You are on page 1of 232

KÜLTÜR YA YlNLARI

Edebiyat Dizisi 27

RÜBAİLER
istanbul, 1972
üMiT YAŞAR OGUZCAN

•• •

RUBAILER

TALAT S. HALMAN'IN
ÖNSÖZÜ iLE

Türkiye iş Bankası Kültür Yayınları - 111


Desenler Semih Balcıoğlu
Kapak Etem Çalışkan

Basrldr�r yer
Doğan Kareleş Matbaacolrk Sanayii A.Ş. Basımevi istanbul
S U N U

Oç Vedat tanıdım:

Biri ilk arkadaşımdı. Dostluğumuz 40 yıla


yaklaşıyor.

Biri adını Vedat koyduğum ilk oğlum.


Onunla da dostuz yıllardanberi.

Vedat'ların sonuncusu da ötekiler gibi en


sevgili, en güvenilir dostum oldu benim.

Beş ciltte toplamaya karar verdiğim, otuz


yılı aşkın şairlik hayalımın ürünlerinden ilkini,
dostları olmakla övündüğüm 3 Vedat'a eksil­
meyecek sevgilerimle armağan ediyorum.
ÖN SÖZ
<<OGUZCAN'IN DÖRTLÜKLER DÜNYASI»

TALAT S. HALMAN

Dört satırlı k şiir birimi, Türk şiirinin tarihi boyunca,


özlü düşünceler ve yoğun duygular için en yaygın ve en
etkili olarak kullanılan ifade aracı olmuştur. Divan ü
Lugat it Türk teki şiir parçaları, ilk Türk azanlarının tek
- - '

mısra, beyit ve üçlük birimleri üzerinde durmayıp en


fazla dörtlüklerle içli dışlı olduklarını gösteriyor. Dört­
lükler, halk şiirimizde, hiç olmazsa bin yıldır baş tacı . . .
Anadolu'nun dört bucağında, analar çocuklarına mani
söyler, aşıklar sevdiklerine .. . Dilimizin en duygulu, en
ince şiirlerinden çoğu, adını bilmediğimiz halk şairleri
tarafından, mani biçiminde yaratılmıştır:
A benim bahtiyarım
Gönülde tahtı yarim
Yüzünde göz izi var
Sana kim baktı yarim

Halk düşüncesi, dünyayı değerlendirirken, varı yoğu


yorumlarken, dörtlüklere başvurmuştur:
Mal sahibi mülk sahibi
Hani bunun ilk sahibi
Mal da yalan mülk de yalan
Var biraz da sen oyalan

7
Genellikle aruz kullanan (en çok Failatün Failatün
Failün vezniyle yazılan) Tuyuğ da eski şiirimizin üstün
ve özgün başarılarından saydığımız bir dörtlük türüdür.
Türk düşünce ve duyarlığı, birkaç yüzyıl, nefis tuyuğlar­
la dile gelmiştir. Ne yazık ki sonradan bu türe rağbet
azalmış, geleneksel şiire ilginin canlandığı dönemlerde
bile tuyuğ nedense hep ihmale uğramıştır. Rübailere ve
bağımsız dörtlüklere yeniden önem verrneğe başlayan
Türk şairlerinin tuyuğ da yazmağa başlamasını umar ve
dileriz.
Divan edebiyatımııda kıt'a ve dü-beyt diye tanımla­
nan dörtlükler de rağbet görmüştür. Fuzuli'nin ünlü
dörtlüğü hatırlardadır:

ilm kesbiyle paye-i rif'at


Arzu-yu muhal imi' ancak
l,k imi, her ne var alemde
ilm bir kil u kal imi' ancak

Türk şairi, özlü düşüncelerini, hayat görüşlerini,


felsefi yorumlarını, aklına yerleşen izlenimleri dile ge­
tirmek istediğinde, en çok «rübai» türüne başvurmuş­
tur. «Rübai», islam uluslarının edebiyatına iranlıların
bulup verdiği tek türdür. Eski söylentilere göre, «rübai»
vezni, rastlantı sonucunda ortaya çıkmış: Şen şakrak bir
çocuk, kendi uydurduğu bir satırı yüksek sesle söylerken
oradan geçen bir şairin hoşuna gitmiş. Şair (bazı kay­
naklara göre, Rüdagi) çocuktan işittiği ritmi, aruza uy­
gulayarak yeni bir vezin olarak geliştirmiş. Gitgide, or­
taya 24 tane «rübai» vezni çıkmış, bunlar 12'şer vezinli

8
«ahreb» ve «ahrem» adlı iki grupta toplanmıştır. Fars
şiirinde rübaiye «terane» de demişler.
iran şiirinde rübai, en gözde şiir türlerinden biri. ..
Nesiller boyunca, Hamadanlı Baba Tahir'in, Ebu Said'in,
Şeyh-el-Ensari'nin rübaileri doya doya okunmuş, ezber­
lenmiş.
Gerek rübai, gerek hümanist heyecan olarak, tarihin
en ünlü ve en önemli dörtlüğü, herhalde Mevlana Cela­
leddin Rumi'nin «Baz a baz a herançi hasti baz .3» mıs­
raıyla başlayan şaheser rübaisidir.

Gel, gel yine, her neysen, kimsen yine gel,


Kafirsen, ate� ve put seversen yine gel:
Girmez ki umutsuzluk bizim dergaha,
Yüz tövbeni bozsan bile gel, sen yine gel.

«Rübai» türünün en büyük üstadı, elbette Ömer


Hayyam'dır. Sadece kendi dilinde ve ülkesinde değil,
Batı ve Doğunun başka kültürlerinde de Hayyam yaygın
rağbet görmüştür ve görmektedir. Felsefi söyleyişin do­
ruğuna özlü şiirlerle varan Hayyam üzerinde uzun süre­
dir hararetli bir tartışma yapılı yor: Bazı yorumculara
göre, rübaiyatın yüce ustası, din-dışı düşüncelerini dile
getiriyordu; bazılarına göre ise, üstü-kapalı ifadeler kul­
lanarak tam bir mutasavvıf gibi yazıyordu. Bu tartışma­
lar bir yana, iran'da ve başka ülkelerde Hayyam'ın hik­
meti, hicvi, hayat görüşleri dillere destan olmağa devam
ediyor
Türkiye'de Hayyam en sevdiğimiz, en benimsediği­
miz iranlı şair olmuştur Bunda, birçok usta çeviricinin

9
ve elbette en başta Yahya Kemal'in büyük emegı geç­
miştir. «Hayyam» adlı rübaisinde Yahya Kemal ne güzel
bir özet sunmuştur:

Hayyam ki her bahsi açar sagarden


Bahsetmedi cennette akan Kevser'den
Gül sevdi şarab içti gülüp eğlendi
Zevk aldı tıraşide rübailerden

Yahya Kemal, Hayyam'dan çevirilerine «Türkçe Söy­


leyiş» adını vermişti. Çevirideki üstün başarısının sırrını
rübai tarzında dile getirmiştir:

Hayyam'ı alıp tercüme et derlerse


Öğrenmek için talib isen bir derse
Derdim ki rübaisini nazmetmelisin
Hayyam onu türkide nasıl söylerse

Ömer Hayyam'ı Batının popüler bir şairi yapan


Edward FitzGerald, nefls ingilizce söyleyişler sunmuş,
ama Hayyam'ın anlamını ve sözlerini bazan tanınmaya­
cak kadar değiştirmiştir. Üstelik, Hayyam'ın birbirleriyle
bağlantısız olan rübailerini sanki bağımsız değillermiş
gibi belirli bir sıraya koymuş ve aralarında ilişkiler bul­
mağa ya da kurmağa kalkışmıştır. Yine de, FitzGerald'ın
çevirileri kudretli, göz kamaştırıcıdır. Hayyam'ın orijinal
rübailerinden Türkçeye yüzlerce çeviri yapıldı ama, Fitz­
Gerald'ın ingilizce adaptasyonlarından hiç çeviri yok.
Umarım, bellibaşlı çevirmenlerimizden biri ya da birkaçı
bu büyük eksikliği yakında giderir.
Rübai sanatı, Türk şiirinde doruğuna Yahya Kemal'le

lO
erişti. Yahya Kemal'in rübaileri, güçlü ve güzel gerçek­
leri inanılmaz bir rahatlıkla dile getirmiştir. «Ömür»
başlıklı rübai, bu pürüzsüz sanatkarlığın ünlü örnekle­
rinden biridir:

Bir merhaleden güneşle derya görünür


Bir merhaleden her iki dünya gorunur
Son merhale bir fasl-ı hazandır ki sürer
Geçmiş gelecek cümlesi rüya görünür

Yahya Kemal'in diri tuttuğu rübai geleneğini Cemal


Yeşil ve Arif Nihat Asya günümüze kadar sürdürdüler.
Orhan Veli de birkaç tane güzel rübai yazdı, rübai çevir­
di. Nazım Hikmet, aruz veznini bir kenara iterek, modern
«Rübailer» yarattı.
Türk şiirinin dörtlük geleneği, en etkili örneklerin­
den birkaçını çağımızda «Rabia Hatun» dan kazandı.
«Rabia Hatun» un dillere pelesenk olan dörtlüklerinden
biri:

Olsandı sen hava, olsamdı ben sema,


Alsamdı ben seni dem dem, nefes nefes;
Olsandı sen zaman, olsamdı ben mekan
Eflaki dolduran bir aşk olurdu, bes.

Fazıl Hüsnü Dağlarca 1960'1arda ve 1970'1erin ba­


şında yayınladığı en güzel şiirlerinden çoğunu, dörtlük
türünde verdi. Vezinsiz kafiyesiz dörtlüklerinde Dağlarca
aklın, muhayyilenin, heyecanların, ince duyguların özde­
yişlerini sunmaktadır:

ll
iNANSIZLAR KEDiLER

Susarken Sıcaktır
Dilleri yoktur Dulun
Konu,urken Kedisi
Ağızları Gelinin kedisinden

YUMUŞAK TANRIYLA BEN

Bir ekmeği o
Var eder i,inin ozanı
Bir açın Ben Tanrısıyım
Ağzı i,imin

Dörtlük ve özellikle rübai türünün çağdaş üstadla­


rından biri, Ümit Yaşar Oğuzcan . .. Belirli vezinler ve
kesin kafiyefrediflerle dört satıra derin bir düşünceyi
ya da sürükleyici bir duyguyu sığdırmak hiç de zor de-
9ilmiş gibi, Oğuzcan bize özlü sevgi, felsefe, toplumsal
eleştiri dörtlükleri veriyor. Muhteva ve üsiObu dört başı
mamur bir sentezde birleştiren şu şiiri, rübai türünün
şaheserlerinden biridir:

Her gün yeni bir can yaratır hak bende


Ergeç ye,erir kupkuru yaprak bende
Son meyvesiyim ben bir ölümsüz ağacın
Binbir tohumun sürdüğü toprak bende

Oğuzcan'ın rübailerinden ve başka dörtlüklerinden


çoğu, veciz sevgi şiirleri:

12
Gökyüzüm olsan seni dağ gibi sevsem
Her anını yeni bir çağ gibi sevsem
Sevenler için bu dünyada ölüm yok
Ölsem de seni bin yıl sağ gibi sevsem

Oğuzcan'ın aşkı bu şiirlerde bazan beşeri ölçüler


içinde güçlü bir güzelliği dile getiriyor:

Bir bakıp gözlerime herşeyi anlarsın ya


Benimle kederlenir, benimle ağlarsın ya
Şu sonsuz karanlıklar hiç umurumda değil
Batmayan güneş gibi içimde sen varsın ya

Bazan da, dört satır içinde, aşk bir ölümsüzlük ma­


cerası oluyor:

Bir ömre değer sevdiğimin bir gecesi


Ağzımda duadır adının her hecesi
Fani yaşayıp böyle ölümsüz sevmek
Alemde bütün sevgilerin en yücesi

Son yılların en güzel birkaç sevgi şiirinden biri olan


bu dör t lükteki manevi yüceliş, Ümit Yaşar'ın dörtlükle­
r inde sık sık görülen bir temadır:

Ölüm olmaz cihanda sevmeyi, sevilmeyi


Yüz yıl yaşamaktan daha üstün tutana.

Aşka taptık diye korkutma cehennemle bizi


Biz o alemde asıl cenneti bulduk Tanrım.

13
Bir damla dedim, sen bana derya verdin
Her anıma renk, ömrüme mana verdin
Yıllarca o tek mutluluğun girmediği
Dünyamı yıkıp bir yeni dünya verdin.

Aşkın sancıları ve kuşkuları da var Oğuzcan'ın dört­


lüklerinde. . . Şair, sona ermeğe mahkum yaşantıların
üzüntüsü içindedir:

Bir gün sevilenden ve sevenden ne kalır


Gözden, o dudaktan, o bedenden ne kalır
Anlat bana ey sevgili, senden ba,ka
Can verdiğim an aleme benden ne kalır

Oğuzcan'ın derin bir karamsarlığı, yaşamak ve sev­


mek karşısında umutsuz ağıtları da var:

Bir gün bile anmaz bizi andıklarımız


Ergeç unutur sevgili sandıklarımız
En sonra kül olduk bu büyük yangında
BoŞimUŞi, tutuŞiup kor gibi yandıklarımız

Hayal kırıklıkları, hayatın katı gerçekleri karşısın­


da kötümserlik, güvensizlik ve yakınma da Oğuzcan'ın
dörtlüklerinde başgösteren duygu ve dertler arasında ...

Hak her kulunun alnına bir şey yazmış;


Bir say bakalım alnı açık kaç kişi var.

Hep aynıdır alemdeki zindancıbaşı


işkence kalır, yalnız esirler değişir.

14
Ergeç sezeceksin var olan şey yokluk
Binbir yalanın kaynağı bir eski yalan.

Şair, kötülerin, aç gözlülerin, sömürücülerin boş


yere didindiklerini de dört kuvvetli mısra ile apaçık be­
lirtiyor:

Hep zulmederek halkı soyup gitmişler


Eller keserek, gözler oyup gitmişler
Yıllar yılı çaldıkları dünya malını
Bir gün yine dünyada koyup gitmişler.

Oğuzcan'ın karşısına dikilen dünyada «Devler kü­


çülür, gözde büyürken cüceler».. . Böyle bir çevrede,
dindarlar da yanlış düşünceler, boş umutlar içinde gö­
rünür.

Dindar kişiler zannediyor hak çağırır


Aslında o fanileri toprak çağırır
Toprak anamız her zaman adil ve büyük
Her caniıyı i:ilmezliğe mutlak çağırır

Şair, Tanrıyı Tanrıya şikayet eder gibidir: Dünyayı


sakat yaratmıştır, kötülük ve adaletsizlikle doldurmuş­
tur. Şair'In elinde olsa yepyeni bir evren yaratırdı:

Son ver ulu Tanrım bana küskünlüğüne


Ben çoktan inandım senin üstünlüğüne
Bambaşka bir alem yaratırdım yine de
Versen o büyük kudreti bir günlüğüne

15
Türk edebiyatının en güzel lirik protesto şiirlerin-
den biri, Oğuzcan'ın pürüzsüz bir rübaisidir:

Bitsin diyorum bunca karanlık bitsin


Bo, midelerin duyduğu açlık bitsin
Madem ki e,it geldik e'it gitmeliyiz
Haksızlık imi,, zulm imi,, artık bitsin

Karanlık ve kahpe bir dünya içerisinden insanı gü­


zelliğin, zevkin ve aşkın yücelttiğini şair ne hoş sözlerle
belirtiyor:

Her zevki tadıp her 'eyi bilmek ne güzel


Her sevgiyi, her ne,'eyi bilmek ne güzel
insanlığın alçaldığı bir dünyada
Bir insanı sonsuz sevebilmek ne güzel.

Rübai şeklini, vezinlerini, kafiye düzenini Ümit Ya­


şar Oğuzcan kadar başarılı ve etkili kullanan üç beş kişi
kaldı Türkiye'de. . . Oğuzcan'ın rübai ustalığı, hem klasik
rübai, hem yenilikçi rübai alanında üstün başarı sağla­
masıyla gerçekleşmiştir. Şu rübai Ömer Hayyam'ın ru­
hunu şad ettiği gibi, Yahya Kemal'i de sevindirir, hatta
imrendirirdi herhalde. . .

Alemdeki esrarı serencam söyler


Saki susar ellerde gezen cam söyler
Her mısraı nadide rübailerle
Söylerse büyük gerçeği Hayyam söyler

Oğuzcan, rübai kalıplarından çıkıp hece vezninde


dörtlüklere yöneldiğinde de taze ritmlerle, ince duygu-

16
sal söyleyişlerle etkiliyor okurlarını .. 7-7 ile yazdığı şu
.

aşk dörtlüğü, sevenlerin ve sevilenlerin dilinden düşme­


yecektir:

Bir pınarsın, içilen ama hiç kanılmayan


Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan
Özlenen sen, özleyen sen, özleten sen
Varken, doyulmayansın; yokken, dayanılmayan.

Oğuzcan'ın dörtlükleri, kendi içlerinde, bir felsefi


bütünlük, bir duygu bayındırlığı, bir mimari denge sağ­
lamaktadır. Ne var ki bu doyum olmaz şiirlerden çoğunu
okurken, keşki daha fazla sürseler diye düşünmemek
elde değil. Dörtlükler, felsefe alanında, his ve heyecan
ülkesinde uzamasını özlediğimiz birer tavaf. . .
Rübai, mani, tuyuğ, kıt'a, dü-beyt, terane; daha ge­
niş bir terimle: dörtlük .. . Şiirin bu temel biriminde
doruğa yükselenierin arasına Ümit Yaşar Oğuzcan, eli­
nizdeki rübailer ve dörtlükler derlernesiyle giriyor. Oğuz­
can'ın dörder satırlık nefis şiirlerini yıllar boyunca doya
doya okuyacağız, ezberleyeceğiz, okutacağız.

17
RÜBAİLER
RVBAlLER A-1

A LLA.HA varan besteyi duymuş gideriz


Mecnun gibi Leylamıza uymuş gideriz
Bizden kötülük kalınıyacak dünyaya
Var almamızın maksadı buymuş! Gideriz.
21
RVBAİLER A-2

,.

ALEMDEKi esrarı serencam söyler


Sak! susar ellerde gezen cam söyler
Her mısraı naclide rübailerle
Söylerse büyük gerçeği Hayyam söyler.
22
RVB.41LER A -3

ARZÜLARI benzer kocaman bir ağaca


Sen alemi versen yine yetmez bu aca
Bir kul bulamazsın bu kadar dert ehli
Dünyayı dolaşsan da bir uçtan bir uca.
23
ROBAlLER A- 4

AşıK ne kadar çekse isabet sayılır.


Her türlü cefa onca saadet sayılır
imanı mı var aşıka dinsiz diyenin
Sevmek seni bir başka ibadet sayılır.
24
RVBAlLER A-5

A ŞIKLARA derler ki muarnma gibidir


Özlemle yakan elleri humma gibidir
Aslında; şu manasız olan dünyada
Feryadı dua, sözleri mana gibidir.
25
RVBAlLER A-6

AşKIN değişik lezzetinin sarhoşuyuz


Yarin o güzel sohbetinin sarhoşuyuz
Zalim! İçirir hasreti bezminde bile
Ondan hep onun hasretinin sarhoşuyuz.
27
RÜBAlLER A-7

#\

AşıKLARA zannetme ömür yar oldu


Ergeç kimi toprak, kimi rüzgar oldu
Dilsiz ve sağır kubbenin altında, inan
Her kim seni sevmişse biraz var oldu.
28
ROBAiLER A-8

A TTIM, o yalan postu değiştim gayri


Tattım, tutuşup yanmayı, piştim gayri
Aşkın, o geniş minderinin bir ucuna
Bin secde edip ben de iliştim gayri.
29
RÜBAlLER A- 9

A TTIN beni dünyaya garip kul diyerek


Noksfmını kendin arayıp bul diyerek
Buldurnsa da bir gün yine çektim Tanrım
Her hasreti ben üstüme bir çul diyerek.
30
RVBAlLER A-10

AYDINLATIYOR arzı o ilham perisi


Bir başka güneş gözlerinin her birisi
Yıldızlar elinden saçılır gökyüzüne
Baştanbaşa zından bana ondan gerisi.
31
RVBAlLER A-ll

AYDINLIK olur, orda bütün kuşku biter


Yıllarca çekip durduğumuz korku biter
Anlar kişi ruya ile gerçek neymiş
Bir gün açılır gözlerimiz, uyku biter.
32
RVBA!LER A-12

Az çok yaşayıp öl bu ne iştir Tanrım


Hem dar şu mezar hem de geniştir Tanrım
Dünyaya bu aptalca gelişten sonra
Bir gün o ne şahane gidiştir Tanrım.
33
RVBAİLER B-13

BAKTIKÇA o yerden son ışık belli olur


Sisler dağılır, aykırılık belli olur
Kaç yıl yürüyüp vardığımız kavşaktan
Cennetle cehennem apaçık belli olur.
35
RVBAILER B -14

BEYHÜDE o göz süzmelerin, bakmaların


İşveyle güzel göğsüne gül takmaların
Şairce sevip, övmeyi bilmezler ki
Hep böyle susarlar, dili yok aynaların.
36
RVBAlLER B-15

BİLMEM ki bu tılsım mı? Muamma mı acep


Yarabbi! Nasıl dert? Kara sevda mı acep
Gündüz, uyanıkken bana bir hal oldu
Bilmem, gözümün gördüğü rfıya mı acep.
37
RÜBAİLER B -16

BİLMEM ki şu alem nere, boşluk nerede


Anlat bana, varlık ne ki, yokluk nerede
Bağnın yanıyor, her yer ateş, her şey kor
En gür suların aktığı musluk nerede.
38
RÜBAiLER B-17

BiLMEZ uyanık düş ne imiş? Uyku nedir


Zulmette esir olduğumuz korku nedir
İylik mi, güzellik mi, aşk mıdır yoksa
Tanrım! Onu bizden ayıran duygu nedir.
39
RÜBAiLER B - 18

BİR duygu mu var böyle derin, böyle geniş


Sevmek bir ölüş, belki de tekrar diriliş
Bitmez kederim, bil ki tükenmez derdim
Aç kalbiınİ öğren, seni sevmek ne imiş.
40
RÜBAILER B-19

BİR gün bile anmaz bizi andıklarımız


Ergeç unutur, sevgili sandıklarımız
En sonra kül olduk bu büyük yangında
Boşmuş, tutuşup kor gibi yandıklarımız.
41
RÜBAİLER B-20

BİR gün ne hayalim, ne de gölgem kalacak


Artık ne sıcaklık, ne biraz nem kalacak
Benden sana binlerce şiirden başka
Bir parça ümit, bir yığın özlem kalacak.
42
RÜBAİLER B -21

B İR gün gelecek kalınıyacak mihnetimiz


Son yaklaşıyor, eksiliyor kuvvetimiz
Bir anlıyacak çıkmadı, yıllar geçti
Sanınam ki bilinsin giderek kıymetimiz.
43
RÜBAİLER B-22

B İR gün daha çalmak şu felekten kar mı


Çal, yoksa ölümden öte bir yol var mı
Kim alemi günden güne berbad ediyor
Maznun kim acep Tanrı mıdır? Kullar mı.
44
RVBAlLER B - 23

B İR gün gelelim derken asfıde yere


o

Düştük gönül aşkıyla kederden kedere


Sevdik ne güzeller. .. Ne şiirler yazdık
Biz harcamadık yılları beyhfıde yere.
45
RUBAiLER B-24

B İR gün hepimiz kabre zamansız düşeriz


Düştük mü riyasız ve yalansız düşeriz
Bir rahme düşüşten nice yıllar sonra
Can aldığımız toprağa cansız düşeriz.
46
-----
-====---

----

-----
RÜBAİLER B-25

B İR gün sevilenden ve sevenden ne kalır


Gözden, dudaktan, bedenden ne kalır
o o

Anlat bana ey sevgili, senden başka


Can verdiğim fm aleme benden ne kalır-
48
RVBAİLER B-26

BİR damla dedim, sen bana derya verdin


Her amma renk, ömrüme mana verdin
Yıllarca tek mutluluğun girmediği
o

Dünyaını yıkıp bir yeni dünya verdin.


49
RÜBAİLER B - 27

BİR kat daha yok sevgi katından başka


Tat bulmadım alemde tadından başka
Dünyada ne bir taç, ne de bir taht ebedi
Kalbirnde senin sahanatından başka.
so
RÜBAİLER B - 28

BiR kez kimi sevdiyse unutmaz bu yürek


Devran kiri nisyan pası tutmaz bu yürek
Birgün muhabbetten eser kalmazsa
o

Ancak zaman bir daha atmaz bu yürek.


o


RVBA!LER B-29

BİR kısmına her mevsimi cennet görünür


Bir kısmı doğuştan yere düşmüş, sürünür
Tanrım! Ne düzensiz bir ömür vermişsin
Son hız yaşanır, sonra yavaştan çürünür.
52
RVBAiLER B-30

BiR kor beni yakmakta, nedendir, bilmem


Gözyaşiarım akmakta, nedendir, bilmem
Yalnız gece, gündüz değil uykumda bile
Bir göz bana bakmakta, nedendir, bilmem_
53
RÜBAİLER B - 31

BİR nehrolup ummanına aksam dursam


Çıksam göğe yıldızları yaksam dursam
En sonra kavuşsam sana, çöksem önüne
Yıllarca esirin gibi baksam dursam.
54
RÜBAİLER B - 32

BİR ömre değer sevdiğimin bir gecesi


Ağzımda duadır adının her hecesi
Fani yaşayıp böyle ölümsüz sevmek
Alemde bütün sevgilerin en yücesi.
RÜBAiLER B-33

BİR şahikadır, hiç erişilmez o güzel


Sonsuz sevilir, sevmeyi bilmez o güzel
Aşıkları uğrunda ölürmüş, ölsün
Geçmez o güzellik, yine ölmez o güzel.
56
RÜBAİLER B-34

-Yahya Kemal'in anısına­


BİR şaire aşka canı vermek yaraşır
Her bahçeden ayrı sevgi derrnek yaraşır
Bir din gibi aşıklara bundan sonra
Şirinle senin kemale ermek yaraşır.
57
RÜBAİLER B-35

BiR yer ki gözün gördüğü yerden yücesi


Bir yer ki çıkılmaz tepelerden yücesi
Allahın mes'ut ve seven kullarının
o

En aşığıyım ben, ama sen en yücesi.


58
RÜBAİLER B-36

BİTMEZ sonu gelmez çilemin sorma neden


Bir hasta yürek bendeki bir köhne beden
Ergeç gidecek ayrılacaksın diyerek
Sensiz gibiyim seninle olsam bile ben.
59
RVBAILER B-37

BİTSİN diyorum bunca karanlık bitsin


Boş ınidelerin duyduğu açlık bitsin
Madem ki eşit geldik eşit gitmeliyiz
Haksızlık imiş, zulm imiş, artık bitsin.
60
RVBAILER B - 38

BİZ sevmeyi din, vermeyi iman saydık


Bencilliği en korkulu düşman saydık
Aldatmıyor artık bizi günler, geceler
Sürseydi o düş, keşke hep aldansaydık.
61
RÜBAİLER D-39

D ERLER ki: Bu dünya malı dünyada kalır


Servet götürülmez, eşe, eviada kalır
Mirasının ilk kavgası başlar yolda
iş, yolcuyu rahmet ile bir yada kalır_
62
RÜBAİLER D- 40

DİNDAR kişiler zannediyor hak çağırır


Aslında o fanileri toprak çağırır
Toprak anamız her zaman adil ve büyük
Her canlıyı ölmezliğe mutlak çağırır.
64
RVBAİLER D -41

DuYDUK kaçınılmaz sonucun geldiğini


Örnrün azalıp gitgide eksildiğini
Gözyaşları, yalvarınalar artık boşuna
Bir hakimi mutlak okuyor bildiğini.
65
RÜBAİLER D- 42

- Ulunay'ın anısına­
DüN, ağlayarak hattı güneş, ay sustu
Binbir tele ahengi veren yay sustu
Ölmüş, gidiyor sevgili Mevlanasına
Ses yok Ulunay'dan, ulu bir nay sustu.
66
RÜBAİLER D-43

DüNYA mı yalan söyle bu canlar mı yalan


Sessizce gidenler mi kalanlar mı yalan
Anlat! Nice yıl var ki şaşırdım kaldım
Gerçek mi yalan yoksa yalanlar mı yalan.
67
RÜBAİLER D - 44

DüNYAMI tutuşturdu o katranlı çıra


Dağlar yanıyor birbirinin ardısıra
Sonsuz alevim yılları çoktan geçti
Gönlüm koşuyor şimdi asırdan asıra.
68
RÜBAİLER D-45

DüNYAYA karanlık gecelerden geldik


Binbir güneşin battığı yerden geldik
Hiç gelmez olaydık şu keder alemine
Rfıya ne zaman başladı, nerden geldik.
69
RÜBAİLER D- 46

DüNYA YI saran sırları bilmek çok güç


Dönmek, senin iklimine gelmek çok güç
Yıllar yılı öğrendiğimiz bir şey var
Sensiz yaşamak güç, hele ölmek çok güç.
70
RVBAİLER E - 47

EN sevdiğimiz nerde, neden gitti gider


Ten nerde, nasıl, nerde beden, gitti gider
Bir pencereden aleme kim bakmışsa
Bir gün yine bir pencereden gitti gider_
71
/
/

//
,
.
,�
l/
�i
'·\
'"
........
... �
• <

��.!.. �
.$:.
�.
RÜBAİLER E - <M

EN içli dua, en yüce mabet bizde


Bir kalbe girip, orda ibadet bizde
Tek benzeri yok canevi dergahımızın
Aşk uğruna can vermeler adet bizde.
73
RÜBAlLER E-49

EsRARIMIZ errnişlere malum olsun


Harnlar bu sezişten yine mahrum olsun
Sen bende hüküm sür daha binlerce sene
Ruhum ebediyyen sana mahkum olsun.
74
RUBAILER F - 50

F ANİYİ ölümsüz kılacak canı getir


Hiç bitmeyecek en büyük imkanı getir
Yetmez, yine mes'fıd olarnam ben, ey yar
Sen tek bana en özlediğim anı getir.
75
RUBAlLER G - 51

GEL dinle, bu sesler o son alkış mı acep


Duyduklarıının hepsi de yanlış mı acep
Bir gün daha var olmak için, ruhumda
Gel bak, bir ümit parçası kalmış mı acep.
76
RVBAlLER G-52

G ELMEZ daha hiç öylesi bir Mevlana


İnsanlığa sonsuz yetişir Mevlana
Hep aynı çağıltıyla o kaç yüz senedir
Coşmuş, akıyor, sanki nehir Mevlana.
77
RÜBAİLER G-53

GiTTiKÇE büyür duyduğu özlemle keder


Bir türlü geçip gitmeyi bilmez geceler
Zevk aldığı her türlü cefadır sevenin
Ömründe sükunet ve huzurmuş ne gezer.
78
RÜBAİLER G- 54

GöKKUBBEDE bir gün var olan bir gün yok


Yarın diyeceksin ki: Bu gün var, dün yok
Ölmek, yaşamak aynı cezadır çekene
Varsın bu yeter, sanma ki bir cürmün yok.
79
UOIIA.lLER G -55

GöKLER tutuşur, dumanlı dağlar dövünür


Irmakla deniz, sel gibi çağlar dövünür
Ben, onlara döktüm, içimin gözyaşını
Ardırnca rübailerim ağlar dövünür.
80
RÜBAİLER G- 56

G öKLERDE güneş böyle ışıksız ne gezer


Sönmüş ve tükenmiş nice yıldız ne gezer
Bir aleme geldik ki karanlık, zindan
Kalplerde ilk sevgi, ilk hız ne gezer.
o o

82
RÜBAİLER G-57

GöRDÜM; masallardaki devler ne imiş


o

Yaldızlı saraylar, sefil evler ne imiş


Aç bağrımı, bir gün göreceksin sen de
Yangın ne imiş? En gür alevler ne imiş.
83
RUBAiLER ll-58

HEM, ölmemenin sırrını bilsem dersin


Hem, çok yaşadım gayri ben ölsem dersin
Ölsen; o zaman yadederek yeryüzünü
Bilmem ki nasıl öldün a sersem dersin.
84
RÜBAİLER H -59

HEP gam çekecek bil ki bu alemde kalan


Ömrünce ümid et ve biraz sev, oyalan
Ergeç sezeceksin var olan şey yokluk
Binbir yalanın kaynağı bir eski yalan.
85
RÜBAILER H- 60

HEP zulmederek halkı soyup gitmişler,


Eller keserek, gözler oyup gitmişler
Yıllar yılı çaldıkları dünya malını
Bir gün yine dünyada koyup gitmişler.
86
RÜBAİLER H-61

HER an o büyük zevki ölümsüz sürsek


Dünyayı unutsak gece, gündüz sürsek
Mabet bilerek ellerinin her yerini
Yıllarca öpüp okşayarak yüz sürsek.
87
RÜBAİLER H - 62

HER anı mücevher zamanlar nerde


o

Altın bir alevden tutuşanlar nerde


Tek inci mi kalmış kadar servetten
o

Elmaslı şerefler hani? Şanlar nerde.


88
RÜBAİLER H - 63

HER çok sevenin günleri zındanda geçer


Ruyaları bir dalgalı ummanda geçer
Bir gün unutur çektiği binbir derdi
Bin yıl çekilenler bile bir anda geçer.
89
RVBAiLER H- 64

HER gün yeni bir can yaratır hak bende


Ergeç yeşerir kupkuru yaprak bende
Son meyvesiyim ben bir ölümsüz ağacın
Binbir tohumun sürdüğü toprak bende.
90
RVBAILER H -65

HER insanın alemde öbür kopyası var


Görsen şaşırırsın ona benzer o kadar
Bak! Aslı nasıl ansızın ölmüş gitmiş
Dünyada kalan başka ümit, başka yaşar.
91
RÜBAILER H - 66

H ER sırrı içinden çıkarıp atsan da


Esrarını bir bir bana anlatsan da
Canım ki fedadır sana canan bunu bil
Canınla benim canıma can katsan da.
92
RÜBAİLER H - 67

H ER şey şu sağır kubbenin altında yalan


Duygun da yalan, aldanan aklın da yalan
Sevdim deme, gönlünce sevilclin sanma
Gerçek dediğin sevgiler aslında yalan.
93
RÜBAJLER H - 68

H ER yaşta bir onlar biliyor sevmesini


Onlarda görürsün kaderin böylesini
Ömrünce sevip, mutlu edenler, ne yazık
Tatmaz bir ömür mutluluğun zerresini_
94
RÜBAİLER H - 69

H ER yazdığımız halkı uyarsın diyerek


Yazdık, bir ümit, belki duyarsın diyerek
Pek fazla ışık beklemedik dünyadan
Sen her iki dünyada da varsın diyerek.
95
Utill!ı/U�R H -70

H ER zevki tadıp her şeyi bilmek ne güzel


Her sevgiyi, her neş'eyi bilmek ne güzel
İnsanlığın alçaldığı bir dünyada
Bir insanı sonsuz sevebilmek ne güzel.
96
RÜBA!LER H-71

HicRAN dolu bir aynaya baktım bu gece


Kırkbeş yılı ardımda bıraktım bu gece
Ömrüınce ne yapmış ne kazanmışsam ben
Pişman olarak hepsini yaktım bu gece.
97
RÜBAiLER H 72

Hiç bitmeyecek bir gecenin koynunda


Sökmez o şafaklar sevenin koynunda
Dünyada değilmiş, öbür alemde değil
Cennet de cehennem de senin koynunda.
98
RÜBAİLER H-73

Hiç kimseye elbette bu dünya kalmaz


Üstünde gök altında şu derya kalmaz
Bir eski resim belki kalır elde, fakat
Gözlerde ışık, yüzde mfma kalmaz.
o

99
RVBAILER H 74

HisSETTİGİMİZ açlığa benzer bir şey


Hiç bitmeyecek mutluluk ender bir şey
Gamdan da kederden de usandık yetişir
Yarftp huzurdan bize gönder bir şey.
o

100
RÜBAİLER İ -75

İ ÇSEK de elemden ve kederden içsek


Her damlayı kan rengi seherden içsek
Özlemli avuçlarla bütün içkileri
Aşkın süzülüp aktığı yerden içsek.
101
ROBAiLER 1-76

İNSAN yüce aydınlığı görsün bir kez


Bir mabede pak alnını sürsün bir kez
Artık bütün ömrünce ışıktır gecesi
Bir nurlu sudan içmeyegörsün bir kez.
102
RUBAiLER 1-77

IsRARINA kandım diyemezsin, çok geç


Bir anda inandım diyemezsin, çok geç
Kor nerde ki? Bir baksana küller soğumuş
Ateş gibi yandım diyemezsin, çok geç.
103
RÜBAİLER K -78

KAÇ darbe yemiş kalbiınİ bir dinle de bak


Bir mucizenin sırrını söyler mutlak
Sevgiyle nasıl atmada kırkbeş yıldır
Hep aynı teraneyle tik tak tik tak.
o

104
RÜBAİLER K - 79

KAÇ şanlı kıral kaç ece gelmiş geçmiş


Kaç bin koca yıl böylece gelmiş geçmiş
ibretle bakıp gör ki bugün darmadağın
Taşlardan ibaret nice gelmiş geçmiş.
lOS
RÜBAiLER K-80

KAH dipdiri boynuncia bir ilmekle ölüm


Kah çok duyarak her şeyi bilmekle ölüm
Her anıını zehretmede kırkbeş yıldır
Zaten şu rezil aleme gelmekle ölüm.
106
R ÜBAİLER K-81

KALBİNDE ışık varsa karanlık gelmez


Gün bitmeyi bilmez, gece artık gelmez
isterse her insan kötü olsun, senden
Hiç kimseye bir katre fenalık gelmez.

107
RÜBAİLER K- 82

KARŞIMDA ne ruhsun, ne bedensin diyemem


Baksam, seni görsem, yine sensin diyemem
Yıllar yılı hep bendesin alem biliyor
Gel gör ki ey aşkım! Sana bensin diyemem.
108
RUBAiLER K-83

KARŞINDAKi yüz sanma ki hep ben olurum


Ergeç bu kalıptan çıkarım sen olurum
Lutfeyle gönül tahtıma sultan ol sen
Ta mahşere dek ben senin ülken olurum.
109
R ÜBAİLER K - 84

KAYBETTİGİ an aksini günler, geceler


Bir aynada bir bir çözülür bilmeceler
Artık serilir ortaya her şey apaçık
Devler küçülür, gözde büyürken cüceler.
110
RÜBAİLER K -85

KiRPİK, el, ayak, göz ve dudak hepsi yalan


Olgunla ham, ustayla çırak hepsi yalan
İnsan düşünür der ki bu yaştan sonra
Doğmak, nefes almak, yaşamak hepsi yalan.
lll
RÜBAiLER K- 86

KıLDIN bizi davada sanık Yarabbi


Bak! Her sanığın bağrı yanık Yarabbi
Hasretle dudak çatladı, kavruldu yürek
Bir damla su gönder, susadık Yarabbi.
1 12
RUBA!LER K-87

KoRKUM ne? Bu günden mi yarından mı, nedir


Gittin ya bu can kaygusu ondan mı, nedir
Hiç görmüyorum alemi sensizlikte
Dünya o zamanlar bana zından mı, nedir.
113
RÜBAiLER M-88

MEYHANEYİ tenha ve biraz loş gördüm


Bir dost aradım çevremi bomboş gördüm
Vardım kime sordurnsa vefa nerde diye
Karşımda yıkılmış nice sarhoş gördüm.
115
RVBAlLER M -89

MAL yoksa eğer tartmaya, kantar ne yapar


Yüzsüz yapayalnız kalan astar ne yapar
Alemde tamamlar nice şey birbirini
Bir bak! Kilit olmazsa anahtar ne yapar.
116
RVBAlLER N-90

NERDEN mi? Bir aşkın güneşinden geliriz


Yanmışsak o sevda ateşinden geliriz
Bir gün bizi sensiz bırakıp gitsen de
Rüzgar oluruz, böyle peşinden geliriz.
117
RVBAlLER N - 91

N EŞ'EYLE huzur tut ki bu alemde değil


Cennetde değil, sonra cehennemde değil
Madem ki bilinmiyar şu örnrün sırn
Her dernde inan Tanrıya son dernde değil.
118
RÜBA/LER 0-92

ÜLGUNLARI var çiğleri var ermişi var


Peygamber olup halka gönül vermişi var
Hak her kulunun alnına bir şey yazmış
Bir say bakalım alnı açık kaç kişi var.
1 19
RVBAİLER P-93

P ARLAKLIGIN altındaki neymiş gördük


Gündüz değil aslında geceymiş gördük
Son hamlede bir noktaya geldik, orada
Binlerce devin hepsi cüceymiş gördük.
120

�-
. .
RVBAILER Ö-94

ÖMRÜN tadı artsın heyecan olsun ki


Canan yaşasın, tende bu can olsun ki
Elbette fedadır ona bir yerde bu can
Altında göğün öyle bir an olsun ki.
122
RtlBAlLER S- 95

SENDEN koparak bir yere geldik Tanrım


Doğduk, yaşadık, makbere geldik Tanrım
Milyon sene geçmiş gibi biz var olalı
Birdenbire bir mahşere geldik Tanrım.
123
RVBAiLER S- 96

SEN pul vurarak tavlada mars et, ne çıkar


Aslında felek silleyi vurmuş bir kez
Hiç faydası yok, her şeye eyvah demenin
Talih zarımız hep yek oturmuş bir kez.
124
RÜBAILER S- 97

S ENSİZ doğacak günleri akşam biliriz


Her zevki keder, neş'eyi bir gam biliriz
Mümkünse kavuşmak sana bir gün, bil ki
Biz yalnız o eşsiz günü bayram biliriz.
125·
RÜBAİLER S- 98

SEVDİK; nice yazlar, nice kışlar gördük


Her yerde o gözlerle bakışlar gördük
Yıllarca değil, belki asırlarca süren
Sonsuz koşular, kanlı yarışlar gördük.
126
R ÜBAlLER S - 99

SEvDiM, o büyük nura çevirdim yüzümü


Binbir güneş aydınlatıyor gökyüzümü
Herkes gibi yıllarca konuştum, amma
Tanrım! Daha ben söylemedim son sözümü.
127
RVBAlLER S - 100

SEVMEKSE hüner ordayım Allah biliyor


Her nefreti inkardayım Allah biliyor
Suç bende değildir arayan bulmazsa
Yıllar yılı hep yardayım Allah biliyor.
128
RÜBAİLER S-101

SoN ver ulu Tanrım bana küskünlüğüne


Ben çoktan inandım senin üstünlüğüne
Bambaşka bir alem yaratırdım yine de
Versen o büyük kudreti bir günlüğüne.
129
R ÜBAILER S -102

SöNMEZ bir ışık, baktığımız yerde o var


Sellerce coşup aktığımız yerde o var
Her menzile varmıştı o, bizden önce
Gördük; yine her çıktığımız yerde o var.
130
RÜBAİLER Ş-103

Ş İRİYLE bütün dillere destan gönüle


Baştanbaşa cennet, şiiristan gönüle
ikbal ile yerleşti bir ahfı gözlü
Kaç yıldır kaç ülkeye sultan gönüle.
o

131
RÜBAiLER T -104

T ALİH ne ümit verdi ne güldürdü beni


Binbir acı toprak gibi hep sürdü beni
Zevk almayı çoktandır unuttum gittim
Her yerde o yalnızlığım öldürdü beni.
132
RVBAİLER T- 10 5

TAM kırk sene doldurdum o bomboş güğürnü


Çözdüm, o çözülmez denilen kördüğümü
Kimler sana baktıysa seven gözlerle
Hiç görmediler sende benim gördüğümü.
134
RÜBAILER T -106

T ANRIM beni bir anlıyacak yok mu diye


Sen boş yere hiç ağlama hak yok mu diye
Her yerde o var doğrudur amma, heyhat
Feryad ediyor kaç kişi bak yok mu diye.
135
RÜBAİLER T- 107

T ANRIM ne gülüş ver ne de bir kahkaba ver


Atlas ve ipek istemem artık çuha ver
Kalbirnde sevinç özlemi çoktan bitti
Dertmiş ve acıymış daha ver bir daha ver.
136
RÜBAİLER T -108

TAN RIM gün olur belki seversin diye ben


Kaldı nice yıl aç ve susuz sevgiye ben
m

Bilmem neden oh çekmek için eller de


Ah çekmek için hep niye ben hep niye ben.

137
RÜBAİLER T- 109

TUTMUŞ yaratır herkesi bir başka biçim


Hallakı bu halkın biliyor eksiği var
Hiç görmedik alemde eşit kullarını
Biz bilmiyoruz, belki de bir bildiği var.
138
RÜBAİLER U - 110

U ÇMUŞ anlar, petek pete k bal duruyor


Güller hani ? Yaprak kur umu ş, dal d uruyor
Birle ştiği bir yerdeyiz ak şamla günün
Ge çmi şte hüzün, kar şıcia ikb al duruyor.

139
R ÜBAİLER U III

U MMAN arayıp, damlayı bulmak ne acı


Günden güne bitmek, heder olmak ne acı
Sevdiklerimiz yok, o sevenler nerde
Uz le t ne kadar zor, unutulmak ne acı .

140
RÜBAİLER Ü - 112

U ZGÜN değiliz belki de memnun gideriz


Bir dilberin end am ına meftun gideriz
Leyl am ızı ka ç y ıl arad ık yok, yine yok
Gel gör ki ci handan yine mecnun gideriz .

141
ROBAlLER V-113

Ü ZGÜN değilim kanmay ı öğren ciimse


Senden seni k ıskanmay ı öğren ciimse
Gelsin beni çepçevre ku şa ts ın o a teş
Yüz y ıl yanar ım yan ınay ı öğrendimse .

143
RÜBAİLER Y -114

YA KLAŞ güzelim durma, sokul y anıma gel


Tenden çıkarak r uha karı ş, c anıma gel
Yazdım, ya şadım bak seni mısr a riusr a
Ba ştanba şa a şk ol şiir İst amma gel .

144
RÜBAILER Y-115

YAR iste meden , şam da verdi m gitti


Bostanla gülistanı da verdi m, gitti
Var lı ktan eser ka lmadı artık bende
C an amın için , c an ı da verdi m, gitti .

145
RVBAiLER Y -116

YAR ağ iasa inci, gülse güller dağı tır


A.şık iara dert ellere cev her dağıtır
Hasretle ce hennem eder amm a gününü
Bir cenneti var her gece kevser dağıtır .

146
RVBAlLER Y-117

y ARABBİ ne c an an ne de c an istediğim
Zannetme ne ser ve t ne de şan istediğim
Kırkbe ş yılı sessizce unutsam birden
Hep kendime ai t o bir an istediğim .

147
RVBAİLER Y- 118

YILLAR ki geçip gider devirler de ğişir


Evler de ğişir sonra şe hirler de ğişir
Hep aynıdır alemdeki zindancıbaşı
işkence kalır , yalnız esirler de ğişir .

148
RÜBAlLER Y-119

YILLAR boyu bir puslu zamandan geçtim


Sen nerde isen kırk yıl o yandan geçtim
Can kaldı senin uğruna tek vermediğim
Al sevgili, artık ben o candan geçtim.
149
RVBAJLER Y-120

\ Y OKTUR sanıyordum ama gerçek varmı ş


Ağ örmede e şsiz bir örü mcek varmış
Tek gerçeği bir gün bana öğretti kade r
Yıllar boyu yalnız seni sevmek va rmı ş.

ıso
RÜBAiLER Y-121

YÜZ yıl da ha geçsin b ulamam ben ze rini


De rdim mi kalı r gö rsem el a gözle rini
Düny a ki bü tün se rve ti s am anı ile
Asl a tutama z sen gibi dos tun ye rini.

ıs ı
RVBAlLER Z -122

Z iNDAN gece , tat kal mad ı günlerdeyse


Ço ktan kapan ık, a ç dediğin perdeyse
Ayd ın l ığ a hasret nicedir gö zleri mi z
Art ık bulal ım gel , son ış ık nerdeyse .

ısı
D ÖRT L ÜK L ER
DÖRTLUKLER B -1

BATAN günmüş , şafakmış sende gö rdüm


Öpülesi duda kmış sende gö rdüm
Sey rettim gözle rinde dö rt mevsimi
Ölmekmiş , yaşamakmış sende gö rdüm .

155
DÖRTLÜKLER B -2

BENi kö r kuyula rda me rd ivens iz bı rak tın


Den izle r o rtasında bak yelkens iz bı rak tın
Öyles ine yık tın k i bü tün inançla rımı
Ben i sens iz bı rak tın, ben i bens iz bı rak tın.

156
DORTLÜKLER B - 3

Bİ L MEM kaç yıl a radı m sen i bu lana kada r


Ayıkladım içimi tek sen kalana kada r
Seninle bi r bütün üm, seninle va rım şi mdi
Bil , sana tapacağım top rak o lana kada r.

157
DÖRTLVKLER B -4

BİRateş im yana rım külüm yo k, dumanım yok


Sen yoksan rnek amın be lli değil, zamanım yok
Fırtınala r içinde beni ya ln ız bı rakma
Benim senden başka sığınacak !imanım yok .

158
DÖRTLUKLER B-5

B iRAZ kül, bi raz duman . . O benim işte


.

Kerem misali yanan ... O benim işte


inanma gözle rine ben ben değilim
Beni sevdiğin zaman ... O benim işte .

159
DÖRTLUKLER B-6

BiR bakıp gözlerime he r şeyi anla rsın ya


Benimle kede rleni r, benimle ağla rsın ya
Şu sonsuz ka ranlıkla r hiç umu rumda değil
Batmayan güneş gibi içimde sen va rsın ya .

160
DÖRTLUKLER B-7

BİRgün kader çağı rı r , gelmem diyemezsin


Ecel iste rse eğe r, ölmem diyemezsin
O kada r sevil clin ki Tan rıla r mis ali
A rtı k, aşkı tatmadım , bilmem diyemezsin .

161
DÖRTLUKLER B- B

BiR gün zaman kayar el lerinden tu tamazsın


Sel gibi a kan yaşlar ını kuru tamazsın
Öylesine bendesin ve öyle sendeyim ki
Unu tma k istesen de artı k unutamazsın .

162
DÖRTLUKLER B- 9

BiR güz mevsimi ge lir, sarı yaprak lar düşe r


A lnına kırışık lar, sa çma ak lar düşer
Yaşadık ça en büyük cesaret sevebi lm ek
Biz o yo lda gideriz, nice korkak lar düşe r.

163
DÖRTLUKLER B -10

BiR pına rsın , içilen ama hiç kanılmayan


Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan
Özlenen sen , özleyen sen , özleten sen
Va rken doyulmayansın , yokken dayanılmayan .

164
DöRTLUKLER B -ll

BİRye re geldik, ge cemiz , gündüzümüz yok


Top rağımız , denizimiz , gökyüzümüz yok
Ölmek ne imiş anladık sonunda Tan rım
Yaşayıp , he r gün bi r ke rre öldüğümüz yok .

165
DÖRTLUKLER B- 12

BİRİ ağ lıyaca k alem gü lece k


Bi ri hem ağl ıy acak, hem gülecek
Benim güle ryüz lü bi r sevdiğim va r
Yaşa rs am gü lüyo r , ö lsem gü lecek .

166
DÖRTLUKLER B-13

B İZ bu yalan düny ada önce sana inandı k


Seni sevdi kten son ra ya radana inandı k
Yüzyı lla rdı r sönmeyen bi r büyü k yangın gibi
Senin ateşine de yana yana inandı k.

167
DÖRTLUKLER B -14

B O MBO Ş bi r kadeh gib i beni bı rakıp g itme


Ben sen olmuşu ro gay r i beni bana benze tme
Gözlerimde göz le rin , e lie rirnde el ie rin
Bin ke re mahk umum ben b ir daha mahk um e tme .

168
DÖRTLUKLER B - 15

B OŞUNA deme ne sevi lme k, ne sevme k


Sevme k, seni alabildiğine sevme k
Son nefesimde bile hay kıracağım
Yine sevme k, yine sevme k, yine sevme k.

170
DÖRTLUKLER B-16

B ÜTÜN özledikle rim, a radıkla rım sende


Aydınlık oldu bi rden ka ranlıkla rım sende
Tende bu can oldukça o sevgi yete r bana
He r yokluğu unutt um , seninle va rım sende .

171
DÖRTLUKLER Ç-17

ÇALKALANIP yılla r ca bi r gün du rulma k güzel


Sen ben o ldu ktan son ra, gay rı sen olma k güzel
Bü tün güzelli kle rin çi r kinleş tiği ye rde
Seni kı r k yıl a rayıp, a rayıp bulma k güzel .

172
DÖRTLUKLER D - 18

DAG bir gü n veri nce geçi t, gi tti ler


Biraz korku, biraz ümi t gi tti le r
Ze ngi nle r , faki rle r, bu macera cia
Ayrı yaşad ıla r, eşi t gi t ti ler .

173
DÖRTLUKLER D - 1 9

DAVET o e la gözden, o gü l duda ktan ge ldi


Ka lkıp lale devrinden can ge ldi, c an an ge ldi
Mey le r ye re dö kü ldü, saki le r ço ktan sa rhoş
Ge li şin le öm rüme yeni bi r zaman ge ldi .

174
DÖRTLUKLER D-20

D iNECEK s anma hi ç o fı r tına dinmez


Hayat ne ? Gündüz mü, gece mi bi linmez
Bi r ke r re ge ldin ya , di leğince yaşa
Bi r daha ge linmez düny ay a, ge linmez .

175
DÖRTLUKLER D-21

DENİZiN al tında neler , neler gördük


Ba tmış bin senelik sefineler gördük
Vak tiyle şere fler , şanlar sa tın alan
Şimdi yosun tu tm uş hazineler gördük .

177
DÖRTLÜKLER D -22

OoGUP yaşıyo rla r kimi az, kimi çok


Hepsi de bi r amma, kimi aç, kimi tok
Şu insan geçinen üç mi lya r kişiyi
Saymaya kalka rsan ; kimi va r kimi yok .

178
DÖRTLÜKLER D-23

DüN bi r deniz gördüm , bi r yeşillik gö rdüm


Aç tım yü reğimi delik deşik gö rdüm
Ne gözle rin böyle bi r ben gö rdü , aş ık
Ne de ben böyle göz , böyle ki rpik gö rdüm .

179
DÖRTLVKLER D-24

DüNYA cehenneminde yana yana


Ten a teş , yürek ateş, geldik sana
Yitirdik verdiğin anahtarları
Açsana kapıyı Tanrım ! Açsana .

180
DÖRTLÜKLER D-25

DüNYA nimetlerini bir tek pula satana


Bedenden sıyrılarak ömrüne ruh katana
Ölüm olmaz cihanda sevmeyi, sevilmeyi
Yüz yıl yaşamaktan daha üstün tutana.

181
DÖRTLÜKLER E - 26

ERGEÇ çı kacaksın ergeç o yo lculuğa


Ne ya lvarma k ar edecek , ne söz, ne du a
O t ren seni a lmadan ka lkaca k sanma
Yetişirsin sen de bi r gün so lu k soluğa .

182
DÖRTLÜKLER G - 2 7

GEL, bi r daha candan seve lim, a ldamilım, gel


Aş kın o büyü k hazzını bi tmez sana lım , gel
Yorgun ''e mecalsiz düşe lim ge l bu şafa kta
Ta haş re kada r, haydi be rabe r yana lım, ge l.

183
DÖRTLÜKLER G-28

GöKYÜZÜM olsan seni dağ gibi sevsem


He r anım yeni bi r çağ gibi sevsem
Sevenle r için bu düny ada ölüm yok
Ölsem de seni bin yıl sağ gibi sevsem .

184
DÖRTLÜKLER G - 29

G öRD ÜKLERİM nedi r? Rüy a gibi deği l,


ge rçek gibi deği l
İ çimi kemiren ne ? Ku rt gibi deği l, böcek
gibi deği l
Sır tımda bi r ağı r yük , yü rüyo rum ,
yü rüyo rum yı lla rdı r
Can dayanacak gibi değil, yo lla r bitecek
gibi deği l.

185
DÖRTr ÜKLER G - 30

GüL biraz bunca keder bunca gözyaşı bi tsin


Gül biraz, şu gö kkubbe kah kahanı işi tsin
Her gidenin ardından koşmağa değmez haya t
Gelece kleri bekle, gidece k varsın gi tsin .

186
DÖRTLUKLER G - 31

GüNEŞ ba tmış , mek anla r çökmüş,


zaman yıkı lm ış
Tende haya t ka lm amış, c anan yo k, can yıkı lm ış
Baş lamış aldanmanın çökün tüsü yürek te
Yı ldız lar ye re düşmüş , bü tüı:ı cihan yıkı lm ış.

187
DÖRTLÜKLER H-32

HAKSIZ deği lim hep senin o lmak di liyo rsam


Düşmem güze lim , dopdo luy um, sende liyo rsam
He r kalın çekip haz d uya rım, tek sen üzü lm e
Ölmem daha bin yıl seni ölmez biliyo rsam_

188
DÖRTLUKLER H-33

HAYAT mısın, ölüm müsün nesin


Demin candaydın, şimdi tendesin
Öy le karıştık ki be lli değil
Ben mi sendeyim ? Sen mi bendesin .

189
DÖRTLÜKLER H-34

H AZVER MEDi ne dağ, ne deniz kenan


Birbi ri a rdınca ha rcadım yıl la rı
Bi r şey öğ renemedin, ne yazı k! Deme
İ nan, yetti bana bildiğim kada rı.

190
DÖRTLÜKLER H - 35

HER şeyin rengi baş ka dünyama sen ge le li


Şimdi dünyaya bede l saç ın ın bi r te k te li
Yaşad ıkça hep seni sevme k de güze l amma
Senin le ömü r boyu sevişme k en güze li .

191
DÖRTLUKLER H - 36

HER an ın ı çı lg ın yaşama kla tü ketme


Hazd ır bi tece k, göz le, duda kla tü ketme
Bir ba ksana hep ya klaşıyo r o ka ran lı k
Az ka ldı ışı k, son mumu sa kla tü ketme .

192
DÖRTLÜKLER H - 37

HER ye rden o gö rünü r, ne reye baksam


O beni bı ra kmaz , ben onu bı ra ksam
A ramızda dağ la r, deniz le r de o lsa
Ona en yakınım , ondan en uza ksam.

194
DORTLVKLER 1 - 38

İLERLİYEN zamanı gö rüp işitmesen de


Zaman bi te r bi r ye rde, sen as la bitmesen de
Tutup götü re ce kle r e rgeç o ka ran lığa
Sen gönül hoşluğuy la git sen de gitme sen de.

195
DÖRTLÜKLER 1 - 39

İsTEMEM, girme sa kin bahçeme ne olur


El sürme şu karanlı k geeerne ne olur
Gi ttin , kavuş tum sana, bu derin mu tlulu k
Bıra k da bin yıl sürsün, hiç gelme ne olur.

196
DtJRTLVKLER 1 - 40

İsTER denizle rle, bahçele rle gel


İ s te r sabahla rla , gecele rle ge l
Sensiz kalı rolduğum şu anda gel de
Zulümle rle gel , işkencele rle gel .

197
DÖRTLUKLER 1-41

İsTER kül ol , ateş ol , i ste r duman ol


Zaman içinde mek an , mek anda zaman ol
Beni bu zifi r ka ranlıkla rdan ku rta r da
Ne olu r san ol, razıyım ne olu rsan ol .

198
D(iRTLOKLER K - 42

KAH içimiz yana r da susuzluktan içe riz


Kah en yüceye çıka r sonsuzluktan içe riz
Yü rekte ayni ateş, elle rde ayni kadeh
Gönül sultanımızla bi r musluktan içe riz .

199
DÖRTLUKLER K - 43

KEDERDEN bi r dolu zehi r olmuşuz


Göl, deniz o lm uşuz, nehi r olmuşuz
Yaşa rken neş'eyi bi lm edik asla
Gamla, öy le haşı r neşi r olmuşuz.

200
DÖRTLÜKLER K - 44

K aLKOLA ge zdiğimiz ıslak caddele rde kal


Seviştiğimiz ge ri gelme z gecele rde kal
Adımı anmasan da , bana hiç gelmesen de
Ne olu r hay alimde yükseldiğİn ye rde kal.

201
DÖRTLUKLER K -45

KULUN kölen olmak senin bu bi r kula kulluk değil


Yokluğun beni kalı reden şu bi tmez yoksulluk değil
Elle rim , yüzüm çatladı, dudakla rım pa rampa rça
Susuzum, amma bu öyle bildiğİn susuzluk değil .

202
DORTLVKLER N - 46

NE a z sevdin , ne çok sevdin , sevdin amma


Ya rı aç , ya rı tok , sevdin , sevdin amma
Kaç yıl u za ttın bile rek bu aldanınayı
Hem va r sevdin, hem yo k sevdin , sevdin amma.

203
DÖRTLÜKLER N - 47

N E kede rdi r, ne çi le seni bek lemek


Yaşamaktı r senin le seni bek lemek
En tükenmez mut lu lu k, en yüce hazdı r
Ölümden sonra bile seni bek le mek.

205
DÖRTLÜKLER N-48

NE haz va r senden ay rı, ne b i r tat senden öte


Bi r an yüzünü gö rmek değe r binbi r zahmete
Ve receğin he r acı gönülden kabulü rodü r
Sendeki cehennemİ değişmem bin cennete.

206
DÖRTLVKLER N - 49

N EDEN diyo rum , nası l diyo r la r


Gönül diyo rum, akıl diyo rla r
Bi r meyhanedeyim kö rkü tük sa rhoş
Şa rap diyo rum, ayı l diyo r la r.

207
DÖRTLÜKLER N - 50

N İCE günler yüzümü bir hüzün gölgeliyor


A klıma te k teselli yine senden geliyor
Ne zaman sana ba ksam dostlu ktan ve sevgiden
Gözlerimde muhteşem bir anıt yü kseliyor .

208
DÖRTLÜKLER 0 - 51

Ü saatte ses le ndiğİ n her yer bir duvar


Bağırsa n da kimse duymaz sabaha kadar
Taş iara vur başı nı, di lerse n ağ la
Se nin le üzü lece k, ge lece k mi var.

209
DÖRTLÜKLER S - 52

SAÇLARINI o kşasam bir kuy tu ormandayım


Bir tu tsam e llerinden en s akin limandayım
Mesafeleri aşıp yanıma sen gelince
Zamanların üs tünde bir baş ka zamandayım .

210
DÖRTLÜKLER S 53-

SEN va rsın , kötülükle r, ka ranlıkla r uzakta


Delice sa rhoşlukla r, çılgınlıkla r uzakta
Sensizlik başlamasın kede r yağıyo r gökten
O zama n güze l ikle r, aydınlıkla r uzakta.

211
DÖRTLÜKLER S - 54

SENDE bir sen yaşa r ki o sen deği lsin


Senden uza k o kada r ki o sen deği lsin
Seni senden baş ka bi r ben bi li rim
Bi lmediğim bir sen var ki o sen deği lsin .

212
DÖRTLUKLER S - 55

SENDEN geliyo r telle rimin bi r sesi va rsa


Al, hepsi senindi r şu hayatın nesi va rsa
Ha ktan seni sevme k, sana tapma k dileğimdi r
Bir gün şu cihanın yeniden gelmesi va rsa.

213
DÖRTLÜKLER S- 56

SENSİZ boş a lana, sensiz do lana


Tadından ö tede bir tad bulana
Her i ki dünyada yazı klar olsun
Seni sevme k var ken topra k o la na.

214
DÖRTLUKLER S - 57

S ERT ve ac ı bir gerçe k her yalanın ötesi


Upu zun zamans ız l ık bu zaman ın ötesi
O varsa yaş ıy orum, gerisi boş ve yalan
Ne b u örnrün sonu var ne cih an ın ötesi.

2 15
DÖRTLÜKLER S - 58

SEVEN kaybede r miydi a rayıp bulmasaydı


Yeni gülle r açmazdı o gülle r solmasaydı
Hiç çe kilmez olu rdu yaşadığımız dünya
Aş kın bittiği ye rde unutma k olmasaydı .

216
DÖRTLÜKLER S - 59

SEvSiNLER deme hep , sevrneğe ba k tez


Gücün bu düzen i bozmağa ye tmez
B ir gü n gel irs in ki öyle b ir ye re
Orada her şey in beş pa ra e tmez .

2 17
DÖRTLÜKLER S - 60

SEVENLERİZ, sevmeyi yaşamak bilenle riz


Yaşa rken bi le he r gün bin defa ö lenle riz
Bizim can paza rında ölümden ko rkumuz yok
Biz he rkesin gittiği o ye rden gelenle riz.

218
DÖRTLÜKLER S - 6 1

Suç deği l seni sevme k, ya lan deği l


Aş kın en büyü k ge rçe k, ya lan deği l
A ldanma ka ran lığına gece le rin
Aydın gün le r ge lece k, ya lan deği l.

220
DÖRTLÜKLER Ş - 62

Ş İ İRİM senin ağzında du ala şır


Ses ahenk olur, söz m ısra la s ır
Aşığım diyerek hor görme beni
Sen i seven ölmez, evliy ala şır.

221
----�
DÖRTLÜKLER T - 63

T EN bir yana düş tü, can bir yana düş tü


E t, kemik bir yana , kan bir yana düş tü
Bir yere ge ldik ki renksiz ve ış ıks ız
Şeref ler bir yana, şan bir yana düş tü.

223
DÖRTLÜKLER T - 64

TOPRAK olmaz bende te nde n ba şkas ı


Se ni bu nca sevmez be nde n ba şkası
Ö lürsem se n ağ la arkamda n, yeter
Ge lmesi n kabrime se nde n ba şkası .

224
DÖRTLÜKLER T - 65

T UTUŞUP yanınayı bi r din bi lir o ldu k Tan rım


Yine yanma k di le riz sanma yoru ldu k Tan rım
Aş ka tap tı k diye kor ku tma cehennem le bizi
Biz o alemde ası l cenne ti bu ldu k Tanrım.

225
DÖRnüKLER U - 66

U ZUYOR yılla r gibi dakikala r sen yoksan


Tesellile r, ümitle r neye ya ra r sen yoksan
Alev alev yana rken bilsen nasıl he r gece
Bin defa ölüyo rum fec re kada r sen yoksan .

226
DÖRTLÜKLER Y-67

YA ellerinde yaşar , ya di zinde o mart ı


Sen bir dalga ol da git hep i zinde o martı
Hiç b ırakma ne olur , bir gün çığlık ç ığl ığ a
Ölürse mutlu ölsün deni zinde o mart ı.

227
DÖRTLÜKLER Y-68

YAŞAYACAKSIN demişler yaşıyoruz yaşıyoruz


Bir köhne beden vermişler taşıyoruz taşıyoruz
Kimi zengin kimi fakir kimi güzel kimi çirkin
Bu ne biçim dünya Tanrım şaşıyoruz şaşıyoruz_

228
DÖRTLÜKLER Y - 69

Y OKLUGUN her dakika ölüm demek, gitme kal


Hasretim daha yüz yıl diorneyecek gitme kal
Yetişir senden uzak yıllardır kalırolduğum
Ayrılma hiç yanımdan, mahşere dek, gitme kal.

229
DÖRTLUKLER Y - 70

Y OKLUGUNDA içimin karanlığı eksilmez


Dakikalar uzar da gece bitmeyi bilmez
Sadece uzaklarda yanıp söner o ışık
Kutup yıldızı gibi görülür, erişilmez.

230

You might also like