You are on page 1of 160

SEMERKANT

Amin Maalouf,

www.iskenderiyekutuphanesi.com

Amin Maalouf, 1949'da Lbnan'da dodu. Ekonomi ve toplumbilim okuduktan


sonra gazetecilie balad; 1976'dan beri Paris'te yayor. eitli yayn
organlarnda yneticilik ve ke yazarl yapm olan Maalouf, bugn vaktinin
ounu kitaplarn yazmaya ayrmaktadr. Yaptlarnda ok iyi bildii Asya ve
Akdeniz evresi kltrlerinin sylencelerini baaryla ileyen Maalouf, ilk kitab
Les Croisades vues par les Arabes (1983, Araplarn Gzyle Hallar) ile tannd
ve bu kitabn evrildii dillerde de byk bir baar kazand. 1986'da yaymlanan
ve ayn yl Fransz-Arap Dostluk dl'n kazanan ikinci kitab (ilk roman) Leon
l'Africain (Afrikal Leo) ise bugn bir "klasik" kabul edilmektedir.
Maaloufun 1988'de yaymlanan ikinci roman Samarcande (Semerkant) da
cokuyla karland ve pek ok dile evrildi. Maaloufun sonraki kitaplar yine
romand: Les Jardins de lu-miere (1991, Ik Baheleri) ve Le Premier Siecle
apres Beatrice (1992, Beatrice'den Sonra Birinci Yzyl). Amin Maalouf, 1993'te
yaymlanan roman Le Rocher de Ta-nios (Tanios Kayas) ile Goncourt dl'n
kazand. Son roman Echelles du Levant (Dounun Limanlar) ise 1996'da
yaymland.
Amin Maaloufun drt roman yaynevimizce Trkeye kazandrlmtr: Afrikal
Leo (1993), Semerkant (1993), Tanios Kayas (1995) ve Dounun Limanlar (1996).
AMN MAALOUF
Semerkant
ROMAN
Semerkant / Amin Maalouf
zgn ad: Samarcande
NDEKLER
BRNC KTAP
airler ve Sevgililer 11
KNC KTAP
Hahailer Cenneti 77
NC KTAP
Bininci Yln Sonu 135
DRDNC KTAP
Denizde Bir air 189
Ve imdi, baklarn Semerkant zerinde gezdir! O, yeryznn kraliesi deil
mi? Tm kentlerin kaderini ellerinde tutmuyor mu?

Edgar Allan Poe (1809 -1849)


Atlantik'in dibinde bir kitap var. Anlatacam, ite onun yks.
Belki nasl sonulandn biliyorsunuz: o tarihte gazeteler yazd, baz yaptlarda
da belirtildi: 14 Nisan 1912'yi 15 Nisan 1912'ye balayan gece, Titanic gemisi,
Newfoundland aklarnda battnda, en nl kurbanlarndan biri de, ranl bilge
ozan, gkbilimci mer Hayyam'n Rubaiyat'nn elyazmas tek rnei idi.
Bu deniz faciasndan sz edecek deilim. Benden bakalar, felaketi dolar ile
deerlendirdiler, benden bakalar, llerin ve son szlerinin dkmn, yaplmas
gerektii gibi yaptlar. Aradan alt yl gemi olmasna karn, layk olmadm
halde bir ara sahibi bulunduum o deriden ve mrekkepten olma varlk, daha hl
kafama taklyor. Onu, doduu Asya topraklarndan skp alan ben deil miyim?
Ben, yani Benjamin O. Lesage. Onu Titanic gemisine bindiren ben deil miyim? Bin
yllk gzerghn deitiren, amn kstahl deilse, nedir?
O gnden beri, dnya her gn biraz daha kana ve karanla buland. Bana gelince,
artk hayat glmsemiyor. Anlarn sesini dinlemek, saf bir mit beslemek, "onu
yarn bulacaklar" hayalini kurmak iin, insanlardan uzaklatm. Altn kutusunun
iinde, denizin derinliklerinden kacak, kaderine yeni bir macera eklenecek
diyordum. Parmaklar ona dokunabilir, onu aabilir, iine dalabilir, gzler aama
aama servenini izleyebilirdi. Kefedecekleri: airin kendisi olurdu ve onun ilk
dizeleri, ilk aklar, ilk korkular! Ve de Hahailerin mezhebi!
Sonra, boz ve zmrt rengi bir resmin karsnda, kukuyla dururlard. Resmin
zerinde ne tarih, ne de imza! Sadece cokulu ya da bezgin u szler var:
"Semerkant, dnyann gnee dnk en gzel yz."
BRNC KTAP
ARLER VE SEVGLLER
Kim Senin Yasan inemedi ki, syle?
Gnahsz bir mrn tad ne ki, syle?
Yaptm ktl, ktlkle detirsen Sen,
Sen ile ben arasnda ne fark kalr ki, syle?
mer Hayyam
Bazen Semerkant'ta, ar ve kasvetli bir gnn bitiminde, kentin isiz gsz
takm, baharat arsnn yan bandaki iki meyhane kmaznda, Sogd lkesinin
kokulu arabn imek iin deil, ama gelen gideni gzetlemek ya da akrkeyif bir
ka akamcya saldrmak iin dolanp durur. Ele geirilen kii yere serilir, hakaret
edilir, batan kartan arabn kzlln ona yz yllar boyu hatrlatacak olan bir
cehennem ateine sokulur.
te Rubaiyat, 1072 yaznda, byle bir olay zerine yazlmaya baland. mer
Hayyam yirmi drt yandayd ve bir sredir Semerkant'ta bulunuyordu. O akam,
meyhaneye mi gitmiti yoksa dolap dururken rastlantlar m onu oraya
srklemiti? Bilinmeyen bir kenti arnlamann taze keyfi, biten gnn binlerce
biim alna ak gzlerle bak... Gelincik Tarlas Sokanda bir kk olan,
ard elmay gsnde tutarak tabanlar yalyor; uhaclar arsnda bir
dkknn iinde, bir kandilin kr nda tavla partisi sryor, iki zar atndan
sonra bir kfr ve tkrtl bir gl duyuluyordu. plikiler geidinde ise,

katrcnn biri emenin nnde durup yzn ykyor, sonra da uyuya kalan
ocuunu percesine, dudaklarn uzatp muslua eiliyor, susuzluunu giderdikten
sonra slak avularn yznde gezdirip krediyor, ii bo bir karpuzu yerden
alarak su ile dolduruyor ve hayvannn bandan aaya, o da iebilsin diye boca
ediyordu.
Ttncler Meydannda, gebe bir kadn Hayyam'a yaklat. Peesini atnda
ancak onbe yanda olduu anlalyordu. Tek sz etmeden, ocuksu dudaklarnda
tek glmseme olmadan, Hayyam'n elindeki kestanelerden bir kan alverdi.
Hayyam a-rmad. Bu Semerkant'da eski bir inant. Bir anne aday, sokakta
houna giden bir yabancya rastlarsa, yiyeceini elinden almak cesaretini
gsterebilmeliydi. Bylece, doacak ocuk, onun kadar yakkl, onun gibi ince
uzun, onun kadar soylu ve dzgn hatlara sahip olacaktr. mer, uzaklaan kadna
bakarken, elinde kalan kestaneleri yemeye devam etti. O srada duyduu bir
uultu, hz13
I
lanmasna yol at. Az sonra kendini, zincirinden boanm bir gruhun ortasnda
buluverdi. Kollar ve bacaklar upuzun, beyaz salar dalm bir ihtiyar, yere
serilmi, lklar fke ve korkudan hkra dnmt. Gzleriyle yeni gelene
yalvarmaktayd. Zavallnn evresini, yirmi kadar titrek sakall, sopal adam alm,
az tede keyifli bir seyirci kitlesi birikmiti. Aralarndan biri, Hayyam'n kzgn
yzn grnce: "nemli deil, bu uzun Cabir'den bakas deil" dedi. mer
srad, bir utan dalgas gelip boaznda dmlendi, kendi kendine: "Cabir, Ebu
Ali'nin arkada!" diye sylendi. Ebu Ali, aslnda sk rastlanan bir isimdi. Ama ister
Buhara'da olsun, ister Cordoba'da, ister Belh'de olsun, ister Badat'ta, ad sayg
ile anlrsa, kim olduu kolaylkla anlalr. Bu, bn-i Sina'dan bakas deildir.
Bat'da Avicenne diye bilinen! mer onu tanm deildi. Onun lmnden onbir yl
sonra domu,, ama onu, kuann en byk ustas, btn bilimlerin stad, Mantk
havarisi olarak kabul etmiti. Hayyam tekrar sylendi: "Cabir, Ebu Ali'nin en
sevdii arkada!" Cabir'i geri ilk kez gryordu ama, talihsiz yaam hakknda
bilgisi vard. bn-i Sina, Cabir'i kendi halefi sayar, yalnz dncelerini
sergilemedeki ataklln ve pervaszln eletirirdi. Cabir, bu kusuru yznden
gnlerce hapis yatm, meydan dayama ekilmi, son kamlanmas Byk
Semerkant Meydannda, ailesinin gzleri nnde gereklemiti. Cabir bu
hareketi asla unutmamt. Cesur, gzpek bir adam iken nasl olmutu da byle
ihtiyara dnmt? Herhalde karsnn lm yznden! Kars ldkten sonra,
yrtk prtk giysilerle, sendeleye sendeleye, sama sapan konuarak dolamaya
balamt. Cabir'in peinden, glp baran, ellerini rpan, attklar talarla
onun, gzlerinden ya aktacak kadar, cann yakan bir ocuk ordusu giderdi.
mer, btn bunlar izlerken "Dikkat etmezsem, gnn birinde ben de byle
olacam" diye dnd. Korktuu sarholuk deildi; nicedir arapla aralarnda
karlkl bir sayg olumutu. Onun asl korktuu, iindeki saygnlk duvarn
ykmalarndan rkt, insan ynlaryd. urada duran zavall, dkn, etrafnda
ember oluturulmu adam grmek istemiyor, uzaklamak istiyordu. Ama yine

biliyordu ki, bn-i Sina'nn bir dostunu bylesi bir gruha terk edemezdi. Ar
ar ilerledi. Son derece sakin bir sesle:
Bu zavally brakn gitsin! diye seslendi.
Eleba, Cabir'in zerine gelmiken doruldu, davetsiz konu14
unun karsna dikildi. Yznde derin bir bak yaras vard ve mer'e, suratnn
o yann dnerek konumaya balad:
Bu adam bir sarho, bir zndk, bir feylesof! dedi. Hele bu son szck, azndan
tkrrcesine kmt.
Semerkant'da artk tek bir feylesof istemiyoruz!
Kalabalktan bir onama sesi ykseldi. Onlar iin "feylesof szc, Yunann din
d bilimlerine, genelde din ya da edebiyat d her eye ilgi gsteren adam
anlamna geliyordu. mer Hayyam, gen yana karn, tannm bir feylesoftu.
Yani u zavall Cabir'e oranla ok daha byk bir avd. Anlalan, surat yaral
adam onu tanmamt, nk arkasn dnerek iine koyulmu, ihtiyar salarndan
yakalayarak, kafasn , drt kez saa sola sallamaya balam, en yakn duvara
arpacakm gibi yapp, bir anda brakvermiti. Sert olmakla birlikte, davrannn
yine de temkinli bir yan vard, ii sonuna kadar gtrmek istemiyormu gibiydi.
Hayyam, bundan yararlanarak tekrar araya girdi:
Brak u ihtiyar, o bir dul, bir hasta, bir deli, dudaklarn ancak
kprdatabildiini grmyor musun?
Eleba bir srayta Hayyam'n yanna geldi, parman gzne sokarcasna
sordu:
Sen onu iyi tanyor gibisin. Kimsin sen? Semerkant'l deilsin! Seni bu kentte
tanyan yok!
mer, karsndakinin parman itti. Adam bir adm geriledi ama yine de srar
etti:
Adn ne yabanc?
Hayyam duraksad, smacak bir yer arad, gk yzne bakt. Hilali rten bulutlar
grd. Sustu, i ekti. Dnceye dalma, yldzlar adlar ile tek tek sayma,
uzaklara gitme, halk ynndan kama!
Kalabalk evresini sard, birka el omuzuna dokundu, kendine gelip doruldu:
Ben mer, Niapur'lu brahim'in olu. Ya sen kimsin? eklen sorulmu bir
soruydu. Adamn kendini tantmaya hi
niyeti yoktu. Buras onun kentiydi ve sorgu sual etmek yalnzca onun hakkyd.
Daha sonra mer adamn lakabn renecekti. Kesik Yz diye tannrm. Eli
sopal, az laf yapar, gelecekte Semerkant' titretecek olan adam! imdilik
sadece, bir iareti ile dilediini yaptrd evresindeki u insanlara egemendi.
Gzlerinde beliren ani prlt ile hempalarna dnd, sonra da kalabala seslendi:
Vay canna, Niapur'lu brahim Hayyam'n olu mer'i na15
sl oldu da tanmadm? Horasan'n yldz, ran'n, Irak' Arab ve Irak- Acem
olmak zere her iki Irak'n dhisi, feylesoflarn prensi mer!

Szde derinden bir selam verip, parmaklarn sarnn iki yannda akrdatnca,
aylaklarn kahkahalarna yol at.
man sahibi, inan sahibi, rubailer yazarn kim tanmaz?
arap testimi krdn, Tanrm.
Zevk yolumu tkadn, Tanrm.
Nar rengi arabm yere aldn, Tanrm.
Tvbeler olsun, yoksa sarho musun Tanrm?
Hayyam, kzgn ve endieli, dinledi. Bu biimde bir kkrtma, cinayete davetiye
kartmak demekti. Tek bir saniye yitirmeden, kalabalktan ayartlan olmasn
diye, yksek sesle haykrd:
Bu drtl ilk kez duyuyorum. Benim yazdm rubai yle:
Hi, hi bir ey bilmiyorlar, bilmek istemiyorlar
u cahillere bak, dnyaya egemen onlar.
Onlardan deilsen eer, sana kfir derler
Onlara aldrma Hayyam, yoluna devam et.
"u cahillere bak" derken, eliyle kalabal gsteren Hayyam, yanl bir i yapm
oldu. Eller kalkt, giysisini ekitirmeye balad, elbisesi paraland, srtna
indirilen bir diz darbesi ile kendini yerde buldu. Kalabaln altnda ezilmiti ama,
kendini savunmaya kalkmad. Giysilerinin lime lime, bedeninin param para
olmasna ses kartmayacakt, kurbanlk koyun uyuukluu ile kendini koyuverdi.
Artk hibir ey hissetmiyor, hibir ey duymuyordu. Kendi iine kapanm, i
lemine ekilmiti.
Hayyam, kyam durdurmaya gelen silahl on adama, davetsiz konuklarm gibi
bakt. Kee kalpaklarnn zerinde, Semerkant kent zabtasnn ak yeil iareti
vard. Saldrganlar onlar grr grmez, Hayyam'dan uzaklatlar; ama
davranlarn hakl klmak iin, kalabal tank gstererek haykrmaya baladlar:
Simyac! Simyac!
Resmi makamlarm gznde, feylesof olmak bir su deildi ama simyacln sonu
lmd.
Simyac? Bu yabanc bir simyac?
Zabta efinin tartmaya hi niyeti yoktu.
Bu adam gerekten bir simyac ise, onu yce yarg Ebu Tahir'e gtrmek
gerekir.
Herkesin unuttuu Uzun Cabir, bir daha darda dolamamaya kendi kendine and
iip meyhanelerden birinden ieri szlrken, mer kimsenin yardm olmadan
ayaa kalkt. Kimseye bakmadan, dosdoru yryordu; gururlu tavr, lime lime
olmu giysilerini ve kanl yzn bir tl ile rter gibiydi. nnde, mealeli zabta
gleri yol ayor, ardnda saldrganlar gruhu yryordu. En arkadan da ayak
takm gelmekteydi.
mer onlar grmyor, duymuyordu. Ona gre sokaklar ssz, yeryz sessiz,
gkyz bulutsuzdu ve Semerkant, daha hl bir ka gn nce kefettii o d
lkesiydi.
Hi durup dinlenmeksizin, hafta yryerek gelmiti Semerkant'a ve eskiden
gelmi olanlarn tlerine uyarak dosdoru Kuhandiz kalesine kp kenti

seyretmiti. Ona "Su ve yeillik, ieklikler ve bahvanlarn ustaca fil, deve,


atlamaya hazr kaplanlar biiminde budadklar aaklar greceksiniz"
demilerdi. Gerekten de kalenin batsnda, Manastr Kapsnn i ksmndan, in
Kapsna kadar sk meyvelikler, rl rl akan dereler grmt. Sonra, urada
burada tuladan bir minare, oymal bir kubbe, bir kk kkn duvarnn
beyazl gzne arpmt. Salkm stlerin kapladklar su birikintisinin
kysnda, salarn rzgra am bir kadn, plak, suya giriyordu.
Rubaiyat'n elyazmas kitabn resmeden ve kim olduu bilinmeyen ressam, ite bu
cenneti anlatmak istememi miydi? Semer-kant'da, kadlarn kads Ebu Tahir'in
ikamet ettii Asfizar'a gtrlrken, mer'in hayalindeki grnt bu deil
miydi? Kendi kendine tekrarlayp duruyordu: "Bu kentten nefret etmeyeceim.
Suya giren kadn bir serap bile olsa. Gerein yz, Kesik Yz'nki gibi olsa bile.
Bu serin gece, benim son gecem olsa bile."
16
17
II
Kad Efendi'nin geni divannda, amdanlardan szlen clz k, Hayyam'n
yznn rengini balmumuna evirmiti. eriye girer girmez, iki muhafz, kendisi
tehlikeli bir deliymi gibi, omuzlarndan yakalamt. Onu bu durumda, kapnn
yannda bekletiyorlard. Odann teki ucunda oturmakta olan Kad, Hayyam'
farketmemiti. Davay bitirmi, davaclarla tartyor, birine nasihat ederken,
dierini azarlyordu. Anlald kadaryla bu bir komu dalamas idi, eskiden
birikmi hnlar yinelenmi, sama ayrntlar ortaya dklmt!
Ebu Tahir, aka usandn gsterip, aile reislerinden pp barmalarn
istemiti. Hemen orackta, hi ayrlmayacaklarm gibi. Biri, bir adm atm, dev
gibi olan ise geri ekilmiti. Kad, hzla ona bir tokat indirip, orada bulunanlar
dehete drmt. Dev gibi olan, suratna vurmak iin kalkp uzanmak zorunda
kalan fkeli Kad'ya bir an iin bakm, sonra denileni yapmt.
Herkes ktktan sonra, Ebu Tahir, milislere yaklamalar iin iaret etti. Bunlar
yaklap raporlarn vermeye ve sokakta onca kalabaln toplanmasna neyin sebep
olduunu anlatmaya baladlar. Sonunda sra Kesik Yz'e geldi. Adam Kad'nn
nnde eildi, Kad'nn onu uzun sredir tand anlalyordu. Kesik Yz
heyecanla anlatmaya balad. Ebu Tahir dinliyordu. Yznden, ne dnd belli
olmuyordu. Birka saniye durdu, dnd, sonra:
Ahali dalsn, diye buyurdu. Herkes, en ksa yoldan evine dnsn. Sonra
saldrganlara bakarak:
Sizler de evlerinize dnn dedi. Yarndan nce karar verilmeyecek. Sank
geceyi burada geirecek. Yalnzca benim adamlarmn gzetiminde olacak,
bakasnn deil!
Byle arabuk yok olmas emredilen Kesik Yz, kar kacak oldu, ama kendini
tuttu. Eteklerini toplayp, iki bklm selam verdi.
Ebu Tahir, sadece kendi adamlarnn tanklnda, mer ile kar karya
geldiinde, u artc szleri syledi:
- Bu yce makamda, Niapur'lu mer Hayyam' kabul etmek

bir ereftir.
Kad alayc da deildi, heyecanl da... Hibir heyecan belirtisi gstermiyordu.
Tekdze bir ses tonu, dzgn bir konuma, burma bir sark, kaln kalar, kr bir
sakal, byksz bir yz, merakl baklar...
Bylesi bir karlama, bir saattir ayakta, herkesin alayl baklarna hedef olmu
durumda bekletildiinden, mer iin daha da artc oldu. Ebu Tahir, ustaca
geitirdii bir ka saniyeden sonra, devam etti:
mer, Semerkant'n yabancs deilsin! Gen yana karn, bilgin dillere
destan, baarlarn okullarda rnek gsteriliyor. bn-i Sina'nn kaln bir kitabn
sfahan'da yedi kez okuduktan sonra, onu Niapur'da kelimesi kelimesine ezbere
tekrarlayan sen deil misin?
Hayyam, hnerinin Maverannehir'de duyulmu olmasndan memnun, ama yine de
endieli idi. Bir Safi kadsnn azndan, bn-i Sina'nn adn duymak, yine de
gven verici deildi; stelik, daha hl oturmasna izin kmamt. Ebu Tahir
devam etti:
Anlatlanlar sadece bulularn deil. Pek tuhaf drtlklerin de varm.
ll szler, sulayc deil, aklayc deil, sadece dolayl biimde sorgulayc.
mer, sessizlii bozmann sras geldiine karar verdi:
Kesik Yz'n syleyip durduu rubai, bana ait deil. Kad, elinin tersi ile bu
ka kar koydu. Bu kez sesi sertti:
unu ya da bunu yazm olman nemli deil. ylesine zndka szler
naklettiler ki, bunlar tekrarlayacak olursam, kendimi yazar kadar gnahkr
sayarm. Sana itiraf ettirmek, seni cezalandrmak niyetinde deilim. Simyaclk
sulamalar, bir kulamdan girip, dierinden kt. imdi yalnzz, birbirini tanyan
iki kii gibi ve ben sadece gerei bilmek istiyorum.
mer'in ii rahat deildi, bir tuzaktan kukulanyor, konumaktan ekiniyordu.
Kendini imdiden cellada teslim edilmi gryordu. Uzuvlar kesilmi, paralara
ayrlm ya da armha gerilmi olarak. Ebu Tahir, sesini ykseltti. Neredeyse
baryordu:
Niapurlu adrc brahim'in olu mer, bir dostu tanyabilir misin?
Bu szlerde, Hayyam' kamlayan bir itenlik hissediyordu. "Bir dostu tanmak
m?" Soruyu ciddiyetle tartt, Kad'nn yzn
18
19
inceledi, srtmasna, sakalnn titreyiine dikkatle bakt. Gven duygusu yava
yava iini kaplad. Yz hatlar gevedi. Yumuad. Muhafzlarn ellerinden
kurtuldu, zaten Kad'nn iareti zerine, onlar da onu skmyordu. Kad itenlikle
glmsedi ama yine de sorusunu tekrarlad:
Sen, sylendii gibi zndk msn?
Bu bir soru olmaktan ok bir mitsizlik l idi. Hayyam yantlad:
Yobazlarn gayretkeliinden ekinirim ama, Bir'in iki olduunu asla
sylemedim.
Sylemedin ama dndn m?
Asla, Tanr tanmdr.

Benim iin bu yeterli. Tanr iin de, sanrm. Ya halk iin? Szlerini,
hareketlerini gzlyorlar. Benimkileri de, Hkmdarnkini de. Sen yle demisin:
"Arasra, Gnee yardmc olan glgenin bulunduu camilere giderim..."
Sadece, Yaradan ile bar iinde olan bir insan, ibadet yerinde rahat uyur.
Ebu Tahir'in kukulu baklar zerine, mer heyecanla devam etti:
Ben, iman Yarg korkusu, duas da secde etmek olanlardan deilim. Nasl m dua
ederim? Gle bakarm, yldzlara bakarm, yaratln gzelliine hayran kalrm,
Yaradan'n en byk, en gzel eseri olan insana, bilgiye alk duyan beynine,
sevgiye susam olan yreine, duyularna, uyanm ya da doyuma ulam tm
duyularna hayranlk duyarm.
Kad, dnceli dnceli ayaa kalkt, gelip Hayyam'n yanna oturdu, elini babaca
omuzuna koydu. Muhafzlar akn akn birbirlerine bakyordu.
Dinle gen dostum, Yce Tanr sana, bir dem olunun eriebilecei en deerli
eyi vermi: zek, belagat, salk, gzellik, renmek arzusu, hayattan zevk alma,
erkeklerin takdiri ve sanrm kadnlarn hayranl. Seni, bilgelikten yoksun
brakmadn umarm. nk dilini tutma bilgelii olmazsa, btn bu saydklarma
ne hayranlk duyulabilir ne de korunabilir.
Dndm sylemek iin yalanmay beklemem mi gerek?
Btn dndklerini syleyebilecein gn, torunlarnn torunlar yalanacak
zaman bulur. Bizler, giz ve korku an yayoruz. Senin iki yzn olmal, birini
halka dierini de kendine ve
Tanr'ya gstermelisin. Gzlerine, kulaklarna, diline sahip olmak istiyorsan,
gzlerin, kulaklarn, dilin olduunu unut.
Kad sustu, tepeden inme bir sessizlikti bu. Karsndakini konumaya davet
etmeyen, aksine oday tmyle dolduran, hizaya getirici bir sessizlik. mer,
gzleri yerde, bekliyordu. Kad'nn, kafasndaki szckleri semesine frsat
vermek istiyordu.
Oysa Ebu Tahir derin bir nefes aldktan sonra adamlarna sert bir emir verdi.
Adamlar ekildiler. Kapy kapattklarnda, kad kalkt, bir duvar halsn kaldrd,
sonra oymal bir kutunun kapan at, iinden bir kitap kartarak zenle mer'e
verdi. Artk yumuam, yz koruyucu bir ifade almt.
te bu kitap, benim, yani Benjamin O. Lesage'nin, ellerimle tuttuum,
dokunduum kitapt. Sanrm eskiden de, dokunulduu vakit ayn duyguyu verirmi.
Kitap kaln ve sert bir ciltle kapl ve yz kabartmal idi. Yapraklarnn kenarlar
yenmiti. Ama o unutulmaz yaz gecesinde, Hayyam kitab atnda, ikiyzelli bo
sayfa grd, zerlerinde ne bir yaz, ne bir resim, kenarlarnda ne bir knt, ne
bir not, her hangi bir yerinde ne bir minyatr!
Ebu Tahir, heyecann gizlemek iin, ii rtkanla vurdu:
Bu in Kaghez'inden yaplm. Bugne dek Semerkantta imal edilmi en iyi kt
cinsi. Maturid mahallesinden bir Yahudi, eskiden kalma yntemle, beyaz dut
aacndan imal etti bu kd. Salt benim iin. Dokun bak, aynen ipek gibi.
Boazn temizleyerek devam etti:
Benden on ya byk bir aabeyim vard. ldnde, senin yandayd. Dnemin
hkmdarnn houna gitmeyen bir iir yazd iin Belh kentinde ikenceyle

ldrld. Onu, ayr bir mezhep kurmakla suladlar. Doru mu bilmiyorum. Ama
bir iire, zavall bir rubaiden biraz daha uzun bir iire karlk hayatn koymasn
hi affetmedim.
Sesi atallat, nefes nefese ayaa kalkt:
Bu kitab sakla. Dncende bir msra olutuu ve gn na kmak iin
dudaklarna kayd her seferinde, onu kendine sakla, sr gibi gizlenecek bu kitaba
yaz. Yazarken de Ebu Tahir'i unutma.
Kad, bu davran ile, bu szleriyle, edebiyat tarihinde en iyi korunmu gizlerden
birine yol atn biliyor muydu? mer Hayyam'n o ince iirlerini kefetmek,
Rubaiyat'n alarn en zgn yapt saymak ve Semerkant'n bu elyazmas
kitabnn garip yksn renmek iin, aradan sekiz yz yl gemesi gerekeceini
nereden bilecekti?
20
21
III
mer o gece, Ebu Tahir'in geni bahesindeki tepelerden birinde, kendisine
ayrlan yazlk kkn iinde, uyumak iin dnenip durdu. Yanbanda, alak bir
sehpann zerinde, kalemi, hokkas, snm kandili ve ilk sayfas alm, zerine
hibir ey yazlmam kitab duruyordu.
Sabaha kar bir rya grd: gzel bir cariye ona bir tepsi zerinde dilimlenmi
kavunlar, yepyeni bir giysi, in ipeinden sarklk kuma getiriyor, bir de kulana
fsldyor:
Efendi seni sabah namazndan sonra bekliyor.
Oda imdiden dolmu, ikyetiler, talepiler, dalkavuklar, akrabalar, her
evreden ziyaretiler ve bunlarn arasnda, haber almak zere gelmi olan Kesik
Yz. mer, kapdan ieriye szlm, Kad'nn sesi, herkesin dikkatini zerine
toplam:
mam mer Hayyam aramza ho geldi. Hi kimse, Peygamberimizin hadislerini
onun kadar bilemez. Kimse, gvenilirliini tartamaz. Sylediklerine kimse kar
kamaz.
Ziyaretiler tek tek ayaa kalkp temenna ettiler. mer, kaamak baklarla
Kesik Yz'e bakt. Adam kede durmu, patlayacak gibi ama yine de alayc bir
yz taknm.
Ebu Tahir, yanndakilere hzla yer atrarak, mer'i sana oturttu. Sonra da
konumaya balad:
Deerli konuumuzun bandan, dn akam bir olay gemi. Horasan'da Fars'ta,
Mazandaran'da balar stnde tutulan, her kentin konuk etmek iin birbiriyle
yart, her hkmdarn saraynda grmek istedii konuumuz, dn akam
Semerkant sokaklarnda tartaklanm.
Orada bulunanlardan fkeli sesler ykseldi, Kad durdurmadan nce, grlt bir
sre devam etti. Ebu Tahir devam etti:
Daha da kts, arda az daha bir ayaklanma olacakm. Tam da, Saltanatn
Gnei, sevgili hkmdarmz Nasr Han, Allah'n izniyle bu sabah Buhara'dan
kentimize gelecei srada! O g-

22
ruh durdurulmasa ve datlmasayd, bu sabah duyacamz znty, tahmin
etmeye bile cesaret edemiyorum. Ama hemen belirteyim: nice kelle omzunun
zerine dm olacakt.
Ebu Tahir, nefes almak ve yaratt etkiyi anlamak, korkunun yreklere iyice
sinmesini beklemek iin durdu.
Neyse ki bir eski rencim, ki imdi aramzda bulunuyor, deerli konuumuzu
tanm ve gelip bana haber verdi.
Kad parma ile Kesik Yz iaret etti ve ayaa kalkmasn syledi:
mam mer'i nasl tanyabildin? Cevap yerine bir mrlt...
Kad bard ve yannda oturan ak sakall ihtiyar gsterdi:
Daha yksek! uradaki yal amcan seni duyamyor. Kesik Yz, zoraki, konutu:
Deerli konuumuzu belagatinden tandm. Onu kadmza getirmeden nce,
kimliini sordum.
yi yapmsn. Ayaklanma srseydi, kan akard. Gel, konuumuzun yanna otur.
Bu onuru hak ettin.
Kesik Yz yapay bir uysallkla yaklat srada, Ebu Tahir, mer'in kulana
fsldad.
Sana dostluk gstermese de, en azndan herkesin nnde sana sataamaz.
Sonra yksek sesle devam etti:
Bana gelenlere karn, Hoca mer'in Semerkant' kt anmasn istemeyiz.
Hayyam cevap verdi:
Dn akam olanlar unuttum bile. leride, bu kenti dndmde, aklmda
bambaka bir grnt kalacak. O da harika bir adamn grnts. Ebu Tahir'den
sz etmiyorum. Bir kadya yaplacak en gzel vg, onun meziyetlerini saymak
deildir, sorumlu olduu, ynettii kiilerin drstldr. Semerkant'a geldiim
gn, katrm Ki Kapsna giden son yokua da trmanm, ben de yere henz ayak
basmken, bir adam yanma geldi.
Bu kente ho geldin, dedi. Ailen, dostlarn var m?
Bir yankesici, en azndan bir dilenci olabilecei korkusu ile, bir taraftan yrrken
bir yandan da cevap verdim: "Hayr yok!" Adam: "Benden korkma soylu ziyareti,"
dedi. "Ben burada bekleyip, gelen ziyaretileri arlama emrini efendimden
aldm." Adam, fakir bir adama benziyordu ama st ba temiz, kendisi de ok
saygl idi. Onu izledim. Biraz sonra, beni ar bir kapdan geirip, bir
kervansarayn avlusuna soktu. Orta yerde bir kuyu vard. n23
sanlar ve hayvanlar suyundan yararlanyordu. Avlu, epeevre bir sr odas olan
iki katl bir binayla evriliydi. Adam, "Burada kalabilirsin" dedi. "ster bir gece,
ister bir mevsim. Yatacak ve yiyecek bulursun. Katrn iin de ot bulursun." Ka
para vereceimi sorduumda, "Sen burada efendimin konuusun" dedi. "Bunca
cmert, konuksever Efendin nerede, gidip ona teekkr edeyim" dedim. "Efendim
leli yedi yl oluyor. Bana, Semerkant'a gelen yolculara sarf etmem iin gerekli
paray brakt" dedi. yiliklerini anlatmam iin, Efendinin adn syle dediimde,
"krann Yce Tanr'ya ynelt. Kimin iin kendisine kredildiini bilir" dedi. Ve

bylece, bir ka gn, bu adamn konuu oldum. Kervansaraya girip, kyordum.


Sofram nefis yemeklerle donanyor, hayvanma da benim bakacamdan iyi
baklyordu.
mer, kendisini dinleyenlere bakt, anlattklar ne gzlerde bir lt, ne
dudaklarda bir prlt yaratmt. ardn anlayan Kad:
Daha nice kent, slam lkesinin en konuksever kenti olduunu iddia eder. Ama
bu sfat sadece Semerkant hak eder. Bildiim kadar ile, bugne kadar hibir
yolcu, yatacak ve yiyecek paras vermemitir. Yolculara ya da yoksullara yardm
edebilmek iin iflas etmi nice aile tanrm. Ama tek bir gn vndklerini
duyamazsn. Sokak balarnda grdn emeler, gelen geenin su imesi iin
yaptrlmtr. Kimi tuladan, kimi iniden, kimi bakrdan iki bin eme vardr,
hepsi Semerkant'llarn armaandr. Bir teki bile, teekkr alacam diye,
zerine adn yazdrmamtr.
Doru, dedi mer. Hibir yerde buna benzer bir cmertlie rastlamadm. Ama
yine de, aklma taklan bir soruyu sorabilir miyim?
Ne soracan biliyorum. Konukseverlii bunca ileri olan kiiler nasl oluyor da,
senin gibi bir konua iddet gsterebiliyor?
Ya da Uzun Cabir gibi zavall bir ihtiyara?
Cevabm tek bir szckle vereceim: korku! Burada grdm iddet, korkunun
ocuudur. Dinimize her yandan saldrlyor. Bahreyn'deki Karmati'ler, Kom'daki
mamiyeciler, Konstantiniyye'deki Rumlar, tm kfirler ve zellikle Badat'n
ortasna kadar hatta Semerkant'a kadar gelmi olan Msr'daki smailiyeliler.
Bizim slam kentlerimizin nasl olduklarn unutma. Mekke, Medine, sfahan,
Badat, am, Buhara, Merv, Kahire, Semerkant, her biri bir anlk ihmalin
lletirecei kentler. Her biri, kum frtmalarna ak.
Kad, pencereden giren gne na bakt. Ayaa kalkt. Ellerini rpt:
Bize yolluk getirsinler.
Yol boyunca kuru yemi yemeyi adet edinmiti. Dostlar ve konuklar da ona
uyard. Bu yzden orta yere bir sini getirdiler. zeri tepeleme zm ile doluydu.
Herkes ceplerini doldurdu. Sra Kesik Yz'e geldiinde bir avu alp, Hayyam'a
verdi:
zm, arap olarak vermemi yelerdin.
Yksek sesle konumamt ama, orada bulunanlar nefeslerini tutmutu.
Herkes mer'e bakyordu. O ise:
arap imek istenirse, saki de, iki arkada da zenle seilir, dedi.
Kesik Yz, sesini hafife ykseltti:
Ben, tek damla ime heveslisi deilim. Cennete gitmek istiyorum. Bana elik
etmeye niyetli grnmyrsun.
Hikmet yumurtlayan ulema takm ile sonsuza dek ahirette olmak m? Yok,
hayr. Tanr bizlere daha baka eyler vaad etti.
Konuma burada bitti. mer, Kad'ya yetimek iin hzland. Kad:
Kent halk seni yanmda grmeli, dedi. Dn akamki izlenimleri silinir bylece.

Kad'nn evi nnde biriken kalabaln iinden, bir armut aacn siper etmi
akamki kestane hrszn fark eder gibi oldu mer. Yavalad. Gzleriyle onu
arad. Ama Ebu Tahir onu iteledi:
abuk ol. Han bizden nce gelmi olursa, kemiklerini krarm.
24
25
IV
Mneccimler ta ezelden beri bunu sylyor ve doru sylyor.
Drt kent var ki, isyan yldz altnda domu. Bunlar Semerkant, Mekke, am ve
Palermo'dur. Bu kentlerin insanlar, zorla olmadka asla yneticilerine ba
ememiler, adaletin klc olmadka asla doru yoldan gitmemiler.
Peygamberimiz, Mekke'nin kstahln klc ile gidermi, ben de Semerkant'n
kstahlna adaletin klc ile son vereceim!
Maverannehir'in hkmdar Nasr Han, her yan kakmal, muazzam tahtnn
nnde ayakta durmu, el kol hareketi ile konuuyor, sesi etrafmdakileri
titretiyordu. Gzleri, topluluk iinde bir kurban, kprdanma creti
gsterebilecek bir ift dudak, inanmayan bir bak, bir ihanet belirtisi
yakalamaya alyordu. Ama herkes, igdsel olarak, yanndakinin arkasma
saklanm, srtn, boynunu, omuzlarn, frtna geene dek, gizlemeye alyordu.
Nasr Han, penesine uygun bir av bulamad iin, tren giysilerine saldrd ve
pepee her birini srtndan karmaya balad. Trk-Mool ivesi ile sralad
kfrlerin ard arkas kesilmiyordu. Gelenee gre, hkmdarlar, st ste ,
drt, bazen yedi kat giyinirler ve gn boyu, bu ilemeli giysilerini, onurlandrmak
istedikleri kimselerin srtlarna geirirlerdi. Byle davranmakla Nasr Han, o gn
onurlandraca kimse olmadn gstermi oluyordu.
Oysa, hkmdarn Semerkant'a her geliinde olduu gibi, o gn de enlik
yaplmalyd ama daha ilk saniyelerden itibaren, herkesin keyfi kamt. Nasr
Han, Siab rma boyunca tal yollar ap, kentin kuzeyindeki Buhara Kapsndan
girmiti Semerkant'a. Yz glyor, iyice ekik gzleri prldyor ve elmack
kemikleri alev alev yanyordu. Sonra, birdenbire keyfi kaverdi. Aralarnda Ebu
Tahir'in de bulunduu ikiyz kadar erafa yaklam, kalabala bir gz atm,
aradn bulamaynca, atn mahmuzlayp, anlalmaz szlerle uzaklamt. Siyah
ksrann zerinde dimdik, somurtkan, sabahn erken saatinden beri toplanm
kalabaln alklarna cevap vermeden geip gitti. Kimileri, "arzuhalci'lere yazdrdklar
dilekeleri ellerinde sallyordu ama, bouna! Kimse dilekesini hkmdara sunma
cesaretini bulamamt. Daha ok vezirine bavuruluyor, o da ktlar toplamak
zere atnn zerinden eiliyor ve ilgilenecei vaadinde bulunuyordu.
Nasr Han, nnde hanedann kara bayraklarm tayan drt atl, ardnda koca bir
emsiye tutan, yar beline kadar plak bir kle ile, iki yan aal yoldan geti,
arik ad verilen su yollar boyunca ilerledi ve Asfizar mahallesine vard. Sarayn,
Ebu Tahir'in evinin iki adm tesinde, ite bu mahallede yaptrmt. Gemite,
hkmdarlar kale iinde otururlard, ama son savalarda kale ykld iin, oray

terk etmek gerekmiti. Artk kalede sadece yurtlarn kuran Trk askerlerinin
karargh vard.
Hkmdarn keyifsizliini gren mer, Saraya gitmeye ekinmi ama Kad, nl
dostunun orada olmas havay deitirir midiyle srar etmiti. Yolda giderlerken;
Ebu Tahir neler olduunu anlatt Hayyam'a: Kentin ileri gelen din adamlar, Han,
silahl muhaliflerinin siper kurduklar Buhara'daki Byk Cami'yi yaktrd iin,
onu karlamaya gelmemilerdi. Kad:
Hkmdar ile din adamlar arasnda bitmez tkenmez bir sava var dedi. Bazen
ak ve kanl, ou kez kurnaz ve sinsi.
Ulema takmnn, hkmdarn davranlarndan bezmi olan baz subaylarla iliki
kurduu da sylenmekteydi. Anlatldna gre, Nasr Han'n atalar, yemeklerini
subaylar ile bir arada yer, iktidarlarnn, cengverlerinin cesaretine dayal
olduunu gstermek iin hibir frsat karmazlarm. Ama, kuaktan kuaa,
Trk Hakanlar, Acem hkmdarlarnn kt alkanlklarn edinir olmular,
kendilerini yar-tanr gibi grmeye balam giderek daha atafatl trenler
dzenlemiler ve bu durumu subaylarna kabul ettirememilerdi. ou, dini
liderlerle iliki kurmu ve onlarn Nasr'a dil uzatmalarn, slam'n yolundan
ayrldn sylemelerini keyifle izler olmulard. Dini btn bir adam olmasna
karn babas, saltanatn, sarkl kelleleri uurtmakla balatm deil miydi?
lerinde bulunduklar o 1072 ylnda, Ebu Tahir, Hakan ile ilikileri iyi olan ender
din adamlarndan biriydi. Onu sk sk Buhara'da ziyaret eder, hkmdarn
Semerkant'a her geliinde onu trenle karlayp arlard. Onun bu uzlamac
tutumu, bir ksm ulemann hi houna gitmiyordu ama ounluk, kad ile hkmdar
arasndaki bu yaknlktan memnundu.
26
27
Kad, bir kez daha uzlamac tutumu ile, Nasr'a kar kmaktan saknarak onu
yumuatacak her yolu denedi. fkesinin gemesini bekledi. Hakan tahtna
oturduunda ve srtn yumuak yastklara dayadnda, mer'in de iini
rahatlatan bir ustalkla ii ele ald. Vezire iaret eder etmez, ieriye bir cariye
girdi ve sava meydann andran yerden, Hakann giysilerini toplamaya balad.
Havada hemen bir hafifleme olmu, herkes gevemi, fsldamalar balamt.
Kad, kabul odasnn ortasna kadar ilerledi, hkmdarn karsnda durdu, ban
edi ve tek kelime etmedi. Uzunca bir sessizlikten sonra Nasr, bkkn fakat gl
bir sesle: "Bu kentin tm ulemasna, sabah ezannda gelip ayaklarma kapanmasn
syle" diye buyurdu. "Ba emeyen kafa, uurulacak; kimse kamaya yeltenmesin,
fkemden kap snabilecekleri tek bir lke yoktur." Herkes, frtnann gemi
olduunu, hkmdarm tutumundan anlad. Hkmdarn cezalandrmaktan
vazgemesi iin, din adamlarnn yola gelmeleri yeterli olacakt.
mer, ertesi gn kad ile birlikte Saraya gitti. Hava tmden deimiti. Nasr
tahtna oturmutu. Yan bandaki klelerden biri, zeri pembe ekerlerle dolu bir
tepsiyi tutmakta, hkmdar birini alp dilinin zerine koyarken, dier elini,
glsuyu dkme tel iindeki kleye uzatmaktayd. Bu hareket yirmi-otuz kez
tekrarla-na dururken, heyetler de hkmdarn nnden gemekteydi. Bunlar

zellikle Asfizar, Panjkin, Zagrimah, Maturid gibi mahallelerin temsilcileriydi.


ardaki esnafn ve loncalarn temsilcileri, bakrclar, ktlar, ipekiler ve
sakalarn yani sra, korunmaya alnm topluluklarn, yani Yahudilerin, Mecusilerin
ve Nesturi Hristiyanlarnn temsilcileri de vard.
Hepsi nce yeri pyor, sonra dorularak, Hakan ekilmeleri iin iaret edene
kadar, iki bklm bekliyorlard. Hakan iaret verince, szcleri bir ka kelime
ediyor, geri geri giderek ekiliyorlard. Odadan karken, hkmdara srtlarn
evirmeleri sz konusu deildi. Tuhaf bir alkanlk! Bu usul, saygnlna fazlasyla
dkn bir hkmdar tarafndan m, yoksa pek kukucu bir ziyareti tarafndan
m konulmutu?
Sonunda sra, merakla beklenen din adamlarna geldi. Yirmi kii kadardlar. Ebu
Tahir, gelmelerini hi zorluk ekmeden kabul ettirmiti. Btn kzgnlklarn
gsterdiklerine gre, bu yolda srar etmek kurban vermeyi gerektirirdi ki, buna
da hibirinin niyeti
yoktu. te imdi tahtn karsna dizilmiler, her biri yana gre edilebildii
kadar eilmi, dorulmak iin hkmdarm iaretini bekliyordu. Ama iaret bir
trl gelmiyordu. On dakika gemiti. Sonra yirmi dakika. En genleri bile, bu
rahatsz durumda kalabilmenin zorluunu ekiyordu ama baka are de yoktu.
zinsiz dorulmak, Hakann yldrmlarn zerine ekmek olurdu. Her biri,
ardarda diz st dmt. Bu da eilmek kadar sayg gstermekti ama hi
deilse daha az yorucu idi. Sonuncusu da diz st ktnde, hkmdar
kalkmalarn ve hibir konuma yapmadan ekilmelerini emretti. Kimse, iin byle
sonulanmasna amad. Bu, denmesi gereken bir bedeldi.
Daha sonra sra Trk subaylarna, erafa ve ky aalar dihknlara. geldi.
Rtbelerine ve mevkilerine gre, kimi hakann elini, kimi ayan, kimi de omzunu
pyordu. Sonra bir ozan yaklat, han ven bir kaside okudu. Hakan, skldn
aka belli etti, vc szn bir iaretle kesti. Vezirine iaret etti, o da eilip
hakan dinledikten sonra, orada bulunanlara seslendi:
Efendimiz hep ayn eyleri duymaktan bktn sylyor. Artk ne aslana, ne
kartala ne de gnee benzetilmek istiyor. Baka syleyecek eyi olmayan ekilsin.
28
29
V
Vezirin bu konumasndan sonra, srann kendilerine gelmesini bekleyen ozanlar
arasnda mrldanmalar, kprdanmalar, karklklar grld. Bazlar, usulca
ortadan kaybolmak zere, bir iki adm geri att. Aralarndan yalnzca bir kadn,
sert admlarla yaklat. mer'in merakl baklarn gren kad:
Bu Buhara'l bir kadn air. Kendini Cihan diye artyor. Dnya gibi, lem gibi
Cihan. Bir hayli dedikoduya yol am ak yklerine sahip gen bir dul, dedi.
Sesi uyarcyd ama mer'in bir kez merak kabarmt, gzlerini kadndan
alamyordu. Cihan, peesini hafife kaldrm, boyasz dudaklar ortaya kmt.
Gzel bir iir okumaya balad. iirde, bir kere olsun hkmdarn ad gemedi.
Hayr, Semerkant' ve Buhara'y sulayan, suyunu almaya hibir denizin layk
olmamas yznden ln derinliklerinde kaybolan Zerefan rman vyordu.

Nasr Han, her zamanki alkanl ile:


yi dedin, dedi. Azn altnla dolsun.
Cihan, zeri altn para dolu geni bir tepsinin nnde eildi ve altnlar tek tek
azna doldurmaya balad. Herkes yksek sesle saymaya balad. Cihan, boazna
taklan bir hkrk yznden boulacak gibi olunca, bata hkmdar, herkes
kahkahayla gld. Vezir, kadnn yerine dnmesi iin iaret etti. Azndan kan
altn, tam krkalt dinard.
Glmeyen tek kii Hayyam'd. Gzleri Cihan'a taklm, ona kar ne gibi duygular
hissettiini anlamaya alyordu. iiri o denli saf, syleyii o denli vakur, yrei o
kadar cesur bu kadnn, bu aalayc dle boyun emesini anlayamyordu. Cihan
peesini kapatmadan nce daha da ykseltmi ve bir bak frlatmt. mer, bu
bak yakalad, iine ekti ve orada kalmasn istedi. Bu, kalabalm
kavrayamayaca bir ksack an, bir sevgili iin upuzun bir sonsuzluktu. Hayyam,
zamann iki yz var diye dnmekten kendini alamad. Zamann iki yz, iki boyutu var. Uzunluu gnee, genilii
tutkulara uyarlanm.
Bu esiz an, koluna dokunmakla, Kad bozmu oldu. Artk ok geti. Kadn yok
olmu, ortada sadece bir araf kalmt! Ebu Tahir dostunu Han'a tantt:
Yce katnzda, Horasan'n en byk bilgini mer Hayyam bulunuyor. Onun iin,
hibir bitkinin, hibir yldzn srr yoktur.
Ebu Tahir'in, Hayyam'n bildikleri arasnda tptan ve mneccimlikten sz etmesi
bouna deildi. Hkmdarlar her zaman bu iki dala ilgi duymulardr. Birincisine,
salklarn ve yaamlarn korumak, ikincisine yazglarn anlamak iin!
Hakan memnun olduunu, onurlandn syledi ama, o gn bilimsel konumalar
yapmak niyetinde deildi. Konuunun durumunu deerlendiremeyerek:
Az altnla dolsun! dedi.
mer irkildi, ard ve yznde bir tiksinti belirtisi grld. Bunu anlayan Ebu
Tahir rkt; hkmdar red etmek onu kzdrabilirdi. Dostunu kolundan tuttu ama
ge kalmt. Hayyam konumaa balamt bile:
Hametl beni mazur grsnler, ama oruluyum. Azma bir ey koyamam dedi.
Yanlmyorsam, oru ay geceli hafta oluyor.
Ramazanda seferi idim. Niapur'dan Semerkant'a gelirken orucu braktm.
Sonradan borcumu deyeceime and itim.
Kad dehete dt, odadakiler kprdad, hkmdarn yznden bir ey anlamak
olanakszd. Soruyu Ebu Tahir'e yneltmeyi yeledi:
Sen ki dinin kurallarn bilirsin, azna altn sokup kartmakla Hoca mer'in
orucu bozulur mu?
Kad yansz bir sesle:
Tam olarak sylemek gerekirse, azdan giren her ey orucu bozar, dedi.
Altnn yanllkla yutulduu da olmutur.
Nasr bu gr kabul etti ama tatmin olmad. mer'e dnerek:
Red ediinin gerek nedeni bu mu? diye sordu. Hayyam bir an duraksad, sonra:
Tek nedeni bu deil, dedi.

Konu yleyse. Benden korkmana sebep yok. Bunun zerine mer u drtl
okudu:
30
31
Beni sana getiren yoksulluk muydu?
stekleri basitse, kimse yoksul deil.
Drst ve zgr onurlandrabiliyorsan,
Beklediim, onur vermen, baka bir ey deil.
Ebu Tahir kendi kendine:
Hey gnlerin kararsn Hayyam, diye sylendi.
Byle bir eyi aslnda istedii yoktu ama korkusundan sylemiti. Hakann fkeli
sesi kulaklarndan gitmemiti, bu kez iin stesinden gelebileceinden emin
deildi. Han, derin bir dnceye dalmasna sessiz, hareketsiz kald;
yanndakiler, azndan kacak ilk szc, bir idam hkm beklercesine bekliyor,
dalkavuklarn bir ksm usulca yok olmann yollarn aryordu.
mer, bu genel aknlk havasndan yararlanarak, Cihan'n gzlerini arad. Cihan,
bir stuna dayanm, yzn avularnn iine almt. Acaba mer iin mi
korkuyordu?
Sonunda Han ayaa kalkt. mer'e doru kararl admlarla yrd. Ona kuvvetle
sarld, elinden tutup peinden srkledi. Tarihiler: "Maverannehir'in Efendisi,
mer Hayyam' o denli sayyordu ki, onu hep tahtnda, yan banda oturtuyordu."
diye yazdlar.
Saraydan ktklarnda, Ebu Tahir:
Artk Han ile dostsunuz, dedi.
Az nce boazn kurutan korku ne denli bykse, imdi de sevinci o denli
bykt. Ama Hayyam:
Denizin komusu olmaz, hkmdarn dostu olmaz ataszn unuttun mu? diye
sormaktan kendini alamad.
Alan kapy kmseme. Saraydaki gelecein izilmi grnyor.
Saray hayat bana gre deil. Tek dm, tek tutkum, gnn birinde bir
rasathane, bir gl bahesi sahibi olmak. Sonsuza dek, elimde arap, yanmda gzel
bir kadn, gkyzn incelemek istiyorum.
Ebu Tahir gld:
u air kadn kadar gzel, dedi.
mer'in tek dnd oydu ama sustu. Azndan kacak en ufak bir szcn
kendisini ele vermesinden ekiniyordu. Kad, biraz hafif davrandn anlayarak,
szn deitirdi:
Senden bir ey isteyeceim.
- steklerimle beni martan sensin her zaman.
- yle olduunu kabul edelim ve diyelim ki karlnda bir
ey istiyorum.
Evin nne gelmilerdi. Ebu Tahir, konumalarn sofrada srdrmeyi nerdi:
- Seninle ilgili bir tasarm var. Bir kitapla ilgili. Bir an iin Ru-

baiyat' unutalm. O benim iin bir dahinin kaprisleri. Sen asl tpta, astrolojide,
matematikte, fizikte ve metafizikte baarlsn. bni Sina'nn lmnden beri, bu
konular senden iyi bilen yok derken yanlyor muyum?
Hayyam cevap vermedi. Ebu Tahir devam etti:
te bu dallarda senden bir kitap bekliyorum. Sonuncusu olacak bir kitap ve
onu bana ithaf etmeni istiyorum.
Sanmam ki bu alanlarda sonuncu kitap olsun ve bu nedenle bugne dek hibir
ey yazmadan sadece okudum, rendim.
Akla.
Eskileri ele alalm. Yunanllar, Hintlileri, benden nceki Mslmanlar. Tm bu
konularda pek ok kitap yazdlar. Yazdklarn yineleyecek olursam, benim iim
nafile i olur. Onlara kar ksam, ki bunu hep istedim, benden sonrakiler de bana
kar kacaklar. Bilginlerin yazdklarndan geriye, yarn ne kalacak? Kendilerinden
nce gelenleri karalamalar. Bakalarnn kuramlarn nasl yktklar belki
anmsanacaktr ama kendi kurduklar kuramlar da bakalar tarafndan
yklacaktr, hatta ardndan gelenlerce alaya alnacaktr. Bilinen yasadr bu; iirde
byle bir yasa yoktur, sonraki ondan ncekini asla yadsmaz, ardndan gelen de
onu yadsmaz! Yzyllar, byk bir rahatlkla aar. te bunun iin Rubaiyat'
yazyorum. Bilimde beni hayran brakan nedir bilir misin? Onda, iirin yceliini
bulurum, matematikte saylarn ba dndrc tadn, astronomide evrenin gizemli
mrltsn. Ama bana gerek olandan ltfen sz etmeyin!
Bir an durdu, sonra devam etti:
Semerkant'n evresinde dolatm gnler oldu. zerlerinde, artk hi
kimsenin zemedii yazlar olan harabeler grdm. Kendi kendime dedim ki:
Eskiden burada ykselen kentten, geriye ne kald? Nasl bir krallk vard, nasl bir
bilim, nasl bir yasa, nasl bir gerek? Hi. stediim kadar bu enkazn altn
stne getireyim, bir anan zerinde bir yz, bir duvarda bir resim paras
bulabildim sadece. te bin yl sonra, benim zavall iirlerim de byle olacak. Krk
mlekler, resim paralar, sonsuza dek gml32
33
m bir dnyann artklar. Bir kentten geriye kalan, yar yarya sarho bir airin
zerinde gezdirdii kaytsz baklardr. Ebu Tahir, pusulasn arm gibiydi:
Szlerini anlyorum diyebildi. Ama yine de Safi bir kadya arap kokan iirler
adamak istemezsin herhalde.
mer, eer arab sulandrmak denilebilirse, uzlamac, minnet dolu bir tavr
taknd. Bu konumay izleyen aylarda, kp denklemleri ile ilgili ciddi bir eser
yazmaya koyuldu. Bu cebirsel denklemin bilinmeyenine, Arapa ey diyordu. Bu
szck spanyolca yaptlarda Xay diye yazldndan, zamanla X biimi alacak ve
bilinmeyeni gstermekte kullanlan evrensel X harfine dnecekti.
Hayyam, Semerkant'ta tamamlad eserini, koruyucusuna adad: "Bizler bilim
adamlarnn gzden drldkleri bir an kurbanlaryz. Aralarnda pek az,
gerek bir aratrma yapmak olanan bulabiliyor... Gnmz bilginlerinin
bilmedikleri eylerden biri, maddi sonular kartmak... Bu nedenle, bu dnyada

olup biten kadar Bilime ve insanolunun kaderine ilgi duyan bir kiiye rastlamak
midini yitirmiken, Tanr karma byk kad Ebu Tahir'i kartt. Bu almay
onun yardm ile tamamlayabildim."
Hayyam o akam, artk evi gibi kulland bahedeki kk kkne dndnde,
akamn o saatinden sonra yazamam diye yanna lamba almamt. Yolunu ay
aydnlatyordu. evval'in bu son gnlerinde, ay incecik bir hill biiminde olduu
halde... Kad'nn konandan uzaklar uzaklamaz, el yordamyla yrmee balad
ve birka kez decek gibi oldu. Salkm stlerin dallar, yzne arpp
duruyordu.
Odasna girdiinde, tatl bir sesin tatl sitemi ile karlat:
Daha erken gelirsin sanmtm.
Bu kadn aklndan karmad iin mi sesini duyar gibi oldu? Usulca kapatt
kapnn ardnda durmu, nce bir grnt semee alyordu. Bouna. Ses, bir
sis perdesinin ardndan gelir gibi, yeniden duyuldu:
Susuyorsun. Bir kadnn, odann mahremiyetini bozabileceini sanmyorsun.
Sarayda baklarmz karlat geri ama, Han oradayd. Sonra Kad ve tm
Sarayllar. Baklarn kardn. Nice erkek gibi sen de kamay yeledin. Basit bir
kadn iin, kaderi zorlamak niye? eyiz olarak sivri dilinden ve kt nnden
baka bir eyi olmayan bir dul iin Hakann fkesine yol amak niye?
mer, sanki grnmeyen gler tarafndan yerine mhlanmt. Ne
kmldayabiliyor, ne konuabiliyordu. Cihan:
- Bir ey sylemiyorsun dedi. Ne yapaym, ben de kendi kendime konuurum.
imdiye kadar giriken davranan da benim zaten. Sen saraydan ktktan sonra,
hakknda bilgi edindim, nerede oturduunu rendim. Semerkant'l zengin bir
adamla evli olan bir akrabamda kalacam bahanesi ile dar ktm. Genelde,
sarayla birlikte yolculuk yaptmdan, haremde kalrm. Haremdeki arkadalarm
beni sever, dar gidip onlara haber getirmemi isterler. Beni rakip olarak
grmezler. Hann kars olmak gibi bir niyetim olmadn bilirler. Geri hakan
batan kartabilirdim ama hkmdar karlarnn nemenem bir hayat yaadklarn
yakndan grdm. Onun iin de istemem. Benim iin yaamak, erkeklerden daha
nemli. Birinin kars olsam da olmasam da Hakan Divan'a gelip iir okumam
istiyor. Benimle evlenmeyi dnd an, beni drt duvar arasna kapatmakla ie
balar.
aknlndan zorlukla kurtulan mer, Cihan'n sylediklerini aklnda tutamad ve
ilk szckler dudaklarndan dkldnde Cihan'a ya da kendisine deil, bir
glgeye konuuyor gibi konutu:
Yetime anda ve daha sonralar bir bak ile, bir glmseme ile karlatm
ok oldu. Geceleri, bu bak bedenlenip bir kadna, karanlkta bir prltya
dnyordu. imdi ise, bu karanln iinde, gerek olmayan bir kkte, gerek
olmayan bir kentte, sen, gzel kadn, stelik air kadn, kendini sunuyorsun.
Cihan gld:
Sunmak m? Ne biliyorsun? Bana dokunmadn, beni grmedin ve herhalde
grmeyeceksin, nk gn domadan gideceim.

Koyu karanln iinde ipek kuma hrts ve koku birbirine kart. mer,
nefesini tuttu, eti canland, bir ocuk safiyeti ile sormaktan kendini alamad:
Peen hl yznde mi?
Geceden baka rtm yok.
34
35
VI
Bir kadn, bir erkek... Ad bilinmeyen bir ressam onlar yan yana uzanm,
birbirlerine sarl olarak hayal etmi. Gllerden bir yatak, ayakucunda akan gm
rengi bir dere, Cihan'a Hint tanrasnn dolgun memelerini yaktrm, mer'in
bir elinde arap kadehi, dier eliyle sevgilisinin salarn okuyor.
Her gn, Saray'da kar karya geliyorlard. Duygularn belli etmek korkusuyla
birbirlerinden uzak duruyorlard. Hayyam her akam, kk kknn yolunu
tutup sevgilisini beklemeye gidiyordu. Acaba ksmette ka gece beraberlik vard?
Her ey hkmdara bal idi. O gitmee kalkrsa, Cihan da onlarla gidecekti.
Hkmdar, nceden hibir aklamada bulunmazd. Bir sabah, atna atlad gibi
Buhara'nn, Ki'in ya da Pencikent'in yolunu tutuverirdi gebe olu gebe!
Saray, peinden yetimenin tel iinde.. mer ile Cihan, bu ann gelmesinden
korkuyorlard. Her pte bir veda tad, her sarlta soluk kesici bir kaamak
lezzeti vard.
ok scak yaz gecelerinden birinde, mer Cihan' beklerken dar kt.
Muhafzlarn sesleri yakndan gelince, rkt. Ama endiesi boa kt. Cihan,
kimseye grnmeden gelmiti ite. lk pler kaamak, sonrakiler uzun uzun...
Bakalarnn gnn bitirip, kendi gecelerine balamann bir yoluydu bu.
Bu kentte bizim gibi buluan ka sevgili var dersin? Soruyu soran Cihan, muzip
muzip fsldyordu. mer, gece
takkesini dzeltti, yanaklarn iirdi, sesine bir arlk verdi:
Durumu yakndan inceleyelim bakalm. Canlar sklan evli kadnlar, itaatkr
kleleri, kendilerini satan ya da kiralayan fahieleri, i eken bakireleri bir
kenara brakrsak, geriye ka kadn, kendi setii erkekle buluan ka sevgili
kalr? Yine acaba ka erkek, sevdii kadnn, zellikle baka bir ey yapamad
iin kendini sunan deil, bir baka nedenle kendini veren bir kadnn yannda uyur?
Kimbilir? Belki bu gece Semerkant'ta tek bir seven kadn ve tek bir seven erkek
vardr. Neden sen, neden ben, diyeceksin. nk Tanr nasl baz iekleri zehirli yaratmsa, bizi de k yaratm da ondan.
mer glyor, Cihan'n gzyalar akyordu.
- eriye girelim ve kapy kapatalm. Mutluluumuzun sesini duyabilirler.
Birka kez sevitikten sonra, Cihan doruldu, yar yarya rtnd, sevgilisinden az
teye gitti:
- Sana bir sr vereceim. Bunu Han'n einden rendim. Neden Semerkant'a
geldiini biliyor musun?
mer onu durdurdu. Harem dedikodusu dinlemeye niyetli
deildi:
Hkmdarn srlar beni ilgilendirmiyor. Bunlar dinleyenin kulaklar yaklr.

Dinle beni. Bu sr, ikimizi de ilgilendiriyor, nk hayatmz altst edebilir.


Nasr Han, askeri teftite bulunmak iin gelmi. Yaz sonunda, scaklar geer
gemez, Seluklu Ordusunun saldracan sanyor.
Seluklular Hayyam ocukluundan bilirdi. Mslman Asya'nn efendileri
olmalarndan ok nce, doduu kenti ele geirmilerdi. Kuaklar boyu dillere
destan Byk Korku, o gnlerden kalma idi.
Hayyam'n doumundan on yl nce olmutu btn bunlar. Niapur'lular, bir sabah
uyandklarnda, kentlerini Trk savalarnn kuattklarn grmlerdi.
Ordularnn banda iki karde vard: "ahin" diye tannan Turul Bey ve "Atmaca"
diye bilinen ar Bey. O sralarda adlar henz duyulmam ve daha yeni
Mslman olmu gebe airet reislerinden Seluk Bey'in olu Mikil Bey'in iki
olu idiler. Kentin ileri gelenlerine yle haber gndermilerdi:
"Erkeklerinizin kstah, sularnzn yer altnda olduklar syleniyor. Direnecek
olursanz, yer altndaki su oluklarnz yer stne, erkekleriniz de yer altna
gider."
Kuatma srasnda sk grlen palavralar! Yine de, Niapur'un ileri gelenleri, kent
halknn canna ve malna dokunulmayaca, su yollarna zarar verilmeyecei
szne karlk teslim olmaya karar verdiler. Yenenin sz ne ie yarar? Kuvvetler
kente girer girmez, ar Bey adamlarn kent iine ve arya salmak istedi.
Turul Bey, ramazan olduu ve bir slam kentinin ramazanda yamalanamayaca
gerekesiyle kar kt. Gr benimsendi ama ar
36
37
Bey pes etmedi. Sadece halkn baland ramazan ayndan kana kadar
beklemeye karar verdi.
Kentliler, iki karde arasndaki gr farkn rendiklerinde, ertesi ay
yamalanacaklarn, saldrya urayacaklarn ve ldrleceklerini anladlar. te
Byk Korku byle balad. Saldrdan kts, saldrnn beklenmesidir. Hibir ey
yapamadan, aalayc bekleyi. Dkknlar boalmt. Erkekler gizlenmiti.
Kadnlar ve kzlar gsz kalm, alayorlard. Ne yapmal? Nasl kamal? Hangi
yoldan gitmeli? galci her yeri tutmutu. Atl askerler, Byk Meydan arsnn
evresinde, Yank Kap'da mahalle aralarnda, semt sokaklarnda gidip
geliyorlard. Srekli sarhotular. Bir fidye, bir vurgun, bir rvet bekleyii
iindeydiler. Dierleri de komu kyleri yamalyorlard.
Orucun bitmesi, bayramn gelmesi istenmez mi genelde? O yl, orucun sonsuza
kadar srmesi, bayramn hi gelmemesi istendi. Yeni ay gkyznde belirdii
vakit, kimse ne elenmeyi, ne gezmeyi, ne kuzu evirmeyi dnebiliyordu. Zaten
btn kent, biri aydr beslenen kurbanlk bir koyuna benziyordu.
Bayram ncesinde, dileklerin yerine getirildii Kadir Gecesi'nde, binlerce kii,
dua ve gzyalar iinde, geceyi camilerde, tekkelerde geirmiti.
Kale iinde ise, Seluklu kardeler arasnda hararetli bir tartma srmekteydi.
ar Bey, askerlerine aylardr para verilmediinden szlanyor, bu zengin kenti
yamalamalar sz verildii iin savatklarn sylyor, ayaklanmak zere
olduklarn, onlar daha fazla tutamayacam sylyordu.

Turul Bey, baka bir dilden konuuyordu:


Biz, fetihler ncesi bir dnem yayoruz. Daha alacamz! nice kent var:
sfahan, iraz, Rey, Tebriz ve daha niceleri. Teslim olduu halde Niapur'u
yamalayacak olursak, bize hibir kapl almaz, hibir karargh zaaf gstermez.
Dn grdn tm bu kentleri, ordumuz olmadan, askerlerimiz bizi terk
edecek olurlarsa, nasl alrz? En sadk olanlar bile, imdiden ayaklanm durumda,
tehdit savuruyor.
ki kardein yannda, airetin kdemli subaylar vard ve hepsi ar'y
doruluyorlard. Bundan cesaret alan ar, ayaa kalkp yle dedi:
ok konutuk. Adamlarma kent sizindir diyeceim. Sen, seninkileri durdurmak
istiyorsan, durdur. Herkes kendi ordusundan sorumludur.
Turul cevap vermedi, kmldamad. Korkun bir ikilemin tam ortasndayd. Sonra
birden srad ve hanerini eline ald. ar klcn ekti. Oradakiler, mdahale
etmek mi yoksa her zamanki gibi iki kardein hesaplamasn izlemek mi
gerektiini bilemiyordu. Sonra Turul konutu:
- Aabey, bana itaat etmeni bekleyemem. Senin adamlarn
da durduramam. Ama onlar kente salarsan, bu haneri kalbime saplarm. Bunu
deyip, haneri kalbinin hizasna getirdi. Aabeyi bir an duraksad. Sonra kollarn
aarak ona doru ilerledi ve kardeine sarld. Ona, bir daha kar kmayacana
yemin etti. Niapur byle kurtuldu. Ama o yln Ramazannda duyduu Byk
Korku'yu asla unutmad.
38
39
VII
Hayyam:
te Seluklular byledir, dedi. Hem insafszca yamac ve hem de en aalk
ve en yce duygular besleyebilen aydn hkmdarlardr. zellikle Turul Bey, bir
imparatorluk kuracak aptayd. sfahan' aldnda, ben yamdaydm, Badat'
aldnda on yandaydm. Halifenin koruyuculuunu stlenmi ve "Dou ve Bat
Kral Sultan" unvann almt. Yetmi yanda olduu halde Halifenin z kz ile
evlenmiti.
mer, byle konuarak belki de hayranln belirtmi oluyordu ama Cihan,
saygszca glmeye balad. mer ona bakt, aln krt, ciddileti, alnd, bu ani
kahkahaya bir anlam veremedi. Cihan, zr diledi:
Bu evlilikten sz edince, bana haremde anlatlanlar anmsattn.
mer, Cihan'm her bir ayrntsn anmsad yky hayal meyal hatrlyordu.
Turul Bey, Halifeden kz Seyyide Hatunun elini isteyince, halife sararmt.
Sultann elisi ekilir ekilmez de fkesinden patlamt:
u Trk, yurdundan yeni frlam! Daha dne kadar atalar, bilmem hangi puta
tapan ve bayraklarna domuz resmi koy- duranlardan gelme u Trk! Bir halifenin,
soylularn soylusu bir adamn kzn nasl ister?
Halifenin byle tir tir titremesinin nedeni, istei geri eviremeyeceini
bilmesiydi. Aylarca duraksadktan, kendisine iki kez haber gnderildikten sonra,

cevabn verdi. En kdemli danmann, Turul Bey'in bulunduu Rey kentine


gndermiti. Adam nce vezir tarafndan kabul edilmiti:
Sultan sabrszlanyor. Beni sktrp duruyor. Neyse ki cevab getirdin.
Cevab duyunca o kadar sevinmeyeceksin. Halife zr diliyor. Ona iletilen istei
yerine getiremeyecek.
Vezir etkilenmi grnmedi. Yeimden tespihini ekmeye devam etti:
imdi buradan kp, oradaki byk kapdan gireceksin ve Irak'n, Fars'n,
Horasan'n, Azerbeycan'n Efendisine, Asya'nn Fatihine, gerek dini savunan
Mcahid'e, Abbasilerin tahtnn Koruyucusuna: "Hayr, Halife sana kzn
vermiyor" diyeceksin. Pek l, u muhafz seni ona gtrr.
Muhafz grnd, eli arkasndan gitmek zere ayaa kalkt. Vezir, en masum
halini taknarak:
Tedbirli bir adam olarak borlarn demi, servetini oullarna datm,
kzlarn evlendirmi olman umarm dedi.
Eli, vezirin yanna kverdi:
Ne nerirsin? diye sordu.
Halife sana bir talimat vermedi mi? Bir uzlama yolu gstermedi mi?
Bana dedi ki, bu evlilikten kamann hibir yolu kalmazsa, karlnda yz bin
dinar altn iste.
Bu daha iyi bir yaklam. Ama sanrm Sultann, Halife iin yaptklarndan sonra,
iilerin kendisini kovduklar yurduna onu kavuturduktan sonra, mallarn ve
topraklarn kendisine iade ettirdikten sonra, bir karlk istemek mantkl bir ey
olmaz. Turul Bey'i kzdrmadan da bir sonuca ulaabiliriz. Sen, Halifenin kzn
vermeyi kabul ettiini sylersin, ben de, onun bu sevinli anndan yararlanarak,
nne yakr bir armaan vermenin yerinde olacan sylerim.
Byle davranld. Sultan byk bir sevinle, aralarnda vezirinin, ehzadelerin, pek
ok subayn, grevlinin, aile by baz kadnlarn, yz kadar muhafzn ve bir o
kadar klenin bulunduu bir kafile oluturdu. Badat'a bu kafile ile deerli
armaanlar, kumalar, kymetli talarla dolu kutular ve ayrca yzbin altn
gnderdi. Halife, heyetin ileri gelenleriyle grt, nazik ama mesafeli davrand.
Sonra Sultan'n veziri ile babaa kaldnda, bu evlilii onaylamadn, zorlanrsa
Badat' terk edeceini syledi.
Halife hazretlerinin karar bu ise, neden altn karl uzlama nerisinde
bulundunuz?
Kesin red cevab veremezdim. Sultan'n bunu, istiskalimden anlyacan ve
benden byle bir ey istemeyeceini sanmtm. Bunu sana aka syleyebilirim.
Trk olsun, Acem olsun, daha nce hibir Sultan, Halifeyi byle bir i iin
zorlamamtr. Bu bir onur ii. Onurumu savunmalym.
40
41
Bundan birka ay nce, cevabn olumsuz olabileceini dnerek, Sultan
hazrlkl klmak istedim. Ondan nce hi kimsenin byle bir istekte bulunmaya
cesaret edemediini, byle bir gelenek olmadn, herkesin aracan syledim.
Verdii cevab asla tekrar edemem.

Korkma, konu!
Halife Efendimiz beni affetsinler, o szckleri tekrar edemem.
Konu, emrediyorum, hibir eyi gizleme!
Sultan nce, bana hakaretler yadrd. Beni sizden yana, kendisine kar
olmakla sulad. Beni prangaya vurmakla tehdit etti.
Vezir bile bile kemkm ediyordu.
Sadede gel! Turul Bey ne dedi?
Sultan buyurdu ki: "u Abbasiler tuhaf herifler! Atalar, dnyann yarsn
fethettiler, en bereketli kentleri kurdular. Bir de bugnk hallerine bak!
Ellerinden imparatorluklarn alyorum. Raz geliyorlar. Bakentlerini alyorum.
Mutluluk duyup beni hediyelere bouyorlar. Halife de bana "Tanrnn bana verdii
btn lkeleri sana veriyorum, bana emanet ettii btn Mslmanlar sana teslim
ediyorum" diyor. Sarayn, kendini, haremini korumam iin yalvaryor. Ama i kzn
istemeye geldiinde, isyan edip, onurunu korumak istediini sylyor. Uruna
savamak istedii tek yer, bir bakirenin k m?"
Halife boulacak gibi oldu. Azndan tek sz kmad. Vezir durumdan
yararlanarak konumasn tamamlad:
Sultan ayrca unu syledi: "Git syle, bu kz alacam. O mparatorluu ve
Badat' aldm gibi".
VIII
Cihan, byk bir zevkle, nl adamlarn evlilik yklerini ballandra ballandra
anlatyordu; onu sulamaktan vazgeen mer de, Cihan'in mimiklerine katlyordu.
Cihan, hnzrca sustuunda, mer yknn nasl bittiini bildii halde, devam
etmesi iin yalvaryordu.
ykmze devamla, Halifenin, iini karalar basa basa "Evet" demek zorunda
kaldn syliyeyim. Turul, cevab alr almaz, Badat'n yolunu tutmu ve kente
varmadan nce, dn hazrlklarn grmesi iin nden vezirini gndermiti.
Halifenin sarayna vardnda vezire, nikhn aktedilebileceini ama
bulumalarnn sz konusu olamayaca sylendi. "in nemli yan buluup
grmeleri deil, bu nikhn tad eref" idi. Vezirin sabr tat halde,
kendini tuttu:
Turul Bey'i tandm kadar ile syleyeyim, iin erefi kadar birlemeye de
verdii nem yabana atlr gibi deildir. Gerekten de Sultan, artk daha fazla
sabredemeyecei iin, birliklerini hazrola geirmi, Badat'n etrafn evirmi,
Halifenin sarayn kuatmt. Halife sonunda direnmekten vazgeti ve "buluma"
gerekleti. Halifenin kz, altn ilemeli bir yastn zerinde oturuyordu: Turul
Bey odaya girdi, yeri pt, sonra "peesini kaldrmadan, ona tek bir sz
sylemeden, onu orada yokmu varsayarak, onurlandrd." Ondan sonra hergn
gelip onu onurlandrd, ama bir tek kez olsun, yzndeki peeyi amyordu. Her
"bulumadan" sonra, darda ynla adam bekliyordu. nk Turul Bey o kadar
keyifli kyordu ki, sunulan btn dilekelere olur diyor, saysz "ihsan"
datyordu. Meydan okuyarak yapt bu evlilikten ocuu olmad. Alt ay sonra
Turul Bey ld. Ksrl nam salmt. Kendi kusuru olduu halde, ilk iki karsn
boamt. Saysz e, cariye, odalktan sonra, gerei kabul etmek zorunda

kalkt. Ortada bir kusur varsa, kendisine aitti. Mneccimlere, saaltclara,


frklere ve amanlara bavurulmu, her dolunaydan
42
43
sonra, yeni snnet edilen bir ocuun kapn yutmas tavsiye edilmiti. Sonu
yine ayn. Sonunda Turul Bey de kaderine raz gelmiti. Ama bu kusuru yaknlar
zerindeki saygnln yok eder korkusu ile, mthi bir k olarak n salmaya
bakmt. Nereye gitse, ardndan, her biri doyuma ulam bir harem tayordu.
evresinde, yeteneklerinden konuulmasn isterdi. Subaylarnn, hatta yabanc
konuklarn hnerini merak ederek, bu iin srrn kendilerine de yermesi ve
geceleri edindii bu gcn reetesini, iksirini ulatrmas istenirdi.
Dediimiz gibi Seyyide Hatun, alt ay sonra dul kald. Altn ilemeli yata bo
kald diye yaknacak hali yoktu. in asl ciddi olan yan, iktidar boluu idi. Yeni
doan mparatorluk, atas Seluk'un adn tasa da; asl kurucusu Turul'du.
ocuksuz lm, Dou'daki slam leminde kargaa yaratmyacak myd? Bir sr
karde, yeen, kuzen vard. Trk'lerde ne byk evlat hakk ne de bununla ilgili
veraset yasas vard.
Ama bir adam ortaya kt: Bu ar'nn olu Alp Aslan idi. Bir ka ay iinde airet
yelerine, kimini katlederek, kimini satn alarak, kendini kabul ettirmiti. Ksa
srede, kendi vatandalarnn gznde byk bir hkmdar oldu. Byk, azimli ve
adil bir hkmdar. Ama rakipleri dedikodudan vazgemediler. Ksr Turul'un
erkeklii n sald halde, dokuz ocuklu Alp Aslan, cins-i latife az ilgi gsterir
diye bilinirdi. Dmanlarnn ona takt ad "Efemine" idi. evresindekiler, bylesi
tehlikeli konuya deinmekten rkerlerdi. Hakl ya da haksz, bu n, henz
balayan parlak saltanatna bir anda son verecekti.
Cihan ile mer bunu henz bilmiyorlard. Ebu Tahir'in bahesindeki kk kkte
ene alp dururlarken, otuz sekiz yandaki Alp Aslan yer yznn en gl insan
olmutu. mparatorluu, Kabil'den Akdeniz'e uzanyordu. ktidar mutlak, ordusu
sadk, veziri de ann en yetenekli adam Nizamlmlk idi. Alp Aslan, ksa sre
nce Anadolu'da, Malazgirt'de, Bizans mparatorunu yenmi, ordusunu perian
etmiti. Btn camilerde onun zaferleri anlatlyordu. Savarken nasl bembeyaz
bir kefene brnd, nasl kokular srnd, atnn kuyruunu kendi eliyle nasl
balad, Bizansllarn gnderdikleri Rus keif erlerini ordughnn yan banda
nasl yakalad, burunlarn nasl kestirdii ama bunun yan sra mparatoru nasl
serbest brakt anlatlyordu.
Kukusuz slam lemi iin byk bir an, Semerkant iin korkulu bir d
yaanmaktayd. Alp Aslan her zaman Semerkant' is44
temi gemite onu ele geirmeye almt. Srf, Bizansllar ile anlamazla
dtnden bu ie ara vermi, iki hanedan arasndaki evlilikler de bir brakma
salamt. Sultann byk olu Melikah, Nasr'n kz kardei Terken Hatun ile,
Nasr Han da Alp Aslan'n kz ile evliydi.

Ancak bunun gibi dzenlemeler kimseyi aldatmaz. Kayn babasnn Hristiyanlar


yendiini haber ald andan itibaren, Semerkant hkmdar, kentin basna
gelecekler iin korkmaktayd. Haksz da deildi. Olaylar hzla geliiyordu.
ki yz bin Seluklu askeri "nehri" gemeye hazrlanmaktayd. O tarihte ad
Ceyhun olan, daha eskiden Oxus dedikleri ve ileride Amu Derya adn alacak olan
nehri. Birbirine bal kayklarn zerinde kurulan kpry, sonuncu askerin
gemesi, yirmi gn almt.
Semerkant'ta taht odas azna kadar dolu, ama sessizdi. Han, sarslmt.
Sarayllar zgnd. Kamak m, imdiden ihanette bulunmak m yoksa beklemek mi
gerektiini bilemiyorlard. Han gnde iki kez, kale duvarlarndan birini teftie
gidiyor, kendini askerlere ve ayak takmna alklatyordu. Bu gidi gelilerinden
birinde, gen kentliler yanma yaklamak istemiler, hkmdarn yanna
yaklatrlmaynca da, askerleri yannda savamaya, kenti ve hanedan savunmaya
hazr olduklarn haykrmlard. Nasr Han, bu giriimden honut olaca yerde,
fkelenerek gezisini yarda kesmi ve askerlere, onlar gzlerinin yama
bakmakszn datmalarn emretmiti. Saraya dndnde, subaylarna verdii
t u oldu:
Byk babam, Tanr bize bilgeliini unutturmasn, Belh kentini almak
istediinde, kentliler, hkmdarlarnn olmad bir srada silaha sarlp
askerlerimizin ounu ldrmler. Ordumuz geri ekilmek zorunda kalm. Bunun
zerine dedem, Belh hkmdar Mahmud'a sitem dolu bir mektup yazm. Demi
ki: "Ordularmzn karlamasn istersem, Tanr kimi isterse, galip odur. Ama
kavgamza sradan insanlar karrsa, bu iin sonu nereye varr?" Mahmud dedeme
hak vermi, vatandalarn cezalandrm, silah tamalarn yasaklam, savatan
doan zararlar onlara altnla dettirmi. Belh halk iin geerli olan, asi mizal
Semerkant'llar iin de geerlidir ve benim kurtuluum kentlilere kalacaksa, tek
bama, silahsz gider Alp Aslan'a teslim olurum.
Subaylar Nasr Han' hakl bularak halk yattrma sz verdi45
ler. Bir kez daha sadakatlerini yenileyerek, yaral hayvanlar gibi savaacaklarn
sylediler. Bunlar srf laf olsun diye sylenmi szler deildi. Maverannehir
ordusu, Seluklu ordusu kadar deerli ili- Alp Aslan, sayca stnd ve Han'dan
yal idi. Tabii ki kendi ya deil, ama hanedannn ya daha fazlayd. Alp Aslan,
kurulu heyecann yitirmemi ikinci kuaa aitti. Nasr ise, yaylmaktan ok
eldekini tutmak kaygs iinde, soyunun beinci srasnda yer alyordu.
Bu kark gnlerde, Hayyam kentten uzak kalmak istedi. Tabii ara sra Saraya ya
da Kad'ya grnmezlik etmiyordu, yoksa byle bir zamanda kam olduunu
sanabilirlerdi. Ama ounlukla evden kmyor, almalarna ya da gizli defterinin
sayfalarna dalyor, durmadan drt elle yazyordu. Onun iin sava sanki, ona
ilham veren saduyu aracl ile vard sadece.
evresindeki ac gerei ona hatrlatan, bir tek Cihan idi. Her akam cephedeki,
saraydaki haberleri getiriyor, mer de hibir heyecan belirtisi gstermeden onu
dinliyordu.

Alp Aslan yava yava ilerliyordu. ok kalabalk, disiplini gevek, hastas ok bir
ordunun bataklklar geerken gsterdii yavalkt onunkisi. Bazen, byk bir
direnile karlat iin yavat. Nehrin yaknlarndaki kalelerden birinin
komutan, Sultan'n gnn karartanlardan biriydi. Geri ordu, kaleyi kuatr ve
yoluna devam edebilirdi ama bu, geriyi grevsiz klar, geri ekilme halinde tehlike
yaratabilirdi. Bu nedenle kale komutannn iini bitirmek gerekiyordu ve Alp
Aslan, on gn nce bu karar vereli, atmalar iddetlenmiti.
atmalar Semerkant'tan izlenebiliyordu. gnde bir, kaleden uurulan bir
gvercin geliyordu. Gnderilen haber asla bir yardm ars deildi, insanlar ve
yiyecekler tkeniyor diye bir szlanma da deildi; sadece kardakilerin
kayplarindan sz ediliyor, aralarmda salgn hastalk sylentileri dolat
belirtiliyordu. Harzemli Yusuf, bir gnde Maveannehir'in kahraman haline
gelmiti.
Ne var ki bir avu savunucunun datld, kalenin surlarnn ykld, burlarna
trmanlp ieriye girildii gn geldi. Yusuf yaralanp esir dmeden nce, sonuna
kadar savamt. Bunca skntya neden olan Yusuf'u merak ettii iin, onu
Sultann huzuruna kardlar. ki dev yapl er, iki kolunu skca tutmutu. O ise,
ba dimdik Sultann karsnda duruyordu. Alp Aslan, zeri yastklar46
la dolu ahap bir kerevette oturmaktayd. ki adam, birbirine meydan okurcasna
bakt. Sultan buyurdu:
Drt kaza balansn, gerip paralayn!
Yusuf kmseyen bir bak frlattktan sonra haykrd:
Erkeke dvene bu ceza hak m?
Alp Aslan cevap vermedi. Ban evirdi. Yusuf ona seslendi:
Sana sylyorum, kar klkl!
Sultan, akrep sokmuasna yerinden srad. Yan bandaki yayn ald. Okunu
kertikledi. Askerlere, esiri brakmalarn buyurdu. Eli bal bir adam vurmak
istemezdi. Zaten korkusu da yoktu. O gne dek, hedefi hi skalam deildi.
Sinirli oluu, acele edii, bunca ksa mesafeden ok atmaya kalk yznden midir
nedir, Yusuf'u vuramad. kinci okunu ekemeden, esir zerine saldrd. Giysileri
arasnda sakl duran hanerini Sultana saplad. zerine ullandlar, vcudunu
parampara ettiler. Suratnda lmn dondurduu bir srt vard. cn almt,
Sultan da ok yaamayacakt.
Alp Aslan drt gn, drt gece can ekiti. O acl drt gn boyunca, ac
dncelere dald. Syledii szleri, o dnem tarihileri yle naklettiler:
"Geen gn, yksek bir yerden orduma bakyordum. Ayaklarmn altndaki topran
titrediini hissettim. Kendi kendime Dnyann hakimi benim! Benimle kim boy
lebilir? dedim. Tanr bana, insanlarn en sefilini gnderdi. O savata yenilmi
bir esir, bir mahkum. Benden gl kp beni vurdu. Beni tahtmdan etti, beni
canmdan etti."
mer Hayyam bu olayn ardndan m yazd u drtl?
Zaman zaman bu dnyada bir adam kalkar,
iinerek: te buradaym! der.

Ksa bir d boyunca srer zaferi,


lm gelmitir bile ve: te buradaym! der.
47
IX
Bayram sevinci yaayan Semerkant'ta, bir kadn alama creti
gsterebilmekteydi: O da, sevinci bana vurmu Han'n kars idi. nk
hanerlenen sultan; onun babas idi. Geri kocas ona basal dilemi, haremin
yas tutmasn buyurmu, sevincini oka belli eden bir harem aasn
krbalatmt ama, Divan'a dndnde: "Tanr Semerkant'llarn duasn kabul
etti" demekten kendini alamamt.
O ada, bir kent ahalisi, bir Trk hkmdarna dierini neden ye tutsun
denilebilir. Ama Semerkant'llar yine de dua et-mislerdi nk ardndan gelecek
katliam, yama ve apulculuk nedeniyle sahip deitirmekten korkuyorlard. Bir
baka hkm- darn, kendi hkmdarlarn yenmesini dilemeleri iin, onun
kendilerini korkun bir vergi yk altnda ezmesi, sresiz huzursuz klmas
gerekirdi. Oysa Nasr Han byle bir hkmdar deildi| Belki en iyisi deildi ama,
en kts de saylmazd. Semerkant'llar Nasr ile geinmenin yolunu bulmular,
gerisini de Allah'a havale! etmilerdi.
Semerkant'ta, sava nlendii iin bayram edilmekteydi. Koca Ras-el-Tak
alannda, lklar duyuluyor, dumanlar ykseliyordu. Duvar diplerine seyyar
satclar dizilmi, sokak lambalarnn alt arkclar ile algclar kapmt.
Meddahlarn, falclarn, ylan oynatclarn evresi kh kalabalk kh tenha idi.
Alann tam ortalk yerinde, derme atma bir krsye kan ozanlar, ele
geirilmeyen, fethedilmeyen, ei bulunmayan Semerkant adna iirler
okumaktayd. Halkn karar anlktr. Ykselen yldzlarn yan sra, kayan yldzlar
da vardr. Aylardan aralk idi. Geceleri sert geiyordu. Sarayda arap testileri
dolup boalyor, Han mutlu bir sarholuk yayordu.
Nasr Han, ertesi gn camide sl okuttuktan sonra, kaynbabasnn lm
nedeniyle taziyeleri kabul etti. Bir gn nce, gle oynaya kutlamaya gelenler,
imdi de yal gzlerle zntlerini belirtiyorlard. Bir ka ayet okumu olan Kad, mer'e de ayn eyi yapmasn
iaret etti, sonra kulana fsldad:
Hi ama. Gerek, iki yzldr. nsanlar da yle.
Nasr Han, ayn akam Ebu Tahir'i artt ve Semerkant' temsil eden taziye
heyetine katlmasn istedi. Yzyirmi kiilik heyette mer de vard. Gittikleri yer,
tam nehrin kysnda, Seluklu Ordusunun karargh idi. evrede binlerce adr ve
yurt grlyordu. IVlaverannehir'in sayg deer temsilcileri, geici olarak
kurulmu olan bu kentte, airetlerinin balln yenilemeye gelen askerlere kayg
ile bakyorlard. Onyedi yamda, ocuk yzl bir deve benzeyen Melikah,
babasnn dt basamakta, ayakta duruyordu. Ondan bir iki adm geride,
mparatorluun gl adam, Melikah'n sayg belirtisi olarak "ata" diye
ard, bakalarnn ise takma ad ile andklar Nizamlmlk duruyordu.
Nizamlmlk, devlet dzeni anlamna gelmekteydi ve bu ad onun kadar hak eden
bir bakas olamazd. Ziyaretilerinin her yaklalarrnda, gen hkmdar

baklaryla ona danyor, kimsenin grp anlamad bir iarete gre, ya saygl,
ya yakn, ya souk ya da ilgisiz davranyordu.
Semerkant heyeti olduu gibi Melikahn ayana kapanmt. Aralarndan ileri
gelen bir ka kii, kalkp Nizam'a doru gitti. Nizam kprdamadan duruyordu.
Yardmclar evresinde dolanmaktayd. Nizam, onlar hi kprdamadan dinliyordu.
Onu, barp aran bir amir olarak deil, nasl davranlmas gerektiini
hareketleri ile gsteren bir ynetici olarak grmek gerekir. Suskunluu dillere
destand. Bir ziyaretinin, onun huzurunda tek bir sz etmeden bir saat oturduu
grlmt. nk o ziyareti srf onunla konumak iin deil; sevgisini salamak,
kukularna son vermek, unutulmasn nlemek iin gelmiti. Semerkant'llardan
oniki kii, mparatorluu yneten eli skma onuruna sahip oldu. mer, Kad'nn
yan sra Nizam'a yaklam, o da ban kaldrp, ellerini avucuna alm, sonra da
alak sesle kulana:
Gelecek yl bu vakit sfahan'a gel. Konualm, demiti.
Hayyam, doru duyup duymadndan emin deildi. Karsndaki adam gzn
korkutmu, trenden etkilenmi, ayrca, alayclarn barmalar onu serseme
evirmiti. Bir dorulama, bir onay bekler gibi durmu ama ardndaki insan seli
onu srkleyip vezirden uzaklatrmt.
Dn yolunda Hayyam sadece bunu dnyordu. Acaba bu
48
49
szler yalnzca kendisine mi sylenmiti? Kendisini, bakasyla kartrm olamaz
myd? Sonra gerek zaman gerek yer bakmndan neden bu kadar uzak bir
buluma?
Kadya almaya karar verdi. Kad, tam nnde durduuna gre, bir eyler grm,
bir eyler duymu, bir eyler hissetmi olabilirdi. Ebu Tahir, Hayyam'
dinledikten sonra alayc bir tavrla:
Vezirin sana bir eyler fsldadn grdm dedi. Ne dediini duymadm. Ama
kesinlikle unu syleyebilirim ki, seni bakas ile kartrm deildir. evresindeki
btn o yardmclar grmedin mi? Ne ie yaryorlar sanyorsun? Her heyet
kimlerden oluuyor, adlar nedir, ileri nedir, bunlar hakknda bilgi verirler. Senin
adn rendikten sonra, Niapur'lu bilgin, gkbilimci mer Hayyam'm diye
sordular. Kimliin hakknda yanlglar yok. Zaten Nizamlmlk'n kendisi
yaratmak istemedike, yanlg sz konusu olamaz.
Tal bir yoldan gidiyorlard. Sada, ta uzaklarda, yksek dalarn tepeleri bir
izgi oluturmutu. Pamir'in kollaryd bunlar. Hayyam ve Ebu Tahir yan yana at
sryor, eyerleri birbirine srtp duruyordu.
Peki benden ne isteyebilir?
Bunu renmek iin bir yl sabretmen gerekecek. O tarihe kadar tahminde
bulunacam diye kendini yorma, nnde ok zaman var, yorulursun. Bundan
kimseye sz etme!
Konukan olduumu grdnz m hi? Hayyam'n sesi sitemliydi. Kad oral
olmad:

Dobraca sylemek gerekirse, o kadna bundan sz etme! mer'in kukulanmas


gerekirdi aslnda. Cihan'n gidip gelmeleri gnn birinde anlalacakt. Ebu Tahir
devam etti:
Daha ilk bulumanzda, muhafzlar haber verdiler. Onun ziyaretlerini meru
klacak bir takm bahaneler uydurmak zorunda kaldm. Onu grmezlikten
gelmelerini ve seni her sabah uyandrmalarn syledim. Sakn telalanma, o ev
hl senin evindir, bunu bugn de yarn da byle bil. Ama sana bu kadn
anlatmalym.
mer bozuldu. Dostunun "bu kadn" deyi biimini sevmedi. Akn tartmak
niyetinde deildi. Kad kendisinden byk olduu iin karlk vermedi ama yz
asld.
Szlerimin seni kzdrdn biliyorum. Ama ne diyeceksem, sonuna kadar
syleyeceim. Geri dostluumuz yeni ama, yam ve bam bana bu hakk veriyor.
Bu kadn sarayda ilk grdnde, ona tutkuyla baktn. Gen ve gzel bir kadn.
iirleri ho50
suna gitmi, cesareti kann alevlendirmi olabilir. Ama gel gr ki, o bir tepsi altn
karsndaki davranlarnz farkl idi. Senin irendiin eyi o azna soktu. O bir
saray airi gibi, sen ise bir bilge gibi davrandnz. Ona bunu syledin mi?
mer bir ey sylemedi ama Kad, cevabn hayr olduunu anlad. Devam etti:
Genellikle bir ilikinin banda hassas konulara deinilmez. Binbir zahmetle
kurulan bu krlgan yuvann yklmasndan korkulur. Ama bana kalrsa, seni o
kadndan farkl klan ey, ciddi ve nemlidir. in zdr. Hayata ayn bakla
bakmyorsunuz.
O bir kadn ve dahas bir dul. Bir efendiye bal olmadan yaamaya alyor. Bu
cesaretine hayran olmamak elde deil. iirinin hak ettii altn ald diye, onu
neden sulamak?
Ebu Tahir, Hayyam' bu tartmaya srklemi olmaktan memnun, devam etti:
Kabul edelim. Ama sen de kabul et ki bu kadn, saraydaki kadnlardan farkl bir
hayat sremez.
Belki.
Yine kabul et ki, sen saray hayatndan nefret ediyorsun ve gerektiinden bir
saniye fazla kalamazsn.
Skntl bir sessizlik oldu. Ebu Tahir ksa kesti:
Ben sana gerek bir dosttan duyabilecein eyleri syledim. Bundan sonra, sen
amadka benden tek sz iitemezsin!
51
X
Semerkant'a vardklarnda souktan, at srmekten ve aralarndaki]
huzursuzluktan yorgun dmlerdi. mer, attan iner inmez kk kkne gitti,
yemek bile yemedi. Yol boyunca adet rubai yaratmt ve imdi onlar yksek
sesle on kez, yirmi kez tekrarf ediyordu. Bu drtlkleri, kitabnn derinliklerine
gmmeden nceJ urasn burasn dzeltiyor, ya da deitiriyordu.

Her zamankinden erken gelen Cihan, aralk duran kapdan szld, arafn
kard. Ayaklarnn ucuna basarak ilerledi. mer dalgnd. plak kollarn aniden
boynuna dolad, yanan yanana dedirdi, gzel kokan salaryla yzn rtt.
Hayyam'n bundan ok honut olmas gerekirdi. Kim, hangi sevgili, bundan daha
sevecen bir saldrya urayabilirdi? aknl getikten sonra, sevgilisini belinden
yakalayp, zlemin acsn kartmas gerekmez miydi? Ama sanki mer, bu
ziyaretten rahatszd. Kitab nnde ak duruyordu. Keke onu gizleyebilseydi.
Cihan'n geri ekilmesini nlemek istedi ama Cihan bu souk karlay hemen
hissetti. Nedenini anlad. Kukulu baklarn ak kitabn zerinde gezdirdi.
Sonra:
Bala! dedi. Seni bir an nce grmek istiyordum. Seni rahatsz edebileceimi
dnmemitim.
Ar bir sessizlik oldu. mer sessizlii bozdu:
Bu kitab sana gstermeyi hi dnmedim. Onu senden hep sakladm. Onu bana
hediye eden, gizlememi tembih etmiti.
Kitab uzatt. Cihan bir ka sayfasn evirdi. Bir sr bo sayfa arasnda
karalanm bir ka sayfaya ilgisiz gzlerle bakt. Sonra:
Neden gsteriyorsun ki? dedi. stemedim ki... Zaten okuma bilmem.
renmedim. Bildiim ne varsa, kulaktan dolma,
mer amad. O tarihte nice iyi airin okuma yazma bilme mesi olaand; stelik
kadnlarn hepsi cahildi.
Bu kitapta ne gizli? Simyaclk formlleri mi?
Ara sra yazdm iirler.
Yasaklanm iirler mi? Din d? Mezhep d? Kkrtc? Cihan kukulu
baklarla bakyordu. mer glerek kendini savundu:
Yok canm, nereden aklna geldi? Hi komplocuya benzeyen bir yanm var m?
Bunlar araba, yaamn gzelliklerine ve hayatn boluuna dair rubailer.
Rubai mi? Sen mi?
Cihan'n azndan kan akn lk ayn zamanda bir kmsemenin de
ifadesiydi. Rubailer, avam airlerine zg, hafif hatta baya, yaznsal deerleri
olmayan eyler saylrd. mer Hayyam gibi bir bilginin, ara sra bir drtlk
yazmas, oyalanmak diye nitelendirilebilirdi ama, yazdklarn son derece ciddi bir
biimde, sr perdesine brnm bir kitapta saklamas, bu kstaslara nem veren
bir kadm airi artacak bir iti. mer utanm gibiydi. Cihan ise meraklanmt:
Bana bir ka satr okur musun? Hayyam'n daha ileri gitmeye niyeti yoktu.
Gn geldiinde hepsini okurum, dedi.
Cihan daha fazla zerinde durmad. Baka soru sormad. Ama fazla alayc
grnmemeye alarak:
Bu kitap bittiinde sakn Nasr Han'a verme dedi. Rubaiyat yazarlarna pek
sayg gstermez. Seni, bundan sonra bir daha yan bana oturtmaz.
Bu kitab kimseye sunmak niyetinde deilim. Bundan bir kazan beklemiyorum.
Saray airlerinin hrs bende yoktur.
Cihan Hayyam', Hayyam da Cihan' yaralamt ite. Aralarndaki sessizlikte, her
ikisi de ok ileri gidip gitmediklerini, geriye bir eyler kalmsa, onlar

kurtarmann imdi sras olup olmadn dndler. Hayyam, u anda Cihan'a


deil, Kad'ya kzyordu. Onu konuturmu olmaktan pimand. Sylediklerinden
dolay, sevgilisine baka gzlerle bakp bakmadn bilemiyordu. O gne dek,
byk bir saflk ve umursamazlk iinde, onlar birbirlerinden ayrabilecek eyleri
akla getirmeme istei ile yayorlard. Hayyam: Acaba Kad gzlerimi mi at,
yoksa sadece mutluluunu mu glgeledi" diye dnmekten kendini alamad.
Deitin mer. Nasl deitiini syleyemem ama, bana bakn, konuu
biimin, tanyamayacam bir ekil ald. Sanki, kt bir ey yapmm da benden
kukulanyorsun, sanki bir nedenden tr bana kzyormusun gibi. Anlamyorum
ama birdenbire iini hzn kaplad.
52
53
mer, onu kollarna almaya alt. Cihan hzla geri ekildi.
Beni bu biimde yattramazsn. Ne oldu? Syle bana.
Cihan; gel yarna kadar konumamay kararlatralm.
Yarn burada olmayacam. Nasr Han, afak vakti Semer-kant'dan ayrlyor.
Nereye gidiyor?
Ki, Buhara, Tirmiz, ne bileyim? Btn saray peinden, tabii bu arada ben de...
Semerkant'da, yeeninde kalamaz msn?
, bahane yaratmaktan ibaret olsayd! Sarayda bir mevkim var. Bunu elde
edinceye kadar, on erkek gcyle savatm. Ebu Tahir'in bahesinde elenmek
iin bu yeri yitirecek deilim.
mer, dnmeden atld:
Elenmek iin deil. Hayatm paylamak istemez misin?
Hayatn paylamak m? Paylaacak bir ey yok!
- Cihan hi fke belirtisi gstermeden bu szleri sylemiti. Bir gzlemde
bulunuyordu ve sevgisini yitirmi deildi. mer'in dehete dm yzn
grnce, yalvarmaya ve alamaya balad:
Bu akam alayacam biliyordum. Ama bu yzden deil. Birbirimizden uzun
sre, hatta sonsuza kadar ayrlacamz biliyordum ama bu szler, bu baklarla
deil. Yaadm en gzel aktan bu baklar, bir yabancya aitmi gibi olan bu
baklar gtrmek istemiyorum belleimde. Bana son kez bak mer! Senin
sevgilin olduumu anmsa. Beni sevdin, ben seni sevdim. Beni tandn m?
Hayyam sevgi ile kolunu beline dolad. ini ekti:
Keke iimizi dkmeye, aklama yapmaya zamanmz olsayd. Bu budalaca kavga
yok oluverirdi. Ama zaman abuk geiyor. Bu karmak saniyelerde, geleceimiz
ile oynamamz iin bizi zorluyor.
mer de bir damla gzyann dkldn hissetti. Gzyalarn saklamaya
alrken, Cihan onu durdurdu. Hzla kollarn boynuna dolad, yzn yzne
dayad:
Yazlarn saklayabilirsin ama gzyalarn saklayamazsn. Onlar grmek, onlara
dokunmak, kendileriminkilere katmak, izlerini yanaklarmda hissetmek, tuzlu
tadn dilimde tutmak istiyorum.

Sanki birbirleriyle didimek, boumak, birbirlerini yok etmek ister gibiydiler.


Elleri delirmi, giysileri uumu halde, yakc gzyalar ile alevlenen
bedenlerinin, bir benzeri olmayan ak gecesine
54
dal idi yaadklar. Ate yaylyor, onlar saryor, evreliyor, mest ediyor,
coturuyor, zevkin doruuna dek, eti etin iinde eri-Hrcesine birletiriyordu.
Masann zerindeki kum saati, damla damla zaman eritiyordu. Ate hafiflemi,
titremeye balam, snmeye yz tutmutu. Soluk solua bir glmseyiin
habercisi gibiydi Birbirlerini uzun sre ilerine ektiler. mer, ona ya da meydan
okuduu kadere seslendi usulca:
Kavgamz yeni balyor!
Cihan, gzleri kapal, ona sarld:
- Gn doana kadar beni uyutma!
Ertesi gn, Hayyam'n elyazmas kitabnda iki yeni msra yer alyordu. El yazs
titrek, ekingen ve bozuktu:
Hayyam, yalnzdn sevgilinin yannda! imdi gitti, artk ona snabilirsin.
55
XI
pek Yolu'nun zerinde, Tuz l'nn berisinde, alak konutlardan oluan bir
urak yeridir Kaan. Kervanlar, sfahan varolarn haraca kesen haydutlarn
sna, uursuz Akbaba Da'na trmanmadan nce, orada soluklanrlard.
Kaan bir kil ve amur kentiydi. Oraya varan, doru drst bir duvar, ssl bir
bina cephesi bulma midini bo yere beslerdi. Semerkant'tan Badat'a binlerce
camiyi, saray, medreseyi yeile ve altna boan o nl cilal tulalar bu kentte
yaplmaktayd. Dou'daki slam aleminde fayansn ad K ya da Kan idi. Tpk
porselenin Acemce ve ngilizce, in'e atfen in adn tamas gibi!
Kentin dnda, dut aalarnn glgesinde bir kervansaray vard. Dikdrtgen
surlar, gzetleme kuleleri, hayvanlar ve ykler iin bir d avlusu, odacklarla
evrili bir i avlusu vard. mer, bu odalardan birini tutmak istedi ama han sahibi
zgnd. Hibiri bo deildi, sfahan'l zengin tccarlar, oullar ve hizmetkrlar
ile gelmilerdi. Bunun doru olduunu anlamak iin, han defterine bakmaya gerek
yoktu. Her yan, grltc satclar ve semiz hayvanlarla doluydu. Kn ilk gnleri
olduu halde, mer ak havada yatabilirdi ama, Kan'n akrepleri, inileri kadar
nlyd.
Sabaha kadar kvrlacam en ufak bir ke de mi yok? Adam kafasn kad.
Karanlk basmt. Bir Mslman geri
evirmek olmazd:
Ufack bir oda var. Bir renci kalyor. Syle de sana yer asn, dedi.
Odaya yneldiler. Kaps kapalyd. Hanc, kapya vurmak gereini duymadan at,
titrek bir mum nn nnde bir kitap hzla kapand.
Bu sayg deer yolcu ay nce Semerkant'dan yola km. Senin odan
paylaabileceini dndm.
Gen adam skldysa da belli etmedi. Nazik ama hareketsiz durdu.
Hayyam ieriye girdi, selam verdi. Kendini ihtiyatla tantt:

Niapur'lu mer.
Karsndakinin gzlerinde bir k yanp snd. O da kendini
tantt:
- Ali Sabbah'n olu Hasan. Kum doumlu, Rey'de renci, sfahan yolcusu.
Bu ayrntl tant Hayyam' huzursuz etti. Bu, kendi hakknda daha fazla bilgi
vermesi iin bir ar idi. Buna bir neden grmyor, bunu yapmaktan ekiniyordu.
Sustu. Yerine oturdu. Srtn duvara dayad ve ufak tefek, esmer, kadidi km
delikanly incelemeye balad. Yedi gnlk sakal, simsiyah sar, yerinden
frlam gzleri birbirine hi uymuyordu. Delikanl glmseyerek ona bakt ve:
nsann ad mer olunca, Kaan evresinde dolamak tehlikelidir, dedi.
Hayyam, byk bir aknlk gsterir gibi yapt. Oysa atlan ta anlamt. Adn,
Peygamberin ikinci halifesi mer'den almt. Halife mer, Ali'den yana olan
iilerce sevilmezdi. ran nfusunun ounluu Snni olduu halde, zellikle Kum
ve Kaan kentleri, iilerin ounlukta olduklar yerlerdi ve buralarda bir takm
garip detler tremiti. Her yl, Halife mer'in katlinin yldnmnde, kutlamalar
yaplmaktayd. Kadnlar sslenir, tatllar, fstk kavurmalar yapar, ocuklar
evlerinin nnden geenlerin zerine: "Allah mer'in belasn versin!" diyerek su
dkerlerdi. Halifeye benzettikleri bir kukla yaparlar, eline tezekten yaplan bir
tespih takarlar ve mahalle mahalle dolaarak yle barrlard: "Sen mer,
cehennemliksin. Sen hainsin, sen gaspsn." Kum ve Kan'n ayakkabclar,
yaptklar kunduralarn tabanna "mer" diye yazarlar, katrclar hayvanlarn
"mer" diye arrlar ve her sopa vuruta bu ad keyifle tekrarlarlard. Avclar,
sonuncu oklarn atarken "Bu da mer'in kalbine" diye barrlard.
Hasan, btn bu detleri birka kelime ile anlatverdi, ayrntya girmedi. mer
ona dik dik baktktan sonra, tok bir sesle unlar dedi:
Adm yznden yolumu, yolum yznden adm deitirecek deilim.
Uzun sren bir sessizlik oldu. Birbirlerinden baklarn kardlar. mer
ayakkablarn kartarak, uykuya dalmak iin uzand. Hasan tekrar konutu:
Bunlar anlatmakla belki de seni incittim. Sadece, buralarda adn sylerken
dikkatli olman istedim. Niyetimi yanl anlama.
56
57
ocukken, Kum'da bu enliklere ben de katlrdm. Bydkten sonra bunlara
baka gzle bakmaya baladm. Bu gibi taknlklarn, bir bilgine yakmayacan
dndm. Peygamberin rettiklerine de uymuyordu. te yandan, mezzinler,
Kaan ii minarelerden "Ali'nin lanet olas mezhepileri" diye bardklarnda, bu
da Peygamberin rettiklerine uymuyor, diye dnyorum. mer hafife
doruldu:
te akll bir adamn szleri, dedi.
Akll olmasn da, deli olmasn da bilirim. Sevimli olmay da, itici olmay da.
Ama, kendini tantma zahmetine bile katlanmayan biri ile odam nasl
paylaabilirim?
Bana tatsz eyler sylemen iin, adm sylemem yetti. Ya bir de kimliimi
aklam olsaydm?

. Belki o zaman bunlardan hibirini sylemezdim. Halife mer'den nefret


edilebilir de, hendeseci mer, gkbilimci mer ya da feylesof mer sevilebilir.
Hayyam ayaa kalkt. Hasan kazanmt.
nsanlarn kim olduklar sade adlarndan m anlalr sanyorsun? Baklarndan,
yrylerinden, konuma biimlerinden de anlalr. Daha sen ieriye girer
girmez, bilgili bir adam olduunu, ana da erefe de yabanc olmadn, ama ayn
zamanda n de unvan da nemsemediini, yolunu sormadan bulanlardan olduunu
anladm. Adm syler sylemez iyice emin oldum. Ben, tek bir Niapurlu mer
bilirim.
Beni etkilemeye alyorsan, baardn. Ya sen kimsin?
Sana adm syledim ama bir ey ifade etmedi. Ben, Kum'lu Hasan Sabbah'm.
Hibir eyle vnmyorum ancak onyedi yamdayken din, felsefe, tarih ve
yldzlar hakknda ne varsa okudum.
Her eyi okumak asla olas deildir. Her gn renilecek
nice yeni eyler vardr.
Sna beni.
mer, oyun oynar gibi, karsndakine bir ka soru sordu. Eflatun, Euklides,
Porphyrios, Ptolemaios, Dioscorides, Galenos ve bn-i Sina hakknda. Sonra
eriatn yorumlanmas konusunda. Arkadann yant her seferinde doru, kesin
ve kusursuzdu. Gn aarrken, ne biri ne de dieri uyumutu. Vaktin nasl getiini
anlamamlard. Hasan sevinliydi, mer ise etkilenmiti.
Bunca ey bilene bugne kadar rastlamadm, diye itiraf etti. Tm bu birikimle
ne yapmak niyetindesin?
Hasan nce sitemle, ruhunun derinliklerinden bir srr almlarcasna bakt,
hemen sonra gevedi, gzlerini yere indirerek:
Nizamlmlk'n yanma gitmek istiyorum, dedi. Belki bana verecei bir i
vardr.
Hayyam, kendisinin de byk vezirin yanma gittiini sylemekten son anda
vazgeti. inin ta derinliklerinde yok olmam kukusu, onu alkoymutu.
ki gn sonra tccarlar kervanna katldlar. Yanyana yryor, Farsa veya Arapa
iirleri ezbere okuyorlard. Arasra tartyorlar, hemen ardndan tartmay
kesiyorlard. Hasan "kesin dorulardan", "tartlmaz gereklerden" sz ederken
bile, mer kukulu bekliyor, dncelerini belirtmede aceleci davranmyor,
nadiren tercihte bulunuyor, bilmedii bir ey olursa bilgisizliini itenlikte
sylyordu. Ama tekrarlad szler hep unlard: "Ne syleyeyim istiyorsun? Bu
eyler rtl. Sen ve ben, her ikimiz de rtnn bu yanndayz. rt kalktnda,
artk burada olmayacaz."
Bir haftalk yoldan sonra, sfahan'a vardlar.
58
59
XII
Isfahan, nsf- Cihan! Acemler, byle derler. Yani: "sfahan, dnyann yars". Bu
deyim, Hayyam'dan ok sonra ortaya km ama daha 1074'de, kenti vmek iin
neler sylenmemi: "Talar cevher, sinekleri ar, otu safran!" "Havas mis,

ambarlar kurtsuz, etleri dayankl!" Bebin ayak ykseklikte kurulduu bir


gerek! Ama yine de' altm kervansaray, ikiyz banker ve sarraf, bir o kadar da
ars vardr. Atlyelerinde ipek ve pamuk dokunur. Hallar, kumalar, kilitli
ekmeceleri uzak lkelere ihra edilir. Zenginlii dillere destan! Acem lkesinin
bu en kalabalk kenti, iktidar, servet ya da bilgi arayanlar kendine eker.
Bu kent dediysem de, tam anlam ile kent saylmaz. Rey'den; gelen bir yolcunun
yks anlatlp durur. Adam, sfahan' grmek iin yle acele etmi ki,
kervanndan ayrlp tek bana at srm. Birka saat sonra kendini, "hayat veren
rmak" anlamna gelen Zende-Ru'nun kysnda bulmu. Ky boyunca gidip,
kerpiten yaplma bir kalenin nne varm. Geri oras da kalabalkm ama,
geldii yer olan Rey'in eline su dkemezmi. Kapya gelince, muhafzlara sormu:
Buras Cay kentidir demiler.
eriye girmeyi deer bulmayp batya ynelmi. At yorgun dm. Sonunda bir
baka kentin kapsna varm. Yal bir adama sormu:
Buras Yahudiye'dir diye yantlam yal adam. Yahudi kenti.
Bu lkede o kadar ok Yahudi mi var?
Bir ka aile var. Oturanlarn ou, senin benim gibi Mslmandr. Buraya
Yahudiye derler, nk Kral Nabukodonozor, Kuds'ten getirdii Yahudileri
yerletirmi. Bazlar da der ki: Bir Acem ah ile evli olan Yahudi bir kadn, kendi
rkndan gelenleri, daha slam'dan nce buralara yerletirmi. Hangisi dorudur,
onu Allah bilir.
Yolcumuz oradan da dnm, yoluna devam etmek istemi ama, at yklr gibi
olmu. htiyar adam sormu:
Byle nereye gidiyorsun oul?
sfahan'a!
Adam kahkahay basm.
Sana sfahan diye bir yer yoktur diyen olmad m?
Nasl olur? O, ran'n en gzel, en byk kenti deil mi? ok eski zamanlarda
Part Kral Artaban'n bakenti deil miydi? Kitaplarda gzellikleri ile vlmedi
mi?
Kitaplar ne diyor bilemem, ama ben burada dodum. Tam yetmi yl nce.
Sadece yabanclar sfahan'dan sz eder. Ama onu bugne dek grmedim.
htiyar, pek o kadar abartmamt. sfahan ad, ne zamandan beri tek bir kentin
ad deil, birbirinden bir saat mesafede, biri Cay dieri Yahudiye olmak zere iki
ayr kentten oluan bir mahallin ad idi. Bu iki kentin ve evresindeki kylerin
gerek bir kente dnmesi iin, XVI. yzyl beklemek gerekecekti. Hayyam'n
zamannda henz kurulmamt ama, on iki millik kale surlar tm bu yreyi
epeevre korumak zere yaplmt.
mer ile Hasan ge vakit kente girdiler. Tirah Kapsna yakm bir kervansarayda
yatacak yer bulmulard. Buraya gelir gelmez, tek kelime bile konumadan, yatp
derin bir uykuya daldlar.
Ertesi gn Hayyam, Byk Vezire gitti. Sarraflar Meydannda, gezginin ve
satcnn her trls vard. Andaluzlu, inli, Yunanl, hepsi sarraflarn evresinde
toplanm, onlar da terazilerinin bana gemi Kirman'dan, Niapur'dan,

Sevilla'dan gelen bir dinar trnaklar ile kazmakta, Delhi'den gelen bir tanka 'yi
koklamakta, ya da deeri yeni drlm olan bir Konstantiniye nomisma'sna yz
buruturmaktaydlar. Hkmet Kona ve Nizamlmlk'n resmi konutu olan Divan
Kaps, hemen oracktayd. Gnde ya da be kez Byk Vezirin onuruna borazan
almmaktayd ama bu atafata karn dileyen kapdan rahata girip kmaktayd.
Byk toplant odasma gidip, mparatorluun en gl adamma yaklamalar ve
gzya dkmeleri ya da bir istekle bulunabilmeleri zor deildi. Ancak burada,
nizam'm evresinde duran muhafzlar, gelenleri sorguya ekip, can skclar
uzaklatrmaktaydlar.
mer, kapnn eiinde durdu. Oday, plak duvarlar, katli yer hallarn
inceledi. Orada bulunanlara ekingen bir selam verdi. Nizam'n evresinde her
trl insan vard. Nizam ise bir Trk
60
61
subay ile konuuyordu. Nizam gz ucuyla, yeni geleni grd, dosta glmsedi,
oturmasn iaret etti. Be dakika sonra mer'e yaklap, iki yanandan ve
alnndan pt.
Seni bekliyordum dedi. Vaktinde geleceini biliyordum. Sana o kadar
anlatacaklarm var ki...
Sonra mer'i elinden tuttu, yalnz kalabilecekleri kk bir odaya gtrd. Yerde
duran koca bir minderin zerine yanyana oturdular.
Baz syleyeceklerim belki seni artacaktr ama umarm sonunda davetimi
kabul ettiin iin piman olmayacaksn.
Hi Nizamlmlk'n kapsndan giren, piman olmu mudur?
Vezir ac bir glmseme ile:
Olmutur, dedi. Kimilerini gkyzne kadar ykselttim, kimilerini yerle bir
ettim. Her gn hayat ve lm datyorum. Tanr beni, niyetime gre
yarglayacaktr. Her kudretin kaynamda O vardr. En yce iktidar bir Arap
halifesine devreden O'dur. Halife de onu bir Trk Sultanna, Sultan da bir Acem
vezire vermitir. Bakalarnn bu iktidara boyun emesini istiyorum. Senden ise
Hce mer, dlerime sayg gstermeni istiyorum. Evet, nnde uzanp giden bu
muazzam topraklar zerinde en gzel, en zengin, en istikrarl, en iyi korunan
devleti kurmak istiyorum. Her eyaletin, her kentin, iinde Allah korkusu olan, adil,
vatandalarnn ikyetlerine kulak veren yneticilerce ynetilmesini istiyorum.
Kurt ile kuzunun yanyana su iebilecekleri bir devlet dlyorum. Ama dlemekle
kalmyor, o devleti ina ediyorum. Yarn sfahan mahallelerinde bir dola. Bir alay
iinin temel atp bina yaptn, bir sr sanatkrn ar gibi altn greceksin.
Her yanda imarethaneler, camiler, kervansaraylar, kaleler, saraylar ykseliyor.
Yaknda her nemli kentte bir byk okul bulunacak. Adma "Nizamiye Medresesi"
denilecek. Badat'daki ald bile. Planlarn ellerimle izdim, tedrisat programn
ben hazrladm, en iyi retmenleri setim. Her renciye burs verdim. Grdn
gibi, bu imparatorluk muazzam bir antiye, ykseliyor, geniliyor, zenginleiyor.
Tanr bize, yaanmaya deer bir devir bahetti.

Kumral bir uak ieriye girdi, eildi, gm tepsinin zerindeki buz gibi gl
erbetlerini sundu. mer birini ald. Dudaklarna dedirdi. Niyeti, erbetin
keyfini yava yava kartmakt. Nizam ise bardan bir yudumda dikmiti.
Konumasn srdrd:
Burada olmandan ok memnunum ve ok onurlandm.
Hayyam karlk vermek istedi ama Nizam onu durdurdu:
Seni pohpohladm sanma. Ben ancak Tanr'y vecek kadar glym. Ama
biliyorsun Hoca mer, bir imparatorluk istedii kadar byk, kalabalk ve zengin
olsun, daima adam yokluu ekilir. Uzaktan baktmda bir sr yaratk, bir dizi
kalabalk, bir yumak kitle! Oysa, drt bir yana dalm orduma, ezan okunduunda
camiye gelenlere, ary dolduranlara, hatta divanma baktmda, bu adamlardan
tek birinde acaba ussallk, bilgelik, ballk, doruluk var mdr diye sorarm.
Bunun cevabn bulmak iin, nce kalabaln seyrekletiini sonra geriye
kalanlarn eriyip bittiini grmek zorunda kalrm. Yalnz bir adamm ben mer,
umutsuzca yalnz! Divanm bo, saraym da yle. Bu kent de bo, bu imparatorluk
da! Alklayacaksam, hep bir elim arkada alklamak zorunda kalacakmm gibi
geliyor. Senin gibileri Semerkant'dan getirtmek bir yana, gelmeleri iin
ayaklarna gitmeye hazrm.
mer, mahcup, "Estafurullah!" gibilerden bir eyler mrldanacak oldu, Vezir
szn kesti:
te benim dlerim ve kayglarm bunlar. Gnler ve geceler boyu, bunlar
anlatmaktan usanmam ama seni dinlemek istiyorum. Bunlar seni etkiledi mi?
Bunlar gerekletirmek iin yanmda olmak ister misin?
Tasarlarn heyecan verici, gvenin ise onurlandrc!
Benimle almak iin ne istersin? Ak syle. Ben seninle nasl konutuysam,
sen de yle davran. Ne istersen, verilecektir. Sakn ekinme, lgnca
cmertliimden yaralanmaya bak.
Vezir gld, Hayyam ise glmsemeyle yetindi.
Yokluk ekmeden almalarm srdreyim, bana yeter, dedi. Yiyip ieceim,
barnacam olsun yeter. Daha ounu istemem.
Barnman iin sana sfahan'n en gzel evlerinden birini vereceim. Saraym
yaplana kadar benim oturduum evdi. Baheleri, bostanlar, hallar, uaklar,
odalklar, cariyeleri ile senindir. Harcamalarn iin on bin dinarn olacak. Bu para,
ben yaadka, her yln banda sana denecektir. Yeterli olur mu?
Artar bile. Bu kadar para ile ne yapacam bilemem. Hayyam itenliklidir ama
Vezir kzmtr:
Ne yapacan bilemez misin? stediin btn kitaplar sabr alr, tm arap
testilerini doldurur, btn sevgililerini mcevhere boar, kalan da fakirlere
sadaka diye datr, Mekke kervanlarna yardm eder, adna bir de cami
yaptrrsn.
62
63
Tokgzllnn ve alak gnlllnn, ev sahibinin houna gitmediini anlayan
Hayyam, heyecanla atld:

En byk emelim bir rasathane kurmaktr. Gne ylnn uzunluunu tam olarak
lmek istiyorum.
Kolay! Gelecek haftadan sonra, bu konuda denek alrsn. Rasathanenin yerini
seersin, bir ka ay iinde yaplm olur. Ama syle bana, istediin baka bir ey
yok mu?
Tanrm! Baka ne isteyebilirim ki?
O zaman belki ben de senden bir ey isteyebilirim?
Bana verdiklerinden sonra, ne kadar minnet duyduumu gstermenin bir yolunu
bulursam, ne mutlu bana!
Nizam uzatmad:
Sr sakladn, az konutuunu, bilge bir insan olduunu, drstln, adil
olduunu, her konuda doru ile yanl ayrabildiini, sana gvenilebileceini
bilirim. Senden ok hassas bir grev yapman isteyeceim.
mer en ktsn beklerken, en kts onu bekliyordu.
Seni Sahib-i Haber olarak atayacam.
Sahib-i Haber mi? Ben mi? Casuslarn ba yani?
mparatorluun stihbarat Tekilatnn bakan. Hemen ce-vap verme. Senden
beklediim, iyi insanlar ihbar etmen, mmin- lerin evlerini dinletmen deil. Sz
konusu olan, herkesin huzurlu yaamasn salamak. Bir lkede, en basit yolsuzluk,
en ufak halssizlik hkmdar tarafndan bilinmeli ve sulu, kim olduuna
baklmakszn, cezasn bulmaldr. u ya da bu eyaletin kads ya da valisi,
yoksulun srtndan kpn dolduruyor mu diye nasl bileceiz? Adamlarmz
aracl ile! nk zarara urayanlar korkularndan ikyet edemezler!
Ama bu adamlarn, kadlar ya da valiler tarafndan satn alnmamalar, su
ortaklar olmamalar gerekir!
Sahib-i Haber'in grevi, ite bu yoldan kmlar bulup, onlar azletmektir.
Byle namussuzlar varsa, iin dorusu bunlar kad ya da vali yapmamak deil
mi?
Hayyam bunu safiyetle sylemiti ama Nizam bunu alay gibi ald. Aniden ayaa
kalkt:
Tartacak deilim, dedi. Sana ne verebileceimi ve senden ne beklediimi
syledim. Git, nerimi dn. Erisini dorusunu tart. Cevabn yarn getirirsin.
64
XIII
Dnmek, tartmak, deerlendirmek, bir karara varmak, Hay-yam'n o gn
yapamayaca eylerdi. Divan'dan kar kmaz, arnn dar ve dolambal
yollarna dald. Her admda, sokak biraz daha kararyor, kalabalk daha yava
hareket ediyor, konumalar ve kfrler birer fslt gibi kyor, satclar ve
dkkn sahipleri sanki birer maskeli oyuncu, birer uyurgezer raksc oluveriyordu.
mer, bir saa bir sola yalpa vura vura ilerliyordu. Birden, ormanlktaki dzlk
misali, aydnlk bir meydanca kverdi. Gne gzlerini kamatrd, doruldu.
Nefes ald. Ona ne oluyordu byle? Sanki cehenneme zincirlenmi bir cennet
sunmulard. Nasl evet desin, nasl hayr desin? Byk vezirin huzuruna hangi
yzle ksn, kenti hangi yzle terketsin?

Sa tarafmda ak bir meyhane kaps grd. Kapy itti, birka tozlu basamaktan
indi, alak tavanl, lo bir yere vard. Zemin nemli toprakt, oturma yeri var m yok
mu belli deildi, masalar da pisti. Kum arab istedi. Prtkl bir testi iinde
getirdiler. Uzun sre, gzleri kapal, arab koklayp, iine ekti.
Gen, genliimin gzel gnleri, Unutmak iin ierim arab. Ac m? ylesi gider
houma, Bu aclktr mrmn tad.
Birden aklna bir ey geldi. Bunu akl etmek iin, meyhane diplerine gitmesi
gerekiyormu meerse! Burada, bu pis masada, nc ya da drdnc kadehten
sonra aklna gelecekmi meerse! Hesab arabuk dedi, hatr saylr bir bahi
brakt, kendini darya att. Gece olmu, herkes dalmt. arnn han soka
ar bir cmle kaps ile korunuyordu. mer'in, kervansaraya var-mak iin
dolamas gerekti.
Ayaklarnn ucuna basarak odasma girdiinde, Hasan oktan
65
uyumutu. mer, bu ciddi ve acl yz uzun sre incelendi. Aklna bin eit soru
geldi. Cevaplarn aramak zahmetine katlanmadan, her birini defetti. Kararn
vermiti, kimse bu karar deitiremezdi.
Kitaplarda yer alm bir ykdr. arkadatan sz eder. Derler ki: Binli yllarn
balarnda a etkilemi ranl vardr: Dnyay gzlemlemi olan mer
Hayyam, dnyaya hkmetmi olan Nizamlmlk ve dnyay titretmi olan Hasan
Sabbah.
Derler ki, her de Niapur'da okumutur. Ama doru deildir bu! Nizam,
mer'den otuz ya bykt, Hasan da tahsilini Niapur'da deil, Rey'de ve
doduu kent olan Kum'da yapmtr.
Gerek, Hayyam'n elyazmas kitabnda yer alyor mu? Derler ki bu adam ilk
kez sfahan'da, Byk Vezir'in Divannda bulumutur ve kaderin cilvesine bakn
ki bu buluma Hayyam'n abalaryla gereklemitir.
Nizam, kk odasna ekilmiti. Kap aralndan mer'in yzn grr grmez,
cevabnn olumsuz olacan anlad.
Demek ki tasarlarm seni ilgilendirmiyor. Hayyam sklarak ama kararl bir
biimde cevap verdi:
ok yce olan dlerinin gereklemesini dilerim. Ama benim katkm, senin
nerdiin biimde olamaz. Giz ile gizi aa karan arasmda, ben gizden yanaym.
Bana bir konumay nakletmeye gelen muhbire syleyeceim ilk sz, "Onu kendine
sakla, sus konuma. Anlatacaklarn ne seni ne de beni ilgilendirir. Bir daha da
evime gelme" olur. Ben insanlarla ve olaylarla baka adan ilgilenirim.
Kararn sayg ile karlyorum. Devletin, salt bilim ile uraanlara da ihtiyac
vardr. Sana vaat ettiim ev de, altn da, rasathane de senindir. Gnl rzas ile
verdiimi asla geri almam. Seni, yapacaklarma ortak etmek istedim. Yine de,
tarihilerin, "mer Hayyam, Nizamlmlk ile ayn dnemde yaad. Byk vezire,
onun gznden dmeden hayr diyebilen ender kiilerdendi" diye yazmalar ile
avunurum.
Senin bu bykln bir gn deyebilecek miyim bilmem?
mer sustu. Bir an duraksad.

Belki, olumsuz cevap veriimi, yeni karlatm birini tantrmakla


giderebilirim. ok akll, ok bilgili, ok becerikli birini.
Sahib-i Haber grevi iin biilmi kaftan gibi geldi bana. sfahan'a, yannda
almak midiyle geldiini syledi.
Bir tutkulu, bir hrsl adam, diye sylendi Nizam. Benim kaderim de bu!
Gvenilir birini buluyorsun, ihtirassz kyor ve iktidarn gcnden ekiniyor.
Verdiim greve atlmaya hazr biri ktnda da, sabrszl beni rktyor.
Nizam bkkn gibiydi:
Peki bu adam kim?
Hasan bin Ali Sabbah. Ama hemen uyaraym: Kum kentinde domu.
Yani bir ii imam? Aldrmam. Btn arlklara kar olsam da... Yardmclarm
arasmda en iyilerinden bir ksm Ali mezhebin-dendir, en iyi askerlerimden
bazlar Ermeni'dir, veznedarlarm da Yahudi'dir. Onlardan gvenimi de himayemi
de esirgemem. Bir tek smaililerden ekinirim. Arkadan smaili mezhebinden
deildir, umarm?
Bilmiyorum. Hasan buraya kadar benimle geldi. Darda bekliyor. znin olursa,
onu araym, kendin sorabilirsin.
mer, birka saniye yok oldu, sonra arkada ile geri geldi. Hasan, hi de
etkilenmi grnmyordu. Yine de sakalnn altnda, enesinin titrediini farketti
Hayyam.
Hasan Sabbah' takdim ediyorum. Bylesine sk sarlm bir sarn altnda bu
denli bilgi bulunmas, grlm ey deildir.
Nizam glmsedi:
Demek evremi bilginler alm. Bilginlerle dp kalkan hkmdar,
hkmdarlarn en iyisidir denir. yle deil mi?
Bunu Hasan yantlad:
Yine denir ki: hkmdarlarla dp kalkan bilginler, bilginlerin en ktsdr.
Byk bir kahkaha sesi duyuldu. Ksa ama iten olan bu gl, onlar bir an iin
yaknlatrd. Ama Nizam, kalarn atm, ciddilemiti. Her trl Acem
palavrasm ieren laf ebeliinden bir an nce kurtulup, Hasan'a ondan
beklediklerini anlatmak iin sabrszlanyordu. Daha ilk szcklerden itibaren,
kanlar kaynat, mer'e sessizce ekilmekten baka yapacak i kalmad.
Bylece, Hasan Sabbah, Byk Vezir'in vazgeemedii yararclarndan biri
oluverdi. Sahte tccardan, sahte derviten, sahte aclardan oluan ve Seluklu
mparatorluunu batan aa dola66
67
an bir muhbirler ebekesini ksa zamanda kurmutu ve her saray da, her arda,
her evde kula vard. Komplolar, dedikodular, sylentiler rapor ediliyor, aa
karlyor, oyunlar bozuluyordu.
Nizam, ilk gnler ok memnundu. Bu korkun ebekenin ipleri kendi elindeydi. O
gne dek; bu ie souk bakan Melikah'a varp, vnecei sonular sunuyordu.
Aslnda, Melikah huzursuzdu. Babas Alpaslan, byle bir siyaset gtmemeyi
tavsiye etmemi miydi? "Drt bir yana muhbir yerletirecek olursan, sana sadk

olan gerek dostlarn bundan kukulanmayacak, dmanlarn ise tetikte,


nlemlerini alm olacaklardr. Zaman getike, muhbirleri etkilemeye
alacaklar, gn gelecek dostlarnn aleyhine, dmanlarnn lehine raporlar
almaya balayacaksn. yi olsunlar, kt olsunlar, szler birer ok gibidirler. Bir
kan bir arada frlattn m, biri mutlaka hedefi bulur. Sonunda, kalbini dostlarna
kapatr, dmanlarna aarsn. Yanna gelip kurulanlar, dmanlarn olur. O zaman,
gcnden geriye ne kalr?"
Ama Melikah'm muhbir kullanmann yarar konusundaki kukular, hareminde onu
zehirlemek istiyen bir kadnn yakalanmas ile yok oldu. Hasan Sabbah,
Melikah'n yanndan ayramad adam haline geldi. Sultan ile Hasan arasmdaki
bu skfklk, Nizam'in hi houna gitmiyordu. Bir kere, her ikisi de genti. Cuma
gnleri dzenlenen len srasnda, iki delikanl, Veziri ihmal ederek
eleniyorlard.
Bu lenlerin birinci ksm, resmi ve ciddi bir biimde cereyan ederdi. Nizam,
Melikah'n sanda otururdu. Okuma yazmas olanlar, bilginler, epeevre dizilir,
Hint ya da Yemen kllarn methederler, Aristo'nun yazdklarna kadar her
konuda tartrlard. Sultan bir sre bu konulara ilgi duyar, sonra baklar
donukla-rd. te o zaman Vezir, gitme vaktinin geldiini anlar, dierleri de onu
izlerdi. Onlarn yerini sazclar, rakkaseler, oyuncular alr, arap testileri dolar,
iki sofras da, hakann keyfine gre uzun ya da ksa srerdi. Gl vezirinden
vazgemeyen Sultan cn elenmekle alm olurdu. Gn geldiinde "baba"sn
nasl vuracan tahmin etmek iin, ocuksu bir taknlkla ellerini nasl rptn
izlemek yeterliydi.
Hasan, Sultan'n Vezir'den nefret etmesi iin elinden geleni yapmaktayd. Nizam
hangi konularda eriilmez saylyordu? Bilgisi ile mi? Ussall ile mi? Tanr ve
mparatorluu savunma yetenei ile mi? Hasan, ksa bir srede benzeri bir
yetenek sergiliyordu. Vezirin sadakati mi sz konusuydu? Sadk olduunu
gstermekten kolay yoktu. Sadakat, yalanc azlardaki kadar doru olamaz.
Hasan, Melikah'n dillere destan pintiliini harekete geirmeyi de iyi biliyordu.
Srekli biimde Vezir'in yapt harcamalardan sz ediyor, ald yeni giysileri,
Vezir'in yaknlarnn aldklar eyalar anlatyordu. Nizamn iktidar ve atafat
sevdii bir gerekti. Hasan ise sadece iktidar seviyordu. Dnya nimetlerinden el
etek ekmi biri olarak grnmeyi iyi beceriyordu.
Melikah iyice krkledikten sonra, atei yakmay kararlatrd. Olay, bir
cumartesi gn, taht odasnda meydana geldi. Sultan, leye doru, ba ars ile
uyanmt. Can son derece skknd. Vezirinin, Ermenilerden oluan muhafzlarna
altm bin altn dattn renmi, fena ierlemiti. Haber, tabii ki, Hasan ve
ebekesi aracl ile kendine ulamt. Nizam, sabrla, ayaklanmay nlemek iin
birlikleri beslemek gerektiini en ufak bir ayaklanmada, harcamann on misli
fazlasn harcamak gerekeceini anlatyordu. Melikah ise, avu dolusu altn
samakla, sonunda maa verilemeyecek duruma dleceini, ayaklanmann ite o
zaman balayacan sylyordu. yi bir hkmet, altnn, ihtiya duyulacak gnler
iin saklamamal myd?

Nizam'm on iki olundan biri, sze karmann yerinde olacan dnd:


slam'm ilk gnlerinde Halife mer, fetihlerde salanan altnlar samakla
sulandnda yle demiti: "Bu altn bize Tan-r'nn ltf deil mi? Tanr'nn
daha fazlasn bahedeceine inanmyorsanz, hibir ey sarfetmeyiniz. Bana
gelince, Allah'n cmertliine inanyorum. Mslmanlarn iyilii iin sarfedebileceim altndan bir tekini bile kasamda tutmam."
Melikah'n byle bir davranta bulunmaya hi niyeti yoktu. Hasan'n kafasna
soktuu bir dnce, nicedir iini kemiriyordu. Emrini verdi:
Hazineme giren her bir kuruun ve sarfedilen her bir akenin ayrntl hesabn
istiyorum. Sonu ne zaman hazr olur?
Nizam km gibiydi.
Bu hesab verebilirim ama, zaman alr, dedi.
Ne kadar zaman, hoca?
Sultan'n "Ata" deil de "Hoca" demesi dikkati ekti. Geri saygl bir sesleni
biimiydi ama, gzden dmenin iareti de saylabilirdi. Nizam, arm,
anlatmaya alyordu:
Her eyalete bir muhasip gndermek ve uzun hesaplar yap68
69
mak gerekecek. Tanr'nn inayeti ile, geni bir imparatorlua sahi-; biz. Byle bir
almann sonucunu iki yldan nce almamz zordur.
Hasan, saygl bir biimde yaklat:
Efendimiz, dedi. Olanak verilir ve Divan'n btn evraknn verilmesi
emredilirse, byle bir almay krk gn iinde tamamlarm.
Nizam cevap vermek istediyse de, Sultan ayaa kalkmt. Byk admlarla kapya
gitti ve:
Pekl, dedi. Hasan, Divan'a girecektir. Divan kalemi onun emrinde olacak.
Onun izni olmadan hi kimse kaleme giremeyecek. Krk gn sonra bu i bitmi
olacak.
70
XIV
O gnden sonra, btn imparatorluk byk bir telaa dt, idari kesimlerde
alma yrmez oldu, birliklerin ayaklanaca haberleri gelmeye balad, i
savatan sz edilir oldu. Nizam'n sfahan'n baz mahallelerini silahlandrd
syleniyordu. arda esnaf maln gizler olmu, belli bal arlarn kaplar
kapatlm, zellikle kuyumcular dkknlarn leden sonralar amaz olmulard.
Divan'da gerginlik bykt. Koca Vezir kalemini Hasan'a brakmak zorunda
kalmt ama, ikameti hemen yan bandayd. Arada sadece kk bir bahe vard.
Ancak bu kk bahe, gerek bir karargha dnmt. Nizamn kiisel
korumalar, tepeden trnaa silahl olarak kol geziyorlard.
mer son derece skknd. Ortal yattrmak iin araya girmek istiyor, uzlama
yollar aryordu. Nizam onu kabul etmeye devam ediyordu ama "zehirli hediyesi"
iin sitem etmekten kendini alamyordu. Hasan'a gelince, evraklarn iinde
kaybolmutu ve Sultana sunaca sonucun tela iindeydi. Hasan geceleri, bir

avu adamnn ortasnda, Divan'n topland odann halsndan baka yere


yatmyordu. Kader gnnden gn nce, Hayyam son bir giriimde bulunmak
istedi. Hasan'n yanna gitti, onu grmek iin diretti. Ancak Sahib-i Haber
toplantda olduu iin, bir saat sonra gelmesi sylendi. Kapdan kaca srada,
tepeden trnaa krmzlar iinde bir harem aas yanna gelip:
Hoca mer beni izlemek ltfunda bulunurlar m? diye sordu. Bekleniyorsunuz.
Adam onu aprak yollardan, bir takm merdivenlerden geirdikten sonra, bir
baheye soktu. Hayyam, byle bir bahenin olabileceini aklna bile getirmemiti.
Tavus kular serbeste dolayordu. Kays aalar iek amt. Bahedeki
emenin arka tarafndan geip sedef ilemeli bir kapnn nne geldiler. Aa
kapy at. mer'i buyur etti.
Buras, duvarlar ipek kumala kapl geni bir odayd. Dip ta71
rafta, bir perdenin rtt, tonozlu bir girinti gze arpyordu. Perde kprdad,
orada birinin durduu akt. Hayyam ieri girince, hafif bir kap tkrts
duymutu. Bir ka saniye bekledi. Sonra bir kadn sesi duydu. Ses yabancyd ve
Trke konuuluyordu. Ses kskt ama szler kaya gibi sertti. Hayyam ne
sylendiini anlamad, konuann szn kesmek istedi, Farsa konuulmasn rica
etti, ya da Arapa, ya da daha tane tane konuulmasn... Ama bir perdenin ardna
gizlenmi bir kadnla konumak kolay deildi. Kadnn szlerini bitirmesi iin
bekledi. Ardndan bir baka ses:
Sultanmzn ei, hanmm Terken Hatun, buraya geldiin iin sana teekkr
ediyor, dedi.
Bu kez Farsa konuulmutu. mer sesi tand. Barmak istedi ama azndan
sevinli bir mrlt dkld:
Cihan!
Kadn rty kaldrd, peesini at ve glmsedi ama mer'in yaklamasn elinin
bir hareketiyle nledi:
Hatun, Divan'daki kavgadan endie duyuyor. Huzursuzluk artyor. Kan
dklecek. Hakanmz dahi ok kaygl, yanna yaklalmaz oldu. Harem, Hakann
fkeli barmalar ile titriyor. Bu durum byle sremez. Terken Hatun iki taraf
bartrmak iin, senin byk aba sarfettiini biliyor. Senin baarl olman ok
istiyor ama pek midi yok.
Hayyam bayla onaylad. Cihan devam etti:
Terken Hatun, i bu noktaya vardna gre, iki rakibi saf d brakp, ynetimi
huzur salayacak birine vermenin daha doru olacan dnyor. Sultann,
evresini sarm entrikaclara deil, akll, bilgili, karc olmayan, mantkl birine
ihtiyac olduunu dnyor. Hakanmz seni ok takdir ettii iin, Byk Vezir
olarak senin atanman nermek istiyor. Sen atanrsan btn lke rahatlayacak.
Ama byle bir neride bulunmadan nce, senin onayn almak istedi.
mer, kendisinden bekleneni bir sre kavrayamad. Sonra haykrd:
Tanr akna, Cihan, beni mahvetmek mi istiyorsun? Beni, imparatorluun
ordularna kumanda ederken, bir emirin kellesini uururken, bir kle
ayaklanmasn bastrrken grebiliyor musun? Beni yldzlarmla babaa brak.

Dinle beni mer. leri ynetmeye niyetin olmadn biliyorum. Sen sadece
orada bulunacaksn. Kararlar bakalar verip uygulayacak!
Yani gerek vezir sen olacaksn, hanmn da gerek Sultan. stediin bu, yle
deil mi?
Bundan niin rahatszlk duyuyorsun? Onuru sana, tasas bize ait olacak.
Bundan iyisi can sal!
Terken Hatun, neriyi yumuatmak iin araya girdi, Cihan sylediklerini evirdi:
Hanmm diyor ki: Senin gibi adamlar siyasete srt evirdikleri iin, bu kadar
kt ynetilmekteyiz. ok iyi bir vezir olabilecek btn niteliklere sahip olduunu
sylyor.
Ona de ki: Ynetmek iin gerekli olan nitelikler ile, i bana gelmek iin gerekli
olan nitelikler arasnda fark vardr. leri iyi ynetmek iin, kendi ilerini unutup
sadece bakalarna, zellikle en yoksul olanlara bakacaksn; iktidara gelmek
iinse, insanlarn en a gzls, en bencili, kendi dostlarnn bile gznn yana
bakmayan olacaksn. Ben ise kimseyi incitemem!
ki kadnn tasars ylece yarm kald.
mer nerilerini red etti. Zaten bir ie de yaramazd. Nizam ile Hasan'n kar
karya gelmeleri nlenemez olmutu.
O gn kabul odas bir arenaya benziyordu. Orada bulunan on-be kii, birbirinin
hareketini gzlemekteydi. Her zaman takn mizac ile tannan Melikah bile alak
sesle konuuyor ve her zamanki gibi byn ekitirip duruyordu. Arada bir, iki
gladyatre bir bak frlatyordu. Hasan, siyah buruuk giysileri, siyah sar ile
ayakta duruyordu. Sakal sanki her zamankinden daha uzundu, avurtlar km,
gzleri Nizam'nkilerle karlamaya hazr ama uykusuzluktan ve yorgunluktan
kpkrmz idi. Arkasnda bir ktip, geni bir kurdele ile balanm bir sr evrak
tayordu.
Byk Vezir, kdemine duyulan saygdan tr, oturmaktayd. Giysileri beyaz,
sakal kr, aln krkt. Sadece gzleri gen, hareketli ve parlakt. Oullarndan
ikisi yannda duruyordu. evrelerine kinci baklar frlatyorlard.
Sultan'n hemen yannda duran mer bitkin ve kaygl idi. Kafasnn iinde,
herhalde sylemee hi frsat bulamayaca szleri tasarlayp duruyordu.
Melikah:
Hazinemizin durumu hakknda bugn bilgi verme vaadinde bulunulmutu. Hazr
m? diye sordu.
Hasan eilerek selam verdi.
Szm tuttum. Her ey hazr, dedi.
72
73
Ktibine dnd, adam yanna geldi ve ona evrak verdi. Sab-bah okumaya balad.
lk sayfalar, uzun teekkrler, hayr dualar, bilgece sylenmi cmlelerle
doluydu. det byle idi. Orada bulunanlar daha fazlasn bekliyorlard. Sonunda i
oraya da geldi. Hasan:

Her eyaletin, her nl ve byk kentin, Sultanmzn Hazinesine ne verdiini


tam olarak hesap ettim. Dmandan elde edilen ganimeti de deerlendirdim. Bu
paralarn nasl sarfedildiini artk biliyorum, dedi.
Boazn temizledi, okuduu sayfalar ktibine uzatt, dierini ald. Okumak zere
gzlerinin hizasna getirdi, dudaklar araland, sonra ksld. Sayfay uzaklatrd,
dier sayfalara bakt, kzgn bir biimde evrak kartrmaya balad. Kimseden
ses kmyordu. Sonunda Hakan sabrszland:
Ne oluyor? Seni dinliyoruz, dedi.
Efendimiz, gerisini bulamyorum. Sayfalar sraya koymutum, ama aradm
kt aradan kaym olacak. Onu bulacam.
Aramaya devam etti. Durumdan yararlanan Nizam, st perdeden konumaya
balad:
Herkesin bana gelebilir. Gen dostumuza bu yzden kzmamak gerek. Byle
bekleyip duracamza gerisini dinleyelim.
Haklsn ata, gerisini dinleyelim.
Herkes, Hakann Vezirine yeni batan "ata" dediini farketmiti. Bu yeniden gze
girdiine iaret mi saylmalyd? Hasan utantan kvranrken Vezir, lehindeki
durumu daha da salama balamak istedi:
Kaybolan sayfay unutalm. Hakanmz bekletmek yerine, kardeimiz Hasan'n
baz nemli kent ve eyaletlere ait rakamlar vermesini neriyorum.
Hakan onaylad. Nizam devam etti:
rnein, aramzda bulunan mer Hayyam'n memleketi Niapur'u ele alalm. Bu
kent ve eyalet, acaba hazineye ne getirmi?
Hasan:
Hemen sunaym, dedi.
Ayaklarna kapanmak ister bir hali vard. Alkn bir biimde dosyaya el att.
Otuzdrdnc sayfay kartmak istedi. Niapur'a ait ne varsa, bu sayfaya
yazdn biliyordu. Bouna.
Sayfa yok, kaybolmu... diyebildi. almlar... Ktlarm kartrmlar.
74
Nizam ayaa kalkt. Melikah'n yanna vard ve kulana:
Efendimiz en yetenekli hizmetkrlarna, ilerin zorluklarn bilen ve oluru
olmazdan ayrabilenlere gven duymazsa, sonunda ya bir deli, ya bir arlatan ya
da bir cahil tarafndan ite byle hakarete urar, diye fsldad.
Melikah, mthi bir oyuna getirildiine, bir saniye olsun, kuku duymuyordu.
Tarihilerin belirttiklerine gre, Nizamlmlk Hasan'n ktibini satn alm, baz
sayfalar yok etmesini, bazlarnn yerini deitirmesini emretmi ve bylece
rakibinin sabrla ve zenle yapt almalar boa kartmt. O istedii kadar
komplo yapldn sylesin, evresindeki grlt sesini bastryor, Sultan da oyuna
getiriliinin, dahas vezirinin vesayetinden kurtulma giriiminin baarszlkla
sonulanmasnn kusurunu Hasan'da buluyordu. Askerlerine onu tutuklamalarn
sylemi ve annda idamn emretmiti.
mer ilk kez sz ald:

Efendimiz merhamet etsinler. Sabbah belki kusur ilemitir, belki ok aceleci


ve ok igzar olmakla gnah ilemitir, ki bu yzden kovulmas gerekir, ama
kimseye byk bir ktl dokunmamtr.
yleyse gzlerine mil ekilsin. Demiri kzdrn.
Hasan ses karmyordu. mer yeniden sz ald. Kendisinin ie soktuu bir adamn
ldrlmesine ya da gzlerine mil ekilmesine gnl raz olamazd:
Efendimiz diye yalvard. Gen, gzden dm olmann tesellisini okumada
bulacak bir adama, bu cezay uygun grmeyin.
Bunun zerine Melikah:
nsanlarm en bilge olan, en saf yrekli olan senin iin Hoca mer, kararmdan
vazgeiyorum. Hasan Sabbah srgn edilecek ve mrnn sonuna kadar uzak
beldelerden birinde yaayacaktr. mparatorluk topraklarna bir daha asla ayak
basmayacaktr, dedi.
Ama Kum kentinin adam geri gelecek ve grlmemi bir intikam alacaktr.
75
KNC KTAP
HAHALER CENNET
Cennet de cehennem de senin iinde. mer Hayyam
1) Baln asl: "Paradis des Assassins", yani "Caniler Cenneti" dir. Ancak, 1090
ylnda Hasan Sabbah tarafndan kurulan ve haha kullanmalarndan tr Hahain (Hahailer) ad verilen gizli rgt, Franszca Assassins (Caniler)
szcnn kkeni olarak bilinir. Konumuz dolays ile Cani yerine Hahai szc
daha uygun grlmtr. (.N.)
XV
Aradan yedi yl geti. Gerek Hayyam, gerek mparatorluk iin grkemli yedi yl!
Son bar yllar!
zerinde asma yapraklar olan ardakta sofra kurulmu, zerine iraz'n, kokusu
kvamnda, en iyi beyaz arab konmu, srahinin evresinde binlerce prlts olan
kseler dizilmiti. te haziran akamlar, mer'in kameriyesinde grlegelen
manzara! nce hafif olandan balamal. arap ve erez. Sonra kark olan
tatmal: yaprak dolmalar, ayva tatllar. Hafif esinti, Sar Dalar ap, iekli
meyve bahelerinden gelir. Elinde udu ile Cihan, hafiften tngrdatr. Rzgra
elik eder udunun sesi. mer kadehini kaldrd, uzun uzun iine ekti. Cihan onu
izliyordu. En byk, en kaygan, en koyu renkli pestili seti, erkeine verdi. Bu,
meyveler dili ile "Hemencecik bir pck" demekti. mer eildi, dudaklar
birbirine dedi, kat, yeniden bulutu, ayrld, birleti. Parmaklar doland.
Hizmeti kz geldiinde, acele etmeksizin ayrldlar, her biri kendi kadehine
dnd. Cihan glmseyerek mrldand:
Yedi yaamm olsayd, birini mutlaka burada geirir, u kerevete uzanr, u
arab ier, parmaklarm u kseye daldrr, mutluluu u tekdzelikte bulurdum.
mer:
Bir, ya da , ya da yedi yaamm olsayd, her birini burada geirir, elim
salarnda uraya uzanrdm, diye yantlad.

Birlikte ama birbirlerinden deiik idiler. Dokuz yllk sevgili, drt yllk kar koca
idiler ama dleri ayn at altnda deildi. Cihan zaman yutuyor, mer yudum
yudum tadna varyordu. Cihan'n arzusu, dnyaya egemen olmakt. Hanmnn
kula idi, ha-rurrt da Sultan'm kula! Gndzleri Sultanm hareminde dzenler
kuruyor, tm haberlere el koyuyor, yatak odas dedikodularna kulak kesiliyor,
zehirleme kukularndan haberdar oluyordu. Heyecanl, hareketli, cokulu idi.
Akamlan ise kendisini akn mut79
luluuna kaptrveriyordu. mer asmdan durum farklyd . Bilimin zevkine, zevkin
bilimine varyordu. Ge kalkyor, a karnna bir kadeh sabah ikisini iiyor, daha
sonra alma masasma geerek yazyor, hesap yapyor, izgiler ve resimler
iziyor, yine yazmaya koyuluyor, sonra gizli kitabna bir ka satr iir
dktryordu.
Gece olduunda, evinin st katna yaptrd gzlem kulesine kyordu. Sevdii,
elleriyle bakp onard aletlerine kavumas iin baheden gemesi yeterliydi.
Arasra, kentten gelip gemekte olan bir bilgin olurdu yannda. sfahan'da
bulunduu ilk yln, -rasathaneyi kurmakla geirmiti. Yap, gereler, birer
birer denetiminden gemiti. mer, 21 Mart 1079'da byk trenlerle ilan edilen
yeni Celali takvimini hazrlamak iin de, byk emek sarfet-miti. Onun yapt
hesaplamalar sonucu kutsal Nevruz bayramnn tarihinde bir takm deiiklikler
olduunu, Balk burcunun ortasna rastgelen yeni yln Ko burcunun balangcna
kaydrldn, bu deiiklikten sonra ran ay adlarnn bur ad aldklarn ve
bylece Favardin'in Ko ay, Esfand'n Balk ay diye arldn hangi ranl
unutabilir? 1081 ylnn Haziran'mda sfahan'da ve btn mparatorluk
topraklarnda oturanlar, yeni takvimin nc yln yaamaktaydlar. Bu takvim
resmi olarak Sultan'n adm ta-sa da, halk arasnda "mer Hayyam Takvimi"
olarak bilmiyordu. Kim, salnda byle bir onura sahip olabilir? Ksacas, Hayyam
otuz yama geldiinde, tannan ve sevilen bir insan olmutu. Onun, iddetten ve
hkmetmekten nefret ettiini bilmeyenler iin de, ekinilen ve korkulan bir
insan...
Btn bunlara karm, onu Cihan'a yaklatran neydi? Bir ayrnt ama nemli bir
ayrmt: ikisi de ocuk istemiyordu. Cihan, ardnda brakaca bir varln ykn
kesinlikle tamak niyetinde deildi. Hayyam da, hayran olduu Suriye'li air
Ebu'l-Al'nn szlerini aynen benimsemiti: "Beni dllendirenin gnahn
ekiyorum, kimse benim gnahm ekmeyecek."
Bu tutumu bizi yanltmamak, Hayyam hi de ktmser biri deildi. u satrlar
yazan o deil midir?: "Acn sonsuz olduunda, dnyann kararmasm istiyecek
olduunda, yamurdan sonra parldayan yeillii, bir ocuun uykudan uyann
dn." mer ocuk sahibi olmak istemiyorsa, yaamn gln dnd
iindir. "Dnyaya hi gelmemi olana ne mutlu!" deyip dururdu.
Grld gibi, ikisinin ocuk yapmak istemeyi nedenler
80
ayn deildi. Cihan ihtirasl olduu, mer de ihtirassz olduu iin ocuk
istemiyordu. Ama bir erkek ve bir kadn olarak, ran'daki btn erkeklerin ve

btn kadnlarn knadklar bir davranla, birbirlerine bal idiler ve birinin ya da


dierinin ksr olduu sylentisine aldrmadan aralarnda mthi bir ortaklk
kurmulard.
Ama bu, yine de snrlar olan bir su ortakl idi. Cihan, hi bir ihtiras olmayan
bir insan olan mer'den deerli fikirler alyor ama kendi yaptklar hakknda ona
asla bilgi vermiyordu. Yaptklarn mer'in onaylamayacan biliyordu. Bitmeyen
kavgalar yaratmak kime yarard? Geri Hayyam Saraya uzak bir insan deildi.
Saray hayatn, dalaverelerini ne kadar kmsese de, baz kanlmaz
ykmllkleri olduunu biliyordu. Arasra Cuma yemeklerine girmesi, baz hasta
Emirleri muayene etmesi, Melikah'a takvimi hakknda bilgi vermesi ve yldz
falma bakmas gerekiyordu. Melikah da herkes gibi, ne yapmas ve ne yapmamas
gerektii konusunda yldz falma danrd. "Ayn 5'inde seni gzleyen bir yldz
var, Saray'dan dar kma, Ayn 7'sinde, hibir biimde kan aldrma, ila ime.
Ayn 10'unda sarn tersinden sardr. Ayn 13'nde kadnlarndan hibirine
yanama." Sultan, bu sylenenlere kar kmay asla dnmezdi. mer'in elinden
kendi yldz falm alan Nizam da, iyice inceler ve harfiyen uyard. Yava yava
bakalar da, bu ayrcalktan yararlanmaya balad; mabeyinci, sfahan'n byk
kads, hazinedarlar, baz amirler, bir takm zengin tccarlar sraya girdi; bu da
mer iin bir hayli i demekti, zellikle ayn son on gn ve gecesi! nsanlar fala
ylesine dkndler ki... talihli olanlar mer'e baktrabiliyor, dierleri daha z
tanman gkbilimcilere bavuruyordu. Genellikle de bir din adamna gidiliyor, o da
Kur'an'n bir sayfasn rasgele aarak bir ayet okuyordu. Meraklarnn cevabn bu
ayette bulmak kalyordu onlara! Bir karar ncesinde olan yoksul kadnlar ise,
arya gidip ilk duyduklar szckten bir anlam kartmaya alyorlard.
O gece Cihan:
Terken Hatun, Tir ay iin falnn hazr olup olmadn sordu, dedi. mer
dalgnd.
Bu gece hazrlarm. Gkyz berrak, yldzlar gizlenmiyor, rasathaneye gitme
vakti, diye yantlad.
Kalkaca srada ieriye bir hizmeti girdi ve:
Kapda bir dervi var dedi. Geceyi geirmek iin konukseverliinize snmak
istiyor.
mer:
81
Gelsin, diye izin verdi. Merdiven altndaki kk oday ver, sonra syle bizimle
yemee otursun.
Cihan, yabancnn girmesine olanak tanmak iin ban rtt, ama hizmeti yalnz
dnd:
Odasnda dua etmeyi tercih ediyor. Bu mektubu size vermemi istedi.
mer kd okudu, sarard. Bir robot gibi ayaa kalkt. Cihan merakland:
Kim bu adam?
Birazdan dnerim.
Kd bin paraya ayrdktan sonra, hzl admlarla kp kk odaya yneldi,
ieri girip kapy kapatt. Bir an durdu, sonra bir kucaklama ve bir sitem:

sfahan'da iin ne? Nizamlmlk'n btn adamlar seni aryor.


Seni ayartmaya geldim.
mer yzne bakt, adamn aklnn banda olup olmadndan emin olmak
istiyordu. Ama Hasan gld, tpk Hayyam'la karlatklar kervansaray odasnda
gld gibi:
Merak etme. Mezhep deitirtmeyi dneceim en son insan sensin. Ama
saklanmam gerekiyor. Sultan'n mneccimi, Vezir'in danman mer Hayyam'n
evinden daha gvenli snak m var?
Sana duyduklar nefret, bana duyduklar sevgiden byk. Evime ho geldin ama
burada olduundan kukulanrlarsa, seni kurtarabileceimi sanma.
Yarn uzaklara gitmi olacam. mer kukuland:
almaya m geldin?
Ama teki, onuruna dokunulmuasma srad:
Ben kiisel bir peinde deilim, benim peinde olduum, Trk egemenliini
ykmak!
mer arkadana bakt, siyah sark yerine imdi beyaz sarklyd ama her yan
kuma bulanmt giysileri kaba ve eskiydi.
Kendinden pek emin grnyorsun; oysa bana gre, srgn edilmi, izi srlen,
evden eve gizlenen ve tm silah u kn ile u sarktan ibaret olan bir adamsn.
Bir de kalkm, Dou'dan Bat'ya uzanan bir mparatorlukla boy lmee
kalkyorsun.
Sen olandan sz ediyorsun, ben olacaktan. Seluklu mparatorluunun karsna
Fedailer dikilecek. rgtl, korkun bir g
82
olarak! Sultanlar ve vezirleri korkudan titretecek. Sen ve ben doduumuz vakit,
yani aradan ok zaman gemedi, sfahan Acemlerin ve iilerin elindeydi ve
Badat'taki halifeye hkmn geiriyordu. Bugn ise, Acemler Trklerin ua
durumunda ve Nizamlmlk bu uaklarn en aalk olan. Dn nasl idiyse, yarn da
yle olamaz m?
Zaman deiti Hasan, imdi g Trklerde, ranllar yenik dt. Bazlar,
Nizam'n yapt gibi, gllerle uzlamaya alyor; dierleri, benim yaptm
gibi, kitaplara snmaya bakyor.
Bakalar da savayor. Belki henz bir avu insan, ama yarn saylar binleri
bulacak, kalabalk, kararl, yenilmez bir ordu olacak. Ben, Yeni Gr'n
havarisiyim. Hi ara vermeden, lkeyi boydan boya katedeceim, hem ikna hem
zor yoluna bavuracam ve Yce Tanrnn inayeti ile kokumu iktidar yerle bir
edeceim. Hayatm kurtarm olan sana sylyorum mer: pek yaknda dnya,
anlamm pek az kiinin kavrayabilecei olaylara tank olacak. Sen anlayacaksn, ne
olup bittiini kavrayacaksn, bu dnyay kimin sarstn, bu kargaann nasl son
bulacan bileceksin.
inandn eylerden kuku duymuyorum ama, Melikah'n Saraynda Trk olan
Sultann gzne girebilmek iin Nizamlmlk ile rekabete giritiini anmsyorum.
Yanlyorsun. Ben, artk ima ettiin o aalk adam deilim,

Benim bir ey ima ettiim yok, sadece birka tutarszla deiniyorum.


Bu tutarszlklar, gemiimi bilmenden kaynaklanyor. Grne bakarak hkme
varman eletirmiyorum ama, sana gerek ykm anlattmda olaylara baka
trl bakacaksn. Ben eski bir ii ailesindenim. Bana her zaman, smaililerin
mezhep sapkn olduklar sylendi. Ta ki gnn birinde bir dervie rastlayana
kadar... Benimle tartt, inancm sarst. Ona boyun eerim korkusuyla
konumamaya karar verdiimde hastalandm. ylesine hastalandm ki, son
saatimin geldiini sandm.,Bunda bir hikmet var dedim, Yce Tanr'dan bir iaret!
Yaarsam, smailiye mezhebine girmee ahdettim. Ertesi gn iyilemitim.
Ailemde, bu kadar abuk iyiletiime kimse inanmad, bir anlam veremedi. Tabii
verdiim sz tuttum ve and itim. ki yl sonra, bana bir grev verdiler.
Nizamlmlk'n yanma girecek, Divan 'nda yer alacak ve zorda olan smaili
kardelerimi koruyacaktm. Bylece Rey'den kp sfahan'a vardm ve yolda,
Kan'da bir kervansarayda konakla83
dim. Kk odamda Nizam'n yanna nasl gireceim diye dnp dururken, kap ald. Kim girdi dersin? Hayyam! Byk Hayyam, onu bana Allah gndermiti.
mer aknd:
Bir de Nizamlmlk bana, senin smailiye mezhebinden olup olmadn sordu
da, ben de "sanmam" dedim!
Yalan sylemedin, bilmiyordun! imdi biliyorsun. Hasan durdu, sonra:
Beni yemee davet etmemi miydin? dedi.
mer kapy at, hizmetiye seslendi, yemek getirmesini syledi, sonra soru
sormay srdrd:
Yedi yldr, byle sufi klnda m dolanp duruyorsun?
ok dolatm. sfahan'dan knca, beni ldrmek istiyen Nizam'n adamlarnca
izlendim. Kum'da onlardan kurtuldum, arkadalarm beni sakladlar. Sonra Rey'in
yolunu tuttum- Orada bir smaili Msr'a, kendisinin de gitmi olduu medreseye
gitmemi tavsiye etti. Daha nce, am'a gitmeden, Azerbaycan'a uradm. Msr'a
kestirmeden gitmeyi tasarlyordum ama Kuds evresinde Trkler ile Maribiler
arasnda sava vard. Bu yzden kydan gidip, Beyrut, Saida, Tir ve Akra'dan
gemek zorunda kaldm. Orada bir gemiye binip skenderiye'ye ulatm. Orada
Ebu Davut bakanlnda bir heyet tarafndan karlandm.
Hizmeti ieri girdi. Yere bir ka anak koydu. Hasan dua eder gibi yapt,
hizmeti knca konumasna devam etti:
Kahire'de iki yl kaldm. Medrese'de kalabalkaydk ama aramzdan sadece bir
avu insan Fatmi lkesinin dmda i grmeye layk bulunmutu.
Hasan fazla ayrntya girmek istemedi ama eitli kaynaklardan derslerin iki ayr
yerde grld biliniyordu. Dinin ilkeleri El-Ezher'de, ulemalar tarafndan,
bunlar yayma teknikleri de Halife Saraynda retiliyordu. Fatmi Saraynn
nemli kiilerinden biri olan dervilerin ba, rencilerine insanlar inandrma
yntemlerini, bir gr gelitirme sanatn, manta olduu kadar duygulara da
nasl hitap edileceini retiyordu. Birbirleriyle iletiimde hangi gizli ifreyi

kullanacaklarn da... Her dersin sonunda, renciler onun nnde diz kyor, o
da balarnn zerinden, mam'm imzasm tayan bir fetva geiriyordu. Daha
sonra, daha ksa bir ders balyor ama o sadece kadnlara veriliyordu.
Hasan:
htiyacm olan btn bilgiyi Msr'da rendim, dedi.
Hayyam:
Bana, onyedi yama geldiimde her eyi biliyordum, dememi miydin?
Onyedi yama kadar bilgi birikimi yaptm. Sonra inanmay rendim. Kahire'de
inandrmay rendim.
Peki, inandrmak istediklerine ne sylyorsun?
Onlara, retecek hoca olmadka din ie yaramaz, diyorum. Bizler "Allah'tan
baka Tanr yoktur" derken, hemen ardndan "Muhammed O'nun Resuldr" diye
ekliyoruz. Neden? nk Tek bir Tanr var derken, kaynan belirtmeyecek
olursak yani bir gerei bize retenin adn vermezsek, anlam kalmaz. Ama o
adam, o resul, o peygamber, uzun sre nce ld, yaadn ve bize sylenen gibi
konutuunu nereden bileceiz? Ben ki senin gibi Eflatun ve Aristo okudum, kant
gerek diyorum.
Ne kant? Bu konuda gerekten kant olabilir mi?
Siz Snniler iin aslnda kant yok. Sizler, Muhammed'in miras brakmadna,
Mslmanlar kendi balarna braktna, en gl ya da en kurnaz olann
kendilerini ynetmelerini kabul edeceklerine inanrsnz. Bizler ise, Resuln bir
miras, srlarn bilen bir halef braktna inanrz: o da damad, yeeni,
neredeyse kardei mam Ali'dir. Ali de bir miras gsterdi. Meru mam'larn
soyu ite byle olutu. Onlar aracl ile Muhammed'in Resullnn ve Tek
Tanr'nn varlnn kant gnmze kadar devredildi.
Btn bu anlattklarnda, dier iilerden ne farkn var, anlayamyorum.
Benim inancm ile aileminki arasnda ok byk fark var. Onlar, yeryzne
adaleti getirecek olan ve gerek mminleri dllendirecek olan Gizli mam gelene
kadar, dmanlarmzn egemenliine sabrla katlanmamz gerektiini rettiler
bana. Oysa ben, imdiden harekete gemek, bu lkede mammzn "zuhuru" iin
gerekli ortam her yoldan hazrlamak gerektiine inanyorum. Ben, btn
Zamanlarn mam'n kabul edecek duruma gelmesi iin dnyay dzenlemek zere
gnderilen nc'ym. Peygam-ber'in benden sz ettiini biliyor muydun?
Senden mi? Kum doumlu Hasan bin Ali Sabbah'tan m?
"Kum'dan bir adam gelecek, insanlara doru yola germeleri arsnda
bulunacak, evresine adamlar toplayacak, hibir rzgr, hibir frtna onlar
datamayacak, savamaktan ylmayacaklar, zaaf gstermeyecekler ve Tanr'dan
g alacaklar" demedi mi?
84
85
Ben byle bir ey sylediini bilmiyorum. Oysa Hadisleri okumutum.
Sen istediklerini okumusun. ii'lerin ellerinde baka Hadisler var.
Ve senden sz ediyor, yle mi?
Bekle ve gr.

86
XVI
Yuvalarndan frlamasma koca gzl adam, gezginciliine devam etti. Hi
yorulmayan bir dervi olarak slam lkelerini, Belh'i, Merv'i, Kagr',
Semerkant' dolap durdu. Her yerde vaaz verdi, tartt, inandrd, rgtledi.
Bir fedai bulmadan, beklemekten usanm iiler'i ve Trk egemenliinden
ikyeti Acem ya da Araplar evresinde toplamadan, o kentten ayrlmad.
Hasan'n ordusu gn getike byyordu. Onlara "Batni" deniliyordu, yani gizli
ilerin adamlar! Onlara din sapkn, Allahsz da deniliyordu. Ulemalar tehdit
zerine tehdit savuruyorlard: "Onlara katlanlarn vay hallerine! Kanlarn
dkmek, bahe sulamak kadar sevaptr."
Ses tonu ykseliyor, iddet szde kalyordu. Savah kentinde bir vaiz, dier
mslmanlar gibi camide deil de ayr olarak toplananlar ihbar etmi, onlar
polisin cezalandrmasn istemiti. Onse-kiz tarikat tutuklanmt. Bir ka gn
sonra muhbir baklanm olarak bulundu. Nizamlmlk ibret olacak bir ceza
verilmesini istedi. smailiye mezhebinden bir marangoz yakaland, ikence edildi,
armha gerildi, sonra da ls kent sokaklarmda gezdirildi.
Bir tarihi "O vaiz smaililerin ldrdkleri, o marangoz da verdikleri ilk kurban
oldu" diye yazd. lk zafer de Niapur'un gneyindeki Kain kentinde alnd.
Kirman'dan alt yz tccar, hac ve nemli miktarda yk getiren bir kervan
gelmekteydi. Kain kentine yarm gnlk yolda, yzleri maskeli, silahl adamlar yolu
kesmilerdi. Kervanc onlar haydut sanm, hara verip kurtulmak istemiti. Oysa
durum farklyd. Yolcular bir kale-kente gtrlm, bir ka gn tutulmu ve
mezhep deitirmeleri istenmiti. Bazlar kabul ettikleri iin serbest braklm,
dierleri ldrlmt.
Kervan olay, ardndan gelecek iddet olaylarnn sadece kk bir habercisiydi.
Katliam, karlkl ldrme eylemleri, her kentte, her kasabada, her kyde
cereyan ediyor ve "Seluklularn bar dzeni" anmaya yz tutuyordu. te
unutulmaz Semerkant krizi o sralar patlak verdi. Bir tarihi "Olaylarn ardnda
Ebu Tahir var" diye kestirip att. Oysa iler o kadar basit deildi.
87Geri, mer Hayyam'n eski velinimeti, gnlerden bir Kasm | gn kp
sfahan'a gelivermiti. Tirah Kapsndan kente girer girmez doruca arkadann
evine varm, o da minnetini belirtebilmenin mutluluu iinde, evini ona amt.
Geleneksel nezaket szleri ksa kesilmi ve Ebu Tahir yal gzlerle:
Nizamlmk' hemen grmem gerek demiti.
Hayyam kady hi bu halde grm deildi. Onu yattrmaya alt:
Vezire bu gece gideriz. O kadar vahim mi?
Semerkant'tan kamak zorunda kaldm.
Kad szlerine devam edemedi, tkand, gzlerinden yalar akmaya balad. Son
grmelerinden bu yana yalanmt, cildi krm, sakal beyazlam, sadece
kalar kapkara kalmt. mer teselli edici birka sz syledi, Kad kendine geldi,
sarn dzeltti, sonra:
Hani u Kesik Yz denilen adam hatrlyor musun? diye sordu.

lmme susam adam nasl unuturum;?


En kk bir farkl dnce sezinleyince zvanadan ktn hatrlyorsun deil
mi? smailiyelilere katld yldan beri, eskiden Gerek Din'i savunmak iin
gsterdii gayretkelii, bu kez O'nun hatalarn kantlamak iin gsteriyor.
Yzlerce, binlerce kii peinde gidiyor. Sokan hkimi o; kendi yasasn esnafa
zorla kabul ettirdi. Ka kez Han' grmee gittim. Sen Nasr Han' tanmtn,
aniden fkelenir, annda sakinleirdi. Allah rahmet eylesin, her duamda ona da
okuyorum. imdi yeeni Ahmet ibanda. Toy, kararsz, ne yapaca belli olmayan
biri. Ne ynden yanaacam bilemedim hi. Ka kez bu yobazlarn yaptklarndan
ikyet ettim, beni hep bir kula ile dinledi, cannn skldn gstermeyi de
ihmal etmedi. Hibir ey yapamayacan anlaynca, milis kuvvetlerinin
komutanln ve bana yakm olan baz yarglar ardm, smailiyelilerin
hareketlerini yakndan izlemelerini istedim. Kesik Yz' izlemek zere gnll
kt. Amacm Han'a ayrntl bilgi vererek gzlerini amakt. O srada adamlarm
tarikatlarn reisinin Semerkant'a geldiini haber verdiler.
Hasan Sabbah m?
Ta kendisi! Benimkiler smailiyelilerin toplandklar Ghatfar mahallesinde
Abdak sokann iki ban tuttular. Sabbah, klk deitirmi olarak dar
ktnda zerine ullandlar, kafasna bir uval geirip bana getirdiler. Onu
hemen Saraya gtrdm. Yapt88
m ii beenileceini sanyordum. Han ilk kez ilgi gsterdi, adam grmek istedi.
Sabbah huzuruna kartldnda, ellerinin -zlmesini ve onunla yalnz kalmak
istediini syledi. Han' o tehlikeli yobaza kar uyarmak istedim ama fayda
etmedi. Adam, doru yola gelmesi iin inandrmak istediini syledi. Grmeleri
uzayp gitti. Arasra Han'n adamlarndan biri kapy aralayp bakyordu. Grme
devam ediyordu. Gn aardnda, ikisinin yanyana namaza durduklar grld.
Ayn szleri bir azdan tekrarlyorlard. Adamlar, onlara bakmak iin birbirlerini
itekleyip duruyorlard.
Ebu Tahir bir yudum erbet itikten sonra devam etti
Gerei kabul etmek gerekiyordu. Semerkant'n Efendisi, Maverannehir'in
Hkmdar, Karahanllarn Vris'i tarikata girmiti. Geri bunu aklam deildi
ve Gerek Din'e balym gibi grnyordu ama, evresindeki danmanlarn
yerini smaililer almt bile. Sabbah' yakalatan kuvvet komutanlar teker teker
ldrld. Benim muhafzlarmn yerini, Kesik Yz'n adamlar ald. Bana yapacak
ne kalmt? lk hac kafilesi ile yola kmak ve slam'n klcn tayan
Nizamlmk ile Melikah'a durumu anlatmaktan baka?
Ayn akam, Hayyam Ebu Tahir'i Nizam'a gtrd. Onlar babaa brakt. Nizam
sessizce kady dinledi, yz glgelendi. Kad konumasn bitirdiinde:
Semerkant'taki felaketin ve hepimizi tehdit eden belann gerek sorumlusu
kim, biliyor musun? diye sordu. Seni buraya getiren adam?
mer Hayyam m?

Baka kim olabilir? Onu ldrtebileceim gn, Hasan Sab-bah'n hayatn Hoca
mer kurtard. Onu ldrmemizi engelledi. imdi bizi ldrmesini
engelleyebilecek mi bakalm?
Kad ne diyeceini bilemiyordu. Nizam iini ekti. Ksa, skntl bir sessizlik oldu.
Ne yapalm dersin?
Soruyu soran Nizam'd. Ebu Tahir'in cevab hazrd. Tane tane sylemee balad:
Seluklu bayrann Semerkant zerinde dalgalanmasnn zaman geldi.
Vezirin yz karard:
Szlerin altn deerinde dedi. Yllardr, mparatorluun Maverannehir'i
iermesi, Semerkant ve Buhara gibi zengin kent89
leri kapsamas gerektiini tekrarlayp duruyorum. Bouna. Melik-ah dinlemek
istemiyor.
Oysa Han'n ordusu ok zayf. Emirlerine maa veremiyor, kaleleri harabeye
dnm durumda.
Bunu biliyoruz.
Melikah, babas Alpaslan gibi, nehri geecek olursa, ayn akbete uramaktan
m korkuyor?
Katiyyen.
Kad daha baka soru sormad. Bir aklama bekledi. Nizam:
Sultan ne nehirden, ne rakip bir ordudan korkuyor. Onun korktuu bir kadn!
dedi.
Terken Hatun mu?
Melikah nehiri geecek olursa, onu yatana almayacan, Harem'i cehenneme
dndreceini sylemi. Unutma ki Semer-kant, Terken Hatunun vatan. Nasr
Han aabeyi idi, Ahmet Han da yeeni. Maverannehir onun ailesine ait. Atalarnn
kurduu saltanat son bulacak olursa, onun da saray kadnlar arasndaki konumu
deiir ve olunun Melikah'a vris olma olasl ortadan kalkar.
Ama olu daha iki yanda!
yi ya, ocuk ne kadar kkse, anas o denli savamak zorunda!
Anladm dedi Kad. Sultan asla Semerkant' almak istemeyecek.
Bunu sylemedim. Ama bunun iin fikrini deitirmek gerekir. Ne var ki,
Hatunun silahlarndan daha gl silahlar kullanmamz gerekecek.
Kad kzard. Nazike glmsedi, yine de nerisinden vazgemedi:
Size anlattklarm Sultan'a tekrar etmem yetmez mi? Hasan'n evirdii
dolaplar ona anlatmam yetmez mi?
Nizam:
Hayr, diye kestirip att.
O an tartamayacak kadar dnceliydi. Kafasnda bir plan olumak zereydi.
Kad sessiz, verecei karar bekliyordu. Vezir:
Yarn sabah Sultan'n Harem'ine gidip, ba harem aasn grmek istediini
syliyeceksin. Semerkant'tan geldiini ve Terken Hatun'a ailesinden haber
getirdiini syliyeceksin. Memleketinin bir kads, hanedannn sadk bir
hizmetkr olduun iin, seni kabul edecektir.

90
Kad bayla onaylamak gereini bile duymad. Nizam devam
etti:
Kabul odasma girdiinde, yobazlarm Semerkant' ne hale getirdiini anlatacak
ama Ahmet'in onlara katldn sylemeyeceksin. Tam aksine, Hasan Sabbah'n
tahtn tehlikeye soktuunu ve ancak bir mucizenin onu kurtarabileceini
syleyeceksin. Beni grmee geldiini, ama seni gerei gibi dinlemediimi, hatta
Sultan'a bunlar anlatmaktan seni vazgeirmek istediimi syleyeceksin.
Ertesi gn, strateji hibir engel grmeden aynen uyguland. Terken Hatun,
Semerkant' kurtarmak iin, Sultan' ikna etmeyi zerine alrken, Nizamlmlk
buna kar kar gibi yapyor ama bir yandan da seferberlik hazrlnda
bulunuyordu. Bu kandrma sava sonunda Maverannehir'i almaktan, Semerkant'
kurtarmaktan ok, smaililerin bozgunculuu yznden sarslan saygnlna
yeniden kavumak istiyordu. Bunun iin de kesin ve etkili bir zafere ihtiyac vard.
Yllardan beri, casuslar Hasan'n yerinin bilindiini, yakalanmasnn an meselesi
olduunu tekrarlayp duruyorlard ama, asi ele gemiyor, en ufak bir karlamada
adamlar adeta buharlap yok oluyorlard. Bu nedenle Nizam, yzyze savamann
yollarn aryordu. Semerkant ona, hi ummad bir anda bu frsat verdi.
1089 ilkbaharnda, ikiyz elli bin kiilik bir ordu, filleri ve silahlar ile harekete
geti. Onu harekete geiren yalanlar ve entrikalar bir yana, her ordunun yapt
ii yapmaya hazrd. nce Buhara'y ele geirdi sonra Semerkant'a yneldi.
Kentin kapsna geldiklerinde, Melikah Ahmet Han'a, duygulu bir slupla,
kendisini yobazlarn ellerinden kurtarmaya geldiini yazd. Han, souk bir ifadeyle
"Saygdeer biraderimden byle bir isteim olmad" diye cevap verdi. Melikah
ard ama Nizam hi heyecanlanmad: "Han, hareketlerinde zgr deil, yokmu
gibi davranalm" dedi. Zaten ordunun geri gidecek durumu yoktu, Emirler
paylarna decek olan istiyorlard, her halde elleri bo dnecek deillerdi.
Daha ilk gnlerden itibaren, kule muhafzlarndan birinin ihaneti ile saldrganlar
kente szmlard. Bat'da, Manastr Kapsnn yaknnda mevzilendiler.
Savunucular ise gneye, Ki Kapsnn yanma ekildiler. Halkn bir ksm Sultan'n
birliklerini tutmaya karar vererek, onlar beslemeye, tevik etmeye giriti.
Dierleri ise, inanlarndan tr, Ahmet Han'dan yana oldular. Sava iki hafta
91
btn iddeti ile devam etti. Ama sonucu belli idi. Kubbeler mahallesinde bir
dostunun evinde gizlenen Ahmet Han ile tm smaili liderler esir alnd. Sadece
Hasan, bir lam kanalndan kamay baard.
Tabii kazanan Nizam oldu ama Sultan' ve Hatun'u kandrarak! Saray ile ilikileri,
onanmaz biimde bozuldu. Melikah, Ma-verannehir'in en nl kentlerini ele
geirmekten memnun olduysa da, aldatlm olmann ezikliini fazlasyla duydu.
Hatta birlikler iin verilen geleneksel zafer ziyafetini vermeyi red etti. Nizam,
duymas gerekenlere "pintilik" demekle yetindi.
Hasan Sabbah'a gelince, bu yenilgiden nemli bir ders kartt. Hkmdarlar
kazanmaktan vazgeip, insanln o gne kadar tand en korkun terr rgtn
kurdu. Bu rgte Hahailer Tarikat denildi.

XVII
Alamut. Bir kaya zerinde bir kale. Alt bin ayak ykseklikte. Manzara olarak:
plak dalar, unutulmu gller, dik yarlar, dar boazlar. Bu boazlardan en
kalabalk ordu bile, ancak tek tek geerek girebilir. Bu kayalklar en hzl
kurunlar bile delip geemez.
Elburz Dalar'nm karlar, ilkbahar olup da eridii, aalar yerlerinden ettii iin
"deli rmak" diye adlandrlan ah-R, hkimdir yreye. Yaklaann vay haline, vay
kylarnda konaklamaya yeltenen orduya!
Nehirden ve gllerden hergn kaim bir sis tabakas ykselir, uurumu olduu gibi
kaplar, yer ortasmda ylece asl kalr. Orada bulunanlar iin Alamut kalesi,
bulutlar okyanusunda bir adadr. Aadan bakldnda da cinlerin sna!
Yerli deyie gire Alamut: "Kartal Yuvas" demek. Anlatldna gre, bu dalar
denetlemek iin bir kale yaptrmak isteyen bir hkmdar, oralara terbiye edilmi
bir kartal brakm. Ku gkyznde dolanp durduktan sonra bu kayann stne
konmu. Sahibi de en iyi yerin buras olduunu anlam.
Hasan Sabbah da tpk o kartal gibi yapt. Adamlarn toplayaca, okutaca,
rgtleyecei bir yer bulmak iin btn ran' dolat. Semerkant olayndan sonra
byk kentleri zaptetmenin hayal olduunu, Seluklular ile annda atmaya
girmek zorunda kalacan, bunun da mparatorluun lehine olacan anlamt.
Ona gereken baka bir yerdi, girilmez, alnmaz, ulalmaz, dalk bir snak!
Maverannehir'de ele geen bayraklar sfahan sokaklarnda sergilendii srada,
Hasan da Alamut dolaylarnda bulunuyordu. Buras onun iin bir esin kayna oldu.
Daha Alamut'u uzaktan grr grmez, kendi ykseliinin, devletinin douunun
gerekleecei yerin ancak buras olacan anlamt. Alamut o sralarda pek ok
kent gibi, iinde birka askerin, birka kylnn, bir o kadar da esnafn, aileleri
ile birlikte yaadklar tahkim edilmi bir yerdi.
92
93
Banda, Nizamlmlk'n atad, ad Mehdi Alayit olan bir vali bulunuyordu.
Adamm btn derdi ceviz, zm ve nar yetitirmek ve sulamada kullanaca suyu
bulmakt. mparatorluktaki alkantlar uykusunu hi karmyordu.
Hasan nce, Alamut'lu birka mridini oraya salverdi. Adamlar vaaz vermee ve
mezhep deitirtmeye baladlar. Birka ay sonra lidere, durumun elverili olduu
haberini gnderdiler. Hasan, her zaman olduu gibi, sufi bir dervi klnda kente
girdi. evreyi dolat, tefti etti, denetledi. Vali bu mbarek adam huzuruna
kabul etti. Neyin houna gideceini sordu. Hasan:
Bana bu kale gerek, diye yantlad.
Vali glmsedi, derviin akac bir adam olduunu sand. Ama konuu hi de
glmsemiyordu:
Ben bu yeri almaya geldim. Kararghrndaki btn adamlar benden yana, dedi.
Sonras ne duyulmu ne grlmtr. zellikle smaililer tarafndan tutulmu o
gnlerdeki tutanaklar incelemi olan doubi-limcileri, yanlmadklarndan iyice
emin olmak iin, onlar birka kez okumak zorunda kaldlar. Bir de biz grelim:

XI. yzyl sonlarndayz, tam olarak 6 Eyll 1090 tarihinde. Hahailerin dhi
kurucusu Hasan Sabbah, 166 yl boyunca Ta-rih'in en korkun tarikat merkezi
olacak kaleyi ele geirmek zeredir. Oysa urackta, valinin karsnda oturmu,
sesini ykseltmeden:
Alamut'u almaya geldim diye tekrarlayp durmaktadr.
Bu kale bana Sultan adna verildi. Onu almak iin para verdim.
Ne kadar?
bin altn dinar!
Sabbah bir kt alp yazar: "Alamut kalesinin bedeli olarak Mehdi Alayit'e bin
altn dinar densin. Bize Tanr yeterlidir. Koruyucularn en iyisidir." Vali
endielendi. Dervi klkl bu adamm imzasnn bu miktarda bir paray detmeye
yetmeyeceini dnd. Damgan kentine vardnda, hi beklemeden altnn ald.
XVIII
Alamut'un alnd haberi sfahan'a geldiinde, tela yaratmad. s-hafan daha
ok, Nizam ile Saray arasndaki ekimeyle meguld. Terken Hatun, ailesine
kar giritii eylemden tr, Nizam' af-fetmemiti. Melikah', gl
vezirinden kurtulmas iin sktryordu. Sultanm, babas ld vakit bir vasi
sahibi olmas ok doald, nk o tarihte daha onyedi yandayd, oysa bugn
otuz-be yanda olgun bir erkek olarak ilerin ynetimini ata'sna brakamazd,
mparatorluun gerek efendisinin kim olduunun renilmesinin zaman gelmiti!
Semerkant olay, Nizam'n gcn kantlamak, efendisini aldatmak ve herkesin
nnde onu kk drmek istediini gstermemi miydi?
Melikah harekete gemede duraksayp dururken, bir olay karar vermesini
abuklatrd. Nizam, Merv valiliine kendi torununu atad. ddial, dedesinin
gcne gvenen delikanl, herkesin nnde yal bir Trk Emirine hakaret etmiti.
O da alayarak Me-likah'a ikyete gelmiti. ileden kan Sultan, Nizam'a yle
bir yaz gnderdi: "Sen benim yardmcmsan, bana itaat etmen ve yaknlarnn
adamlarma atmalarm nlemen gerekir; yok kendini, benimle e dzeyde iktidar
orta sanyorsan^ bilesin ki bundan byle, gerekli kararlar verme hakk bana
aittir."
mparatorluun nemli adamlar ile gnderilen mesaja Nizam yle yant verdi:
"Sultan'a sorun, bugne kadar onun orta olduumu ve ayet ben olmasaydm bu
gce eriemeyeceini bilmiyor mu? Babas ldnde ileri benim ele aldm,
dier taht vrislerini benim saf d braktm, btn asileri etkisiz kldm
unuttu mu? lkenin en u snrna kadar sz dinleniyorsa, benim sayemdedir.
Evet, gidin syleyin, klahnn kaderi, benim hokkamn kaderine baldr."
Heyettekiler donakaldlar. Nizamlmlk gibi akll bir adam, nasl oluyor da
Sultana, kendini azlettirecek hatta kellesini uurtu-racak szler
syleyebiliyordu? Kstahl delilik derecesine mi varmt?
94
95
O gn bu davrann nedenini tam olarak bilen bir tek adam vard, o da mer
Hayyam'd. Haftalardan beri Nizam, kendisini i yapamaz, gece uyuyamaz hale
getiren korkun arlardan ikyetiydi. mer onu uzun uzun muayene ettikten

sonra, Ni-zam'da, oka vakit brakmayan, bir doku kanseri tehis etmiti.
Hayyam'n bu ac gerei dostuna syledii gece, ok hazin bir geceydi.
Ne kadar zamanm kald?
Birka ay.
Daha fazla ac ekecek miyim?
Acn hafifletmek iin sana afyon verebilirim ama o zaman da srekli uyuklar ve
alamazsn.
Yaz da yazamaz mym?
Uzunca konuma da yapamazsn.
yleyse ac ekmei yelerim.
Her cmleden sonra uzun sren bir sessizlik oluyordu.
Ahretten korkar msn Hayyam?
Neden korkaym? lmden sonra ya hilik var ya da gnahlarn balanmas.
Ya yapm olabileceim ktlkler?
Gnahn ne denli byk olursa olsun, Tanr'nn balamas daha byktr.
Nizam'n ii rahatlam gibiydi:
yilik de yaptm. Camiler, okullar yaptrdm, dinsizlikle savatm.
Hayyam szn kesmedii iin devam etti:
Yz yl sonra, bin yl sonra, beni hatrlayacaklar m?
Nereden bilirsin?
Nizam kukuyla mer'e bakp devam etti:
"Hayat yangna benzer. Oradan geen, alevleri unutur, rzgr klleri frr,
yaam olan insandr" dememi miydin? Ni-zamlmlk'n kaderi de bu mu olacak
dersin?
Nefes nefeseydi. mer susuyordu.
Arkadan Hasan Sabbah, lkeyi batan baa geip, benim Trk'lerin ua
olduumu sylyor. Gelecekte de sylenen bu mu olacak dersin? Beni, Arilerin yz
karas olarak m anacaklar? Sultana otuz yldr kafa tutan ve istediini yaptrann
ben olduum unutulacak m? Ordular zaferler kazanrken baka ne yaplabilirdi?
Bir ey sylemiyorsun?
Dalm gibiydi:
96
Yetmi drt yl, gzlerimin nnden geiyor. Onca d k-rkl onca pimanlk,
baka trl yaamak istediim onca ey!
Gzleri kslm, dudaklar bzlmt:
Vay haline Hayyam! Hasan Sabbah onca-ktlk yapabiliyorsa, senin
yzndendir!
mer, yle demeyi ok isterdi:
Seninle Hasan'm nice ortak ynleriniz var! Bir davay benimseyecek olursanz
ki o ister bir mparatorluk kurmak, ister mam' hkmdar klmak olsun sonu
elde etmek iin ldrmeyeceiniz adam yoktur. Oysa benim iin lmle
sonulanacak her dava, dava olmaktan kar. stedii kadar gzel olsun, benim
gzmde irkinleir, deersizleir, bayalar.

mer haykrmak istedi ama kendini tuttu, arkadan kaderi ile babaa brakmay
yeledi.
Bu korkun geceden sonra Nizam kaderine raz oldu. Artk var olmayaca
dncesine almt. Devlet ilerinden uzaklam, Siyasetname adn verdii
kitabna kendini vermiti. Bu, drt yz yl sonra Bat iin Machiavelli'nin Prens
adl eseri ne ise, Mslman Dou iin ayn paralelde, ynetme sanat ile ilgili esiz
bir yaptt. Ancak ikisi arasnda nemli bir fark vard: Prens, siyasette d
krklna uram, iktidardan yoksun kalm bir adamn eseriydi, oysa
Siyasetname, mparatorluk kurmu bir insann ei olmayan deneyiminin meyvesi
idi.
Ksacas, Hasan Sabbah uzun sredir dn kurduu ele geirilmez snan
fethettii srada, mparatorluun gl adamnn Tarih'teki yerini almaktan
baka arzusu kalmamt. Sultana sonuna dek kafa tutmaya hazr, hoa giden
szckler yerine gerei yanstan szckler kullanmay yeliyordu. Hatta artk,
grkemli bir lm, apma uygun bir lm bekledii sylenebilirdi. Bunu da elde
edecekti.
Melikah, Nizam'dan dnen heyeti kabul ettiinde, sylenenlere inanamad:
Benim ortam, benim eitim olduunu syledi, yle mi? Eliler, skkn bir halde
onaylaynca, Sultan patlad. Vasisini
kaza oturtmaktan, canl canl doramaktan, kalenin burlarndan
sallandrmaktan sz etti. Sonunda Terken Hatun'a varp, Nizam' tm
grevlerinden alacan ve lmesini istediini syledi. Ancak ii, Nizam'a sadk
askeri birliklerin tepkisini yaratmadan zmlemek gerekiyordu. Terken ile Cihan,
areyi bulmakta gecikmediler. Madem ki Nizam'n lmn istiyenlerin banda
Hasan Sabbah
97
vard, o halde Sultan'n zerine kukular ekmeden, bu i bu yolla yaplamaz
myd?
Alamut'a bir birlik gnderildi. Birliin bamda Sultana sadk bir Emir
bulunuyordu. Grnrde, smaililerin elindeki kaleyi almak sz konusuydu ama
aslnda, kuku uyandrmadan grmede bulunmak amalanyordu. Olaylarn ak
en ince ayrntsna kadar gzden geirildi. Sultan'n, Nizam' sfahan ile Alamut
arasnda bulunan Nihavend'e getirmesi kararlatrld. Oraya gelindiinde,
Hahailer iini bitireceklerdi.
O gnden kalma metinlere baklrsa, Hasan Sabbah adamlarn toplayp yle
demi: "Bu lkeyi, Nizamlmlk denilen beladan kim kurtaracak?" Aralarndan,
Arrani denilen biri "ben" dercesine elini gsne bastrm, Alamut reisi de ona
bu grevi vererek "Bu, iblisin lm, mutluluun balangcdr" demi.
Btn bunlar ola dursun, Nizam evine kapanmt. Yanna varp gelenler, gzden
dtn renince onu yalnz brakmlard. Bir tek Hayyam ve Nizamiye
muhafzlar evine girip kyorlard. Nizam, vaktinin byk bir ksmn yazmakla
geiriyordu. Byk bir abayla kalemine sarlmt ve arasra mer'e, yazdklarn
gsteriyordu.

Hayyam, metni okurken bazen glmsyor, bazen surat asyordu. Nice byk
adam gibi Nizam da, mrnn sonbaharnda, oklarn savurmaktan, hncn
kartmaktan kendini alamamt. Hele de Terken Hatun'dan... Krknc Blm,
"Perde Arkasndaki Kadnlar" adn tayordu. Nizam yle demekteydi: "Eski
gnlerden birinde, krallardan birinin ei kocasna hkmedermi. Bunun sonucu
olarak karklklar ve anlamazlklar km. Daha fazlasm sylemeyeceim,
herkes bu rnei baka alarda da bulabilir. Bir ite baar elde edilmek
isteniyorsa, kadnlarn dediklerinin aksini yapmak gerekir."
Daha sonraki blmlerden alts smaililere ayrlmt. yle bitiyordu: "Bu
mezhepten sz ettimse, dikkatli olunmasm uyarmak iindir... Sultanm sevdii
kiileri, bu imanszlar yok ettikleri vakit bu szlerimi hatrlayn. Meydana gelen
kargaada hkmdar bilmelidir ki sylediklerim dorudur. Tanr Efendimizi ve
Devletimizi ktlklerden korusun!"
Sultan tarafndan bir haberci gelip onu, Badat'a yaplacak bir yolculuk iin
ardnda, Vezir kendisini neyin beklediinden emin gibiydi. Veda etmek zere
Hayyam' artt.
mer:
Senin durumunda bu kadar uzun yola kmamalsn dedi.
Benim durumumda artk hibir ey farketmez. Beni ldrecek olan yol deil.
mer ne diyeceini bilemedi. ptler ve vedalatlar. ster ince ilerin doruk
noktas, bilinsizliin en st aamas, ister ar sapklk denilsin, gerek Sultan,
gerek Vezir lmle oynamaktayd. lm "noktasna" gelmeden nce, Melikah
"babasna" yle dedi:
Daha ne kadar yaayacan sanyorsun? Nizam hi duraksamadan cevap verdi:
Uzun, ok uzun zaman. Sultan fkeliydi:
Bana kar kstahln gesek bile, Tanr'ya kar da kstahsn! Yce radesi
belli olduu halde, nasl byle konuursun? Yaama da lme de hkmeden O'dur!
Byle konutum, nk geen gece bir rya grdm. Peygamberimizi grdm.
Ne zaman leceimi sordum. imi rahatlatan bir cevap aldm.
Melikah sabrszland:
Nasl bir cevap?
Peygamberimiz bana dedi ki: "Sen, slam'n temel direisin. evrene iyilik
yapyorsun, senin varln mminler iin deerlidir, lm vaktini seme ayrcaln
sana veriyorum." Ben de dedim ki: "Tanr korusun, kim byle bir seimde
bulunabilir ki? Hep daha ou istenir ve en uzak tarihi semi olsam bile, o gn
yaklayor korkusu ile yaar ve bir ay ya da yz yl sonra olsa bile, o gnn
ncesinde korkudan tirtir titrerim. Tarihi ben semek istemiyorum. stediim
tek ey, Sultan Melikah'n ardma kalmamaktr. Onun bydn, bana baba
dediini grdm, onun ldn grmek mutsuzluunu ve acsm tatmak istemem."
Peygamberimiz kabul buyurdular. "Sultandan krk gn nce leceksin" dediler.
Melikah bembeyaz kesildi, titredi, neredeyse kendini ele verecekti. Nizam
glmsedi:
Grdn m? Hi de kstah deilim. Artk uzun sre yaayacam biliyorum.

Sultan, o srada vezirini ldrtmekten vazgeti mi? Geseydi pek iyi yapm
olurdu. nk rya bir ima bile olsa, Nizam mthi nlemler almt. Yola kmadan
bir gn nce, muhafz subaylar, Nizam ldrlecek olursa, dmanlarndan
hibirini sa koymayacaklarna dair Kitap zerine yemin etmilerdi!
98
99
XIX
Seluklu mparatorluu, dnyann en gl devleti olduu dnemde, bir kadn
iktidar eline alma cretini gsterebilmiti. Perde arkasnda oturmu, Asya'nn bir
ucundan dierine ordular sevkediyor, beyleri, vezirleri, kadlar, valileri atyor,
halifeye yazlacak mektuplar yazdryor ve Alamut'un reisine eliler
gnderiyordu. Birliklere emirler yadrdn grp de sylenen komutanlara:
"Bizde savaan erkeklerdir, ama kime kar savaacaklarn kadnlar syler"
diyordu.
Haremde ona "inli" denilirdi. Semerkant'da, Kagr asll bir ailedendi ve tpk
aabeyi Nasr Han gibi, kark soydan gelmedii yznden anlalyordu. Ne
Arab'n Sami izgilerini, ne Acem'in Ari izgilerini tayordu.
Melikah'n en kdemli kars idi. Onunla evlendiinde Melikah dokuz, kz da onbir
yandayd. Sabrla olgunlamasn beklemiti. enesindeki ayva tylerini okam,
bedeninde ilk uyan-may grm, uzuvlarnn gerildiine, pazlarnn itiine
tank olmutu. En sevilen, en saylan ve zellikle sz en ok dinlenen gzdeydi.
Melikah, bir aslan av sonunda, kanl bir yarmann bitiminde ya da Nizam ile
yorucu bir alma yapt bir gnn akamnda, huzuru Terken'in kollarnda
bulurdu. zerindeki tlleri kartr teni tenine deer, oynar, kkrer, keiflerim
ya da skntlarn anlatrd. "inli", kzm kaplann sarmalar, okar, onu bedeni
ile bir kahraman gibi karlar, uzun sre iinde tutar ve tekrar iine ekmek
zere koyuverirdi. Bir fetih gibi nefes nefese, olanca arl ile kendini
koyuvermi Sultann, zevkin doruuna kartmasn bilirdi.
Sonra usulca ince parmaklaryla kalarn, gzkapaklarn, dudaklarn, kulak
memelerini, nemli boynunu okard; kaplan bitkin derek mrldanr, arlar,
doymu bir kedi gibi glmserdi. Terken'in szleri ruhunun derinliklerine kadar
iler, Terken Melik100
sah' vc szler syler, ocuklarndan, yapt ilerden sz eder, iirler okur,
t verici meseller syler; Melikah onun yannda bir saniye olsun sklmaz ve
her geceyi onunla geirmeye ahdederdi. Terken'i kendine gre, hoyrata, serte,
ocuka, hayvanca sevmektedir ve son nefesine kadar sevecektir. Zaten Terken
de en ufak bir isteinin geri evrilmeyeceini bilir. Neyi nasl fethedeceini
syleyen Terken'dir. Btn imparatorlukta Terken'in tek rakibi Nizam'dr ve
1092 ylna gelindiinde, artk iini bitirmek zeredir.
"inli" mutlu mudur? Nasl olsun ki? Srda Cihan ile babaa
kaldnda, alamaya balamaktadr. Bunlar bir annenin gzyala-rdr. Hakszla
lanetler yadrmaktadr ve kimse onu, bu yzden sulamamaktadr. Oullarndan
by Melikah tarafndan veliaht tayin edilmiti; btn gezilere katlyor,

btn trenlerde hazr bulunuyordu. Babas onunla o kadar vnyordu ki, her
yere tayor, btn kentleri gezdiriyor, yerini alaca gnden iftiharla sz edip
duruyordu. "Hibir sultan, oluna bu kadar byk bir mparatorluk
brakmamtr" diyordu. Terken'in ok mutlu olduu o gnleri karartacak hibir
neden yoktu.
Sonra, veliaht ld. Ani, acmasz, vurucu bir ate. Kan alnd, lapa konuldu, ne
yapldysa fayda etmedi, iki gn iinde yuvarlanp gitti. Nazar dedi diyenler,
hatta zehir verildi diyenler oldu. Yasa boulan Terken, yine de kendini toparlad.
Yas bittiinde oullarndan ikincisini veliaht iln ettirdi. Melikah'n ocua kan
abuk snd, dokuz yanda olmasna karn ona grlmedik sfatlar verdi. Zaten
devir de grkem ve gsteri devriydi: "Krallarn Kral, Devletin temel direi,
Mminler Emiiinin Muhafz" gibi sfatlar hi de garipsenmiyordu. Uursuzluk,
nazar, ne denilirse denilsin, yeni veliaht da lme yenildi. Aabeyi gibi aniden ve
onun gibi kukulu biimde...
"inli"nin bir olu daha vard ve Sultan'dan onu da veliaht ilan etmesini istedi.
Ama bu kez i o kadar kolay deildi; ocuk bir buuk yandayd ve Melikah'n
her biri daha byk olu vard. kisi bir cariyeden olmayd ama ncs
teyzezadesinden olma Berkyaruk idi. Onu nasl saf d brakabilirdi? Hangi
gereke ile? Anadan ve babadan Seluklu kan tayan bir ehzade kadar
veliahtla layk olan var myd? Nizam da byle dnyordu. Trklerin
aralarndaki ekimeleri dzene sokmak isteyen, her zaman hanedann devamna
nem vermi olan Nizam, son derece salam gerekelerle, en byk olun veliaht
ilan edilmesi iin srar
101
etmiti. Ama bouna. Melikah, Terken'e kar kmaktan ekinmisti. Terken'in
olunu seemediine gre, kimseyi veliaht gstermeyecekti. Babas gibi, btn
ailesi gibi tahta bir vris brakmadan lmeyi yeliyordu.
Terken huzursuzdu, ancak kendi soyundan biri vris ilan edil-dii takdirde rahat
edecekti. Bu yzden, tutkularna set eken Ni-zam'n gzden dmesini,
herkesten ok o istiyordu. dam ferma-nn elde etmek iin, her yolu denemee
hazrd. Hahailer ile ya-plan grmeleri gn gnne izlemesinin nedeni de
buydu. Sul-tan'a ve Vezir'e Badat yolunda elik ediyordu. nfaz srasnda orada
bulunmak istiyordu.
Bu, Nizam'n son yemei idi. sa'nn son akam yemei gibi onunkisi de bir iftar
yemei idi. Ramazann onuncu akamnda. st dzey grevlileri, saray erkn, ordu
komutanlar, hepsi allmadk biimde az yiyordu. Sofra, muazzam bir yurdun
iinde kurulmutu. Klelerden bir ksm meale tutuyordu. Byk gm sahanlar
iinde en iyi deve veya kuzu paralar, en besili keklik butlar dizi dizi serilmi,
zerlerine altm a el uzanmt. Etler paralanyor, blnyor, yutuluyordu.
nlerine gzel bir para geldiinde, ikram olsun diye yanlarnda oturanlara
veriyorlard.
Nizam az yiyordu. O gece, her zamankinden ok ars vard. Gs alev alevdi.
Karnnn iini, grnmez bir devin eli kucakl- | yordu. Dik durmak iin byk aba
sarfediyordu. Yanbamda oturan Melikah, ikram edilen her paray kemirmekle

meguld. Arasra vezirine bir bak frlatyordu. Korktuunu sanm olmalyd.


Birden elini bir incir tabana uzatt, en olgun olanlarndan birini seti ve Nizam'a
uzatt. Nizam kibarca inciri ald, dilerinin ucu ile diledi. Tanr tarafndan,
Sultan tarafndan ve Hahailer tarafndan kat mahkm edildiini bilince, bir
incirin tad ne fark eder?
Sonunda iftar yemei bitti, gece bastrd. Melikah aniden ayaa kalkt, bir an
nce "inli"sinin yanna varmak istiyordu, vezirinin nasl yzn ekitip durduunu
anlatacakt. Nizam ise dirseklerinin zerinde doruldu, zorlukla ayaa kalkabildi.
Hareminin adr uzak deildi, teyzesinin kz ona esasl bir yattrc hazrlam
olacakt. Ataca admlarn says yz gemezdi. evrede her zamanki grltler
vard. Askerler, hizmetiler, seyyar satclar, arasra bir cariyenin kkr kkr
glmesi...Yol ne kadar da uzun grnyordu. Tek bana srklenir gibiydi. Her
zaman yannda bir
ka insan olurdu ama, gzden dm bir adamla kim birlikte grnmek ister? Her
zamanki dileke sunucular bile grnrlerde yoktu, gzden dm bir ihtiyardan
kim ne istiyebilirdi?
Yine de bir adamn yaklat grld. Srtnda yamal bir palto vard. Bir takm
dualar mrldanyordu. Nizam kesesini yoklad ve altn kard. Daha hl ona
gelebilen u adam dllendirmek gerekirdi.
Bir parlt, bir bak parlts, her ey bir anda oluverdi. Nizam, elin hareket
ettiini grd anda, haner giysisini, etini delip cierine sapland. Barmak
frsat bile olmad. Sadece bir arma, son bir nefes... Yere yklrken, o parlty,
o uzanan kolu ve o tkrk saan az grebildi: "Bu armaan sana Alamut'dan!"
te o an lklar ykseldi. Katil kat, adr adr arand, bulundu, hemen orada
boaz kesildi, ayaklarndan srklenip atee atld.
Bunu izleyen yllarda, Alamut fedaileri hep ayn biimde ldrldler, ne var ki
artk kamaya gerek grmyorlard. Hasan onlara: "Dmanlarmz ldrmek
yetmez. Bizler katil deil, infazcyz. bret olsun diye aka i grmeliyiz. Bir
kiiyi ldrmekle, bin kiiye dehet salyoruz. Yine de infaz etmek, dehete
drmek yeterli deildir. lmesini bilmek gerekir. nk ldrmekle
dmanlarmz harekete gemekten caydryorsak, lmekle halkn hayranln
kazanyoruz. Bize katlacak olanlar ite o halkn arasndan kacak. lmek,
ldrmekten nemlidir. Biz kendimizi savunmak iin ldryoruz, mezheplerini
deitirmek ve fethetmek uruna lyoruz. Fethetmek bir ama, kendimizi
savunmak bir aratr" demiti.
Bunu izleyen gnlerde toplu ldrmeler, genellikle cumalar, camilerde, herkesin
biraraya geldii namaz vakti yaplyordu. Kurban, ister bir vezir, ister bir
ehzade, ister din adam olsun, ezan vakti evresi kalabalk, halkn gz zerinde
olur. Alamut fedaisi, oralarda bir yerlerde, en phe ekmiyecek klkta
bekliyordur. rnein, saray muhafz klndadr. Btn gzler, seilen kurbann
zerinde olduu srada, darbeyi indirir. Kurban yklr, cellad kprdamaz.
retilen szleri haykrr, meydan okuyan bir hal taknr, ileden km
muhafzlarn kendisini parampara etmelerini bekler. Mesaj verilmitir; kim

ldrlmse, onun yerine geen kii artk Alamut'a daha hogrl


davranacaktr; halk arasndan da On, yirmi ya da krk kii onlara katlacaktr.
102
103
Bu inanlmaz sahneleri grenler, Hasan'n fedailerinin afyonlu olduklarn tekrar
edip durmulardr. lme glmseyerek gitmeleri, baka trl nasl aklanr?
Hahan etkisinde olduklar gr, giderek arlk kazanr. Bunu Bat'ya duyuran
da Marco Polo olur. slam aleminde, bunlardan olmayanlar, onlara hahaiyun adn
takmlardr. Yani "haha iiciler." Baz doubilimcileri bu deyimi, Avrupa
dillerinde katil ya da cani anlamna gelen "assassin" szcnn kk saymlardr.
"Hahailer"in yani "Assassins: Katiller"in ykleri daha da rktcdr.
Gerein bir dier yz vardr: Hasan adamlarn, Dinin Esasna bal anlamna
gelen "Esasiyun" diye armaktan holanr-m. Anlamn kavrayamam olan
gezginlerin bu szc hahaiyun ile kartrdklar sylenir.
Sabbah'n bitki tutkunu olduu, bitkilerin tedavi edici, dingin-letirici, uyarc
zelliklerini tand bilinirdi. Kendisi de bitki yetitirip, adamlarn hasta
olduklarnda tedavi eder, her birine uygun ilac hazrlard. Beyindeki renme
gcn artran reetesi nlyd. Bal, ceviz ve kini karm bir eydi. Grlecei
gibi pek basit bir ila! nat ve cazip geleneklerine ramen gerei kabul etmek
gerekir: Hahailerin, ok banaz bir imandan baka uyuturucular yoktu. Ve bu
iman, retilerin en banaz, rgtlerin en etkilisi, grev anlaynn en kats ile
srekli pekitiriliyordu.
Hiyerarilerinin doruk noktasnda Hasan Sabbah bulunuyordu, Byk Usta, Yce
mam, tm Srlarn Bilicisi diye tannan! evresinde bir avu propagandacmisyoner bulunurdu. Bunlara dai denilirdi. Aralarndan , Hasan'm
bayardmclar idi. Bu yardmclardan biri, ran'n dousuna, Horasan'a,
Kuhistan'a ve Maverannehir'e bakard; ikincisi, ran'n batsna ve Irak'a;
ncs de Suriye'ye bakyordu. Bu ekibin hemen altnda refik denilen,
hareketin yneticileri vard. Mkemmel bir eitim grmlerdi; bir kaleyi, bir
kenti hatta bir eyaleti ynetebilecek durumdaydlar. En yeteneklileri, gn
geldiinde misyoner kartlyordu.
Hiyerarinin en alt basamanda lassek'ler, yani rgt yeleri vard. Bunlar ne
eitime ne eyleme yetenekleri olurdu. Sadece mmin idiler. ounlukla Alamut
evresindeki obanlardan, kadnlardan ve yallardan oluurlard.
Sonra mucip ler yeni acemiler gelirdi. lk eitimlerinden sonra, yeteneklerine
gre ynlendirilirlerdi. Ya mmin olurlar, ya refik olurlar ya da o zamann
Mslmanlarna gre Hasan Sabbah'n gerek gcn oluturan "fedai" snfna
seilirlerdi. Byk Usta
104
onlar, iman sahibi, beceri ve diren sahibi kiiler arasndan seerdi. Bunlarn
okuma dzeyleri dk olurdu. Misyoner olabilecek birini asla fedailer snfna
almazd.
Fedai'nin eitilmesi, Hasan'n byk nem verdii hassas bir iti. Hanerini
saklamay bilmek, aniden kartmay becerebilmek, kurbann tam kalbine

saplayabilmek ya da kurban zrhl ise ah damarn kesmek; posta gvercinlerini


kendine altrmak, ifreleri aklda tutmak, Alamut ile sratli ve gizli haberleme
salamak, bazen bir yrenin lehesini renmek, yresel ive ile konumasn
bilmek, yabanc bir evreye szabilmek, bir evreyle btnlemesini
becerebilmek, infaz saati gelene kadar kuku ekmemek, av bir avc gibi izlemek,
yryn, giyiniini, alkanlklarn, gezdii yerleri aklda tutmak, yanna
yaklalmas zor biriyse yaknlar ile iliki kurup gelitirmek gibi eyler retilirdi.
Kurbanlardan birini ldrmek iin, iki fedainin iki ay sresince, kei kl ile bir
manastra kapandklar anlatlr. Bukalemun gibi renk deitirme yetenei, basit
bir haha kullanm ile aklanamaz. Her eyden nce, tarikata girenin, ileden
km kitlelerin onu param para etmek zere stne geldiinde, lmle burun
buruna gelecek kadar imanl olmas gerekir.
Hasan Sabbah'm, Tarih'in en korkun lm makinasn yarattn kimse
yadsyamaz. Yine de bu kanl yzyln sonunda, bu rgtn karsna bir bakas
dikildi. O da katledilen Vezir'e bal olanlarn Nizamiye'si idi ki o da, belki daha
kurnaz ve daha az gsterili yntemlerle lm sam ve etkileri, dieri kadar
ykc olmutu.
105
XX
Kalabalk, Sabbah'n fedaisinden arta kalan paralara hcum ettii srada,
Nizam'n henz soumam cesedi banda alayan be subay, her bir azdan:
"Rahat uyu efendimiz; dmanlarndan hi biri ardna kalmayacak" diye and iti.
Kimden balamak gerekiyordu? Kara listeye alnanlarn says oktu ama, Nizam'n
talimat akt. Be subay, birbirlerine danma gerei duymadlar. Ellerini cesedin
zerine uzatp, dizlerini yere dayadlar. Hastalktan ty gibi olmu ancak lmn
arl km cesedi birlikte kaldrdlar ve usulnce evine tadlar. Alamak iin
bir araya toplanm olan kadnlar, ly grnce ulumaya baladlar. Subaylardan
biri fkelenip: "c alnmadka alamayn" diye bard. Alayclar korkarak
sustu, hepsi subaydan yana dnd. O uzaklamt bile. Tekrar rtkanlklarn
srdrdler.
Bir sre sonra Sultan geldi. lk barmalar baladnda Ter-ken'in yanndayd.
Haber almas iin gnderdii bir harem aas titreyerek dnd: "Nizamlmlk imi
efendimiz. Bir katil saldrm. Geri kalan mrn sana vermi efendimiz," dedi.
Melikah ile Terken baktlar. Sultan ayaa kalkt. Karaul paltosunu srtna ald,
karsnn aynasna bakp yzn tokatlad, lnn yanna kotu. Son derece akn
ve zgn grnmeyi ihmal etmedi.
Kadmlar, ata 'snn yanna varmas iin ona yol verdiler. Eildi, bir dua okudu,
basal diledi ve iin iin sevinerek Terken'in yanna dnd.
Melikah'n tutumu garipti. Vasisinin kayb ile ileri ele alaca, mparatorluu
kendisinin ynetecei beklenirdi. yle olmad. Arlklarn frenleyen adamdan
kurtulmann sevinciyle kendini elenceye verdi. toplantlar kesiliverdi, eli
kabullerine son verildi, gnler cirit ve av, geceler iki alemleri ile gemee
balad.

Daha da kts, Badad'a vardnda halifeye: "Klar burasn bakentim yapmak


istiyorum. Sarayndan k, kendine yer ara"
106
diye haber gndertti. Atalar buuk asrdr Badat'ta yaam olan
Peygamber'in Halifesi, ilerini yola koymak iin bir aylk sre istemek zorunda
kald.
Terken, otuz yedi yana gelmi, dnyann yarsna egemen bir hkmdara
yakmayan bu hafifliklerden endie duyuyordu ama, Melikah da buydu ite,
hafifliklerine gz yumup, kendi otoritesini kurmaya kalkt. Emirler ve memurlar
artk ona bavuruyorlard. Bunlar, Nizam'a sadk adamlarn yerlerini almt.
Sultan'a, iki oyun ya da iki iki kadehi arasmda, sadece iin onaylanmas kalyordu.
18 Kasm 1092 gn, Melikah Badat'n kuzeyinde, ormanlk ve bataklk bir
yrede ava kmt. Att oniki oktan sadece biri hedefi vuramamt,
yanndakiler vg yardaydlar. Ak hava ve yry, Sultan'n itahn amt.
Bunu kfrlerle belirtti. Kleler ie koyuldular. Oniki kadar kle vard ve vurulan
hayvanlar temizleyip, kesip, biip ie geiriyorlard. En yal para hkmdara
aitti. Eliyle alp diliyor, bir yandan da mayalandrlm ikisini iiyordu. Arasra
da bir turu attryordu. Bu onun en sevdii yiyecekti ve as her gittikleri
yere turu tard.
Birden korkun bir karin ars ile avaz avaz barmaya balad. Yanndakiler
titrediler. Sultan hrsla bardan frlatt, azndakini tkrd. ki bklm
olmutu. i boald, sayklamaya balad, bayld. evresindekiler akn,
korkudan titriyorlard. kiye kimin zehir koyduu hibir zaman renilemedi.
Yoksa turuya m? Yoksa av etine mi? Ama insanlar hesapladlar: Nizam leli
otuzbe gn olmutu. "Krk gne kadar" dememi miydi? ntikamclar zaman
ayarlamasn bilmilerdi.
Terken Hatun, olayn cereyan ettii yere bir saatlik mesafede, Saltanat
kararghnda bulunuyordu. Hareketsiz ama henz lmemi olan Sultan bulunduu
yere getirdiler. Tm merakllar uzaklatrp sadece Cihan' ve iki sadk
adamn bir de Saray hekimini alkoydu.
Efendimiz iyileebilecek mi? diye sordu
Nabz hafifliyor. Tanr na son verdi, snmeden nce titreiyor. Dua
etmekten baka yapacak bir ey yok.
Yce Allah'n buyruu buymu. Syleyeceklerime kulak verin.
Bu szleri dul kalacak bir kadn tavryla deil, bir imparatorie edas ile syledi.
107
Bu adrn dnda hi kimse, Sultann artk aramzda olmadn bilmeyecek.
Yava yava iyiletiini, dinlenmesi gerektiini, kimsenin kendisini gremiyeceini
syleyin sadece.
Terken Hatun'un yks kadar ksa ve kanl bir yk olamaz. Daha Melikah'n
kalbi durmadan, adamlarna, o srada drt buuk yanda olan Sultan Mahmud'a
sadakat yemini ettirdi. Sonra Halifeye bir haberci gndererek, kocasnn
ldn, olunun verasetini onaylanmasm istedi. Buna karlk Halife, lkesinde

rahat braklacak ve mparatorluk topraklarnda okunan hutbelerde ad saygyla


anlacakt.
sfahan'a doru yola ktklarnda, Melikah leli birka gn olmu ama, "inli"
haberi birliklerden gizlemeyi srdrmt. Ceset, alt atm ektii ve zeri adrla
rtl bir arabaya konulmutu. Ama hile srp gidemezdi. Tahnit edilmemi
ceset, ryp varln belli etmeden canllar arasnda daha fazla kalamazd.
Terken ondan kurtulmak istedi ve bylece: "Saylan ve sevilen Sultan, Yce
ehinah, Dou'nun ve Bat'nn Hkmdar, slam'n ve Mslmanlarn temel
direi, Dnyann ve Ahiretin Medar- iftihar, Fetihler Babas, Yce Tanr'nn
Halifesinin tek dayana" bir gece yars, alelacele, bir yolun kenarna
gmlverdi. O gn bugn kimse mazarn bulamad. Tarihiler bylesine gl bir
hkmdarn, duasz, trensiz, gzyasz gmld ne grlmtr ne
duyulmutur, diye yazdlar.
Sultan'n yok olduu duyuluverdi ama Terken mazereti bulmutu: Ordunun ve
Saray erknnn bakentten uzak olduu bir srada haberin, dman tarafndan
duyulmasm istememiti. Aslnda, olunu tahta oturtmak ve dizginleri ele
geirmek iin vakit ka-zanmt.
O gnn tarihileri yanlmadlar. mparatorluk birliklerinder sz ederlerken:
"Terken Hatun'un Ordular" diyorlard. sfahan'dan sz ederlerken: "Hatun'un
bakenti" diyorlard. ocuk Sultan'a gelince -ki neredeyse unutulmutu- "inli'nin
ocuu" diyorlard.
Terken'in karsna Nizamiye subaylar dikilmiti. Kara liste nin ikinci srasnda
Terken Hatun vard. Melikah'tan hemen sonra! ah'n byk olu Berkyaruk'
destekliyorlard. evresinde toplanyor, tavsiyelerde bulunuyor, savaa
hazrlyorlard. lk atmalar lehlerine sonulanm, Terken, evresi kuatlan
sfahan'a ekilmek zorunda kalmt. Ama yenilgiyi kolay kolay kabul edecek
108
kadnlardan deildi. Kendini savunurken, n gnmze kadar gelen hilelere
bavurmutu.
rnein eyalet valilerine yle yazmt: "Dulum, reit olmayan, adm atmasn
retecek bir babas olmayan bir ocuun sorumluluunu tayorum. Kim, senden
daha iyi bu ii yapabilir ki? Birliklerinin basma geip, doru buraya gel, sfahan'
kurtaracak, bir fatih gibi kente gireceksin. Seninle evleneceim, iktidar senin
olacak." Hile tutmutu. Valiler, emirler Azerbaycan'dan, Suriye'den koup
geldiler, sfahan kuatmasn kaldramadlarsa da, Sultan'n rahat aylar
geirmesini saladlar.
Terken, Hasan Sabbah ile de iliki kurdu: " Sana Nizamlmlk'n kafasn vaad
etmemi miydim? Szmde durdum. imdi sana mparatorluun bakenti
sfahan' sunuyorum. Bu kentte pek ok adamn olduunu biliyorum. Niye
karanlkta yaasnlar? Ortaya kmalarn syle, altn ve silah sahibi olabilecek,
ak ak vaaz verebileceklerdir." Gerekten de, tm o bask yllarndan sonra,
smaililer su yzne ktlar. Tarikata girmeler oald. Baz mahallelerde, Hatun
adna silahl eteler kurdular.

Terken'in en son hilesi, en korkun olanyd: Yanndaki emirler, gnn birinde


kar karargha gittiler ve Berkyaruk'a Hatunu terk ettiklerini, birliklerinin
isyana hazr olduunu, kendileriyle birlikte kente girecek olursa, bir iaretleriyle
ayaklanmay balatabileceklerini sylediler. Terken ve olu ldrlecek,
Berkyaruk tahta rahata oturacakt. Yl 1094'tr ve tahta hak iddia eden kii
henz on yandadr. neri houna gitmitir. Emirlerinin bir yldr kuattklar
halde ele geiremedikleri kenti, tek bana almaya gidecektir! Hi duraksamam,
ertesi gece gizlice kararghtan karak, Terken'in adamlar ile Kahab Kapsmda
bulumutur. Kap, sihirliymiesine kendiliinden almtr. Kararl admlarla
ieriye girmi, evresindekilerin keyfini zafere yormutur. Adamlar yksek sesle
gldklerinde susmalarn syler, onlar da saygyla, sz dinler gibi yaparak,
makaralar koyuverirler.
Bu kadar neenin kuku verici olduunu farkettiinde artk ok getir. Onun
hareketsiz hale getirip, ellerini, ayaklarn, gzlerini balarlar, Harem Kapsna
gtrrler. Baaa uyanarak, Terken'e haber vermee koar. Olunun rakibi
hakknda karar verecek olan odur. Bomak m gerekecek yoksa sadece gzlerine
mil ekmek mi? Aa, lo koridorlardan getii srada, barmalar, alamalar,
lklar duyar. Yasak blge olmasna ramen, subaylar meraklanp ieriye girerler
ve geveze bir hizmetiden haberi alr109
lar: Terken Hatun yatanda l bulunmutur. Yannda, onu boan ku ty yastk
durmaktadr. Gl kuvvetli bir harem aas srra kadem basmtr. Onu hareme
alan hizmeti, birka yl nce Nizamlmlk'n tavsiyesi ile geldiini hatrlar.
XXI
Terken Hatun yandalar, garip bir kmazla kar karya idiler. Bir yandan
Sultanlar lmt, te yandan en byk rakibi ellerinde tutsakt. Bir yandan
bakentleri kuatlmt, te yandan kuatan ellerine dmt. Onu ne
yapacaklard? ocuk Sultan'n sorumluluunu, Terken yerine Cihan stlenmiti. O
gne kadar binbir gr sahibi olduu halde, Harun'un kayb ile zerine bast
toprak kaymt. Kime bavurmal, kime danmalyd? mer'den iyisi bulunamazd.
mer geldiinde, Cihan' Terken'in yatana oturmu, ba eik, salar dank
durumda buldu. ocuk Sultan, batan aa ipek kaftan ve ipek sar ile yan
banda oturuyordu. Minderinin zerinde hareketsizdi. Yz krmz ve sivilceli,
gzleri yar kapal, can sklyormu gibiydi.
mer Cihan'a yaklat. Sevecenlikle elini tuttu, avucuyla yzn okad. Alak
sesle:
Terken Harun'u sylediler. Beni artmakla iyi ettin dedi. Salarn
okayacakken, Cihan elini itti:
Seni, beni teselli edesin diye artmadm. nemli bir konuda danmak
istedim.
mer bir adm geri att, kollarn kavuturdu ve dinlemee balad:
Berkyaruk'a tuzak kurulmutu, imdi bu sarayda tutsak. Onu burada tutup
tutmama konusunda adamlarmz ikiye blnd. Bazlar, zellikle bu tuza

kurduklar iin hesap verme korkusu iinde olanlar, onu ldrmek istiyor. Bazlar
da onunla anlap tahta geirmek istiyor, gzne girmek ve yaplan
unutturmaktan yan&! Bir ksm da onu rehin tutup kuatmaclara kar pazarlk
konusu yapmak istiyor. Sence ne yapmalyz?
Beni kitaplarmdan bunu sormak iin mi ayrdn? Cihan fkeyle ayaa kalkt:
Konu yeterince nemli deil mi sence? Hayatm buna bal.
110
111
Binlerce insann, bu kentte, bu mparatorlukta yaayanlarn kaderi bu karara
bal. Ve sen, mer Hayyam, bu kadar basit(!) bir ey iin rahatsz edilmek
istemiyorsun!
Evet efendim, bu kadar basit bir ey iin rahatsz edilmek
istemiyorum!
Kapya doru gitti, kapy aacakken tekrar Cihan'a dnd:
Bana hep su ilendikten sonra danlyor. imdi dostlarna ne sylememi
istiyorsun? ocuu brakn desem, yarn boazlarn kesmek istemeyecei ne
malum? Rehin tutun ya da ldrn desem, onlarla su orta olurum. Beni bu
kavgann uzamda tut Cihan, sen de uzanda kal.
Ona acyarak bakt.
Bir Trk sultannn veledi bir baka veledin yerine geiyor, bir vezir, bir
dierini deviriyor, Tanr akna Cihan, mrnn en gzel yllarn bu canavarlarn
kafesinde nasl geirirsin? Brak birbirlerini boazlasnlar, birbirlerini
ldrsnler. Gne daha m az parlayacak, arap daha m tatsz olacak?
Yava konu mer, ocuu uyandracaksn. Yan odalarda dinleyen vardr.
mer diretti:
Beni grm almak iin artmadn m? Aka sylyorum ite: bu odadan
k, bu saraydan k, arkana bakma, veda etme, eyan bile toplama, gel, elini ver,
evimize dnelim, sen iirlerini yazarsn, ben yldzlarm incelerim. Her gece,
plak, koynuma girersin, arabn kokusu bize arklar syletir, bizim iin dnya
durur, onu grmeden, onu duymadan zerinden geeriz, ne amuru ne de kan
bular ayamza.
Cihan'n gzleri buuland.
O masum gnlere geri dnebilsem, tereddt eder miydim? Ama artk ok ge.
ok ileri gittim. Yarn, Nizamlmlk'n adamlar sfahan' ele geirecek olurlarsa,
beni balamazlar. Kara listelerinin en banda benim adm var.
Nizam'n en yakn dostuydum. Seni korurum, evime girip karm almazlar.
Gzlerini drt a mer. Bu adamlar tanmyorsun sen, tek dnceleri
almak. Dn, Hasan Sabbah'rn kellesini kurtardn iin suladlar seni; yarn
Cihan' sakladn iin sularlar ve benimle birlikte seni de ldrrler.
Olsun, yine de birlikte oluruz, kendi evimizde! Kaderimde seninle lmek varsa,
buna katlanrm.
Cihan doruldu:

Ben katlanmam! Ben bu sarayda, bana sadk adamlarla birlikte artk bana ait
olan bir kentte yayorum. Sonuna kadar savaacam, leceksem bir sultan gibi
lrm.
Sultanlar nasl lrlermi? Zehirlenerek mi, boularak m, boazlanarak m?
Yoksa doururken mi? atafat, felaketi nlemez.
Uzun sre sessizce baktlar. Sonra Cihan yaklaarak mer'in dudaklarna, ateli
olmasna alt, bir buse kondurdu. Ksa bir sre onun kollarnda kald, ama
mer kendini ekti. Buna benzer veda sahnelerine dayanamyordu. Son bir kez
yalvard:
Akmza en ufak bir nem vermeye devam ediyorsan, benimle gel Cihan.
Bahede sofra kurulu, Sar Dalar'dan kopup gelen hafif bir esinti var. ki saat
iinde sarho olup gider yatarz. Hizmetilere, sfahan sahip deitirirken bizi
uyandrmamalarn tembih ederim.
112
113
XXII
O gece sfahan rzgrlar kays kokuyordu. Ama sokaklar lyd! Hayyam
rasathanesine kapanmt. Genelde, oraya girer, gzlerini gkyzne diker,
usturlabnn przl tekerini eline alp dnyay unuturdu. Ama bu kez yle
olmamt. Yldzlar sessizdi, ne bir mzik sesi, ne bir mrlt, ne de sr verme...
mer srar etmedi, susmalar iin bir nedenleri olmal idi. Eve dnmeye karar
verdi, ar admlarla yryordu. Ellerinde kh imlere kh asi bir fidana konan iy
tanecikleri vard.
imdi klar sndrm, yatana uzanmt. Kollarnda hayali bir Cihan, gzleri
araptan ve alamaktan kpkrmz... Sol yannda, yerde bir srahi, bir gm kupa
duruyor, eliyle uzanp dnceli bir yudum alyordu. Kendi kendine, Cihan ile,
Nizam ile hayali konumalar yapyordu. zellikle de Tanr ile. zlmekte olan bu
evreni O'ndan baka kim tutabilir?
mer, ba buulu, bitkin, ancak afak skerken dalabildi. Ka saat uyumutu?
Ayak sesleriyle uyand. Gne ykselmi, perde aralndan gzlerine girer
olmutu. Ancak o zaman, kapnn eiinde grltyle gelmi olan adam grd.
Uzun boylu, bykl bir adamd. Eliyle klcnn kabzasn okuyordu. Bandaki sark
ac yeil renkteydi. Omuzlarna Nizamiye ordusunun ksa stln atmt.
Hayyam esneyerek:
Kimsin? Uykumu blme hakkn nereden buldun? diye sordu.
stadm, beni Nizamlmlk'n yannda hi grmediniz mi? Onun muhafz idim,
onun glgesi idim. Bana Ermeni Vartan derler.
mer anmsad, ama ii rahat etmedi. Boynuna dolanm bir ip, ta barsaklarna
kadar onu skar gibiydi. Korktuunu belli etmek istemedi.
Muhafz ve glgesi mi dedin? Onu korumak sana dmez miydi?
114
Uzak durmam emretmiti. yle bir lm istediini bilmeyen yok. O katili
ldrsem bile bir bakas trerdi. Efendim ile kaderi arasna girecek kii miyim?
Ne istiyorsun?

Geen gece birliklerimiz sfahan'a szd. Karargh bize katld. Sultan


Berkyaruk kurtarld. Artk buras onun kenti. Hayyam bir hamlede ayaa kalkt:
Cihan!
Bu bir lk ve ayn zamanda kaygl bir soruydu. Vartan bir ey sylemedi.
Endieli yz, askerce tavrna hi uymuyordu. mer, gzlerinde sanki korkun bir
itiraf grd. Subay mrldand:
Onu kurtarmay ok isterdim. Yce Hayyam'a eini sa salim getirmekle
vnm olacaktm. Ama ge kalmtm. Btn saray halk, askerler tarafndan
ldrld.
mer subayn zerine atld:
Bana bunu haber vermek iin mi geldin?
brnn eli hl klcnn kabzasndayd. Knndan karmad.
fadesiz bir sesle devam etti:
Ben baka bir ey iin geldim. Nizamiye subaylar senin lmen gerektiine
karar verdiler. Arslan yaraladn takdirde, iini bitirmek gerekir diyorlar. Seni
ldrme grevi bana verildi.
Hayyam aniden duruldu. Son anda vekarn kaybetmemek! nsan kaderinin bu
doruk noktasna ulamak iin yaamlarn feda etmi nice bilge vardr! Yaamak
iin savunmaya geecek deildi. Aksine, korkusunun her saniye azaldn
hissediyor, daha ok Cihan' dnyordu. Onun da vakur kaldndan emindi.
Karm ldrenleri asla affetmezdim, mr boyu onlarn dman olurdum,
gnn birinde kaza oturtulacaklarn dlerdim. Benden kurtulmak istemekte
haklsnz.
Benim dncem bu deil stadm. Karar veren be subaydk. Hepsi lmn
istedi, bir ben muhalif kaldm.
Hata etmisin. Arkadalarn daha akllca davranmlar.
Seni Nizamlmlk ile ok sk grdm. Baba oul gibiydiniz. Karnn
davranlarna ramen seni hep sevdi. Aramzda olsayd, seni mahkm etmezdi.
Karn da, senin hatrn iin affederdi.
Hayyam adam szd, sanki onu yeni fark eder gibiydi:
Madem lmemi istemiyorsun, ldrmeye neden sen geldin?
115
Adaylm koyan ben oldum. Dierleri seni ldrrlerdi. Benim niyetim seni
kurtarmak. Yoksa seninle byle durup konuur muydum?
Arkadalarna nasl aklayacaksn?
Aklamayacam. Gideceim. Seninle birlikte.
Bunu, sanki uzun zamandan beri verilmi bir karar gibi, ne kadar sakince
sylyorsun!
Ama doru. Ben dnmeden hareket etmiyorum. Nizamlmlk'n en sadk
hizmetkr idim, ona inancm tamd. Tanr isteseydi, onu korumak iin canm
verirdim. Ama ok eskiden beri, Efendim ld takdirde ne oullarna, ne
vrislerine hizmet etmemek, askerlikten ayrlmak karar vermitim. lm biimi,
ona son bir hizmette bulunmam gerektirdi: Melikah'n lmnde benim de
parmam var ve bundan pimanlk duymuyorum. Vasisine, atasna, onu dorua

kartm adama ihanet etti, lmeyi hak etmiti. ldrmem gerekti, yine de katil
olmadm. Bir kadn asla ldrmezdim. Arkadalarm Hayyam' da kara listeye
alnca, yaam biimimi deitirmenin, bir kei ya da gezginci ozan klna
girmenin sras geldi diye dndm. Beni dinlersen stadm, alacan al ve bir an
evvel bu kentten uzaklaalm.
Nereye gitmek iin?
stediin yere. Her yerde peinden gelirim, bir mmin gibi. Klcm
hizmetindedir. Ortalk yatnca dneriz.
Subay atlar eyerlerken, mer de elyazmas kitabn, yaz takmn, matarasn ve
bir kese altnn ald. sfahan' boydan boya getiler, batdaki Mazbin mahallesine
kadar askerler tarafndan durdurulmadlar. Vartan'n tek bir sz ile kaplar
alyor, nbetiler sayg ile yol ayorlard. Bu denli kolaylk, mer'in tuhafna
gitti ama yine de yol arkadana soru sormad. imdilik ona gvenmekten baka
aresi yoktu.
Yola kal bir saat olmu olmamt ki, rndan km bir kalabalk Hayyam'n
evini yamalamaya ve atee vermeye balad. leden sonra olduunda rasathane
oktan yerle bir edilmiti. Ayn anda Cihan'n bedeni, Saray duvarnn dibinde
topraa verilmiti.
Yatt yeri belirten hibir iaret yoktu.
Semerkant Elyazmas'ndan bir alnt:
" arkada, ran'n yksek yaylalarnda geziniyordu. Karlarna bir pars kt.
Yeryznn en vahi yarat idi.
116
"Pars adama uzun uzun bakt ve onlara doru komaya balad. Birincisi, en
yal, en zengin, en gl olanyd. Haykrd: 'Bu yrelerin efendisi benim, bana ait
topraklar bir hayvann altst etmesine asla izin vermem.' Yanndaki iki av
kpeini parsn zerine sald. Kpekler pars srdlar, ama bu onu daha gl kld.
ki kpei de ldrd ve sahiplerine saldrd, karnn deti."
"Nizamlmlk'n ksmetine den buydu.
"kincisi kendi kendine: 'Ben bir bilim adamym, herkes beni sayar, neden
kaderimi bir parsla kpeklere terk edeyim?' dedi, arkasn dnerek savan
sonucunu beklemeden kap gitti. O gnden beri bir maaradan dierine, bir
kulbeden dierine, pars onu izliyor inanc ile dolap duruyor.
"mer Hayyam'n ksmetine den buydu.
"ncs bir iman adamyd. Parsa ellerini aarak yaklat, gzleri hkmediyor,
az laf yapyordu: 'Bu topraklara ho geldin. Arkadalarm benden zengindi,
onlar soydun; benden gururluydu, balarn edirdin' dedi. Hayvan dinliyordu.
Bylenmi, yola gelmi gibiydi. nc adam onu evcilletirmeyi becerdi. O
gnden sonra hibir pars ona yaklaamad, insanlar da uzak durdu."
Semerkant Elyazmas u sonuca varyor: "Karklklar balamaya grsn, kimse
durduramaz, kimse kaamaz, bazlar da yararlanmann yollarn arar. Hasan
Sabbah, yeryzndeki vaheti evcilletirmeyi herkesten iyi becermitir. Kendi
minicik diyar Alamut'a snmak iin, evresine korku salmtr."

Hasan Sabbah, kaleyi ele geirince, onu d dnyadan yaltlamak iin almalara
giriti. Her eyden nce, dmann szmasn nlemek istiyordu. Akllca yaplm
binalar ve yrenin olaanst zellikleri sayesinde, iki tepe arasndaki geitleri
kapatt.
Ama Hasan iin bu kadar yeterli deildi. Saldr ile Alamut'u ele geirmek
olanaksz bile olsa, saldrganlar onu ala ve susuzlua mahkm edebilirlerdi. Bu
ou kuatmann elde ettii sonu olmutur ve Alamut kalesi pek az ime suyu
kaynana sahip olduu iin, zayftr. Byk mam bunun da yolunu buldu. Suyunu
komu derelerden alacak yerde, dalar delerek, grlmedik boyutlarda sarnlar
yerletirtti. Yamur ve kar sularn bu sarnlarda toplatt. Kalenin kalntlar
gezildikte, Hasan'n inzivaya ekildii byk odada, boaldka dolan ve dolduka
sular asla tamayan "mucize havuz"u grmek mmkndr. Erzak iin de, Byk mam, iinde ya,
sirke, bal muhafaza
117
edilen kuyular atrd. Bir yl yetecek kuru yemiler, kuzu ya, kavurma, arpa
kodurtmay ihmal etmedi. Bunca erzak, kuatmaclarn dayanma gcn ayordu,
zellikle k aylarnn onca sert getii yrede...
Bylece Hasan, kusursuz bir kalkana sahip olmutu. Bu nlemlerle mutlak bir
savunma silah edindi. Kendisine bal fedailerle de mutlak bir saldr silahna!
lmeye hazr olana kar ne gibi nlem alnabilir? Her trl savunma caydrya
dayanyordu ve bilindii gibi nemli kiiler, her saldran korkutacak yapda
muhafzlara sahipti. Ama saldrgan lmeye hazr ise? ehit olmakla cennetin
kaplarn atna inanmsa? Byk mam'n u szleri aklndan hi kmyorsa:
"Siz bu dnya iin deil, teki dnya iin yaratlmsnz. Hi balk, denize atlma
tehdidinden korkar m?" Hele fedai, kurban edecei adamn evresine
szabilmise? Onu durduracak hibir ey yaplamaz. Gnn birinde Hasan,
valilerden birine: "Ben Sultan kadar gl deilim ama, sana onun
verebileceinden daha fazla zarar veririm! diye yazmt.
Akla gelebilecek en esasl sava aralar ile donanan Hasan Sabbah, kalesine
ekilmi ve bir daha oradan hi ayrlmamt. Yaam yksn yazanlar, mrnn
son otuz ylnda evinden iki kez, o da dama kmak iin ayrldn yazmlardr.
Sabah akam, ypranm ama asla deitirmedii bir hasrn zerinde oturur,
retir, yazar ve fedailerini dmann peine salard. Gnde be kez, ayn hasrn
zerinde, ziyaretileri ile birlikte namaz klard.
Alamut kalntlarn hi gezmemi olanlara sylemek gerekirse, bu kale sadece zor
alnan bir yer, bir kayann tepesinde bir kenti en azndan bir kasabay
barndracak byklkte bir yayla olmaktan ibaret olsayd, tarihte bu denli n
salmazd. Hahailer dneminde doudaki dar bir tnelden aa kaleye varlrd;
meydan getikten sonra yukar kaleye ulalrd. Yukar kale, yatk bir ieye
benzerdi, geni yan douda, dar yan batdayd. Dar yan sk korunurdu. Hasan'n
evi, ite bu dar boazn uundayd. Tek penceresi bir uuruma alrd. Kale iinde
kale idi.

lettii kanl cinayetler, evresinde oluan efsane, tarikat ve kalesi nedeniyle,


Hahailerin byk mam', Dou'da ve Batda srekli korku salmt. Her slam
kentinde yksek grevliler ldrlm, hallar da nemli kayplar vermiti. Ama
terrn, nce Alamut'ta hkm srd, genellikle unutulmaktadr.
Skynetimden beter ne olabilir? mam Hazretleri, mminlerinin her sani118
yesini kendisi dzenlemek iddiasndayd. Ne kadar alg aleti varsa yasaklanmt;
en kk bir kaval derhal atee atlr, sahibi prangaya vurulur, krbalanr ve
sonunda topluluktan atlrd. kinin cezas daha ard. Hasan'n z olu, bir
akam babas tarafndan akr keyif yakalannca, lme mahkm edilmiti;
annesinin yalvarmalarna karn sabaha kar kafas uurulmutu. bret olsun diye!
Hi kimse, tek bir yudum arap iemez olmutu bylece.
Alamut adaleti, abuk ileyen, batan savma bir adaletti. Anlatldna gre,
Hasan'n ikinci olu, bir adam tarafndan sulanm, erisi, dorusu
aratrlmadan, Hasan sonuncu olunun kellesini uurmutu. Birka gn sonra,
gerek sulu itiraf etmi, o da kellesinden olmutu.
Byk mam'n yaam yksn yazanlar, adaletini ve tarafszln gstermek
iin, oullarnn ldrln rnek gsterirler; btn bu cezalar sayesinde
Alamut halknn rnek bir hal aldn, ahlak ve erdem timsali olduunu belirtirler.
Buna inanmak zor deildir. Yine de baz kaynaklardan, bu idamlarn ertesi gn,
Hasan'n tek karsnn ve kzlarnn ona kar ktklarn, Hasan'n onlar
Alamut'dan kovdurduunu ve haleflerine ayn eyi yapmalar tavsiyesinde
bulunarak, kadn etkisi ile doru yoldan sapmamalar gerektiini sylediini
renmi oluyoruz.
Dnyadan elini ayan ekmek, evreden kopmak, etrafmda bir ta ve korku
duvar rmek Hasan Sabbah'n sama d idi.
Yine de, bu boluktan bunalmaya balamt. En gl krallarn bile bir delisi, bir
soytars vardr. Kat havay yumuatrlar. ekik gzl adam ise, onanmaz biimde
yalnzd, kalesine kapanm, evine kapanm, iine kapanmt. Konuacak kimsesi
yoktu, sudan konular, sessiz uaklar, bylenmi mminler vard.
Tanm olduu btn insanlar arasnda, dosta deilse bile merte konuabildii
tek insan Hayyam'd. Ona yazd. Gururlu ifadesinin ardnda korkun bir yeis vard:
"Bir kaak gibi yaayacan yerde, neden Alamut'a gelmiyorsun? Senin gibi ben de
ac ektim; imdi ise ac ektiriyorum. Burada korunursun, baklrsn, saylrsn.
Yeryznn btn emirleri gelse, sann tek teline dokunamaz. Muazzam bir
ktphane kurdum. En nadide eserleri bulur, okur, yazarsn. Burada huzura
kavuursun."
119
XXIII
sfahan'dan ayrlal, mer Hayyam tam bir kaak ve bir parya gibi yaad.
Badat'a gittiinde, Halife onun halka konuma yapmasn ya da kapsna ylan
hayranlarn kabul etmesini yasaklam, Mekke'ye gittiinde, ona kar olanlar
az birlii ile "Ho grnme umresi" yapmakla sulamlar, Basra'dan getiinde,
Kad'nn olu, nazike ziyaretini ksa kesmesini istemiti.

Gelecek can skc grnyordu. Kimse dehasn, bilgisini yadsmamaktadr; nereye


gitse, okur yazarlar, aydnlar evresine toplanmaktadr. Gkyz bilimine, cebire,
tbba hatta dine ait sorular sormaktadrlar. Ama geliinden birka gn ya da
birka hafta sonra ona kar komplo dzenlenmekte ve hakknda inanlmayacak
hikyeler uydurulmaktadr. Ona zndk veya sapk denmekte, Hasan Sabbah ile
olan arkadal anmsatlmakta, Semerkant'daki gibi byclkle,sulanmakta,
konumalarn yarda kesen bozguncular zerine saldrtlmakta, onu konuk
edeceklere ceza verilecei tehditleri yaplmaktadr. Aslnda, Hayyam da srarc
olmamaktadr. Havann arlatn hisseder etmez bir rahatszlk uydurarak
ortalarda grnmemekte ve hemen ardndan piliyi prty toplamaktadr. Yeni bir
kente doru, oradaki gnlerinin de bir nceki kadar ksa ve rasgele olaca bilinci
iinde yola kmaktadr.
Yannda Vartan'dan baka kimsesi olmadan, barnacak bir dam, bir koruyucu hatta
bir sanatsever aray iindedir. Nizam'n balattt ykl maa, onun lmnden
beri alamad iin, hkmdarlarn, valilerin yldz fallarna bakarak geinmek
zorunda kalmaktadr. Hep sknt iinde olduu halde, paray ba emeden almasn
bilmektedir.
Anlatldna gre, mer'in bebin altn dinar istemesi zerine aran bir vezirin:
Ben bu kadar para almyorum, onu biliyor musun? deyiine, Hayyam:
ok doal, diye yant vermitir.
Nedenmi?
120
nk benim gibi bilginlere yzylda bir rastlanr. Oysa senin gibi vezirlerden,
her yl be yz adet atanacak adam bulunur.
Tarihiler, vezirin kahkay basp tm isteklerini yerine getirdiini yazarlar.
mer'in yazd ise udur: "Benim kadar mutlu bir sultan, benim kadar mutsuz bir
dilenci yoktur."
Aradan yllar geer. Hayyam, 1114 ylnda Horasan'n bakenti Merv'dedir. Merv,
ipekli kumalar ve bir sreden beri siyaset yapmas yasaklanm medresesi ile
nldr. Parlakln yitirmi sarayna biraz canllk katmak isteyen yerel
hkmdar, evresine o gnn nl kiilerini toplamak abasndadr. Byk
Hayym' nasl ekeceini bilmektedir: sfahan'dakinin ei bir rasathane
kurmasn ister. mer, altmyedi yana geldii halde, hl bunun dn
kurmaktadr, neriye drt elle srlr. Bina bir tepenin zerinde, bir iek
bahesinin ortasnda, Bab- Sencan mahallesinde ykselmee balar.
mer, iki yldan beri mutludur, canla bala alr; meteoroloji dalnda artc
deneyler yapar, gkyzn iyi tand iin be gnlk hava tahminlerinde bulunur.
Matematik alannda da ncl kuramlar gelitirir; klid geometrisi dndaki
geometrilerin dhi bir ncs olduunun anlalmas iin XIX. yzyl beklemek
gerekecektir. Ayn zamanda, Merv balarnn olaanst rn sayesinde aka
gelip, Rubaiyat'n yazmay srdrmektedir.
Btn bunlarn, tabii ki bir bedeli vardr... Saray trenlerine katlmak, her
bayram, her snnet, her av veya sava dn hkmdara sayglarn sunmak,
divan 'da sk sk hazr bulunmak, duruma gre bir nkte yapmaya ya da bir

darbmesel sylemeye hazrlkl olmak zorundadr. Bu iler onu yormaktadr. Bilgin


bir ay postuna brnd hissine kaplmaktan baka, alma masasmda daha
verimli geirebilecei bir zaman yitirmenin huzursuzluunu duymaktadr. stelik,
hi holanmad kiilerle karlamak olasl da byktr. Tpk, onu ekemeyen
birinin, genlik gnlerinde yazd bir drtl bahane edip kendisine att o
souk ubat gnnde olduu gibi... O gn divan'da sarkllar ounluktadr.
Hkmdar, az kulaklarnda evresine baknp durmaktadr.
mer geldiinde, din adamlarnn pek sevdii tartma konusu oktan almtr:
"Dnya, bundan iyi yaratlabilir miydi?" Bunu "evet" diye yantlayanlar zndklkla
sulanmaktadr nk Yce Tanr'nn daha iyisini yapamadn ima ettikleri ileri
srlmektedir.
121
nsanlar birbirini ekitirmekte, tartmaktadr. mer, her birinin el yz
hareketini gzlemektedir. Ama konumaclardan biri, onun adn ortaya atar ve ne
dndn sorar. mer hafife ksrr, daha konumasna frsat kalmadan,
kentte bulunuuna sinirlenen Merv Kads, yerinden frlar ve onu parma ile
sularcasna:
Bir Allahszn dinimiz konusunda fikir yrtebileceini bilmiyordum, der.
mer bezgin ama ayn zamanda endielidir. Glmseyerek:
Bana Allah'sz demek yetkisini sana kim verdi? En azndan, beni dinledikten
sonra konu, der.
Seni dinlemem gerekmez. "Yaptm ktl ktlkle detirsen Sen, Sen ile
ben arasnda ne fark kalr ki, syle?" diye yazan sen deil misin? Byle eyler
syleyen adam Allahsz deil midir?
mer omuz silkti:
Allah'n var olduuna inanmasaydm, O'na hitap etmezdim.
Kad alayl sorar:
Bu biimde mi?
etrefilli szlerle sultanlara ve kadlara hitap edilir, Yaradan'a deil. Tanr
uludur, bizim eilip bklmemize, yaltaklanmamza ihtiyac yoktur. Beni dnr
yaratmtr, ben de dnyorum ve dncemin rnn gizlemeden O'na
aklyorum.
Topluluktan onama sesleri ykselince Kad tehditler mrldanarak kt. Hkmdar
gldyse de endielendi, baz yerlerde bunun acsnn kartlmasndan rkyordu.
Yz aslnca, ziyaretiler daldlar.
mer, Vartan ile birlikte eve dndnde, Saray hayatna da, tuzaklarna da,
kofluuna da svp durdu. Kendi kendine, Merv'den bir an nce ayrlmaya karar
verdi. Vartan hi telalanmad, stad yedinci kez gitmekten sz ediyordu. Ertesi
gn olduunda ise, sakinleiyor, aratrmalarna koyuluyordu. O gece mer,
kitabna unlar yazd:
araba kar ver sarn,
Piman olma, yn takkeyi geir bana
Sonra kitabn her zaman soktuu yere gizledi, yata ile duvarn arasna!
Uyandnda rubai'sini yeniden okumak istedi. Bir sz-

122
c dzeltmek istiyordu. Kitabn eliyle yoklayp, buldu. Atnda, uyurken
sayfalar arasna konulmu notu buldu. Hasan Sabbah'tan geliyordu.
mer o saniye, el yazsn, imzay tand. "Kaan kervansarayndaki arkadan"
diyordu. Krk yl nce, aralarnda byle bir parolay kararlatrmlard.
Okuduunda bir kahkaha att. Yan odada henz uyanm olan Vartan, stadn
neyin elendirdiini anlamaya geldi.
Sunturlu bir davet aldk. mr boyu baklacaz, konuk edileceiz, korunacaz.
Hangi hkmdar tarafndan?
Alamut hkmdar? Vartan irkildi. Kendini sulad:
Bu mektup buraya kadar nasl gelebildi? Yatmadan nce btn kaplara baktm.
Hi kendini yorma. Sultanlar ve halifeler bile kendilerini savunmaktan
vazgetiler. Hasan sana bir haber ya da bir haner gndermek isterse, emin ol
sana ular. Kapn ister ardna kadar ak olsun isterse de mhrl!
Vartan mektubu yznn hizasna kaldrd, koklad, sonra bir ka kez okudu:
Bu iblis belki de haksz deil. Sen en iyi Alamut'ta korunursun. stelik Hasan
senin eski dostun.
imdilik en eski dostum Merv arab!
mer ocuksu bir sevinle kd binbir para yapp havaya frlatt ve
salmalarna bakarken:
O adamla ortak neyimiz var ki? diye sordu. Ben hayat seviyorum, o lm. Ben
"Sevmesini biliyorsan, gne domu ya da batm ne umurun?" diye yazyorum. O
ise adamlarna ak, musikiyi, iiri, arab ve gnei yasak ediyor. Bir de stelik
cennet vaad etmee kalkyor! nan bana, kalesi cennetin kaps olsayd, ben
cennetten vazgeerdim. Bu sahte dincilerin inine asla ayak basmam.
Vartan oturdu, ensesini kad, sonra:
Madem cevabm bu, o halde ben de sana eski bir sr vereyim, dedi. Acaba hi
kendi kendine, sfahan'dan kaarken askerler bizi neden saf saf, zorluk
karmadan koyuverdiler diye dndn m?
Hep merak ettim. Ama yllardr senden sadakat ve sevgi grdm iin, gemii
kurcalamak istemedim.
123
O gn, Nizamiye subaylar seni kurtaracam ve seninle kaacam biliyorlard.
Bu benim tasarladm plann bir parasyd.
Konumasn srdrmeden nce, Hayyam'nkiyle birlikte kendi kadehini doldurdu.
Nizamlmlk'n kendi eliyle yazd kara listenin banda, asla
yakalayamadmz adamn, Hasan Sabbah'n ad yazlyd. Cinayetin ba sorumlusu
o deil mi? Planm basitti. Alamut'a snrsn midiyle seninle gelecek, kim
olduumu sylemeden beni yanna alman istiyecektim. slam' ve tm dnyay bu
iblisten kurtarma frsat geecekti elime. Ama o karanlk kaleye ayak
basmamakta inat edip durdun.
Btn bu zaman iinde yine de yanmda kaldn.
Balangta, sabretmek yeterlidir sandm. Onbe kentten kovulduktan sonra
Alamut yolunu tutmaya raz olabilirdin. Sonra yllar geti, sana balandm,

arkadalarmdan her biri mparatorluun bir yanna dald. Bu konudaki


kararllm zaafa urad. te imdi de sen mer Hayyam, Hasan Sabbah'n
hayatn ikinci kez kurtaryorsun.
Szlanp durma, belki de seninkisini kurtardm.
ninde iyi korunduu bir gerek. Vartan'n cannn sklmas, Hayyam'
elendirdi:
Oysa sen bana plann sylemi olsaydn, seni Alamut'a gtrrdm.
Vartan yerinden frlad:
Sahi mi sylyorsun?
Hayr. Otur yerine. Srf seni zmek iin syledim. Hasan'n yapm olduu
eylere karn u an nehirde boulduunu grsem, onu kurtarmak iin yine de
elimi uzatrdm.
Bense kafasn suyun iinde tutardm. Ama davrann iimi rahatlatyor. te
byle bir adam olduun iin yannda kaldm. Bundan hi piman deilim.
Hayyam dostunu uzun uzun kucaklad:
Hakkndaki kukularmn dalmasndan dolay ok mutluyum. Artk yalandm,
yanmda gvenebileceim birine ihtiyacm var. u elyazmas kitabm yznden.
Sahip olduum en deerli ey o! Dnyaya meydan okumak iin Hasan Sabbah
Alamut'u ina etti: ben ise sadece u kttan atoyu ina ettim ama Alamut'tan
ok yaayacama inanyorum. Benim iddiam, benim vncm de
124
bu! ldmde kitabmn deer bilmez ellere dme olasl kadar beni rkten
bir ey yok!
Trensel bir tavrla kitabn Vartan'a verdi.
Ap bakabilirsin, nk artk sende kalacak! Arkada heyecanland:
Benden nce bu ayrcala sahip olan oldu mu?
ki kii. Biri, Cihan'd. Semerkant'da kavga ettiimiz gece. Dieri de Hasan'd.
sfahan'da ayn oday paylatmzda.
Ona o denli gveniyor muydun?
Asln istersen hayr. Ama canm sk sk yazmak istiyordu, sonunda grp
kitabn varln kefetti. Ben yokken, gizliden okuyabilecei iin aka
gstermeyi yeledim. Sr saklayacana da inanyordum.
Sr saklamasn ok iyi biliyor. Ama daha ok bunu sana kar kullanmak iin.
iir kitab, gecelerini Vartan'n odasnda geirir oldu. En ufak tkrtda eski asker
sryor, klcna davranyor, kulaklarn dikiyordu. Evin her odasn tek tek kontrol
ediyor, sonra baheye kp evin evresini dolayordu. Dnnde yine de
uyuyamyor, masasndaki kandili yakyor, bir drtlk ezberliyor, sonra da onun
anlamn zmek ve stadn bu iirleri hangi koullarda yazdn anlamak iin
derin dncelere dalyordu.
Uykusuz geirdii birka geceden sonra aklna geleni mer de iyi karlad.
Sayfann, Rubailer'den bo kalan ksmna, bu kitabn yksn yazmak ve bu yolla
Hayyam'n da hayat yksn yazm olmak. Niapur'daki ocukluu,
Semerkant'taki genlik yllar, sfahan'da n kazanmas, Ebu Tahir, Cihan, Hasan,
Nizam ve dierleri ile tanmas. Bylece, Hayyam'n gzetiminde, bazen de onun

yazdrmas ile yknn ilk sayfalar yazlm oldu. Vartan sk alyordu. Her
sererinde, on, yirmi kez bir baka sayfaya yazyor, sonra onu ince, dikkatli, keli
bir yaz ile temize ekiyordu. Ama bu zen gnn birinde, bir cmlenin tam
ortasnda kala kalacakt.
O sabah mer erken uyand. Vartan'a seslendi, cevap alamad. Sevecenlikle
"uykusuz bir gece daha geirdi" diye dnd. Dinlenmesi iin stelemedi, kendine
bir kadeh doldurup baheye kt. ieklerin zerindeki iy damlacklarn
flemekle oyaland, sonra olmu dutlardan kopard, ikisine meze yapt.
Eve dnmee karar verdiinde bir saat gemiti. Vartan'n kalkma zamanyd. Ona
sesleneceine odasna girdi. Vartan, boa125
z kesilmi, yerde yatyordu. Gzleri ve az, son bir arda bulunmak istercesine
akt.
Masann zerinde, kandil ile yaz takmnn arasnda, cinayet kamas kvrlm bir
kda saplanm duruyordu. mer, kd alp at, yle yazyordu:
"Kitabn senden nce Alamut'un yolunu tuttu."
126
XXIV
mer Hayyam, dostunun lmne, dierlerine alad gibi ayn vakarla, ayn
sabrla, ayn ac ile alad. "Ayn araptan tattk ama benden iki kadeh nce
sarho oldular."
Ama neden yalan sylemeli? En ok kitabnn kaybna zld. Geri yeni batan
yazabilirdi, virglne kadar anmsayabilirdi. Ama Hayyam'n, kitabnn
karlmasndan kartt bir ders vard. Bundan byle asla gelecei elinde
tutmaya bakmayacakt; ne kendi geleceini ne de iirlerininkini...
Hayyam bir sre sonra Merv'den ayrld. Alamut'a gitmeyi asla dnmyordu,
doduu kente doru yola kt. "Artk serserilie son vermenin sras geldi.
Niapur, mrmn ilk dura idi, son dura olmas doal deil mi?" diyordu. Artk
orada yaayacakt. Yaknlar, kzkardei, saygl bir enite, yeenleri ve mrnn
sonbaharnda btn sevgisini verdii kz yeeni ile birlikte, kitaplarnn arasnda.
Artk yazyor, ustalarnn kitaplarn okuyordu.
Bir gn, her zaman olduu gibi odasnda bn-i Sina'nn Tedavi adl kitabn
okurken, sar bir ac iini yakt. Elindeki altn krdan sayfann arasna koydu,
kitab kapatt, yaknlarn arp vasiyette bulundu. Sonra duasn u szlerle
bitirdi: "Tanrm, elimden geldiince Seni alglamak istedim. Senin hakknda
bildiklerim, Sana ulamann tek yolu olduysa, beni affet!"
Gzlerini bir daha amad. 4 Aralk 1131 idi. mer Hayyam seksen drt
yandayd. 18 Haziran 1048'de afak vakti domutu. O devirde doum tarihinin
bu kadar kesinlikle bilinmesi grlm ey deildi. Ama Hayyam bu konuda bir
gkbilimcinin hassasiyeti ile davranmt. Annesinden bilgi edinmi, kizler
burcundan olduunu anlam ve dnyaya geldii saatte Gne'in, Merkr'n ve
Jpiter'in konumlarn saptamaya almt. Tarihi Belh'te bildirmek zere
kendi doumunu byle saptamt.
adalarndan yazar Nizami Aruzi yle anlatr:

127
"mer Hayyam'a, lmnden yirmi yl nce Belh'te rastladm. Kle Tccarlar
sokanda oturan eraftan birinin evinde konuktu. nn bildiimden, bir szn
kaydetmek zere onu bir glge gibi izledim. Bylece "Mezarm her ilkbahar kuzey
rzgrnn iek sat bir yerde bulunacak" dediini duymu oldum. O sra bu
szckler bana sama geldi; ama onun gibi bir adamm geliigzel konumadn da
biliyordum. Hayyam'm lmnden drt yl sonra, Niapur'dan getim. Bir bilim
ustasna duyulmas gereken saygy duyduumdan mezarn ziyarete gittim. Bir
rehber beni oraya gtrd. Mezar bahe duvarnn dibindeydi, eftali ve armut
aalarnn dallar kabrin zerine uzanm, ieklerini boydan boya zerine
dkmt. Kabrin zerinde sanki ieklerden bir hal vard."
Denizde boulan su damlac, Toprakta eriyen toz zerrecii, Bu dnyadan
geiimiz nedir ki? Deersiz bir bcek, Bir grnd, bir yok oldu.
mer Hayyam hakl deil. Syledii kadar geici olmad gibi, yeni yeni var
oluyor. En azndan drtlkleri var oluyor. Zaten air, kendisi iin istemeye
cesaret edemedii lmszl, onlar iin istememi miydi?
Hasan Sabbah'n odasna girmek ayrcalna sahip olanlar, duvar oyuklarnn
birinin nndeki bir kafeste bir kitabn saklandn farkedebilirlerdi. O kitabn
ne olduunu bilmezler, Byk mam'a sormaya cesaret edemezlerdi. O kitab,
szle anlatlmas olanaksz gerekleri ieren kitaplarn bulunduu byk
ktphaneye vermemesi iin kendine gre nedenleri olduunu dnrlerdi.
Hasan seksen yanda ld vakit, halefi olarak tayin ettii kii mam'n odasna
geip oturma cesaretini gsteremedi, hele de esrarengiz kafesi hi aamad.
Kurucularnn lmnden nice yl sonra bile Alamut halk, oturduu yerin
duvarlarndan bile rkmlerdir. Hayaletine rastlarz korkusu ile, artk kimselerin
oturmad o semtte dolamaktan bile korkarlard. Tarikatlarn yaamlar,
Hasan'n vermi olduu talimat dorultusunda srp gitmekteydi; topluluk yeleri,
srekli ileke durumundaydlar. Hibir geveme, hibir rahatlama sz konusu
deildi ve d dnyaya
128
kar reisin lm ile hibir eyin deimediini gstermek iin bile olsa daha
fazla cinayet ve iddet oluyordu.
Buna gnlden mi katlanyorlard? Her geen gn daha az. Mrltlar ykselmeye
balyordu. Hasan'n salnda Alamut'a gelmi olan "eskiler" arasnda deil tabii,
onlar en ufak bir gevemenin ar cezalarla sonulanaca korkusunu zerlerinden
atm deillerdi. Ama bunlarn saylar gn getike azalyordu. Artk kalede
bunlarn oullar ve torunlar da yayordu. Geri her birinin daha beikteyken
beyinleri ykanm, Hasan'n dediklerine harfiyen uymalar istenmiti ama, ou
giderek kar koyar olmu, hayat yaamaya balamlard. Hatta bazlar, tm
genliklerini her trl elencenin yasak olduu bir eit garnizon-manastr
karm bu yerde neden geirdiklerini sorar olmulard. ylesine ar bir ceza
grmlerdi ki, herkesin nnde dncelerini belirtmemeye zen gstermeye
balamlard. Tabii ki herkesin nnde, nk gizli toplantlar evlerde yaplr

olmutu. Genler, bir oul, bir karde ya da bir kocay asla geri dndrmeyen bir
grev uruna kaybetmi kadnlar tarafndan tevik edilir olmulard.
Bu gizli, bastrlm zlemleri dile getiren bir adam ortaya kt sonunda. Ondan
baka kimse buna cesaret edemezdi. Hasan'n halef olarak atad adamn torunu
idi; babas ldnde Tarikat'n drdnc reisi olacakt.
Kendisinden ncekilere oranla avantaj, Kurucu'nun lmnden sonra domas ve
onun dehetini yaamam olmasyd. Hasan'n odasn merakla geziyor ve o denli
olmasa bile btn dierleri gibi bylenmi oluyordu. Hatta bir kez, onyedi
yamda iken, yasak odaya girmi, ierde bir tur atm, byl havuza yaklam,
buz gibi suyuna elini dedirmi ve Elyazmas'nn durduu duvar oyuunun nne
dikilmiti. Kitab amak istemi sonra vazgeip arka arka yryerek odadan
kmt. Bu ilk ziyaretinde, bu kadar yeterliydi.
Veliaht, Alamut sokaklarnda dolatnda, kendisine ok yaklamasalar bile yine
de evresinde toplanyorlard. Bir takm dualar okuyarak... Veliaht'n da ad
Sabbah gibi Hasan idi ama onu grenler: "te Kurtarc, ite Mnci, ne zamandr
beklenen kii!" diye fsldyorlard. Bir tek eyden korkuluyordu: Eskilerin
duygularn biliyor, veliahtn ihtiyatszca konumalarndan iktidara gelmesini
nlemelerinden rkyorlard. Gerekten de babas dilini tutmasn syleyip
duruyor hatta zaman zaman onu dinsizlikle suluyordu. Hatta anlatlanlara gre
babas, olunun yandalarnn iki yz elli129
sini ldrtm, iki yz ellisini de, arkadalarnn cesetlerini srtlarnda tamakla
cezalandrarak Alamut'tan kovmutu. Ama babalk sevgisinden bir nebzecik
nasibini alm olmalyd ki, Hasan Sabbah'n yaptn yapmad.
Baba 1162 ylnda ldnde, asi olu hibir zorlukla karlamadan onun yerine
geti. Uzun zamandan beri ilk kez, Alamut'un lo sokaklarnda gerek bir bayram
yaand.
Ama acaba beklenilen "Kurtarc" o muydu? Aclar dindirecek o muydu? O ise
hibir ey sylemiyordu. Alamut sokaklarnda dnceli dnceli dolamaya
devam ediyor ya da Kirman'l ktphanecinin sevecen baklar altnda saatlerce
ktphaneye kapanyordu.
Bir gn, kararl admlarla Hasan Sabbah'n dairesine gitti, hzla kapy at,
duvardaki oyuun nnde durup btn gc ile kafes kapaa asld. Kafes yerinden
kt, toz ve ta paracklar yere sald. Hayyam'n kitabn ald, zerine vurup
tozunu yok etti ve koltuunun altna sokup, odadan kp gitti.
Sonra, odasna kapanp okuduunu, tekrar tekrar yeniden okuduunu anlattlar. Bu
durum yedi gn srd, yedi gnn sonunda tm Alamut halknn toplanmasn
emretti. Kadn, erkek, ocuk, hepsini alabilecek tek yer olan meydan'da
topladlar.
Gnlerden 8 Austos 1164't, Alamut gnei balara ve yzlere vurmutu ama
kimse korunmay dnmyordu. Bat ynnde bir krs dikilmi, drt bir yanna

muazzam bayraklar aslmt: biri krmz, biri yeil, biri sar ve biri beyaz.
Baklar o yne evrildi.
Birden, O grnd. Kar beyaz bir giysi iindeydi, gen ve ufak tefek olan kars
arkasnda duruyordu ve yz akt. Gzlerini yere dikmi, yz sklmaktan al al
olmutu. Bu grnt son kukular da yok etti, herkes: "Kurtarc O" diye
mrldand.
Vakur bir biimde krsye kt, mminlerine selam verdi ve yeryznde o gne
dek duyulan en tuhaf konumay yapt:
Dnyada oturan herkese sesleniyorum: Cinler, insanlar ve melekler! ada
mam'nz sizi kutsuyor, gemi ve gelecek btn gnahlarnz af ediyor. eriat'
kaldrdn iln ediyor, nk Dirili vaktidir. Tanr sizi eriat ile zora kotu,
cenneti hak edesiniz diye. Hak ettiniz. Bugnden itibaren cennet sizindir. Artk
eriat yok. Btn yasaklar kaldrlmtr! Btn mecburiyetler yasaklanmtr! Be vakit namaz yasaktr. Madem ki artk cennetteyiz ve Tanr ile srekli
iletiim halindeyiz, o halde sadece belirli saatlerde O'na bavurmamza gerek
yok; be vakit secde etmekte direnecek olanlar Dirili'e inanmayanlardr. Artk
dua etmek, secde etmek, inanszlktr!"
Kur'an'n cennetin ikisi diye niteledii araba izin kmt, imemek gnaht.
O tarihte yaam olan bir Acem tarihisi: "nne gelen saz almaya hatta
mimberin basamaklarma kp arap imeye balad" diye yazar. Hasan Sabbah'n
eriat adna uygulad sk ynetime tepkiydi bu. Daha sonra, Kurtarc'nn
halefleri, onun bu mesihi cokusunu lmlatrmlard ama Alamut bir daha asla
eskisi gibi olmamt. Hayat daha yaanr biime girmi ve slam kentlerini
dehete dren cinayetler son bulmutu. smaili'ler son derece kktenci bir
tarikat iken rnek bir hogr sergiler olmulard.
Kurtarc, Alamut'lulara ve evre halkna iyi haberi verdikten sonra Asya ve
Msr'daki smaili topluluklarna eliler gnderdi ve onlara eliyle imzalad
belgeler yollad. Elileri, herkesin kurtuluu kutlamalarn istediler. Kurtulu gn,
ayr takvime gre saptanyordu: Peygamberin Hicri takvimi, Makedonyal
skender'in takvimi ve her iki lemin en deerli bilgini; Niapur'lu mer'in
takvimi.
Alamut'da, Kurtarc Semerkant Elyazmas'nn bir bilge kitap olarak sayg
grmesini emretmiti. San'atkrlar kitab resimler, minyatrler ile sslemiler,
altn mahfazsn bir kuyumcu gibi ilemilerdi. Hi kimse kitab kopya etmek
iznine sahip deildi. Kitap, ktphanede srekli olarak bir rahlenin zerinde
duruyordu, merak edenler gelip bakyordu.
O gne kadar Hayyam'm sadece genliinde ihtiyatszca kaleme ald bir ka
drtl bilinmekteydi. O gnden sonra, dierleri de renildi, ezberlendi, tekrar
edildi ve bazlar ciddi deiikliklere urad. O tarihte tuhaf baz olaylar da oldu:
airler balarna dert aabilecek iirler yazdklar her sefer, onlar Hayyam'a
yklyorlard. Bylece Hayyam'n Rubaiyat'na yzlerce sahtesi eklendi. yle ki,
kitaba bakmadan, erisini dorusundan ayrmak olanakszlat.
Acaba Alamut ktphanecileri, Elyazmas Kitabn yksn, Vartan'n brakt
yerden Kurtarc'nn emriyle mi yazmaya devam etmilerdi? Hayyam'n lmnden

sonra Hahaileri etkilemi olduunu ve deimelere neden olduunu bu Kitap'tan


re130
131
niyoruz. Olaylar yzyl bu biimde srp yazld, sonra birden aniden kopuverdi.
Moollarn istilas balamt.
Cengiz Han ynetimindeki ilk akn, hi kukusuz Dou'daki en ykc aknd. Pekin,
Buhara, Semerkant gibi nl kentler yerle bir edilmi, halk ldrlm, insanlar
hayvan gibi boazlanm, kadnlar subaylara peke ekilmi, esnaf
kleletirilmi, geriye kalanlar kltan geirilmiti. Sadece, Byk Kad'nn
evresindeki aznlk kurtulmu, bir sre sonra Kad da Cengiz Han'a balln iln
etmiti.
Bu felakete karn, Semerkant yine de ayrcalkl bir kent gibiydi nk bir sre
sonra, bu enkazn iinden ykselerek Timurlenk'in bakenti olacakt. Oysa kendini
toparlayamayan nice kent vard. zellikle, dnyann bu kesimindeki btn kltrel
etkinliklerin younlat Horasan'n byk merkezi Merv, Belh ve Niapur bu
durumdayd. Buna Rey'i de eklemek gerekir. Dou'daki Tp merkezi saylan bu
kentin ad bile unutulacaktr. Yerine bir baka kentin, Tahran'n ykseldiini
grmek iin yzyllar beklemek gerekecektir.
Alamut'u yok eden, aknlarn ikincisi idi. Daha az kanl ama daha byk bir aknd.
Mool birliklerinin birka ay farkla Badat', am', Polonya'daki Krakovi'yi ve
in'deki Tzeuan' yok ettii bilinince, o gnleri yaayanlarn korkusu kolaylkla
anlalr.
Yzaltm yl boyunca, btn istilaclara kafa tutmu olan Hahailer kalesi,
teslim oluverdi. Cengiz Han'n Torunu Hulagu Han, bu askeri deha yaptn ahsen
grmee geldi, hatta efsaneye inanlacak olursa, Hasan Sabbah'tan beri
korunmu erzak buldu.
Hulagu Han, subaylaryla evreyi dolatktan sonra; askerlerine her eyi
ykmalarn, ta zerine ta brakmamalarn syledi. Ktphane bu emrin dnda
tutulmad. Ancak oray atee vermeden nce, Cveyni adl otuz yandaki bir
tarihinin ieriye girmesine izin verdi. Cveyni, Hulagu'nun emriyle Dnya
Fatihi'nin Tarihi'ni yazmaktayd. Bu yapt, gnmzde bile, Mool istilalar
konusunda en deerli kaynaktr. te bu adam, onbinlerce kitabn, el-yazmasnn
bulunduu bu yere girebildi. Kapnn dnda bir Mool subay ve bir el arabas
tutan bir asker bekliyordu. Bu el arabasnn alabildii kadar kitap
kurtarlabilecek, gerisi atee verilecekti. Kitaplar, hatta balklarn bile okumak
sz konusu deildi.
nanl bir Snni olan Cveyni, ilk iinin Kelam- Kadim'i kurtarmak olduunu
dnd. Bu nedenle, hep ayn yerde olduklar
132
iin kolayca saptanabilen ne kadar Kur'an varsa toplayp, el arabasna koydu.
Araba nerdeyse dolmutu. imdi neyi semeliydi? Bir duvara gitti, oradaki
kitaplar, dier raflardakilerden daha dzgn duruyordu. Hasan Sabbah'n otuz
yllk gnll ilekelii srasnda yazd eitli yaptlar vard. Aralarndan

sadece birini seti, bu kendi yazd kitaba da aktaraca, Hasan'n zyaam ile
ilgili yazlard. Ayrca yeni ve iyi belgelenmi bir Alamut tarihi buldu. O da
Kurtarc'nn yksn anlatmaktayd. Bunu almakta ivecenlik gsterdi, nk
Tarihin bu kesimini, smaililer dnda, kimse bilmiyordu.
Cuveyni'nin Semerkant Elyazmas 'ndan haberi var myd? Herhalde yoktu.
Varlndan haberi olsa, arar myd? Bilinmiyor. Anlatldna gre, bir sre
simyaclk ve byclkle ilgili yapta dalm ve saati unutmutu. Ona saati
hatrlatmaya gelen Mool subay, zrha brnm, basma da bir mifer geirmiti.
Elinde bir meale tutuyordu. Acelesi olduunu gstermek iin mealeyi tozlu bir
sr tomara yaklatrd. Tarihi srar etmedi, hibir seme ve ayklama
yapmakszn ellerine ve koltuk altlarna ne alabildiyse ald, Yldzlarn ve Saylarn
Sonsuz Gizi adl kitap yere dtnde eilip yerden kaldrmad.
Hahailerin ktphanesi yedi gn yedi gece yand. Nice yapt yok oldu, tek bir
nshas bile kalmad. Bunlarn, evrenin en iyi korunan gizlerini ierdikleri ileri
srld.
ok uzun sre, Semerkant Elyazmas'nn Alamut'ta kl olduuna inanld.
133
NC KTAP
BNNC YILIN SONU
Ayaa kalk, uyumak iin nmzde sonsuzluk var!
mer Hayyam
XXV
Buraya kadar, kendimden az sz ettim. Amacm, Semerkant Elyazmasnn,
Hayyam', onun tand kiileri, yaad olaylar nasl anlattn gstermekti.
imdi i, Moollar dneminde kaybolan bir yaptn, amzn ortasnda nasl
ortaya ktn, onu ele geirmek iin ne gibi servenler yaadm ve hangi
rastlant sonucu kaybolmadn rendiimi anlatmaya kald.
Adm sylemitim: Benjamin O. Lesage. Fransz adna benzese de Amerikalym.
Maryland eyaletinde, Atlantiin kk bir uzants olan Chesapeak krfezinde,
Annapolis'te domuum. Atalarm, XIV. Louis zamannda Fransa'dan g etmi bir
Hugue-notf(1) ailesi. Fransa ile ilikilerim bu uzak akrabalktan ibaret deil.
Babam bu ilikileri canlandrmaya alt. Aile kkeni konusunda her zaman hafif
bir saplants vard. Okul defterine "Soyaacm, kaaklarn saln yapmak iin mi
ykld?" diye yazm ve Franszca renmeye koyulmutu. Sonra byk bir
heyecan ve byk bir resmiyetle Atlantii gemiti. Zaman saatinin tersi
ynnde!
Bu gezi yln ok kt ya da ok isabetli biimde semiti. 9 Temmuz 1870'de
Scotia gemisiyle New-York'tan ayrlp, 18'inde Cherbourg'a, 19 Temmuz akam
da Paris'e vard. Tam o gn, le saatinde sava patlad. Geri ekilme, bozgun,
istila, alk, Komn, kym, bundan kts her halde dnlemezdi. Ama o yl, ayn
zamanda anlarnn en gzel ylyd. Neden yadsmal? Kuatlm bir kentte
bulunmann manyaka keyfi, baka eydi. Snrlar dtnde barikatlar
ykseliyor, kadnlar ve erkekler ilkel klan hayatnn zevkini yayordu. Annem ve
babam, Annapolis'e dndklerinde, geleneksel ylba hindisinin banda, Paris'te

ylba gecesi Haussmann Bulvar'ndaki ngiliz kasap Roos'tan kilosu krk franga
aldklar fil hortumunu nasl yediklerini anlatrlard.
Henz nianlanmlar, ertesi yl evleneceklermi. Sadlar sava olmu. Babam
anlatrd: "Paris'e ayak basar basmaz, sabahlar
(1) 16. yzyldaki Reform sonucu Protestan olmulara Fransa'da verilen ad. (.N.)
137
I
Boulevard des Italiens'deki Cafe Riche'e gitme alkanl edinmitim.
Koltuumun altna bir sr gazete alrdm: Le Temps, le Gau-lois, le Figaro, la
Presse. Masaya oturur, her satrn okurdum. Anlayamadm szckleri
defterime not eder, dnte bizim bilgi kapcya sorardm. nc gnd, kr
bykl bir adam gelip, yandaki masaya oturdu. Onun da bir sr gazetesi vard
ama, bir sre sonra onlar bir kenara brakp bana bakmaya balad. Sanki bir soru
sormak istiyordu. Sonunda dayanamad, ksk bir sesle benimle konumaya balad.
Bir eliyle bastonunun topuzunu kavram, dier elinin parmaklar mermer masann
zerinde piyano alyordu. Benim gibi gen, grnte salkl birinin vatan
savunmak iin neden cepheye gitmediini renmek istiyordu. Ses tonu nazik ama
kukucu idi ve not defterime kaamak baklar frlatyordu. Anlatmama gerek
kalmad, konumam beni ele verdi. Adam zr diledi, beni masasna davet etti. La
Fayette'den, Benjamin Franklin'den, Tocqueville'den sz etti, sonra da uzun uzun
gazetelerde okuduklarn aklamaya balad. Gazetelere gre: 'Bu sava,
birliklerimiz iin Berlin'e bir gezi yapmaktan ibaret'idi."
Babam ona kar kacak olmu. Her ne kadar Franszlar ile Prusyallarn glerini
kyaslayabilecek durumda olmasa da, Amerikan Sava'na katlm, Atlanta'da
yaralanmt. Anlatmaya devam etti: "Savalarn hibiri bir gezinti deildir
diyebilecek konumdaydm. Ama uluslar ylesine unutkan, barut ylesine
ayartcdr ki, tartmaktan kandm. Zaten tartmann ne yeri ne srasyd.
Adam dncemi sormuyordu. Arasra 'yle deil mi?' diyor, ben de bamla
onaylyordum. Ho bir adamd. Bylece her sabah bulumaya baladk. Ben her
zamanki gibi az konuuyordum, o da bir Amerikalnn grlerini bu denli
paylamasndan mutluluk duyuyordu. Bu denli cokulu, monologunun drdnc
gnnde, beni evine yemee ard. Benim her zamanki gibi onaylayacamdan
emin olarak, azm amama frsat vermeden bir araba evirdi. Piman olmadm
itiraf etmeliyim. Ad Charles Hubert de Luay idi ve Boulevard Poissoniere'de bir
konakta oturuyordu. ki olu askere alnmt ve kz, senin annen olacakt."
Kz onsekiz yandayd ve babam ondan on ya bykt. Vatanseverlik atmosferi
iinde, birbirlerini uzun uzun szmlerdi. 7 Austos'tan itibaren, birbiri ardna
bozgundan sonra, savan kaybedildii anlalmt. Vatan topra tehlikedeydi.
Dedem, giderek konumaz olmutu. Kz ve gelecekteki damad zntsn
138
yattrmak isterlerken, kendi aralarnda da bir gizli anlama oluturmulard.
Artk hangisinin sze balayaca, doktorluk yapmaya kalkrken ne gibi
gerekeler ileri srecekleri bir bakmalaryla saptanabiliyordu. "Koca salonda ilk
kez babaa kaldmzda, aramzda bir lm sessizlii oldu. Sonra da lesiye

glmeye baladk. Birlikte onca zaman bir arada bulunmutuk ama birbirimizle
dorudan konumadmz yeni fark etmitik. ten, ocuksu, rahat bir glt
bizimkisi ama devam etmesi yersiz kaard. lk sz benim sylemem
gerekiyordu. Annenin kucanda bir kitap vard. Ne okuduunu sordum."
Sanrm mer Hayyam, yaamma o an girdi. Hatta doumuma neden oldu
diyebilirim. Annem, 1867 ylnda, mparatorluk Matbaasnda baslan, ran'daki
Fransa Bykelilii eski evirmeni J.B. Nicolas tarafndan Farsa'dan evrilmi
Hayyam'n Drtlkleri'ni almm. Babam ise beraberinde, Edward FitzGerald'rn
1868 basks mer Hayyamn Rubaiyat n getirmimi. Babam diyordu ki: "Annen
ne kadar memnun olduunu, benim kadar saklayamad. kimiz de yaamlarmzn
birletiinden emindik. Bunun basit bir rastlant olduu, aklmza bile gelmemiti.
mer, bize o an, kaderin bir iareti gibi geldi. Bunu grmezlikten gelmek gnah
olurdu. Geri, iimizdeki frtmay da vurmadk, konumamz iirler stne
srdrdk. Bu yaptn yaynlanmasn, III. Napolyon'un emretmi olduunu
annenden rendim."
te o sralar, Avrupa mer'i kefe balamt. Geri bir takm uzmanlar daha
nce ondan sz etmilerdi. Cebir almalar 1851'de Paris'te yaynlanm, baz
dergilerde hakknda yazlar kmt ama. Batllar onu henz tanmyordu;
Dou'da ise, Hayyam'dan geriye ne kalmt? Bir isim, birka efsane, yapm kime
ait olduu bilinmeyen bir ka drtlk ve zeri rtl bir gkbilimcilik n!
Bir ngiliz ozan olan FitzGerald, 1859'da, evirdii yetmi be adet drtl
yaymladnda, ilgi yaratmad. Kitap iki yz elli adet basld. Yazar birkan
dostlarna vermi, gerisi yaymc Bernard Quaritch'in deposunda kalakalmt.
FitzGerald Farsa retmenine "Poor old Omar", "Zavall mer kimseyi
ilgilendirmiyor" diye yazmt. ki yl sonra, yaymc indirimli sat yapp kitaplar
elden kartmak istedi. Rubaiyat, be ilingden bir peniye inerek, altm kat d
gstermiti. Bu fiyata bile az satlmt, iki eletirmenin onu kefettikleri gne
kadar! Onu okuyup hayran kalm139
lard. Alt kitap satn alp dostlarma armaan verdiler. lginin domakta olduunu
sezinleyen yaymc, fiat iki peniye ykseltiverdi.
ngiltere'den son getiimde, artk zengin bir adam olarak Piccadilly'e yerlemi
olan ayn Quaritch'ten o ilk baskdan birini satn almak iin dokuzyz sterling
vermek zorunda kaldm dnyorum da...
Ama yine de, kitap Londra'da hemen tutulmad. Paris'ten gemesi gerekti. M.
Nicolas kitab evirdi, Theophile Gautier Moneur niversel'de "Hayyam'n
Drtlklerini okudunuz mu?" diye tantmn yapt. Anglo-Sakson dnyasnda
FitzGerald ve "Zavall mer"in nihayet gn na kabilmeleri iin, Ernest
Renan'n yle yazmas gerekti: "slam dogmatizmi iinde ran'n zgr dehasnn
ne olduunu anlamak iin, belki de incelenecek en ilgin kii Hayyam'dr."
Uyan korkun oldu. Bir gn iinde, Dou'nun tm grntleri Hayyam'n ad
evresinde bulutu, eviriler birbirini izledi, ngiltere'de ve bir ok Amerikan
kentinde bask zerine bask yapld, "mer" dernekleri kuruldu.

Tekrar edecek olursak, 1870 ylnda, Hayyam modas daha henz balamt,
mer hayranlar gnden gne artyordu ama, aydn smfnn snrlarn henz
amamt. Birlikte Hayyam okumalar, annemle babam birbirlerine yaklatrm,
mer'in drtlklerini ezberlemiler, anlamn tartmaya balamlard: mey ve
meyhane, Hayyam'n kaleminde Nicolas'nn dedii gibi, salt mistik simgeler miydi?
Yoksa, FitzGerald ve Renan'n dedikleri gibi zevkin hatta sefahatin belirtisi mi?
Bu tartmalar, dudaklarnda yepyeni bir tat brakyordu. Babam, sevgilisinin
salarn okayan mer'den sz ettiinde, annem kzaryordu. ki ak iiri
arasnda ilk pck, ilk kez evlilikten sz ettiklerinde doacak oullarna mer
adm koyma vaadi...
Doksanl yllarda, yzlerce kk Amerikalya bu ad takld; ben 1 Mart 1873'te
doduum zaman, bu yola henz hi bavurulmamt. Bu egzotik adn ykn
tayabilmem iin, onu ikinci ad olarak takmay uygun grmlerdi. Bylece,
istediim vakit sadece basit bir O. harfiyle yetinebilecektim. Okuldaki
arkadalarm bunun Oliver, Oswald, Osborne veya Orville olduunu sanyorlard ve
ben hibirini yalanlamyordum.
Bylesine bir isim mirasna konunca, uzak akrabam merak etmezlik edemedim.
Onbe yamdayken, onun hakkmda ne varsa
(1) mer ad ngilizce Omar olarak "O" harfiyle yazlp okunur. (.N.)
140
okumaya koyuldum. Farsa renmeye ve ran' grmeye karar vermitim. Ama bu
ilk heyecan dalgasndan sonra duruldum. ayet herkesin kabul ettii gibi,
FitzGerald'rn msralarna, ngiliz iirinin bayapt diye baklmsa da, Hayyam'n
yazdklaryla yakndan uzaktan ilgisi yoktu. Hayyam'n drtlklerine gelince, baz
yazarlar bin kadarn sayabiliyordu. Nicolas drtyz tanesini evirtmiti, ince
eleyip sk dokuyan uzmanlar sadece yznn "gerek" olabileceini sylyordu.
Tanmm baz doubilimciler, aralarndan bir tekinin bile, kesinlikle mer'e ait
olduunun ileriye srlemeyeceini belirtiyorlard.
Bir zgn kitabn var olabileceini, kitabn gerek ile sahteyi birbirinden
ayrmaya yarayacan, ancak byle bir kitabn bulunduunu gsteren hibir
belirti olmadn sylyorlard. Sonunda, hem kiiye, hem yaptna olan ilgim
kesildi ve admn ortasndaki O harfini, annemle babamm ocuksu bir hevesine
balamakla yetindim. Ta ki beklemediim bir karlama beni ilk akma dndrene
ve hayatm Hayyam'n admlar dorultusuna ekene kadar...
141
XXVI
Eski ktaya 1895 ylnda, yaz sonunda gittim. Bykbabam yetmi alt yana
basmt ve bana ve anneme alamakl mektuplar gnderiyordu. Beni, lmeden
nce son bir kez grmek istiyordu. Btn derslerimi yarda kesip yola ktm,
gemide, hep baucuna meleceimi, soumakta olan elini tutacam ve son
szlerine yetiebileceimi dnyordum. Beni bekleyen bu olmalyd.
Bouna. Bykbabam, en salkl haliyle beni Cherbourg'da bekliyordu. Onu
yeniden grr gibiyim. Caligny rhtmnda, elinde bastonu, her zamankinden dik
byklar, yry endaml, hanmlarn her geilerinde eliyle kaldrd apkas

ile. Amirallik Lokantasna girip oturduumuzda, kolumu skca tutup tiyatroda


oynar gibi "Dostum demiti, iimde bir delikanl dodu, ve bir arkadaa
gereksinimi var."
Szlerini hafife almakla yanlmm, gezintimiz tam bir frtna idi. Brebant'da,
Foyot veya Pere Lathuile'de yemeimizi tam bitirmiken; Eugenie Buffet'yi,
Mirliton'a Aristide Bruant', Scala'ya Yvette Guilbert'i grmeye koardk. Sanki
iki kardetik, beyaz bykl ve kara bykl, ayn yry, ayn apka. Ama yine de
kadnlar nce ona bakarlard. Patlayan her ampanya iesinde nasl hareket
ettiine, nasl yrdne bakardm. Tek bir kez aksamazd. Bir hamlede kalkar,
benim kadar hzl yrrd. Bastonu sadece ss diye kullanyordu. Bu gekin
baharn her gln koparmak istiyordu. Doksan yana kadar yaadn
belirtmekten iftihar duyuyorum. O tarihte nnde daha onyedi yl yard, yeni
genlik yllar...
Bir akam beni Madeleine Alan'nda Durand'a yemee gtrd. Lokantann bir
kesinde, yanyana konulmu masalarn evresinde bir grup kadn-erkek oyuncu,
gazeteci ve politikac vard. Bykbabam, ancak benim duyabileceim bir sesle
her birini teker teker tantt. Masann tam ortasnda bo bir iskemle vard. Az
sonra bir adam geldi, yerin ona ayrldn anladm. Hemen evresini
142
sardlar, syledii her sz hayret ya da glmeyle karlanyordu. Dedem kalkt,
kendisini izlememi istedi:
Gel sana kuzenim Henri'yi tantaym!
Beni ekitirip duruyordu. ki kuzen birbirlerine sarldlar, sonra bana dndler:
te Amerikal torunum! Seninle ok tanmak istiyordu. aknlm pek
gizleyemedim. Adam inanmyormu gibi bana bakt. Sonra da:
Pazar sabah gelip beni grsn dedi. Trisikletimle gezintim bittiinde(1)
Ancak yerime oturduktan sonra kim olduunu anlayabildim. Bykbabam onu
mutlaka tanmam istiyordu. Ondan sk sk, ayn soydan olmann bbrlenmesiyle
sz ederdi. Aslnda, sz konusu kuzen Atlantiin te yakasnda pek tannmasa da,
Fransa'da Sarah Bernhardt'dan da nlyd. nk sz konusu kii Victor Henri
de Rochefort-Luay, demokrasilerde tannan adyla Henri Rochefort'dan bakas
deildi. Soylu bir marki, hzl bir komnc, eski bir parlamanter ve bakan, ileli
bir zindan mahkmu idi. Versailles'clar tarafndan Yeni Kaledonya'ya srldkten
sonra, 1874'te, inanlmaz yntemlerle firar etmi ve adalarna, zerinde
ileyebilecekleri malzeme olmutu. Edouard Manet bile, Rochefort'un Kann
resmini yapmt. 1889'da yeniden srgn edilmiti. Bu kez, General Boulanger ile
komplo kurmakla sulanyordu. Etkili gazetesi Intransigeant' Londra'dan
ynetmeyi srdrmt. 1895 affndan yararlanarak dnd vakit, kendisini iki
yz bin Parisli lgnca karlamt. Blanqui ve Boulanger yanls, sol ve sa
devrimci, idealist, demagog, birbiriyle ekien yz eit davann szcs olmutu.
Btn bunlar biliyordum ama beni bekleyen srpriz bakayd.
Saptanan gn Pergolese Soka'ndaki konana gittim. Bykbabamn en sevgili
kuzenini bu ilk ziyaretimin, Dou lemine yapacam gezinin ilk admlarn
oluturacan nereden bilebilirdim?

Demek siz, sevgili Genevieve'in olusunuz? mer adn takt olu sizsiniz,
deil mi?
Evet, Benjamin mer.
Seni kollarma aldm biliyor muydun?
Bu koullarda bana sen demesi doald. Ama bu sesleni tabii ki tek ynl olmakla
kald.
(1) Trisiklet: tekerlekli bisiklet. (.N.)
143
Annem, siz katktan sonra San Fransisco'ya gelip, Dou Ekspresine bindiinizi
anlatmt. New-York'ta sizi garda karlamz. O zaman iki yandaydm.
ok iyi anmsyorum. Senden, Hayyam'dan, ran'dan sz etmitik. stelik,
senin byk bir doubilimcisi olacan sylemitim.
Onun bu tahminlerini gerekletiremediimi, baka eylere ilgi duyduumu, daha
ok mali konulara yneldiimi, babamn kurduu denizcilik irketinin bana
gemeyi tasarladm sylerken, hayli skldm. Benim bu seimimden
dkrklna urayan Rochefort, bir sr yk beraberinde, bana uzun bir
sylevde bulundu. Montesqieu'nun ran Mektuplar ve Nasl ranl Olunur? adl
yaptlarndan tutun da, kendini XIV. Louis'nin elisi diye tantp ran ah
tarafndan kabul edilen kumarbaz Marie Petit'nin servenine Jean Jacques
Rousseau'nun kuzeninin mrnn son yllarn sfahan'da bir saati olarak
geirmesine kadar bir dizi hikye anlatt. Onu yarm yamalak dinliyordum.
Dikkatimi onu incelemee vermitim, kocaman kafasna, dalgal ve gr salarn
kaplad kk alnna bakyordum. Arla kamadan, heyecanla konuuyordu.
Ateli yazlarn bilince, el kol hareketlerinde bulunacan sanrdm.
Hi ayak basmadm halde ran'a baylyorum. Gezginci bir ruha sahip deilim.
Srgn edilmi olmasaydm, Fransa'dan dar ayak atmazdm. Ama zaman
deiiyor, dnyann br ucunda meydana gelen olaylar bizi de etkiliyor. Bugn
altm yerine yirmi yanda olsaydm, Dou'da bir serven yaamak isterdim. Hele
adm mer olsayd!
Hayyam'dan niin yz evirdiimi anlatmak zorunda kaldm. Rubaiyat ile ilgili
kukular, gerek olduklarn gsterecek hibir kantn olmadn anlattm. Ben
konutuka, gzlerinde anlamn zemediim bir k belirdi. Sylediklerim byle
bir heyecan yaratacak nitelikte deildi. Meraklandm ve skldm iin ksa
kestim. Rochefort heyecanla sordu:
Ya, Elyazmas Kitabn varlndan emin olsaydn, mer Hayyam'a yeniden ilgi
duyar miydin?
Elbette.
Ya ben sana, bu Elyazmas'n gzlerimle grdm, hem de urada Paris'te
ellerimle dokundum dersem?
144
XXVII
Bu ani aklama hayatm altst etti dersem, doru olmaz. Rochefort'un bekledii
tepkiyi gstermedim. Bir hayli arm ve meraklanmtm ama, ayn zamanda
kukuluydum. Karmdaki adam bana tam bir gven vermiyordu. Dokunduu,

yapraklarn evirdii kitabn, Hayyam'n gerek yapt olduunu nereden


bilecekti? Farsa bilmiyordu, belki de onu aldatmlard. Hibir doubilimcisi
varln aklamad halde, nasl oluyordu da bu kitap Paris'te bulunuyordu?
Terbiyeli bir biimde: "nanlr gibi deil!" dedim ama, bu ayn zamanda gerek
dncemdi. Bylece hem karmdakinin heyecanna katlyor, hem de kendi
kukularm belirtmi oluyordum. Konumasn bekledim. Rochefort:
Olaanst birini tanmtm dedi. Gelecekteki kuaklara iz brakmak zere
tarihte yerini alan kiilerden biri. Trk padiah ondan ekiniyor, ran ah adn
duyduunda titriyor. Peygamber slalesinden olduu halde stanbul'dan kovuldu,
nk pek ok din adamnn, vezirin, vekilin huzurunda feylesofluun insanla
peygamberlik kadar gerekli olduunu sylemi. Ad Cemaleddin.(1) Tanyor musun?
Cehaletimi itiraf etmek zorunda kaldm.
Msr ngilizlere kar ayaklandysa, bu adamn ars zerine ayakland. Nil
vadisinin tm okur yazarlar, ondan saygyla sz ederler. Onu stad diye
arrlar. Aslnda Msrl deildir. Orada pek az kalmtr. Hindistan'a srlm,
orada da bir ok yanda edinmitir. Onun tevikiyle gazeteler km, dernekler
kurulmutur. Genel Vali de endielenerek, Cemaleddin'i smr d etmitir. O da
Avrupa'da yerlemeyi yelemi ve etkinliklerini Londra'dan ve daha sonra
Paris'ten srdrmtr. Intransigeant'a yaz yazyordu ve ok sk karlardk.
Bana mridlerini tantrmt. Bunlar Hintli Mslmanlar, Msrl Yahudiler,
Suriyeli Maruniler idi. Franszla arasnda sanrm en iyi arkada bendim. Ama
yalnz(1) Sz konusu kii Cemaleddin Afgan'dir. (.N.)
145
ca ben deil, Ernest Renan ve Georges Clemenceau da var. ngiltere'de de Lord
Salisbury, Randolph Churchill ve Wilfrid Blunt ile dostluk kurmutu. lmnden
bir sre nce Victor Hugo da onunla tanmt. Daha bu sabah, onunla ilgili baz
notlar gzden geiriyordum. Anlarmda ondan sz etmek niyetindeyim.
Rochefort, ktlar arasndan, ince yazs ile yazd bir kt ekti ve okumaya
balad: "Bana srgn edilmi bir adam tantrdlar. Btn slam dnyasnda n
salm. Bir 'Islahat ve htilalci' olarak. Ad eyh Cemaleddiri, gerek bir aziz!
Gzel kara gzleri hem yumuak hem ateli, koyu kara sakal yar beline kadar
inmi, ona tuhaf bir azamet kazandryor. Kitlelere egemen olan tiplerden. Tek
tk konuabildii Franszcay az ok anlyordu ama dilimizi bilmemesini, zeks ile
gideriyordu. Sakin ve sessiz grnnn altnda, kpr kpr bir canllk vard.
Birbirimizle hemen kaynatk, nk bende devrimci bir ruh var ve her zgrlk
savas beni kendine eker..."
Ktlar yerine koydu ve devam etti:
Cemaleddin, Madeleine yaknlarndaki Seze sokanda bir otelin son katnda,
kk bir oda tutmutu. Hindistan'a ve Arabistan'a balyalarla gnderdii
gazetelere burada yaz yazard. Bir kez ieri girdim, neye benzediini grmek
iin. Cemaleddin'i Durand'a yemee davet etmi ve onu geip alacam
sylemitim. Dorudan odasna ktm. Gazete ve kitap ynlar arasndan zor
geiliyordu. erde boucu bir puro kokusu vard.

Rochefort, adam ok beendii halde, o son cmleyi yzn ekiterek syledi ve


benim de o saniye yakm olduum puroyu sndrmeme yol at. Rochefort
glmseyerek teekkr etti ve konumasn srdrd:
Danklktan tr zr diledikten sonra, nem verdii bir ka kitap gsterdi.
zellikle muhteem minyatrlerle sslenmi Hayyam'n kitabn. O kitabm adnn
"Semerkant Elyazmas" olduunu, ozann kendi eliyle yazd drtlkleri ierdiini,
kenarna da tarih dldn anlatt. Elyazmas'nn hangi yoldan eline getiini
de belirtti.
Good Lord!
Benim Tanr'ya ngilizce sesleniim, Henri'nin kahkahasna yol at. Belliydi ki
inanszlm bir yana atarak, onu can kula ile dinleyecektim. Bundan
yararlanmaya bakt:
Tabii bu konuda Cemaleddin'in sylediklerini pek anmsamyorum diye
acmaszca devam etti. O gece, daha ok Sudan'dan
sz ettik. Sonra o Elyazmas 'n bir daha grmedim. Ama var olduuna tanklk
edebilirim. Yine de, kaybolmu olmasndan korkuyorum. Arkadamn elinde ne
varsa yaklp ykld ya da datld.
Hayyam'n kitab da m?
Yant olarak Rochefort, cesaret verici bir iarette bulunmakla yetindi. Sonra
heyecanla anlatmaya balad. Arasra notlarna da bakyordu:
ran ah 1889'da Sergi iin Avrupa'ya geldiinde, Cemaleddin'e "kfirler
arasnda mr tketeceine ran'a dnmesini" nerdi. nemli bir grev
vereceini ima etmekten geri kalmad. Cemaleddin de koullarn syledi: "Bir
Anayasa yaplmal, seimler olmal, 'uygar lkelerde olduu gibi' yasa karsnda
herkes eit olmal ve yabanc devletlere verilen ar dnler kaldrlmal" idi.
ran'n durumu, yllar boyu karikatrlerimize konu edilmiti. ran'da yol yapma
tekelini ellerinde tutan Ruslar, imdi de askeri eitimi stlenmilerdi. Bir Kazak
Tugay kurmulard. Bu, ran ordusunun en iyi donatlm tugay idi ve dorudan
ar'in komutanlarndan emir alyorlard. Buna karlk ngilizler, bir lokma ekmek
karlnda btn madenlerin ve ormanlarn iletmesini stlenmilerdi, ayrca
banka sistemini ellerinde tutma hakkn elde etmilerdi. Avusturyallara gelince,
onlar da Posta daresi'ne el koymulard. Cemaleddin, mutlakiyetilie son
vermesi ve yabanclara verilen dnlerin kaldrlmasn isterken, red edileceini
biliyordu. Oysa byk bir aknlkla, ahn btn koullarn kabul ettiini ve
lkeyi modernletirme vaadinde bulunduunu grd.
"Cemaleddin ran'a gitti, hkmdarn evresinde yer ald, Hkmdar da ilk
zamanlar ona, haremindeki kadnlar sunacak kadar yaknlk gsterdi. Ama
reformlar askdayd. Bir Anayasa m? Din adamlar bunun Tanr Yasas'na aykr
olacana ah inandrdlar. Seimler mi? Sarayllar, ah mutlak otoritesinin
sarslmasna izin verirse, sonunun XVI. Louis'ye benzeyeceini sylyorlard.
Yabanclara verilen dnler mi? Olanlar kaldrmak bir yana, hkmdar hep para
sknts ektiinden, yeni dnler vermek zorunda kalyordu. Bir ngiliz irketine,
on be bin sterlinge karlk, ran'n ttn tekelini vermiti. irketin yalnz d

satm deil i satm hakk da oluyordu. Kadn, erkek, ocuk, herkesin nargile itii
bu lkede bu, pek krl bir iti.
"dnler konusunda bu sonuncu haber, Tahran'da resmen aklanmadan nce, el
altndan datlan el ilanlar ile duyurulmu ve ahn bu kararndan vazgemesi
istenmiti. Hatta hkmdarn
146
147
yatak odasna bile bu bildirilerden bir tanesi konulmutu. Bunlar yazann
Cemaleddin olmasndan kukulanlyordu. Kayglanan Cemaleddin, pasif direnie
gemeye karar verdi. ran'da detti: herhangi bir insan, zgrlnden ya da
hayatndan kaygland vakit, Tahran dolaylarndaki eski trbelerden birine
snrd. Orada yakalanmazd. Cemaleddin de ayn eyi yapt ve bu hareketiyle
kitleleri harekete geirmi oldu. Binlerce kii, ran'n drt bir bucandan, onu
grp dinlemek iin yola kt. Bunun zerine hkmdar da fkelenerek onun
oradan kartlmasn emretti. Bu hainlii yapmadan nce ok dndn, ancak
sadrazamnn, Avrupa'da yetimi biri olduu halde, Cemaleddin'in trbenin
dokunulmazlndan yararlanma hakkna sahip olmadn syleyerek onu
etkilediini anlatrlar. Askerler bu ibadet edilen yere silahlaryla girdiler,
ziyaretiler arasndan kendilerine bir yol aarak Cemaleddin'i yakaladlar, nesi
varsa soyup, yar plak durumda lke snrna kadar srklediler. O gn, o
trbede, Semerkant Elyazmas, ahn askerlerinin izmeleri altnda kayboldu.
Rochefort konumasn srdrerek ayaa kalkt, duvara yaslanp kollarn birbirine
geirdi:
Cemaleddin sa ama hastayd. zellikle, kendisini hayran hayran dinlemeye
gelen onca ziyaretinin, bylesine aalanmasna seyirci kalmalarn
hazmedememiti. Bundan da bir takm sonular kartt: mrn baz din
adamlarnn yobazln knamakla geirdii Msr, Fransa ve Trkiye'deki mason
localarna devam ettii halde, ah'a ba edirmek zere elindeki sonuncu silah
kullanmaya karar verdi. Ne olursa olsun sonularna da katlanacakt!
Bunun zerine, ran'daki Ba mam'a uzun bir mektup yazd. Hkmdarn,
Mslmanlarn mallarn kfirlere ucuza satmasn nlemesini istedi. Bundan
sonrasn gazetelerden izlemisindir.
Anmsadm kadaryla, Amerikan basn, iilerin Ba mamnn artc bir
aklamada bulunduunu yazmt: "Ttn ien her kii, Mehdi'ye -Tanr geliini
yakn klsn- kar km saylr. O gnden sonra hibir ranl, tek sigara imedi.
Nargileler krld, ttncler kapand. ahn karlar bile, emre harfiyen uydular.
Hkmdar telaland. Ba mam'a gnderdii mektupta onu, ttn yasaklamakla
Mslmanlarn sal ile oynuyorsun diye sulad. Ama boykot daha da sertleti.
Tahran, Tebriz, sfahan'da gsteriler yapld. Rochefort devamla:
Bu ara, Cemaleddin ngiltere'ye varmt, dedi. Ona orada rastladm, uzun uzun
grtm. Bana, akn ve ne sylediini bilmez grnd. "ah' devirmek gerek" deyip duruyordu. Yaral, aalanm biri
olarak intikam almaktan baka bir ey dnmyordu. stelik hkmdarn fkesi
onu rahat brakmamt. ah, Lord Salisbury'e bir mektup yazmt: "Biz bu

adam, ngiliz karlarna kar kt iin kovduk. O kalkm nereye snyor?


Londraya!" Resmi olarak, ah'a ngiltere'nin zgr bir lke olduu, bir insann
snmasn nleyecek hibir yasa bulunmad sylenmiti. zel olaraksa,
Cemaleddin'in etkinliklerini snrlayacak yasal yollar bulunaca vaad edilmiti.
Ayrca Cemaleddin'den de ikametini ksa kesmesi rica edilmiti. Bunun zerine,
istemeye istemeye stanbul'a gitti.
imdi orada m?
Evet. ok hznl olduu syleniyor. Sultan ona bir konak tahsis etmi. Orada
dostlarn ve mritlerini kabul ediyormu. Ama lkeden kmas yasakm. Sk gz
hapsinde tutuluyormu.
148
149
XXVIII
Kaplar ardna kadar ak muhteem hapishane: Yldz srtlarnda ahap bir saray;
Sadrazam konann yan banda. Yemekler, Saray mutfandan geliyor.
Ziyaretiler art arda aalkl yoldan ilerliyor, kap eiine vardklarnda
pabularn kartyorlard. eri girildikte, stadn, tok sesiyle ah'a ve ran'a
lanetler yadrd duyuluyordu.
Ben, tuhaf apkam, tuhaf yrym, tuhaf kayglarmla Paris'ten stanbul'a
yetmi iki saat sren ve imparatorluk toprandan geen Amerikal yabanc,
elyazmas bir kitab elde etmek iin, -eski bir iir kitabn,- Dou'nun kargaasna
dalverdim!
Yanma bir uak geldi. Osmanl usul bir temennan, iki Franszca szck, tek bir
soru sormakszn! Buraya zaten herkes ayn nedenle geliyordu: stad grmek,
stad dinlemek, stad gzaltnda tutmak. Byk salonda beklemem istendi.
eriye girer girmez, bir kadm grnts gzme arpt. ster istemez gzlerimi
edim; gle bir yzle tokalamak iin yaklamayacak kadar lke adetlerini
biliyordum. Konuur gibi yapp, belli belirsiz apkamla selam verdim. Oturduu
yere yakn, bo bir koltuk gzme arpt. Oraya seyirttim. Gzlerim yerdeki
halya dikilmiken, kadnn iskarpinlerinden mavi etekliine, oradan dizlerine,
gslerine, boynuna, peesine kadar ykseldi. Ama tuhaf ey, peeyle
karlaacak yerde, ak bir yz ve bana bakan gzlerle karlatm. Ve de bir
glmsemeyle... Baklarm kardm, hallarda gezdirdim, bir yer demesine
takl kaldlar. Sonra yava yava, bir mantarn suda ykselii gibi, baklarm da
ona doru ykseldi. Banda ipek bir yamak vard. Gerekirse yzn rtyordu.
Oysa yamak, yabancnn karsmda ak duruyor ve inmiyordu.
Bu kez baklar uzaa dalmt. Bana da profilini ve teninin duruluunu izlemek
kalmt. Tatlln bir ad olsayd, onun tenine konulurdu. Gizemin bir ad olsayd,
kendisine taklrd. Yanaklarm terlemi, ellerim buz gibi olmutu. akaklarm mutluluktan zonkluyordu.
Tanrm, Dou'nun bu ilk grnts ne kadar gzeldi! l ozanlarnn vecekleri bir
kadm: yz gne, salar glge, gzleri pnar, bedeni fidan, glmsemesi serap!
Onunla konumak m? Burada m? Seslerin olduu gibi yankland bu odada m?
Ayaa kalkmak? Ona doru yrmek? Daha yaknna oturup glmsemesine

yakndan bakmak ve peesinin bir giyotin gibi indiini grmek tehlikesini gze
almak m? Gzlerimiz, rastlantym gibi yeniden karlat, sonra gzlerini
kard. Uan gelmesiyle bu ksa bulumalar da son buldu. Birincisinde ay ve
sigara tutmak iin, ikincisinde de yerlere kadar eilip Trke bir eyler sylemek
iin gelmiti. Bunun zerine kalkt, yzn rtt, adama mein bir kese uzatt.
Adam k kapma doru kotu, kadn onu izledi.
Tam kaca srada yavalad, adamm uzaklamasn bekledi, bana dnd ve
benimkinden ok daha iyi bir Franszcayla:
Bilinmez! Bir gn yeniden karlarz, dedi.
Nezaket mi? Vaad mi? Konuurken muzipe glmsyordu.
Bir kafa tutma ya da tatl bir sitem izlenimini edindim. Koltuumdan acemice
kalkp, dengemi bulmak iin salnp dururken, o karmda hareketsiz durmu,
elenir bir tavr taknmt. Syleyecek tek bir szck bile bulamyordum, Birden
yok oldu.
Pencerenin yanmda durmu, aalarm ve faytonlarm arasndan onu semee
alrken, bir ses beni dncelerimden ayrd.
Sizi beklettiim iin zr dilerim.
Konuan Cemaleddin'di. Sol elinde snm bir puro tutuyordu. Sa elini uzatt,
itenlikle elimi skt, yumuak ama merte...
Adm Benjamin Lesage. Henri Rochefort tarafmdan geliyorum.
Rochefort'un mektubunu uzattm. Okumadan cebine soktu, kollarn at, beni
kucaklayp alnmdan pt.
Rochefort'un dostlar, benim dostlarmdr. Onlarla daima ak konuurum.
Omuzlarmdan tutup, ahap merdivenlere doru srkledi.
Umarm dostum Henri iyidir. Srgnden byk bir zaferle dndn duydum.
Parislilerin adm bara bara nnde gemeleri, onu ok mutlu etmi olmal.
Olanlar Intransingeant''da okudum. O gazeteyi dzenli gnderir. Bylece
Paris'te olan biten hakknda bilgi sahibi olurum.
150
151
Cemaleddin zenle, dzgn bir Franszcayla konuuyordu. Bazen bir szck
ararken, ona fsldayveriyordum. Doru bulmu-sam teekkr ediyor,
bulmamsam belleini yokluyordu.
Paris'te karanlk bir odada yaadm. Ama odam geni bir dnyaya alyordu. Bu
evden bin kat ufakt ama iim byle daral-myordu. Halkmdan binlerce kilometre
uzaktaydm ama onlarn iyilii iin burada ya da ran'da olduumdan daha rahat
alyordum. Sesimi ta Cezayir'e kadar duyurabiliyordum. Bugn ise sadece, beni
ziyaretleri ile onurlandran kiilere duyurabiliyordum. Kapm onlara her zaman
ak tabii, zellikle Paris'ten gelirlerse...
Ben Paris'te yaamyorum. Annem Fransz, adm Fransz adna benziyor ama
ben Amerikalym. Maryland'da oturuyorum.
Elenir gibiydi:
1882'de Hindistan'dan kovulduum zaman Amerika'dan getim. Hatta inanr
msnz, az daha Amerikan uyruuna geecektim. Glmsyorsunuz! Dindalarmn

ou ok geirirdi. Seyyid Cemaleddin, slam Rnesansmn havarisi, Peygamber


soyundan gelme, bir Hristiyan lkesinin uyruuna gesin! Ama utandm yok,
hatta dostum Wilfried Blunt'un bunu Anlar'nda belirtmesine izin verdim.
Gerekem basit: slam topraklar zerinde zulmden korunabileceim tek bir
ke yok. ran'da geleneksel olarak dokunulmazl olan bir trbeye snmak
istedim, hkmdarm askerleri ieriye girip, beni yzlerce ziyareti arasndan alp
darya kardlar. Tek bir talihsiz istisna dnda, kimsenin kl kprdamad.
Kimse kar kma cesaretini gstermedi. Zalimden korunacak ne bir medrese, ne
bir trbe, ne bir kulbe vard!
Titreyen bir elle, masann zerinde duran tahtadan bir dnyay okamaa balad.
Trkiye bundan da kt. Sultan ve Halife Abdlhamid'in resmi konuu deil
miyim? Tpk ah gibi, o da kfirler lkesinde yaadm iin sitem dolu
mektuplar gndermedi mi? Keke ona, "gzelim lkelerimizi hapishaneye
dntrmeseydiniz, Avrupallara smmam gerekmezdi" diye yant verseydim.
Ama zaaf gsterdim, kandrldm, stanbul'a geldim; sonu ortada! Bu yar deli,
konukseverlik kurallarn bir yana iterek, beni hapsetti. Ona en son u haberi
gnderdim: "Sizin davetliniz deil miyim? Brakn gideyim! Sizin mahpusunuzsam,
ayama pranga takp beni zindana atn!" Cevap bile vermedi. Amerikan, Fransz,
Avusturya-Macaristan hatta Rus veya ngiliz uyruunda olsaydm, konsolosum
Sadrazamn kapsm vurmadan ieri dalar, yarm saat iinde beni ser152
best braktrrd. Dediim gibi, bu yzyln Mslmanlar olarak, bizler birer
yetimiz.
Nefes nefese kalmt. Son bir abayla:
Sylediklerimin hepsini yazabilirsiniz dedi. Sadece, Abdl-hamid'e yar deli
dediimi yazmaym. Bu kafesten uup gitme frsatn tmyle yitirmek
istemiyorum. stelik yazarsan da yalan olur nk adam tam deli, stne stlk
tehlikeli bir cani, hastalkl ve kendini mneccimin ellerine terk etmi.
Hi kayglanmayn. Bunlarn hibirini yazacak deilim. Ara vermesinden
yararlanarak, yanl bir anlama olmamas
iin atldm:
tiraf edeyim ki ben gazeteci deilim. Henri Rochefort dedemin kuzeni olur ve
sizi grmemi o syledi. Ancak geliimin amac ran ya da sizin hakknzda yaz
yazmak deil.
Ona Hayyam'm Elyazmas 'na duyduum ilgiyi, onu elime almak, sayfalarn
evirmek, derinliklerine inmek, ieriini yakndan incelemek istediimi anlattm.
Beni dikkatle dinledi ve sevincini gizleyemedi:
Beni bir an tasalarmdan uzaklatrdnz iin size minnettarm. Szn
ettiiniz konu beni her zaman heyecanlandrmtr. M. Nicolas'nm, Rubaiyat'
tantrken arkadan, Nizamlmlk, Hasan Sabbah ve mer Hayyam'm
ykleriyle ilgili yazdklarn okudunuz mu? Onlar birbirinden farkl kiilerdi ama
her biri ran ruhunun lmsz bir yann temsil ediyorlard. Ben bazen her
olduumu sanrm. Tpk Nizamlmlk gibi bir byk slam devleti kurmay
dlyorum. sterse, ekilmez bir Trk Sultan tarafndan ynetilsin! Tpk Hasan

Sabbah gibi, tm slam lkelerine bozgunculuk tohumlar ekiyorum, beni lme


kadar izleyen mridler yaratyorum.
Durdu, dnd, kendini toparlayp glmsedi:
Hayyam gibi bir ann zevkini tadyor, arap, meyhane ve sevgili zerine iirler
yazyorum; tpk onun gibi sahte dincilerden kanyorum. Baz drtlklerinde
kendisinden sz ederken, mer'in beni anlattn sandm anlar oldu:
"Rengrenk Dnyada bir adam gezer,
Ne zengin, ne fakir, ne mmin, ne zndk,
Hibir geree dalkavukluk etmez,
Hibir yasay tanmaz...
Bu alacal dnyada kimdir bu adam, cesur ve zgn?"
153
Bunu sylerken, bir sigara yakt, dnceye dald. Kk bir ate parac
sakalnn zerine dt, alkn bir hareketle silkeledi. Sonra devam etti:
Ta ocukluumdan beri Hayyam'a hayranlk duyarm. air, ama zellikle
feylesof, zgr dnr Hayyam'a! Avrupa ve Amerika'nn, ge de olsa, onu
kefetmesinden kvan duyuyorum. Hay-yam'n kendi eliyle yazd Rubaiyat elime
geince, ne kadar sevindiimi tahmin edersiniz.
Ne zaman elinize geti?
On drt yl nce, Hindistan'da, srf beni grmek iin gelmi olan gen bir Acem
getirdi onu bana. Kendisini yle tantmt: "Mirza Rza, Kirmanl, Tahran
ars'nda eski bir tacir, hizmetkrnz!" Glmsemi ve eski bir tacirden ne
kastettiini sormutum. yksn bunun zerine anlatt. Eski giysiler satan bir
dkkn varm, bir gn, ah'n oullarndan biri, ondan allar, krkler alm.
Karlnda bin yz tuman, yani bin dolar verecekmi. Ertesi gn, Mirza Rza
parasn almak zere ah'n oluna gittiinde, dayak yemi, hatta lmle tehdit
edilmi. Onun zerine gelip beni grmeye karar vermi. O sralarda Kalkta'da
ders veriyordum. Mirza devamla dedi ki: "Keyfi ynetilen bir lkede, namusuyla
para kazanmann olanaksz olduunu anladm. ran'da bir Anayasa ve bir
Parlamento gereklidir diye yazan sen deil misin? Bugnden itibaren en sadk
mridin olaym. yerimi kapattm, karm terk ettim, srf peinden gelebileyim
diye! Sen sadece emret!"
Bu adam anmsarken, Cemaleddin ac eker gibiydi:
Heyecanlanm ve zor durumda kalmtm. Ben bir gezgin feylesoftum. Ne
evim, ne yurdum vard. Ykml olmamak iin evlenmemitim. O adamn
Mesih'miim, Kurtarc'ymm ya da Mehdi'ymiitn gibi beni adm adm izlemesini
istemiyordum. Ona "Her eyi, dkknn, aileni, pis bir para ii iin terketmee
deer mi?" diye sordum. Yzn ast, buna cevap vermedi, dar kt. Alt ay
sonra tekrar geldi. Cppesinden zeri ta ili altn bir kutu kartt. Ap bana
verdi: "u kitaba bak. Ka para eder dersin?" Sayfalar evirdim, okuduka
heyecandan titriyordum. "Hay-yam'm gerek kitab! u resimler, u sslemeler!
Paha biilmez!" "Binyz tumandan ok mu eder?" diye sordu. "ok daha fazla!"
dedim. "yleyse senin olsun, dedi. Sana, Mirza'nn parasn geri almak iin deil,
onuruna yeniden sahip olmak iin geldiini hatrlatr."

Cemaleddin devamla:
Elyazmas bylece benim oldu, dedi. Bir daha da ayrlmadm. Amerika'ya,
ngiltere'ye, Fransa'ya, Almanya'ya, Rusya'ya sonra da ran'a hep yanmda
gtrdm. eyh Abdlazim'in trbe-sindeyken de yanmdayd. Onu orada, o
trbede kaybettim.
imdi nerede olabileceini biliyor musunuz?
Size anlatmtm. tilip kakldm srada tek bir adam ah'n askerlerine kar
kabilmiti. O da Mirza Rza idi. Ayaa kalkm, barm, alam, askerleri ve
orada bulunanlar alaklkla sulamt. Onu tutuklayp ikence ettiler, drt yl
sreyle zindana attlar. Serbest kaldnda stanbul'a beni grmeye geldi. O
kadar ktyd ki kentteki Fransz hastanesine kaldrdm. Geen kasm ayna
kadar oradayd. Onu daha fazla alkoymak istedim, dnnde tekrar
yakalanmasn diye! Ama kabul etmedi. Hayyam'n Elyazmas m geri almak
istiyordu. Onu baka hibir ey ilgilendirmiyordu. Bir saplantdan dierine geen
adamlar vardr.
Sizce Elyazmas hl duruyor mu?
Bunu bir tek Mirza Rza syleyebilir. Ben tutuklanrken onu elimden alan askeri
bulacana inanyordu. Gidip onu bulmak, kitab ondan satn almak istiyordu. Tanr
bilir hangi parayla?
Elyazmas'm geri almak sz konusuysa, para sorun deil! Heyecanla atlmm.
Cemaleddin yzme bakt, kalarm att, zerime eildi:
Bence siz, dedi, zavall Mirza gibi, bu Elyazmas'na takmsnz! O halde tek bir
yolu var: Tahran'a gitmek! O kitab bulacanz garanti edemem ama, grmesini
bilirseniz, Hayyam'n baka izlerine de rastlayabilirsiniz!
Vize alabilirsem yarn yola karm.
Bu sorun deil. Bak'daki ran konsolosuna bir mektup veririm. Gerekeni yapar,
hatta Enzeli'ye kadar gitmenizi salar.
Yzmde bir endie farketmi olmal ki gld:
Herhalde benim gibi birinin, ran hkmetinin bir memuruna nasl tavsiyede
bulunabileceini dnyorsunuz. Bilin ki her yerde mritlerim var, her kentte,
hatta hkmdarn en yakn evresinde bile! Bundan drt yl nce, Londra'da
bulunduum srada, bir Ermeni arkadamla ran'a gizliden sokulan bir gazete
yaynlyordum. ah telalanm, Posta Bakann artm ve gazetenin datmna
mutlaka son vermesini emretmiti. Bakan, gmrklerden her trl bozguncu
yayn ieriye sokmamalarn ve derhal iade etmelerini istemiti.
154
155
Cemaleddin purosundan bir nefes ekti, sonra bir kahkaha att:
ah'n bilmedii, Posta Bakannn en sadk adamm olduu idi ve gazetenin
datm grevini stlenmiti.
Krmz fesli ziyareti geldiinde, Cemaleddin hl glyordu. Ayaa kalkp
onlara selam verdi, yer gsterdi, birka kelime Arapa konutu. Benim kim

olduumu anlattn ve onlardan biraz izin istediini tahmin ettim. Tekrar bana
dnd:
Tahran'a gitmee kararlysanz, size birka mektup veririm. Yarn gelin, stelik
korkmayn, kimsenin aklna bir Amerikaly snrda aramak gelmez.
Ertesi gn koyu renkli zarf beni bekliyordu. Onlar kapatmamt. Birincisi
Bak'daki konsolosa, ikincisi Mirza Rza'ya yazlmt. ncsn uzatrken
unlar syledi:
Bu adamn dengesiz ve sapk olduunu syleyip sizi uyarmak istiyorum.
Gereinden fazla grmeyin onunla. Onu ok severim, ok iten ve sadktr.
Mritlerim arasnda en temiz olandr ama her trl delilii yapabilir.
ini ekti. Beyaz entarisinin altndaki pantolonunun geni cebine elini soktu:
te on altn. Benim tarafmdan ona verirsiniz. Hibir eyi yoktur, belki de
atr. Ama dilenmeyecek kadar onurludur.
Onu nasl bulacam?
En ufak bir fikrim yok. Ne evi, ne ailesi, ne yeri, ne yurdu var. Bir yerden bir
yere dolap durur. te bu yzden bu nc mektubu bir baka gencin adna
yazdm. Bu, farkl biridir! Tahran'n en zengin adamnn oludur. Yirmi yanda
olduu halde, bizi yakan ate onu da yakyor. Deiken huylu deildir. En devrimci
dnceleri, karn doymu bir ocuun glmsemesiyle syler. Onu, Doulu
olmamakla sularm bazen. Greceksiniz, Acem kl altnda ngiliz soukluu,
Fransz mant, Clemenceau'nunkinden ok kart-ruhbanclk vardr. Ad Fazl.
Sizi Mirza Rza'ya gtrecek olan odur. Mirza'ya gz kulak olmasn ondan rica
etmitim. Delilik yapmasn engellediini sanmyorum ama, nerede olduunu bilir.
Gitmek iin ayaa kalktm. Hararetle uurlarken elimi eline ald:
Rochefort mektubunda adnzn Benjamin Omar olduunu
156
yazm. ran'da sadece Benjamin'i kullannz. mer adndan hi sz etmeyin.
Oysa Hayyam'n ad!
On altnc yzylda Acemler ii olduklarndan beri, bu isim yasakland. Banza
i aabilir. Dou ile btnletiinizi sanrken, kendinizi kavgalarn iinde
buluverirsiniz.
Yznde bir znt, bir avuntu, bir aciz belirtisi oldu. Tavsiyesine teekkr
ettim. kacam srada beni durdurdu:
Son bir ey daha... Dn burada gen birine rastladnz. Onunla konutunuz mu?
Hayr, frsat olmad.
O, ah'n torunu prenses irin'dir. Eer herhangi bir nedenle ok darda
kalacak olursanz, ona bir haber gnderip benim evimde karlatnz hatrlatn.
Onun tek bir sz ile pek ok kap alr.
157
Yolculuk yaparken beraberinde a bulundurmak gerekir.
XXIX
Trabzon'a kadar yelkenliyle gidi... Karadeniz sakin, oka sakin, hafif bir esinti,
saatlerce ayn ky, ayn burun, ayn kayalk, ayn Anadolu aal... Aslnda
szlanmamam gerekirdi, yapacam iin arln dndke... Hayyam' eviren

M. Nicolas'n Acemce-Franszca konumalarn anmsamak gerekiyordu. nk


oradakilere kendi dilleriyle seslenmek istiyordum. ran'da, Trkiye'de olduu
gibi, pek ok aydnn, st grevlinin ya da tccarn Franszca konutuklarn
biliyordum. Hatta bazlar ngilizce biliyordu. Ama saraylar ve elilikler emberi
almak istendiinde, byk kentlerin dnda dolamak istenildiinde, Acemce
renmek gerekiyordu.
Bu zorluk beni hem kamlyor hem elendiriyordu. Kendi dilimle hatta ou Latin
kkenli dille ortaya karttm inceliklerden keyif alyordum. Franszca'nn pere,
mere, frere, fille'i ve ngilizce'nin father, mother, brother, daughter', Acemce
peder, mader, birader, dohtar'dan geliyordu. Hint-Avrupa dilleri arasndaki
akrabalk, bundan daha iyi betimlenemez. ran Mslmanlar Tanr'ya "Hoda"
derler. Hoda, ngilizce God ve Almanca Gott'a, dier Mslmanlarn dillerindeki
Allah'tan daha yakndr. Bu rnee karm, ran'da en etkili olmu dil Arapa'yd.
Pek ok Acemce szcn yerine Arapasn kullanmak bir eit kltrel
zppelikti. Aydnlar arasnda ok kii, kendi dili yerine Arapa szckler hatta
koca koca cmleler kullanmay yeliyordu. zellikle Cemaleddin de buna dknd.
Arapa'ya girimeye daha sonra niyetliydim. imdilik M. Nicolas'nn szckleriyle
yetiniyordum ve bunlar bana Acemce retmekten baka, yararl ipular da
veriyordu. rnein, yle konumalar retiliyordu:
ran'dan hangi mallar ihra edilebilir?
Kirman allar, inci, yeim, hal, iraz ttn, Manderan ipei, slk, yasemin
sigara azl.
mi?
Evet. ran'da as, yata, hals ve uaklar olmadan yolculuk edilmez.
ran'da hangi paralar geiyor?
Rus mparatorluk kaimeleri, Hollanda dukalar. Fransz ve ngiliz parasna az
rastlanr.
imdiki Kraln ad ne?
Nasreddin ah.
ok iyi bir kralm.
Evet, yabanclara kar ok iyi ve ok cmerttir. yi okumutur. Tarih,
corafya, resim bilir. Franszca konuur, Arapa, Trke, ve tabii Acemce bilir.
Trabzon'a vardmda, talya Oteli'ne yerletim. Her yemei harman yerine
eviren sinekler bir yana, rahat bir oteldi. Ben de, dier yolcular gibi, birka
kurua sinekleri kovacak bir ocuk tuttum. Yalnz iin en zor yan, sinekleri
kovaca yerde, onlar dolmalarla kebaplarn iinde ezmee kalkmasndan
vazgeirmekti. Bir sre szm dinliyor ama bir sinei gzne kestirdi mi, kendini
tutamyordu.
Geliimin drdnc gn, Marsilya-stanbul-Trabzon hattn yapan gemide yer
buldum. Karadeniz'deki Rus liman Batum'a kadar gidiyordu. Oradan trene bindim.
Hazar denizi kylarndaki Baku'ya kadar gittim. ran konsolosu beni o denli nazik
karlad ki, ona basit bir yolcu olarak grnmek daha iyi deil miydi? Ama yine de
iimi bir kuku kaplad. Belki de mektubunda, bende kalmas doru olmayacak bir
mesaj vard. Aniden:

Belki de ortak bir dostumuz var, dedim.


Zarf karttm. Konsolos dikkatle at. Masasndan gm ereveli gzln
ald, okudu. Birden, parmaklarnn titrediini grdm. Ayaa kalkt, gidip kapy
kilitledi, mektubu dudaklarna gtrd ve birka saniye ylece kalakald. Sonra
buna dnerek kazadan kurtulmu bir kardee sarlr gibi sarld.
Kendine gelir gelmez hizmetilere seslendi, bavulumu evine tamalar, en gzel
odaya yerletirmeleri ve akama gzel bir yemek hazrlamalarn buyurdu. Beni
bylece iki gn evinde alkoydu, ii gc brakm, durmadan stad hakknda,
sal, keyfi ve zellikle ran'daki durum iin ne dedii hakknda sorular sorup
durdu. Ayrlma vakti geldiinde, Kafkas Merkr irketine ait bir
158
159
Rus gemisinde bir kamara tuttu. Sonra yanma arabacsn katarak Kazvin'e kadar
bana elik etmesini, hatta hizmetine gereksinim duyacam sre yanmda
kalmasn istedi.
Arabac ok becerikli, az bulunur bir adamd. Nargilesinden ayrlp da bavuluma
bakmas iin kaytan bykl gmrknn cebine para koymay, ben akl
edemezdim. Ertesi gn gelmemizi syleyip duran memuru, bize bir araba
kiralamas iin yola getirmeyi de beceremezdim. Yolculuun bu zahmetlerine,
benden nce bu yolu yapm olanlarn ilesini dndke, katlanabiliyordum.
Bundan on yl nce, ran'a ancak eski kervan yolunda gidilebilirdi. Trabzon'dan
Erzurum'a ve oradan da Tebriz'e, krk moladan ve bitkin dren alt haftalk
pahal ve airetler aras savalardan tr tehlikeli yolculuktan sonra varlabilirdi.
Kafkas demiryollar bu durumu deitirmi, ran' dnyaya amt. Artk oraya,
byk tehlikeler atlatmadan Baku'dan gemiyle Enzeli limanna, sonra faytonla
Tahran'a giderek varlabiliyordu.
Bat'da top, bir sava ya da tren aracdr. ran'da ayrca bir de ikence arac!
Bunu sylyorsam, Tahran'a vardm gn, en dehet verici biimde kullanldn
grdm iindir. Topun iine her taraf bal bir adam sokulmutu. Sadece tral
kafas topun azndan kyordu. Orada, gnein altmda, a, susuz, lm
bekleyecekti. Sonra, uzun sre cesedi orada braklacak diye anlattlar bret
olsun diye!
Bu ilk grntden tr m ran'n bakentinden holanmadm acaba? Dou
illerinde, bugnn rengine, dnn glgesine baklr. Tahran'da byle bir ey
grmedim. Ya ne grdm? Kuzeydeki zengin mahallelerine balayan koca koca
caddeler; Kahire'nin, stanbul'un, sfahan'n ya da Tebriz'in arlarnn ellerine
su dke-meyecei develer, katrlar, alacal kumalar karmaas iinde bir pazar!
Nereye baksan, i karartc binalar! Tahran fazla yeni! Tarihi yn pek az! Uzun
sre, Moollarn ykt bilim kenti Rey'e bal bir kaza imi. Ancak XVIII. yzyl
sonunda bir Trkmen aireti olan Kakarlar buray ele geirmi. Btn ran'
egemenlii altna alan kent, basit bir kasaba olmaktan kp bakent dzeyine
ykselmi. O gne kadar lkenin siyasi merkezi sfahan, Kirman veya iraz imi.
Bu da, bu kentlerde oturanlarm, kendilerini yneten ama dillerine varana kadar
hibir eylerini bilmeyen "kuzeyli kylleri" asmaktan beter etmeyi

dndklerini gsterir. imdiki ah, tahta ktnda vatandalar ile konumak


iin, evirmen kullanm. O tarihten beri Acemceyi daha iyi rendii anlalyor. Zaten yeterince
zaman da olmu. Ben Tahran'a Nisan 1896'da vardmda, ah tahta knn
ellinci yln kutlamaya hazrlanyordu. Kent ulusal bayraklarla donatlmt. Bu
nedenle Avrupallar iin yaplm Albert ve Prevost Otelleri doluydu. Prevost'da
zar zor bir oda bulabilmitim.
nceleri, dorudan Faz'a gidip, mektubu verip, Mirza Rza'y bulmay dndm
ama sabrszlm dizginledim. Doulularn detlerini bildiimden, Cemaleddin'in
dostunun beni evine davet edeceini biliyordum. Onu, bu daveti red ederek
incitmek istemediim gibi, siyasi eylemine hele de stad'nkine karmak da
istemiyordum.
Onun iin de Prevost Oteli'ne yerletim. Oteli bir Cenevreli iletiyordu. Ertesi
sabah bir katr kiralayarak, Bykeliler Cadde-si'ndeki Amerikan Elilii'ne bir
nezaket ziyaretinde bulundum. Sonra da Cemaleddin'in en sevgili mridini
bulmaya gittim. nce by, beyaz entarisi, kibirli hali, souka edas ile Fazl,
bana stanbul'da anlatlana ok benziyordu. ok iyi arkada olacaktk. Ama ilk
grmemiz souk geti. Dobra konuuu beni huzursuz klm ve kayglandrmt.
Mirza Rza'dan sz ederken de yle oldu:
Size yardmc olmak iin elimden geleni yaparm ama, o deliye bulamak
istemem. stad bana onun canl bir kurban olduunu sylemiti. Ben de, keke
lseydi diye yantlamtm. Bana yle bakmayn, bir canavar deilim ama o adam o
kadar ekti ki, akln yitirdi. Azn her anda davamza zarar veriyor.
imdi nerede?
Haftalardan beri eyh Abdlazim'in trbesinde kalyor. Bahesinde geziniyor,
Cemaleddin'in nasl tutuklandn anlatyor, kendi ektiklerini bara ara
sylyor ve ah'n devrilmesine dua ediyor. Seyyid Cemaleddin'in Mehdi olduunu
tekrarlayp duruyor. Oysa Seyyid'in kendisi bu kadar abuk subuk konumasn
yasaklamt. Onunla bir arada gerekten grlmek istemem.
Elyazmas hakknda bana bilgi verecek tek insan o!
Biliyorum. Sizi ona gtreceim ama sonra bir saniye bile yannzda
kalmayacam.
O akam, Tahran'n en zengin adamlarndan biri olan Fazl'n babas, onuruma bir
yemek verdi. Cemaleddin'in yakn dostu olmasna karn, hibir siyasi eyleme
katlmamt. Benim araclm ile stad' arlam oluyordu. Yz kiilik bir
davetti. Konumalar
160
161
hep Hayyam zerineydi. Drtlkleri, fkralar btn azlardayd. Tartmalar
hararetlendiinde, politikaya dnyordu. Hepsi Acemce'yi, Arapa'y,
Franszca'y iyi biliyordu. Bazlar da biraz Trke, Rusa ve ngilizce anlyordu.
Hepsi beni Rubaiyat uzman bir doubilimcisi olarak grdke, kendimi daha
bilgisiz buluyordum. Ancak, kar koymaktan bir sre sonra vazgetim, nk bu
da gerek bilginlere zg bir alakgnlllk iareti saylmaya balanmt.

Davet gn batmmda balad ama ev sahibim daha erken gelmemi istemiti. Bana,
rengrenk bahesini gstermek istiyordu. Bir ranl, Fazl'in babas gibi bir saray
sahibi de olsa, sadece bahesiyle vnr. Davetliler geldike, ellerine bir iki
barda alp salkm stler arasndan kvrlp giden doal ya da yapay su
akntsnn yanna seriliyorlard. Ya bir halnn ya bir yastn ya da dorudan
doruya topran zerine! ran bahelerinde im bulunmaz, bu da bir Amerikal
iin oraklk demektir.
O akam ok iki iilmedi. Dindarlar ay imekle yetindi. Bunun iin de byk bir
semaver gezdirilmekteydi. ki uak semaveri tayor, ncs servis yapyordu.
ou rak, votka ya da arap imeyi yeliyordu. Hibir arlk, kabalk
gzlenmiyordu. akrkeyif olanlar, algclara pes perdeden elik ediyorlard.
algclar arasnda bir Tar'a bir zarb'c bir de ney'ci vard. Sonra oyuncular geldi.
ou erkekti. Davet boyunca ortalkta tek bir kadn grlmedi.
Yemek gece yarsna doru verildi. Daha nce fstk, badem, ekirdek ve eker
yenmiti. Yemein kmas, davetin sonunun geldiine iaret saylyordu. Ev
sahibinin yemei olanca ge vermesi bir nezaket kuralyd. nk ba yemek gelir
gelmez, ki o geceki ba yemek cevahir pilav idi, her konuun yemei yiyip,, elini
yzn ykayp gitmesi detti. Dar ktmzda fenerlerini yakm faytonlar
kap nne ylm, her biri efendisini bekler durumdayd.
Ertesi gn afak vakti Fazl beni eyh Abdlazim'in trbesine gtrd, eriye
yalnz girdi, yannda ekingen tavrl biriyle dnd. Uzun boylu, zayf, kirpi sakall,
elleri srekli titreyen bir adamd. Uzun beyaz bir entari giymiti. Boynuna
renksiz, biimsiz bir anta asmt. Dnyada nesi varsa, onun iindeydi.
Gzlerinde, Dou'nun tm yeisi okunuyordu.
Mirza Rza'ya stad'n mektubunu verdim. Ellerimden koparrcasna ald, pek ok sayfas olduu halde bir nefeste okudu, beni unutmu
gibiydi. Beni neyin ilgilendirdiini sylemek iin bekledim. Sonra, anlamakta glk
ektiim yar Acemce yar Franszca karm bir dille:
Kitap Kirmanl bir askerde, dedi. Kirman, benim de memleketim. br gn, yani
cuma gn, beni gelip grmee sz verdi. Ona biraz para vermek gerek. Kitab
satn almak iin deil; kitab kurtard iin adama teekkr etmek iin. Benim bir
kuruum bile yok ne yazk ki!
Hi duraksamadan Cemaleddin'in gnderdii altm cebimden kardm. Bir o
kadarn da kendimden ekledim. Memnun oldu.
Cumartesi gel, dedi. Allah'n izniyle Elyazmas burada olur. Onu sana veririm,
sen de stanbul'a, stad'a gtrrsn.
162
163
XXX
Tembellik kentin ruhuna sinmiti. Kzm toz zerrecikleri gnete parlyordu.
Tm uyuukluu ile ranllara zg bir gnd. Kaysl pili, iraz arab ile otelin
balkonunda tatl bir rehavet iindeydim. Yzme slak bir havlu koymutum...
Ama o 1 Mays 1896 gn, tan vaktinde, bir mr tkenecek, bir dieri
balayacakt.

Kapm deli gibi yumruklanyordu. Sonunda duyabilmitim. Yerimden frlayp


yalnayak kotum, zerimde, bir gn nce satm aldm bir entari vard. Islak
ellerimle kap tokman zor evirebildim. Fazl kapy itti, kapatmak iin beni bir
kenara savurdu ve omuzlarmdan yakalayarak beni sarsmaya balad:
Uyan! Onbe dakika sonra lm bir adam olacaksn.
Fazl'n kesik cmlelerle anlatt eyi, btn dnya telgraf denilen byclk
sayesinde ertesi gn renmi olacakt.
Hkmdar cuma namaz iin eyh Abdlazim'in trbesine gitmi. Jbilesi iin
diktirdii giysiyi giymi. Srmalar, eritler, yeim ve zmrt rengi kalpak.
Trbenin en geni odasnda, namaza duraca yeri semi. Secdeye kapanmadan
nce gzleriyle karlarna arkasnda saf tutmalarn iaret etmi. O ara, halk
trbeye hcum etmi, muhafzlar nleyememi. D avludan alk sesleri duyuluyormu. ahn karlar yerlerini almak zere ilerlerken aralarndan bir adam
szlm. Dervi klkl adam, elinde bir kt paras tutuyormu. ah, okumak
zere gzlklerini takm. Birden, kt parasnn arkasmdan bir tabanca
grlm ve o an bir ate sesi duyulmu. Hkmdar kalbinden vurulmu. Ama
"Tutun beni!" diyecek gc bulmu. Bu kargaa iinde akln ilk toplayan sadrazam
olmu. "Bir ey deil! Hafif bir yara!" diye barm. Oday boalttrm. ah
saray arabasna tattrm. Tahran'a kadar, arkada oturur durumda olan cesedi
yelpazeleyip durmu. Bu ara Tebriz'de vali olan veliaht arm.
Trbede kalan ahn karlar katili yakalayp, tartaklamaya,
stn bam paralamaya balamlar. Lin edilecei srada, muhafz glerinin
komutan Albay Kassakouvski araya girip adam ellerinden ekmi. Cinayet arac
silah, tuhaf bir biimde kaybolmu. Bir kadnn onu yerden alp arafnn altna
sakladn grmler. Ama bulunamam. Ne var ki, tabancay rten kt paras
bulunmu. Tabii Fazl, tm bu ayrntlar anlatmad. Onun kartt sonu
mthiti.
u deli Mirza Rza ah ldrd. zerinde Cemaleddin'in mektubunu bulmular.
inde senin de adn geiyor. Bu kyafetini sakn deitirme, paran, pasaportunu
al. te o kadar. Bir an nce Amerikan Elilii'ne snmaya bak!
lk dndm ey Elyazmas oldu. Mirza Rza o sabah onu alabilmi miydi?
Aslnda durumun vahametini henz anlamadm akt. Bir devlet bakannn
ldrlmesinde su ortakl, ben ki airlerin lkesine gelmitim! Grnrde her
ey bana karyd. Hangi yarg, hangi komiser benden kukulanmazd?
Fazl balkondan bakyordu. Birden bana doru:
Kazaklar geldi bile! Oteli eviriyorlar! diye bard.
Merdivenlere yneldik. Giri kapsna geldiimizde, daha vakur, daha az kuku
uyandran bir tutum takndk. O srada ieriye, sar sakall, gzleriyle evreyi
kolaan eden bir subay girdi. Fazl, "Elilie" diye tekrar fsldama frsatn bulup
benden ayrld, subaya doru gitti. "Palkovnik!"(Albay) dediini duyabildim. Elini
saygyla skp, basal diledi. Ben aba'ma brnerek kapya seirttim.
Kazaklarn siper kurmaya hazrlandklar baheye ktm. Onlardan hi
ekinmedim. Onlar da ierden geldiim iin, komutann beni braktn sandlar.

Parmaklkl bahe kapsndan karak dar sokaa ktm. Oradan Bykeliler


Caddesine geebilecektim. Amerikan Elilii on dakikalk mesafeydi.
Sokan bamda nbeti duruyordu. nlerinden geebilecek miydim? Soldan
bir baka sokak vard. Belki oraya sapsam daha iyi olacakt. lerledim. Askerlere
hi bakmyordum. Birka adm sonra, ne onlar beni, ne ben onlar grecektik.
Dur!
Ne yapmal? Durmal m? Daha ilk soruda Acemce bilmediim anlalacak, kimliimi
gstermem istenecekti. Kamal m? Bana yetimeleri g olmayacak stelik sulu
duruma decektim. yi niyetimi anlatmam bsbtn olanakszlaacakt. Bir seim
yapmam iin bir saniyeden az vaktim vard. Hi acele etmeden, sanki bir ey
duymam gibi yoluma devam etmee karar verdim. Yeni
164
165
bir seslenme, doldurulan tfekler, atlan admlar... Hibir ey dnemez oldum,
sokak aralarndan komaya baladm, hi arkama bakmyordum, en dar geitlere
dalyor, en karanlk yerleri seiyordum. Gne batmt. Yarm saat sonra her yer
karanlk olacakt. Bildiim btn dualar okuyordum. "Tanrm! Tanrm! Tanrm!"
diye sylemekten baka birey yapamyordum. Sanki cennetin kapsnda durmu,
almas iin yakaryordum.
Ve kap ald. Cennetin kaps. amurlu bir duvarm iinden gizli bir kap. Bir el
elimi tuttu, olanca gcyle kendine ekti, ardmdan kapy kapatt. Korkudan,
aknlktan, mutluluktan, nefes nefese gzlerim kapal, ylece durdum. Darda
koumalar devam ediyordu.
ift gz zerime dikilmiti. kadn. Balar rtl, yzleri akt ve bana yeni
domu bir bebek gibi bakyorlard. Aralarndan en yal grneni ki krk
yalarnda gibi duruyordu arkasndan gitmemi iaret etti. Bahenin arka
tarafnda, koca bir hasr koltuk vard. Beni oraya oturttu ve iaretlerle biraz
sonra dneceini belirtti. Bir iareti ve bir byl sz, iimi rahatlatmt:
"Enderun". Yani: Harem! Askerler buraya gelemezlerdi.
Gerekten de, askerlerin ayak sesleri nce yaklam sonra uzaklamt. Hangi
sokakta "buharlatm" nereden bileceklerdi? Mahalle ok kark bir mahalle
idi. Nice geit, nice bahe, nice ev! stelik karanlk da basmt.
Bir saat sonra siyah ay getirdiler, sigaram sardlar. Konumaya baladk. Tek
tk Acemce, biraz Franszca karm ile kurtuluumu neye borlu olduunu
anlattlar. ah'n katilinin su ortann, yabanclarn kaldklar otelde olduunu
duymulard. Katm grnce, o kahramann ben olduumu anlamlar ve beni
korumak istemilerdi. Neden mi? Bundan onbe yl nce, evin reisi, bir ayrlk
tarikata bal olduu gerekesiyle haksz yere idam edilmiti. O tarikat, ok
kadml evliliin kaldrlmasn, kadn-erkek eitliini, demokrasiyi savunan Bablik
tarikat idi. ah'm ve din adamlarnn ortak eylemleriyle on binlerce Bablik yanls
ldrlm, tabii bu ara, komunun ihbar gibi sudan nedenlerle binlerce masum
da katledilmiti. te kurtarcm, o gnden beri, kzlaryla yapayalnz kalm ve
intikam saatinin almasn beklemiti. kadm, o intikam alm olan kahramann,
mtevaz evlerine eref vermesinden onur duyuyorlard.

Kadnlarn gznde kahraman olmusanz, onlar yalanlyabi-lir misiniz? Dlerini


krmann yersiz hatta tehlikeli olacan dndm. Yaam sava veriyordum ve onlara ihtiyacm vard. Gizemli bir
suskunlua brnmekle, son kukularn da datm oldum.
kadn, bir bahe, iime yarayan bir yanlg... Bu ran ilkbaharnn gerek
dym gibi geen krk gnn, sonsuzlua dek anlatabilirim. Mthi bir
yabanclk ektim, stelik bu Doulu kadnlar arasmda en ufak bir yerim olamazd.
Koruyucum, kendisini ne gibi zorluklarn beklediini biliyordu. stste koyduu
ilte-li yer yatamda ml ml uyurken, eminim o, sabaha dek gzlerini
krpmamt. Sabah afanda beni artm, sama oturtmu, iki kzm da sol
yanna almt. Sonra uzun uzun dnp tasarlad anlalan bir konuma yapt.
nce cesaretimi vd ve beni evinde arlamaktan mutluluk duyduunu syledi.
Sonra bir sre sustu, gmleinin dmelerini zmeye balad. Kzardm, baka
yere baktm ama beni kendine doru ekti. Omuzlar ve gsleri plakt. Szle
ve iaretle gslerini pmemi istedi. Kzlar kkrdyordu ama analar trensel bir
ciddiyete brnmt. En masum halimle, dudaklarm meme ularma dedirdim.
nce birine, sonra dierine... Bunun zerine, hi acele etmeden, dmelerini
ilikledi. Son derece resmi bir biimde:
Bylece olum oldun, dedi. Seni dourup, emzirmi gibiyim.
Sonra, glmeyi kesmi olan kzlarna dnd ve benim bundan byle aabeyleri
olduumu, bana z kardeleri gibi davranmalarn istedi. Tren duygulandrc ama
glnt. Ama sonra dndm vakit, Dou'nun ince bir ynn kefettim. Bu
kadn iin, iinde bulunduumuz durum, zor bir durumdu. Bana, hayat pahasna
yardm elini uzatmaktan ekinmemi ve kaytsz, koulsuz evini amt. Ama te
yandan, sabah akam kzlaryla birlikte kalan yabanc bir erkein varl, baka bir
tehlike ieriyordu. Simgesel bir evlat edinme treninden baka bir zm
dnlebilir miydi? Artk evde istediim gibi dolaabilecek, ayn odada
yatabilecek, "kzkardelerimi" alnlarndan pebilecektim. Bu evlat edinme treni
ile hepimizi korumu oluyordu.
Benden bakas, kendini kapana kslm hissedebilirdi. Ben rahatlam oldum.
sizlikten, skntdan, skklktan, bu kadndan biriyle bir ilikiye girebilir,
yava yava dier ikisinden uzaklap, gzlerimi gzlerinden karmann yollarn
arayarak, iyiliimden baka birey istememi olan bu kadnlar d krklna
166
167
uratabilirdim. Oysa her ey, bir mucize gibi, son derece basit, ak ve temiz bir
biimde zmlenmiti. Bylece onlarn ka-g yapmalarna gerek kalmadan,
birlikte yaayabilecektik. steklenmedim dersem yalan sylemi olurum.
likilerimiz tensel ama ayn zamanda saft. Kentte aranan insanlarn banda yer
aldm o gnleri ite bylece, bu kadnlarla geirmi oldum.
Geriye baktm vakit, bu kadnlarn arasnda geirdiim gnleri, ayrcalkl gnler
olarak gryorum. Onlar olmasayd, Dou ile bu denli har neir olmazdm. Onlar
olmasayd, dillerini bu denli renemezdim. lk gnler birka kelime Franszca

konumulard ama onu izleyen gnlerde tm konumalarmz Acemce olmutu.


Eer, bu daha uzun srseydi, bu denli ho bir an olur muydu? Hi bilemeyeceim.
Bilmek de istemiyorum. Ne yazk ki, her zaman beklenebilecek bir olay, o
gnlerimize son verdi. Olaan bir ziyaret... Bykanne ve bykbabann ziyareti
bu ii noktalam oldu.
Aslnda her zaman, giri kapsndan uzakta dururdum. lk tehlike iaretinde
gizlenmek zere... Bu kez, kendime ok gvendiim iin midir, nedir, gelenleri
duymadm. Kadnlarn odasnda sere serpe oturuyordum. Keyifli keyifli nargilemi
iiyordum. Bir erkein ksr ile yerimden sradm.
168
XXXI
Birka saniye sonra odaya giren "annem", evinde bir erkek bulundurmann
aklamasn yapmak zorunda kald. Adn ya da kzlarnkini ktye
kartmaktansa, gerei sylemeyi yeledi. Byk bir vatanseverlik ve
kahramanlk ile, yabancnn kim olduunu aklad. Zalimi yok edenin ve bylece
kocasnn intikamn alm olann su orta, btn polisin arad Frenk ite buydu!
Bir an duraksadlar, sonra kararlarn verdiler. Beni kutluyor, cesaretimi
vyorlard. Koruyucumu da kutlamay unutmaks-zn... Aslnda bylesine
mnasebetsiz bir durumdan, ancak bu aklamayla syrlabilirdi. Enderun'un
ortalk yerinde, durumum sorun yaratacak nitelikteydi ama beni gizlemek iin
bundan baka are yoktu.
Namus kurtulmutu ama benim de gitme zamanm gelmiti. ki seeneim vard.
Basit olan, kadn klna girip, Amerikan eliliine kadar yrmemdi. Yani birka
hafta nceki yoluma devam etmem! Ama manevi annem beni vazgeirdi. evreyi
dolam ve elilie giden btn yollarn tutulmu olduunu saptamt. stelik
byle bir boyla -1.83- hibir askeri, kadn olduuma inandramazdm. Dier zm,
Cemaleddin'in tavsiyesine uyarak, Prenses irin'e haber gndermekti. "Annem"e
sylediimde, hemen onaylad. ldrlen ah'n torununu duymutu, zorda
kalanlara yardm ettiini biliyordu. Ona bir mektup gtrmeyi nerdi. ,
yeterince ak olduu halde, bakasnn eline geerse bir anlam ifade etmeyecek
biimde nasl yazacam saptamaktayd. Ne kendi adm, ne stadmkini
belirtemezdim. Bana syledii cmleyi yazmakla yetindim: "Bilinmez! Belki
yollarmz bir gn karlar!"
"Annem", ahn krk okunduunda Prensese yaklamay uygun bulmutu. Bir sr
insann arasndan mektubu ona iletmekte zorluk ekmedi. Prenses okumu,
korkuyla kimin yazdna baknm, "Annem", "Bizde" diye fsldam, irin hemen
duadan ayrlm, arabacy artp, annemi yanma oturtmu. Sonra Saray ar169
mal fayton Prevost Otelinin nnde durmu, arafl iki kadn, yollarna
yryerek devam etmiler.
Bulumamz, ilk karlamamz kadar ksa oldu. Prenses gzleriyle beni inceledi,
dudaklarna bir glmseme yayld, sonra:
Yarn arabacm gelip sizi alacak. Hazr olun. araf giyin, banz kaldrmadan
yrmeye bakn! diye buyurdu.

Beni elilie gtreceini sanyordum. Araba kent dna knca yanldm


anladm.
Sizi Amerikan Eliliine gtrebilirdim, dedi. Emniyette olurdunuz ama oraya
nasl geldiinizi renmekte hi zorluk ekilmezdi. Hanedan ailesinden olduum
iin gcm varsa da, ahn katilinin grnrdeki su ortan koruyacak kadar
gl deilim. stelik yalnz ben deil, sizi gizleyen kadncaz da zor durumda
kalrd. Kald ki, Eliliiniz, byle bir sula sulanan kiiyi korumaktan hi memnun
kalmazd. nann, ran' terk etmeniz herkes iin iyi olacak. Sizi anne tarafndan
akrabalarm olan Bahtiyari-lerin reisine gtryorum. ah'n krk iin, airetiyle
birlikte gelmiti. Kim olduunuzu, susuz olduunuzu anlattm. Ancak adamlar
hibir ey bilmemeli. Osmanl smrma kadar size elik edecekler. Kervanlarn
bilmedii yollardan gideceksiniz. Bizi, eyh Abdlazim'in kynde bekliyorlar.
Paranz var m?
Var. Koruyucularma iki yz tuman verdim. Yanmda drt yz tuman kadar var.
Yetmez. Elinizdekinin yarsn size elik edenlere datmanz gerekecek.
Yolculuunuzun geri kalan iin de bol para gerekecek. te biraz Trk paras.
inizi grebilir. Bir de stad'a bir mektup gnderiyorum. stanbul'dan
geeceksiniz deil mi?
Ona "hayr" demek zordu. Mektubu entarimin cebine sokuturdu.
Mirza Rza'nn ilk sorgusunun tutanaklar bunlar. Btn geceyi, onlar temize
ekmekle geirdim. Okuyabilirsiniz, hatta okumanz gerek. Size pek ok ey
retecektir. stelik uzun yolculuunuzda sizi oyalayacaktr. Ama baka kimse
grmesin.
Kyn dma varmtk. Polis, katrlarn ykne varana kadar her yeri didik didik
ediyordu. Ama bir saray faytonuna kim dokunabilirdi? Safran rengi bir binaya
gelene dek yolumuza devam ettik. Avlunun ortasnda, asrlk bir nar, evresinde
de apraz fieklikler kuanm askerler vard. Prenses onlara hor bakt:
Grdnz gibi sizi emin ellere brakyorum dedi. Sizi, o zavall kadnlardan
daha iyi korurlar.
170
Kukum var!
Gzlerimle, drt bir yne evrili namlulara kaygyla baktm.
Ben de kukuluyum, diye gld. Ama yine de sizi Trkiye'ye kadar gtrrler.
Vedalaacamz srada:
Biliyorum yeri deil, diye atldm. Ama acaba Mirza Rza'nn eyalar arasnda
eski bir elyazmas kitap bulunmu mu?
Gzlerini kard, ifadesi sertleti:
Gerekten de yeri deil, dedi. stanbul'a varmadan, o meczubun adn aznza
almayn!
Hayyam'n kitab!
Israr etmede haklydm. Btn bunlar bama, bu kitap yznden gelmemi miydi.
Ama irin sabrsz bir biimde iini ekti.
Hibir ey bilmiyorum. renirim. Bana adresinizi brakn, size yazarm. Ama
sakn bana cevap yazmaym.

Acele ile "Annapolis, Maryland" diye yazarken, ran'daki yolculuumun bu denli


ksa srmesine ve daha balangcnda kt balam olmasma zldm. Kd
prensese uzattm. Alaca srada elini tuttum. Ksa srse de iyice sktm. O da
trnaklarn avu-cuma geirerek, elimi kanatmadan bir sre srecek bir iz brakt.
Dudaklarmzda iki glck belirdi. Ayn anda:,
Kimbilir! Belki yine karlarz! dedik.
ki ay boyunca, yola hi de benzemeyen yerlerden getim. eyh Abdlazim'in
kynden sonra, gneybatya, Bahtiyari airetinin topraklarna ulatk. Tuzlu Kum
Gl'nden getikten sonra, ayn adl rman kenarnda geceledik, ancak kente
girmedik. Yol arkadalarmn omuzlarndan tfek dmyordu. Kalabalk yerlerden
kamyorduk. irin'in days zaman zaman "Amuk'tayz, , Vera'dayz,
Humeyn'deyiz" dese de, bu sadece bu kentleri tepeden grdmz anlamna
geliyordu. Kum Nehri'nin kar yakasndaki Luristan Dalar'na vardmzda,
Bahtiyarilerin topraklarna girmi olduk. Onuruma bir ziyafet dzenlendi. Elime
afyonlu ubuk tututuruldu, geveyip enlie katldm. nmdeki uzun yolculua
kmadan iki gn beklemem gerekti. uster ve Ah-vaz'dan geerek
attlarap'taki Osmanl kenti Basra'ya gelebildim.
Artk ran topraklarnda deildim. Kurtulmutum. Bahreyn'e kadar bir ay sren
bir deniz yolculuu yaptm. Kzldeniz'den ve skenderiye'ye kadar Svey
Kanal'ndan gemem gerekti. Sonunda, eski bir Trk gemisi ile stanbul'a vardm.
171
Bu tehlikeli ve yorucu ka boyunca tek dinlencem, Mirza Rza'nn
sorgulanmasyla ilgili tutanaklar oldu. Oyalanacak baka bir ey bulsaydm belki
bunlara yine bakardm ama, bu idam hkmls ile babaa geirdiim saatler,
beni tarif edemeyeceim kadar etkilemiti. Sskack hali, ac ekmi gzleri, molla
kl gzlerimin nnden gitmiyordu. Bazen, ac ekmi sesini duyar gibi
oluyordum!
" Sevgili ahmz neden ldrdn?
" Grmesini bilenler, ah'n Seyyid Cemaleddin'in tutukland yerde
vurulduunu anlarlar. O aziz insan, peygamber ahfadndan gelen o esiz adam,
trbeden yle srklenip gtrlmek iin ne yapmt?
" ah' ldrmeni kim syledi? Su ortaklarn kimler?
" Yce, gl Cemaleddin'i ve btn insanlar yaratan Tan-rm'a and olsun ki,
benden ve Seyyid'den baka, ah' ldreceimi kimse bilmiyordu. Seyyid
stanbul'da yayor, haydi gidip yakalayn bakalm!
" Cemaleddin sana ne emirler verdi?
" stanbul'a gittiimde ah'n olunun bana yapt ikenceleri anlattm. Seyyid,
"Szlanp durma. Alamaktan baka birey bilmez misin? ah'n olu sana ikence
ettiyse, ldr onu!" dedi.
" Neden olunu deil de ah' ldrdn? Madem sana ikence eden olu idi ve
madem Cemaleddin sana yle t vermiti?
" Kendi kendime dedim ki: "Olunu ldrrsem, ah o korkun kudretiyle,
karlnda binlerce insan ldrecek." Bir dal kesmek yerine, zulmn aacn
kknden skmek yedir. Belki yerine baka bir aa yeerir. Zaten Trk Sultan

da Cemaleddin ile konuurken" Btn Mslmanlar birletirmek iin bu ah'tan


kurtulmak gerekir." demi.
" Sultan'm Cemaleddin ile yapt zel konumay sen nereden biliyorsun?
" Seyyid Cemaleddin'in kendi syledi. Bana gvenir, benden sr saklamaz. Ben
stanbul'dayken, bana z oluymuum gibi davrand.
" Orada sana o kadar iyi davranld ise, tutuklanmaktan ve ikence grmekten
korktuun ran'a neden dndn?
" Ben, ayet yazlmamsa, hibir yapram aacndan kop-mayacana inanrm.
ran'a dneceim ve yaplan iin arac olacam Yazl imi."
XXXII
Yldz Tepesi'nde, Cemaleddin'in evinin evresinde dolanp duran adamlar,
feslerinin zerine "Sultan'n espiyonlar" diye yazm olsalard, ziyaretilerin en
safnn bile grr grmez anlayaca eyi bundan iyi aklam olmazlard. Ama
belki de bunu amalyorlard: ziyaretiyi sindirmek! Gerekten de, bir sre nce
yandalar ile, yabanc muhabirlerle, stanbul'dan gemekte olan nemli kiilerle
dolup taan ev, bu eyll gnnde tam bir sessizlie brnmt. Sadece, geen
seferki kadar sessiz duran uak vard. Beni birinci kata kard. stad kadife
koltuuna gmlm, dnceli ve dalgnd.
Beni grnce yz gld. Byk admlarla bana doru geldi. Beni kucaklad, bama
gelenlerden zr diledi, kurtulmama sevindiini syledi. Ksaca nasl katm,
prensesin yardmlarn anlattm. Sonra sra Fazl ve Mirza Rza ile karlamama
geldi. Adn duymak bile Cemaleddin'i fkelendirdi.
Geen ay asldn haber verdiler. Tanr affetsin! Tabii sonunun ne olacan
biliyordu, bilmedii ne zaman olaca idi. ah'n lmnn yznc gnnde! tiraf
almak iin ikence grmtr kukusuz!
Cemaleddin yava konuuyordu. Zayflam, gszlemiti. Her zaman dingin olan
yznde, zaman zaman tikler oluyor ama yine de ekiciliini yitirmiyordu. Ac
eker gibiydi, zellikle Mirza Rza'dan sz ettiinde. u zavallnn elinin
titremesine stanbul'da baktrdn ama yine de bir ay fincann tutamazken
nasl olup da tabancay tutabildiini ve tek atta ah' ldrebildiini anlamakta
glk ekiyordu. Acaba meczup olmasndan yararlanarak, bakasnn iledii suu
ona yklemesinler?
Yant olarak, prensesin temize ektii tutanaklar uzattm. nce ereveli
gzlklerini takp, okudu. Heyecanla, dehetle hatta bana yle geldi ki iten ie
sevinerek! Sonra ktlar katlayp cebine soktu ve odada gidip gelmeye balad.
On dakikalk sessizlikten sonra bir eit at yakt:
172
173
ran'n yitmi evlad Mirza Rza! Salt meczup olaydn keke, salt bilge olaydn
keke! Bana ihanet etmekle ya da sadk kalmakla yetmeydin keke! Bende yalnzca
sevgi ya da yalnzca nefret uyan-draydn keke! Nasl sevilirsin, nasl ihanete
urarsn! Ya Tanr? Seni ne yapsn? Seni ehitlerin cennetine mi, cellatlarn
cehennemine mi gndersin?

Yerine geip oturdu. Yorulmutu. Yzn ellerinin arama ald. Ben sessiz kalmay
srdryor, nefes almaya korkuyordum. Cemaleddin doruldu. Sesi daha dingin,
dncesi daha berrak idi.
Okuduum szler gerekten Mirza Rza'ya ait. Bu ana kadar baz kukularm
vard. Artk hi kalmad. Hi kukusuz katil o! Herhalde bunu intikamm almak iin
yaptn dnd. Ama sylediinin aksine ben ona asla ldrme emri vermedim.
stanbul'a gelip, ah'n olu ve avenesi tarafndan nasl ikence grdn
anlatrken alyordu. Onu kendine getirmek iin "Szlanmay brak! dedim. Sanki
sana acnsn istiyorsun! Sana acyacaklarn bil-sen, sakatlanmay gze alrsn!"
Ona eski bir yk anlattm. Darius'un ordular Byk skender'in ordular ile
karlatnda, Yunan'n danmanlar, Acem'in ordusunun daha kalabalk olduuna
dikkat ekmiler. skender omuz silkmi: "Benim adamlarm yenmek iin,
Darius'unkiler lmek iin savayor!" demi.
Cemaleddin belleini toparlamaya alyordu:
O zaman Mirza Rza'ya dedim ki:" ah'n olu sana zulmediyorsa, sen de
kendini mahvedeceine onu mahvet!" Bu, onu ldr demek mi? Siz gerekten,
evimde bin kiinin grd Mirza Rza gibi bir meczuba byle bir grev
verebileceime inanyor musunuz?
ten davranmak istedim:
Size yklenmek istenen cinayetin sulusu deilsiniz ama, manevi
sorumluluunuz yadsmmaz.
Ak konumam onu duygulandrd:
Bunu kabul ediyorum. ahn lmesini her Allah'n gn istemi olduumu da!
Ama kendimi ne diye savunuyorum ki? Zaten mahkm edilmiim.
Bir kasaya doru gitti, iinden bir kt kard:
Bu sabah vasiyetimi yazdm.
Metni bana verdi, okurken heyecanlanmamam olanakszd. "Hapis olduuma
zlyorum. Yaklaan lmden korkmuyorum. Tek zntm, ektiim tohumlarm
yeerdiini grmemektir. Zu174
lm, Dou halklarn ezmekte devam ediyor. Yobazlk, zgrln sesini bouyor.
Eer tohumlarm, orak saray topra yerine verimli halk toprama ekseydim,
belki daha iyi sonu alrdm. Ve sen, btn midimi baladm ran halk, bir
adam yok etmekle zgrln kazanacam sanma. Senin yok etmen gereken,
yzyllk geleneklerin ykdr!"
Bir suretini alp, evirip Henri Rochefort'a verin. Intransige-ant susuz
olduumu savunan tek gazete. Dierleri bana katil gzyle bakyor. Herkes
lmemi istiyor. Rahatlasnlar, kanser hastasym. ene kanseri!
Szlanma zaafn gsterdii her sefer, kendini yapay bir kahkaha ile toparlyor ve
ii akaya vuruyordu.
Kanser, kanser, kanser, diye tekrarlad. Gemiteki hekimler, btn
hastalklar yldzlarn konumuna balarlar.
Bir sre dnceli, tasal durdu. Sonra bir hayli yapay bir nee ile devam etti:

Bu kansere lanet ediyorum. Ama acaba beni ldrecek olan bu kanser mi? Oras
da belli deil. ah iade edilmemi istiyor, Sultan davetlisi olduum iin beni
veremiyor ama bir devlet bakanna kar su ilemi bir adamn cezasz kalmasn
istemiyor. ahtan ve slalesinden nefret etse bile, bu dnyann byklerini,
Cemaleddin gibi bir kula kar birletiren meslek dayanmas var. zm? Sultan
beni burada ldrtecek, tahta yeni gemi olan ah rahatlayacaktr. nk iademi
istemitir ama ellerini benim kanma bulamaktan ekinmektedir. Beni hangisi
ldrecek? Kanser mi? ah m? Sultan m? Bunu bilecek belki de hi vaktim
olamya-cak. Ama sen gen dostum, bileceksin!
stelik glme yrekliliini gsterdi.
Aslnda, ben de hi bilemedim. Dounun byk reformcusunun hangi koullarda
ld, gizemini korudu. Annapolis'e dndkten birka ay sonra, lm haberini
aldm. 12 Mart 1897 tarihli Intransigeant gazetesinde, gn nce ld
yazlyd. Ancak yaz sonu, irin'in vaat ettii mektup geldiinde, Cemaleddin'in
nasl ldn rendim. En azndan yandalarnn inanc buydu: "Bir sredir, her
halde kanserinden tr olacak, korkun di arlar ekiyormu. O gn, acs
ekilmez olduundan uan Saraya gndermi. Sultan kendi diisini yollam.
Dii gelip bakm, hazrlam olduu bir ineyi di etine sokarak acsnn
duracam sylemi. Birka saniye sonra, stad'n enesi imi. Ua boul175
makta olduunu grnce, diinin peinden komu. Adam henz evden
kmamm. Ama geri dnecek yerde, kendisini bekleyen faytona doru komaya
balam. Seyyid Cemaleddin bir ka dakika sonra lm. Akam, Sultan'n
adamlar gelip cesedini almlar. Alelacele ykayp gmvermiler." Prensesin
anlattklar, Hay-yam'dan evirdii szcklerle son buluyordu: "Onca bilgi sahibi
olanlar, bize bilginin yolunu gsterenler, kuku denizinde boulmadlar m? Bir
yk anlatrlar, sonra gidip yatarlar."
Mektubunun asl amac olan Etyazmas'mn ne olduu konusunda irin basit bir
eyden sz eder gibiydi: "Gerekten de katilin eyalar arasnda bulunmu. Kitap
imdi bende. ran'a dndnzde, istediiniz kadar bakabilirsiniz."
Benden bu kadar kukulanrlarken, ran'a dnmek mi?
XXXIII
ran serveninin tad damamda kalmt. Tahran'a gitmek iin bir ay, kmak iin
ay gerekmi, sokaklarn ancak gezebilmi-tim. Beni oraya eken nice grnt
kalmt belleimde: Nargile imenin keyfi, irin'in elini tutmann heyecan, bir
anlk bir vaat, bir gecelik annenin safiyetle sunduu gslere kondurulan buse
ve tabii hepsinin stnde, koruyucu meleimin kollar arasnda duran Elyazmas
kitap!
Dou'nun ekiciliine kendilerini kaptrmam olanlara, benim bir cumartesi
akam ayaklarmda pabularm, kafamda koyun derisi klahmla Annapolis'in ssz
olduunu sandm kylarnda dolatm nasl aklayabilirim, bilmiyorum. stelik
dnte, dlerime dalm durumda Compromise Caddesinden geerken, hi de
ssz olmadn unutmutum. "yi akamlar Bay Lesage", "yi gezintiler Bay
Lesage", selamlamalar st ste yayordu. "yi akamlar sayn peder!" Kendime

ancak, Pederin akn baklarn grnce geldim. Aniden durup, yukardan aaya
kendime baktm, sonra admlarm sklatrdm, hatta sanrm aba'mn iindeki
plaklm gizlemek zere komaya baladm. Eve geldiimde zerimdekileri
karttm, sarp sarmaladktan sonra, dolabn dibine attm.
Bir daha bu klkta hi dolamadm ama, o tek sefer, admn zirzopa kmasna
yetti. ngiltere'de zirzoplara her zaman hogryle baklmtr, hatta biraz da
hayranlkla... zengin olduklar takdirde! O yllarn Amerika's bu tarz zprlklara
ak deildi. Yzyln dnemecine byk bir lllk ile giriliyordu. Belki New
York ya da San Fransisco'da deil ama benim kentimde durum byleydi. Bir
Fransz anne ve bir Acem klah, Annapolis'in kaldramayaca kadar oktu!
Bu iin bir yan. Dier yanna gelince, Dou'nun byk kifi olarak, hi de hak
etmediim bir ne kavutum. Yerel gazetenin mdr Matthias Webb, o klkta
gezdiimi duymu, ran servenimi yazmam istemiti.
176
177
Annapolis Gazette and Herald'da ran adnn en son getii tarih 1856 olmalyd.
Cunnard irketinin pek vnd yandan arkl gemilerinden biri bir aysberge
arpt vakit. Bizim yreden yedi tayfa lmt. Talihsiz geminin ad: Persia idi.
Denizciler, kaderin gstergeleriyle oyun oynamaz. Ben de yaz dizime balarken
Persia adnn uygunsuz bir deyim olduunu, Acemlerin kendi lkelerine ran
dediklerini, bunun "Ayrania Vedca" yani "Arilerin Topra" anlamna geldiini
belirtmek gerei duydum.
Sonra, ou okuyucunun adn duyduklar tek ranldan, mer Hayyam'dan sz
ettim ve byk bir phecilik belirtisi olan u szlerini naklettim: "Cennet,
cehennem, bu garip yerleri gren oldu mu?" ran topraklarnda varola gelmi nice
din ve tarikattan sz ermeden nce, byle bir giri yapmay uygun bulmutum.
Zer-dtlkten, Manicilikten, Snni ve ii slam'dan, Hasan Sabbah'n smailiye
mezhebinden, sonra bizlere daha yakn olan Babilikten, eyhlerden, Bahailerden
sz ettim. Bizim "paradis" yani cennet szcmzn kknn, Acemce
"paradaeza" yani bahe szcnden geldiini anmsattm.
Mathias Webb bilgimden dolay beni kutlad vakit daha srekli bir ibirliinde
bulunmamz nerdim. Azck skld ve sonra:
Denemeyi isterim ama u metinlerinizi barbar szcklerle donatmaktan
vazgeerseniz, dedi.
Yzndeki aknlk aka grlebilirdi ancak Webb'in de kendine gre
gerekeleri vard:
Gazette'nin srekli olarak bir ran uzmanna verebilecek paras yok. Ama ayet
tm d haberleri yklenmeyi ve uzak diyar-lardaki lkeleri vatandalarmza
tantmay kabul ederseniz, gazetemizde size yer bulunur. Yazlarnz belki
derinliini kaybedecektir ama genilik kazanacaktr!
kimizin de yz gld. Bar purosunu uzattktan sonra:
Daha dne kadar Dou bizim iin Cod Burnunda bitiyordu. Ama birdenbire bir
yzyl batyor, dieri douyor bahanesiyle, sakin kentimiz yeryznn
kemekeine kendini kaptrverdi.

Bu konumay 1899'da yaptmz belirtmeliyim. Birliklerimizin yalnz Kba ve


Porto-Rico'ya deil ayn zamanda Filipinlere kadar gitmesine yol aan spanyolAmerikan Sava'ndan hemen sonrayd. Amerika Birleik Devletleri, daha nce
otoritesini hi bu kadar uzaklara gtrmemiti. spanyol mparatorluu'na kar
zaferimiz, bize iki bin drt yz lye mal olmutu ama, Deniz Aka-demisi'nin
merkezi Annapolis iin durum farklyd. Her kayp, bir
178
akrabann, bir dostun, bir nianlnn kayb demekti. Hemerileri-min en tutucular,
Bakan Mackinley'i tehlikeli bir servenci olarak gryorlard.
Webb byle dnmyordu ama okurlarnn antipatilerini dikkate almak
zorundayd. Bu ciddi, orta yal aile babas bunu aklarken kkryordu. Yz
ekimi, parmaklar bir canavarn penesi gibi kvrlmt.
Vahi dnya Annapolis'e byk admlarla yaklayor ve siz Benjamin Lesage,
sizin greviniz hemerilerinizin endielerini yattrmak olacaktr.
inden, pek parlak bir biimde syrldm sylenemeyecek bir sorumluluk! Benim
haber kaynaklarm, Paris'te, Londra'da, New-York'ta Washington'da,
Baltimore'da meslektalarmn yazdklar yazlard. Boer'lerin sava, ar ile
Mikado arasndaki 1904-1905 sava ya da Rusya'daki karklklar hakknda
sanrm yazdklarmn hibiri kayda deer deildi. Sadece ran konusunda
gazetecilik mesleimden sz edebilirim. Gururlanarak syleyebilirim ki, Gazette,
meydana gelen ve 1906'da tm dnya gazetelerinde yer alan patlamay ngren
ilk gazete oldu. lk ve herhalde son defa,'. Annapolis Gazette and Herald'm
yazlarndan, Gney ve Bat kylarnn altmtan ok gazetesinde sz edildi.
Kentim ve gazetem bunu bana borlu. Ben de irin'e borluyum. Olumakta olan
olaylar, ksa ran deneyimimle deil, irin sayesinde anlyabiliyordum.
Yedi yldr prensesimden haber almamtm. Elyazmas hakknda bana bir yant m
borluydu? O borcunu demiti. Ondan, daha baka bir ey beklemiyordum. mit
etmiyorum anlamna gelmiyordu bu tabii. Her mektup gelite mitleniyor,
zarflarn zerindeki yazlara bakyor, pullar zerinde bir Arap harfi, kalp
biiminde yuvarlak bir be says aryordum.
O tarihte ailem, Baltimore'a yerlemek zere Annapolis'ten ayrlmt. Babam
artk orada alyor ve iki erkek kardeiyle bir banka kurmaya urayordu.
Bense, doduum yerde, yal ve sar amzla kalmay yelemitim. Pek fazla
dostum yoktu ve bu yalnzlm, beklentimi daha da artryordu.
Sonra gnn birinde irin, mektup gndermeye balad. Semerkant
Elyazmas'ndan tek sz etmiyordu. Uzun mektubunda kendisiyle ilgili hibir ey
yazmamt. Sadece "Sevgili uzaktaki Dost" diyordu. evresinde olan bitenden
sz ediyordu. Zeksna hayran kalmtm. Dncesinin rnlerini sunmak zere
beni semi ol179
mas da gururumu okuyordu. Artk ayda bir gnderdii haberlerin ritmine
kendimi kaptrmtm. Kimliini aklamamam konusunda koyduu kesin yasaa
uymasam, yazdklarn olduu gibi yaynlayabilirdim.

Olaylar okuyuculara sunma biimim, onunkisinden ok farkl idi. rnein, Prenses


asla unlar yazmazd: "ran Devrimi, Belika asll bir Bakan, molla klna girmek
gibi aptalca bir dnceyi uygulamaya koyduu gn balad."
Bu pek de yalan saylmazd. irin'e gre, devrimin ilk belirtileri, ah 1900 ylnda
Contrexeville'deki kaplcalara gittii srada ortaya kmt. ah tm
evresindekiler ile gitmek istemi buna da paras yetmemiti. Hazinesi her
zamanki gibi botu. ardan bor istemi o da 22,5 milyon ruble vermiti. Hibir
armaan, bu denli zehirli olamaz! Saint-Petersburg Ynetimi, srekli iflasn
eiinde olan gneyli komusunun bu paray deyeceinden emin olmak iin, ran
Gmrk daresine el koymu ve alacan gmrk gelirlerinden kesmeye
balamt. Onbe yllk bir sre boyunca! Bu imtiyazn ne demek olduunu ve
Avrupa devletlerinin bundan hi holanmayacaklarn bilen ar, Gmrk daresini
kendi memurlarnn denetimine vermektense, bu ii kendi adna ynetecek birini
aram ve Belika Kral Leopold H'yi bulmutu. Bundan sonra da ah'm
evresinde, saylar otuzu bulan Belikal danmanlar grlmeye baland.
Bunlarn en nemlisi, M. Naus admda biriydi. ktidarn en yksek basamaklarna
kadar ykselebilmiti. Kraliyet Yksek Konsey yesi, Posta ve Telgraf Bakan,
Defterdar, Pasaport Dairesi Bakan ve Gmrk Genel Mdr idi. Ayrca vergi
sistemini dzenlemekle grevliydi ve yeni kervan vergisi adyla bilinen katrlarn
yknden alman vergiden o sorumlu tutuluyordu.
M. Naus'un, ran'n en nefret edilen kiisi olduunu sylemeye gerek yok. Arasra
kovulmas iin sesler ykseliyor ama adam yerinden oynamyordu. ar, daha
dorusu evresindeki gericiler de bu adam tutuyordu. Bu evrenin siyasal amac,
Saint-Petersbourg resmi basnnda aa vurulmutu: ran' ve Basra Krfezini,
kimseyle paylamadan, vesayet altna almak!
M. Naus'un durumu ok salam grnyordu. Koruyucusu devrilene kadar da yle
oldu. Ancak bu i, ran'daki en hayalperest kiilerin bile dleyemeyecei kadar
abuk oldu! ki aamada! nce Japon Sava! Sava, dnyann beklediinin aksine,
ar'm yenilgisi ile sonuland. Donanmas yok oldu. Sonra srasyla, yetenek180
siz yneticiler yznden onurlar krlan Ruslarn fkesi, Potemkin zrhls
subaylarnn isyan, Kronstadt Ayaklanmas, Sivastopol bakaldrs, Moskova
olaylar grld. Kimsenin unutmad bu olaylar zerinde duracak deilim; sadece,
zellikle Nicolas linin 1906'da bir Parlamento -Duma- toplama zorunda kalnn
ran zerindeki ykc etkileriyle yetineceim. Son derece basit bir olay, ite bu
karklklar srasnda meydana geldi. Belikal bir danmann verdii maskeli
baloya, M. Naus'un molla klnda gitmek geldi aklna! Kkrdamalar, glmeler,
alklar arasmda Bakan1 in evresi alnd, kutland, fotoraf ekildi. Bu
fotorafm kliesi, birka gn sonra, Tahran arsnda elden ele dolamaya
balad.
181
XXXIV

irin, bunlardan birini bana gnderdi. Hl saklarm. Arasra glerek bakarm.


Bahenin ortasnda, bir halnn zerinde krk kadar kadn-erkek, Trk, Japon,
Avusturyal klna girmi, ortalarnda hemen n planda, beyaz sakal, kr by ile
rahatlkla dindar bir patrik de olabilecek molla klndaki M. Naus! irin resmin
arkasna yle yazm: "Onca su iin ceza grmedi, bir kabahat iin lanetlendi."
Naus'un herhalde din adamlaryla alay etmek gibi bir niyeti yoktu. Sadece,
hafiflik, bilinsiz davran ve isabetsiz bir seimde bulunma ile sulanabilirdi.
Onun asl kabahati, ar'n Truva At roln stlendiine gre, kendisini
unutturmas gerektiini anlamam olmasyd. nce Naus'un sonra btn Hkmet
yelerinin gitmesi istendi. Tpk Rusya'daki gibi bir Parlamento kurulmasm istiyen
bildiriler datld. Gizli rgtler yllardan beri almaktayd. Mutlakiyet rejimine
kar olan rgtler bazen Cemaleddin'e hatta bazen de Mirza Rza'ya bal
olduklarn ak ak sylyor-lad.
Kazaklar sokak balarn tutmutu. Resmi makamlarn yayd s^dentilere
baklrsa korkun cezalar verilecek, ar askerlerce alp halka
yamalattrlacakt. Bu bin yldan bu yana, tccarlar tehdit etme biimiydi.
Bu nedenle 19 Temmuz 1906'da bir grup tccar ve ar sarraf, ngiliz
maslahatgzarna bavurarak nemli bir konuyu grmek istediler. ayet
tutuklanma tehlikesiyle karlaacak olurlarsa, elilie snabilirler ve
korunabilirler miydi? Yant olumluydu. Gelenler teekkrler ve temennahlar ile
ayrldlar. Ayn gnn akamnda, dostum Fazl, baz arkadalaryla elilie gelmi
ve hararetle karlanmt. Henz otuz yanda olmasna karn, babasmn tek
vrisi olarak, arnn en zengin adam saylyordu. Geni kltr ve bilgisiyle;
meslektalarnn zerinde byk etkisi vard. Onun konumunda birine, ngilizler
en gzel odalarn vermek iste182
diler, ancak o kabul etmeyerek, geni elilik bahesinde bulduu bir keyle
yetinmiti. Bunun iin bir adr, bir seccade ve birka kitap getirmiti. Ev
sahiplerine de dilerini skp gzlerini ksarak eyalarm yerletirmesini izlemek
kalmt.
Ertesi gn otuz tccar daha gelmiti. gn sonra, 23 Temmuz gn, gelenlerin
says sekiz yz altm bulmutu. Temmuz 26'da be bin kii olmulard. 1
Austos'ta oniki bin kii!
Bir ngiliz bahesinde ykselen bu Acem kenti, gerekten tuhaf bir grntyd.
adrlar loncalara gre gruplanmt. Hemen bir dzen kurmular, nbeti
kulbelerinin arkasma bir mutfak yapmlard. Koca kazanlar bahedeki
"mahalleler" arasnda dolayor ve yemek servisi saat sryordu.
Hibir karklk, hibir grlt yoktu. Acemlerin dedii gibi bast yaplm, yani
snmada bulunulmutu. Bir baka deyimle, bir trbenin dokunulmazlnda pasif
direnie gemilerdi. Tah-ran'm pek ok yerinde trbe vard: eyh Abdlzim
Trbesi, ah Ahrlar gibi. Bast larn en k, Tophane Meydanmdaki tekerlekli
toptu. Sulu gizlenecek olursa, gvenlik gleri gelip onu oradan kartamazd. Ne
var ki Cemaleddin olay, bu yerlerin pek gvenli olmadklarn gstermiti. Resmi
makamlarn tandklar tek dokunulmazl olan yer, yabanc eliliklerdi.

Her snmac, elilie, nargilesini ve dlerini getirmiti. Bir adrdan dierine,


okyanuslar kadar fark vard. Fazl'n evresini adalar almt. Bir avu insan
deil, yzlerce insand. Gen-yal, encmen eklinde rgtlenmilerdi. Gizli ya da
yar gizli rgtlerdi bunlar! Aralarndaki konumalar sk sk Japonya, Rusya ve
zellikle dilini konutuklar Fransa hakknda oluyordu. Franszca kitap ve gazete
okuyor, Saint-Simon'un, Robespierre'in, Rousse-au'nun ve Waldeck-Rousseau'nun
Fransa'sn biliyorlard. Fazl, bir yl nce Fransa'da oylanan ve Kilise ile Devleti
birbirinden ayran yasa metnini gazeteden kesmi, evirmi ve dostlarna
datmt. Hararetle tartyorlard. Ama alak sesle, nk az telerinde
mollalar toplant yapmaktaydlar.
Din adamlar blnmt. Bir ksm, Avrupa'dan gelen her eyi red ediyordu.
Hatta demokrasi, parlamento ve adalamay bile! "Kur'an varken anayasaya ne
gerek var?" diyorlard. adalar buna, Kitabm insanlara, kendilerini demokratik
biimde ynetmelerini sylediini belirterek kar kyorlard. Kitap: "lerinizi,
aranzda danarak grn" demiyor muydu? Sonra kurnazca unu ekliyorlard:
ayet Mslmanlar, yeni domakta olan devlet183
lerini bir anayasaya sahip olarak rgtleselerdi, mam Ali de yok edilemezdi, kanl
veraset savalar da olamazd.
Doktrin tartmas bir yana, mollalarn ou, ah'rn keyf ynetimine son vermek
iin, anayasa dncesine scak bakyorlard. Bast yaparak yzlerce kii haline
gelilerini, Peygamberin Medine'ye hicretine, halkn ektii ileyi de mam Ali'nin
olu Hseyin'in ektiklerine benzetiyorlard. Zaten Hseyin'in bir Mslman
olarak ektikleri, sa'nn ilesine e deerdeydi.
Elilik bahesinde, profesyonel alayc takm Roze-Khvan lar, Hseyin'in
ektikleri iin at yakyorlard. Hseyin'e alyor, kendilerine alyor, ran'a
alyorlard. Fazl'n dostlar bu gsteriden uzak duruyorlard. Cemaleddin, RozeKhvan lardan ekinmelerini tlemiti. Onlara endie ile bakyor ve dinliyorlard.
irin'in mektuplarndan birinde yapt soukkanl yorum beni etkilemiti: "ran
hasta" diyordu. "Baucunda pek ok doktor var. ada doktorlar, geleneki
doktorlar... her biri kendi ilacn neriyor. Onu kim iyiletirirse, gelecek onun
olacak. Bu devrim baarl olursa, mollalar demokratlama; olmazsa demokratlar
molla-lama zorunda kalacaklar."
imdiki halde hepsi ayn siperde, ayn bahede bulunuyordu. Austos'un 7'sinde
elilikte on alt bin Basti vard. Kent sokaklar sszd. nl tccarlarn hemen
hepsi "g" etmiti. ah'a, istekleri kabulden baka bir ey kalmyordu. Bast 'in
balamasndan bir ay bile gemeden, ah Tahran'da dorudan, tarada dolayl
seimlere gideceini ilan etti.
ran'n ilk Parlamentosu 7 Ekim'de topland. Taht adma konuma yapmak zere
ah, Cemaleddin'in dostu, onu son Londra'da bulunduunda konuk etmi olan,
sfahanl bir Ermeni ve en eski muhaliflerinden biri olan Malkom Han' semiti.
Malkom Han, ngiliz'i andrr muhteem bir ihtiyard ve btn mrnce, merut
bir hkmdarn sylevini Parlamentoda okumay dlemiti. O dnemi daha
yakndan incelemek isteyenler, Malkom Han' o dnemin belgelerinde aramasnlar.

Hayyam'n yaad dnemde olduu gibi bugn de ran, yneticilerini adlaryla


deil unvanlary-la tanr: "Kralln Gnei", "Dinin Temel Direi", "Sultann
Glgesi" gibi. Demokrasi an balatm olan Malkom Han'a da unvanlarn en
nls verildi: Nizamlmlk! artc ran! alkantlar arasnda onca deimez,
deiimler arasmda onca kendisi olan!
184
XXXV
Dou'nun uyanna katlmak bir ayrcalktr, bir heyecan, bir coku ve bir
kukudur. Uyuyan beyninde ne gibi hayrl ya da canavarca dnceler yeermiti?
Uyanrsa ne yapacak? Kendisini sarsann zerine yryecek mi? Beni, endieyle
soru yamuruna tutan okuyucu mektuplar alyordum. Daha hl belleklerinde,
1900 ylndaki Pekin Boxers isyan, yabanc diplomatlarn rehin alnmalar,
"Gkyznn Korkun Kz" yal mparatorienin karsna dikilen lejyoner ordu
olduu iin, Asya'dan korkuyorlard. ran farkl olacak m? Ben, domakta olan
demokrasiye gvenerek "Evet" diyordum. Bir Anayasa ve nsan Haklar Yasas
kartlmt. Her gn yeni dernekler kuruluyordu. Gazetelerin ve dergilerin says
bir ay iinde doksana kmt. Uygarlk, Eitlik, zgrlk gibi adlar tayorlard.
Ya da daha tantanal biimde Yeniden Dou Borazan gibi adlar... Bunlardan
ngiliz basnnda ya da liberal Ryech veya sosyal-demokrat Sovremenny Mir gibi
Rus gazetelerinde sz ediliyordu. Tahran'n mizah gazetelerinden biri, daha ilk
saysmda kaplyordu. Karikatrcler oklarn Saray dalkavuklarna, ar'n
ajanlarna ve daha ok da yobazlara frlatyorlard.
irin yle yazyordu: "Geen cuma, bir takm mollalar arda yanda edinmek
istediler. Anayasay din d bir yenilik diye niteliyor ve halk, Parlamentonun
bulunduu Baharistan'a yrmesi iin kkrtyorlard. Baarsz oldular.
stedikleri kadar yrtnsnlar halk ilgilenmedi. Arasra bir kii durup onlara
bakyor, sonra geip gidiyordu. Sonunda kentin en saygm ulemas geldi.
Gzlerini bir kar yukar kaydrmadan, en ksa yoldan evlerine dnmelerini istedi.
nanasm gelmiyor: ran'da artk yobazlk ld."
te bu son cmleyi, yazlarmdan en gzeline balk yaptm. Prensesin
yazdklarna kendimi ylesine kaptrmtm ki, yazm senet yerine geti.
Gazette'in mdr daha lml olmam istedi ama okuyucu mektuplarndan,
onaylandm anladm.
Bu mektuplardan biri, Neto-Jersey Princeton niversitesinde
185
renci olan Howard C. BaskerviUe'den geliyordu. Bachelor of Arts diplomasn
alm ve anlattm olaylar yakndan grmek iin ran'a gitmek hevesine
kaplmt. Onun yazd bir cmle, bana baya dokunmutu: "Bu yzyln banda
Dou uyanmazsa, Bat uyuyamayacak gibi bir sezgim var." Yantmda, bu yolculua
kmasn tevik ediyor ve kacak olursa baz dostlarmn adlarn vermeyi vaat
ediyordum. Baskerville, birka hafta sonra Annapo-lis'e gelerek, Amerikan
Presbiteryen Kilisesi tarafndan ynetilen Tebriz Erkek Okulunda bir retmenlik
aldn haber verdi. ranl ocuklara ngilizce ve Fen dersleri verecekti. Hemen
yola kmay planlyordu, onun iin tavsiyelerimi ve tlerimi almaya gelmiti. Onu

kutladm ve dnmeden konuarak ran'a gidecek olursam onu grme vaadinde


bulundum.
Ama yakmda gidebileceimi hi sanmyordum. Geri istiyordum ama yersiz
sulamalar nedeniyle henz bu yolculuu erken buluyordum. ah'n katilinin su
orta sanlmyor muydum? Tah-ran'daki deiikliklere karn, tozlu belgelerden
biri yznden snrda tutuklanmaktan ve elilie haber ulatramamaktan
korkuyordum.
Baskerville'in gidii, durumumu dzeltmek iin baz giriimlerde bulunmama yol
at. irin'e asla yazmayacama sz vermitim. Her geen gn daha byk etki
kazanan Fazl'a yazmaya karar verdim. Millet Meclisi'nde sz geenlerin banda
geliyordu. Yantn ay sonra aldm. Dosta bir yantt. Adalet Bakanlndan, her
trl sanklktan arndrldma dair resmi bir yaz alm, onu gnderiyordu. Yani
artk tm ran topraklarnda serbeste dolaabilirdim. Daha fazla beklemeden
Marsilya'ya, oradan da Se-lanik'e hareket ettim. stanbul, Trabzon ve sonra
katr srtnda Ar Da zerinden Tebriz!
Scak bir haziran gn Tebriz'e vardm. Ermeni mahallesindeki kervansaraya
yerletiimde, gne damlarn hizasna inmiti. Yine de bir an nce Baskerville'i
grmek istediimden doru Presbiteryen Okuluna gittim. Alak ve enine yaylm
bir bina idi. Yeni beyaza boyanmt. Kays aalarnn arasnda yer almt.
Parmaklklarn zerinde ve damda gsterisiz iki ha ve kapnn stnde yldzl
bir bayrak vard.
ranl bir bahvan bana doru geldi. Beni, sakall kzl sal bir rahibin yanna
gtrd. Konumaya balamadan nce, beni gece konuk edebileceini syledi:
Aniden gelip bizi ziyaretleriyle onurlandran vatandalarmz iin her zaman
bo bir odamz var. Size zel muamele yapmyoruz. Buras var olduundan beri
srdrlen bir dettir bu!
tenlikle zntlerimi beyan ettim.
Eyalarm kervansaraya braktm. br gn de Tahran'a gitmeyi dnyorum.
Tebriz, bir gnden fazlasna layktr. Buraya kadar gelmiken, Byk ar'y,
ad Binbir Gece Masallarnda geen mavi caminin kalntlarn grmeden gitmeyi
nasl dnrsnz? Gnmzde yolcularn ok acelesi oluyor nedense.
Benim bunca kt bir gezgin olmama esef ediyordu. Savunma yapmak zorunda
kaldm:
Aslnda Tahran'da iim var. Tebriz'e kadar geliim, sizde retmenlik yapan
Howard Baskerville'i grmek iindi.
Bu ad syler sylemez, hava arlat, nee kayboldu, hararet snd, babaca
yaklamlar yok oldu. Yz skntl, baklar kaamakt. Uzun bir sessizlikten
sonra:
Howard'in arkada msnz? diye sordu.
Bir bakma ran'a geliinden sorumlu saylrm.
Ar bir sorumluluk!
Yznde, bo yere bir glmseme aradm. Bana birden bitkin ve km gibi geldi.
Baklar yalvarr gibiydi:

Buray onbe yldr ynetiyorum. Okulumuz kentin en iyi okulu. Yaptmz iin
yararl ve hayrl olduuna inanyorum. almalarmza katkda bulunanlar buna
inanmasa, genelde dmanca bir ortamda buraya gelmeye gerek grmezler. Onlar
zorlayan hi bir ey yok.
Herhangi bir kuku duymam iin bir neden yoktu ama adamn kendini savunmadaki
heyecan beni rahatsz diyordu. Birka dakikadan beri odasndaydm, onuherhangi bir eyle sulamam-tm, ondan hibir ey istememitim. Bam nazike
sallamakla yetindim. Devam etti:
Bir misyoner ranllarn aclarna ilgisiz kalrsa, bir retmen rencilerinin
kaydettikleri ilerlemelere hibir sevin gstermezse ona derhal Amerika'ya
dnmesini tavsiye ederim. Bazen, en gen olanlar bile, heyecansz olabiliyor. Bu
ok insanca, deil mi?
Bundan sonra rahip sustu. Koca parmaklar sinirli biimde piposunu skyordu. ini
kolaylatrmay grev bildim. En umursamaz biimde:
Siz Howard'in birka ay iinde cesaretini kaybettiini, Do186
187
u'ya duyduu ilginin geici olduunu mu sylyorsunuz? Yerinden srad:
Tanrm hayr, size pek ok kiiyle bamza geleni anlatmaya altm, ama
Baskerville ile deil. Arkadanzla iin tam tersi oluyor ve bu yzden son derece
endieliyim. Bir bakma bugne kadar gelen en iyi retmen, rencilerini ok iyi
yetitiriyor, aileler varsa yoksa o diyorlar. Misyonumuz bugne kadar bu kadar
ok hediye almamtr: kuzular, horozlar, helvalar, hepsi Baskerville iin. Onunla
olan sorun, bir yabanc olduunu unutmas! Buradaki insanlar gibi giyinmekle,
benimle bile yrenin lehesiyle konumakla ve pilava baylmakla yetinse, gler
geerdim. Ama Baskerville grnle yetinmiyor. Siyasi savaa atld. Anayasay
vyor, rencilerini Ruslarn, ngilizlerin, ahn ve gerici mollalarn aleyhine
kkrtyor. Onun burada "Adem'in Olu" yani gizli rgt yesi olmasndan bile
kukulanyorum.
ini ekti:
Dn sabah, kapmzn nnde bir gsteri oldu. En nemli iki din adamnn
liderliinde, Baskerville'in gitmesi, aksi halde Misyonunun kapanmas istendi.
saat sonra bir baka gsteri yapld, onlar da Howard'i destekliyor ve kalmasn
istiyorlard. Anlyorsunuz ya? Bu byle devam ederse bu kentte kalamayz.
Howard'la konumadmz m?
Belki yz kere, her slupta, her tonda. Dou'nun Uyan, Misyonun kaderinden
nemlidir diyor da baka bir ey sylemiyor. Anayasa devrimi baarsz olursa,
nasl olsa gitmek zorunda kalrmz. Geri szlemesini iptal edebilirim ama bunu
yaparsam, bizi her zaman desteklemi olanlarn fkesini ekeceimden korkarm.
Tek zm Baskerville'in sakinlemesi. Bunu belki siz baarabilirsiniz.
Byle bir sz vermeksizin, Howard'i grmek istedim. Papazn bir an gz parlad.
Bir srayta ayaa kalkt:

Arkamdan gelin, nerede olduunu gstereyim. Sanrm nerede olduunu


biliyorum. Onu sessizce izleyin, neden byle dndm anlar, kayglarm
paylarsnz.
DRDNC KTAP
DENZDE BR AR
Oyunu oynayan Tanr, bizlerse dama ta!
in dorusu bu, gerisi laf- gzaf.
Onun iin dnya dama tahtas, bizler birer oyuncak.
Bkar sonunda, salverir hiliin kuyusuna.
mer Hayyam
188
XXXVI
Duvarlarla evrili bir bahenin alacakaranlnda, kpr kpr insanlar. Baskerville'i
nasl ayrdetmeli? Tm yzler ylesine yaz ki! Bir aaca yaslanm, duruyorum.
evreme bakyorum. i aydnlatlm bir kulbenin nnde tuluat yaplyor.
Anlatc ve alayc Roze-Khvan'lar, mminleri alamaya, barmaya, kan dkmeye
armaktayd.
Adamn biri ortaya kt, gnll olduunu syledi. Acya gnll! Yalm ayak,
yardan yukars plak, elleri zincirli... zincirleri havaya frlatyor, omuzlarndan
plak srtna kaydryor, demir kaygan, cilt ince... moraryor ama dayanyor.
Kanatmas iin otuz-krk darbe vurmas gerek. Siyah bir fkrt! Acnn tiyatrosu
da bu! Bin yllk ile gsterisi!
Krbalanma arttka, halkn barmas da artyor, anlatc darbelerin ve
lklarn grltsn bastrmak iin daha ok baryordu. Tam o srada
oyunculardan biri ortaya atld, klcyla tehditler yadrd, yzn buruturdu,
lanetlendi. Kendisine birka da ta atld. Az sonra kurban ortaya kt. Kalabalk
lk stne lk att. Ben bile kendimi tutamayp bardm, nk adamn kafas
kopmu, yerde srkleniyordu. Bam evirdim, dehet iinde rahibe baktm,
souk bir glmsemeyle beni yattrd:
Bu ok eski bir hile. Bir ocuun ya da ok ksa boylu bir adamn kafasnn
zerine bir koyunun kopmu kafasn oturtuyorlar. yle bir biim veriyorlar ki,
kanl boyun st ksmda kalyor, zerlerine de tam yerinden delinmi beyaz bir
araf rtyorlar. Grdnz gibi yaratt izlenim dehet verici!
Piposunu ekti. Kafas kopmu olan, sahnede srayp dneni-yordu. Sonra yerini
garip bir adama brakt.
Baskerville!
Tekrar dnp Rahibe baktm. Gzlerini krptrmakla yetindi. Asl tuhaf olan,
BaskerviUe'in bir Amerikal gibi giyinmi olmas idi. Hatta, bu trajedi ortamnda
komik kaan bir de hotform apka
191
giymiti. Halk yine de avaz avaz baryor, alyordu ve grdm kadar ile,
hibiri elenir grnmyordu. Rahibi saymazsak... O da bana anlatma
nezaketindeydi:

Bu trenlerde daima bir Avrupal bulunur ve tuhaf ama hep "iyileri" temsil
eder. Gelenee gre, Sarayda bulunan bir eli, Hseyin'in lmnden etkilenip
cinayeti aka knamak durumundadr. Tabii ellerinde her zaman bir Avrupal
bulunmuyor, onun yerine bir Trk' ya da ak renkli bir Acem'i kartyorlar.
Baskerville Tebriz'de olduundan beri, bu role hep o kyor. Mkemmel bir oyun
sergiliyor. Sonra, sahnede alyor!
O srada, kll adam, byk bir grlt kararak Basker-ville'in evresinde
dneniyordu. Baskerville kprdanyor, apkasn dryor, sar salar ortaya
kyor, sonra bir robot yaval ile diz st kyor, yere uzanyor, gne
gzyalarm belir-ginletiriyor, siyah giysisinin zerine iekler yadrlyordu.
Kalabal duymaz olmutum. Gzlerim arkadama taklm, heyecanla ayaa
kalkmasn bekliyordum. Tren bitmez gibi geliyordu. Onunla karlamak iin
acele ediyordum.
Bir saat sonra, Misyon'da, bir orba ksesinin nnde buluabildik. Rahip bizi
yalnz brakmt. Aramzda skntl bir sessizlik vard. Baskerville'in gzlerindeki
kzarklk gememiti.
Batl ruhuma dnmem vakit alyor, diye mazeret beyan etti.
Acele etme. Yeni yzyl henz balyor.
ksrd, scak orba ksesini dudaklarma gtrd, yine sessizlie brnd. Sonra
glkle:
Bu lkeye geldiim zaman, koca koca sakalllarn, bin iki yz yl nce ilenmi
bir cinayete alayp szlanmalarn anlayam-yordum, dedi. imdi ise anlyorum.
ranllar gemite yayorlarsa, o gemi vatanlar olduu iindir. Bugn buralar
yabanc bir diyar olduu ve bu diyarda onlara ait hibir ey bulunmad iindir.
Bizler iin ada yaam, zgrlk simgesi olan her eydir, onlar iinse yabanc
egemenlik anlamna geliyor. Yol: Rusya'dr. Ray, Telgraf, Banka: ngiltere'dir.
Posta: Avusturya-Macaristan'dr.
... ve de bilimlerin retimi: Amerikan Presbiteryen Misyonundan
Baskerville'dir.
Tam stne bastnz. Tebrizliler iin iki seenek var: oullarn ya, tpk Atalar
gibi ayn cmleleri on yl boyunca anrsmlar diye geleneksel okullara
gnderecekler, ya da Amerikallar gibi
eitim grecekleri benim snfma yollayacaklar, ama bir han ve yldzl bayran
glgesinde. Benim rencilerim, lkenin en yararllar, en iyileri, en ustalar
olacaktr ama dierlerinin onlara satlm gzyle bakmalar nasl nlenecektir?
Geldiimin haftasnda,. kendi kendime bu soruyu sordum ve yantn, grdnz
trenlere benzer trenlerde buldum. Bir gn, kalabala karm, yryordum.
evremde iniltiler ykseliyordu. Alayan, perian, korkmu, akn yzleri
inceledike, ran'n btn sefaletini grm oldum. Farkna varmadan ben de
alamaya baladm. evremdekiler bunu grd, heyecanlandlar ve bana iyileri
temsil eden drst eli roln oynattlar. Ertesi gn rencilerimin velileri geldi.
ocuklarn Presbiteryen Okuluna gndermenin yantn bulmular, bundan
mutluluk duyuyorlard. "Ben olumu mam Hseyin'e alayan retmene emanet
ettim" diyorlard. Bir ksm mollalar rahatsz oldu. Bana kar gttkleri

dmanlk, benim ne derece baarl olduufnu kantlyor. Onlar yabanclar,


yabanclara benzesin istiyorlar.
Davrann anlyordum ama yine de kukuluydum:
Yani sence, ran'n sorunlarna zm yolu, alayclara katlmaktan m geiyor?
Ben bunu demedim. Alamak reete deil. Marifet de deil. Sadece basit bir
eylem. Kimse gzya dkmeye zorlanmamal. nemli olan tek ey, bakalarnn
felaketini kmsememektir. Beni alarken grdklerinde benim yabanclara zg
umursamazlm olmadn grdklerinde, bana geldiler ve alamann bir ie
yaramadn, ran'n fazladan bir goygoycuya gereksinim duymadn,
yapabileceim en iyi iin Tebrizli ocuklara doru drst eitim vermek olduunu
sylediler.
Akllca szler. Ben de sana ayn eyleri syleyecektim.
Ne var ki, ayet alamam olsaydm, bana gelmezlerdi. Beni alar
grmeselerdi, benim ocuklara bugnk ah'n kokumu olduunu, Tebrizli
mollalarn ondan geri kalmadn sylememe izin vermezlerdi.
Bunu snfta sylyorsun, yle mi?
Evet. Bunu smfta sylyorum. Ben, sakalsz, gen Amerikal, ben, Presbiteryen
Misyonu Okulunun kk retmeni, tac ve sariklkfr sarstm ve renciler bana
hak verdi. Ana ve babalar da. Sadece Rahip huzursuz oldu.
Benim kendime gelemediimi grnce, ekledi:
Onlara Hayyam'dan da sz ettim. Milyonlarca Amerikal ve
192
193
Avrupal'nn Rubaiyat' baularndan eksik etmediklerini anlattm. Fitzgerald'n
iirlerini ezberlettim. Ertesi gn, bir bykbaba gelip beni grd. Torunu ona
her eyi anlatm. Bana dedi ki: "Biz de Amerikal airleri ok sayarz." Tabii bir
tekinin bile adn bilmiyordu ama ne nemi vard? Ona gre, minnet gstermenin
bir yolu buydu. Ama btn aileler byle davranmad, hatta biri ikyet bile etti.
Rahibin nnde bana dedi ki: "Hayyam sarho bir zndktr." Ben de "Byle
sylemekle Hayyam'a hakaret etmiyor, sarholuu ve zndkl vyorsunuz"
dedim. Rahip az daha bouluyordu. Howard bir ocuk gibi gld. Afacan bir
ocua benziyordu!
Yani imdi sen, seni suladklar sula vnyorsun. Yani sen yoksa "dem
Oullarndan" msn?
Rahip bunu da m syledi? Benden ok sz etiniz gibi bir izlenim iindeyim.
kimizin tand bir bakas yok da...
Senden hibir ey gizlemeyeceim. Benim vicdanm, yeni domu bir bebeinki
kadar temiz. Bundan iki ay nce, bir adam gelip beni grd. Koskoca bir deve
benziyordu ama bir o kadar da utangat. Bana, Encmen'de bir konuma yapp
yapmyacam sordu. Hangi konuda dersin? Hi tahmin edemezsin! Darwin teorisi
zerinde! lkedeki siyasi kargaa ortamnda, bunu elenceli buldum. Kabul ettim.
Darwin hakkmda bir sr bilgi topladm, onun aleyhinde olanlarn grlerini
anlattm. Konumam skcyd ama salon doluydu ve beni byk bir hayranlkla
dinliyorlard. Sonra, baka toplantlara da gittim. Deiik konularda konumalar

yaptm. Bu insanlarda mthi bir renme al var. Bunlar ayn zamanda en ateli
Anayasaclar. Tahran'dan son haberleri almak iin, evlerine uradm olur. Onlar
tanmalsn, onlar da senin benim gibi bir dnya dlyorlar.
194
XXXVII
Akamlar, Tebriz arsnda pek az dkkn ak kalr ama sokaklar hareketlidir.
Erkekler ke balarnda, hasr iskemleler zerinde nargilelerini tttrrler.
Nargilenin duman, gn iindeki bin bir eit kokuyu bastrr.
Yrym, Howard'mkine uydurmaya alyordum. Hi duraksamadan, bir
sokaktan dierine geiyor, arasra bir rencisinin babasna selam vermek iin
duruyordu. Her yerde, ocuklar oyunlarn yarda brakp, gemesi iin kenara
ekiliyorlard. Sonunda pasl bir kapnn nne geldik. Arkadam kapy itti,
aalkl kk bir baheden getik, kerpi bir evin nne vardk, yedi kez
vurduktan sonra kap gcrtyla geni bir odaya ald. Oda, cereyandan tr
sallanp duran tavandan sarkan lambalarla aydnlanmt. Odadakiler buna alk
olmalydlar. Ama ben sallanp duran bir kaya binmi gibiydim. Hibir yz sabit
gremiyor, gzlerimi kapatp uzanmak istiyordum. "dem Oullar" toplantlarnn
yabancs deildi Baskerville. Zaten karlanndan belliydi. Onun yannda olduum
iin ben de kardee kucaklandm, stelik Howard, ran'a geliine benim neden
olduumu syleyince, daha da scak bir kucaklama oldu.
Tam oturacam sandm srada, odann kar kesinden bir adam ayaa kalkt,
gelip karmda durdu:
Benjamin!
Yerimden sradm, gzlerimi ovuturdum:
Fazl!
Birbirimize sarldk, birbirimize masum kfrler savurduk. Fazl, huyu olmad
halde, bu samimiyetimizi aklamak gereini duydu:
Benjamin Lesage, Seyyid Cemalettin'in dostuydu.
O saniye, deerli bir konuk olmaktan kp, tarihi bir ant ya da kutsal bir yadigr
oluverdim; yanma byk bir sayg ile, ekine ekine yaklayorlard.
195
Howard' Fazl'a takdim ettim. Birbirlerini sadece ismen tanyorlard. Fazl,
doduu kent olan Tebriz'e, bir yl gekin bir zamandr gelmiyormu. Zaten bu
svas dkk duvarlar, sallanp duran lambalar arasnda bulunmas hayra alamet
deildi. Anayasa Devriminin temel talarndan biri olan Demokrat
Parlamenterlerin lideri deil miydi? u sralar bakentten ayrlmas doru muydu?
Bu sorular kendisine sordum. Rahatsz oldu. Oysa Franszca ve alak sesle
konumutum. Yannda oturanlara kaamak baklar frlatt. Sonra yant olarak:
Nerede kalyorsun? diye sordu.
Ermeni mahallesindeki kervansarayda.
Gece gelirim.
Gece yarma doru, odamda alt kii olmutuk. Baskerville, ben, Fazl ve onun
arkada. Onlar, kimlikleri bilinmesin diye, sadece kk adlar ile tantt.

Encmen'de neden Tahran'da deil de burada olduumu sordun. nk bakent,


Anayasaclar iin kayp vaka! Bunu otuz kiinin nnde syleseydim, panik yaratm
olurdum. Ama iin dorusu bu!
Tepki gsteremeyecek kadar afallamtk. Fazl devam etti:
ki hafta nce, Saint-Petersbourg'dan bir gazeteci beni grmeye geldi. Ryech
gazetesinin muhabiriydi. Ad Panoff ama yazlarn "Tane" diye imzalyor.
Ondan sz edildiini duymutum. Londra basn, arasra yazlarndan alntlar
yapard. Fazl devam etti:
O bir sosyal-demokrat. arlk dman. Ama bir ka ay nce Tahran'a
geldiinde, dncelerini kendine saklad, Rus Eliliine kolayca girip kmann
yolunu buldu ve hangi rastlant ya da hangi hile sonucu bilmem, bir takm
dosyalara el koyma frsatn buldu. Kazaklar, mutlakiyet rejimini geri getirmek
zere bir darbe hazrl iindeymiler. Her ey aka yazlym. arda, yeni
rejime gveni sarsmak iin, hrszlk olaylar balatlacak, baz mollalar da
ah'tan, szde slam'a aykr olan, anayasay kaldrmasn is-teyeceklermi. Tabii
bana bu belgeleri getirirken, Panoff byk bir riske giriyordu. Ona teekkr edip,
Parlamento'nun olaanst toplanmasn istedim. Durumu ayrntlaryla anlatp,
hkmdarn tahttan'indirilmesini, yerine oullarndan birinin geirilmesini, Kazak
Birliinin kaldrlmasn, sulu mollalarn tutuklanmalarn
nerdim. Pek ok konumac krsye kp durumu knad ve nerilerimi
destekledi.
Birden bir grevli kageldi. ngiliz ve Rus elilerinin bize acele bir nota vermek
zere Parlamento'da olduklarn syledi. Toplantya ara verildi, Meclis Bakam ve
Babakan darya ktlar, dnlerinde birer kadavra gibiydiler. Eliler, ah'in
tahttan indirilmesi halinde, her iki devletin askeri mdahalede bulunmak zorunda
kalacaklarn sylemeye gelmilerdi. Bizi yalnz bomaya hazrlanmyor, kendimizi
savunmamz da engelliyorlard!
Baskerville dehet iinde:
Bu gayretkelik niye? diye sordu.
nk ar, burnunun dibinde demokrasi istemiyor, Parlamento szc bile onu
zvanadan kartyor.
Ama ngilizler iin ayn ey sylenemez?
Hayr ama, ranllar kendi kendilerini ynetmeyi renirlerse, bunun Hintlilere
rnek olmasndan korkuyorlar. nk o takdirde ngilizler, pllarm prtlarn
toplayp gitmek zorunda kalacaklar. Tabii bir de petrol var. 1901 ylnda, Knox
d'Arcy adl bir ngiliz, yirmi bin sterling karlnda tm ran petroln iletme
hakkn ald. Bugne kadar retim nemsiz miktardayd, ama birka haftadan beri
Bahtiyari airetlerinin topraklarnda byk miktarda petrol kt. Her halde
duymusunuzdur. Bu, lke iin nemli bir gelir kayna olabilir. Parlamento'dan
Londra Antlamas'n gzden geirmesini ve bylece daha adil koullar elde
etmemizi istedim; milletvekillerinin ou beni destekledi. O gnden beri ngiliz
Elisi beni davetlerine armaz oldu.
Oysa bast olay Elilik bahesinde olmutu!

ngilizler o tarihte, Rus etkisinin ok olduunu, ran pastasndan kendilerine


ok az bir para brakldn dnyorlard. Onun iin bizi destekleyip,
bahelerini atlar. Hatta M. Naus'u kt duruma dren resmi, onlarn
bastrd syleniyor. Bizim hareketimiz baar kazannca, Londra, ar bir
blme anlamasna raz etmi oldu. ran'n kuzeyi Rus nfuz alanna, gneyi de
ngil-tere'ninkine girecekti. ngilizler istediklerini elde eder etmez,
demokrasimizden yz evirdiler. Onlar da ar gibi demokrasimizi sakncal
buluyor ve yok olmasn istiyorlar.
Baskerville patlad:
Hangi hakla?
Fazl ona babaca glmsedi ve konumasn srdrd:
ki diplomatn gelilerinden sonra milletvekilleri cesaretleri196
197
ni kaybettiler. Btn dmanlara ayn anda kar koyamayacaklar iin, zavall
Panoff'a yklenmeyi yelediler. Pek ok konumac onu sahtekr, anarist olmakla
sulad ve amacnn ran ile Rusya arasnda sava balatmak olduunu syledi.
Gazeteci Parlamen-to'ya benimle gelmiti, tankl gerekebilir diye onu byk
salonun yannda, kap nnde bekletiyorum. Oysa milletvekilleri kalkm
tutuklanmasn ve ar'n elisine teslim edilmesini istiyorlard. Bunun iin bir de
nerge vermilerdi. Kendi hkmetine kar bize yardm elini uzatm olan bu
adam, cellatlara teslim edilecekti! Her zaman sakin bir insan olduum halde,
kendimi tutamadm, bir iskemlenin stne ktm, deli gibi barmaya baladm:
"ayet bu adam tutuklanacak olursa, babamm mezar zerine and iirim ki 'dem
Oullarn arr ve Parlamento'yu kana boarm. Bu nergeyi onaylayacaklar
olanlardan hibiri sa kmayacaktr." Dokunulmazlm kaldrp beni de
tutuklayabilirlerdi. Cesaret edemediler. Oturumu ertesi gne ertelediler. O gece
bakenti terk ettim, buraya geldim. Panoff da benimle geldi, baka bir lkeye
gidene kadar Tebriz'de bir yerlerde saklanyor.
Konumamz uzayp gitti. Bylece sabah bulduk. Ezan sesi ile aydnlk daha
belirgin oldu. Tartm, olaslklar zerinde durmu, dur durak bilmemitik.
Baskerville gerindi, saatine bakt, bir uyurgezer gibi ayaa kalkt, ensesini kad
ve:
Aman tanrm! dedi saat alt olmu! Uykusuz bir gece. rencilerimin karsna
ne yzle kacam? Bu saatte dndm gren Rahibe ne diyeceim?
Bir kadnla beraber olduunu sylersin! Howard'in glecek hali yoktu.
Ben rastlant demek istemiyorum nk bu ite rastlantnn pek rol yok... ama
Fazl bize Panoff'un belgelerine dayanarak gen ran demokrasisine kar
oynanan oyunlar anlatrken, darbe harekt balamt.
Daha sonra rendiim zere, 23 Haziran 1908 aramba gn sabahn drdnde,
bin kadar Kazak, balarnda Albay Liakhov olmak zere, Parlamento'nun
bulunduu Baharistan'a doru yrmekteydi. Parlamento'nun evresi sarlm,
klar denetime alnmt. Yerel Encmenlerden birinin yeleri, birlikleri
grnce, telefonun henz takld yaknlardaki bir koleje koup baz sosyal-

demokrat milletvekillerine ve Ayetullah Behbahani ile Ayetullah Tabatabayi gibi


dini liderlere haber vermilerdi. Onlar da afak skmeden nce, anayasaya
ballk yemini etmek zere Parlamentoya
gitmilerdi. Gariptir, Kazaklar gemelerine izin vermiti. Aldklar emir,
Parlamentodan k yasaklamakt, girii deil!
Protestocu kalabalk giderek byyordu. Sabah olduunda -yz kii olmulard
ve aralarnda pek ok "dem Olu" vard. Ellerinde karabinalar, bir miktar
cephane, her birine den altm kadar fiek vard ama kullanmaktan
ekiniyorlard. Gerekten de damlarda, pencere arkalarnda siper almlard ama
nce kendilerinin ate edip mthi bir kyma yol amalar m yoksa darbe
hazrlklarnn tamamlanmasm pasif biimde beklemeleri mi gerektiini
bilmiyorlard.
Yanndaki Rus ve Acem subaylarla Liakhov, birliklerini ve toplarn yerletirmekle
meguld. O gn, alt adet top saymlard ve bunlardan en ldrc olan
Topnane Meydanna yerletirilmiti. Albay st ste birka kez savunucularm
hattn at ile yarm ama "dem Oullar"nm karlk vermeleri, ar'n bunu
bahane edip lkeyi igal etmesinden korktuu iin, engellenmiti.
Saldr emri leye doru verildi. Kuvvetler denk olmad halde atma alt-yedi
saat srd. Direniiler, toplardan n saf d brakmay baardlar.
Bu, mitsizliin kahramanl idi. Gne batarken, teslimiyetin beyaz bayra ran
tarihinin ilk Parlamentosuna ekilmi bulunuyordu. Son attan dakikalarca sonra,
Liakhov topularna yeniden ate emri verdi. arn emirleri kesindi: Parlamentoyu
feshetmek yetmiyordu, onu barndran bina da yklmal ve Tahranllara ilelebet
ders olmalyd!
198
199
XXXVIII
arpmalar Tahran'da devam ettii srada, Tebriz'de ilk silah sesleri duyulmaya
baland. Hovvard' dersten sonra almaya gitmitim. Fazl ve bir arkada ile
yemek yemek zere Encmen'de buluacaktk. Henz arnn aprak
sokaklarna girmemitik ki, ilk silah seslerini duymaya baladk. Yakndan
geliyordu.
Byk bir merakla seslerin geldii yne gittik. Yz metre tede, barp aran
bir kalabalk yryordu: toz, toprak, duman, tfekler, mealeler birbirine
karmt. Anlamadm szler barlyordu. Anlamyordum, nk Azericeydi,
yani Tebrizlilerin konutuklar Trke. Baskerville evirmeye alyordu:
"Anayasaya lm! Parlamentoya lm! Allahszlara lm! Yaasn ah!" Bir sr
insan her bir yana koup duruyordu. Yal bir adam, akna dnm bir keiyi
ekitirmeye alyordu. Kadnn birinin aya taklm, alt yandaki olu
dorulmasna yardm ediyordu. Kamaya balamlard.
Biz de buluacamz yere varmak iin admlarmz sklatr-dk. Sokakta,
genlerden bir grup barikatlar kurmaktayd. Bizi tandlar, gememizi salayarak
acele etmemizi tavsiye ettiler, nk "bu yana geliyorlar mahalleyi yakacaklar"
diyorlard. Btn "dem Oullarn" ldrme emri almlard.

Encmen merkezinde, Fazl'n yannda krk-elli kii vard. Tfei olmayan tek
insan Fazl'd. Sadece bir tabanca, bir Avusturya tabancas vard. Sakindi, bir
gece ncesine oranla daha az sinirliydi, ekilmez bekleyi bittiinde eylem
adamnn duyduu rahatl duyuyordu.
te, dedi. Panoff ne dediyse doru kt. Albay Liakhov darbesini yapt.
Kendisini Tahran Askeri Valisi ilan etti, sokaa kma yasa koydu. Bu sabahtan
itibaren Anayasac avm balatt. Her yerde ve zellikle Tebriz'de.
Howard hayretle:
Her ey ne kadar abuk oldu, dedi.
Darbenin balad Rus konsolosuna telgrafla haber verilmi, o da bu sabah
mollalara haber gndermi. Onlar da yandalarn Deveci Alan'nda toplamlar,
oradan da kentin drt yanma yaylmlar. nce, dostum gazeteci Ali Mehedi'nin
evine gitmiler, kars ile anasnn gzleri nnde boazn ve sa elini kesmiler,
kan gl ortasmda brakp gitmiler. Hi tasalanmayn, akam olmadan Ali'nin
intikam alnacak!
Sesi bouklat, bir saniye durdu, derin bir nefes ald, sonra:
Ben Tebriz'e, bu kentin direneceini bildiim iin geldim, dedi. zerine
bastnz bu toprakta Anayasa henz geerli. Artk Parlamento merkezi buras,
yasal hkmet merkezi buras. Esasl bir sava olacak, sonunda biz kazanacaz.
Beni izleyin.
On iki yandayla birlikte onu izledik. Bizi baheden geirdikten sonra, bir evin
evresinde dolandrd, bir ucu yapraklar arasndan kaybolmu tahta bir
merdivenin nne getirdi. Dama ktk, bir geitten getik, birka basamak indik,
sonunda kaim duvarl, neredeyse mazgal delii denecek minnack pencereli bir
odaya geldik. Fazl darya bir gz atmamz istedi. Mahallenin en az korunan, en
zayf noktasnn zerinde bulunuyorduk. Bir barikat kurulmu, barikatm
arkasnda, bir dizi yerde, elinde tfek yirmi kadar gen bekliyordu.
Fazl:
Bakalar da var diye aklad. Dierleri de bunlar kadar azimli. Hepsi
mahallenin balarn tutuyor. Gruh gelmeyegr-sn...
Gruhun gelmesi uzun srmedi. "dem Oullar"na ait birka evi yakmak iin biraz
ge kalmlard. Onlar da silahlyd, bara ara yaklayorlard.
Birden hepimizi bir titreme ald. stediimiz kadar geldiklerini bilelim,
istediimiz kadar bir duvarn ardma snm olalm, zincirinden boanm bir
srnn bara ara stmze gelmesi, yaayacamz en korkun deneyim
olacakt.
Kendimi tutamayarak fsldadm:
Ka kiiler?
Bin, bin be yz kadar, diye ak ve yksek sesle yant verdi Fazl. Sonra
emredercesine:
imdi korkutmak sras bizde dedi.
Yardmclarna, bize de silah vermelerini syledi. Howard'la aramzda, neredeyse
alayl bir bakma oldu. O souk nesnelere bylenmi gibi bakyorduk. Fazl:
200

201
Pencerelere gein dedi ve kim yaklarsa vurun. Benim imdi ayrlmam
gerekiyor, bu vahilere bir srprizim olacak.
O kar kmaz, atma balad. atma demek abartmak olur. Sr geliyordu,
kin kusan, zvanadan km bir gruh, balarndaki ncyle barikatlara, hibir ey
yokmuasna dalyordu. "dem Oullar" ate ediyorlard. Bir salvo. Sonra bir
daha... On kii kadar vurulup yere dyor, geriye kalanlar ekiliyordu. Aralarnda
biri barikat amay baarm ama bir sngnn zerine olanca arl ile
geivermiti. Ardndan bir lm l... gzlerimi evirdim.
Eylemcilerin elebas arkada durmu, "lm!" diye haykrmaa devam ediyordu.
Sonra bir baka kalabalk barikata yklendi, bu kez daha becerikliydiler. Yani
savunmaclarn ve ate edilen pencerelerin zerlerine ate ediyorlard. Alnndan
vurulan "dem Oullarndan" biri, kendi takmnn tek kayb oldu. Salvolar yeniden
ilk sray dvmeye koyulmutu.
Saldr yavalad, geri ekildiler, birbirlerine bara ara danyorlard. Yeni bir
saldrya geecekleri srada, yeri g inleten bir ses duyuldu. Saldrganlarn tam
ortasna bir havan topu dm, ortal kana bulamt. te tam o an,
savunucular ellerindeki tfekleri havaya kaldrarak barmaya baladlar:
"Merutiyet! Merutiyet!" Barikatn te yannda saysz ceset vard.
Howard usulca:
Benim silahm sopsouk duruyor. Tek bir fiek atmadm. Ya sen? diye sordu.
Ben de.
Tanmadm birine nian alp, onu ldrmek zere tetii ekmek...
Fazl birka saniye sonra geri geldi. Sevinliydi.
Srprizime ne dersiniz. Bir eski Bange Fransz topu, Fransz mparatorluk
ordusundan bir subaydan satn aldk. Damn zerine yerletirdik, gelin de hayran
kaim! Pek yaknda onu Tebriz'in en geni alanna yerletirip zerine "Anayasay
kurtaran top" diye yazacaz.
Anlaml bir baar kazandm bildiim halde, bu szlerini fazla iyimser
buluyordum. Amac akt: Anayasaya bal olan birka kiiyi, toplanabilecekleri,
korunabilecekleri ve en nemlisi gelecekte ne yapacaklarm dnebilecekleri bir
toprak parasna sahip olmak!
Eer bize; hazirann o kark gnnde, Tebriz arsnn dolambal yollarnn az
tesinde, omuzlarnda Lebel silahlar ve bir tek Bange topu ile, ran'a alnm
olan zgrln geri vereceimiz sylenseydi, kim inanrd?
Ama yle oldu. Ne varki, idealist olanmz bunu hayat ile dedi.
202
203
XXXIX
Hayyam'n lkesinde karanlk gnler yaanyordu. Dou'ya vaad edilen afak bu
muydu? sfahan'dan Kazvin'e, iraz'dan Heme-dan'a kadar her bardan ayn ses
ykseliyordu: "lm! lm!" zgrlk, demokrasi, adelet szcklerini sylemek
iin, gizlenmek gerekiyordu artk...Gelecek, yasaklanm bir dt; anayasaclar

sokaklarda kovalanyordu, "dem Oullar"nn merkezleri boaltlm, kitaplar


toplatlp yaklmt. ran'n hibir yerinde, bu sakin akl durdurulamamt.
Tebriz dnda hibir yerde! Kald ki bu kahraman kentte, darbe gn sona
ererken, otuz kadar mahalle arasnda yine de biri, armm kuzeybatsnda AmirHz denilen mahalle, direniini srdryordu. O gece, gen partizanlar, onar onar
ar kapsn tutarken, karargha dntrlen Encmen Merkezi'nde Fazl,
buruuk bir harita zerinde bir takm oklar iziyordu.
Kaleminin izgilerini izleyen on kii kadardk... Fazl:
Dman henz, ona verdirdiimiz kayplarn aknl iinde, dedi. Bizi
olduumuzdan gl sanyor. Onlarn topu yok ve bizim ka topumuz olduunu
bilmiyor. Bu durumdan yararlanmalyz. ah eninde sonunda askerlerini
gnderecektir. imdiden kentin tamamn ele geirmemiz gerek. Bu gece saldrya
geeceiz.
Eildi, onunla birlikte btn balar da harita zerine eildi:
Ani olarak nehri geip kaleye iki yandan saldracaz. ardan ve mezarlktan
saldracaz. Akam olmadan kale bizimdir:
Kale on gn sonra ele geebildi. Her sokakta kanl atmalar oldu, ama
direniiler ilerliyordu, her ey lehlerine gidiyorflu. "dem Oullarndan bazlar
Hint-Avrupa Postahanesini ele geirmilerdi. Bylece Tahran ve lkenin dier
kentleri, hatta Londra ve Bombay ile iletiim kurulabiliyordu. O gn bir polis
klas da Anayasacara katld ve bir de Maxim mitralyz ile otuz kasa cephane
getirdi. Bu kazanlar halka cesaret verdi. Gen, ihtiyar yzlerce kii, kurtarlm
mahallelere kouyordu. Bazlar silahlaryla birlikte geliyordu. Birka hafta iinde dman kent dna itilmi oldu. Sadece kentin
kuzeyinde, pek oturulmayan ve Deveciler mahallesinden Sahip-Divan ordughna
kadar uzanan bir yreyi elinde tutabilirdi.
Temmuz ortalarna doru bir gnlller ordusu kuruldu, geici bir ynetim i
bana geti, Howard'a alm-ikmal ileri verildi. Artk btn vaktini arda
alveri etmekle geiriyordu. Satclar ona byk yaknlk gsteriyorlard.
Howard, ranllarn arlk lleri ile pek l ba edebiliyordu.
Litreyi, kiloyu, onsu unut, diyordu. Burada dirhem, meskal, inik ve eek yk
iin de harvar geerli.
Bana retme abasndayd:
Temel arlk ls Cav. Orta byklkte kabuklu bir arpa arlna eit.
Mthi! diyordum.
Hocam, ben rencisine sitemle bakyordu. Dersimi iyi rendiimi gstermek
iin:
Demek ki Cav en kk l birimi, diyordum.
Hi de deil, diye kzyordu Howard. Derhal notlarma bakyor, sonra:
Bir arpann arl yetmi hardal tanesine eit ya da alt adet katr kuyruu
teline!
Benim grevim onunkisi kadar ar deildi. Yerel leheyi konuamadm iin,
yabanclarla iliki kurmak, gvenliklerini salamak ve Fazl'n niyetleri hakknda
onlara bilgi vermekle ykmlydm.

Tebriz, yirmi yl nce Trans-Kafkasya Demiryolu yaplana kadar, ran'm giri


kaps, yk katarlarn zorunlu geit noktasyd. Alman Mossig ve Schnemann veya
Avusturya Dou Ticaret Anonim Ortakl gibi pek ok Avrupa irketinin
Tebriz'de ubesi vard. Ayrca konsolosluklar, Amerikan Presbiteryen Misyonu ve
daha baka kurulular da bulunuyordu. O zor gnlerde hibir yabancnn zarara
uramadn vnerek syleyebilirim. Dahas, duygulandrc bir dostluk ba
kurulmutu. Baskerville'den, kendimden ya da harekete katlan Panoff'tan sz
etmiyorum. Burada, Fazl'n yannda silaha sarlmaktan ekinmemi ve yaralanm
olan Manchester Guardiarim. muhabiri Mr. Moore'u, ya da pek ok lojistik
sorunumuzu zen ve Asie franaise'e yazd yazlarla Paris'te ve btn dnyada
Tebriz'den yana tavr alnmasna yol aan
204
205
ve bylece kenti tehdit eden korkun kaderden kurtaran yzba Anginieur'
selamlamak istiyorum. Kentin baz din adamlar, yabanclarn bu katklarn
Anayasaclara kar kullandlar: "Bir avu Avrupal, Ermeni, Babai ve de her trl
serseri" diyorlard. Halk bu propagandaya kulak asmyor, bizi sevgiyle
karlyordu. Her erkek bizlere karde, her kadm abla ya da anne idi.
Sylemeye gerek yok, Direnie en byk destek yine ranllarn kendilerinden
geldi. Bir kere Tebrizliler, sonra da inanlar yznden kentlerinden ya da
kylerinden kamak zorunda kalm olan gmenler destek veriyorlard. lkenin
drt bir yanndan gelmi olan dem Oullar, kendilerine bir silah verilmesinden
baka bir ey istemiyorlard. Bir ok milletvekili, Bakan ve Tahranl gazeteci iin
de durum aynyd.
Ama Snmaclarn en deerlisi hi kukusuz irin idi. Sokaa kma yasana
aldrmadan otomobiliyle yola km ve Kazaklar, onu durdurmaya cesaret
edememilerdi. Halk, hayran hayran arabasn izliyordu, stelik aslen Tebrizli olan
ofr, byle bir arac kullanan nadir ranllardan biriydi.
Prenses terk edilmi bir saraya yerleti. O saray bykbabas yaptrmt.
ldrlen yal ah, ylda bir kere buraya gelip kalmay dlemiti. Ama
anlatldna gre, daha ilk gece bir rahatszlk geirmi ve yldzbilimciler byle
uursuz bir yere ayak basmamasn tlemilerdi. Otuz yldan beri kimse
oturmuyordu ve biraz rkerek oraya "Bo Saray" deniliyordu.
irin uursuzlua filan aldrmayarak oraya geip oturmutu. Direniiler, geni
bahesinde toplanmaktan holanyorlard. Aralarna ben de sk sk karyordum.
Prenses, beni her grnde seviniyordu. Mektuplar, aramzda kimsenin
bozamyaca bir ortaklk kurmutu. Tabii hibir zaman yalnz kalmyorduk, her
toplantda veya her yemekte en az on kii oluyordu. Durmadan tartyor, arasra
akalayorduk ama asla arla kamyorduk. ran'da laubalilikten holanlmaz,
ince bir nezaket, hatta cafcafl bir terbiye vardr. ou kez, konuurken:
"Bendeniz, glgeniz, kulunuz" gibi deyimler kullanlr, hele soylulara ve soylularn
kadn olanlarna hitap edilirken yerlere kapanlr, gerekte deilse bile bu i szle
yerine getirilir.

Sonunda o heyecanl perembe gn gelip att. 17 Eyll gn. Nasl unutabilirim?


irin'in saraynda, yanmzdakiler eitli nedenlerden tr kmlar, ben de
sona kalanlarla birlikte izin istemitim. D kapdan kacam srada, nemli
yazlarn bulun206
duu evrak antam unuttuumu grdm. Hemen geri dndm, prensesi grmek
gibi bir art dncem yoktu. Ziyaretilerini geirdikten sonra, dinlenmek zere
ekildiini sanyordum.
Yanlmm. Hl oturuyordu, yirmibe bo iskemlenin ortasnda, tek basma!
Endieli, dalgm... onu gzden yitirmeden, antam usulca aldm. irin hl sessiz,
beni grmemi gibiydi. Ben de hi ses kartmadan onu seyre koyuldum. Sanki
oniki yl ncesin-deymiim gibiydi; stanbul'da, Cemaleddin'in salonunda kendimi
gryordum, onu gryordum. O zaman da byle yan oturmutu, salarn rten ve
iskemlenin ayaklarna kadar inen mavi bir rt vard. O zaman ka yamdayd?
Onyedi mi? Onsekiz mi? Bugn ohz yanda, olgun, huzurlu bir kadm, bir ece! lk
gnk gibi endaml! Onun durumunda ve konumunda olan kadnlarn alkanlklarna
kendini kaptrmamt: tembel, obur biri olarak, btn gn bir divann stnde
yatarak geirmek gibi! Evlenmi miydi? Boanm myd? Dul muydu? Bundan asla
sz etmedik.
Ona ok kesin bir biimde: "Seni stanbul'dan beri seviyorum" diyebilmeyi
istiyordum. Dudaklarm kprdad, sonra tek bir ses kmadan yeniden kapand.
irin, bana doru dnmt oysa... Sanki ne gitmi ne de geri gelmitim, arm
deildi. Baklaryla duraksad.
Ne dnyorsun?
lk kez sen diyordu. Yant dudaklarmn zerindeydi:
Seni. stanbul'dan beri.
Glmseyii biraz sklgand ama hibir engelle karlamak istemedii btn
yzne bu glmseyiin yaylmasndan belliydi. Bense, onun szlerini tekrar
etmekten baka bir ey bulamamtm; aramzda bir eit parola olmu szleri:
Bilinmez! Belki bir gn karlarz!
Sessiz, anlarla dolu birka saniyeden sonra irin:
Tahran'dan kitapsz ayrlmadm, dedi.
Semerkant Elyazmas m?
Baucumdaki ekmecemde duruyor devaml olarak. Sayfalarn evirmekten hi
bkmyorum. Rubailerini ezberlemekten... hele her sayfann yanma yazlm olan
gnlk olduu gibi belleimde.
O kitapla bir gece geirmek iin mrmn on yln veririm.
Ben de mrmn bir gecesini.
Az sonra, irin'in yzne eildim, dudaklarmz bulutu, gzlerimiz kapand, dolup
kalm kafalarmzn iindeki austosbce207
i arklarndan baka bir ses duyulmaz oldu. Uzun bir pme yakc bir pme,
uzaklardan gelen, engelleri aan bir pme.

Bakalar gelir korkusuyla, hizmetkrlar grr korkusuyla ayaa kalktm, onu


izledim, kap olduu hi anlalmayan kk bir kapdan getik, basamaklar yer
yer krlm bir merdivenden ktk, imdi torununun kald eski ahn odasna
vardk. Ar iki kap kanad zerimize kapand, bir kilit sesi ve yalnz kaldk,
ikimiz! Tebriz;, dnyann bir ucunda bir kentti, dnya Tebriz'den uzak
erimekteydi.
Stunlu, boyal koca bir yatakta, sevgilimi pyordum. Her dm, her dmeyi,
her ilii ellerimle ayordum, parmaklarmla, avularmla, dudaklarmla, vcudunun
her kvrmn yeniden iziyordum, okaylarma, acemi pleriyle karlk
veriyor, kapal gzlerinden lk gzyalar akyordu.
Sabah olduunda, Elyazmas'n henz amamtm. Yatan te yanndaki
komodinin zerinde duruyordu. irin plak, ba kollarmda, gsleri bana dayal
uyuyordu. Dnyada hibir ey beni yerimden kprdatamazd. Nefesini, kokusunu
iime ekiyor, kirpiklerine bakyor, ne gibi pembe dler ya da korkulu ryalar
grdn tahmin etmee alyordum. Uyandnda, kentin ilk grltleri de
balamt. Hemen toparlanmak zorunda kaldm. Kendi kendime Hayyam'n
kitabna, bir sonraki ak gecesinde bakmaya sz verdim.
XL
"Bo Saray"dan km, rpererek yryordum. Tebriz sokaklar hi scak
deildir. Kestirmeden gitmeye kalkmadan, kervansarayn yolunu tutmutum.
Oraya varmak iin hi acele etmiyordum. Gecenin kprts iimde durulmu
deildi. Resimler, hareketler, fsltlar gzlerimin nnde uuup duruyordu.
Mutlu muydum, onu bile bilmiyordum. Bir doyum, bir rahatlama, bir dolgunluk
hissediyordum ama yasak aklarla birlikte gelen sululuk duygusu iimi
kemiriyordu. Uykusuz gecelerin dnceleri nasl olursa, o biim dnceler
taklyordu kafama: "Ben gittikten sonra, yznde bir glmseme ile tekrar
uykuya dald m? Pimanlk duyuyor mu? Onu tekrar grdmde ve yalnz
kaldmzda yaknlk m gsterecek, souk mu duracak? Bu gece gene gideceim,
gzlerinde bir inan arayacam."
Birden bir top at duyuldu. Durdum, kulak verdim. nce bir sessizlik oldu,
ardndan silahlar patlad, sonunda her ey duruldu. Yoluma devam ettim, biraz
daha hzl admlarla, kulam kabartm yryordum. Yeni bir gmbrt duyuldu,
ardndan ncs. Bu kez telalandm, bu sklkta tek bir top at olamazd bu!
ki top olmalyd, ya da daha ok. ki sokak tesinde iki havan topu patlad.
Komaya baladm. Kaleye doru.
Fazl, korktuum haberi dorulad. ahn kuvvetleri gece gelmiti. Mollalarn
tuttuklar mahallelere yerlemilerdi. Arkalarndan gelen birlikler vard. Her bir
yandan akyorlard.
Tebriz kuatlmt.
Tahran askeri valisi albay Liakhov'un, birliklerine ektii nutuk yleydi:
"Deerli Kazaklar;
"ah tehlikede, Tebrizliler onu tanmyor, ona sava atlar, Onu Anayasay
kabule zorluyorlar. Oysa Anayasa, bizim ayrcalklarmz kaldrmak, birliklerimizi
lavetmek istiyor. Baarrlarsa,

208
209
sizin karlarnz ve ocuklarnz a kalacaklardr. Anayasa en byk dmanmzdr.
Ona kar aslanlar gibi savamaksnz. Parlamentoyu ykmakla, btn dnyay
kendinize hayran kldnz. Bu hayrl eyleminizi srdrn, isyan etmi kenti ezin,
ben de size, Rus ve ran hkmdarlar adna para ve mevki vaad ediyorum.
Tebriz'in zenginlikleri sizindir. Gidip almaya bakn!"
Tahran ve Saint-Petersbourg'da yksek sesle, Londra'da fslt ile verilen emir
aynyd: Tebriz'i yerle bir etmek! Tebriz cezalarn en arn hak etmitir! bret
iin cezasn grmelidir! Tebriz yenilirse, artk hi kimse Anayasa, Parlamento,
demokrasi sz edemez. Dou yeniden derin uykusuna dalabilir.
te bylece btn dnya, aylar boyu srecek garip ve ackl bir ekimeye tank
olacakt. Tebriz rnei, ran'n dier kentlerinde direni ateini yakt halde,
kentin kendisi giderek sertleen bir kuatmaya tabii oluyordu. Anayasaclar
kalknmak, toparlanmak, yeniden rgtlenmek ve son kaleleri yklmadan silah ele
almak vaktini bulabilecekler miydi?
Ocak aynda nemli bir baar kazand Anayasaclar. irin'in daylar Bahtiyari
reislerinin ars zerine, eski bakent sfahan isyan etti ve Tebriz'i
desteklediini ilan etti. Haber, kuatlm kente ulatnda, sevinten yer
yerinden oynad. Btn gece, bkp usanmadan "Tebriz-sfahan, lkedir uyanan!"
diye barld. Ama ertesi gn ar bir saldr sonucu, savunuculardan bir ksm
gneydeki ve batdaki noktalardan ekilmek zorunda kald. Tebriz'i d dnyaya
balayan tek bir yol kalmt, o da Rus snrna gtren kuzey yoluydu.
hafta sonra, Rest kenti isyan etti. sfahan gibi Rest de ah'n boyunduruunu
red ediyor, anayasadan ve Fazl'm direniinden yana olduunu ilan ediyordu.
Tebriz, yeni bir sevin daha yayordu. Ayn anda, kuatmaclardan yeni bir saldr
oldu, Tebriz'i dar balayan son yol da kesildi. Tebriz epeevre kuatlm oldu.
Artk ne haber ne de yiyecek gelebiliyordu. Kentin iki yz binlik nfusunu
beslemek iin daha sert bir tayn usul uygulamak gerekiyordu.
1909 ubat ve Mart aylarmda birka kent daha isyan etti. Bylece iraz,
Hemedan, Mehed, Astarabad, Bender-Abbas, Anayasay kabul eden kentler oldu.
Paris'te, Tebriz'i savunma komitesi kurulmutu. Bamda M. Dieulafoy adnda biri
vard; tannan bir do-u-bilimciydi. Ayn i Londra'da da yapld. Bakanlna Lord
La-mington getirildi. Daha da nemlisi, Osmanl topraklarnda Kerbe210
la'daki ii din adamlar aka anayasadan yana tavr alm ve gerici mollalar
knamlard.
Tebriz kazanmt.
Ama Tebriz lyordu.
Bunca isyana, bunca yadsmaya kar koyacak gc olmayan ah'n kafasmda tek
bir dnce vard: ktln kkeni olan Tebriz'i yerle bir etmek gerek! Tebriz
derse, dierleri ba eer. Onu ele geiremediine gre, ala mahkm
edecekti. Karneye baland halde, ekmek giderek bulunmaz olmutu. Mart
sonunda, zellikle yallar ve kk ocuklar arasnda lm oran yksekti.

Londra, Paris, Saint-Petersbourg basnnda eletiriler oalm ve kuatlan


kentte hayatlar tehlikede olan vatandalarnn bulunmas nedeniyle, Devletler
kmanmaa balanmt. Bu haberler bize ancak telgrafla ulaabiliyordu. Bir gn
Fazl beni artt:
Ruslarla ngilizler pek yaknda kendi vatandalarn buradan kartacaklar,
bylece Tebriz, dnyada pek fazla yank uyandrmadan rahata ezilmi olacak.
Bizler iin ar olacak ama bilmeni isterim, buna kar kmayacam. Burada
kimseyi zorla tutacak deilim, dedi.
Benim grevim ilgililere bunu duyurmak ve gidilerini kolaylatrmakt. te
olaylarn en olaanst olan o srada meydana geldi. Buna tank olunca, insanlarn
dier alaklklarna daha kolay katlanabiliyorum. Durumu anlatmak iin dolamaya
balam ve ilk nce Presbiteryan Misyonu'na gitmitim. Dorusu Rahiple
karlamaktan ve azar iitmekten korkuyordum. Howard'i yola getirmem iin
bana gvenmiken, ayn yoldan gitmeme sitem etmeyecek miydi? Gerekten de
beni gerektii lde bir nezaketle ama mesafeli karlad. Neden geldiimi
syleyince, hi duraksamadan:
Gitmeyeceim, dedi. Yabanclar buradan kartmak iin bir konvoy
dzenlenebildiine gre, a kenti doyurmak iin de bir konvoy dzenlenebilir.
Davranna teekkr ettim. Dini ve insani inanlarna yakr bir davrant. Daha
sonra o yaknlardaki irkete gittim ve byk bir hayretle, ayn yant
verdiklerini grdm. Rahip gibi tccarlar da, gitmek istemiyorlard. Aralarndan
bir talyan yle dedi:
Byle zor gnlerde Tebriz'den gidecek olursam, daha sonra dnmeye utanrm.
Onun iin kalacam. Belki burada kalm, hkmetimi harekete geirebilir.
211
Aralarnda szlemi gibi her yerde ayn cevap verildi. ngiliz konsolosu Mr.
Wratislaw'dan, konsolos M. Pokhitanoff dnda Rus Konsolosluu'nun personeline
kadar! Yabanclarn bu mthi dayanmas kente moral verdi. Ama durum parlak
deildi. 18 Nisan'da Wratislaw, Londra'ya u telgraf ekiyordu: "Ekmek azald.
Yarn daha da azalacak." 19 Nisan'da yeni bir mesaj gnderiyordu: "Durum
mitsiz. Kuatmay yarmak iin son bir hamleden sz ediliyor."
Gerekten de o gn kalede bir toplant yaplmaktayd. Fazl, Anayasaya bal
birliklerin Ret'ten Tahran'a yrdn, iktidarn yklmasna az kaldn
sylyordu. Ama Howard artk hibir yerde yiyecek kalmadn belirtmek
zorunda kald:
nsanlar, damdaki kedilere varana dek tm evcil hayvanlar yediler. Pek ok
aile, gece gndz sokaklarda bir arpa tanesi, bir ekmek krnts aryor.
Yamyamlk tehlikesi gelip kapya dayand.
ki hafta, iki hafta bize yeter!
Fazl adeta yalvaryordu. Ama Howard'rn elinden bir ey gelemezdi:
Bugne kadar idare ettik. Artk databilecek hibir ey kalmad. Hi. ki
haftada halk krlp gider, Tebriz bir hayalet kent olur. Son gnlerde l says
sekiz yze kt. Alktan ve aln neden olduu hastalklardan lyorlar.

ki hafta! Sadece iki haftack! Oru tutmak gerekse bile!


Biz ka gndr oru tutuyoruz.
yleyse ne yapalm? Teslim mi olalm? Sabrla oluturduumuz bunca destei
yok mu edelim? Bir baka are bulunamaz m? Dayanmak iin?
Dayanmak. Dayanmak. Alktan, yorgunluktan ama ayn zamanda hemen ellerinin
altndaki bir zaferin sarholuundan akna dnm oniki adamn tek bir
saplants vard, o da dayanmakt.
Howard:
Bir zm olabilir, dedi. Belki... Btn gzler Baskerville'e evrildi:
Ani bir yarmada bulunmak, dedi. Parman haritaya koydu ve devam etti:
Bu konuma yeniden girebilirsek, glerimiz dar ile yeniden balant kurmu
olur. Dman kendine gelip toparlanncaya kadar, selamete kabiliriz.
Ben bu neriye hemen kar ktm; askerler de ayn fikirdeydi. Hepsi bunun bir
intihar olacan sylyordu. Dman, hatlar212
mzn beyz metre kadar tesinde, bir tepenin zerinde mevzilen-miti. Bu
beyz metreyi geip, kerpi bir duvar ap, savunucular yerlerinden edip, kar
saldrya direnecek gleri yerletirmek sz konusuydu.
Fazl tereddt ediyordu. Haritaya bakmyordu bile. Onun merak ettii, harektn
yarataca siyasal etkiydi. Birka gn kazandrabilir miydi? Tartma uzayp
duruyordu. Baskerville diretiyor, savlar ileriye sryordu. Bir sre sonra Moore
da ona katld. Guardian 'in muhabiri, kendi askeri deneyimini ileri sryor, ani
baskndan sonu alnabileceini sylyordu. Sonunda, Fazl karar verdi:
Hl inanm deilim ama baka bir are olmadna gre Howard'rn nerisine
kar kmayacam, dedi.
Ertesi gn, 20 Nisan'da, sabahn nde saldrya geildi. Sabahn birinde baz
yerler ele geirilmise, cepheye birka yerden ilerlenecek ve dmanm kar
saldrda bulunmas nlenecekti. Ama daha ilk dakikalardan itibaren, giriimin ne
derece tehlikeli olduu anlald: ilk kta, Moore, Baskerville ve altm kadar
gnll bir ate hatt meydana getirmilerdi. Ama dmanm hi de baskna
uram bir hali yoktu. Hazrlklarmz bildiren bir casus mu vard? Dorulanmas
olanakszd tabii, ne var ki oras, Li-akhov'un en yetenekli subaylarndan biri
tarafndan korunuyordu.
Mantkl biri olarak Fazl, harektm durdurulmasm emretti. Geri ekilme iareti
verdi. Savalar tersine akmaya balamlard. Moore da dahil ok kii
yaralanmt. Geri dnmeyen bir tek kii vard: Baskerville. Daha ilk salvoda,
vurulup dmt;
Tebriz gn boyunca taziye havas iinde yaad. Presbiter-yen Misyonunda
usulca, dem Oullarnn semtlerinde'avaz avaz alanyordu. Gzlerim kpkrmz,
kime ait olduklarn bilmediim eller skyordum. Durmadan, hi bitmeyecekmi
gibi kucaklanyordum. Ziyaretiler arasnda ngiliz konsolosu vard. Beni bir
keye ekti:
Belki teselli eder diye sylyorum; arkadanzn lmnden alt saat sonra
Londra'dan haber geldi. Tebriz konusunda, Devletler bir anlamaya varmlar.

Baskerville bo yere lm olmayacak. Kenti kurtarmak ve donatmn salamak


iin, bir birlik gnderilmi. Tabii yabanclar da kentten kartacak...
Bir Rus birlii mi?
Elbette. evrede ordusu olan bir tek onlar var. Ama biz de
213
teminat istedik. Anayasaclar rahat braklacak ve ar ordusunun, grevi
tamamlanr tamamlanmaz geri ekilecek. Fazl'n silahlar brakmas iin
gvendiim kii sizsiniz.
Niin kabul ettim? aknlktan m? Yorgunluktan m? Bende de yerlemee
balayan ran kaderciliinden mi? Ne var ki kar kmadm ite., bu berbat grev
benim yazgmm gibi bir duyguya kapldm. Yine de Fazl'n yanna hemen
gitmedim. Birka saatliine kamay yeledim. irin'e gittim.
Ak gecemizden beri ona sadece topluluk iinde rastlayabiliyordum. Kuatma,
Tebriz'de yepyeni bir hava yaratmt. Hi durmadan dmann szdndan sz
ediliyordu. Herkese casus ya da sabotajc gzyle baklyordu. Silahl adamlar
sokaklarda kol geziyor, belli bal binalarn girilerinde nbet tutuyorlard. Bo
sa-ray'm kaps nnde de be ya da alt kii oluyorlard. Beni her seferinde
glerek selamlasalar da, orada olular, irin'e yalnz gitmemi engelliyordu.
O akam, nbet her yanda lakalat iin, prensesin odasna kadar gizlice
szabildim. Kap aralkt. Usulca ittim.
irin yatan zerine oturmu; Elyazmas'n dizlerinin zerine koymutu. Usulca
yanma vardm, omzu omzumda, kalas kal-amdayd. Ne o ne de ben o akam
sevimeye gnllydk! O gece baka trl sevitik, ikimiz de ayn kitaba
dalmtk. Gzlerimi, dudaklarm ynetiyordu. Her szc biliyor, her resmi
tanyordu. Oysa benim iin bunlar ilk idi.
Genelde Franszcaya eviriyordu. Kendine gre. ylesine gl, ylesine ada,
ylesine zaman tesi iirlerdi ki, sekiz yz yl nce Niapur'un ya da sfahan'n ya
da Semerkant'm bir bahesinde yazldklar unutuluyordu.
Yaral kular lrken saklanr. Yenik dm ok byk bir airin hazin ikyeti!
Huzur bulsun ahiretin kam sessizliindeki insan! Keyifli, neeli olanlar da var:
Mey, yanaklarn kadar pembe olsun skntm da sann kvrmlar kadar hafif.
Drtlkleri sonuna kadar okuduktan ve her minyatre uzun uzun, hayranlkla
baktktan sonra, kitabn tekrar bana dnp sayfa kenarmdaki yazlar
okuyorduk. nce, yaptm yarsm doldurmu olan Ermeni Vartan'n yazdklarn...
Onun yazdklar sayesinde o gece mer ile Cihan'in ve arkadam yksn
renmi oldum. Daha sonraki otuz sayfann her birinde, Alamut ktphanecileri,
babadan oula, Elyazmas hin yksn, Merv'de nasl alndn, Hahailer
zerindeki etkisini ve Mool aknna kadar Hahailerin yksn yazmlard.
Yazy skemediim iin, son sayfalar bana irin okumutu: "Alamut yklmadan
nce, memleketim Kirman'a katm. Nia-pur'lu byk Hayyam'n eserini de
beraberimde gtrerek.... Onu tutmaya layk eller tutana dek, onu saklamaya
karar verdim. Bunun iin Yce Tanr'ya snyorum. Dilediine yol gsterir,
dilediini yoldan karr."
Bu satrlar yazan, bir de tarih atmt: 14 Mart 1257.

Dncelere saplandm:
Elyazmas 13. yzylda susuyor, dedim. Cemaleddin'e 19. yzylda armaan
edilmi. Peki, arada ne oldu?
Uzun bir uyku, diye yantlad irin. Bitmez tkenmez bir Dou siestas. Sonra o
deli Mirza Rza'nn ellerinde srayarak uyan. Alamut ktphanecileri gibi o da
Kirmanl deil mi? Atalar arasmda bir Hahai'nin olmas, o denli artc m?
irin ayaa kalkt, aynasmm nnde bir tabureye oturdu. Eline taran ald. plak
kolunu, zarif hareketlerini saatlerce seyredebilirdim. Ama beni gerekle yzyze
getirdi:
Seni yatamda yakalamalarn istemiyorsan, gitmeye hazrlan.
Gerekten de gn odaya dolmu, perdeler saydamlamt.
Bkkn bir sesle:
Doru, dedim. Sana laf gelsin istemem. Glerek dnd:
stne bastm. Bana laf gelsin istemem. Tm ran haremlerinde, yakkl bir
yabancnn btn geceyi, soyunmay bile dnmeden yanmda geirdiini
anlatmalarn istemem. Sonra kimse bana gz dikmez!
Elyazmasim kutusuna yerletirdikten sonra, sevgilimin dudaklarna bir buse
kondurdum, sonra sarayn koridorlarndan koarak kendimi dar attm, kentin
kalabalna karverdim.
214
XLI
Bu acl gnlerde lenlerden neden Baskerviile'i andm? Dostum ve vatandam
olduu iin mi? Kukusuz. Ama ayn zamanda, yabancs olduu u Dou'da
zgrln ve demokrasinin doduunu grmekten baka ihtiras olmad iin de!
Kendini bo yere mi feda etti? On yl, yirmi yl, yz yl sonra Bat, onun verdii
rnei anmsamayacak m? ran, yaptklarn hatrlamayacak m? Dnmek bile
istemiyorum. ki dnya arasnda, ayn zamanda hem va-ad edici hem d krc iki
dnya arasnda, melankoliye kaplmaktan korktuum iin. Yine de, Baskerville'in
lmnn hemen ardndaki olaylarla yetinecek olursam, lm yararsz olmad
diyebilirim.
Dardan mdahale edildi, abluka kalkt, yiyecek geldi. Howard sayesinde mi?
Belki daha nce karar verilmiti, ama onun lm kentin kurtarlmasn
abuklatrd. Binlerce a insan, hayatlarn ona borludur.
Beklenecei gibi, ar ordularnn kente girii Fazl'n houna gitmedi. Ona, kadere
raz olmas gerektiini sylemeye alyordum:
Halkm direnecek gc kalmad. Onlara verebilecein tek armaan alktan
kurtarmaktr. Bunca acdan sonra onlara byle bir borcun var.
On ay sava, sonra ah'rn koruyucusu Nicolas'm eline d!
Ruslar kendi balarna hareket etmiyor. Uluslararas topluluk adna geliyorlar.
Yeryzndeki tm dostlarmz bu harekt alklyor. Bunu red etmek, buna kar
kmak, bizi bugne kadar tutmu olanlarn desteini yitirmek olur.
Zafer yanbamzdayken teslim olmak, silahlar brakmak!
Bana m cevap veriyorsun yoksa kaderine mi laf atyorsun? Fazl silkindi,
gzleri sitem doluydu:

Tebriz byle bir aalanmaya layk deil!


Elimden bir ey gelmez, elinden bir ey gelmez. yle anlar
216
vardr ki verecein her karar ktdr. Ktler arasnda, sana en az pimanlk
verecei se!
Durulmu grnd, dnceye dald:
Arkadalarm ne olacak?
ngilizler gvenliklerini garanti ediyor.
Silahlarmz?
Herkes kendi silahn alkoyabilecek, evler aranmayacak, sadece ate edilen ev'
olursa oraya girilecek. Ar silahlar teslim edilecek.
Hi de inanm grnmyordu:
Peki, bir sre sonra ordusunu geri ekmeye ar' kim mecbur edecek?
Tanr'ya emanet olacaz!
Birdenbire bama Doulu kesildin!
Fazl'n dilinde "Doulu" szcnn iltifat olmadn bilmek iin onu yeterince
tanmak gerekir... Hele bunu sylerken bir de yzn ekitirse... Taktik
deitirmek zorunluluunu duydum. Grltl bir i ekmesiyle ayaa kalktm:
Belki de hakkn var, tartmakla hata ettim. Gidip ngiliz konsolosuna seni raz
edemediimi syliyeyim. Sonra buraya dner, sonuna kadar yannda kalrm.
Fazl kolumdan tuttu:
Seni sulam deilim. nerini red etmi de deilim.
nerim mi? Benim mi? Ben sadece ngiliz konsolosunun nerisini naklettim,
stelik kimin tarafndan yapldn vurgulayarak...
Sakin ol ve anla beni! Ruslarn Tebriz'e girmelerini nleyecek olanam
olmadn biliyorum. En ufak bir direnite bulunursam, kimin tarafndan olursa
olsun kurtarlmay bekleyen kendi vatandalarm bata olmak zere btn
dnyann beni knayacan da biliyorum. Kuatmann son buluunun ah iin bir
yenilgi olduunu da biliyorum.
Savama amacn da bu deil miydi?
Hayr, ite bunda yanldn! Bu ah1 a lanetler yadrabilirim ama savatm o
deil. Bir despotu yenmek nihai ama olamaz. Ben, ranllar zgr olduklarnn
bilincinde olsunlar diye, burada sylendii biimiyle birer dem Olu gibi kendi
glerine gvensinler, gnmz dnyasnda layk olduklar yeri alsnlar diye
savayorum. Burada bunu baarmak istedim. Bu kent, ahn ve mollalarn
vesayetini red etti, byk devletlere kafa tuttu, yrekli in217
sanlarn hayranln kazand. Tebriz halk kazanmak zereydi ama kazanmasna
frsat vermiyorlar, bu rnein yaylmasndan korkuyorlar, onlar aalamak
istiyorlar, bu gururlu halk ekmek yemek iin arn askerlerine ba eecek. Sen ki
zgr bir lkede dodun, bunu anlaman gerek.
Aradan birka saniye geti. Sonra:
ngiliz konsolosuna ne cevap vermemi istiyorsun? diye sordum.
Fazl yapay bir glmseme taknd:

Ona de ki, bir kez daha Majestelerine iltica etmekten kvan duyacam.
Fazl'n karamsarlnn ne denli yerinde olduunu anlamam iin zamann gemesi
gerekti. nk hemen ardmdaki olaylar, onu haksz karmt. Fazl ngiltere
konsolosluunda birka gn kald. Sonra M. Wratislaw onu kendi arabasyla, Rus
hatlarm geerek, Kazvin yaknlarna kadar gtrd. Fazl orada Anayasa
birliklerine katld. Onlar da, uzun bir bekleyiten sonra, Tahran zerine
yrmee hazrlanyorlard.
Tebriz kuatma altnda olduu srece ah'n elinde, dmanlarn caydracak bir
koz bulunuyordu. Onlar tehdit edebilir, onlar durdurabilirdi. Kuatma kalkar
kalkmaz, Fazl'n dostlar, ellerini tutan badan kurtulduklarn hissettiler ve hi
vakit kaybetmeden bakent zerine yrmee baladlar. Biri kuzeyden
Kazvin'den, dieri gneyden sfahan'dan iki ordu halinde ilerliyorlard. Gney
ordusu oklukla Bahtiyari airetlerindendi ve 23 Haziran'da Kom'u ele geirmiti.
Birka gn sonra, bir ngiliz-Rus ortak bildirisi yaynland. Anayasaclarn
ilerlemeyi durdurmalarn ve ah ile anlamaya gitmelerini istiyordu. Aksi halde
iki devlet mdahale etmek zorunda kalacakt. Fazl ile arkadalar aldrmadlar,
yrylerine hz verdiler. 9 Temmuz'da iki ordu Tahran surlar nnde bulutu.
13 Temmuz gn, onbin kii bakente kuzey-bat-da iyi tutulmayan bir kapdan ve
Temps gazetesi muhabirinin hayretten alm gzleri nnde kente giriyordu.
Sadece Liakhov direnmeye kalkmt. yz askeri, birka eski topu ve iki
makinelisi ile merkezde birka mahalleyi denetimi altmda tutmay baard.
atma btn hzyla 16 Temmuz'a kadar srd. O gn saat sekiz otuzda ah,
Rus Eliliine snd. Trensel biimde be yz asker ve Sarayl kendisine elik
etmiti. Bu davran tahttan feragat anlamna geliyordu.
218
Kazak komutannn silah brakmaktan baka seenei yoktu. Bundan byle
anayasaya sadk kalacama ve Anayasaclarn hizmetinde olacama yemin etti.
Tek art, birliinin datlmamasy-d. Bu da kendisine vaad edildi.
Yeni ah, tahttan inen ahn kk olu idi. Oniki yanda var yoktu. Onu
bebekliinden beri tanyan irin'e gre, yumuak ve duygulu, iinde ktlk
olmayan bir ocuktu. atmalarn ertesi gn vasisi M. Smirnoff ile birlikte,
Saraya gitmek zere kentten geerken "Yaasn ah" lklaryla karland. Bir
gn nce "ah'a lm!" diye baranlar, ayn kiilerdi!
Gen ah halkn zerinde iyi bir izlenim brakt. ok fazla glmsemeden, zaman
zaman elini sallayarak vatandalarn selamlyordu. Ama Saray'a varr varmaz
evresindekilerin dnyasm karartt. Ailesinin yanndan apar topar alnd iin,
durmadan alyordu. Hatta o yaz, annesiyle babasn bulmak zere Saraydan
kamaya kalkt. Yakalannca, kendini asmaya kalkt. lmik boynunu sknca, bu
kez korkup imdat istedi. Tam vaktinde kurtulabildi. Bu serven, zerinde olumlu
bir etki yaratt: Korkularndan syrld ve meruti hkmdar roln, gerei gibi
oynamaya balad.
Gerek iktidar Fazl ile dostlarnn ellerindeydi. Yeni dneme, hzl bir temizlik
hareketi ile baladlar. Eski rejim yanls alt partizan asld. Aralarnda dem
Oullarna sava am mollalar ve bir de eyh Feyzullah Nuri vard. Suu, bir yl

nceki darbeden sonraki kyama fetva vermesiydi. Cinayete bulat iin lme
mahkm edildi ve lm ferman ii makamlarnca onayland. Bu cezann simgesel
bir yn olduu da akt: Nuri, anayasann delilik olduunu iddia etmiti. 31
Temmuz 1909 gn Tophane Meydannda halkm gz nnde ipe ekildi. lmeden
nce: "Ben gerici deilim" demi ama hemen sonra yandalarna anayasann dine
aykr olduunu ve son szn dine ait olacan sylemiti.
Yeni yneticilerin ilk ii, Parlamentoyu yeni batan yaptrmak oldu. Bina enkaz
halindeydi. Seimler dzenlenmiti. 15 Kasm'da gen ah kinci Meclis'i u
szlerle ayordu:
"zgrl baheden Tanr adna ve Mehdi'nin manevi koruyuculuunda Ulusal
Danma Meclisini byk bir sevinle am bulunuyorum. Kltrel ilerleme ve
zihniyetlerdeki gelime, deiiklii nlenemez klmtr. Bu gelime ac
deneyimlerden gemitir ama ran, alar boyu, bir ok buhran atlatmasn
bilmitir ve bugn ran halk emellerinin gerekletiini grmektedir. Bu
219
ilerici yeni hkmetin, halkn desteine sahip olmasndan memnunluk duyuyoruz.
lkeye huzur ve gveni geri getirmitir.
Hkmet ve Parlamento, gerekli reformlarn yaplmas iin, devletin yeniden
rgtlenmesine, zellikle mali ilerin uygar lkelerdeki gibi dzenlenmesine
ncelik vermelidir.
Tanr'ya ulusun temsilcilerine yol gstermesi ve ran'dan onuru, bamszl ve
mutluluu esirgememesi iin yakaryoruz."
O gn Tahran'da bayram havas esti. Sokaklarda geziliyor, k-ebalarmda
arklar syleniyor, her szc "Anayasa", "Demokrasi", "zgrlk" ile kafiyeli
iirler dktrlyor, satclar sokaktakilere erbet ve eker ikram ediyor, darbe
srasnda susturulmu olan onlarca gazete zel saylarnn reklamn yapyorlard.
Gece olunca, havai fiekler kenti aydnlatt. Baharistan bahelerinde tribnler
kurulmutu. eref tribnnde diplomatlar, yeni hkmet yeleri, milletvekilleri,
dini liderler, ar loncasndan temsilciler bulunuyordu. Baskerville'in bir arkada
olarak bana ilk sralarda yer ayrlmt: Fazl'n hemen arkasnda oturuyordum.
Patlamalar, havai fiekler, birbirini izliyor, gkyz ksa aralklarla gndze
dnyor, balar arkaya eiliyor, yzler ldyor, sonra ocuksu glmsemelerle
yerine geliyordu. Darda ise, dem Oullar, hi yorulmadan, ayn eyleri
baryorlard.
Hangi lk, hangi grlt Howard'i dnmeme neden oldu bilmiyorum. Bu
bayram aslmda onun bayram idi. Fazl da ayn anda bana dnd ve:
Hznl grnyorsun, dedi.
Hznl deilim tabii ki! Ne zamandr, Dou'da "zgrlk" diye barlsn
istiyordum. Ama baz anlar aklm eldi.
Onlar bir yana at, glmse, elen, son sevin anlarndan yararlanmaya bak!
Gecenin tm kutlama hevesini kursakta brakan rktc szler! Fazl, yedi ay
nce Tebriz'de yaptmz tartmay m srdryordu yoksa? Endie duyaca
yeni konular m vard? Ertesi gn, daha fazla bilgi almak iin ona gitmeye karar
verdim. Ama sonra vazgetim. Btn bir yl, onunla karlamaktan kamtm.

Hangi nedenle? Yaadm mthi servenden sonra, Tebriz'deki davranmn


doruluu konusunda kukularm vard. Dou'ya, bir kitabn peine derek gelmi
olan benim, bana ait olmayan bir savaa bu denli bulamaya hakkm var myd?
Hangi hakla Ho-ward'a ran'a gitmesi tavsiyesinde bulunmutum? Baskerville, Fa220
zl ve arkadalar iin bir ehitti. Benim iin yitirdiim bir arkada. Yabanc
topraklarda, yabanclara ait bir dava iin lm ve ailesinin bir gn ocuklarn
neden batan kardm soracaklar bir arkada!
Howard yznden vicdan azab m? Belki sayg gsterme hassasiyeti! Uygun
szck m bilemiyorum ama demek istediim, arkadamn lmnden sonra,
Tahran sokaklarnda dolap Tebriz kuatmas srasndaki szde kahramanlklarla
bbrlenmeye hi niyetim yoktu. Ben bu ie tesadfen, ucundan karmtm, bir
dost sahibi, kahraman bir arkada sahibi olmutum ama ansna sarlarak
ayrcalklar ve iltifatlar peinde deildim.
Aslnda yok olmak, unutulmak, politikaclarn, Kulp yelerinin, diplomatlarn
yanlarna uramamak istiyordum. Hergn zevkle grdm tek insan irin idi.
Ailesine ait pek ok ikmetghtan birine gidip yerlemesini kabul ettirebilmitim.
Zar-ganda tepelerinde, bakentin dnda bir yerdeydi. Ben de evrede kk bir
ev kiralamtm. Grn kurtarmak iin... nk hizmetilerin yardm ile gece
gndz onunlaydm.
O k, odasndan kmadan haftalar geirdiimiz oldu. Harikulade bir ini sobann
stt odada, Elyazmas'm ve birka baka kitab okuyor, nargile iiyor, iraz
arab, hatta zaman zaman ampanya yudumluyor, Kirman fst ile sfahan
helvas attryorduk. Prensesim hem bir arbal hanmefendi hem de afacan
bir kz ocuu olmasn biliyordu.
Yazm ilk gnlerinde Zarganda hareketlendi. Yabanclar ve ranl zenginler
kklerine gelmeye balad. Onlar iin uzun dinlenme aylar balyordu. Yabanclar
iinse Tahran'in boz skntsn gidermenin yolu bu yeil cennete gelmekti. K
aylarnda Zarganda boalrd. Sadece bahvanlar, bekiler ve yerli halk kalrd.
irin'le bylesi bir ssz le gereksinimiz vard.
Ne yazk ki nisan ayndan itibaren tanmalar balad. Evlerin parmaklklar nnde
babo gezenlerin says artt. irin, her le uykusundan sonra, ziyaretilerini
kabul etmeye balad. Her saniye saklanmak, koridorlardan kamak zorunda
kalyordum. Artk rahat k gnleri sona ermiti. Gitmek gerekiyordu. Bunu
kendisine sylediimde, Prensesim zld:
Mutlu olduunu sanyordum.
Ender bir mutluluk yaadm. Bu mutlulua, bozulmadan ara vermek, bozulmadan
yeniden kavumak istiyorum. Seni akla, hayranlkla izlemekten kendimi
alamyorum. evremizi saran ka221
labahn, baklarm evirmeme neden olmasn istemiyorum. Yazn gidip, kn
dneceim.

Yaz, k, gideceksin, dneceksin.. Mevsimlere, yllara, mrne, benim mrme


hkmedeceini sanyorsun. Hayyam'dan ders almadn m? "Aniden, dudaklarn
slatana kadar, uup gidersin.
Gzlerini gzlerime dikti, beni okumak istercesine... Hereyi anlamt, iini ekti.
Nereye gideceksin?
Ben de bilmiyordum. ran'a ikinci geliimdi, her ikisinde de kuatmaya
uramtm. nmde, kefedeceim btn bir Dou alemi vard. Boazii'nden in
Denizi'ne kadar Trkiye, ki o da ran'la ayn zamanda isyan etmi, SultanHalife'yi tahtndan indirmi, milletvekilleri, kulpleri, muhalif gazeteleri ile
vnr olmutu. Sonra gururlu Afganistan vard, ki ngilizler ba edirmilerdi
ama ne pahasna! Ve tabii ran'n geriye kalan yerleri... Ben sadece Tebriz ile
Tahran' biliyordum. Ya sfahan? Ya iraz, Kaan ve Kirman? Ya Niapur ve
Hayyam'n mezar?
Btn bu yollardan hangisini semeli, hangisine sapmak? Seimi, benim yerime
Elyazmas yapt. Krasnovodsk'ta trene bindim, Akabad' ve tarihi Merv kentini
getim, Buhara'y grdm.
Semerkant'a zel olarak gittim.
XLIII
Hayyam'm genliini geirdii kentten geriye ne kaldn merak ediyordum.
Asfizar mahallesi, mer'in Cihan ile sevitii, bahedeki kk kk, ne olmutu?
Eski in yntemine gre beyaz dut aacndan kt yapan Yahudinin oturduu
Maturid mahallesi duruyor muydu? Haftalarca, yaya sonra da katr srtnda
dolatm. Satclara, gelip geenlere, camideki imamlara sorular sordum,
karlnda bilgisizce edilmi szler, alayl gller ve ay davetleri almaktan
baka bir yant alamadm.
Bir sabah, Recistan meydanna gitmekle, talihim ald. Bir kervan gemekteydi,
kk bir kervan; alt-yedi deveden ibaretti. Yal deveci az temde durmu,
kucana yeni domu bir kuzu almt. Bir anak mlek satcsyla pazarlk
ediyordu. kisini izliyordum. Yn rme takkeleri, izgili entarileri, kzlmtrak
sakallar ile bin yln tesinden gelmi gibiydiler. Hayyam'm devrindeki gibi bir
grnt myd bu?
Hafif bir rzgr kumlar savurdu, giysiler kabard, tm alan grnmez bir rt
kaplad. evreme baktm. Recistan'm yannda bina ykseliyordu. muazzam
klliye... kuleleri, kubbeleri, cmle kaplar, mozaik kapl yksek duvarlar, altmmor-trkuaz klar saan sslemeleri ve zerlerine ilenmi pek ok yaz ile...
Her ey muhteemdi, ama kuleler eriydi, kubbeler delikti, cepheler oyuk
oyuktu... geen yllar, esen rzgr, yzyllk umursamazlk yaplar her bir ynden
kemirmiti. Bu antlara, bu harikulade, devasa, bilinmeyen yaptlara bakan tek bir
gz yoktu.
Geriye doru gittim, ayam takld, arkama baktmda, benim gibi giyinmi bir
adamla burun buruna geldim. Konumaya baladk. Adam Rus'tu. Arkeolog. O da
kafasnda binlerce soru ile gelmiti. Ama birka yant bulmutu.

Semerkant'da zaman, bir felaketten bir felakete, bir ykmdan bir ykma
geer. Moollar onikinci yzylda kenti yktklarnda, yerleim yerleri mezarla
dnm. Bu yerleri terketmiler.
222
223
Geriye kalanlar kentlerini bir baka yere, daha gneye kurmular. O eski ehir,
Seluklularn Semerkant' btnyle, kum katmanlar altmda yitip gitmi.
Topran altnda ne hazineler, ne gizler var! Toprak stnde sadece otlar! Gnn
birinde, evleri, sokaklar ortaya kartmak gerekecek. Semerkant kurtulunca,
bizlere yksn anlatabilecek. Durdu.
Siz de arkeolog musunuz?
Hayr. Bu kent baka nedenlerden tr ilgimi ekiyor.
Hangileri diye sorsam ok mu saygszlk etmi olurum? Ona Elyazmas 'ndan
sz ettim. inde yazlm olan Tarih'ten,
izilmi olan resimlerden...
O kitab grmeyi ok isterdim dedi. O Tarihte ne yazl ise yok edilmi, biliyor
musunuz? Lanetlenmi gibi. Duvarlar, saraylar bostanlar, baheler, su yollar,
tapnaklar, kitaplar, belli bal sanat yaptlar. Bugn hayran kaldmz yaptlar,
daha sonralar Timur tarafmdan yaptrlm. Beyz yldan daha az bir zamandan
kalma. Hayyam'n dneminden krk dkk birka anak mlek kalm. Ve bir de,
varln imdi sizden rendiim o mucizevi Elyazmas. Onu ellerinize alm
olmanz hem byk bir ayrcalktr hem de ar bir sorumluluk.
Emin olun, bunun farkndaym. Bu kitabm var olduunu rendiim yllardan bu
yana, sadece onun iin yayorum. Beni bir servenden dierine srkledi. Onun
dnyas benim dnyam oldu. Onun bekisi, benim sevgilim oldu.
Anlatt yerleri grmek iin mi Semerkant'a geldiniz?
En azndan, bu kentin insanlar bana eski mahallelerin nerede olduunu
gsterirler sanyordum.
Sizi d krklna uratacam iin zr dilerim, ama sizi ilgilendiren a
hakknda sadece efsaneler, cin ve dev ykleri dinlersiniz. Bu kent, onlar byk
bir keyifle yaatr.
Yani dier Asya kentlerinden de mi ok?
Korkarm yle. Bu ykntnn yaknnda bulunmalar, belki de hayal glerini
arttryor. stelik bir de u yeralt kenti var. Yzyllar boyu, ka ocuk
yarklarndan dp bir daha ortaya kmam, topran derinliinden gelen nice
garip sesler duyulmu! te nl Semerkant efsanesi byle domu, ok kii iin
bu kentin gizemi iinde yer alan efsane!
Anlatmasn istedim.
Derler ki, Semerkant krallarndan biri, her insann gerek224
lemesini istedii d gerek klmak istemi: lmden kamay! lmn
gkyznden inecei inanc iinde, kendisine hibir vakit ulamasn diye, yer
altnda demirden bir saray yaptrm. Muazzam bir saray. Btn k yerlerini
kapattrm. ok zengin olduu iin, her sabah doan, her akam batan ve onu

stan yapay bir gne yaptrm. Ne varki lm tanrs, hkmdar aldatp sarayn
iine szm. Btn insanlara, ne denli gl ve zengin olurlarsa olsunlar, lmden
kaamayacaklarn kantlamak istiyormu. Bylece Semerkant, insann kaderi ile
bulutuu kent olmu.
Semerkant'dan sonra nereye gitmeli? Benim iin Semerkant, Dou'nun bir ucu,
harikalarn yer ald, bitmeyen bir zlemin duyulduu yesdi. Kentten ayrlacam
srada, eve dnmeye karar verdim. Annapolis'e gidecek, birka yl dinlenecek ve
sonra yeniden yola koyulacaktm.
Onun iin de delice bir tasar yaptm. ran'a dnecek, irin'i ve Hayyam'n
Elyazmas 'm alacaktm, sonra byk kentlerden birine gidecektik, Paris'e,
Viyana'ya veya New-York'a ! irinle bir Bat kentinde, Doulu biimde yaamak,
cenneti yaamak olmaz myd?
Dn yolunda yalnz ve dalgndm. irin'e syleyeceklerimin heyecan iindeydim.
" Gitmek, gitmek, mutlu olmak arta yetmiyor mu?" diyecekti kukusuz.
ekingenliimi yeneceime inanyordum.
Hazar kylarnda kiraladm araba beni Zargnda'ya kapal kapmn nne
getirdiinde, nnde bir baka araba duruyordu. Direinde yldzl bayrak
dalgalanan bir Jewel-40! ofr beni grr grmez arabadan indi, kim olduumu
sordu. Beni, gidiimden bu yana bekliyormu gibi bir duyguya kapldm. Hemen
yantlad, sabahtan beri bekliyormu.
Efendim, siz dnene kadar beklememi syledi.
Bir ay, ya da bir yl sonra dnebilirdim ya da hi dnmezdim!
Hayretime hi aldrmad:
Buradasnz ya! dedi.
Sonra bana Amerikan elisi Charles W. Russel'n bir notunu verdi:
"Sayn B. Lesage;
ok nemli ve acele bir i iin bugn leden spnra saat drtte gelebilirseniz
sevinirim. ofrm emrinizde olacaktr."
225
XLIV
Sabrszlandklarn gstermemeye alan iki kii bekliyordu beni Elilikte! Gri
takmlar, muare papyonu, Theodore Roosevelt'inkine benzeyen ama daha zenle
krplm sarkk byklar ile Russel ve her zamanki beyaz entarisi, siyah stl
ve mavi sar ile Fazl! Tabii sze ilk balayan Eli oldu. Dzgn ama duraksak bir
Fran-szcayla konuuyordu.
Bugn yaptmz toplant, tarihin akn deitiren trden bir toplantdr.
Bizim kiiliklerimizde iki ulus buluuyor. Mesafelere ve farkllklara aldr
etmeksizin. Gen bir ulus ama yal bir demokrasi olan Amerika ile, bin yllk eski
bir ulus ama gen bir demokrasi olan ran.
Bu szlerinin kendisini rahatsz etmediini anlamak iin Fazl'a bir bak att,
sonra devam etti:
Birka gn nce, Tahran Demokrasi Kulbne davetliydim. Anayasa Devrimine
duyduum ilgiyi ve sempatiyi dile getirdim. Bakan Taft ve Dileri Bakanmz
Mr. Knox da benim gibi dnyor. Hemen unu da belirteyim, Dileri Bakanmz,

bugn yaptmz bu toplantdan haberlidir. Varacamz sonular kendisine


telgrafla bildireceiz.
Bana durumu aklama iini Fazl'a brakt:
ar ordusuna direnmememi istediin gn anmsyor musun?
Ne ba belasyd!
Sana asla alnmadm, yapman gerekeni yapmtn, bir bakma da hakkn vard.
Ama korktuum bamza geldi. Ruslar Tebriz'den hi kmadlar. Halk her gn
rahatsz ediyorlar, Kazaklar sokakta kadnlarn peelerini ekiyorlar, dem
Oullar ufack bahanelerle hapse atlyor. Ama daha kts var. Tebriz'in igal
edilmesinden, arkadalarmn basma gelenlerden de kt! Demokrasimizin batma
tehlikesi var. Mr. Russel "gen" diye tanmlad. Bence "krlgan" demeliydi.
Grnrde her ey ok iyi gidiyor. Halk daha mutlu, ar daha hareketli, mollalar
daha uzlamac! Oysa yapnn
226
yklmasn nlemek iin mucize gerek. Neden mi? nk, tpk gemite olduu
gibi, hazine tamtakr. Eski rejimin garip bir vergi toplama yntemi vard. Her
eyalette, halkn kann emen birini grevlendirirdi. Adam, toplad paray
kendisine alkoyar, sadece bir ksm ile Saraydan bir takm adamlar satn alrd.
Felaket de iin bu noktasnda. Hazine'ye para gelmeyince, Ruslardan ve
ngilizlerden bor alrdk; onlar da borcun denme sras geldiinde dnler ve
ayrcalklar kopartrlard. ar i ilerimize bu yoldan karmaya balad, btn
zenginliklerimiz bu yoldan uup gitti. Yeni iktidar da ayn dertle kar karya:
ada lkeler gibi vergi toplayamazsak, dier devletlerin vesayetini kabul etmek
zorunda kalacaz. Bizim iin en ivedi ura, maliyemizi yoluna sokmak, ran'm
adalatrlmasnn yolu buradan geiyor. ran'n zgrl buna bal.
lac bilindiine gre, neden harekete geilmiyor?
nk gnmzde hibir ranl, bu grevi yapabilecek apta deil. On milyonluk
bir ulus iin bunu sylemek ac ama, cehaleti gzard edemeyiz. leri lkelerde
devletin st dzey grevlile-rinkine e bir eitim alm bir avu insanz urada.
Deneyimimizin engin olduu tek alan diplomasi. Askerlik olsun, ulam olsun,
zellikle maliye olsun, sfr! Rejimimiz yirmi yl, otuz yl ayakta kalabilseydi, btn
bu alanlarda bir kuak yetimi olurdu. Ama bunun gereklemesini beklerken,
drst ve yetenekli yabanc uzmanlara bavurmaktan baka zm yok. Biliyorum,
bylesini bulmak kolay deil. Gemite Naus ile, Liakhov ile ve daha birou ile
kt deneyimlerimiz oldu. Ama mitsiz deilim. Bu konuda, Parlamento'da ve
hkmette baz dostlarmla grtm. Amerika'nn bize yardm edebileceini
sanyoruz.
Birden:
Gurur duydum, diye atldm. Ama niin benim lkem? Charles Russel bu sorumu
hayret ve endie ile karladn
gsteren bir harekette bulundu ama Fazl'n yant ile yatt:
Btn devletleri tek tek gzden geirdik. Ruslar ile ngilizler, bize daha fazla
egemen olabilmek iin, iflasa srklenmemizden sevin duyuyor. Franszlar, bizim
kaderimize ilgi gsteremeyecek kadar arla ilikilerinin dzgn gitmesi

kaygsmda! Yani genelde btn Avrupa, bir takm ittifaklar ve kar ittifaklar a
kurmu ki, bunun iinde ran, pek basit bir dama ta olur. Bizi ele geirmek
istemeksizin yardm elini uzatabilecek tek lke Amerika'dr. Bu yzden Mr.
Russel'a bavurdum ve byle ar bir grevi
227
yerine getirebilecek bir Amerikal tavsiye etmesini istedim. Hemen syleyeyim;
senin adn veren o oldu, ben senin maliye okuduunu unutmutum.
Skntl gller, kaamak baklar:
Siz adamnz bulun, ben yannda alr, tavsiyede bulunur, ona yardmc
olurum, dedim. Ama asl grev ona ait olmal. Ben ok iyi niyetli biriyim ama o denli
de bilgisiz ve tembel biriyim.
Israr etmekten vazgeen Fazl, ayn biimde konumay yeledi:
Bakn bu doru! Tanklk edebilirim. Sonra senin daha da byk kusurlarm var.
Benim arkadamsn, bunu herkes biliyor. Siyasi rakiplerim, baarsz olman iin
ellerinden geleni yaparlar.
Russel sessiz, dinliyordu. Yzndeki glmseme, ne zamandr orada kalm,
unutulmu, donmu gibiydi. akalama biimimiz hi onun tarz deildi ama yine de
istifini bozmamt. Fazl ona dnerek:
Benjamin'in kusurlarmdan dolay zr dilerim, dedi. Ama anlamamz bozulmu
saylmaz. Belki de bu ii, ran'daki olaylara hi karmam birine vermek daha
doru olacak.
Aklnza gelen biri var m?
Hibir isim bilmiyorum. Ben gl, drst, ak fikirli birini istiyorum. Sizde
byleleri var, bunu biliyorum. Nasl biri olduunu gzmn nne getirir gibiyim:
zarif, temiz, dik duran, drst bakan, doru szl.
Tanm Baskerville'in tanmyd.
ran Hkmetinin Washington'daki Eliliine 25 Aralk 1910 Pazar gn
gnderdii telgraf yleydi:
"Parlamento'nun onayna sunulacak, balangta yllk bir szleme ile
hazinedar olarak alacak, drst bir Amerikal uzman istihdam etmek zere,
dileri bakanndan sizi derhal Amerikan mali evreleriyle temas ettirmesini
isteyiniz. Devletin gelir kaynaklarn, gelir ve giderleri dzenlemekten sorumlu
olacak ve kendisine bir muhasebe uzman ile tarada vergi tahsilini denetleyecek
bir mfetti yardmc olarak verilecektir. Tahran'daki Amerika Birleik
Devletleri Elisi, Amerikan Dileri Bakannn onayn bildirdi. Kendisiyle
dorudan iliki kurun, arac sokmaktan ekinin. Bu metni olduu gibi kendisine
iletin ve tavsiyeleri dorultusunda hareket edin."
228
Bunu izleyen 2 ubat gn, Meclis Amerikal uzmanlarn atanmalarn ezici
ounlukla ve alk yamuru altnda kabul etti.
Birka gn sonra, tasary Meclis'e sunan Maliye Bakan, sokan ortasnda, iki
Grc tarafndan vuruldu. Ayn akam, Rus Eliliinin evirmeni, ran Dileri
Bakanlna giderek arn tebas olan katillerin, derhal kendisine teslim
edilmelerini istedi. Tah-ran'da herkes, bu eylemin Parlamento oylamasna yant

olduunu anlamt. Resmi makamlar, gl komularyla aray bozmamak iin,


istekleri kabul ettiler. Katiller Elilie " gtrld, sonra da snra... Snr geer
gemez serbest brakldlar.
ar, protesto anlamnda kepenk kapatt. dem Oullan, Rus mallarnn boykot
edilmesi arsnda bulundu, hatta lkede saylar hi de az olmayan Grclere
kar misillemeler oldu. Bununla birlikte Hkmet, sabr gsterilmesini istiyordu.
Gerek reformlar yaknda balayacak, uzmanlar gelecek, Hazine dolacak, borlar
denecek, vesayet kalkacak, okullar ve hastahaneler yaplacak, modern bir ordu
kurulacak, ar'n ordusu Tebriz'den kovulacak, savurduu tehdit yok olacak,
diyorlard.
ran'n bekledii mucizeydi. Gerekten de mucizeler olacakt.
229
XLV
lk mucizeyi Fazl haber verdi. Fsldayarak konuuyordu ama sevinliydi.
Bak ona! Sana Baskerville'e benzeyecek dememi miydim?
O dedii, Morgan Shuster idi. ran'm yeni Genel Hazinedar bize doru geliyordu.
Onu Kazvin yolunda karlamaya gitmitik. Yamndakilerle birlikte, clz atlarn
ektii krk dkk posta arabasyla gelmiti. Ne kadar da Howard'a benziyordu!
Ayn gzler, ayn burun, belki daha yuvarlaka ama ayn yz, ayn sa rengi, ayn
sa izgisi, ayn tokalama, nazik ama fethedici! Ona gzlerimizi dikmi
olmamzdan rahatsz olmu olmalyd ama bunu belli etmedi. Geri yabanc bir
lkeye, bu denli olaan d koullarla gelince, meraklan zerine ekmeyi beklemi
olmalyd. Burada bulunduu srece incelenecek, izlenecek, aratrlacakt doal
olarak! Bazen kt niyetle. Her hareketi, her davran anlatlacak, yorumlanacak,
vlecek ya da yerilecekti.
Geliinden bir hafta sonra, ilk kriz patlak verdi. Amerikallara, Tanr'nn gn ho
geldiniz demeye gelen yzlerce kii arasndan bazlar, Shuster'e ngiliz ve Rus
eliliklerini ziyaret etmeyi dnp dnmediini sorup duruyordu. Yant
belirsizdi. Ama sorular giderek sklayor ve sylentiler, ar'da tartmalara yol
aacak kadar artyordu. Amerikal, eliliklere nezaket ziyareti yapmal myd
yoksa yapmamal m? Elilikler hakarete uradklarn ima ediyorlard, hava
gerginleiyordu. Fazl, Shuster'in gelmesinde oynad rolden tr, bu diplomatik
gerginlikten son derece rahatszd. in tmyle bozulmas tehlikesi vard. Benim
araya girmemi istedi.
Bylece, Atabek Saraynda oturan vatandam ziyarete gittim. Beyaz mermer,
otuz kocaman odal, bir ksm Dou dier ksm Avrupa stili denmi, hallarn ve
sanat eserlerinin arl altnda adeta eilmi bir yapyd. inde akar sularn,
yapay gllerin bulunduu muazzam bir bahenin ortasindayd. Kentin grltsn
bastran ku ve austosbcei cvltlaryla tam bir ran cennetiydi.
Tahran'n en gzel ikmetgh idi. Eskiden babakanlardan birine ait iken,
Anayasac zengin bir tccara satlm ve o da sarayn Amerikalnn emrine
vermiti.

Shuster beni kapnn eiinde karlad. Yol yorgunluu gitmiti ve adamakll gen
grnyordu. Otuzdrt yandayd ama gstermiyordu. Bense, Washington'un
dazlak kafal, kelli felli brokratlarndan birinin geleceini sanmtm.
Size u Elilik iinden sz etmee geldim.
Siz de mi? Elenmi grnyordu.
Bu protokol iinin ne denli bydnn farknda msnz bilmiyorum.
Unutmayn, entrikalar diyarnda bulunuyoruz.
Entrikalardan benim kadar holanan olmasn!
Gld, sonra birden grevinin gerektirdii ciddiyete brnd:
Bay Lesage, dedi. sadece protokol ii deil, ilke ii! Bu grevi kabul etmeden
nce, bu lkeye gelmi olan pek ok yabanc uzman hakknda bilgi edindim.
Bazlarnn ne yetenei, ne iyi niyeti eksikti. Ama hepsi baarsz oldu. Niye biliyor
musunuz? nk beni bugn davet ettikleri tuzaa dtler. Ben ran
Parlamentosu tarafndan ran Genel Hazinedarlna atandm. Geliimden aha,
Naibe, hkmete haber vermem doaldr. Amerikal olduum iin Mr. Russel'
ziyaret etmem de doaldr. Ama Ruslara, ngilizlere, Belikallara ya da
Avusturyallara ne diye nezaket ziyaretinde bulunaym?
Bakn ne diyeceim: Amerikallardan bunca ey bekleyen ran halkna, tm
basklara karn bizi ie alan parlamentoya, Morgan Shuster'in dier yabanclar
gibi bir yabanc, bir Frenk olduum gsterilmek isteniyor. Daha ilk ziyaretimi
yapar yapmaz, davetlerin ard arkas kesilmeyecektir. Diplomatlar kibar
insanlardr, bildiim dilleri bilirler, bildiim kat oyunlarn oynarlar. Burada
mutlu yaayabilirim Bay Lesage, bri, ay partileri, tenis, ata binme, maskeli balo,
keyfime diyecek olmaz. yl sonra lkeme dndmde, zengin ve salkl biri
olarak dnerim. Ama ben buraya bunun iin gelmedim ki...
Neredeyse baryordu. Grnmeyen bir el, belki de einin eli, kapy kapatt.
Bunu farketmedi bile. Devamla:
ok belirgin bir grevle geldim, dedi. ran'n maliyesini adalatrmak. Bu
insanlar bizim kurumlarmza ve ileri yneti biimimize inandklar iin bizi
ardlar. Onlar d krklna uratmaya hakkm yok, onlar aldatmaya da... Ben
bir Hristiyan
230
231
topluluundan geliyorum Bay Lesage ve bunun benim iin bir anlam var. ranllar
bugn Hristiyan uluslara hangi gzle bakyorlar? Pek Hristiyan ngiltere
petrolne el koyuyor, pek Hristiyan Rusya orman kanunu kurallar dorultusunda
dilerini gsteriyor. Bugne kadar iliki kurduklar Hristiyanlar kimler?
Kurnazlar, kstahlar, Tanrszlar, Kazaklar, hakkmzda ne dnsnler
istiyorsunuz? Birlikte nasl bir dnyada yaayacaz? Bizim klelerimiz ya da
dmanlarmz olmaktan baka onlara nereceimiz bir ey yok mu? Bizimle ortak,
bizimle eit olamazlar m? Neyse ki aralarndan birka bize inanmaya devam
ediyor ama Avrupaly canavara benzeten binlerce kiiyi nasl susturacaklar?
Yarnn ran' neye benzeyecek? Bu, bizim davranmza, bizim vereceimiz
rnee bal. Baskerville'in fedakrlklar, dierlerinin canavarlklarn unutturdu.

Ona byk saygm var. Ama emin olun, lmeye hi niyetim yok. Sadece drst
olmaya alyorum. ran'a, bir Amerikan irketine hizmet eder gibi hizmet
edeceim, onu soymayacam, salna kavumasna, refaha kavumasna
alacam. Ynetime saygm olacak ama el pmeyeceim, eilip bklmeyeceim.
Gzyalarm tutamadm, aptallar gibi! Shuster sustu. Bana kuku ve aknlkla
bakyordu.
Sizi bilmeden incittimse, ltfen affedin. Ayaa kalkp, elimi uzattm.
Beni incitmediniz Bay Shuster, sadece beni altst ettiniz. Szlerinizi ranl
dostlarma nakledeceim, tepkileri benimkinden farkl olmayacaktr.
Oradan kar kmaz Baharistan'a kotum; Fazl' orada bulacam biliyordum.
Onu uzaktan grnce, seslendim:
Fazl, bir mucize daha!
13 haziran gn, ran Parlamentosu, ei grlmedik bir oylama ile, Morgan
Shuster'e, lke maliyesini dzenlemesi iin tam yetki verdi. Bundan sonra, dzenli
biimde Bakanlar Konseyine katlacakt.
Bu ara, ary ve elileri telalandran bir baka olay oldu. Nereden kaynakland
belli olmayan ama tahmin etmesi de zor olmayan bir sylentiye gre, Morgan
Shuster bir Acem tarikatndan-d. Sama grnebilir ama, haberi yayanlar,
zehirlerini sulandrarak, yalanlarna gerek ss vermeyi baardlar. Amerikallar
bir gn iinde, halkn gznde kukulu kiiler durumuna dtler.
Genel hazinedarla konuma iini bir kez daha stlendim. lk karlamamzdan
sonra, ilikilerimiz iyilemiti. O bana Ben, ben ona Morgan diyordum. Neyle
sulandn anlattm:
Senin adamlarnn arasnda Bab'lerin ya da Bahai'lerin olduu syleniyor. Bunu
Fazl da dorulad. Bahai'lerin Amerika'da ok etkin bir ube atklar syleniyor.
Delegasyonundaki btn Amerikallarn Bahai olduklar ve lkenin maliyesini
dzeltme bahanesiyle yanda kazanmaya altklar sonucuna varlm.
Morgan bir sre dnd:
nem tayan tek soruya cevap vereceim: Hayr, ben buraya vaaz vermeye ya
da mrit kazanmaya gelmedim; ran maliyesinin ok gerekli olan dzenleme iini
yapmaya geldim. Hemen syleyeyim, Bahai filan deilim. Bu tarikatlarm varln,
buraya gelmeden nce okuduum Profesr Browne'un kitabndan rendim. Yine
de Bab ile Bahai arasndaki fark bilmem. Hizmetilere gelince, ki bu evde yirmi
kii kadardrlar, herkesin bildii gibi, onlar ie ben almadm. Buraya gelmemden
nce de buradaydlar. lerinden memnunum; nemli olan da bu! Benimle
alanlar, dinsel inanlarna ya da kravatlarnn rengine gre deerlendirme gibi
bir alkanlm yoktur.
Davrann anlyorum. Benim ilkelerime de tpatp uyuyor. Ancak, ran'dayz ve
hassasiyet duyduklar konular deiik olabiliyor. Yeni Maliye Bakan ile grtm.
Dedikoducular susturmak iin, uaklarn kovman gerektiini dnyor. En
azndan aralarndan birkan.
Maliye Bakannn bu konuda endiesi mi var?
Sandndan da ok. Giriilen btn ilerin tehlikeye dmesinden korkuyor.
Konumamzm sonucu hakkmda kendisine hemen bilgi vermemi istiyor.

yleyse seni alkoymayaym. Ona, hibir uaa yol vermeyeceimi ve iin


burada biteceini syle.
Ayaa kalkt, srar etmek zorunda kaldm:
Bu yantn yeterli olacan sanmyorum Morgan!
yle mi? yleyse unu da ekle: "Sayn Maliye Bakan, bahvanmn dinini
kontrol etmekten baka bir iiniz yoksa, vaktinizi doldurmak zere size nem
tayan birka dosya gnderebilirim."
Bakana, szlerinin sadece anlamm tadm ama sanrm Morgan, ilk
karlamalarnda ona dndklerini sylemi olmal. Bu bir sorun yaratmad.
Aksine herkes, bir takm eylerin aka sylenmesinden memnundu.
232
233
Birgn irin:
Shuster geleli, daha salkl, daha temiz bir hava esiyor, dedi. inden klmaz
durumlarn zm iin yzyllarn gemesi gerekecei sanlr. Birden bir insan
kar ye lme mahkm bir aacn yeerme mucizesi gstermesi gibi, meyve
vermeye balar. O yabanc bana, lkemin insanlarna inanmay retti. Onlara yerli
muamelesi yapmad, kklkleri, bayalklar grmezlikten gelerek, insanca
davrand. Biliyor musun? Ailemdeki yal kadnlar onun iin dua ediyor.
234
XLVI
1911 ylnda, btn ran'n, "varsa yoksa Amerikal" dediini, btn sorumlular
arasnda en sevileni ve en gls olduunu sylersem, hi de abartm olmam.
Yapmak istediklerini gazetecilere aklad hatta dikenli konularda onlarn
fikirlerini ald iin, gazetelerin destei bykt.
stelik, stlendii bu zor grevde baar kazanmak zereydi. Mali sistem tam
kecei srada, sadece hrszl ve savurganl nleyerek bteyi dengelemesini
bilmiti. O gelmeden nce, prensler, bakanlar, st dzey grevlileri, pis ve
buruuk bir kd Hazi-ne'ye gndererek ka para istediklerini bildirirler,
oradaki memurlar da canlarn ya da grevlerini kaybetme korkusu ile her istei
yerine getirirlerdi. Morgan ile her ey bir gnde deiti. Bir rnek vermek
gerekirse: 17 Haziran gn, Shuster Bakanlar Kurulunda, Tahran'daki birliklerin
maalarn demek iin krk iki bin tuman istemiyle karlam, Emir-i Azam, yani
Sava Bakan, aksi halde ayaklanacaklar ve bunun da sorumluluu Genel
Hazinedara ait olacak diye atlm, Shuster'den de u yant aln:
Sayn Bakan on gn nce, ayn miktarda bir para ald. Onu ne yapt?
Gecikmi borcu dedim. Asker aileleri a. Btn subaylar borlu. Durum
mitsiz.
Sayn Bakan o paradan hibir ey kalmadndan emin mi?
En ufak bir ake bile...
Shuster cebinden bir kk kt kartm, zerindeki incecik yazya bakm ve
sonra:
On gn nce Hazine'den alnan para Bakan'n zel uaklarnn adna yatrlm.
Tek bir kuru harcanmam. Elimde bankacnn ad ve hesap numaras var.

Emir Azam ayaa kalkm, fkeden her bir yan titriyormu, meslektalarna
kzgn bir bak frlatarak:
erefimle oynanmak m isteniyor? diye sormu.
235
Kimse ses kartmaynca:
Byle bir para adma yatmsa, bunu bilen en son kii olduuma yemin ederim,
demi.
Sonunda bankacy getirtmiler, bankac gelir gelmez, Sava Bakan ona doru
atlp fsldayarak birka szck sylemi, sonra masum bir glmseme ile:
Bu kr olas bankac talimatm anlamam. Birliklerin parasn dememi. Arada
bir anlamazlk var demi.
Olay zorlukla kapanm. Ama o olaydan sonra hi bir Bakan Hazineyi soymaya
kalkmad. Bu durumdan holanmayanlar vard tabii ama susmaktan baka areleri
yoktu. nk pek ok kiiyi, hatta Bakanlar bile memnun edecek bir ok neden
vard: ran tarihinde ilk kez, memurlar, askerler ve yurt dndaki diplomatlar
maalarn zamannda alyorlard. Uluslararas finans evrelerinde Shuster
mucizesine inanlmaya balanmt. Nitekim, Londra'daki Seligman kardeler,
ran'a drt milyon sterling kredi amay kabul etmilerdi. Bu tarz kredilerin yan
sra istenilen aalayc dnlere yer verilmiyordu. Ne gmrk gelirlerine el
koymak, ne ipotek etmek sz konusuydu. deme gc olan normal bir mteriye
verilen normal bir bortu! Bu nemli bir admd. ran'a ba edirmek istiyenlerin
gznde ise tehlikeli bir adm! ngiliz Hkmeti borcu bloke etmek iin mdahale
etmiti.
ar ise daha sert yntemlere bavurmaktayd. Temmuzda, eski ahm, iki
kardeiyle birlikte, paral askerlerden oluan bir orduyla Tahran zerine
gelmekte olduu haber alnd. Amac iktidar ele geirmekti. Oysa Rus
Hkmetinin gzetiminde, ran'a asla geri dnmeyecei vaadi ile Odessa'da
tutulmuyor muydu? Saint Petersbourg makamlar, kendilerine soruldukta, ahn
gzetimlerinden katn, sahte bir pasaportla yolculuk yaptn, silahlarn
zerlerinde "maden suyu" yazl kasalarda tadn, bu katan sorumlu
olmadklarn sylyorlard. Bylece, Odessa'daki ikametghndan ayrlp, Ukrayna
ile ran arasndaki yzlerce kilometrelik alan kimseye grnmeden ap,
silahlaryla birlikte bir Rus gemisine binip, Hazar denizini geerek ran
topraklarna ayak basacak ve bundan ne ar'm ne hkmetinin-, ne ordusunun/ne
gizli polisi Okhrana'nn haberi olmayacakt!
Ama tartmann ne gerei vard? ran'n hassas demokrasisinin yklmasn
nlemek gerekiyordu. Parlamento Shuster'den para istedi. Bu kez, Amerikal hi
tartmad. Tam tersine, birka gn iinde ordunun en iyi silahlarla donatlmas
iin elinden geleni
236
yapt, hatta bir adm daha atarak, Komutanlna Efrayim Han'n getirilmesini
nerdi. Efrayim Han, parlak bir Ermeni subay idi ve ay iinde eski ah' ezip
snrn te yanma pskrtecekti.

Btn dnya buna inanamyordu; ran gerekten modern bir lke mi olmutu?
Buna benzer ayaklanmalar, eskiden yllar boyu srerdi. Gzlemcilerin ou iin
bunun tek bir yant vard, o da: Shuster idi. O artk sadece Genel Hazinedar
deildi. Parlamen-to'nun eski ah yasa d ilan etmesini neren de o oldu. Tpk
Amerikan kovboy filmlerinde "Aranyor" dercesine, ah ve kardelerini
yakalayana para vaadinde bulunuldu.
ar istifini bozmad. ran'daki emellerinin, Shuster orada olduka
gerekleemeyeceini anlamt. Onun gitmesi gerekiyordu! Bir olay yaratmak
gerekiyordu, byk bir olay! Bu grevi yklenen eski Tebriz Konsolosu, imdiki
Tahran Bakonsolosu Pokhita-noff oldu!
Grev szc belki de ok basit kaacak: nk son derece byk bir beceriyle
dzenlenen bir komplodan sz etmek daha doru olacak. Parlamento, eski ah'n
ve iki kardeinin mallarna el koyma karar vermiti. Bu ii Genel Hazinedar sfat
ile yerine getirecek olan Shuster, ii son derece yasal ller iinde yapmak
istedi. Mallarn nemlice ksm, Atabek Saraynn az tesindeki "Saltanat I"
adn tayan saraydayd. Amerikal oraya, bir jandarma timi eliinde, ellerinde
yasal emirler bulunan baz sivil grevlileri gnderdi. Bunlar Rus Konsolosunun
gnderdii Kazaklarla burun buruna geldiler. Jandarmalarn saraya girmesini
engelliyor, ekil-mezlerse Hkmete bavuracaklarm sylyorlard.
Olan biten hakknda haber ald vakit Shuster, yardmclarndan birini Rus
Eliliine gnderdi. Pokhitanoff, gelen adam tehdit etti: "Saltanat I"
saraynn sahibi Prensin annesi, ara ve arieye bir mektup yazarak korunmasn
istemi, onlar da bu ii stlenmilerdi.
Amerikal duyduklarna inanamad; yabanclarn dokunulmazl olmasn, bir ranl
bakan ldren katillerin arn uyru-undadr diye yarglanmamasn anlyordu. Bu
deitirilmesi zor bir kurald. Ama ranllarn, bir gn iinde, mlklerini yabanc
bir hkmdarm koruyuculuuna brakarak kendi lkelerinin yasalarna kar
gelmeleri, ite bu duyulmu ey deildi. Shuster bunu kabul etmek istemedi.
Jandarmalara, Saray kuvvete bavurmadan ama kararllkla teslim almalar emrini
verdi. Bu kez Pokhitanoff
237
ses karmad. Yangn balatmt. Grevi tamamlamt.
Tepki gecikmedi. Saint-Petersbourg'da bir hkmet bildirisi yaynland, meydana
gelen olaym Rusya'ya saldr, ara ve arieye hakaret saylacan ne sryor ve
Tahran Hkmetinin resmen zr dilemesini istiyordu. Panie kaplan Babakan,
ngilizlere dant; ngiliz Dileri Bakanl, arn akas olmadn, Baku'ya
birlik karttn, ran' igal etmee hazrlandn ve ltimatomu kabul etmenin
akllca bir i olacan bildirdi.
24 Kasm 1911'de ran Dileri Bakan, ii kan alayarak, Rus Eliliine gitti,
Elinin elini skt ve unlar syledi:
"Ekselans, Hkmetim beni, Hkmetinizin konsolosluk mensuplarnn uradklar
hakaret nedeniyle zr dilemekle grevlendirdi."
Ona uzanan eli skarken, ar'n temsilcisi de u yant verdi:

"zrnz, birinci ltimatomumuza bir yant olarak kabul edilmitir. Ancak u


anda, Saint-Petersbourg'da ikinci bir ltimatom hazrlandn haber vermek
durumundaym. Bana ulatrldnda, ieriini renmi olacaksnz."
Bu szlerin ard hemen geldi. Be gn sonra, 29 Kasm le vakti, Rus Elisi
Dileri Bakanna yeni ltimatomu verdi ve ayrca Londra'nm da onay olduunu
bildirdi:
"Madde Bir: Morgan Shuster gitmelidir.
Madde ki: Rus ve ngiliz Eliliklerinin onay olmakszn, bundan byle yabanc
uzman istihdam edilmeyecektir."
XLVII
Parlamento'da, yetmi alt milletvekili bekliyordu. Bazlar sarkl, bazlar fesli
veya takkeli idi. dem Oullarndan en ana olanlar Avrupa usul giyinmilerdi.
Saat onbirde, Babakan bir daraa-cna kar gibi krsye kt, Londra'nn da
onaym alm ltimatomu ksk bir sesle okuduktan sonra, Hkmetinin kararn
bildirdi: direnmeyecekler, ltimatomu kabul edecekler, Amerikaly geri
gndereceklerdi; yani bir kelimeyle, eskiden olduu gibi, devletlerin izmeleri
altnda ezilmektense, vesayetleri altna gireceklerdi. Beterin beterini nlemek
iin yetkiye gereksinimleri vard. Onun iin de milletvekillerine ltimatomun le
saatinde bittiini, tartacak vakitleri olmadn hatrlatarak gvenoyu istedi.
Konutuu srece, ieriye girmesini kimsenin nleyemedii M. Pokhitanoff'un
locasma kaamak baklar frlatyordu.
Babakan yerine oturduunda, ne alkland, ne yuhaland. Ezici, skc bir sessizlik
oldu. Sonra, Shuster'i bandan beri desteklemi olan, Peygamber slalesinden
saygdeer bir seyyid ayaa kalkt. Ksa bir konuma yapt:
zgrlmzn ve egemenliimizin zorla elimizden alnmas belki de Allah'n
emridir. Ama onlar kendi ellerimizle teslim edecek deiliz.
Yeni bir sessizlik. Sonra ayn dorultuda ksa bir konuma daha! M. Pokhitanoff,
gsterili bir biimde saatine bakyordu. Babakan bunu grnce saatini kard.
Onikiye yirmi vard. rkt, bastonuyla yere vurdu. Oylamaya geilmesini istedi.
Drt milletvekili, eitli bahaneler ne srerek aceleyle dar kt. Geriye kalan
yet-miiki milletvekili "Hayr" dedi. arm ltimatomuna hayr! Shus-ter'in
gitmesine hayr! Hkmetin tutumuna hayr! Bylece, Babakan istifa etmi
sayld. Btn kabinesiyle dt. Pokhitanoff kalkt, Saint-Petersbourg'a
ekecei telgraf zaten hazrd.
Byk kap arplarak kapand, yanks sessiz salonda dalga dalga ykseldi.
Milletvekilleri kendi balarna kald. Kazanmlar238
239
d ama ilerinden bu zaferi kutlamak gelmiyordu. ktidar ellerindeydi, lkenin
yazgs, anayasann gelecei onlara bakyordu. Ne yapabilirlerdi? Ne
yapacaklard? Bildikleri yoktu. Gerek d, duygulu, karmak bir oturumdu bu.
Bir bakma da ocuksu. Ara-sra ileriye bir dnce srlyor ve hemen
vazgeiliyordu:
Amerika'dan askeri birlik gndermesini istesek?

Neye gelsinler? Ruslarn dostu onlar. ar, Japon mparatoru ile bartran
Bakan Roosevelt deil mi?
Ama Shuster'e yardm etmek istemezler mi?
Shuster ran'da ok tannp, ok seviliyor. Ama lkesinde adm duyan ok az.
Amerikan Ynetimi, Saint-Petersbourg ile Londra'y kzdrm olmasndan pek
holanmyacaktr.
Onlardan bir demiryolu yapmalarn isteriz. Belki bu neriye baylrlar,
yardmmza koarlar.
' Belki. Ama gelmeleri alt ay srer. ar ise iki haftada burada olur.
Ya Trkler? Ya Almanlar? Japonlar neden olmasn? Ruslar Manurya'da
ezmediler mi? Kirman'l bir milletvekili, ahm tahtm Japon Mikadosuna sunma
nerisinde bulunacakken, Fazl patlad:
unu iyice bilmeliyiz ki, sfahanllar bile yardma ara-mayz. Eer
savaacaksak, bu Tahran'da olacaktr. Tahranllarla olacaktr ve u anda
Tahranda bulunan silahlarla olacaktr. Tpk yl nce Tebriz'de olduu gibi.
zerimize bin Kazak deil, elli bin Kazak gndereceklerdir. Hibir kazanma
ansmz olmadn bilerek arpm olacaz.
Bu cesaret krc konumay bakas yapm olsayd, sulamalarn ard arkas
kesilmezdi. Ama Tebriz kahramanndan, dem Oullarnn en nlsnden gelince,
szckler gerek anlamn buldu, yani gerein ac yz ortaya kt. O andan
itibaren, direni nerisinde bulunmak zorlat. Ama Fazl, yine de bunu yapt:
Vurumaya hazrsak, bu srf gelecei kurtarmak iindir. ran daha hl mam
Hseyin'in ansn yaamyor mu? Oysa o da, nceden yitirilmi bir savata
arpt, yenildi, ezildi, katledildi ve imdi biz onun adn onurlandryoruz. ran'n,
inanmak iin kana ihtiyac var. Biz mam Hseyin'in yoldalar gibi, yetmi iki
kiiyiz. lrsek, bu Parlamento bir ant-kabir olur. Demokrasi, yzyllar boyu
Dou toprana gmlr.
Hepsi lme hazr olduklarn syledi ama hi biri lmedi. Davaya ihanet ettikleri
iin deil, aksine kentin savunmasn stlene240
cek gnlller bulmulard. Tebriz'de olduu gibi, "Adem Oullar" ilk sralarda
yerlerini almt. Ama bu zm deildi. arm birlikleri lkenin kuzeyini igal
ettikten sonra, imdi de bakente doru yrmekteydi. lerlemelerini yavalatan
tek ey, havann karl oluu idi.
24 aralk gn dk Babakan iktidar zorla ele geirmeye karar verdi.
Kazaklarm, Bahtiyarilerin, jandarma kuvvetlerinin nemli bir ksmnn yardm ile
bakente egemen oldu ve Parlamentoyu feshettiini bildirdi. Pek ok milletvekili
yakaland. En etkin olanlar srgne gnderildi. Listenin bamda Fazl vard.
Yeni rejimin ilk ii, arn ltimatomunu resmen tanmak oldu. Nazik bir mektupla
Morgan Shuster'e, iine son verildii bildirildi. ran'da sadece sekiz ay kalmt,
soluk solua, lgnca, ba dndrc ve Dounun yzn deitiren sekiz ay.
11 Ocak 1912'de Shuster trenle uurland. Gen ah, onu En-zeli limanna
gtrmek zere, emrine kendi otomobilini ve Fransz ofr M. Varlet'yi verdi.
Ona veda etmeye gelen ranllar ve yabanclar bir hayli kalabalktk. Kimi

oturduu saraya gitmi, kimi yol boyunca dizilmiti. Alk yoktu ama binlerce elin
usulca selam, gzlerden akan gzyalar vard. Bir alay insan, terkedilen bir
sevgili gibi alyordu. Yol boyunca, sadece ufak bir olay oldu: bir Kazak, Konvoy
geerken, yerden bir ta ald ve Amerikalya atar gibi yapt, eylemini
tamamlayabildiini sanmyorum.
Otomobil Kazvin kapsndan kp kaybolduunda, Charles Russel ile birka adm
yrdm. Sonra tek bama, irin'in sarayna yneldim. Beni karlarken:
ok zgn grnyorsun! dedi.
Shuster'i yolcu ettim.
Ah! Nihayet gitti.
Doru duymu olduumdan emin deildim, Aklad:
Kendi kendime bu lkeye hi gelmeseydi daha iyi mi olurdu diyorum.
Ona dehetle baktm:
Bunu sen mi sylyorsun?
Evet, bunu ben irin sylyor. Geliinde Amerika'ly alklayan ben, her
eylemini onaylayan ben, onu bir kurtarc olarak gren ben, Amerika'da kalmam
olduuna zlyorum.
Ne kusuru oldu ki?
Olmad. ran' anlayamam olduu da bundan belli.
241
Gerekten anlayamyorum.
Krala kar hakl olan bir bakan, kocasna kar hakl olan bir kadm, subayma
kar hakl olan bir er iki kat ceza grmez mi? Zayflarn hakl olmalar hatadr.
Ruslarn ve ngilizlerin karsnda ran zayftr, bir zayf gibi davranmalyd.
Sonuna kadar m? Gnn birinde ayaa kalkmas, modern bir devlet kurmas,
halkn eitmesi, zengin ve saygn lkeler arasna girmesi gerekmez mi? Shuster
bunu denemee kalkt.
Bu yzden ona saygm sonsuz. Ama daha az baarl olsayd, bugnk duruma
dmezdik diye dnmekten kendimi alamyorum. imdi demokrasimiz yok oldu,
topramz igal edildi.
arn emelleri hep byleydi, bu er ge olacakt.
Felaket gelecekse bile, ge gelmesi yedir! Sen Nasreddin Hoca'nn eek
hikyesini bilir misin?
Nasreddin Hoca, ran'da, Maverannehir'de ve Kk Asya'da, fkralaryla
efsane olmu bir kiidir. irin anlatmaya koyuldu:
Yar deli bir hkmdar, eek ald diye Nasreddin Hoca'y lme mahkm
etmi. Tam ldrlmeye gtrlecekken, Hoca yle barm: "Aslnda bu eek
benim kardeimdir. Bir byc onu bu hale soktu. Bu eei bir yl bende brakn.
Ona tekrar, sizin benim gibi konuma retirim." Hkmdar ilgilenmi, Hocaya
sylediklerini tekrar ettirdikten sonra; "Pek l, demi. Ama gn gnne bir yl
sonra eek konumazsa, lmlerden lm been." Hkmdar gidince, kars
Hoca'ya "Byle bir eyi nasl sylersin? diye sormu. "Eein konumayacan sen
de biliyorsun." "Tabii ki biliyorum" diye yantlam Nasreddin Hoca. "Ama bir yla
kadar hkmdar lebilir, eek lebilir, ben lebilirim."

irin devam etti:


Vakit kazanabilseydik, belki Rusya Balkan veya in Savana girerdi. Sonra ar
da lmsz deil. lebilirdi, isyanlarla tahttan indirilebilirdi. Sabretmeliydik,
beklemeliydik, kpry geene kadar ayya day diyebilmeliydik. Dou her zaman
byle bir basiret gstermitir. Shuster bizi, Batllarn ritmi ile ilerletmek istedi,
bizi ykma gtrd.
Bunlar sylerken ac ekiyordu, ona kar kmamaya zen gsterdim. irin
devamla:
ran bana anssz bir yelkenliyi anmsatyor, dedi. Denizciler yeterli rzgr
olmamasndan yaknyorlar hep. Sonra birden Tanr, onlar cezalandrmak
istercesine bir frtna gnderiyor.
242
Uzun sre dncelere dalp sustuk. Sonra sevecenlikle ona sarldm:
irin!
Adn syleyi biimim miydi? Srad, benden uzaklat, kukuyla yzme bakt:
Gidiyorsun.
Evet. Ama baka trl.
"Baka trl" nasl gidilir?
Seninle gidiyorum.
243
XLVIII
Cherbourg, 10 Nisan 1912.
nmde usuz bucaksz Man Denizi, sakin, gm sularyla uzanyor. Yan
bamda: irin. Bavullarmzda: Elyazmas. evremizde belirsiz bir kalabalk,
olanca Doulu!
Titanic'e binen pek ok nlden sz edildi ama bu deniz devinin kimler iin
yapld unutuldu: gmenler, milyonlarca gmen erkek, kadn ve ocuk iin...
Hibir topran beslemeyi kabul etmedii ve Amerika zlemi eken onca insan
iin... Gemi, tam bir dolmu gemisi gibiydi: Southampton'dan ngilizleri ve
skandinav-lar, Queenstpwn'dan rlandallar ve Cherbourg'dan daha uzak
diyarlardan gelen Yunanllar, Suriyelileri, Anadolu Ermenilerini, Selanik veya
Besarabya Yahudilerini, Hrvatlar, Srplar, Acemleri toplamaktayd. Limanda
grdm Doulular bunlard. Her biri servenci bir baka, bir i acsna, bir dik
kafalla sahip grnyordu. Hepsi, Batya varr varmaz, bir insan beyninden
kma en gl, en modern, en sarslmaz rn olan bu gemiyle denize almay bir
ayrcalk sayyordu.
Ben de farkl dnmyordum. hafta nce Paris'te evlenmitim ve yola kmay
erteleme nedenim, sevgilime, yaad grkemli Dou debdebesine e bir balay
yolculuu yaatmakt. Bu bo bir kapris deildi. irin, Amerika'ya yerleme
dncesini, uzun sre benimseyememiti. ran'n uyan yarda kesilmeseydi,
irin bu nerimi asla kabul etmezdi. Onu, ayrld ortamdan ok daha grkemli
bir d dnyasnda yaatmak.istiyordum.
Titanic bu isteime tam uyan gemiydi. Bu yzen saray, Do-u'daki keyif ehilleri
gibi zevkleri olan kiilerce ina edilmiti. stanbul'daki ya da Kahire'deki gibi

insan geveten bir Trk hamam vard. Palmiye aal verandalar, barfiksli
jimnazyumu, lde geziyor izlenimi edinmek isteyenler iin elektrikli dmesine
basnca yryen devesi vard.
244
Titanic'te yalnzca bu egzotik grnn aray iinde deildik. Avrupa usul
elendiimiz de oluyordu. stridye yemek, Lyon usul piirilmi bir tavuun
keyfine varmak, 1887 Cos d'Estournel arabn yudumlamak, Hoffmann'n
Masallar'va ve Geya'y ya da Byk Mool'u yorumlayan orkestray dinlemek de
cabasyd.
Bugnlerin, bizim iin deeri, ran'daki gibi gizlenmek zorunda olmaymzd.
Prensesimin Tebriz'deki, Zarganda'daki veya Tahran'daki evleri ne kadar rahat
olursa olsun, akmz drt duvar arasnda gizli tutma zorunluluu beni rahatsz
ediyordu. Artk birlikte olmann, birlikte kol kola gezmenin keyfini sryor ve
geminin en geni kamaras olduu halde, kamaramza dnmeyip ge vakte kadar
evremizdeki baklarn zerimizde takl kalmasndan holanyorduk.
En ok sevdiimiz eylerden biri de akam gezintilerimiz idi. Yemeimizi yer
yemez bir gemi subayn ve hep ayn subay bulmaya gidiyorduk. O bizi bir kasanm
nne gtryor, oradan El-yazmas'm kartyor, gverteden ve koridorlardan
geerek Cafe Parisien'in rahat koltuklarna kuruluyor, rastgele birka drtlk
okuyor sonra asansre binerek gverteye kyor ve ak havada pyorduk.
Gecenin ilerlemi saatinde, Elyazmas m. odamza gtryor ve sabah ayn subay
tarafndan kasaya konuluncaya kadar yanmzda alkoyuyorduk. Bu, irin'in pek
houna giden bir tren, bir ayindi. Onun iin de, her gn ayn ayrntlar ayn
biimde tekrar etmeye zen gsteriyordum.
Drdnc gece, Elyazmas'n, Hayyam'n u drtlnn bulunduu yerden atk:
mr soluumuz nereden geliyor diye soruyorsun. Uzun bir yky zetlemek
gerekirse Derim ki Okyanus'un dibinden, Her eyi yeniden yutan Okyanus'tan.
Okyanus'tan sz ermesi houma gitmiti. Tekrarlamaya kalktm. irin szm
kesti:
Ltfen!
Bouluyor gibiydi, kaygyla yzne baktm.
Bu rubai'yi ezbere biliyorum, dedi. Ama birden ilk kez duyuyormuum gibi bir
duyguya kapldm. Sanki..
245
Anlatmaktan vazgeti, derin bir nefes ald, biraz sakinlemi gibiydi:
Bir an nce varm olmay istiyorum, dedi. Omuzlarm silktim:
Yeryznde gvenle yolculuk yapacamz bir gemi varsa, o da bu gemidir.
Kaptan Smith'in dedii gibi, "Tanr bile bu gemiyi batramaz!"
Byle demekle onu rahatlatacam sanrken bsbtn rkttm. Koluma yapt:
Byle konuma! Asla! dedi.
Niin byle telalanyorsun? Laf olsun diye syledim. Bunu sen de biliyorsun.
Bizde, bir imansz bile byle bir ey demeye cesaret edemez.
Titriyordu. Ar tepkisini anlamakta glk ekiyordum. Yolda dmemesi iin
kendisini tutmak zorunda kaldm.

Ertesi gn kendisine gelmiti. Onu elendirmek iin geminin elence yerlerini


gezdirdim, elektrikli deveye bindirdim. Ama irin'i hibir ey oyalayamyordu.
Akam yemeinde sessizdi; bitkin gibiydi. Gvertedeki gezimizi yapmamay ve
Elyazmas'n kasada brakmay nerdim. Yatmak zere kamaramza ekildik.
Rahatsz bir uykuya dald. Onun iin kaygl idim ve bu kadar erken yatmaya alk
olmadm iin gecenin byk bir ksmn onu seyretmekle geirdim.
Neden yalan sylemeli? Gemi buzdana arpt zaman, farkna bile varmadm.
ok sonralar, arpma ne zaman oldu diye sorulduunda, gece yarsndan az nce,
yandaki kamarada yrtlan araf sesi gibi bir ey duyduumu hatrladm. O kadar.
Herhangi bir arpma duymu deildim. Sonunda uykuya dalmtm. Kapya vurulup,
avaz avaz barld vakit sradm. Saatime baktm, bire on vard. Sabahlm
srtma geirip kapy atm. Koridor botu. Uzakta yksek sesle konuulduunu
duyuyordum. Gecenin bu saatinde bu normal bir ey deildi. Fazla kayglanmadm
iin i-rin'i uyandrma gerei duymadan ne olup bittiine bakmaya gittim.
Merdivende, fazla telal olmayan bir sesle, kamarotlardan biri "baz kk
sorunlardan" sz ediyordu. "Kaptan btn birinci smf yolcularn, geminin en
stndeki Gne gvertesinde bulunmalarn istiyor."
246
Karm uyandraym m? Biraz rahatsz da...
Kaptan herkes dedi efendim.
Kamaraya dnp irin'i uyandrdm. Son derece yumuak bir biimde, alnn
okayarak, kirpiklerini perek, adm fsldayarak, dudaklarm kulaklarna
yaptrarak, mrldanrcasna:
Kalkman gerekiyor. Gverteye kmalyz, dedim.
Bu akam olmaz. ok yorum.
Gezecek deiliz. Kaptann emri. Bu szck bir yldrm etkisi yapt:
Hudy! Tanrm! diye haykrd.
Acele giyindi. Onu yattrmak zorunda kaldm, acelemiz olmadn syledim.
Gverteye ktmzda grlr bir tela vard. Yolcular filikalara bindiriliyordu.
Biraz nceki kamarot oradayd. Ona doru gittim. Soukkanllndan bir ey
yitirmemiti.
nce kadnlar ve ocuklar.
irin'i elinden tuttum, filikalara doru gtrrken:
Elyazmas diye yalvard.
Bu karklkta onu bsbtn kaybederiz. Kasada daha iyi korunuyor.
Onsuz bir yere gitmem! Kamarot:
Gitmek diye bir ey sz konusu deil, diye araya girdi. Yolcular bir veya iki
saat iin uzaklatrmak sz konusu. Bana sorarsanz, bu bile gerekli deil ama
gemide kaptann sz geiyor..
irin inanm grnmedi. Sadece srklendi ve buna kar koymad. Ta ki bir gemi
subay yanma gelip:
Efendim, bu yana, size ihtiyacmz var, diyene kadar. Yaklatm.
Bu filikada bir erkek eksik, krek ekmesini bilir misiniz?

Cheaspeak Krfezinde yllardr krek ektim. Rahatlad, irin'i ve beni filikaya


bindirdi. Filikada otuz kii
kadardk, bir o kadar da bo yer vard. Bir ka deneyimli krekiy-le filikaya
binmem emredilmiti. Bizi, pek de houma gitmeyen bir sertlikle denize indirdiler.
Kreklere asldm. Nereye gitmek iin? Hangi karanlk noktaya? Hibir fikrim
yoktu. Kurtarma iiyle uraanlar da bilmiyorlard. Sadece gemiden uzaklamaya
ve yarm mil tesinde beklemeye karar verdim.
lk dakikalarda hepimizin tasas souktan korunmakt. Dondurucu bir rzgr
esiyordu ve gemi orkestrasnn ald havay duymamz engelliyordu. Uygun bir
yerde durduumuz zaman,
247
gerei aniden farkettik: Titanic ne doru kayklm, klar tek tek sner
olmutu. Hepimiz heyecanlanmtk, suskunduk. Birden biri seslendi, bu yzen bir
adamn sesleniiydi. Filikay ona doru ynelttim. irin ve dierleri adam filikaya
kartmaya yardm ettiler. Az sonra, bakalar da iaret verdi, onlar da denizden
topladk. Bu ie dalmken; irin bir lk att. Titanic dikey bir biim almt. Be
dakika ylece durdu, sonra yazgsnn kendisini bekledii yere gmld.
15 Nisan gn, bitkin, yorgun, zgn haldeydik. Carpathia gemisinin gvertesinde
irin yan bamda, sessizdi. Titanic'in battn grdmzden beri, tek bir sz
etmemiti. Baklarn benden karyordu. Onu sarsmak istiyor, kurtulduumuzu
hatrlatmak istiyor, ou yolcunun ldn, u gvertede kocalarn, ocuklarn
yitirmi kadnlar olduunu sylemek istiyordum.
Yine de ona t vermekten kanyordum. Bu Elyazmast'mn benim iin olduu
kadar onun iin de bir mcevherden daha deerli, biraz da birlikte oluumuzun
nedeni olduunu biliyordum. Bunca felaketten sonra yok oluu, irin'i ister
istemez ok etkileyecekti. Bu ii zamana brakmay yeledim.
18 Nisan gecesi NewYork limanna yanatmzda, mthi bir karlama oldu.
Gazeteciler kayklarla gelmi, ellerinde hoparlrlerle avaz avaz sorular soruyor,
yolcularn bir ksm da, ellerini hoparlr gibi azlarnda tutarak yant vermeye
alyorlard.
Carpathia rhtma yanar yanamaz, gazeteciler kurtarlanlara doru koup,
aralarndan hangisinin konuyu ayrntlaryla anlatacan bulmaya alyordu. Beni
seen, Evening Sun'n gen bir muhabiri oldu. zellikle Kaptan Smith'in tutumuna
ve yolcularn davranlarna ilgi duyuyordu. Yolcular panik olmular myd? Birinci
snftaki yolcularn kurtarlmasna ncelik verildii doru muydu? Yantlarn her
birini dnyor, belleimi yokluyordum. Vapurdan inerken, sonra da rhtmda
uzun uzun konutuk. irin, bir ara yanmda durmu, sessizliini korumu, sonra
birden yok olmutu. Kayglanmam iin bir gerek yoktu, kukusuz bu yaknlarda
olmalyd, beni fla ile yaklaan u fotorafnn arkasnda bekliyor olmalyd.
Gazeteci ayrlrken tanklm iin beni kutlad, daha sonra da konumak iin
adresimi ald. evreme baknp duruyordum. irin'e seslendim, sesim gittike
ykseldi. irin yoktu. Beni brakt
248

yerden kprdamamaya karar verdim. Bekledim. Bir saat. ki saat. Rhtm yava
yava boald.
Nereye bakmal? nce White Star brosuna gittim. Titanic'in irketiydi. Sonra
kurtarlanlarn yerletirildikleri otelleri dolatm. Hibir iz yoktu. Rhtma geri
dndm. Botu.
Bunun zerine, adresimi bildii ve yattktan sonra beni arayabilecei yere
dnmeye karar verdim: Annapolis'teki evime!
Uzun sre irin'den haber bekledim. Gelmedi. Bana yazmad, kimse benim nmde
adn anmad.
Bugn, kendi kendime soruyorum: acaba byle biri var myd? Dou saplantlarmn
bir rn myd yoksa? imdeki kuku artnca, belleim sislenince, aklm
kaybedecek gibi olduumda, kalkp odann btn klarn yakyor, eski mektuplar
kartyor, onlar yeni almm gibi ayor, kokularn iime ekiyor, baz
sayfalarn yeniden okuyorum. Bu mektuplarn ifadesindeki soukluk bile iimi
styor. Bana yeniden, yeni bir ak yayormuum izlenimini veriyor. Ancak o
zaman yatarak onlar yerlerine koyuyor ve gemi anlara dndm karanlklara
dalyorum. stanbul salonlarndan birinde syleniverilen bir szck, Tebriz'de
geirilen uykusuz geceler, Zarganda knn scakl! Son yolculuumuzdan da u
sahne: gverteye km dolayor, karanlk bir kede pyorduk. Yzn
ellerimin arasna alabilmek iin, Elyazmas'n bir kenara brakyordum. irin, bunu
grnce glmekten krlm, bir iki adm geri atm ve tiyatroda oynar gibi
gkyzne seslenmiti:
Titanic'te Rubaiyat! Dou'nun iei, Bat'nn iekliinde! Ey Hayyam!
Yaadmz u gzel n grebilseydin!
-sonwww.iskenderiyekutuphanesi.com

249

You might also like