Professional Documents
Culture Documents
iLAHIYAT FAKLTESi
..
.
DERGISI
III
TABATTAN
TANRIVA
Yazan: A. E. TAYLOR(':'J
-235-
anda, bu
ekildeki
bir
deikenlik,
sade;ce
deimeyen
maddeyi
Deimeyen
istikrarn
-236-
TABATTAN TANRIYA
hayatLmzn
hizi aina klch grnte dzensi!z ve kanunlara uymaz btn l1areket ve deimeler, mutlak olarak dzenli ve mtecanLs olan hareketlerden (mesela gk sfetlerinin hareketlerinden) ikaynaklanmak'ta
ve onlarn etkileri sonucu var1 olmaktadrlar. Bu gre gre, Tabiatta
tam hakim durumda olan hareket, dnyann evresini saran yldzlar
sistemi sferinin grnrde dzenli ve devri nitelikteki hareketiyle :zde
o1maktadr. Fakat Aristoteles, varl farzedilen bu hareketin szde gerekliini, baka hibir aklamaya ihtiya gsterme;yen bir mutlak varlk
olarak beninsemekle yetinemezdi. Hibir hareket, kendi kendisini ak
layamaZ; dolaysyle, gk sferlerinin niin devaml ve dzenli bir hareket oluturduunu da ayrca sormam:z:. gerekiyor. Aristotales ve takip
ileri, bunun seibelbini ancak hayal rn mitlerin diliyle aklayabilnek
teydiler. Madem ki hibir ey kendi kendisini harekete geiremiyor, T:
biat evreleyen btn hareketin, baka hibir ey tarafndan hareket
ettirilmeyen, dolaysiyle deimeyen, nasl ise ylece olduu iin herhan
gi bir gelimeye ihtiya gster'meyen, hep ayn ve yetkin olan bir varlk
tarafndan balatlm olmas gerekiyodu. yle bir ilke ki btn sem."t
ona dayanr (Metafizik, 1072 b, 14). Ve Aristoteles felsefesinin ngrd dier baz faraziyelerden anlyoruz. ki, bu ilkenin yetkin ve yaayan
bir akl olarak dnlmesi gerekiyor. Bylece, Ari!stoteres'in taibii bilimlerin ilkelerini dile getiriinde u ak sonuca ulayouz: Tabiat, kendi i
yaps ;inde ele almdmda, yetkin ve ezeli bir hayat kaynana dayamlarCk o.klanabilir ancak. Bu kaynak, ne tabiatn kendisi, ne de onun
tbir parasdr. te bizzat tabiatn, en sonunda,. rasyonel bir ta:hlile tabi
tutulmasyla' <<Tanrnn aknhna al\'a iaret edilmi olunuyor (Aristoteles ve Thomas Aquinas ~Spatlanm oluyor>> demeyi tercih ederlerdi).
Onlarn muhakeme ekli, kozmo1ojik delilin daha sonra ortaya kan
her eidinin ilkesi ormaktadr ...
----k-imdi
Tabii Kelfnnl k!onUJsu:nda yazlm gzlde eserlerin ne srdkLeri Tanrnn varlna d!iUr delillet>>in kayna olan bu dnce izgitsini geriye dr.:erek g:zJden geirdikten sonra kendimize u soruyu soralm: Bu dncenin u anda bizim iin kalc olan ne gibi hir deeri vardr; ve o, mr'ninin evkle ve hakiki manada i:i!J.Met edebilecei bir
Tanrnn gerek varl istikametinde ne 1de bir ipucu vermektedir?
Dncenin ifade edili tarznn bize miodas gemi gibi geldiini, yahut
onu ne sUrenierin Tabiatn yapsna ilikin ayrrtlar hakkmda gnmzdekilere uymayan grle re ( zellikle astr'oomideki yerin merkez
-237.-
sahip olduklarn dnerek (bu yolla Tanrnn varlna gitmeyi hedef alan) fikrin kendisinin de, zaruri: olarak eskidiini
zanr:etmemeliyi'Z. YlidLzlar sisteminin oluirtundu.u evren hakkndaki eski
grlerin yerlerine yenilerinin konma,s, veya hayvan trlerinin sabiUi
inin kabul edilmesi, T'anrya gitme dncesinin gcn hi de etkilemeyeibilir. Burada hemen bir yana iti1mesi gereken iki eletiri bulunmaktadr ki bunlar, makul grnmekle birlikte, eer bsbtn yanlmyorsam,
hedeften olduka uzaa dmektedirler.
Hareketin hareket etmeyen kaynann g,ereklili.ini ne sren delilin ana noktas gzden uzak tutulmamaldr. Hareket>>in Aristotel-es termin:olojisinde her trl deime anlamna geldiini hatrlarsak, delili
daha iyi anlarz. tddia, deimenin deimeyen bir sebebe veya kayna::
ba olduu iddias<dr. Ayrca, Tabiatn hayatn oluturan deime serilerinin bir balang ve sonu olduuna dair ilmi bir taJhimhin bulunmad
n sylemek suretiyle delili bir yana itebileceimiz hayahne de kapl
mamal1yz.Deli1de szlmnusu olan bamll,n (d:eimein deimeyene
dayanmasnn) zaman iindeki bu ard.ardalkla ilgi,si yoktur. Onunla anlatllmak i:stenen asl ey uduD: Bir olay hakkdaki bilgimiz, o olayn hakiki selhelbini bilmedike, tamlk arzetmeyeeektir. 'B' yle olduu iin 'A'
nn da byle olduunu S!ylediiniz, ve B'nin niin yle o]duu hakknd.a
bir ey syleyemediiniz s P~"e A hakkndaki bilginiz eksik demektir.
Nihai olarak Z yle olduu iin A'nn b,yle oLduunu s:~yleyeibilecek durumda bulunduumuz zaman bilginiz tam olahilecektir. yle ki, Z kendi
varolu sebebini kendi i:inde ta<sn ve onun min ~yle o]duunu sorin-
mza gerek kalmasn. Bu bir rpda bi:zi ,yle bir sonuca gtrr: Tabi
attaki her olayn ni,in yle oLduunu, onun varolu artarnn nelerden
ibaret bulunduunu sorma hakkna daima sahip oLduumuza gre, onu
var klan Z'nin Tabiata bal olmamas gerekir. Byle bir muhak~me ta::
znn asl gayesi, Tabiatn varolduu gereinden T'a!hiat-st bir varln
realitesine gitmektir. Ve bu no~~ta, zaman iin balangcn olup olnad
, veya hibir <"olay>>lll olmad bir zamann bulunup bulunmad sorusundan etkilenmemektedir.
zamanda sathi olan u goru de b~zi hedeften
uzaklatrmamaldr: <-<Hareketin sebebi>> ile ilgili vegane mesele, ey
erin bir zamanlar sakin haLde bulunlduklarn ve daha sonra harekiet
etmeye baladldarn ne sren gereksrz bir faraziyeden diomaktadr;
meseleyi btnyle bir tarafa itmek iin yaplacak olan ey, tpk modern
fizikinin y<c!}t1 gibi, hareket halinde olan paracklar, aJtom veya elektDonlarla ie ko~ulmak:tr.
r - 238Makul fatkat
ayn
TABATTAN
TANRIYA
Aristoteles'in <,g,k sferlerine atfettii mutlak anlamda mtecanis hareketleriden mGidern fiziin l).alberli olmadm, onun sadece y
le veya byle i,stikrarl olan harektet1eri biLdiini srylemek de konuyla
dorudan doru:ya ilgili deildir. Szgelii, btnyle mtecanis bir hareket i~inde olan <~pa::a!cklar silstemi ile balarsamz, bu sefer de <<diferansiyel differential) har-eketlerin d!ouunu aklamam~z gereke,cektir. <* Erpicurus'un yapmaya alt gibi eer hepsi ayn ~stikamette hareket eden ve ayn :rlatif hza saihip olan pa11acklar yamuru ile ibalarsanz,
bu kez de btn bu paracklarn karmak yaplar oluturmak i:in nasl
olup da bir araya geldiklerini aklayamazsmz. Rerbert Spencer gibi
<<mtecanis bir nebuladan balamav tercih ede~seniz, Spencer'in akla
mad bir roktay, yani eitliliin (heterojenliin) ie nasl kantn
aklamak zorundasnz. Eer eliniizdeki asli v,eri1erder dnyamz gibi bir
dnya karacaksmz -ki o, Mill'in hakl olarak syledii g~bi, sadece birlik deil, so;msuzca bir eitlilik de arzeder- postula olarak ncelikle kabul etti,iniz Irer'hangi bir dizi verilerinizde mnferirt deiiklik kadar mtecanisJ.ie de sahip olmak meciburiyetirdesiniz. Hirgbir ~eyden hibi.
ey meydana gelmez. Tpk bunun gibi, przsz bir mtecanislikten
ayn derecede przsz bir mtecanislik kar. imkanszlna ramen,
diyelim ki, tabii bir bilim sisteminin ilk verilerinde mnferit farklla
hi yer vermediniz,; bu sefer de sit'ZJden farklhn mevcut olmaryn ak
lamanz pekala istenebilir. T\a\biati bir aklama getir:mek iin farkll
mutlak bir mtecanislik gs.termeyen daha gerideki bir durumdan
karmamz gerekecektir. Ne mtecanislik ve birlik, ne de farkllk kendi
bana aklanabilir; ie hangi ta11aftan ba,larisamz balaynz eski malum
ikilemeyle kar karya kalrsmz: Ya hibir sehep ne srme:den ilk
veriler, plak <'ger,ek1er>> olarak kabul edilir; ,vahut bir selhep ne srlecelme, onun Tabiatm dnda, tabiat stnde,> aranma:s icabeder.
,~--
(...,,-:. .-(-
j
-239-
eviren:
Prof.
Daha nce grdmz gibi, delil, zamanla kaytl, arta bal ve dei
ken olandan .e?Jeli olan, deimeyen bir eye gitmekte ve onu kaynak olarak grmekte!Cloir. Bu muhakemenin dm noktas urad:adr: Belirli olgu
veya olaylarn her trl aklamas, da:ha baka aklanmam o1gularn
dikkate alnmarsn gerekli klar. O haLde, bir! eyi tam olarak aklamak
-diyelim ki byle bir aklamay elde etmemiz mmkndr- aklanan
olgunun, kendi varolu sebebini bizzat kendi varlnda bulan bir eye
geri gtrlmesini gerekli klar. yle bir ey, nasl ise yledir, kendi bana yledir; ve o: ey, e1he,tt~e bir olaiY veya sx!:e bir olgu deildir. Dolac
y::siyle o, olgu ve olaylarm toplam olan Tabiata dahil deil, onun <<stnde>>dir. Eer can iJSti;yonsa her insran, bu ekilde bir dnme tarz iin
harcayacak zamana, sahip olmadn, kendisini yeni olgular yah,ut olgular
arasmda bugne kadar beLirlenmemi ilikilerle megul etmesinin daha iyi
olacan sy~eme hakkna sahiptir. Onu bundan dolay su;layamayz;
fakat szl\::om:su eski problemin ifade ettii anlam 1\.ionusunda hassasiyet
gsterenlere. -eer onlar eksik ve zamanla kaytl olandan yetkin ve k:
yt;sz"artsz varolana gitmeyi reddediyorlarsa- proiblemi nasl ~le almay
teklif ettiklerini sormaya yet\kiliyi,z. Bana sorarsamz burada sad,ece iki
alternatif grmekteyim:
1. nsan, tpk Hume'un Tabii Din mr.,e Dliy~aiogla:r'da yaph gibi, <* unu Syleyelbilir: Her ne kadar her paras, aklanmak iin teki
paralara dayanmak durum,nda i:se de, Tabiat diye adl:andndmz olgu v~e olaylarn olu:turduu topyekun sistem, kendi kendi1si.ni aklaya
bilecek durumdadr. Fi1oz:of ve i1ahiyatlarn Zo:runlu Viarlk diye szettilderi ey, ~llemin bizzat kendisi olabilir. Baka bir deyile, iinde
zamanla kaytl tek tek varlklarm bulunduu bir sistemin bizathl.i kendisi ezeli olabilir; oraida her ye ,eksik oliduu halde, btn tam olabilir;
her ye deitii ha1de, btn deiTnieyeibilir. Do~laysiyle, dnn ve bugnn bir'Ok filoztofunu sylemi olduu gibi, e:z;eli olan, mahiyeti tam
olarak anlalm Zamanl varlk>>tr. Tabiat ile 'Dabiat-st arasnda bir
ztlk ;yoMur. Ztlk sadece <~btn olarak kavranan Tabiab ile blk
prk aLgladmz! T:abLat arasndadr.
dnce
ahsen
r--240-
TABATTAN TANRIYA
("') Emile Meye:rson (l59 - 1933) daha ziyade bilim ve epistemoloji konularna
a~rl:~c: veren bir Fransz filozofudur. Ayniyet ve ReaUte, Denemeler adl felsefi eserleri bulunmwktadr. (ev.).
-241-
Ta:biat
kat
ve nfuz edil-
hakknda ~eterli
lde bilgimiz o]sayd, onun kendi kendini aldayan bir btn olduunu grrdl\:' eklindeki bir dneeye kaplmamz, bo ha:yalin peine taklmamz
demek olur. Yasa ve Olgu ikilii tabiat bilimlerinden kaldrlamaz, bu
demektir ki, ya Ta:biat aklanama,z olarak kalacak, yahut (eer aklana
caksa) aklama, Tabiatn dayanmak/ta oldu.u <~darda>>ki bir eyde aranacakt~r.
te
ki, gerek bilim adamlar gerek filoooflar arasnda Tabiat aklama teebibsnden tamamiyle vazgeme ve bir nihai
oklua (pluralism'e) dayanma arzusunun iyice yerettiini grmek, fazla
hayret uyandrmyor. Bu, yasa ve <Olgu ikiliine teslim olduumuz
anlamna gelir. Biz, Tabiatm, her biri kendi ,zel yap1s v,e tarz iinde davran gsteren farkl unsurlardan meydana geldiini sam~or ve aklam;
~inde bize den grevin, ite bu farkl unsurlar arasndaki etkileimi en
az sayda ve en basit yasalara bavurarak karm.zda bulduumuz dnyay
anlatmak olduunu dnyoruz. Baka bir deyile, bu durumda, <<Tabiat aklama abalarmdan vaz~eiyor ve <~onun 9aralarna,
onlar:
has niteliklere v'e onlarn baka <<paralar ile olan ilikilerine bakarak
aklamakla yetiniyoruz,. Bu, belli bir problemi ,zmeye, mesela baz yeni
-<<.trlerin ortaya bn ve hayatn devam erttiriini salayan artlar
kefetmeye ynelen bir bilim adam iin her bakmdan meru bir yoldur.
Fakat nihai' pluralizmin>> bir Ta:biart Felsefesi }in son sz olup olam
~raca tamamen ayr bir mese1edir. Eer olduunu kabul ederseniz, Tabiat>>a malettiiniz ok sayda nihai unsurlarn varl, yaht onlarn niin mevcut niteliklerine eahip oJJdukar konusunda tesadf eseri yle
olmu~lar demekten baka bir sebep ne sremez:siniz. inizi daha iyi
yapmanz iin u andaki bilginizin yeterli olmamasndan dolay deil, bir
aklamann olmad, olamad fikrine yneldiinizden dolay aklanma
yan kaba, gerekle yetinmeye raz olmaktas.nz. Bylece, anlalmaz bir
srr, realitenin ta kalbine yerletirmektesiniz.
bundan
dlolay:dr
'
-242-
TABIATTAN TANRI~A
lime
tarihi sresince byle bir aklanamaz kruba geree teslim olma, ncelikle, reddediilmitir; u anda sahip olduumuz bUgilerimiz asndan salt
gerek olarak kabul edilmesi g,ereken eyle kal'l karrya geldiimiz her
an daha ileri derecede bir aklama istemek hakkm:zdr. Baka trl
yapmak, bilimin ruhuna i!h.anet etmek olur. O ha1de kanrmaz olarak
U sonuca ulamaktayz: Ya i1rn1 araturoaya illham veren ve onu ynl:m
diren ilkelerin kendilei bir hayaldir; yahut Tabiat, kendi kendini ak
layan ve dolaysiyle taibiatn bir parrus: olmayan bir eye dayanmak zorundadr. Bu varlk, kelim:eni~ tam anlamyla tabiatst veya akn>>"
dr. <<Aknlk ile anatlmak istenen ey, Tabiatn ve Tabiatn her parasnn bariz zelliini ohJturan Yasa>> ve <~olgu ikiliinin ortadan kalkt varlk halidir. Bu akn varlk, kaiba bir ~erek olmad gibi,
soyut evrensel bir yasa veya o tr rtasalarn bir toplam da deiLdir. O,
kendi kendine k tutan ge.ek bir V'arlk'tr. Gerek tabiat kavrayabilseydiniz O'nu grelbilirdiniz. Zaten yle bir tabiata sahiip olmak, varolmak
ile ayn eydir. tte bana ;yle geliyor ki, deien ve zamanla kaytl olan
taibiatn, ezeli ve deimez olan .<~bakasna kanlnaiZ iareti bu yolla
olmaktadr.
-243-