Professional Documents
Culture Documents
Amin Maalouf,
www.iskenderiyekutuphanesi.com
katrcnn biri emenin nnde durup yzn ykyor, sonra da uyuya kalan
ocuunu percesine, dudaklarn uzatp muslua eiliyor, susuzluunu giderdikten
sonra slak avularn yznde gezdirip krediyor, ii bo bir karpuzu yerden
alarak su ile dolduruyor ve hayvannn bandan aaya, o da iebilsin diye boca
ediyordu.
Ttncler Meydannda, gebe bir kadn Hayyam'a yaklat. Peesini atnda
ancak onbe yanda olduu anlalyordu. Tek sz etmeden, ocuksu dudaklarnda
tek glmseme olmadan, Hayyam'n elindeki kestanelerden bir kan alverdi.
Hayyam a-rmad. Bu Semerkant'da eski bir inant. Bir anne aday, sokakta
houna giden bir yabancya rastlarsa, yiyeceini elinden almak cesaretini
gsterebilmeliydi. Bylece, doacak ocuk, onun kadar yakkl, onun gibi ince
uzun, onun kadar soylu ve dzgn hatlara sahip olacaktr. mer, uzaklaan kadna
bakarken, elinde kalan kestaneleri yemeye devam etti. O srada duyduu bir
uultu, hz13
I
lanmasna yol at. Az sonra kendini, zincirinden boanm bir gruhun ortasnda
buluverdi. Kollar ve bacaklar upuzun, beyaz salar dalm bir ihtiyar, yere
serilmi, lklar fke ve korkudan hkra dnmt. Gzleriyle yeni gelene
yalvarmaktayd. Zavallnn evresini, yirmi kadar titrek sakall, sopal adam alm,
az tede keyifli bir seyirci kitlesi birikmiti. Aralarndan biri, Hayyam'n kzgn
yzn grnce: "nemli deil, bu uzun Cabir'den bakas deil" dedi. mer
srad, bir utan dalgas gelip boaznda dmlendi, kendi kendine: "Cabir, Ebu
Ali'nin arkada!" diye sylendi. Ebu Ali, aslnda sk rastlanan bir isimdi. Ama ister
Buhara'da olsun, ister Cordoba'da, ister Belh'de olsun, ister Badat'ta, ad sayg
ile anlrsa, kim olduu kolaylkla anlalr. Bu, bn-i Sina'dan bakas deildir.
Bat'da Avicenne diye bilinen! mer onu tanm deildi. Onun lmnden onbir yl
sonra domu,, ama onu, kuann en byk ustas, btn bilimlerin stad, Mantk
havarisi olarak kabul etmiti. Hayyam tekrar sylendi: "Cabir, Ebu Ali'nin en
sevdii arkada!" Cabir'i geri ilk kez gryordu ama, talihsiz yaam hakknda
bilgisi vard. bn-i Sina, Cabir'i kendi halefi sayar, yalnz dncelerini
sergilemedeki ataklln ve pervaszln eletirirdi. Cabir, bu kusuru yznden
gnlerce hapis yatm, meydan dayama ekilmi, son kamlanmas Byk
Semerkant Meydannda, ailesinin gzleri nnde gereklemiti. Cabir bu
hareketi asla unutmamt. Cesur, gzpek bir adam iken nasl olmutu da byle
ihtiyara dnmt? Herhalde karsnn lm yznden! Kars ldkten sonra,
yrtk prtk giysilerle, sendeleye sendeleye, sama sapan konuarak dolamaya
balamt. Cabir'in peinden, glp baran, ellerini rpan, attklar talarla
onun, gzlerinden ya aktacak kadar, cann yakan bir ocuk ordusu giderdi.
mer, btn bunlar izlerken "Dikkat etmezsem, gnn birinde ben de byle
olacam" diye dnd. Korktuu sarholuk deildi; nicedir arapla aralarnda
karlkl bir sayg olumutu. Onun asl korktuu, iindeki saygnlk duvarn
ykmalarndan rkt, insan ynlaryd. urada duran zavall, dkn, etrafnda
ember oluturulmu adam grmek istemiyor, uzaklamak istiyordu. Ama yine
biliyordu ki, bn-i Sina'nn bir dostunu bylesi bir gruha terk edemezdi. Ar
ar ilerledi. Son derece sakin bir sesle:
Bu zavally brakn gitsin! diye seslendi.
Eleba, Cabir'in zerine gelmiken doruldu, davetsiz konu14
unun karsna dikildi. Yznde derin bir bak yaras vard ve mer'e, suratnn
o yann dnerek konumaya balad:
Bu adam bir sarho, bir zndk, bir feylesof! dedi. Hele bu son szck, azndan
tkrrcesine kmt.
Semerkant'da artk tek bir feylesof istemiyoruz!
Kalabalktan bir onama sesi ykseldi. Onlar iin "feylesof szc, Yunann din
d bilimlerine, genelde din ya da edebiyat d her eye ilgi gsteren adam
anlamna geliyordu. mer Hayyam, gen yana karn, tannm bir feylesoftu.
Yani u zavall Cabir'e oranla ok daha byk bir avd. Anlalan, surat yaral
adam onu tanmamt, nk arkasn dnerek iine koyulmu, ihtiyar salarndan
yakalayarak, kafasn , drt kez saa sola sallamaya balam, en yakn duvara
arpacakm gibi yapp, bir anda brakvermiti. Sert olmakla birlikte, davrannn
yine de temkinli bir yan vard, ii sonuna kadar gtrmek istemiyormu gibiydi.
Hayyam, bundan yararlanarak tekrar araya girdi:
Brak u ihtiyar, o bir dul, bir hasta, bir deli, dudaklarn ancak
kprdatabildiini grmyor musun?
Eleba bir srayta Hayyam'n yanna geldi, parman gzne sokarcasna
sordu:
Sen onu iyi tanyor gibisin. Kimsin sen? Semerkant'l deilsin! Seni bu kentte
tanyan yok!
mer, karsndakinin parman itti. Adam bir adm geriledi ama yine de srar
etti:
Adn ne yabanc?
Hayyam duraksad, smacak bir yer arad, gk yzne bakt. Hilali rten bulutlar
grd. Sustu, i ekti. Dnceye dalma, yldzlar adlar ile tek tek sayma,
uzaklara gitme, halk ynndan kama!
Kalabalk evresini sard, birka el omuzuna dokundu, kendine gelip doruldu:
Ben mer, Niapur'lu brahim'in olu. Ya sen kimsin? eklen sorulmu bir
soruydu. Adamn kendini tantmaya hi
niyeti yoktu. Buras onun kentiydi ve sorgu sual etmek yalnzca onun hakkyd.
Daha sonra mer adamn lakabn renecekti. Kesik Yz diye tannrm. Eli
sopal, az laf yapar, gelecekte Semerkant' titretecek olan adam! imdilik
sadece, bir iareti ile dilediini yaptrd evresindeki u insanlara egemendi.
Gzlerinde beliren ani prlt ile hempalarna dnd, sonra da kalabala seslendi:
Vay canna, Niapur'lu brahim Hayyam'n olu mer'i na15
sl oldu da tanmadm? Horasan'n yldz, ran'n, Irak' Arab ve Irak- Acem
olmak zere her iki Irak'n dhisi, feylesoflarn prensi mer!
Szde derinden bir selam verip, parmaklarn sarnn iki yannda akrdatnca,
aylaklarn kahkahalarna yol at.
man sahibi, inan sahibi, rubailer yazarn kim tanmaz?
arap testimi krdn, Tanrm.
Zevk yolumu tkadn, Tanrm.
Nar rengi arabm yere aldn, Tanrm.
Tvbeler olsun, yoksa sarho musun Tanrm?
Hayyam, kzgn ve endieli, dinledi. Bu biimde bir kkrtma, cinayete davetiye
kartmak demekti. Tek bir saniye yitirmeden, kalabalktan ayartlan olmasn
diye, yksek sesle haykrd:
Bu drtl ilk kez duyuyorum. Benim yazdm rubai yle:
Hi, hi bir ey bilmiyorlar, bilmek istemiyorlar
u cahillere bak, dnyaya egemen onlar.
Onlardan deilsen eer, sana kfir derler
Onlara aldrma Hayyam, yoluna devam et.
"u cahillere bak" derken, eliyle kalabal gsteren Hayyam, yanl bir i yapm
oldu. Eller kalkt, giysisini ekitirmeye balad, elbisesi paraland, srtna
indirilen bir diz darbesi ile kendini yerde buldu. Kalabaln altnda ezilmiti ama,
kendini savunmaya kalkmad. Giysilerinin lime lime, bedeninin param para
olmasna ses kartmayacakt, kurbanlk koyun uyuukluu ile kendini koyuverdi.
Artk hibir ey hissetmiyor, hibir ey duymuyordu. Kendi iine kapanm, i
lemine ekilmiti.
Hayyam, kyam durdurmaya gelen silahl on adama, davetsiz konuklarm gibi
bakt. Kee kalpaklarnn zerinde, Semerkant kent zabtasnn ak yeil iareti
vard. Saldrganlar onlar grr grmez, Hayyam'dan uzaklatlar; ama
davranlarn hakl klmak iin, kalabal tank gstererek haykrmaya baladlar:
Simyac! Simyac!
Resmi makamlarm gznde, feylesof olmak bir su deildi ama simyacln sonu
lmd.
Simyac? Bu yabanc bir simyac?
Zabta efinin tartmaya hi niyeti yoktu.
Bu adam gerekten bir simyac ise, onu yce yarg Ebu Tahir'e gtrmek
gerekir.
Herkesin unuttuu Uzun Cabir, bir daha darda dolamamaya kendi kendine and
iip meyhanelerden birinden ieri szlrken, mer kimsenin yardm olmadan
ayaa kalkt. Kimseye bakmadan, dosdoru yryordu; gururlu tavr, lime lime
olmu giysilerini ve kanl yzn bir tl ile rter gibiydi. nnde, mealeli zabta
gleri yol ayor, ardnda saldrganlar gruhu yryordu. En arkadan da ayak
takm gelmekteydi.
mer onlar grmyor, duymuyordu. Ona gre sokaklar ssz, yeryz sessiz,
gkyz bulutsuzdu ve Semerkant, daha hl bir ka gn nce kefettii o d
lkesiydi.
Hi durup dinlenmeksizin, hafta yryerek gelmiti Semerkant'a ve eskiden
gelmi olanlarn tlerine uyarak dosdoru Kuhandiz kalesine kp kenti
bir ereftir.
Kad alayc da deildi, heyecanl da... Hibir heyecan belirtisi gstermiyordu.
Tekdze bir ses tonu, dzgn bir konuma, burma bir sark, kaln kalar, kr bir
sakal, byksz bir yz, merakl baklar...
Bylesi bir karlama, bir saattir ayakta, herkesin alayl baklarna hedef olmu
durumda bekletildiinden, mer iin daha da artc oldu. Ebu Tahir, ustaca
geitirdii bir ka saniyeden sonra, devam etti:
mer, Semerkant'n yabancs deilsin! Gen yana karn, bilgin dillere
destan, baarlarn okullarda rnek gsteriliyor. bn-i Sina'nn kaln bir kitabn
sfahan'da yedi kez okuduktan sonra, onu Niapur'da kelimesi kelimesine ezbere
tekrarlayan sen deil misin?
Hayyam, hnerinin Maverannehir'de duyulmu olmasndan memnun, ama yine de
endieli idi. Bir Safi kadsnn azndan, bn-i Sina'nn adn duymak, yine de
gven verici deildi; stelik, daha hl oturmasna izin kmamt. Ebu Tahir
devam etti:
Anlatlanlar sadece bulularn deil. Pek tuhaf drtlklerin de varm.
ll szler, sulayc deil, aklayc deil, sadece dolayl biimde sorgulayc.
mer, sessizlii bozmann sras geldiine karar verdi:
Kesik Yz'n syleyip durduu rubai, bana ait deil. Kad, elinin tersi ile bu
ka kar koydu. Bu kez sesi sertti:
unu ya da bunu yazm olman nemli deil. ylesine zndka szler
naklettiler ki, bunlar tekrarlayacak olursam, kendimi yazar kadar gnahkr
sayarm. Sana itiraf ettirmek, seni cezalandrmak niyetinde deilim. Simyaclk
sulamalar, bir kulamdan girip, dierinden kt. imdi yalnzz, birbirini tanyan
iki kii gibi ve ben sadece gerei bilmek istiyorum.
mer'in ii rahat deildi, bir tuzaktan kukulanyor, konumaktan ekiniyordu.
Kendini imdiden cellada teslim edilmi gryordu. Uzuvlar kesilmi, paralara
ayrlm ya da armha gerilmi olarak. Ebu Tahir, sesini ykseltti. Neredeyse
baryordu:
Niapurlu adrc brahim'in olu mer, bir dostu tanyabilir misin?
Bu szlerde, Hayyam' kamlayan bir itenlik hissediyordu. "Bir dostu tanmak
m?" Soruyu ciddiyetle tartt, Kad'nn yzn
18
19
inceledi, srtmasna, sakalnn titreyiine dikkatle bakt. Gven duygusu yava
yava iini kaplad. Yz hatlar gevedi. Yumuad. Muhafzlarn ellerinden
kurtuldu, zaten Kad'nn iareti zerine, onlar da onu skmyordu. Kad itenlikle
glmsedi ama yine de sorusunu tekrarlad:
Sen, sylendii gibi zndk msn?
Bu bir soru olmaktan ok bir mitsizlik l idi. Hayyam yantlad:
Yobazlarn gayretkeliinden ekinirim ama, Bir'in iki olduunu asla
sylemedim.
Sylemedin ama dndn m?
Asla, Tanr tanmdr.
Benim iin bu yeterli. Tanr iin de, sanrm. Ya halk iin? Szlerini,
hareketlerini gzlyorlar. Benimkileri de, Hkmdarnkini de. Sen yle demisin:
"Arasra, Gnee yardmc olan glgenin bulunduu camilere giderim..."
Sadece, Yaradan ile bar iinde olan bir insan, ibadet yerinde rahat uyur.
Ebu Tahir'in kukulu baklar zerine, mer heyecanla devam etti:
Ben, iman Yarg korkusu, duas da secde etmek olanlardan deilim. Nasl m dua
ederim? Gle bakarm, yldzlara bakarm, yaratln gzelliine hayran kalrm,
Yaradan'n en byk, en gzel eseri olan insana, bilgiye alk duyan beynine,
sevgiye susam olan yreine, duyularna, uyanm ya da doyuma ulam tm
duyularna hayranlk duyarm.
Kad, dnceli dnceli ayaa kalkt, gelip Hayyam'n yanna oturdu, elini babaca
omuzuna koydu. Muhafzlar akn akn birbirlerine bakyordu.
Dinle gen dostum, Yce Tanr sana, bir dem olunun eriebilecei en deerli
eyi vermi: zek, belagat, salk, gzellik, renmek arzusu, hayattan zevk alma,
erkeklerin takdiri ve sanrm kadnlarn hayranl. Seni, bilgelikten yoksun
brakmadn umarm. nk dilini tutma bilgelii olmazsa, btn bu saydklarma
ne hayranlk duyulabilir ne de korunabilir.
Dndm sylemek iin yalanmay beklemem mi gerek?
Btn dndklerini syleyebilecein gn, torunlarnn torunlar yalanacak
zaman bulur. Bizler, giz ve korku an yayoruz. Senin iki yzn olmal, birini
halka dierini de kendine ve
Tanr'ya gstermelisin. Gzlerine, kulaklarna, diline sahip olmak istiyorsan,
gzlerin, kulaklarn, dilin olduunu unut.
Kad sustu, tepeden inme bir sessizlikti bu. Karsndakini konumaya davet
etmeyen, aksine oday tmyle dolduran, hizaya getirici bir sessizlik. mer,
gzleri yerde, bekliyordu. Kad'nn, kafasndaki szckleri semesine frsat
vermek istiyordu.
Oysa Ebu Tahir derin bir nefes aldktan sonra adamlarna sert bir emir verdi.
Adamlar ekildiler. Kapy kapattklarnda, kad kalkt, bir duvar halsn kaldrd,
sonra oymal bir kutunun kapan at, iinden bir kitap kartarak zenle mer'e
verdi. Artk yumuam, yz koruyucu bir ifade almt.
te bu kitap, benim, yani Benjamin O. Lesage'nin, ellerimle tuttuum,
dokunduum kitapt. Sanrm eskiden de, dokunulduu vakit ayn duyguyu verirmi.
Kitap kaln ve sert bir ciltle kapl ve yz kabartmal idi. Yapraklarnn kenarlar
yenmiti. Ama o unutulmaz yaz gecesinde, Hayyam kitab atnda, ikiyzelli bo
sayfa grd, zerlerinde ne bir yaz, ne bir resim, kenarlarnda ne bir knt, ne
bir not, her hangi bir yerinde ne bir minyatr!
Ebu Tahir, heyecann gizlemek iin, ii rtkanla vurdu:
Bu in Kaghez'inden yaplm. Bugne dek Semerkantta imal edilmi en iyi kt
cinsi. Maturid mahallesinden bir Yahudi, eskiden kalma yntemle, beyaz dut
aacndan imal etti bu kd. Salt benim iin. Dokun bak, aynen ipek gibi.
Boazn temizleyerek devam etti:
Benden on ya byk bir aabeyim vard. ldnde, senin yandayd. Dnemin
hkmdarnn houna gitmeyen bir iir yazd iin Belh kentinde ikenceyle
ldrld. Onu, ayr bir mezhep kurmakla suladlar. Doru mu bilmiyorum. Ama
bir iire, zavall bir rubaiden biraz daha uzun bir iire karlk hayatn koymasn
hi affetmedim.
Sesi atallat, nefes nefese ayaa kalkt:
Bu kitab sakla. Dncende bir msra olutuu ve gn na kmak iin
dudaklarna kayd her seferinde, onu kendine sakla, sr gibi gizlenecek bu kitaba
yaz. Yazarken de Ebu Tahir'i unutma.
Kad, bu davran ile, bu szleriyle, edebiyat tarihinde en iyi korunmu gizlerden
birine yol atn biliyor muydu? mer Hayyam'n o ince iirlerini kefetmek,
Rubaiyat'n alarn en zgn yapt saymak ve Semerkant'n bu elyazmas
kitabnn garip yksn renmek iin, aradan sekiz yz yl gemesi gerekeceini
nereden bilecekti?
20
21
III
mer o gece, Ebu Tahir'in geni bahesindeki tepelerden birinde, kendisine
ayrlan yazlk kkn iinde, uyumak iin dnenip durdu. Yanbanda, alak bir
sehpann zerinde, kalemi, hokkas, snm kandili ve ilk sayfas alm, zerine
hibir ey yazlmam kitab duruyordu.
Sabaha kar bir rya grd: gzel bir cariye ona bir tepsi zerinde dilimlenmi
kavunlar, yepyeni bir giysi, in ipeinden sarklk kuma getiriyor, bir de kulana
fsldyor:
Efendi seni sabah namazndan sonra bekliyor.
Oda imdiden dolmu, ikyetiler, talepiler, dalkavuklar, akrabalar, her
evreden ziyaretiler ve bunlarn arasnda, haber almak zere gelmi olan Kesik
Yz. mer, kapdan ieriye szlm, Kad'nn sesi, herkesin dikkatini zerine
toplam:
mam mer Hayyam aramza ho geldi. Hi kimse, Peygamberimizin hadislerini
onun kadar bilemez. Kimse, gvenilirliini tartamaz. Sylediklerine kimse kar
kamaz.
Ziyaretiler tek tek ayaa kalkp temenna ettiler. mer, kaamak baklarla
Kesik Yz'e bakt. Adam kede durmu, patlayacak gibi ama yine de alayc bir
yz taknm.
Ebu Tahir, yanndakilere hzla yer atrarak, mer'i sana oturttu. Sonra da
konumaya balad:
Deerli konuumuzun bandan, dn akam bir olay gemi. Horasan'da Fars'ta,
Mazandaran'da balar stnde tutulan, her kentin konuk etmek iin birbiriyle
yart, her hkmdarn saraynda grmek istedii konuumuz, dn akam
Semerkant sokaklarnda tartaklanm.
Orada bulunanlardan fkeli sesler ykseldi, Kad durdurmadan nce, grlt bir
sre devam etti. Ebu Tahir devam etti:
Daha da kts, arda az daha bir ayaklanma olacakm. Tam da, Saltanatn
Gnei, sevgili hkmdarmz Nasr Han, Allah'n izniyle bu sabah Buhara'dan
kentimize gelecei srada! O g-
22
ruh durdurulmasa ve datlmasayd, bu sabah duyacamz znty, tahmin
etmeye bile cesaret edemiyorum. Ama hemen belirteyim: nice kelle omzunun
zerine dm olacakt.
Ebu Tahir, nefes almak ve yaratt etkiyi anlamak, korkunun yreklere iyice
sinmesini beklemek iin durdu.
Neyse ki bir eski rencim, ki imdi aramzda bulunuyor, deerli konuumuzu
tanm ve gelip bana haber verdi.
Kad parma ile Kesik Yz iaret etti ve ayaa kalkmasn syledi:
mam mer'i nasl tanyabildin? Cevap yerine bir mrlt...
Kad bard ve yannda oturan ak sakall ihtiyar gsterdi:
Daha yksek! uradaki yal amcan seni duyamyor. Kesik Yz, zoraki, konutu:
Deerli konuumuzu belagatinden tandm. Onu kadmza getirmeden nce,
kimliini sordum.
yi yapmsn. Ayaklanma srseydi, kan akard. Gel, konuumuzun yanna otur.
Bu onuru hak ettin.
Kesik Yz yapay bir uysallkla yaklat srada, Ebu Tahir, mer'in kulana
fsldad.
Sana dostluk gstermese de, en azndan herkesin nnde sana sataamaz.
Sonra yksek sesle devam etti:
Bana gelenlere karn, Hoca mer'in Semerkant' kt anmasn istemeyiz.
Hayyam cevap verdi:
Dn akam olanlar unuttum bile. leride, bu kenti dndmde, aklmda
bambaka bir grnt kalacak. O da harika bir adamn grnts. Ebu Tahir'den
sz etmiyorum. Bir kadya yaplacak en gzel vg, onun meziyetlerini saymak
deildir, sorumlu olduu, ynettii kiilerin drstldr. Semerkant'a geldiim
gn, katrm Ki Kapsna giden son yokua da trmanm, ben de yere henz ayak
basmken, bir adam yanma geldi.
Bu kente ho geldin, dedi. Ailen, dostlarn var m?
Bir yankesici, en azndan bir dilenci olabilecei korkusu ile, bir taraftan yrrken
bir yandan da cevap verdim: "Hayr yok!" Adam: "Benden korkma soylu ziyareti,"
dedi. "Ben burada bekleyip, gelen ziyaretileri arlama emrini efendimden
aldm." Adam, fakir bir adama benziyordu ama st ba temiz, kendisi de ok
saygl idi. Onu izledim. Biraz sonra, beni ar bir kapdan geirip, bir
kervansarayn avlusuna soktu. Orta yerde bir kuyu vard. n23
sanlar ve hayvanlar suyundan yararlanyordu. Avlu, epeevre bir sr odas olan
iki katl bir binayla evriliydi. Adam, "Burada kalabilirsin" dedi. "ster bir gece,
ister bir mevsim. Yatacak ve yiyecek bulursun. Katrn iin de ot bulursun." Ka
para vereceimi sorduumda, "Sen burada efendimin konuusun" dedi. "Bunca
cmert, konuksever Efendin nerede, gidip ona teekkr edeyim" dedim. "Efendim
leli yedi yl oluyor. Bana, Semerkant'a gelen yolculara sarf etmem iin gerekli
paray brakt" dedi. yiliklerini anlatmam iin, Efendinin adn syle dediimde,
"krann Yce Tanr'ya ynelt. Kimin iin kendisine kredildiini bilir" dedi. Ve
Kad'nn evi nnde biriken kalabaln iinden, bir armut aacn siper etmi
akamki kestane hrszn fark eder gibi oldu mer. Yavalad. Gzleriyle onu
arad. Ama Ebu Tahir onu iteledi:
abuk ol. Han bizden nce gelmi olursa, kemiklerini krarm.
24
25
IV
Mneccimler ta ezelden beri bunu sylyor ve doru sylyor.
Drt kent var ki, isyan yldz altnda domu. Bunlar Semerkant, Mekke, am ve
Palermo'dur. Bu kentlerin insanlar, zorla olmadka asla yneticilerine ba
ememiler, adaletin klc olmadka asla doru yoldan gitmemiler.
Peygamberimiz, Mekke'nin kstahln klc ile gidermi, ben de Semerkant'n
kstahlna adaletin klc ile son vereceim!
Maverannehir'in hkmdar Nasr Han, her yan kakmal, muazzam tahtnn
nnde ayakta durmu, el kol hareketi ile konuuyor, sesi etrafmdakileri
titretiyordu. Gzleri, topluluk iinde bir kurban, kprdanma creti
gsterebilecek bir ift dudak, inanmayan bir bak, bir ihanet belirtisi
yakalamaya alyordu. Ama herkes, igdsel olarak, yanndakinin arkasma
saklanm, srtn, boynunu, omuzlarn, frtna geene dek, gizlemeye alyordu.
Nasr Han, penesine uygun bir av bulamad iin, tren giysilerine saldrd ve
pepee her birini srtndan karmaya balad. Trk-Mool ivesi ile sralad
kfrlerin ard arkas kesilmiyordu. Gelenee gre, hkmdarlar, st ste ,
drt, bazen yedi kat giyinirler ve gn boyu, bu ilemeli giysilerini, onurlandrmak
istedikleri kimselerin srtlarna geirirlerdi. Byle davranmakla Nasr Han, o gn
onurlandraca kimse olmadn gstermi oluyordu.
Oysa, hkmdarn Semerkant'a her geliinde olduu gibi, o gn de enlik
yaplmalyd ama daha ilk saniyelerden itibaren, herkesin keyfi kamt. Nasr
Han, Siab rma boyunca tal yollar ap, kentin kuzeyindeki Buhara Kapsndan
girmiti Semerkant'a. Yz glyor, iyice ekik gzleri prldyor ve elmack
kemikleri alev alev yanyordu. Sonra, birdenbire keyfi kaverdi. Aralarnda Ebu
Tahir'in de bulunduu ikiyz kadar erafa yaklam, kalabala bir gz atm,
aradn bulamaynca, atn mahmuzlayp, anlalmaz szlerle uzaklamt. Siyah
ksrann zerinde dimdik, somurtkan, sabahn erken saatinden beri toplanm
kalabaln alklarna cevap vermeden geip gitti. Kimileri, "arzuhalci'lere yazdrdklar
dilekeleri ellerinde sallyordu ama, bouna! Kimse dilekesini hkmdara sunma
cesaretini bulamamt. Daha ok vezirine bavuruluyor, o da ktlar toplamak
zere atnn zerinden eiliyor ve ilgilenecei vaadinde bulunuyordu.
Nasr Han, nnde hanedann kara bayraklarm tayan drt atl, ardnda koca bir
emsiye tutan, yar beline kadar plak bir kle ile, iki yan aal yoldan geti,
arik ad verilen su yollar boyunca ilerledi ve Asfizar mahallesine vard. Sarayn,
Ebu Tahir'in evinin iki adm tesinde, ite bu mahallede yaptrmt. Gemite,
hkmdarlar kale iinde otururlard, ama son savalarda kale ykld iin, oray
terk etmek gerekmiti. Artk kalede sadece yurtlarn kuran Trk askerlerinin
karargh vard.
Hkmdarn keyifsizliini gren mer, Saraya gitmeye ekinmi ama Kad, nl
dostunun orada olmas havay deitirir midiyle srar etmiti. Yolda giderlerken;
Ebu Tahir neler olduunu anlatt Hayyam'a: Kentin ileri gelen din adamlar, Han,
silahl muhaliflerinin siper kurduklar Buhara'daki Byk Cami'yi yaktrd iin,
onu karlamaya gelmemilerdi. Kad:
Hkmdar ile din adamlar arasnda bitmez tkenmez bir sava var dedi. Bazen
ak ve kanl, ou kez kurnaz ve sinsi.
Ulema takmnn, hkmdarn davranlarndan bezmi olan baz subaylarla iliki
kurduu da sylenmekteydi. Anlatldna gre, Nasr Han'n atalar, yemeklerini
subaylar ile bir arada yer, iktidarlarnn, cengverlerinin cesaretine dayal
olduunu gstermek iin hibir frsat karmazlarm. Ama, kuaktan kuaa,
Trk Hakanlar, Acem hkmdarlarnn kt alkanlklarn edinir olmular,
kendilerini yar-tanr gibi grmeye balam giderek daha atafatl trenler
dzenlemiler ve bu durumu subaylarna kabul ettirememilerdi. ou, dini
liderlerle iliki kurmu ve onlarn Nasr'a dil uzatmalarn, slam'n yolundan
ayrldn sylemelerini keyifle izler olmulard. Dini btn bir adam olmasna
karn babas, saltanatn, sarkl kelleleri uurtmakla balatm deil miydi?
lerinde bulunduklar o 1072 ylnda, Ebu Tahir, Hakan ile ilikileri iyi olan ender
din adamlarndan biriydi. Onu sk sk Buhara'da ziyaret eder, hkmdarn
Semerkant'a her geliinde onu trenle karlayp arlard. Onun bu uzlamac
tutumu, bir ksm ulemann hi houna gitmiyordu ama ounluk, kad ile hkmdar
arasndaki bu yaknlktan memnundu.
26
27
Kad, bir kez daha uzlamac tutumu ile, Nasr'a kar kmaktan saknarak onu
yumuatacak her yolu denedi. fkesinin gemesini bekledi. Hakan tahtna
oturduunda ve srtn yumuak yastklara dayadnda, mer'in de iini
rahatlatan bir ustalkla ii ele ald. Vezire iaret eder etmez, ieriye bir cariye
girdi ve sava meydann andran yerden, Hakann giysilerini toplamaya balad.
Havada hemen bir hafifleme olmu, herkes gevemi, fsldamalar balamt.
Kad, kabul odasnn ortasna kadar ilerledi, hkmdarn karsnda durdu, ban
edi ve tek kelime etmedi. Uzunca bir sessizlikten sonra Nasr, bkkn fakat gl
bir sesle: "Bu kentin tm ulemasna, sabah ezannda gelip ayaklarma kapanmasn
syle" diye buyurdu. "Ba emeyen kafa, uurulacak; kimse kamaya yeltenmesin,
fkemden kap snabilecekleri tek bir lke yoktur." Herkes, frtnann gemi
olduunu, hkmdarm tutumundan anlad. Hkmdarn cezalandrmaktan
vazgemesi iin, din adamlarnn yola gelmeleri yeterli olacakt.
mer, ertesi gn kad ile birlikte Saraya gitti. Hava tmden deimiti. Nasr
tahtna oturmutu. Yan bandaki klelerden biri, zeri pembe ekerlerle dolu bir
tepsiyi tutmakta, hkmdar birini alp dilinin zerine koyarken, dier elini,
glsuyu dkme tel iindeki kleye uzatmaktayd. Bu hareket yirmi-otuz kez
tekrarla-na dururken, heyetler de hkmdarn nnden gemekteydi. Bunlar
Konu yleyse. Benden korkmana sebep yok. Bunun zerine mer u drtl
okudu:
30
31
Beni sana getiren yoksulluk muydu?
stekleri basitse, kimse yoksul deil.
Drst ve zgr onurlandrabiliyorsan,
Beklediim, onur vermen, baka bir ey deil.
Ebu Tahir kendi kendine:
Hey gnlerin kararsn Hayyam, diye sylendi.
Byle bir eyi aslnda istedii yoktu ama korkusundan sylemiti. Hakann fkeli
sesi kulaklarndan gitmemiti, bu kez iin stesinden gelebileceinden emin
deildi. Han, derin bir dnceye dalmasna sessiz, hareketsiz kald;
yanndakiler, azndan kacak ilk szc, bir idam hkm beklercesine bekliyor,
dalkavuklarn bir ksm usulca yok olmann yollarn aryordu.
mer, bu genel aknlk havasndan yararlanarak, Cihan'n gzlerini arad. Cihan,
bir stuna dayanm, yzn avularnn iine almt. Acaba mer iin mi
korkuyordu?
Sonunda Han ayaa kalkt. mer'e doru kararl admlarla yrd. Ona kuvvetle
sarld, elinden tutup peinden srkledi. Tarihiler: "Maverannehir'in Efendisi,
mer Hayyam' o denli sayyordu ki, onu hep tahtnda, yan banda oturtuyordu."
diye yazdlar.
Saraydan ktklarnda, Ebu Tahir:
Artk Han ile dostsunuz, dedi.
Az nce boazn kurutan korku ne denli bykse, imdi de sevinci o denli
bykt. Ama Hayyam:
Denizin komusu olmaz, hkmdarn dostu olmaz ataszn unuttun mu? diye
sormaktan kendini alamad.
Alan kapy kmseme. Saraydaki gelecein izilmi grnyor.
Saray hayat bana gre deil. Tek dm, tek tutkum, gnn birinde bir
rasathane, bir gl bahesi sahibi olmak. Sonsuza dek, elimde arap, yanmda gzel
bir kadn, gkyzn incelemek istiyorum.
Ebu Tahir gld:
u air kadn kadar gzel, dedi.
mer'in tek dnd oydu ama sustu. Azndan kacak en ufak bir szcn
kendisini ele vermesinden ekiniyordu. Kad, biraz hafif davrandn anlayarak,
szn deitirdi:
Senden bir ey isteyeceim.
- steklerimle beni martan sensin her zaman.
- yle olduunu kabul edelim ve diyelim ki karlnda bir
ey istiyorum.
Evin nne gelmilerdi. Ebu Tahir, konumalarn sofrada srdrmeyi nerdi:
- Seninle ilgili bir tasarm var. Bir kitapla ilgili. Bir an iin Ru-
baiyat' unutalm. O benim iin bir dahinin kaprisleri. Sen asl tpta, astrolojide,
matematikte, fizikte ve metafizikte baarlsn. bni Sina'nn lmnden beri, bu
konular senden iyi bilen yok derken yanlyor muyum?
Hayyam cevap vermedi. Ebu Tahir devam etti:
te bu dallarda senden bir kitap bekliyorum. Sonuncusu olacak bir kitap ve
onu bana ithaf etmeni istiyorum.
Sanmam ki bu alanlarda sonuncu kitap olsun ve bu nedenle bugne dek hibir
ey yazmadan sadece okudum, rendim.
Akla.
Eskileri ele alalm. Yunanllar, Hintlileri, benden nceki Mslmanlar. Tm bu
konularda pek ok kitap yazdlar. Yazdklarn yineleyecek olursam, benim iim
nafile i olur. Onlara kar ksam, ki bunu hep istedim, benden sonrakiler de bana
kar kacaklar. Bilginlerin yazdklarndan geriye, yarn ne kalacak? Kendilerinden
nce gelenleri karalamalar. Bakalarnn kuramlarn nasl yktklar belki
anmsanacaktr ama kendi kurduklar kuramlar da bakalar tarafndan
yklacaktr, hatta ardndan gelenlerce alaya alnacaktr. Bilinen yasadr bu; iirde
byle bir yasa yoktur, sonraki ondan ncekini asla yadsmaz, ardndan gelen de
onu yadsmaz! Yzyllar, byk bir rahatlkla aar. te bunun iin Rubaiyat'
yazyorum. Bilimde beni hayran brakan nedir bilir misin? Onda, iirin yceliini
bulurum, matematikte saylarn ba dndrc tadn, astronomide evrenin gizemli
mrltsn. Ama bana gerek olandan ltfen sz etmeyin!
Bir an durdu, sonra devam etti:
Semerkant'n evresinde dolatm gnler oldu. zerlerinde, artk hi
kimsenin zemedii yazlar olan harabeler grdm. Kendi kendime dedim ki:
Eskiden burada ykselen kentten, geriye ne kald? Nasl bir krallk vard, nasl bir
bilim, nasl bir yasa, nasl bir gerek? Hi. stediim kadar bu enkazn altn
stne getireyim, bir anan zerinde bir yz, bir duvarda bir resim paras
bulabildim sadece. te bin yl sonra, benim zavall iirlerim de byle olacak. Krk
mlekler, resim paralar, sonsuza dek gml32
33
m bir dnyann artklar. Bir kentten geriye kalan, yar yarya sarho bir airin
zerinde gezdirdii kaytsz baklardr. Ebu Tahir, pusulasn arm gibiydi:
Szlerini anlyorum diyebildi. Ama yine de Safi bir kadya arap kokan iirler
adamak istemezsin herhalde.
mer, eer arab sulandrmak denilebilirse, uzlamac, minnet dolu bir tavr
taknd. Bu konumay izleyen aylarda, kp denklemleri ile ilgili ciddi bir eser
yazmaya koyuldu. Bu cebirsel denklemin bilinmeyenine, Arapa ey diyordu. Bu
szck spanyolca yaptlarda Xay diye yazldndan, zamanla X biimi alacak ve
bilinmeyeni gstermekte kullanlan evrensel X harfine dnecekti.
Hayyam, Semerkant'ta tamamlad eserini, koruyucusuna adad: "Bizler bilim
adamlarnn gzden drldkleri bir an kurbanlaryz. Aralarnda pek az,
gerek bir aratrma yapmak olanan bulabiliyor... Gnmz bilginlerinin
bilmedikleri eylerden biri, maddi sonular kartmak... Bu nedenle, bu dnyada
olup biten kadar Bilime ve insanolunun kaderine ilgi duyan bir kiiye rastlamak
midini yitirmiken, Tanr karma byk kad Ebu Tahir'i kartt. Bu almay
onun yardm ile tamamlayabildim."
Hayyam o akam, artk evi gibi kulland bahedeki kk kkne dndnde,
akamn o saatinden sonra yazamam diye yanna lamba almamt. Yolunu ay
aydnlatyordu. evval'in bu son gnlerinde, ay incecik bir hill biiminde olduu
halde... Kad'nn konandan uzaklar uzaklamaz, el yordamyla yrmee balad
ve birka kez decek gibi oldu. Salkm stlerin dallar, yzne arpp
duruyordu.
Odasna girdiinde, tatl bir sesin tatl sitemi ile karlat:
Daha erken gelirsin sanmtm.
Bu kadn aklndan karmad iin mi sesini duyar gibi oldu? Usulca kapatt
kapnn ardnda durmu, nce bir grnt semee alyordu. Bouna. Ses, bir
sis perdesinin ardndan gelir gibi, yeniden duyuldu:
Susuyorsun. Bir kadnn, odann mahremiyetini bozabileceini sanmyorsun.
Sarayda baklarmz karlat geri ama, Han oradayd. Sonra Kad ve tm
Sarayllar. Baklarn kardn. Nice erkek gibi sen de kamay yeledin. Basit bir
kadn iin, kaderi zorlamak niye? eyiz olarak sivri dilinden ve kt nnden
baka bir eyi olmayan bir dul iin Hakann fkesine yol amak niye?
mer, sanki grnmeyen gler tarafndan yerine mhlanmt. Ne
kmldayabiliyor, ne konuabiliyordu. Cihan:
- Bir ey sylemiyorsun dedi. Ne yapaym, ben de kendi kendime konuurum.
imdiye kadar giriken davranan da benim zaten. Sen saraydan ktktan sonra,
hakknda bilgi edindim, nerede oturduunu rendim. Semerkant'l zengin bir
adamla evli olan bir akrabamda kalacam bahanesi ile dar ktm. Genelde,
sarayla birlikte yolculuk yaptmdan, haremde kalrm. Haremdeki arkadalarm
beni sever, dar gidip onlara haber getirmemi isterler. Beni rakip olarak
grmezler. Hann kars olmak gibi bir niyetim olmadn bilirler. Geri hakan
batan kartabilirdim ama hkmdar karlarnn nemenem bir hayat yaadklarn
yakndan grdm. Onun iin de istemem. Benim iin yaamak, erkeklerden daha
nemli. Birinin kars olsam da olmasam da Hakan Divan'a gelip iir okumam
istiyor. Benimle evlenmeyi dnd an, beni drt duvar arasna kapatmakla ie
balar.
aknlndan zorlukla kurtulan mer, Cihan'n sylediklerini aklnda tutamad ve
ilk szckler dudaklarndan dkldnde Cihan'a ya da kendisine deil, bir
glgeye konuuyor gibi konutu:
Yetime anda ve daha sonralar bir bak ile, bir glmseme ile karlatm
ok oldu. Geceleri, bu bak bedenlenip bir kadna, karanlkta bir prltya
dnyordu. imdi ise, bu karanln iinde, gerek olmayan bir kkte, gerek
olmayan bir kentte, sen, gzel kadn, stelik air kadn, kendini sunuyorsun.
Cihan gld:
Sunmak m? Ne biliyorsun? Bana dokunmadn, beni grmedin ve herhalde
grmeyeceksin, nk gn domadan gideceim.
Koyu karanln iinde ipek kuma hrts ve koku birbirine kart. mer,
nefesini tuttu, eti canland, bir ocuk safiyeti ile sormaktan kendini alamad:
Peen hl yznde mi?
Geceden baka rtm yok.
34
35
VI
Bir kadn, bir erkek... Ad bilinmeyen bir ressam onlar yan yana uzanm,
birbirlerine sarl olarak hayal etmi. Gllerden bir yatak, ayakucunda akan gm
rengi bir dere, Cihan'a Hint tanrasnn dolgun memelerini yaktrm, mer'in
bir elinde arap kadehi, dier eliyle sevgilisinin salarn okuyor.
Her gn, Saray'da kar karya geliyorlard. Duygularn belli etmek korkusuyla
birbirlerinden uzak duruyorlard. Hayyam her akam, kk kknn yolunu
tutup sevgilisini beklemeye gidiyordu. Acaba ksmette ka gece beraberlik vard?
Her ey hkmdara bal idi. O gitmee kalkrsa, Cihan da onlarla gidecekti.
Hkmdar, nceden hibir aklamada bulunmazd. Bir sabah, atna atlad gibi
Buhara'nn, Ki'in ya da Pencikent'in yolunu tutuverirdi gebe olu gebe!
Saray, peinden yetimenin tel iinde.. mer ile Cihan, bu ann gelmesinden
korkuyorlard. Her pte bir veda tad, her sarlta soluk kesici bir kaamak
lezzeti vard.
ok scak yaz gecelerinden birinde, mer Cihan' beklerken dar kt.
Muhafzlarn sesleri yakndan gelince, rkt. Ama endiesi boa kt. Cihan,
kimseye grnmeden gelmiti ite. lk pler kaamak, sonrakiler uzun uzun...
Bakalarnn gnn bitirip, kendi gecelerine balamann bir yoluydu bu.
Bu kentte bizim gibi buluan ka sevgili var dersin? Soruyu soran Cihan, muzip
muzip fsldyordu. mer, gece
takkesini dzeltti, yanaklarn iirdi, sesine bir arlk verdi:
Durumu yakndan inceleyelim bakalm. Canlar sklan evli kadnlar, itaatkr
kleleri, kendilerini satan ya da kiralayan fahieleri, i eken bakireleri bir
kenara brakrsak, geriye ka kadn, kendi setii erkekle buluan ka sevgili
kalr? Yine acaba ka erkek, sevdii kadnn, zellikle baka bir ey yapamad
iin kendini sunan deil, bir baka nedenle kendini veren bir kadnn yannda uyur?
Kimbilir? Belki bu gece Semerkant'ta tek bir seven kadn ve tek bir seven erkek
vardr. Neden sen, neden ben, diyeceksin. nk Tanr nasl baz iekleri zehirli yaratmsa, bizi de k yaratm da ondan.
mer glyor, Cihan'n gzyalar akyordu.
- eriye girelim ve kapy kapatalm. Mutluluumuzun sesini duyabilirler.
Birka kez sevitikten sonra, Cihan doruldu, yar yarya rtnd, sevgilisinden az
teye gitti:
- Sana bir sr vereceim. Bunu Han'n einden rendim. Neden Semerkant'a
geldiini biliyor musun?
mer onu durdurdu. Harem dedikodusu dinlemeye niyetli
deildi:
Hkmdarn srlar beni ilgilendirmiyor. Bunlar dinleyenin kulaklar yaklr.
Korkma, konu!
Halife Efendimiz beni affetsinler, o szckleri tekrar edemem.
Konu, emrediyorum, hibir eyi gizleme!
Sultan nce, bana hakaretler yadrd. Beni sizden yana, kendisine kar
olmakla sulad. Beni prangaya vurmakla tehdit etti.
Vezir bile bile kemkm ediyordu.
Sadede gel! Turul Bey ne dedi?
Sultan buyurdu ki: "u Abbasiler tuhaf herifler! Atalar, dnyann yarsn
fethettiler, en bereketli kentleri kurdular. Bir de bugnk hallerine bak!
Ellerinden imparatorluklarn alyorum. Raz geliyorlar. Bakentlerini alyorum.
Mutluluk duyup beni hediyelere bouyorlar. Halife de bana "Tanrnn bana verdii
btn lkeleri sana veriyorum, bana emanet ettii btn Mslmanlar sana teslim
ediyorum" diyor. Sarayn, kendini, haremini korumam iin yalvaryor. Ama i kzn
istemeye geldiinde, isyan edip, onurunu korumak istediini sylyor. Uruna
savamak istedii tek yer, bir bakirenin k m?"
Halife boulacak gibi oldu. Azndan tek sz kmad. Vezir durumdan
yararlanarak konumasn tamamlad:
Sultan ayrca unu syledi: "Git syle, bu kz alacam. O mparatorluu ve
Badat' aldm gibi".
VIII
Cihan, byk bir zevkle, nl adamlarn evlilik yklerini ballandra ballandra
anlatyordu; onu sulamaktan vazgeen mer de, Cihan'in mimiklerine katlyordu.
Cihan, hnzrca sustuunda, mer yknn nasl bittiini bildii halde, devam
etmesi iin yalvaryordu.
ykmze devamla, Halifenin, iini karalar basa basa "Evet" demek zorunda
kaldn syliyeyim. Turul, cevab alr almaz, Badat'n yolunu tutmu ve kente
varmadan nce, dn hazrlklarn grmesi iin nden vezirini gndermiti.
Halifenin sarayna vardnda vezire, nikhn aktedilebileceini ama
bulumalarnn sz konusu olamayaca sylendi. "in nemli yan buluup
grmeleri deil, bu nikhn tad eref" idi. Vezirin sabr tat halde,
kendini tuttu:
Turul Bey'i tandm kadar ile syleyeyim, iin erefi kadar birlemeye de
verdii nem yabana atlr gibi deildir. Gerekten de Sultan, artk daha fazla
sabredemeyecei iin, birliklerini hazrola geirmi, Badat'n etrafn evirmi,
Halifenin sarayn kuatmt. Halife sonunda direnmekten vazgeti ve "buluma"
gerekleti. Halifenin kz, altn ilemeli bir yastn zerinde oturuyordu: Turul
Bey odaya girdi, yeri pt, sonra "peesini kaldrmadan, ona tek bir sz
sylemeden, onu orada yokmu varsayarak, onurlandrd." Ondan sonra hergn
gelip onu onurlandrd, ama bir tek kez olsun, yzndeki peeyi amyordu. Her
"bulumadan" sonra, darda ynla adam bekliyordu. nk Turul Bey o kadar
keyifli kyordu ki, sunulan btn dilekelere olur diyor, saysz "ihsan"
datyordu. Meydan okuyarak yapt bu evlilikten ocuu olmad. Alt ay sonra
Turul Bey ld. Ksrl nam salmt. Kendi kusuru olduu halde, ilk iki karsn
boamt. Saysz e, cariye, odalktan sonra, gerei kabul etmek zorunda
Alp Aslan yava yava ilerliyordu. ok kalabalk, disiplini gevek, hastas ok bir
ordunun bataklklar geerken gsterdii yavalkt onunkisi. Bazen, byk bir
direnile karlat iin yavat. Nehrin yaknlarndaki kalelerden birinin
komutan, Sultan'n gnn karartanlardan biriydi. Geri ordu, kaleyi kuatr ve
yoluna devam edebilirdi ama bu, geriyi grevsiz klar, geri ekilme halinde tehlike
yaratabilirdi. Bu nedenle kale komutannn iini bitirmek gerekiyordu ve Alp
Aslan, on gn nce bu karar vereli, atmalar iddetlenmiti.
atmalar Semerkant'tan izlenebiliyordu. gnde bir, kaleden uurulan bir
gvercin geliyordu. Gnderilen haber asla bir yardm ars deildi, insanlar ve
yiyecekler tkeniyor diye bir szlanma da deildi; sadece kardakilerin
kayplarindan sz ediliyor, aralarmda salgn hastalk sylentileri dolat
belirtiliyordu. Harzemli Yusuf, bir gnde Maveannehir'in kahraman haline
gelmiti.
Ne var ki bir avu savunucunun datld, kalenin surlarnn ykld, burlarna
trmanlp ieriye girildii gn geldi. Yusuf yaralanp esir dmeden nce, sonuna
kadar savamt. Bunca skntya neden olan Yusuf'u merak ettii iin, onu
Sultann huzuruna kardlar. ki dev yapl er, iki kolunu skca tutmutu. O ise,
ba dimdik Sultann karsnda duruyordu. Alp Aslan, zeri yastklar46
la dolu ahap bir kerevette oturmaktayd. ki adam, birbirine meydan okurcasna
bakt. Sultan buyurdu:
Drt kaza balansn, gerip paralayn!
Yusuf kmseyen bir bak frlattktan sonra haykrd:
Erkeke dvene bu ceza hak m?
Alp Aslan cevap vermedi. Ban evirdi. Yusuf ona seslendi:
Sana sylyorum, kar klkl!
Sultan, akrep sokmuasna yerinden srad. Yan bandaki yayn ald. Okunu
kertikledi. Askerlere, esiri brakmalarn buyurdu. Eli bal bir adam vurmak
istemezdi. Zaten korkusu da yoktu. O gne dek, hedefi hi skalam deildi.
Sinirli oluu, acele edii, bunca ksa mesafeden ok atmaya kalk yznden midir
nedir, Yusuf'u vuramad. kinci okunu ekemeden, esir zerine saldrd. Giysileri
arasnda sakl duran hanerini Sultana saplad. zerine ullandlar, vcudunu
parampara ettiler. Suratnda lmn dondurduu bir srt vard. cn almt,
Sultan da ok yaamayacakt.
Alp Aslan drt gn, drt gece can ekiti. O acl drt gn boyunca, ac
dncelere dald. Syledii szleri, o dnem tarihileri yle naklettiler:
"Geen gn, yksek bir yerden orduma bakyordum. Ayaklarmn altndaki topran
titrediini hissettim. Kendi kendime Dnyann hakimi benim! Benimle kim boy
lebilir? dedim. Tanr bana, insanlarn en sefilini gnderdi. O savata yenilmi
bir esir, bir mahkum. Benden gl kp beni vurdu. Beni tahtmdan etti, beni
canmdan etti."
mer Hayyam bu olayn ardndan m yazd u drtl?
Zaman zaman bu dnyada bir adam kalkar,
iinerek: te buradaym! der.
baklaryla ona danyor, kimsenin grp anlamad bir iarete gre, ya saygl,
ya yakn, ya souk ya da ilgisiz davranyordu.
Semerkant heyeti olduu gibi Melikahn ayana kapanmt. Aralarndan ileri
gelen bir ka kii, kalkp Nizam'a doru gitti. Nizam kprdamadan duruyordu.
Yardmclar evresinde dolanmaktayd. Nizam, onlar hi kprdamadan dinliyordu.
Onu, barp aran bir amir olarak deil, nasl davranlmas gerektiini
hareketleri ile gsteren bir ynetici olarak grmek gerekir. Suskunluu dillere
destand. Bir ziyaretinin, onun huzurunda tek bir sz etmeden bir saat oturduu
grlmt. nk o ziyareti srf onunla konumak iin deil; sevgisini salamak,
kukularna son vermek, unutulmasn nlemek iin gelmiti. Semerkant'llardan
oniki kii, mparatorluu yneten eli skma onuruna sahip oldu. mer, Kad'nn
yan sra Nizam'a yaklam, o da ban kaldrp, ellerini avucuna alm, sonra da
alak sesle kulana:
Gelecek yl bu vakit sfahan'a gel. Konualm, demiti.
Hayyam, doru duyup duymadndan emin deildi. Karsndaki adam gzn
korkutmu, trenden etkilenmi, ayrca, alayclarn barmalar onu serseme
evirmiti. Bir dorulama, bir onay bekler gibi durmu ama ardndaki insan seli
onu srkleyip vezirden uzaklatrmt.
Dn yolunda Hayyam sadece bunu dnyordu. Acaba bu
48
49
szler yalnzca kendisine mi sylenmiti? Kendisini, bakasyla kartrm olamaz
myd? Sonra gerek zaman gerek yer bakmndan neden bu kadar uzak bir
buluma?
Kadya almaya karar verdi. Kad, tam nnde durduuna gre, bir eyler grm,
bir eyler duymu, bir eyler hissetmi olabilirdi. Ebu Tahir, Hayyam'
dinledikten sonra alayc bir tavrla:
Vezirin sana bir eyler fsldadn grdm dedi. Ne dediini duymadm. Ama
kesinlikle unu syleyebilirim ki, seni bakas ile kartrm deildir. evresindeki
btn o yardmclar grmedin mi? Ne ie yaryorlar sanyorsun? Her heyet
kimlerden oluuyor, adlar nedir, ileri nedir, bunlar hakknda bilgi verirler. Senin
adn rendikten sonra, Niapur'lu bilgin, gkbilimci mer Hayyam'm diye
sordular. Kimliin hakknda yanlglar yok. Zaten Nizamlmlk'n kendisi
yaratmak istemedike, yanlg sz konusu olamaz.
Tal bir yoldan gidiyorlard. Sada, ta uzaklarda, yksek dalarn tepeleri bir
izgi oluturmutu. Pamir'in kollaryd bunlar. Hayyam ve Ebu Tahir yan yana at
sryor, eyerleri birbirine srtp duruyordu.
Peki benden ne isteyebilir?
Bunu renmek iin bir yl sabretmen gerekecek. O tarihe kadar tahminde
bulunacam diye kendini yorma, nnde ok zaman var, yorulursun. Bundan
kimseye sz etme!
Konukan olduumu grdnz m hi? Hayyam'n sesi sitemliydi. Kad oral
olmad:
Her zamankinden erken gelen Cihan, aralk duran kapdan szld, arafn
kard. Ayaklarnn ucuna basarak ilerledi. mer dalgnd. plak kollarn aniden
boynuna dolad, yanan yanana dedirdi, gzel kokan salaryla yzn rtt.
Hayyam'n bundan ok honut olmas gerekirdi. Kim, hangi sevgili, bundan daha
sevecen bir saldrya urayabilirdi? aknl getikten sonra, sevgilisini belinden
yakalayp, zlemin acsn kartmas gerekmez miydi? Ama sanki mer, bu
ziyaretten rahatszd. Kitab nnde ak duruyordu. Keke onu gizleyebilseydi.
Cihan'n geri ekilmesini nlemek istedi ama Cihan bu souk karlay hemen
hissetti. Nedenini anlad. Kukulu baklarn ak kitabn zerinde gezdirdi.
Sonra:
Bala! dedi. Seni bir an nce grmek istiyordum. Seni rahatsz edebileceimi
dnmemitim.
Ar bir sessizlik oldu. mer sessizlii bozdu:
Bu kitab sana gstermeyi hi dnmedim. Onu senden hep sakladm. Onu bana
hediye eden, gizlememi tembih etmiti.
Kitab uzatt. Cihan bir ka sayfasn evirdi. Bir sr bo sayfa arasnda
karalanm bir ka sayfaya ilgisiz gzlerle bakt. Sonra:
Neden gsteriyorsun ki? dedi. stemedim ki... Zaten okuma bilmem.
renmedim. Bildiim ne varsa, kulaktan dolma,
mer amad. O tarihte nice iyi airin okuma yazma bilme mesi olaand; stelik
kadnlarn hepsi cahildi.
Bu kitapta ne gizli? Simyaclk formlleri mi?
Ara sra yazdm iirler.
Yasaklanm iirler mi? Din d? Mezhep d? Kkrtc? Cihan kukulu
baklarla bakyordu. mer glerek kendini savundu:
Yok canm, nereden aklna geldi? Hi komplocuya benzeyen bir yanm var m?
Bunlar araba, yaamn gzelliklerine ve hayatn boluuna dair rubailer.
Rubai mi? Sen mi?
Cihan'n azndan kan akn lk ayn zamanda bir kmsemenin de
ifadesiydi. Rubailer, avam airlerine zg, hafif hatta baya, yaznsal deerleri
olmayan eyler saylrd. mer Hayyam gibi bir bilginin, ara sra bir drtlk
yazmas, oyalanmak diye nitelendirilebilirdi ama, yazdklarn son derece ciddi bir
biimde, sr perdesine brnm bir kitapta saklamas, bu kstaslara nem veren
bir kadm airi artacak bir iti. mer utanm gibiydi. Cihan ise meraklanmt:
Bana bir ka satr okur musun? Hayyam'n daha ileri gitmeye niyeti yoktu.
Gn geldiinde hepsini okurum, dedi.
Cihan daha fazla zerinde durmad. Baka soru sormad. Ama fazla alayc
grnmemeye alarak:
Bu kitap bittiinde sakn Nasr Han'a verme dedi. Rubaiyat yazarlarna pek
sayg gstermez. Seni, bundan sonra bir daha yan bana oturtmaz.
Bu kitab kimseye sunmak niyetinde deilim. Bundan bir kazan beklemiyorum.
Saray airlerinin hrs bende yoktur.
Cihan Hayyam', Hayyam da Cihan' yaralamt ite. Aralarndaki sessizlikte, her
ikisi de ok ileri gidip gitmediklerini, geriye bir eyler kalmsa, onlar
Niapur'lu mer.
Karsndakinin gzlerinde bir k yanp snd. O da kendini
tantt:
- Ali Sabbah'n olu Hasan. Kum doumlu, Rey'de renci, sfahan yolcusu.
Bu ayrntl tant Hayyam' huzursuz etti. Bu, kendi hakknda daha fazla bilgi
vermesi iin bir ar idi. Buna bir neden grmyor, bunu yapmaktan ekiniyordu.
Sustu. Yerine oturdu. Srtn duvara dayad ve ufak tefek, esmer, kadidi km
delikanly incelemeye balad. Yedi gnlk sakal, simsiyah sar, yerinden
frlam gzleri birbirine hi uymuyordu. Delikanl glmseyerek ona bakt ve:
nsann ad mer olunca, Kaan evresinde dolamak tehlikelidir, dedi.
Hayyam, byk bir aknlk gsterir gibi yapt. Oysa atlan ta anlamt. Adn,
Peygamberin ikinci halifesi mer'den almt. Halife mer, Ali'den yana olan
iilerce sevilmezdi. ran nfusunun ounluu Snni olduu halde, zellikle Kum
ve Kaan kentleri, iilerin ounlukta olduklar yerlerdi ve buralarda bir takm
garip detler tremiti. Her yl, Halife mer'in katlinin yldnmnde, kutlamalar
yaplmaktayd. Kadnlar sslenir, tatllar, fstk kavurmalar yapar, ocuklar
evlerinin nnden geenlerin zerine: "Allah mer'in belasn versin!" diyerek su
dkerlerdi. Halifeye benzettikleri bir kukla yaparlar, eline tezekten yaplan bir
tespih takarlar ve mahalle mahalle dolaarak yle barrlard: "Sen mer,
cehennemliksin. Sen hainsin, sen gaspsn." Kum ve Kan'n ayakkabclar,
yaptklar kunduralarn tabanna "mer" diye yazarlar, katrclar hayvanlarn
"mer" diye arrlar ve her sopa vuruta bu ad keyifle tekrarlarlard. Avclar,
sonuncu oklarn atarken "Bu da mer'in kalbine" diye barrlard.
Hasan, btn bu detleri birka kelime ile anlatverdi, ayrntya girmedi. mer
ona dik dik baktktan sonra, tok bir sesle unlar dedi:
Adm yznden yolumu, yolum yznden adm deitirecek deilim.
Uzun sren bir sessizlik oldu. Birbirlerinden baklarn kardlar. mer
ayakkablarn kartarak, uykuya dalmak iin uzand. Hasan tekrar konutu:
Bunlar anlatmakla belki de seni incittim. Sadece, buralarda adn sylerken
dikkatli olman istedim. Niyetimi yanl anlama.
56
57
ocukken, Kum'da bu enliklere ben de katlrdm. Bydkten sonra bunlara
baka gzle bakmaya baladm. Bu gibi taknlklarn, bir bilgine yakmayacan
dndm. Peygamberin rettiklerine de uymuyordu. te yandan, mezzinler,
Kaan ii minarelerden "Ali'nin lanet olas mezhepileri" diye bardklarnda, bu
da Peygamberin rettiklerine uymuyor, diye dnyorum. mer hafife
doruldu:
te akll bir adamn szleri, dedi.
Akll olmasn da, deli olmasn da bilirim. Sevimli olmay da, itici olmay da.
Ama, kendini tantma zahmetine bile katlanmayan biri ile odam nasl
paylaabilirim?
Bana tatsz eyler sylemen iin, adm sylemem yetti. Ya bir de kimliimi
aklam olsaydm?
Sevilla'dan gelen bir dinar trnaklar ile kazmakta, Delhi'den gelen bir tanka 'yi
koklamakta, ya da deeri yeni drlm olan bir Konstantiniye nomisma'sna yz
buruturmaktaydlar. Hkmet Kona ve Nizamlmlk'n resmi konutu olan Divan
Kaps, hemen oracktayd. Gnde ya da be kez Byk Vezirin onuruna borazan
almmaktayd ama bu atafata karn dileyen kapdan rahata girip kmaktayd.
Byk toplant odasma gidip, mparatorluun en gl adamma yaklamalar ve
gzya dkmeleri ya da bir istekle bulunabilmeleri zor deildi. Ancak burada,
nizam'm evresinde duran muhafzlar, gelenleri sorguya ekip, can skclar
uzaklatrmaktaydlar.
mer, kapnn eiinde durdu. Oday, plak duvarlar, katli yer hallarn
inceledi. Orada bulunanlara ekingen bir selam verdi. Nizam'n evresinde her
trl insan vard. Nizam ise bir Trk
60
61
subay ile konuuyordu. Nizam gz ucuyla, yeni geleni grd, dosta glmsedi,
oturmasn iaret etti. Be dakika sonra mer'e yaklap, iki yanandan ve
alnndan pt.
Seni bekliyordum dedi. Vaktinde geleceini biliyordum. Sana o kadar
anlatacaklarm var ki...
Sonra mer'i elinden tuttu, yalnz kalabilecekleri kk bir odaya gtrd. Yerde
duran koca bir minderin zerine yanyana oturdular.
Baz syleyeceklerim belki seni artacaktr ama umarm sonunda davetimi
kabul ettiin iin piman olmayacaksn.
Hi Nizamlmlk'n kapsndan giren, piman olmu mudur?
Vezir ac bir glmseme ile:
Olmutur, dedi. Kimilerini gkyzne kadar ykselttim, kimilerini yerle bir
ettim. Her gn hayat ve lm datyorum. Tanr beni, niyetime gre
yarglayacaktr. Her kudretin kaynamda O vardr. En yce iktidar bir Arap
halifesine devreden O'dur. Halife de onu bir Trk Sultanna, Sultan da bir Acem
vezire vermitir. Bakalarnn bu iktidara boyun emesini istiyorum. Senden ise
Hce mer, dlerime sayg gstermeni istiyorum. Evet, nnde uzanp giden bu
muazzam topraklar zerinde en gzel, en zengin, en istikrarl, en iyi korunan
devleti kurmak istiyorum. Her eyaletin, her kentin, iinde Allah korkusu olan, adil,
vatandalarnn ikyetlerine kulak veren yneticilerce ynetilmesini istiyorum.
Kurt ile kuzunun yanyana su iebilecekleri bir devlet dlyorum. Ama dlemekle
kalmyor, o devleti ina ediyorum. Yarn sfahan mahallelerinde bir dola. Bir alay
iinin temel atp bina yaptn, bir sr sanatkrn ar gibi altn greceksin.
Her yanda imarethaneler, camiler, kervansaraylar, kaleler, saraylar ykseliyor.
Yaknda her nemli kentte bir byk okul bulunacak. Adma "Nizamiye Medresesi"
denilecek. Badat'daki ald bile. Planlarn ellerimle izdim, tedrisat programn
ben hazrladm, en iyi retmenleri setim. Her renciye burs verdim. Grdn
gibi, bu imparatorluk muazzam bir antiye, ykseliyor, geniliyor, zenginleiyor.
Tanr bize, yaanmaya deer bir devir bahetti.
Kumral bir uak ieriye girdi, eildi, gm tepsinin zerindeki buz gibi gl
erbetlerini sundu. mer birini ald. Dudaklarna dedirdi. Niyeti, erbetin
keyfini yava yava kartmakt. Nizam ise bardan bir yudumda dikmiti.
Konumasn srdrd:
Burada olmandan ok memnunum ve ok onurlandm.
Hayyam karlk vermek istedi ama Nizam onu durdurdu:
Seni pohpohladm sanma. Ben ancak Tanr'y vecek kadar glym. Ama
biliyorsun Hoca mer, bir imparatorluk istedii kadar byk, kalabalk ve zengin
olsun, daima adam yokluu ekilir. Uzaktan baktmda bir sr yaratk, bir dizi
kalabalk, bir yumak kitle! Oysa, drt bir yana dalm orduma, ezan okunduunda
camiye gelenlere, ary dolduranlara, hatta divanma baktmda, bu adamlardan
tek birinde acaba ussallk, bilgelik, ballk, doruluk var mdr diye sorarm.
Bunun cevabn bulmak iin, nce kalabaln seyrekletiini sonra geriye
kalanlarn eriyip bittiini grmek zorunda kalrm. Yalnz bir adamm ben mer,
umutsuzca yalnz! Divanm bo, saraym da yle. Bu kent de bo, bu imparatorluk
da! Alklayacaksam, hep bir elim arkada alklamak zorunda kalacakmm gibi
geliyor. Senin gibileri Semerkant'dan getirtmek bir yana, gelmeleri iin
ayaklarna gitmeye hazrm.
mer, mahcup, "Estafurullah!" gibilerden bir eyler mrldanacak oldu, Vezir
szn kesti:
te benim dlerim ve kayglarm bunlar. Gnler ve geceler boyu, bunlar
anlatmaktan usanmam ama seni dinlemek istiyorum. Bunlar seni etkiledi mi?
Bunlar gerekletirmek iin yanmda olmak ister misin?
Tasarlarn heyecan verici, gvenin ise onurlandrc!
Benimle almak iin ne istersin? Ak syle. Ben seninle nasl konutuysam,
sen de yle davran. Ne istersen, verilecektir. Sakn ekinme, lgnca
cmertliimden yaralanmaya bak.
Vezir gld, Hayyam ise glmsemeyle yetindi.
Yokluk ekmeden almalarm srdreyim, bana yeter, dedi. Yiyip ieceim,
barnacam olsun yeter. Daha ounu istemem.
Barnman iin sana sfahan'n en gzel evlerinden birini vereceim. Saraym
yaplana kadar benim oturduum evdi. Baheleri, bostanlar, hallar, uaklar,
odalklar, cariyeleri ile senindir. Harcamalarn iin on bin dinarn olacak. Bu para,
ben yaadka, her yln banda sana denecektir. Yeterli olur mu?
Artar bile. Bu kadar para ile ne yapacam bilemem. Hayyam itenliklidir ama
Vezir kzmtr:
Ne yapacan bilemez misin? stediin btn kitaplar sabr alr, tm arap
testilerini doldurur, btn sevgililerini mcevhere boar, kalan da fakirlere
sadaka diye datr, Mekke kervanlarna yardm eder, adna bir de cami
yaptrrsn.
62
63
Tokgzllnn ve alak gnlllnn, ev sahibinin houna gitmediini anlayan
Hayyam, heyecanla atld:
En byk emelim bir rasathane kurmaktr. Gne ylnn uzunluunu tam olarak
lmek istiyorum.
Kolay! Gelecek haftadan sonra, bu konuda denek alrsn. Rasathanenin yerini
seersin, bir ka ay iinde yaplm olur. Ama syle bana, istediin baka bir ey
yok mu?
Tanrm! Baka ne isteyebilirim ki?
O zaman belki ben de senden bir ey isteyebilirim?
Bana verdiklerinden sonra, ne kadar minnet duyduumu gstermenin bir yolunu
bulursam, ne mutlu bana!
Nizam uzatmad:
Sr sakladn, az konutuunu, bilge bir insan olduunu, drstln, adil
olduunu, her konuda doru ile yanl ayrabildiini, sana gvenilebileceini
bilirim. Senden ok hassas bir grev yapman isteyeceim.
mer en ktsn beklerken, en kts onu bekliyordu.
Seni Sahib-i Haber olarak atayacam.
Sahib-i Haber mi? Ben mi? Casuslarn ba yani?
mparatorluun stihbarat Tekilatnn bakan. Hemen ce-vap verme. Senden
beklediim, iyi insanlar ihbar etmen, mmin- lerin evlerini dinletmen deil. Sz
konusu olan, herkesin huzurlu yaamasn salamak. Bir lkede, en basit yolsuzluk,
en ufak halssizlik hkmdar tarafndan bilinmeli ve sulu, kim olduuna
baklmakszn, cezasn bulmaldr. u ya da bu eyaletin kads ya da valisi,
yoksulun srtndan kpn dolduruyor mu diye nasl bileceiz? Adamlarmz
aracl ile! nk zarara urayanlar korkularndan ikyet edemezler!
Ama bu adamlarn, kadlar ya da valiler tarafndan satn alnmamalar, su
ortaklar olmamalar gerekir!
Sahib-i Haber'in grevi, ite bu yoldan kmlar bulup, onlar azletmektir.
Byle namussuzlar varsa, iin dorusu bunlar kad ya da vali yapmamak deil
mi?
Hayyam bunu safiyetle sylemiti ama Nizam bunu alay gibi ald. Aniden ayaa
kalkt:
Tartacak deilim, dedi. Sana ne verebileceimi ve senden ne beklediimi
syledim. Git, nerimi dn. Erisini dorusunu tart. Cevabn yarn getirirsin.
64
XIII
Dnmek, tartmak, deerlendirmek, bir karara varmak, Hay-yam'n o gn
yapamayaca eylerdi. Divan'dan kar kmaz, arnn dar ve dolambal
yollarna dald. Her admda, sokak biraz daha kararyor, kalabalk daha yava
hareket ediyor, konumalar ve kfrler birer fslt gibi kyor, satclar ve
dkkn sahipleri sanki birer maskeli oyuncu, birer uyurgezer raksc oluveriyordu.
mer, bir saa bir sola yalpa vura vura ilerliyordu. Birden, ormanlktaki dzlk
misali, aydnlk bir meydanca kverdi. Gne gzlerini kamatrd, doruldu.
Nefes ald. Ona ne oluyordu byle? Sanki cehenneme zincirlenmi bir cennet
sunmulard. Nasl evet desin, nasl hayr desin? Byk vezirin huzuruna hangi
yzle ksn, kenti hangi yzle terketsin?
Sa tarafmda ak bir meyhane kaps grd. Kapy itti, birka tozlu basamaktan
indi, alak tavanl, lo bir yere vard. Zemin nemli toprakt, oturma yeri var m yok
mu belli deildi, masalar da pisti. Kum arab istedi. Prtkl bir testi iinde
getirdiler. Uzun sre, gzleri kapal, arab koklayp, iine ekti.
Gen, genliimin gzel gnleri, Unutmak iin ierim arab. Ac m? ylesi gider
houma, Bu aclktr mrmn tad.
Birden aklna bir ey geldi. Bunu akl etmek iin, meyhane diplerine gitmesi
gerekiyormu meerse! Burada, bu pis masada, nc ya da drdnc kadehten
sonra aklna gelecekmi meerse! Hesab arabuk dedi, hatr saylr bir bahi
brakt, kendini darya att. Gece olmu, herkes dalmt. arnn han soka
ar bir cmle kaps ile korunuyordu. mer'in, kervansaraya var-mak iin
dolamas gerekti.
Ayaklarnn ucuna basarak odasma girdiinde, Hasan oktan
65
uyumutu. mer, bu ciddi ve acl yz uzun sre incelendi. Aklna bin eit soru
geldi. Cevaplarn aramak zahmetine katlanmadan, her birini defetti. Kararn
vermiti, kimse bu karar deitiremezdi.
Kitaplarda yer alm bir ykdr. arkadatan sz eder. Derler ki: Binli yllarn
balarnda a etkilemi ranl vardr: Dnyay gzlemlemi olan mer
Hayyam, dnyaya hkmetmi olan Nizamlmlk ve dnyay titretmi olan Hasan
Sabbah.
Derler ki, her de Niapur'da okumutur. Ama doru deildir bu! Nizam,
mer'den otuz ya bykt, Hasan da tahsilini Niapur'da deil, Rey'de ve
doduu kent olan Kum'da yapmtr.
Gerek, Hayyam'n elyazmas kitabnda yer alyor mu? Derler ki bu adam ilk
kez sfahan'da, Byk Vezir'in Divannda bulumutur ve kaderin cilvesine bakn
ki bu buluma Hayyam'n abalaryla gereklemitir.
Nizam, kk odasna ekilmiti. Kap aralndan mer'in yzn grr grmez,
cevabnn olumsuz olacan anlad.
Demek ki tasarlarm seni ilgilendirmiyor. Hayyam sklarak ama kararl bir
biimde cevap verdi:
ok yce olan dlerinin gereklemesini dilerim. Ama benim katkm, senin
nerdiin biimde olamaz. Giz ile gizi aa karan arasmda, ben gizden yanaym.
Bana bir konumay nakletmeye gelen muhbire syleyeceim ilk sz, "Onu kendine
sakla, sus konuma. Anlatacaklarn ne seni ne de beni ilgilendirir. Bir daha da
evime gelme" olur. Ben insanlarla ve olaylarla baka adan ilgilenirim.
Kararn sayg ile karlyorum. Devletin, salt bilim ile uraanlara da ihtiyac
vardr. Sana vaat ettiim ev de, altn da, rasathane de senindir. Gnl rzas ile
verdiimi asla geri almam. Seni, yapacaklarma ortak etmek istedim. Yine de,
tarihilerin, "mer Hayyam, Nizamlmlk ile ayn dnemde yaad. Byk vezire,
onun gznden dmeden hayr diyebilen ender kiilerdendi" diye yazmalar ile
avunurum.
Senin bu bykln bir gn deyebilecek miyim bilmem?
mer sustu. Bir an duraksad.
Dinle beni mer. leri ynetmeye niyetin olmadn biliyorum. Sen sadece
orada bulunacaksn. Kararlar bakalar verip uygulayacak!
Yani gerek vezir sen olacaksn, hanmn da gerek Sultan. stediin bu, yle
deil mi?
Bundan niin rahatszlk duyuyorsun? Onuru sana, tasas bize ait olacak.
Bundan iyisi can sal!
Terken Hatun, neriyi yumuatmak iin araya girdi, Cihan sylediklerini evirdi:
Hanmm diyor ki: Senin gibi adamlar siyasete srt evirdikleri iin, bu kadar
kt ynetilmekteyiz. ok iyi bir vezir olabilecek btn niteliklere sahip olduunu
sylyor.
Ona de ki: Ynetmek iin gerekli olan nitelikler ile, i bana gelmek iin gerekli
olan nitelikler arasnda fark vardr. leri iyi ynetmek iin, kendi ilerini unutup
sadece bakalarna, zellikle en yoksul olanlara bakacaksn; iktidara gelmek
iinse, insanlarn en a gzls, en bencili, kendi dostlarnn bile gznn yana
bakmayan olacaksn. Ben ise kimseyi incitemem!
ki kadnn tasars ylece yarm kald.
mer nerilerini red etti. Zaten bir ie de yaramazd. Nizam ile Hasan'n kar
karya gelmeleri nlenemez olmutu.
O gn kabul odas bir arenaya benziyordu. Orada bulunan on-be kii, birbirinin
hareketini gzlemekteydi. Her zaman takn mizac ile tannan Melikah bile alak
sesle konuuyor ve her zamanki gibi byn ekitirip duruyordu. Arada bir, iki
gladyatre bir bak frlatyordu. Hasan, siyah buruuk giysileri, siyah sar ile
ayakta duruyordu. Sakal sanki her zamankinden daha uzundu, avurtlar km,
gzleri Nizam'nkilerle karlamaya hazr ama uykusuzluktan ve yorgunluktan
kpkrmz idi. Arkasnda bir ktip, geni bir kurdele ile balanm bir sr evrak
tayordu.
Byk Vezir, kdemine duyulan saygdan tr, oturmaktayd. Giysileri beyaz,
sakal kr, aln krkt. Sadece gzleri gen, hareketli ve parlakt. Oullarndan
ikisi yannda duruyordu. evrelerine kinci baklar frlatyorlard.
Sultan'n hemen yannda duran mer bitkin ve kaygl idi. Kafasnn iinde,
herhalde sylemee hi frsat bulamayaca szleri tasarlayp duruyordu.
Melikah:
Hazinemizin durumu hakknda bugn bilgi verme vaadinde bulunulmutu. Hazr
m? diye sordu.
Hasan eilerek selam verdi.
Szm tuttum. Her ey hazr, dedi.
72
73
Ktibine dnd, adam yanna geldi ve ona evrak verdi. Sab-bah okumaya balad.
lk sayfalar, uzun teekkrler, hayr dualar, bilgece sylenmi cmlelerle
doluydu. det byle idi. Orada bulunanlar daha fazlasn bekliyorlard. Sonunda i
oraya da geldi. Hasan:
Birlikte ama birbirlerinden deiik idiler. Dokuz yllk sevgili, drt yllk kar koca
idiler ama dleri ayn at altnda deildi. Cihan zaman yutuyor, mer yudum
yudum tadna varyordu. Cihan'n arzusu, dnyaya egemen olmakt. Hanmnn
kula idi, ha-rurrt da Sultan'm kula! Gndzleri Sultanm hareminde dzenler
kuruyor, tm haberlere el koyuyor, yatak odas dedikodularna kulak kesiliyor,
zehirleme kukularndan haberdar oluyordu. Heyecanl, hareketli, cokulu idi.
Akamlan ise kendisini akn mut79
luluuna kaptrveriyordu. mer asmdan durum farklyd . Bilimin zevkine, zevkin
bilimine varyordu. Ge kalkyor, a karnna bir kadeh sabah ikisini iiyor, daha
sonra alma masasma geerek yazyor, hesap yapyor, izgiler ve resimler
iziyor, yine yazmaya koyuluyor, sonra gizli kitabna bir ka satr iir
dktryordu.
Gece olduunda, evinin st katna yaptrd gzlem kulesine kyordu. Sevdii,
elleriyle bakp onard aletlerine kavumas iin baheden gemesi yeterliydi.
Arasra, kentten gelip gemekte olan bir bilgin olurdu yannda. sfahan'da
bulunduu ilk yln, -rasathaneyi kurmakla geirmiti. Yap, gereler, birer
birer denetiminden gemiti. mer, 21 Mart 1079'da byk trenlerle ilan edilen
yeni Celali takvimini hazrlamak iin de, byk emek sarfet-miti. Onun yapt
hesaplamalar sonucu kutsal Nevruz bayramnn tarihinde bir takm deiiklikler
olduunu, Balk burcunun ortasna rastgelen yeni yln Ko burcunun balangcna
kaydrldn, bu deiiklikten sonra ran ay adlarnn bur ad aldklarn ve
bylece Favardin'in Ko ay, Esfand'n Balk ay diye arldn hangi ranl
unutabilir? 1081 ylnn Haziran'mda sfahan'da ve btn mparatorluk
topraklarnda oturanlar, yeni takvimin nc yln yaamaktaydlar. Bu takvim
resmi olarak Sultan'n adm ta-sa da, halk arasnda "mer Hayyam Takvimi"
olarak bilmiyordu. Kim, salnda byle bir onura sahip olabilir? Ksacas, Hayyam
otuz yama geldiinde, tannan ve sevilen bir insan olmutu. Onun, iddetten ve
hkmetmekten nefret ettiini bilmeyenler iin de, ekinilen ve korkulan bir
insan...
Btn bunlara karm, onu Cihan'a yaklatran neydi? Bir ayrnt ama nemli bir
ayrmt: ikisi de ocuk istemiyordu. Cihan, ardnda brakaca bir varln ykn
kesinlikle tamak niyetinde deildi. Hayyam da, hayran olduu Suriye'li air
Ebu'l-Al'nn szlerini aynen benimsemiti: "Beni dllendirenin gnahn
ekiyorum, kimse benim gnahm ekmeyecek."
Bu tutumu bizi yanltmamak, Hayyam hi de ktmser biri deildi. u satrlar
yazan o deil midir?: "Acn sonsuz olduunda, dnyann kararmasm istiyecek
olduunda, yamurdan sonra parldayan yeillii, bir ocuun uykudan uyann
dn." mer ocuk sahibi olmak istemiyorsa, yaamn gln dnd
iindir. "Dnyaya hi gelmemi olana ne mutlu!" deyip dururdu.
Grld gibi, ikisinin ocuk yapmak istemeyi nedenler
80
ayn deildi. Cihan ihtirasl olduu, mer de ihtirassz olduu iin ocuk
istemiyordu. Ama bir erkek ve bir kadn olarak, ran'daki btn erkeklerin ve
kullanacaklarn da... Her dersin sonunda, renciler onun nnde diz kyor, o
da balarnn zerinden, mam'm imzasm tayan bir fetva geiriyordu. Daha
sonra, daha ksa bir ders balyor ama o sadece kadnlara veriliyordu.
Hasan:
htiyacm olan btn bilgiyi Msr'da rendim, dedi.
Hayyam:
Bana, onyedi yama geldiimde her eyi biliyordum, dememi miydin?
Onyedi yama kadar bilgi birikimi yaptm. Sonra inanmay rendim. Kahire'de
inandrmay rendim.
Peki, inandrmak istediklerine ne sylyorsun?
Onlara, retecek hoca olmadka din ie yaramaz, diyorum. Bizler "Allah'tan
baka Tanr yoktur" derken, hemen ardndan "Muhammed O'nun Resuldr" diye
ekliyoruz. Neden? nk Tek bir Tanr var derken, kaynan belirtmeyecek
olursak yani bir gerei bize retenin adn vermezsek, anlam kalmaz. Ama o
adam, o resul, o peygamber, uzun sre nce ld, yaadn ve bize sylenen gibi
konutuunu nereden bileceiz? Ben ki senin gibi Eflatun ve Aristo okudum, kant
gerek diyorum.
Ne kant? Bu konuda gerekten kant olabilir mi?
Siz Snniler iin aslnda kant yok. Sizler, Muhammed'in miras brakmadna,
Mslmanlar kendi balarna braktna, en gl ya da en kurnaz olann
kendilerini ynetmelerini kabul edeceklerine inanrsnz. Bizler ise, Resuln bir
miras, srlarn bilen bir halef braktna inanrz: o da damad, yeeni,
neredeyse kardei mam Ali'dir. Ali de bir miras gsterdi. Meru mam'larn
soyu ite byle olutu. Onlar aracl ile Muhammed'in Resullnn ve Tek
Tanr'nn varlnn kant gnmze kadar devredildi.
Btn bu anlattklarnda, dier iilerden ne farkn var, anlayamyorum.
Benim inancm ile aileminki arasnda ok byk fark var. Onlar, yeryzne
adaleti getirecek olan ve gerek mminleri dllendirecek olan Gizli mam gelene
kadar, dmanlarmzn egemenliine sabrla katlanmamz gerektiini rettiler
bana. Oysa ben, imdiden harekete gemek, bu lkede mammzn "zuhuru" iin
gerekli ortam her yoldan hazrlamak gerektiine inanyorum. Ben, btn
Zamanlarn mam'n kabul edecek duruma gelmesi iin dnyay dzenlemek zere
gnderilen nc'ym. Peygam-ber'in benden sz ettiini biliyor muydun?
Senden mi? Kum doumlu Hasan bin Ali Sabbah'tan m?
"Kum'dan bir adam gelecek, insanlara doru yola germeleri arsnda
bulunacak, evresine adamlar toplayacak, hibir rzgr, hibir frtna onlar
datamayacak, savamaktan ylmayacaklar, zaaf gstermeyecekler ve Tanr'dan
g alacaklar" demedi mi?
84
85
Ben byle bir ey sylediini bilmiyorum. Oysa Hadisleri okumutum.
Sen istediklerini okumusun. ii'lerin ellerinde baka Hadisler var.
Ve senden sz ediyor, yle mi?
Bekle ve gr.
86
XVI
Yuvalarndan frlamasma koca gzl adam, gezginciliine devam etti. Hi
yorulmayan bir dervi olarak slam lkelerini, Belh'i, Merv'i, Kagr',
Semerkant' dolap durdu. Her yerde vaaz verdi, tartt, inandrd, rgtledi.
Bir fedai bulmadan, beklemekten usanm iiler'i ve Trk egemenliinden
ikyeti Acem ya da Araplar evresinde toplamadan, o kentten ayrlmad.
Hasan'n ordusu gn getike byyordu. Onlara "Batni" deniliyordu, yani gizli
ilerin adamlar! Onlara din sapkn, Allahsz da deniliyordu. Ulemalar tehdit
zerine tehdit savuruyorlard: "Onlara katlanlarn vay hallerine! Kanlarn
dkmek, bahe sulamak kadar sevaptr."
Ses tonu ykseliyor, iddet szde kalyordu. Savah kentinde bir vaiz, dier
mslmanlar gibi camide deil de ayr olarak toplananlar ihbar etmi, onlar
polisin cezalandrmasn istemiti. Onse-kiz tarikat tutuklanmt. Bir ka gn
sonra muhbir baklanm olarak bulundu. Nizamlmlk ibret olacak bir ceza
verilmesini istedi. smailiye mezhebinden bir marangoz yakaland, ikence edildi,
armha gerildi, sonra da ls kent sokaklarmda gezdirildi.
Bir tarihi "O vaiz smaililerin ldrdkleri, o marangoz da verdikleri ilk kurban
oldu" diye yazd. lk zafer de Niapur'un gneyindeki Kain kentinde alnd.
Kirman'dan alt yz tccar, hac ve nemli miktarda yk getiren bir kervan
gelmekteydi. Kain kentine yarm gnlk yolda, yzleri maskeli, silahl adamlar yolu
kesmilerdi. Kervanc onlar haydut sanm, hara verip kurtulmak istemiti. Oysa
durum farklyd. Yolcular bir kale-kente gtrlm, bir ka gn tutulmu ve
mezhep deitirmeleri istenmiti. Bazlar kabul ettikleri iin serbest braklm,
dierleri ldrlmt.
Kervan olay, ardndan gelecek iddet olaylarnn sadece kk bir habercisiydi.
Katliam, karlkl ldrme eylemleri, her kentte, her kasabada, her kyde
cereyan ediyor ve "Seluklularn bar dzeni" anmaya yz tutuyordu. te
unutulmaz Semerkant krizi o sralar patlak verdi. Bir tarihi "Olaylarn ardnda
Ebu Tahir var" diye kestirip att. Oysa iler o kadar basit deildi.
87Geri, mer Hayyam'n eski velinimeti, gnlerden bir Kasm | gn kp
sfahan'a gelivermiti. Tirah Kapsndan kente girer girmez doruca arkadann
evine varm, o da minnetini belirtebilmenin mutluluu iinde, evini ona amt.
Geleneksel nezaket szleri ksa kesilmi ve Ebu Tahir yal gzlerle:
Nizamlmk' hemen grmem gerek demiti.
Hayyam kady hi bu halde grm deildi. Onu yattrmaya alt:
Vezire bu gece gideriz. O kadar vahim mi?
Semerkant'tan kamak zorunda kaldm.
Kad szlerine devam edemedi, tkand, gzlerinden yalar akmaya balad. Son
grmelerinden bu yana yalanmt, cildi krm, sakal beyazlam, sadece
kalar kapkara kalmt. mer teselli edici birka sz syledi, Kad kendine geldi,
sarn dzeltti, sonra:
Hani u Kesik Yz denilen adam hatrlyor musun? diye sordu.
Baka kim olabilir? Onu ldrtebileceim gn, Hasan Sab-bah'n hayatn Hoca
mer kurtard. Onu ldrmemizi engelledi. imdi bizi ldrmesini
engelleyebilecek mi bakalm?
Kad ne diyeceini bilemiyordu. Nizam iini ekti. Ksa, skntl bir sessizlik oldu.
Ne yapalm dersin?
Soruyu soran Nizam'd. Ebu Tahir'in cevab hazrd. Tane tane sylemee balad:
Seluklu bayrann Semerkant zerinde dalgalanmasnn zaman geldi.
Vezirin yz karard:
Szlerin altn deerinde dedi. Yllardr, mparatorluun Maverannehir'i
iermesi, Semerkant ve Buhara gibi zengin kent89
leri kapsamas gerektiini tekrarlayp duruyorum. Bouna. Melik-ah dinlemek
istemiyor.
Oysa Han'n ordusu ok zayf. Emirlerine maa veremiyor, kaleleri harabeye
dnm durumda.
Bunu biliyoruz.
Melikah, babas Alpaslan gibi, nehri geecek olursa, ayn akbete uramaktan
m korkuyor?
Katiyyen.
Kad daha baka soru sormad. Bir aklama bekledi. Nizam:
Sultan ne nehirden, ne rakip bir ordudan korkuyor. Onun korktuu bir kadn!
dedi.
Terken Hatun mu?
Melikah nehiri geecek olursa, onu yatana almayacan, Harem'i cehenneme
dndreceini sylemi. Unutma ki Semer-kant, Terken Hatunun vatan. Nasr
Han aabeyi idi, Ahmet Han da yeeni. Maverannehir onun ailesine ait. Atalarnn
kurduu saltanat son bulacak olursa, onun da saray kadnlar arasndaki konumu
deiir ve olunun Melikah'a vris olma olasl ortadan kalkar.
Ama olu daha iki yanda!
yi ya, ocuk ne kadar kkse, anas o denli savamak zorunda!
Anladm dedi Kad. Sultan asla Semerkant' almak istemeyecek.
Bunu sylemedim. Ama bunun iin fikrini deitirmek gerekir. Ne var ki,
Hatunun silahlarndan daha gl silahlar kullanmamz gerekecek.
Kad kzard. Nazike glmsedi, yine de nerisinden vazgemedi:
Size anlattklarm Sultan'a tekrar etmem yetmez mi? Hasan'n evirdii
dolaplar ona anlatmam yetmez mi?
Nizam:
Hayr, diye kestirip att.
O an tartamayacak kadar dnceliydi. Kafasnda bir plan olumak zereydi.
Kad sessiz, verecei karar bekliyordu. Vezir:
Yarn sabah Sultan'n Harem'ine gidip, ba harem aasn grmek istediini
syliyeceksin. Semerkant'tan geldiini ve Terken Hatun'a ailesinden haber
getirdiini syliyeceksin. Memleketinin bir kads, hanedannn sadk bir
hizmetkr olduun iin, seni kabul edecektir.
90
Kad bayla onaylamak gereini bile duymad. Nizam devam
etti:
Kabul odasma girdiinde, yobazlarm Semerkant' ne hale getirdiini anlatacak
ama Ahmet'in onlara katldn sylemeyeceksin. Tam aksine, Hasan Sabbah'n
tahtn tehlikeye soktuunu ve ancak bir mucizenin onu kurtarabileceini
syleyeceksin. Beni grmee geldiini, ama seni gerei gibi dinlemediimi, hatta
Sultan'a bunlar anlatmaktan seni vazgeirmek istediimi syleyeceksin.
Ertesi gn, strateji hibir engel grmeden aynen uyguland. Terken Hatun,
Semerkant' kurtarmak iin, Sultan' ikna etmeyi zerine alrken, Nizamlmlk
buna kar kar gibi yapyor ama bir yandan da seferberlik hazrlnda
bulunuyordu. Bu kandrma sava sonunda Maverannehir'i almaktan, Semerkant'
kurtarmaktan ok, smaililerin bozgunculuu yznden sarslan saygnlna
yeniden kavumak istiyordu. Bunun iin de kesin ve etkili bir zafere ihtiyac vard.
Yllardan beri, casuslar Hasan'n yerinin bilindiini, yakalanmasnn an meselesi
olduunu tekrarlayp duruyorlard ama, asi ele gemiyor, en ufak bir karlamada
adamlar adeta buharlap yok oluyorlard. Bu nedenle Nizam, yzyze savamann
yollarn aryordu. Semerkant ona, hi ummad bir anda bu frsat verdi.
1089 ilkbaharnda, ikiyz elli bin kiilik bir ordu, filleri ve silahlar ile harekete
geti. Onu harekete geiren yalanlar ve entrikalar bir yana, her ordunun yapt
ii yapmaya hazrd. nce Buhara'y ele geirdi sonra Semerkant'a yneldi.
Kentin kapsna geldiklerinde, Melikah Ahmet Han'a, duygulu bir slupla,
kendisini yobazlarn ellerinden kurtarmaya geldiini yazd. Han, souk bir ifadeyle
"Saygdeer biraderimden byle bir isteim olmad" diye cevap verdi. Melikah
ard ama Nizam hi heyecanlanmad: "Han, hareketlerinde zgr deil, yokmu
gibi davranalm" dedi. Zaten ordunun geri gidecek durumu yoktu, Emirler
paylarna decek olan istiyorlard, her halde elleri bo dnecek deillerdi.
Daha ilk gnlerden itibaren, kule muhafzlarndan birinin ihaneti ile saldrganlar
kente szmlard. Bat'da, Manastr Kapsnn yaknnda mevzilendiler.
Savunucular ise gneye, Ki Kapsnn yanma ekildiler. Halkn bir ksm Sultan'n
birliklerini tutmaya karar vererek, onlar beslemeye, tevik etmeye giriti.
Dierleri ise, inanlarndan tr, Ahmet Han'dan yana oldular. Sava iki hafta
91
btn iddeti ile devam etti. Ama sonucu belli idi. Kubbeler mahallesinde bir
dostunun evinde gizlenen Ahmet Han ile tm smaili liderler esir alnd. Sadece
Hasan, bir lam kanalndan kamay baard.
Tabii kazanan Nizam oldu ama Sultan' ve Hatun'u kandrarak! Saray ile ilikileri,
onanmaz biimde bozuldu. Melikah, Ma-verannehir'in en nl kentlerini ele
geirmekten memnun olduysa da, aldatlm olmann ezikliini fazlasyla duydu.
Hatta birlikler iin verilen geleneksel zafer ziyafetini vermeyi red etti. Nizam,
duymas gerekenlere "pintilik" demekle yetindi.
Hasan Sabbah'a gelince, bu yenilgiden nemli bir ders kartt. Hkmdarlar
kazanmaktan vazgeip, insanln o gne kadar tand en korkun terr rgtn
kurdu. Bu rgte Hahailer Tarikat denildi.
XVII
Alamut. Bir kaya zerinde bir kale. Alt bin ayak ykseklikte. Manzara olarak:
plak dalar, unutulmu gller, dik yarlar, dar boazlar. Bu boazlardan en
kalabalk ordu bile, ancak tek tek geerek girebilir. Bu kayalklar en hzl
kurunlar bile delip geemez.
Elburz Dalar'nm karlar, ilkbahar olup da eridii, aalar yerlerinden ettii iin
"deli rmak" diye adlandrlan ah-R, hkimdir yreye. Yaklaann vay haline, vay
kylarnda konaklamaya yeltenen orduya!
Nehirden ve gllerden hergn kaim bir sis tabakas ykselir, uurumu olduu gibi
kaplar, yer ortasmda ylece asl kalr. Orada bulunanlar iin Alamut kalesi,
bulutlar okyanusunda bir adadr. Aadan bakldnda da cinlerin sna!
Yerli deyie gire Alamut: "Kartal Yuvas" demek. Anlatldna gre, bu dalar
denetlemek iin bir kale yaptrmak isteyen bir hkmdar, oralara terbiye edilmi
bir kartal brakm. Ku gkyznde dolanp durduktan sonra bu kayann stne
konmu. Sahibi de en iyi yerin buras olduunu anlam.
Hasan Sabbah da tpk o kartal gibi yapt. Adamlarn toplayaca, okutaca,
rgtleyecei bir yer bulmak iin btn ran' dolat. Semerkant olayndan sonra
byk kentleri zaptetmenin hayal olduunu, Seluklular ile annda atmaya
girmek zorunda kalacan, bunun da mparatorluun lehine olacan anlamt.
Ona gereken baka bir yerdi, girilmez, alnmaz, ulalmaz, dalk bir snak!
Maverannehir'de ele geen bayraklar sfahan sokaklarnda sergilendii srada,
Hasan da Alamut dolaylarnda bulunuyordu. Buras onun iin bir esin kayna oldu.
Daha Alamut'u uzaktan grr grmez, kendi ykseliinin, devletinin douunun
gerekleecei yerin ancak buras olacan anlamt. Alamut o sralarda pek ok
kent gibi, iinde birka askerin, birka kylnn, bir o kadar da esnafn, aileleri
ile birlikte yaadklar tahkim edilmi bir yerdi.
92
93
Banda, Nizamlmlk'n atad, ad Mehdi Alayit olan bir vali bulunuyordu.
Adamm btn derdi ceviz, zm ve nar yetitirmek ve sulamada kullanaca suyu
bulmakt. mparatorluktaki alkantlar uykusunu hi karmyordu.
Hasan nce, Alamut'lu birka mridini oraya salverdi. Adamlar vaaz vermee ve
mezhep deitirtmeye baladlar. Birka ay sonra lidere, durumun elverili olduu
haberini gnderdiler. Hasan, her zaman olduu gibi, sufi bir dervi klnda kente
girdi. evreyi dolat, tefti etti, denetledi. Vali bu mbarek adam huzuruna
kabul etti. Neyin houna gideceini sordu. Hasan:
Bana bu kale gerek, diye yantlad.
Vali glmsedi, derviin akac bir adam olduunu sand. Ama konuu hi de
glmsemiyordu:
Ben bu yeri almaya geldim. Kararghrndaki btn adamlar benden yana, dedi.
Sonras ne duyulmu ne grlmtr. zellikle smaililer tarafndan tutulmu o
gnlerdeki tutanaklar incelemi olan doubi-limcileri, yanlmadklarndan iyice
emin olmak iin, onlar birka kez okumak zorunda kaldlar. Bir de biz grelim:
XI. yzyl sonlarndayz, tam olarak 6 Eyll 1090 tarihinde. Hahailerin dhi
kurucusu Hasan Sabbah, 166 yl boyunca Ta-rih'in en korkun tarikat merkezi
olacak kaleyi ele geirmek zeredir. Oysa urackta, valinin karsnda oturmu,
sesini ykseltmeden:
Alamut'u almaya geldim diye tekrarlayp durmaktadr.
Bu kale bana Sultan adna verildi. Onu almak iin para verdim.
Ne kadar?
bin altn dinar!
Sabbah bir kt alp yazar: "Alamut kalesinin bedeli olarak Mehdi Alayit'e bin
altn dinar densin. Bize Tanr yeterlidir. Koruyucularn en iyisidir." Vali
endielendi. Dervi klkl bu adamm imzasnn bu miktarda bir paray detmeye
yetmeyeceini dnd. Damgan kentine vardnda, hi beklemeden altnn ald.
XVIII
Alamut'un alnd haberi sfahan'a geldiinde, tela yaratmad. s-hafan daha
ok, Nizam ile Saray arasndaki ekimeyle meguld. Terken Hatun, ailesine
kar giritii eylemden tr, Nizam' af-fetmemiti. Melikah', gl
vezirinden kurtulmas iin sktryordu. Sultanm, babas ld vakit bir vasi
sahibi olmas ok doald, nk o tarihte daha onyedi yandayd, oysa bugn
otuz-be yanda olgun bir erkek olarak ilerin ynetimini ata'sna brakamazd,
mparatorluun gerek efendisinin kim olduunun renilmesinin zaman gelmiti!
Semerkant olay, Nizam'n gcn kantlamak, efendisini aldatmak ve herkesin
nnde onu kk drmek istediini gstermemi miydi?
Melikah harekete gemede duraksayp dururken, bir olay karar vermesini
abuklatrd. Nizam, Merv valiliine kendi torununu atad. ddial, dedesinin
gcne gvenen delikanl, herkesin nnde yal bir Trk Emirine hakaret etmiti.
O da alayarak Me-likah'a ikyete gelmiti. ileden kan Sultan, Nizam'a yle
bir yaz gnderdi: "Sen benim yardmcmsan, bana itaat etmen ve yaknlarnn
adamlarma atmalarm nlemen gerekir; yok kendini, benimle e dzeyde iktidar
orta sanyorsan^ bilesin ki bundan byle, gerekli kararlar verme hakk bana
aittir."
mparatorluun nemli adamlar ile gnderilen mesaja Nizam yle yant verdi:
"Sultan'a sorun, bugne kadar onun orta olduumu ve ayet ben olmasaydm bu
gce eriemeyeceini bilmiyor mu? Babas ldnde ileri benim ele aldm,
dier taht vrislerini benim saf d braktm, btn asileri etkisiz kldm
unuttu mu? lkenin en u snrna kadar sz dinleniyorsa, benim sayemdedir.
Evet, gidin syleyin, klahnn kaderi, benim hokkamn kaderine baldr."
Heyettekiler donakaldlar. Nizamlmlk gibi akll bir adam, nasl oluyor da
Sultana, kendini azlettirecek hatta kellesini uurtu-racak szler
syleyebiliyordu? Kstahl delilik derecesine mi varmt?
94
95
O gn bu davrann nedenini tam olarak bilen bir tek adam vard, o da mer
Hayyam'd. Haftalardan beri Nizam, kendisini i yapamaz, gece uyuyamaz hale
getiren korkun arlardan ikyetiydi. mer onu uzun uzun muayene ettikten
sonra, Ni-zam'da, oka vakit brakmayan, bir doku kanseri tehis etmiti.
Hayyam'n bu ac gerei dostuna syledii gece, ok hazin bir geceydi.
Ne kadar zamanm kald?
Birka ay.
Daha fazla ac ekecek miyim?
Acn hafifletmek iin sana afyon verebilirim ama o zaman da srekli uyuklar ve
alamazsn.
Yaz da yazamaz mym?
Uzunca konuma da yapamazsn.
yleyse ac ekmei yelerim.
Her cmleden sonra uzun sren bir sessizlik oluyordu.
Ahretten korkar msn Hayyam?
Neden korkaym? lmden sonra ya hilik var ya da gnahlarn balanmas.
Ya yapm olabileceim ktlkler?
Gnahn ne denli byk olursa olsun, Tanr'nn balamas daha byktr.
Nizam'n ii rahatlam gibiydi:
yilik de yaptm. Camiler, okullar yaptrdm, dinsizlikle savatm.
Hayyam szn kesmedii iin devam etti:
Yz yl sonra, bin yl sonra, beni hatrlayacaklar m?
Nereden bilirsin?
Nizam kukuyla mer'e bakp devam etti:
"Hayat yangna benzer. Oradan geen, alevleri unutur, rzgr klleri frr,
yaam olan insandr" dememi miydin? Ni-zamlmlk'n kaderi de bu mu olacak
dersin?
Nefes nefeseydi. mer susuyordu.
Arkadan Hasan Sabbah, lkeyi batan baa geip, benim Trk'lerin ua
olduumu sylyor. Gelecekte de sylenen bu mu olacak dersin? Beni, Arilerin yz
karas olarak m anacaklar? Sultana otuz yldr kafa tutan ve istediini yaptrann
ben olduum unutulacak m? Ordular zaferler kazanrken baka ne yaplabilirdi?
Bir ey sylemiyorsun?
Dalm gibiydi:
96
Yetmi drt yl, gzlerimin nnden geiyor. Onca d k-rkl onca pimanlk,
baka trl yaamak istediim onca ey!
Gzleri kslm, dudaklar bzlmt:
Vay haline Hayyam! Hasan Sabbah onca-ktlk yapabiliyorsa, senin
yzndendir!
mer, yle demeyi ok isterdi:
Seninle Hasan'm nice ortak ynleriniz var! Bir davay benimseyecek olursanz
ki o ister bir mparatorluk kurmak, ister mam' hkmdar klmak olsun sonu
elde etmek iin ldrmeyeceiniz adam yoktur. Oysa benim iin lmle
sonulanacak her dava, dava olmaktan kar. stedii kadar gzel olsun, benim
gzmde irkinleir, deersizleir, bayalar.
mer haykrmak istedi ama kendini tuttu, arkadan kaderi ile babaa brakmay
yeledi.
Bu korkun geceden sonra Nizam kaderine raz oldu. Artk var olmayaca
dncesine almt. Devlet ilerinden uzaklam, Siyasetname adn verdii
kitabna kendini vermiti. Bu, drt yz yl sonra Bat iin Machiavelli'nin Prens
adl eseri ne ise, Mslman Dou iin ayn paralelde, ynetme sanat ile ilgili esiz
bir yaptt. Ancak ikisi arasnda nemli bir fark vard: Prens, siyasette d
krklna uram, iktidardan yoksun kalm bir adamn eseriydi, oysa
Siyasetname, mparatorluk kurmu bir insann ei olmayan deneyiminin meyvesi
idi.
Ksacas, Hasan Sabbah uzun sredir dn kurduu ele geirilmez snan
fethettii srada, mparatorluun gl adamnn Tarih'teki yerini almaktan
baka arzusu kalmamt. Sultana sonuna dek kafa tutmaya hazr, hoa giden
szckler yerine gerei yanstan szckler kullanmay yeliyordu. Hatta artk,
grkemli bir lm, apma uygun bir lm bekledii sylenebilirdi. Bunu da elde
edecekti.
Melikah, Nizam'dan dnen heyeti kabul ettiinde, sylenenlere inanamad:
Benim ortam, benim eitim olduunu syledi, yle mi? Eliler, skkn bir halde
onaylaynca, Sultan patlad. Vasisini
kaza oturtmaktan, canl canl doramaktan, kalenin burlarndan
sallandrmaktan sz etti. Sonunda Terken Hatun'a varp, Nizam' tm
grevlerinden alacan ve lmesini istediini syledi. Ancak ii, Nizam'a sadk
askeri birliklerin tepkisini yaratmadan zmlemek gerekiyordu. Terken ile Cihan,
areyi bulmakta gecikmediler. Madem ki Nizam'n lmn istiyenlerin banda
Hasan Sabbah
97
vard, o halde Sultan'n zerine kukular ekmeden, bu i bu yolla yaplamaz
myd?
Alamut'a bir birlik gnderildi. Birliin bamda Sultana sadk bir Emir
bulunuyordu. Grnrde, smaililerin elindeki kaleyi almak sz konusuydu ama
aslnda, kuku uyandrmadan grmede bulunmak amalanyordu. Olaylarn ak
en ince ayrntsna kadar gzden geirildi. Sultan'n, Nizam' sfahan ile Alamut
arasnda bulunan Nihavend'e getirmesi kararlatrld. Oraya gelindiinde,
Hahailer iini bitireceklerdi.
O gnden kalma metinlere baklrsa, Hasan Sabbah adamlarn toplayp yle
demi: "Bu lkeyi, Nizamlmlk denilen beladan kim kurtaracak?" Aralarndan,
Arrani denilen biri "ben" dercesine elini gsne bastrm, Alamut reisi de ona
bu grevi vererek "Bu, iblisin lm, mutluluun balangcdr" demi.
Btn bunlar ola dursun, Nizam evine kapanmt. Yanna varp gelenler, gzden
dtn renince onu yalnz brakmlard. Bir tek Hayyam ve Nizamiye
muhafzlar evine girip kyorlard. Nizam, vaktinin byk bir ksmn yazmakla
geiriyordu. Byk bir abayla kalemine sarlmt ve arasra mer'e, yazdklarn
gsteriyordu.
Hayyam, metni okurken bazen glmsyor, bazen surat asyordu. Nice byk
adam gibi Nizam da, mrnn sonbaharnda, oklarn savurmaktan, hncn
kartmaktan kendini alamamt. Hele de Terken Hatun'dan... Krknc Blm,
"Perde Arkasndaki Kadnlar" adn tayordu. Nizam yle demekteydi: "Eski
gnlerden birinde, krallardan birinin ei kocasna hkmedermi. Bunun sonucu
olarak karklklar ve anlamazlklar km. Daha fazlasm sylemeyeceim,
herkes bu rnei baka alarda da bulabilir. Bir ite baar elde edilmek
isteniyorsa, kadnlarn dediklerinin aksini yapmak gerekir."
Daha sonraki blmlerden alts smaililere ayrlmt. yle bitiyordu: "Bu
mezhepten sz ettimse, dikkatli olunmasm uyarmak iindir... Sultanm sevdii
kiileri, bu imanszlar yok ettikleri vakit bu szlerimi hatrlayn. Meydana gelen
kargaada hkmdar bilmelidir ki sylediklerim dorudur. Tanr Efendimizi ve
Devletimizi ktlklerden korusun!"
Sultan tarafndan bir haberci gelip onu, Badat'a yaplacak bir yolculuk iin
ardnda, Vezir kendisini neyin beklediinden emin gibiydi. Veda etmek zere
Hayyam' artt.
mer:
Senin durumunda bu kadar uzun yola kmamalsn dedi.
Benim durumumda artk hibir ey farketmez. Beni ldrecek olan yol deil.
mer ne diyeceini bilemedi. ptler ve vedalatlar. ster ince ilerin doruk
noktas, bilinsizliin en st aamas, ister ar sapklk denilsin, gerek Sultan,
gerek Vezir lmle oynamaktayd. lm "noktasna" gelmeden nce, Melikah
"babasna" yle dedi:
Daha ne kadar yaayacan sanyorsun? Nizam hi duraksamadan cevap verdi:
Uzun, ok uzun zaman. Sultan fkeliydi:
Bana kar kstahln gesek bile, Tanr'ya kar da kstahsn! Yce radesi
belli olduu halde, nasl byle konuursun? Yaama da lme de hkmeden O'dur!
Byle konutum, nk geen gece bir rya grdm. Peygamberimizi grdm.
Ne zaman leceimi sordum. imi rahatlatan bir cevap aldm.
Melikah sabrszland:
Nasl bir cevap?
Peygamberimiz bana dedi ki: "Sen, slam'n temel direisin. evrene iyilik
yapyorsun, senin varln mminler iin deerlidir, lm vaktini seme ayrcaln
sana veriyorum." Ben de dedim ki: "Tanr korusun, kim byle bir seimde
bulunabilir ki? Hep daha ou istenir ve en uzak tarihi semi olsam bile, o gn
yaklayor korkusu ile yaar ve bir ay ya da yz yl sonra olsa bile, o gnn
ncesinde korkudan tirtir titrerim. Tarihi ben semek istemiyorum. stediim
tek ey, Sultan Melikah'n ardma kalmamaktr. Onun bydn, bana baba
dediini grdm, onun ldn grmek mutsuzluunu ve acsm tatmak istemem."
Peygamberimiz kabul buyurdular. "Sultandan krk gn nce leceksin" dediler.
Melikah bembeyaz kesildi, titredi, neredeyse kendini ele verecekti. Nizam
glmsedi:
Grdn m? Hi de kstah deilim. Artk uzun sre yaayacam biliyorum.
Sultan, o srada vezirini ldrtmekten vazgeti mi? Geseydi pek iyi yapm
olurdu. nk rya bir ima bile olsa, Nizam mthi nlemler almt. Yola kmadan
bir gn nce, muhafz subaylar, Nizam ldrlecek olursa, dmanlarndan
hibirini sa koymayacaklarna dair Kitap zerine yemin etmilerdi!
98
99
XIX
Seluklu mparatorluu, dnyann en gl devleti olduu dnemde, bir kadn
iktidar eline alma cretini gsterebilmiti. Perde arkasnda oturmu, Asya'nn bir
ucundan dierine ordular sevkediyor, beyleri, vezirleri, kadlar, valileri atyor,
halifeye yazlacak mektuplar yazdryor ve Alamut'un reisine eliler
gnderiyordu. Birliklere emirler yadrdn grp de sylenen komutanlara:
"Bizde savaan erkeklerdir, ama kime kar savaacaklarn kadnlar syler"
diyordu.
Haremde ona "inli" denilirdi. Semerkant'da, Kagr asll bir ailedendi ve tpk
aabeyi Nasr Han gibi, kark soydan gelmedii yznden anlalyordu. Ne
Arab'n Sami izgilerini, ne Acem'in Ari izgilerini tayordu.
Melikah'n en kdemli kars idi. Onunla evlendiinde Melikah dokuz, kz da onbir
yandayd. Sabrla olgunlamasn beklemiti. enesindeki ayva tylerini okam,
bedeninde ilk uyan-may grm, uzuvlarnn gerildiine, pazlarnn itiine
tank olmutu. En sevilen, en saylan ve zellikle sz en ok dinlenen gzdeydi.
Melikah, bir aslan av sonunda, kanl bir yarmann bitiminde ya da Nizam ile
yorucu bir alma yapt bir gnn akamnda, huzuru Terken'in kollarnda
bulurdu. zerindeki tlleri kartr teni tenine deer, oynar, kkrer, keiflerim
ya da skntlarn anlatrd. "inli", kzm kaplann sarmalar, okar, onu bedeni
ile bir kahraman gibi karlar, uzun sre iinde tutar ve tekrar iine ekmek
zere koyuverirdi. Bir fetih gibi nefes nefese, olanca arl ile kendini
koyuvermi Sultann, zevkin doruuna kartmasn bilirdi.
Sonra usulca ince parmaklaryla kalarn, gzkapaklarn, dudaklarn, kulak
memelerini, nemli boynunu okard; kaplan bitkin derek mrldanr, arlar,
doymu bir kedi gibi glmserdi. Terken'in szleri ruhunun derinliklerine kadar
iler, Terken Melik100
sah' vc szler syler, ocuklarndan, yapt ilerden sz eder, iirler okur,
t verici meseller syler; Melikah onun yannda bir saniye olsun sklmaz ve
her geceyi onunla geirmeye ahdederdi. Terken'i kendine gre, hoyrata, serte,
ocuka, hayvanca sevmektedir ve son nefesine kadar sevecektir. Zaten Terken
de en ufak bir isteinin geri evrilmeyeceini bilir. Neyi nasl fethedeceini
syleyen Terken'dir. Btn imparatorlukta Terken'in tek rakibi Nizam'dr ve
1092 ylna gelindiinde, artk iini bitirmek zeredir.
"inli" mutlu mudur? Nasl olsun ki? Srda Cihan ile babaa
kaldnda, alamaya balamaktadr. Bunlar bir annenin gzyala-rdr. Hakszla
lanetler yadrmaktadr ve kimse onu, bu yzden sulamamaktadr. Oullarndan
by Melikah tarafndan veliaht tayin edilmiti; btn gezilere katlyor,
btn trenlerde hazr bulunuyordu. Babas onunla o kadar vnyordu ki, her
yere tayor, btn kentleri gezdiriyor, yerini alaca gnden iftiharla sz edip
duruyordu. "Hibir sultan, oluna bu kadar byk bir mparatorluk
brakmamtr" diyordu. Terken'in ok mutlu olduu o gnleri karartacak hibir
neden yoktu.
Sonra, veliaht ld. Ani, acmasz, vurucu bir ate. Kan alnd, lapa konuldu, ne
yapldysa fayda etmedi, iki gn iinde yuvarlanp gitti. Nazar dedi diyenler,
hatta zehir verildi diyenler oldu. Yasa boulan Terken, yine de kendini toparlad.
Yas bittiinde oullarndan ikincisini veliaht iln ettirdi. Melikah'n ocua kan
abuk snd, dokuz yanda olmasna karn ona grlmedik sfatlar verdi. Zaten
devir de grkem ve gsteri devriydi: "Krallarn Kral, Devletin temel direi,
Mminler Emiiinin Muhafz" gibi sfatlar hi de garipsenmiyordu. Uursuzluk,
nazar, ne denilirse denilsin, yeni veliaht da lme yenildi. Aabeyi gibi aniden ve
onun gibi kukulu biimde...
"inli"nin bir olu daha vard ve Sultan'dan onu da veliaht ilan etmesini istedi.
Ama bu kez i o kadar kolay deildi; ocuk bir buuk yandayd ve Melikah'n
her biri daha byk olu vard. kisi bir cariyeden olmayd ama ncs
teyzezadesinden olma Berkyaruk idi. Onu nasl saf d brakabilirdi? Hangi
gereke ile? Anadan ve babadan Seluklu kan tayan bir ehzade kadar
veliahtla layk olan var myd? Nizam da byle dnyordu. Trklerin
aralarndaki ekimeleri dzene sokmak isteyen, her zaman hanedann devamna
nem vermi olan Nizam, son derece salam gerekelerle, en byk olun veliaht
ilan edilmesi iin srar
101
etmiti. Ama bouna. Melikah, Terken'e kar kmaktan ekinmisti. Terken'in
olunu seemediine gre, kimseyi veliaht gstermeyecekti. Babas gibi, btn
ailesi gibi tahta bir vris brakmadan lmeyi yeliyordu.
Terken huzursuzdu, ancak kendi soyundan biri vris ilan edil-dii takdirde rahat
edecekti. Bu yzden, tutkularna set eken Ni-zam'n gzden dmesini,
herkesten ok o istiyordu. dam ferma-nn elde etmek iin, her yolu denemee
hazrd. Hahailer ile ya-plan grmeleri gn gnne izlemesinin nedeni de
buydu. Sul-tan'a ve Vezir'e Badat yolunda elik ediyordu. nfaz srasnda orada
bulunmak istiyordu.
Bu, Nizam'n son yemei idi. sa'nn son akam yemei gibi onunkisi de bir iftar
yemei idi. Ramazann onuncu akamnda. st dzey grevlileri, saray erkn, ordu
komutanlar, hepsi allmadk biimde az yiyordu. Sofra, muazzam bir yurdun
iinde kurulmutu. Klelerden bir ksm meale tutuyordu. Byk gm sahanlar
iinde en iyi deve veya kuzu paralar, en besili keklik butlar dizi dizi serilmi,
zerlerine altm a el uzanmt. Etler paralanyor, blnyor, yutuluyordu.
nlerine gzel bir para geldiinde, ikram olsun diye yanlarnda oturanlara
veriyorlard.
Nizam az yiyordu. O gece, her zamankinden ok ars vard. Gs alev alevdi.
Karnnn iini, grnmez bir devin eli kucakl- | yordu. Dik durmak iin byk aba
sarfediyordu. Yanbamda oturan Melikah, ikram edilen her paray kemirmekle
kurduklar iin hesap verme korkusu iinde olanlar, onu ldrmek istiyor. Bazlar
da onunla anlap tahta geirmek istiyor, gzne girmek ve yaplan
unutturmaktan yan&! Bir ksm da onu rehin tutup kuatmaclara kar pazarlk
konusu yapmak istiyor. Sence ne yapmalyz?
Beni kitaplarmdan bunu sormak iin mi ayrdn? Cihan fkeyle ayaa kalkt:
Konu yeterince nemli deil mi sence? Hayatm buna bal.
110
111
Binlerce insann, bu kentte, bu mparatorlukta yaayanlarn kaderi bu karara
bal. Ve sen, mer Hayyam, bu kadar basit(!) bir ey iin rahatsz edilmek
istemiyorsun!
Evet efendim, bu kadar basit bir ey iin rahatsz edilmek
istemiyorum!
Kapya doru gitti, kapy aacakken tekrar Cihan'a dnd:
Bana hep su ilendikten sonra danlyor. imdi dostlarna ne sylememi
istiyorsun? ocuu brakn desem, yarn boazlarn kesmek istemeyecei ne
malum? Rehin tutun ya da ldrn desem, onlarla su orta olurum. Beni bu
kavgann uzamda tut Cihan, sen de uzanda kal.
Ona acyarak bakt.
Bir Trk sultannn veledi bir baka veledin yerine geiyor, bir vezir, bir
dierini deviriyor, Tanr akna Cihan, mrnn en gzel yllarn bu canavarlarn
kafesinde nasl geirirsin? Brak birbirlerini boazlasnlar, birbirlerini
ldrsnler. Gne daha m az parlayacak, arap daha m tatsz olacak?
Yava konu mer, ocuu uyandracaksn. Yan odalarda dinleyen vardr.
mer diretti:
Beni grm almak iin artmadn m? Aka sylyorum ite: bu odadan
k, bu saraydan k, arkana bakma, veda etme, eyan bile toplama, gel, elini ver,
evimize dnelim, sen iirlerini yazarsn, ben yldzlarm incelerim. Her gece,
plak, koynuma girersin, arabn kokusu bize arklar syletir, bizim iin dnya
durur, onu grmeden, onu duymadan zerinden geeriz, ne amuru ne de kan
bular ayamza.
Cihan'n gzleri buuland.
O masum gnlere geri dnebilsem, tereddt eder miydim? Ama artk ok ge.
ok ileri gittim. Yarn, Nizamlmlk'n adamlar sfahan' ele geirecek olurlarsa,
beni balamazlar. Kara listelerinin en banda benim adm var.
Nizam'n en yakn dostuydum. Seni korurum, evime girip karm almazlar.
Gzlerini drt a mer. Bu adamlar tanmyorsun sen, tek dnceleri
almak. Dn, Hasan Sabbah'rn kellesini kurtardn iin suladlar seni; yarn
Cihan' sakladn iin sularlar ve benimle birlikte seni de ldrrler.
Olsun, yine de birlikte oluruz, kendi evimizde! Kaderimde seninle lmek varsa,
buna katlanrm.
Cihan doruldu:
Ben katlanmam! Ben bu sarayda, bana sadk adamlarla birlikte artk bana ait
olan bir kentte yayorum. Sonuna kadar savaacam, leceksem bir sultan gibi
lrm.
Sultanlar nasl lrlermi? Zehirlenerek mi, boularak m, boazlanarak m?
Yoksa doururken mi? atafat, felaketi nlemez.
Uzun sre sessizce baktlar. Sonra Cihan yaklaarak mer'in dudaklarna, ateli
olmasna alt, bir buse kondurdu. Ksa bir sre onun kollarnda kald, ama
mer kendini ekti. Buna benzer veda sahnelerine dayanamyordu. Son bir kez
yalvard:
Akmza en ufak bir nem vermeye devam ediyorsan, benimle gel Cihan.
Bahede sofra kurulu, Sar Dalar'dan kopup gelen hafif bir esinti var. ki saat
iinde sarho olup gider yatarz. Hizmetilere, sfahan sahip deitirirken bizi
uyandrmamalarn tembih ederim.
112
113
XXII
O gece sfahan rzgrlar kays kokuyordu. Ama sokaklar lyd! Hayyam
rasathanesine kapanmt. Genelde, oraya girer, gzlerini gkyzne diker,
usturlabnn przl tekerini eline alp dnyay unuturdu. Ama bu kez yle
olmamt. Yldzlar sessizdi, ne bir mzik sesi, ne bir mrlt, ne de sr verme...
mer srar etmedi, susmalar iin bir nedenleri olmal idi. Eve dnmeye karar
verdi, ar admlarla yryordu. Ellerinde kh imlere kh asi bir fidana konan iy
tanecikleri vard.
imdi klar sndrm, yatana uzanmt. Kollarnda hayali bir Cihan, gzleri
araptan ve alamaktan kpkrmz... Sol yannda, yerde bir srahi, bir gm kupa
duruyor, eliyle uzanp dnceli bir yudum alyordu. Kendi kendine, Cihan ile,
Nizam ile hayali konumalar yapyordu. zellikle de Tanr ile. zlmekte olan bu
evreni O'ndan baka kim tutabilir?
mer, ba buulu, bitkin, ancak afak skerken dalabildi. Ka saat uyumutu?
Ayak sesleriyle uyand. Gne ykselmi, perde aralndan gzlerine girer
olmutu. Ancak o zaman, kapnn eiinde grltyle gelmi olan adam grd.
Uzun boylu, bykl bir adamd. Eliyle klcnn kabzasn okuyordu. Bandaki sark
ac yeil renkteydi. Omuzlarna Nizamiye ordusunun ksa stln atmt.
Hayyam esneyerek:
Kimsin? Uykumu blme hakkn nereden buldun? diye sordu.
stadm, beni Nizamlmlk'n yannda hi grmediniz mi? Onun muhafz idim,
onun glgesi idim. Bana Ermeni Vartan derler.
mer anmsad, ama ii rahat etmedi. Boynuna dolanm bir ip, ta barsaklarna
kadar onu skar gibiydi. Korktuunu belli etmek istemedi.
Muhafz ve glgesi mi dedin? Onu korumak sana dmez miydi?
114
Uzak durmam emretmiti. yle bir lm istediini bilmeyen yok. O katili
ldrsem bile bir bakas trerdi. Efendim ile kaderi arasna girecek kii miyim?
Ne istiyorsun?
kartm adama ihanet etti, lmeyi hak etmiti. ldrmem gerekti, yine de katil
olmadm. Bir kadn asla ldrmezdim. Arkadalarm Hayyam' da kara listeye
alnca, yaam biimimi deitirmenin, bir kei ya da gezginci ozan klna
girmenin sras geldi diye dndm. Beni dinlersen stadm, alacan al ve bir an
evvel bu kentten uzaklaalm.
Nereye gitmek iin?
stediin yere. Her yerde peinden gelirim, bir mmin gibi. Klcm
hizmetindedir. Ortalk yatnca dneriz.
Subay atlar eyerlerken, mer de elyazmas kitabn, yaz takmn, matarasn ve
bir kese altnn ald. sfahan' boydan boya getiler, batdaki Mazbin mahallesine
kadar askerler tarafndan durdurulmadlar. Vartan'n tek bir sz ile kaplar
alyor, nbetiler sayg ile yol ayorlard. Bu denli kolaylk, mer'in tuhafna
gitti ama yine de yol arkadana soru sormad. imdilik ona gvenmekten baka
aresi yoktu.
Yola kal bir saat olmu olmamt ki, rndan km bir kalabalk Hayyam'n
evini yamalamaya ve atee vermeye balad. leden sonra olduunda rasathane
oktan yerle bir edilmiti. Ayn anda Cihan'n bedeni, Saray duvarnn dibinde
topraa verilmiti.
Yatt yeri belirten hibir iaret yoktu.
Semerkant Elyazmas'ndan bir alnt:
" arkada, ran'n yksek yaylalarnda geziniyordu. Karlarna bir pars kt.
Yeryznn en vahi yarat idi.
116
"Pars adama uzun uzun bakt ve onlara doru komaya balad. Birincisi, en
yal, en zengin, en gl olanyd. Haykrd: 'Bu yrelerin efendisi benim, bana ait
topraklar bir hayvann altst etmesine asla izin vermem.' Yanndaki iki av
kpeini parsn zerine sald. Kpekler pars srdlar, ama bu onu daha gl kld.
ki kpei de ldrd ve sahiplerine saldrd, karnn deti."
"Nizamlmlk'n ksmetine den buydu.
"kincisi kendi kendine: 'Ben bir bilim adamym, herkes beni sayar, neden
kaderimi bir parsla kpeklere terk edeyim?' dedi, arkasn dnerek savan
sonucunu beklemeden kap gitti. O gnden beri bir maaradan dierine, bir
kulbeden dierine, pars onu izliyor inanc ile dolap duruyor.
"mer Hayyam'n ksmetine den buydu.
"ncs bir iman adamyd. Parsa ellerini aarak yaklat, gzleri hkmediyor,
az laf yapyordu: 'Bu topraklara ho geldin. Arkadalarm benden zengindi,
onlar soydun; benden gururluydu, balarn edirdin' dedi. Hayvan dinliyordu.
Bylenmi, yola gelmi gibiydi. nc adam onu evcilletirmeyi becerdi. O
gnden sonra hibir pars ona yaklaamad, insanlar da uzak durdu."
Semerkant Elyazmas u sonuca varyor: "Karklklar balamaya grsn, kimse
durduramaz, kimse kaamaz, bazlar da yararlanmann yollarn arar. Hasan
Sabbah, yeryzndeki vaheti evcilletirmeyi herkesten iyi becermitir. Kendi
minicik diyar Alamut'a snmak iin, evresine korku salmtr."
Hasan Sabbah, kaleyi ele geirince, onu d dnyadan yaltlamak iin almalara
giriti. Her eyden nce, dmann szmasn nlemek istiyordu. Akllca yaplm
binalar ve yrenin olaanst zellikleri sayesinde, iki tepe arasndaki geitleri
kapatt.
Ama Hasan iin bu kadar yeterli deildi. Saldr ile Alamut'u ele geirmek
olanaksz bile olsa, saldrganlar onu ala ve susuzlua mahkm edebilirlerdi. Bu
ou kuatmann elde ettii sonu olmutur ve Alamut kalesi pek az ime suyu
kaynana sahip olduu iin, zayftr. Byk mam bunun da yolunu buldu. Suyunu
komu derelerden alacak yerde, dalar delerek, grlmedik boyutlarda sarnlar
yerletirtti. Yamur ve kar sularn bu sarnlarda toplatt. Kalenin kalntlar
gezildikte, Hasan'n inzivaya ekildii byk odada, boaldka dolan ve dolduka
sular asla tamayan "mucize havuz"u grmek mmkndr. Erzak iin de, Byk mam, iinde ya,
sirke, bal muhafaza
117
edilen kuyular atrd. Bir yl yetecek kuru yemiler, kuzu ya, kavurma, arpa
kodurtmay ihmal etmedi. Bunca erzak, kuatmaclarn dayanma gcn ayordu,
zellikle k aylarnn onca sert getii yrede...
Bylece Hasan, kusursuz bir kalkana sahip olmutu. Bu nlemlerle mutlak bir
savunma silah edindi. Kendisine bal fedailerle de mutlak bir saldr silahna!
lmeye hazr olana kar ne gibi nlem alnabilir? Her trl savunma caydrya
dayanyordu ve bilindii gibi nemli kiiler, her saldran korkutacak yapda
muhafzlara sahipti. Ama saldrgan lmeye hazr ise? ehit olmakla cennetin
kaplarn atna inanmsa? Byk mam'n u szleri aklndan hi kmyorsa:
"Siz bu dnya iin deil, teki dnya iin yaratlmsnz. Hi balk, denize atlma
tehdidinden korkar m?" Hele fedai, kurban edecei adamn evresine
szabilmise? Onu durduracak hibir ey yaplamaz. Gnn birinde Hasan,
valilerden birine: "Ben Sultan kadar gl deilim ama, sana onun
verebileceinden daha fazla zarar veririm! diye yazmt.
Akla gelebilecek en esasl sava aralar ile donanan Hasan Sabbah, kalesine
ekilmi ve bir daha oradan hi ayrlmamt. Yaam yksn yazanlar, mrnn
son otuz ylnda evinden iki kez, o da dama kmak iin ayrldn yazmlardr.
Sabah akam, ypranm ama asla deitirmedii bir hasrn zerinde oturur,
retir, yazar ve fedailerini dmann peine salard. Gnde be kez, ayn hasrn
zerinde, ziyaretileri ile birlikte namaz klard.
Alamut kalntlarn hi gezmemi olanlara sylemek gerekirse, bu kale sadece zor
alnan bir yer, bir kayann tepesinde bir kenti en azndan bir kasabay
barndracak byklkte bir yayla olmaktan ibaret olsayd, tarihte bu denli n
salmazd. Hahailer dneminde doudaki dar bir tnelden aa kaleye varlrd;
meydan getikten sonra yukar kaleye ulalrd. Yukar kale, yatk bir ieye
benzerdi, geni yan douda, dar yan batdayd. Dar yan sk korunurdu. Hasan'n
evi, ite bu dar boazn uundayd. Tek penceresi bir uuruma alrd. Kale iinde
kale idi.
122
c dzeltmek istiyordu. Kitabn eliyle yoklayp, buldu. Atnda, uyurken
sayfalar arasna konulmu notu buldu. Hasan Sabbah'tan geliyordu.
mer o saniye, el yazsn, imzay tand. "Kaan kervansarayndaki arkadan"
diyordu. Krk yl nce, aralarnda byle bir parolay kararlatrmlard.
Okuduunda bir kahkaha att. Yan odada henz uyanm olan Vartan, stadn
neyin elendirdiini anlamaya geldi.
Sunturlu bir davet aldk. mr boyu baklacaz, konuk edileceiz, korunacaz.
Hangi hkmdar tarafndan?
Alamut hkmdar? Vartan irkildi. Kendini sulad:
Bu mektup buraya kadar nasl gelebildi? Yatmadan nce btn kaplara baktm.
Hi kendini yorma. Sultanlar ve halifeler bile kendilerini savunmaktan
vazgetiler. Hasan sana bir haber ya da bir haner gndermek isterse, emin ol
sana ular. Kapn ister ardna kadar ak olsun isterse de mhrl!
Vartan mektubu yznn hizasna kaldrd, koklad, sonra bir ka kez okudu:
Bu iblis belki de haksz deil. Sen en iyi Alamut'ta korunursun. stelik Hasan
senin eski dostun.
imdilik en eski dostum Merv arab!
mer ocuksu bir sevinle kd binbir para yapp havaya frlatt ve
salmalarna bakarken:
O adamla ortak neyimiz var ki? diye sordu. Ben hayat seviyorum, o lm. Ben
"Sevmesini biliyorsan, gne domu ya da batm ne umurun?" diye yazyorum. O
ise adamlarna ak, musikiyi, iiri, arab ve gnei yasak ediyor. Bir de stelik
cennet vaad etmee kalkyor! nan bana, kalesi cennetin kaps olsayd, ben
cennetten vazgeerdim. Bu sahte dincilerin inine asla ayak basmam.
Vartan oturdu, ensesini kad, sonra:
Madem cevabm bu, o halde ben de sana eski bir sr vereyim, dedi. Acaba hi
kendi kendine, sfahan'dan kaarken askerler bizi neden saf saf, zorluk
karmadan koyuverdiler diye dndn m?
Hep merak ettim. Ama yllardr senden sadakat ve sevgi grdm iin, gemii
kurcalamak istemedim.
123
O gn, Nizamiye subaylar seni kurtaracam ve seninle kaacam biliyorlard.
Bu benim tasarladm plann bir parasyd.
Konumasn srdrmeden nce, Hayyam'nkiyle birlikte kendi kadehini doldurdu.
Nizamlmlk'n kendi eliyle yazd kara listenin banda, asla
yakalayamadmz adamn, Hasan Sabbah'n ad yazlyd. Cinayetin ba sorumlusu
o deil mi? Planm basitti. Alamut'a snrsn midiyle seninle gelecek, kim
olduumu sylemeden beni yanna alman istiyecektim. slam' ve tm dnyay bu
iblisten kurtarma frsat geecekti elime. Ama o karanlk kaleye ayak
basmamakta inat edip durdun.
Btn bu zaman iinde yine de yanmda kaldn.
Balangta, sabretmek yeterlidir sandm. Onbe kentten kovulduktan sonra
Alamut yolunu tutmaya raz olabilirdin. Sonra yllar geti, sana balandm,
yazdrmas ile yknn ilk sayfalar yazlm oldu. Vartan sk alyordu. Her
sererinde, on, yirmi kez bir baka sayfaya yazyor, sonra onu ince, dikkatli, keli
bir yaz ile temize ekiyordu. Ama bu zen gnn birinde, bir cmlenin tam
ortasnda kala kalacakt.
O sabah mer erken uyand. Vartan'a seslendi, cevap alamad. Sevecenlikle
"uykusuz bir gece daha geirdi" diye dnd. Dinlenmesi iin stelemedi, kendine
bir kadeh doldurup baheye kt. ieklerin zerindeki iy damlacklarn
flemekle oyaland, sonra olmu dutlardan kopard, ikisine meze yapt.
Eve dnmee karar verdiinde bir saat gemiti. Vartan'n kalkma zamanyd. Ona
sesleneceine odasna girdi. Vartan, boa125
z kesilmi, yerde yatyordu. Gzleri ve az, son bir arda bulunmak istercesine
akt.
Masann zerinde, kandil ile yaz takmnn arasnda, cinayet kamas kvrlm bir
kda saplanm duruyordu. mer, kd alp at, yle yazyordu:
"Kitabn senden nce Alamut'un yolunu tuttu."
126
XXIV
mer Hayyam, dostunun lmne, dierlerine alad gibi ayn vakarla, ayn
sabrla, ayn ac ile alad. "Ayn araptan tattk ama benden iki kadeh nce
sarho oldular."
Ama neden yalan sylemeli? En ok kitabnn kaybna zld. Geri yeni batan
yazabilirdi, virglne kadar anmsayabilirdi. Ama Hayyam'n, kitabnn
karlmasndan kartt bir ders vard. Bundan byle asla gelecei elinde
tutmaya bakmayacakt; ne kendi geleceini ne de iirlerininkini...
Hayyam bir sre sonra Merv'den ayrld. Alamut'a gitmeyi asla dnmyordu,
doduu kente doru yola kt. "Artk serserilie son vermenin sras geldi.
Niapur, mrmn ilk dura idi, son dura olmas doal deil mi?" diyordu. Artk
orada yaayacakt. Yaknlar, kzkardei, saygl bir enite, yeenleri ve mrnn
sonbaharnda btn sevgisini verdii kz yeeni ile birlikte, kitaplarnn arasnda.
Artk yazyor, ustalarnn kitaplarn okuyordu.
Bir gn, her zaman olduu gibi odasnda bn-i Sina'nn Tedavi adl kitabn
okurken, sar bir ac iini yakt. Elindeki altn krdan sayfann arasna koydu,
kitab kapatt, yaknlarn arp vasiyette bulundu. Sonra duasn u szlerle
bitirdi: "Tanrm, elimden geldiince Seni alglamak istedim. Senin hakknda
bildiklerim, Sana ulamann tek yolu olduysa, beni affet!"
Gzlerini bir daha amad. 4 Aralk 1131 idi. mer Hayyam seksen drt
yandayd. 18 Haziran 1048'de afak vakti domutu. O devirde doum tarihinin
bu kadar kesinlikle bilinmesi grlm ey deildi. Ama Hayyam bu konuda bir
gkbilimcinin hassasiyeti ile davranmt. Annesinden bilgi edinmi, kizler
burcundan olduunu anlam ve dnyaya geldii saatte Gne'in, Merkr'n ve
Jpiter'in konumlarn saptamaya almt. Tarihi Belh'te bildirmek zere
kendi doumunu byle saptamt.
adalarndan yazar Nizami Aruzi yle anlatr:
127
"mer Hayyam'a, lmnden yirmi yl nce Belh'te rastladm. Kle Tccarlar
sokanda oturan eraftan birinin evinde konuktu. nn bildiimden, bir szn
kaydetmek zere onu bir glge gibi izledim. Bylece "Mezarm her ilkbahar kuzey
rzgrnn iek sat bir yerde bulunacak" dediini duymu oldum. O sra bu
szckler bana sama geldi; ama onun gibi bir adamm geliigzel konumadn da
biliyordum. Hayyam'm lmnden drt yl sonra, Niapur'dan getim. Bir bilim
ustasna duyulmas gereken saygy duyduumdan mezarn ziyarete gittim. Bir
rehber beni oraya gtrd. Mezar bahe duvarnn dibindeydi, eftali ve armut
aalarnn dallar kabrin zerine uzanm, ieklerini boydan boya zerine
dkmt. Kabrin zerinde sanki ieklerden bir hal vard."
Denizde boulan su damlac, Toprakta eriyen toz zerrecii, Bu dnyadan
geiimiz nedir ki? Deersiz bir bcek, Bir grnd, bir yok oldu.
mer Hayyam hakl deil. Syledii kadar geici olmad gibi, yeni yeni var
oluyor. En azndan drtlkleri var oluyor. Zaten air, kendisi iin istemeye
cesaret edemedii lmszl, onlar iin istememi miydi?
Hasan Sabbah'n odasna girmek ayrcalna sahip olanlar, duvar oyuklarnn
birinin nndeki bir kafeste bir kitabn saklandn farkedebilirlerdi. O kitabn
ne olduunu bilmezler, Byk mam'a sormaya cesaret edemezlerdi. O kitab,
szle anlatlmas olanaksz gerekleri ieren kitaplarn bulunduu byk
ktphaneye vermemesi iin kendine gre nedenleri olduunu dnrlerdi.
Hasan seksen yanda ld vakit, halefi olarak tayin ettii kii mam'n odasna
geip oturma cesaretini gsteremedi, hele de esrarengiz kafesi hi aamad.
Kurucularnn lmnden nice yl sonra bile Alamut halk, oturduu yerin
duvarlarndan bile rkmlerdir. Hayaletine rastlarz korkusu ile, artk kimselerin
oturmad o semtte dolamaktan bile korkarlard. Tarikatlarn yaamlar,
Hasan'n vermi olduu talimat dorultusunda srp gitmekteydi; topluluk yeleri,
srekli ileke durumundaydlar. Hibir geveme, hibir rahatlama sz konusu
deildi ve d dnyaya
128
kar reisin lm ile hibir eyin deimediini gstermek iin bile olsa daha
fazla cinayet ve iddet oluyordu.
Buna gnlden mi katlanyorlard? Her geen gn daha az. Mrltlar ykselmeye
balyordu. Hasan'n salnda Alamut'a gelmi olan "eskiler" arasnda deil tabii,
onlar en ufak bir gevemenin ar cezalarla sonulanaca korkusunu zerlerinden
atm deillerdi. Ama bunlarn saylar gn getike azalyordu. Artk kalede
bunlarn oullar ve torunlar da yayordu. Geri her birinin daha beikteyken
beyinleri ykanm, Hasan'n dediklerine harfiyen uymalar istenmiti ama, ou
giderek kar koyar olmu, hayat yaamaya balamlard. Hatta bazlar, tm
genliklerini her trl elencenin yasak olduu bir eit garnizon-manastr
karm bu yerde neden geirdiklerini sorar olmulard. ylesine ar bir ceza
grmlerdi ki, herkesin nnde dncelerini belirtmemeye zen gstermeye
balamlard. Tabii ki herkesin nnde, nk gizli toplantlar evlerde yaplr
olmutu. Genler, bir oul, bir karde ya da bir kocay asla geri dndrmeyen bir
grev uruna kaybetmi kadnlar tarafndan tevik edilir olmulard.
Bu gizli, bastrlm zlemleri dile getiren bir adam ortaya kt sonunda. Ondan
baka kimse buna cesaret edemezdi. Hasan'n halef olarak atad adamn torunu
idi; babas ldnde Tarikat'n drdnc reisi olacakt.
Kendisinden ncekilere oranla avantaj, Kurucu'nun lmnden sonra domas ve
onun dehetini yaamam olmasyd. Hasan'n odasn merakla geziyor ve o denli
olmasa bile btn dierleri gibi bylenmi oluyordu. Hatta bir kez, onyedi
yamda iken, yasak odaya girmi, ierde bir tur atm, byl havuza yaklam,
buz gibi suyuna elini dedirmi ve Elyazmas'nn durduu duvar oyuunun nne
dikilmiti. Kitab amak istemi sonra vazgeip arka arka yryerek odadan
kmt. Bu ilk ziyaretinde, bu kadar yeterliydi.
Veliaht, Alamut sokaklarnda dolatnda, kendisine ok yaklamasalar bile yine
de evresinde toplanyorlard. Bir takm dualar okuyarak... Veliaht'n da ad
Sabbah gibi Hasan idi ama onu grenler: "te Kurtarc, ite Mnci, ne zamandr
beklenen kii!" diye fsldyorlard. Bir tek eyden korkuluyordu: Eskilerin
duygularn biliyor, veliahtn ihtiyatszca konumalarndan iktidara gelmesini
nlemelerinden rkyorlard. Gerekten de babas dilini tutmasn syleyip
duruyor hatta zaman zaman onu dinsizlikle suluyordu. Hatta anlatlanlara gre
babas, olunun yandalarnn iki yz elli129
sini ldrtm, iki yz ellisini de, arkadalarnn cesetlerini srtlarnda tamakla
cezalandrarak Alamut'tan kovmutu. Ama babalk sevgisinden bir nebzecik
nasibini alm olmalyd ki, Hasan Sabbah'n yaptn yapmad.
Baba 1162 ylnda ldnde, asi olu hibir zorlukla karlamadan onun yerine
geti. Uzun zamandan beri ilk kez, Alamut'un lo sokaklarnda gerek bir bayram
yaand.
Ama acaba beklenilen "Kurtarc" o muydu? Aclar dindirecek o muydu? O ise
hibir ey sylemiyordu. Alamut sokaklarnda dnceli dnceli dolamaya
devam ediyor ya da Kirman'l ktphanecinin sevecen baklar altnda saatlerce
ktphaneye kapanyordu.
Bir gn, kararl admlarla Hasan Sabbah'n dairesine gitti, hzla kapy at,
duvardaki oyuun nnde durup btn gc ile kafes kapaa asld. Kafes yerinden
kt, toz ve ta paracklar yere sald. Hayyam'n kitabn ald, zerine vurup
tozunu yok etti ve koltuunun altna sokup, odadan kp gitti.
Sonra, odasna kapanp okuduunu, tekrar tekrar yeniden okuduunu anlattlar. Bu
durum yedi gn srd, yedi gnn sonunda tm Alamut halknn toplanmasn
emretti. Kadn, erkek, ocuk, hepsini alabilecek tek yer olan meydan'da
topladlar.
Gnlerden 8 Austos 1164't, Alamut gnei balara ve yzlere vurmutu ama
kimse korunmay dnmyordu. Bat ynnde bir krs dikilmi, drt bir yanna
muazzam bayraklar aslmt: biri krmz, biri yeil, biri sar ve biri beyaz.
Baklar o yne evrildi.
Birden, O grnd. Kar beyaz bir giysi iindeydi, gen ve ufak tefek olan kars
arkasnda duruyordu ve yz akt. Gzlerini yere dikmi, yz sklmaktan al al
olmutu. Bu grnt son kukular da yok etti, herkes: "Kurtarc O" diye
mrldand.
Vakur bir biimde krsye kt, mminlerine selam verdi ve yeryznde o gne
dek duyulan en tuhaf konumay yapt:
Dnyada oturan herkese sesleniyorum: Cinler, insanlar ve melekler! ada
mam'nz sizi kutsuyor, gemi ve gelecek btn gnahlarnz af ediyor. eriat'
kaldrdn iln ediyor, nk Dirili vaktidir. Tanr sizi eriat ile zora kotu,
cenneti hak edesiniz diye. Hak ettiniz. Bugnden itibaren cennet sizindir. Artk
eriat yok. Btn yasaklar kaldrlmtr! Btn mecburiyetler yasaklanmtr! Be vakit namaz yasaktr. Madem ki artk cennetteyiz ve Tanr ile srekli
iletiim halindeyiz, o halde sadece belirli saatlerde O'na bavurmamza gerek
yok; be vakit secde etmekte direnecek olanlar Dirili'e inanmayanlardr. Artk
dua etmek, secde etmek, inanszlktr!"
Kur'an'n cennetin ikisi diye niteledii araba izin kmt, imemek gnaht.
O tarihte yaam olan bir Acem tarihisi: "nne gelen saz almaya hatta
mimberin basamaklarma kp arap imeye balad" diye yazar. Hasan Sabbah'n
eriat adna uygulad sk ynetime tepkiydi bu. Daha sonra, Kurtarc'nn
halefleri, onun bu mesihi cokusunu lmlatrmlard ama Alamut bir daha asla
eskisi gibi olmamt. Hayat daha yaanr biime girmi ve slam kentlerini
dehete dren cinayetler son bulmutu. smaili'ler son derece kktenci bir
tarikat iken rnek bir hogr sergiler olmulard.
Kurtarc, Alamut'lulara ve evre halkna iyi haberi verdikten sonra Asya ve
Msr'daki smaili topluluklarna eliler gnderdi ve onlara eliyle imzalad
belgeler yollad. Elileri, herkesin kurtuluu kutlamalarn istediler. Kurtulu gn,
ayr takvime gre saptanyordu: Peygamberin Hicri takvimi, Makedonyal
skender'in takvimi ve her iki lemin en deerli bilgini; Niapur'lu mer'in
takvimi.
Alamut'da, Kurtarc Semerkant Elyazmas'nn bir bilge kitap olarak sayg
grmesini emretmiti. San'atkrlar kitab resimler, minyatrler ile sslemiler,
altn mahfazsn bir kuyumcu gibi ilemilerdi. Hi kimse kitab kopya etmek
iznine sahip deildi. Kitap, ktphanede srekli olarak bir rahlenin zerinde
duruyordu, merak edenler gelip bakyordu.
O gne kadar Hayyam'm sadece genliinde ihtiyatszca kaleme ald bir ka
drtl bilinmekteydi. O gnden sonra, dierleri de renildi, ezberlendi, tekrar
edildi ve bazlar ciddi deiikliklere urad. O tarihte tuhaf baz olaylar da oldu:
airler balarna dert aabilecek iirler yazdklar her sefer, onlar Hayyam'a
yklyorlard. Bylece Hayyam'n Rubaiyat'na yzlerce sahtesi eklendi. yle ki,
kitaba bakmadan, erisini dorusundan ayrmak olanakszlat.
Acaba Alamut ktphanecileri, Elyazmas Kitabn yksn, Vartan'n brakt
yerden Kurtarc'nn emriyle mi yazmaya devam etmilerdi? Hayyam'n lmnden
sadece birini seti, bu kendi yazd kitaba da aktaraca, Hasan'n zyaam ile
ilgili yazlard. Ayrca yeni ve iyi belgelenmi bir Alamut tarihi buldu. O da
Kurtarc'nn yksn anlatmaktayd. Bunu almakta ivecenlik gsterdi, nk
Tarihin bu kesimini, smaililer dnda, kimse bilmiyordu.
Cuveyni'nin Semerkant Elyazmas 'ndan haberi var myd? Herhalde yoktu.
Varlndan haberi olsa, arar myd? Bilinmiyor. Anlatldna gre, bir sre
simyaclk ve byclkle ilgili yapta dalm ve saati unutmutu. Ona saati
hatrlatmaya gelen Mool subay, zrha brnm, basma da bir mifer geirmiti.
Elinde bir meale tutuyordu. Acelesi olduunu gstermek iin mealeyi tozlu bir
sr tomara yaklatrd. Tarihi srar etmedi, hibir seme ve ayklama
yapmakszn ellerine ve koltuk altlarna ne alabildiyse ald, Yldzlarn ve Saylarn
Sonsuz Gizi adl kitap yere dtnde eilip yerden kaldrmad.
Hahailerin ktphanesi yedi gn yedi gece yand. Nice yapt yok oldu, tek bir
nshas bile kalmad. Bunlarn, evrenin en iyi korunan gizlerini ierdikleri ileri
srld.
ok uzun sre, Semerkant Elyazmas'nn Alamut'ta kl olduuna inanld.
133
NC KTAP
BNNC YILIN SONU
Ayaa kalk, uyumak iin nmzde sonsuzluk var!
mer Hayyam
XXV
Buraya kadar, kendimden az sz ettim. Amacm, Semerkant Elyazmasnn,
Hayyam', onun tand kiileri, yaad olaylar nasl anlattn gstermekti.
imdi i, Moollar dneminde kaybolan bir yaptn, amzn ortasnda nasl
ortaya ktn, onu ele geirmek iin ne gibi servenler yaadm ve hangi
rastlant sonucu kaybolmadn rendiimi anlatmaya kald.
Adm sylemitim: Benjamin O. Lesage. Fransz adna benzese de Amerikalym.
Maryland eyaletinde, Atlantiin kk bir uzants olan Chesapeak krfezinde,
Annapolis'te domuum. Atalarm, XIV. Louis zamannda Fransa'dan g etmi bir
Hugue-notf(1) ailesi. Fransa ile ilikilerim bu uzak akrabalktan ibaret deil.
Babam bu ilikileri canlandrmaya alt. Aile kkeni konusunda her zaman hafif
bir saplants vard. Okul defterine "Soyaacm, kaaklarn saln yapmak iin mi
ykld?" diye yazm ve Franszca renmeye koyulmutu. Sonra byk bir
heyecan ve byk bir resmiyetle Atlantii gemiti. Zaman saatinin tersi
ynnde!
Bu gezi yln ok kt ya da ok isabetli biimde semiti. 9 Temmuz 1870'de
Scotia gemisiyle New-York'tan ayrlp, 18'inde Cherbourg'a, 19 Temmuz akam
da Paris'e vard. Tam o gn, le saatinde sava patlad. Geri ekilme, bozgun,
istila, alk, Komn, kym, bundan kts her halde dnlemezdi. Ama o yl, ayn
zamanda anlarnn en gzel ylyd. Neden yadsmal? Kuatlm bir kentte
bulunmann manyaka keyfi, baka eydi. Snrlar dtnde barikatlar
ykseliyor, kadnlar ve erkekler ilkel klan hayatnn zevkini yayordu. Annem ve
babam, Annapolis'e dndklerinde, geleneksel ylba hindisinin banda, Paris'te
ylba gecesi Haussmann Bulvar'ndaki ngiliz kasap Roos'tan kilosu krk franga
aldklar fil hortumunu nasl yediklerini anlatrlard.
Henz nianlanmlar, ertesi yl evleneceklermi. Sadlar sava olmu. Babam
anlatrd: "Paris'e ayak basar basmaz, sabahlar
(1) 16. yzyldaki Reform sonucu Protestan olmulara Fransa'da verilen ad. (.N.)
137
I
Boulevard des Italiens'deki Cafe Riche'e gitme alkanl edinmitim.
Koltuumun altna bir sr gazete alrdm: Le Temps, le Gau-lois, le Figaro, la
Presse. Masaya oturur, her satrn okurdum. Anlayamadm szckleri
defterime not eder, dnte bizim bilgi kapcya sorardm. nc gnd, kr
bykl bir adam gelip, yandaki masaya oturdu. Onun da bir sr gazetesi vard
ama, bir sre sonra onlar bir kenara brakp bana bakmaya balad. Sanki bir soru
sormak istiyordu. Sonunda dayanamad, ksk bir sesle benimle konumaya balad.
Bir eliyle bastonunun topuzunu kavram, dier elinin parmaklar mermer masann
zerinde piyano alyordu. Benim gibi gen, grnte salkl birinin vatan
savunmak iin neden cepheye gitmediini renmek istiyordu. Ses tonu nazik ama
kukucu idi ve not defterime kaamak baklar frlatyordu. Anlatmama gerek
kalmad, konumam beni ele verdi. Adam zr diledi, beni masasna davet etti. La
Fayette'den, Benjamin Franklin'den, Tocqueville'den sz etti, sonra da uzun uzun
gazetelerde okuduklarn aklamaya balad. Gazetelere gre: 'Bu sava,
birliklerimiz iin Berlin'e bir gezi yapmaktan ibaret'idi."
Babam ona kar kacak olmu. Her ne kadar Franszlar ile Prusyallarn glerini
kyaslayabilecek durumda olmasa da, Amerikan Sava'na katlm, Atlanta'da
yaralanmt. Anlatmaya devam etti: "Savalarn hibiri bir gezinti deildir
diyebilecek konumdaydm. Ama uluslar ylesine unutkan, barut ylesine
ayartcdr ki, tartmaktan kandm. Zaten tartmann ne yeri ne srasyd.
Adam dncemi sormuyordu. Arasra 'yle deil mi?' diyor, ben de bamla
onaylyordum. Ho bir adamd. Bylece her sabah bulumaya baladk. Ben her
zamanki gibi az konuuyordum, o da bir Amerikalnn grlerini bu denli
paylamasndan mutluluk duyuyordu. Bu denli cokulu, monologunun drdnc
gnnde, beni evine yemee ard. Benim her zamanki gibi onaylayacamdan
emin olarak, azm amama frsat vermeden bir araba evirdi. Piman olmadm
itiraf etmeliyim. Ad Charles Hubert de Luay idi ve Boulevard Poissoniere'de bir
konakta oturuyordu. ki olu askere alnmt ve kz, senin annen olacakt."
Kz onsekiz yandayd ve babam ondan on ya bykt. Vatanseverlik atmosferi
iinde, birbirlerini uzun uzun szmlerdi. 7 Austos'tan itibaren, birbiri ardna
bozgundan sonra, savan kaybedildii anlalmt. Vatan topra tehlikedeydi.
Dedem, giderek konumaz olmutu. Kz ve gelecekteki damad zntsn
138
yattrmak isterlerken, kendi aralarnda da bir gizli anlama oluturmulard.
Artk hangisinin sze balayaca, doktorluk yapmaya kalkrken ne gibi
gerekeler ileri srecekleri bir bakmalaryla saptanabiliyordu. "Koca salonda ilk
kez babaa kaldmzda, aramzda bir lm sessizlii oldu. Sonra da lesiye
glmeye baladk. Birlikte onca zaman bir arada bulunmutuk ama birbirimizle
dorudan konumadmz yeni fark etmitik. ten, ocuksu, rahat bir glt
bizimkisi ama devam etmesi yersiz kaard. lk sz benim sylemem
gerekiyordu. Annenin kucanda bir kitap vard. Ne okuduunu sordum."
Sanrm mer Hayyam, yaamma o an girdi. Hatta doumuma neden oldu
diyebilirim. Annem, 1867 ylnda, mparatorluk Matbaasnda baslan, ran'daki
Fransa Bykelilii eski evirmeni J.B. Nicolas tarafndan Farsa'dan evrilmi
Hayyam'n Drtlkleri'ni almm. Babam ise beraberinde, Edward FitzGerald'rn
1868 basks mer Hayyamn Rubaiyat n getirmimi. Babam diyordu ki: "Annen
ne kadar memnun olduunu, benim kadar saklayamad. kimiz de yaamlarmzn
birletiinden emindik. Bunun basit bir rastlant olduu, aklmza bile gelmemiti.
mer, bize o an, kaderin bir iareti gibi geldi. Bunu grmezlikten gelmek gnah
olurdu. Geri, iimizdeki frtmay da vurmadk, konumamz iirler stne
srdrdk. Bu yaptn yaynlanmasn, III. Napolyon'un emretmi olduunu
annenden rendim."
te o sralar, Avrupa mer'i kefe balamt. Geri bir takm uzmanlar daha
nce ondan sz etmilerdi. Cebir almalar 1851'de Paris'te yaynlanm, baz
dergilerde hakknda yazlar kmt ama. Batllar onu henz tanmyordu;
Dou'da ise, Hayyam'dan geriye ne kalmt? Bir isim, birka efsane, yapm kime
ait olduu bilinmeyen bir ka drtlk ve zeri rtl bir gkbilimcilik n!
Bir ngiliz ozan olan FitzGerald, 1859'da, evirdii yetmi be adet drtl
yaymladnda, ilgi yaratmad. Kitap iki yz elli adet basld. Yazar birkan
dostlarna vermi, gerisi yaymc Bernard Quaritch'in deposunda kalakalmt.
FitzGerald Farsa retmenine "Poor old Omar", "Zavall mer kimseyi
ilgilendirmiyor" diye yazmt. ki yl sonra, yaymc indirimli sat yapp kitaplar
elden kartmak istedi. Rubaiyat, be ilingden bir peniye inerek, altm kat d
gstermiti. Bu fiyata bile az satlmt, iki eletirmenin onu kefettikleri gne
kadar! Onu okuyup hayran kalm139
lard. Alt kitap satn alp dostlarma armaan verdiler. lginin domakta olduunu
sezinleyen yaymc, fiat iki peniye ykseltiverdi.
ngiltere'den son getiimde, artk zengin bir adam olarak Piccadilly'e yerlemi
olan ayn Quaritch'ten o ilk baskdan birini satn almak iin dokuzyz sterling
vermek zorunda kaldm dnyorum da...
Ama yine de, kitap Londra'da hemen tutulmad. Paris'ten gemesi gerekti. M.
Nicolas kitab evirdi, Theophile Gautier Moneur niversel'de "Hayyam'n
Drtlklerini okudunuz mu?" diye tantmn yapt. Anglo-Sakson dnyasnda
FitzGerald ve "Zavall mer"in nihayet gn na kabilmeleri iin, Ernest
Renan'n yle yazmas gerekti: "slam dogmatizmi iinde ran'n zgr dehasnn
ne olduunu anlamak iin, belki de incelenecek en ilgin kii Hayyam'dr."
Uyan korkun oldu. Bir gn iinde, Dou'nun tm grntleri Hayyam'n ad
evresinde bulutu, eviriler birbirini izledi, ngiltere'de ve bir ok Amerikan
kentinde bask zerine bask yapld, "mer" dernekleri kuruldu.
Tekrar edecek olursak, 1870 ylnda, Hayyam modas daha henz balamt,
mer hayranlar gnden gne artyordu ama, aydn smfnn snrlarn henz
amamt. Birlikte Hayyam okumalar, annemle babam birbirlerine yaklatrm,
mer'in drtlklerini ezberlemiler, anlamn tartmaya balamlard: mey ve
meyhane, Hayyam'n kaleminde Nicolas'nn dedii gibi, salt mistik simgeler miydi?
Yoksa, FitzGerald ve Renan'n dedikleri gibi zevkin hatta sefahatin belirtisi mi?
Bu tartmalar, dudaklarnda yepyeni bir tat brakyordu. Babam, sevgilisinin
salarn okayan mer'den sz ettiinde, annem kzaryordu. ki ak iiri
arasnda ilk pck, ilk kez evlilikten sz ettiklerinde doacak oullarna mer
adm koyma vaadi...
Doksanl yllarda, yzlerce kk Amerikalya bu ad takld; ben 1 Mart 1873'te
doduum zaman, bu yola henz hi bavurulmamt. Bu egzotik adn ykn
tayabilmem iin, onu ikinci ad olarak takmay uygun grmlerdi. Bylece,
istediim vakit sadece basit bir O. harfiyle yetinebilecektim. Okuldaki
arkadalarm bunun Oliver, Oswald, Osborne veya Orville olduunu sanyorlard ve
ben hibirini yalanlamyordum.
Bylesine bir isim mirasna konunca, uzak akrabam merak etmezlik edemedim.
Onbe yamdayken, onun hakkmda ne varsa
(1) mer ad ngilizce Omar olarak "O" harfiyle yazlp okunur. (.N.)
140
okumaya koyuldum. Farsa renmeye ve ran' grmeye karar vermitim. Ama bu
ilk heyecan dalgasndan sonra duruldum. ayet herkesin kabul ettii gibi,
FitzGerald'rn msralarna, ngiliz iirinin bayapt diye baklmsa da, Hayyam'n
yazdklaryla yakndan uzaktan ilgisi yoktu. Hayyam'n drtlklerine gelince, baz
yazarlar bin kadarn sayabiliyordu. Nicolas drtyz tanesini evirtmiti, ince
eleyip sk dokuyan uzmanlar sadece yznn "gerek" olabileceini sylyordu.
Tanmm baz doubilimciler, aralarndan bir tekinin bile, kesinlikle mer'e ait
olduunun ileriye srlemeyeceini belirtiyorlard.
Bir zgn kitabn var olabileceini, kitabn gerek ile sahteyi birbirinden
ayrmaya yarayacan, ancak byle bir kitabn bulunduunu gsteren hibir
belirti olmadn sylyorlard. Sonunda, hem kiiye, hem yaptna olan ilgim
kesildi ve admn ortasndaki O harfini, annemle babamm ocuksu bir hevesine
balamakla yetindim. Ta ki beklemediim bir karlama beni ilk akma dndrene
ve hayatm Hayyam'n admlar dorultusuna ekene kadar...
141
XXVI
Eski ktaya 1895 ylnda, yaz sonunda gittim. Bykbabam yetmi alt yana
basmt ve bana ve anneme alamakl mektuplar gnderiyordu. Beni, lmeden
nce son bir kez grmek istiyordu. Btn derslerimi yarda kesip yola ktm,
gemide, hep baucuna meleceimi, soumakta olan elini tutacam ve son
szlerine yetiebileceimi dnyordum. Beni bekleyen bu olmalyd.
Bouna. Bykbabam, en salkl haliyle beni Cherbourg'da bekliyordu. Onu
yeniden grr gibiyim. Caligny rhtmnda, elinde bastonu, her zamankinden dik
byklar, yry endaml, hanmlarn her geilerinde eliyle kaldrd apkas
Demek siz, sevgili Genevieve'in olusunuz? mer adn takt olu sizsiniz,
deil mi?
Evet, Benjamin mer.
Seni kollarma aldm biliyor muydun?
Bu koullarda bana sen demesi doald. Ama bu sesleni tabii ki tek ynl olmakla
kald.
(1) Trisiklet: tekerlekli bisiklet. (.N.)
143
Annem, siz katktan sonra San Fransisco'ya gelip, Dou Ekspresine bindiinizi
anlatmt. New-York'ta sizi garda karlamz. O zaman iki yandaydm.
ok iyi anmsyorum. Senden, Hayyam'dan, ran'dan sz etmitik. stelik,
senin byk bir doubilimcisi olacan sylemitim.
Onun bu tahminlerini gerekletiremediimi, baka eylere ilgi duyduumu, daha
ok mali konulara yneldiimi, babamn kurduu denizcilik irketinin bana
gemeyi tasarladm sylerken, hayli skldm. Benim bu seimimden
dkrklna urayan Rochefort, bir sr yk beraberinde, bana uzun bir
sylevde bulundu. Montesqieu'nun ran Mektuplar ve Nasl ranl Olunur? adl
yaptlarndan tutun da, kendini XIV. Louis'nin elisi diye tantp ran ah
tarafndan kabul edilen kumarbaz Marie Petit'nin servenine Jean Jacques
Rousseau'nun kuzeninin mrnn son yllarn sfahan'da bir saati olarak
geirmesine kadar bir dizi hikye anlatt. Onu yarm yamalak dinliyordum.
Dikkatimi onu incelemee vermitim, kocaman kafasna, dalgal ve gr salarn
kaplad kk alnna bakyordum. Arla kamadan, heyecanla konuuyordu.
Ateli yazlarn bilince, el kol hareketlerinde bulunacan sanrdm.
Hi ayak basmadm halde ran'a baylyorum. Gezginci bir ruha sahip deilim.
Srgn edilmi olmasaydm, Fransa'dan dar ayak atmazdm. Ama zaman
deiiyor, dnyann br ucunda meydana gelen olaylar bizi de etkiliyor. Bugn
altm yerine yirmi yanda olsaydm, Dou'da bir serven yaamak isterdim. Hele
adm mer olsayd!
Hayyam'dan niin yz evirdiimi anlatmak zorunda kaldm. Rubaiyat ile ilgili
kukular, gerek olduklarn gsterecek hibir kantn olmadn anlattm. Ben
konutuka, gzlerinde anlamn zemediim bir k belirdi. Sylediklerim byle
bir heyecan yaratacak nitelikte deildi. Meraklandm ve skldm iin ksa
kestim. Rochefort heyecanla sordu:
Ya, Elyazmas Kitabn varlndan emin olsaydn, mer Hayyam'a yeniden ilgi
duyar miydin?
Elbette.
Ya ben sana, bu Elyazmas'n gzlerimle grdm, hem de urada Paris'te
ellerimle dokundum dersem?
144
XXVII
Bu ani aklama hayatm altst etti dersem, doru olmaz. Rochefort'un bekledii
tepkiyi gstermedim. Bir hayli arm ve meraklanmtm ama, ayn zamanda
kukuluydum. Karmdaki adam bana tam bir gven vermiyordu. Dokunduu,
satm deil i satm hakk da oluyordu. Kadn, erkek, ocuk, herkesin nargile itii
bu lkede bu, pek krl bir iti.
"dnler konusunda bu sonuncu haber, Tahran'da resmen aklanmadan nce, el
altndan datlan el ilanlar ile duyurulmu ve ahn bu kararndan vazgemesi
istenmiti. Hatta hkmdarn
146
147
yatak odasna bile bu bildirilerden bir tanesi konulmutu. Bunlar yazann
Cemaleddin olmasndan kukulanlyordu. Kayglanan Cemaleddin, pasif direnie
gemeye karar verdi. ran'da detti: herhangi bir insan, zgrlnden ya da
hayatndan kaygland vakit, Tahran dolaylarndaki eski trbelerden birine
snrd. Orada yakalanmazd. Cemaleddin de ayn eyi yapt ve bu hareketiyle
kitleleri harekete geirmi oldu. Binlerce kii, ran'n drt bir bucandan, onu
grp dinlemek iin yola kt. Bunun zerine hkmdar da fkelenerek onun
oradan kartlmasn emretti. Bu hainlii yapmadan nce ok dndn, ancak
sadrazamnn, Avrupa'da yetimi biri olduu halde, Cemaleddin'in trbenin
dokunulmazlndan yararlanma hakkna sahip olmadn syleyerek onu
etkilediini anlatrlar. Askerler bu ibadet edilen yere silahlaryla girdiler,
ziyaretiler arasndan kendilerine bir yol aarak Cemaleddin'i yakaladlar, nesi
varsa soyup, yar plak durumda lke snrna kadar srklediler. O gn, o
trbede, Semerkant Elyazmas, ahn askerlerinin izmeleri altnda kayboldu.
Rochefort konumasn srdrerek ayaa kalkt, duvara yaslanp kollarn birbirine
geirdi:
Cemaleddin sa ama hastayd. zellikle, kendisini hayran hayran dinlemeye
gelen onca ziyaretinin, bylesine aalanmasna seyirci kalmalarn
hazmedememiti. Bundan da bir takm sonular kartt: mrn baz din
adamlarnn yobazln knamakla geirdii Msr, Fransa ve Trkiye'deki mason
localarna devam ettii halde, ah'a ba edirmek zere elindeki sonuncu silah
kullanmaya karar verdi. Ne olursa olsun sonularna da katlanacakt!
Bunun zerine, ran'daki Ba mam'a uzun bir mektup yazd. Hkmdarn,
Mslmanlarn mallarn kfirlere ucuza satmasn nlemesini istedi. Bundan
sonrasn gazetelerden izlemisindir.
Anmsadm kadaryla, Amerikan basn, iilerin Ba mamnn artc bir
aklamada bulunduunu yazmt: "Ttn ien her kii, Mehdi'ye -Tanr geliini
yakn klsn- kar km saylr. O gnden sonra hibir ranl, tek sigara imedi.
Nargileler krld, ttncler kapand. ahn karlar bile, emre harfiyen uydular.
Hkmdar telaland. Ba mam'a gnderdii mektupta onu, ttn yasaklamakla
Mslmanlarn sal ile oynuyorsun diye sulad. Ama boykot daha da sertleti.
Tahran, Tebriz, sfahan'da gsteriler yapld. Rochefort devamla:
Bu ara, Cemaleddin ngiltere'ye varmt, dedi. Ona orada rastladm, uzun uzun
grtm. Bana, akn ve ne sylediini bilmez grnd. "ah' devirmek gerek" deyip duruyordu. Yaral, aalanm biri
olarak intikam almaktan baka bir ey dnmyordu. stelik hkmdarn fkesi
onu rahat brakmamt. ah, Lord Salisbury'e bir mektup yazmt: "Biz bu
yakndan bakmak ve peesinin bir giyotin gibi indiini grmek tehlikesini gze
almak m? Gzlerimiz, rastlantym gibi yeniden karlat, sonra gzlerini
kard. Uan gelmesiyle bu ksa bulumalar da son buldu. Birincisinde ay ve
sigara tutmak iin, ikincisinde de yerlere kadar eilip Trke bir eyler sylemek
iin gelmiti. Bunun zerine kalkt, yzn rtt, adama mein bir kese uzatt.
Adam k kapma doru kotu, kadn onu izledi.
Tam kaca srada yavalad, adamm uzaklamasn bekledi, bana dnd ve
benimkinden ok daha iyi bir Franszcayla:
Bilinmez! Bir gn yeniden karlarz, dedi.
Nezaket mi? Vaad mi? Konuurken muzipe glmsyordu.
Bir kafa tutma ya da tatl bir sitem izlenimini edindim. Koltuumdan acemice
kalkp, dengemi bulmak iin salnp dururken, o karmda hareketsiz durmu,
elenir bir tavr taknmt. Syleyecek tek bir szck bile bulamyordum, Birden
yok oldu.
Pencerenin yanmda durmu, aalarm ve faytonlarm arasndan onu semee
alrken, bir ses beni dncelerimden ayrd.
Sizi beklettiim iin zr dilerim.
Konuan Cemaleddin'di. Sol elinde snm bir puro tutuyordu. Sa elini uzatt,
itenlikle elimi skt, yumuak ama merte...
Adm Benjamin Lesage. Henri Rochefort tarafmdan geliyorum.
Rochefort'un mektubunu uzattm. Okumadan cebine soktu, kollarn at, beni
kucaklayp alnmdan pt.
Rochefort'un dostlar, benim dostlarmdr. Onlarla daima ak konuurum.
Omuzlarmdan tutup, ahap merdivenlere doru srkledi.
Umarm dostum Henri iyidir. Srgnden byk bir zaferle dndn duydum.
Parislilerin adm bara bara nnde gemeleri, onu ok mutlu etmi olmal.
Olanlar Intransingeant''da okudum. O gazeteyi dzenli gnderir. Bylece
Paris'te olan biten hakknda bilgi sahibi olurum.
150
151
Cemaleddin zenle, dzgn bir Franszcayla konuuyordu. Bazen bir szck
ararken, ona fsldayveriyordum. Doru bulmu-sam teekkr ediyor,
bulmamsam belleini yokluyordu.
Paris'te karanlk bir odada yaadm. Ama odam geni bir dnyaya alyordu. Bu
evden bin kat ufakt ama iim byle daral-myordu. Halkmdan binlerce kilometre
uzaktaydm ama onlarn iyilii iin burada ya da ran'da olduumdan daha rahat
alyordum. Sesimi ta Cezayir'e kadar duyurabiliyordum. Bugn ise sadece, beni
ziyaretleri ile onurlandran kiilere duyurabiliyordum. Kapm onlara her zaman
ak tabii, zellikle Paris'ten gelirlerse...
Ben Paris'te yaamyorum. Annem Fransz, adm Fransz adna benziyor ama
ben Amerikalym. Maryland'da oturuyorum.
Elenir gibiydi:
1882'de Hindistan'dan kovulduum zaman Amerika'dan getim. Hatta inanr
msnz, az daha Amerikan uyruuna geecektim. Glmsyorsunuz! Dindalarmn
Cemaleddin devamla:
Elyazmas bylece benim oldu, dedi. Bir daha da ayrlmadm. Amerika'ya,
ngiltere'ye, Fransa'ya, Almanya'ya, Rusya'ya sonra da ran'a hep yanmda
gtrdm. eyh Abdlazim'in trbe-sindeyken de yanmdayd. Onu orada, o
trbede kaybettim.
imdi nerede olabileceini biliyor musunuz?
Size anlatmtm. tilip kakldm srada tek bir adam ah'n askerlerine kar
kabilmiti. O da Mirza Rza idi. Ayaa kalkm, barm, alam, askerleri ve
orada bulunanlar alaklkla sulamt. Onu tutuklayp ikence ettiler, drt yl
sreyle zindana attlar. Serbest kaldnda stanbul'a beni grmeye geldi. O
kadar ktyd ki kentteki Fransz hastanesine kaldrdm. Geen kasm ayna
kadar oradayd. Onu daha fazla alkoymak istedim, dnnde tekrar
yakalanmasn diye! Ama kabul etmedi. Hayyam'n Elyazmas m geri almak
istiyordu. Onu baka hibir ey ilgilendirmiyordu. Bir saplantdan dierine geen
adamlar vardr.
Sizce Elyazmas hl duruyor mu?
Bunu bir tek Mirza Rza syleyebilir. Ben tutuklanrken onu elimden alan askeri
bulacana inanyordu. Gidip onu bulmak, kitab ondan satn almak istiyordu. Tanr
bilir hangi parayla?
Elyazmas'm geri almak sz konusuysa, para sorun deil! Heyecanla atlmm.
Cemaleddin yzme bakt, kalarm att, zerime eildi:
Bence siz, dedi, zavall Mirza gibi, bu Elyazmas'na takmsnz! O halde tek bir
yolu var: Tahran'a gitmek! O kitab bulacanz garanti edemem ama, grmesini
bilirseniz, Hayyam'n baka izlerine de rastlayabilirsiniz!
Vize alabilirsem yarn yola karm.
Bu sorun deil. Bak'daki ran konsolosuna bir mektup veririm. Gerekeni yapar,
hatta Enzeli'ye kadar gitmenizi salar.
Yzmde bir endie farketmi olmal ki gld:
Herhalde benim gibi birinin, ran hkmetinin bir memuruna nasl tavsiyede
bulunabileceini dnyorsunuz. Bilin ki her yerde mritlerim var, her kentte,
hatta hkmdarn en yakn evresinde bile! Bundan drt yl nce, Londra'da
bulunduum srada, bir Ermeni arkadamla ran'a gizliden sokulan bir gazete
yaynlyordum. ah telalanm, Posta Bakann artm ve gazetenin datmna
mutlaka son vermesini emretmiti. Bakan, gmrklerden her trl bozguncu
yayn ieriye sokmamalarn ve derhal iade etmelerini istemiti.
154
155
Cemaleddin purosundan bir nefes ekti, sonra bir kahkaha att:
ah'n bilmedii, Posta Bakannn en sadk adamm olduu idi ve gazetenin
datm grevini stlenmiti.
Krmz fesli ziyareti geldiinde, Cemaleddin hl glyordu. Ayaa kalkp
onlara selam verdi, yer gsterdi, birka kelime Arapa konutu. Benim kim
olduumu anlattn ve onlardan biraz izin istediini tahmin ettim. Tekrar bana
dnd:
Tahran'a gitmee kararlysanz, size birka mektup veririm. Yarn gelin, stelik
korkmayn, kimsenin aklna bir Amerikaly snrda aramak gelmez.
Ertesi gn koyu renkli zarf beni bekliyordu. Onlar kapatmamt. Birincisi
Bak'daki konsolosa, ikincisi Mirza Rza'ya yazlmt. ncsn uzatrken
unlar syledi:
Bu adamn dengesiz ve sapk olduunu syleyip sizi uyarmak istiyorum.
Gereinden fazla grmeyin onunla. Onu ok severim, ok iten ve sadktr.
Mritlerim arasnda en temiz olandr ama her trl delilii yapabilir.
ini ekti. Beyaz entarisinin altndaki pantolonunun geni cebine elini soktu:
te on altn. Benim tarafmdan ona verirsiniz. Hibir eyi yoktur, belki de
atr. Ama dilenmeyecek kadar onurludur.
Onu nasl bulacam?
En ufak bir fikrim yok. Ne evi, ne ailesi, ne yeri, ne yurdu var. Bir yerden bir
yere dolap durur. te bu yzden bu nc mektubu bir baka gencin adna
yazdm. Bu, farkl biridir! Tahran'n en zengin adamnn oludur. Yirmi yanda
olduu halde, bizi yakan ate onu da yakyor. Deiken huylu deildir. En devrimci
dnceleri, karn doymu bir ocuun glmsemesiyle syler. Onu, Doulu
olmamakla sularm bazen. Greceksiniz, Acem kl altnda ngiliz soukluu,
Fransz mant, Clemenceau'nunkinden ok kart-ruhbanclk vardr. Ad Fazl.
Sizi Mirza Rza'ya gtrecek olan odur. Mirza'ya gz kulak olmasn ondan rica
etmitim. Delilik yapmasn engellediini sanmyorum ama, nerede olduunu bilir.
Gitmek iin ayaa kalktm. Hararetle uurlarken elimi eline ald:
Rochefort mektubunda adnzn Benjamin Omar olduunu
156
yazm. ran'da sadece Benjamin'i kullannz. mer adndan hi sz etmeyin.
Oysa Hayyam'n ad!
On altnc yzylda Acemler ii olduklarndan beri, bu isim yasakland. Banza
i aabilir. Dou ile btnletiinizi sanrken, kendinizi kavgalarn iinde
buluverirsiniz.
Yznde bir znt, bir avuntu, bir aciz belirtisi oldu. Tavsiyesine teekkr
ettim. kacam srada beni durdurdu:
Son bir ey daha... Dn burada gen birine rastladnz. Onunla konutunuz mu?
Hayr, frsat olmad.
O, ah'n torunu prenses irin'dir. Eer herhangi bir nedenle ok darda
kalacak olursanz, ona bir haber gnderip benim evimde karlatnz hatrlatn.
Onun tek bir sz ile pek ok kap alr.
157
Yolculuk yaparken beraberinde a bulundurmak gerekir.
XXIX
Trabzon'a kadar yelkenliyle gidi... Karadeniz sakin, oka sakin, hafif bir esinti,
saatlerce ayn ky, ayn burun, ayn kayalk, ayn Anadolu aal... Aslnda
szlanmamam gerekirdi, yapacam iin arln dndke... Hayyam' eviren
Davet gn batmmda balad ama ev sahibim daha erken gelmemi istemiti. Bana,
rengrenk bahesini gstermek istiyordu. Bir ranl, Fazl'in babas gibi bir saray
sahibi de olsa, sadece bahesiyle vnr. Davetliler geldike, ellerine bir iki
barda alp salkm stler arasndan kvrlp giden doal ya da yapay su
akntsnn yanna seriliyorlard. Ya bir halnn ya bir yastn ya da dorudan
doruya topran zerine! ran bahelerinde im bulunmaz, bu da bir Amerikal
iin oraklk demektir.
O akam ok iki iilmedi. Dindarlar ay imekle yetindi. Bunun iin de byk bir
semaver gezdirilmekteydi. ki uak semaveri tayor, ncs servis yapyordu.
ou rak, votka ya da arap imeyi yeliyordu. Hibir arlk, kabalk
gzlenmiyordu. akrkeyif olanlar, algclara pes perdeden elik ediyorlard.
algclar arasnda bir Tar'a bir zarb'c bir de ney'ci vard. Sonra oyuncular geldi.
ou erkekti. Davet boyunca ortalkta tek bir kadn grlmedi.
Yemek gece yarsna doru verildi. Daha nce fstk, badem, ekirdek ve eker
yenmiti. Yemein kmas, davetin sonunun geldiine iaret saylyordu. Ev
sahibinin yemei olanca ge vermesi bir nezaket kuralyd. nk ba yemek gelir
gelmez, ki o geceki ba yemek cevahir pilav idi, her konuun yemei yiyip,, elini
yzn ykayp gitmesi detti. Dar ktmzda fenerlerini yakm faytonlar
kap nne ylm, her biri efendisini bekler durumdayd.
Ertesi gn afak vakti Fazl beni eyh Abdlazim'in trbesine gtrd, eriye
yalnz girdi, yannda ekingen tavrl biriyle dnd. Uzun boylu, zayf, kirpi sakall,
elleri srekli titreyen bir adamd. Uzun beyaz bir entari giymiti. Boynuna
renksiz, biimsiz bir anta asmt. Dnyada nesi varsa, onun iindeydi.
Gzlerinde, Dou'nun tm yeisi okunuyordu.
Mirza Rza'ya stad'n mektubunu verdim. Ellerimden koparrcasna ald, pek ok sayfas olduu halde bir nefeste okudu, beni unutmu
gibiydi. Beni neyin ilgilendirdiini sylemek iin bekledim. Sonra, anlamakta glk
ektiim yar Acemce yar Franszca karm bir dille:
Kitap Kirmanl bir askerde, dedi. Kirman, benim de memleketim. br gn, yani
cuma gn, beni gelip grmee sz verdi. Ona biraz para vermek gerek. Kitab
satn almak iin deil; kitab kurtard iin adama teekkr etmek iin. Benim bir
kuruum bile yok ne yazk ki!
Hi duraksamadan Cemaleddin'in gnderdii altm cebimden kardm. Bir o
kadarn da kendimden ekledim. Memnun oldu.
Cumartesi gel, dedi. Allah'n izniyle Elyazmas burada olur. Onu sana veririm,
sen de stanbul'a, stad'a gtrrsn.
162
163
XXX
Tembellik kentin ruhuna sinmiti. Kzm toz zerrecikleri gnete parlyordu.
Tm uyuukluu ile ranllara zg bir gnd. Kaysl pili, iraz arab ile otelin
balkonunda tatl bir rehavet iindeydim. Yzme slak bir havlu koymutum...
Ama o 1 Mays 1896 gn, tan vaktinde, bir mr tkenecek, bir dieri
balayacakt.
Yerine geip oturdu. Yorulmutu. Yzn ellerinin arama ald. Ben sessiz kalmay
srdryor, nefes almaya korkuyordum. Cemaleddin doruldu. Sesi daha dingin,
dncesi daha berrak idi.
Okuduum szler gerekten Mirza Rza'ya ait. Bu ana kadar baz kukularm
vard. Artk hi kalmad. Hi kukusuz katil o! Herhalde bunu intikamm almak iin
yaptn dnd. Ama sylediinin aksine ben ona asla ldrme emri vermedim.
stanbul'a gelip, ah'n olu ve avenesi tarafndan nasl ikence grdn
anlatrken alyordu. Onu kendine getirmek iin "Szlanmay brak! dedim. Sanki
sana acnsn istiyorsun! Sana acyacaklarn bil-sen, sakatlanmay gze alrsn!"
Ona eski bir yk anlattm. Darius'un ordular Byk skender'in ordular ile
karlatnda, Yunan'n danmanlar, Acem'in ordusunun daha kalabalk olduuna
dikkat ekmiler. skender omuz silkmi: "Benim adamlarm yenmek iin,
Darius'unkiler lmek iin savayor!" demi.
Cemaleddin belleini toparlamaya alyordu:
O zaman Mirza Rza'ya dedim ki:" ah'n olu sana zulmediyorsa, sen de
kendini mahvedeceine onu mahvet!" Bu, onu ldr demek mi? Siz gerekten,
evimde bin kiinin grd Mirza Rza gibi bir meczuba byle bir grev
verebileceime inanyor musunuz?
ten davranmak istedim:
Size yklenmek istenen cinayetin sulusu deilsiniz ama, manevi
sorumluluunuz yadsmmaz.
Ak konumam onu duygulandrd:
Bunu kabul ediyorum. ahn lmesini her Allah'n gn istemi olduumu da!
Ama kendimi ne diye savunuyorum ki? Zaten mahkm edilmiim.
Bir kasaya doru gitti, iinden bir kt kard:
Bu sabah vasiyetimi yazdm.
Metni bana verdi, okurken heyecanlanmamam olanakszd. "Hapis olduuma
zlyorum. Yaklaan lmden korkmuyorum. Tek zntm, ektiim tohumlarm
yeerdiini grmemektir. Zu174
lm, Dou halklarn ezmekte devam ediyor. Yobazlk, zgrln sesini bouyor.
Eer tohumlarm, orak saray topra yerine verimli halk toprama ekseydim,
belki daha iyi sonu alrdm. Ve sen, btn midimi baladm ran halk, bir
adam yok etmekle zgrln kazanacam sanma. Senin yok etmen gereken,
yzyllk geleneklerin ykdr!"
Bir suretini alp, evirip Henri Rochefort'a verin. Intransige-ant susuz
olduumu savunan tek gazete. Dierleri bana katil gzyle bakyor. Herkes
lmemi istiyor. Rahatlasnlar, kanser hastasym. ene kanseri!
Szlanma zaafn gsterdii her sefer, kendini yapay bir kahkaha ile toparlyor ve
ii akaya vuruyordu.
Kanser, kanser, kanser, diye tekrarlad. Gemiteki hekimler, btn
hastalklar yldzlarn konumuna balarlar.
Bir sre dnceli, tasal durdu. Sonra bir hayli yapay bir nee ile devam etti:
Bu kansere lanet ediyorum. Ama acaba beni ldrecek olan bu kanser mi? Oras
da belli deil. ah iade edilmemi istiyor, Sultan davetlisi olduum iin beni
veremiyor ama bir devlet bakanna kar su ilemi bir adamn cezasz kalmasn
istemiyor. ahtan ve slalesinden nefret etse bile, bu dnyann byklerini,
Cemaleddin gibi bir kula kar birletiren meslek dayanmas var. zm? Sultan
beni burada ldrtecek, tahta yeni gemi olan ah rahatlayacaktr. nk iademi
istemitir ama ellerini benim kanma bulamaktan ekinmektedir. Beni hangisi
ldrecek? Kanser mi? ah m? Sultan m? Bunu bilecek belki de hi vaktim
olamya-cak. Ama sen gen dostum, bileceksin!
stelik glme yrekliliini gsterdi.
Aslnda, ben de hi bilemedim. Dounun byk reformcusunun hangi koullarda
ld, gizemini korudu. Annapolis'e dndkten birka ay sonra, lm haberini
aldm. 12 Mart 1897 tarihli Intransigeant gazetesinde, gn nce ld
yazlyd. Ancak yaz sonu, irin'in vaat ettii mektup geldiinde, Cemaleddin'in
nasl ldn rendim. En azndan yandalarnn inanc buydu: "Bir sredir, her
halde kanserinden tr olacak, korkun di arlar ekiyormu. O gn, acs
ekilmez olduundan uan Saraya gndermi. Sultan kendi diisini yollam.
Dii gelip bakm, hazrlam olduu bir ineyi di etine sokarak acsnn
duracam sylemi. Birka saniye sonra, stad'n enesi imi. Ua boul175
makta olduunu grnce, diinin peinden komu. Adam henz evden
kmamm. Ama geri dnecek yerde, kendisini bekleyen faytona doru komaya
balam. Seyyid Cemaleddin bir ka dakika sonra lm. Akam, Sultan'n
adamlar gelip cesedini almlar. Alelacele ykayp gmvermiler." Prensesin
anlattklar, Hay-yam'dan evirdii szcklerle son buluyordu: "Onca bilgi sahibi
olanlar, bize bilginin yolunu gsterenler, kuku denizinde boulmadlar m? Bir
yk anlatrlar, sonra gidip yatarlar."
Mektubunun asl amac olan Etyazmas'mn ne olduu konusunda irin basit bir
eyden sz eder gibiydi: "Gerekten de katilin eyalar arasnda bulunmu. Kitap
imdi bende. ran'a dndnzde, istediiniz kadar bakabilirsiniz."
Benden bu kadar kukulanrlarken, ran'a dnmek mi?
XXXIII
ran serveninin tad damamda kalmt. Tahran'a gitmek iin bir ay, kmak iin
ay gerekmi, sokaklarn ancak gezebilmi-tim. Beni oraya eken nice grnt
kalmt belleimde: Nargile imenin keyfi, irin'in elini tutmann heyecan, bir
anlk bir vaat, bir gecelik annenin safiyetle sunduu gslere kondurulan buse
ve tabii hepsinin stnde, koruyucu meleimin kollar arasnda duran Elyazmas
kitap!
Dou'nun ekiciliine kendilerini kaptrmam olanlara, benim bir cumartesi
akam ayaklarmda pabularm, kafamda koyun derisi klahmla Annapolis'in ssz
olduunu sandm kylarnda dolatm nasl aklayabilirim, bilmiyorum. stelik
dnte, dlerime dalm durumda Compromise Caddesinden geerken, hi de
ssz olmadn unutmutum. "yi akamlar Bay Lesage", "yi gezintiler Bay
Lesage", selamlamalar st ste yayordu. "yi akamlar sayn peder!" Kendime
ancak, Pederin akn baklarn grnce geldim. Aniden durup, yukardan aaya
kendime baktm, sonra admlarm sklatrdm, hatta sanrm aba'mn iindeki
plaklm gizlemek zere komaya baladm. Eve geldiimde zerimdekileri
karttm, sarp sarmaladktan sonra, dolabn dibine attm.
Bir daha bu klkta hi dolamadm ama, o tek sefer, admn zirzopa kmasna
yetti. ngiltere'de zirzoplara her zaman hogryle baklmtr, hatta biraz da
hayranlkla... zengin olduklar takdirde! O yllarn Amerika's bu tarz zprlklara
ak deildi. Yzyln dnemecine byk bir lllk ile giriliyordu. Belki New
York ya da San Fransisco'da deil ama benim kentimde durum byleydi. Bir
Fransz anne ve bir Acem klah, Annapolis'in kaldramayaca kadar oktu!
Bu iin bir yan. Dier yanna gelince, Dou'nun byk kifi olarak, hi de hak
etmediim bir ne kavutum. Yerel gazetenin mdr Matthias Webb, o klkta
gezdiimi duymu, ran servenimi yazmam istemiti.
176
177
Annapolis Gazette and Herald'da ran adnn en son getii tarih 1856 olmalyd.
Cunnard irketinin pek vnd yandan arkl gemilerinden biri bir aysberge
arpt vakit. Bizim yreden yedi tayfa lmt. Talihsiz geminin ad: Persia idi.
Denizciler, kaderin gstergeleriyle oyun oynamaz. Ben de yaz dizime balarken
Persia adnn uygunsuz bir deyim olduunu, Acemlerin kendi lkelerine ran
dediklerini, bunun "Ayrania Vedca" yani "Arilerin Topra" anlamna geldiini
belirtmek gerei duydum.
Sonra, ou okuyucunun adn duyduklar tek ranldan, mer Hayyam'dan sz
ettim ve byk bir phecilik belirtisi olan u szlerini naklettim: "Cennet,
cehennem, bu garip yerleri gren oldu mu?" ran topraklarnda varola gelmi nice
din ve tarikattan sz ermeden nce, byle bir giri yapmay uygun bulmutum.
Zer-dtlkten, Manicilikten, Snni ve ii slam'dan, Hasan Sabbah'n smailiye
mezhebinden, sonra bizlere daha yakn olan Babilikten, eyhlerden, Bahailerden
sz ettim. Bizim "paradis" yani cennet szcmzn kknn, Acemce
"paradaeza" yani bahe szcnden geldiini anmsattm.
Mathias Webb bilgimden dolay beni kutlad vakit daha srekli bir ibirliinde
bulunmamz nerdim. Azck skld ve sonra:
Denemeyi isterim ama u metinlerinizi barbar szcklerle donatmaktan
vazgeerseniz, dedi.
Yzndeki aknlk aka grlebilirdi ancak Webb'in de kendine gre
gerekeleri vard:
Gazette'nin srekli olarak bir ran uzmanna verebilecek paras yok. Ama ayet
tm d haberleri yklenmeyi ve uzak diyar-lardaki lkeleri vatandalarmza
tantmay kabul ederseniz, gazetemizde size yer bulunur. Yazlarnz belki
derinliini kaybedecektir ama genilik kazanacaktr!
kimizin de yz gld. Bar purosunu uzattktan sonra:
Daha dne kadar Dou bizim iin Cod Burnunda bitiyordu. Ama birdenbire bir
yzyl batyor, dieri douyor bahanesiyle, sakin kentimiz yeryznn
kemekeine kendini kaptrverdi.
Buray onbe yldr ynetiyorum. Okulumuz kentin en iyi okulu. Yaptmz iin
yararl ve hayrl olduuna inanyorum. almalarmza katkda bulunanlar buna
inanmasa, genelde dmanca bir ortamda buraya gelmeye gerek grmezler. Onlar
zorlayan hi bir ey yok.
Herhangi bir kuku duymam iin bir neden yoktu ama adamn kendini savunmadaki
heyecan beni rahatsz diyordu. Birka dakikadan beri odasndaydm, onuherhangi bir eyle sulamam-tm, ondan hibir ey istememitim. Bam nazike
sallamakla yetindim. Devam etti:
Bir misyoner ranllarn aclarna ilgisiz kalrsa, bir retmen rencilerinin
kaydettikleri ilerlemelere hibir sevin gstermezse ona derhal Amerika'ya
dnmesini tavsiye ederim. Bazen, en gen olanlar bile, heyecansz olabiliyor. Bu
ok insanca, deil mi?
Bundan sonra rahip sustu. Koca parmaklar sinirli biimde piposunu skyordu. ini
kolaylatrmay grev bildim. En umursamaz biimde:
Siz Howard'in birka ay iinde cesaretini kaybettiini, Do186
187
u'ya duyduu ilginin geici olduunu mu sylyorsunuz? Yerinden srad:
Tanrm hayr, size pek ok kiiyle bamza geleni anlatmaya altm, ama
Baskerville ile deil. Arkadanzla iin tam tersi oluyor ve bu yzden son derece
endieliyim. Bir bakma bugne kadar gelen en iyi retmen, rencilerini ok iyi
yetitiriyor, aileler varsa yoksa o diyorlar. Misyonumuz bugne kadar bu kadar
ok hediye almamtr: kuzular, horozlar, helvalar, hepsi Baskerville iin. Onunla
olan sorun, bir yabanc olduunu unutmas! Buradaki insanlar gibi giyinmekle,
benimle bile yrenin lehesiyle konumakla ve pilava baylmakla yetinse, gler
geerdim. Ama Baskerville grnle yetinmiyor. Siyasi savaa atld. Anayasay
vyor, rencilerini Ruslarn, ngilizlerin, ahn ve gerici mollalarn aleyhine
kkrtyor. Onun burada "Adem'in Olu" yani gizli rgt yesi olmasndan bile
kukulanyorum.
ini ekti:
Dn sabah, kapmzn nnde bir gsteri oldu. En nemli iki din adamnn
liderliinde, Baskerville'in gitmesi, aksi halde Misyonunun kapanmas istendi.
saat sonra bir baka gsteri yapld, onlar da Howard'i destekliyor ve kalmasn
istiyorlard. Anlyorsunuz ya? Bu byle devam ederse bu kentte kalamayz.
Howard'la konumadmz m?
Belki yz kere, her slupta, her tonda. Dou'nun Uyan, Misyonun kaderinden
nemlidir diyor da baka bir ey sylemiyor. Anayasa devrimi baarsz olursa,
nasl olsa gitmek zorunda kalrmz. Geri szlemesini iptal edebilirim ama bunu
yaparsam, bizi her zaman desteklemi olanlarn fkesini ekeceimden korkarm.
Tek zm Baskerville'in sakinlemesi. Bunu belki siz baarabilirsiniz.
Byle bir sz vermeksizin, Howard'i grmek istedim. Papazn bir an gz parlad.
Bir srayta ayaa kalkt:
Bu trenlerde daima bir Avrupal bulunur ve tuhaf ama hep "iyileri" temsil
eder. Gelenee gre, Sarayda bulunan bir eli, Hseyin'in lmnden etkilenip
cinayeti aka knamak durumundadr. Tabii ellerinde her zaman bir Avrupal
bulunmuyor, onun yerine bir Trk' ya da ak renkli bir Acem'i kartyorlar.
Baskerville Tebriz'de olduundan beri, bu role hep o kyor. Mkemmel bir oyun
sergiliyor. Sonra, sahnede alyor!
O srada, kll adam, byk bir grlt kararak Basker-ville'in evresinde
dneniyordu. Baskerville kprdanyor, apkasn dryor, sar salar ortaya
kyor, sonra bir robot yaval ile diz st kyor, yere uzanyor, gne
gzyalarm belir-ginletiriyor, siyah giysisinin zerine iekler yadrlyordu.
Kalabal duymaz olmutum. Gzlerim arkadama taklm, heyecanla ayaa
kalkmasn bekliyordum. Tren bitmez gibi geliyordu. Onunla karlamak iin
acele ediyordum.
Bir saat sonra, Misyon'da, bir orba ksesinin nnde buluabildik. Rahip bizi
yalnz brakmt. Aramzda skntl bir sessizlik vard. Baskerville'in gzlerindeki
kzarklk gememiti.
Batl ruhuma dnmem vakit alyor, diye mazeret beyan etti.
Acele etme. Yeni yzyl henz balyor.
ksrd, scak orba ksesini dudaklarma gtrd, yine sessizlie brnd. Sonra
glkle:
Bu lkeye geldiim zaman, koca koca sakalllarn, bin iki yz yl nce ilenmi
bir cinayete alayp szlanmalarn anlayam-yordum, dedi. imdi ise anlyorum.
ranllar gemite yayorlarsa, o gemi vatanlar olduu iindir. Bugn buralar
yabanc bir diyar olduu ve bu diyarda onlara ait hibir ey bulunmad iindir.
Bizler iin ada yaam, zgrlk simgesi olan her eydir, onlar iinse yabanc
egemenlik anlamna geliyor. Yol: Rusya'dr. Ray, Telgraf, Banka: ngiltere'dir.
Posta: Avusturya-Macaristan'dr.
... ve de bilimlerin retimi: Amerikan Presbiteryen Misyonundan
Baskerville'dir.
Tam stne bastnz. Tebrizliler iin iki seenek var: oullarn ya, tpk Atalar
gibi ayn cmleleri on yl boyunca anrsmlar diye geleneksel okullara
gnderecekler, ya da Amerikallar gibi
eitim grecekleri benim snfma yollayacaklar, ama bir han ve yldzl bayran
glgesinde. Benim rencilerim, lkenin en yararllar, en iyileri, en ustalar
olacaktr ama dierlerinin onlara satlm gzyle bakmalar nasl nlenecektir?
Geldiimin haftasnda,. kendi kendime bu soruyu sordum ve yantn, grdnz
trenlere benzer trenlerde buldum. Bir gn, kalabala karm, yryordum.
evremde iniltiler ykseliyordu. Alayan, perian, korkmu, akn yzleri
inceledike, ran'n btn sefaletini grm oldum. Farkna varmadan ben de
alamaya baladm. evremdekiler bunu grd, heyecanlandlar ve bana iyileri
temsil eden drst eli roln oynattlar. Ertesi gn rencilerimin velileri geldi.
ocuklarn Presbiteryen Okuluna gndermenin yantn bulmular, bundan
mutluluk duyuyorlard. "Ben olumu mam Hseyin'e alayan retmene emanet
ettim" diyorlard. Bir ksm mollalar rahatsz oldu. Bana kar gttkleri
yaptm. Bu insanlarda mthi bir renme al var. Bunlar ayn zamanda en ateli
Anayasaclar. Tahran'dan son haberleri almak iin, evlerine uradm olur. Onlar
tanmalsn, onlar da senin benim gibi bir dnya dlyorlar.
194
XXXVII
Akamlar, Tebriz arsnda pek az dkkn ak kalr ama sokaklar hareketlidir.
Erkekler ke balarnda, hasr iskemleler zerinde nargilelerini tttrrler.
Nargilenin duman, gn iindeki bin bir eit kokuyu bastrr.
Yrym, Howard'mkine uydurmaya alyordum. Hi duraksamadan, bir
sokaktan dierine geiyor, arasra bir rencisinin babasna selam vermek iin
duruyordu. Her yerde, ocuklar oyunlarn yarda brakp, gemesi iin kenara
ekiliyorlard. Sonunda pasl bir kapnn nne geldik. Arkadam kapy itti,
aalkl kk bir baheden getik, kerpi bir evin nne vardk, yedi kez
vurduktan sonra kap gcrtyla geni bir odaya ald. Oda, cereyandan tr
sallanp duran tavandan sarkan lambalarla aydnlanmt. Odadakiler buna alk
olmalydlar. Ama ben sallanp duran bir kaya binmi gibiydim. Hibir yz sabit
gremiyor, gzlerimi kapatp uzanmak istiyordum. "dem Oullar" toplantlarnn
yabancs deildi Baskerville. Zaten karlanndan belliydi. Onun yannda olduum
iin ben de kardee kucaklandm, stelik Howard, ran'a geliine benim neden
olduumu syleyince, daha da scak bir kucaklama oldu.
Tam oturacam sandm srada, odann kar kesinden bir adam ayaa kalkt,
gelip karmda durdu:
Benjamin!
Yerimden sradm, gzlerimi ovuturdum:
Fazl!
Birbirimize sarldk, birbirimize masum kfrler savurduk. Fazl, huyu olmad
halde, bu samimiyetimizi aklamak gereini duydu:
Benjamin Lesage, Seyyid Cemalettin'in dostuydu.
O saniye, deerli bir konuk olmaktan kp, tarihi bir ant ya da kutsal bir yadigr
oluverdim; yanma byk bir sayg ile, ekine ekine yaklayorlard.
195
Howard' Fazl'a takdim ettim. Birbirlerini sadece ismen tanyorlard. Fazl,
doduu kent olan Tebriz'e, bir yl gekin bir zamandr gelmiyormu. Zaten bu
svas dkk duvarlar, sallanp duran lambalar arasnda bulunmas hayra alamet
deildi. Anayasa Devriminin temel talarndan biri olan Demokrat
Parlamenterlerin lideri deil miydi? u sralar bakentten ayrlmas doru muydu?
Bu sorular kendisine sordum. Rahatsz oldu. Oysa Franszca ve alak sesle
konumutum. Yannda oturanlara kaamak baklar frlatt. Sonra yant olarak:
Nerede kalyorsun? diye sordu.
Ermeni mahallesindeki kervansarayda.
Gece gelirim.
Gece yarma doru, odamda alt kii olmutuk. Baskerville, ben, Fazl ve onun
arkada. Onlar, kimlikleri bilinmesin diye, sadece kk adlar ile tantt.
Encmen merkezinde, Fazl'n yannda krk-elli kii vard. Tfei olmayan tek
insan Fazl'd. Sadece bir tabanca, bir Avusturya tabancas vard. Sakindi, bir
gece ncesine oranla daha az sinirliydi, ekilmez bekleyi bittiinde eylem
adamnn duyduu rahatl duyuyordu.
te, dedi. Panoff ne dediyse doru kt. Albay Liakhov darbesini yapt.
Kendisini Tahran Askeri Valisi ilan etti, sokaa kma yasa koydu. Bu sabahtan
itibaren Anayasac avm balatt. Her yerde ve zellikle Tebriz'de.
Howard hayretle:
Her ey ne kadar abuk oldu, dedi.
Darbenin balad Rus konsolosuna telgrafla haber verilmi, o da bu sabah
mollalara haber gndermi. Onlar da yandalarn Deveci Alan'nda toplamlar,
oradan da kentin drt yanma yaylmlar. nce, dostum gazeteci Ali Mehedi'nin
evine gitmiler, kars ile anasnn gzleri nnde boazn ve sa elini kesmiler,
kan gl ortasmda brakp gitmiler. Hi tasalanmayn, akam olmadan Ali'nin
intikam alnacak!
Sesi bouklat, bir saniye durdu, derin bir nefes ald, sonra:
Ben Tebriz'e, bu kentin direneceini bildiim iin geldim, dedi. zerine
bastnz bu toprakta Anayasa henz geerli. Artk Parlamento merkezi buras,
yasal hkmet merkezi buras. Esasl bir sava olacak, sonunda biz kazanacaz.
Beni izleyin.
On iki yandayla birlikte onu izledik. Bizi baheden geirdikten sonra, bir evin
evresinde dolandrd, bir ucu yapraklar arasndan kaybolmu tahta bir
merdivenin nne getirdi. Dama ktk, bir geitten getik, birka basamak indik,
sonunda kaim duvarl, neredeyse mazgal delii denecek minnack pencereli bir
odaya geldik. Fazl darya bir gz atmamz istedi. Mahallenin en az korunan, en
zayf noktasnn zerinde bulunuyorduk. Bir barikat kurulmu, barikatm
arkasnda, bir dizi yerde, elinde tfek yirmi kadar gen bekliyordu.
Fazl:
Bakalar da var diye aklad. Dierleri de bunlar kadar azimli. Hepsi
mahallenin balarn tutuyor. Gruh gelmeyegr-sn...
Gruhun gelmesi uzun srmedi. "dem Oullar"na ait birka evi yakmak iin biraz
ge kalmlard. Onlar da silahlyd, bara ara yaklayorlard.
Birden hepimizi bir titreme ald. stediimiz kadar geldiklerini bilelim,
istediimiz kadar bir duvarn ardma snm olalm, zincirinden boanm bir
srnn bara ara stmze gelmesi, yaayacamz en korkun deneyim
olacakt.
Kendimi tutamayarak fsldadm:
Ka kiiler?
Bin, bin be yz kadar, diye ak ve yksek sesle yant verdi Fazl. Sonra
emredercesine:
imdi korkutmak sras bizde dedi.
Yardmclarna, bize de silah vermelerini syledi. Howard'la aramzda, neredeyse
alayl bir bakma oldu. O souk nesnelere bylenmi gibi bakyorduk. Fazl:
200
201
Pencerelere gein dedi ve kim yaklarsa vurun. Benim imdi ayrlmam
gerekiyor, bu vahilere bir srprizim olacak.
O kar kmaz, atma balad. atma demek abartmak olur. Sr geliyordu,
kin kusan, zvanadan km bir gruh, balarndaki ncyle barikatlara, hibir ey
yokmuasna dalyordu. "dem Oullar" ate ediyorlard. Bir salvo. Sonra bir
daha... On kii kadar vurulup yere dyor, geriye kalanlar ekiliyordu. Aralarnda
biri barikat amay baarm ama bir sngnn zerine olanca arl ile
geivermiti. Ardndan bir lm l... gzlerimi evirdim.
Eylemcilerin elebas arkada durmu, "lm!" diye haykrmaa devam ediyordu.
Sonra bir baka kalabalk barikata yklendi, bu kez daha becerikliydiler. Yani
savunmaclarn ve ate edilen pencerelerin zerlerine ate ediyorlard. Alnndan
vurulan "dem Oullarndan" biri, kendi takmnn tek kayb oldu. Salvolar yeniden
ilk sray dvmeye koyulmutu.
Saldr yavalad, geri ekildiler, birbirlerine bara ara danyorlard. Yeni bir
saldrya geecekleri srada, yeri g inleten bir ses duyuldu. Saldrganlarn tam
ortasna bir havan topu dm, ortal kana bulamt. te tam o an,
savunucular ellerindeki tfekleri havaya kaldrarak barmaya baladlar:
"Merutiyet! Merutiyet!" Barikatn te yannda saysz ceset vard.
Howard usulca:
Benim silahm sopsouk duruyor. Tek bir fiek atmadm. Ya sen? diye sordu.
Ben de.
Tanmadm birine nian alp, onu ldrmek zere tetii ekmek...
Fazl birka saniye sonra geri geldi. Sevinliydi.
Srprizime ne dersiniz. Bir eski Bange Fransz topu, Fransz mparatorluk
ordusundan bir subaydan satn aldk. Damn zerine yerletirdik, gelin de hayran
kaim! Pek yaknda onu Tebriz'in en geni alanna yerletirip zerine "Anayasay
kurtaran top" diye yazacaz.
Anlaml bir baar kazandm bildiim halde, bu szlerini fazla iyimser
buluyordum. Amac akt: Anayasaya bal olan birka kiiyi, toplanabilecekleri,
korunabilecekleri ve en nemlisi gelecekte ne yapacaklarm dnebilecekleri bir
toprak parasna sahip olmak!
Eer bize; hazirann o kark gnnde, Tebriz arsnn dolambal yollarnn az
tesinde, omuzlarnda Lebel silahlar ve bir tek Bange topu ile, ran'a alnm
olan zgrln geri vereceimiz sylenseydi, kim inanrd?
Ama yle oldu. Ne varki, idealist olanmz bunu hayat ile dedi.
202
203
XXXIX
Hayyam'n lkesinde karanlk gnler yaanyordu. Dou'ya vaad edilen afak bu
muydu? sfahan'dan Kazvin'e, iraz'dan Heme-dan'a kadar her bardan ayn ses
ykseliyordu: "lm! lm!" zgrlk, demokrasi, adelet szcklerini sylemek
iin, gizlenmek gerekiyordu artk...Gelecek, yasaklanm bir dt; anayasaclar
208
209
sizin karlarnz ve ocuklarnz a kalacaklardr. Anayasa en byk dmanmzdr.
Ona kar aslanlar gibi savamaksnz. Parlamentoyu ykmakla, btn dnyay
kendinize hayran kldnz. Bu hayrl eyleminizi srdrn, isyan etmi kenti ezin,
ben de size, Rus ve ran hkmdarlar adna para ve mevki vaad ediyorum.
Tebriz'in zenginlikleri sizindir. Gidip almaya bakn!"
Tahran ve Saint-Petersbourg'da yksek sesle, Londra'da fslt ile verilen emir
aynyd: Tebriz'i yerle bir etmek! Tebriz cezalarn en arn hak etmitir! bret
iin cezasn grmelidir! Tebriz yenilirse, artk hi kimse Anayasa, Parlamento,
demokrasi sz edemez. Dou yeniden derin uykusuna dalabilir.
te bylece btn dnya, aylar boyu srecek garip ve ackl bir ekimeye tank
olacakt. Tebriz rnei, ran'n dier kentlerinde direni ateini yakt halde,
kentin kendisi giderek sertleen bir kuatmaya tabii oluyordu. Anayasaclar
kalknmak, toparlanmak, yeniden rgtlenmek ve son kaleleri yklmadan silah ele
almak vaktini bulabilecekler miydi?
Ocak aynda nemli bir baar kazand Anayasaclar. irin'in daylar Bahtiyari
reislerinin ars zerine, eski bakent sfahan isyan etti ve Tebriz'i
desteklediini ilan etti. Haber, kuatlm kente ulatnda, sevinten yer
yerinden oynad. Btn gece, bkp usanmadan "Tebriz-sfahan, lkedir uyanan!"
diye barld. Ama ertesi gn ar bir saldr sonucu, savunuculardan bir ksm
gneydeki ve batdaki noktalardan ekilmek zorunda kald. Tebriz'i d dnyaya
balayan tek bir yol kalmt, o da Rus snrna gtren kuzey yoluydu.
hafta sonra, Rest kenti isyan etti. sfahan gibi Rest de ah'n boyunduruunu
red ediyor, anayasadan ve Fazl'm direniinden yana olduunu ilan ediyordu.
Tebriz, yeni bir sevin daha yayordu. Ayn anda, kuatmaclardan yeni bir saldr
oldu, Tebriz'i dar balayan son yol da kesildi. Tebriz epeevre kuatlm oldu.
Artk ne haber ne de yiyecek gelebiliyordu. Kentin iki yz binlik nfusunu
beslemek iin daha sert bir tayn usul uygulamak gerekiyordu.
1909 ubat ve Mart aylarmda birka kent daha isyan etti. Bylece iraz,
Hemedan, Mehed, Astarabad, Bender-Abbas, Anayasay kabul eden kentler oldu.
Paris'te, Tebriz'i savunma komitesi kurulmutu. Bamda M. Dieulafoy adnda biri
vard; tannan bir do-u-bilimciydi. Ayn i Londra'da da yapld. Bakanlna Lord
La-mington getirildi. Daha da nemlisi, Osmanl topraklarnda Kerbe210
la'daki ii din adamlar aka anayasadan yana tavr alm ve gerici mollalar
knamlard.
Tebriz kazanmt.
Ama Tebriz lyordu.
Bunca isyana, bunca yadsmaya kar koyacak gc olmayan ah'n kafasmda tek
bir dnce vard: ktln kkeni olan Tebriz'i yerle bir etmek gerek! Tebriz
derse, dierleri ba eer. Onu ele geiremediine gre, ala mahkm
edecekti. Karneye baland halde, ekmek giderek bulunmaz olmutu. Mart
sonunda, zellikle yallar ve kk ocuklar arasnda lm oran yksekti.
Dncelere saplandm:
Elyazmas 13. yzylda susuyor, dedim. Cemaleddin'e 19. yzylda armaan
edilmi. Peki, arada ne oldu?
Uzun bir uyku, diye yantlad irin. Bitmez tkenmez bir Dou siestas. Sonra o
deli Mirza Rza'nn ellerinde srayarak uyan. Alamut ktphanecileri gibi o da
Kirmanl deil mi? Atalar arasmda bir Hahai'nin olmas, o denli artc m?
irin ayaa kalkt, aynasmm nnde bir tabureye oturdu. Eline taran ald. plak
kolunu, zarif hareketlerini saatlerce seyredebilirdim. Ama beni gerekle yzyze
getirdi:
Seni yatamda yakalamalarn istemiyorsan, gitmeye hazrlan.
Gerekten de gn odaya dolmu, perdeler saydamlamt.
Bkkn bir sesle:
Doru, dedim. Sana laf gelsin istemem. Glerek dnd:
stne bastm. Bana laf gelsin istemem. Tm ran haremlerinde, yakkl bir
yabancnn btn geceyi, soyunmay bile dnmeden yanmda geirdiini
anlatmalarn istemem. Sonra kimse bana gz dikmez!
Elyazmasim kutusuna yerletirdikten sonra, sevgilimin dudaklarna bir buse
kondurdum, sonra sarayn koridorlarndan koarak kendimi dar attm, kentin
kalabalna karverdim.
214
XLI
Bu acl gnlerde lenlerden neden Baskerviile'i andm? Dostum ve vatandam
olduu iin mi? Kukusuz. Ama ayn zamanda, yabancs olduu u Dou'da
zgrln ve demokrasinin doduunu grmekten baka ihtiras olmad iin de!
Kendini bo yere mi feda etti? On yl, yirmi yl, yz yl sonra Bat, onun verdii
rnei anmsamayacak m? ran, yaptklarn hatrlamayacak m? Dnmek bile
istemiyorum. ki dnya arasnda, ayn zamanda hem va-ad edici hem d krc iki
dnya arasnda, melankoliye kaplmaktan korktuum iin. Yine de, Baskerville'in
lmnn hemen ardndaki olaylarla yetinecek olursam, lm yararsz olmad
diyebilirim.
Dardan mdahale edildi, abluka kalkt, yiyecek geldi. Howard sayesinde mi?
Belki daha nce karar verilmiti, ama onun lm kentin kurtarlmasn
abuklatrd. Binlerce a insan, hayatlarn ona borludur.
Beklenecei gibi, ar ordularnn kente girii Fazl'n houna gitmedi. Ona, kadere
raz olmas gerektiini sylemeye alyordum:
Halkm direnecek gc kalmad. Onlara verebilecein tek armaan alktan
kurtarmaktr. Bunca acdan sonra onlara byle bir borcun var.
On ay sava, sonra ah'rn koruyucusu Nicolas'm eline d!
Ruslar kendi balarna hareket etmiyor. Uluslararas topluluk adna geliyorlar.
Yeryzndeki tm dostlarmz bu harekt alklyor. Bunu red etmek, buna kar
kmak, bizi bugne kadar tutmu olanlarn desteini yitirmek olur.
Zafer yanbamzdayken teslim olmak, silahlar brakmak!
Bana m cevap veriyorsun yoksa kaderine mi laf atyorsun? Fazl silkindi,
gzleri sitem doluydu:
Ona de ki, bir kez daha Majestelerine iltica etmekten kvan duyacam.
Fazl'n karamsarlnn ne denli yerinde olduunu anlamam iin zamann gemesi
gerekti. nk hemen ardmdaki olaylar, onu haksz karmt. Fazl ngiltere
konsolosluunda birka gn kald. Sonra M. Wratislaw onu kendi arabasyla, Rus
hatlarm geerek, Kazvin yaknlarna kadar gtrd. Fazl orada Anayasa
birliklerine katld. Onlar da, uzun bir bekleyiten sonra, Tahran zerine
yrmee hazrlanyorlard.
Tebriz kuatma altnda olduu srece ah'n elinde, dmanlarn caydracak bir
koz bulunuyordu. Onlar tehdit edebilir, onlar durdurabilirdi. Kuatma kalkar
kalkmaz, Fazl'n dostlar, ellerini tutan badan kurtulduklarn hissettiler ve hi
vakit kaybetmeden bakent zerine yrmee baladlar. Biri kuzeyden
Kazvin'den, dieri gneyden sfahan'dan iki ordu halinde ilerliyorlard. Gney
ordusu oklukla Bahtiyari airetlerindendi ve 23 Haziran'da Kom'u ele geirmiti.
Birka gn sonra, bir ngiliz-Rus ortak bildirisi yaynland. Anayasaclarn
ilerlemeyi durdurmalarn ve ah ile anlamaya gitmelerini istiyordu. Aksi halde
iki devlet mdahale etmek zorunda kalacakt. Fazl ile arkadalar aldrmadlar,
yrylerine hz verdiler. 9 Temmuz'da iki ordu Tahran surlar nnde bulutu.
13 Temmuz gn, onbin kii bakente kuzey-bat-da iyi tutulmayan bir kapdan ve
Temps gazetesi muhabirinin hayretten alm gzleri nnde kente giriyordu.
Sadece Liakhov direnmeye kalkmt. yz askeri, birka eski topu ve iki
makinelisi ile merkezde birka mahalleyi denetimi altmda tutmay baard.
atma btn hzyla 16 Temmuz'a kadar srd. O gn saat sekiz otuzda ah,
Rus Eliliine snd. Trensel biimde be yz asker ve Sarayl kendisine elik
etmiti. Bu davran tahttan feragat anlamna geliyordu.
218
Kazak komutannn silah brakmaktan baka seenei yoktu. Bundan byle
anayasaya sadk kalacama ve Anayasaclarn hizmetinde olacama yemin etti.
Tek art, birliinin datlmamasy-d. Bu da kendisine vaad edildi.
Yeni ah, tahttan inen ahn kk olu idi. Oniki yanda var yoktu. Onu
bebekliinden beri tanyan irin'e gre, yumuak ve duygulu, iinde ktlk
olmayan bir ocuktu. atmalarn ertesi gn vasisi M. Smirnoff ile birlikte,
Saraya gitmek zere kentten geerken "Yaasn ah" lklaryla karland. Bir
gn nce "ah'a lm!" diye baranlar, ayn kiilerdi!
Gen ah halkn zerinde iyi bir izlenim brakt. ok fazla glmsemeden, zaman
zaman elini sallayarak vatandalarn selamlyordu. Ama Saray'a varr varmaz
evresindekilerin dnyasm karartt. Ailesinin yanndan apar topar alnd iin,
durmadan alyordu. Hatta o yaz, annesiyle babasn bulmak zere Saraydan
kamaya kalkt. Yakalannca, kendini asmaya kalkt. lmik boynunu sknca, bu
kez korkup imdat istedi. Tam vaktinde kurtulabildi. Bu serven, zerinde olumlu
bir etki yaratt: Korkularndan syrld ve meruti hkmdar roln, gerei gibi
oynamaya balad.
Gerek iktidar Fazl ile dostlarnn ellerindeydi. Yeni dneme, hzl bir temizlik
hareketi ile baladlar. Eski rejim yanls alt partizan asld. Aralarnda dem
Oullarna sava am mollalar ve bir de eyh Feyzullah Nuri vard. Suu, bir yl
nceki darbeden sonraki kyama fetva vermesiydi. Cinayete bulat iin lme
mahkm edildi ve lm ferman ii makamlarnca onayland. Bu cezann simgesel
bir yn olduu da akt: Nuri, anayasann delilik olduunu iddia etmiti. 31
Temmuz 1909 gn Tophane Meydannda halkm gz nnde ipe ekildi. lmeden
nce: "Ben gerici deilim" demi ama hemen sonra yandalarna anayasann dine
aykr olduunu ve son szn dine ait olacan sylemiti.
Yeni yneticilerin ilk ii, Parlamentoyu yeni batan yaptrmak oldu. Bina enkaz
halindeydi. Seimler dzenlenmiti. 15 Kasm'da gen ah kinci Meclis'i u
szlerle ayordu:
"zgrl baheden Tanr adna ve Mehdi'nin manevi koruyuculuunda Ulusal
Danma Meclisini byk bir sevinle am bulunuyorum. Kltrel ilerleme ve
zihniyetlerdeki gelime, deiiklii nlenemez klmtr. Bu gelime ac
deneyimlerden gemitir ama ran, alar boyu, bir ok buhran atlatmasn
bilmitir ve bugn ran halk emellerinin gerekletiini grmektedir. Bu
219
ilerici yeni hkmetin, halkn desteine sahip olmasndan memnunluk duyuyoruz.
lkeye huzur ve gveni geri getirmitir.
Hkmet ve Parlamento, gerekli reformlarn yaplmas iin, devletin yeniden
rgtlenmesine, zellikle mali ilerin uygar lkelerdeki gibi dzenlenmesine
ncelik vermelidir.
Tanr'ya ulusun temsilcilerine yol gstermesi ve ran'dan onuru, bamszl ve
mutluluu esirgememesi iin yakaryoruz."
O gn Tahran'da bayram havas esti. Sokaklarda geziliyor, k-ebalarmda
arklar syleniyor, her szc "Anayasa", "Demokrasi", "zgrlk" ile kafiyeli
iirler dktrlyor, satclar sokaktakilere erbet ve eker ikram ediyor, darbe
srasnda susturulmu olan onlarca gazete zel saylarnn reklamn yapyorlard.
Gece olunca, havai fiekler kenti aydnlatt. Baharistan bahelerinde tribnler
kurulmutu. eref tribnnde diplomatlar, yeni hkmet yeleri, milletvekilleri,
dini liderler, ar loncasndan temsilciler bulunuyordu. Baskerville'in bir arkada
olarak bana ilk sralarda yer ayrlmt: Fazl'n hemen arkasnda oturuyordum.
Patlamalar, havai fiekler, birbirini izliyor, gkyz ksa aralklarla gndze
dnyor, balar arkaya eiliyor, yzler ldyor, sonra ocuksu glmsemelerle
yerine geliyordu. Darda ise, dem Oullar, hi yorulmadan, ayn eyleri
baryorlard.
Hangi lk, hangi grlt Howard'i dnmeme neden oldu bilmiyorum. Bu
bayram aslmda onun bayram idi. Fazl da ayn anda bana dnd ve:
Hznl grnyorsun, dedi.
Hznl deilim tabii ki! Ne zamandr, Dou'da "zgrlk" diye barlsn
istiyordum. Ama baz anlar aklm eldi.
Onlar bir yana at, glmse, elen, son sevin anlarndan yararlanmaya bak!
Gecenin tm kutlama hevesini kursakta brakan rktc szler! Fazl, yedi ay
nce Tebriz'de yaptmz tartmay m srdryordu yoksa? Endie duyaca
yeni konular m vard? Ertesi gn, daha fazla bilgi almak iin ona gitmeye karar
verdim. Ama sonra vazgetim. Btn bir yl, onunla karlamaktan kamtm.
Semerkant'da zaman, bir felaketten bir felakete, bir ykmdan bir ykma
geer. Moollar onikinci yzylda kenti yktklarnda, yerleim yerleri mezarla
dnm. Bu yerleri terketmiler.
222
223
Geriye kalanlar kentlerini bir baka yere, daha gneye kurmular. O eski ehir,
Seluklularn Semerkant' btnyle, kum katmanlar altmda yitip gitmi.
Topran altnda ne hazineler, ne gizler var! Toprak stnde sadece otlar! Gnn
birinde, evleri, sokaklar ortaya kartmak gerekecek. Semerkant kurtulunca,
bizlere yksn anlatabilecek. Durdu.
Siz de arkeolog musunuz?
Hayr. Bu kent baka nedenlerden tr ilgimi ekiyor.
Hangileri diye sorsam ok mu saygszlk etmi olurum? Ona Elyazmas 'ndan
sz ettim. inde yazlm olan Tarih'ten,
izilmi olan resimlerden...
O kitab grmeyi ok isterdim dedi. O Tarihte ne yazl ise yok edilmi, biliyor
musunuz? Lanetlenmi gibi. Duvarlar, saraylar bostanlar, baheler, su yollar,
tapnaklar, kitaplar, belli bal sanat yaptlar. Bugn hayran kaldmz yaptlar,
daha sonralar Timur tarafmdan yaptrlm. Beyz yldan daha az bir zamandan
kalma. Hayyam'n dneminden krk dkk birka anak mlek kalm. Ve bir de,
varln imdi sizden rendiim o mucizevi Elyazmas. Onu ellerinize alm
olmanz hem byk bir ayrcalktr hem de ar bir sorumluluk.
Emin olun, bunun farkndaym. Bu kitabm var olduunu rendiim yllardan bu
yana, sadece onun iin yayorum. Beni bir servenden dierine srkledi. Onun
dnyas benim dnyam oldu. Onun bekisi, benim sevgilim oldu.
Anlatt yerleri grmek iin mi Semerkant'a geldiniz?
En azndan, bu kentin insanlar bana eski mahallelerin nerede olduunu
gsterirler sanyordum.
Sizi d krklna uratacam iin zr dilerim, ama sizi ilgilendiren a
hakknda sadece efsaneler, cin ve dev ykleri dinlersiniz. Bu kent, onlar byk
bir keyifle yaatr.
Yani dier Asya kentlerinden de mi ok?
Korkarm yle. Bu ykntnn yaknnda bulunmalar, belki de hayal glerini
arttryor. stelik bir de u yeralt kenti var. Yzyllar boyu, ka ocuk
yarklarndan dp bir daha ortaya kmam, topran derinliinden gelen nice
garip sesler duyulmu! te nl Semerkant efsanesi byle domu, ok kii iin
bu kentin gizemi iinde yer alan efsane!
Anlatmasn istedim.
Derler ki, Semerkant krallarndan biri, her insann gerek224
lemesini istedii d gerek klmak istemi: lmden kamay! lmn
gkyznden inecei inanc iinde, kendisine hibir vakit ulamasn diye, yer
altnda demirden bir saray yaptrm. Muazzam bir saray. Btn k yerlerini
kapattrm. ok zengin olduu iin, her sabah doan, her akam batan ve onu
stan yapay bir gne yaptrm. Ne varki lm tanrs, hkmdar aldatp sarayn
iine szm. Btn insanlara, ne denli gl ve zengin olurlarsa olsunlar, lmden
kaamayacaklarn kantlamak istiyormu. Bylece Semerkant, insann kaderi ile
bulutuu kent olmu.
Semerkant'dan sonra nereye gitmeli? Benim iin Semerkant, Dou'nun bir ucu,
harikalarn yer ald, bitmeyen bir zlemin duyulduu yesdi. Kentten ayrlacam
srada, eve dnmeye karar verdim. Annapolis'e gidecek, birka yl dinlenecek ve
sonra yeniden yola koyulacaktm.
Onun iin de delice bir tasar yaptm. ran'a dnecek, irin'i ve Hayyam'n
Elyazmas 'm alacaktm, sonra byk kentlerden birine gidecektik, Paris'e,
Viyana'ya veya New-York'a ! irinle bir Bat kentinde, Doulu biimde yaamak,
cenneti yaamak olmaz myd?
Dn yolunda yalnz ve dalgndm. irin'e syleyeceklerimin heyecan iindeydim.
" Gitmek, gitmek, mutlu olmak arta yetmiyor mu?" diyecekti kukusuz.
ekingenliimi yeneceime inanyordum.
Hazar kylarnda kiraladm araba beni Zargnda'ya kapal kapmn nne
getirdiinde, nnde bir baka araba duruyordu. Direinde yldzl bayrak
dalgalanan bir Jewel-40! ofr beni grr grmez arabadan indi, kim olduumu
sordu. Beni, gidiimden bu yana bekliyormu gibi bir duyguya kapldm. Hemen
yantlad, sabahtan beri bekliyormu.
Efendim, siz dnene kadar beklememi syledi.
Bir ay, ya da bir yl sonra dnebilirdim ya da hi dnmezdim!
Hayretime hi aldrmad:
Buradasnz ya! dedi.
Sonra bana Amerikan elisi Charles W. Russel'n bir notunu verdi:
"Sayn B. Lesage;
ok nemli ve acele bir i iin bugn leden spnra saat drtte gelebilirseniz
sevinirim. ofrm emrinizde olacaktr."
225
XLIV
Sabrszlandklarn gstermemeye alan iki kii bekliyordu beni Elilikte! Gri
takmlar, muare papyonu, Theodore Roosevelt'inkine benzeyen ama daha zenle
krplm sarkk byklar ile Russel ve her zamanki beyaz entarisi, siyah stl
ve mavi sar ile Fazl! Tabii sze ilk balayan Eli oldu. Dzgn ama duraksak bir
Fran-szcayla konuuyordu.
Bugn yaptmz toplant, tarihin akn deitiren trden bir toplantdr.
Bizim kiiliklerimizde iki ulus buluuyor. Mesafelere ve farkllklara aldr
etmeksizin. Gen bir ulus ama yal bir demokrasi olan Amerika ile, bin yllk eski
bir ulus ama gen bir demokrasi olan ran.
Bu szlerinin kendisini rahatsz etmediini anlamak iin Fazl'a bir bak att,
sonra devam etti:
Birka gn nce, Tahran Demokrasi Kulbne davetliydim. Anayasa Devrimine
duyduum ilgiyi ve sempatiyi dile getirdim. Bakan Taft ve Dileri Bakanmz
Mr. Knox da benim gibi dnyor. Hemen unu da belirteyim, Dileri Bakanmz,
kaygsmda! Yani genelde btn Avrupa, bir takm ittifaklar ve kar ittifaklar a
kurmu ki, bunun iinde ran, pek basit bir dama ta olur. Bizi ele geirmek
istemeksizin yardm elini uzatabilecek tek lke Amerika'dr. Bu yzden Mr.
Russel'a bavurdum ve byle ar bir grevi
227
yerine getirebilecek bir Amerikal tavsiye etmesini istedim. Hemen syleyeyim;
senin adn veren o oldu, ben senin maliye okuduunu unutmutum.
Skntl gller, kaamak baklar:
Siz adamnz bulun, ben yannda alr, tavsiyede bulunur, ona yardmc
olurum, dedim. Ama asl grev ona ait olmal. Ben ok iyi niyetli biriyim ama o denli
de bilgisiz ve tembel biriyim.
Israr etmekten vazgeen Fazl, ayn biimde konumay yeledi:
Bakn bu doru! Tanklk edebilirim. Sonra senin daha da byk kusurlarm var.
Benim arkadamsn, bunu herkes biliyor. Siyasi rakiplerim, baarsz olman iin
ellerinden geleni yaparlar.
Russel sessiz, dinliyordu. Yzndeki glmseme, ne zamandr orada kalm,
unutulmu, donmu gibiydi. akalama biimimiz hi onun tarz deildi ama yine de
istifini bozmamt. Fazl ona dnerek:
Benjamin'in kusurlarmdan dolay zr dilerim, dedi. Ama anlamamz bozulmu
saylmaz. Belki de bu ii, ran'daki olaylara hi karmam birine vermek daha
doru olacak.
Aklnza gelen biri var m?
Hibir isim bilmiyorum. Ben gl, drst, ak fikirli birini istiyorum. Sizde
byleleri var, bunu biliyorum. Nasl biri olduunu gzmn nne getirir gibiyim:
zarif, temiz, dik duran, drst bakan, doru szl.
Tanm Baskerville'in tanmyd.
ran Hkmetinin Washington'daki Eliliine 25 Aralk 1910 Pazar gn
gnderdii telgraf yleydi:
"Parlamento'nun onayna sunulacak, balangta yllk bir szleme ile
hazinedar olarak alacak, drst bir Amerikal uzman istihdam etmek zere,
dileri bakanndan sizi derhal Amerikan mali evreleriyle temas ettirmesini
isteyiniz. Devletin gelir kaynaklarn, gelir ve giderleri dzenlemekten sorumlu
olacak ve kendisine bir muhasebe uzman ile tarada vergi tahsilini denetleyecek
bir mfetti yardmc olarak verilecektir. Tahran'daki Amerika Birleik
Devletleri Elisi, Amerikan Dileri Bakannn onayn bildirdi. Kendisiyle
dorudan iliki kurun, arac sokmaktan ekinin. Bu metni olduu gibi kendisine
iletin ve tavsiyeleri dorultusunda hareket edin."
228
Bunu izleyen 2 ubat gn, Meclis Amerikal uzmanlarn atanmalarn ezici
ounlukla ve alk yamuru altnda kabul etti.
Birka gn sonra, tasary Meclis'e sunan Maliye Bakan, sokan ortasnda, iki
Grc tarafndan vuruldu. Ayn akam, Rus Eliliinin evirmeni, ran Dileri
Bakanlna giderek arn tebas olan katillerin, derhal kendisine teslim
edilmelerini istedi. Tah-ran'da herkes, bu eylemin Parlamento oylamasna yant
Shuster beni kapnn eiinde karlad. Yol yorgunluu gitmiti ve adamakll gen
grnyordu. Otuzdrt yandayd ama gstermiyordu. Bense, Washington'un
dazlak kafal, kelli felli brokratlarndan birinin geleceini sanmtm.
Size u Elilik iinden sz etmee geldim.
Siz de mi? Elenmi grnyordu.
Bu protokol iinin ne denli bydnn farknda msnz bilmiyorum.
Unutmayn, entrikalar diyarnda bulunuyoruz.
Entrikalardan benim kadar holanan olmasn!
Gld, sonra birden grevinin gerektirdii ciddiyete brnd:
Bay Lesage, dedi. sadece protokol ii deil, ilke ii! Bu grevi kabul etmeden
nce, bu lkeye gelmi olan pek ok yabanc uzman hakknda bilgi edindim.
Bazlarnn ne yetenei, ne iyi niyeti eksikti. Ama hepsi baarsz oldu. Niye biliyor
musunuz? nk beni bugn davet ettikleri tuzaa dtler. Ben ran
Parlamentosu tarafndan ran Genel Hazinedarlna atandm. Geliimden aha,
Naibe, hkmete haber vermem doaldr. Amerikal olduum iin Mr. Russel'
ziyaret etmem de doaldr. Ama Ruslara, ngilizlere, Belikallara ya da
Avusturyallara ne diye nezaket ziyaretinde bulunaym?
Bakn ne diyeceim: Amerikallardan bunca ey bekleyen ran halkna, tm
basklara karn bizi ie alan parlamentoya, Morgan Shuster'in dier yabanclar
gibi bir yabanc, bir Frenk olduum gsterilmek isteniyor. Daha ilk ziyaretimi
yapar yapmaz, davetlerin ard arkas kesilmeyecektir. Diplomatlar kibar
insanlardr, bildiim dilleri bilirler, bildiim kat oyunlarn oynarlar. Burada
mutlu yaayabilirim Bay Lesage, bri, ay partileri, tenis, ata binme, maskeli balo,
keyfime diyecek olmaz. yl sonra lkeme dndmde, zengin ve salkl biri
olarak dnerim. Ama ben buraya bunun iin gelmedim ki...
Neredeyse baryordu. Grnmeyen bir el, belki de einin eli, kapy kapatt.
Bunu farketmedi bile. Devamla:
ok belirgin bir grevle geldim, dedi. ran'n maliyesini adalatrmak. Bu
insanlar bizim kurumlarmza ve ileri yneti biimimize inandklar iin bizi
ardlar. Onlar d krklna uratmaya hakkm yok, onlar aldatmaya da... Ben
bir Hristiyan
230
231
topluluundan geliyorum Bay Lesage ve bunun benim iin bir anlam var. ranllar
bugn Hristiyan uluslara hangi gzle bakyorlar? Pek Hristiyan ngiltere
petrolne el koyuyor, pek Hristiyan Rusya orman kanunu kurallar dorultusunda
dilerini gsteriyor. Bugne kadar iliki kurduklar Hristiyanlar kimler?
Kurnazlar, kstahlar, Tanrszlar, Kazaklar, hakkmzda ne dnsnler
istiyorsunuz? Birlikte nasl bir dnyada yaayacaz? Bizim klelerimiz ya da
dmanlarmz olmaktan baka onlara nereceimiz bir ey yok mu? Bizimle ortak,
bizimle eit olamazlar m? Neyse ki aralarndan birka bize inanmaya devam
ediyor ama Avrupaly canavara benzeten binlerce kiiyi nasl susturacaklar?
Yarnn ran' neye benzeyecek? Bu, bizim davranmza, bizim vereceimiz
rnee bal. Baskerville'in fedakrlklar, dierlerinin canavarlklarn unutturdu.
Ona byk saygm var. Ama emin olun, lmeye hi niyetim yok. Sadece drst
olmaya alyorum. ran'a, bir Amerikan irketine hizmet eder gibi hizmet
edeceim, onu soymayacam, salna kavumasna, refaha kavumasna
alacam. Ynetime saygm olacak ama el pmeyeceim, eilip bklmeyeceim.
Gzyalarm tutamadm, aptallar gibi! Shuster sustu. Bana kuku ve aknlkla
bakyordu.
Sizi bilmeden incittimse, ltfen affedin. Ayaa kalkp, elimi uzattm.
Beni incitmediniz Bay Shuster, sadece beni altst ettiniz. Szlerinizi ranl
dostlarma nakledeceim, tepkileri benimkinden farkl olmayacaktr.
Oradan kar kmaz Baharistan'a kotum; Fazl' orada bulacam biliyordum.
Onu uzaktan grnce, seslendim:
Fazl, bir mucize daha!
13 haziran gn, ran Parlamentosu, ei grlmedik bir oylama ile, Morgan
Shuster'e, lke maliyesini dzenlemesi iin tam yetki verdi. Bundan sonra, dzenli
biimde Bakanlar Konseyine katlacakt.
Bu ara, ary ve elileri telalandran bir baka olay oldu. Nereden kaynakland
belli olmayan ama tahmin etmesi de zor olmayan bir sylentiye gre, Morgan
Shuster bir Acem tarikatndan-d. Sama grnebilir ama, haberi yayanlar,
zehirlerini sulandrarak, yalanlarna gerek ss vermeyi baardlar. Amerikallar
bir gn iinde, halkn gznde kukulu kiiler durumuna dtler.
Genel hazinedarla konuma iini bir kez daha stlendim. lk karlamamzdan
sonra, ilikilerimiz iyilemiti. O bana Ben, ben ona Morgan diyordum. Neyle
sulandn anlattm:
Senin adamlarnn arasnda Bab'lerin ya da Bahai'lerin olduu syleniyor. Bunu
Fazl da dorulad. Bahai'lerin Amerika'da ok etkin bir ube atklar syleniyor.
Delegasyonundaki btn Amerikallarn Bahai olduklar ve lkenin maliyesini
dzeltme bahanesiyle yanda kazanmaya altklar sonucuna varlm.
Morgan bir sre dnd:
nem tayan tek soruya cevap vereceim: Hayr, ben buraya vaaz vermeye ya
da mrit kazanmaya gelmedim; ran maliyesinin ok gerekli olan dzenleme iini
yapmaya geldim. Hemen syleyeyim, Bahai filan deilim. Bu tarikatlarm varln,
buraya gelmeden nce okuduum Profesr Browne'un kitabndan rendim. Yine
de Bab ile Bahai arasndaki fark bilmem. Hizmetilere gelince, ki bu evde yirmi
kii kadardrlar, herkesin bildii gibi, onlar ie ben almadm. Buraya gelmemden
nce de buradaydlar. lerinden memnunum; nemli olan da bu! Benimle
alanlar, dinsel inanlarna ya da kravatlarnn rengine gre deerlendirme gibi
bir alkanlm yoktur.
Davrann anlyorum. Benim ilkelerime de tpatp uyuyor. Ancak, ran'dayz ve
hassasiyet duyduklar konular deiik olabiliyor. Yeni Maliye Bakan ile grtm.
Dedikoducular susturmak iin, uaklarn kovman gerektiini dnyor. En
azndan aralarndan birkan.
Maliye Bakannn bu konuda endiesi mi var?
Sandndan da ok. Giriilen btn ilerin tehlikeye dmesinden korkuyor.
Konumamzm sonucu hakkmda kendisine hemen bilgi vermemi istiyor.
Emir Azam ayaa kalkm, fkeden her bir yan titriyormu, meslektalarna
kzgn bir bak frlatarak:
erefimle oynanmak m isteniyor? diye sormu.
235
Kimse ses kartmaynca:
Byle bir para adma yatmsa, bunu bilen en son kii olduuma yemin ederim,
demi.
Sonunda bankacy getirtmiler, bankac gelir gelmez, Sava Bakan ona doru
atlp fsldayarak birka szck sylemi, sonra masum bir glmseme ile:
Bu kr olas bankac talimatm anlamam. Birliklerin parasn dememi. Arada
bir anlamazlk var demi.
Olay zorlukla kapanm. Ama o olaydan sonra hi bir Bakan Hazineyi soymaya
kalkmad. Bu durumdan holanmayanlar vard tabii ama susmaktan baka areleri
yoktu. nk pek ok kiiyi, hatta Bakanlar bile memnun edecek bir ok neden
vard: ran tarihinde ilk kez, memurlar, askerler ve yurt dndaki diplomatlar
maalarn zamannda alyorlard. Uluslararas finans evrelerinde Shuster
mucizesine inanlmaya balanmt. Nitekim, Londra'daki Seligman kardeler,
ran'a drt milyon sterling kredi amay kabul etmilerdi. Bu tarz kredilerin yan
sra istenilen aalayc dnlere yer verilmiyordu. Ne gmrk gelirlerine el
koymak, ne ipotek etmek sz konusuydu. deme gc olan normal bir mteriye
verilen normal bir bortu! Bu nemli bir admd. ran'a ba edirmek istiyenlerin
gznde ise tehlikeli bir adm! ngiliz Hkmeti borcu bloke etmek iin mdahale
etmiti.
ar ise daha sert yntemlere bavurmaktayd. Temmuzda, eski ahm, iki
kardeiyle birlikte, paral askerlerden oluan bir orduyla Tahran zerine
gelmekte olduu haber alnd. Amac iktidar ele geirmekti. Oysa Rus
Hkmetinin gzetiminde, ran'a asla geri dnmeyecei vaadi ile Odessa'da
tutulmuyor muydu? Saint Petersbourg makamlar, kendilerine soruldukta, ahn
gzetimlerinden katn, sahte bir pasaportla yolculuk yaptn, silahlarn
zerlerinde "maden suyu" yazl kasalarda tadn, bu katan sorumlu
olmadklarn sylyorlard. Bylece, Odessa'daki ikametghndan ayrlp, Ukrayna
ile ran arasndaki yzlerce kilometrelik alan kimseye grnmeden ap,
silahlaryla birlikte bir Rus gemisine binip, Hazar denizini geerek ran
topraklarna ayak basacak ve bundan ne ar'm ne hkmetinin-, ne ordusunun/ne
gizli polisi Okhrana'nn haberi olmayacakt!
Ama tartmann ne gerei vard? ran'n hassas demokrasisinin yklmasn
nlemek gerekiyordu. Parlamento Shuster'den para istedi. Bu kez, Amerikal hi
tartmad. Tam tersine, birka gn iinde ordunun en iyi silahlarla donatlmas
iin elinden geleni
236
yapt, hatta bir adm daha atarak, Komutanlna Efrayim Han'n getirilmesini
nerdi. Efrayim Han, parlak bir Ermeni subay idi ve ay iinde eski ah' ezip
snrn te yanma pskrtecekti.
Btn dnya buna inanamyordu; ran gerekten modern bir lke mi olmutu?
Buna benzer ayaklanmalar, eskiden yllar boyu srerdi. Gzlemcilerin ou iin
bunun tek bir yant vard, o da: Shuster idi. O artk sadece Genel Hazinedar
deildi. Parlamen-to'nun eski ah yasa d ilan etmesini neren de o oldu. Tpk
Amerikan kovboy filmlerinde "Aranyor" dercesine, ah ve kardelerini
yakalayana para vaadinde bulunuldu.
ar istifini bozmad. ran'daki emellerinin, Shuster orada olduka
gerekleemeyeceini anlamt. Onun gitmesi gerekiyordu! Bir olay yaratmak
gerekiyordu, byk bir olay! Bu grevi yklenen eski Tebriz Konsolosu, imdiki
Tahran Bakonsolosu Pokhita-noff oldu!
Grev szc belki de ok basit kaacak: nk son derece byk bir beceriyle
dzenlenen bir komplodan sz etmek daha doru olacak. Parlamento, eski ah'n
ve iki kardeinin mallarna el koyma karar vermiti. Bu ii Genel Hazinedar sfat
ile yerine getirecek olan Shuster, ii son derece yasal ller iinde yapmak
istedi. Mallarn nemlice ksm, Atabek Saraynn az tesindeki "Saltanat I"
adn tayan saraydayd. Amerikal oraya, bir jandarma timi eliinde, ellerinde
yasal emirler bulunan baz sivil grevlileri gnderdi. Bunlar Rus Konsolosunun
gnderdii Kazaklarla burun buruna geldiler. Jandarmalarn saraya girmesini
engelliyor, ekil-mezlerse Hkmete bavuracaklarm sylyorlard.
Olan biten hakknda haber ald vakit Shuster, yardmclarndan birini Rus
Eliliine gnderdi. Pokhitanoff, gelen adam tehdit etti: "Saltanat I"
saraynn sahibi Prensin annesi, ara ve arieye bir mektup yazarak korunmasn
istemi, onlar da bu ii stlenmilerdi.
Amerikal duyduklarna inanamad; yabanclarn dokunulmazl olmasn, bir ranl
bakan ldren katillerin arn uyru-undadr diye yarglanmamasn anlyordu. Bu
deitirilmesi zor bir kurald. Ama ranllarn, bir gn iinde, mlklerini yabanc
bir hkmdarm koruyuculuuna brakarak kendi lkelerinin yasalarna kar
gelmeleri, ite bu duyulmu ey deildi. Shuster bunu kabul etmek istemedi.
Jandarmalara, Saray kuvvete bavurmadan ama kararllkla teslim almalar emrini
verdi. Bu kez Pokhitanoff
237
ses karmad. Yangn balatmt. Grevi tamamlamt.
Tepki gecikmedi. Saint-Petersbourg'da bir hkmet bildirisi yaynland, meydana
gelen olaym Rusya'ya saldr, ara ve arieye hakaret saylacan ne sryor ve
Tahran Hkmetinin resmen zr dilemesini istiyordu. Panie kaplan Babakan,
ngilizlere dant; ngiliz Dileri Bakanl, arn akas olmadn, Baku'ya
birlik karttn, ran' igal etmee hazrlandn ve ltimatomu kabul etmenin
akllca bir i olacan bildirdi.
24 Kasm 1911'de ran Dileri Bakan, ii kan alayarak, Rus Eliliine gitti,
Elinin elini skt ve unlar syledi:
"Ekselans, Hkmetim beni, Hkmetinizin konsolosluk mensuplarnn uradklar
hakaret nedeniyle zr dilemekle grevlendirdi."
Ona uzanan eli skarken, ar'n temsilcisi de u yant verdi:
Neye gelsinler? Ruslarn dostu onlar. ar, Japon mparatoru ile bartran
Bakan Roosevelt deil mi?
Ama Shuster'e yardm etmek istemezler mi?
Shuster ran'da ok tannp, ok seviliyor. Ama lkesinde adm duyan ok az.
Amerikan Ynetimi, Saint-Petersbourg ile Londra'y kzdrm olmasndan pek
holanmyacaktr.
Onlardan bir demiryolu yapmalarn isteriz. Belki bu neriye baylrlar,
yardmmza koarlar.
' Belki. Ama gelmeleri alt ay srer. ar ise iki haftada burada olur.
Ya Trkler? Ya Almanlar? Japonlar neden olmasn? Ruslar Manurya'da
ezmediler mi? Kirman'l bir milletvekili, ahm tahtm Japon Mikadosuna sunma
nerisinde bulunacakken, Fazl patlad:
unu iyice bilmeliyiz ki, sfahanllar bile yardma ara-mayz. Eer
savaacaksak, bu Tahran'da olacaktr. Tahranllarla olacaktr ve u anda
Tahranda bulunan silahlarla olacaktr. Tpk yl nce Tebriz'de olduu gibi.
zerimize bin Kazak deil, elli bin Kazak gndereceklerdir. Hibir kazanma
ansmz olmadn bilerek arpm olacaz.
Bu cesaret krc konumay bakas yapm olsayd, sulamalarn ard arkas
kesilmezdi. Ama Tebriz kahramanndan, dem Oullarnn en nlsnden gelince,
szckler gerek anlamn buldu, yani gerein ac yz ortaya kt. O andan
itibaren, direni nerisinde bulunmak zorlat. Ama Fazl, yine de bunu yapt:
Vurumaya hazrsak, bu srf gelecei kurtarmak iindir. ran daha hl mam
Hseyin'in ansn yaamyor mu? Oysa o da, nceden yitirilmi bir savata
arpt, yenildi, ezildi, katledildi ve imdi biz onun adn onurlandryoruz. ran'n,
inanmak iin kana ihtiyac var. Biz mam Hseyin'in yoldalar gibi, yetmi iki
kiiyiz. lrsek, bu Parlamento bir ant-kabir olur. Demokrasi, yzyllar boyu
Dou toprana gmlr.
Hepsi lme hazr olduklarn syledi ama hi biri lmedi. Davaya ihanet ettikleri
iin deil, aksine kentin savunmasn stlene240
cek gnlller bulmulard. Tebriz'de olduu gibi, "Adem Oullar" ilk sralarda
yerlerini almt. Ama bu zm deildi. arm birlikleri lkenin kuzeyini igal
ettikten sonra, imdi de bakente doru yrmekteydi. lerlemelerini yavalatan
tek ey, havann karl oluu idi.
24 aralk gn dk Babakan iktidar zorla ele geirmeye karar verdi.
Kazaklarm, Bahtiyarilerin, jandarma kuvvetlerinin nemli bir ksmnn yardm ile
bakente egemen oldu ve Parlamentoyu feshettiini bildirdi. Pek ok milletvekili
yakaland. En etkin olanlar srgne gnderildi. Listenin bamda Fazl vard.
Yeni rejimin ilk ii, arn ltimatomunu resmen tanmak oldu. Nazik bir mektupla
Morgan Shuster'e, iine son verildii bildirildi. ran'da sadece sekiz ay kalmt,
soluk solua, lgnca, ba dndrc ve Dounun yzn deitiren sekiz ay.
11 Ocak 1912'de Shuster trenle uurland. Gen ah, onu En-zeli limanna
gtrmek zere, emrine kendi otomobilini ve Fransz ofr M. Varlet'yi verdi.
Ona veda etmeye gelen ranllar ve yabanclar bir hayli kalabalktk. Kimi
oturduu saraya gitmi, kimi yol boyunca dizilmiti. Alk yoktu ama binlerce elin
usulca selam, gzlerden akan gzyalar vard. Bir alay insan, terkedilen bir
sevgili gibi alyordu. Yol boyunca, sadece ufak bir olay oldu: bir Kazak, Konvoy
geerken, yerden bir ta ald ve Amerikalya atar gibi yapt, eylemini
tamamlayabildiini sanmyorum.
Otomobil Kazvin kapsndan kp kaybolduunda, Charles Russel ile birka adm
yrdm. Sonra tek bama, irin'in sarayna yneldim. Beni karlarken:
ok zgn grnyorsun! dedi.
Shuster'i yolcu ettim.
Ah! Nihayet gitti.
Doru duymu olduumdan emin deildim, Aklad:
Kendi kendime bu lkeye hi gelmeseydi daha iyi mi olurdu diyorum.
Ona dehetle baktm:
Bunu sen mi sylyorsun?
Evet, bunu ben irin sylyor. Geliinde Amerika'ly alklayan ben, her
eylemini onaylayan ben, onu bir kurtarc olarak gren ben, Amerika'da kalmam
olduuna zlyorum.
Ne kusuru oldu ki?
Olmad. ran' anlayamam olduu da bundan belli.
241
Gerekten anlayamyorum.
Krala kar hakl olan bir bakan, kocasna kar hakl olan bir kadm, subayma
kar hakl olan bir er iki kat ceza grmez mi? Zayflarn hakl olmalar hatadr.
Ruslarn ve ngilizlerin karsnda ran zayftr, bir zayf gibi davranmalyd.
Sonuna kadar m? Gnn birinde ayaa kalkmas, modern bir devlet kurmas,
halkn eitmesi, zengin ve saygn lkeler arasna girmesi gerekmez mi? Shuster
bunu denemee kalkt.
Bu yzden ona saygm sonsuz. Ama daha az baarl olsayd, bugnk duruma
dmezdik diye dnmekten kendimi alamyorum. imdi demokrasimiz yok oldu,
topramz igal edildi.
arn emelleri hep byleydi, bu er ge olacakt.
Felaket gelecekse bile, ge gelmesi yedir! Sen Nasreddin Hoca'nn eek
hikyesini bilir misin?
Nasreddin Hoca, ran'da, Maverannehir'de ve Kk Asya'da, fkralaryla
efsane olmu bir kiidir. irin anlatmaya koyuldu:
Yar deli bir hkmdar, eek ald diye Nasreddin Hoca'y lme mahkm
etmi. Tam ldrlmeye gtrlecekken, Hoca yle barm: "Aslnda bu eek
benim kardeimdir. Bir byc onu bu hale soktu. Bu eei bir yl bende brakn.
Ona tekrar, sizin benim gibi konuma retirim." Hkmdar ilgilenmi, Hocaya
sylediklerini tekrar ettirdikten sonra; "Pek l, demi. Ama gn gnne bir yl
sonra eek konumazsa, lmlerden lm been." Hkmdar gidince, kars
Hoca'ya "Byle bir eyi nasl sylersin? diye sormu. "Eein konumayacan sen
de biliyorsun." "Tabii ki biliyorum" diye yantlam Nasreddin Hoca. "Ama bir yla
kadar hkmdar lebilir, eek lebilir, ben lebilirim."
insan geveten bir Trk hamam vard. Palmiye aal verandalar, barfiksli
jimnazyumu, lde geziyor izlenimi edinmek isteyenler iin elektrikli dmesine
basnca yryen devesi vard.
244
Titanic'te yalnzca bu egzotik grnn aray iinde deildik. Avrupa usul
elendiimiz de oluyordu. stridye yemek, Lyon usul piirilmi bir tavuun
keyfine varmak, 1887 Cos d'Estournel arabn yudumlamak, Hoffmann'n
Masallar'va ve Geya'y ya da Byk Mool'u yorumlayan orkestray dinlemek de
cabasyd.
Bugnlerin, bizim iin deeri, ran'daki gibi gizlenmek zorunda olmaymzd.
Prensesimin Tebriz'deki, Zarganda'daki veya Tahran'daki evleri ne kadar rahat
olursa olsun, akmz drt duvar arasnda gizli tutma zorunluluu beni rahatsz
ediyordu. Artk birlikte olmann, birlikte kol kola gezmenin keyfini sryor ve
geminin en geni kamaras olduu halde, kamaramza dnmeyip ge vakte kadar
evremizdeki baklarn zerimizde takl kalmasndan holanyorduk.
En ok sevdiimiz eylerden biri de akam gezintilerimiz idi. Yemeimizi yer
yemez bir gemi subayn ve hep ayn subay bulmaya gidiyorduk. O bizi bir kasanm
nne gtryor, oradan El-yazmas'm kartyor, gverteden ve koridorlardan
geerek Cafe Parisien'in rahat koltuklarna kuruluyor, rastgele birka drtlk
okuyor sonra asansre binerek gverteye kyor ve ak havada pyorduk.
Gecenin ilerlemi saatinde, Elyazmas m. odamza gtryor ve sabah ayn subay
tarafndan kasaya konuluncaya kadar yanmzda alkoyuyorduk. Bu, irin'in pek
houna giden bir tren, bir ayindi. Onun iin de, her gn ayn ayrntlar ayn
biimde tekrar etmeye zen gsteriyordum.
Drdnc gece, Elyazmas'n, Hayyam'n u drtlnn bulunduu yerden atk:
mr soluumuz nereden geliyor diye soruyorsun. Uzun bir yky zetlemek
gerekirse Derim ki Okyanus'un dibinden, Her eyi yeniden yutan Okyanus'tan.
Okyanus'tan sz ermesi houma gitmiti. Tekrarlamaya kalktm. irin szm
kesti:
Ltfen!
Bouluyor gibiydi, kaygyla yzne baktm.
Bu rubai'yi ezbere biliyorum, dedi. Ama birden ilk kez duyuyormuum gibi bir
duyguya kapldm. Sanki..
245
Anlatmaktan vazgeti, derin bir nefes ald, biraz sakinlemi gibiydi:
Bir an nce varm olmay istiyorum, dedi. Omuzlarm silktim:
Yeryznde gvenle yolculuk yapacamz bir gemi varsa, o da bu gemidir.
Kaptan Smith'in dedii gibi, "Tanr bile bu gemiyi batramaz!"
Byle demekle onu rahatlatacam sanrken bsbtn rkttm. Koluma yapt:
Byle konuma! Asla! dedi.
Niin byle telalanyorsun? Laf olsun diye syledim. Bunu sen de biliyorsun.
Bizde, bir imansz bile byle bir ey demeye cesaret edemez.
Titriyordu. Ar tepkisini anlamakta glk ekiyordum. Yolda dmemesi iin
kendisini tutmak zorunda kaldm.
yerden kprdamamaya karar verdim. Bekledim. Bir saat. ki saat. Rhtm yava
yava boald.
Nereye bakmal? nce White Star brosuna gittim. Titanic'in irketiydi. Sonra
kurtarlanlarn yerletirildikleri otelleri dolatm. Hibir iz yoktu. Rhtma geri
dndm. Botu.
Bunun zerine, adresimi bildii ve yattktan sonra beni arayabilecei yere
dnmeye karar verdim: Annapolis'teki evime!
Uzun sre irin'den haber bekledim. Gelmedi. Bana yazmad, kimse benim nmde
adn anmad.
Bugn, kendi kendime soruyorum: acaba byle biri var myd? Dou saplantlarmn
bir rn myd yoksa? imdeki kuku artnca, belleim sislenince, aklm
kaybedecek gibi olduumda, kalkp odann btn klarn yakyor, eski mektuplar
kartyor, onlar yeni almm gibi ayor, kokularn iime ekiyor, baz
sayfalarn yeniden okuyorum. Bu mektuplarn ifadesindeki soukluk bile iimi
styor. Bana yeniden, yeni bir ak yayormuum izlenimini veriyor. Ancak o
zaman yatarak onlar yerlerine koyuyor ve gemi anlara dndm karanlklara
dalyorum. stanbul salonlarndan birinde syleniverilen bir szck, Tebriz'de
geirilen uykusuz geceler, Zarganda knn scakl! Son yolculuumuzdan da u
sahne: gverteye km dolayor, karanlk bir kede pyorduk. Yzn
ellerimin arasna alabilmek iin, Elyazmas'n bir kenara brakyordum. irin, bunu
grnce glmekten krlm, bir iki adm geri atm ve tiyatroda oynar gibi
gkyzne seslenmiti:
Titanic'te Rubaiyat! Dou'nun iei, Bat'nn iekliinde! Ey Hayyam!
Yaadmz u gzel n grebilseydin!
-sonwww.iskenderiyekutuphanesi.com
249