You are on page 1of 21

Paradigma Kavram Inda Bilimsel Devrimlerin Yaps ve Bilim Savalar:

Cephelerdeki Fizikilerden Thomas S. Kuhn ve Alan D. Sokal.


Prof. Dr. Bilal GNE, web: http://www.bilalgunes.com email: bgunes@gazi.edu.tr
Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

zet
Bilim Savalar bilim adamlar ile sosyal kurmaclar veya post-modernistler arasndaki basit bir kavgadan ibaret
deildir. Doruluk kavramna ulamak iin disiplinler arasndaki bir atmadr. Bu alma, atmann ksa bir
tarihsel gemiini zetleyerek, genel olarak iki olay zerinde younlamtr: Thomas Kuhnun Bilimsel
Devrimlerin Yaps isimli nl kitab ve Alan Sokal Olay. Bilim savalarnda, bir cephede ou bilim adamlarn
ve baz bilim tarihileri ile bilim felsefecilerini buluyoruz. Dier tarafta ise ounlukla entelekteller, baz bilim
tarihileri ve bilim felsefecileri ile ou bilim sosyologlar bulunmaktayd. Thomas Kuhn sayesinde paradigma,
normal bilim ve bilimsel devrimlerin yaps ilk kez tanmlanrken teori ile model arasndaki iliki de daha ak
bir ekilde ortaya konuluyordu. En nemli bilim-tabanl atmalardan biri ise Kuhnun lm yl olan 1996da
oldu. Bir fiziki olan Alan Sokal, postmodern parodiden oluan bir makale yazarak, makaleye bilerek bilimsel
hatalar serpitirdi. Makalenin gnderildii Social Text dergisi, ierisindeki hata ve hicivleri fark etmeden,
makaleyi yaymlad. Sokaln bu beklenmeyen baskn hareketi daha nceden var olan uurumu derinletirirken,
zaten gerilimli olan taraflar arasndaki kavgay da iyice alevlendirdi. te bu makalede, bilim savalarnn
geliiminin ortaya konulmasnn yan sra; paradigma, bilim, bilim adam, teori ve model kavramlar, Kuhnun
nerdii paradigma terimi kullanlarak, ayrntl olarak tartlmaktadr.
Anahtar szckler: fizik, bilim, eitim, Thomas Kuhn, Alan Sokal, bilim savalar, paradigma, bilimsel
devrimler, teori, model.
Abstract
The Science Wars are not simply about a battle between scientists, and social constructivists or postmodernists. It is an interdisciplinary clash about concept of truth. With a brief historical background of debates,
this study mainly focused on the two events: Thomas Kuhns famous book, The Structure of Scientific
Revolutions, and Alan Sokal Affair. In science wars, on the one side we find most scientists and some historians
and philosophers of science. The other camp contains mostly intellectuals, some historians and philosophers of
science and many sociologists of science. It was with Thomas Kuhn that concepts of paradigm, normal science
and structure of scientific revolutions were firstly defined, and the relationship between theory and model
became more clear. One of the most famous science-oriented skirmishes occurred in 1996, the year Kuhn died.
A physicist Alan Sokal wrote a postmodern parody, riddling his paper with scientific errors. Social Text journal
published it, catching neither the errors nor the satire. Sokals foray deepened the rift that is already existed and
heated debate between the two communities that were already in tension. In addition to portray of the
development of science wars, notions of paradigm, science, scientist, theory and model are deeply discussed in
the light of the paradigm conception proposed by Kuhn.
Key words: physics, science, education, Thomas Kuhn, Alan Sokal, science wars, paradigm, scientific
revolutions, theory, model.

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

Paradigma Kavram Inda Bilimsel Devrimlerin Yaps ve Bilim Savalar: Cephelerdeki Fizikilerden
Thomas S. Kuhn ve Alan D. Sokal
Bugn bilimi savunanlar ile bilimi eletirenler arasndaki sava daha iyi anlamak iin bilim tarihine
ksaca bakmakta yarar vardr. Bilimle uraanlara, daha nce doa filozoflar denilirken, 1830l yllarda
fiziki olan William Whewell, bilim adam sfatn ilk kullanan kii olarak bilinir. Whewell, sanat (art) ile
ilgilenenlere sanat (artist) denilmesinden yola karak bilim (science) ile uraanlara bilim adam
(scientist) denilmesini nermitir (Snow, 2001). Bilim felsefesinin tarihi de Whewell ile balar ve imdiki
anlamda ilk bilim felsefecisi olarak da kabul edilir. 1900l yllarn banda yine fiziki ve felsefeci olan Ernst
Mach, deneysel fizikilerin sanayi ve ordu ile ibirliinden tedirgin olmu ve bilim adamlarn ilk eletiren
kiiler arasnda yer almtr. Bilim adamlarnn sadece toplumun yararna almas gerektiini vurgulamtr.
Birinci Dnya Savana dek bilim adamlar tarafsz, toplumun refah iin alan, drst ve gvenilir
kiiler olarak bilinir ve bu anlamda sistematik bir ekilde olumsuz eletirilere maruz kalmazlard. Birinci Dnya
Sava ile birlikte bilimin safl ve drstl tartlmaya balanm, bilimi ordunun ve kapitalizmin
ynlendirdii iddialar da artmtr. Bilimin tarafszl tartlrken siyasi yn de konuulmaya ve gndemde
tutulmaya balanmtr.
kinci Dnya Sava belki de bilimin masumiyetine ve tarafszlna en ar eletirilerin yaplmasna
nayak olmutur. Birinci ve kinci Dnya Sava sonrasnda artk bilim adamlar, yeni ve ldrc silahlar
gelitirmekten, bombalar tasarlamaktan, retmekten ve hatta sava alanlarna srmekten sorumlu tutulmakta ve
sulanmaktayd. Hiroima ve Nagazakiye atlan atom bombalar bilimin askeriletirildii iddialarn iyice
pekitirmiti.
1950li yllarda bilimin askeriletirilmesine tepki gstermek iin balatlan Compaign for Nuclear
Disarmament (Nkleer Silahszlanma Kampanyas) bilim adamlar ile bilim eletirmenleri arasnda sregelen
bilim savalarn tetikleyen bir hareket olarak dikkate alnabilir.
Bilim savalar olarak adlandrlan bu tartma, hem bilim adamlarnn kendi arasnda hem de bilim
adamlar ile dier gruplar arasnda zaman zaman gzlenmitir (Hellman, 2001). rnein 1960l yllarda
ngilterede bilim adamlar ile edebi entelektellerden oluan iki kltr arasndaki atma dikkat ekicidir:
1959 ylnda Charles Percy Snow, her yl geleneksel olarak Cambridgede dzenlenen Rede Konferansnda
konumac olmutur. Fizik ve kimya alannda eitim alm ve bir sre retim yesi olarak alm olan Snow
daha sonra roman yazar ve politikac olarak da almtr. Snow, konumasnda iki kltr adn verdii
toplumu bilim adamlar ve edebi entelektller olarak ikiye ayrm ve bunlar karlatrmtr. Eitim
sisteminin bir sonucu olduunu dnd iki kltrn birbirlerinin kltrnden habersiz olduunu ne srm,
bilim adamlarnn edebi entelektellere gre ahlken daha salkl olduunu ne sren Snow byk tepki
toplamtr. Bu kltrleri, siyasi dnce, dini inan ve ailelerin gelir dzeyi gibi kriterler gre istatistiksel olarak
karlatran Snow; edebi entelektellerin oluturduu kltrdeki Okuma biliyor musunuz? ve Hi
Shakespeare okudunuz mu? sorularnn bilim adamlarnn oluturduu kltrdeki edeerlerinin, sras ile,
Ktle veya hz ne demektir? ve Termodinamiin ikinci yasasn biliyor musunuz? olduunu iddia etmitir
(Snow, 2002). Toplumu iki kutba ayrmak ve tarafl davranmakla sulanan Snow, ok ar eletirilere maruz
kalmtr. Bu tartma giderek doa bilimleri ile beeri bilimler alannda alanlarn arasndaki iletiim
kopukluu zerinde younlaarak gnmzde de devam etmektedir.

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

Thomas Samuel Kuhn ve Bilimsel Devrimlerin Yaps


Kopernik astronomiye, Einstein fizie ne kadar katk saladysa Thomas Samuel Kuhnun da bilim
kavramlarna (teori, model ve bilimsel devrimlerin yaps bata olmak zere) en az ayn lde katk saladn
sylemek pek yanl olmaz. in ilgin yan ise, bu bilim dallar ile uzaktan yakndan ilgilenenler bile Kopernik
veya Einstein hakknda ve onlarn bilime katklar ile ilgili bir bilgiye sahip olmalarna ramen, fen bilimcilerin
ok az (ki bunlarn da tamamna yakn fen bilimleri eitimi alannda alanlardr) Thomas Kuhn ve onun
savunduu fikirler hakknda bilgi sahibidir. Ancak, ou felsefeci, sosyolog ve postmodernist aslen bir fiziki
olan Kuhnun fikirlerini birok almalarnda temel olarak almtr. Peki kimdir bu Thomas Samuel Kuhn?
Thomas Samuel Kuhn 18 Temmuz 1922 gn Amerikann Ohio eyaletindeki Cincinnatide dodu.
1949 ylnda Harvard niversitesi fizik blmnden mezun oldu ve ayn blmn teorik fizik krssnde
yksek lisans programna balad. Thomas Kuhnun, rastlant sonucu katld bilim adam olmayanlara fizik
biliminin tantld bir deneysel derste, bilim tarihi dikkatini ekti ve bu alan ile ilgilenmeye balad. Bu nedenle
Harvard niversitesinin genel eitim ve bilim tarihi krssne geti. Burada iken, 1933-1953 yllar arasnda, 21
yl sreyle, Harvardn bakanln yapan James Bryant Conant, Kuhnun hocas oldu. Hocasndan ok
etkilenenen Kuhn, 1962 ylnda yaymlayaca mehur kitabn hocasna adayacakt. 1941-1946 yllar arasnda
Ulusal Savunma ve Aratrma Komitesi bakan olan Conant, bu sfat ile ABDnin atom bombasnn
ynlendirilmesinde grevli idi; zamann bakan Truman Hiroimaya atom bombas atlmasnn gerekli olduu
konusunda ikna eden kii olarak da bilinir. 1953 ylnda emekli olan Conant, Harvard bakanln brakp, Bat
Almanyada ABD bykelisi olarak almaya balad. 1956 ylnda Kuhn, Harvardda yardmc doent olarak
alrken, Conantn sadk takipisi olmakla sulanm ve blmde nemli saylan bir grev kendisine
verilmeyip nl bir tarihi olan I. Bernard Cohene verilmiti. Bu olumsuz gelimeler sonrasnda Kuhn,
Kaliforniya niversitesi Berkeley kampsndan ald teklifi kabul etti ve bu niversitenin bilim tarihi
krssnde 1961 ylnda profesrle ykseldi. Kuhn, burada ok verimli almalarda bulundu. 1964 ylnda
Princeton niversitesine, 1979 ylnda ise tekrar Bostona geri dnerek Massachusetts Institute of
Technologyye geti. Burada bilim tarihi ve bilim felsefesi alanlarnda almalarda bulundu. Kuhn, 1995 ylnda
yakaland kanser hastalna yenilerek, 17 Haziran 1996 gn 73 yanda iken vefat etti.
Thomas Kuhnun ok sayda makalesi yannda yaymlanm be kitab bulunmaktadr. Bu almalar
arasnda hi phesiz en nls, 1950li yllarda Harvard niversitesi, teorik fizik krssnde yksek lisans
yaparken kaleme ald The Structure of Scientific Revolutions (Bilimsel Devrimlerin Yaps) isimli
almasdr. Bu alma nce International Encyclopedia of Unified Scienceda makale olarak yaymlanp,
arkasndan da 1962 ylnda kitap haline getirilmitir (Kuhn, 1962). 1970 ylnda ise kitabn ikinci basks
yaplmtr (Kuhn, 1970). 1996 ylnda nc basks yaplan bu kitap, balangta hemen hemen tm bilim
evrelerinde byk eletiri almasna ramen daha sonraki yllarda Trke de dahil olmak zere yirmi farkl dile
evrilmi ve milyonlarca adet satmtr (Kuhn, 1996; 2000).
Kitap yaymlandnda bata bilim adamlar, bilim tarihileri ve bilim felsefecilerinin byk tepkisini
ekmitir. Daha sonraki yllarda ise bata sosyologlar, bilim tarihileri ve bilim felsefecilerinin sk skya
sarldklar ve temel aldklar bir eser durumuna gelecektir.
Peki, ne idi 1962 ylnda yaymlanan bu kitabn bu kadar tepki ekmesinin sebebi? Kuhnun kitab ksa
olmasna ramen iinde tartma yaratacak zl ifadelerin bulunduu on blmden oluuyordu; 1970 ylnda

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

yaymlanan ikinci basksna ise yazlan yeni bir blm daha eklenmitir. te, Paradigma kavram ilk kez
daarcmza, bu kitap ile, Kuhn tarafndan sokulmutur.
Kuhnun Paradigma, Bilim ve Bilim Adam Tanmlar
Kuhn, kitabnda paradigma kavramn ortaya atm ve bu kavrama dayal olarak bilim ile bilim adam
kavramlarn yeniden radikal bir ekilde tanmlam ve de bilimsel devrimlerin yapsna ilikin bir nerme ortaya
koymutur. Bu tanm ve kavramlar ok deiik kesimlerden tepki ekmi, olumlu ve olumsuz eletirilerin
ykselmesine neden olmutur.
Paradigma

Kuhn, bilim adamlar tarafndan kabul grm olan inanlar btnne veya problemlerin nasl
anlalmas gerektii konusunda zerinde hemfikir olunan geleneklere paradigma adn vermitir.
Tarihte Kopernik astronomisinin, Newton dinamiinin veya dalga optiinin zamannda kabul grm
gelenekler olduunu ve bunlarn her birinin birer paradigma olduunu ifade ediyordu.

Kuhna gre paradigma bilimsel sorgulamann temeli idi ve bir konu hakknda bilim adamlarnn
ortaklaa ortaya koyduklar modelin iinde paradigma kavram yatyordu. Kuhna gre Bir konuda
zihinsel veya kavramsal modele sahip olmak demek o konuda bir paradigmaya sahip olmak demektir.
Bilim adamlarnn hangi deneyleri nasl yapacaklarn, hangi sorunlar ncelikli kabul edeceklerini,
hangi sorular soracaklarn belirleyen ey sahip olduklar paradigmalardr. Belirli bir paradigmaya
sahip olmayan bir bilim adam olgular bir araya bile getiremez, nk paradigmann olmad yerde
bilimin gelimesini salayan tm olgular eit derecede nceliklidir. Bir olgu dierlerinin iinden
seilmi ise bu paradigma sayesinde olur. (Sayfa: 67, 70-72).

Kuhn, bilimin gelimesinde anahtar terimin paradigma olduunu ne srer. Ona gre Paradigma
terimi bilimle i iedir: Ortak bir paradigmaya sahip olan bilim adamlar, teorileri artrken, zamanla
daha doru ve kesin lmlere ularken ve nihayet normal bilimin snrlarn geniletmek iin
abalarken bu paradigmay kullanrlar. (Sayfa: 238-240).
Bilim

Kuhn, bilimin istikrarsz olduunu ve kazanlm bilgilerin toplam olmadn iddia eder. Kuhna gre
bilim sreklilik gstermez ve istikrar arzetmez, bilimsel sre zaman zaman gerekleen devrimlerle
kesintiye urar. Bu devrimleri bilim, temel kabullere ters dt iin, balangta kabul etmek istemez
ve bastrmaya alr. Ancak devrimler yle bir hal alr ki bilim bu devrimleri ve radikal deiimleri
kabul etmek zorunda kalr. Daha nce radikal saylan devrimler normal bilim haline gelir ve bilim
adamlar tarafndan ortaklaa kabul gren bir olgu olur. (Sayfa:81-93).

Kuhn, bilimin aklc olarak seilmi deneysel erevelere dayanan ilerici ve yava yava artan bir
bilgi birikimidir eklinde zetlenebilecek geleneksel tanmn reddediyor, bilimin dogmatik bir inan
sistemi olduunu sylyordu. rnek olarak Ptolemy (Batlamyus) astronomisinde Gne, Dnya
etrafnda dner veya flojistonlu kimyada yanma, maddenin ierisinde bulunan ve `flojiston` ad
verilen

maddenin

aa

kmas

sonucu

gerekleir

eklindeki

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

paradigmalarn,

bugnk

kabullenilerle ters dmesine ramen, yzyllar boyunca bilim adamlar tarafndan savunulduunu
ortaya koyuyordu.

Kuhna gre eer Ptolemy astronomisi veya flojistonlu kimya iin mit (hikaye) diyeceksek, bu iki
paradigma yerine Dnya, Gne etrafnda dner veya Yanma, maddenin oksijen gaz ile birlemesi
sonucunda oluur eklindeki u anda kabul grmekte olan paradigmalar da pekala ileride mit olarak
adlandrlabilir. Eskiden yzyllar boyunca kabul grm olan Ptolemy astronomisi veya flojistonlu
kimya iin bilim diyeceksek, o halde bilimin vaktiyle bugnk inanlarmzla ters den ve hi
badamayan inanlar ierdiini kabul edeceiz. Bu mantkla yola kldnda, hangi kabullenme
yaplrsa yaplsn, bilimsel gelimeyi bilgilerin birikim sreci olarak tanmlamak mmkn deildir.
(Sayfa: 58-66).
Bilim Adam

Kuhn, bilim adamlarnn objektif ve bamsz olarak dnemeyeceklerini, hatta onlarn bir
paradigmaya sahip muhafazakarlar olduunu, paylatklar paradigmann geerliliini dorulamak iin
sahip olduklar kendi bilgilerini problemin zmne uyguladklarn iddia ediyordu.

Bilim adamlarnn gereklerin peinde olmadklarn, sahip olduklar dnya gr (paradigma)


erevesinde, bulmaca zmeye alan insanlar olduunu sylyordu.
Bilimsel Devrimlerin Yaps

Kuhn bilimsel istikrarn zaman zaman gerekleen bilimsel devrimlerle bozulduunu ngryor ve
bilimsel devrimlerin yapsn u ekilde zetliyor: Bilimsel teoriler, doa olaylarn aklayabildii
srece bilime normal bilim denir. Doa olaylarn aklayan teorilerin btn bilim adamlarnn sahip
olduu paradigmalar ekillendirir. Normal bilim srecinde bilimsel istikrar srerken, bilim adamlarn
aratrma sonular yle bir noktaya getirebilir ki aratrma bulgular sahip olduklar paradigmalarla
eliir. Balangta paradigmalar tehdit eden bu bulgular kabul edilmek istenmez ve grmezlikten
gelinir. Bu aamaya kriz durumu denir. Ancak aratrma safhalar ilerledike ve eitlilii arttka elde
edilen bulgularn kabul grmekte olan paradigma ile olan elikisi artar ve bilimin inatl krlmak
zorunda kalr. Bu kriz durumunu amak iin bilim adamlar eski paradigmalarn yeni bir paradigma ile
deitirmek zorunda kalrlar. Bilimsel istikrar ve sreklilik bylece bozulmu olur. Periyodik olarak
bilimsel devrimler bu aamalarla srp gider. Bir zamanlar bilimsel devrim olan yeni paradigma artk
normal bilim haline gelmitir. Bir sonraki yeni bir bilimsel devrime kadar bilim istikrarn ve
srekliliini korur. Yeni kriz ktnda istikrar ve sreklilik tekrar kesintiye urar. Bilim bu ekilde
dngsel olarak geliir. Normal bilimi devrim izler, sonra yine normal bilim, arkasndan devrim, ...
bilimsel devrimlerin yaps budur. Bilimsel devrimlerin sonunda paradigmadaki bir deiim, bilimsel
aratrmann temel kavramlarn deitirir ve eski paradigmalarla hi badamayan yeni kant
standartlarn, aratrma tekniklerinin ve teorilerin nn aar. (Sayfa: 62-66).
Kuhnun Teori ve Model Tanmlar
Kuhnun bilimsel kavramlara yapt katknn nemi zamanla daha iyi anlalmaktadr. Kuhn, Bilimsel

Devrimlerin Yaps adl kitabnn ikinci basksnda orijinal kitabnda yapt kk deiikliklerle birlikte,

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

Postscript-1969 isimli yeni bir blme daha yer verdi. Bu yeni blmde nceki kitabndaki fikirleri nedeni
ile ortaya kan tartmalara aklk getirdi ve paradigma kavram ile ne anlatmak istediini daha ayrntl
olarak aklad.
Kuhnun kitabnda bugn fen bilimleri eitiminde ve dier alanlarda kullanlan teori, model ve teori ile
model arasndaki iliki de, yine paradigma kavram gibi ilk kez olmasa bile, ak bir ekilde ortaya
konuluyordu. Model ve teori kavramlarnn tanmlar paradigma teriminin tanmnda ve yorumunda
yatyordu. Kuhna gre paradigma, incelenen bir bilimsel alanda zerinde allan problemlerin toplam,
benimsenen

teoriler

ve

modeller,

kullanlan

deneysel

yntemler

ve

elde

edilen

sonularn

deerlendirilmesinde kullanlan sonulardan oluuyordu (Gilbert, Pietrocola, Zylbersztajn ve Franco, 2000).


Kuhnun kitabnda paradigma kavramnn en az yirmi iki deiik anlamda kullanlmasna ramen,
kitabn ikinci basksnda buna aklk getirilip; bu kavramlar genelletirilmi ve paradigma kavram, genel
(grup ilkelerinin btnlemesi) ve snrl (numunelik=paylalan rnekler) olmak zere, iki anlama
indirgenmitir:
a) Genel anlamda paradigma (grup ilkelerinin btnlemesi), bilim adamlar tarafndan paylalan
inanlarn, deerlerin ve tekniklerin tm demekti. Kuhn daha ok sosyolojik anlam tayan bu tanm daha
iyi anlamak iin de disiplin matrisi kavramn neriyordu.
b) Snrl anlamda ise paradigma (paylalan rnekler), problemlerin somut zm olan ve benzer
problemlerin zmnde kullanlan ve disiplin matrisinin son bileeni olan, numunelik anlamnda idi.
Kuhna gre felsefi adan daha derin bir anlam tayan bu numunelik, eitimde ve fen bilimleri iin ok
nemli bir bileendir.
Teori
Kuhn teoriyi tanmlarken disiplin matrisi ifadesini neriyordu; bu ifade ile teori ve model arasnda bir
iliki kuruyordu:

Kuhn disiplin matrisi ifadesini u ekilde aklyor: Bilim adamlarna sorulsa bir veya
birden ok teoriyi ortaklaa kabul ettiklerini sylerler, bu benim de kullanlmasn arzu ettiim
eklidir. Ancak bugn bilim felsefesinde bilim adamlarnn kulland ekliyle teori, yaps ve
kapsam bakmndan, arzu ettiimiz ekline gre ok daha snrl bir anlamda kullanlr. Bu
farkl kullanmlar arasndaki karkl nlemek iin disiplin matrisi tanmlanmaldr.
(Sayfa:246, 247).

Kuhn daha sonra teorik makro yapy aklamak iin nerdii bu disiplin matrisinin drt
elemandan olutuunu belirtiyor:
o

1. Sembolik Genellemeler: Bilim adamlar tarafndan kabul edilen kanun ve tanmlara


denir; sembol veya forml eklinde olabilecei gibi szel bir ifade eklinde de
olabilir. rnein Etki tepkiye eittir veya ki cisim birbirlerini, ktlelerinin
arpm ile doru, aralarndaki uzakln karesi ile ters orantl olarak ekerler.
tanmlarnn yannda, f = ma ,

Q = I 2 .R veya I = V

den her biri sembolik

genellemeye rnektir.
o

2. Modeller: Kuhn modeli zellikle kitabnn ikinci basksnda bugnk tanmlara


temel olacak ekilde olduka detayl ve aklayc bir ekilde tanmlamtr. Bilimsel

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

alma ve dnmenin temeli olan modellerin, teori oluturmann temel bileeni


olarak, teori oluturma srecinin her aamasnda vazgeilmez bir ge olduunu
belirtmitir. Disiplin matrisinin dier elemanlarn tanmladktan sonra model tanm
aada ayrntl olarak verilmitir.
o

3. Deerler: Farkl bilim dallar veya topluluklar arasnda, sembolik genellemelere ve


modellere gre, ok daha geni apta paylalan deerlerin doa bilimcilerin tmnn
bir topluluk ruhu kazanmasnda byk pay vardr. Bilimsel deerler arasnda en
derin ve kk salm olan tahmine dayal olan deerlerdir. Bu tahminler doru
olmaldr ve nicel tahminler, nitel tahminlere gre, tercih edilmelidir. Bir bilim dal
ierisinde doruluk yarglar dnemden dneme ve bir bilim adamndan dierine tam
olmasa bile ksmen sreklilik gsterir. Fakat basitlik, tutarllk ve inanlrlk gibi
yarglar bireyden bireye ou kez byk farkllklar gsterebilir. rnein, Bohr iin
eski kuantum teorisinden kaynaklanan problemler kendiliinden hallolmas beklenen
sradan bir zorluk gibiyken, ayn teori Einstein iin bilim yapmay imkansz klan ve
tutarszlk saylan bir gedir. Ksaca, deerler bilim adamlarnca geni lde
paylalyor olmasna ve deerlere derin bir ballk sz konusu olmasna ramen,
deerler uygulanmalar srasnda

bireylerin kiiliinden dolay farkllklar

gsterebilir.
o

4. Numunelik (paylalan rnekler): Daha nce de belirtildii gibi snrl anlamda


paradigma kavram ile anlatlmak istenen bu gedir. rencilerin balangta lisans
derslerinden itibaren renmeleri gereken problemlerin somut zmlerine numunelik
denir. Bu somut bulmaca zmlerine, bir de bilim adamlarnn eitim sonras
aratrmalarnda karlatklar sreli yaynlarda yer alan ve onlara rnekler halinde
ilerinin nasl yapldn reten teknik problem zmlerini de eklemek gerekir.
rnein, fizikiler lisans dzeyinde

ayn numunelikleri renerek ie balarlar,

bunlar eimli yzeyler, huni eklindeki sarka veya Kepler yrngesi gibi
problemler olabilecei gibi; Vernier (uzunluk ve alar hassas bir ekilde lmeye
yarayan ara), kalorimetre kab veya Wheatstone kprs gibi aralar eklinde de
olabilir. Ancak, eitimleri ilerledike, paylatklar sembolik genellemeler giderek
daha farkl numunelikler ile desteklenmeye balar. rnein hem kathal fizii hem
de teorik fizik

alannda alan fizikilerin Schrdinger Dalga Denklemini

kullanmalarna ramen, paylatklar ve her iki grupta da geerli olan, sadece


denklemin en temel uygulamalardr.
Model
Kuhnun disiplin matrisi ierisinde modelin, hem ayr bir eleman olarak hem de numunelik eleman
olmak zere, iki farkl kullanm tanmlanmaktadr:

Modelin genel kullanm: Disiplin matrisinin ikinci eleman olan modellere, metafizik
paradigma veya paradigmalarn metafizik ksmlar isimleri de verilmitir. Ortak ilkeler
dzeyindeki inanlar olan modeller, evrende gerekte ne olduu konusunda veya onlarn temel

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

zellikleri hakknda bilim adamlar tarafndan kabul grm olan metafiziksel kurallardr.
rnein, Is, maddeyi oluturan paracklarn kinetik enerjisidir veya Tm alglanabilir
olaylar, bolukta nitel olarak ntr durumdaki atomlardan veya alternatif olarak ktle ve
kuvvetten ya da alanlardan kaynaklanr ifadeleri modellere rnek olarak verilebilir. Kuhn bu
model kapsamna ksmen bulusal modellerin de dahil edilmesi gerektiini savunmutur.
Bulusal modeller ise analojilere benzemektedir, genellikle soyut olan bir olay veya kavram
anlatmak iin daha iyi bilinen baka bir kavrama benzetmeye denir. rnein Elektrik devresi
dzgn hidro-dinamik sistem gibi dnlebilir veya Gaz moleklleri, rasgele hareket eden
kk esnek bilardo topu gibi davranrlar. ifadeleri bulusal modellerdir. Bulusal modelden
varlkbilimci modele kadar olan yelpazede yer alan modeller, neyin bir aklama neyin bir
bulmaca zm olarak kabul edileceinin belirlenmesine de yardmc olur. Tersine, modeller,
zmlenmemi bulmacalarn listesinin yaplmasnda ve her birinin neminin belirlenmesinde
de bilim adamna yardmc olurlar. Ancak, bazen bilim topluluu yeleri bulusal modelleri
bile paylamak zorunda kalmayabilirler; rnein, 19. yzyln ikinci yarsnda kimyaclar
topluluuna ye olmak iin atomlarn varlna inanmak gibi bir art aranmyordu.

Modelin disiplin matrisinin numunelik eleman anlamndaki kullanm: Bu anlamda kullanlan


model, nce bilimi renme srecinde kullanlrken daha sonra bamsz bir bilim adam
olarak bilimsel alma ve aratrma yaparken kullanlr. Her iki durumda da, daha nceden
kabul edilmi olan paradigma ierisinde zmler zerinde modellenen problem-zme
faaliyetlerini ierir. Bilim adamlar bulmacalar daha nceki bulmaca zmlerini model alarak
zerler, stelik ou kez sembolik genellemelere bavurma ihtiyac duymazlar. rnein,
Galileo bir eik dzlemden yuvarlanan topun, eim as ne olursa olsun, kar bir eik
dzleme trmandnda ayn ykseklie kadar kabildiini gzlemlemi ve bu deneysel olay
basit sarkalara uygulamtr. Daha sonra Huygens, fiziksel sarkalarn salnm merkezleri
problemini zerken, bu sarkac ok sayda noktasal ktleye sahip basit sarkalarn toplam
eklinde farzederek, Galileo tarafndan ortaya konulmu olan numuneliki kullanmtr. Sonuta
Huygens, basit sarkata olduu gibi, fiziksel sarkacn arlk merkezinin dmeye balad
ykseklie kadar kabildii sonucuna varmtr. Daha sonra, Galileo ve Huygens tarafndan
ortaya konulan numunelikler Daniel Bernoulli tarafndan akkanlara uygulanarak ak hz
tanmlanmtr. Bu olayda da kullanlan somut problem zm olan ve yeni problemlerin
zmne uygulanabilen numunelik sadece szlerle ifade edilmi olsa idi etkisiz olurdu: Bir
numunelik, fizik alannda eitim yapm olan bir renci ve bu olaylarn varlndan dahi
haberi olmayan baka birine szel olarak anlatlm olsa idi ayn etkiyi salamayaca akt.
O halde szcklerle beraber

kullanmda nasl ilediklerini gsteren somut rneklerin de

verilmesi gerekir. Doa ve szckler birlikte renilir. Bilim yapmak iin baz kurallar,
edinerek deil, bilim yaparak, yaayarak, renilir.
Teori Model likisi

Teori ile model arasndaki ilikiyi disiplin matrisi balamnda tanmlayan Kuhn, modellerin,
bilim adamlar tarafndan teori olutururken kullanldklarn ve teorinin temel bileeni

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

olduunu vurgulamaktadr. Kuhna gre, bir model paradigmay oluturan nemli bir
bileendir ve

bir paradigmaya sahip olmak demek bir modele sahip olmak demektir.

Modellerin makro-teorileri oluturan temel bir bileen olduunu ortaya koyan Kuhn, bu
modellerin bir paradigma ierisinde zerinde allan olaylarn yaps hakknda bilim
adamlarna ipular verdiini ve zerinde allan olaylardan hangisinin akla daha yatkn ve
daha nemli olduunu gsterdiini vurgulamtr.
Kuhnun zellikle Bilimsel Devrimlerin Yaps kitabnn ikinci basksnda ayrntl olarak ortaya
koyduu teori, model tanmlar ve aralarndaki iliki fen bilimleri eitimi iin, mekanikteki Newton
kanunlar gibi, bir temel oluturmann (Hestenes, 1987) yan sra fen bilimleri eitimi alannda
dier birok kavramn tanm iin de bir balang oluturmutur (Franco, Krapas ve Alves, 1999).
Bilimsel Devrimlerin Yaps almasnn Yanklar
Kuhnun kitab yaymlandktan sonra en byk tepkiyi bilim adamlarndan, bilim felsefecilerinden ve
bilim tarihilerinden almtr. Sosyologlar, kendileri iin yeni bir alan amasndan tr, Kuhn felsefesine sk
skya sarlmlardr. Balangta Kuhnu eletiren bilim felsefecileri, 1990l yllarda bilim adamlar ile
girdikleri savata Kuhnun grlerini bir silah olarak kullanacaklard.
Kendilerini sahip olduklar dnya gr dna kamayan ve bu dar inan erevesinde bulmaca
zmeye alan insanlar olarak niteleyen Kuhna en byk tepkiyi bilim adamlar gstermilerdir. nk, bilim
adamlar kendilerinin kahramanca ve kiisel kar beklemeksizin gerei arayan ve gereklii sorgulayan kiiler
olarak bilinmesini istiyorlard. Ayrca Kuhn, bilimi istikrar ve sreklilikten yoksun, akld sapmalarla kesilen
basit bir etkinlikmi gibi tanmlyordu.
Bilim tarihilerinden bir ksm Whig tarz tarih yorumunu benimsiyordu: Bu yaklam benimseyenler
tarihi zgrln zaman ierisinde artarak gnmzde maksimum seviyeye ulatn ve gelecekte de artmaya
devam edeceini savunuyor, tarihi geriye doru okuyarak imdiyi gemiteki kazanmlarn toplam olarak
aklyordu. Kuhnun da takip etmekte olduu bilim tarihilerinden Alexandre Koyre (2002), Whig tarz tarih
yorumunu bilim tarihine uyarlayanlarn banda geliyordu. Kuhnun bilim tanm bu yaklama bir tepkidir. Bu
nedenle bilim tarihileri ve felsefecileri Kuhnun almasn rahatsz edici bulmular ve zgnlkten yoksun,
yzeysel ve kark bir alma olarak nitelendirmilerdir.
Sosyoloji bu almay hemen benimsedi. Sosyologlar Kuhnun savunduu tezleri, fizik bilimi gibi bir
bilim haline getirmek iin bir frsat olarak grdler. Bu alma sosyologlar iin bilim sosyolojisi isimli yeni
bir alann almasna neden olacakt.
Kuhnun yeni bilim tanm olan normal bilimi kullanan sosyolojinin hzla ykselen bir disiplin haline
geldiini gren antropologlar da kendi paradigmalarn oluturarak yeni bir alana yneldiler; sosyologlarla
birlikte bilimsel olgularn henz tam olarak kefedilmedii ve her olgunun sosyolojik temele sahip olduu
sylemlerini gelitirdiler. Antropolojinin yan sra iktisat ve siyasal bilimler de kendi alanlarnda gelitirdikleri
paradigmalar kullanmaya baladlar.
Bu almaya kadar bilimsel ilerleme ve aratrmann doasn aratran bilim felsefecileri de Kuhnu
kendileri iin bir tehdit unsuru olarak grdler. nk Kuhncu gr kendi ekilci ve idealize edilmi yntemleri
yannda son derece basit kalyordu. Bilim ideolojisinde yeni bir aamay ortaya olan Kuhnu eletirmek ve ona
kar tepkileri rgtlemek iin bilim felsefecileri ve bilim tarihileri zellikle de Popper ve grubu byk bir

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

kolokyum (konferans serisi) dzenlediler ve Kuhnun bilim tanmn ar bir dille eletirerek, uygarln dman
olarak ilan ettiler. 1965 ylnda yaplan bu uluslararas kolokyuma Britanya Bilim Felsefesi Dernei, London
School of Economics ile ok sayda uluslararas bilim tarihi ve felsefe birlii kurulular da katld. Popper
grubunda iki nl bilim felsefecisi de vard: Imre Lakatos ve Paul Feyerabend. Lakatos, Nazi kart olarak
bilinen bir Macard. 1956 isyannda Macarsitandan kaarak Londraya yerlemi ve Popper grubuna dahil
olmutu. Poppern idealizmi ile Kuhnun bilim adam tanmn birletirerek ilerleme felsefesi zerinde alt.
Feyerabend ise Avusturalyal bir felsefecidir. Bilim adamlarnn bilimsel yntem ve ilkeleri inediklerini iddia
etti ve zellikle de Galileoyu ar bir dille eletirdi.
Kitabn kt ilk yllarda byk tepki eken Kuhnun almalar 1965li yllardan gnmze kadar
sregelen, zellikle de 1996 ylndaki Alan Sokal Olay ile patlak veren, bilim savalarnda bilim
eletirmenlerinin ilham kayna durumuna gelmitir. Sosyal bilimciler Kuhnun temel tanmlarn kullanarak
kendilerini gerek bir bilim adam olarak yeniden kurabileceklerini dndler (Sardar, 2002). almas
balangta bilim adamlarnn tepkisini eken Kuhn bir taraftan, bilimi ve bilim adam kavramlarn radikal
olarak yeniden tanmlam ve eletirmi olmasna ramen, dier yandan bilimin kamuya dnk olumlu imajnn
korunmas taraftar idi. Bilimin kendi i sorunlar ne olursa olsun, toplum, bilimi iyi ve doru olarak alglamay
srdrmeliydi; aksi halde toplumun bilime olan inancn kaybetmesi uygarln sonunu hazrlayabilirdi. Ancak,
Kuhnun almasn frsat bilen bilim eletirmenleri bilim savalarnda bunu inanlmaz bir silah olarak
kullanabileceklerini fark ettiler ve o kadar ileriye gittiler ki sonunda Kuhn bilimin toplum zerindeki imajnn
zedelendiini dnerek Ben Kuhncu Deilim! aklamasn yapmak zorunda kald.
Kuhnun almalar fen bilimleri eitimindeki teori ve model tanmlarnda yine temel bir alma
olmutur (Andersen, 2002). Balangta Kuhnu sert bir dille eletiren ve kendileri iin tehdit unsuru olarak
gren bilim felsefecileri 1970li yllarda artk bu almay benimsemekle kalmadlar, devrimci bir alma
olarak nitelendirdiler. Bu alma bilim felsefesinin yntemlerinin ve alma alanlarnn yeniden gzden
geirilmesi sonucunu dourdu.
Bilim Savalar Su Yzne kyor
Olduka genel bir snflandrma yapmak gerekirse bilim savalarnn taraflar bilim adamlar ile
kendilerini eletiren postmodernist kurmaclar (Kltrel almalar Yaklamclar)dan olumaktadr. 1990l
yllara gelindiinde bilim savalar artk iyice su yzne kmaya balamt. Bu savataki taraflar:
Bilim adamlar cephesi: Bilim adamlar, kendilerini eletiren ve bilim ve teknoloji zerine alan
sosyolog, tarihi, filozof ve feministleri bilime kar ak bir tehdit olarak gryorlard. Bilimi eletirenleri
arlatan olarak niteliyorlard.
Postmodernist kurmaclar cephesi: Bu gr savunanlar, bilim savunucularn kendilerine kar
abartlm bir yaygarac tepki gstererek, bilimi yeni bir din haline getirmeye almakla suluyorlard.
Kurmaclar, bilim varsaymlarnn cinsiyetilik koktuunu, bilimsel almalarn temelinde kapitalizmin
yattn, bilim ve teknolojinin toplum ve evre zerinde ykc etkileri olduunu iddia ediyorlard. imdi,
1990l yllarda bilim savalar cephesinde gelien baz olaylar ksaca gzden geirelim:

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

an Erisi: IQ Farklarnn Nedenleri Genetik mi?


Richard Herrnstein ve Charles Murray (1994)in yaymladklar The Bell Curve: Intelligence and Class
Structure in American Life (an Erisi:Amerikan Hayatndaki Zeka ve Snfsal Yap) isimli almalar bilim
adamlar ile bilim kurmaclar arasnda sregelen tartmalar yeniden alevlendirdi. Kitabn yazarlarndan
Richard Herrnstein Harvard niversitesi, psikoloji krssnde 36 yl profesr olarak, Charles Murray ise MIT,
siyaset bilimi alannda doktora yaptktan sonra Washington DCde muhafazakar bir aratrma grubu olan
Amerika Enterprise Institutede almt. Yazarlar 1979 ylnda balatlan National Longitudinal Survey of
Youth-NLYS (Ulusal Genlik Aratrmas) isimli alma verilerini kullandlar. Bu alma 1979 ylnda 14 ile
21 ya arasnda bulunan ve rneklem grubu olarak seilen 12686 genci kapsamaktadr. Bu rneklem grubundaki
genler, her yl grlerek, teste tabi tutulmakta ve elde edilen veriler Amerikada eitli amalarla
kullanlmaktadr. Kitap 1979-1990 yllar arasnda toplanan veriler kullanlarak yaplan istatistiksel hesaplar,
bunlara ait grafik ve yorumlar iermekte idi. The Bell Curve, rk ve snf farkllklarnn sebebinin genetik
faktrlerden kaynaklandn iddia ediyordu. Yazarlar SED (Sosyo-Ekonomik Durum) ile IQ deerlerinin,
ailelerin ekonomik durumlar ve evlenme, boanma, sululuk gibi sosyal davranlarla olan ilikisini aratrarak,
bu davranlarla ve dier sosyal durum ile verilerden elde edilen IQ deerleri arasnda yakndan iliki olduunu
ancak SED deerleri ile bir ilikinin olmadn iddia ettiler. Kitapta yazarlar beyaz rkn siyah rktan daha zeki
olduu sonucuna ulatklarn, bunu belirleyenin ise genetik faktrler olduunu, siyah rk ile beyaz rkn IQ
deerleri arasnda 15 puanlk bir farkn bulunduunu ve bu farkn da zamanla artmakta olduunu iddia ettiler.
Yazarlar siyah ve beyaz rk arasndaki IQ fark zerine nceden yaplm olan 156 farkl almay taramlard;
bu almalarda bulunan farklar 0 ile 30 arasnda deimekteydi. Yazarlarn bu almasnn sonular bir grafik
zerine aktarldnda grlmekteydi ki, nceki almalarda bulunan farklarn ou 15 civarnda idi (yani kendi
sonular ile uyumlu idi) ve bu IQ fark deeri 15ten 0 ve 30a doru gidildika azalmakta ksaca bir an erisi
izmekteydi.
Yazarlarn sosyal davranlar IQ gibi kat bir lek ile aklamalar postmodernist sylemlerin
ykselmesine ve bilim kurmaclarn eletiri dozunu iyice artrmasna neden oldu. Bu alma, bilimsel temelden
yoksun olmakla, rklar arasnda ayrmcla neden olmakla ve almada kullanlan yntemler ve
deerlendirmeler doru olmaktan uzak ve arptlm olmakla suland. Kurmaclar bu almada yazarlarn
verileri arptarak yorumladklarn siyah ve beyaz rktan olan insanlar arasndaki IQ farknn, 15 puan deil, 10
puan olduunu ve giderek bu farkn almadn, aksine kapandn ve son on yl ierisinde bu farkn 2.5 puan
azaldn savundular ve kitap yazarlarn politik davranmakla suladlar. IQ deerleri arasndaki farkn zamanla
kapanmasnn, bu farkn aratrmaya konu olan ailelerin sosyal durumlarndan ve evre faktrlerinden
kaynaklandnn kant olduu ve genetik olamayaca tezini savundular. Bu tartma 1996 ylnda Social Text
dergisinde Bilim Savalar zel saysnn hazrlanmasnda etkili olmutur.
Kurmaclara Kar Eletiri Dozu Artyor
Bir biyolog olan Paul Gross ile matematiki Norman Levittin (1994) birlikte yaymladklar Higher
Superstition: The Academic Left and Its Quarrels with Science (Byk Hurafe: Akademik Sol ve Bilimle
Kavgas) adl kitaplar bilimi eletirenler, sosyal bilimciler ve feministlii savunanlar iin sanki barda taran

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

son damla olmutu. Bu kitap, Amerikada akademik evreye hakim olan bilim eletirmenlerini bilime kar
dmanlkla suluyordu. Bu kitapta, sosyologlar, felsefeciler, feminist kuramclar ve siyasi kimlie brnm
akademisyenlerin bilimin objektifliini sorgulayarak, bilimi toplum nnde kk drmeye altklar tezi
savunuluyordu.
New Yorkta New York Academy of Sciences (New York Bilimler Akademisi), 1995 ylnda The
Flight from Science and Reason (Bilimden ve Akldan Ka) isimli bir konferans dzenledi. Konferans
tutanaklar Paul Gross, Norman Levitt ve Martin Lewis (1996)in editrlnde yaymland. Bu konferansta
sosyal bilim kurmaclar ar bir dille eletirilmekle kalmad; feminist kuram l domu ocuk, kltrel
almalar kuram samalk ve bilimi eletirenler ise arlatan olarak nitelendirildi.
Alan Sokal Olay
ok sayda eletirilere maruz kalan cephe olan bilim kurmaclar, kendilerini eletirenlere iyi bir ders
vermek iin Social Text dergisinde Bilim Savalar isimli zel bir say karmaya karar verdiler; sava iyice
iddetleniyordu (Sardar, 2000; 2001).
Bilim kurmaclar, kar cephedekileri bilimi savunmak adna kendilerini alarna drmeye ynelik
alma iinde olduklar fikrinde birletiler ve bunlara cevap vermek iin Kuzey Amerikada belki de en nemli
dergilerden biri olan ve kltrel almalar yaklamn savunan, Social Textte Science Wars (Bilim
Savalar) isimli zel bir say karmaya karar verdiler. Bu dergi Rutgers niversitesi ada Kltrn
Eletirel Analizi Merkezi tarafndan hazrlanyor, Duke University Press

tarafndan baslyor ve dnyada

eletirel bilim hareketlerini destekleyen en nemli yaymlardan biri olarak kabul ediliyordu. Bilim Savalar
isimli zel sayy hazrlama misyonu ise bu derginin editrlerine verildi.
Editrler bilimi savunanlarn kendilerine ynelttikleri eletirilere karlk vermek iin, birok bilim
eletirmeninin yan sra, kurmac akademisyenlerin nclerinden zellikle kiiye, kacak zel say iin, bir
bakma makale siparii verdiler: Sosyal bilim kuramnn kurucusu saylan Steve Fuller, feminist kuramn
duayeni saylan Sandra Harding ve Britanyada radikal bilim hareketinin nde gelenlerinden Hillary Rose.
Bilim eletirmenleri cephesinde bilim savunucularna iyi bir ders vermek iin youn bir alma
yrtlrken, Social Text dergisi editrlerinin nne 28 Kasm 1994 gn Alan D. Sokal (New York
niversitesi, fizik blmnde profesr) imzal yeni bir makale geldi. Dergi editrlerinden Bruce Robbins ve
Andrew Ross makaleyi incelediler. Kaynakada postmodernizmin savunucularndan Jacques Derrida, Jacques
Lacan ve Jean-Franoisin makalelerine atfta bulunulmutu; bu, makalenin olumlu bir puan kazanmasna neden
oldu. Ayrca, kaynakada editrlerden Andrew Rossun iki, Stanley Aronowitzin ise alt makalesine dalkavuka
gndermelerde bulunuluyordu; bu da makalenin editrlerin sempatisini toplamasna yardmc oldu. Yine
makalede toplam 109 farkl makaleye atf yaplm ve bu atflar toplam 35 sayfadan oluan makalenin sonunda
10 sayfadan fazla yer tutarak, bu da makaleye szm ona bilimsel bir arlk kazandrmt. Editrler,
postmodern bilimi savunuyor gibi grnen makaleyi, yaplan kk deiikliklerden sonra, 13 Mays 1995 gn
dergide yaymlanmak zere kabul ettiler. Transgressing the Boundaries: Towards a Transformative
Hermeneutics of Quantum Gravity (Snrlarn Am: Kuantum Yerekiminin Dntrc Bir Tanmna
Doru) ismini tayan makale Social Textin Bahar/Yaz-1996 saysnda yaymland (Sokal, 1996).
te yandan, ayn yl akademik hmanistlerin dergisi olarak bilinen Lingua Francann Mays saysnda
yine Alan D. Sokaln baka bir yazs daha yaymland. A Physicist Experiments with Cultural Studies (Bir

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

Fiziki Kltrel almalar Snyor) isimli yaz aslnda bir itiraf metni idi ve bir skandal haber veriyordu.
tiraf yazsnda Sokal, bilim eletirmenlerinin szcs durumunda olduunu belirttii Social Text dergisinde
yaymlanan makalesinin bilimsel olarak yalan-yanl bilgilerle ve bilimsel samalklarla dolu olduunu,
kaynakada bulunan atflarn ounun makale ile ilgisinin bulunmadn, makalesinin sadece derginin
savunduu siyasi fikirleri destekliyor gibi grnd ve editrlerin almalarn referans verdii iin, bilimsel
ieriine baklmadan siyasi ve dnce yaplarna uygun olduu iin, editrler tarafndan kabul edilerek
yaymlandn sylyordu.
Bu skandal, akademik dergi ve evrelerin yan sra New York Times, International Herald Tribune ve Le
Monde bata olmak zere dnyann sayl gazete manetlerinde de yer ald. Tarihe Alan Sokal Olay olarak geen
bu olay, bilim adamlar ile bilim eletirmenleri arasnda sregelen savan son raundu olmu ve iyice kamuoyu
nnde belirginlemesine neden olmutu. Alan Sokal, Lingua Franca dergisinde yaymlanan itiraf yazsnda
Social Textde byle bir makale yazmasnn gerekelerini de aklamt. Alan Sokal, Amerikadaki belirli
akademik evrelerde entelektel tann standardnn dtn ve bundan yllarca zarar grdn belirtiyordu.
Entelektel standartlarn geerliliini test etmek iin olduka basit bir deney yapmaya karar verdiini
sylyordu. Sokal, kendi asndan Kltrel almalar konusunda Kuzey Amerikada lider konumdaki bir
dergi (Social Text), bilimsel olarak anlamsz ve sama sapan bilgilerin serpitirildii ancak iyi hazrlanm
grnts verilen ve editrlerin siyasi nyarglarn yanstan, bir makaleyi yaymlar m? sorusunun cevabn
aramt ve bu sorunun cevab ise ona gre Maalesef evet idi. Alan Sokal, kltrel almalar kuramn
savunan dergi editrlerini suluyordu; bu makaleyi, herhangi bir uzman fiziki veya matematiki (hatta lisans
mezunu bir renci bile) incelemi olsa onun bir parodi olduunun farkna varabileceini, ancak dergi
editrlerinin kuantum fizii gibi spesifik bir konuda yazlan bir makaleyi bu alanda bilgi sahibi olan hibir
kimseye danma gerei hissetmeden, sadece kendi savunduklar gre uygun grnd iin,
yaymlayabildikleri sonucuna ulatn ifade ediyordu. Daha sonra Alan Sokal bu makaleyi kaleme alma
nedenlerini, Trke evirisi de yaplan kitapta anlatt (Sokal ve Bricmont, 1998; 2002).
Alan Sokaln makalesine bilerek koyduu ve samalk olarak niteledii elikilerden bazlar:

Birbirine zt olan genel grelilik ve kuantum mekanii teorilerinin birletirilmesi postmodern bir bilim
yaratr.

Einstein sabiti aslnda bir sabit deildir, aksine deiken bir kavramdr ve hatta oyun kavramdr.

Einstein alan denklemi olarak bilinen G = 8GT ifadesindeki Euclid sabiti () ve Newton sabiti
(G) olarak dnlen sabitleri aslnda sabit ve evrensel deildir ve bunlarn deerleri gzlemcinin
konumuna gre deiir.

Makalede yer alan referanslarn birou makalenin ierii ile alakas olmadan verilmiti.

Editrlerin almalar zellikle referans verilerek editrlerin sempatisinin kazanlmas amalanm ve


dalkavukluk yaplmt.

Kaynakada kullanlan referanslarn ou editrlerle ayn dnya grne mensup kiilerden seilmi
ve makalenin postmodern kuram savunuyormu gibi alglanmas salanmtr.
Bir fiziki olan Alan Sokal, kendisi gibi lisansn yine fizikte yapm ve daha sonra bilim tarihi ve

eitim alannda kariyerini srdrm olan Thomas Kuhnun 1962 ylnda yaymlad Bilimsel Devrimlerin
Yaps adl eserini kendilerine rehber edinerek kk salan ve postmodern bir hareket olan, kltrel yaklam
kuram savunucularna kar bir bakma rvan alm oluyordu. Alan Sokal, postmodernistlerin bilime ve bilim

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

adamlarna zarar verdiini dnp, kurmaclarn banazlklarn ve matematik cehaletlerini ortaya koymak iin
kendi kendine bir plan yapm ve bunu uygulamaya koymutu. Alan Sokaln 1996 yl Mays aynda
yaymlanan makalesi ardndan, yaklak bir ay sonra, 17 Haziran 1996 gn Thomas Kuhn yakaland kanser
hastalna yenilerek hayata gzlerini kapatmtr. Alan Sokal, Fransz postmodernistlere ynelik yapt
eletirileri daha sonra baka bir kitapta toplamtr (Sokal ve Bricmont, 1999).
Bu Savata Hangi Cephe Hakl?

imdi, hangi cepheye hak verilmesi gerektii sorusunu yantlamann zorluu ortadadr. Anca bilim
savunucularnn endielerini paylamamak elde deil. Bunu, ortaya koymak asndan somut bir rnek
vermek istiyorum. Thomas Kuhnun Bilimsel Devrimlerin Yaps isimli orijinali ngilizce olan kitabn,
hem savunduu fikirlerin felsefi arl hem de savunulan fikirlerin soyutluu nedeni ile, Trkeye
evirmenin zor olaca aktr. Tm zorluklar gsleyerek dilimize yaplan eviri, 1982 ylnda ilk
basksn, 2000 ylnda ise beinci basksn yapmtr. Bilim felsefesi, bilim sosyolojisi, bilim tarihi ve
fen bilimleri eitimi asndan ok deerli ve temel bir eser olan kitab, bu zorluklarna karn anlalr
bir

ekilde dilimize kazandran evirmen ve yaynevine zellikle teekkr etmek gerekir. Kuhn,

lisansn fizik dalnda yapm olduu iin, savunduu fikirleri ortaya koyarken kitabnda genellikle fizik
alanndan rneklere yer vermitir. Ancak yle anlalyor ki, alannda ok yetkin olduu hemen grlen
evirmen fizik ile ilgili kavramlar evirirken uzman bir kiiye danma ihtiyac duymam, yaynevi de
1982 ylndan beri kitabn beinci basksn yapm olmasna ramen byle bir gereksinim iine
girmemitir. O halde, Alan Sokal Olaynn ortaya kmasna neden olan bir durum, ne rastlantdr ki,
bilim savalarnda yer alan taraflar iin olduka nemli bir alma ve klasik bir eser olan kitabn
Trkeye evrilmesinde ortaya kmaktadr. Hatrlarsak: Alan Sokal yle diyordu Kuantum fizii
gibi uzmanlk gerektiren bir alanda yazlm olan makaleyi, Social Text dergisinin editrleri uzman
birinin grn alma gerei bile hissetmeden yaymlayabiliyor. Oysa makaledeki elikileri uzman
olmasna dahi gerek olmayan, lisans dzeyinde, temel fizik dersi alan bir renci dahi fark edebilirdi.
Kald ki Kuhnun dilimize evirisi yaplan bu eseri, sradan bir kaynak da deil, tam bir klasiktir. Her
yl yzlerce makale bu almaya atf yapmakla kalmyor, bu kitapta yer alan grleri savunan ve
eletiren onlarca kitap yazlyor, bilim tarihi, felsefe ve sosyal bilim alanlarnda ders kitab olarak
okutuluyor. Bu nedenle, Alan Sokaln kaygsnn ksmen de olsa hala geerli olduunu ortaya koymak
iin, sz konusu evirinin yalnzca bir sayfasnda (Kuhn, 200; Sayfa 247) saptadm bilimsel ve yazm
hatalarndan yine yalnzca bazlarna deinmek istiyorum:
a) Bunlar disipliner matriksin biimsel veya hemen bir biime dklebilir eleridir.
Burada, ngilizce kitapta yer alan disiciplinary matrix ifadesindeki matrix terimi, matriks
olarak evrilmitir. Oysa, bu ibare, lise dzeyindeki matematik kitaplarnda dahi matris olarak
gemektedir. Orijinleri ayn olmasna ramen, dilimize yerlemi kullanm dururken, ngilizceden
zorlanarak evrilmi imaj veren bu kelimeyi kullanmak anlamszdr.
b) f=ma (g=kitle x ivme)
Burada mekaniin mehur temel ilkesi veya Newtonun ikinci kanunu olan `m` ktleli bir cisme
`F` net kuvveti uygulanrsa o cisme `a` ivmesi kazandrr. ifadesi ile zetlenebilecek kuraln

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

formle edilmi hali vardr. Bu ksa alntda o kadar ok bilimsel hata yaplmtr ki, bunu ortaokul
rencisine dahi gsterseniz en az birka hata sayabilir. Aslnda burada doru olan tek bir
eletirme varken dierlerinin tamam sorunludur. yle ki: Bir forml f=ma gibi dz bir
metinmi gibi verilmemeli, bu, f = m.a eklinde verilmelidir. Kald ki m ve a byklkleri
arasnda arpmn olduunu gsteren . veya x iaretine de yer verilmemitir. Fizik ile hi
tanmam birinin eitliin sa tarafn dorudan ma eklinde okumas ve anlamlandrmaya
almas iten bile deildir.
(g=kitle x ivme) ifadesinde yine hatal kullanm vardr. Kitabn orijinalinde yer
almamasna ramen, bu parantez ile bir nce tarttmz formle aklk getirilmeye allm,
ancak ka yaparken adeta gz karlmtr. Formlde m ve a arasnda . veya x iareti
bulunmamasna ramen parantez ierisindeki aklamada x iaretine yer verilmitir. Forml ve
parantez ierisindeki aklamalar karlatran bir okuyucu f, g, m, kitle ve a, ivme
eletirmesini yapacaktr. Ancak maalesef fizik terimleri onlarn szlk anlamna baklarak
yorumlanamaz. Yani: fizik biliminde f simgesi g yerine kullanlmaz, kuvvet yerine
kullanlr. G ve Kuvvet farkl eylerdir. Birim zamanda yaplan i olan Gn birimi Wattdr,
Kuvvetin birimi ise Newtondur. Hi fizik dersi almam insanlarmz bile gl, kuvvetli adam
nitelemesini kullanarak bunlarn farkl kavramlar olduunu ortaya koymaktadr. Yine ayn
aklamadan m, kitle eletirmesi yaplmtr. Burada m, ktle kavramn temsil etmektedir.
Burada bask hatas olduu da dnlebilir ancak kitabn devam eden sayfalarnda da kitle
ifadesi srarla kullanlmtr ve bu yanl alglamalar oluturacak bir hatadr. nsann iinden bu
kk aklama parantezinde adeta iyi ki a simgesi ivme yerine doru olarak kullanlm!
demek geliyor.
c) I=V/R (akm hz oran=elektrik yk birimindeki enerji-voltaj/rezistans)
Mekanikte nasl ki Newton kanunlar temel ise, bu forml de elektrik devresi iin ayn lde temel
olan ve Ohm kanunu olarak bilinen, Bir elektrik devresine uygulanan potansiyel farknn
(gerilimin), devreden geen akma oran sabittir. ifadesinin gsteriminden ibarettir. Forml
takiben, yine kitabn orijinalinde olmamasna ramen, simgelerin temsil ettii kavramlar parantez
ierisinde aklanmtr. Bu forml-aklama ikilisini inceleyen bir okuyucu doal olarak, I, akm
hz oran, V, elektrik yk birimindeki enerji-voltaj ve R, rezistans eletirmesini yapacaktr.
Bu aklamada I, akm hz oran olarak kullanlmtr; ancak, I iin hibir fizik kitabnda
akm hz oran kullanlmas mmkn deildir. I, elektrik devresinde birim zamanda geen yk
miktar olan akmdr.. Burada sadece I, akm eletirmesi yaplmas gerekirken akm yerine
akm hz oran gibi ilgisiz bir aklama yaplmtr. Bu iki kavram yine birim analizi yaparak
karlatrmak gerekirse; akm birimi Amper (Coulomb/saniye) olan bir byklkken, tanmndan
akm hz ifadesinin birimi Amper/saniye olabilirken akm hz oran kavram bir orant
olduundan birimsiz bir byklk gibi alglanmaktadr. Ayn ekilde V, elektrik yk birimindeki
enerji-voltaj eletirmesi de hatalar iermektedir. Sadece V, voltaj eletirmesi yaplm olsa
doru olacakken, ancak fazladan elektrik yk birimindeki enerji gibi yine fizikte hi karl
olmayan bir ifade kullanlmtr. Drt kelimeden oluan bu son ifade anlamszdr; kelimeleri tek tek
dikkate alarak sonuca gitmeye alalm: Elektrik, fizikte bir bykl gstermez. Akm, yk,

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

gerilim, kuvvet birer byklktr; ancak elektrik diye bir byklk yoktur. Mekanik nasl ki bir
byklk olmayp kuvvet, ktle, ivme, hz, ... gibi byklkler arasndaki ilikiyi inceleyen bir
snflandrma ise, elektrik de akm, kuvvet, yk, enerji gibi byklkler arasndaki ilikiyi inceleyen
bir snflandrma addr. Elektrik yk birimi Coulombdur,; akm birimi Amperdir; Enerji birimi
Jouledr. Elektrik yk birimindeki enerji ifadesinin anlamszl kadar yk birimindeki enerji
ifadesi de anlamszdr, nk yk birimi Coulombdur ve birimde enerjiden bahsedilemez. Bu
hatay grmezlikten gelsek dahi V=Voltaj=Enerji gibi yine olduka sakncal bir sonu kar;
yle ki: Voltaj=Gerilim=Potansiyel Fark kavramlarnn birimi Volt (Joule/Coulomb)dur. Oysa,
enerjinin birimi Jouledr. Sonu olarak, bu aklama, birim yk bana den enerji olarak
evrilmi olsa doru olarak kabul edilebilirdi. Ayn eitlikteki R, rezistans eletirmesi ise doru
olmasna ramen, Matriks/matris tartmamzda olduu gibi, Trke ders kitaplarnda rezistans
yerine diren gibi olduka anlaml ve yerleik bir kelime varken ngilizceden uyarlanm halini
kullanmak anlamszdr.
Burada rnek olarak verilen tartmann kitabn tamamna geniletilmesi amacmzn dnda ve
gereksizdir; bu rneklerin Sokaln bilim eletirmenlerine kar duyduu phecilii ortaya koymas
asndan yeterli ve arpc olduunu dnyorum. Kald ki, ayn sayfann, son paragrafnda
verilen Joule-Lens Yasas bata olmak zere, deiik yerlerindeki fiziksel ve matematiksel
ifadelerle terimler iin benzer eletirileri getirmek mmkndr. imdi, benzer hatalar baka
yaynevi ve yazarlarn evirdii kitaplarda da bulunabilir. Bu rnein seilmi olmasn nedeni sz
konusu kitabn bu makalenin ana fikrini oluturuyor olmasdr. yle ise, Buradaki ama anlaya
gsterilen tepkidir ve verilmek istenen ana fikir , uzmanna braklmaldr. temasdr. Alan
Sokal, yaknmasnda hakldr, ancak kulland yntemin kesinlikle doru olduunu savunmak
kesinlikle olanakszdr. Kald ki, u anda okumakta olduunuz bu makalenin de, eletirel bir gzle
incelendiinde, yaymlanncaya kadar eitli dzeltilme aamalardan gemesine karn, bask ve
yazm hatalar mutlaka bulunacaktr, ancak olabildiince bilimsel hatalardan arndrlm olmas
gerekmektedir.
Hangi cephenin hakl olduuna gelince (ki hibir savata tmyle hakl olan veya haksz olan
taraf yoktur), Alan Sokaln kaygsn ksmen tayor olmama karn, tepkisine ve yntemine
kesinlikle katlmyorum. te yandan, Thomas Kuhnun dncesini ortaya koyma yntemine,
kendisini eletirenlere kar tepki gsterme biimine tamamen katlyorken, bilim ve bilim adam
kavramlar ile bilimsel devrimlerin yaps tanmlamasnn her alanda ve her rnekte geerli
olmad, sosyal yn ar basan bilimsel olaylar ve bilim tarihi alanlarnda daha ok kabul
grecei dncesindeyim. Ancak, kitabnn da, paradigma, model ve teori bata olmak zere
bilime kazandrd birok kavram ortaya koymu olmas nedeni ile, son yzylda bu alanda
yazlm ender kitaplardan biri olduunu da kabul etmek gerektiine inanmaktaym. Son olarak,
bilim savalar taraflarnn ortaya koyduu/koyaca tartmalarn, bilimin neliini aklama
abalarna katkda bulunabilecei kansndaym.

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

Sonu
Bilimi kurmaclara kar savunanlar bilimi bir din gibi grmler; bilime kar yaplan eletirilere kar
ar ve dozunu aan kar eletirilerde bulunmulardr. Buna karn kltrel almalar kuramn savunan bilim
eletirmenleri de bilimi adeta haksz ve kt gstermek iin bir aba iine girmilerdir. Bunlar hi phesiz iki
u tavrdr. 1900l yllarda Ernst Machn samimi eletirisi ile balayan bilim savalar, 1962 ylnda Thomas
Kuhnun Bilimsel Devrimlerin Yaps adl kitabn yaymlamas ile kk salmaya balam, 1990-95 yllar
arasnda younlam ve 1996 ylnda patlak veren Alan Sokal olay ile iyice su yzne kmtr. Thomas
Kuhnun eseri balang itibari ile fen bilimlerini temel alm, paradigma kavramn ilk kez tanmlam,
gnmzde Trke de dahil olmak zere yirmi dile evrilmi ve milyonlarca satmtr. Bilimde yerleik birok
nosyonun sonunu hazrlayan bu eserde yine de bilime ve bilim adamlarna gvenilmesi gerektii savunulmutur.
Bu kitap, daha sonra bilim felsefecileri tarafndan daha ok kullanlr ve desteklenir bir eser haline gelmitir.
Bilim adamlar ise, bilime yaplan eletirilere ramen, almalarna kendi yntemleri ile devam etmektedir.
Bilim doadaki gereklerin ta kendisidir; dolays ile tarafszdr, ideolojisi yoktur ve ntrdr. Onu
tarafl yapan, siyasallatran ve insanln lehine veya aleyhine kullanan insandr. Bilim adamlar elbette
eletirilebilmelidir; bu bilime glge drmez tersine bilimi yanl yolda kullanan ve ynlendiren kiilerin tehir
edilmesini salar. Ancak bu eletiriler ykc olmamal, hakaret boyutuna ulamamal ve kiisel kayglardan uzak
tutulmaldr. Bu eletirinin snrn ve dozunu, rnek alnacak ekilde, Thomas Kuhn ok iyi ayarlamtr:
eriden bilimi ve bilim adamlarn acmaszca eletirmi olan Kuhn, bilimin toplum tarafndan yanl
anlalmamas iin gereken zeni de gstermitir. Ama onun ortaya koyduu kavramlar kullanan baz
kurmaclar veya postmodernistler, Kuhnculuk adna, bilimi adeta toplum nnde kk drmek iin deiik
yollara bavurmulardr. Bu durumda dehete den Kuhn Ben Kuhncu deilim. demitir. Bunu sylemesinin
sebebi, Bilimsel Devrimlerin Yaps isimli kitabndaki tespitlerine artk katlmad iin deil, kendi bulgularn
kullanarak bilime saldranlar knamak iindir. Postmodernizm, bilime ilikin eletirilerini hakl bir gerekeye
dayandrd srece bilime de yarar salayacaktr; ancak postmodernizm, aklna gelenin her eyi syledii ve
dayanaksz eletirilerden ibaret bir akm deildir ve olmamaldr. Bir bilim adam, kiisel karn bilimin
nnde tutuyorsa, kar kaygs tayorsa, bilimi kendi kiisel dnya gr dorultusunda ynlendirmeye
alyorsa, zaten bilim adam sfatn artk tamyor demektir. Dolays ile gerek bilim adamlar da bilim gibi
tarafsz, yansz ve ntr bir davran sergileyerek, almalarn insanla yarar getirmesi amacyla yrtenlerdir.
nsanlk tarihi boyunca bilim adamlar nce insanln yz yze olduu doa olaylarn anlamaya ve
onlarn yapsn aydnlatmaya almlardr. Elde edilen sonular da genellikle insanln yararna kullanlmtr.
Atein ve tekerlein icad, zamanlarnda ok byk teknolojik gelimelerken, bugn bilimsel aratrmalar daha
ok u noktalarda younlamtr. Mekanik, optik, elektrik bata olmak zere klasik fizik kanunlar artk tarihte
yaanan bilimsel devrimler sonucunda iyice oturmu ve yerlemitir. Fizikilerin ilgileri artk grnen ve
kolayca alglanabilir boyuttaki olaylardan, ok kk veya ok byk olduundan, alglanmas daha zor olan
olaylara doru kaym durumdadr. Bir taraftan nanometre - 109 metre- boyutundaki klusterlar (atom bekleri)
zerinde deneysel ve teorik almalar younlap atom ekirdeinin ayrntlar ortaya konulmaya allrken,
dier taraftan en az birka k yl - 1016 metre- (k yl: n bir ylda ald yoldur; k 1 saniyede dnya
etrafnda yaklak 7.5 kez dolanrken, Gneten kan nlar k hz ile yaylarak Dnyamza yaklak 8.5
dakikada ularlar) boyutundaki yldzlar ve galaksiler aratrma konusu yaplmaktadr. Oda scaklnda bulunan
cisimlerle iini byk lde bitiren bilim; bir yandan dlebilecek en dk scaklk olarak kabul edilen ve

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

mutlak scaklk ad verilen 273.16 0C scakla ulamaya alrken, dier taraftan binlerce santigrat derece
scaklkta gerekleen ve Gneteki enerjinin kayna olan fzyon olayn oda scaklna tama kaygsndadr.
Bilim cephesinde buna benzer tm snrlar zorlanrken, bilimsel bulgularn sonularnn bata renciler ve halka
doru ve etkili bir ekilde aktarma kaygs da tanmaktadr. Bu nedenle renme ve retme teorileri
gelitirilmekte, rencilerin kavram yanlglar aratrlmakta ve bunlar gidermek iin yaplmas gerekenler
tartlmaktadr. Bu da fen eitimi, fizik eitimi, kimya eitimi, biyoloji eitimi ve matematik eitimi gibi yeni
bilim dallarnn domasna gereke oluturmaktadr.
Genetik kopyalama veya klonlama deneylerinin hayvanlar zerindeki n almalarnn bitirilip insanlar
zerindeki uygulamalarnn balad, nkleer, biyolojik ve kimyasal silahlarn kol gezdii, nano-paracklar ve
molekler biyoloji konularnn n plana kt gnmzde bilimin savat cephe says bir taraftan nicel ve
nitel anlamda artarken dier taraftan yeni alanlara kaymaktadr. Gl lkelerin son teknolojik silahlara sahip
olmasnn caydrc unsur olarak normal karland, dier lkelerin bu silahlar topraklarnda
bulundurmasnn kullanmasnn ise potansiyel tehdit unsuru olarak algland ve yadrgand gnmzde;
kopya bebeklerin doumundan sonraki geliiminin izlenecei ve teolojik kavgalarn buna paralel olarak
ynlenecei, yarnlarmz hi kukusuz srpriz gelimelere gebedir.

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

Kaynaklar
Andersen, H. (2000). Learning by Ostension: Thomas Kuhn on Science Education, Science and Education, 9.
(91-106)
Franco, C., Krapas, S. & Alves, F. (1999). From scientists and inventors minds to some scientific and
technological products: relationships between theories, models, mental models and conceptions. Int. J. Sci.
Educ., Vol.21, No.3. (277291)
Gilbert, J. K., Pietrocola, M., Zylbersztajn, A. & Franco, C. (2000). Developing Models in Science Education
(Ed: J. K. Gilbert ve C. J. Boulter), The Netherlands: Kluwer Academic Publishers, (19-40).
Gross, P. & Levitt, N. (1994). Higher Superstition: The Academic Left and Its Quarrels with Science, Baltimore:
Johns Hopkins University Press.
Gross, P. Levitt, N. & Lewis, M. (ed.). (1996). The Flight from Science and Reason, New York: New York
Academy of Sciences.
Hellman, H. (2001). Byk ekimeler. (ev. Fsun Baytok), Ankara: TBTAK.
Herrnstein, R. J. & Murray, C. (1994). The Bell Curve: Intelligence and Class Structure in American Life, New
York:

Free

Press

nternetten

27

Kasm

2002

gn

alnmtr:

http://www.mugu.com/cgi-

bin/Upstream/Issues/bell-curve/index.html ve http://www.apa.org/journals/bell.html
Hestenes, D. (1987). Toward a modeling theory of physics instruction, Am. J. Phys. 55 (5), May. (440-454).
Koyre, A. (2002). Bilim Tarihi Yazlar 1 (4. Bask). (ev. Kurtulu Diner), Ankara: TBTAK.
Kuhn, S. T. (1962). The Structure of Scientific Revolutions, Chicago: University of Chicago Press.
Kuhn, S. T. (1970). The Structure of Scientific Revolutions (2nd edition), Chicago: University of Chicago Press.

Kuhn, S. T. (1996). The Structure of Scientific Revolutions (3rd edition), Chicago: University of Chicago Press.

Kuhn, S. T. (2000). Bilimsel Devrimlerin Yaps (5. bask). (ev. Nilfer Kuya), stanbul: Alan Yaynevi.
Sardar, Z. (2000). Thomas Kuhn and the Science Wars, Icon Books.
Sardar, Z. (2001). Thomas Kuhn ve Bilim Savalar. (ev. Ebru Kl), stanbul: Everest Yaynlar.

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

Snow, C. P. (2001). ki Kltr. (ev. Tuncay Birkan), Ankara: TBTAK.


Sokal, A. D. (1996). Transgressing the Boundaries: Towards a Transformative Hermeneutics of Quantum
Gravity. Social Text, 46-47. (217-252)
Sokal, A. D. & Bricmont, J. (1998). Fashionable Nonsense: Postmodern Intellectuals Abuse of Science, New
York: St. Martins Press. + nternetten 3 Aralk 2002 gn alnmtr: http://physics.nyu.edu/faculty/sokal/
Sokal, A. D. & Bricmont, J. (1999). Intellectual Impostures: Postmodern Philosophers Abuse of Science, Great
Britain: St. Edmundsbury Press.
Sokal, A. D. & Bricmont, J. (2002). Son Moda Samalar: Postmodern Aydnlarn Bilimi Ktye Kullanmalar (
2. bask). (ev. Mehmet Baydur-Ongun Onaran), stanbul: letiim Yaynlar.

Bilal GNE, Trk Eitim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Say:1 (K 2003), 23-44, 2003, Ankara.

You might also like