You are on page 1of 197

Anastasiya Novhn Kitab Sensei.

Ezel ambalal

Genliin Bilgelikle karlamasn rivayet etmesi, ilk bakta saflk gibi gelebilir.
Ama bu sradan alglama sadece olarak yanltc bir bariyer ve bizim Egomuz
tarafndan, kusursuz Ruha giden yolda kurulan mahirane bir tuzaktr. Onu aan kimse,
kendisi iin umut edebildiinden ok daha fazlasn aar. Galip kimseye vgler olsun
zira lim onun mkfat olacaktr, zira sr onun bildii bir hakikat olacaktr.
Bu kitap eski onuncu snf rencisinin, 1990 1991 yllarnn olaylarn yanstan,
ahs gnlnn notlarndan bir araya getirilmitir.

n sz
Sakin, lk yaz gecesi, oktan artk gndz btn byk dertleriyle ve nemsiz
tellaryla deitirerek, kendi hkm makamna gemiti. Gecenin karanlk rts, canl
olan her eyi sakinletirerek ve irin bir zenle kucaklayarak, yavaa derin bir uykuya
daldryordu. Gecenin bu bys sadece, ebediyetin bir an gibi getii seven gnlleri
etkisi altna alamyordu. Issz deniz sahilinde tenha bir ate yanyordu, etrafna tuhaf ve
gizemli glgeler atarak. Atein yannda yalnz olarak biimsiz bir varlk oturuyordu.
Onun varlnn ahidi bir tek, parlak yldz dnyalaryla k saan sonsuz Kinat ve de
su yzeyindeki gz kamatrc gm rengi yoluyla ebediyete davet eden Ayd. Etrafta
yle bir sknet hkimdi ki, hatta deniz bile hafif dalga hrtsyla onu bozmaya cesaret
edemiyordu. Sanki zaman tamamen kendi anlamn kaybederek, sonsuza dek durmutu.
Bu an ebediyetin ta kendisi idi.
Varlk anlalmaz sesler kararak kmldanmaya ve yava yava iki hareketli
hisseye blnmeye balad. Havada insan konumas duyuldu:
Tanrm, bazen ne kadar da gzel oluyor bu gnahkr dnyada.
Gerekten de, hatta gitmek bile istemiyorsun.
Evet, ben de onu diyorum ite.
Atein alevleri parldayp tutuarak, hrsla geceden bir para alan kazanmaya
alyordu. Onun kl parlts deiken bir baaryla, kh karanlk tarafndan yutuluyor,
kh da ki, cesaretle ok ileriye atlarak, tabiatn doal renklerini aydnlatyordu.
Peki, senin kararn ne olacak, Rigden?
Benim vardm sonular, elbette, znt verici. Ama ben yine de son kararm vermek
iin beklemek istiyorum... Sanrm, biraz daha kalmaya deer.
Ama her ey o kadar da kt deil ki. Dahas, sen kalmaya karar verdiysen eer,
onlara bir ans daha ver ve izin ver ben...
Bu an denizin zerinden, nereden kt belli olmayan hafif bir rzgr geerek, ayn
brakt k yolunu canlandrd. O da kendi srasnda gm renkleriyle byl bir
ekilde parldayarak, esrarl enginliklere doru ekiyordu. Doa, bir taraftan onu kendi
sonsuzluuyla sarmalayarak, dier taraftan ise kendi doal dnyev gzellii ile sanki
kasten varl tahrik ediyordu. Anlalan, bu bktrc olmayan uyanta, bir tek doann
kendisinin bildii, mahrem bir sr saklyd.

Sr deildir ki Kader, insan bir tek kendisinin bildii, ok ince karlkl ilikilerden,
doal olaylardan, farkl tesadf ve rastlantlarn oluturduu patikalarn kurnazca
kesitikleri karmak yollardan gtrr. Eninde sonunda bu da, hayat yolunun kavan
belirleyen somut bir olaya getirir. Ve bu noktada insan ona seme ans verildiini umut
edebilir. Ancak yine de Kaderin o amansz gc, artlarn mantkl birlemesinin
sonucunu kullanarak, fark ettirmeden insana kendi seimini yapmakta yardm eder. Ve
de, onun tasarlad olaylar zinciri, kanlmaz bir ekilde, birbirlerini hi tanmayan,
kendi kk dnyalarnda yaayan ve u an bu konuda en ufak bir fikirleri bile olmayan
insanlar yaknlatrmak zorundadr. Ama bu yaknlama, onlar ortak bir hedef
araynda birlikte hareket etmeye sevk eder ki, bu da baka insanlarn hayatlarnda bir
sr mhim olaylara neden olur.
Bylesine bir talihten bende nasibimi aldm. Rusya'nn uzak, cra bir kesinde
dodum ben. Ebeveynlerim, drste ve vicdanla kendi vazifelerini yerine getiren ordu
grevlileri idiler. Bu yzden de onlarn amirleri, ylece drste ve vicdanla, bizi o
zamanki usuz bucaksz Vatanmz olan Sovyetler Birlii'nin farkl kelerine
gnderiyorlard. Bylece bizim ailemiz de, kestane aalarnn iek at lkeye,
Ukrayna'ya gelerek, gllerinin kokusuyla insan mest eden bir madenciler diyarna
yerleti.
Belirtmek isterim ki, ben farkl ilgi alanlarna sahip, olduka arkada canls bir
insanm. Benim iin yeni insanlarla ortak bir dil bulmak, hi bir zaman zorluk tekil
etmemiti. Bu yzden de, bu yeni yerde benim ahsm abucak hemfikirlerinin ortamna
kart. Biz hep birlikte deiik topluluklara, o cmleden de balo danslarna, sinemaya,
kafelere, tiyatroya gidiyorduk. Ksacas, hayat, nasl derler, kendi aknda gidiyordu.
Her ey ok gzeldi, ama... Belirli bir ana kadar. Hani Kaderin de kendi plnlar olur
ya. Ailem ve zellikle de benim iin hi beklenmedik bir anda, genliimin en parlak
dneminde, beni ylesine zorlu imtihanlarn girdabna att ki, bsbtn umutsuzluktan ve
hayvan lm korkusundan az daha mahvoluyordum.

Okulda son snftayken, renim ylnn balangcnda, kendimde iddetli ve srekli


ba arlar fark etmeye baladm. Ebeveynlerim beni muayeneye gtrdler. Doktorlar
sonular byk lekte yalnz onlarla ba baa konuuyorlard. Bu beni ok
kukulandrd. Ve kark pheler bir birinin ardnca ruhumu ezmeye balad. Hani en
kts tam belirsizlik olur ya.
Ve tm bu olanlar belirli bir ana kadar beni ok korkutuyorlard; tesadfen annemle
profesrn konumalarna kulak misafiri olana kadar:
...ama herhangi bir k yolunun olmas lzm.
Elbette, k yolunu her zaman bulabiliriz. Anlyor musunuz, bu kk ilik
zamanla gelien bir safhaya geebilir. Bu ise ok tehlikeli. En iyisi ameliyat imdi
yapmak, ge olmadan... Bu arada, Moskova'da bu tr sorunlar iin mkemmel uzmanlar
olan ok iyi bir klinik biliyorum. Ama sadece oraya dmek ok zor. Yazlmak, yllar
2

ncesinden yaplyor. Kznza ise, anladnz gibi, mmkn olduunca hzl mdahale
etmek gerekiyor. Aksi takdirde... Hastaln geliimini ngrmek zor, zellikle de tmr
beyinde ise. nsan bazen bir yl yaar, bazense daha uzun bir sre... Lkin her ne olursa
olsun umutsuzlua kaplmaya demez. Belki tandklarnz veya balantlarnz
vastasyla bir yolunu bulabilirsiniz...
Sonraki szler kulaklarmn yanndan uup gitti. Kafamda tek bir kelime
yanklanyordu: Bir yl... Ve bitti! Etrafmda aresizlik ve boluk hkm sryordu.
Grltl hastahane tel yavaa uzaklaarak, yerini ykselen dncelerin frtnasna
brakt: Genliimin tam afanda lmek! Ama ben daha yaamadm bile... Neden
illki ben? Ne ktlk yaptm ben hayatmda?! Bu, aresizliin haykr idi.
Gzyalarm eme olup yanaklarmdan aktlar. u hastahane mezarlnda ekilmez
derecede bunaltc olunca, ben darya doru katm. Kulaklarmdaysa profesrn
korkun sesi yanklanyordu: Bir yl! Bir yl... Bir!
Temiz ve serin hava sarho edici gzel kokusuyla yzme vurunca, yava yava
kendime geldim ve etrafma baktm. Yamurdan sonra aalar, masallardaki gibi,
prlanta benzeri ldayan salkmlaryla duruyorlard. Etrafm temizlik ve yenilik
sayordu. Topraktan kan s, asfaltn zerini hafif bir sisle kaplayarak, grlenlerin
gerek olmad izlenimini brakyordu. Aman Tanrm, ne kadar da gzelmi evrem!
Doann nceleri fark etmediim o gzellii, imdi benim iin yeni bir anlam, yeni bir
ekicilik kazanmt. Eskiden beni her gn endielendiren ufak tefek sorunlar, imdi
ylesine sama ve nemsiz gzkmeye balad ki. Ac ve strapla parlak gnee, ferah
yeillie, kularn akrak seslerine bakarak, dnmeye baladm: Ne kadar da aptalca
kendi hayatm harcadm. Ne kadar da krc, gerekten deere lyk bir eyler yapmaya
yetiememem! Tm eski ksknlkler, dedikodular, tel hepsi anlamn yitirdi. imdi
etrafmdakiler, benim gzmde birer ansl insanlar, bense lm kalesinin
mahpusuydum.
Belli bir sre, ackl bir depresyonda bulunuyordum. Derslerim, gnlk yaamm, eski
meraklarm artk benim ilgimi ekmiyorlard. Ebeveynlerimin yumuak sorularndan ise
sadece kap, kendi odama kapanyor ve kaytszca kitap ve dergileri kartryordum.
Alamak istiyordum, hem de hngr hngr ve birilerine iimi amak, daha yaamaya
bile balamadan lmekten ne kadar da ok korktuumu anlatmak istiyordum. Bana en
yakn insan tabi ki annemdi. Fakat hangi anne yrei kendi ocuunun azndan
bylesine yrek yakan bir itiraf kaldrabilir. Bir gn kara dncelerimle ba baa
masann arkasnda otururken, kalemi elime aldm ve tm hislerimi bir para defter
kdna yazdm. im ok rahatlamt. O gn, kendime bir gnlk edindim. Sonradan
bu gnlk, benim sra d kaderimle ilgili btn dncelerimi sabrla dinleyen en iyi
dostum oldu.
Yegne, beni ar dncelerimden ayran ey, arkadalarmla olan iletiimim idi.
Benim hastalmla ilgili onlara, tabi ki hi bir ey sylemiyordum. Sadece olarak, onlar
da ebeveynlerim gibi zntl ve acma dolu yzleri ve gzleriyle grmek istemiyordum.
Bu beni tam anlamyla ykard. Onlarn neeli gevezelii, sorunlar tartmalar, beni
elendiriyordu ve bu hayatta tam bir samalk gibi geliyordu. Ben imdi her eye yeni bir
bak asyla, genliinin altn anda bu esrarengiz ve kefedilmemi dnyan terk
etmek zorunda kalan bir insann kskanlyla, bakyordum. imde bir eyler kesinlikle
deimiti, krlmt.

3
3

Sonunda arkadalarm, beni gnll olarak kapandm ev hapsinden sinemaya


gtrmeyi baardklarnda, aknlkla imdi filmleri bile tamamen baka trl
algladm fark ettim. O zamanlar, uzak dou dv sanatlar daha yeni yeni modaya
girmeye balamt. Yeni alm kafelerde, bir veya rubleye* en son kan dv
filmlerini gsteriyorlard. Dvlerin mahareti, onlarn sra d saalma vak'alar,
gl ve azimli ruhlar, benim merakm ok uyandrmt. Bunlarn hepsinin bir aktr
oyunu olduunu biliyordum. Yine de filmlerdeki birok konunun, insanlk tarihinin
olmu mstesna gereklerine dayand fikri beni terk etmiyordu. Bu da beni bu
konularla ilgili gazete yazs, kitap ve dergilerin arayna sevk etti. Benim fenomenlere
olan bariz ilgim arkadalarma da bulat. Onlar bir avc tutkusuyla, kim nereden
bulabildiyse, o zamanlar kt olan edebiyat bulup getirmeye baladlar.
Bu insanlarn sra d yeteneklerine ve de bu dnyan anlama derinliklerine olan
hayranlm, iimde sakl olan bir gc uyandrmt... Umut ve bulank bir nseziyle
hissetmitim; bedenimin lmnn, henz benim sonum olmadn! Bu aydnlanma,
beni o kadar artt, o kadar heyecanlandrd ki, ben hzla depresyondan kmaya
balamakla kalmayp, hatta hayata kar yeni bir tat hissetmeye baladm. Geri uurum
eskisi gibi, kanlmaz olan lm idrak ediyordu. nk kanserden ok az kii
kurtulabiliyordu. Ancak yeni anlaymla, bu n yarg artk ezmiyordu, korku
yaratmyordu. imden bir ey sadece olarak buna inanmay reddediyordu. in en ilgin
tarafysa, o ey bilinsiz olarak benim ar, karamsar dncelerime kar direnmeye
balad.
Bu yeni his, beni yeniden eski hayatm ve onu ne kadar aptalcasna yaadm tekrar
gzden geirmeme mecbur etti. Ben hayatmda kt olan hibir ey yapmamtm. Ama
kesinlikle apak olan ey, benim her gn, her saat kendi bencilliimi savunup, kendi
tembelliimi mazur gstermem idi. Kendimi tanmaya can atmak yerine, toplumdaki
saygnlm artrmak iin kullanyordum bilgilerimi. Ksaca sylemek gerekirse, tm
benim hayatmda, okulda, gnlk yaantmda tek bir dnce saklyd: Ben, benim iin
ve bir tek bana. Ve benim, kk cisman ben imparatorluumun byk sonunun, yani
gerek lmnn yaklatnn bilincine varmam, son haftalarda ok zor yaadm tm o
hayvan korkuyu, deheti, aresizlii ve umutsuzluu dourmutu. Korkun olann
lmn kendisinin deil, onu aptalca beklemenin olduunu anladm. Aslndaysa,
gerekte senin beklediin ey bedeninin lmesi deil fakat btn hayatn harcayarak,
byk bir zahmetle kurduun bencil dnyann kmesidir.
Bunun bilincine vardktan sonra, ben ak bir ekilde anladm ki, yaadm hayatm
ve yaptm eyler; deniz sahilinde kumdan yaptm kk bir ev gibiydi ve herhangi bir
dalga benim tm abalarm bir saniye ierisinde ykp atard. Ve hibir ey
kalmayacakt, benden nce de olan o boluktan baka. Bana yle geldi ki, etrafmdaki
insanlarn ounluu da, hayatlarn kumdan yaplm evlere, kasrlara, atolara harcyor
ve zenle onlar ina ediyorlard, kimileri uzaa, kimileriyse yaknna sahil dalgasnn.
Ama onlarn akbeti deimez olarak ayndr; ne zamansa hepsi, zamann dalgasyla
yklacaktr. Lkin karada oturup, ylece kenardan, bu insanlk yanlsamasn
gzlemleyen insanlar da var. Belki de onlar hatta gzlemlemiyorlar bile, fakat uzaklara,
yukarlara, sonsuz ve deimez bir eylere bakyorlar. Acaba ne dnyorlar onlar, i
dnyalar nasl? Onlar bu fnilii anladlarsa eer, demek ki onlar gerekten de nemli ve
gerekten de hayatlarn bu uurda harcamaya deer bir ey mi renmiler?!

Bu sorular beni her eyden ok endielendirmeye baladlar. Fakat onlarn cevaplarn


bulamyordum. O zaman ben de insanln temel dnya dinlerinin yazl kaynaklarna
bavurdum. Lkin Buda, sa, Muhammed gibi bykler, artk sahilden gzlemleyen
insanlard. Peki, onlar hangi yolla buna erdiler? Her yerde yazyor: konsantrasyonla,
inanla, duayla. Ama nasl? Onlarn takipilerinin aklamalar o kadar karmakark,
anlalmaz ve st rtlyd ki, benim gzlerim ayn satrlar onar kere okumaya
abaladka, beynim deta uyuyordu. nsanln bu dhilerinin retileri merak
uyandrcyd, ama onlar sadece olarak tm insanla zg gerekleri yanstyorlard.
Belki de, ilmin esas zerreleri, satrlarn arasnda gizliydi. Ama maalesef, ben kendini
ilme adam birisi deil, sradan bir insandm ve kendi aklmla bunlar anlayamyordum.
Geri baz satrlar okuduumda, gerekten de iimde bir eylerin kprdadn
hissediyordum.
Sonra ise bende yeni bir soru ortaya kt. Neden yerkresinde yaayan insanlarn
byk ounluu Tanr'ya inanyor? Eer onlar inanyorlarsa, demek ki, gelecekte bir
eylere umut balyorlar. Btn dnya dinlerinde, lmden sonra hayatn var olduuna
dair yazyor. Eer efsane ve mitlerden oluan d kabuu atarsak, belki de gerekten de
vardr Bir ey. Fakat ne? Nasl ifade edilir o? Nede gsteriyor kendini?
Ben din konusunda derinlere inmeye altm, ama kafam daha da ok kart.
Anladm tek ey, tm dnya dinlerinin ortak noktasn; insanlarn kendilerinin inan
gcnn, onlarn Tanry ve kendilerini kavrama abalarnn oluturduu idi. Ve burada
ben aknlkla fark ettim ki, fenomen insanlar da kendi ilimlerinde ayn eyi aryorlard
ve ounluu hibir dine ait bile olmayan bu insanlar kendi yollarnda ilk gerek
sonular elde etmilerdi artk. Onlar sadece olarak akll ve yetenekli ahslar idiler.
Peki, neden bu byle? Neden insan doasnda byle bir olgu var? Bunun arkasnda ne
duruyor? ok sayda sorularm ve cz' miktarda cevaplarm vard. Bu da daha fazla
aramaya itiyordu.
Yava yava gnlk hayatm normale dnmeye balamt. Dahas zerime olaanst
bir cesaret hissi akn etmiti. Hani benim durumumda artk kaybedecek bir ey yoktu ya.
O hlde, btn arzularm acilen hayata geirmek gerekiyordu. Eer her bir gnm
verimli olarak kullanrsam, onlar benim iin koca bir hayatn yerine geer; bylesine bir
sava naras atarak, youn bir ekilde beni ilgilendiren edebiyat aramaya, sporla
uramaya, okuldaki derslerimi telfi etmeye, deiik topluluklar ziyaret etmeye
baladm. Tm gnlerim azna kadar doluydu ve kt eyler hakknda dnecek
zamanm yoktu. Ba ars nbetleri korkun olan hl hatrlatsalar bile, onlara
aldrmayarak, yine de inatla ve hrsla, daha bilmediim ve yapamadm yeni olan her
eyi aramaya ve renmeye devam ediyordum.
Annem ve babam Moskova'daki klinie dmek iin deiik yollar bulmaya alrken,
zapt olunmaz heveslerim beni kungfu uralarna getirdi. Bizim arkada grubumuz,
hayran olduumuz uzak dou dv sanatlarna ait hi bir filmi karmyordu ve
heyecanla sporcularn l takla, dnen tekme, yerden vuru ve zplama hareketlerini
izliyorduk. ehrimizde pratikte kungfu ile uraan, Wushu jimnastii okullar almaya
baladnda ise, bizim grubumuza niha olarak dv tutkusu hkim oldu. Ve biz de bir
birinin ardnca bu okullar dolamaya baladk. Fakat okulun birisinde hoca ok fkeli ve
cahil; ikincisinde kendisini az kalsn Bruce Lee zanneden, fakat boksla kark sradan
gre reten; ncsnde ise hepten bir tr arlatan ve ayyat. Bizse uzak dou dv
filmlerinin etkisi altnda bizim hayallerimizde klielemi tipte bir retmen aryorduk.
Ve dedikleri gibi, arayan her zaman bulur. Lkin bizim bulduumuz ey, bizim iin

beklenmedik olmaktan ok daha fazlasyd, zira o, hatta hayallerimizdeki tm idealleri


bile amt.

Sonusuz bir ekilde bir ka yeri daha dolatktan sonra, bize ehrin kenarnda
herhangi bir tarih ncesi madenin arazisinde yerleen bir okulu tavsiye ettiler. Biz ehirde
grdklerimizden daha iyi bir ey bulacamza inanmyorduk, fakat bir eyler kesinlikle
bizi oraya doru ekiyordu. Gnn yarsn aramalara harcadktan ve bir tabur yerli insan
sorguya ektikten sonra, biz nihayet aradmz hedefe ulatk.
Evet, sessizce itiraf etti arkadam Tatyana, bu yer gerekten de dehet verici.
Eer biz burada bir de alacaksak, ben korkudan lrm o zaman. Benim artk
imdiden tylerim diken diken oldu.
Ben de hafif bir me hissediyordum, darda olan epey scak havaya ramen.
Eskimi, zaman amndan rengi solmu binaya yaklatmzda, tm vakit sessiz duran
Slavik bile dayanamad:
Ya, ya! Bence biz bouna zamanmz harcadk. Sahiden de u harabede alan
birileri var m dersin? Burada sanrm sadece fareler geceleri antrenman yapyorlar.
Yz ve beden yapsyla uzaktan Schwarzenegger'in Rus srmn hatrlatan
Andrey'se manal manal sonulandrd:
Dedikleri gibi, kalp her zaman ierie denk gelirmi. Sanrm imdi bundan bir
kerecik daha emin olacaz.
Ve eski kapnn kolunu kendisine doru ekerken, Kostya'nn pimanlkla syledii
kurnaz szlerini duydu:
Belli, sende grnyor,
Bilgin adam oturuyor.
nlayan bir kahkahayla biz spor salonuna akn ettik. Ama bizim neeli hlimiz annda
sessiz bir aknla dnt, nk salonda altma yakn insan bulunuyordu.
Oha, aknln dile getirdi Slavik. Bak sen u ie.
Ama ben artk arkadalarmn hayret nlemlerini dinlemiyordum. Benim baklarm
anden hemen, sarn salar olan insann zerinde dondu kald. Geri bu sarn,
kalabalkta dierlerinden hibir eyle ayrt edilmiyordu, ancak onda olan bir eyler
kesinlikle gl bir ekilde heyecanlandryordu. Tanrm, ne kadar da tandk bir yz,
diye dndm ben. Onun ehresi, bana ok eskiden ve ok iyi tandm birilerini
hatrlatyordu. Fakat kimi? Ben youn bir ekilde hafzamda kurcalanmaya, farkl
ehirlerdeki tm tandklarmz, saysz akrabalarmz ve annemle babamn tm
dostlarn hatrlamaya baladm. Ama benim denemelerim bouna idi. Beni bu hummal
ve iddetli dnce frtnasndan, Sensei(retmen) olan o muammal gen erkein
melodik sesi ayrd.
Ne o, acemi erler, glmseyerek syledi o, ilk pckten sonraki kzlar gibi ne
duruyorsunuz. Bizde ya alyorlar, ya da ki kapdan dar kyorlar. Seim sizin.
Bu ses!.. Benim aknlmn haddi hududu yoktu. Bu sesi ise kesinlikle bir yerlerde
duymutum. Ama nerede ve ne zaman?
Bizim kk grubumuz hep beraber soyunma odalarna gitti. Bu zaman ise srnak
dnceler kstaha, beyhude meraklarnn tatmin edilmesini talep etmeye devam
ediyorlard. almalara hazrlanrken, ben etrafmdakileri Sensei ile ilgili sorgulamaya,
6

nereden olduunu renmeye altm. Ama kimsenin doru drst bir ey bilmedii
ortaya kt. Bu ise benim merakm daha da ok kkrtt.
Yava olan Tatyana ile mukayesede, ben hzlca beyaz kimonomu zerime atp,
cevaplar orada bulma umuduyla spor salonuna doru yneldim. Fakat orada yeni sorular
belirmeye balad. lk srada beni hayrete dren ve kendiliinden tuhaf olan ey, burada
yaklak olarak on drt yalarndan elli yalarna kadar, deiik ya gruplarna ait,
milletin olmasyd. Byle bir eyi ben nceki okullardan hi birisinde grmemitim.
Dndm ki: Dnce tarzlar, yalar ve hayat tecrbeleri bu kadar farkl olan
insanlar bir araya getiren ey ne olabilir? Eer yalnz dv sanat ise, o zaman nasl bir
uzman ve psikolog olmak gerekiyor ki, onlarn hepsinde tutkulu bir ilgi ve merak
uyandra bilesin?
Antrenman baladnda ise ikinci olarak beni hayrete dren ey, etrafmzda
mkemmel bir disiplinin ve arkada canls bir ortamn hkim olmas idi. Burada hi
kimse hibir ey yapmaya mecbur etmiyordu ama kimse de disiplini bozmay
dnmyordu bile. Herkes itenlikle tam g almaya gayret ediyordu ve bu da bizim
nceki baarsz denemelerimizle karlatrdmzda alacak bir eydi. Bylesine bir
kitlesel beden almasn gren bizim grubumuz da sk bir ekilde ahlayp, hlayp,
terleyerek, kendimizi ancak en iyi tarafmzdan gstermeye alyorduk. Ama
eitilmemi kollarm ve bacaklarm iin ok eziyetli olan bu hareketleri yaptm zaman
bile dnceler beni terk etmiyordu: Bylesine bir disiplini, kamsz ve ekersiz, nasl
salayabilirsin ya? Tm bu deiik insanlar burada kendileri iin ne grp, ne buldular
ki, bylesine bir tutkuyla kendi bedenlerini eitiyorlar? Ve neden herkes susarak alyor
ya?! diye haykrarak sonunda benim kz aklm isyan etti. Hadi, birisi bir tek sz
syleseydi bari! Benim merakl ve geveze tabiatm iin bu bal bana bir felket idi.
Oysaki ben kendim iin antrenman zaman hi olmazsa bir eyleri aklamay umut
ediyordum.
Isnma hareketleri bittiinde, sempai(kdemli renci)'in kere gl el rpma sesi
duyuldu. Bu bir tr kendine zg bir sinyal idi. renciler daire oluturarak, dizlerinin
zerine oturmaya baladlar. Herkes oturduunda, retmenimiz sade ve hafif bir ekilde
dairenin ortasna kt. O, Kaplan stilinin tarihini sanki bir avu aptal renciye deil
de, kendi eski, yakn tandklarna anlatyormu gibi anlatmaya balad. Ben de ilk defa
olarak Kaplan stilinin, deiiklie uramayan ve balangtaki dv ruhunu koruyup
saklayan tek stil olduunu rendim. Bu stil in'de ortaya km. aolin statlarndan
birisi, kaplanlarn davrann gzlemleyerek, yksek saldrganlk ve tehlikelilik ile ne
kan kendisine zg bu stili yaratm. Stilin sportif bir balangc yok. Onun dv ruhu,
retmenden rencisine aktarlarak, rencinin bilincini yle bir seviyeye getiriyor ki,
o, bir kaplan gibi hissetmeye ve dnmeye balyor. Bu stil kendi bilgeliiyle, bir tek,
ok daha eski olan Ejderha stilinden geriye kalyor.
Tamam, bu kadar teori yeter, imdiyse biraz snma zaman, dedi Sensei.
O, tatami'nin* zerine sporcu beden yapl, salam ve uzun boylu renciyi
ararak, bu stile ait birka hcum ve savunma yntemini gstermeye balad. lk bata
o, onun dncesine gre, bu vurularn gerekte gerekletii bir tempoda sergiledi.
Gerei sylemek gerekirse, ben her hlde ounluu gibi, retmenin vurular ne
zaman yaptn fark edemedim bile. Gzlerimin saptayabildii tek ey, Sensei'in
dvnn yanndan geerken saniyeden daha ksa bir srede kollarn oynatmas oldu.
Ben hatta ocuklarn dmek iin ne zaman frsat bulduklarn anlayamadm bile. Ayn
ey savunma teknii gsterisinde de tekrarland. Bu vurularn hz bana imknsz gibi
gelmiti. Ve beynim buna inanmak istemeyerek, kurnazca fsldad: Belki de onlar
7

kasten dtler, her hlde rol yapyorlar. Fakat ocuklarn acdan ve ekilmez ardan
burumu yzlerini taklit etmek imknszd. Sensei sakince onlara yaklap, parmayla
bedenlerindeki baz noktalara basarak, nefeslerinin geri gelmesine yardmc oldu. Bundan
sonra ocuklar ar okundan karak, antrenmana devam etmeye baladlar. Dahas, tm
bu olanlar arm kalabaln sessiz baklar eliinde oluyordu.
Bundan sonra retmen, Kaplan stilinin tekniini ayrntlaryla anlatmaya, yava bir
ekilde her bir hareketi ve vurularn yapld yerleri gstermeye balad. Ben, bu
hareketlerin saniyenin ufak bir diliminde yaplabilmesi iin ar derecede zor olduklarn
dndm.
Millet iftlere blnerek, kararl bir ekilde, kim nasl yapabiliyorsa, grdklerini
tekrar etmeye alyorlard. Benim yaknmda, elli yalarnda iman bir adam komik bir
biimde ksack kol ve bacaklarn sallayarak hlyordu. Onun etli, imi dudaklara sahip
ve byk bir hamur kftesini anmsatan yz zenle tra edilmiti. Kaln gzlklerinin
arkasndan akll gzleri bakyordu. Banda seyrek, aaran salarnn olduu ok da
byk olmayan kellii gze arpyordu. Peki, o burada ne aryor? diye dndm ben.
D grnmnden, dv sanatlaryla bir hayat uratn sylemek zor... Ne ii var
burada? Sahiden de bu yata kungfu renmeye mi karar verdi?!
Beni dncelerimden, yaknmdaki bir ift salam yapl gen ocuun vuru
tekniini dzelten, Sensei'in sesi ayrd.
Kim byle vuruyor ya? Valentin Leonidovi*, siz ne yapyorsunuz ya? Siz ki
gelecekte doktor olacaksnz. Neden vurduunu, nereye vurduunu ve o anda neyin
meydana geldiini anlaman gerekiyor. Senin grevin, ar okunu yaratmaktr, bouna
yumruk sallamak deil. Vuruun belirli bir sinirin getii yere veya sinir rgsne isabet
etmesi lzm. O, abuk ve an olmak zorunda. Ne kadar hzl olursa, bir o kadar iyi. Peki,
ne iin? Kas dokusunda spazm yaratmak iin. Gnderilen sinirsel tepi, kendi srasnda
sinir sisteminin ileti yollaryla, sinir dmne iddetli bir uyar verecektir ki, bu da
beyin kabuunun belirli blgesinde kanlmaz olarak frenlemeye getirecektir. Yani insan
ar okundan dolay bir tr yar baygnlk durumuna decektir...
Konuma srasnda etrafta merakl kalabalk toplanmaya balad. Sensei aklamaya
devam ediyordu:
Fakat darbe, her insann kendisine zg anatomik zellikleri hesaba katlarak
yaplmaldr. Bu yzden de, bu noktaya yaplan her sradan vuru bu belirgin etkileri
yaratmaz. Nasl derler, yzde yzlk garanti iin, direkt tsuki vuruu deil de, vuruun
derine gitmesi iin, dokunma annda el dnmesiyle yaplmas gerekiyor. O zaman geni
bir etkilenmi alan meydana geliyor...
...Bu vuru, diyaframla gne rgs* arasndaki noktaya yaplyor. Neden illki
oraya? nk oradan on iki ift kafatas sinirlerinden bir tanesi, nerva Vagus olarak
isimlendirilen, yani onuncu kafa siniri geiyor. Bu sinir sadece bu yerden gemekle
kalmayp, dahas diyafragmadaki zofagus deliinin yaknlnda, iki adet vagus
sinirinden oluan bir sinir a oluturuyor. Peki, vagus siniri denilen ey nedir? Bu ilk
srada, solunum organlarnn, sindirim sisteminin, kalkanbezlerinin, paratiroidbezlerinin,
bbrekst bezlerinin ve bbreklerin sinirlerle donatm demektir. O, hem de kalp ve
damarlarn sinir donatmnda itirak ediyor. u hlde, bu yere dzgn bir vuru yapld
takdirde, sinir sistemi gl bir ekilde uyarlyor ki, bu da geici olarak beyindeki
beyinciin ilevlerinde bozukluk yaratyor. Beyincik ise, bildiin gibi, tm hareket
ilevlerinin koordinasyonu demek. nsan anden yn yanlgsna dyor. Bu da senin
belirli bir karar vermek iin zamannn olduu anlamna geliyor. rnein, daha bir darbe
indirmek veya kamak gibi.
8

Sonuncu kelimeler etraftaki insanlarn, o cmleden de benim yzmde memnun ve


alayl glmsemelere sebep oldu. imdi ne kamas ya! hayallere dalarak dndm
ben: Eer ben byle kudretli bir vurua sahip olsaydm, ya ben var ya, var ya... En
azndan kesinlikle korkup kamazdm!
Bu zaman retmen glmseyen kalabala bakarak ciddi bir ekilde syledi:
Peki, niye de kamayasn ki, eer bu en iyi k yoluysa u an ki durumda. Baz
durumlarda kendi bedeninde on kere dayak yemek, birisini ldrmekten, birisinin
hayatna son vermekten ok daha iyidir...
Bu szler benim rpermeme ve kendi bencil dncelerimden, byklk kuruntumdan
dolay utantan yzmn kzarmasna neden oldu. Onlar beni acyla, varlmn acmasz
gerekliine dndrdler.
nk insan hayat paha biilemez, devam ediyordu Sensei. Sizin greviniz
sadece olarak, istenmeyen olay nlemek iin, kas spazm, ar oku yaratmaktr. Ama
hibir ekilde i organlara zarar vermek, kaburgalar krmak veya insan iin ar
sonular olacak bir eyler yapmak deildir. Bu yzden biz burada bu kadar ok
zamanmz harcayarak, dzgn vuru yapma tekniini reniyoruz. Aksi takdirde, eer
gl ve kontrolsz bit vuru yaparsak, insan bedenine byk bir hasar verebilir ve hatta
lmne sebep olabiliriz. Ama neden?! ...nsan hayatna deer vermek gerekiyor, nk
onun yerinde sen de olabilirsin... Belki de bu insan bir gn senin hayatn kurtaracak. Zira
bir ihtimal, senin ban belya girebilir ve asl sana yardm elini uzatp kurtaracak kii,
yanndaki bu insan olabilir. nk hayat tahmin edilemez ve onda her ey olabilir,
hatta senin hayal bile edemeyecein en olaan d eyler bile.
Bundan sonraki tm antrenman zaman boyunca ben, bu kendine zgn derin anatomi
dersinin ve benim iin sra d olan felsefenin etkisi altnda bulunuyordum. Bu fikirler
tamamen benim dncelerimi ele geirmilerdi ve ben, tekrar ve tekrar duyduklarm
dnyordum.
Ba sempai'in kere el rpmas almalarn bittiini haber verdi. Herkes gelenee
uygun olarak dizildiinde, o bildiri yapt:
Dojo, rei(spor salonunun dv ruhuna selm anlamna gelir).
Sensei, rei.
retmen de nezaketle selm cevaplayarak, syledi:
Her zamanki gibi ayn saatte grrz. imdiyse gitmek isteyenler soyunma
odalarna, kalmak isteyenlerse burada kalyor.
Al sana ite! Peki, kim nereye gidiyor? Kim kalyor? Ben de kalmak istiyorum,
diye dndm ben. Fakat esas kalabalk birbirinin ardnca soyunma odalarna koarak,
beni de arkalarndan srkleyip gtrdler. Sensei'in yanndan geerken, daha antrenman
zaman gzme kestirdiim, gzlkl iman adamn nasl onun yanna yaklatn
grdm.
gor Mihailovi, saygyla retmene hitap etti. Ben sizinle geen seferki
konumamzla ilgili grecektim de. te burada baz eyler getirdim, siz...
Sonraki szleri, yanmda kouturan ocuklarn akalama ve glme grltsnden
duyamadm artk. Bayan soyunma odasndaysa, alma zamanndaki arpc olaylar ve
Sensei'in szleriyle ilgili tartmalarn yaratt tam bir heyecan rzgr esiyordu. Btn
bunlar, terlemi vcutlarn zerine ok katmanl kadn elbiselerinin sk bir ekilde
giyilmesi eliinde oluyordu.
Benim yanmda kvrck sarn salar olan bir kzcaz giyiniyordu. Onunla
tantktan sonra, sordum ben:
Peki, sen uzun bir sre mi burada alyorsun?
9

Hayr ya. Sadece ay oldu.


Peki, Sensei sk sk m byle eyler gsteriyor ve anlatyor?
Sanrm bu gerekli olduu zaman, galiba... Morali ok iyi olduunda ise, daha neler
neler grebilirsin... Bugn olanlar, ylesine, ocuk oyuncayd.
ocuk oyunca m? dndm ben. O zaman yetikin oyunca nasl bir ey olur
acaba?!
Hangi stili biliyor o, Kaplan m?
Yalnz onu deil. Benim burada uzun sreden beri alan byk aabeylerden
duyduuma gre, Sensei mkemmel bir seviyede Ejderha, Ylan, Wing Chun,
Kedi, Peygamber Devesi, Maymun stillerini ve sadece olarak imdi
hatrlayamadm bir sr dier stilleri daha biliyormu.
Ben kukuyla sohbet arkadama baktm:
Peki, tm bunlar ne zaman renmeyi becerdi ya? Dahas, grne gre gen bir
erkek. nsanlarsa bazen sadece bir stili renmek iin, tm hayatlarn harcyorlar.
Ben de ilk bata armtm, devam ediyordu o. Ama aabeyler retmenin
szlerine dayanarak diyorlar ki, gen bir beden bu hi de ruhun yann gstergesi
deildir, yeni tandm omuzlarn silkerek cevap verdi.
Kimdir o, ya?! diyerek sinirlenmeye baladm ve eski dnceler yeni haberlerle
beraber benim doymam merakm yeniden alevlendirmeye baladlar.
Sradan bir insan, cevab geldi.
stmz deitirdikten sonra bizim grubumuz giriin yannda toplanarak,
hayranlkla, sporcu beden yapl birka rencinin dier kalanlarla birlikte
almalarndaki sra d teknii izliyorduk. Bylesine yapmack olmayan, doal
gzelliiyle ayak kaydrmalarn, dner tekmelerini, evik ve akc geri ekilmelerini biz
filmlerde dahi grmemitik. Ama her eyden ok hayrete dren, onlarn hareket zaman
olan hzlar idi. Gerekten de, bylesine bir hza sahipken, bu kadar iyi bir seviyede yn
tayini etmek de mmkn mdr acaba, diye dndm ben. Harika! Peki, onlarn
arasnda Sensei nerede?
Sensei ise meerse sakince bir kenarda oturarak, Hamur kftesinin onun nne
koyduu, sayfa eritleri olan kitaplar ve bir tr kt ynn gzden geiriyordu.
Yanlarnda retmenin aklamalarn dikkatle dinleyen iki erkek daha oturuyordu.
Sonraysa, Hamur kftesi zamandan sararm bir haritay at ve drd de paha
biilemez bir hazineymi gibi onun zerine eildiler. Sensei, onun zerinde kalemle bir
eyler iaretlemeye, ayn zamanda da bunu yorumlamaya ve aklamaya balad. Ben
kendi merakl burnumu oraya da sokma tutkusuyla alevlendim ama bu zaman sokaa
kmaya alan uzun boylu erkekler hafife bizi arkadan ittiler.
Hey, arkadalar! Neden burada duruyorsunuz? Siz ne, spor salonunun kuraln
bilmiyor musunuz: Burada ya alyorlar, ya da ki kapdan dar kyorlar.
stiyorsanz geri dnn, ama eer kyorsanz, yleyse kn, bakalarna mni olmayn.
Biz hep beraber kalabalk bir hlde sokaa ktk. Aha! gpta ile dnd benim
ahsm. Onlar kaldlar ama, bize niye olmasn ki. Sesli olarak ise, tabi ki hibir ey
sylemedim.

5
Biz neredeyse bir saatimizi, durak olarak isimlendirilen toprak araziyi sk bir
ekilde ayaklarmzla ezip dzletirerek, bu yerlerden geen biricik otobs beklemeye
10

harcadk. Ancak beklediimiz bir trl gelmedi. Tramvaya gitmek zorunda kaldk ki,
onun da son dura, yoldan geenlerin buraya zel hesaplarna gre hemen yaknlkta
imi, topu topu otuz krk dakikalk yaya yoluymu. Geri alk olmadmzdan ve
yolumuzun zerindeki ukur ve yarklar kendi baarsz denemelerimizle inceleyerek
gittiimizden, tam tamna bir buuk saatimizi harcadk. Fakat bu ho olamayan duruma
neredeyse hi kimse aldr etmiyordu. Herkes heyecanla, grdkleriyle ilgili kendi
izlenimlerini paylayordu.
Ne o, glmseyerek syledi Kostik*, bir sonraki antrenmana gidiyor muyuz?
Hepimiz arkadaa, szleme yapmz gibi, Evet! cevabn verdik.
Sizi bilmem, aramzda dv sanatlaryla en ok ilgilenen Andrey, hayranlkla
syledi, ama sanrm, ben aradm eyi buldum, en azndan imdiki aamada. Mthi
bir antrenmand!
Evet, diye Kostik onun szn kesti, ben de bugn, dier okullar dolatmz
bir ay boyunca rendiimden ok daha fazlasn rendim.
ocuklar onaylarcasna kafalarn salladlar. Beklenmedik bir anda duraklayan Slavik,
eliyle alnna sille vurarak, vahim bir sesle syledi:
Yuh be! Biz sormay unuttuk ya, antrenman cretini?!
Andrey elini onun omzuna koyarak, arkadaa sakinletirdi:
Kalbini ferah tut, ihtiyar. Sensei'e sordum ben. Ne dedi, biliyor musun: Ne kadar
fazla olursa, bir o kadar iyi. Fakat be rubleden fazla olmamak artyla, tercihen kraliyet
basm saf altnla.
Hepimiz gltk, Slavik ise hatta rahat bir ekilde nefes ald. Ve bu da anlalr bir
durumdu. O, iyi bir ocuktu ama sorunlu bir ailedendi. Aslnda, dier okullardaki
antrenmanlar onun iin madd olarak imknszd. Onun iin ayda on be yirmi ruble
bulmak, bir servet bulmak anlamna geliyordu. Bylece biz amatayla, antrenmann
belirli anlarn, retmenin neeli akalarn hatrlaya hatrlaya, duraa nasl vardmz
anlayamadk bile.

Sradan i gnleri balad. Vagus siniri ve genel olarak vcudun sinir donanmyla
ilgili anlatlanlar bizim ilgimizi ok ekmiti. Bu yzden de sonraki tm gnler boyunca,
biyoloji ve anatomi retmenlerimizden daha detayl bilgi elde etmeye alyorduk.
Fakat onlar bu konuyla ilgili belirgin hibir ey sylemeyerek, her hlde bunun yksek
tp renim kurumlarnda retilen derin anatomi derslerine ait olduunu sylemekle
yetindiler. Bu ise bizim bu konuya olan merakmz daha da ok alevlendirdi ve bizi
tandklarmz araclyla ilgili kitaplar aramaya tevik etti.
Bu sre zarfnda ise benim hafzam inatla, Sensei'i nerede grdmle ilgili geree
ulamaya alyordu. Bunun iin hatta enmeyerek, her ihtimale kar ailemizin tm
resim albmlerini bile gzden geirdim. Ama benim abalarm bouna idi. Hayat ise
bsbtn, yant olmayan sorularn cevap araynda kaynamaya devam ediyordu.
Sradaki antrenman zor bekleyerek, biz tedbirli davranp, gecikmemek iin iki saat
erkenden ktk. Bizim grubumuz spor salonuna vardnda, daha balama saatine yarm
saat kalmasna ramen, aknlkla ilk gelenlerin biz olmadn fark ettik. Orada,
anlalan bizim gibi, en bandan beri ilgin bir eyleri karmak istemeyen otuza yakn
insan bulunuyordu. Onlardan bazlaryla tanan bizim ocuklar, sonradan akal bir dille,
11

meerse bizim bu zavalllarla mukayesede baya baarl bir ekilde buraya ulatmz
tespit ettiler. nk onlar o kadar uzak ilelerde yayorlarm ki, bu yolculua neredeyse
gnn yarsn harcyor ve bu arada da birka ulam arac tr deitirip ve yaya olarak
kilometrelerce yrmek zorunda kalyorlarm. Ve yalnzca birka ansl kii kendi
arabasyla geliyormu.
Bu yzden de arkadalar, sonlandrd Andrey, gsnz kabartp, tam boaz,
bizim burann yerlileri olduumuzu barabilirsiniz!
ok gemeden Sensei de bir grup rencinin emberinde kageldi. nsanlarn
yzlerinde samimi glmsemeler belirdi. Ve nceden dank durumda olan gruplar tek
bir kalabalk hline gelerek, dosta Sensei'le selamlamaya ve ak olan salona girmeye
baladlar. Biz de kendimizi bu gzel ruh hli dalgasna kaptrdk. Ama bizim
mutluluumuz uzun srmedi.
Isnma hareketlerinin en banda, spor salonuna giren saygn kyafetli iki kii, Sensei'e
yaknlaarak onunla ahbapa bir eyler hakknda fsldamaya baladlar. Onlarla
szleen retmen, antrenman srdrmesi iin ba sempai'i grevlendirip, paltosunu
doruca kimonosunun zerine atarak onlarla beraber kt. O andan itibaren de bizim kol
ve bacaklarmzn bitmek bilmeyen ikencesi balam oldu.
Ba sempai, belli ki antrenmann arln kendi kasl vcut direncine gre
hesaplayarak, snma almalarn yle youn bir tempoda srdrd ki, gren de bizi
altn madalya iin hazrladklarn sanrd. te burada biz, nasl derler kendi ensemizde,
Sensei'in dzenli arlkl altrmalaryla, ba sempai'inkilerin arasndaki kocaman fark
hissettik ve dieri deta retmen geri dnene kadar bizlerden tam madalya serisine
sahip olimpik ampiyonlar skp karmak istiyordu. yle yada byle, nedense sempai
tarafndan l pozu olarak isimlendirilen, snma hareketleri sonundaki rahatlama
komutu duyulduu zaman, ben de dhil olmakla salondaki insanlar yle bir grltyle
yere yldlar ki, sahiden de etrafta deta cansz cesetlerin yatt izlenimini brakyordu.
Sonradan rendiime gre, ba sempai'in sra d baz komutlar, onun i ileri
kurumlarndaki meslek faaliyetleriyle ilgiliymi.
Bu ypratc almadan sonra, biz kdemli rencinin rehberlii altnda vuru, bloke
ve durularn temel altrma hareketlerini tekrar etmeye baladk. Bende yle bir izlenim
olumutu ki, sanki ben Japon ordusundaydm ve askerler de kendi ana dillerinde yksek
sesle cevaplayarak, dzenli ve e zamanl bir biimde komutlar uyguluyorlard.
Sensei salona girdii zaman ben rahat bir nefes aldm. O, hibir ey olmam gibi,
paltosunu karp antrenman devam ettirmeye balad. Birinci srada duran bir gencin
yanln fark ederek, dzeltme yapt:
Dzgn vuruun bu hisseyle yaplmas gerekiyor, o, iaret ve orta parmak
kemiklerinin balad blgeyi gsterdi. Bak yle... u iki komu parma(IV ve V) ise
kullanmak olmaz, nk yanl bir vuru yapld takdirde bileine ciddi hasar
verebilirsin.
Ve artk kalabala hitap ederek, ilve etti:
Kendi zerinizde uzun bir sre, srarla almanz gerekiyor, sadece doru bir ekilde
vuru yapmak iin deil, ayn zamanda kendinize zarar vermemek, kendinizi actmamak
iin bu art. Yumrukla yaplan direkt vuru nceden sylediim gibi bu dv
sanatlarnn temel yntemlerinden bir tanesidir. Ve titiz bir hazrlnz olmadan, kolayca
yumruunuza zarar verebilirsiniz. Eer siz her gn doru vuru almas yaparsanz,
bakn burada yerleen, el parmaklarnzn gerici kas kirileri, II ve III parmaklarnn
metakarpofalangeal eklemlerinin kenarlarndan yle bir ekilde ayrlacaklardr ki,

12

kemikleriniz daha korunmal ve sk bir hle gelecektir. O zaman siz de gvenle,


kendinize zarar vermeden, vurular yapabilirsiniz.
Birileri sordu:
Peki, eklemleri byle hazrlamak iin, hemen ok sert bir eylere vurmak m
gerekiyor?
Bu kadar fedakrla ne gerek var, gor Mihailovi itiraz etti. lk bata vurular
boks torbas zerinde yapabilirsiniz. Veya sizde ondan yoksa, kum doldurulmu torba
zerinde de olabilir. Sanrm byle bir uyarlamay herkes evinde kendisi iin yapabilir.
Ama nemli olan, vurular, tedricen hzn artrarak, her gn yapmanzdr. Ve de
enmeden, vicdanla, tam g yapmanz lzm. O zaman sonular da kendini fazla
bekletmeyecektir.
Antrenman, Kaplan stilinden yeni yntemlerin gsterisi ve eski vurularn tekraryla
sona erdi. Ve yine de almalardan sonra, u iko Hamur kftesi kendi sorularyla
Sensei'e yapt(baka trl diyemezsin buna). Bu arada belirteyim, etrafta Sensei'le
konumak veya onu dinlemek isteyen bir sr insan vard. Fakat bu adamcaz belli ki
kendi sorusunu her eyden nemli sayarak, kstaha, bu arada iinde bizim de
bulunduumuz kalabal yarp geerek, retmeni bir kenara ekti. Onlarn
konumasnn bitmesini beklemekten umudumuzu kesip, biz de eve gittik.

Birka gn gee, bizi gzel bir haber bekliyordu: Kostya her naslsa, ebeveynlerinin
tandklar araclyla, yksek renim kurumlar iin olan anatomi kitabn bulmay
becermiti. Bizim sevincimizin haddi hesab yoktu. lk bata biz doal olarak, kendi
bedenlerimiz zerinde yaklak olarak getii blgeleri elle yoklayarak, Vagus siniri ile
ilgili merakmz tatmin ettik. Kostik ise kendini kaybetmeyip, tehis denemelerini
doruca Tatyana'nn zerinde yaparak, onun lk atmasna, bizde ise espri saanana
sebep oldu. Sonraysa biz daha dikkatlice ellerin yapsn inceledik. Arkasndan ise
ayrntl bir ekilde ve belirgin bir merakla, kemikleri, kaslar, kas kirilerini, sinirleri,
organlar, beyni gzden geirmeye baladk. Bunlar daha nce bilmediim
sylenemezdi. Genel hatlaryla bunlarn hepsini anatomi dersinde grmtk. Fakat ilk
defa olarak ben bunlara farkl bir bak asyla bakyordum. Ve ilk defa olarak, bunlar
ders notu iin renmek deil de, kendim iin bilmek beni ilgilendiriyordu.
Ben kendi kaslarm, eklemlerimi renmek, hareketin neden ve nasl olutuunu
anlamak istedim. Bizim snma hareketleri srecine, kaslarmz nasl katlyorlar ve bu i
organlarmza nasl yansyor? Vuru annda ne meydana geliyor? Fizyolojik bak
asndan, ar nedir? Neden insan ac eker ya? Ve nihayetinde, benim kendi beynimde
neler oluyor? Sanrm son dnce her eyden daha nemliydi, nk bilinalt
dzeyinde devaml beni takip ediyordu.
Bu arada ocuklar da hayranlkla, fakat kendi dncelerinden yola karak,
grdkleriyle ilgili yorum yapyorlard. Biz oy birliiyle bu konularda tam bir cahil
olduumuza ve acilen mterek g birliiyle kardklarmz telfi etmenin gerekli
olduuna karar verdik. Bunun iin hatta naslsa anden, kendine zg bir kart oyunu bile
dndk. Kolay hatrlanmas iin, biz ayr ayr kartlar zerinde, kemiklerin, kaslarn,
kan ve sinir damarlarnn, lenflerin, organlarn ve ayr olarak beynin resimlerini izdik.
Sonra ise bu bilmeceyi teker teker bir araya getirmeye, bu arada yalnzca doru bir
13

ekilde isimlerini deil, ayn zamanda karlk gelen ilevlerini de tanmlayarak bulmaya
altk. lk bata elbette zordu. Ama bizde her ey yle espriler eliinde, yle tutkulu bir
ortamda geiyordu ki, ister istemez hatrlamak zorunda kalyordun.
nmzdeki antrenman ncesi, biz vuru anndaki hareketin biyomekaniiyle ilgili
birka soru hazrladk. alma sonras bu sorular Sensei'e sorarak, kalmak iin bahane
bulmaya karar verdik. Ama o gn hayatn kendisi, gizli komplo plnmza gerek
kalmadan, bize bu imkn salad.
Antrenman sonunda, Sensei ikili karlamalar dzenledi. nsanlar yere oturarak,
Sensei tarafndan seilen ikier rencinin ortasna kt, byk bir daire oluturdular.
Bu talihten bizim Andrey de nasibini ald. Ona rakip olarak, retmen onun gibi kasl ve
dzgn beden yapl bir acemiyi seti. Karlkl sayg selmlamasndan sonra, dv
balad. Belli bir sre dv eit artlarda devam ediyordu. Fakat Andrey'in daha evik ve
hzl olmas, kazanmay baarmasn salad. Sensei'in takdir alk, karlamann
bittiini haber verdi. Bizim ocuk az nceki rakibinin kalkmasna yardm etti.
Birbirlerine ve retmene, sayg selmyla eildikten sonra onlar kendi yerlerine
getiler.
Yapay arenaya daha ciddi dvler kmaya baladnda ise Andrey dayanamad.
Kendisinin az nceki baarsyla havalara giren Andrey, gnll olarak kendi adayln
koydu. Ve... Neredeyse derhal kaybetti. Bu durum ise onun kendisiyle olan
memnuniyetsizliini daha da ok alevlendirdi. Onun duygusal ruh hlinin bulat bizim
arkada grubumuz da, cesaretimizi toplayarak, Sensei'e ek almalara kalmak iin
mracaat ettik. retmen ise itiraz etmeden, glmseyerek yant verdi:
Siz ki, salonun kuraln biliyorsunuz: almak isteyen, kalyor ve alyor.
Bugn belli ki talih bizim tarafmzdayd, nk tm olanlara ilveten, hepimizi kendi
srnaklyla ileden kartan Hamur kftesi almalarda yoktu. Sensei'e geit yolu
akt ve antrenmann bizi ilgilendiren noktalaryla alkadar sorular rahata sorabilirdik.
Esas kalabalk giderken, kalanlarn her birisi vurulardaki eksiklerini giderme
almas yapyordu. Bizim hzl ocuklar olarak isimlendirdiimiz renciler kendi
seviyelerinde, biz ve dierleri ise kendi seviyemizde alyorduk. Fakat Sensei dikkatle
herkesi izliyor ve fark ettii kusurlar dzeltiyordu. Artk boalm salonda o, bizim
grubumuza, ayak kaydrmalar, vuru, blokelerin hzyla, geri ekilme ve dnlerdeki
evikliin bir araya getirildii yeni katalar(hayal dv) gsterdi. Ben kendi bama
bunlar uygulamaya baladm zaman, Sensei beklenmedik bir anda arkadan yaknlap,
elini omzuma koyarak syledi:
Sana ise bunlar yapmak olmaz.
Ben aknlkla arkama dndm:
Neden?
Ama bu an bizim baklarmz yakn mesafede karlat. Bende iime ileyen yle bir
his yarand ki, deta bana rntgenle, tepeden trnaa, sanki ieriden bakyorlarm gibi.
Bylesine bir bak ben daha nce hi grmemitim. Bu, bir tr sra d, delici ve tuhaf
bir bakt.
Ondan.
Bu cevap beni biraz akna evirdi. Ben bu arm hlimle, ne diyeceimi bile
bilmeden duruyordum.
Biraz sustuktan sonra o, ekledi:
Sen en iyisi, bak u katalar yap.
Sensei, derin nefes alma eliinde, akc bir ekilde birinin dierine getii hareketler
gsterdi. Tm bu sre boyunca ben onun ardndan neredeyse kendiliimden tekrar
14

ediyordum. O, dierlerine yardmc olmaya gittiinde ise, kafamda topyekn sorular


ortaya kmaya balad: Ne demek istedi o? Yoksa benim hastalmla ilgili bir ey mi
biliyor? Ama nasl?! Arkadalarmdan hibirisine anlatmadm ve de imdiye kadar hibir
eyle kendimi aa karmadm antrenmanlarda. Ve bu dncelerin iindeyken,
kendim iin beklenmedik bir anda mthi bir bulu yaptm. Okulda, evde, balo
danslarnda, bende anden devaml ba arlar belirdii hlde, burada kendi bedenimle
bu kadar dalga gememe ramen, bir kez bile bu ar kendini hibir ekilde
gstermemiti. Neden? Bunun sebebi ne?
Bylece, yeni egzersizleri yaparken iine daldm dncelerden dolay, ben
ocuklarn almalarn yarda kesip retmenin etrafnda toplandklarn fark etmedim.
Ve sonunda bunu fark ettiimde, kendim iin de nemli bir eyleri karmamak iin
dinleyicilere katlmaya acele ettim.
Syler misiniz peki, gerek vuru tekniine nasl ulalr, sadece olarak eitilmi
kaslar ile mi? sordu Andrey.
Hayr. Bu ilk srada eitilmi beyin ile alkal, cevap verdi Sensei.
Nasl yani?
imdi, sizin iin daha anlalr olmas iin, yle diyelim... Kas bu kendi ilevini
yerine getiren bir mekanizmadr. Onun, beyinden gnderilen sinir tepileri biiminde
belirli bir program var. Bunun gibi programlarn almas sonucunda, beyinde sinyaller
oluuyor ve bunlar da kas grubu kaslmasna neden oluyorlar. Bu ekilde, bir tek kol ve
bacaklarn hareketleri deil, ayrca karmak hareket eylemleri de gerekleiyor. Yani
bizim bedensel almalarmz aslnda, amaca ynelik olarak beynimizi, dolaysyla da
kaslarmz gelitirmemizden baka bir ey deildir. Bunun anlam da, eitilmi beyin
ne kadar iyi ve hzl alrsa, kaslar da bir o kadar iyi ve hzl alr.
Dv sanatlarnda sporcularnn yksek maharetleriyle ilgili olarak ise, diye
Kostya sohbete katld. Benim bir yerlerde okuduuma gre, statlar vuru
yaptklarnda hatta dnmeye yetiemiyorlarm bile. Bu neden ve nasl oluyor?
Evet, ocuklar. Siz yle ciddi bir konuya dokunuyorsunuz ki... Fakat ksaca
anlatmaya alacam... in pf noktas, sadece olarak kaslar eitmekten deil, ama
somut bir olay canlandrmaktan, rakibinin hayalini yaratmaktan ibarettir. Ve de en
nemlisi bununla beraber nereye, hangi dokuya vurduunu, bu anda vcut iinde neyin
meydana geldiini, vuruun hangi gle yapldn vs. kesin bir ekilde bilmen
gerekiyor. Eer insan vuruu ylesine, sadece olarak onu yapmak iin ediyorsa, onun tm
uralar bouna olur! Gerek dv makivara* ile alrken, ilk srada o, bir hayalle
alyor. O, gerekte rakibinin nasl ak verdiini canlandrarak, bu anda vuruunu
yapyor ve bunun tm olaan sonularnn bilincinde oluyor. Yani o, kendi beynini
eitiyor.
Peki, bu zaman beyinde neler oluyor? aabeylerden birisi sordu.
Beyin, grsel alglama araclyla olay tahlil ederek deerlendiriyor ve karar
veriyor. Sonraysa o, bu komutu beyincie, yani hareket merkezine iletiyor. Oradan ise
artk, sinirler vastasyla, karlk gelen sinyal kaslara iletiliyor. Tm bu faaliyet hafzada
kaydediliyor. Sonrasnda dv zaman, bu hafza, beyindeki tm karmak tahlil ve
komut zincirleri olmadan bilin d olarak almaya balyor. Yani rakip henz alyor,
statda ise artk istem d hareket gerekleiyor. yle diyelim, bu sadece olarak artk
farkl bir psikoloji, farkl bir sinir donanm almas, farkl bir beyin almasdr.
Bu bir tr bilinalt dzeyinde mi gerekleiyor, fizyolojik bak asndan? Kostik,
kendi ok okumuluk yeteneini konuturdu.

15

ok doru. Karmak refleksli hareket tepkileri artk artsz refleks seviyesinde


gerekleiyorlar, Sensei tebessmle izah etti ve sonra ise ekledi: Lise anatomi ders
programnda byle kavramlar var, artl ve artsz refleksler gibi. artsz refleksler
doann kendisi tarafndan kaltsal olarak yerletirilen reflekslerdir. Asl onlarn
sayesinde vcudun i ortamnn ayarlanmas, bireyin korunmas salanyor. artl
reflekslere ise, tecrbe ve yeni yatknlklar edinilmesi sonucunda sonradan kazanlan
refleksler aittir. Fakat onlar bile artsz reflekslere dayanarak oluturuluyorlar. Esasnda
insanda, omurilik soan, arka ve orta beyin, beyin yarm krelerinin kabuk alt blmleri
ve beyincik araclyla gerekletirilen bir sr artsz refleksler, balantlar, tepkiler
mevcut...
O zaman, sizin bata bize anlattklarnz, bu o dediiniz byk Sanat mdr?
Andrey bir trl sakinlemek bilmiyordu.
Hayr. Bu sadece olarak gerek sanatkrla giden yolda bir balang basamadr...
Byk Sanat'ta esas alma ngr zerine yaplyor. Bu, ara beynin epitalamus
blgesinde, beyinciin zerinde yerleen epifiz'in iidir.
Peki, epifiz bu sadece olarak ak maddenin bir blm mdr? sordu Kostya.
Hayr. Bu pineal bezi olarak adlandrlan, sadece bir karat arlndaki bir eydir.
Fakat o, vcudun hayat etkinliinde muazzam bir rol oynuyor. Bu, insan beyninin ve bir
btn olarak insann en esrarengiz ksmlarndan birisidir. Ne yazk ki, henz bilime,
onun gerek ilevleriyle ilgili hibir ey malm deil.
Peki, kime malm? merak etti Kostya.
Kime lzmsa, ona da malm, kurnaz bir glmsemeyle cevap verdi Sensei, sonra
ise devam etti: Bylece, ngr zerinde alan stat, bilinalt dzeyinde rakibin
dncelerini yakalama yeteneini gelitiriyor. Yani dieri belli bir noktaya vuru
yapmay dnd an, stat artk asl gerekli olan kar nlemi alm oluyor. Ve tm
bunlar bilinsiz olarak, kk bir an diliminde gerekleiyor.
lgin, peki, byle bilin d an hz olgularyla bir tek dv sanatlar statlar m
karlayorlar? dnceli bir ekilde sordu Andrey.
Niye ki? Bir tek onlar deil. Birok insan hayatnda sk sk bu psikolojik olguyla
kar karya geliyor. Bazlarnda, bu uzun sreli zel eitimlerden sonra gerekleiyor.
rnein, yksek sr'atle atlan baklar, oklar ve bunun gibi baka eyleri yakalayan
sirk oyuncularn ele alalm. Bir dierleri, byle artsz reflekslerin etkisini hayatlar
boyunca kendi zerilerinde hissediyorlard. Bir insan bir eyin veya bir kimsenin ok
korkuttuu bir an diyelim, mesel bir kpein. O, an olarak bir dizi hareketler yapabilir.
Ve sadece olarak sonradan, tehlike atlatldnda, ne kadar hzl yaptnn bilincine
varyor. Bu yetenek en bandan beri insanolunun iine yerletirilmi. Aksi hlde, ok
eski zamanlarda o, mamuttan, kl dili kaplandan veya dier yrtc hayvandan kap,
hayatta kalamazd.
Biz Sensei'in anlattklarndan bylenmi bir hlde, hi konumadan duruyorduk. Bu
an birileri kapy ald. Hi beklenmedik bir anda olan bu sesten dolay dm azma
geldi. Hani, vakit de akam gezileri iin artk ok geti. Sensei, bizim dikkatli
baklarmz altnda, sakince kapya yaklaarak onu at.
Oh, iyi ki seni bulabildim, elini skarak bir adam onu selmlad. Bense artk
senin evine gitmeyi dnyordum oysa. Burada yle bir mevzu var...
imdi, bir dakika beklesene, dedi Sensei ve artk bize dnerek syledi: ocuklar,
alma iin on be dakikanz daha var, sonraysa evlerinize.

16

Artk yarm saat sonra biz sokakta durup, son kalanlar bekliyorduk. gor Mihailovi
spor salonunu kapattktan sonra, aceleyle bizimle vedalap, arabayla o adamla birlikte
gittiler.
Bak ite, kendi kendime kzyordum, almalardan sonra Sensei'e onun gizemli
Ondan ile ilgili soracaktm, ama olmad. Spor salonundayken bunu yapmam
gerekiyordu. Ama orada da her yerde merakl kulak misafirleri var. Bak sen u
ansszla!
Eve dnerken, herkes kendi iine kapanmt. Ve bu da alacak bir durum deildi,
nk bylesine bir antrenmandan sonra dnlecek bir eyler vardr. Fakat kimileri
sessizce dnyordu, kimileriyse de yksek sesle. Andrey neredeyse yolun yarsn, bizi
ve byk bir ihtimalle de kendisini, bu gnk ikili karlamadaki yenilgisinin tam bir
tesadf olduuna ikna etmeye alyordu.
Ne yazk ki, nunaku'm* yanmda deildi. Ama sorun deil, gelecek antrenmana onu
da yanma alacam. Bak o zaman ite, gerek hnerimi gstereceim!
Gsteri gerekten de ba dndrc olmay vadediyordu, nk biz Andrey'in
nunaku'sunu ne kadar iyi kullandn biliyorduk. Bu onun sevimli numaras idi.

Bizim arkada grubumuz, bu antrenman drt gzle bekliyorduk. Biz zamanndan


nce, erkenden geldik. Spor salonu ak idi. Baz ocuklar, artk stlerini deitirerek
hafiften snyorlard. Sensei ise bir kenarda durarak, zayf ve uzun boylu, yal bir
adamla evkle sohbet ediyordu. Bu ihtiyar adamcaz o kadar zayft ki, zerindeki
kimono deta askdaym gibi sarkyordu. Yaknlkta bir grup erkekle birlikte Hamur
kftesi duruyordu. Fakat yz ifadesinden anlald zere, sohbet arkadalarnn komik
esprilerini duymuyordu bile. Grne gre, onun kulaklar tek bir ultrason cihazna
dnerek, Sensei ve kikirik ihtiyar tarafndan yanklanan en kk sesleri yakalyorlard.
Yuh be, kzarak dndm ben. Yine burada!
Bizim arkamzdan grltl ve neeli bir hlde, okulumuzda antrenman yapan bir ka
erkek ieri girdi. Onlarn yannda gururlu bir edayla, ya lekeli kyafetleriyle apal
grnml, krk yalarnda, haftalk yz tra olan bir adam yryordu. ocuklar
Sensei'le selmlatktan sonra bariz bir memnuniyetle duyurdular:
Biz burada byle ilgin bir insanla karlatk, medyumla... Tantralm sizi, bu
Vitaliy Yakovlevi.
Bu szlerin zerine, sa ba perian adam nemli bir tavrla bayla selmlayarak,
yeniden kendini beenmi duruunu ald.
O, olaan st yeteneklere sahip ve ltfedip bizim toplulua onlar gstermeye raz
oldu...
Sensei cevabnda nezaketle ban edi:
Bunu izlemek gayet ilgi ekici olur.
Ve de gayet retici, ilve eden Vitaliy Yakovlevi, bu arada da iaret parman
kaldrarak vurgulad.
Etrafta bizim tm kocaman merakl kalabalmz toplanmaya balad. Bu zaman
zarfnda medyum, kendi iinin almaz erbab edasyla, ceketinin yrtk cebinden, kirli
bez parasyla balanm bir dzine sradan yemek ka kard.

17

Ne dnyorsun, Kostik sessizce Andrey'e fsldad, bu maara adamnda, insan


uygarl eyalar ne aryor?
Arm her hlde, bir yerlerden, sessizce cevap verdi Andrey.
lgin, peki, onlar nasl kullanacan biliyor mu bari? alayla glmsedi Kostya.
Bu zaman Vitaliy Yakovlevi, gsterili bir ekilde gbeine kadar soyunarak,
katmanl ya balam karnn aa kard ve gayretle kaklar ters taraflaryla gsne
yaptrmaya balad. Bizim ocuklar kahkahaya bouldular, Kostya ise ekledi:
Bak bu ite! Bouna dememiler, vahinin elindeki makinenin, demir yn
olduunu!
Kalabaln zerinden hafif bir hayret dalgas geti. Kaklar gerekten de yapmt
ve artk medyum, gsn sanki stn cesaret madalyalaryla donanm gibi
gererek, nemle geziniyordu.
rencilerden birisi sordu:
Peki, siz bunu nasl yapyorsunuz? Bunu nasl aklayabilirsiniz?
Anlalan, Vitaliy Yakovlevi de aynen bu soruyu bekliyordu. O, bariz bir zevkle ve
retici bir tonla, biyoenerjibilgisel alanlar, insann biyolojik manyetizmas, bunun
yalnzca seilmi kiilerdeki mstesna tezahr ve bu etkinin kudretli gc hakknda
anlatmaya balad. Onun nutku tedricen doruk noktasna ulat. Hayret iinde olan
kalabaln nnde, kaklarn asld plak vcuduyla gezinerek, iddial bir ekilde
kollarn sallayan medyum, cokuyla nutuk ekiyordu:
... Dnyann Kozmik Akl tarafndan yaratlan bu kuvvetli, nabz gibi atan akkan,
ruhun mkemmelliinin son basaman betimliyor. O, aurasnn gc ile insann
bilincini kuatmaya muktedirdir. Ve de bir tek insan vcudundan ayrlmaya deil, fakat
ayn zamanda da onun ruhu ile birlikte beden haricinde varln srdrmeye kadirdir.
Ben hatta derdim ki, tamamen bilinli olarak, snrlarn tesinde varln srdrmeye
muktedirdir.
Ben, bu kozmik akkann enerjisini biriktirerek, kendimde emsali grlmemi, olaan
st yetenekleri ortaya kardm. Bana manyetizma, durugr ve ifa verme gibi kymeti
olmayan bir vergi verildi. Benim mucizev ifa verme gcme tm hastalklar tabidir.
Ben, yce Uzayn tm enerjibilgisel alannn ana sebebi olan ve her yerde var olan,
karlkl geiimli ift akml akkan araclyla ifa veriyorum. Kendi pozitif kutbumla
ben insann gcn, vcudunu, aurasn saaltyor ve ayn zamanda da byy, nazar
bozuyorum...
Ben fark ettim ki, bu kendine zg konferans benim iin pek de anlalr olmamasna
ramen, dncelerim burada benim muhtemel iyileme seeneklerimi aramaya
baladlar. Ya beni iyiletirebilirse?! Geri buna inanmak gerekten ok zor, ama ya
olursa... Hayalet bir umutla kanatlanarak, ben artk medyumun d grnmne hi
aldr etmeden, byk bir hevesle onun ikna edici konumasn dinlemeye baladm.
...Benim gcm, kendimi gelitirdike, muazzam boyutlara ulat... te, kendiniz
ikna olun. Bu, onun tezahrlerinden birisi, diye o, yapm kaklara iaret etti.
Bu srada da tuhaf bir manzara ortaya kyordu. Dinleyen kalabaln ortasnda izdii
her bir dairede o, git gide karnn daha fazla ne kararak, penguen gibi hafiften arkaya
doru yaslanyordu. Ben Sensei'e baktm. O, galiba dinlemekten yorulmu gibi hafiften
ban emi ve kollarn gsnde aprazlayarak duruyordu. Onun yznde alayl bir
glmseme vard.
...Ben bu mkemmellie, Dnyada seilmi kiilerden baka hi kimseye malm
olmayan, gizli ilimlerin sayesinde ulatm. Bu gizli bilgilere dayanarak kendime ait
manev gelime sistemimi tasarladm. Fakat bu, her sradan lml iin eriilebilir bir ey
18

deildir. Hatta ar bir zahmetle kendi gnahlarnn kefaretini deyerek ve mahrumiyet


iinde, benim mkemmellik merdivenimin onuncu basamana ulaanlar bile, kendi
balarna bu ilmin yce srrna eremezler. nk bu ilim bir tek seilmilerin
seilmilerine alyor. Zira, yalnz benim gibi, fni bedenlerini yce ruhla, Evrenin Akl
ruhuyla birletirmeyi baaran insanlar, Tanr'nn kudretine sahip olur!!!
Galiba, bu szlerin zerine Sensei'in sinirleri pes etti. Hafif dalgal hareketlerinden
yola karak, ben onun yerinden frlayp imdi bu eliye gnlden bir gzel
yaptracan ve vd gcn bile dierini kurtaramayacan dndm. Ama benim
tahminlerimin aksine, Sensei sadece net bir ekilde, her bir szn zerine basa basa,
syledi:
Beyefendi, fazlasyla byk bir sorumluluu zerinize alyorsunuz gibi gelmiyor
mu? imdiye kadar, szlerinizi dorulayacak hibir ey gstermediniz henz.
Nasl yani, gstermedim?! Vitaliy Yakovlevi fkeyle kt. Sen ne, bunlar
grmyor musun?!
Ya, samalk tm bunlar, devam ediyordu Sensei. Bunu herkes ve her kii
yapabilir. Ve burada sra d veya olaanst hibir ey yok... Sadece daha sk ykanmak
gerekiyor.
Tm kalabalk kahkahaya bouldu. Kostik ise alnna sille vurarak, heyecanla konutu:
Sahiden! imdi hatrladm, bu numarayla ilgili okumutum. Onun bedeni yapkan
ve nemlidir sadece, bu yzden de kaklar yapt.
Kinatn ve cmle lemin Hkimi daha da ok fkeye bindi ve Sensei'e hitaben,
neredeyse btn spor salonuna bararak syledi:
Sen bu yce ilimler hakknda hkm vermek iin daha ok gensin! Bacaklarn
sallamaktan baka sen ne biliyorsun ki...
Sensei dikkatle ona bakt. Sonraysa yaklap, hafife onun gsnden kayan
kaklardan birisini ald. Etraftaki herkes nefesini tuttu. retmen kan ince ucundan
tutarak, elini ne doru kard ve derin nefes alma eliinde bir seri solunum egzersizi
yapmaya balad. Bir dakika sonra onun yz ifadesi gevedi, duygular kayboldu. Gzleri
deiti ve sanki onlar engin bir hl alm gibiydiler. O, byk bir dikkatle kaa
bakarken birka saniyeliine donakald. Onun ehresi antsal bir tatan heykeli
anmsatmaya balad. Ve o an kak hzla, solan ve yumuak bir bitki sap gibi eilmeye
balad. Kan kat bir metalden deil de, deta plastik bir malzemeden yapld
izlenimini veriyordu. Ben kendi gzlerime inanamyordum. nanlmaz ama gerek!
Sensei ise bir saniye ierisinde tekrar kendi eski hlini ald ve afallam Vitaliy
Yakovlevi'e bklm ka vererek, sakince syledi:
Bize en azndan bu numaray gsterebilirseniz, o zaman memnuniyetle sizi
dinlemeye devam ederiz.
Ve an bir hareketle kalabala dnerek, ekledi:
stn deitirmeyenlerin ilgisine. Antrenman iki dakika sonra balyor.
Yetiemeyenler, ceza nav ekecektir(bizde gecikenler iin, yirmi kere yerden nav
ekme cezas vard).
Bu szlerin zerine biz birbirimizi sollayarak, soyunma odalarna doru kouturmaya
baladk ve gsterinin en ilgin tarafn: bu yeni serseri khinin sersemlikten nasl
ktn seyretmeyi kardk.
Ba sempai! Neden salonda kenar ahslar var?! arkadan Sensei'in sesi yankland.
Isnma hareketleri boyunca hep dnyordum: Bu sokak serserisinin bana yardm
edebilecei dncesine sahip olmay nasl becerdim ya?! Ehh... Ama dier taraftan
baknca da, benim klmaz durumumda mucizeye inanmaktan ve belkilere umut
19

balamaktan baka aren kalmyor. Dmemek iin herhangi bir dala tutunmaya
alyorsun. indeki korkudan dolay da, bylesine sama dnceler ortaya kyor.
Hayr. Kendimi ele almak zorundaym. Ben yine de kurtulu yolunu bulacam. Ben
hayatta kalmaya alacam. Yalnzca umudu yitirmemek ve en sonuna kadar mcadele
etmek lzm! En ilgin olansa, benim bu kesin gvenimin, iimdeki derin, bilinalt bir
his zerine, gnlden aradm o Bir ey'in zerine ina edildiiydi. Fakat tm bunlar,
bulank sezgilerimle kendini belli ediyordu.
Bu zaman snma bitti ve biz ba sempai'in nderliinde temel almalar yapmaya
baladk. Sensei salondaki srann zerinde oturarak, kikirik ihtiyarla bir eyler hakknda
konuuyordu. Keke dinleyebilseydim ne konutuklarn, diye dndm ben. Ama
anlalan, byle merakl dnceler bir tek benim kafamda deildi. Hamur kftesi, sa
ba aarm bir adam olmasna ramen, antrenman boyunca srekli, sanki tesadfen, hep
retmene yakn bir yerler almaya alyordu. Bunu yapt her seferinde de bende tarif
edilemez bir gpta ve kskanlk hissini douruyordu. Ve bizim arkadalarn knayan
baklarna baknca, anlalan bir tek bende deil.
Temel vuru uygulamalarnn monotonluu ve grlts altnda, yksek sesle onlarn
sralama saym yanklanrken, ben yine kendi dncelerime daldm. Sensei ka
emeyi nasl becerdi? Ve neden o, bu olguyu sadece numara diye adlandrd? nk eer
bu gerekten de bir numaraydysa, anladm kadaryla, onu titizlikle hazrlamak
gerekiyordu. O ise, ylesine ald ve bir tek bakyla onu edi.
Diyebilirdim ki, ben buna ayn zamanda hem inanyor, hem de inanmyordum.
nanyordum, nk bir yerlerde byle yeteneklere sahip fenomen insanlarla ilgili
okumutum. Hatrladm kadaryla, orada mknats insanlarla ilgili de yazlmt. Fakat
onlara, yapld malzemeden asl olmayarak, her trl cisim yapyordu: tahta, metal,
plastik. O an hatrlyordum da, armtm bu insanlarn ne kadar arl
tayabildiklerine on kilogramdan daha fazlasn!
Paradoksal olan ey, nasl derler canl olarak, bizzat kendi gzlerimle grdm
eye inanmyor olduumdu. Daha dorusu, bu inanszlk daha ok benim bu olgunun
gerekliini kavramamla ilgili bir eydi. Ne tarafa baksan bsbtn bilmece kaynyordu.
Anlyorum, hani eer bizim grubumuza nceden ne greceimizi anlatp hipnoz
yapsaydlar, baka bir ey. Sensei ise ylece sessizce ald ve yapt bunu. Ama nasl?!
Ne var ki, bu olayn olabilme ihtimalinin kendisi, benim iin ok nemliydi. Bu
Sensei'in verdii bilgilerle oluturulmu ve imdilik benim iin mehul olan, bir tr
salam zemindi. Ve bilinaltmn, kar kan dncelere her trl direnerek inatla
tutunduu ey de buydu. Nedenini bilmiyordum ama ben bu ilgin insana gvenmeye
balamtm. En azndan o, ak bir ekilde biliyordu: nerede gerein, nerede yalann
olduunu.
Temel almalarndan sonra nihayet, bizim drt gzle beklediimiz o an geldi.
Antrenmann bu ksmn biz kafamza gre serbest program diye adlandrmtk nk
burada insanlar iftlere blnerek, kendi isteklerine gre ya eski yntemlerin yada ki
nceki almalardan herhangi bir zel vuruun tekrarn yapyorlard. Andrey
nunaku'sunu eline alarak, bizim merak dolu baklarmz altnda retmene yaklat.
Peki, nunaku'ya kar herhangi bir nlem almak mmkn mdr?
Sen bunu sallamay m biliyorsun? Sensei kendi srasnda glmseyerek sordu.
Hem de nasl! kendinden memnun bir ekilde vnd Andrey. Ben artk drt
senedir bunu elimden brakmyorum. Diyebilirim ki, hatta birlikte yeyip birlikte
uyuyorum.
Ve Andrey gsterili bir tavrla bizim nazarmzda zor olan birka hareket dndrd.
20

Fena deil, cevap verdi Sensei.


Yine de, nunaku'ya kar herhangi bir nlem almak mmkn mdr? Andrey
sorusunu tekrarlayarak aka retmeni kkrtyordu.
Elbette... Her Vicay'a karlk gelen bir Raca vardr.
Ne, ne? anlayamayan Andrey yeniden sordu.
Diyorum ki, her gce karlk gelen bir cevap gc vardr. Nunaku da istisna deil.
Peki, siz bunu gsterebilir misiniz?
Gsterebilirim... Ama bu ekilde hakszlk olur, sen nunaku ile bana kar... O
zaman, kendin iin birilerini daha bul.
Biz hayretle birbirimize baktk. Bu arada Andrey kendine ortak aramaya, bizim
grubumuz ise ikinci dv aletini bulmaya koyulduk. Maalesef nunaku baka hi
kimsede yoktu. Ama buna karlk spor aletleri odasnda biz bir sr iki metrelik srklar
bulduk.
Fakat aleti kolay bulmamza karn, Andrey'in ortak bulma meselesi baya bir zora
gitmiti. Byk aabeyler bu dve katlmak teklifinden kesin bir biimde cayyor, el
altndan srtyorlard: Yok, olum. Bu sefer kendi banasn.
Sonunda Andrey yeni gelenlerden bir adam raz etmeyi baard. Bu zaman Sensei
huzurlu bir ekilde, beyaz kimono giymi o zayf yalyla sohbet ediyordu.
Buldum ite! Andrey neeyle retmene iln etti.
Bulmusun, tamam. O zaman brak ba sempai bizim hakemimiz olsun... Onun el
rpmasyla tam temas hcuma geiyorsunuz. Anlald m?
Andrey de zaten bunu bekliyordu. O, bariz bir memnuniyetle, evet anlamnda kafasn
sallad. Sensei ortaya kt. Andrey Sensei'in karsnda dururken, dier adam ise srkla
retmenin arka sa tarafnda pozisyonunu seti. Nefesleri kesen an yaklat. Tm
katlmclar dv gerginliindeydiler, bir tek Sensei hari. O, gevek bir ekilde, kendi
dncelerine dalm bir hlde duruyor ve hafiften, altn renkli hiyeroglif dikileri olan
siyah kemerinin ucuyla oynuyordu.
Ba sempai'in el rpmasyla Andrey, uak pervanesinin dnme hzyla sallad
nunaku'suyla byk bir cokuyla cepheden hcuma geti. Bu an, adamcaz birden
ileriye atld ve srn vuru yapmak iin kaldrd. Bundan sonra olanlar, bir gz
krpnda gerekleti. Sensei saldrnn banda pozisyonunu hi deitirmemiti ve nasl
dncelere dalm bir hlde duruyorduysa yle de kalmt. Fakat rakipler onun
vcuduna gre kritik bir mesafeye yaklatklarnda o, duruunu deitirmeden anden
elini ileriye doru att. Tabi ki eer bunu att diye isimlendirmek mmknse, nk
aslnda onun eli deta saldrya geen bir ylan gibi frlad. Nunaku onun eline dolaarak,
dnd ve ikinci dvye doru uuverdi. retmen ona bilek dndrmesiyle elik
ederek hafiften uu yrngesini deitirdi. Nunaku havada yarm dng yaparak, bir
sopa gibi hizaya geldi ve u tarafyla arkadan saldran adamn tam alnna isabet etti.
Nunaku'nun ikinci sopas ise umaya devam edip sra dedi. Ve srk da bunun
karlnda hareket ynn deitirip tam da Andrey'in kafasna dt. Sonu olarak bu
iki bell dv ne olduunu bile anlayamadan hantalca yere serildiler. Sensei ise
etrafnda olan tm bu karmaa sanki hi de onunla alkal deilmi gibi dnceli bir
hlde durmaya devam ediyordu. Sonra ise deta silkinerek, itinayla az nceki
rakiplerine sordu:
Naslsnz ocuklar, fazla actmad ya?
Yoo, youn bir biimde alnndaki ikinlii ovuturan afallam Andrey cevap
verdi. Ben iyiyim...
Adam da ayn manada kafasn sallad.
21

Af edersiniz, biraz hesaplayamadm.


Ve eski sohbet arkadana doru yaklarken, hibir ey olmam gibi konumaya
devam etti:
Biliyor musunuz, aklma mthi bir fikir geldi! Eer biz unu...
Bu zaman dv seyreden kalabalk, tartmalarn grlts, glme ve dvn
ksa sreliiyle ilgili hayret nlemleriyle uuldad. Andrey'in kendisine bu dvte elik
etme teklifi ettii aabeylerden birisi ise glerek konutu:
Sensei nasl da hesaplayamam, bekleyin! Bir ey deil, kolarm dayann. Biz
byle yanl hesaplamalardan ok grdk, kendi aptallmz yznden.
Nihayet Andrey'e neler olduu ulatnda, o ayn soruyu tekrarlamaktan, Kostik ve
Slavik'i deta canlarndan bezdirdi: Byle bir ey nasl olur ya? Bir... ve tek bir
hareketle, hatta vurula bile deil?! Karlnda ise Kostik aknlkla cevap veriyordu:
Biz nereden bilelim ya? Bak Sensei orada, git ve sor.
Fakat retmen antrenmann sonuna kadar srekli olarak, ya yeni yntemlerin
gsterisi ve aabeylerle karmak vuru almalaryla yada ki sonu gelmeyen sorulara
cevap vermekle, antrenman sonunda ise yal adamla konumakla megul idi. Ne var ki
Andrey, neyin pahasna olursa olsun illki bugn her eyi akla kavuturmak hedefini
koymutu.
Ve byle bir ans bizim grubumuza yalnz ek almalar bittii zaman dt. Biz
hzlca stmz deitirip, muhafzlar gibi kta bekleyerek, hedefimize ulamak iin
kesin kararmz verdik. Fakat anlald zere, bizim gor Mihailovi ve onun
ocuklaryla yollarmz duraa kadar aynym. Ve yolda yrrken biz de kendi
sorularmza baladk.
Peki, siz bylesine silahlanm iki rakibi tek bir hamleyle yenmeyi nasl baardnz?
Andrey iini kemiren sorusunu sordu.
Silahlarn burada bir nemi yok ki. Bu rakibinin gcn kullanma tekniidir. Bu
arada, Aikido, Ju Jitsu, Wing Chun ve bir ok baka stillerde uygulanyor. Sadece
uygun an yakalamak ve hemen onu kullanmak gerekiyor.
Genel olarak bunu anladk da. Peki, sizin durumunuzda siz hangi stili kullandnz?
ylesine, omuzlarn silkerek Sensei kurnazca cevap verdi, her eyden azck.
Ama yine de, hangi? Andrey bir trl sakinlemiyordu.
Ya, burada yalnzca fizikten eylemsizlik kanununu, biyomekanikten arlk merkezi
dalmn ve birazck da Ylan stilinden bilmek gerekiyor.
Oha! slk ald Andrey.
Ne istiyordun ki? Her byk ey glnecek kadar basittir, lkin kolay olmayan
bir zahmet karlnda veriliyor.
Andrey bu cmlenin zerinde dnrken, Slavik abucak sordu:
Peki, kak olayn her naslsa aklamak mmkn mdr?
Elbette mmkn, Sensei glmseyerek yant verdi. Dnyada, ne zamansa bilinen
bir gerek olmayacak, hibir sr yoktur.
Peki, neydi bu?
Ya, tm bunlar nemsiz eyler. Burada olaan st hibir ey yok, sradan bir
igong, daha dorusu onun deiik trlerinden birisi.
Peki, igong nedir? bana gelince merak ettim ben.
Benim bir yerlerde okuduuma gre bu sadece bir solunum jimnastiiymi, belirtti
Kostya.
Evet, ou kii byle zannediyor, cevap verdi gor Mihailovi. Ama iin aslnda
igong bir solunum meditasyon sistemidir ve onun yardmyla insan gizli psikofiziksel
22

yeteneklerini ynetebilir. Geri iin znde, bu en basit manev uygulama eitlerinden


bir tanesidir.
Bu szler tm grubun ilgisini ekti. Benim iimdeyse bir eyler kmldad bu szlerin
zerine. Ama ben, bunu nasl renebiliriz diye soru sormak iin henz azm amtm
ki, Kostya derhal kendi sevimli gevezeliiyle araya girdi.
Evet,
Ben ok eye ere bilirdim,
Salam bir zeminim olsayd.
Oo, Johann Wolfgang Goethe'yle ilgileniyorsun, katld gor Mihailovi. O
zaman, eer okuduysan, orada u satrlar da var:
...bilge beyan etti:
Ruhlar lemi yakn, kap da kilitli deil,
Ama sen kendin krsn, iindeki her ey lm.
Ykan sabah afanda, deryaym gibi, diril,
Uyan, bak bu dnyaya, gir iine, etraf bir d.
O an Kostik'in hayretler iindeki yz ifadesini grmek gerekiyordu. O, duyduklarna o
kadar armt ki, o an sylemek iin bir ey bulamad bile. nk hayatnda ilk defa
olarak bir insan(ebeveynlerinden sonra elbette), bizzat onun yksek entelektel
seviyesinde, Kostik'in aznn payn veriyordu. Ona byle de lzm, pis pis sevindim
ben dncelerimde. yoksa burnu bir kar havada, bir tek kendisinin lim olduunu
sanyor.
Ben yeteri kadar ok sayda kitap okudum, Filozof sohbetin mevzusundan daha
ok kendi gururunun arkasnda durarak mdafaaya balad. Onlarda ruhlar lemi,
ocuklar iin anlatlan masaldan baka bir ey deil.
Kim bilir, kaytszca syleyen Sensei, Goethe'den alnt yapmaya devam ediyordu:
Parmenler susuzluu dindirmiyor nedense.
Bilgeliin ilmi, kitap sayfalarnda yoktur.
Hayatn srlarna her fikrinde yanan kimse,
Er ge cevaplarn da kendi ruhunda bulur.
Hm, demesi kolay cevaplarn bulmak, belirtti Kostik ve biraz sustuktan sonra
ekledi: Molire'in de dedii gibi:
Olmuyor, istedii her ey ruhunun,
Ve niyetten amele giden yol uzun.
Neler duyuyorum ben? akal bir dille syledi Sensei,
Saduyu ifrattan kanz diyor
Hatta bilgelikte l istiyor.
Kulaa tandk geliyor...
Bu da Poquelin, onun nsandan kaan eserinden bir alnt.
Kim, kim?
Jean Baptiste Molire ya. Onun gerek soyad Poquelin.
Hatta sokak fenerlerinin klar altnda bile Kostik'in kulaklarnn ardna kadar nasl
kzard belli oluyordu.
Ama... Ama... dou bilgelii diyor ki, gerek saduyu, herhangi bir iin
balangcnda onun sonunu grebilmekten ibarettir.
ok doru. Yani bu o demektir ki, insan dnen bir varlktr ve onun esas gc
dncesinde yatyor. Hatta ada dnyamzda bile, bilim adamlarnn diliyle
konuursak, mesel Tsiolkovski'nin, bunun kantn bulabiliriz: cradan nce dnce,
hassas hesaptan nce ise fantezi gelir. Grdn gibi insan faktrnde asrlar boyunca
23

deien hibir ey yok. Neden peki? nk Valentin Sidorov'un da ok doru bir ekilde
ifade ettii gibi:
Dncenin doas senin
doan gibidir.
Dnceni anlarsan, kendini de
anlarsn.
Ve kendi zerinde hkm sahibi
olursun.
Her ey akln gcne bal.
Evet, syledi Kostik ve ok manal bir biimde ekledi: Aklsz ba, mumsuz
fener gibidir.
Muhteem szler, Lev Nikolayevi Tolstoy'dan, katld gor Mihailovi, bizim
Filozofun hi beklemedii bir anda. Eer hatrlyorsan, onun bir de ok gzel yle
bir ifadesi var: Dnce, her eyin badr. Ve dnceleri ynetmek mmkndr. Ve bu
yzden de kendini gelitirmekte nemli olan, dncelerin zerinde almaktr.
Kostik tereddtle kafasn sallad. Fakat bu durum anlalan onun gururuna daha da
ok dokunmutu. Uzun szn ksas biz, bundan sonraki yirmi dakika boyunca, hatta
benim bir ounun ismini bile duymadm, yerli ve yabanc yazarlarn, airlerin,
filozoflarn, bilim adamlarnn vecize, alnt ve szlerinin muazzam savana tank olduk.
Bu sre boyunca ben de sormak iin kendimi zor tuttuum hayat derecedeki nemli
sorumla, bir yolunu bulup u anki diyaloun bir yerlerine tutunmaya alyordum. Fakat
Sensei'le bizim Filozofun arasndaki polemik aralksz devam ederek tedricen doruk
noktasna ulayordu. Ben artk bsbtn Kostik'e kzmaya balamtm nk o, parlak
entel kuruntusunu tatmin etmek iin bylesine deerli zaman megul ediyordu. Fakat o,
kendisini bu srece o kadar kaptrmt ki, sanki dnyada onun iin baka hibir ey
yokmu gibiydi.
Eninde sonunda artk duraa yaklatmzda Kostik, anlalan hatrlayabildii herkesi
hafzasnda ayklayarak, nihayet en baba deyimini kulland:
Evet, Villon'un da dedii gibi: Ben her eyi biliyorum, bir tek kendimden
baka.
yle
...bak sen kendine ve de dn bu ara,
Kimsin sen, neredesin ve nereye
sonra?
Peki, bu kim oluyor daha ya?! Kostik hepten kendinden karak az daha bararak
syledi.
Ooo, keyifle uzatt Sensei, bu mer Hayyam. Mehur fars airi ve filozofu.
Kendi zamann ok gerilerde brakm byk bilim adam. Onun tam ismi, Gyaseddin
Eb'ul Feth mer bni brahim'el Hayyam Niapuridir. O, XI yzylda yaad. Onun
bilgeliine hatta ran'n baz Seluklu hkmdarlar bile kulak veriyorlard, oysa ki
kendisi Niapur'un yaknlndaki Horasan kynde domutu. Onun ok ilgin felsef
dnceleri var. Onun grne gre ruh lmszdr. O, insan vcuduna Yokluktan
geldi ve Yoklua da geri dnecektir lmden sonra. Onun iin bu dnya gurbet elidir.
lgin, konumaya katld Tatyana, peki, ruh insan vcudunun neresindedir?
Nasl dnyor bu filozof, kalpte midir yoksa deil midir?
Hayr. Onun dncesine gre, kalp dnyada dodu ve sadece fni insan bedeninin
bir parasdr, ama yine de onun en gzel, en ulv bir parasdr. Ve Ruh da asl Kalbin
araclyla iletiim kuruyor. Fakat Kalp, onun dncesine gre, bir tek bu dnyay
24

biliyor, Varl... Onun yle ilgin satrlar var, Kalp Ruh'tan Yokluun srlarn merak
ettii zaman.
Sensei birazck dnd ve syledi:
Kalp bana syledi: retmeye bala beni.
Srlarn ilmini ve mehul kalan gizemi.
Ben batan baladm: Elif... Ve iittim: Yeter!
z zn anlar, yalnz bir harf demen yeter.
Peki, Elif nedir?
Elif, onun ana dilindeki ilk harftir ve ayn zamanda da bir rakamdr. Onun
dncesine gre bu Tek Var Olan'n semboldr ve de evrenin birliini simgeliyor, ve
Sensei Kostik'e bakarak ironiyle syledi: Burada baka ne sylemek olur ki?!
Kostik bsbtn bozuldu ve gerekten ne diyeceini bilemez hle geldi. Ben de bu
frsattan istifade etmeye acele ederek, tek bir solukta syledim:
Peki, u gizli psikofiziksel yeteneklerimizi yneten egzersiz sistemini nasl
renebiliriz?
ok basit bir ekilde. Bunda gizli hibir ey yok. nemli olan, nasl derler, byk
isteinin olmas, imknlarsa ardnca gelir.
Yani, sizden bunlar renebilir miyiz?
Tabi ki.
Peki, ne zaman balayabiliriz? anlalan benim gibi dnen Andrey sordu.
Eer byle bir isteiniz varsa, o zaman buyurun. Ben bu almalara haftada ikier
kere olmak zere birer buuk saat vakit ayryorum.
Peki, bunun fiyat ne kadar? merak etti Slavik.
Meer manev ilimleri parayla lmek olur mu ki? ard Sensei. ocuklar, siz
baya bir taknt haline getirmisiniz bu kt paralarn. Biz yalnzca kendimiz iin,
kendi manev geliimimiz iin antrenman yapyoruz. almak istiyorsanz buyurun
aln.
Bizim grubumuz, nerede ve ne zaman greceimiz ile ilgili etrafl bir ekilde
anlatk.
Jenya sizi getirir, ekledi retmen.
Jenya, uzun boylu, sporcu beden yapl, sarn salara sahip ve Sensei'in yol
arkadalarndan olan o hzl ocuklardan birisiydi.
Mutlaka geleceiz, hepimizin yerine cevap verdi Andrey.
Bununla da vedalatk. Ben tarif edilemez bir mutluluk ierisindeydim. Sonunda bunca
zamandr aradm eye yaklamtm. Sanki atacak tek bir admm kalmt ve belki de
bu uurumun stesinden gelip, Var olmann salam zeminine kmay baaracaktm. Ben
bunu sezgisel olarak, sanki altnc hissimle hissediyordum. Geri aklm bunda benim
kurtuluum iin reel hibir ans grmyordu. Buna ramen ruhum, nasl derler, bayram
ediyordu.
Yol boyunca ocuklar heyecanla bu gnk antrenman ve yarndan sonraki manev
almalarda bizi nelerin beklediinin tartmasn yapyorlard. Coku herkesin iini
doldurmutu, bir tek Kostik hari. O, bir hindi gibi suratn asm ve kalarn atp
somurtuyordu.
Kostik, peki sen geliyor musun? brnden drtt onu Andrey.
Dnyordum da, belki de hepimizin gitmesine gerek yok, hrn hrn
homurdand Filozof. Biz ne yani, sirk oyuncusu falan myz, hokkabazlk numaras
renmeye gidelim. Sadece bouna zaman harcayacaz.

25

Sen ne, Kostik, geri zekl msn, nezaketle aklad Andrey. Sen bakyla
ka een, hatta sirk oyuncusunu bile nereden bulacaksn?!
Hele bir de bunu bedavaya reteni, Slavik kendi isabetli szn yaptrd.
Evet ya! Tam bir hyarsn olum!
tiraf ediyorum, aptalm. Fakat gsterdiiniz sevgi ve sayg iin ok ok
minnettarm, ac ac homurdand Filozof.
Tamam arkadalar, tartmayn, araya girdi Tatyana. Syleyin en iyisi, anne
babam nasl ikna edeyim ki, beni bu almalara braksnlar.
Nasl m, herkesin yerine cevap verdi Andrey, aynen fkradaki gibi: Kz eve ge
geliyor. Babas soruyor: Bu ne demek oluyor? Kz ise cevabnda: Bunun ne demek
olduunu bilmiyorum ama bundan sonra bu benim hobim olacak.
Hepimiz onaylarcasna gltk. Gelecek grme ile ilgili anlatktan sonra hepimiz
evlerimize daldk.

Biz sabrszlkla bu gn bekliyorduk. Nihayet bizim grubumuz gzel bir keyifle,


perembe gn, tam ekip szletiimiz yere vardk. Duraa yaklatmzda karanlkta iki
erkek silueti fark ettik.
Bak, Jenya ite, neeli neeli syledi Andrey.
Anlalan Jenya arkada Stas'la birlikte gelmiti. Selmlatktan sonra biz belirsizlie,
daha dorusu zifir karanla doru yola ktk.
Bari fener falan m assaydlar buraya, sradaki kez tkezleyen Tatyana belirtti.
Aha, dorulad Kostik, yer deil de, sanki bal bana engebeler diyar.
Devletin elektriini fazladan saa sola savurmaya ne gerek var? srtt Jenka*.
Biz burada zaten her yeri elimizin ii gibi biliyoruz... Bakalar ise zaten bu diyarlara
gelmeyi istemez, hele hele kendi houyla.
Nedenmi o? ihtiyatl bir ekilde sordu Slavik.
Bu yreler tuhaf ve ssz. Brak insanolunu, her hayvan bile buralardan gemez. Ve
de kulak verin, hatta kpekler bile nasl uluyorlar.
Ve gerekten de, yaknlktaki evlerin bahelerinde birka kpek uzun uzadya
uluyordu. Tatyana hafiften rperdi ve benim elime yapt.
Kpek ise yle bir hayvan ki, devam ediyordu delikanl, hissediyor bir eylerin
ters gittiini.
Ya, brak milleti masallarla korkutmay! aka yapmaya alt Andrey.
Bu ise hi de masal deil. Yaarsan burada, o zaman grrsn ne tr lnetin buralara
kk saldn.., eer hayatta kalrsan, tabi ki.
Bylesine bir aklamadan sonra bizim neeli ruh hlimizden eser kalmad. Belli bir
sre biz konumadan, etrafmza baka baka gidiyorduk. Fakat zifir karanlkta, ne kadar
abalasak da, ne kadar baksak da hibir ey gzkmyordu. Bir tek eski evlerin karanlk
belirtisi gze arpyordu. Ve de tuhaf olan, hibir yerde n olmamasyd. Yalnzca
kpekler kendi hazin ulumalaryla, bu sefil yerde herhangi bir hayat belirtisi veriyorlard.
Peki, biz nereye gidiyoruz? panie kapld Kostya.
Nereye, nereye, yanslad onu Jenka. Sipari verdiiniz yere... kara dzle.
Nereye?! neredeyse hepimiz ayn anda dehetle lk attk.

26

Tuh be, yle barmayn lan, bizim vahi lklarmzdan sarlam kulan
ovuturan Jenka syledi. Diyorum ki size, dzle gidiyoruz... kara dzle.
Ve sradaki ukurda tkezleyerek, hafiften sylendi:
Kahretsin ya! Karanlk g, bizzat ayann altna omak sokuyor. Bakarsn anszn,
arkada kalan birilerini gtrverir.
Benim koluma girmi Tatyana salama almak iin dier eliyle de Kostik'e tutundu.
O'nda, bana da sirayet eden, hafif bir titreme nbeti balad. Bu szlerin zerine, birazck
arkada kalan Slavik hzlca nmze geti. Andrey ise etrafna baka baka, konumadan
yryordu.
Ya, ne karanlk gc, ne kara dzl ya, ihtiyatl bir sesle konutu Kostya.
Nereden kt tm bunlar ya? Samalk, bir tr...
Nereden, nereden? Oradan, emin bir ekilde Jenka elini bir tarafa doru sallad.
Buraya neden geldik ki biz, Tatyana korkudan szlanmaya balad. Ne gzel
imdi evimizde oturup, bamz belya sokmazdk.
Kendiniz kara byyle uramak istediniz, imdiyse: Neden geldik?, omuzlarn
silkerek cevap verdi Jenka.
Neyle?! hayret iinde, yine hepimiz birden sorduk.
Dalga m geiyorsunuz! Jenka arm bir yz ifadesi yapt. Siz ne, bilmiyor
muydunuz, Sensei'in en gl byc ve de nasl derler, Lucifer'in sa eli olduunu?!
imdiyse gzlerimizi fal ta gibi ama sras bize gelmiti.
Ne? Kimin? Kim bu Lucifer? soru yamuru balad.
imdi, yeni atanm rehberimiz, nemli bir tavrla bizim sz saanamz yarda
kesti. Somut olarak aklyorum. Birincisi, Lucifer tercmede, Ik melei demektir ve
Tanr'nn sa elidir. nsanlarn ounluu tarafndan o, farkl isimlerle tannyor. Mesel,
eytan veya blis gibi, nasl hounuza giderse. O, Dnya'nn efendisidir. kincisiyse,
tekrar altn iziyorum, Sensei onun sa elidir. Ve onun kudreti snr tanmyor. Onun iin
kak emek bu ylesine, tuh, ocuk oyunca. O, yle eylere kadir ki, hatta sizin en
kbus ryalarnzda bile grmediiniz eylere! Ve nc olaraksa, sizin banza talih
kuu kondu. Sizin renmeyi bu kadar istediiniz, olaan st yetenekleri burada
neredeyse bedavaya elde edebilirsiniz... Sadece hakknda hibir ey bilmediiniz ve hatta
varln bile hissetmediiniz herhangi bir ruhunuz karlnda... Ya, ben size ne
anlatyorum ki, zaten imdi her eyi kendi gzlerinizle greceksiniz.
Bak u ie! Sahiden, imdi hap yuttuk, Tatyana gerekten panie kapld.
te, gryor musunuz! neredeyse tek solukta, sessizce haykrd Kostya. Ben size
ne diyordum! Gelmemeliydik, ama beni dinlemediniz. Bense hemen syledim, burada bir
eylerin ters olduunu. Ben de, aptal kafa, size ayak uydurdum. imdi ne yapacaz biz?
Kostik'in bu paniksel korkusu Slavik'e de bulat ve o, komplocu bir tavrla fsldad:
Bence, tabana kuvvet kamak lzm.
Nereye? fsldad Kostik. Ka kere dn yaptmz hatrlyor musun?
Deminden beri, ke bucak dolayoruz...
Benimse umurumda deil! bildirdi Andrey. Farz edelim ki Sensei bir byc, bu
onun ahs sorunu. nemli olan, o, benim bildiimden on kere daha fazlasn biliyor. Ve
ben de bunu renme ansm karmayacam.
Ve ben de, cevap verdim ben.
Kendim iinse dndm ben: Benimse dnden umurumda deil zaten, eer bu
benim hayatta kalma ansmsa. Eer deilse bile, zaten kaybedecek hibir ey yok. Ama
ya yardm ederse...

27

Biz, uzun ve sapa bir duvar boyunca kvrlarak uzanan bir ra ktk. Bu an,
bulutlarn arasndan ay belirmeye balad. Ve anszn, sar yeil gzleri deta iki
fenermi gibi parlayan, byk, siyah bir kedi, tam da bizim nmzden duvarn zerine
frlad. Beklenmedik korkudan, biz Tatyana'yla lk atarak, erkeklerin arkasna
saklandk. Ne var ki, bizim koruyucularmz da hz keserek, yere aklm gibi
durdular. Bir tek klavuzlar sakince kendi yollarna devam ediyorlard. Jenka ise, bizim
yere aklm kazk hlimizi fark edip, gizemli bir sesle telffuz etti: Daha bu ne ki.
Kedi ise hibir aldr etmeden, sanki bize inat, bizi gtrdkleri yne doru, sapa
duvarn zerinde ar ar yrmeye balad.
Tuh, tuh, tuh, Slavik sol omzunun zerinden tkrd.
Hele bir de ha ekseydin bari, alayl bir dille aclad Andrey.
Fena olmazd, kurumu dudaklarn yalad Tatyana. Diyorlar ki, eer siyah kedi
nnden geerse, dmeye tutunmak gerekiyor. O zaman, karanlk gler fark etmiyor
insan.
Ben ylesine, her ihtimale karn, titreyen ellerimle dmeme dokundum. Bizim
grubumuz, devaml olarak kedinin karanlk glgesine ters ters baka baka, yol
arkadalarmza yetimeye acele ettik.
r, bizi ok da byk olmayan bir dzle kard. Bulutlarn arasndan korku saan
kocaman bir dolunay kendini gsteriyordu. Orada grdmz manzara, hayal gcmz
ruhumuzun derinliine kadar sarst. Dzln ortasnda, arkas bize dnk olarak, bana
geirdii kaponuyla siyah elbiseli bir adam duruyordu. Onun ekli, solgun ve souk
ay nn altnda yakamoz gibi parlyordu. zerinde ise hafif bir duman dalgas
ykseliyordu. Etrafta insan ezen, tyler rpertici bir sessizlik hkimdi. Byle bir
manzara karsnda, biz hepten konuma yeteneimizi kaybettik. te bu an byk siyah
kedi, tam da ayaklarmzn altna zplayarak, beklenmedik bir anda bizim kol ve
bacaklarmzn tm olas kprdama hareketlerini donduruverdi. Bizim rkm kk
grubumuzun en son yapmay becerdii ey, igdsel olarak kendi kurtarc
dmelerimize yapmak oldu. Byle kstah bir biimde atlayan bu hayvan, siyah ekle
doru kamaya ve bizim tarif edilemez dehetimizin zerine birde onun ayaklarna
srtnmeye balad.
Bylesine dehet veren bir grntden, benim azmdaki dilim dudam kurudu, tm
vcudumun zerinden souk bir rperme dalgas geti. Buralardan, gzn grd yere
kadar kap kurtulma arzuma ramen, ben kmldamaya bile cesaret edemeden
duruyordum. Ben ocuklara baktm. Tatyana az daha Kostik'in zerine binmi ve
kskvrak yakalamt onu. Kostya'nn kendisi ise aldan bir heykeli andryordu. Slavik,
ak az ve fal ta gibi alm gzleriyle duruyordu. Hatta Andrey'in bile az nceki
iyimserliine karn, u anda sinirden dudaklar hafiften titriyordu. Onun yz terle
kaplanmt.
Jenya, bize doru bir bak frlatarak, itaatli bir yryle kara ekle doru yaklat ve
ellerini yukar kaldrarak, trensel bir gr sesle hitap etti:
Ey yce khin ve byc, sihirbaz ve cmle halklarn hkmdar! Senin ki gcn ve
kudretin; topran, suyun, havann ve atein zerinden tm Kinata hkmediyor. Senin
sadk talebelerin kendi kutsal grevlerini yerine getirdiler. Bu, yolunu kaybetmi
evltlarn kendi kucana kabul et, ve et ki, Dnya zerinde bir tek senin adaletli
iktidarn ve kudretin, yeniden vuku bulsun!!!
Ve Jenya iki bklm eilerek selm verdi. Daha delikanlnn nutku zaman, Sensei
hayret iinde ona doru dnd.
Ne, ne? syledi o. Ne iktidar, ne kudreti? Neler zrvalyorsun sen?
28

Jenka, glme nbetine giren Stas'la beraber kahkahadan yuvarlanmaya baladlar.


Neler oluyor? Siz neye byle cokuyla seviniyorsunuz? sigarasn ien Sensei
sordu. Peki, ocuklar nerede, onlar karladnz m?
Glmekten nefesi kesilen Jenka, eliyle bizim tarafa doru iaret etti:
Orada ite duruyorlar... sersemlikten bir trl kamyorlar.
Hangi sersemlikten? anlamayan Sensei, karanla gz att. ...Sen imdiden orada
neler kaynatmay becerdin?!
Fakat Jenka glmekten kendine gelemiyor ve umutsuzca elini sallyordu.
Tam bir bezelye palyaosu!
Sensei, sen ne, Jenka'y bilmiyor musun, glmekten len Stas, cevap verdi.
Tm bu karmaay seyrederken, ilk olarak Andrey, burada ilerin ne yerde olduunu
anlad. O, utana utana elini dmesinden ekerek, gze arpan bir rahatlamayla nefes
ald.
Ya, arkadalar, karanlktan onlara doru kan Andrey syledi. Ama da
yapyorsunuz ya. Gzel aka da, imdi bizim pantolonlar kim ykayacak!
Kar taraf bu szlerin zerine yeniden glme krizine girdi. Sensei ise tebessmle
syledi:
Peki, bu sefer neler evirdi bu palyao?
Andrey, bu yol gsterenimizin hikyeleri sayesinde bizim gzmzde cadlar
meknna dnen kasabann iinden nasl getiimizi ayrntlaryla anlatmaya balad.
Biz de kendi izlenimlerimizle eksik olan yerleri tamamlayarak ona katldk. Sonu olarak,
bizim tm grubumuz Sensei'le beraber, ksa sre nce yaadmz hisleri hatrlaya
hatrlaya, bitmek tkenmek bilmeyen bir glme nbetine girdik.
Ya, ben bu gn sadece olarak erkenden geldim, glmekten gzleri yaarm Sensei
aklyordu: Kasabamzda klar kesilmi, her hlde elektrik telleri kopmu bir
yerlerde.
Byle bir olay ite, nlayan sesiyle syledi Tatyana. Jenya'nn yaptklar azm
gibi, hele bir de u kedi!
Bu zamansa bizim byk korkumuzun sebebi olan bu kk yumak, glme sesinden
korkmu ve sakin bir ekilde bir kenarckta oturuyordu.
Ya, bu Samuray, eliyle gsterdi Stas. Sensei'in kedisi. O, her zaman onun
arkasnca gidiyor.
Stas, bari sen mimikle falan ilerin ne yerde olduunu ima etseydin, glmseyerek
syledi Andrey.
Nasl? omuzlarn silkti Stas. Siz zaten her direkten rkyor hldeydiniz, hele bir
de ben suratm ekitmeye balasaydm, o zaman sizi daha ook aramamz gerekecekti
tm kasaba boyunca.
ocuklar bu manzaray gzlerinde canlandrp, arkadaasna glmeye baladlar.
Olsun bu kadar, Jenka kendini aklyordu, aka, akadr zaten. Ostap Bender'in
dedii gibi: En nemlisi rakibinin sahasnda karklk yaratmaktr... Zira insanlar her
eyden ok, anlamadklar eylerden korkuyorlar.
Evet, konumaya balad Sensei, hayal gcnn yaratt korku, hatta hi
olmad yerlerde bile tehlike gryor... Korku hakknda yle ok eski bir dou
meseli var. Bilge bir adam kendi yolunda giderken Veba'yla karlayor ve ona soruyor:
Nereye gidiyorsun? Veba cevap veriyor: Byk ehre. Benim orada be bin can
almam gerekiyor. Bir ka gn sonra ayn bilge yine Veba'yla karlayor. Sen demitin
ki, be bin can alacaksn, ama elli bin can aldn, diye sitem etmi ona. Hayr, itiraz
etmi Veba, ben yalnzca be binini mahvettim, dierleri ise korkudan ld...
29

Bylece bamza gelen bu maceralarn ilgin ayrntlarnn hepsini kendimiz iin


akla kavuturup, yersiz korkularmzn buzlarn mizah ve glme ile erittikten sonra
biz daha ciddi konulara getik. Grubumuza kii daha katld, Ruslan, Yura ve
Viktor(ba sempai). Biraz sonraysa, sonradan anlald gibi kendisi bir psikoterapi
uzman olan Nikolay Andreyevi bize katld. Bu zaman biz igong hakknda
konuuyorduk.
Peki, igong kelimesinin kendisi ne anlama geliyor? Sensei'e sordu Slavik.
Eer bu szc kelimesi kelimesine ince'den evirirsek, bu zaman igong,
havann enerjisiyle alma anlamna geliyor, zira i; rzgr, gaz, nefes, gong
hecesi ise; i, hareket, eylem gibi anlamlar ieriyor.
Ve yine inli'ler bulmu bu sistemi, iini ekerek syledi Andrey.
Tam olarak deil, yantlad retmen. Bu bir Hint kendini ayarlama sistemi
olup, mildn balarnda in'e g etti.
Benimse okuduuma gre, igong'un deiik trleri varm, her zamanki gibi
kendi lfn soktu Kostya. Sanrm, orada iki farkl okuldan bahsediliyordu.
Onlarn says ok daha fazla, syledi gor Mihailovi. Gnmz dnyasnda bir
sr deiik igong okullar mevcut. rnein, konfys, budisti, tbb, harb...
Tbb mi? irkildim ben. Peki, neyi tedavi ediyor o?
Birok hastalklar.
Yani, sadece olarak doru bir ekilde nefes almak m gerekiyor? benim sradaki
sorumu yarda kesti Andrey.
Sadece o deil. Bir de doru bir ekilde dnmek gerekiyor. yle bir deyim var,
dnce i'yi, i ise kan gtryor. Kan ise, bilindii gibi, vcudun ihtiyac olduu
tm il takmna sahip bir acil yardm gibidir. ok eski bir tbb risale olan Huangdi
Neijingde diyor ki, dnce sknet hlinde bulunduu ve zgr olduu zaman, bu o
demektir ki, siz i'yi itaat altna alabilirsiniz. Salkl dncelere sahip olan insan,
sala da sahiptir.
Ksaca sylersek, salam vcutta salam ruh, sonucuna vard Kostya.
Tam olarak deil. Ben derdim ki, salkl dncelerde salkl ruh, salkl
ruhtaysa salkl vcut.
Syler misiniz peki, siz her zaman, fiziksel antrenmanlarda da ve imdi de doru bir
biimde dnmenin neminin altn iziyorsunuz, belirtti Andrey. Ama ben nceleri
nedense, sadece olarak her zaman doru bir biimde hareket etmek gerektiini
dnyordum. Nasl hareket etme seimini yaptktan sonra ise dnceler farkl ola
bilir: iyi veya kt.
te burada, sen deerli zamann kendinle mcadeleye harcyorsun. yi ve kt
dnceler arasnda, senin seim ansnn olmamas lzm. nk senin kafanda olumsuz
dncenin hi olmamas lzm. En yksek Sanat'n, Lotus Sanat'nn anlam da, zaten
dzgn bir biimde dnmeyi renmekten ibarettir, yani iindeki Ejderhay
ldrmek, Ejderhay yenmek demektir. Byle bir tabir duydun mu?
Evet.
Btn anlam bunda ite. En byk zafer, kendi zerinde kazandn zaferdir. Bu
ne anlama geliyor? Bu, kendi olumsuz dncelerini malp etmek, onlar kontrol
etmeyi renmek, kendi duygularn kontrol etmeyi renmek anlamna geliyor.
Yine tekrar ediyorum, senin kafanda hi bir o-lum-suz eyin olmamas gerekiyor. Bir tek
olumlu etken! O zaman, sen kendinle mcadeleye zaman harcamak zorunda
kalmayacaksn ve senin davranlarn hep olumlu olacaktr. Bar, ilk olarak, senin
iinde olmak zorunda. Bar ve uyum.
30

O zaman insann her davrannda onun dncesi mi yanstlm oluyor? bir eyler
hakknda dnen Andrey sordu.
Dnce bir tek yanstlmyor, o, ayn zamanda insann eylemini ynetiyor. nk
dnce madddir.
Madd mi? kendi srasnda ard Nikolay Andreyevi.
Tabi ki. Bu, henz yeteri kadar renilmemi, ok daha ince bir maddedir. Fakat o
vardr, gerektir ve onun hareketini tespit ediyorlar. Hatta gnmz itibariyle, dnce
olgusuyla ilgili yaplm bir sr baarl deney mevcuttur. En azndan yerli fenomenlerle
yaplan deneyleri ele alrsak, mesel Ninel Kulagina, Yulia Vorobyeva ve dierlerini.
Ben daha kocaman dnya tecrbesi hakknda konumuyorum. Bu tr aratrmalar deiik
isimler altnda olsa bile tm dnyada yaplyor. rnein ngiltere'de; psiik aratrmalar,
Fransa'da; metapsiik, Dou Avrupa lkelerinde; psikotronik, ABD'de; parapsikoloji,
in'de; insan vcudunun sra d ilevlerinin aratrlmas ve sairedir.
Ama eer siz insanlk tarihinin derinliklerine inerseniz, orada en eski alardan beri
bunlarn bilindiinin ok sayda kantn bula bilirsiniz. nsanlarn tm mitolojik, doa
st, din gr ve retilerinin hepsinde, mesafe, zaman ve mekn anlaylarndan
bamsz olarak, bir kimseye veya bir eye dnceyle etki etmenin mmknlne dair
sarslmaz bir inan mevcuttur. Yani, her halkrda bu bilgiler her zaman vard.
Nikolay Andreyevi yeniden polemie girdi:
Tamam, siz imdi yerli fenomenlerle ilgili rnekler getirdiniz, hangileri ki szn
gerek anlamnda son zamanlarda herkes tarafndan bilinir oldu. Peki, neden o zaman
nceleri Sovyetler Birlii'nde byle insanlar yoktu? Ben psikoterapiyle uzun yllardr
urayorum. Fakat, farkl insanlarn psikolojisini incelerken, ben ve benim
meslektalarm bir kere olsa dahi fenomen insanlarla karlamadk. Evet, son
zamanlarda kendilerini medyum zanneden ve her trl samalklar konuan insanlara
rastlyorduk. Ve hatta bize bir eyler gstermeye alyorlard. Ama iin aslnda bu
onlarn hasta hayal glerinin bir oyunuydu. Gerek fenomenler ise Sovyetler'de yoktu.
Nasl yani yoktu? ard gor Mihailovi. Vard, hem de ne kadar! Asrlar
boyunca Rusya'da bir yn byle insan yaamtr. Fakat onlara kar nasl
davranyorlard? ok eski, karanlk alarda, tek tk hllerde onlar ermi mertebesine
yceltiyorlard, kiliseye boyun emeyi kabul etmeyen geri kalan ounluu ise, o zaman
ki hkmdarn keyfine gre ya atete yakyor yada ki kaza oturtuyorlard.
Rusya'da yalnzca XVIII yzyln ikinci yarsndan itibaren, bilim Akademisi'nin
alndan sonra, insann psiik hayatnn olgularn daha ciddi bir ekilde, tbb bak
asndan aratrmaya baladlar. Ve neredeyse yz yldan sonra artk, bu konudaki
aratrmalar birok sekin bilim adam tarafndan yrtlyordu. rnein, en azndan
sizin bilimin kurucularndan birisi olan Vladimir Mihailovi Behterev'i gtrelim.
Petersburg mparatorluk Askeri Tp Akademisi'nin bakanyken, o, kendi masraflarna,
beyni ve psiik etkinlikleri inceleyen koca bir aratrma enstits kurdu.
Peki, Sovyet iktidar zaman nasld? Ya, neredeyse kurulduu ilk gnlerden beri,
beynin psiik fenomenlerinin ve onun en balca bilmecelerinden birisi olan dncenin
renilmesine birinci dereceden nem veriyorlard. En azndan aadaki tarih gerek
buna tanklk ediyor, yle ki bu aratrmalar, Vladimir lyi Lenin'in emri ve bizzat
Feliks Edmundovi Dzerjinski'nin kontrol altnda, OGPU*'nun gizlilik rejimi ve devlet
srlarnn korunmasndan sorumlu, birinci zel Blm' tarafndan hayata geiriliyordu.
Bu blmn bnyesinde hatta zel nroenerji lboratuvar bile mevcuttu. Bu sekin zel
Blm, kendi almalarnda her trl ifac, medyum, aman ve hipnozculardan istifade
ediyordu.
31

Tanrm, peki u halk ifaclar onlarn neyine lzm oldu? samimi olarak ard
Nikolay Andreyevi.
Ya, hep ayn sebepten, bu ahslarn sra d yeteneklerinden dolay. Onlar herhangi
bir teknik aracn olanaklarn fazlasyla aan, sakl insan gcn ynete biliyorlard. Tm
bu olgular reniliyordu ve de ok ciddi bir ekilde! Bu bilgileri arama amacyla, bal
bana bilim aratrma seferleri dzenleniyordu: eski a uygarlklarnn gizemlerinin
aratrlmasndan tut, efsanev ambala'n arama almalarna kadar.
ambala.... kulaa tandk geliyor...
Peki, nedir bu? sabrszlkla sordu Andrey.
ambala m? Bu, dalarda ykseklerde yerleen, kendine zg bir ikametghtr.
Fakat oras, orada yaayan ve kendi manev ve bilim teknik seviyeleriyle ada
insanl oktan geride brakm bilim adamlar topluluuyla nldr.
Hatrladm, konumaya balad Nikolay Andreyevi. Benim okuduum
rivayetlere gre ambala, bu bir Bilgeler ikametghdr. Fakat bilimin bununla ne alkas
var? Bu Bilgeler ne, somut bir eyler mi aratryorlar: astronomi, matematik veya sadece
felsefe gibi mi?
ambala'da en eski ve en bandan beri var olan bir bilim olan Beleo Dz, yani
Beyaz Lotusun bilimi reniliyor, hangisi ki her eyi, ayn zamanda da kesin bilimleri
kendi ierisinde barndryor. Dahas, tm zamanlarda insanlk tarafndan renilen tm
bilimlerin yegne kayna da bizzat bu bilimdir.
Nikolay Andreyevi kukulu kukulu Sensei'e bakt.
Nasl yani en eski ve yegne? nk kesin bilimlerin ounluu ok yakn
zamanlarda, ya, iki yz, yz sene nce ortaya kt!
Siz yanlyorsunuz. Tm bu ilimler en eski alardan beri uygarlklarn gelimesi
iin defalarca insanlara verilmiti. Sizin bildiiniz tarihten nce baka insan uygarlklar
da vard ve de onlar imdikinden ok daha yksek bir seviyeye ulamlard. Onlardan
bazlar yok edildiler, bazlar ise Mutlak seviyeye ulatlar. Ne var ki, onlarn varlnn
izlerini gnmzde dahi buluyorlar. Gizemli arkeolojik bulgular, aratrmalar hakknda
okuyunuz ve kendiniz ikna olursunuz. Gelecekte ise insanlar, ok eski zamanlarda Yer
kresinde olup bitenlerle ilgili ok daha ilgin eyler bulacaklardr. Bu ilimlerin
varlyla ilgili eski a edebiyatnda ok yazyor. Mesel, bilim adamlarnn imdi ok
eski tabakalarda izlerini bulduu nkleer patlama benzeri eylerle ilgili, zerilerinde
belirtilmi gezegenlerin bazlar henz kefedilmemi gkyznn doru yldz haritalar
hakknda, vimanlar yani uan aralar hakknda ve bunun benzeri baka eyler. Yani
btn bu bilgiler insanlara nceleri de veriliyordu ve onlarn hepsinin kt kaynak da
aynyd; ambala'nn bilimi.
Peki, bu bilim ada insanln ne kadar ilerisinde gidiyormu? kollarn
gsnde aprazlayan Nikolay Andreyevi kibirli bir edayla sordu.
ok fazla, alak gnll bir ekilde cevap verdi Sensei. Kendiniz iin hayal
edebileceinizden ok daha fazla. Ama sizin en azndan, ufack bir anlaynzn olmas
amacyla yle bir rnek vereyim. Daha insanlarn, Dnya'nn balinann zerinde
durduuna ve Gne'in de onun etrafnda dndne kaytsz artsz inandklar
zamanlarda, ambala'nn bilim adamlar artk Gne'in zerinde bilimsel deneyler ve
deiik denemeler hayata geiriyorlard. ada uygarlmz ise bunun daha ok
uzanda ve bu dzeye ulap ulamayaca da henz belli deil... ktidarn doruk
noktasnda olan insanlarn, bylesine bir hrsla ambala'n niin aradklarn
dnyorsunuz? En azndan, sizin bildiiniz insanlk tarihinden yle bir zaman dilimini
ele alalm, rnein, Makedonyal skender'den, Napolyon'dan, Hitler'den, Mussolini'den,
32

Stalin'den ve saire gibi. nk farkl halklara ait tm eski efsane ve rivayetlere gre,
ambala'da evrenin btn ilimleri ve kaybolmu uygarlklarn kltrel hazineleri sakldr.
lgin, peki, neden onu bir tek despotlar aryordu?
Despotlar deil, fakat dnya zerinde snrsz hkm sahibi olmak isteyen insanlar.
Yukarlarda duran ve gerek bilgilere sahip olanlarn hepsi, bu ikametghn
mevcutluunu ve orada bulunan o kudretli ilimlerin varln biliyorlard ve imdi de
biliyorlar. Onlar ok gzel bir ekilde, dnya zerindeki gerek hkimiyetin ambala'da
toplandn anlyorlar ve bu yzden de biroklar aryorlard ve u ana kadar da aramaya
devam ediyorlar onu... Ne var ki, ambala'nn kendisi hi kimseye tm dnyay ele
geirme olana vermemiti. O, belirli gleri dengeliyordu bir nev'i. Ve eer, kendi
kocaman hkimiyetinin zirvesinde bulunan insan, dnya zerinde hkmetme hayalini
hrsla hayata geirmeye alyorduysa, o zaman bu ahsn varl sona eriyordu... Hkm
sahibi birok kii, faaliyetleri zaman ambala'nn insanlaryla karlayor ve onlarn
ricalarn yerine getiriyorlard. Hepsi de yardmc olmaya alyordu, nk insanln
bildiinden daha fazlasn renmenin ekiciliine kar koymak sadece mmkn deil...
Toplum nderlerinden baka, hem de birok sradan insan ambala'nn ilminin aray
ierisindeydiler.
Ve ne, onu yine de kimse bulamad m? merak etti Kostya.
Niye ki. Paradoksal olan u ki, ambala hibir zaman kendi varln gizlemiyordu.
O, etkin olarak insanlarn ilerine karmyor, eer bu kresel lekte tm insanlk iin ve
somut olarak ambala'nn kendisi iin nemli bir ey deilse tabi. Ama eer bu
gerekliyse, onun bilim adamlar topluluunun kendisi karar veriyor artk, kiminle iliki
kurmann anlam olduunu.
Farz edelim ki, yle. Ama eer bu Bilgeler ikametgh kendi varln gizlemiyorsa,
o zaman neden hkimiyetlerinin zirvesinde bulunan insanlar onu bulamadlar? Zira
onlarn ellerinin altnda her ey vard: aralar, madd imknlar, insan kaynaklar?
aryordu Nikolay Andreyevi.
Evet, siz her eyi saydnz, bir tek onlarn talam kalpleri ve agzl
dncelerinden baka. ambala ile onu arayan insanlarn temas iin zorunlu olan koul
ise, onlarn gzel ahlk ve temiz niyetlere sahip olmalardr. Ancak ncelikli olarak bu
niteliklere sahip olan insan, onu ilgilendiren ilimleri alabilir.
te gryor musunuz ve burada da biz yine baladmz noktaya geri dnyoruz.
Neden, pekl gc yettii hlde, insan bilinli olarak, kendisindeki tm bu sra d
yetenekleri gelitiremiyor? nk onda ok fazla bencillik, hret dknl,
agzllk, fke, kskanlk var. Yani ok fazla canavara zg, hayvan balangca ait
nitelikler var. Ve eer o, kendisi iin aklayamad bu psiik sra d olgularla
karlayorsa bile, hayvan balang insann aklndaki parazit dncelerin zerine
kurduu hkm imparatorluunu kaybetmekten korkarak, kendi mantn devreye
sokuyor. Yani insann zerinde kurduu egemenliini korumak iin hayvan balang,
herhangi bir saduyu bulmaya alyor veya basit ocuk inancnn olmas gereken yerde,
eletirel dnmeye alyor.
Tabi ki bazen kiide, rnein herhangi bir travma, gl stres ve bunun gibi baka
nedenlerden dolay, anden sra d yeteneklerin ortaya kmas durumlar grlebilir.
Ama... eer insann bilincinde olumsuz nitelikler ar basyorsa, bu Neandertal insannn
ngiliz anahtar bulmasyla ayn anlama gelir ki, sonuta ne ie yaradn bilmeyerek,
kendi olumsuz bak asyla o, bu aleti kendi soydalar zerinde kullanmaya
balayacaktr.
ocuklar glmsediler, Jenka ise kurnazca soruverdi:
33

Ne yani, kafalarna m vuracak?


Daha da kts, ayan ba parmana. O zaman soyda hepten kafasn unutacak.
Peki, ya eer insanda o an gzel taraf, iyilik balangc ar basyorsa? merak
ettim ben.
Eer insanda manev balang ar basyorsa, o zaman o, yeni bilgileri bilinalt
dzeyinde doru bir biimde alglayacak ve kendi sra d yeteneklerini hayrl
amalarda kullanacaktr. nk bu durumda, inan ilmi douruyor, ilim ise inanc
glendiriyor. nan olmayan yerde, mucize de yoktur zaten.
lgin bir fikir, belirtti Nikolay Andreyevi ve biraz sustuktan sonra ekledi:
Merak ediyorum da, peki, Stalin'in geliiyle bizim lkede sra d olgular aratrma
almalar durduruldu mu?
Tam tersine, bu aratrmalara bizzat hz verildi. Hatta ondan sonra da devam
ediyorlard. Ve bu ilgi bu gn bile kendi etkinliini koruyor. Bu konuyu birok bilimsel
enstit aratryor.
Hm, fakat ben kendi uzmanlk alanmla da ilgili farkl enstitlerden yeteri kadar nl
yazarlarn almalarn incelemitim ama nedense bu konuyla ilgili bir eylere
rastlamadm.
Bu alacak bir ey deil, nk bu mevzu, toplumu ynetmenin gizli yntemlerinin
aratrlmas alanna giriyor. Bence siz ok gzel bir ekilde anlyorsunuz bu almalarn
ne kadar gizli yapldn. Ben size en azndan, Vladimir Mihailovi Behterev'in ismiyle
anlan Leningrad enstitsnn rneini verebilirim. Bu arada, Behterev'in balatt ii
torunu Natalia Petrovna Behtereva devam ettirdi. te orada youn bir biimde beynin
renilmesi aratrmalar yaplyor. Ve bu enstitnn ncelikli aratrma dorultularndan
bir tanesi de, bizzat insanlarn psiik olgularnn renilmesi alandr.
Fakat Leningrad enstits bu ki nde gelen bir..., Nikolay Andreyevi aka
kendi tahminine arp, yarm szde donakald.
Heyecannn stesinden gelen Nikolay Andreyevi devam etti:
Tamam o zaman, ama eer bu uzun zamandan beri aratrlyorduysa, eer ordu bu
konuya bylesine bir ilgi gsteriyorsa ve buna devasa paralar harcanyorsa, demek ki,
aslnda psiik olgularn renilmesi alannda muazzam bir bilimsel srayn olmas
lzm.
Sray m?! Sensei glmsedi. yle bir niyetle yaplan aratrmalarda hangi
sraytan bahsedebiliriz ya. Onlarn enstits, bu arada dnyann dier bilim adamlar
gibi hl, beyin olarak isimlendirilen, arl bir kilogramdan biraz fazla olan, bu
biyoktlenin sra d olgularn aklayamyor. Tm uralara ramen bunun
arkasndaki sr, bir bilmece olarak kalmaya devam ediyor. Uzay, insanlar tarafndan daha
ok renilmi, insan beynine kyasla.
Kabul... Ama siz imdi diyorsunuz ki, mahrem ilimler yksek ahlkl kiilere ak.
Fakat topyekn bilim adamlarnn hepsi iirilmi byklk kuruntusuna sahip bencil
kiiler deiller ki. rnein, en azndan Behtereva'y gtrelim...
Kesinlikle doru. Ve eer siz dikkatle, akademisyen Behtereva'nn bir bilim adam
ve insan olarak almalarn incelerseniz, greceksiniz ki, tm hayatn insan beynini
renmeye adadktan sonra o, beyinle ve onun olanaklaryla ilgili pratikte ok az bir
bilgiye sahip olduunun sonucuna varyor. Ve buna karn o, beynin incelenmesinde ne
kadar ok derinlere iniyorduysa, beynin istisna karmak ve ar stn yapsna
dayanarak, o'nda bir o kadar fazla ve fazla olarak, beynin dnya d kkeni dncesi
ar basyordu, yani gerek k kayna dncesi. Ve ben kesinlikle eminim, yakn
zamanda o, bunu kamuya ak bir ekilde duyuracaktr. Sadece psiik inceleme alannda
34

deil, fakat dier doa bilimleri alannda da tm dnyann byk bilim adamlarnn
bununla ilgili duyurduklar gibi aynen. rnein, Einstein, Tesla, Vernadski, Tsiolkovski
ve dier byk harflerle yazlan bilim adamlar gibi. Bu liste ok uzun ve uzun uzadya
sayabiliriz. Fakat tm bu insanlarn vardklar ortak nokta, insann benzersiz ve ok
gizemli bir varlk olduu ve onun hi bir ekilde evrimsel olarak Dnya'daki herhangi bir
tek hcreli halamldan yaranamayacadr!
Biz duyduklarmza hafiften arm bir ekilde konumadan duruyorduk.
O zaman ne, sra d, fenomen insanlarn gc yalnzca onlarn dncesinde mi
yatyor? yeniden sordu Kostya.
Kesinlikle doru. Dnce, gerek bir gtr. nsann kendisi iin hayal
edebileceinden ok daha byk bir g. Dnce, gezegenleri hareket ettirebilir, koca
galaksileri olutura ve yok edebilir ve bu da en bandan beri Tanr'nn kendisi tarafndan
ispat edilmitir.
Nikolay Andreyevi glmsedi ve ironiyle syledi:
Olduka ikna edici bir cevap, hatta tartamazsn bile.
Vay be?! kendi srasnda hepimizin yerine hayretini ifade etti Andrey. Peki, o
zaman neden biz bu kocaman gcn varln kendimizde hissetmiyoruz?
nk siz ona inanmyorsunuz.
Bu ite! Her ey o kadar zor balamken, byle basit bir son, tespit etti Kostya.
Ne yaparsn, bilmenin doas byle, glmseyerek cevap verdi Sensei.
Yok, ama nasl olur, anlayamyordu Slavik, eer ben byle bir gc hissedersem,
ne yani, ona inanmayacak mym?
in pf noktas u ki, nce inanmak gerekiyor ondan sonraysa hissetmek.
Ya eer ben inanrsam fakat hissedemezsem, sakinlemiyordu Slavik. O zaman
ne?
Eer sen gerekten inanrsan, o zaman kesinlikle hissedersin, cevap verdi Sensei
ve ilve etti: Tamam artk, tartmay yeteri kadar uzatabiliriz ama imdi meditasyon
yapma zaman.
Peki, meditasyon nedir? soruverdi Tatyana. Benim okuduuma gre, bu trans
hlindeki psiik antrenmanm. Fakat bunun ne olduunu anlayamadm gitti...
Basite sylemek gerekirse, sradan meditasyon, dncenin antrenmandr, fakat
daha derin manev uygulama, artk ruhun antrenmandr.
Ne yani, ruh ve dnce ayn ey deil mi? yine araya girdi Kostya.
Hayr.
Ben yaknlkta uzanm kedinin sanki yerini rahatlamak iin kurtlandn fark ettim.
imdi biz, i enerjisini ynetmeyi renmek iin, dikkat konsantrasyonu zerine
olan en basit meditasyonu yapacaz. Fakat ncesinde, sonradan katlanlar iin birazck
tekrar etmek isterdim. nsanda madd vcuttan baka hem de enerjik vcut vardr. Enerjik
vcut, aura'dan, akra'lardan, enerji kanallarndan, meridyenlerden, enerjinin biriktii
zel depo'lardan oluuyor. Her birisinin kendi ismi var. Ben size onlarla ilgili,
meditasyona bal olarak gerektiinde ayrntl bir ekilde anlatacam.
Peki, akra nedir? sordum ben.
akra, insan vcudundaki yle ufack bir noktadr, buradan deiik enerjiler giriyor ve kyor.
Onun alma prensibi... ya, sizin iin daha anlalr olmas iin... fotoraf makinesinin
diyafram gibi, hi grdnz m?
Biz onaylarcasna kafalarmz salladk.
Bak ite akra da aynen yle anden alyor ve anden kapanyor.
Ne yani, tm enerji bu zaman aralnda ka biliyor mu ki? ard Slavik.
35

Ya, bu bir kova suyu dkmek deil ki. Zira insan, enerjimaddesel bir varlktr ve
ondaki enerji ile madde kendi kural ve zamanlarna gre varlklarn srdrp, buna
ramen tamamen karlkl iliki ve karlkl bamllk ierisinde bulunuyorlar... Sorusu
olan var m? Her kes susuyordu. O zaman balayalm. imdi sizin greviniz iinizde
havann hareketini, i'nin hareketini hissetmeyi renmekten ibarettir. Hepiniz ok gzel
bir ekilde kendinizi anladnz ve hissettiinizi dnyorsunuz. Fakat ben kesinlikle
eminim ki siz u anda, mesel... kendi ayak parmaklarnz gremiyorsunuz. Neden peki?
nk sizin i grnz yok. gr ise, i duyum gibi zaman amnda ve gnlk
almalar sonucu kazanlyor. Bu yzden de biz en kolayndan, en basitinden
balayacaz. Dnce ve hisleri kontrol etmeyi renmeye alalm: onlar armay
ve onlar ynetmeyi.
Demek, rahat bir ekilde durunuz, geveyiniz... Duygularnz yattrn. Dikkatinizi
hibir eyin datmamas iin, gzlerinizi kapatabilirsiniz. Tm dncelerinizi ve gnlk
sorunlarnz bolukta yok edin...
Bu cmle yanklanr yanklanmaz, hemencecik bir yn ufak tefek ev ilerini
hatrlayverdim. Yuh artk! Bak sen u kstah dncelere, dndm ben. Size
sylyorlar, kaybolunuz. Ben yeniden hibir ey hakknda dnmemeye altm.
Burnunuzun ucuna konsantre olunuz...
Ben kapal gzlerimle, daha ok i sezgilerime dayanarak kendi burnumun ucunu
grmeye altm. Gzlerimde hafif bir gerginlik hissediliyordu.
Yavaa, usulca derinden bir nefes alyoruz. nce karnmzn aasyla, sonra
karnmzla, gsmzle, omuzlarmz kaldrarak... Hafiften nefesimizi tutuyoruz...
Yavaa nefesimizi veriyoruz... grmzle bir tek burnumuzun ucuna
odaklanyoruz... Her nefes veriinizde burnunuzun ucunun kk bir lmba veya kk
bir lt gibi yandn hissetmeli, canlandrmal, duymalsnz... Nefes aln... verin...
Aln... verin... Ilt gittike daha gl bir ekilde yanmaya balyor...
lk nce ben, yutak burun boluunda hafif bir yanma ve sanc hissettim. Sanki beni
madd bir eylerle doldurmular hissi yarand, deta su testisi gibi. Sonra ise benim,
yaklak olarak burnumun ucunun bulunduu yerde, karanlkta ierisindeki belli belirsiz
detaylaryla bir tr kk kzl lekenin kenar izgileri belirmeye balad gibime geldi.
Fakat ilk bata ben, net olarak ona odaklanamyordum. Sonunda ben onu sabitlemeyi
baardmda, o, iinden ldamaya balad. stelik nefes almda k daralyordu,
veriimde ise geniliyordu. Ben byle nefes alp vermeye yeni uyum salamaya
balamtm ki, Sensei'in szleri duyuldu:
imdiyse dikkatinizi meditasyonun dier ksmna evirin. Kollarnz az buuk ne
doru kaldrn, avularnz yere baksn. Nefesimizi her zamanki gibi alyoruz: karnmzn
alt, karn, gs. Nefes veriimizi ise omuzlarmzn zerinden, kollarmza, oradan
avularmzn ortasna ynlendiriyoruz, ellerimizdeki akra'larn bulunduu yere. Onlarn
ierisinden ise yere gnderiyoruz. Kollarnzdan bir eylerin aktn; i enerjisinin,
n veya suyun, sonra ise topraa dklerek ktn hayal edin. Bu akm, karnnzn
aasndan gsnze kadar ykselerek, gsnzde iki tane akntya blnyor ve
omuzlarnz, kollarnz, avularnzn iinden yere akyor. Tm dikkatinizi bu hareketi
hissetmeye odaklayn... Nefes aln... verin... Aln... verin...
Aklmdan bir dnce geti: Kollarmzdan nefes vermek de ne demek? Nasl yani?
Ben hatta birazck panie kapldm. Sensei belli ki benim aknlm hissederek yaklat
ve temas etmeden kendi ellerinin iini benimkilere yaknlatrd. Belli bir sre sonra
benim ellerimin ii birer soba gibi snmaya ve merkezlerinden etrafa s yaymaya
baladlar. Ve en ok hayrete dren ey de, gerekten de kk scak akntlarn benim
36

omuzlarmn zerinden nasl aktklarn hissetmemdi. Dirseklerin etrafnda


kayboluyorlard, ama buna karlk avularmdan klarn iyi bir ekilde
hissediyordum. Bu sra d yeni duygularn etkisi altndayken, retmenin ne zaman
uzaklatn fark etmedim bile. Bak u ie! dndm ben ve kendi kendime
soruverdim. Peki, nasl yapyorum bunu? Kendi dncelerimle iin iinden kmaya
alrken, aknt hissi kayboldu. Yeniden konsantre olmak zorunda kaldm. Sonu
olarak, deiken bir baaryla oluyordu. Sradaki denememden sonra ben yine Sensei'in
sesini duydum.
Avularmz nmzde kapatyoruz. Ellerdeki akra'larn kapanmas ve enerji
hareketinin durmas iin, onlar smsk bir ekilde skyoruz. Hzlca derinden ikier kere
nefes alp veriyoruz... Kollarmz aa indirip, gzlerimizi ayoruz.
Meditasyondan sonra herkes kendi izlenimlerini paylamaya baladnda, ben her
birimizin onu farkl ekilde hissettiini anladm. rnein Tatyana, lty grmemiti,
ama buna karlk kollarnda bir tr hafif hareketlilik hissetmiti. Andrey'in bacaklarnda
ise titreme ve hafif ba dnmesi olmutu. Kostya omuzlarn silkerek, cevap verdi:
ylesine zel hibir ey hissetmedim ben, yalnz belki bir tr rperme hissinden
baka. Bu ise vcudun oksijene ar doymasna olan normal tepkisi zaten.
nc, drdnc nefes al veriinden sonra, evet, cevap verdi retmen. Fakat
ilk bata, bizzat i'nin hareketinden nce, beyin tarafndan dncenin saptanmas olay
gidiyor. Ve eer insan kendine kulak verirse, rahatlarsa ve derinden nefes alrsa, o,
hemen kafasnda genileme veya rperme hissedecektir, yani orada belirli bir srecin
gerekletiinin baladn hissedecektir. Bu ise sizin tam olarak, orada neyin
kprdadn anlamanz gereken ve onu ynetmeyi renmeniz lzm olan eyin ta
kendisidir.
Peki ama, bende niye hibir ey olmad? zlerek sordu Slavik.
Peki, ne hakknda dnyordun? aka kark sordu Sensei.
ocuun sonraki szlerinden anlald zere, kendisi anlalmaz bir eyler, bir tr
mucize bekliyormu. Bunun zerine Sensei cevap verdi:
Doru, bu yzden de sende bir ey olmad nk sen dnceni kendi zerinde
almaya deil, fakat bir tr olaanst mucizenin beklentisine konsantre ettin. Ama
kendin onu yaratmadn mddete, mucize olmaz... Sen doru bir ekilde nefes alp
veriyorsan veya bir yerlerde bir eylere konsantre oluyorsan, bundan olaanst hibir
ey beklememelisin. Hayr. En byk mucize sensin, bizzat bir nsan olarak! Tm
byk manev Sanat, sonuta ne iin lzm ki? nsann nsan olmas iin, onun giderek
uyanmas ve ona en bandan beri verilen o ilimleri hatrlamas iin lzm. Bu
meditasyonlar yalnzca manev uykudan uyanmas ve bir zamanlar nasl kullanmas
gerektiini bildii ve becerdii, ok eskiden beri onda sakl kalan, unutulan o eyleri
hatrlamas iin olan birer yntemdir sadece.
Nasl yani bildii? anlamad Slavik.
Nasl m? rnein, her bir insan okumay, yazmay, saymay yapabiliyor, tabi ki
eer o, akl dengesi bozulmam normal birisiyse. Doru mu?
Doru.
Ama ilk nce onu retmek gerekiyor. Sonrasndaysa o, artk sradan bir ekilde
okuyor, sayyor ve saire. Yani o, artk kesin olarak, mesel bir art birin iki, iki kere
ikinin drt olduunu biliyor. Bu sonradan onun iin o kadar basit ve gerek gzkyor
ki! Fakat btn bunlar bata ona retmitiler, iin aslndaysa o sadece olarak
hatrlayverdi. Bunlar sakl, bilinalt olanaklardr. Veya al sana, fizyolojik seviyeyle
ilgili daha basit, baka bir rnek ite. Yzme bilmeyen bir insan suya attklarnda
37

batyor. Yeni domu bir bebei ise, ve bu da artk defalarca suda olan doumlarla
kantlanm ve dorulanm, havuza braktklar zaman herhangi bir yavru hayvan gibi
yzyor. Yani, bu refleksler onda var m? Var. Sonrasnda ise bunlar sadece olarak
unutuluyor. nsan da byle, varlklarndan haberi bile olmad ok fazla ey var onda.
Ama... Tm bunlar yalnzca olumlu etken zerinde alyor. Ama eer onda herhangi
kr amal meraklar ar basyorsa, rnein, birilerini dolandrmak veya birilerine
uzaktan enerjiyle bir gzel yaptrmak iin veya herkesin nnde kak eecek de onlar
da bunun iin onun nne para atacaklar diye renmek istiyorsa, o insanda hibir
zaman hibir ey olmayacaktr. nsan kendi dncelerini kontrol etmeyi rendii
zaman, kendisinden byk harfli nsan oluturduu zaman, bir tek bu vakit o, bir eyler
yapabilir.
O zaman manev uygulamalar, insan uyandrmak iin bir ara m oluyor? yeniden
sordu Andrey.
Kesinlikle doru. Manev uygulamalar kendi aklnn tamiri iin bir aratan ibaret
sadece. Ve bu arac nasl kullanrsan, yle de bir sonu elde edersin. Yani her ey ustann
istek ve becerisine bal. Bu arac elinde tutmay renmek iinse, kendi dnceni
kontrol etmeyi, onu konsantre etmeyi, i grnle grmeyi renmek art. Bizim
durumumuzda bu, kendi nefes al veriini kontrol etmeyi renmekten ve ellerinin
akra'lar araclyla nefes vermeyi hissetmekten ibarettir. Sonrasnda, iindeki sakl
enerjiyi ynetebilmek iin, belirli hisleri armay renmek gerekiyor.
Bana gre ise bu bir halsinasyon, lfn soktu Kostya.
Evet, halsinasyondur, eer halsinasyon olarak alglarsan. Ama eer bu enerjiyi
gerek bir g gibi alglarsan, o zaman iin aslnda bu gerek bir g olur.
Tuhaf, ama neden?
nk yine tekrar ediyorum, dnce eylemi kontrol ediyor. Enerji ise, bu zaten
eylemdir. Hepsi bu ite. Her ey ok basit.
Biz biraz sustuk, Nikolay Andreyevi ise sordu:
Peki, psikolojik bak asndan, bu yinede objektif bir etken mi yoksa sbjektif
duyular m? Bak ben mesel, burnumun ucundaki younlamay net bir ekilde
hissediyordum. Fakat kollarmdaki hareketi ksmen, bir tek dikkatimi odakladm
yerlerde hissettim.
Sensei, psikoterapi uzmanna konumalarnda bir tr zel, benim iin anlalmaz olan,
galiba onun uzmanlk alanyla ilgili terimleri kullanarak aklamaya balad. Ve benim
onlarn konumalarndan anladm kadaryla, sonuta buraya deiik hastalklarn tedavi
ve tehisi konularn da dhil ederek, medyumluk sorunlarna dokundular. Birincisi
benim ilgimi ok ekti.
Bu mzakere zaman dier ocuklar dinlerken, Slavik dikkatle ellerinin iini
inceliyordu. Ve sohbette uzun bir duraklama an ktnda ocuk hemen sormaya acele
etti:
Nedense akra'larla ilgili tam olarak anlayamadm. Siz dediniz ki, orada alan
noktalarn olmas gerekiyor. Ama orada hibir ey yok ki!
Byk aabeyler glmsediler.
Doal olarak, syledi Sensei. Grsel olarak orada buna benzer hibir ey yok.
Slavik'in yannda duran Jenka, dayanamad ve onun ellerini evirerek bir doktor gibi
ciddi bir sesle sordu:
Demek, hasta. Peki, kemiklerle, damarlar siz orada gryor musunuz?
Hayr, hl armaya devam eden Slavik syleyiverdi.
Dudaklarn aprdatan Jenka, kederli bir sesle syledi:
38

Umutsuz vak'a!
ocuklar gltler.
Anlyor musun, akra'lar insan vcudundaki belirli blgelerdir, sabrla aklyordu
retmen, ve onlarda sya kar duyarllk daha yksek. Onlar elbette gzkmyor,
ama bunu gnmz cihazlaryla gerekten saptamak mmkn. Bilim adamlar iin, aynen
senin iin olduu gibi bu blgeler imdilik bir bilmece: hcreler ayn, balar ayn, ama
duyarllk daha yksek. Neden peki? nk burada akra'lar bulunuyor. akra ise artk
astral bedene ait, yani baka, daha derin fizie ait bir ey. Dnce, astral ve madd
bedenler arasndaki birletirici halka oluyor. Bu yzden de dnceleri kontrol etmeyi
renmek ok nemli... Bizzat bu vakit sen gerekten de i hareketini kendi vcudunda
yaratyor olacaksn.
Sonrasnda ise byk aabeyler baz meditasyon anlaryla ilgili mzakere ederek,
konumaya katldlar. Grmemizin sonunda Sensei, Jenka ile Stas' ahsen duraa
kadar bize elik edip, ulam aracna bindirmekle grevlendirdi.
Ve de hibir hokkabazlk yapmadan, akayla Jenka'ya gzda verdi Sensei.
Ba stne, asker selm vererek rapor verdi, hibir bazhokkalk yapmadan!
Sensei umutsuzca elini sallad. Tm kalabalk gltkten sonra ra doru
yneldiinde, retmen kediyi ard. Ama dieri nemli bir edayla baka yne doru
yrd. Sensei onu yakalamak amacyla yetimeye alt ama i sarpa sard. Bu yaramaz
yaknlktaki alla dalverdi. Sensei melerek onu oradan karmaya alyordu. Ben
bu karklktan istifade ederek, sanki kediyi yakalamaya yardm ediyormuum gibi
retmene yaknlatm.
Peki, siz tehis edebilir..., ben szm bitiremeden Sensei yant verdi.
Sen bandaki kabarc diyorsun, gneim benim... Samuray! Cann oynamak m
ekti. Bak sen kerataya. Hadi bakalm, k oradan!
O, nereden biliyor! ben sadece hayret ierisindeydim. Ve umutlara kaplarak
dndm: Eer bununla ilgili artk biliyorsa, belki de onunla mcadele etmeme yardm
edebilir! Bu zaman gor Mihailovi sordu:
Peki, hekimler sana hangi tehisi koyuyorlar?
Ebeveynlerim korkulacak bir ey olmadn, damarlarla ilgili bir ey olduunu
diyorlar. Ama annemle profesrn konumalarndan duyduklarmdan anladm
kadaryla, beynimde kt tabiatl bir oluum var. Ve yakn gelecekte nasl davranaca da
belirsiz.
Ciddi bir hkm, syleyen Sensei, ellerini silkerken allklara doru bakarak
ekledi: Tamam o zaman, istediin kadar otur burada. Donmaya baladnda kendin
geleceksin!
Kalabalk Sensei'le kedinin ekimesini fark ederek, geri dnmeye ve yakalama
operasyonu iin kendi hizmetlerini teklif etmeye baladlar.
Bo ver onu! elini sallad Sensei. Kendisi kap eve gelecek.
Konumak iin kullanabileceimiz o kck zaman dilimini, bizim Sensei'le susarak
yryp dierlerine katlmamz beni bsbtn hayal krklna uratt. Ben onun
tarafndan herhangi bir tepki, herhangi bir acma ve olas tedavi iin herhangi bir umut
bekliyordum. Fakat benim, onun bir eyler syleyeceine dair dncelerim bounayd.
Her eyin cevab bir tek sessizlikti. ocuklarla konuma zaman, en azndan tavsiye
olarak herhangi bir iaret veya moral destee ait bir eyler duyacama dair kk bir
umut saklyd bende. Fakat o, sadece yryor, herkesle birlikte akalayor ve tm
kalabaln kahkahalar altnda fkralar anlatyordu. Bu beni niha olarak ileden
karmt.
39

10

Tm yol boyunca feci bir ekilde kzyordum. Evde ise zntden kendime yer
bulamyordum. Her ey gitti, her ey bitti! alayp szladm ben dncelerimde.
Kck, gerek bir umuda daha yeni sahip olmuken, yine her ey mahvoldu. Her ey
naslda zerime geliyor, naslda canmdan bezdiriyor. Bu dnyada hibir eyin anlam
yok! Ben artk byle yapamam, hi gcm kalmad artk. u yaamak urunda mcadele,
aptal dersleriyle, sama uralar ve umursamaz Sensei'iyle beraber yansn hepsi kzl
atete. yle yada byle, sonum ayn!
Belli bir sre sonraysa artk hayal gcm annemin, yaknlarmn ve dostlarmn ac
gzyalar dkt defin trenimin dehet verici, korkun resmini iziyordu. Tabutuma
nasl ivi aktklarn ve rutubetli ukura indirerek zerime attklar topra bariz olarak
hayalimde canlandrdm. Etrafm sarmalayan ezici bir karanlk, boluk ve aresizlik
vard. Ve hepsi bu!
Peki, orada, hayatn bir nehir gibi dolu dolu akt yukarda ne olacakt sonrasnda? Ve
bu zaman, benim bilincimde baka bir resim ortaya kt. Her ey nceki gibiydi, hibir
ey deimemiti. Annem ve babam her zamanki gibi ie gitmeye devam ediyorlard.
Arkadalarm derslere gidiyor, yzlerindeki hayat sevinci hep ayn olarak kalyor, bitmez
tkenmez akalardan doan neeli glmeler dudaklarndan bir sel gibi akp
dklyordu. Sensei ise her zamanki gibi, kendi ilgin antrenmanlarn yaptryor,
arm ocuklara yine onlarn kendi olanaklar hakknda anlatyor ve gsteriyordu.
Bu dnyada deien hibir ey yoktu! Bir tek ben artk yoktum. te tm tuzluluk,
krgnlk ve ac da bundand. Bu yalnzca benim kiisel trajedimdi. Ve iin aslnda benim
duygularm, benim bilgilerim ve benim hayatm kimseye lzm deildi, kimsenin
umurunda da deildi, bir tek kendimden baka. Yalnz olarak dodum ve yalnz olarak da
lyorum. O zaman u be para etmez varlmn anlam ne? Ya, insanlar neden doar
ki? Hayat ne iin veriliyor?
te, kafamda hayat felsefemden, daha dorusu lm korkusu felsefemden oluan
byle bir orba kaynyordu. zerime, abucak depresyona dnen ar bir melnkoli
kt. stelik, kendi karamsar dncelerimin basks altnda, ben bir ka gnn
ierisinde abucak soldum. Salm anden ktye gitti, dehetli ba arlar yeniden
ortaya kt, bu yzden de derslerimi ve de sevdiim dans almalar da dhil okul
evrelerinde olan tm uralarm brakmak zorunda kaldm. Bu dnyada artk hibir ey
istemiyordum. Fakat...
Yeni antrenmann zaman yaklayordu. Ve dmdaki karamsar duygularmn
frtnasna ramen, iimdeki derin bir yerlerde, bir tr srekli, kalc kendine gven ve
mutlak dinginlik hisleri hkimdi. Bizzat bu his yznden de ben, gitmek veya gitmemek
konusunda kendimle tartyordum. Ve nedense bizzat bu dhil his de her eyden ok
benim sinirlerime dokunuyordu.
Benim kararszlma son noktay, cmbr cemaat bizim eve dklp gelen arkadalar
koydu. Bu ana kadar ben hazrlanmay bile dnmyordum. Onlarn bulac
glmeleri, sradan sorunlar tartmalar ve hem de evdeki meditasyonun nasl
getiiyle ilgili izlenimlerini paylamalar, beni ar dncelerimden syrp, az buuk
moralimi ykseltti. Eninde sonunda ocuklar, benim slah olunmaz sayrmsak olduumu
iln edip, antrenmana gitmek iin kendi mezarlmdan karmay baardlar. Andrey
40

ise hatta bu konuyla ilgili bana bsbtn nutuk ekerek, kendisinin inandrc rnekleri
zerinden sonunda u sonuca vard:
Tamam, orada dersleri braktn anlyorum. Belli, skc bir ey. Ama ya
antrenman?! Bu ki, hibir kitapta okuyamayacan ve hibir filmde gremeyecein
trden bal bana bir macera! Art, ne kadar da ilgin ve retici eyler! Sen ise,
uykucu, istemiyorum, gitmiyorum diye tutturmusun. Bu gidile hayatnn en gzel
yllarn uykuda geireceksin ve hatrlayacak bir eyin de olmayacak sonra.
Aha, kara kara dndm ben. Eer u sonra ne zamansa, gelirse tabi.

11

Biz her zamanki gibi erkenden geldik. ocuklar Sensei'le selmlatktan sonra
soyunma odalarna doru kouturdular. Bense herkesin arkasndan, bam aa dikmi,
isteksiz bir ekilde ayaklarm sryordum. Ve bu zaman ok yaknmda Sensei'in sesi
yankland:
Kendini yendin, aferin!
Ben hatta beklenmedik bu eyden app, aknlkla onun gzlerine baktm. Onun
dikkatli baklarnda deimez bir iyilik ve anlay parlyordu. Ve her zamanki gibi,
sonuna kadar kendime gelmeye frsat vermeyerek, ekledi:
Hadi ko, stn deitir.
Bu vakit yeni bir grup renci selmlaarak ona yaklatlar. Onlar kendi baz sorunlar
hakknda anlatmaya baladlar.
Al sana ite! aklmdan dnceler geti. Yoksa tm benim dncelerim,
phelerim ve skntlarmla ilgili biliyor muydu?! Ama eer biliyorduysa, belki de
normaldir bu, belki de byle olmas gerekiyor? Bana aferin dedi, demek ki, daha her ey
kaybedilmemi. Bununla beraber, Sensei'in szleri, genlik iksirinin kocakarnn
zerinde yapt etkiyi yapmt bende. Ben daha az nce hayattan ksm ve yklm bir
biimde topalladm unutarak, canlca soyunma odasna doru kotum.
Bu acele de ne byle? benim kimonoya brnmemdeki lgn sr'ate bakan
Tatyana akn akn soruverdi. Amma da yapyorsun, daha az nce lyordun,
imdiyse apar topar spor salonuna doru uuyorsun.
Eh, Tatyana! glmsedim ben. Andrey'in de dedii gibi, bize keder yakmaz.
Ve onun hayret iinde olan yz ifadesine bakp, ilve ettim:
Yaamaya acelem var, amasz harcanm yllar iin strap dolu bir ac
ekmeyeyim diye...
Tatyana glmeye balad, bense iimi dolduran cokun hareketlilik hissiyle, spor
salonuna frlayarak snma hareketleri yapan dier rencilere katldm. Dorusu, daha az
nce km bir durumda olan bu vcuttan bylesine bir eviklii kendim de
beklemiyordum. Ve nereden, ne kt?
Antrenmann balamasna be dakika falan kaldnda, Stas'la beraber alan Jenka
kapya doru bakarken, gz kamatrc Hollywood glmsemesinin yla aydnland.
Ha, kimleri gryorum! Kimler gelmi bizim diyarlara, kollarn at o.
Salam yapl, ksa boylu, azimli yz ifadesi ve asker duruuna sahip bir delikanl
salona girdi. Jenka'nn hayret nlemi dier ocuklarn da dnmelerine sebep oldu. Sensei,
byk aabeylerle birlikte yeni gelene doru yaklatlar:
Selm, Volodya!
41

Dndn kr!
Seni grdmze sevindik!
Grmenin heyecan biraz dindii zaman, Sensei sordu:
Ee, scak diyarlara olan i seferin nasl geti? Kemiklerini sttn m tatilde?!
Aha, kzardm hatta. Ya, gitsin iine byle yolculuun. Derdimiz yoktu, amirlerimiz
buldu, diyorlar buna.
Ne oldu ki orada? ilgilendi Jenya.
Sen ne, televizyon seyretmiyor musun, odun glmseyerek dedi Stas.
Neyi, neyi? Hangi mangi telivozyonu? Agh olasn ki, bizim kyde haberler tek bir
usulle yaylyor azdan aza. Ve ayet ki bir kimseler anlamyor veyahut ta fikriyle
belleyemiyorsa, yumrukla bah kulana, ve kardelerin kafalarnda hemen tenevvr
vukua geliyor. Byle ite!
ocuklar gltler. Jenka ise Volodya'ya dnp, artk papaz klna brnerek hitap
etti:
Sen ise, evldm, kendi derya ar eziyetlerin hakknda, cehennemin messif ileri
hakknda hulsa beyan eyle. Ferahla.
Ya, Jenka! Seni sanrm kabir bile dzeltemeyecek, herkesle beraber glen
Volodya syledi ve ciddi olarak ekledi: Ya, ne syleyeyim ki, herifler ldrm, kendi
aralarnda bir dilim topra blemiyorlar... O gzellikteki bir tatil beldesini berbat ettiler!
Bunlar bir bardak suda frtna koparr, kabul etti Vitya. Kanlarnda var.
Eveet, uzatt Jenka, tp geemedi kan gln millet, geemedi... imdi sen
korkudan dilerini de gcrdatmsndr?
Bize mi, papaz efendi, alamamak. Malm, ilk defa deil, komik bir ekilde
yanslad onu Volodya.
Tamam ocuklar, doyasya konuacaz daha, bu izlenim dei tokuundan oluan
espri yamurunu yarda kesti Sensei. Git stn dei, yoksa antrenman balatma
zaman artk.
Isnma hareketlerini canl bir tempoda, lml arlklarla yaptk. Dikkatimi eken ey,
Volodya'nn tknaz bir delikanl olmasna ramen, hareketleri yumuak ve hafifti, tam bir
kar pars gibi. Esas kalabalk temel almalarn tekrarn bitirdii zaman, Volodya hzl
ocuklarla beraber heyecanla bir eyler hakknda Sensei'le sohbet etmeye baladlar.
Egzersizlerimizi bitirdikten sonra, biz de konumann ieriini anlamak iin onlara
katlmaya acele ettik.
Meer orada bir nlem almak mmkn myd? hararetle tartyordu Volodya.
Genelde geceleyin, zifir karanlkta ve ou zaman da bodrum katlarnda almak
zorunda kalyorduk. Orada brak fener n, sigara yakmak bile olmaz, annda kurunu
yersin. Bunun yznden ne kadar ocuk bizden yaamn yitirdi! Burada artk
karanlktaki her grltye ate etmeye alyorsun.
Ama sizde gece gr iin zel ekipmann olmas gerekmiyor mu, syledi Stas.
Aha, bunu bir tek filmlerde gsteriyorlar. in aslnda ise, Alfa*da belki de vardr,
ama bizde nereden?
zel ekipman senin neyine lzm ki? omuzlarn silkerek syledi Sensei. nsan
herhangi bir demir parasndan ok daha yetkindir.
Volodya dnceye dald ve biraz sustuktan sonra, ekledi:
Ya, ben artk neleri denemedim ki. Daha hzl almalar iin bata gzlerimi de
kapyordum ve ocuklarla beraber karanlkta duyma alglamasn gelitirmek iin
antrenman yapmaya da altk. Ama hepsi bounayd. Yine de ou durumlarda anlik
etkeni alyordu, hazrlklym gibi olmamza ramen.
42

itme ve grmenin bununla hibir alkas yok, tespit etti retmen. nsanda
tamamen farkl duyumsal bir alglama var, hangisinin ki sayesinde sen istediin
uzaklkta, etrafn sarmalayan evrenin tmn kontrol edebilirsin.
Volodya canlanm baklaryla Sensei'e bakt:
Sensei, gster elini kalbinin zerine koyarak syledi ve glmseyerek ilve etti:
Gnlm, senin rneklerinin hasretini ok ekti.
Sensei hafiften glmsedi ve kabul anlamnda elini sallad:
Tamam kamikaze, hadi...
Volodya ocuklarla beraber, Sensei'i yanltmak iin bsbtn bir pln hazrladlar. Bu
zaman zarfndaysa bu sra d gsterinin tutkusu artk tm kalabal sarmt. Birileri,
Sensei'in gzlerini balamak iin, kendi zerinde defalarca a kar geirgenliini
deneyerek, kaln bir boyun atks getirdi. Dierleri, daha iyi grlt engelleri ve hava
titreimleri oluturmak zerine tartyorlard. Bizim grubumuz ise, Stas'n yannda
durarak, ilgiyle tm bu sreci gzlemliyordu.
Peki, kim bu Volodya? sordu ona Andrey.
Volodya m? O, Sensei'in dostu. En eski rencilerinden birisi.
Peki, ne zamandan beri o, Sensei'le alyor?
Benim artk beinci senem. Ben Sensei'in yanna geldiimde, Volodya askerden yeni
gelmiti. Ama o, daha askerden nce de onun yannda antrenman yapm.
Ciddi bir day, sporcu, belirtti Andrey.
Hele bir de olmasn. Volodya sambo'da usta sporcu derecesine sahip. Askerliini
deniz piyadeleri keif birliinde yapt. Askerden sonra da ileri Bakanlnda.
Peki, kim olarak alyor? sordum ben.
imdilerde, ksa sre nce oluturulmu zel bir birliin dv hazrlklar ile
urayor.
Ve biraz sustuktan sonra, ekledi:
O daha ne yuvann kuu!
Bizim tm byk kalabalmz, Volodya'nn rehberlii altnda spor salonunun
kenarlarndan dizilerek kocaman bir daire oluturduk. Sensei ortaya kt. Volodya bizzat
kendi elleriyle boyun atksn onun gzlerine balayarak, titizlikle tm olas aklar
kapad. Bylesine bir hazrlktan sonra o, kalabaln arasna kart. Ve bu zaman Sensei
tuhaf bir durua geti. Bu, hayal bir asaya yaslanarak dinlenen, yorgun yolcunun
duruuna benziyordu.
Vay be! hayranlkla telffuz etti Jenka, ellerini heyecanl beklentiyle ovuturmaya
balayarak: Bak imdi ok enteresan bir eyler olacak.
Kesinlikle, onaylad Stas, dikkatle Sensei'e bakarak.
Peki, ne duruu oluyor bu? merak etti Andrey.
Eer doru anladysam, bu Yal lama stilinden, sessizce cevap verdi Stas.
Nedense bu stil hakknda hibir zaman duymadm.
Hm, ve de sanrm duymayacaksn. Bu ok eski, l bir stil. Sensei'in dediine gre,
daha milttan nce unutulmu. Gnmze kadar bu okulun yalnzca acnacak bir ksm
ulam. in'de bu Ejderha stili gibi tannyor.
Yapma ya, ard Andrey, acnacak bir ksmm! Benim bildiim kadaryla,
Ejderha stili en gl stilmi, nk tm dv sanatlar okullarnn bilgeliini ve
gcn kendinde birletirmi...
Ve yine Sensei'e bakarak, ekledi:
Peki, sen bu ok eski stil hakknda nereden biliyorsun?

43

Ya, iki sene nce kendi gzlerimle grme frsatm olmutu. Burada baz turistler
terif etmilerdi bize. Sensei de byle misafirperver bir ekilde Yal lama stiliyle
arlad onlar. Bak o ite gsteriydi diyorum size, gzlerini ayramyordun!
Bylesine bir reklmdan sonra, biz kendi hikyemiz iin de olaanst srkleyici
hibir eyi karmamak iin drt gzle Sensei'e dikildik. Bu zaman Volodya'nn verdii
iaretle, bizim tm byk kalabalmz rastgele ellerimizi rparak ve yksekten
ayaklarmz yere dverek, inanlmaz bir grlt yaratmaya baladk.
Bylesine bir siperi kullanan Volodya saat dn ynnde dolaarak Sensei'e
yaklamaya balad. Onun hareketleri yumuak ve hafifti. O, giderek hayal rakibine
yaklarken, sanki srama ncesindeki bir panter gibi adm atyordu. Volodya Sensei'in
sa arka tarafndan girdii zaman, evik, hafif bir admla, onun kafasna mawashi-geri
vuruunu yapt. Neredeyse e zamanl olarak, Sensei sa ayan arkaya ekti ve bu
dn annda onun sa eli zarif bir biimde kavis izerek hafiften kenaryla Volodya'nn
yzne dokunuverdi. Bizzat dokundu, hafif bir ku ty gibi, ve de vurmad, benim
beklediimin aksine. Sonrasnda bizim fal ta gibi alm gzlerimizle grdklerimize
binaen bu bir tesadf veya skalama deildi. Tm hareketler Sensei tarafndan hafif, akc
ve zel bir titizlikle hayata geirilmiti. Volodya ise bu hafif dokunutan, deta ona bir
top gllesi isabet etmi gibi uuverdi. Onun ayaklar anden yukar frlad ve kendisi de
kafas zerinden takla atarak, grltyle zemine akld. Salonda tam bir sessizlik hkim
oldu. Volodya kmldayarak tabana oturdu. Millet rahat bir ekilde nefes alarak bir ar
kovan gibi uuldamaya ve olup bitenleri tartmaya balad.
Byle dmeyi nasl becerdi o, ya? Kostya, Andrey'e sordu.
Dieri omuzlarn silkti.
Sanrm dengesini kaybetti sadece. Bir ayann zerinde duruyordu nk. Byk
ihtimalle byle, nk vuru ok hafifti sanki. Hatta vuru bile diyemezsin buna.
Sensei boyun atksndan kurtulup, Volodya'ya sordu.
Yayor musun, intiharc?
Yayorum, uzatt dieri, eliyle sa gzn tutarak. Anlamadm ey, ben
nerede yanl yaptm?
Senin yanln urada ki, sen kendi anlayna gre, beni bizzat en korunmasz
tarafmdan yakalamaya altn, yani en zayf yerimden.
Evet!
Bu yzden de hap yuttun ite! Eer sen hemen n cepheden saldrya geseydin
daha fazla ansn olurdu, arkadan veya sadan olan saldrya nazaran. Ama eer sen arka
soldan saldrya geseydin, senin iin daha da kt olacakt.
Ama neden?
nk sen grmeye ve iitmeye sahip bir insan gibi dnyorsun. Ben sana ka
kere sylemitim, rakibinde onun dnce hamlesini hesaba katmak gerekiyor. Zira eer
ben hibir ey grmyorsam ve duymuyorsam, demek ki mantken, benim bilincimin
zayf savunmal yerleri ok daha iyi ve gl bir biimde kontrol ettiini, en azndan
tahmin etmek mmkn.
Peki, ya n cephe?
nde ise kontrol daha zayf, nk burada vcudun hazrl zaten bir numarayd.
Doal alglamasndan yoksun bir insan, dve n taraftan fiziksel olarak hazr oluyor,
arkadan ise ruh bakmndan, bu ise ok daha tehlikeli. yle ki, rakibine ne kadar zayf
gzkrse bir yer, bir o kadar fazla korunma altnda olur oras ve buna uygun olarak da
bir o kadar beklenmedik kar saldr olabilir.
Ya eer, ben tabancayla olsaydm?
44

Eer sen tabancayla olsaydn o zaman bize yarn, imdikinden ok daha fazla faydan
dokunurdu.
Hangi anlamda?
Dpedz anlamnda. En azndan doyasya brek yerdik defin treninde.
Volodya, Sensei'in kara mizahnn cevabnda glmsedi:
Ya, brekleri ben size ylesine de getiririm...
Volodya elini suratndan ektii zaman, biz hatta biraz aknla uradk. Onun
gznn altnda koca bir rk imiti. Hatta buna rk bile diyemezsin. Gzn
etrafndaki deri morumsu siyahms bir renge brnm ve yanktan sonraki gibi
kabarcklarla kaplanmt. Bizim topluluun kadn ksm hemen kouturarak, Volodya'ya
souk suyla slanm havlu getirdiler. Fakat bu kompres bile yardmc olamad. Ne var ki,
sanki herkesten az kendi gznn derdini eken Volodya'nn kendisi idi. O, elbisesini
silkerek ayaa kalkt ve neeyle Sensei'le akalamaya balad. Bizim hepimiz iinse
yntemleri alma komutu seslendi.
Antrenmandan sonra, neredeyse ek almalarn en sonunda, biz yine kendimiz iin
ilgin bir eyler duyduk.
Sensei, etraf evrenin kontrol antrenmannn daha basit bir teknii var m? Benim
birliimdeki ocuklarn anlayabilecekleri ve yapacabilecekleri bir trden diyelim, sordu
Volodya.
retmen dnd ve biraz bekledikten sonra cevap verdi:
Evet, var bylesi. Geri, burada iki kiinin olmas lzm. En iyisi lotus pozunda
oturarak almak... Bu egzersizin anlam undan ibaret. Yumuak bir tenis topu iple
bann seviyesinde yle bir ekilde aslyor ki, ortan onu sallad veya ittii zaman,
onun hareket yrngesi kafann bulunduu yerle kesimek zorunda kalyor. Senin
grevin sadece olarak, etrafndaki evrenin kontrol iin alk olduun duyu
organlarndan vazgeerek ve daha ok sezgilerine gvenerek, toptan kanmay
renmekten ibarettir. Topu, onun manev anlamnda alglamak gerekiyor. Cismin senin
ensene yaklatn hissetmeye ve dhil sezginin tyosuyla vaktinde kafan ekmeye
almak gerekiyor. nemli olan senin bilincinin antrenmanl olmas ve burada biz tekrar
bizim koyunlara geri dnyoruz, glmsedi Sensei. ...akay bir tarafa brakrsak, sen
kendi bilincini tam bir sknet durumuna getirmelisin ve bilincinin, gln przsz
yzeyini hatrlatmas lzm. Ve senin bilincinin bu mutlak sessizliinde bir cisim
yaklayor, bizim durumumuzda bu top oluyor, gln przsz yzeyinde atlarak ufak
krklklar yaratan bir ta gibi hayal et onu, veya kayk, veya bot gibi nasl istersen
yle de isimlendir. te bu top senin alann yarmaya balayacaktr. tedeki geri kalan her
ey ise, rnein, dairev olarak duran insanlar; bunlar aalar veya sahildeki insanlar
olacaklar, nasl houna giderse. Ve bizzat sen, bu gln ortas oluyorsun. Ve sen de, senin
yzeyindeki her bir dalgalanmay, senin alanna olan her bir mdahaleyi saptamay
renmek zorundasn. Sonu olarak, yaklaan yabanc cismi ve etrafnda olup biten her
eyi hissetmeyi reneceksin.
Bizimle beraber Sensei'in yannda duran Andrey sordu:
Peki, biz de bunun antrenmann yapabilir miyiz?
Eer byle bir isteiniz varsa, buyurun, salnza aln, cevap verdi Sensei.
Peki, burada hangi tr alglama ilemeye balyor? sorusunu sordu Volodya.
Gsteri zaman olanla, neredeyse ayn. Burada nemli olan, kendi bilincin ile
vcudunun snrlarn amaktr.
Nasl yani? anlayamad Andrey.

45

yle basit bir rnek vereyim. Herhangi bir insan dnmeyi braktnda, yani
oturup, rahatlayp ve maksimum dzeyde kendi dncelerini sakinletirmeye
altnda, bilincinin genileyerek beden snrlarnn ok tesine ktn hissetmeye
balyor. Bilin kapsaml bir hle geliyor. O, kocaman alanlar kapsyor. Buradaysa sen
yalnzca onu belirli bir yerle snrlyorsun. Benim gsterdiim rnekte bu spor salonuydu.
Geri eer inatla alrsan, ilenin dier ucunda bile neler olduunu hissedebilirsin.
Prensip olarak, bu zor deil.
Yani topla olan egzersizlerde nemli olan, gl rneinde olduu gibi, bilincin mutlak
sessizliini salamak mdr? yeniden sordu Andrey.
Kesinlikle doru, ve tek bir dncenin bile bu alana girmemesine almak lzm.
Bu kolay deil.
Kolay deil, ama mmkn.
Syler misiniz peki, Stas diyordu ki, Yal lama ok eski bir stilmi. Bu doru mu?
Evet.
Peki, tarihte onu bilen insanlarn isimleri kalm mdr? sordu Kostya.
Sensei bir eyler hakknda dnerek hafiften glmsedi ve cevap verdi:
Senin bildiklerinden, meer ki bir tek Buda. Ve tabi ki onun ilk mritleri.
Buda m? ard Kostik. Ama onun sanki baka bir felsefesi vard, iyilik
felsefesi. Yumruklarn bununla ne alkas var?
Yumruklarla da iyilik olur, sakince cevap verdi Sensei. Fakat bu Sanat'a sahip
olmak, birilerine saldrmak anlamna gelmiyor. Onlar iin bu manev ilim yolundaki
kendine zg bir basamakt...
Bylece bizim gzmzde Sensei'in bu kadar deerli bilgi ve yeteneklerinin, sradaki
kez tankln yaptmz bu ek almalar da bitti... Bizim hayranlmzn haddi hududu
yoktu. stmz deitirip, dierlerini spor salonunun yannda bekliyorduk. Kalabalk
sokaa ktnda Jenka tesadfen Volodya'ya bakt ve dehet iinde lk att:
Vay canna be! Eveet ya!.. Ama da suratn varm, arapov...
Bu szlerden sonra herkes dikkatini Volodya'ya evirdi. Onun gz, byk siyah bir
lekeye dnerek tamamen kabarmt.
Ama bir ey deil, yrek direk verdi Jenka ve gsn gererek haval haval nutuk
ekti: rkler erkein yakdr!
Cevabnda Volodya tebessmle syleyiverdi:
Peki sen yakkl olmak istiyor musun?
Tm ocuklar kahkahaya bouldular.
stiyor, istiyor. Bense aynen o fkradaki gibi ahitlik yapacam, konuyu
gelitiriyordu Stas. Adamdan sormular: Birisinin brn nasl kafasndan
vurduunu grdn m? O, cevap veriyor: Grmesine grmedim, ama birilerinin sanki
ii bo bir eye vurduunun sesini iittim.
Viktor ise ekledi:
Bense ikinci ahit olacam. Ve eer benden, kavga zaman neden madurun
yardmna komadm sorarlarsa, ter temiz vicdanmla syleyeceim: Hangisinin
madur olduunu nereden bile bilirdim ki. Bir birlerine ylesine bir yiitlikle dayak
atyorlard ki!
Yeni bir kahkaha dalgas etrafa yayld.
Ay, ay, ay, yanslad hepsini Jenka. Sizin akalarnzdan, kilometreden karakol
kokusu geliyor... Yaa, Sensei, gryor musun, adam azn amaya frsat bulamadan,
imdiden nasl da hapse gnderiyorlar! ...

46

12

Bylece gle oynaya akalaarak ve birbirlerinin zerinden glerek ocuklar yola


koyuldular. Sakin bir hava vard. Gkyzne yldz salkmlar serpilmiti. Sk bir
antrenmandan sonra akam serinliinin tadn karrken, bizim biraz birbirimizden uzak
kaldmz fark etmedik. Kostik ve Tatyana ok ileri gitmilerdi. Volodya, Jenka ve Stas
arkada bir yerlerde kalmlard. Viktor, Andrey, ben, Slavik ve Yura ise havadan sudan
konuarak, ortada Sensei'le beraber yryorduk.
Dnemeten bize doru, artk iyice ikili durumda olan, sekiz kiilik bir madenciler
grubu kt. Galiba onlar iftin yanndan geerken fena bir ekilde Kostik'in kibrine
dokunmulard, nk biz yaklatmz zaman ocuun yz fkeden kzarmt. O,
umutsuzca cevap yetitirmeye devam ediyordu ve bununla da cidden ikili adamlar
fkelendirmiti. Andrey ise stne stlk kendi arkadana arka kmak iin araya
girdiinde bununla da atein zerine ya dkm oldu. Madencilerden bir tanesi, en
cokun olan, kavgaya atld. Andrey, Kostik'le beraber onun zerine yrdler. Fakat
Sensei zamannda onlarn nn keserek, madencilere seslendi:
Sakin olunuz, baylar! Byle kfr savurmaya ne gerek var, burada bayanlar var...
Asil beyefendilere yakmaz svp saymak...
Bu ortaya km ... de kim byle?! Sensei'in yakasna yapan gz dnm adam
hrldad: Ben kemiklerinin hepsini krmadan, bas git kendi yoluna!
te burada, biz de dayanamadk ve tm kalabalkla beraber elebann zerine
yrdk. Hatta ben bile bu ayyalara kar iimi kaplayan fkeyle tamamen kendimden
km ve o an onlar parampara etmeye hazrdm. Arkadan da byk aabeyler koup
geldiler. Fakat Sensei, herkes iin beklenmedik bir anda, bizim tm giriimlerimizi
durdurdu ve Viktor'a hepimizi uzaklatrmas iin iaret etti. Biz fkeyle homurdandk.
Fakat Viktor, Stas, Jenka ve Volodya'yla beraber bizim duraksamamza imkn
vermeyerek, aynen gayretli obanlarn meleyen koyun srsn gtrd gibi, yol
boyunca ileriye doru gtrdler.
Ben, retmen'in imdi sekiz rakibine kar herhangi bir sper yntem kullanaca
beklentisiyle, devaml arkaya bakyordum. Fakat Sensei sadece duruyor, glmseyerek
adamlara bir eyler anlatyor ve sanki kendini mazur gsteriyormu gibi el kol hareketleri
yapyordu. Sradaki kez arkaya baktmda ise, glmseyen madencilerin onunla hepten
kardelik yaptklarn ve yakn dostlar gibi vedalatklarn grdm. Bak u ie!
dndm ben. Peki, o zaman bunca sene Kung-fu renmenin ne anlam var?"
Arkadalarmn akn ifadelerine baknca, bunu dnen bir tek ben deildim. Sensei
bizim yanmza vardnda, Andrey kzgnlkla syledi:
Siz neden onlarn nnde kendinizi mazur gsterdiniz. lk olarak onlar satatlar ve
kendileri tm bunlar kaynattlar. Onlarn suratn datmak gerekiyordu, gelecek sefere
ders olsun diye. Eer siz beni durdurmasaydnz, ben onlara yle bir...
Tabi, szn kesti Sensei, eer ben seni durdurmasaydm, onlar en azndan ar
travmalar alr, bir tek yumuak dokular deil fakat organlar da hasar grr ve belki de
beyin sarsnts olurdu. Peki sen dndn m hi, bu adamlarn evde kendi aileleri
olduunu ve onlarn evin geimini salayan tek kii olabileceklerini... Sen hi dndn
m ki onlar birer madenci! Sen hi madende oldun mu?
Hayr, cevap verdi Andrey.

47

Bense oldum... Bak, senin kaburgalarn krmay istediin bu insanlar, madene


cehenneme iniyormu gibi, bir kilometre ve daha fazla derinlie, iniyorlar. Onlarn
vcudunun nasl bir basnca maruz kaldn hayal et. Art, Sensei parmaklarnda
saymaya balad, orada ok scak, ok az oksijen var, vcut iin zararl olan metan,
kmr tozu orada ok fazla... Ve tm bunlarn stne, onlar her saniye hayatlarn riske
attklarnn farkndalar. nk her an kme olabilir, bir eyler deebilir veya hepten
ldrebilir. Madende kazalar sk sk oluyor nk. Ve insan btn bu hisleri derinden
yayor. Yani onun psikolojisi son hadde oluyor, limiti ayor diyebiliriz. Bylesine bir
durumu, meer ki sava zaman n hatta olan askerlerin durumuyla karlatrabiliriz.
Stalin bouna demiyordu: "Madenler, ikinci cephemizdir" diye.
Sence onlar neden iiyorlar? Hi olmazsa az buuk bu stresten kmak iin, bu srekli
dhil korku hissinin gerginliini azaltmak iin. Zira bu psikolojik bariyeri amak iin,
psikoloji ve tp alannda yksek uzmanlk derecesine sahip uzmanlarn srekli olarak
madencilerle almas gerekiyor. Fakat byle bir yardm onlar, tabi ki, almyorlar. Bu
yzden de ounluu iiyor.
Evet,iiniektiKostya,
"Olmasaydayyalk,hibirzaman
Klelik ne, bilmez olurdu insan!"
Kesinlikle doru... Bundan baka, yeteri kadar uzun sre madende alm bir
madenci, ok gzel bir ekilde hibir geleceinin olmadn anlyor. Mesel, senin
gelecee ait planlarn var, sen niversiteyi bitirebilirsin, kendi kariyerini kurabilirsin.
Onlarn ise tek bir gelecekleri var: ya madende geberip gitmek yada ki orada kazandklar
hastalklardan lp gitmek. Onlarn hepsi bunu anlyor, bunun bilincinde oluyor. Fakat
onlarn da kendi gururlar, kendi byklk kuruntular var, aynen sende olduu gibi.
Ya, bende byklk kuruntusu nereden olsun, elini sallad Andrey. Bende ondan
hi yok.
Nasl yani yok?! Sen daha az nce, srf sana dokundular diye onlara dayak atmak
istiyordun... Bu zaten senin byklk kuruntun oluyor, dnyorsun ki sana, byle bir
krala, nasl hakaret ederler... Byle bir kibir, ite onlarda da var. Fakat senden farkl
olarak, onlarn gelecei yok. Ve sen de onlarn son eylerini mi ellerinden almak
istiyorsun?! Onlarn tm bu stresleri, skntlar, hayata gememi hayalleri ve ellerinden
kardklar imknlarn zerine hele bir de gzlerini acil serviste atklarn hayal et, senin
attn dayaklardan sonra... Bu fiziksel eziyetlerden ok daha ar, fazladan bir straptr.
Ne diye?!
Biz sululuk duygusuyla kafalarmz aa diktik. Geri Sensei ocuklarla
konuuyordu ama eit bir seviyede bu bana da aitti. Onun szleri beni sarsmt sadece.
imde, az nceki savaa meyilli dncelerimden dolay bir tr sknt mevcuttu. Ve ben
kendim iin, kendimden, ar derecede utan duydum. Anszn Sensei'in dncelerinin
tm derinliini hissettim ve onun herbir insan ne kadar da anladnn ve hissettiinin
bilincine vardm.
Ne diye?! tekrar etti retmen. Sen ne, onlardan zr dilediin iin, sakinletirip
kp gittiinden dolay, zarar m grdn?.. Hayr. Sana hibir ey olmad. Sen ok gzel
olarak, bir tek bacaklarnla onlar sakat edebileceinin farkndasn.
Elbette, ben onlar yle... Andrey yeniden kzmaya balad.
Bak, gryor musun, yine senin byklk kuruntun konuuyor. Ama ben sana
bacaklarn sallamay, sokakta insanlara dayak atasn diye retmiyorum ki. Dv
sanatlarnn anlam tamamen baka eyde ve bu yntemler hayatn boyunca sana gerekli

48

olmaya bilir. Ve inallah da gerekli olmayacaklardr... Senin grevin, olayn sebebini ve


sonucunu, derinliini ve zn anlamay renmek ve onu bar yoluyla zmektir.
Peki, siz onlara ne sylediniz? merak etti Kostya.
Her ey ok basit. Ben onlara, onlarn da sizin gibi ocuklar olduunu anlattm. Ve
baka ikili adamlarn da, onlar gibi, ocuklarna satap onlar dvebileceklerini
syledim. Ben onlara bu manzaray srf insanlk tarafndan gsterdim. Bu arada da,
dikkat edin, onlarn byklk kuruntular bir zarar grmedi. Ve de en nemlisi u ki,
onlar memnun bir ruh hliyle ve sizin gibi genleri koruma kararllyla ayrldlar. Yani,
barl yolla her ey ok daha basit olarak zlyor...
Ve biraz sustuktan sonra, ekledi:
Sz dalana girip, yumruk atmay ise her bir aptal yapabilir... Hemencecik kendi
hayvan igdlerine teslim olmamak lzm. ok daha nemlisi, her bir olayda insan
olmaya devam etmektir. Bu, saldrganln neden ve nereden ktn anlamaktr. Ve
yeni bir dman deil, yeni bir dost kazanmak iin bu sorunu nasl doru bir biimde
zebileceini bulmaktr.
Ve, artk duraa yaklatmzda, Sensei sonulandrd:
unu unutmayn ki, fkeyle yaptnz her bir vuru, sonu olarak sizin kendinize
geri dnyor.
Bizim grubumuz sessizce duruyor ve utan hissiyle Sensei bakyorduk. Sonunda,
gelecek grmemizle ilgili anlap, ayrldk biz.

13

Biz neredeyse tm yol boyunca konumadan gidiyorduk. Merkeze yaklatmzda ise,


imdiye kadar derin dncelere dalm olarak oturan Andrey iindekileri dar dkt:
Vay be! Ama da yapt Sensei, utancmdan yere giresim geldi!
Hi deme ya, kabul etti Kostya. imdi kendim dnyorum, ne diye o adamlara
bulatm ki ben de? Dedikleri gibi, susmak altndr!
Bir ey deil, sakinletirdi onu Andrey. lerin nasl dndn grdn. Her ite
bir hayr var... Eveet, Sensei fena ekilde aklm kartrd...
"imdi baya uzun bir sre sindirmek gerekecek", dndm ben. Geri kalan tm
yol boyu ben, olanlardan daha ok, kendimle ilgili daldm dncelerden strap ektim.
Benim alk olduum ruh hlimde bir eyler ters gidiyordu. Ama ne? retmenin
konumasn kanc kere ben ayrntlaryla kafamda dndrmeye baladm ve yine u
sknty hissettim, ve... Dur! Anszn kafama dank etti. Tabi ki ya, bu yeni bir histi! Zira
benim su altndaki kocaman cahillik ve bencillik kayalklarm bu gl, sarsntl darbeye
maruz kaldklarnda, iimde anden oktan beri unutulmu, derin bir his ortaya
kvermiti. Ben onu tam olarak kavrayamyordum. Fakat onun benim bilincimin
yzeyinde ortaya kmasyla, ben Sensei'in neyi anlatmak istediini anladm. Byle bir
ey bende ilk defa oluyordu. Ben apak bir ekilde onun basit gereini anladm. Benim
i dnyam iin bu bal bana bir bulutu. Ben deta kendimle barmay baarm gibi
buna seviniyordum.
Eve gzel bir keyifle geldim. Meer, orada da beni srpriz bekliyormu.
Bizimse sana gzel haberlerimiz var, yzndeki byleyici tebessmyle nur
saan annem syledi. Bugn Vitya dayn Moskova'dan arad. O klinikteki en iyi
profesrle anlamay baarm. imdi bir tek gn ayarlamak kald.
49

Eer bu haberi bana daha nce verseydiler, deliler gibi sevinirdim. Ama imdi
kendimde fark ettiim ey, fiziksel olarak kafamda neler olduunun bsbtn umurumda
olmadyd. nemli olan iimde anladm eydi. Bu vcudumdan daha ok ruhumu
ilgilendiren bir tr yeni alglama dzeyiydi. Fakat annemlerin moralini bozmamak iin
yksek sesle syleyiverdim:
Bu harika! Ve ben bundan phe etmiyordum. Bulunduu mevkisi ve balantlaryla,
Vitya daym m yapamayacakt?! Aferin ona, o her tarafl olarak giriimci bir insan.
Tm yarnki gn boyunca, ben hep bu yeni hissim hakknda dnyordum. Ben
tekrar, nasl derler, vcudumla ve zellikle de ruhumla, gerek hayata geri dnmtm.
Ve meditasyon almalarna gitme vakti geldiinde ben oraya varmak iin sabrszlktan
dayanamyordum artk. Bu seferse ben hantal Tatyana'y acele etmesi iin
kouturuyordum.
Biz, ocuklarn bizi bekledii tramvay durana geldik.
Kzlar, dnebiliyor musunuz, Kostik gle gle bildirdi. Sensei, az daha bizim
Andrey'i yoldan karacakt.
Ne oldu ki? ilgilendik biz.
Andrey glmseyerek konumadan duruyor, Kostik ise cokuyla devam ediyordu:
Geen sefer sizi braktktan sonra, eve doru gittik. Ve neredeyse vardmzda, bir
ka ocuk, malm canlar sigara ekmi, bize yaklatlar. deta dedemizin dedelerine
borcu varm gibi talep etmeye baladlar. Andrey ise, gerek bir beyefendi gibi, sigara
imediimizi ve onlara da salklar asndan tavsiye etmediimizi aklamaya balad.
Duymadnz m, Sal Bakanl uyaryormu... Ve sonunda da ekledi, cierlerinizi bu
zehirle doldurup ta, sokak aralarnda serseri gibi dolap ve bir ie yaramamaktansa, en
iyisi sporla falan uran, mesel Kung-fu gibi. Ruhunuz iin de, vcudunuz iin daha
fazla faydas olur.
Peki, sonra? sabrszlkla sordu Tatyana.
Onlar da, kol ve paalarn svayp, sz dalana kalktlar.
Ya Andrey?
O ise, hayal edebiliyor musunuz, bizim Andrey de onlarn be para etmez
hayatlarnn anlam, onlarn szlerinin de bir yerine kadar olduuyla ilgili bsbtn nutuk
ekmeye balad. Ben dndm ki, tamam artk ocuu kaybettik. Sonra ise baktm, yok
daha umut varm...
Ee, sonra nooldu?
Ne olabilir ki? Ortam tabi ki gerilmeye balad. Andrey onlarn hakaretlerine
sabretti, sabretti, sonrasndaysa kendi szlerinin daha da bir inandrc olmas iin onlara
suratlarn dzletirdi. stne stlk retici tonla son noktay da koydu: "Bak ite
gryor musunuz, sizin her bir kt lfnz ayn gteki bir dayakla size geri dnyor".
Samalamsn ya, ardm ben.
Peki, neyle bitti her ey? glmseyerek merak etti Tatyana. Hayat kayb falan
yaand m?
Her ey yolunda, elini sallad Kostya. Aha! in en komik tarafn sylemeyi
unuttum. Sonrasnda onlar, onun rencileri olmay rica etmeye baladlar.
Herkes glt, ben ise kendimi bir tuhaf hissettim. Birincisi, byle bir aptall ben
hibir ekilde Andrey'den beklemiyordum. kincisi ise, Sensei iin zlmtm.
Ya Andryuha, tam bir kaksn sen, glerek ifade etti Tatyana.
ok doru, ok doru, akalaarak dalga gemeye balad Kostik Tehlikeli bir
tip, hatta sabkal diyebiliriz. O, benim yce ifadelerimi de her zaman ba aa eviriyor,
en uygunsuz duruma diyebiliriz...
50

Yapma ya, yce ifadelermi, yanslad onu Andrey. Bu da bamza Sokrat


kesildi.
Ya, niye hemen Sokrat olsun ki, daha nl insanlar da vard...
Bu komik diyalog ylece sonsuza kadar srecekti ama bu vakit bizim tramvay
gelmiti.

14

almalara gitmek iin biz erkenden ktk ve de sonradan anlald gibi bouna
deil. Andrey, yolu kesin hatrladn temin ederek, bizi mahrem dzle gtrmeyi
kendi zerine gtrd. Yarm saat boyunca, kasabadaki btn kpekleri kendi
varlmzla rahatsz ederek, ileri geri dolayorduk. Ve nihayet nereye sapma konusunda
birbirimizle umutsuzca tartrken, grubumuz bir gletin nne kt.
Be para etmez bir klavuzsun! syledi Kostya. Ee, nerede senin dzln?
Teorik olarak, burada olmas gerekiyor, omuzlarn silkti Andrey.
Aha, pratikteyse sel onu baka yere gtrd. Geri gidiyoruz.
Geri dnerken biz Jenka'yla burun buruna geldik.
kr, sonunda bir canlya rast geldik en azndan, rahatlam bir ekilde nefes ald
Kostya.
Ne o, bizim anghay'da yolunuzu mu kaybettiniz? Jenya glmseyerek bizimle
alay etti.
Ya, u klavuzun hafzasna umut baladk.
Peki, dzlk nerede? sordu Andrey.
Ya, orada, delikanl eliyle tamamen baka bir yn gsterdi.
Ben sana demitim, yanl tarafa dndmz! Orada byle bir yoku yoktu,
Kostik, Andrey'in yzne vurdu.
Peki, sen burada ne aryordun? Tatyana, Jenka'dan ilgilendi.
Sizin ne, haberiniz yok muydu? Ben istenilen insann bulunduu yeri annda
enerjisel olarak saptyorum, yeter ki dneyim.
Ya, brak milleti oyuna getirmeyi, glmseyerek syledi Kostya. Harbiden, senin
burada ne iin var?
Ya, brakn yakam. Yayorum ben burada, yayorum! komik bir ekilde belirtti
Jenya. Kapdan dar daha yeni admm atmtm ki, bakyorum, sizin ordu glete
doru sefere km. Ben hatta azm amaya frsat bulamadm. Dndm ki, tamam,
imdi biraz yolun tozunu alp geri dneceksiniz. Haklymm! Bakyorum, be dakika
sonra geri geliyorsunuz. Beni yine elektrik direi zannetmeyesiniz diye, ben de yolun
ortasna ktm.
Biz bu kadar ansl karlamamzdan dolay memnun memnun glmsedik ve hep
beraber dzle gittik. Doann sevgiyle yaratt bu kuytu yerde, Sensei ve Volodya da
dhil olmakla, artk herkes toplanmt. Biz amatayla toplulua kararak, herkesle
selmlamaya baladk. Sensei, yine Jenka'nn bizim grubumuzu getirdiini grp,
akayla sordu:
Bu klavuz tekrar sizi gezintiye mi karmt?
Hayr ya, bizim artk kendi klavuzumuz var, Kostik Andrey'e iaret etti. Bu hatta
Jenka'y bile geride brakt...

51

Ve sonrasnda Kostik bizim servenlerimizle ilgili hikye anlatma tutkusuna


yakaland. Kalabaln kahkahalar altnda o kadar kendini kaptrp, o kadar cotu ki,
sonunda bizim Sensei'den saklamaya karar verdiimiz, tamamen yersiz bir lf azndan
karverdi.
Byle ite! Gel de, bundan sonra ona rencileri emanet et. yle bir kmaz sokaa
gtrr ki, kendisi bile nasl kmak gerektiini bilemez sonra.
Hangi rencileri? sz havada kapt Sensei, u ana kadar sanki dikkatle
dinlemiyomu izlenimini verse de.
Ya, azndan kardn anlayan Kostik, rt bas etmeye alt: Vard bir
hikye...
Ne hikyesi? ilgilendi Sensei.
Kostik'in istemeyerek de olsa tm olanlar anlatmaktan baka aresi kalmamt.
Andrey de konumaya katlarak kendi davrann temiz niyetlerle aklamak iin acele etti.
Sensei ise tm bu gevelemeyi sonuna kadar dinleyerek, kafasn sallad:
Hm, evet... Biliyor musun, ok eski zamanlara ait, yle bir kadim mesel var:
"Padiahn biricik olu varm. Ve gnn birinde, dnyada hatta padiahlar arasnda bile
kendi Bilgeliiyle n salm, yce bir dv sanatlar stadnn varlndan haber tutmu.
Anlatlanlara gre, hatta sradan bir kyl ocuundan bile bir seneye byk bir stat
yaparak, inanlmaz mucizeler yaratyormu. Padiah kendi yavrusunu da onun yanna
talebe olarak vermeye karar vermi.
Bir yl getikten sonra, padiah sormu:
Ee, ermi mi olum benim sava yoluna?
Daha hayr, cevap vermi stat. Henz kendisinden ok raz ve zamann gururu
iin bouna harcyor. Be yl sonra gel.
Padiah be sene sonra tekrar gelmi ve stada ayn eyi sormu.
Henz deil. Baklar nefret dolu daha, enerji kenarlardan ap tayor.
Be sene daha gemi. Ve stat sylemi padiaha:
te imdi hazr. Baksana ona! O, deta tatan yontulmu gibi. Onun ruhu
kusursuzdur. Dhil vasflarnn btnl mkemmeldir. Onun meydan okuyuuna
karlk vermeye hibir sava cesaret edemez, zira tek bir bakndan bile korku iinde
kap gider.
Ve padiah sormu stada:
Peki, olumun yolunun bu kadar uzun olmasnn sebebi ne? Zira o, kyl
ocuundan ok daha akllyd.
Bunun zerine stat cevap vermi:
in srr insann aklndan ok, insann Kalbinde yatyor. Eer senin Kalbin ak ve
niyetlerin temizse, ruhun kusursuz olur. Sava Yolunun esas z de budur ite...
Kyl ocuu benim yanma artk kusursuz bir ruhla gelmiti ve bana yalnzca teknii
retmek kald. Senin olun ise bu Bilgelie ermek iin yllarn harcad. Bu g kayna
olmadan ise o, sava Yolunda tek bir adm bile atamazd.
Olunun baarsna sevinen padiah sylemi:
imdi gryorum ki o, tahtta oturmaya lyktr.
Hayr baba, cevap vermi gen Sava. Ben ok daha byk bir ey buldum.
nceleri benim aklm bir tek beden arzularmla snrlanyordu, imdiyse o, ruhu
bilmenin snrszlna sahip. En kudretli hkimiyet, dnyann btn altnlar
bunun nnde snp gidiyor, aynen yolcunun ayaklar altnda kalan renksiz toz
gibi. Toz ise onu ilgilendirmiyor, nk yolcu, att her admda ufuktan ona
alanlar tarafndan yutulmu durumda.
52

Andrey utanla ban yere edi. Araya uzun bir sessizlik girdi. Fakat bu vakit Nikolay
Andreyevi bize katld ve konuma baka sorunlarn ve de kendi bamza evde
yaptmz meditasyonlarn tartmasna geti.
Bendeyse yine u rperme hissi oldu, dedi Kostya. Bu normal mi?
Tabi ki. Anlam undan ibaret. lk nefes al verii zaman kafanda ortaya kan o
rpermeyi hissetmek gerek. Bu rpertinin kollarndan nasl ''aktn'' ve de en nemlisi
avularnn merkezinden yere doru nasl ktn hissetmen lzm. Yani, nefes aln ve
veriini hissetmek zorundasn. Bu arada kenar dncelerin hi olmamas lzm.
te, zor olan da bunu yapmak zaten. Burnun ucuna konsantre olduun an,
birbirlerinin arkasnca kafana girmeye balyorlar. Ve de en ilgin yan, onlarn ne zaman
ortaya ktn fark etmiyorum bile.
Kesinlikle doru. Bu u anlama geliyor, biz gnlk hayatmzda dncelerimizi
kontrol etmeye alkn deiliz. Bu yzden de onlar, kendi "mantksal" zincirleriyle bizi
kartrarak, istedikleri gibi ynetiyorlar. Kontrolsz dnce ise genel olarak olumsuz
eylere getiriyor, nk onu yneten insandaki hayvan balangtr. te bu yzden de
deiik manev uygulamalar, meditasyonlar mevcut, her eyden nce dnceyi kontrol
etmeyi renmek iin.
Biz biraz daha evdeki uygulamalar zaman ortaya kan ve bizi ilgilendiren sorunlarla
ilgili konutuk. Sonraysa sradaki meditasyonun uygulamasna getik.
Bugn biz meditasyonun iki ksmn bir araya getireceiz, belirtti Sensei, onun
nasl almas gerektiini anlaya bilesiniz diye ve kendi bireysel antrenmanlarnz
zaman buna ulamaya alasnz diye. imdi ise rahat bir ekilde durunuz...
Sonrasndaysa biz onun rehberliinde, her zamanki gibi, rahatladk ve
dikkatimizi meditasyonun icrasna younlatrdk. ncelikle, geen seferde
olduu gibi burnumuzun ucuna konsantre olduk. Sonra ise retmen dedi:
Dikkatimizi ve i grmz burnumuzun ucundan ayrmadan, karnmzn aas,
karnmz, gsmz zerinden nefes alyoruz... Nefesimizi, omuzlarmz, kollarmz,
ellerimizdeki akra'lardan yere gnderiyoruz. Nefes verdiimiz zaman lt gittike daha
da parlak olarak yanyor. Nefes aln... verin... Aln... verin... Burnunuzun ucuna konsantre
olun... Aln...
te burada tam bir karkla uradm. Ben kollarmdaki "akntnn" ksml
hareketliliini bariz olarak hissetmeye daha yeni odaklanmken, annda burnumun
ucunun kontroln kaybettim. Ve de "kzarveren" burnumun ucuna henz konsantre
olmuken, "aknt" kayboluyordu. stelik tm bunlar, "lzumsuz" dnceler ortaya
ktnda meydana geliyordu. Ksacas, bu ikisini bir araya getirmeyi bir trl
beceremiyordum. Sradaki denememi yaparken, meditasyonun sonunu duyuran Sensei'in
sesi yankland. Sonradan anlald gibi, bylesine bir hsrana bir tek ben deil,
arkadalarm da uramt.
Bu doal bir ey, syledi Sensei. Siz burada dnmemelisiniz, sadece
gzlemlemelisiniz. O zaman her ey iyi olacak.
Bu bana kesinlikle imknsz gibi gzkmt. Fakat bana yrek direk veren ey,
Nikolay Andreyevi ve byk aabeylerin bu meditasyonla ilgili hibir sorunlarnn
olmamasyd. "Demek ki, her ey o kadar da umutsuz deil, kendime teselli veriyordum
ben. Eer onlar yapabiliyorsa, neden ben yapmayaym ki? Sadece onlar gibi inatla
almak gerekiyor. in pf noktas bunda ite". Ve bu zaman ben hayretle, hatta
dncelerimde bile artk Sensei'in szleriyle konumaya baladm fark ettim. Ben
henz dnrken, ocuklardan birisi sordu:

53

imdi siz, kendini kavramaya giden yolun, kendini ve dncelerini gzlemlemekten


baladn m demek istiyorsunuz?
Tabi ki. Kendini gzlemleme ve de dnce kontrol, tedricen, gnlk yaplan
antrenmanlar srecinde kazanlyor. Bunun iinse en basit temel bilgilerin olmas lzm.
Bu istenilen bir antrenmana olan doal yaklamdr, ister fiziksel olsun, isterse de
manev. yle basit bir rnek vereyim. Her gn yirmi kilogramlk arl kaldran bir
insan dnelim. Eer o, antrenman yaparsa bir ay sonra yirmi be kilogram rahat bir
ekilde kaldracaktr. Manev dzeyde de tpk byle. Eer insan hazrlkl olursa, onun
iin daha zor teknikleri benimsemek ok daha kolay olacaktr.
Fakat dnyada bir sr deiik meditasyon ve onlarn da deiik biimleri var.
Onlarn hangisinin zirveye gtrdn anlamak ok zor, her zamanki gibi ok
okumuluuyla hava att Kostya.
Zirveye kadar daha ok uzak. Dnya genelinde mevcut olan u meditasyonlarn
hepsi sadece bir "alfabe" ve bunu da hibir zaman, hi kimse gizlemiyordu. Zirveye
gtren gerek ilimler ise, bizzat bu alfabeden "szckler" oluturma ve de onlarn
anlamn kavrama becerisinden balyor. "Kitaplar" okuma ise, bu nasl derler, artk
sekinlerin imtiyazdr.
Vay be! Her ey ne kadar da zor, syleyiverdi Andrey.
Burada zor olan hibir ey yok. Yeter ki istein olsun.
Ya eer insann istei varsa ama o, inanmakta tereddt ediyorsa? sordu Slavik.
Eer o, tereddt ediyorsa, eer balyozun balyoz olduunu hissetmesi iin illki onun
kafasna vurmak gerekiyorsa, o zaman bu o demektir ki, bu insan maddiyat, kendi
dncelerinin mantn ve bencilliini ve de kendi akln gl bir ekilde taknt hline
getirmi... eer onda bu akl varsa tabi...
ocuklar bu szlerin zerine glmsediler, Sensei ise devam ediyordu:
Eer insan samimi olarak ve ruhundaki temiz inanla kendini tanmak iin
urayorsa, muhakkak onda her ey iyi olacaktr. Doann kanunu byle... Manev
olarak gelimi ahsta ise dnden byle zaten.
Andrey dnceli dnceli konutu:
"Alfabeyle" ilgili anladm da, ama "szcklerin" oluturulmasn bir trl
anlayamadm. Bu da m meditasyon?
yle diyelim, bu daha stn bir ey; insann bir tek bilinciyle deil, fakat ok daha
nemlisi bilinaltyla almasna olanak salayan manev uygulamadr, en bandan beri
var olan ok eski bir tekniktir. Orada, karlk gelen manev dzeye karan bir dizi
belirli meditasyonlar gidiyor... ok basit. nemli olan, ncelikli olarak insann kendi
iindeki Muhafz, yani barsaklarn doldurma, bez parasn giyinme ve tm dnyay
kleletirme gibi deimez isteklere sahip madd dnce tarzn yenmeyi baarmasdr...
Birey bunu amay becerirse, nsan olacaktr.
Merak ediyorum da, insann vcudunu gelitirmesi srecinde ulat eyler neye ait?
sordu Yura.
Bu, "alfabeyi" anlama yollarndan bir tanesidir.
Biz geenlerde Yura'yla, dv sanatlaryla ilgili bir film izliyorduk, sohbete
katld Ruslan. te onun ncesinde, insann vcut gelitirmesinde ulat baarlarla
ilgili bir belgesel gsteriyorlard. Adamn biri, dnebiliyor musunuz neler eviriyordu,
mzran sivri ucunu kendi boazna, dier ucunu ise mini kamyonete dayayp, ellerini
kullanmadan onu itiyordu ve de kendisine hibir zarar vermeden. Dieriyse ar
cisimlerin altnda srt st uzanmt. Hele bu ne ki! ncsyse hepten tek bir el
darbesiyle tula kryordu. Fakat sonuncusu en ilginciydi. Bildiimiz kz kemiini
54

gtrp zerine bir tr ar sertlikteki bir asit dktler. Doal olarak kemik eridi tabi.
Sonraysa bu asiti insann zerine dktler. Asit annda onun elbisesini mahvetti, ama
adamn bedenine hibir zarar vermedi.
Vay be! hayret etti Andrey. Bak u ie!
Tamamen normal bir olay, her zamanki sakin sesiyle syledi Sensei. nsann
olanaklar, onun hayal gcyle snrldr.
Peki neydi bu, igong mu?
yle diyelim, igong'dan baka onun gibi ve de birbirlerine benzer bir yn teknik
mevcuttur. Fakat bu ilimlerin ve ayn zamanda da igong'un k kayna ayn. Yani bu,
"i" enerjisiyle, havann ina edici enerjisiyle olan almadr.
Benim bir yerlerde okuduuma gre, "i" hayat enerjisiymi, ama siz ona ina edici
diyorsunuz. Neden peki? sordu Kostya.
nk enerjileri, akra'lar, kanallar ve hatta enerji merkezlerini bile farkl
retilerde farkl olarak isimlendiriyorlar. rnein yogada "Chi" enerjisi dedikte, asil,
yapc enerji anlalyor. Ama "Lotus" biliminde ezelden beri "Chi"nin altnda gl
ykc enerji anlam sakldr. Ayn ey "i" iin de geerli.
Ve biraz sustuktan sonra, retmen ekledi:
Zira insanlar bu ilimlerin gerek doasyla ilgili kesin bilgilere deil de sadece
tahminlere sahipler. Bu yzden de adlandrmada karkla dyorlar. Nasl derler,
havada asl kalmaktansa, bann zerinde durmak iyidir.
Hm, bu kesin, kabul etti Volodya. Eer bizim evin nnde on yldan beridir
gzlerimi yoran, benim sevimli afiimin szlerini deitirip sylersek: "Kendimiz iin
yaratamayacamz, hibir engel yoktur!"
ocuklar glmsediler.
Syler misiniz peki, igong, Lotus Sanat'na gre ne oluyor? Andrey tekrar ciddi
konulara geiverdi.
Senin iin anlalr olmas iin, igong; bu ocuk bahesi gibi bir eydir. Lotus
Sanat ise; akademi gibi diyelim. Ve yksek sanata ermenin ilk basamaklarnda birisi de
mutlak dnce kontrol saylyor. Dncelerini kontrol edersen, her ey sana tbi olur.
Peki, orada unu yapa... heyecanla konumaya balad Slavik.
Olmaz, nk sen dnceni kontrol ediyor olacaksn. Yani sen olumsuz veya yanl
hareketler yapamayacaksn. in tm anlam bunda zaten. Ve eer igong'u biz reniyor
ve antrenman yapyorsak, Lotus Sanat'nda ise artk antrenman yapmyoruz, artk
ruhumuza yerletirilmi eyleri hatrlyoruz.
Peki, bizim u filmde grdmz vcut fenomenlerini biz gerekten renebilir
miyiz? bir eyler hakknda dnen Ruslan sordu.
Tabi ki. Eer bu enerjiyi doru bir ekilde kullanabiliyorsan, btn bunlar basit
olarak yaplyor.
Peki, bunun iin ne gerekiyor?
Temel yetiler, nefes konsantrasyonu, azck olgunun zn anlama...
Ben bir trl kafama alamyorum, dnceli bir sesle syledi Yura, o adam
bizzat elinin iiyle tulay krmay nasl becerdi ya?
Sen ne, vcudunun baka yeriyle krmasn m istiyordun? ineledi onu Jenka.
Baka yeriyle de olur, glmsedi Sensei, eer ok istersen. urasnda ki, nefes
egzersizlerinde de belirli bir konsantrasyonla, vcudun istenilen ksmnda i enerjisini
biriktirmek mmkn, u an ki durumda bu el oluyor. Vuru annda ise avucun iindeki
akra alyor ve cismi paralayan tm bu g serbest braklyor. Burada nemli olan,

55

yine altn iziyorum, dnceyi konsantre srecinin kendisidir, yani odaklanm


konsantrasyon sreci.
Peki, bu her naslsa beyin etkinlii srelerinin deiimi dzeyine yanstlyor mu?
sordu Nikolay Andreyevi.
Koulsuz olarak. Ve de bu zaman beyinde ok ilgin bir sre meydana geliyor. Eer
tp diliyle konuursak, vurua hazrlk annda, mutlak dnce konsantrasyonu zaman
beyinde beta dalgalarn saptamak mmkn. Vurutan hemen nceki birka saniye
zaman insan hepten ne yaptyla ilgili dnmeyi brakyor. Bu zaman onun beyin
etkinliindeki beta dalgalar, alfa dalgalar ile yer deitiriyor, bu da ok hliyle benzer
bir ey. Vuru da bizzat bu hldeyken yaplyor. Bu, zaman durmas m desek ya... gibi
bir eye benziyor. Bunda zor olan hibir ey yok. Sadece biraz farkl fizik. Hepsi bu ite.
Bizim takmda da bir "eleman" var, tula kryor, konumaya katld Volodya.
Dierleri de onun gibi yapmaya altlar, ama i tahtann tesine geemedi.
Bu doal bir ey, ifade etti retmen. ounluunu yanl urada ki, onlar ok
fazla dnmeye, olay incelemeye alyorlar. Bu yzden de onlarda olmuyor.
Peki, siz tula krabiliyor musunuz? kendi gzleriyle her eyi grmenin
ekiciliine kar koyamayan Andrey sordu.
Ya, onu krmaya ne var ki, aldn eline balyozu ve haydi ileri, aka yapt Sensei.
Yo, ben elinizin iiyle demek istemitim, aklad ocuk.
Ne diye kendi elini kirletesin ki, en iyisi kt parasyla.
Kt parasyla m?
Evet ya. Tulaya sz vermiyorum, ama tahta bir eylere pekl. Kimsede kt var
m?
Biz hararetle ceplerimizi aramaya baladk. Volodya kendi not defterinden, eni be
santimetre civarnda olan bir kt eridi yrtt. Bu arada Yura da yaknlktan, ap drt
santimetre olan kuru bir dal bulup getirdi.
Denemek isteyen var m? nerdi retmen.
ocuklar srasyla koyu kumarbazlar gibi ubuun zerine kt parasyla sallamaya
baladlar, ne var ki kt yrtld. Ve deiik hibir ey de olmad. Volodya yeni bir sayfa
yrtmak zorunda kald. Sensei sayfay Tatyana ile bana uzatt.
Yok, yok, yok, biz ellerimizi salladk. Eer erkekler bunu yapamadlarsa, o
zaman bizim kaslarmz dnden yapamaz.
Kaslarn bununla hibir ilgisi yok. Bunu iinizdeki her bir kii yapabilirdi, tabi eer
siz kendi imknlarnzdan phe etmeseydiniz.
Bu szlerden sonra retmen, elini uzatarak, kat parasn iaret ve ba parmann
arasnda skt. Konsantre oldu ve bir dizi solunum egzersizleri yapmaya balad. Bunun
arkasndan kat paras hafiften titremeye balad, sonrasndaysa onun titreim genlii
tedricen azalarak nihayet bir kazk gibi dik durup tamamen hareketsiz kald. Daha bir
dakika bile gememiti ki, Sensei yavaa elini kaldrd ve akc bir hareketle ubuu
ikiye bld. Ve de kesit alan, sanki sivri bir elik cisim tarafndan yaplm gibiydi.
Vay canna, harika! nledi bizim arm topluluumuz.
Biz tek bir sessiz soruyla, kh kesilmi dala, kh kda, kh ta ki Sensei bakyorduk:
"O, bunu nasl yapt?" Nikolay Andreyevi kukuyla kendi tahminini aklad:
Bu bir numara m?! Siz her hlde son anda fark ettirmeden parmanzla ubuu
krdnz.
Yapma ya? arma sras Sensei'e gemiti. Peki, yle bir numara grm
mydnz?

56

Ve o, kt parasn frlatverdi ve ardndan bu cisim metal nlamasyla bir bak az


gibi yaknlktaki aaca sapland. Birka saniye sonra, biz hayretten alm azlarmz
eski hline zar zor dndrmeyi baardmzda, aaca doru yle bir frladk ki, gren de
ezel Shakespeare sorusunun cevabnn buna bal olduunu zannederdi: "Olmak ya da
olmamak?" Nikolay Andreyevi kendi elleriyle "keskin kd" kararak hatta tadna
bile bakt. O, elden ele gemeye balad. Ve gerekten de, az nceki kt paras, metale
zel tm iaretlere sahip olarak, imdi tm parametrelere gre sradan elik bir levha
olmutu. Biz kendi gzlerimize inanmayarak tamamen hayret ierisinde duruyorduk.
Anszn Slavik'in elindeki levha, tedricen biimini kaybetmeye ve sradan bir kt
parasna dnmeye balad. Bunu fark eden Slavik, kt parasn havaya atarak,
domuz yavrusu lyla anden bir kenara srad ve bununla da bir tek bizim deil,
fakat byk aabeylerin de kar tepki vermesine sebep oldu. lk kendine gelen Volodya
oldu. O, ihtiyatla kendi not defterinin eski sayfasn kaldrarak alak sesle syledi:
Ne grlt yapyorsunuz lan? Bildiiniz kt ite.
Biz retmene baktk.
Her ey yolunda. G harcanp bitti sadece.
Biz takn duygularmz biraz yattrdmz zaman Sensei aklad:
Siz "i" enerjisinin zelliklerinden bir tanesini daha grdnz; metal iyonlarn
biriktirme kabiliyetini. Zira, i; bu kurucu bir enerjidir, elik eden diyelim. Ben dnsel
olarak demir iyonlarn bizim kt parasna younlatrdm. Benim dncemi ise,
nefesim araclyla bu iyonlar havadan kda tayan i enerjisi hayata geirdi. te bu
yzden de kt paras bir sreliine demir levhaya dnt. i, serbest bir enerjidir,
bunun iin de birka dakika sonra evreye kararak kendi rnn bataki durumuna
geri dndrd.
Bu harika! hayranlkla telffuz etti Ruslan. Peki, ya yle iki kilo falan altn
"basabilir miyiz"?
ocuklar gltler.
Teorik olarak mmkn, glmsedi Sensei. Pratikte ise bu Winnie Pooh'un izgi
filminde balla ilgili sylenenlere denk geliyor: "Eer bal varsa, o zaman artk bal yoktur".
Fizikten hatrla: metal iyonlarn bir arada tutmak iin dayankl molekler balarn
olmas gerekiyor. Bu iyonlar ise i enerjisi sayesinde psiik enerjiyle dzensiz bir ekilde
karp balanmlar. Yani i, metal iyonlar arasndaki birletirici halka oluyor, psiik
enerji ise ksa sreliine cismin boyutunu oluturuyor. Ama bildiimiz younluk burada
yoktur.
Vay be! kalabaln zerinden bir uultu geti.
Demek, pratiksel uygulama buymu ite! ayld Kostik. Ben de dnyordum
ki, neyimize lzm tm bunlar? Ya, bu mthi bir ey!
Evet ya, yle iler evirmek olur ki, tebessmle syledi Ruslan.
Herkesin gzleri parlad ve millet arkadaasna bu bilgileri en iyisi nerede ve nasl
kullanmak gerektiiyle ilgili mzakereye balad. Sensei sessizce bizim kara
borsaclmz izliyordu. Ve biz olay akalarla ne kadar ok byttke, onun yz bir o
kadar fazla karamsar ve ciddi bir ifadeye brnyordu. En sonundaysa syledi o:
ocuklar, bakyordum da sizde ok fazla hayvan balangtan var.
Ya, biz aka yapyorduk, hepimizin yerine kendini aklayarak konutu Ruslan.
Her akada bir aka pay vardr.
Kesinlikle, bizim neeli lkrdlarmz sessizce bir kenardan izleyen Volodya
onaylad. Yoksa, ninjalarn balarna gelenler, tekrar olur.
Biz onun akayla m, yoksa ciddi mi konutuunu anlayamadk.
57

Hangi anlamda? yeniden sordu Andrey.


Dpedz anlamnda, sessiz ve kaln bir sesle syledi Volodya.
Biz soru iaretiyle Sensei'e baktk:
Ya, vard yle bir hikye, syledi Sensei. Bir zamanlar, manev bilgileri menfaat
amacyla kullanan tm ninja kln tamamen yok edilmiti.
Bununla ilgili hi duymadk biz, ifade etti Ruslan. Anlatn bize.
Evet, anlatn ltfen, tutturduk biz.
Ne anlataym ki... Ninjalar vcutlarn eittikleri ve maharetlerini
mkemmelletirdikleri sre boyunca geliiyorlard. Her hlkrda, hi kimsenin onlarla
bir ii yoktu. Onlar sadece kiralk katiller idiler. Fakat ninjalar manev uygulamalar
benimsemeye baladklarnda ve bir eyler rendikleri vakit, bu ilimleri kendi madd
karlar iin kullanmaya baladlar. Bu zaman aral ninjalarn altn a oldu, ayn anda
da onlarn afa ve bat diyebiliriz. Onlar anszn yenilmez sper katiller namn
kazandlar. Manev uygulamalarn sayesinde ninjalar kendilerinde sra d yetenekleri
gelitirdiler. Onlar her bir eyi silaha dntre biliyorlard: istenilen kt parasn, bez
parasn, yani ellerinin altndaki herhangi bir cismi. ok iyi bir ekilde gizlenmeyi,
salklarna hibir zarar vermeden, ok byk yksekliklere ve ok yksek
yksekliklerden atlamay ve saireyi rendiler.
Harika ya! Slavik'in azndan kt.
Onlara hayranlk duymaya gerek yok, Slavik'in tepkisine bakan retmen sade bir
ekilde syledi. onlardan idol yapmak ise hi lzm deil. Onlar pusu kurarak, gizliden,
srtndan hanerleyen, alak kiralk katil etesiydi sadece. Onlar iren aalk heriflerdi,
baka trl diyemezsin. Onlar yneten ey hayvan balangt... Onlarda eref yoktu.
eref ise, bir tek savann deil, insann da genel maneviyatnn belirtilerinden bir
tanesidir, yani o, yksek ahlk deerlerle yaad zaman. erefi olmayan insan hi
kimsedir ve hibir eydir.
Peki, ninjalarn bana ne geldi? merak etti Yura.
Byle durumlarda her zaman olan ey oldu. Manev uygulamalar kiisel madd
refahlarna ulamak iin kullanmaya baladklarnda, onlar yok edildiler.
Burada ocuklar birbirlerinin szlerini keserek Sensei'i soru yamuruna tuttular. Ama
herkesten srarl Ruslan kt.
Ama eer onlar kendi karlar iin kullanyordularsa, nasl aldlar bu manev
ilimleri?
Onlar, bu ilimleri almadlar zaten. Ninjalar onlar aldlar, daha kesin sylersek,
meditasyon tekniklerini aldatma yoluyla elde ettiler. Ve artk kendileri bu ilim
tohumlarn yetitirdiler. Fakat onlar tm bunlar ktlk iin kullandlar. Bu yzden de
cezalandrldlar.
Peki, kim cezalandrd onlar? nk siz dediniz ki, onlar insanlar tarafndan zarar
verilemeyecek seviyelere ulamlard, sorusunu sordu Andrey.
Sensei hafiften glmsedi ve kendi sevimli atalar szn kulland:
Anlyor musun, her Vicay'a karlk gelen bir Raca vardr... Ve eer, rnein, harple
ilgili bir i varsa, demek ki onu yneten birileri var. Manev uygulamalarda da tpk
byle. Eer manev uygulamalar varsa, demek ki, bu uygulamalarn kullanlmasn
kontrol eden birileri var... Bu ilimlerin manev olarak isimlendirilmesinin sebebi de
bireyin manev zenginlemesi iin tahsis edildiklerinden dolaydr ve de madd deil, hele
hele kendi benzerlerini ldrme yoluyla hi deil.
Benimse okuduuma gre, hl ninjalarn okullar varm, bu arada belirtti Kostya.

58

Biliyor musun, ada ninja okullar sadece derin, eski alarda mevcut olan eylerin
acnacak taklidinden baka bir ey deildir. Evet, onlarn yntemleri kalm, ninjalarn
aletleri kalm. Fakat tm bu eitim kaba, fiziksel seviyenin dna kmyor. Bunun
tesinde gelimek iinse kap kapaldr. Zira yasa der ki: manev eyler maneviyat
iindir... Ve eer siz Sanat' kendi madd karlarnz iin veya ahs byklk
kuruntunuzu tatmin etmek iin renmeye alyorsanz, ocuklar, Sensei kafasn
sallayarak, dikkatle bize bakt, bunun sonu hayrla bitmez...
Niye ki? sordu Slavik.
Birincisi, siz hibir zaman hibir eyi renemeyeceksiniz. kinci olaraksa, tabi eer
ansnz yaver giderse, en azndan izofreni kazanrsnz.
Evet, parlak bir gelecek, glmseyerek konutu Ruslan.
Senin byle bir ansn yok artk, glerek syledi ona Jenka.
Ama biz kimseyi ldrmeye almyoruz ki, kendini temize karyordu Andrey.
Fiziksel olarak belki de yle. Fakat sizin dncelerinizde ok fazla canavardan var.
Bu ise saldrganla ve iddete giden ilk admdr.
Peki, ne yapalm imdi?
Dncelerinizi kontrol edin, stelik her saniye.
Ve biraz sustuktan sonra Sensei, Andrey'e bakarak ilve etti:
Sen hi ne zamansa, gerekte kim olduuna dair dndn m? Kendi
mahiyetinde kim oluyorsun sen? Etrafn saran dnyan nasl algladna dair
dndn m hi? Fizyolojik bak asndan deil, hayatn bak asndan...
Kimsin sen? Nasl grdn, nasl duyduunu, neden hissettiini, iinde kimin
anladn ve bizzat kimin algladn dndn m? Kendi iine bir bak at.
Ve artk ocuklara dnerek, Sensei syledi:
Siz hi ne zamansa, bilincinizin sonsuzluu hakknda dndnz m? Dncenin
ne olduu hakknda. Onun nereden ktn ve nereye gittiini? Siz kendi dnceleriniz
hakknda dndnz m?
Ama nasl, ezilerek syledi Andrey, ben devaml dnyorum, bir eyler
hakknda kafa yoruyorum.
Bu sana yle geliyor ki, bizzat sen dnyorsun, bizzat sen kafa yoruyorsun.
Bunlarn senin dncelerin olduuna emin misin?
Ya, daha kimin olabilir ki? Vcut benim, demek ki dnceler de benim.
Eer onlar seninse, o zaman en aznda bir gn onlar takip et. Nereden ktklarn ve
nereye kaybolduklarn izle. Sen kendi dncelerini adamakll bir ekilde elekten
geirdiinde, orada boktan baka ne greceksin? Hibir ey. Bir tek iddet, bir tek
irkef, bir tek mideni doldurma kaygs, moda olan bez parasn giyinmek, almak, para
kazanmak, satn almak, kendi stnlk kompleksini yceltmek. Ve hepsi bu! Ve sen ikna
olacaksn ki, bedenin tarafndan oluturulan dnceler tek bir eyle bitiyor; kendi
evreni madd gvenceyle temin etmekle. Ama sen iinde byle misin? Kendi ruhuna
bakver... ve sen gzel ve ebed bir eyle, senin gerek "ben"inle karlaacaksn. Zira
etraftaki tm u grnr tel; bunlar saniyelerdir... Bunu anlayabiliyor musun?
Biz konumadan duruyorduk. Beklenmedik bir anda bu manzara bana lmne tandk
geldi. Tm bunlarn hepsi ne zamansa olmutu benimle, en ince ayrntlarna kadar: ve bu
kelimesi kelimesine konuma ve bu dzlk ve u parlak yldzlar ve de en nemlisi,
ruhumun derinliine kadar tandk olan bu yumuak ses, bu yardmsever yz... Ben
kesinlikle bunun artk olduunu biliyordum. Ama ne zaman, nerede? Ben ne kadar
alsam da, hafzam ne kadar zorlasam da, hibir eyi hatrlamak mmkn olmuyordu.

59

Ben ortaya km u gerekten dolay bilincimin girdii u kmaz sokaktan bari her
naslsa kmak iin hafiften kafam silktim. Sensei ise devam ediyordu:
imdi yaadnz siz diyelim, 16, 22, 30 sene, tamam sen 40 yan altndasn. Ama
sizin her biriniz, meer nasl yaadnz hatrlyor musunuz? Hayr, sadece baz
acnacak paralar, o da duygusal da vurumla ilgili olanlar hatrlyorsunuz.
Evet ya, dnceli bir sesle syledi Nikolay Andreyevi, ben onu fark etmeye
yetiemeden, hayat nasl da uup gitti. Hep renim, hep i ve de art baz ufak tefek
ailev kayglar, bitmek bilmeyen tasalar... Kendini, ruhunu dnmeye ise gerekten
zaman yok, hep acele iler kar her trl.
Bizzat yle, onaylad Sensei. Siz gelecek hakknda, gemile ilgili
dnyorsunuz. Ama yaadnz an, o ki u andr, imdi olarak isimlendirilen. Peki,
imdi nedir; bu hayatn deerli bir saniyesidir, bu Tanr'nn ltfudur ve onu da
makul bir biimde kullanmak gerekiyor. Zira yarnki gn; bu belirsizlie atlan bir
admdr. Ve de istisna deildir ki, bu sizin u hayattaki son admnz, dipsiz
uuruma, sonsuzlua atlan son adm olabilir. Peki, orada ne olacak?
Sizin her biriniz, Dnya'da yeteri kadar zamannn olduunu dnyor, bu yzden de
lm hakknda dnmyordunuz. Fakat bu byle mi? inizden her bir kii istenilen
saniye lebilir, istenilen nedenden dolay ve de bir taraftan biyolojik bir varlk olarak
sanki bizden asl olmayan nedenlerden dolay. Ama dier taraftan, siz yalnzca
biyolojik bir varlk deilsiniz ki, siz ebediyetin zerresini kendinde tayan bir
nsansnz. Bunun bilincine vardnzda, anlayacaksnz ki, sizin tm Kaderiniz
kendi ellerinizde ve ondaki ok fazla ey sizin kendinize bal. Ve de bir tek burada
deil, ama orada da. Dnn: kimsiniz siz, mkemmel bir biyorobot mu veya
nsan m, hayvan mi yoksa manev bir varlk m? Kimsiniz?
Ya, insan... galiba, syledi Ruslan.
te bizzat, "galiba". Peki, iin aslnda insan nedir, dndn m sen? Bu sorunun
zne in. Senin iinde hisseden kim, meknda nasl hareket ediyorsun, kol ve bacaklarn
kim hareket ettiriyor? Sendeki duygular nasl ortaya kyor ve neden ortaya kyor? Ve
de hemencecik, seni bir yerlerde inciten, onuruna dokunan veya tam tersi senin
kskandn, ktln istediin, dedikodusunu yaptn birilerinin zerine ykma.
Meer bunu sana iindeki manev balang m sylyor?
indeki ruhunun billr kaynan bul ve sen anlayacaksn ki, tm u madd gz
boyamas; arabalar, daireler, yazlk evleri, toplumdaki konumun, tm bilinli
hayatn onlar elde etmek iin harcadn btn bu madd nimetler, onun nnde
toz gibi gzkecektir. Bu kaynan iinde annda bir hie dnen toz gibi. Hayat
ise geip gidiyor. Ve bu hayat, sen sonsuz bir Bilgelik okyanusuna dntrmek
iin kullanabilirsin.
Zira hayatn anlam ne, ne zamansa dndn m hi? Her bir bireyin hayatnn
yce anlam, kendi ruhunu tanmaktadr. Geriye kalan her ey fni, geici ve de
yalnzca toz ve illzyondan ibarettir. Kendi ruhunu tanmaya giden biricik yol ise,
yalnzca iindeki Sevgiden, niyetlerinin ahlk olarak temizlenmesinden ve bu
hedefe varacana olan mutlak metin gveninden, yani dhil inancndan geer...
indeki hayat henz soumam ise, daha ge deil kendini tanmak iin, kendi
evvelini, kendi ruhunun kutsal, yaam veren kaynan bulmak iin... Kendini oku
ve sen anlayacaksn, iin aslnda senin kim olduunu.

15
60

Bu meditasyonda grdmz ve duyduumuz bunca eyden sonra, sk bir ekilde


dnlecek eyler vard, zellikle de lmden kl pay mesafesinde bulunan benim iin.
"Aman Tanrm, bunlar bunca uzun zamandr aradm sorularn cevaplar oluyor ite.
Sahiden de lmszle ulamann dhiyane forml bu kadar basit mi:
Dncelerini kontrol etmek, nanmak ve Sevmek. Sahiden de bunun yardmyla ben,
kendini ve kendi ilh mahiyetlerini anlam o kiilerin, lmszlerin, artk kenarnda
durarak seyrettii o sonsuzlua, o kurtulu sahiline ulaabilecek miyim?! Sahiden de
iimdeki "ben" lmn demir penelerinden kurtulabilecek mi? Hatta eer benim kendi
vcudumu "geri kazanmaya" zamanm kalmasa bile, ben yine de zgr olabilirim, en
azndan Belirsizlikle karlamaya hazrlkl olabilirim." Bylesine dncelerden sonra
benim zerime emsali grlmemi bir esin rzgr, bir tr dhil g akn etti. Ve ben
yarna brakmadan, derhal imdi almaya karar verdim. nk kim bilir, gelecek gnn
bana ne hazrladn.
lk i olarak da kendi dncelerimi incelemeye altm. Fakat bende ylesine bir
evk, ylesine bir coku vard ki, somut bir eylerin zerinde duramyordum, nk
maddiyata dair tm dncelerim bylesine bir basknn karsnda bir yerlere
kaybolmulard. O zaman ben de kendi duygularm incelemeye baladm. Ve ancak bu
zaman fark ettiim ey, kendi dhil ieriime o kadar dalmtm ki, hatta etraf leme bile
tamamen ayr bir gzle bakmaya balamtm artk. Eskimi ve nasl derler, ypranp
dklm sorunlara ynelik, imdiye kadar benim hi bilmediim bir bak as, yeni bir
grt bu.
Bu yeni gr deta bir koza gibi beni her taraftan sarmalam, benim bilincimi sradan
gnlerin nemsiz kayglarndan koparp almt. yle bir izlenim yaranmt ki, sanki ben
kendi bama varlm srdryor, dnya ise kendi bana varln srdryordu.
Dahas, ben ilk defa olarak kendi vcudumun almasn kenardan grdm. O, otomatik
pilot gibi alkn olduu baz eylemleri hayata geiriyordu: mekanik olarak eve geldim,
mekanik olarak du aldm, mekanik olarak yemek yedim, mekanik olarak kendi keme
getim, yani odama. Gerek "ben" ise tm bu vakit onu gzlemliyor ve kendi kurtuluu
hakknda dnyordu. Bu kk bulu beni hayrete drd. Meerse, benim iimde
gerek "ben" ve bir tr beden "otomatik pilot" varm.
Ama daha da fazlas vard. Bir kere daha, Sensei'in konumasn aklmda evirdiim
zaman, onun szlerini hatrladm: "Meknda nasl hareket ettiiniz, kol ve bacaklarnz
kimin hareket ettirdii hakknda hi dndnz m?" Artk kendime farkl bir bak
asyla bakarken, dnyordum ben: "Ve gerekten de, kol ve bacaklarm kim hareket
ettiriyor: "ben"mi yoksa "otomatik pilot"mu?"
Ben ak avucuma baktm ve kk bir basit deney yapmaya karar verdim: Dndm
ki: "Parmaklar amak ve kapamak lzm". Benim elim itaatle yapt bunu. "imdiyse
parmaklarm oynatmayacam". Ama burada aklmdan yaramaz bir dnce geiverdi:
"Bense yinede kapayacam". Benim parmaklarm bu "komutun" etkisiyle yeniden
kapanp, aldlar. "Vay! ardm ben. imde bunu dnen de kimdi?
Dncelerimde aalk yapan bu da kim byle?!" rademi tekrar toplayarak, ama bu
sefer inatla ve hedefe ynelik olarak dndm: "Ben parmaklarm oynatmayacam.
Ben byle istiyorum ve byle olacak". Tuhaf ama elim titremedi bile ve u pis, yaramaz
dnce sanki hi olmam gibiydi. Bak u ie! daha da fazla ardm ben. Demek
ki, dncelerim gevek olduu zaman, u her kimse el altndan benim bilincimi ve
vcudumu kendi keyfine gre ynetiyor. Sert bir ekilde dncelerimi kontrol ettiimde
61

ise, iz brakmadan bir yerlere kayboluyor. e bak sen!" Ne var ki, bu yeni ortaya km
duruma, sanki uzun yllardan beri benim en gizli blmmde titizlikle gizlenmeyi
becermi ajan tespit etmeyi baarm gibi seviniyordum. "Evet ya, u 'akll', o aptal
'otomatik pilottan' ok daha tehlikeli. Daha bir uyank olmak gerekiyor!''
Sylemesi kolay fakat yapmas zordur. Meditasyonu yapmaya baladmda, u
"uyann" defalarca, rahatlama annda ve zellikle de meditasyona konsantre olduum
zaman, benim dncelerimi ziyaret ettiini ve srekli olarak dikkatimi baka konulara
evirdiini anladm ben. O, btn bunlar o kadar maharetle, o kadar mantkl yapyordu
ki, ne zaman konsantrasyon "rayndan" ktm hatta kendim bile anlayamyordum.
Dnceleri net bir ekilde meditasyona konsantre edip, derinlere daldmda ise
"uyank" ortadan kayboluyordu. Bu kontrol az buuk zayflattm andaysa o
hemencecik ortaya kveriyordu. "Pis herif! Kstah ve can skc", kanc kez
meditasyona konsantre olmaya alrken dndm ben. Meditasyonu bitirdiimde, bu
bir numaral dmanla savamann o kadar da kolay olmadn anladm. "Bu uyana bir
are bulmak iin Sensei'e danmak gerekecek, uykuya dalarak dndm ben. Yoksa
o her eyi berbat edecektir".
Ertesi sabah, dnk olanlardan sonra bendeki duygusal taknlk bir miktar dindiinde,
ben tekrar kendimi kenardan gzlemlemeye baladm. Vcut yine zar zor scak yataktan
kalkp mekanik olarak gndelik sabah egzersizlerini yapmaya ve okula hazrlanmaya
balad. Aklm ise daha tatl tatl uyuyordu ve bu yzden de bir eyler hakknda
dnmeyi hi istemiyordum. ehir meydanndan geip alkn olduum yolla okula
doru giderken, ben etraftaki sessizlikten, sabahn ferahlndan, den yapraklarn
hrtsndan zevk alyordum. Bu durum, sanki bir tr huzura sahip olma durumu benim
ok houma gitti. Aklm uyuyor, vcudum belirtilen dorultuda yryor, iimde ise
sadece gzellik ve rahatlk vard. te bunun iimdeki gerek "ben" olduunu
hissediyordum.
Fakat okulda koullar hzlca deiti. Ben birbirini kovalaya olaylara, bilgilere,
duygulara kartm. Sonuta ben artk niha olarak kendi dncelerimin doasnda
dolap kaldm, nk onlar bsbtn zerime akn etmilerdi ve nerede benimkilerin,
nerede bakalarnn olduunu ayrt etmek ok gt. Byle lgn bir tempoyla gn
geiverdi.

16

Akamleyin, arkadalarla durakta grtmzde ben kendi "baarlarm" onlarla


paylamaya acele ettim, sonunda ise merakla sordum:
Peki, sizde nasl oldu? Dnk almalardan sonra dndnz m?
Burada dnecek ne var, kibirle ifade etti Kostya. Ben benim, bir btn, tek
para, blnmez olarak... ki yarya blnecek kadar manyak deilim ki.
Tabi ya, sen bir manyak deilsin, sen bir dhisin... altnc koutan. Napolyon fazla
rahatsz etmiyor ya? tebessmle ineledi onu Andrey.
Git iine ya... Bilgin olsun, bende iirilmi byklk kuruntusu yok.
Ve biraz bekledikten sonra ekledi:
Byk insanlarn byle bir taknts yok.
Tabi, tabi, gld Andrey, zaten baka bir cevap da beklemiyordum senden.

62

Ya, tamam artk, imdi eski arklar tmeye balayacaksnz. Siz bana konuyla ilgili
olarak syleyin, sabrszlkla konumaya baladm ben.
Ya, ne syleyeyim ki, cevap verdi Andrey. Sensei, dn bir sr faydal eyler
syledi. Burada beynimiz iin birka senelik i var. Ben dn hep dnyordum zaten,
gelecek hedeflerimi doru mu formle etmiim yoksa yine de onlarda ksm olarak yeni
alnm bilgilere binaen dzeli yapmak m gerekiyor.
Ya olum, sen amma da ifadeler kullanmaya baladn, alay etti Slavik. Sen
tesadfen, bilim akademisini falan m hedef aldn?
Hayr teekkrler, Sensei bana yeter.
Oras kesin, syledim ben. Peki, meditasyon nasl oldu sende?
Biliyor musun, dne nazaran daha iyi. Her naslsa dnceler daha az giriyordu
kafama. Hemen konsantrasyonum dzeldi ve hislerim daha bir belirgindi.
Peki, ya sende Tanya, bir ey oldu mu?
Ya, gerei sylemek gerekirse, ben meditasyon yapmadm ve yapmay bile
dnmedim. Dn o kadar yorulmutum ki, kendimi yataa zor attm. Sabahleyinse,
kardeimi anaokuluna gtrnceye, st almaya gidinceye kadar da okula gitme vakti
geldi zaten. O kadar i var ki, dnmeye vaktin bile kalmyor!
ok doru, onun kendini aklamasn destekledi Kostik. Dnmek deil, hareket
etmek gerekiyor. Genlik zaten hareket etmek iin verilmi, yallksa dnmek iin.
Aha, onun bana gld Andrey, ve yallnda da kendi ihtiyar sesinle
gcrdayp, beyninden arkaya kalanla dneceksin: "Genlik bilebilseydi keke, yallk
yapabilseydi keke".
ocuklar Kostik'le akalaarak yeniden gltler.
Peki, sende nasl? Slavik'e sordum ben.
Normal.
Normal, yani nasl?
Aynen sizdeki gibi.
Her ey anlald, hafiften glmsedi Andrey ve eliyle umutsuzca ona taraf sallad.

17

Sradaki antrenmanda her zamanki gibi alma ncesi snma hareketleri yapyorduk.
Salona Volodya'nn nderliinde iri yar yapl erkek kalabal girdi.
Oha, u millete bak! ard Andrey.
Viktor glmseyerek Stas'a syledi:
Buna da "birka kii" diyor.
Anlamadm?
Ya, dn beni Volodya aramt bir ile ilgili ve sonunda antrenmana birka kendi
ocuuyla geleceini syledi.
Yapma ya, sanrm takmn yars burada, tebessmle syledi Stas.
Evet ya, ben de onu diyorum ite.
Volodya bizim yaknlmzda duran Sensei'e yaklaarak selmlat. Byk aabeyler
onlara katlmaya acele ettiler.
Sensei, bir sakncas var m? Volodya kendi arkadalarna doru iaret etti.
Ya, ne sakncas, her zamanki gibi sade bir sesle syledi Sensei
Dn akam televizyon izlemedin mi?
63

Nerede? Burada zaten zamanm kt.


Dnebiliyor musun, dn kimi gsteriyorlard bizim San San'!
Bizim San San' m? ard Jenka. Ne baharlar geti, ne ses var, ne de ki seda.
Oo! imdi artk byk insan olmu. Diyor ki, malm maaralarda yaam, Rus
dv sanatn kavram. imdiyse kendisine Rus ninjas adn vermi. Ve de en ilginci,
bizzat senin yntemlerini gsteriyordu, Sensei. Bir tek u farkla, imdi bunun eskiden
unutulmu, fakat onun tarafndan yeniden diriltilmi eski Slav stili olduunu anlatyor her
kese.
Dalgam geiyor! ks ks gld Stas. Ya, Volodya, eer sen o zaman San'a o
kadar zalim davranmasaydn, imdi onunla ortak olurdun ite.
Hayr, olamazd, kurnazca syledi Jenka.
Niye ki?
Niye olacak ki? Eer Volodya o zaman ona yle gzel dayaklar atmasayd, o adam
byk ihtimalle hi kendine gelemeyecekti ki.
ocuklar gnlden kahkahay bastlar.
Bouna yaptn sen onu, syledi Sensei. Ne de olsa yal birisi, yalla ise sayg
gstermek lzm.
Ya, su onun kendisindeydi, ne diye kprdayp, araya giriyordu ki: kendini
aklamaya balayan Volodya, daha yumuak bir sesle ekledi: Ya, ben ona neredeyse hi
dokunmadm ki, sadece kazara elim dedi.
yle, yle, Sensei, aynen yle, devam etti Jenka. imdiki gibi hatrlyorum,
Volodya yumruunu dz tuttu, dieri ise neredeyse be dakika boyunca kafasn ona
vurdu... Ama bak, nasl da faydal olmu! Gryor musun, adamn hemencecik gzleri
ald, Rus ninjas oldu.
ocuklar yeniden kahkahaya bouldular.
Ya, brak elensin kendisi iin, alak gnlllkle elini sallad Sensei. Adam
kendi damarn bulmu, brak hayatn yaasn.
Bizse dn klada nbetteyken, anlatmaya devam ediyordu Volodya, arkadalarla
lesiye seyrettik televizyonda, San'n ayak sallamalarn, ocuklarn zerinden gsteri
yapmasn falan. Doyasya gldk, en azndan genliimizi hatrladk. Benim acemiler
bile on kere daha iyi... te biz de bugn gelip gerek dv sanatnda biraz tecrbe
kazanalm dedik. Nasl derler, yedek bilgilerimizi tazelemek iin.
Hayrl bir i, kabul etti Sensei.
Sonrasnda ise eskide kalm antrenmanlarn hatralar ve onlarla ilikili bir yn
gln olayn sohbeti gitti. Eninde sonunda, konumaya Volodya'nn arkadalar katld
ve dv sanatlar konusunda yaplan sohbet, insanlar arasndaki ilikilerin felsef
tartmasna dnt.
Ya ben onlara prensip meselesinden dolay byle davrandm, Volodya'nn
arkadalarndan birisi kendi bak asn hararetle savunuyordu.
Prensip, bu gereklie kar olan aptalca direnmedir, budalalkla ayn eydir.
Prensip...
Sensei szn bitirmeye frsat bulamadan, byk aabeyler neredeyse koro hlinde
Sensei'in dncesinin devamn getirdiler:
... yalnzca kesin bilimlerdeki aksiyomun e anlamls olarak iyidir.
te, onaylad Sensei.
Volodya biraz mahcup oldu.
Ya, ben de elimden geldiince bunu anlatmaya altm onlara.
Demek ki, iyi almamsn. Akl yoluyla girmeyen ey...
64

... vcudun zerinden aklacaktr!


Madem ki siz her eyi bu kadar iyi biliyorsunuz, o zaman bouna glyorsunuz...
Sensei'in son szlerinin anlam, bana sonradan, antrenman balad zaman ulat.
Sensei, bugn tam g alacamz, bu yzden de bu tempoyu tutturamayanlarn spor
salonunun sol kesinde ekilip orada bakalarna mni olmadan vurularn tekrarn
yapabilecekleri konusunda uyard. Biz sereler gibi tylerimizi kabartp gururla kendi
aramzda fsldamaya baladk:
Biz mi bunun altndan kalkamayacaz! sessizce syledi Andrey.
Hi deme ya, katld Kostya. imdi gsteririz nelere kadir olduumuzu!
lk defa deil, ba sempai'in altrmasn hatrlayarak kaytszca atverdim ben.
Fakat bizim burunlarmz, snmann ilk dakikalarndan sonra belirgin olarak
havalardan indi. Bylesine acmasz bir antrenman ben daha hayatmda grmemitim.
Bu bal bana bir yaam mcadelesiydi. Kalabal devaml deien engelleri aarak,
deli bir tempoyla spor salonu iinde koturuyorlard. Krk dakika bile gemeden, ben de
dhil olmakla bizim ounluumuz bu engelleri artk neredeyse drt ayak zerinde
srnerek ayorduk. Yan bamda hlayan Tatyana, syleyiverdi:
Tam bir kbus ya! Aynen tiyatro oyunundaki gibi: "Saygdeer bayanlar ve baylar!
Yoldalar ve yoldalar! Koryaklar ve koryakcklar..." Sonuncusu kesinlikle bize ait.
Kendimi u an doma byme bural gibi hissediyorum.
Spor salonunun sol kesinde ilk "kurbanlar" gzkmeye balad. Fakat bizim
grubumuz inatla almaya devam ediyordu. Sonrasndaysa daha da kt oldu ite. Bir
dizi deiik egzersizler eliinde olan bu maraton kousundan sonra biz, bilmem ka kere
yerden nav ekmeye baladk ve hatrladm tek ey saynn oktan yz atyd.
Benim ellerim sanki kaya matkabndan sonraki gibi titriyor, bedenim ise aynen bir trtl
gibi eilip bklerek, bir tek bu "titreimlerin" sayesinde deil de, fakat daha ok
kurtarc kmn hamleleri sayesinde kalkmaya alyordu. nk bana yle geliyordu
ki, bir tek bu yerimde az da olsa gcm kalmt. Ben daha da sk sk sol keye,
giderek bu kurtulu "vahasna" srnmeyi arzulayanlarn saysnn artt yere taraf
bakmaya baladm. stne stlk Tatyana haincesine onlara katlarak ekici bir edayla
bana elini sallyordu.
Bu zaman ba sempai nav saysnn hesabn gidiyordu. nsanlarn moralini
ykseltmek iin o, iki sofras bakan gibi akayla konuuyordu:
Sensei'in her kesi eve brakp, fakat hi kimseyi evden brakmayan bir kpei var.
Gelin biz de on kere bu akll kpein uyanklnn erefine nav ekelim, kendi
ekmeini hak ettii iin.
Her kes saym altnda oflayp puflarken, Sensei bu ter dken milletin byk insan
yn ierisinde dolayor ve eliyle kimin omzuna arlk eklemek gerektiine bakyordu.
Onun eli ise, afedersiniz, Andrey'in de dedii gibi, bastnda sanki zerinden kamyon
gemi gibi oluyordu. O, ikinci kez dolap, vcudu nav zaman rpnarak titreyen bana
doru yaklatnda dndm ben: "Tamam artk! Eer hele bir de o kendi elini zerime
koyarsa, kesin o zaman ben yamyass olacam, camn zerindeki bir bcek gibi".
Beklentilerimin aksine, retmen ensesinden kaldrlan bir kedi yavrusu gibi, yukardan
kimonomdan tutarak, yerden kalkmama yardm etmeye balad ve bununla da etraftaki
ocuklarn glmelerine sebep oldu. Viktor ise hep devam ediyordu:
Sensei'in bir de Samuray adl kedisi var, kendisine gveni o kadar fazla ki hatta
kpeklere bile satamaya balyor. O zaman gelin biz de on kere, onun isteklerinin her
zaman olanaklarna karlk gelmesinin erefine nav ekelim.

65

Bylesine bir ar gerilimden benim kemiklerim szlyordu. Vitya ise durmadan kendi
komik hikyelerini anlatyordu. Ben artk bsbtn, Samuray'n uzaa zplayan pireciine
de ve ambarda yaayp hzl koan farecie de ve yldrm hz tepkisine ve pirana huyuna
sahip "Siyam dv" balklarna da ve sonunda toptan olarak Sensei'in evinde ikamet
eden tm canllar lemine lnet okuyordum. Nihayet, sonuncu kez, tam tamna be
yavruyu dllemeyi becermi papaan Keka'nn erkeklik meziyetlerinin erefine nav
ektikten sonra biz bitkin bir hlde yere yldk. Ama bir dakika bile gemeden bizi yine
keresteler gibi yere yatrdlar ve kalabalk srasyla kendi ileke kardelerinin
bedenlerinin zerinden ar ar atlamaya ve yol st olarak da ihtiyatzlktan onlarn kol
ve bacaklarn ezmeye balad. Salonda bir yandan fal ta gibi alm gzler eliinde ve
kh orada, kh burada bouk, iniltili bir "Oy" sesi yanklanyordu. Benim ahsm artk
buna dayanamad ve sol kanattaki "sinirleri zayflar" takmna katld.
oktan yapmalydn bunu, syledi Tatyana.
Ama bizim dinlenmemiz uzun srmedi. Isnma hareketleri bittiinde, temel teknik,
vuru ve yntemlerin zerinde youn bir alma balad. Ben, Sensei'in daha ok, bir
seri yeni yntemleri aklayarak ve gstererek Volodya'nn ocuklarna zaman ayrdn
fark ettim. Onlar vuru almalar zaman birbirlerini yle bir hevesle frlatyorlard ki,
ben onlarn dayankll ve tkenmeyen glerine hayret ediyordum. Sanki u ypratc
snma hareketleri tm yan etkileriyle beraber hi olmam gibiydi.
ki saat yarmlk sk bir antrenmanda sonra bizde kalsa kalsa bir tek ek almalar da
nasl geireceimizi dnme gc kalmt. Tabi ki bizi kimse zorla tutmuyordu,
istiyorsan gidebilirsin. Fakat merak tm fiziksel eziyetlerden daha stnd. Madem ki
Volodya kendi ocuklarn getirmi, demek ki iin en merakl ksm ilerde olmak
zorunda. Ve biz yanlmamtk.

18

Esas kalabalk daldktan sonra, Sensei rakibinin gcn kullanma zerine baz
kendine zg zel yntemleri gstermeye balad. ocuklar iftlere blnerek
yntemlerin almasn yapmaya baladlar. Bizde Tatyana ile beraber bir eyler
yapmaya alyorduk. Fakat i, bizim zayf vcutlarmzn son raunttaki bitkin
boksrlerin vcutlar gibi birbirinin zerine aslmasyla bitiyordu. Bu ikili karlama
parodisini gren Sensei bizi birbirimizden ayrarak erkeklerle eletirdi. Bende hemen
arta kalm gcmn hepsi seferber oldu. "Nereden, ne kt" diyorlar buna.
Kendi rakibi Jenka'nn karsnda deta zayf bir karnca gibi gzken Ruslan, sradaki
vuruun almasn yaparken, Sensei'e ikayet etti:
Byle bir ayy yere sermek hi mmkn m ya. Ya, derisi kaln, tepeden trnaa
zrhl gibi, Hani eer zerime atlsayd, belki de her naslsa onun gcn ona kar
kullanmak olurdu, sizin dediiniz gibi. Ama eer hcuma gemek gerekiyorsa, u kei
inatl gergedana kar ben ne yapabilirim ya. Tepden trnaa kas yn!
Kas ynnn bir nemi yok. Dv sanatlarnda nemli olan g deil. Douda
yle bir mesel var: "Kollar ve bacaklar vcudun uzantsndan baka bir ey deil, vcut
ise kendi srasnda akln uzantsdr". Yani nemli olan, bilgi ve el yatknldr. O zaman
en zayf kadn bile sadece tek bir parmann dokunuuyla dnyadaki en gl atleti bile
baylta ve hatta ldrebilir.

66

Evet, teorik olarak bu mmkn, glmsedi Jenka. zellikler de eer kadn


gzelse, o zaman tek bir bak bile yeter... Ciddi olaraksa, bence, pratikte bu mmkn
deil.
Mmkn, cevap verdi Sensei.
Sporcuyu mu?
Sporcuyu.
Tek bir parmayla m?
Tek bir parmayla.
G kullanmadan m?
G kullanmadan.
nanmyo...
Jenka szn bitiremeden, Sensei hafif bir hareketle, sol elinin orta parmayla,
ocuun sa kulann biraz aasndaki boyun kasna dokunuverdi. Hepimiz iin
beklenmedik bir anda, Jenka'nn surat sanki aznn bizzat sa tarafyla bir dzine limon
yemi gibi yamuldu. Sa aya anden bkld ve o, hatta neler olduunu anlamaya
yetiemeden zemine akld. Sa eli onu hi dinlemiyordu ve deta bir bez paras
gibiydi. Jenka vcudunun sol tarafyla rpnrken, korku dolu gzleriyle Sensei'e bakt.
ay anan e, yalnzca tslaya bilen ocuk bir eyler demeye alt.
Biz, bir yldrm hzyla, gen salam bir delikanlnn, yerlerde srnen yar fel olmu
vcuduyla yardma muhta bir ihtiyara dnmesi manzarasnn nnde afallam
duruyorduk.
Ne olaa imi?
Sensei Jenka'nn "diri cesedinin" zerine eildi ve yeniden srt ve karn blgesindeki
baz noktalarn zerinden geti. O, bunu o kadar hzl ve evik bir ekilde yapt ki, ben
hatta bizzat nerelere dokunduunu grmeye yetiemedim bile. Jenka yava yava kendine
gelmeye ve uyumu kol ve bacaklarn ovuturmaya balad:
Vay anan be!
Ee, naslm, inansz Foma*? sordu Sensei.
enei! Hi olmaa uyaraydn bari. Yoka a daha benim beynimdeki on artel de
yanp gideekti, krk, peltek diliyle zar zor telffuz etti Jenka.
ok yazk, kederli bir sesle aka olarak syledi retmen. En azndan beyninin
iindeki bitler, pireler mahvolurdu. Koruyucu nlem olarak bu hatta bazen faydal bir
ey.
Sensei, bu zehrin reetesini paylasana bizimle, galiba bu sarsntdan sonra ilk
olarak kendisine gelen Stas, akal bir dille konumaya girdi.
Ya, reete basit. Nereye, ne zaman ve nasl dokunacan bilmen lzm.
Mantkl, peki ya ayrntl bir ekilde? soruturuyordu Volodya!
Ayrntl olarak m? nsan vcudunda bir yn BAN noktalar mevcut.
Ne nokta? anlamad Jenka.
BAN; biyolojik aktif noktalar.
Ya, ne nokta bunlar ya, ne nokta! Tomahavk bunlar ya, tomahavk fei!
yalancktan isyan etti delikanl. Hemde otomatik pilotlu.
ocuklar onun gnlden nutkuna glmsediler.
Kesinlikle doru. Bu da bir kere daha, istenilen bilgiyi silaha dntrmenin
mmknln onaylyor... te bu, "balistik otomatik pilotlu tomahavklarn" yaratt
etki de bizzat, insan vcudundaki biyolojik aktif noktalara yaplan noktasal etki sonucu
ortaya kyor.

67

Peki, hangi noktalar oluyor bunlar? ilgiyle sordu ocuklardan birisi. Nasl
alyorlar?
Bu, ortak sinir donanmna sahip, derinin zerindeki belirli bir alandr.
Reseptrlerden gelen sinyallerin alnd bu blgede yerleen sinirler kendi srasnda bu
sinyalleri bir tek omurilie deil, fakat ayn zamanda da santripetal yollarla ve de n
kortikospinal yollaryla yukarya, beyine ulatryorlar. Orada da ortaya kan artsz
reflekslerin kendine zg kapanmas olay meydana geliyor. Bundan baka, bu sre
hem de koullu refleks balantlarnn oluturulmasyla kortikal blgelere de
aksettiriliyor, yani daha basit sylersek, vcut iin belirli bir komut biimlenmi oluyor.
Ve byle bir etki mi oluyor?
Sadece o deil. Belli bir sreliine insan hareketsiz yapabilir veya "yere sebilir"
veya niha olarak bu kiinin kesin olarak belirtilmi bir zaman aralnda fiziksel
dzeydeki varln srdrmesinin sona ermesini programlamak mmkn.
Peki ne, bir tek kuvvetle bu noktaya vurmak m gerekiyor?
Tabi ki hayr. Vcut iindeki tm sreler son derece dk bir enerjiyle cereyan
ediyor. Bu noktalara eik uyarlarla etki etmek, yani zayf olanlarla etki etmek, vcudun
ilevlerine gl uyarlardan daha fazla belirgin bir etki yapyor.
Bu vakit Jenka ayaa kalkt ve devaml sa ayandan aksayp, sa elini ise hafife
sallayarak gezinmeye alt:
Anam benim, nal da uyumu, anki tm a tarafm uyuyakamm.
Yan yatan tembel seni, aka yapt Sensei. Buna bir tek zerinde uzanaca bir
soba, bir de ineyecei bir simit ver... Daha fazla antrenman yapmak lzm!
Ya, ben de her kele ayn eviyede terliyordum ama.
Ben akln daha ok antrenman ettir demek istiyorum, byle aptal durumlara
dmeyesin diye.
Peki, sen onun neresine byle kolaylkla koydun? ilgilendi Volodya.
Bu Botkin Erb noktas olarak isimlendirilen noktadr. Eer ben az buuk baka trl
bassaydm, tamamen deiik bir etki olacakt. Ama eer ben yaknlkta yerleen,
splanknik sinirinin rg yerine ayn tepi gcyle etki etseydim, o zaman tiroid arterinin
kaslmasna neden olabilir ve bu da kendi srasnda pineal bezinin ilevlerinde bozukluk
yaratm olurdu. Bu da baklk sisteminin genel olarak zayflamasna ya da onun
tamamen ilev d olmasna getirirdi. Bu durumda onun kendisi herhangi bir
enfeksiyondan lp giderdi.
Jenka bylesine bir konumay duyduu an, hatta tm beden hareketlerini bile
durdurdu:
aolun, i beni byleine parlak bir geleekle ok akinletirdini.
Ama siz dediniz ki: "Ne zaman, nereye ve nasl", Volodya'nn arkadalarndan
birisi syledi. Ne zamann anlam ne?
urasnda ki, kesin olarak bir noktann yerini ve ona uygulanacak tepi gcn
bilmekten baka bir de gn zarfnda bu noktann en etkin olduu zaman bilmek
gerekiyor.
Hm! Hepsi bu mu, glmsedi Volodya.
Jenka burada bile, hl peltek olan diliyle, milleti gldrme frsatn karmyordu:
ylermiini peki, buna bir de Kinatn yld harita eklenmiyor mu?
Sensei glmsedi.
Bakyor kime. Salaklar iin bu bile yetersiz kalr.
Peki, tm bu noktalar nasl anlayabiliriz ve nasl renebiliriz? sordu Stas.

68

Anlamak iin en basit yol, bu tabi ki kendi zerinizde renmek ve hissetmektir,


zellikle de basma tepisini, bu ok nemli.
Aha, ya eer bir yerlerimize zarar verirsek, yar aka, yar ciddi bir tonla dnd
Viktor.
Zarar vermezsiniz. Bunun iin insan vcudunda kart noktalar mevcut ve onlar bu
uyar veya kaslmalar etkisiz hle getiriyorlar Doada olan her ey denge hlinde
bulunuyor.
En iyisi bakalarnn zerinde denemek, glmseyerek ifade etti Kostya.
Bundan bir ey kmaz, syledi Sensei. Bakalarnn zerinde ne kadar
denerseniz deneyin, kendi zerinizde bu etkinin gcn hissetmediiniz mddete, siz
gereken sonuca ulaamayacaksnz.
Peki, ya hemen imdi deneyebilir miyiz, yalnz nasl derler, dv vaziyetinde
olarak? Volodya'nn arkadalarndan birisi soruverdi.
Olur.
Peki ya biz? ayn gruptan birileri merak etti.
Buyurun ltfen.
Sensei'in nne Volodya'nn takmndan gnll ve Ruslan kt. Onlara katlan
Stas, Volodya'ya da teklif ettiinde dieri cevap verdi:
Ben sizin iin ne, nbeti kum torbas falan mym?
Ya, ya.
Jenka topallaya topallaya yaklaarak, Volodya'nn yannda iskemlenin zerine oturup,
Stas'a seslendi:
Hadi, hadi. Dilin tutulaak, kafan patlayaak. Ama uu bakanda arama.
Ee, baka gnll yok mu? Volodya'nn ocuklarna bakarak sordu Sensei.
Ve bu zaman ben de cesaretimi toplayp ne karak etraftaki ocuklarn yzlerinde
tebessmlere neden oldum.
Peki, sen nereye hazrlanyorsun? ard Sensei.
"Sahiden ben niye ktm ki?" hemencecik korkak dnceler ortaya kt. Ama geri
ekilmek iin artk ok geti.
Bende deneyebilir miyim?
Peki ya, korkmuyor musun?
Bir tek gdklanmaktan, ne diyeceimi arp, babamn sevdii lfn pat diye
syleyiverdim.
Madem ki, kamikazelerin srasna katlmak istiyorsun, tamam o zaman, buyur gel.
Ve artk dier gnlllere hitap ederek, ilve etti:
Evet, tam temas saldrya geiyorsunuz. Sizin greviniz, neyin pahasna olursa olsun
bu dv kazanmak.
Peki, takm hlinde olur mu? Volodya'nn ocuklarndan birisi sordu.
Olur. Nasl istiyorsanz yle de yapn, tam bir hareket zgrlne sahipsiniz.
Sensei arkasn evirdiinde, Volodya'nn arkadalar bir araya toplanp kendi
aralarnda "asker" jestlerle bir eyler hakknda anlamaya baladlar. Ruslan da Stas'la
beraber fsldamaya baladlar. Bense bu kocaman atletik vcutlarn ortasnda bir fare
gibi duruyor ve kendi bcek imknlarmla bu kasrga rzgrna kar neler
yapabileceimi bilemez bir hldeydim. Ama kafama, sanki inadna, kayda deer hibir
ey gelmiyordu. "Tamam ya, baa gelen ekilir", dndm ben.
Sonunda tm erkekler Sensei'in etrafnda kendi dv pozisyonlarna getiler.
Yalnzca ben olduum yerde de kaldm. Ba sempai hcum emri verdii zaman,
Volodya'nn arkadalar Sensei'i daireye alp e zamanl olarak deiik dzeylerde
69

saldrya getiler. Ama hayret, Sensei onlarn darbelerinden kolay bir ekilde syrld.
Sonrasnda ise yle bir hzla kar saldrya geti ki, ben yalnzca dzensiz bir ekilde
den vcutlar grmeye yetiebildim. Benim korkudan hatta dizlerimin ba zld. Bu
zaman Ruslan ve Stas, retmen'e saldrmaya altlar. Bu anda Sensei bir kol uzatm
mesafesinde arkasn bana dnerek onlarla hesaplamaya balad. Aklmdan acilen bir
eyler yapmak gerektiine dair dnce geiverdi. Ve benim aklma, en azndan beni
yakalamamas iin tpk bir kene gibi Sensei'in srtna yapmaktan baka bir fikir
gelmedi. Fakat ben tm gcmle bu fikrimi hayata geirmeye altmda, benim
kollarmn boluu yararak Sensei'in yerine havay yakaladklar ortaya kt. Kendi
gzlerime inanamyordum, ya daha imdi o benim nmde duruyordu ama! "Bir hayaleti
yakalamak sanrm Sensei'i yakalamaktan daha kolay olurdu", dndm ben.
Fakat bu vakit benim tm dncelerim "ruhumla" birlikte anden tabanma indi,
nk Sensei artk sradaki bell dvleri tamamen fel durumuna getiriyordu. Ben
dnerek var gcmle ters tarafa doru kamaya baladm. Ama iki adm atmaya bile
yetiemeden, neredeyse birinci ve ikinci boyun omurlar blgesinde hafif bir arl iti
aldm. Gzlerimin nnde aniden gz kamatrc parlak bir imek akt, sanki beni bir
tr yeilimsi pembe renkli projektrle aydnlatmlar gibi. Benim bedenim baya garip
bir pozda, alm durumdaki donmu kollarm, ne doru eilmi vcudum ve yarm
yukar kalkm sa ayamla kasld. Dengeyi nasl tutturabildiimi kendim de
anlayamyordum. Fakat o an beni en az endielendiren de buydu zaten.
Ben dehet ierisinde kaslarma neler olduunu gzlemliyordum. Onlar, btn bir
mekanizma gibi, benim irade ve isteimin dnda kaslmaya baladlar. Ve de bu toptan
kaslma tm vcudumu sard. Grnen, gerilim her saniye artyordu ve hibir eyle onun
nne gemek mmkn deildi. Vcudumu yle bir gle kasyordu ki hatta bana
omurgamn trt sesini duydum gibime geldi. Ve de iin en inanlmaz taraf, i
organlarmn gerginliini hissetmem idi. Bylesine bir ey hibir zaman bama
gelmemiti. Hatta benim nceki en gl ba arlarm bile bu ekilmez acnn yannda
samalk gibiydi. Yzmn mimik kaslar o kadar gerilmiti ki, suratm dehet ifadesiyle
buruup kalmt.
artc olan, bedenimin kaslmasnn bu kadar deimesine ramen benim bilincim
ak olarak kalmaya devam ediyordu. Ben her eyi ak olarak grmeye ve duymaya
devam ediyordum. Ben, bizim grubumuzdaki ocuklarn olanlar gzlemlerken,
yzlerinin deitiini, korku dolu baklarla bizim hareketsiz bedenlerimizi izlediklerini
gryordum. Kostik'in benimle ilgili olan szlerini ak aydn bir ekilde duyuyordum:
Vay be! Ama da gzellemisin be, gzlerimi bile ayramyorum.
Ben cevabnda onu aclamak istedim ama brak bir ey sylemeyi, dilimi bile
kprdatamadm.
Sensei bizi yeniden "hayata dndrene" kadar sanki koca sonsuzluk gemi gibime
gelmiti. Fakat sonradan anlald zere, iin aslnda ben bu pozda bir dakika bile
kalmamtm. deta yatmaktan her taraf ayn anda uyumu gibi btn vcuduma kk
ineler saplanyordu. Benim "su ortaklarm" youn bir tempoda vcutlarn
ovuturuyorlard. Geri onlar kadar duygularma hkim olamayarak tabi, ben de aynsn
yapmaya acele ettim. Bedenim korkun bir biimde acyor ve szlyordu.
Bir ey deil, teselli edercesine konutu Sensei. ki gn, en fazla gn sonra
hepsi geer.
Ek almalarn sonuna kadar dier arkadalarn dinmek bilmeyen akalar altnda,
bizim altmzn hepsi sk bir ekilde ancak kol ve bacaklarmz ovuturmakla

70

meguldk. Bizim topyekn "sakatlar" kalabalmz sokaa ktnda, Sensei'in yannda


duran Volodya hayranlkla syledi:
Bu harika! Mthi bir antrenman oldu bugn. Hatta kaslarm bile bayram ediyor.
"Allah akna, ne bayram ya! ayaklarm zar zor srkleyerek dndm ben. Eer
bu byle devam ederse, o zaman yakn gelecekte buraya zel seferle, engelli arabasyla
gelirim artk". Bizim "bell dvler" grubumuz, kalabaln komik akalar altnda,
yavaa topallaya topallaya yryorduk.
ocuklar, fena gzkmyorsunuz, aynen fkradaki gibi, alayc bir sesle syledi
Viktor.
Hangi?
Tepeden trnaa yara bandyla kaplanm iki adam acil serviste karlayor. Biri
dierine soruyor: "Nerede sen bu durumlara dtn?" "Garaja arptm". "Araba kesin
berbat olmutur", acm dieri. "Yok, ben yaya olarak!"
aka bir yana, ama bedenim acyor, retmene ikayet ettim.
Sense ac hakknda dnme. Zira ac nedir, bu bir illzyondur.
Ne illzyonu ya, eer ben onu gerekten hissediyorsam?
Bu sana yle geliyor ki, onu hissediyorsun. stenilen acy hissetmeyi tamamen
durdurmak mmkn, eer ok fazla istersen.
Ne, kukuyla sordu Slavik, hatta kesseler bile mi?
Hatta kzartmasn yapsalar bile, tebessmle cevap verdi Sensei ve daha ciddi
olarak ekledi: Zira ar, sinyalleri beyine ulatran, belirli sinir ularnn uyarlara kar
olan tepkisidir. Eer insan mkemmel seviyede kendi vcudunu ve akln
ynetebiliyorsa, o kendi ar snrn tamamen ayarlayabilir Bu arada, dv stillerinde
"Katedo" okulu var ve onun statlar kendi rencilerine zel olarak acy
hissetmemelerini retiyorlar.
Ama da anslymlar onlarn rencileri, hulyal hulyal syledi Ruslan.
Ne ansls ya, akayla konutu Sensei, eer renene kadar, en iyi ihtimalde yz
kere kafalarna ubukla vuruluyorsa.
Bu an Yura, galiba kendi arkadana teselli verecek bir eyler sylemek istiyordu. Ama
o, daha azn yeni ap, Ruslan'n omzuna vurmutu ki, dieri tam boaz barverdi:
A-a-a! Benim omjuma dokunma!
Tm kalabalk bylesine bir vahim lktan dolay glmekten katld.
Baka vakit istesen de yapamazsn diyorlar buna, gle gle syledi Stas.
Jenka ise devamn getirdi:
Bu antrenmanlardan, bakarsn, millet yeni bir dil kefedecek.
Evet ya, katld Viktor. Ve de hangi harflerden olutuu belirsiz kelimelerle
konuacak.
Uzun szn ksas, bunun sonrasnda biz yeni parti fkralarn altnda, ksmen bizim
zavall kol ve bacaklarmz unutarak, daha neeli neeli yryorduk. Bir tek karnlarmz
arlarmz aksettirerek glmekten titriyordu. Andrey ise bu vakit dncelere dalm
bir ekilde yryor ve bizim konumalarmza katlmyordu. Bizim glmelerimize
hibir aldr etmeyerek, Sensei'e sordu o:
Peki, u stil, yani bize gsterdiiniz nokta stili, "Yal lama" stili mi oluyor?
Hayr ya, kaldrm tan Himalay'larla kartrma sen. "Yal lama" stilinde, Sanat
mkemmellie ulam. Orada, yalnzca el skmas veya sadece tek bir aracnn olmas,
bir insana istediin her eyi yapmak iin yeterli.
Vay be! ard Andrey.

71

Bu daha ocuk oyunca. ok daha ciddi eyler var ve belki de bir gn anlatrm
size.
Artk durakta vedalaarak her kesin elini skarken, Sensei anszn Kostik'i bir kenara
ekip ona bir eyler fsldamaya balad. Biz kulaklarmz ne kadar zorlasak da bir eyler
duymaya baarl olamadk. Ve Sensei'in grubu yolda uzaklamaya baladnda, biz tam
olarak kendi sorularmzla Kostik'in zerinde terr estirdik. Ama o, inatla, elinden
geldiince ii akaya dkyor, her eyi zel srlarnn zerine ykyordu.
Eve biz konumadan gidiyorduk. Bir tek Kostik vrldyor, aka yapmaya ve bununla
da milleti gldrmeye alyordu. Bense hepten aryla ilgili kendi dncelerime
dalmtm. Ve de nemli olan, ben bizzat bunun hakknda dnmeye baladmda,
vcudum yeni bir gle armaya szlamaya balad. Ben yalnz abucak eve varmann
hayalini kuruyordum. kr, evimiz merkezde, duraa be dakikalk bir mesafedeydi.
Fakat bana evimizin kapsna kadar elik eden ocuklar gitmeye acele etmiyorlard.
Dorusunu sylersek, Kostik acele etmiyordu ve gnlk hayattan her trl gln
hikyeler ve fkralar anlatmaya devam ediyordu. Ben artk ayak stnde bir ayamdan
dierine geiyor, monoton bir tarzda glmsyor ve tm grnmle artk vedalamak
gerektiini gsteriyordum Fakat Kostik buna hibir tepki vermeyip, hikyelerini
anlatmaya devam ediyor ve yalnz arada bir sinirli sinirli saatine bakyordu.
Bizim bu havadan sudan konumamzn zerinden on dakika bile gememiti ki, her
kes iin beklenmedik bir anda Andrey vahi bir lk atarak acyla iki bklm kvrld ve
eer yannda duran Kostik tam zamannda yakalamasayd sarsntyla yz koylu yere
decekti. Fakat Kostya dengesini tutamayp, kendi zerinde arkadan tutarak yere
dt. Biz korkuyla onun zerine eilerek, Andrey'e yardmc olmaya altk. Korkudan,
szlayan kaslarm bile tamamen unutmutum. Grne baklrsa bir tek Kostik istifini
bozmamt.
Bir ey yok, sadece onu yere oturtup akan ovmak gerekiyor. imdi hepsi geer,
Andrey'i kaldrrken syledi o.
Biz kouturup, neredeyse yardma muhta Andrey'i oturturken, Kostik saatine bakp
dnceli dnceli syledi:
Tam da Sensei'in syledii gibi... Ama da gm be!
Biz soru iaretiyle ona baktk.
Ne sylemiti ki?
Sonra anlatrm, abucak deyiverdi Kostik ve youn bir ekilde Andrey'in akan
ovarak ona yardm etmeye balad.
Yava yava ocuun yz normale dnmeye balad. Sar lacivert lekeler kayboldu,
hafif pembelik ortaya kt. Nefes al verii doal haline dnd. Ve korkumuzdan dolay
bizim iin bir sonsuzluk kadar sren bir dakika sonra artk Andrey azdan oktan kendine
gelmiti. Ban tutarak, akn bir halde homurdand:
Ne olduunu anlayamyorum ki... Bende hibir zaman byle bir ey olmamt...
Sanrm ar altm yada ki vcudumda bir eyler ters... Daha gencim ama.
Kostik kafasn sallayarak, alayla glmsedi:
Sensei ama da yapyor, hatta bu szleri bile ngrd... Ee, hayata dndn m,
antika?
Hangi szleri? anlamadk biz.
Fakat Kostik bsbtn Andrey'le sohbete kaptrmt kendini.
Sensei, sana sormam istemiti, imdi bana gelen ey houna gitti mi?
Ne? Andrey hayret iinde Kostik'e bakt.
Diyorum ki, houna gitti mi bu d?
72

Bu szlerin anlam Andrey'in bilincine ulatnda, hiddetten yz krmz lekelerle


kaplanarak, fkeye bindi:
Houma m gitti?! Bas git lan! Seni byle betona savurup atsayd, houna gider
miydi?!
Oo! tebessmle syledi Kostya. Eer cmle lem kfr ediyorsa, o zaman kesin
kendine gelmitir.
Arkasndan ise ekledi:
Tamam, kendine gel, aydanlk gibi kaynyorsun olum. Sou biraz. Senin bu
dmen, bouna d deil, fakat kendi dncelerin iin Sensei'in cezasdr.
Ne? daha da fazla ard Andrey.
Burada artk bende kplere bindim. "Ne demek yani cezalandrmak?! Bir insana kar
nasl byle muamele edersin ya, ylece alp yardma muhta bir varlk hline nasl
getirirsin ya. Sensei ama da yapyor! Eer bunlar yapyorsa, nasl iyi kalpli olabilir. Bize
insan sevgisini alamaya alyor, kendisininse evirdii ie bak!" Ve bu zaman
gzlerimin nne antrenman arefesindeki bir sr vuru gsterileri geldi: sert, acmasz,
partnerine kar kaba olan vuru gsterileri. Ve benim tm varlm umutsuzluk ve fke
dalgas sard. Bu zaman zarfnda da Andrey devam ediyordu:
Ne!!! Benim dncelerim iin Sensei'in cezas m? Hangi dnceler iin? Sen
akln m kaybettin? Ve de sen tm bu vakit her eyi bildiin hlde bana bir ey
sylemedin! Bir de dostum oluyormu, diyorlar buna. Ulan ben de dnyorum ki,
acaba ne diye boazn yrtp, saatine bakyor bu. Anlalan, Sensei'in szlerini
zamannda iletmek iinmi. Ne o, ilettin mi?! Ee, grdklerinden keyif aldn m, ucube
herif?!
imdiyse kzarma sras Kostik'e gemiti.
Aptal herif! Sensei benden senin yannda durmam rica etti, nk senin ii bo
kafan yere arpp datman istemiyordu. Ve sonrasnda ise, eer sen dinleyecek
durumda olursan, u szleri iletmemi istemiti.
Andrey, zerine bir kova souk su dkmler gibi akna dnd. Dostlar dikkatle
birbirlerinin gzlerine baktlar. Gergin bir duraklama an araya girdi. Biz de, olaylarn bu
dngsnden afallayp duruyorduk.
Peki, Sensei neyi iletmeni istemiti? hl kzgn olarak fakat daha yumuak bir
ekilde sordu Andrey.
Sensei, hatta dncenin bile madd olduunu ve Sanat' insanlara kar kullanmann
doru olmadn sana sylememi istemiti.
Sanat'n bununla ne ilgisi var ya? Hangi dnce? Ne diyorsun sen? akna dnd
Andrey.
Sen daha iyi bilirsin, hangi dncenin olduunu. Tm yol boyu beyninin kazannda
bir eyler kaynatan sendin, ben deil.
Ne zaman? daha da ok ard dieri. Ya, ben, ben... tramvayda bandan sonuna
kadar tm antrenman dnmekle meguldm yalnzca, fkeden boula boula syledi
Andrey.
Ya, ben sana tramvay demiyorum. Biz Sensei'le beraber yrrken, tm yol boyu ne
dnyordun sen?
Andrey kalarn atarak, youn bir ekilde o zaman araln hatrlamaya alt.
Ya, biz glyorduk, fkralar anlatyorduk...
Bunu biz yapyorduk, ya sen?
Bense... bense... Ne hakta dnyordum ki, hm...
Belirli bir hummal dn zaman getiinde, Andrey hayret iinde konutu:
73

Hey yavrum hey! Yoksa...


Sz aznda yarm kald. Ve onun kzgnl anden artc bir kefin zerine
odaklanan dnceleriyle yer deitirdi. Bu durumsa bizi daha da ok kkrtt. Ve biz
merakmzdan atlamaya baladk.
Peki, ne iin? Ne iin? birbirinin ardnca Andrey'e sorular yadrdk.
ocuk bata musallat olmu sineklerden kaarcasna bizden kurtulmaya alyordu
ama sonunda yinede itiraf etti:
Ya, bu eski bir hikye... Be sene nce bana fena dayak atm birka herifin yerini
tespit ettim. Hatrlyor musun Kostik, hani u kabadaylar?
Aha, u senin bir hayat boyu cn alacana yemin ettiklerin.
Ya, byk byk lflar etme sen de.
Ama senin szlerin bunlar, omuzlarn silkti Kostya.
Tamam benim, benim. Ama yle diyelim, bizzat onlarn yznden sk olarak
karateyle uramaya baladm... te... bugn yolda gelirken... ben dnyordum ki...
ocuk bir kadar mahcup olarak, ban yere edi. Galiba bunu itiraf etmek onun iin
kolay deildi. Ama cesaretini toplayarak, yine de devam etti:
Yani ben dnyordum ki.., bu Sanat'n yardmyla... onlar hibir yere
kaamayacaklar... benim... intikammdan.
Onun szlerinden sonra sessizlik hkim oldu. Kostik iini ekerek syledi:
Byle byle iler... te gryor musun, su kendinde ve de kim bilir neyin hayalini
kuruyorsun, bense sulu durumuna dyorum sonra.
Bunu da m Sensei syledi? akalamaya alan Slavik belirtti.
Kostik ona yle bir bak frlatt ki, dieri hemen bozuntuya urad.
imdiyse unu dn, Andrey'e hitaben devam ediyordu Kostya, o kabadaylar
nasl bir ok ierisinde olurlard. nk onlar da, kendi eksiklikleriyle ve stnlkleriyle
aynen bizim gibi sradan insanlar. Sen en azndan dnsel olarak daha hazrlklsn, daha
dorusu bu g hakknda biliyorsun. Ya onlar?.. Hatta eer onlardan birisi byle bir
korkudan sonra kendine gelebilseydi bile, dnsene, sonrasnda ne olurdu. Her birisi,
her hlde, en azndan epilepsi hastas falan olduunu dnrd... Senin houna gitmedi,
peki ya, onlar iin nasl olurdu! Sensei hatrlatmam istemiti, fkeyle yaptn her bir
darbe, eninde sonunda sana geri dnecektir... Ve bir de: "Hatta dncelerinde bile
bakalarna ktlk dilemeyeceksin. Zira dncenin gcyle, sen kendin iin,
kendi vcudun ve akln iin tuzak ryorsun. Ve her ne kadar ok dnrsen
bunu, bir o kadar gl hle geliyor onun alar, bir o kadar sk balanm oluyor
ilmik. k yoluysa tektir: kendi dmannla dost ol ve onun fiillerini bala zira
sen de mkemmel deilsin.
Ve biraz daha dndkten sonra, Kostik ilave etti:
Evet, sanrm syleyecek hibir eyi unutmadm... Hepsi bu, sen artk zgrsn.
Nasl yani zgr? anlayamad Andrey. Sensei beni kovuyor mu yani?
Bununla ilgili bana hibir ey sylemedi... Bu, ben seni brakyorum.
Aha, glmseyerek uzatt Andrey ve Kostik'le beraber yerden kalkmaya balad.
Peki, sen yerde ne aryorsun?
Ne mi aryorum, daha az yemen gerekiyor. Ben senin iin ne, Rambo falan mym,
senin gibi bir kz yakalamak iin.
Biz, nasl derler, neeli bir ruh hliyle, gle gle vedalatk. Ben her eyin byle sa
salim bitmesine ok sevinmitim. Ruhumda yine hislerin devrimi gerekleiyordu.
"Gerekten de, etrafmzda olan bunca ktln sulusu kim? Tabi ki sulusu biziz. Biz
ki, kendi isteklerimizi kontrol etmiyoruz. te sonrasnda da hak ettiimiz eyi alyoruz.
74

Ve hatta bu arada da baryoruz, isyan ediyoruz, suumuz neydi diye? Gzel eyler
hakknda daha sk sk dnmek, insanlara iyilik yapmak gerekiyor ve bakarsn
etrafndaki dnya deiiverir. En azndan, senin anlayn iin. Senin anlaynsa; bu
zaten senin gerek dnyan oluyor... nceden bilincine varsaydm bunun, kendi
bencilliim ve byklk kuruntum yznden imdi kiisel salm ve hayatmla demek
zorunda kalmazdm... Eh! Keke imdiye kadar bilebilseydim bunu, u an yarnki gne
daha fazla gvenim olurdu. Ama kaderimde byle yazlmsa eer, o zaman en azndan
yakr bir biimde, insan gibi yaamaya yetimek lazm... Sensei doru sylemiti o
zaman: "nemli olan, yaanm yllarn nicelii deil, fakat onlarn niteliidir. Nasl,
ne kadar deil".
Evet, biz dndmz ve yaptmz her ey iin cevap veriyoruz. Ve ne diye
Sensei'e kzyordum ki ben? Su bizim kendimizde. O ise, yalnzca bizim
gerekliimizin, bizim sorumsuzluumuzun ve ba boluumuzun gzlemcisi
konumunda. O, kendi i dnyasnn, kendi bilgilerinin, kendi yksek ahlk deerlerinin
bak asndan yarglyor. lk bata onu anlamak iinse, en azndan nsan olmak
gerekiyor.

19

Evde de ben bir sre daha az nce meydana gelen olayla ilgili dnyordum.
Sonraysa vcudumu hatrladm. Benim dncelerimin baka yerde olduu bu zaman
zarfnda, ar bastrlm ve dncelerimde nc planda bir yerlerde varln
srdryordu. Ama ben ypranm kaslarm hatrlayr hatrlamaz, onlar aynen sadk
kpein efendisinin arsna havlad gibi keskin bir aryla seslerini duyurdular. Btn
bedenim tekrar szlanmaya ve yklmaya, aklm ise srarla zavall vcuduma acmaya,
gerek "ben"e ekilmi eziyetlerden dolay sitem etmeye, kol ve bacaklarmn aclarn
paylamaya balad.
Ben bir yolunu bulup, meditasyon yapmak iin kendimi "lotus" pozunda oturmaya
zorladm. Rahatlamak ok zordu, konsantre olmak ise daha da zor. Ama ne var ki,
yinede inadm sayesinde kck bir baar elde etmitim. Amaca ynelik konsantrasyon
denemelerimden birisinde ar kendiliinden unutuluverdi. Meditasyon, yadan kl
ekermi gibi yolunda gitti. Ve yalnzca aklmdan kk bir pis fikir geirdiim zaman,
ar yeniden tazelendi. Bu zaman ben net olarak kolumdaki "aknty" hissediyordum. Ve
bu zaman dnverdim: "Bu kolumun kaslarysa hepsinden daha fazla aryor ama. Dur
bakalm! Aha, dtn elime seni fesat. Sen tekrar burada ortal kartryorsun. Ama
bir ey deil, bir ey deil. Bu sefer Sensei'le konumak mmkn olmad, ama rahat ol,
meditasyon almalarnda kesinlikle senin derdine deva bulacam."
Sonra ise, meditasyondan ktm zaman, ben mantken dnmeye baladm: "lgin,
tesadfen bende izofreni balam olmasn? Kendi kendime konumaya, iimde
birilerini yakalamaya balyorum. Belki de byle hadiselerden sonra aklmda kayma
olmutur?" Ve burada da baka bir dnce yanp snd: "Bu iyi bir 'kayma'. Daha sk
sk byle dnrsen, daha abuk hedefine ularsn". Dhilen, eriilemeyen bir dzeyde,
ben neden bahsedildiinin farkndaydm. Ama aklm haykryordu: "Ne hedefi ya? Yine
kim orada nutuk ekiyor?" Ben tekrar kimin kim olduu ve benim neyi istediime dair
kendi dncelerimde dolap kalnca, acmaszca ikence edilmi bedenime uyarak
uykuya daldm.
75

Ertesi gn bedenim tamamen bana yabanc olmutu. Ard azm gibi, stne
stlk bir de pasl bir robot gibi hareket ediyordu. Bana hatta ilgin gelmiti, nk
kendimi bu durumda daha nce hi grmemitim. "Otomatik pilot" kesinlikle devre
dyd. Bir tek giyinmek iin deil, ayn zamanda vcudumu ynetmek iin de yeni
yntemler kefetmek zorunda kaldm. yi ki ebeveynlerim ie gitmilerdi ve benim tm
u komik kbuslarm grmemitiler. Evde beni dinlemeyen u "makinayla" dolap
dururken, az daha okula ge kalacaktm.
Kendimi "robot" gibi hissetsem bile derslerde az ok oturabildim. En son ders ise
beden eitimiydi. Bu her eyin bittii noktayd. Ben retmenden izin almaya altm.
Fakat o eski kafa insanlarndand ve de stne stlk fena bir brokratt. Bizim
arlarmz onu ilgilendirmiyordu; izin kdn masann zerine koyarsan o zaman
gidebilirsin. Geri beni beden eitimi dersinden muaf tutan resm belgem vard, ama o,
evde anne babamn gznden uzak bir yerlerde sakl duruyordu. nk ben beden
eitimini seviyordum ve doktorlarn dncesinin aksine bu almalarda bir ktk gibi
oturmak istemiyordum. Dahas, benim dnceme gre burada olaan st hibir ey de
yoktu. Antrenmanlardayken biz vcudumuzla ok daha fazla dalga geiyorduk. Fakat
bugn ben ilk defa olarak belgeyi yanma almadm iin pimanlk duydum.
Gn zarfnda az ok dolamama ramen, snma hareketlerini byk bir glkle
yapyordum. Bugn ise, sanki inadna, nav ekme snavmz vard. "Bunu kesinlikle
kaldramam ben. Dnklerden sonra hatta bir kere bile yapamam, dndm ben.
Brokrat ite, tutturmu kt diye..." Ve kinli dncelerimde mevcut olan tm
cmlelerle bu adam paylamaya baladm. ncekilerden daha beter kelimeler bulmak
iin ara verdiimde, her naslsa hafzamda kendiliinden Sensei'in u szleri su yzne
kt: "Hatta dncelerinde bile bakalarna ktlk dilemeyeceksin". "Allah akna ya!
Ben ne yapyorum, silkindim ben. Kendim kendime tuzak hazrlyorum..." Ve
kzgnlm biraz souttuktan sonra, ayk kafayla akl yrtmeye baladm: "imdi ona
amur atp, honutsuz baklar frlatyorsam, bundan bana ne fayda? Sadece daha da ok
zlrm, snavdaysa hatta kabalk bile yaparm. O da bor altnda kalmaz, ikiyi
yaptrp, anne babam arr. Onlar da belgeyi okula gtrmediimi renip
zlecekler tabi. Tm bunlar benim neyime lzm? Ama eer Sensei'in dedii gibi,
kendimi bu adamn yerine koyarsam, o zaman ne kyor ortaya? Derse yorgun argn bir
hlde gelmemden dolay onun suu var m ki? Hayr. Benim dn tm akam boyunca
onun snavna, nasl derler, aln teriyle hazrlandm biliyor mu ki? Bilmiyor. Ee, o
zaman ne diye ona kzmalymm? O, sadece vicdanla kendi iini yapyor. Belgeye
gelince, onun da kendi dersleri iin rapor vermesi lzm. Ya anden okul mdr gelirse
veya herhangi bir tefti kurulu bastrrsa? Adam da anlamak gerekiyor". Bylece her eyi
dncelerimde kendi yerlerine oturttuumda, fkem dinmiti ve imdi sakin bir ekilde
bu sorunu nasl "barl" bir yolla zmek gerektiini dnmek mmknd.
Isnma hareketlerinden sonra ben tekrar retmene yaklaarak sakince olay anlatmaya
baladm; yle de byle, dn youn olarak altm ve bugnse faciann sonularna
katlanyorum, fakat gelecek derste muhakkak nav ekeceim, hatta iki defa fazlas
olarak. Ve ek olarak da ok gzel bir ekilde onu anladm, bizimle ne kadar uratn
ve bizim srekli "bahanelerimizden" nasl yorulduunu ekledim.
Ne yaparsn, sizin kendiniz de bir zamanlar gentiniz.
Anlalan, tesadfen azmdan kardm u son cmle, retmenin baz gzel
hatralarn basbaya canlandrmt. nk sradaki on be dakika boyunca biz tm
snfmzla onun cokun sporcu genliiyle ilgili konumasn dinliyorduk. Ve nihayet,
snav vermeye baladmz zaman ben ona sordum:
76

Ben de mi nav ekeyim?


Tamam, iyi kalpli bir tavrla elini sallad o, gelecek sefer yaparsn. Bugn srann
sana gelmediini varsayalm.
Snfn yars mutluluktan uuyordu, nk benimle beraber onlara da sra gelmemiti
bu gn. Zil aldnda, snf arkadalarm glmseyerek sylediler:
Bu harika! Baksana, belki de sen dier derslerde de retmenlere uzak genliklerini
hatrlamalar iin bir lf sokmalsn, bakarsn, soru sormay unutuverirler. Mthi olur
ya!
Ben sizin iin ne, byc falan mym, akayla cevap verdim ben. reniyorum
henz.
Bu olaydan sonra kalbime bir tr ferahlk geldi. Kimsenin morali bozulmamt,
dahas hatta herkes memnun kalmt. Bu benim gururumu okuyordu ve benim byklk
kuruntum fark edilmeden son sr'at kabarmaya balad. Ben bunun farkna yalnzca
arkadalarm akamleyin beni dinlerken espriyle syledikleri szlerden sonra vardm:
Ama da abarttn bu olay balon gibi, glmseyerek belirtti Andrey. Burada yle
ne var ki? Ben neredeyse her derste byle "bahaneler" buluyorum. Sadece orijinal bir
ekilde ve espriyle yaklamak lzm.
Evet, ama sen her derste kendi fkeni zapt etmiyorsun ki.
Andrey dnceye dald:
Doru sze ne diyesin... Ama retmenlerle iletiimde espri beni hibir vakit yar
yolda brakmad daha.
Baksana! onun omzuna vurdu Kostya. Ama bu fkeyle mcadele etmek iin
dhice bir yntem... Sensei'in rencilerini hatrla: Jenka'y, Stas' ve dierlerini.
Glmekten azlar kapanmyor bile.
Sahiden! dorulad Andrey.
te gryor musun, Sensei'in szleriyle konuursak, her ey ne kadar da basit. Sense
tm gece boyunca kendi fkeni nasl yenebileceini dnyordun. Al sana cevap ite...
imdi bu aklnla hayatn boyunca esprili bir eyler bulmak zorunda kalacaksn.
Sonra ise Kostik "sakinletirircesine" ekledi:
Ama sen iini ferah tut. Biz senin iin tmarhaneye lezzetli brekler getireceiz.
Ya git iine! Her zaman her eyi tepe trnak eviriyorsun.
ocuklar gltler. Biz cmbr cemaat, tka basa dolmu tramvaya hcuma getik.
Ve artk yoldayken, Kostik Andrey'e syledi:
Bu arada ben de bu geceyi bouna harcamadm.
Kime harcadn? glmseyerek ilgilendi dieri.
Terbiyesiz! Kime deil, neye, daha derin dn. Ben dhice bir bulu yaptm!
Kendini beenme alannda m?
Ya, ben ciddi diyorum. imdi dinle, nasl bir zincirleme oluyormu. Eer be sene
nce u kabadaylar sana dayak atmasaydlar, karateyle uramaya balamayacaktn.
Eer sen dv sanatlaryla uramaya balamasaydn, beni de bu iin iine
katmayacaktn. Ve eer sen beni bu ie katmasaydn, biz Sensei'le karlamayacaktk ve
imdi bildiimiz ve rendiimiz eyleri bilmiyor olacaktk. Her halkrda, eer bu
haberleri bir yerlerden okusaydk bile, kesinlikle tam bir samalk olarak farz edecektik.
imdiyse nasl derler, kendi gzlerimizle grp inandk. Ksacas eer o zaman seni
dvmeseydiler, imdi bu manev altn damarn bulmam olacaktk! te!
Kabul ediyorum. Ama Sensei'le srf senin yznden karlatmz da nereden
kardn? Onun okulunun adresini, nceki Uu okulundan, tamamen baka bir ocuk

77

vermiti ama. Ne sen, ne de ki ben doru drst onu tanmyorduk bile. Sadece tesadfen
konu fenomen insanlardan almt, sonrasnda ise Sensei'den.
Evet. Fakat o antrenmana bizzat ben sizi srkledim, kendi teorisini savunuyordu
Kostik. Hatrlasana, sizse kar kyordunuz, gitmek istemiyordunuz. O, ocuk da
tesadfen o gn orada ortaya kmt. Soyunma odasnda kendi arkadan bekliyordu.
Bekliyordu. Ama o, eer bizim u fenomenlerle ilgili yaznn olduu dergiyi
grmeseydi, konumak iin azn amayacakt bile.
Hangi dergiyi?
Hatrlasana, Tatyana'nn o gn evden getirdii. Biz hatta seninle syleniyorduk, bu
"arl" tm gn yanmzda tamak zorunda kalacaz, sanki akam veremezmi diye.
Evet ya! Gerekten! hatrlad Kostik.
Bense onu pencere kenarna koymutum. O ocuunsa anlalan oturmaktan can
sklmt, ite o da okumak iin rica etti. Sonrasnda ise bildiin gibi, lf lf getirdi ve al
sana Sensei'in adresi ite.
Doru, yle de olmutu, ve iini eken Kostik ilve etti: Her zamanki gibi: byle
ufak tefek gerekler en gzel hipotezleri rtyor... Ama sorun yok, demek benim
teorim yle gzkecek. Eer sen beni dv sanatlarna ekmeseydin, ben sizi o
antrenmana gtrmeyecektim, sonrasnda parantez iinde(ve Tatyana dergiyi getirmemi
olacakt), parantezleri kapatyoruz, o zaman bizim grubumuz da Sensei'le
karlamayacakt ve saire.
Yine de her ey dergiden balad, kendi grnde srar ediyordu Andrey ve
arkasndan kendi dncesini gelitirmeye balad, yazdan dolay. Biz bu yazlarla
ilgilenmeye baladk, nk... Neden peki?
Nasl yani neden... nk... Aha! Her eyi balatan oydu ite, bizim hepimizi
fenomen insanlara bulatran, dedi Kostik ve bana iaret etti.
Sahiden!
Arkadalarm bana baktlar:
Peki, sen ne diye onlarla ilgilenmitin?
Ben mi? biraz kendimi kaybettim ama hemen iin iinden kverdim: Bense...
Bense filmlerden esinlendim.
Oo! Filmleriyse yapanlar...
Ve sonrasnda ocuklar hayal olaylar zincirinin zlmesi olayna iyice kaptrdlar
kendilerini. Tatyana glmseyerek syledi:
Ee, siz bylesine bir hararetle maara insanna kadar gidersiniz artk, ve komik bir
ekilde onlar taklit etti: Eer o insan kl dili kaplan yakalayverseydi, o zaman siz
de var olmazdnz ve dolaysyla da Sensei'le karlamazdnz.
Valla, fena fikir deil, glmsedi Kostik.
Erkekler ite, sitem etti Tatyana, onlara mantklaryla saman pne tutunmak
olsun yeter. Sensei'le karlatk, ne gzel. Demek ki byle lzm, demek ki kader. Ve
hepsi bu. Tartacak ne var burada.

20

Bizim grubumuz bu sefer artk hatasz belasz dzln bulunduu yeri saptayarak
oraya geldik.

78

Baksanza, nedense hi kimse yok, kukuyla syledi Slavik. Belki de buras oras
deildir.
Ya, oras, oras. Geen sefer ben oray ok iyi aklmda tuttum, onaylarcasna
kafasn sallad Andrey.
Hele bir de tutmasaydn! srtt Kostik.
Biz geen seferki servenlerimizi hatrlayarak gltk. Be dakika sonra byk
aabeyler gelmeye ve bizim neeli hlimize katlmaya baladlar.
Oo, imdi retmen gelecek, canland Vitya.
Peki, neye gre tespit ettin? sordum ben, o tarafa doru, yldzlara bakarak.
Samuraya gre, glmseyerek cevap verdi ba sempai.
Ben baklarm aa doru evirdim ve ite bu zaman, tenha duvarn zerindeki
kedinin nasl uzak sokak fenerinin altnda nemli bir edayla ve haincesine kayan
ayaklar yznden devaml dengesini koruyarak yrdn fark ettim.
O, kesin meditasyona geliyor, devam ediyordu sempai. Kendi leminde, sakince
bir kenarckta, bsbtn transa geip oturuyor, sonraysa bizim konumalarmza ve
izlenimlerimize hi dikkatini harcamayarak hemencecik ekip gidiyor.
Bizim geldiimiz ilk seferde o, sonuna kadar kald ama. Hatta Sensei onu allkta yakalamaya
alyordu, belirttim ben.
Ya, sanrm bu onun kurallarndan kk bir istisnayd.
Ama nasl da her ey st ste dt o zaman, dndm ben. Hatta kedi bile
dolaysz olarak itirak etti.
Bizim konumamza ocuklar da katld.
Peki, neden Sensei bizzat siyah kediyi seti? soruverdi Tatyana.
Ya, Sensei onu mahsus olarak semedi zaten. Sadece Samuray daha yavru iken,
kasabann ocuklar onu tala vurmulard. Sensei ise onu sokakta buldu ve iyiletirdi. O
gnden beri de kedi onun yannda kald ve baka bir yere de kp gitmiyor.
Peki, onun kulaklarn bu ekilde kim hrpalad? glmseyerek merak etti Andrey.
Ha, bu o, kpeklerle teke tek dve kmt.
Kpeklerle mi?
Evet ya. Samuray bir tek maneviyatla deil, dv sanatlaryla da urayor,
syledi Viktor ve bununla da herkesin ilgisini kediye yneltti. Sensei ona neredeyse en
kklnden beri Kedi stilinin kart olan, Wing Chun stilini retiyor. Ve imdi
de o, hem kedilere, hem de kpeklere satayor.
aka m yapyorsun? samimi olarak ard Andrey. Bir kediye nasl Kung-fu
retebilirsin ya? Burada her insan bile anlayamyor, kald ki aptal hayvan.
Bu duruma bal, karanlktan yaklaan retmen sohbete katld. Bazen aptal
hayvan, baz Homo Sapiens'lerden daha anlayl kyor.
Ama yine de, bu sra d bildiriyle ilgilenen Nikolay Andreyevi sordu, siz onu
nasl rettiniz?
Ya, basit bir biimde, sanki mevzu allm eylerden gidiyormu gibi sradan bir
ekilde syledi Sensei. Oyun eklinde. nce parmaklarmla penelerin yakalamasn
canlandryordum. Sonraysa bu yakalamadan nasl kurtulmak gerektiini gsteriyordum.
Ve bylece rendi o... imdiyse srekli kedilerle kavga ettii azm gibi, bir de
kpeklere satayor. Fareler, malm, artk onun ilgisini ekmiyor, seviye baka. rettim
keratay, dars bama! imdiyse fare kapanlaryla kendim kouturmak zorunda
kalyorum.

79

Hepimiz gltk. Bense bunun aka m, gerek mi olduunu anlayamadm bir trl.
Eer akaydysa, neden bu kadar ciddiydi ve eer gerektiyse, o zaman ne kadar
olaanst bir yetenee sahip olmak gerekiyordu ki, hatta kediyi bile retebilesin.
Sensei kendi hikyesini anlatt vakit, ayn zamanda da herkesle elini vererek
selmlayordu. Ve sra Andrey'e geldiinde, o elini vermeyerek kibarca eildi.
Na'pyorsun? ard Sensei.
Ben artk korkuyorum size dokunmaya, o olanlardan sonra, aka kark cevap
verdi Andrey.
Peki, benim burada ne suum var? glmseyerek omuzlarn silkti Sensei. Senin
benden deil, ondan korkman gerekiyor. Senin yannda olan oydu, ben deil.
Sensei dier ocuklarla konuurken, Andrey hafiften dirseiyle Kostik'in brn
drtt:
Demek, tm bunlar senin yznden!
Ne diyon sen! Ben elbette akllym, ama bu kadar da deil artk.
Ben ciddiyim.
Ve ben de.
Sahiden mi?
Sahiden.
Andrey, Sensei sradaki soruyu yantlarken bekledi, sonrasndaysa sordu:
Peki, gerekten siz bunu el skmas araclyla m yaptnz?
Tabi ki, hayr. Bir gn bununla ilgili size anlatrm.
Sonra ise sohbet, bizim evde yaptmz meditasyonlara geti. Bata ben, Sensei'i bir
kenara ekip onunla yalnz konumak istiyordum, kendi dncelerimle ilgili, nk
byk aabeylerin tepkisinden ekiniyordum. Ya birden onlar da arkadalarm gibi,
kendi irdeleyen esprileriyle zerime glmeye balarlarsa. Fakat Sensei, ocuklarda kan
her bir olay sabrla dinliyor ve izah ediyordu. Ben, Yura'dan benimkine biraz benzer bir
hikye duydum ama bendeki kadar keskin bir dzeyde deil. Geri kalanlarn ciddiyetini
grerek, ben, sonunda herkesin iinde her eyi Sensei'e anlatmaya karar verdim. Ve
konumada sradaki duraklama an geldiinde, ben ekingen bir sesle kendi
baarlarm paylamaya baladm. Herkes sakin bir ekilde ve dikkatle dinliyordu. Bu
zaman ben de sonunda cesaretimi toplayarak kendi uyanm hakknda anlattm.
Benim anlattklarmdan sonra ksa sreli bir sessizlik hkim oldu. Tamam ite,
dndm ben, imdi Nikolay Andreyevi, bana en azndan izofreni tehisini
koyacaktr. Ve neden ben tm bunlar herkesin iinde azmdan kardm ki? Fakat beni
hayrete dren ey, Sensei'in sradaki szleri oldu:
Bu iyi bir sonu. Kendi hayvan balangcnn dncesini yakalamak kolay deil,
onunla mcadele etmek ise hi kolay deil. Bu kategoriden dncelerle mcadele etmek
prensip olarak imknsz. Zira iddet, iddeti douruyor. Ve her ne kadar ok onu
ldrmeye alrsan, bir o kadar gl olarak onlar sende ortaya kmaya balayacaktr.
Onlardan korunmann en iyi yolu, olumlu dncelere gemektir. Yani burada yumuak
geri ekilme, Aikido prensibi almaya balyor.
Ya eer btn gn boyu onlar benim peimi brakmyorlarsa? Ne yani, ben onlar
herhangi bir sert szle kesip atamaz mym? soruverdi Ruslan.
Sen her ne kadar kesip atsan da, yine de olumsuz dnceler eylem kar eylem,
etki tepki kuralna gre bask yapacaklardr. Bu yzden de siz onlarla mcadeleye
girmemelisiniz, fakat onlardan uzaklamalsnz, yapay olarak kendinizde olumlu
dnceyi gelitirmelisiniz, yani gzel bir eylere odaklanmalsnz veya gzel bir eyler

80

hatrlamalsnz. Yalnz byle yumuak uzaklama yntemiyle siz kendi olumsuz


dncelerinizi yene bilirsiniz.
Peki, neden tamamen birbirine ters dnceler oluyor? Bende de bazen yle oluyor
ki, kendi dncelerimde dolap kalyorum.
yle diyelim, insan vcudunda manev balang veya ruh ile madd balang
veya hayvan balang, nefis vardr, nasl isterseniz yle de isimlendirin. Ve insan
akl bu iki balangcn sava alan oluyor. Bu yzden de sizde farkl dnceler
ortaya kyor.
Peki, o zaman ben kimim, eer dnceler bakasnnsa?
Bakasnn deil, senin. Sense onlar dinleyen kimsesin. Ve kime ncelik verirsen, o
da olursun. Eer madd, hayvan balangca ncelik verirsen, kt ve zarar verici olursun,
ama eer ruhunun tavsiyelerine ncelik verirsen, iyi bir insan olursun ve senin yannda
bulunmak insanlarn houna gider. Seim yapma hakk her zaman sende olur: sen ya
zalimsin ya da ki aziz.
Peki, neden o zaman kendi fkemi zapt etmeme olan hayranlm bende...
gururumun mu desem, byklk kuruntumun artmasna neden oldu? Oysaki hayrl bir i
yapm gibiydim, ama dncelerim farkl yne doru srkledi? sordum ben.
Sen ruhuna doru yneldin ve senin dilein hayata geti. Kendi zerindeki kontrol
zayflattn zamansa, senin farknda bile olmadan ve de sevdiin bencil dncelerini
kullanarak, hayvan balang kendine doru ekti. nsanlarn seni her taraftan vmeleri,
bu kadar akll olman, byle saduyulu olman ve saire senin houna gitti... Senin iinde,
iki balang arasnda srekli olarak senin urunda bir sava sryor. Ve senin
geleceini, kimin tarafnda olman belirliyor.
Ben biraz dncelere daldktan sonra kesinletirdim:
Yani, bana acy hatrlatan ve odaklanmama engel olan o uyank, hangisi ki
byklk kuruntusunu...
Kesinlikle doru.
Ama orada bu dncelerden bir sr var!
Evet, onaylad Sensei. Onlar bir lejyon, bu yzden de onlarla savamak mmkn
deil. Bu sizin iin Kung-fu deil, bu ok daha ciddi bir ey. Sava, direni gsteren
birileriyle olabilir. Fakat bolukla savamann bir anlam yok. Olumsuz dncelerin
boluuna kar, yalnz onun gibi olumlu dnceler boluunu yaratmak mmkndr.
Yani, yine tekrar ediyorum, iyilie gemek, olumlu dnmek gerekiyor. Fakat her
zaman tetikte olmak, beyninizin ne hakknda dndne kulak vermeniz gerekiyor.
Kendinizi gzlemleyin. u geree dikkat edin, hi zorlanmadnz hlde dnceler
srekli sizde fkr fkr kaynyor. Ve dnce de bir tane deil. Onlardan ayn anda iki,
veya daha fazla da olabilir.
Hristiyanlkta dedikleri gibi, insann omzunun sol tarafnda eytan, sa tarafndaysa
melek oturuyor. Ve srekli fsldyorlar, belirtti Volodya.
Kesinlikle doru, tasdik etti Sensei. Fakat nedense eytan daha yksek sesle
fsldyor, her hlde sesi daha kaln... Hristiyanlkta kt ruh veya eytan olarak dedikleri
ey, aslnda bizim hayvan balangcmzn kendisini gstermesidir.
Kendimde bu dnce blnmesini fark ettiim zaman, her hlde bende izofreninin
baladn dnmeye baladm. nk orada da bir eyler bilin paralanmasyla ilgili
sanki, syledim ben, sonunda cesaretlenerek.
Sensei glmsedi ve akayla cevap verdi:
Delilik belirtisi olmayan dhi yoktur.
Nikolay Andreyevi glmeye balad:
81

Evet, evet, evet. Bu arada, buna benzer bir eyleri kendimde de gzlemliyorum.
Bu zaman Stas, bir eyler hakknda sesli dnerek, konumaya katld:
Ama eer akl; bu iki balang arasndaki sava alanysa ve anladm kadaryla
onlarn silah dncelerse, o zaman kimin kim olduunu nasl ayrt edebiliriz? Manev
ve hayvan balang, dncelerde nasl ortaya kyor? Nedir bu?
Manev balang, szn geni anlamnda, Sevgi'nin gcyle doan dncelerdir.
Hayvan balang ise bedenimizle ilgili dncelerimiz, igdlerimiz, reflekslerimiz,
byklk kuruntumuz, tamamen madd karlar dorultusundaki isteklerimiz vesairedir.
Ya, o zaman hepten maarada yaamak gerekiyor, kendi fikrini aklad Ruslan,
hibir ey sahibi olmamak ve hibir ey istememek iin.
Sende olan bu kafayla, maara da yardm edemez, akayla ineledi onu Jenka.
Tm bunlara sahip olman hi kimse yasaklamyor, devam etti Sensei. stiyorsan,
buyur ltfen, zamana ayak uydur ve uygarln tm nimetlerinden salna faydalan.
Fakat bunun uruna yaamak, madd nimetleri biriktirmeyi Dnya'daki varlnn amac
haline getirmek ok sama, bu manev balangcn doasna ters. Bu hedef zaten, insanda
hayvan balangcn baskn olduunun bir gstergesidir. Fakat bu, gidip de sefil gibi
maarada yaamak anlamna gelmiyor. Hayr. Ben her naslsa artk size anlatmtm,
insanla verilen tm u ileri teknolojilerin aslnda insanlarn manev geliimleri iin daha
fazla zamana sahip olmalar nedeniyle verildiini. Fakat hibir ekilde, insann kendi
evinde bu demir ynn toplayp ta, bu kle sahip olmasndan dolay kendi byklk
kuruntusunu kabartmas iin deil.
Ve biraz sustuktan sonra, Sensei dnceli dnceli konutu:
nsan, manev ve hayvan balanglarn karmak bir sentezidir. ok yazk ki, sizin
aklnzda baskn olan daha ok hayvandandr, Tanr'dan deil... Ben bu aralar dndm
de, size ok eski bir uygulamay vermeye karar verdim, bu iki z arasndaki dengeyi
salamanza yardmc olmas ve hayvann sizi ok fazla arlatrmamas iin. O,
insann var olduu ilk gnden beri vard. Bu manev uygulama, yalnzca kendi zerinde,
dncelerinin zerinde almaktan ibaret olmayp fakat en nemlisi, ruhunun
uyandrlmas zerine de olan bir almadr. Onun hayatla olan ilikisini, dinamik
meditasyonla karlatrabiliriz, nk insann bulunduu yerden ve yapt iten
bamsz olarak, o srekli etkin oluyor. Bu insann bir paras devaml bu durumda
bulunarak, onun iinde ve evresinde gerekleen her eyi kontrol ediyor.
Bu manev uygulama Lotus iei ismiyle anlyor. Onun anlam undan ibarettir.
nsan sanki kendi ierisine, gne rgs blgesinde bir tohum ektiini hayal ediyor. Ve
ondaki bu kk tohumcuk, onun olumlu dnceleri ile oluturulmu Sevgi'nin gc
sayesinde byyor. Bununla da insan, bu iein bymesini kontrol ederek, srekli
onun kafasnda dnen olumsuz dncelerden yapay bir yolla kurtulmu oluyor.
Meer biz srekli kt eyler hakknda m dnyoruz? soruverdi Ruslan.
Elbette, cevap verdi Sensei. Siz gzelce kendinizi bir izleyin. nsan ok fazla
zamann deiik atma olaylarn canlandrmaya, gemiinden olumsuz bir eyleri
hatrlamaya, birisiyle tarttn, birilerine bir eyler kantladn, nasl aldattn, nasl
tepki verdiini, kendi hastalklarn, kendi madd sorunlarn vesaireyi dnmeye
ayryor. Yani, srekli olarak kafasnda olumsuz dnce kompleksinin hayalini tutuyor.
Buradaysa insan zel olarak, dhilen olan kontrolle, tm bu kt dncelerden
kurtuluyor. Ve o, ne kadar sk olumlu dnce tarzna tutunursa, bir o kadar hzl olarak
iindeki bu Sevgi tohumu bymeye balar. lk bata insan bu tohumun yavaa
bydn ve ufack bitkinin ortaya ktn hayal ediyor. Sonrasnda o bymeye ve
sapn zerinde yaprakklar olumaya balyor, ardndan iein kck goncas
82

beliriyor. Ve sonunda, yeteri kadar byk Sevgi gcyle sulanan goncann kendisi lotus
ieini ayor. Lotus ilk bata altn sars rengindedir, fakat bydke gz kamatrc
bir beyaza dnyor.
Peki, onun bymesi iin ne kadar zamana ihtiya var? sordum ben.
urasnda ki, bu her insanda farkldr. Birisinde yllar zarfnda byyebilir,
ikincisinde aylar zarfnda, ncsnde gnler, drdncsnde ise sadece tek bir an
yeterli olur. Her ey insann isteine, kendi zerinde nasl gayret edeceine bal. Sadece
bu iei bytmekle kalmayp, fakat onun solmamas ve lmemesi iin srekli olarak
kendi Sevgi'nin gcyle beslemen gerekiyor. Bu srekli yetitirme hissini insan bilinalt
dzeyinde veya daha kesin sylemek gerekirse, kontrol edilebilen uzak bilin dzeyinde
tutuyor. nsan her ne kadar ok Sevgi'yi bu iee verirse, yani hayalen zerinde titreyip,
zen gsterirse, sarmalayan olumsuz etkilere kar korursa, iek de bir o kadar fazla
byr. Bu iek Sevgi enerjisiyle besleniyor, altn iziyorum, iindeki Sevgi enerjisiyle.
Ve insan tm dnyaya kar, herkese ve etrafn kuatan her eye kar ne kadar ok
Sevgi beslerse, iek de bir o kadar byk hle gelir. Ama eer insan sinirlenmeye
balyorsa, iek zayflyor; gl fkeyle kendinizden ktnzda, iek solmaya
balyor, hastalanyor. Bu zaman onun yeniden canlanmas iin maksimum aba sarf
etmek gerekiyor. Bu bir nevi kontrol gibidir.
Ve ite, bu iek at zaman, boyutlar bymeye baladnda, koku yerine lepton
veya graviton olarak isimlendirilen, nasl isterseniz yle de isimlendirin, titreimler
yaymaya balar, yani Sevgi enerjisini. nsan bu iein ta yapraklarnn kprdayn
hissediyor ve bundan dolay onun tm vcudu, evresini saran tm ortam titreerek,
dnyaya Sevgi ve Uyum sayor.
Peki, bunu fiziksel olarak her naslsa hissedebiliyor muyuz? sordu Jenya.
Evet. Lotus, gne rgs blgesinde yanma varm gibi, yaylan bir scaklkla
kendini gsteriyor. Yani bu hisler gne rgs blgesinde, rivayetlere gre ruhun
bulunduu yerde ortaya kyor. Scaklk oradan salglanp, yaylmaya balyor. Tm
bunlarn anlam u, nerede olursanz olun, kiminle olursanz olun ve ne dndnze
veya yaptnza bakmakszn, siz srekli olarak bu scakl, mecaz deyile, bir tek
vcudunuzu deil, ruhunuzu da stan bu scakl hissetmek zorundasnz. Bu dhil
Sevgi younluu, iein kendisinde bulunuyor. Sonuta, insan ne kadar ok ona zen
gsteriyorsa ve bu Sevgiyi ba tac ediyorsa, bu insan bir o kadar fazla, bu iein
byyerek kendi ta yapraklaryla onun vcudunu tamamen kuattn ve kendisinin
kocaman bir lotusun iinde olduunu hissetmeye balyor.
Ve ite burada ok nemli bir an meydana geliyor. nsan, lotusun ta yapraklarnn onu
her taraftan kuatmaya balad bir seviyeye ulatnda, iki tane iek hissediyor. Bir
tanesi kendi iinde, kalbin altnda bulunuyor ve iteki Sevgi hissiyle srekli onu styor.
Byk olan dieriyse, sanki bu iein astral kabuuymu gibi, insan sarmalyor ve bir
taraftan dnyaya Sevgi titreimleri yayyor, dier taraftansa onun kendisini dier
insanlarn olumsuz etkilerine kar koruyor. Burada, sebep sonu kural almaya
balyor. Fizik diliyle ifade edersek, dalga ilikisi kuruluyor. Ksacas insan, onlar ruhu
araclyla defalarca glendirerek, iyilik dalgalar yaymaya balyor ve bununla da
huzur saan dalgasal alan yaratyor. Bu kuvvet alann insan srekli olarak hissediyor ve
kendi Sevgi'sinin alaryla ayakta tutuyor ve bu da yalnzca onun kendisine belirli hayrl
etki gstermekle kalmayp, ayn zamanda etraf leme de bunu yanstyor.
Bu uygulamayla yaplan gnlk almalarn sayesinde unlar oluyor. Birincisi, insan
srekli olarak kendi dncelerini kontrol ediyor ve gzel eylere odaklanmay
reniyor. Bu yzden de o, otomatik olarak hi kimseye ktlk dileyemez veya kt
83

birisi olamaz. Zira bu uygulama her gn, her saniye srp gider. Ve tm hayatnz
boyunca. Bu kendine zg bir dikkat datma yntemidir, nk kt dncelere kar
zorla mcadele vermek mmkn deil. Zorla gzellik olmaz. Bu yzden de dikkatini
yayndrmak gerekiyor. Olumsuz, istenmeyen bir dnce geldii vakit, insan kendi
ieine odaklanyor, ona kendi Sevgi'sini vermeye balyor, yani kt olan her eyi
yapay olarak unutuyor. Yahut da, bilincini baka bir eylere, olumlu eylere eviriyor.
Fakat iei o srekli olarak hissediyor: uyumaya uzanmken, uyandnda, gece,
gndz; neyle urarsa urasn, derslerle, ile, sporla vesaire. nsan hissediyor, Ak'n
onun iinden nasl fkrdn, Ak cereyanlarnn onun gsnde nasl hareket ettiklerini
ve vcuduna yayldklarn. Bu iekiin onu ieriden nasl sttn, hem de zel bir
scaklkla, ilh Ak'n hararetiyle sttn hissediyor. Ve bu Sevgi'yi ne kadar fazla
veriyorsa, bir o kadar fazla olarak kendisinde douyor. Srekli olarak bu Sevgi'yi saan
kii, artk insanlara da Sevgi konumundan bakyor. Yani, ikinci olaraksa, insan iyilik
frekansna ayarlanyor ve bu da ok nemli.
yilik ise; bu talihtir, bu anstr, bu salktr. Bu her eydir! nsann morali dzeliyor ve
bu da olumlu olarak psikolojisini etkiliyor. MSS* ise bizzat, vcudun hayat etkinliinde
temel dzenleyici oluyor. Bu yzden de, ilk srada, bu manev uygulama sizin
salnzn iyilemesinde etkili oluyor. Bundan baka insann hayat da dzene girmeye
balyor, nk o herkesle uzlama buluyor. Hi kimse onunla bozumak istemiyor, o her
yerde istenen kiidir. Onun byk sorunlar da olmuyor. Neden peki? nk, hatta onun
kaderinde baz olaylar gereklese bile, zira hayat hayattr, o sradan insanlarla
mukayesede bu sorunlar tamamen farkl bir biimde alglyor. nk onda hayata kar
yeni bir bak as oluuyor ve bu da ona bu durumdaki en uygun, en elverili karar
oluturmada yardmc oluyor. Zira bu insanda hayat Bilgelii uyanyor.
Ve ncs, en nemlisi; insanda ruh uyanyor, o kendisini nsan olarak
hissetmeye balyor, Tanr'nn ne olduunu ve Tanr'nn bir ka sersemin fantezisi
deil, her eyin z olduunu anlamaya balyor. O, ilh varl kendi iinde
hissetmeye ve bu gc kendisinin olumlu duygu ve dnceleriyle artrmaya
balyor. O, bu dnyada kendisini artk yalnz hissetmiyor, nk Tanr ondadr ve
onunladr ve o, O'nun gerek varln hissediyor. yle bir deyim var: Kim
Ak'taysa, o Tanr'dadr ve Tanr ondadr, zira Tanr Ak'n kendisidir. ok
nemli olan bir ey de, insann kendi iinde ve etrafnda mevcut olan iein aurasn
hissetmeye balamas.
Peki, bu vcudun etrafndaki aura nasl hissediliyor? sordu Stas.
Zamanla sen etrafndaki bu titreimi hafif bir parlt eklinde gryorsun. Hava sanki
daha parlak ve daha saydam bir hl alyor, etraf lemse senin grn iin daha doygun
renk tonlarna sahip oluyor. Ve en artc olan ey de, insanlar da sende olan bu
dnmleri fark etmeye balyorlar. Halk arasnda yle bir deyim var, insan nur
sayor, k sayor diye. Bak ite bu, insann kendi Sevgi'siyle oluturduu o
dalgasal alann parltsdr. evredeki insanlar da bu alan hissetmeye balyorlar. Bu
nsann yanlarnda olmas onlarn houna gidiyor, onlar da mutluluk duygusu ve ilerinde
bir heyecan hissetmeye balyorlar. Bir oklar ifa buluyor. Onlar ne kadar hasta olsalar
da, hatta onun yaknlndayken bile hafifleme hissediyorlar. Herkesi kalbini aarak, ona
doru ekiyor. Yani insanlar Sevgi'yi hissediyorlar. Bu Tanr'ya giden yolda, Kalbin
ak kaplardr. Bu, hakknda tm Byklerin anlatt ve sa'nn demek istedii eydi,
yle syledii zaman: Tanr'n kalbinden ieri al.
Lotusun bu manev uygulamas ilk zamanlardan beri kullanlyordu. Eski
zamanlarda, tanrlarn Lotustan doduu, Lotusta tanrnn uyand farz ediliyordu.
84

u anlamda ki, ilh varlk olan ruh, Lotus ieinde, senin iindeki Uyum ve Sevgi'de
uyanyor. Zira insan devaml kendi ieiyle ilgileniyor ve Lotus ieinin solmamas
iin srekli olarak kendi duygu ve dncelerini kontrol ediyor.
Orada ne, sahiden de gerek bir iek mi kyor? hayretle sordu Slavik.
Hayr. Madd bir iek, doal olarak orada mevcut deil. Bu bir nevi hayal gcnn
oyunu sanki. Bu sreci baka trl de adlandrmak mmkn: ilh Ak'n uyan,
aydnlanmaya ulama, Tanr ile tam olarak birleme; moka, tao, into. stediin
ad ver buna. Fakat tm bunlar, szler ve dindir. Buysa sadece olarak insann olumlu
dnceleri ve Sevgi hissiyle belirli bir g alan oluturmasdr ki, bu da kendi
srasnda bir taraftan etrafn saran gereklie etki ediyor, dier taraftansa insan
aklnn alglamasnn dhil frekansn deitiriyor.
Peki, ya ruh? sordum ben.
Ruh ise, bu zaten sensin, ilh gcn kendine zg sonsuz jeneratr, eer isterseniz,
fakat onu altrmak iin sizin Sevgi ile ilgili srekli dncelerinize ihtiya var... Bir
gn size daha ayrntl olarak ruh ve onun yaratl amacyla ilgili anlatrm.
Bu zaman konumaya Kostya girdi:
Siz dediniz ki, bu manev uygulama ok eski. Ne kadar eski?
Ben artk demitim size, insan bilinli bir birey olarak ne kadar mevcutsa, o da bir o
kadar mevcuttur.
Hayr, ama ne kadar yani, yedi, on bin yl nce mi?
Sen ok ksa bir zaman dilimini alyorsun. Uygarlam versiyonuyla insanlk
eskiden de defalarca var olmutu ve de stelik imdikinden daha yksek teknolojilere
sahip olarak. Bu uygarlklarn neden yok olduu ise, baka bir soru. Bir gn size bununla
da ilgili anlatrm.
Ama eer bu uygulama bu kadar eskiyse, onunla ilgili en azndan baz rivayetlerin
bizim uygarlmzda da kalmas lzm.
Koulsuz olarak. Lotus iei manev uygulamasnn nceleri de mevcut
olduunu, ok saydaki eski a kaynaklar doruluyor. Lotus, rnein, Eski Msr'n
seilmi firavunlarna veriliyordu. Ve eer sen bu konuyla ilgili edebiyat aratrrsan,
Msr'n efsane ve rivayetlerinde, hatta onlarn Gne tanrs Ra'nn bizzat lotus ieinde
doduundan bahsedildiine ikna olursun. Bu iek, zerinde sis'in, Horus'un, Osiris'in
oturduu taht vazifesini gryordu.
Eski Vedalarda, daha Sanskrite yazlm Hinduizm'in kadim kitaplarnda, lotus yine
merkez konulardan birisini oluturuyor. zellikle, Tanr'y temel eril ilhn timsalinde
grerek; Brahma-Yaratc, Vinu-Koruyucu ve iva-Yok Edici, yine unlardan
bahsediliyor: lh Vinu'nun bedeninden kocaman altn lotus ortaya kt, onun zerinde
lotus doumlu yaratc Brahma bulunuyordu. Bin ta yaprakl altn lotus byyordu,
onunla birlikteyse Kinat byyordu.
in'de u ana kadar aynen Hindistan'daki gibi, bu iek safl ve ahlk temizlii
temsil ediyor. Kiinin en gzel vasflarn ve zlemlerini insanlar lotusla
ilikilendiriyorlard. in'de, zel bir batdaki gkyznde lotus glnn bulunduu ve
orada biten her bir iein vefat etmi bir insann ruhuyla balantl olduu var saylyor:
eer insan erdemli birisiydiyse onun iei alyor, eer deildiyse onun iei soluyor.
Yunanistan'da lotus, Hera tanrasna adanan bir bitki olarak saylyor. Herkl kendi
seyahatlerinden birisini, lotus biiminde yaplm altndan gne kayyla yapmtr.
Fakat btn bu efsaneler ve rivayetler, ne var ki, bir o kadar da uydurma deil.
nsanlarn, bu eski manev uygulama sayesinde kendilerini terbiye etme gerekliklerinden
domutur tm bunlar. Sadece nceleri, insanlarn ounluunda hayvan balang
85

baskn olduu zamanlarda, Lotus iei yalnzca seilmilere, azdan oktan manev
olarak gelimi ahslara veriliyordu. Ve sonrasnda da dier insanlarn bu ahslar
tanrlar gibi alglamas doal bir ey. nk kendisinde Lotusu yetitiren, iindeki
ruhunu uyandran kii gerekten de tanrya benzer oluyor, zira o, Ak'ta bir tek
dncesiyle yaratyor.
nsanlarn ounluu iin manev aydnlanmann zaman geldiinde, ambala'nn
Bothisatva'lar bu manev uygulamay Buda'ya verdiler. Bizzat bu Lotus tekniini
yapmas sayesinde Sidarta Gotama, bodhi aacnn altnda otururken aydnlanmaya erdi.
Rigden'in izniyle Buda, onu halk arasnda yaymalar iin kendi rencilerine verdi.
Maalesef, zaman amnda insanlar Buda'nn retisini arpttlar ve bu manev
uygulamaya dayanarak bsbtn bir din yarattlar. Bu da una getirdi, imdi bu dine
inanan Budistlerin kendileri bile cennetlerini, insanlarn Tanrlar gibi lotus ieinde
doduu sra d bir yer olarak tasavvur ediyorlar. Onlar bu yeri aryorlar, oysaki bu yer
srekli olarak onlarn kendi ilerinde bulunuyor. Onlar Buda'dan da Tanr yaptlar, oysaki
iin aslnda o bu manev uygulama yoluyla geree eren bir nsand sadece. Lotusun
Budizm'in sembol olmas ve de Buda lotusta oturuyor veya Buda lotusta duruyor
deyimleri de buradan kt. O, sadece kendi misalinde insanlara, bir insann hayvan
balangcn yenerek nelere ulaabileceini gsterdi. O, bu manev uygulamay ilkin
hliyle insanlar arasnda yaygnlatrarak, insanln manev geliimi iin gerekten de
ok fazla faydal iler grd.
lh Ak' uyandrma zerine buna benzer bir dua da sa tarafndan verilmiti.
Meer dua ve meditasyon; bunlar ayn ey midir ki? soruverdi Tatyana.
Aslnda evet. sa'nn duas Gklerdeki Babamz da ayn ey. Sadece burada her ey
fazlasyla sradan, insanlar ekmek ve buna benzer eyler istiyorlar, fakat mana olarak
ayndr: insan kendisini manev olarak eitiyor ve dncelerini kontrol ederek, kendi
arzusuyla, kesin nan ve Sevgi'siyle iindeki ruhunu yetitiriyor.
Ksacas, Buda, sa, Muhammet ve tm bykler bu manev uygulamann ilmine
sahiptiler, zira ayn kaynaktan alyorlard. Bu da onlara bir tek kendileri gibi olmakta
yardmc olmakla kalmayp, fakat dier insanlara da tanrsal zlerini anlamalarnda
yardm etmeye olanak tanyordu. Buda'nn, sa'nn, Muhammed'in yannda olmak neden
herkesin houna gidiyordu? Neden, halk arasnda dedikleri gibi, ermi insanlar nur
sayor? Neden biz bazen, tamamen yabanc insanlarla karlatmzda, onlarn
yanndan uzaklamak istemiyoruz? nk onlar bu Sevgi'yi sayorlar. nk onlar
daima bu gc, iyiliin gcn, Ak'n gcn, insandaki bu ilhi tezahr kendilerinde
artryorlar. Byleleri hakknda yle diyorlar: bu insanda Tanr var. Ve bu gerekten de
byle.
O zaman ne, Sevgi'yle bu iek hakknda dnmek mi gerekiyor yalnzca? sordu
Andrey.
Hayr. Bir tek odaklanmak ve dnmek gerekmiyor, fakat en nemlisi, gne
rgs blgesinde bu scaklk hislerini uyandrmak ve onlar kendi hayrl dncelerinle
daima desteklemen gerekiyor. ou kiilerde hemen olmayabilir. nk tm bunlarn
zn anlamak gerekiyor, daha gereki canlandrmak ve yine tekrar ediyorum, tm bu
hisleri dourmak gerekiyor. Neden ben sizin dikkatinizi buna ekiyorum? nk insan
bu hisleri uyandrdnda, yalnzca aklyla deil, fakat akl alt dzeyinde, daha dorusu
bilinalt dzeyinde de onlar devam ettirmeye balyor. Bu da ruhun uyanna
gtryor. Ve onun uyanmamas sadece mmkn deil. Ve iindeki Sevginle onu ne
kadar ok beslersen, bir o kadar fazla uyanacaktr o, bir o kadar fazla kendin olmaya

86

balayacaksn, kendi iinde ezelden beri olduun gibi ve de dndaki fni kabuun gibi
deil.
Ve biraz sustuktan sonra, Sensei ekledi:
Hayat ok ksa ve manev z kalbinde ba tac etmeye yetimek lzm.
Bykl kkl btn grubumuz, Sensei'in szleri zerine bsbtn dncelere
dalm duruyorduk. Bana sirayet eden an heyecan ve hayranlk hislerinden dolay hatta
tm vcudumun zerinden bir tr rperme dalgas geti. Ben duyduklarma o kadar
arm, bu beklenmedik bilgilerden o kadar ok olmutum ki, bunlar syleyenin sradan
bir insan olduuna hatta inanasm gelmiyordu bile. Bende yle bir his yaranmt ki,
sanki onun derin, benim bak ama gre, bilgileri bu dnyaya ait deildi apak. Ben
bununla ilgili sormak istedim ama bir eyler beni tutuyordu. Ve ben bu bir eylerin
zaten her eyi bildiinden emindim, nk tm ruhunun derinliiyle bu Varla doru
can atyordu. Fakat ben bunlar dnr dnmez, aklm tekrar benimle tartmaya
balad, malm inan bana, bu sradan, normal bir insan ve sadece olarak bilgili ve her
tarafl bir biimde felsefeden, dinden, psikolojiden, tarihten, fizyolojiden, tptan, fizikten
anlyor... Dur bir hele! Nerelere att beni, dndm ben. Gerekten de bir insan
kendisinde bu kadar temel bilgiyi ayn zamanda barndrabilir mi? Dier taraftansa,
neden olmasn ki? stn yetenekli insanlar kyor ama, mesel Lomonosov gibi... veya
Leonardo da Vinci gibi, kim ki hepten kendi an gerilerde brakmt. Fakat nedense
hatrlayamyorum onlarn byle ak bir ekilde ruhla ilgili konutuklarn... Ya, sahiden
de onun kim olduuyla ilgili kafam niye yoruyorum ki. nemli olan beni ilgilendiren
sorularma cevaplar elde etmem ve de bunca zamandan beri bu kadar aradm eyi
bulmam idi. Doru sylyorlar, arayan her zaman bulur.
Ben yrekten, bir bebek gibi seviniyordum: Bu lzm olan eyin ta kendisi! Bu,
byklerin zerinde durarak seyrettii, sonsuzluun o kenarcna varma yntemi! Bu,
benim biricik ansm, tutunacam biricik saman pm. Ya, ne saman p, bu bildiin
Nuh'un gemisi ve bu gemide ne bedenin lm korkutur ne de ki sonsuzlua yzmek.
Evet, baka sorusu olan var m? ilgilendi Sensei.
Biz hayranlk dolu gzlerimizle ona bakarak susuyorduk. Bir tek Nikolay Andreyevi,
kim ki bizim grubumuzda azdan oktan ayk dnceli bir insand, cevap verdi:
Tamam, var sayalm, Tanr'ya ben tabi ki inanmyorum. Fakat psikolojinin bak
asndan bu baya ilgin bir seenek. Her eyi iyice dnmek lzm... ok fazla bilgi
var, hepsini sindirmek gerekiyor. Sorularsa sonradan ortaya kacak.
Tamam, o zaman, iyi kalpli bir sesle syledi retmen. Bu gnlk bu kadar
sanrm yeter, dalyoruz.

21

Benim keyfime diyecek yoktu. Tm yol boyunca duyduklarm zmlyor,


dncelerimde onun farkl yanlarn gzden geiriyordum. Ardndansa gzel keyfimin
nedenini aratrmaya koyuldum. Burada kesinlikle bir eyler yolunda gitmiyordu nk
sanki ben tamamen salklymm gibi bir durum vard ortada. Kendi izlenimlerimi az
buuk kartrdm zamansa, anszn ilerin ne yerde olduunu anladm. nceleri ben
ruhumun, yani ebediyete gitmesi gereken iimdeki o "ben"in, madd beynimde olduuna
inanyordum. Ve ben onunla dndm ve de benim tm dncelerimi onun
dourduunu zannediyordum. Fakat doktorlarn dediine gre, son zamanlarda beynimde
87

ciddi sorunlar ortaya kmaya balamt. Bu da beni fiziksel anlamdan daha ok ruhsal
anlamda bask altnda tutuyordu. Eer beynim hasar grmse demek ki ruhumda da baz
arzalarn olmas mmkn diye zannediyordum.
Ben abucak eve varp kendi tohumcuumu ekmek iin sabrszlanyordum. Sensei,
elbette, istediimiz yerde bu manev uygulamay yapabileceimizi sylemiti. Ama ben
yine de bu hayrl ie evde sessizlik ve huzur iinde balamaya karar vermitim.
Evdeyken abucak kendi ufak tefek ilerimin hepsinin stesinden geldim. Ve
bizimkiler televizyonun nne oturduklarnda ben de bu arada rahat bir ekilde "Lotus"
pozunda oturdum. Nihayet bunca beklediim an geldi. Konsantre olarak dndm ben:
"Tamam, ekme iinden balayalm..." Ama burada azck panie kapldm. Birincisi ben
u lotus tohumunun neye benzediini bilmiyordum. iein kendisini ne zamansa kitapta
grmtm, tohumunuysa, hayr. Ve genel olarak, bu ekme olay nasl gzkecek, tam
olarak neyin iine ekeceim? Tohumlarn topraktan nasl ktklarn grmtm. Fakat
bu nedense beni tatmin etmiyordu, hatta hayalen bile, ruhumdaki toprak benim
sonsuzlukla ilgili anlaymla badamyordu her naslsa. Biraz dndkten sonra ben
makul bir k yolu buldum. Eskiden annemin fasulyeyi slak bir bez parasna sararak
imlendirdiini grmtm. Bu seenek benim houma gitti. "Fasulye ise fena deil,
dndm ben. Sonuta bu benim hayal gcm. Ve nemli olan, iin zdr, Sensei'in
de dedii gibi".
Yeniden konsantre olarak ben, sanki kendi iimde, gne rgs blgesinde, kk
beyaz bir fasulyeyi yumuak ve scak bir eylere gmerek koyduumu hayal etmeye
baladm. Sonraysa iimden okayc szler syleyerek kendi tohumcuumu sevmeye
baladm. Ama hibir ey hissetmedim. O zaman ben de bildiim tm gzel szleri
hatrlamaya baladm. Ve burada ben aknlkla, bildiim iyi, gzel szlerin saysnn
kt ve azarlayc szlerden ok daha az olduunu fark ettim. nk sokakta, okulda ve
her yerde duyduum kfrler benim kelime hazinemi gzel szlerden daha sk olarak
dolduruyorlard. Benim dncelerim fark ettirmeden tekrar mantksal olarak birbirine
tutunan baz sonular dnmeye kayd. Bunun farkna varp yeniden iee konsantre
olmaya baladm. Ama bende hibir ey olmuyordu. Yirmi dakikalk bouna
abalarmdan sonra ben her hlde bir eyleri yanl yaptm dnmeye baladm.
Eninde sonunda ben de daha sonra Sensei'den ayrntl olarak nerede hata yaptmla
ilgili sormaya karar verip uyumak iin uzandm.
Ama gzme bir trl uyku girmiyordu. Etrafta her eyi yutmu bir karanlk hkimdi.
Odadaki eyalar ve mobilya kendi doal renklerini kaybetmilerdi. Ve ben dnmeye
baladm: "Bizim dnyamz ne kadar da hayal bir yer. Gerekten de yayormuuz hissi
bir yanlsamadan ibaret. in aslndaysa, ocuklar gibi kendimiz oyun icat edip, kendimiz
de oynuyoruz sonra. Yalnz ocuklardan farkl olarak bykler bymyor, nk
yarattklar hayale kendilerini o kadar kaptryorlar ki, artk geriye kalan her eyin de
byle bir gereklik olduunu dnmeye balyorlar. te tm hayatmz da byle bir
uydurmaca ve beyhude tel iinde gelip geiyor. Ama Sensei'in de dedii gibi, "gerek
sen, bu hakikaten de varln srdren ve senin ebed gerekliin olan iindeki ruhundur.
Sadece uyanmak, illzyondan gzlerini aman gerekiyor ve o zaman btn dnya
deiiverir..."
Sonsuz eyler hakknda dncelere daldka, iimde bir rahatlama ve huzur
hissediyordum. Ve burada ben, gsmde bir eylerin snmaya ve hatta ho bir ekilde
gdklamaya baladn hissettim. Kuyruk sokumundan enseme kadar btn vcudumun
zerinden rperme hissi geirmeye baladm. zerime yle bir ho, ylesine huzur dolu
bir hl kt ki, ruhumla tm dnyay kucaklamak istiyordum. Byle tatl bir ryayla
88

uykuya daldm ben. Uykum masallardaki gibi gemiti, nk sabahleyin uyandmda


daha nce hayatmda hibir zaman yaamadm bir esin ve rahatlk hissediyordum.
Okuldayken dncelerimle tekrar dnk hlimi armaya altm. Fakat srekli
olarak birbirini kovalayan okul haberlerinin ve birbirine ters duygularn yznden doru
drst bir ekilde konsantre olamyordum. Bunu yalnz son dersimiz olan edebiyattayken,
retmen monoton olarak yeni konuyu anlatt zaman baarabildim. Snfn bir yars
kapanan gzleriyle "dikkatle" onu dinliyor, dier yarsysa uykuyla mcadele etmeye
alyorlard. Bu zaman ben tekrar gne rgs blgeme konsantre olarak, tm
dikkatimi scaklk duygusunun ve mutluluk hissinin ortaya kmasna younlatrdm.
Benim gzel dncelerim ikinci plnda bir yerlerde dolap duruyorlard. Benim iin
nemli olan, iimde gerekleen eydi. Mutluluk beni sard, vcudum rahatlad ve
gsmde scakla dnen hafif bir basn hissetmeye baladm. Bundan sonra ben
sadece oturup bu hlimden haz duyuyor ve yeni konuyu dinlemeye devam ediyordum. Bu
arada da sonu olarak birka gn sonra anlald zere, bizzat bu andan sonra ben
sorunsuz olarak ve kendimi kasmadan retmenin anlatt her eyi net olarak
hatrlyordum. Benim bilincim iin bu ok sevindirici bir bulutu.
Derslerden sonra ben ktphaneye koup, lotus ieiyle ilgili eksik bilgilerimi
tamamlamak istedim. Fakat deiik kaynaklardan okuduum eyler beni gerekten
hayrete drmt. Oradan unlar rendim: "Lotus, suda karada byyen ok yllk
otsu bitkilerden olup, uzun saplara ve otuz santimetreye varan aplaryla byk ieklere
sahiptir... ve byk yapraklarn zerinde bulunarak... Lotus yapraklarnn ilgin bir
zellii var: onlar zel bir ince balmumu tabakasyla kaplanmlardr ve bu yzden de
suda slanmyorlar. Kendi tarafmdan ben bunu, ruhu da kt dncelerin, yani hayvan
balangcn bozamayaca eklinde deerlendirdim. O, kendi leminde "uyuyup"
gidecekti sadece.
"Lotus ieinin tohumluunun etrafnda sarmal olarak yerlemi, yirmi ikiden otuza
kadar, diplerinde solgun, yukarda ise parlak pembe renkli ta yapraklar bulunuyor". Ben
iein resmine baktm. iein merkezinde bulunan u tohumluk, altn renkli tpaya
benziyordu ve etrafndaysa ayn renkten bir sr klk vard. "lgin olan, lotus
ieklerinin her zaman gnee doru dnm olmasyd: iein bitki sapyla
birletii noktann biraz aasnda ' yakalayan' ve tepki blgesi olarak adlandrlan
alan bulunuyor''.
Onun tohumlaryla ilgili olaraksa ben akllara durgunluk veren u bilgileri okudum:
"Lotusun tohumlar birka yzyl (bazense birka binyl) boyunca, olaan st bir
ekilde yeerme gcn muhafaza etme yeteneine sahip. Belki de eski devirlerden
beri lmszln ve yeniden diriliin sembol olarak kullanlmas lotusun bu zelliiyle
balantldr".
Ve de bana baka bir ilgin ayrnty daha akla kavuturmak nasip oldu. "Lotus
homotermiye sahip. Bu da, iein dhil scakln, kularn, memelilerin ve biz
insanlarn yapt gibi, koruma yeteneine sahip olduu anlamna geliyor". "Lotus
iei deiik halklarn inanlarnda nemli bir yere sahiptir".
te renmeyi baardm eylerin hepsi bu. Fakat bunlar, Sensei'in srekli bahsettii
Lotus Sanat'nn neden bu iein erefine adlandrldnn anlamn ksmen kavramak
iin yeterliydi. Oysaki bunun anlamnn gerek manasn ben iimdeki bir yerlerde,
gerek "ben"in en derin ve en kuytu yerlerinde hissediyordum.

22
89

Birka gn sonra biz cmbr cemaat antrenmana giderken, ocuklar kendi


izlenimlerini ve sonularn paylamaya baladlar. Anlalan, her birimiz Sensei'i kendi
kafamza gre anlamtk. Ve bu dhil Sevgi'nin yetitirilmesi de herkeste farkl
farklyd. Kostik, kendisinin de ifade ettii gibi, lotus tohumunu "Evrenin bir tr hayat
verici esirine" ektiini hayal etmiti. Hem de bunu tam olarak dn yapmt. Tm bu
gnler boyuncaysa, Sensei'in szlerine kant bulmak iin var gcyle kitaplar
kartrmt. Onda hibir his falan olmamt, sadece tm bu sreci kendisi iin hayal
etmiti ve imdi de oturup sonucunu bekliyordu.
Tatyana bu Sevgi'yi, sa'nn onun kalbinde domas olarak hayal etmiti, nk byk
annesi tarafndan Hristiyan ahlkna gre bytlmt. Mutluluk, dhil hayranlk,
scaklk ve kalbinin bulunduu blgede hafif bask hisleri olmutu. Fakat kalbi armaya
balamt.
Andrey ise tm bu gnler boyunca lotusla ilgili dnerek, hedefe ynelik gne
rgs blgesine odaklanp hi olmazsa bir eyler hissetmeye uramt. Ancak nc
gn azck, belli belirsiz bir scaklk, hatta scaklk bile deil, fakat sanki "bir eylerin bu
yerlerde, dokunan bir ku ty gibi gdkladn" hissetmiti. Slavik iinse tm bunlarn
onun "organlarnn iinde" nasl olabileceinin hayalini kurmak bile mmkn olmamt.
Antrenman ncesinde bizim grubumuz, Sensei'in megul olmad an bekleyerek,
sorularmzla ona yaklatk. Biz kendi hislerimizle ilgili ona anlatmaya baladk. Tatyana
ise srann ona gelmesini beklemeden Sensei'e kalbiyle ilgili ikayette bulundu. retmen
onun elini ald ve uzman bir doktor hareketiyle onun nabzn yoklad.
Evet, taikardi. Ne oldu ki?
Bilmiyorum. Tanr'nn kalbimde domasna konsantre olduumdan beri o armaya
balad...
Ve arkasndan o, ayrntl bir ekilde kendi ilh Ak'nn uyandrlmasyla ilgili
anlatmaya balad.
Her ey anlald. Sen organna, kalbine konsantre oldun. Organn zerine ise
konsantre olmak olmaz. Kalp, bu kalptir zaten, bu sadece bir kas, vcudun pompas.
Onun zerine konsantre olduunda onun ritmini bozuyorsun, onun almasna engel
oluyorsun. Kendini ynetmeyi rendiin zaman, ite o vakit vcudunun almasna ve
organlarna konsantre olabilirsin. imdiyse bunu yaparsan yalnzca kendine zarar
verirsin. Bizzat gne rgsne konsantre olmak gerekiyor. Her ey buradan douyor. Bu
zaten Kundalini olarak isimlendirilen, "Lotustaki" ana akra'dr.
Evet, Kundalini uyandnda, galiba orada omurga boyunca bir ylan srnyordu.
Okumutum, Kostik kendi ok okumuluuyla hava att.
Byle bir tanm yogada var, cevap verdi retmen. Zamanla her eyi kartrmak
insanlara zg bir ey. "Lotusta" ise ezelden beri Kundalini, gne rgs blgesinde
bulunan akra'dr... Benim lotus ieiyle ilgili size anlattm eylerse, tekrar ediyorum,
sizin daha kolay anlamanz, alglamanz ve hissetmeniz iin olan imgelerden ibaret
sadece, fazlas deil.
Peki, genel olarak iin aslnda bu nasl gzkyor, ltfen anlatr msnz tekrar,
zellikle kafas basmayanlar iin, espriyle rica etti Andrey.
Burada sadece ruhunun gc, iindeki Sevgin'in gc yetitiriliyor. Mesel yle
diyelim, deta ok ama ok gzel bir eyler bekliyor musun gibi bir his yaranyor sende.
rnein, ok uzun zamandan beri hayalini kurduun, hasretini ektiin, tm kalbinle
arzuladn bir hediye bekliyorsun. Ve ite ona sahip oluyorsun, mutlusun, kran
90

hissiyle dolusun. Ve hatta vcudunun zerinden rperti dalgalar geiyor, yani bu hisleri
gne rgsnde yayorsun, deta senden ok gzel, ok iyi bir eyler darya
yaylyormu gibi veya bunun beklentisi iindeymisin gibi. te senin gne rgs
blgesinde yapay olarak dourduun ve daima ayakta tuttuun duygularn bunun gibi
olmas gerekiyor. Eninde sonunda bu da senin doal ruh hlin olmaya balayacaktr. Ve
insanlar da bunu hissetmeye balayacaklar. Yani sen bu mutluluu evrene sayorsun...
Ve hepsi bu. Orada illki iek veya baka bir eyin olmas gerekmiyor. Bunlar sadece
kolay alglanmas iin olan imgelerden ibaret.
Peki, ya vcudun etrafndaki iek. O, nasl oluyor?
Sen astral, mental ve dier enerji vcutlar kavramlaryla veya basit olarak, insan
evreleyen ok katmanl aura kavramyla ilgili duydun mu?
Evet.
te, bu iyiliin kuvvet alan byd zaman, sanki ta yapraklarn ok katmanll
hissi ortaya kyor sende. Sen kuatldn, korunduunu ve lotusun ierisinde
gelitiini hissediyorsun. Ve ayn zamanda da, dnyann zerindeki gne gibi kocaman
Sevgi'nin scaklyla her eyi sttn hissediyorsun.
Nerede olduundan ve ne yaptndan bamsz olarak bu sevgi gcn, bu hisleri ve
bu enerji akmlarn dourarak devaml srdrdn bir meditasyondur bu. Bunun
anlam da u: ne kadar fazla alrsan, bir o kadar gl olur onlar. Eninde sonunda bu
sre madd nitelikler kazanyor ve sen artk gerekten de olumlu ynde insanlara etki
edebiliyorsun. Yani sen bunu, tamamen kendin deitiin zaman yapabiliyorsun: hem
iindeki dncelerinde hem de dndaki hareketlerinde.
Andrey baka bir soru daha sormak istiyordu ama spor salonunun kapsnda uzun ve
zayf bir yal adam belirdi.
Tamam, ocuklar, Sensei Andrey'i nceledi, sonra konuuruz.
Biz kenara ekildik. Yal adam Sensei'le selmlarken onu bir kenara ekerek
heyecanla konumaya balad:
Biliyor musunuz, bugn Leningrad'dan bir akademisyen telefon etmiti, soluk
solua kalarak syledi o, Jorj vanovi. Muhakkak gn sonra burada olacan size
iletmemi rica etti...
Sonraki cmleyi ben iyi bir ekilde duyamadm, nk heyecann yenen "Kikirik"
daha alak bir sesle konumaya geti. Bense bu haberden baya bir hayrete dmtm.
"Akademisyen burada ne aryor ya? Hele bir de Leningrad'dan? Onun Sensei'le ne ii
olabilir ki?" Ben ar merakmdan az daha atlayacaktm. Ama bu zaman Sensei'in
yrtmesi iin grevlendirdii ba sempai antrenman balatt. Merakm tatmin etmeyi
bir kenara brakmak zorunda kaldm.
almalar zaman, Sensei'in "byk hediye beklentisi" hayal rneini pratikte
denedim ve bu hislerin bende fazlasyla iyi bir ekilde ilediini fark ettim nk daha
ocukluumdan beri bu hisleri ok gzel olarak hatrlyordum. Ve ben hafzamdaki bu
oktan unutulmu hisleri yeniden canlandrdm an, gne rgsnn merkezinde,
deiik ynlere doru yumuak kvrml akmlaryla ayrlan, tatl bir gdklanma
hissettim. Gerekten de bu an ok tatlyd ve mutluluk doluydu. Fakat bu durumu ben bir
dakika bile tutamadan o, kendiliinden kayboldu. Bu hisleri yeniden hatrlamak ve
dourmak iin yaptm deneme ise istediimden ok daha fazla zamanm alyordu.
Bylece kendi i dnyama kendimi kaptrmken, ben antrenmann nasl gelip getiini
fark etmedim bile. Bu arada, o unutulmaz antrenmandan sonra vcudum artk acmyordu
ve ar da tpk Sensei'in syledii gibi tam olarak gn sonra gemiti.

91

23

Tm sonraki gnler boyunca deiik ilerle urarken ben tekrar bu hisleri dourmay
deniyordum. Ama ben yalnz fiziksel bir i yaparken ve somut olarak "lotus ieine"
konsantre olduum zamanlarda iyi bir sonu ortaya kyordu. Dahas, ben en azndan az
buuk kendi dncelerimi takip etmeye baladm. Bir keresinde evde oturmu derslerimi
yaparken, gn boyunca neleri dndm hatrlamaya altm. Fakat brak
dncelerimi hatrlamay, hatta yaptm ilerin hepsini bile hatrlayamadm. Her ey
genellikle olduu gibiydi, ayrntlarsa ok zor ortaya kyorlard. Ve en nemlisi de: iyi
iler "byle olmas gerekiyor" kategorisinde yer alyor ve ok az hatrlanyorlard. Buna
karn olumsuz anlar, negatif duygusal da vurumlar bizzat en ince ayrntlarna kadar
hafzama kaznyorlard. te bu an, nasl derler, kendi ensemde hayvan balangcn
etkileme gcn bilinli olarak hissettim. Aklmda kendiliinden Sensei'in szleri
yankland: "Dnce madddir, nk madd beyinde douyor. Bu yzden de kt
dnce insan skyor. Bu, her zaman insan yenmeye alan birinci Muhafz
oluyor. Bir gn daha ayrntl olarak anlatrm size, dncelerinizin nasl olutuunu ve
onlarn sizin zerinizdeki egemenliinin neden bu kadar gl olduunu". Dndm ki:
"Ve neden Sensei her eyi hemen anlatmyor da, hep belirsiz 'sonralara' erteliyor. Bazlar
iin bu 'sonralar' hibir zaman gelmeyebilir ama... Dier taraftansa ilk antrenmanlar
zaman onun anlattklarndan anladklarmla imdi anladklarm 'yerle gk kadar farkl'
eyler. nceleri ben yalnzca dinliyordum ve ancak imdi, zaman amndan sonra, bir
eyler anlamaya balyorum, nk uramaya ve kendi zerimde almaya balamtm.
Baz sonular, baz deneyimler, kazanmlar ortaya kmt ve bunun bir sonucu olarak da
somut sorular yaranmt. Somut sorulara ise Sensei her zaman somut cevaplar veriyor".
Ve burada kafama dank etti: "O, sadece bizim onun sylediklerini anlamamz ve nasl
derler, bu szleri kendimizden geirirken de aklmzn bamsz olarak her eyi dnp
tanarak, ruhumuzun tarafn semesini bekliyor. Baka trl tm bu deerli bilgiler,
Sensei'in de ifade ettii gibi, bizim iin bo bataki bo nlama olarak kalmaya devam
edecekti. Sensei, devaml kendi zerimizde almamz gerektiini, hayatn her
dakikasnn kymetli olduunu ve bu dakikay Tanr'nn bir ltfu olarak kendi ruhumuzun
gelimesi iin kullanmamz gerektiini sylyordu". Bu szckler bana z gven ve
iyimserlik aladlar. Sonrasnda vcudumun zerine duyumsamazlk kt
zamanlarda sk sk bu szleri hatrlyordum.

24

Kt hava artlarna ve bu yl her zamankinden fazla yam kar yznden ulam


aralarndaki aksaklklara ramen meditasyon almasna hepimiz zamannda geldik.
Sensei zaman kaybetmeden bizim "Lotus ieini" yetitirme denemelerimizi
mzakereye balad. Nikolay Andreyevi, dnce kontrol iin en iyi yntemlerden bir
tanesi olarak bizzat psikoterapik bak asndan kendi sonularna hayran kalmt.
Anlattklarnn sonunda o, dnceli dnceli konutu:

92

Bo zamanmda sylediklerinizin hepsini ayrntl olarak dndm de ve bende


yle bir soru ortaya kt. Siz diyordunuz ki, bu Sevgi titreimleri kiiyi dier insanlarn
olumsuz etkilerine kar koruyor. Peki, hangi etkilerden ve bu nasl kendini gsteriyor?
Olumsuz etkiler deiik trden olabilir. Bu, kt bir bak, nazar, halk arasnda
dendii gibi, by...
Nazar m? By m? samimi olarak ard Nikolay Andreyevi. Ben, nazarn ve
bynn sadece halk masal olduunu dnyordum, stelik baz giriimci kategoriden
kiiler iin baya bir kazan salayan trden.
u "halk masal" zaten bu dnce olgusunun doada var olmasndan dolay mevcut,
ama bu henz yeteri kadar salam temelli bilimsel dorulamaya sahip deil. Gerekteyse,
olumsuz dncenin kendini gstermesi var olan bir ey. Ben defalarca, dncenin
madd olduunu sylemitim. Ve bunu ada dzeyde de kantlamaya alyorlar. Ve
ilerledike bunun bilimsel kantlarn daha da fazla bulmaya balayacaklardr. Dnce;
bu bir bilgi dalgasdr. Onun bilgisi belirli bir frekansta ifrelenmi ve bizim madd
beynimiz, daha dorusu, onun derin yaplar bu frekans alglyor. Ve bir insan senin
hakknda kt bir eyler dnd zaman, doal olarak, senin beynin bilinalt
dzeyinde bunun hepsini yakalyor. Ve bu kod zldnde beynin bu olumsuz olay
sende modellemeye balyor ve bu da sonrasnda bilinalt tarafndan verilen bir bilin
d komut olarak hayata geiriliyor. Bu da zaten, bir hastalk veya baka bir eyle
kendini ortaya karan by oluyor. Bu bir taraftan byle. Ama dier taraftansa, eer
birey kendi etrafnda belirli frekans zellikleri olan dalga alan oluturuyorsa... basit
olarak sylersek, Sevgi aurasn yaratyorsa, o zaman tm fizik yasalarna gre, brak
sizin beyninize ulap orada komut eklinde ortaya kmay, olumsuz bilgi bu kuvvet
alanna nfuz edemiyor bile. Neden peki? nk bu kuvvet alan ok daha gl...
Toplumsal olarak insan, baya karmak bir yapdr. Ve o, yalnzca mimikler, jestler ve
ses yardmyla bilgi al veriinde bulunmuyor. Hatta prensip olarak u ses bile ne
oluyor? Bu dncelerin frekansndan farkl dier frekanslarda bulunan ve bizim
tarafmzdan duyulan genilikteki dalga titreimleridir.
O zaman bizim ses alglama olanaklarmz, sadece kendine has bir bilin
illzyonuyla m snrlanm oluyor? bir eyler hakknda dncelere dalm Nikolay
Andreyevi sesli olarak ifade etti.
Tabi ki. Bak rnein, bilim resmen, insann frekans geniliiyle snrl olduunu ve
yalnzca yirmi hertzten on sekiz kilohertze kadar bir genilikte duyabildiini belirlemi.
Ama nedense ultra seslerin dnyasn kefettiklerinde insanlar yunus balklaryla
"konumay" rendiler. Bu da yine, insann bilinli olarak etrafn kuatan rengarenk
dnyann yalnz ok az bir ksmn algladnn bir kant. Buna karn onun bilinalts...
etrafn kuatan dnyada olanlardan ok daha fazlasn tespit ediyor.
Peki, insan bunu her naslsa hissediyor mu? sorusunu sordu Stas.
Evet. Ama yalnz sradan bir insan bunu sezgisel dzeyde, yani bizim halk arasnda
dedikleri gibi, "altnc" hissiyle hissediyor. Manev olarak gelimi bir ahs ise daha
bilinli bir dzeyde alglyor artk. Sevgi titreimlerinden oluan kuvvet alann
kendisinde oluturduunda, insan olumsuz bilgi akmlarna kar, yani basite sylersek,
kt dncelere kar korunmu oluyor. Bu durumda da o, kendi iindeki mcadeleyle
oyalanmyor ve deerli zamanyla gcn buna harcamam oluyor.
Peki, gerek hayatta nasl oluyor bu? nk insanda her zaman her ey byle
przsz olmuyor, siyah ve beyaz aln yazs var, ilgilendi Viktor.
Siyah ve beyaz aln yazs bir tek senin bilincinde var, bunu kendi hayal gcnle
yaratan da bizzat sensin. Eer sende her ey ok gzelse, sen artk bilinalt dzeyinde
93

kt, olumsuz bir eyler bekliyorsun. Madem ki sen kendini buna ayarlyorsun, o zaman
sonu olarak da bunu elde ediyorsun. Srf kendimiz, kendimiz iin byle bir oyun
uydurduk, ve kendi... bamza da sorunlar. Doada byle bir ey yok. yiyse, demek ki
iyidir. Berbatsa, demek ki aptal olan sensin. Baka anlam yok.
Arkadalarm olabilecek tm itirazlar dibinden baltalayan byle bir cevab
duyduklarnda glmsediler.
Peki, bu manev uygulamayla eyden temizlenmek olur mu... ey... Jenya biraz
ekinerek, kelimeleri seti, gnahlardan m desem. Yani ksacas, hayatnda yapmay
becerdiin o kt eylerden?
Doal olarak. nsan, senin dediin gibi "gnahlarndan temizleniyor" nk o, bir
tek iledii eyden dolay pimanlk duymakla kalmayp, fakat daha da nemlisi bunu
artk yapmyor ve tekrar yapmay da istemiyor, zira bu fiiller onun iin yabanclayor
artk. O, bilinalt ve bilin dzeylerinde onlar unutarak, tm olumsuz eyleri
kendisinden skp atyor Eer srekli vicdan azab veren eskiden yapt ilerden dolay
eziyet ekiyorsa, o, kendi ruhunun uyandrlmas iin alarak iinde yetitirdii
Sevgi'nin gc sayesinde otomatik olarak tm bunlardan temizlenmi oluyor.
Peki, ne iin "gnah seni batrr" diyorlar? sordu Andrey.
Evet, batrr. nsan kt bir ey yaptnda bu fiil bilinalt ve bilin dzeyinde, deta
bir solucann onun beynini kemirmesi gibi, onu rahat brakmyor. Sonu olarak bu da
lser veya belki kalp krizi, beyin kanamas vesaire olarak kendini da vuruyor. Yani,
neresinden tutarsan tut, sonu olarak eer hibir kar nlem alnmazsa bu ktlk insan
iinden ldryor.
Peki, iyi bir ey mi yoksa kt bir ey mi yaptn insan nasl anlayacak?
Her bir insan, ok gzel bir biimde neyi iyi neyi kt yaptn anlyor. nsan ne
kadar horozlansa da, bakalarnn nnde kendisinin ne kadar kyak, ne kadar iyi, ne
kadar spermen birisi olduunun gsteriiyle urasa da. Ama iin gereinde o,
kendisiyle ba baa kaldnda, kendisi iin korkuyor. Akam yataa uzandnda,
zellikle de eer yalnzsa veya karanlk bir yolda yrdnde korku duyuyor. O, harika
bir biimde birilerinin ona baktn hissediyor. O, bu bak kendi zerinde hissediyor ve
bu da onu eziyor. Ve o, lmden korkuyor nk orada o... ya, yumuak bir deyile, hap
yutacaktr.
Peki, orada ne olacak, lmden sonra? sordu Stas.
yi birisi iin, yle diyelim, temizlenmi, iinde Tanr'yla beraber olan birisi iin
korkacak hibir ey yok nk o, orada da iyi durumda olacaktr. Brak o, manev
geliiminde yksek zirvelere erememi olsun, brak o, niha olarak kendi ruhunun
zgrlne ulaamam olsun, daha basit sylersek, sonsuz Ak'la, Tanr'yla,
Nirvana'yla birlememi olsun, nasl isterseniz yle de adlandrn, din anlaylara
greyse cennete veya Tanr'nn krallna girememi olsun, ama o, yinede kendi ruhunu
gelitiriyordu, o, buna doru can atyordu... Cennet; bu moda olduu iin kiliseye giderek
senin gibi ibadet eden ve kendilerini kltrl zanneden arkadalarnla beraber fiziksel
olarak gezip tozduun bir yer deildir. Tm bunlar samalk, istersen btn hayatn bu
ekilde ibadet edebilirsin. nemli olan senin gsterile uraman deil, fakat ne
dndn ve de ne yaptndr. nemli olan, iin znde senin kim olduun ve
kendini nasl gelitirdiin, kendi manev geliiminle nasl uratndr. Bak, eer sen
belirli bir zgrlk dzeyine ulatysan, ve Tanr'nn nne onun olgunlam ocuu
gibi kyorsan, bak ite bu baka bir ey. Bu seni kendine doru eken ana hedefindir.
Sen gitmisin, zgrsn, senin nnde yldzlar, senin nnde mkemmelliin
sonsuzluu duruyor. Fakat bu ruh hlini sizin iin anlamak bile ok zor.
94

Ama eer sen kt birisiysen, olumsuz bir zneysen, yle diyelim, sende madd zn
ar basyorsa, eer sen kendi madd refahn salamak iin bakalarn eziyorsan, yani
onlara ktlk yapyorsan ve bu arada da kendini dzeltmek iin almyorsan, o zaman
senin hlin orada da baya bir iler acs olacaktr.
Ya, burada yle ne var, Tanr'nn adna papazlara rvet verdin mi, tm gnahlarn
toptan affederler, espri yapmaya alt Jenka.
Papazlar belki de affeder, ama Tanr'nn affedeceini sanmam. Her hlkrda, eer
sen hatta kilise ina ederek, ackl bir ekilde kendini affettirmeye alyorsan, ama
yaptklarndan pimanlk duymayp kendi vicdanna gre yeni bir hayata balamyorsan,
senin tm bu "kefaretlerin" anlamsz ve sama olur. nk Tanr, srf O'nun iradesiyle,
insan ruhunun geliimi ve imtihan iin yaratlm madd nimetler eklinde senin
tarafndan verilen baz "kefaretlerden" daha ok, senin ruhunun, yani kendi paracnn
yetitirilmesine ilgi duyuyor.
Peki, orada baya bir iler acs olacak, nasl yani? sordu Andrey.
Ya, nasl desem, sizin anlamanz iin aklamak ok zor. Fakat yaklak olarak yle
bir ey. Kendiniz iin en ama en iren bir ey dnn, banza gelebilecek en korkun
bir ey... Dndnz m?
Dndk.
te, bu orada olacak en iyi eydir, hem de ok uzun bir sreliine... Ben sizi
korkutmuyorum, ben olduu gibi anlatyorum. Her bir insan kendi davranlarndan
sorumludur. O, belki de sorumlu olduunun farknda bile deil, geri bilinalt dzeyinde
ne yaptnn tamamen farknda oluyor. Her kesten gizli kendi karlarn gdyor,
maddeci taraf onda baskndr, alyor, aldatyor, kendi byklk kuruntusunu tatmin
ediyor, tek bir kuruu bile ok gryor veya yle dnyor: "Benim param ok, yahu,
ben lemin kralym!" Ya, sen ne kralsn ulan, yarn geberip gideceksin, ite orada sana
bakacaklar, kim olduuna... Ve de en ilginci, herkes bunu hissediyor ve anlyor. Bu
yzden de birok insan hayatlar boyunca sarka gibi bir keden dierine, bir dinden
dierine sallanp duruyorlar. Ama iin aslndaysa sizin yerinize hi kimse hibir zaman
gnahlarnza efaat edemez. Hayallere kaptrp kendinizi kandrmann veya bunu
kimsenin bilmeyeceine ve ansnzn yaver gideceine olan sama umudunuzun yerine,
sizin kendi i dnyanza ynelik gerek eylemlerinizin olmas, ruhunuzun gerek
olgunlua erimesi lzm. Brak yaptnz eyleri, kafanzdaki her bir dncenizi bile
saptayan Muhafz kendi iinizde bulunuyor. Ve srf onun "hafza kaytlar" esasnda sizin
ruhunuzun gelecek kaderi belirleniyor.
Demek ki, zengin olmak ktym, Slavik kendi sonucunu kard.
Hayr, zengin insan; bu iyi, bu harika bir ey. Ama ite, hl fakirlerin olmas; buysa
kt bir ey, zc bir ey. Zengin insanlarsa; bu gzel bir ey, onlarn kendileri iin,
kendi geliimleri iin ayracak zamanlar var, eer tabi ki bu zaman doru bir ekilde
kullanyorlarsa.
Syler misiniz, ltfen, Nikolay Andreyevi tekrar konumaya katld, "Lotus
ieine" dnersek, ben merak ediyordum da, insanlarn hepsi mi bu Sevgi titreimlerini
olumlu karlyor?
Byk bir ounluu. Fakat bu Sevgi titreimlerini ar derecede olumsuz alglayan
bireyler de var. Bu onlar kukulandryor, geri itiyor. Bu da onlarn bilincinin kusurlu
olduunun bir gstergesi. Yani, onlarn ruhunun bu insann nmlaryla olan
temasndan uyanmamas iin akl etkinlemeye balyor ve onda var olan tm olumsuzluk
yzeye yansyor. Bu da bu bireyin ok kt, iren birisi olduu anlamna geliyor, geri
o kendisinin harika ve ok iyi birisi olduunu dnebilir veya bir yn insan ona
95

vgler yadrabilir. in aslndaysa o boktan ibaret. Neden dolay peki? undan dolay
ki, o, tm bunlara ar derecede olumsuz tepki veriyor. Onun aklnda hayvan balang
ruhunun zerinde hkim oluyor.
Biz biraz suskun kaldk.
Biliyor musunuz, geenlerde kitaplar kartrrken tesadfen, Yelena
Blavatskaya'nn kendi el yazmalarnda ok uzaktan "Lotus ieini" anmsatan ve kendisi
tarafndan "Dnya'nn gl" olarak isimlendirilen zel bir manev uygulamadan
bahsettiini buldum, kendi bulgusuyla vnd Kostik.
Evet. Bu, "Lotus iei" manev uygulamasnn bir yanks. Ama Blavatskaya orada
ok eyi birbirine kartrm. Ve bu da alacak bir ey deil, nk o da deiik
lama'larn ona anlattklarndan karak yazm, gerek kaynaktan deil.
Ben bir de, "lotusun" uyannn Budizm'deki en yksek mertebe olduunu
okumutum. Ama orada bunun ncesinde o kadar ok aama, basamak ve imtihanlardan
gemek gerekiyor ki...
Ya, tm bunlar samalk. Tm bu abur cuburlar artk sonradan insanlar kendileri
iin bedavaya ekmek aacn yani dini yaratmak iin dnp buldular. lk bata ise Buda
insanlarn ounluu iin saf haliyle bizzat bu basit, herkes iin ak, ruhun uyandrlmas
zerine olan "Lotus iei" manev uygulamasn vermiti. Her ey ok basitti.
Kendi mritleri iin de mi?
Kendi mritleri iin de nce bu manev uygulamay veriyordu. Sonrasndaysa,
onlarn uyanma seviyelerine gre, daha ince ilimleri.
Siz daha geen sefer diyordunuz ki, Buda'nn verdii ilimler ksmen yitirilmi,
Kostik bir trl sakinlemek bilmiyordu, ksmen ise arptlm, benimse okuduuma
gre Dalay Lama onlara sahip ve de kendi rencilerine veriyor, Dalay Lama ise
Budizm'in en balca akmlarndan birisi olan Lamaizm'de, "yeniden doanlar" arasnda
yksek sfata sahip ve de ok saygdeer bir Bodhisatva'nn yeryzndeki cisimlemi
hliymi... Avolokaevara'nn... Yok, yle deil. Avolokitevara'nn, zar zor
syleyiverdi Kostik, yani, onlarn dediine gre, canl Tanr'nn. Orada hem de, bu
canl tanrnn lmnn, onun yeryzndeki yeni cisimlemesinin balangc olduu
yazyordu. Ve yksek lama'lardan oluan bir tr zel komisyon, Dalay Lama'nn
lmnden sonraki bir yl boyunca doan bebeklerin arasndan onu "arayp
buluyorlarm". te ben de dnyorum da, eer bu Bodhisatva srekli olarak yeniden
douyorsa, meer bu ilimler kaybedilebilir mi ki?
Kim?! Dalay Lama, Bodhisatva'm?! Ya, o, Bodhisatva'nn parodisi bile deil. Zira
Dalay Lama kendi benliiyle kim oluyor ki... Neyse, sizin gerekten de anlamanz iin
ben bunun tarih ncesini anlatacam. Buda'nn retisi ilk bata azdan azayd. Fakat
manev uygulamalarn, zellikle de "Lotus ieinin" basitliinden ve herkese ak
olmasndan dolay bu reti insanlar arasnda geni yank uyandrmt. Onun felsef
retisi, neredeyse, dnn bir kere, neredeyse lmnden alt yz yl sonra ilk defa
olarak milttan nce 29 senesinde takipilerinin anlattklarndan palmiye
yapraklarnn(Tripitaka) zerine yazlmt. Bu, Buda'nn gerek retisinin artk
arptlm bir versiyonu olan en eski, en birinci Budist edebiyat derlemesidir. nk
onu yazan insanlar bu ilimlerin sayesinde kiisel zenginliklerini, yani bizzat bu temellerin
zerine din ina etme hedefini izliyorlard. Bundan baka, Buda'nn lmnden sonra
onun rencileri arasnda blnme oldu. Onlarn bir ksm geleneksel grlere, hinayana
denilen ve Sanskrite'de "kk tat" veya kurtuluun "dar yol"u anlamlarna gelen
mezhebe bal kalmlard. Bu mezhep balang biimiyle az ok geree yaknd nk
esas vurgu, insann kiisel abalaryla niha kurtulua(nirvana'ya) ykselmesi yoluyla,
96

samsara'nn balarndan(ruhun bir bedensel kabuktan dierine g) zgrln


kazanmas zerine yaplyordu. Ve hatta o bile zamanla insanlar tarafndan byk
lekte tahrif edilmi, karmak, atafatl bir klt hline getirilmiti.
Ama ite bizzat dier mezhep, mahayana, hangisi ki Sanskrite'de "byk tat",
"kurtuluun geni yolu" anlamlarna geliyor, bizim Dalay Lama ile ilgili hikyemizin
balangc oluyor. Mahayana'nn akm Budist retisinin her tarafn reforma tabi tutarak
Buda'y, bilge retmen'den tipik ilha, "Bodhisatvalar" ise; onun emanasyonlarna
evirdi. Onlarn anlayna gre, bu dinin ynetici zirvesine ulaan her bir kii isterse
Bodhisatva olabilirdi. Geri Bodhisatva szcnn kendisi tamamen baka bir anlam
tayor. Bu szck ambala'dan kma bir szck.
"Bodhisatva", Sanskrite'den kesin tercmede u anlama geliyor: "onun mahiyeti,
ilimdir". Buda bu anlay insanlar arasna, o zamanki manev geliim seviyesini gz
nnde bulundurarak sokmutu. Ama hatta onun tanmnda bile bu kelimenin anlam
yle sesleniyordu: "Bodhisatva; bu ambala'dan olan varlk, yksek Mkemmelie
ulam ve nirvana'dan kmtr, ona tekrar girme iradesine sahiptir, ama insanlara kar
olan Sevgi'sinden, canl varlklara olan merhametinden ve onlarn gelimesi iin yardm
etme arzusundan dolay bundan vazgemitir. u sahte "bodhisatvalar" ise ne yaptlar.
Onlar sadece birka kelimeyi Buda'nn tanmndan karverdiler: "ambala'dan olan",
"nirvana'dan kmtr", "iradesine sahiptir" ve bir de "onlarn gelimesi iin yardm
etme" szlerini kardlar ve kendi yorumlar ile deitirdiler, bunun sayesinde de
kelimenin anlamn bsbtn deitirip kendi karlarna uygun olarak yeniden
oluturdular. Onlar her naslsa dnyann bunu hibir zaman renemeyeceini
zannettiler. Ama bu olay onlarn hakik ilimlerle ilgili snrsz aptalla sahip olduklarnn
bir gstergesi. Hakik manev ilimleri ne kadar arptsalar da, ne kadar gizleseler de, ne
kadar yok etseler de, onlar yinede gerektii zaman ambala tarafndan insanlarn ilgisine
saf hlleriyle duyurulacaklardr, zira bu yeryzndeki tm retilerin kt, Dnya
zerindeki manev ilimlerin biricik billr kaynadr.
Bodhisatva olmak insanlar iin imknsz. Geri insanlk tarihinde birka istisna
ahslar olmutu, onlar kendi ruhlaryla Bodhisatva'nn dzeyine kmay baarmlard.
Fakat bu istisna insanlarn says bir elin parmaklarn gemiyor, hem de insanln
mevcut olduu tm tarih boyunca, yoksa ki sizin bildiiniz tarih anlamndaki u kck
zaman aral boyunca deil. Evet, ite insanlarn kendi zerilerinde alarak manev
planda yapabilecekleri en yksek ey, tekrar altn iziyorum, kendi zerilerinde
alarak; bu kendi ruhunu Ak araclyla yle bir mertebeye gelitirmektir ki, artk
lm onun zerinde hkm sahibi olamyor, yani yeniden doumlar zincirinden
kurtularak ilhi Ak'la, nirvana'yla, nasl isterseniz yle de deyin, birlemektir. Sizin iin
u anda hatta, "nirvana" kelimesinin manasn anlamak bile zor. Fakat hibir dnyev
mutluluk, bu yksek durumun binde biri kadaryla bile karlatrlamaz.
O zaman Bodhisatvalar, sahiden de ambala'dan olan varlklar m oluyor? sordu
Andrey.
Evet. Onlar orada, insanlar arasnda kametgh olarak bilinen, kendi kk
dnyalarn yarattlar. Ve ister bilimsel, isterse de manev ilimler olsun, insanlarn manev
olarak yetimeleri ve kendi ruhlarn gelitirmeleri iin bizzat oradan dnyaya veriliyor.
Peki ya Mesih'ler? Onlarda m Bodhisatva? merak etti Stas.
Bazen Bodhisatva'lar da ana retiyi verirken, Mesih olmak zorunda kalyorlar.
Ama ok nadiren. ounlukla bir kural olarak, onlarn sradan insanlar arasndan
yetitirdikleri rencileri Mesih oluyor.
Nasl yani?
97

Bir gn bununla ilgili size anlatrm. Yoksa biz baladmz konudan ok


uzaklatk... Evet, ite Bodhisatva kimseye kendisinin kim olduunu ispat etmeye
kalkmayacaktr ve de dahas hibir ekilde din yaratmaya balamayacaktr. Bodhisatva,
insann manev z hakknda, onu nasl gelitirmek gerektii hakknda reti verebilir.
Ama hibir koulda din getirmez... Gerekteyse her bir din, sadece olarak ona nderlik
eden bir avu insann byklk kuruntularndan doan muazzam bir ticar ovdur ve
kurulma sebebi de aptal eekler srsnn srtndan para kazanmaktr.
Ama niye hemen aptal diyorsunuz ki, gcenmi bir sesle syledi Ruslan.
nk bu insanlar kendi renimlerinde baya bir dar dnceli hle geliyorlar .
Onlara srekli bir tek kendi din liderlerinin konumalarn dinlemelerini, bir tek kendi
kitaplarn okumalarn ve bir tek onlarn srsne tutunmalar gerektiini anlata anlata
kafalarna akyorlar, zira dier tm dinler yanlm. te, mesel, uzaa gitmeden bizim
konumamzn konusuna geri dnelim, bu "ovmenler" Buda'nn retisiyle ne yaptlar.
Birincisi, onlar kendi rahatlklar iin, millet tarafndan daha az soru olsun diye Buda'nn
kendisinden tanr yaptlar. kinci olaraksa, karmak din ayinleri, tapnmalar, ibadetleri
araya sokarak, "bodhisatva hocalar" ov kltnn sayesinde millete "kurtuluun geni ve
dar yolunu" gsterdiler. Sradan bir insansa yalnz onlarn uydurduu trenleri, dualar,
ahitleri ve tm karmak samalklar yapmak zorunda olmakla kalmayp, hem de onun
"kulaklarn doldurduklar" iin onlara ba yapmal, stne stlk bir de kaytsz artsz
onlara itaat etmek mecburiyetinde olmalym. Uzun szn ksas, bu sahte
"bodhisatvalar", iin aslndaysa sadece olarak kurnaz ve akll insanlar tarafndan,
sradaki ekmek aac olan din yaratld.
imdiyse biz Dalay Lama konusuna geri dnelim. te, Budizm'in reforma tabi
tutulmasyla ilgili tm bu oyunlar II asrda yaam Nagardjuna evirdi. Bu baya bir
akll, ama karc niyetleri olan kurnaz bir insand. O, bir Hint filozofu, ilhiyats, airi
ve unyavada(madhyamika) okulunun kurucusuydu. imdiyse en nemlisi: Nagardjuna
basit olan zorlatrd, Buda'nn insanlar iin tahsis ettii ilimleri iyice arptt ve
ksmen kendi cebine indirdii iin ve de reti'nin anlamn ba aa ettiinden dolay,
Rigden Djappo tarafndan sert bir cezaya arptlarak, ebediyen bilinli olarak yeniden
domalara mahkm edildi.
Peki, Rigden Djappo kim oluyor? sordu Kostya.
Rigden Djappo, ambala'da Bodhisatvalar topluluunun nderliini yapyor... te,
sonrasnda Nagardjuna'nn ahs tarihte farkl isimler altnda tannyordu. Sonu olarak,
1391 senesinde Gendunduba'da bizzat onun varl yeniden doarak ilk Dalay Lama
oldu. Bir zamanlar o, insanlarn ona secde etmesini, onun ne kadar yce bir akl hocas
olduuna hayranlk duymalarn istiyordu... Zenginlik, ihtiam ve ona tapnma onun
houna gidiyordu. imdi Dalay Lama'nn zenginlii ok, imdi onun ihtiam bol,
dnyann drtte biri ona secde ediyor. Ama dier taraftansa onun mutluluu yok ve
olmayacak da. O, ebediyen bilinli olarak yeniden domalara ve sonsuza kadar dhil ac
ekmelere mahkum. O, nirvana'ya kp gidemiyor, onun iin ksr dng hline gelen
srekli bilinli yeniden domalardan kurtulamyor. Sadece olarak onu bu dnya
hayatndan hi kimse brakmayacak. Her defasnda, sradaki hayat zincirinde o, 13 yana
bastnda, yani ergenlik ana girdiinde, insann hayat enerjisinin ve Uzay'la olan
bann uyand zaman, daha basit olarak sylersek, bir ahs olarak uyand ve kim
olduunun bilincine varmaya balad vakit, ite bu onun tm hayat boyunca tayaca
byk bir acdr.

98

Amma da acym bu! Kostik'in azndan kt. Ya, bu ki Dalay Lama, onun her
eyi var! Her eye sahip olmak ve srekli yeniden domak bir mutluluk. Byle bir hayat
nasl bktrc olabilir?!
retmen yorgun bir bakla delikanlya bakt:
Ya, nasl anlatsam ki sana... Sen, rnein, "ln beyaz gnei" filmini seyrettin mi?
Evet.
Hatrlyor musun, gmrk Vereagin yemee otururken, kars onun nne bir
leen dolusu siyah havyar koyuyor. O ise bakp yle diyor: "Yine u havyar! Ya, u
lnet olasca eyi artk, yiyemiyorum. Gidip, ekmee falan deitirsen mi bari". Yani, her
ey bktryor hem de ok abuk. Hayatsa kat fazla bktryor. Eer sen bir zamanlar
baka vcutlarda yaadklarnn en azndan bir ksmn hatrlaya bilseydin, senin bu vcut
klfnn monotonluundan sadece olarak miden bulanrd. Bilinli olarak yeniden
domak ve bunun senin aln yazn olduunu bilmek; bu korkun bir ey ve sen bunun ne
kadar korkun olduunu hayal bile edemezsin. sa, ncil'deki Yahudiyi bouna
lmszlkle cezalandrmad. O hikyeyi hatrlyor musun?
Kostik akn akn kafasn sallad:
Hayr.
sa'n armha germeye gtrdklerinde, O'nun durumu ok ktyd, ok ard, O,
susuzluktan yanyordu. Ve O, Agasfer isimli bir Yahudinin kaps nnde durduunda ve
su istediinde, dieri bunun yznden cezalandrlacan dnp kendi hayat iin
korkarak, kaba bir ekilde sa'n kovdu sa ise ona syledi: "Sen kendi hayatn iin
korkuyorsun, o zaman sonsuza dek yaayacaksn!" O zamandan beri de, Agasfer
lemiyor ve ne kadar bksa da dnyada dolamaya devam ediyor.
Ve ne, o, hi ama hibir zaman affedilmeyecek mi? acyarak sordu Tatyana.
Genel bir balanma olmad ve btn dnya affa snmad srece, hayr. Ama
bu artk baka bir mevzu.
Sensei saatine bakt.
Tamam, ocuklar, meditasyon yapma zaman, yoksa bizim sohbetimiz daha ok
uzar. Bugn biz bazlar iin tekrardan, bazlar iinse ilk defa olarak bacak akra'larn ve
"Hara" akra'sn altrmaya alalm.
Nerede bulunuyor onlar? sordu Slavik.
Bacak akra'lar ayaklarn ortasnda, "Hara" akra'sysa gbekten parmak aada,
"Dan Tyan" noktasnda bulunuyor... "Hara" Japonca'dan tercmede karn anlamna
geliyor. Bu, insann merkezi oluyor, pratik olarak arlk merkeziyle, hem de fiziksel ve
geometrik anlamda, st ste dyor. Bu meditasyon da, geen seferki gibi, dikkat
younlatrmas ve konsantrasyonu zerinedir... imdiyse, rahatlayarak durunuz ve
ayaklarnz omuzlarnzla ayn hizaya getiriniz...
Biz rahat bir ekilde durarak, gevedik ve meditasyonun yaplmasna konsantre olduk.
imdi biz nefesimizi her zamanki gibi, yani serbest olarak alyoruz, nefes veriimizi
ise tas biimli "Haraya", hafif bir arlk hissedene kadar sanki "i" enerjisiyle
dolduruyormu gibi yapyoruz. "Hara" dolduu zaman, siz bu "i" enerjisini "Haradan"
bacaklarnza ve ayaklarnzn ortasndan yere gndermek zorundasnz...
Belli bir sre ben bu enerjiyi sadece dncelerimle "kovalyordum". Fakat sonrasnda
benim hayal gcm karnmdaki genilemenin bariz bir ekilde ve reel olarak
hissedilmesine odakland, sanki gerekten de iime su dkmler gibiydi. Bu zamansa
Sensei hatrlatma yapt:
"Hara" dolduunda, siz bu enerjiyi bacaklarnz araclyla, ayaklarnzn ortasndan
yere "dkmek" zorundasnz.
99

Ben yine dncelerimle kendi vcudumun zerinde alarak, hayalen bunu yapmaya
altm. Tedricen ince bir eritle akan bir tr scaklk hissedilmeye balyordu. Fakat bu
his tam olarak deil de, ksm ksmd ve baldr blgesinde, zellikle de ayaklarda iyice
hissediliyordu. Darda baya bir souk hava olmasnda ramen, benim ayaklarm
izmelerimin iinde yava yava snmaya balad. Bunu fark ettiimde de, bunu nasl
becerdiimle ilgili dnmeye baladm. Ve hislerim, aklmn mantma dalmasyla
orantl olarak fark ettirmeden kayboldular. Fakat ben yeniden konsantre olma
denemesine henz balamtm ki, Sensei artk meditasyonun sonunu iln etti.
ki kere derinden nefesinizi aln ve verin. Hzlca yumruklarnz skn, gzlerinizi
an.
Ben saatime baktm, sadece on dakika falan gemiti. Benimse ok daha fazla zaman
gemi gibime geliyordu. Bu vakit birileri altmzdaki karn eridiini fark etti. Biz
hayretle ayaklarmzn altna baktk. Ve gerekten de byk aabeylerin bazlarnn
altndaki erimi kar emberinin yarap 40 santimetre civarndayd, bizimkilerse bildiin
gibi. Jenka, Stas'a doru bakarak syledi:
te, gryor musun, sense ikayet ediyordun: souk, souk, keke Afrika'ya gitsek
diye. Senin Afrika'ya gitmene gerek yok artk. Bak, imdiden palmiyeler ayaklarnn
altndan kmaya balad.
Ve Sensei'e hitaben, ilve etti:
Uzun zamandan beri onun kkeni ile ilgili kukularm vard, srekli papuas'lara
ekiyor.
Bir parti espriden sonra, herkes az ok sakinletii zaman, Sensei bu meditasyonun
zerinde evde kendi bamza alabileceimizi syledi.
Peki, "Lotus iei" zerinde de mi? sordu Kostik.
Tabi ki. zellikle de onun zerinde ve de tercihen bo bulduunuz her dakika.
Peki, sonular ne zaman alacaz?
Merak etme, eer sen tembellik yapmazsan, sonular da seni ok bekletmeyecektir.
Af edersiniz, ben meditasyon ncesindeki konumamza biraz dnmek istiyordum
da. Siz dediniz ki, tm bilimsel bilgiler dnyaya ambala tarafndan veriliyor. Ben tam
olarak anlayamadm, nasl veriliyor onlar? sesindeki kibir notuyla belirtti Nikolay
Andreyevi. Ben imdiye kadar insann yeteri kadar akll bir varlk olduunu ve kendi
bana her eyi dnp bulabileceini ve de bilimsel keifleri yapabileceini
dnyordum.
Nasl anlatsam ki size, iin aslnda insan kukusuz olarak, ne zamansa mkemmel bir
varlk olacaktr... Fakat onun aklnda hayvan balang egemen olduu mddete, o, en
basit bir sandalyeyi bile, bakalar nasl yaplacan anlatmazsa, dnp bulamaz.
Nasl yani?
Sradan bir ekilde. nsanlar imdi bu kadar aklllar nk ecdatlarnn bilgilerini
kullanyorlar. Peki, onlarn ecdad bunu nasl rendi, hi dndnz m? Hatta en eski
Smer uygarl efsanelerinde bile, ta levhalar zerindeki yazlarda, bizzat "gkten gelen
insanlarn" onlara gnlk hayat nasl dzene sokmak gerektii, nasl ev ina etmek
gerektii, balk avn, kendileri iin yiyecek bitkilerin yetitirilmesi vesaireyi
anlattklarndan bahsediliyordu. Bu zamana kadarsa insanlar herhangi bir hayvan srs
gibi yayorlard... En azndan ada dnyamz ele alalm. Bilim adamlar bulular
nasl yapyorlar?
Youn bir biimde bu konunun zerinde alarak.
Kukusuz, dardan bu bizzat byle gzkyor. Ama ya, bulu annn kendisi,
aydnlanma an?
100

Nikolay Andreyevi omuzlarn silkti.


Byk keif hikyelerini hatrlayn, devam ediyordu Sensei. En azndan herkesin
bildii Dimitriy vanovi Mendeleyev'in periyodik sistemini gtrn, tablo hazr bir
biimde onun ryasna girmiti ve de tam ekliyle deil de, fakat yalnz imdiki aamada
insanln alglayabilecei ksm olarak. Ayn hikye Nielse Bor'un atom yapsyla,
Frederic August Kukl'un forml, Nicholas Tesla'nn bulgular ve daha bir sr dier
kiilerde de tekrarlanyor. Hemen hemen insanln btn bilimsel fikirleri ve teorileri,
aydnlanma, sezgiler, daha sk olaraksa "yukardan vahiy" sonucu ortaya kmtr. Yani
bu bulgular bilim adamlar tarafndan bilinaltnn derinliklerinden karlmtr.
Bilinaltnn derinlikleri ise; bu zaten bildiiniz akra, "kaplar", "giri yolu" oluyor
nasl isterseniz yle de deyin, ve onlar ister bu taraftan, isterse de dier taraftan
alabilir. Bu sadece olarak tamamen farkl bir ortama, farkl bir boyuta, farkl bir bilgisel
alana geitir, sizin iin nasl uygunsa adn da yle koyun. te, belirli bir gereksinim
olduunda, bilim adamnn beynine kar taraftan hazr bir cevap yerletirilebilir.
Peki, kim yerletiriyor? merak etti Kostya.
Kar tarafta bulunan kimse. Her bir insan O'nu kendine gre alglyor: kimileri onu
Mutlak olarak alglyor, kimileri Toplumsal Bilin veya ambala veya Tanr olarak...
lgin, peki, ambala ve Tanr; bunlar ayn ey midir ki? bir eyler hakknda
dnen Ruslan sordu.
Hayr. Tanr, Tanr'dr. ambalaysa sadece O'nun yarattklarndan bir tanesidir.
Peki, insanlkla olan ilikisinde ambala neyi temsil ediyor? sordu Nikolay
Andreyevi.
Bu bir ilim kayna sadece. ada bir ifadeyle sylersek; bu kendine zg bir bilgi
"bankasdr" ve oraya giri her bir insandaki bilinaltnn derinliklerinde bulunuyor.
O zaman odadan kmadan ambala'ya girmek mmkn m? kendi bulgusuna
ard Stas.
Kesinlikle doru.
Biz biraz daha bizi ilgilendiren sorularla ilgili konuurken, Sensei sradaki kez saatine
bakt.
Tamam ocuklar, artk ge oldu, dalmak lzm.
Samimi olmak gerekirse, anlalan dierleri gibi benim de gitmeye hi hevesim yoktu.
Sonu olarak Jenka da bizim toptan fikrimizi ok doru bir biimde ifade etti: "Ruhumuz,
ziyafetin devamn istiyordu". Ama ne yazk ki, uzun sreliine ayr kalan vcutlarmzla
yaknlarmz endielendirmemek iin eve gitmek gerekiyordu.

25

Sonraki gnler fark edilmeden geip gitmiti. nmzdeki antrenmanda her ey her
zamanki gibiydi: snma hareketleri, temel almalar, yeni alma konusu. Yeni
konumuzda biz artk "Maymun" stilinin renilmesine gemitik. Ve kandrc bir vuru
veya basit bir yntem uygulamak iin biz bu hayvann hareketlerini taklit etmeye
alyorduk. Buysa baya bir elenceli grntler ortaya karyordu. Jenka ise her
zamanki gibi, burada bulunanlarn ounluunun maymunu taklit etme gereksinimleri
olmadn, nk ounluunun zaten kendi davranlaryla bariz bir ekilde bu hayvan
geride braktklarn syleme frsatn karmad. Ksacas, antrenman epey bir heyecan
dolu ve neeli gemiti.
101

Ek almalarda, neredeyse tm kalabalk dald zaman, Sensei'in bireysel


almalar iin bize gsterdii egzersiz btnn almaya devam ediyorduk. Artk
almalarn sonuna yaklarken, spor salonuna grne gre altm yalarnda olan ar
bal, resm kyafetli bir adam girdi. Sensei, onu grerek glmsedi:
Kimleri gryoruz bizim diyarlarda! Nasl vardnz, Jorj vanovi?
Nasl varacaz ki, hafiften sylendi dieri. Ben sizi iki saatten beri aryorum,
ehrin yarsn kar kar gezdim.
Sensei hafiften glmsedi:
zr dilerim, sayn akademisyen, meguldm, uak merdiveninin nnden sizi
karlayamadm.
Biradermicesine selmlatktan sonra onlar spor salonunun ierilerine giderek
sralarn zerine oturup bir eyler hakknda konumaya baladlar.
Benim merakm "akademisyen" sznn zerine sel olup kenarlarmdan tamaya
balad. Geri, dier renciler bu misafire hi aldr etmemitiler. Byk aabeyler
hibir ey olmam gibi, almalara konsantre olarak vurularn tekrarn yapmaya
devam ediyorlard. Ve bizim ocuklar da onlardan geriye kalmyorlard. Biz de Tatyana
ile "yzmz amura bulatrmamak" iin alyorduk. Fakat bu insann gelmesiyle
benim tm dikkatim konuanlara geiverdi. Ve ben Sensei'in misafire doru dnerek
baya sert bir biimde konuarak el kol hareketleri yapmaya baladn grdmde
artk dayanamadm. Tatyana'nn vurularndan kanarak ben bu doalama ikili
karlamamzla yava yava konuanlara doru yaklamaya baladm. Ve Sensei'in
misafire syledii u szleri duydum:
Yirmi sene falan nce sen bir tek dnya hreti ve sekin bir bilim adam olma
hayalleri kurarken, bizzat kendin bize kendi hizmetlerini, seni bilimin nderlerine
ykseltecek somut bilgiler karlnda teklif etmitin...
"Vay canna! hayret iinde dndm ben. Sensei, ona "sen" diye hitap ediyor! Ve
u "bize" de kim oluyor acaba? Ve hangi hizmetleri?"
Bu zaman zarfndaysa Sensei devam ediyordu:
...Kendi tarafmzdan biz anlama gereince zerimize den taahhtleri tamamen
yerine getirdik. Sen bizden, yarmgeirici geterolazerden tut, ta gne enerjisi
dntrcsne kadar bir sr ayrntl bilgiler aldn. Meer, senin iin bunlar az m?
Sen zaten tm hayatn, bizim bilgilerimizi kullana kullana, enayiyi oynadn. Gelecek
jbilende ise stne stlk Nobel'i kapacaksn. Kt olan ne?! Anlamadm, sorun ne?
Tm bu vakit adam ban emi oturuyordu. Ve Sensei bitirdii zaman, o, gzlerini
kaldrd. Galiba ar heyecandan, onun yz kzarmt.
Sorun ne, diyorsunuz. Siz ne, beni aptal yerine mi koyuyorsunuz?
Ve artk sesini yumuatarak, ekledi:
Ben her eyi gzel bir ekilde hatrlyorum ve kendi szlerimden de hi
vazgemedim... Fakat ltfen aklar msnz, gerekli gteki enerji kaynan ben nereden
bulacam?! Sizin bana eskizlerini verdiiniz tesisat altrmak iin, benim en azndan
tm Leningrad vilayetinin klarn kesmem gerekecek. Siz ise, bu tesisatn austosun
balarndan aralk ayna kadar almasn istiyorsunuz. Bu zaman zarfndaysa Leningrad
ve tm dierleri elektriksiz mi oturacak yani?
Saygdeer Jorj vanovi, enerji kayna iin endielenmenize gerek yok, nk
bunu size biz temin edeceiz.
Siz ne, benim enstitme nkleer jeneratr falan m getirmek istiyorsunuz?! Bunu
kendiniz iin bir hayal edebiliyor musunuz? Ve neden ill ki bizim enstitnn
blgesinde? Ne yani, baka bir yerde, mesel Moskova'da yapamaz myz?
102

Yapabiliriz, elbette. Ama biz sizin enstitnn daha uygun bir pozisyon olduunu
hesapladk... G kaynanysa biz size salayacaz. Rahat olabilirsiniz, ok kk
boyutlara sahip, bir bavuldan byk deil, yani ok yer kaplamaz. Gerekli sre boyunca
almas iinse, yeteri kadar enerjiye sahip.
Af edersiniz, ama siz milyon kilovattan bahsediyordunuz. Ne yani, hepsi bavulda m
olacak? Ve de nkleer enerji deil?! ard akademisyen.
Sensei glmsedi:
Ufak tefek eylerle kafanz yormayn. Sizin meraknz ksmen tatmin edebilirim ve
hemen sylyorum, bu bir vakumsal enerji yaycsdr. Bundan baka, sz verdiimiz
gibi, bu tesisat iin frekans konvertisrn de size vereceiz. Fakat batan uyaryorum,
iine girip bu cihaz incelemeyi hi tavsiye etmiyorum, yoksa Hirosima'da olduundan
milyon kere daha kts olur. Geri, dardan onlar tamamen tehlikesiz. Ama
unutmayn, tesisat 15 austostan ge olmayarak srekli rejimde almaya balamak
zorunda.
Tamam. Peki, onlar bana ne zaman ulatracaksnz?
Sanrm, Noel bayramndan hemen sonra size ulatracaklar.
yi.. Bir tek...
Akademisyen biraz skld.
Ne?
Beni ilgilendiren bir soru vard. Siz diyordunuz ki, bizim ilere karmyorsunuz,
ama bu tesisat bunun aksine tanklk ediyor.
Biz zaten karmyoruz ki. Eer karsaydk, o zaman kardan gelen olaylarn nne
gemi olurduk. Ama buna hakkmz yok, bu sizin seiminiz, ne istiyorsanz onu da
yapn. Ama bizim karlarmza olmayan tek ey, burada en azndan nkleer silah
kullanml nc dnya savann patlak vermesi. Bu yzden de biz sadece olarak bu
olaylarn sonularn yattrmak istiyoruz.
Peki, bu dalgalarn kimseye zarar vermeyeceinin garantisi nerede?
Biz garanti veriyoruz bu tamamen zararsz. Sadece olarak insanlar daha sakin,
daha saduyulu olacaklar. Bu yzden de onlarn kar tepkileri daha yumuak olacak ve
bu herhangi bir kresel atmaya dnmeyecektir... Ama tekrar ediyorum, biz bu
olaylarn nne geme hakkna sahip deiliz. stiyorsanz, bunu kendiniz nleyin, i
sizin.
Akademisyen ar bir ekilde ayaa kalkt ve vedalamaya balad. Sensei ona kapnn
nne kadar elik ederek, bir kere daha tarihi hatrlatt. Ve onlar birbirlerinin ellerini
skarak ayrldlar. Ben, Sensei'in kapdan geri dnerken, glmseyerek burun altndan
mrldandn duydum:
Hm, her aptal kendisini akll sanyor, ama bir tek akll insan kendisine aptal
diyebilir.
Ben bu konumann tuhaflnda hayretler ierisindeydim sadece. "Sensei kimdir ya?
O, ne, fiziki mi? dndm ben. Her hlde, herhangi bir bilimsel aratrma
enstitsnde grev yapyor. Sensei, bize de bir tr derin fizik hakknda anlatyordu. Bu
durum onun engin ufuklu bilgilere sahip olmasna da bir aklama getiriyor". Bu benim
aklma gelen, az ok kabul edilebilir tek seenekti, nk geriye kalan "bin bir soru"
yn ierisinde ben dolap kalmtm sadece ve onlara doru drst bir aklama da
bulamamtm. Fakat benim gzlerimde Sensei bir bilimsel otorite olarak ykselmiti,
hatta akademisyen bile ona kulak verdiine gre. Geri Sensei kendisini hibir eyle
kalabalktan fark ettirmek istemiyordu. Eve doru giderken o, her zamanki gibi herkesle
beraber akalayor ve "maymunsu" antrenmandan sonra bizim neeli ruh hlimize destek
103

oluyordu. Ne var ki, evdeyken ben yine de bu sra d konumay kendi gnlme
yazarak sonunda da byk harflerle ekledim: "Grne gre, O, bir fiziki!"

26

Birka gn sonra biz annemle beraber al veri yapmak iin maazalar dolarken,
ben tam da akam iin plan kuruyor ve bugnk almalarda Sensei'e sormaya
hazrlandm sorular dnp tanyordum.
Darda dnk yamurdan ve geceleyin olan dondan sonra, lpa lpa kar yamt.
Belirtmek lzm ki, burada bizim nceleri yaadmz dier Sovyet blgeleriyle
mukayesede kn epey lk geiyordu. "Madencilerin" kar yalnzca birinci gn kara
benziyordu, nk artk ikinci gn o, kmr tozundan dolay gri bir renk alyor, nc
gnse hepten eriyerek slak, yapkan bir amura dnyordu. Ve hatta Ylba'y bile
biz burada hep ayn hava tahminiyle karlyorduk: "Yamurlu ve kar yal". te ben de
bu lpa lpa kar grmekten ve hasretini ektiim souklar hissetmekten dolay mutluluk
duyuyordum. Bu da bana, topu topu hafta sonraki, nmzdeki Yilba'y belki de
gerek bir k gibi karlayabilme ve gnlden elenme olaslmza dair kk bir umut
veriyordu.
Bylece gzel gelecek hakknda dnerek, biz sradaki maazaya gidiyorduk. Ve
burada annemin beklenmedik bir anda aya kayd ve arkaya doru yle bir iddetle
dt ki, hatta ayaklar bile havaya frlad. Tm bunlar saniyenin bir kesrinde meydana
gelmiti ve ben brak onu yakalamay, neler olduunu bile anlayamamtm. Yaknlktan
geen bir ka erkek onu yerden kaldrmak iin frladlar. Ben de cidden korkarak, yardm
etmeye alyordum. Annem insanlara teekkr ederek, bana tutundu ve ayaa kalkt:
Anne, sen naslsn, yryebilir misin?
Ay, bekle, srtmda yle bir ar var ki, sanki bir eyler atrdam gibi.
Hastaneye gitsek mi?
Bekle biraz, imdi geer.
Biz biraz durduktan sonra yavaa eve doru gitmeye baladk. Annem hafiften
aksyordu. Evdeyse durumu daha da ktye gitti. Hepimiz geeceini dnerek, babam
i yerinde endielendirmek istemiyorduk. Fakat ar gittike iddetleniyor ve hibir il
yardmc olmuyordu. Biz artk neler yapmadk ki: deiik kremlerle ovarak, kompres
yapyor ve hatta scak tutuyorduk. Fakat sonuncu muameleden sonra onun durumu daha
da ktleti. Meditasyon almalarna ben tabi ki gitmedim. Akamleyin ge vakitte
babam eve dndndeyse, bizim artk azck olsa dahi ary dindirmek iin
denemediimiz bir yolumuz kalmamt. Geriye tek bir yol kalyordu, hastaneye
bavurmak. Babam birka telefon konumas yaparak, blge sinir cerrahisinden bir
doentin anneme bakmasyla ilgili anlat.
Sabaha doru annemin durumu aniden ktleti. ekilmez keskin ar ayana da
gemiti. Ve en kk bir hareket bile keskin bir ar nbetine sebep oluyordu. Onu hatta
hastaneye bile yarm yatalak bir durumda gtrdler. Nroloji blmnde bir seri
rntgenler ve tomografi ekimlerinden sonra doent, onda oktan beri omurga
osteokondrozu olduunu ve dtnden dolay da fibrz halkann yrtlarak 7 mm'lik bel
ftnn olutuunu tehis etti. Bunun sonucunda da siyatik sinir skmt, bu da
ayaktaki keskin arya neden oluyordu. Titiz bir muayeneden sonra doktor danmak iin
sinir cerrahnn yanna gnderdi. Babam yine de iyi bir sinir cerrah buldu ve o da
104

muayene sonularn gzden geirdikten sonra ameliyatn kanlmaz olduu sonucuna


vard.
Bu bizim ailemiz iin bir faciayd. Bizim sinir cerrahnn odasn ararken yataa
kenetlenmi hastalar grdmz azm gibi, stne stlk bir de annem, sonradan
anlalaca gibi onun gelecek nroloji kouunda komusu olacak ve tekrardan ameliyat
bekleyen kiiden duyduu her trl korkun hikyelerle kulaklarn doldurmutu.
Annem kardan gelen ameliyattan o kadar ok korkmutu ki, biz danmadan sonra
szn tam anlamnda onunla beraber nroloji blmnden kap gitmitik, tabi ki eer
bizim sk bir ekilde aksayarak gitmemizi byle adlandrmak mmknse. te bylece,
kimsenin beklemedii bir anda, gelecek en siyah renkleriyle bizim nmzde durdu. Biz,
nasl derler, sonuna kadar mcadele etmeye, il tedavisini denemeye, ine altna
yatmaya karar verdik.
Annemi hastanede nroloji blmne yatrdmz o gnden beri benim hayatm
keskin bir biimde deiti. Ben sabahlar okula gidiyor, sonraysa ehirdeki nroloji
blmne gidiyordum. Tm bu zaman boyunca ben onun moralini yksek tutmak iin
yannda bulunuyordum. Bana yle geliyordu ki, bu onun iin ok nemliydi. Geri
doktorlar "kenar ahslarn mevcudiyetinden" memnun deildiler, ama babam bu konuyu
da abucak yoluna koydu. Hastane benim zamanm geirdiim balca yer haline
gelmiti.
Annem bizim ailemizin zerine birbirinin ardnca byle felketlerin gelmesinden ar
derecede zlmt. Bunun stne bir de btn gn ve tarihlerin artk konuulduunu ve
beni ylba bayramlarndan sonra ameliyata bekledikleriyle ilgili Moskova'dan bildiri
aldk. Annem, btn olanlarn zerine bir de benim tm sevdiim topluluklar ve
almalar braktm iin ok endieleniyor ve hatta benim normal hayata dnmem
konusunda srar etmeye alyordu. Fakat bununla ilgili ben hatta duymak bile
istemiyordum. Bana yle geliyordu ki, burada hi kimse onunla benim kadar
ilgilenmeyecekti ve ben olmadan o, kendi karamsar dncelerinden ve tm hastalarn
sabahtan akama kadar kendi arlarndan bahsettii kouun ezici havasndan kuruyup
gidecekti sadece.
lk gnler ben de ailemizdeki herkes gibi hafif bir ok geiriyordum. "Bamza gelen
u ilere bak, dnyordum ben. te byle, anszn beklenmeden ve bizzat annemle.
Hayat ne kadar da tahmin edilemez bir ey! Biz sadece zannediyoruz, her eyi n
grdmz, planlatrdmz, nceden kestirdiimizi ve her eyin de byle olacan.
in aslndaysa hangi gne baksan bal bana bir dayankllk imtihan, sanki Birileri
bizi yoklamak istiyor, ne kadar gvenilir olduumuzu, farkl olaylarda, ister keder ister
sevin olsun, dhilen ne kadar salam olduumuzu bilmek istiyor. Belki de ister istemez
ahidi veya katlmcs olduumuz bu stresler, hayatmzn ne kadar ok krlgan
olduunu ve ondaki en nemli eyi yapmay yetitiremeyebileceimizle ilgili yukardan
olan bir hatrlatma niteliinde. Zira kendi ruhumuzun nemli ilerini "belirsiz sonralara"
ertelemeye o kadar alyoruz ki, hatta hayatn kendisinin ne kadar hzl tp getiini ve
doru drst bir eyler yapmaya yetiemediimizi fark edemiyoruz bile.
Neden biz bir eylere, yalnz geri dnsz bir biimde kaybettiimiz zaman,
gerekten deer vermeye balyoruz: genlii yallkta, sal hastane yatanda,
hayat lm deinde? Neden?! Belki de tm bu anszn olaylar bizi tam da fni
varlmzla ilgili dnmeye zorluyor, bizim tembelliimizden doan gerek d
hayallerimizden uyanmaya mecbur ediyor ve bizi geree dndryorlar. Gerek ise
yle; hi kimse sonuna kadar adamakll olarak bir dakika sonra bile bana neler
geleceini bilmiyor. Belki de Kaderi zorlamay brakp, her bir ann imdi, u saniyeden
105

itibaren deerini bilmeli ve onun deerini lme mahkum insanlar gibi bilmeliyiz. Belki
de o zaman biz hayatn anlamn daha bir derinden anlayabilir ve kendi ruhumuz iin,
etrafmzdaki insanlar iin bin kere daha fazla faydal iler yapabiliriz. "Yarnki gnn
bizden hibir yere kaamayacan zannetmek ok sama, nk o gn hi gelmeye
bilir". Ben ancak imdi, bir zamanlar aka olarak algladm, Sensei'in u ifadesinin
anlamn tam olarak kavramtm: "Eer Tanr'y gldrmek istiyorsan, O'na kendi
planlarn anlat".
Annemle beraber hastane kouundaki komularndan duyduumuz hayat
hikyelerinde ben hi kimsenin bay Talihten sigortalanmadnn kantlarn buldum...
Pencere kenarnda yatan kadn Valentina Fyodorovna diye aryorlard. Tek bir an
onun btn hayatn alt st etmiti. Ve bu da hi beklenmedik bir zamanda olmutu.
Kocasyla beraber onlar, bata herkes gibi maatan maaa kadar zor yetitiriyorlard. Ama
kooperatif hareketi balad zaman, kocas fabrikadan karak, mobilya hazrlama
zerine kendi atlyesini am. Adam alkan ve giriimci bir kii olduundan iler iyiye
gitmi. Ve bir sene bile gemeden o kadar ok para kazanmlar ki, eiyle beraber yeni
bir apartman dairesi, araba ve hatta yazlk evi bile alabilmiler. Her ey fazlasyla
gzelmi ve kara gnlerden haber verecek hibir ey yokmu.
Fakat iki ay nce, Valentina Fyodorovna eiyle beraber arabayla akrabalarnn doum
gnnden eve dnerken korkun bir trafik kaza geirdiler. Her ey bir gz krpmnda
gereklemiti. ara, kardan gelen ikili srcnn suu yznden byk bir sr'atle
birbirlerine arpmlard. Ei annda hayatn kaybetmiti. Kendisiyse, emniyet kemerini
takm olduundan dolay bir mucize eseri sa kalmay baarmt. Ne var ki, onu yle
bir sarsmt ki, sonrasnda doktorlar omurgasnn ense blgesinde hematom oluumlu
yar kk olduunu tespit etmilerdi. Bu olaydan sonra onun kollar kt hareket etmeye
balam, bacaklarnysa hepten hissedemiyor olmutu. Yar k sinir cerrahisiyle
aradan kaldrmlard. Fakat omuriliin zarar grmesinin bir sonucu olarak hematom
kalmt. Valentina Fyodorovna'y yaklak bir ay nce sinir cerrahisi blmnden
nroloji blmne sevk etmilerdi.
Ama bana yle geliyordu ki, sanki o vcudunun durumundan daha ok ruhen azap
ekiyordu. Srf o facia anndan sonra onun hayat tersine gitmeye balamt. Elindeki
paralar abucak tedaviye ve kocasnn bilmem nereden kt belli olmayan borlarna
harcand iin mal varlnn bir ksmn rehine koymak zorunda kald azm gibi
stne stlk yaknlarnn ona kar olan tuhaf tutumlarndan da hayret iine dmt.
Valentina Fyodorovna'nn ailesinin, onun anlattklarna gre, ok sayda arkadalar,
akrabalar, yakn tandklar varm. Fakat einin hayatn kaybettiini ve onun da sakat
bir ekilde yalnz kaldn rendikleri an, nedense hemencecik onun varl hakknda
unutuvermilerdi. Ve ite imdi hastanede yatt ikinci aynda, onun ziyaretine bir tek
yal, ihtiyar annesi ve de fakir bir hayat srmesine karlk ona her zaman tatl bir eyler
getirmeye alan kz kardei geliyorlard. imdi Valentina Fyodorovna tabi ki kimin
kim olduunu anlamt ama artk ok geti. Ve o akam ben onun yal annesinin vefasz
dostlarla ilgili syledii ilgin bir ifadesini kendi gnlme kaydettim: "Kazan
kaynyor, bir ev dolusu dost da evde oluyor. Kazan boaldnda ise, evde de
kimsecikler kalmyor".
Valentina Fyodorovna umutsuzlua kaplmt ve kendi derdine, eski arkada ve
tandklarn ktlemekten baka bir are bulamyordu. Bu seferse ben kendimi ok fena
hissetmeye balyordum. Bu kt szlerle o kendi moralini bozmakla, abur cubur eylere
sinirlenmekle kalmayp, hem de kendi iinde nefret ateini yakyor ve stelik
evresindekiler de bundan dolay rahatsz oluyorlard. Bunun sonucu olarak da onun
106

yanndayken hatta "dost" kelimesini telffuz etmek bile iinden gelmiyordu, nk bu


vakit kadn szn tam anlamyla kendisinden kyor ve yeniden "eski arksn"
sylemeye balyordu.
Dier kadn, Anna vanovna ise iyi kalpli birisiydi. O, kendi Kaderinin gelmiini
gemiini svp saymyordu, geri sal da hi de iyi deildi. Onun hastal neredeyse
anneminkiyle aynyd. Durup dururken iddetli bir biimde srt armaya balamt
sadece. Sonu olarak doktorlar onda bel ft olduunu ortaya karmlard. Ameliyat
yaparak, omurga ftn ortadan kaldrmlard. Bundan sonra onun durumu bir hayli
dzelmiti. Ama belli bir sre sonra o, yeniden yataa dm ve durumu ok daha kt
olmutu. Doktorlar ikinci ameliyat karar veriyorlar, ama o, korkuyor ve ondan sonra
hepten yryemeyeceini dnyordu. Geri Anna vanovna kendi hikyesini ok daha
ll bir biimde anlatyordu, ama ne var ki ameliyatn ayrntlar ve zellikle de
sonular ar derecede bir tek annemi korkutmakla kalmayp, belli bir miktar beni de
korkutmutu, nk byk bir ihtimalle benim de sinir cerrahlaryla karlamam sz
konusuydu.
Anna vanovna zorla hareket edebiliyordu. Onun yanna sk sk, en ve tombul bir
erkek olan kocas geliyordu. ocuklar oktan artk bym ve kendi aileleriyle beraber
farkl ehirlerde yayorlard. Anna vanovna'nn da kendi derdi vard ve o, her eyden
ok yatalak kalmaktan korkuyordu, nk onun ya daha elliydi. O, ar bir yk olarak
einin boynuna asl kalmaktan ve de kendi hastalyla ocuklara zahmet olmaktan
korkuyordu. Bu yzden de bu kadn iyilemek iin ok aba sarf ediyor, tayin edilmi
tm haplar yutuyor ve tm prosedrleri uyguluyordu. Fakat ar ekilemez bir hl
aldnda, iyimserlik onu terk ediyor ve o, ac gz yalarna boularak ayn soruyu tekrar
ve tekrar soruyordu: "Ne iin?!"
nc komu ise be ya kadar benden byk, epey gen bir kzd. Onda doum
sonras travma vard. O, daha hamilelik dnemindeyken srt arlar hissediyordu. Sa
baca onu dinlemeyi tamamen brakmt ve Lena hatta ayak parmaklarn bile hareket
ettiremiyordu. Anlald gibi onda iki diskin protrzyonu vard. Evdeyse emekli kayn
validesinin gzetimi altnda st bebei kalmt. Onun da yanna ei geliyordu. Ei iyi bir
insand, sessizdi, grne gre doutan sakin birisiydi. Buna karlk kaynanas bir
kasrga gibi esiyor, srekli homurdanyor ve ufak tefek eylerden tatszlk karyordu.
Hi kimsenin nceden kestiremeyecei doumdan sonraki bu zor durum, gen aileyi
dalmann eiine getirmiti. Lena'nn salyla ilgili ciddi sorunlar, fiziksel olarak
ocuuna bakamamas azm gibi, stne stlk kayn validesi kendi olunu srekli
olarak, malm, tm hayatn boyunca sana yk olacak byle sakat kary ne yapacaksn,
boa gitsin, gibisinden kavgalara kkrtyordu. Lena'nnsa ocuuyla beraber gvenecei
baka bir kimsesi yoktu, meer ki kendi annesinden baka. Ama o da uzakta, baka bir
ehirde yayor ve nadiren uruyordu, nk ayn ban zar zor getirerek sabahtan
akama kadar fabrikada alyordu. Uzun szn ksas, Lena'nnki bir hayat deil de
bal bana bir faciayd.
te ben de tm bu hayat hikyelerini dinledikten sonra dndm ki, ama gerekten
de onlarn hibirisi bylesine bir final beklemiyordu ki, hepsi kendilerine zel baz
hayallerle yayorlard ve ite al sana, bembeyaz gnn ortasnda imekler akt. Hepsi
de neden illki onlarn bana bunlarn geldiinden sitem ediyorlard... Akamleyin,
duyduklarmn etkisi altndayken, rastgele kendi gnlm atm ve gzme ilk arpan
ey, Sensei'in ne zamansa syledii u szlerdi: "Tesadf diye bir ey yok. Tesadf,
kontrol edilmeyen dncelerin yasal bir sonucu sadece". Vay canna! u ie bak,

107

bense bu szlere nceleri her naslsa hi dikkat etmemitim". Ve gzmden kamasnlar


diye onlar gnlmde yal bir hatla ne kardm.
Ben Sensei'in almalarna ve antrenmanlarna gitmeyi ok istiyordum fakat
vicdanmn lsne gre bu olaylar girdabndan bir trl kurtulamyordum. Geri
devaml ocuklarla telefonda konuuyordum ve onlar da tek solukta kendi baarlaryla
hava atyorlard. Evde meditasyonlar yapmaya devam ediyordum, "Lotus ieini" ise
frsat bulduum her dakika uygulamaya alyordum. Bende hisleri dourmak ok iyi bir
ekilde "arzulanan hediye" hakknda dndm zamanlarda oluyordu. Bu zaman gne
rgsnde, tm vcudumun deiik taraflarna yaylan, rperti dalgalar ortaya kyordu.
Buysa olduka tatl bir histi... Sensei'in yannda olmasam bile, gnlmden okuduum
szleri benim aklmda dnyorlard srekli.
Hastanedeyken ben neyin pahasna olursa olsun kouta hkm sren ackl ve sinir
dolu havay deitirmeye karar verdim, zira hastalklarla ve efkrl yaamla ilgili tm bu
konumalar dinleyen salkl bir insan bile abucak kafay yerdi. Annemin
ziyaretindeyken ben okul hayatmdan balayarak ta kitaplardan okuduum her trl
ilgin olaylara kadar tm komik hikyeleri anlatmaya alyordum. Ama bu yntem
etkili deildi, nk kadnlar kendi sorunlaryla ilgili ar dncelere dalmaya devam
ediyorlard. Bir gn her naslsa ben Lena'ya Sensei'den duyduklarmdan, iyi ve kt
dnceler hakknda, ruhumuzun ve hayatmzn mahiyetiyle ilgili olarak, bu arada
annemin de hayretine, anlatverdim. alacak bir eydi, ama kadnlar bu szleri yle bir
dikkatle dinlemeye baladlar ki, sanki ben Sensei'in szlerini iletmiyor da, onlarn her
birisini zel olarak ilgilendiren bir hutbe okuyordum. Annemin szlerine gre ben
gittikten sonra, onlar uzun sre bu szleri tartm ve kendi hayat tecrbelerinden
karak onlarn anlam zerine dnmlerdi. Hayret, ama benim anlattklarmdan bir
hafta sonra bu beklenmedik sonular vermiti.
Ayn Valentina Fyodorovna, kim ki herkesten ok szlyor ve dert yanyordu, tamamen
farkl bir insana, kendi kaderinin baarl bir organizatrne dnvermiti. Annemin
dediine gre, bu konumalardan sonra o, youn olarak bir eyler hakknda dnyordu.
Ve onun bulduu zmn sonucu tm beklentileri amt. O, Lena'nn kocasna yksek
maa karlnda mobilya maazasnn resm mdr grevini teklif etti. Bu, bir tek
gen aile iin deil, fakat hem de kaynanas iin bir ok etkisi yaratmt. Onlar
Valentina Fyodorovna'ya bylesine bir Kader armaan iin nasl teekkr edeceklerini
bilemez hldeydiler sadece.
Lena'nn kocas sakin birisi olmasna ramen, bylesine bir sorumluluu ona emanet
ettiklerinde, kendisinin ynetici yeteneklerini ortaya karmt. Kayn validesinin
anlattna gre, o byk bir hevesle, gece gndz demeden gayretle alyordu ve
bunun sayesinde de mobilya retimi iki hafta zarfnda yeniden rayna oturmu ve hatta ilk
byk kazan bile ortaya kmt. Kayn valide mutluluktan uuyordu ve onun Lena'ya
kar olan tavr keskin bir biimde iyiye doru deimiti.
Bundan baka, Valentina Fyodorovna kendi kz kardeini de bu maazaya ie alarak,
onu kamu kurumundaki acnacak maa olan sradan bir muhasebeciden, zel
iletmesinde dolgun bir cret alan ba muhasebeciye evirmiti. O kadnsa drst, titiz ve
dzgn bir kii olduundan eki dzen de salanm oluyordu. Ksacas, Valentina
Fyodorovna'nn sorunlar bylesine akll ve basit bir ekilde zmesinden dolay kendisi
de bata olmakla herkes mutlu olmutu. Onun sal ve de bir btn olarak hayat yoluna
girmeye balamt. Hatta eski "dostlar" bile onun ziyaretine gelmeye ve ellerinden gelen
her trl yardm teklif etmeye balamlard. Fakat Valentina Fyodorovna katiyen

108

dmanlk beslemeden, onlarn hizmetlerine ve yardmlarna artk ihtiyac olmadn ima


etti.
Koutaki hava bundan sonra belirgin olarak iyiye doru gitmiti. imdi kadnlar sk
sk glmsyor, akalayor, birbirlerine cesaret veriyorlard. Bu kouta bulunmak
herkesin houna gidiyordu ve hatta hastane personeli bile bizim en akrak bayanlarla
havadan sudan konumak iin her zamankinden daha fazla kalyorlard. Ve en artc
olan ey de, kadnlarn bir tek moralleri dzelmekle kalmam fakat salk durumlar da
belirgin olarak dzelmiti, onlar hzla iyilemeye balamlard. Ve ben o dehetli arnn
ncelikle onlarn hayal glerinden, kt dncelerinden ve belirsizlik karsndaki
korkularndan doduunu anladm. O bir kurt gibi onlar ilerinden kemiriyor ve fiziksel
ary defalarca iddetlendiriyordu. Ve kadnlar dikkatlerini baka yne evirdikleri an,
yalnzca evredekiler iin deil, kendileri iin de daha bir ho olmulard. Onlarn
gereki olarak muhakeme etme imknlarndan baka, hem de hayatn yeni artlarna,
insanlarla ilikilere adapte olmaya alma anslar domutu.
Bu bulu beni sadece hayretlere drmt, nk ben Sensei'in szlerinin bu aclara
mahkum kadnlarn duygu ve dncelerinde bylesine bir devrim yaratacan aklma
bile getirmemitim. Zira onlardan bir kiinin olumlu dnceleri, birka insann
kaderinde bal bana olaylar zinciri yaratarak, hepsinin hayatna huzur ve refah
getirmiti. Bu da, bizim dncelerimizin ne kadar gl olduklaryla, onlarn bize ve
bizim Kaderimize ne kadar fazla etki ettikleriyle ilgili Sensei'in szlerinin doruluunu
onaylayan fazladan bir kant oldu.
Dahas "Lotus ieini" kouta yapmann ok daha kolay hle geldiini fark etmeye
baladm. Ben de elimden geldiince her geen gn daha da fazla artan bu iyimserlik
ruhunu desteklemeye alyordum. Ktphaneden, kesinlikle iyi bir sonla biten byk
klsiklere ait ve hem de komik hikyeler tarznda kitaplar tedarik ettim. Kadncazlar
memnuniyetle onlar okuyor, heyecan verici yerlerini birbirlerine anlatyorlard.
Anlalan Sensei'in syledii bir ok eyler deiik devirlere ait klsik eserlerde de kendi
teyitlerini buluyordu. Ve burada nihayet bana dank etti, zira Sensei gerekten de ezelden
beri tm insanlk soyuna has ebed gereklerle ilgili anlatyordu. stelik btn bunlar da
basit ve anlalr bir dille anlatyordu.
Ve ilgin bir ey daha benim tarafmdan fark edilmiti. Anna vanovna, yirmi sene
niversitede edebiyat retmeni olarak altndan dolay bu eserlerin ounluunu
neredeyse ezbere biliyordu. Fakat imdi byk bir zevkle bu kitaplar yeniden
okuduunu, nk artk onlar tamamen farkl trl alglamaya baladn sylyordu.
Ve sonradan itiraf ettii gibi srf kendisi iin, kendi ruhu iin ilgin bir eyler bulmutu,
kitaplarda daha nceleri hi dikkat etmedii baz eyler fark emiti.
Bazen bizim kitap okumalarmz bsbtn edebiyat akamlarna dnyordu. artc
olan ey, ben Sensei'in teorisine gre dncelerin zerindeki kontrolle ilgili anlattm
zamanlarda kadnlarn olaan st bir dikkatle bu szleri dinlemeleriydi. Balangta bu
beni biraz rahatsz ediyordu, nk onlarn hayatla ilgili bir ok kar sorusuna ben
sadece olarak cevap veremiyordum. Ama evde oturup tekrar gnlm kartrrken,
bana gre gre azdan oktan bu cevaplarn yerine geebilecek Sensei'in szlerine
rastlyordum. Tuhaf bir eydi ama kadnlar bu szleri kendilerine gre, kendi hayat
tecrbelerinden karak anlyorlard ve de en nemlisi bu cevaplar onlar tamamen tatmin
ediyordu. Sensei bizim yanmzda olmasa bile, onun varl daima bizim bavurduumuz
o derin dncelerinde bariz olarak kendini belli ediyordu.
Ylba yaklayordu. Kadnlar doyasya bir bayram enliini doruca kouta
yapmaya karar verdiler. Babamsa ba hekimle tm formaliteleri yoluna koydu. Biz hatta
109

kk, ama gerek bir am aac koyarak, onu akla gelebilecek her trl oyuncaklarla ve
glmek iin inelerle, serum damlalklaryla ssledik. Yani bizim ailemiz Ylban
annemin kouundaki kadnlarla, onlarn yaknlar ve aileleriyle birlikte karlayacaktk.
Her ey o kadar neeli, herkes birbiriyle o kadar gzel davranyordu ki ben burada byk
ve mutlu bir ailenin bir araya geldiini dnmeye baladm. Lena'nn kayn validesinin
kadeh kaldrarak syledii ilgin szler aklmda kalmt:
Diyorlar ki, Yeni yl nasl karlarsan, kardan gelen tm yl da yle geer. Ve onu
hastanede karlamamza ramen, nemli olan ey, bizim onu byle harika insanlarla
beraber karlamamz. Allah'a krler olsun ki, olumun bana gelen tm musibetler
byle hayrl bir ekilde bitti. Saygdeer Valentina Fyodorovna, Size iyi ve duyarl
kalbiniz iin ok, ama ok teekkr ederim. Eer siz olmasaydnz, biz hibir zaman bu
kbustan kurtulamayacaktk. Gelin biz de sizin erefinize, bizim hepimizi bylesine sra
d bir yerde buluturan ngrlemeyen Kaderin erefine ielim. Sizin salnza!
O gece daha bir sr baka iyi kalpli ve gzel szler sylenmiti. Geceleyin saat ikiye
yakn hatta bir yerlerden misafirlikten dnen ba hekim bile eiyle beraber bize katld.
Fakat sonradan anladma gre, onu ilgilendiren daha ok bizimle deil, babamla olan
konumasyd... yice ien kadnlar birbirleriyle dertlemeye baladlar. Ve bu zaman,
Valentina Fyodorovna hayat derecedeki nemli kararn nasl verdiiyle ilgili anlatt
vakit ben duyduklarma app kaldm sadece.
Biliyor musunuz kzlar, ben uzun bir sre bama gelenlerin ve de imdi bu pislikten
nasl kmak gerektiinin zerine dnyordum. Ve bir gn, yine bylesine ar
dncelerden sonra uykuya daldmda tuhaf bir rya grdm. Yakkl, gen ve
omuzlarna kadar sarn salar olan bir insan yatamn yanna yaklat ve irin bir sesle
yle dedi: "Kendine niin eziyet ediyorsun? Etrafna, hangi insanlarn seni kuattna
bir bak. Onlarn iyi taraflarn grmeyi baardnda senin sorunlarn ortadan
kalkacaktr". Bundan sonra ben sanki tamamen farkl gzlerle uyandm. Ve dnmeye
baladm. Gerekten, sonradan da anlald gibi, benim imalt ayaa kaldrmak iin
burada bulduum adaylardan daha iyisini dnemezsin bile. Geri, gerei sylemek
gerekirse, bata biraz tereddtlydm, ne kadar da olsa byk bir riskti. Ama bu ryay
hatrladmda bir eyler beni son kararm vermeye itti... Vallahi de, kzlar, ha ekti o,
hakikaten de gerek!
Ya, dnebiliyor musunuz, benim de ryama sarn bir erkek girmiti! itiraf etti
Anna vanovna. Ama ben utanyordum size sylemeye. irin bir sesle bana bir eyler
sylyordu. Ama sabah kalktmda sylediklerinden hibir eyi hatrlayamadm.
Hatrladm tek ey, bundan sonra kalbimde yle bir ho olmutu ki. Hl da bu huzuru
kendi iimde hissediyorum. Acaba ne anlama gelebilir ki bu?
Gklerdeki melekler size yardm ediyorlar, dindar kayn valide konutu. Onlar
size, yavrularm benim, doru yolu gsteriyorlar...
Ve ardndan da hepten kilise retimiyle ilgili vaaz verildi. Ama bu olay aka benim
merakm tahrik etmiti. Ve eve geldiimde ilk i olarak da onu kendi gnlme
kaydettim.

27

Ylba bayramlarndan ksa bir sre sonra annemin durumu ok daha iyiye gitmiti ve
onu taburcu ettiler. Annem gibi taburcu edilmeye hazrlanan kadnlarla olan vedalama
110

an olduka scakt. Bu gnlerde benim bo zamanm oalmt ve ben de antrenmana


gitmeye karar verdim. Ama arkadalarmn dediine gre Sensei birka haftalna bir
yerlere i seferine gitmiti. Bizim grmemiz belirsiz bir tarihe ertelenmiti nk
gn sonra biz annemle beraber Moskova'ya uacaktk.
Yola karken ben kendi gnlm de yanma aldm. Ve annem uakta uyurken
tekrar gnlm kartrmaya baladm. Tabi ki beni bekleyen eylerin ncesinde
mthi derecede heyecan geiriyordum, ama Sensei'in szleri benim kalbimi styor ve
hayat veren bir il gibi ruhumu sakinletiriyordu.
Hava alannda Vitya day bizi karlayarak, bizzat byk babamn bizi manev olarak
desteklemek iin Sibirya'dan buraya geldii haberini verdi. urasnda ki, dedem btn
akrabalarmz arasndaki en ok saylan, en ok sevilen ve en bilge kiiydi. Onun
fikirlerine herkes kulak verirdi. Ve onun akrabalarmzdan birisini ahsen ziyaret etmesi
byk bir onur olarak grlyordu. Benim iin bylesine duygu dolu bir efkatin byk
babam tarafndan gsterilmesi ok hotu, ne de olsa onun yalarnda uakla dahi olsa be
bin kilometreyi katetmek aka deildi.
Byk babamla bulumann verdii mutluluk dindikten sonra geleneksel masa arkas
sohbetleri balad ve annem ailemizin bana gelen tm musibetlerden haber verdi. Onlar
daha uzun bir sre sorunlar konumaya devam ediyorlard, bense yoldan sonra iyice
bitkin dtmden dolay dinlenmeye ekildim. Zira yarnki gnn zor bir gn olaca
belliydi.
Akamleyin gnlm kartrrken birileri kapy ald. Bu, byk babamd. O,
yanma oturarak ufak tefek eyler hakknda sorular sormaya balad. Yava yava bizim
konumamz daha ciddi konulara geti. Byk babam kardan gelenlerle ilgili bana
teselli vermeye alyordu. O, diyordu ki, tekrar yaplacak muayenenin sonular ne
olursa olsun zlmeye demez. nk birok insanlar daha da kt durumlara
dyorlard ve srf kendilerine olan hkimiyetlerini ve iradelerini kaybetmedikleri,
sonuna kadar mcadele ettikleri iin galip olarak ayrlyorlard. Byk babam kendi
sava hayatndan hayat misaller getirmeye balad. Ve inandrc olsun diye de
yukardaki szleri sevdii bir deyimle dorulad: "indeki hayat styorsa hl,
yanyordur umut daha"... Tm bu sre boyunca ben dikkatle ve sessizce dedemi
dinliyordum. Ve o, kendi konumasn bitirdiinde, ben samimi olarak ve gerekten
ruhumda neleri dndm ve hissettiimi ona anlattm. Ben, Sensei'in retisi
sayesinde iimde biimleen ve ayrlmaz bir param hline gelen, hayata kar kendi
tutumumu ifade ettim. Byk babam duyduklarna o kadar arm ve bu basit gerekler
karsnda o kadar hayrete dmt ki, hatta bana tekrardan, gerekten de lmden
korkmadm m sordu.
Elbette, sakince syledim ben. Benim iin lm; bu sadece hl deimesi, bir
durumdan baka bir duruma geitir. Her zaman sizinle, ailemle birlikte olacam
biliyorum, nk sizlere olan Sevgim benim iimde, benim ruhumda yayor. Ve nerede
olursam olaym, hangi biimi alrsam alaym, bu Sevgi hep benimle beraber olacaktr.
nk ben ve benim Sevgim sonsuzdur... Ve bizzat bu hisse, ben hayatta her eyden ok
deer vermeye baladm. Zira hayatta, yaadn anlarn nitelii, anlamsz olarak
varln srdrdn yllardan ok daha nemli.
Galiba bu szler dedemin baz hislerine dokunmutu, nk o ruhunun derinliine
kadar duygulanmt. Ve ben dndm ki, yine de her bir insan lmden korkuyor, hatta
dedem gibi cesur birisi bile. Belli ki, o da belirsizlikten, lmden sonra olacaklardan
korkuyordu, ama yalnzca bununla ilgili kimseye anlatmyordu... Byk babam belli bir

111

sreliine dncelere dald, sonraysa syledi: "Evet, sanrm yine de, bilgelik ruhun
servetidir, yan deil".
Ertesi gn ben dedemde meydana gelen deiiklikleri fark ettim. O daha bir neeli,
canl gzkyor ve sanki yllardan beri ona rahatlk vermeyen sorularna cevaplar
bulmu gibiydi. Hepimiz birlikte klinie doru yola ktk... Neredeyse tm hafta
boyunca beni muayene ediyor, her trl analizler, rntgenler yaplyordu. Ve nihayet
tayin edilmi gn biz annemle beraber yal ve ho bir adam olan profesrn karsna
ktk. Ne var ki, doktor bizi sanki tuhaf, hafif bir aknlkla karlamt. Ona bakarak
ben de artk bedenimin ok ksa bir sre mr kaldn dnmeye baladm. Gergin bir
duraklama an araya girdi.
Biliyor musunuz, balad o, hl benim ekimlerin sayfalarn evirerek. Hibir
ey anlamyorum. Bana getirdiiniz u eyll ekimlerinde bariz bir patoloji gzkyor,
tmr artk yavaa ilerlemeye balam. unlardaysa, imdi yaptklarmzda, her ey
temiz. Ben hatta tekrardan ekimlerin yaplmas iin talimat verdim... Belki de ilk
ekimlerde hata vardr, geri dk ihtimal, buradaki belgelere gre kz defalarca
muayene etmiler, ya da ki... Ne dneceimi bilemiyorum bile.
Ve artk bana dnerek, profesr sordu:
En son ne zaman sende ba arlar olmutu?
Bende mi?.. ey, ben youn olarak hatrlamaya altm, sanrm, neredeyse ekim
aynda, kesin hatrlyorum. Sonrasndaysa... ben omuzlarm silktim.
Ve gerekten de en son ne zaman bamn ardn tamamen unutuvermitim.
nceki aylarn dolu dolu olaylar, zellikle de annemin bana gelenler, beni tamamen
kendimi ve hastalm unutmaya mecbur etmiti. O vakit benim iin kayda deer olan
biricik ey, manev uygulamalar ve anneme olan kaygmd.
Tuhaf... ok tuhaf, syledi doktor. Bizim ekimlere gre kz tamamen salam.
Geri eski ekimler imdi sizin kz en azndan yatalak bir durumda bize getirmeniz
gerektiini sylyorlar... Siz doktor nerilerinden baka her naslsa tedavi grdnz m
hi? ak bir merakla sordu profesr.
Ya, hayr, ararak cevap verdi annem. Bize ne yazdlarsa onu da yapyorduk.
Ama meslektalarmn yazdklar eyler, kanser hcrelerinin artn frenlerdi, yoksa
ki onlar tamamen yok etmezdi... Paradoksal bir ey! Bunca yllk meslek hayatmda
benim grdm bir ilk ve benzersiz olay... Grnen burada ilhi irade devreye girmi,
ekimlerin ve analiz verilerinin sayfalarn kartran doktor konuuyordu.
Yani, annem duyduklarna aka inanmayarak rkeke sordu, tehis
onaylanmyor mu?
Profesr ban kaldrp, hayretle anneme bakt:
Tabi ki. Kznz tamamen sapa salam!
Annem bir sre daha sandalyeye tutunarak oturuyordu.
Ve sonunda profesrn yantnn anlam ona ulatnda, annem teekkr etmek iin
onun ellerini yle bir skmaya balad ki sanki doktor kanatl melein ta kendisiydi. Ben
de mutluluk hissi geiriyordum. Fakat annemden farkl olarak ben iimden, koruyucu
meleimin kim olduunu kesinlikle biliyordum. Hatta benim aklm bile bu karara diren
gstermiyordu. O an da aklm rahat brakmayan biricik soru uydu: Sensei BUNU nasl
yapt?
Bylesine bir haberden sonra biz hastaneden kmadk da, sanki "pr diye uuverdik".
Aada byk babam da dhil olmakla, akrabalarmz bizi bekliyordu. Onlarn
sevincinin haddi hududu yoktu. Annemse hatta ha ekip sessizce Tanr'ya kr edince,
beni szle anlatlamaz derecede hayretlere drd. Ben ilk defa olarak, binba
112

rtbesine sahip bir subay olan ve komnizmle, ateizm ideolojisine gre yetitirilmi
annemin bu ekilde davrandn gryordum. Ve ben dndm ki yine de her bir insan,
kimliinden asl olmayarak, ncelikle korkularyla, dertleriyle ve stn glere olan
inancyla sradan bir insan olarak kalmaya devam ediyor.
Daha bir hafta boyunca benim "ikinci doum gnm" kutlamaya devam ediyorduk.
Tm bu gnler boyunca benim gnlm mutluluk, hayranlk ieren sayfalarla ve tekrar
ve tekrar dnp dolaan sorularla dolup tayordu: "Sensei bunu nasl yapt? Hayatm
neden byle kknden deiti? Hayatmda O'nun var olmas sayesinde mi? Gerekten de
iin aslnda kimdir O? Ve ben nceleri O'nu nereden tanyordum?" Tek bir soru bir dizi
baka sorulara yol ayordu. Ama Moskova'dan, hatta yllarm alsa bile her eyi sonuna
kadar renmenin kat kararllyla ayrlmtm.

28

Evde ilk i olarak ben arkadalarmdan almalarn ne zaman olaca haberini aldm.
Anlald gibi, bugn akamleyin. Biz arkadalarla ayn saatte tramvay duranda
bulumak iin anlatk. Bana ait btn tbb belgeleri ve ekimleri de antrenmana
giderken yanma alp, szletiimiz saati sabrszlkla bekliyordum.
Dostlarm beni cokulu bir sevin ve bir yn yeni haberlerle karladlar. Ve bizim
sevimli tramvaymz geldiindeyse, onlar beni binmemek iin zor tuttular.
imdiyse biz baka tramvay hattyla gidiyoruz, glmseyerek syledi Tatyana.
Nasl yani?!
Srpriz! neredeyse hepsi ayn anda bard.
Biz imdi baka spor salonuna tandk, gururla bildirdi Andrey. ok daha iyi,
ok daha rahat, aynal. Hem de ok yakn, neredeyse iki defa daha yakn.
Al sana haber ite! ardm ben.
Tm yol boyunca arkadalarm bana, salk merkezinde midemi tedavi ettirirken,
onlar byle dnyorlard, ne kadar ok enteresan eyleri kardmla ilgili
anlatyorlard. Andrey'le Kostik ise birbirlerinin szn kese kese antrenmanla ilgili
haberlerden, Sensei'in yeni gsterilerindeki orijinal olaylardan ve manev almalar
zaman onlara anlatt sra d felsefeden bahsediyorlard. Tatyana'yla Slavik ise onlar
onaylyor ve zellikle heyecanl anlar kendi izlenimleriyle tamamlyorlard. Bense
dikkatle ve bylesine ilgin olaylarn tan olamadm iin duyduum byk bir
pimanlk hissiyle onlar dinliyordum. Ama dier taraftansa, imdi koca bir hayat beni
bekliyordu.
Son duraa vardmzda, ben kocaman ada bir binan, kltr sarayn nmzde
grdm. Geri burann yerlileri onun adn sadece kulp diye koymulard. Onun
ierisinde sinema salonu, deiik gruplar iin ok sayda odalar ve tm duvarlarnda
aynalar olan gzel bir spor salonu vard.
Bu harika! imdi istediin kadar aynalarn nnde "maymunluk" yapabiliriz, kendi
saysz yansmalarm seyrederken akayla syledim ben.
Salona ocuklarla beraber Sensei dhil oldu. O, scak bir ekilde bende dhil olmakla
bizim hepimizi selmlad. Elini skarken ben hayranlkla onun gzlerine tek bir soruyla
bakyordum: "Nasl?" Benim ifa buluumun Sensei'in elinin ii olduuna, stn glerin
devreye girmesi veya profesrn de dedii gibi "ilhi irade"nin olduuna inanmaktan

113

daha te, ben bunun byle olduunu biliyordum sadece. Ama bu kadar ksa bir srede O,
bunu nasl yapabildi? Hastalk neden bu kadar abuk kayboldu?
Benim varlm kran duygular doldurmutu. Ama bu hisleri yalnz baklarmla
ifade edebiliyordum nk etrafta ok fazla merakl vard. Ve ocuklar soyunma
odalarna gittiklerinde ben cesaretimi toplayarak Sensei'den benimle yalnz olarak
konumasn rica ettim. O da memnuniyetle kabul etti.
Biz lobiye ktk ve ben Moskova'daki olaylarla ilgili anlatrken kendi hastane
belgelerimi ona gstermeye baladm. imi dolduran duygularm ona anlatmaya
altm. Ama ar heyecandan dolay birbirlerinden kopuk teekkr kelimeleri ortaya
kmt. gor Mihailovi bir doktorun profesyonel el hareketleriyle tm ekimlerin
sayfalarn evirip, belgeleri gzden geirdikten sonra, iyi kalpli bir sesle sordu:
Memnun musun?
Hem de ok! Hatta memnun olmaktan daha fazla.
yi ite, nemli olan da bu.
Yine de anlayamyorum, yle bir izlenim var ki, sanki bu hastalk hi olmam gibi...
Ama tm u eski ekimler, doktorlarn tehisi, hastane belgeleri, akn akn
konutum ben.
Sensei glmsedi:
Biliyor musun, yle bir Ltin deyimi var: "Belgelerde olmayan ey, dnyada da
yoktur".
Hayr, ben ciddiyim. Bunu Sizin yaptnz kesinlikle biliyorum, ama nasl? Neden
bu kadar abuk?
Ama da yapyorsun, hafiften glmsedi Sensei. Ne dnyordun, seni herhangi
bir ilemle iyiletirdiklerine gerekten de inanmak iin, kafatasn yarp oradan bir para
beyin kesip almak veya mideni illarla tka basa doldurmak m gerekiyordu?! Ama zira,
herhangi bir eylemi her eyden nce bizim biimlenmi dncemiz douruyor...
Sen hi stigmatikler hakknda duymu muydun?
Kulaa tandk bir isim...
Stigmatikler, derin inanlar olan insanlardr ve sayl dakikalar ierisinde onlarn
ellerinde, ayaklarnda kanayan yaralar ortaya kyor, yani bizzat sa'nn armha gerildii
vakit zerinde oluturduklar yerlerde. Ve harfiyen gn sonra bu yaralar hibir iz
brakmadan kayboluyor. Baz inanl stigmatiklerde ise bir tek yaralar deil, ayn
zamanda iviler bile ortaya kyor. stelik bu ivileri incelediklerinde gerekten de
bunlarn herhangi bir et veya deri oluumlu bir ur deil de, fakat o zamanlara ait bir
malzemeden yaplm, yani neredeyse iki bin sene ncesinde imal edilmi gerek iviler
olduunu hakikaten de doruluyorlard... nan gerekten de mucizeler yaratyor. Ve de
inanan bir insan iin, kime veya neye inandndan bamsz olarak, imknsz olan hibir
ey yoktur... Sense diyorsun ki, neden bu kadar abuk?
Ama ben kendimin inanan bir insan, dahas derinden inanan bir insan olduumu hi
syleyemem... nk gerekte ben, ey, ...(burada az daha Size diyecektim) stn
glere ancak, Moskova'da profesrn benim salam olduumu onaylayan szlerini
duyduum zaman inandm. Yani, her ey olup bittikten sonra.
Her ey dndnden daha basit. Eer insan kendisinin iyileeceine derinden
inanamyorsa, o zaman baka birisinin, manev olarak daha gelimi bir insann ona
inanmas lzm. Ve o zaman sonular tm beklentileri aar.
Ne yani, bu ekilde istenilen bir hastal yenmek mmkn m?
Kesinlikle.
Peki, bunun iin ne yapmak gerekiyor?
114

Sadece itenlikle inanmak ve doru dnmek gerekiyor. Ama derin bir inanla,
Sevgiyle, olumlu dnceyle inanmak. Ve de orada "ben iyilemek istiyorum" gibisinden
deil, fakat artk salkl bir insann pozisyonundan. Bu zaman insan her halkarda bu
onaylayc olumlu dnceyle kendine zg bir, yle diyelim "yzde yzlk salk
matrisi" oluturmu oluyor. Bu matris de inancmzn gc sayesinde bizim
bilinaltmzda muhafaza ediliyor... Ve bizzat bu "matrisin" sayesinde, onun salk
emasna binaen vcut fiziksel dzeyde kendi ilevlerini eski hline getiriyor, nk o
sadece ve sadece olarak bilinaltnn komutlarn uyguluyor.
Bu kadar basit.
Peki, o zaman baka bir insan inancmzla nasl salna kavuturabiliriz?
Ayn ekilde. Ancak bu "matris" veya ona hologram dersek daha doru olur, salk
imaj olarak dnce baznda bir insandan dierine aktarlyor...
Ve bunu da ok ama ok gl inanan her bir insan yapabilir mi?
Elbette... Ben sana bizim Volodya'nn bana gelmi bir hadiseyi anlatabilirim. Ama
yalnzca srf sen kendin de bunlar yaadn iin sana anlatacam. Ama bak, sakn
kimseye anlatmayasn. stersen, el altndan, kimsenin duyamayaca bir ekilde
Volodya'dan sorabilirsin... Onun babas ernobil kazasnn sonularn yok etme
almalarnda grev yapm. Buna kadar onun midesinde ar varm, gastrit olduunu
dnyorlarm. Ve ite, oradan dndnde onun durumu baya bir ktye gitmi.
Doktorlar da tartmasz mide kanseri tehisini koydular. Doal olarak, acil ameliyat
yaplmas gerekiyordu. Volodya o akam benim yanma geldi ve bir eyler yapmak
mmkn m diye sordu. Ben de ona bu teknii anlattm. O da rahatlayarak, tm
lzumsuz dncelerini def edip Tanr'ya, bir yanllk olduu iin, babasnn tamamen
sapa salam olduu ve her eyinin de iyi olduundan dolay kr ediyordu. Volodya
kendi gnahlar, babasnn gnahlar ve yapt her ey iin af diliyordu. O, pimanlk
duyuyordu ve ayn anda da Tanr'ya krler ediyordu...
Af edersiniz, ama insan gerekten de Tanr'nn karsnda gnahkr mdr?
Nasl anlatsam ki sana, iin gereinde insan bir tek kendisinin karsnda, kendi
ruhunun karsnda gnahkrdr... yle ki: gnah faktr ocukluumuzdan beri bizim
bilinaltmza yerletiriliyor. Bize, hangi dine ait olursak olalm, hepimizin Tanr'nn
nnde sulu olduumuzu alyorlar. Ama Tanr'nn karsnda bizlerden hi kimsenin
suu yoktur! Biz yalnzca kendi karmzda suluyuz. Tanr, O, yalnz iyilik yapar. Fakat
bizim, kendimiz kendimizi amura bulatryoruz. te bu yzden de biz amura batm
hayvanlar olduumuzu itiraf edip, Tanr'dan af dilediimizde, O'nun var olduu gereini
kabul ediyoruz, O'nun gcn kabul ediyoruz ve de en nemlisi kendimizi Sevgiye,
olumlu eylere ayarlyoruz... te Volodya da bu yntemi birka gn boyunca, uyumaya
uzanmken, uykudan uyandnda, bo bulduu her dakika uyguluyordu. O, bu duay
derinlemesine olan bir inanla ve yaknna duyduu byk bir Sevgi hissiyle telffuz
ediyordu. Kendisinin itiraf ettiine gre, bylesine bir ruh hlini hayatnda hibir zaman
yaamamt. Geri Volodya meditasyonlarla kendi manev dorultusunda uzun sreden
beri urayor... Ama en artc olan ey u. Bizim konumamzdan yedi gn sonra,
altn iziyorum, artk yedinci gnnde, onun babasn ameliyatta "yardklar" zaman,
hibir ey bulamadlar. Dikileri atp eve gnderdiler. Tehis onaylanmad, doktor hatas
yerine saydlar. Ve u ana kadar da babas yayor ve kendisini harika hissediyor, i
yerinde genlerle beraber ter dkyor... Ne var ki, bu yal adam tm hayat boyunca
kimseye inanmyordu ve bir tek kendisine, kendi glerine umut balyordu... te al
sana, derin inancn neler yapabileceine dair gerek hayattan bir rnek.
Ve biraz sustuktan sonra, Sensei ekledi:

115

nan; bu yalnzca bir kelime deil, bu insann kendisi tarafndan retilen muazzam
bir dhil gtr. Ve "Lotus ieinde" hakknda konutuumuz ilhi Ak'la
birletiindeyse, bu inan ylesine bir gc douruyor ki, bu g gerekten de
"imknsz" var ediyor. Geri tm u szler: "mucizeler", "imknsz"; sadece insanlara
has kelimelerden ibaret. nk ambala'nn ilminde bunlarn hepsi tabiatn doal
yasalaryla aklanyorlar, sadece imdiki aamada insanlk tarafndan bilinmiyor tm
bunlar. Dncenin dourduu nancn ve Ak'n gc; bunlar ezelden beri insan
varlna has eyler. Bu, insan sradan bir iki ayakl hayvandan farkl klan eydir.
Bu yzden de insanln tarih boyunca gelmi gemi btn byk retmenleri
insanlar nanca ve Sevgiye davet ediyor ve bu ilimleri onlarn alglama seviyelerine gre
veriyorlard. En azndan sa'nn u szlerini hatrla: "Eer siz hi olmazsa hardal tanesi
byklnde bir inanca sahip olursanz ve u daa sylerseniz: "uradan buraya ge" ve
o geecektir; ve sizin iin imknsz olan hibir ey kalmayacaktr". Ve bunlar bo lflar
deil, bunlar iitmeyi bilenler iin birer hakik ilimdir: "Kulak veren iitir".
lgin. Ama eer bu muazzam g doal yasalarla aklanyorsa, demek ki,
anladm kadaryla baz formllerin olmas lzm.
Sensei glmsedi:
Kukusuz, formller var... Ama insanlar bu ilimleri forml hlinde onlara vermek
iin henz hazr deiller, nk insanlarn ounluunun dncelerinde hayvan
balang ok fazla baskn... in zndeyse, bu gcn varln gerekten ispat etmek; bu
kinatn yasalarn amak, Tanr'nn varlnn gerekliini amak anlamna geliyor...
Hatta snrl olanaklara sahip, "kr krne" bir insan inanc bile ok eylere kadirdir.
Hakik bir inansa snrsz imknlar ayor. O, bir tek gezegenleri hareket ettirmeye
deil, fakat tek bir dnceyle birok dnyalar yaratmak, yok etmek ve ynetmeye
kadirdir.
Evet... Byle bir gle birisinin salk durumunu, sanrm, bunu dndn anda
geri getirirsin! kendim iin tamamen yeni bir dnce dnyas aarak, hayranlkla
syledim ben.
Kesinlikle doru.
Bu zaman ben, bir zamanlar beni hayrete dren, sa'nn yapt mucizev ifa bulma
olaylarn hatrladm. Ve anden anlamaya baladm:
O zaman sa'nn sadece kendi olumlu dnceleriyle insanlar tedavi ettii ortaya
kyor ama! Bense nceleri bunlarn hepsinin birer masal olduunu dnyordum.
Sensei glmeye balad:
Evet, evet, evet... Bu yzden de O yle diyordu: "nancnz neyse, alacanz da
odur"... sa kendi gcyle salk hologramn oluturuyordu sadece, insansa bunu "kr
krne" olan inancnn gcyle ayakta tutuyordu. Ve insann inanc ne kadar gl
oluyorduysa, bir o kadar salam olarak bu hologram bilinaltnda tutuyordu.
Ben biraz dndkten sonra soruverdim:
Peki, niin bununla ilgili hi kimseye anlatmak olmaz?
Biliyor musun, bakalarna anlatrken insann kendisi bile fark etmeden bilinaltnda
onlarn cevaplar ve karlk gelen dncelerle tereddt tohumlarn ekmeye balyor. Ve
bu olumsuz g de tedricen byyerek bilinte "asalak dncelerin" mantn
douruyor, hangisi ki etraf dnyayla ilgili kendi yetersiz bilgilerini temel alarak herhangi
bir saduyulu fikir formle etmeye alyor, yani kendi kt bilgi bagajyla aklamalar
aramaya alyor. Bu iliki bakmndan "saduyu" dedikleri ey; insann, onun inancnn,
manev geliiminin birinci dmandr, nk phelerin, olumsuz dncelerin ve
olumsuz duygularn gelimesi iin uygun, verimli bir zemin oluturmu oluyor. Bu
116

anlamda Tanr ve "saduyu"; tamamen birbirinden farkl iki kavramdan ibaret... te,
sonu olarak akln sava alannda pheler ve mantn olumsuz gc galip gelerek,
"kr krne" olan inanc, onun besledii salk matrisiyle beraber yok etmi oluyor. Ve
hastalk da geri dnm oluyor. Bu yzden de eer sen manev ilimlerde gl deilsen,
sadece olarak inanmak, bu salk armaann gnderdii iin Tanr'ya Sevgiyle teekkr
etmek ve ifa bulmanla ilgili hi kimseye anlatmaman gerekiyor. Yalnzca bu zaman,
Sevginin gcyle oluturulmu bu salk hologramn ta derin yalla kadar koruyup
saklama ansn var.
Bu an Viktor spor salonundan karak Sensei'i grd ve antrenman balatmak olur mu
diye sordu.
Evet, tabi ki, cevap verdi Sensei.
Biz de millete katlmak iin acele ettik. Tm alma boyunca ben hep bizim
konutuklarmzla ilgili dnyordum. Bu basit gerekler beni hayrete drmt.
Bununla ilgili nceleri de byk insanlarn sylediklerinden okumu gibiydim sanki. Ne
var ki sadece okumutum meerse, ama derinliini anlamamtm. Sensei, binlerce yl
boyunca var olmu eylere yeni bir gr ufku amt benim iin.
Bu konuya kendimi kaptrarak ben de evdeki btn kitaplar alt st edip, sonunda
sa'nn ifa verme vak'alaryla ilgili ncil'den alntlarn yaynland o dergiyi buldum.
imdi tm bunlar ben tamamen farkl gzlerle, tamamen farkl dncelerle ve ok ksa
bir sre zarfnda benim bama gelmi o sra d olaylarn zirvesinden bakarak yeniden
okuyordum. Bylece benim iin yava yava farkl bir dnya, kudretli Dnce gcnn
dourduu yeni bir dnya alyordu.

29

Arkadalarla beraber manev almalara giderken ben onlarn konumalarnda


deiimin baladn fark ettim. Onlarn ifadelerinde daha fazla iyi szler, olumlu anlar,
akll dnceler ortaya kmt. Onlar hatta toplu abalaryla, gnlk ifadelerinde sk sk
kullandklar asalak kelimelerden kurtulmaya karar verdiler. Ceza olarak da, lf
"azndan karan" ahs herkese birer poaa veya simit alacakt. Ben de birka kez bu
ekilde "para cezasna" arptldktan sonra sylediklerime ve her eyden nce de kendi
dncelerime daha bir dikkat etmeye baladm.
Biz sevimli alanmza giderken byk olmayan, ama ayak izleriyle epey dzletirilmi
kardan bir r almt. Volodya, Stas, Jenya, Sensei ve Nikolay Andreyevi artk
alanda duruyorlard. Biz "kudretli aznla" katlrken, geliimizle yarda kesilen
konumann devamn dinlemeye baladk.
... fakat kendi denemelerimizde hipnozu kullanrken biz, onun bilinci devre d
brakarak direkt bilinaltyla altn aa kardk, tutkuyla anlatyordu
psikoterapist. Ve bilinaltnda somut bilgilerin olmadnn sonucuna vardk. O, her
eyi olduu gibi alglyor: eer biz insana arkc olduunu telkin ediyorsak, oysa
hayatnda hibir zaman ark sylememi, adam ark sylemeye balyor; eer eline
soan verip, bunun irin bir elma olduunu sylyorsak, hatta yzn bile ekitmeden
memnuniyetle yemeye balyor vesaire. Biz hatta bakentteki meslektalarmzn, insann
hipnoz hlindeyken beyin kabuu hcrelerindeki frenleme ve kan damarlarnn
uyarclara kar tepkisi zerine olan bir seri aratrma deneylerinin tekrarn yaptk.
Uyurgezerin eline scak(+65) suyla dolu bir ie koyuyor, yksek sesle zil alyorduk.
117

Fakat el damarlarnn bu uyarcya kar hibir tepkisi olmad. Pletismogram seviyesi


deimiyordu. Bu uyarlara kar duyarszla hipnotize edilmi denek ise, hibir ey
hissetmedii cevabn veriyordu ve onun yz ifadesi de bunu onaylyordu. Veya ona
keyfi olarak arlmas imknsz yle bedensel olgular telkin ediyorduk. Mesel,
sradan bir kt parasnn hardal yaks olduunu. Bu vakit kt parasn koyduumuz
yerdeki derinin yzeyinde buna karlk gelen kzarklklar meydana geliyordu... Yani
hipnoz altndaki insan, psikolojik suretten tut, vcut tepkilerine kadar bizim verdiimiz
tm komutlar harfiyen yerine getiriyordu.
ok doru, cevap verdi Sensei, nk hipnoz; bu zaten insandaki hayvan
balangcn tam boyut olarak kendisini gstermesidir, bu akldan "kurtulmak" ve ruhunu
devre d brakmaktr. Hipnoz, bilinaltnn bir fonksiyonu oluyor sadece. Hipnoz
altndaki bir insan iin gereinde her kim ise ona da dnyor, eer hayvan balang
onu tamamen istil etmise; zombiye, yani basit olarak itaatkr bir et parasna veya
mer Hayyam'n da ok doru bir ekilde belirttii gibi "bir uval kemik, doku ve kan
phtsna".
Peki, "zombi" kim oluyor? soruverdi Tatyana.
"Zombi" diye Afrika kabilelerinde, psikolojileri uyuturucu maddeler ve zel psiik
etkilerle belirli bir tarzda programlatrlm insanlar aryorlard; onlar kabile reisinin
istenilen talimatn kaytsz artsz yerine getiriyor ve bir tek kendilerini deil, fakat kendi
annelerini, kendi ocuklarn bile ldrebilirlerdi... Ksacas, "zombi"; bu ierisindeki
ruhunu "kardklar" veya "devre d braktklar" ve akln elinden aldklar bir insann
vcudu, cevap veren Sensei ve artk Nikolay Andreyevi'e hitaben devam ediyordu:
Hipnoz, kiiliin "krlmasdr", saldrdr, kleliktir. Ve siz de orada doal olarak, aptal,
hayvansal itaatten baka hibir bilgi bulmayacaksnz.
Aptal hayvansal itaat konusunda ben size tam olarak katlmyorum, itiraz etti
Nikolay Andreyevi. Zira benim bildiim kadaryla, hipnotize olmu kiiye ait "ben"
srekli olarak gerekliin kontroln elinde tutuyor ve istenildii vakit eski hline
dndrlebilir. Hipnozcu yalnzca hastann bilin d olarak kabul ettii eylere etki
yapabilir. Tbb aratrmalarda yazdklarna gre, diren ve koruma mekanizmas
tamamen devre d kalmyor.
Eer her ey sizin dediiniz gibi olsayd, iin aslnda, o zaman dnyandaki tm ileri
lkelerin istihbarat servislerinde hipnozdan bu kadar etkin olarak istifade etmezlerdi.
Sizin de bildiiniz gibi, tm yeni bulular, teknolojiler ve bilgi szdrmann en iyi
yntemleri ve insan psikolojisi zerindeki kontrol metotlarnn hepsi, ilk srada, lkelerin
asker karlar iin kullanlyor ve sadece ok kk, nemsiz bir ksm barl amalara
hizmet ediyor.
Tamam o zaman. Ama hipnozu tbb amalarla da kullanmak mmkn, herhangi bir
hastal iyiletirmek iin. Bunu da inkr etmeyeceksiniz deil mi?
Edeceim. Hastalk ne oluyor? Bu ilk srada, vcudun ilevlerinde veya dokularnda
ciddi bozukluklarn mmknlne dair bir sinyaldir. Hipnozcu tarafndan braklm
hipnoz sonras telkin, hangisini ki sonu olarak insan akl gya kendi fikriymi gibi
hayata geiriyor, yalnzca bu ar sinyalini ortadan kaldryor, fakat hastaln asl
sebebini yok etmiyor. Ve insan hayalet umutlara aldanarak gerekten de bir sreliine
ar hissini hissetmeyecektir. Gerekteyse, kendisi iin daha da kt yapacaktr, zira
hastalk her durumda ilerlemeye devam edecek ve sonunda da ok daha kt, faaliyete
gemi bir durumda ortaya kacaktr. Hipnozla "tedavi olmak", salkl olmak anlamna
gelmiyor. nk byle bir "tedaviyle" hatta bir hastaln hafif bir tr bile daha ciddi
baka bir hastal dourabilir.
118

Peki ya, tedavinin etkisi devreye girdiinde hastada oluan alkanlklara ne demeli.
Zira bu defalarca kantlanm bir ey; kt alkanlklar ortadan kalkyor, iyi olanlarsa
tam tersine, biimleniyor, dhil ediliyor ve akln kendisi farkl trl almaya balyor.
Neden yle? Bunu neyle aklarsnz?
Her ey ok basit. Akl hipnoz altndayken bir kural olarak, "gvenen dinleyici"
konumunda bulunuyor. Yani o, sanki bir kenardan, tamamen analizden yoksun bir
ekilde bakyor. Eer hipnoz durumundayken ona dinlememesini veya unutmasn veya
alkanlklarn deitirmesini emrederseniz, tm bunlar harfiyen uygular. Ve sonradan
da o, bu komutu kendi kiisel fikriymi gibi alglamaya balayacaktr... Bizim aklmz
mkemmel deil, hi mkemmel deil. Mkemmel olan Ruh'tur ve onun olanaklar
snrszdr. Ama insan hipnoz durumuna soktuklarnda ruh devre d kalyor, nk
insanda bariz olarak hayvan balang uyanmaya balyor. Ruh, doal olarak kaybediyor
ve artk akla etki edemiyor. Bu yzden de hipnoz genel olarak, insanlar iin korkun bir
ey.
Ya eer insana iyi eyler telkin ediyorlarsa?
Hibir nemi yok.
Fakat hipnoza kar hassasiyet tm insanlarda var, sadece deiik seviyede ve
deiik biimlerde oluyor.
Doal olarak, manev ve hayvan balanglarn herkeste deiik seviyelerde var
olmasnn tm insanlara has bir ey olmas gibi aynen.
Fakat hipnoz, uyku veya u meditasyon gibi dier deitirilmi bilin durumlaryla
da ortak hatlara sahip. Zira hipnoza da beyne giden sinyal akmlarnn azalmasyla
ulalyor, kii bunun ncesinde de herhangi bir duyusal uyar zerine konsantre oluyor...
Evet, ama siz istenilen bir bilin durumunu deitirme ynteminin balangcna zg
zellikleri saydnz. Hipnozun en nemli fark, fiziksel dzeye de yansyan bu durumun
kendisinin aknda yatyor. Ben hipnozu "komut kopyalanmas" durumu olarak
tanmlardm. Siz onun fizyolojik dzeyde nasl kendisini gsterdiine bir bakn. Eer
uyku ve meditasyonla karlatrrsak, o zaman bu durumlarda olduunun tersine, oksijen
ve karbondioksitin miktarlar deimiyor. Dier deitirilmi bilin hllerinden farkl
olarak hipnoz, uyank olma durumundan fiziksel sapmalar eliinde gereklemiyor:
elektroensefalografi dalgalar("beyin dalgalar") ou zaman uyank hldeki insanda
olduu gibi ayn kalyor vesaire. Yani bunlar sadece imdiki aamada sizin bilimin
hakikaten tespit edebildii gereklerdir.
Meditasyon ise; bu tamamen farkl bir deitirilmi bilin hli. Hatta "meditation"
teriminin kendisi bile, Ltinceden tercmede "tefekkr" anlamna geliyor. Meditasyon,
belirli bir nesne zerinde yksek seviyedeki dikkat konsantrasyonunun veyahut da tam
tersine, mutlak dikkat dalmnn ulald bir durumu temsil ediyor. Bu durum
ierisindeyken alglama ve dnce srelerinin duraksama an balyor, insann d
dnyadan kendine zg bir duyusal izolasyonu ve dhil, manev dnyas, manev varl
zerinde mutlak konsantrasyonu gerekleiyor. Doal olarak fizyolojik dzeyde, geici
olarak beynin temel entegre mekanizmalarnn kapatlmasyla balantl olan byle bir
psiik durgunluk, insann sinirsel ve psiik fonksiyonlarnn onarlmasna yardmc
olarak, kendisinden sonra ferahlk, dhil yenilenme ve hayat sevinci hislerini brakyor...
Hipnoz ise kendisinden sonra bilinalt dzeyinde kiiliin ezilmilii hissini brakarak
bununla da insann bilincinde kle psikolojisini biimlendirmi oluyor.
Ve meditasyonlarla ilgili ilgin bir ey daha var. Uyank hldeyken normal olarak
ileyen duyu organlar, merkez sinir sisteminde yksek seviyede kendi dhil
"grltlerini" oluturarak, bununla da arm ve entegrasyon srelerinin akn
119

zorlatryorlar. Meditasyon zamanysa beynin "kendisine ait grltlerinin" seviyesi son


derece dk seviyeye iniyor ve bunun sonucunda da meditasyon yapan kiinin
yaplandrd belirli grevlerin zm iin, armsal ve entegrasyonel srelerin ok
daha verimli olarak kullanlmasndan yana imknlar ortaya kyor... Yani hipnoz ve
meditasyon; bunlar tamamen birbirinden farkl iki bilin durumudur. Meditasyon,
manev balangc uyandrmann yollarndan bir tanesidir. Hipnoz ise, altn iziyorum,
bu sadece olarak hayvan balangcn bir fonksiyonu.
Ama en azndan psikoterapik amalarla hipnoz kullanarak insana kendi gcne,
kendi olanaklarna gven hissini alamak olur, deil mi, Nikolay Andreyevi bir trl
sakinlemek bilmiyordu.
Hipnoz, kendi gcne gven hissini alamak iin yeteri kadar uygun bir ey deil,
zira o ayn zamanda dier insann iradesine kar etki altna alnabilirliini, uysalln
artryor. Buysa kendi srasnda insann kendi mahiyetinin, onun yaad hayattaki hakik
mukadderatnn doasna ters bir ey. Zira dhilen, bilinalt seviyesinde, o gerek
zgrle, kendi Ruhunun zgrlne doru can atyor. Bu yzden de, prensip olarak,
hayatta daima bamszla ynelik, kiiliini kabul ettirmeye ynelik ve d zgrln
her trlsne ynelik bir zlem vardr.
Ve eer siz gerekten de insana deimesi iin, kendi gcne ve imknlarna inanmas
iin yardm etmek istiyorsanz, onu kendi szlerinizle, kendi dncelerinizle, kendi
kantlarnzla ikna edin. nk szn gc, dncenin gcn canlandryor,
dncenin gcyse hareketi douruyor... Ama hibir ekilde hipnozla, insann
bilinaltna verilen ak komutla deil. Zira siz ne yaptnzn farknda deilsiniz, nk
hipnozun gerek doas ve onun insanda uyandrd o olumsuz gler sizin tarafnzdan
daha hi ama hi bilinmiyor...
Nikolay Andreyevi dncelere dalm duruyordu. Bu zaman geriye kalan ocuklar
da alana yaklatlar. Onlarla selmlaan Sensei syledi:
te herkes topland, buyurun balayalm... Bugn biz geen sefer de yaptmz,
olumsuz dncelerden arnma zerine olan o meditasyonu yapacaz. Geen sefer
olmayanlar iin tekrar edeyim. Demek, rahat olarak durunuz ve ayaklarnz omuz
geniliinde anz. Eller karn nahiyesinde alm parmaklarnzn ular birbirlerine
dokunacak ekilde olmal. U ua, yani byk parmak bye, iaret parmanz iarete
ve bunun gibi. te byle.
Sensei bana bu birlemeyi gsterdi.
Rahatlamanz, tm dncelerinizi defetmeniz ve yalnzca normal nefes al verii
zerine konsantre olmanz gerekiyor. Arkasndan, kol ve bacaklar tamamen
gevediinde ve iinde huzur hissine ulaldnda, insan kendisinin bir su kp olduunu
hayal etmeye balyor. Yani, kafasnn yukar ksm sanki su kpndeki gibi kesilmi
gibi... Suyun kt kaynaksa ruh oluyor. Bu su, tm vcudu doldurmaya balyor ve
eninde sonunda onu doldurarak, su kpnn kenarlarndan tap, bedenin zerinden
akarak yere gidiyor. Suyun bedeni doldurma ve yere akma sreciyle beraber olarak da,
tm kt dnceler, tm sorunlar, yani insann aklnda var olan tm o pislikler ve
endieler de akp kyor. nsan deta dhilen btn bunlardan temizlenmi oluyor. Ve o
bu ekilde temizlendii vakit, ruhun ve dncelerin keskin ayrlmasn hissetmeye
balyor. Kendi ierisinde bulunan ruhunu ve hem de su kpnn zerinden bu sreci
gzlemleyen ruhunu. Sonu olarak, bu meditasyon zerinde gnlk almalarla insan
kendi dncelerini olumsuz eylerden temizliyor ve sonrasnda da onlar kontrol etmeyi,
srekli olarak kendi akln "temiz" durumda tutmay reniyor... Sorusu olan var m?

120

Peki, neden ellerimiz bizzat bu ekilde birbirlerine dokunmak zorunda? sordum


ben.
nk bu meditasyon zaman vcut ierisinde belirli enerjilerin dolam gidiyor,
sonra bir gn bunlarla ilgili anlatrm size. Parmak ularysa bu emberi kapatm oluyor.
Bundan baka, parmak ularnda bulunan derideki sinir reseptrlerinin uyarlmas gidiyor
ve bu da beyne olumlu, sakinletirici bir etki yapyor... Baka sorusu olan?
Herkes susuyordu.
O zaman balayalm.
Sensei'in rehberlii altnda biz bu meditasyonu yapmaya baladk. Ben kendimi bir su
kp olarak hayal etmeye altm. Fakat benim hayal gcm bu sureti her naslsa yarm
yamalak olarak oluturuyordu, nk aklm bir trl bu tanmlamay kabul etmek
istemiyordu. O zaman ben de kendime bir eyler kantlamay brakp, sadece "ben su
kpym" diye dndm ve "iimdeki su kayna" zerine konsantre oldum. Ve bu
vakit ilgin bir his ortaya kt, sanki benim bilincim kendi iime, ruhuma inerek, gne
rgs blgesinde bir nokta eklinde younlat. Ve bu nokta yava yava onun ierisinde
spiral biiminde dnen billr saflndaki suyla beraber genilemeye balad. Nihayet bu
su o kadar fazla olmutu ki, kenarlardan taarak yaylan ho bir rutubetle tm vcudumu
dolduruverdi. Bu ekilde "kab" dolduran ho duygular "kenarlardan akmaya balad". Bir
tr heyecan verici rperti dalgas vcudumun yukarsndan aasna, sanki topraa
gidiyormu gibi cereyan etti. Ben vcudumun tm kt dncelerden temizlendiini
hayal ettim. Ve belirli bir anda iimde o kadar gzel, o kadar rahat ve o kadar huzur dolu
hisler dodu ki, ben hatta dayanamayp, hafiften meditasyona ara verdim ve iimden,
kalbimden bana hayatta verdii her ey iin ve biz ocuklarna duyduu kocaman Sevgisi
iin Tanr'ya teekkr ettim. Sonraki an ben anszn, bilincimin, yani gerek "ben"in,
sanki vcudun zerinde bulunduunu fark ettim. Vcudun kendisiyse hi de vcuda
benzemiyordu. Onun "kpvari" tepesinden binlerce rengarenk ince iplikler kyor ve
srekli bir hareketlilikle topraa gidiyorlard. Su kpnn derinliindeyse bu iplikleri ok
daha dolgun renklere dntren parlak bir eyler ldyordu. Gzellii, tabi ki, dpedz
ba dndrcyd. Ama bu vakit ben Sensei'in uzaklardan bir yerlerden bana ulaan tatl
sesini duydum:
imdiyse hzlca iki kere derinden nefesinizi aln, verin. Hzlca yumruklarnz skp,
anz. Gzlerini an.
Ben abucak kendime geldim. Ama bu dhil kendinden gemilik hli bendeki
"ben"in derinliklerinde bir yerlerde kalmt. Sonradan anlald gibi ocuklardan her
birisi bu durumu farkl trl yaamt. Byk aabeylerde benden daha iyiydi, ama
benim arkadalarmda her ey "sradan hayal" dzeyinde gereklemiti. Fakat Sensei
onlara, ilk bata ou kiilerde her zaman byle olduunu syledi. Ama evde her gn
yaplan srarl almalar yoluyla ve hem de kendi ahlk vasflarn iyiletirme arzusuyla,
belli bir sre sonra belirli hislere ulalabilir, sonrasndaysa kendi dncelerini srekli
kontrol etmeyi renmek mmkn. nemli olan kendine, kendi glerine inanmak vede
tembellik etmemek.
Biz alandan ayrlmaya baladmzda, ben uygun bir an yakalayp sessizce
retmene sordum:
Syler misiniz, ocuklar ben olmadm zamanlarda onlara yeni meditasyonlar
verdiinizi sylediler. Sanrm ben ok eyleri kardm. imdi ne yapacam ben?
Bunun karlnda Sensei de bana iyilik dolu bir bakla bakarak, cevap verdi:

121

nan bana, hayrl niyetlerle hayrl ameller yapan kimse iin, kardklarndan
dolay efkrlanmaya lzum yoktur, zira o kendi ruhunu tanmak iin ok daha fazla
bir gc elde ediyor, bo durmaktan ok daha fazla.
O zaman, tabi ki, ben Sensei'in hangi hayrl amelleri ima ettiinden pek fazla bir ey
anlamamtm, nk yaptm her eyi sradan, gnlk iler olarak gryordum sadece.
Ama ne var ki, bu szler benim ruhuma o kadar ok dokunmutu ki, hemen ayn gnn
akam benim gnlmde kayda getiler.
Gnler gz ap kapayncaya kadar uup gitmiti. Bu yeni meditasyon o kadar ok
houma gitmiti ki, ben uyumadan nce zevkle onu yapyordum, bu arada, tm ondan
ncekileri de srasyla. Bir gn her naslsa ben Sensei'den onlar arka arkaya ayn
akamda yapmann zararnn olup olmadn sordum. Bunun cevabnda o da, tam aksine
hatta ok faydal olduunu, nk insann kendi zerinde bizzat manev planda daha ok
altn, "Lotus ieinin" ise stelik ruhu uyandrdn syledi. "En iyisi, onlar
akamleyin uykudan nce ve sabah kalktn zaman yapmak". Bunlar, dikkat
konsantrasyonu zerine alma, i gr oluturma ve dnce kontrol iin olan en
basit meditasyonlardr. Onlar tamamen zararszdr, bu yzden de hatta hayatnda hibir
zaman manev uygulamalarla karlamam bir insan bile onlar renebilir. Ve ayn
zamanda da bu meditasyonlar, basit ve anlalr olduklarnda dolay, en verimli
olanlardr".

30

Antrenmanlarda ben kendimi, taze glerimle eski ve yeni konular renmeye


adayarak, ocuklara yetimeye alyordum. Bu gnler zarfnda benim iin en ilgin ve
retici eylerin hepsi manev almalarda oluyordu. Bu almalardan birisinde
Nikolay Andreyevi Sensei'le reenkarnasyon konusunda tartmaya balad. Geri bana
yle geliyordu ki, sanki o tartmaktan ziyade daha ok retmeni bununla ilgili
konumaya kkrtyordu. Fark ettiim kadaryla Nikolay Andreyevi psikoterapist, sk
bir ateist ve "Bizim grubun saduyulu kiisi"(bizim onu akayla ardmz gibi)
olmasna ramen, hibir almay karmyor ve Sensei'e kar kibar bir saygyla
davranyordu.
Ama reenkarnasyon, insanlarn bir hayal rn. Zira byk bir ounluun, ben
derdim ki, patolojik olarak tanatofobiye sahip olduklar gzlemleniyor. Bu yzden de
onlar kendileri iin her trl yeniden domayla ilgili, lmden sonraki hayatla ilgili
masallar uyduruyorlar.
Hi de deil, itiraz etti Sensei. lm korkusuna gelince, o srf insandaki hayvan
balang tarafndan ortaya kyor; kendini koruma igds ve bencil negatiflik zerine
yetitirilen hayal gcnden douyor. Korku, bilginin olmad veya onun ok az olduu
zamanda devreye giren bir duygudan ibaret sadece... Reenkarnasyona gelince ise, bu olgu
gerekten de doada mevcut. Ve sen hatta onun ne kadar uzun zamandan beri mevcut
olduunu hayal bile edemezsin.
Sensei son zamanlarda Nikolay Andreyevi'e arkadaasna "sen" diye hitap ediyordu.
Hayr, ama eer bu gerekten de byle olsayd, biz bir eyleri, belli ksmlar veya
baka bir eyleri hatrlardk en azndan.
Peki ya sen, mesel, bir sene nce bu gn, ne olduunu hatrlyor musun?
Nikolay Andreyevi dnd ve emin olmayan bir sesle syledi:
122

Sanrm iteydim, eer pazar gnne denk gelmemise.


Demek, sen tam olarak bu gn hatrlayamyorsun.
Hayr.
te. O zaman baka zamandan, eski hayatnn olup olmadndan ne diye
konuuyorsun ki... Biz senin hipnozunla ilgili artk konumutuk, akln varlndan,
hayvan balangcn ve ruhun varlndan bahsetmitik. Sen, srf gerek olan sen, ruhunda
bulunuyorsun. Akl; bu alglayan eydir. Ve orada da senin "ben"inden bir para
bulunuyor. Yani sen sanki iki ksma blnm gibisin: ruhunda kendini bir baka olarak
hissediyorsun, ama kafanda tamamen bundan farkl dnyorsun. Bak, sen gzel bir
ekilde kendi zerinde, gerekte kim olduunla ilgili, nasl dndn, nasl
konutuunu, nasl grdn dn bir kere. Ama beyin etkinlii, szl, szsz, akustik
kutuplarn uyarlmas anlamnda deil tabi ki. Tm bunlar samalk. Fakat bizzat sen
olarak! Kendi bilincinin iine bir bakver. O, sonsuzdur. Uzayn ne kadar snrsz
olduunu dn. Ve vcudunun her bir atomunda Evrenin yanstld gereini
aklamaya al...
Meer atomda Evren mi yanstlyor? ard Nikolay Andreyevi.
Tabi ki. Eer phen varsa, atom yapsyla ilgili kitaplara bir gz at, onu Evrenin
dzeniyle karlatr. Hatta gnmz itibaryla olan bilgiler bile bu gerei anlamak iin
tamamen yeterli. Veya, rnein, vakumu ele alalm. Boluk, onu iinde sanki hibir ey
yok gibi, ilk bakta. Ama onda hayat douyor. Neyden? Boluktan m? Kresel
konularn zerinde bir dn, ciddi bir ekilde... Ama en nemlisi unu akla kavutur:
kimsin sen? Ve o zaman vcudunun, bazen bir reenkarnasyonda, bazen de dier
birisinde, yalnzca seni doutan lme doru tayan bir tat olduunu anlayacaksn. Ve
bu tat nasl kullanacana bal olarak da, nereye varacan belli olur. Ya onun kendisi
yuvarlanp gidecek, ya da ki sen onu yneteceksin.
nsan, yani onun ruhu, bu tatn arabacs oluyor sadece. Ve eer ruh uykuda kalrsa,
tat herkes nereye gidiyorsa, oraya da yuvarlanp gider. Arabac da daireler izmeye
devam eder. Ama eer ruh uyanrsa, o lzm olan dorultuda, manev geliim
dorultusunda, yani onun ahs seimine bal olarak istedii dorultuda gidecektir. Ama
en nemlisi, insan Kendisinin, bu tatn paytoncusu olduunu anlayacaktr. Ve ite
burada, bunu bilincine vardktan sonra, o daireler izmeyi brakp Nirvana'ya gidebilir,
yani O, Tanrlara benzer olur.
Tm ocuklar dikkatle Sensei'i dinliyorlard. Bense cesaretimi toplayarak, beni
endielendiren sorumu retmene sordum.
Syler misiniz peki, ruhun kendisinin, yani benim var olmamn anlam ne?
Anlam basit; sonuta olgun bir mahlk olarak Tanr'ya gelmek... nsan, manev ve
hayvan balanglarn bir sentezidir. Ve bu sentez olmak zorunda, nk ruhun belirli bir
biim almas iin maddenin ierisinden gemesi, yani olgunlamas gerekiyor. nsan
deta bir kelebek gibi kendi ruhunun geliim safhasn yayor. Mecaz olarak
konuursak, balangta o "yumurtadan" karak "kurtuun" madd safhasndan geiyor
veya Dnya zerinde srnd "insan hayvan" aamasndan geiyor ve onda deta
trtldaki gibi madd meraklar ar basyor. O, iindeki ruhunu grmyor ve kendi
maddesiyle, yani bedeniyle kendisini bir btn olarak farz ediyor.
Sonrasnda belirli bir zaman getikten sonra, ya bir reenkarnasyondan dierine geme
srecinde, ya da ki tek bir hayat boyunca(kiiye bal), bilincine varyor ve onun ruhu
manev Akla ilgili hayrl dncelerle olgunlayor. Ve tedricen insan bir "kozaya"
dnerek, "insan insan" safhasndan geiyor ve bu zaman ondaki gerek "benin" yani
ruhun ve "kozann" yani bedenin net olarak bilincine varyor. Ve de sadece onun ruhunun
123

olgunlamas iin gerekli bir madde olarak bedeninin bilincine varyor. Dardan bu
hibir ekilde kendini gstermeyebilir, ama onun ierisinde frtnalar, kresel deiimler
gerekleiyor.
Ve sonunda, ruh niha olarak olgunlatnda "koza" yrtlyor ve oradan gz
kamatrc gzellikte bir ilhi varlk olan "kelebek" ruh, uuveriyor ve o kendi
uuunda zgrdr. Kendisi gibi gzel varlklarla birleerek o, yeni ruhlarn doumunda,
ayn yolu geecek yeni "kurtuklarn" yaratlmas srecinde itirak ediyor. Bu da "insan
Tanr" safhas oluyor.
Bu yzden de her eyin anlam hayvansaldan tanrsala gelimede yatyor, Tanr'nn
tamamlanm bir paras olmak iin. Bu en banda beri bize, bizim iimizdeki derinlie
yerletirilmi. Bu yzden biz Tanr'y aryoruz, bu yzden biz Tanr hakknda biliyoruz...
Nikolay Andreyevi glmseyerek syledi:
Ya eer ben ateistsem ve Tanr'y inkr ediyorsam?
in aslnda her kim olursa olsun, hi kimse Tanr'y inkr etmiyor. nk her bir
insan bunu ruhunda hissediyor. Her bir kii ne kadar cesur olursa olsun karanlkta
korkuyor, her bir kii sonsuzlukla ilgili, lmle ilgili, kendi hayatnn ve varlnn
anlamyla ilgili dnyor. Sadece biroklar yeteri bilgilere sahip olmadklarndan,
kendi psiik bnyelerinin koruma fonksiyonlarn devreye sokuyor ve bu dnceleri
bomaya alyorlar.
Ne yapaym benim yapm bu, gerek kantlara ihtiyacm var. Bak eer ben gerekten
de bir vak'ayla karlasaydm, en azndan gemi reenkarnasyonla ilgili hatralarla falan,
ahsen ikna olup inanrdm buna.
Sensei birazck dnd ve cevap verdi:
Tamam, senin iin byle bir frsat salayacam. almalardan sonra bilin hlini
deitirme zerine enteresan bir yntem anlatacam sana, bu da insann ruhunu
uyandrp onu konumaya armak iin olanak verecek. Ama uyaryorum, baka hi
kimse bu yntem hakknda bilmemeli. nk toplum henz "insan hayvan" safhasnda
bulunuyor. Onlar bu bilgileri zaman geldiinde, ounluk olarak "insan insan"
safhasna getiklerinde alacaklar... Sense hastalarndan herhangi birisiyle sana
anlatacaklarm harfi harfine yapabilirsin. Ama ileriye dnk nceden uyaryorum,
reenkarnasyonda zaman anlay, bizim bildiimiz ekliyle, yoktur. Yani bir insan,
rnein, iki yz sene nce yaam, ama ancak imdi yeniden domu, dieri bir sene
nce lm ama bir dakika sonra hayata gelmi, ncsyse belki de ok ama ok uzak
bir gelecekte yaam ama bizim zamanmzda domu ve bunun gibi. Yani orann kendi
kurallar var, bu yzden de ok fazla arma... Anlatk m?
Tabi ki! hayranlkla telffuz etti Nikolay Andreyevi.
Bu vakit u ana kadar konumayan Stas, dnceli dnceli sordu:
Peki ya, ambala'daki insanlar da reenkarnasyona tabi mi, yoksa onlar sonsuza kadar
m var oluyorlar?
Eer sen ambala'nn iindeki Bodhisatvalarn hayatyla ilgili soruyorsan, onlar
tamamen farkl yasalara gre varlklarn srdryorlar. Ve insanlardaki gibi byle
bedensel, kaba madde onlarda yoktur. ambala'da gerekliin tamamen farkl bir taraf
hkim... Nasl anlatsam ki, onlarn vcudu; bu kendi zaman ve boyut kanunlarna gre
varln srdren ince bir maddeden ibaret. Ve eer insanlarn dnyasnda akl insann
vcuduna hizmet ediyorsa, evde.., yani ambala'da, abucak kendini dzeltti retmen,
vcut akl iin hizmet ediyor... Niin ambala'y bulamyorlar? nk o tamamen farkl
bir alglama frekans seviyesinde varln srdryor.
O zaman, insan oraya bedeniyle beraber gidemez mi? hayretle sordu Andrey.
124

Niye ki, gidebilir, eer kendi vcudunu bu gereklii alglama frekansna


dntrmeyi biliyorsa ve beceriyorsa.
Fantezi bir tr, burun altndan homurdand Kostik.
Bugnk insann anlay iin belki. Ama bu bir gerek... Eer insanlar bunun
fantezi rn olduuna inanyorlarsa, eyvallah... Fakat insan hibir eyi kendisi
uyduramaz, nk bu ilimler onun isteinden bamsz olarak vard, vardr ve var
olacaktr. Onun renme olanaklar yalnzca onun bencillik derecesiyle snrl. Genel
olaraksa, fantezi, iin znde; bu sadece hayata geirilmemi bir gereklikten ibaret.
Peki o zaman bu stn varlklar bu dnyaya nasl geliyorlar? Siz diyordunuz ki, eer
gerekliyse onlarn kendileri insanlarla temasa geiyorlar.
Sradan bir ekilde, reenkarnasyon yoluyla. Onlarn ruhu, yeni domuun
vcuduna sekizinci gnnde giriyor, yani doduunda tm insanlarda olduu gibi.
lgin, konutu Nikolay Andreyevi, peki, ruhun insan bedenine sekizinci
gnnde girdiini nereden kardnz? Hristiyan dininde, mesel, daha ana rahmindeyken
onun girdiini var sayyorlar.
Bu yanl bir varsaym. Belli ki, birileri bir eyleri doru anlamam, dieri kendi
diline yanl eviri yapm, ncsyse kendi mantndan karak dnm; bylece
gerek bilgiler de ortadan kaybolmu. Her zamanki gibi... Gerekteyse ruh insan
vcuduna sekizinci gnnde giriyor. Bunu hatta reel olarak tespit etmek bile
mmkn. Ruh, enerjik bir z olmasna ramen, yine de bedene girdiinde, ince
maddenin zelliklerine sahip oluyor. Bu yzden de yeni doann arl sekizinci
gnnde anden gramdan, yirmi grama kadar bir art gsteriyor. Bazense,
istisna durumlarda, hatta elli grama kadar. Bunu reel olarak saptamak mmkn,
eer hassas bir ekilde yeni doann arl, ona girenler ve ondan kanlar hesaba
katlarak, yedinci gnnden itibaren kontrol edilirse. Yani sekizinci gnnde yeni
domuun arlnda an bir sray meydana geliyor. Bundan baka, bizzat
sekizinci gnnde bebein baklar "canl", k saan bir hl alyor. Bunu fark
etmemek imknsz.
Peki, sonradan Bodhisatvalar insanlardan neyle ayrt ediliyor? merak etti Kostya.
Kesinlikle hibir eyle. Onlar bilinli bir ekilde, tm zorluklar, mahrumiyetleri ve
hem de dnyann ekiciliklerini kendi zerilerinde yaamak iin insann "maddesine"
yeniden douyorlar. Ve insan hayat srecinde de, yapmalar gereken o katky
yapyorlar. Bazen belirli bir grevle, ambala'da kabul edilmi bir karar hayata geirmek
iin dnyaya "geliyorlar". Fakat daha sk olaraksa, birer gzlemci gibi. Bodhisatvalar
sradan insanlar gibi yayor, sakin ve mtevaz bir ekilde kendi ilerini icra ediyorlar,
geri dahilen bu nsan, kendisinin Bodhisatva olduunun tamamen farknda oluyor. Ama
o, hibir zaman bununla ilgili barp armayacak ve de gsne vurmayacaktr. Bir
kural olarak, etrafndakilerden hi kimse bununla ilgili bilmez. O herhangi bir kii
olabilir: size yakn bir insan, tandnz, akrabanz, dostunuz vesaire.
Peki bir gzlemci olarak onlar niin geliyorlar? sordu Viktor.
"Sahiden de, niin? dndm ben. Her hlde bu stn varlklara bizim dnyamz
fazlasyla kirli ve bencil olarak gzkr."
ey, onlarda byle bir kural mevcut, veya daha dorusu, ykmllk. ambala'daki
Bodhisatvalardan her birisi en azndan bin ylda bir kere reenkarnasyon yoluyla bu
dnyaya gelmek zorunda. Peki, niin? nsan hayatn yaamak, insanln ne hakknda ve
nasl dndne bakmak, onlara hangi dzeyde ilimler vermek gerektiine karar
vermek iin. Yani, insann mahiyetini bilmeleri iin. Zira ambala'daki bireyde hayvan
balang yok. Orada tamamen farkl bir gereklik hkim. Ama orada bulunan
125

Bodhisatvann burada olup bitenleri anlayabilmesi iin, onu bu dnyaya "atyorlar", yani
onun unutmamas iin, nasl derler, gevememesi iin. Hatta Rigden Djappo bile bu
kuraldan, bu talihten yan izemiyor. Fakat o, bir kural olarak, bu dnyaya insanlk
uygarlnn hayatnda kresel dnmlerin balangc ncesinde, on on iki bin senede
bir geliyor. Fakat bir Mesih olarak deil, bir Yarg olarak. O, kendisinden nce gelen
himayesi altndakilerin yaptklar ileri denetliyor, insan alglamasnn seviyesini, onlarn
manev dzeylerini veya maddiyat tarafndan yutulma derecelerini deerlendiriyor. Buna
bal olarak da arkasndan bu insanlk iin ambala'da hkm karlyor, olmak ya da
olmamak gibi.
Nasl yani?
yle ki, eer bir btn olarak insanlk manev ynde gelien bir topluluk gibi
deerlendirilmise, o zaman muhafaza ediliyordu. Ama eer onda baskn olan daha ok
hayvandan olursa, yani maddiyattan, o zaman bundan nceki birtakm dier uygarlklarn
balarna gelen "kresel felketler" ile ilgili ayn hikye tekrar ediyor. Ve sonraki
uygarln ruhlar iin madde "yetitiricilii" maksadyla toplam insan saysnn 1/10
den fazla olmayacak bir ksmn brakyorlard... nsanlk kendi yolunu kendisi seiyor,
ambala'nn eylemleriyse bu seimin sonucunu yanstyor sadece.
Anladm kadaryla, konumaya katld Viktor, onlarn balca yaratl amac,
insanln manev geliimi oluyor.
Hemen hemen doru, cevap verdi Sensei. Onlarn esas yaratl amac yukardan,
yani Kozmik Hiyerari veya Tanr tarafndan, nasl isterseniz yle de deyin, tayin edilmi
ve bu da insan ruhunun tm yeniden dou evrelerinde terbiye edilmesinden ibaret.
Onlar etkin bir biimde, yalnz insanda manev balang uyand zaman onun
geliimine yardm ediyorlar.
Sanrm bu bencil dnya onlarn manev bak asna gre dehetli bir yer olarak
gzkr, sesli olarak dncelerimi ifade ettim.
Sensei glmsedi:
Evet, kolay lokma olmad kesin. Bu yeniden doma, bir kelebei trtln iine
sokmaktan farksz bir ey, hem kelebek iin rahat deil, hem de trtl kendisini fena
hissediyor. Ama kurallar byle. Her bir Bodhisatva burada kendi sresini doldurmak ve
tm hayatn yaamak zorunda. Geri her bir Bodhisatva istedii an Nirvana'ya gitmekte
zgrdr ve bu da onlar iin ok byk bir cazibe.
Ama siz ne zamansa, Bodhisatvann insanlk hatrna Nirvana'y terk etmi insan
olduunu sylemitiniz.
Koulsuz olarak. Bu yzden de bu iki kat fazladan bir cazibe, nk o bu semav
mutlululuun doruk noktasn hissetmiti... Siz sadece hayal edemezsiniz, bunun, yani
Nirvana'y terk edip, buraya gelmenin nasl bir... fedakrca davran olduunu. Mecaz
olarak Bodhisatvalar, gnlllerin ierisinde iyilerden en iyilerinin, en ok sorumluluk
gerektiren alma alanlarndan birisine gnderilmi kiilerle karlatrabiliriz.
Bodhisatvalar burada insanlarn hatrna, insan ruhlarnn yetitirilmesinin
hatrna, bu ruhlarn geliebilmeleri ve zgr olabilmeleri, hakikaten zgr
olabilmeleri iin kalyorlar, zira bizim dhil varlmz, bizim ruhumuz srekli
olarak ve her saniye buna doru can atyor.
Sensei saatine bakarak, syledi:
Tamam ocuklar, meditasyon yapma zaman, yoksa biz sabaha kadar mzakere
edebiliriz.

126

Ben de saatime baktm. Zaman bu sohbet zaman deta bir saniye gibi uup gitmiti.
Ve o sanki hi yokmu gibi, tuhaf bir his vard. Sanki bu sr perdesini hafiften aralam
sonsuzluk annn ta kendisiydi.
Biz geen almalarda da yaptmz, "niyetlerimizin arndrlmas" zerine olan ayn
meditasyonu yaptk. "Su kpnn" kenarlarndan taarak akan "su" artk ok daha
belirgin olarak, bir tr dalgal hareketlerle hissediliyordu. almalardan sonra retmen,
bize daima kendi dncelerimizi kontrol etmeyi renmemizi ve olumsuz "bilin
parazitlerini" "yakalamamz" hatrlatt. O, bir de kendi fkemize, eer byle bir ey
ortaya karsa tabi, frsat vermememizin altn izdi. Ve de en nemlisi; "Lotus ieini"
uygulayarak devaml iimizdeki ilhi Ak yetitirmemizi syledi. Nikolay Andreyevi
alanda kald, bizse vedalaarak evlerimize gittik.

31

Sensei'in bu kadar kolay ve anlalr biimde anlatt bu bilgiler beni o kadar hayrete
drmt ki, ben tm bu konumay gnlme yazarak, kendim iin en ok heyecan
veren yerlerin altn izmitim. "Meerse insann var olmasnn anlam, ruhunu
gelitirmekmi!!!" Ben bunu hissediyordum, ama emin deildim. imdiyse kanc kez
dnyordum, bu imdiye kadar zerinde titrediim ve hayatta nemli saydm her eyi
kknden deitiriyordu. Ben etrafma baktm ve dndm: "Ama sahiden de biz tm
hayatmz bedenimiz iin yayoruz... Hatta odamzdaki, evimizdeki eline aldn her
ey, bedenimizin ihtiyalarn karlamak ve tatmin etmek iin mevcut. Meer bir tek
kitaplar istisna tekil ediyordu... Elbette, ne zamansa Sensei uygarln tm bu
zelliklerinin sadece kendi ruhumuzu gelitirmek iin daha fazla zamanmz olsun diye
gerekli olduunu sylemiti. Ama tm bu gereksiz vr zvrlarn ierisinde ne kadar da
ok lzumsuz eyler var! Ve bize hep az geliyor, hep daha fazlasn istiyoruz. Ama
nereye? Ne diye? Zira belki de yarnki gn leceiz ve Orada her ihtimalde iimizde
byttmz o eyi deerlendirecekler, oysaki yeryznde ypranm kabuumuzun
yorulmak bilmeyen almasyla toplad u kl ynn deil.
Tm bu gnler boyunca hatta okuldayken bile, benim deerlerimin yeniden
deerlendirilmesi sreci gidiyordu. Kzlar her zamanki gibi hangi moda giysileri
aldklaryla hava atyor ve bariz bir kskanlkla bakalarnda grdkleriyle ilgili
birbirlerine dert yanyorlard. Onlar dinlerken, ben kendi kendime aryordum. Zira
nceleri bende tpk byleydim, belki de hi yakmayacak herhangi bir hayalet modann
peinden koturuyordum. Ama "kalabalktan farklanma" frsatn yakaladm
zamanlarda byklk kuruntum tannamaz boyutlara kadar kabaryordu. Oysaki, iin
aslnda, zerinde gzel duran eyler her zaman moda olur. Ve hepsi bu... Bir zamanlar
"kyak" olan kyafetler, imdi "u dakikalk gsteriten" sonra dolapta "l" ykyle
askda duruyorlar. Bu kadar pl prty tek bir insan ne yapsn? Neyime lzm? Belki de
bir yerlerde insanlarn giyecek tek bir eyi bile yok? Ve niye de uzaa gidiyorum ki. Al
sana benim burnumun dibinde, kendi snfmda, tane kz fakir bir aileden. kisinin
babalar yok, madende hayatlarn kaybettiler. ncsnde ise, daha da kt, babas bir
ayya. Onlarla paylamak benim iin ne ki? nk onlarn buna benden ok daha fazla
ihtiyalar var.

127

Ben anneme dantm, geri birazck yalan syleyerek okulumuzda hayrseverlik


kampanyasnn dzenlendiini syledim. Ama annem zaten kar deildi. Biz hatta kzlar
iin ayakkab bile bulduk. Tm bunlar topladmda benim karma baka bir sorun kt:
bunlar onlara nasl vereceim. Kendimi onlarn yerine koyarak ben en iyi seenein,
snf retmenimizden eyalar onlara sanki herhangi bir hayr kurumundan gelmi gibi
vermesini rica etmenin doru olacan dndm... Bu fikir benim houma gitmiti.
nk bir hafta sonra tm okulumuzda, bizim retmenin giriimleriyle ehrimizdeki
"ocuk evinin" yararna hayrseverlik kampanyas iln edilmiti. Bunu rendiimde ben
bir kere daha Sensei'in u szlerine ikna oldum, iyi bir fikir ve iyi bir i, hayrl
dnceler ve hayrl ilerden oluan olaylar zincirini dourur. Dndm ki, eer
her bir kii bunu anlasayd ve yapabildii iyilii yapsayd, o zaman her hlde dnyada
fakirlik ve alk diye bir ey kalmazd. Oysaki yan banda birileri alk ektiinde ve
ar ihtiya iindeyken meden olmaktan utan duyuyor insan.
Bunun gibi dncelerin etkisi altndayken(herkese Sevgi, kardelik ve karlkl
yardm) benim vcuduma heyecan verici bir titreme geldi. Gne rgs blgesinde tatl
ve hafif bir bask hissi bymeye balad. Belirli boyutlara ulatndaysa, bilincimi daha
da ok heyecana srkleyen ve tm dnyaya kar duyduum sonsuz Sevgi hissimi
oaltan rperti dalgalar bu noktadan karak vcuduma yaylmaya baladlar.
32

Bir sonraki antrenmanda, artk ek almalardayken biz hevesle ve yapay olmayan


abalarmzla yeni katalar reniyorduk. "Hzl" ocuklar kendi ustalklaryla bizi hayran
brakmaya devam ediyorlard. Ba dndren bir gzellik ve imek hzyla onlar kendi
aralarnda ikili karlamalar dzenliyorlard. Sradaki kez onlarn hareketlerini
gzlemleyen Andrey, retmene yaknmaya balad:
Bu kadar hzl nasl hareket ediyorlar ya? Biz de ayn katalar yapyor gibiyiz, ama
ben ne kadar alrsam alaym, yine de onlardan geriye kalyorum, hem de ok fazla.
Onlar neredeyse benden iki kere daha hzl hareket ediyorlar. Neden yle?
Burada tm olay dengede. in pf noktas da bu zaten, cevap verdi Sensei.
Ben de dengemi gerektii gibi takip ediyorum ama, nceleri, daha karateye ilk
admlarm attm zamanlardan beri rettikleri gibi. Bence tm kurallara uyuyorum
ben, arlk merkezini gerektii gibi datyorum... Ama bende onlarda olduu gibi,
olmuyor bir trl.
nk sen arlk merkezini kendin tayorsun, onlarsa arlk merkezinin
arkasndan takip ediyorlar.
Nasl yani? ard Andrey.
Nasl m? "Hara"da veya dier ismiyle ardklar gibi, "Dantien" noktasnda,
gbekten parmak aada, arlk merkezi bulunuyor. Hatrlyor musun, bir zamanlar
bununla ilgili anlatmtm size. Herkes onu dzgn tutmay, adm atmay, aktarmay
vesaireyi retiyor. rnein sana anlatmlard, ayakta duran insann arlk merkezinden
geen dey izginin ayak kenarlaryla snrl alann ierisinde bulunduu mddete
dmeyeceini; yryn, destek olan ayan kendine has yer deitirmesiyle nlenen
bir ileriye dmeler dizisi olduunu; kounun, bir ayandan dierine, karlk gelen
vcut arl ve arlk merkezi tanmasyla gerekleen bir sraylar dizisi olduunu.
Doru mu? Doru... Yani herkes arlk merkezini tamann genel kurallarna uymak
128

gerektiini anlatyor ve retiyor. Ama ite srf burada da hzdan kaybediyorlar.


nk hz artrmak ve bedeni hareket etmeye retmek iin, ilk srada, arlk
merkezini hareket ettirmeyi renmek gerekiyor.
Peki ya, ben de bunu renebilir miyim, yoksa benim iin umut yok mu?
glmseyerek syledi Andrey.
Umut bir tek aptaldan ve tembelden kesilir, ayn ironiyle karlk verdi Sensei.
Prensip olaraksa, her bir insan bunu renebilir. Kendi arlk merkezinin yer
deitirmesi zerine basit bir yntem var. Yani bu, hemen hemen bildiimiz dinamik
meditasyon gibidir. lk bata nefes alp verme tekniini antrenman ettiriyorsun. stenilen
tremi hareketlerde, kollarn kendinden uzaklatrdnda nefes alyorsun, kollarn
kendine doru geldiinde nefes veriyorsun; bir adm ileri nefes alyorsun, bir adm
geri nefes veriyorsun. Bununla beraber nefesini sanki karnnn aasna, "Hara"ya,
bizim meditasyonda kollarmzdan nefesimizi verdiimiz gibi, veriyorsun. Yani, nefes
verdiin zaman dikkatini konsantre ediyor ve tamamen karnnn bu noktasna
younlatryorsun, sanki hafiften onu bizzat "Hara" blgesinde geriyormusun gibi. Ve
sonu olarak da unu elde ediyorsun, bu ekilde kendi tremi nefes alp vermelerini
kontrol etmeye balyorsun. Ve de en nemlisi; bu yeri hissetmek, bizzat kendi arlk
merkezini hissetmektir.
Peki, hangi hareketleri yapmak gerekiyor, herhangi bir sralama var m?
Ya istediin hareketleri yapabilirsin, bunun bir nemi yok. stersen snma
hareketleri yap veya katalar uygula, veya sadece daireler izerek yr veya eil, hi fark
etmez. in nemli ksmn, senin dncen ve konsantrasyonun gerekletiriyor... Bu
birinci aama; bizzat kendi arlk merkezini bulmak ve onu tm hareketler zaman
hissetmek.
kinci aama; "Hara" noktasnda younlatrdn arlk merkezi noktasnn
bytlmesidir. Yani, sen dncelerinde onun iine i'yi gnderiyorsun. Ve bu nokta,
hava enerjisinin konsantrasyonu sayesinde, sanki byyp genileyerek, yuvarlak ve
youn bir duruma geliyor. Ve burada o, yuvarlak bir eye veya kk bir topa dnyor,
hayal gcnn yettii herhangi bir eye. nemli olan, senin onu sanki fiziksel olarak,
oralarda bir eylerin, rnein yle salam, yuvarlak bir rulmann veya ona benzer bir
eylerin olduunu hissetmen.
Ve ite nc aama, en nemli olan. radenin gcyle sen arlk merkezini hareket
ettiriyorsun, geriye kalan her ey de onun arkasndan hareket ediyor. Nerede olduundan
ve ne yaptndan bamsz olarak, srekli bu dinamik meditasyonu yapyorsun.
Aynen "Lotus ieinde" olduu gibi mi?
Kesinlikle doru. Aynen yle. Bu arada, biri dierine engel olmuyor. Fakat nasl
hareket edersen et, nereye gidersen git, ilk srada, kendi aklnla sen vcudunu deil, fakat
arlk merkezini hareket ettirmek zorundasn. Sonrasnda, artk vcudunun onun
arkasndan ona yetimeyi renmesi lzm. Hepsi bu ite. Bu kadar basit.
Andrey dnd ve nefes egzersizleri eliinde hareket etmeye alt.
Bak ite, onun dikkatini ekti Sensei, normalde nasl hareket ediyorsun. Bata
sen omuzlarn, sonra ayaklarn, kafan vesaireyi ne doru karyorsun. Yani, ilk nce
vcudunun herhangi bir ksmn ne doru karyorsun, artk arkasndansa arlk
merkezini. imdiyse ocuklara bak... Gryor musun, onlar tm hareketlere bizzat
"Hara" noktasndan balyorlar, ilk nce bizzat karnn aas ileriye gidiyor,
arkasndansa beden gidiyor ve de nasl yer deitirmelerinden veya hareket ettiklerinden
bamsz olarak, hzl veya yava.

129

Aha, ilerin ne yerde olduu anlald, bizimle beraber dikkatle retmeni


dinleyen Kostya belirtti. Siz ocuklarla beraber yrrken, bizse hep neden farkl
yryorsunuz diye dnyorduk. Meerse sra d yrynzle.
Sensei ellerini at ve tebessmle syledi:
Alkanlk ite.
Bizim ilk denemelerimiz ok komik glmelerle bitmiti nk hepimiz her eyi,
hemencecik renmeye alyorduk. Ama bizim baarabildiimiz tek ey aynen
penguenler gibi yrmekti. Bunun zerine Sensei syledi:
ocuklar, ben ki size syledim, ilk nce nefes alp vermeyi, kendi arlk
merkezinizi hissetmeyi renin, artk sonrasndaysa hareket ettirmeyi.
Peki, onlar nasl kendi hareketlerini hzlandryorlar? "hzl ocuklara" taraf iaret
eden Andrey sordu. Sonrasnda ne, zel bir eyler yapmamz m gerekecek?
Hayr ya. Hzl hareket etmeyi sadece nefes veriinle yapabilirsin, yani dncenin
gcyle arlk merkezini ileriye doru iterek... Dndn an kolun nasl hareket
ediyorsa ite burada da ayn ekilde fikren gnderdiin komutla serbeste kendi arlk
merkezini hareket ettirmelisin. Ve ite sen kendi arlk merkezini dnce hzyla
hareket ettirmeyi rendiin zaman, fiziksel hazrlnn frsat verdii kadar hzl hareket
etmeye balayacaksn. Sen sadece bedeninle, kendi arlk merkezine yetimeye almak
zorunda kalacaksn.
Bu harika! belirtti Andrey. Bu ekilde tm kou yarlarn kazanmak olur ya.
Bu kesin. Eer sporcular bu teknii bilselerdi, tm "dnya altnlarn" birinciliklerde
kazanrlard, yar akayla syledi Sensei.
Ne yani, bunu hi kimse bilmiyor mu?
Maalesef.
Ben de bununla ilgili hi duymadm ve hatta hibir yerde okumadm bile, bizim
hayretimize karn samimi olarak itiraf etti Kostik. Neden peki?
nk bu insann olanaklarn gelitirme zerine olan ok eski bir yntem ve eski
alardan kalma manastrlarda ba rahiplerin mahrem serveti oluyor. Onlar bunu hatta
kendi rencilerine bile anlatmyorlar ve bunu ferd olarak zel gizli tekniklere hkim
olmann nadir incisi gibi koruyup saklyorlar. Geri iin aslnda, burada yle zel hibir
ey yok, bunda hatta Sanat bile yok. Herkesin altndan kalkabilecei, sradan bir teknik.
Meer, sadece baka tekniklerin ierisinde en etkili olmasndan baka ve hepsi bu...
Tm yol boyunca bizim grubumuzun gsleri "hindi gibi" kabarmt. Hem de nasl,
bir tek eski manastrlardaki ba rahiplerin bildii eyleri bilmek bizim hayal gcmzn
snrlarn bile ayordu. Ben kanc kez Sensei'in eski tekniklerle ilgili sahip olduu
bilgilerin inceliine arp kalyordum. Ve kendi gnlmde Onun kim olduunu
tahmin etmeye alrken, Sensei'in her eyin stne galiba bir de yetenekli bir Dou
bilimcisi olduunu veyahut ta o yreleri iyi bildiini veya oralarda bydn
yazverdim. Baka trl o bu bilgileri nasl bilebilirdi ki? Her yeni bulmaca baka bir
bulmacay douruyordu. Sensei kukusuz, felsefeden tut, ta kesin bilimlere kadar ok
fazla ey biliyordu. Ve tm bunlarn hepsi de, sonsuz kere blnen atomdaki mikro
evrenden balayarak, gzle gremediim, fakat tamamen hissettiim ruhumla, daha
dorusu onun yaratl srryla bitmesine kadar, benim tarafmdan bilinmeyen insan
hakkndaki temel ilmin zemini zerinde duruyordu. "Kimdir O ya?!" sorusunu kanc
kez kendime soruyordum.

33
130

Yarnki gn baya sevimsiz bir haber beni bekliyordu. Annem tekrar keskin, dehetli
bir aryla yataa dmt. Son zamanlarda o ar stres yapyordu, nk iyi bir uzman
olduundan dolay amirlii bir yn yaplacak i vermiti. Bundan baka hele bir de onun
yokluunda biriken ileri de tamamlamak gerekiyordu. stne stlk bu zaman bir de
dnemlik tefti kurulu terif etmiti. Sonuta sandalye ba gayretlerinin ve hem de
doasnda var olan drstlnn ve vicdannn sayesinde, onun srt, sinirleriyle birlikte
bylesine bir ar yklenmeyi kaldramamt. O gn annem byk bir zahmetle ve
belindeki mthi, ekilmez bir aryla yatandan zor kalka bilmiti.
Babamla benim iin bu, tabi ki, bir oktu. Biz korkun derecede endieleniyorduk.
Bizlerden her birimiz kendimize gre ona yardmc olmaya alyorduk. Babam tm
tandklarn aramaya ve iyi bir ekilde nerede tedavi olabilecei konusunda danmaya
balad, nk annem ameliyat masasna uzanmay kesinlikle reddediyordu. Byk bir
ihtimalle onu korkutan ey ameliyatn kendisi deil de, fakat sinir cerrahisinde grdkleri
ve nroloji blmndeyken bir sr insandan duyduu, ameliyat sonularyd. Tm
hayat boyunca sakat kalabilme olasl annemi hi tatmin etmiyordu. Ama belli bir anda
ar o kadar ekilmez bir hl ald ki annem artk her eye raz olmutu.
Bu zaman aralndaysa babam artk kendi amirine, generale telefon aarak yarnki
gn iin izin istiyordu. Babamn dediine gre bu general iyi bir adamd. O, emri
altndakilerin hepsine bir baba kaygs ve endiesiyle davranyor ve her zaman onlarn
kendilerine ve ailelerine elinden geldiince yardmc oluyordu. Ve bu sefer de kendi
prensiplerinden taviz vermeyerek kendi "yardmcsn" zor durumda brakmamt.
Babam dinledikten sonra o, gereken adresi vererek, ona iyi bir snky tavsiye etmiti.
Ve annemi sakinletirmesini sylemiti nk onda da hemen hemen ayn hikye olmu,
fena bir ekilde baca ekmi. Bu snkda tedavi olduktan sonraysa, artk ikinci senedir
sorunsuz olarak kouyordu ve her ey normaldi.
Bu telefon konumasndan sonra annem ve babam oy birliiyle ertesi gn oraya
gitmeye karar verdiler. Bense, samimi olmak gerekirse, kuku duyuyordum. Eer hatta
ineler ve illar bile derdine are olmuyorduysa, yaln ellerinle annemi nasl
iyiletirebilirsin ki, kafam bir trl almyordu. Ben annemi bildiim yolla, Sensei'in
anlatt gibi, "tedavi etmeye" karar verdim. nk o demiti ki, "salk matrisini"
iindeki derin Sevginin gcyle ve eer buna ok ama ok inanrsa her bir insan
yapabilir.
Uyku ncesi, tm meditasyonlar yaptktan sonra ben annemin salkl hayali zerine
konsantre oldum. Ben de onu tamamen iyilemi olarak, neeli, mutluluk dolu, onun
gzel, irin tebessmyle ve iyilik saan gzleriyle birlikte hayal ettim. Ben sessizce
Tanr'dan tm gnahlarm iin beni affetmesini diledim, eer Onun dncesine gre
bende vardysa. tenlikle ona yardm etmesini rica ettim, nk ben annemi ok ama ok
seviyordum. Ben bunu o kadar ok diliyordum ki, gzlerim kalbimden yalarla dolmutu.
Annemin abucak iyilemesini o kadar ok istiyordum ki, hatta bu kendine zg
meditasyondan sonra ben ebeveynlerimin odasna koarak belki de bir eylerin artk
deitiini grmek istiyordum.
Babam alma masasnn arkasnda birtakm ktlarn zerinde alyor, annemse
artk uyuyordu. Onun yz ifadesi hafiften aslmt. Grnen, hatta uykuda bile srt
aryordu. Ben odama geri dndm ve dndm: "Sanrm, bir tek benim gcm
yetersiz kald. Ben, tabi ki, bu "salk matrisi" oluturma zerine olan teknii yapmaya
devam edeceim, ama eer bir de Sensei buna katlsayd harika olurdu. O zaman baar
131

kesinlikle garantiydi. Ondaki o ruh gcyle, salam dhil inancyla ve sahip olduu
bilgilerle sanrm yapamayaca bir ey yok, bir tek dncesinin gcyle beni lmden
kurtara bildiine gre. nmzdeki antrenmanda onunla konumak lzm. O, iyi
kalplidir, yardm eder". Bylesine ho dncelerle ben uykuya daldm.
Ertesi sabah biz annemle beraber snknn yanna gittik. General zen gsterip, kendi
siyah "Volga*"syla beraber bu yerleri ve yollar iyi tanyan zel ofrn bizim iin
ayrmt. Arabayla giderken Volodya'nn "planna" uygun olarak, bir aya ukurdaki
ihtiyar kknn anneme bakarak, her eyinin iyi olduunu ve bunun bir yanl anlalma
ve de onun sapa salam olduunu sylediini hayalimde canlandryordum. Bu zaman
ben ofrn bizim manev meditasyonlara gittiimiz ileye saptn fark ettim. "Tandk
yerler, iimden glmsedim ben. Bylesine ssz bir ile, ama nasl da kendi
insanlaryla mehur". Ve yeniden arzuladm sonu zerine konsantre oldum.
Biz evlerin olduu bir yere geldik. kknn, zannmca, hasta kabul yapt evi ben
uzaktan fark etmitim. Daha dorusu evin kendisini deilde, fakat byk olmayan, zenli
bir evin nndeki kocaman insan kalabaln fark etmitim. nsanlarn says ok
fazlayd. ofr, bir yn dier arabalarn arasna zar zor park ederken, burada duran
arabalarn plka numaralarnn ounluunun farkl illerden olmas bir yana, bazlarnn
hatta farkl lkelerden olduunu profesyonel gzlerinden karmamt. Bu cra ve sapa
yerin bu kadar mehur olmas birazck beni artmt.
nsanlar kaln bir duvar gibi kuyrukta duruyorlard. Bizim hatta siyah "Volga"yla
geliimiz bile bize yardm etmedi. Kalabal yarp gemek iin ne kadar alsak da
bunu baaramadk. Herkes gibi biz de sraya gemek zorunda kaldk. Bu zaman annem
arabada uzanm hldeydi. Bizim sra numaramz drt yz yetmi t. Ama insanlar,
annemin iddetli arlar olduunu rendiklerinde, byle ar hastalarn kk
tarafndan sradan kenarda kabul edildiini ve bizim dier, ilerideki sraya gememiz
gerektiini sylediler Biz de sradan kenarda, saylar elli kadar olan insanlarn
kuyruuna katlmaya acele ettik. Ayak stnde durmasn zar zor becerebilen insanlar,
annem iin hatta koltuun zerinde yer bile verdiler. Ve biz beklemeye baladk.
Ben bu kadar ok sayda milletin olmasna baya bir arm ve hatta az buuk
afallamtm. Kuyruktaki insanlar, dedelerden ve ninelerden tut, ta ki tamamen gen,
ocuklu insanlara kadar deiik ya gruplarndand. ndeyse hepten minnack bir st
bebeiyle duruyorlard. Dediklerine gre, daha be gnlk bir bebekmi ama imdiden
"pleksiti" varm, kolu kalkmyormu, bir tr doutan hastalk. Sonu olarak burada
benim hatta hibir zaman ismini bile duymadm deiik omurga hastalklarna sahip bir
kalabalk toplanmt.
Annemin yannda oturan nine, kknn yirmier kadn, yirmier erkek ve sonrasnda
da onar tane sradan kenar kiilerden kabul ettiini syledi. Onun hesaplarna gre,
malm, bu uzun bir sre deilmi, iki saate varmaz geermiiz. Madem ki iler byle,
bende annemin iyileme meditasyonu iin gzelce konsantre olmaya vakit bulurum diye
dnmtm. On dakika boyunca ben inatla bunu yapmaya altm. Ama doru drst
konsantre olamamtm nk kalabalk kesintisiz konumalarla sessizce uulduyor ve
bktrc olmayan "grlt engelleri" yaratyordu. ster istemez bende konumalara kulak
kabartmaya baladm.
Bizim bamzaysa ne bellar gelmiti, ama ne bellar, on be yalarndaki bir kzn
yannda duran yal kadn dert yanmaya balad. Hatta hatrlamas bile korkun.
Yeryznde hasta bir ocua sahip olmaktan, daha ac bir dert yoktur. Zira torunumda
dehetli bir kifozkolyoz vard, gerek kabir azab. Doktorlar bir mr sakat kalacann
kehanetini yapmlard. Kzcaz her seferinde okuldan gz yalaryla dnyordu. Geri
132

yz gzel ama, yatlar "irkin" deyip dalga geiyorlard. Ve nerelere gitmeyip, hangi
doktorlara gstermedik ki, hatta medyumlara bile gtrmtk, ama hibir faydas
olmad. Hepten umudumuzu yitirmitik. Bir seferindeyse zor yetitik, Allah yardm etti,
kz neredeyse kendini asyordu, zor kurtardk. O ise gz yalarna boulmu, byle bir
hayat neyime lzm, zaten kimse beni sevmeyecek diye alyordu. O, aladka, biz
alyor, yle bir dert ki, anlatmaya kelimeler yetmez.
Kadncazn sesi titredi ve o gizlice akan gz yan sildi.
Yapma, nineciim, torunu syledi. Ama her ey geti artk.
Evet... te ben de o... o gn Mevl'ya yalvarmak iin kiliseye gitmitim. Ertesi
sabahsa yeni gazete geldiinde, orada bizim kkyla ilgili bir yaz grdk. Biz tabi ki,
bata gidip gitmemek, hele hele ocuumuzu bir ifacya emanet etmek konusunda
kukuluyduk. nk artk ok fazla uzman doktorlar onu muayene etmilerdi. Lkin...
tm u son hadiseler... Nihayet, eer Rabbimiz bize bir ans daha veriyorsa, kabul
etmeliyiz, nk daha beteri olamazd artk diye karar verdik.
Biz endieyle kabule geldik. Ama sradaki insanlar onunla ilgili iyi eyler
anlatyorlard. Ve ieri girdiimizde ben onun gzlerini grdm ve tm kukularm
nedense kaybolup gitti. Onun yle nurlu, mavi gzleri, yle iyilik saan, huzur dolu
baklar var ki, annda sanki kalbimden bir ta dt...
Evet, syledi baka bir kadn. Onun gzleri gerekten de sra d, dipsiz gibi.
deta her eyi biliyorlarm gibi, deta senin acn hissediyorlarm gibi.
Ben de bu kadar sakin ve akll gzleri hayatmda hi grmemitim, konuann
yannda duran ge bir kadn ifade etti.
Kadnlar bu fikri onaylarcasna balarn salladlar.
Ya onun ho, irin sesi, insan sakinletiren tarzda konumas var ya. Herkesle ne
kadar da kibar bir biimde konuuyor...
Ben onunla ne zaman konusam, her zaman moralim ykseliyor. ektiim bunca
acdan sonra hatta yaayasm geliyor.
Bende de byle bir his ortaya kyor.
yi insan olmak byle ite.
Bu szleri dinlerken kalbimde bir eyler hoplad. Ben beyhude konsantrasyon
abalarm durdurup, konumalara daha bir dikkatle kulak vermeye baladm..
Bak, ben de onu diyorum ite, ayn yal kadn konutu. Onda olaan d, insana
umut baheden bir eyler vard. Kz muayene ettikten sonra, srtn dzelteceini, ama
gelip gitmek ve onun tavsiyelerini evde titizlikle uygulamak gerektiini syledi. Onun
szlerinin kza ne kadar hayat verici bir ekilde tesir ettiini hayal edebiliyor musunuz.
Tedavi iin uzun sre gelip gittik, neredeyse bir yl. Yaadmz yerse baka bir ilde.
Bazen havalar kt ve ulamak da g oluyor, ama Anyuta gelmek iin hep srar
ediyordu. Onda yle bir gayret ortaya kt ki, biz yalnzca seviniyor ve ha ekiyorduk.
Evdeyse her gn, kknn bize anlatt tedavi edici tm jimnastik hareketler btnn
gayretle yerine getiriyordu. Ve bir sene sonra onun kamburundan eser almet kalmad!
Bunun bizim iin nasl bir mutluluk olduunu hayal edemezsiniz. Anyuta iek gibi at,
hemencecik o kadar talipleri kt ki, arkasndan sryle kouyorlar... imdiyse kontrol
iin geldik. Ay! Allah'm sen ona salk nasip eyle. Onun altn elleri bir mucize yaratt!
Evet, onun gerekten de altn elleri var, krk yalarnda dier bir kadn onaylad.
Szn tam anlamyla bir profesyonel. Tanr'dan verilen bir yetenei ve derin tp
bilgilerini kendisinde birletiren byle bir uzmana zor rastlarsn... Ben, bak on senedir
ba arlarndan eziyet ekiyordum. Torpille tedavi olmadm hastane kalmad, ama
sonu sfr: uykusuz geceler ve baygnla varncaya kadar sren ba arlar... ki sene
133

nceyse, hatta o gnleri hatrlamak bile korkun, ben yryemez oldum. Bu aresizliin
ve yardma muhta olmann verdii ikenceyi dmanna bile dilemezsin, srtmda,
bacaklarmda ylesine arlar vard ki. Yine uykusuz geceler, ine yapmalar falan, ama
ortada bir sonu yok. Ardan ve azaptan dolay hatta bsbtn umutsuzlua kapldm
korkun dakikalar oluyordu. Geri cesaret benim kanmda var ve her zaman lider
olmuumdur. Beklenmedik bir anda tm hayatm durdu, donuverdi, bir tek ac ve ikence
kalmt.
Doktorlar, doal olarak ameliyatn zerinde srar ediyorlard. Ve de cerrah
mdahaleden baka hibir eyin yardm etmeyeceine inandryorlard. Ama tamamen
iyileeceimi de garanti edemiyorlard. Bir szle, hayat boyu sakatlk... Bu arefedeyse
annem gelmiti ve bizim snkyla ilgili anlatmaya, ona gzkmem iin beni raz etmeye
balad. Ben kendi doktorlarma dantm ama onlar bir tek yzme glp, malm,
imdiye kadar dnyada hi kimsenin, hatta en saygn doktorlarn bile, disk ftn ve hele
hele ensende olann, cerrah olmayan bir yolla tedavi edemediini sylemilerdi. Malm,
isterseniz gidin, yinede bize geri dneceksiniz gibisinden. Ama yine de annemin dedii
oldu.
Beni buraya getirdiklerinde, doktorlarn u "hkmnden" sonra umut diye bir ey
kalmamt zaten. Ne var ki, ilk yedi seanstan sonra, hayret, ama ayamdaki bir
parmam kprdamt ve ar da azck dinmiti. te o zaman gerekten de
iyileeceime inanmaya balamtm, geri kk daha ilk gn demiti bana: "Kolay
olmayacak ve uzun srecek, ama yaparz". Ve sonrasnda her geen gn bende kk
ama iyiye doru istikrarl deiiklikler ortaya kmaya balad. Yava yava hareket
etmeye, kendi bama giyinmeye baladm. Yarm sene getikten sonraysa normal insan
hayatna geri dndm. te imdi de tedaviyi srdryorum. Bu kbusun bittiine ve her
eyin byle ansl gittiine hatta kendim bile inanamyorum. Bu kadar ciddi ve korkun
bir hastal ameliyatsz tedavi etmek gerekten de bir mucize!
Normal hayata geri dndmdeyse, yaadm ehre geldim ve mahsustan bizim
doktorlara inanmadklar sonular gstermek iin gittim. Yaptklar tek ey kollarn
amak oldu. Ve dnebiliyor musunuz, ilerinden bir tanesi bile bu sonular nasl elde
ettiimle ilgili hatta ilgilenmedi bile. Ama bir zamanlar hepsi bir azdan bunun imknsz
olduunu baryorlard... Alsanz ya u bilgileri, uygulamaya dkseniz. Ne kadar ok
sayda insana yardm etmek olurdu! Ama yok, ii bo gururlar izin vermez... En son
gnlerime kadar altn elleriyle yapt her ey iin gor Mihailovi'e teekkr edeceim!
Ne kadar insan kendi ayaklar zerine kaldrd. Ben buraya gelip giderken, grmediim
ey kalmad. nsanlar buraya gerekten de iyilemeye dair son bir umutla geliyorlar. Ve
de ayn doktorlar ve profesrler kendi ocuklarn ve torunlarn getiriyorlar.
Ben kknn ismini duyduumda hatta rperdim bile. "Yoksa bu... Hayr ya, olamaz
byle bir ey!" kendi tahminlerimde kaybolarak dndm ben. imdeki her ey
kaslarak, tek bir duyma organna dnmt. Bu zaman kalabalk yeni bir dalgayla
uuldad.
Evet, ruhu byk bir insan! syledi bir kadn. nsanlarn dediklerine gre, onun
byk dedesi de Orlovina'na mehur bir kkym. Dediklerine gre Allah vergisi olan
bir insanm, hastal hatasz olarak tehis ediyormu.
Ama bizimkisi de gayet iyi, deta rntgenle bakyormu gibi. Bende disk kaymas
var, o da hemen sylemiti, 6 mm. Sonrasndaysa ekimleri yaptrdk ve sahiden de yle
kt.
Bu onun ellerinin zel olarak duyarl olduklarndan dolaydr. Benim gazetede
okuduuma gre, krk sayfa kdn arasnda saklanm, insan sinirine benzer ocuk
134

tyn buluyormu. Gazeteciler bunun deneyini yapmlard. "Bu sanki sinirin skt
yeri kesin olarak bulmak, sylyordu o, ve el oyunlaryla onu skmadan kurtarmakla
ayn eye denk geliyor".
Allah'a krler olsun ki, byle bir insan var. Onu bize gnderdii iin krler
olsun, Anyutas ile ilgili konuan kadn ha ekerek syledi.
Biliyor musunuz, geen sene ben onda osteokondroz tedavisi gryordum, beyaz,
aarm salar olan yal bir kadn anlatyordu. Bu seneyse arlk kaldrdm ve belim
yeniden tuttu. Ve de yle bir tuttu ki, iki gece uyumadm, hibir ey istemiyordum. Bir
tek delip geen bir ar vard... Baygn m dtm veya hepten takatim mi kalmad, yle
yada byle, ama akamleyin tamamen kendimden gittim. Ve ryamda sanki bizim kk
bana yaklayor, bam okuyor ve sylyor: "Korkma, imdi hafifleyecek, yarnsa
benim yanma gelirsin. Her ey gzel olacak". Ne dnyorsunuz, sabahleyin tamamen
baka birisi olarak kalktm, hatta ar bile biraz dinmiti. imdiyse nc seanstan
geiyorum, gayet bir kendime geldim. Oysaki kendime yer bulamyordum... Ama tuhaf
olan, ryamda hekimin salar omuzlarna kadard, melekteki gibi ve gzleri de o kadar
iyilik, o kadar iyilik doluydu ki...
Evet, onun salar sra d, byle sarn bir renge az rastlanr.
Ve o olmasayd ne yapardk biz? Gerekten de, her hlde, Tanr bize kendi meleini
yollam.
Bu szlerden sonra imdiye kadar koltuun bir kenarnda uyuklayan ok ama ok yal
ve zayf bir kadncaz, kimsenin beklemedii bir anda hrltl bir sesle syledi:
Meleini deil, ba meleini.
Ve tekrar kendi uykusuna dald. Bu epey bir kalabal hayrete drd... Bu zaman
gzlerinin karalm kenarlarndan madenci olduu anlalan bir adam dayanamad ve
syledi:
Hangi melek veya ba melek olduunu bilmiyorum ama harika bir insan! O, beni
ayaklarmn zerine koydu, geri Tanr'ya ben inanmyorum.
Ben de inanmyordum, salam bir dede syledi. Otuz yl komnist partisinin
yeliini tadm, imdiyse ite, giysilerinin altndan ipin zerindeki ha gsterdi,
ha tayorum. Hepsi de bir hadiseden sonra oldu. Byle bir eyi bir mr unutamazsn...
Ben fabrikada alyorum, frnn yannda duruyorum. O unutulmaz gn benim
vardiyaya kmam gerekiyordu. Bunun ncesindeki gece bizim Mihailovi ryama
girmiti ve yle diyordu: "Yarn muhakkak yanma gel, ie gitme. Gidersen oraya, geri
dnmeyeceksin". Buna kadar ben onda tedavi oluyordum, bu zamansa demek ki, tedaviye
ara vermitim. Sabah kalkyorum, srtm aryor. Bende dnyorum ki, galiba gece de
arm, bu yzden de ryama girmi. e gitmek iin artk hazrdm. Arkasndansa
dndm, ne ii ya, imdi arlk ekmem gerekecek, nasl yapacam. Zira oradan
numune alana kadar, her eyi koparrm kendimde. te ben de kknn yanna gelmeye
karar verdim. ten izin aldm. Dnebiliyor musunuz, o gn bizim frnda patlama
olmu, neredeyse bizim tm ekip hayatlarn kaybetti. Ama eer ben o gn orada
olsaydm, bense frnn yannda duruyorum... te fni insan bunu nasl anlasn... Ben
bununla ilgili Mihailovi'e anlatmak istedim ama o parman dudana gtrd,
konuma diye. te bu... te bundan sonra nasl Tanr'ya inanamazsn.
Ay, biliyor musunuz, bizim komuda da buna benzer bir olay olmutu, otuz
yalarnda bir kadn konumaya katld. Bu arada bana da kknn adresini o vermiti.
O, ne zamansa onun yannda tedavi olmu. te geen sene o gk altnda kalm.
Yerliler hatrlar, hani madende patlama olmutu? te, orada bir yerde, direklerin altnda
kalm. Anlatyordu: "Kayalarn altnda, karanlkta, yalnz uzanmm. Diri diri
135

gmlmenin tarif edilemez korkusu zerime km. Artk hayatla, tm yaknlarmla


vedalamaya balamtm... Bakyorum, gzlerimin nnde sanki sisin ierisinden bizim
kknn hayali kyor ve yle sakin, irin bir sesle diyor: "Korkma sen, korkma.
lmen iin daha erken. Ben yannda olacam, seni kurtaracaklar ana kadar..."
Uyandndaysa artk kurtarma ekibinin onu kardklarn, sylyordu. te tm gruptan
hayatta kalan bir tek oydu. Bu olaydan sonra adam tamamen deiti. kiyi brakt,
Allah'a inand, kars ise ocuklaryla beraber ona sevinten doyamyorlar. Harika bir
insan oldu!
Bu zaman ilerideki srada bir hareketlenme oldu. Ve oradan, alm kalabaln nne
beyaz gmlekte... Bylesine bir srprizden ben az daha elimdeki antay drecektim.
Sensei, sessizce fsldadm ben ve bir sonraki an tam boaz bardm. Sens... ay,
gor Mihailovi!!!
Sensei dnd ve beni grdnde yaknlamam iin iaret etti. Ben kalabaln
arasndan zar zor geebildim. Kalbimse gsmden frlayacakm gibi dvnyordu.
Selmlatktan sonra, bana sordu:
Peki, sen neden buradasn? Bir ey mi oldu?
Ya, annemin srt ok fena tuttu...
Biz onunla bir kecie ekildik, gor Mihailovi sigarasn yakt:
Babamn generali bize bu adresi verdi, tek nefeste tm "devlet srlarn" ap ortaya
dktm. Hatta kendi "Volga"sn bile bize ayrtt.
Sensei arabalarn durduu tarafa doru bir bak att.
Ha, Aleksandr Vasilyevi... Sal nasl?
Babama anlattna gre, artk iki senedir sorunsuz kouyormu.
Tamam. Peki, annene ne oldu?
Ben heyecandan youn bir biimde el kol hareketleri yaparak, bildiim tm detaylar
anlatmaya baladm. Beni dinledikten sonra, Sensei konutu:
Tamam, anneni al, benimle beraber gelin.
Ben mutluluk ierisinde anneme koarak, gor Mihailovi'in bizi sradan kenar
alacan syledim. Annem, tabi ki, sevinmiti, ama aknlnn da haddi hududu
yoktu. Gle ayaa kalkarak, biz geri dnen kknn yanna gittik.
Bu benim Sensei'im, gor Mihailovi, tarif edilemez bir gururla onu anneme
takdim ettim.
Biz bekleyen insanlarla dolu evin ierilerine gittik. Kabul odasnda tahta bir yatak,
kede ise nnde yanan bir mumla kk bir ikon bulunuyordu. Ben anneme beline
kadar soyunmas ve yatan zerine uzanmas iin yardm ettim. Ve odadan karken,
gor Mihailovi'in onun srtnn zerine eilerek, eliyle omurgasn ellemeye baladn
grdm. Artk perdenin arkasndayken, komu odada, ben Sensei'in sesini duydum:
Biliyor musunuz sizin burada ciddi sorununuz var, L4 L5 mesafesinde 7 mm'ye
kadar bir dorsolateral sarkma oluarak, omurlar aras deliin daralmasna yol am,
bunun sonucunda da spinal sinir kknn skmas meydana geliyor.
Peki, sade bir dille sylersek?
Sade bir dille, bu disk ft. Diskin anmas sonucu, onu sekestrumlar, yani bu
diskin paralar, omurga kanalnda omurga delii tarafna dm ve spinal sinir kk
zerine bask yapyorlar. te bu da, bu arlar dourmu... Bu elbette ciddi bir ey, ama
dzeltilebilir.
Kaln perdenin arkasndan hafif omurga trts ve birka acayip el rpmas sesleri
duyuldu. Belli bir sre sonra annemin giyinmesine yardm etmem iin Sensei beni
ard. Gelecek seansla ilgili szleip biz vedalatk ve yavaa arabaya doru yrdk.
136

Evet, nasl? anneme sordum ben.


Sabredilebilir.
Eve dndmzde Sensei hakknda dnrken bir trl sakinleemiyordum. Ben
onu her trl hayal edebiliyordum: fiziki, kimyac, filozof, tarihi, Dou bilimcisi,
fizyolog. Ama sradan bir kk olaraksa; bu tm hayallerimi ayordu! Brak, hatta
sradan bile olmasn, gayet nl birisi olsun... Ve yine de, onun inanlmaz bilgi
potansiyeliyle, onun u sra d yetenekleriyle ve eninde sonunda da, bylesine olaan
d temiz ahlkyla o saygn bir bilim adam, bir siyaseti olabilirdi... Ya, kendi
seviyesindeki bilgilerle toplumun yksek kesimlerinde yerini alan herhangi bir insan
olabilirdi... O, kendi potansiyelini neye harcamay dnyor ki?! Ve eer annemin
lehine olan hkm olmasayd, benim aklm daha yeteri kadar uzun bir sre isyan etmeye
devam edecekti.
Bu zaman dolayl yollarla bu da ba yerlerden karken, biz galiba daha devrim
ncesi zamanlarda ina edilmi khne, yarm harabe bir kilisenin yanndan getik. Benim
dncelerim sonsuzlukla, Tanr'yla, inanla, Byk insanlarla ilgili tefekkre geti. Ve
burada kafama dank etti: "Sensei, gerekten de reel olarak insanlara yardm ediyor! Zira
o kendi elleriyle acdan ypranm binlerce vcuda, eziyetlerden yorulmu ruhlara ifa
vererek, insanlara salk, inan ve hayat mutluluunu iade ediyor... Aman Tanrm, tm
Bykler byle davranyordu zaten! Zira onlarn her birisi ak kalbiyle insanlara doru
yryor ve iyilik yapyordu. Ya, Sensei'in kendisi de bir zamanlar sylemiti bu... Yoksa,
O da m... Vay be!"
Ben hummal bir ekilde tahminlerimi dorulayacak anlar hatrlamaya baladm. Eve
geldiimdeyse Sensei'in ahsyla ilgili gnlmdeki tm yerleri yeniden okuyuverdim.
Evet, onun kk olduu gerei, ahsen benim aklm iin gerekli kantlarn mantksal
zincirindeki esas eksik olan halkay tamamlyordu. "nk en nemlisi, onun farkl
farkl insanlarn vcuduna ve ruhuna ifa vermesiydi. u hlde, her bir kiinin arkasnda
belirli bir kaderin, sorunun, insan acsnn bulunduu bu kadar devasa saydaki insan
ynlaryla iletiim kurarken, o tm politikaclardan daha iyi bir ekilde insanlarn ruh
hllerini, onlarn hayata kar olan dncelerini ve hem de manev geliim seviyelerini
biliyordu. Zira Bodhisatva'nn yeryzndeki hayat iin daha iyi bir meslek dnemezsin
bile". Bunu ortaya kardmda benim derimin zerinde hatta karncalanmalar oldu ve
gne rgsyse sanki kyya vuran spiralsi dalgalarla gdklanmaya balad.
Fakat dncelerimin yapt bu ajitasyon diner dinmez, msait yeri megul etmek iin
benim "saduyum" acele etti. "Dier taraftansa, dndm ben, ne diye onu byle
gklere karyorum ki? Belki de tm bunlar benim hayal rnm sadece. Yorulup, ar
heyecanlanp, srada beklerken her trl sylentilerle kulaklarm doldurmuum ve al
sana aceleci, fantezi rn kanlar ite... nsanlara yardm ediyorsa ve bunun iin
kabiliyet ve yeteneklere sahipse, ne olsun yani? O, srada duran kadnn da dedii gibi, iyi
bir profesyonel sadece. Hepsi de bu. Hani yle baktnda da sradan bir insan, tm
insan yzlerine benzeyen bir yz ifadesine sahip. D grnyle hibir eyle
bakalarndan fark edilmiyor. Herkes gibi bir insan..."
Ve bu zaman fark ettiim ey, u "saduyu" teorisini ne kadar ok derinden
kurcalarsam, bir kadar fazla olarak iimde kt bir eyler, bir tr kzgnlk m desem, ite
neden Sensei'in byle yetenekleri ve kabiliyetleri var da, ama benim yok gibisinden bir
tr irkin kskanlk ortaya kyordu. Ve her eitten irkef benim dncelerime
girmeye baladnda, hatta kendi kendimden korktum: "Dur, dur, dur! Orada, bardakta
frtna koparan da kim? Arkadalar, bu ben deilim ya! Meer, ruh byle kt eyleri
dnebilir mi? Hayr. O ki, iyiliin ta kendisi. Peki, tm u pislik nereden kt? Bu
137

benim fikrim deil ya. Tekrar ve tekrar geri dnerek bende fke ve nefret hissini
uyandran, canmdan bezdiren, kstah dnceler... Ama bunlar hayvan balangca ait
igdler!" Ve bu zaman ite niha olarak kendime kzdm: "Artk canma tak etti onlar!
Ne kadar aptal, inat bir hayvan olmak olur ya?! Bktm be. Sadece bktm artk. Bu
gidile tm hayatm, kt dnceler ve hret dknlnde kayp gider..."
Bu zaman aklma baka bir dnce terif etti: "Belki de u kabarm kiisel
bencilliimizden dolay, Kaderin bize nasl muhteem anslar verdiini fark etmiyoruz
bile. Karanlklarda kaybolmu gibi, asrlarca dolaan ruhumuz iinse belki de byle bir
ans bin ylda bir dyor. Kim bilir, kendi kskanlmz ve fkemizden dolay neleri
gremiyoruz... Aman Tanrm, neden biz bu kadar krz ya! Neden bir eylerin deerini
gerekten, yalnz onu kaybettiimiz zaman bilmeye balyoruz? Neden Bykleri yalnz
onlarn lmnden sonra anlamaya balyoruz?
Al sana, sa'y armha gerdiler ve burada da birilerinin kabarm byklk kuruntusu
ve bizim srcl bencilliimiz yznden. Oysa ne kadar da Byk bir nsand ve
insanln ruhlar iin daha ne kadar da faydal iler yapabilirdi. Hayatta kalsayd eer ve
insanlarn da kalpleri birazck ak olsayd, belki de uygarlmz kendi geliiminde yle
bir sray gerekletirecekti ki, u an biz, uzak torunlar olarak oktan artk gerek,
birlemi, zgr bir toplulukta, snrlar ve devletler olmadan, iddet ve terr olmadan,
bar ve uyum ierisinde yayor olurduk... Ama yok, hatta sa yaadnda bile Ona
gerekten de deer veren kiilerin says ok azd. ounluuysa, her hlde Onu
kskanyor, ktln istiyor ve kendi hayvan hret dknlkleriyle, cimrilikleriyle,
nefretleriyle ve umursamazlklaryla amur atyorlard. Oysa Onun lmnden sonra
hepsi de hemen nasl inanmaya baladlar!
Ya, hatta bizim ada devirden, nc kiileri ele alrsak. Onlar ne zaman
kabul ediyorlar? Genelde lmlerinden sonra. Ve bu arada da, hatta
yaadklar zaman bir sr irkeflik yapanlar bile onlarla ilgili gzel eyler
sylyorlar. Dncelerindeyse her hlde rakiplerinden kurtulduklar iin
mutluluktan yere ge smyorlar. Aalk hayvan doas ite.
Ne zaman uyanacaz ya, ne zaman bedenimizle deil, ruhumuzla dnmeye
balayacaz? nk o zaman btn dnya deiecek ve bambaka bir yer olacaktr!
Btn dnyaya ylece bunu haykrasm geliyor. Ama ne fayda?! Haykrmak deil, i
yapmak, kendini deitirmek gerek. Ve u bilin parazitlerini akl sahasnn yaknlna
bile brakmamak gerek. Evet, ounluumuz bunu anlasayd eer, o zaman doann
dnyaya bu kadar nadir olarak gnderdii o dhi insanlara bir toplum olarak deer
vermeyi ve sayg gstermeyi renebilirdik belki! Byk klsiin de syledii gibi:
`Tabiat ana, byle insanlar ara sra dnyaya gndermeseydin, hayat tarlas yaban otlara
brnrd`."

34

Ertesi gnk manev almalara hep beraber giderken, ben tm yol boyunca ocuklara
bizim Sensei'in herkes tarafndan tannm bir kk olduunu ve dn onu beklerken
grdm ve iittiim eylerle ilgili kendi ok haberlerimi anlatyordum. Bu, onlar iin
de tam bir srpriz olmutu. Bizim mahrem arazide hemen hemen herkes toplanmt.
Sensei selmlatktan sonra nazike benden annemin kendisini nasl hissettiini sordu.
138

Sa olun, biraz daha iyi. Tabi hl iddetli arlar var. Ama en azndan bugn gece
sakin uyumutu.
Bu iyi. Bir ey deil, yava yava saln eski hline getiririz.
Bundan ben hi phe etmiyordum. Ve esasnda her ey bizzat byle denk geldii iin
ok mutluydum. Benim sevgili anneciim iin daha iyi bir doktor arzu edemezsin zaten.
imdi benim gnlm rahatt.
Biliyor musunuz, devam ediyordum ben, sizi grdme o kadar ok ardm
ki. Bense, kklk mesleiyle bir tek ihtiyar dedelerin ve ninelerin uratn
dnyordum.
ou kii byle zannediyor.
Peki neden?
nk kklk mesleinde insanlar arasnda gerek bilgi ve deneyimler yllar
sonra kazanlyor, bu yzden de yal dnemlere rast geliyor.
Fark ettiim ey, orada bulunan byk aabeylerden hibirisi ve stelik Nikolay
Andreyevi "kk" lfn duyduklarnda hi armamlard, her hlde oktan bununla
ilgili biliyorlard.
Syler misiniz, hayranlkla onun gzlerine bakarak devam ediyordum ben, peki,
inancn yardmyla omurga hastalklarn tedavi etmek mmkn m?
nan dalar yerinden oynatmaya kadirdir, herhangi bir omurga ne ki. Ama hakik
inanca hi de herkes sahip olmuyor.
Niye ki?
pheler kemiriyor, bizim hayvan balangcmz bastryor. Bu yzden de insan iin
hakik inanca sahip olmak ok zor. Geri akln zerinde egemen olan bir ruh iinse ok
kolay.
Peki ya eer insan kendisinin veya bir yaknnn sala kavuacana ''kr krne''
inanyorsa, iyileme daha m hzl gerekleecek?
Tabi ki. Ve de yalnzca daha hzl deil, hem de ok daha kolay ve etkili olarak.
Pardon, konumaya katld Nikolay Andreyevi. Ben oktan beri size sormay
dnyordum, neden kendinize bizzat bu meslei setiniz?
Ya, nasl sylesem ki, cevap verdi Sensei. Her bir insanda olduu gibi bende de
meslek seimi sorusu karma ktnda dnceye daldm. Ama kabul ediniz, dnyada
insanlara salklarn geri vermekten daha iyi ne olabilir ve vcutta omurgadan daha
karmak ne olabilir, meer bir tek beyin... Peki, omurga ne oluyor? Siz anatomide onun
sinir rglerinin bir resmine bakn; bu kendi tepesiyle kafadaki beyine giden, kkleriyle
ise insann her bir organyla ilikisi olan bir "hayat aacdr". Mecaz olarak, bu "hayat
aac" tm vcudu salkla "besliyor". Ve eer, Allah kimseye gstermesin, onda
herhangi bir arzalanma meydana gelmise, bu annda organlarn ve bir btn olarak tm
vcudun almasna yansyor. Zira neredeyse yzde doksann zerindeki tm hastalklar,
en "ufak tefeklerden" tut, lmcl olanlara kadar, omurgann ilevlerinde bozukluk
yaranmas sonucu ortaya kyorlar. Sorunlar tm hayat boyunca hemen hemen her bir
insanda ortaya kyor... Gnmz itibaryla omurga bilim iin srlarn srr olarak
kalmaya devam ediyor. Ve o da, aynen beyin gibi, ok az renilmi.
Genel olarak evet, konumaya balad Nikolay Andreyevi. Samimi olmak
gerekirse, bununla ilgili hi dnmemitim... Ama madem ki o bu kadar nemli ve
karmak bir organ ise, onu tedavi etmek iin, zannmca, salam bir bilgi deposuna sahip
olmak lzm.
Bu zaten anlalr bir ey. Omurga ok enteresan ve mkemmel bir biyomekanik
yapdr. Onun tedavisi byk bir sorumluluk istiyor, nk burada kesin tehis koymak,
139

bilgileri, ya, arl ve daha baka bir sr deiik etkeni hesaba katmak, sonrasndaysa
doru karar vererek, buna karlk gelen etkinin gcn ve "dozunu" hesaplamak
gerekiyor. Zira bu kendine zg bir mikro ameliyattr, sadece yarma olmadan. Dahas,
kullanm srecinde revitalizasyonun srdn de hesaba katmak lzm. kklk, ok
ciddi bir meslek. Burada insan ayrntl bir biimde her eyi bilmek zorunda:
biyomekanik, anatomi, patoloji, genez, morfogenez, fizik, hcre kimyas. Ksacas,
insann gzel bir ekilde vertebrolojiden anlamas ve onu bilmesi gerekiyor.
Neyi, neyi? soruverdi Ruslan. Peki, bu ...broloji de ne oluyor?
Broloji deil, vertebroloji, glmseyerek cevap verdi Sensei. Bu omurga
bilimidir, buraya saydmz tm u bilimlerin toplam ve art omurgayla ilgili zel
bilgiler dhil oluyor.
Hangi zel bilgiler? merak etti Nikolay Andreyevi.
Burada bir de vertebrolojik hastalklarn, osteopatinin, kayropraktiin vesairenin
deiik manel yollarla tedavi edilmesinin inceliklerini ve yntemlerini, yani kklk
alannda nceki nesillerin deneyimlerini bilmek gerekiyor. nk kklk baya bir
eski alardan beri sregelen ve ilgin bir meslek, ve sanki lf arasnda Sensei ilve
etti: Ve tabi ki, bu ok saydaki deiik insanlarla iletiim kurmak demek.
Dierlerini bilmem ama ben ok gzel bir ekilde, Sensei'in bizzat son szlerinin onun
meslek seimindeki balca sebep olduunu anlyordum. Ben bundan tamamen, yzde
yz emindim.
Bu zaman zarfndaysa Sensei sohbetin konusunu meditasyonlara evirdi. Biz evde
aldmz sonular mzakere etmeye, sonrasndaysa yeni bir gayretle kendi zerimizde
almaya abalayarak, kk admlarmzla kendi uzak sevgili hayalimize nsan
olmaya, yaklamaya baladk.

35

Ben gnlerin deta bir an gibi uup gittiini fark ediyordum. Ve bende hatta tm
ilerim iin belirgin olarak zamanmn yetmedii hissi ortaya kmt. Ben hatta birka
kursu terk ettim, hi olmazsa bir yolunu bulup her eye yetiebilmek iin... Bizim
almalarmz ve antrenmanlarmz kendi yenilikleriyle ve emsalsizlikleriyle
neelendirmeye devam ediyorlard. Sradaki antrenmanda Sensei yeni konuyu
aklamaya balamt:
Bugn biz "Wushu" okulunun yumuak dorultusu saylan, Tai Ci en stiliyle
tanacak ve her zamanki gibi ksmen reneceiz. Bu stil Wudang Dalar'nda yerleen,
in'in en tannm manastrlarndan birisinde ortaya kt. Dikkate deer olan ey, bu
yerel dalara eskiden Byk Huzur dalar diyormular. Ama bir keresinde orada Dao'ya
(Daoizm'de bu, Evrendeki her eyin olutuu, dhil ilhi g ve bir tr ezel z olarak
grlyor) ulaan Chen U adndaki bir insan gpegndzn ortasnda ge ykselmi.
Onun erefine de dalara Wudang adn vermiler.
Efsanelerden birisine gre, o manastrda XII asrda Chan San Feng adnda bir rahip
yaam. Bir keresinde darda anlalmaz grlt sesleri duyunca pencereden bakm.
Rahip aacn zerinde oturan bir saksaan ve yerde bulunan bir ylan birbirlerine
bakarken grm. Saksaann her seferinde ylana saldrmak iin utuu anda, dieri
hzla ban ona doru eviriyor ve saksaann onu gagalayamayaca bir biimde

140

kvrlyordu. Onlar gzlemlerken, Chan'a esin gelmi: saldrdan kanmak yoluyla


rakibini yenmek mmkn.
Baka bir efsaneye greyse, bu bilgelii onun ryasna girmi Chen U'nun kendisi
anlatm. Atasz der ki: "Ermi iletti, bilge anlad". Dv sanatnn temel prensibini
kavrayan Chan San Feng uzun yllarn antrenmanndan sonra "yce son had"(Tai Ci
en) ismini alan "yumuak dorultu" stilini hazrlad. Eer bu sz kelimesi kelimesine
evirirsek, "Tai" yce, "Ci" son had, "en" ise yumruk anlamlarna geliyor.
Dier bir versiyona greyse, bu stilin oluturulmas, mehur stat Ho Lun'un(Ate
Ejderhas) rencisi olan, XV yzylda yaam, Wudang'l baka bir Chan San Feng'e
isnat ediliyor. Tabi ki, bu stilin yaranmasyla ilgili baka efsanev versiyonlar da mevcut.
Ama yle ya da byle, Tai Ci en'in temel ilkesi deimedi ve aadaki postultlardan
ibaret: statik, dinamii oluturuyor, yumuaklk sertlie stn geliyor; yava olan hzlya,
ksa olan uzuna galip geliyor. Yani, rnein, rakibin an saldr hareketine yumuak
uysallkla cevap veriyor, bununla da darbeyi snmlyor, yani ksacas bolua
brakyorsun. Sonu olarak rakip istikrarn kaybediyor. Ve ite o zaman bir tonluk gc
yenmek iin birka gram yeterli kalr. Bu stilin teknii hakknda Tai Ci en statlarnn
eski yazlar yle der: "Hareketler kk, ama deiimler byk, yumuaklk, sertlie
stn geliyor; rakibinin gcn bor alarak, kullanyorsun; anszn saldryor, noktalara
etki ediyorsun".
Tai Ci en akc bir dansa benziyor. Stilin yksek ustalk seviyesinde herhangi bir
hareket talimatlar ve kompleksleri mevcut deil, bir tek temel ilkeler korunup
saklanyor. Vcut, dinamik meditasyonla kendine zg serbest bir dans icra ederek sanki
kendi bana hareket ediyor.
Ama bye gemek iin, kkten balamak gerekiyor. Bu yzden de biz en basit
egzersizden balayacaz, "itekleyen eller"den. O, ift hlinde yaplyor. Burada
ellerinizle hafiften dokunarak, yumuaka, srayla birbirinizi itmeniz gerekiyor, yeni
balayanlar iin, bildiiniz bir hareket yrngesinde, daha deneyimli olanlarsa rast gele
bir ekilde. Bu altrma, rakibinin niyetini nceden tahmin ederek onun hareketlerine
kar olacak tepkileri gelitiriyor. Yani onun nereye hareket etmek istediine "kulak
vererek", siz onu kandrmaya almal, onun "yapm" ellerinden kurtulmalsnz.
Rakibinin yanl hareketi zamanysa, rnein, eer o sert bir ekilde hareket etmi veya
dengesini kaybetmise, hafif bir itile onu yere seriyorsunuz. Hareketleriniz bamsz
olmak zorunda, ama bilinciniz uyanklln muhafaza etmeli. Buna karlk gelen nefes
alp verme btnn de size gstereceim.
Bu ve bundan sonraki egzersizleri siz salk jimnastii niteliinde de kullanabilirsiniz.
zellikle de Tai Ci en tedavi amacyla srekli sinir stresinde bulunan kiiler iin
faydaldr, nk dzenli bir hzla yaplan akc hareketler beyin kabuundaki
potansiyelleri dzenleyerek onun ar yklenmesinin nne gemi oluyor. Ve de
bundan baka dncenin hareketlere younlatrlmasnn kendisi, insan gnlk
sorunlardan alkoyuyor, onun sinir sistemini onarmaya balyor. Ve tabi ki, bu jimnastik
btn eklemleri ve balar altryor. Herkes iin faydal bir ey. u hlde, eve
gittiinizde hibir zaman hastalanmamalar iin onu kendi annelerinize, babalarnza,
dedelerinize ve ninelerinize retebilirsiniz.
zellikle de dikkatinizi u geree ekmek istiyorum, Tai Ci en jimnastiinin eski
statlar kendi rencilerinden srarla "arnmay, sakinlii, yanl fiillerin olmamasn,
kalbin temizliinin korunmasn, kendi isteklerinde lll" talep ediyorlard. Bu
durumda insan bir tek kendi hastalklarn yenmekle kalmayp, fakat hem de kendi
egosunu yok edecek, bununla da ruhun mkemmelletirilmesine giden yolu
141

temizleyecektir. Onlar, Gn insann de'sini(maneviyat, sevgi) grdne ve onun


de'sine bal olarak da dllendirdiinden kesinlikle emindiler. Asrlarn derinliklerinden
ulaan bu statlarn bilgelii gnmzde bile aktelliini koruyor. Burada bulunan her
bir kii ald bu bilgilerden bir tek kendini mdafaa iin deil ama hem de kendi i
dnyasnn almas iin, doann ve evrenin srlarn anlamas iin maksimum dzeyde
istifade edebilir. Her zaman aklnzda tutmanz gereken ey, insan her eye ulaabilir,
eer hedef ak olarak belirlenmise... imdiyse, iin pratik tarafna geme zaman...
Biz sraya dizildik ve retmen "Yapkan ellerdeki" nefes egzersizlerini bize
gsterdi. Arkasndan, Sensei tarafndan yntemlerin ferd gsterisinden sonra, hemen
hemen her bir kii birka saniye sonra arkadalarnn glleri altnda kendi knn
zerine yere dyordu ve bir dakika sonra da glenlerin kendileri bu konumda
oturuyorlard. Daha ciddi dvlerse hatal hareketler zaman 3 4 metre uzaa
frlyorlard. En ilgin tarafysa, bataki ilk on dakika boyunca herkes birbirinin bana
glyor, yirmi dakika sonra biz artk konumadan, hlaya hlaya yerden kalkyor, yarm
saat sonraysa gerekten de bsbtn hareketlere ve onlarn doru bir ekilde yaplmasna
konsantre olup cidden almaya balamtk. Artk hi kimse fazladan yere derek,
palyao durumuna dmek istemiyordu.
zellikle de "hzl ocuklar", Stas ve Jenka da dhil olmakla, ok gzel alyorlard.
Grnen onlar da bu sanatla uzun zamandan beri urayorlard. Onlarn hi bir zaman
tekrarlanmayan hareket doalamalar, nceden hi kestirilemeyen ve ayn zamanda da
rasyonel hareketlerden oluan muazzam bir dans oyununa benziyordu. Ve onlardan
herhangi birisi hata yaptnda, annda birinci snf bir uu sergiliyor ve yol stnde de
bir yn milleti yere seriyordu. Uzun szn ksas, etraftakileri sakatlamamak iin bu
ocuklar salonun sonuna, neredeyse kn yanna yerletirdiler. Ama Jenka'yla Stas
burada da kendilerini atlar. kili karlama rejiminde alrken Jenka bir saniyeliine
alan kapya baktnda, annda Stas'tan gl bir darbe yiyerek, u uursuz kapya
doru frlamas azm gibi, stne stlk onu kn nnde drt ayak zerinde
koymutu. Bu zaman salona resm kyafetli, ya belirsiz, Ramses'e benzer hametli yz
ifadesine sahip bir adam girdi. Ondan bir tr douya ait, enfes gzel kokularn hafif
esintisi geliyordu. Onun zerinde, altndan pahal ceketinin gzkt k bir palto vard.
"Ramses" hayretle Jenka'ya bakt. Ama dieri burada da kendini kaybetmeyerek, alnn
yere dedirip, trensel bir sesle telffuz etti:
Ey bizim kabilenin en istenen misafiri, yce Chen U, sizi selmlyoruz!
Arkasndan da evike ayaa frlayarak, dv selmyla onu tekrar selmlayp
arkasn dnd ve glmemek iin kendisini zor tutan Stas'n yanna gidiverdi. Sensei
yzndeki glmsemeyle yaknlaarak, misafirle selmlat.
Ve ne zamandan beri o byle selmlama eklinin zerinde alyor? krk Rusa
ve bozuk bir aksanla sordu "Ramses".
Ama siz ona kzmayn ltfen. Daha gentir, hamdr. Hep bir yerlerde yaramazlklar
yapar.
"Ramses" daha da ok ard ve hafiften krgn bir sesle syledi:
Sahiden de ben inli'ye benziyor muyum?
Tabi ki hayr, fakat... ve burada Sensei cmleyi tuhaf dilde syledi.
"Ramses" glmeye balad ve cevabnda da bir eyler syledi. Bylece, bu melodik,
kulaa ok ho gelen dilde konua konua onlar hocalar iin ayrlm ayr bir alma
odasna gittiler. Fark ettiim ey, misafirin de yry tarznn ayn Sensei'de olduu gibi
olmasyd.

142

Kap arkalarndan kapanr kapanmaz Stas dayanamayp glmeye balad ve annda


Jenka'dan cevap darbesi ald. Patrtyla iskemlenin zerine den Stas, glme nbetine
girerek be dakika daha yerinden kalkamyordu. Onlar Jenka'yla beraber belki de
antrenmann sonuna kadar ylece kahkaha atarlard, ama Sensei yokken disiplinden
sorumlu ba sempai onlara ikna edici yumruunu gsterdikten sonra ocuklar abucak bu
iin defterini kapatp, almaya baladlar.
Ben neredeyse merakmdan atlyordum, bu gizemli misafir kim acaba diye. Ama
benim byk aabeylerden bilgi alma denemelerim baarszlkla sonuland. Onlar ak
seik bir biimde bana, Sensei'in ilerine karmadklarn ima ettiler.
Otuz dakika sonra, antrenmann bitmesine yakn "Ramses" ile Sensei alma
odasndan kp, glmseye glmseye yolda bir eyleri konuuyorlard. Onlar eski,
yakn dostlar gibi birbirlerinin ellerini skarak ayrldlar. Gizemli misafirin gidiinden
sonra Sensei ayn rahatlkla Rusa'ya geti ve hibir ey olmam gibi ocuklarda fark
ettii hatalar aklamaya balad. Onun keyfi gzle grlr derecede ykselmiti.
Evdeyse ben her zamanki gibi ilgin olan eylerin hepsini gnlme kaydettim. Bu
acayip yabancnn ziyareti arkasndan cevapsz bir sr soru brakmt. Ve ben de bu
gizemin gn na kmasn belirsiz bir "sonraya" brakmaya karar verdim. Sensei'in
bize tekrarlamay sevdii gibi: "Yeryznde, ne zamansa bilinen bir gerek olmayacak,
hibir sr yoktur." Gelecee kar beslediim bu iyimser tahminle, ben gzlemleme
faaliyetlerime devam ediyordum.

36

Manev almalarda biz eski meditasyonlar ileyip mkemmelletiriyorduk. Her ey


eskisi gibiydi, meer bir tek Nikolay Andreyevi neredeyse bir haftayd yoktu. Oysaki
nceden hi karmazd. Nihayet bizim psikoterapist sapa salam ve stelik gzel bir
keyifle kageldi. O, almalarn balangcnda, bizim en akrak takmmz Sensei, Stas
ve Jenka ile beraber alanda durduumuz zaman gelmiti. Nikolay Andreyevi'in gzleri
olaanst bir mutluluk ve hayranlkla parlyordu.
abucak herkesle selmlatktan sonra o, Sensei'e dnerek heyecanla anlatmaya
balad:
Sonunda biz deneyi tamamladk, her ey doruland. Sonular sadece olarak akllar
donduracak cinsten... Sizin verdiiniz u bilin hlini deitirme teknii var ya, bu btn
dnya tablosunu, bizim var oluumuzla ilgili btn varsaymlarmz kknden
deitiriyor... Fakat, bununla birlikte, her eyi srasyla...
Bizim ocuklar hayretle Nikolay Andreyevi'in canlanm tuhaf davranlarn
izliyorlard. Sensei sigarasn ierken, dikkatle onu dinliyordu:
...Ben kendi kafama gre, az ok uygun bir aday setim. Bizde iliklerine kadar
alkolik bir adam tedavi gryordu. ki snf renim grm, o da krete. Yetimhanelerde
bym. Sava sonras ksz kalan ocuklardan. Askerlik, madencilik ve dibine kadar
ikicilik, tm hayat bundan ibaret. Fakat ben onu deitirilmi bilin durumuna
soktuumda, yle eyler anlatmaya balad ki, stelik bir tr eski Rus dilinde, deneyde
bulunan benim meslektalarm onun verdii cevaplardan sadece olarak oka dtler.
Biz her eyi ses bandna yazdk ve bunu da profesr, tarihi ve bu alanlarda byk bir
uzman olan bir tandmza gtrdk. Netice tm beklentilerimizi at. Bu hatta
profesr bile akna evirdi. Meerse bu alkolik eski dou Slav kabilelerinin dilinde
143

konuuyormu. Profesrn de syledii gibi bir zamanlar yayormu byle kabileler.


Himayemiz altndaki hasta yedinci yzyla ait ba dndrc ayrntlar ve gnlk
yaama dair ufak tefek eyleri anlatyordu, bunlarn da ounluu kazlar sonucu bulunan
verilerle st ste dmekle kalmayp, hatta bazlar bugnk bilim tarafndan bilinmiyor
bile. O hem de, gya onun yaam olduu coraf blgeden, Slu nehrinden
bahsediyordu. Sonundaysa Dregovi kabilesinden bir adamla yapt byk atmadan
sz etti. Btn bunlar artc derecedeki bir dorulukla elimizdeki bilgilerle st ste
dyor... Bunun bilim dnyas iin ne kadar muazzam bir atlm olduunu hayal
edebiliyor musunuz! Sadece deneyin kesinlii iin bu bilgileri birka kere daha
onaylamak gerekiyor. Bilimsel olarak kantlamak gerekiyor. Ben bir tane daha aday
setim...
Bekle, bekle, biz seninle anlamtk ama. Ben sana verecektim, sense deneyecektin.
Ve hepsi bu, kaytsz artsz kesip att Sensei.
Ama ltfen beni anlamaya aln. Bu dnya bilimi iin o kadar deerli bir ey ki...
Ben her eyi anlyorum, sakince cevap verdi Sensei. Ama konuma dnya
bilimiyle ilgili olmamt, somut olarak seninle ilgili olmutu. Sen ikna olmak istiyordun
ve de oldun. Dnya bilimi iinse daha zaman gelmedi.
Nikolay Andreyevi sustu ve biraz ciddileerek ifade etti:
Yazk... Ama deney gerekten de ba dndrcyd. Benim kadar koyu bir ateist
bile byle bir eyden sonra... Bu ispat ediyor ki... Ya dahas, bu ok eyleri tamamen
deitiriyor...
Bak, iyi ite. nemli olan senin anlaman.
Anlamak m?! Bu ok yumuak bir ifade... Bu bal bana bir bilin darbesi, bu
muazzam bir akl devrimi. Ya, ben yalnz senin szlerinin gerekliine ikna olmadm,
fakat sana o kadar inandm ki, ruhumu bile senin iin ortaya koyabilirim!
Sensei glmsedi ve dnceli dnceli syledi:
Ne zamansa artk bunu duymutum... Ah, evet... Kesinlikle. Bunu Petrus, sa'ya
sylemiti, onu kere inkr etmeden nce.
Ama Nikolay Andreyevi srarla bunun tersini kantlamaya, Sensei'i kendi "salam"
delilleriyle ikna etmeye balad. Sensei ise sadece sessizce glmsyordu, sonraysa
hepten konumann konusunu meditasyonlara evirdi.

37

Manev almalar yava yava benim iin bu hayatta ok ama ok fazla anlam
tamaya balamlard. Bu kadar basit ve kolay olmalarna ramen, onlar tedricen benim
dnya grm deitiriyorlard. imde baz yeni hisler douyordu. Kendim iin deta
gerekliin baka bir tarafn ayormu gibi her eyi farkl olarak alglamaya
balyordum.
Hatta doa ve nceleri hi fark etmediim bildiimiz hava bile benim ne yaptmdan
bamsz olarak zerime her taraftan hafif bir basn uygulayan zel bir madd yaam
alanna dnyordu. Bu his sanki bir eyleriyle, iine daldn zaman hissettiin suyun
esnekliine benziyordu. Yalnz hava olaynda her ey ok daha kolayd. Etrafm kuatan
doa, sanki benim gzlerimden grnmez bir toz perdesini skmler gibi daha parlak,
daha dolgun renklerle donanmt.

144

Sokaklardaysa bahar ortal kasp kavuruyor, ehirlerin renksiz ortamn kendi taze,
salatalk yeili rengiyle canlandryordu. Doann dnyas kendi dngsne gre hayatn
srdryor, sanki kendi yceliini ve zerinde barnan kk varlklardan bamszln
sergilemek istiyordu. Bu canl varlk, varln srdrd uzun sre boyunca itinayla
koruyup saklad kendi yaam ve lm srrna sahipti.
Sensei'le ayn ortamda, zaman o kadar hzl geip gidiyordu ki, fark ettirmeden son
snf snavlarna hazrlanma vakti gelmiti. Ama samimi olmak gerekirse, ben bu kadar
deerli zamanm buna harcamay hi istemiyordum. Geri ok gzel bir biimde de,
snavlarn ve sonraki renimin bir samalk deil, gerekli ve lzumlu eyler olduunu da
anlyordum. Sensei'in de syledii gibi, insan srekli entelektel olarak kendisini
gelitirmek ve bak asn genilendirmek zorunda, yani olabilecek her yerde ve her
eyde kendi bilgilerini artrmal, bilimin renilmesine almaldr. nk bizzat
kavrama araclyla, kendisini ve etrafndaki dnyay kavrama araclyla insan
olgunlaarak Tanr'ya geliyor.
Manev almalarda ve hem de antrenmanlarda Sensei kendi rneiyle, bilgilerinin
genilii ve derinliiyle bizi artmaya devam ediyordu. Genel antrenmanlarda o daha
ok bizim beynimizin kolaylkla, nasl derler rezalet karmadan alglayaca eyleri
veriyordu. Vurularn, deiik stillerden yntemlerin, salk jimnastiklerinin zerine,
onun anlattklar sayesinde deiik bak alarndan: tbb, stratejik, felsef bak
alarndan k tutuluyordu. Onun esrarengiz gsterilerini, artk daha ok esas kalabalk
gittikten sonraki ek almalarda seyretme mutluluunu yayorduk. Fakat bir keresinde
tuhaf bir olay meydana geldi.
Antrenmanlarn birisinde tm kalabalk iftlere blnp vuru almas yaparken
Sensei tam olarak bizim yanmzda duruyor ve Andrey'e ayak kaydrmasyla yaplan zor
bir vuru gsteriyordu. Belirtmekte fayda var, o gn retmen sanki dncelere ve
kendi hayallerine dalm bir hldeydi. Anszn o kendi iini yarda brakt ve hzla
dnerek, endieyle salonun kar tarafna bakmaya balad. Orada ikili karlama
rejiminde Volodya ile Viktor alyorlard. Fakat onlarn bu ikili karlamas bir tuhaf
balamt. Volodya saldrgan, sert bir hcuma gemi, esnek ve hzl kol ve bacak
hareketleriyle rakibine saldryordu. Bu aradaysa Viktor kararsz bir tarzda zar zor
hcumlar defediyor, sk sk darbe almaya balyordu. Sensei annda ellerini rparak,
"Dur!" anlamna gelen "Yame!" kelimesini bard. Ama Volodya belli ki dv
tutkusuyla onu duymamt, geri geriye kalan kalabalk bu haykrtan sonra Sensei'e
doru dnp bakyorlard. Ve ite bu zaman tuhaf bir ey meydana geldi.
Sensei anden kolunu ileriye doru atarak, havada vuru taklidi yapan bir hareket
yapt. Ve o anda Volodya'y yle bir sertlikle ve yle bir uu yrngesiyle bir kenara
doru frlatmt ki, sanki Sensei bizim yanmzda deil de onun yannda duruyordu.
Bizim hepimiz grdklerimiz karsnda azmz bir kar havada duruyorduk. Salonda
derin bir sessizlik hkim oldu. retmen tam zamannda mdahale etmiti. nk
Volodya'nn fazladan tek bir isabetli vuruuyla Viktor'un durumu baya bir iler acs
olacakt. Zavall Viktor zaten acdan kvranyor ve ne zamansa Sensei'in ek almalarda
tehlikeli darbeler aldnda nefes almay yeniden salama zerine anlatt zel bir
teknii yapmaya alyordu. Bu zaman Volodya da top gibi be metre uzaa uarak, bu
srpriz uutan sonra kendine gelmeye alyor ve benim tahminime gre eer Sensei
yannda olsayd vuruun isabet edecei yeri sk bir ekilde ovuturup duruyordu.
Her ey tm topluluun gzleri nnde bir saniyeden daha ksa bir srede
gereklemiti. Kendi gzlerimle grmeme ramen ben buna inanamyordum. Benim
aklm Sensei'in bu tr srprizlerine kar azdan oktan hazrlkl olmasna ramen yine de
145

tehlike sinyalleri veriyordu. Tam olarak olanlardan bir dakika sonra kalabalk takn
duygularla alkalanmaya balad. Andrey gzn Volodya'dan ayrmadan yannda duran
Jenka'nn kolunu drtt:
Baksana, neydi bu?
Grnen Jenka'nn kendisi de hl oktayd:
Sabr evladm, sabr, zira benim ruhum da bu byl grntden tirim tirim titriyor.
Bu zaman zarfndaysa retmenin yz ifadesi deimi, sanki yapt bu hatadan
dolay kendisine hayflanyordu. Volodya'ya yaklaarak onun bedeni zerinde elleriyle
bir seri hareketler yaparken ayn zamanda da ona hzla bir eyler anlatyor, her hlde
onun hcumundan yaknyordu. Volodya'ysa omuzlarn silkerek bir eyler sylyor ve
bu arada da utantan gzlerini gizliyordu. Kalabalksa grdklerinin etkisi altnda
mutluluktan ldryordu. Sensei'i deta soru yamuruna tuttuklarndaysa, ok isteksiz bir
biimde cevaplar veriyordu.
Peki, ne vuruuydu bu? birbirlerinin szn kese kese soruyorlard.
Ya, nasl desem ki size, iini ekerek cevap verdi retmen. Bu insann psiik
enerjisiyle balantl. Burada dikkate deer yle hibir ey yok. Bu yalnzca dv
sanatlarnda manev gelimenin basamaklarndan bir tanesi.
Yani, bunu renebilir miyiz?
Tabi ki, renebilirsiniz.., eer sabrnz yeterse.
Sensei hemencecik yarda kesilmi almalar balatarak, bence abucak bu hadiseyi
rt bas etmeye alt. Bu antrenman da salonda bulunanlarn ounluu iin
kanlarndaki adrenalin seviyesinin art ve kendi gelecekleriyle ilgili buna karlk gelen
iyimser tahminlerin biimlenmesiyle bitiverdi.
Dierlerinden farkl olarak bizim grubumuz sessizce yaplan ajitasyonu bir kenardan
gzlemliyorduk. nk ek almalar zaman Sensei'in bizim direkt sorularmzdan hibir
yere kaamayacandan emindik.
Ek almalarn ncesinde retmen'in morali epey bir ykselmiti. Onun yksek
moraliyse iyiye doru bir iaretti. Byk aabeyler bu frsattan istifade etmek iin acele
ettiler. Ek almalar zaman onlar Sensei'i tam anlamyla "terrize ederek", buna benzer
bir eyleri bir daha "kendi gzleriyle" grme tutkusuyla onu soru yamuruna tuttular.
Sensei bata ii akaya vuruyordu, ama sonrasnda onlarn basksna dayanamayarak
"koruma ekran" denilen eyi gstermeye raz oldu. O, ncelikle bize kendimiz iin
herhangi bir cisim bulmamz syledi.
Biz de spor aletleri odasna kouturarak herkes bulabildii eylerle silahlanmaya
balad. ocuklar kendileri iin srklar, basketbol toplar aldlar. Andrey hatta kendi
nunaku'sunu kapt. Bense, ne gtrsem, ne gtrmesem diye uzun sre dnyordum.
Ve nihayet tenis topunda karar verdim. nk bana gre, eer birden Sensei'de bir eyler
ters giderse ve bu cisim ona deerse, en azndan ok actmayacan dnyordum.
Geri Sensei kendi hareketlerinde imdiye kadar bir kere bile olsa hibir hataya yer
vermemiti. Ve bu da onun imknlar karsnda insanda zel bir sayg hissini
uyandryordu.
Biz "silahlandmz" zaman, Sensei bizden yedi sekiz metrelik bir mesafede durdu.
Konsantre olarak, o, kollarn ileriye doru kaldrarak, hafiften kenarlara doru at. Biz
de srasyla ve var gcmzle deiik cisimleri ona doru frlatmaya baladk. Hayret
ama biz ne kadar alsak da, tm cisimler onun ellerine yarm metre kalm uu
yrngelerini deitirerek onun yanndan geip gidiyorlard. Viktor, Stas, Volodya
cisimleri arkadan atmay denemek iin, Sensei'in dier tarafna gemeye karar verdiler.
Fakat Sensei hatta pozisyonunu bile deitirmeden, sadece olarak kollarn daha da ok
146

kenarlara doru at. Ksacas, ne yaparsak yapalm, bir tane cisim bile Sensei'e isabet
etmedi.
Bense anlayamadm gitti, bizim hepimiz ayn anda "alam mydk", yoksa
gerekten de onun etrafnda bir tr grlemeyen gl duvar m vard. Bizzat u son
yargya da benim aklm kar kyor ve yaknyor, bunun mmkn olmadn
kantlamaya alyordu. Ve bizzat bu akl yrtmesi beni tekrar ve tekrar kendi tenis
topumu artk hibir acma hissetmeden bu grnmez duvara doru atmaya mecbur ediyor
ve gerekten de orada bir engelin olduuna bir saniye iin olsa bile ikna olmak istiyordu.
Zannmca buna benzer hisleri dier ocuklar da yayorlard nk onlarn tutkusu yava
yava kafa karklna dnmeye balyordu.
Benim gzlerimde Sensei tekrar sradan bir insandan sra d birisine, doa st bir
varla dnmeye balamt. Ve benim aklm btn bu geree benzer gerek d
eylerden deta kaynamaya balad. Bu zaman zarfnda Sensei "ekran ekti" ve onun
alma prensibini anlatmaya balayarak, bununla da bizim bilincimizin mantn alkn
olduu doal alma ritmine geri dndrverdi. Ve Sensei'i dinlerken burada da tekrar
kskanlk hislerimin, yani hayvan varlmn boy gstermeye baladn fark etmeye
baladm. Bata sanki kazara, sonrasndaysa fazla ve daha da fazla bir biimde.
Arkasndan benim aklmda baz pheler ortaya kmaya balad, geri Sensei bizim az
nce kendi gzlerimizle grdklerimize dayanarak stne stlk her eyi basit ve
anlalr olarak aklyordu.
En sonunda da Sensei'in manev olanaklarla ilgili anlattklarn dinlerken, bu aradaysa
kendimi kabaran kiisel bencilliimden kan irkin dncelerle dnrken yakaladm.
"Oha! dndm ben. Egoizmin bu kadaryla tm deerli bilgiler tam da kulak ardna
gider. Zira aklm Sensei'in syledii eylerin arasndan yalnz hayvan balangca lzm
olanlar seecektir, manev balangca lzm olanlar deil. Demek ki, bu ekilde bende
hibir zaman hibir ey olmayacaktr... Tamam, iyi eylere konsantre olmam lzm... Bu
bilgiler bana bir tek hayrl amalar iin, kendi varlm tanmak iin gerekli. Ben onlar
zarar vermek iin kullanmak istemiyorum. Brak btn insanlar bar ve Sevgi ierisinde
yaasnlar. imden onlara kar kesinlikle kin ve kskanlk beslemiyorum. Onlarn hepsi
iyi bir insan ve kendi hayatlarn hak ediyorlar. Benim iinse nemli olan, kendi ruhumu
gelitirmek". Kendimi bu ekilde ayarlayarak, ben daha bir dikkatle Sensei'i dinlemeye
baladm. Bu zaman konuma artk uzaktan vuru konusuna gemiti.
... bu vuru ok gl, anlatyordu Sensei, burada insann psiik gleri devreye
giriyor.
Peki, bu mesafeden yaplan vuruun kendisi nasl meydana geliyor? sordu Stas.
Prensip olarak, mesafe bir illzyondan ibaret, bu yzden de sizin anlayacanz
kadaryla bu zaman sanki vuruun izdm oluuyor. Gerekteyse, burada birazck
baka bir fizik iliyor, yani zaman ve mekn skyor. Bu yzden de bu vuruu yapanla,
onun reel olarak isabet ettii ahs ayn derecede, dolaysz olarak cisman temas
hissediyorlar.
Bu bilgiler "Beleo Dz"dan m? sordu Viktor.
Evet. Bu "ambala'nn cezalandran klc" Sanatna ait zel bir "Lotus" tekniidir.
Bu Sanata, ambala'l insanlar sahiptiler ve de sahipler... ok, ama ok eski zamanlarda,
"Lotus" statlar baya bir sk olarak dnyaya kyorlard. Onlar mkemmel bir
dzeyde bir tek "Yal lama" stilini deil, fakat "Cezalandran kl" sanatn da
biliyorlard. Byle bir stat tek bana koca bir orduya galip gelebilirdi. Dou'da nereden
geldii ve nereye gittikleri mehul Savalar hakknda hl efsaneler dolayor. Ama
orada, konakladklar yerlerde, onlar yerli ahali tarafndan byk bir sayg ve erefle
147

arlanyorlard, zira sivil halk iin o zamanlar daha iyi bir savunma bulmak mmkn
deildi. Bu statlar enerji ilmine sahiptiler, buysa gnmzdeki herhangi bir silahtan
ok daha ciddi bir ey. Bu Sanattan haberi olmayan insanlarn hangi taraftan geldii
belirsiz bylesine bir ykc darbeyi almalar dehetin tesinde bir ey.
Zamanla bu statlarn yeryzne kma ihtiyac ortadan kalkt. Ama bu tabi ki,
"Cezalandran kl" Sanatnn yok olduu anlamna gelmiyor. ambala'nn giriinde,
Bodhisatvalar kurulunun kararlarn uygulayan zel eitimli bir insan bulunuyor.
Hatrlyor musunuz, ne zamansa ben size birilerinin tm dnyay ele geirmesine veya
manev ilimleri insanln zararna kullanmasna ambala'nn hibir zaman izin
vermeyeceini anlatmtm. te bizzat bu stat da bu trden kararlar hayata geiriyor,
stelik kendi hcresinden kmadan. Bunun iin onun zel bir bilin hli ierisindeyken
sadece olarak "Lotusun ta yaprayla", yani deta ksaltlm Trk klcna benzeyen
zel bir trensel klla bir sefer sallamas yeterli. Bu arada srf kltan dolay da bu
Sanatn ismini "ambala'nn cezalandran klc" diye koymular.
Bu stadn etkinliinin tankln nadiren ada dnyamzda da bulabiliriz. Baz
esrarengiz lm olaylar hl sr olarak kalmaya devam ediyor ve de bir tek otopsi
uzmanlar iin deil. Mesel, cesedi atklarnda derinin ve etrafndaki organlarn hi
hasar grmemesine ramen kalbin deta sivri bir cisimle kesilmi gibi ortadan ikiye
blnd aa kyor. Veya ok saydaki korumalarn gzleri nnde, dokunulmam
giysilerinin altndan vcudun deta klla doranm gibi paralara ayrld
"aklanamayan" olaylar var. Yani kabahat sahibi ne kadar ok korunmu olsa da
(yepyeni ada teknolojilerle ve koca bir orduyla bile olsa) bu cezadan kap
kurtulamaz. Bu tm despotlarn ambala karsnda duyduklar korkunun balca sebebi
oluyor. Bu yzden de hepsi temasa gemeye alyorlard ve hl da alyorlar, nk
ne kadar kudretli, ne kadar sz sahibi olsalar da ambala'nn karsnda gsz
olduklarn biliyorlar.
Sensei susmutu, benimse onun szlerinin hl kulaklarmda yankland gibime
geliyordu. ocuklarn hepsi dnceli ve galiba benim gibi duyduklarndan sarslm bir
hlde duruyorlard. Hi kimse sessizlii bozmaya cesaret edemiyor ve retmenin bu
sra d bilgilere bir eyler daha ekleyecei umudunu besliyordu. Nihayet, Volodya
dayanamad ve kaln sesiyle konutu:
Evet, u "Cezalandran kl" stadnn gc her hlde nkleer enerjiye eit, eer
onun vurular iin mesafenin bir anlam yoksa.
Nkleer enerji bu gle mukayesede yalnzca ocuk oyunca. nsanlk, onda baskn
olan hayvan balangtan dolay kendi gerek imknlar ve gerek gleriyle ilgili ok az
bilgiye sahip...

38

Bylesine bir antrenmandan sonra duyduklarmzdan ve grdklerimizden dolay


bizim duygularmz birka gn daha bayram ediyordu. Kendi olanaklarmzla ilgili
dnceler beni rahat brakmyorlard. Her eyi hemen yapabilmek istiyordum. Bu
yzden de sonraki gnler boyunca bu iyimser ruh hli gayretle yaplan vcut ve akl
antrenmanlarna da yansmt. Ve nmzdeki manev almalarn zaman
geldiindeyse biz Sensei'i deiik sorularn saanana tuttuk sadece. Bizim btn bu
ajitasyonumuzu seyreden retmen syledi:
148

ocuklar, benim size gsterdiim u uzaktan vurular, i enerjisinin tm u efektleri


ve sizin sylediiniz tm u "mucizeler" var ya, bunlarn hepsi nemsiz eyler, gerek
ilginize lyk eyler deil. Hakik g, ruhunuzda. te gelitirmeniz ve kavramanz
gereken, ite hayranlk duymanz gereken ey bu. nsann aklyla birlemi, ruhun ilh
Ak; ite gerek Mucize budur. Grdnz dier eylerin hepsiyse, bunlar ylesine,
sadece deiik manev geliim aamalarnn yan etkileri. Bunlarn hepsi bo eyler,
bunlar taknt hline getirmemeniz lzm.
Ama neden bo ey olsun ki, syledi Nikolay Andreyevi. Mucizeler inanc
douruyor.
Evet, mucizeler inanc douruyor. Ama hadi gelin bakalm bir, bizzat hangi inanc.
nsan mucize grdnde, yani onun akl iin aklanamayan olgular grdnde neler
oluyor. lk srada, bu gl bir ekilde onun psikolojisini sarsyor. nsan psikolojisi bu
olay aklayacak gerekli bilgilere sahip olmadndan dolay tehlike sinyalleri vermeye
balyor. Ve bizim beynimiz fevkalde bir biimde kendisini koruma ve savunma
mekanizmalarna sahip olduundan dolay da annda dengeleyici fonksiyonlar, beynin
savunma etkeni devreye girmi oluyor. Fizyolojinin diliyle konuursak, beynin blgeleri,
sinir hcreleri gruplar tam olarak dnsel faaliyete katlamyorlar. Ve ite burada
nemli bir an meydana geliyor. Eer insanda hayvan balang baskn oluyorsa, o ya
iinden bu olgunun mevcut olduu gereini reddederek, her eyi olayn gerek
dlnn ve herhangi bir numara olduunun zerine ykmaya balyor, ya da ki onda
tm bunlar byklk kuruntusunu tatmin etmek, kiisel, kr amal karlar iin
renme arzusu ortaya kyor.
Bu iki balangcn dengede bulunduu insansa dnceleriyle bir utan dier ua
srklenmeye balyor. Yani bugn tm bunlara "kr krne" inanyor, yarn phe
etmeye balyor, yarndan sonraysa o yine kendi phelerinden phelenmeye balyor ve
bunun gibi. Ksacas, onun akl alannda etkin olarak iki balang arasnda bir sava
sryor.
Manev balangcn baskn olduu insandaysa inancnn zerinden bu olay aratrma
ruhu douyor, kendi imknlarn renme ve srf bu renme srecinin uruna, kendi
ruhunu gelitirme uruna doann srlarn anlama istei douyor. Onun bu olayn
belirsizlii karsndaki bataki korkusu bastrlyor, kavrama srecindeyse hepten
tamamen kaybolarak, "kr krne" olan inancn bilmeye, yani hakik inanca
dntryor.
ocuklar, peki niin ben tm bunlar size gsteriyorum? Sizin dncelerinize bakmak
iin, iinizdeki hayvan balangcn, manev balangcnza oranla hangi dzeyde baskn
olduunu grmek iin. Ve en nemlisi de, niin her bir olguyu aklamak iin bu kadar
ok zaman harcyorum? Hi olmazsa birazck dahi olsa aklnz madd yaamn
takntsndan kprdatmak ve onu doann sonsuz srlaryla, kendi mehul ruhunuzla ve
Tanr'yla ilgili dncelere zorlamak iin. nk kendinizi ne kadar ok tanmaya
balarsanz bir o kadar fazla Tanr'ya, her zaman reel olarak varln srdren o sonsuz
ve deimez eye yakn olacaksnz.
Sizin bedensel hayatnz uzayn leinde bir hiten ibaret. Evrenlerle,
gezegenlerle mukayesede insan hemen hemen yok gibi bir ey. Onun hayat, gerek
d bir gereklikten, sadece olarak Tanr'nn dncesinde bir andan ibarettir...
Nasl yani? anlayamad Jenya.
Bir gn bunu daha ayrntl bir biimde aklarm... Sizin bedenleriniz kapal
zaman dngsnde varlklarn srdryorlar ve burada sizin, yani ruhunuzun tam
olarak olgunlamas iin tm artlar mevcut. Fakat siz, bunun bilincine kendi
149

aklnzla varmak ve onu ruhunuzla ortak zlemlerde birletirmek zorundasnz.


te bu vakit sizin hayatnz gerek bir anlama sahip olacaktr. Zira Tanr iin, bir
btn olarak uzay iin, deerli olan ey sizin olgunlam ruhunuzdur, yoksa ki onun
geliim srecinde deitirdii o madd vcutlardan oluan kl deil...
Yani, hakik, gerek inan ilimlerin zerinde douyor. limler ise sz araclyla,
meydana gelen olayn gerekliine aklnz ikna etmenin araclyla geliyorlar.
Mucizelerse, iin aslnda, sadece bireyin dhil geliim dzeyinin kendine zg bir
ekilde kontrol edilmesinden ibaret. Bu kontrol yntemini kendi dnya yaamlarnda
"Beleo Dz" biliminin gerek bilgilerine sahip olanlar kullanyorlard... Geri, doru,
yeteri kadar esiz bir ahsiyet daha var; Sathya Sai Baba, kim ki srekli gerekletirdii
gerek mucize gsterilerinin yardmyla insanlar Tanr'ya dndrmeye karar vermi.
Nikolay Andreyevi dnmeye balad:
Tandk bir isim gibi geliyor... Bu, tesadfen u televizyonda gsterdikleri kii
olmasn, hani u Gorbaov'un ayaklarn bana srp, hayr dua veren?
Evet, evet, evet, hafiften glmsedi Sensei.
Onu bir de Tanr'nn Dnya'daki cisimlemi ekli diye aryorlard... Avatar diye.
Avatara, dzeltti Sensei. Aslndaysa "avatara" kelimesi Sanskriteden eviride,
"ini" veya "yukardan ini" anlamlarna geliyor.
Evet, Avatara. Anlattklarna gre Avatara insan suretine, insanln geliimini bir
basamak yukar kaldrmak, onu yeni bir aa karmak iin giriyormu.
Kesinlikle doru. "Batan kurtarmak iin suya atlamak, yani cisimlemek gerekiyor",
onun da sylemeyi sevdii gibi.
Peki, kim o? merakla sordu bizim grubumuz.
Sai Baba, yce ruhlu birisi. Ve imdi insan uygarl kendi manev geliim dzeyinin
yeniden deerlendirilmesi aamasnda kresel deiimlerin ve bunlarn arkasndan
gelecek olaylarn eiinde durduuna gre, Sai Baba da bu ie gc yettii katky
salamaya karar verdi. O, kendi mucizeleriyle dnyay hayret iinde brakmaya niyet
etti. Sai Baba uzun bir sre bu greve hazrlanyor ve mucizelerin insann manev
geliimini etkileme zerine olan teorisini gelitiriyordu. lk bata o, Upaniadlar'da
kendisinin teknik adaki z inkarnasyonuyla ilgili kehanette bulundu. Ardndansa
vakti geldiinde, teoriyi pratikte denemeye balad. Yani ilk bata o, 1872 senesinde
Hindistan'n irdi kynde Sai Baba'nn suretinde yeniden dnyaya geldi. Btn hayat
boyunca mucizeler yaratyor, dnceleri okuyor, mesafeleri katetmeyi, istenilen madd
biimleri almay ve bunun gibi baka eyleri yapabiliyordu. O, 1918 ylnda ld,
lmnden nce de Hindistan'n gneyinde sekiz sene sonra yeniden dnyaya geleceini
bildirdi.
Ve byle de oldu. 1926 senesinde Hindistan'n gneyindeki cra bir ky olan
Puttaparthi'de Sathya Sai Baba dnyaya geldi. 1940 ylnda onun Avatara olduu iln
edildi. Ve bugne kadar da mucizeler gstermeye devam ediyor. Ve gitme zaman
geldiinde de, o tekrar Prema Sai olarak yeniden vcut bulacaktr. Ve imdiden bir tek
gelecek cisimlemesinin kesin tarihiyle beraber Bangalore ile Mysore ehirleri arasndaki
yerini sylemekle kalmayp, fakat hem de gelecek ebeveynlerinin isimlerini belirtmi.
Peki ya, televizyonda anlattklar gibi onun gya levitasyon yapabildii, ayn anda
farkl yerlerde ortaya kabildii ve en ilgin olan da prlantadan tut, biskviye kadar her
ne olursa olsun her eyi devasa miktarlarda maddeletirebildii doru mu? Dediklerine
gre, o bunlar ylesine havadan karyormu? Yoksa bu da baka bir numara m?
sordu Nikolay Andreyevi.
Hayr. Bu gerekten de byle.
150

Ama bu gerek d!
Gerek, hem de nasl. Fakat onun balca hatas, mucize gsterilerinde, yani insanlk
iin daha sr olan eylerde yatyor. Onun mucizelerini gren kiiler, aryorlar ve
dnmeye balyorlar, fakat grmeyenler hokkabaz diye onun bana glyorlar.
Sonuncularsa, maalesef, ounluu tekil ediyor. Ama kendi grevini o, tabi ki,
vicdanyla yerine getiriyor ve Tanr'nn izniyle, umarm ok saydaki insanlarn en
azndan uyanmalar iin bir vesile olur. Ve yine de ruhun hakikaten de gzlerinin
almas szlerin araclyla oluyor.
Peki ne, o gerekten de Tanr m? soruverdi Ruslan.
Biliyor musun, insanlar baya sk sk bu soruyu soruyorlar. Ve cevab da yeteri
kadar basit ve gerek. Sai Baba'nn syledii gibi: "Ve sen de Tanr'sn. Seninle benim
aramzdaki tek fark, benim Tanr olduumu bilmem, seninse bunun farknda olmaman".
39

Sonraki antrenmanda spor salonuna o kadar ok millet akn etmiti ki, ine atsaydn
yere dmezdi. Baz yeni gelenlerin nerelerden geldiklerini gz nne alnca, galiba
enerji vuruuyla ilgili haberlerin ehrimizin snrlarn at ortaya kyordu. Byle bir
kalabalkta daha imdiye kadar hi almamtk. Andrey ile Kostik "onlarn" spor
salonuna anszn hcum eden bu kadar milletin yaratt ana baba gnnden yaknmaya
balamlard. Fakat ba sempai ocuklara daha ksa sre nce kendilerinin de bu
kalabalktaki acemilerle ayn olduklarn ve hi kimsenin onlara glden ar sz
sylemediini hatrlatarak abucak yerlerine oturttu. Dahas retmenin u szlerini de
yzlerine vurdu: dier bir insann renme abasna sayg duymak gerekiyor, yoksa
ki hemen kendi bencilliinin dikenleriyle alglamak gerekmiyor. Bundan sonra
ocuklar utanp sustular ve artk tm antrenman boyunca bir tane bile fena lf
azlarndan karmadlar. Andrey ise, anlalan ba sempai'in gznde her naslsa
itibarn geri kazanmak iin hatta acemilere yeni hareketlerin renilmesi konusunda sk
bir ekilde yardmc olmaya balad.
Millet serbest programn yntemlerini alrken, Sensei'i darya ardlar. Bu
zamansa biz Tatyana'yla beraber tam da ak duran kapnn yanndaydk, nk tm
pencereler ak olmasna ramen spor salonundaki hava ok boucuydu. Birisi elli, dier
ikisiyse otuz ya civarlarnda olan mtevaz erkek nezaketle ak duran kapy alarak
bununla da bizim dikkatimizi ekmilerdi. Ve en yakndakiler da biz olduumuzdan,
onlar tekrar kibarca bizim retmen'in ismini sorarak, eer mmknse armamz rica
ettiler. Biz tabi ki onlarn ricasn yerine getirdik. Ve Sensei yaklat zaman, onunla
bir eyler hakknda konumaya baladlar.
Bata ben konumann konusundan uzak durarak, kendi iimle meguldm. Ama
kulaklarma yetien szler, gittike daha da ok benim merakm gcklandrmaya
baladlar. Bu adamlarn son zamanlarda ehrimizde yamurdan sonraki mantarlar gibi
treyip oalan din tarikatlardan birisini temsil ettikleri ortaya kt. Anlalan spor
salonunda alan onca saydaki genleri grdkten sonra onlar Sensei'e rencileriyle
beraber bugn Hz. sa hakknda bedavaya film gsterimi yapacaklar sinema salonundaki
toplantlarna katlmay teklif etmeye karar vermilerdi. Sensei de ayn nezaketle onlara
yaptklar davet iin teekkr edip, kesin bir sz vermedi. Fakat onlarn bakan, daha
yal olan, sonradan anlalaca zere onlarn papaz, Sensei'e sa'yla ilgili ne bildiini
ve Onun retisine nasl bakt gibisinden ynlendirici sorular sormaya balad.
151

Bata Sensei antrenmann devam ettiini ima edercesine nazik ve veciz bir slupla
cevaplar veriyordu. Fakat papaz Sensei'den ayrlmaya acele etmiyor, onun her bir ksa
cevabna uzun uzadya bizzat onlarn kilisesinin stnl ve onlarn sa'nn retisiyle
ilgili grlerinin "gereklii" ile ilgili aklamaya alyordu. On dakika sonra
bylesine bir sohbet sanrm niha olarak Sensei'in canna tak etmi olacak ki, o kesin ve
somur kantlarla, grne gre papazn bile bilmedii tarihlere, rakamlara ve olaylara
dayanarak onlarn btn ayartc fikirlerinin hepsini topa tutup rtmeye balad. Bu
zaman bizim merakl grubumuz da mevzunun ne olduunu anlamak iin spor salonundan
dar ktk. Bizim arkamzdan Jenka ile beraber Stas da ktlar. Sonraysa bizim gibi
kn yaknlnda alan Ruslan ve Yura.
... Meer siz ebediyen dnyadaki cennette, Tanr'nn Krallnda yaamak istemez
misiniz, huzurlu bir sesle telffuz etti papaz.
Ebediyen dnyada ve cennette mi?! hafiften glmsedi Sensei.
Ebed hayat, ulalamayacak bir hayal olarak geri evirmek iin acele etmeyiniz,
onun szn kesti papaz. te, sizin vcudunuzun nasl yaratldna bir baknz. Zira
siz onunla ilgili hemen hemen hibir ey bilmiyorsunuz. Ondaki her ey harika bir
ekilde dnlm. Bizde iitme, grme, tat alma, koku, dokunma duyular var.
Yeryznde duyu organlarmz sayesinde mutluluk hissi getiren o kadar ok ey var ki:
leziz yemekler, gzel arkada ilikileri, gzel manzaralar ve bunun gibi. Tm bunlardan
tat almay ise biz harika beynimizin sayesinde baaryoruz. Siz bizim beynimizin
mkemmel olduunu ve tm hesap makinelerinden, istenilen bir sper bilgisayardan daha
stn olduunu biliyor musunuz?! Ve gerekten de Yaratcmzn, sizin ldkten sonra
tm bunlar kaybetmenizi istediini mi dnyorsunuz? Onun, mminlerin sonsuz
hayata sahip olmalarn istemesini varsaymak daha mantkl deil mi?
Mutlu ve ebediyen yeryznde, vcut ierisinde mi?! Ya, siz hi insanlara neler
anlattnzn farknda msnz, syledi retmen. Vcut ierisinde hangi ebed
cennetten bahsedebiliriz ya? stenilen bir vcut, herhangi bir biyolojik yap gibi srekli
olarak sizin ilginize ihtiya duyuyor. Can kh yemek ister, kh hasta olur, kh yorgun
der, kh ta ki can zevk almak ister. Ve siz de bu maddeye cennet deyip, onun biyolojik
ihtiyalaryla sonsuza kadar yaamak m istiyorsunuz?! Ya bu bir sonsuz cehennem,
cennet deil!
Madem ki siz byle dnyorsunuz, o zaman sizce neden Tanr insan vcudunu
yaratm?
Tanr insan vcudunu, yetimemi ruhunun olgunlamas iin en uygun biim ve
koruma olarak yaratt. Hatta elinizde tuttuunuz ncil'de bile diyor ki: "Ve Tanr insan
yerdeki topraktan yaratt ve yzne hayat soluunu fledi ve insan ruhuyla canl oldu".
Evet, ama bu szlerin gerek anlam baka, retici bir tonla konutu papaz.
ncil'i yazanlar bu balamda "ruh" kelimesini kullanrken, lmden sonra yaamaya
devam eden soyut ruh anlamnda demek istememilerdi.
yle mi?! ard Sensei. Peki, siz bu szlerin gerek anlamnn ne olduunu
nereden biliyorsunuz? Sizin tarikat yneticilerinin hazr bir hlde nnze koyduklar ve
kafalarnza soktuklar o kitaplardan ve ynetmeliklerden. Peki, siz bunun zerine
dndnz m hi? Sizin gerek yneticilerinizi ahsen tanyor, onlarn i dnyalarn
biliyor musunuz? in aslnda tm bunlarn, sizin zerinizdeki u snrsz egemenliin
onlara neden gerekli olduunu hi dndnz m? Onlara ve onlarn zel ajanlarna...
Sensei konumasna devam ettike papazn burun delikleri de bir o kadar fazla
genilemeye balamlard.

152

Biz imdi bununla ilgili konumuyoruz, sert bir ekilde Sensei'in szn kesti,
sonraysa anlalan kendisine gelip, yumuak bir sesle ekledi: Biz diyoruz ki, ruh ncil'in
tefsirinde yaam gc anlamna geliyor. Ve insan ld zaman da bu yaam gc onun
vcudundaki hcrelerde hayat desteklemeyi brakyor; bu deta elektrii kestiin zaman,
snen klar gibidir. Yaam gc insan vcudunu desteklemeyi brakt zaman, insan
ruh lyor. Vaiz 12:1,7 de yazd gibi...
Vaiz 12:1 de yle sylyor: "Bu yzden zor gnler gelmeden,Zevk almyorum
diyecein yllar yaklamadan,Genlik gnlerinde seni Yaratan' anmsa". Bu cmlelerin
u an ki konumamzn konusuyla alkas bile yok. Vaiz 12:7 deyse artk benim size
anlattm eyleri doruluyor sadece: "Toprak geldii yere dnmeden, Ruh onu veren
Tanrya dnmeden, Seni yaratan anmsa", ezbere alnt yapt Sensei. Ve eer siz
farkl dinlerin eski yaztlarna bavurursanz, her yerde vcuttaki ruhun gelimesi, onun
mkemmellie giden yolda defalarca reenkarnasyon geirmesiyle ilgili hep ayn ebed
gereklerin izlerine rastlarsnz. ncil'den baka en azndan Hinduizm'in en eski, kutsal
kitab olan "Vedalar'" elinize alp okuyun, milttan nce II. bin yln sonu I. bin yln
balar; veya onun yorumlarndan birisi ve Hindistan'n tm ortodoks din felsef
sistemlerinin temeli olan "Upaniadlar'"; veya kutsal Budist derlemesi "Tripitaka'y" ve
yahut ta milttan sonra 650 senelerinde yazlm slm'n kutsal kitab "Kur'an"; milttan
sonra 720 senesinden intoizm'in kutsal kitab "Nihongi'yi" veya son olarak da
Zhuangzi'nin bilgelik kitabn, Laozi'nin eseri "Tao Te Ching'i", milttan nce VI ve V
yzyllar arasnda oluturulmu Konfys'n eserlerine bir gz atn. Ve siz orada
deiik devirlerde deiik insanlar tarafndan deiik dzeydeki insan formasyonlar iin
verilmi tek bir bilgelik zerresinin olduunu greceksiniz.
Btn dnya dinleri eytan'dandr, bu yzden de onlar hatta bizim ilgimize bile lyk
deiller, sesindeki fke notuyla ifade etti papaz. Bizzat eytan siyas glere etki
ediyor ve dinlerin ortaya kmasna sebep oluyor, insanlarsa kendileri bile farknda
olmadan Tanr'nn yerine ona secde ediyorlar. Ve yalnzca bizim inancmz gerek
inantr, insanl kurtulua gtrecek biricik yol budur.
Ya, zaten her bir din ve her bir tarikat bir tek onlarn inancnn gerek olduunu
varsayyor, aksi hlde kendileri iin ayr bir organizasyon oluturmazlard. Ama bunun
din yneticilerin egosuna benzer gibi bir hli olduu sizin aklnza hi gelmiyor mu.
nk onlar bilgileri hep ayn kitaplardan alyorlar ve bu bilgileri sadece kendi ahlk
alglama seviyelerine gre, kendi minarelerinden olan bak alarna gre yeniden
dzenliyorlar.
Ve de tm dinlerin eytan'dan olduu konusunda da siz tamamen yanlyorsunuz.
Evet, dinler srf byklerin retilerine dayanarak insanlarn kendi bak alarna gre
ve eer isterseniz, onlarn karlarna uygun olarak oluturuluyordu. Evet, din
yzyllardan beri dnyada gl bir politik ara olarak kullanlyordu ve bu yzden de
toplumsal bilin zerindeki etkisi ok bykt. Evet, her bir dinin kendi abartlar,
zorlatrlm taraflar ve hatta yanl grleri var. Ama yine de bunca yzyllar
boyunca, insanln Tanr'yla olan ilikisi esasnda din zerinden yrtlyordu. Zira
dnya dinlerini fazlasyla zorlatrmalarna ramen, yine de kendi ruhlarn kurtarmalar
iin insanlara verilen o ilimlerin zerine kurulmulard. Ve o devirlerde bizzat dinlerin
araclyla birok insanlar kendilerinde en azndan "kr krne" olan fakat iten gelen
bir Tanr inancn dourmu ve bununla da birazck dahi olsa kendi ruhlarn
gelitirmilerdi. O karanlk alarda, toplumun bilin seviyesi tamamen aa bir
seviyede bulunduu zamanlarda, din gerekten de insanln gelimesi iin olan biricik
ara durumundayd.
153

Meer imdi byle deil mi? papazn gen "mritlerinden" birisi merakla sordu.
imdi "kr krne" olan inancn zaman geti artk. Kresel deiimlerin zaman
geldi. Ve Tanr'y kavramadaki gelecek gelimenin temelinde bilim duruyor.
Ama bilim nasl olabilir, eer o resm olarak Tanr'nn varln inkar ediyorsa?
hayretle sordu o gen.
imdilik byle yanl bir dnce hkim, nk insanln bildii eyler henz ok
az. Eer bilim hl elektromanyetik alannn kuvvet emplsiyonunun k sebebini
aklayamyorsa, daha ne hakknda konuabiliriz ki. Bilimin bugnk durumunu,
ebeveyni tarafndan bir yerlerini ezmemesi iin snrlandrlm alanda srnen ve
dnyay ona verilen oyuncaklarn araclyla tanyan bir yandaki bebein geliim
safhasyla karlatrabiliriz. Fakat bu hi de onun byme ve dnyann gerek
deerlerini hakikaten kavrama olanaklarnn olmad anlamna gelmiyor.
lgin bir tanmlama. Ve sizce kim bu ebeveynler? gen muhatap merak etti.
Herkesin ebeveyni ayn, Tanr. Fakat ebeveynden baka bir de bakclar var,
ocuklara bakan ve onlara bu oyuncaklar veren kiiler.
Daha da ilgin... Peki ya, bu bakclar kim oluyor?
Bu varlklar fakl isimlerle anyorlar. Hristiyanlkta onlara melek, ba melek
diyorlar, onlar Tanr'nn yannda bulunuyorlar ve insanlara zen gsteriyorlar.
Dou'daysa onlar daha gereki olarak alglyorlar ve onlara ambalann Bodhisatvalar
diyorlar...
Kardeim, sen kfre dyorsun!!! fkeyle kendi "mridine" baran papaz, artk
Sensei'e hitaben hmla ekledi: Siz ar derecede yolunu saptm bir insansnz. Ve
kesinlikle yanlsnz. nsanlar dnyay deitiremezler, hele hele Tanr'y bilim yoluyla
kavramaya almay ise dnden zaten. Bilim, kendi bulularyla insanlar Tanr'nn
olmadna inandran bir eytan amelidir. eytan dnya zerinde kendi teknoloji alarn
rerek insanlar saptrmak, televizyon ve eytan kitaplarla kafalar kartrmak ve onlarn
vastasyla da bir tek kendisine secde etmelerini istiyor, zira bugn bu dnyann
Hkmdar odur. Ve bir tek Tanr'nn kelm, biricik kutsal kitap ncil'de yazlm szler
hakik ve dorudur. Ve bir tek onun araclyla siz Tanr'y tanyabilirsiniz...
Aha, sizin stten talimatlandrlm yorumlarnzla, glmsedi Sensei. Bilim nasl
eytandan olabilir ki?! nsanlarn kafalarn bu tr samalklarla ne diye dolduruyorsunuz
ki. Ya, eytan insanlara zaten hibir ey veremez. Siz hi dnebiliyor musunuz, Tanr
kim ve eytan kim? eytan her bir insana mahsus olan, ondaki olumsuz dnceleri
douran nefsinden, hayvan varlndan baka bir ey deil. Hatta eytan kelimesinin
tredii eski Yahudi dilinde bile "satan" szc "kar koyan" anlamna geliyor.
eytann kendisini gstermesi, bu zaten iimizde, kendi kt dncelerimizde
gzlemlediimiz eyin ta kendisi. Ne kadar da iyi bir insan olduumuzu zannediyoruz
oysa. in aslndaysa her gn amellerimizle ve niyetlerimizle ka kere iimizdeki hayvan
balangc uyandrdmza, yani Tanr'ya deil eytana uyduumuza bir bakn. Gn
iinde ka kere dncelerimizde kendi beenmiliimizi ve cismimizi pohpohluyoruz.
eytan dnce deil, o korkun bir yaratktr, canavardr...
Yaratk m? Ya, bunu artk insanlar arpttlar ve onu hayvan suretinde gsterdiler,
gnah keisi yapmak iin. nsanlar onun dardan saldracandan korkuyorlar. Oysa
bizim iimizde bulunuyor, bizim ayrlmaz bir paramz oluturuyor. Ve tam da bizim
beklemediimiz yerden, dncelerimizden darbe indiriyor. Ve eytan yenmek de,
dnyadaki her eyden vazgemek anlamna gelmiyor. eytan yenmek, iindeki olumsuz
dnceleri yenmek, kendi aklna eki dzen vermek anlamna geliyor. Eski alarda
syledikleri gibi, her bir insann kendi zerinde alarak elde edebilecei en byk
154

baar, iindeki ejderhay ldrmektir. yle bir tabir duydunuz mu: "kendini bilirsen,
tm dnyay bilmi olursun"? Tm sekin ahslar kendilerini tanma araclyla
Tanr'nn bilincine varyorlard... Tanr ise; bu her yerde var olan, her eye has olan bir
zdr. Tek ve her eye gc yeten akll bir gtr Tanr. Ve Tanr tarafndan verilen her
ey insanln iyilii iin veriliyor. rnein, bilim ve teknoloji ne iin veriliyor? nsann
bilgi sahibi olmas, insanlarn kendi aralarnda iletiim kurabilmeleri, elde ettikleri
tecrbe birikimini zorlanmadan birbirlerine aktarmalar iin, insann daima gelimesi ve
onun doann gizemlerini her tarafl olarak renebilmesi amacyla daha fazla zamannn
olmas iin veriliyor ve bu da kanlmaz olarak Tanr'nn idrak edilmesine ve O'nun var
olduuna dair gerek kantlara getirip karacaktr.
Peki, siz ne yapyorsunuz? Siz insanlarn bilincini snrlandryorsunuz: unu okuma,
bunu yapma, oraya gitme, ununla urama diye. Ey insanlar, bel getirmeyin! Kendi kr
amal hrslarnzn oyununa gelmeyin. Siz insan ruhunun gelimesini frenliyor, onu
tekrar reenkarnasyon cehennemine atyorsunuz...
Doada reenkarnasyon diye bir ey yok!!! fkeden kzarm papaz bard.
Kardeim, kardeim, sakin olun, konumaya mdahale etmeye acele etti o ocuk.
Kendiniz diyordunuz ki, gazap kt bir ey.
Papaz ona kt ama yine de kendisini toparlayarak konumaya devam etti:
Sizin mutlaka daha fazla ncil okumanz ve gnahkr dncelerden arnmanz
gerekiyor, zira siz korkun bir insansnz. Bizim yanmza gelin ve daha ge deilken
tvbe edin, zira eytan sizin aklnz ele geirmi. Biz size Tanr'y gerekten nasl
anlamanz gerektiini reteceiz, biz size nasl kurtulmanz gerektiini reteceiz.
Son szlerin zerine Sensei'in yz ifadesi deiti ve o sakince her bir kelimenin
zerine basa basa syledi:
Aklar msnz bana, bataklkta batan, kyda duran nasl kurtarabilir.
Fakat grnen, papazn aklnda bir tek ilk kelime olan "aklar msnz" mhrlenip
kalmt, nk bir dier dakikaya yakn zaman o ncil'deki deiik yerlerden alntlar
yaparak, tleriyle Sensei'i "yola getirmeye" alyordu.
... ve eer siz bizim toplantlar ziyaret etmeyi bir kural hline getirirseniz bu sizin
iin iblislerin saldrlarna kar en gl koruma olacaktr. Toplantlarda verilen
tavsiyeleri yapacaksnz ve bu da sizin cehennem ateinden kurtulmanza yardmc
olacaktr. Ve emin olunuz, ona itaat etmek iin fedakrlk ettiiniz her bir eyi Tanr
fazlasyla size telfi edecektir. Malaki 3:10'da bununla ilgili anlatyor. Zira gnaha batm
insanl mahvedecek Kyamet gn yakndr. Ve yeryznde yaayan bir tek mminler
kalacaktr... Biz sabrla ve itaatle Kral sa Mesih'in eytana ve onun yandalarna kar
nlem alaca o gn beklemek zorundayz. Bununla ilgili Vahiy 20:1 3'de anlatlyor.
Ve Tanr ile eytann arasndaki son savan zaman geldiinde...
Sizin benim sylediklerimi hi dinlemediiniz azm gibi, stelik kendiniz de ne
konutuunuzun farknda bile deilsiniz. Bari birazck dnn, eytan Tanr'yla nasl
dvebilir ya. aka m bu? Tanr her eye gc yetendir, onun nnde eytan; bu hibir
eydir. Her ey Tanr'ya hizmet ediyor, ayn zamanda Lucifer de. Sadece insanlar kendi
aptallklarndan dolay sulayacak birisini bulmak iin Lucifer'in kudretini baya bir
yceltmiler. Lucifer'in kendisiyse herhangi bir dier melek gibi Tanr'nn hizmetinde
bulunuyor ve sadece O'nun iradesini yerine getiriyor.
Bu szler papaz o kadar kplere bindirdi ki o hatta Sensei'in lfn bitirmesine izin
vermeyip, kuduzcasna haykrd:
eytan geldiinde, sen onun sol eli olacaksn!!!

155

Ve hzla arkasn dnerek ekip gitti. kinci delikanl da kendi hocasnn arkasndan
acele etti. Sorular soran birinci delikanlysa biraz yerinde kurcalanarak galiba Sensei'in
konumasn sonuna kadar dinleme arzusundayd. Fakat ikinci "yardmc" ona
seslendiinde, o da onlarn arkasndan gitti.
Bu zaman zarfndaysa glmemek iin kendisini zor tutan Jenka bariz bir keyifle bizim
grubumuza hitaben syledi:
te, ite duydunuz mu, akll insann neler sylediini. Bense size ne diyordum!
te o an artk biz de kendimizi tutamayarak, alana ilk gidiimizde Jenka'nn yapt
eek akasn neeyle hatrlayarak byk aabeylerle beraber kahkahalara boulduk.
Kalabalkla birlikte gle gle spor salonuna girerken, bu zaman hafiften dncelere
dalm Sensei, bilmiyorum espri olsun diye mi yoksa ciddi mi syledi:
Peki, niye ille de sol eli? eytan ne, solak m ki? Hi fark etmemitim.
Bizim gen grubumuz aknlkla Sensei'e bakt. Byk aabeylerse yeniden onunla
birlikte glerek bu ince ayrnty deiik esprilerle tamamlamaya baladlar. Biz hzlca
yarda kesilmi egzersiz almalarmz eski hline getirdik. Ve sonrasnda da artk
kazasz belsz almalarmza devam ettik.

40

Ek almalardan sonra kalabalk hlinde her zamanki gibi sokaa ktmzda,


kulbn yannda Sensei'le papazn konumasnda itirak eden o delikanlnn durduunu
grdk. Bizim aramzda Sensei'i fark ettiinde o gze arpacak ekilde canland ve ona
yaknlaarak kibarca merak etti:
Af edersiniz, bana ayracak birka dakikanz var myd acaba?
Evet, ben sizi dinliyorum, sakince ifade etti Sensei.
urasnda ki, bizim konumamz yarda kestiler... Ve ben size beni endielendiren
birka soruyu sormaya frsat bulamadm. Sizin baya bir sra d dnya grnz var,
en azndan ben hibir yerde buna benzer bir eyler duymadm. Ve ben sizin szlerinizin
aslsz olmadklarn hissediyorum nk belli bir miktar olaylarn mahiyetiyle ilgili
anlaymla st ste dyor. Ve eer sizin iin zahmet olmazsa, benim birka soruma
cevap verebilir miydiniz?
Buyurun ltfen, hep ayn nezaketle syledi Sensei.
Bu szler ocua yrek direk verdi ve o artk tamamen cesaretini toplayp, syledi:
Sizin anlaynza gre Tanr'ya giden yolda gerek inan nedir?
Gerek inan, ilimdir. Elbette, Tanr'ya giden yollar ok, ama defalarca dnerek
dolambal yollardan gitmek var, bir de dorudan gitmek var. te, Tanr'ya giden
dorudan yol; bu ilim ve Sevgiden geen yoldur.
Peki, bu ilim kendisini neyin araclyla gsteriyor?
Dnyay, onun deiik alarndan her tarafl olarak tanmann
araclyla: mikro yaamdan, kozmik sistemlerin makro hayatlarna kadar;
kendini hem biyolojik, hem de manev yap olarak tanmann ve buna uygun
olarak da etrafn evreleyen eylerin mahiyetini anlamann araclyla.
Elbette, her eyi bilmek mmkn deil, ama buna doru can atmak gerekiyor.
nsan srekli kendi ilmini artrmak, entelektel dzeyde kendisini
gelitirmek zorunda. Zira en deerli yol, Tanr'y akl araclyla idrak
etmektir, bu zaman hakik ilimler hayvan balangca stn gelerek
156

bilinaltnn kaplarn Sevgi anahtar ile aar. Bu, Yeryznde tm


devirlerde varln srdrm btn ok gelimi insan uygarlklarnn
dneminde hep var olmu ebed ve deimez bir gerektir.
Af edersiniz, tam olarak anlayamadm. Bunu biraz daha ayrntl olarak aklayamaz
mydnz?
Ksacas, bu insan ruhunun tamamen olgunlamas ve kendi madd varlnn
zerindeki, yani eytann zerindeki mutlak galibiyeti anlamna geliyor. Hristiyanlk'ta,
slm'da buna lmden sonra cennete gtrecek aydnlanma, ermilik diyorlar,
Budizm'deyse uyan ve reenkarnasyon evrelerinden Nirvana'ya kma deniliyor vesaire.
in aslndaysa her ey ok daha basit.
Ben size genel hatlaryla anlatmaya alacam. Mecaz olarak bu yle gzkyor.
Biz kendimizin gren, iiten, dnen ve analiz eden akl olduumuzu farz ediyoruz.
Gerekteyse bu, sadece olarak bilincimizin kck bir paracndan ibaret. Onun adn
Bir ey olarak koyalm. Bu kck Bir ey okyanusun yzeyinde yzyor. Okyanus
bizim bilinaltmz oluyor ve burada deiik derinliklerde bize ait btn genetik
hafzamz, koullu ve koulsuz reflekslerimiz, yani bizim btn "biriktirilmi" hayat
tecrbemiz muhafaza ediliyor. Fakat btn bunlar bizim madd varlmza ilikin eyler.
te bu, bizim hayvan balangcmz oluyor. Bilinaltnn altndaysa, okyanusun dibinde,
sanki bir "kap" bulunuyor. Ve nihayet "kapnn" arkasnda da ruh, Tanr'nn bir parac
bulunuyor. te bu da bizim manev balangcmz oluyor. Bu, asl biz olduumuz ve
nadiren iimizde hissettiimiz o eyin ta kendisi. Bizzat ruh reenkarnasyon srecinde
yeniden doarak, tedricen bizim lml Bir ey'imizin ilmi ve Sevgisi araclyla
olgunlamaya balyor, nk bu Bir ey'in ruhumuzla balants var. Ama tm sorun
urada ki, bu Bir ey'in hem de okyanusla balants var. Dahas, dardan okyanusun
etkisine daha fazla maruz kalyor. Onu srekli deiik dnceler, duygular, istekler
vesairelerden oluan dalgalar bir taraftan br tarafa doru savuruyor. Bazen dalgalar o
kadar iddetleniyor ki, bu Bir ey ruhla olan balantsn kaybediyor ve frtnadan sonra
yeniden bu balanty bulmaya alyor. Fakat bu Bir ey okyanusun afetlerine hibir
aldr etmeden, korkusuzca kaln sularn arasndan derinliklere dalp, okyanusun dibine
doru ynelerek ruha duyduu zleminde pekitiinde, eninde sonuna bu "kapya"
ulam oluyor. Ve Sevgi anahtarnn yardmyla onu aarak, ruhuyla birlemi oluyor.
te bu zaman insan gerekte kim olduunu anlyor, tam anlamyla zgrln,
Sonsuzluun ve Tanr'nn bilincine varyor. te bu zaman da ruh zgrlne kavuarak
Nirvana'ya, Cennet'e, yani bir tek Ak'n egemen olduu dnyaya gidiyor.
O zaman bu Bir ey, yani bizim bilincimiz sanki ruhun kaderini belirlemi gibi mi
oluyor?
Kesinlikle doru. Her ey bizim seimimize ve abalarmza bal.
Delikanl biraz dnceye dald sonraysa sesli dnerek yavaa telffuz etti:
Demek, gerek cennet vcutta deil.
Vcut hibir zaman cenneti vermeyecektir, zira vcut, bitmek tkenmek bilmeyen
bir kayg ve sorundur. Cennete yalnz ruhunun Tanr'yla birlemesi sayesinde
ulaabilirsin.
Siz dediniz ki, nadiren biz kendimizi gerek olarak, asl olduumuz gibi
hissediyoruz, yani kendi ruhumuzu hissediyoruz. Peki, bu ilh tecelli nasl hissediliyor?
Ve de bu hislerin araclyla cennetin ne olduunu anlayabilir miyiz?
lh tecelliyi yalnzca dnyaya tamamen Ak prizmasndan bakan insan anlayabilir.
Cennetin ne olduunu anlayabilmek iinse... Hi olmazsa az buuk fikir sahibi
olabilmeniz iin... yle diyelim, hayatnzdaki en mutlu annz, gerek Ak
157

bulduunuz, hayatnzn mutluluk nlaryla aydnland, sizi bsbtn sarmalayan


sevin duygusunun tavan yapt bir an dnrsek, tm bu hisler ilh Akn kck
bir damlasnn srayarak zerinize dmesiyle ayn anlama geliyor. Fakat insan
Nirvana'ya, Cennet'e gittiinde, yani onun ruhu Tanr'yla birletii zaman, bu mecaz
olarak insann deta bir yunus bal gibi bu Tanr Ak'nn sonsuz okyanusunda
yzmesiyle e anlama geliyor. Bu hislerin dolgunluunu kelimelerle ifade etmek ve de
onlar tam olarak hayal etmek mmkn deil. Ne yazk ki insan akl snrldr, ama
bunun da kendi gzellii var. Srf burada, snrl aklda, snrsz bir Ak gelimek
zorunda.
Evet, her ey bu kadar basit ve ak... Siz dediniz ki "kapya" Sevgi ve
ilim sayesinde ulalabilir. Ama insanlar farkl devirlerde ermi mertebesine
ykseliyorlard. Sevgiyi anladk, tamam. Peki ya ilim nasl oluyor? nk o
eski alarda insanlar bugn sahip olduklar bilgi btnne sahip deillerdi.
nsanlar bugn bile ok az bir bilgi ksmna sahipler zaten. Ama i urasnda ki,
insan bu "kapya" ulat zaman, onlarn sayesinde istedii bilgiye sahip
olmak mmkn oluyor. Burada artk hibir snrlama yok.
Bense, eer tarikatta anlattklar gibi kendi bilincimi snrlarsam o zaman Tanr'ya
gelirim diye dnyordum.
Birincisi, kendi bilincini "kr krne" bir inanla snrladnda, kendi
hayvan balangcnn "saldrlarna" kar hi deilse az buuk dayanabilmek
iin inanlmaz abalar sarf etmen gerekecek. Neden peki? nk "kr
krne" bir inan hayvan balangca hareket zgrl veriyor. stenilen
anda o sizin btn aklnz beklenmedik phelerle istila edebilir ve sizin
inancnz iskambilden yaplm bir ev gibi yklverir. Ama eer sizin
inancnz, kantlara ve esaslara dayanarak aklnza Tanr'nn var olduu
gereini ispat etmeye olanak salayan ve bununla da iinizdeki hayvan
balangc bir keye sktrp, zincire vuran salam ilimlerin temelinin
zerinde duruyorsa, o zaman siz gerek zgrl kazanacak ve Tanr'ya
gelebileceksiniz.
Ve ikinci olaraksa, sa hibir zaman kendi rencilerini sizin din tarikatta
yaptklar gibi snrlandrmyordu. Sizin yneticiler retinin zerine kk
ama kendilerine ait bir hkm imparatorluu ina etmeye alyorlar. Onlarn
ellerini pmeye, onlara ba emeye mecbur ediyorlar. Onlar kim oluyorlar
ya?! Hatta sa bile Byk Ruh olmasna ramen her zaman havarileri iin bir
dost gibiydi ve o olay hatrlyorsanz eer, hatta onlarn ayaklarn bile
ykyordu. O, insan toplumuna kleletirmeyi deil, fakat ilk srada kiisel
seim zgrln getiriyordu. O, insanlara Sevgi yasasn veriyordu, u
"kapy" aacak anahtar. Onun u szlerini hatrlayn: "Tanr'y btn
kalbinle ve btn ruhunla ve btn aklnla seveceksin". Yani o, yksek
ahlkn, ruhun ve akln; ite bunlarn ruhun olgunlamas iin, Tanr'yla
birlemesi iin gerekli unsur olduunu gsterdi... Bu arada btn
retilerin Peygamberleri de bundan bahsediyorlard, zira bu ilimlerin k
kayna ayn. En azndan Muhammed'i gtrrsek...
Muhammed'i mi?! Siz ne, onun dininin Tanr'ya yaklatrdn m dnyordunuz?
Din artk insanlarn yaratt bir ey, Muhammed'se reti'yi tebli ediyordu. Onun
gerek reti'si, sa'nn da verdii ayn ilimlere dayanyordu.
Byle bir ey mmkn deil!

158

Nasl mmkn deil ya, siz Muhammed hakknda bari herhangi bir ey biliyor
musunuz?
Onun hakknda yok, ama onun fanatizmden gzleri dnm takipileriyle
Afganistan'da sava blgesinde gazeteci olarak alrken yz yze karlamtm. nann
bana, bunun benim kalbimde brakt hatralar pek de ho saylmaz. Ben, slm'n ne
demek olduunu grdm.
Sizin grdnz slm deil, fakat karc politikaclarn Muhammed'in
retisi'ni dntrdkleri eydi... Fanatik bir ekilde inanan insanlarsa her
bir dinde var. Meer onlara dayanarak reti'yi yarglayabilir miyiz? Kr
krne ve cokun fanatizm; bu her bir dinin en kt gstergesi, her bir
retinin en berbat bir biimde arptlmasdr, zira "hayrl niyetler"
siperinin arkasna saklanarak tamamen insandaki hayvan balangc
uyandryor. Bu artk her bir dinin banda duranlara has olan siyasetin, umum
dnya hkimiyeti arzusunun tezahr etmesidir... Siz Peygamberlerin
retilerini bir aratrn, meer onlar insanlar buna m aryorlard?
Onlarn hepsi insanlar manev olarak gelimeye, btn dnyay tek bir Tanr
Ak altnda birlemeye, ilk srada kendilerindeki hayvan balangc, eytan,
nasl isterseniz yle de deyin, bastrmaya davet ediyorlard. Zira Tanr'da
bulunan nsan, artk ktlk yapamaz.
Muhammed'se ok mstesna bir ahst. Ben size onun hayatn srf insan
pozisyondan, n yargsz ve n koulsuz olarak okumanz tavsiye ediyorum.
O, ocukluundan beri kendisini tanmaya can atyor ve balangta da doal
insan arzularyla hareket ediyordu. O, fakir, ksz bir ocuk, sradan bir
oband. Daha yeni yetmeyken, Muhammed eer zengin olursa, tam olarak
kendisini tanyacan dnyordu. On iki yandan itibaren o kervanlara
elik etmeye balad. Birka yl sonraki seferlerinden birisinde, ona ilim
zerresini veren ve meditasyonlar reten bir bilgeye rastlad, bu da sonuta
onun gelecek kaderini kknden deitirdi. Muhammed, Tanr'nn mahiyetini
kavrama zerine olan manev uygulamalarla uramaya balad.
Belli bir sre sonra onun ocukluk hayali hayata geti. Soylu bir kadnla
yaplan uurlu evlilii onu zengin etmiti. Ve Muhammed anlad ki, zenginlik;
bu onun ruhunun peinde kotuu ey deildi. O, bu bir eyleri hkimiyette
aramaya balad, ama burada da onu bulamad. Buysa onu kendi iinde, insan
varlnn ierisinde anlam aramaya itti. Muhammed, sk sk geceleyin uzun
saatlerini meditasyonlarda geiriyordu ve bu da eninde sonunda onu
aydnlanmaya getirdi. O, kendi dhil varlnn anlamn, bir btn olarak
insanln var oluunun anlamn anlad, o, Tanr'y; "tapnmaya lyk"
anlamna gelen "al-illh" buldu, bunun sayesinde de onun ruhu uyanarak
hakik ilimlerin kaynan am oldu. te bu zaman, efsanelere gre, o
yukardan, ba melek Cibril'den veya Dou'da dedikleri gibi byk melek
Cebrail'den vahiy ald. Muhammed ondan yalnzca vahiy almad ama hem de
onun sevgili rencisi oldu. Ve bizzat Cebrail ona retinin srrn ve
mahrem ilimleri anlatt. Ve bu reti'nin gerekliini ve kavramsal derinliini
gstermek iin Muhammed'i zaman ve mekn ierisinde tayarak, ayn
zamanda da Bodhisatva ssa ve onun ermi rencileri brahim ve Musa'yla
grmelerini salad Kuds'e gtrd. Bu, zaman yolculuklaryla Cebrail
ona hakik ilimlerle mukayesede madd dnyann illzyonluunu ve fniliini
ve bir tek Tanrnn gerek gce sahip olduunu ve tapnmaya lyk olduunu
159

gsterdi... Yetimi ruha serpilen btn bu ilimler kendi bereketli meyvelerini


verdiler. Lykl talebe ona beslenen umutlarn altndan alnnn akyla kt.
Muhammed'in bu aamada insanla kazandrd fayda kadar, baka hi kimse
kazandramad.
Peki, ya sa?
Onlar kartrmayn, sa Bodhisatva'yd, yani artk doutan Tanr'yd.
Muhammed'se iindeki ilh varl uyandrmay baarm bir insand... te ba melek
Cebrail, Muhammed'in yeteri kadar hazr olduunu grdnde, yle dedi ona:
"imdiyse dnyaya kmak ve bu ilimleri insanlara ulatrmak zorundasn". Bunun
zerine dieri yle cevap verdi: "Ruhumla senden rendiim eyleri, ben insanlara
szlerle nasl aklayabilirim?" "Git ve onlara de ki, Tanr tektir, O, deta bir gne gibi
her eyi kendi lh Ak'yla aydnlatyor. Bense insan hayatnn gecesinde Tanr'nn
n yanstan ve bilincin karanlndaki yolu klandran ay gibiyim. Sense ilh a
giden yolu gsteren bir yldz gibisin".
Cebrail'le yapt bu konumadan esinlenen Muhammed meditasyon yapt
maaradan ktnda gzne arpan ilk ey akllara durgunluk veren bir doa
manzarasyd. Gecenin muazzam gkyznde gz kamatran dolunay ldyor, onun
yanndaysa parlak bir yldz yanyordu. Aynen bu dakikada ona ilham geldi ve o, bu
retiyi insanlara nasl ulatrmak gerektiini anlad. O, anlad ki, Tanr Aktr, srekli
bir eylemdir. Tanr kelimelerle konumaz. Bu yzden de O, O'nun iradesini insann
bilincine ulatran araclar; byk melekler vastasyla insanlarla iletiim kuruyor. Fakat
insan Tanr'y kendi ruhunun araclyla tanma zgrlne sahiptir.
Peki, Muhammed ne yapt, insanlara inan m verdi?
Muhammed insanlara bir tek inanc deil, ayn zamanda ilimleri de verdi.
Maalesef, 600 yl iinde insanlar sa'nn retisini dine dntrerek
arptmlard. Muhammed'se insanlara tekrar, kaybedilmi ilimleri
yenilenmi bir reti ierisinde getirmeye alt. O, hibir eyi
gizlemeyerek, bildii her eyi insanlara anlatyordu. Dahas, tarihi okursanz
orada, Muhammed'in teblie balad 610 senesine kadar Arabistan'n ne
durumda olduunu grrsnz. Orada deiik putperest inanlarn zemininde
Arap kavimleri arasnda, kabile reisleri tarafndan dmanln
alevlendirildii tam bir kargaa hkm sryordu. Muhammed'se byk bir i
yapt; o, sava bir halk olan Araplar kardelik ve tapnmaya lyk olan
Allah'a iman ekseninde birletirdi. O, sa'nn da rettii gibi, Tanr'nn
gerekliiyle ilgili anlatyordu: Tanr'nn sonsuz, her yerde var olan ve her
eye gc yeten olduunu; onun karsnda btn insanlarn eit olduklarn;
ruhun lmszlyle ve reenkarnasyonla ilgili, llerin dirilmesi, maher
gn, bu dnyada ktlk yapanlarn br tarafta karln alacaklaryla
ilgili, insanlar arasndaki ilikilerde ahlk ykmllklerin adalet ve
merhamet zerine kurulmas gerektiiyle ilgili anlatyordu. Kendi bilgelii
sayesinde Muhammed, Araplar derin bir cahiliyet ve siyas kargaa
durumundan karmay ve onlar meden kltrel geliimin ve de bunun
arkasndan izleyen ykseliin yoluna koymay baarmt.
Belki de bu byle. Ama "kfirlere kar kutsal sava"la ilgili ne diyeceksiniz. Zira
Mslmanlar, bunu bizzat Muhammed'in tebli ettiini sylyorlar.
O karanlk alarda Muhammed yalnz gcn dilinden anlayan vahi kabilelerle i
yapmak zorunda kalyordu. "Mslman" kelimesi "mslim" kelimesinde tryor,
bu da "teslim olan" anlamna, hem de Muhammed'e teslim olan anlamna
160

geliyor. Ve de "mmin" anlamna gelmiyor, "mslman" szc byle bir


anlam ok daha sonradan kazand. Yani o zamanlarda imanl insanlar; bunlar
Peygambere itaat eden ve onun arkasndan giderek Arabistan'n baka
blgelerinde oradaki kargaay dzene evirmek iin retiyi yayan
insanlard. Kfirlerse, onun retisine uymayan insanlar oluyorlard.
Muhammed sadece Byk bir Peygamber deildi, fakat ayn zamanda da dhi
bir komutan ve bilge bir politikacyd. Vahi sava kabilelerin havasn
almak kolay bir i deildi. Bundan baka, o zamanlar iktidar gaspeden ve de
Araplarn birlemeleri ve daha da fazlas baka Tanr'ya tapnmalar, hi
ilerine gelmeyen din ruhban snfna kar Muhammed "kutsal sava" iln
etmek zorunda kald. O, karc amalarla insanlarn inanlarn kullanarak
yalan dolan iler eviren, insan ruhlarn saptrmakla megul olanlara kar
mcadele veriyordu. Burada o, yapt ilerle sa'ya benziyor. Yani Peygamber,
sa'nn da savat ayn inan safl urunda, Tek bir Tanr'ya tapnlmas urunda, her
bir insann Tanr'yla olan dolaysz manev balants urunda mcadele veriyordu.
Tamam, varsayalm ki o devirler karanlk ayd, vahi kavimler vard. Ama
imdi, bunca sene getikten sonra, hl anlalmaz bir tr "kutsal sava" srp
gidiyor. Zira eer Tanr birse, niin sava devam ediyor? Tepeden trnaa
patlayc balanm, gnll olarak sivil insanlarn kalabalna dalp Tanr
adna lme giden ve kendisiyle beraber baka insanlarn da hayatlar n
gtren insan nasl anlayabiliriz?
nk Mslman kii, Peygamberin getirdii retinin yerine, banda
duran yneticilerinin bu Mslmann ruhundan daha ok kendi karlarn,
kiisel refahlarn ve dnyadaki siyas nfuslarn dndkleri bir din alm
oldu. Onlar, bu "ehitlik" eyleminden sonra ruhunun Muhammed'in yanna,
cennete gideceini telkin ediyorlar ona. Tabi ki gitmeyecektir oraya, zira
ktlk yapan herkes iin Tanr'ya giden yol kapaldr. Ve bu Mslman,
kendi ruhunun bari en azndan u ktl yapmadan nceki temizliine
ulaabilmek iin de daha defalarca yeniden domak ve tekrardan cehennemin
btn dnyev evrelerinden gemek zorunda kalacaktr. Bu kandrlm
insanlar din kurbanlar oluyorlar. Fakat bunun suu, hakik retiyi
arptanlarn zerinde yatyor. eytann herhangi bir din zerindeki zaferi de
budur zaten.
Ama nasl olur, benim duyduuma gre Kur'an'da sizin sylediklerinizi
rten baz "sureler" var.
Ku'ran'da m? Peki siz Ku'ran'n, Byk Peygamber'in vefatndan sonra
yazldn biliyor musunuz. Muhammed'in vey olu Zeyd bin Sabit
btn yazl ksmlar bir araya toplayarak, dikkat edin, 651 senesinde
Ku'ran'n belirli bir derlemesini yapt. Muhammed'in kendisiyse szl olarak
tebli ediyordu. Onun vaazlarnn ve tlerinin para para yazl hle
getirilmesiyse ilk sahabeleri tarafndan yaplyordu, onlar da Muhammed'in
szlerini ksmen ezberliyor, ksmense yazya dkyorlard... Fakat din
oluturma maksadyla Ku'ran bundan sonra ileme tabi tutulmasna ramen
yine de gnmze kadar gerekten de ba melek Cebrail tarafndan
Muhammed'e verilen baz bilgiler orada korunmutur. imdi bilim adamlar
Ku'ran'daki baz "orijinal hususlar" deifre ederken orada bulduklar gerek bilimsel
bilgiler karsnda hayrete dyorlar sadece.

161

Bu zaman Tatyana brm drterek, endielenmemeleri iin evdekileri arayp haber


vermek gerektiini fsldad. Ben saatime baktm ve gerekten de artk bu zamanda evde
olmamz gerektiini grdm. Biz zr dileyerek, yaknlarda bulunan biricik telefonun
olduu kulbe koturduk. Bizim uzun uzadya ve srarl kap dvmelerimizden sonra,
anlalan artk etkin olarak kendi meslek vazifesini yerine getirmekte olan yal beki
nihayet uykulu gzleriyle kapy averdi. O, her cinsten serserilerin buralarda dolatn
ve onlarn elinden ne gece, ne de ki gndz rahat bulamad gibisinden biraz
sylendikten sonra yine de evi aramamz iin bize izin verdi. Tatyana anne babasna
aklamaya alt arada, ben de Sensei'n szlerini ksa ksa not defterime yazmay
baarmtm. Evdekilere haber verdikten sonra biz grubumuza katlmak iin ka doru
acele ettik. Yaklatmz zaman Sensei, o delikanlya hitaben konuuyordu:
Siz baya bir n yargl olarak ncil'e ilk kaynak muamelesi
yapyorsunuz. Size tarikatnzda byle rettiklerini anlyorum. Ama siz bir
gazetecisiniz, sizin sradan bir insandan ok daha merakl olmanz gerekiyor.
ncil, Ku'ran veya Tripitaka takipiler tarafndan yazlmt. Dahas bu
kitaplar defalarca deiime uradlar. Yani onlar artk din grleri
yanstyorlar, yoksa ki Bykler tarafndan verilen orijinal retiyi deil.
Dikkatinizi ekmek iin yine tekrar edeyim, harfiyen 600 ylda sa'nn
reti'si ar derecede arptlmt ve yeni bir reti'yi Muhammed'e verme
zorunluluu ortaya kt, iin zndeyse sa'nn getirdiiyle ayn eyleri.
Fakat zaman amnda bu retiyi de insanlar dine dntrerek, ieriini
deitirip yalnzca kalbn geriye braktlar.
Oysa ncil, zellikle de "Yeni Ahit", sa'nn anlattklarna binaen onun takipileri
tarafndan kaleme alnmt.
Eer sizin bu reti'yi sa'nn kendi azndan duyma olananz ve bunu
imdi ncil'den okuduklarnzla karlatrma ansnz olsayd, birok
bilgilerin eksik olduu kocaman boluklar grrdnz, kederli bir sesle
syledi Sensei. Takipilerinin yazdn ileri sryorsunuz ama bunun nasl
gerekletiiyle ilgili hatta dnmyorsunuz bile. Bunlar ilk takipiler
deildi ki, bunlar takipilerin takipileriydi. Zira sa'nn reti'si uzun bi r
sre azdan aza tebli ediliyordu. Arkasndan sa'nn kelmlarndan oluan
listeler ortaya kmaya balad. Yuhanna ncili'nin en eski ksmlarndan bir
tanesi milttan sonra 125 senesine, azdan oktan tam hldeki en eski el
yazmasnnsa milttan sonra 200 yllarna ait olduu dnlyor. ki yz yl
ierisinde her eyin ne kadar ok deiebileceini dnebiliyor musunuz.
Birisi bir tr anlar, dieri anlamaz, ncs bir eyleri gizler ve bunun gibi.
Dahas, 325 senesinde Kilisenin ve ahs otoritesinin salama oturtulmas
amacyla imparator Konstantin'in nderlii altnda Birinci znik Konseyi
zamannda, ok saydaki listelerden imdi Yeni Ahit'e giren o drt tanesi
seilmi ve kanunlatrlmt. Srf o zaman sa'nn retisini tamamen
yeniden yaplandrp, ondan halk ynlarn ynetmek iin gl bir otorite
arac oluturdular. Bizzat bu Konseyde de imparator Konstantin'in basks
altnda bedensel dirilile ilgili ortodoksal bak as onaylanmt. Manev
diriliin taraftarlar olan dier btn muhalif Hristiyanlarysa kfir ilan ettiler
ve sonrasnda da onlar btn imparatorluk boyunca takip ediliyor ve yok
ediliyordu. Oysa ki ilk Hristiyanlar reenkarnasyon ideolojisine inanyorlard.
Ve hatta ncil'de bile ok az olmasna ramen yine de bununla ilgili
bahsediliyor. Doal olarak bir soru ortaya kyor: iktidardakiler niin bundan
162

bu kadar korkuyorlard? Niin Konstantin niha olarak retiyi yaplandrp


dine dntrmt? Neden dolay? undan dolay ki, bu retide insanlar
bu geici dnyadaki var olma korkularndan zgr klan bilgiler veriliyordu.
limler insanlar gerek zgrle, ruhun uyanna getiriyordu. Onlar
lmden korkmuyor, reenkarnasyonla ilgili ve ufkun tesinde neyin
gizlendiiyle ilgili biliyorlard. Ve en nemlisi de onl ar zerilerinde herhangi
bir imparator veya piskoposun deil, bir tek Tanr'nn olduunun
bilincindeydiler. Buysa kendi srasnda siyasetileri ve kilisecileri
otoritelerini kaybedecekler diye dehetli derecede korkutuyordu, zira onlar
daha ok kendi madd karlar tarafndan sorulmulard. nsanlar zgr
klmas gereken sa'nn retisi imdi artk din tarafndan ba aa edilmi
hliyle lm korkusu altnda insanlara alanyordu. Hristiyanln yaylmas
iddet yoluyla yaplyor, bal bana hal seferleri dzenleniyordu ve bunun
gibi...
Bundan baka, ta 1455 senesinde Gutenberg ncili'nin kitap hlinde
baslmasna kadar ncil deiik insanlar tarafndan ka kere yeniden
yazlmt. Ve metnin blmlere ayrlmas da ancak XIII. yz ylda kardinal
Stefan Lengton tarafndan hayata geirilmiti. Blmlerin satrlara blnmesi
ve onlarn numaralandrlmas ise 1553 senesinde ilk defa bir btn olarak
ncili basan Paris'li yaymc Rober Stefan tarafndan yaplmt. ada
dnyamzda Katolik kilisesinin ncil'i kendi dncesine uygun olarak bir tek
istenilen biimde yorumlayabilme deil fakat hem de ona ekler yapma hakkna
sahip olmasyla ilgili ben daha hi konumuyorum bile.
Fakat btn bu dzeltmelere ve arptmalara karn sa'nn dehas undayd ki, verdii
baz bilgilerinin en bandan beri ifte anlam tamalar sayesinde onlar her eye ramen
gelecek kuaklara ulaabilmilerdi. Bu yzden de gnmzde bile sa'nn retisi
insanlarda ilgi uyandrmaya devam ediyor. Ve srf bu bilgilerin "kendi kafalarna gre"
yorumlanmasndan dolay da Hristiyanlk hibir zaman bir btn olmam ve btn
devirlerde kendi aralarnda atan bir sr akmlar, kiliseler ve tarikatlar bnyesinde
varln srdrmtr.
Delikanl biraz dndkten sonra sordu:
Peki, sa'nn hangi ifadelerinin ift anlaml olduklarn dnyorsunuz?
Ya, en azndan sk sk sizin tarikatnzda da kullanlan, O'nun en yaygn u deyimini
gtrelim: "Nerede ki iki ya da kii Benim adma toplanrsa, Ben de orada,
aralarndaym". Bu sizin papazn syledii gibi, kii okluu deildir. Bu bir bireyin
btnldr, nerede ki ruh, akl ve bilin tek bir amala, Tanr'y kavramak iin bir
araya gelmitir. Veya ite din yneticilerin bizzat kendi tarikatlarna ekmek iin
kullandklar sa'nn u szleri: "Hi kimse iki efendiye kulluk edemez: zira, ya
birisinden nefret edip brn sever; ya da birine balanp brn hor grr. Siz hem
Tanr'ya, hem de paraya kulluk edemezsiniz". sa, insann var olma amacnn bireysel
seiminden bahsediyordu: o ya Tanr'ya, zgrle doru can atacak, ya da ki paraya,
yani zenginlie, madd dnyaya. Her ey ok basit.
Ama bizde de sanki byle yorumluyorlar.
Evet, ama Tanr'ya can atmak sznn altnda sizin din yneticileriniz,
yalnzca onlarn tarikatna katlmak ve onlarn programlarn renmek
araclyla insann mutlaka Tanr'ya geleceini kafalarnza sokuyorlar. in
aslndaysa insan Tanr'ya ancak kendisi ieriden deitii zaman, kendi dhil

163

Sevgisini yeteri kadar bytt ve inancn ilimlerle salamlatrd vakit


gelebilir.
Veya rnein sa yle diyordu: "Bylece sonuncular birinci ve birinciler
sonuncu olacaklar; zira arlanlar ok, seilmiler ise azdr". Hayat, manev
olarak bymek iin veriliyor. Hayat srerken siz bir adm ileriye doru
atabilir, yani geliebilir, ya da ki bir adm geriye, yozlaabilirsiniz. sa
diyordu ki, eer Tanr seni bugn birinci yaptysa, yani daha zgr bir insan
olduysan, sana O'na daha fazla dikkat ayrma olana verdiyse, demek ki eski
hayatlarnda sen bunu hak etmisin. Eer sen bu hayat ruhunun yozlamas
iin kullandysan, o zaman bir sonraki hayatnda seni bunun bilincine varman
iin daha zor artlara koyacaktr. Kendi ierisindeyse her bir insan eer derin
hislerine konsantre olursa, eski hayat tecrbelerini hissedebilir.
Siz ncil'de reenkarnasyonla ilgili yazlarn kaldn sylediniz. Peki,
ahsen hangileri?
rnein Yuhanna ncili'nde, eer hatrlyorsanz, geceleyin gizliden
sa'ya soru sormak iin gelen niversite hocalarndan birisi Nikodimos'la ilgili
bahseden bir yer var. te, Nikodimos soruyor sa'ya: "htiyarken bir adam
nasl doabilir? Annesinin rahmine ikinci kez girip doabilir mi ki?" sa
cevap verdi: "Gerei, gerei sylyorum sana, bir kimse sudan ve Ruh'tan
domadka Tanr'nn krallna giremez. Bedenden doan bedendir; ve
Ruh'tan doan ruhtur". Bundan baka onun yle szleri de kalm: "Babamn
evinde ok konutlar vardr", var olan dnyalarn oulluu anlamnda yani.
sa kendi rencilerine tekrar domalar yasas hakknda anlatyordu ve bu
da ruhun tam olarak olgunlamas iin yeniden doduunu anlamalarn
salyordu. O, Tanr'nn Krallna ulamak ve ebed yaam tanmak iin
kendi ruhunu nasl kurtarmak gerektiini anlatyordu. O, ayn zamanda da,
insan manev olarak ne kadar ok gelimi bir seviyeye gelirse, ona kar
direnen hayvan balang veya eytan tarafndan da bir o kadar gl kar
durmann olacayla ilgili anlatyordu.
Evet, ncil'e bakarsak, hatta sa bile eytann saldrlarna maruz kalmt.
Bense hep dnyordum, neden diye? Zira O, Tanr'nn Oluydu.
sa, olgun ruhuyla doal olarak Tanr'nn Oluydu. Fakat o, kendisine bir
de insan Olu diyordu, zira O'nun Byk Ruhu sradan bir insan vcuduna
cisimlemiti. Hayvan balangsa insan vcudunun doasnda var, bu onun
ayrlmaz bir paras. Bu yzden hatta sa bile, Bodhisatva olmasna ramen,
hayvan balangcn, kendi cisminin, kendi olumsuz dncelerinin "batan
kartmalarna" maruz kalmt. O, sradan bir insann ektii ayn aclar,
ayn hisleri ve her eyi aynen geiriyordu. Yani ssa da ayn eit artlar
altnda bulunuyordu. Ve O'nun iin, sizin her birinizde olduundan bin kere
daha fazla zordu. nk O, zgrl biliyordu, O, Tanr'y biliyordu...
Bana yle geldi ki, sanki Sensei bu szleri kalp szlatan bir hznle
sylyordu, onun yz ifadesi deimiti. Burada bu grevi yaparken ise O,
btn sorunlaryla, btn u dncelerle, duygularla dolu bir insan vcuduna
giriyor. Btn u hayvan balangc bir keye, kendi bilincinin derinliine
sktrmak ve deta bir kpek gibi zincire vurmak zorunda kaldn azm
gibi, yine de havlamaya devam ediyor it. Ve sizin papaz da hl bunun cennet
olduunu mu anlatyor? kendi bedenine parman vurdu. Ya, eer bu
cehennem deilse, o zaman bundan daha berbat ne olabilir, son olarak!
164

Bu szlerden sonra uzun bir duraklama an oldu. Sensei sigarasn yakt.


Ama neden o zaman ncil'de, sa'nn eytanla yapt mcadelesinden
sadece bir kere bahsediliyor, o da lde olduu zaman? Zira eer sa
insanlarla eit artlar altndaydysa, eytansa olumsuz dncelerse, demek ki
bu dnceler bir hayat boyu onda bulunmak zorundaydlar.
Kesinlikle doru. Fakat sa, Ak'n gcyle dolu Byk bir Ruh'tu, bu
yzden de o kendisindeki btn u olumsuz dnceleri sk bir kontrol
altnda tutuyordu. ncil'de bahsi geen o olaydaysa; bu onun ruhunun bedeni
zerindeki egemenliini kurmak iin akl alannda verdii dnceler
savayd. Bu, O'nun kiisel Armagedon'uydu ve bu sava vcutta doan her
bir insan geirmek zorunda. Ve Bodhisatva da maalesef bundan istisna deil...
Bu sebepten de O, krk gn krk gece oru tutmutu. nk yaklak olarak bu
sre zarfnda vcudun takati kesiliyor, zayflyor ve hayvan balang niha
olarak teslim oluyor. sa, kendi bilincinin tamamen Ruhu tarafndan zapt
edilmesi iin manev olarak alyordu. Vcudun hayvan dnceleriyse
srekli O'nu kkrtyor, akl zerindeki hkimiyeti geri kazanmaya
alyorlard. Onlar a bedendeyken yle diyorlard: "Eer Sen Tanr'nn
Oluysan, syle, u talar ekmek olsunlar". Onun Ruhundan olan dncelerse
cevap veriyorlard: "nsan yalnz ekmekle yaamayacak, ama Tanr'nn
azndan kan her bir szle yaayacaktr", bununla da Ruh'un muazzam
gcnn, insann gerek znn, yani ruhunun altn iziyordu. Olumsuz
dnceler tekrar O'na stn geliyorlard: "Eer Sen Tanr'nn Oluysan
kendini aaya at; nk yazlmtr: `Senin hakknda Kendi meleklerine emir
verecek ve ayan bir taa arpmayasn diye, onlar seni elleri zerinde
tayacaklar`. Ve O kendisine cevap veriyordu: "... yazlmtr ki: `kendi
Tanr'n batan karma`", bununla da Ruh'un azmini ve bedenin yaramaz
dnceleri zerindeki kontroln gsteriyordu. Ve hayvan balangcn
dnceleri O'nu dnyadaki btn krallklara sahip olmakla batan karmaya
balayp, kendi son ana kozlarn; doyumsuz byklk kuruntusundan doan
umum dnya hkimiyetiyle uyandrmaya altklarnda, sa onlar reddederek,
syledi: "Tanr'na tapnacak ve bir tek O'na hizmet edec eksin". Ve ssa yz
akyla bu Armagedon'u kazanarak, kendi cismine, kendi olumsuz
dncelerine Ruhunun gcyle, Tanr'ya duyduu kocaman Akn gcyle
galip geldi. Ondaki Bodhisatva Ruhu tamamen uyand ve O, kendisine
kavutu. O andan beri de sa, artk kocaman ilh Ak'nn gcn ve ilmini
tam g kullanarak kendi grevini hayata geirmeye balad. Bu yzden de O,
kendi inancyla mucizeler yaratyor, hastalara ifa veriyor, lleri diriltiyordu.
Zira bu ilh g iin ne Yeryznde, ne de ki uzayda hibir engel yoktur.
Uzun szn ksas, sa'nn bundan sonraki tm hayat boyunca ruhunun
dnceleri ve vcudunun "eyerlenmi" dnceleri arasnda net bir blnme
vard. Mesel, Yahuda'nn ihaneti ncesi Getsimani banda O, dua ederken,
bedeninin syledii szleri gtrelim. sa dua ediyor, O'nun Ruhu bu zaman
vcudundan kyor, vcuduysa haykryordu: "Tanrm! Eer mmknse bu
kse Beni gesin; yine de Benim istediim gibi deil ama Senin istediin gibi
olsun". Ve bu da bizzat bedenin Ruh'a olan mracaatyd, zira sa'nn Ruhu
Tanr'nn bir parasyd ve O'nun gcne sahipti.
Veya ite dier bir an, sa artk armhn zerindeyken O, ok azap
ekiyordu, O, btn bu bedenin acsn Ruhuyla hissediyordu. Ve batan
165

kmamak iin ssa kendi bedenini terk etti. Onun Ruhu bedenini terk
ettiinde, akl haykrd: "li, li! lama savahfani? yani: Tanrm benim,
Tanrm benim! Niin beni braktn?" Bu da net bir ekilde sa'nn srf Byk
bir Ruh olarak, yalnzca kendi bedeni zerinde deil, ama hem de aklnn
zerinde ne kadar egemen olduunu gsteriyor.
Delikanl biraz sustuktan sonra ifade etti:
Syler misiniz peki, bu soru uzun zamandan beri benim canm skyor,
biz en bandan beri gnahkr myz?
nsan en bandan beri zgrdr ve arkasnda gnah yoktur. Zira gnah ne
oluyor? Gnah; bu bizi iimizden, bilinalt dzeyinde arlatran, bizi
Tanr'dan ayran, korkmaya, kendimizi sulu hissetmeye zorlayan eydir. Yani
bu tm insanlara zg ahlak kurallar bozduunuz zaman sizin psiik
bnyenizin verdii tepkinin doal sonucudur. te bu gnah oluyor. Bu
kurallar sizin erefinizin, vicdannzn yasalardr. Ve madem ki onlar
kendiniz ihll etmisiniz, o zaman kendinizin de niyetlerinizle ve
amellerinizle daha iyi, daha temiz olmaya balamanz gerekiyor.
Sizin din yneticilerinizse srekli sizin Tanr kulu olduunuzu ve en
bandan gnahkr olduunuzu kafanza sokup duruyorlar. Neden peki? nk
bylece insann kendi "gnahlarn" satn alrken, hatta yapmadklarn bile,
bir mr onlar beslemesi ilerine geliyor. Bu insan ynlar iin olan
kendine zg psikolojik bir numara. Eer insana sulu olduunu, en bandan
gnah sahibi olduunu telkin edersen, onda korku hissi doar. Yapay olarak
oluturulmu bu korkudansa sizin din yneticileriniz istifade ediyor ve doal
olarak bir daha ki sefere kadar annda sizin gnahlarnz karyorlar.
Fakat insan mahiyet olarak Tanr'nn kulu deil, Tanr'nn oludur. Baba ise
kendi olundan nefret edemez, O, yalnzca onu Sevebilir. Zira Tanr,
Aktr. Aktaysa korkuya yer yoktur ve olamazda... Tanr insanlara seim
zgrln verdi. Ve bu da O'nun insanlara, kendi ocuklar olarak en
deerli armaandr.
O zaman fitneci Ylan ve onun insanlara yapt erle ilgili efsane ne oluyor?
Bu bilgi ar derecede arptlmt. nsanlara en bandan verilen dier
efsanedeyse unlar sylyordu. Tanr nsan yarattnda, yani ruhunu, O,
kendi eserini hayranlkla seyrediyordu, zira onu Kendi suretinde ve Kendine
benzer olarak yaratmt. nsan o zamanlarda imdiki baz din lerin iddia ettii
gibi yeryznde beden ierisinde bulunmuyordu...
Nasl yani, beden ierisinde bulunmuyordu? Hani, O'nun suretinde ve benzer olarak
yaratlmt.
Siz sahiden de, Tanr'nn madde ierisinde deimez bir ahs olduunu yani sizin ve
benim gibi vcut ierisinde bulunduunu ve ayn anda da her yerde var olduunu mu
dnyorsunuz?!
Ama bununla ilgili baka dinler de sylyorlar.
Hangi dinler?! Bu konuyu daha bir dikkatle aratrn. Btn dnya dinleri
Tanrnn tek ve her yerde var olduunu sylyorlar... Tanr, nasl desem ki..,
bu enerji alan, manyetik alan veya herhangi baka bir alana benziyor. Bu,
ierisinde her eyin var olduu tek bir alandr. Tanr; bu her eyi yaratan ve
her yerde kendisini gsteren kudretli dnce enerjisidir. Fakat hibir
durumda bu tahtta oturan sakall Birisi deildir... Geri, eer isterse, O da
geici olarak nsan Kiiliine cisimleebilir. Tanr bizi kendi suretinde ve
166

kendine benzer yaratt, fakat bizi derken, bu vcudun ierisinde bulunan


bizleri. Onun bir paras olan ruh, bizim her birimizde var... nsann "Cenneti"
gklerdeydi, bu arada bununla ilgili sa da anlatyordu.
te, Tanr'nn yaratt bu Varlk ilh balangtan, yani ruhtan
oluuyordu. Onun ktlkten haberi yoktu, bir tek iyilii bil iyordu, nk
onda Tanr'nn Ak vard. Doal olarak bu Varlk fevkalde olanaklara sahipti
ve onun iin hibir engel yoktu... Bu Varlklar, Tanr'dan baka hem de,
Tanr'nn sa eli olan, Ik melei Lucifer de sevmiti. Ve Tanr'ya sylemi
o: "Bu Varlklar, Senin onlar ne kadar sevdiini anlamyorlar, nk bir tek
iyi olan biliyorlar". Ve Lucifer, nsann bireyselliini, tanmak iin zgr
Varlk olma pozisyonunu, nsann Tanr'nn nnde sadece bir bitki gibi
varln srdrp O'nun gzn okamas yerine gerekten de Tanr'y
sevmesi gerektii tezini savunmaya balad. Tanr da Lucifer'e "emretti":
"Madem ki sen de onlar benim gibi seviyorsun, o zaman bunu onlara ret".
Ve Tanr insanlar, zel olarak onlar iin denizleriyle, karalaryla,
yeillikleriyle ve farkl hayvanlaryla yaratlm Dnyaya yerletirdi.
Lucifer'se, Tanr'nn ierisine ruhu yerletirdii insan vcudunu yaratt,
bununla da ondaki iki balangc dourmu oldu: manev ve hayvan
balanglar. Ve insana Tanr tarafndan dnce gc verildi, nk o,
Tanr'nn olu oluyor. Akl ise bu iki balang arasndaki sava alan oldu.
Ve bizzat bu da insann Tanr'yla Lucifer tarafndan ortaklaa yaratldnn
altn iziyor. Ve bizzat bu da Lucifer'in Tanr'nn sa eli olduunu ve olmaya
da devam ettiini gsteriyor, zira o etkin olarak insann yaratlnda itirak
etmi ve onun ruhunun terbiye edilmesinde de etkin olarak hl itirak
ediyor... Bu ekilde Lucifer insanlara yetkin olarak neyin iyi, neyin kt
olduunu anlama ve kavrama imkn vermitir. Tanr'ysa insanlara bu iki
balang arasnda seme zgrl vermitir. O zamanda beri de insanlar
Lucifer'in himayesi altnda bulunuyorlar.
Peki, Lucifer kendisini niin Lejyon olarak adlandryor?
nk bizim hayvan balangcmzn dnceleri araclyla etki ediyor.
Bu dncelerdense, bir kural olarak, lejyon kadar var. Alp kendinizi izleyin
bir. Zira sizin yalnzca tek bir dnceyi dndnz gibinize geliyor, o da
srf size ait bir dnceyi. Siz ise bu dnceyi en azndan on dakika boyunca
tutmaya, kontrol etmeye aln ve ne kadar ok sayda farkl, lzumsuz
dncelerin sizin kafanzda ortaya ktklarna hayret edeceksiniz. te al
sana lejyon. Bu yzden de Lucifer mecazen, daima iimizde bulunuyor ve
bizim Tanr'ya olan Sevgimiz'deki gvenimizi, kararllmz denetliyor.
Tanr'nn verdii dncenin gc, muazzamdr. Ve bu gcn ismi nantr.
nsan inantayken gerekten de mucizeler yaratabilir. Ve bunun kant bir tek
sa deildi, onun arkasndan gidenler ve dier Byklerin takipileri de
eskiden gnmze kadar mucizeler yaratarak bunu kantlyorlar. Fakat iin zor
taraf bu g, insann neye inandndan bamsz olarak iyilie doru
yneltilebilecei gibi ktle doru da yneltilebilir. Ve ite sizin bil inciniz
hangi tarafa doru eilim gsteriyorsa, onu da elde ediyor insan. Eer
dncelerinizle kt eylere doru eilim gsteriyorsanz, yani madd,
hayvan varlnz iinizi kemiriyorsa, o zaman sizin yaamnzda bir yn
sorun ortaya kmaya balyor, hem de her yerde ve her eyde: i yerinizde de,
zel hayatnzda da, ailenizde de ve bunun gibi. Bu sorunlar iinizi kemiriyor.
167

nk kt dnceler inancnzn gcn elde ediyorlar ve sizi Tanr'yla


ilgili dncelerden her trl uzaklatrmaya alyorlar. Ama eer siz
bilincinizi iyi dncelere doru ynlendiriyorsanz, kt dnceler bu gc
kaybederek zayflyorlar ve biz artk net olarak onlar kontrol edebiliyoruz.
Bilincimizdeki olumlu dnceleri srekli ayakta tuttuumuzda, hayat
yolumuz da daha przsz hle geliyor. Ve en nemlisi de insan manev
olarak geliiyor ve Ak'n gcn anlamaya balyor...
O zaman ne, kt dnceler tamamen ortadan kalkyorlar m?
Hayr, onlar daima iinizde mevcut oluyorlar, fakat size etki etme gcne
sahip olmuyorlar. Mecaz anlamda, onlar sizin inan gcnz yeniden geri
kazanmaya kalkmak iin kendi kontrolnz zayflatacanz uygun bir an
bekliyorlar. Hayvan balangcn bu uyank Muhafz bir mr vcudunuzda,
onun ayrlmaz bir paras olarak varln srdryor. Bu yzden de ruh
bedende bulunduu mddete, u "dayankllk" imtihanlar srekli var
olacaktr. Ama buna karlk, ruh tamamen olgunlap, yeniden doma
evrelerinden kt vakit, Lucifer de tpk sert ve bilge bir retmenin kendi
rencisine sevindii gibi, onun yerine samim olarak mutluluk duyuyor. Zira
ruh yz akyla btn imtihanlardan geerek, kendi gerek Ak'yla Tanr'yla
birlemitir... Tanr'ysa ebeveyn oluyor. O, kendi ocuunun baarlarna her
zaman sevinir...
Bu yzden, bizim hayatmz, ruhumuzun okuludur. Bu yzden de her bir insan
vcut ierisinde bulunurken kendi kiisel Armagedon'unu yayor ve galip gelen iyi
veya kt dncelerinin tarafn seiyor. Bu yzden de insanlara verilen bilgiler,
onlar hem zgrle, hem de ki klelie gtrebilir. Fakat hi kimse, ne Tanr, ne
de ki eytan bizim hr seimimizde bize engel olmuyor. Eer Tanr'y seiyorsak,
biz Tanr'ya gidiyoruz, eer eytan seiyorsak, biz eytana gidiyoruz. Yani kendi
yolumuzu kendimiz dyoruz, ya Cennete, Nirvana'ya, ya da ki kendimizi
reenkarnasyon cehennemine atyoruz.
Tamam, ama eer insan ta bandan beri gnahkr deilse, o zaman neden sa'nn
lm insanln gnahlar iin kefaret oluyor?
Ya, bari kendiniz bu cmleyi derinden dnsenize. Ne kefareti olabilir
ki? Zira eer bu gerekten de byle olsayd, yani sa bizim gnahlarmz
alsayd, o zaman biz sizinle u an ne yaparsak yapalm, artk bize her ey
balanm olacakt. yle mi oluyor?! Samalk bu. Her bir insan Tanr'nn
karsnda kendi gnahlarna kendisi cevap veriyor.
Bugn itibaryla sa'nn lmn tm zamanlarn en byk gizemine
evirdiler ve kiliseciler de hl bununla ilgili tartmaya devam ediyor. Neden
kendisini arma germelerine izin verdi? nk sa, Tanr'nn Oluydu, brak
orada herhangi bir zavall halk gruhunu, O, btn gezegeni bile yok
edebilirdi, zira ona Tanr'nn gc verilmiti. Ve armha gerdikleri vakit insanlar
da bunu istiyorlard, eer Tanr'nn Oluysan armhtan in, diye sylyorlard. Ama sa
kendisini bu ekicilie kaptrmad, O, kendi vcudunu armha germelerine izin verdi.
Neden peki? nk, sa'nn geliinin btn anlam bir tek onun insanlara verdii
retinin zerine kurulmamt, fakat en nemlisi her ey insanlarn kendi
seimlerinin zerine kurulmutu. Zira sa bu ikencelere Tanr'nn iradesini net
olarak sergilemek iin katlanmt, bunun anlam da zaten insann ahs seim
zgrlnden ibaret: o, ya Tanr'ya gitmeye karar veriyor, ya da ki kendi hayvan
balangcna ait dncelerin karanlnda kalmaya karar veriyor. Yani sa,
168

insanlara seim zgrl getiriyordu. Bu, insanlarn ounluundan sakl tutulan


en yce fedakrlk davranyd. Ve bu da bir btn olarak Hristiyanln en byk
gnah oluyor. Zira O'ndan nce de, O'ndan sonra da insanlar mucizeler yaratyor ve
Tek Tanr'y tasdik ediyorlard. Fakat akllarda kalan bizzat sa'nn armha gerilmesi
oldu, geri O'nun Dou'dayken yine tebli ettii, mucizeler yaratt, hastalara ifa
verdii dier hayat zaman amnda ksmen unutulup gitti. Onunla ilgili peygamber ssa
olarak eski alarn farkl kaynaklarnda, rnein Sanskite'de yazlan "Bhavishya
Purana"da baz anmsatmalar kalm sadece.
Nasl yani, meer sa dnyada yaamaya devam m etti? samimi olarak ard
sohbet arkada.
Elbette. Pontius Pilatus'un abalar sayesinde, sa'nn vcudu sa kalmt
ve sa da bedenine geri dnmek zorunda kald. Zira vcutta domu bir
Bodhisatva olarak, O, son nefesine kadar bu bedende bulunmak zorunda.
Pontius Pilatus'un abalar sayesinde mi?! daha da ok ard delikanl.
Evet. Potius Pilatus gerekten de sa'nn Kim olduunu anlamt ve bu
yzden de sonrasnda sa, ona zgrln verdi, yani reenkarnasyonlardan
serbest brakt. Onun ismi insanlk tarihine kendi damgasn vurdu.
lgin, ok ilgin. Ve sa'nn, Tanr olduunu ne zaman anlad?
sa'yla grt zaman. Dahas, kendi nnde Kim'in durduunu
anladnda, Pilatus var gcyle ssa'y kurtarmaya alyor, onu kamaya,
kalabaln O'nu mahvedeceine dair uyararak ikna etmeye alyordu. Fakat
Isa, eer O'nun bedeninin lmesi gerekiyorsa, bunun byle de olmak zorunda
olduunu, zira insanlarn kendi seimlerini yapmalar gerektiini syleyerek
itiraz etti. Sonrasnda Pontius Pilatus hatta byk bayram gnnn
geleneine uygun olarak O'nu brakmalar iin kalabal sa'nn susuz
olduuna ikna etmeye almt. Fakat insanlar bizzat sa'y armha gerilmi
ve katledilmi olarak grme arzusundaydlar. Bu onlarn seimiydi.
Ama ne var ki, Potius Pilatus yine de her eyi kendi kafasna gre yapt.
Geri sa'nn bir Bodhisatva gibi insan vcudundaki grevini bu ekilde
bitirmesi, O'nun iin ok daha kolay olurdu. Pilatus'sa Sevgisinden dolay,
kendi anlayna gre Tanr'ya hizmet etmek iin sa'nn vcudunun, sa'nn
kendisi olduunu dnerek, onu kurtard. Geri sa artk orada yoktu. O,
daha armhn zerindeyken, ar straplarn onu batan karmamalar iin
vcudunu terk etmiti. Vcutsa daha canl olarak kalyordu.
Ama eer ncil'de "askerlerden biri O'nun kaburgasn mzrakla deldi; ve
hemen kan ve su akt" yazyorsa, vcut nasl hayatta kalabilirdi ki?
urasnda ki, bu zel olarak Potius Pilatus'un adamlar tarafndan
"seyirciler" iin sahnelenmi bir oyundu. Bu vuru Potius Pilatus'un en iyi
savas tarafndan yaplmt. O, bunu o kadar profesyonelce yapyordu ki,
bu arada o, sa tarafndan sol yukarya doru kesin belirlenmi bir ayla 5. ve
6. kaburgalarn arasna vuruyordu, kalbi deldiine dair tam bir illzyon ortaya
kyordu. in aslndaysa hibir hayat organ zarar grmemiti. Vcut canl
olmasna ramen, baygnlk durumunda bulunuyordu. Bu, kalabaln sa'nn
ldne kanaat getirmeleri iin bizzat Pilatus'un, sa'y kurtarmada parma
olduunu dorulayan nemli anlardan bir tanesi. Geri daha hayatta olan
armha gerilmi dier iki sulunun bacaklarn krdlar. Bu, onlarn
bacaklarna tutunamayarak, strapl bir boulma acsyla lmeleri iin
yaplyordu.
169

Dahas, o devirlerde armha gerilmilerin ayr bir mezarda gmlmelerine veya defin
merasimi iin akrabalarna iade edilmelerine izin verilmiyordu, onlar toplu mezara
atyorlard. sa'nn vcudunuysa, yine Pontius Pilatus'un emriyle armhtan indirip,
maaraya gtrdler... Neredeyse iki gn boyunca sa'nn vcuduna bakyor, tedavi
ediyor, onun bilincine kavumas iin srekli bitkisel zlerle ovuturuyorlard. Yani
gnmzn diliyle ifade edersek, onu hayata dndrmeye alyorlard.
Ama dier taraftansa, sa'nn kehaneti, O'nun llerden dirileceini ve
nc gnnde nuruyla kendini gstereceini sylyordu. Yani sa'nn,
O'nun Tanr tarafndan gnderildiine dair tm pheleri ortadan kaldrmas
iin nc gnnde beden ierisinde deil, fakat Tanr Ruhu'nda gelmesi
gerekiyordu. Fakat Pontius Pilatus kendi taraftarlaryla beraber sa'nn
bedeninin lmesine izin vermediler. Bu yzden de sa vcuduna geri dnmek
zorunda kalmt...
Pilatus, elbette, kendi anlayna gre sa'y kurtarmt. Bu yzden de sa
onun yaptklarna lykyla deer vererek, onu reenkarnasyon zincirinden
serbest brakt. sa'nn "diriliinden" sonra O'nunla konuan ilk insan
Pilatus'tu.
te bunuysa tam olarak bilemeyiz.
Bilebiliriz. Ve bununla ilgili bilgiler de gnmze kadar muhafaza
edilmitir. Ve birileri kendi otoritesinin sarslmamas iin titizlikle onlar
saklyor. Ve de bouna. Bunun bedelini oh, yle bir deyecek ki. te, sa
uyandnda Pontius Pilatus onunla konuuyor ve g sahibi ruhbanlarn
tekrar O'na zulm etmeye balamamalar iin bu lkeyi terk etmesi konusunda
yalvaryordu. Pilatus O'ndan rica etti: "Bana ac, insanlarn karsna kma".
sa da Pilatu'sa, ricasn yerine getireceini ve yalnzca rencileriyle grp
gideceini syledi. Ve O, kendi szn tuttu. Esas grev tamamlanm
olduuna gre sa da annesi ve rencilerinden bir tanesiyle beraber Dou'ya
gitti. sa yz yl akn bir sre hayat srd ve son zamanlarnda ikamet ettii
Kemirin bakenti Srinagar ehrinde defnedildi. Bu gzel manzaral yer
Himalaya dalarnn eteklerindeki gllerin arasnda bulunuyor. Onun kabri,
"peygamber mezar" anlamna gelen "Rozabal" trbesinin mezar odasnda
bulunuyor.
Belki de byle oldu. Ama biliyor musunuz, bu mezarda bizzat sa'nn
naann bulunduunu ispat etmek u an mmkn deil.
Niye de mmkn olmasn ki? spat etmek mmkn. armha gerilmeden izler
kalm. zellikle de el ve ayak kemiklerindeki izikler ve hatta
kaburgalarndaki mzrak izi. Bundan baka, onun sa bacanda tibia distal
diafiz kr sonras iyi kaynamam kemiklere ait ayrt edici bir zellik
bulunuyor.
Krk m? Ne yani, onu idam ederken bacan m krmlard?
Ya, idamn bununla bir ilgisi yok. Bu ok daha sonradan, sa'nn epey bir
yal olduu dnemlerinde gereklemiti. Peki niin ben sizin dikkatinizi,
krn ayrt edici olduuna, kt kaynadna ekiyorum? nk bu sa'nn
ihtiyar alarna kadar yaadn doruluyor...
Peki, o zaman sa'nn bedeniyle ge ekildiine dair iddialar ne olacak?
Anlalan byle bir klf, kendi cemaatlerinin inancn madd balang
ynnde kuvvetlendirmek iin birilerinin ok fazla iine geliyordu... Bu arada
kendiniz aln, ncil'i dikkatle okuyun: drt ncil'den yalnzca ikisinde ge
170

ekilmeden bahsediliyor. Matta ve Yuhanna'da, Isa'nn dan zerinde


rencileriyle grmesinden bahsediliyor. Ve Yuhanna'da hatta bu
grmeden sonra sa'nn kendi sevgili rencisiyle beraber gittiinden sz
ediliyor. Bundan baka, ssa'nn artk armha gerilmesinden sonra Dou'da
bulunduuna dair ok sayda bilgiler gnmze ulamtr. Ve bu bilgiler
yalnzca Dou'da deil, fakat hem de Vatikan'n ktphanesinde muhafaza
ediliyor...
Diyelim ki yle. Ama eer o zamanlar kark devirler idiyse ve eer sizin
de sylediiniz gibi sa'nn Dou'da bulunduuna dair ok sayda bilgiler
varsa, o zaman neden imdi bu belgelerin de dorulad gibi gerekleri
insanlara anlatmayasn ki. nk imdi tamamen baka bir devir.
Devir baka da, ama insanlarn hkimiyet hrslar binlerce yl nce
nasldysa imdi de ayn. Siz, bataki din yneticiler iin byle bir titizlikle
sakladklar gerekleri insanlara anlatmann ve tarih belgeleri dnyaya
gstermenin ne anlama geleceini hi hayal edebiliyor musunuz. Bu onlar iin
tam bir facia anlamna geliyor! Bu, zaten bir zamanlar kendileri tarafndan
belirlenen btn temelleri ykmak, kendi taraftarlarnn ve tm kocaman
cemaatlerinin inanlarn, dolaysyla da kendi otoritelerini ykmak anlamna
geliyor. Bunaysa hi kimse raz olmaz... Fakat daima ilim araynda bulunan
insan, er ya da ge mutlaka bu bilgilere rastlayacaktr.
Aslnda evet, belki de haklsnz, dndkten sonra syledi muhatab.
Dorusu, ge ekilmeyle ilgili benim de baz phelerim vard, ama Pontius
Pilatus'la ilgili... kim dnebilirdi ki!
Evet, Pontius Pilatus kendi Sevgisiyle Tanr'nn yaknln kazansa da,
yine de ssa'y, tabi ki, ok zor duruma soktu, bir eyler hakknda dnen
Sensei telffuz etti. Onu seksen ksur yl vcut iinde dolamaya mahkm
etti. Fakat galiba, Pilatus'un kurtar iin sa'nn vermesi gereken bedel
buydu.
Ksa bir sessizlik hkim oldu, anlalan konumann her iki katlmcs da
kendi dncelerine dalmlard. Biz de konumadan duruyor ve bylesine
srkleyici bir sohbeti blmeye cesaret edemiyorduk.
lgin bir ey, yine konumaya balad delikanl, ama neden sa baka
bir millete deil de srf Yahudilere geldi. Onlar ne yani, Tanr tarafndan
seilmi bir stn millet miydiler? Ve ncil'de de her yerde, brahim'den
balayarak, Tanr'nn onlara sevgili halkm diye hitap ettii yazyor.
Anlyor musunuz, Tanr iin milliyetin, deri renginin vesairenin hibir
fark yok, zira tm insanlar, Tanr'nn ocuklardr, Tanr herkesi eit olarak
seviyor. Ama ne var ki, sizin ocuklarnzdan birisi hastaland vakit, siz
yine de btn dikkatinizi ve sevginizi abucak iyilemesi iin bu ocua
ayryorsunuz. te Tanr da byle. sa'nn kendi szlerini hatrlaynz:
"Hekime ihtiya duyanlar salkl olanlar deil, lkin hasta olanlardr".
Peki ya O'nun rencilerinin says, herhangi bir ekilde mistisizm veya
rakamclkla ilgili bir ey mi? nk onlar on iki kiiydi, sa da on nc m
oluyor?
Ya, burada hibir mistisizm yok. O, insanlarn arasndan hi olmazsa az
buuk olgunlam ruha sahip renciler aryordu sadece. Ve bu konuda hatta
O'nun ans yaver gitmiti, o zamanki milletin arasndan bari on iki kiiyi
bulabilmiti, onlardan da birisi satt.
171

Delikanl hafiften glmsedi:


Evet, eer sa'nn ncil'deki szlerinden yola karsak siz haklsnz,
doktora ihtiyac olan hastalardr, salkl olanlar deil... Geri gnmzde,
bana yle geliyor ki, yalnzca bu milletin deil, btn dnyann doktora
ihtiyac var...
Tamamen doru... Siz yetmi ksur sene materyalizmin yetitirildii lkemizde bile
nelerin dndne bir bakn. Kck bir seim zgrl ortaya kar kmaz insanlar
deta ackm gibi kendilerini deiik dinlere attlar, zira manev balang da gelimeye
ihtiya duyuyor. Hemencecik ne kadar da ok sayda yeni tarikatlarn, akmlarn, dinlerin
ortaya kp, yayldklarna bir bakn.
Tamam, bizim lkemizde bu anlalr bir ey. Ama siz tm dnyada nelerin
dndne bir bakn. Her yerde deiik dinlerin patlamas grlyor. nsanlar
kendilerini birinden dierine atyorlar. Ve akl icab sanki holarna gidiyor
gibi. Her yerde gzel davranlar, herkes onlara glmsyor, nezaketle
konuuyorlar... Fakat ruh onlarn retisini reddediyor, zira onun gerek
ilimlere ihtiyac var, zira o zgrl istiyor. Tarikatlar, dinler ise son derece
snrl. Onlar ruhtan ok akln gdasn veriyorlar. Ruhlarysa hissediyor u
gz boyamasnn arkasndaki, dardan "dindar" gzken kabuun altndaki
meyvenin rk olduunu. Bu yzden de ruh titriyor, insansa halis, olgun bir
meyvenin araynda kendisini saa sola savuruyor.
Af edersiniz, ama siz zamann daralmaya baladn sylemitiniz. Bu ne anlama
geliyor?
Bunu daha eski a insanlar haber veriyorlard ve sa'nn da syledii gibi: "Eer o
gnler ksalmasayd hibir can kurtulamazd; ama seilmilerin hatrna o gnler
ksalacaktr..." Yani insanlk bir btn olarak hayat seiminin nnde durduu zaman,
ahir zamanla ilgili din bilgilerde dedii gibi, Tanr mahkemesinin maherinde
durduunda, bu zamann en nemli almetlerinden birisi, ite onun daralmas olacaktr...
Prensip olarak, dardan deien bir ey olmayacak. Saatler gn zarfnda nasl 24
saati gsteriyorduysa yle de gstermeye devam edecek, takvim nasldysa
yle de kalacak, senedeki gn says 365 olduu gibi kalacak. Ama insann
iindeki ruhu titremeye balayacaktr. Ve insan da bu zaman yetmezliini
hissetmeye, sezmeye balayacaktr. O, zamann daha hzl aktnn fark
edecektir; gn bir an gibi, ay bir hafta gibi, yllar sanki aylar gibi uup
gidiyor. Ve ne kadar ok ilerledike, zaman da bir o kadar fazla daralmaya,
younlamaya balayacaktr. Bu, ruh iin kendine zg bir sinyal, bir iarettir.
Evet, dnceli bir sesle belirtti sohbet arkada, sanrm
peygamberlerin kehanetleri gerekten de gereklemeye balyor... Fakat
bunlar ikinci geliin kehanetleri oluyor! Sahiden de bunun zaman geldi mi
artk?!.. lgin, peki bizzat sa'nn geldiini nasl renebileceiz? Hatrlyor
musunuz, sa ilk defa geldiinde, O'nun hakikaten de Tanr'nn Olu olduuna
uzun sre kimse inanmamt. imdiyse bakn, bir sr insan kendisini ya sa
ya da ki sa'nn gnderdii Teselli edici olarak adlandryor. Bir taraftan sanki
hepsi ncil'e gre doru konuuyorlar ama dier taraftansa onlara gven yok.
Gerek Mesih'i, yalanc olanlardan nasl ayrt edeceiz?
Basit olarak. Zira ncil'de de yazd gibi sa lleri diriltiyordu, hastann
iyilemesi iinse sadece olarak O'nun elbisesine dokunmas kfiydi. Bunlardan
yola karak benim dnceme gre, en yerinde olacak ey "Dzen"
uygulamasn kullanmak. Bunun iin yeteri kadar kaln ve salam bir sopay
172

eline alp, kendisini Mesih olarak adlandran kiiyi bir gzel vurmak lzm.
Ve eer bundan sonra sopann zerinde yapraklar peydahlanrsa, demek ki
karndaki sa'ym. Ama yok eer olmazsa, demek ki bu sadece macera
dkn bir insan. Ve tercihen bir kere daha vurmak gerekiyor ki bir sonraki
sefere bakasnn namn kendisine mal etmeye hevesi kalmasn.
Biz birka saniye sus pus olarak duruyor, duyduklarmz sindirmeye
alyorduk. Delikanl da ilk bata bunlar ciddi olarak alglamt. Ama
szlerin anlam ona ulatnda o katla katla glmeye balayan kalabalkla
beraber kahkahalara bouldu.
Haklsnz, en etkili yntem bu, glmseyerek syledi o. Peki ya ciddi
olarak?
Ciddi olaraksa, sa'y bir nsan Olu olarak beklemeye demez zira O, bir
Tanr Olu olarak insanlarn ruhlarna gelecektir. Ve yalnzca ruhumuzun
deil fakat hem de aklmzn "tahtnda" oturarak bin yl bir Kral gibi
ynetecektir... O'nun, Yuhanna ncili'nden u szlerini hatrlayn: "Zira Tanr
ruhtur"; "Ben hem yol, hem hakikat, hem de ki hayatm; benim araclm
olmadan kimse Baba'ya gelemez"; "Ve ben Babama yalvaracam ve size
baka bir Teselli ediciyi verecektir, ebediyen sizinle beraber olsun hakikatin
Ruhu, hangisini ki dnya kabul edemiyor, nk O'nu grmyor ve O'nu
bilmiyorlar; siz ise O'nu biliyorsunuz, zira O, sizin yannzdadr ve sizin
iinizde olacaktr"; "O gn bileceksiniz siz, Benim Babam'da olduumu, sizin
ise Ben'de olduunuzu ve Benim de sizde olduumu".
Delikanl yine biraz sustu, sonrasndaysa sordu:
Merak ediyorum da, dnyann sonu yine de ne zaman gelecek diye? Son
zamanlarda gazetelerde her eit tarihler ortaya kmaya balad. Ve bizim
tarikatta da, anladm kadaryla, farkl astrologlarn kehanetlerinin klfna
uydurmaya alyor, gezegenler geidinin tarihini balang tarihi olarak
gryorlar... te merak ediyorum da, Kyamet gn ne zaman olacak sonunda,
biz nihayet ne zaman Tanr'nn Mahkemesi nne kacaz?
Biliyor musunuz, insanlar artk iki bin senedir Kya met gnnn ve
sa'nn ikinci geliinin beklentisi iindeler. Hemen hemen tm dinler bunun
zerine ina edilmi ve neredeyse yarnki gn dnyann sonunun geleceini ve onlarn
sralarnda olmayanlarn annda "cehennem ateinde" mahvolacan diyorlar... Bu
konuyla ilgili size unlar sylemek istiyorum. Her bir insan hayat boyunca kendi
kiisel Armagedon savan yayor. Ama hi de her bir kii onu
kazanamyor. Ve hatta ok az bu Armagedon savayla yz yze geldiini
anlyor. Bu yzden de herkes iin kopacak olan o Kyamet gnnden
korkmaya gerek yok, zira toplu olarak lmek de daha kolay. nemli olan
sonrasnda o kalabaln arasnda bulunmamak iin kendi kiisel
Armagedon'unu kazanmak.
Bu kesin! Ben kendim de imdi bir eyler yapmak gerektiini
dnyorum nk yarn artk nelerin olaca belirsiz... Dorusu, sizin
anlattklarnzdan sonra ruhuma da sanki bir huzur geldi... Oysa bu tam
belirsizlik var ya... u "korku hikyelerinin" hepsinden artk sinirlerim pes
ediyordu... Tam olarak anlayamadm, siz hangi dine balsnz?
Ben hibir dine bal deilim ve hibir dine ait deilim. Ben bir tek
Tanr'ya aitim.

173

Bundan sonra konuma delikanlnn kendi kiiliiyle ilgili daha samimi


konulara geti. Bende yle bir izlenim olumutu ki, sanki delikanl deta
Evren'de yalnz onlar varm gibi sohbet ediyordu Sensei'le. O, gittike daha
da ok kendisiyle ilgili, kendi hayatyla ilgili ona anlatyordu, sanki bizim
sessiz kalabalmz hi yokmu gibi, sanki gecenin karanlna karmz
gibi. Bana yle geldi ki, her iki muhatap yldzlarn sonsuzluu altnda
tesadfen karlam iki yorgun Yolcu karlkl olarak bu ebediyetle ilgili,
eylerin mahiyetiyle ilgili sohbet tarafndan yutulmu ve btn koullarn,
zamann ve meknn snrlar deta kaybolmutu.
...Hayret... Biliyor musunuz, son zamanlarda nedense benim manev
hocalar konusunda ansm getirmiyordu. Ya onlarn cevaplar beni tatmin
etmiyordu, ya da ki benim sorularm onlar tatmin etmiyordu. Ve srekli
tartmalarla biz, nasl derler, yatan kp yamura dyor, bir tek
zamanmz boa harcyorduk. Ama sizin sylediiniz eyler... ben sadece
kendimi sizinle tartamadm dnrken yakalyorum. Zira bunlar benim
dnyayla ilgili dhil anlaymla st ste geliyor... Ve ben byle bir
retmene sahip olmay kendime eref bilirdim, eer tabi ki, retmen byle
bir renciyi kendisine lyk bulursa.
Biliyor musun, ben sana ne bende, ne de ki bir bakasnda retmen
aramay tavsiye etmem. Ve de lyk bir renci olmadndan dolay deil,
fakat sende bundan daha fazlasnn olduundan dolay. Ben sendeki Kvlcm
gryorum. Ve ben sana her eyi kendi bana renmeni tavsiye ederdim.
Deiik dinlerin kutsal kitaplarn aratr ve Tanr'nn kim olduuna dair,
hakikatin, inancn ne olduuna dair ve mucizelerin, baka eylerin ne
olduuna dair kendin iin toplayc bir imaj olutur. Zira eer dinlerden yalnzca
herhangi bir tanesi doru olsayd, o zaman geriye kalan dier insanlar kurtulamazlard ve
baka mucizeler de olmazd. Oysa ki inan mucizeleri dier dinlerde de meydana geliyor.
Dahas, imknlarn erevesinde insan psikolojisini, biyolojiyi, anatomiyi, morfolojiyi
tercihen bir de astronomiyi, kuantum fiziini, kimyay aratr... Uzun szn ksas, gcn
yettiince fen bilimleri alannda kendi gr an genilet. Ve ben eminim ki sana
sylemek istediim eyleri anlamaya balayacaksn. u an sen bunu sadece
hissediyorsun, o zamansa anlamaya balayacaksn. Anlamaya baladndaysa, sen
Tanr'y anlamaya balayacaksn. En iyi retmen ise Tanr'dr...
O akam biz eve sonuncu nbeti tramvayyla gitmitik. Gece yarsn oktan gemiti,
ama ben ruhumun derinliine kadar Sensei'in bu konumasndan sarslmtm ve gzme
uyku girmiyordu. Ve benim gnlm, iyi bir dost ve suskun bir muhatap gibi ruhumun
tm i dkmelerini kabul ediyordu. Bizim onunla yaptmz fikr yazl konumamz
sabaha kadar srmt. Ve ancak gnein gkyznde belirdii ve dnyann yava yava
uyanmaya balad vakit, ancak o vakit oktan beri beni zleyen yatam kendi yumuak
rtlerinin alm kucana bedenimi kabul etti. kr, gnlerden ulusal uyuma gn
olan pazard.

41

Zaman fark ettirmeden geip gitmiti. Sinirlerin ve insan ynlar terinin birbirine
kart yl sonu snavlarnn scak mevsimi balamt. Tuhaf ama ben okul hayatmdaki
174

u son senemde bu gerilimli srece ok daha rahat bir ekilde tepki vermeye balamtm.
Yaadm bunca eyden sonra snavlar sadece bizim bilgilerimizi denetleyen doal bir
sre gibi geliyordu bana, yoksa ki birok snf arkadamn da sayd gibi "kaderin ar
imtihan" olarak deil. Ve bunlarn hepsi arkada kaldnda, nihayet drt gzle
beklediimiz mezuniyet balosu kapya dayandnda da, ben hayatmn devam ettiine ve
tm bunlarn bir rya olmadna daha uzun bir sre inanasm gelmiyordu.
Btn snfmzla beraber doann gz okayc bir kesinde afa karlarken biz
kimin ne olmak istedii konusundan bahsetmeye baladk. ounluu doktor, hukuku,
ekonomist, i adam olmay hayal ediyordu. Bununla ilgili bana sorduklarndaysa ben
samimi olarak cevap verdim:
Ben nsan olmak istiyorum.
Belki de, tabi, o vakit ocuklar bu szlerin anlamn sonuna kadar
anlamamlard ama onlarn yzleri daha ciddi ve dnceli bir ifade almt.
Zira gerekten de biz bamsz hayat yolumuzun balangcnda, kendi kaderimizin kiisel
seimini yapmann eiinde duruyorduk. Hayatn bize nasl muamele edeceiyse imdilik
soru iareti... Eer kendi yllarnn gzel yarsn arkada brakm farkl insanlarn
talihlerine bir bak atarsak, o zaman onlarn ok saydaki yaam yollaryla rlarnn
sonunda tek bir noktada; nsan olmaya alma noktasnda birletiini grmek mmkn.
Zira Sensei'in de syledii gibi bizim btn hayatmzn gerek anlam da bundan ibaret
zaten.

42

Mezuniyet akamndan dolay, maalesef, manev almay karmak


zorunda kalmtm. Ve ertesi gn Tatyana'y aradmda bana ok gzel bir
haberin mjdesini vermiti. Meerse karda Sensei'in haftalk izni varm ve
ocuklar da hep beraber denize gitmek iin onu ikna etmilerdi. Hatta Nikolay
Andreyevi bunun hatrna i yerinde biriktirdii ve Sensei'yle gnn yirmi
drt saatini beraber geirme gibi nadir den frsatlar iin yedekte tuttuu
izinlerini bile kullanmaya karar vermiti.
Ben, senin de geleceini syledim, telefonda belirtti Tatyana.
Aferin Tanyuha, sen gerek bir dostsun. te bunuysa artk kesin karmayacam.
arabayla gitmeye karar vermitik: Sensei'in "Jiguli"si, Nikolay
Andreyevi'in "Volga"s ve Andrey'in dedesinden dn ald eski bir
"Zaporojets". Gerekli olan her eyi hepimiz birlikte toplamtk. Volodya
adrlar bulmaya sz verdi. Stas ve Jenka, anlald zere, tutkulu birer scuba
dalgcymlar ve ime bota kadar, her trl balklk gereleriyle temin etmeyi kendi
zerilerine aldlar. Biz Tatyana'yla beraber mutfak eyalarn kendi sorumluluumuza
aldk. Kostik'se ime suyuyla teminat salayacakt.

43

Tayin edilmi gnn sabah beinde sessiz sokaklarda Tatyana'yla beraber kaklar ve
tabaklarla tangrdaya tangrdaya biz genel toplanma alanna geldik. Ruslan ve Yura artk
175

orada bulunuyorlard. Arkasndan Stas ve Jenka da geldi. Onlar Sensei'in bir saat
gecikeceini sylediler. Sonradan ortaya ktna gre o gn Sensei sabaha kadar
almt. Aabeyler, genellikle son hastay kabul edene kadar almaya devam ettiini
anlatmlard. Kapsndaki kocaman sray gz nnde bulundurunca, bu neredeyse
gecenin ikisine kadar sryormu. Fakat o gn galiba kknn bir hafta olmayaca
haberini duyduktan sonra insanlarn says ok daha fazlaym. Bu yzden de ancak
sabahn beinde Sensei hasta kabuln bitirebilmi.
Az sonra Andrey de dedesinin "kutucuunda" Slavik'le beraber kageldi.
Galiba bu arabann ya, Andrey'in dedesinin yayla aynyd. Fakat biz
Tatyana'yla byle bir tat aracna da mutluyduk. Gzel bir arkada ortamnda
"Zaporojets" bile "Mercedes"ten fena olmuyor. Biz eyalarmz "demir ata"
yklemeye, bagaj neredeyse azna kadar doldurmaya baladk.
Evet, Kostik kendi antasn ayaklar altna koymak zorunda kalacak,
zar zor bagaj kapayan Andrey igzar bir ekilde syledi.
Fakat Kostik geldiinde, ite o an Andrey'in hayretten alm azn grmek
gerekiyordu. Kostik'in eyalar "Volga" ve yklenmi rmorkuyla beraber gelmiti. Ve
biz bu saylar belirsiz anta ve uvallar indirmeye yardm ederken, Andrey az kalsn
konuma yetisini kaybedecekti. aresiz bir biimde ellerini atktan sonra o nihayet
patlad:
Olum bu ne! Kuzey kutbuna hazrlanyor gibisin. Biz bir haftalna gidiyoruz,
sense bir tek yiyeceklerden seneye yetecek kadar almsn! Art bir de u suyla dolu
kocaman bidonlar. Sana Sensei sylemiti bir tane, drt tane deil. Hele bir de tanker
getirseydin uraya!
Valla istedim, ama yapamadm. Uygun bir tat arac yoktu, baba "Volga"sna
iaret eden Kostik glmseyerek cevap verdi.
Ama da yapyorsun ya! Ben imdi tm bunlar nereme ykleyeyim! u bidonlarla ne
yapmam emredersin?! Yoksa onlar tekerlerin yerine "Zaporojets"a m takacaz?!
Ya, Nikolay Andreyevi sanki rmorkla geleceini sylemiti ama.
te bizzat sanki...
Ya tamam, coma sen, bir eyler dnp bulacaz.
Andrey daha on be dakika boyunca Kostik'in eyalarndan oluan koca ynn
yannda yryor ve syleniyordu. Fakat Kostik ii sadece espriye dkyor ve
konuuyordu:
Denizdeyken, siz zat lilerinizin, ben hazretlerine bylesine ahane bir konforu
saladm nasl teekkr edeceine bakacam ben.
Andrey sradaki kez kendisini duygu seline kaptrd arefede, Tatyana Kostik'e
soruverdi:
Sahiden ya, ne diye bunca eyi topladn ki?
Ne var, gezip tozacaksak kraln yapacaz ite. Ben kendim iin deil, herkes iin
altm, kurnazca kendisini temize karyordu "Filozof". Ve inan bana bunlar fni
ve beyhudedir teln...
Ve yumuaka onun belinden tutup, dlercesine syledi:
Benim iinse en kymetli ey, senin bal dudaklarn.
Hadi canm, hafiften onu geri iten kz, nlayan glcklere bouldu.
Kostik ile ekmi bir ifadeyle yzn buruturarak, heyecanla telffuz etti:
Ah, ok cefalar ektirdi benim gururum!
Ve Tatyana'ya yan yan bakarak, ekledi:
Yayn yle bir sk gerdim ki,
176

Korkarm dayanmaz buna okum!


Elimden hibir yere kurtulamaz. Ben ona gsteririm eek ban.., kendi kendine
homurdanmaya devam eden Andrey kazara yksek sesle syledi.
Hepimiz birden katla katla glmeye baladk. Bu zaman Sensei de Volodya ve
Viktor'la beraber geldiler. Devasa eya ynn gren Sensei hayretle sordu:
ocuklar, siz ne, Kuzey kutbuna m hazrlanyorsunuz?
Bizim btn grubumuz yeni bir glme nbetine girmiti, Andrey'se Sensei'in ahsnda
kendi hemfikirini bularak iini dkmeye balad.
Nihayet Nikolay Andreyevi de hasretini ektiimiz rmorkuyla birlikte kageldi.
Fakat anlald zere, Kostik'in "pl prts" iin bu rmork bile az geliyordu. Eyalar
her naslsa arabaya soktuktan sonra biz kendi bedenlerimizi de oraya sktrmaya
baladk. Slavik Sensei'in arabasna gemiti. Biz Tatyana'yla beraber "Zaporojets"in arka
koltuunda antalarn arasna smtk. Kostik'in paynaysa "zel olarak cezal"
durumundan dolay en "msait yer" olan, nde Andrey'in yanndaki koltuk dmt, bu
koltuunsa standart d alak olmas bir yana stelik hem de baland tek vidann
zerinde o taraf bu tarafa sallanyordu. Yani uzun boylu Kostik, btn kol ve bacaklaryla
"Zaporojets"la yaptmz saatlik seyahatin tam anlamyla zevkini karmt. Fakat
bizim ocuklarn bitmek tkenmek bilmeyen esprileri, btn rahatszl arkadaasna,
neeli glmelerle bertaraf etmiti.
Bizim "Zaporojets" konvoyun nnde patrtyla ilerliyordu. Andrey ayan
gaz pedaline direyerek ondan geriye kalan son gleri skp karmaya
alyordu. Sensei, byk aabeylerle beraber mesafe brakarak bizim
arkamzdan ilerliyordu. Nikolay Andreyevi'se tka basa dolmu arabasyla
acele etmeden Sensei'in arkasnda bir yerlerde direksiyon eviriyordu...
Sanrm konvoya rehberlik etmek Andreye az gelmi olacak ki, stne stlk
bir de can "Zaporojets"in bu otoyolda en "kyak" araba olduunu gstermek
istedi. Hz artrarak, gururla gsn kabartp, birbirinin ardnca arabalar
sollamaya balad. Kostik'se bu manevralar zaman akayla ha ekerek n
panele tutundu ve tm ileke otomobilcilerin "u dkntnn srcs" gibi
hasta bir insann elinden kurtulmalar iin dua okumaya balad.
Biz baya bir ileriye frlamtk. Otoyolun kenarnda kk bir ar yeri gzkt.
Tatyana uzaktan yerde duran sepetlerin iindeki ilekleri grnce, durmalar iin motor
grltsnn altnda ocuklara bard. Ve nihayet durduumuzda, Kostik rahat bir nefes
ald ve kendisinin de ifade ettii gibi "onu deta uskumru bal gibi iki bklm
soktuklar u konserve kutusundan" kmaya alt. Bizim kmamz iin Kostik tekrar
kendi koltuunu karmak zorunda kald. Tm ar bu komediyi izliyordu. Dahas
Kostik sonunda kapy kapattnda da onun zerindeki yan ayna kopup dverdi.
Andrey ona yle bir gzlerle bakt ki, sanki dieri onun en kutsal deerlerine sarkntlk
etmi gibiydi.
Senin var ya, hoca tokatyla, tekmesiyle suratna vurmak lzm! Kim byle at diye
kapatyor ya! Ben bu arabay gn toplamtm. Bu deerli bir antik eya lan! Onunla
bir kadn gibi zarif davranman gerekiyor...
Ve arkasndan da bu mevzuyla ilgili tam bir konferans ekti. ocuklar arya dalp
meyve semeye baladlar. Bense "Zaporojets"in yannda kalp dierlerini beklemeye
koyuldum. Bu zaman ocuklarla beraber Sensei yaklat. Onlar arabadan ktklarnda
tuhaf bir olay meydana geldi.
Siyah barts ve alamaktan kzarm gzleriyle u ana kadar ilgisizce kendi satt
maln yannda duran krk be yalarndaki bir kadn Sensei grdnde aceleyle kendi
177

meyvelerinin zerinden admn atarak bu hareketiyle de onlarn neredeyse hepsini


topran zerine datt. Sensei'e doru koarak onun ayaklarna dt ve gz yalaryla
alayp szlayarak rica etmeye balad:
Ne olursun Cebrail, benim olumdan mukayyet ol. imdi ben onsuz nasl yaarm!
Ltfen Cebrail, beni de onun yanna al. stemiyorum artk u lnet hayat, istemiyorum!
Tanrm, ac bana, oulcuumun yanna brak beni...
Bu zaman ben ok yaknda duruyordum. Ve ite burada ben Sensei'in gzlerinin nasl
deitiini grdm. Onlarda Sensei'in yz izgilerini deitiren bir tr parlt veya daha
dorusu yumuak, hafif bir k belirmiti. O anda ben "lotus ieimin" gl bir
biimde titremeye baladn hissettim. Ve bu tepi kuvveti kendi dncelerimden deil
fakat sanki Sensei'den kyormu gibiydi. O, kadnn zerine eilerek onu yerden
kaldrd.
Ayaa kalk, kadn, ok sessiz ve sakin bir sesle syledi ona.
Bana yle geldi ki sanki onun sesi de bambaka olmutu. Kadncaz
kalkmt ama dizlerini yerden kaldrmayp daha sessiz bir sesle doruca onun
gzlerine bakarak kendi ricasyla ilgili yalvarmaya devam ediyordu. Sensei
elini efkatle onun bana koyarak syledi:
Endie etme, kadn. Senin Nikolaa'nn her eyi iyi. O, mmin birisi, onunla artk
ilgilendiler.
Kadncaz ellerini ona doru uzatt. Gzleri bir tr umut ateiyle parldad,
yzyse tek bir rica yalvar ifadesiyle donakald:
Brak, brak beni onun yanna Cebrail...
Bylesine keder dolu kelimelerden benim vcudumun zerinden hatta souk
bir rperti dalgas geti. O anda Sensei'in yz hafif bir tr dumanla kapland
ve bu da onun ehresine daha bir gzellik veriyordu. Benim "lotus ieim"
daha da ok titremeye balad.
Herkesin kendi saati var. Senin daha Ksyua'dan mukayyet olman lzm.
Onun dnnde gezersin, ilk evld beklersin, bir hafta dadlk edersin.
Dokuzuncu gnndeyse kendi Nikolaa'nn yanna, onun ne kadar gzel bir
torununun olduunu anlatmak iin gideceksin, sakince syledi Sensei.
Sylenen her bir kelimeyle kadncazn gzleri daha da ok kl ve iyilik
dolu bir ifade alyordu. Onun yznde mutluluk gzyalar parlamt.
Kadncaz glckler yadryordu. Ve nasl teekkr edeceini bilemez bir
hlde o tekrar onun ayaklarna kapanmaya balad. Sensei'se onu yerden
kaldrmaya alyordu. Bu zaman yaknlkta satclk yapan nineler yetierek
onu yerden kaldrdlar ve kollarna girerek kasabaya doru gtrrken,
sylyorlard:
Maacm ne oldu, canm, hadi gidelim, eve gidelim...
Kadncaz duygulu bir yz ifadesiyle burnunun altndan bir eyler fsldaya fsldaya
ve srekli ha ekerek sakince gitmeye balad. Dier nineler onun etrafa salm
meyvelerini toplamaya baladlar. Tm bu olaylar hemen hemen bir dakika zarfnda
gereklemiti.
Bu zaman Nikolay Andreyevi de geldi. Ruslan ve Yura'yla beraber aceleyle bizim
"ta kesilmi" grubumuza yaklaarak o, ne olduunu haber ald.
Ya, ninelerden birisi kafay yedi, o zaman retmen'in yannda duran Jenka cevap
verdi. Gz yalaryla Sensei'in ayaklarna kapanp, bir eyler istiyordu...
Sensei'se tm bu olanlardan sonra sessizce sigarasn yakmt. Ve Nikolay Andreyevi
sormaya altnda da, konuyu gnlk eylere evirerek, ksaca cevap verdi:
178

Hayat bu, her ey olabilir.., insann derdi var.


Anlald... Peki siz ne diye burada mola verdiniz, planmzda yoktu ama? Kostik'e
sordu Nikolay Andreyevi.
Ya, ite u ileklerden almak istedik.
Bizim grubumuz bir kere daha Sensei'yle birlikte ary gezdik. Ve
olgunlam meyvelerden seen Sensei hepsi iin byk bir sepet satn ald.
ilei poete paketleyen memnun nine, irin bir dille konuuyordu:
Evltlarm, sizse darlmayn hi. Bu kadnn olu Nikolay'n araba kaza
geirmesinin zerinden bir ay bile gemedi. Onun biricik evld, umudu ve
desteiydi. Kocasysa oktan dnyasn deiti... Byle bir kahr ite. Daha
gencecikti onun oulcuu. Bir kz kald geriye, Oksana, be yalarnda... Zor
bir kaderi var Maa'nn. Kendi olunu neredeyse tek bana bytt, imdiyse
daha torununu da geliniyle beraber bytmek zorunda... Ve niye byle
yaptn da bir trl kafam almyor. Sanrm dertten kederden ok hlsiz
dt.
Evet, anlayla karlad Nikolay Andreyevi, stres sonras ruh hli... Stresler
daha bundan beter psikoloji bozukluklarna da neden olabilir. Bir keresine yle bir
olay olmutu...
Onun deneyimlerinden anlatt belgatli rneklerini dinledikten sonra
benim bilincim birazck sakinlemiti. "Evet ya, dndm ben, o zaman
nne kan kiinin zerine atlmas alacak bir ey deil"... On dakikalk
bir yolculuktan sonra artk ocuklar taze ilekten yiyerek, neeli neeli ondan
bundan konuuyorlard. Kostik'in anlatt yeni bir fkra zaman anszn benim
kafama dank etti. O an ben kesin olarak o kadnn mrldad szleri ve
Sensei'in cevaplarn hatrlayverdim. "Dur bakalm! Ama o kendi olunun
ismini sylememiti ki, dahas torununu isminiyse hi diline almamt.
Sensei'se aka isimlerini sayd: Nikolay, Ksyua diye". Bylesine bir
bulutan ilek az daha benim boazmda kalacakt. Ben hatta onu yeme
itahm bile kaybettim. "Yoksa..." Bylesine tahminlerimle Sensei'in yzn
hatrladmda benim "lotusum" tekrar titremeye ve vcuduma bir tr ho
duygular yaymaya balad. Ben fiziksel olarak yanmda Sensei'in varln
hissettim. Daha dorusu Sensei'in kendisinin deil de, fakat o anda ondan
kan o gcn varln. Ve ben kendimi o kadar iyi, o kadar rahat
hissetmitim ki sanki beni birileri yumuak yapraklaryla sarmalam
gibiydim. Bu huzurlu ruh hliyle ben uykuya daldm.

44

Birileri omzumu ekip durduktan sonra uykudan uyandm.


Uyan uykucu, geldik saylr, syledi Tatyana.
Geldiimiz durakta biz uyumu kol ve bacaklarmz hareket ettirdik. Havada denizin
ve ferahln kokusu hissediliyordu. Andrey, Viktor ve Volodya'yla beraber
"Zaporojets"in arzalanan motorunu onarmaya alrken biz de yaknlktaki yazlk
kafesinde biraz karnmz doyurduk.
Yarm saat sonra bizim konvoyumuz artk her tarafta ikolata gibi yanm
gzel vcutlaryla dertsiz tasasz insanlarn mayoda dolat tatil beldesine
179

giriyordu. Bizim konvoyun banda Sensei'in arabas ilerliyordu. Andrey'se


ayn anda gzleriyle hem etraf kolaan etmeye hem de trafik kurallarn ihll
etmemeye alrken bir trl yola konsantre olamyordu.
Pansiyonlardan birisinin yanndan geerken, Jenka camdan eliyle afilere
iaret etti. Orada kocaman, kaln harflerle yle yazlmt: "Uluslararas
dereceye sahip nl medyum, manel terapi uzman, khin, byc ve sihirbaz Vitaliy
Yakovlevi... shh ve ifac seanslarn yapyor. Seanslar her gn saat 20.00 de
balyor.
Peki, kim o? Tatyana'yla ben ocuklara sorduk.
Bilmiyorum ki, omuzlarn silkti Kostya.
Baksana, bu tesadfen u zerine kak yaptran "Neandertal adam" olmasn?
Hatrlyor musun?!
Ha, o tuhaf herif mi?! Olabilir. Onun da ismi, galiba Vitaliy Yakovlevi'ti. Nasl da
yceltiyordu kendisini... Kinatn ve cmle lemin Hkimi...
ocuklar amatayla o olay hatrlamaya ve "serseri khinin" marifetlerine gnlden
glmeye baladlar.
Bu zaman biz tatil beldesini arkada brakarak burnun zerine ktk. Burnun uzunluu
yaklak 12 kilometre civarndayd. Burada insansz blgelere girmek ve bizim
istediimiz gibi "vahi" hayat srmek iin araba en iyi vastalardan birisiydi. Anlalan
bu yrelerde byle macera dknlerinin says fazlayd nk buradan geen biricik
yolun ortasna boydan boya, galiba yerel makamlar tarafndan, kocaman bir boru
koyulmutu. Fakat hemencecik yaknlktaki allklarda ocuklar dnceli otomobil
srcleri tarafndan kendi kardeleri iin braklm iki tane geni tahta buldular. Bizim
srcler onlar borunun zerine koyarak aynen profesyonel dublrler gibi kendi
arabalarn kar tarafa geirdiler. Geri Nikolay Andreyevi'in rmorkuyla biraz
uramak zorunda kaldk.
Doann en gzel kelerinden birisine vardmzda biz bariz olarak "vahiler"
tarafndan defalarca "meskn klnm" bir yeri gzmze kestirdik. hmalci turistler
tarafndan arkada braklm plerin hepsini toplayp yaktktan sonra biz kampmz
kurmaya baladk. Sensei burada da yetenekli ve deneyimli bir ynetici olarak kendisini
gsterdi. O, kamp konumunun btn detaylarn, hatta olas frtnay bile hesaba katmt.
Tm ocuklar i bandaydlar ve byk bir evkle Sensei'e ve birbirlerine yardm
ediyorlard. Kostik'in eyalar gerekten de ie yaram, bizim kampmz rahat, konforlu
bir "kasabaya" dntrmt. Kostik de bunun altn izme frsatn karmayarak,
espriyle bu eyalardan dolay "sadist" Andrey'in tm yol boyunca kendisine "elektrik
sandalyesinde" ikence ettiini hatrlatp duruyordu. Biz Tatyana'yla beraber mutfakla
uramaya baladk. Yiyecekler iin bize zel bir adr kurduktan sonra, yemek
hazrlanmas iin de bir gaz oca ayrdlar.
Sonu olarak bizim kampmzda hayat tam hz kaynamaya balad. Artk
le yemeinden sonra doyasya denizde yzdkten sonra biz byk bir
memnuniyetle kendi vcutlarmz kzgn kumlarn zerinde stmaya
balamtk. Byk aabeyler ime botla denize aldlar. Nikolay
Andreyevi kitap okuyor, Sensei'se havluyla zerini rterek emsiyenin
glgesi altnda kestiriyordu. Bizse iskambil oynamaya karar verdik. Kostik de
bu arada hangi ktlarn ktn hatrlamaya ve kimde nelerin olabileceini
hesaplamaya alyordu ama bunu yapabilmek aslnda ok zordu nk ok fazla millet
vard ve biz iki deste ktla oynuyorduk. Sradaki kez baarszla urayan Kostik bu
sefer ktlarn emasn kendine zel bir tr aritmetik kullanarak hesaplamaya balad.
180

Byle karmak hesaplamalardan birisinde Kostik sanki kendisine arm gibi kalarn
yukar kaldrarak soruverdi:
Sensei, peki sizin aklnzda hesaplayabileceiniz en byk asal say hangisi?
Sensei gzlerini amadan cevap verdi:
Sana onu tam olarak m, yoksa ksaltlm olarak m syleyeyim?
Tabi ki, ksaltlm olarak.
2 zeri 13 466 917 eksi 1, sanki konu sradan arpm tablosundan gidiyormu gibi
alelde bir biimde syledi Sensei. Bu say yalnzca 1 e ve kendisine blnyor. Ve
sanrm bu aklmda hesaplayabildiim asal saylardan en by...
Kostik hayretle ona taraf dnd. Sonra o yeniden youn bir ekilde kendi kendine bir
eyler hesaplamaya balad. Sensei'se gzlerini aarak ekledi:
Ama eer sen benim zek katsaym hesaplamak istiyorsan, bouna urayorsun,
seninkinden ok daha dk.
Bu szlerden sonra Sensei dier brnn zerine dnerek tekrar uykuya dald. Kostik
hatta hafiften afallamt:
Ama da yapyor Sensei! Katsay olayn da nereden bildi? Sessiz dnyordum
oysa.
Evet, syledi Andrey, ve bu soru da onun hafzasnda cevabn beklerken
yallktan sararm bir beyaz hayal olarak kalmaya devam etti.
ocuklar glerek yeniden Kostik'i "salak" durumunda braktlar.
O akam yldzlarn altnda ve atein yan banda Sensei'in unutulmaz bir eyler
anlatacana dair bizim btn beklenti ve umutlarmz suya dmt. Akam
yemeinden hemen sonra Sensei uyumaya gitti, galiba biriken yorgunluk kendini
gstermiti. Bizse daha uzun bir sre atein banda oturuyor, dertsiz tasasz glyor ve
birbirimize deiik masallar anlatyorduk.

45

Sabahleyin saat yedi civarnda ben ok yaknlktaki martlarn tam boaz


pis pis barma seslerinden uyandm. Ve anlalan grltden dolay
adrlarnda kan ocuklarn konuma seslerini duydum. Stas uykulu bir sesle
Jenka'ya sylyordu:
Baksana, sabahn kr, Sensei'se artk balk avlyor. Merak ediyorum da,
deniz sahilinden, hem de oltayla ne yakalamaya alyor ki. Hadi gidip
bakalm.
Benim merakm tatl ryalarmdan ok daha glyd. Kendi adrmdan
kmak iin acele ettim. Sensei elindeki oltayla katlanr sandalyenin zerinde
huzurla oturuyordu. Yan bandaysa ierisinde yarsna kadar dolu sudan
baka bir ey bulunmayan litrelik bir kavanoz duruyordu. Birka mart
onun etrafnda dolap, fkeyle lk atyorlard. Biz yaklatmzda martlar
uarak, Sensei'in zerindeki havada asl kalp yukardan merakla bizi
izlemeye koyuldular.
Sensei, sen ne, martlar m besliyorsun? ii bo kavanoza bakan Stas
hafiften glmsedi.
Hayr ya, burada onlar bana balk avlamay retiyorlar, istifini
bozmayan Sensei cevap verdi.
181

Biz bunu bir espri gibi alglayp, gltk.


Bizi daha erken uyandrsaydn ya. Amz yanmza alrdk...
Ya, bir de u a ekmek var ya. Ben ylesine, canm balk orbas ekti.
Jenka glmek iin gsterili bir edayla bo olan kavanoza bakt, onu kta evirip
evirip, espriyle syledi:
Evet, bu balklardan koyu bir balk orbas olur.
Bu zaman zerimizden uan bir mart tam da Sensei'in ayaklarnn altna kk bir
balk drd. Hepimiz gltk.
Sensei, al sana balk ite! Hem de tam tamna orbalk, suyla dolu kavanoza bal
brakrken espriyle syledi Jenka.
Bu zaman Volodya'yla Viktor yaklatlar:
Glme var da, kavga yok, ne i?
Ya ite, Sensei kendi oltasyla hatta martlar bile kendisine acndrd, syledi
Jenka. Galiba onlar artk bu bo kavanoza bakmaktan bktlar.
Biz yeniden katla katla gltk. Sensei'se glmseyerek syledi:
O zaman bana en ok glen de hem orba iin hem de kebap iin bal
temizleyecek.
Biz kck baln paralara ayrlmas ve onu drt gzle bekleyen byk kalabaln
komik sahnesini gzmzn nnde canlandrdmzda hepten glmekten yuvarlanmaya
baladk. Sensei de bizimle birlikte gld ve arkasndansa konutu:
Tamam masalclar, ite karn...
O, bir ucu sandalyenin ayana balanm dier ucuysa denize giden kalnca
bir misinaya iaret etti. ocuklar ekmeye baladlar. Ve lstik sepetin
ierisinde her birisi 4 kilogram arlnda bir ift mersin balyla 8 tane
kocaman kalkan baln grdmzde hayretimize diyecek yoktu. Hepimiz
aknlkla birbirimizin suratna baktk ve neredeyse koro hlinde sorduk:
Ve hepsini de oltayla m?!
Sensei glmsedi:
Ne oltas ya. Sadece olarak erkenden kalktm. Bakyorum, balk ileme fabrikasndan
balklar alar boaltmaya gidiyorlar. Dndm ki oraya varana kadar, onlar tam da
geri dnyor olacaklar. Ve yle de oldu. Gittim, aldm ite... Oltayaysa bir kerecik
gelseydi bari, esefle yaknd retmen.
Balklar temizlemeye gtrdmzde, Jenka yar ciddi yar akayla Stas'a
syleyiverdi:
Aha, ok beklersin, gider o. Buradan balklk tesisine kadar yaya olarak yedi
kilometrelik bir yol.
Belki de arabayla girmitir, kendi versiyonumu teklif ettim ben.
Ne arabas ya. Birincisi araba bizim adrn yannda duruyor, kesin duyardk.
kincisiyse kumun zerinde iz bile yok.
Dier ocuklar uyanana kadar bu hikye gittike daha da ok gizemli
ayrntlarla zenginlemiti... Bugn Sensei'in morali baya bir harikayd.
Hafif bir kahvaltdan sonra o burnun ucuna kadar komay nerdi. Biz gnll
nbetiler olarak Kostik'le Tatyana'y ve tamamen le yemeinden mahrum
kalmamak iin bir de Nikolay Andreyevi'i arkamzda braktk.
Yol zerinde birka kere youn olarak kaslarmza yklenme egzersizleri
eliinde mola verdik. Yine de doada yaplan egzersizler, hem de bu
gzellikteki manzarada, havasz spor salonuyla mukayese bile edilemezdi.
Burada, nasl derler, ruh ve beden tek bir cokuyla bir araya geliyorlar.
182

Neredeyse en son noktaya kadar kotuumuzda biz martlarn gerek "ku


pazarn" grdk. Bizim grubumuz onlarn rahatn ok fazla bozmamak iin
deniz kenarnn kumsal eridine tutunarak kouyordu. Ne var ki martlarn
ounluu inatla lk atyor ve davet edilmemi misafirleri kendi
yuvalarndan uzaklatrmak iin zerimizde dnp duruyorlard.
Belli bir sre sonra bizim gzlerimizin nnde doann kendisi tarafndan
maharetle yaratlm en gzel manzaralarndan birisi almt. Burnun en u
noktasnda, kydan uzakta tek bir sra hlinde gelen dalgalar dikdrtgenler
grnm oluturarak buluuyorlard. Onlarn dalgal kenar izgilerini beyaz
deniz kp gzler nne seriyordu. Btn bu ba dndrc gzellik,
yumuak turkuazdan balayarak koyu mavisiyle bitene kadar, deniz suyunun
farkl renk tonlarnn olaan st bir ekilde parlamalaryla tamamlanyordu.
Gkyznn harikulde maviliiyse biricik solgun bulutcuuyla bu muazzam
manzarann emsalsiz aheserini yaratyordu.
Sensei, dinlenme iin bize on be dakika vererek kendisiyse Volodya'yla
beraber ky eridinin kenarnda "lotus" pozunda oturdular. Bizlerden bazlar,
ayn zamanda da ben, onu rnek almaya acele ederek yanlarna oturduk. Hafif
bir rzgr esiyordu. Sahil dalgalar, uzaktan yanklanan mart sesleriyle
tamamlanan melodik bir hrt oluturuyordu... Bilmem, bu ilh gzellii
seyretmekten miydi, veya Sensei'in aramzda bulunmasndan dolay myd,
yoksa her ikisinden dolay m, fakat benim "lotus ieim" belirgin olarak
kendi faaliyetini gstermeye, vcuduma bir tr tatl dalgalar yaymaya
balamt. Ksa bir sreliine bende yle sra d bir his ortaya kmt ki
sanki etrafm evreleyen btn bu gzelliin iinde zlm ve onun
ayrlmaz bir paras hline gelmi gibiydim. Bu duygu neredeyse bir anlkt,
ama unutulamayacak kadar ba dndrcyd. Bu huzurlu hli,
"toplanmamz" iln eden Sensei yarda kesti.
Gne artk bir hayli kavurmaya balamt. Ve Sensei de yolumuzu
"rahatlatmak" iin, belimize kadar suyun ierisinde koacamz syledi.
Bunun inanlmaz derecede zor olduu anlald. Volodya, Sensei'yle beraber
birbirlerini sollaya sollaya iki fze gibi ileriye frladlar. Bu da bizim
grubumuza iin kolayna kama frsatn vermiti: kimi dizine kadar,
kimileriyse hepten topuuna kadar suda kouyordu. Ve nihayet kampa
ulatmzda, ben de dhil olmakla bizzat iin kolayna kaanlar bitkin bir
hlde kumsaln zerine yldk. Sensei'le Volodya'ysa nereden aldklar
belirsiz gleriyle kendi cokun iyimserliklerini etrafa samaya devam
ediyorlard. Bu "maraton kousundan" sonra onlar bir de millete su topu
oynamay teklif ettiler. Ve, ne kadar tuhaf olsa da, byk aabeyler
memnuniyetle kabul ettiler. Geriye kalan "bitkin bedenler" ise ayaklarn
sryerek le yemeine yardm etmeye gittiler.
Mutfakta i grrken, ben Sensei'i gzlemliyordum. O da aynen dier tm
ocuklar gibi glyor, yaramazlk yapyor ve topun arkasndan koturuyordu.
O, kesinlikle hibir eyiyle onlardan ayrt edilmiyordu, onlar gibi gen,
kuvvetli, akac ve salam bir delikanlyd. Bir taraftan sradan bir insan...
Fakat burada bulunanlarn her birisi onda kendilerine zg bir gzellik,
ekicilik gryor ve basitliiyle olduu kadar, ayn zamanda da zarifliiyle
ba dndren noktalar buluyorlard. Onun Ruhu, bizim her birimizin kendi
bak as altnda, iimizdeki n krlma as altnda hayranlkla
183

seyrettii ok yzl bir elmas gibiydi deta. Fakat iin znde hi kimse sonuna
kadar ona nfus edemiyor, hi kimse O'nun gerekte kim olduunu anlayamyordu.
Sonunda ocuklar en kzgn len gneinde sakinletiklerinde, bizim kamp
pehlivan uykusuna dald. Ben saat drt civarnda uyanarak, bizim byk
topluluumuza tatl bir eyler hazrlamak iin bu arada Tatyana'y da drterek
uyandrdm Onunla birlikte adrmzdan ktmzda, ben Sensei'in Nikolay
Andreyevi'le beraber kumlarn zerinde oturarak bir eylerle ilgili sohbet
ettiklerini grdm. Sensei, kumdan kk tmsek dkerek bir eyler
aklyordu. Konutuktan sonra Nikolay Andreyevi ve Sensei kalkarak acele
etmeden bize doru yrmeye baladlar. Ve bu zaman birinci tmsek anszn
kprdad ve oradan nereden geldii belirsiz bir gvercin uuverdi. Ben kendi
gzlerime inanamayarak, beklenmedik bu eyden irkildim. Tatyana'ysa hepten
elindeki patatesi yere drerek, hayretten azn at. Bu zaman ikinci
tmsek de kprdad ve oradan da yine gvercin uuverdi. Sensei'yle Nikolay
Andreyevi'se sadece kaytszca dnp baktktan sonra hatta istiflerini bile
bozmadan kendi sohbetlerine devam ettiler. Ve burada nc tmsek de
kprdamaya balad. Ondansa darya... bir sere frlad. Benim korkudan
dilim dudam kurudu. Sere gvercinler gibi uup gitmeyerek, Sensei'in
peinden zplamaya balad. Bu ekilde onun nne kadar "koturan" sere
kanatlarn aarak bsbtn tylerini kabartt ve sanki bir eylere kzm gibi
yksek sesle cvldamaya balad. Sensei duraklayarak bu tylerini diken
diken etmi serenin gz pek cvltsn seyretti sonraysa tebessmle syledi:
Tamam, nasl istiyorsan, yle de olsun.
Bu szlerden sonra o tekrar serenin zerine ncekinden daha byk olacak
ekilde kumdan bir tepecik dkt. Ben merakmdan az daha atlyordum. Bir
sonraki an beni niha olarak sandalyeye iviledi. Sensei daha yeni
uzaklamt ki, tmsek kprdayverdi ve ierisinden hatr saylr byklkte
siyah bir aylak karak annda buruna doru uup gitti.
Bari teekkr etmek yok mu? hayretle kollarn am Sensei onun arkasnca bakt.
Neyse, her zamanki gibi...
Sensei umutsuzca elini sallayarak, sigara almak iin kendi adrna doru
yrd. Biz Tatyana'yla beraber ne l, ne de ki diri bir vaziyette
oturuyorduk. Ve Nikolay Andreyevi, Sensei'yle birlikte kumsala doru
uzaklarken ben aadaki konumay duydum:
Yani bu benim dncemin illzyonu muydu? mevzu sradan eylerden
gidiyormu gibi sakince sordu Nikolay Andreyevi.
Hayr. Bu ite tam olarak benim dncemin maddlemesiydi.
Peki neden o zaman benim denemelerim yalnzca halsinasyonla bitti?
nk senin kukularn vard. Maddletirmek iinse inan temizlii lzm. Buna
ulamaksa ok zor, zira en kk bir phe bile her eyi mahveder...
Rzgr esintisi Sensei'in szlerini benim duyma alanmn darsna alp gtrd. Ben
onun peinden gidip bu kadar ilgin konumay dinlemeyi ok istiyordum Fakat bu
zaman ok durumundan kan Tatyana, benim zaten allak bullak olmu kafama bir de
kendi izlenimlerinin sz yamurunu yadrmaya balad.

46

184

Artk akama doru byk aabeylerden birisi mizah elence akam


dzenlemeyi, gidip bugn kendisinin ilk seansn verecek olan "yce khin ve
bycnn" shh ifac seanslarn seyretmeyi nerdi. Geri yaya olarak
sekiz kilometre falan yrmek gerekecekti. Buna kalkmaya, Sensei ve
Nikolay Andreyevi'le birlikte bizim topluluun yalnzca yars cret etmiti.
Bense sadece kendim ve gnlm iin ilgin bir eyleri karmak
istemiyordum, zaten gnlm de daha denizde bulunduumuz ikinci
gnmze bakmayarak imdiden rengrenk sra d yazlarla dolup tayordu.
Akam saat sekizde biz artk ierisinde yetmi kadar insann topland yaz
sinemasndaki yerlerimizi almtk. Nikolay Andreyevi'in yanna kucandaki
yandaki bir erkek ocuuyla gen bir kadn oturmutu. Dier ocuklar
amatayla birbirlerini kovalayarak sralarn arasnda kouturuyorlard. Buysa
sakince annesinin dizlerinin zerinde oturuyordu. Ben ona eker ikram ettim.
Fakat bebein onu grmedii ortaya kt. Annesi, olunun gzlerinin
doutan grmediini syledi. Nikolay Andreyevi kadnla konumaya
balayarak kendisine zel baz meslek noktalar aa kavuturuyordu. Ve
ok gemeden kadncaz artk kendi hayat hikyesini ona anla tmaya
balamt. Meerse bu yavrucuk iki yalarnda geirmi olduu travmadan
sonra konuma yeteneini de kaybetmiti. Ondan baka kadnn tamamen
normal olan bir byk olu ve bir kz daha varm. Nikolay Andreyevi
kadncazn acsn paylaarak, ona bu alandaki en iyi tp uzmanlarnn
isimlerini ve adreslerini yazmaya balad. Kadncazsa sevinerek, yine de en
azndan seansa bouna gelmedik gibisinden espri yapt.
Bu zaman sahneye Vitaliy Yakovlevi kverdi. Biz kendimizi glmemek
iin zor tutmutuk nk bu gerekten de daha sonbahardayken onunla
tanmann "byk erefine" erdiimiz u "karnnn zerindeki kaklarn
khini ve bycs" olan adamd. imdi o ok daha edepli bir d grne
sahipti. Onun yz sinek kayd tra edilmi, salarysa zenle kesilmiti.
zerinde temiz, yazlk bir ceket vard. D grnnde gerekleen gze
arpan deiimlere ramen, marur baklar ve kibirli huylar aynen olduu
gibi kalmt.
Sahneye kan Vitaliy Yakovlevi "byl baklaryla" kalabala bir gz
gezdirdikten sonra kendi konferansna balad. Dolu dolu krk dakika boyunca
o geen sefer spor salonunda da anlatt ayn eylerden bahsediyordu,
yalnzca u farkla ki imdi o zerine kak asmyordu ve de onun nutku her
trl anlalmaz ezoterik szcklerle ve tp terimleriyle daha da bir
zenginlemiti. ddial bir biimde kollarn sallaya sallaya, gururla gsn
kabartp sahnenin zerinde geziniyordu. Ve en sonunda bitirdiinde,
kendisinin sayd hastalklardan eziyet eken insanlarn sahnenin yanna
yaklamalarn istedi.
Ve de onun sayd hastalklarn listesi, sanrm bizim evdeki "Salk
memurunun el kitab"ndaki hastalklarn hepsini, hem de ayn alfabe
sralamasna gre, kapsyordu.
Sahneye on be kadar insan yaklat. Kimi kalbinin hasta olduunu, kimileri
midesinin ardn, dieri tansiyonunun yksek olduunu, baka bir nineyse
ayaklarnda trofik lser yaralarnn olduunu sylyordu. Bizim kadncaz da
yavrusuyla beraber sahneye yaklamt. Bu zaman Nikolay Andreyevi,
185

insanlarn dertten her trl samala inanmaya hazr olduklarn, ne olduu


belirsiz eylere umut baladklar gibisinden zntsn dile getirdi.
Ve btn isteyenler sahnede toplandklarnda Vitaliy Yakovlevi youn bir
ekilde yukardan ellerini sallamaya ve "uzaysal akkansal" cinsten her
trl samal anlatmaya balad. Ve ite bu zaman ben byk aknlma
ramen kendi "lotus ieimin" tekrar gl bir ekilde titremeye baladn
hissettim. Ben sahneye bakyor ve sahiden de Vitaliy Yakovlevi'in tm u
samalklarnn m bende bu gelgit dalgalarn oluturduunu
anlayamyordum. Konsantre olunca ben btn bu titreimlerin sahneden deil
de arkadan, sa taraftan bir yerlerden ktn hissettim. Buysa ok daha tuhaft,
nk Sensei benim sol arka tarafmda oturmutu. Ben arkaya baktm fakat Sensei'i
yerinde gremedim. O zaman ben de dier tarafa, tahminlerime ve kendi
hislerime gre kaynan olmas gerektii yere doru baktm. Uzaktaki kede,
bo sralarn en sonunda konsantre olmu bir hlde sahne nin yannda duran
insanlara bakan Sensei'i otururken grdm. Geen her saniyeyle ben bu akm
gcnn arttn hissediyordum. Bedenimin zerinden artk ho hislerin
dalgalar yaylyordu. Fakat akm gittike iddetleniyordu.
Vitaliy Yakovlevi'in kelime saananda bir duraklama an meydana geldi.
Ve o anda gzleri grmeyen ocuk alak sesle fakat net bir ekilde telffuz
etti: "Anne!" Kadncaz gz yalarna boularak kendi yavrusunu kucaklad.
Bununla da dikkatleri kendi zerine ekmiti. Ve ite bu zaman tam bir
ajitasyon yaand. Baka bir kadn ba arsnn getiini sylyordu, dier
bir adamnsa midesi armyordu artk. Fakat herkesten fazla tiz sesiyle
baran nine, onun trofik lserlerinin gzlerinin nnde kurumaya baladn
anlatyordu. stelik, galiba kendisine inanmam olacak ki, karsna kan ilk
insana bunu gstermeye alyordu. Salonda oturan insanlarn ounluu
yerlerinden kalkarak sahneye doru kouturdular. Vitali Yakovlevi'in hatta
kendisi bile her taraftan yaan teekkrlerden, kendilerine ve yaknlarna
yardm ricalarndan afallayp kalmt. Bu zaman zarfndaysa Sensei salondaki
eski yerine geti.
Gen anne bebeini gsne basp, hkra hkra alarken kalabaln
iinden bir trl kamyordu nk bildiin izdiham yaanyor ve artk ona
hi kimse aldr etmiyordu. Nikolay Andreyevi ona yardmc olmak iin
acele etti. Sinema salonundan dar ktmzda biz kadncaz iskemlenin
zerine oturttuk. Nikolay Andreyevi onu sakinletirmeye balad. ocuk
annesinin yannda oturmuken onun alama sesini duyuyor ve kendi yaad
hislerden yzn ekitiyordu. Sensei onun karsnda melerek efkatle
kafasn okuyor ve burun altndan sessizce bir eyler sylyordu. ocuk
sakinleerek, dinlemeye balad. Sonraysa kendi uzun kirpikciklerini her
naslsa sk sk ap kapamaya balad... Ve bu zaman bebek, onun ban
okarken, bana gre, dorudan Sensei'in bileinde parlayan saatine bakt.
ocuk Sensei'in elini yakalayp minik elleriyle saate yaparak, onu karmaya
alt. Soru iaretiyle Sensei'in gzlerine bakarken, o ksa ama yeteri kadar
kapsaml bir kelime telffuz etti:
Ver!
Tm bu grdklerinden ocuun annesi baygnlk geirdi. Nikolay
Andreyevi ocuklarla beraber onu ayltmaya alrken, Sensei kendi saatini
kararak minie verdi ve bu arada tebessmle syledi:
186

Al, yavrucuk, hatra kalsn.


Dieri mutlu mutlu glmseyerek saatle dolamaya, onu irdelemeye ve
dayanklln test etmeye balad... Kadn kendisine geldiinde daha uzun
sre olunun gzlerinin aldna inanamyordu. Annesi ona antasnda olan
ne varsa veriyor ve dieri de bariz bir memnuniyetle onlar gzden geiriyor
ve cisimleri hemencecik hayal oyuncaklara dntryordu. Olunun
krlnn kaybolduuna yeteri kadar ikna olduktan sonra kadncaz
mutluluktan onu kucana sard ve Nikolay Andreyevi'le bizim hepimize
gstermi olduumuz yardmlarmzdan dolay teekkr ederek bu haberi
kocasna vermek iin kendi binalarna doru kat.
Kampmza geri dnerken Nikolay Andreyevi kendisini armaktan alamyordu:
u Vitaliy Yakovlevi kendi zrvalklaryla bylesine bir terapi sonucuna
ulaabilmek iin insanlarda bu kadar inanc nasl uyandra bildi ya! Zira ocuun kr
olduunu kendi gzlerimle grdm. Tamam, dierleri dzme kiiler olabilirdi. Ama bu
vak'ay benim kafam bir trl almyor ya!
Ben Senseie baktm. Onun ne cevap vereceini ok merak ediyordum. Sensei'se
sadece yar aka, yar ciddi bir sesle syledi:
Siz, sanrm onun konferansn dikkatle dinlemediniz. Gelecek sefer yannza
mutlaka bir bloknot alnz.
Yol zerinde biz akam ateimiz iin kuru dallardan topladk. Byk aabeylerse bir
zamanlar elektrik hatlar iin destek vazifesini grm yerde yuvarlanan yar rk ahap
bir direk buldular. Uzun szn ksas, Sensei'in gzel keyfine ve topladmz odun
ynna baknca, gece kendisinin uzun ve unutulmaz olacan vadediyordu.

47

Daha kampa dnerken yol stnde retmen'le Nikolay Andreyevi


arasnda ilgin bir konuma balamt. Psikoterapist tm olanlarn etkisi
altndayken Sensei'e sordu:
yi de, bykler telkin araclyla terapi etkilerine maruz kaldklarnda ksmen
hastaln gidi srecini yumuatabilirler. Oysa ocuklar?! Bu yalarda onlara sylediin
eyleri neredeyse anlamyorlar. Buradaysa sonular apak ortada. Bunun nasl
olabileceini sadece olarak aklm almyor! Zira eer yandaki kr bir ocuk gerekten
de grmeye baladysa o zaman demek ki mantken uzaktan tedavi gereini kabul etmek
gerekiyor.
Bunun gibi gereklerle btn insanlk tarihi dolup tayor, eer dikkatle
onu okursanz, glmseyerek ifade etti Sensei.
Evet, ama okumak baka, grmekse bambaka! Eer bu gerekten de
byleyse o zaman ben sahiden de hibir ey anlamyorum.
Bunu anlamada zor olan hibir ey yok, eer genel dnya tablosunun ve
insan vcudunun iin aslnda ne olduklarna dair btnsel bir gre sahipsen
tabi.
Peki, insan vcudu ne oluyor?
nsan vcudu, dier her bir madde gibi, boluktan ibaret. Bu, Tanr'nn dncesi
tarafndan yaratlm bir illzyon.

187

Siz, u aacn ve benim prensip olarak ayn eyler olduumuzu, nk boluktan


ibaret olduumuzu mu sylemek istiyorsunuz? byk bir aacn yanndan
geerken, yar aka, yar ciddi bir ekilde sordu Nikolay Andreyevi
Prensip olarak evet, glmsedi Sensei ve daha ciddi olarak ekledi:
nk sizin maddeleriniz ayn birincil enerji tarafndan oluturulmu, ama
sadece biim deitirmi ve deiik dalga durumlarna dntrlm.
Bundan dolay da maddesel zelliklerde farkllklar var. Bakn, eer yle
dnrsek, insan vcudu nelerden oluuyor? Vcut, bildiiniz gibi, organ
sistemlerinden, organlar dokulardan, dokular hcre gruplarndan
oluuyor. Hcrelerse, en basit kimyasal elementlerden. Hem de vcudun esas
ktlesini, neredeyse 98% ini, oksijen, karbon, nitrojen ve hidrojen
oluturuyor, geriye kalan 2% siyse dier kimyasal elementlerin payna
dyor.
Anlamadm, nasl yani? istemeden azmdan kardm ben.
Nasl m? rnein, senin 50 kg lk arlna den dalm emas yle
gzkecek, Sensei sanki bir eyleri deerlendiriyormu gibi birka saniye bedenime
bakt, arkasndansa syledi: Deiik izotop hlleriyle oksijen 30,481 kg,
karbon izotoplar 11,537 kg, hidrojen izotoplar 5,01 kg ve nitrojen
izotoplar 1,35 kg. Yani toplam olarak 48,378 kg. Dier tm elementleriyse
saymayacam artk, nk orada her birisinin hesab gramla gidiyor.
Ksacas, onlarn payna toplam arln 1,622 kg lk bir ksm geliyor...
Ama eer daha kesin olarak bir de sindirilmemi olanlar oraya eklersek, yani
senin vcudunun kimyasal reaksiyonlarna girmemi dondurma kalntlarn,
eker ve iecekleri, o zaman... sonuta senin vcudunun arl toplamda 50
kg 625 gram olacaktr.
Ben, yalnz tek bir bakla vcuduma dair bu "sr'at" hesaplamalarndan
sadece olarak afallamtm. Benim maddemin yaps hakknda hibir zaman
byle dnmemitim. Bu zaman zarfndaysa Sensei, Nikolay Andreyevi'e
hitaben devam ediyordu:
te, peki bizim kimyasal elementlerimiz ne oluyor? Hcreleri oluturan
ve kendi biyofiziksel yasalarna gre varlklarn srdren molekller oluyor.
Dikkat edin, molekllerin etrafnda da boluk bulunuyor. Daha da derinlere
iniyoruz. Molekller, yine aralarnda boluun bulunduu atomlardan
oluuyorlar. Atomlarsa ekirdekten ve onun etrafnda dnen elektronlardan
oluuyor, onlarn arasnda da yine boluk var. Atom ekirdei yine temel yap
talarndan; proton ve ntronlardan oluuyor, onlarn arasnda da boluk
hkim. Hemen belirtelim, herhangi bir kimyasal elementin deiik biimlere
sahip olmas atom ekirdeindeki ntron saysyla belirleniyor, yani izotopluk
zelliine sahip. Atom ekirdeini oluturan protonlar ve ntronlar da yine
daha kk paracklardan oluuyorlar. Ve dikkat edin, fizikiler her
defasnda yeni bir adm attklarnda, onlara yeni bir bilgi seviyesi alyor ve
onlarn koullu snrlarn kavramann sonsuz ufuklarnn tesine ekiyor.
Sadece olarak insann mikroskopu gelitirmeye ne kadar gc yettiyse, bir o
kadar da mikro lemin doasn kavrama frsat elde etti. Ben daha da ileriye
giderek neyin neye blndn bir bir saymayacam, fakat sonu itibaryla
blnmeler iinden her eyin doduu mutlak bolukta son buluyor. O, her
yerde vardr, mikro lemde de ve makro lemde de. Ve bu da, btn deiik enerji
biimlerinin karlkl etkileimlerinin ve bunun karlnda da onlardan meydana gelen
188

maddenin ortak bileke alann oluturan ve Po enerjisi olarak isimlendirilen saf enerjidir.
Bu yzden de Tanr'nn her yerde var olduu syleniyor. Bizzat Po enerjisinin
itepileri, madd zaman ve mekn erisini deitiren dalgalar douruyorlar.
Yani her bir madde kendi mahiyetinin derinliinde belirli eit dalgalarn
toplamndan oluuyor ve dalga doas yasalarna gre varln srdryor.
te bu yeni bir ey, dnceli dnceli syledi Nikolay Andreyevi.
Hi de deil, itiraz etti retmen. Buna, iyice unutulmu eski bir ey,
sylersek daha doru olur. Maddenin yce boluktan, "dao"dan doduu
gerei daha drt bin yl nce Hint filozoflar ve neredeyse iki buuk bin yl
nce de inli bilgeler tarafndan bilinen bir eydi. Siz onlarn eserlerini
okuyun bir. Onlar ak bir biimde mutlak boluu rzgrsz bir gln
przsz yzeyi gibi hayal ediyorlard. Boluktan meydana gelen madde
paracysa rzgrn etkisiyle gln yzeyinde oluan krklklarla
karlatrlyordu.
Peki, o zaman ''rzgr'' ne anlamna geliyor? merak etti Nikolay Andreyevi.
"Rzgr" u durumda, ilh varlk anlamna, onunla her eyi yaratt ve yok ettii
Tanr'nn dncesi anlamna geliyor. Ve ite bizim ruhumuz da tam olarak bu kudretli
gcn bir paras oluyor ve birincil enerji Po'yu ynetebilme olanana sahip. Bu yzden
de eer insan kendi bilinciyle ruhunu kavrayarak onunla bir btn olarak birleebilirse,
onun olanaklar da aynen bilgisi gibi snrsz bir hle geliyor.
Yine de yeni bir ey, en azndan benim iin, glmseyerek telffuz etti
"bizim grubun saduyusu".
Bu zaman biz kampmza ulatk. Kampta kalan ocuklar bize ikram etmek
iin piirdikleri ve az daha beklemekten vazgeecekleri mersin bal
kebaplarn imdiden itahla yutuyorlard. ahidi olduumuz olaylarla ilgili
izlenimlerimizi paylatktan ve hep beraber itahla ak havada akam
yemeimizi yedikten sonra biz nmzdeki sohbetin heyecanl beklentisiyle
atein evresinde oturduk. Nikolay Andreyevi onu endielendiren konuya
dnmek iin acele etti:
O zaman btn dnyann, illzyondan baka bir ey olmad m ortaya kyor?
Tamamen doru.
Ama o zaman neden her eyi bu kadar gereki hissediyoruz, dokunabiliyor, test
edebiliyoruz, yani duyu organlarmz kullanarak, rnein u ubuun bir boluk ve
illzyon deil de ubuk olduuna ikna olabiliriz.
nk bizim beynimiz doutan bu gereklii alglama frekansna ayarlanm. Fakat
bu, onun imknlarnn bu frekansla snrland anlamna gelmiyor. Onun iine farkl
farkl programlar yerletirilmi. Ve eer alglama frekansn deitirirsek, etrafmz
kuatan btn dnya da deimi olur.
Nasl yani? anlayamad Nikolay Andreyevi.
Basit olarak. Hadi gelin insan beyninin ne olduunu bir gzden geirelim. Prensip
olarak merkez sinir sistemi, deiik genlikteki dalgalarn ve bunlara karlk gelen
frekans zelliklerinin alcs ileticisi konumundaki kendine zg bir "cihaz" grevini
oynuyor. Bildiiniz gibi, beynin yapsal ilevsel organizasyonunun en nemli
unsurlarndan birisini merkez sinir sisteminin zerilerine kurulduu nronlar
ve gliyal hcreler oluturuyor. Nron, dier hcrelerden farkl bir yetenee
sahip olup, eylem potansiyelini retme ve bu potansiyeli uzak mesafelere
iletme zelliine sahiptir. Bu zel hcre birka farkl duruma(durgun hl ve
deiik frekanslarda uyarlm bir sra hller) sahip karmak bir yapdan
189

oluuyor ve bu da esasl olarak onun bilgi kapasitesini artryor. Uyaryla


ilgili bilgi sinir hcresi tarafndan, ksa bir zaman aralnda ortalanarak,
eylem potansiyeli frekans eklinde ifreleniyor. Yani bir btn olarak beynin
ilevi, frekans "diline" sahip bir bilgisel ynetim mekanizmasnn
almasndan ibaret. Dolaysyla da psiik bnyenin bilin st ve bilinalt
srelerinin yansmalar nron snf frekanslar dzeyinde gerekleiyor.
Bilin hlini deitirme durumunda, rnein, u meditasyonlar, manev
uygulamalar zaman, itepilerin frekans da deiiyor ve bu da genel olarak
arkasndan vcudun molekler yapsnn deiimine neden oluyor. Yani insan
tamamen farkl bir gerekliin frekansna ayarlanyor ve bu yzden bu dnyay en aa
dzeydeki illzyon olarak alglamaya balyor... yle bir deyim vardr: "Bilgeye,
Hayatn ne olduuyla ilgili sorduklarnda, o cevap verdi: `Onu yaayan birisi iin, alay
konusu bir ey`". Ve bu da kesinlikle adil bir yant.
Madde ierisinde batm birisi, madd dnyann dncelerini taknt hline getirmi
bir insan, kendi alglamasnda ar kstl oluyor. Kendiniz yarglaynz. O, etrafn
evreleyen dnyayla ilgili bilgileri, doutan belirli bir hayvan balangca zg alglama
frekansnda bulunan beyni araclyla alyor. Dolaysyla da bu beyin, herhangi bir dier
hayvandaki gibi, bilgileri duyu organlar araclyla alglyor. Ve geri insan
elektromanyetik titreimlerin, en deiik zellik ve parametrelere sahip frekanslarn
okyanusu tarafndan kuatlm olmasna ramen, ortaya kan ey, o btn bu eitliliin
ierisinde kck bir damlay alglyor sadece. Esas bilgi akm onda grme kanal
araclyla gidiyor, onun da gzle grlen tayf blgesi, boyu 400 den 700 nanometreye
kadar olan elektromanyetik dalgalardan oluuyor. Bu tayfn snrlar dnda bulunan
hibir eyi insan grmyor, dolaysyla da bu genliin tesinde bulunan gereklik insan
beyninde kendi yansmasn bulmam oluyor. Ayn ey insann 20 hertz, 18 kilohertz
genlii aralnda duyduu sesler konusunda da geerli.
Neden dolay meditasyonlar ve manev uygulamalar her zaman insanla veriliyordu
ve prensip olarak da hibir zaman bir sr olmamlard? nk onlar insanlar iin
tamamen farkl bir dnyay, Tanr'nn gerek dnyasn ayor ve buna karlk da ruhun
geliiminde yeni bir evre oluturuyorlard.
Bu yzden de insan ok ilgin bir varlk, o, hayvan olarak douyor fakat tek bir
hayat boyunca dncesinin gc onu Tanr'ya yakn bir Varla dntrebilir. Ve
de en artc olan ey de, ona kendi bireysel geliiminde seim zgrlnn
verilmi olmas... Dncenin gc; bu hakikaten de Tanr'nn emsalsiz olarak
yaratt bir ey. Daha Sanskritede yazlm yle ok eski bir deyim var:
"Tanr minerallerde uyuyor,
Bitkilerde uyanyor,
Hayvanlarda hareket ediyor,
Ve... insanda dnyor".
Peki, sinir tepisinin ortaya kmasnn, yani dncenin domasnn birincil nedeni
nedir? merak etti Nikolay Andreyevi.
Hep ayn Po enerjisi. Bizzat o itepiyi oluturan ilk neden oluyor.
Ama eer Po enerjisi ilh bir enerjiyse ve ayn zamanda da herhangi bir dncenin
ortaya kma sebebiyse, o zaman kt dncelere, nasl derler, hayvan balangtan
kan dncelere ne demeli?
Onlarn ayn kkene sahip olmadklarn size kim syledi. Hayvan
balang tarafndan doan dnceler Lucifer tarafndan ynetiliyor. O ise
Tanr'nn en vefal ve en sadk hizmetisidir zaten. O, bu dncelerin
190

sayesinde sizin hakik inancnz deneyecek deiik dayankllk testlerine


itiyor. O, sizi ktlkle batan kartp, iyilii tanmanz istiyor. Fakat siz
kendi seiminizde zgrsnz, yine tekrar ediyorum, zgrsnz! Siz bu
dnceleri harekete geme niteliinde rehber olarak alglayabilir veyahut da
onlar reddederek ruhunuzdan kan iyi dncelere doru dn
yapabilirsiniz. Yani siz hangi dnceleri alglarsanz, sizin gzlemci
bilinciniz neyi seerse, siz de iin aslnda o olursunuz.
Peki, ruh nedir? Bu da m enerji? sordu Viktor.
Evet. Bu ilh bir enerjidir, kendi iimizde Tanr'nn bir parasdr. En
nemlisi, btn u yeniden domalarn, tm u geimsizliklerin, bizde ortaya
kan herhangi bir sorunun olma nedeni, bizim madd bir bedende
bulunmamzdan ve 99,9% madd bedenimize bal olmamzdan dolaydr. Ama
eer biz en azndan yzde bir ksm kadar bundan kurtulup ruhumuza dalarsak, o zaman
biz sonsuzluu ve her eye yeten gc elde etmi oluyoruz. nemli olan, iimizdeki
Muhafz yarp geerek ruhumuzun "kapsna" ulamak. nk her eyi yaratan ve
Po enerjisine komuta etme yetisine sahip gerek g, Ak'n gc bizzat ruhumuzda
sakldr. Btn temel enerjiler onun zerine dayanyor. nk gerek dnyada var
olan ey bir tek Aktr . Ktlkse olgunlamam ruhun terbiye edilmesi iin bir
illzyon olan insanlk dnyasnda var yalnzca. Bu yzden de kendi iinde deiik
titreimleri deil fakat bizzat daim bir Sevgi ve iyilik frekansn biimlendirmek
ok nemli.
ok ilgin, dnceli dnceli konumaya balad Nikolay Andreyevi. O
zaman iin aslnda insan, dalga doasna sahip bir varlk m oluyor.
ok doru, stelik hem manev planda hem de fiziksel olarak.
Fiziksel olaraksa, bu nasl oluyor? sordu Viktor.
Nasl m? nsan organizmasnda sinir sistemi, dolam sistemi ve endokrin
sistemleriyle eit seviyede fizyolojik sreleri yneten bir haberleme a vardr. Yani
insan sanki, zerilerinden mikro dalga genliindeki biyonlarn yardmyla nemli
bilgilerin iletildii dalga klavuzlar tarafndan nfuz edilmi durumda. Btn bunlar da
doal olarak Dnyann manyetik alanyla, uzay nlar vesaireyle karlkl etkileim
ierisinde bulunuyor. Fakat i urasnda ki, organizma iin bilgisel fonksiyonu yalnzca
zayf alanlar tayor. Aksi takdirde hcrelerde koruma mekanizmas almaya balyor
ve onlar bilgiyi kabul etmiyorlar.
Peki, bizim vcudumuza mahsus alanlar hangileri? merak etti Kostik.
Ya, her eitten var. Mesel, deiik genlikteki elektromanyetik nmlar,
elektrik alanlar, manyetik alan... Akustik yaylmlar, yani organizmadan
kan deiik trl sesler. Kimyasal salglar, bunlar da koullu olarak
kimyasal alan diye isimlendirebiliriz ve imdi saymann bir anlam olmad
bir sr daha.
Niye sordum biliyor musunuz, devam ediyordu Kostya. Geenlerde
toprak fal sanatyla ilgili bir kitap okumutum. Kitabn ad, e... ey...
geomansi, ite. Neyse, eski Hindistan'da, eski in'de ve antik Msr'da onu
kullanyorlarm. te o kitapta, gya insann gelecekle ilgili haberleri ald
belli bir alann var olduundan bahsediliyor. Dediklerine gre, eski a
khinleri bu bilgileri almak iin bir tr zel bilin durumuna giriyorlarm.
Bu gerekten de yle. Bilgisini kullandklar ve hl da kullanmaya
devam ettikleri bu alan gnmzde de varln srdryor. Bu bilin
durumuna girebilmeye msaade eden belirli teknikler mevcut. Fakat zihinsel
191

almalarla youn olarak uraan sradan insanlar da, bir kural olarak,
uykudayken veyahut da derin bir konsantrasyon hlindeyken, yani beyin
yabanc dncelere kar kapalyken, anden bu bilin durumuna girme
yeteneine sahipler... Bu bilgiler yalnzca gemi veya imdiki zamanla ve
bir de kesin bilimlerle ilgili olduklar srece gerekleri yanstyor. Gelecekle
ilgili olaraksa, rnein btn insanlkla veya herhangi bir somut kiiyle ilgili
olduundaysa istikrarl olmuyor. nk gelecek, insann kiisel bireysel
seimine veya insanlarn kolektif seimlerine bal bir ey.
Nasl yani?
Basit olarak. Eer, rnein, bir insan dhilen deiiyorsa, o zaman onun
seimine karlk olarak da btn hayat, dolaysyla da gelecei deimi
oluyor. Bunlar doann doal yasalar. Zira alglama frekansnn deimesi
insan tamamen yeni bir dalgaya, yani baka bir "gereklie" ayarlyor. Ayn
ey toplu olarak insanlk iin de geerli. Eer toplumun hayata kar olan
tutumu, manev ve hayvan balanglar arasndaki dengesi deiiyorsa, buna
karlk olarak da onlarn toplam enerji frekans deimi oluyor, dolaysyla
da gelecei. Bu yzden de insan ve toplum olarak insanlk kendi seimiyle
kendi olas geleceini belirlemi oluyor, hem de gn gnne.
Peki, o zaman khinler gelecekten nasl haber veriyorlar?
Eer fark ettiysen, byk khinler kendi kehanetlerini ifreli bir biimde, ift anlaml
olarak yapyorlard. Onlarn ounluu yanlm, ounluu da nemli olaylardan sz
etmemilerdi. nk gelecek deikendir ve o, zaman ve mekn ierisinde pek ok
varyasyon hlinde mevcudiyetini srdryor. Peygamberler, bu bilginin taycs olan
dalgann frekansna ayarlayabiliyorlard kendilerini. Fakat onlar haberleri yalnzca nfuz
edebildikleri o gereklikten alyorlard.
Peki, ya kiisel kehanetler?
Bir insanla ilgili yaplan kehanetler, bu insann bilincinin u anda bulunduu
dalgann zerine dayal. Ve eer insan iinden kkl bir biimde deimezse,
onlar da aynen bu dalgada programlandklar gibi hayata geeceklerdir.
Biz atein yan banda oturuyor, hayranlkla Sensei'in anlattklarn dinliyorduk.
Gkyznde oktan artk parlak yldzlar yanyor, denizse uyumlu bir ekilde duraklama
anlarn tamamlayarak, kyya vuran dalgalarn hafif hrtsnn melodik sesiyle
kulaklarmz okuyordu. Uzakta giden byk bir vapurun ok saydaki klar
gzkmeye balad.
Vay canna, u gzellie bak! onu gren Ruslan, lk att. Bakn, ne kadar da
kocaman. imdi onun zerinde fiyakayla gezebilseydik keke.
Herkes o tarafa doru dnd.
Ya, ya. Kei can havlinde, kasap et derdinde, srtarak syledi Jenka. Git, git,
fiyakayla gezersin. Bak, "Titanik" bundan da bykt, ama ne oldu, mekn cennet oldu.
Ya, ben ylesine syledim, kalabaln glmeleri altnda Ruslan akayla
kendisini aklamaya balad.
Bu arada, "Titanik" konusundaysa. Burada da bir eyler ters gibime geliyor,
syledi Nikolay Andreyevi. Okuduuma gre, o zaman "Titanik"in zerinde
Amenhotep'in firavunluk yapt devirlerde yaam ve iinde vcudunun iyi bir ekilde
muhafaza edildii Msrl khin rahibeye ait bir lhit tayorlarm. Dediklerine gre,
mumya lnetliymi. Onu 1895 ylndaki kazlarda bulmular. Ve de 1896 dan 1900 e
kadar bu kazlara katlan herkes lm. Hayatta kalan bir tek bu projeyi yneten Lord
Canterville olmu. te, bizzat bu Lord da mumyaya "Titanik"te elik ederek khinin
192

vcudunu Los Angeles'taki arkeolojik bulgular sergisinde sergilemeye hazrlanyormu.


En ilgin olanysa, mumyay geminin ambarna deil de yolcularn daha rahat bir ekilde
grmeleri iin kaptan kprsnn yaknlnda bulunan bir kamaraya yerletirmiler.
Sonralarysa yaplan resm incelemelerde buz dayla arpma faciasnn sebebini "kt
gemicilik" olarak tespit etmiler. Byle bir rastlant nasl sizin iin?
Bu daha ne ki, sigarasn ien Sensei syledi. En artc olan ey, "Titanik"in
batmasyla ilgili, insanlarn daha faciadan 16 yl nce uyarlm olmalar.
Hangi anlamda? ilgilendi Stas.
Dpedz anlamnda. 1896 senesinde ngiltere'de Morgan Robertson'un
"Bouna" adl bir kitab kyor ve bu kitapta "Titan" isimli kocaman yolcu
gemisinin batmas ayrntl bir ekilde tasvir ediliyordu. O, doru bir ekilde
kazann gerekleecei zaman, yerini ve sebebini gstermiti, yani 1912 ci
yl, Atlantik okyanusu, ngiltere'den Amerika'ya yolculuk yaparken, souk bir
nisan gecesinde gemi kocaman bir buz dana arpyor, insanlar lyor.
Dahas, Robertson hatta doru olarak yolcu saysn 2000 olarak gstermiti,
bu da "Titanik"teki yolcu saysna karlk geliyordu. stelik geminin btn
zelliklerini ve parametrelerini de belirtmiti ve bunlar da "Titanik"in
zellikleriyle st ste geliyor. ok az bir farkllkla. rnein, geminin
uzunluunu 243 m olarak gstermi, "Titanik"teyse bu 268 m; toniltosu 70
bin ton, gereindeyse 66 bin ton; arpma anndaki hz 25 deniz mili,
dierindeyse 22 deniz mili. Geriye kalan her ey: 4 baca, 3 pervane vesaire
hepsi nceden grlmt... Eer insanlar en azndan birazck daha anlayl
olsalard, o kadar millet hayatn kaybetmezdi.
Evet, hatrladm, bu olaan st kehanetle ilgili ben de okumutum,
belirtti Nikolay Andreyevi. Ama msaadenizle, bu bir fantezi yazaryd ve
stelik de hi kimse tarafndan tannmam birisi. Ve kitab da sonrasnda hi
baslmad ki. nsanlar nasl bilebilirlerdi? Eer o gerekten de ne zamansa
bunun olacan yazsayd, yani bunu kehanet olarak bildirseydi, bence bu
insanlarn dikkatinden kamazd. Oysa kendi romann fantezi olarak
isimlendirdi.
Konu ne biliyor musun. nsan saf bilgiler alyor. Fakat kendisini
aptallarn infazndan korumak iin kitaplarn fantezi rn olarak
isimlendiriyor. Bu akll insanlar iin, onu anlayabilecek olanlar iin olan bir
fanteziydi. Sonu olarak, her ey olup bittiinde, onu herkes, ayn zamanda
aptallar da anlamaya balyor. Fakat aklllar daha o zamanlar anlayabilir ve
bu "fanteziden" hakikat zerresini karabilirlerdi.
Yani ksacas, siz bu kitab okuyan akll insann hibir zaman "Titanik"e bilet
almayacan sylemek istiyorsunuz.
ok doru... Ve bu sadece u kitapla ilgili bir ey deil. Siz bir fantezi okuyun hele.
Btn fantezi edebiyat, akll fantezi ve bykler iin masallar olmak zere ikiye
blnyor, sadece ona masal demek uygun gelmiyor, bu yzden de "fantezi" diye
yazyorlar. te, akll fantezi yazarlar sadece olarak bilgiyi deiik gerekliklerin zaman
seviyelerinden indiriyorlar ve bu gelecek de belirli dalga koullarnn birlemesi sonucu
pekl gerekleebilir. Yani onlar bilgileri alyor ve onlar tarif ediyorlar. Buysa kendi
srasnda bu kitab okumu akll insan kardan gelen olaylar karsnda psikolojik
olarak hazrlyor; hzla deien hayat artlarnda yn bulmaya olanak salayan ok
boyutlu dnce alkanlklarn biimlendiriyor. Btn bunlar, bilinci etraf lemin
alglamasnda nitelike yeni bir sraya hazrlarken, yalnzca onun adaptasyon genliini
193

genilendirmekle kalmayp fakat hem de insann kendisinin dhil deiimi iin n


koullar oluturuyor, yani ksacas, dier bir "yeni gereklik" dalgasna geiinin n
koullarn.
En azndan Herbert Wells'in kitaplarn hatrlarsanz, gelecekteki bilim teknik
geliimini doru olarak belirlemi ve insanl buna hazrlamt. Veya Jules Verne'i, kim
ki hakikaten de sonrasnda gerekleen bir sr bulu ve keifleri nceden sylemiti.
Veya zel olarak, Aleksey Tolstoy'un 1925 1926 yllarnda yazd ve hemen hemen
lzeri anlatt "Mhendis Garin'in Hiperboloidi" adl kitabn gtrn. Geri lzer ilk
defa olarak ancak 1960 senesinde bulunmutu. Ya, Aleksandr Belyaev'in kitaplar!
Mesel, onun 1936 ylnda yazd "Yldz KETs" adl roman, pratik olarak uzaycln
geliim yollaryla ilgili gerek kehanetler ieriyordu. Ve bu rneklerden bir sr var...
Peki ya, van Yefremov, Isaac Asimov, Ray Bradbury, Arthur Clarke, Aleksandr
Kazantsev, Stanislaw Lem gibi yazarlarn kitaplarnda ne kadar da ok hakikat zerreleri
bulunuyor... Ve akll okuru kardan gelen olaylara hazrlayacak onlar gibi yetenekli
insanlarn says yeteri kadar fazla. Fakat onlar kendi kitaplarn fantezi janrnda yazmak
zorundalar: zira akll olan zaten anlayacaktr, fakat buna karlk aptal olan da
darlmayacaktr.
Nikolay Andreyevi hafiften glmsedi:
Biliyor musunuz, eer sonuna kadar samimi olmak gerekirse, ben de her
zaman fanteziye kar baya bir n yargl davranyordum, sizin de dediiniz
gibi, sanki bykler iin olan masal gibi. Fakat bir keresinde dergilerden
birisinde, John Kennedy'nin cumhurbakan olduu zamanlarda kendi
danmanlarnn grubuna olas gelecein "senaryo" tahminleri iin birka
fantezi yazarn davet ettiiyle ilgili bir yaz okumutum. Orada hem de
dnya apnda nl baz yetenekli bilim adamlarnn hobisinin fantezi
trnden kitaplar okumak olduundan bahsediliyordu. Ve de birok bilimsel
terimin bize bizzat fantezi eserlerinden geldiinden. Bu da beni, gerei
sylemek gerekirse, artmt.
Bu doal bir ey. Anlyor musun, insan kendisini kitaba verdii zaman, o sanki onun
dnyasyla yaamaya balyor, yani yazarn bulunduu o alglama frekansna ayarlyor
kendisini. Ve ite burada okurda olaan st bir fenomen gerekleebilir; beyin
etkinliinin kendine zg an bir patlamas olabilir. Bunun adn nasl isterseniz yle de
koyun: fikir retimi, bilinaltnn aydnlanmas veya sizin iinize nasl gelirse. Fakat
bizzat bu patlama, bu kitapta karlk gelen alglama frekansna ksa sreli geiin kendisi
oluyor ve hafza da bunu tespit ediyor. Sonrasndaysa, sahibi olduu kiisel bilgi ve
deneyimlere dayanarak karlk gelen fikirler douyor. Bu yzden de kendilerini ve onlar
evreleyen dnyay tanmaya can atan bir ok sradan insanlar, politikaclar ve de bilim
adamlar, yeni fikirleri ve gelecek bulular srf kitaplardan ve ayn zamanda da
gereklememi gereklerin kendine zg bir veri taban durumunda olan bu fantezi
eserlerden alyorlar. stelik u hafzadan "su yzne kmalar" istenilen biimde ve
istenilen anda gerekleebilir, hemen okuma annda veya ryasnda grebilir veya
sonradan anszn aklna gelebilir...
Biz biraz suskun kaldk. Ate yanan dallarn sessiz trtsyla etraf
aydnlatyordu. Onun alevleri, canl gzelliinin gizemi ve sat nlarn
parlak renk geileriyle byleyerek hayran brakyordu. Hatta yldzlarn
bile bizim sohbetimize kulak misafiri olmak iin deta gkyznden aaya
indikleri doann bu gzeller gzeli kesinin kucanda, ylece sonsuzlua

194

kadar oturmak ve Sensei'in bitmek tkenmek bilmeyen ilgin hikyelerini


dinleyesin geliyordu.
Merak ediyorum da, peki ya haberci ryalar var m? yeniden konutu Nikolay
Andreyevi. Yoksa bu sadece gelecek olaylar tahmin niteliinde psiik bnyenin bir
almas m oluyor.
Haberci ryalar, phesiz ki, vardr. Sadece olarak eer insann yeteri kadar kiisel
manev gc varsa veyahut da o byk Akn gcyle birilerine balysa, onun beyni
anszn kardan gelen olaylarla akan o frekans seviyesine kabilir. O, bu haberleri
ryasnda, sanki "dorudan", analizi atlayarak kabul ediyor. Fakat sonrasnda onun
psiik bnyesi bu verileri sunarken bilgilerin ilenmesinde dolaysz olarak itirak ediyor.
Bu yzden de biz olaylar saf hlleriyle deil de, fakat bizim duygularmz, endielerimiz,
eski izlenimlerimiz, hayallerimiz vesairenin zerinden yorumlanm olarak grebiliyoruz.
Biliyor musunuz, ne zamansa ben de gerek bir rya grmtm, Stas kendi
bandan geen bir olay anlatmaya balad.
Biz daha uzun sre bu dnyann deiik gariplikleri ve artc olaylaryla
ilgili konuuyor, bunlarla balantl hikyeler hatrlyor ve Sensei'in gizemli
insan psikolojisi ve onun snrsz imknlaryla ilgili anlatt basit ve basit
olduu kadar da sra d rivayetlerini dinliyorduk. Ve ancak sabaha karn,
gkyznde afak belirmeye balad zaman uyumaya gittik.

48

Tuhaf, ama bilmem bu kadar eyi ayn anda duyduumdan dolay m, yoksa
baka herhangi bir neden yznden miydi, fakat o sabah ben garip, renkli,
duygu dolu bir rya grdm. En nemlisiyse, daha nce buna bezer bir ryay
hi grmemi olmamd: benim bilincim sanki yerin zerinde uuyor ve
yksekten dnyada gerekleen eyleri gzlemliyordu. Balangta her ey
sessiz ve sakindi. Fakat deta bir eyler bekliyormuum gibi, beni bir endie
ve korku sarmt. Ve bu zaman ben Dou'dan, beyaz karlarla kapl yksek
dalardan inmeye balayan, parlak krmz bir yldz fark ettim. Bu yldz
byk bir hzla yaklamaya ve lleriyle bymeye balamt. Onun
arkasndan bir tr saydam iz uzanp gidiyordu. Ve o bana her ne kadar ok
yaklatka, bu iz de bir o kadar fazla alan kaplyor, dnyay deitirerek
onun izgilerini bulank ve yar saydam bir hle getiriyordu. Ve ben daha iyi
bir ekilde baktmda bu izin ierisine den her bir eyin kaynamaya
baladn grdm, sanki doann kendisi devaml artan gcyle insan
uygarlna kar ba kaldryordu. Patlayan yanardalar Dnya'y kendi
uultularyla sarsyorlard. Okyanuslarn merkezinde kocaman dalgalar
oluuyor ve byk bir hzla metropollere doru hareket ediyordu. Suyun
eriilmez olduu yerlerde yangnlar kasp kavuruyordu. Rzgrlar, karlarna
kan her eyi krp geiren koca hortumlar dndryorlard. Sanki doa, tm
uygarln var olduu sre boyunca insanlarn salgladklar btn o olumsuz
gc insanln zerine ykmt. Korku beni sard, gzlerimi kapadm. Ve
onlar atmda kendimi her trden gzel ieklerin donatt muhteem
gzellikteki krlarn ortasnda dururken grdm. Yldz hep ayn kararllkla
yaklayor ve arkasndan btn mekn deitiriyordu. Ben geriye baktm.
195

Benim arkamda hibir eyden haberi olmayan insanlarla dolu ehirler


bulunuyordu. Ve btn bu amansz g onlara doru yaklayordu.
Yldz ok yakna yaklat zaman ben onun bir Svari olduunu grdm.
Onun parlak bir ekilde gz kamatran ve saf altndan yaplm kyafetiyle
zrh kzl atele yanyordu. Hatta O'nun at bile saf altndan olan kk
levhalardan rlm bir ulla kaplanmt. Gz kamatran giysileri Svariyi
tamamen gizlemi, bir tek gzlerini akta brakmt. O, elinde bir mzrak
tutuyordu. Mzran ucundaysa, zerinde lotus goncas ve goncann ierisinde
de piramit, gz ve bir de baka hiyeroglif ve resimlerin tasvir edildii bir
bayrak dalgalanyordu. Svari artk atyla gzel ieklerin donatt kocaman arazinin
zerinde drt nala koturuyordu.
Fakat drt nala koarken Krmz svari anszn sert bir biimde dizginlerini ekerek
at durdurdu. Ve bu zaman ben O'nun lmne tandk gelen baklarn grdm.
Svarinin dikkatini, be tane gk mavisi ta yapra olan kck, mtevaz bir
unutmabeni iei ekmiti. O, attan inerek, iein zerine eildi, deta ona bakyor ve
hayranlkla seyrediyormu gibi. Ve Svari atndan iner inmez btn doal afetler
dinmeye ve sakinlemeye balamt. ehirlere bu Savann arkasndan giden o
muazzam gcn yalnzca hafif bir yanks ulamt. Byle kudretli bir Svariyi u
gsterisiz iein neden durdurduu benim iin bir sr olarak kalmt, oysa ki etrafta
byk ve gzel ieklerle dolu koca bir arazi vard. Ve O, uzun sreliine mi
duraklamt?
Ben hatta uyandmda bile bu ryann gereklii hissi beni terk etmiyordu. Ve bu iki
soru net olarak hafzama kaznmt. Ben, tabi ki, nceleri de ryalar gryordum. Ama
srf bu kadar gereki, duygu ve his dolu bir ryay daha nce hi grmemitim. Ve en
nemlisi de ryamda her ey apak ortadayd, ben olanlarn gerek anlamn ve bunun
ok nemli olduunu biliyordum. Ama ne var ki uyandmda onun ne anlama geldiini
ve nasl anlamam gerektiini bir trl hatrlayamamtm. Geriye bir tek parlak duygusal
izlenimler ve sadece olarak hafzama kaznm u iki soru kalmt.
Bu rya kendi tuhaflyla beni harbiden de kkrtmt. lk bata ben
beynimin dnk bilgileri bu ekilde darya vurduunu dnmtm sadece.
Fakat ryamda grdm bunca ayrntlarla ilgili uzaktan dahi olsa hi kimse
bahsetmemiti. Bu da beni biraz akna evirmiti.
Ben ocuklarn hepsinin yzmeye gittikleri bir an yakalayp, Sensei'e
yaklatm. O, sahilin s ksmnda duruyor, yava yava suya alyordu. Ben
de onun yalnzlndan istifade ederek kendi tuhaf ryam ona anlatmaya ve
onun ne anlama geldiini bir trl hatrlayamadm, sadece bunun benim
iin ok nemli olduunu hatrladm syleyerek sitem ettim. Benim, bu
ryann fizyolojik ve felsef bak alarndan tam olarak deifre edilecei
beklentilerimin tam tersine, Sensei sadece olarak glmsedi ve gizemli bir
ekilde bana bakarak telffuz etti:
Zaman geldiinde, sen her eyi reneceksin.

196

SENSE'N Z DEYLER
1. Hayat tahmin edilemez ve onda her ey olabilir, hatta senin hayal bile edemeyecein
en olaan d eyler bile.
2. Gen bir beden bu hi de ruhun yann gstergesi deildir.
3. Her byk ey glnecek kadar basittir, lkin kolay olmayan bir zahmet karlnda
veriliyor.
4. nsan dnen bir varlktr. Onun esas etki gc dncesinde yatyor.
5. nemli olan, byk isteinin olmas, imknlarsa ardnca gelir.
6. Her Vicaya karlk gelen bir Raca vardr.
7. Hayal gcnn yaratt korku, hatta hi olmad yerlerde bile tehlike gryor.
8. Salkl dncelerde salkl ruh, salkl ruhtaysa salkl vcut.
9. fkeyle yaptnz her bir vuru, sonu olarak sizin kendinize geri dnyor.
10. nsann olanaklar, onun hayal gcyle snrldr.
11. Hatta dncelerinde bile bakalarna ktlk dilemeyeceksin. Zira dncenin
gcyle, sen kendin iin, kendi vcudun ve akln iin tuzak ryorsun. Ve her ne kadar
ok dnrsen bunu, bir o kadar gl hle geliyor onun alar, bir o kadar sk
balanm oluyor ilmik.
12. Kendi dmannla dost ol ve onun fiillerini bala zira sen de mkemmel deilsin.
13. Hayat ok ksa ve manev z kalbinde ba tac etmeye yetimek lzm.
14. Devaml kendi zerimizde almamz gerekiyor, zira hayatn her dakikas
deerlidir ve bu dakikay Tanr'nn bir ltfu olarak kendi ruhumuzun gelimesi iin
kullanmamz lzm.
15. Eer Tanr'y gldrmek istiyorsan, O'na kendi planlarn anlat.
16. Tesadf diye bir ey yok. Tesadf, kontrol edilmeyen dncelerin yasal bir
sonucu sadece.
17. Zira hayatta, yaadn anlarn nitelii, anlamsz olarak varln srdrdn
yllardan ok daha nemli.
18. Bilgelik ruhun servetidir, yan deil.
19. Herhangi bir eylemi her eyden nce bizim biimlenmi dncemiz douruyor.
20. Szn gc, dncenin gcn canlandryor, dncenin gcyse hareketi
douruyor.
21. Hayrl niyetlerle hayrl ameller yapan kimse iin, kardklarndan dolay
efkrlanmaya lzum yoktur, zira o kendi ruhunu tanmak iin ok daha fazla bir gc
elde ediyor, bo durmaktan ok daha fazla.
22. Fantezi, sadece gereklememi bir gereklikten ibaret.
23. Hakik, gerek inan ilimlerin zerinde douyor. limler ise sz araclyla,
gerekleen olayn gerekliine kendi aklnz ikna etme araclyla geliyorlar.
24. Dier bir insann renme abasna sayg duymak gerekiyor, yoksa ki hemen kendi
bencilliinin dikenleriyle alglamak gerekmiyor.
25. Her eyi bilmek mmkn deil, ama buna doru can atmak gerekiyor.
26. En deerli yol, Tanr'y akl araclyla idrak etmektir, bu zaman hakik ilimler
hayvan balangca stn gelerek bilinaltnn kaplarn Sevgi anahtar ile aar.
27. Aptal anladnn karln alacaktr, akllnn anlamamasysa aptallk olur.
*Kitapla ilgili olumlu, olumsuz ve her trden eletirileriniz iin ltfen the23rdcranberry@mail.ru irtibat
adresine yaznz.

197

You might also like