikal piyade eri aydan-
lk araklad iin ykntlar arasnda yakalanp
tutuklanyor ve yasalara uygun olarak yargla-
nyor. Ardndan da kuruna diziliyor.
Hmmm, diye homurdand O'Hare.
Sence de kitabn doruu gerekten bu de-
il mi?
Bu dalgadan hi anlamam, cevabm ver-
di. Senin iin, benim deil.
Doruklarla, byk heyecanlarla, ruhbilim-
sel incelikle, derli toplu diyaloglar, gerilimler
ve dramatik rastlamalarla urap bunlar k-
mezbaha no 5
17/2
vrma uzman olarak, Dresden serveninin bir
sr taslan yapmtm. Taslaklarn en iyisi
ya da hi deilse en ssl olan, drlm bir
duvar kadnn arkasna yaplanyd.
Kzmn kuru boyalarndan yararlanmtm,
her kahramann ayr bir rengi vard. Hikye, d-
rlm duvar kadnn bir ucunda balyor, te-
ki ucunda son buluyor ve tabii, ikisinin arasnda
da ortas bulunuyordu. Mavi izgi krmzy, ar-
dndan da sary kesiyor ve sar izgi kaybolu-
yordu, nk temsil ettii kahraman lmt.
Bylece srp gidiyordu hikye. Dresden'in
bombalanmas turuncu renkli yatay izgilerden
kesik bir eritle belirtilmiti ve hayattakileri gs-
teren btn dorular bunun iinden geip te
yandan kyordu.
Btn izgilerin birleip son bulduu nok-
ta, Elbe kysnda bir pancar tarlasyd, Hailen'
in knda. Yamur boanyordu. Avrupada,
sava on be gnden beri gemite kalmt.
Sraya girmitik, Rus askerleri tarafndan koru-
nuyorduk: ingilizler, Amerikallar, Hollandallar,
Belikallar, Franszlar, Kanadallar, Gney Af-
rikallar, Yeni Zelandallar, Avustralyallar, sa-
va tutsa koulundan kurtulmak zere bulu-
nan binlerce kii.
Ve tarlann br ucunda, bu kez Amerika-
llar tarafndan korunan binlerce Rus, Polonyal
ve Yugoslav vard. Takas orackta yamurun
altnda yaplverdi, teker teker. O'Hare ve ben,
bir sr insanla birlikte bir Amerikan kamyo-
nunun arkasna trmandk. O'Hare'ye hatra ola-
18
rak bir ey almamt. Aa yukar btn geri
kalanlarsa evet. Bende bir Luftwaffe (Alman Ha-
va Kuvvetleri) subaynn tren klc vard, hl
da bende duruyor. Kitapta Paul Lazzaro adn
taktm, ufak tefek ve fkeli Amerikal bir ki-
loya yakn elmas, zmrt, yakut falan topla-
mt. Dresden'in mahzenlerindeki llerden al-
mt hepsini. Hayat bu.
Dilerini drt yana eken ebleh bir ngi-
liz, ganimetini bir bez torbada tayordu. Torba
tam ayaklarmn zerindeydi. Be dakikada bir
iine burnunu sokuyor, sonra torbasna gz ko-
yan brini yakalamak amacyla clz boynunu
uzatp gzlerini devirmeye koyuluyordu. Ve bir
drtte, torbasn yine ayaklarmn zerine de-
viriyordu.
Bunu istemeyerek yaptn sanmaktaydm.
Ama yanlyordum. Torbann iindekini ille de
birine gstermesi gerekliydi ve bana gvene-
bilecei sonucuna varmt. Bakyla benim ba-
km yakalad, gz krpt, torbay at. iin-
de aldan bir Eyfel kulesi vard. Yaldz boyal.
Onun da iine bir saat oturtulmutu.
Amma kyak ey, dedi.
Ve bizi uakla Fransa'daki bir dinlenme
kampna gnderdiler, orada iyice tombullaana
dek scak stl ikolata ve kalori ynnden
zengin her trl yiyecekle tka basa beslendik.
Sonra bizi lkemize yolladlar, ben de o sra
kendim gibi tombul bir kzla evlendim.
19
Bir sr de ocuumuz oldu.
imdi hepsi yetikin, bense anlar ve Pall
Mail sigaralaryla babaa bir bunak. Yon Yon-
son'dur adm, Wisconsinde alrm, bir byk
bkhanede.
Zaman zaman telefonla eski sevgililerimi
aramaya kalkrm, akam ge vakit, karm
yattktan sonra. Kk hanm, bana Bayan Bil-
memne'nin numarasn verebilir misiniz? San-
rm urada oturuyor.
zr dilerim baym. Rehberde byle biri
yok.
Teekkr ederim kk hanm. Yine de
teekkr ederim.
Ve karrm dar kpei ya da ieri al-
rm, gevezelik ederiz. Onu sevdiimi aklarm,
o da beni sevdiini syler. Gl ve hardal ko-
kulu boucu gaz karm onu hi rahatsz et-
mez.
Fstk gibisin Sandy, derim kpee. Far-
knda msn bunun Sandy? Gerekten iyisin.
Baz kereler radyoyu aar ve Boston ya da
New Yorktan yaplan bir szl yayn dinle-
rim. nceden banda alnm mzie katlana-
mam ok imisem. Eninde sonunda yatan
yolunu tutarm ve karm saati sorar. Her za-
man saati renmek derdindedir. Saati bilme-
diim de olur, o zaman yle derim: Yanmda
deil. stm ara istersen.
20
Zaman zaman yaptm renimi dn-
rm. ikinci Dnya Savandan sonra bir sre i-
kago niversitesine devam ettim. Antropoloji
blmnde renciydim. O ada, insanlar ara-
snda kesinlikle hi bir fark olmad reti-
lirdi. Belki hl ayn yerde otluyorlardr.
Bize rettikleri bir baka ey de kimsenin
gln, kt ya da itici olmadyd, lmnden
ksa sre nce, babam bana yle dedi: Bili-
yor musun, iinde kt adam bulunan tek hi-
kye yazmadn.
Ona bunun sava sonras niversitede -
rendiim eylerden biri olduu cevabn ver-
dim.
Antropolog olmaya hazrlandm sralar,
ayn zamanda da haftal yirmi sekiz dolara
nl ikago Basn Ajans'nn polis muhabirli-
ini yapyordum. Bir gn beni gece iinden dos-
doru gndze aktardlar; yle ki, aralksz on
alt saat altm. ehrin btn gazeteleriyle,
Associated Press, United Press ve btn ben-
zeri kurulularla ibirlii yapyorduk. Mahkeme-
ler, emniyet komiserlikleri, itfaiye klalar, Mic-
higan gl sahil muhafazas ve benzeri yerler
bizim alma alanmz iindeydi. ikago cad-
delerinin altndaki haberleme yollar bizi bu
kurululara balyordu.
Muhabirler haberlerini kulaklk takm ga-
zetecilere telefonla bildirir, onlar da bu haber-
leri makineyle, parafinli kada geirirlerdi. Pa-
21
rafinli kattan oaltlan haberler, ii kadife
d pirin tplere konur ve haberleme yollar
da bu tpleri yutard. Muhabirler kadar yazi-
leri grevlilerinin de en etin cevizleri, cep-
heye giden erkeklerin yerini alm kadnlard.
lk haberimi bu kaltaklardan birine yazdr-
mak zorunda kaldm. Bir resm binada asansr-
c olarak ie alnan, yeni terhis edilmi bir gen-
le ilgiliydi bu haber. Birinci kattaki asansr
kaps maden kvrmlarla sslyd. Demir sar-
mak her delikten fkrmaktayd. zerine iki
dudukuunun tnedii demirden bir de dal
vard bu kapnn.
Yeni terhis olan delikanl asansr bodru-
ma indirmeye karar verdi, kapy kapad ve inie
geti, ama nikah yz sslere taklmt. Ta-
ban aa iner ve ayaklarnn altndan kaar-
ken havada asl kalverdi, asansrn tavan da
onu ezdi. Hayat bu.
Haberimi telefonla bildirdim, parafinli ka-
da geirecek olan kadn beni sorguya ekti:
Kars ne dedi?
Henz haberi yok, cevabn verdim Ka-
za yeni oldu.
Onu arayn ve konuturun.
Ne?
Polisten, Bakomser Finn olduunuzu be-
lirtin. Kt bir haberiniz olduunu syleyin. Ka-
dna olay bildirin ve ne diyeceini bekleyin.
Dediini yaptm. Kadn haberi beklenebi-
lecei gibi karlad. Bir ocuk vard ortada. Fa-
lan filan.
22
Gazeteye dndmde yazileri sekreteri
kz, kendi merakn gidermek iin ezilen ada-
mn ezildii an ne durumda olduunu sordu.
Ona anlattm.
Sizi sarst m? diye steledi. Silah-
or ekerlerini yutaraktan.
Yok be canm, Nancy. Sava srasnda
bunun bin beterini grdm.
Daha o sralar szde Dresden'le ilgili kitab
yazmaktaydm. Henz Birleik Amerika'da, n
planda olan nl hava akn deildi. Pek az
Amerikal, bunun Hiroima'dan ok daha ld-
rc olduunun farkna varyordu. Ben de bi-
lincinde deildim. Pek byk bir patrt koparl-
mamt.
Bir kokteyl srasnda, tank olduum ek-
liyle hava aknn ve yazmak istediim kitab i-
kago niversitesi profesrlerinden birine anla-
tyordum. Toplumsal Dnce Dernei adl bir
kuruluun yesiydi. Bana toplama kamplarn-
dan, Almanlarn l Yahudilerin yayla nasl
mum ve sabun yaptklarndan ve bununla ilgili
eylerden sz etti.
Ona tek syleyebileceim uydu: Biliyo-
rum. Biliyorum. Biliyorum.
ikinci Dnya Sava hi kukusuz herkesi
katlatrmt. New York eyaletinde, Schenec-
tady'de General Electricin d ilikiler grevl-
23
si, ilk evimi satn aldm Alplaus kynde de
gnll itfaiyeci oldum. Patronum, rastlamak
talihsizliine uradm en kat heriflerden bi-
riydi. Baltimore'de yarbay rtbesiyle d ili-
kiler grevinde bulunmutu. Ben Schenectady'
de olduum sra, ok sert bir kilise olan Hol-
landa Protestan kilisesine katld.
Ara sra neden subay olamadm kefet-
mek amacyla beni yoklard, bir su ileyip i-
lemediimi anlamak istercesine.
Karmla ben btn ikinliklerimizi yitir-
mitik. Bir ktlk dnemi geiriyorduk. Dostlar-
mz da, bir deri bir kemik kalm, ordudan yeni
terhis edilme bir sr adamla, yine bir deri
bir kemik karlaryd. Schenectady'nin en sevim-
li eski askerleri, en tatl ve en grgr buldukla-
rm, savatan en byk hararetle nefret eden-
ler, gerekten en iyi savam olanlard.
Bunun zerine Dresden bombardmanyla
ilgili ayrntlar edinmek zere hava kuvvetleri-
ne mektup yazdm: Bombardman emrini kim
vermiti, ka uak hava aknna katlmt, se-
bebi neydi, bundan ne gibi istenen sonular
salanmt, falan filan. Benim gibi d iliki-
ler grevlisi biri mektubuma karlk verdi. -
zntlerini belirtiyordu, ama bilgiler hl ok
gizliydi. Mektubumu yksek sesle karma oku-
dum ve patladm: Gizli mi? Tanrm, Kimden
gizli?
24
O sra Dnya Federalistler Birliine ba-
lydk. imdi neye bal olduumuzu pek iyi
bilmiyorum. Telefon hastasyz, sanrm. Ne ka-
dar da ok telefon ediyoruz; hi deilse ben,
gecenin ileri saatlarnda.
Eski silah arkadam Bernard V.O'Hare'yle
yaptm telefon konumasndan on be gn
sonra, gerekten onu ziyaret ettim. 1964 yln-
dayd, sanrm, New York Dnya Fuarnn son
yl. EHEU, FUGACES LABUNTUR ANNI. Yon
Yonson'dur benim adm. istanbullu bir gen
vard...
Yanma iki de kk kz aldm: Kendi k-
zm Nanny ve en iyi arkada Allison Mitchell.
Hi Cap Coddan dar kmamlard. Nehir
grdmzde bunu seyredip biraz dnme-
leri iin durmamz gerekti. Daha bu uzunluk ve
darlkta, tuzsuz bir su grmemilerdi. Nehir
Hudson nehriydi. Sazan balklar yzyordu
iinde, biz bunlar grdk. Atom denizaltlar
kadar iri balklard.
alayanlara, Delaware vadisinde yksek-
lerden srayarak gelen akarsulara da rastla-
dk. Durup incelenecek ynla ey vard ve yo-
la devam etmemiz gerekiyordu hep. Kk kz-
lar bayramlk beyaz elbiseler ve yeni siyah pa-
bular giyiyorlard; yabanclar onlarn ne kadar
iyi yetitirilmi olduklarn anlasnlar diye.
Gitme zaman kzlar, dedim. Ve yola ko-
yulduk.
25
Gnein batndan sonra bir italyan lo-
kantasnda akam yemeini yedik, sonra Ber-
nard V.O'Hare'nin gzel ta evinin kapsn vur-
dum. Elimde bir ie irlanda viskisini yemek zili
olarak tayordum.
Dresden'li taksi ofr Gerhard Mller'ie
birlikte bu kitab sunduum sevimli kars Mary'
le tantm. Mary O'Hare, diplomal hemireydi;
bir kadn iin harika bir meslek.
Mary, iki gen yol arkadama bayld, on-
lar kendi ocuklaryla birlikte st katta oyna-
maya ve televizyon seyretmeye yollad. Ancak,
ocuklar dar ktnda, Mary'nin beni sev-
mediini ya da bu geceyle ilgili bir eyin ho-
una gitmediini sezdim. Terbiyeliydi, ama buz
gibi souktu.
nsan rahat ettiren gzel bir eviniz var,
dedim. Sylediim gerekten doruydu.
Rahatsz edilmeden konuabileceiniz bir
ke ayarladm, karln verdi.
Mkemmel derken; iki yal askerin iip
gevezelik edebilecei, duvarlar tahta kapl bir
oda ve minede yanan atein banda iki
deri koltuk hayal ediyordum. Ama o bizi mut-
faa gtrd. st beyaz ini kapl bir masann
bana dik arkalkl iki iskemle koymutu. Ma-
sann bembeyaz inileri iki yz vatlk bir n
altnda haykryordu. Mary'nin hazrlad bir
ameliyat salonuydu. Masann zerine bir tek
bardak koymutu, benim bardam. Savatan
26
beri, O'Hare'nin sert bir ikiye e! srmediini
syledi.
Oturduk. O'Hare tedirgindi, ama aksayan
eyin ne olduunu aklamak istemiyordu. Ben-
de Mary'yi bylesine kprten eyin ne olduu-
nu bir trl anlayamyordum. iyi bir aile baba-
sydm. Topu topu bir kez evlenmitim. Alkolik
deildim. Sava srasnda kocasna kt bir
oyun oynamamtm.
Kendine bir Coca Cola doldurdu, paslan-
maz elikten yalakta buzlar gmbrdeterek.
Sonra binann br ucuna gitti. Ama yerinde
duramyordu. Evi arnlyor, kaplar ap ka-
pyor, eyay oradan oraya tayordu boalmak
iin.
Onu bu duruma sokacak ne yaptm ya
da ne sylediimi sordum O'Hare'ye.
Bir ey yok, dedi. Kafan yorma. Se-
ninle ilgili bir ey yok. ok kibarca bir dav-
rant onun ynnden. Yalan sylyordu. Ger-
ekten bendim sz konusu olan.
Bunun zerine Mary'yi unutmaya ve sa-
va hatrlamaya altk. Getirdiim kt i-
kiden iki ykl kadeh yuvarladm. Bazan, sa-
va anlar yzeye kyormu gibi azlarmz
kulaklarmzda, kkrdyorduk, ama ikimizin de
die dokunur bir ey hatrlad yoktu. O'Hare,
bombardmandan hemen nce Dresden'de bol
bol arap bulan birini hatrlyordu. Onu bir e!
arabasyla eve tamamz gerekmiti. Bir kita-
ba yarayacak ey deildi bu. Bir alar saat
fabrikasn yamalayan iki Rus askerini hatr-
27
Iyordum. Bir araba dolusu saatlar vard. Mut-
lu ve sarhotular. Gazete kadndan koca koca
sarma sigaralar iiyorlard. Hatrladklarmz aa-
yukar bu kadard ve Mary grltye devam
ediyordu. Sonunda dnp bir bardak daha Co-
ca imeye karar verdi. Buzdolabndan yeni bir
buz kalb ekti, yalakta gmbrdetti, btn
buzlar gevemi olduu halde.
Ardndan, bana dnd, ne kadar fkeli ol-
duunu ve fkesinin bana yneldiini gster-
di. Zaten bir sredir kendi kendine konuuyor-
du; yle ki, syledikleri ok daha uzun bir ko-
numann ufack bir blm oldu:
Birer ocuktan baka ey deildiniz!
dedi.
Ne?
Birer yumurcaktnz sava srasnda, tp-
k st kattakiler gibi! Bamla szlerini onay-
lyordum. Sava srasnda, ocukluktan yeni
kan kadn tanmam delikanllardk.
Ama yazacanz bu deil, tabii! Bu bir
soru deildi. Bir sulamayd,
Pek bilemiyorum, dedim.
Ben biliyorum ite. Smkl yumurcak-
lar deil de birer erkek olduunuza herkesi
inandracaksnz, sinemada da rollerinizi Frank
Sinatra ve John Wayne ya da n byk, sa-
va grnl pis moruklardan bazlar oy-
nayacak. Ve sava tek kelimeyle esiz olacak,
ardndan bir srs daha gelecek bamza. Bu
savalarda da yukardakiler gibi yumurcaklara
grev verilecek.
28
Her eyi anladm. Onu ileden karan sa-
vat. ocuklarnn ya da bakalarnn evlatlar-
nn savalarda lmesini istemiyordu. Ve sava-
lar, ksmen de olsa, kitaplarla filmlerin kkrt-
tna inanyordu.
Ben de ona sz vermek iin sa elimi kal-
drdm: Mary, dedim; romanmn bir gn bi-
teceini sanmyorum. Bugne kadar, hepsini
p sepetine attm be bin sayfa yazm ol-
mam gerek. Ama iin stesinden gelirsem, size
eref sz veriyorum ki romanmda Frank Si-
natra ya da John Wayne trnde adamlar ol-
mayacak.
Bir ey daha syleyeyim, dedim; buna
'ocuklarn Hal Seferi' adn vereceim.
O zamandan beri dostuz.
O'Hare ve ben, an avndan vazgetik, ba-
ka eylerden sz etmek iin oturma odasna
dndk. Gerek 'ocuklarn Hal Seferi' bizi
meraklandrmaya balyordu ve O'Hare, hukuk
doktoru Charles Mackay'n OLAANST HALK
NANLARI VE YIINLARIN KRL adl ki-
tabna ba vurdu. Kitap ilk kez 1841 ylnda
Londra'da yaymlanmt.
Mackay btn hal seferlerine kt gz-
le bakyordu. ocuklarn Hal Seferi ona, sa-
dece yetikinlerin katld br on hal sefe-
rinden ancak biraz daha ackl geliyordu. O'Ha-
re u iyi yazlm blm yksek sesle okudu:
29
TARH, GRKEML BR BLDRYLE HA-
LILARIN, BR GZ YAI VE KAN YOLU BO-
YUNCA, UZLAMASIZ BR BANAZ TARAFIN-
DAN YNETLEN CAHL VE VAH KLER-
DEN BAKA EY OLMADIKLARINI BZE -
RETYOR. BUNA KARILIK EFSANE, ONLARIN
DNDARLII VE YTLNDEN UZUN UZA-
DIYA SZ EDYOR. ERDEMLERNN, IKAR-
CILIKTAN UZAK OLULARININ, STLERNE
YANSiYAN LMSZ EREFN VE HIRST-
YANLIA YAPTIKLARI BYK HZMETLERN
OK RENKL VE HEYECANLI BR TASVRN
SUNUYOR.
Mackay bizlere, ocuklarn Hal Seferi
nin 1213'de, iki papazn Fransa ve Almanya'da
yeni yetmelerden bir ordu toplayp bunlar kle
olarak Kuzey Afrika'da satmay akl ettikleri yit
baladn sylyor. Otuz bin ocuk, Filistine
ulama umuduyla gnll kt. TAB, BUNLAR
BYK EHRLERDE KALABALIK ETELER
HALNDE RASTLANAN, KTLK VE EDEP-
SZLK ELMYLE DOLU, HER EY YAPMA-
YA HAZIR TERKEDLM VE SERSER OCUK-
LARDI.
Papa III. Innocent de ocuklarn Kutsal
Toprak'a varacandan emindi ve cokuyla do-
lup tayordu. Biz uyurken bu kkler n-
bet tutuyorlar! dedi.
Bu gen hallarn ou Marsilya'dan ge-
miye bindirildi ve aa yukar yars, deniz ka-
zalarnda ld. br yars, Kuzey Afrika'ya
ulat ve orada piyasaya srlp satld.
30
Bir anlamazlk sonucu, ilerinden bazla-
r hi bir kle gemisinin beklemedii Cenova
limanna ulamt. yi yrekli insanlar orada bu
ocuklarn karnlarn doyurdular, onlara bir ba-
rnak saladlar, sertlie ba vurmadan sorgu-
ya ektiler; evlerine gnderilmeden nce avu-
larna biraz para sktrdlar ve bol bol t
verdiler.
Yaasn Cenova'nn iyi yrekli insanlar
diye bard, Mary O'Hare.
O gece ocuk odalarndan birinde uyudum.
O'Hare benim iin ba ucu masasna bir kitap
koymutu. Mary Endell'in yazd DRESDEN,
TARH, TYATROSU VE MZES. 1908'de ya-
ymlanmt ve nsz yle balyordu:
BU KK KTABIN YARARLI OLMASINI
DLYORUZ. NGLZ DLNDE OKUYANLARA
DRESDEN'IN MMAR GELMNN KUBAKI-
I GRNMN; BRKA KIININ DEHSI
SAYESNDE MZK ALANINDAK LERLEME-
SN SUNMAYI AMALIYOR; BR DE MZE-
SN, SREL ZLENMLER ARAYANLARIN SE-
ECEKLER YER HALNE GETREN BAZI SA-
NAT AHESERLER ZERNE DKKAT EK-
YOR.
Biraz tede, u tarihsel aklamay oku-
dum:
1760 YILINDA, DRESDEN, PRUSYALILA-
RIN KUATMASINA KATLANMAK ZORUNDA
31
KALDI. 15 TEMMUZ GN TOP ATE BA-
LADI. RESM MZES ALEV ALDI. PEK OK
TABLO KNGSTEN'E TAINMITI, AMA BA-
ZILARI MERM PARALARINDAN CDD ZARAR
GRD, ZELLKLE DE FRANCIA'NIN SA'
NN VAFTZ ADLI RESM. STELK, DMA-
NIN HAREKETLERNN GECE GNDZ ZLEN-
D GRKEML KREUZKRCHE AN KULES
ALEVLER NDEYD. AZ SONRA DA YIKILA-
CAKTI. KREUZKRCHE'NN ACI YAZGISININ
TERSNE, PRUSYA'LILARIN MERMLER FRAU-
ENKIRCHE'NN TA KUBBESNN EMLER -
ZERNDE DOLU TANELER GB ZIPLAYIP DUR-
DU. YEN GAL ETT YERLERN EN NEM-
L NOKTASI G LATZ'N DTN RE-
NNCE, FREDRCH KUATMADAN VAZGE-
MEK ZORUNDA KALDI. HER EY YTRME-
MEK N SLEZYA'YA YNELMEK ZORUNDA-
YIZ.
DRESDEN KORKUN BR BMDE YA-
KILIP YIKILDI. GOETHE, GEN BR REN-
CYKEN EHR ZYARET ETTNDE, HL
GRLEN ACINACAK HALDEK YIKINTILARLA
KARILATI: FRAUENKRCHE'NN KUBBE-
SNDEN EHRN O CANIM DZENNN ORTA-
SINA SERPTRLM, ACINACAK HALDEK
YIKINTILARI GRYORDUM; BU ARADA K-
LSE HADEMES, KLSEY VE KUBBESN
H STENMEYECEK BR FELAKETE KARI
KORUMAYI AKIL EDEBLEN VE BUNLARI MER-
MLERN YIKAMAYACAI BR SALAMLIKTA
YAPAN MMARIN YETENEN VYORDU,
32
Y YREKL HADEME HER YANDAK YIKIN-
TILARI BANA GSTEREREK, DNCEL D-
NCEL U SZLER SYLED: 'TE, D-
MANIN YAPTII!'
ki kk kz ve ben, Delaware nehrini
George Washington'un getii yerden getik.
Ertesi sabah Uluslararas New York Fuarna
gittik, orada Ford ve Walt Disney'e gre ge-
miin, General Motors'a gre de gelecein ne-
ye benzediini grdk.
Ben bugnden kuku duyarak kendi kendi-
me sordum: Boyutlar, derinlii, bana den pa-
y' nelerdi?
Bunun ardndan, iki yl sreyle Iowa ni-
versitesinin nl Yazarlar Semineri'nde yaratc
yaz teknii dersi verdim. Birka kez bam
pskll belalara soktum, yine de her birinden
paay syrdm. Derslerimi leden sonralar
veriyordum. Sabahlar yazyordum. Her gelene
evde olmadm syletiyordum. Dresden hak-
kndaki nl kitabm zerinde alyordum.
O sra Seymour Lawrence adndaki ok
sevimli bir bay bana kitaplk bir anlama
teklif etti, kendisine u cevab verdim: Ka-
bul, ilki Dresden hakkndaki nl kitabm ola-
cak.
Seymour Lawrence'in dostlar ona, Sam
mezbaha no 5
33/3
derler. imdi am'a sesleniyordum: Sam, i-
te kitap!
Kitap ok ksa, kark ve dank, Sam;
nk bir kym hakknda akl banda hi bir
ey sylenemez. Herkesin bir daha hi bir eyi
arzulamamak ya da herhangi bir ey syleme-
mek iin ld sanlr. Bir kymn ertesinde
her eyin sakin olmas gereklidir; yledir de
gerekten, kularn dnda.
Peki, o zaman kular ne der? Bir kym
hakknda ne denebilirse, cik-cik-cik gibisin-
den bir ey mi?
Oullarma hangi koullarda olursa olsun
kymlara katlmaya haklar olmadn, dman-
larnn ldrld haberinin onlara ne ho-
nutluk ne de herhangi bir sevin salamas
gerektiini anlattm.
Yok edici aralar yapan irketler hesabna
almamalarn ve bu tr aralara ihtiyacmz
olduunu syleyenlerden nefret ettiklerini gs-
termelerini de kabul ettirdim.
Daha nce de belirttiim gibi: Dostum
O'Hare'yle birlikte ksa sre nce Dresden'e
dndm. Hamburg'da, Bat Berlin'de, Dou Ber-
34
lin'de, Viyana'da, Salzburg'da, Helsinki'de ve
hatta Leningrad'da bol bol elendik. Daha son-
ra yazacam hayal yklerde kullanacam
bu gerek evreleri incelemek benim iin ok
iyiydi. Bu hikyelerden biri RUS BAROKU ola-
cak. Bir bakas PMEK YASAK, tekiler DO-
LAR BAR ya da TALHMZ OLURSA, falan fi-
lan.
Falan filan.
Bir Lufthansa uann Boston zerinden
Filadelfiya'y Frankfurt'a balad syleniyor-
du. O'Hare, Filadelfiya'dan binecekti, ben de
Boston'dan ve gidecektik. Ama Boston'u sis
bastndan uak Filadelfiya'dan doru Frank-
furt'a utu. Ben Boston'un sisinde hayalete dn-
mtm. Lufthansa beni, baka grnmeyen
adamlarla birlikte taksiye ykledi ve bir haya-
let-gece geirmek zere bir motele postalad.
Saatlar gemiyordu. Biri saatlarla eleni-
yordu, hem yalnz elektrikli duvar saatlaryla
deil, kurgularla da. Kol saatimin akrebi bir kez,
oynuyor, aradan bir yl geiyor, sonra yeniden
bir kk srama yapyordu.
Elimden bir ey gelmezdi. Dnyal olarak
saatlarn dediine boyun emek zorundaydm
ve de takvimlerin.
Yolda okumak niyetiyle iki kitap almtm.
Biri, Theodore Roethke'nin RZGARA SAVRU-
LAN SZLER'iydi ve iinde unlar buidum:
35
UYKUYA UYANIYORUM, UYANDIRMADAN
UYANI!,
KORKTUUMUN NDE YOKLUYORUM
Y A Z G I MI .
GDEREK RENYORUM GTMEM
GEREKEN YER.
teki kitabm Erika Osrovsky'nin CELNE
VE SEZGiS'ycf. Geline Birinci Dnya Savan-
da kafas krlana dek yil bir Fransz askeri
olmutu. Bu olaydan sonra uyku uyuyamad ve
kafasnn ii grltyle nlad durdu. Doktor
oldu, gndzleri yoksullara bakt ve geceleri
garip romanlar yazd, lmle dansetmeden sa-
nat manat yaplamaz, diye yazyordu.
GEREK LMDR, diyordu. ONA KAR-
EFENDCE SAVATIM, ELMDEN GELD
KADAR... ELENDM, ONUNLA KAFA EKTM,
DANSETTM, TAHLANDRDIM MMKN OL-
DUUNCA!... SSLEDIM, GIDIKLADIM?...
Zaman kafasn kurcalyordu. Miss Ost-
rovsky KREDL LM (Mort Credit) de, Ce-
iine'nin caddeleri kalabaln hareketinin dur-
masn diledii artc blm hatrlatyordu.
Celine, kat zerinde haykryordu: DURSUN-
LAR,. H KIPIRDAMASINLAR ARTIK! YLE
BR YERLESNLER!.. H KIPIRDAMAMAK
ZERE!.. BR DAHA GRLMESN GTTKLER.
36
Byk ykm ykleri peinde motel oda-
sndaki Kutsal Kitap' kartrdm durdum. VE
LUT, TSOAR'A GELD ZAMAN, GNE YER
ZERNE DOMUTU. VE RAB, SODOM ZE-
RNE VE GOMORRA ZERNE GKLERDEN
KKRT VE ATE YADIRDI. O EHRLER,
BTN OVAYI VE EHRLERDE OTURANLA-
RIN HEPSN! VE TOPRAIN BTKLERN! YOK
ETT.
Hayat bu.
iki ehrin halk! ahlaksz kiilerdi, bu iyi
bilinir. Onlardan kurtulan yeryz ok daha iyi-
dir.
Ve Lut'un kars, bilinir ki dnp bu in-
sanlara ve ykk evlerine bakmama emrini ald.
Ama kadn ban arkaya evirdi, onu bundan
tr seviyorum nk yapt yle insancay-
d ki.
Bu nedenle de tuzdan bir heykele dnd-
rld.' Hayat bu.
Geriye bakmak yaplacak ey mi? Bir da-
ha bunu kesinlikle tekrarlamayacam.
imdi savala ilgiii kitabm bitirdim. Bun-
dan sonra yazacam daha elendirici olacak,
Bu baarsz; nceden biliniyordu, tuzdan
bir heykelin eseri olduuna gre. yle ba-
lyor:
DNLEYN:
BILLY PLGRM ZAMANDAN KOPTU
Ve yle bitiyor:
CK-CK-CK?
37
Dinleyin:
Billy Pilgrim zamandan koptu.
Billy bunak bir dul herif olarak uyudu ve
gzlerini evlendii gn at. 1955'de bir kap-
dan girdi; 1941'de baka bir kapdan kt. Ay-
n kapdan bir daha geti. Kendini 1963'de bul-
mak iin. Birka kez kendi doumunda ve l-
mnde bulunduu, can ektike aradaki olay-
lar ziyaret ettiini sylyor.
Billy artk zaman ancak kesik kesik ya-
kalayabiliyor, ynne kendi kendine karar ver-
miyor, yolculuklar da ille matrak deil. Srekli
heyecan ektiini sylyor, nk bir sonraki
roln hayatnn hangi blmnde oynamak zo-
runda kalacan hi bilmiyor.
Billy 1922 ylnda, New York eyaletinin ili-
um ehrinde, orann erkek berberinin tek ocu-
u olarak dodu. Antika grnl bir ocuk-
tu, uzun boylu ve laka, Coca-Cola iesi yapl
bir yeni yetmeye dnt. Ilium lisesinden s-
41
BLM 2
nfnn ilk te biri arasnda mezun oldu ve
ikinci Dnya Savanda askere alnmadan, ili-
um gzlklk okulunun gece derslerine alt
ay devam etti. Babas sava srasnda bir av
kazas sonucu ld. Hayat bu.
Billy askerlik hayatn Avrupa'dayken piya-
dede tand ve Almanlar tarafndan tutsak edil-
di. 1945'de bir iyihal belgesiyle terhis edildik-
ten sonra yeniden Ilium gzlklk okuluna
yazld, reniminin son ylnda, okulun kuru-
cusu ve mdrnn kzyla nianland, sonra da
hafif bir sinir rahatszl geirdi.
Placide gl yaknndaki bir asker hasta-
nede tedavi edildi, kendisine bir sr elektro-
ok yapldktan sonra evine gnderildi. Nian-
lsyla evlendi, renimini tamamlad ve kayn-
pederinin yardmyla lum'da kendi iini kur-
du. Demir-Dkm irketi'nin orada bulunmasn-
dan tr Ilium, zellikle gzlkler iin ve-
rimli bir ehirdir. Ynetmelik her memurun,
retim blgesinde taklmas gereken bir g-
venlik gzl bulundurmasn zorunlu tutar.
D.D. ti. ilium'da atm sekiz bin kii al-
trmaktadr. Bu da epey cam-ereve demektir.
Paray getiren de erevelerdir.
42
Billy zengin oldu. ki ocuu dodu. Bar-
bara ve Robert. Sras gelince, kz baka bir
gzliikyle evlendi ve Billy damadna bir i
yeri at. Olu Robert sede elle tutulur bir ey
yapmad, ama ok gen yata nl parat
birlii Yeil Bereliler'e katld. Duruldu, iyi bir
delikanl oldu ve Vietnam'da savat.
1968 banda, Billy'nin de aralarnda bu-
lunduu bir grup gzlk ilium'dan Montreal'
deki uluslararas gzlklk kongresine git-
mek zere bir uak kiraladlar. Uak Vermont'
da Sugarbush dann tepesine arpp para-
land. Billy dnda herkes ld. Hayat bu.
Billy, Vermont'daki bir klinikte kendini top-
iarken, kars kaza sonucu, karbonmonoksit ga-
zyla boularak ld. Hayat bu.
Billy uak kazasndan sonra iyileip lli-
um'a dndnde bir sre rahat durdu. Korkun
bir yara izi tepesini boydan boya iziyordu. i-
nin bana dnmedi. Kendine bir kahya tuttu.
Kz da aa yukar her gn ona uruyordu.
Ve derken, kimseye haber vermeden, New
York'un yolunu tuttu; radyoda btn gece s-
ren bir szl yayna katld. Zamandan koptu-
unu aklad. 1967'de bir uan daire tarafn-
dan karldn da syledi. Uan dairenin Tral-
famadore gezegeninden geldiini belirtiyordu.
Bir hayvanat bahesinde rlplak gstermek
iin gtrmlerdi onu Tralfamadore'ye. Bir dn-
yal kadnla, lgn Montana adl eski bir si-
nema oyuncusuyla iftletirmilerdi.
43
ilium'da baz> gece kular, Bly'nin radyo
konumasn iitti. Ve ilerinden biri, kz Bar-
bara'ya telefon etti. Barbara allak bullak oldu.
Kocasyla New York'a gidip Billy'yi geri ge-
tirdiler. Billy tatllkla, radyoda sylediklerinin
hepsinin doru olduunu savunuyordu. Kznn
dn gecesi, Tralfamadore'liler tarafndan ka-
rldn belirtiyordu. Ona baklrsa bu oiay
farkedilmemiti, nk Tralfamadore'liler za-
mandaki bir atlaktan yararlanarak onu kar-
mlard; yle ki, Dnya'dan saniyenin binde bi-
ri kadar uzaklamakszn Tralfamadore'de yl-
larca kalmt.
Bir ay olaysz geti; sonra Biliy, ilium'un
HABERLER KILAVUZU gazetesine bir mektup
yazd ve mektup yaymland. Bunda, Tralfama-
dore'deki yaratklar anlatlyordu.
ki kar boyunda, yemyeil, srahi bii-
minde kyorlard ortaya. Vantuzlar yere yap-
kt ve byk esneklii olan antenleri genel-
likle gkyzne evriliydi. Her antenin ucunda,
avucunda yeil bir gz bulunan kk bir e!
bulunuyordu. Bu yaratklar ok iyi duygular
tayor ve drt boyutu alglayabiliyorlard. An-
cak boyutu alglayabilen Dnyallara ac-
maktaydlar. Onlara bir sr harika ey ren-
meye hazrdlar, zellikle de zaman konusun-
da! Billy bir sonraki mektubunda bu harika
eylerden birkan aklayacana sz veri-
yordu.
44
ikinci mektubunu hazrlarken iiki basld,
ikinci mektup yie balyordu:
Tralfamadore'de rendiim en nemli
ey, kiinin ldnde sadece im gibi g-
rnddr. Gemite pekl yaamaya devam
eder, dolaysyla da cenazesinde alamak ok
glntr. Btn anlar, gemi, bugn ve ge-
lecek her zaman varolmutur, sonsuzlua dek
varolacaktr. Tralfamadore'lier bir bakta de-
iik, alar kapsayabilecek yetenektedirler;
rnein, bizlerin bir bakta Kayalk Dalarn
bir dizisini grebilmemiz gibi. Anlarn srekli-
liini farkederler ve bunlardan ilgilendikleri her
birine balanabilirler. Dakikalarn tespih tane-
leri gibi birbirini izledii ve geti mi bir daha
geri gelmeyeceine inanmak bir Dnyal yanl-
gsndan baka ey deildir.
Tralfamadore'li, bir l karsnda, l-
nn zellikle o an kt durumda olduunu, ama
ayn kiinin pek ok baka anlarda salkl
yaadn dnmekle yetinir: Bugn, birinin
ldn duyduuma sadece omuz siker ve
Tralfamadore'lerin ller hakknda syledikle-
ri u sz tekrarlarm: HAYAT BU.
Billy bo evinin bodrumundaki oyun oda-
snda mektubuna alyordu. Kahyann izin g-
nyd. Odada eski bir yaz makinesi vard, i-
ren bir ey. Koskoca bir akmlatr arl-
ndayd. Billy'nin bunu uzaa tamas gt,
bu nedenle yazsn baka yerde deil de oyun
odasnda yazyordu.
45
Kalorifer almyordu. Bir san, termos-
tat tellerinden birinin d kaplamasn kemirmi-
ti. Is evin iinde on dereceye dmt ama,
Billy'nin aldrd bile yoktu. Sk da giyinme-
miti, akam st olduu halde yaln ayak ve
pijamalyd, banyodan kmt stelik. plak
ayaklar mor ve fildii karm bir renkteydi.
Ama yine de yrei kzgn bir kordu. Bu
yrei iiren, yaknda zamanla ilgili gerei
aklayarak pek ok kiiyi rahatlatacana olan
inancyd. st kattaki giri kapsnn zili dur-
madan alyordu. Yukarda sabrszlanp duran,
kz Barbara'yd. Sonunda kendi anahtaryla ka-
py at, bararak tepesinden geti. Baba, ba-
bacm, neredesin? Falan filan.
Billy ona cevap vermiyordu; yle ki, Barbara
lsn bulacan sanarak neredeyse bir sinir
nbeti geirdi. Sonunda aklna gelen en son ye-
re, oyun salonuna gz att.
Neden cevap vermedin sana seslendiim-
de? diye sordu oyun salonunun kap aznda
dikilen Barbara. Elinde bir akam gazetesi var-
d: Billy'nin, Tralfamadore'li dostlarn anlatt
gazete.
Seni iitmedim bile, dedi Billy.
O nn senaryosu yleydi: Barbara sade-
ce yirmi bir yandayd, ama topu topu krk al-
t yanda olmasna ramen babasnn uak
kazas yznden erken bunama olduunu sa-
nyordu. Annesinin cenazesiyle ilgili ileri gr-
46
mesi, Billy'ye bir khya bulmas, her ii ama
her ii yapmas gerektiinden kendini aile reisi
sayyordu. stelik, Barbara ve kocas, Biily'nin
ok yk olan baka ilerini de stlenmilerdi.
Billy artk ticareti umursamaz grndnden,
gencecik omuzlara ken bunca sorumluluk
onu cadya evirmiti. Bu arada Billy, Barba-
ra'y ve btn herkesi bunamadna inandrmak
amacyla saygdeerliine drt elle sarlyor,
ama buna karlk kendini basit ticaretten ok
daha nemli bir ie veriyordu.
Artk onu megul eden, Dnyallarn ruh-
larna dzeltici camlar tlemekten baka ey
deildi. Sryle yitik ve akn ruh bulunduu-
nu dnyordu Billy. Nedeni de, Tralfamado-
re'li kk ve yeil dostlar kadar ak seik g-
rememeleriydi.
Baba, bana yalan syleme, dedi Barbara.
Grtlam yrtarcasna bardmda beni iit-
tiini ok iyi biliyorum. Lobutu andran bacak-
lar bir yana braklrsa, hi de irkin saylma-
yacak bir kzd. imdilik gazetede yaymlanan
mektup konusunda ate pskryordu. Yalnz
kendisini deil, kendisiyle ilgili herkesi de g-
ln durumda braktm sylyordu.
Baba, baba, baba, dedi Barbara; seni
ne yapacaz? Annenin bulunduu yerin bir ben-
zerine de seni yerletirmeye zorlamak m isti-
yorsun bizleri? Biily'nin annesi hl hayattay-
47
ci!. ium yaknlarnda, amlk ad verilen yer-
deki bir huzurevinde yatalak yayordu.
Mektubumda seni bu kadar fkelendiren
ne var? diye sordu Billy.
Bunlarn hepsi zrva. Hi biri doru de-
il!
Hepsi doru. Biily'nin fkesi Barbara'nn-
kinin dzeyine kmayacakt. Hi bir eye si-
nirlenmezdi. Onunla olmann en gzel yanyd
bu.
Traifamadore diye bir gezegen yok.
Dnya'dan bakldnda seilmez, syle-
mek istediin buysa, dedi Billy. Traifamadore'
den de Dnya seilmez, ikisi de miniciktir. Bir-
birlerinden byk uzaklkta.
TRALFAMADORE gibi garip bir ad nere-
den bulup kardn?
Orada yaayan yaratklarn gezegene ver-
dikleri ad bu.
Tanrm! diye bard Barbara ve ona sr-
tn dnd. Kzgnln daha iyi gstermek iin
el rpyordu. Sana basit bir soru sorabilir mi-
yim?
Kukusuz.
Nasl oldu da uak kazasndan nce b-
tn bunlara hi deinmedin?
Srasnn geldiine inanmyordum.
Bylece srp gitti. Billy zamandan ilk kez
1944 ylnda, Traifamadore gezisinden ok n-
ce koptuunu syledi. Tralfamadore'lilerin bu-
48
nunia hi ilgileri yoktu. Gerekten de, olup bi-
tenler konusunda onu sadece aydnlatmakla ye-
tinmilerdi.
Billy nce ikinci Dnya Sava srasnda
zamandan koptu. O sra birlik papaznn yar-
dmcsyd. Papaz yardmclar genellikle Ame-
rikan ordusunun maskaralardr. Billy de istisna
saylmazd. Dmana zarar vermek ya da dost-
larna yardmc olmak yeteneinden yoksun-
du. in dorusu, dostu da yoktu. Vaaz veren
birine uaklk ediyor, ne rtbece ykselmeyi ne
de madalya almay umuyor, silah tamyor,
alak gnlllkle askerlerin ounun yrei-
ni kaldran bir ak sa'sna inanyordu.
Gney Karolinadaki manevralar srasnda
Billy, su geirmez, simsiyah, kk bir harmon-
yumda onlara ocukluundan beri bildii kan-
tikleri alyordu. Aracn otuz dokuz tuu ve iki
tr sesi vard:
VOX HUMANA (nsan sesi) ve VOX CELES-
TE (bouk ve tatl ses). Billy ayn zamanda ta-
nabilir mihraba da gz kulakt; kirli pasl, ye-
il renkte, ayaklar alp kapanabilen bir san-
dkt bu. Koyu krmz kadife kaplyd, kpkrm-
z kadifenin ortasndaki girintide bir Kutsal Ki-
tap'la gm suyuna batrlm bir alminyum
ha uyukluyordu.
Mihrap ve harmonyum, New Jersey'i Cam-
den ehrinde bir elektrik sprgesi fabrikasn-
da yaplmt ve bunu byk saflkla itiraf edi-
yorlard.
mezbaha ro 5
49/4
Bir talim gn Billy, szlerini Martin Lut-
her'in yazd Johann Sebastian Bach'n beste-
si Yenilmez Bir Kaledir Tanrmz tngrdat-
yordu. Bir pazar sabahyd. Billy ve emrinde a-
lt papaz, Karolina'daki bir tepenin yamac-
na aa yukar elli askerlik bir mmin grubu
toplamlard. Bir gzlemci grnd. Ortalk,
kuramsal olarak sava kimin kazanp kimin kay-
bedeceini, kimin yaayp kimin leceini sy-
leyen bu trden adamlarla kaynayordu.
Gzcnn gln bir haberi vard. Mmin-
ler, gkteki bir hayal dman tarafndan szde
kefedilmilerdi. Hepsi de imdi kuramsal ola-
rak lyordu. Szde cesetler kahkahay bast-
lar ve itahla le yemeine saldrdlar.
Yllar sonra olay hatrladnda Billy bu
lmle, servenin Tralfamadore'ci yann far-
ketti; l olmak ve ayn zamanda yemek yemek.
Manevralar sona ermekte olduundan Billy'ye
zel bir izin verildi, nk New York eyaleti-
nin Ilium ehrinde erkek berberi olan babas,
geyik av srasnda bir arkada tarafndan l-
drlmt. Hayat bu.
Billy izinden dndnde yola kma em-
rini ald. Lksemburg'da savaan bir piyade ala-
ynn karargah blnde ona ihtiya vard. Alay
papaznn yardmcs harekt srasnda lm-
t. Hayat bu.
50
Billy'nin alaya katld sra, Almanlar n-
l Bastogne savanda bu alay yok etmeye
alyorlard. Billy yardm edecei papazla hi
tanmad, mifer ya da postal bile verilmedi
kendisine. 1944 aral, son nemli Alman sal-
drsnn srd bir dnemdi.
Billy paay syrd, ama yeni Alman hat-
larnn epey gerisinde aptal aptal dolayor-
du. Ynn onun kadar yitirmemi serseri,
kendilerine katlmasna izin verdiler. lerinden
ikisi keif kolu grevlisiydi, nc de bazuka-
c. Ne kimlikleri vard ne yiyecekleri. Almanlara
yakalanmamak iin, tarlalarda gitgide derinle-
en sessizliklere vuruyorlard kendilerini. Karla
besleniyorlard.
Tek sra halinde ilerliyorlard, nde tfek-
leri de olan kurnaz, evik, sessiz keif kolu
grevlileri vard. Arkadan kaba saba, becerik-
siz, bir elinde 45'lik Kolt tabancas ve tekinde
kasaturasyla Almanlar uzak tutacan iddia
eden bazukac geliyordu.
En sonda da eli bo, somurtuk ve lme
hazr Billy Pilgrim. Billy uzaktan farkediliyordu:
Bir seksen be boyunda ve belden yukars kib-
rit kutusu biiminde. Ne miferi vard, ne ka-
putu, ne silah, ne postal. Herkesin giydii tr-
den, kt, babasnn cenazesi iin satn ald
pabular giyiyordu. Bir topuunu yitirmiti, bu
da onu bir aa bir yukar, bir aa bir yu-
kar hoplatp duruyordu. Bu istem d srama-
lar, bir aa bir yukar, bir aa bir yukar,
kalalarn byk bir ikenceye sokuyordu.
51
Bir talim gn Billy, szlerini Martin Lut-
her'in yazd Johann Sebastian Bach'n beste-
si Yenilmez Bir Kaledir Tanrmz tngrdat-
yordu. Bir pazar sabahyd. Billy ve emrinde a-
lt papaz, Karolina'daki bir tepenin yamac-
na aa yukar elli askerlik bir mmin grubu
toplamlard. Bir gzlemci grnd. Ortalk,
kuramsal olarak sava kimin kazanp kimin kay-
bedeceini, kimin yaayp kimin leceini sy-
leyen bu trden adamlarla kaynayordu.
Gzcnn gln bir haberi vard. Mmin-
ler, gkteki bir hayal dman tarafndan szde
kefedilmilerdi. Hepsi de imdi kuramsal ola-
rak lyordu. Szde cesetler kahkahay bast-
lar ve itahla le yemeine saldrdlar.
Yllar sonra olay hatrladnda Billy bu
lmle, servenin Tralfamadore'ci yann far-
ketti; l olmak ve ayn zamanda yemek yemek.
Manevralar sona ermekte olduundan Billy'ye
zel bir izin verildi, nk New York eyaleti-
nin Ilium ehrinde erkek berberi olan babas,
geyik av srasnda bir arkada tarafndan l-
drlmt. Hayat bu.
Billy izinden dndnde yola kma em-
rini ald. Lksemburg'da savaan bir piyade ala-
ynn karargah blnde ona ihtiya vard. Alay
papaznn yardmcs harekt srasnda lm-
t. Hayat bu.
50
Billy'nin alaya katld sra, Almanlar n-
l Bastogne savanda bu alay yok etmeye
alyorlard. Billy yardm edecei papazla hi
tanmad, mifer ya da postal bile verilmedi
kendisine. 1944 aral, son nemli Alman sal-
drsnn srd bir dnemdi.
Billy paay syrd, ama yeni Alman hat-
larnn epey gerisinde aptal aptal dolayor-
du. Ynn onun kadar yitirmemi serseri,
kendilerine katlmasna izin verdiler. lerinden
ikisi keif kolu grevlisiydi, nc de bazuka-
c. Ne kimlikleri vard ne yiyecekleri. Almanlara
yakalanmamak iin, tarlalarda gitgide derinle-
en sessizliklere vuruyorlard kendilerini. Karla
besleniyorlard.
Tek sra halinde ilerliyorlard, nde tfek-
leri de olan kurnaz, evik, sessiz keif kolu
grevlileri vard. Arkadan kaba saba, becerik^
siz, bir elinde 45'lik Kolt tabancas ve tekinde
kasaturasyla Almanlar uzak tutacan iddia
eden bazukac geliyordu.
En sonda da eli bo, somurtuk ve lme
hazr Billy Pilgrim. Billy uzaktan farkediliyordu:
Bir seksen be boyunda ve belden yukars kib-
rit kutusu biiminde. Ne miferi vard, ne ka-
putu, ne silah, ne postal. Herkesin giydii tr-
den, kt, babasnn cenazesi iin satn ald
pabular giyiyordu. Bir topuunu yitirmiti, bu
da onu bir aa bir yukar, bir aa bir yu-
kar hoplatp duruyordu. Bu istem d srama-
lar, bir aa bir yukar, bir aa bir yukar,
kalalarn byk bir ikenceye sokuyordu.
51
Bir sava giysisinin ince stl vard sr-
tnda, kaba ynden bir gmlek ve bir pantolon-
la tere batm uzun i amarlar. Drt kii iin-
de tek sakall oland. Sakal rasgele uzamt.
Billy yirmi birine yeni bast halde bu saka!
beyaz kllarla doluydu. stne stlk salar da
seyreliyordu. Rzgar, souk, harcad g,
yznn rengini mora dntrmt.
Onda askerlikle ilgili hi bir yan yoktu.
Her eyiyle pis bir turnay andryordu.
gndr yrmekteydiler ki biri onlara
uzaktan nian ald, parke ta kapl dar bir yolu
geerlerken drt el ate edildi, ilk kurun keif
kolu grevlilerine atlmt. Sonraki de Karanlk
Roland adndaki bazukacya.
ncs, lmcl ar kulaklarnda vzla-
dnda yolun orta yerine aklp kalan pis tur-
naya. Billy sayg doluydu, atcya ikinci bir fr-
sat tanyordu. Sava kurallar konusundaki boz-
guncu inancna gre, atcya hep ikinci bir fr-
sat verilmesi doald. Beklenen kurun Billy'nin
dizlerini birka santim farkla skalad, kard
grltye baklrsa, yerde birka kere sekti.
Karanlk Roland ve keif kolu grevlileri
hendekte tam siper uzanmlard. Karanlk, Bil-
ly'ye doru homurdand: ekil oradan, keriz
lamc. Bu son sz, 1944 ylnda henz Beyaz'
larn dilinin yenilik blmnde yer alyordu. Kim-
seye arkadan yaklamam olan Bilyy iin, a-
rtc ve tepeden trnaa yeniydi bu szck ve
52
grevini yapt, Billy'yi sersemlikten syrp yo-
lun kysna att.
Hayatn bir kez daha kurtardm, sersem,
diye seslendi Karanlk, hendekten Billy'ye. K-
frlerin, apkalarn, yrtmek iin kna kna
indirdii tekmelerinin desteiyle zamann Billy'
nin hayatn kurtarmakla geirmeye balayal
epey oluyordu.
Ona kesinlikle acmasz davranmak gerek-
liydi, nk Billy hayatn korumak iin her-
hangi bir ey yapmak istemiyordu. Her eyden
vazgemek niyetindeydi. yordu, at, pusu-
lay armt, yeteneksizdi. nc gnn so-
nunda uykuyla uyanklk, yrmekle hareketsiz-
lik arasnda pek fark gremiyordu.
Btn dilei rahat braklmakt. ocuklar,
bensiz devam edin yolunuza, diye tekrarlyor-
du durmadan.
Billy gibi Karanlk da aceminin tekiydi. O
da saflar arasndaki bo yerleri dolduruyordu.
Bir tankn subay ve erlerine 57 milimetrelik bir
tanksavar topuyla elde kalan tek mermiyi at-
makta yardmc olmutu. Yrtlan kumaa ben-
zer bir grlt karmt at; Yaradan'n pan-
tolununun nndeki fermuar aa ekiliyormu
gibi. Top, on metre uzunluunda bir lehimci
lambasnn alev alev diliyle kar ve bitki rt-
sn yok ediyordu. Alev yere kara bir ok kaza-
58
rak Almanlara gizlendikleri yeri gsterdi. He-
def skalanmt.
Bir Kaplan'd skaladklar. Smn e-
kerek 88 milimetrelik burnunu evirdi, oku far-
ketti. Tkrd. Bir tek Karanlk syrd paay.
Hayat bu.
Topu topu on sekiz yandaki Karanlk
Roland, byk blm Pensilvanya eyaletinin
Pittsburgh ehrinde geen mutsuz bir ocuklu-
un sonuna ulayordu. Pittsburgh'da seveni
yoktu pek. Mankafa, iko ve kabaday olduu,
ykanmak iin aba harcasa bile le gibi koktu-
u iin kendisine kt gzle baklyordu. Pit-
tsburgh'da, ona katlanamayan kiiler hep yz s-
t brakyorlard Karanlk'.
Bu da onu canndan bezdiriyordu. Yz s-
t braklr braklmaz, nam ncekinden daha
da kt birini buluyor ve krk yllk dost gibi
akalayordu onunla. Ardndan da herife esas-
l bir sopa atmak iin bir bahane buluyordu.
Hep ayn eydi. Karanlk, mstakbel kur-
banlaryla lgnca sapk kanl ilikiler kuruyor-
du. Onlara babasnn koleksiyonundaki ateli
silahlardan, enli palalardan, ikence aralarn-
dan, i ve sivriltilmi kazklardan sz ediyor-
du. Meslei muslukuluk olan Karanlk'n ba-
bas, gerekten bu tr eyleri aryordu ve b-
tn ara-gereleri drt bin dolara sigortalan-
mt. Yalnz i grmezdi. Byle oyuncaklara
54
merakl kiilerden oluan nemli bir dernein
yesiydi.
Babas bir gn, mutfakta kat tutacak ola-
rak kullanmas iin annesine, baparmaklar
birbirine bititiren yepyeni bir ispanyol kelep-
esi armaan etmiti. Ayrca, aya Nuremberg
Meryem'inin otuz santim yksekliindeki kop-
yas olan bir de lamba verdi. Gerek Meryem
bir Orta a ikence aracyd, dtan kadn g-
rnnde ve ii sivri demirlerle kapl bir e-
it kazan. Kazann n yars bir menteeyle a-
lp kapanabilen iki kanattan oluuyordu. Su i-
leyen bunun iine konuyor, sonra kanatlar ya-
va yava itiliyordu. Gzlere raslayan yerde iki
ine vard. Aasnda alan bir delikten kan
damlyordu.
Hayat bu.
Karanlk, Billy'ye Meryem'den ve kndaki
boalm borusundan sz etmi, bunun nasl kul-
lanldn tarif etmiti. Dumdum kurunlarnn
srrn aklamt. Babasnn Derringer'ini an-
latmt, yelek cebinde tanabilecek kadar k-
k ama adamda bir yarasann kenarlarna
demeden geebilecei byklkte delik aan
bir tabancayd bu.
Karanlk 'kmseyerek Billy'nin, pekmez
yolunun ne olduunu bilmediine de bahse gir-
di. Billy bunun Meryem'in kndaki delik oldu-
u grn ne srd ama yanlmt. Pek-
mez yolunun, saldrma ya da kasaturann ze-
55
rindeki pek derin saylmayacak yiv olduunu
kefetti.
Karanlk, okuduu, sinemada grd ya
da radyoda iittii en ince ikence ykleriyle
doyuruyordu onu; bunlara kendi kefettiklerinin
ayrntlarn ekliyordu, ilerinden biri de dii
frezesini adamn kulana sokmakla ilgiliydi.
Billy'ye en korkun idam biiminin hangisi ol-
duunu sordu. Karsndakinin bu konuda bil-
gisi yoktu. Doru cevabn u olduu ortaya k-
t: Adam lde bir karnca yuvasnn zeri-
ne yerletirirsin, aktn m? Srt st yatrmak
gereklidir, torbaiaryla aletini bala bularsn ve
lene kadar gnee bakmas iin gzkapakla-
rn kesersin. Hayat bu.
O sra, kurun yamurundan sonra Billy ve
keif kolu grevlileriyle hendein dibine uzan-
m bulunan -Karanlk, Billy'yi kamasn yakn-
dan incelemeye zorluyordu. Bu kama askerlikte
tanmas zorunlu ara-gere arasnda yoktu.
Babasnn bir armaanyd. Yirmi be santim
uzunluunda, gen biimindeydi. Kabzasnda-
ki bakr halkalara Karanlk kaln ve kt parmak-
larn geiriyordu. Halkalar birleik deildi. Her
birinin sivri maden ular vard.
Karanlk sivri ular Billy'nin yanana yak-
latrd, yabanl bir dostlukla kendini tutup onu
drtt. Tadna bakmak houna gider mi, ha?
Syleee! diye yaland.
56
Hayr, hi houma gitmez, karln
verdi Billy.
Kamann neden gen biiminde oldu-
unu akyor musun?
Hayr.
Kapanmayan yaralar amak iin.
Yok canm.
keli bir delik aar. Herifin birini
sradan bir bakla iledin: Bir ilik aarsn sa-
dece. Tamam m? nce bir delik ubuk kabuk
balar. Doru deil mi?
Evet.
Yuf olsun be sana. Ne bilirsin bu ko-
nuda? Sizin okullarnzda ne retirler ulan
adama?
Uzun sre okula gitmedim, diye zr
diledi Billy. Bu da doruydu. Topu topu alt ay
rencilik yapmt, stelik gerek bir niversi-
tede bile deil. Ilium gzlkler okulunun ge-
ce derslerine devam ediyordu.
Tembel, sen de, dedi Karanlk ac bir
sesle.
Billy omuz silkti.
Hayat, senin kitaplarndan ok bakadr.
Greceksin.
Billy, yatt hendein dibinde karlk ver-
medi, nk konumay srdrme istei duymu-
yordu. Oysa kanl et konusunda biraz bilgisi ol-
duunu sylemek geiyordu neredeyse iin-
den. Hi deilse ocukluunun her gn gne-
in dou ve batnda acy, iren yaralar
seyretmiti. Ilium'daki kk odasnn duvarn-
57
da ok korkun bir ha vard. Sanatnn isa'
nn vcudu zerindeki btn yaralar gsteriin-
deki ustalk karsnda bir asker cerrah byk
hayranlk duyard. Mzrak darbesi, dikenli al-
larn brakt yol, demir kancalarn izi. Billy'nin
isa's korkun aclar iinde lyordu. Acma
uyandryordu.
Hayat bu.
Billy, duvarnda asl tyler rpertici bir
hala byd halde Katolik deildi. Babas-
nn dini yoktu. Annesi gerektike, ehirdeki bir-
ok kilisenin orgcularnn yerine org alard.
Billy'yi hep gittii yerlere gtrr, ona biraz org
almay retirdi. Hangisinin doru yolda oldu-
una karar verir vermez kiliselerden birine ka-
tlacan sylerdi.
Hi bir zaman karar veremedi. Ama bir ha
almak istiyordu, delice bir ihtirast bu onda.
Kk ailenin ekonomik kriz yllarnda Bat'ya
yapt bir yolculuk srasnda, Santa Fe'deki
bir hediyelik eya maazasndan bir ha satn
ald. Ynla Amerikal gibi, hediyelik eya dk-
knlarndan toplanan kvr-zvr araclyla an-
laml bir hayat kurmaya alyordu.
Ve ha Billy Pilgrim'in duvarna asld.
ki keif kolu grevlisi, tfeklerinin ceviz
aacndan kabzalarn okayarak harekete ge-
me zamannn geldiini mrltyla bel i rti l er, i-
58
lerini bitirmek ya da yaral olup olmadklarn
anlamak zere kimse gelmemi ve aradan on
dakika gemiti. Nianc, her kimse, adamakll
uzakta ve yapayalnzd.
Drd de, yeni bir yaylm atee yol ama-
dan hendein dna srndler. Talihsiz, ko-
caman memeli hayvanlar gibi yleydiler ya
bir ormana doru srklendiler. Sonra ayaa
kalkp hzl admlarla yrmeye koyuldular. Or-
man karanlk ve ok eski alardan kalmayd.
am aalar askerler gibi sralanmt. Aa-
larn altnda bitki rts yoktu. On santim ka-
lnlnda bir kar yeri kaplyordu. Amerikallar
ada bir dans el kitabnn emalar kadar be-
l'rgin izler brakmadan edemezlerdi: BR, Ki,
, DRT BR, K, , DRT.
Kapa eneni! diye emretti Karanlk Ro-
land harekete geerlerken Billy Pilgrim'e. Sava
iin gzlerine kadar rtnen Karanlk, ya tulu-
muna benziyordu. Ksa boylu ve enliydi.
Kendisine verilen btn ara-gere ve evin-
den gelen armaanlar srtndayd: Mifer, mi-
fer altl, yn takke, atk, eldiven, pamuklu i
amar, ynl i amar, ynl gmlek, ka-
zak, ceket, pardes, pamuklu uzun don, yn-
l uzun don, ynl pantolon, pmuklu orap,
yn orap, sava postallar, gaz maskesi, bi-
don, marapa ve sahan, ilk yardm antas, ka-
satura, su geirmez adr, kurun geirmez
Kutsal Kitap, DMAN HAKKINDA BLNMES
59
GEREKENLER ve NEDEN SAVAIYORUZ adl
iki kitap, Karanlk'n Almanlara Genel Karar-
gahnz nerede? Ka Howitzer topunuz var?
gibi sorular sormas ya da Teslim olun. Du-
rumunuz umutsuz! gibisinden barmasn sa-
lamak iin Almanca terimlerin ingilizce ses uyu-
muyla yazld bir nc kitap ve daha yn-
la ey.
Karanlk, siper yast olduu sylenen ok
hafif bir tahta parasn da yanndan ayrmyor-
du. inde Zhrevi Hastalklara Kar Korunma-
y Salayan iki dayankl prezervatifin bulundu-
u mikrop geirmeyen bir kutusu vard. Onba-
la terfi etmeden kimseye gstermeyecei bir
dde sahipti. Bir de, bir Shetland midillisiy-
le iftlemeye alan kadnn ak sak foto-
raf. Billy Pilgrim'i, bunu birka kez seyretme-
ye zorlamt.
Kadn ve midilli mee palamutunu andran
pskllerin ssledii kadife kumalarn nnde
poz veriyorlard. ki yanlarnda dorik stunlar
vard. Bir stunun nnde de, saksda bir pal-
miye . Karanlk'daki resim tarihin ilk ak-sak
fotorafnn kopyasyd. FOTORAF szc
1839 ylnda ortaya km, ayn yl Louis J. M.
Daguerre Fransz Akademisine, ince bir gm
iyodr tabakasyla kapl gml madenden
plaka zerinde oluan grntnn cva buha-
ryla karlatnda karlabileceini bildirmi-
ti.
60
Tam iki yl sonra 1841'de Daguerre'nin
yardmclarndan biri olan Andr Le Fvre, ka-
dnla midillinin fotorafn birine satmaya al-
t iin Tuileries bahelerinde tutukland. Ka-
ranlk da elindeki resmi ayn yerden almt,
Tuileries'den. Le Fvre fotorafn sanat eseri
olduunu ve Yunan mitolojisini yeniden yaat-
maya altn savunuyordu. Stunlarla palmi-
yenin bunu ispatladn syledi.
Hangi efsaneyi canlandrd sorulduun-
da Lu Fvre kadnn bir lml ve midillinin bir
tanr olarak gsterildii binlerce efsane bulun-
duuna yemin etti.
Alt ay hapse mahkum edildi. Cezaevinde
zatrreden ld. Hayat bu.
Bilyy ve keif kolu grevlileri sr andr-
yorlard. Karanlk Roland'da bol bol yaklacak
ya vard. Kaln yn giysilerinin, asklarnn, r-
tlerinin altnda o, harl harl yanan bir ocakt.
Billy ve tekiler arasnda srekli gidip gelerek,
kimsenin yollamad ve kimsenin istemedii
sessiz mesajlar tayacak kadar enerjiyle do-
lup tayordu. Herhangi birinden ok daha faz-
la i grd iin, komutan olmas gerektii
aklna geldi.
yle yksek bir kaynama noktasna ula-
mt ki, bu durumda her trl tehlike kavram-
n yitirmiti. D dnyayla ilgili gr, miferi-
nin kenaryla gzlerinin altna kadar kp o-
cuksu yzn gizleyen, elde rlm atks ara-
61
sndaki ince delikle snrlanyordu. Btn bun-
larn iinde o kadar rahatt ki kendini sa sa-
lim evinde, cepheden dnm, anas ve baba-
syla kz kardeine savan gerek yksn
anlatrken grebiliyordu; bu arada da, gerek
sava hikyesi yazlyordu.
Karanlk'n gerek sava hikayesiyle ilgili
yorumu yle ortaya konuyordu: ok gl
bir Alman saldrs var, tanksavarc arkadala-
ryla birlikte aslanlar gibi savayorlar, Karan-
lk'tan baka herkes lyor. Hayat bu. Bunun
zerine Karanlk iki keif kolu grevlisine ka-
tlyor, hemen cancier kuzu sarmas dost olu-
yorlar ve ne pahasna olursa olsun kendi mev-
zilerine dnmeye karar veriyorlar. Kilometreler
boyu yryecekler. Teslim olurlarsa eytan arp-
sn hepsini. Karlkl tokalayorlar. Kendileri-
ne Silahrler adn veriyorlar.
Tam o sra u orduya katlmasna izin ve-
rilemeyecek kadar bitik, kt renci, arkala-
rndan gelmek istiyor. Ne tfei var ne kasa-
turas. Ne miferi, ne kepi. Dzgn de yrm-
yor stne stlk, sekip duruyor, herkesi l-
drtyor, bulunduklar yeri dmana belli edi-
yor. Acnacak durumda. Silahrler, Karan-
lk'n hikyesinde renciyi Amerikan ileri ka-
rakollarna kadar itip kakyorlar ve srklyor-
lar. Cann kurtaryorlar, iine slas cann.
Aslnda Karanlk, Billy'nin bana geleni an-
lamak iin dnp dnp bakyordu. Gidip u ko-
lejli pii getirene kadar ndekilere bekleme-
lerini sylemiti. Alak bir daln altndan geti.
62
Dal dank diye miferine arpt. Karanlk iit-
medi bile. Bir yerde koca bir kpek btn g-
cyle havlad. Karanlk bunu da duymad. Sava
masal en heyecanl yerindeydi. Bir subay,
Silahrier'e, elik yldz nian verilmesini tek-
lif edeceini syleyip onlar kutluyordu.
Sizler iin baka ey yapabilir miyim, yi-
itlerim? diye soruyordu subay.
Evet komutanm, cevabn veriyordu ke-
if kolunda grevli olanlardan biri. Savan so-
nuna kadar bir arada kalmay isterdik, komuta-
nm. Silahrler'i datmalarna engel ol-
manz mmkn m?
Billy Pilgrim ormanda mola vermiti. Gz-
leri kapal, bir aaca dayanmt. Ba arkaya
yatm, burun delikleri iyice almt. Parthnon'
daki ozann grnndeydi.
O sra Billy ilk kez zamandan koptu. Dikka-
ti hayatnn yay boyunca ileri geri sallanmaya
balyor, mor ktan lme giriyordu. Ne bir
ey ne de herhangi biri farkediliyordu. Mor k-
tan ve belli belirsiz bir uultudan baka ey
yoktu.
Sonra Billy yeniden hayata frlatld; geri
geri, krmz klar ve kabarcklarn grltsy-
le vnlayan doum ncesi dneme kadar. Billy
yeniden hareketsiz hayatn gbeindeydi. Ili-
um'un Y.M.C.A. salonunda, her yan kll baba-
syla du yapan kk bir ocuktu. Yandaki yz-
me havuzunun klor kokusu burnunu trmalyor,
63
tramplenin sert takrtlar kulaklarnda nl-
yordu.
Babas, ya yz ya da geber yntemiyle yz-
me reneceini sylediinden kk Billy kor-
kudan deliye dnmt. Babas onu havuza fr-
latacakt ve Billy'nin suyun yzeyinde durmas
gerekliydi.
idama benziyordu bu. Billy donmu kalm-
t, babas onu dutan havuza gtryordu. Gz-
leri kapalyd. Gzlerini atnda havuzun di-
bindeydi ve her yann nefis bir mzik kapla-
mt. Baylyor ama mzik sesi devam ediyor-
du. Kurtarldn belli belirsiz hissetti. Bu hi
houna gitmedi.
Oradan zaman iinde yeniden yola kt ve
kendini 1965'de buldu. Krk bir yandayd ve
ufak tefek bir yal kadn, annesini, tam bir
ay nce yerletirdii huzurevinde, amlk'ta zi-
yaret ediyordu. Kadn zatrree olmutu ve kur-
tulamaz deniyordu. Oysa daha yllar boyu ya-
ad.
Sesi incecik olmutu, onu iitmek iin Billy
kulan bumburuuk dudaklarna iyice yakla-
trmak zorundayd. Annesinin kendisine syle-
yecei ok nemli bir ey vard kukusuz.
Nasl?.. diye balad, ardndan sustu.
ok yorgundu. Cmleyi bitirmek zorunda kal-
mayacan, Billy'nin bu ii kendi yerine yapma-
sn diliyordu.
Ama Billy'nin kadnn kafasn kurcalayan
64
ey konusunda en ufak bilgisi yoktu. NASIL
ne anne? diye fsldad.
Kadm glkle yutkunuyor, birka damla
gz ya aktyordu. Sonra parmaklarndan ayak-
larnn ucuna dek, zavall gvdesinin btn
enerjisini toplad. Eksiksiz bir cmle mrldana-
cak kadar g biriktirmeyi baard:
Nasl bu kadar yal olabildim?
Yal annesi bir baygnlk geirdi ve sevim-
li bir hemire Billy'yi dar kard. Koridorda
yrrken, yal bir adamn arafla kapl gv-
desi araba zerinde koridordan geiyordu.
Adam zamannda nl bir maraton koucusuy-
du. Hayat bu. Btn bunlar, Billy'nin uak ka-
zasnda kafay atlatmasndan, uan daireler ve
zaman iinde geziler konusunda bylesine ko-
nukan olmasndan nceydi.
Billy gidip bir bekleme odasnda oturdu.
Daha dul kalmamt, iskemlesinin fazlaca i-
kin yast altnda sert bir ey hissetti. Buldu-
unu kard, William Bradford Huie'nin ER
SLOVK'N KURUNA DZL adl kitab oldu-
unu grd. kinci snf er, 36896415 Eddie D.
Slovik'in, i savatan bu yana kat iin kur-
una dizilen tek Amerikan askerinin gerek hi-
kyesi. Hayat bu.
Slovik dvasn yeniden gzden geiren
bir askeri yargcn grn rendi. Adamn
szleri yle son buluyordu: HKMET OTO-
RTESNE AIKA MEYDAN OKUDU, HER TR-
mezbaha no 5
65/5
LU DSPLNN KADER BYLES BR KIKIR-
TI KARISINDA GSTERLEN SERTLE BA-
LIDIR. SAVATAN KALDII N MDYE
DEK H LM CEZASI VERLMEDYSE B-
LE, BU DURUMDA VERLMES GEREKYOR,
CEZALANDIRMA YNNDEN DEL, BR OR-
DUNUN DMANI YENMESN SALAYAN D-
SPLN YERL YERNDE TUTMAK N. YAR-
GILAMA SIRASINDA HAFFLETC SEBEPLER
NE SRLMED, BZ DE AYNI EY DN-
YORUZ. Hayat bu.
Billy 1965'de gzlerini krptrd, 1958 y-
lna doru kk bir yolculuk yapt. Olu Ro-
bert'in de oynad bir genler beyzbol kulb
onuruna verilen lende hazr bulunuyordu. Ka-
arlanm bir bekar plan takmn altrcs sz
almt. Heyecandan boaz dmleniyordu.
Bizi dinleyen Tanr nnde yemin ederim ki,
dedi; bu yumurcaklarn sadece malzemecisi ol-
maktan bile gurur duyarm.
Billy yeniden gz krpt ve 1961 ylnda y-
zeye kt. Yibayd. Gzlklk yapanlarn
ya da bir gzlkyle evli olanlarn katld
kokteylde utan verici biimde sarho olmutu.
Billy genellikle ll ierdi, nk sava
midesini duman etmiti; ama o gece kafas epey
ttslyd ve kars Valencia'y ilk ve son kez
aldatyordu. Bir kadn, ardndan amarhane-
66
ye gelmeye ve ilemekte olan gazl Kurutucu-
nun zerine kmay ikna etmiti.
Kadn da zilzurna sarhotu ve Biy'nin kor-
sesini karmasna yardm ediyordu. Neden
sz etmek istiyordunuz? diye sordu.
nemi yok, karln verdi Billy. Ger-
ekten de bunun bir nemi olmadndan emin-
di. Kadnn adn da hatrlayamyordu.
Neden size William yerine Billy diyorlar? ,
ile ilgili nedenlerden, diye cevap verdi
Billy. Bu doruydu, iiium gzlklk okulunun
sahibi olan ve Billy'yi bu meslee sokan kayn-
pederi, kendi alannda bir dhiydi. Billy'yi k-
sa adn kullananlara cesaret vermeye itiyordu.
Bu ad hatrlarda kolay kalrd nk. stelik,
bu ad ona bir eit n de salyordu, nk ev-
rede hi bir yetikin Billy yoktu. Ve herkesi da-
ha balangtan onu dost saymaya itiyordu.
O sra ok tatsz bir sahne oldu. Konuk-
lar, Billy ve kadn arkada konusunda duyduk-
lar tiksintiyi belirtiyorlard. Billy arabasnn di-
reksiyonunda kendine geldi, direksiyonu arar-
ken uyand.
En nemli nokta burada: Yn tespit etmek!
Balangta Billy, yeldeirmenl gibi kollarn
sallayarak talihini denedi. Bu onu bir yere g-
trmediinden daha dzenli arand, aratrma-
sn yle bir srdryordu ki, direksiyonun elin-
den kamas imkanszd. Sol kapya iyice aban-
m olarak ie balad, karsndaki yzeyin her
67
santimetre karesini aratrd. abalar yine bo-
a knca, on be santim kadar gerileyerek
yeniden aranmaya koyuldu. nanlr gibi deildi,
sonunda kendini sa kapya yapm buldu ve
direksiyon yine ortada yoktu. Birinin araklam
oiabiiecei sonucuna vard. Bu Billy'yi sinirlen-
dirdi ve nesnelerle balants koptu.
Arka koltukta oturduu iin u nl direk-
siyonu ele geirme olanan bulamamt.
Billy'yi dalgnlndan syrmaya alyor-
lard. Billy hl alkoln ve direksiyonun aln-
masnn verdii fkenin etkisindeydi. Yeniden
ikinci Dnya Savana dnmt. Alman mev-
zilerinin arkasna'ayd. Onu sarsan kii Karanlk
Roland'd. ite, Billy'nin ceketinin nne iki eiiy-
ie yapyordu. Billy'yi bir aaca arpyor, sz-
de kendiliinden bulmas gereken yne doru
frlatmak iin yeniden yakalyordu.
Billy orada dikilmiti, ban sallyordu.
Tek bana devam et.
Ne?
ocuklar, beni brakp gidin. Uuyorum.
Ne oluyorsun?
yiyim.
Tanrm, bir herifi kt durumda grmeye
katlanamam, dedi Karanlk elde rlm atk-
nn nemli be katnn ardndan. Billy onun yz-
n hi grmedi. Gznn nne getirmeye a-
lt, akvaryumda bir kurbaa hayal etti.
Tekme, sille girien Karanlk, Billy'yi drt
68
y*. metre kadar ilerletti. Keif kolu grevier!
donmu bir rman iki kys arasnda bekliyor-
lard. Kpei iittiler. Avlarnn sindii yer ko-
nusunda ok belirgin fikirleri bulunan avclar gi-
bi, barp aran adamlar da.
Kylar, keif kolu grevlilerinin grlme-
yen ayakta durabilmelerini salayacak kadar
yksekti. Billy gln biimde sendeliyordu ba-
yr aa inerken. Ardnda fkrdayan, tngrda-
yan, angr ungur eden, kan ter iinde kalan
Karanlk.
Getirdim ite ocuklar, dedi Karanlk. Ya-
amak istemiyor, ama hayata katlanmas gere-
kecek. Tanr'mn izniyle iin iinden syrldn-
da da, hayatn Silahrler'e borlu olacak.
Karanlk'la kendilerinin silahrle ykseldii-
ni renmek keif kolu grevlileri iin yepyeni
bir haberdi.
Billy Pilgrim, dere yatanda, Billy Pilgrim'n
yava yava buhara dntn hissediyor-
du. Sadece bir an rahat braksalar diye d-
nyordu, hi kimsenin bana bir daha dert a-
mayacakt. Buhar olacak, gidip aalarn tepe-
sinde yzecekti.
Bir yerde bir oban kpei uludu. Korku,
yank ve k sessizliklerinin de etkisiyle, bu k-
pein bronz bir gong kadar gl sesi vard.
Karanlk Roland, ya on sekiz, iki keif ko-
lu grevlisinin arasna szld, kolunun btn
arlyla omuzlarn sard. Ne lemde Si-
lahrler? diye sordu.
31
Billy Pilgrim nefis hayaller iindeydi. Kuru
ve scak, beyaz spor oraplar giymiti, bir dans
salonunun tahta demesi zerinde kayyordu.
Binlerce seyirci onu desteklemekteydi. Artk za-
man iinde gezinti sz konusu deildi. Hi olma-
mt byle bir ey, asla da olmayacakt. Karla
dolu pabular iinde lmek zere olan bir gen
adamn sayklamalaryd bunlar.
Keif kolu grevlilerinden biri ban edi,
bir tkrk fkrp akt dudaklarndan, teki
onu taklit etti. Balgamn kar ve tarih zerindeki
minicik etkilerini inceliyorlard, ikisi de ufak te-
fek ve evikti. Daha nce de Alman saflarn ka
kez gemiler, orman yaratklar gibi dehet
iinde, yalnz bulunduklar n yaayarak, be-
yinlerini kullanmayp sinirleriyle dnerek ha-
yatta kalmlard.
Karanhk'm sevgi dolu kollarndan syrl-
yorlard. Biliy'le teslim olacak birini bulsalar da-
ha iyi edeceklerini sylyorlard. Keif kolu g-
revlileri bir daha onlar beklemeyeceklerdi.
Ve Karanlkla Billy'yi dere yatanda brak-
tlar.
Billy Pilgrim kaymaya devam ediyor, o-
raplar ' zerinde ou kiinin kansz bulaca
figrler yapyordu: Parmann ucunda dn-
yor, bir maden para zerinde birden duruve-
riyor, btn marifetlerini dkyordu ortaya! Ya-
a varol sesleri bitmek bilmiyor, ama grnt
yerini zaman iindeki geziye braktka ton de-
iiyordu.
70
Billy dans pistinde dnp durmaktan vaz-
gemi, New York eyaletinin ilium ehrinde,
1957 sonbaharnn bir le sonras in lokanta-
sna konan mikrofonun ardnda hareketsiz kal-
mt. Lions Kulp yeleri onu lgnca alkl-
yorlard. Kendisini bakan semilerdi ve bir
sylev vermek zorundayd. Korkudan yemyeil
kesilmiti, rktc bir yanllk yapldndan
emindi. Btn bu zengin ve salam kiiler gln
bir dknt setiklerini farkedeceklerdi. Sava
srasnda yapt gibi, genzinden konutuunu
iiteceklerdi. Grtlak yerine st dalndan yon-
tulmu sefil bir dd olduunun bilincinde,
yutkundu. Daha kts, syleyecek eyi yoktu.
Kalabalk yatt. Herkes pespembe ve gler yz-
lyd.
Billy azn at, gr, derinden gelen bir
ses nlatt ortal. Sesi esiz bir arat. Yap-
t akalar delice alkland. Ciddileiyor, ye-
niden akalar yapabiliyor, alak gnlllkle
szn bitiriyordu. Mucizenin anahtar, Billy'nin
ald konuma derslerindeydi.
Ve yeniden donmu derenin zerine dn-
d. Karanlk Roland da onu eek sudan gelin-
ceye kadar dvmenin eiindeydi.
Karanlk ac bir fkeyle yanp tutuuyordu.
Bir kere daha yz st braklmt. Tabancas-
n klfna soktu. Ban knna yerletirdi.
keli ve yznden kan aktmak iin yivli
71
ban. Sonra Billy'yi esasl silkeledi, iskeleti-
ni titretti, tekrar yamaca arpt.
Karanlk elde rlm kaln atksnn ardn-
dan baryor ve yalvaryordu. Billy iin feda-
krlklar yaptn uzun uzadya geveliyordu a-
znda. Silahrler'in dindarl ve kahraman-
l zerinde duruyor, erdemlerinin, karclktan
uzak tutumlarnn, elde ettikleri lmsz nn
ve Hristiyanla yaptklar paha biilmez hiz-
metlerin yceltici ve heyecanl bir tasvirini ya-
pyordu.
Karanlk bu yiit topluluun uzun sre de-
vam etmeyiinin suunun btnyle Billy'de ol-
duuna inanyordu ve bu, Billy'ye pahalya mal
olacakt. Karanlk, enesinin kesine bir yum-
ruk oturttu, onu yamatan ekip kaldrarak kar-
la kapl buzun zerine yuvarlad. Billy donmu
yzey zerinde emekliyor, Karanlk kaburgala-
rna tekme indirip onu yana deviriyordu. Billy
tortop olmaya almaktayd.
Senin asla orduda bulunmaman gerek,
diye bard Karanlk.
Billy istemeden kahkahay andran titrek
sesler koyveriyordu. Bu sana matrak geliyor
demek, ha? diye sordu Karanlk. evresini do-
land, Billy'nin arkasna yneldi. ti kaklar
arasnda Billy'nin ceketi, gmlei, fanilas omuz-
larna kmt, yle ki srt olduu gibi aktay-
d. Karanlk'n postallarnn birka santim te-
sinde, Billy'nin omurga kemiini oluturan ac-
nacak haldeki potin dmeleri fkryordu.
Karanlk sa postaln kaldrd, Billy'nin ni-
72
ce hayat telini koruyan tp dorultusunda tek-
mesini hazrlad. Karanlk bu tp paralaya-
cakt.
Tam o sra seyircileri olduunu farketti. Be
Alman askeri ve tasmasndan tutulan bir polis
kpei tepeden akarsu yatan seyrediyorlard.
Askerlerin mavi gzleri sivillere zg, apakl
bir merakla doluydu: Bir Amerikal, lkelerinden
bu kadar uzakta bir baka Amerikaly neden l-
drmek istiyordu, ve kurban neden basyordu
kahkahay?
73
Almanlar ve kpek, elendirici olduu ka-
dar da anlaml bir ad tayan bir asker hareka-
ta girimilerdi. Ayrntlaryla pek seyrek anlat-
lan ve sadece haber blteninde ya da bir ta-
rihinin kalemiyle belirtilmesi bile saysz sa-
va dknne bir eit iftleme ncesi ho-
nutluu salayan insan servenlerinden biri.
Sava tutkunlarnn hayalinde, zaferin boal-
mn izleyen nefis bir geveklikteki ak oyunu-
dur bu. Ad da temizlik.
Havlamalar kn sonsuzluunda ok kor-
kun gelen kpek, dii bir Alman oban kpe-
iydi. rperiyordu. Kuyruu bacaklarnn ara-
sndayd. O sabah bir iftiden dn alm-
lard onu. Hi savaa katlmamt. Oynanan
oyun konusunda en ufak fikri yoktu. Prenses'ti
ad.
Almanlarn ikisi yeni yetmeydi. br ikisi de
dklen, salya aktan, disiz moruklar. Bunlar,
ok ksa sre nce len gerek askerlerden al-
nan derme atma kalntlarla giyinip silahlanm
nclerdi. Hayat bu. Snr yeni gemi oral ift-
iler.
77
BLM 3
Orta yal, gzleri kzarm, bir deri bir ke-
mik, srm gibi ve sert, savatan nefret eden bir
onbann komutasndaydlar. Adam drt yara
alm, iyi kt tedavi edilmi, sonra yeniden
lme gnderilmiti. Teslim olaca birini bul-
mak iin her eyi brakmaya hazr, olduka iyi
bir asker. arpk bacaklar Rus cephesinde l
bir Macar albayndan kaldrd sapsar svari
izmeleri iindeydi. Hayat bu.
izmeler u kavanoz dipli dnyadaki ba-
lca varlyd. Eviydi bu izmeler. Bir fkra: Bir
gn onba, harikalarn yalayp parlatrken,
yeni askere alnan biri onu seyrediyordu; on-
ba izmelerden birini askere uzatt: Dibinin
dibine bakarsan, orada Adem'le Havva'y grr-
sn.
Billy Pilgrim fkray duymamt. Ama buza
yapm, baklar onbann izmelerini kapla-
yan bir tabakasnda, Adem'le Havva'y sei-
yordu altn sars bolukta. rlplaktlar, ylesi-
ne saf, ylesine narin, iyi bir ey yapmak iin o
kadar istekliydiler ki. Billy Pilgrim onlar sevdi.
Altn sars izmelerin yannda, eski psk
paavralara sarl iki ayak vard. Bezler bunlarn
hepsini tutuyordu ve ayaklar oynak tahta pa-
bular iindeydi. Billy, tahta pabularn sahibi-
ne doru ban kaldrd. Sarn bir melein,
on be yanda bir ocuun yzyd bu.
ocuk, Havva kadar gzeldi.
78
Tatl olan, gler yzl hnsa Billy'nn aya-
a kalkmasna yardm etti. tekiler ilerlediler,
Billy'nin her yanna yapan kar silkelediler, s-
tn aradlar. Silah yoktu. zerinde bulup al-
dklar en tehlikeli eya be santim uzunluun-
da bir kurun kalem parasyd.
zararsz patlama nlad uzakta. Alman
tfeklerinden geliyordu bu patlamalar. Billy'yle
Karanlk' yz st brakan iki keif kolu grev-
lisi vurulmutu. Pusuya yatm, Almanlar bekli-
yorlard. Yerleri kefedilmi, arkadan vurulmu-
lard. imdi karn iinde ac ekmeden lyor-
lar ve beyaz kar tabakasn ahududu likr
rengine dntryorlard. Hayat bu. Karanlk
Roland bylece, Silahrler'in sonuncusu
olarak kald.
Dehetten gzleri yuvalarndan uram, si-
lh elinden alnmt. Onba onun tabancasn!
sevimli olana armaan etti. Karanlk'n acma-
sz bana hayran olmutu adam. Bunu ken-
disine kar kullanmaktan, maden ularla yz-
n paralamaktan, bir bak vuruuyla grtlan
kesmekten ya da karnn yarmaktan byk zevk
duyacana Almanca bahse girdi, ingilizce bil-
miyordu. Billy ve Karanlk da Almanca anlam-
yorlard.
Cici kk oyuncaklarnz var, dedi onba
Karanlk'a ve ba ihtiyarlardan birine att. G-
zel deil mi bu, haaa?
ki eliyle Karanlk'n kaputuna ve gmlei-
ne yapt, Bakr dmeler cin msr gibi patl-
yordu. Delice arpan yreini skp karmak
79
istercesine Karanlk'n ak gsne dald, ama
kurun geirmeyen Kutsal Kitap' almakla ye-
tindi.
Zrhl bir Kutsal Kitap askerin gs cebi-
ne, kalbinin zerine sokulacak kadar kktr.
elik kapldr.
Onba, Karanlk'n tabanca cebinde kadn-
la midillinin fotarafna rastlad. Ne talihli mi-
dilli, deil mi? Peh, peh, peh! Yerini almak
houna gider miydi? Fotoraf ikinci ihtiyara
geirdi, ite sava ganimetin! Senin, yalnz se-
nin bu, koca talihli.
Sonra Karanlk' kara oturmaya, postallar-
n karmaya zorlad ve bunlar olana armaan
etti. Gen adamn pabular da Karanlk'n pa-
yna dt. Gereken asker postalndan yoksun
olan iki tutsak, kilometreler ve kilometrelerce
yol almak zorunda kalacaklard. Karanlk tahta
pabularn takrdatrken Billy hoplayp zplyor,
tekleyerek yryor ve zaman zaman Karanlk'a
bindiriyordu.
zr dilerim, diye tekrarlyordu Billy ya
da: Beni balaman diliyorum.
Sonunda, bir yol kavandaki tatan yapl-
m kk bir eve vardlar. Sava tutsaklar ora-
da toplanyordu. Onlar ierinin scak ve duman-
l havasna ittiler. Ocakta czrdyor ve oyna-
yordu ate. Eyalarda ocan yakt. erde ye-
re bada kurmu, srtn duvara vermi, gzle-
rini atee diken, durumun zorunlu kld dn-
80
elere yani hi bir eye dalp gitmi yirmi
kadar Amerikal vard.
Kimse azn amyordu. Kimsenin anlata-
cak iyi bir sava hikyesi yoktu.
Billy ve Karanlk, kendilerine bir yer at-
lar; Billy, anlayl bir yzbann omuzunda dal-
d gitti. Bir asker din adamyd yzba. Yaral
bir haham. Elinde bir kurun vard.
Billy zaman iinde yol ald, gzlerini a-
t, yeim ta renginde bir oyuncak baykuun
cam gzbebeklerine dikti bakn. Bayku, pas-
lanmaz elikten bir ubuun ucunda ba aa
sallanyordu. Billy'nin lium'daki muayenehane-
sinde' bulunan optometreydi bayku. Optomet-
re gzdeki bozukluklar lmeye ve bu bozuk-
luklar giderici gzlk cam vermeyi salayan
bir aratr.
Billy, kuun teki yannda oturan kadn
hastalarndan birinin gzlerine bakarken uyuk-
luyordu. Daha nce de i banda uyumutu.
Balangta matrakt bu. imdi Billy meraklan-
maya, btn yeteneklerinin durumundan kuku-
lanmaya balyordu. Yan hatrlamaya al-
yor, hatrlayamyordu. Hangi ylda olduunu d-
nyordu. Bunu da baaramyordu.
Doktor, diyecek oluyordu kadn hastas.
Buyurun?
Bir ey sylemiyorsunuz.
zr dilerim.
mezbaha no 5
81/6
Az nce konuuyor, konuuyordunuz, son-
ra birden sustunuz.
Hmmm.
ok ciddi bir durumla m karlatnz.
ok ciddi mi?
Gzlerimde bir hastalk m var?
Hayr hayr, diyebildi uyumak isteyen Bil-
ly. Gzleriniz ok iyi. Okumak iin gzle ih-
tiyacnz var, o kadar. ereve eitlerini gr-
mek iin koridoru gemesini teklif etti kadna.
Hastas gittiinde, Billy perdeleri at, bu
da dary grmesini salayamad. Grn
tkayan stor yukar karken takrdad. Prl p-
rl gne odaya doldu. Duran binlerce otomobil
geni bir katran gl zerinde ldyordu. Bil-
ly'nin yeri genellikle konutlarn bulunduu bir
mahallenin ticaret merkezindeydi.
Pencerenin hemen karsnda, Billy'nin Ca-
dillac' duruyordu, iki kiliilik bir Eldorado. Tam-
ponu kaplayan etiketleri incelemekteydi. Au-
sable maaralarn geziniz diyordu biri. Ma-
hall polise yardmc olun, yazlyd tekinde.
Bir nc de vard: Earl Warren'in (*) yolu-
nu kesin. Billy mahall polisle ilgili olan ve
Earl Warren hakkndakini, John Birch Society
(**) yesi kaynpederinden almt. Arabann
(*) O ada Yksek Mahkeme reisi olan nl liberal
yarg.
(**) Ku - Klux - Klan gibi bir rgtn kurulmasn sa-
layan nl zenci dman, faist rgt.
82
plakasnda 1967 tarihi vard, bu da Billy Pilg-
rim'in krk drt yanda olduunu gsteriyordu.
Billy, kendi kendine u soruyu sormaktayd: Ne-
reye utu gitti bunca yllar?
Billy dikkatini yeniden alma masasna
evirdi. zerinde OPTOMETR DERGISi'nin bir
says ak duruyordu. Billy'nin imdi dudakla-
rn hafife oynatarak zd bir makalenin
bulunduu sayfa.
1968 OLAYLARININ VARDII NOKTA AV-
RUPALI GZLKLERN KADERN EN AZIN-
DAN ELL YIL SREYLE BELRLEYECEK. BU
UYARICI SZLERLE, BELKA ULUSAL GZ-
LKLER SENDKASI SEKRETER JEAN TH-
RART BR AVRUPA GZLKLER BRL
KURULMASINDA DRETYOR. ONA GRE K
OLANAK VAR: ZEL BR YNETMELN KA-
BUL YA DA 1971'DEN BALAYARAK, GZ-
LK TCCARI HALNE GELME.
Billy Pilgrim sorunla ilgilenmek iin elin-
den geleni yapyordu. Bir canavar dd t-
meye balayarak onu deli gibi korkuttu. Her an
nc Dnya Savann ilan edilmesini bekli-
yordu. Canavar dd sadece saatin tam on
iki olduunu belirtiyordu. br kaldrmda, Bil-
ly'nin muayenehanesinin karsndaki itfaiye
klasnn tepesinde bulunan kubbeye yerleti-
rilmiti.
Billy gzkapaklarn indirdi. Bunlar kaldr-
83
dnda, bir kez daha kinci Dnya Savana
dnmt. Ba, yaral hahamn omuzundayd.
Bir Alman ayaklarn! tekmeliyor, bararak uyan-
masn, hareket etme zamannn geldiini sy-
lyordu.
Amerikallar, Billy'yi ortalarna alm, yol
boyu maskaralklarn gzler nne seriyorlar-
d. Bir fotoraf vard, Leica makinal bir Al-
man sava muhabiri. Billy ve Karanlk Roland'n
ayaklarnn resmini ekiyordu, iki gn sonra,
zengin diye bilinmesine ramen, Amerikan ordu-
sunun ou kez sefil ara-gerelerle donatld-
nn bu i rahatlatc delili her yerde yayn-
land.
Oysa, muhabir daha canl bir ey istiyor-
du. Amerikallarn tutsak edildii an ekilmi
bir resim. Nbetiler de bu isteini gerekle-
tirdiler. Biliy'yi allklara ittiler. Billy de yz
aptalca bir iyi niyetle aydnlanm, allklardan
ktnda onu yeni yakalamlar gibi otomatik
tabancalarn zerine dorulttular.
Billy'nin, allklar arasndan syrld an
gl, en azndan Mona Liza'nn gl kadar
garipti, nk Billy hem 1944 ylnda Almanya'
da bacaklar zerinde duruyor, hem de 1967
ylnda Cadillac arabasnda oturuyordu. Alman-
ya dt, 1967 her trl balantdan syrlm,
yksek ve apak parlamaya koyuldu. Billy, Li-
84
ons Kulbn bir yemeine gidiyordu. Austos
ay! kavurucuydu ama, Billy'nin arabasnda ha-
vay serinleten ara vard. Bir krmz k onu
ilium'daki zenci mahallesinin ortasnda durdur-
du. Orada oturanlar mahallelerinden ylesine
nefret ediyorlard ki, byk blmn yakmlar-
d bir ay nce. Oysa, btn varlar yoklar bura-
syd ve buray yakmlard. Mahalle, Biliy'ye sa-
va srasnda grd ehirlerin bazlarn ha-
trlatyordu. Kaldrmlarla kenarlar pek ok yer-
de gmt, Ulusal Muhafzlarn tanklarnn ve
sava arabalarnn getikleri yerlerde.
Pembe boyayla Kan Kardeleri, yazlyd
ykk dkk bir bakkal dkkannn zerindeki
tabelada.
Billy'nin yanndaki cam bir vurula sarsl-
d. Bir zenci oradayd. Tartmak istiyordu. Ik
deimiti. Billy en kolay zm yolunu seti.
Gaza bast.
imdi daha da kasvetli bir yerden geiyor-
du. Buras yangn bombalarnn yadrlmasn-
dan sonraki Dresden'i, Ay n yzeyini hatrla-
tyordu. Billy'nin byd ve imdi usuz bu-
caksz bir boluk olan yerdeydi eskiden. ehir-
ciliin getirdii yenilikti bu. Yeni bir ilium Y-
netim Merkezi, bir Sanat Pavyonu, bir Bar
Adac ve ok yksek apartmanlar dikilecekti
yaknda buraya.
Billy Pilgrim bunda bir saknca grmyordu.
85
Lions Kulpte konuan bir deniz binbasy-
d. Amerikallarn, kesin bir zafer kazanana ya
da komnistler yaama biimlerini daha gsz
lkelere zorla kabul ettiremeyeceklerini anlaya-
na kadar, Vietnamda savaa devam etmekten
baka kar yollan olmadn sylyordu. Bin-
ba, ayr zamanlarda, iki kez Vietnamda bulun-
mutu. Tank olduu, dehet verici ya da ne-
fis, bir sr sahneden sz ediyordu. Hava sal-
drlarnn younlatrlmasnda^ sz dinlemi-
yorsa Kuzey Vietnamin bomba yamuruna tu-
tulup ta devrine dndrlmesinden yanayd.
Billy, Kuzey Vietnamn yok edilmesine kar
kma gereini duymuyor, bir zamanlar bomba-
larn kendi gzleri nnde sebep olduu ykn-
tlarn ansyla rpermiyordu. Eski bakan oldu-
u Lions Kulbn bir yemeinde hazr bulunu-
yordu, o kadar.
Billy hayata pek az ilgi duymasna ramen
muayenehanesinin duvarna, ereve iinde, du-
rumu idare etmesini salayacak kurallar srala-
yan bir yakan asmt. Bu yakary gren pek
ok mteri, Billy'ye minnetlerini belirtiyordu.
nk yakar onlarn da iini byk lde ra-
hatlatyordu. yleydi:
TANRI BANA
DETREMEYECEM EYLER KABUL ETME
RAHATLIINI
86
MMKN OLANLARI DETRME
CESARETN
VE BUNLARI HER ZAMAN
BRBRNDEN AYIRMA
BLGELN BAILASIN.
Bu arada, Billy Pilgrim'in karsnda hi bir
ey yapamad eyler gemiti, bugn ve ge-
lecei kapsyordu.
imdi Billy deniz binbasyla tanyor-
du. Onlar tantran adam, binbaya Billy'nin
bir eski muharip olduunu, Vietnamda Yeil
Bereliler Birliinde avu olan bir olu bulundu-
unu anlatyordu.
Binba, Yeil Bereliler'in ok iyi i grd-
n ve Billy'nin oluyla kvan duymakta yer-
den ge kadar hakl olduunu belirtti. Kvan
duyuyorum. Evet, gerekten kvan duyuyorum,
cevabn verdi Billy Pilgrim.
Yemekten sonra le uykusuna yatmak
iin evine dnd. Her gn uykusuna yatmas
doktorun emriydi. Doktor bylece Blily'nin ek-
tii rahatszl tedavi etmeyi umuyordu: Za-
man zaman, grnr bir neden olmakszn, Bil-
ly Pilgrim alamaya balyordu. Kimse onu a-
larken yakalamamt, Bundan bir tek doktorun
haberi vard. Bu i ok sakin oluyor ve yksek
bir nem oranna varmyordu.
87
Billy llium'da, gneydekileri andran ok
gzel bir evin sahibiydi. Krezs kadar zengin-
di, yz yl yaasa bunun gerekleeceine inan-
mazd bir zamanlar. Ticaret merkezinde onun
hesabna be gzlk alyor ve ylda altm
bin dolardan fazla para kaldryordu. stelik 54.
Yolun kysndaki Holiday inn motelinde hisse-
si vard, kk erbeti dkkannn da yar-
sna sahipti. Bu dkkanlarn zellii, meyva su-
yu havas veren bir eit dondurma satmalary-
d, ama dondurmann kaskat younluundan ve
dayanlmaz soukluundan yoksundu bu sattk-
lar.
Billy'nin evi botu. Kz Barbara evlenmek
zereydi ve annesiyle birlikte gm takmlar-
n ve kristallerini semek zere ehre inmiti.
Mutfak masasnn zerine braklan bir not bu-
nu aklyordu. Evde hizmeti de yoktu, insan-
lar, hizmeti olarak bakalarnn yannda al-
may kabul etmiyorlard. Kpekleri de yoktu.
Eskiden spot adl bir kpekleri olmutu,
ama kpek lmt. Hayat bu. Billy Spot'a ba-
lanmt, Spot da bu sevginin karln ver-
miti.
Billy hal kapl merdiveni kt, karsyla
paylat odaya girdi. iekli bir kat duvarlar
kaplyordu. Byk yatan yannda bir ba ucu
masas duruyor, masann zerinde alar saatin
88
ilettii bir radyo bulunuyordu. Elektrikli yor-
gann termostat da, somyenin yaylarna vidalan-
m bir sarscnn dmesi de masann zerin-
deydi. Sarscnn markas Tlsml Parmaklar
di. Doktorun bir fikriydi bu da.
Billy odakl gzln, ceketini, krava-
tn ve pabularn kard. Storu indirdi, perde-
leri ekti, sonra yatak rtsnn zerine uzan-
d. Ama uyku gelmek bilmiyordu. Gz yalary-
d ykselen. Yava yava szyordu gz yalar.
Billy Tlsml Parmaklar! iletti ve gzyala-
r arasnda hafif hafif sallandn hissetti.
Sokak kapsnn zili ald. Billy kalkt, zi-
yaretinin nemli biri olup olmadn anlamak
iin pencereden aay gzledi. Kaldrmda bir
sakat duruyor, Billy Pilgrim'in zaman iinde sar-
slmas gibi bolukta durmadan sallanyordu.
rpnmalar adam bir paavra bebek gibi krk
dkk gsteriyor, eitli sinema yldzlarn taklit
etmek istiyormuasna yz anlamn deitiri-
yordu.
Bir baka sakat, yolun br yannda zil a-
Iyordu. Koltuk deneklerine dayanmt. Tek ba-
caklyd. Koltuk deneklerinin arasna yle g-
mlmt ki omuzlar kulaklarn gizliyordu.
Billy sakatlarn ne gibi bir i yaptn bili-
yordu: Yerine hi varmayacak dergilere abo-
ne kaydederlerdi. Bu ii yapanlarn acnacak
grnnden tr de herkes abone olurdu.
On be gn nce Lions Kulpte, Sanayi Odalar
89
Birlii yelerinden birinin yapt konuma s-
rasnda bu dalavereden sz edildiini duymu-
tu. Bu adam, abone kaydetmeye alan sakat-
lara her rastlayann polise haber vermekle y-
kml olduunu dnyordu.
Billy bakn sokakta gezdirdi, biraz tede
duran son model Buick Riviera grd. Direk-
siyonunda bir adam vard, Billy zavalllar bu
ite onun altrdn farketti. Sakatlar ve
patronlar seyrederken Billy hkrmaya devam
ediyordu. Kapnn zili durup dinlenmeden zrla-
maktayd.
Gzlerini kapad, yeniden at. Hl gz
ya dkyordu ama yeniden Lksemburg'a dn-
mt. Bir yn tutsak arasnda yol alyordu.
Gzlerini yaartan k rzgaryd.
Billy, fotorafn baarl olmas iin allk-
lar arasna itileli beri kk bir k gryordu,
arkadalaryla muhafzlarnn tepelerinde bir e-
it elektronik parlt. Ik, aa tepeleriyle Lk-
semburg'un evlerinin damlarn da snrlyor-
du. ok gzeldi.
Billy, btn Amerikallarn ortasnda, elleri
banda ilerliyordu. Hoplayp zplayp, yrr-
ken teklemeye devam ediyordu. Birden rastlant
sonucu Karanlk'a toslad. Senden zr dile-
rim, dedi.
Ayaklarndaki dayanlmaz aclardan tr
Karanlk da hngr hngr alamaktayd. Es-
90
nek taha pabular bu ayaklar birer sucua e-
virmiti.
Her kavakta Biliy'nin grubu, elleri tepele-
rindeki n zerinde kavumu yeni Ameri-
kallarla iiyordu. Billy hepsine glmsyordu.
Su gibi akyorlard bayr aa; ksa sre sonra
vadinin dibindeki bir anayola girdiler. Vadiden
kk dm bir Amerikallar Mi ssi ssi ppi
akyordu. Parmaklar tepelerinde kavumu, do-
uya doru srklenen binlerce kiiydiler, ile-
rini ekiyor ve inliyorlard.
Billy ve kalabalk, kk denler rma-
na katld bir ikindi sonu gnei bulutlar-
dan syrld. Btn yol Amerikallarn deildi.
Soldaki erit, cepheye giden Alman yedek bir-
liklerinin bindirildii tatlarla kaynyor, tat
dizisi homurdanyordu. Yedekler dimdik, yank
tenli, saldrgan adamlard. Dileri piyano tula-
rna benziyordu.
Fiekliklerle donanmlard, puro iiyor ve
iki yuvarlyorlard. Kurt gibi sucuk yiyor, avu-
larn el bombalaryla okuyorlard.
Kara niformal bir asker, bir tankn tepe-
sinde tek bana yiyip iiyordu. Amerikallarn
zerine tkrd. Balgam, Karanlk Roland'n
omuzuna yapt; sucuk, ttn suyu ve schnaps
(*) karm tkrkten bir nian takt ona.
{*) Schnaps: Bir iki.
91
Billy leden sonray ok heyecan verici
buluyordu. Kefedilecek ynla ey vard; tank-
savar toplar, lm makinalar, plak ayaklar
fildii ve mor ller. Hayat bu.
Billy tekleyerek, hoplaya zplaya yrrken
sevecen bir glmsemeyle makineli tfek mer-
milerinin delik deik ettii lavanta iei mavi-
si bir iftlii szyordu. Bir Alman albay giri-
te dikilmiti. Boyasz orospusu da yanndayd.
Billy, Karanlk'n omuzuna yapt; Karan-
lk, hkra karm bir sesle bard: Do-
ru yr, doru yr be yahu!
Hafif eilimli bir bayr kmaya koyuldular.
Tepeye vardklarnda artk Lksemburgda de-
illerdi. Almanya'daydlar.
Olaanst zaferi filme ekmek iin, snra
bir sinema makinesi yerletirilmiti. Ay postu
giymi iki sivil Billy ve Karanlk oraya vardk-
larnda makinenin zerine eilmilerdi. Maki-
nedeki film biteli saatlar oluyordu.
Makina bandakilerden biri, Billy'nin yz-
n yakn plana getirdi, sonra ayar yapt. Ufuk-
ta minik bir duman kmesi dne dne ykseli-
yordu. Sava oluyordu orada. nsanlar lyor-
du. Hayat bu.
Gne batt ve Billy kendini bir demiryolu
deposunun iinde, olduu yerde srarken bul-
du. ierde dizi dizi yk vagonu vard, bekle-
yen. Yedek birlikleri cepheye gtrmt bu
92
vagonlar. Tutsaklar da Almanya ilerine ta-
yacakt.
Cep fenerlerinin klar delice oyna-
yordu.
Almanlar tutsaklar rtbelerine gre ayr-
yorlard. avular avularla, binbalar bin-
balarla bir araya getiriyorlard, filn. Albay-
lardan oluma bir mfreze Billy'nin yannda dur-
maktayd. ilerinden biri zatrreeye yakalanm-
t. Atei ok yksekti ve ba dnyordu. De-
miryolu, evresinde dalgalanp dururken, Billy'
nin gzlerinin iine bakp bacaklar zerinde
salam durmaya alyordu.
Sonra cierlerini paralarcasna ksrd ve
Biily'ye seslendi: Sen benim askerlerimden
misin? Koca bir alay, pek ou ocuk olan
aa yukar drt bin be yz askeri kaybet-
mi biriydi bu. Billy karlk vermedi. Sorunun
anlam yoktu.
Birliin hangisiydi? diye devam etti al-
bay. ksryor, ksryordu. Her soluk al-
ta cierleri kesekad gibi hrdyordu.
Billy birliini hatrlayacak durumda deil-
di.
Drt yz elli birinciden misin?
Ne drt yz elli biri? diye sordu Billy.
Sessizlik o'du.
Piyade taburu, diyebildi sonunda albay.
Oh, dedi Billy Pilgrim.
93
Albayn lp lp dirildii, kendi kannda
boulduu uzun bir sessizlik daha oldu. Sonra
yap yap bir sesle bard: Benim ben, o-
cuklar! Kudurgan Bob! Askerlerinin kendisine
Kudurgan Bob demelerini dlemiti hep.
O kesimde, albayn komutasndaki alay-
dan kimse yoktu, Karanlk Roland dnda ve
Karanlk dinlemiyordu. Btn dnebildii
ayaklarnn ektirdii ikenceydi. Ama albay
sevgili birliklerine son kez hitap ettiini san-
yor, utanacak ey bulunmadn, sava alan-
n kaplayan Alman llerinin drt yz elli bi-
rinci alayn eline dtkleri iin byk bir pi-
manlk duyduklarn sylyordu. Savatan son-
ra btn alay, doduu yer olan Wyomingin
Cody ehrinde toplayacana yemin etti. Koca
koca srlar evireceklerdi.
Ve btn bunlar, baklar Billy'nin gzle-
rine dikilmi olarak syleniyordu. Zavall Billy'
nin kafatas btn bu palavralarla nlad. Tan-
r sizleri korusun, ocuklarm! dedi Bob ve
szleri yankland, yankland. Sonunda ekledi:
Yolunuz Wyoming'de Cody'ye derse, Kudur-
gan Bob'u arayn!
Ben oradaydm. Eski silah arkadam Ber-
nard V.O'Hare de oradayd.
Billy Pilgrim' bir sr erle birlikte vago-
na tktlar. Karanlk Roland'dan ayr dt. Ka-
ranlk, ayn trenin baka bir vagonuna tkld.
Tavann altnda, kelerde minik havalan-
94
drma delikleri vard. Billy bunlardan birinin ya-
nna dt, kalabalk onu ezdiinden yer amak
iin apraz konmu bir demir ubuun zerine
trmand. ubua tneyip delie ulamt ve
on metre tede baka bir treni seiyordu.
Almanlar mavi tebeirle vagonlarn zerine,
ierdekilerin saysn, rtbelerini, lkelerini, bin-
dirildikten tarihi yazyorlard. Bakalar da ka-
plarn gvenlik srglerini demir tellerle, ivi-
lerle ve demiryolu zerinden toplanan baka
kalntlarla salamlatrdlar. Billy kendi blme-
sinin zerine de bir eyler karalandn hisset-
ti, ama tebeir tutan gremedi.
Billy'yle birlikte vagona tklan erlerin ou
ocukluktan yeni km yumurcaklard. Ama
Billy'nin yaknnda, keye skm, krk yala-
rnda bir eski serseri vard.
Daha a kaldm gnler de oldu, dedi
serseri, Billy'ye. Bin beter yerlerde bulundum.
Buras pek o kadar korkun deil.
Kar vagondakilerden biri hava deliinden,
ierde bir adamn ldn sylyordu bara-
rak. Hayat bu. Drt nbeti onu iitti. Haber
hi birini oka rgalamad.
Yo yo, dedi biri dnceli dnceli ba-
n sallayarak. Yo yo.
Nbetiler, lnn ardnda yatt kaplar
amadlar bile. Bunun yerine, yandaki vagonun
kaplarn ittiler ve nefis bir grnt belirdi Billy'
nin nnde. Cennetti bu. Mumlarn yorgan-
95
Iarla yatak rtlerinin altna gmlm ranzalar
aydnlatyordu. Bir top mermisi kovanndan ya-
plma sobann zerinde, duman tten kahvelik
fokurduyordu. Sofrada bir ie arap, bir so-
mun ekmek ve bir sucuk. Drt tane de orba
taba.
Duvarlarda ato, gl ve gze! kz resimleri
vard. Grevleri, bir ehirden tekine srekli gi-
dip gelmekteki mallar denetlemek olan demir-
yolcularn tekerlekli eviydi bu. Nbetiler ieri
girdiler, kapy ektiler.
Az sonra dudaklarnda purolarla dar k-
tlar, honutluk dolu seslerinde Alman dilinin
alabilecei kaln ve dolu dolu hava vard, ile-
rinden biri deliin evreledii Billy'nin yzn
farketti. Uslu durmasn tleyerek, parmayla
dosta gzda verdi.
Kardaki Amerikallar ilerinden birinin
lmn Almanlara bir kez daha haber veriyor-
lard. Nbetiler scack barnaklarndan bir
sedye kardlar, kasvetli vagonun srglerini
ektiler ve yukar trmandlar, lnn bulundu-
u vagon tklm tklm deildi. erde topu to-
pu alt sa albay vard, bir de l albay.
Almanlar ly dar kardlar. Kudur-
gan Bob'un lsn. Hayat bu!
Gece lokomotiflerin bazs tiz sesler kar-
maya koyuldu, sonra sarsldlar. Her katarn
nnde ve arkasnda, hava bombardman'na he-
def olacak avlarn deil de sava tutsaklarnn
96
tandn belirten kara izgili turuncu bir bay-
rak vard.
Sava sonuna yaklayordu. Aralk aynn
bitimine gelinirken, lokomotifler douya doru
harekete geti. arpmalar maysta kesilecekti.
Alman zindanlar dolup tayordu, tutsaklara ve-
rilecek yiyecek ve snmalarn salayacak ya-
kt kalmamt elde. Yine de, durmadan yeni tut-
saklar geliyordu.
Billy Pilgrim'in treni, hepsinin en uzun ola-
n, iki gn yerinden kmldamad.
Bu grdn hava cva, diyordu serseri,
Billy'ye ikinci gn. Hi bir ey deil.
Billy, hava deliinden dar bakyordu. De-
miryolu deposu sszd imdi; epey uzakta, bir
yan yolda, zeri kzlhalarla kapl bir hastane
katarndan baka ey kalmamt geriye. Has-
tane katarnn lokomotifi tt. Billy Pilgrim'in
treni de terek karlk verdi. Birbirlerini selam-
lyorlard.
Hareketsiz durduklar halde, Bllly'nin tre-
ninin vagonlar smsk kapalyd. Gidecekleri
yere varmadan kimsenin aa inmemesi gere-
kiyordu. Darda aa yukar gezinen nbet-
ilerin gznde her vagon, havalandrma delik-
lerinden yiyen, ien, san ayr bir organizma
oluyordu. Bu deliklerden konuuyor zaman za-
man bu deliklerden haykryordu. Su, kara ek-
mezbaha no 5
97/7
mek, sucuk, peynir tklyordu deliklerden ieri;
bok, sidik ve sz szyordu dar.
erde insanlar, boaltmalar iin deliklerin
bandakilere geirdikleri madeni miferlere edi-
yorlard. Billy boaltcyd. Ayn insanlar nbet-
ilerin suyla doldurduu bidonlar da elden ele
geiriyorlard. Yiyecek datldnda, tutsak-
lar sakin, gvenli, olaanst davranyorlard.
Paylayorlard.
nsanlar uzanmak ya da ayakta durmak
iin sraya giriyorlard. Ayakta duranlarn ba-
caklar, inlemelerin ykseldii, nemli, kvl kvl,
osuran bir topraa akl tahta perde kazklarna
dnyordu. Bu garip toprak, kaklar gibi st
ste yl bir uyuyanlar karmyd.
Sonra douya doru ar ar ilerleme ba-
lad.
Bir yerlerde Christmas yortusuydu. Billy
Pilgrim, Christmas gecesini serseriyle st ste
geirdi; uyudu, zaman iinde 1967'ye kadar
yeniden bir uzand, Tralfamadore'nin bir uan
dairesinin kendisini kard geceye kadar.
98
Billy Pilgrim kznn dn gecesi bir tr-
l uyuyamad. Krk drt yandayd. Nikh o gn
leden sonra kylmt, Billy'nin bahesinde
cap canl renklere boyal bir ardan altnda.
izgiler turuncu ve siyaht.
Billy ve kars Valencia, iki kiilik geni
yataklarnda kaklar gibi birbirlerine gemiler-
di. Tlsml Parmaklar onlar hafif hafif sall-
yordu. Valencia'nn uyumak iin buna ihtiyac
yoktu. Testere gibi horluyordu. Zavall kadnda
ne rahim vard, ne de yumurtalk. Bir cerrah
bunlar alvermiti; yeni Holiday Inn motelinde
Billy'nin ortaklarndan olan biri.
Dolunay kmt.
Billy ay nda yataktan kalkt. Kendini
bir hayalet gibi ve ltl hissediyordu, sanki
statik elektrik akmyla dolu parlak bir krke sa-
rnmt. Gzlerini plak ayaklarna evirdi.
Renkleri fildii ve mordu.
101
BLM 4
Billy, kendisini karacak olan uan daire-
nin gecikmeyeceini ok iyi bilerek, koridorda
ayaklarn sryordu. Zemin karayd ve ay -
zebra gibi izgilerle bezemiti zerini. Ay -
bo ocuk odasnn kapsndan ieri de gi-
riyordu, artk byyen iki ocuu oda kapsn-
dan. Billy'nin hareketlerine yn veren kuku
ve kukusuzluktu. Kuku ona durmay emredi-
yordu. Kukudan yoksunluu da yeniden hare-
kete geiriyordu. Olduu yerde akld.
Kznn odasna girdi. ekmeceler yere dev-
rilmiti. Yerli dolap botu. Yolculua gtrl-
meyen btn kiisel eya odann ortasna y
1
lyd. Kznn, pencere iine konmu kk
bir ss telefonu vard. Alcnn minik klar
Biily'yi szyordu. Telefon ald.
Billy cevap verdi. Karsnda bir sarho
vard. Neredeyse Billy adamn soluunu hisse-
decekti, gl ve boucu gaz karmn. Yanl
numara. Billy telefonu kapad. Bo bir soda i-
esi duruyordu pencerenin girintisinde. Etiketi
gururla, iinde zerre kadar kalori bulunmad-
n ilan ediyordu.
Billy Pilgrim fildii ve mor ayaklarn yerde
aplatarak alt kata indi. Ay nn, dikkatini
masa zerinde kalan yarlanm ampanya ie-
sine, ardan altna kurulan masann tek ka-
lntsna ektii mutfaa szld. ienin azj
kapatlmt, i beni der gibiydi.
Billy baparmaklaryla tpay kard. En
102
ufak patlama olmad, lyd ampanya. Ha-
yat bu!
Billy, kadran frn ssleyen duvar saatna
bir gz att. Uan dairenin geliine kadar ldr-
mesi gereken bir saat vard daha. ieyi elinde
sallayarak oturma odasna geti, televizyonu
at. Zamandan belli belirsiz koptu, programn
sonundaki filmi sonundan seyretti, sonra yeniden
filmi bandan izledi. Bu ikinci Dnya Savana
katlan Amerikan bombardman uaklar ve
uaklar kullanan yiitlerle ilgili bir filmdi. So-
nundan balayan hikaye, Billy'nin gzleri nn-
de yle geiyordu:
Her yan delik deik, yaral ve llerle do-
lu Amerikan uaklar bir ngiliz havaalanndan
gerisin geri kalkyordu. Fransa zerinde, birka
Alman avc ua onlara doru geri geri uu-
yor, mermilerle bombalarn patlamalarn emi-
yor, uaklarla mrettebatn elinden alyordu.
Drlen Amerikan uaklar iin de ayn ey
oluyor, gerisin geri ykselip filoya katlyorlard.
Fiio alevler iindeki bir Alman ehrinin ze-
rinden ters ynde uuyordu. Bombardman
uaklar kapaklarn ayor, yangnlar snd-
ren, bunlar elik silindirler iine toplayp uak-
larn gvdesine gizleyen mucize saylabilecek
bir mekanizmay harekete geiriyordu. Koca ko-
ca bombalar dzenli olarak yerlerine ylyor-
du. Yerde, Almanlarn da akl almaz aralar
vard, uzun elik tpler, insanlardan ve uak-
lardan koparlan paralar geri almakta yarar-
lanyorlard bu aralardan. Amerikallarn h-
103
l birka yarals vard, bombardman uakla-
rnn birka da hl delik deikti. Ama Fransa
zerinde Alman avc uaklar yeniden grnd,
her eyi ve herkesi yepyeni yapverdi.
Bombardman uaklar slerine dndn-
de, elik silindirler yerinden karlp yeniden
Birleik Amerika'ya gnderildi. Orada fabrika-
lar bunlar paralamak, tehlikeli bileimleri ayr-
mak ve hepsini maden haline getirmek iin ge-
ce gndz alyordu. Bu iin ounluk kadn-
lar tarafndan yapldn grmek de duygulan-,
drcyd. Sonra bu madenler, uzak blgelerde-
ki uzmanlara gnderiliyordu. Uzmanlar iin sz
konusu olan da bunlar gmmek, bir daha kim-
seye zarar vermemek iin ustaca gizlemekti.
Amerikan havaclar niformalarn geri veri-
yor ve yeniden lise rencileri oluyorlard. Hitler
de, Billy Pilgrim'egre, st ocuuna dnyor-
du. Bunun senaryoda yeri yoktu. Billy arm-
la varyordu buraya. Herkes yeniden bebek olu-
yordu ve btn insanlk, iki mkemmel yarata,
Adem'le Havva'ya can vermek amacyla geni
bir biyolojik tertibe bavuruyordu; hep Billy'nin
armla vard sonuca gre.
Billy sava filminin iki gsteriliinde bulun-
du, tersinden ve yznden. Sonra sra avluda
uan daireyle karlamaya geldi. Dar kt
ve fildii mor ayaklar imenin nemli salatasn
104
inedi. Durdu, l ampanyadan bir yudum i-
ti. Gaz kam biray andryordu bu. Gky-
zne bakmamaya alyordu ama, btn varl-
yukarda Tralfamadoreden gelen bir uan
dairenin bulunduunu biliyordu. Onu az sonra
btn ayrntlaryla grecei gibi, ksa srede
geldii yerle de tanacakt.
Yukardan, mzie ok yatkn olmas gere-
ken bir baykuun sesi geliyordu, ama mzi-
e yatkn bir bayku sesi deildi bu. Hem za-
man iinde, hem bolukta uan bir Tralfamado-
re uan dairesiydi; yle ki, Billy birdenbire bi-
linmeyenden douverdii izlenimine kaplmt.
Bir yerde bir oban kpei uludu.
Uan daire yz ayak apndayd, evresin-
de lombozlar vard. Lombozlarn titrek bir
krmzyd. Tek kard ses de bu bayku -
lyd. Yaklat, Billy'nin tepesine vard, onu
krmz bir k stununun titreimleriyle evirdi.
Sonra uan dairenin dibinden, Vantuz ekerken
kan sese benzer bir sesle su szdrmaz bir
kapak indi. Panayrlardaki atlkarncalar gibi en
klarla donanm bir merdiven kvrlarak ald.
Billy'nin iradesi lombozlarn birinden ze-
rine evrilen bir dalga tabancasnn etkisiyle
ilemez oldu. Kvrlarak inen merdivenin alt ba-
saman yakalamas gerekiyordu, yapt da bu-
nu. ubukta elektrik akm vard ve Billy'nin
parmaklar mengene gibi skt ubuu Hava-
lanp girie ulat ve kap kendiliinden kapan-
105
verdi. Ancak o zaman, giriteki bir makaraya
sarlan merdiven Billy'yi brakt. Ardndan da,
beyni yeniden ilemeye koyuldu.
Blmede iki kk delik vard, sar gzler
yapmt bu deliklere. Duvarda da bir opar-
lr bulunuyordu. Tralfamadore'liler grtlaktan
yoksundular. Telepatiyle konuuyorlard. Yine de
bir elektronik beyin ve yeryz dilinin btn
seslerini taklit eden bir eit elektrikli org sa-
yesinde Billy'le konumalar mmkn oluyordu.
Gemimize ho geldiniz Bay Pilgrim, dedi.
oparlrden ykselen ses. Soracaklarnz var
m?
Billy dudaklarn slatt, bir an dnd,
sonunda sordu: Niin ben?
Gerekten bir Dnyal tepkisi, Bay Pilg-
rim. Niin siz? Ve de yleyse, niin biz? Niin
geri kalanlar? nk yaadmz bu an var sa-
dece. Kehribarn iine yerletirilmi bcekleri
grdnz m hi?
Evet. Gerekten de Billy, alma oda-
snda kat tutacak niyetine, iinde tane u
u bcei olan parlak bir kehribar paras bu-
lunduruyordu.
te Baym, yaadmz bu nn kehri-
barnda tutsaz. Niin diye bir ey yok.
Billy'yi uyutmak amacyla, iine ektii ha-
vaya uyuturucu katld. Bir kamaraya gtr-
106
lp Sears Roebuck maazalarnn deposundan
yrtme sar bir koltua kaylarla baland.
Uan dairenin ambar, Billy iin Tralfamadore'
deki bir hayvanat bahesinde yaplan evi d-
emeye yarayacak alnm eya ile doluydu.
Uan daire Dnya'dan ayrlrken, dayanl-
maz bir hz art Billy'nin uyuyan gvdesini kas-
t, suratn bzd, onu zamandan karp geri-
sin geri savaa yollad.
Kendine geldiinde uan dairede deil-
di, bir yk vagonunun iinde Almanyadan ge-
iyordu.
Birtakm insanlar yerden kalkyor, yerlerine
bakalar uzanyordu. Billy de uzanmak niye-
tindeydi. Biraz uyuklamak ne iyi olurdu, ierisi
de kapkaranlkt dars da ve tren sanki saatta
kilometre hzla gidiyordu. Hi hzlanacaa
benzemezdi. Bir rayla br arasnda sonsuz-
luk vard sanki. Bir tkrt duyuluyor, aradan ne-
redeyse bir yl geiyor, sonra ikinci tkrt duyu-
luyordu.
Bir cehennem gmbrtsyle giden koca-
man katarlara yol vermek iin sk sk duru-
yorlard. Ya da yan yollarda, cezaevlerinin yak-
nnda, birka vagonun ayrlmas iin mola veri-
yorlard. Tren Almanya boyunca, gz gre gre
ksalarak srnyordu.
Billy, yanlarna gittii kiilerin kafasnda
yerekiminden kurtulduu izlenimini uyandra-
cak biimde ubua aslm, belli belirsiz kay-
107
yordu. Yatmak istiyorsa kendini hissettirmeme-
sinin nemli olduunun bilincindeydi. Nedenini
kavrayamyordu ama, baka biri bunu kendisine
hatrlatmay stlendi. Pilgrim, diye sordu ya-
nna yumulaca bir herif, sen misin yoksa?
Billy ses etmedi ama terbiyelice yumuldu,
gzlerini kapad.
Allah kahretsin, diye steledi beriki. Sen
deil misin? Doruldu, hi ekinmeden Billy'
nin vcudunu yoklad. Sensin, phe yok. Sik-
tir ol buradan.
Billy, acnacak durumda, gzleri yal do-
ruldu.
ek araban, uyumak istiyorum!
eneni tut, dedi bir bakas.
Pilgrim ne zaman giderse enemi o za-
man tutacam.
Billy yeniden dikildi, demir ubua yapt.
Ya ben, nerede uyuyabilirim? diye sordu se-
sini ykseltmeden.
Benimle deil.
Ne de benimle, orospu ocuu, diye ara-
ya girdi bir nc. Horluyorsun. Tekme at-
yorsun.
Ben mi?
Hem de nasl allahn belas. stne st-
lk, inliyorsun.
Ben mi?
Ne bok yersen ye, buradan uzak dur,
Pilgrim.
Vagonun drt yanndan, koronun syledi-
i ok sesli bir arky andran aksi barma-
108
lar ykseldi. Seslere baklrsa, Billy Pilgrim'in
kendilerine uykuda ektirdikleri konusunda hep-
sinin anlatacak korkun ayrntlar vard. Her
biri de Billy Pilgrim'e, bann aresine baka
yerde bakmasn tlyordu.
Demek Billy'nin ayakta uyumak ve hi uyu-
mamak arasnda bir seim yapmas gerekliy-
di. Hava deliklerinden yiyecek gelmez olmu-
tu ve souk, gndz de geceki gibi durmadan
artyordu.
Sekizinci gn, krklk serseri Billy'ye yle
dedi: Hi de kt deil. Ben her yerde rahat
edebilirim.
Doru mu sylyorsun?
Dokuzuncu gn, serseri kuyruu titretti. Ha-
yat bu! Son szleri unlard: Durum ktye mi
gidiyor dersin? Hi de kt deil.
lmle bu dokuzuncu gn arasnda bir ili-
ki olmalyd. Dokuzuncu gn, Billy'lerin nnde-
ki vagonda bir l verdi. Karanlk Roland turu-
ya dnm ayaklarnda balayan kangrenden
ld. Hayat bu!
Karanlk, sonu gelmez sayklamalarnda
Silahrler'in servenlerini tekrarlayp duruyor,
leceini kabul ediyor, Pittsburgh'daki yakn-
larna bir sr mesaj yolluyordu. Her eyin s-
tnde, cnn alnmasn istiyor ve bu neden-
le kendisini ldrenin adn durmadan tekrar-
109
Iyordu. Vagondaki herkes dersi ok iyi ezber-
ledi.
Beni kim ldrd? diye baryordu.
Cevab bilmeyen yoktu: Billy Pilgrim.
Dinleyin: Onuncu gece, Billy'nin kapsnn
srgsn ektiler ve kanat ald. Billy ubu-
un zerine yar uzanm armha gerilmie-
sine yatyor, hava deliinin kenarna yapan
fildii ve mor bir pene sayesinde duruunu
bozmuyordu. Srg ekildiinde Billy ksr-,
mt, ksrrken de ak renk bir sv s-
yordu. Sir Isaak Newton'un nc Mekanik
Yasasna uygundu bu. numaral yasa be-
lirli bir ynde etki yapan her gce eit ve ters
ynl bir baka gcn tepki gsterdiini be-
lirtiyordu.
Fze yapmnda yararl olabilirdi bu.
Tren, balangta Rus sava tutsaklar iin
bir yok etme kamp olarak dnlen cezaevi-
nin yaknna ulaan demiryoluna sapmt.
Nbetiler akn bayku baklarn Billy'
nin vagonuna daldrdlar, davetkr biimde gu-
ruldadlar. Amerikallarla hi ileri olmamt,
ama bu trden bir yke alkndlar. Bu ykn
ar ar gurultulara ve a yneltilebilecek
bir sv oluturduunu biliyorlard. Geceydi.
110
Dardaki tek k, ok uzakta ve ok yk-
sekte, bir direkten sarkan tek ampulden geli-
yordu. Kumrular gibi guruldayan nbetiler d-
nda her yer sessizdi. Ve sv akmaya balad.
Phtlar eikte birikiyor, yumuack bir grlty-
le yere dyordu.
Eie sondan bir nce deecek damla
Billy'ydi. Sonuncusu da, serseri. Akmyordu o,
cup diye ses karmyordu. Sv deildi. Tat.
Hayat bu!
Billy, vagonun demesinden yere atlamak
istemiyordu. Gerekten cam gibi tuzla buz ola-
cana inanmt. Bunun zerine nbetiler ona
yardm ettiler, guruldayaraktan. Onu trenin n-
ne braktlar. Minyatr bir tren olmutu bu.
Bir lokomotif, bir tender, minik vagon.
Sonuncu vagon da nbetilerin tekerlekli cen-
netiydi. Yine, bu tekerlekli cennette sofra kurul-
mutu. Yemek yeniyordu.
Ampuln sarkt direin dibinde saman
andran yn vard. Okanan, itilip kaklan
Amerikallar, eninde sonunda saman olmad
anlalan yna vardlar. Bunlar l tutsak-
lardan karlan kaputlard. Hayat bu!
Nbetiler kesinlikle, pardesden yoksun
her Amerikalnn bunlardan birini alp giymesi
gerektiini anlattlar. Her yer donduundan giy-
siler birbirine kenetlenmiti, nbetiler sng-
111
lerini ksk gibi kullanyor, rasgele datlan
partal kaputlar skmeden nce yakalar, ke-
nar kvrmlarn, kollar, her eyi deiyorlard.
Kaputlar bir kubbe oluturmu ve ynn bii-
mini almt.
Billy'nin payna den kaput yle buru-
mu, yle katlamt ki grn paltoyu de-
il de geni ve siyah keli bir apkay an-
dryordu. Tepeden trnaa da lam ukurun-
dan kma pis svy ya da kurumu ilek re-
elini andran yapkan lekelerle kaplyd. San-
ki tyl bir hayvann ls kaputun zerinde
donmutu. Aslnda hayvan kaputun yakasyd.
Billy komularnn kaputlarna lgn bir
bak yneltti. Hepsi de bakr dmeler, srma-
lar, eritler, kartallar ya da aylar ve yldzlar
iindeydi. Asker kaputuydu giydikleri. Billy, pa-
yna l bir sivilin paltosu den tek kiiydi.
Hayat bu!
Billy ve tekiler, nbetiler tarafndan dr-
tlerek oyuncak trenlerinin evresini doland-
lar, isteksizce girdiler kampa. Hi bir scaklk,
hi bir hareket ekmiyordu onlar ieri: Alak
ve dar, ksz, binlerce barakadan baka ey
yoktu kampta.
Bir yerde bir kpek haykrd. Korkunun,
yanknn ve k sessizliinin de etkisiyle bu
kpein bronz bir gong kadar gl sesi vard.
Billy ve tekiler, arka arkaya bir sr ka-
pdan getiler ve Billy hayatnda rastlad ilk
112
Rusu grd. Adam gecenin karanlnda yapa-
yalnzd: zerinde fosforlu bir kadran gibi l-
dayan yuvarlak ve yass bir yzn bulunduu
eski paavralardan bir uval.
Billy adamn bir metre kadar yaknndan
geti. Dikenli teller vard aralarnda. Rus tek
sz sylemedi, tek hareket yapmad, ama gz-
leri Billy'nin ruhunu derinlemesine yoklamak is-
ter gibi bakt; tatl bir umutla ykl, sanki
Billy'de iyi haberler varm gibi. Belki gzlerin
mesajn kavrayamayacak kadar salakt, ama iyi
haberler deimezdi naslsa.
Billy dikenli teller boyunca giderken ken-
dini kaybetti. Bir Tralfamadore binas sand
eyin iinde kendine geldi. Rahatsz edici bir
aydnlk buray dolduruyordu, duvarlar beyaz
ini kaplyd. Oysa yeryzndeydi bu bina. B-
tn yeni tutsaklarn getii bir bit ayklama mer-
kezi.
Billy kendisine syleneni yapt, soyundu.
Tralfamadore'de de kendisine sylenen eyler
aynyd.
Bir Alman, Billy'nin'sa kolunu baparma-
yla iaretparma arasna kstrd; arkadala-
rndan birine cepheye byle clz herifler yolla-
yan ordunun ne biim bir ordu olduunu sordu.
Billy'den parlak durumda olmayan pek ok ki-
iyi parmaklaryla iaret ederek, teki Amerika-
llara da gz attlar.
mezbaha no 5
113/8
En eli yz dzgn vcutlardan biri hep-
sinden ok daha yal birine, Indianapolis'de
lise retmeni olan bir Amerikalya aitti. Ada-
mn ad Edgar Derby'di. Billy'nin vagonundan
inmemiti. Karanlk Roland'n vagonunda yol-
culuk etmi, can ekien Karanlk'n ban tut-
mutu. Hayat bu! Derby krk drt yandayd.
Pasifik savanda denizci bir olu olacak ka-
dar yalyd.
Derby, bu yata orduya kabul edilebilmek
iin bir sr siyas zili almak zorunda kalm-
t. Indianapolis'de verdii dersin konusu, a-
da Bat Uygarlnn Sorunlaryd. Ayn za-
manda da tenis hocasyd ve vcuduna byk
bir zen gsteriyordu.
Derby'nin olu savatan paay syracak-
t. Derby deil. Bu mkemmel vcut, altm se-
kiz gn sonra Dresden'de bir idam mangasnn
kurunlaryla delik deik edilecekti. Hayat bu!
En acnacak durumdaki Amerikal vcudu
Billy'ninki deildi. Illinois eyaletinin iero eh-
rinden bir araba hrsznn vcuduydu. Paul Laz-
zaro adl bir araba hrsznn. Ufack tefecikti,
kemikleri ve dileri rmt, iren bir de-
risi vard stne stlk. Lazzaro on kuru b-
yklnde yara izleriyle ylesine delik deik
olmutu ki, yuvarlak benekli bir kumatan bi-
ilip dikilmi gibiydi. Saysz ban kmt her
yannda.
Lazzaro da Karanlk Roland'n vagonunu
114
paylam, lmn Billy Pilgrim'e detecek
bir yol bulacana eref sz vermiti. Bu so-
yunuk insanlardan hangisinin Billy olduunu
anlamak iin evresini inceliyordu.
plak Amerikallar, beyaz mineli duvar
boyunca dizili sryle duun altna girdiler. El-
lerinin eriebilecei bir musluk yoktu. Balarna
gelecei beklemekten baka areleri kalmyor-
du. Kamlar prsm, torbalar kaslmt. n-
san trnn srekliliini salamak gecenin
programnda yoktu.
Grnmeyen bir el anakolu evirdi. Kay-
nar su fkrd dulardan. Su yakyor, stm-
yordu. Uzun kemiklerinin iliklerine yerleen bu-
zun stesinden gelemeyip Billy'nin clk yara ol-
mu derisini kayordu.
Bu sre iinde, Amerikallarn niformala-
r mikroptan artc gaz emiyordu. Bitler, mik-
roplar, pireler milyonlarla geberiyordu. Hayat
bu!
Billy, birden zaman iinde yine ilk ocuk-
luuna dnd. Daha bebekti, banyodan k-
yordu. Annesi onu bir havluya saryor, gnein
dolduu lk bir odaya tayordu. Onu soyuyor,
sert havlunun zerine yatryor, bacak aralarn
pudralyor, kk i karnn okuyordu. Avucu
minik ve titrek gbeini tokatlyordu hafiften.
Billy tkrkten balonlar yapyor ve gurul-
duyordu.
115
Billy bir kez daha orta yal bir gzlk,
imdilik boucu bir yaz gn, pazar sabah golf
oynamakla megul. Billy artk kiliseye admn
atmyor. meslekdayla mcadele ediyor.
Billy yedi vuruta ukura yaklat ve at s-
ras onda.
iki buuk metreden topu ukura soktu. u-
kurdan karmak iin eildi ve gne bir bulu-
tun ardna gizlendi. Billy bir ba dnmesi gel-
diini hissetti. Ba dnmesi getiinde artk
golf alannda deildi. Tralfamadore'ye doru
giden bir uan dairedeydi ve kaylar onu prl
prl bir hcredeki sar koltua balyordu.
Neredeyim? diye sordu Billy Pilgrim ku-
kuyla.
Baka bir kehribar parasnn iinde tut-
saksnz, Bay Pilgrim. u saniye paymza d-
en yeri igal ediyoruz. Dnyann yz mil-
yon mil tesinde, birka yl yerine birka saat
sonra bizi Tralfamadore'ye ulatracak zaman
iindeki bir atlan yolunda.
Buraya nasl geldim?
Ancak bir Dnyal bunu size aklayabi-
lir. Dnyallar byk aklama uzmanlardrlar,
bir olayn neden meydana geldiini ortaya ko-
yar, baka koullar yaratmann ya da bunlardan
uzak durmann arelerini ngrrler. Ben Tral-
famadore'liyim, belki de sizin Kayalk Dalarn
bir blmn seyretmeniz gibi zaman nnde
uzanr gider. Her zaman her zamandr. Deie-
116
mez. Ne uyanlara ne de dncelere yatkndr.
Vardr, o kadar. Onu onlara bln; daha nce
de sylediim gibi, hepimizin kehribar iindeki
bcekler olduumuzu anlayacaksnz.
Bende 'iradei cz'iye'ye inanmayan biri
izlenimi brakyorsunuz, diyecek oldu Billy
Pilgrim.
Dnyallar incelemeye bunca saatimi ver-
mesem, diye devam etti Tralfamadore'li, 'ira-
dei cz'iye'nin ne olduu konusunda bir fik-
rim bulunmayacakt. Evrende canllarn yaad-
otuz bir gezegeni dolatm ve daha yz ge-
zegenle ilgili dosya kartrdm, 'iradei cz'iye'
den sz edilen yer yalnz Dnya!
117
Billy Pilgrim, evrenin Traifamadore' de otu-
ran yaratklara milyarlarca kk parlak nokta
biiminde grnmediini syledi. Bu yaratklar
her yldzn nceki durumuyla gelecek durumu-
nu seziyorlard; yle ki, gkler incecik kl
makarnalarla doluydu. stelik Tralfarnadore'li-
ler insanlar iki bacakl yaratklar olarak da gr-
myorlard. Onlarn gznde insanlar 'bir ucun-
da bebek br ucunda ihtiyar baca bulunan'
koca krkayaklar, dedi Billy Pilgrim.
Billy, Tralfamadore yolculuu srasnda oku-
yacak bir eyler istedi. Onu karanlar be mil-
yon dnya kitabnn mikrofilme alnm kopya-
sn tayorlard, ama bunlar Billy' nin kamara-
snda gsterecek ara-gereten yoksundular.
Ellerinde, bir Tralfamadore mzesine konmak
zere alnan bir tek gerek ingilizce kitap var-
d. Bu da Jacqueline Susann'n BEBEKLER VA-
DS'ydi.
Billy kitab okudu, arada ilgin blmler
121
BLM 5
bulunduunu farketti. Kitaptaki kahramanlarn
k ve inileri, ini ve klar oluyordu kuku-
suz. Ve Billy' nin bu birbirinin ei ini klarla
kafa patlatmaya hi istei yoktu. Kibarca, baka
bir ey bulunup bulunmadn renmeye a-
lt.
Yalnz Tralfamadore romanlar, bunlar da
korkarm hi anlayamazsnz, cevabn verdi
duvardaki oparlr.
Hi deilse birini bana gsterin.
Ona birka roman verdiler. Bu romanlar
minnackt. Btn klar inileri ve inileri -,
klaryla BEBEKLER VADS ci l di ni kaplamak
i i n bunlardan bir dzine gerekiyordu.
Tabii, Billy Tralfamadore di l i nde okuyam-
yordu ama, yine de eserlerin dizgisine bakarak
bir fikir sahibi ol abi l i rdi : Yldzlarla ayrlan ksa
simge kmeleri. Billy simge kmelerinin telg-
raflar olabileceini ne srd.
Doru, diye onaylad ses.
Gerek telgraflar m?
Telgraf, Tralfamadore' de bilinmeyen bir
eydir. Ama haklsnz; her iaret kmesi ksa
ve emredici bir mesaj oluturuyor; bir durumu,
bir sahneyi tasvir ediyor. Mesajlar hi bir zel
bala birbirine bal deil ama, btnyle dik-
kate alndnda, hayatn hem gzel, hem de a-
rtc ve derin bir grntsn vermeleri iin
yazar bunlar zenle seti. Ne balang, ne orta,
ne de son var. Ne gerilim, ne bir ders, ne de se-
bep ve sonu: Kitaplarmzda houmuza giden
122
birbiri ardna yakalanan bunca esiz ann or-
taya kdr.
Ksa bir sre sonra, uan daire zamandaki
bir atlaa giriyordu ve Billy ocukl uunun or-
ta yerine frlatld. On iki yanda, babas ve
anasyla birlikte Gran Canyon kysndaki Me-
lek Mahmuzu' nun tepesinde, yaprak gibi titri-
yordu. Kk insan ailesi, bin be yz metre
ykseklikteki sivri bir tepeden sabit baklarla
canyonun dibini seyrediyordu.
Eh, dedi Billy' nin babas zorlu bir tek-
meyle bolua bir akl ta savurarak, ite.
Bu nl yere arabayla gelmilerdi. Yol boyu ye-
di kere lastikleri patlamt.
Yolculua dedi, diyerek iini ekti Billy'
nin kendinden geen annesi. Ah Tanrm, ger-
ekten bu yolculua deermi.
Billy, canyondan nefret ediyordu. ine d-
eceinden emindi. Annesi ona dokundu ve Billy
donuna etti.
Canyona bakan baka turistler ve bir de
sorulara cevap vermek zere orada bulunan bir
orman korucusu vard. Fransa'nn iinden ge-
len bir Fransz, krk dkk ingilizcesiyle, ok
insann kendini buradan atp atmadn sordu.
Evet efendim, diye cevap verdi korucu.
Aa yukar ylda kii. Hayat bu!
123
Sonra Billy zaman iinde yeni bir srama
yapt, on gnlk ksa m ksa bir pire srama-
s. yle ki hl on iki yandayd, annesi ve
babasyla Bat'y gezmeye devam ediyordu.
Carlsbad maaralarndaydlar ve Billy tavan y-
klmadan kendisini dar karmas iin Tanr'
ya yakaryordu.
Bir rehber maarann, yerdeki delikten yk-
selen youn yarasa bulutu karsnda meraka
den bir kovboy tarafndan kefedildiini an-
latyordu. Sonra btn lambalar sndrecei-
ni ve orada bulunanlarn ounun ilk Kez mut-
lak bir karanlkla karlaacaklarn bildirdi.
Iklar snd. Billy hl hayatta olup ol-
madn bile bilmiyordu. Solunda hayaleti an-
dran bir ey bolukta dalgalanmaya balad.
Babas yelek cebindeki saatini karmt.
Saatin kadran fosforluydu.
Billy kapkaranlk bir geceden prl prl bir
gne geti, kendini yeniden hayatta, bit ayk-
lama merkezinde buldu. Du sona eriyordu. G-
rnmeyen bir el suyu kesmiti.
Billy giysilerini geri aldnda, temizlik y-
nnden bir kazanlar olmadn grd, ama
her yannda yaayan btn kk yaratklar l-
mt. Hayat bu. Yeni pardessnn de buzlar
zlm, prsyvermiti. Billy'ye ok dar ge-
liyordu. Krk yakal ve kan krmz ipek astar-
lyd, panayrlardaki maymunlarn boyunda bir
124
artist ajanna gre dikilmiti sanki. Kurun de-
likleriyle doluydu her yan.
Billy Pilgrim giyindi. Kck paltosunu
da srtna geirdi. Srttaki diki skld ve kol-
lar tmyle omuzlardan ayrld. Palto krk ya-
kal bir yelee dnd. Belden aa geniliyor-
du ama genileme yeni sahibinin koltuk altlarn-
dan balyordu. Almanlar Billy'ye ikinci Dnya
Savanda grdkleri en matrak garipliklerden
biri gzyle bakyorlard. Kasklarn tuta tuta
glyorlard.
Almanlar herkese, Billy' nin arkasna beer
kiilik sralar halinde dizilmelerini emrettiler.
Kafile dar kt, birbiri ardndan kaplar ge-
ti. nl eri nde, fosforlu kadrana benzeyen yz-
ieriyle baka a Ruslar vard. Amerikallar biraz
kendilerine gelmilerdi. Kaynar sudan ineler
onlar canlandrmt. Tek kollu ve tek gzl
bir onbann koca bir krmz deftere her tut-
san adn ve kayt numarasn geirdii han-
gara doru yrdler. O andan sonra, hepsinin
yasa nnde bir varl oluyordu.
Adlar ve numaralar kada geirilmedik-
e, her biri kayp listesine konuyor, lm ola-
bilecekleri kabul ediliyordu.
Hayat bu!
Amerikallar yerlerinde sayarlarken, sra-
nn ucunda kavga balad. Bir tutsak, nbet-
125
ilerden birini kzdracak eyler mrldanm-
t. Nbeti, ngilizce biliyordu ve Amerikaly
sradan ekip kard, yere devirdi. Amerikal-
nn d patlamt. Ayaa kalkarken oacaklar
titriyor, kan tkryordu. iki dii krlmt. An-
lald kadaryla kt bir ey dnmemi,
Almann iitip anlayacan aklna getirmemiti.
Niin ben? diye sordu.
Alman onu yerine itti. Nijin zen? Nijin
onlar deil?
Billy Pilgrim' in ad kaln kamp defterine ge-
er gemez, ona da hemen bir numara ve ze-
rine bu numarann kaznd alminyum bir kn-
ye verildi. Numaray alminyuma kazyan, Po-
lonya'dan getirilmi bir iiydi, l mt imdi.
Hayat bu.
Billy'ye bu knyeyi Amerikan ordusundan
verilen knyeyle birlikte boynuna asmas t-
lendi, o da syleneni yapt. Delikleriyle bir bisk-
viyi andryordu, gi bir adam tek eliyle bunu
ikiye katlayabilirdi. Billy lrse, ki olmayacakt
byle bir ey, plakann yars boynunda kalacak
ve teki yars mezar tana kazlacakt.
Talihsiz lise retmeni Edgar Derby ksa
sre sonra Dresden'de kuruna dizilince, bir
doktor defin ruhsatn imzalad ve plakay ikiye
bld. Hayat bu!
126
Kurallara uygun olarak kaydedilen ve etiket-
lenen Amerikallar, bir kez daha kaplar bi rbi ri
ardndan getiler, iki gn iinde aileleri, Kzl-
ha araclyla hayatta olduklarn renecekti.
Billy' nin yanndaki, Karanlk Roland'n c-
n almaya yemin eden ufak tefek Paul Lazza-
roy'du. Her trl intikam duygusundan syrl-
mt. ini buran mide sanclarndan baka ey
dnmyordu. Ufalan midesi bir cevizin bo-
yutlarna inmiti. Bu kurumu ve tortop olmu
kese kan ban gibi acy yayyordu.
Lazzaro'nun yannda, Amerikan ve Alman
knyelerini boynuna asp gmleinin zerine
fora etmi, kaderin damgalad talihsiz Edgar
Derby duruyordu. Ya ve bilgelii sayesinde
yzbala, blk komutanlna ykseltilece-
ini ummutu. imdi, gece yars ekoslovak
snrndayd.
Durrrr! diye bard bir nbeti.
Amerikallar durdular. Soukta grlt -
karmadan bekliyorlard. evrelerindeki binalar
yanndan getikleri binlerce binann aynyd. u
farkla ki, bu binalarn tepelerindeki teneke ba-
calardan dne dne kvlcm kmeleri fkr-
yordu.
Bir nbeti kaplardan birini vurdu.
Kap birdenbire ierden ald. Ik fkr-
d, saatta 300.000 kilometre hzla zindanndan
dar atlarak. Orta yal elli ngiliz yryerek
kt PENZANCE KORSANLARI'ndan alnan Se-
lam, Selam, takm tamam arksn sylyor-
lard.
127
Bu ok renkli en askerler, ikinci Dnya Sa-
vaann ingilizce konuan ilk tutsaklar arasn-
daydlar. imdi, savan aa yukar son tut-
saklarna konser veriyorlard. Bir kadn ya da
ocuk grmeyeli drt yldan fazla oluyordu. Ne
de ku. Sereler bile kampa yaklamaya cesa-
ret edemiyordu.
Bunlar ingiliz subaylaryd. Her biri, baka
cezaevlerinden en az bir kez kamay denemi-
ti. Sonunda, can ekien Ruslar denizinin hare-
ketsiz olan orta yerine dmlerdi.
Diledikleri kadar tnel kazabilirlerdi. Ka-
nlmaz biimde, ingilizce bilmeyen, bir lokma yi-
yecei bulunmayan, ne bilgi ne de bir ka pla-
nna sahip lm halindeki Ruslarn kendilerini
isteksiz karlayacaklar dikenli tellerle evril-
mi bir dikdrtgene kacaklard. Diledikleri ka-
dar bir kamyona gizlenmeyi ya da bir kamyon
almay tasarlasnlar bounayd, hi bir tat
bulunduklar yere girmiyordu. Hasta olduklarn
ileri srp doktora kmay istemelerine de hi
engel yoktu, ama bu da onlar bir yere gtrme-
yecekti. Kampn tek hastanesi kendi blmlerin-
deki alt sefil yataktan oluuyordu sadece.
ingilizler iki dirhem bir ekirdek, istekli,
kibar ve glydler. Yksek sesle ve yanlsz
ark sylyorlard. Yllardan beri, her gece bir
azdan.
stelik, beden hareketleri yapyor, halter
kaldryorlard. Hepsinin karn dmdzd, pa-
128
zular, baldrlar kas topaklaryd. stne st-
lk dama ve satranta, brite ve dominoda, bil-
mecede, bulmacada, masa tenisi ve bilardoda
ok glydler.
Beslenme konusunda, Avrupa' nn en zen-
gin kiileri arasnda saylrlard. Savar, ban-
da, kolilerin henz tutsaklara ulat sra, bir
katibin hatas, Kzlha'n onlara ayda elli ye-
rine be yz paket yollamasn salamt. Bun-
lar yle bir ustalkla biriktirmilerdi ki, sava
bittiinde ton eker, bir ton kahve, bin yz
kilo ukulata, yz elli kilo ttn, sekiz yz
elli kilo ay, iki ton un, bir ton konserve et,
alt yz kilo kutu tereya, sekiz yz kilo pas-
trize peynir, drt yz kilo st tozu ve iki ton
marmelat sahibiydiler.
Hepsi de penceresiz bir blmede gvenlik
altna alnm, yassltlm konserve kutularn-
dan bir zrhla farelerden korunmutu.
Almanlar bunlara baylyor ve herkesin g-
znde canlandrd ideal ingiliz'e tpatp uy-
duklarn sylyorlard. Sava k ve akln y-
nettii bir elenti haline getiriyorlard. Bu ne-
denle Almanlar onlara, biri yettii halde drt
baraka ayrmlard. Kahve, ukulata ya da t-
tn karl her yeri onarmalarn salayacak
boy, tahta, ivi ve bez vermilerdi.
ngilizler Amerikallarn yaklatn re-
nen on iki saat oluyordu. imdiye kadar konuk
arlamamlard ve sprerek, parlatarak, f-
129/9
rnlarn ocaklarn banda i grerek iyi yrekli
mutfak cinleri gibi ie koyulmulard; saman ve
uvaldan ilteler yapmlar, sofray kurmular,
herkesin oturaca yeri sslemilerdi.
imdi de arklaryla k gecesinde konuk-
larna hogeldiniz diyorlard. len hazrln-
dan sonra giysileri mis gibi kokuyordu. Bu giy-
siler, asker niformasyla tenis ya da kroket
oyuncusu elbisesinin karmyd. Ortaya koy-
duklar konukseverlik, ieri ylan bir sr g-
zel eyi dnmek onlar ylesine sevindiriyor-
du ki, ark sylerken gelenleri ncelemeyi unu-
tuyorlard. Savatan yeni kurtulmu baka su-
baylar iin ark sylediklerini sanyorlard.
Amerikallar dosta itip kakarak kapya
doru itiyor, erkeke akalar ve dosta bbr-
lenmelerle geceyi dolduruyorlard. Onlara Co-
ni diyor, kutluyor, Aferin, esasl savatnz,
Hanslar piliyi prty toplayp kamak zere,
diyerek avutuyorlard.
Billy Pilgrim, Hanslarn kimler olduunu
dnyordu belli belirsiz.
Kendini ierde buluverdi, koyu krmz bir
dkm sobann banda dzinelerle aydanlk
fokurduyordu. Birka slk almaktayd. Orta-
da altn sars bi r orbayla dolu koca bir ka-
zan vard. Hem de youn bir orbayla dolu. Billy
Pilgrim gzlerini iyice aarken alarn derin-
liinden gelen kabarcklar grkemli bir tembel-
likle yzeyde patlyordu.
130
Uzun len masalar kurulmutu. Her yer
eski bir sttozu kutusundan yaplma kseyle be-
lirlenmiti. Daha kk bir kutu da ay fincan
olmutu. Geni azl bir bakas da tas. Tas-
lar scak stle azna kadar doluydu.
Konuklardan her birinin yerinde bir tra
lakm, bir lif, bir paket jilet, bir paket ikolata,
iki puro, bir sabun, on sigara, bir kutu kibrit,
bir kurunkalem ve bir mum vard.
Yalnz sabunla mumlar Alman malyd. Ha-
yaletimsi saydamlklarnda belli belirsizdi bun-
lar. ingilizlerin anlamasna imkan yoktu ama,
mumlarla sabun Yahudilerin, ingenelerin, cin-
sel sapklarn, komnistlerin ve teki devlet d-
manlarnn yalarnn eritilmesi sonucu elde edil-
miti.
Hayat bu!
Yemek salonu mumlarn yla prl prl
aydnlanmt. Masalar taptaze beyaz ekmein,
ya topaklarnn, marmelat kavanozlarnn al-
tnda kayboluyordu. Dilim di l i m konserve et
dolu kayk tabaklar vard ortada. orba, ya-
da yumurta, reelli pasta arkadan gelecekti.
Barakann teki ucunda, Billy gk mavisi
bezle sslenmi pembe sandklar, koca bir du-
var saati, altn yaldzl iki taht, bir kova ve bir
uval bezi seiyordu. Akamn en nemli ola-
ynn dekoruydu bu, yeryznde anlatlan ma-
sallarn en nlsnn, mzikli bir KLKEDS
temsilinin dekoru.
131
Billy Pilgrim nar gibi sobann yannda faz
la durmaktan tututu. Ksack paltosunun kvr-
m yanyordu. Minicik, sabrl bir alev, kavla
tututurulmu gibi.
Billy bir yerlerde telefon olup olmadn
renmek isterdi. Annesiyle konumak, hayat-
ta ve iyi olduunu ona bildirmek isterdi.
ingilizler, byk bir hevesle ieri soktuk-
lar kirli pasl yaratklar aknlkla szerken
ortala sessizlik kt. lerinden biri Billy'nin
yandn farketti. Kvlcmlar elleriyle snd-
rp Billy' i sobadan uzaklatrrken: Tutuuyor-
sun, aslanm! diye bard.
Billy' nin tepki gstermediini grnce, sor-
du ingiliz: Dilsiz deilsin ya? Beni iitiyor mu-
sun? Billy ban sallad.
ngiliz, acyla duygulanp onun her yann
yoklad. Tanrm, ne yaptlar sana byle olum?
nsan deil bu, krk bir uurtma iskeleti.
Gerekten Amerikal msn?
Evet.
Rtben?
Er.
Postallarn nereye gitti?
Hatrlamyorum.
Ya srtndaki palto, bir oyun mu?
Anlamadm?
Nereden bulup kardn byle bir eyi?
132
Bu soru Billy' nn dnmek iin youn bir
aba harcamasn gerektirdi. Verdiler bana,
diyebildi sonunda.
Hans'iar m verdi?
Kimler?
Almanlar m verdi?
Evet.
Billy btn bu sorulardan hi holanm-
yordu. Sorular onu yoruyordu.
Aaaah ah, zavall Coni, dedi ngiliz. Bu
palto sana hakaretti.
Anlamadm?
Bile bile seni kk drmeye altlar.
Hans'larn byle bir ey yapmalarna gz yum-
maman gerek.
Billy Pilgrim ak diye dt bayld.
Sahneye kar konmu bir iskemle zerin-
de kendine geldi. u ya da bu ekilde yemek
yemeyi baarmt ve imdi KLKEDS'ni izli-
yordu. iinde biri epeydir oyunla aktan aa
eleniyordu. Billy kahkahalarla glmekteydi.
Kadn rollerini erkekler oynuyordu, tabii.
Duvar saati tam on ikiyi almt ve Klkedisi
yaknyordu:
Aaaah ah, saat ald
Uursuz an, put talih.
Billy nakarat yle gln buluyordu ki
kahkaha atmakla yetinmiyor, bir balina gibi ulu-
yordu. Ulumalar, baka bir barakada bulunan
133
hastaneye tanncaya kadar srd. Alt yatakl
bir hastaneye, iinde baka hasta da yoktu.
Billy' yi bir yataa yatrdlar, baladlar ve
bir morfin inesi yaptlar. Baka bir Amerikal
gece banda durmay teklif etti. Bu gnll,
Dresden'de kuruna dizilecek olan lise ret-
meni Edgar Derby'di. Hayat bu!
Derby ayakl bir tabureye oturdu. Ona
okunacak ey verdiler. Stephen Crane' ri n RED
BADGE OF COURAGE'siydi bu. Derby daha. n-
ce okumutu. Billy morfin cennetine dalp gi-
derken ikinci kez yutarcasna okuyordu
Morfinin etkisiyle, Billy dnde bir bah-
edeki zrafalar grd. Aalarla evrili ve
akl deli yollar arnlyor, aalarn tepesin-
den kopardklar armutlar inemek iin duru-
yorlard. Billy de bir zrafayd. Bir armut yi-
yordu. Sert bir armut. Dilerinin deirmen ta-
na direniyordu armut. Suya boulup isteme-
yerek atrdyordu.
Zrafalar Billy'yi kendilerinden biri gibi be-
nimsemilerdi, kendilerininki kadar sama bir
uzmanlamaya boyun emi ktlkten yoksun
bir yaratk gibi. Upuzun boyunlulardan ikisi onu
evreleyecek kadar yaklayor, Biliy'ye yasla-
nyordu. Uzun ve adaleli st dudaklar, bir bo-
runun kenar gi bi kalkyordu. Bu dudaklardan
onu pmekte yararlanyorlard. Diiydi bunlar,
134
krem rengi ve limon sars. Kap tokma boy-
nuzlu. Kadife kapl.
Neden?
Zrafalarn bahesine gecenin karanl
kt, Billy Pilgrim bir an dsz uyudu, sonra
zaman iinde bir gezi yapt. Deliler arasnda
uyand, New York eyaletinin Placide gl ya-
knnda bir asker hastanedeki hafif akl hasta-
lar pavyonunda, bir yorgann altna bzlm
olarak. 1948 ilkbaharyd, savan bitiminden
yl sonra.
Billy ban kard. Pencereler akt, D-
arda kular cvldayordu. Cik-cik-cik? diye
sordu biri. Gne iyice ykselmiti. Burada yir-
mi dokuz hasta vard ama, bu gzel gnden
yararlanmak iin hepsi dar karlmt. Di-
ledikleri gibi gi di p gelmekte, hatta canlar is-
terse evlerine bile gitmekte zgrdler; tpk
Billy gibi. D dnya onlar rkttnden, ora-
ya kendi istekleriyle gelmilerdi.
Billy, ilium gzlklk okulunda geirdii
son yln ortasnda buraya kapattrmt kendi-
ni. Kimse aklna getiremezdi kafay tmekte
olduunu. Herkes onun salkl bir grne
sahip olduu ve normal davrand grndey-
di. Oysa burada tedavi ediliyordu. Doktorlar
da kabul etmilerdi: Gerekten akln karmak
zereydi.
Hastalnn savala uzak yakn bir ilgisi
bulunduuna inanmyorlard. Kckken, ba-
135
bas onu daha Gran Canyon'un kenarna gtr-
meden nce Y.M.C.A.'nn byk yzme havu-
zuna att iin Billy' nin sinirlerinin bozuldu-
undan emindiler.
Billy'nin yatak komusu Eliot Rosewater
adl eski bir piyade yzbasyd. iip iip bir
trl aylamamak Rosewater'in canna tak et-
miti.
Billy'yi hayal-bilim'e altrma iini stlen-
di, zellikle de Kilgore Trout' un eserlerine. Ro-
sewater yatann altna, cep kitaplarndan olu-
an alacak bir hayal-bilim koleksiyonu y-
mt. Kitaplarn hastaneye bir sandkta getir-
miti. Btn bu yrtk prtk hazineler, kouu
batanbaa kaplayan bir koku sayordu, bir ay-
dr deitirilmeyen pazen pijama ya da koyun
eti yahnisi kokusu.
Kilgore Trout, adalar iinde Billy' nin
bir numaral yazar, hayai-bilimse kabul ettii
tek edebiyat tr oldu.
Rosewater Billy'den iki kat kurnazd, ama
Billy'le ikisi ayn sorunla ve de ayn biimde
kar karyaydlar. kisi de hayatn bir anlam
bulunmad, bir yanyla bunun nedeninin sa-
vata grdkleri eyler olduu sonucuna var-
mlard. Rosewater, rnein, Alman askeri san-
d on drt yandaki bir itfaiyeciyi ldrm-
t. Hayat bu! Billy' de Avrupa tari hi ni n en b-
yk kymnda hazr bulunmutu, Dresden bom-
bardman ve yangnnda. Hayat bu!
136
Bunun iin kendilerini ve dnyalarn yeni-
den yaratmaya alyorlard. Hayal-biHm de
bunda onlara byk lde yardmc oluyordu.
Bir gn Rosewater Billy'ye, hayal-bilim' le
ilgisi bulunmayan bir kitap konusunda ilgin
bir aklama yapt. Hayat hakknda bilinen her
eyin Dostoyevski'nin KARAMAZOF KARDE-
LER'inde bulunduunu syledi ona. Ama g-
nmzde, bu yetmiyor, diye ekledi.
Billy, Rosewater'in bir psikiatra syledikle-
rini de iitme frsatn buldu: Sanrm, meslek-
dalarnzn bir dizi duyulmam ve harika ya-
lan uydurmas gerekecek, yoksa insanlar ya-
amaktan vazgeecekler.
Billy' nin ba ucu masasnda bir natrmort
duruyordu: ki hap, iinde ular dudak boyal
izmaritin durduu br tabla, hl yanan bir
sigara ve bir bardak maden suyu. Su ruhunu
teslim etmiti. Hayat bu. Hava bu l sudan
kurtulmaya alyordu. Kaamayacak kadar
gsz kabarcklar bardan kenarlarna yap-
mt.
Sigaralar, baca gibi tten Billy' nin annesi-
ne aitti. Ordunun azbuuk fttrm dii askerle-
rinin, dii denizcilerinin, dii pilotlarnn ve ba-
ka dii grevlilerinin tedavi edildikleri blm-
137
de bulunan tuvalete gitmiti. Dnmesi uzun sr-
meyecekti.
Billy yeniden yorgann altna bzld. An-
nesi ne zaman ziyaretine gelse ban byle
gizliyor, kadn gidene kadar da durumu srekli
ktlyordu. Kadnn irkin ya da tatsz oluun-
dan, soluunun kt kokmasndan ileri gelmi-
yordu bu. Beyaz rktan bir kadnd annesi, si-
yah sal, allm tipte, mthi sevimli ve lise
renimi grm bir kadn.
Srf annesi olduundan Billy' yi allak bul-
lak ediyordu. Onun karsnda kendini rahatsz,
nankr, gsz hissediyordu, nk annesi onu
dnyaya getirmek ve yaatmak gibi akl almaz
bir grevi stlenmiti, oysa Billy hayat ger-
ekten pek sevmiyordu.
Billy Eliot Rosewater'in ieri gi ri p uzand-
n iitti. Yatann yaylar gcr gcr tyor-
du. Rosewater boylu bosluydu ama pek daya-
nkl deildi. Nezle kalntlarndan yaplma iz-
lenimi uyandryordu.
Sonra Billy' nin annesi tuvaletten dnd, iki
yatak arasndaki bir iskemleye oturdu. Rose-
water onu lirik bir scaklkla selamlad, salk
durumunu sordu, iyi olduunu rendiine pek
sevindi. Sistemli olarak, rastlad herkese se-
vimli grnmeye alyordu. Bunun dnyay
belki biraz daha yaanlr hale getireceine
kendini inandrmt. Billy' nin annesine sevgi-
138
Ii bayan diyordu. Herkesi sevgili szcyle
nitelemeyi denemekteydi.
Gnn birinde, dedi Bi l l y' ni n annesi Ro-
sewater'e, buraya geleceim, Billy ban ka-
racak ve bilin bakalm ne diyecek?
Ne diyecek, sevgili bayan?
'Gnaydn anne!' diyecek glmseyerek.
Ardndan da 'Seninle grtme ok sevin-
dim. Naslsn?'.
Belki bugn syler.
Her gece bunun gereklemesi iin dua
ediyorum.
Yaplacak en iyi ey.
insanlar duaya neler borlu olduklarn
farketseler ok arrlard.
Bundan daha gerek bir ey sylediinizi
hatrlamyorum bayan.
Anneniz sk sk sizi grmeye gelir mi?
Annem ld, dedi Rosewater. Hayat bu.
ok zgnm.
Hi deilse yaad srece mutluydu.
Bu da bir avuntu.
Doru.
Billy' nin babas da ld, biliyor musunuz,
dedi kadn. Hayat bu.
Gen bir ocuun babaya ihtiyac vardr.
Cahil ve sofu anneyle bunca sevginin yan-
ksyla dolan ii bo iriyar adam arasndaki do
saatlarca devam etti.
139
Babas l dnde snf birincisiydi, diye
devam etti Billy' nin annesi.
Belki ok alyordu, tehisini koydu
Rosewater. Elinde okumak istedii bir kitap var-
d, Billy' nin annesine cevap vermek ok kolay
da olsa bir konuma srasnda kitap okumaya-
cak kadar kibard. Kilgore Trout' un DRDN-
C BOYUTUN DELLER adl kitabyd bu. Ne-
denleri drdnc boyutun iinde kaldndan,
iyiletirilemeyen akl hastalklarndan sz edi-
yordu, dnyal doktorlar da boyutla snrl
olduklarndan bu hastalklar ne farkedebiliyor
ne de dnebiliyorlard.
Rosewater zellikle Trout' un savunduu bir
noktay beenmekteydi: Vampirler, kurt adam-
lar, cinler, melekler ve benzerleri gerekten
vard, ama drdnc boyutta yayorlard. Yi-
ne Trout' a gre, drdnc boyutta Rosewater'
in en sevdii ozan William Blake geziniyordu.
Cennetle cehennem de oradayd.
ok zengin bir gen kzla nianl, diye
fsldad Billy' nin annesi.
Mkemmel. Bazan parann insana byk
yardm dokunur.
ok doru.
Tabii ki yle.
Kuru kuru hesaplamak zorunluluu ho
deil.
Genie bir yerde yaamak da ok ho
ey.
140
Babas, Billy' nin okuduu gzlkler
okulunun mdr. Yaadmz ehirde de alt
muayenehane sahibi. Bir ua ve George gl-
nn kysnda bir sayfiye evi var.
Nefis bir gldr.
Billy yorgannn altnda uykuya dald. Ce-
zaevi hastanesinde yatana bal olarak uyan-
d. Gzkapaklarndan birini kaldrd, mum -
nda RED BADGE OF COURAGE'ye dalp git-
mi olan zavall Edgar Derby'yi grd.
Billy gzn kapad, gelecekteki bellei
ona Dresden ykntlarnda tfek namlular kar-
snda duran talihsiz Derby'yi gsterdi. dam
mangas topu topu drt kiiden olumutu. Billy
her mangada bir askere genellikle kuru sk
dol durul mu bir silah verildiinden habersiz
deildi. Ama bylesine uzun bir savan orta-
snda, byle nemsiz bir lm cezas uygula-
mak iin kuru sk mermi kullanlacandan
pheliydi.
Bulunduklar kamptan sorumlu ingiliz, Billy'
nin nasl olduunu anlamak iin hastaneye gi -
riyordu imdi. Dunkerque' de tutsak edilen bir
piyade albayyd bu. Eliyle morfin yapmt Billy'
ye. Bu kesimde gerek bir doktor yoktu, dola-
ysyla doktorun iini o stleniyordu. Hasta ne
durumda? diye sordu Derby'ye.
Dnyadaki olaylardan kopuk.
141
Ama l deil umarm?
Hayr.
Ne zlenecek durum! Canl kabul edilip
hi bir ey duymamak!
Derby keyifsiz bir esas duru alyordu.
Hayr, hayr, rica ederim kmldamayn.
Bir subaya iki asker der ve bu askerlerin hep-
si de hasta olursa, sanrm subaylarla erler ara-
snda allagelen trenlerden vazgeebiliriz.
Derby hl ayaktayd. Gelenlerin hepsin-
den daha yal gsteriyorsunuz, dedi albay.
Derby krk drt yanda olduunu anlatt,
bu da karsndaki albaydan iki ya byk oldu-
unu ortaya koyuyordu. Albay teki Amerikal-
larn tra olduklarn, yalnz Billy ve Derby'nin
hl sakall kaldklarn belirtti. Sonra: Anl-
yor musunuz, burada btn yapabileceimiz sa-
va hayal etmekti; bu ii de bizler gibi olgun
adamlarn ynettiini sanyorduk. Savaanlarn
ocuk olduunu unutmutuk. Bu sinekkayd t-
ral yzler karsnda, ok geirdim. Tanrm,
Tanrm, diye mrldandm alak sesle, ocukla-
rn Hal Seferi bu.
Albay, Derby'nin nasl tutsak edi l di i ni sor-
du ve dehete dm aa yukar yz askeri
barndran bir aa kmesi hikyesine hak ka-
zand. Saldr be gndr sryordu. Yz kii
tanklarla aalarn altna srlmt.
Dnyallarn, sras gel di ke yeryznden
gmelerine karar verdikleri baka Dnyallar
iin yarattklar bu btnyle akl almaz, yapma-
ck havann tasvirini yapyordu Derby. Top mer-
142
mileri bir kasatura, ine ve sivri bak yamu-
ruyla birlikte, dayanlmaz grltlerle aalarn
tepesinde patlyordu. Bakr kapl kk kurun
paralar, aalar arasnda sesten ok daha
hzl zikzaklar izerken mermiler patlyordu.
Bir sr insan yaralanm ya da lmt.
Hayat bu.
Sonunda dolu dindi ve oparlrl, grn-
meyen bir Alman, Amerikallara silahlarn b-
rakma ve elleri balarnda koruluktan kma
emrini verdi, aksi halde arpma yeniden ba-
layacakt. Ve ancak son Amerikalnn lmyle
bitecekti.
Bunun zerine Amerikallar silahlarn b-
raktlar, elleri balarnda, korudan dar fr-
ladlar. nk, eer mmknse biraz daha ya-
amak istiyorlard.
Billy zamann iine atlad ve asker hasta-
neye ulat. Tepesi yorganla rtlyd. Yorgann
te yannda da sessizlik. Annem gitti mi? diye
sordu Billy.
Evet.
Billy yorganndan dar bir gz att. Ko-
nuk iskemlesini imdi nianls dolduruyordu.
Ad Valencia Merble'ydi. Valencia, Ilium gzlk-
lk okulu mdrnn kzyd. Paras vard. F-
gibiydi, nk attrmaktan bir trl kendini
alamyordu. u sra da gevi getirmekteydi.
Silahor ekerlemeleri tkmyor, odakl ve
kelebek kanad ereveli gzlk takyordu. Ke-
143
lebek kanatlarnda da sahte prlantalar yanp
snyordu. Sahte prlantalar nian yznn
tek tayla birlikte parldyordu. Elmas sekiz
yz bin dolara sigortalyd. Billy elmas Almanya'
dan yrtmt. Sava ganimeti.
Billy bu iren Valencia'yla evlenmeyi hi
istemiyordu. Hastalnn belirtilerinden biri de
Valencia'yd. Ona evlenme teklif ettiini, elma-
s kabul etmesini ve hayat boyu ei olmasn
dilediini iittiinde keileri karmakta oldu-
unu anlamt.
Billy nianlsn selamlyor, Valencia' nin
teklif ettii ekerlemeleri kibarca geri eviri-
yordu.
Valencia salk durumunu sordu, Billy onu
yattrd. ok daha iyiyim, teekkr ederim.
Valencia' nin sylediine gre, gzlklk oku-
lunda herkes onun hastalna zlyordu ve
en ksa zamanda iyileeceini umuyordu. Billy:
Hepsine benden selam syle, dedi. Valencia
da syleyeceine sz verdi.
Daha sonra, dardan Billy' ye herhangi bir
ey getirip getiremeyeceini sordu, ama Billy
kza sadece teekkr etti: Hayr, aa yukar
her eyim var.
Kitaplarn? dedi Valencia.
Dnyann en byk zel kitaplklarndan
144
bi ri ni n tam yanndaym. Billy, Eliot Rosewater'
in hayal-bilim koleksiyonunu sylemek istiyordu.
Komu yatakta, Rosewater okuyordu ve
Billy ne okuduunu sormakla onu da konuma-
nn iine ald.
Bu soru zerine, Juderos' u okuduunu an-
latt. Kilgore Trout' un yazd BOLUUN N-
CLI'ydi bu. Dnyaya yabanc olan ve sz ara-
mzda, Tralfamadore' liye ok benzeyen bir zi-
yareti sz konusuydu. Hristiyanlarn neden bu
kadar kolay acmasz olduklarn kefetmek ama-
cyla, Hristiyanlk konusunda mmknse ci ddi
bir inceleme yapmak istiyordu. Sorunun byk
blmnn incil' de kafay bou bouna doldu-
ran youn bilgiden geldii sonucuna varmt.
Onun grne gre, incil' deki retinin ama-
c, insanlara birok eyle birlikte byk bir ac-
ma duygusu alamakt, en yoksullara ve en
talihsizlere kar bile.
Ama aslnda, incil' in mesaj yleydi:
HERHANG BRN LDRMEDEN NCE,
ONUN NEML YERLERDE ARKASI OLUP OL-
MADINI YCE RENN. Hayat bu.
Btn bu ulutanrmclklarda dikkati eken,
di yordu yldzdan yldza gezen kii; sa'nn, o
si l i k grnyle imdi Evrenin En Gl Yara-
tnn Olu olmas. Okurlar da bunun bilincin-
de ve armha gerilme sahnesi geldiinde, ok
doal olarak baryorlar (Rosewater cmleyi
yksek sesle okudu):
mezbaha no 5
145/10
HAYIR, OLMADI, KUKUSUZ BU SEFER
LN EDECEK ADAMI YANLI SETLER.
Bu da beraberinde bir baka dnce ge-
tiriyordu: DEMEK LN EDLMEYE UYGUN
DEN KLER VAR? Kim yleyse? nemli
yerlerde arkas olmayanlar. Hayat bu!
Yabanc, Dnyaya yeni bir incil balad.
Bunda Isa gerekten bir hi, kendisinden ok
daha gl arkalan bulunan bir sr kii iin
tam bir ba belasyd. Yine de br eski me-
tinlerde yer alan esrar dolu btn o esiz sz-
leri sylemenin yolunu buluyordu.
Bu nedenle, gnn birinde onu yere aktk-
lar bir haa ivileyerek elendiler. Onu lin
edenler, bu olayn yanklar olmayacandan
emindiler. Okur da bu yeni gre uymak zo-
rundayd, nk yeni incil isteyerek ya da zorla,
isa'nn bir baldrplak olduunu kafasna so-
kuyordu.
Ve birden, bu silik kii lmek zereyken
gkler yarlyor, gk grlts nlyor, imek
akyordu. Tanr'nn sesi bulutlarn tepesinden
grlyordu. Herkese, bu serseriyi oullua ka-
bul ettiini ve o gnden balayarak sonsuzlu-
a dek, Evrenin Yaratcs'nn Olu olmann
yetki ve imtiyazlarn baladn aklyordu.
Tanr yle diyordu: BU ANDAN SONRA, AR-
KASI OLMAYAN BR ZAVALLIYA YKLENE-
CEK KII OK AIR BR CEZAYA ARPTIRI-
LACAKTIR.
146
Billy' nin nianls, Silahr ekerle-
melerini emip bitirmiti. imdi ii sakzl bir i-
kolata yiyordu.
Kitaplardan illallah, diye homurdand Ro-
sewater roman yatann altna frlatarak. Hep-
sinin can cehenneme!
Bu, epey ilgince benziyor, diyecek oldu
Valencia.
Ulu Tanrm! Kilgore Trout doru drst
yazsa bari! diye inledi Rosewater. Bu szlerde
gerek pay vard: Kilgore Trout karlat il-
gisizlii hak ediyordu. Yazar olarak ok kty-
d. iyi olan sadece fikirleriydi.
Trout'un Birleik Amerika' dan dar k-
tn hi sanmyorum, diye devam etti Ro-
sewater. u ie bak, zamann hep Dnyal-
lar anlatmakla geiriyor, anlattklarnn tm
de Amerikal. Oysa gezegenimizde neredeyse
hi Amerikal kalmad.
Nerede oturur? diye sordu Valencia.
Kimsenin haberi yok, cevabn verdi Ro-
sewater. Bilebildiim kadaryla, kendisinden
sz edi l di i ni duyan tek kiiyim. Ayn yaym-
cda iki kitab kmad, ne zaman bir yaynevi
eliyle ona mektup yollasam yaynevi batm olu-
yor ve mektup geri geliyor.
Hemen konuyu deitirdi, Valencia'y ni-
an yznden tr kutlad.
Teekkr ederim, dedi Valencia ve Ro-
147
sewater'in mcevheri yakndan grebilmesi iin
elini uzatt. Billy bu elmas savatan getirdi.
Bu da savalarn ekici yan, dedi Rose-
water. Herkes ufak tefek bir ey kaldryor.
Kilgore Trout' a gelince, Ilium' da yayordu
kendileri, Billy' nin ehrinde, yalnz ve hor gr-
lerek. Billy kendisine daha sonra rastlayacakt.
Billy, dedi Valencia Merble.
Ne var?
Gmlerimizin modelini tartalm m?
Kabul.
Ben Danimarka tacyla sarmak gl ara-
snda bir seim yapmaya karar verdim.
Sarmak gl dedi Billy.
Acele etmemizin gerei yok. Demek iste-
diim, kararmz verdik mi hayatmzn sonu-
na kadar gzmzn nnde hep ayn ey ola-
cak!
Billy resimleri inceledi. Danimarka tac,
dedi sonunda.
Haklsn, dedi Billy Pilgrim.
Billy, zaman iinde Tralfamadore hayva-
nat bahesine kadar yol cul uk etti. Krk drt
yandayd ve Dnyay simgeleyen bir kubbe
altnda gsterilmekteydi. Boluu geerken
kendisine beiklik eden koltukta gevek gevek
148
yatyordu. rlplakt. Tralfamadore' liler vcu-
duyla, vcudunun btn her eyiyle bylen-
milerdi. Binlerceydiler darda, gzlerinin onu
grebilmesi iin kck ellerini uzatan bin-
lerce Tralfamadore' li. Billy alt dnya ayndan
beri Tralfamadore' deydi. Kalabala almt.
Kamak sz konusu olamazd. Kubbenin
br yannda atmosfer, siyanrden oluuyordu
ve Dnya, bulunduu yerden 446.120.000.000.
000.000 mil tede dnyordu.
Bu hayvanat bahesinde Billy, szde bir
dnya evresiyle gsteriliyordu. Eyann ou
Iowa eyaletinin Iowa City ehrindeki Sears/Roe-
buck maazasnn depolarndan alnmt,
ierde renkli bir televizyon ve yatak haline ge-
lebilen bir kanepe vard. Kanepenin yannda
da lambalar ve kllklerle kapl kk masalar.
Bir bar ve iki taburesi. Ve stne stlk, bir
bilardo masas. Bir ulusa! bankann kasasnda-
ki altnlar kadar sar bir hal; mutfak, banyo ve
demenin tam ortasna alan maden kapak
dnda her yeri kaplyordu. Kanepenin nn-
deki masaya dergiler dzenli olarak yerletiril-
miti.
erde bir de stereo pikap vard, iliyordu
da. Televizyon ilemiyordu. Camna, meslekda-
n ldren bir kovboyun resmini yaptrm-
lard. Hayat bu.
Kubbenin duvarlar yoktu, Billy' nin gizle-
nebilecei hi bir yer yoktu. Banyonun nane
149
yeili ara-gereci gzler nndeydi. Billy ye-
rinden kalkt, tuvalete gi rdi ve iedi. Seyirciler
kendilerini tutamyorlard.
Billy, Tralfamadore' de dilerini fralad,
dilerinin takma olan parasn takt ve mutfaa
doru yrd. Havagaz frn, buzdolab ve bu-
lak makinesi de nane yeiliydi. Buzdolabnn
kapsna bir resim yaplmt, ilk geldiinde de
resim oradayd. Yzyl balarnda bir iftin, iki
kiilik bisiklette pedal evirdiini gsteriyordu.
Billy, bisikletiler hakknda bir ey dn-
mek iin resme bakyordu imdi. Hi bir ey
gelmedi aklna. Bu iki kii hakknda dnle-
cek hi bir ey yoktu sanki.
Billy, konservelerden hazrlanm esasl bir
kahvalt etti. Fincann, taban, ban, a-
taln, kan ve tencereyi ykayp yerlerine
yerletirdi. Sonra orduda rendii beden ha-
reketlerini yapt: Sramalar, dizleri bkerek
eilip kalkmalar, bel hareketleri. Ellerinde ba
vuracaklar kinci bir rnek bulunmadndan,
Tralfamadore' lilerin ou, Billy' nin yzyle v-
cudunun ekicilikten yoksun olduunu bilmiyor-
du. Hayatnda ilk kez, vcuduyla gururlanan
Billy iin ok ho eydi bu da.
Beden hareketleri sona erdiinde du yapt
ve ayak trnaklarn kesti. Tra oldu, koltuk
altlarna koku giderici srd, bu arada da hay-
150
vanat bahesinin rehberlerinden biri krsye
km Billy' nin hareketlerinin nedenlerini ak-
lyordu. Rehber szlerini telepatiyle aktaryor,
durmu bakanlara dnce dalgalar yolluyor-
du. Yanndaki krsde, Billy'ye seyircilerin so-
rularn aktarmasn salayan kk klavye
vard.
Televizyona bal oparlrden ilk soru gel-
di : Burada mutlu musunuz?
Aa yukar Dnya'daki kadar mutlu-
yum, cevabn verdi Billy Pilgrim. Bu da ger-
ein ta kendisiydi.
Tralfamadore' de be ayr trden yaratk
vard, yeni bir kiinin yaratlmas iin atlmas
gerekli admda her birinin payna bir ey d-
yordu. Billy' nin kafasnda birbirinin eiydi hep-
si, nk aralarndaki btn cinsellik fark dr-
dnc boyuttayd.
Sz arasnda, Tralfamadore' lilerin Billy'ye
yaptklar aklamalarn en ilginci Yeryznde-
ki oalma ilemiyle ilgiliydi. Uan dairelerde
grevli olanlarn hepsi, insan trnn srekli-
lii iin vazgeilmez en az yedi ayr tr bulduk-
lar iddiasndaydlar. ok da basitti bunu ak-
lamak: Billy ocuun domas iin gereken bu
yedi trden beini anlayamyordu, nk bun-
larn cinsel faaliyeti drdnc boyutla snrlan-
mt.
Tralfamadore' liler Billy'ye, grnmeyen bo-
yutta iftlemeyi canlandrabilmesini salaya-
151
cak bilgiler vermeye alyorlard. Hi bir k-
k Dnyalnn, erkek homosekseller olmadan
dnyaya gelemeyeceini tekrarlyorlard. Ancak
kadn homosekseller olmasa da ocuk doa-
biliyordu. Altm be yan geen kadnlarn
soyu tkenirse, ocuk domaz olurdu. Ama ay-
n yataki erkeklerin yokluu bagsterse de
ocuk doabilirdi. St ocuklar, doumlarn-
dan bir saat sonra bakalarnn lmesi arty-
la hayatta kalabilirlerdi ancak. Hayat bu.
Billy iin anlalr ey deildi.
Karlnda, Billy'nin syledii pek ok ey
Tralfamadore' liler iin anlalr gibi deildi. O-
nun zaman kavram konusunda en ufak fikirle-
ri yoktu. Billy bu adamlar zaman konusunda
aydnlatmaya almaktan vazgemiti. Hayva-
nat bahesindeki rehbere dyordu, bunu di-
linin dndnce aklamak.
Rehber seyircilere prl prl bir gn ve ak
havada, bir ln teki ucunda bulunan sra-
dalar hayal etmelerini sylyordu. Diledikle-
ri gibi, sipsivri bir tepeyi, bir kuu, bir bulutu
ya da burunlarnn dibindeki bir ta, hatt ar-
kalarnda kalan bir vadinin derinliklerini ince-
leyebilirlerdi. Ama aralarnda kalan bu zavall
Dnyalnn ba, karmasna imkan olmayan
bir elik kreye hapsolmutu. Kreden dar
bakmas iin bir tek gz delii vard ve iki
metrelik bir boru taklmt bu delie.
Bu, Billy' nin talihsizliklerinin sadece bir
152
balangcyd. Kaylar onu, raylar zerine otur-
tulmu bir vagona mhl maden tellere bala-
yp hareketsiz brakyordu. Ban evirmesi ya
da boruya erimesi imkanszd. Borunun ucu
da, yine vagona mhl bir destee yaslanmt.
Billy borusunun ucunda minicik bir nokta see-
biliyordu ancak. Durumu hakknda bir ey bil-
miyor, bu durumun ne denli gari p olduunu bi-
le anlamyordu.
Vagon yava giderken orada bir saniye
hzlanyor ya da sk sk duruyordu: Trmanyor,
aa iniyor, dmdz gidiyor, dnemeler al-
yordu. Zavall Billy borusuyla seebildii grn-
t ne olursa olsun, sadece durmadan yle di-
yebiliyordu: Hayat budur ite.
Billy, Tralfamadore' lileri artacana, sa-
valar ve, Dnya'da uygulanan teki adam l-
drme biimlerini anlatarak onlar korkutaca-
na gveniyordu. Bylece Dnyallarn etkile-
yici silah depolaryla birleen acmaszln,
bu tatl ve drltsz gezegenin bir blmn ya
da btnn yok edebileceinden ekinmele-
rini salayaca umudundayd. Hayal-bilimdi onu
byle dndren.
Ama Billy sz edene kadar, kimse sava
konusunu ortaya atmamt. Kalabalktan biri,
rehber araclyla, bugne kadar edindii en
deerli bilginin ne olduunu sordu. Billy de
hemen karlk verdi: Koca bir gezegenin b-
tn halk nasl olur da bar iinde yaar! He-
153
piniz bilirsiniz ki, benim geldiim gezegen, a-
larn bandan beri nedeni ve anlam kestirile-
meyen kymlar ura edinmitir. Ktlkle m-
cadele ettikleri iin pek gururlanan yurtdala-
rm tarafndan, bir su deposunda canl canl
halanan okullu kzlarn llerini gzlerimle
grdm. Geree uygundu bu. Billy, Dresden'
de halanm gvdeleri seyretmeye hak kazan-
mt. Ve gece, bir zindann derinliklerinde,
canl canl halanan okullu kzlarn babalar ve
kardeleri tarafndan ldrlm insanlarn ya-
ndan yaplma mumlarla yolunu bulmaya al-
tm. Dnyallar kukusuz evrenin umaclardr.
imdilik br gezegenler, yakn gelecekte Dn-
ya tehlikesiyle kar karya deildir, ama bu
tehlike ortaya kmakta gecikmeyecektir. Bana
srrnz verin ki hepimizi kurtarmak iin Dn-
yaya gtreyim. Koca bir gezegen bar iinde
yaamaya nasl devam edebilir?
Billy iyi konutuunun bilincindeydi. Tral-
famadore'liler kck elleriyle gzlerini kapa-
ynca dondu kald. Gemi deneyleri bunun ne
anlama geldiini ona retmiti: Sama sa-
pan eyler sylyordu.
Sy... syler misiniz ltfen bana... Bun-
da sama sapan ne var? Ayaklar suya ermi,
rehbere soruyordu.
Evrenin sonu bir sr deildir, dedi reh-
ber, Dnya'nn bunda hi katks yok, onun
da yitip gittii olgusunu nemsemezsek.
154
yleyse, Evrenin sonu nasl geliyor?
Uan Dairelerimizde kullanlacak yeni ya-
ktlarla ilgili deneyler srasnda, her eyi hava-
ya uuruyoruz. Tralfamadore' li bir deneme pi-
lotu bir dmeye basyor ve Evren kayboluyor.
Hayat bu.
Bundan haberliyseniz, diye devam etti
Bi l l y; felaketin nne gemenin bir yolu yok
mu? Pilotu dmeye basmaktan vazgeiremez
misiniz?
Parma hep dmenin zerindedir ve
sonsuzlua dek dmenin zerinde kalacaktr.
O nn yaps byle.
Demek... Billy kekeliyordu... sanrm
Yeryznde savan nne geme fi kri de
sama.
Tabii.
Oysa burada bar hkm sryor.
Bugn. Baka gnler grdkleriniz ya da
okuduklarnz kadar korkun savalar yayo-
ruz. Bu konuda elimizden gelen bir ey yok,
dolaysyla bakmz baka yana eviriyoruz.
Bunlar grmezlikten geliyoruz. Sonsuzluu
ho anlarn gzlemine ayryoruz. Hayvanat bah-
esindeki bugn gibi rnein. Hounuza gitmi-
yor mu?
Gidiyor.
Yeterince kendilerini verseler, Dnyalla-
155
rn da yapmay renebilecekleri bir ey ite:
Zor zamanlar grmezlikten gelmek ve ho an-
larn tadn karmak.
Hmmm, dedi Billy Pilgrim.
O akam uykuya dalar dalmaz, Billy hi de
kt olmayan bir na kadar geriledi zamanda,
kzlk ad Valencia Merble olan diiyle gei rdi i
zifaf gecesine. Asker hastaneden alt ay nce
kmt. Sal mkemmeldi. Ilium gzlk-
lk okulunu krk yedi kii arasnda nclkle
bitirmiti.
Massachusetts'de, Cope Ann' daki bir
mendirein burnundaki nefis apartman dairesin-
de Valencia'yla yatyordu. Suyun br yannda
Glouohester'in klar parldamaktayd. Billy,
Valencia'nn stne kmt, onunla seviiyor-
du. Bu eylemin sonularndan biri, lisede hi
bir halt beceremeyecek ama Yeil Bereliler' e
katldktan sonra nemli biri olacak Robert Pilg-
rim' in doumuydu.
Valencia zaman iinde yolculuklar yapa-
cak yetenekte deildi, ama hayal gcnden de
yoksun saylmazd. Billy onunla seviirken, Va-
lencia da kendini tarihin nl kadn kahraman-
larndan biri olarak hayal ediyordu. Valencia,
ingiltere kraliesi !. Elisabeth'di, Billy de szde
Kristof Kolomb.
156
Billy hafif bir pasl mentee sesi koyver-
di. Meni torbasn! Valencia'nn iine boaltm
ve Yeil Bereliler birliine payna deni de-
miti. Tralfamadore' lilere baklrsa, tabi, pa-
ratnn toplam yedi ana-babas olmalyd.
Dev yapl karsnn zerinden yana kayd,
ama kadnn yzndeki hayranlk ifadesi dei-
medi. Omrga kemiinin potin dmelerini il-
teni n kenarna paralel olarak sralad ve ellerini
bann altnda kavuturdu. imdi rahat yerin-
deydi. Akl banda olan hi kimsenin istemedi-
i bir kzla evlenmesinin armaanyd bu. Ka-
ynpederi ona yepyeni bir Buick, her eyi d-
meyle ileyen bir kat vermi ve Iliumda, ileri
srekli gelien ve Billy' nin ylda otuz bin dolar
kazanmay umduu bir gzlk muayenehane-
sinin bana geirmiti. yiydi bu. yl e ya, Billy'
nin babas berberdi sadece.
Annesinin dedii gibi, Pilgrim'ler yery-
znde yollarn bulurlar.
Balay Yeni ingiltere' de grlen bir Kzl-
derili yaznn ac-tatl srlaryla renkleniyordu.
klar yuvasnn tmyle balkon kaplarndan
oluma bir romantik blmesi vard. Kaplar bal-
kona ve limann oluturduu ya birikintisine
alyordu.
Gecenin karanlnda simsiyah, aslnda ye-
il ve turuncu bir tarak dubas, zifaf yatann
on metre kadar tesinden kna skma geti.
Yaklmas gerekli klarnn klavuzluunda
157
ak denize gidiyordu. Bo ambarlar nlyor,
makinelerin arksna zenginlik ve derinlik ka-
tyordu. Rhtm da ayn arkya balad, k-
larn yatann ba ucu buna katld. Tarak du-
bas uzaklatktan ok sonra da srdrd ar-
ksn.
Saol, dedi Valencia. Yatan tahtas
sivrisinek gibi vzldyordu.
Rica ederim.
ok zevkliydi.
Sevindim buna.
Sonra Valencia alamaya koyuldu.
Ne var?
ok mutluyum.
yleyse mkemmel.
Birinin benimle evleneceine inanmyor-
dum.
Hmmm, dedi Billy.
Senin hatrn iin zayflayacam.
Ne?
Bir beslenme rejimi izleyeceim. Hatrn
iin bak nasl gzelleeceim.
Ben seni bu halinle seviyorum.
Doru mu?
Evet. Billy Pilgrim zaman iinde yapt
gezintiler sayesinde evliliklerinin byk bl-
mn seyretmiti bile ve srd kadaryla kat-
lanlr olacan biliyordu.
158
EHRAZAT adl bir byk yat srtnyor-
du imdi neredeyse yeni evlilerin yatana. Mo-
toru bir orgun derin ses hazinesine sahipti. B-
tn klar yanyordu.
ki gzel insan, gece elbiseli gen bir
adamla gen bir kadn, birbirlerine, dlerine
ve geminin ardnda brakt ize tutkun, ka
yaslanyorlard. Onlar da balay gezisindeydi-
ler. Adam, Rhode Island eyaletinin Newport
ehrinden Lance Rumfoord, kzlk ad Cynthia
Landry olan gen kars da, Massachusetts'n
Hyannis Port ehrinde John F. Kennedy'nin o-
cukluk aklarndan biriydi.
Buraya kk bi r rastlant giriyor. Billy
Pilgrim gnn bi ri nde hastane odasn Rum-
foord' un amcas, Amerikan hava kuvvetlerinin
resm tarihisi, Harvard'dan profesr Bertram
Copeland Rumfoord' la paylaacakt.
Gzel insanlar gzden kaybolunca, Valen-
cia maskara kocasn sava hakknda sorguya
ekti. Bir Dnyal kadn ynnden, sevimeyle
savata gsterilen yararln salad prestiji
bi rbi ri ne kartrmak pek bnceydi.
Ara sra askerlik hayatn dnr m-
sn? Billy' nin baldrna srtnyordu.
Frsat bulduka, dedi Billy Pilgrim.
Zaman zaman sana bakyorum da srla do-
lup tatn gibi garip bir izlenime kaplyorum,
dedi Valencia.
159
Yok canm. Bu bir yaland, kukusuz.
Zaman iindeki yolculuklarndan, Tralfamadore'
den ve geri kalan eylerden kimseye sz et-
memiti.
Almanya'da olup bitenler konusunda bir-
takm sirlarn var herhalde. Ya da bunlar sr
deil, ama sz etmekten holanmadn ey-
ler.
Evet.
Asker ol duun iin yle kvan duyuyo-
rum ki. Farknda msn?
Daha iyi.
Zor muydu?
Baz gnler.
Garip bir dnce kaplad Billy' nin kafa-
sn. Bundaki gerek, onu altst etti. te Billy
Pilgrim' e nefis bir mezar ta olacak ey; fr-
sattan yararlanarak, benim iin de.
stelesem tutsaklk gnlerini bana anla-
tr miydin?
Valencia geni gvdesinin kk bir girin-
tisinde bir Yeil Bereli'yi oluturan eleri top-
lamaya alyordu.
Bu bir d olurdu sanki, dedi Billy. -
tekilerin dleri de genellikle pek ilgin de-
il.
Babamn yannda bir Alman idam manga-
sndan sz ettiini iittim. Zavall Edgar Derby'
nin sonunu ima ediyordu.
Hmmm.
Onu gmmeniz mi gerekti?
Evet.
160
Vurulmadan nce sizleri, ellerinizde k-
reklerle grd m?
Evet.
Bir ey syledi mi?
Hayr.
Korkuyor muydu?
Onu uyuturmulard. Gzleri cam gibiy-
di.
zerine bir niangah koydular m?
Bir kat paras. Billy yerinden kalkt
ve banyonun karanlna dalarak iemeden n-
ce zr dilerim dedi. Elektrik dmesini el
yordamyla arad, ptrl duvar hissedince
1944 ylna kadar zaman iinde geri dndn
ve cezaevi hastanesinde bulunduunu anlad.
Hastanede mum snmt. Zavall moruk
Edgar Derby, Billy' ninkine komu olan yatakta
uykuya yenilmiti. Billy ayaktayd, mthi ie-
me ihtiyac duyduundan k bulmak iin
kr gibi karanl yokluyordu.
Birden alveren ve cezaevinin karanlkla-
rna dalmasn salayan kapya rastlad. Billy,
morfinden ve zaman iinde yapt gezilerden
iyice sersemdi. Kendini dikenli tellerden bir i-
tin zerine att ve ayn anda on-on iki yerin-
den yakaland. Billy umutsuzca kendini kurtar-
maya alyor ama dikenli teller inatla onu b-
rakmyordu. Bunun zerine itle gl n bir
dansa balad, bir adm oraya, bir adm buraya,
162
oonra hareket noktasna dn ve yeniden ayn
dans.
Kendisi gibi iemek zere dar kan bir
Rus, itin br yannda danseden Billy'yi seti.
Bu artc korkulua yaklat, onu evcilletir-
meye alt, hangi lkeden olduunu sordu.
Korkuluk ona dikkat etmeden debelenmeyi sr-
dryordu. Rus dikenleri teker teker kard ve
korkuluk, bir tek teekkr sz etmeden iinin
geri kalann bitirmek zere karanlkta yitti gitti.
Rus veda niyetine el sallyor ve kendi di-
linde Hoa kal diye baryordu.
Billy takmlar orada, cezaevinin karanl-
nda kard ve uzun uzun yere iedi. Yeni
bir sorunu zmeden nce iyi kt yerine yer-
letirdi: Nereden yola kmt ve bundan sonra
gidecei yer neresi olacakt?
Karanlkta bir yerlerden acl lklar yk-
seliyordu. ii olmadndan, Billy bu lklarn
geldii yne doru srklendi. Bunca insann,
duvarlarn dnda bylesine yaknmasna yol
aan trajedinin ne olduunu merak ediyordu.
Billy, farkna varmadan, keneflerin arkasna
yaklamaktayd. Buras on iki kovann stn-
deki bir tek kalastan olumutu. Hepsi de
yandan, eski tahtalar ve dzlenmi maden ku-
tulardan oluma bir blmeyle evrilmiti. Dr-
dnc ve ak olan blme lenin verildii ba-
rakann katranl kattan yaplma duvarna ba-
kyordu.
163
Billy, katranl kadn zerine yeni yazlm
bir mesaj seene kadar, blme boyunca ilerle-
di. Yazy yazmak iin KLKEDiS'nin dekorunu
gzelletiren pembe boya kullanlmt. Billy'
nin duyular ylesine birbirine karmt ki harf-
leri bolua asl, ya da sanki bir saydam perde
zerine yazlm gryordu. Perdenin zerinde
pek gzel gms noktalar vard. Katranl ka-
d ahap atya mhlayan ivilerden baka ey
deildi bu noktalar. Billy perdenin desteksiz
nasl durduunu aklayamazd. Tlsml perdey-
le sanki tiyatro sahnesinden gelen lklar
da, hi bilmedii bir dinsel trenle ilgili san-
yordu.
Tabelada unlar yazlyd:
Billy bakn ierde gezdirdi, iniltiler ora-
dan kyordu. Pantolonunu indirmi Amerika-
llarla doluydu buras. Sevinle karlanan -
len hepsini hasta edip yanarda gibi pskrt-
mt. Kovalar dolu ya da devrilmiti.
Billy' nin az tesindeki bir Amerikal, bey-
164
runden baka her eyini kardn haykryor-
du. Az sonra devam etti brmeye: Gitti, git-
ti. Giden beyniydi.
Bendim o. Bendim ite. Bu kitabn yazar.
Billy bu cehennem grntsnden sende-
leyerek uzaklat. Uzaktan bu bok panayrn
seyreden ingilize yetiti. Tiksintiden yzleri
allak bullakt.
nn ilikle! diye bard biri Billy yan-
larndan geerken.
Billy syleneni yapt. Rastlant sonucu has-
tanenin kapsn da buldu. eri gi rdi ve ken-
dini Cape Anne'de, balaynda, banyodan gen
karsnn yatana dnerken buldu.
Seni zledim, diye mrldand Valencia.
Ben de seni ok zledim, karln ver-
di Billy.
Billy ve Valencia birbirlerine geip uykuya
daldlar ve Billy zaman iinde, 1944 ylnda
Gney Carolina' daki talimgahtan babasnn Ili-
um' daki cenaze trenine gitmek zere yapt
tren yolculuuna dek geriledi. Daha ne sava
tatmt ne de Avrupay grmt. Buharl loko-
motif ayd henz.
Billy durup dinlenmeksizin tren deitiri-
yordu. Btn trenler yavat. Vagonlar duman,
vesikaya balanm ttn ve kt iki, kt yi-
yeceklerle beslenenlerin osuruu kokuyordu le
165
gibi. Maden koltuklarn oturacak yerlerinden
kllar batyor ve Billy pek uyuyamyordu. Ilium'a
saat kala bacaklar, tklm tklm lokanta va-
gonunun giriine doru uzanm, derin bir uy-
kuya dald.
Hamal onu ilium istasyonunda uyandrd-
Billy torbasndan kurtarlp kompartmandan d-
ar sendeledi, sonra istasyonda hamaln yan-
banda di ki l i p kafasn toplamaya alt.
iyi uyudun mu? diye takld adam.
Evet, dedi Billy.
Dostum, amma da adr kurmutun ha!
Billy' nin zindanda morfinden szd gece,
saat te salam yapl iki ingiliz hastaneye ye-
ni bir hasta getirdiler. Ufak tefek bir adamd
bu. Noktal elbiseler giyen, Illinois eyaletinin
Cicero ehrinde otomobil hrsz Paui Lazzaro.
Bir ngilizin yastnn altndan sigara yrtr-
ken yakalanmt. ngiliz de iyice aylamadan,
Lazzaro'nun sa kolunu krp onu iki seksen
yere sermiti.
Btn bunlar yapan ngiliz, Lazzaro'nun ta-
nmasna yardm ediyordu. Kzl sal ve ka-
szd. Oyunda, Klkedisi' nin teyzesi Mavi Peri
roln oynuyordu... imdilik, bir eliyle yars
kadar olan yaraly kaldryor, tekiyle kapy
kapyordu. Ty gi bi hafif, dedi.
Lazzaro'nun ayaklarndan tutan ingiliz,
Billy'yi dler lkesine yollayan albayd.
Mavi Peri de tedirgin ve fkeliydi.
166
Bir cceyle dtm bilseydim, bu-
lun gcmle vurmazdm.
Hmmm.
Mavi Peri, Amerikallara duyduu tiksinti-
yi gizlemiyordu. Gsz, le kokulu, hep ala-
man kiiler; pislik i i nde yzen bir sahtekar,
hrsz, boklu alay. Ahmak Ruslardan da be-
ter.
Gerekten, bence de parlak bir grnle-
ri yok, diye onaylad albay.
Bir Alman binbas geliyordu imdi, ingi-
lizleri yakn dostu sayard. Aa yukar her gn
onlar ziyaret eder, onlarla oyun oynar, Alman
tarihini retir, piyanolarn alar, hepsine Al-
manca konuma dersleri verirdi. Onlarn uygar
insan dostluundan yoksun kalrsa ldraca-
n sylerdi. Ingilizcesi mkemmeldi.
Arkadalarnn Amerikal bitkilere katlan-
mak zorunda kalmalarna ok zlyordu. Bir,
iki gnden fazla rahatsz edilmeyeceklerini, bu
asalaklarn hemen altrlmak zere Dresden'e
gnderileceklerini sylyordu. Elinde, Alman
Cezaevleri Ynetimi' nin bir bror vard. A-
merikal askerlerin kamplardaki davranyla il-
gili bir rapordu bu. Alman Propaganda Bakanl-
nda nemli yere gelen bir Amerikal tarafn-
dan hazrlanmt. Adamn ad Howard W. Camp-
bell Jr.'du. Sonradan, sava sulusu olarak yar-
glanmak zereyken kendini asacakt.
Hayat bu!
167
Albay, Lazzaro'nun krk kolunu yerine otur-
tup aly hazrlarken, Alman binbas da yk-
sek sesle Howard W. Campbell Jr.' un muhtra-
sndan blmler okuyordu. Campbell Jr. oyun
yazar olarak n yapmt bir ara. Muhtra y-
le balyordu:
AMERKA DNYANIN EN ZENGN ULUSU-
DUR, AMA YURTDALARI OU KEZ YOK-
SULDUR VE YOKSUL OLUNCA DA HER BR
KEND KENDNDEN NEFRET ETMEYE TLR.
AMERKALI MZAHI KN HUBBARD'IN U S-
ZNE BAKALIM: METELKSZ OLMAK TALH-
SZLK DELDR AMA, ONUN GB BR EY-
DR. GEREKTEN DE, AMERKA BR YOK-
SULLAR ULUSU RASYONU OLDUU HALDE,
AMERKALI N PARASIZLIK SUTUR. GER
KALAN BTN LKELERDE HALK GELENE,
YOKSUL AMA BLGELK YKL VE BU YANIY-
LA ALTIN VE MEVK SAHB OLANLARDAN
DAHA SAYGIDEER KLERN RNEN VE-
RR. YEN DNYA KOPUKLARININ BYLE EF-
SANELER YOKTUR. KENDLERN ALALTIR
VE TOPLUMSAL DZENDE STLERN YCEL-
TRLER. SAHB K YAKASINI BR ARAYA GE-
TREMEYEN EN REN BATAKHANENN DU-
VARINDA BLE U ACIMASIZ SORUNUN ASILI
DURMASI MMKNDR: BU KADAR KUR-
NAZSAN NEDEN MANGIR YKL DELSN?
BR KK OCUK EL KADAR, MACUN SO-
PASINA GERLM VE KASANIN TEPESNDE
DALGALANAN AMERKAN BAYRAI DA EKSK
DELDR.
168
Bazlar, New York eyaletinin Schenectady
ehrinden olan muhtra yazarnn, aslmak zo-
runluluuyla kar karya braklan sava su-
lular arasnda zeka ynnden en yksek dze-
ye ulatn sylerler. Hayat bu.
BTN NSANLAR GB AMERKALILAR
DA, YANLILII AIKA GRLEN YIINLA
EY KABUL EDERLER. EN ACI YANLI HER
AMERKALININ KOLAYCA SERVET SAHB O-
LABLECEDR. KMSE, ASLINDA PARA KA-
ZANMA URAININ NE DENL G OLDUU-
NU KABUL ETMEYE HAZIR DELDR, DOLA-
YISIYLA DA PARA SAHB OLMAYANLARIN
N KEMRR, BYLELER KEND KENDLE-
RN SULAR. BU SULULUK DUYGUSU, NA-
POLYON AINDAN BER GEREK ZEL KE-
SMDE VE GEREKSE KAMU KESMNDE HT-
YA SAHPLERNE HER YNETC SINIFTAN
DAHA AZ YARDIMDA BULUNAN VARLIKLILAR-
LA GLLER N BR ALTIN MADENDR.
BRLEK AMERKA PEK OK EY RET-
T. BUNLARIN EN DKKAT EKEN, MDYE
KADAR H E GRLMEYEN ONURDAN
YOKSUN SEFL SRSDR. NSAN KENDN-
DEN NEFRET EDERSE BAKALARINI DA SE-
VEMEZ. BU NOKTA AYDINLANDIINDA, AME-
RKALI ASKERLERN ALMAN CEZAEVLERN-
DEK YAKIIKSIZ DAVRANILARI BTN ES-
RARINI YTRR.
169
Howard W. Campbell Jr. kinci Dnya Sa-
vana katlan Amerikan askerinin niformas-
n inceleyerek devam ediyordu: TARH BOYUN-
CA HER ORDU, ZENGN OLSUN OLMA-
SIN, EN BAST ERLERN BLE, KEN-
DLERN SEFAHAT, SEVME, YAMA, KIYIM
UZMANI SAYMALARINI VE HERKES TARAFIN-
DAN BU GZLE GRLMELERN SALAYA-
CAK EKLDE GYDRMEY LKE EDNMTR.
OYSA AMERKAN ORDUSU, ASKERLERN YE-
NDEN GZDEN GERLM VE DETRL-
M, BOYU H DE UYGUN DMEYEN BR
GYSYLE, OK YKSEK BR HAYIR DERNE-
NN NLERDE YAAYAN SARHOLARA DA-
ITTII MKROPTAN ARITILMI AMA TLEN-
MEM PAAVRA YIINLARIYLA SAVAA VE
LME GNDERYOR.
K DRHEM BR EKRDEK BR SUBAY
BYLESNE KT GYML BR ZAVALLIYLA
KONUMAYA KALKT MI; TABU, ONU GEREK-
T GB PAYLAMAKTAN BAKA EY YAP-
MAZ. AMA SUBAYIN AIA VURDUU K-
MSEMENN, TEK ORDULARDA GRLEN
ALIILMI AST-ST LKLERYLE LGS YOK-
TUR. KT KADERLERNN TEK SORUMLUSU
OLAN YOKSULLARA KARI GSTERLEN KA-
TIIKSIZ BR NEFRET BELRTSDR BU.
LK KEZ AMERKALI TUTSAKLARLA KAR-
ILAAN BR CEZAEV YNETCS UYARIL-
MALIDIR: KARDELERDEN BLE, EN UFAK BR
KARDELK SEVGS BEKLENMEMES GERE-
KR. H BR DAYANIMA KAVRAMI YOKTUR
170
BU NSANLARDA. HER BR, OU KEZ L-
M STEYEN IMARIK OCUKLAR GB DAV-
RANIR.
Campbell, ieri atlan Amerikal askerler
konusundaki Alman deneyinin bir tasvirini ya-
pyordu. Her yerde en pis, en amatac, kendi
aralarnda dayanmaya en hazr olmayan as-
kerler diye nitelendiklerini belirtiyordu. Kendi
karlarna da olsa, anlamalar mmkn deil-
di. Kendi aralarndan kan komutanlar km-
syor, herhangi bir kiiden fazla deerleri ol-
mad ve o stn havalarn braksalar iyi ede-
cekleri bahanesiyle onlar nemsemeyi redde-
diyorlard.
Falan filan. Billy Pilgrim, llium' daki bombo
evinde dul bir erkek olarak uyanmak zere uy-
kuya dald. Kz Barbara gazetelere gln
mektuplar yazmasn kafasna kakyordu.
Ne dediimi anladn m anlamadn m?
diye diretiyordu Barbara. Yeniden 1968 yln-
daydlar.
Tabii, derken, belli belirsiz uyuklamt.
ocuk gibi davranmaya devam edersen,
biz de sana ocuk gibi davranmaya karar ve-
rebiliriz.
Devam byle deil, diye itiraz etti Billy.
Greceiz bakalm. Kendini ok nem-
seyen Barbara olduu yerde bzlyordu. Bu-
ras buz gibi. Kalorifer yanyor mu?
Kalorifer mi?
171
Kazan. Hava borularyla yukar kan s-
cak havay oluturan bodumdaki mak
;
ne. a-
ltn sanmyorum.
Belki almyordur.
myor musun?
Farketmemitim.
Tanrm, ocukluk bu seninkisi! Burada se-
ni yalnz brakrsak souktan leceksin, alk-
tan leceksin. Daha ynla ey. Evlat sevgi-
sini bahane edip onurunu krmak houna gidi-
yordu.
Barbara, kalorifercilere telefon etti, Billy'
yi yatmaya zorlad ve her ey dzene girene
dek elektrikli yorgan zerinden atmayacana
sz verdirdi. Yorgann termostat dmesini so-
nuna kadar evirdi, yle ki, Billy' nin yatann
iinde ekmek kzartlabilirdi.
Barbara kapy vurup ktnda Billy, Tral-
famadore' deki hayvanat bahesine dnd. Dn-
yadan ona bir arkada getirmilerdi. Sinema yl-
dz TK Montana.
Montana tka basa sinir ilalaryla doluydu.
Gaz maskesi takm Tralfamadore' liler onu ie-
ri tayp Billy' nin sar dinlenme koltuuna yer-
letirdikten sonra haval kapdan kp kaybol-
dular. Darda, kalabalk ok keyiflenmiti. Hay-
vanat bahesinin btn gie rekorlar krlm-
t. Gezegende yaayan bir tek kii bile Dnya-
llarn iftlemesini karmak istemiyordu.
172
Montana gzlerini krptryordu imdi.
Kirpikleri krba dilleri gibi sivriydi. Nerede-
yim? diye sordu.
ler yolunda, diye onu yattrd Biliy
tatllkla. Rica ederim, korkmayn.
Montana, Dnyadan buraya gelene kadar
kendinde deildi. Tralfamadore' liler onunla ko-
numam, ona kendilerini gstermemilerdi. Ha-
trlad son ey Kaliforniya'da, Palm Springs'
de bir yzme havuzunun kenarnda yapt g-
ne banyosuydu. Montana daha yirmi yanday-
d. Boynunda, ucundan yrek bi i mi bir madal-
yonun salland gm zincir vard. Madal-
yon da tam iki memesinin arasndayd.
imdi ban eviriyor, kubbenin dndaki
saysz Tralfamadore' liyi kefediyordu. Kck
yeil ellerini srekli ap kapayarak onu alk-
lyorlard.
Montana da grtlan paralarcasna hayk-
ryor, haykryordu.
Btn bu kk yeil eller iyice sklyor-
du, nk Montana'nn deheti seyredilmesi
ho ey deildi. Hayvanat bahesi mdr ora-
daki vinci kullanan adama, ierisini szde bir
Dnya gecesine bomak iin kubbenin zerine
mavi rty indirme emrini verdi. Gerek gece
hayvanat bahesinin zerine, altm iki Dnya
saatnda bir kyordu.
Billy bir lamba yakt. Tek kaynaktan kan
k, Montana'nn vcudunun barok girinti ve
173
kntlarna keskin bir grn verdi. Billy,
Dresden'in sava ncesindeki nefis mimarisini
hatrlad.
Zamanla Montana, Billy'yi sevdi ve ona
gvendi. Kendisini istediini aka gsterme-
dii srece Billy gen kadna elini srmemi-
ti . Tralfamadore' de bir Dnya haftas kadar
zaman geirdikten sonra utana skla, kendisiy-
le yatmasn istediini belirtti. Billy de isteini
yerine getirdi. Harika bir ey oldu bu.
Billy bu haz deinden, 1968 ylnda bir
yataa geti. Ilium' daki kendi yatana. Elek-
trikli yorgan da lmne styordu. Ter iindey-
di, sersem sepelek kznn kendisini yataa sok-
tuunu, kalorifer kazan onarlana kadar k-
mamasn tlediini hatrlyordu.
Biri yatak odasnn kapsn vuruyordu.
Evet? diye homurdand Billy.
Kaloriferci.
Evet?
imdi saat iliyor. Scaklk yksel i yor
Gzel.
Bir fare termostat tellerinden birini ke-
mirmi.
Yok canm!
Billy burnunu ekti. Scak yata mantar
ambar gibi kokuyordu. lgn Montana'yla ilgi-
li baldrbacakl bir d grmt.
174
Baldrbacakl d grd gecenin saba-
h Billy, ticaret merkezindeki muayenehanesine
dnmeye karar verdi, iler her zamanki gibi ge-
liiyordu. Yardmclar olduka iyi kvryorlar-
d her eyi. Ortaya kyla irkildiler. Kz bel-
ki de bir daha hi ie balamayacan syle-
miti onlara.
Ama Billy ty gibi uarak muayene odasna
girdi, ilk mteriyi ieri almalarn rica etti. Dul
annesiyle gelen on iki yanda bir ocuu sok-
tular hemen. Biily' nin tanmad, ehre yeni
gelen kiilerdi bunlar. Onlara bi rka soru sor-
du, ocuun babasnn Vietnamda, Dakto yak-
nndaki 875 sayl tepeyi almak iin verilen be
gnlk unutulmaz bir savata ldn ren-
di. Hayat bu!
ocuun gzlerine bakarken, Billy ona ka-
ytsz bir havayla Tralfamadore servenlerini
anlatyordu. Yetime, tank olma frsatn defa-
larca bulaca baz zaman paralarnda baba-
snn yaamakta olduunu sylyordu.
Bu seni avutuyor deil mi? diye sordu
Billy.
Tam o sra anne dar kt ve danma-
daki kza Billy' nin aka keileri karmakta
olduunu syledi. Billy evine gtrld. Kz
her zamankinden yksek sesle balad: Baba,
baba, seni ne yapacaz, seninle nasl baa -
kacaz?
175
O zaman:
Billy, Rus tutsaklarnn yok edildii kampn
tam ortasndaki ngilizlerin bulunduu yerde,
kendisine yaplan morfinin ertesi gn, Almanya'
nn Dresden ehrine gnderildiini sylyordu.
Billy bu ocak gnnn sabah tan atarken yze-
ye kt. Kk hastanenin hi penceresi yoktu ve
lgn klar saan mumlar snmt. Tek k
duvarlardaki toplu ine ba gibi deliklerden
ve iyi taklmam kapy evreleyen dzensiz
dikdrtgenden geliyordu. Krk kollu kk in-
san Paul Lazzaro, yatan birinde horlamaktay-
d. Bir baka yatakta, idam mangas nnde
sonu gelecek lise retmeni Edgar Derby hor-
luyordu.
Billy yatakta doruldu. Hangi gezegende
ve hangi ylda olduunu hi bilmiyordu. Bu yl-
dzn ad ne olursa olsun, havas souktu. Ama
Billy'yi uyandran souk deildi. Her yann ka-
ndran, onu rperten hayvans bir ekicilikti.
Zorlu hareketler yapm gibi, kaslarnda arlara
yol ayordu.
179
BLM 6
Bu garip izlenim srtndan balyordu. Billy'
ye kaynan kestirmesi sorulsa, duvar boyun-
ca tepe st bir yarasann sallandna yemin
ederdi.
Billy neyin sz konusu olduunu anlamak
iin an bir dn yapmaya hazrlanarak, yata-
nn ayakucuna kadar srnd. Canavarn su-
ratna dmesini, gzlerini oymaya ya da ko-
caman burnunu koparmaya koyulmasn istemi-
yordu. Sonra olduu yerde dnd. Mknats gibi
eken eyin kayna, gerekten bir yarasa g-
rnmndeydi. Billy'nin krk yakal, artist ajan
paltosuydu bu. Bir iviye aslyd.
imdi Billy omuzunun stnden kollaya-
rak, o eye doru ekiliyordu; kendisini eken
gcn arttn hissetmekteydi. Yatan stne
diz km, bu nesneyle kar karya geliyor,
san solunu yoklayacak kadar da gzpekle-
iyordu. In dalgalarnn fkrd yeri kesin
olarak anlamaya alyordu.
ki kk kaynak kefetti, birbirinden iki
santim uzak ve astarda gizli iki minik knt.
Biri bezelye biimindeydi, br kk bir at
nalyd sanki. Billy nlar araclyla aktarlan
bir mesaj ald. Bu kntlarn ne olduuyla il-
gilenmemesi emrediliyordu kendisine. Ne ol-
duklar konusunda fazlaca merak duymadka,
kendi hesabna mucizeler yaratabileceklerini
bilmekle yetinsindi. Billy Pilgrim'in hi bir iti-
raz yoktu. Minnettard. Honuttu.
,180
Billy, bir kez daha kamp hastanesinde ken-
dine geldi. Gne iyice ykselmiti. Dardan
sert bir toprak zerinde alan, delikler aan
ya da kazklar akan gl adamlarn zorlan-
ma belirtisi lklar geliyordu. ngilizler ken-
dilerine yeni bir kenef yapyorlard. Eskisini ve
lenin verildii tiyatroyu Amerikallara brak-
mlard.
Alt ngiliz, zerine bir sr iltenin yl-
d bir bilardo masasnn arl altnda sen-
deleyerek hastanenin iinden geiyordu. Her
eyi hastaneye bal blmlere tayorlard. Ar-
kalarndan, iltesini srkleyen ve ok atma oyu-
nunun nian tahtasn tayan bir ngiliz daha
geliyordu.
Nian tahtasn tayan herif Klkedisi'nin
halas, Mavi Peri, ufak tefek Lazzaro'yu hrpa-
layan kiiydi. Lazzaro'nun yannda durdu, sa-
lk durumunu sordu. Lazzaro, savatan sonra
onu temizleyeceini syleyerek uyard.
Ya!
Byk bir hata yaptn, diye devam etti
Lazzaro. Bana elini sren beni ldrse daha
iyi eder, yoksa ben onun hesabn grrm.
Mavi Peri, adam ldrme konusunda bir
eyler biliyordu. Temkinli bir glmsemeyle bak-
t Lazzaro'ya. Hesabnz grecek zamanm
ok daha, dedi. Bunun en iyi zm yolu ol-
duuna beni ikna ederseniz...
Neden gidip dibini dvdrmyorsun?
Bunu denemediimi sanmayn sakn?
karln verdi Mavi Peri.
181
Mavi Peri, alayc ve kmseyen bir hava
iinde ekildi. O gittikten sonra Lazzaro, Billy'
nin ve zavall Edgar Derby'nin nnde intikam
alacana yemin etti, intikam da ok ho ola-
cakt.
En tatl eydir bu, dedi Lazzaro. Hey
babam! Bana kam atan btn herifler bun-
dan ok byk pimanlk duyarlar, lesiye e-
lenirim. Herif ya da kar olup olmadna bak-
mam bile. Birleik Amerika bakan bana yol
yapsa, onun da postunu delerim. Bir gn kpe-
in tekine ne yaptm grmeliydiniz.
Bir kpee mi? dedi Billy.
Bu kpolusu beni srd. Biraz etle eski
bir alar saat zemberei aldm. Zemberei k-
k paralara ayrdm. Ularn sivrilttim. Zem-
berek ular birer ustura az gibi kesi nl emi -
ti. Bunlar etin iine, iyice dibe gmdm. Ve
kpein bal bulunduu yerde gezintiye k-
tm. Beni yine srmak istedi. Ona, 'Gel benim
kuu kuum, artk dostuz. Artk dmanlk yok.
Kt bir insan deilim ben' dedim. O da inan-
d bana.
Gerekten mi?
Eti nne attm. Hemen mideye indirdi,
Orada on dakika kadar daha dolatm. Lazza-
ro'nun gzleri parlyordu. Azndan kan akma-
ya balad. kembesinde deil de srtnda b-
aklar varm gibi, yerlerde yuvarlanmaya, inle-
meye koyuldu. Kendi ikembesini srmay de-
niyordu. Gldm ve yle dedim ona, 'Anladn
m imdi? Hadi aslanm, ye ikembeni ve bar-
182
saklarn. Btn bu keskin nesnelerle yuttuun
benim ben, Hayat bu!
Yeryzndeki en zevkli eyin ne olduunu
renmek isteyen varsa, intikamdr bu, sonu-
cuna vard Lazzaro.
Lazzaro'nun, daha sonra, Dresden'in ykl-
masyla keyiflenmediine de dikkat edilmelidir.
Almanlara kar hi bir dmanl bulunmad-
n sylyordu. stelik, dmanlaryla teker te-
ker kapmaktan holanrd. Susuz bir kiiye
asla zarar vermemekle vnyordu. Belasn
aramadka, kimse Lazzaro'dan bir ktlk gr-
memitir, deyip duruyordu hep.
Zavall lise retmeni Edgar Derby de ko-
numaya katld. Mavi Periye, iine saat zembe-
rei doldurulmu et sunma niyetlisi olup ol-
madn sordu.
Bok, dedi Lazzaro.
Boylu boslu adam, diye steledi, ngiliz
gibi boylu boslu olan Derby.
Boy bos bir ey ifade etmez.
Onu vuracak msn?
Onu birine vurduracam. Sava sonunda
evine dnecek. Byk kahramandr artk. Ka-
rlarn hepsi stne ullanacaklar. Birini alp
yerleecek. Aradan iki yl geecek, gnn birin-
de kaps vurulacak. Aacak ve bir yabancyla
karlaacak. Herif, falan filan beyle mi gr-
183
yorum, diye soracak. Bu da evet cevabn ve-
rince, 'Beni Paul Lazzaro gnderdi,' diyecek
yabanc. Tabancasn ekecek ve uuracak bu-
nun takmlarn. Paul Lazzaro'yt ve takm tak-
lavatsz bir hayatn nasl olacan dnmesi
iin ona iki saniye daha brakacak. Ardndan
kellesine de bir kurun gmp kirii kracak.
Hayat bui
Lazzaro, yol masraflar dnda bin dola-
ra, diledii kiiyi ldrtebileceini iddia ediyor-
du. Kara listesi de kafasndayd, sylediine
gre.
Derby listede kimlerin bulunduunu sor-
du, Lazzaro onu uyard: Dua et de listede ba-
tasca adn bulunmasn. Tepemin tyn attr-
ma, o kadar. Bir an sustuktan sonra ekledi:
Dostlarm da rahat brak.
Senin dostun var m? Derby bylen-
miti, renmek istiyordu.
Bu savata m? Bir tane, evet. Bir yakn
dostum vard, ld. Hayat bu.
ok ac.
Lazzaro'nun gzleri yeniden parlad. Evet.
Vagon komumdu. Ad da Karanlk Roland. Kol-
larmda ld. Salam eliyle Billy'yi iaret et-
ti: Bu tekerlein suu. Savatan sonra bu te-
kerlei temizleteceime sz verdim dostuma.
Lazzaro bir el hareketiyle Billy Pilgrim'in
vermeye hazrland btn cevaplar sildi s-
prd. Hi kendini zme yavrum. Zamann
184
varken hayatn tadn kar. Be, on, on be
belki yirmi yl bir ey olmayacak. Ama dm
iyi dinle: Kapnn alndn iitince, amaya
baka birini yolla.
Billy Pilgrim istifini bozmad, naslsa byle
lecekti. Zaman iinde gezinirken, birka kez
kendi sonunda hazr bulunmu ve hatta bunun
nasl olduunu ses alma eridine bile kaydet-
miti. erit, vasiyetnamesi ve birka deerli e-
yayla birlikte Ulusal Ticaret Bankas'nn ilium
ubesinde kiralad kasasnda gizliydi.
u szlerle balyordu: BEN, BLLY PLG-
RM, 13 UBAT 1976 GN LECEM, L
OLACAIM, 13 UBAT 1976 GN LECEM
KESN.
lecei sra, sylediine gre uan daire-
lerden ve zamann gerek yapsndan byk bir
kalabala sz etmek zere gittii ikago'day-
d. Evde llium'dayd yine. ikago'ya varana ka-
dar snr amas gerekmiti. Birleik Ameri-
ka'nn bir kez daha dnya barn tehdit etme-
mesi iin eyaletleri Balkanlatrmlar, pek g-
l olmayan yirmi ulusa blmlerdi. Osuruu
cinli birtakm inliler, ikago zerine hidrojen
bombas sallamlard. Hayat bu! ehir yepye-
niydi imdi.
Billy, tepesi kubbeyle kapal bir beyzbol
alann doldurup taran kalabalk nnde kon-
feransn verdi. lkenin bayra tepesinde dal-
galanyordu. Yeil bir tarla ortasndaki bir He-
185
reford boasn gsteriyordu bu bayrak. Billy
kendi lmnn bir saat sonra olaca kehane-
tini savurdu. Buna gld, seyircileri de kendi-
siyle birlikte glmeye ard, lmemin zama-
n oktan geldi de geiyor. Yllar nce, bir
adam beni ldreceine yemin etti. imdi ya-
land ve buraya yakn bir yerde oturuyor. eh-
rinize yapacam ziyaret evresinde koparlan
grltleri hi karmad. Akl hastas. Bu ak-
am, szn tutacak.
Kalabalktan itirazlar ykseldi.
Billy Pilgrim bu itirazlar susturdu. Direnir,
teki dnyaya gm korkun bir ey ola-
rak grrseniz aklamalarm hi anlamams-
nz demektir. Alld gibi, sylevini u sz-
lerle bitirdi: Elveda, gnaydn, elveda, gnay-
dn.
Bir dizi polisle evrili olarak sahneden ay-
rld. Bunlarn varl ok byk bir nn be-
deliydi. 1945 ylndan beri kimse onu lmle
tehdit etmemiti. Polisler yannda kalmay tek-
lif ettiler. Byk bir istekle dolu, elde dalga
yayan tabancalar, btn gece onu epeevre
sarp beklemeye hazrdlar.
Hayr hayr, diye kendini savundu Billy
sakin sakin. Sizler iin karlarnzla ocuklar-
nzn yanna dnmek, benim iinse yeniden ha-
yata dnmeden nce geici olarak br dn-
yaya gmek saati gelmitir. O an, Billy'nin
geni aln gl bir laser tabancasnn nla-
rnn birletii noktadayd. Kapkaranlk bir ba-
186
sn locasndan ona nian alnmt. Billy Pilg-
rim nnda ld. Hayat bu!
Ve br dnyayla tant. Mor bir kla bir
uultudan baka ey deildi buras. Baka kim-
se de yoktu br dnyada. Billy Pilgrim'in ken-
disi bile orada deildi.
Zorlu bir uula 1945'e, hayata dnd; Laz-
zaro'nun kendisini lanetlemesinden ancak bir
saat sonraya. Hastanedeki yatandan kalkma-
s ve giyinmesi emredildi, nk iyilemiti.
Billy, Lazzaro ve zavall moruk Edgar Derby
tekilerle tiyatroda toplanmak zorundaydlar. O-
rada zgr bir seim ve gizli bir oylamayla
reislerini seeceklerdi.
Billy, Lazzaro ve zavall Edgar Derby, ti-
yatroya gitmek zere cezaevi avlusundan ge-
iyorlard. Billy kk paltosunu bir manon
gibi tayordu. Birka kere sarmt ellerine, n-
l Bamszlk Sava Ruhu adl yalboya tab-
lonun bilinsiz taklidinde birinci soytar roln
yapyordu.
Edgar Derby kafasndan evine mektup ya-
zyor, karsna hayatta ve salkl olduunu bil-
diriyor, sava bitmek zere olduundan ve ken-
disini yaknda greceinden, meraklanmama-
sn rica ediyordu.
Lazzaro, savatan sonra ldreceklerinin
sralamasyla, kuraca dalavereli ilerle, can-
187
lar istese de istemese de becerecei kadnlarla
avunuyordu. Kader bir byk ehirde kpek ol-
masn isteseydi, bir polis memuru onu ldrr
ve kuduz olup olmadnn anlalmas iin kel-
lesini bir laboratuvara verirdi. Hayat bu...
Tiyatroya yaklarlarken, zorlu topuk vuru-
laryla Yeryz'nn brnde yol aan bir in-
gilize rastladlar. Kampn Amerikan ve ngiliz
kesimlerinin snrn iziyordu. Billy, Lazzaro
ve Derby'nin bu izginin ne anlama geldiini
sormalarna gerek yoktu. ocukluktan beri bu
simgeye almlard.
Tiyatronun demesi kak gibi iie ge-
mi Amerikal gvdeleriyle kaplyd. Amerikal-
larn ou uykuda ya da sersemlemi durum-
dayd. Barsaklar kupkuru olmu, gurulduyordu.
Kap u arkna okuduumun kapsn,
diye bard biri Billy'ye. Ahrda m dodun
be adam?
Billy kapy itti, bir elini manonundan -
karp sobay yoklad. Soba buz paras gibiy-
di. Sahne KLKEDS'nin izlerini tayordu. Par-
lak pembe kemerlerden gk mavisi perdeler
sarkyordu. Altn sars tahtlar ve akrebiyle yel-
kovan gece yarsna aklp kalan uydurma du-
var saati da oradayd. Klkedisi'nin terlikleri
(gm rengine boyanm havac postallar)
tahtlardan birinin altnda yan yana yatyordu.
188
Billy, zavall Edgar Derby ve Lazzaro, in-
gilizler yatak yorgan dattnda hastanedey-
diler, tabii hi bir eyleri yoktu. Balarnn a-
resine bakmaktan baka yapacak eyleri kal-
myordu. Tek bo kalan yer sahneydi; trmand-
lar sahneye, gk mavisi perdeleri sktler ve
kendilerine birer beik yaptlar.
Billy, gk mavisi beiinin iinde tortop ol-
mu, gzlerini bir tahtn ayaklan arasndaki Kl-
kedisi'nin gm rengi postallarna dikmiti.
Pabularnn ok kt durumda olduunu, ken-
disine bir ift pabu gerektiini hatrlad. Yu-
vasndan uzaklama fikri hi houna gitmiyor-
du, ama kendini buna zorlad. Emekleyerek pos-
tallara kadar ilerledi, denemek iin oturdu.
Postallar eldiven gibi oturdu ayaklarna.
Billy Pilgrim Klkedisi oldu, Klkedisi de Billy
Pilgrim.
Bir ngiliz sorumlusu tarafndan kii sal
konulu konumann yaplmas ve nl zgr se-
im, o sralara rastlamt. Amerikallarn en
az yars, bir utan tekine horluyordu. ingiliz
sahneye kt, deneiyle tahtlardan birini kam-
lad, sesini ykseltti: Genler, genler, bi-
raz dikkat ltfen! Falan filan.
ingiliz'in kii sal konulu szleri unlar:
D grnnzden gurur duymaz olursanz
lmekte gecikmezsiniz. Bu yolu izleyip len
189
bir sr insan grdn anlatyor: Bu adam-
lar dik durmay ihmal ediyorlar, sonra usturayla
tra sabununu brakyorlar; ykanmay, konu-
may reddediyorlar ve sonunda snyorlar. Bir
noktay kabul etmeliyim: Bu hi kukusuz l-
menin kolay ve tatl bir yoludur. Hayat bu.
ingiliz, tutsak edildii sra kendi kendine
birtakm szler verdiini ve bunlar tuttuunu
aklyor: Gnde iki kez dilerini fralamak,
her sabah tra olmak, her yemekten nce ve
helaya gittikten sonra elleriyle yzn ykamak,
her gn pabularn boyamak, her sabah byk
aptese gitmeden yarm saat beden hareketleri
yapmak, d grnyle klnn dzgn olup
olmadn hogrsz deerlendirmek iin sk
sk aynada kendini incelemek.
Billy Pilgrim kozasnn iinde yatarak b-
tn bunlardan yararlanyordu. Gzleri konu-
macnn yzne deil de ayak bileklerine diki-
liydi.
Sizlere gerekten gpta ediyorum gen-
ler, dedi beriki.
Biri kahkaha att. Billy bunda glnecek
ne olduunu anlamad.
Bugn leden sonra Dresden'e gidiyor-
sunuz, anlatldna gre ok gzel bir ehir.
Bizim gibi aklp kalmayacaksnz. Canl bir
toplanma merkezinde olacaksnz, sizi kuku-
suz buradan iyi besleyecekler. Kiisel bir ey
belirtmeme izin verilirse: Be yldr ne aa.
190
ne iek, ne bir kadn, ne de bir ocuk gr-
dm; kpek, kedi, bir elence yeri ya da her-
hangi bir yararl ile megul kii grmediim
gibi.
Bu arada bombardmanla kafanz yorman-
za hi gerek yok. Dresden ak ehir ilan edil-
di. Savunulmuyor, ne sava sanayiini barnd-
ryor iinde ne de nemli asker birlikler y-
nak yapyor orada.
O sra moruk Edgar Derby, Amerikallarn
.reisi seildi. ngiliz, hazr bulunanlardan aday-
lklarn koyacaklarn kmasn istedi, sonu
alamad. Bunun zerine Derby'nin adayln oya
sundu, olgunluunun ve insanlar hakkndaki
byk deneyinin vgsn yapt. Baka aday
kmad ve birinci blm kapand.
Herkes kabul ediyor mu?
ki kii, evet, dedi.
Zavall Derby sz ald. ngilize, yararl t-
lerinden tr teekkr etti, bu tlere uyaca-
n syledi. Btn Amerikallarn da byle ya-
pacaklarndan emindi. Artk kendisi iin bal-
ca sorumluluk herkesin lkeye sa salim dn-
mesini salamakt.
Git dvdr dibini, diye fsldad Paul Laz-
zaro mavimtrak snandan.
191
Is o gn artc bir ykselme gsterdi.
le vakti hava nefisti. Almanlar, Ruslarn ek-
tii iki tekerlekli arabalarla orba ve ekmek
getirdiler. ngilizler gerek kahve, eker, mar-
melat, sigara ve puro saladlar, scakln ie-
ri szmas iin de tiyatronun kapsn arala-
dlar.
Amerikallar kendilerimi toplamaya bal-
yorlard. Yuttuklarn ilerinde tutabiliyorlard.
Derken Dresden'e doru yola kma saati al-
d. Dorusu Amerikallar saygdeer bir gr-
nle ingilizlerin kampndan ayrldlar. Billy Pilg-
rim yine bata yryordu. Gm rengi postal-
lar, bir manon ve pelerin gibi sarnd gk
mavisi perdeden uzunca bir para vard zerin-
de. Sakal yine yerindeydi. Kendisiyle birlik-
te nde yryen talihsiz Edgar Derby gibi.
Derby, ailesine kafadan mektup yazyor ve du-
daklar srekli oynuyordu:
SEVGL MARGARET. BUGN DRESDEN
YOLUNU TUTTUK. MERAKLANMA. DRESDEN
H BOMBALANMAYACAK, NK AIK E-
HR. LENDE SEM YAPTIK, BL BAKALIM?
Falan filan.
Cezaevine bitiik istasyona ulatlar yeni-
den. Oraya vardklarnda, topu topu iki va-
gona syorlard. Drt vagonla yola kmak
ok daha rahat olacakt. Serserinin lsn gr-
dler yeniden. Donmutu, kaskatyd, demiryo-
lu boyunca otlar arasndayd. Ana rahmindeki
192
ocuk biimindeydi, lmn derinliinde iyice
sokulaca birini aryordu. Ama yalnzd. Bak
gibi keskin havayla uak filolarndan baka s-
nabilecei ey yoktu. Biri izmelerini alm-
t. plak ayaklar fildii ve mor renkteydi. l-
mesi ok doal geliyordu insana. Hayat bul
Dresden'e kadar yolculuk ok rahat geti.
Topu topu iki saat srd. Zavall ufalm mi-
deler doygundu. Gne ve lk hava havalan-
drma deliklerinden szlyordu. ngilizler de
bol sigara vermilerdi.
Amerikallar Dresden'e akam st bee
doru vardlar. Vagonlarn kaplar ald ve A-
merikallarn ounun hayatnda grebildii en
nefis ehri ereveledi. Damlarn izgileri eh-
vetli, tlsml, sama kvrmlarla uzanyordu. Billy
Pilgrim'e gre din dersinde seyrettii cennet
grnmnn bir eiydi.
Ardnda, vagondakilerden biri bard:
Tahtakurusu! Bendim bu, ben. Byk ehir
olarak, Indiana'daki Indianapolis ehrinden ba-
kasn grmemitim.
Btn teki nemli Alman ehirleri aman-
szca bombalanm ve yaklmt. Dresden'in
bir cam bile krlmamt. Canavar ddkleri
her gn alyor, cehennem lklar atyor,
halk mahzenlere snp radyo dinliyordu. Uak-
mezbaha no 5
193/13
lar hep ayn yere gidiyordu: Leipzig, Chemnitz,
Plauen ve benzeri baka ehirler. Hayat bu.
Merkez stma sisteminin buhar Dresden'
de hep keyifle slk alyordu. Tramvaylar tan-
grdyordu. Telefonlar alyor, insanlar ayor-
du. Dmeler evrildiinde klar yanyordu.
ehirde tiyatrolar ve lokantalar vard. Hatt bir
de hayvanat bahesi. Dresden ila, besin ve si-
gara yapmna vermiti kendini.
alanlar hava kararrken evlerine dn-
yorlard. Yorgundular.
Sekiz Dresdenli, garn elik parmaklklarn
ayorlard. Srtlarnda yepyeni niformalar var-
d. Onlara nceki gn yemin ettirilmiti. Yeni
yetmeler, olgun kiiler ve Ruslarn turuya e-
virdii iki eski muharip karmyd bu birlik. G-
revleri de ii olarak altrlacak yz kadar
Amerikal sava tutsan denetlemekti. Mfre-
zede bir bykbabayla torunu da vard. Byk-
baba mimard.
lerinde denetleyecekleri adamlar bulunan
vagonlar yaklarken sekiz kiinin surat pek
askt. Asker olarak ne kt ve lgn grn-
leri olduunun bilincindeydiler. lerinden biri-
nin takma bacakl olduunu ve dolu tfeinden
baka bir de baston tadn gizleyemiyorlar-
d. Oysa onlardan, her trl zorlua alkn ve
kinci, doru cephe denen kyma makinesinden
gelen dev yapl Amerikan piyadelerin sayg ve
itaati benimsetmeleri bekleniyordu.
194
Derken sakall, srtnda gk mavisi peleri-
ni ve gm rengi postallar, elleri bir manona
sokulu Billy Pilgrim kyordu karlarna. Rahat-
lkla altm yanda gsteriyordu. Billy'nin ya-
nnda da all krk koluyla ufak tefek Paul
Lazzaro vard. Kudurmu bir kpek gibi az
kpryordu. Onun yannda da, gz yal yurt-
severlik ve hayal bilgelikle imi, yaa epey
ykl lise retmeni olacak Edgar Derby kuk-
las. Sonra da tekiler.
Dresden'in sekiz palyaosu yz gln ya-
ratn gerekten savatan paay kurtarm
Amerikan savalar olduklarna gven getirdi-
ler. nce glmsediler, ardndan itenlikle gl-
dler. Korkular utu gitti. Korkulacak hi bir ey
yoktu ortada. Sakatlar, kendilerinden de lgn
insanlar sz konusuydu, Bu bir gldr kum-
panyasyd.
Kumpanya gar kapsndan kt, Dresden
caddelerinde yrmeye koyuldu. Billy Pilgrim,
en ilgi ekici olanlaryd. Srann banda o var-
d. Binlerce kii i gnnn sonunda kaldrm-
lar doldurmutu. Hepsi gevekti, iki yldr pa-
tatesten baka ey yemedikleri iin sakz gibi
bembeyaz tenliydlier. Havann lnmas dnda
bir umutlar yoktu. Gkyz onlara bir oyun ha-
zrlamt.
Billy kendisini gln bulan baklarla hi
ilgilenmiyordu. ehrin mimarisi onu bylemi-
ti. en ak melekleri pencerelerin stne elenk-
195
lerini ryorlard. iekli kabartmalarla ssl
kornilerin tepesinden muzip kr tanrlar ve so-
yunuk orman perileri Billy'ye gz krpyordu.
Tatan maymunlar deniz kabuklarnn, bambu-
larn ve parmen tomarlarnn zerinde hop-
layp zplyorlard.
Billy, gelecekle ilgili anlar sayesinde, eh-
rin aa yukar otuz gn iinde yerle bir olup
alev alev yanacan biliyordu. Kendisini sey-
redenlerin ounun pek yaknda leceinin de
farkndayd. Hayat bu!
Yrrken, Billy'nin elleri manonun iini ka-
rtryordu. Parmak ularyla, scack karanlk-
ta, palto astarnn rtt iki yumrunun ne ol-
duunu anlamaya alyordu. Parmaklarnn bo-
umlar kalnlklar arasnda szlyordu. Biri
bezelye, br at nal biiminde iki yumruyu
yokluyordu. Amerikal dizisi bir kavakta mo-
la verdi. Krmz k yanmt.
Bu kede, yayalarn n safnda, btn g-
nn ameliyathanede geiren bir cerrah vard.
Sivil, ama asker durulu. ki dnya savana da
katlmt. Billy'nin grn karsnda tyleri
diken diken oldu, zellikle de muhafzlar Ame-
rikal olduunu sylediklerinde. Billy'nin byle
bir kla brnmekle balanmaz bir zevksiz-
lik rnei gsterdii kansndayd.
ingilizce biliyordu, Billy'ye dnp yle de-
di: Savan bir maskaralk olduundan emin
grnyorsunuz bana kalrsa.
196
Billy onu aptal aptal szd. Geici olarak
nerede olduunu ve kendisini buraya srkleyen
olaylar gzden yitirdi. Bir maskara olarak g-
rld dncesi aklnn kesinden bile ge-
medi. Onu byle giydiren, alnyazsyd tabii,
alnyazs ve hayat srdrme igds.
Bizi elendirdiinizi mi sanyorsunuz? di-
ye sordu cerrah. Bir zr dileme bekliyordu. Billy'
nin bir ey anlad yoktu oysa. Dosta davran-
mak ve mmknse ie yaramaktan baka dle-
dii ey yoktu, ama imkanlar snrlyd. Trnakla-
r imdi astarn iindeki yumrular zerinde b-
zlyordu. Billy bunu karsndakine gsterme
kararn verdi.
Bizimle alay edilmesinden holanacam-
z m sanyordunuz? diye sordu adam. Ameri-
kay byle temsil etmekten de gurur mu duyu-
yorsunuz?
Billy bir elini manondan karp cerrahn
burnunun dibinde at. Avucunda ki kratlk bir
elmasla bir takma di duruyordu. Takma di;
gm, fildii ve sedef karm rezil bir kk
dalavere. Billy'nin de az kulaklarnda.
Sra salna salna ilerledi, kvrla bkle
Dresden mezbahasnn kapsna varp ieri dol-
du. Mezbahada byk bir hareket yoktu artk.
Nazi Almanyasnn yenebilecek hayvanlarnn
ou insanlar, genellikle de askerler tarafndan
kesilmi, yenmi ve dk biiminde atlmt.
Hayat bu...
197
Amerikallar kapdan sonraki beinci bina-
ya gtrld. Tek katl, nnde ve arkasnda
raylar zerinde gidip gelen kaplar bulunan, i-
mento bloklarndan yaplma bir kpt buras.
Balangta, kesilmek zere sra bekleyen do-
muzlarn barna olarak kullanlyordu. imdi
anavatandan sklen yz tutsan yaayaca
bir yurt haline gelecekti, iinde alr-kapanr
yataklar, i karnl iki soba ve bir musluk var-
d. Bir kalas ve altndaki kovalardan oluan ke-
nef arkadayd.
Binann kapsnn zerinde kocaman bir
BE vard. Amerikallar ieri brakmadan nce,
ingilizce konuan tek nbeti ehirde yollarn
kaybedebileceklerini dnerek adresi bellekle-
rinde tutmalarn tledi. Adres de yleydi:
Schlachthof-fnf. SCHLACHTHOF'un anlam
MEZBAHA. FNF de herkesin bildii babadan
kalma be.
198
Yirmi be yl sonra, Billy Pilgrim llium'dan
bir uaa bindi. Uan deceini biliyordu,
ama kazay nceden haber verip budala yeri-
ne konmak da istemiyordu. Uan onu, yirmi
sekiz gzlkyle birlikte, bir kongre iin Mon-
treal'e gtrmesi gerekliydi.
Kars Valencia pistin uundayd, kaynpe-
deri Lionel Merble'de yanndaki koltua ba-
lyd.
Lionel Merble bir makineydi. Tralfamado-
reliler, tahmin edilecei gibi, evrende yaa-
yan ve soluk alan her eyin byle olduunu
savunuyorlard. Bunca Dnyalnn birer makine
olabilecekleri dncesine bakaldrmalar on-
lar pek elendiriyordu.
Darda, Valencia Merble Pilgrim adl robot
bir para ikolata yiyor ve veda niyetine elini
sallyordu.
Uak olaysz havaland. Bu nn olaysz
gemesi gerekiyordu. Uakta mzisyen bir drt-
201
BLM 7
l vard. Bunlar ayn zamanda gzlkydler.
Gruplarna da Namdrt gz ya da Namus-
suz Drt-Gzler adn vermilerdi.
Yeterli bir ykseklie ulatklarnda, Billy'
nin kaynpederi olacak makine, drtlden en
sevdii arky sylemelerini rica etti. Kafasn-
dan geenlerin farknda olan mzisyenler, aa-
daki szlerle baladlar arkya:
OTURMUUM HCREMDE
PANTOLONUMUN GT BOK NDE,
YERDE KK TORBALARIM ZIPLIYOR.
VE GRYORUM O NAMUSSUZUN LEN
HATIR HUTUR ISIRAN... EYM
BR DAHA HESAP TUTARSAM
POLONYALIYA
YUF OLSUN BANA.
Billy'nin kaynpederi kahkahalarla gld ve
ok bayld br Polonya arksn sylemeleri
iim arkclara yalvard. Hatrn krmayarak,
Pensilvanya'nn kmr madenleriyle ilgili bir
arkya baladlar:
BEN VE MIKE MADENDE ALIIYORUZ.
VAY VAY VAY AMMA DA ELENYORUZ!
HAFTADA BR MANGIR CEBE DNCE
ANASINI SATTIIMIN, ERTES GN
MADENE GTMYORUZ.
Polonyallarla uratmza gre: Billy Pil-
grim byk bir rastlant sonucu, Dresden'e gel-
dikten gn sonra bir Polonyalnn orta yerde
asldna tank oldu. Billy, tan atarken birka
202
kiiyle birlikte iine gidiyordu, bir futbol alan-
nn tam karsnda sryle insann evirdii bir
daraac grdler. Polonyal, bir Alman kad-
nyla cinsel ilikide bulunduu iin idama mah-
kum edilmi bir tarm iisiydi. Hayat bu!
Billy, felaketin geliini hissederek gzleri-
ni kapad ve zaman iinde gerileyerek 1944 y-
lna snd, ite yine Lksemburg ormannday-
d, bir kez daha ve Silahrler'le birlikte. Ka-
ranlk Roland onu sarsyor, ban bir aaca
arpyordu. ocuklar, beni brakp gidin, diye
sayklyordu Billy.
Drtl BEKLE, GNE IKSIN NELLY'dey-
ken uak Vermont tepelerinden birine akld.
Billy ve yardmc pilot dnda btn yolcular
ld. Hayat bu...
Kaza yerine ulaan ilk insanlar vadideki n-
l kayak istasyonundan yukar kan gen Avus-
turyal kayak hocalaryd, ller arasnda gidip
gelirken birbirleriyle Almanca konuuyorlard.
Tepesi krmz pomponlu, n tarafnda iki gz
delii bulunan yn balklar vard kafalarnda.
Zenci dans yapanlara benziyorlard, insanlar
gldrmek iin zenci klna girmi olan kim-
selere.
Billy'nin kafatas krlmt ama kendinden
gememiti. Nerede olduunu bilmiyordu hi.
Dudaklar kmldyordu, zenci klndaki beyaz-
lardan biri belki de son szleri olacak konu-
may yakalamak iin kulan azna yaptrd.
203
Billy, kurtarcnn ikinci Dnya Savayla
bir ilgisi olduunu sand ve adresini mrldan-
d: SCHLACHTHOF-FNF.
Billy'yi kzakla dadan aa indirdiler.
Avusturyallar onu iplerle ekiyor ve geidi a-
mak iin seslerini titreterek ark sylyorlard.
Pist aa doru, kayaklar tayan tek kii-
lik koltuklar havada gtren elik tellerin ba-
l bulunduu kulelerin evresini dolanyordu.
Billy, rengarenk pantolonlu, ayaklarnda koca
pabular, gzlerinde dev boyutlu gzlklerle
sar koltuklara oturmu havada sallanan ve ka-
rn grntsyle balar dnen bu genlere do-
ru uzatt boynunu. Billy'nin kafasnda, ikinci Dn-
ya Savann ok ok artc yeni geliimlerine
ayak uyduruyorlard. Billy Pilgrim'in buna bir
itiraz yoktu. Billy'nin fazla bir eye itiraz yok-
tu zaten.
Onu kk bir klinie tadlar. ok tann-
m bir beyin cerrah, Boston'dan koup geldi
ve ona saat sren bir ameliyat yapt. Billy
ameliyattan sonra iki gn komadan kmad, d-
nde bazlar gerek olan milyonlarca durum
gzlerinin nnden geti. Gerek durumlar za-
man iindeki yolculuklarla ilgiliydi.
204
Bu gerek durumlar arasnda, mezbahada
geirdii ilk gece de vard. Kendisi ve Edgar
Derby adl zavall moruk, iki tekerlekli bombo
bir arabay terkedilmi hayvan parklar arasn-
dan bir toprak yol boyunca srklyorlard. Tut-
saklarn orbasn almak zere ana mutfaa gi-
diyorlard. Balarnda da, Werner Gluck adl on
alt yanda bir Alman nbeti vard. Arabann
dingilleri geberen hayvanlarn yayla yalan-
mt. Hayat bu...
Gne yeni batmt ve son nlar, uyukla-
maktaki mezbahalara giden ssz yeillikleri e-
peevre saran alak kayalklaryla ehir ze-
rinde yansyordu. Dresden'de karartma uygulan-
maktayd, nk bombardman uaklar gele-
bilirdi. Ve Billy, bir ehrin karanlk bastnda
sunabilecei en en grntye hi tank olmad:
Bu da ehrin btn klaryla teker teker gz
krpmasyd.
Orada, bu klar yanstacak ve ok daha
gzelletirecek bir nehir geniliyordu. Elbe neh-
riydi bu.
Gen nbeti Werner Gluck, Dresdenliydi.
Daha nce mezbahalarda hi bulunmamt ve
mutfan nerede olduunu pek bilmiyordu. Uzun
boyluydu, alktan iskelete dnmt, Billy gibi.
Onun kk kardei olabilirdi. Aslnda, ok
uzak bir akrabalklar da vard ama, bunun hi
farkna varmadlar. Gluck'un tek atml koca bir
fitilli tfei vard; namlusu sekiz keli, namlu-
205
sunun ii dmdz, mzelik bir silah. Kasatura-
s da taklyd ucuna. Kann akabilmesi iin in-
ce bir yol kazlmamt kasaturann zerine.
Gluck, bir para talihleri varsa iinde mut-
fan bulunaca bir binaya yneltti admlarn
ve rayl kapy at. ierde mutfak falan yoktu.
Buharla kapl dua bitiik vestiyerdi oras. Buha-
rn iinde de yz kadar rlplak kz gidip ge-
liyordu. lesiye bombalanan Breslau'dan gelme
Alman mltecileriydiler. Onlar da Dresden'e ye-
ni ayak basmlard. ehir mlteciyle dolup ta-
yordu.
Bu yumurcaklar, rlplak ve eriilebilir bir
yerde, en gizli yanlaryla btn gzlere sunul-
mulard. Kapda Gluck, Derby ve Pilgrim, o-
cuk-asker, acnacak haldeki hoca ve pelerinli,
gm rengi pabulu palyao afallam bir hal-
de duruyorlard. Gen kzlar barmaya bala-
dlar. Elleriyle rtnyor, arkalarn dnyor,
telaa dyor ve soluk kesecek bir gzellie
eriiyorlard.
Hayatnda bir plak kadn vcuduna bak-
mam olan Werner Gluck kapy kapad. Billy
de ondan daha tecrbeli saylmazd. Derbey'ye
gelince... o, baka kadn vcutlar da grmt.
kakavan, zellikle mezbahalardaki ii-
lerin yemeklerinin hazrland ortak mutfaa
vardklarnda kendilerini sabrszlkla bekleyen
bir kadndan baka herkes gitmiti. Sava du-
luydu kadn. Hayat bu. Mantosunu ve apkasn
206
giymiti bile. Bekleyeni olmad halde, o da evi-
ne dnmek istiyordu. Beyaz eldivenleri inko
tezgahn zerine yan yana konmutu.
Amerikallar iin iki bidon orba vard elin-
de. orba, havagaz frnnn zerinde hafif ha-
fif fokurduyordu. Ayrca, bir yn da kara ek-
mek somunu bulunuyordu kadnda.
Gluck'a askere alnmayacak kadar gen
olup olmadn sordu. Gluck ok gen olduu-
nu kabul etti.
Sonra Edgar Derby'ye askerlik yan gei-
rip geirmediini sordu. Derby geirdiini kabul
etti.
Sonunda Billy'ye kim olduunu sordu. Bil-
ly'nin bu konuda hi fikri yoktu. Isnmaya al-
yordu sadece.
Btn gerek askerler ld, dedi kadn.
Yalan deildi. Hayat bu.
Vermont'da koma halinde yatarken Billy'nin
baklarnn izledii gerein baka bir yn,
ehir yklmadan nceki ay Dresden'deki tut-
saklarn artan almalaryd. inileri ykyor,
tahtalar spryor, helalar temizliyor, byk
mukavva kutulara toprak kaplar doldurup bu
kutular imlenmi arpadan bir urup yapan fab-
rikada kapatyorlard. Hazrlanan urup, vita-
minler ve madensel tuzlarla besleyici ynden
zenginletirilmiti. Gebe kadnlar iindi.
Karmn yabanl bir kokuyla daha da be-
lirginleen bal tad vard, btn fabrika iileri
207
de gn boyu aktrmadan araklarlard. lerin-
de gebe kadn yoktu ama hepsi vitaminlere ve
madensel tuzlara ihtiya duyuyordu. Billy ilk
gn kavanozlara el srmemiti, ama pek ok
Amerikal yapmt bu ii.
Billy ikinci gn ie giriti. Fabrikann b-
tn girintilerinde, kirilerin zerinde, ekmece-
lerde, radyatrlerin ardnda, her yanda kaklar
gizliydi. Beslenmekte olanlar yabanc birinin ge-
liiyle bunlar abucak saklamlard. nk
araklamak ar bir sutu.
Bu ikinci gn, Billy bir radyatrn altnda
toz alrken bir kak geirdi eline. Billy'yi g-
rebilecek tek kii, darda cam silen zavall Ed-
gar Derby'di. Kak bir orba kayd. Billy
bunu uruba daldrd, yap yap bir macun
elde etmek iin evirdi durdu. Sonra ka a-
zna sokuverdi.
Bir an sonra, Billy'nin gvdesinin btn
hcreleri doyumsuz bir minnetle titremeye, te-
ekkrlerle sarslmaya balad.
Pencereden iki ekingen tkrt geldi. Der-
by dardan her eyi grmt. O da istiyordu
bu kudret helvasndan.
Billy ona da bir macun topa hazrlad.
Pencereyi at. Macunu Derby'nin frn gibi a-
lan azna soktu. Birka saniye sonra, Derby
hngr hngr alyordu. Billy pencereyi ka-
pad ve yap yap ka gizledi. Gelen vard.
208
Amerikallar, Dresden'in yerle bir edilme-
sinden krk sekiz saat nce, mezbahalarnda
ok ilgin biri tarafndan ziyaret edildiler. Na-
zilii seen bir Amerikal, Howard W. Campbell
Jr.'du bu. Amerikal sava tutsaklarnn zc
davranlaryla ilgili muhtra onun kaleminden
kmt. Tutsaklar konusundaki aratrmalarn
bitirmiti. zgr Amerikan Kuvvetleri adl bir
Alman asker birliine adam toplamak niyetiyle
mezbahaya gelmiti. Ayn zamanda komutanl-
n yapaca ve sadece Rus cephesinde d-
vecek olan bu birlii kurmay Campbell akl
etmiti.
Campbell'in srtna geirdii lgnca giysi
dnda bir zellii yoktu. Bu niforma kendi
kefiydi. Kocaman beyaz bir kovboy apkas,
yldzlar ve gamal halarla ssl svari izme-
leri giyiyordu. Elbisesi de vcuduna smsk ya-
pan, iki yannda koltuk atlarndan ayak bilekle-
rine kadar sar eritlerin indii mavi bir giysiy-
211
BLM 8
di. Armasnn zerinde soluk yeil fonda Abra-
ham Lincoln'n portresi seiliyordu- Geni kr-
mz kolluu beyaz bir dairenin ortasndaki ma-
vi gamal hala sslyd.
Bunun anlamn kaba talardan rl du-
varlarla evrili domuz ahrnda aklyordu.
Billy midesindeki yanmalarn, daha do-
rusu bir i yangnn etkisiyle kvranp duruyor-
du, nk gn boyu uruba dalp dalp km-
t. Acdan gzleri yaaryordu ve Campbell'in
grnts, mercekleri kaplayan titrek tutkusu
yznden biim deitirmiti.
Mavi, Amerikan gnn rengi, diyordu
Campbell. Beyaz, bataklklar kurutan, orman-
lar deviren, btn ktada yollar ve kprler ya-
pan yiit ncler rkn simgeliyor. Krmz, ge-
mi yllar boyunca cmerte aktlan Yeni Dnya
yurtseverlerinin kannn rengi.
Dinleyiciler neredeyse uyukluyorlard. Fab-
rikada ok alm ve geri dnmek iin so-
ukta epey yol yrmlerdi. Hepsi ok zayft,
iri gzleri ieri kmt. Deri zerinde ilk yum-
rular beliriyordu. Ayn zamanda da azlarda,
boazlarda ve barsaklarda. Herkesin dalp k-
t imlenmi arpa karm, Dnyallarn ihti-
ya duyduu btn madensel tuzlarla vitamin-
leri iermiyordu.
Campbell, zgr Amerikan Kuvvetlerine
katlrlarsa Amerikan yemekleri, biftek, salal
pre, meyval pasta yiyebileceklerini syledi.
212
Ruslar yenilgiye uratldnda, sizi isvire ze-
rinden anayurda gnderecekler.
Dinleyicilerden hi bir tepki gelmedi.
Er ya da ge, komnistlerle savamanz
gerekecek, diye ekledi Campbell. Neden bu an-
garyay imdiden srtnzdan atmayasnz?
Birden olaylar bambaka bir biimde ge-
liti; Campbell giderken cevapsz braklmaya-
cakt. Alnyazsndan kurtulamayacak olan za-
vall moruk Derby, hayatnn doruk noktasna
glkle srklenecekti. Bu hikyede dikkati
eken karakterler, dramatik karlamalar yok
gibi. nk insanlarn hepsi yle hasta ve l-
sz gler elinde cansz birer kukla olmaya
ylesine mahkumdu ki. Ksacas, savan ba-
lca sonularndan biri de, insanlarda deerli
kiilikleri olduunu gsterme isteini yok et-
mesiydi. Ama moruk Derby, bir an kahraman
srasna trmand.
Onda yeri yeni pm bir boksrn gln
sarsakl vard; boynu bklyordu, ne uzat-
t skl yumruklar dvmek iin emir bekler
gibiydi. Ban dikti, Campbell'i bir ylan olmakla
sulad. Toparlanp szlerini deitirdi: Ylan-
larn iinde bulunduklar durumun tutsa ol-
duklarn ve imdiki durumunu seen Campbell'
inse, zde bir engerek ylanndan da aa, bir
fare hatt kana susam bir sakrga olduunu
syledi.
Campbell glmsedi.
213
Derby duygulandrc bir konumayla Ame-
rikann ynetim biiminden, zgrlk, adalet,
eitlik kavramlaryla herkese ak meslekler yel-
pazesinden sz etti. Arkadalarnn, son bireyi-
ne kadar bu idealler uruna kendilerini harca-
maya hazr olduklarna yemin etti.
Rus ve Amerikan halklar arasndaki kar-
delie ve btn yeryzne bulamay hedef
alan nazizm czamn skp atmak iin olu-
turduklar birlie arda bulundu.
Dresden'in canavar ddkleri bir hava ak-
nn bildirmek iin lesiye uluyordu.
Tutsaklar, nbetileri ve Campbell, mez-
bahalarn altnda, kayann iine oyulmu n
n ten bir souk mahzene sndlar, iki ucu
elik kaplarla kesilen bir maden merdiven ini-
yordu buraya.
Aada birka sr, koyun, domuz, at ka-
lnts demir engellerden sarkyordu. Hayat bu!
Binlerce de bo engel vard. Is doal olarak
dkt. Soutucular ilemiyordu. Ortalk mum-
la aydnlatlmaktayd. Duvarlar kirele badana-
lanmt ve ierisi fenol kokuyordu. Duvar bo-
yunca sralar vard. Amerikallar oraya yneldi-
ler, oturmadan nce kire dkntlerini temiz-
lediler.
Howard W. Campbell Jr. nbetilerin ara-
sndayd. ok iyi Almanca konuuyordu onlar-
la. Bir zamanlar ok ilgi gren sryle Almanca
tiyatro oyunu ve iir yazm, nl bir artistle,
214
Resi North'la evlenmiti. Kadn hayatta deildi,
ordu tiyatrosunda oynamak zere gittii Krm'
da lmt. Hayat bu...
O gece hi bir ey olmad. Dresden'de aa-
yukar yz otuz bin kii sonraki gece lecekti.
Hayat bu. Billy souk mahzende dalp gitmiti.
Kelimesi kelimesine, en ufak davrana varnca-
ya dek, bu hikyeyi balatan kzyla aralarnda-
ki tartmada buluverdi kendini.
Baba! diye yaknyordu kz, seni ne ya-
pacaz? Ve bylece srp gitmekteydi yakn-
mas. Kimi ldrmek istediimi biliyor mu-
sun?
Kimi, syler misin ltfen? dedi Billy.
u Kilgore Trout'u.
Kilgore Trout bir hayal-bilim yazar ve ku-
kusuz hl da yle. Billy onun dzinelerle ki-
tabn okumakla kalmad, dostu da oldu; tabii,
Trout kinci bir adam olduundan kendisiyle ne
kadar dostluk kurulabilirse.
Trout Ilium'da kiralk bir bodrum katnda
oturuyordu, Billy'nin gzel, beyaz evinden aa-
yukar kilometre tede. Kendisi bile ka
roman yazdn bilmiyordu. Belki yetmi be.
Hi biri para getirmemiti. Ve Trout, kt kanaat
geimini salayabilmek iin ILUM GAZETES'
nin datmyla uramak zorundayd. Kk
gazete satclarndan sorumluydu; zavall yu-
215
murcaklar itip kakyor, pohpohluyor ve dolan-
dryordu.
Billy ona ilk kez 1964'de rastlad. Ilium'
un bir yan sokandan Cadillac'yla geerken
bir yn bisikletli ocuk yolunu kesti. Bir top-
lant yaplyordu. Koca sakall bir adam ocuk-
lara sylev veriyordu, dlek ve tehlikeli bir g-
rnm vard, iini bildii de belli oluyordu.
Trout o sra altm iki yandayd. Satclardan
koca gtlerini kaldrmalarn ve gnlk gazete
okurlarnn pazar nshas denen pislie de abo-
ne olmalarn salamalarn rica ediyordu. Gele-
cek iki ay, iinde haftalk gazeteye en fazla abo-
ne bulann, ailesiyle birlikte Martha's Vineyard
denen kahpenin adasnda bir haftalk bedava
tatil kazanacana sz verdi.
Falan filan.
Satc ocuklardan biri kzd. Heyecandan
tir tir titriyordu.
Trout'un deli yz, bir sr kitabn kapa-
nda kendisini gren Billy tarafndan tannyor-
du. Yine de, doduu ehrin bir dnemecinde
onunla birden burun buruna geldii iin bu ta-
ndk surat yerine oturtamad. Billy bu hafif ka-
fadan kontak mesihi, Dresden'in bir kesinde
tandn hayal etti. Trout'ta bir sava tutsa
grn olduuna hi kuku yoktu.
Tam o sra, kk satc kz elini kaldrd:
Mr. Trout, tatile hak kazanrsam kz kardei-
mi de gtrebilir miyim?
216
Hey Tanrm! Hayr. Parann aalarda m
bittiini sanyorsun sen?
Trout'un para aacn konu alan bir roman
yumurtladn da belirtmek gerek. Bu aacn
yapraklar yirmi dolarlk kat paralard. iek-
leri de hazine tahvilleri. Meyvalar elmaslar.
Gvdesinin evresine birbirlerini boazlayan ve
kklerine ok deerli bir gbre salayan insan-
lar ekiyordu.
Hayat bu...
Billy arabasn yol kenarna ekti ve top-
lantnn sonunu bekledi. Toplantya katlanlar
dald ama, Trout'a kk bir ocukla ura-
mak kalyordu, i ok g, alma saatlar ok
fazla ve denek pek az olduundan ocuk ii
brakmaya karar vermiti. Trout glmyordu: o-
cuk gerekten ii brakrsa onun iini yapmak
ve baka bir enayinin peine dmek zorunda
kalacakt.
Kendini ne sanyorsun? Trout'un sesi ha-
karet doluydu. kembesiz bir kk harika
m?
KEMBESZ KK HARKA da Kilgore
Trout'un baka bir romannn adyd. Nefesi k-
t kokan, ama iyileir iyilemez sevilmeye bala-
yan bir robotun yksn anlatyordu. Bu iin
dikkati eken noktas, 1932'de yazlan kitabn,
217
canllar zerinde youn olarak yanm benzin
peltesinin kullanlmasn haber vermesiydi.
Bu pelte uaklardan dyordu. Robotlar
ykleniyordu bunlarn aa atlmasn. Bilinten
bombardman edilenlerin ne hissettiklerini an-
lamalarna imkan verecek bir elektrik ebeke-
sinden yoksundular.
Trout'un anarobotu insan grnndeydi,
konuuyordu, dansediyordu, kzlarla kyordu,
akla gelen her eyi yapyordu ite... Kimse de
insanlarn zerine kavurucu yakt att iin
ona kzmyordu. Ama kt kokan nefesini ba-
lanmaz buluyorlard. Bundan kurtulduunda,,
insan trne kabul ediliyordu.
Trout dik kafal olanla kavgasnda yenik.
dyordu. Gazete satcs olarak hayata atlan
btn milyonerleri anlatt, yumurcak karlk ver-
di: Evet ama, bahse girerim ki bylesine ka-
zklanmaya bir hafta bile dayanamamlardr.
Torbasn ve abone defterini Trout'un ayak-
lar dibine frlatt. Trout'un gazete datmaktan
baka yapacak ii kalmyordu. Arabas yoktu.
Hatt bisikleti bile yoktu ve kpeklerden d
kopuyordu.
Yaknda bir yerde, bir oban kpei uludu.
Trout, kasvetli bir yzle torbay srtlarken
Billy Pilgrim yanna yaklat. Mr. Trout siz mi-
siniz?
Evet.
Kilgore Trout'sunuz deil mi?
218
Evet. Trout, Billy'nin gazete datmn-
dan yaknmak zere geldiinden emindi. Ken-
dini asla bir yazar olarak gremiyordu; nedeni
de, btn dnyann kendini bu haliyle grebil-
mesini asla kabul etmemi olmasyd.
Yazar m? diye sordu Billy.
Ne?
Billy bir hata yapm olduundan emindi.
Kilgore Trout adl bir romanc var da.
Ya! yle mi? iyice aptallaan Trout'ta
tam bir enayi grn vard.
Kendisinden sz edildiini hi duymad-
nz m?
Trout ban sallad. Kimse, hi kimse bil-
mez onun kimliini.
Billy, Cadillac'yla Trout'un evden eve ga-
zeteleri datmasna yardm etti. Mekanizmay
ileten, evleri bulan, adlar listeden silen oydu.
Trout'un beyni alev alev yanyordu. imdiye ka-
dar bir hayranyla birlikte olmamt, Billy de
ok merakllar trndendi.
Trout kitaplaryla ilgili en ufak bir ey iit-
mediini, en ufak bir yaz okumadn ve bir
tekini satta grmediini ona aklad. Oysa
ka yldr penceremi ayor ve yeryzyle sevi-
iyorum.
Mektuplar alm olmalsnz, dedi Billy.
Sk sk size yazma istei duydum.
Trout parman kaldryordu, Bir tek.
Coku dolu muydu bari?
219
Glnt. Mektubu yazan, Yeryznn
Bakan olmam gerektiini sylyordu.
Mektubu yollayann, Placide gl kysn-
daki asker hastaneden Billy'nin arkada Eliot
Rosewater olduu ortaya kt. Billy, Trout'a
Rosewater'den sz etti.
Tanrm! Ben de onu on drdnde bir o-
cuk sanyordum.
Koskoca adam. Sava srasnda yzba-
yd.
Mektubu sanki on drt yanda bir ocuk
tarafndan yazlmt, dedi Kilgore Trout.
Billy, iki gn sonra Trout'u on sekizinci
evlenme yldnmne ard. Elenti doruun-
dayd tam.
Trout, yemek salonunda kanepeleri birbiri
ardndan yutuyordu. Az beyaz peynir ve balk
yumurtasyla dolu, bir gzlknn karsyla ko-
nuuyordu. Trout'un dnda, partide bulunan
herkesin gzlklkle bir ilikisi vard, ste-
lik, oradaki tek gzlksz kiiydi Trout. Byk
ilgi uyandrd. Romanlar zerine hi bir ey
bilmeseler bile, etiyle kemiiyle gerek bir ya-
zarn aralarnda bulunmasndan honuttu ko-
nuklar.
Trout, bir diinin yannda sekreterken
sonradan gzlk kars olan, Maggie White
adl bir kadnla gevezelik ediyordu. Kadnn
okuduu son kitap, IVANHOE'ydi.
Billy Pilgrim iki adm teden kulak kabar-
220
tyordu. Cebini kartrp bir eyler arad. Kars-
na ald armaand bu, iinde fantezi halkaya
taklm yldz biimli bir safirin bulunduu be-
yaz saten kapl kutuydu bu. Sekiz yz dolar de-
erindeydi yzk.
Trout'un karlat vgler yzeyde de
kalsa, ahmak kiilerin azndan da ksa, esrar
gibi ban dndryordu. Mutlu, amatac ve
edepsizdi.
Korkarm gerektii kadar okuyamyorum,
diye mrldand Maggie.
Hepimiz bir eyden korkarz, diye kad-
nn szn kesti Trout. Benim korkum kanser,
fareler ve Doberman kpekleri.
Bilmediim iin utan duyuyorum, ama yi-
ne de soruyorum size: Yazdklarnzn en nls
hangisi?
Tannm bir Fransz asnn cenazesiy-
le ilgili bir kitap.
ok ilgin.
Dnyann en iyi alar cenazeye gelmi-
lerdi. Byk bir trendi. Trout attka atyordu.
Tabutun kapa ivilenmeden, ailesi lnn
zerine maydanoz ve paprika serpti. Hayat
bu...
Gerek bir hikye mi? diye sordu Maggie
White. Maggie byk bir beyin deildi, ama da-
yanlmaz bir reme arsyla ortalktayd. Er-
221
kekler ona bakyorlar ve orackta iini bebekler-
le doldurma istei duyuyorlard. Maggie bugne
kadar bir tek ocuk dnyaya getirmemiti. Do-
um kontrol haplar kullanyordu.
Tabii, diye steledi Trout. Gerek d
olaylardan yararlansam ve bunlar satmaya a-
lsam, cezaevine atlma tehlikesiyle karla-
rm. SAHTEKRLIA girer bu.
Maggie onun btn sylediklerine inand.
Bunu hi dnmemitim, dedi.
Bundan sonra dnrsnz.
Tpk reklamclk gibi. nsan gerei sy-
lemek zorundadr, yoksa ba belaya girer.
ok doru. Ayn yasa her iki durum iin
de geerli.
Bizi de, bugnlerde bir kitabnza sokmak
niyetinde misiniz?
Btn bama gelenler kitaplarmda da
grlr.
Syleyeceklerime dikkat etsem iyi olacak
sanrm.
Haklsnz. stelik tek dinleyen de ben de-
ilim. Tanr da sizi iitiyor. Kyamet gn btn
yaptklarnzla sylediklerinizi bir bir sralaya-
cak. Ktln iyilie ar bast ortaya kar-
sa size yazk olacak, nk sonsuzlua dek ya-
nacaksnz. Yanklar da size srekli ac ekti-
recek.
Zavall Maggie'nin beti benzi kl oldu. Bu-
na da inand, dehetten dondu kald.
222
Kilgore Trout kahkahalarla glyordu. Bir
balk yumurtas frlad azndan ve Maggie'nin
gslerinin arasna kondu.
Bir gzlk susulmasn istedi. Evlenme
yldnmn kutladklar Billy ve Valencia'nn
salna imeyi teklif etti. yeleri meslekten
olan Namdrtgz drtls nceden kararla-
trlan bir havaya balarken kadehler tokutu-
ruluyor ve Billy'le Valencia, nee iinde, birbir-
lerine sarlyorlard. Btn gzler parlyordu.
arknn ad: BENM KIRK YILLIK ETEM'di.
ark yle balyordu: Eski etemi yeni-
den grebilmek iin dnyalar verirdim. Ve
byle srp gidiyordu. Daha sonra yle deniyor-
du: Selam olsun, delikanllar ve gzeller, se-
lam olsun sevgiler ve dostlar. Tanr sizi koru-
sun. Falan filan.
Nedenini anlayamadan, arknn szleri ve
yldnm Billy'yi allak bullak etti. Hi bir za-
man bir sevgililer ve dostlar etesine girmemi-
ti, drtl telli sazlarn yava ve gcrtl sesleri-
ne geerken iinde sanki bir boluk duydu: n-
ce bir nota aclat; tiz, dayanlmaz oldu. ! ba-
yltacak kadar tatl bir ton yerini gcrtl sesle-
re brakt. Billy bu seslere, ruhu ve gvdesiyle
tepki gsteriyordu. Azna yakc bir limonata
tad dolmutu, yz izgileri Orta a'n ark i-
kencesini tadyormu gibi bzld.
223
arknn sonunda yz anlam yle garipti
ki, birok konuun aceleci yorumlarna yol a-
t. Bir kalp krizinden korkuyorlard ve Billy, so-
luk benizle bir iskemleye srklenirken onlarn
kukularn doruluyor gibiydi.
Ortalk sessizleti.
Tanrm! Valencia zerine eildi. Billy,
iyi deil misin?
yiyim.
Yzn korkun.
Gerekten kendimi iyi hissediyorum. Ger^
ekti bu, ama arknn kendisini neden bu ka-
dar garip etkilediini syleyemezdi. Yllar bo-
yu, kendi kendinden hi bir gizlisi sakls bulun-
madndan emin olmutu. Ama varlnn derin-
liklerinde byk bir sr saklad ve bunun ne
olduunu kestiremedii bylece kantlanyordu.
Billy'nin yzne renk geldiini, hafiften g-
lmsediini gren evresindekiler uzaklamaya
baladlar. Valencia yanndan ayrlmad ve o
na kadar kalabaln dna itilmi bulunan Kil-
gore Trout, btn melekeleri bilenmi olarak ora-
ya szld.
Bir hortlaa rastlamtn sanki, dedi Va-
lencia.
Hayr, diye kendini savundu Billy. Ger-
ekten grd odada bulunan bir eydi: Drt
arkcnn surat, tatldan ekiye ve sonunda
yeniden tatlya atlarken heyecann soluklarn
224
kestii bo ve kz bakl drt silik herifin su-
rat.
Bir varsaymda bulunabilir miyim? Soru-
yu soran Kilgore Trout'du. Gzleriniz BR ZA-
MAN PENCERESnden geti.
Bir ne? diye sordu Valencia irkilerek.
Bir anda gemi ve gelecei grd. Hakl
deil miyim?
Hayr, cevabn verdi Hac Billy. Yerin-
den kalkt, bir elini cebine soktu ve iinde y-
zk bulunan kutuyu avucunda skt. Cebinden
kard, dalgn dalgn Valencia'ya uzatt. Dn-
d bunu arknn sonunda, herkesin dikkat-
li olduu sra karsna sunmakt. imdi tek ta-
nk Kilgore Trout'tu.
Bana m? diye krtt Valencia,
Evet.
Tanrm! Sonra bunu ikinci bir kez, daha
yksek sesle, bakalar da iitsin diye syledi.
evresine toplanld, Valencia kk kutuyu a-
t, yldz biimi safir karsnda az kald bir se-
vin l koyveriyordu. Oh, Tanrm! Billy'
nin yanana grltl bir pck kondurdu.
Teekkr ederim, teekkr ederim, teekkr
ederim, dedi durdu.
Billy'nin yllar boyu Valencia'ya verdii ne-
fis mcevherler hakknda karlkl konuulu-
yordu. Hey, Tanrm! diye bard Maggie Wh-
ite; sinema dnyasnn dnda grdm en
mezbaha no 5
225/15
byk tektaa sahipti zaten. Billy'nin savatan
getirdii elmast sz konusu ettii.
Sras gelmiken, paltosundan kan tak-
ma dilerin Billy'nin kol dmelerini koyduu
komodinin gzlerinden birindeki kutuda durdu-
unu belirtelim. ok sayda kol dmesi var-
d Billy'nin. Her yl Babalar Gn ailede ona
kol dmesi armaan etmek gelenek olmutu.
Bilekleri u sra Babalar Gnnn kol dme-
leriyle sslyd. Bunlarn deeri yz dolar-
dan fazlayd. Eski Roma paralarndan yapl-
mt. Yukarda, komodinin gznde dndrle-
bilen kk ruletlerden bir ift kol dmesi de
vard, nc bir iftin de tekine gerek bir
sler, tekine pusula yerletirilmiti.
Billy, grnrde kendisine benzeyen ko-
nuklar arasnda gidip geliyordu. Onun phe-
lendii ya da grd eyin ne olduunu an-
lamak iin, Kilgore Trout bir glge gibi arka-
sndayd. yle ya, Trout'un romanlarnn ou
zaman iindeki atlaklar, duyu tesi sezgileri
ve baka beklenmedik olaylar konu edinmiyor
muydu? Trout bu tr eylere inanyor ve varlk-
larnn kantlanmasn ok istiyordu.
imdiye kadar yere byk bir ayna koyup
zerine bir kpek yerletirdiniz mi? diye sordu
Billy'ye.
Hayr.
Kpek ban eip bakar ve birden ayak-
larnn altnda hi bir ey bulunmadn anlar.
226
Bolukta yrd izlenimine kaplr. ki metre
frlar havaya.
Yok canm?
Sizin grnnz de byleydi: Sanki, kim-
seyi uyarmadan, bolukta ilerlediinizi anlam-
tnz.
Drtl yeniden almaya balad. Billy de
yeniden ikence ekmeye koyuldu. Heyecan,
tartlmaz biimde syledikleri arkya deil de
drt adama balyd.
Billy paralanrken, onlar unu sylyor-
lard:
PAMUK ON BRE VE DE ET KIRKA
BU DURUMDA NASIL IKAR BZM
NAFAKA?
GZEL HAVA DLEYN, SELLER GTRR,
LER BOZULDUKA BOZULUR, HALM
KTDR.
KIYAK BR BAR YAPTIM, KAHVERENGYE
BOYADIM;
FIRTINA SKN ETT, YIKTI DUMAN
OLDUM.
NEYE YARAR DVNMEK, BZ YOLSUZ
BIRAKAN
ON BRE PAMUKLA KIRKA ET SATAN.
PAMUK ON BRE, VERGLER SAYSZ
YK OK AIR, EKMEZ SIRTLARIMIZ...
ark byle srp gidiyordu.
Billy, gzel beyaz evinin st katna kat.
227
Billy gelme demese, Trout da onunla birlik-
te yukar kacakt. Billy karanlk banyoya dal-
d. Kapy arpt, kilitledi. Karanlkta bekledi ve
tek bana olmad izlenimi yava yava her
yanna yayld. Olu banyodayd.
Baba! dedi karanlkta. On yedi yanday-
d mstakbel Yeil-Bereli Robert Billy onu se-
viyordu, ama pek fazla da tanmyordu. Robert'
in kefedilecek nemli bir yan bulunmadn
dnmekten alamyordu kendini.
Bir dokunuta yakt. Robert tahtaya
oturmutu, pijama pantolonu ayak bileklerindey-
di. pinin ucunda bir elektro-gitar sarkyordu
boynundan. O gn satn almt gitar. almay
bilmiyordu ve dorusu hi renemeyecekti.
Gitar sedefimsi bir pembelikteydi.
Selam, oul, dedi Billy Pilgrim.
Silly, aada ilgilenmesi gereken konuk-
lar olduu halde odasna tyd. Yatana uzan-
d, Tlsml Parmaklar! yakt. ilte sarsld ve
bir kpek yatan altndan kat. Spot'du bu.
Yal Spot o sra hayattayd daha. Bir keye
uzand yeniden.
Billy, drtlnn, zerinde yapt etkiyi d-
nd ve arm yoluyla ok daha eski bir
olayla balad bunu. Birtakm olgular peinde
zaman iinde dolamasna gerek yoktu. Her e-
yi btn aklyla hatrlyordu.
228
Dresden'in yerle bir edildii gece buz gibi
odadayd. Tepede, devler demeyi dvyordu.
Patlayc bombalard bunlar. Devler durup din-
lenmeksizin geiyorlard. Souk oda koruyucu
bir smakt. En fazla yamur gibi kire yayor-
du tavandan zaman zaman. Burada birka Ame-
rikal, nbetilerin drd ve de iki kesilmi
hayvan kalnts vard topu topu. teki nbeti-
ler hava akn balamadan Dresden'e ve aile
yuvasnn rahatlna kavumulard. Aileleriyle
birlikte bombalarn altnda lyorlard.
Hayat bu...
Billy'nin rlplak grd gen kzlar da,
mezbahalarn br ucundaki daha az derin bir
snakta lyorlard.
Hayat bu...
Nbetilerden biri durumu anlamak iin
arada bir merdiven bana kyor, sonra yeni-
den inip arkadalarnn kulana bir eyler m-
rldanyordu. Darda bir ate frtnas hkm
srmekteydi. Dresden dev bir alevden baka
ey deildi. Ve bu alev yaayan, yanabilecek
her eyi yalayp yutuyordu.
Ancak ertesi gn lende, tehlikesizce s-
naktan kmak mmkn oldu. Amerikallarla n-
betiler dar ktklarnda, gkyz dumandan
kararmt. Gne fkeli bir kk toplu ine ba-
yd. Dresden, Ay' andryordu, madensel bir
grntden baka ey deildi. Talar kzmt.
Kendilerinden baka evrede kurtulan yoktu.
Hayat bu!
229
Nbetiler gzlerini devirerek, i gdsel
bir hareketle birbirlerine sokuldular. Yzlerine
bir anlam, sonra bir baka anlam vermeyi de-
niyor, frn gibi alan azlarna ramen bir
ey sylemiyorlard. Bir sessiz filmde alan
drtly canlandryorlard sanki.
Neredeyse yle bir ark syledikleri iiti-
lecekti: Selam olsun delikanllar ve gzeller,
selam olsun sevgililer ve dostlar. Tanr sizi ko-
rusun.
Bana bir hikye anlat, diye yalvaryordu
bir gn lgn Montana Tralfamadore hayvanat
bahesinde. Yatakta yan yana yatyorlard. zel
hayatlar vard. Kubbeyi saran rt gizliyordu
onlar. Montana alt aylk gebeydi, tostoparlak
ve pespembe, ara sra gevek gevek kendisi iin
ufak tefek eyler yapmasn istiyordu Billy'den.
Ama kendisine ilek ya da dondurma getirmesi
iin onu dar gndermeyi gze alamyordu,
nk darda atmosfer, siyanrden olumutu
ve en yakn ilekler milyonlarca k yl te-
deydi.
Yine de onu, zerinde iki kiilik bisiklete
binmi somurtuk iftin resmi bulunan buzdola-
bna kadar yolluyor ya da pohpohluyordu: Bir
hikye anlat bana, Billy'ciim.
Dresden, 13 ubat 1945 gn yerle bir
edildi, diye balyordu Billy Pilgrim de: S-
namzdan yirmi drt saat sonra ktk. Drt
nbetinin, o aknlk ve acyla, sada solda
230
alan drt mzisyeni andrdn; tahta perde-
leri yok olan, damlaryla pencereleri uan mez-
bahalar; drt yana salm kk tahta para-
larn andran eyleri Montana'ya anlatyordu.
Tahta paralarn andran eyler ate frtnas-
na tutulan insanlard. Hayat bu...
Billy eskiden mezbahalarn evresinde dim-
dik ykselen binalarn ac sonundan da sz
ediyordu. Hepsi yerle bir olmutu. Tahtalar yan-
m, iskeletleri kzgn birer i halini almt,
saatlar boyu bombalanan duvarlar alak ve za-
rif eimler halinde durana kadar birbiri stne
ylmt.
Gren, Ay'n yzeyi sanrd, dedi Billy
Pilgrim.
Nbetiler, Amerikallara drder drder s-
ra olmalarn emrettiler, bu emir yerine getiril-
di. Onlar yrterek ev niyetine kullanlan do-
muz ahrna gtrdler. Domuz ahrnn duvar-
lar hl ayaktayd, ama ne penceresi kalmt
ne dam. ii de bir kl ve erimi ie ynyd.
Yiyecek ya da iecek bulmay ummak bounay-
d, sa kalanlar yaamak istiyorlarsa, bu ac g-
rnl yzeyin engebelerini birbiri ardndan
amak zorundaydlar,
ie giritiler.
Tepeciklerin parlak grn yanltcyd.
Trmananlar hain ve paralayc, dedike yakan,
231
sk sk ayan altndan kayan, ar bir kaya
yerinden oynadnda daha byk ve daha ar
eriler oluturmak iin biraz daha yer dei-
tirme frsat kollayan kntlarn sz konusu
olduunu abuk rendiler.
Ay yzeyindeki yry sresince azn
amad. Duruma uygun den bir sz yoktu ki.
Bir ey belirgindi sadece: Btn ehir halk,
kim olursa olsun ve son bireyine dek l say-
lyor ve bu evrede hareket eden her ey g-
rntye ters dyordu. Hayatta bir tek Ay in-
sannn olmamas gerekirdi.
Amerikan avc uaklar hareket eden olup
olmadn anlamak iin dumann altna szl-
dler. Aada debelenen Billy ve arkadalarn
grdler. Onlar makineli kurunlaryla taradlar
ama vuramadlar. Sonra nehir kysnda el kol
sallayan baka yaratklar gzlerine kestirdiler
ve onlara ate ettiler. Bazlarn da vurdular.
Hayat bu...
Bu iin amac savan sonunu abuklatr-
makt.
Billy'nin hikyesi garip bir biimde alevler
ve patlamalardan korunmu bir d mahallede
son buldu. Hava karardnda, Amerikallar ve
nbetileri hl yolculara ak bir otele ulat-
lar. Mumlar masay aydnlatyordu. Alt kattaki
ocakta da ate yaklmt. Masalar ve iskem-
232
leler gelecek mterileri bekliyordu. st kattaki
odalarda yataklar hazrd.
Otelci krd, keskin gzleri olan kars da
alk yapyordu, iki kzlar da garson ve oda
hizmetisiydi. Aile, Dresden'in haritadan silin-
diini biliyordu. Gz grenler, sonu gelmeksi-
zin yanp kl oluunu seyretmiler, bir ln ka-
psnda yalnz kaldklarn anlamlard. Yine de
oteli amlar, bardaklar parlatmlar, saatlar
kurmular, ateleri canlandrmlar, biri gelene
dek sabretmilerdi.
Dresden'den gelen mlteci yoktu pek. Du-
var saatlar tkrdamaya devam ediyor, odunlar
trdyor, mumlar damla damla eriyordu. Der-
ken kap vuruldu ve ieri drt askerle yz kadar
Amerikan sava tutsa girdi.
Otelci, Almanlara ehirden gelip gelmedik-
lerini sordu.
Evet, dediler.
Baka gelen var m?
Nbetiler, setikleri etin yol boyunca bir
tek canlya rastlamadklarn sylediler adama.
Kr otelci o gece Amerikallar ambarda ya-
trmay teklif etti ve onlara orba, suni kahve,
biraz da bira verdi. Sonra gidip ambarn yak-
nna dikildi ve samanlara yerlemelerini dinledi.
yi geceler, Amerikallar, dedi Almanca,
iyi uyuyun.
233
Uan daa arpp paralanmasndan son-
ra kendini bilmeden Vermont'daki klinikte yat-
yordu. Kazay haber alan Valencia da, ailenin
arabas Cadillac Eldorado'yla ilium'dan hasta-
neye geliyordu. Akl banda deildi pek, nk
Billy'nin belki leceini, yaasa da bitkisel bir
hayat sreceini ondan gizlememilerdi.
Valencia, Billy'ye tapyordu. Direksiyon ba-
nda o kadar alad ve yaknd ki dnemeci
gremedi. Frene bast ve bir Mersedes arkadan
ona bindiriverdi. Tanr'ya kr, yaralanan olma-
d; nk iki src de gvenlik kemerlerini
balamlard. Tanrya kr, Tanrya kr,
Mersedes bu ite bir farn brakt sadece. Ama
Cadillac'n arkas kaportaclar iin ehvet dolu
bir dt. Bagaj ve amurluklar hoaf olmu-
tu, arabann arkas hi bir eyden haberi olma-
dn anlatmaya alan ky budalasnn az
gibi akt. Kaplar omuz silkiyordu. Tampon
neredeyse hayava dikilmiti. Hl zerine ya-
pm duran bir etiket, Bakanla Ronald Re-
237
BLM 9
Billy Pilgrim, Valencia'y yle kaybetti:
agan' isteriz, diyordu. Arka cam tuzla buzdu.
Egzoz borusu yerde srnyordu.
Mersedesi kullanan, Valenclia'nn yarala-
np yaralanmadn anlamak iin dar kt.
Kadn, Billy ve den uak hakknda ipe sapa
gelmez szler sylyordu, sonra vites deitir-
di ve egzoz borusunu yolda brakarak geri
dnd.
Hastaneye vardnda, bu grltyle mera-
ka denler pencerelere tler, iki susturu-
cusunu da yitiren Cadillac, tek kanad ve pilo-
tun iman gc desteinde ssne dnen bir
ar bombardman ua gibi grlyordu. Valen-
cia konta kapad ve direksiyonun zerine y-
kld, bu arada taklan korna ulumaya balam-
t. Bir doktorla bir hemire bu amatann nede-
nini anlamak iin koarak aa indiler. Zaval-
l Valencia ieri szan gaza yenik dm, ken-
dinden gemiti. Rengi gk maviiydi.
Bir saat sonra teki dnyaya gyordu.
Hayat bu!
Billy'nin bir eyden haberi yoktu. Dlerini
ve zaman iindeki gezilerini srdryordu. Has-
tane ylesine doluydu ki Billy'ye zel bir oda
vermeleri imkanszd. Harvard niversitesi tarih
profesr Bertram Copeland Rumfoord'la ayn
oday paylayordu. Rumfoord, lastik tekerlekli
beyaz paravanlarla kendisinden ayrdklar Billy'
nin grne katlanmak zorunda deildi. Ama
238
zaman zaman, onun tek bana kotuunu iiti-
yordu.
Rumfoord'un sol baca alya alnp asl-
mt. Ski yaparken kazaya urayp krmt bu-
nu. Yetmi yandayd ama otuz be yandaki
bir adamn kafa ve vcut yapsna sahipti. Ba-
can krdnda beinci karsyla balaynday-
d. Lily'di kadnn ad. Lily yirmi yandayd.
Zavall Valencia'nn lmnn doktor ra-
poruyla onayland an, Lily, bir sr kitapla
Billy ve Rumfoord'un ortak odasna giriyordu.
Rumfoord bunlar Boston'dan alma iini ykle-
miti ona. Tek ciltlik ikinci Dnya Savanda
Amerikan Hava Kuvvetlerinin Tarihi adl eserine
alyordu. Bu kitaplarn, szn ettii bombar-
dmanlar ve hava savalar olurken Lily daha
domamt bile.
ocuklar, beni brakp gidin, diye sayk-
lyordu Billy ufak tefek ve gzel Lily odaya gir-
diinde. Rumfoord ona rastlayp evlenmeye ka-
rar verdii sra gen kadn gece kulplerinde
tavan kz olarak alyordu. Bir trl liseyi
biterememiti. Zeka yzdesi pek yukarlarda de-
ildi. Tylerimi diken diken ediyor, dedi ko-
casna Billy Pilgrim iin.
Benim de fena halde kafam tlyor,
diye grledi Rumfoord. Uykusunda, durup din-
lenmeden terkediyor, teslim oluyor, zr diliyor
239
ve rahat braklmasn rica ediyor. Rumfoord,
hava kuvvetlerinden emekli tugeneral, hava
kuvvetlerinin resm tarihisi, krs sahibi bir
profesr, yirmi alt eserin yazar, doutan ml-
timilyoner ve btn alarn en iyi yelkencile-
rinden biriydi. En nl kitab altm be yan
gemi kiiler iin cinsel ve sportif hayatn te-
me! kurallarn anlatyordu. Pek ok yanlaryla
benzedii Theodore Roosevelt'i rnek gster-
mekteydi imdi:
Ondan daha salam birini muzdan bile .
yapabilirim.
Lily'nin Boston'dan getirilmesi gereken bel-
geler arasnda, bakan Harry S. Truman'n Hiro-
ima'ya atom bombas atldn insanla ak-
iayan sylevi de vard. Lily bunun bir kopyas-
n edinmiti ve Rumfoord okuyup okumadn
sordu.
Hayr. Pek iyi okuyamyordu, liseden k-
nn nedenlerinden biri de buydu.
Rumfoord ona oturmasn ve orackta sy-
levi okumasn syledi. Lily'nin pek okumas
olmadndan haberli deildi. Lily hakknda pek
snrl bilgi sahibiydi, ama en nem verdii ya-
n stn insan olduunun bu yoldan da kant-
lanmasyd.
Lily bir iskemle ekti ve aa yukar un-
lar syleyen Truman'n incilerine dalp gitti
szde.
240
ON ALTI SAAT NCE BR AMERKAN UA-
I, JAPON ORDUSUNUN NEML BR SS
OLAN HROMA'YA BR BOMBA ATTI. BU TEK
BOMBA YRM BIN TON T.N.T. DEN DAHA
GLYD. SAVA TARHNDEK EN GL
BOMBA. NGLZLERN 'BYK ELEM'NDEN
K BN KAT GL.
PEARL HARBOUR LMANINA LK HAVA
AKININI BALATAN JAPONLARDI. BZ ONLA-
RA KARILIINI FAZYLE VERDK. VE BU DA-
HA BALANGI. BU BOMBA ORDULARIMIZIN
GTGDE ARTMAKTA OLAN VURUCU GCNE
YEPYEN BR TAHRP GC EKLYOR. BOM-
BANIN BU HALYLE RETMNE GELD, OK
DAHA GL OLANLARI DA GELTRLYOR.
BU BR ATOM BOMBASI DI R. EVRENN
TEMEL ENERJSNE BU BOMBAYLA GEM VU-
RULMUTUR. GNEN BTN KUVVETN
TRENLERN ZERNE KYOR.
1939'DAN NCE, BLGNLER KURAMSAL
OLARAK ATOM ENERJSNN SALANABLE-
CEN KABUL EDYORLARDI. AMA KMSE-
NN ELNDE, UYGULAMADA YARARLANILAB-
LECEK BR YNTEM YOKTU. 1942'DEN BA-
LAYARAK, ALMANLARIN DNYAYI KENDLE-
RNE KLE EDEBLMEKTE YARARLANMAYI
HARARETLE DNDKLER SAVA ARALA-
RINA, ATOMUN PARALANMASINI DA EKLE-
MEYE ALITIKLARINI BLYORUZ. AMA BA-
ARISIZLIA URADILAR. ALMANLARIN V1 VE
V2-LERE OK GE VE AZ SAYIDA SAHP OLA-
241/16
ALAN BU G, SAVAI UZAK-DOU'YA G-
BLMELERNDEN, ATOM BOMBASINI YAPMA-
LARINDAN TR TANRI'YA KREDELM.
LABORATUVARLAR SAVAININ BZM N
KARA, HAVA YA DA DENZ SAVALARI KA-
DAR BYK TEHLKELER VARD, BAKA
ALANLARDA OLDUU GB LABORATUVAR-
LARDA DA BU SAVAI KAZANDIK.
JAPONLARIN HERHANG BR EHRDE
TOPRAIN YZEYNE YAPMI OLDUKLARI
BTN RETM MERKEZLERN DAHA A-
BUK VE DAHA ETKL BR BMDE YOK EDE-
CEK DURUMDAYIZ MD, diyordu Truman.
DOKLARINI, FABRKALARINI VE YOLLARN
YERLE BR EDECEZ. YANILGIYA YER YOK:
JAPON SAVA GCN SFRA NDRECE-
Z. NNE GEMEK STEDMZ...
Byle srp gidiyordu Truman'n szleri.
Lily'nin Rumfoord iin edindii kitaplar ara-
snda, David Irving adl bir ingilizin yazd
DRESDEN'N YOK EDL de vard. Holt, Rine-
hart ve Wmston'un 1964'de yaymlad bir Ame-
rikan basksyd bu. Rumfoord'u ilgilendiren,
dostlar Amerikan Hava Kuvvetleri emekli tm-
generallerinden Ira C. Eaker ve Bain nianyla,
ngiliz mparatorluk niannn valye rtbeleri-
ne, sava hana, Distinguished Flying Cross ve
Air Force Cross'a sahip ngiliz hava mareali
Sir Robert Eaundby'nin nszlerinden alnma
blmlerdi.
242
LEN SVL DMANLARA ACIYAN, AMA
ACIMASIZ BR DMANLA SAVAIRKEN YOK
OLAN KAHRAMAN UUCULARIMIZA TEK DAM
LA GZ YAI DKMEYEN U NGLZLER YA
DA AMERKALILARI ANLAILMASI G BULU
YORUM, diye yazyordu bir yerde dostu gene-
ral Eaker. MR. IRVING'N, DRESDEN HALKININ
LMYLE LGL KORKUN BR TABLO -
ZERKEN, AYNI ANDA V1'LERLE V2'LERN N-
GLTERE ZERNE YADIRDIINI, AYIRIM
YAPMAKSIZIN SVLLER, ERKEKLER, KADIN
LARI VE OCUKLARI LDRDN, ZATEN
BU N YAPILIP ATILDIKLARINI HATIRINA
GETRMES GEREKTNDE DRETYORUM
BUCHENWALD VE COVENTRY'Y HATIRLAMAK
DAHA Y OLUR.
Eaker'in girii yle sona eriyordu:
NGLZ VE AMERKAN BOMBARDIMAN
UAKLARININ DRESDEN BOMBARDIMANINDA
135.000 KY LDRMESNDEN DERN BR
ZNT DUYUYORUM, AMA SON SAVAI K-
MN IKARDIINI UNUTMADIM VE NAZZMN
YENLP KKNN KAZINMASI N HARCA-
NAN ABA SRESNCE KAYBEDLEN 5.000.000'
LA ACIYORUM.
Hayat bu!
General Saundby'ye gelince, o da bir yer-
de yle diyordu:
DRESDEN BOMBARDIMANININ BYK
243
U AKIN MTTEFK ASKERNE OK DAHA FAZ-
BR TRAJED OLDUUNU KMSE NKR EDE-
MEZ. BU KTAP OKUNDUKTAN SONRA, PEK
AZ K BUNUN VAZGELMEZ BR ASKER
ZORUNLULUKTAN TR YAPILDIINA NA-
NACAKTIR. SAVA SIRASINDA BAZAN GR-
LEN VE TALHSZ RASTLANTILARIN BRLE-
MESNN SONUCU OLAN KORKUN OLAYLAR-
DAN BRYD BU. BUNU ONAYLAYANLAR NE
SAPIK NE DE ACIMASIZ KLERD; KARILI-
INDA, 1945 LKBAHARINDAK HAVA BOMBAR-
DIMANLARININ ULATII AMANSIZ TAHRP
GCN YCE DNP TAINIP TASARLA-
MAK M SAVA GEREKLERNDEN OK
UZAK OLMALAR! MMKNDR.
NKLEER SLAHSIZLANMA SAVUNUCU-
LARI, HEDEFLERNE VARABLRLERSE SAVA-
IN KATLANILABLECEK SINIRLAR NDE
TUTULACAINA NANMI GRNYORLAR.
BU KTABI OKUSUNLAR VE BLNEN SLAH-
LARLA YAPILAN BR HAVA SALDIRISININ
135.000 KY LDRD DRESDEN RNE-
NE ELSNLER. 9 MART 1945 GECES, YAN-
GN BOMBALAR! VE PATLAYICI BOMBALAR-
LA YKL AMERKAN AR BOMBARDIMAN
UAKLARINCA TOKYO'YA YAPILAN BR HAVA
AKINI 83.793 KNN LMNE YOL ATI.
HROMAYA ATLAN ATOM BOMBASI 71.379
K LDRD.
Hayat bu!
Wyoming'deki Cody kasabasndan geer-
seniz, diye syleniyordu Billy paravanasnn
beyazl ardnda; Kudurgan Bob'u arayn.
244
Lily Rumfoord rperdi, sonra yeniden Harry
Truman'n sylevini yeni okur gibi yapt.
Biily'inin kz Barbara, ayn gn yetiti.
Uyuturulmutu, gzbebekieri zavall Edgar Der-
by'nin idam edilmeden nceki gzbebekleri gi-
biydi. Parampara bir baba ve l bir anaya
ramen ortalkta dolamaya devam edebilmesi
iin, doktorlar onu uyuturucuyla tka basa dol-
durmulard.
Hayat bu...
Bir doktor ve bir hemire Barbara'ya elik
ediyorlard. Kardei Robert, kendisini Vietnam'
dan getiren uaktayd. Baba! diyecek oldu
Barbara, baba!
Ama Billy on yl gerideydi, 1958'de. Gz-
le ihtiyac olan kk bir geri zekal ocuun
gzlerine bakyordu. Geri zekal ocuun ana-
s oradayd ve evirmenlik yapyordu.
Ka nokta gryorsun? diye soruyordu
Billy Pilgrim.
Sonra Billy on alt yama, bir doktorun
bekleme odasna dnnceye dek zaman at.
Baparma dolama oimutu. Bulunduu yerde
de, sadece yal, ok ya! bir adam vard. Za-
vall, byk ikence ekiyordu, gaz vard. Gm-
br gmbr osuruyordu, az sonra da geirdi.
Beni balayn, dedi Billy'ye. Sonra ye-
niden balad. Tanrm, dedi arkadan; yal-
245
Sn pek ho olmayacan biliyordum. Ba-
n sallad. Ama bu kadar beter olacan da
dnmemitim.
Billy Pilgrim, Vermon' daki kilinikte gzle-
rini at, bulunduu yeri tanmlad. Olu Robert
ba ucunda bekliyordu. Robert'in srtnda nl
Yeil-Bereliler'in niformas vard. Salar ksa
kesilmiti, olgun buday rengiydi bu salar, iki
dirhem bir ekirdekti. Purple Heart, Gm Yl-
dz ve zerinde hurma dalyla Bronz Yldz ni-
anlarn takmt.
Liseden kovulan, on alt yanda alkolik
olan, serseri takmyla gezen, bir seferinde Ka-
tolik mezarlnda yzlerce mezar tan yerle
bir ettii iin tutuklanan ocuk buydu ite. Ama
o gnden bu yana durulmutu. Kvan veren bir
grn vard, pabular prl prl, pantolonu-
nun ts bak gibiydi ve insanlar yneti-
yordu.
Baba!
Billy Pilgrim yeniden gzlerini kapad.
Billy karsnn cenaze treninde bulunma-
d, nk durumu henz pek ktyd. Ama Va-
lencia'nn lsn lm toprana gmerlerken
kendindeydi. Komadan ktktan sonra pek can-
lanmam, Valencia'nn lm haberine, Robert'
in dnne, v.b. pek az tepki gstermiti. Bu
nedenle de genellikle bitkisel hayat yaadna
246
inanyordu. Kann beyinde daha iyi dolamasn
salamak iin toparlannca ameliyat edilmesin-
den sz ediliyordu.
Aslnda, Billy'nin grnr hastal yanl-
tcyd. Hareketsizlii; kpren, zplayan prl p-
rl bir dnceyi gizliyordu. Uan daireler l-
mn nemsizlii ve zamann gerek yaps ko-
nusunda basna mektuplar ve konferanslar ha-
zrlyordu.
Profesr Rumfoord, Billy'nin burnunun di-
binde, onda bir damla beyin kalmadndan emin
olarak katlanlmayacak eyler sylyordu: Ne-
den lmesine gz yummuyorlar? Lily'ye sy-
lyordu bunlar.
Bilmem.
Artk insan deil. Doktorlar insanlar iin-
dir. Bunu br baytara ya da bir tarm uzmannn
eline brakmallar. Buna ne yapmak gerektiini
onlar bilir artk. Bakn! Tbbn gznde hayat
bu mu? Gzel ey yleyse bu hayat!
Bilmem, diye itirafta bulundu Lily.
Rumfoord'un Lily'ye Dresden bombardma-
nn anlatt bir gn, Billy her eyi iitti. Rum-
foord, Dresden konusunda baz glkler eki-
yordu. Tek ciltlik kinci Dnya Savanda Ame-
rikan Hava Kuvvetleri Tarihi, szde yirmi yedi
ciltlik KNC DNYA SAVAINDA AMERKAN
HAVA KUVVETLERNN RESM TARH'nin ze-
247
ti olacakt. Sorun, kazanlan byk baarya ra-
men yirmi yedi ciltte Dresden bombardmanna
pek az deinilmesinden ileri geliyordu. Byle
bir baarnn bykl ate-kes antlamasn-
dan yllar sonra da gizli kalmt. Amerikan hal-
kndan gizli; Almanlarsa tabii, bundan haberliy-
diler. 1945'de ehri igal eden ve hl orada
olan Ruslar da.
Amerikallar sonunda Dresden'i kefetti-
ler, diyordu Rumfoord, bombardmandan yirmi
yl sonra, ilerinden pek ou bunun Hiro-
ima'dan bin beter olduunu anlyorlar. Bu ne-
denle kitabma olayla ilgili bir eyler koymam
gerekli. Hava Kuvvetlerinin resm gr asn-
dan, bu bir yenilik olacaktr.
Bunu niin byle uzun sre gizli tuttular?
diye sordu Lily.
Ynla duyarl yrein, bunun yaplacak
ey olmadna karar vermesinden korktuklar
iin.
O an Billy Pilgrim akll uslu bir sz etti:
Ben oradaydm, dedi.
Rumfoord, lmnn hayrl bir i olaca-
na inanarak uzun sre tiksinti verici bir ey gibi
grd Biily'yi ciddiye almakta ok glk e-
kiyordu. Biily'nin ak seik ve akllca konutu-
u u an Rumfoord'un kulaklar onun szlerini
renilmeye demez yabanc bir dil gibi kar-
248
lamaya alyordu. Ne samalyor bu? diye
sordu Rumfoord.
Lily tercmanlk yapmak zorundayd: Dres-
den'de bulunduunu sylyor, diye aklad.
Bu mu oradaym?
Bilmem, dedi Lily ve Billy'ye dnerek sor-
du: Neredeydiniz?
Dresden'de.
Dresden'deymi, diye iletti Rumfoord'a.
Sylediklerimizi tekrarlyor sadece, dedi
Rumfoord.
Yoo! diye karlk verdi Lily.
Duyduklarn aynen tekrarlama hastalna
tutuldu imdi de.
Ya!
Duyduklarn aynen tekrarlama, evresin-
deki salkl kiilerin sylediklerini hastann he-
men tekrarlamasna yol aan bir akl hastal-
dr. Billy'nin gerekten byle bir hastala ya-
kaland falan yoktu. Rumfoord kendi rahat
iin bunu ileri sryordu. Rumfoord, askerlikte-
ki esaslara gre dnyordu: Pratik nedenlerle
bandan atmay ok istedii rahatsz edici biri,
itici bir hastala tutulmu demekti.
Rumfoord, saatlar boyunca bu grnden
vazgemedi, buluunu hemirelerle bir doktora
at. Deneyler yapld. Doktor ve hemireler bu
249
olay tekrarlatmaya altlar, ama Billy artk hi
ses karmyordu.
imdi geti, diye durumu kabullendi
Rumfoord huysuzlanarak. Odadan bir kn, ye-
niden balayacak.
Kimse, Rumfoord'un tehisini nemsemi-
yordu. Herkesin gr, onun insafsz, geimsiz
ve kendini beenmi bir ihtiyar olduunda birle-
iyordu. u ya da bu biimde; zayflarn, yerle-
rini gllere brakmalar gerektiini sylemek
iin hi bir frsat karmyordu. Hastane grev-
lileriyse tersine, onlara elden geldiince yar-
dmc olmak ve 'hi kimsenin lmemesi iin a-
lmak gerektii grndeydiler.
Billy, hastanede gsz ve sradan kiile-
rin sava boyu sk sk geirdikleri bir serven
yaad: isteyerek sar ve kr olan bir dmana
kendisinin, dinlenmeye ve yzne baklmaya la-
yk biri olduunu kantlamak iin canla bala
alt. Iklar snene kadar dilini tuttu, sonra
yank bahanesini rtecek kadar uzun ve ses-
siz dakikalarn ardndan Rumfoord'a yle de-
di: Bombardman srasnda Dresden'deydim.
Tutsaktm.
Rumfoord sabrszlkla iini ekti.
erefim zerine yemin ediyorum, diye de-
vam etti Billy Pilgrim. Bana inanyor musunuz?
Bunu hemen tartmamz ille de gerekli
mi? diye homurdand Rumfoord. itmiti. G-
rnden vazgemek istemiyordu.
250
Bizi bu konuyu tartmaya zorlayan hi bir
ey yok, dedi Biliy. Sadece sizi uyarmak is-
tiyorum: Ben oradaydm.
Konuma burada kesildi ve Billy gzlerini
kapad. Zaman iinde bir mays leden son-
rasna, ikinci Dnya Savann bitiminden iki
gn sonraki Avrupa'ya ulat. Billy ve be Ame-
rikal tutsak, Dresden'in banliysnde atlaryla
birlikte braklm bulduklar, tabut biimi yeil
bir p arabasnda geziyorlard. Atlar onlar Ay
yzeyini andran ykntlar arasnda yeni alm
dar yollar boyunca, lk-lk-lk-lk ekiyordu.
Ufak tefek sava anlar ardnda mezbahalara
doru gidiyorlard. Billy, kklnde llium sa-
bahlarn nlatan st beygirlerinin nal sesle-
rini anmsyordu.
Sarsla sarsla giden tabutun arkasndayd.
Ba arkaya devrilmiti, burun delikleri akt.
Mutluluk iinde yzyordu. Scackt her yan.
Arabada yiyecek ve arap, fazladan bir fotoraf
makinesi, bir pul koleksiyonu, doldurulmu bir
bayku, hava basncndaki deimelerle ileyen
bir saat vard. Amerikallar, tutuklu kaldklar
ehrin d mahallelerindeki ssz evlere dalm-
lar ve bu kvr zvrla birlikte daha pek ok
ey almlard.
Ruslarn ldrerek, yamalayarak, rza ge-
erek, yakarak gelmekte olduklarn iiten mal
sahipleri kirii krmlard. Ama sava biteli iki
gn olduu halde ufukta bir tek Rus yoktu,
251
Ykntlar arasnda bar hkm sryordu. Bil-
ly, mezbahalar ynnde giderken bir tek kiiye
rastlad. Bir ocuk arabas sren yal bir adam-
d bu. Arabaya tabak anak, bir emsiye kaln-
ts ve kurtarabildii eyleri doldurmutu.
Mezbahalara vardklarnda Billy arabadan
kmad gne banyosu yaparak tembellik et-
ti. Arkadalar sava anlarnn ardna dtler.
ok daha sonra Tralfamadore'liler Billy'ye ha-
yatnn mutlu anlarn dnmesini ve tatsz d-
nemleri nemsememesini tleyeceklerdi ya
da sonsuzluk uzayp gidecee benzediinde ba-
kn ho durumlara dikmesini! Billy byle bir
seme yapacak yetenekte olsayd mutluluun
doruu olarak at arabasnn iinde ve gnein
altnda ektii ksack uykuyu rnek olarak gs-
termesi mmknd.
Uykuya dalm da olsa, silahlyd Billy. As-
kerlik eitiminden beri ilk kez oluyordu bu. Ar-
kadalar onu silah tamaya zorlamlard, n-
k Ay yzeyindeki inlerde kim bilir ne tr katil-
ler yaard: Babo kpekler, insan leine su-
sam fare srleri, kaak deliler ve caniler,
vurulana kadar adam ldrecek askerler.
Billy'nin kemerinde koca bir svari taban-
cas duruyordu. Birinci Dnya Savandan kal-
ma bir tabanca. Kabzasnda da bir halka. Ku
yumurtas byklnde kurunlarla doluydu.
Billy onu bir ba ucu masasnn ekmecesinde
bulmutu. Savan sona ermesinin iyi yanlarn-
252
dan biriydi bu: Can silah isteyen herhangi biri
dilediini alabilirdi. Her yan silah doluydu. Bil-
ly'nin bir de klc vard. Luftwaffe'nin tren k-
llarndan. Kabzasna, penelerinde bir gama-
l ha tutan ve boyun krm ten bir kartal
kaznmt. Billy bu klc bir telgraf direine
sapl grm geerken yapp ekmiti.
Biri erkek br dii, acdan titreyen iki Al-
man'n sesiyle Billy'nin uykusu yava yava b-
lnd. Sesler birine kar duyulan dokunakl
acy yanstyordu. Uykuyla uyanklk atasnda,
bu tr seslerin sa'nn krk dkk gvdesini
armhtan indiren taraftarlarndan geldiine
inanmaya hazrd. Hayat bu...
Ve gzlerini at. Orta yal bir adamla ka-
rs atlar yattryorlard. Amerikallarn gzn-
den kaan ayrntlarla dehete dmlerdi: At-
larn azlan gemden yara olmu kanyordu,
toynaklar yarlmt, bu da her adm ikence
haline getiriyor ve susuzluk hayvanlar delirti-
yordu. Amerikallar tatlarna, alt silindirli bir
Chevrolet arabaya gsterilen ilgisizlik iindey-
diler.
iki hayvan dostu, Billy'yi sekin ruhlarn
serzeni dolu bakyla szerek tekerlekler bo-
yunca gerilediler; krk dkk, gsz, gk ren-
gi pelerini ve gm rengi pabularyla ok
gln olan Billy Pilgrim'i szerek... Onlarda
hi korku uyandrmamt. Hi bir ey artm-
yordu ikisini de. Doktordular, kadn-doum uz-
253
man. Ayakta bir hastane kalana kadar dnyaya
sryle ocuk getirmilerdi. imdilik, bir za-
manlar evlerinin bulunduu yerde piknik yap-
yorlard.
Kadn, uzun sredir patatesle beslenmek-
ten tatl, yar saydam bir gzellikteydi. Kocas
takm bir elbise giyiyordu, kravat ve gmle-
i yerindeydi. Ama patates yemekten sskas
kmt. Billy kadar uzun boyluydu, burnunun
ucunda maden ereveli ve odakl bir gz-
lk var. Tek konusu bebekler olan bu ift, en-
gel olmad halde ocuk yapmamt. Tutumla-
r reme kavramnn ilgin bir yorumuydu.
Toplam dokuz dil biliyorlard. Billy'nin pal-
yao klndan tr, nce Polonya dilinde
sze girdiler. nk sefil Polonyallar, isteme-
yerek de olsa, kinci Dnya Savann palyao-
lar roln oynuyorlard.
Billy ngilizce ne istediklerini sordu; bunun
zerine kar-koca, atlarn durumu hakknda ar
sitemlerde bulundu. Billy'yi arabadan kard-
lar, atlar gsterdiler. Billy kendisini tayanla-
rn acnacak durumu nnde gz yalarna bo-
uldu. Sava boyunca hi bir ey onu byle
alatmamt.
Sonralar, orta yal bir gzlk olarak
Billy ara sra tek bana ve alak sesle yine
alayacakt, ama asla byle hkrp salya-s-
mk aktarak deil.
Bu da kitabn neden, nl Christmas ila-
254
hisinden alnma bir drtlkte baladn ak-
lyor. ou kez zc grntlere tank olduu
halde, Billy'nin gzleri pek az buulanr hi
deilse bu ynden drtlkteki isa'y hatrla-
trd:
KZLER BRYOR
VE OCUK UYANIYOR.
AMA KCK TANRI SA
H M H ALAMIYOR!
Billy zaman iindeki gezisine yeniden ba-
layarak Vermont'daki klinie dnd. Kahvalt
bitmi kap-kacak gtrlmt ve profesr Rum-
foord isteksizce, Billy'de insan kefediyordu,
fkeli sorularn sonunda, Billy'nin gerekten
Dresden'de bulunduuna kesinlikle inand. Ay-
rnt istedi ve Billy ona atlar ve Ay yzeyinde
piknik yapmaya km ift blmn anlatt.
Hikye yle sonulanyordu: Billy ve dok-
torlar atlar zyorlar, ama atlar yerlerinden
kprdamak istemiyorlard. Ayaklar fena halde
yara olmutu. Sonra Ruslar motosikletle gel-
diler ve atlarn dnda herkesi tutukladlar.
ki gn sonra Billy, Amerikallara teslim
edildi ve ok ar giden LUCRETA A. MOTT
adl bir ileple lkesine gnderildi. Lucretia A.
Mott, kadnlara oy hakk tannmas iin al-
m nl bir Amerikal kadnd. lmt. Ha-
yat bu!
Kanlmaz bir eydi, dedi Rumfoord,
Dresden'in yerle bir edilmesinden Biily'ye sz
ederken.
255
Biliyorum.
Sava bu.
Biliyorum. Kimseye herhangi bir serzeni-
te bulunduum yok.
Oras cehennem gibi olmalyd.
yleydi, dedi Billy Pilgrim.
Bu ile grevlendirilen talihsizlere ac-
yn.
Onlara acyorum.
Orada, olay yerindeyken duygularnz her-
halde daha ll olmalyd.
Fena deildi, iyiydi ite. Her eye katla-
nabilir insan ve herkes zerine deni yapma-
ldr. Tralfamadore'de rendim bunu.
Billy Pilgrim'in kz onu akama doru eve
getirdi, yataa yatrd ve Tlsml Parmaklar
iletti. Bir hastabakc tutulmu, BIIy'ye hi
deilse birka gn, almak ve evden kmak
yasaklanmt. Denetim altndayd.
Ama hastabakc megulken, Billy sezdir-
meden kirii krd ve otomobille televizyona k-
may umduu New York'a tyd. Tralfamadore
derslerinden herkesi yararlandrmay dn-
yordu.
Billy Pilgrim, Krk drdnc sokaktaki Ro-
yalton oteline yerleti. Rastlant sonucu ona, bir
zamanlar eletirmen ve yaymc George Jean
Nathan'n oturduu oda verildi. Bu kii, dnya-
daki zaman kavram uyarnca, 1958'de lm-
256
t. Ama Tralfamadorelilere gre bir yerlerde
yayordu ve hep yaayacakt.
Oda kk ve ok basitti, ama en st kat-
tayd ve oda boyutlarndaki bir taraaya alan
balkon kaplar vard. Korkuluun br yann-
da, Krkdrdnc sokan tepesindeki boluk
vard. Billy parmakln zerinden sarkt, ba-
kn saa sola gidip gelen insanlara yneltti.
Bunlar kk ve sinirli birer makast. ok g-
ln geliyorlard insana.
Hava souktu, Billy ieri girdi ve kapy
kapad. Bu hareket balay anlarn canlandrd.
Cap Anne'daki ak yuvalarnn da bunlara ben-
zer pencereleri vard eskiden, pencereler hl
byleydi ve her zaman da byle kalacakt.
Billy televizyonu at, srasyla btn is-
tasyonlar denedi. Kendisini kabul edebilecek
yaynlar peindeydi. Ama kendilerine zg g-
rleri bulunan kiilere ayrlm programlar iin
vakit hayli erkendi. Saat daha sekizi gememi-
ti ve birtakm eeklikler ya da cinayetlerden
baka ey gsterilmiyordu. Hayat bu...
Billy odasndan kt, asansrle aa in-
di, Times Square'ye kadar yrd ve ok zel
bir kitabevinin vitrini nnde durdu. Vitrinde
nden ya da arkadan sevime sanat ve cinayet
zerine yzlerce kitap, New York sokaklarnn
bir plan ve zerinde sleri de bulunan bir
zgrlk heykeli vard. Fazladan da yal bir
toz ve sinek pislii tabakasyla kapl, Billy'nin
dostu Trout'un drt romannn ucuz basklar.
mezbaha no 5
257/17
Gnn haberleri, bir k eriti halinde, Billy'
nin srtn dnd bina zerinden geiyor, ve
vitrinde yansyordu. Kuvvet, spor, fke ve lm-
den baka ey yoktu. Hayat bu.
Billy kitabevine girdi.
Bir tabela, yalnzca yetikinlerin maaza-
nn dibine kabul edildiklerini belirtiyordu Orada
rlplak gen kadnlarla adamlarn oynad
filmler gsteren makineler vard. eyrek dola-
ra drbnle bir dakika bakmaya hak kazanlyor-
du. plak delikanllarn resimleri de satlyor-
du bu blmde. Alp gtrmek mmknd hep-
sini. Fotoraflar filmlerden ok daha Tralfama-
dore grne yatknd; nk can isteyen di-
ledii an bunlara bakabilirdi, deimiyordu hi
biri. Yirmi yl sonra kzlar yine gen olacak, f-
keleri deilse glmsemeleri yerli yerinde kala-
cak, ak bacaklaryla o aptalca grnlerini
koruyacaklard. Bazlar emilen ekerlemeler ya
da muz yiyorlard. Bunlar hep emecek yada s-
racaklard. Delikanllarn erkeklik organlar da
sonu gelmeyen bir dikilmeyi srdrecek, kas-
lar top glleleri gibi sonsuzlua dek iecekti.
Ama Billy dkkann derinliklerine gitme
eilimi duymuyordu hi. Vitrindeki Kilgore Tro-
ut'un romanlarndan tr ok sevinliydi. B-
tn balklar yabancyd ona ya da Billy yle
sanyordu. Kitaplardan birini kartrmaya ko-
yuldu. Kimsenin bunda bir ktlk grmeyece-
i dncesindeydi. Btn mteriler bir ey
258
kartryorlard naslsa. BYK TAHTA'yd ro-
mann ad. ilk cmlelere gz gezdirdi ve bunu,
yllar nce asker hastanede okuduunu hatr-
lad. Fezadaki yaratklar tarafndan Dnyal bir
erkekle kadnn tutsak edilmesinin hikayesiydi.
Onlar, Zircon-212 adl bir gezegendeki hayva-
nat bahesinde halka gsteriyorlard.
Hayvanat bahesindeki bu hayal rn ki-
iler, yaadklar yerin duvarna asl olan b-
yk bir tahtayla vnyorlar, bu tahtann Borsa'
daki hisse senedi karlklaryla mallarn fiyat-
larn kaydettiini sanyorlar, szde yeryzn-
deki bir borsa ajannn yazhanesine bal bir
teleks ve bir telefonla iiniyorlard. Zircon-212
halk, tutsaklar, onlar adna Dnya'ya bir mil-
yon dolarlk yatrm yaptklarna inandrmlar-
d; geri gnderildiklerinde gz kamatrc bir
servetin sahibi olmak istiyorlarsa, bu paray o-
altmak onlara dyordu tabii.
Telefon, byk tahta ve teleks uydurmayd
kukusuz. Bunlar hayvanat bahesini ziyaret
edenleri elendirmek iin, Dnyallar harekete
geirmeyi amalayan kkrtclard sadece. On-
lar yerlerinde hoplatp zplatmak, ellerini ou-
turmalarn salamak, surat astrmamak, sala-
rn yoldurmak, korkudan gebertmek ya da ana
kucandaki bebekler gibi gldrmek amacna
yneliyordu bunlar.
Dnyal ift, szde byk kazan salyor-
du. Bu da plann bir blmyd. Ardndan din
259
karyordu ie. Teleks onlara Birleik Ameri-
ka bakannn Ulusal Dua Haftasn atn ve
herkesin dua etmesi gerektiini bildiriyordu. Son
on be gnn borsa hareketleri ok kt ge-
miti. Zeytinya fiyatlarnn tepetaklak olma-
syla speklatrler kk bir servet kaybetmi
oluyor, kendilerini deli gibi duaya veriyorlard.
Dualar kabul ediliyor, zeytinya fiyatlarn-
da ykselme kaydediliyordu.
Vitrindeki kitaplarn bir bakas da, Isa'
y ziyaret etmek iin zaman geriye alacak bir
makine yapan adamn hikayesiydi. Makine ili-
yor ve adam on iki yanda bir isa'yla tan-
yordu. Isa o sra babasndan dlgerlik meslei-
ni renmekteydi.
ki Romal asker ertesi sabah gn doar-
ken hazr olmasn istedikleri bir aracn papi-
rs kadna yaplm planyla atlyeye giri-
yorlard. Bu, ortal kartran birinin idamnda
kullanlmas gereken hat.
sa ve babas ha yapyorlard Sipariten
ok honuttular. Ve ortal kartran kii, ha-
n zerine ivileniyordu!
Hayat bu...
Kitabevi bir beiz karikatr tarafndan y-
netiliyordu, azlarnda salyal snk purolarn
geveleyen kabak kafal be ufak tefek adam ta-
rafndan. Hi glmyorlard ve her biri bir ta-
burenin zerine tnemiti. Kat ve selloitten
260
bir kerhaneyle para kryorlard. Hayzdan nifaz-
dan kesilmilerdi. Billy Pilgrim de yleydi. Ama
mterilerin keyfi yerindeydi. Her eyi ak ve
iftlemeden ibaret gln bir dkkand bu.
Zaman zaman satclar birine, bakacak ya
da her eyi kartracak yerde satn almasn ya
da oradan toz olmasn tlyordu. Baz alc-
lar da edebiyatla ilgilenmekten ok teki al-
clar inceliyorlard.
Kitaplardan biri, Billy'nin yanna yana-
t, ie yarar eylerin dipte olduunu, Billy'nin
okuduu kitaplarn uydurma bir vitrin olutur-
duunu belirtti. Elinizdeki size yarayacak ey
deil yahu, istediiniz arkada, dedi.
Billy hafife ierilere yrd, zel blme
ulamaya yetecek kadar da deil ama. Ayp ol-
masn diye, kafas baka yerde, Kilgore Trout'
un sa ve zaman geriye almakla ilgili olan
kitabn elinden brakmadan kmldanyordu.
Kahraman, Kutsal Kitap'taki alara kadar
gidiyorsa, ok zel bir noktay aydnlatmak iin-
di bu. sa armha gerilerek mi lmt ya da
hayattayken, yaamaya kararl olarak m ivi-
leri sklp ndirilmiti? Kahraman bir stetos-
kop ediniyordu.
Billy dorudan kitabn sonuna atlad, bizim
meraklnn sa'y armhtan indirenler arasna
szld yere. Zaman iinde yolculuk eden
sonunda merdivenin bana herkesten nce, sr-
tnda o an giysileriyle varyor, stetoskopu
grmemeleri iin sa'nn ok yaknna eiliyor,
dinliyordu.
261
Bir deri bir kemik kalm gste ses
yoktu. Tanr'nn olu bal gibi lmt.
Hayat bu!
Zaman iinde yolculuk eden Lance Cor-
win, isa'nn boyunu lmenin yolunu buluyor
ama tartmay baaramyordu. sa tam tamna
bir metre altm buuk boyundayd.
Baka bir satc Billy'ye doru hzla yakla-
t, kitab almaya karar verip vermediini -
renmek istiyordu. Billy, kibarca alacan sy-
ledi. Ardndaki rafta, Msr'dan gnmze ka-
dar emme-basma denemeleri konusundaki ki-
taplarn ucuz basklar sralyd ve satc Billy'
nin bunlardan biriyle ilgilendiini dnmt.
Roman grnce irkildi. Bir svg karverdi
azndan: Vay canna, bunu nereden bulup
kardnz? Hemen gidip, sapn birinin uy-
durma vitrinden kitap almay kafasna koydu-
unu bildirdi, tekiler durumdan haberliydiler.
Gzlerini Billy'nin zerinden ayrmamlard.
Billy'nin nnde parasnn stn bekle-
dii kasa, ak sak eski dergilerle dolu bir
sepetin yanndayd. Billy yan gzle bakt ve
kaaklardan birinde u bal okudu: ILGIN
MONTANA'NIN BAINA NE GELD?
Billy dayanamayp okudu. Tabii, lgn
Montana'nn aslnda nerede bulunduunu bili-
yordu. Yukarda, Tralfamadore'de bebei b-
ytmekle meguld, ama GECEYARISI OYUN-
262
LARI adl varakpare, San Pedro krfezinin otuz
kula dibinde imentodan bir mantoya sarnd-
n sylyordu.
Hayat bu!
Billy ok elendi. Hedefi yalnz adamlarn
azn sulandrmak olan bu kepazelik, araya
Montana'nn yeni yetmelii srasnda evirdii
ak sak filmlerden alnma resimlerde kona-
rak dzenlenmiti. Billy bunlar yakndan ince-
lemeliydi. Hepsi bulank, bir is ve tebeir kar-
myd. Herhangi birinin de resmi olabilirdi.
Bir kez daha Billy'ye maazann arka ta-
raf tlendi, bu sefer Billy syleneni yapt.
Doygun bir denizci, film devam ederken drb-
n elden brakmt. Billy gzn uydurdu, bir
yatan zerinde yalnz bana muz soymakta
olan lgn Montana'y seti. Grnt kaybol-
du. Billy devamn grmeye istekli deildi pek;
o sra bir satc bu ii iyi bilenler iin tezgah
altnda saklanan gerekten ilgi ekici bir eyi
seyretmeye ard onu.
Byle bir yerde ne gizlenebileceini, Billy
belli belirsiz merak ediyordu dorusu. Adam
edepsizce bir glmsemeyle gizlediini gster-
di. Bir kadnla bir Shetland midillisinin fotora-
fyd bu. ki dorik stun arasnda pskll ka-
difeler nnde iftlemeye alyorlard.
Billy o gece New York'da televizyon ekra-
nnda grnmedi, ama bir radyo program ko-
nusunda daha talihli kt. Billy'nin otelinin ok
263
yaknnda bir radyo istasyonu vard. Bir i ha-
nnn kapsnda bu radyo istasyonunun ba harf-
lerini grd ve ieri girdi. Asansr onu stdyo-
nun nnde brakt ve Billy sabrla bekleyen
kiilerin arasna kart. Bunlar Billy'yi kendile-
rinden biri sanan edebiyat eletirmenleriydi. Ro-
mann lp lmedii sorununu tartmak zere
oradaydlar. Hayat bu...
Billy, eletirmen topluluuyla birlikte sar
meeden masann evresinde, kendisine ayr-
lan mikrofonun karsnda yer ald: Program ya-
pmcs, adn ve alt gazetenin adn sy-
letti ona. Billy ILIUM GAZETES tarafndan yok-
landn belirtti.
Sinirli ve mutluydu. Wyoming'in Cody ka-
sabasndan geerseniz, diyordu kendi kendine:
Kudurgan Bob'u arayn.
Tartma balar balamaz Billy elini kaldr-
d, ama onu hemen konuturmadlar. Bakalar
Billy'den atik davranmt. Biri, Appomattox'
dan (*) yz yl sonra Virginial bir yazarn TOM
AMCA'NIN KULBES'ni yazmas zerine, ro-
man gmme zamannn geldiini ne srd. Bir
bakas, insanlarn artk yazl bir metnin et-
kileyici blmlerini kavrayacak kadar dikkatli
(*) Appomattox: Birleik Amerika'nn Virginia eyaletin-
de bir ky. Ad, nl Amerikan i savann sonun-
da duyuldu. 1865 ylnda, gneyli birliklerin ba-
komutan general Lee, burada, kuzeyli kuvvetlerin
bakomutan general Ulysses Grant'a teslim oldu.
264
okumadklarn ve yazarlarn kendi aplarnda
Norman Mailer'i taklit ettiklerini, ortalkta ya-
zl eserlerinin amatasn yapan cambaz duru-
muna dtklerini belirtti. Tartmay yneten
kii evresindekilere, ada toplumda roma-
nn roln nasl anladklarn sordu ve tart-
maclardan biri u aklamay yapt: Duvarla-
r bembeyaz odalara ufak ufak renkler katyor.
Bir sonraki u neride bulundu: Gen yneti-
cilerin karlarna ncelikle ne edinmek ve bir
Fransz lokantasnda nasl davranmak gerekti-
ini retiyor.
Sonunda konuma sras Billy'ye geldi. ok
iyi ayarlanm sesiyle, balad uan daireleri,
lgn Montana'y ve geri kalanlar anlatmaya.
Reklamlarn gsterilecei bir dakika ara-
da, kibarca stdyonun dna itildi. Oteline dn-
d, yatana bal Tlsml Parmaklar iletti
ve uyudu. Zaman iinde yeniden Tralfamadore'
ye kadar gitti.
Yine zamanda yolculuk mu? diye tak-
lyordu Montana. Kubbe suni bir geceye gm-
lyd. Montana ocua meme veriyordu.
Ne dedin? diye sordu.
Yine zaman arnlyorsun. Her seferinde
farkediyorum.
Hmmm.
Bu sefer nereye gittin? Sava yoktu. Bu-
nu biliyorum.
New York'a.
Byk Elma'ya.
Ne?
265
Eskiden New York'a yle derlerdi.
Yaa!
Tiyatroya, sinemaya gittin mi?
Hayr. Times Squarede dolatm ve Kilgo-
re Trout'un bir kitabn aldm.
Ksmetli! Montana, Kilgore Trout'a Billy
kadar ilgi duymuyordu.
Billy kaytsz bir tavrla, oynad ak sa-
k filmlerden birinin bir blmne rastladn
belirtti. Montana'nn tepkisi bundan doal ola-
mazd. Pek Tralfamadore ii ve komplekssiz:
Evet, dedi, ben de savataki halinden
sz edildiini, ne maskara olduunu dinledim.
Kuruna dizilen lise retmenini de duydum.
dam mangasyla birlikte ak sak bir filmin
baroln oynam, Bebei bir memesinden
brne geirdi, nk o nn yaps byle
davranmasn zorunlu klyordu.
Bir an sessizlik oldu.
Hl duvar saatlaryla elenmekteler, de-
di Montana, bebei beiine yatrmak iin eile-
rek. Bakclarnn ierdeki elektrikli saatlar hz-
landrmalar, yavalatmalar, delikten kk Dn-
yal aileyi gzlerken yeniden iletmeleri yol a-
mt bu szlere.
lgn Montana'nn boynunda gm bir
zincir sallanyordu. ki gsnn arasna yerle-
en bir madalyon aslyd ucunda ve madalyo-
nun iinde sarho annesinin bir resmi vard:
Silik, bir is ve tebeir tozu karm. Herhangi
biri olabilirdi. Madalyonun d yznde u sz-
ler kazlyd:
266
Sayfiye evi btn yl oturduum evden on
drt kilometre tede olan Robert Kennedy iki
gece nce vuruldu. Dn gece ld. Hayat bu!
Martin Luther King geen ay vuruldu. O
da ld. Hayat bu!
Ve her gn hkmetim, sava sanatnn Vi-
etnam'da yaratt llerin saysn bana bildi-
riyor. Hayat bu!
Babam, yllar nce doal bir lmle br
dnyaya gt. Hayat bu! Tatl adamd. Ve de
bir ateli silahlar tutkunuydu. Bana tabancala-
rn miras brakt. Bar iinde paslansnlar.
Billy Pilgrim'e gre, Tralfamadore gezege-
ninde sa'yla ilgilenilmiyor. Tralfamadorelilerin
kendilerine en yakn bulduklar dnyal, yine
Billy'ye gre, Charles Darwin: teki dnyaya
genlerin eninde sonunda doal yolu tuttuk-
larn, lnn bir geliimi gsterdiini akla-
mt. Hayat bu!
271
BLM 10
Ayn fikir, Kilgore Trout'un BYK TAHTA'
sna da hkim. Trout'un kahramann ele gei-
ren uan dairedekiler ondan Darwin hakknda
bilgi ve belge topluyorlar. Bir de golf hakknda
onu sorguya ekiyorlar.
Tralfamadorelilerin Billy'ye yaptklar ak-
lamalar gerekse ve bazan ok l grnsek
bile sonsuzlua dek yaayacaksak ok sevin-
meyeceim. u ya da bu an ziyaret ederek son-
suzluu harcamam gerekiyorsa, bu anlarn o-
unun hoa gemesi bana zevk veriyor.
En ho anlardan biri de, ksa sre nce
silah arkadam O'Hare'yle birlikte Dresden'e
yaptm yolculua rastlyor.
Dou Berlin'den Macar Hava Yollarnn bir
uana bindik. Pilotun bisiklet gidonunu and-
ran bir by vard. Adolphe Menjou'ya benzi-
yordu. Depolar yaktla doldurulurken bir Ha-
vana purosu iiyordu. Uak havalanrken kimse
kemerlerimizi balamamz iin stelemedi.
yice ykseldiimizde, gen bir grevli bi-
ze avdar ekmei, tereya, salam, peynir ve
beyaz arap sundu. Koltuumun karsna mh-
l tepsi almak bilmiyordu. Gen adam pilot
yerini kartrd, bir kutu aacayla geri dnd.
Tepsiyi indirmek iin bunu kulland.
Bizden baka alt yolcu daha vard. e-
itli dilleri konuuyorlard. Onlar da hoa va-
kit geirmekteydiler. Dou Almanya btn k-
larn yakm, altmzda uzanyordu Bombala-
272
rn bu klara, bu kylere, bu irili ufakl ehir-
lere doru dn hayal ediyordum.
O'Hare'yle hi bir zaman bol para kazan-
may dnmemitik ve burada keyfimiz pek ye-
rindeydi.
Wyomingdeki Cody kasabasndan geer-
seniz, dedim dostuma tembel tembel, Kudur-
gan Bob'u arayn.
O'Hare'nin cebinde posta tarifelerinin, ha-
va yoluyla eitli uzaklklarn, bilinen da tepe-
lerinin yksekliinin ve evrenin teki zellikle-
rinin yazl olduu bir not defteri vard. Dres-
den nfusunun kaa ykseldiini aryordu ki
Dresden ad yoktu defterinde bana verip
okuttuu u bilgilere rastlad: GNDE ORTA-
LAMA 340.000 OCUK DOAR, AYNI ZAMAN
SREC NDE AAI YUKARI 10.000 K
ALIKTAN YA DA BESLENME YETERSZLN-
DEN LR. Hayat bu! STELK, 123.000 K
DE ETL BAKA NEDENLERLE LR. Ha-
yat bu! BU DA YRM DRT SAATTA NET
191.000 HAYATIN KAZANILDIINI GSTERR.
DNYA NFUS SAYIMI BROSU, YERYZ-
NN TOPLAM NFUSUNUN 2000 YILINDA K
KATINA ULAIP 7 MLYARI BULACAINI SY-
LYOR.
Umarm, bunlarn hepsi de insanlk onu-
runun peinde koarlar.
Umarm, dedi O'Hare.
273/18
Bu ara, Billy Pilgrim de Dresden'e dn-
yordu, ama gnmzde deil. 1945'de dnyor-
du oraya, ehrin yklmasndan iki gn sonra. O
sra Billy ve tekiler, nbetilerle evrili, ykn-
tlara doru ilerliyorlard. Ben de aralarndaydm.
O'Hare de. Kr otelcinin orada iki gece geirmi-
tik. Yetkililer bizi orada bulmulard, Ve emir-
ler vermilerdi. Komularmzdan kazma, krek,
bel ve el arabas edinmemiz gerekiyordu. Ve
bu aralarla almaya hazr, ykntlarn belirli
bir yerine gidecektik.
Anacaddeler barikatlarla kesilmiti. Alman-
larn bu barikatlar amas nleniyordu. Ay'n y-
zeyinde aratrma yapma haklar yoktu onlarn.
eitli lkelerin sava tutsaklar o sabah
belirli bir yerde toplandlar, lleri yeraltndan
karma iine oradan balamak karar verilmiti.
Topra kazma ii balad.
Billy, Tobruk'da esir dm bir Maori'yle
birlikte alyordu. Adam ikolata rengindeydi.
Helezonl dmeler alnn ve yanaklarn ssl-
yordu. Billy ve Maori, kazmay Ay yzeyinin can-
sz ve cesaret krc akll kumuna daldrdlar.
Toprak para parayd ve kk lar birbirini
izliyordu.
Sryle ukur ald. Kimse ne kacan
kestiremiyordu. Pek ok delik yoldan ya da yer-
lerinden kprdatlmayacak kadar kocaman
274
bloklardan baka yere gtrmyordu insan. A-
ra-gere yoktu. Ne atlar, ne katrlar, ne de kz-
ler hakkndan gelemiyordu Ay grntsnn.
Billy, Maori ve btn tekiler, her biri ken-
di ukurunda, birbirine gemi kirilere ve rast-
lant sonucu kubbe biiminde sertlemi kayala-
ra vardlar. Anakubbeyi deldiler. Alt botu ve
kapkarayd.
Cep feneri bulunan bir Alman askeri karan-
la dald, uzun sre grnmedi. Yeniden yuka-
r ktnda, ukurun kysna tnemi bir yk-
sek rtbeliye dipte dzinelerle l bulunduunu
bildirdi. Sralara oturmulard. El dememi gi-
biydi hepsi.
Hayat bu!
Subay, deliin geniletilmesini ve kalnt-
larn karlmas iin bir merdiven indirilmesini
emretti. Byle yapld al Dresden'deki ilk l
madeninin.
Bu maden ocaklarndan yzlercesi iletme-
ye ald. Balangta ortalk kt kokmuyordu,
mumyalar mzesi gibiydi. Ama kalntlar eridi
ve rd, o zaman da gl ve boucu gaz kar-
myla ortal le gibi bir kokuya bodu.
Hayat bu!
Billy'nin birlikte alt Maori, bu pisliin
iine gmlmek ve orada almak zorunda b-
raklnca anfizemden ld. Kusmaktan kendi ken-
dini hie indirdi.
Hayat bu!
275
Bunun zerine yeni bir teknik bulundu, l-
ler artk yukar karlmyordu. Askerler bunla-
r olduklar yerde alev makineleriyle yakyorlar-
d. Askerler darda duruyor, alevi aadaki
bolua psktyorlard.
Btn bunlarn ortasnda, zavall lise ret-
meni Edgar Derby, yeralt mezarlarnda bulduu
bir aydanlkla yakaland. Yamaclk yapt ge-
rekesiyle tutukland, yargland ve kuruna di-
zildi.
Hayat bu!..
Aa yukar o gnlerde ilkbahar geldi, l
madenleri kapatld. Btn askerler Ruslara kar-
savamaya gittiler. D mahallelerde, kadnlar
ve ocuklar siper kazyorlard. Billy ve grubu d
mahallelerdeki ambarda kilit altnda tutuluyor-
du. Bir sabah kalktklarnda kapnn ak oldu-
unu farkettiler. ikinci Dnya Sava Avrupa'da
sona ermiti.
Billy ve arkadalar yreklenip glgeli soka-
a ktlar. Aalar yapraklarla bezeniyordu. Bir
ey olduu yoktu darda, tek araba gemiyor-
du. Ortada bir tek tat vard, iki atn ektii b-
raklm araba. Yeildi, tabut biimindeydi.
Kular gevezelik ediyordu.
lerinden biri Billy Pilgrim'e: Cik-cik-cik!
dedi.
276

You might also like