Professional Documents
Culture Documents
Ezel ambalal
Genliin Bilgelikle karlamasn rivayet etmesi, ilk bakta saflk gibi gelebilir.
Ama bu sradan alglama sadece olarak yanltc bir bariyer ve bizim Egomuz
tarafndan, kusursuz Ruha giden yolda kurulan mahirane bir tuzaktr. Onu aan kimse,
kendisi iin umut edebildiinden ok daha fazlasn aar. Galip kimseye vgler olsun
zira lim onun mkfat olacaktr, zira sr onun bildii bir hakikat olacaktr.
Bu kitap eski onuncu snf rencisinin, 1990 1991 yllarnn olaylarn yanstan,
ahs gnlnn notlarndan bir araya getirilmitir.
n sz
Sakin, lk yaz gecesi, oktan artk gndz btn byk dertleriyle ve nemsiz
tellaryla deitirerek, kendi hkm makamna gemiti. Gecenin karanlk rts, canl
olan her eyi sakinletirerek ve irin bir zenle kucaklayarak, yavaa derin bir uykuya
daldryordu. Gecenin bu bys sadece, ebediyetin bir an gibi getii seven gnlleri
etkisi altna alamyordu. Issz deniz sahilinde tenha bir ate yanyordu, etrafna tuhaf ve
gizemli glgeler atarak. Atein yannda yalnz olarak biimsiz bir varlk oturuyordu.
Onun varlnn ahidi bir tek, parlak yldz dnyalaryla k saan sonsuz Kinat ve de
su yzeyindeki gz kamatrc gm rengi yoluyla ebediyete davet eden Ayd. Etrafta
yle bir sknet hkimdi ki, hatta deniz bile hafif dalga hrtsyla onu bozmaya cesaret
edemiyordu. Sanki zaman tamamen kendi anlamn kaybederek, sonsuza dek durmutu.
Bu an ebediyetin ta kendisi idi.
Varlk anlalmaz sesler kararak kmldanmaya ve yava yava iki hareketli
hisseye blnmeye balad. Havada insan konumas duyuldu:
Tanrm, bazen ne kadar da gzel oluyor bu gnahkr dnyada.
Gerekten de, hatta gitmek bile istemiyorsun.
Evet, ben de onu diyorum ite.
Atein alevleri parldayp tutuarak, hrsla geceden bir para alan kazanmaya
alyordu. Onun kl parlts deiken bir baaryla, kh karanlk tarafndan yutuluyor,
kh da ki, cesaretle ok ileriye atlarak, tabiatn doal renklerini aydnlatyordu.
Peki, senin kararn ne olacak, Rigden?
Benim vardm sonular, elbette, znt verici. Ama ben yine de son kararm vermek
iin beklemek istiyorum... Sanrm, biraz daha kalmaya deer.
Ama her ey o kadar da kt deil ki. Dahas, sen kalmaya karar verdiysen eer,
onlara bir ans daha ver ve izin ver ben...
Bu an denizin zerinden, nereden kt belli olmayan hafif bir rzgr geerek, ayn
brakt k yolunu canlandrd. O da kendi srasnda gm renkleriyle byl bir
ekilde parldayarak, esrarl enginliklere doru ekiyordu. Doa, bir taraftan onu kendi
sonsuzluuyla sarmalayarak, dier taraftan ise kendi doal dnyev gzellii ile sanki
kasten varl tahrik ediyordu. Anlalan, bu bktrc olmayan uyanta, bir tek doann
kendisinin bildii, mahrem bir sr saklyd.
Sr deildir ki Kader, insan bir tek kendisinin bildii, ok ince karlkl ilikilerden,
doal olaylardan, farkl tesadf ve rastlantlarn oluturduu patikalarn kurnazca
kesitikleri karmak yollardan gtrr. Eninde sonunda bu da, hayat yolunun kavan
belirleyen somut bir olaya getirir. Ve bu noktada insan ona seme ans verildiini umut
edebilir. Ancak yine de Kaderin o amansz gc, artlarn mantkl birlemesinin
sonucunu kullanarak, fark ettirmeden insana kendi seimini yapmakta yardm eder. Ve
de, onun tasarlad olaylar zinciri, kanlmaz bir ekilde, birbirlerini hi tanmayan,
kendi kk dnyalarnda yaayan ve u an bu konuda en ufak bir fikirleri bile olmayan
insanlar yaknlatrmak zorundadr. Ama bu yaknlama, onlar ortak bir hedef
araynda birlikte hareket etmeye sevk eder ki, bu da baka insanlarn hayatlarnda bir
sr mhim olaylara neden olur.
Bylesine bir talihten bende nasibimi aldm. Rusya'nn uzak, cra bir kesinde
dodum ben. Ebeveynlerim, drste ve vicdanla kendi vazifelerini yerine getiren ordu
grevlileri idiler. Bu yzden de onlarn amirleri, ylece drste ve vicdanla, bizi o
zamanki usuz bucaksz Vatanmz olan Sovyetler Birlii'nin farkl kelerine
gnderiyorlard. Bylece bizim ailemiz de, kestane aalarnn iek at lkeye,
Ukrayna'ya gelerek, gllerinin kokusuyla insan mest eden bir madenciler diyarna
yerleti.
Belirtmek isterim ki, ben farkl ilgi alanlarna sahip, olduka arkada canls bir
insanm. Benim iin yeni insanlarla ortak bir dil bulmak, hi bir zaman zorluk tekil
etmemiti. Bu yzden de, bu yeni yerde benim ahsm abucak hemfikirlerinin ortamna
kart. Biz hep birlikte deiik topluluklara, o cmleden de balo danslarna, sinemaya,
kafelere, tiyatroya gidiyorduk. Ksacas, hayat, nasl derler, kendi aknda gidiyordu.
Her ey ok gzeldi, ama... Belirli bir ana kadar. Hani Kaderin de kendi plnlar olur
ya. Ailem ve zellikle de benim iin hi beklenmedik bir anda, genliimin en parlak
dneminde, beni ylesine zorlu imtihanlarn girdabna att ki, bsbtn umutsuzluktan ve
hayvan lm korkusundan az daha mahvoluyordum.
ncesinden yaplyor. Kznza ise, anladnz gibi, mmkn olduunca hzl mdahale
etmek gerekiyor. Aksi takdirde... Hastaln geliimini ngrmek zor, zellikle de tmr
beyinde ise. nsan bazen bir yl yaar, bazense daha uzun bir sre... Lkin her ne olursa
olsun umutsuzlua kaplmaya demez. Belki tandklarnz veya balantlarnz
vastasyla bir yolunu bulabilirsiniz...
Sonraki szler kulaklarmn yanndan uup gitti. Kafamda tek bir kelime
yanklanyordu: Bir yl... Ve bitti! Etrafmda aresizlik ve boluk hkm sryordu.
Grltl hastahane tel yavaa uzaklaarak, yerini ykselen dncelerin frtnasna
brakt: Genliimin tam afanda lmek! Ama ben daha yaamadm bile... Neden
illki ben? Ne ktlk yaptm ben hayatmda?! Bu, aresizliin haykr idi.
Gzyalarm eme olup yanaklarmdan aktlar. u hastahane mezarlnda ekilmez
derecede bunaltc olunca, ben darya doru katm. Kulaklarmdaysa profesrn
korkun sesi yanklanyordu: Bir yl! Bir yl... Bir!
Temiz ve serin hava sarho edici gzel kokusuyla yzme vurunca, yava yava
kendime geldim ve etrafma baktm. Yamurdan sonra aalar, masallardaki gibi,
prlanta benzeri ldayan salkmlaryla duruyorlard. Etrafm temizlik ve yenilik
sayordu. Topraktan kan s, asfaltn zerini hafif bir sisle kaplayarak, grlenlerin
gerek olmad izlenimini brakyordu. Aman Tanrm, ne kadar da gzelmi evrem!
Doann nceleri fark etmediim o gzellii, imdi benim iin yeni bir anlam, yeni bir
ekicilik kazanmt. Eskiden beni her gn endielendiren ufak tefek sorunlar, imdi
ylesine sama ve nemsiz gzkmeye balad ki. Ac ve strapla parlak gnee, ferah
yeillie, kularn akrak seslerine bakarak, dnmeye baladm: Ne kadar da aptalca
kendi hayatm harcadm. Ne kadar da krc, gerekten deere lyk bir eyler yapmaya
yetiememem! Tm eski ksknlkler, dedikodular, tel hepsi anlamn yitirdi. imdi
etrafmdakiler, benim gzmde birer ansl insanlar, bense lm kalesinin
mahpusuydum.
Belli bir sre, ackl bir depresyonda bulunuyordum. Derslerim, gnlk yaamm, eski
meraklarm artk benim ilgimi ekmiyorlard. Ebeveynlerimin yumuak sorularndan ise
sadece kap, kendi odama kapanyor ve kaytszca kitap ve dergileri kartryordum.
Alamak istiyordum, hem de hngr hngr ve birilerine iimi amak, daha yaamaya
bile balamadan lmekten ne kadar da ok korktuumu anlatmak istiyordum. Bana en
yakn insan tabi ki annemdi. Fakat hangi anne yrei kendi ocuunun azndan
bylesine yrek yakan bir itiraf kaldrabilir. Bir gn kara dncelerimle ba baa
masann arkasnda otururken, kalemi elime aldm ve tm hislerimi bir para defter
kdna yazdm. im ok rahatlamt. O gn, kendime bir gnlk edindim. Sonradan
bu gnlk, benim sra d kaderimle ilgili btn dncelerimi sabrla dinleyen en iyi
dostum oldu.
Yegne, beni ar dncelerimden ayran ey, arkadalarmla olan iletiimim idi.
Benim hastalmla ilgili onlara, tabi ki hi bir ey sylemiyordum. Sadece olarak, onlar
da ebeveynlerim gibi zntl ve acma dolu yzleri ve gzleriyle grmek istemiyordum.
Bu beni tam anlamyla ykard. Onlarn neeli gevezelii, sorunlar tartmalar, beni
elendiriyordu ve bu hayatta tam bir samalk gibi geliyordu. Ben imdi her eye yeni bir
bak asyla, genliinin altn anda bu esrarengiz ve kefedilmemi dnyan terk
etmek zorunda kalan bir insann kskanlyla, bakyordum. imde bir eyler kesinlikle
deimiti, krlmt.
3
3
Sonusuz bir ekilde bir ka yeri daha dolatktan sonra, bize ehrin kenarnda
herhangi bir tarih ncesi madenin arazisinde yerleen bir okulu tavsiye ettiler. Biz ehirde
grdklerimizden daha iyi bir ey bulacamza inanmyorduk, fakat bir eyler kesinlikle
bizi oraya doru ekiyordu. Gnn yarsn aramalara harcadktan ve bir tabur yerli insan
sorguya ektikten sonra, biz nihayet aradmz hedefe ulatk.
Evet, sessizce itiraf etti arkadam Tatyana, bu yer gerekten de dehet verici.
Eer biz burada bir de alacaksak, ben korkudan lrm o zaman. Benim artk
imdiden tylerim diken diken oldu.
Ben de hafif bir me hissediyordum, darda olan epey scak havaya ramen.
Eskimi, zaman amndan rengi solmu binaya yaklatmzda, tm vakit sessiz duran
Slavik bile dayanamad:
Ya, ya! Bence biz bouna zamanmz harcadk. Sahiden de u harabede alan
birileri var m dersin? Burada sanrm sadece fareler geceleri antrenman yapyorlar.
Yz ve beden yapsyla uzaktan Schwarzenegger'in Rus srmn hatrlatan
Andrey'se manal manal sonulandrd:
Dedikleri gibi, kalp her zaman ierie denk gelirmi. Sanrm imdi bundan bir
kerecik daha emin olacaz.
Ve eski kapnn kolunu kendisine doru ekerken, Kostya'nn pimanlkla syledii
kurnaz szlerini duydu:
Belli, sende grnyor,
Bilgin adam oturuyor.
nlayan bir kahkahayla biz spor salonuna akn ettik. Ama bizim neeli hlimiz annda
sessiz bir aknla dnt, nk salonda altma yakn insan bulunuyordu.
Oha, aknln dile getirdi Slavik. Bak sen u ie.
Ama ben artk arkadalarmn hayret nlemlerini dinlemiyordum. Benim baklarm
anden hemen, sarn salar olan insann zerinde dondu kald. Geri bu sarn,
kalabalkta dierlerinden hibir eyle ayrt edilmiyordu, ancak onda olan bir eyler
kesinlikle gl bir ekilde heyecanlandryordu. Tanrm, ne kadar da tandk bir yz,
diye dndm ben. Onun ehresi, bana ok eskiden ve ok iyi tandm birilerini
hatrlatyordu. Fakat kimi? Ben youn bir ekilde hafzamda kurcalanmaya, farkl
ehirlerdeki tm tandklarmz, saysz akrabalarmz ve annemle babamn tm
dostlarn hatrlamaya baladm. Ama benim denemelerim bouna idi. Beni bu hummal
ve iddetli dnce frtnasndan, Sensei(retmen) olan o muammal gen erkein
melodik sesi ayrd.
Ne o, acemi erler, glmseyerek syledi o, ilk pckten sonraki kzlar gibi ne
duruyorsunuz. Bizde ya alyorlar, ya da ki kapdan dar kyorlar. Seim sizin.
Bu ses!.. Benim aknlmn haddi hududu yoktu. Bu sesi ise kesinlikle bir yerlerde
duymutum. Ama nerede ve ne zaman?
Bizim kk grubumuz hep beraber soyunma odalarna gitti. Bu zaman ise srnak
dnceler kstaha, beyhude meraklarnn tatmin edilmesini talep etmeye devam
ediyorlard. almalara hazrlanrken, ben etrafmdakileri Sensei ile ilgili sorgulamaya,
6
nereden olduunu renmeye altm. Ama kimsenin doru drst bir ey bilmedii
ortaya kt. Bu ise benim merakm daha da ok kkrtt.
Yava olan Tatyana ile mukayesede, ben hzlca beyaz kimonomu zerime atp,
cevaplar orada bulma umuduyla spor salonuna doru yneldim. Fakat orada yeni sorular
belirmeye balad. lk srada beni hayrete dren ve kendiliinden tuhaf olan ey, burada
yaklak olarak on drt yalarndan elli yalarna kadar, deiik ya gruplarna ait,
milletin olmasyd. Byle bir eyi ben nceki okullardan hi birisinde grmemitim.
Dndm ki: Dnce tarzlar, yalar ve hayat tecrbeleri bu kadar farkl olan
insanlar bir araya getiren ey ne olabilir? Eer yalnz dv sanat ise, o zaman nasl bir
uzman ve psikolog olmak gerekiyor ki, onlarn hepsinde tutkulu bir ilgi ve merak
uyandra bilesin?
Antrenman baladnda ise ikinci olarak beni hayrete dren ey, etrafmzda
mkemmel bir disiplinin ve arkada canls bir ortamn hkim olmas idi. Burada hi
kimse hibir ey yapmaya mecbur etmiyordu ama kimse de disiplini bozmay
dnmyordu bile. Herkes itenlikle tam g almaya gayret ediyordu ve bu da bizim
nceki baarsz denemelerimizle karlatrdmzda alacak bir eydi. Bylesine bir
kitlesel beden almasn gren bizim grubumuz da sk bir ekilde ahlayp, hlayp,
terleyerek, kendimizi ancak en iyi tarafmzdan gstermeye alyorduk. Ama
eitilmemi kollarm ve bacaklarm iin ok eziyetli olan bu hareketleri yaptm zaman
bile dnceler beni terk etmiyordu: Bylesine bir disiplini, kamsz ve ekersiz, nasl
salayabilirsin ya? Tm bu deiik insanlar burada kendileri iin ne grp, ne buldular
ki, bylesine bir tutkuyla kendi bedenlerini eitiyorlar? Ve neden herkes susarak alyor
ya?! diye haykrarak sonunda benim kz aklm isyan etti. Hadi, birisi bir tek sz
syleseydi bari! Benim merakl ve geveze tabiatm iin bu bal bana bir felket idi.
Oysaki ben kendim iin antrenman zaman hi olmazsa bir eyleri aklamay umut
ediyordum.
Isnma hareketleri bittiinde, sempai(kdemli renci)'in kere gl el rpma sesi
duyuldu. Bu bir tr kendine zg bir sinyal idi. renciler daire oluturarak, dizlerinin
zerine oturmaya baladlar. Herkes oturduunda, retmenimiz sade ve hafif bir ekilde
dairenin ortasna kt. O, Kaplan stilinin tarihini sanki bir avu aptal renciye deil
de, kendi eski, yakn tandklarna anlatyormu gibi anlatmaya balad. Ben de ilk defa
olarak Kaplan stilinin, deiiklie uramayan ve balangtaki dv ruhunu koruyup
saklayan tek stil olduunu rendim. Bu stil in'de ortaya km. aolin statlarndan
birisi, kaplanlarn davrann gzlemleyerek, yksek saldrganlk ve tehlikelilik ile ne
kan kendisine zg bu stili yaratm. Stilin sportif bir balangc yok. Onun dv ruhu,
retmenden rencisine aktarlarak, rencinin bilincini yle bir seviyeye getiriyor ki,
o, bir kaplan gibi hissetmeye ve dnmeye balyor. Bu stil kendi bilgeliiyle, bir tek,
ok daha eski olan Ejderha stilinden geriye kalyor.
Tamam, bu kadar teori yeter, imdiyse biraz snma zaman, dedi Sensei.
O, tatami'nin* zerine sporcu beden yapl, salam ve uzun boylu renciyi
ararak, bu stile ait birka hcum ve savunma yntemini gstermeye balad. lk bata
o, onun dncesine gre, bu vurularn gerekte gerekletii bir tempoda sergiledi.
Gerei sylemek gerekirse, ben her hlde ounluu gibi, retmenin vurular ne
zaman yaptn fark edemedim bile. Gzlerimin saptayabildii tek ey, Sensei'in
dvnn yanndan geerken saniyeden daha ksa bir srede kollarn oynatmas oldu.
Ben hatta ocuklarn dmek iin ne zaman frsat bulduklarn anlayamadm bile. Ayn
ey savunma teknii gsterisinde de tekrarland. Bu vurularn hz bana imknsz gibi
gelmiti. Ve beynim buna inanmak istemeyerek, kurnazca fsldad: Belki de onlar
7
kasten dtler, her hlde rol yapyorlar. Fakat ocuklarn acdan ve ekilmez ardan
burumu yzlerini taklit etmek imknszd. Sensei sakince onlara yaklap, parmayla
bedenlerindeki baz noktalara basarak, nefeslerinin geri gelmesine yardmc oldu. Bundan
sonra ocuklar ar okundan karak, antrenmana devam etmeye baladlar. Dahas, tm
bu olanlar arm kalabaln sessiz baklar eliinde oluyordu.
Bundan sonra retmen, Kaplan stilinin tekniini ayrntlaryla anlatmaya, yava bir
ekilde her bir hareketi ve vurularn yapld yerleri gstermeye balad. Ben, bu
hareketlerin saniyenin ufak bir diliminde yaplabilmesi iin ar derecede zor olduklarn
dndm.
Millet iftlere blnerek, kararl bir ekilde, kim nasl yapabiliyorsa, grdklerini
tekrar etmeye alyorlard. Benim yaknmda, elli yalarnda iman bir adam komik bir
biimde ksack kol ve bacaklarn sallayarak hlyordu. Onun etli, imi dudaklara sahip
ve byk bir hamur kftesini anmsatan yz zenle tra edilmiti. Kaln gzlklerinin
arkasndan akll gzleri bakyordu. Banda seyrek, aaran salarnn olduu ok da
byk olmayan kellii gze arpyordu. Peki, o burada ne aryor? diye dndm ben.
D grnmnden, dv sanatlaryla bir hayat uratn sylemek zor... Ne ii var
burada? Sahiden de bu yata kungfu renmeye mi karar verdi?!
Beni dncelerimden, yaknmdaki bir ift salam yapl gen ocuun vuru
tekniini dzelten, Sensei'in sesi ayrd.
Kim byle vuruyor ya? Valentin Leonidovi*, siz ne yapyorsunuz ya? Siz ki
gelecekte doktor olacaksnz. Neden vurduunu, nereye vurduunu ve o anda neyin
meydana geldiini anlaman gerekiyor. Senin grevin, ar okunu yaratmaktr, bouna
yumruk sallamak deil. Vuruun belirli bir sinirin getii yere veya sinir rgsne isabet
etmesi lzm. O, abuk ve an olmak zorunda. Ne kadar hzl olursa, bir o kadar iyi. Peki,
ne iin? Kas dokusunda spazm yaratmak iin. Gnderilen sinirsel tepi, kendi srasnda
sinir sisteminin ileti yollaryla, sinir dmne iddetli bir uyar verecektir ki, bu da
beyin kabuunun belirli blgesinde kanlmaz olarak frenlemeye getirecektir. Yani insan
ar okundan dolay bir tr yar baygnlk durumuna decektir...
Konuma srasnda etrafta merakl kalabalk toplanmaya balad. Sensei aklamaya
devam ediyordu:
Fakat darbe, her insann kendisine zg anatomik zellikleri hesaba katlarak
yaplmaldr. Bu yzden de, bu noktaya yaplan her sradan vuru bu belirgin etkileri
yaratmaz. Nasl derler, yzde yzlk garanti iin, direkt tsuki vuruu deil de, vuruun
derine gitmesi iin, dokunma annda el dnmesiyle yaplmas gerekiyor. O zaman geni
bir etkilenmi alan meydana geliyor...
...Bu vuru, diyaframla gne rgs* arasndaki noktaya yaplyor. Neden illki
oraya? nk oradan on iki ift kafatas sinirlerinden bir tanesi, nerva Vagus olarak
isimlendirilen, yani onuncu kafa siniri geiyor. Bu sinir sadece bu yerden gemekle
kalmayp, dahas diyafragmadaki zofagus deliinin yaknlnda, iki adet vagus
sinirinden oluan bir sinir a oluturuyor. Peki, vagus siniri denilen ey nedir? Bu ilk
srada, solunum organlarnn, sindirim sisteminin, kalkanbezlerinin, paratiroidbezlerinin,
bbrekst bezlerinin ve bbreklerin sinirlerle donatm demektir. O, hem de kalp ve
damarlarn sinir donatmnda itirak ediyor. u hlde, bu yere dzgn bir vuru yapld
takdirde, sinir sistemi gl bir ekilde uyarlyor ki, bu da geici olarak beyindeki
beyinciin ilevlerinde bozukluk yaratyor. Beyincik ise, bildiin gibi, tm hareket
ilevlerinin koordinasyonu demek. nsan anden yn yanlgsna dyor. Bu da senin
belirli bir karar vermek iin zamannn olduu anlamna geliyor. rnein, daha bir darbe
indirmek veya kamak gibi.
8
5
Biz neredeyse bir saatimizi, durak olarak isimlendirilen toprak araziyi sk bir
ekilde ayaklarmzla ezip dzletirerek, bu yerlerden geen biricik otobs beklemeye
10
harcadk. Ancak beklediimiz bir trl gelmedi. Tramvaya gitmek zorunda kaldk ki,
onun da son dura, yoldan geenlerin buraya zel hesaplarna gre hemen yaknlkta
imi, topu topu otuz krk dakikalk yaya yoluymu. Geri alk olmadmzdan ve
yolumuzun zerindeki ukur ve yarklar kendi baarsz denemelerimizle inceleyerek
gittiimizden, tam tamna bir buuk saatimizi harcadk. Fakat bu ho olamayan duruma
neredeyse hi kimse aldr etmiyordu. Herkes heyecanla, grdkleriyle ilgili kendi
izlenimlerini paylayordu.
Ne o, glmseyerek syledi Kostik*, bir sonraki antrenmana gidiyor muyuz?
Hepimiz arkadaa, szleme yapmz gibi, Evet! cevabn verdik.
Sizi bilmem, aramzda dv sanatlaryla en ok ilgilenen Andrey, hayranlkla
syledi, ama sanrm, ben aradm eyi buldum, en azndan imdiki aamada. Mthi
bir antrenmand!
Evet, diye Kostik onun szn kesti, ben de bugn, dier okullar dolatmz
bir ay boyunca rendiimden ok daha fazlasn rendim.
ocuklar onaylarcasna kafalarn salladlar. Beklenmedik bir anda duraklayan Slavik,
eliyle alnna sille vurarak, vahim bir sesle syledi:
Yuh be! Biz sormay unuttuk ya, antrenman cretini?!
Andrey elini onun omzuna koyarak, arkadaa sakinletirdi:
Kalbini ferah tut, ihtiyar. Sensei'e sordum ben. Ne dedi, biliyor musun: Ne kadar
fazla olursa, bir o kadar iyi. Fakat be rubleden fazla olmamak artyla, tercihen kraliyet
basm saf altnla.
Hepimiz gltk, Slavik ise hatta rahat bir ekilde nefes ald. Ve bu da anlalr bir
durumdu. O, iyi bir ocuktu ama sorunlu bir ailedendi. Aslnda, dier okullardaki
antrenmanlar onun iin madd olarak imknszd. Onun iin ayda on be yirmi ruble
bulmak, bir servet bulmak anlamna geliyordu. Bylece biz amatayla, antrenmann
belirli anlarn, retmenin neeli akalarn hatrlaya hatrlaya, duraa nasl vardmz
anlayamadk bile.
Sradan i gnleri balad. Vagus siniri ve genel olarak vcudun sinir donanmyla
ilgili anlatlanlar bizim ilgimizi ok ekmiti. Bu yzden de sonraki tm gnler boyunca,
biyoloji ve anatomi retmenlerimizden daha detayl bilgi elde etmeye alyorduk.
Fakat onlar bu konuyla ilgili belirgin hibir ey sylemeyerek, her hlde bunun yksek
tp renim kurumlarnda retilen derin anatomi derslerine ait olduunu sylemekle
yetindiler. Bu ise bizim bu konuya olan merakmz daha da ok alevlendirdi ve bizi
tandklarmz araclyla ilgili kitaplar aramaya tevik etti.
Bu sre zarfnda ise benim hafzam inatla, Sensei'i nerede grdmle ilgili geree
ulamaya alyordu. Bunun iin hatta enmeyerek, her ihtimale kar ailemizin tm
resim albmlerini bile gzden geirdim. Ama benim abalarm bouna idi. Hayat ise
bsbtn, yant olmayan sorularn cevap araynda kaynamaya devam ediyordu.
Sradaki antrenman zor bekleyerek, biz tedbirli davranp, gecikmemek iin iki saat
erkenden ktk. Bizim grubumuz spor salonuna vardnda, daha balama saatine yarm
saat kalmasna ramen, aknlkla ilk gelenlerin biz olmadn fark ettik. Orada,
anlalan bizim gibi, en bandan beri ilgin bir eyleri karmak istemeyen otuza yakn
insan bulunuyordu. Onlardan bazlaryla tanan bizim ocuklar, sonradan akal bir dille,
11
meerse bizim bu zavalllarla mukayesede baya baarl bir ekilde buraya ulatmz
tespit ettiler. nk onlar o kadar uzak ilelerde yayorlarm ki, bu yolculua neredeyse
gnn yarsn harcyor ve bu arada da birka ulam arac tr deitirip ve yaya olarak
kilometrelerce yrmek zorunda kalyorlarm. Ve yalnzca birka ansl kii kendi
arabasyla geliyormu.
Bu yzden de arkadalar, sonlandrd Andrey, gsnz kabartp, tam boaz,
bizim burann yerlileri olduumuzu barabilirsiniz!
ok gemeden Sensei de bir grup rencinin emberinde kageldi. nsanlarn
yzlerinde samimi glmsemeler belirdi. Ve nceden dank durumda olan gruplar tek
bir kalabalk hline gelerek, dosta Sensei'le selamlamaya ve ak olan salona girmeye
baladlar. Biz de kendimizi bu gzel ruh hli dalgasna kaptrdk. Ama bizim
mutluluumuz uzun srmedi.
Isnma hareketlerinin en banda, spor salonuna giren saygn kyafetli iki kii, Sensei'e
yaknlaarak onunla ahbapa bir eyler hakknda fsldamaya baladlar. Onlarla
szleen retmen, antrenman srdrmesi iin ba sempai'i grevlendirip, paltosunu
doruca kimonosunun zerine atarak onlarla beraber kt. O andan itibaren de bizim kol
ve bacaklarmzn bitmek bilmeyen ikencesi balam oldu.
Ba sempai, belli ki antrenmann arln kendi kasl vcut direncine gre
hesaplayarak, snma almalarn yle youn bir tempoda srdrd ki, gren de bizi
altn madalya iin hazrladklarn sanrd. te burada biz, nasl derler kendi ensemizde,
Sensei'in dzenli arlkl altrmalaryla, ba sempai'inkilerin arasndaki kocaman fark
hissettik ve dieri deta retmen geri dnene kadar bizlerden tam madalya serisine
sahip olimpik ampiyonlar skp karmak istiyordu. yle yada byle, nedense sempai
tarafndan l pozu olarak isimlendirilen, snma hareketleri sonundaki rahatlama
komutu duyulduu zaman, ben de dhil olmakla salondaki insanlar yle bir grltyle
yere yldlar ki, sahiden de etrafta deta cansz cesetlerin yatt izlenimini brakyordu.
Sonradan rendiime gre, ba sempai'in sra d baz komutlar, onun i ileri
kurumlarndaki meslek faaliyetleriyle ilgiliymi.
Bu ypratc almadan sonra, biz kdemli rencinin rehberlii altnda vuru, bloke
ve durularn temel altrma hareketlerini tekrar etmeye baladk. Bende yle bir izlenim
olumutu ki, sanki ben Japon ordusundaydm ve askerler de kendi ana dillerinde yksek
sesle cevaplayarak, dzenli ve e zamanl bir biimde komutlar uyguluyorlard.
Sensei salona girdii zaman ben rahat bir nefes aldm. O, hibir ey olmam gibi,
paltosunu karp antrenman devam ettirmeye balad. Birinci srada duran bir gencin
yanln fark ederek, dzeltme yapt:
Dzgn vuruun bu hisseyle yaplmas gerekiyor, o, iaret ve orta parmak
kemiklerinin balad blgeyi gsterdi. Bak yle... u iki komu parma(IV ve V) ise
kullanmak olmaz, nk yanl bir vuru yapld takdirde bileine ciddi hasar
verebilirsin.
Ve artk kalabala hitap ederek, ilve etti:
Kendi zerinizde uzun bir sre, srarla almanz gerekiyor, sadece doru bir ekilde
vuru yapmak iin deil, ayn zamanda kendinize zarar vermemek, kendinizi actmamak
iin bu art. Yumrukla yaplan direkt vuru nceden sylediim gibi bu dv
sanatlarnn temel yntemlerinden bir tanesidir. Ve titiz bir hazrlnz olmadan, kolayca
yumruunuza zarar verebilirsiniz. Eer siz her gn doru vuru almas yaparsanz,
bakn burada yerleen, el parmaklarnzn gerici kas kirileri, II ve III parmaklarnn
metakarpofalangeal eklemlerinin kenarlarndan yle bir ekilde ayrlacaklardr ki,
12
Birka gn gee, bizi gzel bir haber bekliyordu: Kostya her naslsa, ebeveynlerinin
tandklar araclyla, yksek renim kurumlar iin olan anatomi kitabn bulmay
becermiti. Bizim sevincimizin haddi hesab yoktu. lk bata biz doal olarak, kendi
bedenlerimiz zerinde yaklak olarak getii blgeleri elle yoklayarak, Vagus siniri ile
ilgili merakmz tatmin ettik. Kostik ise kendini kaybetmeyip, tehis denemelerini
doruca Tatyana'nn zerinde yaparak, onun lk atmasna, bizde ise espri saanana
sebep oldu. Sonraysa biz daha dikkatlice ellerin yapsn inceledik. Arkasndan ise
ayrntl bir ekilde ve belirgin bir merakla, kemikleri, kaslar, kas kirilerini, sinirleri,
organlar, beyni gzden geirmeye baladk. Bunlar daha nce bilmediim
sylenemezdi. Genel hatlaryla bunlarn hepsini anatomi dersinde grmtk. Fakat ilk
defa olarak ben bunlara farkl bir bak asyla bakyordum. Ve ilk defa olarak, bunlar
ders notu iin renmek deil de, kendim iin bilmek beni ilgilendiriyordu.
Ben kendi kaslarm, eklemlerimi renmek, hareketin neden ve nasl olutuunu
anlamak istedim. Bizim snma hareketleri srecine, kaslarmz nasl katlyorlar ve bu i
organlarmza nasl yansyor? Vuru annda ne meydana geliyor? Fizyolojik bak
asndan, ar nedir? Neden insan ac eker ya? Ve nihayetinde, benim kendi beynimde
neler oluyor? Sanrm son dnce her eyden daha nemliydi, nk bilinalt
dzeyinde devaml beni takip ediyordu.
Bu arada ocuklar da hayranlkla, fakat kendi dncelerinden yola karak,
grdkleriyle ilgili yorum yapyorlard. Biz oy birliiyle bu konularda tam bir cahil
olduumuza ve acilen mterek g birliiyle kardklarmz telfi etmenin gerekli
olduuna karar verdik. Bunun iin hatta naslsa anden, kendine zg bir kart oyunu bile
dndk. Kolay hatrlanmas iin, biz ayr ayr kartlar zerinde, kemiklerin, kaslarn,
kan ve sinir damarlarnn, lenflerin, organlarn ve ayr olarak beynin resimlerini izdik.
Sonra ise bu bilmeceyi teker teker bir araya getirmeye, bu arada yalnzca doru bir
13
ekilde isimlerini deil, ayn zamanda karlk gelen ilevlerini de tanmlayarak bulmaya
altk. lk bata elbette zordu. Ama bizde her ey yle espriler eliinde, yle tutkulu bir
ortamda geiyordu ki, ister istemez hatrlamak zorunda kalyordun.
nmzdeki antrenman ncesi, biz vuru anndaki hareketin biyomekaniiyle ilgili
birka soru hazrladk. alma sonras bu sorular Sensei'e sorarak, kalmak iin bahane
bulmaya karar verdik. Ama o gn hayatn kendisi, gizli komplo plnmza gerek
kalmadan, bize bu imkn salad.
Antrenman sonunda, Sensei ikili karlamalar dzenledi. nsanlar yere oturarak,
Sensei tarafndan seilen ikier rencinin ortasna kt, byk bir daire oluturdular.
Bu talihten bizim Andrey de nasibini ald. Ona rakip olarak, retmen onun gibi kasl ve
dzgn beden yapl bir acemiyi seti. Karlkl sayg selmlamasndan sonra, dv
balad. Belli bir sre dv eit artlarda devam ediyordu. Fakat Andrey'in daha evik ve
hzl olmas, kazanmay baarmasn salad. Sensei'in takdir alk, karlamann
bittiini haber verdi. Bizim ocuk az nceki rakibinin kalkmasna yardm etti.
Birbirlerine ve retmene, sayg selmyla eildikten sonra onlar kendi yerlerine
getiler.
Yapay arenaya daha ciddi dvler kmaya baladnda ise Andrey dayanamad.
Kendisinin az nceki baarsyla havalara giren Andrey, gnll olarak kendi adayln
koydu. Ve... Neredeyse derhal kaybetti. Bu durum ise onun kendisiyle olan
memnuniyetsizliini daha da ok alevlendirdi. Onun duygusal ruh hlinin bulat bizim
arkada grubumuz da, cesaretimizi toplayarak, Sensei'e ek almalara kalmak iin
mracaat ettik. retmen ise itiraz etmeden, glmseyerek yant verdi:
Siz ki, salonun kuraln biliyorsunuz: almak isteyen, kalyor ve alyor.
Bugn belli ki talih bizim tarafmzdayd, nk tm olanlara ilveten, hepimizi kendi
srnaklyla ileden kartan Hamur kftesi almalarda yoktu. Sensei'e geit yolu
akt ve antrenmann bizi ilgilendiren noktalaryla alkadar sorular rahata sorabilirdik.
Esas kalabalk giderken, kalanlarn her birisi vurulardaki eksiklerini giderme
almas yapyordu. Bizim hzl ocuklar olarak isimlendirdiimiz renciler kendi
seviyelerinde, biz ve dierleri ise kendi seviyemizde alyorduk. Fakat Sensei dikkatle
herkesi izliyor ve fark ettii kusurlar dzeltiyordu. Artk boalm salonda o, bizim
grubumuza, ayak kaydrmalar, vuru, blokelerin hzyla, geri ekilme ve dnlerdeki
evikliin bir araya getirildii yeni katalar(hayal dv) gsterdi. Ben kendi bama
bunlar uygulamaya baladm zaman, Sensei beklenmedik bir anda arkadan yaknlap,
elini omzuma koyarak syledi:
Sana ise bunlar yapmak olmaz.
Ben aknlkla arkama dndm:
Neden?
Ama bu an bizim baklarmz yakn mesafede karlat. Bende iime ileyen yle bir
his yarand ki, deta bana rntgenle, tepeden trnaa, sanki ieriden bakyorlarm gibi.
Bylesine bir bak ben daha nce hi grmemitim. Bu, bir tr sra d, delici ve tuhaf
bir bakt.
Ondan.
Bu cevap beni biraz akna evirdi. Ben bu arm hlimle, ne diyeceimi bile
bilmeden duruyordum.
Biraz sustuktan sonra o, ekledi:
Sen en iyisi, bak u katalar yap.
Sensei, derin nefes alma eliinde, akc bir ekilde birinin dierine getii hareketler
gsterdi. Tm bu sre boyunca ben onun ardndan neredeyse kendiliimden tekrar
14
15
16
Artk yarm saat sonra biz sokakta durup, son kalanlar bekliyorduk. gor Mihailovi
spor salonunu kapattktan sonra, aceleyle bizimle vedalap, arabayla o adamla birlikte
gittiler.
Bak ite, kendi kendime kzyordum, almalardan sonra Sensei'e onun gizemli
Ondan ile ilgili soracaktm, ama olmad. Spor salonundayken bunu yapmam
gerekiyordu. Ama orada da her yerde merakl kulak misafirleri var. Bak sen u
ansszla!
Eve dnerken, herkes kendi iine kapanmt. Ve bu da alacak bir durum deildi,
nk bylesine bir antrenmandan sonra dnlecek bir eyler vardr. Fakat kimileri
sessizce dnyordu, kimileriyse de yksek sesle. Andrey neredeyse yolun yarsn, bizi
ve byk bir ihtimalle de kendisini, bu gnk ikili karlamadaki yenilgisinin tam bir
tesadf olduuna ikna etmeye alyordu.
Ne yazk ki, nunaku'm* yanmda deildi. Ama sorun deil, gelecek antrenmana onu
da yanma alacam. Bak o zaman ite, gerek hnerimi gstereceim!
Gsteri gerekten de ba dndrc olmay vadediyordu, nk biz Andrey'in
nunaku'sunu ne kadar iyi kullandn biliyorduk. Bu onun sevimli numaras idi.
17
balamaktan baka aren kalmyor. Dmemek iin herhangi bir dala tutunmaya
alyorsun. indeki korkudan dolay da, bylesine sama dnceler ortaya kyor.
Hayr. Kendimi ele almak zorundaym. Ben yine de kurtulu yolunu bulacam. Ben
hayatta kalmaya alacam. Yalnzca umudu yitirmemek ve en sonuna kadar mcadele
etmek lzm! En ilgin olansa, benim bu kesin gvenimin, iimdeki derin, bilinalt bir
his zerine, gnlden aradm o Bir ey'in zerine ina edildiiydi. Fakat tm bunlar,
bulank sezgilerimle kendini belli ediyordu.
Bu zaman snma bitti ve biz ba sempai'in nderliinde temel almalar yapmaya
baladk. Sensei salondaki srann zerinde oturarak, kikirik ihtiyarla bir eyler hakknda
konuuyordu. Keke dinleyebilseydim ne konutuklarn, diye dndm ben. Ama
anlalan, byle merakl dnceler bir tek benim kafamda deildi. Hamur kftesi, sa
ba aarm bir adam olmasna ramen, antrenman boyunca srekli, sanki tesadfen, hep
retmene yakn bir yerler almaya alyordu. Bunu yapt her seferinde de bende tarif
edilemez bir gpta ve kskanlk hissini douruyordu. Ve bizim arkadalarn knayan
baklarna baknca, anlalan bir tek bende deil.
Temel vuru uygulamalarnn monotonluu ve grlts altnda, yksek sesle onlarn
sralama saym yanklanrken, ben yine kendi dncelerime daldm. Sensei ka
emeyi nasl becerdi? Ve neden o, bu olguyu sadece numara diye adlandrd? nk eer
bu gerekten de bir numaraydysa, anladm kadaryla, onu titizlikle hazrlamak
gerekiyordu. O ise, ylesine ald ve bir tek bakyla onu edi.
Diyebilirdim ki, ben buna ayn zamanda hem inanyor, hem de inanmyordum.
nanyordum, nk bir yerlerde byle yeteneklere sahip fenomen insanlarla ilgili
okumutum. Hatrladm kadaryla, orada mknats insanlarla ilgili de yazlmt. Fakat
onlara, yapld malzemeden asl olmayarak, her trl cisim yapyordu: tahta, metal,
plastik. O an hatrlyordum da, armtm bu insanlarn ne kadar arl
tayabildiklerine on kilogramdan daha fazlasn!
Paradoksal olan ey, nasl derler canl olarak, bizzat kendi gzlerimle grdm
eye inanmyor olduumdu. Daha dorusu, bu inanszlk daha ok benim bu olgunun
gerekliini kavramamla ilgili bir eydi. Ne tarafa baksan bsbtn bilmece kaynyordu.
Anlyorum, hani eer bizim grubumuza nceden ne greceimizi anlatp hipnoz
yapsaydlar, baka bir ey. Sensei ise ylece sessizce ald ve yapt bunu. Ama nasl?!
Ne var ki, bu olayn olabilme ihtimalinin kendisi, benim iin ok nemliydi. Bu
Sensei'in verdii bilgilerle oluturulmu ve imdilik benim iin mehul olan, bir tr
salam zemindi. Ve bilinaltmn, kar kan dncelere her trl direnerek inatla
tutunduu ey de buydu. Nedenini bilmiyordum ama ben bu ilgin insana gvenmeye
balamtm. En azndan o, ak bir ekilde biliyordu: nerede gerein, nerede yalann
olduunu.
Temel almalarndan sonra nihayet, bizim drt gzle beklediimiz o an geldi.
Antrenmann bu ksmn biz kafamza gre serbest program diye adlandrmtk nk
burada insanlar iftlere blnerek, kendi isteklerine gre ya eski yntemlerin yada ki
nceki almalardan herhangi bir zel vuruun tekrarn yapyorlard. Andrey
nunaku'sunu eline alarak, bizim merak dolu baklarmz altnda retmene yaklat.
Peki, nunaku'ya kar herhangi bir nlem almak mmkn mdr?
Sen bunu sallamay m biliyorsun? Sensei kendi srasnda glmseyerek sordu.
Hem de nasl! kendinden memnun bir ekilde vnd Andrey. Ben artk drt
senedir bunu elimden brakmyorum. Diyebilirim ki, hatta birlikte yeyip birlikte
uyuyorum.
Ve Andrey gsterili bir tavrla bizim nazarmzda zor olan birka hareket dndrd.
20
deien hibir ey yok. Neden peki? nk Valentin Sidorov'un da ok doru bir ekilde
ifade ettii gibi:
Dncenin doas senin
doan gibidir.
Dnceni anlarsan, kendini de
anlarsn.
Ve kendi zerinde hkm sahibi
olursun.
Her ey akln gcne bal.
Evet, syledi Kostik ve ok manal bir biimde ekledi: Aklsz ba, mumsuz
fener gibidir.
Muhteem szler, Lev Nikolayevi Tolstoy'dan, katld gor Mihailovi, bizim
Filozofun hi beklemedii bir anda. Eer hatrlyorsan, onun bir de ok gzel yle
bir ifadesi var: Dnce, her eyin badr. Ve dnceleri ynetmek mmkndr. Ve bu
yzden de kendini gelitirmekte nemli olan, dncelerin zerinde almaktr.
Kostik tereddtle kafasn sallad. Fakat bu durum anlalan onun gururuna daha da
ok dokunmutu. Uzun szn ksas biz, bundan sonraki yirmi dakika boyunca, hatta
benim bir ounun ismini bile duymadm, yerli ve yabanc yazarlarn, airlerin,
filozoflarn, bilim adamlarnn vecize, alnt ve szlerinin muazzam savana tank olduk.
Bu sre boyunca ben de sormak iin kendimi zor tuttuum hayat derecedeki nemli
sorumla, bir yolunu bulup u anki diyaloun bir yerlerine tutunmaya alyordum. Fakat
Sensei'le bizim Filozofun arasndaki polemik aralksz devam ederek tedricen doruk
noktasna ulayordu. Ben artk bsbtn Kostik'e kzmaya balamtm nk o, parlak
entel kuruntusunu tatmin etmek iin bylesine deerli zaman megul ediyordu. Fakat o,
kendisini bu srece o kadar kaptrmt ki, sanki dnyada onun iin baka hibir ey
yokmu gibiydi.
Eninde sonunda artk duraa yaklatmzda Kostik, anlalan hatrlayabildii herkesi
hafzasnda ayklayarak, nihayet en baba deyimini kulland:
Evet, Villon'un da dedii gibi: Ben her eyi biliyorum, bir tek kendimden
baka.
yle
...bak sen kendine ve de dn bu ara,
Kimsin sen, neredesin ve nereye
sonra?
Peki, bu kim oluyor daha ya?! Kostik hepten kendinden karak az daha bararak
syledi.
Ooo, keyifle uzatt Sensei, bu mer Hayyam. Mehur fars airi ve filozofu.
Kendi zamann ok gerilerde brakm byk bilim adam. Onun tam ismi, Gyaseddin
Eb'ul Feth mer bni brahim'el Hayyam Niapuridir. O, XI yzylda yaad. Onun
bilgeliine hatta ran'n baz Seluklu hkmdarlar bile kulak veriyorlard, oysa ki
kendisi Niapur'un yaknlndaki Horasan kynde domutu. Onun ok ilgin felsef
dnceleri var. Onun grne gre ruh lmszdr. O, insan vcuduna Yokluktan
geldi ve Yoklua da geri dnecektir lmden sonra. Onun iin bu dnya gurbet elidir.
lgin, konumaya katld Tatyana, peki, ruh insan vcudunun neresindedir?
Nasl dnyor bu filozof, kalpte midir yoksa deil midir?
Hayr. Onun dncesine gre, kalp dnyada dodu ve sadece fni insan bedeninin
bir parasdr, ama yine de onun en gzel, en ulv bir parasdr. Ve Ruh da asl Kalbin
araclyla iletiim kuruyor. Fakat Kalp, onun dncesine gre, bir tek bu dnyay
24
biliyor, Varl... Onun yle ilgin satrlar var, Kalp Ruh'tan Yokluun srlarn merak
ettii zaman.
Sensei birazck dnd ve syledi:
Kalp bana syledi: retmeye bala beni.
Srlarn ilmini ve mehul kalan gizemi.
Ben batan baladm: Elif... Ve iittim: Yeter!
z zn anlar, yalnz bir harf demen yeter.
Peki, Elif nedir?
Elif, onun ana dilindeki ilk harftir ve ayn zamanda da bir rakamdr. Onun
dncesine gre bu Tek Var Olan'n semboldr ve de evrenin birliini simgeliyor, ve
Sensei Kostik'e bakarak ironiyle syledi: Burada baka ne sylemek olur ki?!
Kostik bsbtn bozuldu ve gerekten ne diyeceini bilemez hle geldi. Ben de bu
frsattan istifade etmeye acele ederek, tek bir solukta syledim:
Peki, u gizli psikofiziksel yeteneklerimizi yneten egzersiz sistemini nasl
renebiliriz?
ok basit bir ekilde. Bunda gizli hibir ey yok. nemli olan, nasl derler, byk
isteinin olmas, imknlarsa ardnca gelir.
Yani, sizden bunlar renebilir miyiz?
Tabi ki.
Peki, ne zaman balayabiliriz? anlalan benim gibi dnen Andrey sordu.
Eer byle bir isteiniz varsa, o zaman buyurun. Ben bu almalara haftada ikier
kere olmak zere birer buuk saat vakit ayryorum.
Peki, bunun fiyat ne kadar? merak etti Slavik.
Meer manev ilimleri parayla lmek olur mu ki? ard Sensei. ocuklar, siz
baya bir taknt haline getirmisiniz bu kt paralarn. Biz yalnzca kendimiz iin,
kendi manev geliimimiz iin antrenman yapyoruz. almak istiyorsanz buyurun
aln.
Bizim grubumuz, nerede ve ne zaman greceimiz ile ilgili etrafl bir ekilde
anlatk.
Jenya sizi getirir, ekledi retmen.
Jenya, uzun boylu, sporcu beden yapl, sarn salara sahip ve Sensei'in yol
arkadalarndan olan o hzl ocuklardan birisiydi.
Mutlaka geleceiz, hepimizin yerine cevap verdi Andrey.
Bununla da vedalatk. Ben tarif edilemez bir mutluluk ierisindeydim. Sonunda bunca
zamandr aradm eye yaklamtm. Sanki atacak tek bir admm kalmt ve belki de
bu uurumun stesinden gelip, Var olmann salam zeminine kmay baaracaktm. Ben
bunu sezgisel olarak, sanki altnc hissimle hissediyordum. Geri aklm bunda benim
kurtuluum iin reel hibir ans grmyordu. Buna ramen ruhum, nasl derler, bayram
ediyordu.
Yol boyunca ocuklar heyecanla bu gnk antrenman ve yarndan sonraki manev
almalarda bizi nelerin beklediinin tartmasn yapyorlard. Coku herkesin iini
doldurmutu, bir tek Kostik hari. O, bir hindi gibi suratn asm ve kalarn atp
somurtuyordu.
Kostik, peki sen geliyor musun? brnden drtt onu Andrey.
Dnyordum da, belki de hepimizin gitmesine gerek yok, hrn hrn
homurdand Filozof. Biz ne yani, sirk oyuncusu falan myz, hokkabazlk numaras
renmeye gidelim. Sadece bouna zaman harcayacaz.
25
Sen ne, Kostik, geri zekl msn, nezaketle aklad Andrey. Sen bakyla
ka een, hatta sirk oyuncusunu bile nereden bulacaksn?!
Hele bir de bunu bedavaya reteni, Slavik kendi isabetli szn yaptrd.
Evet ya! Tam bir hyarsn olum!
tiraf ediyorum, aptalm. Fakat gsterdiiniz sevgi ve sayg iin ok ok
minnettarm, ac ac homurdand Filozof.
Tamam arkadalar, tartmayn, araya girdi Tatyana. Syleyin en iyisi, anne
babam nasl ikna edeyim ki, beni bu almalara braksnlar.
Nasl m, herkesin yerine cevap verdi Andrey, aynen fkradaki gibi: Kz eve ge
geliyor. Babas soruyor: Bu ne demek oluyor? Kz ise cevabnda: Bunun ne demek
olduunu bilmiyorum ama bundan sonra bu benim hobim olacak.
Hepimiz onaylarcasna gltk. Gelecek grme ile ilgili anlatktan sonra hepimiz
evlerimize daldk.
26
Tuh be, yle barmayn lan, bizim vahi lklarmzdan sarlam kulan
ovuturan Jenka syledi. Diyorum ki size, dzle gidiyoruz... kara dzle.
Ve sradaki ukurda tkezleyerek, hafiften sylendi:
Kahretsin ya! Karanlk g, bizzat ayann altna omak sokuyor. Bakarsn anszn,
arkada kalan birilerini gtrverir.
Benim koluma girmi Tatyana salama almak iin dier eliyle de Kostik'e tutundu.
O'nda, bana da sirayet eden, hafif bir titreme nbeti balad. Bu szlerin zerine, birazck
arkada kalan Slavik hzlca nmze geti. Andrey ise etrafna baka baka, konumadan
yryordu.
Ya, ne karanlk gc, ne kara dzl ya, ihtiyatl bir sesle konutu Kostya.
Nereden kt tm bunlar ya? Samalk, bir tr...
Nereden, nereden? Oradan, emin bir ekilde Jenka elini bir tarafa doru sallad.
Buraya neden geldik ki biz, Tatyana korkudan szlanmaya balad. Ne gzel
imdi evimizde oturup, bamz belya sokmazdk.
Kendiniz kara byyle uramak istediniz, imdiyse: Neden geldik?, omuzlarn
silkerek cevap verdi Jenka.
Neyle?! hayret iinde, yine hepimiz birden sorduk.
Dalga m geiyorsunuz! Jenka arm bir yz ifadesi yapt. Siz ne, bilmiyor
muydunuz, Sensei'in en gl byc ve de nasl derler, Lucifer'in sa eli olduunu?!
imdiyse gzlerimizi fal ta gibi ama sras bize gelmiti.
Ne? Kimin? Kim bu Lucifer? soru yamuru balad.
imdi, yeni atanm rehberimiz, nemli bir tavrla bizim sz saanamz yarda
kesti. Somut olarak aklyorum. Birincisi, Lucifer tercmede, Ik melei demektir ve
Tanr'nn sa elidir. nsanlarn ounluu tarafndan o, farkl isimlerle tannyor. Mesel,
eytan veya blis gibi, nasl hounuza giderse. O, Dnya'nn efendisidir. kincisiyse,
tekrar altn iziyorum, Sensei onun sa elidir. Ve onun kudreti snr tanmyor. Onun iin
kak emek bu ylesine, tuh, ocuk oyunca. O, yle eylere kadir ki, hatta sizin en
kbus ryalarnzda bile grmediiniz eylere! Ve nc olaraksa, sizin banza talih
kuu kondu. Sizin renmeyi bu kadar istediiniz, olaan st yetenekleri burada
neredeyse bedavaya elde edebilirsiniz... Sadece hakknda hibir ey bilmediiniz ve hatta
varln bile hissetmediiniz herhangi bir ruhunuz karlnda... Ya, ben size ne
anlatyorum ki, zaten imdi her eyi kendi gzlerinizle greceksiniz.
Bak u ie! Sahiden, imdi hap yuttuk, Tatyana gerekten panie kapld.
te, gryor musunuz! neredeyse tek solukta, sessizce haykrd Kostya. Ben size
ne diyordum! Gelmemeliydik, ama beni dinlemediniz. Bense hemen syledim, burada bir
eylerin ters olduunu. Ben de, aptal kafa, size ayak uydurdum. imdi ne yapacaz biz?
Kostik'in bu paniksel korkusu Slavik'e de bulat ve o, komplocu bir tavrla fsldad:
Bence, tabana kuvvet kamak lzm.
Nereye? fsldad Kostik. Ka kere dn yaptmz hatrlyor musun?
Deminden beri, ke bucak dolayoruz...
Benimse umurumda deil! bildirdi Andrey. Farz edelim ki Sensei bir byc, bu
onun ahs sorunu. nemli olan, o, benim bildiimden on kere daha fazlasn biliyor. Ve
ben de bunu renme ansm karmayacam.
Ve ben de, cevap verdim ben.
Kendim iinse dndm ben: Benimse dnden umurumda deil zaten, eer bu
benim hayatta kalma ansmsa. Eer deilse bile, zaten kaybedecek hibir ey yok. Ama
ya yardm ederse...
27
Biz, uzun ve sapa bir duvar boyunca kvrlarak uzanan bir ra ktk. Bu an,
bulutlarn arasndan ay belirmeye balad. Ve anszn, sar yeil gzleri deta iki
fenermi gibi parlayan, byk, siyah bir kedi, tam da bizim nmzden duvarn zerine
frlad. Beklenmedik korkudan, biz Tatyana'yla lk atarak, erkeklerin arkasna
saklandk. Ne var ki, bizim koruyucularmz da hz keserek, yere aklm gibi
durdular. Bir tek klavuzlar sakince kendi yollarna devam ediyorlard. Jenka ise, bizim
yere aklm kazk hlimizi fark edip, gizemli bir sesle telffuz etti: Daha bu ne ki.
Kedi ise hibir aldr etmeden, sanki bize inat, bizi gtrdkleri yne doru, sapa
duvarn zerinde ar ar yrmeye balad.
Tuh, tuh, tuh, Slavik sol omzunun zerinden tkrd.
Hele bir de ha ekseydin bari, alayl bir dille aclad Andrey.
Fena olmazd, kurumu dudaklarn yalad Tatyana. Diyorlar ki, eer siyah kedi
nnden geerse, dmeye tutunmak gerekiyor. O zaman, karanlk gler fark etmiyor
insan.
Ben ylesine, her ihtimale karn, titreyen ellerimle dmeme dokundum. Bizim
grubumuz, devaml olarak kedinin karanlk glgesine ters ters baka baka, yol
arkadalarmza yetimeye acele ettik.
r, bizi ok da byk olmayan bir dzle kard. Bulutlarn arasndan korku saan
kocaman bir dolunay kendini gsteriyordu. Orada grdmz manzara, hayal gcmz
ruhumuzun derinliine kadar sarst. Dzln ortasnda, arkas bize dnk olarak, bana
geirdii kaponuyla siyah elbiseli bir adam duruyordu. Onun ekli, solgun ve souk
ay nn altnda yakamoz gibi parlyordu. zerinde ise hafif bir duman dalgas
ykseliyordu. Etrafta insan ezen, tyler rpertici bir sessizlik hkimdi. Byle bir
manzara karsnda, biz hepten konuma yeteneimizi kaybettik. te bu an byk siyah
kedi, tam da ayaklarmzn altna zplayarak, beklenmedik bir anda bizim kol ve
bacaklarmzn tm olas kprdama hareketlerini donduruverdi. Bizim rkm kk
grubumuzun en son yapmay becerdii ey, igdsel olarak kendi kurtarc
dmelerimize yapmak oldu. Byle kstah bir biimde atlayan bu hayvan, siyah ekle
doru kamaya ve bizim tarif edilemez dehetimizin zerine birde onun ayaklarna
srtnmeye balad.
Bylesine dehet veren bir grntden, benim azmdaki dilim dudam kurudu, tm
vcudumun zerinden souk bir rperme dalgas geti. Buralardan, gzn grd yere
kadar kap kurtulma arzuma ramen, ben kmldamaya bile cesaret edemeden
duruyordum. Ben ocuklara baktm. Tatyana az daha Kostik'in zerine binmi ve
kskvrak yakalamt onu. Kostya'nn kendisi ise aldan bir heykeli andryordu. Slavik,
ak az ve fal ta gibi alm gzleriyle duruyordu. Hatta Andrey'in bile az nceki
iyimserliine karn, u anda sinirden dudaklar hafiften titriyordu. Onun yz terle
kaplanmt.
Jenya, bize doru bir bak frlatarak, itaatli bir yryle kara ekle doru yaklat ve
ellerini yukar kaldrarak, trensel bir gr sesle hitap etti:
Ey yce khin ve byc, sihirbaz ve cmle halklarn hkmdar! Senin ki gcn ve
kudretin; topran, suyun, havann ve atein zerinden tm Kinata hkmediyor. Senin
sadk talebelerin kendi kutsal grevlerini yerine getirdiler. Bu, yolunu kaybetmi
evltlarn kendi kucana kabul et, ve et ki, Dnya zerinde bir tek senin adaletli
iktidarn ve kudretin, yeniden vuku bulsun!!!
Ve Jenya iki bklm eilerek selm verdi. Daha delikanlnn nutku zaman, Sensei
hayret iinde ona doru dnd.
Ne, ne? syledi o. Ne iktidar, ne kudreti? Neler zrvalyorsun sen?
28
O zaman insann her davrannda onun dncesi mi yanstlm oluyor? bir eyler
hakknda dnen Andrey sordu.
Dnce bir tek yanstlmyor, o, ayn zamanda insann eylemini ynetiyor. nk
dnce madddir.
Madd mi? kendi srasnda ard Nikolay Andreyevi.
Tabi ki. Bu, henz yeteri kadar renilmemi, ok daha ince bir maddedir. Fakat o
vardr, gerektir ve onun hareketini tespit ediyorlar. Hatta gnmz itibariyle, dnce
olgusuyla ilgili yaplm bir sr baarl deney mevcuttur. En azndan yerli fenomenlerle
yaplan deneyleri ele alrsak, mesel Ninel Kulagina, Yulia Vorobyeva ve dierlerini.
Ben daha kocaman dnya tecrbesi hakknda konumuyorum. Bu tr aratrmalar deiik
isimler altnda olsa bile tm dnyada yaplyor. rnein ngiltere'de; psiik aratrmalar,
Fransa'da; metapsiik, Dou Avrupa lkelerinde; psikotronik, ABD'de; parapsikoloji,
in'de; insan vcudunun sra d ilevlerinin aratrlmas ve sairedir.
Ama eer siz insanlk tarihinin derinliklerine inerseniz, orada en eski alardan beri
bunlarn bilindiinin ok sayda kantn bula bilirsiniz. nsanlarn tm mitolojik, doa
st, din gr ve retilerinin hepsinde, mesafe, zaman ve mekn anlaylarndan
bamsz olarak, bir kimseye veya bir eye dnceyle etki etmenin mmknlne dair
sarslmaz bir inan mevcuttur. Yani, her halkrda bu bilgiler her zaman vard.
Nikolay Andreyevi yeniden polemie girdi:
Tamam, siz imdi yerli fenomenlerle ilgili rnekler getirdiniz, hangileri ki szn
gerek anlamnda son zamanlarda herkes tarafndan bilinir oldu. Peki, neden o zaman
nceleri Sovyetler Birlii'nde byle insanlar yoktu? Ben psikoterapiyle uzun yllardr
urayorum. Fakat, farkl insanlarn psikolojisini incelerken, ben ve benim
meslektalarm bir kere olsa dahi fenomen insanlarla karlamadk. Evet, son
zamanlarda kendilerini medyum zanneden ve her trl samalklar konuan insanlara
rastlyorduk. Ve hatta bize bir eyler gstermeye alyorlard. Ama iin aslnda bu
onlarn hasta hayal glerinin bir oyunuydu. Gerek fenomenler ise Sovyetler'de yoktu.
Nasl yani yoktu? ard gor Mihailovi. Vard, hem de ne kadar! Asrlar
boyunca Rusya'da bir yn byle insan yaamtr. Fakat onlara kar nasl
davranyorlard? ok eski, karanlk alarda, tek tk hllerde onlar ermi mertebesine
yceltiyorlard, kiliseye boyun emeyi kabul etmeyen geri kalan ounluu ise, o zaman
ki hkmdarn keyfine gre ya atete yakyor yada ki kaza oturtuyorlard.
Rusya'da yalnzca XVIII yzyln ikinci yarsndan itibaren, bilim Akademisi'nin
alndan sonra, insann psiik hayatnn olgularn daha ciddi bir ekilde, tbb bak
asndan aratrmaya baladlar. Ve neredeyse yz yldan sonra artk, bu konudaki
aratrmalar birok sekin bilim adam tarafndan yrtlyordu. rnein, en azndan
sizin bilimin kurucularndan birisi olan Vladimir Mihailovi Behterev'i gtrelim.
Petersburg mparatorluk Askeri Tp Akademisi'nin bakanyken, o, kendi masraflarna,
beyni ve psiik etkinlikleri inceleyen koca bir aratrma enstits kurdu.
Peki, Sovyet iktidar zaman nasld? Ya, neredeyse kurulduu ilk gnlerden beri,
beynin psiik fenomenlerinin ve onun en balca bilmecelerinden birisi olan dncenin
renilmesine birinci dereceden nem veriyorlard. En azndan aadaki tarih gerek
buna tanklk ediyor, yle ki bu aratrmalar, Vladimir lyi Lenin'in emri ve bizzat
Feliks Edmundovi Dzerjinski'nin kontrol altnda, OGPU*'nun gizlilik rejimi ve devlet
srlarnn korunmasndan sorumlu, birinci zel Blm' tarafndan hayata geiriliyordu.
Bu blmn bnyesinde hatta zel nroenerji lboratuvar bile mevcuttu. Bu sekin zel
Blm, kendi almalarnda her trl ifac, medyum, aman ve hipnozculardan istifade
ediyordu.
31
Tanrm, peki u halk ifaclar onlarn neyine lzm oldu? samimi olarak ard
Nikolay Andreyevi.
Ya, hep ayn sebepten, bu ahslarn sra d yeteneklerinden dolay. Onlar herhangi
bir teknik aracn olanaklarn fazlasyla aan, sakl insan gcn ynete biliyorlard. Tm
bu olgular reniliyordu ve de ok ciddi bir ekilde! Bu bilgileri arama amacyla, bal
bana bilim aratrma seferleri dzenleniyordu: eski a uygarlklarnn gizemlerinin
aratrlmasndan tut, efsanev ambala'n arama almalarna kadar.
ambala.... kulaa tandk geliyor...
Peki, nedir bu? sabrszlkla sordu Andrey.
ambala m? Bu, dalarda ykseklerde yerleen, kendine zg bir ikametghtr.
Fakat oras, orada yaayan ve kendi manev ve bilim teknik seviyeleriyle ada
insanl oktan geride brakm bilim adamlar topluluuyla nldr.
Hatrladm, konumaya balad Nikolay Andreyevi. Benim okuduum
rivayetlere gre ambala, bu bir Bilgeler ikametghdr. Fakat bilimin bununla ne alkas
var? Bu Bilgeler ne, somut bir eyler mi aratryorlar: astronomi, matematik veya sadece
felsefe gibi mi?
ambala'da en eski ve en bandan beri var olan bir bilim olan Beleo Dz, yani
Beyaz Lotusun bilimi reniliyor, hangisi ki her eyi, ayn zamanda da kesin bilimleri
kendi ierisinde barndryor. Dahas, tm zamanlarda insanlk tarafndan renilen tm
bilimlerin yegne kayna da bizzat bu bilimdir.
Nikolay Andreyevi kukulu kukulu Sensei'e bakt.
Nasl yani en eski ve yegne? nk kesin bilimlerin ounluu ok yakn
zamanlarda, ya, iki yz, yz sene nce ortaya kt!
Siz yanlyorsunuz. Tm bu ilimler en eski alardan beri uygarlklarn gelimesi
iin defalarca insanlara verilmiti. Sizin bildiiniz tarihten nce baka insan uygarlklar
da vard ve de onlar imdikinden ok daha yksek bir seviyeye ulamlard. Onlardan
bazlar yok edildiler, bazlar ise Mutlak seviyeye ulatlar. Ne var ki, onlarn varlnn
izlerini gnmzde dahi buluyorlar. Gizemli arkeolojik bulgular, aratrmalar hakknda
okuyunuz ve kendiniz ikna olursunuz. Gelecekte ise insanlar, ok eski zamanlarda Yer
kresinde olup bitenlerle ilgili ok daha ilgin eyler bulacaklardr. Bu ilimlerin
varlyla ilgili eski a edebiyatnda ok yazyor. Mesel, bilim adamlarnn imdi ok
eski tabakalarda izlerini bulduu nkleer patlama benzeri eylerle ilgili, zerilerinde
belirtilmi gezegenlerin bazlar henz kefedilmemi gkyznn doru yldz haritalar
hakknda, vimanlar yani uan aralar hakknda ve bunun benzeri baka eyler. Yani
btn bu bilgiler insanlara nceleri de veriliyordu ve onlarn hepsinin kt kaynak da
aynyd; ambala'nn bilimi.
Peki, bu bilim ada insanln ne kadar ilerisinde gidiyormu? kollarn
gsnde aprazlayan Nikolay Andreyevi kibirli bir edayla sordu.
ok fazla, alak gnll bir ekilde cevap verdi Sensei. Kendiniz iin hayal
edebileceinizden ok daha fazla. Ama sizin en azndan, ufack bir anlaynzn olmas
amacyla yle bir rnek vereyim. Daha insanlarn, Dnya'nn balinann zerinde
durduuna ve Gne'in de onun etrafnda dndne kaytsz artsz inandklar
zamanlarda, ambala'nn bilim adamlar artk Gne'in zerinde bilimsel deneyler ve
deiik denemeler hayata geiriyorlard. ada uygarlmz ise bunun daha ok
uzanda ve bu dzeye ulap ulamayaca da henz belli deil... ktidarn doruk
noktasnda olan insanlarn, bylesine bir hrsla ambala'n niin aradklarn
dnyorsunuz? En azndan, sizin bildiiniz insanlk tarihinden yle bir zaman dilimini
ele alalm, rnein, Makedonyal skender'den, Napolyon'dan, Hitler'den, Mussolini'den,
32
Stalin'den ve saire gibi. nk farkl halklara ait tm eski efsane ve rivayetlere gre,
ambala'da evrenin btn ilimleri ve kaybolmu uygarlklarn kltrel hazineleri sakldr.
lgin, peki, neden onu bir tek despotlar aryordu?
Despotlar deil, fakat dnya zerinde snrsz hkm sahibi olmak isteyen insanlar.
Yukarlarda duran ve gerek bilgilere sahip olanlarn hepsi, bu ikametghn
mevcutluunu ve orada bulunan o kudretli ilimlerin varln biliyorlard ve imdi de
biliyorlar. Onlar ok gzel bir ekilde, dnya zerindeki gerek hkimiyetin ambala'da
toplandn anlyorlar ve bu yzden de biroklar aryorlard ve u ana kadar da aramaya
devam ediyorlar onu... Ne var ki, ambala'nn kendisi hi kimseye tm dnyay ele
geirme olana vermemiti. O, belirli gleri dengeliyordu bir nev'i. Ve eer, kendi
kocaman hkimiyetinin zirvesinde bulunan insan, dnya zerinde hkmetme hayalini
hrsla hayata geirmeye alyorduysa, o zaman bu ahsn varl sona eriyordu... Hkm
sahibi birok kii, faaliyetleri zaman ambala'nn insanlaryla karlayor ve onlarn
ricalarn yerine getiriyorlard. Hepsi de yardmc olmaya alyordu, nk insanln
bildiinden daha fazlasn renmenin ekiciliine kar koymak sadece mmkn deil...
Toplum nderlerinden baka, hem de birok sradan insan ambala'nn ilminin aray
ierisindeydiler.
Ve ne, onu yine de kimse bulamad m? merak etti Kostya.
Niye ki. Paradoksal olan u ki, ambala hibir zaman kendi varln gizlemiyordu.
O, etkin olarak insanlarn ilerine karmyor, eer bu kresel lekte tm insanlk iin ve
somut olarak ambala'nn kendisi iin nemli bir ey deilse tabi. Ama eer bu
gerekliyse, onun bilim adamlar topluluunun kendisi karar veriyor artk, kiminle iliki
kurmann anlam olduunu.
Farz edelim ki, yle. Ama eer bu Bilgeler ikametgh kendi varln gizlemiyorsa,
o zaman neden hkimiyetlerinin zirvesinde bulunan insanlar onu bulamadlar? Zira
onlarn ellerinin altnda her ey vard: aralar, madd imknlar, insan kaynaklar?
aryordu Nikolay Andreyevi.
Evet, siz her eyi saydnz, bir tek onlarn talam kalpleri ve agzl
dncelerinden baka. ambala ile onu arayan insanlarn temas iin zorunlu olan koul
ise, onlarn gzel ahlk ve temiz niyetlere sahip olmalardr. Ancak ncelikli olarak bu
niteliklere sahip olan insan, onu ilgilendiren ilimleri alabilir.
te gryor musunuz ve burada da biz yine baladmz noktaya geri dnyoruz.
Neden, pekl gc yettii hlde, insan bilinli olarak, kendisindeki tm bu sra d
yetenekleri gelitiremiyor? nk onda ok fazla bencillik, hret dknl,
agzllk, fke, kskanlk var. Yani ok fazla canavara zg, hayvan balangca ait
nitelikler var. Ve eer o, kendisi iin aklayamad bu psiik sra d olgularla
karlayorsa bile, hayvan balang insann aklndaki parazit dncelerin zerine
kurduu hkm imparatorluunu kaybetmekten korkarak, kendi mantn devreye
sokuyor. Yani insann zerinde kurduu egemenliini korumak iin hayvan balang,
herhangi bir saduyu bulmaya alyor veya basit ocuk inancnn olmas gereken yerde,
eletirel dnmeye alyor.
Tabi ki bazen kiide, rnein herhangi bir travma, gl stres ve bunun gibi baka
nedenlerden dolay, anden sra d yeteneklerin ortaya kmas durumlar grlebilir.
Ama... eer insann bilincinde olumsuz nitelikler ar basyorsa, bu Neandertal insannn
ngiliz anahtar bulmasyla ayn anlama gelir ki, sonuta ne ie yaradn bilmeyerek,
kendi olumsuz bak asyla o, bu aleti kendi soydalar zerinde kullanmaya
balayacaktr.
ocuklar glmsediler, Jenka ise kurnazca soruverdi:
33
deil, fakat dier doa bilimleri alannda da tm dnyann byk bilim adamlarnn
bununla ilgili duyurduklar gibi aynen. rnein, Einstein, Tesla, Vernadski, Tsiolkovski
ve dier byk harflerle yazlan bilim adamlar gibi. Bu liste ok uzun ve uzun uzadya
sayabiliriz. Fakat tm bu insanlarn vardklar ortak nokta, insann benzersiz ve ok
gizemli bir varlk olduu ve onun hi bir ekilde evrimsel olarak Dnya'daki herhangi bir
tek hcreli halamldan yaranamayacadr!
Biz duyduklarmza hafiften arm bir ekilde konumadan duruyorduk.
O zaman ne, sra d, fenomen insanlarn gc yalnzca onlarn dncesinde mi
yatyor? yeniden sordu Kostya.
Kesinlikle doru. Dnce, gerek bir gtr. nsann kendisi iin hayal
edebileceinden ok daha byk bir g. Dnce, gezegenleri hareket ettirebilir, koca
galaksileri olutura ve yok edebilir ve bu da en bandan beri Tanr'nn kendisi tarafndan
ispat edilmitir.
Nikolay Andreyevi glmsedi ve ironiyle syledi:
Olduka ikna edici bir cevap, hatta tartamazsn bile.
Vay be?! kendi srasnda hepimizin yerine hayretini ifade etti Andrey. Peki, o
zaman neden biz bu kocaman gcn varln kendimizde hissetmiyoruz?
nk siz ona inanmyorsunuz.
Bu ite! Her ey o kadar zor balamken, byle basit bir son, tespit etti Kostya.
Ne yaparsn, bilmenin doas byle, glmseyerek cevap verdi Sensei.
Yok, ama nasl olur, anlayamyordu Slavik, eer ben byle bir gc hissedersem,
ne yani, ona inanmayacak mym?
in pf noktas u ki, nce inanmak gerekiyor ondan sonraysa hissetmek.
Ya eer ben inanrsam fakat hissedemezsem, sakinlemiyordu Slavik. O zaman
ne?
Eer sen gerekten inanrsan, o zaman kesinlikle hissedersin, cevap verdi Sensei
ve ilve etti: Tamam artk, tartmay yeteri kadar uzatabiliriz ama imdi meditasyon
yapma zaman.
Peki, meditasyon nedir? soruverdi Tatyana. Benim okuduuma gre, bu trans
hlindeki psiik antrenmanm. Fakat bunun ne olduunu anlayamadm gitti...
Basite sylemek gerekirse, sradan meditasyon, dncenin antrenmandr, fakat
daha derin manev uygulama, artk ruhun antrenmandr.
Ne yani, ruh ve dnce ayn ey deil mi? yine araya girdi Kostya.
Hayr.
Ben yaknlkta uzanm kedinin sanki yerini rahatlamak iin kurtlandn fark ettim.
imdi biz, i enerjisini ynetmeyi renmek iin, dikkat konsantrasyonu zerine
olan en basit meditasyonu yapacaz. Fakat ncesinde, sonradan katlanlar iin birazck
tekrar etmek isterdim. nsanda madd vcuttan baka hem de enerjik vcut vardr. Enerjik
vcut, aura'dan, akra'lardan, enerji kanallarndan, meridyenlerden, enerjinin biriktii
zel depo'lardan oluuyor. Her birisinin kendi ismi var. Ben size onlarla ilgili,
meditasyona bal olarak gerektiinde ayrntl bir ekilde anlatacam.
Peki, akra nedir? sordum ben.
akra, insan vcudundaki yle ufack bir noktadr, buradan deiik enerjiler giriyor ve kyor.
Onun alma prensibi... ya, sizin iin daha anlalr olmas iin... fotoraf makinesinin
diyafram gibi, hi grdnz m?
Biz onaylarcasna kafalarmz salladk.
Bak ite akra da aynen yle anden alyor ve anden kapanyor.
Ne yani, tm enerji bu zaman aralnda ka biliyor mu ki? ard Slavik.
35
Ya, bu bir kova suyu dkmek deil ki. Zira insan, enerjimaddesel bir varlktr ve
ondaki enerji ile madde kendi kural ve zamanlarna gre varlklarn srdrp, buna
ramen tamamen karlkl iliki ve karlkl bamllk ierisinde bulunuyorlar... Sorusu
olan var m? Her kes susuyordu. O zaman balayalm. imdi sizin greviniz iinizde
havann hareketini, i'nin hareketini hissetmeyi renmekten ibarettir. Hepiniz ok gzel
bir ekilde kendinizi anladnz ve hissettiinizi dnyorsunuz. Fakat ben kesinlikle
eminim ki siz u anda, mesel... kendi ayak parmaklarnz gremiyorsunuz. Neden peki?
nk sizin i grnz yok. gr ise, i duyum gibi zaman amnda ve gnlk
almalar sonucu kazanlyor. Bu yzden de biz en kolayndan, en basitinden
balayacaz. Dnce ve hisleri kontrol etmeyi renmeye alalm: onlar armay
ve onlar ynetmeyi.
Demek, rahat bir ekilde durunuz, geveyiniz... Duygularnz yattrn. Dikkatinizi
hibir eyin datmamas iin, gzlerinizi kapatabilirsiniz. Tm dncelerinizi ve gnlk
sorunlarnz bolukta yok edin...
Bu cmle yanklanr yanklanmaz, hemencecik bir yn ufak tefek ev ilerini
hatrlayverdim. Yuh artk! Bak sen u kstah dncelere, dndm ben. Size
sylyorlar, kaybolunuz. Ben yeniden hibir ey hakknda dnmemeye altm.
Burnunuzun ucuna konsantre olunuz...
Ben kapal gzlerimle, daha ok i sezgilerime dayanarak kendi burnumun ucunu
grmeye altm. Gzlerimde hafif bir gerginlik hissediliyordu.
Yavaa, usulca derinden bir nefes alyoruz. nce karnmzn aasyla, sonra
karnmzla, gsmzle, omuzlarmz kaldrarak... Hafiften nefesimizi tutuyoruz...
Yavaa nefesimizi veriyoruz... grmzle bir tek burnumuzun ucuna
odaklanyoruz... Her nefes veriinizde burnunuzun ucunun kk bir lmba veya kk
bir lt gibi yandn hissetmeli, canlandrmal, duymalsnz... Nefes aln... verin...
Aln... verin... Ilt gittike daha gl bir ekilde yanmaya balyor...
lk nce ben, yutak burun boluunda hafif bir yanma ve sanc hissettim. Sanki beni
madd bir eylerle doldurmular hissi yarand, deta su testisi gibi. Sonra ise benim,
yaklak olarak burnumun ucunun bulunduu yerde, karanlkta ierisindeki belli belirsiz
detaylaryla bir tr kk kzl lekenin kenar izgileri belirmeye balad gibime geldi.
Fakat ilk bata ben, net olarak ona odaklanamyordum. Sonunda ben onu sabitlemeyi
baardmda, o, iinden ldamaya balad. stelik nefes almda k daralyordu,
veriimde ise geniliyordu. Ben byle nefes alp vermeye yeni uyum salamaya
balamtm ki, Sensei'in szleri duyuldu:
imdiyse dikkatinizi meditasyonun dier ksmna evirin. Kollarnz az buuk ne
doru kaldrn, avularnz yere baksn. Nefesimizi her zamanki gibi alyoruz: karnmzn
alt, karn, gs. Nefes veriimizi ise omuzlarmzn zerinden, kollarmza, oradan
avularmzn ortasna ynlendiriyoruz, ellerimizdeki akra'larn bulunduu yere. Onlarn
ierisinden ise yere gnderiyoruz. Kollarnzdan bir eylerin aktn; i enerjisinin,
n veya suyun, sonra ise topraa dklerek ktn hayal edin. Bu akm, karnnzn
aasndan gsnze kadar ykselerek, gsnzde iki tane akntya blnyor ve
omuzlarnz, kollarnz, avularnzn iinden yere akyor. Tm dikkatinizi bu hareketi
hissetmeye odaklayn... Nefes aln... verin... Aln... verin...
Aklmdan bir dnce geti: Kollarmzdan nefes vermek de ne demek? Nasl yani?
Ben hatta birazck panie kapldm. Sensei belli ki benim aknlm hissederek yaklat
ve temas etmeden kendi ellerinin iini benimkilere yaknlatrd. Belli bir sre sonra
benim ellerimin ii birer soba gibi snmaya ve merkezlerinden etrafa s yaymaya
baladlar. Ve en ok hayrete dren ey de, gerekten de kk scak akntlarn benim
36
batyor. Yeni domu bir bebei ise, ve bu da artk defalarca suda olan doumlarla
kantlanm ve dorulanm, havuza braktklar zaman herhangi bir yavru hayvan gibi
yzyor. Yani, bu refleksler onda var m? Var. Sonrasnda ise bunlar sadece olarak
unutuluyor. nsan da byle, varlklarndan haberi bile olmad ok fazla ey var onda.
Ama... Tm bunlar yalnzca olumlu etken zerinde alyor. Ama eer onda herhangi
kr amal meraklar ar basyorsa, rnein, birilerini dolandrmak veya birilerine
uzaktan enerjiyle bir gzel yaptrmak iin veya herkesin nnde kak eecek de onlar
da bunun iin onun nne para atacaklar diye renmek istiyorsa, o insanda hibir
zaman hibir ey olmayacaktr. nsan kendi dncelerini kontrol etmeyi rendii
zaman, kendisinden byk harfli nsan oluturduu zaman, bir tek bu vakit o, bir eyler
yapabilir.
O zaman manev uygulamalar, insan uyandrmak iin bir ara m oluyor? yeniden
sordu Andrey.
Kesinlikle doru. Manev uygulamalar kendi aklnn tamiri iin bir aratan ibaret
sadece. Ve bu arac nasl kullanrsan, yle de bir sonu elde edersin. Yani her ey ustann
istek ve becerisine bal. Bu arac elinde tutmay renmek iinse, kendi dnceni
kontrol etmeyi, onu konsantre etmeyi, i grnle grmeyi renmek art. Bizim
durumumuzda bu, kendi nefes al veriini kontrol etmeyi renmekten ve ellerinin
akra'lar araclyla nefes vermeyi hissetmekten ibarettir. Sonrasnda, iindeki sakl
enerjiyi ynetebilmek iin, belirli hisleri armay renmek gerekiyor.
Bana gre ise bu bir halsinasyon, lfn soktu Kostya.
Evet, halsinasyondur, eer halsinasyon olarak alglarsan. Ama eer bu enerjiyi
gerek bir g gibi alglarsan, o zaman iin aslnda bu gerek bir g olur.
Tuhaf, ama neden?
nk yine tekrar ediyorum, dnce eylemi kontrol ediyor. Enerji ise, bu zaten
eylemdir. Hepsi bu ite. Her ey ok basit.
Biz biraz sustuk, Nikolay Andreyevi ise sordu:
Peki, psikolojik bak asndan, bu yinede objektif bir etken mi yoksa sbjektif
duyular m? Bak ben mesel, burnumun ucundaki younlamay net bir ekilde
hissediyordum. Fakat kollarmdaki hareketi ksmen, bir tek dikkatimi odakladm
yerlerde hissettim.
Sensei, psikoterapi uzmanna konumalarnda bir tr zel, benim iin anlalmaz olan,
galiba onun uzmanlk alanyla ilgili terimleri kullanarak aklamaya balad. Ve benim
onlarn konumalarndan anladm kadaryla, sonuta buraya deiik hastalklarn tedavi
ve tehisi konularn da dhil ederek, medyumluk sorunlarna dokundular. Birincisi
benim ilgimi ok ekti.
Bu mzakere zaman dier ocuklar dinlerken, Slavik dikkatle ellerinin iini
inceliyordu. Ve sohbette uzun bir duraklama an ktnda ocuk hemen sormaya acele
etti:
Nedense akra'larla ilgili tam olarak anlayamadm. Siz dediniz ki, orada alan
noktalarn olmas gerekiyor. Ama orada hibir ey yok ki!
Byk aabeyler glmsediler.
Doal olarak, syledi Sensei. Grsel olarak orada buna benzer hibir ey yok.
Slavik'in yannda duran Jenka, dayanamad ve onun ellerini evirerek bir doktor gibi
ciddi bir sesle sordu:
Demek, hasta. Peki, kemiklerle, damarlar siz orada gryor musunuz?
Hayr, hl armaya devam eden Slavik syleyiverdi.
Dudaklarn aprdatan Jenka, kederli bir sesle syledi:
38
Umutsuz vak'a!
ocuklar gltler.
Anlyor musun, akra'lar insan vcudundaki belirli blgelerdir, sabrla aklyordu
retmen, ve onlarda sya kar duyarllk daha yksek. Onlar elbette gzkmyor,
ama bunu gnmz cihazlaryla gerekten saptamak mmkn. Bilim adamlar iin, aynen
senin iin olduu gibi bu blgeler imdilik bir bilmece: hcreler ayn, balar ayn, ama
duyarllk daha yksek. Neden peki? nk burada akra'lar bulunuyor. akra ise artk
astral bedene ait, yani baka, daha derin fizie ait bir ey. Dnce, astral ve madd
bedenler arasndaki birletirici halka oluyor. Bu yzden de dnceleri kontrol etmeyi
renmek ok nemli... Bizzat bu vakit sen gerekten de i hareketini kendi vcudunda
yaratyor olacaksn.
Sonrasnda ise byk aabeyler baz meditasyon anlaryla ilgili mzakere ederek,
konumaya katldlar. Grmemizin sonunda Sensei, Jenka ile Stas' ahsen duraa
kadar bize elik edip, ulam aracna bindirmekle grevlendirdi.
Ve de hibir hokkabazlk yapmadan, akayla Jenka'ya gzda verdi Sensei.
Ba stne, asker selm vererek rapor verdi, hibir bazhokkalk yapmadan!
Sensei umutsuzca elini sallad. Tm kalabalk gltkten sonra ra doru
yneldiinde, retmen kediyi ard. Ama dieri nemli bir edayla baka yne doru
yrd. Sensei onu yakalamak amacyla yetimeye alt ama i sarpa sard. Bu yaramaz
yaknlktaki alla dalverdi. Sensei melerek onu oradan karmaya alyordu. Ben
bu karklktan istifade ederek, sanki kediyi yakalamaya yardm ediyormuum gibi
retmene yaknlatm.
Peki, siz tehis edebilir..., ben szm bitiremeden Sensei yant verdi.
Sen bandaki kabarc diyorsun, gneim benim... Samuray! Cann oynamak m
ekti. Bak sen kerataya. Hadi bakalm, k oradan!
O, nereden biliyor! ben sadece hayret ierisindeydim. Ve umutlara kaplarak
dndm: Eer bununla ilgili artk biliyorsa, belki de onunla mcadele etmeme yardm
edebilir! Bu zaman gor Mihailovi sordu:
Peki, hekimler sana hangi tehisi koyuyorlar?
Ebeveynlerim korkulacak bir ey olmadn, damarlarla ilgili bir ey olduunu
diyorlar. Ama annemle profesrn konumalarndan duyduklarmdan anladm
kadaryla, beynimde kt tabiatl bir oluum var. Ve yakn gelecekte nasl davranaca da
belirsiz.
Ciddi bir hkm, syleyen Sensei, ellerini silkerken allklara doru bakarak
ekledi: Tamam o zaman, istediin kadar otur burada. Donmaya baladnda kendin
geleceksin!
Kalabalk Sensei'le kedinin ekimesini fark ederek, geri dnmeye ve yakalama
operasyonu iin kendi hizmetlerini teklif etmeye baladlar.
Bo ver onu! elini sallad Sensei. Kendisi kap eve gelecek.
Konumak iin kullanabileceimiz o kck zaman dilimini, bizim Sensei'le susarak
yryp dierlerine katlmamz beni bsbtn hayal krklna uratt. Ben onun
tarafndan herhangi bir tepki, herhangi bir acma ve olas tedavi iin herhangi bir umut
bekliyordum. Fakat benim, onun bir eyler syleyeceine dair dncelerim bounayd.
Her eyin cevab bir tek sessizlikti. ocuklarla konuma zaman, en azndan tavsiye
olarak herhangi bir iaret veya moral destee ait bir eyler duyacama dair kk bir
umut saklyd bende. Fakat o, sadece yryor, herkesle birlikte akalayor ve tm
kalabaln kahkahalar altnda fkralar anlatyordu. Bu beni niha olarak ileden
karmt.
39
10
Tm yol boyunca feci bir ekilde kzyordum. Evde ise zntden kendime yer
bulamyordum. Her ey gitti, her ey bitti! alayp szladm ben dncelerimde.
Kck, gerek bir umuda daha yeni sahip olmuken, yine her ey mahvoldu. Her ey
naslda zerime geliyor, naslda canmdan bezdiriyor. Bu dnyada hibir eyin anlam
yok! Ben artk byle yapamam, hi gcm kalmad artk. u yaamak urunda mcadele,
aptal dersleriyle, sama uralar ve umursamaz Sensei'iyle beraber yansn hepsi kzl
atete. yle yada byle, sonum ayn!
Belli bir sre sonraysa artk hayal gcm annemin, yaknlarmn ve dostlarmn ac
gzyalar dkt defin trenimin dehet verici, korkun resmini iziyordu. Tabutuma
nasl ivi aktklarn ve rutubetli ukura indirerek zerime attklar topra bariz olarak
hayalimde canlandrdm. Etrafm sarmalayan ezici bir karanlk, boluk ve aresizlik
vard. Ve hepsi bu!
Peki, orada, hayatn bir nehir gibi dolu dolu akt yukarda ne olacakt sonrasnda? Ve
bu zaman, benim bilincimde baka bir resim ortaya kt. Her ey nceki gibiydi, hibir
ey deimemiti. Annem ve babam her zamanki gibi ie gitmeye devam ediyorlard.
Arkadalarm derslere gidiyor, yzlerindeki hayat sevinci hep ayn olarak kalyor, bitmez
tkenmez akalardan doan neeli glmeler dudaklarndan bir sel gibi akp
dklyordu. Sensei ise her zamanki gibi, kendi ilgin antrenmanlarn yaptryor,
arm ocuklara yine onlarn kendi olanaklar hakknda anlatyor ve gsteriyordu.
Bu dnyada deien hibir ey yoktu! Bir tek ben artk yoktum. te tm tuzluluk,
krgnlk ve ac da bundand. Bu yalnzca benim kiisel trajedimdi. Ve iin aslnda benim
duygularm, benim bilgilerim ve benim hayatm kimseye lzm deildi, kimsenin
umurunda da deildi, bir tek kendimden baka. Yalnz olarak dodum ve yalnz olarak da
lyorum. O zaman u be para etmez varlmn anlam ne? Ya, insanlar neden doar
ki? Hayat ne iin veriliyor?
te, kafamda hayat felsefemden, daha dorusu lm korkusu felsefemden oluan
byle bir orba kaynyordu. zerime, abucak depresyona dnen ar bir melnkoli
kt. stelik, kendi karamsar dncelerimin basks altnda, ben bir ka gnn
ierisinde abucak soldum. Salm anden ktye gitti, dehetli ba arlar yeniden
ortaya kt, bu yzden de derslerimi ve de sevdiim dans almalar da dhil okul
evrelerinde olan tm uralarm brakmak zorunda kaldm. Bu dnyada artk hibir ey
istemiyordum. Fakat...
Yeni antrenmann zaman yaklayordu. Ve dmdaki karamsar duygularmn
frtnasna ramen, iimdeki derin bir yerlerde, bir tr srekli, kalc kendine gven ve
mutlak dinginlik hisleri hkimdi. Bizzat bu his yznden de ben, gitmek veya gitmemek
konusunda kendimle tartyordum. Ve nedense bizzat bu dhil his de her eyden ok
benim sinirlerime dokunuyordu.
Benim kararszlma son noktay, cmbr cemaat bizim eve dklp gelen arkadalar
koydu. Bu ana kadar ben hazrlanmay bile dnmyordum. Onlarn bulac
glmeleri, sradan sorunlar tartmalar ve hem de evdeki meditasyonun nasl
getiiyle ilgili izlenimlerini paylamalar, beni ar dncelerimden syrp, az buuk
moralimi ykseltti. Eninde sonunda ocuklar, benim slah olunmaz sayrmsak olduumu
iln edip, antrenmana gitmek iin kendi mezarlmdan karmay baardlar. Andrey
40
ise hatta bu konuyla ilgili bana bsbtn nutuk ekerek, kendisinin inandrc rnekleri
zerinden sonunda u sonuca vard:
Tamam, orada dersleri braktn anlyorum. Belli, skc bir ey. Ama ya
antrenman?! Bu ki, hibir kitapta okuyamayacan ve hibir filmde gremeyecein
trden bal bana bir macera! Art, ne kadar da ilgin ve retici eyler! Sen ise,
uykucu, istemiyorum, gitmiyorum diye tutturmusun. Bu gidile hayatnn en gzel
yllarn uykuda geireceksin ve hatrlayacak bir eyin de olmayacak sonra.
Aha, kara kara dndm ben. Eer u sonra ne zamansa, gelirse tabi.
11
Biz her zamanki gibi erkenden geldik. ocuklar Sensei'le selmlatktan sonra
soyunma odalarna doru kouturdular. Bense herkesin arkasndan, bam aa dikmi,
isteksiz bir ekilde ayaklarm sryordum. Ve bu zaman ok yaknmda Sensei'in sesi
yankland:
Kendini yendin, aferin!
Ben hatta beklenmedik bu eyden app, aknlkla onun gzlerine baktm. Onun
dikkatli baklarnda deimez bir iyilik ve anlay parlyordu. Ve her zamanki gibi,
sonuna kadar kendime gelmeye frsat vermeyerek, ekledi:
Hadi ko, stn deitir.
Bu vakit yeni bir grup renci selmlaarak ona yaklatlar. Onlar kendi baz sorunlar
hakknda anlatmaya baladlar.
Al sana ite! aklmdan dnceler geti. Yoksa tm benim dncelerim,
phelerim ve skntlarmla ilgili biliyor muydu?! Ama eer biliyorduysa, belki de
normaldir bu, belki de byle olmas gerekiyor? Bana aferin dedi, demek ki, daha her ey
kaybedilmemi. Bununla beraber, Sensei'in szleri, genlik iksirinin kocakarnn
zerinde yapt etkiyi yapmt bende. Ben daha az nce hayattan ksm ve yklm bir
biimde topalladm unutarak, canlca soyunma odasna doru kotum.
Bu acele de ne byle? benim kimonoya brnmemdeki lgn sr'ate bakan
Tatyana akn akn soruverdi. Amma da yapyorsun, daha az nce lyordun,
imdiyse apar topar spor salonuna doru uuyorsun.
Eh, Tatyana! glmsedim ben. Andrey'in de dedii gibi, bize keder yakmaz.
Ve onun hayret iinde olan yz ifadesine bakp, ilve ettim:
Yaamaya acelem var, amasz harcanm yllar iin strap dolu bir ac
ekmeyeyim diye...
Tatyana glmeye balad, bense iimi dolduran cokun hareketlilik hissiyle, spor
salonuna frlayarak snma hareketleri yapan dier rencilere katldm. Dorusu, daha az
nce km bir durumda olan bu vcuttan bylesine bir eviklii kendim de
beklemiyordum. Ve nereden, ne kt?
Antrenmann balamasna be dakika falan kaldnda, Stas'la beraber alan Jenka
kapya doru bakarken, gz kamatrc Hollywood glmsemesinin yla aydnland.
Ha, kimleri gryorum! Kimler gelmi bizim diyarlara, kollarn at o.
Salam yapl, ksa boylu, azimli yz ifadesi ve asker duruuna sahip bir delikanl
salona girdi. Jenka'nn hayret nlemi dier ocuklarn da dnmelerine sebep oldu. Sensei,
byk aabeylerle birlikte yeni gelene doru yaklatlar:
Selm, Volodya!
41
Dndn kr!
Seni grdmze sevindik!
Grmenin heyecan biraz dindii zaman, Sensei sordu:
Ee, scak diyarlara olan i seferin nasl geti? Kemiklerini sttn m tatilde?!
Aha, kzardm hatta. Ya, gitsin iine byle yolculuun. Derdimiz yoktu, amirlerimiz
buldu, diyorlar buna.
Ne oldu ki orada? ilgilendi Jenya.
Sen ne, televizyon seyretmiyor musun, odun glmseyerek dedi Stas.
Neyi, neyi? Hangi mangi telivozyonu? Agh olasn ki, bizim kyde haberler tek bir
usulle yaylyor azdan aza. Ve ayet ki bir kimseler anlamyor veyahut ta fikriyle
belleyemiyorsa, yumrukla bah kulana, ve kardelerin kafalarnda hemen tenevvr
vukua geliyor. Byle ite!
ocuklar gltler. Jenka ise Volodya'ya dnp, artk papaz klna brnerek hitap
etti:
Sen ise, evldm, kendi derya ar eziyetlerin hakknda, cehennemin messif ileri
hakknda hulsa beyan eyle. Ferahla.
Ya, Jenka! Seni sanrm kabir bile dzeltemeyecek, herkesle beraber glen
Volodya syledi ve ciddi olarak ekledi: Ya, ne syleyeyim ki, herifler ldrm, kendi
aralarnda bir dilim topra blemiyorlar... O gzellikteki bir tatil beldesini berbat ettiler!
Bunlar bir bardak suda frtna koparr, kabul etti Vitya. Kanlarnda var.
Eveet, uzatt Jenka, tp geemedi kan gln millet, geemedi... imdi sen
korkudan dilerini de gcrdatmsndr?
Bize mi, papaz efendi, alamamak. Malm, ilk defa deil, komik bir ekilde
yanslad onu Volodya.
Tamam ocuklar, doyasya konuacaz daha, bu izlenim dei tokuundan oluan
espri yamurunu yarda kesti Sensei. Git stn dei, yoksa antrenman balatma
zaman artk.
Isnma hareketlerini canl bir tempoda, lml arlklarla yaptk. Dikkatimi eken ey,
Volodya'nn tknaz bir delikanl olmasna ramen, hareketleri yumuak ve hafifti, tam bir
kar pars gibi. Esas kalabalk temel almalarn tekrarn bitirdii zaman, Volodya hzl
ocuklarla beraber heyecanla bir eyler hakknda Sensei'le sohbet etmeye baladlar.
Egzersizlerimizi bitirdikten sonra, biz de konumann ieriini anlamak iin onlara
katlmaya acele ettik.
Meer orada bir nlem almak mmkn myd? hararetle tartyordu Volodya.
Genelde geceleyin, zifir karanlkta ve ou zaman da bodrum katlarnda almak
zorunda kalyorduk. Orada brak fener n, sigara yakmak bile olmaz, annda kurunu
yersin. Bunun yznden ne kadar ocuk bizden yaamn yitirdi! Burada artk
karanlktaki her grltye ate etmeye alyorsun.
Ama sizde gece gr iin zel ekipmann olmas gerekmiyor mu, syledi Stas.
Aha, bunu bir tek filmlerde gsteriyorlar. in aslnda ise, Alfa*da belki de vardr,
ama bizde nereden?
zel ekipman senin neyine lzm ki? omuzlarn silkerek syledi Sensei. nsan
herhangi bir demir parasndan ok daha yetkindir.
Volodya dnceye dald ve biraz sustuktan sonra, ekledi:
Ya, ben artk neleri denemedim ki. Daha hzl almalar iin bata gzlerimi de
kapyordum ve ocuklarla beraber karanlkta duyma alglamasn gelitirmek iin
antrenman yapmaya da altk. Ama hepsi bounayd. Yine de ou durumlarda anlik
etkeni alyordu, hazrlklym gibi olmamza ramen.
42
itme ve grmenin bununla hibir alkas yok, tespit etti retmen. nsanda
tamamen farkl duyumsal bir alglama var, hangisinin ki sayesinde sen istediin
uzaklkta, etrafn sarmalayan evrenin tmn kontrol edebilirsin.
Volodya canlanm baklaryla Sensei'e bakt:
Sensei, gster elini kalbinin zerine koyarak syledi ve glmseyerek ilve etti:
Gnlm, senin rneklerinin hasretini ok ekti.
Sensei hafiften glmsedi ve kabul anlamnda elini sallad:
Tamam kamikaze, hadi...
Volodya ocuklarla beraber, Sensei'i yanltmak iin bsbtn bir pln hazrladlar. Bu
zaman zarfndaysa bu sra d gsterinin tutkusu artk tm kalabal sarmt. Birileri,
Sensei'in gzlerini balamak iin, kendi zerinde defalarca a kar geirgenliini
deneyerek, kaln bir boyun atks getirdi. Dierleri, daha iyi grlt engelleri ve hava
titreimleri oluturmak zerine tartyorlard. Bizim grubumuz ise, Stas'n yannda
durarak, ilgiyle tm bu sreci gzlemliyordu.
Peki, kim bu Volodya? sordu ona Andrey.
Volodya m? O, Sensei'in dostu. En eski rencilerinden birisi.
Peki, ne zamandan beri o, Sensei'le alyor?
Benim artk beinci senem. Ben Sensei'in yanna geldiimde, Volodya askerden yeni
gelmiti. Ama o, daha askerden nce de onun yannda antrenman yapm.
Ciddi bir day, sporcu, belirtti Andrey.
Hele bir de olmasn. Volodya sambo'da usta sporcu derecesine sahip. Askerliini
deniz piyadeleri keif birliinde yapt. Askerden sonra da ileri Bakanlnda.
Peki, kim olarak alyor? sordum ben.
imdilerde, ksa sre nce oluturulmu zel bir birliin dv hazrlklar ile
urayor.
Ve biraz sustuktan sonra, ekledi:
O daha ne yuvann kuu!
Bizim tm byk kalabalmz, Volodya'nn rehberlii altnda spor salonunun
kenarlarndan dizilerek kocaman bir daire oluturduk. Sensei ortaya kt. Volodya bizzat
kendi elleriyle boyun atksn onun gzlerine balayarak, titizlikle tm olas aklar
kapad. Bylesine bir hazrlktan sonra o, kalabaln arasna kart. Ve bu zaman Sensei
tuhaf bir durua geti. Bu, hayal bir asaya yaslanarak dinlenen, yorgun yolcunun
duruuna benziyordu.
Vay be! hayranlkla telffuz etti Jenka, ellerini heyecanl beklentiyle ovuturmaya
balayarak: Bak imdi ok enteresan bir eyler olacak.
Kesinlikle, onaylad Stas, dikkatle Sensei'e bakarak.
Peki, ne duruu oluyor bu? merak etti Andrey.
Eer doru anladysam, bu Yal lama stilinden, sessizce cevap verdi Stas.
Nedense bu stil hakknda hibir zaman duymadm.
Hm, ve de sanrm duymayacaksn. Bu ok eski, l bir stil. Sensei'in dediine gre,
daha milttan nce unutulmu. Gnmze kadar bu okulun yalnzca acnacak bir ksm
ulam. in'de bu Ejderha stili gibi tannyor.
Yapma ya, ard Andrey, acnacak bir ksmm! Benim bildiim kadaryla,
Ejderha stili en gl stilmi, nk tm dv sanatlar okullarnn bilgeliini ve
gcn kendinde birletirmi...
Ve yine Sensei'e bakarak, ekledi:
Peki, sen bu ok eski stil hakknda nereden biliyorsun?
43
Ya, iki sene nce kendi gzlerimle grme frsatm olmutu. Burada baz turistler
terif etmilerdi bize. Sensei de byle misafirperver bir ekilde Yal lama stiliyle
arlad onlar. Bak o ite gsteriydi diyorum size, gzlerini ayramyordun!
Bylesine bir reklmdan sonra, biz kendi hikyemiz iin de olaanst srkleyici
hibir eyi karmamak iin drt gzle Sensei'e dikildik. Bu zaman Volodya'nn verdii
iaretle, bizim tm byk kalabalmz rastgele ellerimizi rparak ve yksekten
ayaklarmz yere dverek, inanlmaz bir grlt yaratmaya baladk.
Bylesine bir siperi kullanan Volodya saat dn ynnde dolaarak Sensei'e
yaklamaya balad. Onun hareketleri yumuak ve hafifti. O, giderek hayal rakibine
yaklarken, sanki srama ncesindeki bir panter gibi adm atyordu. Volodya Sensei'in
sa arka tarafndan girdii zaman, evik, hafif bir admla, onun kafasna mawashi-geri
vuruunu yapt. Neredeyse e zamanl olarak, Sensei sa ayan arkaya ekti ve bu
dn annda onun sa eli zarif bir biimde kavis izerek hafiften kenaryla Volodya'nn
yzne dokunuverdi. Bizzat dokundu, hafif bir ku ty gibi, ve de vurmad, benim
beklediimin aksine. Sonrasnda bizim fal ta gibi alm gzlerimizle grdklerimize
binaen bu bir tesadf veya skalama deildi. Tm hareketler Sensei tarafndan hafif, akc
ve zel bir titizlikle hayata geirilmiti. Volodya ise bu hafif dokunutan, deta ona bir
top gllesi isabet etmi gibi uuverdi. Onun ayaklar anden yukar frlad ve kendisi de
kafas zerinden takla atarak, grltyle zemine akld. Salonda tam bir sessizlik hkim
oldu. Volodya kmldayarak tabana oturdu. Millet rahat bir ekilde nefes alarak bir ar
kovan gibi uuldamaya ve olup bitenleri tartmaya balad.
Byle dmeyi nasl becerdi o, ya? Kostya, Andrey'e sordu.
Dieri omuzlarn silkti.
Sanrm dengesini kaybetti sadece. Bir ayann zerinde duruyordu nk. Byk
ihtimalle byle, nk vuru ok hafifti sanki. Hatta vuru bile diyemezsin buna.
Sensei boyun atksndan kurtulup, Volodya'ya sordu.
Yayor musun, intiharc?
Yayorum, uzatt dieri, eliyle sa gzn tutarak. Anlamadm ey, ben
nerede yanl yaptm?
Senin yanln urada ki, sen kendi anlayna gre, beni bizzat en korunmasz
tarafmdan yakalamaya altn, yani en zayf yerimden.
Evet!
Bu yzden de hap yuttun ite! Eer sen hemen n cepheden saldrya geseydin
daha fazla ansn olurdu, arkadan veya sadan olan saldrya nazaran. Ama eer sen arka
soldan saldrya geseydin, senin iin daha da kt olacakt.
Ama neden?
nk sen grmeye ve iitmeye sahip bir insan gibi dnyorsun. Ben sana ka
kere sylemitim, rakibinde onun dnce hamlesini hesaba katmak gerekiyor. Zira eer
ben hibir ey grmyorsam ve duymuyorsam, demek ki mantken, benim bilincimin
zayf savunmal yerleri ok daha iyi ve gl bir biimde kontrol ettiini, en azndan
tahmin etmek mmkn.
Peki, ya n cephe?
nde ise kontrol daha zayf, nk burada vcudun hazrl zaten bir numarayd.
Doal alglamasndan yoksun bir insan, dve n taraftan fiziksel olarak hazr oluyor,
arkadan ise ruh bakmndan, bu ise ok daha tehlikeli. yle ki, rakibine ne kadar zayf
gzkrse bir yer, bir o kadar fazla korunma altnda olur oras ve buna uygun olarak da
bir o kadar beklenmedik kar saldr olabilir.
Ya eer, ben tabancayla olsaydm?
44
Eer sen tabancayla olsaydn o zaman bize yarn, imdikinden ok daha fazla faydan
dokunurdu.
Hangi anlamda?
Dpedz anlamnda. En azndan doyasya brek yerdik defin treninde.
Volodya, Sensei'in kara mizahnn cevabnda glmsedi:
Ya, brekleri ben size ylesine de getiririm...
Volodya elini suratndan ektii zaman, biz hatta biraz aknla uradk. Onun
gznn altnda koca bir rk imiti. Hatta buna rk bile diyemezsin. Gzn
etrafndaki deri morumsu siyahms bir renge brnm ve yanktan sonraki gibi
kabarcklarla kaplanmt. Bizim topluluun kadn ksm hemen kouturarak, Volodya'ya
souk suyla slanm havlu getirdiler. Fakat bu kompres bile yardmc olamad. Ne var ki,
sanki herkesten az kendi gznn derdini eken Volodya'nn kendisi idi. O, elbisesini
silkerek ayaa kalkt ve neeyle Sensei'le akalamaya balad. Bizim hepimiz iinse
yntemleri alma komutu seslendi.
Antrenmandan sonra, neredeyse ek almalarn en sonunda, biz yine kendimiz iin
ilgin bir eyler duyduk.
Sensei, etraf evrenin kontrol antrenmannn daha basit bir teknii var m? Benim
birliimdeki ocuklarn anlayabilecekleri ve yapacabilecekleri bir trden diyelim, sordu
Volodya.
retmen dnd ve biraz bekledikten sonra cevap verdi:
Evet, var bylesi. Geri, burada iki kiinin olmas lzm. En iyisi lotus pozunda
oturarak almak... Bu egzersizin anlam undan ibaret. Yumuak bir tenis topu iple
bann seviyesinde yle bir ekilde aslyor ki, ortan onu sallad veya ittii zaman,
onun hareket yrngesi kafann bulunduu yerle kesimek zorunda kalyor. Senin
grevin sadece olarak, etrafndaki evrenin kontrol iin alk olduun duyu
organlarndan vazgeerek ve daha ok sezgilerine gvenerek, toptan kanmay
renmekten ibarettir. Topu, onun manev anlamnda alglamak gerekiyor. Cismin senin
ensene yaklatn hissetmeye ve dhil sezginin tyosuyla vaktinde kafan ekmeye
almak gerekiyor. nemli olan senin bilincinin antrenmanl olmas ve burada biz tekrar
bizim koyunlara geri dnyoruz, glmsedi Sensei. ...akay bir tarafa brakrsak, sen
kendi bilincini tam bir sknet durumuna getirmelisin ve bilincinin, gln przsz
yzeyini hatrlatmas lzm. Ve senin bilincinin bu mutlak sessizliinde bir cisim
yaklayor, bizim durumumuzda bu top oluyor, gln przsz yzeyinde atlarak ufak
krklklar yaratan bir ta gibi hayal et onu, veya kayk, veya bot gibi nasl istersen
yle de isimlendir. te bu top senin alann yarmaya balayacaktr. tedeki geri kalan her
ey ise, rnein, dairev olarak duran insanlar; bunlar aalar veya sahildeki insanlar
olacaklar, nasl houna giderse. Ve bizzat sen, bu gln ortas oluyorsun. Ve sen de, senin
yzeyindeki her bir dalgalanmay, senin alanna olan her bir mdahaleyi saptamay
renmek zorundasn. Sonu olarak, yaklaan yabanc cismi ve etrafnda olup biten her
eyi hissetmeyi reneceksin.
Bizimle beraber Sensei'in yannda duran Andrey sordu:
Peki, biz de bunun antrenmann yapabilir miyiz?
Eer byle bir isteiniz varsa, buyurun, salnza aln, cevap verdi Sensei.
Peki, burada hangi tr alglama ilemeye balyor? sorusunu sordu Volodya.
Gsteri zaman olanla, neredeyse ayn. Burada nemli olan, kendi bilincin ile
vcudunun snrlarn amaktr.
Nasl yani? anlayamad Andrey.
45
yle basit bir rnek vereyim. Herhangi bir insan dnmeyi braktnda, yani
oturup, rahatlayp ve maksimum dzeyde kendi dncelerini sakinletirmeye
altnda, bilincinin genileyerek beden snrlarnn ok tesine ktn hissetmeye
balyor. Bilin kapsaml bir hle geliyor. O, kocaman alanlar kapsyor. Buradaysa sen
yalnzca onu belirli bir yerle snrlyorsun. Benim gsterdiim rnekte bu spor salonuydu.
Geri eer inatla alrsan, ilenin dier ucunda bile neler olduunu hissedebilirsin.
Prensip olarak, bu zor deil.
Yani topla olan egzersizlerde nemli olan, gl rneinde olduu gibi, bilincin mutlak
sessizliini salamak mdr? yeniden sordu Andrey.
Kesinlikle doru, ve tek bir dncenin bile bu alana girmemesine almak lzm.
Bu kolay deil.
Kolay deil, ama mmkn.
Syler misiniz peki, Stas diyordu ki, Yal lama ok eski bir stilmi. Bu doru mu?
Evet.
Peki, tarihte onu bilen insanlarn isimleri kalm mdr? sordu Kostya.
Sensei bir eyler hakknda dnerek hafiften glmsedi ve cevap verdi:
Senin bildiklerinden, meer ki bir tek Buda. Ve tabi ki onun ilk mritleri.
Buda m? ard Kostik. Ama onun sanki baka bir felsefesi vard, iyilik
felsefesi. Yumruklarn bununla ne alkas var?
Yumruklarla da iyilik olur, sakince cevap verdi Sensei. Fakat bu Sanat'a sahip
olmak, birilerine saldrmak anlamna gelmiyor. Onlar iin bu manev ilim yolundaki
kendine zg bir basamakt...
Bylece bizim gzmzde Sensei'in bu kadar deerli bilgi ve yeteneklerinin, sradaki
kez tankln yaptmz bu ek almalar da bitti... Bizim hayranlmzn haddi hududu
yoktu. stmz deitirip, dierlerini spor salonunun yannda bekliyorduk. Kalabalk
sokaa ktnda Jenka tesadfen Volodya'ya bakt ve dehet iinde lk att:
Vay canna be! Eveet ya!.. Ama da suratn varm, arapov...
Bu szlerden sonra herkes dikkatini Volodya'ya evirdi. Onun gz, byk siyah bir
lekeye dnerek tamamen kabarmt.
Ama bir ey deil, yrek direk verdi Jenka ve gsn gererek haval haval nutuk
ekti: rkler erkein yakdr!
Cevabnda Volodya tebessmle syleyiverdi:
Peki sen yakkl olmak istiyor musun?
Tm ocuklar kahkahaya bouldular.
stiyor, istiyor. Bense aynen o fkradaki gibi ahitlik yapacam, konuyu
gelitiriyordu Stas. Adamdan sormular: Birisinin brn nasl kafasndan
vurduunu grdn m? O, cevap veriyor: Grmesine grmedim, ama birilerinin sanki
ii bo bir eye vurduunun sesini iittim.
Viktor ise ekledi:
Bense ikinci ahit olacam. Ve eer benden, kavga zaman neden madurun
yardmna komadm sorarlarsa, ter temiz vicdanmla syleyeceim: Hangisinin
madur olduunu nereden bile bilirdim ki. Bir birlerine ylesine bir yiitlikle dayak
atyorlard ki!
Yeni bir kahkaha dalgas etrafa yayld.
Ay, ay, ay, yanslad hepsini Jenka. Sizin akalarnzdan, kilometreden karakol
kokusu geliyor... Yaa, Sensei, gryor musun, adam azn amaya frsat bulamadan,
imdiden nasl da hapse gnderiyorlar! ...
46
12
47
48
13
Eer bu haberi bana daha nce verseydiler, deliler gibi sevinirdim. Ama imdi
kendimde fark ettiim ey, fiziksel olarak kafamda neler olduunun bsbtn umurumda
olmadyd. nemli olan iimde anladm eydi. Bu vcudumdan daha ok ruhumu
ilgilendiren bir tr yeni alglama dzeyiydi. Fakat annemlerin moralini bozmamak iin
yksek sesle syleyiverdim:
Bu harika! Ve ben bundan phe etmiyordum. Bulunduu mevkisi ve balantlaryla,
Vitya daym m yapamayacakt?! Aferin ona, o her tarafl olarak giriimci bir insan.
Tm yarnki gn boyunca, ben hep bu yeni hissim hakknda dnyordum. Ben
tekrar, nasl derler, vcudumla ve zellikle de ruhumla, gerek hayata geri dnmtm.
Ve meditasyon almalarna gitme vakti geldiinde ben oraya varmak iin sabrszlktan
dayanamyordum artk. Bu seferse ben hantal Tatyana'y acele etmesi iin
kouturuyordum.
Biz, ocuklarn bizi bekledii tramvay durana geldik.
Kzlar, dnebiliyor musunuz, Kostik gle gle bildirdi. Sensei, az daha bizim
Andrey'i yoldan karacakt.
Ne oldu ki? ilgilendik biz.
Andrey glmseyerek konumadan duruyor, Kostik ise cokuyla devam ediyordu:
Geen sefer sizi braktktan sonra, eve doru gittik. Ve neredeyse vardmzda, bir
ka ocuk, malm canlar sigara ekmi, bize yaklatlar. deta dedemizin dedelerine
borcu varm gibi talep etmeye baladlar. Andrey ise, gerek bir beyefendi gibi, sigara
imediimizi ve onlara da salklar asndan tavsiye etmediimizi aklamaya balad.
Duymadnz m, Sal Bakanl uyaryormu... Ve sonunda da ekledi, cierlerinizi bu
zehirle doldurup ta, sokak aralarnda serseri gibi dolap ve bir ie yaramamaktansa, en
iyisi sporla falan uran, mesel Kung-fu gibi. Ruhunuz iin de, vcudunuz iin daha
fazla faydas olur.
Peki, sonra? sabrszlkla sordu Tatyana.
Onlar da, kol ve paalarn svayp, sz dalana kalktlar.
Ya Andrey?
O ise, hayal edebiliyor musunuz, bizim Andrey de onlarn be para etmez
hayatlarnn anlam, onlarn szlerinin de bir yerine kadar olduuyla ilgili bsbtn nutuk
ekmeye balad. Ben dndm ki, tamam artk ocuu kaybettik. Sonra ise baktm, yok
daha umut varm...
Ee, sonra nooldu?
Ne olabilir ki? Ortam tabi ki gerilmeye balad. Andrey onlarn hakaretlerine
sabretti, sabretti, sonrasndaysa kendi szlerinin daha da bir inandrc olmas iin onlara
suratlarn dzletirdi. stne stlk retici tonla son noktay da koydu: "Bak ite
gryor musunuz, sizin her bir kt lfnz ayn gteki bir dayakla size geri dnyor".
Samalamsn ya, ardm ben.
Peki, neyle bitti her ey? glmseyerek merak etti Tatyana. Hayat kayb falan
yaand m?
Her ey yolunda, elini sallad Kostya. Aha! in en komik tarafn sylemeyi
unuttum. Sonrasnda onlar, onun rencileri olmay rica etmeye baladlar.
Herkes glt, ben ise kendimi bir tuhaf hissettim. Birincisi, byle bir aptall ben
hibir ekilde Andrey'den beklemiyordum. kincisi ise, Sensei iin zlmtm.
Ya Andryuha, tam bir kaksn sen, glerek ifade etti Tatyana.
ok doru, ok doru, akalaarak dalga gemeye balad Kostik Tehlikeli bir
tip, hatta sabkal diyebiliriz. O, benim yce ifadelerimi de her zaman ba aa eviriyor,
en uygunsuz duruma diyebiliriz...
50
14
almalara gitmek iin biz erkenden ktk ve de sonradan anlald gibi bouna
deil. Andrey, yolu kesin hatrladn temin ederek, bizi mahrem dzle gtrmeyi
kendi zerine gtrd. Yarm saat boyunca, kasabadaki btn kpekleri kendi
varlmzla rahatsz ederek, ileri geri dolayorduk. Ve nihayet nereye sapma konusunda
birbirimizle umutsuzca tartrken, grubumuz bir gletin nne kt.
Be para etmez bir klavuzsun! syledi Kostya. Ee, nerede senin dzln?
Teorik olarak, burada olmas gerekiyor, omuzlarn silkti Andrey.
Aha, pratikteyse sel onu baka yere gtrd. Geri gidiyoruz.
Geri dnerken biz Jenka'yla burun buruna geldik.
kr, sonunda bir canlya rast geldik en azndan, rahatlam bir ekilde nefes ald
Kostya.
Ne o, bizim anghay'da yolunuzu mu kaybettiniz? Jenya glmseyerek bizimle
alay etti.
Ya, u klavuzun hafzasna umut baladk.
Peki, dzlk nerede? sordu Andrey.
Ya, orada, delikanl eliyle tamamen baka bir yn gsterdi.
Ben sana demitim, yanl tarafa dndmz! Orada byle bir yoku yoktu,
Kostik, Andrey'in yzne vurdu.
Peki, sen burada ne aryordun? Tatyana, Jenka'dan ilgilendi.
Sizin ne, haberiniz yok muydu? Ben istenilen insann bulunduu yeri annda
enerjisel olarak saptyorum, yeter ki dneyim.
Ya, brak milleti oyuna getirmeyi, glmseyerek syledi Kostya. Harbiden, senin
burada ne iin var?
Ya, brakn yakam. Yayorum ben burada, yayorum! komik bir ekilde belirtti
Jenya. Kapdan dar daha yeni admm atmtm ki, bakyorum, sizin ordu glete
doru sefere km. Ben hatta azm amaya frsat bulamadm. Dndm ki, tamam,
imdi biraz yolun tozunu alp geri dneceksiniz. Haklymm! Bakyorum, be dakika
sonra geri geliyorsunuz. Beni yine elektrik direi zannetmeyesiniz diye, ben de yolun
ortasna ktm.
Biz bu kadar ansl karlamamzdan dolay memnun memnun glmsedik ve hep
beraber dzle gittik. Doann sevgiyle yaratt bu kuytu yerde, Sensei ve Volodya da
dhil olmakla, artk herkes toplanmt. Biz amatayla toplulua kararak, herkesle
selmlamaya baladk. Sensei, yine Jenka'nn bizim grubumuzu getirdiini grp,
akayla sordu:
Bu klavuz tekrar sizi gezintiye mi karmt?
Hayr ya, bizim artk kendi klavuzumuz var, Kostik Andrey'e iaret etti. Bu hatta
Jenka'y bile geride brakt...
51
Andrey utanla ban yere edi. Araya uzun bir sessizlik girdi. Fakat bu vakit Nikolay
Andreyevi bize katld ve konuma baka sorunlarn ve de kendi bamza evde
yaptmz meditasyonlarn tartmasna geti.
Bendeyse yine u rperme hissi oldu, dedi Kostya. Bu normal mi?
Tabi ki. Anlam undan ibaret. lk nefes al verii zaman kafanda ortaya kan o
rpermeyi hissetmek gerek. Bu rpertinin kollarndan nasl ''aktn'' ve de en nemlisi
avularnn merkezinden yere doru nasl ktn hissetmen lzm. Yani, nefes aln ve
veriini hissetmek zorundasn. Bu arada kenar dncelerin hi olmamas lzm.
te, zor olan da bunu yapmak zaten. Burnun ucuna konsantre olduun an,
birbirlerinin arkasnca kafana girmeye balyorlar. Ve de en ilgin yan, onlarn ne zaman
ortaya ktn fark etmiyorum bile.
Kesinlikle doru. Bu u anlama geliyor, biz gnlk hayatmzda dncelerimizi
kontrol etmeye alkn deiliz. Bu yzden de onlar, kendi "mantksal" zincirleriyle bizi
kartrarak, istedikleri gibi ynetiyorlar. Kontrolsz dnce ise genel olarak olumsuz
eylere getiriyor, nk onu yneten insandaki hayvan balangtr. te bu yzden de
deiik manev uygulamalar, meditasyonlar mevcut, her eyden nce dnceyi kontrol
etmeyi renmek iin.
Biz biraz daha evdeki uygulamalar zaman ortaya kan ve bizi ilgilendiren sorunlarla
ilgili konutuk. Sonraysa sradaki meditasyonun uygulamasna getik.
Bugn biz meditasyonun iki ksmn bir araya getireceiz, belirtti Sensei, onun
nasl almas gerektiini anlaya bilesiniz diye ve kendi bireysel antrenmanlarnz
zaman buna ulamaya alasnz diye. imdi ise rahat bir ekilde durunuz...
Sonrasndaysa biz onun rehberliinde, her zamanki gibi, rahatladk ve
dikkatimizi meditasyonun icrasna younlatrdk. ncelikle, geen seferde
olduu gibi burnumuzun ucuna konsantre olduk. Sonra ise retmen dedi:
Dikkatimizi ve i grmz burnumuzun ucundan ayrmadan, karnmzn aas,
karnmz, gsmz zerinden nefes alyoruz... Nefesimizi, omuzlarmz, kollarmz,
ellerimizdeki akra'lardan yere gnderiyoruz. Nefes verdiimiz zaman lt gittike daha
da parlak olarak yanyor. Nefes aln... verin... Aln... verin... Burnunuzun ucuna konsantre
olun... Aln...
te burada tam bir karkla uradm. Ben kollarmdaki "akntnn" ksml
hareketliliini bariz olarak hissetmeye daha yeni odaklanmken, annda burnumun
ucunun kontroln kaybettim. Ve de "kzarveren" burnumun ucuna henz konsantre
olmuken, "aknt" kayboluyordu. stelik tm bunlar, "lzumsuz" dnceler ortaya
ktnda meydana geliyordu. Ksacas, bu ikisini bir araya getirmeyi bir trl
beceremiyordum. Sradaki denememi yaparken, meditasyonun sonunu duyuran Sensei'in
sesi yankland. Sonradan anlald gibi, bylesine bir hsrana bir tek ben deil,
arkadalarm da uramt.
Bu doal bir ey, syledi Sensei. Siz burada dnmemelisiniz, sadece
gzlemlemelisiniz. O zaman her ey iyi olacak.
Bu bana kesinlikle imknsz gibi gzkmt. Fakat bana yrek direk veren ey,
Nikolay Andreyevi ve byk aabeylerin bu meditasyonla ilgili hibir sorunlarnn
olmamasyd. "Demek ki, her ey o kadar da umutsuz deil, kendime teselli veriyordum
ben. Eer onlar yapabiliyorsa, neden ben yapmayaym ki? Sadece onlar gibi inatla
almak gerekiyor. in pf noktas bunda ite". Ve bu zaman ben hayretle, hatta
dncelerimde bile artk Sensei'in szleriyle konumaya baladm fark ettim. Ben
henz dnrken, ocuklardan birisi sordu:
53
gtrp zerine bir tr ar sertlikteki bir asit dktler. Doal olarak kemik eridi tabi.
Sonraysa bu asiti insann zerine dktler. Asit annda onun elbisesini mahvetti, ama
adamn bedenine hibir zarar vermedi.
Vay be! hayret etti Andrey. Bak u ie!
Tamamen normal bir olay, her zamanki sakin sesiyle syledi Sensei. nsann
olanaklar, onun hayal gcyle snrldr.
Peki neydi bu, igong mu?
yle diyelim, igong'dan baka onun gibi ve de birbirlerine benzer bir yn teknik
mevcuttur. Fakat bu ilimlerin ve ayn zamanda da igong'un k kayna ayn. Yani bu,
"i" enerjisiyle, havann ina edici enerjisiyle olan almadr.
Benim bir yerlerde okuduuma gre, "i" hayat enerjisiymi, ama siz ona ina edici
diyorsunuz. Neden peki? sordu Kostya.
nk enerjileri, akra'lar, kanallar ve hatta enerji merkezlerini bile farkl
retilerde farkl olarak isimlendiriyorlar. rnein yogada "Chi" enerjisi dedikte, asil,
yapc enerji anlalyor. Ama "Lotus" biliminde ezelden beri "Chi"nin altnda gl
ykc enerji anlam sakldr. Ayn ey "i" iin de geerli.
Ve biraz sustuktan sonra, retmen ekledi:
Zira insanlar bu ilimlerin gerek doasyla ilgili kesin bilgilere deil de sadece
tahminlere sahipler. Bu yzden de adlandrmada karkla dyorlar. Nasl derler,
havada asl kalmaktansa, bann zerinde durmak iyidir.
Hm, bu kesin, kabul etti Volodya. Eer bizim evin nnde on yldan beridir
gzlerimi yoran, benim sevimli afiimin szlerini deitirip sylersek: "Kendimiz iin
yaratamayacamz, hibir engel yoktur!"
ocuklar glmsediler.
Syler misiniz peki, igong, Lotus Sanat'na gre ne oluyor? Andrey tekrar ciddi
konulara geiverdi.
Senin iin anlalr olmas iin, igong; bu ocuk bahesi gibi bir eydir. Lotus
Sanat ise; akademi gibi diyelim. Ve yksek sanata ermenin ilk basamaklarnda birisi de
mutlak dnce kontrol saylyor. Dncelerini kontrol edersen, her ey sana tbi olur.
Peki, orada unu yapa... heyecanla konumaya balad Slavik.
Olmaz, nk sen dnceni kontrol ediyor olacaksn. Yani sen olumsuz veya yanl
hareketler yapamayacaksn. in tm anlam bunda zaten. Ve eer igong'u biz reniyor
ve antrenman yapyorsak, Lotus Sanat'nda ise artk antrenman yapmyoruz, artk
ruhumuza yerletirilmi eyleri hatrlyoruz.
Peki, bizim u filmde grdmz vcut fenomenlerini biz gerekten renebilir
miyiz? bir eyler hakknda dnen Ruslan sordu.
Tabi ki. Eer bu enerjiyi doru bir ekilde kullanabiliyorsan, btn bunlar basit
olarak yaplyor.
Peki, bunun iin ne gerekiyor?
Temel yetiler, nefes konsantrasyonu, azck olgunun zn anlama...
Ben bir trl kafama alamyorum, dnceli bir sesle syledi Yura, o adam
bizzat elinin iiyle tulay krmay nasl becerdi ya?
Sen ne, vcudunun baka yeriyle krmasn m istiyordun? ineledi onu Jenka.
Baka yeriyle de olur, glmsedi Sensei, eer ok istersen. urasnda ki, nefes
egzersizlerinde de belirli bir konsantrasyonla, vcudun istenilen ksmnda i enerjisini
biriktirmek mmkn, u an ki durumda bu el oluyor. Vuru annda ise avucun iindeki
akra alyor ve cismi paralayan tm bu g serbest braklyor. Burada nemli olan,
55
56
58
Biliyor musun, ada ninja okullar sadece derin, eski alarda mevcut olan eylerin
acnacak taklidinden baka bir ey deildir. Evet, onlarn yntemleri kalm, ninjalarn
aletleri kalm. Fakat tm bu eitim kaba, fiziksel seviyenin dna kmyor. Bunun
tesinde gelimek iinse kap kapaldr. Zira yasa der ki: manev eyler maneviyat
iindir... Ve eer siz Sanat' kendi madd karlarnz iin veya ahs byklk
kuruntunuzu tatmin etmek iin renmeye alyorsanz, ocuklar, Sensei kafasn
sallayarak, dikkatle bize bakt, bunun sonu hayrla bitmez...
Niye ki? sordu Slavik.
Birincisi, siz hibir zaman hibir eyi renemeyeceksiniz. kinci olaraksa, tabi eer
ansnz yaver giderse, en azndan izofreni kazanrsnz.
Evet, parlak bir gelecek, glmseyerek konutu Ruslan.
Senin byle bir ansn yok artk, glerek syledi ona Jenka.
Ama biz kimseyi ldrmeye almyoruz ki, kendini temize karyordu Andrey.
Fiziksel olarak belki de yle. Fakat sizin dncelerinizde ok fazla canavardan var.
Bu ise saldrganla ve iddete giden ilk admdr.
Peki, ne yapalm imdi?
Dncelerinizi kontrol edin, stelik her saniye.
Ve biraz sustuktan sonra Sensei, Andrey'e bakarak ilve etti:
Sen hi ne zamansa, gerekte kim olduuna dair dndn m? Kendi
mahiyetinde kim oluyorsun sen? Etrafn saran dnyan nasl algladna dair
dndn m hi? Fizyolojik bak asndan deil, hayatn bak asndan...
Kimsin sen? Nasl grdn, nasl duyduunu, neden hissettiini, iinde kimin
anladn ve bizzat kimin algladn dndn m? Kendi iine bir bak at.
Ve artk ocuklara dnerek, Sensei syledi:
Siz hi ne zamansa, bilincinizin sonsuzluu hakknda dndnz m? Dncenin
ne olduu hakknda. Onun nereden ktn ve nereye gittiini? Siz kendi dnceleriniz
hakknda dndnz m?
Ama nasl, ezilerek syledi Andrey, ben devaml dnyorum, bir eyler
hakknda kafa yoruyorum.
Bu sana yle geliyor ki, bizzat sen dnyorsun, bizzat sen kafa yoruyorsun.
Bunlarn senin dncelerin olduuna emin misin?
Ya, daha kimin olabilir ki? Vcut benim, demek ki dnceler de benim.
Eer onlar seninse, o zaman en aznda bir gn onlar takip et. Nereden ktklarn ve
nereye kaybolduklarn izle. Sen kendi dncelerini adamakll bir ekilde elekten
geirdiinde, orada boktan baka ne greceksin? Hibir ey. Bir tek iddet, bir tek
irkef, bir tek mideni doldurma kaygs, moda olan bez parasn giyinmek, almak, para
kazanmak, satn almak, kendi stnlk kompleksini yceltmek. Ve hepsi bu! Ve sen ikna
olacaksn ki, bedenin tarafndan oluturulan dnceler tek bir eyle bitiyor; kendi
evreni madd gvenceyle temin etmekle. Ama sen iinde byle misin? Kendi ruhuna
bakver... ve sen gzel ve ebed bir eyle, senin gerek "ben"inle karlaacaksn. Zira
etraftaki tm u grnr tel; bunlar saniyelerdir... Bunu anlayabiliyor musun?
Biz konumadan duruyorduk. Beklenmedik bir anda bu manzara bana lmne tandk
geldi. Tm bunlarn hepsi ne zamansa olmutu benimle, en ince ayrntlarna kadar: ve bu
kelimesi kelimesine konuma ve bu dzlk ve u parlak yldzlar ve de en nemlisi,
ruhumun derinliine kadar tandk olan bu yumuak ses, bu yardmsever yz... Ben
kesinlikle bunun artk olduunu biliyordum. Ama ne zaman, nerede? Ben ne kadar
alsam da, hafzam ne kadar zorlasam da, hibir eyi hatrlamak mmkn olmuyordu.
59
Ben ortaya km u gerekten dolay bilincimin girdii u kmaz sokaktan bari her
naslsa kmak iin hafiften kafam silktim. Sensei ise devam ediyordu:
imdi yaadnz siz diyelim, 16, 22, 30 sene, tamam sen 40 yan altndasn. Ama
sizin her biriniz, meer nasl yaadnz hatrlyor musunuz? Hayr, sadece baz
acnacak paralar, o da duygusal da vurumla ilgili olanlar hatrlyorsunuz.
Evet ya, dnceli bir sesle syledi Nikolay Andreyevi, ben onu fark etmeye
yetiemeden, hayat nasl da uup gitti. Hep renim, hep i ve de art baz ufak tefek
ailev kayglar, bitmek bilmeyen tasalar... Kendini, ruhunu dnmeye ise gerekten
zaman yok, hep acele iler kar her trl.
Bizzat yle, onaylad Sensei. Siz gelecek hakknda, gemile ilgili
dnyorsunuz. Ama yaadnz an, o ki u andr, imdi olarak isimlendirilen. Peki,
imdi nedir; bu hayatn deerli bir saniyesidir, bu Tanr'nn ltfudur ve onu da
makul bir biimde kullanmak gerekiyor. Zira yarnki gn; bu belirsizlie atlan bir
admdr. Ve de istisna deildir ki, bu sizin u hayattaki son admnz, dipsiz
uuruma, sonsuzlua atlan son adm olabilir. Peki, orada ne olacak?
Sizin her biriniz, Dnya'da yeteri kadar zamannn olduunu dnyor, bu yzden de
lm hakknda dnmyordunuz. Fakat bu byle mi? inizden her bir kii istenilen
saniye lebilir, istenilen nedenden dolay ve de bir taraftan biyolojik bir varlk olarak
sanki bizden asl olmayan nedenlerden dolay. Ama dier taraftan, siz yalnzca
biyolojik bir varlk deilsiniz ki, siz ebediyetin zerresini kendinde tayan bir
nsansnz. Bunun bilincine vardnzda, anlayacaksnz ki, sizin tm Kaderiniz
kendi ellerinizde ve ondaki ok fazla ey sizin kendinize bal. Ve de bir tek burada
deil, ama orada da. Dnn: kimsiniz siz, mkemmel bir biyorobot mu veya
nsan m, hayvan mi yoksa manev bir varlk m? Kimsiniz?
Ya, insan... galiba, syledi Ruslan.
te bizzat, "galiba". Peki, iin aslnda insan nedir, dndn m sen? Bu sorunun
zne in. Senin iinde hisseden kim, meknda nasl hareket ediyorsun, kol ve bacaklarn
kim hareket ettiriyor? Sendeki duygular nasl ortaya kyor ve neden ortaya kyor? Ve
de hemencecik, seni bir yerlerde inciten, onuruna dokunan veya tam tersi senin
kskandn, ktln istediin, dedikodusunu yaptn birilerinin zerine ykma.
Meer bunu sana iindeki manev balang m sylyor?
indeki ruhunun billr kaynan bul ve sen anlayacaksn ki, tm u madd gz
boyamas; arabalar, daireler, yazlk evleri, toplumdaki konumun, tm bilinli
hayatn onlar elde etmek iin harcadn btn bu madd nimetler, onun nnde
toz gibi gzkecektir. Bu kaynan iinde annda bir hie dnen toz gibi. Hayat
ise geip gidiyor. Ve bu hayat, sen sonsuz bir Bilgelik okyanusuna dntrmek
iin kullanabilirsin.
Zira hayatn anlam ne, ne zamansa dndn m hi? Her bir bireyin hayatnn
yce anlam, kendi ruhunu tanmaktadr. Geriye kalan her ey fni, geici ve de
yalnzca toz ve illzyondan ibarettir. Kendi ruhunu tanmaya giden biricik yol ise,
yalnzca iindeki Sevgiden, niyetlerinin ahlk olarak temizlenmesinden ve bu
hedefe varacana olan mutlak metin gveninden, yani dhil inancndan geer...
indeki hayat henz soumam ise, daha ge deil kendini tanmak iin, kendi
evvelini, kendi ruhunun kutsal, yaam veren kaynan bulmak iin... Kendini oku
ve sen anlayacaksn, iin aslnda senin kim olduunu.
15
60
ise, iz brakmadan bir yerlere kayboluyor. e bak sen!" Ne var ki, bu yeni ortaya km
duruma, sanki uzun yllardan beri benim en gizli blmmde titizlikle gizlenmeyi
becermi ajan tespit etmeyi baarm gibi seviniyordum. "Evet ya, u 'akll', o aptal
'otomatik pilottan' ok daha tehlikeli. Daha bir uyank olmak gerekiyor!''
Sylemesi kolay fakat yapmas zordur. Meditasyonu yapmaya baladmda, u
"uyann" defalarca, rahatlama annda ve zellikle de meditasyona konsantre olduum
zaman, benim dncelerimi ziyaret ettiini ve srekli olarak dikkatimi baka konulara
evirdiini anladm ben. O, btn bunlar o kadar maharetle, o kadar mantkl yapyordu
ki, ne zaman konsantrasyon "rayndan" ktm hatta kendim bile anlayamyordum.
Dnceleri net bir ekilde meditasyona konsantre edip, derinlere daldmda ise
"uyank" ortadan kayboluyordu. Bu kontrol az buuk zayflattm andaysa o
hemencecik ortaya kveriyordu. "Pis herif! Kstah ve can skc", kanc kez
meditasyona konsantre olmaya alrken dndm ben. Meditasyonu bitirdiimde, bu
bir numaral dmanla savamann o kadar da kolay olmadn anladm. "Bu uyana bir
are bulmak iin Sensei'e danmak gerekecek, uykuya dalarak dndm ben. Yoksa
o her eyi berbat edecektir".
Ertesi sabah, dnk olanlardan sonra bendeki duygusal taknlk bir miktar dindiinde,
ben tekrar kendimi kenardan gzlemlemeye baladm. Vcut yine zar zor scak yataktan
kalkp mekanik olarak gndelik sabah egzersizlerini yapmaya ve okula hazrlanmaya
balad. Aklm ise daha tatl tatl uyuyordu ve bu yzden de bir eyler hakknda
dnmeyi hi istemiyordum. ehir meydanndan geip alkn olduum yolla okula
doru giderken, ben etraftaki sessizlikten, sabahn ferahlndan, den yapraklarn
hrtsndan zevk alyordum. Bu durum, sanki bir tr huzura sahip olma durumu benim
ok houma gitti. Aklm uyuyor, vcudum belirtilen dorultuda yryor, iimde ise
sadece gzellik ve rahatlk vard. te bunun iimdeki gerek "ben" olduunu
hissediyordum.
Fakat okulda koullar hzlca deiti. Ben birbirini kovalaya olaylara, bilgilere,
duygulara kartm. Sonuta ben artk niha olarak kendi dncelerimin doasnda
dolap kaldm, nk onlar bsbtn zerime akn etmilerdi ve nerede benimkilerin,
nerede bakalarnn olduunu ayrt etmek ok gt. Byle lgn bir tempoyla gn
geiverdi.
16
62
Ya, tamam artk, imdi eski arklar tmeye balayacaksnz. Siz bana konuyla ilgili
olarak syleyin, sabrszlkla konumaya baladm ben.
Ya, ne syleyeyim ki, cevap verdi Andrey. Sensei, dn bir sr faydal eyler
syledi. Burada beynimiz iin birka senelik i var. Ben dn hep dnyordum zaten,
gelecek hedeflerimi doru mu formle etmiim yoksa yine de onlarda ksm olarak yeni
alnm bilgilere binaen dzeli yapmak m gerekiyor.
Ya olum, sen amma da ifadeler kullanmaya baladn, alay etti Slavik. Sen
tesadfen, bilim akademisini falan m hedef aldn?
Hayr teekkrler, Sensei bana yeter.
Oras kesin, syledim ben. Peki, meditasyon nasl oldu sende?
Biliyor musun, dne nazaran daha iyi. Her naslsa dnceler daha az giriyordu
kafama. Hemen konsantrasyonum dzeldi ve hislerim daha bir belirgindi.
Peki, ya sende Tanya, bir ey oldu mu?
Ya, gerei sylemek gerekirse, ben meditasyon yapmadm ve yapmay bile
dnmedim. Dn o kadar yorulmutum ki, kendimi yataa zor attm. Sabahleyinse,
kardeimi anaokuluna gtrnceye, st almaya gidinceye kadar da okula gitme vakti
geldi zaten. O kadar i var ki, dnmeye vaktin bile kalmyor!
ok doru, onun kendini aklamasn destekledi Kostik. Dnmek deil, hareket
etmek gerekiyor. Genlik zaten hareket etmek iin verilmi, yallksa dnmek iin.
Aha, onun bana gld Andrey, ve yallnda da kendi ihtiyar sesinle
gcrdayp, beyninden arkaya kalanla dneceksin: "Genlik bilebilseydi keke, yallk
yapabilseydi keke".
ocuklar Kostik'le akalaarak yeniden gltler.
Peki, sende nasl? Slavik'e sordum ben.
Normal.
Normal, yani nasl?
Aynen sizdeki gibi.
Her ey anlald, hafiften glmsedi Andrey ve eliyle umutsuzca ona taraf sallad.
17
Sradaki antrenmanda her zamanki gibi alma ncesi snma hareketleri yapyorduk.
Salona Volodya'nn nderliinde iri yar yapl erkek kalabal girdi.
Oha, u millete bak! ard Andrey.
Viktor glmseyerek Stas'a syledi:
Buna da "birka kii" diyor.
Anlamadm?
Ya, dn beni Volodya aramt bir ile ilgili ve sonunda antrenmana birka kendi
ocuuyla geleceini syledi.
Yapma ya, sanrm takmn yars burada, tebessmle syledi Stas.
Evet ya, ben de onu diyorum ite.
Volodya bizim yaknlmzda duran Sensei'e yaklaarak selmlat. Byk aabeyler
onlara katlmaya acele ettiler.
Sensei, bir sakncas var m? Volodya kendi arkadalarna doru iaret etti.
Ya, ne sakncas, her zamanki gibi sade bir sesle syledi Sensei
Dn akam televizyon izlemedin mi?
63
65
Bylesine bir ar gerilimden benim kemiklerim szlyordu. Vitya ise durmadan kendi
komik hikyelerini anlatyordu. Ben artk bsbtn, Samuray'n uzaa zplayan pireciine
de ve ambarda yaayp hzl koan farecie de ve yldrm hz tepkisine ve pirana huyuna
sahip "Siyam dv" balklarna da ve sonunda toptan olarak Sensei'in evinde ikamet
eden tm canllar lemine lnet okuyordum. Nihayet, sonuncu kez, tam tamna be
yavruyu dllemeyi becermi papaan Keka'nn erkeklik meziyetlerinin erefine nav
ektikten sonra biz bitkin bir hlde yere yldk. Ama bir dakika bile gemeden bizi yine
keresteler gibi yere yatrdlar ve kalabalk srasyla kendi ileke kardelerinin
bedenlerinin zerinden ar ar atlamaya ve yol st olarak da ihtiyatzlktan onlarn kol
ve bacaklarn ezmeye balad. Salonda bir yandan fal ta gibi alm gzler eliinde ve
kh orada, kh burada bouk, iniltili bir "Oy" sesi yanklanyordu. Benim ahsm artk
buna dayanamad ve sol kanattaki "sinirleri zayflar" takmna katld.
oktan yapmalydn bunu, syledi Tatyana.
Ama bizim dinlenmemiz uzun srmedi. Isnma hareketleri bittiinde, temel teknik,
vuru ve yntemlerin zerinde youn bir alma balad. Ben, Sensei'in daha ok, bir
seri yeni yntemleri aklayarak ve gstererek Volodya'nn ocuklarna zaman ayrdn
fark ettim. Onlar vuru almalar zaman birbirlerini yle bir hevesle frlatyorlard ki,
ben onlarn dayankll ve tkenmeyen glerine hayret ediyordum. Sanki u ypratc
snma hareketleri tm yan etkileriyle beraber hi olmam gibiydi.
ki saat yarmlk sk bir antrenmanda sonra bizde kalsa kalsa bir tek ek almalar da
nasl geireceimizi dnme gc kalmt. Tabi ki bizi kimse zorla tutmuyordu,
istiyorsan gidebilirsin. Fakat merak tm fiziksel eziyetlerden daha stnd. Madem ki
Volodya kendi ocuklarn getirmi, demek ki iin en merakl ksm ilerde olmak
zorunda. Ve biz yanlmamtk.
18
Esas kalabalk daldktan sonra, Sensei rakibinin gcn kullanma zerine baz
kendine zg zel yntemleri gstermeye balad. ocuklar iftlere blnerek
yntemlerin almasn yapmaya baladlar. Bizde Tatyana ile beraber bir eyler
yapmaya alyorduk. Fakat i, bizim zayf vcutlarmzn son raunttaki bitkin
boksrlerin vcutlar gibi birbirinin zerine aslmasyla bitiyordu. Bu ikili karlama
parodisini gren Sensei bizi birbirimizden ayrarak erkeklerle eletirdi. Bende hemen
arta kalm gcmn hepsi seferber oldu. "Nereden, ne kt" diyorlar buna.
Kendi rakibi Jenka'nn karsnda deta zayf bir karnca gibi gzken Ruslan, sradaki
vuruun almasn yaparken, Sensei'e ikayet etti:
Byle bir ayy yere sermek hi mmkn m ya. Ya, derisi kaln, tepeden trnaa
zrhl gibi, Hani eer zerime atlsayd, belki de her naslsa onun gcn ona kar
kullanmak olurdu, sizin dediiniz gibi. Ama eer hcuma gemek gerekiyorsa, u kei
inatl gergedana kar ben ne yapabilirim ya. Tepden trnaa kas yn!
Kas ynnn bir nemi yok. Dv sanatlarnda nemli olan g deil. Douda
yle bir mesel var: "Kollar ve bacaklar vcudun uzantsndan baka bir ey deil, vcut
ise kendi srasnda akln uzantsdr". Yani nemli olan, bilgi ve el yatknldr. O zaman
en zayf kadn bile sadece tek bir parmann dokunuuyla dnyadaki en gl atleti bile
baylta ve hatta ldrebilir.
66
67
Peki, hangi noktalar oluyor bunlar? ilgiyle sordu ocuklardan birisi. Nasl
alyorlar?
Bu, ortak sinir donanmna sahip, derinin zerindeki belirli bir alandr.
Reseptrlerden gelen sinyallerin alnd bu blgede yerleen sinirler kendi srasnda bu
sinyalleri bir tek omurilie deil, fakat ayn zamanda da santripetal yollarla ve de n
kortikospinal yollaryla yukarya, beyine ulatryorlar. Orada da ortaya kan artsz
reflekslerin kendine zg kapanmas olay meydana geliyor. Bundan baka, bu sre
hem de koullu refleks balantlarnn oluturulmasyla kortikal blgelere de
aksettiriliyor, yani daha basit sylersek, vcut iin belirli bir komut biimlenmi oluyor.
Ve byle bir etki mi oluyor?
Sadece o deil. Belli bir sreliine insan hareketsiz yapabilir veya "yere sebilir"
veya niha olarak bu kiinin kesin olarak belirtilmi bir zaman aralnda fiziksel
dzeydeki varln srdrmesinin sona ermesini programlamak mmkn.
Peki ne, bir tek kuvvetle bu noktaya vurmak m gerekiyor?
Tabi ki hayr. Vcut iindeki tm sreler son derece dk bir enerjiyle cereyan
ediyor. Bu noktalara eik uyarlarla etki etmek, yani zayf olanlarla etki etmek, vcudun
ilevlerine gl uyarlardan daha fazla belirgin bir etki yapyor.
Bu vakit Jenka ayaa kalkt ve devaml sa ayandan aksayp, sa elini ise hafife
sallayarak gezinmeye alt:
Anam benim, nal da uyumu, anki tm a tarafm uyuyakamm.
Yan yatan tembel seni, aka yapt Sensei. Buna bir tek zerinde uzanaca bir
soba, bir de ineyecei bir simit ver... Daha fazla antrenman yapmak lzm!
Ya, ben de her kele ayn eviyede terliyordum ama.
Ben akln daha ok antrenman ettir demek istiyorum, byle aptal durumlara
dmeyesin diye.
Peki, sen onun neresine byle kolaylkla koydun? ilgilendi Volodya.
Bu Botkin Erb noktas olarak isimlendirilen noktadr. Eer ben az buuk baka trl
bassaydm, tamamen deiik bir etki olacakt. Ama eer ben yaknlkta yerleen,
splanknik sinirinin rg yerine ayn tepi gcyle etki etseydim, o zaman tiroid arterinin
kaslmasna neden olabilir ve bu da kendi srasnda pineal bezinin ilevlerinde bozukluk
yaratm olurdu. Bu da baklk sisteminin genel olarak zayflamasna ya da onun
tamamen ilev d olmasna getirirdi. Bu durumda onun kendisi herhangi bir
enfeksiyondan lp giderdi.
Jenka bylesine bir konumay duyduu an, hatta tm beden hareketlerini bile
durdurdu:
aolun, i beni byleine parlak bir geleekle ok akinletirdini.
Ama siz dediniz ki: "Ne zaman, nereye ve nasl", Volodya'nn arkadalarndan
birisi syledi. Ne zamann anlam ne?
urasnda ki, kesin olarak bir noktann yerini ve ona uygulanacak tepi gcn
bilmekten baka bir de gn zarfnda bu noktann en etkin olduu zaman bilmek
gerekiyor.
Hm! Hepsi bu mu, glmsedi Volodya.
Jenka burada bile, hl peltek olan diliyle, milleti gldrme frsatn karmyordu:
ylermiini peki, buna bir de Kinatn yld harita eklenmiyor mu?
Sensei glmsedi.
Bakyor kime. Salaklar iin bu bile yetersiz kalr.
Peki, tm bu noktalar nasl anlayabiliriz ve nasl renebiliriz? sordu Stas.
68
saldrya getiler. Ama hayret, Sensei onlarn darbelerinden kolay bir ekilde syrld.
Sonrasnda ise yle bir hzla kar saldrya geti ki, ben yalnzca dzensiz bir ekilde
den vcutlar grmeye yetiebildim. Benim korkudan hatta dizlerimin ba zld. Bu
zaman Ruslan ve Stas, retmen'e saldrmaya altlar. Bu anda Sensei bir kol uzatm
mesafesinde arkasn bana dnerek onlarla hesaplamaya balad. Aklmdan acilen bir
eyler yapmak gerektiine dair dnce geiverdi. Ve benim aklma, en azndan beni
yakalamamas iin tpk bir kene gibi Sensei'in srtna yapmaktan baka bir fikir
gelmedi. Fakat ben tm gcmle bu fikrimi hayata geirmeye altmda, benim
kollarmn boluu yararak Sensei'in yerine havay yakaladklar ortaya kt. Kendi
gzlerime inanamyordum, ya daha imdi o benim nmde duruyordu ama! "Bir hayaleti
yakalamak sanrm Sensei'i yakalamaktan daha kolay olurdu", dndm ben.
Fakat bu vakit benim tm dncelerim "ruhumla" birlikte anden tabanma indi,
nk Sensei artk sradaki bell dvleri tamamen fel durumuna getiriyordu. Ben
dnerek var gcmle ters tarafa doru kamaya baladm. Ama iki adm atmaya bile
yetiemeden, neredeyse birinci ve ikinci boyun omurlar blgesinde hafif bir arl iti
aldm. Gzlerimin nnde aniden gz kamatrc parlak bir imek akt, sanki beni bir
tr yeilimsi pembe renkli projektrle aydnlatmlar gibi. Benim bedenim baya garip
bir pozda, alm durumdaki donmu kollarm, ne doru eilmi vcudum ve yarm
yukar kalkm sa ayamla kasld. Dengeyi nasl tutturabildiimi kendim de
anlayamyordum. Fakat o an beni en az endielendiren de buydu zaten.
Ben dehet ierisinde kaslarma neler olduunu gzlemliyordum. Onlar, btn bir
mekanizma gibi, benim irade ve isteimin dnda kaslmaya baladlar. Ve de bu toptan
kaslma tm vcudumu sard. Grnen, gerilim her saniye artyordu ve hibir eyle onun
nne gemek mmkn deildi. Vcudumu yle bir gle kasyordu ki hatta bana
omurgamn trt sesini duydum gibime geldi. Ve de iin en inanlmaz taraf, i
organlarmn gerginliini hissetmem idi. Bylesine bir ey hibir zaman bama
gelmemiti. Hatta benim nceki en gl ba arlarm bile bu ekilmez acnn yannda
samalk gibiydi. Yzmn mimik kaslar o kadar gerilmiti ki, suratm dehet ifadesiyle
buruup kalmt.
artc olan, bedenimin kaslmasnn bu kadar deimesine ramen benim bilincim
ak olarak kalmaya devam ediyordu. Ben her eyi ak olarak grmeye ve duymaya
devam ediyordum. Ben, bizim grubumuzdaki ocuklarn olanlar gzlemlerken,
yzlerinin deitiini, korku dolu baklarla bizim hareketsiz bedenlerimizi izlediklerini
gryordum. Kostik'in benimle ilgili olan szlerini ak aydn bir ekilde duyuyordum:
Vay be! Ama da gzellemisin be, gzlerimi bile ayramyorum.
Ben cevabnda onu aclamak istedim ama brak bir ey sylemeyi, dilimi bile
kprdatamadm.
Sensei bizi yeniden "hayata dndrene" kadar sanki koca sonsuzluk gemi gibime
gelmiti. Fakat sonradan anlald zere, iin aslnda ben bu pozda bir dakika bile
kalmamtm. deta yatmaktan her taraf ayn anda uyumu gibi btn vcuduma kk
ineler saplanyordu. Benim "su ortaklarm" youn bir tempoda vcutlarn
ovuturuyorlard. Geri onlar kadar duygularma hkim olamayarak tabi, ben de aynsn
yapmaya acele ettim. Bedenim korkun bir biimde acyor ve szlyordu.
Bir ey deil, teselli edercesine konutu Sensei. ki gn, en fazla gn sonra
hepsi geer.
Ek almalarn sonuna kadar dier arkadalarn dinmek bilmeyen akalar altnda,
bizim altmzn hepsi sk bir ekilde ancak kol ve bacaklarmz ovuturmakla
70
71
Bu daha ocuk oyunca. ok daha ciddi eyler var ve belki de bir gn anlatrm
size.
Artk durakta vedalaarak her kesin elini skarken, Sensei anszn Kostik'i bir kenara
ekip ona bir eyler fsldamaya balad. Biz kulaklarmz ne kadar zorlasak da bir eyler
duymaya baarl olamadk. Ve Sensei'in grubu yolda uzaklamaya baladnda, biz tam
olarak kendi sorularmzla Kostik'in zerinde terr estirdik. Ama o, inatla, elinden
geldiince ii akaya dkyor, her eyi zel srlarnn zerine ykyordu.
Eve biz konumadan gidiyorduk. Bir tek Kostik vrldyor, aka yapmaya ve bununla
da milleti gldrmeye alyordu. Bense hepten aryla ilgili kendi dncelerime
dalmtm. Ve de nemli olan, ben bizzat bunun hakknda dnmeye baladmda,
vcudum yeni bir gle armaya szlamaya balad. Ben yalnz abucak eve varmann
hayalini kuruyordum. kr, evimiz merkezde, duraa be dakikalk bir mesafedeydi.
Fakat bana evimizin kapsna kadar elik eden ocuklar gitmeye acele etmiyorlard.
Dorusunu sylersek, Kostik acele etmiyordu ve gnlk hayattan her trl gln
hikyeler ve fkralar anlatmaya devam ediyordu. Ben artk ayak stnde bir ayamdan
dierine geiyor, monoton bir tarzda glmsyor ve tm grnmle artk vedalamak
gerektiini gsteriyordum Fakat Kostik buna hibir tepki vermeyip, hikyelerini
anlatmaya devam ediyor ve yalnz arada bir sinirli sinirli saatine bakyordu.
Bizim bu havadan sudan konumamzn zerinden on dakika bile gememiti ki, her
kes iin beklenmedik bir anda Andrey vahi bir lk atarak acyla iki bklm kvrld ve
eer yannda duran Kostik tam zamannda yakalamasayd sarsntyla yz koylu yere
decekti. Fakat Kostya dengesini tutamayp, kendi zerinde arkadan tutarak yere
dt. Biz korkuyla onun zerine eilerek, Andrey'e yardmc olmaya altk. Korkudan,
szlayan kaslarm bile tamamen unutmutum. Grne baklrsa bir tek Kostik istifini
bozmamt.
Bir ey yok, sadece onu yere oturtup akan ovmak gerekiyor. imdi hepsi geer,
Andrey'i kaldrrken syledi o.
Biz kouturup, neredeyse yardma muhta Andrey'i oturturken, Kostik saatine bakp
dnceli dnceli syledi:
Tam da Sensei'in syledii gibi... Ama da gm be!
Biz soru iaretiyle ona baktk.
Ne sylemiti ki?
Sonra anlatrm, abucak deyiverdi Kostik ve youn bir ekilde Andrey'in akan
ovarak ona yardm etmeye balad.
Yava yava ocuun yz normale dnmeye balad. Sar lacivert lekeler kayboldu,
hafif pembelik ortaya kt. Nefes al verii doal haline dnd. Ve korkumuzdan dolay
bizim iin bir sonsuzluk kadar sren bir dakika sonra artk Andrey azdan oktan kendine
gelmiti. Ban tutarak, akn bir halde homurdand:
Ne olduunu anlayamyorum ki... Bende hibir zaman byle bir ey olmamt...
Sanrm ar altm yada ki vcudumda bir eyler ters... Daha gencim ama.
Kostik kafasn sallayarak, alayla glmsedi:
Sensei ama da yapyor, hatta bu szleri bile ngrd... Ee, hayata dndn m,
antika?
Hangi szleri? anlamadk biz.
Fakat Kostik bsbtn Andrey'le sohbete kaptrmt kendini.
Sensei, sana sormam istemiti, imdi bana gelen ey houna gitti mi?
Ne? Andrey hayret iinde Kostik'e bakt.
Diyorum ki, houna gitti mi bu d?
72
Ve hatta bu arada da baryoruz, isyan ediyoruz, suumuz neydi diye? Gzel eyler
hakknda daha sk sk dnmek, insanlara iyilik yapmak gerekiyor ve bakarsn
etrafndaki dnya deiiverir. En azndan, senin anlayn iin. Senin anlaynsa; bu
zaten senin gerek dnyan oluyor... nceden bilincine varsaydm bunun, kendi
bencilliim ve byklk kuruntum yznden imdi kiisel salm ve hayatmla demek
zorunda kalmazdm... Eh! Keke imdiye kadar bilebilseydim bunu, u an yarnki gne
daha fazla gvenim olurdu. Ama kaderimde byle yazlmsa eer, o zaman en azndan
yakr bir biimde, insan gibi yaamaya yetimek lazm... Sensei doru sylemiti o
zaman: "nemli olan, yaanm yllarn nicelii deil, fakat onlarn niteliidir. Nasl,
ne kadar deil".
Evet, biz dndmz ve yaptmz her ey iin cevap veriyoruz. Ve ne diye
Sensei'e kzyordum ki ben? Su bizim kendimizde. O ise, yalnzca bizim
gerekliimizin, bizim sorumsuzluumuzun ve ba boluumuzun gzlemcisi
konumunda. O, kendi i dnyasnn, kendi bilgilerinin, kendi yksek ahlk deerlerinin
bak asndan yarglyor. lk bata onu anlamak iinse, en azndan nsan olmak
gerekiyor.
19
Evde de ben bir sre daha az nce meydana gelen olayla ilgili dnyordum.
Sonraysa vcudumu hatrladm. Benim dncelerimin baka yerde olduu bu zaman
zarfnda, ar bastrlm ve dncelerimde nc planda bir yerlerde varln
srdryordu. Ama ben ypranm kaslarm hatrlayr hatrlamaz, onlar aynen sadk
kpein efendisinin arsna havlad gibi keskin bir aryla seslerini duyurdular. Btn
bedenim tekrar szlanmaya ve yklmaya, aklm ise srarla zavall vcuduma acmaya,
gerek "ben"e ekilmi eziyetlerden dolay sitem etmeye, kol ve bacaklarmn aclarn
paylamaya balad.
Ben bir yolunu bulup, meditasyon yapmak iin kendimi "lotus" pozunda oturmaya
zorladm. Rahatlamak ok zordu, konsantre olmak ise daha da zor. Ama ne var ki,
yinede inadm sayesinde kck bir baar elde etmitim. Amaca ynelik konsantrasyon
denemelerimden birisinde ar kendiliinden unutuluverdi. Meditasyon, yadan kl
ekermi gibi yolunda gitti. Ve yalnzca aklmdan kk bir pis fikir geirdiim zaman,
ar yeniden tazelendi. Bu zaman ben net olarak kolumdaki "aknty" hissediyordum. Ve
bu zaman dnverdim: "Bu kolumun kaslarysa hepsinden daha fazla aryor ama. Dur
bakalm! Aha, dtn elime seni fesat. Sen tekrar burada ortal kartryorsun. Ama
bir ey deil, bir ey deil. Bu sefer Sensei'le konumak mmkn olmad, ama rahat ol,
meditasyon almalarnda kesinlikle senin derdine deva bulacam."
Sonra ise, meditasyondan ktm zaman, ben mantken dnmeye baladm: "lgin,
tesadfen bende izofreni balam olmasn? Kendi kendime konumaya, iimde
birilerini yakalamaya balyorum. Belki de byle hadiselerden sonra aklmda kayma
olmutur?" Ve burada da baka bir dnce yanp snd: "Bu iyi bir 'kayma'. Daha sk
sk byle dnrsen, daha abuk hedefine ularsn". Dhilen, eriilemeyen bir dzeyde,
ben neden bahsedildiinin farkndaydm. Ama aklm haykryordu: "Ne hedefi ya? Yine
kim orada nutuk ekiyor?" Ben tekrar kimin kim olduu ve benim neyi istediime dair
kendi dncelerimde dolap kalnca, acmaszca ikence edilmi bedenime uyarak
uykuya daldm.
75
Ertesi gn bedenim tamamen bana yabanc olmutu. Ard azm gibi, stne
stlk bir de pasl bir robot gibi hareket ediyordu. Bana hatta ilgin gelmiti, nk
kendimi bu durumda daha nce hi grmemitim. "Otomatik pilot" kesinlikle devre
dyd. Bir tek giyinmek iin deil, ayn zamanda vcudumu ynetmek iin de yeni
yntemler kefetmek zorunda kaldm. yi ki ebeveynlerim ie gitmilerdi ve benim tm
u komik kbuslarm grmemitiler. Evde beni dinlemeyen u "makinayla" dolap
dururken, az daha okula ge kalacaktm.
Kendimi "robot" gibi hissetsem bile derslerde az ok oturabildim. En son ders ise
beden eitimiydi. Bu her eyin bittii noktayd. Ben retmenden izin almaya altm.
Fakat o eski kafa insanlarndand ve de stne stlk fena bir brokratt. Bizim
arlarmz onu ilgilendirmiyordu; izin kdn masann zerine koyarsan o zaman
gidebilirsin. Geri beni beden eitimi dersinden muaf tutan resm belgem vard, ama o,
evde anne babamn gznden uzak bir yerlerde sakl duruyordu. nk ben beden
eitimini seviyordum ve doktorlarn dncesinin aksine bu almalarda bir ktk gibi
oturmak istemiyordum. Dahas, benim dnceme gre burada olaan st hibir ey de
yoktu. Antrenmanlardayken biz vcudumuzla ok daha fazla dalga geiyorduk. Fakat
bugn ben ilk defa olarak belgeyi yanma almadm iin pimanlk duydum.
Gn zarfnda az ok dolamama ramen, snma hareketlerini byk bir glkle
yapyordum. Bugn ise, sanki inadna, nav ekme snavmz vard. "Bunu kesinlikle
kaldramam ben. Dnklerden sonra hatta bir kere bile yapamam, dndm ben.
Brokrat ite, tutturmu kt diye..." Ve kinli dncelerimde mevcut olan tm
cmlelerle bu adam paylamaya baladm. ncekilerden daha beter kelimeler bulmak
iin ara verdiimde, her naslsa hafzamda kendiliinden Sensei'in u szleri su yzne
kt: "Hatta dncelerinde bile bakalarna ktlk dilemeyeceksin". "Allah akna ya!
Ben ne yapyorum, silkindim ben. Kendim kendime tuzak hazrlyorum..." Ve
kzgnlm biraz souttuktan sonra, ayk kafayla akl yrtmeye baladm: "imdi ona
amur atp, honutsuz baklar frlatyorsam, bundan bana ne fayda? Sadece daha da ok
zlrm, snavdaysa hatta kabalk bile yaparm. O da bor altnda kalmaz, ikiyi
yaptrp, anne babam arr. Onlar da belgeyi okula gtrmediimi renip
zlecekler tabi. Tm bunlar benim neyime lzm? Ama eer Sensei'in dedii gibi,
kendimi bu adamn yerine koyarsam, o zaman ne kyor ortaya? Derse yorgun argn bir
hlde gelmemden dolay onun suu var m ki? Hayr. Benim dn tm akam boyunca
onun snavna, nasl derler, aln teriyle hazrlandm biliyor mu ki? Bilmiyor. Ee, o
zaman ne diye ona kzmalymm? O, sadece vicdanla kendi iini yapyor. Belgeye
gelince, onun da kendi dersleri iin rapor vermesi lzm. Ya anden okul mdr gelirse
veya herhangi bir tefti kurulu bastrrsa? Adam da anlamak gerekiyor". Bylece her eyi
dncelerimde kendi yerlerine oturttuumda, fkem dinmiti ve imdi sakin bir ekilde
bu sorunu nasl "barl" bir yolla zmek gerektiini dnmek mmknd.
Isnma hareketlerinden sonra ben tekrar retmene yaklaarak sakince olay anlatmaya
baladm; yle de byle, dn youn olarak altm ve bugnse faciann sonularna
katlanyorum, fakat gelecek derste muhakkak nav ekeceim, hatta iki defa fazlas
olarak. Ve ek olarak da ok gzel bir ekilde onu anladm, bizimle ne kadar uratn
ve bizim srekli "bahanelerimizden" nasl yorulduunu ekledim.
Ne yaparsn, sizin kendiniz de bir zamanlar gentiniz.
Anlalan, tesadfen azmdan kardm u son cmle, retmenin baz gzel
hatralarn basbaya canlandrmt. nk sradaki on be dakika boyunca biz tm
snfmzla onun cokun sporcu genliiyle ilgili konumasn dinliyorduk. Ve nihayet,
snav vermeye baladmz zaman ben ona sordum:
76
77
vermiti ama. Ne sen, ne de ki ben doru drst onu tanmyorduk bile. Sadece tesadfen
konu fenomen insanlardan almt, sonrasnda ise Sensei'den.
Evet. Fakat o antrenmana bizzat ben sizi srkledim, kendi teorisini savunuyordu
Kostik. Hatrlasana, sizse kar kyordunuz, gitmek istemiyordunuz. O, ocuk da
tesadfen o gn orada ortaya kmt. Soyunma odasnda kendi arkadan bekliyordu.
Bekliyordu. Ama o, eer bizim u fenomenlerle ilgili yaznn olduu dergiyi
grmeseydi, konumak iin azn amayacakt bile.
Hangi dergiyi?
Hatrlasana, Tatyana'nn o gn evden getirdii. Biz hatta seninle syleniyorduk, bu
"arl" tm gn yanmzda tamak zorunda kalacaz, sanki akam veremezmi diye.
Evet ya! Gerekten! hatrlad Kostik.
Bense onu pencere kenarna koymutum. O ocuunsa anlalan oturmaktan can
sklmt, ite o da okumak iin rica etti. Sonrasnda ise bildiin gibi, lf lf getirdi ve al
sana Sensei'in adresi ite.
Doru, yle de olmutu, ve iini eken Kostik ilve etti: Her zamanki gibi: byle
ufak tefek gerekler en gzel hipotezleri rtyor... Ama sorun yok, demek benim
teorim yle gzkecek. Eer sen beni dv sanatlarna ekmeseydin, ben sizi o
antrenmana gtrmeyecektim, sonrasnda parantez iinde(ve Tatyana dergiyi getirmemi
olacakt), parantezleri kapatyoruz, o zaman bizim grubumuz da Sensei'le
karlamayacakt ve saire.
Yine de her ey dergiden balad, kendi grnde srar ediyordu Andrey ve
arkasndan kendi dncesini gelitirmeye balad, yazdan dolay. Biz bu yazlarla
ilgilenmeye baladk, nk... Neden peki?
Nasl yani neden... nk... Aha! Her eyi balatan oydu ite, bizim hepimizi
fenomen insanlara bulatran, dedi Kostik ve bana iaret etti.
Sahiden!
Arkadalarm bana baktlar:
Peki, sen ne diye onlarla ilgilenmitin?
Ben mi? biraz kendimi kaybettim ama hemen iin iinden kverdim: Bense...
Bense filmlerden esinlendim.
Oo! Filmleriyse yapanlar...
Ve sonrasnda ocuklar hayal olaylar zincirinin zlmesi olayna iyice kaptrdlar
kendilerini. Tatyana glmseyerek syledi:
Ee, siz bylesine bir hararetle maara insanna kadar gidersiniz artk, ve komik bir
ekilde onlar taklit etti: Eer o insan kl dili kaplan yakalayverseydi, o zaman siz
de var olmazdnz ve dolaysyla da Sensei'le karlamazdnz.
Valla, fena fikir deil, glmsedi Kostik.
Erkekler ite, sitem etti Tatyana, onlara mantklaryla saman pne tutunmak
olsun yeter. Sensei'le karlatk, ne gzel. Demek ki byle lzm, demek ki kader. Ve
hepsi bu. Tartacak ne var burada.
20
Bizim grubumuz bu sefer artk hatasz belasz dzln bulunduu yeri saptayarak
oraya geldik.
78
Baksanza, nedense hi kimse yok, kukuyla syledi Slavik. Belki de buras oras
deildir.
Ya, oras, oras. Geen sefer ben oray ok iyi aklmda tuttum, onaylarcasna
kafasn sallad Andrey.
Hele bir de tutmasaydn! srtt Kostik.
Biz geen seferki servenlerimizi hatrlayarak gltk. Be dakika sonra byk
aabeyler gelmeye ve bizim neeli hlimize katlmaya baladlar.
Oo, imdi retmen gelecek, canland Vitya.
Peki, neye gre tespit ettin? sordum ben, o tarafa doru, yldzlara bakarak.
Samuraya gre, glmseyerek cevap verdi ba sempai.
Ben baklarm aa doru evirdim ve ite bu zaman, tenha duvarn zerindeki
kedinin nasl uzak sokak fenerinin altnda nemli bir edayla ve haincesine kayan
ayaklar yznden devaml dengesini koruyarak yrdn fark ettim.
O, kesin meditasyona geliyor, devam ediyordu sempai. Kendi leminde, sakince
bir kenarckta, bsbtn transa geip oturuyor, sonraysa bizim konumalarmza ve
izlenimlerimize hi dikkatini harcamayarak hemencecik ekip gidiyor.
Bizim geldiimiz ilk seferde o, sonuna kadar kald ama. Hatta Sensei onu allkta yakalamaya
alyordu, belirttim ben.
Ya, sanrm bu onun kurallarndan kk bir istisnayd.
Ama nasl da her ey st ste dt o zaman, dndm ben. Hatta kedi bile
dolaysz olarak itirak etti.
Bizim konumamza ocuklar da katld.
Peki, neden Sensei bizzat siyah kediyi seti? soruverdi Tatyana.
Ya, Sensei onu mahsus olarak semedi zaten. Sadece Samuray daha yavru iken,
kasabann ocuklar onu tala vurmulard. Sensei ise onu sokakta buldu ve iyiletirdi. O
gnden beri de kedi onun yannda kald ve baka bir yere de kp gitmiyor.
Peki, onun kulaklarn bu ekilde kim hrpalad? glmseyerek merak etti Andrey.
Ha, bu o, kpeklerle teke tek dve kmt.
Kpeklerle mi?
Evet ya. Samuray bir tek maneviyatla deil, dv sanatlaryla da urayor,
syledi Viktor ve bununla da herkesin ilgisini kediye yneltti. Sensei ona neredeyse en
kklnden beri Kedi stilinin kart olan, Wing Chun stilini retiyor. Ve imdi
de o, hem kedilere, hem de kpeklere satayor.
aka m yapyorsun? samimi olarak ard Andrey. Bir kediye nasl Kung-fu
retebilirsin ya? Burada her insan bile anlayamyor, kald ki aptal hayvan.
Bu duruma bal, karanlktan yaklaan retmen sohbete katld. Bazen aptal
hayvan, baz Homo Sapiens'lerden daha anlayl kyor.
Ama yine de, bu sra d bildiriyle ilgilenen Nikolay Andreyevi sordu, siz onu
nasl rettiniz?
Ya, basit bir biimde, sanki mevzu allm eylerden gidiyormu gibi sradan bir
ekilde syledi Sensei. Oyun eklinde. nce parmaklarmla penelerin yakalamasn
canlandryordum. Sonraysa bu yakalamadan nasl kurtulmak gerektiini gsteriyordum.
Ve bylece rendi o... imdiyse srekli kedilerle kavga ettii azm gibi, bir de
kpeklere satayor. Fareler, malm, artk onun ilgisini ekmiyor, seviye baka. rettim
keratay, dars bama! imdiyse fare kapanlaryla kendim kouturmak zorunda
kalyorum.
79
Hepimiz gltk. Bense bunun aka m, gerek mi olduunu anlayamadm bir trl.
Eer akaydysa, neden bu kadar ciddiydi ve eer gerektiyse, o zaman ne kadar
olaanst bir yetenee sahip olmak gerekiyordu ki, hatta kediyi bile retebilesin.
Sensei kendi hikyesini anlatt vakit, ayn zamanda da herkesle elini vererek
selmlayordu. Ve sra Andrey'e geldiinde, o elini vermeyerek kibarca eildi.
Na'pyorsun? ard Sensei.
Ben artk korkuyorum size dokunmaya, o olanlardan sonra, aka kark cevap
verdi Andrey.
Peki, benim burada ne suum var? glmseyerek omuzlarn silkti Sensei. Senin
benden deil, ondan korkman gerekiyor. Senin yannda olan oydu, ben deil.
Sensei dier ocuklarla konuurken, Andrey hafiften dirseiyle Kostik'in brn
drtt:
Demek, tm bunlar senin yznden!
Ne diyon sen! Ben elbette akllym, ama bu kadar da deil artk.
Ben ciddiyim.
Ve ben de.
Sahiden mi?
Sahiden.
Andrey, Sensei sradaki soruyu yantlarken bekledi, sonrasndaysa sordu:
Peki, gerekten siz bunu el skmas araclyla m yaptnz?
Tabi ki, hayr. Bir gn bununla ilgili size anlatrm.
Sonra ise sohbet, bizim evde yaptmz meditasyonlara geti. Bata ben, Sensei'i bir
kenara ekip onunla yalnz konumak istiyordum, kendi dncelerimle ilgili, nk
byk aabeylerin tepkisinden ekiniyordum. Ya birden onlar da arkadalarm gibi,
kendi irdeleyen esprileriyle zerime glmeye balarlarsa. Fakat Sensei, ocuklarda kan
her bir olay sabrla dinliyor ve izah ediyordu. Ben, Yura'dan benimkine biraz benzer bir
hikye duydum ama bendeki kadar keskin bir dzeyde deil. Geri kalanlarn ciddiyetini
grerek, ben, sonunda herkesin iinde her eyi Sensei'e anlatmaya karar verdim. Ve
konumada sradaki duraklama an geldiinde, ben ekingen bir sesle kendi
baarlarm paylamaya baladm. Herkes sakin bir ekilde ve dikkatle dinliyordu. Bu
zaman ben de sonunda cesaretimi toplayarak kendi uyanm hakknda anlattm.
Benim anlattklarmdan sonra ksa sreli bir sessizlik hkim oldu. Tamam ite,
dndm ben, imdi Nikolay Andreyevi, bana en azndan izofreni tehisini
koyacaktr. Ve neden ben tm bunlar herkesin iinde azmdan kardm ki? Fakat beni
hayrete dren ey, Sensei'in sradaki szleri oldu:
Bu iyi bir sonu. Kendi hayvan balangcnn dncesini yakalamak kolay deil,
onunla mcadele etmek ise hi kolay deil. Bu kategoriden dncelerle mcadele etmek
prensip olarak imknsz. Zira iddet, iddeti douruyor. Ve her ne kadar ok onu
ldrmeye alrsan, bir o kadar gl olarak onlar sende ortaya kmaya balayacaktr.
Onlardan korunmann en iyi yolu, olumlu dncelere gemektir. Yani burada yumuak
geri ekilme, Aikido prensibi almaya balyor.
Ya eer btn gn boyu onlar benim peimi brakmyorlarsa? Ne yani, ben onlar
herhangi bir sert szle kesip atamaz mym? soruverdi Ruslan.
Sen her ne kadar kesip atsan da, yine de olumsuz dnceler eylem kar eylem,
etki tepki kuralna gre bask yapacaklardr. Bu yzden de siz onlarla mcadeleye
girmemelisiniz, fakat onlardan uzaklamalsnz, yapay olarak kendinizde olumlu
dnceyi gelitirmelisiniz, yani gzel bir eylere odaklanmalsnz veya gzel bir eyler
80
Evet, evet, evet. Bu arada, buna benzer bir eyleri kendimde de gzlemliyorum.
Bu zaman Stas, bir eyler hakknda sesli dnerek, konumaya katld:
Ama eer akl; bu iki balang arasndaki sava alanysa ve anladm kadaryla
onlarn silah dncelerse, o zaman kimin kim olduunu nasl ayrt edebiliriz? Manev
ve hayvan balang, dncelerde nasl ortaya kyor? Nedir bu?
Manev balang, szn geni anlamnda, Sevgi'nin gcyle doan dncelerdir.
Hayvan balang ise bedenimizle ilgili dncelerimiz, igdlerimiz, reflekslerimiz,
byklk kuruntumuz, tamamen madd karlar dorultusundaki isteklerimiz vesairedir.
Ya, o zaman hepten maarada yaamak gerekiyor, kendi fikrini aklad Ruslan,
hibir ey sahibi olmamak ve hibir ey istememek iin.
Sende olan bu kafayla, maara da yardm edemez, akayla ineledi onu Jenka.
Tm bunlara sahip olman hi kimse yasaklamyor, devam etti Sensei. stiyorsan,
buyur ltfen, zamana ayak uydur ve uygarln tm nimetlerinden salna faydalan.
Fakat bunun uruna yaamak, madd nimetleri biriktirmeyi Dnya'daki varlnn amac
haline getirmek ok sama, bu manev balangcn doasna ters. Bu hedef zaten, insanda
hayvan balangcn baskn olduunun bir gstergesidir. Fakat bu, gidip de sefil gibi
maarada yaamak anlamna gelmiyor. Hayr. Ben her naslsa artk size anlatmtm,
insanla verilen tm u ileri teknolojilerin aslnda insanlarn manev geliimleri iin daha
fazla zamana sahip olmalar nedeniyle verildiini. Fakat hibir ekilde, insann kendi
evinde bu demir ynn toplayp ta, bu kle sahip olmasndan dolay kendi byklk
kuruntusunu kabartmas iin deil.
Ve biraz sustuktan sonra, Sensei dnceli dnceli konutu:
nsan, manev ve hayvan balanglarn karmak bir sentezidir. ok yazk ki, sizin
aklnzda baskn olan daha ok hayvandandr, Tanr'dan deil... Ben bu aralar dndm
de, size ok eski bir uygulamay vermeye karar verdim, bu iki z arasndaki dengeyi
salamanza yardmc olmas ve hayvann sizi ok fazla arlatrmamas iin. O,
insann var olduu ilk gnden beri vard. Bu manev uygulama, yalnzca kendi zerinde,
dncelerinin zerinde almaktan ibaret olmayp fakat en nemlisi, ruhunun
uyandrlmas zerine de olan bir almadr. Onun hayatla olan ilikisini, dinamik
meditasyonla karlatrabiliriz, nk insann bulunduu yerden ve yapt iten
bamsz olarak, o srekli etkin oluyor. Bu insann bir paras devaml bu durumda
bulunarak, onun iinde ve evresinde gerekleen her eyi kontrol ediyor.
Bu manev uygulama Lotus iei ismiyle anlyor. Onun anlam undan ibarettir.
nsan sanki kendi ierisine, gne rgs blgesinde bir tohum ektiini hayal ediyor. Ve
ondaki bu kk tohumcuk, onun olumlu dnceleri ile oluturulmu Sevgi'nin gc
sayesinde byyor. Bununla da insan, bu iein bymesini kontrol ederek, srekli
onun kafasnda dnen olumsuz dncelerden yapay bir yolla kurtulmu oluyor.
Meer biz srekli kt eyler hakknda m dnyoruz? soruverdi Ruslan.
Elbette, cevap verdi Sensei. Siz gzelce kendinizi bir izleyin. nsan ok fazla
zamann deiik atma olaylarn canlandrmaya, gemiinden olumsuz bir eyleri
hatrlamaya, birisiyle tarttn, birilerine bir eyler kantladn, nasl aldattn, nasl
tepki verdiini, kendi hastalklarn, kendi madd sorunlarn vesaireyi dnmeye
ayryor. Yani, srekli olarak kafasnda olumsuz dnce kompleksinin hayalini tutuyor.
Buradaysa insan zel olarak, dhilen olan kontrolle, tm bu kt dncelerden
kurtuluyor. Ve o, ne kadar sk olumlu dnce tarzna tutunursa, bir o kadar hzl olarak
iindeki bu Sevgi tohumu bymeye balar. lk bata insan bu tohumun yavaa
bydn ve ufack bitkinin ortaya ktn hayal ediyor. Sonrasnda o bymeye ve
sapn zerinde yaprakklar olumaya balyor, ardndan iein kck goncas
82
beliriyor. Ve sonunda, yeteri kadar byk Sevgi gcyle sulanan goncann kendisi lotus
ieini ayor. Lotus ilk bata altn sars rengindedir, fakat bydke gz kamatrc
bir beyaza dnyor.
Peki, onun bymesi iin ne kadar zamana ihtiya var? sordum ben.
urasnda ki, bu her insanda farkldr. Birisinde yllar zarfnda byyebilir,
ikincisinde aylar zarfnda, ncsnde gnler, drdncsnde ise sadece tek bir an
yeterli olur. Her ey insann isteine, kendi zerinde nasl gayret edeceine bal. Sadece
bu iei bytmekle kalmayp, fakat onun solmamas ve lmemesi iin srekli olarak
kendi Sevgi'nin gcyle beslemen gerekiyor. Bu srekli yetitirme hissini insan bilinalt
dzeyinde veya daha kesin sylemek gerekirse, kontrol edilebilen uzak bilin dzeyinde
tutuyor. nsan her ne kadar ok Sevgi'yi bu iee verirse, yani hayalen zerinde titreyip,
zen gsterirse, sarmalayan olumsuz etkilere kar korursa, iek de bir o kadar fazla
byr. Bu iek Sevgi enerjisiyle besleniyor, altn iziyorum, iindeki Sevgi enerjisiyle.
Ve insan tm dnyaya kar, herkese ve etrafn kuatan her eye kar ne kadar ok
Sevgi beslerse, iek de bir o kadar byk hle gelir. Ama eer insan sinirlenmeye
balyorsa, iek zayflyor; gl fkeyle kendinizden ktnzda, iek solmaya
balyor, hastalanyor. Bu zaman onun yeniden canlanmas iin maksimum aba sarf
etmek gerekiyor. Bu bir nevi kontrol gibidir.
Ve ite, bu iek at zaman, boyutlar bymeye baladnda, koku yerine lepton
veya graviton olarak isimlendirilen, nasl isterseniz yle de isimlendirin, titreimler
yaymaya balar, yani Sevgi enerjisini. nsan bu iein ta yapraklarnn kprdayn
hissediyor ve bundan dolay onun tm vcudu, evresini saran tm ortam titreerek,
dnyaya Sevgi ve Uyum sayor.
Peki, bunu fiziksel olarak her naslsa hissedebiliyor muyuz? sordu Jenya.
Evet. Lotus, gne rgs blgesinde yanma varm gibi, yaylan bir scaklkla
kendini gsteriyor. Yani bu hisler gne rgs blgesinde, rivayetlere gre ruhun
bulunduu yerde ortaya kyor. Scaklk oradan salglanp, yaylmaya balyor. Tm
bunlarn anlam u, nerede olursanz olun, kiminle olursanz olun ve ne dndnze
veya yaptnza bakmakszn, siz srekli olarak bu scakl, mecaz deyile, bir tek
vcudunuzu deil, ruhunuzu da stan bu scakl hissetmek zorundasnz. Bu dhil
Sevgi younluu, iein kendisinde bulunuyor. Sonuta, insan ne kadar ok ona zen
gsteriyorsa ve bu Sevgiyi ba tac ediyorsa, bu insan bir o kadar fazla, bu iein
byyerek kendi ta yapraklaryla onun vcudunu tamamen kuattn ve kendisinin
kocaman bir lotusun iinde olduunu hissetmeye balyor.
Ve ite burada ok nemli bir an meydana geliyor. nsan, lotusun ta yapraklarnn onu
her taraftan kuatmaya balad bir seviyeye ulatnda, iki tane iek hissediyor. Bir
tanesi kendi iinde, kalbin altnda bulunuyor ve iteki Sevgi hissiyle srekli onu styor.
Byk olan dieriyse, sanki bu iein astral kabuuymu gibi, insan sarmalyor ve bir
taraftan dnyaya Sevgi titreimleri yayyor, dier taraftansa onun kendisini dier
insanlarn olumsuz etkilerine kar koruyor. Burada, sebep sonu kural almaya
balyor. Fizik diliyle ifade edersek, dalga ilikisi kuruluyor. Ksacas insan, onlar ruhu
araclyla defalarca glendirerek, iyilik dalgalar yaymaya balyor ve bununla da
huzur saan dalgasal alan yaratyor. Bu kuvvet alann insan srekli olarak hissediyor ve
kendi Sevgi'sinin alaryla ayakta tutuyor ve bu da yalnzca onun kendisine belirli hayrl
etki gstermekle kalmayp, ayn zamanda etraf leme de bunu yanstyor.
Bu uygulamayla yaplan gnlk almalarn sayesinde unlar oluyor. Birincisi, insan
srekli olarak kendi dncelerini kontrol ediyor ve gzel eylere odaklanmay
reniyor. Bu yzden de o, otomatik olarak hi kimseye ktlk dileyemez veya kt
83
birisi olamaz. Zira bu uygulama her gn, her saniye srp gider. Ve tm hayatnz
boyunca. Bu kendine zg bir dikkat datma yntemidir, nk kt dncelere kar
zorla mcadele vermek mmkn deil. Zorla gzellik olmaz. Bu yzden de dikkatini
yayndrmak gerekiyor. Olumsuz, istenmeyen bir dnce geldii vakit, insan kendi
ieine odaklanyor, ona kendi Sevgi'sini vermeye balyor, yani kt olan her eyi
yapay olarak unutuyor. Yahut da, bilincini baka bir eylere, olumlu eylere eviriyor.
Fakat iei o srekli olarak hissediyor: uyumaya uzanmken, uyandnda, gece,
gndz; neyle urarsa urasn, derslerle, ile, sporla vesaire. nsan hissediyor, Ak'n
onun iinden nasl fkrdn, Ak cereyanlarnn onun gsnde nasl hareket ettiklerini
ve vcuduna yayldklarn. Bu iekiin onu ieriden nasl sttn, hem de zel bir
scaklkla, ilh Ak'n hararetiyle sttn hissediyor. Ve bu Sevgi'yi ne kadar fazla
veriyorsa, bir o kadar fazla olarak kendisinde douyor. Srekli olarak bu Sevgi'yi saan
kii, artk insanlara da Sevgi konumundan bakyor. Yani, ikinci olaraksa, insan iyilik
frekansna ayarlanyor ve bu da ok nemli.
yilik ise; bu talihtir, bu anstr, bu salktr. Bu her eydir! nsann morali dzeliyor ve
bu da olumlu olarak psikolojisini etkiliyor. MSS* ise bizzat, vcudun hayat etkinliinde
temel dzenleyici oluyor. Bu yzden de, ilk srada, bu manev uygulama sizin
salnzn iyilemesinde etkili oluyor. Bundan baka insann hayat da dzene girmeye
balyor, nk o herkesle uzlama buluyor. Hi kimse onunla bozumak istemiyor, o her
yerde istenen kiidir. Onun byk sorunlar da olmuyor. Neden peki? nk, hatta onun
kaderinde baz olaylar gereklese bile, zira hayat hayattr, o sradan insanlarla
mukayesede bu sorunlar tamamen farkl bir biimde alglyor. nk onda hayata kar
yeni bir bak as oluuyor ve bu da ona bu durumdaki en uygun, en elverili karar
oluturmada yardmc oluyor. Zira bu insanda hayat Bilgelii uyanyor.
Ve ncs, en nemlisi; insanda ruh uyanyor, o kendisini nsan olarak
hissetmeye balyor, Tanr'nn ne olduunu ve Tanr'nn bir ka sersemin fantezisi
deil, her eyin z olduunu anlamaya balyor. O, ilh varl kendi iinde
hissetmeye ve bu gc kendisinin olumlu duygu ve dnceleriyle artrmaya
balyor. O, bu dnyada kendisini artk yalnz hissetmiyor, nk Tanr ondadr ve
onunladr ve o, O'nun gerek varln hissediyor. yle bir deyim var: Kim
Ak'taysa, o Tanr'dadr ve Tanr ondadr, zira Tanr Ak'n kendisidir. ok
nemli olan bir ey de, insann kendi iinde ve etrafnda mevcut olan iein aurasn
hissetmeye balamas.
Peki, bu vcudun etrafndaki aura nasl hissediliyor? sordu Stas.
Zamanla sen etrafndaki bu titreimi hafif bir parlt eklinde gryorsun. Hava sanki
daha parlak ve daha saydam bir hl alyor, etraf lemse senin grn iin daha doygun
renk tonlarna sahip oluyor. Ve en artc olan ey de, insanlar da sende olan bu
dnmleri fark etmeye balyorlar. Halk arasnda yle bir deyim var, insan nur
sayor, k sayor diye. Bak ite bu, insann kendi Sevgi'siyle oluturduu o
dalgasal alann parltsdr. evredeki insanlar da bu alan hissetmeye balyorlar. Bu
nsann yanlarnda olmas onlarn houna gidiyor, onlar da mutluluk duygusu ve ilerinde
bir heyecan hissetmeye balyorlar. Bir oklar ifa buluyor. Onlar ne kadar hasta olsalar
da, hatta onun yaknlndayken bile hafifleme hissediyorlar. Herkesi kalbini aarak, ona
doru ekiyor. Yani insanlar Sevgi'yi hissediyorlar. Bu Tanr'ya giden yolda, Kalbin
ak kaplardr. Bu, hakknda tm Byklerin anlatt ve sa'nn demek istedii eydi,
yle syledii zaman: Tanr'n kalbinden ieri al.
Lotusun bu manev uygulamas ilk zamanlardan beri kullanlyordu. Eski
zamanlarda, tanrlarn Lotustan doduu, Lotusta tanrnn uyand farz ediliyordu.
84
u anlamda ki, ilh varlk olan ruh, Lotus ieinde, senin iindeki Uyum ve Sevgi'de
uyanyor. Zira insan devaml kendi ieiyle ilgileniyor ve Lotus ieinin solmamas
iin srekli olarak kendi duygu ve dncelerini kontrol ediyor.
Orada ne, sahiden de gerek bir iek mi kyor? hayretle sordu Slavik.
Hayr. Madd bir iek, doal olarak orada mevcut deil. Bu bir nevi hayal gcnn
oyunu sanki. Bu sreci baka trl de adlandrmak mmkn: ilh Ak'n uyan,
aydnlanmaya ulama, Tanr ile tam olarak birleme; moka, tao, into. stediin
ad ver buna. Fakat tm bunlar, szler ve dindir. Buysa sadece olarak insann olumlu
dnceleri ve Sevgi hissiyle belirli bir g alan oluturmasdr ki, bu da kendi
srasnda bir taraftan etrafn saran gereklie etki ediyor, dier taraftansa insan
aklnn alglamasnn dhil frekansn deitiriyor.
Peki, ya ruh? sordum ben.
Ruh ise, bu zaten sensin, ilh gcn kendine zg sonsuz jeneratr, eer isterseniz,
fakat onu altrmak iin sizin Sevgi ile ilgili srekli dncelerinize ihtiya var... Bir
gn size daha ayrntl olarak ruh ve onun yaratl amacyla ilgili anlatrm.
Bu zaman konumaya Kostya girdi:
Siz dediniz ki, bu manev uygulama ok eski. Ne kadar eski?
Ben artk demitim size, insan bilinli bir birey olarak ne kadar mevcutsa, o da bir o
kadar mevcuttur.
Hayr, ama ne kadar yani, yedi, on bin yl nce mi?
Sen ok ksa bir zaman dilimini alyorsun. Uygarlam versiyonuyla insanlk
eskiden de defalarca var olmutu ve de stelik imdikinden daha yksek teknolojilere
sahip olarak. Bu uygarlklarn neden yok olduu ise, baka bir soru. Bir gn size bununla
da ilgili anlatrm.
Ama eer bu uygulama bu kadar eskiyse, onunla ilgili en azndan baz rivayetlerin
bizim uygarlmzda da kalmas lzm.
Koulsuz olarak. Lotus iei manev uygulamasnn nceleri de mevcut
olduunu, ok saydaki eski a kaynaklar doruluyor. Lotus, rnein, Eski Msr'n
seilmi firavunlarna veriliyordu. Ve eer sen bu konuyla ilgili edebiyat aratrrsan,
Msr'n efsane ve rivayetlerinde, hatta onlarn Gne tanrs Ra'nn bizzat lotus ieinde
doduundan bahsedildiine ikna olursun. Bu iek, zerinde sis'in, Horus'un, Osiris'in
oturduu taht vazifesini gryordu.
Eski Vedalarda, daha Sanskrite yazlm Hinduizm'in kadim kitaplarnda, lotus yine
merkez konulardan birisini oluturuyor. zellikle, Tanr'y temel eril ilhn timsalinde
grerek; Brahma-Yaratc, Vinu-Koruyucu ve iva-Yok Edici, yine unlardan
bahsediliyor: lh Vinu'nun bedeninden kocaman altn lotus ortaya kt, onun zerinde
lotus doumlu yaratc Brahma bulunuyordu. Bin ta yaprakl altn lotus byyordu,
onunla birlikteyse Kinat byyordu.
in'de u ana kadar aynen Hindistan'daki gibi, bu iek safl ve ahlk temizlii
temsil ediyor. Kiinin en gzel vasflarn ve zlemlerini insanlar lotusla
ilikilendiriyorlard. in'de, zel bir batdaki gkyznde lotus glnn bulunduu ve
orada biten her bir iein vefat etmi bir insann ruhuyla balantl olduu var saylyor:
eer insan erdemli birisiydiyse onun iei alyor, eer deildiyse onun iei soluyor.
Yunanistan'da lotus, Hera tanrasna adanan bir bitki olarak saylyor. Herkl kendi
seyahatlerinden birisini, lotus biiminde yaplm altndan gne kayyla yapmtr.
Fakat btn bu efsaneler ve rivayetler, ne var ki, bir o kadar da uydurma deil.
nsanlarn, bu eski manev uygulama sayesinde kendilerini terbiye etme gerekliklerinden
domutur tm bunlar. Sadece nceleri, insanlarn ounluunda hayvan balang
85
baskn olduu zamanlarda, Lotus iei yalnzca seilmilere, azdan oktan manev
olarak gelimi ahslara veriliyordu. Ve sonrasnda da dier insanlarn bu ahslar
tanrlar gibi alglamas doal bir ey. nk kendisinde Lotusu yetitiren, iindeki
ruhunu uyandran kii gerekten de tanrya benzer oluyor, zira o, Ak'ta bir tek
dncesiyle yaratyor.
nsanlarn ounluu iin manev aydnlanmann zaman geldiinde, ambala'nn
Bothisatva'lar bu manev uygulamay Buda'ya verdiler. Bizzat bu Lotus tekniini
yapmas sayesinde Sidarta Gotama, bodhi aacnn altnda otururken aydnlanmaya erdi.
Rigden'in izniyle Buda, onu halk arasnda yaymalar iin kendi rencilerine verdi.
Maalesef, zaman amnda insanlar Buda'nn retisini arpttlar ve bu manev
uygulamaya dayanarak bsbtn bir din yarattlar. Bu da una getirdi, imdi bu dine
inanan Budistlerin kendileri bile cennetlerini, insanlarn Tanrlar gibi lotus ieinde
doduu sra d bir yer olarak tasavvur ediyorlar. Onlar bu yeri aryorlar, oysaki bu yer
srekli olarak onlarn kendi ilerinde bulunuyor. Onlar Buda'dan da Tanr yaptlar, oysaki
iin aslnda o bu manev uygulama yoluyla geree eren bir nsand sadece. Lotusun
Budizm'in sembol olmas ve de Buda lotusta oturuyor veya Buda lotusta duruyor
deyimleri de buradan kt. O, sadece kendi misalinde insanlara, bir insann hayvan
balangcn yenerek nelere ulaabileceini gsterdi. O, bu manev uygulamay ilkin
hliyle insanlar arasnda yaygnlatrarak, insanln manev geliimi iin gerekten de
ok fazla faydal iler grd.
lh Ak' uyandrma zerine buna benzer bir dua da sa tarafndan verilmiti.
Meer dua ve meditasyon; bunlar ayn ey midir ki? soruverdi Tatyana.
Aslnda evet. sa'nn duas Gklerdeki Babamz da ayn ey. Sadece burada her ey
fazlasyla sradan, insanlar ekmek ve buna benzer eyler istiyorlar, fakat mana olarak
ayndr: insan kendisini manev olarak eitiyor ve dncelerini kontrol ederek, kendi
arzusuyla, kesin nan ve Sevgi'siyle iindeki ruhunu yetitiriyor.
Ksacas, Buda, sa, Muhammet ve tm bykler bu manev uygulamann ilmine
sahiptiler, zira ayn kaynaktan alyorlard. Bu da onlara bir tek kendileri gibi olmakta
yardmc olmakla kalmayp, fakat dier insanlara da tanrsal zlerini anlamalarnda
yardm etmeye olanak tanyordu. Buda'nn, sa'nn, Muhammed'in yannda olmak neden
herkesin houna gidiyordu? Neden, halk arasnda dedikleri gibi, ermi insanlar nur
sayor? Neden biz bazen, tamamen yabanc insanlarla karlatmzda, onlarn
yanndan uzaklamak istemiyoruz? nk onlar bu Sevgi'yi sayorlar. nk onlar
daima bu gc, iyiliin gcn, Ak'n gcn, insandaki bu ilhi tezahr kendilerinde
artryorlar. Byleleri hakknda yle diyorlar: bu insanda Tanr var. Ve bu gerekten de
byle.
O zaman ne, Sevgi'yle bu iek hakknda dnmek mi gerekiyor yalnzca? sordu
Andrey.
Hayr. Bir tek odaklanmak ve dnmek gerekmiyor, fakat en nemlisi, gne
rgs blgesinde bu scaklk hislerini uyandrmak ve onlar kendi hayrl dncelerinle
daima desteklemen gerekiyor. ou kiilerde hemen olmayabilir. nk tm bunlarn
zn anlamak gerekiyor, daha gereki canlandrmak ve yine tekrar ediyorum, tm bu
hisleri dourmak gerekiyor. Neden ben sizin dikkatinizi buna ekiyorum? nk insan
bu hisleri uyandrdnda, yalnzca aklyla deil, fakat akl alt dzeyinde, daha dorusu
bilinalt dzeyinde de onlar devam ettirmeye balyor. Bu da ruhun uyanna
gtryor. Ve onun uyanmamas sadece mmkn deil. Ve iindeki Sevginle onu ne
kadar ok beslersen, bir o kadar fazla uyanacaktr o, bir o kadar fazla kendin olmaya
86
balayacaksn, kendi iinde ezelden beri olduun gibi ve de dndaki fni kabuun gibi
deil.
Ve biraz sustuktan sonra, Sensei ekledi:
Hayat ok ksa ve manev z kalbinde ba tac etmeye yetimek lzm.
Bykl kkl btn grubumuz, Sensei'in szleri zerine bsbtn dncelere
dalm duruyorduk. Bana sirayet eden an heyecan ve hayranlk hislerinden dolay hatta
tm vcudumun zerinden bir tr rperme dalgas geti. Ben duyduklarma o kadar
arm, bu beklenmedik bilgilerden o kadar ok olmutum ki, bunlar syleyenin sradan
bir insan olduuna hatta inanasm gelmiyordu bile. Bende yle bir his yaranmt ki,
sanki onun derin, benim bak ama gre, bilgileri bu dnyaya ait deildi apak. Ben
bununla ilgili sormak istedim ama bir eyler beni tutuyordu. Ve ben bu bir eylerin
zaten her eyi bildiinden emindim, nk tm ruhunun derinliiyle bu Varla doru
can atyordu. Fakat ben bunlar dnr dnmez, aklm tekrar benimle tartmaya
balad, malm inan bana, bu sradan, normal bir insan ve sadece olarak bilgili ve her
tarafl bir biimde felsefeden, dinden, psikolojiden, tarihten, fizyolojiden, tptan, fizikten
anlyor... Dur bir hele! Nerelere att beni, dndm ben. Gerekten de bir insan
kendisinde bu kadar temel bilgiyi ayn zamanda barndrabilir mi? Dier taraftansa,
neden olmasn ki? stn yetenekli insanlar kyor ama, mesel Lomonosov gibi... veya
Leonardo da Vinci gibi, kim ki hepten kendi an gerilerde brakmt. Fakat nedense
hatrlayamyorum onlarn byle ak bir ekilde ruhla ilgili konutuklarn... Ya, sahiden
de onun kim olduuyla ilgili kafam niye yoruyorum ki. nemli olan beni ilgilendiren
sorularma cevaplar elde etmem ve de bunca zamandan beri bu kadar aradm eyi
bulmam idi. Doru sylyorlar, arayan her zaman bulur.
Ben yrekten, bir bebek gibi seviniyordum: Bu lzm olan eyin ta kendisi! Bu,
byklerin zerinde durarak seyrettii, sonsuzluun o kenarcna varma yntemi! Bu,
benim biricik ansm, tutunacam biricik saman pm. Ya, ne saman p, bu bildiin
Nuh'un gemisi ve bu gemide ne bedenin lm korkutur ne de ki sonsuzlua yzmek.
Evet, baka sorusu olan var m? ilgilendi Sensei.
Biz hayranlk dolu gzlerimizle ona bakarak susuyorduk. Bir tek Nikolay Andreyevi,
kim ki bizim grubumuzda azdan oktan ayk dnceli bir insand, cevap verdi:
Tamam, var sayalm, Tanr'ya ben tabi ki inanmyorum. Fakat psikolojinin bak
asndan bu baya ilgin bir seenek. Her eyi iyice dnmek lzm... ok fazla bilgi
var, hepsini sindirmek gerekiyor. Sorularsa sonradan ortaya kacak.
Tamam, o zaman, iyi kalpli bir sesle syledi retmen. Bu gnlk bu kadar
sanrm yeter, dalyoruz.
21
ciddi sorunlar ortaya kmaya balamt. Bu da beni fiziksel anlamdan daha ok ruhsal
anlamda bask altnda tutuyordu. Eer beynim hasar grmse demek ki ruhumda da baz
arzalarn olmas mmkn diye zannediyordum.
Ben abucak eve varp kendi tohumcuumu ekmek iin sabrszlanyordum. Sensei,
elbette, istediimiz yerde bu manev uygulamay yapabileceimizi sylemiti. Ama ben
yine de bu hayrl ie evde sessizlik ve huzur iinde balamaya karar vermitim.
Evdeyken abucak kendi ufak tefek ilerimin hepsinin stesinden geldim. Ve
bizimkiler televizyonun nne oturduklarnda ben de bu arada rahat bir ekilde "Lotus"
pozunda oturdum. Nihayet bunca beklediim an geldi. Konsantre olarak dndm ben:
"Tamam, ekme iinden balayalm..." Ama burada azck panie kapldm. Birincisi ben
u lotus tohumunun neye benzediini bilmiyordum. iein kendisini ne zamansa kitapta
grmtm, tohumunuysa, hayr. Ve genel olarak, bu ekme olay nasl gzkecek, tam
olarak neyin iine ekeceim? Tohumlarn topraktan nasl ktklarn grmtm. Fakat
bu nedense beni tatmin etmiyordu, hatta hayalen bile, ruhumdaki toprak benim
sonsuzlukla ilgili anlaymla badamyordu her naslsa. Biraz dndkten sonra ben
makul bir k yolu buldum. Eskiden annemin fasulyeyi slak bir bez parasna sararak
imlendirdiini grmtm. Bu seenek benim houma gitti. "Fasulye ise fena deil,
dndm ben. Sonuta bu benim hayal gcm. Ve nemli olan, iin zdr, Sensei'in
de dedii gibi".
Yeniden konsantre olarak ben, sanki kendi iimde, gne rgs blgesinde, kk
beyaz bir fasulyeyi yumuak ve scak bir eylere gmerek koyduumu hayal etmeye
baladm. Sonraysa iimden okayc szler syleyerek kendi tohumcuumu sevmeye
baladm. Ama hibir ey hissetmedim. O zaman ben de bildiim tm gzel szleri
hatrlamaya baladm. Ve burada ben aknlkla, bildiim iyi, gzel szlerin saysnn
kt ve azarlayc szlerden ok daha az olduunu fark ettim. nk sokakta, okulda ve
her yerde duyduum kfrler benim kelime hazinemi gzel szlerden daha sk olarak
dolduruyorlard. Benim dncelerim fark ettirmeden tekrar mantksal olarak birbirine
tutunan baz sonular dnmeye kayd. Bunun farkna varp yeniden iee konsantre
olmaya baladm. Ama bende hibir ey olmuyordu. Yirmi dakikalk bouna
abalarmdan sonra ben her hlde bir eyleri yanl yaptm dnmeye baladm.
Eninde sonunda ben de daha sonra Sensei'den ayrntl olarak nerede hata yaptmla
ilgili sormaya karar verip uyumak iin uzandm.
Ama gzme bir trl uyku girmiyordu. Etrafta her eyi yutmu bir karanlk hkimdi.
Odadaki eyalar ve mobilya kendi doal renklerini kaybetmilerdi. Ve ben dnmeye
baladm: "Bizim dnyamz ne kadar da hayal bir yer. Gerekten de yayormuuz hissi
bir yanlsamadan ibaret. in aslndaysa, ocuklar gibi kendimiz oyun icat edip, kendimiz
de oynuyoruz sonra. Yalnz ocuklardan farkl olarak bykler bymyor, nk
yarattklar hayale kendilerini o kadar kaptryorlar ki, artk geriye kalan her eyin de
byle bir gereklik olduunu dnmeye balyorlar. te tm hayatmz da byle bir
uydurmaca ve beyhude tel iinde gelip geiyor. Ama Sensei'in de dedii gibi, "gerek
sen, bu hakikaten de varln srdren ve senin ebed gerekliin olan iindeki ruhundur.
Sadece uyanmak, illzyondan gzlerini aman gerekiyor ve o zaman btn dnya
deiiverir..."
Sonsuz eyler hakknda dncelere daldka, iimde bir rahatlama ve huzur
hissediyordum. Ve burada ben, gsmde bir eylerin snmaya ve hatta ho bir ekilde
gdklamaya baladn hissettim. Kuyruk sokumundan enseme kadar btn vcudumun
zerinden rperme hissi geirmeye baladm. zerime yle bir ho, ylesine huzur dolu
bir hl kt ki, ruhumla tm dnyay kucaklamak istiyordum. Byle tatl bir ryayla
88
22
89
hissiyle dolusun. Ve hatta vcudunun zerinden rperti dalgalar geiyor, yani bu hisleri
gne rgsnde yayorsun, deta senden ok gzel, ok iyi bir eyler darya
yaylyormu gibi veya bunun beklentisi iindeymisin gibi. te senin gne rgs
blgesinde yapay olarak dourduun ve daima ayakta tuttuun duygularn bunun gibi
olmas gerekiyor. Eninde sonunda bu da senin doal ruh hlin olmaya balayacaktr. Ve
insanlar da bunu hissetmeye balayacaklar. Yani sen bu mutluluu evrene sayorsun...
Ve hepsi bu. Orada illki iek veya baka bir eyin olmas gerekmiyor. Bunlar sadece
kolay alglanmas iin olan imgelerden ibaret.
Peki, ya vcudun etrafndaki iek. O, nasl oluyor?
Sen astral, mental ve dier enerji vcutlar kavramlaryla veya basit olarak, insan
evreleyen ok katmanl aura kavramyla ilgili duydun mu?
Evet.
te, bu iyiliin kuvvet alan byd zaman, sanki ta yapraklarn ok katmanll
hissi ortaya kyor sende. Sen kuatldn, korunduunu ve lotusun ierisinde
gelitiini hissediyorsun. Ve ayn zamanda da, dnyann zerindeki gne gibi kocaman
Sevgi'nin scaklyla her eyi sttn hissediyorsun.
Nerede olduundan ve ne yaptndan bamsz olarak bu sevgi gcn, bu hisleri ve
bu enerji akmlarn dourarak devaml srdrdn bir meditasyondur bu. Bunun
anlam da u: ne kadar fazla alrsan, bir o kadar gl olur onlar. Eninde sonunda bu
sre madd nitelikler kazanyor ve sen artk gerekten de olumlu ynde insanlara etki
edebiliyorsun. Yani sen bunu, tamamen kendin deitiin zaman yapabiliyorsun: hem
iindeki dncelerinde hem de dndaki hareketlerinde.
Andrey baka bir soru daha sormak istiyordu ama spor salonunun kapsnda uzun ve
zayf bir yal adam belirdi.
Tamam, ocuklar, Sensei Andrey'i nceledi, sonra konuuruz.
Biz kenara ekildik. Yal adam Sensei'le selmlarken onu bir kenara ekerek
heyecanla konumaya balad:
Biliyor musunuz, bugn Leningrad'dan bir akademisyen telefon etmiti, soluk
solua kalarak syledi o, Jorj vanovi. Muhakkak gn sonra burada olacan size
iletmemi rica etti...
Sonraki cmleyi ben iyi bir ekilde duyamadm, nk heyecann yenen "Kikirik"
daha alak bir sesle konumaya geti. Bense bu haberden baya bir hayrete dmtm.
"Akademisyen burada ne aryor ya? Hele bir de Leningrad'dan? Onun Sensei'le ne ii
olabilir ki?" Ben ar merakmdan az daha atlayacaktm. Ama bu zaman Sensei'in
yrtmesi iin grevlendirdii ba sempai antrenman balatt. Merakm tatmin etmeyi
bir kenara brakmak zorunda kaldm.
almalar zaman, Sensei'in "byk hediye beklentisi" hayal rneini pratikte
denedim ve bu hislerin bende fazlasyla iyi bir ekilde ilediini fark ettim nk daha
ocukluumdan beri bu hisleri ok gzel olarak hatrlyordum. Ve ben hafzamdaki bu
oktan unutulmu hisleri yeniden canlandrdm an, gne rgsnn merkezinde,
deiik ynlere doru yumuak kvrml akmlaryla ayrlan, tatl bir gdklanma
hissettim. Gerekten de bu an ok tatlyd ve mutluluk doluydu. Fakat bu durumu ben bir
dakika bile tutamadan o, kendiliinden kayboldu. Bu hisleri yeniden hatrlamak ve
dourmak iin yaptm deneme ise istediimden ok daha fazla zamanm alyordu.
Bylece kendi i dnyama kendimi kaptrmken, ben antrenmann nasl gelip getiini
fark etmedim bile. Bu arada, o unutulmaz antrenmandan sonra vcudum artk acmyordu
ve ar da tpk Sensei'in syledii gibi tam olarak gn sonra gemiti.
91
23
Tm sonraki gnler boyunca deiik ilerle urarken ben tekrar bu hisleri dourmay
deniyordum. Ama ben yalnz fiziksel bir i yaparken ve somut olarak "lotus ieine"
konsantre olduum zamanlarda iyi bir sonu ortaya kyordu. Dahas, ben en azndan az
buuk kendi dncelerimi takip etmeye baladm. Bir keresinde evde oturmu derslerimi
yaparken, gn boyunca neleri dndm hatrlamaya altm. Fakat brak
dncelerimi hatrlamay, hatta yaptm ilerin hepsini bile hatrlayamadm. Her ey
genellikle olduu gibiydi, ayrntlarsa ok zor ortaya kyorlard. Ve en nemlisi de: iyi
iler "byle olmas gerekiyor" kategorisinde yer alyor ve ok az hatrlanyorlard. Buna
karn olumsuz anlar, negatif duygusal da vurumlar bizzat en ince ayrntlarna kadar
hafzama kaznyorlard. te bu an, nasl derler, kendi ensemde hayvan balangcn
etkileme gcn bilinli olarak hissettim. Aklmda kendiliinden Sensei'in szleri
yankland: "Dnce madddir, nk madd beyinde douyor. Bu yzden de kt
dnce insan skyor. Bu, her zaman insan yenmeye alan birinci Muhafz
oluyor. Bir gn daha ayrntl olarak anlatrm size, dncelerinizin nasl olutuunu ve
onlarn sizin zerinizdeki egemenliinin neden bu kadar gl olduunu". Dndm ki:
"Ve neden Sensei her eyi hemen anlatmyor da, hep belirsiz 'sonralara' erteliyor. Bazlar
iin bu 'sonralar' hibir zaman gelmeyebilir ama... Dier taraftansa ilk antrenmanlar
zaman onun anlattklarndan anladklarmla imdi anladklarm 'yerle gk kadar farkl'
eyler. nceleri ben yalnzca dinliyordum ve ancak imdi, zaman amndan sonra, bir
eyler anlamaya balyorum, nk uramaya ve kendi zerimde almaya balamtm.
Baz sonular, baz deneyimler, kazanmlar ortaya kmt ve bunun bir sonucu olarak da
somut sorular yaranmt. Somut sorulara ise Sensei her zaman somut cevaplar veriyor".
Ve burada kafama dank etti: "O, sadece bizim onun sylediklerini anlamamz ve nasl
derler, bu szleri kendimizden geirirken de aklmzn bamsz olarak her eyi dnp
tanarak, ruhumuzun tarafn semesini bekliyor. Baka trl tm bu deerli bilgiler,
Sensei'in de ifade ettii gibi, bizim iin bo bataki bo nlama olarak kalmaya devam
edecekti. Sensei, devaml kendi zerimizde almamz gerektiini, hayatn her
dakikasnn kymetli olduunu ve bu dakikay Tanr'nn bir ltfu olarak kendi ruhumuzun
gelimesi iin kullanmamz gerektiini sylyordu". Bu szckler bana z gven ve
iyimserlik aladlar. Sonrasnda vcudumun zerine duyumsamazlk kt
zamanlarda sk sk bu szleri hatrlyordum.
24
92
kt, olumsuz bir eyler bekliyorsun. Madem ki sen kendini buna ayarlyorsun, o zaman
sonu olarak da bunu elde ediyorsun. Srf kendimiz, kendimiz iin byle bir oyun
uydurduk, ve kendi... bamza da sorunlar. Doada byle bir ey yok. yiyse, demek ki
iyidir. Berbatsa, demek ki aptal olan sensin. Baka anlam yok.
Arkadalarm olabilecek tm itirazlar dibinden baltalayan byle bir cevab
duyduklarnda glmsediler.
Peki, bu manev uygulamayla eyden temizlenmek olur mu... ey... Jenya biraz
ekinerek, kelimeleri seti, gnahlardan m desem. Yani ksacas, hayatnda yapmay
becerdiin o kt eylerden?
Doal olarak. nsan, senin dediin gibi "gnahlarndan temizleniyor" nk o, bir
tek iledii eyden dolay pimanlk duymakla kalmayp, fakat daha da nemlisi bunu
artk yapmyor ve tekrar yapmay da istemiyor, zira bu fiiller onun iin yabanclayor
artk. O, bilinalt ve bilin dzeylerinde onlar unutarak, tm olumsuz eyleri
kendisinden skp atyor Eer srekli vicdan azab veren eskiden yapt ilerden dolay
eziyet ekiyorsa, o, kendi ruhunun uyandrlmas iin alarak iinde yetitirdii
Sevgi'nin gc sayesinde otomatik olarak tm bunlardan temizlenmi oluyor.
Peki, ne iin "gnah seni batrr" diyorlar? sordu Andrey.
Evet, batrr. nsan kt bir ey yaptnda bu fiil bilinalt ve bilin dzeyinde, deta
bir solucann onun beynini kemirmesi gibi, onu rahat brakmyor. Sonu olarak bu da
lser veya belki kalp krizi, beyin kanamas vesaire olarak kendini da vuruyor. Yani,
neresinden tutarsan tut, sonu olarak eer hibir kar nlem alnmazsa bu ktlk insan
iinden ldryor.
Peki, iyi bir ey mi yoksa kt bir ey mi yaptn insan nasl anlayacak?
Her bir insan, ok gzel bir biimde neyi iyi neyi kt yaptn anlyor. nsan ne
kadar horozlansa da, bakalarnn nnde kendisinin ne kadar kyak, ne kadar iyi, ne
kadar spermen birisi olduunun gsteriiyle urasa da. Ama iin gereinde o,
kendisiyle ba baa kaldnda, kendisi iin korkuyor. Akam yataa uzandnda,
zellikle de eer yalnzsa veya karanlk bir yolda yrdnde korku duyuyor. O, harika
bir biimde birilerinin ona baktn hissediyor. O, bu bak kendi zerinde hissediyor ve
bu da onu eziyor. Ve o, lmden korkuyor nk orada o... ya, yumuak bir deyile, hap
yutacaktr.
Peki, orada ne olacak, lmden sonra? sordu Stas.
yi birisi iin, yle diyelim, temizlenmi, iinde Tanr'yla beraber olan birisi iin
korkacak hibir ey yok nk o, orada da iyi durumda olacaktr. Brak o, manev
geliiminde yksek zirvelere erememi olsun, brak o, niha olarak kendi ruhunun
zgrlne ulaamam olsun, daha basit sylersek, sonsuz Ak'la, Tanr'yla,
Nirvana'yla birlememi olsun, nasl isterseniz yle de adlandrn, din anlaylara
greyse cennete veya Tanr'nn krallna girememi olsun, ama o, yinede kendi ruhunu
gelitiriyordu, o, buna doru can atyordu... Cennet; bu moda olduu iin kiliseye giderek
senin gibi ibadet eden ve kendilerini kltrl zanneden arkadalarnla beraber fiziksel
olarak gezip tozduun bir yer deildir. Tm bunlar samalk, istersen btn hayatn bu
ekilde ibadet edebilirsin. nemli olan senin gsterile uraman deil, fakat ne
dndn ve de ne yaptndr. nemli olan, iin znde senin kim olduun ve
kendini nasl gelitirdiin, kendi manev geliiminle nasl uratndr. Bak, eer sen
belirli bir zgrlk dzeyine ulatysan, ve Tanr'nn nne onun olgunlam ocuu
gibi kyorsan, bak ite bu baka bir ey. Bu seni kendine doru eken ana hedefindir.
Sen gitmisin, zgrsn, senin nnde yldzlar, senin nnde mkemmelliin
sonsuzluu duruyor. Fakat bu ruh hlini sizin iin anlamak bile ok zor.
94
Ama eer sen kt birisiysen, olumsuz bir zneysen, yle diyelim, sende madd zn
ar basyorsa, eer sen kendi madd refahn salamak iin bakalarn eziyorsan, yani
onlara ktlk yapyorsan ve bu arada da kendini dzeltmek iin almyorsan, o zaman
senin hlin orada da baya bir iler acs olacaktr.
Ya, burada yle ne var, Tanr'nn adna papazlara rvet verdin mi, tm gnahlarn
toptan affederler, espri yapmaya alt Jenka.
Papazlar belki de affeder, ama Tanr'nn affedeceini sanmam. Her hlkrda, eer
sen hatta kilise ina ederek, ackl bir ekilde kendini affettirmeye alyorsan, ama
yaptklarndan pimanlk duymayp kendi vicdanna gre yeni bir hayata balamyorsan,
senin tm bu "kefaretlerin" anlamsz ve sama olur. nk Tanr, srf O'nun iradesiyle,
insan ruhunun geliimi ve imtihan iin yaratlm madd nimetler eklinde senin
tarafndan verilen baz "kefaretlerden" daha ok, senin ruhunun, yani kendi paracnn
yetitirilmesine ilgi duyuyor.
Peki, orada baya bir iler acs olacak, nasl yani? sordu Andrey.
Ya, nasl desem, sizin anlamanz iin aklamak ok zor. Fakat yaklak olarak yle
bir ey. Kendiniz iin en ama en iren bir ey dnn, banza gelebilecek en korkun
bir ey... Dndnz m?
Dndk.
te, bu orada olacak en iyi eydir, hem de ok uzun bir sreliine... Ben sizi
korkutmuyorum, ben olduu gibi anlatyorum. Her bir insan kendi davranlarndan
sorumludur. O, belki de sorumlu olduunun farknda bile deil, geri bilinalt dzeyinde
ne yaptnn tamamen farknda oluyor. Her kesten gizli kendi karlarn gdyor,
maddeci taraf onda baskndr, alyor, aldatyor, kendi byklk kuruntusunu tatmin
ediyor, tek bir kuruu bile ok gryor veya yle dnyor: "Benim param ok, yahu,
ben lemin kralym!" Ya, sen ne kralsn ulan, yarn geberip gideceksin, ite orada sana
bakacaklar, kim olduuna... Ve de en ilginci, herkes bunu hissediyor ve anlyor. Bu
yzden de birok insan hayatlar boyunca sarka gibi bir keden dierine, bir dinden
dierine sallanp duruyorlar. Ama iin aslndaysa sizin yerinize hi kimse hibir zaman
gnahlarnza efaat edemez. Hayallere kaptrp kendinizi kandrmann veya bunu
kimsenin bilmeyeceine ve ansnzn yaver gideceine olan sama umudunuzun yerine,
sizin kendi i dnyanza ynelik gerek eylemlerinizin olmas, ruhunuzun gerek
olgunlua erimesi lzm. Brak yaptnz eyleri, kafanzdaki her bir dncenizi bile
saptayan Muhafz kendi iinizde bulunuyor. Ve srf onun "hafza kaytlar" esasnda sizin
ruhunuzun gelecek kaderi belirleniyor.
Demek ki, zengin olmak ktym, Slavik kendi sonucunu kard.
Hayr, zengin insan; bu iyi, bu harika bir ey. Ama ite, hl fakirlerin olmas; buysa
kt bir ey, zc bir ey. Zengin insanlarsa; bu gzel bir ey, onlarn kendileri iin,
kendi geliimleri iin ayracak zamanlar var, eer tabi ki bu zaman doru bir ekilde
kullanyorlarsa.
Syler misiniz, ltfen, Nikolay Andreyevi tekrar konumaya katld, "Lotus
ieine" dnersek, ben merak ediyordum da, insanlarn hepsi mi bu Sevgi titreimlerini
olumlu karlyor?
Byk bir ounluu. Fakat bu Sevgi titreimlerini ar derecede olumsuz alglayan
bireyler de var. Bu onlar kukulandryor, geri itiyor. Bu da onlarn bilincinin kusurlu
olduunun bir gstergesi. Yani, onlarn ruhunun bu insann nmlaryla olan
temasndan uyanmamas iin akl etkinlemeye balyor ve onda var olan tm olumsuzluk
yzeye yansyor. Bu da bu bireyin ok kt, iren birisi olduu anlamna geliyor, geri
o kendisinin harika ve ok iyi birisi olduunu dnebilir veya bir yn insan ona
95
vgler yadrabilir. in aslndaysa o boktan ibaret. Neden dolay peki? undan dolay
ki, o, tm bunlara ar derecede olumsuz tepki veriyor. Onun aklnda hayvan balang
ruhunun zerinde hkim oluyor.
Biz biraz suskun kaldk.
Biliyor musunuz, geenlerde kitaplar kartrrken tesadfen, Yelena
Blavatskaya'nn kendi el yazmalarnda ok uzaktan "Lotus ieini" anmsatan ve kendisi
tarafndan "Dnya'nn gl" olarak isimlendirilen zel bir manev uygulamadan
bahsettiini buldum, kendi bulgusuyla vnd Kostik.
Evet. Bu, "Lotus iei" manev uygulamasnn bir yanks. Ama Blavatskaya orada
ok eyi birbirine kartrm. Ve bu da alacak bir ey deil, nk o da deiik
lama'larn ona anlattklarndan karak yazm, gerek kaynaktan deil.
Ben bir de, "lotusun" uyannn Budizm'deki en yksek mertebe olduunu
okumutum. Ama orada bunun ncesinde o kadar ok aama, basamak ve imtihanlardan
gemek gerekiyor ki...
Ya, tm bunlar samalk. Tm bu abur cuburlar artk sonradan insanlar kendileri
iin bedavaya ekmek aacn yani dini yaratmak iin dnp buldular. lk bata ise Buda
insanlarn ounluu iin saf haliyle bizzat bu basit, herkes iin ak, ruhun uyandrlmas
zerine olan "Lotus iei" manev uygulamasn vermiti. Her ey ok basitti.
Kendi mritleri iin de mi?
Kendi mritleri iin de nce bu manev uygulamay veriyordu. Sonrasndaysa,
onlarn uyanma seviyelerine gre, daha ince ilimleri.
Siz daha geen sefer diyordunuz ki, Buda'nn verdii ilimler ksmen yitirilmi,
Kostik bir trl sakinlemek bilmiyordu, ksmen ise arptlm, benimse okuduuma
gre Dalay Lama onlara sahip ve de kendi rencilerine veriyor, Dalay Lama ise
Budizm'in en balca akmlarndan birisi olan Lamaizm'de, "yeniden doanlar" arasnda
yksek sfata sahip ve de ok saygdeer bir Bodhisatva'nn yeryzndeki cisimlemi
hliymi... Avolokaevara'nn... Yok, yle deil. Avolokitevara'nn, zar zor
syleyiverdi Kostik, yani, onlarn dediine gre, canl Tanr'nn. Orada hem de, bu
canl tanrnn lmnn, onun yeryzndeki yeni cisimlemesinin balangc olduu
yazyordu. Ve yksek lama'lardan oluan bir tr zel komisyon, Dalay Lama'nn
lmnden sonraki bir yl boyunca doan bebeklerin arasndan onu "arayp
buluyorlarm". te ben de dnyorum da, eer bu Bodhisatva srekli olarak yeniden
douyorsa, meer bu ilimler kaybedilebilir mi ki?
Kim?! Dalay Lama, Bodhisatva'm?! Ya, o, Bodhisatva'nn parodisi bile deil. Zira
Dalay Lama kendi benliiyle kim oluyor ki... Neyse, sizin gerekten de anlamanz iin
ben bunun tarih ncesini anlatacam. Buda'nn retisi ilk bata azdan azayd. Fakat
manev uygulamalarn, zellikle de "Lotus ieinin" basitliinden ve herkese ak
olmasndan dolay bu reti insanlar arasnda geni yank uyandrmt. Onun felsef
retisi, neredeyse, dnn bir kere, neredeyse lmnden alt yz yl sonra ilk defa
olarak milttan nce 29 senesinde takipilerinin anlattklarndan palmiye
yapraklarnn(Tripitaka) zerine yazlmt. Bu, Buda'nn gerek retisinin artk
arptlm bir versiyonu olan en eski, en birinci Budist edebiyat derlemesidir. nk
onu yazan insanlar bu ilimlerin sayesinde kiisel zenginliklerini, yani bizzat bu temellerin
zerine din ina etme hedefini izliyorlard. Bundan baka, Buda'nn lmnden sonra
onun rencileri arasnda blnme oldu. Onlarn bir ksm geleneksel grlere, hinayana
denilen ve Sanskrite'de "kk tat" veya kurtuluun "dar yol"u anlamlarna gelen
mezhebe bal kalmlard. Bu mezhep balang biimiyle az ok geree yaknd nk
esas vurgu, insann kiisel abalaryla niha kurtulua(nirvana'ya) ykselmesi yoluyla,
96
98
Amma da acym bu! Kostik'in azndan kt. Ya, bu ki Dalay Lama, onun her
eyi var! Her eye sahip olmak ve srekli yeniden domak bir mutluluk. Byle bir hayat
nasl bktrc olabilir?!
retmen yorgun bir bakla delikanlya bakt:
Ya, nasl anlatsam ki sana... Sen, rnein, "ln beyaz gnei" filmini seyrettin mi?
Evet.
Hatrlyor musun, gmrk Vereagin yemee otururken, kars onun nne bir
leen dolusu siyah havyar koyuyor. O ise bakp yle diyor: "Yine u havyar! Ya, u
lnet olasca eyi artk, yiyemiyorum. Gidip, ekmee falan deitirsen mi bari". Yani, her
ey bktryor hem de ok abuk. Hayatsa kat fazla bktryor. Eer sen bir zamanlar
baka vcutlarda yaadklarnn en azndan bir ksmn hatrlaya bilseydin, senin bu vcut
klfnn monotonluundan sadece olarak miden bulanrd. Bilinli olarak yeniden
domak ve bunun senin aln yazn olduunu bilmek; bu korkun bir ey ve sen bunun ne
kadar korkun olduunu hayal bile edemezsin. sa, ncil'deki Yahudiyi bouna
lmszlkle cezalandrmad. O hikyeyi hatrlyor musun?
Kostik akn akn kafasn sallad:
Hayr.
sa'n armha germeye gtrdklerinde, O'nun durumu ok ktyd, ok ard, O,
susuzluktan yanyordu. Ve O, Agasfer isimli bir Yahudinin kaps nnde durduunda ve
su istediinde, dieri bunun yznden cezalandrlacan dnp kendi hayat iin
korkarak, kaba bir ekilde sa'n kovdu sa ise ona syledi: "Sen kendi hayatn iin
korkuyorsun, o zaman sonsuza dek yaayacaksn!" O zamandan beri de, Agasfer
lemiyor ve ne kadar bksa da dnyada dolamaya devam ediyor.
Ve ne, o, hi ama hibir zaman affedilmeyecek mi? acyarak sordu Tatyana.
Genel bir balanma olmad ve btn dnya affa snmad srece, hayr. Ama
bu artk baka bir mevzu.
Sensei saatine bakt.
Tamam, ocuklar, meditasyon yapma zaman, yoksa bizim sohbetimiz daha ok
uzar. Bugn biz bazlar iin tekrardan, bazlar iinse ilk defa olarak bacak akra'larn ve
"Hara" akra'sn altrmaya alalm.
Nerede bulunuyor onlar? sordu Slavik.
Bacak akra'lar ayaklarn ortasnda, "Hara" akra'sysa gbekten parmak aada,
"Dan Tyan" noktasnda bulunuyor... "Hara" Japonca'dan tercmede karn anlamna
geliyor. Bu, insann merkezi oluyor, pratik olarak arlk merkeziyle, hem de fiziksel ve
geometrik anlamda, st ste dyor. Bu meditasyon da, geen seferki gibi, dikkat
younlatrmas ve konsantrasyonu zerinedir... imdiyse, rahatlayarak durunuz ve
ayaklarnz omuzlarnzla ayn hizaya getiriniz...
Biz rahat bir ekilde durarak, gevedik ve meditasyonun yaplmasna konsantre olduk.
imdi biz nefesimizi her zamanki gibi, yani serbest olarak alyoruz, nefes veriimizi
ise tas biimli "Haraya", hafif bir arlk hissedene kadar sanki "i" enerjisiyle
dolduruyormu gibi yapyoruz. "Hara" dolduu zaman, siz bu "i" enerjisini "Haradan"
bacaklarnza ve ayaklarnzn ortasndan yere gndermek zorundasnz...
Belli bir sre ben bu enerjiyi sadece dncelerimle "kovalyordum". Fakat sonrasnda
benim hayal gcm karnmdaki genilemenin bariz bir ekilde ve reel olarak
hissedilmesine odakland, sanki gerekten de iime su dkmler gibiydi. Bu zamansa
Sensei hatrlatma yapt:
"Hara" dolduunda, siz bu enerjiyi bacaklarnz araclyla, ayaklarnzn ortasndan
yere "dkmek" zorundasnz.
99
Ben yine dncelerimle kendi vcudumun zerinde alarak, hayalen bunu yapmaya
altm. Tedricen ince bir eritle akan bir tr scaklk hissedilmeye balyordu. Fakat bu
his tam olarak deil de, ksm ksmd ve baldr blgesinde, zellikle de ayaklarda iyice
hissediliyordu. Darda baya bir souk hava olmasnda ramen, benim ayaklarm
izmelerimin iinde yava yava snmaya balad. Bunu fark ettiimde de, bunu nasl
becerdiimle ilgili dnmeye baladm. Ve hislerim, aklmn mantma dalmasyla
orantl olarak fark ettirmeden kayboldular. Fakat ben yeniden konsantre olma
denemesine henz balamtm ki, Sensei artk meditasyonun sonunu iln etti.
ki kere derinden nefesinizi aln ve verin. Hzlca yumruklarnz skn, gzlerinizi
an.
Ben saatime baktm, sadece on dakika falan gemiti. Benimse ok daha fazla zaman
gemi gibime geliyordu. Bu vakit birileri altmzdaki karn eridiini fark etti. Biz
hayretle ayaklarmzn altna baktk. Ve gerekten de byk aabeylerin bazlarnn
altndaki erimi kar emberinin yarap 40 santimetre civarndayd, bizimkilerse bildiin
gibi. Jenka, Stas'a doru bakarak syledi:
te, gryor musun, sense ikayet ediyordun: souk, souk, keke Afrika'ya gitsek
diye. Senin Afrika'ya gitmene gerek yok artk. Bak, imdiden palmiyeler ayaklarnn
altndan kmaya balad.
Ve Sensei'e hitaben, ilve etti:
Uzun zamandan beri onun kkeni ile ilgili kukularm vard, srekli papuas'lara
ekiyor.
Bir parti espriden sonra, herkes az ok sakinletii zaman, Sensei bu meditasyonun
zerinde evde kendi bamza alabileceimizi syledi.
Peki, "Lotus iei" zerinde de mi? sordu Kostik.
Tabi ki. zellikle de onun zerinde ve de tercihen bo bulduunuz her dakika.
Peki, sonular ne zaman alacaz?
Merak etme, eer sen tembellik yapmazsan, sonular da seni ok bekletmeyecektir.
Af edersiniz, ben meditasyon ncesindeki konumamza biraz dnmek istiyordum
da. Siz dediniz ki, tm bilimsel bilgiler dnyaya ambala tarafndan veriliyor. Ben tam
olarak anlayamadm, nasl veriliyor onlar? sesindeki kibir notuyla belirtti Nikolay
Andreyevi. Ben imdiye kadar insann yeteri kadar akll bir varlk olduunu ve kendi
bana her eyi dnp bulabileceini ve de bilimsel keifleri yapabileceini
dnyordum.
Nasl anlatsam ki size, iin aslnda insan kukusuz olarak, ne zamansa mkemmel bir
varlk olacaktr... Fakat onun aklnda hayvan balang egemen olduu mddete, o, en
basit bir sandalyeyi bile, bakalar nasl yaplacan anlatmazsa, dnp bulamaz.
Nasl yani?
Sradan bir ekilde. nsanlar imdi bu kadar aklllar nk ecdatlarnn bilgilerini
kullanyorlar. Peki, onlarn ecdad bunu nasl rendi, hi dndnz m? Hatta en eski
Smer uygarl efsanelerinde bile, ta levhalar zerindeki yazlarda, bizzat "gkten gelen
insanlarn" onlara gnlk hayat nasl dzene sokmak gerektii, nasl ev ina etmek
gerektii, balk avn, kendileri iin yiyecek bitkilerin yetitirilmesi vesaireyi
anlattklarndan bahsediliyordu. Bu zamana kadarsa insanlar herhangi bir hayvan srs
gibi yayorlard... En azndan ada dnyamz ele alalm. Bilim adamlar bulular
nasl yapyorlar?
Youn bir biimde bu konunun zerinde alarak.
Kukusuz, dardan bu bizzat byle gzkyor. Ama ya, bulu annn kendisi,
aydnlanma an?
100
25
Sonraki gnler fark edilmeden geip gitmiti. nmzdeki antrenmanda her ey her
zamanki gibiydi: snma hareketleri, temel almalar, yeni alma konusu. Yeni
konumuzda biz artk "Maymun" stilinin renilmesine gemitik. Ve kandrc bir vuru
veya basit bir yntem uygulamak iin biz bu hayvann hareketlerini taklit etmeye
alyorduk. Buysa baya bir elenceli grntler ortaya karyordu. Jenka ise her
zamanki gibi, burada bulunanlarn ounluunun maymunu taklit etme gereksinimleri
olmadn, nk ounluunun zaten kendi davranlaryla bariz bir ekilde bu hayvan
geride braktklarn syleme frsatn karmad. Ksacas, antrenman epey bir heyecan
dolu ve neeli gemiti.
101
Yapabiliriz, elbette. Ama biz sizin enstitnn daha uygun bir pozisyon olduunu
hesapladk... G kaynanysa biz size salayacaz. Rahat olabilirsiniz, ok kk
boyutlara sahip, bir bavuldan byk deil, yani ok yer kaplamaz. Gerekli sre boyunca
almas iinse, yeteri kadar enerjiye sahip.
Af edersiniz, ama siz milyon kilovattan bahsediyordunuz. Ne yani, hepsi bavulda m
olacak? Ve de nkleer enerji deil?! ard akademisyen.
Sensei glmsedi:
Ufak tefek eylerle kafanz yormayn. Sizin meraknz ksmen tatmin edebilirim ve
hemen sylyorum, bu bir vakumsal enerji yaycsdr. Bundan baka, sz verdiimiz
gibi, bu tesisat iin frekans konvertisrn de size vereceiz. Fakat batan uyaryorum,
iine girip bu cihaz incelemeyi hi tavsiye etmiyorum, yoksa Hirosima'da olduundan
milyon kere daha kts olur. Geri, dardan onlar tamamen tehlikesiz. Ama
unutmayn, tesisat 15 austostan ge olmayarak srekli rejimde almaya balamak
zorunda.
Tamam. Peki, onlar bana ne zaman ulatracaksnz?
Sanrm, Noel bayramndan hemen sonra size ulatracaklar.
yi.. Bir tek...
Akademisyen biraz skld.
Ne?
Beni ilgilendiren bir soru vard. Siz diyordunuz ki, bizim ilere karmyorsunuz,
ama bu tesisat bunun aksine tanklk ediyor.
Biz zaten karmyoruz ki. Eer karsaydk, o zaman kardan gelen olaylarn nne
gemi olurduk. Ama buna hakkmz yok, bu sizin seiminiz, ne istiyorsanz onu da
yapn. Ama bizim karlarmza olmayan tek ey, burada en azndan nkleer silah
kullanml nc dnya savann patlak vermesi. Bu yzden de biz sadece olarak bu
olaylarn sonularn yattrmak istiyoruz.
Peki, bu dalgalarn kimseye zarar vermeyeceinin garantisi nerede?
Biz garanti veriyoruz bu tamamen zararsz. Sadece olarak insanlar daha sakin,
daha saduyulu olacaklar. Bu yzden de onlarn kar tepkileri daha yumuak olacak ve
bu herhangi bir kresel atmaya dnmeyecektir... Ama tekrar ediyorum, biz bu
olaylarn nne geme hakkna sahip deiliz. stiyorsanz, bunu kendiniz nleyin, i
sizin.
Akademisyen ar bir ekilde ayaa kalkt ve vedalamaya balad. Sensei ona kapnn
nne kadar elik ederek, bir kere daha tarihi hatrlatt. Ve onlar birbirlerinin ellerini
skarak ayrldlar. Ben, Sensei'in kapdan geri dnerken, glmseyerek burun altndan
mrldandn duydum:
Hm, her aptal kendisini akll sanyor, ama bir tek akll insan kendisine aptal
diyebilir.
Ben bu konumann tuhaflnda hayretler ierisindeydim sadece. "Sensei kimdir ya?
O, ne, fiziki mi? dndm ben. Her hlde, herhangi bir bilimsel aratrma
enstitsnde grev yapyor. Sensei, bize de bir tr derin fizik hakknda anlatyordu. Bu
durum onun engin ufuklu bilgilere sahip olmasna da bir aklama getiriyor". Bu benim
aklma gelen, az ok kabul edilebilir tek seenekti, nk geriye kalan "bin bir soru"
yn ierisinde ben dolap kalmtm sadece ve onlara doru drst bir aklama da
bulamamtm. Fakat benim gzlerimde Sensei bir bilimsel otorite olarak ykselmiti,
hatta akademisyen bile ona kulak verdiine gre. Geri Sensei kendisini hibir eyle
kalabalktan fark ettirmek istemiyordu. Eve doru giderken o, her zamanki gibi herkesle
beraber akalayor ve "maymunsu" antrenmandan sonra bizim neeli ruh hlimize destek
103
oluyordu. Ne var ki, evdeyken ben yine de bu sra d konumay kendi gnlme
yazarak sonunda da byk harflerle ekledim: "Grne gre, O, bir fiziki!"
26
Birka gn sonra biz annemle beraber al veri yapmak iin maazalar dolarken,
ben tam da akam iin plan kuruyor ve bugnk almalarda Sensei'e sormaya
hazrlandm sorular dnp tanyordum.
Darda dnk yamurdan ve geceleyin olan dondan sonra, lpa lpa kar yamt.
Belirtmek lzm ki, burada bizim nceleri yaadmz dier Sovyet blgeleriyle
mukayesede kn epey lk geiyordu. "Madencilerin" kar yalnzca birinci gn kara
benziyordu, nk artk ikinci gn o, kmr tozundan dolay gri bir renk alyor, nc
gnse hepten eriyerek slak, yapkan bir amura dnyordu. Ve hatta Ylba'y bile
biz burada hep ayn hava tahminiyle karlyorduk: "Yamurlu ve kar yal". te ben de
bu lpa lpa kar grmekten ve hasretini ektiim souklar hissetmekten dolay mutluluk
duyuyordum. Bu da bana, topu topu hafta sonraki, nmzdeki Yilba'y belki de
gerek bir k gibi karlayabilme ve gnlden elenme olaslmza dair kk bir umut
veriyordu.
Bylece gzel gelecek hakknda dnerek, biz sradaki maazaya gidiyorduk. Ve
burada annemin beklenmedik bir anda aya kayd ve arkaya doru yle bir iddetle
dt ki, hatta ayaklar bile havaya frlad. Tm bunlar saniyenin bir kesrinde meydana
gelmiti ve ben brak onu yakalamay, neler olduunu bile anlayamamtm. Yaknlktan
geen bir ka erkek onu yerden kaldrmak iin frladlar. Ben de cidden korkarak, yardm
etmeye alyordum. Annem insanlara teekkr ederek, bana tutundu ve ayaa kalkt:
Anne, sen naslsn, yryebilir misin?
Ay, bekle, srtmda yle bir ar var ki, sanki bir eyler atrdam gibi.
Hastaneye gitsek mi?
Bekle biraz, imdi geer.
Biz biraz durduktan sonra yavaa eve doru gitmeye baladk. Annem hafiften
aksyordu. Evdeyse durumu daha da ktye gitti. Hepimiz geeceini dnerek, babam
i yerinde endielendirmek istemiyorduk. Fakat ar gittike iddetleniyor ve hibir il
yardmc olmuyordu. Biz artk neler yapmadk ki: deiik kremlerle ovarak, kompres
yapyor ve hatta scak tutuyorduk. Fakat sonuncu muameleden sonra onun durumu daha
da ktleti. Meditasyon almalarna ben tabi ki gitmedim. Akamleyin ge vakitte
babam eve dndndeyse, bizim artk azck olsa dahi ary dindirmek iin
denemediimiz bir yolumuz kalmamt. Geriye tek bir yol kalyordu, hastaneye
bavurmak. Babam birka telefon konumas yaparak, blge sinir cerrahisinden bir
doentin anneme bakmasyla ilgili anlat.
Sabaha doru annemin durumu aniden ktleti. ekilmez keskin ar ayana da
gemiti. Ve en kk bir hareket bile keskin bir ar nbetine sebep oluyordu. Onu hatta
hastaneye bile yarm yatalak bir durumda gtrdler. Nroloji blmnde bir seri
rntgenler ve tomografi ekimlerinden sonra doent, onda oktan beri omurga
osteokondrozu olduunu ve dtnden dolay da fibrz halkann yrtlarak 7 mm'lik bel
ftnn olutuunu tehis etti. Bunun sonucunda da siyatik sinir skmt, bu da
ayaktaki keskin arya neden oluyordu. Titiz bir muayeneden sonra doktor danmak iin
sinir cerrahnn yanna gnderdi. Babam yine de iyi bir sinir cerrah buldu ve o da
104
itibaren deerini bilmeli ve onun deerini lme mahkum insanlar gibi bilmeliyiz. Belki
de o zaman biz hayatn anlamn daha bir derinden anlayabilir ve kendi ruhumuz iin,
etrafmzdaki insanlar iin bin kere daha fazla faydal iler yapabiliriz. "Yarnki gnn
bizden hibir yere kaamayacan zannetmek ok sama, nk o gn hi gelmeye
bilir". Ben ancak imdi, bir zamanlar aka olarak algladm, Sensei'in u ifadesinin
anlamn tam olarak kavramtm: "Eer Tanr'y gldrmek istiyorsan, O'na kendi
planlarn anlat".
Annemle beraber hastane kouundaki komularndan duyduumuz hayat
hikyelerinde ben hi kimsenin bay Talihten sigortalanmadnn kantlarn buldum...
Pencere kenarnda yatan kadn Valentina Fyodorovna diye aryorlard. Tek bir an
onun btn hayatn alt st etmiti. Ve bu da hi beklenmedik bir zamanda olmutu.
Kocasyla beraber onlar, bata herkes gibi maatan maaa kadar zor yetitiriyorlard. Ama
kooperatif hareketi balad zaman, kocas fabrikadan karak, mobilya hazrlama
zerine kendi atlyesini am. Adam alkan ve giriimci bir kii olduundan iler iyiye
gitmi. Ve bir sene bile gemeden o kadar ok para kazanmlar ki, eiyle beraber yeni
bir apartman dairesi, araba ve hatta yazlk evi bile alabilmiler. Her ey fazlasyla
gzelmi ve kara gnlerden haber verecek hibir ey yokmu.
Fakat iki ay nce, Valentina Fyodorovna eiyle beraber arabayla akrabalarnn doum
gnnden eve dnerken korkun bir trafik kaza geirdiler. Her ey bir gz krpmnda
gereklemiti. ara, kardan gelen ikili srcnn suu yznden byk bir sr'atle
birbirlerine arpmlard. Ei annda hayatn kaybetmiti. Kendisiyse, emniyet kemerini
takm olduundan dolay bir mucize eseri sa kalmay baarmt. Ne var ki, onu yle
bir sarsmt ki, sonrasnda doktorlar omurgasnn ense blgesinde hematom oluumlu
yar kk olduunu tespit etmilerdi. Bu olaydan sonra onun kollar kt hareket etmeye
balam, bacaklarnysa hepten hissedemiyor olmutu. Yar k sinir cerrahisiyle
aradan kaldrmlard. Fakat omuriliin zarar grmesinin bir sonucu olarak hematom
kalmt. Valentina Fyodorovna'y yaklak bir ay nce sinir cerrahisi blmnden
nroloji blmne sevk etmilerdi.
Ama bana yle geliyordu ki, sanki o vcudunun durumundan daha ok ruhen azap
ekiyordu. Srf o facia anndan sonra onun hayat tersine gitmeye balamt. Elindeki
paralar abucak tedaviye ve kocasnn bilmem nereden kt belli olmayan borlarna
harcand iin mal varlnn bir ksmn rehine koymak zorunda kald azm gibi
stne stlk yaknlarnn ona kar olan tuhaf tutumlarndan da hayret iine dmt.
Valentina Fyodorovna'nn ailesinin, onun anlattklarna gre, ok sayda arkadalar,
akrabalar, yakn tandklar varm. Fakat einin hayatn kaybettiini ve onun da sakat
bir ekilde yalnz kaldn rendikleri an, nedense hemencecik onun varl hakknda
unutuvermilerdi. Ve ite imdi hastanede yatt ikinci aynda, onun ziyaretine bir tek
yal, ihtiyar annesi ve de fakir bir hayat srmesine karlk ona her zaman tatl bir eyler
getirmeye alan kz kardei geliyorlard. imdi Valentina Fyodorovna tabi ki kimin
kim olduunu anlamt ama artk ok geti. Ve o akam ben onun yal annesinin vefasz
dostlarla ilgili syledii ilgin bir ifadesini kendi gnlme kaydettim: "Kazan
kaynyor, bir ev dolusu dost da evde oluyor. Kazan boaldnda ise, evde de
kimsecikler kalmyor".
Valentina Fyodorovna umutsuzlua kaplmt ve kendi derdine, eski arkada ve
tandklarn ktlemekten baka bir are bulamyordu. Bu seferse ben kendimi ok fena
hissetmeye balyordum. Bu kt szlerle o kendi moralini bozmakla, abur cubur eylere
sinirlenmekle kalmayp, hem de kendi iinde nefret ateini yakyor ve stelik
evresindekiler de bundan dolay rahatsz oluyorlard. Bunun sonucu olarak da onun
106
107
108
kk, ama gerek bir am aac koyarak, onu akla gelebilecek her trl oyuncaklarla ve
glmek iin inelerle, serum damlalklaryla ssledik. Yani bizim ailemiz Ylban
annemin kouundaki kadnlarla, onlarn yaknlar ve aileleriyle birlikte karlayacaktk.
Her ey o kadar neeli, herkes birbiriyle o kadar gzel davranyordu ki ben burada byk
ve mutlu bir ailenin bir araya geldiini dnmeye baladm. Lena'nn kayn validesinin
kadeh kaldrarak syledii ilgin szler aklmda kalmt:
Diyorlar ki, Yeni yl nasl karlarsan, kardan gelen tm yl da yle geer. Ve onu
hastanede karlamamza ramen, nemli olan ey, bizim onu byle harika insanlarla
beraber karlamamz. Allah'a krler olsun ki, olumun bana gelen tm musibetler
byle hayrl bir ekilde bitti. Saygdeer Valentina Fyodorovna, Size iyi ve duyarl
kalbiniz iin ok, ama ok teekkr ederim. Eer siz olmasaydnz, biz hibir zaman bu
kbustan kurtulamayacaktk. Gelin biz de sizin erefinize, bizim hepimizi bylesine sra
d bir yerde buluturan ngrlemeyen Kaderin erefine ielim. Sizin salnza!
O gece daha bir sr baka iyi kalpli ve gzel szler sylenmiti. Geceleyin saat ikiye
yakn hatta bir yerlerden misafirlikten dnen ba hekim bile eiyle beraber bize katld.
Fakat sonradan anladma gre, onu ilgilendiren daha ok bizimle deil, babamla olan
konumasyd... yice ien kadnlar birbirleriyle dertlemeye baladlar. Ve bu zaman,
Valentina Fyodorovna hayat derecedeki nemli kararn nasl verdiiyle ilgili anlatt
vakit ben duyduklarma app kaldm sadece.
Biliyor musunuz kzlar, ben uzun bir sre bama gelenlerin ve de imdi bu pislikten
nasl kmak gerektiinin zerine dnyordum. Ve bir gn, yine bylesine ar
dncelerden sonra uykuya daldmda tuhaf bir rya grdm. Yakkl, gen ve
omuzlarna kadar sarn salar olan bir insan yatamn yanna yaklat ve irin bir sesle
yle dedi: "Kendine niin eziyet ediyorsun? Etrafna, hangi insanlarn seni kuattna
bir bak. Onlarn iyi taraflarn grmeyi baardnda senin sorunlarn ortadan
kalkacaktr". Bundan sonra ben sanki tamamen farkl gzlerle uyandm. Ve dnmeye
baladm. Gerekten, sonradan da anlald gibi, benim imalt ayaa kaldrmak iin
burada bulduum adaylardan daha iyisini dnemezsin bile. Geri, gerei sylemek
gerekirse, bata biraz tereddtlydm, ne kadar da olsa byk bir riskti. Ama bu ryay
hatrladmda bir eyler beni son kararm vermeye itti... Vallahi de, kzlar, ha ekti o,
hakikaten de gerek!
Ya, dnebiliyor musunuz, benim de ryama sarn bir erkek girmiti! itiraf etti
Anna vanovna. Ama ben utanyordum size sylemeye. irin bir sesle bana bir eyler
sylyordu. Ama sabah kalktmda sylediklerinden hibir eyi hatrlayamadm.
Hatrladm tek ey, bundan sonra kalbimde yle bir ho olmutu ki. Hl da bu huzuru
kendi iimde hissediyorum. Acaba ne anlama gelebilir ki bu?
Gklerdeki melekler size yardm ediyorlar, dindar kayn valide konutu. Onlar
size, yavrularm benim, doru yolu gsteriyorlar...
Ve ardndan da hepten kilise retimiyle ilgili vaaz verildi. Ama bu olay aka benim
merakm tahrik etmiti. Ve eve geldiimde ilk i olarak da onu kendi gnlme
kaydettim.
27
Ylba bayramlarndan ksa bir sre sonra annemin durumu ok daha iyiye gitmiti ve
onu taburcu ettiler. Annem gibi taburcu edilmeye hazrlanan kadnlarla olan vedalama
110
111
sreliine dncelere dald, sonraysa syledi: "Evet, sanrm yine de, bilgelik ruhun
servetidir, yan deil".
Ertesi gn ben dedemde meydana gelen deiiklikleri fark ettim. O daha bir neeli,
canl gzkyor ve sanki yllardan beri ona rahatlk vermeyen sorularna cevaplar
bulmu gibiydi. Hepimiz birlikte klinie doru yola ktk... Neredeyse tm hafta
boyunca beni muayene ediyor, her trl analizler, rntgenler yaplyordu. Ve nihayet
tayin edilmi gn biz annemle beraber yal ve ho bir adam olan profesrn karsna
ktk. Ne var ki, doktor bizi sanki tuhaf, hafif bir aknlkla karlamt. Ona bakarak
ben de artk bedenimin ok ksa bir sre mr kaldn dnmeye baladm. Gergin bir
duraklama an araya girdi.
Biliyor musunuz, balad o, hl benim ekimlerin sayfalarn evirerek. Hibir
ey anlamyorum. Bana getirdiiniz u eyll ekimlerinde bariz bir patoloji gzkyor,
tmr artk yavaa ilerlemeye balam. unlardaysa, imdi yaptklarmzda, her ey
temiz. Ben hatta tekrardan ekimlerin yaplmas iin talimat verdim... Belki de ilk
ekimlerde hata vardr, geri dk ihtimal, buradaki belgelere gre kz defalarca
muayene etmiler, ya da ki... Ne dneceimi bilemiyorum bile.
Ve artk bana dnerek, profesr sordu:
En son ne zaman sende ba arlar olmutu?
Bende mi?.. ey, ben youn olarak hatrlamaya altm, sanrm, neredeyse ekim
aynda, kesin hatrlyorum. Sonrasndaysa... ben omuzlarm silktim.
Ve gerekten de en son ne zaman bamn ardn tamamen unutuvermitim.
nceki aylarn dolu dolu olaylar, zellikle de annemin bana gelenler, beni tamamen
kendimi ve hastalm unutmaya mecbur etmiti. O vakit benim iin kayda deer olan
biricik ey, manev uygulamalar ve anneme olan kaygmd.
Tuhaf... ok tuhaf, syledi doktor. Bizim ekimlere gre kz tamamen salam.
Geri eski ekimler imdi sizin kz en azndan yatalak bir durumda bize getirmeniz
gerektiini sylyorlar... Siz doktor nerilerinden baka her naslsa tedavi grdnz m
hi? ak bir merakla sordu profesr.
Ya, hayr, ararak cevap verdi annem. Bize ne yazdlarsa onu da yapyorduk.
Ama meslektalarmn yazdklar eyler, kanser hcrelerinin artn frenlerdi, yoksa
ki onlar tamamen yok etmezdi... Paradoksal bir ey! Bunca yllk meslek hayatmda
benim grdm bir ilk ve benzersiz olay... Grnen burada ilhi irade devreye girmi,
ekimlerin ve analiz verilerinin sayfalarn kartran doktor konuuyordu.
Yani, annem duyduklarna aka inanmayarak rkeke sordu, tehis
onaylanmyor mu?
Profesr ban kaldrp, hayretle anneme bakt:
Tabi ki. Kznz tamamen sapa salam!
Annem bir sre daha sandalyeye tutunarak oturuyordu.
Ve sonunda profesrn yantnn anlam ona ulatnda, annem teekkr etmek iin
onun ellerini yle bir skmaya balad ki sanki doktor kanatl melein ta kendisiydi. Ben
de mutluluk hissi geiriyordum. Fakat annemden farkl olarak ben iimden, koruyucu
meleimin kim olduunu kesinlikle biliyordum. Hatta benim aklm bile bu karara diren
gstermiyordu. O an da aklm rahat brakmayan biricik soru uydu: Sensei BUNU nasl
yapt?
Bylesine bir haberden sonra biz hastaneden kmadk da, sanki "pr diye uuverdik".
Aada byk babam da dhil olmakla, akrabalarmz bizi bekliyordu. Onlarn
sevincinin haddi hududu yoktu. Annemse hatta ha ekip sessizce Tanr'ya kr edince,
beni szle anlatlamaz derecede hayretlere drd. Ben ilk defa olarak, binba
112
rtbesine sahip bir subay olan ve komnizmle, ateizm ideolojisine gre yetitirilmi
annemin bu ekilde davrandn gryordum. Ve ben dndm ki yine de her bir insan,
kimliinden asl olmayarak, ncelikle korkularyla, dertleriyle ve stn glere olan
inancyla sradan bir insan olarak kalmaya devam ediyor.
Daha bir hafta boyunca benim "ikinci doum gnm" kutlamaya devam ediyorduk.
Tm bu gnler boyunca benim gnlm mutluluk, hayranlk ieren sayfalarla ve tekrar
ve tekrar dnp dolaan sorularla dolup tayordu: "Sensei bunu nasl yapt? Hayatm
neden byle kknden deiti? Hayatmda O'nun var olmas sayesinde mi? Gerekten de
iin aslnda kimdir O? Ve ben nceleri O'nu nereden tanyordum?" Tek bir soru bir dizi
baka sorulara yol ayordu. Ama Moskova'dan, hatta yllarm alsa bile her eyi sonuna
kadar renmenin kat kararllyla ayrlmtm.
28
Evde ilk i olarak ben arkadalarmdan almalarn ne zaman olaca haberini aldm.
Anlald gibi, bugn akamleyin. Biz arkadalarla ayn saatte tramvay duranda
bulumak iin anlatk. Bana ait btn tbb belgeleri ve ekimleri de antrenmana
giderken yanma alp, szletiimiz saati sabrszlkla bekliyordum.
Dostlarm beni cokulu bir sevin ve bir yn yeni haberlerle karladlar. Ve bizim
sevimli tramvaymz geldiindeyse, onlar beni binmemek iin zor tuttular.
imdiyse biz baka tramvay hattyla gidiyoruz, glmseyerek syledi Tatyana.
Nasl yani?!
Srpriz! neredeyse hepsi ayn anda bard.
Biz imdi baka spor salonuna tandk, gururla bildirdi Andrey. ok daha iyi,
ok daha rahat, aynal. Hem de ok yakn, neredeyse iki defa daha yakn.
Al sana haber ite! ardm ben.
Tm yol boyunca arkadalarm bana, salk merkezinde midemi tedavi ettirirken,
onlar byle dnyorlard, ne kadar ok enteresan eyleri kardmla ilgili
anlatyorlard. Andrey'le Kostik ise birbirlerinin szn kese kese antrenmanla ilgili
haberlerden, Sensei'in yeni gsterilerindeki orijinal olaylardan ve manev almalar
zaman onlara anlatt sra d felsefeden bahsediyorlard. Tatyana'yla Slavik ise onlar
onaylyor ve zellikle heyecanl anlar kendi izlenimleriyle tamamlyorlard. Bense
dikkatle ve bylesine ilgin olaylarn tan olamadm iin duyduum byk bir
pimanlk hissiyle onlar dinliyordum. Ama dier taraftansa, imdi koca bir hayat beni
bekliyordu.
Son duraa vardmzda, ben kocaman ada bir binan, kltr sarayn nmzde
grdm. Geri burann yerlileri onun adn sadece kulp diye koymulard. Onun
ierisinde sinema salonu, deiik gruplar iin ok sayda odalar ve tm duvarlarnda
aynalar olan gzel bir spor salonu vard.
Bu harika! imdi istediin kadar aynalarn nnde "maymunluk" yapabiliriz, kendi
saysz yansmalarm seyrederken akayla syledim ben.
Salona ocuklarla beraber Sensei dhil oldu. O, scak bir ekilde bende dhil olmakla
bizim hepimizi selmlad. Elini skarken ben hayranlkla onun gzlerine tek bir soruyla
bakyordum: "Nasl?" Benim ifa buluumun Sensei'in elinin ii olduuna, stn glerin
devreye girmesi veya profesrn de dedii gibi "ilhi irade"nin olduuna inanmaktan
113
daha te, ben bunun byle olduunu biliyordum sadece. Ama bu kadar ksa bir srede O,
bunu nasl yapabildi? Hastalk neden bu kadar abuk kayboldu?
Benim varlm kran duygular doldurmutu. Ama bu hisleri yalnz baklarmla
ifade edebiliyordum nk etrafta ok fazla merakl vard. Ve ocuklar soyunma
odalarna gittiklerinde ben cesaretimi toplayarak Sensei'den benimle yalnz olarak
konumasn rica ettim. O da memnuniyetle kabul etti.
Biz lobiye ktk ve ben Moskova'daki olaylarla ilgili anlatrken kendi hastane
belgelerimi ona gstermeye baladm. imi dolduran duygularm ona anlatmaya
altm. Ama ar heyecandan dolay birbirlerinden kopuk teekkr kelimeleri ortaya
kmt. gor Mihailovi bir doktorun profesyonel el hareketleriyle tm ekimlerin
sayfalarn evirip, belgeleri gzden geirdikten sonra, iyi kalpli bir sesle sordu:
Memnun musun?
Hem de ok! Hatta memnun olmaktan daha fazla.
yi ite, nemli olan da bu.
Yine de anlayamyorum, yle bir izlenim var ki, sanki bu hastalk hi olmam gibi...
Ama tm u eski ekimler, doktorlarn tehisi, hastane belgeleri, akn akn
konutum ben.
Sensei glmsedi:
Biliyor musun, yle bir Ltin deyimi var: "Belgelerde olmayan ey, dnyada da
yoktur".
Hayr, ben ciddiyim. Bunu Sizin yaptnz kesinlikle biliyorum, ama nasl? Neden
bu kadar abuk?
Ama da yapyorsun, hafiften glmsedi Sensei. Ne dnyordun, seni herhangi
bir ilemle iyiletirdiklerine gerekten de inanmak iin, kafatasn yarp oradan bir para
beyin kesip almak veya mideni illarla tka basa doldurmak m gerekiyordu?! Ama zira,
herhangi bir eylemi her eyden nce bizim biimlenmi dncemiz douruyor...
Sen hi stigmatikler hakknda duymu muydun?
Kulaa tandk bir isim...
Stigmatikler, derin inanlar olan insanlardr ve sayl dakikalar ierisinde onlarn
ellerinde, ayaklarnda kanayan yaralar ortaya kyor, yani bizzat sa'nn armha gerildii
vakit zerinde oluturduklar yerlerde. Ve harfiyen gn sonra bu yaralar hibir iz
brakmadan kayboluyor. Baz inanl stigmatiklerde ise bir tek yaralar deil, ayn
zamanda iviler bile ortaya kyor. stelik bu ivileri incelediklerinde gerekten de
bunlarn herhangi bir et veya deri oluumlu bir ur deil de, fakat o zamanlara ait bir
malzemeden yaplm, yani neredeyse iki bin sene ncesinde imal edilmi gerek iviler
olduunu hakikaten de doruluyorlard... nan gerekten de mucizeler yaratyor. Ve de
inanan bir insan iin, kime veya neye inandndan bamsz olarak, imknsz olan hibir
ey yoktur... Sense diyorsun ki, neden bu kadar abuk?
Ama ben kendimin inanan bir insan, dahas derinden inanan bir insan olduumu hi
syleyemem... nk gerekte ben, ey, ...(burada az daha Size diyecektim) stn
glere ancak, Moskova'da profesrn benim salam olduumu onaylayan szlerini
duyduum zaman inandm. Yani, her ey olup bittikten sonra.
Her ey dndnden daha basit. Eer insan kendisinin iyileeceine derinden
inanamyorsa, o zaman baka birisinin, manev olarak daha gelimi bir insann ona
inanmas lzm. Ve o zaman sonular tm beklentileri aar.
Ne yani, bu ekilde istenilen bir hastal yenmek mmkn m?
Kesinlikle.
Peki, bunun iin ne yapmak gerekiyor?
114
Sadece itenlikle inanmak ve doru dnmek gerekiyor. Ama derin bir inanla,
Sevgiyle, olumlu dnceyle inanmak. Ve de orada "ben iyilemek istiyorum" gibisinden
deil, fakat artk salkl bir insann pozisyonundan. Bu zaman insan her halkarda bu
onaylayc olumlu dnceyle kendine zg bir, yle diyelim "yzde yzlk salk
matrisi" oluturmu oluyor. Bu matris de inancmzn gc sayesinde bizim
bilinaltmzda muhafaza ediliyor... Ve bizzat bu "matrisin" sayesinde, onun salk
emasna binaen vcut fiziksel dzeyde kendi ilevlerini eski hline getiriyor, nk o
sadece ve sadece olarak bilinaltnn komutlarn uyguluyor.
Bu kadar basit.
Peki, o zaman baka bir insan inancmzla nasl salna kavuturabiliriz?
Ayn ekilde. Ancak bu "matris" veya ona hologram dersek daha doru olur, salk
imaj olarak dnce baznda bir insandan dierine aktarlyor...
Ve bunu da ok ama ok gl inanan her bir insan yapabilir mi?
Elbette... Ben sana bizim Volodya'nn bana gelmi bir hadiseyi anlatabilirim. Ama
yalnzca srf sen kendin de bunlar yaadn iin sana anlatacam. Ama bak, sakn
kimseye anlatmayasn. stersen, el altndan, kimsenin duyamayaca bir ekilde
Volodya'dan sorabilirsin... Onun babas ernobil kazasnn sonularn yok etme
almalarnda grev yapm. Buna kadar onun midesinde ar varm, gastrit olduunu
dnyorlarm. Ve ite, oradan dndnde onun durumu baya bir ktye gitmi.
Doktorlar da tartmasz mide kanseri tehisini koydular. Doal olarak, acil ameliyat
yaplmas gerekiyordu. Volodya o akam benim yanma geldi ve bir eyler yapmak
mmkn m diye sordu. Ben de ona bu teknii anlattm. O da rahatlayarak, tm
lzumsuz dncelerini def edip Tanr'ya, bir yanllk olduu iin, babasnn tamamen
sapa salam olduu ve her eyinin de iyi olduundan dolay kr ediyordu. Volodya
kendi gnahlar, babasnn gnahlar ve yapt her ey iin af diliyordu. O, pimanlk
duyuyordu ve ayn anda da Tanr'ya krler ediyordu...
Af edersiniz, ama insan gerekten de Tanr'nn karsnda gnahkr mdr?
Nasl anlatsam ki sana, iin gereinde insan bir tek kendisinin karsnda, kendi
ruhunun karsnda gnahkrdr... yle ki: gnah faktr ocukluumuzdan beri bizim
bilinaltmza yerletiriliyor. Bize, hangi dine ait olursak olalm, hepimizin Tanr'nn
nnde sulu olduumuzu alyorlar. Ama Tanr'nn karsnda bizlerden hi kimsenin
suu yoktur! Biz yalnzca kendi karmzda suluyuz. Tanr, O, yalnz iyilik yapar. Fakat
bizim, kendimiz kendimizi amura bulatryoruz. te bu yzden de biz amura batm
hayvanlar olduumuzu itiraf edip, Tanr'dan af dilediimizde, O'nun var olduu gereini
kabul ediyoruz, O'nun gcn kabul ediyoruz ve de en nemlisi kendimizi Sevgiye,
olumlu eylere ayarlyoruz... te Volodya da bu yntemi birka gn boyunca, uyumaya
uzanmken, uykudan uyandnda, bo bulduu her dakika uyguluyordu. O, bu duay
derinlemesine olan bir inanla ve yaknna duyduu byk bir Sevgi hissiyle telffuz
ediyordu. Kendisinin itiraf ettiine gre, bylesine bir ruh hlini hayatnda hibir zaman
yaamamt. Geri Volodya meditasyonlarla kendi manev dorultusunda uzun sreden
beri urayor... Ama en artc olan ey u. Bizim konumamzdan yedi gn sonra,
altn iziyorum, artk yedinci gnnde, onun babasn ameliyatta "yardklar" zaman,
hibir ey bulamadlar. Dikileri atp eve gnderdiler. Tehis onaylanmad, doktor hatas
yerine saydlar. Ve u ana kadar da babas yayor ve kendisini harika hissediyor, i
yerinde genlerle beraber ter dkyor... Ne var ki, bu yal adam tm hayat boyunca
kimseye inanmyordu ve bir tek kendisine, kendi glerine umut balyordu... te al
sana, derin inancn neler yapabileceine dair gerek hayattan bir rnek.
Ve biraz sustuktan sonra, Sensei ekledi:
115
nan; bu yalnzca bir kelime deil, bu insann kendisi tarafndan retilen muazzam
bir dhil gtr. Ve "Lotus ieinde" hakknda konutuumuz ilhi Ak'la
birletiindeyse, bu inan ylesine bir gc douruyor ki, bu g gerekten de
"imknsz" var ediyor. Geri tm u szler: "mucizeler", "imknsz"; sadece insanlara
has kelimelerden ibaret. nk ambala'nn ilminde bunlarn hepsi tabiatn doal
yasalaryla aklanyorlar, sadece imdiki aamada insanlk tarafndan bilinmiyor tm
bunlar. Dncenin dourduu nancn ve Ak'n gc; bunlar ezelden beri insan
varlna has eyler. Bu, insan sradan bir iki ayakl hayvandan farkl klan eydir.
Bu yzden de insanln tarih boyunca gelmi gemi btn byk retmenleri
insanlar nanca ve Sevgiye davet ediyor ve bu ilimleri onlarn alglama seviyelerine gre
veriyorlard. En azndan sa'nn u szlerini hatrla: "Eer siz hi olmazsa hardal tanesi
byklnde bir inanca sahip olursanz ve u daa sylerseniz: "uradan buraya ge" ve
o geecektir; ve sizin iin imknsz olan hibir ey kalmayacaktr". Ve bunlar bo lflar
deil, bunlar iitmeyi bilenler iin birer hakik ilimdir: "Kulak veren iitir".
lgin. Ama eer bu muazzam g doal yasalarla aklanyorsa, demek ki,
anladm kadaryla baz formllerin olmas lzm.
Sensei glmsedi:
Kukusuz, formller var... Ama insanlar bu ilimleri forml hlinde onlara vermek
iin henz hazr deiller, nk insanlarn ounluunun dncelerinde hayvan
balang ok fazla baskn... in zndeyse, bu gcn varln gerekten ispat etmek; bu
kinatn yasalarn amak, Tanr'nn varlnn gerekliini amak anlamna geliyor...
Hatta snrl olanaklara sahip, "kr krne" bir insan inanc bile ok eylere kadirdir.
Hakik bir inansa snrsz imknlar ayor. O, bir tek gezegenleri hareket ettirmeye
deil, fakat tek bir dnceyle birok dnyalar yaratmak, yok etmek ve ynetmeye
kadirdir.
Evet... Byle bir gle birisinin salk durumunu, sanrm, bunu dndn anda
geri getirirsin! kendim iin tamamen yeni bir dnce dnyas aarak, hayranlkla
syledim ben.
Kesinlikle doru.
Bu zaman ben, bir zamanlar beni hayrete dren, sa'nn yapt mucizev ifa bulma
olaylarn hatrladm. Ve anden anlamaya baladm:
O zaman sa'nn sadece kendi olumlu dnceleriyle insanlar tedavi ettii ortaya
kyor ama! Bense nceleri bunlarn hepsinin birer masal olduunu dnyordum.
Sensei glmeye balad:
Evet, evet, evet... Bu yzden de O yle diyordu: "nancnz neyse, alacanz da
odur"... sa kendi gcyle salk hologramn oluturuyordu sadece, insansa bunu "kr
krne" olan inancnn gcyle ayakta tutuyordu. Ve insann inanc ne kadar gl
oluyorduysa, bir o kadar salam olarak bu hologram bilinaltnda tutuyordu.
Ben biraz dndkten sonra soruverdim:
Peki, niin bununla ilgili hi kimseye anlatmak olmaz?
Biliyor musun, bakalarna anlatrken insann kendisi bile fark etmeden bilinaltnda
onlarn cevaplar ve karlk gelen dncelerle tereddt tohumlarn ekmeye balyor. Ve
bu olumsuz g de tedricen byyerek bilinte "asalak dncelerin" mantn
douruyor, hangisi ki etraf dnyayla ilgili kendi yetersiz bilgilerini temel alarak herhangi
bir saduyulu fikir formle etmeye alyor, yani kendi kt bilgi bagajyla aklamalar
aramaya alyor. Bu iliki bakmndan "saduyu" dedikleri ey; insann, onun inancnn,
manev geliiminin birinci dmandr, nk phelerin, olumsuz dncelerin ve
olumsuz duygularn gelimesi iin uygun, verimli bir zemin oluturmu oluyor. Bu
116
anlamda Tanr ve "saduyu"; tamamen birbirinden farkl iki kavramdan ibaret... te,
sonu olarak akln sava alannda pheler ve mantn olumsuz gc galip gelerek,
"kr krne" olan inanc, onun besledii salk matrisiyle beraber yok etmi oluyor. Ve
hastalk da geri dnm oluyor. Bu yzden de eer sen manev ilimlerde gl deilsen,
sadece olarak inanmak, bu salk armaann gnderdii iin Tanr'ya Sevgiyle teekkr
etmek ve ifa bulmanla ilgili hi kimseye anlatmaman gerekiyor. Yalnzca bu zaman,
Sevginin gcyle oluturulmu bu salk hologramn ta derin yalla kadar koruyup
saklama ansn var.
Bu an Viktor spor salonundan karak Sensei'i grd ve antrenman balatmak olur mu
diye sordu.
Evet, tabi ki, cevap verdi Sensei.
Biz de millete katlmak iin acele ettik. Tm alma boyunca ben hep bizim
konutuklarmzla ilgili dnyordum. Bu basit gerekler beni hayrete drmt.
Bununla ilgili nceleri de byk insanlarn sylediklerinden okumu gibiydim sanki. Ne
var ki sadece okumutum meerse, ama derinliini anlamamtm. Sensei, binlerce yl
boyunca var olmu eylere yeni bir gr ufku amt benim iin.
Bu konuya kendimi kaptrarak ben de evdeki btn kitaplar alt st edip, sonunda
sa'nn ifa verme vak'alaryla ilgili ncil'den alntlarn yaynland o dergiyi buldum.
imdi tm bunlar ben tamamen farkl gzlerle, tamamen farkl dncelerle ve ok ksa
bir sre zarfnda benim bama gelmi o sra d olaylarn zirvesinden bakarak yeniden
okuyordum. Bylece benim iin yava yava farkl bir dnya, kudretli Dnce gcnn
dourduu yeni bir dnya alyordu.
29
Peki ya, tedavinin etkisi devreye girdiinde hastada oluan alkanlklara ne demeli.
Zira bu defalarca kantlanm bir ey; kt alkanlklar ortadan kalkyor, iyi olanlarsa
tam tersine, biimleniyor, dhil ediliyor ve akln kendisi farkl trl almaya balyor.
Neden yle? Bunu neyle aklarsnz?
Her ey ok basit. Akl hipnoz altndayken bir kural olarak, "gvenen dinleyici"
konumunda bulunuyor. Yani o, sanki bir kenardan, tamamen analizden yoksun bir
ekilde bakyor. Eer hipnoz durumundayken ona dinlememesini veya unutmasn veya
alkanlklarn deitirmesini emrederseniz, tm bunlar harfiyen uygular. Ve sonradan
da o, bu komutu kendi kiisel fikriymi gibi alglamaya balayacaktr... Bizim aklmz
mkemmel deil, hi mkemmel deil. Mkemmel olan Ruh'tur ve onun olanaklar
snrszdr. Ama insan hipnoz durumuna soktuklarnda ruh devre d kalyor, nk
insanda bariz olarak hayvan balang uyanmaya balyor. Ruh, doal olarak kaybediyor
ve artk akla etki edemiyor. Bu yzden de hipnoz genel olarak, insanlar iin korkun bir
ey.
Ya eer insana iyi eyler telkin ediyorlarsa?
Hibir nemi yok.
Fakat hipnoza kar hassasiyet tm insanlarda var, sadece deiik seviyede ve
deiik biimlerde oluyor.
Doal olarak, manev ve hayvan balanglarn herkeste deiik seviyelerde var
olmasnn tm insanlara has bir ey olmas gibi aynen.
Fakat hipnoz, uyku veya u meditasyon gibi dier deitirilmi bilin durumlaryla
da ortak hatlara sahip. Zira hipnoza da beyne giden sinyal akmlarnn azalmasyla
ulalyor, kii bunun ncesinde de herhangi bir duyusal uyar zerine konsantre oluyor...
Evet, ama siz istenilen bir bilin durumunu deitirme ynteminin balangcna zg
zellikleri saydnz. Hipnozun en nemli fark, fiziksel dzeye de yansyan bu durumun
kendisinin aknda yatyor. Ben hipnozu "komut kopyalanmas" durumu olarak
tanmlardm. Siz onun fizyolojik dzeyde nasl kendisini gsterdiine bir bakn. Eer
uyku ve meditasyonla karlatrrsak, o zaman bu durumlarda olduunun tersine, oksijen
ve karbondioksitin miktarlar deimiyor. Dier deitirilmi bilin hllerinden farkl
olarak hipnoz, uyank olma durumundan fiziksel sapmalar eliinde gereklemiyor:
elektroensefalografi dalgalar("beyin dalgalar") ou zaman uyank hldeki insanda
olduu gibi ayn kalyor vesaire. Yani bunlar sadece imdiki aamada sizin bilimin
hakikaten tespit edebildii gereklerdir.
Meditasyon ise; bu tamamen farkl bir deitirilmi bilin hli. Hatta "meditation"
teriminin kendisi bile, Ltinceden tercmede "tefekkr" anlamna geliyor. Meditasyon,
belirli bir nesne zerinde yksek seviyedeki dikkat konsantrasyonunun veyahut da tam
tersine, mutlak dikkat dalmnn ulald bir durumu temsil ediyor. Bu durum
ierisindeyken alglama ve dnce srelerinin duraksama an balyor, insann d
dnyadan kendine zg bir duyusal izolasyonu ve dhil, manev dnyas, manev varl
zerinde mutlak konsantrasyonu gerekleiyor. Doal olarak fizyolojik dzeyde, geici
olarak beynin temel entegre mekanizmalarnn kapatlmasyla balantl olan byle bir
psiik durgunluk, insann sinirsel ve psiik fonksiyonlarnn onarlmasna yardmc
olarak, kendisinden sonra ferahlk, dhil yenilenme ve hayat sevinci hislerini brakyor...
Hipnoz ise kendisinden sonra bilinalt dzeyinde kiiliin ezilmilii hissini brakarak
bununla da insann bilincinde kle psikolojisini biimlendirmi oluyor.
Ve meditasyonlarla ilgili ilgin bir ey daha var. Uyank hldeyken normal olarak
ileyen duyu organlar, merkez sinir sisteminde yksek seviyede kendi dhil
"grltlerini" oluturarak, bununla da arm ve entegrasyon srelerinin akn
119
120
121
nan bana, hayrl niyetlerle hayrl ameller yapan kimse iin, kardklarndan
dolay efkrlanmaya lzum yoktur, zira o kendi ruhunu tanmak iin ok daha fazla
bir gc elde ediyor, bo durmaktan ok daha fazla.
O zaman, tabi ki, ben Sensei'in hangi hayrl amelleri ima ettiinden pek fazla bir ey
anlamamtm, nk yaptm her eyi sradan, gnlk iler olarak gryordum sadece.
Ama ne var ki, bu szler benim ruhuma o kadar ok dokunmutu ki, hemen ayn gnn
akam benim gnlmde kayda getiler.
Gnler gz ap kapayncaya kadar uup gitmiti. Bu yeni meditasyon o kadar ok
houma gitmiti ki, ben uyumadan nce zevkle onu yapyordum, bu arada, tm ondan
ncekileri de srasyla. Bir gn her naslsa ben Sensei'den onlar arka arkaya ayn
akamda yapmann zararnn olup olmadn sordum. Bunun cevabnda o da, tam aksine
hatta ok faydal olduunu, nk insann kendi zerinde bizzat manev planda daha ok
altn, "Lotus ieinin" ise stelik ruhu uyandrdn syledi. "En iyisi, onlar
akamleyin uykudan nce ve sabah kalktn zaman yapmak". Bunlar, dikkat
konsantrasyonu zerine alma, i gr oluturma ve dnce kontrol iin olan en
basit meditasyonlardr. Onlar tamamen zararszdr, bu yzden de hatta hayatnda hibir
zaman manev uygulamalarla karlamam bir insan bile onlar renebilir. Ve ayn
zamanda da bu meditasyonlar, basit ve anlalr olduklarnda dolay, en verimli
olanlardr".
30
olgunlamas iin gerekli bir madde olarak bedeninin bilincine varyor. Dardan bu
hibir ekilde kendini gstermeyebilir, ama onun ierisinde frtnalar, kresel deiimler
gerekleiyor.
Ve sonunda, ruh niha olarak olgunlatnda "koza" yrtlyor ve oradan gz
kamatrc gzellikte bir ilhi varlk olan "kelebek" ruh, uuveriyor ve o kendi
uuunda zgrdr. Kendisi gibi gzel varlklarla birleerek o, yeni ruhlarn doumunda,
ayn yolu geecek yeni "kurtuklarn" yaratlmas srecinde itirak ediyor. Bu da "insan
Tanr" safhas oluyor.
Bu yzden de her eyin anlam hayvansaldan tanrsala gelimede yatyor, Tanr'nn
tamamlanm bir paras olmak iin. Bu en banda beri bize, bizim iimizdeki derinlie
yerletirilmi. Bu yzden biz Tanr'y aryoruz, bu yzden biz Tanr hakknda biliyoruz...
Nikolay Andreyevi glmseyerek syledi:
Ya eer ben ateistsem ve Tanr'y inkr ediyorsam?
in aslnda her kim olursa olsun, hi kimse Tanr'y inkr etmiyor. nk her bir
insan bunu ruhunda hissediyor. Her bir kii ne kadar cesur olursa olsun karanlkta
korkuyor, her bir kii sonsuzlukla ilgili, lmle ilgili, kendi hayatnn ve varlnn
anlamyla ilgili dnyor. Sadece biroklar yeteri bilgilere sahip olmadklarndan,
kendi psiik bnyelerinin koruma fonksiyonlarn devreye sokuyor ve bu dnceleri
bomaya alyorlar.
Ne yapaym benim yapm bu, gerek kantlara ihtiyacm var. Bak eer ben gerekten
de bir vak'ayla karlasaydm, en azndan gemi reenkarnasyonla ilgili hatralarla falan,
ahsen ikna olup inanrdm buna.
Sensei birazck dnd ve cevap verdi:
Tamam, senin iin byle bir frsat salayacam. almalardan sonra bilin hlini
deitirme zerine enteresan bir yntem anlatacam sana, bu da insann ruhunu
uyandrp onu konumaya armak iin olanak verecek. Ama uyaryorum, baka hi
kimse bu yntem hakknda bilmemeli. nk toplum henz "insan hayvan" safhasnda
bulunuyor. Onlar bu bilgileri zaman geldiinde, ounluk olarak "insan insan"
safhasna getiklerinde alacaklar... Sense hastalarndan herhangi birisiyle sana
anlatacaklarm harfi harfine yapabilirsin. Ama ileriye dnk nceden uyaryorum,
reenkarnasyonda zaman anlay, bizim bildiimiz ekliyle, yoktur. Yani bir insan,
rnein, iki yz sene nce yaam, ama ancak imdi yeniden domu, dieri bir sene
nce lm ama bir dakika sonra hayata gelmi, ncsyse belki de ok ama ok uzak
bir gelecekte yaam ama bizim zamanmzda domu ve bunun gibi. Yani orann kendi
kurallar var, bu yzden de ok fazla arma... Anlatk m?
Tabi ki! hayranlkla telffuz etti Nikolay Andreyevi.
Bu vakit u ana kadar konumayan Stas, dnceli dnceli sordu:
Peki ya, ambala'daki insanlar da reenkarnasyona tabi mi, yoksa onlar sonsuza kadar
m var oluyorlar?
Eer sen ambala'nn iindeki Bodhisatvalarn hayatyla ilgili soruyorsan, onlar
tamamen farkl yasalara gre varlklarn srdryorlar. Ve insanlardaki gibi byle
bedensel, kaba madde onlarda yoktur. ambala'da gerekliin tamamen farkl bir taraf
hkim... Nasl anlatsam ki, onlarn vcudu; bu kendi zaman ve boyut kanunlarna gre
varln srdren ince bir maddeden ibaret. Ve eer insanlarn dnyasnda akl insann
vcuduna hizmet ediyorsa, evde.., yani ambala'da, abucak kendini dzeltti retmen,
vcut akl iin hizmet ediyor... Niin ambala'y bulamyorlar? nk o tamamen farkl
bir alglama frekans seviyesinde varln srdryor.
O zaman, insan oraya bedeniyle beraber gidemez mi? hayretle sordu Andrey.
124
Bodhisatvann burada olup bitenleri anlayabilmesi iin, onu bu dnyaya "atyorlar", yani
onun unutmamas iin, nasl derler, gevememesi iin. Hatta Rigden Djappo bile bu
kuraldan, bu talihten yan izemiyor. Fakat o, bir kural olarak, bu dnyaya insanlk
uygarlnn hayatnda kresel dnmlerin balangc ncesinde, on on iki bin senede
bir geliyor. Fakat bir Mesih olarak deil, bir Yarg olarak. O, kendisinden nce gelen
himayesi altndakilerin yaptklar ileri denetliyor, insan alglamasnn seviyesini, onlarn
manev dzeylerini veya maddiyat tarafndan yutulma derecelerini deerlendiriyor. Buna
bal olarak da arkasndan bu insanlk iin ambala'da hkm karlyor, olmak ya da
olmamak gibi.
Nasl yani?
yle ki, eer bir btn olarak insanlk manev ynde gelien bir topluluk gibi
deerlendirilmise, o zaman muhafaza ediliyordu. Ama eer onda baskn olan daha ok
hayvandan olursa, yani maddiyattan, o zaman bundan nceki birtakm dier uygarlklarn
balarna gelen "kresel felketler" ile ilgili ayn hikye tekrar ediyor. Ve sonraki
uygarln ruhlar iin madde "yetitiricilii" maksadyla toplam insan saysnn 1/10
den fazla olmayacak bir ksmn brakyorlard... nsanlk kendi yolunu kendisi seiyor,
ambala'nn eylemleriyse bu seimin sonucunu yanstyor sadece.
Anladm kadaryla, konumaya katld Viktor, onlarn balca yaratl amac,
insanln manev geliimi oluyor.
Hemen hemen doru, cevap verdi Sensei. Onlarn esas yaratl amac yukardan,
yani Kozmik Hiyerari veya Tanr tarafndan, nasl isterseniz yle de deyin, tayin edilmi
ve bu da insan ruhunun tm yeniden dou evrelerinde terbiye edilmesinden ibaret.
Onlar etkin bir biimde, yalnz insanda manev balang uyand zaman onun
geliimine yardm ediyorlar.
Sanrm bu bencil dnya onlarn manev bak asna gre dehetli bir yer olarak
gzkr, sesli olarak dncelerimi ifade ettim.
Sensei glmsedi:
Evet, kolay lokma olmad kesin. Bu yeniden doma, bir kelebei trtln iine
sokmaktan farksz bir ey, hem kelebek iin rahat deil, hem de trtl kendisini fena
hissediyor. Ama kurallar byle. Her bir Bodhisatva burada kendi sresini doldurmak ve
tm hayatn yaamak zorunda. Geri her bir Bodhisatva istedii an Nirvana'ya gitmekte
zgrdr ve bu da onlar iin ok byk bir cazibe.
Ama siz ne zamansa, Bodhisatvann insanlk hatrna Nirvana'y terk etmi insan
olduunu sylemitiniz.
Koulsuz olarak. Bu yzden de bu iki kat fazladan bir cazibe, nk o bu semav
mutlululuun doruk noktasn hissetmiti... Siz sadece hayal edemezsiniz, bunun, yani
Nirvana'y terk edip, buraya gelmenin nasl bir... fedakrca davran olduunu. Mecaz
olarak Bodhisatvalar, gnlllerin ierisinde iyilerden en iyilerinin, en ok sorumluluk
gerektiren alma alanlarndan birisine gnderilmi kiilerle karlatrabiliriz.
Bodhisatvalar burada insanlarn hatrna, insan ruhlarnn yetitirilmesinin
hatrna, bu ruhlarn geliebilmeleri ve zgr olabilmeleri, hakikaten zgr
olabilmeleri iin kalyorlar, zira bizim dhil varlmz, bizim ruhumuz srekli
olarak ve her saniye buna doru can atyor.
Sensei saatine bakarak, syledi:
Tamam ocuklar, meditasyon yapma zaman, yoksa biz sabaha kadar mzakere
edebiliriz.
126
Ben de saatime baktm. Zaman bu sohbet zaman deta bir saniye gibi uup gitmiti.
Ve o sanki hi yokmu gibi, tuhaf bir his vard. Sanki bu sr perdesini hafiften aralam
sonsuzluk annn ta kendisiydi.
Biz geen almalarda da yaptmz, "niyetlerimizin arndrlmas" zerine olan ayn
meditasyonu yaptk. "Su kpnn" kenarlarndan taarak akan "su" artk ok daha
belirgin olarak, bir tr dalgal hareketlerle hissediliyordu. almalardan sonra retmen,
bize daima kendi dncelerimizi kontrol etmeyi renmemizi ve olumsuz "bilin
parazitlerini" "yakalamamz" hatrlatt. O, bir de kendi fkemize, eer byle bir ey
ortaya karsa tabi, frsat vermememizin altn izdi. Ve de en nemlisi; "Lotus ieini"
uygulayarak devaml iimizdeki ilhi Ak yetitirmemizi syledi. Nikolay Andreyevi
alanda kald, bizse vedalaarak evlerimize gittik.
31
Sensei'in bu kadar kolay ve anlalr biimde anlatt bu bilgiler beni o kadar hayrete
drmt ki, ben tm bu konumay gnlme yazarak, kendim iin en ok heyecan
veren yerlerin altn izmitim. "Meerse insann var olmasnn anlam, ruhunu
gelitirmekmi!!!" Ben bunu hissediyordum, ama emin deildim. imdiyse kanc kez
dnyordum, bu imdiye kadar zerinde titrediim ve hayatta nemli saydm her eyi
kknden deitiriyordu. Ben etrafma baktm ve dndm: "Ama sahiden de biz tm
hayatmz bedenimiz iin yayoruz... Hatta odamzdaki, evimizdeki eline aldn her
ey, bedenimizin ihtiyalarn karlamak ve tatmin etmek iin mevcut. Meer bir tek
kitaplar istisna tekil ediyordu... Elbette, ne zamansa Sensei uygarln tm bu
zelliklerinin sadece kendi ruhumuzu gelitirmek iin daha fazla zamanmz olsun diye
gerekli olduunu sylemiti. Ama tm bu gereksiz vr zvrlarn ierisinde ne kadar da
ok lzumsuz eyler var! Ve bize hep az geliyor, hep daha fazlasn istiyoruz. Ama
nereye? Ne diye? Zira belki de yarnki gn leceiz ve Orada her ihtimalde iimizde
byttmz o eyi deerlendirecekler, oysaki yeryznde ypranm kabuumuzun
yorulmak bilmeyen almasyla toplad u kl ynn deil.
Tm bu gnler boyunca hatta okuldayken bile, benim deerlerimin yeniden
deerlendirilmesi sreci gidiyordu. Kzlar her zamanki gibi hangi moda giysileri
aldklaryla hava atyor ve bariz bir kskanlkla bakalarnda grdkleriyle ilgili
birbirlerine dert yanyorlard. Onlar dinlerken, ben kendi kendime aryordum. Zira
nceleri bende tpk byleydim, belki de hi yakmayacak herhangi bir hayalet modann
peinden koturuyordum. Ama "kalabalktan farklanma" frsatn yakaladm
zamanlarda byklk kuruntum tannamaz boyutlara kadar kabaryordu. Oysaki, iin
aslnda, zerinde gzel duran eyler her zaman moda olur. Ve hepsi bu... Bir zamanlar
"kyak" olan kyafetler, imdi "u dakikalk gsteriten" sonra dolapta "l" ykyle
askda duruyorlar. Bu kadar pl prty tek bir insan ne yapsn? Neyime lzm? Belki de
bir yerlerde insanlarn giyecek tek bir eyi bile yok? Ve niye de uzaa gidiyorum ki. Al
sana benim burnumun dibinde, kendi snfmda, tane kz fakir bir aileden. kisinin
babalar yok, madende hayatlarn kaybettiler. ncsnde ise, daha da kt, babas bir
ayya. Onlarla paylamak benim iin ne ki? nk onlarn buna benden ok daha fazla
ihtiyalar var.
127
129
33
130
Yarnki gn baya sevimsiz bir haber beni bekliyordu. Annem tekrar keskin, dehetli
bir aryla yataa dmt. Son zamanlarda o ar stres yapyordu, nk iyi bir uzman
olduundan dolay amirlii bir yn yaplacak i vermiti. Bundan baka hele bir de onun
yokluunda biriken ileri de tamamlamak gerekiyordu. stne stlk bu zaman bir de
dnemlik tefti kurulu terif etmiti. Sonuta sandalye ba gayretlerinin ve hem de
doasnda var olan drstlnn ve vicdannn sayesinde, onun srt, sinirleriyle birlikte
bylesine bir ar yklenmeyi kaldramamt. O gn annem byk bir zahmetle ve
belindeki mthi, ekilmez bir aryla yatandan zor kalka bilmiti.
Babamla benim iin bu, tabi ki, bir oktu. Biz korkun derecede endieleniyorduk.
Bizlerden her birimiz kendimize gre ona yardmc olmaya alyorduk. Babam tm
tandklarn aramaya ve iyi bir ekilde nerede tedavi olabilecei konusunda danmaya
balad, nk annem ameliyat masasna uzanmay kesinlikle reddediyordu. Byk bir
ihtimalle onu korkutan ey ameliyatn kendisi deil de, fakat sinir cerrahisinde grdkleri
ve nroloji blmndeyken bir sr insandan duyduu, ameliyat sonularyd. Tm
hayat boyunca sakat kalabilme olasl annemi hi tatmin etmiyordu. Ama belli bir anda
ar o kadar ekilmez bir hl ald ki annem artk her eye raz olmutu.
Bu zaman aralndaysa babam artk kendi amirine, generale telefon aarak yarnki
gn iin izin istiyordu. Babamn dediine gre bu general iyi bir adamd. O, emri
altndakilerin hepsine bir baba kaygs ve endiesiyle davranyor ve her zaman onlarn
kendilerine ve ailelerine elinden geldiince yardmc oluyordu. Ve bu sefer de kendi
prensiplerinden taviz vermeyerek kendi "yardmcsn" zor durumda brakmamt.
Babam dinledikten sonra o, gereken adresi vererek, ona iyi bir snky tavsiye etmiti.
Ve annemi sakinletirmesini sylemiti nk onda da hemen hemen ayn hikye olmu,
fena bir ekilde baca ekmi. Bu snkda tedavi olduktan sonraysa, artk ikinci senedir
sorunsuz olarak kouyordu ve her ey normaldi.
Bu telefon konumasndan sonra annem ve babam oy birliiyle ertesi gn oraya
gitmeye karar verdiler. Bense, samimi olmak gerekirse, kuku duyuyordum. Eer hatta
ineler ve illar bile derdine are olmuyorduysa, yaln ellerinle annemi nasl
iyiletirebilirsin ki, kafam bir trl almyordu. Ben annemi bildiim yolla, Sensei'in
anlatt gibi, "tedavi etmeye" karar verdim. nk o demiti ki, "salk matrisini"
iindeki derin Sevginin gcyle ve eer buna ok ama ok inanrsa her bir insan
yapabilir.
Uyku ncesi, tm meditasyonlar yaptktan sonra ben annemin salkl hayali zerine
konsantre oldum. Ben de onu tamamen iyilemi olarak, neeli, mutluluk dolu, onun
gzel, irin tebessmyle ve iyilik saan gzleriyle birlikte hayal ettim. Ben sessizce
Tanr'dan tm gnahlarm iin beni affetmesini diledim, eer Onun dncesine gre
bende vardysa. tenlikle ona yardm etmesini rica ettim, nk ben annemi ok ama ok
seviyordum. Ben bunu o kadar ok diliyordum ki, gzlerim kalbimden yalarla dolmutu.
Annemin abucak iyilemesini o kadar ok istiyordum ki, hatta bu kendine zg
meditasyondan sonra ben ebeveynlerimin odasna koarak belki de bir eylerin artk
deitiini grmek istiyordum.
Babam alma masasnn arkasnda birtakm ktlarn zerinde alyor, annemse
artk uyuyordu. Onun yz ifadesi hafiften aslmt. Grnen, hatta uykuda bile srt
aryordu. Ben odama geri dndm ve dndm: "Sanrm, bir tek benim gcm
yetersiz kald. Ben, tabi ki, bu "salk matrisi" oluturma zerine olan teknii yapmaya
devam edeceim, ama eer bir de Sensei buna katlsayd harika olurdu. O zaman baar
131
kesinlikle garantiydi. Ondaki o ruh gcyle, salam dhil inancyla ve sahip olduu
bilgilerle sanrm yapamayaca bir ey yok, bir tek dncesinin gcyle beni lmden
kurtara bildiine gre. nmzdeki antrenmanda onunla konumak lzm. O, iyi
kalplidir, yardm eder". Bylesine ho dncelerle ben uykuya daldm.
Ertesi sabah biz annemle beraber snknn yanna gittik. General zen gsterip, kendi
siyah "Volga*"syla beraber bu yerleri ve yollar iyi tanyan zel ofrn bizim iin
ayrmt. Arabayla giderken Volodya'nn "planna" uygun olarak, bir aya ukurdaki
ihtiyar kknn anneme bakarak, her eyinin iyi olduunu ve bunun bir yanl anlalma
ve de onun sapa salam olduunu sylediini hayalimde canlandryordum. Bu zaman
ben ofrn bizim manev meditasyonlara gittiimiz ileye saptn fark ettim. "Tandk
yerler, iimden glmsedim ben. Bylesine ssz bir ile, ama nasl da kendi
insanlaryla mehur". Ve yeniden arzuladm sonu zerine konsantre oldum.
Biz evlerin olduu bir yere geldik. kknn, zannmca, hasta kabul yapt evi ben
uzaktan fark etmitim. Daha dorusu evin kendisini deilde, fakat byk olmayan, zenli
bir evin nndeki kocaman insan kalabaln fark etmitim. nsanlarn says ok
fazlayd. ofr, bir yn dier arabalarn arasna zar zor park ederken, burada duran
arabalarn plka numaralarnn ounluunun farkl illerden olmas bir yana, bazlarnn
hatta farkl lkelerden olduunu profesyonel gzlerinden karmamt. Bu cra ve sapa
yerin bu kadar mehur olmas birazck beni artmt.
nsanlar kaln bir duvar gibi kuyrukta duruyorlard. Bizim hatta siyah "Volga"yla
geliimiz bile bize yardm etmedi. Kalabal yarp gemek iin ne kadar alsak da
bunu baaramadk. Herkes gibi biz de sraya gemek zorunda kaldk. Bu zaman annem
arabada uzanm hldeydi. Bizim sra numaramz drt yz yetmi t. Ama insanlar,
annemin iddetli arlar olduunu rendiklerinde, byle ar hastalarn kk
tarafndan sradan kenarda kabul edildiini ve bizim dier, ilerideki sraya gememiz
gerektiini sylediler Biz de sradan kenarda, saylar elli kadar olan insanlarn
kuyruuna katlmaya acele ettik. Ayak stnde durmasn zar zor becerebilen insanlar,
annem iin hatta koltuun zerinde yer bile verdiler. Ve biz beklemeye baladk.
Ben bu kadar ok sayda milletin olmasna baya bir arm ve hatta az buuk
afallamtm. Kuyruktaki insanlar, dedelerden ve ninelerden tut, ta ki tamamen gen,
ocuklu insanlara kadar deiik ya gruplarndand. ndeyse hepten minnack bir st
bebeiyle duruyorlard. Dediklerine gre, daha be gnlk bir bebekmi ama imdiden
"pleksiti" varm, kolu kalkmyormu, bir tr doutan hastalk. Sonu olarak burada
benim hatta hibir zaman ismini bile duymadm deiik omurga hastalklarna sahip bir
kalabalk toplanmt.
Annemin yannda oturan nine, kknn yirmier kadn, yirmier erkek ve sonrasnda
da onar tane sradan kenar kiilerden kabul ettiini syledi. Onun hesaplarna gre,
malm, bu uzun bir sre deilmi, iki saate varmaz geermiiz. Madem ki iler byle,
bende annemin iyileme meditasyonu iin gzelce konsantre olmaya vakit bulurum diye
dnmtm. On dakika boyunca ben inatla bunu yapmaya altm. Ama doru drst
konsantre olamamtm nk kalabalk kesintisiz konumalarla sessizce uulduyor ve
bktrc olmayan "grlt engelleri" yaratyordu. ster istemez bende konumalara kulak
kabartmaya baladm.
Bizim bamzaysa ne bellar gelmiti, ama ne bellar, on be yalarndaki bir kzn
yannda duran yal kadn dert yanmaya balad. Hatta hatrlamas bile korkun.
Yeryznde hasta bir ocua sahip olmaktan, daha ac bir dert yoktur. Zira torunumda
dehetli bir kifozkolyoz vard, gerek kabir azab. Doktorlar bir mr sakat kalacann
kehanetini yapmlard. Kzcaz her seferinde okuldan gz yalaryla dnyordu. Geri
132
yz gzel ama, yatlar "irkin" deyip dalga geiyorlard. Ve nerelere gitmeyip, hangi
doktorlara gstermedik ki, hatta medyumlara bile gtrmtk, ama hibir faydas
olmad. Hepten umudumuzu yitirmitik. Bir seferindeyse zor yetitik, Allah yardm etti,
kz neredeyse kendini asyordu, zor kurtardk. O ise gz yalarna boulmu, byle bir
hayat neyime lzm, zaten kimse beni sevmeyecek diye alyordu. O, aladka, biz
alyor, yle bir dert ki, anlatmaya kelimeler yetmez.
Kadncazn sesi titredi ve o gizlice akan gz yan sildi.
Yapma, nineciim, torunu syledi. Ama her ey geti artk.
Evet... te ben de o... o gn Mevl'ya yalvarmak iin kiliseye gitmitim. Ertesi
sabahsa yeni gazete geldiinde, orada bizim kkyla ilgili bir yaz grdk. Biz tabi ki,
bata gidip gitmemek, hele hele ocuumuzu bir ifacya emanet etmek konusunda
kukuluyduk. nk artk ok fazla uzman doktorlar onu muayene etmilerdi. Lkin...
tm u son hadiseler... Nihayet, eer Rabbimiz bize bir ans daha veriyorsa, kabul
etmeliyiz, nk daha beteri olamazd artk diye karar verdik.
Biz endieyle kabule geldik. Ama sradaki insanlar onunla ilgili iyi eyler
anlatyorlard. Ve ieri girdiimizde ben onun gzlerini grdm ve tm kukularm
nedense kaybolup gitti. Onun yle nurlu, mavi gzleri, yle iyilik saan, huzur dolu
baklar var ki, annda sanki kalbimden bir ta dt...
Evet, syledi baka bir kadn. Onun gzleri gerekten de sra d, dipsiz gibi.
deta her eyi biliyorlarm gibi, deta senin acn hissediyorlarm gibi.
Ben de bu kadar sakin ve akll gzleri hayatmda hi grmemitim, konuann
yannda duran ge bir kadn ifade etti.
Kadnlar bu fikri onaylarcasna balarn salladlar.
Ya onun ho, irin sesi, insan sakinletiren tarzda konumas var ya. Herkesle ne
kadar da kibar bir biimde konuuyor...
Ben onunla ne zaman konusam, her zaman moralim ykseliyor. ektiim bunca
acdan sonra hatta yaayasm geliyor.
Bende de byle bir his ortaya kyor.
yi insan olmak byle ite.
Bu szleri dinlerken kalbimde bir eyler hoplad. Ben beyhude konsantrasyon
abalarm durdurup, konumalara daha bir dikkatle kulak vermeye baladm..
Bak, ben de onu diyorum ite, ayn yal kadn konutu. Onda olaan d, insana
umut baheden bir eyler vard. Kz muayene ettikten sonra, srtn dzelteceini, ama
gelip gitmek ve onun tavsiyelerini evde titizlikle uygulamak gerektiini syledi. Onun
szlerinin kza ne kadar hayat verici bir ekilde tesir ettiini hayal edebiliyor musunuz.
Tedavi iin uzun sre gelip gittik, neredeyse bir yl. Yaadmz yerse baka bir ilde.
Bazen havalar kt ve ulamak da g oluyor, ama Anyuta gelmek iin hep srar
ediyordu. Onda yle bir gayret ortaya kt ki, biz yalnzca seviniyor ve ha ekiyorduk.
Evdeyse her gn, kknn bize anlatt tedavi edici tm jimnastik hareketler btnn
gayretle yerine getiriyordu. Ve bir sene sonra onun kamburundan eser almet kalmad!
Bunun bizim iin nasl bir mutluluk olduunu hayal edemezsiniz. Anyuta iek gibi at,
hemencecik o kadar talipleri kt ki, arkasndan sryle kouyorlar... imdiyse kontrol
iin geldik. Ay! Allah'm sen ona salk nasip eyle. Onun altn elleri bir mucize yaratt!
Evet, onun gerekten de altn elleri var, krk yalarnda dier bir kadn onaylad.
Szn tam anlamyla bir profesyonel. Tanr'dan verilen bir yetenei ve derin tp
bilgilerini kendisinde birletiren byle bir uzmana zor rastlarsn... Ben, bak on senedir
ba arlarndan eziyet ekiyordum. Torpille tedavi olmadm hastane kalmad, ama
sonu sfr: uykusuz geceler ve baygnla varncaya kadar sren ba arlar... ki sene
133
nceyse, hatta o gnleri hatrlamak bile korkun, ben yryemez oldum. Bu aresizliin
ve yardma muhta olmann verdii ikenceyi dmanna bile dilemezsin, srtmda,
bacaklarmda ylesine arlar vard ki. Yine uykusuz geceler, ine yapmalar falan, ama
ortada bir sonu yok. Ardan ve azaptan dolay hatta bsbtn umutsuzlua kapldm
korkun dakikalar oluyordu. Geri cesaret benim kanmda var ve her zaman lider
olmuumdur. Beklenmedik bir anda tm hayatm durdu, donuverdi, bir tek ac ve ikence
kalmt.
Doktorlar, doal olarak ameliyatn zerinde srar ediyorlard. Ve de cerrah
mdahaleden baka hibir eyin yardm etmeyeceine inandryorlard. Ama tamamen
iyileeceimi de garanti edemiyorlard. Bir szle, hayat boyu sakatlk... Bu arefedeyse
annem gelmiti ve bizim snkyla ilgili anlatmaya, ona gzkmem iin beni raz etmeye
balad. Ben kendi doktorlarma dantm ama onlar bir tek yzme glp, malm,
imdiye kadar dnyada hi kimsenin, hatta en saygn doktorlarn bile, disk ftn ve hele
hele ensende olann, cerrah olmayan bir yolla tedavi edemediini sylemilerdi. Malm,
isterseniz gidin, yinede bize geri dneceksiniz gibisinden. Ama yine de annemin dedii
oldu.
Beni buraya getirdiklerinde, doktorlarn u "hkmnden" sonra umut diye bir ey
kalmamt zaten. Ne var ki, ilk yedi seanstan sonra, hayret, ama ayamdaki bir
parmam kprdamt ve ar da azck dinmiti. te o zaman gerekten de
iyileeceime inanmaya balamtm, geri kk daha ilk gn demiti bana: "Kolay
olmayacak ve uzun srecek, ama yaparz". Ve sonrasnda her geen gn bende kk
ama iyiye doru istikrarl deiiklikler ortaya kmaya balad. Yava yava hareket
etmeye, kendi bama giyinmeye baladm. Yarm sene getikten sonraysa normal insan
hayatna geri dndm. te imdi de tedaviyi srdryorum. Bu kbusun bittiine ve her
eyin byle ansl gittiine hatta kendim bile inanamyorum. Bu kadar ciddi ve korkun
bir hastal ameliyatsz tedavi etmek gerekten de bir mucize!
Normal hayata geri dndmdeyse, yaadm ehre geldim ve mahsustan bizim
doktorlara inanmadklar sonular gstermek iin gittim. Yaptklar tek ey kollarn
amak oldu. Ve dnebiliyor musunuz, ilerinden bir tanesi bile bu sonular nasl elde
ettiimle ilgili hatta ilgilenmedi bile. Ama bir zamanlar hepsi bir azdan bunun imknsz
olduunu baryorlard... Alsanz ya u bilgileri, uygulamaya dkseniz. Ne kadar ok
sayda insana yardm etmek olurdu! Ama yok, ii bo gururlar izin vermez... En son
gnlerime kadar altn elleriyle yapt her ey iin gor Mihailovi'e teekkr edeceim!
Ne kadar insan kendi ayaklar zerine kaldrd. Ben buraya gelip giderken, grmediim
ey kalmad. nsanlar buraya gerekten de iyilemeye dair son bir umutla geliyorlar. Ve
de ayn doktorlar ve profesrler kendi ocuklarn ve torunlarn getiriyorlar.
Ben kknn ismini duyduumda hatta rperdim bile. "Yoksa bu... Hayr ya, olamaz
byle bir ey!" kendi tahminlerimde kaybolarak dndm ben. imdeki her ey
kaslarak, tek bir duyma organna dnmt. Bu zaman kalabalk yeni bir dalgayla
uuldad.
Evet, ruhu byk bir insan! syledi bir kadn. nsanlarn dediklerine gre, onun
byk dedesi de Orlovina'na mehur bir kkym. Dediklerine gre Allah vergisi olan
bir insanm, hastal hatasz olarak tehis ediyormu.
Ama bizimkisi de gayet iyi, deta rntgenle bakyormu gibi. Bende disk kaymas
var, o da hemen sylemiti, 6 mm. Sonrasndaysa ekimleri yaptrdk ve sahiden de yle
kt.
Bu onun ellerinin zel olarak duyarl olduklarndan dolaydr. Benim gazetede
okuduuma gre, krk sayfa kdn arasnda saklanm, insan sinirine benzer ocuk
134
tyn buluyormu. Gazeteciler bunun deneyini yapmlard. "Bu sanki sinirin skt
yeri kesin olarak bulmak, sylyordu o, ve el oyunlaryla onu skmadan kurtarmakla
ayn eye denk geliyor".
Allah'a krler olsun ki, byle bir insan var. Onu bize gnderdii iin krler
olsun, Anyutas ile ilgili konuan kadn ha ekerek syledi.
Biliyor musunuz, geen sene ben onda osteokondroz tedavisi gryordum, beyaz,
aarm salar olan yal bir kadn anlatyordu. Bu seneyse arlk kaldrdm ve belim
yeniden tuttu. Ve de yle bir tuttu ki, iki gece uyumadm, hibir ey istemiyordum. Bir
tek delip geen bir ar vard... Baygn m dtm veya hepten takatim mi kalmad, yle
yada byle, ama akamleyin tamamen kendimden gittim. Ve ryamda sanki bizim kk
bana yaklayor, bam okuyor ve sylyor: "Korkma, imdi hafifleyecek, yarnsa
benim yanma gelirsin. Her ey gzel olacak". Ne dnyorsunuz, sabahleyin tamamen
baka birisi olarak kalktm, hatta ar bile biraz dinmiti. imdiyse nc seanstan
geiyorum, gayet bir kendime geldim. Oysaki kendime yer bulamyordum... Ama tuhaf
olan, ryamda hekimin salar omuzlarna kadard, melekteki gibi ve gzleri de o kadar
iyilik, o kadar iyilik doluydu ki...
Evet, onun salar sra d, byle sarn bir renge az rastlanr.
Ve o olmasayd ne yapardk biz? Gerekten de, her hlde, Tanr bize kendi meleini
yollam.
Bu szlerden sonra imdiye kadar koltuun bir kenarnda uyuklayan ok ama ok yal
ve zayf bir kadncaz, kimsenin beklemedii bir anda hrltl bir sesle syledi:
Meleini deil, ba meleini.
Ve tekrar kendi uykusuna dald. Bu epey bir kalabal hayrete drd... Bu zaman
gzlerinin karalm kenarlarndan madenci olduu anlalan bir adam dayanamad ve
syledi:
Hangi melek veya ba melek olduunu bilmiyorum ama harika bir insan! O, beni
ayaklarmn zerine koydu, geri Tanr'ya ben inanmyorum.
Ben de inanmyordum, salam bir dede syledi. Otuz yl komnist partisinin
yeliini tadm, imdiyse ite, giysilerinin altndan ipin zerindeki ha gsterdi,
ha tayorum. Hepsi de bir hadiseden sonra oldu. Byle bir eyi bir mr unutamazsn...
Ben fabrikada alyorum, frnn yannda duruyorum. O unutulmaz gn benim
vardiyaya kmam gerekiyordu. Bunun ncesindeki gece bizim Mihailovi ryama
girmiti ve yle diyordu: "Yarn muhakkak yanma gel, ie gitme. Gidersen oraya, geri
dnmeyeceksin". Buna kadar ben onda tedavi oluyordum, bu zamansa demek ki, tedaviye
ara vermitim. Sabah kalkyorum, srtm aryor. Bende dnyorum ki, galiba gece de
arm, bu yzden de ryama girmi. e gitmek iin artk hazrdm. Arkasndansa
dndm, ne ii ya, imdi arlk ekmem gerekecek, nasl yapacam. Zira oradan
numune alana kadar, her eyi koparrm kendimde. te ben de kknn yanna gelmeye
karar verdim. ten izin aldm. Dnebiliyor musunuz, o gn bizim frnda patlama
olmu, neredeyse bizim tm ekip hayatlarn kaybetti. Ama eer ben o gn orada
olsaydm, bense frnn yannda duruyorum... te fni insan bunu nasl anlasn... Ben
bununla ilgili Mihailovi'e anlatmak istedim ama o parman dudana gtrd,
konuma diye. te bu... te bundan sonra nasl Tanr'ya inanamazsn.
Ay, biliyor musunuz, bizim komuda da buna benzer bir olay olmutu, otuz
yalarnda bir kadn konumaya katld. Bu arada bana da kknn adresini o vermiti.
O, ne zamansa onun yannda tedavi olmu. te geen sene o gk altnda kalm.
Yerliler hatrlar, hani madende patlama olmutu? te, orada bir yerde, direklerin altnda
kalm. Anlatyordu: "Kayalarn altnda, karanlkta, yalnz uzanmm. Diri diri
135
benim fikrim deil ya. Tekrar ve tekrar geri dnerek bende fke ve nefret hissini
uyandran, canmdan bezdiren, kstah dnceler... Ama bunlar hayvan balangca ait
igdler!" Ve bu zaman ite niha olarak kendime kzdm: "Artk canma tak etti onlar!
Ne kadar aptal, inat bir hayvan olmak olur ya?! Bktm be. Sadece bktm artk. Bu
gidile tm hayatm, kt dnceler ve hret dknlnde kayp gider..."
Bu zaman aklma baka bir dnce terif etti: "Belki de u kabarm kiisel
bencilliimizden dolay, Kaderin bize nasl muhteem anslar verdiini fark etmiyoruz
bile. Karanlklarda kaybolmu gibi, asrlarca dolaan ruhumuz iinse belki de byle bir
ans bin ylda bir dyor. Kim bilir, kendi kskanlmz ve fkemizden dolay neleri
gremiyoruz... Aman Tanrm, neden biz bu kadar krz ya! Neden bir eylerin deerini
gerekten, yalnz onu kaybettiimiz zaman bilmeye balyoruz? Neden Bykleri yalnz
onlarn lmnden sonra anlamaya balyoruz?
Al sana, sa'y armha gerdiler ve burada da birilerinin kabarm byklk kuruntusu
ve bizim srcl bencilliimiz yznden. Oysa ne kadar da Byk bir nsand ve
insanln ruhlar iin daha ne kadar da faydal iler yapabilirdi. Hayatta kalsayd eer ve
insanlarn da kalpleri birazck ak olsayd, belki de uygarlmz kendi geliiminde yle
bir sray gerekletirecekti ki, u an biz, uzak torunlar olarak oktan artk gerek,
birlemi, zgr bir toplulukta, snrlar ve devletler olmadan, iddet ve terr olmadan,
bar ve uyum ierisinde yayor olurduk... Ama yok, hatta sa yaadnda bile Ona
gerekten de deer veren kiilerin says ok azd. ounluuysa, her hlde Onu
kskanyor, ktln istiyor ve kendi hayvan hret dknlkleriyle, cimrilikleriyle,
nefretleriyle ve umursamazlklaryla amur atyorlard. Oysa Onun lmnden sonra
hepsi de hemen nasl inanmaya baladlar!
Ya, hatta bizim ada devirden, nc kiileri ele alrsak. Onlar ne zaman
kabul ediyorlar? Genelde lmlerinden sonra. Ve bu arada da, hatta
yaadklar zaman bir sr irkeflik yapanlar bile onlarla ilgili gzel eyler
sylyorlar. Dncelerindeyse her hlde rakiplerinden kurtulduklar iin
mutluluktan yere ge smyorlar. Aalk hayvan doas ite.
Ne zaman uyanacaz ya, ne zaman bedenimizle deil, ruhumuzla dnmeye
balayacaz? nk o zaman btn dnya deiecek ve bambaka bir yer olacaktr!
Btn dnyaya ylece bunu haykrasm geliyor. Ama ne fayda?! Haykrmak deil, i
yapmak, kendini deitirmek gerek. Ve u bilin parazitlerini akl sahasnn yaknlna
bile brakmamak gerek. Evet, ounluumuz bunu anlasayd eer, o zaman doann
dnyaya bu kadar nadir olarak gnderdii o dhi insanlara bir toplum olarak deer
vermeyi ve sayg gstermeyi renebilirdik belki! Byk klsiin de syledii gibi:
`Tabiat ana, byle insanlar ara sra dnyaya gndermeseydin, hayat tarlas yaban otlara
brnrd`."
34
Ertesi gnk manev almalara hep beraber giderken, ben tm yol boyunca ocuklara
bizim Sensei'in herkes tarafndan tannm bir kk olduunu ve dn onu beklerken
grdm ve iittiim eylerle ilgili kendi ok haberlerimi anlatyordum. Bu, onlar iin
de tam bir srpriz olmutu. Bizim mahrem arazide hemen hemen herkes toplanmt.
Sensei selmlatktan sonra nazike benden annemin kendisini nasl hissettiini sordu.
138
Sa olun, biraz daha iyi. Tabi hl iddetli arlar var. Ama en azndan bugn gece
sakin uyumutu.
Bu iyi. Bir ey deil, yava yava saln eski hline getiririz.
Bundan ben hi phe etmiyordum. Ve esasnda her ey bizzat byle denk geldii iin
ok mutluydum. Benim sevgili anneciim iin daha iyi bir doktor arzu edemezsin zaten.
imdi benim gnlm rahatt.
Biliyor musunuz, devam ediyordum ben, sizi grdme o kadar ok ardm
ki. Bense, kklk mesleiyle bir tek ihtiyar dedelerin ve ninelerin uratn
dnyordum.
ou kii byle zannediyor.
Peki neden?
nk kklk mesleinde insanlar arasnda gerek bilgi ve deneyimler yllar
sonra kazanlyor, bu yzden de yal dnemlere rast geliyor.
Fark ettiim ey, orada bulunan byk aabeylerden hibirisi ve stelik Nikolay
Andreyevi "kk" lfn duyduklarnda hi armamlard, her hlde oktan bununla
ilgili biliyorlard.
Syler misiniz, hayranlkla onun gzlerine bakarak devam ediyordum ben, peki,
inancn yardmyla omurga hastalklarn tedavi etmek mmkn m?
nan dalar yerinden oynatmaya kadirdir, herhangi bir omurga ne ki. Ama hakik
inanca hi de herkes sahip olmuyor.
Niye ki?
pheler kemiriyor, bizim hayvan balangcmz bastryor. Bu yzden de insan iin
hakik inanca sahip olmak ok zor. Geri akln zerinde egemen olan bir ruh iinse ok
kolay.
Peki ya eer insan kendisinin veya bir yaknnn sala kavuacana ''kr krne''
inanyorsa, iyileme daha m hzl gerekleecek?
Tabi ki. Ve de yalnzca daha hzl deil, hem de ok daha kolay ve etkili olarak.
Pardon, konumaya katld Nikolay Andreyevi. Ben oktan beri size sormay
dnyordum, neden kendinize bizzat bu meslei setiniz?
Ya, nasl sylesem ki, cevap verdi Sensei. Her bir insanda olduu gibi bende de
meslek seimi sorusu karma ktnda dnceye daldm. Ama kabul ediniz, dnyada
insanlara salklarn geri vermekten daha iyi ne olabilir ve vcutta omurgadan daha
karmak ne olabilir, meer bir tek beyin... Peki, omurga ne oluyor? Siz anatomide onun
sinir rglerinin bir resmine bakn; bu kendi tepesiyle kafadaki beyine giden, kkleriyle
ise insann her bir organyla ilikisi olan bir "hayat aacdr". Mecaz olarak, bu "hayat
aac" tm vcudu salkla "besliyor". Ve eer, Allah kimseye gstermesin, onda
herhangi bir arzalanma meydana gelmise, bu annda organlarn ve bir btn olarak tm
vcudun almasna yansyor. Zira neredeyse yzde doksann zerindeki tm hastalklar,
en "ufak tefeklerden" tut, lmcl olanlara kadar, omurgann ilevlerinde bozukluk
yaranmas sonucu ortaya kyorlar. Sorunlar tm hayat boyunca hemen hemen her bir
insanda ortaya kyor... Gnmz itibaryla omurga bilim iin srlarn srr olarak
kalmaya devam ediyor. Ve o da, aynen beyin gibi, ok az renilmi.
Genel olarak evet, konumaya balad Nikolay Andreyevi. Samimi olmak
gerekirse, bununla ilgili hi dnmemitim... Ama madem ki o bu kadar nemli ve
karmak bir organ ise, onu tedavi etmek iin, zannmca, salam bir bilgi deposuna sahip
olmak lzm.
Bu zaten anlalr bir ey. Omurga ok enteresan ve mkemmel bir biyomekanik
yapdr. Onun tedavisi byk bir sorumluluk istiyor, nk burada kesin tehis koymak,
139
bilgileri, ya, arl ve daha baka bir sr deiik etkeni hesaba katmak, sonrasndaysa
doru karar vererek, buna karlk gelen etkinin gcn ve "dozunu" hesaplamak
gerekiyor. Zira bu kendine zg bir mikro ameliyattr, sadece yarma olmadan. Dahas,
kullanm srecinde revitalizasyonun srdn de hesaba katmak lzm. kklk, ok
ciddi bir meslek. Burada insan ayrntl bir biimde her eyi bilmek zorunda:
biyomekanik, anatomi, patoloji, genez, morfogenez, fizik, hcre kimyas. Ksacas,
insann gzel bir ekilde vertebrolojiden anlamas ve onu bilmesi gerekiyor.
Neyi, neyi? soruverdi Ruslan. Peki, bu ...broloji de ne oluyor?
Broloji deil, vertebroloji, glmseyerek cevap verdi Sensei. Bu omurga
bilimidir, buraya saydmz tm u bilimlerin toplam ve art omurgayla ilgili zel
bilgiler dhil oluyor.
Hangi zel bilgiler? merak etti Nikolay Andreyevi.
Burada bir de vertebrolojik hastalklarn, osteopatinin, kayropraktiin vesairenin
deiik manel yollarla tedavi edilmesinin inceliklerini ve yntemlerini, yani kklk
alannda nceki nesillerin deneyimlerini bilmek gerekiyor. nk kklk baya bir
eski alardan beri sregelen ve ilgin bir meslek, ve sanki lf arasnda Sensei ilve
etti: Ve tabi ki, bu ok saydaki deiik insanlarla iletiim kurmak demek.
Dierlerini bilmem ama ben ok gzel bir ekilde, Sensei'in bizzat son szlerinin onun
meslek seimindeki balca sebep olduunu anlyordum. Ben bundan tamamen, yzde
yz emindim.
Bu zaman zarfndaysa Sensei sohbetin konusunu meditasyonlara evirdi. Biz evde
aldmz sonular mzakere etmeye, sonrasndaysa yeni bir gayretle kendi zerimizde
almaya abalayarak, kk admlarmzla kendi uzak sevgili hayalimize nsan
olmaya, yaklamaya baladk.
35
Ben gnlerin deta bir an gibi uup gittiini fark ediyordum. Ve bende hatta tm
ilerim iin belirgin olarak zamanmn yetmedii hissi ortaya kmt. Ben hatta birka
kursu terk ettim, hi olmazsa bir yolunu bulup her eye yetiebilmek iin... Bizim
almalarmz ve antrenmanlarmz kendi yenilikleriyle ve emsalsizlikleriyle
neelendirmeye devam ediyorlard. Sradaki antrenmanda Sensei yeni konuyu
aklamaya balamt:
Bugn biz "Wushu" okulunun yumuak dorultusu saylan, Tai Ci en stiliyle
tanacak ve her zamanki gibi ksmen reneceiz. Bu stil Wudang Dalar'nda yerleen,
in'in en tannm manastrlarndan birisinde ortaya kt. Dikkate deer olan ey, bu
yerel dalara eskiden Byk Huzur dalar diyormular. Ama bir keresinde orada Dao'ya
(Daoizm'de bu, Evrendeki her eyin olutuu, dhil ilhi g ve bir tr ezel z olarak
grlyor) ulaan Chen U adndaki bir insan gpegndzn ortasnda ge ykselmi.
Onun erefine de dalara Wudang adn vermiler.
Efsanelerden birisine gre, o manastrda XII asrda Chan San Feng adnda bir rahip
yaam. Bir keresinde darda anlalmaz grlt sesleri duyunca pencereden bakm.
Rahip aacn zerinde oturan bir saksaan ve yerde bulunan bir ylan birbirlerine
bakarken grm. Saksaann her seferinde ylana saldrmak iin utuu anda, dieri
hzla ban ona doru eviriyor ve saksaann onu gagalayamayaca bir biimde
140
142
36
37
Manev almalar yava yava benim iin bu hayatta ok ama ok fazla anlam
tamaya balamlard. Bu kadar basit ve kolay olmalarna ramen, onlar tedricen benim
dnya grm deitiriyorlard. imde baz yeni hisler douyordu. Kendim iin deta
gerekliin baka bir tarafn ayormu gibi her eyi farkl olarak alglamaya
balyordum.
Hatta doa ve nceleri hi fark etmediim bildiimiz hava bile benim ne yaptmdan
bamsz olarak zerime her taraftan hafif bir basn uygulayan zel bir madd yaam
alanna dnyordu. Bu his sanki bir eyleriyle, iine daldn zaman hissettiin suyun
esnekliine benziyordu. Yalnz hava olaynda her ey ok daha kolayd. Etrafm kuatan
doa, sanki benim gzlerimden grnmez bir toz perdesini skmler gibi daha parlak,
daha dolgun renklerle donanmt.
144
Sokaklardaysa bahar ortal kasp kavuruyor, ehirlerin renksiz ortamn kendi taze,
salatalk yeili rengiyle canlandryordu. Doann dnyas kendi dngsne gre hayatn
srdryor, sanki kendi yceliini ve zerinde barnan kk varlklardan bamszln
sergilemek istiyordu. Bu canl varlk, varln srdrd uzun sre boyunca itinayla
koruyup saklad kendi yaam ve lm srrna sahipti.
Sensei'le ayn ortamda, zaman o kadar hzl geip gidiyordu ki, fark ettirmeden son
snf snavlarna hazrlanma vakti gelmiti. Ama samimi olmak gerekirse, ben bu kadar
deerli zamanm buna harcamay hi istemiyordum. Geri ok gzel bir biimde de,
snavlarn ve sonraki renimin bir samalk deil, gerekli ve lzumlu eyler olduunu da
anlyordum. Sensei'in de syledii gibi, insan srekli entelektel olarak kendisini
gelitirmek ve bak asn genilendirmek zorunda, yani olabilecek her yerde ve her
eyde kendi bilgilerini artrmal, bilimin renilmesine almaldr. nk bizzat
kavrama araclyla, kendisini ve etrafndaki dnyay kavrama araclyla insan
olgunlaarak Tanr'ya geliyor.
Manev almalarda ve hem de antrenmanlarda Sensei kendi rneiyle, bilgilerinin
genilii ve derinliiyle bizi artmaya devam ediyordu. Genel antrenmanlarda o daha
ok bizim beynimizin kolaylkla, nasl derler rezalet karmadan alglayaca eyleri
veriyordu. Vurularn, deiik stillerden yntemlerin, salk jimnastiklerinin zerine,
onun anlattklar sayesinde deiik bak alarndan: tbb, stratejik, felsef bak
alarndan k tutuluyordu. Onun esrarengiz gsterilerini, artk daha ok esas kalabalk
gittikten sonraki ek almalarda seyretme mutluluunu yayorduk. Fakat bir keresinde
tuhaf bir olay meydana geldi.
Antrenmanlarn birisinde tm kalabalk iftlere blnp vuru almas yaparken
Sensei tam olarak bizim yanmzda duruyor ve Andrey'e ayak kaydrmasyla yaplan zor
bir vuru gsteriyordu. Belirtmekte fayda var, o gn retmen sanki dncelere ve
kendi hayallerine dalm bir hldeydi. Anszn o kendi iini yarda brakt ve hzla
dnerek, endieyle salonun kar tarafna bakmaya balad. Orada ikili karlama
rejiminde Volodya ile Viktor alyorlard. Fakat onlarn bu ikili karlamas bir tuhaf
balamt. Volodya saldrgan, sert bir hcuma gemi, esnek ve hzl kol ve bacak
hareketleriyle rakibine saldryordu. Bu aradaysa Viktor kararsz bir tarzda zar zor
hcumlar defediyor, sk sk darbe almaya balyordu. Sensei annda ellerini rparak,
"Dur!" anlamna gelen "Yame!" kelimesini bard. Ama Volodya belli ki dv
tutkusuyla onu duymamt, geri geriye kalan kalabalk bu haykrtan sonra Sensei'e
doru dnp bakyorlard. Ve ite bu zaman tuhaf bir ey meydana geldi.
Sensei anden kolunu ileriye doru atarak, havada vuru taklidi yapan bir hareket
yapt. Ve o anda Volodya'y yle bir sertlikle ve yle bir uu yrngesiyle bir kenara
doru frlatmt ki, sanki Sensei bizim yanmzda deil de onun yannda duruyordu.
Bizim hepimiz grdklerimiz karsnda azmz bir kar havada duruyorduk. Salonda
derin bir sessizlik hkim oldu. retmen tam zamannda mdahale etmiti. nk
Volodya'nn fazladan tek bir isabetli vuruuyla Viktor'un durumu baya bir iler acs
olacakt. Zavall Viktor zaten acdan kvranyor ve ne zamansa Sensei'in ek almalarda
tehlikeli darbeler aldnda nefes almay yeniden salama zerine anlatt zel bir
teknii yapmaya alyordu. Bu zaman Volodya da top gibi be metre uzaa uarak, bu
srpriz uutan sonra kendine gelmeye alyor ve benim tahminime gre eer Sensei
yannda olsayd vuruun isabet edecei yeri sk bir ekilde ovuturup duruyordu.
Her ey tm topluluun gzleri nnde bir saniyeden daha ksa bir srede
gereklemiti. Kendi gzlerimle grmeme ramen ben buna inanamyordum. Benim
aklm Sensei'in bu tr srprizlerine kar azdan oktan hazrlkl olmasna ramen yine de
145
tehlike sinyalleri veriyordu. Tam olarak olanlardan bir dakika sonra kalabalk takn
duygularla alkalanmaya balad. Andrey gzn Volodya'dan ayrmadan yannda duran
Jenka'nn kolunu drtt:
Baksana, neydi bu?
Grnen Jenka'nn kendisi de hl oktayd:
Sabr evladm, sabr, zira benim ruhum da bu byl grntden tirim tirim titriyor.
Bu zaman zarfndaysa retmenin yz ifadesi deimi, sanki yapt bu hatadan
dolay kendisine hayflanyordu. Volodya'ya yaklaarak onun bedeni zerinde elleriyle
bir seri hareketler yaparken ayn zamanda da ona hzla bir eyler anlatyor, her hlde
onun hcumundan yaknyordu. Volodya'ysa omuzlarn silkerek bir eyler sylyor ve
bu arada da utantan gzlerini gizliyordu. Kalabalksa grdklerinin etkisi altnda
mutluluktan ldryordu. Sensei'i deta soru yamuruna tuttuklarndaysa, ok isteksiz bir
biimde cevaplar veriyordu.
Peki, ne vuruuydu bu? birbirlerinin szn kese kese soruyorlard.
Ya, nasl desem ki size, iini ekerek cevap verdi retmen. Bu insann psiik
enerjisiyle balantl. Burada dikkate deer yle hibir ey yok. Bu yalnzca dv
sanatlarnda manev gelimenin basamaklarndan bir tanesi.
Yani, bunu renebilir miyiz?
Tabi ki, renebilirsiniz.., eer sabrnz yeterse.
Sensei hemencecik yarda kesilmi almalar balatarak, bence abucak bu hadiseyi
rt bas etmeye alt. Bu antrenman da salonda bulunanlarn ounluu iin
kanlarndaki adrenalin seviyesinin art ve kendi gelecekleriyle ilgili buna karlk gelen
iyimser tahminlerin biimlenmesiyle bitiverdi.
Dierlerinden farkl olarak bizim grubumuz sessizce yaplan ajitasyonu bir kenardan
gzlemliyorduk. nk ek almalar zaman Sensei'in bizim direkt sorularmzdan hibir
yere kaamayacandan emindik.
Ek almalarn ncesinde retmen'in morali epey bir ykselmiti. Onun yksek
moraliyse iyiye doru bir iaretti. Byk aabeyler bu frsattan istifade etmek iin acele
ettiler. Ek almalar zaman onlar Sensei'i tam anlamyla "terrize ederek", buna benzer
bir eyleri bir daha "kendi gzleriyle" grme tutkusuyla onu soru yamuruna tuttular.
Sensei bata ii akaya vuruyordu, ama sonrasnda onlarn basksna dayanamayarak
"koruma ekran" denilen eyi gstermeye raz oldu. O, ncelikle bize kendimiz iin
herhangi bir cisim bulmamz syledi.
Biz de spor aletleri odasna kouturarak herkes bulabildii eylerle silahlanmaya
balad. ocuklar kendileri iin srklar, basketbol toplar aldlar. Andrey hatta kendi
nunaku'sunu kapt. Bense, ne gtrsem, ne gtrmesem diye uzun sre dnyordum.
Ve nihayet tenis topunda karar verdim. nk bana gre, eer birden Sensei'de bir eyler
ters giderse ve bu cisim ona deerse, en azndan ok actmayacan dnyordum.
Geri Sensei kendi hareketlerinde imdiye kadar bir kere bile olsa hibir hataya yer
vermemiti. Ve bu da onun imknlar karsnda insanda zel bir sayg hissini
uyandryordu.
Biz "silahlandmz" zaman, Sensei bizden yedi sekiz metrelik bir mesafede durdu.
Konsantre olarak, o, kollarn ileriye doru kaldrarak, hafiften kenarlara doru at. Biz
de srasyla ve var gcmzle deiik cisimleri ona doru frlatmaya baladk. Hayret
ama biz ne kadar alsak da, tm cisimler onun ellerine yarm metre kalm uu
yrngelerini deitirerek onun yanndan geip gidiyorlard. Viktor, Stas, Volodya
cisimleri arkadan atmay denemek iin, Sensei'in dier tarafna gemeye karar verdiler.
Fakat Sensei hatta pozisyonunu bile deitirmeden, sadece olarak kollarn daha da ok
146
kenarlara doru at. Ksacas, ne yaparsak yapalm, bir tane cisim bile Sensei'e isabet
etmedi.
Bense anlayamadm gitti, bizim hepimiz ayn anda "alam mydk", yoksa
gerekten de onun etrafnda bir tr grlemeyen gl duvar m vard. Bizzat u son
yargya da benim aklm kar kyor ve yaknyor, bunun mmkn olmadn
kantlamaya alyordu. Ve bizzat bu akl yrtmesi beni tekrar ve tekrar kendi tenis
topumu artk hibir acma hissetmeden bu grnmez duvara doru atmaya mecbur ediyor
ve gerekten de orada bir engelin olduuna bir saniye iin olsa bile ikna olmak istiyordu.
Zannmca buna benzer hisleri dier ocuklar da yayorlard nk onlarn tutkusu yava
yava kafa karklna dnmeye balyordu.
Benim gzlerimde Sensei tekrar sradan bir insandan sra d birisine, doa st bir
varla dnmeye balamt. Ve benim aklm btn bu geree benzer gerek d
eylerden deta kaynamaya balad. Bu zaman zarfnda Sensei "ekran ekti" ve onun
alma prensibini anlatmaya balayarak, bununla da bizim bilincimizin mantn alkn
olduu doal alma ritmine geri dndrverdi. Ve Sensei'i dinlerken burada da tekrar
kskanlk hislerimin, yani hayvan varlmn boy gstermeye baladn fark etmeye
baladm. Bata sanki kazara, sonrasndaysa fazla ve daha da fazla bir biimde.
Arkasndan benim aklmda baz pheler ortaya kmaya balad, geri Sensei bizim az
nce kendi gzlerimizle grdklerimize dayanarak stne stlk her eyi basit ve
anlalr olarak aklyordu.
En sonunda da Sensei'in manev olanaklarla ilgili anlattklarn dinlerken, bu aradaysa
kendimi kabaran kiisel bencilliimden kan irkin dncelerle dnrken yakaladm.
"Oha! dndm ben. Egoizmin bu kadaryla tm deerli bilgiler tam da kulak ardna
gider. Zira aklm Sensei'in syledii eylerin arasndan yalnz hayvan balangca lzm
olanlar seecektir, manev balangca lzm olanlar deil. Demek ki, bu ekilde bende
hibir zaman hibir ey olmayacaktr... Tamam, iyi eylere konsantre olmam lzm... Bu
bilgiler bana bir tek hayrl amalar iin, kendi varlm tanmak iin gerekli. Ben onlar
zarar vermek iin kullanmak istemiyorum. Brak btn insanlar bar ve Sevgi ierisinde
yaasnlar. imden onlara kar kesinlikle kin ve kskanlk beslemiyorum. Onlarn hepsi
iyi bir insan ve kendi hayatlarn hak ediyorlar. Benim iinse nemli olan, kendi ruhumu
gelitirmek". Kendimi bu ekilde ayarlayarak, ben daha bir dikkatle Sensei'i dinlemeye
baladm. Bu zaman konuma artk uzaktan vuru konusuna gemiti.
... bu vuru ok gl, anlatyordu Sensei, burada insann psiik gleri devreye
giriyor.
Peki, bu mesafeden yaplan vuruun kendisi nasl meydana geliyor? sordu Stas.
Prensip olarak, mesafe bir illzyondan ibaret, bu yzden de sizin anlayacanz
kadaryla bu zaman sanki vuruun izdm oluuyor. Gerekteyse, burada birazck
baka bir fizik iliyor, yani zaman ve mekn skyor. Bu yzden de bu vuruu yapanla,
onun reel olarak isabet ettii ahs ayn derecede, dolaysz olarak cisman temas
hissediyorlar.
Bu bilgiler "Beleo Dz"dan m? sordu Viktor.
Evet. Bu "ambala'nn cezalandran klc" Sanatna ait zel bir "Lotus" tekniidir.
Bu Sanata, ambala'l insanlar sahiptiler ve de sahipler... ok, ama ok eski zamanlarda,
"Lotus" statlar baya bir sk olarak dnyaya kyorlard. Onlar mkemmel bir
dzeyde bir tek "Yal lama" stilini deil, fakat "Cezalandran kl" sanatn da
biliyorlard. Byle bir stat tek bana koca bir orduya galip gelebilirdi. Dou'da nereden
geldii ve nereye gittikleri mehul Savalar hakknda hl efsaneler dolayor. Ama
orada, konakladklar yerlerde, onlar yerli ahali tarafndan byk bir sayg ve erefle
147
arlanyorlard, zira sivil halk iin o zamanlar daha iyi bir savunma bulmak mmkn
deildi. Bu statlar enerji ilmine sahiptiler, buysa gnmzdeki herhangi bir silahtan
ok daha ciddi bir ey. Bu Sanattan haberi olmayan insanlarn hangi taraftan geldii
belirsiz bylesine bir ykc darbeyi almalar dehetin tesinde bir ey.
Zamanla bu statlarn yeryzne kma ihtiyac ortadan kalkt. Ama bu tabi ki,
"Cezalandran kl" Sanatnn yok olduu anlamna gelmiyor. ambala'nn giriinde,
Bodhisatvalar kurulunun kararlarn uygulayan zel eitimli bir insan bulunuyor.
Hatrlyor musunuz, ne zamansa ben size birilerinin tm dnyay ele geirmesine veya
manev ilimleri insanln zararna kullanmasna ambala'nn hibir zaman izin
vermeyeceini anlatmtm. te bizzat bu stat da bu trden kararlar hayata geiriyor,
stelik kendi hcresinden kmadan. Bunun iin onun zel bir bilin hli ierisindeyken
sadece olarak "Lotusun ta yaprayla", yani deta ksaltlm Trk klcna benzeyen
zel bir trensel klla bir sefer sallamas yeterli. Bu arada srf kltan dolay da bu
Sanatn ismini "ambala'nn cezalandran klc" diye koymular.
Bu stadn etkinliinin tankln nadiren ada dnyamzda da bulabiliriz. Baz
esrarengiz lm olaylar hl sr olarak kalmaya devam ediyor ve de bir tek otopsi
uzmanlar iin deil. Mesel, cesedi atklarnda derinin ve etrafndaki organlarn hi
hasar grmemesine ramen kalbin deta sivri bir cisimle kesilmi gibi ortadan ikiye
blnd aa kyor. Veya ok saydaki korumalarn gzleri nnde, dokunulmam
giysilerinin altndan vcudun deta klla doranm gibi paralara ayrld
"aklanamayan" olaylar var. Yani kabahat sahibi ne kadar ok korunmu olsa da
(yepyeni ada teknolojilerle ve koca bir orduyla bile olsa) bu cezadan kap
kurtulamaz. Bu tm despotlarn ambala karsnda duyduklar korkunun balca sebebi
oluyor. Bu yzden de hepsi temasa gemeye alyorlard ve hl da alyorlar, nk
ne kadar kudretli, ne kadar sz sahibi olsalar da ambala'nn karsnda gsz
olduklarn biliyorlar.
Sensei susmutu, benimse onun szlerinin hl kulaklarmda yankland gibime
geliyordu. ocuklarn hepsi dnceli ve galiba benim gibi duyduklarndan sarslm bir
hlde duruyorlard. Hi kimse sessizlii bozmaya cesaret edemiyor ve retmenin bu
sra d bilgilere bir eyler daha ekleyecei umudunu besliyordu. Nihayet, Volodya
dayanamad ve kaln sesiyle konutu:
Evet, u "Cezalandran kl" stadnn gc her hlde nkleer enerjiye eit, eer
onun vurular iin mesafenin bir anlam yoksa.
Nkleer enerji bu gle mukayesede yalnzca ocuk oyunca. nsanlk, onda baskn
olan hayvan balangtan dolay kendi gerek imknlar ve gerek gleriyle ilgili ok az
bilgiye sahip...
38
Ama bu gerek d!
Gerek, hem de nasl. Fakat onun balca hatas, mucize gsterilerinde, yani insanlk
iin daha sr olan eylerde yatyor. Onun mucizelerini gren kiiler, aryorlar ve
dnmeye balyorlar, fakat grmeyenler hokkabaz diye onun bana glyorlar.
Sonuncularsa, maalesef, ounluu tekil ediyor. Ama kendi grevini o, tabi ki,
vicdanyla yerine getiriyor ve Tanr'nn izniyle, umarm ok saydaki insanlarn en
azndan uyanmalar iin bir vesile olur. Ve yine de ruhun hakikaten de gzlerinin
almas szlerin araclyla oluyor.
Peki ne, o gerekten de Tanr m? soruverdi Ruslan.
Biliyor musun, insanlar baya sk sk bu soruyu soruyorlar. Ve cevab da yeteri
kadar basit ve gerek. Sai Baba'nn syledii gibi: "Ve sen de Tanr'sn. Seninle benim
aramzdaki tek fark, benim Tanr olduumu bilmem, seninse bunun farknda olmaman".
39
Sonraki antrenmanda spor salonuna o kadar ok millet akn etmiti ki, ine atsaydn
yere dmezdi. Baz yeni gelenlerin nerelerden geldiklerini gz nne alnca, galiba
enerji vuruuyla ilgili haberlerin ehrimizin snrlarn at ortaya kyordu. Byle bir
kalabalkta daha imdiye kadar hi almamtk. Andrey ile Kostik "onlarn" spor
salonuna anszn hcum eden bu kadar milletin yaratt ana baba gnnden yaknmaya
balamlard. Fakat ba sempai ocuklara daha ksa sre nce kendilerinin de bu
kalabalktaki acemilerle ayn olduklarn ve hi kimsenin onlara glden ar sz
sylemediini hatrlatarak abucak yerlerine oturttu. Dahas retmenin u szlerini de
yzlerine vurdu: dier bir insann renme abasna sayg duymak gerekiyor, yoksa
ki hemen kendi bencilliinin dikenleriyle alglamak gerekmiyor. Bundan sonra
ocuklar utanp sustular ve artk tm antrenman boyunca bir tane bile fena lf
azlarndan karmadlar. Andrey ise, anlalan ba sempai'in gznde her naslsa
itibarn geri kazanmak iin hatta acemilere yeni hareketlerin renilmesi konusunda sk
bir ekilde yardmc olmaya balad.
Millet serbest programn yntemlerini alrken, Sensei'i darya ardlar. Bu
zamansa biz Tatyana'yla beraber tam da ak duran kapnn yanndaydk, nk tm
pencereler ak olmasna ramen spor salonundaki hava ok boucuydu. Birisi elli, dier
ikisiyse otuz ya civarlarnda olan mtevaz erkek nezaketle ak duran kapy alarak
bununla da bizim dikkatimizi ekmilerdi. Ve en yakndakiler da biz olduumuzdan,
onlar tekrar kibarca bizim retmen'in ismini sorarak, eer mmknse armamz rica
ettiler. Biz tabi ki onlarn ricasn yerine getirdik. Ve Sensei yaklat zaman, onunla
bir eyler hakknda konumaya baladlar.
Bata ben konumann konusundan uzak durarak, kendi iimle meguldm. Ama
kulaklarma yetien szler, gittike daha da ok benim merakm gcklandrmaya
baladlar. Bu adamlarn son zamanlarda ehrimizde yamurdan sonraki mantarlar gibi
treyip oalan din tarikatlardan birisini temsil ettikleri ortaya kt. Anlalan spor
salonunda alan onca saydaki genleri grdkten sonra onlar Sensei'e rencileriyle
beraber bugn Hz. sa hakknda bedavaya film gsterimi yapacaklar sinema salonundaki
toplantlarna katlmay teklif etmeye karar vermilerdi. Sensei de ayn nezaketle onlara
yaptklar davet iin teekkr edip, kesin bir sz vermedi. Fakat onlarn bakan, daha
yal olan, sonradan anlalaca zere onlarn papaz, Sensei'e sa'yla ilgili ne bildiini
ve Onun retisine nasl bakt gibisinden ynlendirici sorular sormaya balad.
151
Bata Sensei antrenmann devam ettiini ima edercesine nazik ve veciz bir slupla
cevaplar veriyordu. Fakat papaz Sensei'den ayrlmaya acele etmiyor, onun her bir ksa
cevabna uzun uzadya bizzat onlarn kilisesinin stnl ve onlarn sa'nn retisiyle
ilgili grlerinin "gereklii" ile ilgili aklamaya alyordu. On dakika sonra
bylesine bir sohbet sanrm niha olarak Sensei'in canna tak etmi olacak ki, o kesin ve
somur kantlarla, grne gre papazn bile bilmedii tarihlere, rakamlara ve olaylara
dayanarak onlarn btn ayartc fikirlerinin hepsini topa tutup rtmeye balad. Bu
zaman bizim merakl grubumuz da mevzunun ne olduunu anlamak iin spor salonundan
dar ktk. Bizim arkamzdan Jenka ile beraber Stas da ktlar. Sonraysa bizim gibi
kn yaknlnda alan Ruslan ve Yura.
... Meer siz ebediyen dnyadaki cennette, Tanr'nn Krallnda yaamak istemez
misiniz, huzurlu bir sesle telffuz etti papaz.
Ebediyen dnyada ve cennette mi?! hafiften glmsedi Sensei.
Ebed hayat, ulalamayacak bir hayal olarak geri evirmek iin acele etmeyiniz,
onun szn kesti papaz. te, sizin vcudunuzun nasl yaratldna bir baknz. Zira
siz onunla ilgili hemen hemen hibir ey bilmiyorsunuz. Ondaki her ey harika bir
ekilde dnlm. Bizde iitme, grme, tat alma, koku, dokunma duyular var.
Yeryznde duyu organlarmz sayesinde mutluluk hissi getiren o kadar ok ey var ki:
leziz yemekler, gzel arkada ilikileri, gzel manzaralar ve bunun gibi. Tm bunlardan
tat almay ise biz harika beynimizin sayesinde baaryoruz. Siz bizim beynimizin
mkemmel olduunu ve tm hesap makinelerinden, istenilen bir sper bilgisayardan daha
stn olduunu biliyor musunuz?! Ve gerekten de Yaratcmzn, sizin ldkten sonra
tm bunlar kaybetmenizi istediini mi dnyorsunuz? Onun, mminlerin sonsuz
hayata sahip olmalarn istemesini varsaymak daha mantkl deil mi?
Mutlu ve ebediyen yeryznde, vcut ierisinde mi?! Ya, siz hi insanlara neler
anlattnzn farknda msnz, syledi retmen. Vcut ierisinde hangi ebed
cennetten bahsedebiliriz ya? stenilen bir vcut, herhangi bir biyolojik yap gibi srekli
olarak sizin ilginize ihtiya duyuyor. Can kh yemek ister, kh hasta olur, kh yorgun
der, kh ta ki can zevk almak ister. Ve siz de bu maddeye cennet deyip, onun biyolojik
ihtiyalaryla sonsuza kadar yaamak m istiyorsunuz?! Ya bu bir sonsuz cehennem,
cennet deil!
Madem ki siz byle dnyorsunuz, o zaman sizce neden Tanr insan vcudunu
yaratm?
Tanr insan vcudunu, yetimemi ruhunun olgunlamas iin en uygun biim ve
koruma olarak yaratt. Hatta elinizde tuttuunuz ncil'de bile diyor ki: "Ve Tanr insan
yerdeki topraktan yaratt ve yzne hayat soluunu fledi ve insan ruhuyla canl oldu".
Evet, ama bu szlerin gerek anlam baka, retici bir tonla konutu papaz.
ncil'i yazanlar bu balamda "ruh" kelimesini kullanrken, lmden sonra yaamaya
devam eden soyut ruh anlamnda demek istememilerdi.
yle mi?! ard Sensei. Peki, siz bu szlerin gerek anlamnn ne olduunu
nereden biliyorsunuz? Sizin tarikat yneticilerinin hazr bir hlde nnze koyduklar ve
kafalarnza soktuklar o kitaplardan ve ynetmeliklerden. Peki, siz bunun zerine
dndnz m hi? Sizin gerek yneticilerinizi ahsen tanyor, onlarn i dnyalarn
biliyor musunuz? in aslnda tm bunlarn, sizin zerinizdeki u snrsz egemenliin
onlara neden gerekli olduunu hi dndnz m? Onlara ve onlarn zel ajanlarna...
Sensei konumasna devam ettike papazn burun delikleri de bir o kadar fazla
genilemeye balamlard.
152
Biz imdi bununla ilgili konumuyoruz, sert bir ekilde Sensei'in szn kesti,
sonraysa anlalan kendisine gelip, yumuak bir sesle ekledi: Biz diyoruz ki, ruh ncil'in
tefsirinde yaam gc anlamna geliyor. Ve insan ld zaman da bu yaam gc onun
vcudundaki hcrelerde hayat desteklemeyi brakyor; bu deta elektrii kestiin zaman,
snen klar gibidir. Yaam gc insan vcudunu desteklemeyi brakt zaman, insan
ruh lyor. Vaiz 12:1,7 de yazd gibi...
Vaiz 12:1 de yle sylyor: "Bu yzden zor gnler gelmeden,Zevk almyorum
diyecein yllar yaklamadan,Genlik gnlerinde seni Yaratan' anmsa". Bu cmlelerin
u an ki konumamzn konusuyla alkas bile yok. Vaiz 12:7 deyse artk benim size
anlattm eyleri doruluyor sadece: "Toprak geldii yere dnmeden, Ruh onu veren
Tanrya dnmeden, Seni yaratan anmsa", ezbere alnt yapt Sensei. Ve eer siz
farkl dinlerin eski yaztlarna bavurursanz, her yerde vcuttaki ruhun gelimesi, onun
mkemmellie giden yolda defalarca reenkarnasyon geirmesiyle ilgili hep ayn ebed
gereklerin izlerine rastlarsnz. ncil'den baka en azndan Hinduizm'in en eski, kutsal
kitab olan "Vedalar'" elinize alp okuyun, milttan nce II. bin yln sonu I. bin yln
balar; veya onun yorumlarndan birisi ve Hindistan'n tm ortodoks din felsef
sistemlerinin temeli olan "Upaniadlar'"; veya kutsal Budist derlemesi "Tripitaka'y" ve
yahut ta milttan sonra 650 senelerinde yazlm slm'n kutsal kitab "Kur'an"; milttan
sonra 720 senesinden intoizm'in kutsal kitab "Nihongi'yi" veya son olarak da
Zhuangzi'nin bilgelik kitabn, Laozi'nin eseri "Tao Te Ching'i", milttan nce VI ve V
yzyllar arasnda oluturulmu Konfys'n eserlerine bir gz atn. Ve siz orada
deiik devirlerde deiik insanlar tarafndan deiik dzeydeki insan formasyonlar iin
verilmi tek bir bilgelik zerresinin olduunu greceksiniz.
Btn dnya dinleri eytan'dandr, bu yzden de onlar hatta bizim ilgimize bile lyk
deiller, sesindeki fke notuyla ifade etti papaz. Bizzat eytan siyas glere etki
ediyor ve dinlerin ortaya kmasna sebep oluyor, insanlarsa kendileri bile farknda
olmadan Tanr'nn yerine ona secde ediyorlar. Ve yalnzca bizim inancmz gerek
inantr, insanl kurtulua gtrecek biricik yol budur.
Ya, zaten her bir din ve her bir tarikat bir tek onlarn inancnn gerek olduunu
varsayyor, aksi hlde kendileri iin ayr bir organizasyon oluturmazlard. Ama bunun
din yneticilerin egosuna benzer gibi bir hli olduu sizin aklnza hi gelmiyor mu.
nk onlar bilgileri hep ayn kitaplardan alyorlar ve bu bilgileri sadece kendi ahlk
alglama seviyelerine gre, kendi minarelerinden olan bak alarna gre yeniden
dzenliyorlar.
Ve de tm dinlerin eytan'dan olduu konusunda da siz tamamen yanlyorsunuz.
Evet, dinler srf byklerin retilerine dayanarak insanlarn kendi bak alarna gre
ve eer isterseniz, onlarn karlarna uygun olarak oluturuluyordu. Evet, din
yzyllardan beri dnyada gl bir politik ara olarak kullanlyordu ve bu yzden de
toplumsal bilin zerindeki etkisi ok bykt. Evet, her bir dinin kendi abartlar,
zorlatrlm taraflar ve hatta yanl grleri var. Ama yine de bunca yzyllar
boyunca, insanln Tanr'yla olan ilikisi esasnda din zerinden yrtlyordu. Zira
dnya dinlerini fazlasyla zorlatrmalarna ramen, yine de kendi ruhlarn kurtarmalar
iin insanlara verilen o ilimlerin zerine kurulmulard. Ve o devirlerde bizzat dinlerin
araclyla birok insanlar kendilerinde en azndan "kr krne" olan fakat iten gelen
bir Tanr inancn dourmu ve bununla da birazck dahi olsa kendi ruhlarn
gelitirmilerdi. O karanlk alarda, toplumun bilin seviyesi tamamen aa bir
seviyede bulunduu zamanlarda, din gerekten de insanln gelimesi iin olan biricik
ara durumundayd.
153
Meer imdi byle deil mi? papazn gen "mritlerinden" birisi merakla sordu.
imdi "kr krne" olan inancn zaman geti artk. Kresel deiimlerin zaman
geldi. Ve Tanr'y kavramadaki gelecek gelimenin temelinde bilim duruyor.
Ama bilim nasl olabilir, eer o resm olarak Tanr'nn varln inkar ediyorsa?
hayretle sordu o gen.
imdilik byle yanl bir dnce hkim, nk insanln bildii eyler henz ok
az. Eer bilim hl elektromanyetik alannn kuvvet emplsiyonunun k sebebini
aklayamyorsa, daha ne hakknda konuabiliriz ki. Bilimin bugnk durumunu,
ebeveyni tarafndan bir yerlerini ezmemesi iin snrlandrlm alanda srnen ve
dnyay ona verilen oyuncaklarn araclyla tanyan bir yandaki bebein geliim
safhasyla karlatrabiliriz. Fakat bu hi de onun byme ve dnyann gerek
deerlerini hakikaten kavrama olanaklarnn olmad anlamna gelmiyor.
lgin bir tanmlama. Ve sizce kim bu ebeveynler? gen muhatap merak etti.
Herkesin ebeveyni ayn, Tanr. Fakat ebeveynden baka bir de bakclar var,
ocuklara bakan ve onlara bu oyuncaklar veren kiiler.
Daha da ilgin... Peki ya, bu bakclar kim oluyor?
Bu varlklar fakl isimlerle anyorlar. Hristiyanlkta onlara melek, ba melek
diyorlar, onlar Tanr'nn yannda bulunuyorlar ve insanlara zen gsteriyorlar.
Dou'daysa onlar daha gereki olarak alglyorlar ve onlara ambalann Bodhisatvalar
diyorlar...
Kardeim, sen kfre dyorsun!!! fkeyle kendi "mridine" baran papaz, artk
Sensei'e hitaben hmla ekledi: Siz ar derecede yolunu saptm bir insansnz. Ve
kesinlikle yanlsnz. nsanlar dnyay deitiremezler, hele hele Tanr'y bilim yoluyla
kavramaya almay ise dnden zaten. Bilim, kendi bulularyla insanlar Tanr'nn
olmadna inandran bir eytan amelidir. eytan dnya zerinde kendi teknoloji alarn
rerek insanlar saptrmak, televizyon ve eytan kitaplarla kafalar kartrmak ve onlarn
vastasyla da bir tek kendisine secde etmelerini istiyor, zira bugn bu dnyann
Hkmdar odur. Ve bir tek Tanr'nn kelm, biricik kutsal kitap ncil'de yazlm szler
hakik ve dorudur. Ve bir tek onun araclyla siz Tanr'y tanyabilirsiniz...
Aha, sizin stten talimatlandrlm yorumlarnzla, glmsedi Sensei. Bilim nasl
eytandan olabilir ki?! nsanlarn kafalarn bu tr samalklarla ne diye dolduruyorsunuz
ki. Ya, eytan insanlara zaten hibir ey veremez. Siz hi dnebiliyor musunuz, Tanr
kim ve eytan kim? eytan her bir insana mahsus olan, ondaki olumsuz dnceleri
douran nefsinden, hayvan varlndan baka bir ey deil. Hatta eytan kelimesinin
tredii eski Yahudi dilinde bile "satan" szc "kar koyan" anlamna geliyor.
eytann kendisini gstermesi, bu zaten iimizde, kendi kt dncelerimizde
gzlemlediimiz eyin ta kendisi. Ne kadar da iyi bir insan olduumuzu zannediyoruz
oysa. in aslndaysa her gn amellerimizle ve niyetlerimizle ka kere iimizdeki hayvan
balangc uyandrdmza, yani Tanr'ya deil eytana uyduumuza bir bakn. Gn
iinde ka kere dncelerimizde kendi beenmiliimizi ve cismimizi pohpohluyoruz.
eytan dnce deil, o korkun bir yaratktr, canavardr...
Yaratk m? Ya, bunu artk insanlar arpttlar ve onu hayvan suretinde gsterdiler,
gnah keisi yapmak iin. nsanlar onun dardan saldracandan korkuyorlar. Oysa
bizim iimizde bulunuyor, bizim ayrlmaz bir paramz oluturuyor. Ve tam da bizim
beklemediimiz yerden, dncelerimizden darbe indiriyor. Ve eytan yenmek de,
dnyadaki her eyden vazgemek anlamna gelmiyor. eytan yenmek, iindeki olumsuz
dnceleri yenmek, kendi aklna eki dzen vermek anlamna geliyor. Eski alarda
syledikleri gibi, her bir insann kendi zerinde alarak elde edebilecei en byk
154
baar, iindeki ejderhay ldrmektir. yle bir tabir duydunuz mu: "kendini bilirsen,
tm dnyay bilmi olursun"? Tm sekin ahslar kendilerini tanma araclyla
Tanr'nn bilincine varyorlard... Tanr ise; bu her yerde var olan, her eye has olan bir
zdr. Tek ve her eye gc yeten akll bir gtr Tanr. Ve Tanr tarafndan verilen her
ey insanln iyilii iin veriliyor. rnein, bilim ve teknoloji ne iin veriliyor? nsann
bilgi sahibi olmas, insanlarn kendi aralarnda iletiim kurabilmeleri, elde ettikleri
tecrbe birikimini zorlanmadan birbirlerine aktarmalar iin, insann daima gelimesi ve
onun doann gizemlerini her tarafl olarak renebilmesi amacyla daha fazla zamannn
olmas iin veriliyor ve bu da kanlmaz olarak Tanr'nn idrak edilmesine ve O'nun var
olduuna dair gerek kantlara getirip karacaktr.
Peki, siz ne yapyorsunuz? Siz insanlarn bilincini snrlandryorsunuz: unu okuma,
bunu yapma, oraya gitme, ununla urama diye. Ey insanlar, bel getirmeyin! Kendi kr
amal hrslarnzn oyununa gelmeyin. Siz insan ruhunun gelimesini frenliyor, onu
tekrar reenkarnasyon cehennemine atyorsunuz...
Doada reenkarnasyon diye bir ey yok!!! fkeden kzarm papaz bard.
Kardeim, kardeim, sakin olun, konumaya mdahale etmeye acele etti o ocuk.
Kendiniz diyordunuz ki, gazap kt bir ey.
Papaz ona kt ama yine de kendisini toparlayarak konumaya devam etti:
Sizin mutlaka daha fazla ncil okumanz ve gnahkr dncelerden arnmanz
gerekiyor, zira siz korkun bir insansnz. Bizim yanmza gelin ve daha ge deilken
tvbe edin, zira eytan sizin aklnz ele geirmi. Biz size Tanr'y gerekten nasl
anlamanz gerektiini reteceiz, biz size nasl kurtulmanz gerektiini reteceiz.
Son szlerin zerine Sensei'in yz ifadesi deiti ve o sakince her bir kelimenin
zerine basa basa syledi:
Aklar msnz bana, bataklkta batan, kyda duran nasl kurtarabilir.
Fakat grnen, papazn aklnda bir tek ilk kelime olan "aklar msnz" mhrlenip
kalmt, nk bir dier dakikaya yakn zaman o ncil'deki deiik yerlerden alntlar
yaparak, tleriyle Sensei'i "yola getirmeye" alyordu.
... ve eer siz bizim toplantlar ziyaret etmeyi bir kural hline getirirseniz bu sizin
iin iblislerin saldrlarna kar en gl koruma olacaktr. Toplantlarda verilen
tavsiyeleri yapacaksnz ve bu da sizin cehennem ateinden kurtulmanza yardmc
olacaktr. Ve emin olunuz, ona itaat etmek iin fedakrlk ettiiniz her bir eyi Tanr
fazlasyla size telfi edecektir. Malaki 3:10'da bununla ilgili anlatyor. Zira gnaha batm
insanl mahvedecek Kyamet gn yakndr. Ve yeryznde yaayan bir tek mminler
kalacaktr... Biz sabrla ve itaatle Kral sa Mesih'in eytana ve onun yandalarna kar
nlem alaca o gn beklemek zorundayz. Bununla ilgili Vahiy 20:1 3'de anlatlyor.
Ve Tanr ile eytann arasndaki son savan zaman geldiinde...
Sizin benim sylediklerimi hi dinlemediiniz azm gibi, stelik kendiniz de ne
konutuunuzun farknda bile deilsiniz. Bari birazck dnn, eytan Tanr'yla nasl
dvebilir ya. aka m bu? Tanr her eye gc yetendir, onun nnde eytan; bu hibir
eydir. Her ey Tanr'ya hizmet ediyor, ayn zamanda Lucifer de. Sadece insanlar kendi
aptallklarndan dolay sulayacak birisini bulmak iin Lucifer'in kudretini baya bir
yceltmiler. Lucifer'in kendisiyse herhangi bir dier melek gibi Tanr'nn hizmetinde
bulunuyor ve sadece O'nun iradesini yerine getiriyor.
Bu szler papaz o kadar kplere bindirdi ki o hatta Sensei'in lfn bitirmesine izin
vermeyip, kuduzcasna haykrd:
eytan geldiinde, sen onun sol eli olacaksn!!!
155
Ve hzla arkasn dnerek ekip gitti. kinci delikanl da kendi hocasnn arkasndan
acele etti. Sorular soran birinci delikanlysa biraz yerinde kurcalanarak galiba Sensei'in
konumasn sonuna kadar dinleme arzusundayd. Fakat ikinci "yardmc" ona
seslendiinde, o da onlarn arkasndan gitti.
Bu zaman zarfndaysa glmemek iin kendisini zor tutan Jenka bariz bir keyifle bizim
grubumuza hitaben syledi:
te, ite duydunuz mu, akll insann neler sylediini. Bense size ne diyordum!
te o an artk biz de kendimizi tutamayarak, alana ilk gidiimizde Jenka'nn yapt
eek akasn neeyle hatrlayarak byk aabeylerle beraber kahkahalara boulduk.
Kalabalkla birlikte gle gle spor salonuna girerken, bu zaman hafiften dncelere
dalm Sensei, bilmiyorum espri olsun diye mi yoksa ciddi mi syledi:
Peki, niye ille de sol eli? eytan ne, solak m ki? Hi fark etmemitim.
Bizim gen grubumuz aknlkla Sensei'e bakt. Byk aabeylerse yeniden onunla
birlikte glerek bu ince ayrnty deiik esprilerle tamamlamaya baladlar. Biz hzlca
yarda kesilmi egzersiz almalarmz eski hline getirdik. Ve sonrasnda da artk
kazasz belsz almalarmza devam ettik.
40
158
Nasl mmkn deil ya, siz Muhammed hakknda bari herhangi bir ey biliyor
musunuz?
Onun hakknda yok, ama onun fanatizmden gzleri dnm takipileriyle
Afganistan'da sava blgesinde gazeteci olarak alrken yz yze karlamtm. nann
bana, bunun benim kalbimde brakt hatralar pek de ho saylmaz. Ben, slm'n ne
demek olduunu grdm.
Sizin grdnz slm deil, fakat karc politikaclarn Muhammed'in
retisi'ni dntrdkleri eydi... Fanatik bir ekilde inanan insanlarsa her
bir dinde var. Meer onlara dayanarak reti'yi yarglayabilir miyiz? Kr
krne ve cokun fanatizm; bu her bir dinin en kt gstergesi, her bir
retinin en berbat bir biimde arptlmasdr, zira "hayrl niyetler"
siperinin arkasna saklanarak tamamen insandaki hayvan balangc
uyandryor. Bu artk her bir dinin banda duranlara has olan siyasetin, umum
dnya hkimiyeti arzusunun tezahr etmesidir... Siz Peygamberlerin
retilerini bir aratrn, meer onlar insanlar buna m aryorlard?
Onlarn hepsi insanlar manev olarak gelimeye, btn dnyay tek bir Tanr
Ak altnda birlemeye, ilk srada kendilerindeki hayvan balangc, eytan,
nasl isterseniz yle de deyin, bastrmaya davet ediyorlard. Zira Tanr'da
bulunan nsan, artk ktlk yapamaz.
Muhammed'se ok mstesna bir ahst. Ben size onun hayatn srf insan
pozisyondan, n yargsz ve n koulsuz olarak okumanz tavsiye ediyorum.
O, ocukluundan beri kendisini tanmaya can atyor ve balangta da doal
insan arzularyla hareket ediyordu. O, fakir, ksz bir ocuk, sradan bir
oband. Daha yeni yetmeyken, Muhammed eer zengin olursa, tam olarak
kendisini tanyacan dnyordu. On iki yandan itibaren o kervanlara
elik etmeye balad. Birka yl sonraki seferlerinden birisinde, ona ilim
zerresini veren ve meditasyonlar reten bir bilgeye rastlad, bu da sonuta
onun gelecek kaderini kknden deitirdi. Muhammed, Tanr'nn mahiyetini
kavrama zerine olan manev uygulamalarla uramaya balad.
Belli bir sre sonra onun ocukluk hayali hayata geti. Soylu bir kadnla
yaplan uurlu evlilii onu zengin etmiti. Ve Muhammed anlad ki, zenginlik;
bu onun ruhunun peinde kotuu ey deildi. O, bu bir eyleri hkimiyette
aramaya balad, ama burada da onu bulamad. Buysa onu kendi iinde, insan
varlnn ierisinde anlam aramaya itti. Muhammed, sk sk geceleyin uzun
saatlerini meditasyonlarda geiriyordu ve bu da eninde sonunda onu
aydnlanmaya getirdi. O, kendi dhil varlnn anlamn, bir btn olarak
insanln var oluunun anlamn anlad, o, Tanr'y; "tapnmaya lyk"
anlamna gelen "al-illh" buldu, bunun sayesinde de onun ruhu uyanarak
hakik ilimlerin kaynan am oldu. te bu zaman, efsanelere gre, o
yukardan, ba melek Cibril'den veya Dou'da dedikleri gibi byk melek
Cebrail'den vahiy ald. Muhammed ondan yalnzca vahiy almad ama hem de
onun sevgili rencisi oldu. Ve bizzat Cebrail ona retinin srrn ve
mahrem ilimleri anlatt. Ve bu reti'nin gerekliini ve kavramsal derinliini
gstermek iin Muhammed'i zaman ve mekn ierisinde tayarak, ayn
zamanda da Bodhisatva ssa ve onun ermi rencileri brahim ve Musa'yla
grmelerini salad Kuds'e gtrd. Bu, zaman yolculuklaryla Cebrail
ona hakik ilimlerle mukayesede madd dnyann illzyonluunu ve fniliini
ve bir tek Tanrnn gerek gce sahip olduunu ve tapnmaya lyk olduunu
159
161
163
kmamak iin ssa kendi bedenini terk etti. Onun Ruhu bedenini terk
ettiinde, akl haykrd: "li, li! lama savahfani? yani: Tanrm benim,
Tanrm benim! Niin beni braktn?" Bu da net bir ekilde sa'nn srf Byk
bir Ruh olarak, yalnzca kendi bedeni zerinde deil, ama hem de aklnn
zerinde ne kadar egemen olduunu gsteriyor.
Delikanl biraz sustuktan sonra ifade etti:
Syler misiniz peki, bu soru uzun zamandan beri benim canm skyor,
biz en bandan beri gnahkr myz?
nsan en bandan beri zgrdr ve arkasnda gnah yoktur. Zira gnah ne
oluyor? Gnah; bu bizi iimizden, bilinalt dzeyinde arlatran, bizi
Tanr'dan ayran, korkmaya, kendimizi sulu hissetmeye zorlayan eydir. Yani
bu tm insanlara zg ahlak kurallar bozduunuz zaman sizin psiik
bnyenizin verdii tepkinin doal sonucudur. te bu gnah oluyor. Bu
kurallar sizin erefinizin, vicdannzn yasalardr. Ve madem ki onlar
kendiniz ihll etmisiniz, o zaman kendinizin de niyetlerinizle ve
amellerinizle daha iyi, daha temiz olmaya balamanz gerekiyor.
Sizin din yneticilerinizse srekli sizin Tanr kulu olduunuzu ve en
bandan gnahkr olduunuzu kafanza sokup duruyorlar. Neden peki? nk
bylece insann kendi "gnahlarn" satn alrken, hatta yapmadklarn bile,
bir mr onlar beslemesi ilerine geliyor. Bu insan ynlar iin olan
kendine zg psikolojik bir numara. Eer insana sulu olduunu, en bandan
gnah sahibi olduunu telkin edersen, onda korku hissi doar. Yapay olarak
oluturulmu bu korkudansa sizin din yneticileriniz istifade ediyor ve doal
olarak bir daha ki sefere kadar annda sizin gnahlarnz karyorlar.
Fakat insan mahiyet olarak Tanr'nn kulu deil, Tanr'nn oludur. Baba ise
kendi olundan nefret edemez, O, yalnzca onu Sevebilir. Zira Tanr,
Aktr. Aktaysa korkuya yer yoktur ve olamazda... Tanr insanlara seim
zgrln verdi. Ve bu da O'nun insanlara, kendi ocuklar olarak en
deerli armaandr.
O zaman fitneci Ylan ve onun insanlara yapt erle ilgili efsane ne oluyor?
Bu bilgi ar derecede arptlmt. nsanlara en bandan verilen dier
efsanedeyse unlar sylyordu. Tanr nsan yarattnda, yani ruhunu, O,
kendi eserini hayranlkla seyrediyordu, zira onu Kendi suretinde ve Kendine
benzer olarak yaratmt. nsan o zamanlarda imdiki baz din lerin iddia ettii
gibi yeryznde beden ierisinde bulunmuyordu...
Nasl yani, beden ierisinde bulunmuyordu? Hani, O'nun suretinde ve benzer olarak
yaratlmt.
Siz sahiden de, Tanr'nn madde ierisinde deimez bir ahs olduunu yani sizin ve
benim gibi vcut ierisinde bulunduunu ve ayn anda da her yerde var olduunu mu
dnyorsunuz?!
Ama bununla ilgili baka dinler de sylyorlar.
Hangi dinler?! Bu konuyu daha bir dikkatle aratrn. Btn dnya dinleri
Tanrnn tek ve her yerde var olduunu sylyorlar... Tanr, nasl desem ki..,
bu enerji alan, manyetik alan veya herhangi baka bir alana benziyor. Bu,
ierisinde her eyin var olduu tek bir alandr. Tanr; bu her eyi yaratan ve
her yerde kendisini gsteren kudretli dnce enerjisidir. Fakat hibir
durumda bu tahtta oturan sakall Birisi deildir... Geri, eer isterse, O da
geici olarak nsan Kiiliine cisimleebilir. Tanr bizi kendi suretinde ve
166
Dahas, o devirlerde armha gerilmilerin ayr bir mezarda gmlmelerine veya defin
merasimi iin akrabalarna iade edilmelerine izin verilmiyordu, onlar toplu mezara
atyorlard. sa'nn vcudunuysa, yine Pontius Pilatus'un emriyle armhtan indirip,
maaraya gtrdler... Neredeyse iki gn boyunca sa'nn vcuduna bakyor, tedavi
ediyor, onun bilincine kavumas iin srekli bitkisel zlerle ovuturuyorlard. Yani
gnmzn diliyle ifade edersek, onu hayata dndrmeye alyorlard.
Ama dier taraftansa, sa'nn kehaneti, O'nun llerden dirileceini ve
nc gnnde nuruyla kendini gstereceini sylyordu. Yani sa'nn,
O'nun Tanr tarafndan gnderildiine dair tm pheleri ortadan kaldrmas
iin nc gnnde beden ierisinde deil, fakat Tanr Ruhu'nda gelmesi
gerekiyordu. Fakat Pontius Pilatus kendi taraftarlaryla beraber sa'nn
bedeninin lmesine izin vermediler. Bu yzden de sa vcuduna geri dnmek
zorunda kalmt...
Pilatus, elbette, kendi anlayna gre sa'y kurtarmt. Bu yzden de sa
onun yaptklarna lykyla deer vererek, onu reenkarnasyon zincirinden
serbest brakt. sa'nn "diriliinden" sonra O'nunla konuan ilk insan
Pilatus'tu.
te bunuysa tam olarak bilemeyiz.
Bilebiliriz. Ve bununla ilgili bilgiler de gnmze kadar muhafaza
edilmitir. Ve birileri kendi otoritesinin sarslmamas iin titizlikle onlar
saklyor. Ve de bouna. Bunun bedelini oh, yle bir deyecek ki. te, sa
uyandnda Pontius Pilatus onunla konuuyor ve g sahibi ruhbanlarn
tekrar O'na zulm etmeye balamamalar iin bu lkeyi terk etmesi konusunda
yalvaryordu. Pilatus O'ndan rica etti: "Bana ac, insanlarn karsna kma".
sa da Pilatu'sa, ricasn yerine getireceini ve yalnzca rencileriyle grp
gideceini syledi. Ve O, kendi szn tuttu. Esas grev tamamlanm
olduuna gre sa da annesi ve rencilerinden bir tanesiyle beraber Dou'ya
gitti. sa yz yl akn bir sre hayat srd ve son zamanlarnda ikamet ettii
Kemirin bakenti Srinagar ehrinde defnedildi. Bu gzel manzaral yer
Himalaya dalarnn eteklerindeki gllerin arasnda bulunuyor. Onun kabri,
"peygamber mezar" anlamna gelen "Rozabal" trbesinin mezar odasnda
bulunuyor.
Belki de byle oldu. Ama biliyor musunuz, bu mezarda bizzat sa'nn
naann bulunduunu ispat etmek u an mmkn deil.
Niye de mmkn olmasn ki? spat etmek mmkn. armha gerilmeden izler
kalm. zellikle de el ve ayak kemiklerindeki izikler ve hatta
kaburgalarndaki mzrak izi. Bundan baka, onun sa bacanda tibia distal
diafiz kr sonras iyi kaynamam kemiklere ait ayrt edici bir zellik
bulunuyor.
Krk m? Ne yani, onu idam ederken bacan m krmlard?
Ya, idamn bununla bir ilgisi yok. Bu ok daha sonradan, sa'nn epey bir
yal olduu dnemlerinde gereklemiti. Peki niin ben sizin dikkatinizi,
krn ayrt edici olduuna, kt kaynadna ekiyorum? nk bu sa'nn
ihtiyar alarna kadar yaadn doruluyor...
Peki, o zaman sa'nn bedeniyle ge ekildiine dair iddialar ne olacak?
Anlalan byle bir klf, kendi cemaatlerinin inancn madd balang
ynnde kuvvetlendirmek iin birilerinin ok fazla iine geliyordu... Bu arada
kendiniz aln, ncil'i dikkatle okuyun: drt ncil'den yalnzca ikisinde ge
170
eline alp, kendisini Mesih olarak adlandran kiiyi bir gzel vurmak lzm.
Ve eer bundan sonra sopann zerinde yapraklar peydahlanrsa, demek ki
karndaki sa'ym. Ama yok eer olmazsa, demek ki bu sadece macera
dkn bir insan. Ve tercihen bir kere daha vurmak gerekiyor ki bir sonraki
sefere bakasnn namn kendisine mal etmeye hevesi kalmasn.
Biz birka saniye sus pus olarak duruyor, duyduklarmz sindirmeye
alyorduk. Delikanl da ilk bata bunlar ciddi olarak alglamt. Ama
szlerin anlam ona ulatnda o katla katla glmeye balayan kalabalkla
beraber kahkahalara bouldu.
Haklsnz, en etkili yntem bu, glmseyerek syledi o. Peki ya ciddi
olarak?
Ciddi olaraksa, sa'y bir nsan Olu olarak beklemeye demez zira O, bir
Tanr Olu olarak insanlarn ruhlarna gelecektir. Ve yalnzca ruhumuzun
deil fakat hem de aklmzn "tahtnda" oturarak bin yl bir Kral gibi
ynetecektir... O'nun, Yuhanna ncili'nden u szlerini hatrlayn: "Zira Tanr
ruhtur"; "Ben hem yol, hem hakikat, hem de ki hayatm; benim araclm
olmadan kimse Baba'ya gelemez"; "Ve ben Babama yalvaracam ve size
baka bir Teselli ediciyi verecektir, ebediyen sizinle beraber olsun hakikatin
Ruhu, hangisini ki dnya kabul edemiyor, nk O'nu grmyor ve O'nu
bilmiyorlar; siz ise O'nu biliyorsunuz, zira O, sizin yannzdadr ve sizin
iinizde olacaktr"; "O gn bileceksiniz siz, Benim Babam'da olduumu, sizin
ise Ben'de olduunuzu ve Benim de sizde olduumu".
Delikanl yine biraz sustu, sonrasndaysa sordu:
Merak ediyorum da, dnyann sonu yine de ne zaman gelecek diye? Son
zamanlarda gazetelerde her eit tarihler ortaya kmaya balad. Ve bizim
tarikatta da, anladm kadaryla, farkl astrologlarn kehanetlerinin klfna
uydurmaya alyor, gezegenler geidinin tarihini balang tarihi olarak
gryorlar... te merak ediyorum da, Kyamet gn ne zaman olacak sonunda,
biz nihayet ne zaman Tanr'nn Mahkemesi nne kacaz?
Biliyor musunuz, insanlar artk iki bin senedir Kya met gnnn ve
sa'nn ikinci geliinin beklentisi iindeler. Hemen hemen tm dinler bunun
zerine ina edilmi ve neredeyse yarnki gn dnyann sonunun geleceini ve onlarn
sralarnda olmayanlarn annda "cehennem ateinde" mahvolacan diyorlar... Bu
konuyla ilgili size unlar sylemek istiyorum. Her bir insan hayat boyunca kendi
kiisel Armagedon savan yayor. Ama hi de her bir kii onu
kazanamyor. Ve hatta ok az bu Armagedon savayla yz yze geldiini
anlyor. Bu yzden de herkes iin kopacak olan o Kyamet gnnden
korkmaya gerek yok, zira toplu olarak lmek de daha kolay. nemli olan
sonrasnda o kalabaln arasnda bulunmamak iin kendi kiisel
Armagedon'unu kazanmak.
Bu kesin! Ben kendim de imdi bir eyler yapmak gerektiini
dnyorum nk yarn artk nelerin olaca belirsiz... Dorusu, sizin
anlattklarnzdan sonra ruhuma da sanki bir huzur geldi... Oysa bu tam
belirsizlik var ya... u "korku hikyelerinin" hepsinden artk sinirlerim pes
ediyordu... Tam olarak anlayamadm, siz hangi dine balsnz?
Ben hibir dine bal deilim ve hibir dine ait deilim. Ben bir tek
Tanr'ya aitim.
173
41
Zaman fark ettirmeden geip gitmiti. Sinirlerin ve insan ynlar terinin birbirine
kart yl sonu snavlarnn scak mevsimi balamt. Tuhaf ama ben okul hayatmdaki
174
u son senemde bu gerilimli srece ok daha rahat bir ekilde tepki vermeye balamtm.
Yaadm bunca eyden sonra snavlar sadece bizim bilgilerimizi denetleyen doal bir
sre gibi geliyordu bana, yoksa ki birok snf arkadamn da sayd gibi "kaderin ar
imtihan" olarak deil. Ve bunlarn hepsi arkada kaldnda, nihayet drt gzle
beklediimiz mezuniyet balosu kapya dayandnda da, ben hayatmn devam ettiine ve
tm bunlarn bir rya olmadna daha uzun bir sre inanasm gelmiyordu.
Btn snfmzla beraber doann gz okayc bir kesinde afa karlarken biz
kimin ne olmak istedii konusundan bahsetmeye baladk. ounluu doktor, hukuku,
ekonomist, i adam olmay hayal ediyordu. Bununla ilgili bana sorduklarndaysa ben
samimi olarak cevap verdim:
Ben nsan olmak istiyorum.
Belki de, tabi, o vakit ocuklar bu szlerin anlamn sonuna kadar
anlamamlard ama onlarn yzleri daha ciddi ve dnceli bir ifade almt.
Zira gerekten de biz bamsz hayat yolumuzun balangcnda, kendi kaderimizin kiisel
seimini yapmann eiinde duruyorduk. Hayatn bize nasl muamele edeceiyse imdilik
soru iareti... Eer kendi yllarnn gzel yarsn arkada brakm farkl insanlarn
talihlerine bir bak atarsak, o zaman onlarn ok saydaki yaam yollaryla rlarnn
sonunda tek bir noktada; nsan olmaya alma noktasnda birletiini grmek mmkn.
Zira Sensei'in de syledii gibi bizim btn hayatmzn gerek anlam da bundan ibaret
zaten.
42
43
Tayin edilmi gnn sabah beinde sessiz sokaklarda Tatyana'yla beraber kaklar ve
tabaklarla tangrdaya tangrdaya biz genel toplanma alanna geldik. Ruslan ve Yura artk
175
orada bulunuyorlard. Arkasndan Stas ve Jenka da geldi. Onlar Sensei'in bir saat
gecikeceini sylediler. Sonradan ortaya ktna gre o gn Sensei sabaha kadar
almt. Aabeyler, genellikle son hastay kabul edene kadar almaya devam ettiini
anlatmlard. Kapsndaki kocaman sray gz nnde bulundurunca, bu neredeyse
gecenin ikisine kadar sryormu. Fakat o gn galiba kknn bir hafta olmayaca
haberini duyduktan sonra insanlarn says ok daha fazlaym. Bu yzden de ancak
sabahn beinde Sensei hasta kabuln bitirebilmi.
Az sonra Andrey de dedesinin "kutucuunda" Slavik'le beraber kageldi.
Galiba bu arabann ya, Andrey'in dedesinin yayla aynyd. Fakat biz
Tatyana'yla byle bir tat aracna da mutluyduk. Gzel bir arkada ortamnda
"Zaporojets" bile "Mercedes"ten fena olmuyor. Biz eyalarmz "demir ata"
yklemeye, bagaj neredeyse azna kadar doldurmaya baladk.
Evet, Kostik kendi antasn ayaklar altna koymak zorunda kalacak,
zar zor bagaj kapayan Andrey igzar bir ekilde syledi.
Fakat Kostik geldiinde, ite o an Andrey'in hayretten alm azn grmek
gerekiyordu. Kostik'in eyalar "Volga" ve yklenmi rmorkuyla beraber gelmiti. Ve
biz bu saylar belirsiz anta ve uvallar indirmeye yardm ederken, Andrey az kalsn
konuma yetisini kaybedecekti. aresiz bir biimde ellerini atktan sonra o nihayet
patlad:
Olum bu ne! Kuzey kutbuna hazrlanyor gibisin. Biz bir haftalna gidiyoruz,
sense bir tek yiyeceklerden seneye yetecek kadar almsn! Art bir de u suyla dolu
kocaman bidonlar. Sana Sensei sylemiti bir tane, drt tane deil. Hele bir de tanker
getirseydin uraya!
Valla istedim, ama yapamadm. Uygun bir tat arac yoktu, baba "Volga"sna
iaret eden Kostik glmseyerek cevap verdi.
Ama da yapyorsun ya! Ben imdi tm bunlar nereme ykleyeyim! u bidonlarla ne
yapmam emredersin?! Yoksa onlar tekerlerin yerine "Zaporojets"a m takacaz?!
Ya, Nikolay Andreyevi sanki rmorkla geleceini sylemiti ama.
te bizzat sanki...
Ya tamam, coma sen, bir eyler dnp bulacaz.
Andrey daha on be dakika boyunca Kostik'in eyalarndan oluan koca ynn
yannda yryor ve syleniyordu. Fakat Kostik ii sadece espriye dkyor ve
konuuyordu:
Denizdeyken, siz zat lilerinizin, ben hazretlerine bylesine ahane bir konforu
saladm nasl teekkr edeceine bakacam ben.
Andrey sradaki kez kendisini duygu seline kaptrd arefede, Tatyana Kostik'e
soruverdi:
Sahiden ya, ne diye bunca eyi topladn ki?
Ne var, gezip tozacaksak kraln yapacaz ite. Ben kendim iin deil, herkes iin
altm, kurnazca kendisini temize karyordu "Filozof". Ve inan bana bunlar fni
ve beyhudedir teln...
Ve yumuaka onun belinden tutup, dlercesine syledi:
Benim iinse en kymetli ey, senin bal dudaklarn.
Hadi canm, hafiften onu geri iten kz, nlayan glcklere bouldu.
Kostik ile ekmi bir ifadeyle yzn buruturarak, heyecanla telffuz etti:
Ah, ok cefalar ektirdi benim gururum!
Ve Tatyana'ya yan yan bakarak, ekledi:
Yayn yle bir sk gerdim ki,
176
44
Byle karmak hesaplamalardan birisinde Kostik sanki kendisine arm gibi kalarn
yukar kaldrarak soruverdi:
Sensei, peki sizin aklnzda hesaplayabileceiniz en byk asal say hangisi?
Sensei gzlerini amadan cevap verdi:
Sana onu tam olarak m, yoksa ksaltlm olarak m syleyeyim?
Tabi ki, ksaltlm olarak.
2 zeri 13 466 917 eksi 1, sanki konu sradan arpm tablosundan gidiyormu gibi
alelde bir biimde syledi Sensei. Bu say yalnzca 1 e ve kendisine blnyor. Ve
sanrm bu aklmda hesaplayabildiim asal saylardan en by...
Kostik hayretle ona taraf dnd. Sonra o yeniden youn bir ekilde kendi kendine bir
eyler hesaplamaya balad. Sensei'se gzlerini aarak ekledi:
Ama eer sen benim zek katsaym hesaplamak istiyorsan, bouna urayorsun,
seninkinden ok daha dk.
Bu szlerden sonra Sensei dier brnn zerine dnerek tekrar uykuya dald. Kostik
hatta hafiften afallamt:
Ama da yapyor Sensei! Katsay olayn da nereden bildi? Sessiz dnyordum
oysa.
Evet, syledi Andrey, ve bu soru da onun hafzasnda cevabn beklerken
yallktan sararm bir beyaz hayal olarak kalmaya devam etti.
ocuklar glerek yeniden Kostik'i "salak" durumunda braktlar.
O akam yldzlarn altnda ve atein yan banda Sensei'in unutulmaz bir eyler
anlatacana dair bizim btn beklenti ve umutlarmz suya dmt. Akam
yemeinden hemen sonra Sensei uyumaya gitti, galiba biriken yorgunluk kendini
gstermiti. Bizse daha uzun bir sre atein banda oturuyor, dertsiz tasasz glyor ve
birbirimize deiik masallar anlatyorduk.
45
seyrettii ok yzl bir elmas gibiydi deta. Fakat iin znde hi kimse sonuna
kadar ona nfus edemiyor, hi kimse O'nun gerekte kim olduunu anlayamyordu.
Sonunda ocuklar en kzgn len gneinde sakinletiklerinde, bizim kamp
pehlivan uykusuna dald. Ben saat drt civarnda uyanarak, bizim byk
topluluumuza tatl bir eyler hazrlamak iin bu arada Tatyana'y da drterek
uyandrdm Onunla birlikte adrmzdan ktmzda, ben Sensei'in Nikolay
Andreyevi'le beraber kumlarn zerinde oturarak bir eylerle ilgili sohbet
ettiklerini grdm. Sensei, kumdan kk tmsek dkerek bir eyler
aklyordu. Konutuktan sonra Nikolay Andreyevi ve Sensei kalkarak acele
etmeden bize doru yrmeye baladlar. Ve bu zaman birinci tmsek anszn
kprdad ve oradan nereden geldii belirsiz bir gvercin uuverdi. Ben kendi
gzlerime inanamayarak, beklenmedik bu eyden irkildim. Tatyana'ysa hepten
elindeki patatesi yere drerek, hayretten azn at. Bu zaman ikinci
tmsek de kprdad ve oradan da yine gvercin uuverdi. Sensei'yle Nikolay
Andreyevi'se sadece kaytszca dnp baktktan sonra hatta istiflerini bile
bozmadan kendi sohbetlerine devam ettiler. Ve burada nc tmsek de
kprdamaya balad. Ondansa darya... bir sere frlad. Benim korkudan
dilim dudam kurudu. Sere gvercinler gibi uup gitmeyerek, Sensei'in
peinden zplamaya balad. Bu ekilde onun nne kadar "koturan" sere
kanatlarn aarak bsbtn tylerini kabartt ve sanki bir eylere kzm gibi
yksek sesle cvldamaya balad. Sensei duraklayarak bu tylerini diken
diken etmi serenin gz pek cvltsn seyretti sonraysa tebessmle syledi:
Tamam, nasl istiyorsan, yle de olsun.
Bu szlerden sonra o tekrar serenin zerine ncekinden daha byk olacak
ekilde kumdan bir tepecik dkt. Ben merakmdan az daha atlyordum. Bir
sonraki an beni niha olarak sandalyeye iviledi. Sensei daha yeni
uzaklamt ki, tmsek kprdayverdi ve ierisinden hatr saylr byklkte
siyah bir aylak karak annda buruna doru uup gitti.
Bari teekkr etmek yok mu? hayretle kollarn am Sensei onun arkasnca bakt.
Neyse, her zamanki gibi...
Sensei umutsuzca elini sallayarak, sigara almak iin kendi adrna doru
yrd. Biz Tatyana'yla beraber ne l, ne de ki diri bir vaziyette
oturuyorduk. Ve Nikolay Andreyevi, Sensei'yle birlikte kumsala doru
uzaklarken ben aadaki konumay duydum:
Yani bu benim dncemin illzyonu muydu? mevzu sradan eylerden
gidiyormu gibi sakince sordu Nikolay Andreyevi.
Hayr. Bu ite tam olarak benim dncemin maddlemesiydi.
Peki neden o zaman benim denemelerim yalnzca halsinasyonla bitti?
nk senin kukularn vard. Maddletirmek iinse inan temizlii lzm. Buna
ulamaksa ok zor, zira en kk bir phe bile her eyi mahveder...
Rzgr esintisi Sensei'in szlerini benim duyma alanmn darsna alp gtrd. Ben
onun peinden gidip bu kadar ilgin konumay dinlemeyi ok istiyordum Fakat bu
zaman ok durumundan kan Tatyana, benim zaten allak bullak olmu kafama bir de
kendi izlenimlerinin sz yamurunu yadrmaya balad.
46
184
47
187
maddenin ortak bileke alann oluturan ve Po enerjisi olarak isimlendirilen saf enerjidir.
Bu yzden de Tanr'nn her yerde var olduu syleniyor. Bizzat Po enerjisinin
itepileri, madd zaman ve mekn erisini deitiren dalgalar douruyorlar.
Yani her bir madde kendi mahiyetinin derinliinde belirli eit dalgalarn
toplamndan oluuyor ve dalga doas yasalarna gre varln srdryor.
te bu yeni bir ey, dnceli dnceli syledi Nikolay Andreyevi.
Hi de deil, itiraz etti retmen. Buna, iyice unutulmu eski bir ey,
sylersek daha doru olur. Maddenin yce boluktan, "dao"dan doduu
gerei daha drt bin yl nce Hint filozoflar ve neredeyse iki buuk bin yl
nce de inli bilgeler tarafndan bilinen bir eydi. Siz onlarn eserlerini
okuyun bir. Onlar ak bir biimde mutlak boluu rzgrsz bir gln
przsz yzeyi gibi hayal ediyorlard. Boluktan meydana gelen madde
paracysa rzgrn etkisiyle gln yzeyinde oluan krklklarla
karlatrlyordu.
Peki, o zaman ''rzgr'' ne anlamna geliyor? merak etti Nikolay Andreyevi.
"Rzgr" u durumda, ilh varlk anlamna, onunla her eyi yaratt ve yok ettii
Tanr'nn dncesi anlamna geliyor. Ve ite bizim ruhumuz da tam olarak bu kudretli
gcn bir paras oluyor ve birincil enerji Po'yu ynetebilme olanana sahip. Bu yzden
de eer insan kendi bilinciyle ruhunu kavrayarak onunla bir btn olarak birleebilirse,
onun olanaklar da aynen bilgisi gibi snrsz bir hle geliyor.
Yine de yeni bir ey, en azndan benim iin, glmseyerek telffuz etti
"bizim grubun saduyusu".
Bu zaman biz kampmza ulatk. Kampta kalan ocuklar bize ikram etmek
iin piirdikleri ve az daha beklemekten vazgeecekleri mersin bal
kebaplarn imdiden itahla yutuyorlard. ahidi olduumuz olaylarla ilgili
izlenimlerimizi paylatktan ve hep beraber itahla ak havada akam
yemeimizi yedikten sonra biz nmzdeki sohbetin heyecanl beklentisiyle
atein evresinde oturduk. Nikolay Andreyevi onu endielendiren konuya
dnmek iin acele etti:
O zaman btn dnyann, illzyondan baka bir ey olmad m ortaya kyor?
Tamamen doru.
Ama o zaman neden her eyi bu kadar gereki hissediyoruz, dokunabiliyor, test
edebiliyoruz, yani duyu organlarmz kullanarak, rnein u ubuun bir boluk ve
illzyon deil de ubuk olduuna ikna olabiliriz.
nk bizim beynimiz doutan bu gereklii alglama frekansna ayarlanm. Fakat
bu, onun imknlarnn bu frekansla snrland anlamna gelmiyor. Onun iine farkl
farkl programlar yerletirilmi. Ve eer alglama frekansn deitirirsek, etrafmz
kuatan btn dnya da deimi olur.
Nasl yani? anlayamad Nikolay Andreyevi.
Basit olarak. Hadi gelin insan beyninin ne olduunu bir gzden geirelim. Prensip
olarak merkez sinir sistemi, deiik genlikteki dalgalarn ve bunlara karlk gelen
frekans zelliklerinin alcs ileticisi konumundaki kendine zg bir "cihaz" grevini
oynuyor. Bildiiniz gibi, beynin yapsal ilevsel organizasyonunun en nemli
unsurlarndan birisini merkez sinir sisteminin zerilerine kurulduu nronlar
ve gliyal hcreler oluturuyor. Nron, dier hcrelerden farkl bir yetenee
sahip olup, eylem potansiyelini retme ve bu potansiyeli uzak mesafelere
iletme zelliine sahiptir. Bu zel hcre birka farkl duruma(durgun hl ve
deiik frekanslarda uyarlm bir sra hller) sahip karmak bir yapdan
189
almalarla youn olarak uraan sradan insanlar da, bir kural olarak,
uykudayken veyahut da derin bir konsantrasyon hlindeyken, yani beyin
yabanc dncelere kar kapalyken, anden bu bilin durumuna girme
yeteneine sahipler... Bu bilgiler yalnzca gemi veya imdiki zamanla ve
bir de kesin bilimlerle ilgili olduklar srece gerekleri yanstyor. Gelecekle
ilgili olaraksa, rnein btn insanlkla veya herhangi bir somut kiiyle ilgili
olduundaysa istikrarl olmuyor. nk gelecek, insann kiisel bireysel
seimine veya insanlarn kolektif seimlerine bal bir ey.
Nasl yani?
Basit olarak. Eer, rnein, bir insan dhilen deiiyorsa, o zaman onun
seimine karlk olarak da btn hayat, dolaysyla da gelecei deimi
oluyor. Bunlar doann doal yasalar. Zira alglama frekansnn deimesi
insan tamamen yeni bir dalgaya, yani baka bir "gereklie" ayarlyor. Ayn
ey toplu olarak insanlk iin de geerli. Eer toplumun hayata kar olan
tutumu, manev ve hayvan balanglar arasndaki dengesi deiiyorsa, buna
karlk olarak da onlarn toplam enerji frekans deimi oluyor, dolaysyla
da gelecei. Bu yzden de insan ve toplum olarak insanlk kendi seimiyle
kendi olas geleceini belirlemi oluyor, hem de gn gnne.
Peki, o zaman khinler gelecekten nasl haber veriyorlar?
Eer fark ettiysen, byk khinler kendi kehanetlerini ifreli bir biimde, ift anlaml
olarak yapyorlard. Onlarn ounluu yanlm, ounluu da nemli olaylardan sz
etmemilerdi. nk gelecek deikendir ve o, zaman ve mekn ierisinde pek ok
varyasyon hlinde mevcudiyetini srdryor. Peygamberler, bu bilginin taycs olan
dalgann frekansna ayarlayabiliyorlard kendilerini. Fakat onlar haberleri yalnzca nfuz
edebildikleri o gereklikten alyorlard.
Peki, ya kiisel kehanetler?
Bir insanla ilgili yaplan kehanetler, bu insann bilincinin u anda bulunduu
dalgann zerine dayal. Ve eer insan iinden kkl bir biimde deimezse,
onlar da aynen bu dalgada programlandklar gibi hayata geeceklerdir.
Biz atein yan banda oturuyor, hayranlkla Sensei'in anlattklarn dinliyorduk.
Gkyznde oktan artk parlak yldzlar yanyor, denizse uyumlu bir ekilde duraklama
anlarn tamamlayarak, kyya vuran dalgalarn hafif hrtsnn melodik sesiyle
kulaklarmz okuyordu. Uzakta giden byk bir vapurun ok saydaki klar
gzkmeye balad.
Vay canna, u gzellie bak! onu gren Ruslan, lk att. Bakn, ne kadar da
kocaman. imdi onun zerinde fiyakayla gezebilseydik keke.
Herkes o tarafa doru dnd.
Ya, ya. Kei can havlinde, kasap et derdinde, srtarak syledi Jenka. Git, git,
fiyakayla gezersin. Bak, "Titanik" bundan da bykt, ama ne oldu, mekn cennet oldu.
Ya, ben ylesine syledim, kalabaln glmeleri altnda Ruslan akayla
kendisini aklamaya balad.
Bu arada, "Titanik" konusundaysa. Burada da bir eyler ters gibime geliyor,
syledi Nikolay Andreyevi. Okuduuma gre, o zaman "Titanik"in zerinde
Amenhotep'in firavunluk yapt devirlerde yaam ve iinde vcudunun iyi bir ekilde
muhafaza edildii Msrl khin rahibeye ait bir lhit tayorlarm. Dediklerine gre,
mumya lnetliymi. Onu 1895 ylndaki kazlarda bulmular. Ve de 1896 dan 1900 e
kadar bu kazlara katlan herkes lm. Hayatta kalan bir tek bu projeyi yneten Lord
Canterville olmu. te, bizzat bu Lord da mumyaya "Titanik"te elik ederek khinin
192
194
48
Tuhaf, ama bilmem bu kadar eyi ayn anda duyduumdan dolay m, yoksa
baka herhangi bir neden yznden miydi, fakat o sabah ben garip, renkli,
duygu dolu bir rya grdm. En nemlisiyse, daha nce buna bezer bir ryay
hi grmemi olmamd: benim bilincim sanki yerin zerinde uuyor ve
yksekten dnyada gerekleen eyleri gzlemliyordu. Balangta her ey
sessiz ve sakindi. Fakat deta bir eyler bekliyormuum gibi, beni bir endie
ve korku sarmt. Ve bu zaman ben Dou'dan, beyaz karlarla kapl yksek
dalardan inmeye balayan, parlak krmz bir yldz fark ettim. Bu yldz
byk bir hzla yaklamaya ve lleriyle bymeye balamt. Onun
arkasndan bir tr saydam iz uzanp gidiyordu. Ve o bana her ne kadar ok
yaklatka, bu iz de bir o kadar fazla alan kaplyor, dnyay deitirerek
onun izgilerini bulank ve yar saydam bir hle getiriyordu. Ve ben daha iyi
bir ekilde baktmda bu izin ierisine den her bir eyin kaynamaya
baladn grdm, sanki doann kendisi devaml artan gcyle insan
uygarlna kar ba kaldryordu. Patlayan yanardalar Dnya'y kendi
uultularyla sarsyorlard. Okyanuslarn merkezinde kocaman dalgalar
oluuyor ve byk bir hzla metropollere doru hareket ediyordu. Suyun
eriilmez olduu yerlerde yangnlar kasp kavuruyordu. Rzgrlar, karlarna
kan her eyi krp geiren koca hortumlar dndryorlard. Sanki doa, tm
uygarln var olduu sre boyunca insanlarn salgladklar btn o olumsuz
gc insanln zerine ykmt. Korku beni sard, gzlerimi kapadm. Ve
onlar atmda kendimi her trden gzel ieklerin donatt muhteem
gzellikteki krlarn ortasnda dururken grdm. Yldz hep ayn kararllkla
yaklayor ve arkasndan btn mekn deitiriyordu. Ben geriye baktm.
195
196
SENSE'N Z DEYLER
1. Hayat tahmin edilemez ve onda her ey olabilir, hatta senin hayal bile edemeyecein
en olaan d eyler bile.
2. Gen bir beden bu hi de ruhun yann gstergesi deildir.
3. Her byk ey glnecek kadar basittir, lkin kolay olmayan bir zahmet karlnda
veriliyor.
4. nsan dnen bir varlktr. Onun esas etki gc dncesinde yatyor.
5. nemli olan, byk isteinin olmas, imknlarsa ardnca gelir.
6. Her Vicaya karlk gelen bir Raca vardr.
7. Hayal gcnn yaratt korku, hatta hi olmad yerlerde bile tehlike gryor.
8. Salkl dncelerde salkl ruh, salkl ruhtaysa salkl vcut.
9. fkeyle yaptnz her bir vuru, sonu olarak sizin kendinize geri dnyor.
10. nsann olanaklar, onun hayal gcyle snrldr.
11. Hatta dncelerinde bile bakalarna ktlk dilemeyeceksin. Zira dncenin
gcyle, sen kendin iin, kendi vcudun ve akln iin tuzak ryorsun. Ve her ne kadar
ok dnrsen bunu, bir o kadar gl hle geliyor onun alar, bir o kadar sk
balanm oluyor ilmik.
12. Kendi dmannla dost ol ve onun fiillerini bala zira sen de mkemmel deilsin.
13. Hayat ok ksa ve manev z kalbinde ba tac etmeye yetimek lzm.
14. Devaml kendi zerimizde almamz gerekiyor, zira hayatn her dakikas
deerlidir ve bu dakikay Tanr'nn bir ltfu olarak kendi ruhumuzun gelimesi iin
kullanmamz lzm.
15. Eer Tanr'y gldrmek istiyorsan, O'na kendi planlarn anlat.
16. Tesadf diye bir ey yok. Tesadf, kontrol edilmeyen dncelerin yasal bir
sonucu sadece.
17. Zira hayatta, yaadn anlarn nitelii, anlamsz olarak varln srdrdn
yllardan ok daha nemli.
18. Bilgelik ruhun servetidir, yan deil.
19. Herhangi bir eylemi her eyden nce bizim biimlenmi dncemiz douruyor.
20. Szn gc, dncenin gcn canlandryor, dncenin gcyse hareketi
douruyor.
21. Hayrl niyetlerle hayrl ameller yapan kimse iin, kardklarndan dolay
efkrlanmaya lzum yoktur, zira o kendi ruhunu tanmak iin ok daha fazla bir gc
elde ediyor, bo durmaktan ok daha fazla.
22. Fantezi, sadece gereklememi bir gereklikten ibaret.
23. Hakik, gerek inan ilimlerin zerinde douyor. limler ise sz araclyla,
gerekleen olayn gerekliine kendi aklnz ikna etme araclyla geliyorlar.
24. Dier bir insann renme abasna sayg duymak gerekiyor, yoksa ki hemen kendi
bencilliinin dikenleriyle alglamak gerekmiyor.
25. Her eyi bilmek mmkn deil, ama buna doru can atmak gerekiyor.
26. En deerli yol, Tanr'y akl araclyla idrak etmektir, bu zaman hakik ilimler
hayvan balangca stn gelerek bilinaltnn kaplarn Sevgi anahtar ile aar.
27. Aptal anladnn karln alacaktr, akllnn anlamamasysa aptallk olur.
*Kitapla ilgili olumlu, olumsuz ve her trden eletirileriniz iin ltfen the23rdcranberry@mail.ru irtibat
adresine yaznz.
197