You are on page 1of 266

ADAM FAVVER

Trkesi Murat KAYI

Yayn No: 024


1. Bask: Nisan,2008
ISBN: 978-975-6006-23-8
Yayn Ynetmeni K. Egemen PEK
Yayn Danman Cihat TAIOLU
Kapak Tasarm Mineral Tasarm
Dizgi & Sayfa Dzeni Merdiven Tantm (0.312)232 30 88
Bask
zkan Matbaaclk
(0.312) 395 48 91 - 92
Yayn A.P.R.I.L Yaynclk
Karanfil Sok. 12/6 Kzlay/ANKARA
Tel: (0312) 418 57 09 Fax: (0312) 418 04 79
www.aprilyayincilik.com
bilgi@aprilyayincilik.com
EMPAT 2008 A.P.R.I.L Yaynclk
EMPATHY ADAM FAWER Bu kitabn yayn haklar AKALI TELF HAKLARI AJANSI
aracl ile alnmtr.
Her trl yaym hakk A.P.R.I.L Yaynclk'a aittir. Bu kitabn basksndan 5846
ve
2936 sayl Rkir ve Sanat Eserleri Yasas Hkmleri gereince alnt yaplamaz,
fotokopi yntemiyle
oaltlamaz, resim, ekil, ema, grafik vb.ler Yaynevinin izni olmadan kopya
edilemez.
nsanlar sylediklerinizi ya da
yaptklarnz unutur, ama onlara neler
hissettirdiinizi asla unutmaz."
~ Maya Angelou ~
Yaamnzn kontrol sizde deil.
yle olduunu dnebilirsiniz, ama yanlyorsunuz.
Elbette ki kendi kararlarnz kendiniz vermekte zgrsnz.
Bu kitab kapatabilirsiniz.
O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz.
Ya da gzlerinizi oymak gibi lgnca bir ey yapabilirsiniz.
Ne isterseniz yapabilirsiniz.
Ama sorun urada: Ne isteyeceinizi kontrol edemezsiniz.
Her davrannz nceden belirleyen arzularnz ruhunuzun o kadar derinlerine
ilemitir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mkemmel bir kle
yapar.
Bu nedenle, hayatnz yaamaya devam edin. Ne isterseniz yapn.
Sadece 'isteklerinizin' tmyle sizin kontrolnzde olmad gerei zerine
kafanz ok fazla yormamaya aln.
Samantha Zinser 3 Mart 1991
NSZ
8 EKM 2005
Saat 23:09 (Yarg Gecesine 2 yl, 84 gn kala)
Dr. Elliot Dietrich saanak yamur altnda koarak basamaklar kt. Cebini bir
an kartrdktan sonra evinin anahtarn kartt ve kilide soktu. Ama
eviremedi; kap zaten akt.
Dietrich midesinde bir burulma hissetti. Yamur kalan birka tel san da kafa
derisine yaptrrken anahtar elinde, donup kald. Kapy kilitlemeyi asla
unutmazd. Evine birileri girmiti. Ve o birileri belki hl evin iindeydi.
Beyni ona kamasn haykryordu. Arabaya bin ve sr! Ama nereye? Eer onu bir
kez buldularsa yine bulurlard. Ayrca her eye yeniden balayabilir miydi? Daha
genken bile yeterince zor olmutu bunu yapmak. Ve aradan ok zaman gemiti.
Korku kalbini bir mengene gibi skt.

Ya sadece kapy kilitlemeyi unutmusa? Belki de basit bir dikkatsizlikti. Ya


tm yaamn aptalca bir hata nedeniyle geride b-raktysa?
Ban iki yana sallad. Deliceydi dndkleri. Artk korku iinde yaamak
zorunda deildi.
yle mi? O zaman neden hal takyorsun kolyeyi?
Sinirli bir dokunula gmleinin alndaki zinciri yoklad. Onu o kadar uzun
sredir takyordu ki, artk varlnn bile farknda deildi.
Evde birisinin olmadndan bu kadar eminsen, neden kartmyorsun o eyi?
AdamFawer
Dietrich orta yolda karar kld. Kolyeyi kartmayacakt. Ama kamayacakt da.
Derin bir soluk alp ar kapy itti. Kap gcrdayarak ald. O sesi daha
nce hi farketmemiti. Ama daha nce hayatndan endie ederek eikte iki dakika
da geilmemiti hi.
eriye girince ayakkablar zeminde slak bir ses kartt. Eliyle duvar
yoklayarak dmeyi buldu ve at. Karsndaki szgn benizli adam
grnce neredeyse kalp krizi geirecekti. Grdnn holdeki aynada yansyan
kendi yz olduunu anlayana kadar neredeyse kapdan frlyordu.
Gld, ama kan ses bo ve biraz da titrekti. eriye girip kapy ardndan
kapatt, emniyet zincirini yuvasna geirdi.
"Hey!" diye seslendi rkeke. "Kimse var m? Polise haber verdim bile... O-o-nun
iin buradan hemen kp gitsen iyi olur."
Kulaklarn kabartp dinledi, ama kendi sk soluk alnn yannda duyabildii
tek ses pencerelere vuran yamur damlalarndan geliyordu. Paranoyaka
davranyordu. Evde birileri olsa o zamana dek bir eyler yapm olurlard, deil
mi?
Belki. Belki de deil.
Yavaa kk iftlik evinin iinde dolat. Ayakkablarn kartmaya
korktuundan, odadan odaya gittike ardnda slak bir iz brakyordu. Dolamas
bitince soluunu sinirli bir ekilde yavaa brakt. Yalnzd. Paltosunu asmak
iin giri holne dnd.
Gardrobun kapsm anca birisi midesine esasl bir yumruk indirmi gibi
hissetti kendini. l boazna sarlan bir ift el tarafndan yarda
kesildi. Yllardr kbuslarna giren o tandk yze bakakald.
abuk olup bitmesi iin dua etti. Ve gzlerinin kendisinde kalmasna izin
verilmesi iin.
1. Blm
2007
Elijah ve Winter
1
28 Aralk 2007
09:09 (Yarg Gecesi'ne 86 saat, 51 dakika kala)
Kr adam bo gz ukurlarn saklayan kara gzlklerinin ardndan ileriye doru
bakt. Gzleri yuvalarndan sokulurken grd o parlak renk senfonisini, sivri
ulu trnaklar retinalarn delerken duyduu o keskin acy hl anmsyordu.
Laszlo irkilerek o any kafasmdan uzaklatrd. Elini enesine gtrp, hafif
uzam gri sakaln svazlad. En azndan gri olduunu dnyordu. Ona kalsa,
eline hl siyah geliyordu. Ama kr birisi iin renklerin ne anlam olabilirdi
ki?
Hi.
Ama Darian kr deil.
Dilerini skt. Onu dnmek bile gerilmesine neden oluyordu. Ayaklarnn
dibindeki Alman kurdu bunu sezerek dikildi.
Laszlo kpein kulaklarnn arkasn karken, "Tamam kzm, sorun yok," diye
fsldad.
Sascha, salyalar oturduklar kafenin ahap demesine akarken hzla soluyordu.
Kendini sakin olmaya zorlayan kr adam etrafndaki dnyanm kokularn iine
ekti. Yeni tlm kahve ve kzarm tost, ona niversite yllarn anmsatan
parfm ve kolonya kokular, ak kapnn hemen dndaki evsizliin kirli
kokusu.

Laszlo parmaklarn nndeki devasa kapuino bardana dolad; kt bardan


zerinden hissettii scaklk houna gidiyordu. Bir taraftan Darian'm onu ekme
olasln dnmemeye alrI
AdamFawer
ken, bir taraftan da espresso makinesinin grltl tslamasyla hoparlrlerden
gelen duygulu ve melankolik Kate Bush arksnn zerinden zihnini etrafndaki
konumalara yneltti.
Birden burnuna ieklerin Parliament sigarasmnkine karan tandk kokusu
geldi. Koku ve sivri topuklu izmelerin zeminde kard sert tkrt ona
Darian'm sonunda geldiini haber veriyordu. Karsndaki sandalye ekildi.
Sascha enesini sahibinin ayakkabsnn stnden kaldrarak dikildi.
Sonra Darian dudaklarm hafife yanana dokundurarak Laszlo'yu pt. "Seni
yeniden grmek gzel." Sesi biraz kabayd, ama altndaki sevecenlik barizdi.
"Seni de yeniden grmek gzel." Kr adam elleriyle bir hareket yapt. "Yani,
szn gelii."
Laszlo bir k sesi duydu; yznde bir scaklk hissetti, ardndan yeni
yaklm kibritin kokusunu ald. Darian uzun bir soluk koyuverince lk bir
duman bulutu yzn yalad. ine ektii duman burnunun iindeki ince tyleri
titretirdi.
"letmenin sigara iilmesine scak baktn pek sanmyorum."
"Manhattan'm nikotinden arndrlm blge olduunu hep unutuyorum." Laszlo,
dumann Darian konutuka burun deliklerinden kn hayal etti. "Geri, beni
kap dar edeceklerinden kukuluyum."
"Bunun cezalandrmayla ilgisi yok," dedi Laszlo on alt yllk sessizliin
ardndan konumalarndaki hazrcevapla aarak. "Nezaketle ilgili."
"Her ikisi hakkndaki dncelerimi bildiini sanrdm."
"Biliyorum."
Laszlo'nun dudaklar nostaljik bir glmsemeyle kvrld. Kadnn ne kadar gzel
olduunu anmsad: ikolata rengi ten, eytani bir hale gibi ban evreleyen
kzlms salar ve koyu renk, kedilerinkini andran gzlere yansmayan yayvan
gl. Ama yz artk yllarn izlerini tayor olmalyd; tpk kendisininki
gibi.
12 |
; Empati
Boazn temizledikten sonra cebinden katlanm bir gazete kartp ona uzatt.
"Syle bana, bu adam eskiden tandmz birilerine benziyor mu?" Bir kt
hrts duyuldu. Kadnn aknln sezen Laszlo, "Yzeysel farkllklarn
seni yanltmasna izin verme," dedi. "Sanrm gzleri gerek kimliini ele
verecek."
Darian bir anda irkilerek keskin bir soluk ald.
"Onun kim... Kim olduunu nasl bildin?" diye sordu.
"Radyoda konuurken duydum ve sesindeki bir eyler tandk geldi." Sakindi.
"Onun iin geen hafta 'Valentinus'u ahsen dinlemek iin Chicago'ya utum. O
zaman anladm."
"Ama bu olanaksz."
Laszlo kadma gerei sindirmesi iin zaman tanrken bir yandan da o son gece
olanlar dnyordu. Hatasn dzeltmek iin son bir ans daha vard, ama
yapaca eyin bu kez ona gzlerinden fazlasna mal olmasndan korkuyordu.
Ayayla sinirli bir ekilde tempo tutan Darian sigarasndan uzun bir nefes
ald.
Laszlo kara gzlklerini ve onlarn gerisindeki bo gz yuvalarn gstererek,
"Onunla bu ekilde savaamam," dedi. "En azndan tek bama yapamam bunu."
Neredeyse bir dakika boyunca ikisi de konumad. Kr adam yaanan sessizlik
boyunca kadnn dncelerini hayalinde canlandrd: aknlk, korku ve nihayet
hayal krkl.
"Elijah ile VVinter'in peindesin," dedi Darian. "Sana yardm etmelerini
salamak iin."
"Senin de bana yardm edeceini umuyordum." Karsndaki kadnn o ite
kendisiyle birlikte olmasna ne kadar ihtiyac olduunun birden farkna varan
Laszlo duraksad.

"Ne konuda yardm edeceim? Valentinus'u ldrmen iin mi?"


"Mecbur kalrsam evet." Ondan yaylan paniin kokusunu sanki fiziksel bir
eymi gibi alabiliyordu.
"Bunu borlusun,
| 13
Adam Fawer
Darian. Beni bu ie sen bulatrdn. imdi de kmam iin bana rehberlik
etmelisin."
s
Kadn sessiz kald. Laszlo onu gzlerini huysuz bir ocuk gibi yere dikmi,
dudan srrken canlandrd zihninde. Darian sonunda scak soluu ve
Laszlo'nun burnuna dolan parfm kokusuyla ne eilerek yaklat. Konutuunda
sesi fslt dzeyindeydi, ama tonundaki younluk etraftaki grlty
bastryordu.
"Beni buna zorlamaya kalkmayacan umuyorum."
"yle bir eyi asla yapmam."
"Neden?" dedi Darian buruk bir ekilde. "Ben sana yapmtm."
Kadnn bu k Laszlo'yu sarsmt, ama belli etmedi.
"Onlar nerede bulacan biliyor musun?" diye sordu Darian.
"kisi de ehirde."
"Kolyelerini hl takyorlar m?"
"Evet," dedi kr adam; sesi sululuk ve pimanlkla doluydu.
Darian soluunu koyuverdi. "yleyse sanrm o eyleri geri almamzn zaman
geldi."
Ekranda gezinip duran renkli ekilleri, mavimtrak bir kpn sarms piramide,
sonra da kan krmzs kreye dnmesini bo gzlerle izleyen Valentinus
konumay bir kez daha dinledi.
Laszlo'nun korktuu her ne kadar aka anlalsa da, kendine olan gveni de
seziliyordu. Adam saldrmaya hazrlanyordu. Darian ise ayr bir olayd. Duyduu
dehet mutlakt. Aslnda o zayft. Ne Laszlo kadar akll, ne de onun kadar
glyd. Ve onun zayf noktasyd.
Valentinus da o nedenle yllk aramaya ramen Laszlo'yu bulmay baaramaynca
dikkatini Darian zerine younlatrmt. Onun da iyi saklanm olacan
tahmin ediyordu, ama hem kay141
Empati
naklar, hem de -en nemlisi- iradesi vard. Yine de, zel dedektiflere
neredeyse yarm milyon dolar dedikten sonra onu kahvalt masasnda otururken
kaderin bir cilvesi sayesinde bulmutu.
Bir gn gazeteyi am ve Darian' spor sayfasndan ona bakar halde grmt.
Dodgers Stadyumu'nun en n srasnda, Kenny Lofton o unutulmaz kurtarn
yaparken yarm metre arkasnda oturuyordu. Her ne kadar fotoraf biraz bulanksa
ve kadn son grdnden beri on alt yl yalanmsa da, kim olduu hakknda en
ufak bir kuku yoktu.
Darian'm yz de o son gnk tm grntler gibi sonsuza kadar beynine
kaznmta Valentinus'un.
Ayn gn, len bile olmadan adamlar bileti almak iin kullanlan kredi
kartnn izini bulmutu; on iki saat sonraysa ad artk Darian VVright olan
kadn hakknda bilinmesi gereken her eyi renmiti. Bankada -grne gre
birka iyi tezghlanm boanmayla gelmi- yirmi milyon dolardan fazla paras
olan zengin bir kadnd.
Valentinus onunla yzlemeye can atyordu, ama asl istedii Laszlo idi. Onun
iin de, haftann yedi gn, 24 saat alacak bir zel dedektif ve kelle avcs
ekibi tutmutu. Bir buuk yllk bir bekleyiten sonra Darian'a sonunda
Valentinus'un bekledii telefon gelmiti. Kimlii belirsiz adamm yer ve saat
belirtmesine ancak yeten konuma bir dakikadan az srmt, kaydedilen ses
hibir kukuya yer brakmamt.
Ertesi akam Astor Place'deki Starbucks'm normal temizleme ekibi Valentinus'un
elemanlaryla deitirilmi, her masa ve sandalyenin altna, iki tuvalete ve
depo odasna alclar yerletirilmiti. Valentinus ertesi sabah konumalar
dinlemeye balarken her eye hazrlkl olduunu zannediyordu. Ama sonra Laszlo
hi beklemedii bir eyi aklamt: Elijah ile VVinter'in kimliini.

Laszlo'nun dediklerine baklrsa, her ikisinin de paylatklar gemileri


hakkmda en ufak bir fikri yoktu. Onlara ne olduunu
| 15
AdamFawer
merak ediyordu. Bilmezlikten gelen mutlu birer hayat m srmlerdi, yoksa
Laszlo'un yaptklaryla delirmiler miydi?
Laszlo'dan sonra kendi yaamnn ne hale geldiini anmsayan Valentinus
yumruunu skt, sonra birden duvara vurdu. Ac aniydi. Gzlerini yumdu ve
gemii bir yana itip ann keyfim kartt. Odaklanmaya ihtiyac vard.
Anahtar kolyelerdi. Kafasnda bir plan olutuka glmsemeye balad. abuk
davranrsa Laszlo ile Darian'dan kurtulabilirdi. O ikisi lnce, beynini
nndeki nihai sava iin boaltabilirdi; belki ok daha zor, ama ayn derecede
kazanlabilir bir sava.
Tanr'yi ldrmek.
!
161
2
29 Aralk 2007
14:46 (Yarg Gecesi'ne 57 saat, 14 dakika kala)
Elijah Glass karsndaki iki ynl aynaya dikkatle bakt. Aynann dier
yanndaki insanlar gzlendiklerini biliyordu, ama belli ki bu umurlarnda
deildi. Elijah ban sallad. Kendi isteiyle ve bir sr yabancyla birlikte
oturup, baka yabanclar tarafndan gzetlenmek fikri...
Bunu dnmek bile solgun ve illi cildinin bir anda kzarmasna neden oldu.
Derin, rahatlatc bir soluk alarak iaret parman boynunda asl gm haa
bastrd. Ilk metali teninin zerinde hissetmek onu her zaman rahatlatyor,
kendini emniyette hissetmesini salyordu.
Elijah baklarn tekrar przsz cam yzeye evirdi. Camn ardmdaki dikdrtgen
odada Terry uzaktan kumanday ald ve byk plazma ekrana dorulttu. zenle
seilmi grup (alt adam, alt kadn; yedisi beyaz rktan, biri Asyal, ikisi
Latin ve ikisi de Afro-Amerikal) uysal bir ekilde ekrana doru dnd.
Elijah dank kzl salarn eliyle kulaklarnn arkasna itip, dizst
bilgisayarna gz att. Ekran on iki eit kareye blnmt. Her birinin
ortasnda darya doru bakan bir yz vard. Elijah dev ekrana bakan yzleri
tek tek inceledi. Nabz yavalad.
Televizyon onun gerekten holand tek eydi. Umutsuz bir uykusuzluk hastas
olarak her gece sekiz saati kanallar arasnda dolaarak geirirdi. Neredeyse her
eyi seyrederdi, ama kesin favorileri de vard: Fantezi ve bilim kurgu, hukuk,
su incelemesi dizileri, filmler, politika ve elbette komedi dizileri ve reality
ovlar.
I 17
Adam Fawer
Elijah'in tutkusu gerekliin irdelenmesiydi. Ama o anda karsndaki gereklik
tmyle yalnd. Kalarn atan, gzlerini ksan, azlarn bzen ve
burunlarn kvran on iki kiiye dikkatle bakt. Her hareketin tek tek hibir
anlam yoktu, ama topluca baklnca... te Elijah'in Tanr vergisi yetenei o
noktada devreye giriyordu.
Yz Hareketleri Kodlama Sistemi'nde eitim alm olan Elijah, insanlarn yzn
okumay biliyordu. Psikoloji profesr Paul Ekman tarafndan 1976 ylnda
tasarlanan YHKS, bin civarnda deiik yz ifadesi ve bunlarn gsterdii
duygular belirlemiti. Ekman'n 46 farkl kas hareketini ya da 'Hareket
Birimi'ni belgeledii 500 sayfalk el kitabn ezberledikten sonra insan yz
Elijah iin kolay okunabilen bir kitap olmutu.
stemli, ama sahte bir 'Pan-Amerikan gl', yani dudaklarn kenarlarn
yukarya kaldrmak (HB 12) ile istem d samimi bir 'Duchenne gl'n, yani
HB 12 ile birlikte yanan kaldrlarak (HB 6) gzlerin kslmasna neden olmak
arasndaki fark kolaylkla ayrt edebiliyordu. Korkuyu (HB 1, 2, 15, 20;
kalarn hem ii, hem de dnn kaldrlmasyla birlikte dudaklarn baslarak
uzatlmas), tiksintiyi (HB 4, 9,17; alnn indirilip, burnun bzlmesiyle
birlikte enenin kaldrlmas), ksacas insann hissedebilecei her duyguyu
okuyabiliyordu.

Yllar boyunca insanlarn hislerini saklamakta da en az onlar kontrol etmekte


olduu kadar zorlandn renmiti. Ve onun gerei alglamasna izin veren de
yaradltan gelen bu kontrol eksikliiydi. nk Elijah, ou kiinin
kabullenmeyi reddettii bir gerei kalpten kabullenmiti: Kiinin asl efendisi
zihni deil bedeniydi.
Schopenhauer ne demiti?
Der Mensch kann was er will; er kann aber nicht vollen was er vill.
Kii istediini yapabilir; ama ne isteyeceini isteyemez.
Elijah ban sallad. Doruydu bu. Beden arzular kontrol ediyordu, arzular da
iradeyi. Geri kalan her ey sadece kuru grl18
Empati
tyd; bilinci kandrp, bir kleden farkl olduuna inandran olgu belliydi.
Video gsterimi bitince Terry ifadesiz bir yzle, odada bulunan deneklere dnd.
Donuk sar renk salarla evrelenmi sade bir yz vard.
"Peki," dedi. "Ne dnyorsunuz?"
Asyal kadn konumaya balad. Elijah zihninde igdsel olarak ona en ok
benzettii tannm kii olan ve ER dizisinde oynayan Ming Na'nn adn takp
kulaklarn dikti. Dikkatle dinlemesine ramen aslnda kadnn azndan kan
szckleri duymuyordu bile.
Onun yerine sesine odaklanmt. Tona. Vurgulara. Konuma temposuna. Sesindeki
ipular srekli deien mimikleriyle (HB 6, 11 ve 12) birleince bilmek
istedii her eyi anlatyordu.
Deneklerin geri kalan da birer birer Terry'nin sorduu kurnazca sorular
yantlad. Son adam Elijah'm Oz dizisinde mahkmlardan birini canlandran Luis
Guzman'a benzettii sert grnml bir Latindi. Guzman sinirli ve anlalmaz
ekilde gergin grnyordu; dudaklar fazla sklmt (HB 23), gzleri kskt.
ki ynl aynadan adam inceleyen Elijah, onun masann altnda ayaklaryla
srekli tempo tuttuunu grd. Ve birden anlad. Adam bir bamlyd ve o anda
da ihtiya iindeydi. Guzman'm dknlnn uyuturucu, sigara ya da alkol
olmas nemli deildi. Her ne ise, nndeki ie odaklanmasna engel oluyordu.
Elijah bana takl mikrofona yavaa, "Bover onu," dedi.
Terry deneklerin gremeyecei, Elijah'a onu duyduunu belirtecek kadar hafif bir
ekilde ban edi. Gsterim elli yedi dakika daha srd, ama Elijah srenin
farkma bile varmad. Denekler sonunda sandalyelerinden kalknca, o da bitkin bir
ekilde yeil deri koltuuna kt.
Bir bardak souk suyu uzun yudumda bitirdikten sonra gzlerini kapatt ve
zihnini zgr brakt. Sonra karartlm odann
| 19
AdamFawer
kaps anszn alnca bir yabancnn onun yaam alanna girmek zere olduunu
farkederek irkildi. Ama gelen Terry idi.
"zr dilerim," dedi. "Kapya vurmay hep unutuyorum, deil mi?"
Elijah omuzlarn silkip, nne bakt. "S-s-sorun deil."
Terry oturdu. Aralarndaki metrelik mesafe Elijah'a gre ok ksayd, ama
fazla rahatsz olacan dnmedi. Terry tekrar konutuunda, sesinde intihar
etmek zere olan birini vazgeirmeye alan bir insann ar ve dnceli tonu
vard.
"Peki, sen ne dnyorsun?"
Elijah notlarna, okunmas neredeyse olanaksz bir dizi mavi, krmz ve yeil
karalamaya gz att. Aslnda fotorafik hafzas not almay gereksiz klyordu,
ama eik a'larna ve bozuk f'lerine bakmak kendini daha iyi hissetmesini
salyordu. En azndan zihninde.
Gerekteyse duyduu huzur baktklarndan ok, bakmadklarndan kaynaklanyordu.
Terry ile olan yaknlndan tr onun gzlerine dorudan bakmaya
dayanamyordu. Yabanclar gzlemek farkl bir eydi. Son iki ay boyunca o kadar
yakn almlard ki, Terry artk neredeyse arkada saylrd.
Elijah gzlerini siyah keeli kalemle yazd renkli harflere dikti. Zihinsel
olarak harflerin tek renkli olduunun bilincindeydi, ama sinestezisinden1 dolay

onlar bir renk cmb olarak alglyordu. Bedenin zihin zerindeki


egemenliinin ve gerei alglanmay kontrol etmesinin bir rnei daha.
yle bile olsa, Elijah sinestezisinden, beyninin deiik blmleri arasndaki
aklanamayan bilgi alveriinden kaynaklanan o ender sendromdan holanyordu.
Sonular garipti. Baz insanlar
1
Sinestezi (synesthesia): Duyularn birbirine kart nrolojik bir durum.
(rnek: harf ve seslerin renk olarak, baz kelimelerin azda tat olarak alglanmas.) [.n. (Kaynak: VVikipedia)]
201
Empati
ekilleri tadyor, kimileri mzii gryor ya da kokular duyuyordu. Elijah'm
durumundaysa bu nro-sinaptik parazit dil merkeziyle grnt korteksi arasnda
oluyordu; dolaysyla alfabenin her harfini farkl renkte gryordu.
Elijah arkadalarnn hibirinin a'lar krmz, fr'leri mor olarak grmediini
anladnda sekiz yandayd. nceleri farkl olmaktan nefret etmi, ama ksa
zamanda renkli harflerin ona faydal anmsatc ipular saladn ve
hafzasn glendirdiini kefetmiti.
Kulbe ye olmann getirdii ayrcalklar.
"Kendini ne zaman hazr hissedersen," dedi Terry onu dncelerinden
uzaklatrarak.
Elijah boazn temizleyip analizine balad.
"lk reklam fazla entelekteldi. Hepsi skld. kincisi nezihti, ama kongre
yesinin av tfeiyle grld sahneler baz kadnlar rahatsz etti. numara
ounda olumlu etki brakt. En iyisi o, ama zerinde biraz daha uramak
gerekecek."
Elijah ban kaldrp Terry'nin cep bilgisayarna bir eyler yazdn grnce
rahatlad. Elleri hzla hareket ediyor, azndan kan her szc yazyordu.
Terry gzlerini kk yeil ekrandan ayrmadan, "Tamam," dedi, "imdi bana biraz
renk ver."
Elijah bu espriye gld, sonra o hafta gzlemledii on gruptan rendiklerini ve
bulgularn cinsiyet, etnik grup, ya ve gelir dzeyine gre snflandrarak
anlatmaya koyuldu. Terry onun krk iki dakikalk monologunu ok ender olarak,
sadece birka aklayc soru sormak iin bld.
Elijah sylediklerinin ounun onun iin srpriz olmadnn bilincindeydi.
Sonuta Terry de vasfl birisiydi ve kendisi gibi hem psikoloji, hem de
rgtsel davran eitimi almt. Ama i analize gelince topu Elijah'a
atyordu. Elijah'm igdleri altn deerindeydi. Birileri ne zaman insanlarn
gerekten ne hissettiini bilmek istese Elijah Glass' arrd.
21
Adam Fawer
Elijah geride kalan be yl boyunca film stdyolarnn ve televizyon
irketlerinin en aranlan danman olmutu. Yldzlarn kaprislerine alk
Hollyvvood patronlar onun giderek artan tuhaflklarn ('el skmak yok'dan
balayp, 'grsel veya baka trl temas kesinlikle yok'a kadar uzanan
antikalklarn) kolayca kabullenmiti. Aslnda onun empatik bir dhi olarak
nlenmesinde o tuhaf davranlarnn da epey yardm olmutu.
Elijah ay ncesine kadar elence sektr dndaki mterileri geri
evirmiti. Bunu New York eyaletinin en gen Kongre yesi Terry Saunders
reddedemeyecei bir teklifle gelene kadar srdrd; sadece partinin ykselen
yldz adna alacak ve normal cretinin on katn alacak.
"Sonbahardaki valilik seimlerini kazanmak iin ciddi bir ans var," demiti
Terry. "Bir sonraki duramm da Oval Ofis olmasn bekliyorum."
Elijah bu konuda kukuluydu. Kendi yandaki birinin yle bir sorumluluu almaya
hazr olduuna inanamyordu. Ama sonra Terry ona Kongre yesinin konumalarn
ieren bir DVD vermiti. Gerekten de olaanstydler. Parlak bir konumac
olan eski rahibin Reagan ve Clinton'u anmsatan, yadsnamaz bir karizmas vard.
Bir hafta sonra Elijah teklifi kabul etmiti. Kendinden istenen ey genelde
houna gidiyordu, ama kampanyann ne kadarlk bir blmnn kaldrmlarndan
insan taan New York ehrinde sr-dr" "^eini batan bilse, byk olaslkla
Los Angeles'ten hi kmazd.

Bu dnceyi kafasndan uzaklatrarak nc reklamn hangi ynlerinin yeniden


dzenlenmesi gerektiini anlatmay tamamlad.
Onun konumas bitince Terry cep bilgisayarn kapatp antasna koydu ve iini
ekerek, "Gitmem gerek, yoksa strateji yemeine ge kalacam," dedi. "Kongre
yesi senin gelmeyeceini duyunca zld. Kampanyadaki tanmad tek st dzey
kii sensin."
22
t J mp at i
"Ona ne syledin?"
^ ,,
>
, t
s.-.,-.
? ,;==
"Gerei; aynal duvarn arkasndaki dhinin bir enoklofob ve hafefob olarak
Manhattan'a pek scak bakmadn. Ne yazk ki, Kongre yesinin fobiler
konusundaki bilgisi pek gncel deil. Aklayacaktm, ama kalabalk iinde olma
ve dokunulma korkusunu pantomim yaparak anlatmak olduka zor geldi. Gelecek
sefer iin bir nerin var m?"
"Her fobi iin bir parman gster, sonra da masann altna girip alamaya
bala."
"Kulaa biraz garip geliyor."
"Kimse pantomim yapmann kolay olduunu sylemedi."
"Ya da elenceli."
"Franszlara zg bir zevk olmal." Elijah hafife titreyen ellerine bakt.
"aka bir yana... zgnm, ama gidemem. Yani... Biliyorsun ite."
"Bo ver," dedi Terry. "Sayende imdiden be puan aldk bile."
"Ama bu sadece n seimler."
"Daha ilk atmada lrsen sava kazanma ansn da kaybedersin." Terry kapya
yneldi, sonra birden dnd. "Fobilerin gittike ktleiyor, deil mi?"
Elijah biraz utanarak, "Nereden bildin?" dedi.
"Senin kadar becerikli olmayabilirim, ama ou insan sezgilerimin olduka
kuvvetli olduunu syler." Duraksad. "Ayrca bina yneticisi bana senin niye
sabahn beinde geldiini sordu."
Elijah yznn kzardn hissetti. Terry onun kalabalklardan elinden
geldiince kandn zaten biliyordu, ama son zamanlardaki davranlar olay
gerekten yeni boyutlara tamaya balamt. Gvenlik grevlileri onu lobide
saat bekletmiti, ama kaldrmlardaki sabah kalabalndan kamak buna deerdi.
"Soygun ncesi etraf inceliyordum," diye takld Elijah. "Sen de katlmak ister
misin? Gzclk yapabilirsin."
| 23
Adam Fawer
"Kalsn," dedi Terry, "Pantomim sanatm almam gerek." Duraksad. "Bu durumda
seninle ayn nde yeni radyo reklamlarn gzden geirmek iin greceiz,
deil mi?"
"Sabrszlanyorum."
"Sper. Sonra grrz. Ve de iyi yllar." Terry arkasna bakmadan kt.
"yi yllar," diye mrldand Elijah bo odaya. Bir sre, boynunda asl gm
ha okayarak bolua bakt. Kolyeyi gmleinin zerine karttn
anmsamyordu, ama bunu yapm olduuna da pek amad.
O asabi alkanln birka hafta nce farkeden Terry, kolyeyi nereden aldn
sormutu. in komik yan, tm erikin yaamnda takm olmasna ramen kendisi
de o eyin nereden geldiini anmsayamyordu. Utanga bir glmsemeyle ve yalan
olduunu bile bile kolyenin eski bir kz arkadann hediyesi olduunu
sylemiti. Aslnda insann bir hafefob olmas elbette ki romantik ilikilere
pek izin vermiyordu.
Hayr, ha baka birinden gelmiti. Ama kimden geldii konusunda da en ufak bir
fikri yoktu.
Winter Zhi gzlerini yumup derin bir soluk ald.
Onlar karsnda hissedebiliyordu: Bakan, dinleyen, bekleyen insanlar. Ka kii
olduklarn merak etti. ki bin mi? bin mi? Anmsayamyordu. nemli de
deildi zaten. Sahne korkusu yoktu. Tersine, dinleyici says ne kadar fazla
olursa performans da o oranda canl ve devingen oluyordu.
Kendini sk sk kitlelerin kann emen, enerjilerini yaratmakta ok baarl
olduu o yrek titretici iitsel tasvirleri yaratmak iin kullanan duygusal bir
vampir olarak hissediyordu.

O dncelere dalm haldeyken klarnetler ve fltler, kemanlar ve viyolalar


muhteem bir kreendoya doru ykseldi.
24
E|*-tfl?,
Vakit neredeyse gelmiti.
'
New York Filarmoni'nin nefesli ve yayl alglar Tchaikovsky'nin Re Majr
Konerto'sunun giri blmn hafif, abuk bir tempoda -allegro moderatotamamlamt. Winter ans getiren nazarlna, gslerinin hemen zerinde
sallanan o gm haa dokunma drtsne kar koydu; lk metalin tenine
dokunmasnn verdii huzurla, derin bir soluk daha ald.
Gzlerini anca projektrlerin son derece parlak ak yeil gzlerine kr
bir bak gibi sapland. Kemann hznl bir glmsemeyle omzuna yerletirip
almaya balad. Solonun daha ilk notasyla kalbi saf ve dolgun sesin cokusuyla
kabard.
lk blm ateli bir performansla fiek gibi geip andante'ye yavalad ve o
harika, melonkolik ikinci blme girdi. Blmn ortalarnda mziin temposu
tekrar canland. Ve sonra arkasnda flemeli ve vurmal alglarla birlikte son
derece hzl -allegro vivacissimo- final blmne girip, 125 yl nce domu Rus
bestecinin kompozisyonunu icra etmeyi tamamlad.
VVinter'in aresi heyecanl kodanm son mezrne kadar Stra-divarius kemann
telleri zerinde klarnet ve fltleri, trompet ve davullar bastrarak, neredeyse
olanaksz grnen hareketlerle, uarcasna gezindi. Zihni btn konerto boyunca
bilinli tm dncelerden arnm, nabz yaln ve saf bir cokuyla atmt.
Zamannda bir Nem York Times muhabiri ona konser sonrasnda kendini nasl
hissettiini sormutu. VVinter'in porselen bibloyu andran yz bir anda
pembelemi ve baklarn uzun, simsiyah salarnn yzn kapatmas iin yere
evirmiti. O duyguyu tanmlamann tek yolu, sevime sonras gibi olduunu
sylemekti: Bitkin, mutlu, tkenmi, eksiksiz.
O akam da farkl deildi.
Orkestrann son akoru VVinter'in aresini indirmesinin ardndan ksa bir an
havada asl kald. Tn mkemmelliin ta kendisiydi. O ann sonuna kadar
dinleyicisiyle yaad btnlemenin tadn karan VVinter sanki kendinden
gemiti.
| 25
AdamFawer
Dinleyicilerin alk lk bir su gibi stnden akt. Utanga bir ' ekilde
dizini krarak selam verdi. Kalabalk ayaa kalkt; beeni dzeyini vurgulayan
slklar ve barlar giderek artyordu. VVinter tekrar eilerek selam verdi,
k saan bir glmseme yalnzlk artran bebeksi yzn aydnlatt.
Smokinli bir adam sahneye kan basamaklardan yukarya koup krmz gllerden
oluan bir buket uzatt. VVinter adamn yanana kondurduu bir pck ve geni,
sahte bir glmsemeyle kabul etti buketi. iekler ne kadar gzel de olsalar
iine tarifi olanaksz bir korku salmt.
Peine den yeni bir sap hayranlar arasnda yalnzca grnnden
tanyabilecekmi gibi, gzleriyle ilk birka sray tarad. Tipik klasik mzik
sever grubunu oluturan, konsere sosyetik eleriyle gelmi beyaz sal
centilmenlerin yan sra, taklarm ve dvmelerini sergilemek iin ak sak
giyinmi bir sr gen ve yirmili, otuzlu yalarnda her trden insan grd.
Bir kez daha selam vermek zereyken gz sralarn arasndaki koridorda duran
adama takld. elik grisi salar, hafif sakaln altndaki krmaya yz tutmu
cilt, koyu renk gzlkler ve granit blounu andran ene... Ama VVinter'in donup
kalmasna neden olan ey ne adamn grnmyd, ne de ayaklarnn dibinde uysal
bir halde oturan Alman kurt kpei.
Onu durduran ey adam tandna dair iinde oluan kesin histi.
Ve kr adamn dorudan ona baktndan emindi.
s
,

f '
'

(
'
,!
*L
>. <
ii'
)
261
"i .a
t
>n>
~k

'i
'*f>
' t - '
*) ' *> : ' *<->
v
s ,
'' ,
*
*'>

./(
m/
',?>.%' '
>' i
<<>f,
'
t
\,
"i. .) H^ !
29 Aralk 2007
^
16:58 (Yarg Gecesi'ne 55 saat, 2 dakika kala)
, \
,f ./
Elijah aynann tesindeki bo odaya bakt. Darya kmak zorunda olmak yerine,
5. Cadde'deki gkdelenden otel odasna m-lanabilmeyi tercih ederdi. Sokaklar
insanlarla dolu olacakt ve ehirde o kadar Noel turisti varken bir taksi bulmak
da neredeyse olanakszd.
Metro kesinlikle sz konusu deildi. Tka basa insan dolu vagonlar dnmek
bile srtmdan souk bir ter boanmasna neden oldu. Tanr bile bir enoklofob
iin New York metrosundan daha beter bir ikence odas tasarlayamazd.
Kap birden ald ve ieriye fme takm elbise giymi uzun boylu bir adam
girdi. Elijah kendini ziyaretinin gzlerine bakmaya zorlad. Adam cilal siyah
deri ayakkablarndan karmakark sarn salarna kadar kendine gvenle
doluydu. Butch Cassidy and the Sundance Kid'deki ya da daha dorusu The
Candidate''deki Robert Redford'u andryordu.
Elijah farknda olmadan duvara doru gerilerken, "Sayn Kongre yesi," diye
mrldand.
Glmseyen Sounders, "Grnen o ki, nm benden nde gidiyor," dedi ve odann
iine doru ilerledi. "Yalnzca Terry ile muhatap olmak istediinizi biliyorum,
ama efsanenin ardndaki adam da tanmadan yapamadm."
"T-t-teekkrler," diye kekeledi Elijah; ne diyeceini bilememiti. Baklarn
karmaya alsa da, adamda dikkatini eken -hayr, talep eden- bir ey vard.
| 27
AdamFawer
"Evet... Terry bana sizin pazarlama dehanzn psikiyatri eitimi alm
olmanzdan kaynaklandn syledi."
"Eitimini aldm, ama hi doktorluk yapmadm."
"Siyasi danmanlkta daha fazla para olduuna karar verdiniz demek, yle mi?"
Elijah psikiyatri kouunu ilk ziyaretinde yaad ruhi k dnd. "Eh...
Onun gibi bir ey." Baklarn ayakkablarna dikti.
Skntl bir sessizlik oldu.
"Neyse... Megul olduunuza eminim. Ama kendimi tantmadan da gidemezdim.
Unutmayn, ben bir politikacym; insanlarla kaynarm, ancak byle varm."
Gen politikac elini uzatt. Elijah'm eli de bir an iin kalkt. Refleks
gibiydi, ama Elijah yle olmadn ok iyi biliyordu. inden hareketin
ardndaki eylemleri sralad.
Serebral korteksimin frontal lobundaki substantia nigra elektro-kimyasal mesaj
balatr, o da miyelin kapl uzun aksonlardan ve sonra milyonlarca nrondan
geip, kaslarmda dallanan dendritlere ular. Bylece elim kalkar.
Bu tbbi bilgiler kendi zel Discovery Kanal belgeseline sahipmi gibi zihninde
akt Elijah'm. Karsndaki korkun 'baka bir insana dokunmak' engeli hakknda
dnmeyi nlemek iin basit bir artmacayd bu.
Eli iki santim daha kalkt. Sonra cesareti uuverdi. Kolunu indirip geriye doru
bir adm atnca arkasndaki sandalyeye arpt.
"zgnm... Ben, ey... Mikroplara kar bir eyim var."
Eli bir saniye daha havada asl kalan Kongre yesi ban sallad. "Elbette.
Anlyorum. Eh, ismin arkasndaki yz tanmak iyiydi. Ve aynann arkasndaki
kiinin inanl biri olduunu grdme de sevindim."
Ba}"
~h'n kolyesini iaret etti.
28 | :,
Empati
"Ha! Bu..." Elijah gm haa tedirgin bir halde dokundu. "Aslnda dindar biri
deilim."
"Tanr'ya inanmyor musunuz?"
Sorudaki ak szlle biraz ararak, "Mmmm, hayr," dedi Elijah.
"Ben de sizin gibiydim," dedi Kongre yesi. "Ama Tanr'y bulunca, O da huzuru
bulmamda bana yardmc oldu. Ve eer sylememde saknca yoksa, siz de huzur
bulmaya ihtiyac olan biri gibi grnyorsunuz."

"O kadar basit olmasn dilerdim."


"Neden deil?"
Elijah omuzunu silkti. "Ben bir deneyciyim."
Sounders'in deneycilerin bilginin yalnzca deneyimlerden elde edilebileceine
inandklarm bilmesini beklemiyordu. O nedenle de o son lafn konumay sona
erdirme amacyla sylemiti. Ancak tam tersi oldu.
"O zaman siz bir John Locke taraftarsnz, yle mi?" Kongre yesinin yznden
oyunbaz bir glmseme geti.
Onun deneyciliin kurucusunu bilmesine aran Elijah, "yle," diye yantlad.
ou insan John Locke'yi Lost dizisindeki bir karakter olarak tanrd.
"Ama Locke, Tanr'ya inanrd," dedi Sounders. "Ayrca ingiliz Milletler
Topluluu'nun ho gremedii tek dini grubun, Tanr'nm ahlak yasalarna uymalar
konusunda gvenilemeyecekleri iin, 'ateistler' olduunu sylemitir."
"Mesele din konusuna gelince Locke mantken tutarszd. Geri onu sulayamam,
nk 1600'ler Tanr'sz putperestler iin zellikle hogrl zamanlar
deildi." Elijah duraksad. "Yine de, sonraki deneyciler her eye gc yeten bir
Yaratc'yi deneysel kant yokluundan tr reddetti."
"Deneysel kant m? Gnein douunu nasl nitelendiriyorsunuz?"
I 29
AdamFtWer
?' ; "Astronomi."
.....?
"O zaman sanrm O'nu grene kadar Tann'ya inanmayacaksnz?"
"yle diyebiliriz."
Sounders ban sallad. "Bu tartmaya devam etmeyi ok isterdim, ama imdiden
ge kaldm. Yemee katlamayacanza zldm." Duralayp ekledi: "Belki bir
dahaki sefere uygun olursunuz."
"Elbette olacam," dedi Elijah; 'bir dahaki sefer'in asla olmayacan gayet
iyi bildii iin rahatt.
Kongre yesi elini bir kez daha uzatt, ama hemen geri ekti. "Pardon." Yznden
sahte bir glmseme geti. (HB 6, 12, 18). "Alkanlk ite."
"nemli deil," dedi Elijah. Gen politikacnn onu bilerek inelediini
anlamt.
"Eh, sonunda sizinle tanmak gzeldi." Sounders gitmek zere dnmt ki,
Elijah arkasndan seslendi.
"Sayn Kongre yesi. John Locke'nin syledii baka bir eyi anmsayn: Eer
devlet vatandalarnn haklarn korumazsa, geriye uygun tek bir cevap kalyor."
"Neymi o?"
"Devrim."
Sounders'in glmsemesi bir anda eriyip kayboldu. "Bunu aklmda tutacam. yi
akamlar, Bay Glass."
Politikac odadan ktktan sonra Elijah basit bir yemee bile katlma
konusundaki yetersizliine lanet ederek kendini sandalyenin stne brakt.
Terry haklyd; fobileri gittike ktleiyordu. Ve buna kendisi izin vermiti;
says zaten az olan tandklarn bolam, kendini ailesinden yaltmt.
Fobileri uruna geri kalan her eyi feda etmiti; 'sosyal hayatnn' Law & Order
ve CSI dizilerinin tm blmlerini izlemekten ibaret olmasnn normal olduu301
4864
Empati
na kendini inandrarak bir modern zamanlar Robinson Crusoe'sma
dnmt.
Bir eyler yapmazsa, fobileri idareyi daha nce hi olmad lde ele
alacakt. Yaknda alamaz duruma bile gelebilirdi. Peki, ya sonra?
Derin bir soluk ald, dizst bilgisayarn kapatp omuz antasna koydu. Ve bir
karar verdi.
Artk saklanmayacakt. Bedeninin yaayan herkesten saklanma istei ile mcadele
edecekti. Ve buna hemen o anda darya karak balayacakt.
VVinter askl bluzunu giydi; konser kyafetinden kurtulduuna memnundu.
Iklar kst ve yanan mumlarm titrek nda lotus pozisyonunu alarak oturdu.
Gzlerini kapatt, zihnini dnyasal tm isteklerinden (zellikle de Michael'den)
arndrma abasyla derin soluklar almaya balad.

Yalnzca onun adn dnmek bile kalp atlarn hzlandrmaya yetmiti.


Zihninde Budizm'in Drt Asil Gerei'ni yineleyerek arndrn bir soluk ald.
Dukkha. Yaam ac ekmektir.
Samudaya. Arzu tm aclarn kaynadr.
Nirodha. Ac ekmek yalnzca arzularn bertaraf edilmesiyle sona erdirilebilir.
Marga. Sadece Asil Sekiz-katl Yol arzuyu bertaraf edebilir.
Yol yaam boyu meditasyon gerektiriyordu. VVinter ise o anda nirodha zerine
odaklanmt. Soluk alp verme egzersizlerine devam ederken kiisel eh 'i'sinin2
iinde srekli bir ylan gibi kvrlp
2
ch'i [chi, Qi ('kiy' olarak okunur)]: Geleneksel in kltrnde evrendeki
her canlnn bir paras olduuna inanlan yaam enerjisi, tinsel enerji (.n.)
| 31
Adam Fawer
bkldn, tinsel yin ve yang'mm3 stnlk iin birbiriyle mcadele ettiini
dledi.
Soyunma odasnn kaps birden hzla ald. Yrei azna gelen Winter
gzlerini at. Gelenin annesi olduunu grnce ulam olduu huzur da
kayboldu. Carol Royce yerdeki mumlara fkeyle bakt. VVinter her ne kadar
dzenli olarak kiliseye gitse de, annesi onun inli babasnn dou felsefesini
de kabullenmi olmasndan alenen nefret ediyordu.
Carol klar at ve mumlar toplayp sndrmeye balad.
"Gerekten, VVinter! Bir gn yangn kartacaksn. Ayrca gittiin her yerde tm
mobilyalarn yerini deitirmen art m?"
VVinter'in gzleri kk odadaki drt sandalyeye kayd; hepsi kapya bakacak
ekilde yerletirilmiti. Yant vermedi; annesiyle feng shui tartlmayacan
gayet iyi biliyordu. Yirmi alt yl bir Budist ile evli kaldktan sonra Carol
Royce'a kimsenin kapya dnk sandalyelerin odadaki kt ruhlar kovmaya
yarayacan sylemesine gerek de olmamalyd.
Annesi mumlar sndrmeyi bitirince sulayc baklarn masann zerindeki
ieklere evirdi.
"Ondan m geliyorlar?" lk szc bir ingene lanetini anar gibi sylemiti.
"Hayr, anne."
"Kimden yleyse?" Yant beklemeden kart ald. Hzlca okuduktan sonra
baklarn yukardan yardm ister gibi tavana evirdi. "lgn bir ak daha.
Artk turneleri brakmalsn."
yin ve yang: in felsefesinde, insanlarn doadaki olaylar alglaylarnda
karlatklar ve evrendeki her devingen nesnede bulunduuna inanlan doal
kartlarn genel tanmlamalar. Edilgeni, karanl, diili, olumsuzu ve
tketimi betimleyen Yin geceye, etkeni, aydnl, erili, olumluyu ve retimi
betimleyen yang ise gndze karlk gelir. Srekli bir mcadele iinde olan yin
ve yang birlikte btn' yaratrlar. (Kaynak: VVikipedia) (.n.)
32 |
Empati
"Bu konuyu konumutuk, anne."

;
"Sadece bu olaylar yatana kadar, tatlm. Biraz geri ekilip medyadan
uzaklaman gerek."
"Kimsenin beni sahneden kovmasna izin vermeyeceim."
"Ama byle yaamaya devam edemezsin!"
"Senin istediin ekilde de yaayamam!"
Winter gzyalarn g zapt ediyordu. Her zaman duygularn kontrol edebilmekle
gurur duymutu, ama ne zaman iin iine annesi girse delirmenin eiine
geldiini hissediyordu.
"Sana yardm etmeye alyorum." Carol sonra her zamanki nakaratna balad.
ok hzl konuuyordu: "Michael konusunda sana sylediklerimi dinlemi olsaydn,
bunlarn hibiri..."
"Anne! YETER!"
Patlamas o kadar ani ve grltl olmutu ki, kendisi bile ard. Derin bir
soluk alp yavaa brakt. Devam etmeden nce, barmayacamdan emin olana
kadar bekledi. Bu biraz zaman ald.

Sonra sakin ama kesin bir ses tonuyla, "Otuz yamdaym, anne," dedi. "Bu da
zaman zaman kendi kararlarm verebileceim anlamna gelir. Ve kararm da
turneye devam etmek."
"Endieleniyorum. Birisi yine seni benden almaya kalkarsa..." Carol Royce'un gz
pnarlarnda ya birikmiti.
VVinter bir adm atp onu kucaklad ve kendine ekti. "!" diye fsldad
kulana. "Kimse beni senden..."
Yine? Ne demek 'yine'?
Bunu dnme.
,?.....????
"...dikkatli olacam. Sz veriyorum, tamam m?"
\
Carol Royce yksek sesle burnunu ekti, kzma daha da skca sarld, sonra geri
ekildi. "Seni o kadar ok seviyorum ki."
"Ben de seni seviyorum."
"Byle harika bir kz hak etmek iin ne yaptm?"
| 33
Adam Fawer
?;,-"
"Babam bana senin eytanla bir anlama yaptn sylemiti." $?
"ok komik!"
VVinter annesinin dudaklarnn kenarnda bir glmseme grd. Aslnda bu,
babasnn gerekten sylemi olabilecei bir ey, annesinin kat Hristiyan
inanlarna ynelik pek de ince olmayan bir gndermeydi. Babasnn lm aradan
neredeyse be yl gemesine ramen hl nceki gn yaanm gibi geliyordu
VVinter'e.
Carol bir mendille burnunu sildi ve kzn yanandan usulca pt. "Aada
bekliyor olacam."
VVinter kendini koyuvermeden nce kapnn kapanmasn bekledi; sonra gzyalar
przsz yanaklarndan szlverdi. Sessizce, bir dakika kadar alad.
Sakinleince annesinin aladn anlamamas iin makyajn zenle tazeledi.
Aynada kendine bakarken annesinin Michael hakkndaki ilk uyarsm dikkate alsa
olaylarn nasl geliebileceini dnd. O zaman belki bir mikroskop altnda
yayor olmazd. Ya da belki baka bir takipisi olurdu... Ve iler daha da
ktye gitmi olurdu.
341
J
4
29 Aralk 2007
17:18 (Yarg Gecesi'ne 54 saat, 42 dakika kala)
Elijah sonunda giri katma ulat. Bacaklarn artk hissetmese de, elli alt
kat yryerek indiine demiti. k saatinde tklm tklm dolu olan
asansre binmemek iin her eyi yapard. imdi karsnda bir sonraki engel
vard: Lobiye alan kap. Kapdan gemek iin gerekli cesareti toplamaya
alrken antika bir Walk-man kartt. Bir iPod'u da olmasna ramen
Walkman'da olan ok nemli bir zellie -bir televizyon alcsna- sahip
olmad iin onu ok seyrek kullanyordu.
Hafzadaki kanallar tarayp, sinirlerini yattracak tandk bir program
arad. 11. kanalda Seinfeld'i buldu. evresindeki ortamn en azndan bir ksmm
kontrol edebilmi olmaktan memnun halde soluunu brakt. Duyduu ilk cmlede
dizinin hangi blm olduunu anlamt. Dikkatini datmak iin Elaine'nin
sabr tam yzn dleyerek gzlerini skca yumdu.
"Ama kadnn elleri bir erkeinki gibi," diye szland Jerry.
"Erkekgibi eller mi?" diye sordu Elaine.
"Erkek elleri. Sanki Yunan mitolojisinden kma bir yaratk. Yani ksmen kadn,
ksmen korkun bir yaratk gibi."
Elijah kapy iterek ap kalabalk lobiye girdi. Asansr binng sesiyle lobiye
bir yn insan daha boaltt. nsanlarn dner kapdan geip dardaki
kalabala karm grdke kalp atlar hzland, ba dnmeye balad.
Manzaray izlememek iin ka arkasn dndnde, bu kez de kendini lobideki
Noel sergisiyle kar karya buldu.
I 35
Adam Fawer

Elliden fazla rengrenk kutu yedi metrelik bir am aacnn altna ylmt.
Elijah'm gzleri gm, krmz ve sar ktlarn etrafna sarlm mor
kurdelelerin zerinde dolap, kocaman yeil dallarn arasndan szan beyaz
klara odakland.
Aa yapaylna ramen ok gzeldi. Aklma ocukluundaki Noel sabahlar ve
gne domadan kalkp Darth Vader saatinin hediyelerini amasna izin verilen
saat olan 7:00'yi gstermesini bekleyii geldi.
O anlar seyretmi olduu tm Noel filmleri ve televizyon di-zilerindekilerle
birleti: Alex P. Keaton'un Ellen'i kse otunun altnda p, Bakan Josiah
Bartlet'in n bahede Noel arklar syleyii, Grinch'in Cindy Lou VVho'nun
hediyelerini al, Ralphie Parker'in girdii iddia yznden dilini buza
yaptrmas, Fred Gailey'in Noel Baba'yi mahkemede gururla savunmas.
Elijah'm soluklar dzene girdi. Sokaa doru dnp, George Costanza'nm sesine
odaklanarak kendini ilerlemeye zorlad. Her ey iyi olacakt. Diziye odaklanmaya
devam ettii srece ehrin kakafonisinden syrlabilecek, oteline dnmeyi
baarabilecekti.
Siyah deri eldivenlerini ellerine geirdi. Buz gibi havann iyi taraf da buydu;
cildini rtmek iin ona bahane salyordu. Sonra dner kapnn elik erevesini
itti ve darya kt. Yarm saniye iin sanki Araf'ta kald; ne ierideydi, ne
darda. Dier tarafta olacaklar kestirebilse, o daire iinde yrmeye devam
edip lobinin emniyetli ortamna geri dnerdi.
Ama Elijah'm kendisini neyin bekledii hakknda hibir fikri yoktu. Bylece
sokan karsndan onu gzetleyen siyahi kadndan habersiz halde kalabalk
kaldrma admn att.
Winter soyunma odasnm aynasmdan kapnn hafife aralandn grd. Adam tam
ieri girerken o da kapya doru dnd.
36 |
Empati
Siyah gzlkleri grnce, nce onun performansn izleyen kot
adam
ama her zaman kr deildi
...olduunu sand. Ama sonra onun tenini grd: Gnete bronzlam, gzel, kusursuz. Yznn byk blm gri kaponlu
tirtnn altnda saklyd, ama onu nerede olsa tanrd.
"Michael!"
Adam baln geriye itip gne gzlklerini kartt. Koyu gzleri parlyordu.
"Merhaba, Winter."
"Gvenlikten nasl getin? Kimseye... Zarar verdin mi?"
Adam ona doru ekingen bir adm atarken, "Elbette ki hayr," dedi.
Yzne dokunmak iin uzandnda VVinter ertesi sabah yine hrpalanm ve dayak
yemi bir gvenlik grevlisinin ikayeti olup olmayacan dnerek irkildi.
"Bunlar dnme," dedi Michael onun zihnini okur gibi. "Bizi dn."
"Artk biz diye bir ey yok. Sen evlisin, unuttun mu?"
Michael tekrar ona doru uzand, ama VVinter bu kez kmldamad. Daha nce
defalarca olann aksine, dokunuunun artk kendisini bir ehvet seline
kaptramayacamdan emin halde ve gzlerini meydan okurcasna dikerek bakt ona.
Ama Michael'n eli tenini okad an her zamanki ey oldu. radesi arzularna
yenik dt.
Gzlerini bir an bile onun gzlerinden ayrmayan Michael yavaa yanan
okarken, br elini boynunun arkasna dolad. Sonra parmaklarn yznde
gezdirip hafife dudaklarma yaklatrd. Sol elinin baparma boynunun
hatlarn takip ederek enesine indi, orada biraz oyalanp aaya kayd.
Ama parmaklar gm han przsz metal yzeyine dedii anda VVinter'in
lgnca arzusu yerini bir irenme duygusuna brakt.
| 37
Adam Fawer
Ne yapyorum ben? Bana yalan syledi. Beni yenien batan kartmasna izin
veremem. Bunu yapamam!

Silkinip serte itti onu. "Gitmeni istiyorum."


"Winter, seni sev..."
"Bunu karma syle!"

"Ben evli deilim."


"Harika! yleyse Nev York Post'un n sayfasndaki alayan kadn kimdi?" VVinter
maneti grd zaman kapld kandrlmtk duygusunu asla unutmayacakt:
YEN GELN, KEMANCI YOSMA YZNDEN ALIYOR!
"Seninle beraber olabilmek iin Felicia'y braktm."
"Bu noktada tek bir sorun var: Ben seninle beraber olmak istemiyorum."
Michael bir kez daha onun yzne uzand, ama Winter elini itti. "k dar!
Ciddiyim."
Tam o srada Carol kapy at. "Winter, unuttun..." Michael'i grnce az ak
kalmt. "Kzmdan uzak dur!"
"Bizi yalnz brak, Carol. Bu seni ilgilendiren bir ey deil."
"Kesinlikle ilgilendiriyor!"
Kadn odaya dalp iki eski an arasna girmeye alt, ama Michael onu
serte yana itince geriye doru tkezledi, bam duvara arpt ve yere yld.
"Anne!" VVinter ne atlp Michael'i amaya alt; gl eller onu kollarndan
kavrayverdi.
"VVinter, ltfen! Seni seviyorum."
"Brak beni!" Parmaklar tenine gmlmt. "Canm yakyorsun!"
"Seni brakamam," dedi Michael titreyerek. "Bunu neden an-layamyorsun?"
"Seni artk sevmiyorum! Sen neden bunu anlayamyorsun?"
38!
Empati
Michael onun yzne sert bir tokat att. VVinter'in ba tokadn iddetiyle
geriye savruldu, dileri diline gmld.
"Senin iin her eyden vazgetim!" Bir tokat daha geldi. "Beni brakamazsn!"
Onu duvara savurdu. "Sen bana aitsin! Beni sevdiini biliyorum! Bunu alnda
hissediyorum!"
Zorlukla soluk alan VVinter, "Senin uzman yardmna ihtiyacn var, Michael,"
dedi. "Beni brakrsan sz veriyorum her ey yoluna girecek."
"Hayr! Sen olmazsan hibir ey yolunda olmaz." Michael azn onunkine
yaptrmaya alt, ama VVinter yzn kard. fkeden kuduran adam onun
enesini tutup yzn zorla kendine doru evirdi. Ter iinde kalmt, gzleri
titriyordu. "Beni seviyorsun," diye fsldad. "Sevdiini biliyorum."
VVinter ban iki yana sallamaya alt, ama Michael enesini ok sk
kavramt.
"Sen hastasn. Ltfen yardm etmeme izin ver."
"Hasta deilim!" diye bard Michael. VVinter'in boazn kavrad ve skmaya
balad. "Hasta deilim..."
Gen kadnn can ok yanyordu; soluk almakta zorlanyordu.
"Hasta olan sensin," diye devam etti Michael hrltl bir sesle. "Beni batan
karttn! Bu senin hatan!"
VVinter panik iinde elini uzatt; eli makyaj masasnn zerinde gezindi.
Gzlerinin nnde siyah noktalar uumaya balamt.
"Senin hatan!"
Narin parmaklar souk bir metale dedi.
Makas.
"Senin..."
VVinter'in bedeni igdsel olarak tepki veriyordu artk. Makas kaldrd ve
savurdu. Sivri u yumuak ete batnca boazmdaki el birden gevedi; hrltl
bir soluk duyuldu. Elini boynuna sapl gm alete gtren Michael'in gzleri
aknlkla bymt. Bir
39
Adam Fawer
an iin ikisi de kmldamad; Winter'in gzleri karsndaki adamn boynundan
akan kandayd.
Birden hareketlenen Michael boazna sapl makas insanm iini kaldran bir
'sssh' sesiyle ekip kartt. nanamayan gzlerle nce kanl makasa, sonra
VVmter'e bakt. Konumaya alt, ama kanla dolu azndan kan tek ses slak
bir hrlt oldu. Elini yaraya bastrarak geriye doru sendeledi. Sonra gzleri
yuvalarnda tersine dnd ve yere yld.
"Aman Tanrm!" dedi Winter tm bedeni titreyerek. "Ne yaptm ben?"

401
5
29 Aralk 2007
17:23 (Yarg Gecesi'ne 54 saat, 37 dakika kala)
Buzdan kayganlaan kaldrmda yryen kalabala karrken Elijah'n dileri
birbirine kenetlenmiti. Souk rzgr yanaklarn yalaynca ineleyici acmn
keyfini kartt; etrafndaki yzlerce insan dnda odaklanacak bir ey olmas
iyiydi. Kulaklktan Jerry Seinfeld'in kz arkadann sesi geliyordu.
"Ben ellerimi ykayacam."
"Tabii. Rafta plaj havlusu olacak."
zleyiciler kahkaha atarken Elijah buz gibi havay cierlerine ekti ve binaya
geri dnmesini baran igdlerine ramen kendini hareket etmeyi srdrmeye
zorlad. Korkusunu dnceleriyle bastrmaya alyordu.
Etrafmdaki insanlarn birinin bile gerek olup olmadn bilmek olas deil.
Tek bildiim, onlar algladm. Ve alglar -bir milyon insan birlikte
alglasam bile- bana zarar veremez.
Ama felsefe yapmak onu sakinletiremedi. En azndan o akam yle olmayacakt.
Onu rktenin insanlar m, yoksa kendisinin insanlar 'alglamas' m olduu
nemli deildi. Her iki durumda da dehete kaplmt. En yakn duvara yaslanmak
iin duyduu boucu istei bastrp admlarn sklatrd. Turistlerin,
alveri yapanlarn, iadamlarnn, annelerin ve ocuklarnn arasndan hzla
geerek, bir panik atak krizi girmeden oteline varmak iin delice aba
gstermeye balad.
Az sonra kafasnn iindeki hayaletlerden kurtulmak iin neredeyse koar adm
yryordu. Farknda olmadan kaldrmdan
| 41
Adam Fawer
inince, bir taksi korna alarak onu uyard. Elijah geriye srad, ama aracn
geerken onu amurlu karla svamasna engel olamad. In deimesini bekleyen
insanlar arkasnda birikirken olduu yerde donakald.
Sakin ol! Nexv York ehri o kadar da kt bir yer deil. Burada geen btn o
komedileri dn.
Seinfeld. Cosby Show. Friends. Jeffersons. Mad About You. Diff'rent Strokes.
Will and Grace. Spin City. Sex and the City. Camiine in the City.
Ama bu kentten konu alan yaptlarn hepsi parlak ve mutlu deil. Mesela Midnight
Cowboy, Death Wish ve Taxi Driver. Ve herkesin favorisi olan Kurt Russell
klasiini de unutma: Escape from New York.
Ik yeile hi dnmeyecek gibi geliyordu Elijah'a. Kramer'in konumasna
odaklanmaya alt, ama deli gibi alan zihnine engel olamyordu.
Ban silkeledi; hissettii panik giderek artyordu. Dayanamayacakt. O gn
fobilerinin... Benfobik deilim! Bunlar gerek!
...dorua ulap onu fel edecei gn olacakt. Oteline dnmeyi baaramayacakt.
O...
Yeil yannca silkindi. Krmz el yerini yryen beyaz adama brakmt.
Grnt ona CSI dizisinde cesetlerin etrafna tebeirle izilen izgileri
anmsatt.
Tpk bir aracn altnda ezildikten sonra cesedinin etrafna izilecei gibi...
KES UNU!
Kaldrmdan yola inip, karya geen insanlarn en nnde, savaa giden bir
ordunun komutan gibi yrmeye balad. Ve arpc gzellikteki siyahi kadnn
tam karsnda olduunu grd. Strange Days'deki Angela Bassett'i andryordu.
Kadn sigarasn yaya geidine frlatt ve sivri topuklu ayakkabsyla ezdikten
sonra ona doru yrmeye balad.
42 t
Empati
Ksa salar kusursuz cildini mkemmel bir ekilde tamamlyordu. Bassett 25 de
45 de denebilecek bir yze sahipti; gen ama olgun. Bir prensesinki -ya da bir
askerinki- gibi kendinden emin, neredeyse aristokrata bir yry vard.
Dorudan gzlerinin iine bakarak yaklayordu.
Normal artlarda Elijah o kadar youn bir ilgi karsnda gzlerini karrd,
ama ltl, gl kadn onu bylemiti. Ve onu tanmadna emin olmasna

ramen, daha nce en azndan bir ryada grm gibi hissediyordu kendini.
Ellerinin eldivenli olmasndan tr bir an artc bir esef duydu. Ona
dokunmak, teninin dokusunu hissetmek iin duyduu arzu dayanlmazd.
Sonra, tam esrarengiz yabancnn yanndan gemek zereyken, bir el arkadan
uzanp yakasna asld. Atksnn altna dald ve buz gibi parmaklar ensesine
doland.
Elijah beyninin iinde havai fiek gibi patlayan bir duygu seli -heyecan, tela,
iddet, sevin- altnda bunaldn hissetti. Boynunda sert bir basn hissetti,
bunun hemen ardndan bir kopma sesi geldi. Elini boazna atarken hzla arkasna
dnd.
Balon burunlu, kaim ve ksa parmakl tknaz hrsz -NYPD Blue'den Sipowicz- bir
an iin Elijah'in gm han onun yznn nnde tuttu. Ha o souk Aralk
gecesinde, geen arabalarn farlar altnda parlad. Adam Angela Bassett'e omuz
atp yoluna devam ederken, Elijah da aresizlik iinde tlsmna son bir kez
bakt.
Adam kovalamay ok istese de aknlktan donup kalmt. Gr bir an iin
lk atan milyonlarca renkle doldu ve sonra...
Gereklik geri geldi, dnya yeniden yerine oturdu. ne doru tedirgin bir adm
att, ama adam oktan gzden kaybolmutu. Elini tekrar boynuna gtrd. Gm
han gerekten gittiine inana-myordu.
Hzla nefes alp vermeye balad; soluklar kesik ve hrltlyd. Bir eye,
herhangi bir eye tutunmak iin elini uzatt ve Bassett'in kolunu yakalad.
Sonra kadn, Elijah'm geirmekte olduu panik
|43
Adam Fawer
ataktan ok daha ktsn yaamasna neden olabilecek bir ey
yapt.
Yzne dokundu.
Elijah kendisini bile artacak ekilde geri ekilmek istemedi. O hafif
dokunuta kendisini... Kendisini iyi hissettiren bir eyler vard. Bolukta
yzyor gibiydi. Neredeyse...
Birden kornalar almaya balad. Ik krmzya dnmt ve onlar hl sokan
ortasnda duruyordu. Bassett, st karla kapl bir limuzin yanlarndan hzla
geerken Elijah' kolundan tutup kaldrma ekti.
"T-t-teekkr ederim/' dedi Elijah. Zorlukla soluyor, olanlar anlamaya
alyordu. Ve hissettii tatl huzurdan dolay aknd. Her tarafnn insanla
dolu olmasna ramen kendini garip ekilde dingin hissediyordu. Kadnn koyu
renk, bir kedininkini andran gzlerine bakt.
"yi misiniz?"
"Sanrm," diye mrldand Elijah; konumay uzatacak bir eyler bulabilmeyi
umuyordu.
"yi," dedi Bassett. "Dikkatli olun."
O karlk vermeye frsat bulamadan, esrarengiz yaratk dnd ve insan
kalabalnn iinde kayboldu.
Elijah sakin kafayla dnyor olsa, akl kolyesini takyor olmamasnn ne kadar
rahatszlk verici olduuna younlard. Ya da saldrya uram olmann neden
bir sinir krizine sebep olmad zerine. Ya da neden insanlarla kuatlm
olmasna ramen en ufak bir panik duymadna.
Ama tm bunlarn yerine dnebildii tek ey, o ltl kadnd.
Ve grnrde olmad halde kadnn yaknda bir yerde olduu hissinden
kurrulamyordu. Oralarda bir yerde, kendisini gzetledii hissinden...
44
Empati
Ambulansm gelmesi sonsuzluk kadar uzun bir sre almt sanki. Vurmal
algclardan ikisi tehditkr bir tavrla Michael'in banda beklerlerken, sonra
da Laura adndaki sakin ve almsz kemanc 911'i aram, Carol Royce'ye de
bamdaki ilie bastrmas iin biraz buz getirmiti.
Grevliler Michael'in gevek bedeninin stnde yatt sedyeyi odadan
kartrken VVinter de kollarn kendi bedenine dolam halde onlar
seyrediyordu. Taklan oksijen maskesi yznn byk blmn kapasa da, adamn

ak saan gzleri ruhuna ilemiti. Salk grevlileri ona Michael'in


iyileeceini sylediinde ne hissetmesi gerektiini bilememiti.
Tam o srada bir parlama oldu. Winter igdsel olarak ak kapya doru dnnce
gzleri bir dizi baka parlak kla bir an iin kamat. Gzlerini yumunca
karanlkta parlak mavi ve krmz lekeler grd. Ve ancak o zaman fotorafnn
ekildiini anlad.
"Cari!"
Orkestrann davulcusu hemen kapya kotu, ama fotoraf o yetiemeden kapy
yzne kapatmt. Cari kapy ap darya frladnda artk ok geti.
Paparazzi kamt.
"Bayan Zhi?"
VVinter kapda beliren baka bir yabancya dnd. Krklarnn banda, illi
yzl ve krmz burunlu bir adamd karsndaki. Bel ksm on kilo daha
zayfken satn alnm gibi fazla dar duran ucuz bir gri takm elbise giymiti.
"Ben Dedektif Pastorelli'yim," dedi. "Tbbi yardma ihtiyacnz var m?"
"Hayr," dedi VVinter buz gibi bir sesle. "yiyim."
"O zaman size birka soru sormama izin verir misiniz?"
Carol, "Bu bekleyemez mi?" diyerek araya girdi.
";'/
"Korkarm bekleyemez, hanmefendi."
"Ona ne soracaksnz ki? Michael Evans bir psikopatt. Kzrt saldrd, o da
kendini korudu. Hepsi bu."
\4$
Adam Fawer
"Ben de bunu belirlemeye alyorum."
"Sorun yok, anne. Sen salonda bekle. im biter bitmez otele gideriz."
Carol Royce ban sallad, kzn alnndan pt ve Pastorelli'ye ldrc bir
bak gnderdi.
kmadan nce, "Kapnn hemen dmdaym," dedi.
VVinter bir mendille gzlerini kurulad, sonra burnunu sildi.
"Grmeden nce biraz dinlenmek ister misiniz, Bayan Zhi?" diye sordu
Pastorelli.
"Hayr," dedi VVinter. "Ben iyiyim."
Dedektif kk bir not defteri kartt. "Bana burada neler olduunu anlatabilir
misiniz?"
"Michael ile konuurken annem ieriye girdi ve..."
"Ne hakknda konuuyordunuz?"
"Tekrar birlikte olmamz istiyordu."
"Sizin istediiniz neydi?"
"Buradan ve hayatmdan kp gitmesi."
"Hm-hmm!" Pastorelli defterine bir eyler yazd.
"Annemi itti, sonra beni pmeye balad."
"O eye... pmeye katldnz m?"
"Hayr... Yani ilk baladnda... Ama ben.
"Yani siz de onu ptnz. Sonra da boynuna bir makas sapladnz."
"Bana saldrd."
"Bay Evans hakknda mahkemeden alnm bir men kararnz m vard?"
"Annemin fikriydi o. Ben Michael'in bana zarar vermeye kalkacan asla
dnmyordum."
"Yani Bay Evans siz takip etmiyor muydu?"
46 |
Empati
"imdi syledim ya..." VVinter susup sabrla en batan ald. "Birbirimizi
grmeye yaklak bir yl nce baladk. O zaman evli olduunu bilmiyordum."
"Hm-hmm!" Dedektif defterine gz att. "Ya Tom Murdoch? Sam VVhitford? Grace
Lee? Onlar da m sizi takip ediyordu? Yoksa o men kararlarnn hepsi de
annenizin mi fikriydi?"
VVinter kollarn gsnde kavuturdu.
"Bir konser viyolonisti nasl oluyor da bu kadar sapk takyor peine?"
"Mziimin insanlar zerinde bir etkisi var."
"yle grnyor," dedi Pastorelli.

"Ne demeye alyorsunuz?"


"Siz syleyin. Anladm kadaryla evli ve zengin adam -ve bir de kadnsizin turnelerinizi izlemek iin ailesini terk etmi. Size pahal hediyeler
alyorlar, birka kez yemee kartyorlar; sonra eleri onlar hakknda ihbarda
bulununca da: K-t! Siz yzlerine kar 'tacizci' diye barp men karar
kartyorsunuz."
"yle deil!" diye patlad VVinter. "Bulvar gazeteleri beni bir yuva ykc
olarak gsterdi, ama deilim! Ben yalnzca bir viyolonistim, o kadar. nsanlarn
yaptklarn kontrol edemem. O insanlarn hibirinin evli olduunu bilmiyordum
ve bunu rendiim zaman da ilikimizi bitirdim. Beni takip etmeye devam
etmeleri benim suum deil. Men kararlarn o nedenle karttm. Hepsi deli."
"Bay Evans da m? O da deli miydi?"
Birden yumuayan VVinter, "Michael tekilerden biraz farklyd," dedi. "Ama asla
bu kadar dengesiz olacam dnmemitim."
"O zaman niye men karar karttrdnz?"
"Size syledim. Annemin fikriydi bu. O karar kartmazsam kimsenin dierleri
hakknda bana inanmayacam syledi." VVinter dedektifin gzlerindeki
kmsemeyi farketti. "Bana yle bakmay kesin."
| 47
Adam Favver
"Nasl yani?"
"Beni yalanclkla sular gibi."
"Yalanc szc sizin aznzdan kt/' dedi Pastorelli omuz silkerek.
"Benimkinden deil."
Winter detektife dik dik bakt. "Beni tutuklamayacaksanz gitmenizi istiyorum."
"Hm-hmrn! Tamam, ama erkek arkadanz kendine gelip ifade verene kadar ehirden
ayrlmayn." Pastorelli defterini cebine att ve kapya yrd. Sonra durdu ve
geriye dnd. "Bu arada... u ey Bay Evans'dan m, yoksa baka bir
takipinizden mi geldi?"
"Ne?"
"Kolyeniz."
Winter farknda olmadan parmana dolad gm zincire bakt. "Onu bana annem
verdi," dedi bir solukta.
Pastorelli birka saniye sessiz kald. "Neden yalan sylyorsunuz, Bayan Zhi?"
Winter adamn gzlerinin iine soruyu duymam gibi bakt. "yi akamlar,
Dedektif."
"Hm-hmm!"
Winter, Pastorelli soyunma odasndan kana kadar dudam srd. Sonra dnd ve
aynada kendine bakt. Gzleri hzla yznden aaya inip boynundaki gm haa
odaklanmt.
Bir an iin dedektifin o ey kendisinden alacana ynelik lgnca bir korkuya
kaplmt. Ve birden yle bir eye kalksa onu engellemek iin her eyi
yapabileceinin bilincine vard.
ldrmek dahil.
481
iBlptJti,
BLOG DNYASINDAN - 1
Tarih:2 ubat 2007 - Pazartesi, 23:19 DELSEKSHARKA!
YouTube'daki Valentinus videosuna imdi baktm ve syleyebileceim tek ey AMAN
ALLAHIM. Bu adam batan kartc; hanmlar, gzlerinize dikkat edin. Ve sesi de
yumuack. peksi sesine ramen, sessiz izlemenizi neririm; nk adam biraz,
ahh... neydi o szck? Hah: Zrdeli. (Tamam, 'zr deli' aslnda iki szck - eh,
o zaman beni dava edin.)
Neyse, adam bir agnostik ve dnya hakknda baz ilgin grleri var, mesela
Tann'nn o kadar da iyi bir i becermediini dnyor. Ve American /do/un hl
lkedeki 1 numaral program olduunu gz nne alrsak, farkl grte olduumu
syleyemem. Neyse, konuyu saptrdm.
Olay u ki, Valentinus S.E.K.S..
SpyGurl... BTT!
BUNLARA DA GZ ATIN: VALENTNUS. AGNOSTZM. AMERICAN IDOL, ZIR DEL
I 49

. : \ f JMflf.
6
29 Aralk 2007
[17:26 (Yarg Gecesi'ne 54 saat, 34 dakika kala)
?
Elijah kendini inanlmaz derecede garip hissediyordu. Yani... ok iyiydi!
Korkusu gitmiti; iinde panik yerine hafif mutlu bir ark vard. Derin bir
soluk ald, k havas cierlerini ferahlatc bir buz bulutu gibi doldurdu.
Soluunu birka saniye tuttuktan sonra brakt ve azmdan kan karbon dioksit
buharnn havada dalp yok oluunu izledi.
Yavaa, kendi etrafnda tam bir daire izerek dnd ve gelip geen yayalara
bakt. Birka kii gzlerini ona sorgular gibi dikti, ama bunun nedeni
olaslkla, yz enlemesine yarlm gibi srtyor olmasyd. nsanlarn
Manhattan'm kalabalk caddelerinden birinin ortasnda her zaman yapt bir ey
deildi bu.
Noel zamannda bile. Elijah'm ise umurunda deildi. En ufak bir korku belirtisi
gstermeksizin yanndan geenlerin gzlerine bakmay srdrd. Kendini tm
dnyaya meydan okuyabilecek gibi hissediyordu.
Cokusunu frenlemekten aciz kalnca yksek sesle gld. Hl inanamyordu.
Dardayd, etraf insan doluydu, birka saniyede bir birileri tarafndan
drtkleniyordu ve korkmuyordu.
Bedeninin soyutlanma arzusunu yenmeye ynelik, yllar sren baarsz bir
terapiden sonrasnda asla bakalar gibi olamayacan kabullenmiti Elijah.
Onun hi dostu olmayacakt. Bir kadna hi dokunamayacakt. Her zaman tek bana
olacakt. Yine de iten ie bir umut beslemiti. Psikoloji ve psikozlar hakknda
yzlerce kitap okumu, ama amacna yaklaamamt bile. O ana kadar.
50
Empati
Ve artk.-.;
. - ?
.
'
zgrd
' ...tedavi olmutu.
Bir an iin lk la barmak istemi, hemen ardndan... Kendini son
derece iyi hissetmiti. O artc gzellikteki kadn yzne dokunduktan hemen
sonra yani. iinde yuvalanm korkuyu ekip alm sanki kadn.
Ve onun yaknlarda olduundan emindi. Tekrar etrafna baknd, ama yoktu.
Parmaklarn artk bo olan boynunda dolatrd. Bu deiim ya hrszlkla
ilgiliydi, ya da kadnn dokunuuyla. Ama nasl olabilirdi ki? Ve hangisiydi?
kisi de mantkl gelmiyordu aslnda, ama hrszlk olasl daha lgmcayd.
Sonuta bir metal paras ruh hali stnde yle bir deiimi nasl yaratabilirdi
ki? Ayrca kolyeye... lklar... yanan etin kokusu...
...ocukluundan beri sahipti. Ve fobileri de son birka yldr l-drtc
seviyeye gelmiti. Yine de tesadf olamazd.
Ve Elijah birdenbire ok garip bir eyin farkna vard. Etrafnda X-Dosyalar'na
yarar bir komplonun dnme olasln bilmesine ramen korkmuyordu. in
dorusu, kendini mutlu hissediyordu.
Mutlu ve... Mavi. Mutluluk artran pembenin ters anlamdaki maviye dnmesi
anlamnda deildi bu. Renk olarak mavi. Derin, berrak bir mavi. 'O' harfini
grd zaman alglad trden bir mavi.
i(
Bu gerek deil. Bakasnn gzlerinden bakyorsun.
,,,
.<
,.
Derin bir soluk ald, eski Elijah -gerek Elijah- bir anlna ortaya kt ve
kalbi dehetle doldu. Burgular giren midesine, yap yap olan tenine ve
srtmdan aa inen tere ramen kendini kendisi gibi hissetti.
Sonra mutluluk yle gl bir ekilde geri geldi ki, ba dnI51
Adam Fawer
d. O kadn ve kayp kolyesi zerine neden o kadar youn dnyordu? Kendisini
yle hissederken bunlarn hibir nemi yoktu. Ann keyfini kartmak yerine
sorunun ne olduunu anlamaya alarak zaman kaybediyordu. Korkularndan
kurtulmutu. Artk her eyi yapabilirdi. Hem de her eyi!
Yapacak bir ey, daha nce nce asla yapamayaca bir ey bulmak iin etrafna
baknd. Arkasna dnnce bir panonun -yeil, sar, mor ve krmz- parlak

harflerinin siyah zeminin zerinde yapt lt arpt gzne. Henz bir saat
nce o yaznn ifade ettii szc dnmek bile midesinin bulanmas iin
yeterli nedendi. Ama imdi ayn szck onu kendine aryordu.
Bir taksiyle bisikletli bir inlinin arasndan geip koarak so- kam kar
tarafna geti. Daha fazla dnmemeye alarak eldi- s venli eliyle gmi
boyal korkuluklara skca tutunup nemli ba- ; samaklar ikier ikier atlayarak
aaya indi.
Pis sahanla eriince anlk bir duraksama geirdi, ama o duyguyu hemen bir
kenara itip metroya inen insan kalabalnn arasna dald. Turnikenin zerinden
atlayp merdivenlerden bir kat daha aa indi. O srada tekerleklerin raylar
zerinde kartt srtnme sesi derin bir uultuyla birlikte havay doldurdu.
Tren sarslarak durunca kauuk contal kaplar tslayarak ald. Vagondan
boalan insan selinin dinmesini sabrszlkla bekleyen Elijah sonunda ileriye
atld. Saniyeler sonra tka basa dolu vagonun ortalarnda bir yerdeydi. Kaplar
kapand ve harekete geen tren raylarda hzlanmaya balad.
Elijah iziklerle dolu pleksiglas pencereden darya bakarken istasyon yerini
ara sra sar klarla aydnlanan bir karanla brakt. te o zaman, korkun
bir hata yapp yapmadn dnd. Metro yeni iyilemeye balayan bir enoklofob
iin uygun bir yer deildi.
Hem de hi.
5*1
Empati
Darian pis perona soluk solua ulatnda tten istasyondan kyordu.
"Lanet olsun!" diye bard. "Lanet, lanet, lanet!"
,,
Onu kaybetmiti.
Trenin ardndan karanlk tnele bakarken kimin daha byk tehlikede olduunu
dnd: Elijah Cohen'in mi, yoksa o trendeki insanlarn m?
| 53
7
29 Aralk 2007
17:31 (Yarg Gecesi'ne 54 saat, 29 dakika kala)
Elijah'n metroya binerken duyduu coku gitmiti. Ama panik iinde de deildi.
Onun yerine... Blnm hissediyordu kendini. Benliinin o anki durumunu
tanmlamann tek yolu buydu. Ayn anda her eyi hissediyordu:
MutluMzgttfkelisflfnheyecanlsfcfczttenerjikVe her duygu farkl bir renkle evrelenmiti -puslu mavi, neon sars, gz
kamatrc beyaz, parlak krmz- Sinestezisi sanki birdenbire harfler yerine
duygulara odaklanmt.
Renkler/duygular baran bir snf dolusu ocuk gibi beyninde yaygara
kopartmt. Elijah sanki artk bir kii deil, birok kiiydi. Zihninden
hibiri iyi eyler sylemeyen bir dizi oklu kiilik filmi geiyordu.
Havva'nn Yz. Cain'i Bytmek. Sybil. Psycho.
Tren sarslarak durunca, tavandan sarkan metal halkay daha sk kavrad.
Kaplar tslayarak ald ve yine bir insan seli boald. Ama inen her kiinin
yerine sanki iki kii binmiti. Elijah inmek istiyordu, ama fel olmutu. Kalan
son bir santimetrekarelik alana da kucandaki bebei skca tutan bir kadn
skt ve kaplar kapand.
Bebek birden alamaya balad. lklar vagonun iinde fiziki bir varlk gibi
dolayordu. Elijah dier yolcularn yzlerindeki sknt ifadesini renklerinin
sarya dnmesinden aka okuyabiliyordu.
"hhh! Bir ey yok tatlm." Annesi bebei yattrmaya al541
Empati
yordu ama ba mavi bir utan ve parldayan bitkinlikle evriliydi. Bebek daha
da iddetle barmaya balad.
Elijah birden zerine scak bastn hissetti. Yanandan aaya bir ter
izgisi iniyordu. Dalgn bir hareketle yanan silerken, ter tm bedenini
kaplamaya balamt. Gmlei saniyeler iinde tenine yapt. Koltukaltlarnda
birer eme almt sanki.
Bebein alamas ikiye katlannca etraftakilerden fkeli baklar gelmeye
balad (HB 2, 4, 5,25).

Elijah'in elleri bile terlemeye balamt. Aceleyle eldivenlerini kartp yere


att. Scaklk artmaya devam ediyordu. Etrafndaki fkeli yolculara aldr
etmeden kollarn savurdu ve lgnca bir telala paltosundan kurtuldu.
Yznden aaya sel gibi boanan ter gzlerini yakyordu. Gmleini yrtarcasma
ap tere bulanm gsn ortaya kartt. nsanlar bu son hareketi karsnda
kaygyla gerileyince etrafnda kk bir boluk olutu.
"Skntn ne? Biberon mu istiyorsun?"
Artk yalnzca soluk almak iin duraksayan bebek avaz avaz baryordu.
Tren sarslarak durdu. Elijah yal bir kadna arpt, plak ve terli tenini
gren kadn irkilerek geri ekildi. Hemen ardmdan onunla kap arasndaki herkes
geriledi. mitsizce trenden inmeye alan Elijah alan bolua doru atld.
Yanndan geerken feryat eden bebee bakmak iin duralad. Paltosunun zerine
bir de kaln battaniye sarlm olan bebein grnen tek yeri olan kzarm
yz, rahatszln puslu turuncu rengiyle evrelenmiti.
"Scak," dedi Elijah baran bebei gstererek. "Scaktan bunalm."
Kadn onun terli yzne bakp bebeini korumak ister gibi gsne bastrd.
Karsndaki adamn deli olduunu sand belliydi, ama yine de yavaa bebein
battaniyesini at. Elijah kaplar kapanrken kendini platforma atmay
baarabildi. Vagonun grafiti
| 55
Adam Fawer
kapl penceresinden ieriye bakp kadnn bebei*t( paltosunun fermuarn da
atn grnce rahat bir soluk ald.
';!?
; , ?;?>
Tren daha istasyondan kmadan meye balamt. Paltosunu n ak gmleinin
zerine giyerken eldivenlerini att iin sessizce kendine svd. Ve metroda
olanlar hakknda dnme-meye alarak ka yneldi. Anszn bir deja vu
hissiyle bunald. Nedenini bilmeden hzla geriye dnd ve insan selinin onu
Times Meydan'nm altndaki beton dehlizlerde srklemesine izin vererek
istasyonun derinliklerine doru yrmeye balad.
Bir duygu girdab: mutluw2gnyorgunA:orA:mwfkelis!ttmkafaybulmu/mefo'sfeyenuarbir dnce karmaas ve renk cmb halinde etrafnda dnp duruyordu. Yakc
bir alk duygusu birden tm bedenini sard. Bir saniye sonra da burnuna
ykanmam giysilerinkine karan bir vcut kokusu geldi.
Evsiz adamn lime lime olmu beresinden taan salar le gibiydi. enesinin
altna doru younlaan, ama yanaklarndan yukarya ktka incelen bir sakal
yzn kaplyordu. Elinde sk skya tuttuu Gameboy'a odaklanm gzlerinin
altnda kir dolu koyu halkalar vard.
Duvara yaslad ince bedeni stndeki eski trenkotun altndan ancak belli
oluyordu. Yanmdaysa karton bir tabela vard.
BUSH'TAN NEFRET M EDYORSUNUZ?
s
Kantlayn! Yoksullara yardm edin (yani bana).
Tabelann yannda stnde Starbucks'm nl yeil-beyaz denizkz armas olan
kocaman bir bardak vard ve neredeyse azna kadar bozuk parayla doluydu.
s
Baka herhangi bir zaman Elijah daha gzden kaybolmadan o evsizi unuturdu. Ama o
gece gzlerini ondan alamyordu. Yanndan geip gitmek yerine durdu. Ba
hafife dnd, alk duygusu ikiye katland.
56 |
Empati
Alk her kalp atyla glenerek ve dier her eyi bastrarak tm benliini
doldurdu. Tm dnceleri ve duygular bir eyler yeme isteinin akn
basksyla tamamen ikinci plana atlmt. Bunun gerek olmadnn bilincine
varan Elijah kar koymaya alt. Gnein douunu engellemeye alsa ans
daha fazla olabilirdi.
Arzusunu tatmin edecek bir eyler arayarak az ilerideki gazete bayiine kotu.
Srada bekleyen insanlar omuzlayarak tezghtan bir Kit-Kat ald, ambalajn
paralayarak at ve ikolata kapl gofreti lgn gibi azna tkt. Gofreti
bir iki saniye iinde midesine indir-mezse, o tarifsiz alk yznden
delireceinden emin olduundan inemekle zaman kaybetmedi.

"Hey!" Siyahi tezghtar ona baryordu. "Onun parasn deyeceksin!"


Elijah karlk verecek durumda deildi; yiyecek arayan, alktan gz dnm
vahi bir hayvandan farkszd. Doygunluk duygusunu bekleyerek gofreti neredeyse
tek para halinde yuttu. Ama midesine inen ey benliinin merkezindeki al
azck bile gider-medi; aksine, glenmesine neden oldu.
Daha fazlasna ihtiyac vard. Czdanndan iki tane yirmilik kartp tezghtara
doru savurdu, sonra Kit-Kat kutusunu kapt. Dizlerinin zerine kp gofretleri
yere boaltt. lkini ald, ambalajn yrtt ve azna tkt.
Dileri yumuak ikolataya batnca yine inemek iin zaman kaybetmeden olduu
gibi yuttu. Ne var ki, ikolata boazna yapmt. Durmak istemiyor, ama soluk
alamyordu. Boazn temizlemek iin ksrd ve salyaya bulanm paray avucuna
kartt.
Derin bir soluk ald, gofreti ikiye bld ve tekrar azna tkt. Ama benliine
byk ac veren o pembe arzu hl devam ediyordu. Yardm bulmak iin lgn gibi
etrafna baknd, ama kimse onunla ilgilenmiyordu. teki yolcular baklarn
baka tarafa evirip yanndan geiyordu.
| 57
Adam Fawer
Yalnz bir kii onu gerekten grr gibiydi: Evsiz adam. Baklar artk
elindeki Gameboy'da deildi; yaln bir arzuyla Elijah'm nndeki gofret ynna
ynlenmilerdi. Ve sonra Elijah, mantkl hibir nedeni olmamasna ramen kalan
gofretleri toplad ve evsize yneldi.
Adam hrsla onun elinden bir gofret kapt. Krmz ambalaj yrtt, bir para
srd ve yuttu. Sonra bir tane daha. Ve bir daha. O yedike Elijah'in acmasz
al da azalmaya balyordu. ki gofretten sonraysa tamamen gemiti. Tekrar
kendisi olmutu. Evsiz adam bunu sezmi gibi ilk defa konutu.
"Teekkrler, Elijah. Seni grmek gzel, adamm."
Elijah'in gzleri irileti; adamn adn bilmesi onu neredeyse az nce
olanlardan daha fazla artmt.
"Beni tanmadn, deil mi?" diye sordu evsiz srtarak.
"Tanmal mydm?"
"Okulda ders sonras birlikte oynardk. Annelerimiz karde. Bunlar sana bir ey
ifade ediyor mu?" Bir saniye duraksad: "Benim, seni geri zekl! Stevie!"
"Aman Tanrm," dedi Elijah. Kir tabakasnn altndan kuzeni Stephen Grimes'i
birden tanmt. "Stevie."
"Ta kendisi!"
"Ne oldu sana byle?"
"Aman be!" dedi Grimes gzlerini devirerek, "Sanki sen salk abidesisin. Hey,
bu tanma merasimine yolda devam etmeye ne dersin? ki haftadr ryalarmda
cheeseburger gryorum ve gereinin fantezilerimdekine uyup uymadn merak
ediyorum."
"Elbette," dedi Elijah. Kendini The Outer Limits'in bir blmne dm gibi
hissediyordu.
Birlikte merdivenlerden karlarken, Elijah'm gerekst aknl yerini
neeye brakmt. Ama o duygunun gerisinden gizlenen bir de korku vard. nk
gerei anlamt.
Duyduu nee kendine ait deildi.
58 |
8
29 Aralk 2007
21:31 (Yarg Gecesi'ne 50 saat, 29 dakika kala)
VVinter karanlk otel odasnda, yorgann altnda kendine skca sarld.
Babasnn o kk bir kzken yapt gibi yatan kenarnda oturuyor olmasn
diledi.
Onu dnmedii tek bir gn bile olmamt, ama onunla konuma arzusu o gn
gsnde fiziki bir ac gibiydi. Annesinin aksine, Yu Han'n en sakin olduu
zamanlar ilerin ters gittii anlard. VVinter babasnn bu gcnde her zaman
huzur bulmutu. Onu dou felsefesine eken de dier her eyden ok buydu.
Babas ok ey retmiti ona. Budizm. Yoga. Meditasyon. Feng shui. Ve tabii ki
eh'i. Konumalarndan birisini anmsayan VVinter gld. O zaman yedi yandayd.

Kapda durup babasnn usturaya vurulmu bann arkasna bakt. Turuncu


bornozuna kyasla buruuk grnyordu. VVinter onun omzunun stnden altm
Buda'snm iinde barnd kk tahta mabedi grebiliyordu. Mabet ona
glmsyordu. VVinter de ona glmsedi.
Babasnn alma odasn seviyordu. Annesinin -dokunulmamas gerekeneyalaryla dolu evin geri kalan ksmndan o kadar farklyd ki. Babasnn
duvarlar ahap lambrili minik odasna bakmak farkl bir dnyaya bakmak gibiydi.
Her eyin hatta sihrin bile mmkn olduu bir dnyaya...
"Merhaba, Nu Er," dedi babas ona dnmeden. "Gel ve yarama otur."
159
Adam Fawer
Her zamanki uysallyla odaya giren Winter babasmn yanma oturdu, ama onun
lotus duruunu taklit etmeye almad; yle oturmak bacaklarn actyordu. Bir
sre hibir ey sylemedi; tahtadan yaplm uzun tts ubuklann seyredip,
tatl ve keskin kokularn iine ekti.
"Budistler neden tts yakarlar, Ba Ba?"
Babas gld, glnce gzlerinin ve aznn kenarndaki deri bzld. "Eh,
aslnda ok neden var, ama asl neden seni artabilir."
"Nedir o?" Babasnn yklerini her zaman heyecanla dinleyen VVinter ne doru
eildi.
"ki bin yl nce Buda Sidarta Gautama bir vaaz veriyordu. Vaazn ortasna doru
keilerden birini sivrisinek srd. Kutsal kii dnmeden vurup sivrisinei
ldrd. Sonra kan bulam avucuna bakp dehete kapld; Buda'nm nnde
cinayet ilemiti. Vaaz bitince Gautama'ya akl dant. Ve bilge bir kii olan
Gautama hemen zm buldu: Tts."
"Anlamadm," dedi VVinter ararak.
"Bcekler duman sevmez. Tts yakmak sivrisinekleri uzakta tuttuundan, bu hem
konsantrasyonu artracak, hem de gereksiz cinayetlere engel olacakt."
"Yani Budistler ttsy sivrisinekleri kovmak iin mi yakyorlar?"
"Eh, olay yle balad, ama geen iki bin yl boyunca evrim geirdi. imdi tts
birok nedenden dolay kullanlyor: Ho olmayan kokular maskelemek, meditasyon
seanslarnn sresini belirlemek, Buda'ya bir adakta bulunmak ya da bir oday
artmak iin."
"Odann nesi var?"
"Hibir eyi yok. Ama eer eh'i enerjini evrenle dengelemek istiyorsan, saf
olmas gerek."
"Bruce Lee filmlerinde hep ch'i'den sz ediyorlar. O bizim yaam gcmz, yle
deil mi Ba Ba?"
60 I
Empati
"Tam olarak deil, Nu Er. Budistler evrendeki her eyin hem srekli deitiine,
hem de birbirleriyle balantl olduun inanr. Onun iin kadim filozoflar
maddeyi aklamaya alrken onun iki zellii olmas gerektiine karar verdi:
Grnmezlik ve hareket. imdi etrafmzdaki her ey bu zelliklere sahip mi?"
VVinter bir an dnd, sonra omuzlann silkti.
"Sana bir ipucu vereyim."
Babas dudaklarn bzd ve hafife kulana fledi. VVinter gld.
"Hava!" diye bard kk kz.
"Doru. te ch'i'nin anlam bu: 'Hava' ya da 'nefes'."
"Ama o zaman neden Enter the Dragon'da ch'i'nin kiinin yaam gc olduunu
sylyorlar?"
"ok farkl eit eh'i vardr. Yaam gc gibi olan kiisel eh'i var, ama
evrensel eh'i de en az onun kadar nemli. Zihin, beden ve ruh olarak salkl
olmak iin evrenle uyum iinde yaamalsn."
"Bunu nasl yapabiliriz?"
"Evrenle birlikte kendinin de deimesine izin vererek. Ama dikkatli olmalsn;
ok az ya da ok fazla deiiklik dengesizlie yol aabilir, bu da seni hasta
edebilir."
"Yani evrenle dengede kaldn srece salkl m olursun?"
"Kendi iinde de dengeli olmalsn. Yin ile yang'm mutlaka denk olmal."

VVinter duvardaki siyah-beyaz daireyi gsterdi. Sembol ona her zaman iki kurbaa
yavrusunu anmsatyordu. "Bu dairesel eyin iimde olduunu mu sylemek
istiyorsun?"
"Hayr, Nu Er," diye kkrdad babas. "Taijitu yalnzca bir resim, ama yin ile
yang' betimliyor."
"O zaman yin ile yang nedir?"
"Dnyadaki tm yaratklarda bulunan ilkel kart glerdir. *'" genellikle su
olarak betimlenir. zgn, edilgen, karanlk ve diildir; geceyi simgeler. Yang
ise genellikle ate olarak betimlenir.
| 61
Adam Fawer
Mutlu, etken, aydnlk ve erildir; gndz simgeler." Duralayp kznn
sylenenleri zmsemesini bekledi. "Grdn gibi, hibir ey tmyle yin ya da
yang deildir. Her ey iinde kartnn en azndan tohumunu barndrr: K
yaza dnr; yukarya kan her ey aaya inmek zorundadr. Benzer ekilde,
yang olmazsa yin de olmaz; tpk scak olmadan souun, aydnlk olmadan
karanln olmayaca gibi."
Winter babasn irilemi gzlerle ve tek kelime karmadan dinliyordu.
"iimizde hem yin'i, hem de yang' barndrrz: En karanlk gecede bile
yldzlardan gelen bir k vardr. Ama yin ya da yang artarsa, dieri
azalmaldr: Doan gne geceyi kovalar. Mkemmel bir dengeye sahip olduun
zaman uyum iinde olursun. Budist meditasyonun erimeye alt eylerden biri
de budur: Kiisel ch'i ile evrensel eh'i arasndaki mkemmel denge."
"Sen bunun iin mi tts yakyorsun, Ba Bal"
"Ah, hayr." Yu Han hznl bir ekilde gld. "Ben yalnzca kokusundan
holanyorum."
VVinter'in yanandan aaya bir gzya damlas kayp yastna dt. Yayor
olsa, babasnm Michael ile dier tm takipileri hakknda ne dneceini merak
ediyordu. yle anlarda bazen kaza geirenin kymetli babas deil de annesi
olmasn dilemeden yapamyordu. Kendini hemen sulu hissetti. yle bir eyi
dnebilmesi...
Birden halya srtnen bir eyin sesini duydu. stne bir korku dalgas kt;
yalnz deildi.
Michael hu. Geri geldi!
Birisinin soluk aldn duyabiliyordu. Beyninde gk grlts gibi yanklanan
kk, ama dehet verici bir ses. Sadece uyurken seyretmeye mi gelmiti?
Hrszlk iin mi? Uyur numaras yapmak m daha tehlikeli olurdu, yoksa
yzlemek mi?
62 |
Empati
Winter'in nabz hzland; kalbi deli gibi atyor, akaklar C$& luyordu.
Yataktan frlamaya hazrlanarak kaslarn gerdi.
Ve eldivenli bir el azna kapand. Barmaya frsat bulamadan boynunda keskin
bir sz duydu. Geri ekilerek kamaya alt, ama saldrgan ok glyd. Ona
doru uzanmaya alrken gcnn bir anda tkendiini hissetti; kollar krk
birer dal paras gibi yana dverdi.
Karalt bir an duralad. Sonra rngay brakt ve elini yavaa azndan
ekti. VVinter barmaya alt, ama azndan sadece clz bir tslama kt.
Sanki gsne dev bir kedi oturmutu.
Korkmas, hatta dehete dmesi gerektiini biliyordu, ama duygulan bile fel
olmutu sanki. Hzlanan kalp atlarn ve tm bedenini basan souk teri
hissetmesi gerekirken, duyduu yalnzca dehetti. Bu duygu, normalde birlikte
getirdii fiziki duyumsamalar olmadan yzyordu beyninde. Bir kez daha barmaya
alt, bu kez de azndan ancak hafif bir fslt kt.
Adam ona doru eilince pencereden gelen k elindeki metal cismin stnde
yansd. teki elini VVinter'in boynuna doru uzatt; eldiveninin yumuak derisi
tenine buz gibi dokundu. enesini geriye doru itti ve daha yakma eildi.
VVinter alamak istiyordu, ama gzlerine ya gelmiyordu. Sonunun geldiinin
bilinciyle beyninde bir lk att. Orada, o yabanc otel odasnda katilinin
kim olduunu bile bilmeden lecekti. Yeni bir lgn hayran myd? Ya da intikam

kovalayan eski aklardan biri mi? stndeki adam tandk gelmiyordu, ama yatak
odas dnda kimseyi gerekten tanm myd? Ve...
Ve bir klik sesi duydu, ardndan ensesinde bir eyin kaydn hissetti.
aresizlik iinde, adamn ne yapm olduunu -ve sonrasnda ne yapacandnerek gzlerini yatan baucu paneline dikti. Glge adam onun ban
yastktan kaldrd.
Yumuak bir 'vzzzzz' sesi duydu Winter; sanki bir fermuar almt. Bir an
iin adamn elinde gmi bir ey grr gibi oldu, ama sonra nesne karaltnn
cebinde kayboldu. Saldrgan tekrar ne
I 63
AdamFawer
doru eilip komodinin stnden bir pense ald. VVinter dehet dolu bir an iin
adamn o eyi dilerini ekmek iin kullanacan dnd.
Sonra pense de, adam da gr alanndan kt. Onu grmemek stnde olmasndan
bile daha korkuntu. Yumuak ayak seslerini tekrar duydu ve ardndan alp
kapanan kapnn tkrts geldi. Kulaklarn dikti, ama kendi hrltl
soluundan baka bir ey duyamad.
Yalnzd.
VVinter saldrgann enjekte ettii ilacn etkisinin gemesini bekledi. Sonsuzluk
kadar uzun gelen bir sre sonra kollarn yeniden hissetmeye balad. Derin bir
soluk alp yatan iinde doruldu. Tm oda etrafnda dnyordu.
plak ayaklarla yere bast ve titreyen bacaklarnn stnde durmaya alt.
Bir eylerin farkl olduunu ilk o zaman anlad.
gdsel olarak kolyesine dokunmak iin elini boynuna grrd. Yoktu. Kukusunu
dorulamak iin sendeleyerek banyoya gitti. Adamn onun zerine eildii zamanki
hareketlerini belleinde canlandrd ve olaylar yerine oturdu: Pensenin zinciri
kesii, kolyenin boynundan kayarak szl...
Aynada plak boynuna bakarken iinden bir panik dalgas ykselmeye balad.
Gm han boynunda olmad bir zaman anmsamyordu bile. O ey neredeyse
parmaklan gibi bir parasyd onun. Asla kartmamt kolyeyi; ne duta, ne
konserde, ne de seviirken. Asla. Yalnzca bir kere denemiti bunu yapmay.
On yedi yandayken arkadalarnn modaya pek de uymayan o taky alaya almas
nedeniyle (kopas hibir zaman almadndan) bann zerinden geirip
kartm, ama komodinin zerine koyduu anda ok iddetli bir bulantyla
sarslmt. Dayanlmaz bir kusma istei duyduu halde banyoya komak yerine,
gm ha alp gsne bastrm, bir saniye sonra da azndan fkran kusmuk
beyaz elbisesini mahvetmiti. Ama o bunu umursa-mamt bile. Kolyeyi tekrar
bandan geirerek tenine braktnda
64 I
Empati
iini tarifi olanaksz bir huzur doldurmutu. O gnden sonra da onu kartmay
asla denememiti.
Ve imdi... imdi kolye gitmiti.
Benliinin bir paras onun geri gelmesini istiyordu, ama o ana dek varlndan
haberdar bile olmad bir baka parasysa nee iindeydi. nk o yan
Winter'in bilincine varamad bir eyi kavramt.
Ha olmaynca zgrd.
165
I. Ara
20 Mays 2007
10:31 (Yarg Gecesi'ne 225 gn kala)

Susan Collins yzne son derece scak (ve o derece sahte) bir \ glmseme
yaptrd, programn sinyal mzii stdyodaki geri j zekl dinleyicileri
hayvani bir cokuyla doldururken sahneye kt. ] Hibir anlam ifade etmeyen
al konumas boyunca srttktan I sonra 2 numaral kameraya dnd.
s
"imdi de bugnk programmza gelelim! Bu sabahki misafij rim, lkeyi
kasp kavuran yeni bir dinin -Agnostizm'in- lideri.
\ Adn ald kavram
ok eski ve bilindik olsa da, bazlar bir tarikat olduunu sylyor;
yandalarysa daha nce hi bu kadar mutlu olmadklar konusunda yemin ediyor.
imdi ltfen Valentinus iin bir alk!"

Geri Valentinus son gnlerde bulvar gazetelerinin manetlerinden inmiyordu, ama


Susan yine de o dindar atla programa ald iin Gary'i ldrmek istiyordu.
Kibirli budalann sahneye kmasyla kalabalk cotu. Adam glmseyerek hafife
el sallad; kendine gvenin ve utangaln mkemmel karmn sergiliyordu.
Tavr ve ocuksu, gzel yz ounluu kadn olan topluluu daha da coturdu.
Valentinus yaklat. Susan normal koullarda fazla yakn evresinde kimseyi
istemezdi, ama adamda bir ey vard. Gzleri griydi ve sanki ilerine minik
yeil noktalar serpitirilmiti. Hi ylesine keskin odaklanan gzbebekleri
grmemiti Susan; sanki dorudan ruhunun iine bakyorlard.
Genelde erkeklerinin Cro-Magnon trnden olmasn tercih ederdi ama karsndaki
ahane, androjenliin snrlarnda gezinen
66 |
Empati
adam da son derece seksi klan bir eyler vard. Teni on be yanda bir
olannki gibi, son derecede przszd. Uzun, dalgal koyu kahverengi salar
bile seksiydi. Baka herhangi birinde fazla Bee-Gees tipli durabilirdi, ama
Valentinus ahane elmack kemikleri ve ince enesiyle durumu kurtaryordu.
Kollarn beline dolayan Valentinus onu skca kucaklarken, Susan da gzlerini
yumup onun kokusunu iine ekti. Kokusunda bile farkl bir ey vard adamn. Tam
olarak ter deil, ama teri artran bir... Belki misk. Veya... Seks.
Suzan onun gmleini yrtarak ap, ellerini przsz, adaleli gsnde
dolatrmak ve o yeleyi kavrayp, adam stne ekmek iin dayanlmaz bir istek
duydu iinde.
Valentinus geri ekilince not kartlarn yznn nnde bir yelpaze gibi
sallad. Ve 3 numaral kameraya bakarak, ama aslnda Valentinus'un gri-yeil
gzlerine bakmay arzulayarak, "Sabah kahvesinden daha iyi bir uyarc oldu bu,
yle deil mi bayanlar?" dedi.
Herkes kahkahalarla glerken Susan arkalarndaki turuncu renkli kanepeyi iaret
etti ve Valentinus ile gidip birlikte oturdular.
Sonraki 42 dakika boyunca Susan onu gizemli rgt etrafnda dolaan sylentiler
hakknda sktrmaya alt, ama kalabal idare konusunda en yetenekli
politikacya bile ta kartabilecek biri olduu anlalan Valentinus, tuzaa
dmeyecek kadar akllyd. Hedonistik alem sylentilerine glp geti, agnostik
inisiyas-yon toplantlarna giri salad iddia edilen efsanevi 'gm
biletlerin' varln reddetti ve Susan toplad parann miktarn sorgulaynca
da konuyu deitirdi.
Tek bir soruyu bile dorudan yantlamamasna ramen Susan grmenin sonunda
onun tanm olduu en drst kii olduunu dnmeden yapamad. nsanlarn
iddia ettii gibi bir eytan deildi Valentinus. Ondan holanmt, kendine
engel olamyordu. Ve bu holanma yaln cinsel enerjinin tesindeydi.
| 67
Adam Fawer
Valentinus'a yakn olmak ona kendini... Gvende hissettiriyordu.
Susan yakasndan kavrad Valentinus'u soyunma odasnn duvarna ylesine
iddetli arpt ki, Bakan Clinton'un imzal resmi yere dt. Onun omuzlarnn
gmlein altnda ne kadar ince grndne armt, ama bu nemli deildi.
Penisi ince olmad srece sorun yoktu.
Valentinus'un bebek yzn tuttu, onunkinin tadna bakmak iin dilini uzatt.
pme heyecan vericiydi. Adamn elleri onu skca kavrarken, dili de
dudaklarnn i tarafnda yavaa geziniyordu.
Susan'm kalbi gsnden frlayacakm gibi atmaya balamt; ilk pmede
slandn hissedebiliyordu. Normalde o derece heyecanlanmas iin epey bir
sre gemesi gerekirdi, ama Valentinus ile yapt sylei ona n sevime gibi
gelmiti. Eteini yukarya syrp klotunu kartt.
Valentinus'un gslerini kavrayan elleri ince ipek bluzu neredeyse delecek
kadar sertlemi meme ularn skt. Tm bedenini bir ehvet dalgas saran
Susan'm gzleri bu dokunula irileti. imdiden orgazmn eiine geldiine
inanamyordu. Jack'n ona oral seks yapt sevimelerin yarsnda bile orgazm
olmazken, imdi basit bir pmeyle dorua ulamak zereydi.
Kendini tutmaya, en azmdan o iine girene kadar patlamama-ya alt, ama bu
mmkn deildi. Dalgann tepesine oktan kmt; bedeni kar konulmaz bir

ekilde ileriye atld. Onun durumunu hisseden Valentinus elini karnnda


kaydrarak aaya indirdi ve nemli parman hafife klitorisinin stnde
gezdirdi.
"TANRIM! AMAN TANRIM-M-M!"
Orgazm bedeninde ve benliinde patlarken Susan kendini tamamyla gsz
hissetti. Kasklarn onun eline bastrp, kzm
68 |
Empat
bir kpek gibi przsz cildine srtt. Ban geriye att, omurgasn yay gibi
gerdi ve yaad orgazmn son kalntlar bedenini sarsarken gzlerini kapatt.
Sonra uzun ve titrek bir i ekile soluunu brakt.
Adaleleri geveyip ne doru eilirken, bir eli belinin arkasnda, dieri hl
ap arasnda olan Valentinus ona destek oldu. Bedeni onunkine yaslanm halde
ne kadar durduklarn bilmiyordu Susan. Tek bildii, kendini cennette
hissettiiydi.
Bir sre sonra Valentinus onu yavaa kanepeye gtrnce gzlerini yumdu ve
boalma sonras rehaveti iinde dinlenmek iin uzand. Neden sonra dorulup ona
yaamnn en youn orgazmn yaatan adama bakt.
Yerdeki klotu ayann ucuyla iterken, "Syle bakalm," dedi, "Programna
ktn herkese bu kadar yakn m davranrsn?"
"Sen ne dnyorsun bu konuda?" Valentinus'un gzlerinde muzip bir bak vard.
"The Viev'u artk Star Jones'un sunmadna memnunsundur diye dnyorum."
"ok ayp."
Susan glerek eteini plak bacaklarnn stnden aaya indirdi. Sonra kalkt
ve aynann karsnda bluzuyla salarn dzeltti.
Valentinus da o arada cebinden gm bir kartvizit kartp masaya brakmt.
"Seni yaknda grmeyi umuyorum."
Yant beklemeden kapy ap kt.
"Kendini beenmi orospu ocuu," diye sylendi Susan onun arkasndan. Masann
stnden kartviziti ald ve daha ak bir g-mi renkte yazlm olan adresi
okumak iin a doru edi.
Ve o eyin bir kartvizit olmadn o zaman farketti. Bir davetiyeydi bu.
Valentinus'un varln daha biraz nce inkr ettii kt nl gm biletlerden
biri. Yapmcsn aramak iin cep telefonunun kapan kaldrd, sonra duralad.
Sylentilere gre bunu
169
Adam Fawer
herhangi birine sylerse, Valentinus onun toplantya katlmasn engellerdi.
Ama nereden bilecekti ki? Ondan daha riskli bir sr insana yalan sylemi ve
yakalanmamt. Valentinus onu asla kk beyin ykama seanslarna ard
dier mizantroplardan biri gibi okuyamazd. Yine de...
Davetten kimseye sz etmemeye karar vererek cep telefonunun kapan kapad.
Ne olur, ne olmaz.
70 |
9
29 Aralk 2007
22:31 (Yarg Gecesi'ne 49 saat, 29 dakika kala)
"Tatlm, ne oldu?" dedi Carol kapy aar amaz.
VVinter byk ve aydnlk odaya girdi, sersemlemi bir halde dank yataa
oturdu. "Soyuldum."
"Aman Tanrm! yi misin?" Carol kzn ayaa kaldrd ve krk arar gibi
srtn, kollarn yoklad. Elleri boynuna gelince birden nefesini tuttu.
"Kolyen nerede?"
"O ald."
"Kim?"
'Kr adam,' demek istedi VVinter. 'Bugn le saatlerinden beri beni gzetleyen
kr adam.' Ve sonra beyninin baka bir paras, varlndan haberdar olamayaca
kadar derine gmlm bir paras, ona bir isim fsldad: Laszlo Kuehl.
Ama azndan kan yalnzca, "Bilmiyorum," oldu.
"Bana yalan syleme."
"Ne? Yalan..."

"ONU KM ALDI?" Yz kire gibi bembeyaz olan Carol artk baryordu.


VVinter bir adm geriledi; farknda olmadan ellerini korunmak ister gibi ne
uzatmt. "Anne, sakin ol. O yalnzca bir..."
'Takyd,' demek zereyken susmutu. nk doru deildi. Annesi lgna dnm
olmasa bile VVinter kolyesini asla yle tanmlamazd. Birden her ey
berraklat.
"O kolye neden bu kadar nemli, anne?" diye sordu ona doru bir adm atarak.
"Nereden geldi o bana?"
^,-;,..,,.. -,
| 71
Adam Fa^r
"Ben... Ben... Syleyemem."
,.,?.*.-;
,?, i
?':?..?--;
"Neden?"

"Bu gnn geleceini biliyordum," dedi Carol. "Konserler^ kmana asla izin
vermemeliydim. Seni o yolla buldular. Ben..."
'
"Sen neden sz ediyorsun, anne? Onlar dediin kim?"
^
"Laszlo'nun seni almasna izin vermeyeceim hayatm." Annesinin ykselmeye
balayan sesi artk titriyordu. "Bir daha asla yapamayacak bunu."
Winter'in her tarafndan bir anda ter boald. Midesi buruldu, kulaklar
zonklamaya balad. Beyni keskin, tiz bir iniltiyle doldu.
"Anne! Beni korkutuyorsun! Laszlo kim?"
Ama Carol ban lgn gibi ileri geri sallyordu. "Sana zarar vermesine izin
vermeyeceim. Ben... Ben... Tanrm!" Sudan km bir balk gibi azn at,
sendeledi.
VVinter onu ne doru devrilirken yakalad ve acemice bir tutula yere indirdi.
Annesinin yz morarmaya balamt. Hemen telefona koup sfr hlad. Bir
erkek sesi annda yant verdi. '
"Annem kalp krizi geiriyor! Bir ambulans
arn!"
Telefonu brakp annesinin yanma diz kt ve kalp masajna balad.
Bir. ki. ...
"Burada lme, anne!" ?* Bir. ki. ...
^-,
f'n<
???"
'.
"Nefes al, anne! Nefes al!"
Sonraki yedi dakika sanki bir sonsuzluktu.
Sonunda ambulans grevlileri kapdan girince VVinter bitkin bir halde geri
ekildi. Salk ekibi kendi arasnda hbbi bir eyler konutu, sonra birisi
Carol'un yzne oksijen maskesini geirdi, ikincisi bir rnga hazrlad.
Doktor olduu anlalan kii ban kaldrmadan, "Baylmadan nce ne yapyordu?"
diye sordu.
721
E m|**ii.A
"O... Biz... Tartyorduk."
v Winter konuurken gerei kavrad. Annesi yalnzca bayl-mamt. Bir ekilde
bunu ona kendisi yapmt. Evet, yapmak istememiti, ama bu gerei
deitirmiyordu. Annesinin kalp krizine kendisinin neden olduuna emindi.
? ?,
, .

,
Ve bunu ona sadece bararak yapmamt,
u <; ,
?
"Tatlm! Sen iyi misin?"
Winter yant veremeden efemine menajeri clz kollarn onun omuzlarna dolad.
Adam gl suyu kokuyordu. Birka saniye onu ylece tuttuktan sonra omzunu hafife
skt ve geri ekildi. "Yapabileceim bir ey var m?"
VVinter ban iki yana sallad. "Geldiine sevindim."
"Annen nasl?"
"Annem..." Winter'in az alp kapand, ama o szc syleyemedi. Hl
inanamyordu. Salk grevlileri geldiklerinde her eyin yoluna gireceini
dnmt. Ama yle olmamt.
"O ld."
Reginald derin bir soluk ald, sonra ona tekrar sarld. lgisi ho bir melodi
gibi doldurmutu VVinter'in beynini.
Menajer onu brakp geri ekilirken, "Ne yapacaksn?" diye sordu.

"Bilmiyorum. Baka akrabam bile yok... Sanrm... Bilmiyorum."


"Dncesizlik etmek istemem ama, bu akamki Sony konseri hakknda..."
VVinter o konuyu tamamyla unutmutu. Sony Classics'ten bir canl kayt
ayarlamt Reginald. Pazarlklar alt ay, yeri semekse xki ay srmt.
Konseri yeniden planlamak tam bir kbus olacakt.
| 73
Adam Bwer
"Hayr," dedi VVinter baklarn kararak. "Yapamam."
Ama bunu sylerken bile tereddt ettiinin bilincindeydi. Michael, hrsz ve
annesi... Son on iki saat ylesine gergin gemiti ki, duygusal bir rahatlamaya
ihtiyac vard. Sadece mzik yaparak eriebilecei trden bir rahatlama.
"Sorduum iin kendimi kt hissediyorum, ama Micheal ile olanlardan sonra..."
Reginald duralayp derin bir soluk ald, sonra telala devam etti. "Bu gece
almazsan Sony konseri iptal eder. Senin iin bir dnm noktas, VVinter. Bir
daha byle bir ans asla yakalayamayabilirsin. Annen bu noktaya gelmen iin ok
aba harcad. Kendisi yznden bundan vazgemeni asla istemezdi."
Reginald haklyd. Ama VVinter nasl yapabilirdi ki? Annesi lmt. lmt.
"Yapamam."
"Ltfen, ltfen, ltfen bir daha dn," diye szland Reginald elini skca
kavrayarak. "Bu akamki konseri Carol'a ithaf edebilirsin. almaksn. Mutlaka."
Rzgr anlarnn nlamas gibi gelen ani bir arzu dalgas birden VVinter'in
benliini sard. Reginald haklyd. Bunu mutlaka yapmalyd. Annesi olmadan o
dnyada tek banayd. Mzii hari, tek bana. Ban ne edi ve "Tamam,"
dedi.
Reginald onu kucaklaynca an sesleri yerini derin bir grle-meyle gelen
rahatlama duygusuna brakt. VVinter akn bir halde etrafna baknd. "Sen de
duydun mu?"
"Neyi duydum mu?"
>f;
741
10
';,'',,
,
30 Aralk 2007
02:11 (Yarg Gecesi'ne 45 saat, 49 dakika kala)
Stevie homurdanarak yanma dnd. Bir an sanki uyanacak gibi grnd, ama sonra
horlamasna kald yerden devam etti. Rahatlayan Elijah nbetine dnd. Kuzeni
uyanmadan nce neler olup bittiini anlamak istiyordu, nk Stevie kalktktan
sonra onun ihtiyalarndan baka bir eye odaklanmak olanaksz olacakt.
Belki yznc kez plak boynunu yoklad. Hrszlktan o yana yaanan onca
lgnca eye ramen zihni dnp dolap tek kritik noktaya geliyordu. O olaydan
sonra baka eyler de dnmt, ama dncelerin -aslnda duygularn- ona ait
olmad aka ortadayd. Onlar Stevie'ye aitti. Ve ylesine dayanlamayacak
derecede gl kmlard ki, Elijah'in itaat etmekten baka seenei
olmamt.
Metrodan knca Stevie Grimes (nk herkes lgnca srtan bir serseri ve
onun solgun benizli, kzl sal arkadandan uzak durmak iin kenara
ekildiinden) etrafnda bir boluk yaratarak yrmeye balamt.
Beklentiyle kark bir ackma hissi duyan Elijah, "Nereye gidiyoruz?" diye
sordu.
"Vaat edilen topraklara," dedi Grimes ve parlayan devasa sar 'M' harfini iaret
etti.
Kalabalk McDonald's'a girdiklerinde, burnuna oraya zg mehur koku gelen
Elijah aznn sulandn farketti.
"Dikkat!" diye bard Grimes ve bekleyen mterileri kabaca yana iterek
ilerledi. "Alktan lmek zere olan bir serseri geliyor! Yol verin!" ' '
'
,
'
"?>
| 75
Adam Fawer
Belki Stevie'nin yayd kokudan, belki de o lgn, uygunsuz tavrlarndan
tr sranm bana gemelerine itiraz eden kmad.' Kasadaki tombul gen kza
ulaan Stevie onun al selamn yar--da kesti.
"Big Mac Extra men, tatl-eki sosla dokuzlu McNuggets, el-* ma tatls, bir
kutu McDonaldland kurabiyesi ve bir diyet kola... Yani balang olarak."

"Meny sper yapmak ister misiniz?"


r
"Kahretsin, tabii ki!" dedi Grimes tezgha sabrszlkla vura-j rak. Sonra
Elijah'a dnd. "Sen bir ey ister misin?"
"Ben de aynsndan alaym," dedi Elijah. Hissettii gl rengi alk hissinden
tiksiniyor, ama ona engel olamyordu.
ki dakika sonra tepsilerini pembe-gri masalardan birine tadlar. kisi de hi
zaman kaybetmedi. Birbirlerinin kopyas gibi hareketlerle kpkten yaplma
kutular atlar, burgerlerini karttlar ve eit byklkte birer srk
aldlar.
Elijah hayatnda hi o kadar lezzetli bir ey tatmamt. Baharl sos, et,
keskin peynir ve tatl ekmein bileimi aznn iinde patlad. Bir srk daha
almak iin o kadar sabrszlanyordu ki, neredeyse koca lokmay inemeden
yutacak.
Ardndan birer ketap paketi yrtp patates kzartmasna giritiler. Sessizlik
iinde, azlarndakini yutmadan yeni lokmalar srarak yediler. Sonra
McNugget'lara baladlar.
Elijah da kuzeni gibi azna atmadan nce her tavuk parasm ball sosa
buluyordu. Dolu midesi isyan etse de, beynindeki bir nokta durmadan boazndan
aa daha fazla yiyecek gndermesini talep ediyordu. Nihayet Stevie son tavuk
parasndan sonra tknmaya ara verince, Elijah da rahat bir nefes ald.
Stevie arkasna yasland, azn at ve yan masada oturan gen iftin dikkatini
ekecek kadar grltl bir ekilde geirdi. "Biliyor musun," dedi glerek,
"Fransa'da geirmek efe vg saylyormu."
76 |
Empati
"Sen Franszlardan nefret edersin."
"?'??:/[.
"Doru. Ama bozuk bir saat bile gnde iki Jefa doru zaman gsterir."
Stevie elma tatlsnn kutusunu at. Hemen aynsn yapan Elijah da dilerini
tatlnn yumuak orta blmne geirdi, ardndan geri kalan diyet kola
yardmyla grrd.
Stevie son olarak McDonaldland kurabiyelerinin kutusunu ald ve iindekileri
tepsisine boaltt. Aradn bulana kadar bir sre kurabiyeleri karrd. "Her
zaman Hamburglar'n kafasn kopartarak balarm. Dier kurabiyelerin kimin
patron olduunu anlamas iin."
Elijah kendisinin mi, yoksa onun mu daha deli olduunu merak ederek kuzenine
bakt.
Onun baklarn yakalayan Stevie'nin yznde bir glmseme belirdi. "aka
yapyorum, ahbap. Asl patronun Mayor McCheese olduunu herkes bilir." Kendi
esprisine glp kurabiyeleri aceleyle mideye indirmeye balad.
Elijah da ona yetimek iin elinden geleni yapyordu.
Sonunda Stevie arkasna yaslanp bir kez daha geirdi, sonra diyet kolasn at
ve byk yudumda midesine indirdi. "nanlmaz," dedi. "Bir susaml ekmek
iinde iki kocaman kfte, zel sos, marul, peynir, turu ve soan. u zel sos
da her zaman beni etkilemitir, iinde ne olduunu hi merak ettin mi?"
"Soya ya, turu, artlm sirke, su, yumurta sars, yksek fruktozlu msr
pekmezi, eker, soan tozu..."
Stevie elini kaldrarak onun szn kesti. "Tamam, tamam. Anladm. O eye 'zel
sos' demeleri bouna deil anlalan. ylesi kulaa daha ho geliyor." Sonra
ekledi: "Fotorafik hafzann hl yerinde olduunu gryorum, ama bu pislii
niye ezberlersin ki?"
"Birka yl nce bir reklam filmi iin McDonald's'a pazar aratrmas
yapmtm."
"yi." Grimes bir buz parasn dilerinin arasnda ezdi. "Biliyor musun, scak
bir banyoya fena halde ihtiyacm var."
I 77
Adam Fawer
"Oldu bil," dedi Elijah. Sokan tam karsndaki otelin giri-Kideki tenteye
bakyordu. "Gidelim."
Noel haftas olduundan, kalan tek odann gecelii 2.800 dolard. Elijah oday
tuttu. Stevie'i asansre bindirebilmek iin kapdaki adama rvet verdikten
sonra teras katna yneldiler. 180 metrekarelik sitin kapsn anca kr edici

beyaz bir heyecan dalgas Elijah'in zihnini kaplad. Neredeyse bir sevin
l atacakt.
"ok ho," dedi Stevie.
ki adam oday ayn anda gzden geirdi. Krk kat aadaki ehrin muhteem
manzaras... ki koltuk arasna yerletirilmi gk mavisi kadife kanepe... Maun
alma masas... Siyah mermerden kesilme cilal bar bankosu... Uzun tyl fme
hal...
"Ben du yapaym, sonra bilgilerimizi tazeleriz."
"Burada beklerim," dedi Elijah ve koltuklardan birine oturdu.
Stevie banyoya girip kapy kaptt. Birka saniye sonra Elijah akan suyun sesini
duydu ve yaklak bir dakika sonra inanlmaz bir rahatlama duygusu tm benliini
sard. Teninden akan scak su bedenindeki tm aclar ve szlar bir anda yok
etmi gibiydi.
Stevie'nin teni demek istiyor olmayasn?
Elijah ban sallad. Artk olanlardan anlam kartmaya almann tesine
gemiti. Stevie'nin ald duun keyfini (dolayl olsa da) hayat boyunca
hibir eyde olmad kadar kartarak arkasna yasland, kendini brakt.
781
?iJii!pwt:i.,
BLOG DNYASINDAN - II
Tarih: 21 Mays 2007 - Perembe - 00:08 GM BI LEEE TII STYOM!
"Baba! Ben bir Uumpa Luumpa istiyorum ve onu MD istiyorum!"
zgnm Veruca, ama sen rk bir yumurtasn (ya da rk bir ceviz, eer Tim
Burton yorumunu tercih edersen ki, ben etmem, lohnny Depp fetiime ramen). Her
neyse, Bay Seksi'nin gm biletleri hakkndaki son dedikoduyu duydunuz mu?
Evet, en favori adammdan sz ediyorum: Valentinus (zgnm Johnny).
Sokakta dolanan laf odur ki, 'seanslarndan' birine girebilmenin tek yolu bir
gm bilet ile davet edilmek. Yapmanz gereken tek ey DOKUZ SAYFALIK BAVURU
FORMUNU doldurmak. Bylece siz de dnyann en seksi dini fanatiini CANLI olarak
dinlemek iin seilen ansl aznlktan biri olabilirsiniz.
imdi, izin verirseniz bavuru kompozisyonlarm zerinde a-l'mak zorundaym.
Baayyy!
BUNLARA DA GZ ATIN:
VALENTNUS. AGNOSTIZM. VERUCA SALT. TM BURTON. IOHNNYDEPP
| 79
AdamFmmBLOG DNYASINDAN - ili
,
Tarih: 21 Mays 2007'- Perembe - 02:52
OFFF!
Hala bavurumu yazyorum ve size unu syleyeyim: Bu hi de o kadar kolay bir i
deil (ve ben de < sylemesi ayp> bir profesyonelim). Associated Press iin
Ulysses zerine hazrladm ngilizce kompozisyondan bu yana hi bu kadar ok
almamtm.
Offf!
801
11
29 Aralk 2007
20:11 (Yarg Gecesi'ne 51 saat, 49 dakika kala)
Stevie banyodan kaln, beyaz bir bornoz giymi olarak kt; bambaka biri gibi
grnyordu. Sa dzgnce taranm, o pis sakal da cildini kaplam olan kir
tabakasyla birlikte gitmiti. Plastik bir torbay, iinde fare ls varm
gibi bedeninden uzakta tutuyordu.
"Elbiselerim," dedi. "Olduka kirliler." Sonra ekledi: "Oda hizmetleri bana yeni
bir eyler verir mi dersin?"
"Onlar ararm."
"Harika."
Stevie zinde admlarla yryerek kapy at ve torbay koridora frlatt. Sonra
oturma odasna dnd, kanepeye uzand ve Elijah'a bakt.

"imdi odadaki u filden bahsedelim - metrodaki o gofret maskaral neyin


nesiydi?"
"Ben... Bilmiyorum," Elijah henz kendini yaananlar analiz etmeye hazr
hissetmiyordu.
"Peki, una ne dersin: Son on yedi yldr hangi cehennemdeydin?"
"Ne demek istiyorsun?"
"Bay Kuehl seni o zel okula davet ettikten birka ay sonra ailen dnya yznden
silindi. Anneme ne zaman sizlerin nerede olduunu sorsam beni odama
gnderiyordu. Ne oldu? Bir cinayete falan m tank oldun?"
"Hayr," dedi Elijah kalarn atarak. "Yani... Sanmyorum. Dorusunu istersen,
o zamanlarla ilgili olarak hafzam biraz bulank."
|81
Adam Fawer
"Sama. Klasik bir hafza silinmesi, yle mi? Total Recall gibi : yani." Gld.
"Fark Amerika'da yaanmasnda."
Elijah hafzayla ilgili her filmi -Paycheck. Forgotten. Johnny \ Mnemonic.
Gothika. Memento. Vanilla Sky. Identity. Eternal Sunshine of : the Spotless
Mind. Robocop. The Manchurian Candidate- zihninden geirirken, "Evet," dedi.
Kesin olan bir ey vard: Ne zaman birinin hafzas silinse, sonu o kii iin
iyi olmuyordu.
"Eski mahalleden anmsadn son ey nedir?"
"Sen Bay Ad-Her-Neyse'den bahsedene kadar arada boluklar olduunun farknda
bile deildim."
"Bay Kuehl."
"Kuehl," diye yineledi Elijah. Bir nedenden tr zihnini o isim hakknda
dnmeye zorlayamyordu. Kaygan bir eydi; yabanc bir dilde sylenmi bir
szck gibiydi.
"Yani sekizinci snf hakknda hibir ey anmsamyor musun?"
"Kahire Orta Okulu'na getiim yld o."
"Msr'a m gittin?"
"Hayr, Kansas'daki Kahire. Kendi lkenin corafyasyla biraz ilgilemen,
Kansas'ta da bir Kahire olduunu bilirdin."
"Ih-hhh!" dedi Steive. "Hangisinin daha kt olduundan emin deilim. Demek
istediim, Msr'da en azndan piramitler var. Kansas'ta ne var ki?"
"ok fazla bir ey yok," dedi Elijah. Bir taraftan da ailesiyle oraya tann
dnyordu. Eyalar arabaya ykleyip btn gece yol allarn, babasmm sanki
birden ortadan yok olmasndan korkar gibi onu dikiz aynasndan srekli
gzleyiini anmsyordu.
"Elijah Cohen: Kansas'ta byyen bir Yahudi."
"Neden sz ediyorsun sen?" diye sordu Elijah. Midesinde anszn bir boluk
hissetmiti. "Benim soyadm Glass."
82 I
Empati
"Olamaz!" dedi Stevie yerinde dorulurken, "Adn da m deitirdiler? Aman
Tanrm! Bu i tmyle boka sarm. Bir Mafya katliamna falan tank olmadndan
emin misin? Belki bir eyler grdn, hafzan bastrdm ve hkmet de seni Dou
Bokistana yollad. Bu Total Recall falan deil, resmen Witnessl"
"Bir an iin ciddi olabilir misin?"
"Sanrm." Stevie mini-bara gitti, 14 dolarlk bir Heineken at ve uzun bir
frt ekti.
Beyninde olaylar bir anda yerine oturtan Elijah, "Dur bir dakika!" dedi "Sana
niye inanaym ki? Kabalk etmek istemiyorum, ama..."
"Ah, elbette! Suu evsizin birine at gitsin. Sokaklarda yaayp bok gibi
koktuuma gre mutlaka deli olmalym."
"Bak Stevie... Demek istediim... Hangisinin daha mantkl olduu dn.
Birilerinin benim hafzam silip, adm deitirmesi mi, yoksa senin... Olaylar
yanl anmsaman m?"
"Pekl, zeki adam. Syle yleyse bana: Ebeveynlerin neden ailenin geri
kalanyla tm balarn kopartt? Ve babann Wall Street'i brakp Kahire'ye
gitmesi iin bir neden var myd?"

Elijah sorular yantlamak iin azn at, ama yapamayacan anlad.


Ailesinin, o eve dndkten hemen sonra, neden tand hakknda hibir fikri
yoktu. Brooklyn'den ayrlmalarnn ertesinde babasnn aylarca evin iinde asabi
bir ekilde dolatn, her gn okula onunla birlikte gidip gelmekte srar
ettiini anmsyordu. Annesinin srekli omzunun zerinden arkasna baktn, en
ufak bir seste bile irkildiini de.
Ve Elijah teyzesi Sally ile ei Miles Amca'y ya da bykanneyi ya da kuzen
Jessie'yi neden arayamadklarm sorduu zaman...
"Dur ben tahmin edeyim: Anmsayamyorsun, deil mi?"
"Hayr," dedi Elijah. Varlndan hi haberi olmad hafza boluu onu byk
hayrete srklemiti. "Anmsayamyorum."
"Oyun, set ve ma!"

i 83
Adam Fawer
Yerinden kalkan Elijah tavana kadar uzanan pencereye gitti; Broadway'de santim
santim ilerleyen arabalarn krmz ve beyaz klarna bakt. Sonra biraz geri
ekilip camdaki aksine ve gsne, han her zaman durduu, ama imdi bo olan
noktaya bakt.
Elleriyle oray yoklayarak dnd. "Sana bir ey soracam. Sekizinci snftayken
gm bir ha takyor muydum?"
"Sen Yahudisin be! Ne ha?"
"Yarm kan Yahudi," diye dzeltti Elijah.
Ebeveynleri onu nasl yetitirecekleri konusunda bir trl anlaamadndan,
Elijah hem kiliseye, hem de yerel sinagoga giderek bymt. Hep o iten
zararl kann kendisi olduunu dnmt; iki misli dua, iki misli sululuk
duygusu. Ama Aralk ay gelince de iki misli hediye almt.
Bu durum en yakn sinagogun 60 kilometre uzakta olduu Kahire'ye tamana dek
srmt. Ondan sonra o destans sava Hristiyanlk -yani annesi- kazanmt.
Yahudilerin Tanrs yerini Baba, Oul ve Kutsal Ruh'a brakmt.
Aslnda Elijah o eylerin hibirine inanmamt. Ne Yahudilie, ne
Hristiyanla ve elbette ne de Tanr'nn kendisine. Bir taraftan inanlmaz bir
igryle lanetlenmiken ve baka bir kiiye dokunamazken nasl inanabilirdi ki?
'Sevecen' bir Tanr iin bu biraz fazla acmaszlk oluyordu dorusu.
"Ha anmsyor musun, anmsamyor musun?" diye soruyu tekrarlad.
"lke olarak baka erkeklerin taklarn anmsamam. Ama eer takm olsan
seninle mutlaka dalga geer ve ite onu unutmazdm. Yani hayr demeliyim. Neden
ki?"
"Srekli taktm bir ha vard. Bugn leden sonra alnd ve o zamandan beri
her ey biraz..."
"lgnca m?"
"Evet."
"Yani ondan nce baka insanlarn duygularn alglayamiyor muydun?"
84 I
Empati
"Bunu nereden biliyorsun?"
"Ben geri zekl deilim, kuzen. Mazlumlara gofret vermeyi alkanlk haline
getirmediini dnmtm. nce deli olduunu dndm, ama sonra hamburgercide
o ezamanl yeme numarasn ekince bir eylerin dndn anladm."
Stevie birasn bitirip yenisini at. ienin yeil-beyaz kapan bir sre
oynadktan sonra odann ortasna frlatt.
"Sanrm byle bir ey senin bana hi gelmedi," dedi Elijah umutla.
"Hayr, ama olmasn isterdim. O zaman belki son iki haftay p tenekelerinden
yiyecek ararak geirmezdim."
"Sana ne oldu?" diye sordu birden Elijh. "zr dilerim. Demek istediim..."
"Demek istediin, ileri nasl metroda yaamak zorunda kalacak kadar bombok
edebildiim mi?"
"Evet."
"Bunun benim suum olmadn sylesem inanr miydin?"
"Hayr, byk olaslkla inanmazdm."
| 85

12
21 Mays 2007
01:13 (Yarg Gecesi'ne 224 gn kala)
Her ey can skntsyla balamt. Ne fazla, ne eksik. Stevie Grimes
bayaptn tamamladnda onun yaratlnn arkasnda asil bir ama olmasn
dilemiti. Eer yakalanrsa herkes ayn soruyu soracakt: Neden?
Neden olmasn ?
Evet -Grimes'in aznn kenarmda istem d bir glmseme belirdi- neden
olmasn? nsanlar gerekten ileden kartacakt o ey. Her aama planlad
gibi giderse (ki on sekiz ayr simlasyon ayn sonucu gsterdiine gre, yle
olmamas iin hibir neden yoktu), yle bir karlk insanlar ciddi olarak
delirtebilirdi.
Ve tek istei de hep bu olmutu: nsanlar kzdrmak.
Grimes bundan niye bu kadar holandn bilmiyordu, ama holanyordu ite.
Binlerce telefon teknisyeninin salarn yolup, onun neden olduu sorunu zmek
iin bir yol bulma abalarnn dncesi bile... Bu tek kelimeyle nirvana idi.
Sandalyesinde geriye yasland ve dalgn bir ekilde azndaki ekerle oynarken
pencereden darya bakt. Parldayan turkuaz rengi suyun zerinden grnen
masmavi gkyz sanki titriyordu.
lk balarda 27 gibi gen bir yata Meksika'ya ekilip emekli olmann kusursuz
bir yaam tarz oluturacan dnmt, ama birka hafta sonra sklmaya
balamt. spanyolca bilmiyordu, her sabah akamdan kalma bir ekilde uyanmak
rezil bir eydi ve gne koruma faktr 45 olan bir losyona bulanmazsa beyaz
teni ok abuk yanyordu.
861
Empati
kinci ayn sonuna doru zamannn ounu evde video seyrederek geirmeye
balamt. Ve Goodfellas filmini otuz yedinci seyrediinden sonra emekli olmak
istemediine karar verdi. Tek istedii yeniden yaamm iine girmek, login etmek
ve dnyay unutmakt. Bylece sanal ortamdan ayrlna son verdi ve byk bir
hrsla geri dnd.
Eve dnmek harikayd.
Grimes hayat seyretmeyi onu yaamaktan ok daha fazla seviyordu. Yedi yl NSA4
iin profesyonel rntgencilik yaptktan sonra o ey alkanlk haline gelmiti.
nsanlar gzetlemeyi, srlarn renmeyi, gemilerini aratrmay zlyordu.
inin holanmad tek taraf idari prosedrlerdi. O eyler ve bir de geri
zekl patronlar.
Grimes iini kendi kendine yeniden yaratt, ama bu defa patronlar yoktu. Bir
bilgisayar maazasna gidip hayallerini ssleyen sistemi almt: Alienvvare ALX
Area 51, 800 MHz'lik 2 GB ift Kanal DDR2 PC-6400 SDRAM ve 16MB nbellee sahip
dakikada 10,000 dn hznda SATA RAID 0 148 GB sabit disk srcs. ALX'ine
akt. Bilgisayar aldktan sonra, ayrlrken NSA ana sisteminde brakm
olduu arka kapy yoklayarak gzetlemeye devam etmeye balamas uzun
srmemiti.
Ama ayn heyecan bulamamt. NSA'da iken hep bir amac, yrtt bir
operasyon vard. Ama bir misyonu olmadan insanlarn zel cep telefonu
konumalarn dinlemek, ya da CEO'larn kiisel e-postalarm okumak ayn zevki
vermiyordu. nsanlara antaj yapmay dnd, ama zaten yeteri kadar paras
vard.
Bylece Internet'teki chat odalarnda gezinmeye balad. Grimes (ya da, bilinen
adyla Scythe2112), Stefan Artz (yani lgm--Alman) adndaki gen Almanla ite o
odalardan birinde karlat. Yat birok teknik yetenek gibi gen Alman da
bir hacker olmak istiyordu. Ve gerek bir 'kaos yaratmak'.
NaHonal Security Agency: Ulusal Gvenlik Tekilat (.n)
j 87
Adam Fawer
ler o aamada ilginlemeye balad.
Grimes'in hep arad ama birdenbire nne kmt: Benzersiz bilgisayar
virsn yaratmak, onu yaymak ve geriye yaslanp olacaklar seyrederek tadn
karmak. Ve kendini virsler hakknda bulabildii her eyi okumaya adad.

lk bilgisayar virsnn bir ocuk tarafndan tasarlandn renmek onu


artmad. Konunun mucidi Richard Skrenta adnda on be yanda bir
yeniyetmeydi. 1982'de yoluna kan her Apple Il'nin iletim sistemine bulaan
basit bir program yazmt. Skrenta'nm Elk Cloner olarak bilinen virs
ardllarnn aksine gerek anlamda bir zarar vermiyordu. Tek amac bilgisayarn
her 50. alnda ekrana bir iir getirip kullanclar sinirlendirmekti:
Tm disklerinize bulaacak Yongalarnza szacak Evet,
ol
Klonlayc! Size
zamk gibi yapacak RAM'mz da deitirecek Gnderin Klonlaycy!
Skrenta'nn mirasnn o aptal iir olduuna inanamyordu Grimes.
Ama 1986'daki ilk PC virsnn yaratclar da ok daha iyi deillerdi. Bunlar
Brain Bilgisayar Hizmetleri adnda bir dkkn ileten Basit ve Amjad Farooq Alvi
adnda iki Pakistanl kardeti. Sattklar yazlmn kaak kopyalarnn
bulunduu dizinlerin iine korsanl engellemek amacyla bir telif hakk
uyars -Brain-yerletiren bir virs yaratmlard.
Brain olduka zararsz olmasna ramen, yeni bir trn -disk eriim isteklerine
mdahale edip kullanclara yanl bilgi vererek varln gizleyen 'gizli
virs' tipinin- ilk rnei olmasndan tr daha zararl bir neslin temellerini
atmt. Kendini kopyalayabilen bu iblisi bir kere kefettikten sonra hackerler
yeni nesil virs tasarlamaya giritiler.
88 |
Empati
eitli yazlm firmalarnn piyasaya hemen anti-virs yazlmlar srmesine
ramen yazlmclar da kendilerini yeni artlara uyarlayarak saptanmalar ve
ortadan kaldrmalar giderek zorlaan yeni virsler retti. lk ifrelenmi
virs olan ve Almanya'da doan Cascade her bulat sistemde ifresini
deitiriyordu. Derhal kopyalar belirmeye balad: Lehigh, Miami (South African
Friday the 13th) ve Jarusalem.
Sonra 1989'da sahneye Dark Avenger kt. Bir sisteme uzun sre iinde szan ve
dolaysyla da farkedilene kadar en ok zarar veren ilk 'yava szc' idi bu.
Ondan az zaman sonra da ilk 'zaman bombas' virs srail'de ortaya kt;
Tolkien'in Yzklerin Efendi-sz'nden esinlenen Frodo herhangi bir yln 21
Eyll'nden sonra alan tm sistemlerin sabit disklerini bozdu.
Sonraki hackerler her yeni programa bulatklarnda deien rastlantsal
ifreleme sreleri reten polimorfik virsleri gelitirdi. Ardndan da sabit
disklerdeki mevcut bilgilerin zerine yazmak iin Microsoft Office'in kendine
zg programlama lisanm kullanan Makro Virsler yaratld.
E-postalarm yaygnlamasyla birlikte hackerlere gn dodu. 1999'da kiinin
Outlook'daki adres listesinde bulunan herkese Word belgeleri gnderen Melissa'y
yarattlar. Sonra 2000'li yllarda bilgisayarlar tm kullanclarn adn ve
giri ifresini virsn yazar olan ve lkesinde bilgisayar virslerini yaymaya
kar bir kanun olmad iin sonradan serbest braklan Filipinli bir gence eposta olarak yollamaya ynlendiren I Love You virs geldi.
Sonraki yllarda kanun koyucular ii ciddiye almaya balad; Avrupa Birlii
hzla Sanal Sular Anlamas'm yaratrken, FBI da Sanal Sular blmn at.
Buna ramen Code Red, The Klez Worm, Nimda, Sobig, Slammer, Scalper, Fizzer ve
Grimes'in favorisi olan Trojan.Xombe gibi yeni virsler her ay ortaya kmaya
devam etti.
Grimes virsler hakknda renebilecei her eyi hazmettikten sonra
lgn_Alman'a yardm elini uzatt. ocua Windows XP 'letim sistemindeki baz
ak noktalar retmeye alt, ama Al189
Adam Fawer
man'n kodlama yapmaya hi niyeti yoktu; o yalnzca bir virs yaymak istiyordu.
Grimes bu konuda ona yardmc olmaktan mutluluk duydu.
Sonraki bir haftay, kendini Yahoo'nun Almanca ana sayfasna yerletirip, siteye
giren her bilgisayara indiren basit ama zarif bir solucan yazarak geirdi.
Dahiyane bir eydi. Bir kere indirildikten sonra kullanc ne zaman bir tarayc
amaya kalksa bilgisayar kapanp yeniden alyordu.
Solucann tek sorunu ardnda devasa bir iz brakmasyd, ama bu Grimes'in
umurunda deildi, nk virs yayacak olan o deildi. Bylece virs bir chat
odasndaki duyuru tahtas araclyla gm_Alman'a iletti.

Alman'in Anarchie-Maschine virs ilk gn 19 lkede 20 milyondan fazla


bilgisayara bulat. Yahoo sistemine virs silmek iin bir program koyduunda
i iten gemiti bile; virs bulaan sistemlerin Yahoo'ya (ya da herhangi baka
bir siteye) erimesi mmkn deildi; ne zaman bir tarayc amaya alsalar
bilgisayarlar kapanp alyordu.
Bir sr olumsuz halkla ilikiler sorunu ve yzlerce davayla kar karya kalan
Yahoo'nun, bilgisayar olan neredeyse her Alman vatandana bildiimiz postayla
virsn panzehirini ieren bir CD gndermekten baka aresi kalmamt. Zavall
Stefan Artz'a gelince, teknolojik anari plan henz daha bir gnlk bile
deilken polis kapsna dayanmt bile.
Stefan suunu hemen itiraf edip virsn gerek babasnn Scythe2112 olduunu
syledi. Ama, yetkililer Scythe2112 ile ilgili hibir bilgiye ulaamad, nk
Grimes hem Stefan'n bilgisayarna, hem de duyuru tahtasnn sunucularna girip
yaptklar sohbetlerin tm kaytlarn silmiti.
CNN International o gece Anarchie-Maschine hakknda doksan saniyeden uzun bir
haber yapmasa, o ey olaslkla Grimes'in yayd son virs olacakt. Ama
ekranda virsnn amblemini grnce adamn akl bandan gitti.
901
f
Empati
Ve bylece yepyeni bir hobi domu oldu.
Olay izleyen on sekiz ay iinde Grimes 109 lkede 200 milyondan fazla
bilgisayara baaryla virs bulard. Kullanclarn virsn kodunu okumasn
engelleyen 'zrhl virsler', belli bir yazlm kullanmaya alnca bilgisayan
ele geiren 'nykleme sektr virsleri', hem nykleme sektrne, hem de
dosyalara bulaan 'oklu virsler', dosyalara saldrdktan sonra kendini silen
'dorudan eylem virsleri', almakta olan tm programlara bulaan 'hzl
bulaclar', srekli deiim geirerek alglanlmay neredeyse olanaksz klan
'polimorfik virsler' ve yolunun zerine kan her eyi yok eden 'silme
virsleri' tasarlad.
Daha da iyisi, her yeni virste suu bir hacker zentisinin zerine att. ok
gemeden lm_Melei efsanesi (nam dier Scythe-2112, ReaperOU812,
TheRiverStyx, Hades666) netteki hacker sylei odalarnda azdan aza dolamaya
balad. Dier hackerler yeni bir lm_Melei virsn yakalanmadan yayan ilk
kii olmak iin onu aramaya balad.
Ama onlardan hep bir adm nde olan Grimes, her hackerin gerek kimliini
renmeye dikkat ediyordu. Sonra da FBI'nm ana sistemine girip, Sanal Sular
blmnn hazrlad gnlk durum raporlarn okuyordu. Federaller genellikle
Grimes'in maasn kendi olanaklaryla bulmay baaryordu, ama balar
skrsa Grimes anonim bir tyo ile onlara yardmc oluyordu.
Sonunda skld. Ei benzeri olmayan bir ey istiyordu: Dnyadaki her haber
programnn ilk srasna yerleecek bir virs.
Ama ne?
Anarchie-Maschine milyonlarn Internet'e girmesini engellemi-h- Holy Ghost
kullanclarn Word belgelerinin iine ncil'den alntlar sokarak daha da
fazlasn rktmt. Chile Taco dnyann her ^rafmdaki PC'lerin osuruk sesi
karmasna, Alarm Kloxx ise dizs-u bilgisayarlarn her sabah saat te
kakofonik bir yaygarayla almasna neden olmutu.
| 91
Adam Fawer
Stevie milyonlar yldrm, korkutmu, sinir etmi ve kzdrmt. Ama her
virs sadece ncekinin deiik bir varyasyonuydu. Son gsterisi iin etraf
gerekten datacak bir ey istiyordu.
AMA NE?
Bir gn o sorunun yantn dnrken cep telefonu ald ve Grimes o gne
kadarki en sinir bozucu fikrini buldu.
t
h

,, ,\\'i
92
t
13

29 Aralk 2007
20:37 (Yarg Gecesi'ne 51 saat, 23 dakika kala)
Elijah kuzeninin yksn keserek, "Bir dakika," dedi. "ne unu doru
anlayaym. Yani sen yaamnm tam bir yln insanlan illet edecek virsler
tasarlamaya m adadn?"
i
"Aslnda iki yla yakn bir sre diyebiliriz."
"Ortaokulda olduundan bile daha aalk bir adamsn."
"Olmay deniyorum."
"Bilgisayarm o Alarm Kloxx musibetini kaptktan sonra bir hafta boyunca doru
drst uyuyamadm biliyor musun? Bugn bile yatmadan nce pilini
kartyorum."
Stevie'nin gzleri gururla parlad.
"Pekl... Sormaya korkuyorum aslnda... FBI sonunda seni yakalad m? Neden bu
hale dtn?"
"Hayr," dedi Stevie. "Karma diyelim buna. lgn_Alman kodeste hack etme
zerine ok alm. knca peime dp beni buldu. Aptallk ettim. Kurduum
tek ciddi gvenlik duvar benimle yalanc kimliklerim arasndayd. Kimliimi
tespit etti. Sonra da beni becerdi. Tm banka hesaplarm boaltt, kredimi yok
etti, hatta ailemin malvarln bile silip sprd."
, ;; y
"Neden polise gitmedin?"
;
;
.
."Onlara ne diyecektim ki? lgm_Alman'n ad ktye km ^'m_Melei olduum
iin peimde olduunu mu? Beni en az 100 y ieri tkarlard. Hem... Servetimi
elde edi eklim de tam olarak yasal deildi."
"Tanrm!"
I m
Adam Fawer
"Para almadm, ama gelirlerimi vergi dairesine kuruuna kadar bildirdiim de
pek sylenemez." Stevie duraksad. "Her neyse... Ebeveynlerime birilerinin
onlarn kimliini aldn syledim. Babam bunun benim yzmden olduunu
anlaynca beni kap dar att. Byk olaslkla polise de teslim ederdi, ama
ayrntlar konusunda biraz mulak davrandm."
"Yakm."
Stevie iinde karbonhidrattan fazla hava olan 15 dolarlk bir erez paketini
aarken, "Ben de yle dndm," dedi. "in en kt yan da son virsm
tamamlamaya u kadarck kalm olmasyd. Dahiceydi. Onu cep telefonlar yoluyla
yayacaktm. Tarih yazacaktm. Ama lgm_Alman sayesinde ev sahibim dairemdeki
her eye el koyup tm bilgisayar donanmm satt."
Stevie yzn buruturup ban iki yana sallad. "Tanrya kr ki, Gameboy
bende kalmt, yoksa aklm karabilirdim."
"Ev sahibi sadece kiray demedin diye eyalarn satamaz."
"Sahte bir tutuklama emri varsa ve aranan kii de sensen satabilir."
"Haaaa!"
%
"Evet, haaaa! Tanr eksikliklerini gstermesin, Cumhuriyetiler yasay
deitirdikten sonra lgn_Alman beni iflas ettirdii yetmemi gibi bir de
aynaszlar peime takt. Kahrolas sosyal gvenlik numaram artk zehir sayor
ve tandm herhangi birini aramaktan bile korkuyorum. Son birka haftadr
metro istasyonlarnda dilenip yeni bir kimlik edinmek iin para biriktiriyorum."
Stevie barn zerine kp dramatik bir ekilde kollarn kaldrd. "Sonra da
Anka kuu gibi kllerimden tekrar doacam." "ok fazla X-Men dergisi okumusun
sen."
"Belki. Peki, senin ykn ne? Son on yedi ylda kayda deer bir eyler yaptn
m? Kanserin aresini bulmak rnein. Ya da spermodelleri becermek."
94 |
Empa ti
"Pek deil," dedi Elijah. "Pazar aratrinasi iiideyim. Glass5 Danmanlk:
effaflk Bizim imizdir."
"Cam. effaflk. oook zekice."
"Onayladna sevindim."
"Yani sen de yemein ortasnda arayan u sinir bozucu tiplerden misin?"

"Hayr. Benim uzmanlm odak gruplar."


"Sradan bir zihin-okuyucu."
"Sadece gl sezgilerim var."
Bir mteri benzer bir yorumda bulunduunda Elijah'in srekli kulland
kaamakt bu. Her zaman insanlarn arzular hakknda olaanst gl sezgileri
olan sk bir psikologdan baka bir ey olmadn dnmt. Bilimsellie
inanrd ve altnc hisle ilgili herhangi bir ima onu deli ederdi.
imdiyse o ifadede ufak da olsa gereklik pay olup olmadn merak etmeye
balamt. Stevie'nin karsnda oturup onun tm duygularm hissederken gerei
yadsmak zorlayordu. Sadece 'sezgileri gl' bir insan deildi o.
ok daha fazlasyd.
Elijah ile ve Stevie o akam ok fazla konumad. Stevie 20 dolarlk bir kutu
Planters fstk yedikten sonra 'iyi geceler' bile demeden kanepede uyuyakald.
Ve Elijah orada oturmu, evreninin merkezine -yani kayp kuzenine- bakyordu.
Ama tek yitik ruh Stevie deildi. Kendisi de yleydi. Kansas'tan Brooklyn'e
neden tandklar... katklar konusunda hibir ey anmsamyordu.
% Cam (.n.)
| 95
Adam Fawer
Belki de yznc kez Stevie ile arasndaki psikotik ilikiyi dnd.
- Hayr, psikotik deil. Baka bir szck... Bunu halletmek iin Harf Adam
oynamak zorundasn. HarfAdam' anmsyor musun? Hani u Elektrik irketinin kt
kalpli Heceleyici'yi her zaman yenen harf deitirici sper kahramann?
"Yuvarlanan O'dan daha hzl. Sessiz E'den daha gl. Tek bir srayta byk
T'nin zerinden atlayabilen. O bir szck. O bir plan. O... Harf Adam o."
'Psikotik' szcn alalm. imdi, 'k'y, 'o'yu ve 't'yi kaybedelim. Onlarn
yerine bir '' koyalm. te oldu. Buldun.
likileri psikotik deildi. Psiikti.
Ama neden Stevie? Akraba olduklar iin mi? Bu mantkl gelmiyordu Elijah'a.
Ebeveynleriyle hibir zaman psiik ilikisi olmamt. Hatta onlara yakn olduu
bile sylenemezdi. O niversiteye balaynca boanmlar, Elijah sonrasnda
ikisini de ok az grmt. Grt zamanlarda da ortam hep gergin oluyordu;
onlarn yaknnda olmak bile boucuydu.
Ama Stevie ile kendini bir ekilde (en azndan kuzeni beslendikten sonra) zgr
hissediyordu. Onun kim-takar tavr ona da bulamt sanki. Elijah bir an iin
geleceinin psiik bir szlemeyle kuzeninin arzularna bal bir hizmeti
olmaktan ibaret olduunu dnd. ok sama grnyordu bu... Ama acaba yle
miydi?
Kuzeninin klesi olma fikri onu ne kadar rktyorsa, Stevie'yi gznn nnden
uzaklarmak fikri de eit derecede dehet vericiydi.
Ya ona bir ey olursa? Ya -Tanr korusun- lrse?
Bir yaamn son anlarn hissedip, sonra yaamaya devam etmek nasl bir ey
olurdu acaba? Ama...
Elijah birden buz kesti.
Ama ya hayat devam etmezse? Ya Stevie lnce, o da lrse?
96
II. Ara
24 Austos 2007
23:57 (Merkezi Avrupa Yaz Saati) (Yarg Gecesi'ne 129 gn kala)
Valentinus seans ynetmeyi bitirince du almak iin oteline gitti. Bana
dklen su tere bulanm bedeninden akp giderken duvara yasland. nisiyasyon
toplantlar hep yorucu oluyordu, ama o akamki onu sahiden tketmiti.
spanyollar dindar insanlard ve Madrid'de yaayanlarn %89'undan fazlasnn
Katolik olmas da katlmc bulmay o derecede zorlatryordu. O akamki yirmi
yedi katlmcnn dnda hepsi dzenli olarak kiliseye gidiyordu. nanlar
ok glyd, ama Valentinus daha nce de saysz kez yapt gibi onlar
bastrmay baarmt. Kilisenin dzenbazln tm plaklyla ortaya
koymutu ki, bu gerei saklamak iin zekice tasarlanm bir sis perdesiydi.
Nefesini brakp, du baln scak suyun yzne gelmesi iin evirdi.
Rahatlamaya ihtiyac vard. Seans onu heyecanlandrmt. Duygularn kontrol
altna almaya ve kendine gelmeye alt.

Sadece plana odaklan.


Ban sallayarak kat ettii yolu dnd. Sadece o yolculukta Barselona,
Vertara ve Sevilla'da yandalar bulmutu. ehir daha 8ezip sonra talya'ya
geebilirdi. O lkede en azndan elli taraftara '"tiyac vard, bu da toplam
suikast saysnn neredeyse yarsyd. Neyse ki katlmclarn ou Roma'dan
gelecei iin elli ayr toplant yapmak zorunda kalmayacakt.
italya'dan sonra Avrupa'daki ii bitmi olacakt. Gittii lkele-Tux ounda Letonya, Lituanya, Belarus, Ukrayna, Bosna, Hrva| 97
AdamFa'vver
tistan, Slovenya, Avusturya, Macaristan, Slovakya, ek Cumhuriyeti, svire,
Belika, Hollanda, ngiltere, rlanda ve Portekiz'de-bir ya da iki ehri ziyaret
etmiti. Sadece Fransa, Almanya ve Polonya'da ten fazla ehre uramas
gerekmiti.
ini ekerek suyu kapatt. Kvetten kp dzgn fiziini aynada beeniyle
seyretti. Bedenini seviyordu. Maddi tek zaaf buydu. Dnyay geride braktnda
sadece o bedeni zleyecekti.
98 |
14
30 Aralk 2007
09:08 (Yarg Gecesi'ne 38 saat, 52 dakika kala)
VVinter nndeki koyu mavi kadifenin stne dizilmi ince inelere bakt. Sa
avucunu yukarya evirdi. Sonra sol eliyle bir ine alp yavaa bileiyle avucu
arasndaki kvrma drt milimetre kadar batrd.
ne 'kesik sekans' olarak da bilinen lie que ile kesiince keskin bir sz ve
tandk bir karncalanma hissetti. Ayn eyi sol bileinde de yapt, sonra her
iki elini de avular yukarya bakacak ekilde yavaa dizlerine koydu.
Gzlerini yumdu ve akupunktur inelerinin etrafmda younlaan ch'i enerjisinin
kollarndaki ve bacaklarmdaki bir dzine jing-luo'dan birini canlandrdn
hayal etti. Birbirine bal on iki meridyenden her biri deiik bir organa
karlk geliyordu ve ch'i'nin bedende dolamn salyordu.
VVinter akcier meridyenindeki yedinci noktay uyararak ba arsna neden olan
tkankl amay umuyordu. Babasnn eski tekerlemesi aklna gelince gld:
Enseye ve baa, lie que baldr.
Gzlerini kapayarak d dnyayla olan ilikisini kesti. On dakikalk
meditasyondan sonra ba ars azalmaya balamt ki, birden alan telefon tm
dikkatini datt. Duymazdan gelmeye alt, ama mmkn deildi. Ayaa kalkp
komodine gitti ve ahizeyi kaldrd.
"Alo?"
"VVinter..."
VVinter midesinde bir boluk hissetti. Telefondaki ses fsltnn lraz
stndeydi, ama hemen tanmt. "Beni rahat brak, Michael."
| 99
Adam Fawer
"Bekle!" diye hrldad Michael. "Kapatma. Sem seviyorum. Ve senin de beni
sevdiini biliyorum."

VVinter gzlerini yumdu. Onu gerekten sevmi miydi? Evet, o szckleri birok
kez sylemiti, ama bunu anlamm kastederek mi yapmt? Ya da Michael onun
tenine dokunduu zaman hissettii heyecan, bir trl yakalayamad o tek
duyguyla m kartrmt?
"Senden holanmtm, Michael. Ama artk yle deil. imdi... imdi senden
sadece korkuyorum."
"Beni neden affedemiyorsun?"
"nk sana gvenemiyorum. Ve nk..."
nk dierleri gibi onun da deli olduunu dnyorsun. Gerek u ki, onun seni
gerekten sevdiine inansan, neredeyse affedebilirdin de. Ama sevdii sen
deilsin. Yalan m? Mziin. Her zaman da yle oldu.
"Michael ltfen!" diye hkrd VVinter. "ikyetimi geri alacam. Sadece beni
yalnz brak. Sana yalvaryorum."
"Seni aklmdan kartamyorum. Gzlerimi ne zaman kapat-sam karmdasm. Mziini
duyuyorum ve..."

"Seni bir daha asla grmek istemiyorum! Beni anlyor musun?"


Michael bir sre sessiz kald, tekrar konumaya baladnda hrltl sesinde
VVinter'in buz kesmesine neden olan telal, lgmca bir ton vard.
"Bu akamki konserine gelebilirim ve son bir defa konuabiliriz. Ben..."
VVinter ahizeyi arparak yerine koydu. Kalbi deli gibi atyordu. Kap alnnca
yerinde srad. O kadar korkmutu ki, boazna kadar ykselen l zorlukla
bastrd. Kendini bir aptal gibi hissederek kapya gidip gzetleme deliinden
bakt.
Joseph Uecker'i grnce rahat bir nefes ald ve kapy ap iri-yar koruma
grevlisine bakt. Adamn kaslar beyaz gmleinin zerine giydii lacivert
ceketin zerinden bile belli oluyordu. Koca
100 |
Empati
adam her zamanki gibi rahatszm gibi duruyordu. yle yaplyd jd, ona bakmak
bile insann kendini incecik hissetmesi iin yeterliydi"Rahatsz ettiim iin zr dilerim, efendim. Ama burada sizi... Sizi grmek
iin srar eden bir bey var."
Koruma grevlisi gznn ucuyla sama bakt. Bam kapdan uzatan VVinter de
baklarn o yne evirdi. Ve o... O adam bir ryadan -ya da karabasandankm gibi orada duruyordu.
Yannda Alman kurt kpei ile birlikte, kr adam.
VVinter'in benliini derin bir kayg kaplad. Bir takipiyle daha uraamazd.
"Gnder onu," dedi. stndeki tirtn iinde kendini fazlasyla korunmasz
hissediyordu. Kollarn gvdesine dolad. "Gnn geri kalan ksmnda da rahatsz
edilmek istemiyorum."
"Emin misiniz?" diye sordu Uecker. "O sadece diyor ki..."
"Ne dedii umurumda deil!" diye patlad VVinter. "Gitmesini istiyorum. Anladn
m?"
Uecker omuzlarn dikletirdi. "Evet efendim."
"Teekkr ederim." VVinter kapy arparak kapatt.
Darda kr adamla gemesine izin vermesi iin ikna etmeye alt Uecker
arasnda hzl, ama hararetli bir konuma getiini duyabiliyordu. Sylenenlerin
hepsini anlayamasa da artc bir durum olduunu anlayabilmiti; koruma
grevlisi sanki yumuu-yordu.
Kapy hzla ap koridora frlad.
"Neden beni rahat brakmyorsunuz?" diye bard kr adama. "Gidin buradan!
Hemen!"
Kr adam ona doru kararsz bir adm atarken, "Bayan Zhi," dedi. "Beni bir
dinleseniz." dedi.
VVinter bir an bocalad. Adamn sesinde reddetmek istemedii k*r ey,
inandrclkla kark ve neredeyse hipnotik bir yakar
1101
I
V
AdamFawer
vard. Belki haklyd. Belki de onu dinlemesi gerekiyordu. Ne zarar olurdu
ki...
Ama VVinter kendine engel oldu. O lgnlk artk bitmeliydi. Benliinin bir
parasn isteyen her hayrann dinlemeye son vermeliydi artk.
Kesin bir kararllkla, "Hayr," dedi. "Sen beni dinle! Dn ve git. Buraya bir
daha gelme. Asla! Git!"
Kr adam bir ey syleyecek gibi azn anca, VVinter baklaryla onu
susturdu. Gzleri sanki karsndaki kiinin hissedebildii fiziki bir g
yayyordu.
Sonunda adam ban ne edi. "Gel Sascha." Baka tek bir sz sylemeden dnp
kpeiyle uzaklat.
VVinter, "Giderken yollarn kaybetmeyeceklerinden emin ol," dedi Uecker'e ve
odasna girip kapy kapatt. Yalnz kalnca yanaklar gzyalaryla slanm
halde yere kt. On dakika kadar ylece alad. Michael iin... Annesi iin...
Yeni, esrarengiz kr takipisi iin... Ve nihayet kendi iin alad.
Ama gzlerini kapadnda grd kii o insanlarn hibiri deildi.

Beyninde alman gm hann ateten bir top gibi parlayan grnts ve onsuz
yaamnn asla ayn olmayacana ynelik kesin inan vard.
Bileklerinde duyduu acyla gzlerini at. Kollarndan aa iki ince izgi
halinde szan kan grd.
Kahretsin!
Erilmi akupunktur inelerini ekip bileklerinden kartt. Kolundaki kan
silerken bunun ileride olacaklarn bir alameti olup olmadn dnmekten
kendini alamad.
Michael Evans hastaneden knca VVinter ile ilikilerinin bittiini kabullenmek
zorunda kald. Bir daha asla onun porselen teni1021
Empati
ne dokunamayacakt. O lk, przsz vcudunu hissedemeyecek-tj. Seviirlerken
benliinde yanklanan gzel mzii bir daha asla duyamayacakt.
VVinter ile onun soyunma odasnda sevitikleri ilk akam son derece arc ve
harikulade bir mzik duymutu. nce bunun bir mzisyen grubu tarafndan yakn
bir yerlerde seslendirildiini sanmt; ama yar uyank halde ikinci defa
sevitiklerinde ayn gl ve etkileyici ritme yeniden kaplmt.
Sevimelerinin cokusuyla birlikte mzik de dorua ulanca, Michael anlar
kulayla deil, beyniyle algladn farketmiti.
Ama duyduu sadece anlar deildi. O utkulu an seslerinin gerisinde baka
sesler de vard. Flte benzeyen bir eyin tiz ve hafif melodisi. nce bir
tenorun pes, oyunbaz tns. Ve baka bir dnyadan geliyormu gibi alglanan
melodiyi kusursuzca tamamlayan, krlan camn keskin, billurumsu mlamasyla
kark, uzaklardan gelen bir sesin yuvarlanan notalar.
ki k doyuma ulatklarnda, titreyen ve sarslan bedenlerle ayn anda orgazm
olurken kardklar farkl sesj^r o ana dek yaadklarndan ok daha keyif
verici, tek bir cokulu, sarsc doruk noktasnda birlemiti.
VVinter yorgunluktan baygn, uzun koyu renk salar gsne yaylm bir ekilde
uyurken, Michael asla Felicia'ya dnemeyeceini anlamt. Ertesi sabah sadk
bir koca gibi evine gitmi ve onu hl seviyormu gibi davranmt, ama bu
sadece bir maskaralkt.
VVinter Zhi ile sevitikten sonra kalbini artk baka kimseye veremezdi. O
geceyi izleyen iki ay boyunca sadece onun iin yaad. Kendini onun masum
sololarnda kaybederek ve arka planda ona eik eden orkestralarn tesinde
sadece onu iiterek konserlerini dinlemek iin tm lkeyi dolat.
Ve her gece salon klar yanp, hl VVinter'in mziinin duygusal yansmalar
iinde olan dinleyiciler daldktan sonra, o msanlar ylesine etkileyen
kadnn kendisine ait olduunu bilen Michael gururdan kabaryordu.
| 103
Adam Fawer
Felicia peine dp edip onu bulduunda izah etmeye alm, ama o
anlayamamt. Duyduu fkeyle medyaya gitmi, alayan yz ertesi sabah
gazetelerde Winter ile Michael'in el ele tutumu resimlerinin yannda kmt.
VVinter o olaydan sonra onunla tm ilikisini kesmiti. Kaltak annesi de
hakknda bir men karar karttrmt. Michael bunun ertesinde Felicia ile
barmaya alm, ama sevitikleri zaman artk onunla olamayacan son kez
anlamt. VVinter ile sevimenin hazzn tattktan sonra karsyla sevimek bir
cesetle seks yapmak gibiydi. Ertesi gn, boanma davas at. VVinter'in onu
geri kabul edeceini ummutu, ama karar kesindi.
Tm bunlar tekrar tekrar dnerek hastaneden eve doru buz tutmu kaldrmda
yrrken Michael de kesin kararn verdi.
Eve girince Felicia tm mobilyay gtrd iin bombo olan salondan geerek
doruca yatak odasna gitti, gardrobu ap en st rafa uzand. Eliyle
yoklayarak eski Adidas kutusunu buldu. Kutuyu yatak olarak kulland battaniye
ynna gtrd, kapan at ve iindeki .38'lik Smith&VVesson tabancay
yavaa kard.
At poligonunda talim yapmayal uzun zaman olmutu, ama bu Michael'i
endielendirmiyordu. Bir polis olan babas daha on yandayken ona silah
kullanmay retmiti. nsan eklindeki hedefte delikler aan silahn gl
tepkisini ilk hissediinde duyduu heyecan hl anmsyordu.

Ama o akam tetii ektiinde yle bir zevk duymayacakt. Bu kez delikler bir
kt parasnda almayacakt. VVinter Zhi'nin kalbinde olacaklard.
104
15
30 Aralk 2007
12:08 (Yarg Gecesi'ne 35 saat, 52 dakika kala)
Uyandklarnda len olmutu. Yatt yerden dorulan Stevie miskin miskin
gerindi.
O daha azn amadan Elijah seslendi: "Yiyecek bir eyler smarlayacam."
Yemekler yarm saat iinde gelmeye balad.
Szechwan Palace'den kzarm domuz etli pilav. Burrito Emporium'dan mantarl
tavuk. Atomic VVings'den tavuk kanad. Taj Mahal'dan krili kuzu. Ve E.J.'s
Luncheonette'den iki dilim yaban mersini pastas. Kahverengi yiyecek paketleri
tayan adamlar birbiri ardna geliyordu.
Elijah daha nce hibir nden o derece zevk almamt. Bir nceki akam olduu
gibi yiyiini Stevie'ye gre ayarlad. Geride kaldnda rahatszlk veren bir
uyumsuzluk hissi duyuyordu.
Stevie sebzeli tempura'sm6 silip sprrken, "Pekl," dedi. "Neler olup
bittiini anlamann zaman geldi. Batan balayalm: Elijah'in yaam,
Kahire'den Deliehir'e."
"Saol."
"Ciddiyim ahbap. 'Yeteneklerinin' havadan geldiini sanmyorum. Metroya binmeden
hemen nce kolyenin alndn sy-kmitin, deil mi?"
"Doru."
bitilmi deniz mahsllerinden yaplan bir Japon yemei (.n.)
| 105
Adam Fawer
"yleyse oradan balayalm." Stevie yerinden kalkp odafttn iinde dolamaya
balad. "Onu nereden almtn?"
"Anmsa..."
"Tamam, tamam! Anmsayamyorsun. Bu durumda doru iz zerindeyiz demektir. Bir
bakalm... 1991'de zel bir okula transfer oldun."
"Kahire Ortaokulu o kadar da zel bir yer deildi."
"Oras deil. Baka bir yer. Devlet okulundan ayrlrken stn yetenekli
ocuklar iin bir okula gideceini sylemitin. Bunu anmsyor musun?"
Elij ah ban olumlu anlamda sallad.
"Yani bir ipucu daha. Orada sana bir eyler yaplm olmal."
"Ya sana yalan sylediysem?"
"Sanmam. Sally Teyze'nin de yalan sylemi olmas gerekir, nk anneme ayn
eyi anlatmt. Annem de beni yetersiz olmakla sulamt. Bir ay boyunca,
'Neden biraz gayret etmiyorsun?' lafn dinlemek zorunda kalmtm. Her neyse...
Hafzam beni yanltmyorsa, seni kefeden Bay Kuehl idi. Aa yukar, seninle
ayn zamanda ayrld okuldan."
Elijah o ad zihninde dolatrd. Hatrlamad bir retmen onu anmsamad
bir programa dahil etmiti.
"Peki, Kahire'ye ne zaman tandnz?"
Elijah bu kez de gemii dnd. Anmsad ilk ey, suyun zerine kurulmu bir
salncakt.
"Yaz aylaryd. Yeni evimize tandktan hemen sonra gl kenarnda bir 4 Temmuz
partisi vard ve ben her eyin ne kadar mkemmel ve huzurlu olduunu dndm
anmsyorum."
"Harika. imdi bir zaman cetvelimiz var. ubat'ta gittin ve Temmuz'da, aradaki
be aya dair hibir ey anmsamadan tekrar ortaya ktn. Ha o zaman sende
miydi?"
"Sanrm."
1061
Empati
Stevie ban sallad. "Bunun tek bir aklamas var: Seni cinler
ele geirmi."
"Stevie"
"Bir dakika, bir saniye benimle kal. Scully bile bazen Mulder'i dinliyordu."

Elijah X-Files dizisine yaplan atf karsnda gzlerini devirdi, ama kuzeninin
devam etmesini bekledi.
"nce bir iblis tarafndan ele geiriliyorsun ki, bu hafza kaybn aklar.
Sonra sahneye Bay Kuehl kyor. Muhtemelen ortada neler dndn anlayan,
sonra da seni bu..." Stevie duralayp, parmaklaryla havada hayali trnak
iareti yapt, "...zel okula gitmek iin kandran gizli bir iblis avcs. Sonra
iblisi kovuyor, eski bir hala seni korumaya alyor ve seni ncil Blgesi'ne7
yolluyor. yknn sonu." Kuzeninin yz ifadesini grnce ekledi: "Biraz zorlama
m? Evet. Olanaksz m? Hay..."
"EVET!"
Omuz silken Stevie pastasndan bir para ald. "Ama bir an iin seni de
inandrdm."
"Aslnda inandrmadn."
"Eh, peki. Denediim iin beni sulayamazsn. Ama cidden, burada gerek bir
Alacakaranlk Kua samalyla kar karya-yz. Zihinlerimizi her olasla
ak tutmalyz."
"Tm bunlarn bilimsel bir aklamas olmas gerek."
"E.T. ortaya kmadan nce Scully de hep byle derdi."
Elijah buna yant vermedi.
"Bak, normal olarak dind bir teori ne srerdim - doast gler, uzayllar,
hkmet komplosu, bu tr eyler- ama yaananlarn senin u hala ilgili olduunu
kabul etmek zorundasn. Ve
Bible Be/f: ABD'nin dinsel olarak tutucu bilinen gneydou blgesine veri-le" ad
(.n.)
| 107
1
Adam Fawer
eer yedi sezon Vampir Avcs Buffy izlemek bana bir ey rettiyse, o da
yaayan llerle baa kmann tek yolunun halar ve kutsanm su olduudur."
"Yani imdi ben bir vampir mi oldum?"
Stevie ban iki yana sallad. "Kt rnek. Demek istediim, dinin bu iin bir
paras olduunu dnmek belki de o kadar lgnca deildir. Dnyada ne kadar
Hristiyan var? Bir milyar civarnda m? Bu kadar taraftar olduuna gre, tm
u ncil zrval-nn gerisinde bir eyler olmas lazm."
Elijah pencereden darya bakarak, "imdi mantkl olmaya baladn," dedi.
"Sanrm bu da Kyamet'in ilk iareti olmal."
"Pekl, Bay Byc. Bakalm sen nasl bir teori reteceksin? Ortaokuldayken
bile neredeyse lanet olas bir yar tp rencisiy-din. Senin doktor olman
gerekmiyor muydu?"
"Tbba baladm ama... Braktm."
"Hey!" Stevie kuzeninin omzuna sevecen bir yumruk att. ''Serseri bir yann
olduunu hep biliyordum. Ne oldu? Baskya m dayanamadn?"
"Uzun hikye."
Stevie ellerini bann arkasnda birletirdi. "Tesadfe bak, programm u anda
bombo."
Aslnda belki Stevie haklyd ve ilerlemenin tek yolu gemie bakmakt. Elijah
psikiyatri kouundaki ilk -ve son- gnn dnd.
108 |
1
16
9 Eyll 1999
07:57 (2007 Ylba'na 7 yl, 113 gn kala)
Elijah beyaz nl ilk defa giydiinde yeilleri8 oktan terden srlsklam
olmutu. Doktorlar belki de o nedenle giyiyordu nl; hastalar ne kadar
korktuklarn anlamasn diye.
Derin bir soluk ald. Tm hayat boyunca o an iin almt. Lise mezuniyet
treninde veda konumasn yapan rnek renci. Kansas niversitesi'nde Magna
Cum Laude.9 Tbbiyeye giri snavlarnda alnan mkemmel notlar. Ve Johns
Hopkins niversitesi'nde nc snfa kadar gsterilen baar. Eer gnn
getireceklerine entelektel anlamda hazr biri varsa, o da kendisiydi.

yleyse neden donuna karacak kadar korkuyorsun? Entelektel olarak hazr


olabilirsin, ama duygusal olarak daha imdiden geberiksin.
Musluu sonuna kadar at ve buz gibi suyu yzne arpt; terle karan su
kaygan bir karm oluturdu. Paslanmaz elik lavabodan ban kaldrp aynaya
bakt.
Floresan lambalarnn gz kamatran klarnn altnda solgun cildi bir
vampirinkini andryordu. The Lost Boys'daki Kiefer Sutherland. Bir ift uzun
sivri dile karlamay bekleyerek azn at, ama tek grebildii kendi biraz
arpk dileriydi.
Yzn kahverengi sert kt havluyla sildi ve patronuyla bulumak zere
darya kt. Psikiyatri asistan srtarak verdii ve nlara ne kadar
bilgisiz, deersiz, d kapnn d mandal, ie yaTp rencilerinin hastanelerde staj yaparken giydii yeil giysiler, (.n.)
A.B.D. niversitelerinde snfnn en st %2'si arasnda mezun olanlara verilen
derece (.n.)
| 109
Adam Fawer
ramaz kiiler olduklarn hatirlatan konferansndan sonra sorularn birbiri
ardna sralamaya balad.
"Dr. Glass," diye grledi. "Bana duygularn nasl altn anlatn."
Elijah toplum iinde konumaktan nefret ediyordu. Bunun bir snavdan baka bir
ey olmadn kendine anmsatarak, sadece asistan doktor zerinde odaklanmaya
alt. Ve i snav vermeye gelince, Elijah'm zerine yoktu. Hafife ksrerek
boazn temizledi.
"Kan b-b-basmc, barsaklardaki ikinlik, cilt ss, k, cinsel uyar,
vesaire hakkndaki bilgiler beyine iletilir. Hipotalamus bu bilgileri alk,
susama, zevk, ac, cinsel doyum, fke ya da saldrganlk gibi duygulara evirir.
Sonra da bedenin geri kalanna otonom sinir sistemi yoluyla komutlar gnderir."
"OSS hangi ksmdan oluur?"
"Sempatik, parasempatik ve enterik."
"Bunlarn ilevleri nedir?"
"Sempatik sistem vcudu tehlikeye kar hazrlayan ka-ya da-dv refleksini
harekete geirir. Gzbebeklerini byltr, gz kapaklarn aar, ter bezlerini
uyarr; kan dolamn artrmak iin byk kaslardaki kan damarlarn aar, kan
basncn ykseltmek iin teki damarlar bzer, kalp atn hzlandrr;
akcierlerdeki bronkiyal tpleri aar ve sindirimsel salglar durdurur. Ayn
zamanda epinefrin salglamalar iin adrenal bezlerini tetikler."
Tepki bekleyerek bir an duralad, gelmeyince devam etti:
"Parasempatik sistemse tam tersini yapar. Gzbebeklerini kltr, tkrk
bezlerini tetikler, mide salglarn uyarr, barsaklar harekete geirir,
bronkiyal tpleri bzer ve kalp atn yavalatr."
"Ya enterik sinir sistemi?"
"Mide faaliyetlerini dzenler," dedi Elijah, sonra da sylemek zere olduu
laftaki ironiyi dnerek duraksad. "Bu da s-s-sinirli olduunuz zaman mide
bulants hissetmenize neden olur."
110 i
Empati
"Yani duygular kndilerini fiziksel tepkiler olarak m gsterr?
"Evet."
"br trl olmadna emin misiniz?"
"Pardon?" dedi Elijah. Kafas karmt.
"Hangisi nce gelir? Tavuk-yumurta meselesi. nce korku hissederiz ve bedenimiz
sonra m tepki gsterir? Yoksa, bedenimizin harici uyarlara verdii yant
beynimiz korku olarak m yorumlar?"
"Emin deilim."
Stajyer doktor elindeki panoya gz atarak, "Doktor... Hodge," dedi.. "Dr.
Glass'a yardm etmek ister misiniz?"
"Elbette." Nefrettik cerrah zentisi Zack Hodge gld. "Duyguyla ilgili iki
teori var. 1884'de ne srlen birincisi, beynin bir ka-ya da-dv tepkisi
tetiklediini ve sonra da bunun neden olduu fiziksel tepkiyi korku hissine

dntrdn ileri sren James-Lange Teorisi'dir. Baka deyile, kalp


atlarmzn hzlanmas, gzbebeklerimizin bymesi, vesaire nedeniyle korku
duyarz. Bu teori 1929'da alt beynin duygu-reten bilgileri alp, sonra bunlar
ayn anda hem yorumlanmalar iin st kortekse, hem de fiziksel tepki iin
OSS'ye gnderdiini ileri sren Cannon-Bard Teorisi tarafndan rtld. Baka
deyile, korktuumuz iin kalp atlarmz hzlanr, gzbebeklerimiz byr. Tp
dnyas hangi teorinin doru olduuna henz karar vermi deil, ama ounluk
Cannon-Baird Teorisini destekliyor."
"ok gzel," dedi asistan ve Elijah'a sert bir bak gnderdi. Nereden
geldiinizi bilmeden, nereye gideceinizi de bilemezsi-niz. Bunu hatrlamaya
aln, Dr. Glass."
Asistan onlar kalabalk asansre sokarken Elijah yanyordu. Kaplar kayarak
aldnda be tp rencisi, okulun ilk gnnde-** ekingen birinci snf
rencileri gibi darya kt. Ama artk Jei burnunda tp rencileri
deil, birer doktordular. Bilgisiz ve
tehlikeli,
ama her eye ramen doktor.
| 111
Adam Fawer
Seyrettii tm hastane dizileri Elijah'm beyninden geti. ER. Chicago Hope. St.
Elseohere. Gideon's Crossing. Diagnosis Murder. Grey's Anatomy.
nc yln ilk gn hep bilinen eyler yaanrd. Bunu milyon kere
seyretmiti. Sonunda korkacak kadar akll olanlar, doktor olabileceklerinin
inancyla baarya ulard. Elijah da yle olacakt. nndeki on yedi saati bir
ekilde atlatmak zorundayd, o kadar.
"Dinleyin imdi," dedi asistan doktor. "Servisteki hastalarn ok az iddete
eilimli. Yine de zor bir durumla karlarsanz panie kaplmayn. Gvenlik
grevlileri srekli tetiktedir. Bana yakn durun ve dikkatinizi toparlayn.
Gidelim."
Asistan kaim elik kapya vurdu ve ksa boylu bir zenci at. Kap alrken
isterik lklar atan bir kadn sesi kulaklarn trmalad.
"Psikiyatri kouuna ho geldiniz."
Elijah titreyen elini gsne bastrd. Gmleinin altndaki gm ha
hissetmek endiesini azaltyordu. Vcudundaki her refleksin kamay dayatmasna
ramen ayaklarn ileriye gitmeye zorlad. Adm adm.
Byk gndz odasna girince aklndan geen ilk dnce, 'Buras bir otobs
terminali,' oldu. Odadaki herkes bekliyordu. Bazlar hastasn grmek iin
bekleyen ziyaretilerdi. Baka kimileri ziyaretilerini bekleyen hastalard.
Aileleriyle bulumu, her ey yolundaym gibi davranan hastalar bile bir eyler
bekliyordu.
Darya kmay bekliyorlard. yilemeyi bekliyorlard.
Hastalarn hepsi, Victoria's Secret modellerini bile cinsiyetsiz gsterecek
kadar bol pijamalar giymiti. Yzleri temizdi, ama salar dank ve ykanmam
gibiydi; ayrca hepsi yorgun ve biraz da bezgin grnyordu.
Doktor grubu yanlarndan geerken birka l ve ruhsuz gz112,1
Empati
lerle onlara bakt. Elijah'ft alglayabildii tek duygu sessiz, sakin bir
yakart.
Ltfen canm actmayn. Ltfen beni normale dndrn. Ltfen brakn gideyim.
Sabrszlk yanstan bir kadn sesi, "Elijah," diye fsldad. "Hadi."
Elijah gzlerini mahzun durulu bir hastadan ayrd ve kapnn aznda bekleyen
Alex'i grd. ekici alma arkada onu acele etmesi iin uyarr gibi ban
yana edi. Grubun geri kalannn gitmi olduunu farkeden Elijah, hzla Alex'in
ardndan kapdan geti.
Eer ziyareti alan i karartc olarak tanmlanacaksa, hasta odalarnn
dndaki koridoru tarif etmek iin ancak vahim szc kullanlabilirdi. Hava
youn ve ard; duvarlar sanki insanm zerine geliyordu.
Asistan duvarda asl plastik bir dosyadan hasta izelgesi ald.

"Her biriniz gruba sunum yapmadan nce hastasyla be dakika yalnz kalacak. lk
olarak..." Elindeki izelgeye bakt. "Temen Robert 'Bob' Olin. l Frtnas
sonras post-travmatik stres bozukluu.' Dr. Glass, hasta sizin."
Grup Elijah' boucu koridorda yalnz brakarak yryne devam etti. Elijah
abucak Olin'in kaytlarn gzden geirdi. Okuduka midesi burulmaya
balamt. Renkli szckler sayfadan frlyordu sanki:
Halsinasyonlar... Tehlikeli... iddet eilimli... Katil.
Derin ama titrek bir soluk ald ve elik telli kk pencereden daya bakt.
eride zayf bir adam duvara monte edilmi televizyona bakyordu. Sonra dnp
onun gzlerinin iine bakt. Elijah birini gzetlerken yakalanm gibi utand
birden.
Sululuk duygusunu bir kenara brakp kapnn kilidini at ve odaya girdi.
Olin' in ona baktn -iine baktn- hissedebiliyordu. Ve sonra hastann
gevek yz sanki olaanst bir ey gryormu, nemli bir soru soracakm gibi
gerildi.
| 113
AdamFawer
"Gnaydn, Bay Olin. Benim adm Eli... Dr. Glass. Bugn kendimizi nasl
hissediyoruz?"
"Her gnk gibi: Deli. Ama sanrm sen bunu zaten biliyordun." Bir an duraksad.
"Sen dierlerinden farklsn."
"Evet," dedi Elijah. "Ben hl okuyorum."
"Hayr." Olin ban iki yana sallad. "Demek istediim, sana baknca hi renk
gremiyorum. Sanki... Sanki burada deilsin bile."
Kendini adama yaklamaya zorlayan Elijah, "Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu.
"Dierlerinin hepsi... Onlar parlyor. Ama sen yle deilsin. Sen grnmyorsun.
Havaya bakar gibiyim. Ya da l birine."
"Hangi renklerde parlyorlar, Bay Olin?"
"Bana Bob de. Herkes bana sadece Bob der."
"Hangi renklerde parlyorlar, Bob?"
"Nasl hissettiklerine bal," dedi eski asker. "Kuveyt'teyken bir sr renk
grmtm. Ama ounlukla yeil vard. Koyu, rmeyi artran bir yeil.
Yeil korkudur. Adamlarn ou korkmuyor gibi davranyordu, ama ben anlardm.
Her zaman anlarm." Bob ban yana eip delici baklarla onu szmeye devam
etti. "Sen hari. Seni okuyamyorum."
t
"Bana u renklerden biraz daha bahseder misin?"
\
"Onlar bana insanlarn ne istediini syler. Pup'u da o yzden > ldrdm
zaten."
'
"Pup kim?"
"Missourili zavall, salak bir ocuk. Bir av kpei gibi bakan gzleri vard ve
on beinden bir gn fazla gstermiyordu. Bu yzden de herkes ona Pup10 derdi.
Ama kaya gibi salamd; kr bir keden ilk dnen o olurdu. Senin anlayacan,
taakl biriydi."
10 ngilizcede kpek yavrusu anlamna gelir, (.n.)
114!
Empati
Elijah sessizce dinliyordu, ama bunun nedeni profesyonellik
de ne diyeceini bilmemesiydi.
"Ama yaptklarmzn herkesten ok onu yiyip bitirdiini grebiliyordum. Ona
baktmda evresindeki o titrek, ak mavi sisi grebiliyordum; imek
tonundayd." Bob yzn buruturdu. "Beynimi artyordu. Ve gerisinde de o bok
rengi vard; rk bir di gibi. Pup o kadar fazla ac ekiyordu ki... i iini
yiyordu... Grebiliyordum... Ve hissedebiliyordum. Yemekhane adrnda
karsnda oturamyordum. Ben de bir akam devriye gezerken Beretta'm kafasna
dayayp tetii ektim."
Elijah dikildii yerde huzursuzca kprdad.
"ld zaman... Yani lrken, btn o Irakllar gibi kusmuk rengi bir k
dalgas iinde, plak ve dehete kaplm halde deildi. Sadece i geirdi;

sanki ayana batan bir iviyi ekip kartmm gibi. Ve sonra tm renkleri
karard. Tpk seninkiler gibi."
"Ben l deilim, Bob."
"Kantla o zaman." Bob elini uzatt. "Sana dokunmama izin ver."
Kalp atlar hzlanan Elijah geriledi.
"Sen bir hayaletsin, deil mi?"
"H-h-hayr."
"O zaman neden sana dokunmama izin vermiyorsun?"
nk bende hafefobi var. Tm psikiyatrlarn deli olduunu bilmiyor muydun? Bu
meslei neden setiimizi sanyorsun? Ya da belki sen naklsndr. Belki de ben
lym; tpk Altnc His'deki Bruce Willis gibi. zm Bruce da l olduunu
dnmyordu, deil mi?
Bob aniden yataktan frlayp Elijah'm elini yakalad. Eski aske-rm Parmaklar
tenine dokunduu anda Elijah'm gzlerinin nnde bir dizi renk belirdi.
Donuk,
pembemsi
bir
umursamazlk.
Keskin,
gnbatm-^rcusu bir merak.
Ve koyu, mide bulandrc yeil bir korku.
115
Adan Fawer
"Aman Tanrm!" dedi Bob derin bir soluk alarak. "Aman Tan-rm-Tanrm-TanrmTanrm!"
Bob'un nakarat yerini kulak trmalayan, dehet yanstan bir la brakt.
lk kesik ve duygusuzdu, ama Elijah'n benliini krk bir cam paras gibi
delip geti. Elijah adamn parmaklarn amaya alt, ama bu mmkn deildi.
Beyni prltl bir turkuaz dalgayla dolarken, hissettii dehet de ikiye
katland.
Ve sonra, o da lk la barmaya balad. Beyni ayn zamanda hem
harikulade, hem de dehet verici olan bir renk cmbyle dolmutu. Elini
kurtarmak istiyordu, ama kaslarndaki tm kuvvet sanki akp gitmiti.
kisi birlikte ve parmaklar dierininkine kenetlenmi vaziyette deli gibi
lk atmaya devam ettiler. Elijah orada bylece ne kadar durduklarna emin
deildi. Ama beyni...
(on iki yandan beri)
...hi hissetmedii duygularla allak bullak olurken geen zaman ona sonsuzluk
kadar uzun geldi.
Sonra anszn bir ift adaleli kol bedenini kavrayp geriye ekti. Devasa bir
grevli onu bez bir bebek gibi kenara iterken, bir dieri de iri bedeniyle Bob'u
kstrp etkisiz hale getirdi. Bob'un ellerinden kurtulan Elijah'n akl bana
geri gelmiti. Ama heyecandan titreyen dizleri gvdesini tamakta zorlannca
boylu boyunca yere yld.
"Doktor! Doktor, iyi misiniz?"
Grevli yardm iin uzand, ama Elijah o yabanc elden uzaklat.
Yerde srnerek gerilerken, "-i-iyiyim," dedi. Odadaki elik sandalyeye
tutunarak kalkt ve biraz da utanarak stndeki tozlar silkti.
El ve ayak bileklerindeki balara direnen Bob'a bakt. Adam boynundaki damarlar
gerilmi halde Elijah'a dnd ve grevli clz koluna bir rnga saplarken
dilerini gstererek srtt. Kahverengi
116 |
Empati
gzleri inenin acsyla bir an iin byd, sonra bulanklat. Bir kez daha,
ama bu kez sersemlemi halde gzlerini krphrarak Elijah'a bakt.
"Sen l deilsin," dedi kendinden gemeden nce. "Baka bir eysin sen."
| 117
17
30 Aralk 2007
14:37 (Yarg Gecesi'ne 33 saat, 23 dakika kala)
"Bir dakika, doru anladm m?" dedi Stevie. "On yl kn yrtarak
okuduktan sonra kt bir deneyim yaadn diye her eyi braktn, yle mi?
Pililerin doktorlarn peinde nasl kotuu hakknda bir fikrin var m senin?"
"Bu benim iin byk bir sorun deil."
"Ne demek, byk sorun deil? Sen bekr, heteroseksel, yirmi dokuz yanda bir
erkeksin. Baka nasl sorunlarn var ki?"

"Benim hafefobim var, Stevie."


"Yani?"
"Yani insanlara... Dokunmaktan holanmyorum."
"Aman Tanrm! Hl bakirsin, deil mi?"
Elijah ban eip, ellerine bakt. Yzndeki ince damarlar aldka
kzardn hissediyordu. Stevie neden her eyin o kadar zerine gidiyordu ki?
nsanlar rahatsz etmek konusunda psiik bir becerisi vard sanki.
Stevie eliyle onun dizine bir aplak att. "Sana bir hanm ayarlamalyz,
kuzen!"
"nce nelerin dndn anlamaya alsak daha iyi olmaz m?"
"Kesin olan u ki, senin acil olarak rahatlamaya ihtiyacn var."
"On saniyeliine bile olsa ciddi kalabilir misin?"
"ok ciddiyim. Belki de tm bu olanlarn nedeni sisteminin..."
"STEVE!"
Kuzeni nihayet susunca Elijah ellerini gr salarnn arasndan geirerek
arkasna yasland ve tavana bakt. Stevie neredeyse bir dakika kadar sessiz
kald.
118 I
Empati
"Haklsn ahbap," dedi sonunda. "Bunlarn senin bekaretinle
ilgisi olmadna eminim."
"Teekkr ederim." Elijah duraksad. "Sanrm yok."
"Peki... u anda yaadklarnn tmarhanedeki o sapa dokunduun zaman
hissettiklerinle ayn olduunu mu dnyor-sum
"Akl hastas demek daha doru."
Stevie omuz silkti. "Pa-ta-tes, pat-tes. Bana gre hepsi ayn. Demek istediim,
metrodayken benim karnm at; beni grnce sen de acktn. Senin u akl hastan
deliydi; ona dokununca sen de delirdin."
"Delirmedim. Ben sadece..."
"Onun hissettiklerini hissettin. Ayn bende olduu gibi. Aradaki tek fark,
Bob'un durumunda ona dokunman gerekti, bende ise kablosuza terfi ettin."
Elijah her ne kadar kabul etmek istemese de, kuzeni haklyd.
"Sen bir empatsm. Next Generation'daki Deanna Troi gibi."
"O bir Betazoid idi."
"Sadece yar-Betazoid. Babas insand. Neyse, bunun konumuzla ilgisi yok, ama
dediim hl geerli: Sen empatiksin. Beyninde empati duygusunu tetikleyen ey
her neyse, ar alyor sanki. Tp okurken empatinin nasl altn
renmedin, deil mi?"
"Ayna nronlar."
"Hi duymadm."
"Nronun ne olduunu biliyorsun ama, deil mi?"
Stevie 'hayr' anlamnda ban sallad.
"Nron, 'sinir hcresi'nin ssl ad. Beynimizde yaklak 100 milyar nron
vardr ve birbirleriyle elektriksel sinyaller araclyla haberleirler."
"Harika."
| 119
Adam Fawer
- " temel nron vardr. Aferent nronlar doku ve organlardan beyine bilgi
iletir. Eferent nronlarsa o bilgiyi ileyip beyinden gnderilen sinyalleri
aktarr. Arac nronlar da beyin ve merkezi sinir sistemi iindeki iletiimi
salar.
"Anladm."
"yi. 1996'da, Giacomo Rizzolatti ve Leonardo Fogassi adnda iki italyan bilim
adam maymunlarn motor nronlarn inceliyorlard. Bir mola srasnda Fogassi
bir muzu eline alnca, Rizzolatti maymunda hareket olmamasna ramen premotor
korteksindeki bir nron kmesinin atelendiini farketti. Normal olarak nronlar
sadece bir eylem srasnda atelenir, ama o olayda maymun hareketi grd zaman
da atelenmiti. Maymunun muzu eline almasyla ayn eyi bilim adamnn
yaptn grmesi fark etmiyordu; hcreler her iki halde de ayn tepkiyi
vermiti. Rizzolatti bu hcre kmelerine 'ayna nronlar' adn verdi."

"Brak tahmin edeyim," dedi Stevie. "Bu ayna nronlar duygular da taklit
ediyorlar."
"Doru. Birisiyle etkileime girdiimiz zaman, o kiinin davranlarn
gzlemlemekten daha fazlasn yaparz. Beynimizde onlarn eylem, izlenim ve
duygularnn isel bir betimlemesini yaratrz; eylemde bulunan, alglayan ve
hisseden kendimizmi gibi."
"Maymun grd, maymun yapt," dedi Stevie.
"Aynen. Ayna nronlar, mesela bir golf sopasn sallamak gibi karmak
eylemleri, sadece bir bakasnn onlar yapn seyrederek renmemizi salar.
Ayn zamanda duygular da iletirler ki, bir boksr yumruk yedii zaman olduumuz
yerde sinmemizin nedeni de budur; ayna nronlarmz bize o yumruu yediimiz
hissini verir."
"Ya da bir porno film seyrederken..."
"Anladn," dedi Elijah onun szn keserek. "Her neyse... Bilim adamlar bizi
dier hayvanlardan ayran eyin beynimizdeki ayna nronlarn says olduuna
inanyor; baz eyleri renmemiz
120 |
Empati
onlar araclyla mmkn oluyor. Alet kullanmak, konuulanlar anlamak..."
Elijah duraksad. "Ve empati duymak."
!
;
;;
"Yani benim hissettiim her eyi senin de hissetmenin nedeninin ayna
nronlarnn fazla mesai yapyor olmas m diyorsun?"
Bunu bir sre dnen Elijah ban sallad. "Olas deil."
"Neden?"
"Ayna nronlar duygular bir alglama sonucunda tetikler. Ama metrodayken ben
senin a olduunu be duyumdan herhangi biri vastasyla alglamadm. Aln
hissettiimde seni henz grmemitim bile."
"Demin de dediim gibi, kablosuza gemisin."
"Olamaz. Beyin dediin organ ylesine danktr ki, brak bakasmnkileri,
kendi hislerimizi alglamamz bile bir mucize saylr."
"Ha?"
"Birletirme problemi diye bir ey duydun mu?"
"O gn herhalde hastaydm; dersi karmm."
"Birletirme problemi, bilinli algnn nasl altn sorgular; nk bilim
adamlarnn deiik nron kmelerinin etkinliklerinin tmleik bir algsal
deneyim oluturmak iin nasl bir araya geldii hakknda hl en ufak bir fikri
yoktur."
"Tmleik ne?"
Elijah i geirdi. "Peki, dinle: nsanlar renk, hareket ve ekilleri grsel
korteksin farkl alannda iler. Yani krmz bir halkadan atlayan beyaz bir
kaplan grrsek, baz nronlar beyazn varln, baka bazlar krmznn
varln, dierleri dairesel halkay ve kimileri de atlayan kaplan belirtir.
Soru u: Beynimiz kaplann beyaz olup atladn, halkann ise krmz ve
hareketsiz olduunu anlamak iin tm bu verileri nasl birletirir?"
"Nronlarn birbirleriyle konutuunu sanyordum."
"Sorun da bu zaten; bilim adamlar grsel korteks nronlar arasmda hibir
iletiim bulamad. Ayrca her ey ayn anda oluyor.
I 121
Adam Fawer
Bu sadece grsel spektrumdaki birletirme problemini tanmlyor. Beyinin
birbirleriyle ilgisiz alanlarda meydana gelen birden fazla duyusal uyary nasl
btnletirdiiyse, daha da byk bir gizem."
"Yani kimse beynimizin nasl altn bilmediine gre senin beyninin benim
hissettiklerimi anlayamayacan m sylyorsun?"
"Kimsenin bilincin nasl olutuu hakkmda bir fikri olmadn dnrsek, senin
ve benim olanlar anlayabilmemizin herhangi bir yolu olmadn sylyorum."
Stevie bir sre sessizlik iinde Elijah'n sylediklerini dnd. "Pekl...
Beynin her nasl alyorsa alsn^ en azndan imdi senin u hapahipinin..."
"Hafefobi."

"Ad neyse o eyin gereklikle ilgili olduunu biliyorsun. Demek istediim, her
defasnda duygularn hissedeceimi bilsem, ben de insanlara dokunmaya
korkardm."
"Evet," dedi Elijah. Kolyesi alndndan o yana ilk defa bir nebze olsun
rahatlamt.
Stevie haklyd. Hafefobisi gerekten de mantklyd. Ve enoklofobisi de artk
eskisi kadar mantksz grnmemeye balamt. Fobilerinin tmyle akl d
olmadn kalbinin derinliklerinde hep bilmiti aslnda. imdi nedenlerini
anladna gre belki... Belki de onlar kontrol altna almay renebilirdi.
"Bu fen dersine biraz ara verebilir miyiz?" diye sordu Stevie. "Beynim buland."
"Aklndan ne geiyor?"
"nce biraz uykuya ihtiyacm var. Sonra da sinemaya gitmeye ne dersin?"
Elijah kar kmak istedi, ama sinema istei -aslnda Stevie'nin istei- iinde
byd. Hayr demesine olanak yoktu.
122 I
fc
Empati
"Olur," dedi. Sonra birden yerinde dikildi. "Tabii ya! Sinema
mkemmel bir yer olur!"
"Ne iin?" diye sordu Stevie kukuyla.
"Bir dnce deneyi iin."
'
,
I
I 123
III. Ara
10 Eyll 2007
08:03 (Merkezi Avrupa Yaz Saati) (Yarg Gecesi'ne 112 gn kala)
Solothurn Pfyffer von Altishofen o sabah meslek yaam boyunca ilk defa ge
kalmt. Ana kapdan girerken siyah beresini abucak bana geirdi, ierideki
labirentten geip grev yerine vard.
\
"Hauptmann, ok zr dilerim.
"Bahane yok!" diye grledi yzba. "Albayn henz gelmediine dua et. Gelmi
olsa, bu grevi kaybederdin."
Von Altishofen ban zntyle edi. Yzbaya kendisini mazur grmesi iin
syleyebilecei hibir ey olmad gibi, ne derse desin inenip kendisine geri
tkrlecekti. Sessiz kalmak en iyisiydi.
"'Schoeizergarde'de ge kalmak ho grlmez. zellikle de senin grevlerine
sahip bir baltac sz konusu olduunda. Artk ocuk deilsin. Bir erkeksin. yle
davranmaya balasan iyi olur."
"Evet efendim."
Yzba Segmller, "imdi silah deposuna rapor ver," diye homurdand. "Akamdan
nce tm silahlarn bir envanterini istiyorum."
"Evet efendim."
Segmller bir sre daha bakt ona, sonra yryp uzaklat. Von Altishofen
yzba gzden kaybolduktan sonra bile yz ifadesini bozmad. Silah envanteri
kartmak genelde ceza kabul edilmesine ramen onun houna gidiyordu. Silah
eitimini seviyordu ve modern silahlarla eski kllar arasnda olmaktan haz
alyordu.
1241
Empati
Yanndan geerken krtarak gz krpan bir Fransz bayan turist grubuna hi
aldrmadan, bodruma inene kadar sert yz ifadesini bozmad. Aklnda kendine bir
gelin bulmaktan ok daha ciddi dnceler vard. Dikkatini o sabah otobs
karmasna neden olacak kadar datan dnceler.
Silah deposuna gnderilmek onun iin bir mola gibiydi. yle salaka bir idari
ile uramay, en ufak dikkatsizliin bile ok ciddi sonular dourabilecei
nbet grevinde olmaya tercih ederdi. Keyi dnp byk ve uzun salona girdi.
Havada belli belirsiz bir toz ve ya kokusu vard. Kapy kapattktan sonra ucu
baltal karglar saymaya balad. Birini raftan alp keyifle elinde tartt.
Parman yavaa baltann keskin aznda ve arkasndaki kertikli dikenin
stnde gezdirdi. Jilet gibi keskin balta uzun bir sopaya taklyd. 160

santimetre uzunluundaki sap iki eliyle tutarak ar silah savurdu. Gl


kollarn zorlayan ar balta bir hrt kartarak ve lmcl bir hzla havay
yard.
Usta elinden kt belli olan yle bir silahla 14. Yzyl'da savamann nasl
bir ey olacan hayal etmeye alt. Daha basit devirler. Az dnce, fazla
eylem. O zamanlar yaasa ok baarl olacandan emindi. Her ne kadar kanl bir
dnem olsa da, savata lmekten gurur duyard. 1300'lerde yaamay imdiki sakin
yaamna neredeyse tercih edecekti. ylesine iyi eitimli bir katil olup da
yeteneklerini kullanma frsat bulamamas hayflanacak bir durumdu.
Ban iki yana sallayarak o garip dncelerden syrlmaya a-"t. igdsel
olarak bir dua okudu. Ama akl srekli bir gece nceki toplantya gidiyordu.
Postadan ktnda o gm bileti pe atmasna ramak kalmt. Agnostik kltn
yesi olan Amerikan film yldzlarnn yksn La Republka'da okumam olsayd,
buyk olaslkla atard da. Ama sonunda merak stn gelmiti.
Toplantya gidince katlmc saysnn azl von Altishofen'i
airtmt. Aslnda gece boyunca birka defa toplantnn sadece
nun iin yapld dncesine de kaplmt. Bunun samalk
I 125
Adam Fawer
olduunu biliyordu. Neticede, kim -zellikle de Valentinus kadar zeki birisionun gibi dini btn bir Katolii hedef seerdi ki?
Von Altishofen'in sa'ya olan inanc tm yaam boyunca bir an bile
zayflamamt. Yani... nceki geceye kadar. Valentinus o kadar inandrcyd,
akl yrtmesi o kadar mkemmeldi ki, Solothurn dediklerine kaplmaktan kendini
alamamt. Drt saatlik toplantnn sonunda sadece Katoliklii deil,
Hristiyanl da tmyle reddetmeye hazrd.
Ama Valentinus ondan herhangi bir vaatte bulunmasn istememiti. Tek istedii,
o gece geri dnp, kendisini bir daha dinle-mesiydi. Solothurn da kabul etmiti.
Dinlemekten ne zarar gelirdi ki?
Valentinus, Roma'daki en nemli toplanty sona brakmt. Mkemmel kiralk
katili bulmak ona 300.000 Avro'ya yakn bir paraya patlamt. Be adamn her
birini gm zarflar aarken gizlice gzetliyor olsa da, o 'benzersiz
yeteneklerden sadece bir tanesini toplantya ekmeyi baarmt.
Solothurn Pfyffer von Altishofen.
Valentinus odadaki teki kadnlar ve erkekleri nemsememi, zeytin yeili
gzlere sahip, sarn ve iri yapl askere odaklanmt. Dier on
katlmcy umursamyordu bile. Onlar zaten sadece gsteri iin oradayd.
Valentinus'un yurtd toplantlarnn ou gibi, o toplant da aslnda tek bir
kii iin yaplmt. nceki gece o kii von Altishofen idi.
Onun dier arkadalarndan hibirim toplantya getirmeyi baaramamt, ama bu
nemli deildi. Bir kiiye ihtiyac vard; von Altishofen de grevi yerine
getirmek iin yeterli eriime sahipti-Yirmi iki yandaki asker toplantdan
ktnda, Valentinus onun artk kendisine ait olduunu biliyordu. Yine de,
zerinde oluturduu etkiyi perinlemek iin bir telkin seans daha ayarlamas
iy1 olmutu.
126 |
Empati
Her ne kadar plannn baarya ulaacandan hibir zaman kuku duymadysa da,
gerekleeceini btn yreiyle dnceye de ilk defa cesaret ediyordu.
Bethany'nin bilgisayardan ald listeyi gzden geirirken glmsedi. Kuzey,
Gney ve Orta Amerika'nn yan sra Avrupa da tamamlannca, geriye sadece
Avustralya ve Yeni Zelanda ile Asya'daki 11 ve Afrika'daki 16 lke kalyordu.
Yolculukla geecek dokuz hafta daha. Sonra eve dnp, ylbana kadar
Amerika'daki srsn bytmeye odaklanabilirdi. Ya da kendi deyiiyle Yarg
Gecesi'ne kadar.
j 127
18
30 Aralk 2007
19:49 (Yarg Gecesi'ne 28 saat, 11 dakika kala)
Karanlk konser salonuna bakan Winter hznle glmsedi. O gece almay kabul
etmemeliydi. Tm dnceleri annesine odaklanmt. On yandan beri neredeyse

her konserinde olduu gibi o gece de yannda olmasm yle ok istiyordu ki.
Artk hibir konserden zevk alamayacan dnd.
N
Derin bir soluk alp zntsn bir kenara itmeye alt. O anda nemli olan
tek ey mzikti. Bo baklarn kalabalk dinleyici kitlesinin zerinde
dolatrd ve en n sradaki bir ey dikkatini ekti. Gzn alan projektr
klarnn altnda bir siluetten fazlasn semek mmkn deildi, ama glgeyi
andran ekil yine de kann dondurmaya yetti: Kocaman bir kpek.
Kr adamn orada olduuna emindi. Onun, beyninin iine baktn dnd.
Zorlukla yutkunup, soluklarn kontrol altna almaya alt. Samalyordu.
Yalnzca sinirliydi; hayal gc fazla alyordu. Kpek de orada deildi,
sahibi de.
Sadece al. O zaman yeniden hissetmeye balayabilirsin.
VVinter giri yapaca zaman gsteren iareti bekledi. Orkestra Jean
Sibelius'un Re-minr keman konertosunu alyordu. Finli bestecinin bayapt
temalarn birbiriyle i ie girecei ekilde dokunmu zengin armonisiyle olduu
kadar, keman solosunun inanlmaz imgelemesinden tr de onun favorisiydi.
Sonunda zaman geldi. Winter kemann yerletirdi ve mziin iinden geip
akmasna izin verdi. Krk dakikalk konerto sresince daha nce hi
almad gibi ald. sel hzn ve yeni bulduu zgrl salonda bir kuun
dokunakl tleri gibi szlp
128 |
E m pat i
yankland. Grkemli kreendoya doru aresini hzla Stradiva-rius'unun telleri
zerinde kaydrrken, gzlerinden artk yalar szlyordu.
Gr bulanklat, ama nemli deildi. Ezberden alarak orkestray ardnda
srklerken, ef de onu izliyordu. Dier mzisyenler onun kemannn bo
brakt her perdeyi doldurup yalnzca mzik olmann tesinde, mzikten bir
duvar yaratarak sel gibi arkasndan geliyordu. Cisimlemi bir duygu yumayd
yaanan.
VVinter'in ruhundan saf, youn, zrsz duygular fkrd. Hayr, sadece onun
deil, hepsinin ruhundan. Aslnda o duygu selini ynlendiren solistti belki, ama
yalnz deildi. Hzn, umut ve arzu ondan deil, onun vastasyla tm
orkestradan geliyordu. Artk sadece enstrmanlarn almyor, ayn zamanda
kalplerini akyorlard.
Orkestra son notay da aldnda Winter arkasndaki herkesin tketici ve
zgrletirici bir deneyimden gemiesine ayn anda i geirdiini hissetti.
Aresini kaldrmasyla dinleyicilerin tepkisi arasndaki o ok ksa anda dnp
arkasna bakt.
nce mzisyenlerinin yzlerinin neden o kadar parlak grndne anlam veremedi,
ama sonra kavrad. alarken alayan sadece kendisi deildi. Onlarca slak yanak
ve krmz gze baklrsa, orkestrann neredeyse tamam gzya dkmt.
Ne olduunu sorgulamasna frsat kalmadan dinleyiciler ayaa frlad. Gk
grltsn andran bir alk koptu, duvarlardan yansd ve fiziki bir g gibi
geri tepti. VVinter elinin tersiyle yanak-'arn sildi, glmseyerek alklarn
kendisini sarmalamasna izin verdi. Dinleyicilerden gelen vg ve hayranlk
dalgasnn keyfini kartarak e ildi ve uzun bir selam verdi. Salonun klar
yanarken enesini kaldrp baklarn balkona evirdi.
Ve bir anda yz karard.
Michael orada, otuz metre ilerisindeki bir locann n srasnda ayakta
duruyordu.
I 129
Adam Fawer
Michael konserin sonunda avularn actacak kadar kuvvetle alklyordu.
VVinter'in almdaki gzellik o ana kadar duyduklarnn hibiri gibi deildi.
Hayatn o byleyici kadn iin neden altst ettiini bir kez daha anlad.
Sevitikleri zamanlarda bile duygular hi o kadar youn olmamt. Ve
VVinter'in al her ne kadar onu hep soluksuz brakm olsa da, o gece
dierlerinden farklyd.
Her nota sanki sadece onun iin alnmt; bir alayan melekler senfonisiydi
dinledii. Baka her eyi glgede brakan, kavramakta zorlanaca kadar canl

bir duygu dalgas onu alp gtrmt ve ylesine igdseldi ki, VVinter son
notay aldnda o da soluk solua kalmt.
x
Neredeyse sevime sonras rehaveti iinde alklamaya devam ederken iinde bir
boalma duydu... Sanki birisi tm duygularn emip bitirmi gibiydi. Kendini bo
ve yalnz hissetti; VVinter'in ona yol gsteren mzii olmaynca nasl
hissedecei umurunda deildi.
Ve o ana dek yaam olduu tm aclar hissettii duygusal boluu birden
dolduruverdi. Ona bir daha asla sahip olamayacakt. Darda bir yerlerde
dikilip onu seyretmekle yetinecekti. Onun sevgisini tattktan sonra yerine her
ne koyarsa koysun, yaam sonsuza dek souk ve bo olacakt.
Cebine soktuu elinin parmaklar 38'liin kabzasnda kapand. Przsz metal
teninde lk bir temas brakyordu. Plan VVinter ile yz yze gelmekti, ama o
ann zorlamasna daha fazla dayanamad. Onsuz, VVinter'in bir saniye bile
yaamasna izin veremezdi.
Silah cebinden kartt. Tam locann altn yaldzl korkuluunu amak zereydi
ki, VVinter ban kaldrp ona doru bakt... Ve gz gze geldiler.
VVinter gzlerini Michael'den ayramyordu. Salonun enerjisi snd ve
benliindeki tm aclar yzeye fkrd.
130 |
Empati
Kendisine yalan syledii iin Michael'den nasl nefret ettii... Kfefretine
ramen onun dokunularna nasl kar koyamad... Ve kendini ne kadar yalnz
hissettii ve her zaman hissetmi olduu...
Michael bir sre iin yalnzlm gidermiti, ama evli olduunu rendii zaman
o ezici duygu eskisinden de gl olarak geri gelmiti- Duyduu ac iini bir
alev gibi sard ve zerine ezici bir kaybetmilik hissi kt.
Sonra annesini, birlikte gs gerdikleri eyleri, kendisini her zaman nasl
koruduunu dnd. Sonu ayrlkla biten her akm ardndan yannda olup
paralar toplamasna yardm eden sadece oydu.
Ama imdi yoktu ve Winter bu kez gerekten de hissettii kadar yalnzd.
Bouk, yanklanan bir ses beynini doldurdu. Neredeyse fiziki bir varlk gibi
stne ken lmcl bir hznd bu. Arzulamad bir eydi. O sefil sesi hi
dnmeden bolua frlatt.
Michael zihninde kasvetli bir sesin yanklandn duydu. Bir zdrap dalgas
bak gibi beynine sapland.
Ne yapyordu? yle muhteem bir yarat gerekten ldrmek zere miydi?
Nasl bir insan yapabilirdi bunu?
Sadece onun duyabildii yrek paralayn ses kulaklarn sar edecek bir
seviyeye ykselirken nefreti de yok oldu. Onu hl seviyordu. Kendisini ylesine
kesin bir ekilde reddetmi olmas, ona lan sevgisini hibir ekilde
azaltmamt. Olanlar kendi hatasyd. Winter'i itip uzaklatran kendisiydi.
Elinden brakt silah tok bir sesle halnn zerine dt. Y-rei inanlmaz
bir hznle doldu ve birden yapmas gerekeni ak-?a grd. Uzanp locann
parlak ve souk metal korkuluunu kavrad.
| 131
Adam Fawer
VVinter'e bir kez daha bakt. Her ey ok gzeldi. Her ey ok hznlyd. Ve ne
kadar ok ac vard... Benliinin her tarafnda nlayan ac, balangc ve sonu
olmakszn sar edici bir sonsuzlua uzanr gibiydi.
Eilerek arln ne doru verdi. Bir an iin parlak korkuluun stnde
dengede kald. Sonra, yerekimi onu sert bir ekilde aaya ekti. Michael
Evans aadaki bo koltuklara doru derken, beyninde yanklanan o yrek
paralayc ses sonunda duraca iin Tanr'ya kretti.
Dinleyiciler, Michael'in vcudu orkestra elemanlarnn bo sandalyelerine
arpmadan bir saniye nce alklamay kesti. arpma annda sadece paralanan
tahtalarn, krlan kemiklerin ve yrtlan etin sesi duyuldu. Bunu kulaklar
sar eden bir sessizlik izledi.
Kimse ksrmedi. Kimse kmldamad. Tek ses sanki dehet dolu bir soluk alan
salonun kendinden geldi. Byy ilk bozan VVinter oldu. Gzleri yalarla dolu
halde, ayakkablar ahap zeminde takrdayarak merdivenlere kotu.

Sonra, onu grd. Michael yzkoyun yerde yatyordu; bacaklarndan biri havaya
bakarken, dieri krk bir oyuncak askerinki gibi garip bir ayla bklmt.
ki yana alm kollar krk iki dal paras gibiydi. Kafatasnn bir taraf
ezilmiti ve bir kan glnn iinde duruyordu.
Michael'in bo bakan gzleriyle karlanca VVinter'in soluu boaznda taklp
kald. Onu dehete dren grd kanl manzara deil, Michael'in yzndeki
ifadeydi.
Huzur.
1321
19
30 Aralk 2007
20:13 (Yarg Gecesi'ne 27 saat, 47 dakika kala)
Elijah ile Stevie bir paket erez, bir kutu patlam msr ve iki Pepsi aldktan
sonra karanlk sinema salonuna girdi. Perdede gelecek programdan paralar vard.
Onlar oturmak iin bo yer ararken, gm rengi bir uzay gemisi beyaz perdeyi
boydan boya geti. Stevie abucak koridor kenarnda iki yer buldu ve oturdu.
Gergin bir ekilde etrafna bakan Elijah iini ekti. Kalabalk bir ortamda
yaamaya alk olduu ezici duygu selinden eser yoktu. Gzlerini kapatnca tm
bedenini lk jleyle dolu bir havuza batyormu gibi karncalanma hissi sard.
Kendisini uzun zamandr ilk kez o kadar iyi hissediyordu. Tm nevrozlar eriyip
gitmiti sanki. Deneyinin alp almayacan merak etti. Duyduu huzura
baklrsa, belki o anda bile alyordu.
Elijah kuzeninden baka insanlarn da duygularn hissedip hissetmeyeceini
anlamak iin evresindeki herkesin kendini iyi hissediyor olaca bir ortama duygusal bir gvenli blgeye- girmek istemiti. Perde pembeye dnt ve filmin
stilize edilmi jenerii akmaya balad. Animasyonun dk zek seviyesine
ramen, Elijah her eyi hayranlkla izliyordu.
izgi kpek gereine dnp yk balaymca tm basmakalp karakterleri annda
saptad. Doru kadn hari her eye sahip gck, sinirli i adam. Onun kadn
peinde koan, zampara, kendi-ne ar gvenli en iyi arkada. Pes etmeyen bir
vcuttan ve altn
lr kalpten baka eyi olmayan, nevi ahsna mnhasr, kafas kars, basma
buyruk bir kadn. Kadnn biraz hafifmerep, herkesi ve
er eyi kmseyen ev arkada.
1133
Adam Fawer
Elijah konumalarn ilk cmlelerinden yknn tm kurgusunu kartm olmasna
karm gzlerini perdeden ayramyordu. Replikleri neredeyse aktrlerle birlikte
tekrarlayabilirdi; yine de her bariz cmle yeni gibi geliyor, her yllanm
espri son derece komik grnyordu.
Ana karakterlerden biri datc ocuun frlatt sabah gazetesini kasklarna
yiyince, Elijah yksek sesle bir kahkaha atmaktan kendini alamad. Ve kpek.
Kpek o kadar komikti ki... Hele srekli kaplarn iinden gemeye almas yok
mu... ldrc derecede komikti ve... Hatta...
Elijah'm kahkahalar iddetlendi.
Ha evet! Kadnn bir de kedisi vard; tslamasyla erkek kahramann kasklarna
inen gazeteyi atan datc ocuu korkutan kt kalpli bir kediydi bu.
Elijah katla katla glyordu; yanaklarndan aaya yalar szlmeye
balamt.
Kadnn hafifmerep arkada yanllkla zerine oturunca kpein suratnn
ald ifade tm salonu kahkahaya bodu.
Elijah artk uluyor, salarn yolmak istiyordu.
Verdii tepkilerinin ar olduunun bilincindeydi, ama glmesini kesemiyordu.
Ilk bir slaklk hissi kasklarna yayld. Altna karmt. Ve hl
glyordu.
Beyni kontrol ele geirmeye abalyordu, ama faydaszd.
Deneyi biraz fazla iyi almt. Stevie'ye bir gz att; ama o tarafta da
yardm umudu yoktu, nk o da ykla ykla glyordu. Byk, grltl,
nlayan kahkahalar... Elijah baklarn tekrar perdeye evirdi. Hafifmerep ev
arkada ayaa kalkmt, ama imdi de kpein suratnda bok yemi bir ifade

vard. O kadar artk fazlayd. Elijah yle glyordu ki, karnnn patlayacan
zannetti. Elleriyle gvdesinin ortasn tutarak ayaa kalkmaya alt, ama
yapamad.
Birka kii dnp ters ters bakt ona. nsanlarn rengi atk yeil
134 I
Empati
ve soluk san fkelerini hissetti. Salon birden renkle doldu. sterik krmzlar,
kkrdayan morlar, kahkahadan krlan maviler...
Akln kaybetmeden oradan kmalyd. Hl bir lgn gibi kkrdayarak yerinden
doruldu. Koridora kmay baard, orada boazndan ykselen kesik kahkahalarla
olduu yere devrildi.
Glmesini tek bir soluk alacak kadar durdurmaya al, ama bu olanakszd. Son
bir sa kalma igds kalnts devreye girdi. Srtst yatan Elijah ban
kaldrp tm gcyle demeye indirdi.
Bir daha yapt. Ve bir daha. Tam ban tekrar kaldrrken bir ift kol onu
omuzlarndan tuttu, aln yardm etmeye alan adamn burnuna hzla arpt.
"SEN GER ZEKLI!" diye bard adam.
Parlak yeil isterik kahkahalar bir anda parldayan, billuri turuncu fkeye
dnt.
"Otur yerine!" ve "Kes sesini!" bartlar arasnda yatt yerden dorulurken,
"Ne dedin sen?" diye grledi Elijah.
"Burnumu krdn, bok herif!" dedi adam.
lk Terminator'dan fkeli bir Michael Biehn. Yz kanlar iinde kalm adamn
her tarafndan sar, zehirli bir nefret fkryordu. Zihninde bir iddet
duygusu bymeye balayan ve adrenalin seviyesi hzla ykselen Elijah o nefreti
iine ekti. Gerileyip oradan uzaklamaya alt, ama fkesi buna izin
vermiyordu.
"Burnundan fazlasn kracam!" diyen kendi sesi geldi kulana.
Birden ne doru atlarak ban Biehn'in karnna gmd ve onu yere drd.
Duyduu fkeyi kontrol altna alamayan Elijah yumruunu adamn burnuna bir daha
indirdi. Adam ac iinde bir ilik att.
Elijah'm beyninde eflatun bir ac parlad, ama onu penesine alan youn nefreti
bastracak kadar gl deildi. Kanl yumruunu geri ekerken slak bir ses
duyuldu. Sonra bir daha vurdu. Krlan diler elinin derisini kesti.
135
AdaFawr
Birilerinin onu ensesinden tutup geriye ektiini hissetti. Kollarn sallad,
ama yumruklar artk havay dvyordu. Savurduu tekme birisinin karnna geldi.
Boynuna dolanan kol biraz daha sknca nefesi kesildi. Umutsuzca soluk almaya
alrken gznn nnde deiik renkler belirdi; nefes alamyordu. Soluk
borusu acyla kasld, gr kararmaya balad.
Baylmadan nce aklndan son bir dnce geti.
Stevie ne yapyor acaba?
1361
20
30 Aralk 2007
20:16 (Yarg Gecesi'ne 27 saat, 44 dakika kala)
VVinter koarak kendini taksiye att ve kapy arparak kapatt. Beyni uyumu
halde, "Sadece sr," dedi.
Bunlara ben neden oldum.
Bam iki yana sallad. Michael dengesiz birisiydi. Balkondan atlamas onun suu
deildi.
Dorudan ona bakyordum. Ne kadar zgn olduumu dnyordum ve...
HAYIR!
Bunu kendine yapmayacakt. Michael'in atlamasn istememiti. ehir camn
dnda akp giderken gzyalarn sildi. Taksi ofr bir sre neonlar altnda
ldayan Broadvvay Caddesi'nde ilerledi, sonra Columbus Meydan'n dolap
bembeyaz Noel klaryla bezenmi Beinci Cadde'den geri dnd. Paranoyas
neredeyse bir saat sonra yatan VVinter ofr oteline ynlendirdi.

Bedensel ve duygusal olarak tkenmi olmasa, yapt hatann farkna


varabilirdi. Ama taksi VValdorf-Astoria otelinin giriindeki geni krmz
halnn nnde yavalarken orada toplanm bekleyen kalabala dikkat etmedi.
VVinter taksiden iner inmez insanlar ar srs gibi stne uut. Patlayan
flalanyla fotoraflar ve baran gazeteciler bir anda etrafn sararken,
drt ayr haber TV ekibinin spot klar etraf gndze evirdi.
"LDNE MEMNUN MUSUNUZ?"
"BR NOT BIRAKMI MI?"
"BUNU YAPMASINI ONDAN SZ M STEDNZ?"
| 137
AdamFawer
Bir yandan flalar patlarken, bir yandan da sorular ard ardna gelmeye devam
ediyordu. Derin bir zdrap melodisi beyninde bangr bangr patlayan Winter,
flalardan kr olmu bir halde gzlerini yumdu.
"WINTER! BURAYA!"
"WINTER!"
"WINTER!"
"YETER!" diye bard VVinter sonunda fkesi sabrn yenince. Bitkinlii nefrete
dnrken fkeden kudurmu halde etrafndakilere bakt. Beynindeki ark sanki
coarak iddetini artran bir orkestra tarafndan alnyordu artk. lerlemeye
alt, ama kalabalk yol vermiyordu.
"Ltfen! Brakn geeyim!"
Yanaklarndan gzyalar iniyordu; kokusunu aldklar paray karmak istemeyen
fotoraflar daha da yaklat. O srada bir mikrofon alnna arpnca VVinter
kendini kaybetti. Yz kpkrmz kesildi; fkesi sar edici bir saldrganla
dnt. En yakn iki foto muhabirinin fotoraf makinesini kavrad ve onlar
serte yolundan itti. Onun bu taknlna aran adamlarn ikisi de
arkalarndaki muhabir, kameraman ve yapmc kalabalnn zerine doru
sendeledi.
Sonra olanlar tam bir kaostu. Herkesin sonradan syleyecei ey, VVinter Zhi'nin
kudurduuydu. Ama o akam yataklarna girdiklerinde (hastanelik olanlarn
dndakiler) duyduklar vicdan azabyla bambaka ykler anmsyordu.
Ve o fkeli ark hl kulaklarndayd.
Otuz yedi kii olduklar sonradan anlalan kalabalk geri ekilirken ayaklar,
dirsekler, kafalar, mikrofonlar ve kameralar birbir' lerine girdi. Daha nce de
dzinelerce kez benzer durumlarla karlam olduklar halde bu kez bir eyler
farklyd.
138 |
Empati
Bu kez ortamn gerilimini trmandran ey beyinlerinde vzldayan o mzikti.
Vurgulu alglar ve tiz gitarlar andran sesler kulak trmalayc bir ulumayla
gelip beyinlerinde bir kasrga gibi patlad. Ve her eyiyle ilkellii
artryordu. Ve onlar deitirdi.
Yabani kpek srs gibi birbirlerine saldrdlar.
Yumruunu skan (WABC 7'nin blge muhabiri) Carol YVillianson yzne giritii
(Fox 5'in 2. kamera ekibinden) Michael Eldrich'in yananda 1.5 karatlk elmas
yzyle derin bir yark at. Deliren (CW-llyapmcs) Sarah Stevens, (The
Enquirer''in magazin yazan) Stuart Glassman'm hayalarna bir diz kartp
testis-lerinden birinin patlamasna neden oldu. Richard Oppel (The New York
Post'un stajyer fotorafs), Julie Blum'a (WNBC 4 asistanlarndan) bir kafa
atp kadmn burnunu krd.
Ardndan dierleri de tekme, yumruk, trmk ve lklar atarak kavgaya katld.
Sonradan hibiri onlar yle galeyana getiren eyin ne olduunu anmsayamad.
Tek hatrladklar, baka bir dnyadan gelir gibi tarif ettikleri o kulak
delici, tyler rpertici sesti. O ses ve yakaladklar haberin itah
iindeyken, bir anda kana susam olduklar.
.
VVinter o lgnca iti kaktan kamaya alrken bir kameraman ona doru
hamle etti. Hi dnmeden adamn yanana bir yumruk att, bunu frsat bilen
ufak tefek bir sarn adamn boazna sarlarak skmaya balad. Baka biri
daha zerine saldrmadan 60. Cadde boyunca Central Park ynne komaya balad.

Hibir tarafa bakmadan kendini drt eritli yola att. Bir Kmzn cayrtlarla
durdu, ona arpmamak iin direksiyon kran krmz bir kamyonet hzla gelen
taksiye yandan vurdu. Ama VVinter farn bunlara ramen buz gibi gece havasnda
zorlukla soluyarak komaya devam etti. Kotuu srece baldrlarmdaki yakc
arya, cerlerindeki yanmaya ve kalbinin deli gibi atmasna odaklanabildi.
Biraz nce olanlar...
| 139
Adam Fawer
kendi neden olduu eyleri
.. .dnmek zorunda kalmazd.
Peinden koarak gelen fkeli bir kalabalk grmeyi bekleyerek arkasna bakt,
ama onlar hl birbirini paralamakla meguld. Parka ulanca aalarn arasna
sakland. Donmu kar ayaklarnn altnda trdyor, azndan kan soluu ince
bir buhar bulutu oluturuyordu.
Gzlerinin nne Michael'in paralanm kafatasnn grnts geldi. Silkinip
manzaray kovmaya alt. Her ey nasl o kadar korkun hale brnmt? Neler
oluyordu?
Seni (onlar) koruyan ha olmazsa neler yaanacan sanyordun ki?
Eli boynundaki bo yere gitti. Hepsi birbiriyle ilintiliydi. Kolyesini daima bir
nazarlk olarak dnmt, ama belki de baka bir eydi. Dnceleri kovmak
iin ban sallad. Bu delilikti.
Son derece salkl annenin 52 yanda kalp krizi geirmesinden daha m delice?
Michael'in sen yzne baktktan sonra lme atlamasndan daha m delice? Sen
taksiden iner inmez bir arbedenin kmasndan daha m delice?
Ama... Hayr, taksiden iner inmez deildi. O mikrofonun yzne arpt an.
fkenin zapt edilemez bir hal ald an.
Winter rperdi. Bu olanakszd... yle deil mi?
Dondurucu soua aldrmadan parkm derinliklerine doru yrd. Hayanda...
ka dnda
...hi olmad kadar korkuyor olmasna ramen, bir yandan da o ehir ormannda
ona zarar vermeye alacak herhangi birinin bann ciddi olarak derde
gireceini dnmeden edemedi.
Hem de ok ciddi.
140
IV. Ara
17 Eyll 2007
10:09 (Merkezi Avrupa Yaz Saati) (Yarg Gecesi'ne 105 gn kala)
Solothurn elini gsne bastrd. Mavi niformasnn altndan gsne deen
yuvarlak ve yass diski hissedebiliyordu. Tlsmn stndeki ssl oymay bir
kez daha dnd: Kusursuz bir daire eklinde kvrlm, kendi kuyruunu yutan
bir ylan. Valentinus ona amblemin Ouroboros olarak anldn sylemiti;
Dnya'da umutsuzca hapsolmu bir ruhun srekli reenkarnasyonunu betimleyen
agnostik bir sembol.
Solothurn diski parmaklarnn arasna ilk aldnda tm bedeninden sanki plak
elektrik teli tutmu gibi hafif bir vzldama gemiti. Sanki...
Koridordan gelen ayak seslerini duyunca hemen hazrola geip ar baltay yerle
90 derecelik a yapacak ekilde tuttu. Tarihi sarayda o kadar ok modern
gvenlik nlemi vard ki, kardinalin odasnn nne elinde kesici silah olan
muhafz yerletirmek biraz ad kayordu, ama stleri geleneklere de dier
her eye olduu gibi balyd: Tutkuyla.
Bir zamanlar Solothurn da inanmt yle eylere. Ama imdi her eyi, dinini,
inanlarn, hatta etrafndaki dnyay bile sorgulu-yordu. Valentinus haklyd.
Dnya gerekten de son derece acmasz ve kusurlu bir yerdi. Sabah haberlerini
seyrederken aklnda Valentinus'un szleri vard. Ve olaylar birden deiik
adan grmt.
Her trajedi, grnen mantkl hibir neden olmadan, gkten dm gibiydi. Ve
neden? Tm bunlarn, her eyin nedeni
| 141
Adam Fawer
Adem'in elmay yemi olmas myd? Bu mantkl gelmiyordu artk. O gne kadar
bariz gerei nasl olup da gremediini anla-yamyordu Solothurn.

nk Yaratc Tanr gerei doktrinler ve sahte kurallarn ardna gizlemiti.


Dnce aklndan getii anda yle bir eyin beyninden akp gitmesine izin
verdiine inanamamt. Kendini bildi bileli nnde diz kerek ibadet ettii
Tanr'nn Lucifer11 gibi cennetten kovulmu bir melek olduuna gerekten
inanyor muydu? Ya da sa'nn aslnda O'nun olu olmayp, baka bir gcn
mesajn iletemeden katledilen elisi olduuna?
Yoksa bunlar yerine yaam boyunca kendisine retilenlere mi inanyordu?
Von Altishofen inancyla boumaya devam ederken elindeki silah daha da sk
kavramt. Babas ve onun babas gibi kendisi de isvire Muhafzlar'ndaki12
grevini son derece byk bir onur meselesi olarak gryordu. Tanr'nn
hizmetinde olduuna, O'nun obanlarn bedenlerinin dnyadaki varlklar
srasnda koruyacana inanarak bymt.
Ama batan beri yanlyorsa, yapt asil bir i deildi. yinin deil, ktnn
safnda alyordu. nsanl selamete erdirecek zmn bir paras da
deildi.
Sorunun bir parasyd.
eytan'm adlarndan biri. (.n.)
svireli paral askerler 15. Yzyl'n sonlarndan yakn yzyllara kadar
Avrupa saraylarnda saray ve tren muhafz olarak grev yapmtr.
Gnmzde sadece Vatikan'da Papa'nn muhafzln yapmaktadrlar.
(.n.)
142 I
21
30 Aralk 2007
21:49 (Yarg Gecesi'ne 26 saat, 11 dakika kala)
Floresan lambalarn parlak Elijah'n beynine saplanyordu.
Ban yana evirdi ve gzlerini gri duvara dikti. Dorulmaya alt, ama
yapamad. Birden stndeki rtnn bedenine neden o kadar sk geldiini anlad:
Bir deli gmleinin iindeydi. Panikleyip bacaklaryla etrafa tekme atmaya
alt, ama onlar da kaln deri kaylarla balanmt.
Ve renkler. Beyninin iinde kayalk bir sahile vuran dalgalar gibi savrulan o
kadar ok renk vard ki. Her birinin etraf nabz gibi atan parlak duygularla
evriliydi.
Billuri mavi: Nee. Psikodelik pembe: Heyecan. Kurum karas: Nefret. Parlak
turuncu: Paranoya. Ve hepsinin iinden geen alev sars: Korku.
Derin bir nefes alp haykrd. "Bana yardm edin!"
Sesi atlak ve canszd. Nerede olduunu ve neler yaandn bilmemenin deheti
demir bir pene gibi yreini kavrad. Oradan kmak zorundayd. Nerede...
Metalik bir ses duydu ve odann ar kaps ald; beyaz gmlekli Hintli bir
kadn ieriye girdi.
"Ltfen sakin olun, Bay Glass. Benim adm Dr. Shandry."
Doktorun sesi yorgun, ama sakindi. ocuuna t veren
yorgun bir anne.
Elijah sesindeki deheti gizlemeye almadan, "Yardm edin
bana," diye inledi. "ok korkuyorum. Neden..." Birden aklna bir
| 143
Adam Fawer
ey geldi; durdu. Mtefael Biehn onu sakirletittfleye alrken
kendisi yere yatm... isterik bir ekilde ...glyordu. Ve sonra...
"Kimseye zarar verdim mi?"
,
"Ne kadarn anmsyorsunuz?"
"Zarar verdim mi?" diye yalvard Elijah. Sesi ykselmiti. Korku bir sis perdesi
gibi etrafnda dolanyordu. Dikkatini toplamakta, doktorun gzlerine bakmakta,
sesine odaklanmakta zorlanyordu. Ama bilmesi gerekiyordu.
"L-l-ltfen..."
Dr. Shandry yant vermedi, ama vermesi de gerekmiyordu. Elijah onun
huzursuzluunu hissedebiliyordu. Ellerini yumruk yaparak skt; bandajlarn
altndaki parmaklar acyordu. Biehn'in burnunun krk paralarna vurduunu
anmsad; yoksa kemikler...
Aman Tanrm, hayr! "Kimseyi... ldrdm m?"

VVinter snmak iin kollarn ovuturdu. nceleri korkusu souu bastrmt,


ama buz gibi havada saat boyunca parkta bir aa bir yukar yrdkten sonra
souk iliklerine kadar ilemiti.
Artk dnebildii tek ey yzne vuran ayaz, szlayan kemikleri ve donmu ayak
parmaklarndaki zonklamayd. Nefes alnca dondurucu hava cierlerine doldu.
Gzyalarn tutmaya alarak park evreleyen ok katl binalara bakt; hepsi
scack klarla parldyordu. O kadar yaknlard ki. On be dakika iinde
parkn bat ucuna ulaabilir, baka bir otel bulur ve...
Ve ne olur? Yeni bir arbede yaratana ya da baka birini DAHA ldrene kadar
orada m beklersin?
144 I
Empati
Ban sallad. Geri dnemezdi. En azndan, neler olduunu anlayana kadar. Ama
nasl anlayacakt ki bunu? Olanlarn hibiri mantkl gelmiyordu. Yapm
olduunu dnd ey olas deildi. Keke...
Birden krlan bir dal parasnn sesiyle donup kald. Sonra hrdayan dallarn
sesini duydu. Kendi kendine o eyin bir sincap ya da fare olduunu syledi
ama... bir kemirgen
...olmadn biliyordu. Daha dorusu beynindeki hafif vnlama farkl bir ey...
bir insan
...olduunu sylyordu ona. Birden dnnce onu grd. Kr adam. metre kadar
ilerisinde, allklarm arasnda duruyordu. Yannda da dev gibi Alman kurdu
vard. Kpek ay mda srtyor gibi bakyordu ona; ak aznda parlayan iki
sra bembeyaz di kolaylkla grlebiliyordu.
"K-k-kimsin sen?" diye sordu Winter titreyen bir sesle, ama o titrekliin
korkudan m, souktan m olduundan emin deildi.
"Benim adm Laszlo Kuehl," dedi kr adam derinden gelen gl bir sesle.
"Anmsamadn biliyorum, ama senin retmenindim."
"Ne zaman?"
"Kk bir ocukken." Ona doru ekingen bir dm att. "On yedi yl nce."
I 145
2. Blm
1990
Laszlo ile Darian
1
Jill VVilloughby, i amarnda ilk kez koyu krmz lekeleri grdkten bir
hafta sonra aslnda var olmayan renkleri grmeye balad. Gnee baktktan sonra
gzlerinin nnde oluan benekler gibiydiler. Jill kendini bunlarn yalnzca
hayal gcnn bir sonucu olduuna inandrmaya alt, ama igdsel olarak
gerek olduklarn anlamt.
Ve bir anlam tadklarn.
rnein turuncu... Turuncu her zaman bir eit mutluluktu. Gnbatm turuncusu
saf sevinti; kr edici, parlak turuncu ise hznl neeydi. Renklerin
anlamlarn nasl ve nereden karttn bilmiyordu. Sadece biliyordu. Ve
onlar uzun zamandr gryor olmasa bile, hep orada, yzeyin hemen altnda
durduklarna dair iinde tuhaf bir his vard.
ikinci regl dnemi geldiinde dorudan nnde olmasalar bile renkleri
grebilmeye balamt. Sanki bann etrafnda gzlerden oluan bir halka
vard. Duvarlarn tesini grebilen gzler. Balangta gizli yetenei houna
gitmiti. Tanr'nm ona bir hediyesi olarak dnmt bunu; tpk Yusuf'a
firavunun ryalarn yorumlamas iin izin vermesi gibi.
Ve sonra Sarah Marks derste, Levililer'den 19. Blm' okumutu. Bu da dier tm
can skc okumalar gibi balamt. Tanr, Musa'ya emirlerini sralyordu:
abat'a itibar edin, putlara tapmayn, fakirlere yardm edin, almayn, yalan
sylemeyin, Tanr'nm adn bo yere aznza almayn...
Sonra Sarah 26. Beyiti okumutu.
"Kanl et yemeyeceksiniz. Kehanette bulunmayacak, falclk yapmayacaksnz. "
Tanr'nm o soluk benizli sarn kz vastasyla dorudan kendiyle konutuu
hissine kaplmt Jill. Sonraki drt beyit fuhu,
149
Adam Fawer

hayvanlarn nasl kesilecei ve sakaln nasl braklmas gerektii hakkndayd.


Ama sonra Sarah devam etti:
"Kim cincilere, byclere, ruh aranlara danr, bana ihanet ederse, ona
fkeyle bakacak, halkmn arasndan atacam."
Jill'in iini buz gibi bir rperti sard. Kendisi de yle birisi miydi? Bir
byc myd? Sama grnyordu, ama kendini baka nasl tanmlayabilirdi ki?
Daha fazla bilgiye gereksiniyordu. te yandan, Rahibe Ellen ya da Peder
Sullivan'a gidip, "Benim bir byc olduumu dnyor musunuz?" diye soramazd
ya.
Baklarn aaya indirince yantn nnde durduunu grd. ncil'in o konuda
syleyecek daha fazla eyi olduu kesindi. Tm kitab okumak kolay i deildi,
ama olanaksz da deildi. Zaten akam yemeklerinden sonra yapacak fazla ey
yoktu. O ve yetimhanedeki dier kzlar okul devlerini bitirdikten sonra
genellikle oturup Uno ya da Monopoli oynard.
Sekiz yln ardndan Jill'in mola vermeye itiraz yoktu.
Bylece, o Eyll ay boyunca her gece saatini yetimhanedeki Eski ve Yeni
Ahit'i bycler ve byclk, cadlk zerine sylenenleri bulmak iin
taramakla geirdi. teki kzlar her ne kadar Jill'in bu anti-sosyal
davranndan ikyeti olsalar da, yaydklar turkuaz renk Jill'e sitemlerin
ardnda kzgnlktan ok merakn yattn sylyordu.
Jill toplam on bir kitapta bycle ait atflar buldu. ou dolaylyd, ama
drt tanesindeki beyitler olduka sulaycyd.
Yasann Tekrar:
Aranzda olunu ya da kzn atete kurban eden, falc, byc, muskac, medyum,
ruh aran ya da llerin ruhlarna danan kimse olmasn. nk Rab bunlar
yapanlardan tiksinir.
Vahiy:
Ama korkaklar ve inanszlar ve menfurlar ve katiller ve sefahat dknleri ve
bycler ve putperestler ve tm yalanclar alevler iinde yanan o kkrtten
gldeki yerlerini alacaklar: ve bu onlar iin ikinci lm olacak.
150 |
Empati
Levililer:
;,
Cincilik yapan, ruh aran ya da byclk yapan ister erkek olsun, ister kadn
olsun kesinlikle ldrlecektir. Onlar talayacaksnz. lmlerinden kendileri
sorumlu olacaklardr.
k:
Bir cady yaatmayacaksnz.
Jill o son satra uzun uzun bakt. Bir ncil akademisyeni deildi, ama beyit de
ok fazla yoruma yer brakmyordu. Eer gerekten bir cadysa, bu hafife
alnacak bir konu ya da Peder Sullivan ile konuabilecei bir ey deildi.
Bylece yeteneini gizli tutmaya karar verdi.
Ve frsat bulduka -ki renkler ona her zaman, uyuduunda bile geliyorduuygulamaktan kendini alamasa da gnah kartma srasnda bahsetmedii tek
gnahyd. O nedenle kefaret iin diz ktnde hep fazladan yirmi dua daha
okuyordu. Yine de, gnahlarnn tmn itiraf etmedike, bir otobs falan
arparsa sonsuza kadar lanetleneceinin bilincindeydi.
Onun iin yapabilecei tek eye bavurdu. Duaya. O muhteem renklerin dansn
seyretmek keyif verse de, her gece yeteneinin ortaya kt gibi birden
kaybolmas iin dua etti.
Ama her sabah, Rahibe Kate onlar uyandrdnda bitkin maviler ve fkeli
yeillerin saldrsna gark oluyor ve gnahlarla dolu bir gnn daha baladn
anlyordu. lmle biterse onu dorudan Cehennem'e gnderecek bir gnn.
Onun iin de elinden geldiince iyi bir insan olmaya alt. Ve sokakta
kardan karya geerken de hem sama, hem soluna -olur da bir otobs falan
gelirse diye- bakmay hi ihmal etmedi.
1151
2
Elijah Cohen adn 2 numara kalemiyle snav kdnn kapal blmne zenle
yazd. Snf arkadalarnn artan gerilimine aldr etmemeye alarak taze

kalem talann rahatlatc kokusuna odakland. Standardize edilmi snavlarn


kokusu.
Glmsedi. ou on iki yandaki ocuun aksine, snavlar Elijah'n houna
giderdi.
Mazoist falan deildi, sadece meydan okunmay seviyordu. Aslmda i derslere
geldii zaman Elijah'a meydan okuyabilecek ok fazla bir ey de kalmyordu.
Ezber ona her zaman kolay gelmiti. Sosyal faaliyetler de olmasa ortaokulu
aslnda baya sevecekti.
Ve kurbaalarn da kanatlan olsayd, zpladklarnda klar yere vurmazd.
En azndan Stevie yle derdi.
Ama Elijah kuzeni gibi deildi. Farklyd o. Ergenlik andaki tipik bir olan
ocuunun birebir ztt. teki ocuklar teneffslere, le yemeine ve jimnastik
dersine baylrken, Elijah bunlarn hepsinden nefret ederdi. nceden haber
verilmeden yaplan snavlar baka herkes iin istenmeyen bir eyken, onun iin
birer srpriz parti gibiydi.
Snavlarn en iyi taraf kimsenin ondan konumasn bekle-memesiydi. Syleyecek
bir eyi olmadndan deil; tam tersine, tm yantlar bilirdi ve ders sonras
ona yanaan okul kabadaylarna verilecek hazr bir cevab da her zaman olurdu.
Ama Elijah ne zaman konusa sinirlerine yenik derdi. Az yz yllk bir
snger gibi kupkuru olur, sonra da kekelemeye balard. lginin merkezinde
olmaktan nefret ederdi; arka plana dmeyi, yani dnyann bir paras olmaktansa
onu gzlemlemeyi tercih ediyordu.
152 I
Empati
YVD -Yetenekli ve Dhi- programna seilmi olmak onu dierlerinin gznde daha
da byk bir hedef haline getirmiti. Neyse ki Stevie de seilmi olduundan, en
azndan bir tane dostu vard. Oraya geldiinden beri baz eyler gerekten de
daha iyiydi. rnein Bay Kuehl'in dersi. Kendini onun yannda her zamanki kadar
gergin hissetmiyordu. Ve Bay Kuehl ona bir ey sorduunda (ki neredeyse her gn
soruyordu) Elijah eskiden olduu gibi donup kalmyordu.
Tm bunlardan tr, Bay Kuehl zorunlu eyalet snavn duyurduunda rahatlamt
Elijah. Ama, snav kitapnn mhrn yrtp ilk soruyu okur okumaz midesine
bir ar sapland.
Aadaki duygularla en ok benzeen rengi sein: 1. fke
? Siyah
? Yeil
? Krmz
? Mavi
Q Turuncu
? Beyaz
? Kahverengi
? Mor
Q Sar
Terli parmaklar arasndan kayan kalem yere dt.
Kalemini almak iin eilirken, bakalarnn da benzer bir tepki verip
vermediini grmek iin etrafna baknd. Kafa kamalar ve skntl silgi
dndrmelerle belirginleen genel bir aknlk hissi dnda bir ey yoktu.
Baka kimse onun gibi hissetmiyordu. Baka kimse dehete kaplm deildi.
Snav kdna tekrar bakt. yle bir soruyu insan neden sorard ki?
nk biliyorlar da ondan. Ve eer biliyorlarsa, o zaman belki de...
"Yalnz deilim," diye mrldand Elijah.
"Bir ey mi dediniz, Bay Cohen?" diye sordu Kuehl oturduu masadan ban
kaldrarak. Snftaki tm gzler Elijah'a evrildi.
Elijah gzlerini nndeki smav kdna evirerek, "H-h-hayr," dedi. "--zr
dilerim."
"Zarar yok," dedi bay Kuehl. "Evet, gzler ktlara."
1153
Adam Fawer
1
Herkes kdna younlanca snf arkadalarnn ilgi oda olmaktan kurtulan
Elijah rahat bir nefes ald. Sonra soruyu bir kez daha okudu ve fikrini
deitirmeden doru yantn yanndaki kk daireyi karalad.
Mor.
VVinter Zhi snavn ikinci blmne gemeden Elijah'n ne demek istediini
anlamamt. Renkler hakkndaki ilk blm ok sama gelmiti. Omuz silkip,
aklna estii gibi yantlamt.

Okuduu her duygu iin kafasnda bir imge canlandrmaya alt. fke iin siyah
bir bulut. Mutluluk iin glen sar bir surat. Sevgi iin krmz bir kalp. Neyi
snadklarn merak ederek uygun daireleri karalad.
Ama 2. Blm'e geildiinde birden buz gibi oldu. Beyni allak bullak halde
ban kaldrp gzlerini Elijah Cohen'in ensesine dikti. Gr ve dalgal kzl
salar yznden tekiler ona Akll Bozo lakabn takmt. ocuklar onunla
dalga geerken VVinter onlara hibir zaman katlmamt, ama neden dalga
getiklerini de anla-yabiliyordu. Narin yapsna ramen Elijah srekli terliyor
gibiydi ve kekemelii de hep alay konusu oluyordu.
Yine de ve hi konumam olmalarna ramen, ona kar hep bir sahiplenme hissi
duymutu VVinter; yaral bir kpek yavrusuna duyaca cinsten. Ama asla yaknlk
hissetmemiti. Ta ki, yedinci sayfaya geip de Elijah'n mrldand cmleyi
dnene kadar.
Yalnz deilim.
lk duyduunda o szleri baka bir Elijah Cohen tuhafl olarak almt. Ama
imdi, 25. soruya bakarken kendisi de benzer bir duyguya kaplyordu. Aslnda
kimse, okulun en popler kznn kendini yalnz hissettiine inanmazd.
Gerekten yle olsa bile.
1541
Empati
"Bu sonular doru mu?"
"Hepsini tek tek kendim kontrol ettim. Her iki potansiyel de ayn snfta. New
York'taki bir stn yetenekli ocuklar program."
"Nasl seilmiler?"
"Programn retmenlerinden biri IQ'su 145 ve zerinde olan iki yz on sekiz
ocukla grme yapm. On beini kendi snf iin semi."
"retmenin ad ne?"
"Laszlo Kuehl."
"Darian' buraya getir. imdi."
155
3
Hemire Christina olmasayd, Jill dini btn birisi olarak kalabilirdi.
Christina'da onun sahip olmad her ey vard: Sar salar, gzel ve yuvarlak
hatlar olan bir vcut, iri, yusyuvarlak gsler ve siyah cppenin altndan
bile belli olan harikulade bir kala. St. John's okulunda ders vermeye balad
andan itibaren Jill kadna vurulmutu.
Makyajsz ve salarnn ou rtl halde bile Hemire Christina, o gne dek
karlat en diil kadnd. Ama Jill'in dikkatini eken sadece onun grn
deil, hissettikleriydi; parlak krmz nee ve kadife gibi deniz mavisi
heyecan.
Jill arzularn frenlemeye alt, ama nerede olursa olsun Hemire Christina
zihnine szyor, dncelerine egemen oluyordu. En kts de gecelerdi.
Yatanda yatarken ellerini Hemire Christina'mn przsz, gzel kokulu
bedeninde gezdirdiini hayal ediyordu. Sonunda uykuya dalabildiindeyse
Christina ryalarna giriyordu.
te byle bir gece Jill, ter iinde ve parmaklar geceliinin altnda uyand.
Sonrasnda olanlar lecei gne kadar ruhunda iz brakacak kadar dehet verici
renklerle boyanm bir dizi olayn balangc oldu.
Jill ban st ranzann altna arpmamaya dikkat ederek yatandan kt. Eski
deme tahtalar ince bedeninin alnda gcrdarken usulca koridorda yrd.
Banyoya girip yzn souk suyla ykad.
Zihnini amak iin derin bir soluk ald. Etraf ok sakindi ve grd tek renk
bulank bir mavi pustu. O ender sakinlik annn keyfini kartarak soluunu
brakt. Her ann -yemek, dua, okul
1561
Empati
uyku zamanlarn- on iki kz ile geirmek, bir renk karmaasnn srekli olarak
beynini megul etmesi anlamna geliyordu. Sadece yle alnm anlarda kendisini
kendi gibi hissedebiliyordu.
Anszn belirgin ve parlak bir yeilimsi-siyah dalgas hissetti. Dnmeden
kendini koridora atnca, neredeyse Hemire Christina ile arpyordu.

"Ah, sensin," dedi yzndeki aknlk belirtisi eriyen rahibe. "Bu katta ne
yapyorsun?"
"Ben... Ben tuvalete gitmek zorundaydm."
"Mantkl grnyor," dedi Hemire Christina glerek. "Ben de bir eyler
attrmak iin mutfaa gidiyordum."
"Sizinle gelebilir miyim?" dedi Jill birden.
"Ge oldu, tatlm. Yatana geri dnsen iyi olur."
"Ltfen," diye yalvard Jill. "Bu ikimizin arasnda kalacak."
Hemire Christina duraksaynca, Jill arzuyla yanarak bakt ona.
Sonunda rahibe, "Benimle gel," dedi fsltyla.
Merdivenlerden inip kilisenin mutfa olarak kullanlan uzun ve dar odaya
ulatlar. Christina anca tertemiz paslanmaz elik tezghlar aydnland.
Jill'e muzip bir bak atarak muamba kapl zeminde byk sanayi tipi
dondurucuya doru yrd.
Dolabn kapsn anca buz gibi ferahlatc hava yzlerine arpt. Dondurucunun
iinde bir sre bir eyler arayan rahibe, sonunda kocaman bir kap ikolatal
dondurma kartt.
"Tek zaafm bu," dedi. "Biliyorum, gnahkrlara yarar trden. Peder Sullivan'a
syleme sakn."
"Sylemem," dedi Jill glmsemekten kendini alamayarak.
Christina bir ekmeceden iki kak kartt ve Jill'e kendini izlemesini iaret
ederek mutfan dibindeki bir kapya yneldi. Yetimhanede on drt yln
geirdikten sonra her taraf kar kar bildiini zanneden Jill, o oday daha
nce hi grmediini farketti.
t 157
Adam Fawer
Zemin eski, sar bir halyla kaplyd. Kedeki yz solmu iki s yeil
kanepenin arasnda kk kare bir oyun masas vard. Hemire Christina kendini
kanepelerden birinin zerine brakt, Jill de ekinerek yanma oturdu; yaanan
ann bysn bozmaktan korktuundan konumaya cesaret edemiyordu.
Christina ona da bir kak vererek, "Hadi," dedi. "Sen ne kadar ok yersen, ben
o kadar az attrrm ki, bu da iyi olur. Rahibe olabilirim, ama formumu
korumaya hl zen gsteriyorum."
"Teekkr ederim." Jill bir kak dondurma ald. Sonra fikrini deitirmeye
frsat bulamadan ekledi: "ylesiniz zaten."
"Anlamadm?"
"Formundasmz yani." Kendini aptal gibi hissediyordu.
"Teekkr ederim."
Bir sre sessizce yemeye devam ettiler. Jill dondurmann keyfini karmaya
alyordu, ama fazlasyla gergindi. O gne dek Hemire Christina ile ders
dnda hi konumamt; onunla dier kzlardan uzak bir yerde, yle tek bana
oturuyor olmak rya gibiydi.
"Rahibe? Bir rahibe olmadan nce hi... Yani... Siz hi..."
Christina kan brakt. "Hi ne?"
"Hi... k oldunuz mu?"
Gen kadnn yanaklar kzard. "Doruyu sylemek gerekirse, lisede kalbimi
hoplatan bir olan vard."
"Pekihi... Yani, anlyorsunuz..."
"Ah, hayr," dedi Christina ban iki yana sallayarak. "Varlmdan haberi bile
yoktu. Hem o zamanlar bile kaderimde Billy Cardellini ile yaayacam bir
ilikiden ok daha fazlasnn olduunu biliyordum."
"Gerekten mi?" diye sordu Jill. "Kiminle?"
"Tanr ile."
"Ah! Doru," dedi Jill. Kendini bir kez daha budala gibi hissetmiti.
158 I
Empati
"Neden sordun bunlar? k olduun birisi mi var?"
imdi kzarma sras Jill'de idi. Gzlerini elindeki kaa dikti.
"St. Matthews'daki olanlardan biri mi?" diye steledi Christina ve elini
onunkinin stne koydu. "Bana gvenebilirsin, JiU. Kimseye sylemem."

Christina'nm eli eline deince Jill'in nefesi kesilmiti. Dokunuu o kadar scak
ve yumuakt ki... Tam hayal ettii gibi. Alt dudan srd; kalbi ylesine
hzl atyordu ki, Hemire Christina'nm duyacandan emindi.
Rahibe onun elini skarak, "Ne oldu, Jill?" diye sordu. "Titriyorsun."
JiU kendine hakim olmaya alt, ama bu sadece titremesini artrd. Dnp ona
bakt. Gzleri buluunca alayacak gibi oldu. Garip bir duygu selinde
boulduunu hissetti; nee, utan, hzn ve lgnca, nne geilmez bir arzu
hep bir aradayd.
Ama hepsini glgede brakan ey, teninin altnda davul gibi zonklayan, arzuydu.
Christina'ya bakarken dnebildii tek ey ince dudaklarn karsnda duran
muhteem aza yaptrmann nasl bir ey olacayd. Dilini uzatp onunkine
dokundurmann... Bluzunu yrtarak ap...
Sonra inanlmaz bir ey oldu.
Christina dudaklarn yalad, ona doru eildi, ateli ve sert bir ekilde
pmeye balad. Dilini aznn iine itti. Serin ve ikolata tadmdayd. Ama
altnda bir scaklk vard ve Jill o scakln tadna vard; slak ve
karanlkt.
Jill elini yavaa onun yananda gezdirdi sonra boynunu okad. Christina da
onu kendine doru ekti, bir eliyle belini kavrarken, dierini salarnn
arasnda dolatrd. Sonra eli baca boyunca kayp dizine, oradan da
geceliinin altna gitti.
Okamalar yavaa bacaklarndan kasklarna doru karken Jill, zevkten
patlayacan zannetti. Tm bedeni rperiyordu. Kemikleri jle gibi olmutu; her
gzeneinden ter fkryordu. Zihni
1S9
Adam Fawer
tm dncelerden arnd ve Christina'nn ihtirasla titreyen mavi arzusu
onunkine kart.
Tm korkular yok olan Jill kendini brakt. Elleri Christina'nn yznde ve
salarnda lgnca dolatktan sonra bedenine kayd. Geceliinin dmelerini
zd ve kasklarmdaki dokunu daha derinlere giderken elini geceliin alan
yakasndan ieriye sokup kadnn lk, dolgun gslerine dokundu.
Bedenleri birbirine kenetlenirken derin bir soluk alp Christina'y yeni bir
hevesle kucaklad. Artk kendinin nerede bitip, onun nerede baladn
bilemiyordu; tek bildii dokunduklar her noktada birlikte olduklaryd. Birden
plak kalmak iin youn bir arzu duydu; tenlerinin arasmda hibir ey
olmamalyd.
Ayaa kalkt, geceliini bandan geirip kartt. Serin hava tenine deince
hissettii rperti, Christina'nn soyunmasn izlerken terli bir heyecana
dnt.
Kadnn dolgun gsleri stlerini rten ince pamuklu kumatan kurtulup serbest
kalnca Jill onlara doru ekildiini hissetti. Onu kucaklamak, bedeninin her
parasnn kendininkine dediini duymak iin ayaa kalkt. Christina onu hemen
kendine ekip trnaklarn srtnda dolatrd.
Jill azn ap mermersi boynu hafife srrken, bir yandan da diliyle tuzlu
tenini yalyordu.
Tam o srada arkalarnda bir grlt, sonra da bir erkek sesi duyuldu. "Aman
Tanrm!"
Jill'in gzlerinin nnde fkeli bir yeile karm, deheti ifade eden bir
pembe parlad. Bu renkler bir an iin buz mavisi arzuyla kart, sonra Hemire
Christina silkinerek kendini geriye att. Jill plak ve yalnz, ylece
kalakalmt.
Gzlerini at. Christina geceliini nnde tutarken, Peder Sullivan da onun
kolunu smsk kavramt. Jill'in yaamndaki en mutlu an bir saniye iinde en
ktsne dnverdi.
Midesi buruldu, az nceki o scak, rpertici hazzn son krnts yerini mide
bulandran bir acya brakt. Peder Sullivan'n fkesi1601
Empati
nin ok yaknda kendisine yneleceinin bilincinde, paylalacak son bir an iin
Christina'nm gzlerini bulmaya alt, ama rahibe ona bakmay reddetti.

Rahip ile rahibe arasnda ksa bir konuma geti. Sonra Peder Sullivan kadna
oday terk etmesini emretti. Christina geri ekilirken Jill billur beyaz bir
nefret iinde boulur gibi oldu.
Christina dilerinin arasndan, "Bana ne yaptm bilmiyorum," dedi ona. "Ama
Tanr yardmcn olsun, Jill."
Sonra sevdii kadm onu ne yapaca belli olmayan rahiple yalnz brakarak kt
ve gitti. Jill siyahlar iindeki adama baktnda tm renklerinin karanlk
olduunu farketti. O zaman kendisi iin artk kurtulu olmadn anlad.
Gc onu terk etmiti.
1161
I*"
I
t
!
"Radyo dalgalar." dedi Laszlo Kuehl muzaffer bir edayla.
Ayn szckleri bir yandan da tahtaya yazyordu. "Hadi bakalm, bana bilmediim
bir eyler syleyin."
Winter Zhi gen yznde hafif bir tebessmle, "Roger VVaters'in Radyo
KAO.S.'unda alman ilk para," diye yantlad.
Laszlo gld. stn yetenekli rencilerle uramann bir yn de buydu. Herkes
ayr bir bilgiti. Aldr ettii yoktu buna. Aslnda yle olmalar iin
yreklendiriyordu bile onlar. Snfnn hibir eyin yasak olmad bir
emniyetli blge olmas houna gidiyordu. YVD ocuklarnn ounun zeki
olmalarndan tr dlandn bilirdi. Onlarn entelektel kelime oyunlarna
el uzatmaya hi niyeti yoktu.
"Ve Roger Waters hakknda ne biliyorsunuz, Bayan Zhi?"
VVinter favori konusunu -yani mzikle ilgili herhangi bir eyi-tartmaktan
memnun halde yerinde doruldu. Hafife ksrerek boazn temizledi.
"1964'de Syd Barrett ile birlikte Pink Floyd'u kurdular. lk albmleri Piper at
the Gates ofDarvn idi, ama asl Dark Side ofthe Moon ile tanndlar. Sonra
Barrett ldrd ve VVaters ona vg olarak Wish You Were Here adl paray
besteledi. Ondan sonra Animals, The Wall ve The Final Cut albmlerini
kardlar. Sonra da VVaters grubu terketti. Kalanlar A Momentary Lapse of
Reason adnda bir
j" i
albm daha kard, ama gfteler VVaters'in olmaynca, biraz
yavan
\\ t
kat. Bana gre o son albm ancak bir C+ alr."
Laszlo topuklarnn zerinde salnd; snf canlanmt. O fazladan dikkati %30
konunun zne, %70 ise VVinter'e balyordu. <$ '
Kusursuz beyaz
teni, bir ekilde onu hantal gstermeyen uzun kol
1621

I
3- I
I
Empati
ve bacaklaryla doal bir gzellie sahip olan VVinter Zhi, insanla* rln
zellikle dikkatini eken tipte bir kzd.
s
"Ve sizin favori Floyd albmnz hangisidir, Bayan Zhi?"
"Animals," dedi VVinter hi duraksamadan.
*,
"Ve bu albm hangi klasik romandan esinlenmitir?"
j
Mzik konusunda bilmedii bir detaya rastlam olmakta*! tr aran VVinter
gzlerini krptrd.
?<"
"Bilen var m? Kimse yok mu? Bay Bueller?"
Bu film referansndan13 dolay birka kkrdama alan Laszlo, bilgi kvlcm
arayarak snfa bakt. Karsnda bir sr bo bo bakan yz vard; baklar
her zamanki yedek oyuncusuna gelene kadar elbette.
"Bay Cohen. Bayan Zhi'yi aydnlatmak ister misiniz?"
Elijah Cohen sandalyesine biraz daha gmld. Onun ar utangal Laszlo'ya
ac veriyordu, ama ocuun kabuundan kartlmas gerekiyordu. Tm rencileri
iinde Elijah en etkileyici oland. O skmtl ocuk bir gn -kendi inanmasa damilyoner olacakt.
"G-G-George Orwell'in Hayvanlar iftlii'nden esinlenmiti."
"ok iyi. Ltfen aklar msnz?"

Kzaran Elijah baklarm nne indirdi ve tahta srasnn zerine kaznm


ekillere bakarak hzl hzl konutu.
"Yani kitapta olduu g-g-gibi, insanlk da hayvanlarla simgeleniyor. Albmde
geen tip hayvan var: Kpekler, domuzlar ve koyunlar. Kpekler agzl
iadamlarn, domuzlar yozlam politikaclar ve koyunlar da kalan herkesi,
geriden gelenleri simgeliyor."
Laszlo ellerini arkasnda kavuturarak, "Mkemmel," dedi. "Bylece hepimiz Bayan
Zhi'nin kk sapmasndan bir eyler
Ferris Bueller. Ferris Bueller'in zin Gn adl komedi filminin ve TV dizisinin
haylaz kahraman (.n.)
| 163
Adam Fawer
renmi olduk. Hatta Bayan Zhi'nin kendisi bile." Sonra, tahtaya geri dnd.
"Ama ne yazk ki, artk fizie geri dnme zaman."
Snftan hafif bir homurtu ykseldi, ama Laszlo onlarn meraknn kokusunu
alabiliyordu. rencilerinin ou skntsn da ekecek derecede ar zekiydi,
ama hepsi de son derece aratrc bir zihne sahipti. Laszlo'nun her sabah
yataktan evkle kalkmasn salayan da, bunu bilmesiydi.
"Biraz tariheyle balayalm. Radyoyu kimin bulduunu bileniniz var m?"
"Nicola Tesla," dedi snfn bilgici Jonah Hulse gururla.
"Rock grubu Tesla gibi mi yani?" diye sordu Winter.
"Aynen. Sanrm grup adn ondan alm," dedi Laszlo. Konu yine dalmadan
VVinter'in gevezeliini abucak kesmiti. "Tesla, 10 Temmuz 1856 ylnn tam
gece yarsnda Hrvatistan'da dodu."
Bir tarih geince defter sayfalar stnde dolaan kalemlerin hrts duyuldu.
"Be yandayken bir frldaa yaptrd on yedi bcek tarafndan dndrlen
ilk motorunu tasarlad. Garip fikirlerinin sadece balangcyd bu; dierleri
arasnda kresel yolculuu kolaylatrmak iin dnyay evreleyen sabit bir
halka ve posta ulamn hzlandrmak iin Atlantik Okyanusu'nu geecek hidrolik
gl devasa bir tp de vard."
lginin artk tamamen sylediklerine younlatn gren Laszlo dudaklarnda
hafif bir glmsemeyle devam etti:
"Tesla niversite yllarnda gecede sadece bir ya da iki saat uyuyarak yayor,
gnde yirmi saat alyordu. lk ylnn sonunda dokuz dili akc ekilde
konumaya balamt. Ne yazk ki, babas vefat edince hayan kazanmak iin
niversiteden ayrlmak zorunda kald. Bylece Paris'deki Continental Edison
Company'de mhendislik yapmaya balad. Patronu ondan ylesine etkilenmiti ki,
Thomas Edison ile tanmas iin Amerika'ya gnderdi."
Snfta, "Bizim Edison bu," trnden mrldanmalar oldu.
164 |
Empati
"Edison Tesla'y derhal ie ald ve kendi icad olan doru akm dinamolarn
yeni batan tasarlayabilirse 50.000 dolar demeye sz verdi. Tesla her ne kadar
alternatif akmla ok daha fazla ilgileniyor idiyse de, kendi aratrma
laboratuarn kurmak iin paraya ihtiyac olduundan projeyi kabul etti. Bir yl
iinde yeni tasarm baaryla tamamlad, ama parasn isteyince Edison sznden
dnd."
"!" diye bard Stephen Grimes. Sivilceleri neredeyse gzeneklerinden
frlayacakt. "Yani Thomas Edison'un putun teki olduunu mu sylyorsunuz?"
Laszlo smftakilerin glmelerine katlarak, "Tarihe bakarsak, evet demek
zorundaym," dedi.
Grimes yal eliyle burnunu silerek, "Harika!" dedi. "Devam edebilirsiniz."
"Teekkr ederim, Bay Grimes."
Bay Grimes snftaki en grgl renci deildi, ama iyi bir espri anlay ve
onu snfn gznde kahraman yapan bir dokunulmazlk havas vard.
Taknlklarna hogr gsteren tek retmen Laszlo olduu iin de, fen
derslerinde zellikle cesurdu. Ayrca Laszlo iki seenei olduunu dnyordu:
Ya espriye katl ya da esprinin konusu ol. Birincisini yelemiti.
"Edison'dan ayrlan Tesla, birka yl hendek kazp, yol inaatlarnda amelelik
yapt. Ama neredeyse hi uyumad iin icatlar zerinde almay da srdrd.
Genellikle kada dkmeden nce onlar kafasnda tmden tasarlyordu. George

VVestinghouse 1888'de Tesla'ya alternatif akm konusundaki patentleri iin


60.000 dolar dedi. lkeye elektrik datm iin kullanlacak sistemin akm
trn belirlemek iin birlikte Thomas Edison'a kar bir 'Akmlar Sava'
balattlar."
Birka saniye duralayp notlarn alnmasna izin verdi.
"Doru akm her zaman tek bir ynde akan srekli bir elektriksel arjdr.
Alternatif akmsa, hem genlii, hem de yn periyo1 165
Adam Fawer
dik olarak deien dalga eklinde bir akmdr. Edison'un doru akm Tesla'nn
alternatif akmndan nce ortaya km olsa da, bir sorunu vard. Doru akm
uzun mesafelerde aktarldnda telleri eritiyordu. Dolaysyla Edison ksa
aralklarla elektrik santralleri kurmak zorunda kalmt. Baka bir sorunsa daha
alak ya da yksek bir voltaja kolaylkla dntrlememesiydi, yani deiik
voltajlarda alan aygtlar iin ayr elektrik hatlar kurmak gerekiyordu."
rencilerden biri, "Ama alternatif akmda byle bir sorun yoktu," dedi.
"Doru. Alternatif akm telleri eritmeden elektrii ok uzun mesafelere
tayabildii gibi, 5 voltluk bir ampulden, 100 voltluk bir fabrika motoruna
kadar her eyi altracak ekilde ve kolaylkla dntrlebiliyordu,
Tesla'nn sisteminin daha stn nitelikli olduunu bilen Edison, \ alternatif
akm karalamak iin propagandaya bavurdu. irketindeki mhendisler dnyann elbette ki alternatif akmla alan- ilk elektrikli sandalyesini tasarlad.
Sonra da alternatif akmn ne kadar tehlikeli olduunu gstermek amacyla o
dzenei sokaktan topladklar babo kedi ve kpekleri medyann nnde
ldrmek iin kullanmaya baladlar. En grkemli gsteriyse, bir filin Coney
Adas'nda elektrikle ldrlme-siydi. Hatta Edison elektrikle lmek anlamnda
yeni bir deyim bile yaratmt: 'VVestinghouse'lanmak.'"
Grimes gzleri heyecanla parlayarak, "Bunlar uyduruyorsunuz," diye atld.
"Korkarm ki hayr," dedi Laszlo. "Sizin de az nce incelikle buyurduunuz gibi,
Edison putun tekiydi."
"Hadi ya!"
"Edison'un tm karalama abalarna karn alternatif akmn avantajlar o kadar
belirgindi ki, hkmet Niyagara elaleleri'nin gcnden yararlanmaya karar
verince Tesla'nn sistemini Edi-son'unkine tercih etti. Ve gerisi zaten bilinen
tarih. Bugn sadece pille alan cihazlar doru akm kullanrken, elektrik
btn dn166 |
Empati
yada alternatif akm olarak aktarlr. Ve pil kullanan, ama prize de taklabilen
cihazlar, ayn zamanda bir rock grubunun da ad olan hangi tip adaptr
kullanr... Bayan Zhi?"
"AC/DC," dedi Winter glmseyerek.
"Doru."
"yi de bu arada radyo dalgalarna ne oldu?" diye sordu James Ulrich.
"Ah, evet! Korkarm Bay Grimes'in, 'Edison putun tekiydi/ lafndan sonra konuyu
biraz dattm. Neyse... Tesla 1897'de iki patent bavurusunda bulundu:
'Elektriksel Enerjinin letimi in Bir Sistem' ve 'Elektriksel Enerjinin
letimi in Bir Cihaz.' Ve radyo bylece resmen domu oldu. Radyo dalgalar
aslnda ondan birka yl nce Heinrich Hertz adnda bir Alman fiziki tarafndan
bulunmutu. Hertz radyo dalgalarnn, dalga boylan insan gzyle grlemeyecek
kadar uzun olan bir tr elektromanyetik radyasyon olduunu gsterdi."
Birden ilgisi artan Elijah Cohen oturduu yerde ne doru eildi. "Ama ben
elektromanyetik radyasyonun k olduunu sanyordum."
"Gryorum ki konumuzu nceden okumusunuz, Bay Cohen," dedi Laszlo. "Aslnda
yar yarya haklsnz. Grnr k bir tr elektromanyetik radyasyondur, ama
tayfn sadece kk bir ksmdr. Aklayaym: Elektromanyetik radyasyon
yalnzca evrenin temel yap talarndan biri olan fotonlardan oluur. Fotonlar
zde saf enerjidir. Ktleleri yoktur ve her zaman k hznda hareket ederler:
Saniyede 300,000 kilometre. Elektromanyetik radyasyonun insanlar ve makineler
tarafndan nasl alglandysa, iin iinde ka tane foton olduuna ve bunlarn

nasl hareket ettiine baldr. Fotonlarn genellikle dalga olarak hareket


ettikleri dnlr, yani yle:
| 167
Adam Fawer
Dalga boyu
"Dalga ne kadar hzl hareket ederse, bir saniyede oluan doruk ve vadilerin
says da o kadar fazla olur. Bu say frekans olarak bilinir ve Hertz cinsinden
llr. Dalga ne kadar glyse, genlii -yani dorukla vadi arasndaki fark- o
lde artar.
"Sfr Hertz'de piller veya doru akm reteleri tarafmdan retilen elektrik
vardr, nk doru akmda dalga deil, sadece srekli elektrik akm vardr. 3
ile 30 Hz arasndaki frekanslar ELF14 ya da Ar Dk Frekans olarak
bilinirler ve alternatif akm iletmek iin kullanlrlar. nsan kula Ar
Dk Frekans'm st ksmlarn ve 20 Hz ile 20,000 Hz arasndaki Sper Dk,
Ultra Dk ve ok Dk Frekanslar duyabilir. Frekans arttka, ses de
incelir. Erikin erkek sesi genellikle 85 ile 155 Hz arasnda, erikin kadn
sesi ise genellikle 165 ile 255 Hz arasndadr."
"Bir dakika," dedi VVinter. Ba ilgiyle yana eilmiti. "Yani, biz radyasyonu
duyabiliyor muyuz?"
"Tam olarak deil," diye yantlad Laszlo. "Hava molekllerine arpan fotonlar
onlarn titreimine neden olur. Duyduumuz ite o hava molekllerinin
tepkisidir."
"Yani k havaya arpyor ve biz de havay duyuyoruz, yle mi?"
"Temelde yle."
14 Extremely Low Frequency (.n.) 168 |
Empati
Stepnen Grimes parmaklarn bir byc gibi oynatarak, "Tyler rpertici," dedi.
"imdi, elektromanyetik tayfn geri kalannn zerinden bir geelim," diye devam
etti Laszlo. "30 ile 300 kHz arasndaki frekanslar LF ya da Dk
Frekans'lardr. Hkmet bunlar navigasyon uydularnda kullanr. Bunun zerinde,
300 ile 3,000 kHz arasndaki AM15 ve MF ya da Orta Frekans gelir. Dostumuz
Nikola Tesla iin iine ite tam burada giriyor. Ald o iki patentle ses
dalgalarn havada k hzyla giden elektromanyetik radyasyona dntren bir
aygt tasarlad. Sinyalin yaynland frekansa ayarlanm bir radyo da o
elektromanyetik radyasyonu yeniden ses dalgalarna dntrecekti."
"Nasl?" diye sordu VVinter.
"Radyo elektromanyetik dalgalarn yksekliini, yani genliini ses dalgalarna
dntrr. Zaten AM radyonun ad da buradan geliyor: Genlik Modlasyonu. Yani,
siz radyonuzu 1010 WINS istasyonuna ayarladnz zaman aslnda 1010 kHz
frekansmdaki bir elektromanyetik radyasyona ayarlyorsunuz, cihaz da genlik
modlasyonlarm duyulabilir sese eviriyor. Ve k hz saniyede 300.000
kilometre olduuna gre, herkesin radyosu yaym pratik olarak ayn anda alyor.
Anlald m?"
Snfn yaklak yars Laszlo'nun aklamasn takip edebilmiti, ama tm
anlatlanlar okuyarak renebilecek kadar zeki olduundan, bu kabul edilebilir
bir kaypt. Ayrca biraz kafa karkl onlara iyi gelirdi. Burunlarn
azck srtmekte yarar vard.
"Devam edelim. 3 ile 30 megahertz arasnda ksa dalga radyo yaynlarnn yer
ald Yksek Frekans vardr. Ardndan 30 ile 300 MHz arasnda FM, yani Frekans
Modlasyonu kullanan radyo yaynlarnn ve baz televizyon kanallarnn yer
ald VHF ya da ok Yksek Frekans gelir. Sonra 300 ile 3.000 MHz arasnda
dier
AM (Amplitude Modulation): Genlik Modlasyonu (.n.)
1169
Adam Fawer
televizyon kanallarnn yer ald UHF -Ultra Yksek Frekans-vardr. 3 ile 30
gigahertz16 arasnda Sper Yksek Frekans, yani mikrodalgalar yer alr. Ve son
olarak da, 30 ile 300 GHz arasmdaki radyo astronomi sinyalleri bulunur. Ve bu da
radyo frekanslarnn sonu demektir."

Snf tam bir nefes alacakt ki, Laszlo devam etti: "Ama elektromanyetik tayfn
sonu demek deildir. Ancak sabrnzn tkenmekte olduunu grdmden, sonraki
frekanslar hzlca sralayacam:
"300 gigahertz ile 400 terahertz17 arasmda plak gzle grlemeyen kzltesi
k vardr. 400 THz ile 800 THz arasnda ise hepimizin bilip sevdii grnr
k yer alr. In rengini frekans belirler. Mesela krmz 405 ile 480 THz
arasnda, mor ise 700 ile 790 THz arasndadr. Ondan sonra da, srasyla
mortesi k, X-mlar ve son olarak da Gamma-nlar gelir."
"Hani u Bruce Banner'i Hulk'a evirenler mi?" diye sordu Grimes.
"Aynen," dedi Laszlo. "Peki, kim zetlemek ister? Ah, Bay Cohen! Gnll
olduunuz iin teekkrler."
Elijah, Laszlo'nun her zaman elini kaldrmam bir renciyi semek iin yapt
espriyi duyunca ban kaldrp bakt, sonra zetledi:
"Elektromanyetik r-r-radyasyon, 'dalga halinde hareket eden fotonlar' demenin
daha ssl bir yolu. Foton dalgasnn frekansna bal olarak radyasyon deiik
ekiller alyor. ok dk frekanslarda elektrik oluyor. Sonra, hava
molekllerini t-t-titretirerek ses haline geliyor. Frekans ykseldike ses de
inceliyor."
Hocasnn ban sallayarak onayladn grnce devam etti:
16 gigahertz (GHz): 1,000,000,000 Hertz (.n.)
,
17 terahertz (THz): 1,000,000,000,000 Hertz (Cn.)
1701
/
I
Empati
"Gerekten yksek frekanslar AM ve FM radyo ile televizyon yaynlarnda
kullanlyor. Sonra k oluyor: nce kzltesi, sonra grnr, sonra da mor
tesi. Frekansla birlikte renk de deiiyor. En yksek frekanslardaysa
elektromanyetik radyasyon, X-mlar ve G-G-Gamma-mlar haline geliyor. Ve
radyo frekans tayfnda elektromanyetik radyasyon yayan ve alan bir aygt
tasarlayan ilk insan Tesla idi."
"Hepsinin bu kadar olduuna emin misiniz?" diye steledi Laszlo.
Elijah dersin bandan beri ilk defa glerek, "Ha, bir de..." dedi; "Edison
putun tekiydi."
Zil alnca yerinden ilk frlayan Stevie oldu. "Hadi gidelim."
"Bana bir saniye izin ver," dedi Elijah. "Bay Kuehl'e bir ey sormak istiyorum."
"Seni yac," diye takld Stevie. "Dolaplarn orada buluuruz."
Herkes karken geride kalan Elijah ekinerek en sevdii retmenine yaklat.
"Efendim? Merak e-e-ediyorum... Nikola Tesla'ya ne oldu? Demek istediim, neden
Edison kadar nl de-Sil?"
Kuehl masasndaki ktlar toplarken, "Gzel bir soru," dedi. "Bir sonraki
derste sor. yi bir tartma konusu olur."
"P-P-Peki." Elijah srt antasn omuzlad. "Ve bu ilgin ders iin
teekkrler."
"O kadar da ilgin deildi," dedi Kuehl glerek. "Anlalan teki derslerin ok
skc. imdi, izin verirsen, okumam gereken elli civarnda kt var ve... Ve
sen her zaman olduu gibi sayfa limiti-ni amsn. Kendini szl ifade ederken,
yazarkenki kadar retken olmayn kt."
"Yazmay seviyorum."
| 171
Adam Fawer
"Neyse ki, ben de okumay severim. imdi acele et. Bay Grimes uzun sre yalnz
bana braklrsa, olaslkla okulu yakar."
"Evet, efendim. Yarn grrz."
"yi gnler, Bay Cohen."

Elijah kapya yneldi, sonra durup dnd. "rencilerinize *


neden 'bay'
ve 'bayan' diye hitap ediyorsunuz?'"
"Sen neden bana 'Bay Kuehl' diyorsun?"
Elijah omuz silkti. "Bu sosyal bir norm."

Kuehl gld. "Evet, sanrm yle. Ama sosyal normlar neden vardr? Birisine
'bay' dediin zaman iletmek istediin mesaj nedir?"
"Sayg..."
"Bu soru mu, yoksa soruma yant m?"
"Yant," dedi Elijah stne basarak.
"Doru. rencilerim bana sayg duyduuna gre, benim de onlara sayg duymam
gerekir."
/
"Yani dier retmenlerin rencilere saygt-dymadru m dnyorsunuz?"
"yle bir ey sylemedim," dedi Laszlo. "Ama ilgin bir karm."
1721
J
5
Kilide giren anahtarn sesini duyan Jill o yana dnd. Gzyalar oktan
kurumutu, ama gzleri hl yanyordu. Bodrumun nemli, kf kokan havasm iine
ekip yzn buruturdu; boaz barmaktan tahri olmutu.
Ar ahap kap eski menteeleri gcrdayarak ald. Jill'in gzleri koridordan
anszn gelen kla kamat, sonra Peder Sullivan elektrik dmesini evirdi.
Jill igdsel olarak elleriyle gzlerini kapatmaya alnca, bileklerindeki ip
etine batp cann yakt.
Odaya giren rahip dmleri kontrol ederek ipi biraz daha s-klatrd. rkilen
Jill ac iinde inledi.
"Bu cann yakabilir," dedi Peder Sullivan. "Ama sonra... Sonra yaptklarmdan
dolay bana minnettar kalacaksn."
Bir sre Jill'e bakt, sonra dnd ve dua okuyarak mor bir pelerini omuzlarna
att. Tekrar yzn dndnde, elinde bir kupa tutuyordu. Bardak kanla dolu
gibiydi.
"Vakit geldi."
Kap bir kez daha ald ve ieriye Jill'in daha nce hi grmedii bir adam
girdi. Kaln, gl kollar olan ksa boylu, tknaz biriydi bu. Gzlerinde bir
hayret ve kararllk ifadesiyle eilip ona bakt. Karsndaki kz gibi o da
titriyordu. Aradaki fark, korkudan deil, heyecandan titremesindeydi.
Jill alamaya balad.
Peder Sullivan hkran ocua bakt. Kalbi atlayacak gibiydi. Hayatnda hi o
kadar korkmamt. Parmaklaryla arap bardan skca kavrayp baklarn
duvardaki tek dekoratif elemana evir173
Adam Fawer
di: Bronzdan yaplm kk bir armha gerilmi sa heykeli. C-rnt iini
kararllk duygusuyla doldurdu.
Peder McKinney'in orada olmasndan her eye ramen memnundu. Onun gcne
ihtiyac olacan dnyordu. Gen rahip yalnzca 1.65 boyunda olsa da, bir
defans oyuncusunun geni vcut yapsna sahipti; sanki 1.85 olarak domu da,
Tanr kafasna bir eki indirip cssesine dokunmadan boyunu ksaltmt.
Sullivan bir gece nce Rituale Ronanum'dan okuduu blmleri anmsamaya
alarak gzlerini kapad. Ama tek dnebildii, artk ezberledii metnin
bandaki o uursuz szckt.
Yunancadaki ek edat ile horkizo fiilinden tretilen szck, 'bir ruhu yeminle
balama' anlamna geliyordu. Tam anlam bir varl daha stn bir gcn
yardmyla balayp, verilen emirlere itaat etmesini salamak demekti.
Ama emir hep aynyd: Defol!
Peder Sullivan o ana kadar szce fazla dikkat etmemiti ama imdi tm
benliini sarmt.
Egzorsizma. Yani eytan kartma.
174 I
6
"YVinter'e kesinlikle arkadalk teklif etmelisin, ahbap."
Elijah dolabnn kapan arparak kapatrken, "Biraz daha bar," diye
homurdand. "in'de seni duyamayan yal bir kei var."
"Sakinle," dedi Stevie. Bayla kalabalk koridoru gsterdi. "Kimse senin ak
hayatnla ilgilenmiyor."
"Sen hari."

"Birisinin ilgilenmesi gerek ama. Byle giderse bekretini asla


kaybedemeyeceksin."
Elijah slk gibi bir sesle, "Stevie!" dedi ve kuzeninin omzuna sert bir darbe
indirdi.
"Hey! Bu actt."
"Ama da buydu zaten," Elijah uzaklamaya yeltendi, ama Stevie peindeydi.
"Bekretinin bir sr olduunu mu sanyorsun?"
"En azndan orta mal bir tartma konusu olduunu sanmyorum."
"Belki de yle olmal."
"Yaknlarda seni de bir kzla grdm anmsamyorum."
Stevie gld. "Tedbirli davranyorum da ondan grmyorsun."
"Evet, ishal olmu bir fil kadar tedbirli."
"yle mi? Peki, una ne dersin!" Srt antasnn yan gzn ap bir Polaroid
fotoraf kartt ve Elijah'm yzne tuttu.
Kuzeninin Michelle Kaplan'm bluzundan ieriye girmi elini gren Elijah'm
gzleri yuvalarndan frlad. "Tel Surat ile ii mi piirdin?"
175
Adam Fawer
"Ona yle deme!" !
"Dilerindeki teller yznden ona bu ad takan sensin!"
"Bu baka konu."
"Ne kadar zamandr..."
"Be gn," dedi Stevie. Muzaffer bir edayla glerek fotoraf geri kapt.
"Nasl? Tedbirliymiim, deil mi?"
"Hem de ok!" dedi Elijah kuzeninin ironiyi kavramasn beklemeyerek. Stevie
aslmda zeki biriydi, ama sz konusu gsler olunca, IQ'su otuz puan civarna
dyordu. "Resmi nasl ektin?"
"Katksz deha yardmyla. Dn gece kz bizim dama kardm ve ona yldz
yamuru olacan syledim. O kadar saf ki... Her neyse, ii piirmeye baladk.
Polaroid'i nceden video kayt cihaznn uzaktan kumandasna balamtm. Tam
kritik anda dmeye basp resmi ektim."
"Kzd m?"
"in en komik taraf da bu: Flan kayan bir yldzn olabileceini
syledim, o da yuttu!"
"Harika! Snrl zekn byle eytani iler yerine iyi eyler iin kullanmay
becerebilsen..."
"te sen bu nedenle bekretini kaybedemiyorsun. Kzlar kandrmann kt bir
ey olduunu dnyorsun."
"Hayr, sadece onlara yalan sylemek kt."
"Kandrmak, yalan sylemek... Hepsi ayn. Rodney Dangerfield'in Back to
School'da dedii gibi: 'Bana yalan syleme! Kzlara syle!' yi laf."
"Sen mitsiz vakasn."
"Winter ii ne olacak?"
"Varlmdan haberi bile yok."
"Elbette ki var. Bugn Bay Kuehl'in dersi boyunca sana bakt durdu."
"Akamda oturduu iin, geri zekl."
176 |
Empati
"Bu da bir balang."
"Pek de iyi bir balang saylmaz."
"Neyse, ona arkadalk teklif edecek misin, yoksa..."
"Yoksa ne?"
"Stevie seni kesiyor," dedi Liz srtarak. "O kadar iren ki."
VVinter omzunun stnden gz atarken, "Bilemiyorum," dedi. Kafeteryann br
ucundan ona bakan Stevie ile gz gze gelince hemen nne dnd. "Ben komik biri
olduunu dnyorum."
"Aman Tanrm! Ondan holanmyorsun, deil mi?"
"Hayr!"
"Ufff! Beni korkuttun. Beyin takmyla ok fazla vakit geirdiini dnyorum."
"Ne demek oluyor bu imdi?"
"Biliyorsun."
"Beni aydnlat!"

"Yapma VVinter! Senin kadar akll bir kz iin bazen fazla salaka
davranyorsun. u YVD'lilerle taklmaya devam edersen sonunda kendini Sosyal
Sibirya'da bulacaksn. Bunlarn tm ebleh."
"Ben de mi bir eblehim?"
"Hadi be! Ne demek istediimi anladn. Sen sadece eblehlerin snfndasn. Geri
kalan zamanda bizden birisin."
"Ve bu biz dediin tam olarak kimler? Basmakalp ukala ocuklar m?"
"Kalplarn bu ile ne ilgisi var?"
"Bo ver," dedi VVinter gofretini srrken.
Yeni okuluna gelirken yeni bir balang yapmak istemiti. Kendi entelektel
seviyesine daha yakn arkadalar edinmekti niyeti. Ama ister istemez gzel
kzlar grubuna ekilmiti. Aslnda
| 177
Adam Fawer
kzlar onu semiti. lk gn le yemeinde masalarna davet etmilerdi ve
gerisi gelmiti. Sosyal zarlar artk atlmt.
VVinter olanlar ve giysiler hakknda, konumaktan holanmasna ramen, hi
kendi gibi olamamt. Yahitam olarak deil. Hep rol yapyordu. Anne ve babas
iin masum kz. Yeni arkadalar iin esasl biri. retmenleri iin, rnek
renci.
^^~~~~
Kendini rahat hissettii yalnzca iki yer vard.
Birincisi orkestra provalaryd. Geliigzel olaylar ezberlemekle deil, sanat
ve duygularla ilgili olan tek dersti. alarken kendini canl hissediyordu.
Kendisi olduu ikinci yerse, Bay Kuehl'in dersiydi. Adam teki retmenlerin
aksine, retmekten gerekten zevk alr gibiydi. Ve akllyd. Yantlayamayaca
soru yok gibiydi. Bir renci ender de olsa onu uvallatmay baarabilirse, ou
dier retmen gibi rol yapmak ya da sinirlenmek yerine yant bilmediini
sylerdi.
En iyisi de, dersini demirden bir yumrukla ynetmemesiydi. El kaldrmadan
konumaya ses kartmaz, rencilerine birer yetikin gibi davranrd. Ve her
zaman kendisini konu dna ekmelerine izin verirdi. Bunlar en azndan konudan
sapma gibi grnrd. Ama Tesla gibi uuk konular hakknda konutuu zamanlarda
bile Winter bir eyler renirdi.
Fen dersinden holandn Marcy, Tina ya da Liz'e elbette ki itiraf edecek
deildi. Baka birok ey gibi onu da anlamazlard.
178 |
7
Peder Sullivan titreyen kza bakt, yutkundu ve kendisine g vermesi iin
Tanr'ya dua etti.
sa'nn kann temsil eden kutsanm araptan bir yudum iince iini scak bir
rahatlama duygusu kaplad. Sa eliyle ha kard, sonra masaya balanm olan
kza dnd. Jill gzlerinden yalar szlerek ve titreyen az dehet dolu bir
srtla arplm halde ona bakyordu.
Rahip parman olabildiince hzl bir ekilde kzn ateten yanan tenine
dokundurup abucak geri ekti. Ama beyni o kadar ksa bir sre iinde bile kr
edici bir renk cmbyle dolmu, kalbi deli gibi atmaya balamt.
Kzn zerinde de bir ha iareti yaptktan sonra elini ii su dolu kk bir
tasa batrd. Kutsal su parmaklarndan serinlik vererek kayd. Suyu kendisinin
ve Peder McKinney'in zerine serpti. Sonra tas kaldrarak kzn bann
zerinde tuttu.
Eli o kadar titriyordu ki, tasn kenarndan srayan su kzm yzne dkld.
Peder Sullivan bir an iin Jill'in derisinin ttmeye balayacan sand, ama o
dilini kartp dudaklarma srayan suyu yalad.
Susam.
Elbette susar. On iki saattir burada baryor.
Sullivan soluunu koyuverdi. McKinney ise yksek sesle yutkundu ve fsldayarak,
"Bir hardal tanesi kadar imannz olsa ve u daa, 'Buradan uraya g' deseniz
ger," dedi.
Peder Sullivan, ncil'den yaplan alnty hemen tand: Matta 17:20. ine
eytan girmi bir olann yksn anlatyordu. Kasaba halk eytan kovmaya

alm, ama baarl olamamt. eytann karsnda inanlarn


yitirmelerinden tr onlar azarlayan
| 179
Adam Fawer
sa, ok az -hardal tanesi kadar- bir inanla bile byk ilerin ba^,
arlabileceini sylemiti.
/^
McKinney haklyd. Karlarndaki grevin altndan ancak kararl ve sarslmaz
bir inan sayesinde kalkabilirlerdi.
/
"Teekkr ederim," diye fsldad Peder Sullivan. Kzn terli alnna kutsal
sudan serpti ve souk, sert ta zemine diz kt.
nce Tanr'dan merhamet diledi. Sonra birer birer, ermilerin hayr dualarn
istedi. Kutsal Meryem. Tanr'nn Kutsal Annesi. Bakirelerin Kutsal Bakiresi.
Aziz Mikail. Aziz Cebrail. Aziz Rafael. Tm melekler, ba melekler ve ruhlar.
Sonra Tanr'ya onlar gnahlarndan kurtarmas iin yalvard. Gazabndan.
eytann tuzaklarndan. Nefretten. Yldrmdan. Depremden. Salgn
hastalklardan. Ktlktan. Savatan. Ve sonsuz lmden esirgemesi iin.
"Tanrm, bizi eytana uymaktan koru."
"Ve ktlklerden de," diye tamamlad McKinney.
Sullivan ayaa kalkt ve sa'nn grntsn zihninde tutarak gzlerini yumdu.
Sesi utkuyla ykseldi:
"Tanrm, senin balarn paralayan o canavarn kalbine dehet sal. O sefil
yaratkla erkeke savamalar iin kullarma cesaret ver. Kudretli elin o
yarat kulun Jill VVilloughby'den kartsn ve Kutsal Ruhun birlii iinde
seninle yaayan ve senin bir paran olan bu kz artk azat etsin, Tanrm;
sonsuza dek."
Kendini gl ve inanl hisseden Peder Sullivan gzlerini at ve kendisine o
zavall ocuun gzleriyle bakan yarata meydan okudu.
"Tm yardaklarna ve sana emrediyorum, Tanr'nn bu kuluna saldran murdar
ruh: Tanrmz sa Mesih'in vcut buluu, tutkular, yeniden dirilii ve Tanr
katma knn gizleri adna, bana adn syle.
"Ve Tanr'nn naiz bir kulu olan ben yine sana emrediyorum ki, dediklerime
harfiyen uyacak ve Tanr'nn karnda duran bu kuluna hibir ekilde zarar
vermeye cesaret etmeyeceksin!"
180 |
Empati
Grleyen sesi kk odada yanklanyor, aradaki ksa sessizlikleri daha da gl
bir hale getiriyordu. Peder Sullivan soluunu tuttu. Kz ona bakt; kan anana
dnm gzleri yalarla parlyordu.
"Ne... Ne... Ne sylememi istediini bilmiyorum."
;
,
:
"Bana adn syle," diye emretti rahip.
Kzm aln aknlkla krt. "B-b-benim adm Jill."
Peder Sullivan ban sallad. "ine girdiin bedenin ad deil. Gerek adn,
iblis!"
Gzleri dolan kz hkrklarn zor tutuyordu. "Yaptklarm iin zgnm!
Ltfen... Ltfen brakn gideyim. Bir daha asla yapmayacama sz veriyorum."
Rahip karsndaki yarata bakt. Ama iindeki canavar g-remiyordu. Tek
grebildii, dehete kaplm kk bir kzd. Ve ocuun dudaklarndan kan
sesin belki -ama sadece kk bir olaslkla- kendi sesi olabileceini
dnmeden yapamad.
"Yaadn bu ey yaptklarnn cezas deil," dedi Sullivan yumuayarak. "Sen
sknt iindesin, Jill. inde sana istediklerini yaptran kt bir ruh var.
Onu hissedebiliyor musun?"
Jill burnunu ekti. Ban iki yana sallamaya balad, ama sonra durdu. "B-bbazen bir eyler hissediyorum... Bir eyler gryorum... Garip renkler, duygular
gibi."
"Evet!" diye bard peder. "te byle Jill! Bu duygularn aa kart. Brak
onlarla konuaym."
Jill gzlerini yumup titremeye balad. Bir dakika kadar sonra ban bu kez
olumlu anlamda sallad.
"Dua etmelisin, Jill. sa Mesih'e dua et."

"Korkuyorum."
"Korkunun seni yenmesine izin veremezsin. nancn seni iblisin penelerinden
kurtaracak. imdi dua et!"
Jill yutkundu, gzlerini skca kapad ve fsldamaya balad: "Selam sana
Meryem, Tanr'mn lutfu stne olsun. O seninledir. Sen..."
| 181
AdamFawer
"Daha yksek sesle!" '
Jill'in sesi odann iinde nlad: "Selam sana
Meryem, Tann'nm lutfu stne olsun! O seninledir!"
s
"Hissetmen gerek," diye cesaret verdi Peder Sullivan. "Szckleri sadece
barma. Onlara inan."
"Sen kadnlarn en kutsanmsn!" Jill hkrd, sonra kendini toplad. "Ve
rahminin meyvesi olan Isa da kutsanmtr. Aziz Meryem, Tann'nm Annesi, biz
gnahkrlar iin dua et; imdi ve lm saatimizde. Amin."
"imdi iblisin bana adn sylemesini sala," dedi peder.
Jill ban sallad. "Yapamam!"
Sabr tkenen Sullivan kzn yzne sert bir tokat att. Jill'in tenine
dokunduu o ok ksa an iinde beyni yine hayalet gibi renklerle doldu. Kzn
hzla geriye savrulan ba masann kenarna arpt.
"Ltfen! Canm actyorsunuz!"
"Bana adn syle!"
Rahip onu bir kez daha tokatlad ve bir kez daha derin dehete kapld.
"Yapamam!"
"Syle!" aak.
Jill'in yanamda kanl bir izgi belirdi; adamm yz yanan kesmiti.
"Syle!" aak.
"Hayr!" diye feryat etti Jill. "Ltfen! Durun!"
Peder Sullivan bir tokat daha atmak iin elini geriye ekti. Birden vcudunun
yan tarafnda hissettii keskin acyla yere kapakland. Aln ta zemine
arpnca, dileri birbirine vurdu. Dnmeye alt, ama ezici bir arln
altmda kalm gibi kprdayamyor-du.
Bir g ban geriye ekti ve hzla ta zemine arpt. Byk bir
182 I
Empati
atrt duyuldu ve rahip burnunda inanlmaz bir ac hissetti. Kafas yeniden
kaldrild. Tekrar taa arplmadan, elini yznn altna koyacak zaman ancak
buldu.
Krlm burnundan akan lk ve yapkan kan avucuna doldu. Ba nc kez
geriye ekilirken, bararak arkasna doru uzand. Eli baka bir elin stne
kapand. Parlak, ltl ve mosmor bir iddetin benliini sard hissetti ve
sonra... Sonra hibir ey. Zonklayan yznn ortasndaki youn ac dnda
hibir ey.
"Aman Tanrm!" dedi soluk solua bir ses. "Peder Sullivan!"
zerindeki arlk kalkt ve bir ift el onu srtst evirdi. Akan kan burnuna
ve azna dolunca boulacak gibi oldu. ks-rerek doruldu. Gzlerini ap
saldrganna ve kurtarcsna bakt. Adamn yznde kan lekeleri vard.
"John," dedi gzlerinin iine bakarak. "Neden?"
"Bana ne olduunu bilmiyor..." diye kekeledi titreyen rahip. "Kza vururken...
Sizi izliyordum... Ve birden youn bir fke hissettim. Ben... Ben... ok
zgnm."
"Senin suun deildi, John. Kalkmama yardm et."
Yerden ylesine hzl kaldrld ki, yal adam bann dndn hissetti.
Kzn iinde saklanan iblise sert bir bak gnderdi. "Gerek kimliini ele
vermen hatayd." Sonra McKinney'e dnd. "Bu akamlk iimiz bitti."
McKinney ona yrmesi iin yardm ederken iblis bard.
"Peder! Balayn beni! O eyi yapmak istemedim... Ltfen beni brakmayn! Beni
brakma..."
ki rahibin arkasndan kapanan ar kap iblisin sesini kst.

Sullivan zonklayan burnunu tutarak ve sendeleyerek koridorda ilerledi. blis o


srada korkun bir lk att. McKinney'in vcudu gerildi, yal rahip yrmeye
devam etti.
Arkasna bakmad bile.
| 183
8
Kadn dumana boulmu retmen odasna girdii an Laszlo ona doru ekildiini
hissetmiti. ikolata rengi teni parlyor, odadaki k bir heykeltran
elinden kma hatlarn aydnlatyordu. zellikle yry biimiyle -gl ve
vakur admlaryla- meknn ve iindeki herkesin sahibi gibiydi.
ki eski kanepenin arasndan kendine bir yol bulmaya alrken, neredeyse
odadaki herkesin gz onun stndeydi. Erkeklerin arzulad, kadnlarnsa
nefret ettii bir tipti. Ve ona doru yryordu.
Yanma gelince, "Laszlo Kuehl mi?" diye sordu.
"Ta kendisi."
"Size katlabilir miyim?"
Laszlo karsndaki bo sandalyeye iaret etti. "Ltfen."
Kadn kvrak bedenini sert plastie sanki dnyadaki en rahat sandalyeymi gibi
yerletirerek oturdu. Yedi ift kulak pek de zarif olmayan bir ekilde onlara
ynelince odadaki mrlt da azalmt.
"Adm Darian Washington," dedi kadm elini uzatarak.
Laszlo'nun dokunduu ten lk ve przszd. Darian elini ekmeden nce onunkini
hafife skt. Aralarndaki temas kesilince hissettii hayal krkl Laszlo'yu
artt.
"Eitim Mdrl'nden geliyorum. Eyaletteki yetenekli ocuk programlarn
inceliyoruz ve sizin derslerinizden birini takip etmek istiyorum. zin verir
misiniz?"
"Tam olarak neyi inceliyorsunuz?"
"Eitim teknikleri, snf dinamikleri, renci performans... Ve baka kimi
faktrler."
"Neden asl ilgi alannzn 'baka faktrler' olduu hissine kaplyorum acaba?"
1841

Empati
"nk sezileri gl bir insansnz."
'
"Bu 'faktrlerin' neler olduunu benimle paylamak istemezsiniz herhalde?"
Darian glmsedi ve Laszlo onun koyu kahverengi gzlerinin iine bakt. O
gzlerde sanki kedilerinkini anmsatan bir ey vard. Muziplik dolu, ama lmne
ciddi.
"Snfnzda oturmama izin verin, sonra akam yemeinde bu konuyu tartalm."
"Siz mi smarlyorsunuz?"
"Daha da iyisi: New York eyaleti smarlyor."
"Vergi mkelleflerinin davetini reddedemem."
"Harika." Darian sandalyesini sessizce itip zarif bir hareketle kalkt. "yleyse
beinci derste grrz."
Beyaz sal matematik retmeni Bradford Pierce kadn kapdan kar kmaz
Laszlo'ya dnd. "Neydi bu byle?"
"Emin deilim," dedi Laszlo. "Ama renmek iin can atyorum."

Her zamanki gibi yerine oturan son kii Grimes idi. Laszlo, sakin bir ekilde
snfn en arkasnda oturan Darian' iaret etti.
"Balamadan nce size Bayan Washington'u tantmak istiyorum. Kendisi bugn
burada gzetmen olarak bulunuyor. O nedenle ltfen beni akll biri gibi
gstermek iin elinizden geleni yapn."
renciler dnp Darian' alc gzle szd. Erkekler onun smarlama olduu
hemen anlalan siyah tayyrnn altndaki dzgn bedenini a gzlerle
sindirirken, kzlar da beeni ve kskanlkla kark bir gvensizlik duygusuyla
bakt. Birisi bir slk alnca olanlarn bazs glt.
Gzlerini Darian'nkilerden ayrmamasna ramen suluyu belirleyen Laszlo, "Bay
Grimes," dedi.
185
AdamFawr

"Ne?" diye sordu Stevie. Yznde kanarya kapm kedi glmsemesi vard.
"Size bir t: ansnz pokerde denemeyin. imdi eer hepiniz Bayan
VVashington'u kesmeyi bitirdiyse, dersimize balayalm. Dn nerede kalmtk?"
"Tesla," dedi VVinter Zhi. Sesi yumuak ve gvenliydi.
"Teekkr ederim, Bayan Zhi. Dersten sonra Bay Cohen onun hakknda bana ok
gzel bir soru sordu. Bay Cohen, sorunuzu ltfen snfla paylar msnz?"
"Elijah rahatsz bir tavrla baklarn nne indirirken, "Onun n-n-neden
Edison gibi nl olmadn merak etmitim."
"Evet," dedi Laszlo. "Birincil neden u ki, Tesla oyunu kurallarna gre
oynamad. Bir bilim adam olarak daha yetenekli olmasna ramen, iadam olarak
Edison ondan daha iyiydi. Tesla'nn sorunu hibir zaman pes etmeyiiydi; pes
etmenin kendisi iin daha yararl olaca durumlarda bile direndi. rnein
Akmlar Sava'n alternatif akmn kazanmasndan sonra bile elektrik datmn
iyiletirmek iin yeni yollar aramaya devam etti. Elektrii vericilerle argon
gaz doldurulmu alc kreler arasnda havadan iletecek bir sistem gelitirdi.
Bu yeni teknolojiyi birok yatrmcya gsterdii halde J.P. Morgan dnda
kimse ilgilenmedi."
VVinter, "Morgan ilgilendiyse bu teknolojiyi neden bilmiyoruz?" diye sordu.
"Morgan daha nce Edison'un doru akm teknolojisine yapm olduu yatrmdan
tr bir servet kaybetmiti ve o nedenden tr Tesla'dan pek hazzetmiyordu.
Yine de ok dk bir teklifte bulundu. Tesla bunu reddetti. Ve o gece kan
yangnda laboratuar tmyle yand. Tesla o olayda her eyini kaybetti; tm
aratrmalar, tasarmlar, icatlar yok oldu. Laboratuar kimin yakt hibir
zaman anlalmad. Ama Tesla mesaj almt; elektriksel bir datm sistemi
gelitirmekten vazgeti."
186 |
Empati
"Yani b-b-boyun muedi?" diye sordu fefij^Ghe< Secinde sanki korku vard.
(
N.,
?
"Yant ortada/' dedi Daszlo. "Bugn ehirde ileri gaz dolu kreler gryor
musunuz? Ne yazk ki, bilim bile kapitalizme kar gelemez."
"Betamax ve VHS gibi," diye sze kart Stevie Grimes.
"Aynen yle," dedi Laszlo. "Hazr bu konu zerindeyken, size Tesla'mn bir
icadndan daha sz edeyim. ddiaya gre Tesla, 1915 ylnda havadan g reten
elektromanyetik bir makine gelitirdi ve elde ettii enerjiye 'eterik g' adn
verdi. 1931'de havadan rettii gle alan eterik-gdml arabann alan
bir modelini bitirdi. Tesla yeenlerinin ahitliinde bu arabay saatte 145
kilometreye varan bir hzla ve 80 kilometre kadar kulland."
"Bu da gnmzde yollarda grmediimiz bir ey ite."
"Doru. Enerjinin kaynan soran yeenine Tesla, bunun 'gizemli bir radyasyon'
olduunu ve 'kaynan bilmese de, insanln onun varlndan son derece memnun
olmas gerektiini' syledi. Tesla artk gizlilii bir saplant haline getirmi
ve paranoyak olup kmt. O nedenle de makinenin tasarmn kimseyle
paylamad. Hayatnn kalan on iki yl boyunca 'teleg' adn verdii ve
kresel yldrmlarla plazma zerindeki aratrmalarna dayanarak tasarlad
bir sistemi gelitirmeye alt. Tesla aygta 'lm In' adm takmt."
"Vay be!"
i
"Evet Bay Grimes; gerekten de 'vay be'. Ne yazk ki, bu nn neden olduu tek
lm byk olaslkla kendininki oldu. Silah 5 Ocak 1943'de A.B.D. Sava
Bakanl'na teklif etti. gn sonra kald otel odasnda l'bulundu. Hemen
ardndan da FBI tm aratrma notlarna el koydu."
"Sonra ne oldu?" diye sordu Stevie heyecanla.'
>
..'>'
Laszlo ban iki yana sallad. "Hibirey."
:')'':,;?;
.''?
"Ya araba?" dedi VVinter.
fttft'
Adam Fawer
"lm iim?" diye atld Stevie.
(
"Tesla'nm notlarna ne olduunu kimse bilmiyor. ou insan onun lm In'nm
Ronald Reagan'm Yldz Savalar savunma sisteminin ilham kayna olduuna
inanr, ama bunlarn hepsi sadece birer varsaymdan teye gitmez. Bu ykden
kartmamz gereken ders ne? Bay Cohen, bir tahminde bulunmak istemez misiniz?"

Elijah biraz kukulu bir tavrla, "Devletle s-s-savaamazsnz olabilir mi?"


diye nermede bulundu
"Evet, bu bir yorum. Benimkisiyse biraz daha karanlk: Devletle
savaabilirsiniz, ama buna kalkrsanz byk olaslkla kaybedersiniz. Hatta
sizi ldrebilirler bile. Elbette ki bu, denememeniz gerektii anlamna
gelmiyor. imdi... Kitaplarnz 154. sayfaya aarsanz..."
Dersin 'elenceli' ksmnn sona erdiini ve 'snavda gelecek konular' ile
ilgili ksmnn baladn anlayan snftan homurtular ykseldi. Laszlo
yleyken bile onlar oyalamay baard. Aslnda her zaman rencilerini
elendirmeye alrd, ama o gn zel bir nedeni vard: Darian Washington.
Kadn orada yokmu gibi davranmaya alsa da, srekli gz gze geliyorlard.
Bir mikroskobun altnda gibiydi; Yln retmeni dln yl pe pee
kazanm olmasna ramen, kendini yine de yetersiz hissediyordu.
Sonunda alan zil Laszlo'yu hem rahatlatt, hem de hayal krklna uratt.
renciler ktktan sonra Darian geriye yaslanp sandalyesini duvara dayad ve
dizlerine kadar kan deri izmelerini nndeki srann stne koydu.
Dudaklarnda muzip bir glmsemeyle Laszlo'ya dnmeden nce bir sre tavana
bakt.
"Olduka baarl bir oyuncusunuz, Bay Kuehl."
"Teekkrler," dedi Laszlo. "Gsterimi herkese amay dnyorum: Nikola Tesla
ve Dier Az Tannm Bilim Adamlarnn Komiklikleri."
188
Empati
"Sizi gerekten dinliyorlar. Yetenekli ocuklarnzn dier tm retmenleri
olduka uratrdn duydumr^Sma^ze-~gelince mum gibi oluyorlar anlalan.
Srrnz nedir?"
"ocuklar yetikinlerden ok daha duyarldr. Hafife alndklarn derhal
anlarlar. Hele yetenekli olanlar imbu daha da zor, nk onlar eitmekle
grevli olan insanlar nne fazladan bir engel daha kartyorlar."
"Nedir o?"
"Kskanlk. Bu ocuklar sadece zeki deil. Onlar birer dhi. Biz retmenler
onlar sadece koruyan, temel salayan abartlm bebek bakclaryz. Bu
ocuklarn hepsinin de kaderinde bizimkilerden daha nemli birer yaam yazl.
mit edebileceimizin en iyisi, bir gn bizleri sevgi ve kranla anmalar."
Darian ayaklarn indirip sandalyesinden kalkarken, "Sizin kendinizi bebek
bakcs olarak grdnze inanmyorum," dedi. "yle dnseydiniz bu kadar
aba gstermezdiniz."
Laszlo eliyle arkasndaki yaz dolu tahtay iaret ederek, "O mu?" dedi hafife
alan bir ifadeyle. "Onlar ayakst uyduruyordum."
"Kendinizi gerekten nasl gryorsunuz?" diye sordu Darian ve yavaa ona doru
yrd.
Laszlo yrtk yeil deri kapl dner sandalyesine kt. Arkaya yaslannca
sandalye gcrdad. "Soran kim? Beni yemee davet eden gzel kadm m? Yoksa
Eitim Mdrl'nden gelen kadn m?"
Darian glmsedi. "Birincisi."
"Kendimi bir koruyucu olarak grmek isterim. Bu ocuklarn hepsini tek tek
setim, normal okullarndan alp buraya getirdim. Geri eski okullarnda, ou
zaten dier ocuklarn satatklar tiplerdi, ama yine de... Onlarn
mutluluundan kendimi bir yere kadar sorumlu hissediyorum."
"Ya Winter Zhi? Bana daha ok snf bakan olacak bir tip gibi geldi."
| 189
Adam Fawer
"Kural ispatlayan istisna. VVinter olduka sra d biri. Zeki, olaanst
karizmatik, zarif... Ve giderek gerek bir afete dnyor. Ayrca harika bir
mzisyen. Okul orkestrasnn bir sonraki konserine gelmelisiniz. nann
altnz tarz bir 8. snf gsterisi olmayacak."
"nanrm," dedi Darian bo sralardan birinin stne otururken. "Yani hepsi bu
mu? Siz onlarn sadece koruyucu melei misiniz? Sonsuza dek koruyamazsnz o
ocuklar."
"Koruyamam," dedi Laszlo. "Ama onlara normal olarak snfta retilmeyen eyleri
retebilirim."

"Ne gibi?"
"Kendine gven rnein. Elijah Cohen'i ele alalm."
"u kzl sal gergin ocuk mu?"
"Evet. nceki okulunda elini hibir zaman kaldrmad gibi, dnyada kuzeni
dnda tek bir arkada da yoktu." Laszlo konuurken bir yandan da
fkelenmekten kendini alamyordu. Elijah da teki ocuklarnn ou gibiydi:
Yanl anlalm. Eer daha nce ulamay baarabilmi olsa, ocuk belki de
kendi glgesinden korkan birisi olmazd.
"Bana sorarsanz, hl olduka utanga grnyor."
"Doru, ama kabuundan kmaya balad. Artk smf tartmalarna katlyor.
Baksanza, dn dersten sonra yanma yaklap bana bir soru sordu. Buraya ilk
geldiinde gzlerime bile bakamyordu. Ama zerinde almaya devam ediyorum.
Her derste ona bir eyler soruyorum. Ve o da cevap veriyor. Buraya en azndan
herkes kadar ait olduunu renmeye balad. Aslmda herkesten fazla layk buna,
ama asla itiraf etmez. zellikle de kendine."
"Siz bunlara gerekten inanyorsunuz," dedi Darian ban sallayarak.
Laszlo ellerini kaldrd. "Suluyum. Peki, ya siz? Siz inanmyor musunuz?"
Darian yerinden kalkarken, "Ben de inanyorum," dedi. "An190 |
Empati
cak inandklarm biraz daha farkl eyler. Bu akam konuuruz bunlar. Ke
Kahve'de. Nerede olduunu..."
/
"Bat Drdnc Cadde. Oray biliyorum. Harika nurger yaparlar."
\ "Sizin iin uygun mu yani?"
\ "Elbette.
Oraya sk sk giderim. Sadece sizin daha ziyade kuma peete kullanan bir tip
olduunuzu dnmtm; biradan yap yap olmam zeminleri tercih eden birisi
yani."
"yleyim zaten," dedi Darian. "Ama bu gece deil. Size sahanzda oynama
avantajn tanmak istemitim." "Bir oyun oynadmz bilmiyordum." "Hayatn
kendi bir oyundur. Sekizde grrz." Snftan kan kadnn arkasndan bakan
Laszlo, nasl bir eye bulatn dnd. Aslnda nemli de deildi bu. Bilmi
olsayd bile onun cazibesine kar koymaya gc yetmezdi.
191
9
O gnn aslnda Peder Sullivan'n hayatnn en mutlu gn olmas gerekirdi.
Bekledii haber sonunda sabah saatlerinde gelmiti. Papaln Birleik Devletler
elisi Bapiskopos Jean Jadot arayarak Piskoposlar Konseyi'nin kendisini Boston
blgesi piskopos yardmcl iin nerdiini ve Vatikan'n da bunu uygun
grdn bildirmiti.
Yal din adam o grev iin yllardr ura veriyordu. Ve imdi ryalarnn
sonunda gerekleiyor olmasna ramen, ruhu bodrumdaki iblis yznden
karanlklar iindeydi.
in ironik yan bapiskoposun konumann sonunda syledii szlerde yatyordu:
"Papa hazretlerini en ok etkileyen ey sizin yetimlere ynelik almalarnz
oldu. Bununla gurur duymalsnz."
"Teekkr ederim," demiti Peder Sullivan ve akl Jill'e ve iindeki iblise
kaymt. "Ama daha yaplmas gereken ok ey var."
"Her zaman yledir."
O gece merdivenlerden bodruma inerken ayn szler srekli kulaklarnda
yanklanyordu. blisin hcresine girince soluunu tuttu. Oda pislik ve idrar
kokuyordu. Kzn bacaklarnn arasnda koyu bir leke vard.
Ne bekliyordun ki? Sonsuza dek tutmasn m?
Beynindeki azarlayan sesi duymazdan gelerek elindeki zinciri tavandan inen pissu
borusunun etrafna sard ve Jill'in hareketsiz yatan bedeninin yanma dnd.
Bir kese kdnn iinden iki ift kelepe kartt. Zinciri birinin etrafna
sardktan sonra gmten yaplma kaim bir asma kilit192 |
Empati
le balad. Sonra da tenine dokunmamaya zen gstererek kelepeleri Jill'in
bileklerine geirdi.

kinci kelepeyiyse ayak bileklerine takt. Ancak ondan sonra kz balayan ipi
kesti. Tm ipler kesilince hzla geri ekildi, iblis hafife inledi. Kollarn
kaldrmaya alt ve acyla bard.
"Uzun sre ayn pozisyonda kaldklar iin uyumulardr," dedi peder.
"Kmldatrsan kan dolam yeniden balar. Bir daha dene."
Jill dilerini skp ince, titreyen kollarn tekrar kaldrd. Dirsekleri kulak
seviyesini geince onlar V eklinde kvrd ve yanna ekti. Kelepelenmi
bilekleri tok bir sesle gsne dt. Hzla soluyarak bir sre dinlendi. Sonra
doruldu ve yavaa bacaklarn masadan indirdi. Ama ne eilince dengesini
kaybederek ta zemine kapakland.
Peder Sullivan koup ona yardm etmemek iin kendini zor tuttu. Yerde kvrlm,
hkrarak yatan kza bakarak ylece durdu yerinde. Uzun, ince salar yznn
ounu kaplasa da, titreyen dudaklarn seebiliyordu. Koyu krmz kanla
kaplydlar ve plak ampuln altnda parlyorlard.
Kzn dt yerin hemen ilerisinde minik beyaz bir gen vard. Krk bir di
paras. Peder Sullivan'in kalbi birden yaptklarndan dolay dehetle doldu.
Bu bir numara. Seni yanna ekmeye alyor. Peder McKinney'e olanlar anmsa.
Ona neler yaptrdn anmsa. Gl ol. Ve inancndan vazgeme.
Peder Sullivan kabuunu hrpalamann iblisi zayflatm olabileceini ve o
frsattan yararlanmas gerektiini biliyordu. Ama onu -yani kz- sorulara boma
fikri midesini bulandrd. Masann stne plastik bir bardak brakt ve hzla
geri ekildi.
Bayla kab gstererek, "Sana biraz su getirdim," dedi. Kz hl yzkoyun
yerde yatyordu. "Yarn konuacaz."
| 193
Adaml?awer
Ertesi gece bodruma inerken Peder Sullivan'm yannda bir elbise torbasyla biri
bo, dieri su dolu olan iki kova vard. Yere dklen sulara aldr etmeden
yavaa ilerledi ve kulan kapya dayad.
Ahap kapnn temas tenini rpertiyordu. Neredeyse bir dakika boyunca orada
ylece durdu, ama tek duyabildii kalorifer kazannn tslamasyla kendi
kalbinin atyd. Aklna kzn kendini zincirlerinden kurtarm olabilecei
geldi. Sahip olduklar bedenlere olaanst g veren iblisler olduunu
okumutu.
Ya zincirlerini kopartmsa ve zerine atlayp onu bomak iin kapy amasn
bekliyorsa?
Ya da daha kts...
Ban iki yana sallad. Samalyordu.
Kk bir kz bodruma zincirlemekten daha m sama? Bundan a m sama?
Korkusuna yenik dmeyi reddederek kapnn kilidini at. Kap alr almaz
grd iblisi. Ve yapmakta olduu ey nefesini kesti.
Kz dizlerinin stne kmt. Ba ne eikti, kirli salar ensesinde sk
bir topuz eklinde balanmt ve kelepelenmi elleri yznn nnde
kavuturulmutu. Dua ediyordu.
km yanaklar kir ve kurumu kanla kaplyd, vcuduysa kirli geceliini iki
beden byk gsterecek kadar zayf duruyordu. Ama o grnne ramen,
gzlerinde Peder Sullivan'm donup kalmasna neden olan bir samimiyet ifadesi
vard.
Bir fke, galeyan, hatta hznden eser yoktu. Sadece pimanlk ve
kabullenmilik. Bu duygu o kadar glyd ki, yal rahip nceki geceye kyasla
on kat artm gibi hissedilen kokuyu tarketmedi bile.
"Merhaba... Jill."
<,Peder Sullivan kelepeleri vfe pis su borusuna giden zinciri baklaryla
kontrol etti. Tatmin olunca torbay ve kovalar odaya tad, kapy kapatt.
"Seni rahatlatacak baz eyler getirdim."
Torbadaki eyalar birer birer kartp masann zerine koydu: Bir rulo tuvalet
kd, bir ift beyaz el havlusu, effaf plastikten kk bir srahi, bir
dzine kt bardak ve ncil. Srahiyi kovaya daldrp suyla doldurdu. Jill onu
a gzlerle izlerken bardaklardan birine su koydu. Ve geri ekilip kza
ilerlemesini iaret etti.

Jill sadece ok kk admlar atmasna izin veren kelepeli ayaklaryla


sendeleyerek birka adm att. Masann yanma gelince barda kapp dudaklarna
gtrd ve bir dikite bitirdi. Boalan barda yere att, srahiyi ald, iki
eliyle tutarak son damlasna kadar iti.
Ardndan havlunun birini kovaya daldrp slatt ve yzne bastrd. Alnn,
gzlerini, burnunu, yanaklarn, azn ve enesini silerken sular yere
damlyordu. ini bitirdiinde havlu kahverengiye dnm, yz ise solgun
beyaz bir renk almt. Sadece buz gibi bakan gzleri aynyd.
Bir sre rahibi szd, sonra utanarak gzlerini yere indirdi.
"Biraz... Yiyecek alabilir miyim?"
Peder Sullivan yavaa ban iki yana sallad. "zgnm, ama dikkatini
toplayabilmen iin oru tutmalsn. imdi dua edelim." ,
Jill masaya dayanarak yavaa dizlerinin zerine kt. Yerletikten sonra
ban edi ve dua etmeye balad.
"Cennetteki Babamz, adn kutsal klnsn..."
O dua ederken. Peder Sullivan iblisin geici de olsa kontrol brakp
brakmadn dnd. Kz kukusuz ki o gece farkl davranyordu. Ya da rol
yapyordu.
"Seni neden burada tutmam gerektiini anlyorsun, deil mi Jill?"
1195
Adam Fawer
Jill ban kaldrmadan ve gzlerini amadan cevap verdi. "eytann beni eline
geirdiini dnyorsunuz."
',
Rahip duraksad. "Peki, sen de yle olduunu dnyor musun?"
Jill ban kaldrp ona dnd, ama baklar hl yerdeydi. "Bilmiyorum. O
dier rahiple olanlar... Size saldrd zaman sanrm... Sanrm o eye ben
neden oldum. ldrm gibiydim. Sizin... Sizin lmenizi istedim." Burnunu
ekti. "ok zgnm, Peder."
"nemli deil. Bana ktlk yapmak isteyen sen deildin; iindeki iblisti."
Jill dzgn beyaz yanaklarndan yalar szlrken baklarn ona evirdi.
"Onu... O eyi... imden nasl atabilirim?"
?i "
\
''
i
"nan," dedi Sullivan. "Ve dua."
"Neden ben, Peder?"
"Bilmiyorum," dedi peder ban sallayarak. "Ama ncil bize Tanr'nm bir plan
olduunu retir. Her ey bir nedenden dolay olur." Duralad. "Anmsa: eytana
kar sava zaman kadar eskidir. Bu sadece senin mcadelen deil. Bizim
mcadelemiz, tm insanln mcadelesi. Ve ben senin o iblisi iinden
atabileceine inanyorum; yeter ki bunu iste."
"stiyorum, Peder," diye atld Jill. "Hem de her eyden fazla istiyorum."
Peder Sullivan ban sallad ve sonra ncil'ini Efesliler, 6. Blme at.
"Kt gnde dayanabilmek, gerekli her eyi yaptktan sonra yerinizde durabilmek
iin Tanr'nn btn silahlarn kuann."
Ksa bir dua mrldanp birka ayet ileriden devam etti:
Bunlarn hepsine ek olarak, eytan'm btn ateli oklarn sndrebileceiniz
iman kalkann aln."
"Bunun ne demek olduunu anlyor musun?"
196 |
Empati
"Bana sadece Tann'nm yardmc olabilecei anlamna geliyor.
Tanr... Ve iman."
"Doru, Jill. O'na inanrsan, O da sana inanr."
Sonraki saat boyunca ikisi de sert ta zemine diz km
ekilde dua etti. Ama Peder Sullivan daima JiU'in uzanamayaca
bir mesafede durmaya zen gsterdi.
,'
/'
'
.
ti
S
/
'
.
,
1197
I
"~A ;,.\r

10
__-------------r-------------------------------------------------------------,------------1----------i-_----------------------4---------------------"Cheeseburger, orta pimi." ,.'
^
"ki olsun," dedi Laszlo. Sonra da Darian'a ayak uydurmak iin birasn bitirdi.
"Ve birer bira daha."
"Tabii ki," dedi garson kz, sonra hzla yan masaya geti.
"Anladm kadaryla vejetaryen deilsin."
Darian kpekdilerini gstererek, "Bir etobura benzemiyor muyum?" diye sordu.
"Gereki olmak gerekirse benziyorsun."
Garson kz getirdii iki biray biraz da dkerek masaya koydu. Darian bardan
zarif bir hareketle kaldrd, uzun bir yudum ald, sonra da dudaklanndaki kp
yalad. Barda masaya braktktan sonra antasndan bir Parliament paketi
kartt, sigaray dudaklarnn arasna koyduktan sonra paketi Laszlo'ya uzatt.
"Hayr, teekkrler. Brakmaya alyorum."
"Sen bilirsin."
Darian bir kibrit yakp sigarasn aleve tuttu. Sonra uzun bir nefes ekti;
Laszlo gzlerini yanan sigaradan alamadan onu seyrediyordu. Bir fen retmeni
olarak kadnn bedeninde o anda balayan kimyasal tepkimeleri gayet iyi
biliyordu. Cier zarnn emdii nikotin saniyeler iinde beynine ulap, kalp
atlarn ve kan basncn artracak adrenalinin, ona keyif verecek dopaminin
ve ac alglayclarn bloke edecek olan endorfinin salglanmasn tetikleyecekti. Bu deneyimi hayalinde yaayarak birasn yudumlad.
Son sigarasnn zerinden 73 gn gemi olmasna ramen, o eyi aramad tek
bir gn bile olmamt. Hafzasna kaznm olan dopamin bunu garanti ediyordu.
Darian sonunda sigarasn tablada sndrrken, "Pekl," dedi. "u yetenekliler
snfn nasl setin?"
198 |
Empati
Laszlo kaJanm kaldrd. "Hi zaman kaybetmiyorsun, deil
mi?"
..
,..
,
,
"Gevezelik eden tiplerden deilim." Darian omuz silkti. "Senin de olmadn
varsaydm."
"Deilim dorusu/' dedi Laszlo. "Sadece dndm ki..."
"Tamam. Favori albm: Patti Smith'den Horses. Favori kitap: Stephen King'in
Carrie's. Favori film: Alien. Politikayla ilgilenmem. Doma byme New
Orleans'lym. Sra sende."
"Tamam," dedi Laszlo tavana bakarak. "Dur bakalm... Favori albm: The VVho'dan
Quadrophenia. Favori kitap: Harper Lee'nin Blbl ldrmek'i. Favori film...
Hmm, bu biraz zor ite. Ama Bir Avu Dolar demek zorundaym. Bana gre Clint o
filmde harikalar yaratt. Kaytl Demokrat. Doma byme Brooklynli."
"Demek ki yalnzlk eken iyimser bir idealistsin."
"Ve sen de karanlk bir ktmser," diye cevaplad Laszlo. "Biraz yalnzlk
eken."
"Hepimiz yle deil miyiz?" Darian glmsedi ve birasndan bir yudum ald.
"Artk birbirimizi tandmza gre konumuza dnelim: On be kontenjan iin iki
yzden fazla renciyle konutun. Kararlan nasl verdin?"
"zel bir lt listesi gelitirmi olduumu sylemeyi isterdim, ama gerek u
ki, sadece sezilerimi kullandm. Her bavuran kiiye ynelik kararm neredeyse
kapdan ieriye admn att an biliyordum."
"Hi hata yaptn m?"
Bir an dnen Laszlo, sonra ban sallad. "Hayr. Stevie Grimes snrdayd,
ama paketin bir parasyd."
"Ne demek bu?"
..,..,;.,
"Elijah Cohen'in kuzeni ve yegne arkada olma sfatn tayor, Grimes. Bayan
Cohen, yani annesi Elijah'm olduundan daha fazla soyutlanmasn istemedi, o
nedenle Grimes'i de almak zorunda kaldm."
,/_.. ...., ,,,.,;. , .:
,:,
199
AdamFaWer

"Ve Stevie'yi o snfa getirmek seni tedirgin etmedi, yle mi?"


"Aslnda o da olduka zeki birisi, ama benim aradm trden deil. Yine de
snfa ilgin bir eklenti oldu."
"Elijah Cohen'i getirebilmek bu kadar nemli miydi?"
"Evet," dedi Laszlo hi duraksamadan. "yleydi."
"Neden?"
.i
Laszlo duralad. Darian'n sorularn ilk bata masumane bul' mutu. Ama imdi o
kadar emin deildi.
"Elijah ile neden bu kadar ilgileniyorsun?"
Darian umursamaz bir tavrla omuz silkti. "Mesleki merak diyelim."
"Yalan sylyorsun."
Darian aknln saklamay basarsa da, Laszlo korkunun keskin ve kekremsi
kokusunu alglamt.
Karlkl bir ey sylemeden geen on saniyeden sonra Darian glmsedi: "Neden
bu kadar kaamak oynuyorsun?"
Bu kez Laszlo omuz silkti. "Mesleki ketumluk diyelim."
"imdi ikimiz de yalan sylyoruz ite."
Laszlo gzlerini ona dikti. "Sen Eitim Mdrl'nden geliniyorsun, deil mi?"
"Hayr," dedi Darian. Sesinde en ufak bir zr dileme belirtisi yoktu. "Oradan
gelmiyorum."
arma sras imdi Laszlo'dayd. Sulamay bir nseziyle yapm, ama hedefi
12'den vuracan tahmin etmemiti.
Darian gzlerinin iine bakyordu. "Sen bana seninkini gste-rirsen, ben de sana
benimkini gsteririm."
Tavr gerek gibiydi, ama Laszlo szlerinin gerisinde yamur sonras yeni
biilmi im gibi kaygan bir aldatmaca hissediyordu. Yine de meraklanmt.
Darian parman kkrtc bir ekilde bardann kenarnda gezdirirken, "Bir
nerim var," dedi. "Konuyu burada uyutalm. Gerisini bana kahvaltda anlatrsn.
Ya da her neyse ite."
200 |
V.
Empati
Laszlo da onun gzlerine bakt. "Balang gevezeliimizi yaptk bile," dedi.
"Mesele Elijah Cohen deilse, ne hakknda konuacaz?"
"Sinema. Felsefe. Havadan sudan konular. Fark etmez. Ya da sadece sarho
olabiliriz."
Laszlo gld. "te bu destekleyebileceim bir plan gibi geldi kulama."
"yi." Darian birasn bitirdi, sonra garson kza iaret etti. "Birer tane
daha."
Olanca gzelliine ramen Laszlo'nun Darian'da asl ekici bulduu yan tavryd:
Kar konulmas olanaksz, neredeyse kstaha bir oyunbazlk. Barmen son
ikilerin servis yaplacan duyurduunda, Laszlo zamann o kadar abuk gemi
olduuna inanmad. Evine kadar elik ederken, Darian lakayt bir ekilde onun
elini tuttu. Kapya geldikleri zaman da eikten ieriye ekip, st kata gtrd.
Dairesine girdiklerinde ne konutu, ne de klar at. Bu davrannda hibir
yapmacklk yoktu. Onu yatak odasna yneltti. lk defa orada ptler.
Laszlo iin son derece heyecan vericiydi. Dudaklar birbiriyle bulutuunda her
ey durdu sanki. O anda sadece Darian vard. Bakalar nemli deildi. Bakalar
zaten hibir zaman nemli olmamt.
Sadece Darian.
Sa ilek gibi kokuyordu. Yumuak ve dzgn teninin verdii coku ve onun iine
girme arzusu dnda tm dnceleri kafasndan uzaklatrmt Laszlo. Ama
direndi ve kendini acele etmemeye zorlayarak onu yavaa soydu. Giysilerin
altndan ortaya kan o mkemmel vcut pencereden giren soluk n altnda
parlyordu.
| 201
Adam Fawer
Ve sonra Darian'n bacaklar onun bedenine skca doland, tek vcut haline
geldiler. Sevimeleri ayn zamanda hem sevecen, hem de sertti; Darian bazen onun
yzn yumuak pcklere bouyor, bazen de bak gibi keskin trnaklarla

srtn iziyordu. Laszlo da kendini onun derinliklerine doru iterken hafife


boynunu srd.
Darian inleyerek onun omuzlarn kavrad; nceleri yava, sonra hzlanan bir
tempoyla onu kendine ekip uzaklatryordu. Sonunda Laszlo'nun o gne kadar
tatmad kadar gl bir haz dalgas iinde birlikte orgazma ulatlar.
Birbirinin kollar arasnda kendilerinden gemeden nce, bedenlerini birbirine
bastrp, doann nerilerini izleyerek gece boyunca iki defa daha sevitiler.
Ertesi sabah Laszlo jaluzilerin arasndan szan gn nda Darian'
seyrederken birdenbire o gne kadar dinlemi olduu o boktan ak arklarnn
tmnn anlamn kavrad. Darian zekiydi. Gzeldi. Gizemliydi.
Ve onundu.
202 |
11
Empati
Peder Sullivan gnler ilerledike Jill'in uzun boylu gzel bir kzdan, derisi
kemiklerine yapm bir yarata dnmesini izledi. Kzn avurtlar kt, yz
derisi ylesine gerildi ki, gzleri yuvalarndan frlad. Parmaklar yaayan bir
iskeletinki gibi incecik oldu. Uzun kollar ve bacaklar incelip, geceliinin
eteinden ve yenlerinden kan birer sopaya dnd.
Sadece ona bakmak bile midesinin alkla burulmasna neden oluyordu yal
rahibin. Sonunda o kadarnn yettiine karar verdi. Yirminci gece ona bir dilim
ekmekle bir elma getirdi. Odadan ieri girdii anda Jill gzlerini onun elindeki
tabaa dikti.
Gzlerini elmadan alamadan, "iblisi kartmak iin oru tutmam gerektiini
sanyordum," dedi.
"Oru tutmak amaca ulamaya ynelik bir aratr, amacn kendisi deildir. Az bir
eyler yemenin inancn etkileyeceini sanmyorum. Belki de nndeki mcadele
iin sana g verir."
Jill soran baklarla onu szd. "Emin misiniz?"
"Ye bunlar, Jill. Seni ayakta tutacak bir eylere ihtiyacn var."
Ban sallayan Jill elini elmaya uzatt. Tm bedeni suyun al-tmdaym gibi
yava hareket ediyordu. Elmay tuttu ve dudaklarna gtrd. Isrnca birden
acyla irkildi; elinden den elma yuvarlanarak odann kesine gitti.
"Ahh!" diye bard ve eliyle azn kapatt.
Peder Sullivan utanla baklarn aa indirdi. Kzn krk diini unutmutu.
Elmay yerden ald, arka cebinden aksn kartt ve elmay abucak ince
dilimlere bld.
Jill bir dilim ald. Isrd, temkinli bir ekilde inedi ve yuttu. Sonra
ekmekten bir lokma ald. Yedike hzland. Be dakika iinde ne bir ekmek
krnts kalmt, ne de elmann koan.
203
AdataFawer
Bir sre ikisi de konumad.
Sonra Jill sordu. "Ne istiyor dersiniz? iblis yani. Benden ne istiyor?"
"eytan'n hepimizden istediini: Bizi yolumuzdan saptrmak."
"Neden?"
"Vahiy bize eytan'n Tanr'ya sava ilan ettiini, ama Mikail ve meleklerinin
onu Cennetin Krall'ndan kovduunu syler: "Byk ejderha -blis ya da eytan
denen ve btn dnyay kandran o ylan- yeryzne anld."
"eytan'n Cehennem'de yaadn sanyordum."
"Hayr," dedi Peder Sullivan. "eytan bizim aramzdadr. Dnyay dolap, Eyp'
snad gibi dier insanlar da snar, Tanr'nn ocuklarnn O'nun sevgisine
layk olmadklarn kantlamaya alr."
"O zaman ben Hemire Christina'ya dokunduum zaman..."
"te seni o gnaha sokmaya alan eytan idi."
"Eer bu bir gnahsa..." dedi Jill yere bakarak, "Neden o kadar gzeldi?"

Jill uyannca duvara bir izik daha att. Her biri cehennemde geen bir gn
daha simgeleyen toplam 38 iaret olmutu duvarda. Kemikli, clz kollarna
bakt. Peder Sullivan kelepeleri ilk takt zaman metal halkalar cann
actacak kadar skyd. imdiyse o kadar gevek duruyorlard ki, onlar

dirseine kadar kartabiliyordu. Srekli kaymalar derisini tahri etmi,


dedikleri yerde yaralarn almasna neden olmutu.
Duvardaki gevek talardan birini oynatp yerinden kartnca kk bir oyuk
ortaya kt. inde yumuam iki kereviz sap vard. kisini de azna atma
drtsn bastrp kk bir para kopard. stndeki pislii temizleyebildii
kadar temizleyip ucu204 |
Empati
nu inemeye balad. Le gibi bir tad vaisU>^asttia umurundade ildi. Hi
yoktan iyiydi.
Peder Sullivan'n son getirdii yemein -sekiz kereviz sap, iki kraker ve bir
kak fstk ezmesinin- zerinden alt gn gemiti ve bir daha ne zaman
getireceini de...
getirirse
^
'??'!?>>
<
?
<
"
...bilmiyordu. :~
;"?
-^t
,< <?>
><-"
,

?
Kereviz sapm yapkan bir macuna dnene kadar inedi, zn son damlasna
kadar emdikten sonra yuttu. Minik lokma kurumu boazndan aaya pekmez gibi
kayd, ama Jill bir eyler yerken su imemeye almt.
Onu asl korkutan ey suyunun bitmesiydi. Yiyecein aksine su biriktirmesi
olanakszd, nk saklayabilecei bir yer yoktu. Peder Sullivan ona su dolu
kovay braktndan beri drtte n altna inmemesine zen gstermiti. Ama
rahip o hafta kovay hi doldurmamt. Jill daha fazla su istemek -hayr bunun
iin yalvarmak- istiyordu, ama kalann da elinden almasna neden olmaktan
korkuyordu.
Her gece birlikte dua ederlerken ikisinin aklnda da birer ey oluyordu: Jill
yava yava lmediine ve peder de onu yava yava ldrmediine inanmak
istiyordu.
Kova neredeyse tamamen boalmaya yaklanca Jill, sorunla yzlemeye karar
verdi. saatlik bir dua seansnn ardndan, "iblis hi gitmezse ne olacak?"
diye sordu usulca.
"nancn varsa gider," dedi Peder Sullivan.
"Ama ya..."
"Jill! nancn sarslrsa asla gitmez."
.
"Gitmezse ne olacak?"
Peder sinirlerine hakim olmaya alarak derin bir soluk ald. Ayaa kalkt ve
yzn buruturup dizlerini ovuturdu.
"yi geceler, Jill." Sendeleyerek kapya gitti ve kt.
Jill kovaya gz att. Bir insann be gnden uzun sre susuz
I 205
Adam Fawer
yaayabileceini sanmyordu, bu da alt gnnn kald anlamna gelirdi.
blisten kurtulmak iin alt gn... Ya da lecekti.
Bir gn kamaya almas gerekeceini dnerek, zinciri yerde olduundan daha
ksa grnecek ekilde dolamt. Yani Peder Sullivan yannda diz ktnde
onun ulaamayaca deil, ulaabilecei bir yerde oluyordu.
Bu yanltmacann gerekte kendi fikri mi olduunu, yoksa... Bir bakasndan m
geldiini dnd.
iindeki iblis.
Eer yle bir ey bandan beri varsa.
Hayr. Peder Sullivan hakl. Senin iinde iblis var. O renkleri baka nasl izah
edebilirsin?
Edemezdi. Tek aklama iine bir iblisin girmi olmasyd, inanmaktan baka
seenei yoktu.
Ama ya Peder Sullivan yanlyorsa? O zaman ne olacak?
klmas olanaksz bir tuzakt bu. Eer inanmazsa ve bir iblis gerekten varsa,
ondan asla kurtulamayacakt. Ama inanrsa ve iblis diye bir ey yoksa, o zaman
da kendi gleri hakkndaki gerei renemeden lecekti.

Gzlerini kapayp dua etmeye balad. Ama Tanr'ya gemiini affetmesini yerine,
yapmak zere olduu eyi affetmesi iin yaka-ryordu.
Gnleri sayan sadece Jill deildi; Peder Sullivan da yapyordu ayn eyi. Ama
onun kafasndaki srenin Jill'in kalan suyuyla ilgisi yoktu. Onun sresi 9
Aralk'ta, yani sadece dokuz gn sonra bitecekti. nk o gn Vatikan'n yeni
grevine atandn aklayaca gnd.
Bu gerekletikten sonra da okulun gnlk etkinlikleri zerindeki kontroln
daha ne kadar srdrebileceini bilmiyordu. Ba2061
Empati
piskoposun aklnda grevlerini devralacak gen bir rahip varsa, yeni atama bir
hafta iinde bile yaplabilirdi.
Bu da Jill VVilloughby'nin iindeki iblis konusunu ok ksa bir srede yle ya
da byle sonulandrmas gerektii anlamna geliyordu. Her ne kadar sadece
Tanr'nn buyruunu yerine getirmi olsa da, A.B.D. adalet sisteminin laik bak
asnn olaylara onun gzyle yaklaacandan pek emin deildi. Kzn iindeki
iblisi kartmay baaramazsa, onun serbest kalp kilisenin bodrumunda olanlar
herkese aklamasna izin veremezdi.
Bu, kilise iin ok byk bir utan kayna olurdu. Dahas, yaam boyunca
urunda mcadele verdii her eyi kaybederdi -hem de, kariyerinin doruk
noktasnda. Birden bir eyin farkna vard.
Jill Willoughby'nin iblis tarafndan ele geirilmesi bir rastlant deildi.
Yalann Babas,18 iblisi onun kilise iindeki ykseliini engellemek iin
gndermiti. Bu er ruhun amac onu mahvetmekti, kz deil.
Peder Sullivan ban edi. Seenei yoktu. Ya Jill nndeki hafta iinde o
bodrumdan ruhu kurtulmu biri olarak kacakt, ya da kendi, iblisi bildii tek
ekilde engelleyecekti.
ine girdii bedeni ldrerek.
18 eytann ncil'deki adlarndan birisi (n.)
| 207
12
Saatin kadranmdaki saysal rakamlar karanlkta neon gibi parlyordu. Laszlo'nun
derin uykuya dalmasn bekleyen Darian bo gzlerle tavana bakt. Aslnda,
odadan karken Laszlo'nun uyanacandan kukuluydu; neredeyse be hafta
birlikte yattktan sonra, ar bir uykusu olduunu artk renmiti.
Saat 12:52'yi gsterirken, battaniyeyi ekti, sessizce giyindi ve daireden
dar kt. Merdivenleri ikier ikier inerek, hzla apartmann giriine indi.
92. sokaktaki ankesrl telefona ulamak iin sadece iki dakikas vard. Eer bu
ary karrsa, 110. sokaktaki telefon kabinine kadar yryp, saat l:30'a
kadar beklemesi gerekecekti - byle nemli ve yamurlu bir gecede yapmak istedii
son ey.
Aramas iin ona bir telefon numaras vermi olsalar, her ey ok daha kolay
olacakt. Ama rgtn alma ekli byle deildi. Onlar hakknda, snrsz para
harcayabildikleri ve esrarl alma yntemlerine merakl olduklar dnda, pek
fazla bir ey bilmiyordu. Normal olarak, sadece Zinser ile muhatap oluyordu ama
bu gece kurul dorudan bir rapor istemiti.
Keyi dndnde, telefon almaya balamt bile. Son birka metreyi koarak
geti, ahizeyi kaldrd ve kulana gtrd.
"Darian," dedi nefes nefese.
"Yalnz msn?" diye sordu Zinser.
"Evet," diyen Darian duyduu bkknl sesine yanstmamaya alyordu.
Adamlarn paranoyasnn artk sama boyutlara ulatn dnyordu. Yine de,
bo sokaa bir gz atmaktan kendini alamad.
"yi," dedi Zinser. "Beyler, sz sizin."
"Bize Bay Kuehl'den bahsedin," dedi kaba bir ses.
208 I
Empati
"Bizlerden biri," dedi Darian biz szcnn anlamn kavramak iin ksa bir
sre duraksayarak. "Ve ocuklar da biliyor."
"Onlar yeteneklerinden dolay m semi?" diye sordu kibar sesli bir adam.
"ok emin deilim," dedi Darian. "Ama sanrm yle."

"Ne zaman bileceksiniz?" diye sordu gneyli aksanyla konuan biri.


"Bir hafta. Belki iki."
"Bay Kuehl de rgte katlr m, dersiniz?"
Darian bir an dnd. Her ne kadar Laszlo'nun onun iin neredeyse her eyi gze
alacandan emin olsa da, bu teklife evet diyeceinden kukuluydu. Ne kadar para
derlerse desinler.
"Evet, Bayan Washington?" diye sordu yine Gneyli. "Katlr m?"
"Gerei renirse, hayr."
Rahatsz bir sessizlik olunca, Darian yanl bir ey syleyip sylemediini
dnd. Eer odada onlarla birlikte olsayd, merak etmesine gerek kalmazd.
Zaten, herhalde bunun iin telefonu kullanyorlard. Bylesi daha emniyetliydi.
En azndan, onlar iin. Sonunda, kaba-sesli konutu.
"Bilmesi gerekmiyor."
"Ondan bir eyler saklayamazsmz," dedi Darian. "En azndan, uzun vadede."
"O da bizim sorunumuz olsun."
"Bu arada, bir ocuk daha bulduk," dedi Zinser. Darian, kadnn kedi gibi
glmsediini neredeyse grebiliyordu. "Yarn sana tm bilgileri gnderirim. Onu
almak iin Perembe gn uuyorsun."
"O kadar erken mi?"
"ocuun ailesi yok."
"Anlald."
| 209
13
Bir sonraki gece dua seansndan sonra, Jill gznn ucuyla Peder Sullivan'm
ncil'ini kapatp, onu yavaa yere brakmasn izledi. Rahip sonra, sa avucunu
kitabn zerine koydu, arln dengeledi ve dorulmaya balad.
Jill'in bekledii an buydu. Kendini bile artan bir hzla ayaa frlad, Peder
Sullivan' yakasndan yakalad ve ne doru ekti. Dengesini kaybeden yal adam
devrildi ve ban yere arpt. Jill, bir an iinde onun stne km ve
gsne oturmutu.
Peder Sullivan tepki gsterecek zaman bulamadan Jill zinciri onun boynuna dolad
ve ekerek skt. Zincirin halkalar rahibin boazn sknca, nefesi kesilen
adam parmaklarn zincirin altna sokmaya alt.
"Sana zarar vermek istemiyorum!" diye bard Jill. "Sadece konumak istiyorum!"
Zinciri, Peder Sullivan'm nefes almasna izin verecek kadar gevetti. Her ikisi
de hzla soluyorlard, Jill'in incecik kalm bedeni bu birka saniyelik fiziki
abadan sonra yorgun dmt.
"Ne..." diyebildi Peder Sullivan sonunda, " Ne istiyorsun?"
"Bana anahtar ver, Peder."
"Yapamam."
"Evet, yapabilirsin!" dedi Jill hkrarak. "Ltfen! Sz veriyorum, bir daha
asla geri gelmeyeceim. Sadece kelepelerimi z ve gideyim."
"Yapamam," dedi Peder Sullivan ban yine sallayarak. "Anahtar... Yukarda."
Jill ona bakakald. Adam yalan sylemiyordu. Omuzlar kt. Nasl bu kadar
aptal olabilmiti ki? Btn plan, anahtarn adamn zerinde olaca varsaymna
dayalyd.
210 j
Empati
"Buradan kmalym," diye yineledi baka ne diyeceini bilemeden. "Neden beni
brakmyorsun?"
"Nedenini biliyorsun, Jill."
"Bu adil deil!"
"Biliyorum," dedi Peder Sullivan ona bakarak. "Ama yapabilecein bir ey yok."
"Seni burada tutabilirim. Seni aramaya geleceklerdir."
"Hayr. Gelmeyecekler. Bodruma kimsenin girmemesine dair ok kesin talimat
verdim."
"Ama sonunda birileri"
"Suyun tkenmeden nce deil."
Jill dnp pis yeil kovaya bakt. Peder doruyu sylyordu. Eer onu burada
tutarsa ve bir hafta kimse gelmezse...
"Beni brakmalsn, Jill."

Jill ban sallad. "Hayr."


"O zaman ikimiz de lrz."
"Tek bama lmekten daha iyidir."
"Hayr, deil," dedi Peder Sullivan. "Senin kalbini biliyorum, Jill. Bunu yapmak
istemiyorsun."
Jill dudan srarak, bu szleri kafasnda tartt. Bir zamanlar, hakl
olabilirdi. Bir insan, hele Peder Sullivan' ldrmeyi aklnn ucundan bile
geiremezdi. Onu sevmiti.
Ama imdi, bir taraf rahibe gerekten zarar vermek istiyordu. Ve tm
tereddtlerine ramen, Peder Sullivan'a vurduu an iini bir sevin dalgas
kaplamt. Bunun yanl olduunu biliyordu, ama onu ac iinde o kirli zeminde
grnce kendini ok iyi hissetmiti.
Olayn scakl geip de, lm ve yaam gcn elinde tuttuunu hissedince,
Jill kusacak gibi oldu. Onu ldremezdi. Rahibin yapm olduu yanl
olabilirdi, ama ona yardm amacyla yapmt. Onu ldrmek, intikamdan baka bir
ey olamazd.
1211
Adam imer
Ve intikam, hakl gerekelere de dayansa, yine de bir gnaht.
Tek sz etmeden adamn boynundaki zinciri gevetti ve zmeye balad. Rahibin
zerinden kalkmak zere bir bacan kaldrmt ki, birden akanda keskin bir
ac duydu. Ellerini bana gtrmek iin kaldrnca, bu defa da enesine gelen
bir darbeyle yana devrildi.
enesi ta zemine arpnca, acyla haykrd. n dileri yere arpt ve drt
keskin di paras dilinin zerine dt. Azna dolan lk ve tuzlu kanla
birlikte istemeden krk di paralarn da yuttu.
Sendeleyerek ayaa kalkan Peder Sullivan, geriye ekildi. Ksa bir an kapya
yaslanp, derin derin soluyarak boynunu evreleyen krmz lekeleri ovuturdu.
Bir eliyle de ncil'ini skca kavramt. Kaln kitabn anm deri kabnda
kk bir kan lekesi grnyordu.
Sana ite bununla vurdu. Suratna kahrolas bir ncil indirdi. Gerekten harika.
Tam bir aziz, ha?
Jill duyduu acy unutmaya alarak yavaa dorulup oturdu. Ba yorgunluk ve
acdan dnyordu ama gzlerini Peder Sullivan'm baklarna evirdi.
"Sizi brakacaktm," dedi fsldayarak. "Neden..."
Yz morarm olan Peder Sullivan gzlerini ona dikmiti. Sesi, zorlukla kontrol
ettii belli olan bir fkeyle titreyerek, alak bir sesle konutu.
"Sen eytann tohumusun ve babann ihtiraslarn gerekletireceksin. O,
bandan beri bir katildi ve gerekle hi ii olmad, nk onun iinde geree
yer yok."
"Hayr," dedi Jill hkrklar iinde. "ok zgnm, Peder. Ben... ben sadece
buradan kmak istiyorum... ltfen..."
Peder Sullivan derin bir soluk alp, brakt. Sanki tm fkesini de bu solukla
vermiti; yzndeki nefret ifadesi, sempatiye dnt.
212 I
Empati
"Ben de zgnm. Sana yardm edemediim iin zgnm. Meryem'in Olu, dnyamzn
Rab'b ve Kurtarcs olan Isa sana merhamet etsin." Durdu ve sanki yznn tm
ayrntlarn ezberlemek istercesine bakt kza. "Elveda, Jill."
Sonra, tek bir sz daha sylemeden dnd ve kt. Jill o zaman anlad: bir daha
asla geri gelmeyecekti.
i
t,
> (
'i
'
r

M' ,

,| 213
14
\

Kilisenin an kulesi barut rengi gkyznde gerekst bir grnt veriyordu.


Darian geni ta merdivenden karken rper-mekten kendini alamad. Kiliseler
hep kendini deersiz hissetmesine neden olmutu.
Lo ve serin hole girince biraz suratsz bir rahibe onu karlad.
"Ben Hemire Christina," dedi kendini tantarak. "Peder Sullivan sizi bekliyor.
Ltfen benimle gelin."
Darian rahibeyi takip ederek tahta oturma sralarn geti ve mihrabn
arkasndaki ufak bir kapdan girdi. Sonra ayak sesleri ta zeminde yanklanarak
dar bir dnel merdivenden olarak ktlar. st sahanlkta byk, masif bir kap
vard. Hemire Christina kapy br tarafmdakini uyandrmaktan korkarcasma
hafife vurdu.
"Girin," dedi misafirperver olmaktan epey uzak ve yorgun bir ses.
Rahibe kapy ap geri ekildi. Darian'm beklediinden byk olan odada masif
meeden yaplma kocaman bir masa, birka rahat grnl sandalye ve kk bir
kanepe vard. Penceredeki vitraydan szan gn ortama ruhani bir hava
veriyordu.
Rahip elini havada sabrszlk yanstan bir tavrla sallad; Darian o hareketi
'oturun' olarak yorumlad, ama odadan kp kapy arKasmdan sessizce kapatan
Hemire Christina'ya baklrsa, ona da 'kabilirsin' mesaj vermiti.
"Bu kadar yol geldiiniz iin zgnm, ama telefonda da dediim gibi, Jill
ziyareti kabul etmiyor."
"Nedenini aklamadnz," dedi Darian.
"Hayr, aklamadm." Rahip oturduu byk deri koltukta rahatszca kmldand.
"Ayrca konunun sizi nasl ve neden ilgilendirdiini de anlayamadm."
214 |
E m p a t i
Darian zihin gzn iyice at ve... Ve hibir ey grmedi. Adam sanki orada
deildi. Yaam boyunca baz insanlarn duygularnn dierlerininkinden daha
keskin, daha belirgin ve hatta daha bulac olduunu farketmiti. Ama o gne
kadar tamamen bombo birisine hi rastlamamt. Tm dikkatini adama odaklad ve
onu koruyan rgsz yzeyi hissetti.
Elini igdsel olarak rahibin elinin stne koyunca, adamn zihninin
etrafndaki duvar bir anda ykld. Karmakark duygular birden plak ve
akta kalverdi: Islak, buz gibi bir yorgunluk; yanan, keskin bir sadakat;
przl, keskin bir korku.
Darian tm o duygular sadece beyniyle hissettiinin bilincindeydi, ama bu
onlar daha dayanlabilir klmyordu. Beyninde atelenen sinir hcreleri
'gerek' ve 'empatik' duygular arasnda bir ayrm yapmyordu. Kollarnn buz
gibi bir suyla kapl ya da bedeninin kzgn kor zerinde ya da bacaklarnn 30
santimlik bir bakla deiliyor olmamas fazla bir ey fark ettirmiyordu.
Darian tm o ikencelerden gemediini bildii halde, haykran sinirsel alglar
farkl sinyaller veriyordu. Ama Dietrich'in deyiiyle, 'fiziksel duyularnn'
tersine empatik duygularn kontrol edebiliyordu. Onlarn iddetini en st
derecede ac ya da haz seviyelerine kadar kartabiliyor, sonra tersine evirip,
bir kelebein omuzuna konmasndan daha fazla rahatszlk vermeyecek seviyeye
drebiliyordu.
Ama baka birisinin duygularn kontrol etmek, onlar kendi iine ekip,
dndrerek gerisin geri yollamak istiyorsa, o duygular tm ihtiamlaryla
hissetmekten baka aresi yoktu. Darian da yle yapt; kendi zn bastrp
rahibin zn iine ekti.
"Ltfen, Peder," dedi onun korkusunu gevek, yuvarlanm bir umursamazla
dndrerek. "Bana Jill'in yksn anlatrsanz, sylediklerinizin bu duvarlarn
dna kmayacana dair size yemin ederim."
Rahibin iini lk, rahatlatc bir gven hissiyle doldurunca adamn yuvarlanm
umursamazl ezildi.
| 215
Adam Fawer
"yleyse," dedi Peder Sullivan yz hatlar geverken, "Sanrm bunun bir zarar
olmaz, ama syleyeceklerimi duyduktan sonra deli olduumu dnmenizden
korkuyorum." Duraksayp derin bir soluk ald. "Jill VVilloughby'nin iinde...
Bir iblis var."

Darian oraya gelirken ne ummas gerektiinden emin deildi, ama bekledii


kesinlikle karlat ey deildi. inden ykselen tiksintiyi bastrarak,
yerine serin, ama sert bir dinginlik hissi yayd. "Deli olduunuzu
dnmyorum," dedi yumuak ve ll bir ses tonuyla. "Ama syleyin bana: Neden
o kzn iinde bir iblis olduunu dnyorsunuz?"
"nsanlara baz... Baz eyler yaptrabiliyor."
"Ne gibi eyler?"
"Kt eyler," diye fsldad rahip. "O kz... Tanr'nn ocuklarndan biri
deil o."
Rahibin zihnini ateli endie dalgalar sard. Kendi tenini saran yanma hissine
kar dilerini skan Darian ise sandalyesinde kmldamadan oturmaya devam etti.
Sonra zihinsel bir silkinile karsndaki adama yumuak ve souk bir gven
hissi gnderdi.
Huzur bulmu gibi bir soluk alan Peder Sullivan anlatmaya devam etti. "Yazdan
beri Jill'in retmenlerinden ou bana onun yanmdayken kendilerini... Garip
hissettiklerini sylediler. Sadece bir tanesi olsa bunu pek ciddiye almazdm,
ama be rahibenin bei de bana ayr ayr geldi. Bir ekilde ona doru ekim
hissettiklerini sylediler. Jill gzden kamayacak kadar canl bir kzd ve
teki ocuklar arasnda her zaman poplerdi. Ama o son durum farklyd. Ben de
onu yakndan izlemeye karar verdim."
"Peki, siz kendiniz Jill'e ynelik deiik bir eyler hissettiniz mi?"
"Hayr," dedi Peder Sullivan. "Dikkat edince teki ocuklar zerinde tuhaf bir
etkisini farkettim. Bilirsiniz, o yataki kzlar duygularn saklamay pek
beceremez ve ne yapacaklar da belli olmaz. Yani ne zaman biri mutlu olsa, bir
dieri mutsuzdur. Ama
2161
Empati
Jill yanlarnda olduunda etrafndaki herkesin ayn duygular iinde olduunu
grdm. Ya hepsi mutluydu ya da hep birlikte hznl.
"Onlar bir ekilde kontrol ediyormu gibi mi?"
Ya da onlar bkyormu gibi.
"Sonra bir gece..." Sesi fsltya dnen rahip skntyla ban ne edi.
Sonra o rahatsz edici szckleri azndan olabildiince abuk kartp atmak
istercesine hzl hzl konuarak devam etti. "Jill ile rahibelerden birini
romantik bir iliki iinde yakaladm."
Duyduu aknl bastran Darian kalarm kaldrd.
"Hemire Chris... Yani sulu rahibeyi kolundan tuttuum zaman, bir an iin iimi
bir ehvet dalgas sard. Bu duygu zihnimde o kadar gl bir ekilde parlyordu
ki, eitli renkler grebiliyordum. Ama rahibeyi kzdan ekip aldm anda o
duygular -ve renkler- yok oldu." Rahip mendiliyle alnnda biriken minik ter
damlalarn sildi ve devam etti. "Kzn onun kontrol altnda olduunu ite o
zaman anladm."
"Kimin?"
"eytan'n!" Yal din adam sonunda o szc sylemi olmakla rahatlam
gibiydi. "Hissettiim saf, katksz bir gnaha aryd. eytan'm cisme brnm
hali! Ne yapmam gerektiini biliyordum."
Darian'm da onun iin bir yk haline gelmi olduunu hissettii korkun srdan
kurtulmak iin artk ncekinden de hzl konuuyordu Peder Sullivan.
"Baka bir rahiple birlikte kzn iindeki eytan kartmaya altk, ama
baaramadk. blis beni kontrol altna alamasa da arkadam ele geirdi. Neyse
ki, canavarn onun stndeki kontroln krmay baarabildim."
Sadece kuruyan boazn rahatlatmak iin duraksayp devam etti. "Hepsi neredeyse
iki ay nce oldu. O zamandan beri kzla
| 217
Ajdam Fawer
birlikte defalarca dua edip ona sa'y kucaklamasn, iblisi ruhjj-dan
atmasn telkin ettim, ama baarl olamadm."
?
"Sizi de dierleri gibi etkileyemedi mi?"
??'
"Hayr," dedi rahip sinirli bir ekilde boynuna asl gm haa dokunarak.
"Grnen o ki, bir ekilde baklm var."
"Sizce neden, Peder?"

"nancm," diye yantlad rahip hi duraksamadan. "Kilisemin tm yeleri dini


btn kiilerdir, ama yine de... Yani kendimi onlarla karlatrmak istemiyorum
ama... Anladnz herhalde..."
"Anlamaz olur muyum!" dedi rahibin rtl stnlk taslamasna iten ie glen
Darian.
Sonra... Ksa bir an iin dnmekten kendini alamad: Ya adamn dediklerinde
gereklik pay varsa? nanc gerekten de onu korumu olabilir miydi? Eer
yleyse, bu Jill'in gcnn -ve elbette kendisininkinin de- eytani olduu
anlamna gelirdi. Ve bu ok samayd... Yoksa deil miydi?
Dnceleri bir kenara iten Darian devam etti. "Jill imdi nerede, Peder?"
"Bodrumda, bir depo odasnda kilitli. Doruyu sylemek gerekirse, ne yapacam
bilemez haldeyim. Denediim hibir ey ie yaramad ve iblisin kontrol tekrar
ele geirmesine engel olamayacam korkusuyla baka birini daha oraya gtrmeye
cesaret edemiyorum."
Darian rahibi jelatinimsi bir umutla kark ve yumuak, ipeksi bir kabullenile
sarmalad. "Sanrm ben size yardm edebilirim."
Peder Sullivan elik kuaklarla glendirilmi kapy aar amaz, Darian zihnine
arpan kzgn, zmpara kd kadar keskin przleri olan bir duygu dalgasyla
sendeledi. Izdrapla burukluk birbirine karmt. Mahzenin nemli havas
cierlerine dolunca ksrmeye balad.
218 |
E m p a t i
"yi misiniz?" diye sordu rahip.
n
;
?>.'v^ vv:. .'? ''??'' ;
Gzlerini kapatan Darian bulantnn gemesini bekledi. Zorlukla yutkunup ban
serte silkeledi. nndeki korkuluu skca kavrayarak, "yiyim," diye
fsldad.
"Onu siz de hissediyorsunuz, deil mi?"
"Evet." Darian'n sesi neredeyse duyulamayacak kadar hafif kyordu.
"blisi buraya hapsettiimden beri yaknlara gelen insanlarn garip bir duygudan
sz ettiini duydum. Ona dayanabilen tek kii benim, ama buradaki ktl ben
bile hissedebiliyorum." Ban evirdi. "Devam etmek istediinizden emin
misiniz?"
"Evet," dedi Darian. Sesi sakin ve kararlyd ama bunun iin aba sarf ettii
belliydi.
steksiz bir ekilde i geiren Peder Sullivan merdivenlerden inmeye balad.
Darian'n ayakkablar sert zeminde tok bir ses kartyordu. Att her admda
alglad buz gibi nefret de gleniyordu. Merdivenlerin sonuna gelince baka
duygular da hissetmeye balad: Dikenli, trp gibi dili bir umutla kark
przsz, kaygan bir hzn. Ama umut iyimser olmaktan ziyade tehditkr-d.
Darian duralad. "Bana bir dakika izin verebilir misiniz, Peder?"
"Elbette," dedi Peder Sullivan, sonra ona biraz mahremiyet salamak iin
baklarn yere indirdi.
Darian gzlerini yumup ne yapacana karar vermeye alt.
Bu kt bir fikir. Kz tehlikeli. Laszlo'yu zaten parmanda oynatyorsun ve
yaknda Elijah ve VVinter'e de sahip olacaksn. Ona ihtiyacn yok. Arkam dn ve
k git.
- Ama ona yardm edebilirim. Yeteneklerini nasl kontrol edebileceini
gsterebilirim.
Haydi oradan! Senin tek dndn para.
- Bu o kadar yanl bir ey mi?
| 219
AdamFroer
Onu harcamak iin hayatta olmayacaksan, evet.
Darian, agzll ve korkusu arasnda bir an skp kald. Bir tarafta
1.000.000 dolarlk dl vard, dier taraftaysa o kk canavarn buna
demeyebilecei hakknda giderek glenen kan. Belki de Jill'in iine gerekten
de eytan girmiti. Belki onun iin -ve herkes iin- en iyisi bir kilise
bodrumunda kilit altnda olmasyd.
Darian mantksz davrandnn bilincindeydi, ama hayatnm en kt hatasn
yapmak zere olduu dncesini de zerinden atamyordu. ok sonra, yatt
yerde kan kaybndan lmekteyken o ana geri baktnda, igdlerini

nemsemediinden tr kendini lanetleyecekti. Olacaklar nceden kestirebilmi


olsayd, kz orada lmeye terk ederdi.
Ama o bodruma inerken kafasn kurcalayan dnce, ekip giderse byk dl
karyor olacayd. Ve bu da nedensiz bir ekince yznden yapmaya hazr
olduu bir ey deildi.
Darian gzlerini at ve zihnini imdi sadece on metre uzanda olan kzdan
yaylan kokumu dalgalara kar perdeledi. "Prensesi kurtarma zaman."
2201
I
Kaln kapnn nne gelen rahip durdu. Darian kzn iinde olduu dalgn nefret
halinden kp, psiik dokunalarn bastonuyla nn hisseden bir kr gibi
onlara doru uzattn hissetti.
"Kim var orada?" diye sordu kaln kapnn ardndan gelen bouk ama beklemedii
kadar tiz bir ses. "Ltfen bana yardm edin. Ltfen..."
Kz hkrmaya balad. Ama Darian onun hzn ve ihtiyalarnn gerisinde
umutsuzluk seziyordu. Kapnn ardndaki yaratk kk ve masum bir kz deildi.
Kapana kslm bir hayvand o.
ok ge deil. Hl geri dnebilirsin ve...
sel itirazlarn bir kenara iten Darian rahibe dnd. "Kapy an."
Peder Sullivan'm omuzlar kt, cebinden kard byk gm halkaya dizili
anahtarlardan birini eski ahap kapya yeni takld belli olan parlak modern
kilide sokup evirdi. Srg yumuak bir sesle kayd ve kap onlara doru ald.
erideki kz rahibi grd anda katksz bir nefret duygusu odadan darya
tat, ama kap tamamen alp kz Darian ile gz gze gelince, o duygu bir anda
kabaran bir umuda brakt yerini.
Darian kzn grntsnn duygularyla badamayacan nceden biliyordu, ama
yine de sade, ak grntsnden etkilenmekten kendini alamad. Lekeli ve kirli
yznde, kocaman gri-yeil gzlerinde gerekten bir sadelik vard.
Alktan lmek zere olmasa, gzel saylabilirdi de. Koyu kahverengi salar pis
ve dankt. Geceliinin ya iinde kollarndan sivri dirsekler kyor, lime
lime olmu eteinden kemikli dizleri grnyordu.
En ackls, Darian'm gzlerinin iine bakan kzdan boucu bir beklenti seli
fkryordu. Krk dilerini ortaya seren bir glmse| 221
Adam Fawer
meyle, "Merhaba," dedi. Sinirli bir ekilde kirli salaryla oynuyordu.
Bileinden sarkan kaln ve ar zincir angrdayarak yerde srklendi.
Darian korkusunu ve agzlln aslnda hi de hissetmedii bir yaknlk
duygusu altnda gizleyerek, "Merhaba," dedi. "Benim adm Darian."
"Benimki de Jill," diyerek burnunu ekti kz. iddetli bir zlemle dolup tat
belliydi. "Beni buradan kartmaya m geldiniz?"
"kmak ister misin?"
"Evet, efendim," dedi Jill tmyle masumiyet ve keder saarak.
"Birka dakika Peder Sullivan ile konumama izin ver, olur mu?"
"Tamam." Jill son bir acndrma abasyla alt dudan srp, baklarn kir
iindeki plak ayaklarna indirdi.
Kapy iterek kapatan rahip hemen anahtar kilitte evirdi. Sessizce
merdivenleri iaret etti ve hcreden uzaklatlar. Merdivenlere doru giderken
Darian o kadar gl bir fke ve hayal krkl hissetti ki, ellerini yumruk
yapp sktn farketti.
Jill delinin biri. Rahibin onvn buradan kma ansn berbat etmesini istemiyor.
Yutkundu ve yenilenmi bir saygyla rahibe dnd. Adamn o kzn saldrlarna
kar koyabilmi olmas inanlr gibi deildi.
nan, anmsadn m?
- Kes sesini.
"Peder, size ilk konumamz srasnda da sylediim gibi, sorunlu ocuklarla
ilgili bir yer altryorum." Durdu ve mcadeleye hazrland. "Kadromuzda
birok psikiyatrn yan sra, son derece deneyimli fizik terapi ve meslek
hastalklar uzmanlar bulunuyor. Ayrca..."
222 |
Empati

"Hayr," dedi rahip sesinde bir kararllk ifadesiyle. "Gitmesine izin veremem.
Fazlasyla tehlikeli."
"Ne yapacaksnz? Onu sonsuza dek burada m tutacaksnz?"
"Gerekirse... Evet."
"Bu pek de gereki olmayan bir zm."
"Sizinki de yle," dedi Peder Sullivan. "Doktorlar eytan kar-tamaz."
"Grne baklrsa, siz de kartamamsnz."
"te o nedenle de burada kalmas gerek. Onu iyiletiremeyebi-lirim, ama en
azndan kontrol altnda."
ok ge. Kz rahibe brak. Brak...
Darian rahibin elini tuttu. Ve adamn duygulan bir anda kendi beyninde patlad.
"Onu burada tutamayacanz biliyorsunuz, Peder." Przsz, buz gibi bir
kesinlik hissi yayd, sonra gerein iyice kabullenilmesi iin duraksad. "Eer
bunu deneyecek olursanz Jill her eyi mahveder; zellikle de piskoposlukla
ilgili her trl emelinizi."
Her ne kadar bu son laf krlemesine at olsa da, Peder Sullivan'dan bir anda
fkran dehet hissine baklrsa hedefi bulmu olmalyd. Belli ki adam g ve
prestij peindeydi. Darian bastrd.
"Gerek ortaya kacak ve skandal bir veba gibi bu kilisenin zerine kecek.
ocuk Mdrl gelip tm ocuklar gtrecek. Gazeteler size canavar diyecek.
JiU'i zincirli tuttuunuz odanm resimlerini basacaklar. Hatta belki
sbyanclkla sulanacaksnz."
"Ona asla dokunmadm," dedi rahip. "Asla! Hibirine dokunmadm."
"Size inanmayacaklardr." Adamn elini skan Darian szlerini kan dondurucu bir
korku gndererek destekledi. "Jill o bodrumda bulunduu anda tm inanlrlmz
yitireceksiniz. Aforoz edileceksiniz. Yarglanacaksnz. Mahkum olacaksnz. Ve
hayatnzn geri kalann hapishanede tecavze urayarak geireceksiniz.
| 223
Adam Fawer
n/
Yapma! Bu ok...
"Ve tm bunlar ne iin? Jill'in kamasna engel olmak iin mi? Grmyor musunuz?
Polis onu bulduktan sonra -ve inann bulacaklar- hapse giren siz olacaksnz.
Aslnda o kendisini burada tutmanz istiyor. nk sizi ancak yle
mahvedebilir."
Rahip imdi hzla soluyor, gzleri lgn gibi Darian ile Jill'in hcresi
arasnda gidip geliyordu. "Ama ona sadece ben dayanabiliyorum," dedi yalvarr
gibi. "Eer size verirsem o... Neler yapabileceini bilmiyorsunuz."
"Onu kontrol edebilirim."
"Nasl?"
"Gvenin bana, Peder." Darian korku hissini geri ekip, onun yerine lk ve
tatl bir gven alad. Rahibin soluklar yavalad, baklar sakinleti.
"nann. Tanr hem sizi, hem de kz kurtarmam istemeseydi imdi burada
olmazdm. Bu O'nun istei."
Rahip sessizce szckleri zmsedi.
Darian onun beyninin altn, yzeyin hemen altndaki duygu karmaasn
hissedebiliyordu; sadece o iini kemiren phe duygusuna mdahale ederek, adamn
dncelerini kendi aklarna brakt.
Sonunda derin bir soluk alan rahip ban edi. "Benimle dua eder misiniz?"
"Tabii ki, Peder."
Hl Darian'in elini sk skya tutan Peder Sullivan diz kt; Darian da
aynsm yapt. Rahip gzlerini yumdu, ban birbirine kenetlenmi ellerine
dayanacak ekilde edi ve Latince fsldamaya balad. Din adam kendini
Tanr'ya anca Darian, bedeninde parman elektrik prizine sokmuasma bir ok
hissetti.
Rahibin duygular iinden aktka boaz ve gzleri yanyordu. Adamn dualarnda
hibir kaamak yoktu. Duygular zengin ve glyd. Peder Sullivan duasn
bitirene kadar kendini onun
224
. Empati
duygu -krafl, i$m, amit, kabullerim* dalgalarnda rklenmeye brakt.

Rahibin dinginliine bir sre tutunan Darian, sonunda onun elini brakt. Adamn
zihni tekrar karanla gmlrken, o da Jill'in umutsuz fkesiyle ba baa
kalmt.
Peder Sullivan anahtarlarn zerinde dizili olduu gm halkay ona uzatt, ama
o tutamadan geri ekti. "Burada olanlar kimsenin renmeyeceine dair sz
vermenizi istiyorum," dedi endieyle, "insanlar... insanlar bunu anlayamaz."
"Size sz veriyorum."
"Aln," dedi gm halkay uzatarak. "Siz onu gtrrken burada olmak
istemiyorum." Darian'm parmaklar anahtarlarn zerine kapand, "iiniz bitince
anahtarlar brakn ve arka k kullann. Tanr sizinle olsun."
Peder Sullivan baka bir ey sylemeden ha kartt ve basamaklar hzla
trmand. Darian dnp Jill'in hcresine bakt. Kendini yatan altna eilmi,
orada bir canavar arayan bir ocuk gibi hissediyordu. Ama bu sefer canavarn
gerek olduunu biliyordu.
Kz bayltmann bir yolunu bulsa iyi olacan dnd. En azndan, laboratuara
varana kadar baygn olmas iine gelirdi. Baka bir empattan korkacan hi
dnmemiti; hele o kadar gen birinden.
Ban sallayarak korkusunu bastrp, Jill'in bir nabz gibi atan zihnine doru
yrd. Kapnn nnde anahtar destesini kaldrnca hcredeki kzn neeye
boulduunu hissetti. O anahtarlar birbiri ardna denedike Jill'in heyecan da
artyordu. Sonunda doru anahtar buldu. Kilide sokunca ieriden muazzam bir
duygu dalgas geldi. Darian kapnn ardnda melmi, atlamaya hazr bir kaplan
olduunu dnd.
Kendini hazrlayp kapy at. Kz boynunu uzatp onun arkasnda kimsenin olup
olmadna bakt.
"Gitti o," dedi Darian.
| 225
Adam Fawer
Jill'den yaylan rahatlama dalgas bir an sonra yerini j#hy
brakt. "Kimsiniz siz?"
' !
"Senin gibi biri."
Jill bir adm geriledi. Kir tabakasnn altndaki solgun yz daha da
soluklat. "Yani eytan sizin vcudunuza da m girdi?"
Darian glmekten kendini alamad. Boazndan kurtulan asabi kkrdamay hemen
engelledi, ama kz alnmt; birden yz karard ve enesini meydan okurcasna
kaldrd.
Elini azna gtren Darian glmsemeyi de kesti. "zr dilerim. Glmek
istemedim."
"O zaman niye gldnz?"
"nk sylediin ey komik geldi," dedi Darian. imdi kendini bodruma ilk
geldii andan daha rahat hissediyordu. Evet, Jill gerekten glyd ama, hl
bir ocuktu. Darian hcreye girdi. Burnuna arpan le gibi koku nedeniyle yzn
buruturarak kza biraz daha yaklat.
"Benden ne istiyorsunuz?" diye sordu Jill.
"ncelikle seni buradan kartmak."
Bir an sessiz kalan Jill hkrklara bouldu. lk damla gzya yanaklarndan
aaya szlmeden Darian, kendini dev bir eki kafasna inmi gibi hissetti.
Gzleri yand, boaz dmlendi. Derin bir soluk alp zihnini kapatmaya
alt, ama kzn youn ve dokunakl ferahlamas atlaklardan girip onu da
aa ekti.
Kendi zihninin derinliklerine bakan Darian mutlu anlarn gznn nne
getirdi. Altnc ya gn; babas gitmeden nce sonuncusu... Emerald gece
kulbndeki ilk striptiz gsterisinden sonra kazand paray say... lk
erkek arkadayla sevimeleri... Dietrich'in deneklerinden birini bkp altna
ietmesi...
Neeli grntler birbiri ardna zihninden geiyordu. Her birinden emdii
duygular alayan kza yneltti. Onun zntsn bastrdka kendi zihnindeki
arlk da azald.
2261
Empati

Tm psiik iletiim bir dakikadan az srd, ama Darian ter iinde kalmt.
Yavaa soluunu brakt. Kzn ezici znts gemiti.
Jill karsnda sarho gibi hafife yalpalayarak dikiliyordu. Dudaklarnn
kenarnda bir glmseme vard. Onun rktc neesinden tedirgin olan Darian,
korkusunu daha yap ay mutluluk duygularyla bastrmadan nce rperdiini
hissetti.
Yapay deil. Duygular yapay olamaz. Eer onlar hissediyorsan, gerektirler.
- Kimin umurunda? Sen sadece tongaya basma, yeter.
"Sadece sana yardm etmek istiyorum," dedi yavaa. "Birlikte altm
insanlar senin gibi... Yetenekli ocuklara yardm etmekte uzmandrlar."
"Korkmuyorlar m?"
''??'>'?''
"" ?';.:'[!i>:-\ "^???'''"'''?'?','
'
?'<??;.?????
"Hayr."
:"
' '7:''?v-':,,'::
"Anlamyorum."
"Her eyi anlatacam, ama burada deil." Kza doru bir adm daha att. Artk
aralarnda bir metreden az mesafe kalmt. Ona kokan nefesini duyacak kadar
yaknd. "Seni serbest brakrsam benimle gelecek misin?"
"Evet," dedi Jill hi duraksamadan.
Darian son bir adm daha att. Aralarnda imdi sadece birka kar kalmt.
Jill yavaa, hi konumadan kelepeli bileklerini ona uzatt; kelepelere bal
ar zincir hafife sallanyordu. Darian anahtar sokup evirince kilit metalik
bir sesle ald. Jill kollarn indirdi, gm kelepeler yere dt.
Darian yzn buruturdu. Kzn bileklerini kaplayan kirin gerisinde kan iinde
kalm derisini grebiliyordu. Ona gnderdii nee hissine ramen kzdan hl
dalgalar halinde zdrap ve aknlk yaylyordu.
Aslnda Jill'in her eyden ok kucaklanmaya ihtiyac vard, ama kollarn onun
clz bedenine dolama fikri bile Darian'in mide227
sini kaldrmh. Tek yapabildii omzunu hafife fefttrufo <&Wu.
"Her ey yoluna girecek."
y, ,v> s, '?[" ?,
Jill soru dolu gzlerini ona evirdi. "Sz m?"
' <(
>' ?'}
"Sz/'dedi Darian.
'' '<*' ;,/
Bunun bir yalan olduunu biliyordu. Ama ne kadar byk bir
yalan olduunun kendisi de farkmda deildi.
'/;
,v, "V;
."V, ?'?\,'>''
",!':,s.t''!.
l ?,
1 ' 228
>
(''! ,'i
1
16
Bilgilendirme toplantsndan nce Darian'n sadece bir bardak kahve ve bir
sigara imesine izin verdiler. Dietrich her zamanki gibi bana alt, gsne de
drt elektrot balamt. Kimse rol yapmyordu. O sadece bir kiralk silaht. O
kadar.
Jill onun laboratuara getirdii ilk empatik ocuk olduundan, Zinser her eyi
bilmek istiyordu. Darian rahibin duygularn ona dokunmadan hissedemediini
syleyene kadar szn hi kesmeden dikkatle dinledi. Ama o noktada Samantha
Zinser de heyecann gizlemeye gerek duymad. Aralarndaki mesafeyi azaltrsa
gerei daha iyi anlayacakm gibi ne doru eilerek, "Onun gibi birine daha
nce hi rastlamadn m?" diye sordu.
"Hayr. Asla."
"Ve onun da Jill'e kar bakl vard, yle mi?"
,
"yle olduunu iddia etti."
Elliot Dietrich yksek sesle dnr gibi ve toplant baladndan beri ilk kez
konutu. "Yani bu durum sana zg bir ey deildi."
"Hayr," dedi Darian bilim adamna doru dnerek.
ri yar, solgun tenli adam ar terliyordu. Boncuk gibi gzlerini ablak ve
pembe yznn kvrmlar arasndan krptrarak ona bakt. "Sence onu neden
hissedemedin?"
"Ben... Bilmiyorum."

Odadaki bir dizi ekrana gz atan Dietrich onun kararszln farketti. "Bir
eyler saklama bizden, Darian."
"nemli bir ey deil," dedi Darian.
, .,
,
"Bence sylemeyi dene," diye steledi Zinser.
,
?
"Onu..." Kendini bir aptal gibi hisseden Darian duraksad. "Kendisini inancnn
koruduunu syledi."
I 229
Adam Fawer
"nanc m?" dedi Zinser dudaklarn btefi^k.
vVite
"Size sama olduunu sylemitim." ??
Dietrich ciddi bir ses tonuyla,
"Gerekten sama geliyor mu sana bu?" diye sordu.
Zinser bilim adamma ldrm gibi bakt, ama yzndeki ifadeyi grnce
dikkatini yeniden Darian'a yneltti.
"Tanr'ya inanmam," dedi Darian yavaa. "Ama Peder Sullivan'a gelince... O
noktada neye inanacam gerekten bilmiyorum."
Dietrich karsndaki ekranlara gz att, ban sallad ve devam etmesini
iaret etti. Toplant iki saat daha srd. Zinser ince ayrntlar zerine
sorular soru soruyordu, ama Darian direktrn endieli ve aklnn baka yerde
olduunu grebiliyordu. Baka bir eyle ilgilenmek iin toplantnn
olabildiince abuk bitmesini bekler gibiydi.
Darian o baka eyin ne olduunu bilmiyordu. Zinser'in akln kurcalayamayacak
kadar yorgundu. Ne yazk ki yleydi.
Samantha Zinser siyah-beyaz gvenlik ekranlarndan Darian'n koridorda yavaa
yryn izledi. Asansre giren kadn duvara yasland, glmsedi ve kameraya
el sallad. Yaad onca eyden sonra bile hl ukalalk edebiliyordu.
Zinser umursamad. nat kstahl devam ettii srece Darian Organizasyon'u
kmsemeye devam edecekti. Ve bu da tam kendisinin istedii eydi.
Dietrich'e dnd. "Rahip hakknda ne dnyorsun?"
"Darian alglad kadaryla gerei sylyordu. Onun tesinde hibir fikrim
yok."
"Varsaymda bulun."
"Veri yok. Her ey olabilir."
230 |
Empati
"Varsaymda bulun," diye yineledi Zinser serte.
Dietrich ilham bekler gibi tavana bakt, sonra baklarn Zinser'e evirdi.
"ki olaslk var. Birincisi, rahibin kendine zg, Darian'n onu okumasn
zorlatran bir beyin kimyas olabilir. Beslenme alkanlklarndan
kaynaklanabilir bu. Belki de bir hastal var ya da bir ila alyor. Kapsaml
tbbi aratrma yapmadan sylemek olanaksz."
"Ya ikinci olaslk?"
"Binada beyin dalgalarnn iletimini engelleyen bir eyler olabilir. Belki de
kilisenin olduu yerdeki manyetik alanda bir bozukluk vardr."
"yle olsa Darian'n kz da okuyamamas gerekmez miydi?"
Dietrich omuz silkti. "Kim bilir? Onun zihninin nasl altn ancak
anlyoruz; akas, elimizde yeterli bilgi yok."
"Beni dinle Doktor," dedi Zinser bkknlkla. "Bana ne dndn syle. Farzet
ki... Kafana dayal bir silah var."
Dietrich dudan srd; Zinser bir an iin onun alayacan dnd. Onu daha
nce de alatmt. En son, eski bir meslektayla ortak alma yapmak iin bir
sreliine izin istedii zaman olmutu bu. Zinser reddedince, ayrlmakla tehdit
etmiti. Ayrlmak diye bir seenei olmadn aka belirtince de, kendini
tutamayp alamaya balamt.
O zamandan beri hep alamann eiinde gibi grnyordu. Ama iini etkilemedii
iin Zinser onun bu duygusalln ve sinir krizlerini kabullenmiti. Biraz
istim brakmas daha uuk bir ey yapmasndan iyiydi. Adamn psiik profilini
grmt ve intihar kesinlikle dnlemez bir ey deildi.
Zinser dilerini skp bekledi. Dietrich'in ona yant vereceini biliyordu. Hep
verirdi. Syledii tahminden te olmasa bile genellikle geree epey yaklard.
Sonunda Dietrich i geirdi. "Bunun makro-ortam olduunu sanmyorum. Darian bir
rahibeyle karlatndan sz etmiti.

| 231
AdaaF**er
1
Corafi konumla ilgili bir eyse, rahibe de okunamaz olurdu. Ve rahibi ne
ofisinde, ne de bodrumda alglayamadna gre, binann da etken olduunu
sanmyorum. Dolaysyla geriye bir tek adamn kendisi kalyor."
,'
,
"Yani fizyolojisi demek istiyorsun."
\
"Byk olaslkla..." Dietrich duraksad. "Tabii, eer inanc deilse."
"Ciddi olamazsn," dedi Zinser. "Onu Tanr'nn koruduunu mu dnyorsun?"
"Tabii ki hayr," dedi Dietrich alnm gibi. "Ama eer buna inandysa, Jill'i
savuturmasna o inan yardm etmi olabilir."
"Bunu anlamann tek yolu var," dedi Zinser. "Peder Sullivan'a bir ziyarette daha
bulunma zaman geldi."
"Yine Darian' gndermiyorsun, deil mi?"
"
' ?
"Hayr," dedi Zinser. "Bunun iin ona ihtiyacmz yok."
"Ya Peder Sullivan deneylerimize katlmay reddederse?"
"'*'' *
"yle
bir ey olmayacak."
"Ama... Adam bir rahip." i
Zinser omuz silkti. "Benim dinimin rahibi deil."
Srayarak uyanan Peder Sullivan birden kr edici bir kla kar karya
kald. Nerede olduunu anlamak iin ban evirmeye alt. plak kollar
armha gerilmi gibi bedeninden ileriye doru uzatlmt. kisi de deri
bilekliklerle skca balyd. plak bacaklar da balanmt. Belinde ve
boynunda da benzer deri balar vard.
Gz ucuyla beyaz bir ekil farketti. O tarafa dnnce doktor nl giymi bir
adamn elindeki not panosuna bir eyler yazdn grd. Arada srada duruyor ve
nndeki monitre gz atyordu. Adam da onun hareketlendiini grd, ama
farketmemi gibi davrand.
232 J
Empati
"Neredeyim?"
"-;':
'
'
'
'
Doktor yazmaya devam etti.
"Benim neyim var?"
Adam not panosuna bakmaya devam ediyordu, ama yazan eli durmutu. Rahip, vicdan
azab eker gibi grnen adama bakt. O bak daha nce de grmt.
"Ltfen, benimle konuun," derken sesi son birka saat -ya da gn- iinde
olanlarn etkisiyle atlak kyordu. Bir arabann bagajna atldn hayal
meyal hatrlyordu.
"Sana yalvaryorum, olum."
Not panosunu indiren doktor, onun gzlerine bakt. Yznn alt ksm bir
ameliyat maskesinin altnda gizlenmiti, ama nemli gzleri Sullivan'a bilmesi
gereken her eyi anlatyordu. Korkuyordu.
"Baz testler yapmamz gerekiyor, Peder," dedi. "imiz bitince serbest
kalacaksnz. imdi biraz rahatlayn."
"Neyi bulmay umuyorsunuz bende?"
Soruyu duymazdan gelen doktor masaya yaklat, rahibin ban yavaa kaldrarak
boynunun altna bir ey koydu. Sonra rahibin ban yznn iki yannda
ykselip, kprdamasna imkn tanmayan bir yastn iine yerletirdi, alnndan
deri bir kay geirip iyice skt.
"Ne yapyorsunuz?"
"Ltfen aznz an."
Rahip korkuyla syleneni yapt. Doktor kaln ve sngerimsi bir plastik parasn
serte dilerinin arasnda itti.
"Bu ey dilinizi srp kopartmanz engelleyecek," dedi olaan bir ses tonuyla.
Bir kay da enesine baland.
"imdi kafatasmzda bir delik amak zorundaym. Vcut kimyanz deitirmek
istemediimden, anestezi kullanmayacam. Bir
I 233
7
Adan Fawer

saatten fazla srmemesi lazm. Hareket etmemeye aln, nk bu sadece


ameliyat sresini uzatr." Duralad. "Ne yazk ki, cannz yanacak."
Peder Sullivan bir vnlama sesi duydu. Sonra matkab grd. Barmaya alt,
ama azndaki para nedeniyle dilerinin arasndan sadece bouk bir inleme
kt. Doktor matkab kafa derisine yaklatrd. te o zaman Peder Sullivan'n
barmak iin gerekten bir nedeni oldu.
,2341
Sonraki iki ay Laszlo iin bir rya gibiydi. O ve Darian birbirinin yaamna da
yataa olduu kadar rahata girmiti.
kisi de dierini gayet iyi okuyabiliyordu. Kimi zaman karlkl olarak ne
syleyeceklerini tahmin ettiklerinden, aslnda rahatszlk vermesi gereken, ama
byleyici olan sessizlik anlar yayorlard.
Ancak Darian onun kiisel yaamna girdike, profesyonel yaamndan kmt.
Artk derslerini izlemiyordu. Hibir aklama yapmadan ortadan kayboluyordu.
Aslnda ilikilerinin younluuna ramen sk sk i nedeniyle uzakta olduundan,
Laszlo onu hafta boyunca ok seyrek grebiliyordu. Hafta iinde eve dnd
ender akamlarda da, final snavlar haftasndaki bir renci gibi manen gm
oluyordu. Ne zaman ona iini soracak olsa, Darian kedimsi baklarn stne
dikip ayn yant veriyordu:
"Sen seninkini gsterirsen, ben de benimkini gsteririm."
Bu szler konumay annda sonlandryordu. Aslnda Laszlo sorularn yantlarsa
Darian'n da ona her eyi syleyeceini biliyordu. Ama bu yapmaya hazr olduu
bir ey deildi. Bu nedenle her ikisinin de dile getirilmemi srlar havada
asl kalmt.
Darian'n yerinde baka herhangi biri olsa Laszlo endielenirdi. Ama onun
yannda kendini gvende hissediyordu. Aldatmacasn ortaya karmakla, yapay da
olsa, kendini rahatlam hissediyordu. kisi de ayn bask kendine ynelmeden
dierine bask yapamazd.
Zaman iinde garip bir ekilde ilikileri neredeyse normal grnmeye balamt
Laszlo'ya. Kendisinin tm yaam boyunca gizledii bir srr varken Darian'n
neden olmayacakt ki? Hem anahtar kendisindeydi. Eer o paylamaya karar
verirse, Darian da paylaacakt. yleyse ikyet edecek ne vard?
235
AdamFawer
I
Tm bunlardan tr sorularn bir yana koyup, o kadar artc bir kadn
bulmu olmaktan dolay ne kadar ansl olduuna odakland. Paylalmayan srlar
tuhaf bir ekilde kendini Darian'a daha da yakn hissetmesine neden oluyordu.
Darian'dan nce hep yalnzlk ekmiti. Ama onunla...
Onunla bir btnd.
,
t
.
Jill ile geen ilk birka hafta Darian'm yaamndaki en kt dnemdi. Sonradan,
hapsedildii zaman bile, o gnleri hatrladnda zerine bir rperti geliyordu.
nk kzla geirdii her an byk ac ekmiti.
Ne zaman onun metre yaknna gelse, kendini suyun altnda kapana kslm ve
etraf bouk, anlalmaz seslerle haykran bir kalabalkla evrilmi gibi
hissediyordu. Duygular arplmt; Jill dndaki herkesin duygular ve ruhsal
dokular, bedenine ac veren kakofonik yaplar yaratacak ekilde birbirine
giriyordu. Ve tm o grlt iinde ne kan, JiU'in bir ambulans filosu gibi
baran duygularyd.
Bunlar o kadar youndu ki, Darian akl saln koruyabilmek iin zihnini
ksmen kapatmak, dier herkesin ruhsal dokusunu parmak ularndaki birer
karncalanmaya indirgemek zorunda kalmt. Daha da kts, JiU'in duygular o
kadar karmak ve geliigzeldi ki -bir an ate gibi scak bir metalik nee, bir
sonraki an intihar eilimli, buz gibi ve yumuak hzn- Darian kendi duygusal
kimliinin nehre atlm bir mantar gibi savrulduunu farkediyordu.
Kendi karakteri de Jill'inkine bal olarak bocalyordu. Kzn ruhsal
deiikliklerinin ardndaki kavramsal ierie vakf olamamak onu akn ve
zihinsel olarak bitkin brakyordu. Ama Jill hakkndaki en delirtici ey, onun

duygusal adan ne kadar kayp ve dengesiz olduunu sadece Darian'in


alglayabilmesiydi.
236 |
Empa ti
Darian etrafmdakileri anlama ve meleklerle eytanlar ayrt etme yeteneinde
yalnz olmaya alknd. Yine de, daha nce bir insann o kadar aykr olup da,
baka kimsenin bunun farkna varmad bir durumla karlamamt. nsanlarn
ou bir deliyle karlanca bunun farkna varrd.
Ama konu Jill VVilloughby olunca, herkes duygusal olarak uyuuyordu. Aslnda
herkes onu seviyordu. Bu Jill'in etrafna ustalkla yayd duygulardan biriydi.
Zinser ile dierlerinin ocuu fiziksel olarak kucaklamasn engellemek iin
ineleyici bir dehet hissi yaymak Darian'n tm enerjisini alyordu. Zinser her
ne kadar dikkatli olsa da, Jill'i elinden geldiince tecrit etse de, bunald
anda Darian'n bir toplanty sonlandrmasna izin verse de, Darian yine de
akln kaybetmekten korkuyordu.
Her akam saat 18:00'da Darian'n kendini toparlamasna yardm etmek iin Jill'e
yattrc veriyorlard. Ancak o zaman psiik kalkanlarn indirebiliyordu.
Bazen eve, Laszlo'ya gidiyordu. Onun rahat, sakin zihni snabilecei tek
limand.
Ama ou akam, bir gn daha hayatta kalabildiine memnun halde laboratuarda
szp kalyordu.
'..
| 237
18
Peder Sullivan serin, beyaz odann ortasnda rlplak duruyordu. Uzunca metal
bir masann zerindeki kk karton kutu dnda oda botu. plaklndan
utanan rahip eliyle cinsel organn rtmt. Vcudu karsndaki ayna kapl
duvarda solgun ve gevek grnyordu.
"Beni duyabiliyor musunuz, Peder?"
Rahip irkildi. Baklar odann iinde dolat ve tavandaki hoparlrde durdu.
Konuan adam sadece drt kelime sylemi, ama peder sesi hemen tanmt.
Kafatasn kesip aan doktora aitti. Gnler nce olmutu o ey. Belki de
haftalar nce. Zamann kavramn kaybetmiti artk.
Hoparlre bakarak soruyu yantlad. "Evet, sizi duyabiliyorum."
"Ltfen kutuyu an ve iindekileri kartn."
Rahip yavaa bir adm att. Elini kutunun dzgn plastik yzeyinde iinde
olabilecek eylerden korkarcasma gezdirdi. Yutkunarak trnaklarn kapan
altndaki ince yara soktu. Gzlerini yumdu ve kapa kaldrd. Bir patlama ya
da ona benzer bir ey bekliyordu, ama olmad.
Gzlerini anca kendini aptal gibi hissetti. Kutuda, her birinde birer para
giyecek eyas olan kapal plastik torbalar vard. Rahip yakaln grnce
onlarn karld gn zerindeki giysiler olduunu anlad. Paketleri kartp
masann zerine koyduktan sonra, kalan son birka paray da ald.
Bir ift ayakkab. Ucunda ha olan gm bir kolye. Monsen-yrn ona vermi
olduu, zerinde sa'nn resmi kazl byk bir yzk. te o en kymetli
eyasyd ve grnce glmsemiti. Onu bir daha greceini dnmyordu.
238 |
Empati
"Ltfen her paray tpk her gn giyinirken yaptnz gibi giyin. Her paradan
sonra ben size devam etmenizi syleyene kadar bekleyin. Anlald m?"
Peder Sullivan yine hoparlre bakarak, "Evet," dedi
"Balayn."
Hi zaman kaybetmeyen rahip beyaz donunun iinde olduu torbay yrtarak at.
Bacaklarn amara birer birer soktu. Sonra beklenti iinde baklarn
hoparlre dikti.
"Devam edin," dedi ses birka saniye sonra.
Peder Sullivan orabnn sol tekini giydi ve bekledi. Ses yine devam etmesini
syledi. orabnn sa teki. Bekle. Devam et. Atleti. Pantolonu. Bylece, para
para, giysilerini giydi. rkm ve plak bir laboratuar faresinden bir
zamanlar olduu adam andran birine dnmesini aynada izledi. Bir daha hi o
adam olup olamayacan dnd.

Masann stnde kalan son paraya uzand. Yz kavrad ve onu parmana


geirdi. Souk metal tenine deince rperdi, ama tandk arlnda bir
rahatlk vard. Bir sonraki talimat bekleyerek hoparlre bakt. Neredeyse bir
dakika kadar hi ses kmad. Geri geldiinde, ses heyecanl gibiydi.
"Yz yavaa kartn ve masann zerine koyun."
Rahip, syleneni yapt. Sesin ona yeniden plak kalana kadar soyunmasn
syleyip sylemeyeceini merak ediyordu. O da sadece baka bir test miydi?
Cesaretini krmak iin bir yol mu? Kendini yeniden insan gibi hissetmesi iin
kandrp, sonra onurunu para para yitirtmek mi? Ne istiyorlard ondan? Ne...
"Yze dokunun, ama masadan almayn."
Peder Sullivan iaret parman yzn stne koydu. Haa bakarak dua etti.
Duas serbest kalmak iin deildi. Bunun seenekler arasnda olmadn
biliyordu. Gnahlarnn balanmas iin dua etti.
Bir gnah vicdannda dier hepsinden daha parlak ekilde ya|239
Adam Fawer
nyordu: Jill'e kar iledii gnah. O beyaz odada tek basma dikilirken, ona
yaptklarndan tr cezalandrldn biliyordu.
Jill gibi o da bir tutsakt artk. kence gryordu. Kontrol elinden alnmt.
Ve dua etmekten baka yapabilecei bir ey yoktu. Kzn da onun kadar korkup
korkmadn dnd.
.; p
Belki byk bir hata yapmt.
<
"Elinizi geri ekin."
Sesteki heyecan Peder Sullivan' dncelerinden uzaklatrd. Elini yzkten
ekti ve ii inanlmaz bir fkeyle doldu. Nabz hzland, yz burutu.
Dilerini skt ve burnundan soluk almaya balad; her soluu boannkini
andryordu.
Ona yle davranmaya nasl cret edebiliyorlard? Bir Tanr adamyd o. Buna
haklar yoktu. Hem de...
"imdi yz aln."
Duyuyor musun? Sana bir kpee emreder gibi emir veriyorlar. Dediklerini
gerekten yapacak msn? Orada durup onlara yalvaracak msn?
"Alacam," diye mrldand Peder Sullivan dilerinin arasndan. Parmaklarn
ar metal parann etrafna dolad. Bunu yapt anda da kendini bolukta,
kopuk -ama neden kopuk?- hissetti, yine de durmad. Kolunu geriye ekip yz
var gcyle frlatt.
Yzk havada uarak giderken, Peder Sullivan kendini -utkulu bir fkeyle, birden
gelen prltl, masmavi bir korku arasnda- blnm hissetti, sonra yzk
arpt. Keskin bir atrt geldi ve yzlerce krk izgi arpma noktasndan her
yne yaylrken yzk de aynaya gmld. Rahip bir an kendi parampara
grntsne bakakald. Yzndeki acmasz srt ona insanlktan uzak bir
grnt veriyordu.
Arkasndaki kap hzla ald ve koyu renk niformalar giymi irikym iki adam
ieriye dald. Bir anda zerine ullandlar, kollarn srtnda kavuturup
vcudunu aynal duvara yaptrdlar. atlam cam Sullivan'm yanan kesti ama
o acy duymad bile.
Tek hissedebildii oktu. nk aynann gerisinden iki yz
210 |
Empati
ona bakyordu. Biri kafatasn kesip aan doktora aitti. Dieriyse ok daha
yakndan tand birine. O gri-yeil gzleri yaad srece unutmasna imkn
yoktu.
Jill VVilloughby gzlerinde nefret ve gurur karm bir ifadeyle ona bakyordu.
Ve sonra Peder Sullivan nerede olduunu anlad. Korkmas -hatta, dehete dm
olmas- gerektiini bildii halde kendini rahatlam hissetti. Artk anladna
gre, tm ka umutlarn unutabilirdi.
Olduu yerde daha ok uzun bir sre kalacakt. Belki de sonsuza kadar.
nk Cehennem'de idi.
. ,,,
, ,,,
,"' .t
A
At
,
\n
j t, x
'.
i' V

- '
'",..:
<,J>
'>,
.
'?
,

I
,'?
,1
t.''
>*"
-'
'
.
'
I

I
,
u '
'l
v,
,
>'i* '
t

'iv ?
,r
| 241
'
1
Darian kapsna vurulduunu duyduunda bo gzlerle tavana bakyordu. "Girin."
Bitkin haldeydi; ban evirmeye gerek bile duymad. Zinser'in svms
varln bir kilometre teden tanyabilirdi.
"yi haberlerim var," dedi Zinser neeli bir sesle. "Jill'e bebek bakcl
yapmana artk ihtiyacmz kalmad."
Gzleri byyen Darian oturduu yerde dikildi. "Onu brakyor musunuz?"
Zinser sinirlenerek, "Hayr," dedi. "Kendimizi ondan korumak iin bir yol
gelitirdik."
O konuurken Darian da dokusunu dikkatle inceliyordu. Doruyu sylyor gibiydi.
Ama ondan derken direktrn zihninden bir aldatmaca parlts gemiti.
Darian ylesine tkenmi olmasa neler olduunu anlayabilirdi. Ama mantk
yrtmek iin fazlasyla yorgundu. "Bu benim iin ne anlama geliyor?" diye
sordu.
"Kendini Bay Kuehl'e adayabilecein anlamna."
"Onu ve rencilerini ayarlama zaman geldi mi?"
"Henz deil. imdilik sadece keyfine bak. Fazla srmeyecek*
Zinser hakl kt. O konumann zerinden az zaman -aslnda tam olarak sadece
iki hafta- gemiti. Ve vakit gelmiti. Darian konuyu Laszlo'ya amak iin bir
sevime sonrasn bekledi. Zinser bir yalan -Organizasyon'u aklamak iin bir
yol- uydurmutu. Ama Darian tam konumaya balamak zereyken bir sululuk
duygusu hissetti.
,,
,
19
2421
n^i,pmUBunuyapma.
i c;-.fti; r
c
'.?'.<
- Tm yaamn boyunca erkekleri kullandn. Bir tane daha olsa ne farkeder ki?
Doruydu. stelik her defasnda amac ok daha basit olmutu: Gzel bir
gerdanlk, Tiffany's'de gzne arpan baka bir para. Ama o gece farklyd. O
gece Laszlo'yu ok daha... uursuz
...bir eye inandrmak zorundayd. Bu adil miydi? Organizasyon, rencilerini
kk Gandi'ler olacak ekilde yetitiriyordu belki.
Elbette! Ve sen de Rahibe Theresa'sn!
Kimin umurundayd ki? Laszlo artk byk bir ocuktu. nceki aklarnn aksine,
kendi bann aresine bakabilirdi. tekilerin ou zengin ya da gl kiiler aktrler, iadamlar, hatta kongre yesi- olsalar da, hepsi zayf ve kolaylkla
yorulabilen insanlard. ou yetenekliydi (olduklar yere gelmelerinde
karizmalarnn da rol vard) ama hibiri yeteneklerinin farknda deildi. kna
gc yksek, ekici kiiler olduklarn dnyorlard. Taraftarlarnn o kadar
sadk ve tutkulu olma nedeninin kendi dahiyane fikirleri ya da dayanlmaz
kiilikleri olduunu sanyorlard.
Darian ise elbette ki gerei, meselenin aslnda ne olduunu biliyordu.
Organizasyon'a katlrken yapt anlamann bir paras da oydu: Tm bilimsel
bulgular paylalrd. Her ne kadar Dietrich'in raporlar sokaktaki adam iin
yazlm olmasa da, keskin bir zekya sahip olan Darian'm onlar anlamas sorun
olmuyordu.
Baz raporlarn kendinden gizlendiini biliyordu. Yine de, umduundan ok daha
fazlasn renmiti. Ne var ki, derledii bilgiler kendisine daha fazla g
salamamt. Doru, Zinser ona zerinde alabilecei birok denek salamt,
ama Darian zaman iinde snrlarn rendikten sonra en srad deneyler bile
can skc hal almt.

O nedenle de, ift tarafl aynann yanl tarafna gemeden nce sistemden
ayrlmaya karar vermiti. Organizasyon Laszlo'yu
| 243
Adam Fawer
rendiinde, tam o noktadayd. Zamanlama mkemmeldi. Laszlo ve onun iki dahi
ocuunu onlara verecek, dln alacak ve kayplara karacakt. Mahzenlerinde
yeni denek olduu srece, Darian' kaybetmek onlar fazla zmezdi.
Laszlo'yu kendine baml olacak ekilde bkmesinin nedeni buydu. Ama
duygularn hesaba katmamt. Balangta kendini onun duygularndan korumay
baarmt. Ama birlikte geirdikleri zaman arttka ondan gelen duygusal etkiye
kar koymak olanaksz hal almt. Ve imdi, bir yalan olarak balamasndan
ay sonra iliki ok daha deiik bir ekle girmiti.
Sonunda tm bunlar Darian'm verdii karar deitirmedi; sadece nedeni zerinde
etkili oldu.
"Bunu yapmaya daha ne kadar devam edeceiz?"
"Kendimi biraz toplamama izin verirsen sylerim," dedi Laszlo glerek. plak
gsne yaylm salarmm, yumuak pamuklu rtnn altndan onunkine deen
baldrlarnn iinde yaratt duyguyu seviyordu.
Darian trnaklarn onun gsnde gezdirirken, "Ondan bahsetmiyorum," dedi.
"unu kastediyorum. Evcilik oyununu. Birbirimizin srlarn grmezden
gelmemizi."
Laszlo'nun glmsemesi bir anda dudaklarnda dondu. kisinden birinin sonunda
krlma noktasna geleceini biliyordu, ama o kiinin Darian olacan hi
dnmemiti.
"Snfm neden gzetlediini bana ne zaman syleyeceksin?" diye kar ataa
geti.
"Sadece snfn izlemiyordum," dedi Darian ll bir ses tonuyla. "Seni de
izliyordum."
Laszlo birden buz gibi oldu. Kadnn doruyu sylediini sezebiliyordu. Ama
birileri neden Darian' onu gzetlemesi iin gn-dersindi ki? Eer...
244 |
Emptti
Biliyorlar!
?
"'
'.'''
Laszlo yataktan frlad.
"Kimsin sen?"
"Sakin ol." Darian dorulup ellerini kaldrd. "Silahszm."
,
Laszlo gzleriyle onun plak bedenini szd, ama yatandaki o yabancya kar
artk hibir cinsel arzu hissetmiyordu.
"Ciddiyim, Darian. Kimsin sen?"
;
Darian yavaa kalkp ona doru yrd. "Aynen dediim k^ siyim. Darian
Washington."
"irin olmaya alma."
"Snfn ziyaret ettim, nk senin zel biri olduunu biliyordum. Tpk Elijah
gibi. Tpk VVinter gibi." Darian bir adm daha att. "Ama neden burada, yatak
odanda olduumu bilmek istiyorsan, yant ok daha basit."
Son bir adm daha... Yz imdi onunkinden yalnz birka santim uzaktayd. "Seni
seviyorum."
Eildi, przsz yanan onun gsne yaslad ve kollarn omuzlarna dolad.
Laszlo dnmeden karlk verdi; karanlk yatak odasnda, birbirlerine sarlm
halde ylece durdular.
"Bana syleyebilirsin..." diye fsldad Darian. "nk zaten biliyorum."
Darian'm vcudu ak pencereden giren serin havaya ramen terden parlyordu.
Birisini bkmek iin hi o kadar zorlanmamt. Laszlo'nun iradesi son derece
gl, duygularysa youndu.
Her ne kadar, Laszlo'nun duygularnn ardndaki dnceleri tanmlamak onun
yeteneklerini ayor olsa da, en azndan mantk yrtebiliyordu. Son bir yl
Organizasyon'un laboratuarnda denekleri bkerek geirdikten sonra 'beyin okuma'
konusunda olduka beceri kazanmt.
1245
Adam Fawer

Laszlo'yu da ayn ekilde okudu. Youn bir arzu... Darian'a almak iin
duyduu. iddetli bir koruma hissi... rencileri iin. Her eyi bastran bir
korku... Darian 'in ona ihanet edeceine ynelik. Bunlarn tmn iine eken
Darian, iradesini nasl kracan anlayana kadar Laszlo'yu analiz etti.
Kollarnn arasndaki erkekle saniyeler iinde psiik olarak btnlemiti.
Sonra tm engelleri kaldrd. Laszlo'nun annda tepki veren beyni sunulan yeni
duygulan emerken, Darian da bir an iin duygusal bir bolukta kald. Sonra onun
duygular bir medcezir gibi kendisine geri yansd.
Laszlo'nun duygularnn younluunu azaltan Darian hzlca derin bir soluk alp,
havay yanan boazndan aaya zorlad. Yava yava, kendi alg younluunu
drd. Laszlo'un psiik yanks azaldka, Darian da gergin kaslarndaki gcn
boalmasna izin verip, vcudunu onunkine yaslad.
Delici bir duygu dalgas beyninde yanklanrken, Laszlo onu tuttu.
Birok erkei kendine ak etmek iin bkmt, ama bunu asla Laszlo kadar gl
biri karsnda denememiti. Birden byk bir hata yapp yapmadn dnd.
Artk Laszlo ak olduuna gre kendisini ondan uzakta tutabilecek miydi...
Yoksa adamn duygular yava yava onunkileri de mi ele geirecekti?
Laszlo kendini hi ylesine bunalm hissetmemiti. Sylemek istedii o kadar
ok ey vard ki. Ve sormak istedii binlerce soru. Ama tek dnebildii
Darian'n szleriydi: Seni seviyorum.
Boaznda bir eyler dmlendi. Bir damla gzya yanandan aaya szlrken
hkrn tuttu. Darian'n plak bedenini kendininkine bastrd; lk, ipeksi
tenini kendisininkinin stnde hissetmek iin ona daha sk sarld. Ne kadar
bir sre o halde kal246 |
Empati
dklarm bilmiyordu. Tek bildii kavrayn neden sonra gevettiinde ona
gvenmeye karar vermi olduuydu.
Yaamnn geri kalannda derin pimanlk duyaca bir karard bu.
. I,'
"'
\
,,M '
'
'<>*'.

!
'i .1
,1
V,*
'
'
,")
l
,i
?

<1
i,
''M
> : w
247
20
Laszlo bakalarndan farkl olduunu rendiinden beri srrn aklamay
dlemiti. Ama imdi, gerekle kar karya kalnca sanki donup kalmt.
"Sandn kadar yalnz deilsin," diyen Darian durdu ve onun ellerini tuttu.
"Ben de bakalarnn duygularn alglayabiliyorum."
Laszlo gzlerini krptrd. Darian zaten girdii anda dnyasn altst
etmiti, ama bu son syledii bambaka bir eydi.
"Nasl... Nasl bildin?"
"Bilmiyorduk. En azndan emin deildik... pheleniyorduk."
Laszlo doru szckleri bulmaya abalad, ama beceremedi.
Onun aknln gren -ya da alglayan- Darian devam etti. "Amac, zel
ocuklar inceleyerek insan zihninin yeteneklerini aratrmak olan bir
organizasyon iin alyorum." Bir an durala-d. "O tr ocuklar belirlemek
iin bir snav tasarladk. Bugne kadar Organizasyon snav yaklak 200.000
renciye uygulad. Sadece yz tanesi geti. Bunlardan da ikisi hari kalanlar
yanl-olumlu kt. Szn ettiim iki ocuk VVinter ile Elijah."
"Yetenekli ocuklar in Gelitirme Snav," dedi Laszlo. Bulmacann son paras
da yerine oturmutu.
"Evet."
Laszlo'nun dnceleri snava kayd. Her biri duyulardan birini kapsayan be
blmden oluuyordu. lk bata sorularn tamamyla sama sapan olduunu

dnm, ama nc blm grnce kans deimiti. nk o kokuyla ilgili


blmd.
"Tm duyular ile ilgili hisleri kapsayan sorular sordunuz," dedi. "Bu... Bu
bizim gibi insanlarn koku duyusu dnda baka duyularla da dier insanlarn
ruhsal durumunu alglayabildii anlamna m geliyor?"
2481
Empati
"Sen duygular koku yoluyla m alglyorsun?" diye sordu Darian. Gerekten
armt.
"Sen de yle deil misin?"
"Hayr," dedi Darian ban iki yana sallayarak. "Benim empatik yeteneim
dokunma duyum yoluyla alyor. Duygulan tenimde fiziksel his olarak
alglyorum. VVinter onlar duyuyor. Ve Elijah da gryor. Hepimiz dnyay
deiik bir yoldan alglyoruz, ama yeteneklerimizin temelindeki olay ayn:
Sinestezi."
"Sinesteziyi biliyorum ama..."
"Sinestezi duyularn bir ekilde karmas olarak tanmlanyor. Dietrich buna
beynimizin harici uyarlar yorumlayan sektrnde olumu bir eit balant
hatasnm yol atn savunuyor. Grsel sinestetler mzii deiik renkler ve
ekiller olarak 'gryor'. Oysa ben tenimde hissediyorum."
"Mzii nasl hissediyorsun?" diye sordu Laszlo. Hl beynini Darian'n
yeteneinin fiziksel davurumunu anlamak iin zorluyordu.
"Duruma bal," dedi Darian gzlerini kapatarak. "Bir ak arks ar ve sert
geliyor; tuladan bir duvar gibi. Rock sanki tenimin zerinde dolaan bir ty
gibi; neredeyse gdklyor. Pop mzikse bir avu dolusu ine gibi; sivri
geliyor." Darian dald bir hayalden uyanr gibi gzlerini krptrd. "Senin
iin de byle mi? Farkl melodiler iin farkl kokular m?"
"Evet," dedi Laszlo. "Bir hissi tetikleyen her eyin - bir arknn, bir resmin,
hatta baka kokularn bile- kendine zg bir kokusu var. Ama hepsi hisler
arasnda tutarllk gsteriyor. Tm mutluluk trleri -nee, sevin, coku, hazbenzer ekilde kokuyor."
"Nee nasl kokuyor rnein?"
"Yank soan." Laszlo hznl bir ifadeyle glmsedi. "Beklediin gibi
olmadn biliyorum. Duygusal kokularn hibiri beklentilerinle uyumaz. fke
esasl bir yamur ertesindeki sokak gibi kokar. Hznse tatldr; lk bal
gibidir. Herhalde tm bunlar be1249
Adam Fawer
nim duygular fiziksel olarak hissetmeyi garipsediim kadar ya-drgyorsundur."
Laszlo birden duralad; aklna bir ey taklmt. "Sen duygular o ekilde
alglamadn halde grme ve iitmeyle ilgili snav tasarlamay nasl
baarabildin?"
"Dietrich her sinestetin dnyay kendine zg ekilde algladndan yola
karak her empatn da ayn eilimde olacan ne srd. Yani biz fkenin
yamur gibi koktuunu kimlerin 'bildiini' bulmaya almyorduk. Yantlar
arasndaki isel tutarl snyorduk. Snavda duygulara ynelik yaklak yz
elli soru vard. Sadece fke hakknda sormadk. Sknt, sinirlenme, hiddet ve
galeyan gibi ruh hallerini de yokladk. Grsel blmde fkeyle ilintili her soru
iin herkesin yantlar deikenlik gsterirken, Elijah hep moru seti."
"Bu nasl bir matematiksel yzde oluturdu?"
"Elijah'm teki duyusal blmlerdeki yantlarnn isel tutarll ortalama %
16'iken, bu oran grsel blmdeki yantlarda %93'idi. Ayns Winter iin de
geerliydi, ama onun sonular grsel deil, iitsel blmde tavana vurmutu.
Onlar ite o zaman birer sinestet ve olas empat olarak belirledik."
"Bir dakika! 'Olas' dedin. Emin deil miydiniz?"
"Ben senin snfna girene kadar deildik. eriye girdiim anda anladm. Ama
aslna bakarsan, sen de anlamtn. O grmeleri bu nedenle yaptn. Onlar
aryordun. Senin gibi olanlar yani."
Laszlo gzlerini krptrd. Her ne kadar baka empatlar aramak konusunda
bilinli bir karar vermi olmasa da, Darian'm dedikleri doruydu. Gerekten de
aramt. O dnyada yalnz olup olmadn tm yaam boyunca merak etmiti. Ve

Elijah Cohen ile tantnda her ey deimiti. Olan rkek bir tavrla
snfna girdii anda onun deiik olduunu anlamt. Ve her ne kadar emin
olmasa da, Elijah'in kendisi gibi bir empat olduunu dnmt.
2501
Empati
"Elijah ile VVinter'in de... Bizler gibi olduklarndan emin misin?" Yalnzlkla
geen koca bir yaamn ardndan bir grubun paras olmann ne kadar gerekst
olduuna hayret eden Laszlo bocalyordu.
"Evet."
"Bundan nasl emin olabiliyorsun?"
"Duygularn younluu araclyla. Onlarn zihninden birer haner gibi,
inanlmaz bir iddetle frlyorlar. Eminim bunu sen de farketmisindir."
"Bana gre bir haner gibi deil ama evet; younluklar tartlmaz."
"Elijah'm teki ocuklar nasl etkilediini grdn m?"
"Bir takm eylerin farkna vardm... Elijah yanlarndayken oluan belli
belirsiz kimi deiiklikler. zellikle de oyun parknda."
Darian bayla onaylad. "O bir alc; hem de ok hassas. teki ocuklarn
duygularn alglyor; ncelikle de negatif olanlar." Yzn buruturdu.
"Nefret ve korku ok derine iler. Elijah onlar iselletirip, sonra da geri
yanstyor."
"O nedenle ocukla bu kadar urayorlar, deil mi? Gvensizliklerinin
kendilerine yanstldn hissediyorlar."
"Evet. Elijah bir ksr dng iinde skm vaziyette. Olumsuz duygular emip,
onlar tekrar yayyor. Dierleri srf bu nedenle zerine ullannca, kendine
olan gvensizlii ve memnuniyetsizlii artyor; nihayet bunlar dar
yanstyor."
Elijah'm neden her zaman suskun ve sinik olduunu artk daha iyi anlayan Laszlo
ban sallad. O ocua kar iinde hep bir eyler hissetmiti. "Ona yardm
edebilir misin?"
"Birlikte edebiliriz sanrm."
"Ya Winter? O neden Elijah gibi deil?"
"Onun yetenei tam tersine alyor; kendi kendini ycelten bir dngye neden
oluyor. Alc olmaktan ok daha gl bir verici
| 251
Adam Fawer
o. Daha da nemlisi, doal olarak mutlu bir ocuk. Neesi etrafndakilere de
bulayor. Onun iin de alglad duygular tipik olarak..."
"Mutlu olanlar," dedi Laszlo onun cmlesini tamamlayarak.
"Evet. O kendini hep mutlu, kendiyle bark ve gvenli hissediyor; bu
duygularn etrafna yayyor. Bunu sezen dier ocuklar onun yaknlarnda olmak
ve sat mutluluktan nasibini almak istiyor. steklerine erince de kendilerini
daha iyi hissediyorlar. Bu dng bylece devam ediyor."
"Zt sonular yaratan, neredeyse birbirinin ayn yetenekler," dedi Laszlo ban
sallayarak. "Bunun ne kadar onlarn alma ve verme glerine olduu kadar doal
kiilik yaplarna da bal?"
"Gerekten bilmiyorum."
"Peki onlar... Yani ocuklar yeteneklerinin farknda m?"
"Onlarn yandayken sen biliyor muydun?"
Laszlo hayr anlamnda ban sallad. "Geriye dnp baktm zaman,
bakalarndan nasl etkilendiimi grebiliyorum. Ama on drt yama gelene kadar
duygularmla kokular arasndaki balanty kuramamtm."
"Ben anladmda on yamdaydm," dedi Darian. "Ergenlik zor bir dnem."
"Yani tam u sralarda olup bitenin farkna varmaya baladklarn m
dnyorsun?"
"Belki de," diyerek omuz silkti Darian. "Emin olmann bir tek yolu var."
"Nedir o?"
"Onlara sormak."
2521
"Bugn birka hafta nce yanda kalan Edison tartmamza geri dnelim."
"Puttan Yeni ykler mi?" diye sordu Stevie srtarak.

"Hayr, Bay Grimes. Bugn elektrik zerine odaklanacaz. Ama nce birka yeni
terim tanmlamak istiyorum: Elektrik yk, alan, akm ve elektromanyetizma. Ne
yazk ki, fizikteki birok kavram gibi, kimyaya biraz bulamadan elektrikten
bahsetmek kolay deil. Atomun ne olduunu kim anmsyor?"
Her zamanki eller havaya kalkt. Konu biraz derin olduu iin Laszlo gvenli bir
seim yapmak istedi. "Bayan Zhi."
"Atom, bir elemann tm kimyasal zelliklerine sahip en kk parasdr."
"Doru. Atomlar atomalt paraca blnebilir: Elektronlar, protonlar ve
ntronlar. Protonlar ve ntronlar atomun merkezinde, ya da ekirdeinde ok
youn halde sktrlm olarak bulunurken, elektronlar da ayn ekirdein
etrafnda bir bulut halinde dner. Bu paracklarn yklerini anmsyor musunuz,
Bayan Zhi?"
"Elektronlar negatif yke, protonlar pozitif yke sahiptir; ntronlar
ykszdr."
"Yine doru. Ayn sayda proton ve elektrona sahip olan atomlar elektriksel
olarak ykszdr. Ama proton saysndan fazla elektrona ya da tersine, elektron
saysndan fazla protona sahip olan atomlarn elektriksel ykleri vardr. Bu tr
ykl paracklara iyon diyoruz. Buraya kadar herkes benimle mi?"
Yirmi iki ba olumlu anlamda salland.
"Harika! imdi... Hepimizin de gayet iyi bildii gibi, kartlar birbirlerini
eker. Pozitif ykl iyonlar negatif ykl iyonlar eker. Benzer ekilde, iki
pozitif ykl iyon birbirini iter; ayn ey iki ne| 253
Adam Fawer
gatif ykl iyon iin de geerlidir. Her durumda iyonlann birbirine
demeden, dieri zerinde g uygulayabildiini gryoruz."
?
i" Elijah rkek bir ekilde elini kaldrd.
"Bay Cohen."
"Nasl? Yani aralarnda temas yoksa, o zaman birbirlerini nasl
etkileyebiliyorlar?"
Laszlo glmsedi. Elijah Cohen hakkndaki en olaan d ey ite buydu. Dier
rencilerin dnmeden kabul ettiklerini Elijah sorguluyordu.
"Birbirlerini ykl paracklar arasnda var olan elektriksel alanlar yoluyla
etkiliyorlar. Bu alanlar evrendeki tm ykl paracklar arasnda var
olduundan, btn uzaya yaylmtr."
"Tamam... Ama elektriksel alan nedir?"
Laszlo duraksad. Fizik retmekle ilgili sorun uydu: Bilim adamlar da tm
yantlar henz bilmiyordu ve bu en temel konular iin bile geerliydi.
Bilinmeze girmenin aydnlatmaktan ok, kafa kartracann farkndayd, ama
tam bir eitmen olduundan kar koyamad.
"Fizikiler bundan ok emin deil. Elektriksel alanlarn olduuna inanmakla
birlikte, bunu kantlayamyorlar. Kesinlikle bildikleri tek ey, iyonlarn
birbirlerini ekip ittii. 'Elektriksel alan' bu etkileimin ardndaki nedeni
betimlemek iin kullandklar isim."
"Fizikiler nasl oluyor da, her tarafta olduunu dndkleri bir ey hakknda
bilgiye sahip deil?" diye sordu Stevie Grimes.
"Aslnda birok ey hakknda bilgiye sahip deiller. ou durumda tek
yapabildikleri, olanlar hakknda tahmin yrtp ileriyi ngren denklemler
yazmak. Elektriksel alan ise sadece iyonlar arasndaki ekim ya da itme gcn
tahmin etmek iin oluturulmu matematiksel bir denklem. Bu durumda, alan
etkileyen iki etmen var: Elektrik yk ve uzaklk. Yk arttka alan iddeti de
artar. Ama uzaklk arttka alan iddeti azalr. Ve kesin olarak bil254 |
Empati
diimiz tek ey de bu. Gerekte, iyonlar minik cinler bile itiyor olabilir.
Geri yle olduunu pek sanmyorum ama..."
Elijah, "F-f-fizikiler neden bir iyonu izole edip alan zelliklerini
incelemiyor?" diye sordu.
"Bu mmkn deil, nk bir alan kendi bana var olamaz; sadece iki parack
arasnda oluabilir. Dolaysyla da paracklarn yklerine ve aralarndaki
uzakla bal olarak srekli deiim gsterir."

"Ama..." dedi Elijah Cohen. Yavaa sanki yksek sesle dnr gibi konuuyordu.
"Nasl o-o-olur da iki ey arasnda var olan bir ey kendi bana var olamaz?"
Laszlo omuz silkti. "Kim bilir?"
"Cinlerin gc!" diye bard Stevie Grimes muzaffer bir edayla.
Laszlo snfla birlikte glerek, "yle grnyor," dedi. "imdi hepinizin akl
iyice karmadan devam edeyim. u ana kadar elektrik ykn ve elektrik alann
tanmladm. Srada elektrik akm var."
Her zamanki gibi notlarn alnmas iin duralayp devam etti.
"Elektrik akm, basit olarak hareket halindeki bir iyon, elektron ya da protonu
betimler. nsanlarn ounun bildii elektrik akm buradan gelir." Duvardaki
prizi iaret etti. "Bunun iinde serbest elektronlarla dolu teller var. Prize
bir fi soktuunuzda elektronlar fiin bir bacandan girer, telden gidip bir
aletin iinden geer ve sonra da ikinci bir telden akarak, fiin teki
bacandan kp gider.
Stevie dnceli bir tavrla, "Demek bunun iin her fiin en az iki baca var,"
dedi.
"yle: Bir 'giri' iin, bir de 'k' iin. Sadece bir tane olsa elektronlar
akamaz, elektrik akm da olmazd. te ampulden radyoya kadar her eyde
kullandmz enerjiyi ieren ve bizim elekt| 255
Adam Fawer
romanyetik radyasyon olarak bildiimiz fotonlar yayan ve aslnda hareket
halindeki elektronlardan oluan bu elektrik akmdr."
':,
Elijah titrek elini kaldrd.
"Evet, Bay Cohen."
"Elektromanyetik radyasyonun 'elektro' tarafm anlyorum, a-a-ama bunun neresi
manyetik?"
"Gzel bir soru. Elektrik konusunda hibir tartma, manyetik alanlardan da
bahsetmeden tam olamaz. Elektriksel alanlar gibi manyetik alanlar da tm evreni
kaplar. Ama elektriksel alanlar ykl paracklar arasndaki gc temsil
ederken, manyetik alanlar elektrik akmlar arasndaki gc temsil eder. Benzer
ykteki akmlar birbirlerini iter, farkl ykteki akmlar birbirlerini ekerler.
Dolaysyla, nerede bir elektriksel alan varsa orada bir de manyetik alan
vardr. Onun iindir ki, buna elektromanyetizma diyoruz; nk bu iki alan her
zaman birlikte bulunur."
Laszlo rencilerin ounda bir kavrama prlts alglad, ama Elijah hl
dnceli grnyordu. "Aklnzdan neler geiyor, Bay Cohen?"
"Sadece... Bilimin daima deneysel olgulara dayal olduunu s-s-sanrdm.
zellikle de, denklemlerle ilgili olduundan fiziin. Ama imdi siz, her yerde
olan ve her eyi etkileyen elektromanyetik alanlarn sadece bir teori olduunu
sylyorsunuz. Bu bana doru gelmiyor."
"Denklemin hayati bir elemann unutuyorsunuz da ondan."
"Nedir o?"
"nan."
Tam o srada, sanki iaret beklermi gibi son zil ald. rencilerin hepsi
ayaa frlayp bir azdan konumaya balad.
Laszlo snfn amatasn bastrmaya alarak, "Bay Cohen, Bayan Zhi!" diye
seslendi. "Ltfen biraz daha kalr msnz?"
Bir an iin herkes susup Elijah ile VVinter'e bakt, sonra dikkatler baka
tarafa evrildi, konumalar kald yerden devam etti.
256 |
Empati
Adlar sylenen iki renci yavaa eyalarn toplayp Laszlo'nun masasna
yaklat. Kendilerini neyin bekledii hakknda en ufak bir fikirleri yoktu.
?:...,., ...
Snf boaldktan sonra Darian dersin bandan beri oturduu arka sradan kalkt
ve yavaa snfn n tarafna yrd. Tm ders boyunca ocuklarn ikisini de
iine ekip duygusal kiiliklerini zmsemiti.
VVinter -en azndan, duygularn yaymak asndan- kesinlikle daha gl oland.
Onun arkasnda oturmak bir kamp ateinin dibinde olmaktan farkszd. Kzn tz,

sivri kristal zerreleri haline gelene kadar tlm keskin cam paralar
gibiydi.
Elijah da ok farkl olamazd. Gl havasna ramen duygularn onu evreleyen
dier bireylerinkinden ayrmsamak insan deli edecek kadar zordu, nk ocuk
onlar emip, sonra da karmakark bir ekilde geri pompalyordu. Tm bu
yanstlm duygularnn altnda Darian'a slak zamk gibi bulaan, koyu ve
yapkan bir ey vard. Elijah'm zihninden kamak, bir bataklkta yrmek
gibiydi.
Darian ocuklara yaklarken bir yandan da sevecenlik yayyordu. Bunun gen
empatlara nasl yansdn merak etti. Elijah'm gzlerinde nasl bir ekle ve
renge brnyordu? Kr edici bir parlaklkta myd, yoksa glgeler iinde ve
karanlk m? Yumuak hatlara m sahipti, yoksa keskin izgilere mi? Ve acaba
VVinter'in zihninde nasl bir ses kartyordu? anlarn al m? Metal bir
yzeye srtlen camn sesi mi?
Nasl alglanrsa alglansn, Darian'm ilgilendii tek ey ocuklarn da,
Laszlo'nun da onun gerek niyetini -hrsn- farketme-mesiydi. Ve elbette ki,
Laszlo herhangi bir aamada gerei kefederse olabileceklere ynelik korkusu.
Ama Laszlo'nun zihninin yzeyini taraynca korkularn bir kenara itti. Hibir
kuku belirtisi yoktu. Sadece rencilerini bekle|257
Adam Fawer
yenler konusunda neeli bir endie ve kendisine ynelik sevgi. yice rahatlayan
Darian, ocuklara yaklarken duyduu youn nee ve huzur hissinin etrafna
yaylmasna izin verdi. Ve sonra glmsedi.
Darian bir sandalye ekerken Laszlo da ona glmsedi. VVinter yavaa pembe
etekliim dzeltip Laszlo'nun karsna oturdu, Elijah da sessizce onun yanna
kp, omuzlarn dayak yemeyi beklercesine bzd.
"kiniz de Bayan VVashington'u anmsyorsunuz, deil mi?"
"Evet," dedi VVinter ve yznde kocaman bir glmsemeyle Darian'a dnd.
"Merhaba."
"Selam," diye mrldand Elijah.
"Sana da selam," dedi Darian onun ses tonunu taklit ederek ve yllardr
tanyor gibi arkadaa ve alayc bir tavrla.
Onun bu samimiyetine hem aran, hem de rahatlayan Elijah ban kaldrnca gz
gze geldiler. Laszlo dikkatle izliyordu, nk Darian'm rencilerle dorudan
iletiime gemesine ilk defa tank oluyordu. Kadn o eyi de dier her ey gibi
yapyordu: Zarafet ve kolaylkla.
"Buraya Yetenekli ocuklar in Gelitirme Snav ile ilgili olarak geldim."
Laszlo ekerimsi gerilimi ocuklarn gzlerinde belirmeden bir saniye nce
alglad.
"Rahat olun," dedi Darian. "Sadece konumak istiyorum. Bu odada sylediklerim
burada kalacak, tamam m?"
"Tabii," dedi VVinter.
"T-t-tamam," dedi Elijah. Her eyin yolunda olduu konusunda kendi kendini ikna
etmeye alr gibi ban sallad.
Darian szckleri dikkatle seerek, "Sanrm ikiniz de neyi aradmzn
farkndasnz," dedi. "Dolaysyla her ikiniz de snav gemi olduunuzu
biliyor olmalsnz."
258 |
Empati
Gzleri byyen Elijah inanamaz bir ifadeyle kendisine bakan Winter'e dnd. Bir
saniye sonra dudaklarm srp Darian'a bakt. "S-s-sadece deli olmadm
anlamam iin... Siz neyi aradnz dnyorsunuz?"
"Bakalarnn duygularn okuyabilen insanlar."
Kimse bir ey demedi.
"Her ikiniz de son derece zekisiniz," diye devam etti Darian. "Ortaya kmak
istemeseniz, snavda bilerek baarsz olurdunuz. Ama yle yapmadnz. Bu iki
anlama gelir. Bir: kiniz de ok cesursunuz. Ve iki: Farknda olsanz da,
olmasanz da byle bir eyin gnn birinde karnza kacan umuyordunuz.
Onun iin, sizi tebrik ediyorum. Ve evinize ho geldiniz diyorum."
Darian ocuklarn duygularn yoklayarak bekledi.

Elijah dehet iindeydi. Zorlukla yutkundu; dizleriyle bir aa, bir yukar
durmakszn tempo tutuyordu. Gzleri yala dolan VVinter de korkmutu, ama
korkunun yannda heyecan da duyuyordu.
Darian onlarn korkularn iine ekince vcudu hemen tepki verdi; kalp atlar
hzland ve bir anda ter iinde kald. Sonra deheti belli belirsiz bir neeye
evirdi. Bu duygunun tam kvamnda olduuna emin olunca da geriye yanstt.
Elijah'm dizleri neredeyse annda tempo tutmay brakt; Winter'in yzndeki
korku dolu ifade de eriyip kayboldu. Darian rahat bir soluk ald. Artk
syleyeceklerini dinlemeye hazrlard.
"Kendini olaanst yeteneklere sahip ocuklara yardm etmeye adam, kr amac
gtmeyen bir organizasyon iin alyorum. Burada szn ettiimiz, sizin gibi
ocuklar."
"Bize nasl yardm edeceksiniz?" diye sordu VVinter.
"Sizi yeteneklerinizi tam olarak kullanabileceiniz, onlar aratrp
gelitirebileceiniz bir ortama yerletirerek."
I 259
AimF*wer
;'
VVinter hayal krkln* gteteyemeden* "Yfltfli yth&oktll m
detireceiz?" diye sordu.
?
k
"Evet."
' ?
>
"Neden?" diye sordu Elijah.
' "'
"nk o zaman siz de..."
"Hayr," dedi Elijah ban sallayarak. "Bundan organizasyonun kar ne?"
Darian bir an iin sasrsa da bunu kolaylkla maskeledi. Benzer sorular
Laszlo'dan bekliyordu aslnda, o kadar gen birinden de"Organizasyonun amac bilimsel aratrma ve ileri eitim," dedi. "nsan beynini
daha iyi anlamay hedefleyen birok zengin hayrsever tarafndan finanse
ediliyor."
"Amalarna bizleri inceleyerek mi ulamay hedefliyorlar?" diye sordu Elijah.
Darian ban yana edi. "Bunu ok alaka bir eymi gibi vurguladn."
"Firestarter'de hkmet anneyi --ldrdkten sonra babayla kk kzn
karm, sonra da kz ldrmeye almt."
"Bu bir Stephen King roman deil, Elijah. Kimse seni karmaya almayacak.
Eer teklifimle ilgilenmiyorsan, konu hemen imdi ve burada kapanr. Tek bir
soru bile sorulmaz."
"Teklifiniz nedir?" diye sordu VVinter.
|;;
?;>!
"Sizler gibi ocuklarn olduu zel bir okula gitmeniz."
i 'fj:
"Yani X-Merc'deki gibi mi?" diye atld Elijah heyecanla.
4f'
Darian soruyu anlamam gibi alnn krtrd. *?
"Bir resimli roman. Tm
mutantlar VVestchester'deki zel bir cula getirip, onlar sper kahraman
olacak ekilde eitiyorlar."
Darian dnceli bir ifadeyle, "Sanrm bu benzetmende doruluk pay var," dedi.
"Yeteneklerinizi gerekten de daha iyi kullanmay reneceksiniz. Ancak yakn
bir gelecekte sulularla savamaya balayacanz pek sanmyorum."
'
''',? i
I
260 I
Empati
Elijah glmsedi. Kararn vermiti bile. Ama VVnter hf kararsz gbyd.
r,:,u
,.k;;1v,,...;,_,?..,,
?j.y.r.j-,
:..;-.;.,;?
"Sen ne dnyorsun, VVinter?"
"Bilmiyorum. Sadece... Yani demek istediim, eski okulumdan buraya gelmek zaten
olduka zor olmutu. Hem gelecek ay vereceimiz konserde solom var..." Ban
nne eip, sonra tekrar kaldrd. "Biliyorum, kulaa aptalca geliyor."
"Hi deil," dedi Darian. "Bir ylda ikinci defa okul deitirmenin beni de ok
heyecanlandracan iddia ederek yalan syleyecek deilim. Evet, birtakm
fedakrlklar yapmak zorunda kalacaksn, ama kimseyi tanmadn bir yerde de
olmayacaksn. Birlikte olacaksnz. Daha da nemlisi, artk gizlenmek,
olmadnz bir eymi gibi davranmak zorunda kalmayacaksnz. Ben de ayn

yollardan getim ve inann, yeteneklerinizi sakladnz srece ne kadar


dostunuz olursa olsun hep yalnz kalyorsunuz."
"Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu VVinter umutla.
"nk," dedi Darian, "Ben de sizler gibiyim. Tpk Bay Kuehl gibi."
"Biliyordum!" diye bard Elijah. Sesi ondan beklenmeyecek bir gvenle doluydu.
"D-d-daha ilk gnden farkl olduunuzu anlamtm, Bay Kuehl! Birka defa aklma
sizin de belki... Biliyorsunuz ite, ama... Hey, buna inanamyorum!"
Elijah'm duyduu youn coku ve rahatlama hissi Darian' da etkilemiti.
Soluunu tuttu ve olann mutluluunu VVinter'e gnderdi. Ama buna gerek yoktu
aslnda. Elijah da farknda olmadan ayn eyi yapyordu ve mutluluu
bulacyd.
VVinter glmsedi, gzleri parlayarak Laszlo ile Darian'a bakt. "Artk
gerekten yalnz deilim," dedi ancak duyulabilir bir sesle.
"Deilsin." Darian uzanp onun elini tuttu. VVinter'in cokusu kendi benliine
ileyince, iinden akp gemesine izin verdi. Derin bir soluk alp Elijah'a
dnd: "Ve sen de deilsin."
| 261
Adam Favver
Eline dokununca Elijah hafife kzard, ama elini ekmedi. Olann cinsel
arzularnn uyandn parmaklaryla hisseden Darian, onu cesaretlendirmek iin
muzipe glmsedi.
"Bana gvenirseniz, ikiniz de bir daha asla yalnz olmazsnz. Gveniyorsunuz,
deil mi?"
kisi bir azdan ve duraksamadan yantlad: "Evet."
2621
22
Elliot Dietrich kanl eldivenlerini kartp tbbi atk sepetine frlatt. Du
almak iin sabrszlanyordu. stne de birka Valium. Artk onlar olmadan hi
uyuyamyordu. Ne zaman gzlerini kapa-sa, beyni durmadan alyor, kendini
nasl bir belaya bulatrdn ve tm bunlarn nerede biteceini dnyordu.
Senin lmnle elbette.
Dietrich buna inanmak istemiyordu, ama kendini Organizas-yon'un yle bir ey
yapmayacana her ikna ediinde Zinser korkun bir atakla karlk veriyordu.
rnein bir rahibi karmak gibi.
Ama Dietrich ne bekliyordu ki? Nasl bir 'organizasyon' ile ibirlii iinde
olduunu unutmak o kadar kolay myd?
MK-ULTRA programndan kartldnda ilk kez yanatklar zaman onlar kiisel
kurtarcs olarak grmt. zel bir irket. Snrsz finansman. Dolgun bir
maa. Bilimsel zgrlk.
aretli yerleri imzalam, bir daha da asla ardna bakmamt.
En azndan balarda yleydi. Yeni laboratuarn kurmak onun iin son derece
heyecan verici olmutu. Devlet iin alt zamann aksine, denetleme
komisyonlar yoktu, sayfalar dolusu raporlar yoktu, sonu gelmeyen aklamalar
yoktu. Ne istese veriliyordu.
CIA'da alrken toplam olduu verilere eriebilmeyi ne kadar ok istediini
yksek sesle syleyinceye kadar da bir eyden phelenmedi. Ama bir hafta sonra
on iki kaim klasr dolusu not ve bilgisayar ktlar dzgn bir ekilde
masasnn zerinde dizilmi, onu bekliyordu.
Zinser'e sorduunda kadn gzn bile krpmad.
"Eksik olan bir ey var m?"
| 263
Adam Fawer
"Hayr," dedi Dietrich. "Her ey burada, sadece... Tm bu veriler gizliydi.
Onlar nasl ele geirdiniz?"
Zinser birka saniye bo bo bakt ona. Sonunda, "Baka bir ihtiyacnz var m,
Doktor?" diye sordu.
Dietrich sorusunu yinelemek zereydi ki, kadnn gzlerinde grd bir ey
fikrini deitirmesine neden oldu. "Yok." Sonra tam arkasn dnerken onu
durdurdu. "Aslnda, bir isteim daha var. Belki lgnca gelecek ama..."
"Nedir?"

"Sylentiye gre, Nicola Tesla ldnde tm notlarna hkmet tarafndan el


koyulmutu. Onlar grmek isterdim."
Zinser duraksad ve kendi kendine konuur gibi, "O dosyalar ele geirmek
olduka zor olacak," dedi. Sonra silkinip otoriter bir tavrla Dietrich'e bakt.
"Bu isteinizi aklamanz iin Kurul'u toplantya aracam. Akam saat on
birde, benim ofisimde. nandrc olmanz tavsiye ederim."
, p
M
0
. <
?*<
Zinser onu ofisinin dnda saat 23:07'ye kadar bekletti. Dietrich tam kulak
kabartmak iin yaklayordu ki, kap birden ald.
"Doktor," dedi Zinser. "Be dakikanz var."
Dietrich kadnn pei sra geni ofise girdi. Duvarda be byk monitr vard.
kisi kapal, akt. Her birinde karanlk bir siluet grlebiliyordu, ama
mekanlardaki k Dietrich'in yz hatlarn semesini olanaksz klyordu.
Orta ekrandaki siluet Gneyli aksanyla konuarak, "Bayan Zinser bize
isteinizden bahsetti, Dr. Dietrich," dedi. "Ltfen gerekelerinizi aklayn."
Dietrich'in sesini bulmas iin birka saniye gemesi gerekti. Bulduu zaman da
atlak ve zayf kyordu. "Elektromanyetiz264 |
Empati
may kimse Tesla kadar iyi anlayamamt. Notlarnn aradm eyi bulmamda bana
yardmc olacam sanyorum."
Baka bir siluet sert ve bouk bir sesle, "Elektromanyetik radyasyonun
aradnz anahtar olduuna nasl karar verdiniz?" diye sordu
.).
"Libet Deneyleri ve o deneylerden zgr iradeye dair yaplan karmlar..."
"Kurul'un Dr. Libet'in almalarna aina olduunu sanmyorum," dedi Zinser
onun omuzu zerinden.
"Ah, elbette!" dedi Dietrich biraz bozularak. Bilim adamlaryla almaya o
kadar almt ki, ou insann bilimsel retiden tamamyla habersiz olduunu
hep unutuyordu. "1970'lerin ortalarnda Benjamin Libet adnda bir fizyoloji
aratrma grevlisi bioelektromanyetizmanm insan bilinciyle ilintili olarak
nasl altn inceledi."
Konunun teknik yanna ne kadar girmesi gerektiini kestirmek iin bir an
duraksad, sonra devam etti:
"Deneylerinde serebral korteksdeki ileri kavrama yetisiyle ilikili sinirsel
faaliyetleri lmek iin bir elektroansefalogram kulland. Denekleri nce
milisaniye mertebesinde hassas ve dnen noktasal k kayna kullanacak bir
zamanlaycnn nnde oturttu. Sonra da her denekten belli zaman dilimleri
iinde bir dmeye basmasn istedi. Denekten istenilen ey eylemde bulunma
arzusunun ilk farkna vardnda n konumunu saptamasyd. Dmeye basmak
n gerek konumunu kaydediyordu. Denein eylemde bulunmaya karar verdii
anla dmeye bast an karlatran Libet, denein istemiyle bu istemin
sonucu olan eylem arasnda 200 milisaniye getiini hesaplad."
"Yanlma pay ne kadard?" diye sordu Gneyli.
"Art eksi 50 milisaniye."
Siluet ban sallad. "Devam edin."
Dietrich boazn temizleyip tekrar anlatmaya balad:
I 265
Adam Fawer
"Ama EEG kaytlarn inceleyen Libet, motor korteksteki beyin faaliyetinin
dmeye baslmadan 500 milisaniye nce olutuunu buldu."
Dietrich heyecanl tepkiler bekleyerek durdu. Ama sessizlie baklrsa,
dinleyenler deneyin ima ettiklerini pek anlamamt.
"Buradaki nemli noktay grmyor musunuz? Denein eylemini tetikleyen beyin
faaliyeti, denek eyleme geme isteinin farkna varmadan 300 milisaniye nce,
yani 50 milisaniyelik yanlma paynn olduka dnda gerekleiyor. Sonraki
deneyler de tm bilinli kararlarn ncesinde bilind bir elektriksel yk
art, ya da Hazrlk Gerilimi -HG- olutuunu gsterdi."
Monitrlerde imdi ufak tefek kprdanmalar olmutu.

"HG biz daha kendi isteklerimizin farkna varmadan nce oluuyor. Yani gerekte
bir karar, biz daha onu almadan yrrle girmi oluyor, bu da zgr irade
kavramnn temelden sorgulanmasna yol ayor."
"Yani Libet zgr iradeye inanmyor muydu?" diye sordu bouk sesli siluet.
"Tam olarak yle deil. Libet zgr iradenin sadece, bilincin HG'nin eyleme
dnmesine izin vermek ya da bunu engellemek iin karar verirken kulland bir
eit veto gc halinde var olduu kuramn ortaya att."
"Yani bilincin eylemleri balatmadna, ama onlar engelleye-bildiine
inanyordu," dedi ayn kii.
"Evet. Ama bilincin bir engelleme eylemi iin 300 milisaniyeden az bir sresi
var. Genellikle olaylara tepkilerimizi 'kontrol' edemeyiimizin nedeni de bu,
nk yeteri kadar hzl dnemiyoruz."
En sadaki siluet konumaya balad. Dietrich o ana dek onun kadn olduunun
farkna varmamt.
"Libet'in bilincin ne olduu hakknda bir gr var myd?"
"Bir yan etki."
2661
Empati
"Pardon?" dedi kadn. "Neyin yan etkisi?"
"Nrolojik fonksiyonlarn. Eylemlerimizi bilinli olarak kendimizin balattna
ynelik inancmz, gerekte olanlarn bir yanl yorumlanmasndan ibarettir. Ama
bu son ksm sadece bir teori."
Bouk sesli siluet ban sallad. "Tm bunlar Tesla'nm notlaryla nasl
balanyor?"
"Nrolojik fonksiyonlar bioelektromanyetik faaliyetlerin tesinde bir ey deil.
lmeden nce Tesla'nm en nem verdii iki proje eterik gle alan araba ve
bir teleg nyd. Bunlarn ikisi de elektromanyetik radyasyonun iletimini ve
dnmn ieriyordu. Yani Libet haklysa, bilinli dnce aslnda bioelektromanyetizmanm bir yan etkisinden baka bir ey deildir. Ve Tesla da
elektromanyetik radyasyonu kontrol altna almann bir yolunu bulduuna gre..."
Dietrich duralad, ama yine tepki gelmeyince szn tamamlad. "O zaman,
elektromanyetik radyasyonu beynin bioelektromanyetik faaliyetlerine mdahale
etmek ve dolaysyla, insan zihnini kontrol etmek iin kullanabilirsiniz."
Dietrich alnnda biriken terleri sildi. Omzuna dokunan ince bir elle irkildi.
"Teekkrler, Doktor/' dedi Zinser. "Sanrm Kurul ihtiyac olan her eyi
duydu."
Dietrich ofisten kp koridorda yrrken heyecan azalmaya balamt bile.
Tesla'nm efsanevi notlar bir paranoyan anlalmaz karalamalarndan te bir
ey iermiyor olabilirdi. O notlar aslnda bilim dnyasnn perileri gibiydi.
Birka inatnn hl inanmasna ramen henz tek sayfasn gren olmamt.
Ama drt gn sonra kendisi grecekti.
v
Tozla kapl be kutuyu ofisine ylm halde bulan Dietrich armt.
Kutulardaki mhrn zerindeki tandk FBI damgasn
1267
Adam Fawer
ve yanndaki Savunma Bakanl logosunu grene kadar da ne olduklarn
anlamamt.
Tm heyecanna ramen Noel sabahndaki bir ocuk gibi kutular yrtarak ama
drtsne kar koydu. Onun yerine bir mektup aaca ald ve hepsini birer
birer, dikkatle at. Titreyen ellerle ilk dosyay ald. Kalbi o kadar hzl
atyordu ki, dosyay amadan nce neredeyse bir dakika boyunca kapana bo bo
bakt.
Sonunda kapa kaldrdnda karsna kan sayfa ylesine kargack burgack el
yazsyla doluydu ki, ilk bata yazlanlarn hepsinin sama sapan eyler
olduunu dnd. Ama daha yakndan baknca, kocaman oval ve dikdrtgenlerle
evrili metin bloklar arasnda skm formlleri ayrt edebildi.
Sonraki sayfa da benzer ekilde bunaltcyd, ama baktka lgnln iindeki
yntemi grmeye balad. Tm bilgilerin zerinden gemek aylarn alacakt, ama
Organizasyon sayesinde bunun iin hem zaman hem de kaynaklar vard. Bir nsezi

arad srrn -yani kendi aratrmalaryla Tesla'nn almalar arasndaki


kprnn- Tesla'nm notlarna gml olduunu sylyordu.
Ve hakl kt.
Be ay sonra, aratrmalar nihayet klinik aamaya ulatnda, Zinser
dnlemez olan teklif etti. Aslnda Dietrich'in neriye armamas
gerekirdi; alman o kadar gizli belgeden sonra Organizasyon'un izgiyi nerede
ekeceini hep merak etmiti.
Zinser o gece laboratuarna geldiinde, izginin -herhangi bir snr varsasandndan da telerde olduunu rendi.
Zinser elini przsz laboratuar masasnn zerinde gezdirerek, "Raporlarnz
okuyordum," dedi. "Ve bir duvara arptnz dnyorum."
Dietrich kalarn att. "Demek istediinizi anladmdan emin deilim."
268 |
Empati
"Maymunlar zerinde deney yaparak ancak bir yere kadar gidebilirsiniz." Kadn
dorudan onun gzlerinin iine bakt. "nsan denekleriniz olsa iler daha hzl
ilerlemez miydi?"
"Kadavra m yani? Hayr, u aamada yaayan dokuya ihtiyacm var."
"Kadavradan bahsetmiyordum."
"Hl uzun vadeli etki hzlarn analiz ediyorum, bunun iin de rneklere
ihtiyacm var." Cam kapl bir buzdolabna doru sallad elini. Dolapta stne
beyin dokusu rnekleri konulmu yaklak elli tane mikroskop lam vard.
"Ve?"
"Ve..." Dietrich duraksad. "Haftalar srecek gzlemleri ve ardndan da beyin
cerrahisini kabul edecek gnlller bulabileceinizden ciddi olarak pheliyim.
FDA'nm19 isteyecei belgeleri saymaya da gerek yok herhalde. O bile tek bana
birka yl alr."
"FDA'yi unutun. Genel kullanm iin bir ila hazrlyor deilsiniz ki."
"Lisansm kaybedebilirim."
"Elinizde gizlilik derecesi yksek belgeler olduunu bilen biri karsa hapse de
girebilirsiniz."
Dietrich birden midesinin burulduunu hissetti. "Ne sylemeye alyorsunuz?"
"Bir ey sylemeye almyorum. Sylyorum. Sonu almak iin her ne gerekiyorsa
yapmanz istiyorum. Bu, kestirmeden gitmeyi gerektiriyorsa, o zaman yle yapn.
FDA kurallarn gz ard etmek anlamna geliyorsa, hi itirazm yok. Ve eer
insan denekler kullanmak zaman kazandracaksa, neye ihtiyacnz olduunu
syleyin, ben de temin edeyim."
>
FDA (Food and Drug Administration - Gda ve la Kurumu): A.B.D.'de piyasa
kacak gda maddelerine ve ilalara onay veren devlet kuruluu (.n.)
| 269
Adam Fawer
"Ama nasl..."
s.
,.? "
,,:, ja
"Oras benim sorunum, sizin deil."
;
y!
"Bu konu hakknda kendimi pek rahat hissettiimi..."
"Bakn... Sizinle ak konuaym, Doktor. Kendinizi hangi konuda rahat hissedip
hissetmediiniz umurumda bile deil. Siz bir alansnz, ben de patron. Gerek
bilimsel atlmlar gerek zveriler olmadan elde edilemez."
"Bu ii yapmaya zorlanm hibir denekle almam. Hepsi gnll olmal."
Zinser glmsedi. "Elbette yle olacaklar."
Dietrich karsndaki kadndan ziyade kendisiyle konuur gibi, "Tamam," dedi.
"Oldu yleyse."
"Ka denee ihtiyacnz var?"
Dietrich duraksamadan yantlad. "25 ile 35 ya arasnda alt erkek."
"Gereken dzenlemeleri yapacam."
"Teekkr ederim," dedi Dietrich baka ne diyeceini bilemeden.
Zinser, "Hayr," diye karlk verdi. "Ben teekkr ederim."
hafta sonra Dietrich denekleriyle tant. nce yaplarna ve dilerinin
durumuna baklrsa, hepsinin de evsiz barksz kiiler olduu belliydi. lk adam
muayene ederken, deneye katlmak iin ona ne kadar para dendiini sordu.

"On bin kayme."


"Ne zerinde deney yapacam biliyor musunuz?"
"Bilmiyorum, umurumda da deil. On bin iin beynimi bile balarm." Adam,
rk dilerini gstererek srtt.
Dietrich bir ey demedi.
270 |
23
Dietrich hap azna att, toz haline gelene kadar inedi ve bir yudum diyet
kolayla yuttu. Soyunmaya gerek duymadan laboratuarn bir kesindeki kanepeye
uzanarak stne bir battaniye ekti. Uzun zamandr odasnda uyumuyordu. Zihni
orada rahatla-yamyordu nk.
Laboratuardaysa, vzldayan cihazlarnn ve srekli parldayan ekranlarn
arasnda kendini emniyette hissediyordu. Aklna anszn bir fikir gelirse hemen
not alabilmek iin masasna yeterince yaknd. Zaten gidecei bir ei ve
ocuklar da yoktu. Bir evi bile yoktu. Organizasyon'a katlmaya karar
verdiinde evinden de vazgemiti.
Ondan nce ne kadar yalnz olduunu hi farketmemiti. Ama oraya d dnyayla
neredeyse tm ilikilerini kesecek ekilde kapannca, yalnzl gz ard
edilemeyecek boyutlara gelmiti. in garip taraf, ilk okunu atlattktan sonra
o hapislik durumu artk onu pek de rahatsz etmiyordu.
Aslnda Organizasyon tarafndan 'hapsedilmi olmann' rahatlatc bir yn de
vard. Uyank olduu her an alarak geirmesinden tr sululuk duymak
zorunda deildi. Mutfanda mik-rodalgaya girebilecek hazr yemeklerle dolu bir
derin dondurucudan baka bir ey olmayan bo ve yalnzlk artran bir eve
gitmek zorunda deildi. O zamana dek karln parayla demeden bir kadnla
birlikte olmadndan tr kendini kahretmek zorunda da deildi.
Organizasyon onu o tr tm sululuk ve kendinden nefret duygularndan
armdrmt. Seenekleri elinden almlar ve baarl olduu tek eyle ba baa
brakmlard: .
Gzlerini yumdu. Zihninden rahibin cama gemi kanl yznn grnts geti. Ne
kadar mide bulandrc olsa da, byk bir
| 271
Adam Fawer
rahatlama hissiyle karlad bir grntyd. nk empatik yetenekleri nasl
kontrol edebileceini o an kefetmiti. Ve bylece, Organizasyon iin ie
yararln garantiye alm oluyordu ki, bu da ok uzun bir sre daha orada
alabilecei anlamna geliyordu.
Gelecekteki keiflerini hayal ederek bir sre tavana bakt. Artk Zinser'in
istedii hedefe eritiine gre, belki kendi almalarn da geniletebilirdi.
MK-ULTRA'y ve tm alt programlarn orada yeniden hayata geirebilirdi.
Kendinden ncekilerin aksine, Kongre denetimiyle uramak zorunda da
kalmayacakt. Sonuta orada snr kendi hayal gcyd.
Ya da OFTEN Operasyonu'nda alanlarn da inand gibi, snr falan yoktu.
Hem de hi.
2721
24
Darian ertesi gn erkenden uyand. nceki gece son engeli de amt: Elijah ve
VVinter'in ebeveynlerini bkmek. Hepsini ayn anda halletmek, zellikle de ele
geirmesi gerekten zor olan Bay Zhi'nin varl nedeniyle onun iin ok yorucu
olmutu. Ama yemein sonunda her iki ift de ocuklarn hayali Oppenheimer
Yetenekli ocuklar Okulu'na gndermeye raz olmutu.
Onlarn da kervana katlmasyla kendini zerinden ar bir yk kalkm gibi
hissediyordu. Yataktan frlayp zerine abucak bir eofman geirdi.
Gzlerini aan Laszlo glmsedi. "Nereye gidiyorsun?"
"Gln etrafnda bir tur atmaya."
"nce bana olacana sana olsun," dedi Laszlo arkasn dnerek. "Sonra ie
yarayp yaramadn sylersin."
Darian avucunun iiyle ona bir pck yollayp, basamaklar ikier ikier
atlayarak hzla alt kata indi. Aya demeye bastnda komaya balamt
bile. Giri holn koarak geip kendini yan kapdan darya att ve serin k
havasn cierlerine ekti.

ehri gnn o zamannda seviyordu. Hava gneliydi, ama Pazar sabahmn bu erken
saatlerinde yollar henz sszd. Darda olup duygulara boulmad ender
zamanlardan biriydi. Sadece milyonlarca uyuyan zihnin tembel, gevek dinginlii
vard.
Otobs duranda bekleyen bir adamn yanndan geerken bayla selam verdi. Adam
da karlnda glmsemesine ramen sanki her tarafndan sert, yap yap bir
korku ve lk, slak bir aknlk fkryordu. Darian nce evin kapsndan
koarak frlaynca adam rkttn sand. Ama yle olsa, ancak anlk bir
aknlk duymu olmas gerekirdi. te yandan, Darian koarak uzaklatka
adamn endiesi de daha elle tutulur hale dnyordu.
I 273
Adam Fawer
Darian omzunun zerinden arkasna gz att, adam ban te yana evirmiti.
Sanki...
Tannmaktan korkar gibi.
Korkusunu igdsel olarak kamufle edip komaya devam etti. Kimdi o? Yzn
gznn nne getirip onu nereden anmsadn bulmaya alt. Alelade biri:
Seyrek salar, geni bir aln, iri bir burun. Tmyle unutulabilir zelliklerdi
bunlar. nceki akam gittikleri restorandaki adamlarn yars o tarife uyuyordu.
Birden kalbi duracak gibi oldu. Adam gerekten de restorandayd. Sandaki
nc masada. Bir rastlant olamazd. Dou Yakas'nda bir yerde yemilerdi
yemei. Ayn adamn Bat Yaka-s'nda, sabahn yedisinde, evinin hemen dnda
otobs bekliyor olmas -eer onu takip etmiyorsa- mmkn deildi. Ama neden...
Darian o kadar ani bir ekilde durdu ki, neredeyse ne kapaklanp decekti.
'Neden'i ok ak deildi, ama 'kim'i belliydi. Organizasyon. Nasl o kadar saf
olabilmiti ki? Bir oyun oynamadn salak gibi ilk defa imdi farkediyordu.
Piyango falan vurmamt. Ters decek olursa (daha da nemlisi, ayrlmaya karar
verirse) olumsuz tepki verebilecek, ne olduklar anlalmam insanlar iin
alyordu.
Ban sallayp kendini komaya devam etmeye zorlad. Paranoyaka davranyordu.
Ayrlmasn istemeseler bile ne yapabilirlerdi ki? lsnn onlara hibir yarar
olmazd.
Emin misin? Belki de Dietrich kafan yarp iinde neler olduuna iyice yakndan
bakmak ister.
Darian o dehet verici dnceyi kafasndan atmak isteyerek yutkundu.
Evet doru! At kafandan. Yaknda beynin de kafatasndan...
HAYIR. yle olmayacakt. Ayrca kendisine ynelik bir eyler planlanyor olsa,
onlar daha harekete geemeden oyunun farkna varrd. Ve eer onu gerekten
gard dkken yakalamay baara-bilseler bile, zgrlne yeniden kavumak
iin birka bk yeterli olurdu. Onu durduramazlard...
274 |
Empati
Durdurabilirler miydi?
Sanmyordu, ama yine de ansn zorlamamaya karar verdi. Laszlo ve ocuklar
onlara teslim edip parasn alacak, sonra hemen ortadan kaybolacakt. nndeki
birka gn atlatmas yeterliydi. Sonra da zgrd.
O kadar basit.
Hayatnn en mutlu sabah olmas gereken gnde Darian kendini ok kt
hissediyordu. Dnp eve doru komaya balad.
Sadece paraya odaklan. milyon dolar. O parayla yapabileceklerini dn.
stediin yere gidebilirsin. stediin her eyi yapabilirsin.
- Laszlo ile birlikte olmak hari, her eyi.
Mesele de oradayd zaten, deil mi? Darian hibir zaman nereye gittii hakknda
fazla kafa yormamt. O gne kadar yani. Ama imdi yaamnda neredeyse
kendinden fazla deer verdii biri vard.
Neredeyse.
Yanndan getii durak imdi botu. Eve girip st kata kt ve yatak odasna
girdi.
"Gnaydn sevgilim." Laszlo yorgan stnden atmadan nce ona skca sarld.
"Heyecandan dn gece ok zor uyudum." Sonra uzanp onu pt.
Darian duyduu sululuk hissini hemen perdeledi.

"Bu harika bir eyin balangc. Hissedebiliyorum. Ve bunun iin sana


minnettarm." Laszlo duralayp glmsedi. "Seni seviyorum."
"Ben... Ben de seni seviyorum," diye yantlad Darian. Daha nce defalarca
itenlikten uzak bir ekilde sylemi olduu szck-lerdeki gereklie
armt.
Neredeyse kendinden bile daha ok, ha?
- Evet. Neredeyse.
275
Adam FaWr
"yi ol, tatlm." Bayan Cohen oluna skca sarld.
i
Elijah utanarak, "Aman, an-neee!" dedi. Keke Bay Kuehl onu Winter'den
sonra deil de nce alm olsayd.
Babas Elijah'in ayaklarnn dibindeki kocaman antay gsterdi. "Bunun iin
yardma ihtiyac var m, koca adam?"
"Hayr baba. Ben hallederim."
Elijah antann saplarna asld. O kadar ard ki, neredeyse kapaklanyordu.
Annesi sahip olduu her giyecek parasn iine tkm olmalyd. Dilerini
skp dizlerini bkt ve antann atksn kemikli omzuna geirdi. Kuak etine
cann actacak ekilde batyordu. Gk mavisi minibsn arkasna doru
yalpalayarak yrd.
Laszlo minibsn arka kapsn ap, eyasn kendi koymas iin kenara ekildi.
Elijah gcnn son krntsn kullanarak elindeki antay aracn iine savurdu,
bir an iin kenarda asl kalnca deceini sand. Ama atik davranan Laszlo onu
ieriye itti.
Elijah ban kaldrp VVinter'in olanlar grp grmediine bakt, ama o da
Bayan Washington ile konumakla meguld. Srt antasn kartt; o da ard,
ama giyecek torbasnn yannda hi kalrd. Elindekini byk antann stne
koyunca retmenine bayla iaret etti, o da minibsn kapsn kapatt.
"Gitmeden nce bir kucaklama daha," dedi annesi ve onu kocaman gslerine
bastrd. Bo bulunan Elijah kendini ancak birka saniye sonra kurtard ve
tekrar minibse bakt. Bu kez Winter onlar izliyordu.
Babas elini resmi bir tavrla uzatarak, "yi anslar olum," dedi.
Elijah gururla kark bir mahcubiyet iinde uzatlan eli skt. "Teekkrler."
276 |
Empati
"Ve oraya vardnda bizi aramay unutma," dedi baban. "Annen merak eder."
"Ararm."
;....,'......?...........;.;;......................., . '""T.
Elijah minibse binip kapy kapatt. Ebeveynlerine belli belirsiz bir el
sallad, sonra VVinter'e dnd. Kaytsz grnmeye alarak, "S-s-selam," diye
mrldand.
"Sen bir de benimkileri grseydin," dedi VVinter. "Annem alamaya balad."
"Gerekten mi?" Elijah ebeveynlerinin performanslar hakknda kendini biraz daha
iyi hissetmeye balamt.
"Tabii ya. Dehete kapldm."
Darian motoru altrrken, "Hazr myz, Elijah?" diye sordu.
"Evet," dedi Elijah. Bir taraftan da pencereden gz ucuyla birka metre ileride
deli gibi el sallayan annesine bakyordu.
Darian arabay hareket ettirdi. Evin nnden ayrlrken Elijah, birden
ebeveynlerini bir daha asla gremeyeceine dair garip bir duyguya kapld.
| 277
25
"Nasl o?"
"Hl bir Valium bamls; eer asl sormak istediin buysa." "Rahip zerinde
deney yapma konusunda sorun karmad, deil mi?"
"Balangta biraz isteksizdi, ama sonra uyum gsterdi." "te sana gerek bir
PAPERCLIP eleman. Yine de gzn zerinden ayrma. Kurallar olmayan erkekler
bazen kendini amaya eilimli olur."
Samantha Zinser telefonu kapatt. PAPERCLIP. Szc zihninde kurcalad. Kurul
yesi haklyd. O program fiilen tekrar hayata geirmilerdi. Yani sonuta,

Kongre'deki tartmalar bir idam hkm yerine gememiti. Sadece bir duraklama
yaanmt.
Zinser kendisine en byk mirasnn Nazi'lerden kalacan hi dnmemiti, ama
gerekler tartlmazd. Bir sululuk hissi duydu, sonra Bakan Truman'n
zamannda yaptndan farkl bir ey yapmadnn bilinciyle rahatlad.
278 I
26
Karayolundan ayrlan Darian arac dar bir asfalt yola soktu. Arada srada yol
bilgisayarna gz atarak yarm saat kadar daha srd. Sonunda daha ok amatr
havaclk merakllar tarafndan kullanlan kk bir havaalanna ulatlar.
Darian inip kapdaki grevliyle bir eyler konutu, sonra geri dnd ve
direksiyona geti. Birka dakika sonra minibs havaalannn tek pistinde duran
zel jetin yannda durdu.
"Geldik," dedi kapy ap inerken.
Aracn nnde onunla buluan Laszlo aknd. "Dn gece havayoluyla gideceimizi
sylediinde..."
"Hey! una bakn!" Winter de minibsten atlayp onlarn yanma gelmiti. "Bu
gerekten bizim iin mi?"
Pilot kokpitten onlara el sallad.
"H-h," dedi Darian. "Oppenheimer gsterili yolculuklara baylr."
"Vay be," dedi Elijah soluk solua. "yle grnyor."
Drd orada durup birka saniye etkileyici jeti seyretti. Sonra, "Hazr
msnz?" diye sordu Darian.
Winter ile Elijah birbirine bakt, her ikisinin yzne de geni birer glmseme
yayld. Tek sz etmeden uaa doru bir kou koparttlar.
"Durun!" diye bard Laszlo. "antalarnz!"
ocuklar kayarak durup minibse doru geri kotu. Laszlo antalar indirdi,
ellerine birer para verdi ve onlar iki sefer yapmak zahmetinden kurtararak
kalan ikisini de kendi srtlad. Elijah dudaklarnn hareketiyle sessiz bir
'Teekkrler!' gnderince, mor boya kalemlerini anmsatan bir koku halinde gelen
rahatlama benliini sard.
| 279
Adam Fawer
Hep birlikte uaa yrrken pilot da kapdan aaya bir merdiven indirdi.
Darian, "Sanrm 'imdilik hoa kal' deme vakti geldi," dedi Laszlo'nun
arkasndan.
"Sen gelmiyor musun?" diye sordu Laszlo. Gnn ikinci okuydu bu. "Ama sanmtm
ki..."
Darian bam sallad. "Laboratuarda beni bekleyen iler var." Duralayp
glmsedi. "O kadar zgn durma. Sadece bir haftalna gidiyorsun. ocuklarn
yerlemelerine odaklan, gerisini bana brak."
"Haklsn," dedi Laszlo. Yine de hayal krkln gizleyememiti. Ona ylesine
almt ki, bir hafta gzne sonsuzluk gibi geliyordu.
Darian uzanp onun yanana bir pck kondurdu ve "Seni zleyeceim," diye
fsldad.
"Ben de seni."
Winter ann bysn bozarak, "Bay Kuehl!" diye seslendi. "eriye girebilir
miyiz?"
Laszlo dnp Darian'a bakt, o da ocuklara ban sallayarak onay verdi. Winter
hi vakit kaybetmedi; Darian hareketini tamamlamadan o basamaklar kmaya
balamt bile. Elijah da peindeydi. Laszlo da Darian' bir kez daha pp
merdivene yneldi.
Dardaki serin esintinin aksine, kabindeki hava scak ve bayatt. Laszlo
ieriye adm atar atmaz kendini klostrofobiye kaplm gibi hissetti. antalar
yere brakp gmleinin yakasn at, ama kendini daha iyi hissetmek yerine,
daha da fenalat. Alnndaki teri sildi, derin bir soluk almaya alt; tek
yapabildii slk gibi bir hrlt karmak oldu.
Elijah retmenine kaygyla bakarak, "Bay Kuehl," dedi. "yi misiniz?"
Laszlo ban sallad, ama o kadar basit bir hareket bile midesinin bulanmasna
neden olmutu. Rahatlamaya alt; zihni, zerine yklan duvar grntleriyle
doldu.

280 I
Empati
Terli elini Elijah'n omzuna koydu. "zr dilerim, Bay Cohen," diyebildi
fsltyla, "Ama biraz temiz havaya ihtiyacm var."
Sonra dnp kendini kabinden dar att. Merdivenden koarak inerken tkezledi;
Darian son anda kolundan yakalamasa yz st yere kapaklanacakt.
"Laszlo! Neyin var?"
Temiz ve serin havay iine eken Laszlo kendini annda daha iyi hissetti. Tm
vcudunu basm olan ter souyunca i ss ateten buza dnt, titremeye
balad. Darian bluzunun koluyla onun alnndaki teri sildi, kollarn bedenine
dolad. Titreyerek ona sarlan Laszlo soluk temposuna odakland. Yarm dakika
kadar yle kalp sonra yavaa geri ekildi.
"Bana ne olduunu bilmiyorum. eriye girene kadar bir eyim yoktu." Omzunun
zerinden uaa baknca, midesi yine ayaa kalkt. "Bunu yapabileceime emin
deilim," diye fsldad Darian'a.
"Neyi yapabileceine?"
"Tm lkeyi o eyin..." Bayla ua iaret etti. Onun iinde uabileceimi
sanmyorum. Be saniye bile dayanamadm. Be saat dayanmama imkan yok."
"Emin misin? Yeniden denemek ister misin?"
Laszlo evet demek, o mantksz korkuyu yenmek istiyordu, ama orada kapal
kalacan dnnce soluk almas yine zorlat.
Onun dt dehetin bykln sezen Darian omuzlarn kavrad. "Bana bak,"
dedi serte. "Soluk al. yi olacaksn. Ua dnmeyi brak, sadece sesime
odaklan."
Laszlo'nun kalp atlar tekrar yavalad ve zerine bir dinginlik geldi.
"Tanrm," dedi soluklanarak. "Bana neler olduunu bilmiyorum."
"Sorun deil," dedi Darian. "Byle eyler olur. zlmen iin neden yok."
| 281
Adam Fawer
Laszlo gzlerini kapatp ne doru eildi, alnn yavaa onunkine yaslad.
Tenleri ksa bir an iin birbirine deince, ok hafif bir portakal kabuu kokusu
sezdi, ama aldatmann kokusu o daha emin olamadan gitmiti bile.
"Her ey yolunda m?"
kisi birden yabanc sese doru dnd. Konuan kii kapda ocuklarn arkasnda
duran pilottu.
"nmzdeki on dakika iinde kalkmak zorundayz. Buraya doru gelen bir frtna
var ve tehlikeli hal almadan uu yksekliine kmak istiyorum."
Laszlo kararszlk iinde nce pilota, sonra Darian'a bakt.
Darian, "Ltfen bize bir saniye izin verin," dedikten sonra Laszlo'ya bakt.
"Bana sorarsan burada kalmalsn, tatlm. Benimle laboratuara dn."
"Yapamam. Demek istediim... Bu ocuklar benim sorumluluumda."
"Onlar bizim sorumluluumuzda," dedi Darian azarlarcasma. "Ve iyi olacaklar.
Okulun mdr Roger onlar havaalannda karlayacak. Harika bir adamdr."
Laszlo'nun isteksizliini sezerek, "Ayrca Elijah'm VVinter ile ba baa birka
saat geirmekten son derece mutlu olacana inanyorum," diye fsldad. "Sen ne
dersin?"
Laszlo glmsemekten kendini alamad. "te o konuda haklsn."
Tekrar ocuklara bakt. O kadar hevesli olmasalar, gitmelerine izin vermezdi.
Ama yzlerindeki heyecan -zellikle de Elijah'mkini- grnce kararn verdi.
Jete doru yrd. Artk ieriye girmeye niyeti olmadndan, nceki
gerginlikten eser yoktu.
Hafife ksrerek boazn temizledi. "Bayan Zhi, Bay Cohen. Kk bir itirafta
bulunmam gerekiyor: Anlald kadaryla iddetli bir klostrofobi nbeti
geiriyorum. Gideceiniz yere bensiz gitmenizde bir saknca var m?"
2821
Empati
VVinrer kaytsz bir tavrla omuz sllkerken, Elijah'rn yzride geni bir
glmseme belirdi.
"Bunu bir 'evet' olarak alyorum." Laszlo ilk basama karak her iki
rencisinin de elini skt. "kinizle de gerekten gurur duyuyorum. yi
yolculuklar."

"T-t-teekkrler," dedi Elijah. Sonra duraksamadan pilota dnd. "Uu srasnda


film olacak m?"
Elijah'n sorusunu duyan Laszlo dudaklarna kadar ykselen glmsemeyi bastrd.
Birka dakika sonra o ve Darian jetin pistte hzlanp kalkn kol kola
izliyordu. Ve Darian yorgun bir ekilde soluunu koyuverdi. Laszlo'nun burnuna
nane kokusu geldi. Bu kez kokuyu hayal etmediinden emindi, ama Darian'm neden o
kadar rahatladm anlamas iin haftalar gemesi gerekecekti.
Kadnn ona ne kadar kt bir ekilde ihanet etmi olduunu da ancak o zaman
anlayacakt.
Uak kalktktan bir saat sonra pilot telsize uzanp frekans deitirdi.
"kisi de baygn."
"yi," dedi kardaki ses. "Var zamannz nedir?"
"Yirmi dakika."
"Tam doz aldlar, deil mi? Uak inmeden uyanmalarn istemiyorum."
"yle bir sorun olmayacak."
"Saatlerini ayarlamay unutma."
Pilot mikrofonu yerine koydu, sonra yardmcsna dnd. "Kadn duydun."
Yardmc pilot yavaa yerinden kalkp kabine yneldi. Duyduu ar korkuya
ramen sakin davranmaya alyordu. ocuklara, zellikle de kza dokunmak
houna gitmiyordu. Daha nce
| 283
Adam Fawer
nabzn kontrol etmek iin parmaklarn boynuna bastrdmda kendini... Kendini
ok garip, sanki bakasym gibi hissetmiti.
yklerinin ne olduunu bilmiyordu, bilmek de istemezdi. Tek istedii, ua
indirmek, parasn almak ve ekip gitmekti.
284 |
27
Laszlo parlak caml ve yumuak hatl gzel bir modern yap bekliyordu, ama
laboratuar daha ok dnyann en byk beton kutusunu andryordu. katl
binann drt yanndaki iki dikey pencere band dnda kbn yzeyi tmyle
duvarla kapalyd. Ve sk aalarn arasndan geerlerken binann evresinde
konulanm nbetiler olduunu grmt.
Darian minibs iki arazi aracnn arasna park edip motoru kapatt. Garip
ekilde mesafeli bir ses tonuyla, "Hazr msn?" diye sordu,
Laszlo birden hata yapp yapmadn dnd. Dou sahilindeki laboratuarlar bir
yana, Oregon yerlekesini bile grmeden Elijah ve Winter'in ebeveynlerini
ocuklar Oppenheimer'a gndermeye nasl ikna etmiti ki?
"Neden bu kadar ok nbeti var?" diye sordu.
"Oppenheimer Enstits gizlilii sever," diye yantlad Darian. "Sanayi
casuslarnn aratrmalarn almasn istemiyorlar."
"Kr amac gtmeyen bir kuruluun neden srlar olsun ki?"
"stersen syleyebilirim," dedi Darian, "Ama o zaman seni ldrmek zorunda
kalrm."
Laszlo'nun burnuna adal, ikolatay andran bir korku koku* su geldi. Kendi
korkusunun kokuuydu bu.
"Hadi, ama!" dedi Darian onun omzunu skarak. "aka yapyorum." Sonra bir
saniyelik bir duraksamann ardndan ciddileti. "Samantha tm sorularn
yantlayacak. Sz veriyorum, tamam m?" Elini tutup skt.
Bu hareketteki scakla ramen Laszlo onun gerginliini sezebiliyordu.
"Darian... Bana sylemediin bir ey mi var?"
285
Adam Fawer
"stediin takdirde renemeyecein bir ey deil. Gel. Samantha bekletilmekten
holanmaz."
Arabadan indiler, beton kbn alt kesindeki elik kanatl kapdan ieriye
girdiler. Binann d Laszlo'nun bekledii kadar modern olmasa da, ii
farklyd. Duvarlar ak maviye boyanmt ve koyu gri zemin o kadar parlakt
ki, tavandaki spotlar yanstyordu. Lobide herhangi bir mobilya, ya da onlar
karlayacak resepsiyon grevlisi yoktu. Sadece duvara gml bir elik kap
daha vard ve kulpu yerine de kenarnda nmerik bir klavye olduu grlyordu.

Darian o tarafa yryp alt hanelik bir ifre girdi. Ksa bir duraksamann
ardndan metalik bir 'klik' sesi geldi ve kap ieriye doru ald.
Laszlo gerginliini zerinden atmaya alarak, "ok sofistike," dedi.
"Burasnn CIA iin bir paravan olmadna emin misin?"
"Emin saylrm. Ama hi belli olmaz, deil mi."
Darian onu koridorun sonundaki bir asansre yneltti. Bir dmeye bast ve gm
rengi kaplar onlar bekliyormu gibi hemen ald. ktklar kat bir irket
lobisinden ok apartman giriini andryordu.
Zemin ayaklarnn altnda esneyen kaln ve yine gri bir halyla kaplyd.
Duvarlarda da ucuz motellerde rastlanacak trden kiiliksiz manzara resimleri
vard.
Laszlo daha bir ey syleyemeden, "Garip olduunu biliyorum," dedi Darian.
"Samimi bir ev atmosferi yaratmaya alyorlar ama..."
"Iskalamlar."
'
- .
'
'
"Eh, olduka farkl hem de."
' -
Ksa bir koridorun sonundaki gsterisize, ky tertkli kar>jrun nnde
durdular, Darian yavaa vurdu.
'-'
"'
"Girin."
erisi Laszlo'nun kalarnn kalkmasna neden olacak bir dekorasyona sahipti.
Zengin bir oturma odasyla, bir psikiyatrn ofisi
286 |
Empa ti
arasmda bir yerdi girdikleri: Maun bir masa, kahverengi deri kapl iki kanepe,
lambrili duvarlar, zemini tamamen kaplayan arap rengi kaln hal ve hafif beyaz
klar saan bir ift pirin ayaklkl ke lambas.
Masann arkasndan kalkan ince yapl kadn, "Seni grdme sevindim, Darian,"
dedi. Okuma gzlklerini karp onlara doru iki adm att. "Ve siz de Laszlo
Kuehl olmalsnz. Ben Samantha Zinser. Tantmza memnun oldum."
Laszlo uzatlan eli skarken, "O eref bana ait," dedi.
Elini braknca kadnn kolunun garip bir ekilde dtn grd. Zinser'de
normal olmayan bir ey vard. Bu ey... Hafif, ieksi bir koku benliini
sararken ban yana edi. Daha nce kimse hakknda o kadar iyi duygular
hissetmemiti. Neredeyse bir ocuun zihnine dokunmak gibiydi. Ayn berraklk,
ayn itenlik...
lk anda duyduu endieden dolay birden kendini bir aptal gibi hissederek
glmsedi. Benzer bir rahatlama hissi grmeyi bekleyerek Darian'a gz att, ama
o bir duvar gibiydi. Ksa bir an iin zihninden belli belirsiz geen eki kayg
hissi de gevek bir rahatlama duygusu tarafndan abucak kenara itiliverdi.
Samantha Zinser'de kendisini... Gvende olduunu hissetmesini salayan bir
eyler vard kadnda.
Konuma, yani Zinser'in samalklar -o yarm gerekler ve glckler- ve
Laszlo'nun da hepsini yznde salak bir glmsemeyle yutup hazmetmesi neredeyse
sonsuzluk kadar uzun srd. Normalde asla her eyi o kadar gnlden
kabullenmezdi, ama kontrol kendisinde deildi.
Jill'in varl ylesine habis bir gle bastryordu ki, Darian kzn zihnini
kontrol altnda tutmak iin tm gcn kullanmak zorunda kalyordu. Jill
laboratuar iki ay nce son ziyaret ettii zamana kyasla ok daha glenmiti.
| 287
AdrtnFawer
Ne bekliyordun ki? Onu eitiyorlar. Tpk seni eittikleri gibi, * ;*!
Darian dilini srp, hissettii keskin acya odakland. Asit ta-dndaki kan
aznn iine yayld. Dikkatini datan o oyalamadan memnun halde azndaki
kan yuttu.
Ve Jill'in zihninin yava yava uzaklatn hissetti. Kzn Laszlo'yu yle her
sylenene yaltaklanan bir ocua dntrmek iin konsantrasyonunun tamamna
ihtiyac vard. Darian zihnini bu kez de Zinser'e yneltti.
Kadnda bir gariplik vard; sanki gerekte orada deilmi gibiydi. Laszlo ile el
sktklarn grm olmasa, kadnn bir tr 3 boyutlu hologram olduunu
dnebilirdi. Srekli onun zihnine ulamaya alyordu, ama bu havadaki duman

tutmaya almaktan f arszd.


;p'
Neden dert ediyorsun ki bunu? Paran al ve ek git.
Darian igdlerini dikkate almas gerektiini biliyordu, ama korkusu onu
brakmyordu. Konumunun ne olduunu anlamak zorundayd. Zaten Zinser'i
bkemezse, belki de para falan da olmayacakt. Ya da i belli bir noktaya
gelirse brakp gitmek de sz konusu deildi.
Hayr. Onlar... ? ? s
- Onlar ne? Sz m vermilerdi? imdi salaka davranan
kim acaba? '?',"??
S'ktir be!
Darian kesik dilini diinin stnde dolatrp duyduu acy artrd. Bunu
yaparken Zinser'e odaklanarak zonklayan acy keskin, delici bir bak dalgas
halinde yayd.
Gel bakalm, srtk. Ne kadar dayanabileceini grelim bakalm.
Ama hibir ey olmad. Zinser'in zihninin olmayan-przsz-yzeyi durgun, akc
grnmn korumaya devam etti.
Tamam. Artk oyun oynamak yok.
Darian'm soluklar hzland, beyninden bir dalga daha koptu. Yayd iddet
duygusu o kadar glyd ki, kendini Zinser'in ahap sehpann zerinden
atlamasna hazrlad.
288 |
1E m p a t i '
Ama yine hibir tepki gelmedi.
'
:
; ;
v
; v?
Burada neler dnyor?
Darian sakinlemeye alarak kendini geriye ekti. Yeteneklerini mi
kaybediyordu? Hayr, olas deildi bu. Laszlo'yu hl gn gibi aikr
hissedebiliyordu; duvarn arkasndaki Jill'i de. Yetenekleri yerindeydi.
Ki bu da, Zinser ile ilgili bir sorun olduu anlamna geliyordu.
Ya da belki sorun deil sadece... Yeni bir... Darian son birka ay dnd.
Laboratuardan uzak durmann kendi fikri olduunu dnmt, ama imdi bundan
emin deildi. Zinser'in ondan geri dnmesini istemi olmamas da garipti
aslnda. Her ne kadar Dietrich kendisini bilinen tm testlerden geirmi olsa
da, srekli yeni deneyler icat edip duruyordu.
Yeni bir ey buldular. Kendilerini korumak iin bir yol.
Darian'in midesi bir anda dehetle buruldu. Hep avantajl olduu konu ona hibir
zaman yalan syleyemeyecekleriydi. Evet, Zinser genellikle yar-gereklerle
konuurdu, ama Darian hibir zaman onda gerek bir kt niyet belirtisi
alglamamt. Ama imdi, oyunda yeni kurallar vard.
"Darian?"
Zinser ile Laszlo beklentiyle bakyordu ona. kisi de ayaktayd ve Laszlo
mutluluktan neredeyse umak zereydi.
"Ben... Ben..." Darian kekeledi; zihninden son birka saniyelik ilenmemi
konumalar geirdi. Laszlo'nun yeni empatlar bulmas konusunda bir eyler...
Zinser'in bir yl nce kendisi zerinde kulland taktiin aynsyd bu.
"Elbette... Evet, harika..." Darian kendini glmsemeye zorlad.
"Mkemmel," dedi Zinser. "Sen Laszlo'yu test odasna gtr. Ben az sonra size
katlacam."
Ne yapmas gerektii konusunda kararsz kalan Darian yerinden kmldamad.
Zinser'e o umursamaz tavrnn sadece bir kan| 289
Adam Fawer
drmaca olduunu bildiini sylemek istiyordu. Ama bu hangi amaca hizmet
edecekti ki? Kadnn blfn grmek, hazrlkl olmad bir dizi olay
tetikleyebilirdi.
"Aklndan geen bir eyler mi var?" diye sordu Zinser anlaml bir ekilde.
"Hayr, Samantha."
"Tamam yleyse," Yznde imdi donuk ve riyakarca bir glmseme vard. "Sonra
grrz."
Darian ayaa kalkt. "Bu taraftan, Laszlo."
Kapya ynelirken onu o korkun yere hi getirmemi olmay diliyordu.
290 I
28

Zinser kumanday alp duvardaki minik alcya dorultmadan nce bir dakika kadar
bekledi. Bir tonnk sesi duyuldu ve arkasndan duvarn bir metrelik bir blm
ne doru kt. Zinser duvarn gerisindeki odaya girdi.
O ieriye girince yanan lambalar mekn parlak, beyaz bir a bodu. Kk
siyah-beyaz ekranm nnde kmldamadan oturan zayf kzm elleri kucanda
kavuturulmutu. Gzlerini a altrmak iin birka kere krptrd ve
sonra Zinser'e bakt.
JiU'in yznde meleimsi bir glmseme vard, ama Zinser o ifadeyi daha ok
nefret ettii birinin bana ok kt eyler gelmi olduunu az nce renen
birinin tatmin olmu srtna benzetti. JiU'in etkisinden korunmu olduunu
bilse de, kzm yaknlarnda olmak onu hep rahatsz ediyordu.
Karsna oturdu.
"Harika bir i karttn, Jill. Adam son derece uysald. Onu ok zorlaman
gerekti mi?"
"Hayr. Daha kapdan girerken hazrd. Biraz gergin, ama daha ok heyecanlyd.
Size inanmak istiyordu."
"Ama sen de... Ona bunun iin yardm ettin, deil mi?"
Kz ban sallarken glmsemesi tm yzne yayld.
Laszlo'nun cokusunu kzn acmaszca iteklemesine balamt Zinser. Onda
Darian'm inceliinden eser yoktu. JiU'in etkisi altndakiler, ipleri Darian
idare ettii zamanki yumuak ve rahat deiikliklerle kyaslandnda, rpman
kuklalar gibi davranyordu.
Yine de buna deerdi. Darian' sonsuza dek kontrol altnda tutamazlard. Eninde
sonunda onlardan ayrlmaya karar verecekti, onun iin de yerini alacak
birilerini bulmaya abalyorlard. Jill'i idare etmek ok daha kolayd.
1291
Adam Fawer
=- "Ya Darian?"
Jill'in yz glgelendi. "Benden holanmyor."
Jill herhangi baka biri olsa, Zinser bu savnn doru olmadn ileri srerdi.
Ama elbette ki, karsndaki herhangi biri deildi. O bilirdi.
"O nasl hissetti, tatlm?" diye yoklad.
"Balangta gergindi. Korkmu deildi ama... Kendini bir konuda kt
hissediyordu. Sulu gibi sanki."
"Baka?"
"Onu bkmeye altm, ama kar koydu," Jill ban iki yana sallad. "Ne zaman
itsem, o da beni geri itiyordu. ok glyd."
"nemli deil," dedi Zinser. "Baka neler hissetti?"
Jill yzn buruturarak, "Krgn ve kzgn," diye yantlad. "Kendi acsn
size gndermeye alt."
"Ne?" Zinser ylesine armt ki, korkusunu gizlemeyi baaramad.
"Srekli denedi, ama yapamad. Sonra da korktu." Jill duyduu sevinci saklamaya
gerek grmyordu. "O kadar mordu ki... Sanki kusacak gibiydi."
Jill ellerini karnna bastrmt. Zinser onun bunu Darian'n duygularn taklit
etmek iin mi, yoksa istemsiz bir tepki olarak m yaptndan emin deildi.
"Sonra sinsice hisler... Bir eyler planlar gibi." Jill'in sesi alal-d. "Ne
yapacaksnz?"
"Onu durduracam," dedi Zinser hemen. Zihni deli gibi alyordu. "Hem de bu
gece."
Samantha Zinser yavaa kolyesini svazlad. Dietrich her ne kadar kolyenin onu
koruyaca konusunda garanti vermi olsa da, yine de ilk testi baaryla gemi
olmaktan tr kendini daha iyi
292 |
Empati
hissediyordu. O rahibi bulmak gerek bir ans olmutu. Peder Sullivan psiik
dokunulmazlnn kaynamm mutlak inanc olduunu dnmt, ama sonunda onu
koruyann sadece bir inan nesnesi olduu anlalmt.
Dietrich bunu daha nce zm olsa, rahibin kafasm yarp amak zorunda
kalmazd. Yine de, fark etmezdi; cehennem diye bir yer varsa, Zinser'in tek yn
gidi bileti oktan hazrd. Organi-zasyon'un yntemlerini kabullendi uzun zaman
oluyordu.

Ayrca rahip inanlar uruna ruhu dahil her eyden vazgemeye hazr deilse o
zaman btn bunlarn ne anlam kalrd ki? Hem zaten artk bitmiti. Rahip
ilerine yaramt; sonra da onu kilisesinin merdivenlerinde brakm, yz
hari her eyini geri vermilerdi. Dietrich yzn dnce dalgalaryla ayn
rezonans frekansnda elektromanyetik bir alan olduunu kefedince, hemen
gizlemesi kolay kolyeler eklinde kopyalarn retmiti.
Kolyeleri deneklere verdikleri zaman Jill, takan kiinin zihinsel gznden
tmyle kaybolduunu sylemiti. Bu tam Zinser'm umduu eydi, ama Dietrich
bunun biraz daha karmak bir soruna neden olacana dikkatlerini ekmekte
gecikmeyecekti.
"Kolyeleri hepimiz birden kullanmaya balayamayz," dedi Dietrich kesin bir
dille.
'Tam ondan beklenecek klasik bir davran,' diye dnd Zinser. 'Bir zafer
ann bir yenilgiye dntrmek!' Etli, biimsiz ellerinden silik, ktmser
karakterine kadar adam hakkndaki neredeyse her ey ona itici geliyordu. Ama o
olmazsa da proje hibir yere gidemezdi. Adamn o kadar rahatsz edici olmamasn
isterdi.
"Hepimiz birden Jill'in algsal haritasndan kaybolursak, nedenini merak
edecektir. Bu durumda kendisini engellediimizi anlamas sadece bir an meselesi
olur."
"Bizi korumas iin sonsuza kadar Darian' kullanamayz," dedi Zinser
bkknlkla. "Baka seeneklere ihtiyacmz var."
| 293
Adam Fawer
Dietrich yant vermeden nce biraz dnd. "Eer yalanc bir imaj -rnein bir
duygu dalgas- yaratrsak, o zaman onu kandrmay baarabiliriz."
"Bunu yapabilir misin?"
"Sanrm," dedi Dietrich parmaklaryla sinirli bir ekilde tempo tutarak. "Tesla
kutusunu kullanabiliriz."
Zinser alt aylk abalar dnd. "O eyin almadn sanyordum."
Tesla'nn notlarndan yararlanan Dietrich, herkesin duygularn yaymak iin
kullanabilecei bir aygt tasarlamt. Ama dzenek uygulamada baarsz
olmutu.
Dietrich terden parlayan alnn sildi. "Aslnda alt, ama sizin istediiniz
ekilde deil. Tesla kutusu duygular yaymay baard; sadece bunu ok zayf bir
ekilde ve ok dar bir frekans bandnda yapt."
"Bunun bize nasl yardm olacak?" diye sordu Zinser.
"Aygtn almamasnn nedeni, yayd dalgalarn yeteri kadar gl olmamas
ve onlarn kiiye zel olma..."
"Sadede gel, Doktor!"
"Bu yanstmalar zelletirilmi hayalet imzalar olarak kullanabiliriz. Yani
sizi mutlu bir annzda kaydedip, sonra da aygt bu mutluluu sonsuz bir dng
iinde yaymak zere programlayabilirim. Kolyeler gerek duygularmz
maskeleyeceinden, Jill sadece bizim nceden kaydedilmi duygularmz
alglayacaktr."
"Bunu hemen yap."
Bir hafta sonra Dietrich bir sedyenin zerinde yatan Zinser'in kafa derisine
sekiz elektrot yerletiriyordu. Onun duygularn kaydetmeye hazrd, ama
endieli ya da aldatc duygular iinde olmamaya almak, pembe filleri
dnmemek gibi bir eydi.
Jill ile dorudan muhatap olmaya da zaten o nedenden tr kar kmt:
Davranlarn kontrol edemiyordu. Darian ileyken bu nemli deildi, nk o
bencil bir yrtcyd ve Zinser'in gerek
294 |
Empati
kiiliinden rahatszlk duymuyordu. Dahas, Organizasyon'un onun yeteneklerine
eriimini salayan etken gven deil, parayd.
Ve Zinser, Jill'den ok daha fazlasn istiyordu. Ona klavuzluk yapmak, dnyay
kendi grd gibi grmesi iin onu ekillendirmek istiyordu. Tm bunlardan
tr, gerek duygularn saklayacak bir yol bulana kadar yannda Darian olmadan
Jill ile karlamamaya byk zen gstermiti.

Kz eitmek iin baka insanlar tutup, kendisi kapal devre televizyondan


izledi. O arada da ona hediye ettii zel tasarm saat ve kpeler tarafndan
llen biyometrikleri gzlemledi. Bunlar JiU'in yaamsal parametrelerini lp,
duygusal durumunun grafiine dntryordu. JiU'in yetenekleriyle
karlatrldnda ilkel bir aygtt, ama kzn dini inanlarnn yok edilmesi
iin yaplan almalarn ie yaramadn anlamaya yetecek kadar iyi
alyorlard.
Hayr, Zinser'in bir kilise yetimhanesinde yetimi olmann yaratt hasar
ortadan kaldrmak iin nce onun ruhuna erimesi gerekecekti. Ve bunu yapabilmek
iin de, JiU'in ona gvenmesine ihtiyac vard ve kendi duygular rahatlkla
okuyabilecei bir ekilde kzn nne serilirse bu asla gereklemezdi.
Zinser tm bunlardan tr, Dietrich'in aygtlarna bal olarak souk metal
masann zerinde yatarken olabildiince derin bir ruhsal scaklk duygusu
yaymaya alt. Sonu tatminkr olmaynca Dietrich, Jill ile karlamalarnda
kullanabilecei bir dizi 'duygusunu' kaydedebilecek kadar rahatlamas iin ona
bir doz methylenedioxymethamphetamine20 vermek zorunda kald.
Ertesi gn Zinser kolyeyi boynuna takt, kk siyah Tesla kutusunu kemerine
yerletirdi ve ilk defa Jill ile kadn kadna konutu. Eer kendisi de bir empat
olsayd, Dietrich'in cihaznn yayd duygularn sadece dosta deil, ayn
zamanda sevgi dolu olduunu hissederdi.
Bilinen sokak adyla ecstasy. (.n.)
(295
Adam Fawer
Bylece Zinser'in ruhunun derinliklerine bakan kz, baka bir kadnda grmek
iin yaam boyu bekledii eyi buldu. Ve Jill VVilloughby'nin yanllkla batan
kartlmas byle balad.
(<.,
296 I
29
Laszlo'ya laboratuar gezdirirken Darian her bilim insannn Zinser gibi sahte
bir duygusal maskesi olduunu dnyordu. Hepsinin grnm zgnd, ama hepsi
ayn tekdze, birbirini tekrarlayan nitelie sahipti. Turun sonuna doru
Darian'in zihni srekli alglad ve her naslsa yinelenen duygulardan tr
karmt. Onlar engellemeye alt, ama zihni tpk krk bir diin zerinde
gezinme eilimi gsteren dil gibi srekli olarak o yava, deimeyen ritme doru
ekiliyordu.
Zinser'in ofisine dndklerinde Darian kararn vermiti. Ertesi sabah
kaacaklard. Paral ya da parasz, oradan cehennem olup gidecekti. Ofise
girerken inanlmaz bir heyecan dalgasnn benliini sarmaladn hissetti. nce
kafas kart, ama sonra hemen bu duygunun kendisine ait olmadn farketti.
Jill'e aitti.
Korkun bir nsezi etrafn sard. ampanya iesini ite o zaman grd. Ve
anlad.
Zinser nee dalgalarndan oluan bir bulutun iinden, "Kutlama zamandr diye
dndm," dedi. ampanya iesini ald ve masann stndeki kadehi doldurdu.
Birini Darian'a tekini Laszlo'ya uzattktan sonra kendisininkini alp kaldrd.
"Empatik bir gelecee," dedi.
Laszlo kadehini nce Zinser'inkine, sonra da Darian'mkine dokundurdu. Darian
barda Laszlo'nun elinden alp yere arpmak istiyordu, ama orada ylece durup,
hibir ey yapamadan sevdii adamn kadehi dudaklarna gtrn seyretti.
Zinser de aynsn yapp kendi ikisinden kk bir yudum ald. Laszlo kendisine
dndnde, Darian ilacn onun zihnini bulandrmaya baladn sezebiliyordu.
Baklarn odaklamaya alan Laszlo gzlerini krptrd. "Kendimi... Ben
biraz..." Elinden kayan bardak masaya dp parampara oldu.
| 297
AdamFawr
Kendi kadehini frlatp atan Darian, baylmadan bir an nce Laszlo'yu
koltukaltlarndan kavrad. Zinser'in de yardmyla bedenini yere yatrdlar.
Gzleri Laszlo'un baygn vcudunun zerinden birbiriyle bulutu.
'

''Keke daha deiik ekilde olsayd," dedi Zinser.


,..
Ve ayn anda iki gvenlik grevlisi odaya girdi. Darian igdsel olarak onlarn
zihinlerine uzand, ama eriilecek bir ey yoktu. Bilim adamlarnnki gibi sahte
maskeler bile takmamlard; adamlarn zihni tmyle botu ya da dncelerini
gizleyen ve her yne uzayp giden sonsuz duvarlarla evriliydi.
Zinser bir adm gerilerken, "Bunu olduundan daha da zor hale getirme ltfen,"
dedi.
Laszlo'nun gevemi yzne bakan Darian onun yanan okad. "Ona ne
yapacaksnz?"
"Mutlu olacak. Bunu bizzat salayacam."
Darian ayaa kalkarken elini duvara doru sallad. "Yani o salayacak demek
istiyorsun."
Zinser omuz silkti.
Ve Darian bir anda kontroln kaybedip yumruunu skt ve kolunu savurdu. Darbe
Zinser'in enesine arpnca keskin bir ac duydu.
Kadnn maskesi ok ksa bir an iin eridi ve Darian onun sahte mutluluunun
ardndaki gerek duygularn grd. Sonra Zinser'in ba geriye savruldu, o
yap yap, yapmack duygular geri geldi. Gvenlik elemanlar onu kollarndan
yakalayp geriye ekti.
"Seni kullanyor, Jill!" diye bard Darian. "Bana ne yaptklarna bak! Sana da
ayns olacak! Onlara izin verme..."
"Sustur onu!" diye bard Zinser. "imdi!"
Adamlardan biri bir eliyle azn kapatnca youn, ineli bir heyecan sisi
Darian'n zihnini doldurdu. Frsat deerlendirerek
298 |
Empati
adama saf, delirtici bir korku dalgas gnderdi. Dehetle hk&fn adam elini
ekti ve bararak kendini odadan darya att.
Darian teki grevli tepki gstermeye frsat bulamadan hzla dnd ve onu
ensesinden yakalad. Adamn aknln kavraynca ergimi metal kvamnda bir
fke savurdu.
Ardndan ezici ve yapkan bir kesinlik duygusu gnderirken bayla Zinser'i
iaret ederek. "Bu kaltak karn ldrtt," dedi "Ve imdi de seni ldrmek
istiyor." Kesinlik duygusunu adamn duyduu fkeyle birletirdi. "nce sen onu
ldrmezsen bittin."
Adam szckler daha azndan kar kmaz onu bir kenara iterek Zinser'e hamle
etti. Yumruunu savurmaya hazr halde atlmt. Zinser eilerek ilk darbeyi kl
payyla geitirdi.
"Dur, Tom!" diye bard. "Seni kandrd! Yapmak istediin bu deil!"
Adam yavalad, yine de Zinser'i boazndan yakalad. O arada Darian kendini
kapya doru att, ama darya kamadan fel edici bir keder duygusu birden
tm benliini sard. Gvenlik grevlisi Zinser'i yere brakrken gzleri yala
dolu halde geriye dnd.
Zinser bir eliyle incinen boynunu tutup, br eliyle de Darian' gstererek
soluk solua bard. "Baylt onu!"
Adam sanki bir ryadan uyanr gibi nce Zinser'e sonra Darian'a bakt. Tekrar
Darian'a yneldiinde baklarnda artk hibir kararszlk ifadesi yoktu.
Masann zerinden ald yars bo ampanya iesini havada geni bir yay
izerek savurdu. Darian banda hissettii korkun acyla ezamanl bir arpma
sesi duydu.
Yere dmeden nce grd son ey Laszlo'nun masum yzyd. Karanla
gmlrken aklndan son bir dnce geti.
Bala beni.
| 299
AfamHvtr
Tom kendisine doru bir adm atnca Zinser elinde olmadan irkildi. Her ne kadar
iri kym grevlinin artk Darian'n etkisinde olmadn bilse de, kendine
engel olamamt.
Adamn yardm iin uzatt eli sert bir ekilde itti. "Ben iyiyim," dedi bouk
bir sesle ve ayaa kalkmak iin kanepenin kenarna tutundu.

Odann etrafnda dnmesinin durmasn bekledi, sonra yavaa berelenmi boazn


ovdu; adamn nefes borusunu ezmesine ramak kalmt. Onu sulamak istiyordu, ama
asl suun kendinde olduunun farkndayd; Darian'n kararlln kmsemiti.
Yerde baygn yatan kadna bakt. Kollan, bacaklar savrulmu, bir kula kana
bulanmt. Byk olaslkla bir sre daha da baygn kalacakt, ama hibir ey
ansa braklamazd.
"Kelepele onu," diye emretti ksk bir sesle.
"Peki efendim." Tom eilip Darian' srtst evirdi ve kelepeyi bileklerine
geirdi.
Zinser ancak o zaman rahat bir nefes ald. Darian'n ellerinin bal olmasndan
tr memnundu, ama zel olarak tasarlanm kelepelerin asl amac, onun
dncelerini etrafa gndermesine engel olmakt.
"Onu revire gtr. Aylmasn istemiyorum. Dr. Joo'ya da syle, onu baygn
tutsun."
Tom ban sallayarak Laszlo'yu gsterip, "Bu ne olacak?" diye sordu.
"Ayns onun iin de geerli."
Arkasn dnen Zinser salarn dzeltti, uzaktan kumanday ald ve bir dmeye
bast. Gizli kap ald anda Jill darya frlayp ona sarld. Zinser
korkusunu bastrmaya ve tenine dokun-mamaya dikkat ederek kzn srtn
svazlad.
"yi misin, Samantha?" <v
"! Sakin ol, tatlm. Ben iyiyim."
v
"Darian neden yle syledi..."
'MD|
Empati
"O hasta," dedi Zinser kzn sorusunu yarda keserek. "Tek istediimiz yardm
etmek, ama o kendisine zarar vereceimizi sanyor." Yavaa iterek Jill'i
bedeninden uzaklatrd ve omuzlarndan skca tuttu. "Sana asla zarar veremem,
Jill. Bunu biliyorsun, deil mi?"
Jill bir an iin onun gzlerine bakt, sonra ban sallad. "Biliyorum. Seni
seviyorum, Samantha."
Zinser yzndeki hznl glmsemeyi hi bozmad. "Ben de seni seviyorum."
Kz ona tekrar sarlrken, Zinser kzn gerei anlamas halinde ne olacan
dnd. Dietrich'in de bekledii gibi giderek glenmeye devam ederse, o zaman
Darian'n patlamas onunkinin yannda bir ocuun fke krizi gibi kalacakt. Ve
eer kolyeler Jill'in yanstmalarn engelleyecek kadar gl deilse...
te o zaman Tanr'ya snmaktan baka areleri kalmayacakt.
1301
30
Laszlo gzlerini krptrd. Yutkunmaya alt, ama aznn ii kupkuruydu.
"in unu."
Samantha'nm yz gzlerinin nnde netleti. Dudaklarn biraz aralaymca azna
bir pipet yerletirildi. Laszlo buz gibi suyu yavaa iine ekip kurumu
boazndan aaya aktt.
"Bayldnz," dedi Samantha. "Benim hatamd. Doktor Dietrich o kan rneini
aldktan sonra size alkol vermemeliydim. Son derece zgnm."
"Darian nerede?"
"Gitmesi gerekti. Indiana'da bir empat daha bulduumuzu dnyoruz. Onu kontrol
edecek."
Laszlo tam Darian'm neden aylmasn beklemeden ve veda etmeden frlayp gitmek
zorunda kaldn dnrken zerine bir kesinlik hissi kt. Ona glerek bakan
Samantha'ya dnd. O kadn gvenebilecei birisiydi. yle olmasa Darian onu asla
laboratuara getirmezdi. Ayrca kendisine neden yalan syleyecekti ki?
"Burada olmanz beni ok memnun etti," dedi Zinser.
"Teekkrler," diye yant verdi Laszlo ve boazna birden, hi neden yokken bir
dm gelip yerleti.
O son szleri itenlikle sylemiti. Gerek benliini saklamak zorunda
kalmayaca bir yerde olmak harikayd. Samantha'nm gzlerinin iine bakp
glmsedi. Kendini evinde hissediyordu.
Darian gzlerini ap etrafna baknd. Odada yalnzd, ama kapnn telli
camndan dardaki adamn siluetini seebiliyordu.

302
Empati
Zihnini yayd, ama hibir ey -daha nce hissetmi olduu o yine* lenen sahte
maskeleri bile- hissetmedi.
Aman Tanrm'.... Ne yaptlar bunlar?
Seni idi ettiler; yaptklar bu. ekip gitmene izin vereceklerini mi
sanyordun?
Evet, yle sanmt. Hep ortadan kaybolabileceini dnmt. Ne byk
aptallk!
Dierleri iin de byle olmu olmal. Yce Tanrm! Buna nasl dayanabiliyorlar?
Bu soyutlanma, bu yalnzlk...
Barmamak iin dudaklarn srd. Onu orada yle tutamazlard.
Niye tutamasnlar ki? O ocuklar sana kartmadan nce evsiz adamlar bkmene
izin verdiler. Seni burada sonsuza dek kilit altnda tutmayacaklarn dnmeni
salayan ne ki?
Darian stndeki deli gmleine bakt, sonra gzetleme kamerasn bulana kadar
baklaryla tavan tarad.
"Zinser'e konumaya hazr olduumu syle," dedi dorudan kameraya bakarak.
Duvardaki saati seyrederken sonsuzluk gibi gelen drt dakika yava yava geti.
Sonunda kap bir klik sesiyle birlikte ald.
"Pencereden izle," dedi Zinser nbetiye. Szlerini Darian'dan saklamaya
almamt bile. "Tutukluyu serbest brakr gibi bir hareket yaparsam ikimizi
de baylt ve beni hemen revire gtr."
"Peki efendim."
Zinser ieriye girince nbeti kapy kapatt. Darian, igdsel olarak kadnn
duygularn alglamaya alt. Empire State binasn itmeye alsa daha kolay
olurdu.
"Bana ne yaptn?" diye sordu inleyerek.
"birlii yaparsan dzeltilemeyecek bir ey deil."
"Ne istiyorsun?"
"Laszlo'yu."
303
AdnmFaifvr
'i
"O zaten senin."
s
"Evet ama senin birden ortadan kaybolman* aklama komi-Sunda sorunumuz da var."
Ti i.
"Sana yardm etmeyeceim."
i1'
"Etmezsen burada daha ok, ok uzun sre kalrsn." Zinser duraksad. "Ve bir
daha da asla bir insann duygularn hissede-mezsin."
Darian onun ifadesiz yzn okumaya alt, ama tm mrn bakalarnn
zihinlerinin iine bakarak geirmi de olsa, kadnn duygularn sezmeyi
baaramad.
"Onu brakrsan sana baka birisini bulman iin yardm ederim," dedi. "Daha
gl birisini."
"Bu bir pazarlk deil, Darian. Artk sana gvenemem."
>%
"Peki, benim sana gvenmem mi gerekiyor?"
'
"Sana dnmen iin yarna kadar sre veriyorum. Kararn bana sabah sylersin."
Zinser nbetiye kapy amasn iaret etti. Darya kmca pencerenin nne
bir panel ekti. ki saniye sonra klar snd ve Darian karanla gmld.
Birden daha nceden hi karanlkta yalnz kalmam olduunu fark etti.
nk Darian Washington hi yalnz olmamt.
Gzlerini kapatt zaman hep ona huzur veren duygularla, baka zihinlerin
kprtlanyla sarl olurdu. Ama imdi hibir ey yoktu. Hibir duygu. Huzuru
cierlerine dolan havann hrtsnda arayarak derin bir soluk ald.
Yalnz basmasn. Yalnz. Yal...
- YAPMA. Soluk almana odaklan: Al... Ver. ..Al... Ver...
Karanlkta yalnz bana. Bir hilik. Canl canl gmlm gibi. Ya da l. lm
byle bir ey olmal. Sonsuza dek hilik. Grnt yok, ses yok, his yok. Sadece
bo bir karanlk. Tek bana...
Empati
- Tanr akna, yirmi dokuz yandaym! Karanlkta birka saat yalnz bama
kalabilirim.

Ama ya birka saat deilse? Ya birka gnsel Ya da birka hafta? Ya da AYLAR


boyu? Ya... Ya YILLARSA? Belki de...
- Bunu yapabilirim. Bunu yapabilirim. Bunu...^:';"'u
Kimi kandryorsun? Be dakikadan az oldu ve sen ldrmann eiine geldin
bile! Birka gnden sonra ne olacan sanyorsun? Ya bu senin hayatnsa,
karanlkta tek bana lmeye mahkumsun? Tm dnyadan soyutlanm olarak.
Kesinlikle, tamamen yalnz. Sonsuza dek Ebediyen...
Sesi o zaman duydu. Yaral bir hayvann kard hafif bir inleme gibiydi. O
korkun inlemenin kendi boazndan ktn anlamas iin birka saniye gemesi
gerekti. Ve sonra lk la haykrmaya balad. yle ne kadar bardn
bilmiyordu. Tek bildii, kimsenin gelmediiydi.
?''????
Ve hilik sonsuzlua yayld.
i -f'A ,,
>
i-l
'
'
'
,t> >
, / .

' ,1
'
;,
| 305
31
Roger kahvaltdan sonra onlar snfa gtrd. Aslnda gidecek fazla bir yol
yoktu. Okul tesisleri olduka byk bir alan kaplyor olsa da, Elijah ile
VVinter'in hayat 1. Seviye'nin bir kesinde geecekti.
Snfa giren Elijah ilk anda hayal krkl yaad. Son derece sradan bir
yerdi: Karatahta, retmen masas, kk ahaptan masa ve sandalyeler,
duvarlarda haritalar ve tarihi kiiliklerin resimleri.
Odada garip olan tek ey, hi pencere olmayyd. Tesisteki teki tm odalar
gibi d dnyaya alan tek bir pencere dahi yoktu. Onun yerine duvarlardan biri
tmyle yar effaf bir Plexiglas panoyla kaplanmt. Elijah ile VVinter odann
ortasnda yan yana oturdu. Etraflarndaki bo masalar gzaltna alndklar
hissi yaratyordu.
Yerlerine yeni oturmulard ki, kap ald ve ieriye bir kadm girdi. Uzun
boylu ve ekici biriydi; stnde beyaz bluz, lacivert spor ceket ve bunlara uyan
bir etek vard. Roger gibi o da son derece mutlu ve sevecen biri gibi duruyordu.
Rengi parlak kzl damarlarla bezeli koyu bir maviydi.
"Gnaydn," dedi karatahtann nne doru yryerek. "Adm Samantha Zinser ve bu
Oppenheimer okulunun yneticisi-yim. Buraya ho geldiniz demek, ne yapmaya
altmz anlatmak ve sizlerden beklenenin neler olduunu anlatmak iin
geldim."
retmen masasnn etrafnda dolat ve uzun bacaklarn st ste atarak oturdu.
"Biz burada olduka serbest davranrz; onun iin bir sorunuz varsa, ltfen
ekinmeden sorun."
Elijah rkek bir ekilde elini kaldrd. Kendini biraz aptal gibi hissediyordu,
ama Bayan Zinser'in szn kesmek de istemiyordu.
306 |
Em p ati
"El kaldrmaya gerek yok, Elijah. Aklndan ne geiyor?"
"Bay Kuehl de burada ders verecek mi?"
Renkleri deimese de Zinser'in yzndeki glmseme bir an iin kaybolmutu.
"Bay Kuehl u anda baka projeler zerinde alyor, ama ileride onu
greceinizi sanyorum."
"Ya Bayan Washington?" diye sordu VVinter.
Zinser'in glmsemesi bu kez bocalamaktan ziyade yznde dondu. Gzlerindeki
cana yakn ifadeden eser kalmad. Elijah kadnn neeli renklerini o kadar ak
olarak gryor olmasa, onun kzm olduunu dnrd.
"Bayan Washington da ayn ekilde, u anda msait deil." Bir an duraksayan
Zinser devam etti. "Balamadan nce, size birini tantrmak istiyorum.
Darian... Bayan Washington'un size syleyip sylemediini bilmiyorum, ama
Oppenheimer'daki tek renci siz deilsiniz."
Elijah ile Winter birbirine bakt. Winter'in bak iyimserken, Elijah'mki
endieliydi. Baka renciler demek, gruplama demekti. Ve gruplama da darda
kalanlar anlamna geliyordu. Yani Elijah'in Winter ile olan arkadal ksa bir
sre sonra apansz sona erecek demekti.

Tam o srada snfn n tarafndaki kap ald ve ieriye srk gibi, ince
yapl bir kz girdi. Boyuna baklrsa onlardan daha byk olduu belliydi; bir
onuncu snf rencisi olmalyd. Kz, Elijah ile Winter'i pheci baklarla
szdkten sonra gzlerini Zinser'e evirdi.
"Mkemmel zamanlama," dedi Zinser. "Ben de tam senden bahsediyordum. Bu Jill
Willoughby. Jill, bunlar da Elijah Cohen ile Winter Zhi. Buradaki almalarnda
sana katlacaklar."
"Merhaba," dedi Jill.
Her ne kadar yznde kibar bir glmseme belirse de, Elijah youn mor
kskanl hemen farketti. Jill gzlerini onunkilere dikti. Elijah fiziksel
olarak gzlerini baka tarafa evirdi, ama onun
1307
AdamFawer
gsterili renklerine elinde olmadan zihin gzyle bakmaya devam etti.
Birden ok youn bir bask hissetti; sanki grnmez bir el skarak cann
karyordu. Jill'in renkleri bir anda solgunlap neredeyse grnmez hale
geldi. Elijah yutkundu. Jill bir ekilde onun baktn hissetmi ve zihnini ona
kapatmt.
Elbette. Oda bizlerden biri nk.
Ama yeteneklerini Winter, Bay Kuehl ve Bayan Washington ile paylatn
rendii zaman duyduu yaknlk hissinin aksine, Jill'e bakt zaman
hissettikleri bambakayd. Tamamen farkl bir duyguydu.
Korkuydu bu.
Oda a boulunca Darian gzlerini at. Kap ar, metalik bir sesle ald.
Zinser gzlerinde dn vermez bir bakla odaya girdi.
"Kararn verdin mi?"
"Evet," dedi Darian atlak bir sesle. Ne kadar sreyle barm olduunu
dnd. Bir gece mi; yoksa iki mi? Bilmiyordu. Tek bildii, ona yllar gibi
geldiiydi. "Sana yardm edeceim. Sadece... Sadece beni bir daha yalnz
brakma."
"Brakmam."
Darian titrek bir soluk ald. "Ne yapmam istiyorsun?"
Dietrich telefonu kaldrd, birka saniye sonra ahizeyi Laszlo'ya uzatt.
"Size."
Laszlo rulo ktla kapl muayene masasndan atlayp, zerindeki hastane
nlnn arkasn kapal tutmaya gayret ederek adama doru ilerledi. Souk
plastik ahizeyi kulana dayad.
308 |
ii#|*l'f'
"Alo?"
"Merhaba tatlm," dedi Darian. Sesi bouk ve atlak kyordu. "Sana veda
etmeden gittiim iin zr dilerim, ama Samantha'nm olas vaka olarak
belirledii bir olan vard. Neticede... Akl hastanesine kaldrld."
Laszlo bir an kendini de bir akl hastanesine kapatlm olarak dnd. Akl
saln kemiren tm o vahi, dank zihinler... rperdi.
"Ne hissettiini anlyorum. Ne zaman dnyorsun?"
"Yarn," dedi Darian alamakl bir sesle. "Laszlo... Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum, canm."
Laszlo onun bir ey daha sylemek zere olduunu dnd, ama sadece yavaa
kapanan telefonun sesini duydu. Yerine koymadan nce ahizeyi bir an daha
kulanda tuttu.
"Her ey yolunda m?"
Dietrich'e dnd. Doktor terden srlsklam olmutu, ama grne gre bu onun
iin normaldi; sabah saatlerinin olduka nemli bir blmn alnnda biriken
terleri silerek, ya da avularn beyaz laboratuar nlyle kurulayarak
geirmiti.
Laszlo azndan kan szce kendi de pek inanmayarak, "Her ey yolunda," dedi.
"Devam etmeye hazr msnz?"
Neeyle kark bir heyecan dalgas benliini sarnca, "Elbette," dedi ve yeni
kaznm kafa derisini svazlad. Sonra tekrar rulo kt kapl muayene masasna
oturdu. "Srada ne var?"

Laszlo ertesi sabah erkenden uyand. En azndan o erken olduunu dnyordu;


penceresiz odasnda bunu kesin olarak sylemek zordu. Sol kolunu uzatnca
hafife inledi. nceki gn o
| 309
Adam Fawer
kadar ine yedikten sonra can hl acyordu. Srtst dnp baklarn beyaz
tavana dikti. Hibir zellii olmayan, dmdz bir tavand. Darian'm yatak
odasnn tavanysa, st ste atlan saysz kat boyadan tr atlaklarla
doluydu.
Onu zlyordu. Garipti bu, nk daha iki ay nce yalnzlndan son derece
honuttu. Ama imdi her ey deimiti. Orga-nizasyon'un bir paras olmaktan ne
kadar mutlu ve heyecanl olsa da, bu duygular Darian ile birlikteyken
hissettiklerinin yannda hi kalrd. Tam o srada kapsna vuruldu.
"Girin."
Kap kolunun dnn seyretti. Samantha ask bir yzle eikte duruyordu.
Kadnn derin kederini hissetti: Hain bir bulut gibi alkalanan ekimi st
kokusu.
"Ne oldu?" diye sordu zerindeki yorgan atp yatan iinde oturarak.
>
"Size gstermem gereken bir ey var."
Laszlo hemen stne bir bornoz alp Samantha'y izleyerek odadan kt.
"Darian m? Ona bir ey mi oldu? Ya ocuklar? yiler mi?"
Samantha yant vermedi. Laszlo herhangi bir tepki alglayabilmek iin onun
zihnini yoklamaya alt, ama kadnn derin melankolisi hi deimiyordu. Bir
kprt bile yoktu. Ofisine girdiler. Daha nce o kadar dostane grnen oda
imdi karanlk ve kasvetliydi sanki.
Samantha hibir ey sylemeden televizyonu at. nce grltl bir hrt
duyuldu, ardndan ekran aydnland. Video cihazna etiketsiz bir kaset soktu.
Birka klik sesinden sonra hafif bir vnlama duyuldu ve ekranda ciddi yzl, gri
sal bir sunucunun grnts belirdi.
"Hamilton Merkezi'ndeyiz. imdi olay yerindeki Sarah Sanders'e canl
balanyoruz. Sarah?"
k
3101
Empati
Grnt an makyaj yapm esmer bir kadna dnt. Kadnn arkasnda yanmakta
olan bir bina grnyordu. Alevler gkyznn oluturduu gri fonun nnde
sanyla turuncu arasmda gidip gelen renklerle parlyordu. "Teekkrler, Jim!"
Muhabir srekli alan sirenlerin sesini bastrabilmek iin baryordu.
u anda Terre Haute'deki Hamilton Merkezi'ndeyim! Grdnz gibi, tm bina
alevler iinde! Gvenlik sistemindeki bir arzadan tr 103 hasta ve 57
personelin tamam ieride kapal kald! Kurtarma ilemleri devam ettii halde,
u ana kadar gelen bilgilere gre kurtulan olmad. Bu son dakika haberi
hakknda..." Samantha kumandann dmesine bast ve ekrandaki grnt nokta
haline gelip kayboldu. Sonra Laszlo'ya doru dnd. "ok zgnm."
"Ne demek istiyorsun?" diye sordu Laszlo. Anlamt, ama gerei kabullenmek
istemiyordu.
"Darian da oradayd. Kk bir ocuu kurtarmak iin ieriye dald. kisi de
kmay baaramad."
"Hayr," dedi Laszlo bam sallayarak. "Bundan emin olamazsnz."
"Hi kurtulan olmad." "Yapamaz... Yapamaz... Yapamaz..." "Gerekten zgnm."
Laszlo'nun zihni kendini yava yava o ezici gerein etrafna sarmalad.
Gerek anlamda k olduu ilk ve tek kadn... lmt.
1311
Adam Fawer
Yirmi metre aada, Darian, hcresinin beyaz duvarlanna bakyordu. Yakc bir
znt meteor gibi, boluu yard. Alamaya balad.
,?
3121
il
32

"nand m?"
"Evet. Evine giderken kmt."
"Gitmesine izin mi verdin?"
"Merak etme. Onu srekli gzetim altnda tutuyoruz. Bir sre sonra geri dner."
"Nasl bu kadar emin olabiliyorsun?"
"inden istifa etti. En sevgili rencilerini yitirdi. Hibir eyi kalmad."
"Gnaydn," dedi Elijah nee iinde.
"Selam." VVinter onun karsna oturdu. Yaamlar daha ilk haftada rutine
dnmt. VVinter eblehe bir sevimlilik bulduu Elijah'dan holanyordu, ama
arkadalarn da zlemiti. Ama orada rendikleri, Bay Kuehl'in
rettiklerinden bile kat kat ilginti.
Kz tam servis grevlisine iaret etmek zereyken, Elijah, "Ben senin iin de
smarladm," dedi
VVinter aknlkla gzlerini krptrd. "yle mi?"
"Hep ayn eyi yiyorsun. Ben de seni z-z-zahmetten kurtaraym dedim."
"Teekkrler. ok naziksin."
Omuz silken Elijah utanga baklarn yere indirdi. VVinter ise iinden kendini
azarlyordu. Szcklerini daha dikkatli semeliydi. Elijah'm titrek ve hafif
melodik ses tonundan kendisinden holandn anlamamaya imkan yoktu. stelik bu
holanma arkadalk anlamnda deildi. teki trl holanmak idi yani. Onu
yreklendirecek eyler sylememeliydi; bu sadece onun ocuksu akn
glendirmeye yarard.
| 313
Adam Fawer
Konuyu deitirmek iin, "Sizinkilerle konutun mu?" diye Sordu.
"aka m yapyorsun? Anneme kalsa, h-h-her yemekten nce ve sonra konuurduk.
Neyse ki, babam onu gnde bir defa ile snrlad."
"Biliyorum, benim annem de aynen yle," VVinter duraksad. "Ona eyden
bahsetmedin deil mi? Hani..."
"Deli misin? Buras houma gidiyor. Annem gerei renecek olsa, b-b-babam beni
eve gtrmek iin ilk uaa atlayp gelirdi."
O srada servis grevlisi gelip yumurtalarn masaya brakt. VVinter bir para
kzarm ekmei yumurtann sarsna batrp azna att. Mkemmel. Evdeyken
kahvaltda msr gevreinden baka bir ey olmazd. Oppenheimer'da olmak bir
otelde yaamaktan farkszd.
Portakal suyunu yudumlarken mrldand: "Jill neden bizimle birlikte yemiyor
sence?"
"Bence asl soru u: Neden bizimle ayn blmde kalmyor?"
VVinter omuz silkti.
"Demek istediim," diye devam etti Elijah, "Onun yks ne? Bizimle ayn okulda
m, deil mi?"
"Bana sorarsan, deil."
"Bence de yle. Ama neden? Bizden daha byk olduu iin mi?"
"Hayr," dedi VVinter bir lokma yumurtay mideye indirirken. "Bence bizden
farkl olduu iin."
"Yani daha m gl demek istiyorsun?"
"Bunu sen de duyuyor musun?" diye sordu VVinter.
"Gryorum," diye dzeltti Elijah.
Elijah'in ruh hallerini duymaktan ziyade grdn anmsayan VVinter ban
sallad. O kadar garipti ki. Birine bakt zaman gzlerinin nnde renk
bulutlarnn olumasm hayal bile edemi3141
Empati
yordu. Duygular gamlarda bir aa, bir yukar gidip gelen insanlarn kendine
zg tmdaki arklarn duymak ok daha doald.
"Belki onun iin deiik planlan vardr," dedi Elijah yksek sesle dnr gibi.
Winter gzlerini ks. "Ne demek, planlar?"
Elijah ona doru eilip sesini alakt. "Biliyorsun ite. Dolap. Strateji.
Dzen. Akllarnda insanlara y-y-ynelik iyi niyetin tesinde baka bir eyler
olmas lazm. Sana da yle gelmiyor mu? Yoksa btn bunlar neden yapsnlar ki?"
"Btn neleri?" diye sordu VVinter. Kendini biraz aptal gibi hissetmiti.

Elijah ban belli belirsiz dndrp etrafn gstererek, "Bunlar," diye


fsldad. "Bu yemekler. Odalarmz. Bence b-b-biraz fazla. Bir eyler
istiyorlar. Bizden."
Winter'in iinde birden o mkemmel kahvalty bitirmek iin hibir istek
kalmad. "Bunu ne kadar zamandr dnyorsun?" diye sordu. O da sesini
alaltmt.
"B-b-birka gnden beri. Yani... Beni yanl anlama... Buray seviyorum. Ama
babam her zaman hayatta hibir eyin bedava olmadn syler. Ve bu da bugne
kadar g-g-grdm en iyi hibir ey. te bu yzden de iimde Bayan Zinser'in
bize olan biteni eksiksiz anlatmadna dair bir his var."
"rnein Bay Kuehl ile Bayan Washington'un u sralar onlar iin ne yapt
konusunda olduu gibi."
"Evet."
VVinter gz ucuyla sadece birka metre telerinde dolap duran servis
grevlisini farketti. Kendini buz gibi hissederek hemen zihniyle ona uzand, ama
sadece dier tm alanlarda hissettii o youn cana yaknl alglad. Ona
bakarken gz adamn bamm zerindeki saate iliti; dersin balamasna dakika
vard. Adamn orada bulunmasnn tek nedeni kahvaltlarn bitirmelerini
beklemekti. Elijah sonunda onu da paranoyak yapmt.
I 315
Adam Fawer
Taban itip kalkt. "Haydi gel. Ge kalacaz."
Sonra beklemeden dnd ve -hakl olduunu bildii haldeElijah'n dedikleri zerinde dnmemeye alarak hzla kapya
doru yrd.
;

Samantha Zinser video kaydn geri sarp Elijah ile VVinter'in konumalarn bir
kez daha dinledi.
Bu noktaya gelmeleri ok da uzun srmedi.
Arkasna yaslanp gzlerini yumdu. Elijah gerekten de yetenekliydi; o konuda
diyecek bir ey yoktu. ylesine yetenekliydi ki, Oppenheimer Enstits'nn
gerisindeki yalan tm plaklyla grmt. in garip yan, onun iki haftada
vard noktaya gelmek Darian'n bir yldan fazla zamann almt.
Aslnda bunu nceden kestirmek gerekirdi, nk Elijah bilimkurgu hastasyd.
Byk olaslkla her kenin arkasnda bir komplo gryordu. O seferkinin gerek
olmas onun iin byk ansszlkt.
Zinser'in bu durumda tek seenei vard: Jill.
Jill'i eline geirmek iin Darian' kullanmt. Sonra Laszlo'yu kontrol altnda
tutmak iin Jill'i. imdi de onu Elijah ile VVinter'i elde etmek iin
kullanacakt. Kz elinden geldiince saf tutmak istemiti, ama bu artk
olanaksz grnyordu.
nemli deildi. Jill zaten hibir zaman istedikleri hale dn-meyecekti;
fazlasyla zarar grmt. Zinser ilk balarda Peder Sullivan'm kza gstermi
olduu kt muamelenin iine yarayacan dnmt; ektii o kadar acdan
sonra Jill'i deitirmek daha kolay olabilirdi. Ama bu kuram tutmamt.
ncil'in Tanr'nn yasas olduu bir kez ve o ekilde retildikten sonra,
Jill'e gerek dnyann ahlaki belirsizliklerini kabul ettirmek neredeyse
olanaksz hale gelmiti. Kzn Organizasyon'a en byk yarar ksa dnemde, yani
yeni gelenlerin davay benimse3161
Empati
meini garanti etmekte olacakt. Hibir ey davadan nemli deildi. Ve eer
ynetim kurulunun plan alrsa, hibir ey davaya o iki ocuktan ve onlarn
ardndan gelecek olanlardan daha yararl olamazd.
Yeteri kadar olumlu duygusal destek verilirse, Organizas-yon'un grleri
ocuklarn zihinlerine yerleirdi. te yandan Jill, bunu yapmak iin ocuklar
bkerse, olanlardan phelenebilirdi. Yine de denemeye deerdi.
Zinser'in yanlma olasl da vard elbette; yani Jill'e o ii yaptrmak kz
Organizasyon'a yaklatrabilirdi de. Ancak bu fazla iyimser bir yaklamd ve
Zinser de bunun farkndayd. Giriimi byk olaslkla geri saym balatacakt.

Ve alarm zili almaya baladnda Jill'in lm saati de (ciddi bir zarar


vermeden nce) gelmi olacakt. Yani Zinser'in artk dier ocuklarla kiisel
ilikilere girmeye balamas gerekiyordu. Bunu Elijah ile nasl yapacandan
henz emin deildi, ama VVinter konusunda ne yapmas gerektiini ok iyi
biliyordu.
1317
33
Laszlo eyalarna bakmak iin Darian'n evine gitti, ama alabilecei hibir ey
yoktu. Sahip olduklar gerekten gzel eylerdi, ama hibiri kiisel eya
saylmazd. Sadece pahal oyuncaklard onlar. Darian'n kiiliine ynelik
hibir ey sylemiyorlard.
Sonraki birka gn uyurgezer gibi geirdi. Darian ve Organizasyon dnda bir
ey dnemiyordu. Geri dnmek istiyordu, ama yapamazd. Onlara katlmay,
yalnzln onlarla paylamay hak etmiyordu. Ve artk Darian da olmadna
gre, geriye sadece yalnzlk kalyordu.
Tek tesellisi Elijah ile VVinter'i yalnzlkla geecek bir yaamdan kurtarm
olduunu bilmesiydi. Nasl olduklarn sormak iin onlar aramay dnd, ama
kendini tuttu. Darian ile ilgili sorular soracaklard ve bu da zerinde
konumaya hazr olduu bir konu deildi.
Bir hafta sonra Zinser arad. Laszlo telesekreterde onun sesini duyduu anda
kalbinin gsnden frlayacan sand.
"Ben Samantha. Umarm rahatsz etmiyorumdur. Son gnlerin senin iin ne kadar
zor gemi olacan tahmin bile edemiyorum. Sadece nasl olduunu sormak
istedim. Konumak istersen, ltfen..."
Laszlo ahizeyi kapp, "Buradaym," dedi.
"Laszlo," Samantha derin bir soluk ald. "Sesini duymak ok gzel. Kendini nasl
hissediyorsun?"
"Daha iyi gnlerim olmutu."
"Seni dndm bilmeni istedim."
"Ben de seni ve Organizasyon'u olduka dndm." Durak-aad. "Ve ocuklar.
Nasllar?"
"Harika," dedi Samantha heyecanla. Laszlo onun glmsedi318 |
E m p aji
ini neredeyse grebiliyordu. "Oregon'dan yeni dndm; oradaki
yaama gerekten almlar."
.,
..
"Ya yetenekleri? Onlar..."
,
,
"Olaanstler, Laszlo. Onlarla gurur duyardn."
"Duyuyorum, zaten."
?
',.'??
'
?
Samantha devam etmeden nce bir sre sessiz kald. "Israrc olmak istemiyorum,
ama buraya dnmek zerine hi dndn m? Daha byk bir amacn olursa
belki..."
Anlamszlaan yaamnn kabuundan syrlp kmak fikri Laszlo'ya cazip
geliyordu. Onu engelleyen tek ey bunaltc bir sululuk duygusuydu. Darian yolu
gsterdikten sonra -ve nihayet-yerini bulmu olmak, ama bunu onunla
paylaamamak...
"Bunu biraz dnebilir miyim?" diye sordu sonunda.
"Elbette."
"Teekkr ederim."
"Ve Laszlo..." Samantha duraksad. "Yalnz deilsin... Onu ben de zlyorum."
Gzleri yalarla dolan Laszlo telefonu yavaa kapatt.
Zinser ahane bir mzik sesi gelen odann kapsna hafife vurdu. Saniyeler
sonra Winter kapda grnd; yz kzarmt.
"Ah, merhaba Bayan Zinser."
"yi akamlar. Girebilir miyim?"
"Eee... Elbette."
Odaya giren Zinser kapy ardndan kapatt. Winter yatan kenarna Lotus
pozisyonunda bada kurarak otururken, o da bir sandalyeye yerleti.
Baklaryla oday tarad. Genelde VVinter'in buraya tand zamanki halini
andryordu. Kzn kiiliiyle ilgili tek ipucu, masann stndeki keman ve

odadaki kk mzik sisteminin etrafna ylm kasetler ve plaklard.


.;
?;.<? ; :
(319
Adam Fawer
"Sana bir hediye getirdim," dedi yannda getirdii byke paketi uzatarak.
Ona kuku dolu bir bak gnderen Winter yass ve uzun nesneyi alp kucana
koydu, sonra renkli kd zedelememeye zen gstererek yapkan bantlar
kard. Ortaya kaln kartondan yaplma bir kutu kmt. Kapan dikkatle
kaldrd.
indekini grnce nefesi kesilir gibi oldu. Soukkanlln kaybederek kapa
bir yana frlatt ve uzun bir antay andran siyah ve parlak baka bir kutu
kartt. Her iki elini de kullanarak gm mandallar gevetti, kapa at.
VVinter kutunun iindekine bakarken Zinser'in benliini o denli gl bir
empatik nee dalgas kaplad ki, iinden alamak geldi. "Beendin mi?" diye
sordu. Bir yandan da farknda olmadan gz pnarlarn kuruluyordu.
VVinter keman yavaa kutusundan kartrken, "aka m yapyorsunuz!" dedi.
"Hayatmda grdm en gzel ey bu." Parmaklarn kemann tellerinde ve
przsz ahap boynunda dolatrd. Enstrman enesinin altna koymak zereyken
duraksad. "alabilir miyim?"
"Elbette."
VVinter keman enesinin altna yerletirdi, abucak akort ettikten sonra areyi
ald ve almaya balad.
Zinser hibir ey dnmeden gzlerini yumdu ve mziin kendisini sarmalamasna
izin verdi. Kz bir dakikadan az ald halde bitirdiinde nefessiz kalmt.
"aln tek kelimeyle dahiyane."
VVinter biraz utanarak gzlerini yere dikti. "Deha konusunda ok emin deilim,"
dedi.
"Hayr. Gerekten bir dahisin. Onun iin sana bu keman aldm." Zinser asl
konuya girmeden nce duraksad. "Hi Arthur Schopenhauer'den bahsedildiini
duydun mu?"
VVinter ban olumsuz anlamda sallad.
320 |
Empati
"19. Yzyl'da yaam bir Alman filozofudur. rade ve Simgeleme Olarak Dnya21
adnda ok ilgin bir yaz yazd. Schopenhauer gerekliin iki biimde var
olduunu dnyordu: sel arzularmz yanstan rade ve zihnimizin dndaki
fikir ve imgelerden oluan mgelem."
Winter bam sallad. Zinser kzn konumann nereye gittiini tam olarak
kavrayamadn, ama meraknn uyandn farkede-biliyordu.
"Schopenhauer pek mutlu bir kii deildi," diye devam etti. "Yaam aclarla
dolu bir sre olarak gryor ve kurtuluun sadece rade'nin egemenliinden
kaarak elde edilebileceini dnyordu."
"Budizm gibi," dedi Winter heyecanla. "Ac ekmek, yalnzca arzularn bertaraf
edilmesiyle sona erdirilebilir."
"Aynen." Zinser etkilenmiti. "Schopenhauer tm sknt ve zntlerin
kaynanda rade'nin arzular olduuna inanr; nk tatmin edilmemi bir arzu
bizi zlemle dolu olarak brakr, tatmin edilen bir arzunun yerini bir yenisi
alncaya kadar da can sknts yaarz. rade'nin egemenliinden kurtulmann
tek yolunun, estetik beeniye layk bir nesnenin zerinde derinlemesine
younlamak olduunu dnyordu. Schopenhauer o tr nesnelerin kendi
benliimizi ilerinde kaybedeceimiz, kiiliimizi unutacamz ve nesnenin
aynas haline dneceimiz zel bir algsal bilin halini tetiklediini
sylyordu."
"Bir ayna m?"
"Evet. Gneli bir sonbahar gn ok gzel bir aaca baktn dn. O tek
aacn estetik algs araclyla tm aalarn parltl arketiplerini
alglayabilirsin. Estetik alg bizleri saf ve rade'den arnm bilgiyi
deneyimlemeye gtrr. Anlyor musun?"
"Sanrm. Mkemmel alg araclyla mkemmel kavrama gerekleir."
The World as Will and Representation (.n.)
| 321

AdamF^ver
"Doru. Ne yazk ki, ok az sayda insan byle bir estetik alglama halinde
birka saniyeden fazla kalabilme yetisine sahiptir; dolaysyla da estetik
algnn getirecei akm dinginlie eriemezler."
"Budist meditasyon gibi."
Zinser ban sallad. "Bugn artk sadece 'Schopenhauer dehas' olarak bilinen
artistik dehalar yle estetik nesneler yaratp, ilerindeki Platonik dealar'
anlatan sanat eserlerine dntrebilir. Platonik dealar ile neyi kastettiimi
biliyor musun?"
"Platonik dediiniz... Hani u kar cinsten biriyle sadece arkada olduunuz
zamanki gibi deil mi?"
Zinser glmsedi. "Evet, ama buradaki anlam o deil. Benim kastettiim Yunan
filozof Plato. Plato dnyann fiziki nesnelerden deil de, geni anlamda soyut
olarak var olan kavramlar oluturan evrensellerden meydana geldiine
inanyordu."
Winter akl karm bir ekilde alnn krtrd.
"Yeil rengi dn. Yeil var olan herhangi bir nesneden bamsz olarak vardr.
Eer yarn, tm dnya ve onunla birlikte yeil olan her ey yok olsa, yeil
rengin varl devam edecektir. nk yeil bir idea'dr."
"Sanrm anladm," dedi VVinter. "O zaman bir dier evrensel, mesela byklk
olabilir. Ya da bir duygu."
"Kesinlikle. Platonik dea derken bu evrenselleri kastediyorum ite.
Schopenhauer, sanatn tek amacnn Platonik dealar' iletmek olduuna
inanyordu."
VVinter kemanna bakt.
"Schopenhauer'n hepsinden ok sayg duyduu sanat hangisiydi, bilir misin?"
VVinter ban iki yana sallad.
'';,
"Mzik."
..,.
-
"Neden?"
322 |
i
Empat*
"Schopenhauer sanatlar zne-nesne sreklilii ekseninde iki
grup olarak snflandrmt."
,
.
iirf. >
:
"Srek... Ne?"
s
'
?-.<??
Teoriyi anlatacak en uygun szckleri bulmaya alan Zinser duraksad. "Pekl.
Dnyay, zneler -yani insanlar- tarafndan alglanan nesnelerden -yani
eylerden- olumu olarak dn. imdi de bir taraftaki znelerle dier
taraftaki nesneler arasnda uzayan bir izgi dn. te bu, zne-nesne
srekliliidir."
"Anladm."
"imdi, Schopenhauer birinci gruba giren sanat trlerinin -mimari, heykel, resim
ve iir- nesne kutbuna daha yakn olduklarn syler; nk bunlarn hepsi kendi
zgn ifade ortamlaryla snrldr."
VVinter bayla onaylad. "iirin dil ile snrl olmas gibi. Yani bir air en
yeil yeili betimlemek isterse, bunu yapacak szckleri bulamayabilir."
"Doru. Tm bu sanat trleri kendilerinden farkl olan nesneleri betimlemeye
alr. Bir aa resmi aynen bir aaca benzeyebilir, ama bir aa deildir. Bir
bina ne kadar gzel, ya da bir heykel ne kadar kusursuz olursa olsun, bu sanat
trleri asla alglanan mkemmel olarak taklit edemez."
VVinter, "Ama mzik edebilir," dedi.
"Evet," diye yantlad Zinser glmseyerek. "Mzik daha ok zne kutbuna
yakndr; kendi ortamyla snrl deildir, nk tmyle soyuttur. Schopenhauer
mziin yapsnn doal dnyay kopyaladna inanr: Bas sesler cansz
maddeleri, armoniler hayvanlar dnyasn, melodiler ise insan dncesini
betimler. Mzik, zde evrensel Irade'nin kopyasdr. Mziin teki sanat
trlerinden fark, kendi kendini iermesidir. Baka eylerin aksine, soyut
duygular barndrr; bylece dinleyicinin yaamn duygusal zn ac ekmeden

alglamasna izin vererek, zihni estetik bilince uyandrr."


. ..
.
?? >
'
' '
"
| 323
Adam Fawer
Zinser durdu ve elini Winter'inkinin stne koydu. "Senin bir Schopenhauer
dehas olduuna inanyorum, VVinter. Mziin soluk kesici. Ve yeteneklerinle
birleince..."
Sesi giderek alald, ama baklar hl kznkine kenetliydi. VVinter gzlerini
karmad. ki kadn bir sre, birbirinin gzlerinin iine bakarak hareketsiz
durdu.
"Ge oluyor," dedi Zinser sonunda. "Kemann houna gideceini umarm. Ve onu iyi
kullan."
"yle yapacam," dedi VVinter enstrman gsne bastrarak.
"yi geceler."
"yi geceler, Bayan Zinser."
Zinser kapy ardndan yavaa kapad ve bekledi. Birka saniye sonra VVinter'in
yrek titreten mzii koridoru doldurdu. ,:, Zinser duvara yasland ve mziin
tm benliini sarmalamasna izin verdi. Konumalar bekledii gibi gitmiti.
Tehlikeli bir oyun oynadnn farkndayd; bir yandan ocuklarn iradesini
Organizasyon'un istedii dorultuda ekillendirmeye alrken, dier ' yandan
da onlar yeteneklerini kullanmalar iin yreklendiriyor- '* du.
;i
Ama baka seenei yoktu. Yeteneklerini mkemmelletirme-dike, zihinlerini
kontrol altna almak anlamszd. O nedenle de, f bak srtnda yrmeye devam
edecekti. Tek umudu -lme-dmeden kar tarafa geebilmekti.
$?.
" haftay geti." "Daha fazla zamana ihtiyacm var."
"Hayr. Eer imdiye kadar kendi bana gelmediyse, bundan sonra artk gelmez.
Kz kullan."
'''''
3241
Empa ti
"Sana bir iki smarlayabilir miyim?"
Laszlo duyduu sesle o kadar ard ki, neredeyse oturduu bar sandalyesinden
decekti.
.....
"Samantha," dedi dnerek. "Beni nasl buldun?" .. ./?
"Sadece bir tahmin." Zinser mahcup bir ifadeyle baklarn kard. "Darian
senin buraya sk geldiini sylemiti."
Laszlo, "H-h!" dedi ve viskisini bitirdi. Buz kpleri bardan dibinde
kayan, kar renkli minik oval ekillere dnmt. Bayla barmene iaret etti;
barda hemen tekrar dolduruldu.
zleme ekibinin verdii bilgiye gre, Laszlo eve dndnden beri her gece o
barda oturup, sessizce sarho oluyordu. Zinser de zaten o gece bir saat boyunca
onun imesini izlemiti. Uysallamas iin yeterince uzun, dzgn dnemeyecek
duruma gelmesi iin ksa bir sreydi bu.
Bir bardak krmz arap isteyen Zinser sessizce ikisini yudumlamaya koyuldu.
Omzunun zerinden arkalarnda oturan kiiye bakmamak iin kendini zorluyordu.
O ama iin Jill'i kullanma fikri houna gitmemiti, ama Kurul haklyd;
Laszlo'nun bir drtye ihtiyac vard.
Saatine gz att. Rakamlar belli belirsiz yanp snyordu, bu da vericinin
altn gsteriyordu. Senaryoya sadk kalrsa her ey yolunda gidecekti.
"Naslsn?" diye sordu sonunda.
Laszlo yant vermeden nce viskisinden bir yudum daha ald; baklarn yere
dikmiti.
"Her gn kendimi biraz daha iyi hissedeceimi umarak kalkyorum. Bazen yle de
oluyor. Sonra gece kyor ve o hl yok. Ben de buraya geliyorum."
Zinser ban sallad. znts sahte deildi. Laszlo iin gerekten zlyordu,
ama dava fedakrlk gerektiriyordu. Darian kararn vermi, bylece hepsini o
acmasz oyunun iine hapsetmiti.
| 325
Adam Fawer

"Sonunda yaamna devam etmek zorunda kalacaksn," dedi.


"Biliyorum."
"Ne yapacaksn?"
Laszlo ban iki yana sallad. "Emin deilim."
Zinser bunun gerek mi olduunu, yoksa Jill'in adamn kafasn kukuyla
doldurmu olmasndan m kaynaklandn bilmiyordu. Kendine gveni artarak devam
etti. "Darian ne yapman isterdi?"
Laszlo omuz silkti.
"Eh, en azndan sana ne istemeyeceini syleyeyim: Burada bylece oturup,
zntn bir ie Devar's iinde bomaya alman."
Bu Jill'e adamn kafasn bir sululuk ve kesinlik karm ile doldurmas iin
gnderilmi bir iaretti. Zinser bir an duraksayp devam etti. "Darian senin
hayatn bir ama uruna kullanman isterdi. Belki..."
"Belki ne?" dedi Laszlo sesini ykselterek. "Organizasyon'a katlmam m isterdi
sence?"
Zinser ondaki bu ani miza deiimine nasl bir anlam vermesi gerektiinden emin
deildi, ama senaryoya bal kalmay srdrerek devam etti. "Evet. Darian da
kendi hayatn o ynde deerlendirmeyi semiti nk. u anda burada deil, ama
bu senin bir farkllk yaratamayacan anlamna gelmez. Elijah ile VVinter gibi
ocuklarn kendilerine yuva bulmasna yardmc olabilirsin."
Zinser soluunu tuttu. Jill'e monologunu bitirdiinde bir onur ve kesinlik hissi
gndermesini tembihlemiti. Laszlo sanki tm sorularnn yantlarn ieriyormu
gibi bardana bakyordu. Ardndan, neredeyse bir dakika sonra yar bo barda
yavaa nnden itti. Burnundan derin bir soluk ald ve yerinde doruldu.
"Haklsn," dedi. Sesi artk aksi deil, sakin kyordu. Kararl. Gvenli.
Kendinden emin. "Burada ve bu halde hibir ie yaramyorum. Dediini yapacam.
Sana yardm edeceim."
3261
Empati
Zinser glmsedi. Elini kucanda duran antasna gtrd ve iinde gizlenmi
aletin dmesini evirdi. Kendisi fark gremi-yordu, ama eer aygt dzgn
alyorsa, gurur ve nee karm bir duygu yayyor olmalyd.
"Doru karar verdin. Piman olmayacaksn."
Ve imdi de en nemli nokta: Jill'in verdii karar pekitirmek iin , Laszlo'yu
bir nee ve kesinlik duygular karmna bomas. Bu Darian'n uygulad ve
denemelerin ilk aylarnda Zinser ile paylam olduu numaralardan biriydi.
"Laboratuara bu geceden gelmeye ne dersin?" diye steledi. Laszlo'yu dnlmez
yola sokmay amalyordu. "Birileri yarn eyalarn alabilir."
"yi bir plan gibi geliyor kulaa," dedi Laszlo. Yznde ho bir glmseme
belirmiti ve bu o akam ilkti.
Samantha barn stne iki yirmilik braktktan sonra onun kalkp darya
kmasna yardm etti. Kendilerini bekleyen arabaya binerken bir sululuk hissi
duymaktan kendini alamad. Laszlo'nun hayatnn kalan blmn almt. Bu
duyguyu bekliyor olmasna ramen, ylesine hafif olmas kendisini bile
artmt.
O ilere iyiden iyiye alyordu anlalan.
"Aramaya ne zaman balayacak?"
" gn sonra."
"Kz da onunla birlikte olacak m?"
"Sadece uzun yolculuklarda. Birka saatten fazla yalnz brakrsa, adam ok
fazla soru sormaya balyor."
"Ka potansiyel belirlediniz?"
"300'den fazla. Ama %3'nden azmin empatik olmasn bekliyoruz."
f 3**'
Adara fawier
1
i ;
"O zaman yaknda ikisinin yerine birilerini bulabileceksiniz demektir."
?'> j "Jill'i elimden geldiince uzun sre faal tutmak isterim."
"Kz hakkndaki psikiyatrik rapor ok kesin. Yetenekleri olmadan bile tehlikeli
biri. Ve Laszlo'yu da sonsuza dek tasmann ucunda
tutamazsn.
Elimizde
be
inanan
olduunda,
hem Laszlo'nun hem de kzn icabna baklmasn

istiyorum." ".'? "Anlald."


"
', '
.....
'
?
'
l i'
^0'
3281
34
Hava sakin, ocuk bahesi botu. Hibir ey kprdamyordu. Salncaklar birer
heykeli andryordu; bir kenara atlm basket topu o kadar hareketsizdi ki,
kaldrma yapk olabilirdi. Aalardaki yapraklar bile sanki bir film
setindeki elle izilmi panolar gibi ylece duruyordu.
Bir zil sesi havadaki sessizlii lk gibi yrtt. Ve sonra, tpk balad
gibi aniden sustu. Ama grlt onunla birlikte durmad. Zille birlikte balayan
bar ar sesleri hl uzakta olsalar da, yaklaan bir frtnann
habercisi gibiydi.
Birden be ift kap arplarak ald, alt ila on bir ya arasndaki iki yz
ocuk darya frlarken grltnn dzeyi drt misli artt. Hepsi kouyordu;
birka sendelese de, mucize eseri kimse ezilmedi. Oyun park bir dakika iinde
ocuklarla dolup tam, az nceki duraan ortam yaamla dolmutu.
Salncaklar hareketlendi. Toplar atld. imler kouturan onlarca ayan
altnda ezildi. Rzgr bile hzlanp, oradaki inanlmaz enerjiye yant verir
gibi yapraklar sallamaya balad.
Aalarn hemen yanmda duran Laszlo zihnini amaya hazrland. Hepsi de ocuk
olduundan, bkkn nefret duygular ya da zonklayan cinsel arzular altnda
boulmak gibi bir kaygs yoktu. En zgn, en kskn ocukta bile yetikinlerle
kyaslanamayacak bir dinginlik vard. Yine de dikkatli olmak zorundayd.
ocuklarn duygular saf olduklar lde gl de olurdu.
Laszlo tm fiziki alglarn aklnn karanlk bir kesine itti ve zihinsel
kalkann indirdi. Hazrlkl olmasna ramen, bir anda hcum eden duygular
nedeniyle sendeleyerek geriye doru iki adm atmak zorunda kald.
ocuk olmann ne kadar keyifli, ne kadar artc ekilde basit olduunu
unutmutu. Mutlu olanlar saf bir sevin iindeydi. Ruh1329
Adam Fawer
larn saysz sknt tarafndan srekli kemirilen yetikinlerin aksine,
ocuklar basit, berrak, yuvarlak ve muhteem doal kokulard: Sonbahar
yapraklar, sedir, taze kar.
Ama o ban her iki taraf da keskindi. Mutsuz olanlar artc derecede
bedbahtt. Yalnzlk ve umutsuzluk duygular son derece iddetliydi ve
Laszlo'nun zihnini terebentin, rk yumurta gibi kokularla dolduruyorlard.
Bu iki u noktann arasndaki geni yelpazedeyse, ayn derecede mutlak baka
duygular vard: Ac (dklm benzin kokusu), aknlk (bal tadyla kark
rk et), fke (rzgrn savurduu tuzlu deniz havas). Tm kokular Laszlo'nun
zihnini bir duygu ve aroma ktlesi halinde ve birbirine kararak ve bak gibi
delip geiyordu.
Sonra farkllklar yava yava ortaya kmaya balad. Kakofonik psiik uultu,
belirgin seslere ayrmaya balad. Laszlo farkl zihinleri zmleyerek birer
birer eledi. Saman ynn eeledi ve...
'"?'
Ve ite! Arad ine oradayd.
"*?'"
Charlie Hammond.

'?-;.
"Tamam! Beni dinleyin!"
ocuklar itiip kakmaya devam ediyordu. Zaten kimse yedek retmenleri adam
yerine koymazd. zellikle de jimnastik dersinde. Sonra kel kafal adam dd
dudaklarma gtrp ttrd. Ses o kadar delici, o kadar yksekti ki, Charlie
kafatasnn iinden geldiini sand.
"Bu daha iyi," dedi yedek retmen glerek. "Sizin de olaslkla tahmin
ettiiniz gibi, Bay Griffin hasta. Bu hafta jimnastik dersinize ben gireceim.
Adm Bay Kuehl."

Yedek retmen elindeki voleybol topunu salonun ahap zemininde birka kez
zplattktan sonra sadece dizlerini ve ayaklar330 |
impati
nn yanlarn kullanarak havada sektirmeye devam etti. Yaklak on be saniye yani snftaki sporcu geinenlerin saygsn kazanmak iin yeterli zaman- sonra
topu havadayken kapt.
"Tamam. Kim yakantop oynamak ister?"
ocuklarn yaa ve cssece daha iri olanlar sevinle haykrd, eziklerse
iinden svd. Charlie her ne kadar yeterince popler olsa da, eziklerle ayn
fikirdeydi: O aptal oyunu kim icat ettiyse, kesinlikle kabadaynn tekiydi.
"ki takm kaptanna ihtiyacm olacak."
Snfn yars elini kaldrarak ne kt. Charlie ise neriyle ilgilenmedi
bile. Yapmak istedii son ey dostlarn sralamakt. Takm oluturma sreci
neredeyse oyunun kendinden bile berbatt, nk her iki tarafta da biri en son
seilen olacakt.
retmen elindeki not panosunu tarayarak, "Bir bakalm..." dedi. "Mesela, Bay
McGee'ye ne dersiniz?"
"EVET!" Benny McGee baparmayla arkadalarna 'tamamdr' iareti yapt. Sonra
sallanarak ne kt, o arada yanndan geerken Timmy Brewster'in midesine bir
dirsek akmay da ihmal etmedi.
retmenin seebilecei tm ocuklar arasnda Benny en k-tsyd. Takm kaptan
seilmi olmasa bile daylanmann bir yolunu bulacakt. teki ocuklardan bir
ya byk olduundan, csse avantaj da vard.
"Ve..." retmen yine nndeki isim listesine bakt. "Bay Hammond."
Kuehl denen adamn adn sylememesini dileyen Charlie yutkundu. ne karken
ocuklarn birka dosta srtna vurdu.
"El skn ve takm seimleri balasn."
Koca Benny elini uzatt. Charlie de ona doru uzand, ama Benny son anda elini
geri ekince etraftan glmeler geldi. Ve birden Charlie'nin parmaklarn
yakalayp, cann actacak kadar
Sikti.
....'.
;..;..
!.4/</Vi .'..,,>.?.
I 33i
Adam Fawer
"Sen ldn, Charlie."

Olanlar grmezden gelen retmen elini Koca Benny'nin omzuna koydu. "Siz
balayn, Bay McGee."
Benny altnc snfn en edepsiz ocuunu iaret ederek "Jake," dedi.
Kklerin bir ksm Jake takm kaptanna doru yrrken kendilerine bindirmesin
diye hemen kenara ekildi, ama olan yine de, anlald kadaryla o gn
herkesin amar olan olan Timmy Brewster'e 'yanllkla' arpmay baard.
"Sizin sranz, Bay Hammond."
Snfa gz gezdiren Charlie dudan srd. Arkadalarndan ou yar
glmseyerek, yar yalvararak bakyordu. Akll seimin lan Polenski olduunu
biliyordu. lan doutan sporcuydu; son derece hzl ve olduka da glyd. Ama
Charlie kimseyi gcendirmek de istemiyordu. Hem ylesi adil de olmazd, nk
neredeyse her zaman takmda kendine ilk yer bulan lan oluyordu. ocuk ona sanki,
'ikimiz de beni seeceini biliyoruz, onun iin bu ii uzatma,' der gibi bakp
hafife ban edi.
Ama Charlie onu semek istemiyordu. Ya da onun arkadalarndan birini. Hatta
onlar birbirlerine drmek iin Koca Benny'nin tayfasndan birini bile
semeyecekti. Sonunda azn at zaman kan isim kendisini bile artt.
"Timmy."
Herkesten fazla aran elimsiz, krmz burunlu ocuk bam kaldrp ona
bakt. "Ben mi?"
"Takm kaptannz sizi aryor, Bay Brewster," dedi retmen.
Timmy sersemlemi bir halde ne kt. Arkasna geerken omzuna vurarak,
"Teekkrler Charlie," diye fsldad.
"Nesin sen?" diye fsldad Benny. "Geri zekl falan m?"

"Bizimle paylamak istediiniz bir ey mi var, Bay McGee?" diye sordu Kuehl.
332 |
Empati
"Sadece kazklandra sylyordum; Timmy'i ben alacaktm da."
,;-.?.'?: o
Herkes gld.
"Eh, o zaman bir dahaki sefere ilk onu seersiniz. Sizin sranz."
"lan."
Ad sylenen ocuk hafife ban edi ve Benny'ye doru yrd; Charlie'nin
yanndan geerken de kar takma seilmi olmaktan dolay zr diler gibi
yavaa omuz silkti.
Sra ikinci seimine gelince, Charlie'nin ilkinden sonra duyduu rahatlama hissi
tamamyla kaybolmutu. Arkadalarna bakt, ama yine bir baka beklenmeyen isme
yneldi.
"Alan."
Alan gzlerini aknlkla krptrd ve koca gbeini hoplatarak ne kt.
Benny, "BUM, BUM! BUM, BUM!" diyerek her admnda onunla alay etti. Kendisi de
iman olmasna ramen Alan'm kilosuna taklmakta herhangi bir gariplik
grmyordu. "Ne oynadn sanyorsun sen? Salaklarn intikam m?"
"O filmde salaklar kazand ama, ahmak," dedi Charlie.
"Kes sesini."
Ve bylece srp gitti. Benny en iri ve hzl olanlar alrken, Charlie de
zayflar ve kendine srekli satalanlar semiti. Kaybedeceklerini biliyordu.
Kaybetmek ne kelime... Dmdz edileceklerdi, ama isimlerin azndan kmasna
engel olamamt. Genelde en sona braklan ocuklar setii iin kendini ok
iyi hissediyordu. Seim ii bitince takmna bakt.
Eh, en azndan mutlular.
Gerekten de yleydiler; yarsndan ou bir jimnastik dersinde ilk defa
glmsyordu. Ama sahann kendi taraflarnda toplanp da hayatlarnn dersini
almak zere olduklar gereine uyannca, glmsemeler birer birer kayboldu.
333
Adam Favver
"Pekl," dedi Charlie kollarn takm arkadalarnn omuzlarna atarak.
"Canmza okunmadan nce bir ey yapalm."
Szlerini bitirince hep birlikte "Yaasn bizim takm!" diye barp, sraya
dizildiler.
"Ben ddk alnca," dedi Kuehl. "Bir... ki... ..." nlayan ddk sesiyle
birlikte oyun balad. Yirmi drt ift lastik ayakkab parke zemini dverek
ortada dizili toplara kotu.
Charlie'nin takmnn yedi oyuncusu ilk on saniye iinde vuruldu, ama kalanlar
havada uuan toplarn altnda geriye ekilmeyi baard. Ve hepsinin elinde
birer top olmasna ramen, hibiri vuru yapmaya yeltenmedi. Bei de Benny'nin
takmnn tm toplar atmasn bekledi.
Son top da kendi sahalarna geince Charlie, "MD!" diye bard.
Timmy, Alan, Sam, Jeremy ve Charlie hep birlikte izgiye koup toplar hedeflere
att. Koca Benny ilk topu yakalad, bir ekilde ikinci ve ncden syrld,
ama sonrakinden kaamad. Timmy'nin topu alnnn ortasna arpp srad.
Muzaffer bir edayla, "EVET!" diye baran Timmy kaptanyla tokalat.
"Vuruldun!"
Charlie'nin takmnn geri kalan Benny'nin sahay sklm pklm terk etmesinden
sonra bir dakikadan az bir sre iinde elendi, ama bu hibirinin umurunda
deildi. Aslnda kazanan onlard.
334 |
35
Sonraki birka hafta Laszlo iin sakin geti. Sabahlar hari. Korku o zaman
aklna giriyordu. Zihnini en ok sabahlar uyandnda berrak hissediyordu, ama
en fazla da o dakikalarda pheye kaplyor, bu da onu rahatsz ediyordu.
Sonra beyni almaya balayp, 'Darian neden bana kendi veda etmedi?' ya da
''Oppenheimer Enstits'nde gerekten neler oluyor?' trnden sorular sormaya
giriince, zerine dingin bir kesinlik hissi kyordu. Sanki kafasnn iinde
bir dme evriliyor ve tm kayglar uuveriyordu. Gzlerini ayor, ayaklarn

yataktan sallandryor ve... hcresine ...odasna bakp, halinden memnun bir


ekilde glmsyordu.
Sonra da keyifle gnne balyordu. Evet, aklnda sorular vard, ama yantlar
ona gerekten ne getirebilirdi ki? o zamana dek yaptklarnn tmnden daha
nemliydi. zerine den grevi yerine getirmekten mutluluk duyuyordu.
Hafta sonlar aratrma gnleriydi. Dr. Dietrich'in laboratuarna gidiyor ve
genellikle tm gn kaznm kafasna bal elektrotlarla deney yaparak
geiriyordu. Ancak drt gzle bekledii gnler, kefedilecek yeni bir parti gen
beyinle karlaaca pazartesilerdi.
Eer bir gece nceden uakla gitmemise, Pazartesi sabah erken (bazen saat
te) kalkyordu. Kendini ister Tallahassee bulsun, ister Bismarck'da,
yolculuunun son noktas hep aynyd: Bir ilkokul.
Genelde bir yedek retmen roln oynuyordu, ama bazen geici ofis grevlisi
rol stlendii de oluyordu. Hatta birka defa hademe niformas bile giymiti.
O grevler hep asl amacn maskeliyordu: Gzlemlemek.
1335
Adam Fawer
I
PHangi konumda olursa olsun, zihni tamamen ak bir halde ocuklara bakyordu.
zel olanlar neredeyse anmda ayrt ediyordu, nk onlarn zihinleri sanki
srekli, 'Bana bak!' diye baryordu. yle olmasa bile, teki ocuklarn zel
olanlarla kurduu iletiimde onlar n plana kartan farkl bir eyler vard.
Charlie Hammond gibi.
Giriken ve son derece karizmatik olan Charlie, her zaman sosyal etkinliklerin
merkezindeydi. Ama en poplerinden en ekingenine kadar herkesle arkada
olduundan tipik popler ocuk kalbn ayordu. Akranlarn igdsel olarak
dier snf arkadalarnn hi birisinin anlayamad bir ekilde
anlayabiliyordu. Ve birka kabaday haricinde onlar da bu anlayna yaknlk ve
tapnma derecesinde hayranlkla karlk veriyordu.
Charlie yemekte herkesin yanna oturmak istedii, kzlarn adn defterlerine
karalad, olanlarn adn arkadalar arasnda saymak istedii birisiydi. Ama
Laszlo'nun onda en takdir ettii taraf, tm bunlar marmadan, olgunlukla
karlamasyd.
Kibirli ya da kstah deildi. Akranlar birine satatnda onlara katlmyordu.
Birok ynden Laszlo'ya VVinter Zhi'yi anmsatyordu. Onlar Oppenheimer'de
birlikte dnnce glmsedi.
Laszlo iyi haberi verince, Charlie'nin ailesi Zhi'lerden ve Cohen'lerden bile
daha ok sevinmiti. Yine de, yetenekli bir ocuun ailesiyle birlikte yedii
son yemekte Darian'm da yannda olduunu anmsayan Laszlo dncelere dalmaktan
kendini alamamt.
Charlie hari tutulursa, o zamana dek ziyaret ettii okullarda zel birisine
rastlamamt. Bazen bir yetenek parlts bulsa da, hibirisi Elijah, VVinter
ya da Charlie'nin yaknma bile yaklaacak trden deildi. Aslnda renimlerini
daha fazla kabul grecekleri ve empatik bir ortamda srdrebilmeleri iin o
duyarl ocuklarn hepsini programa dahil edebilmi olmay isterdi. Ama Samantha
ok kesin konumutu: Arad bir yetenek kvlcmndan ok daha fazlasyd. O
bir kamp atei istiyordu.
3361
Empati
Ve bylece her okul gn Laszlo, sadece baka bir empatla paylaabilecei o
inanlmaz birlik hissini aramaya devam etti. Ve her gece, en azndan Elijah,
VVinter ve Charlie'ye yardm etmi olabilmenin bilinciyle glmseyerek uykuya
dald. Sadece sabahlar -o mahmur, berrak sabahlarda- yapmakta olduu eyin
gerekten iyi bir fikir olup olmadn dnyordu.
Elijah her ne kadar balangta yeni ocuk hakknda biraz pheci davranm olsa
da, biraz tandktan sonra Charlie'ye hemen smvermiti. Charlie sadece on
birinde olmasna ramen yama gre gerekten olgundu. Elijah onunla filmler
zerine sohbeti ko-yulatrm, VVinter ise klasik rock mzii hakkndaki
ansiklopedik bilgisine hayran kalmt.

Charlie bir anlamda Elijah'm hi sahip olmad kk kardeiydi. Daha nce


kimse onu kendine rnek almamt. Gzel bir duyguydu bu. Ayrca o
etraflarmdayken VVinter ile ba baa kaldklar zamana gre daha az gergin
oluyordu. Yemekler skntl, ad konmam ve nereye varaca belli olmayan
randevulardan uzun ve elenceli sohbetlere dnmt. En eski ocukluk
anlarndan, bakalarndan farkl olmann nasl bir duygu olduuna kadar her
eyi konuuyorlard; zerinde en fazla durduklar koI
nuysa gelecekti.
i
Charlie bir akam sandvilerini yerlerken, "Bydn zaman
!
ne olmak istiyorsun?" diye sordu.
I
"Herhangi bir ey olabileceksem mzisyen olmak isterdim,"
dedi VVinter. "Ama yeterince iyi olduumu sanmyorum."
j
"aka m yapyorsun?" dedi Elijah. aknl itendi.
"Sonbaj
har konserindeki solon tek kelimeyle muhteemdi!"
I
VVinter kzard. "Teekkr ederim." ltifat karsnda
aydnlanan yz sonra birden tekrar karard. "Sen o konsere neden geldin ki?
Dinleyicilerin hepsi ebeveynlerdi."
'*
|337
Adam Fawer
Kzarma sras imdi Elijah'a gelmiti. stelik Winter'in utancn
hissedebileceini bilmesi ileri daha da ktletiriyordu. Yutkunup baklarn
tabana evirdi. "S-s-sanrm... Sanrm bir hayrann olduumu syleyebiliriz."
Ban kaldrnca baklar bulutu. Kzn kendi hakkndaki duygularnn onun
hissettikleriyle ayn olmadn bilmesine ramen, VVinter yine de ona scak bir
glle karlk vermiti. "lk hayranm."
Charlie konumay tam zamannda skntl blgeden uzaklatrarak, "Ya sen,
Elijah?" diye sordu. "Sen ne olmak istiyorsun?"
"Annem fen derslerinde iyi olduum iin doktor olmam gerektiini sylyor."
"yi ama sen doktor olmak istiyor musun?" dedi VVinter.
"Pek saylmaz."
Charlie, "Neden Hollyvvood'a gitmiyorsun?" diyerek araya girdi. "nl bir
ynetmen falan olursun. Filmler hakknda her eyi biliyorsun naslsa."
"Bilmem," dedi Elijah. "Orada ar rekabeti bir ortam var."
"Ben nl bir mzisyen olabiliyorsam," dedi VVinter, "Sen de nl bir ynetmen
olabilirsin."
"Gerekten byle mi dnyorsun?"
VVinter omuz silkti. "Neden olmasn ki?"
Elijah dnceli bir ekilde ban sallad; Hollyvvood'a gitmeyi neden daha
nce dnmemiti ki? Annesi asla onaylamazd da ondan. Ve o da annesinin
istediini^daima elde ettiini ok uzun zaman nce renmiti. Ama evden uzakta
olduu sre iinde kendine olan gveni de artmaya balamt. Yani belki de
doktor olmazd.
"Eh," dedi Charlie. "Ben itfaiyeci olacam."
Kendi ocukluk gnlerindeki itfaiyeci olma hayallerini anmsayan Elijah
glmsedi.
338 |
Empati
Onun kukucu tavrn sezen Charlie, "Hayr, ben ciddiyim/' diye direndi.
"nsanlara yardm etmenin harika bir ey olacan dnyorum."
Winter eilip Charlie'nin yanana bir pck kondurdu. "Gerekten ok tatlsn,
biliyor musun?"
Charlie bu sanki ok nemli bir ey deilmi gibi omuz silkti, ama iten ie bir
spernova gibi parlyordu. Ve Elijah biraz kskanlk duysa da, genelde dier
ikisiyle birlikte olmaktan mutluydu. Birliktelikleri sadece birka haftalk da
olsa, ortak yetenekleri onlar birbirine sradan arkadalkta olabileceinden
ok daha fazla yaklatrmt.
Birlikte bir aileydiler.
1339

t
r
36
Samantha Zinser tek kelime etmeden snfa girdi ve tahtaya yazmaya balad.
ocuklarn eitimini byk lde profesyonellere braksa da, birka konuyu
kendilerinden olmayan birine teslim edilemeyecek kadar nemli gryordu. Felsefe
de bunlardan birisiydi.
Yazmas bitince geriye ekildi. Elijah, VVinter, Charlie ve Jill tahtadaki garip
soruyu defterlerine gemiti bile.
"Sen ne dnyorsun, Charlie?"
Charlie Hammond tahtaya bakt. 'Kuzey Dakota var mdr?' Bir sre, sanki bunun
aldatmaca bir soru olup olmadn anlamak istercesine retmenini szd. Birka
saniye sonra da ban sallad. "Elbette vardr. Birleik Devletlerin elli
eyaletinden birisi."
"Nereden biliyorsun?"
ocuk omuz silkti. "Geen yl corafya dersinde rendim."
Zinser yavaa masasnn etrafnda yrrken, "renmisin-dir," dedi. "Ama
gerekten var olduunu nereden biliyorsun? Oraya hi gittin mi?"
"Hayr."
"Gitmi birini tanyor musun?"
"Hayr."
"Bir Kuzey Dakota plakas grdn m hi?"
Charlie hayr anlamnda ban sallad.
"O zaman nasl bu kadar emin olabiliyorsun?"
t
"nk bir kitapta okudum."
"u kitaba neden inanyorsun?"
Charlie yine omuz silkti. "Bilmem. Ama inanyorum."
"Yani corafya kitabnda yazan her eyin doru olduuna gzn kapal inanyor
musun?"
340 |
Empati
"H-h! Evet."
.'
"Biliyor musun?" dedi Zinser. "Ben de Kuzey Dakota'nn var olduuna -oraya hi
gitmediim ve gitmi birini de tanmadm halde- inanyorum. Ama bir deneyci
olsaydm inanmazdm."
Durdu ve tahtaya 'DENEYC' yazd.
"Deneyciler, bilgi edinmenin tek yolunun kiisel deneyimler olduuna inanr. Bu
nedenle de, bir deneyci asla bir kitaba, saat alt haberlerine, hatta
retmenine bile gvenmez. Onlar ilk kukuculardr."
"ncil'e inanrlar m?" diye sordu Jill tereddt ederek.
"Hayr."
Kz ban anladn ifade edecek ekilde sallam, ama yznde beliren
tedirginlii de gizleyememiti. Zinser glmsemesini bastrd. Felsefenin
dnmeyi retmenin yan sra, banaz bir rahibin beyin ykamasn etkisiz
klmak gibi ek yarar da vard. Devam etti.
"Deneyciliin gemii eski Yunana kadar gider. Ancak deneyciliin babas olarak
kabul edilen kii ngiliz filozof John Locke'dir. 1689 ylnda yazd nsan
Anlay zerine Bir Deneme'de22 bilginin sadece a posteriori, yani deneyim
sonras elde edilebileceini sylemitir. nsan zihninin bir tabula rasa, yani
'bo sayfa' olarak baladn ve kiisel deneyimlerle doldurulduunu iddia
eder."
Duralayp syledii deyimlerin not alnmasn bekledi.
"Locke'nin sadece felsefe deil, devlet ve ekonomi zerine de olan teorileri
lkemizin oluumunda rol oynamtr. rnein Locke, devlet ve vatanda
arasndaki ima edilmi sosyal szleme zerinde olduka fazla yapt retmitir.
Her insann 'yaam, zgrlk ve mlkiyet' hakk olduunu zellikle vurgular. Bu
size tandk geliyor mu?"
An Essay Concerning Human Understanding
Adam Fawer
"Anayasamzdaki 'yaam, zgrlk ve mutluluu aram hakk'gibi," dedi Winter.

"Aynen yle. Kurucu atalarmzn yapt tek deiiklik siyasi nedenlerden


kaynakland ve klelere mlk edinme hakkn tanmamak iin 'mlkiyet' yerini
'mutluluu arama' kavramna brakt."
ocuklarn syledikleri hakknda dnmesine zaman tanmak iin bir kez daha
duralad.
"Locke'nin bir baka nemli dncesi de uydu: Eer devlet, ounluun
onaylamad bir ynetim eklini benimseyerek vatandalarla arasndaki sosyal
szlemeyi ihlal ederse, o zaman isyan etmek vatandalarn hakk, hatta grevi
olur. Amerikan tarihinde bu fikrin uyguland nemli bir an dnebilir
misiniz?"
"Amerikan D-d-devrimi," dedi Elijah.
"Doru. Kiisel olarak deneyden geirmedii hibir eye gvenmeyen bir adam iin
hi de fena bir sosyal miras saylmaz."
"Yani Locke hi kimseye mi gvenmiyordu?" diye sordu Winter.
"Locke kendine bile gvenebileceine inanmyordu. Hatta be duyunun bilgi
edinmenin tek gerek yolu olduunu yazmasna ramen, duyulara bile her zaman
tmyle inanlamayacan iddia etti."
"Neden?" diye sordu Elijah ne doru eilerek.
"nk duyular grecelidir. Bir rnek vereyim." Zinser gzlklerini kartt.
"Herkesin, elimde tuttuum nesnenin farkl zelliklerini sylemesini istiyorum."
ocuklar birer birer, isimler ve sfatlar saydlar. Onlar sylerken Zinser de
bunlar iki sra halinde tahtaya yazd. Baka tanmlayc szck kalmaynca geri
ekildi.
342 |
Empati
BRNCL ZELLKLER
KNCL ZELLKLER
1. ereve ve iki mercek
1. Siyah
6. Kokusuz
2. Burun kprs
2. nce
7. Menteeli
3. Kulak paralar
3. Bkml
8. Plastik
4. Parlak
9. Przsz
5. Hafif
"Grdnz gibi, gzlmn tm zelliklerini Locke'nin tanmlamasna gre iki
gruba ayrdm. Byklk ve ekilsel niteliklerden oluan ilk gruba birincil
zellikler denir. Bunlar gzlmn zne ilikin tanmlayclardr, yani
nesneyi tam olarak tanmlarlar. Herhangi bir gzlk bu birincil zelliklere
sahip deilse, o zaman baka bir ey olurdu: Monokl, byte, hatta belki
drbn. Ama gzlk olmazd. Locke dier tm nitelikleri -renk, tat, s, doku,
ses- ikincil zellikler olarak snflandrd. Bu zellikler bir nesneyi
belirlemek iin gerekli deildir; hepsi onlar alglayan kiiye gre
grecelidirler."
"Greceli derken neyi kastediyorsunuz?" diye sordu Jill. "Demek istediim, renk
renktir, tat da tat. Deimezler ki."
"Elbette deiirler," dedi Zinser. "Hi zerine urup dklm krep yedikten
sonra bir bardak portakal suyu itin mi? Eki gelir. Ama ayn portakal suyunu
bir dilim limon srdktan sonra iersen tatldr. Renkler iin de ayn ey
geerli. Krem rengi bir gmlei siyah bir ceketin altna giyersen canl durur.
Ayn gmlek bir spor ceketin altnda kirli grnr. "Bu 'alg perdesi' ya da
'peesi' olarak bilinir ve anlam udur: Hepimiz dnyay gerekte olduu gibi
deil, kendi nyargl alglarmz vastasyla gzlemleriz. Dolaysyla,
gerekten bilebileceiniz tek ey kendinizsinizdir."
"Yani Locke sadece kendine mi inanyordu?" diye sordu Charlie. "Baka hibir
eye inanmad m?"
"Kendisiyle balad, ama iki eye daha inand: Tanr ve harici dnya."
Tanr'ran ad geince Jill canland.
| 343
AdamFawer
Ve imdi tedirgin olma sras Elijah'dayd. "Sadece d-d-deneyimlerden gelen
bilgiye inanyorsa Tanr'ya nasl inanabilirdi ki?"
"nk deneyimlere dayal fikir retme yeteneine inanyordu. Bu yolla Tann'nm
var olduunu kendine kantlad." "Nasl?" diye sordu Jill akl karm bir
ekilde. "Benliin var olduuna dair sezgisel inancyla balad. Sonra 'gerek

varlk' dedii benlik fikriyle, her eyin bir eyden gelmi olmas gerektii
fikrini birletirdi."
Zinser nndeki notlardan yksek sesle okumaya balad. "Eer, o zaman, gerek
bir varln olduunu ve yokluun hibir gerek varl retemeyeceini
biliyorsak, bu ezelden beri bir eyin olduunun bariz bir gsterimidir; ezelden
beri olmayann bir balangc olduuna ve balangc olann da baka bir ey
tarafndan retilmi olmas gerektiine gre, mantmz bizi bu kesin ve bariz
gerein bilgisine gtrr: Ebedi, her eye gc yeten ve her eyi bilen bir
Varlk olduuna.
"Baka deyile, hepimiz bir eyden gelmi olmalyz ve o ey de Tanr
olmaldr."
"Bu p-p-pek de deneysel grnmyor," dedi Elijah. "Haklsn. Locke'nin
deneyciliine ynelik balca eletiri de budur. Tarihiler dindar biri
olduundan Locke'nin Tanr'nn varlndan phe duymay kendine
yaktramadna inanyor. Ancak, lmnn zerinden otuz yl akn bir sre
getikten sonra ortaya yeni bir dnr kt. Kendisi de deneyci olan bu kii,
her eye gc yeten bir Tanr'ya inanmay temelden reddetti. Dnrn ad David
Hume idi ve yirmi alt yandayken nsan Doas zerine Bir Tez'i23 yazd. Bu
yazsnda alglar izlenimler ve fikirler olarak iki gruba ayrarak dnyay
nasl grdn anlatt. zlenimlerin ya mek gibi dsal duyular ya da
ackmak gibi isel yans23 A Treatise on Human Nature 344 |
l.B|**:;
malar olduunu syledi. Fikirleri de kaynaklarna gre snflandrd: Bellek ve
imgelem."
"Bir eyi ya anmsarsn ya da uydurursun," dedi Charlie.
"Yar yarya doru. Hume tm imgelemler izlenimlerden kaynakland iin, 'bir
eyi uydurmann' olanaksz olduunu savunur. rnein, size farkl iki tonda mavi
renk gsterirsem, renkler hakknda bilginiz olduu iin bunlarn yer alacak
farkl bir tondaki maviyi hayalinizde canlandrabilirsiniz. Ama bu iki farkl
tondaki maviyi kr bir insana anlatrsam, renklerle ilgili hibir deneyimi
olmadndan nc tonu imgelemekten tmyle aciz kalacaktr. Bu da imgelemenin
deneyimlerden kaynaklandn gsterir."
Zinser klar karartt ve tepegz aarak tahtann yanndaki ekran
aydnlatt.
GEREKLK = ALGI
ALGI
ZLENMLER
o
DUYULAR-dsal (souk) o
YANSIMALAR - isel (ackma)
FKRLER
o
HAFIZA
o
MGELEME
? ?
?
FANTEZ - izlenimleri deitirerek veya birletirerek yeni bir fikir
retmek

Btnletirici

Deitirici

Artrc

indirgeyici
?
ANLAMA - kavramlar hakknda dnme

Fikirler Aras likiler


Olgular
ocuklar bu felsefi zeti defterlerine kopyaladktan sonra Zinser devam etti.
I 34*
AdamFawer
"Grdnz gibi, Hume imgelemeyi iki kaynaa ayrd: Fantezi ve anlama. Sonra
fanteziyi de drt tip fikre bld: Btnletirici, deitirici, artrc ve
indirgeyici.
"Btnletirici bir fikir, bir fikri baka birine eklemenizdir. Bir ata boynuz
ekleyip, boynuzlu at24 yaratmak gibi. Mantkl geliyor mu?"
ocuklarn drd de gzleri parlayarak ayn anda bam sallad.

"yi. Deitirmek ise, bir eyin bir paras yerine baka eyin bir parasn
koymaktr. Bir rnek dnebilir misin, VVinter?"
VVinter ksa bir sre gzlerini tavana dikti, sonra glmsedi. "Bir baln
kuyruunu bir kadnn bedenine koyarak denizkz yapmak."
"Doru. Son iki tip olan artrmak ve indirgemek ise kendilerini tanmlyorlar.
VVinter'in izinden gitmek ister misin, Elijah?"
Elijah bir an kpkrmz oldu, sonra atld. "Artrc bir fikir 20 Metrelik
Kadnn Saldrs filmindeki kadn olabilir; indirgeyici bir fikirse, Tatlm,
ocuklar Klttm''deki --ocuklar."
"ok iyi. Bylece gryorsunuz ki, ne kadar fantastik de olsa, dnebileceiniz
her ey yalnzca daha nceden deneyimlediiniz baka bir eyden kaynaklanyor."
Zinser ocuklarn hl onunla birlikte olduklarndan emin olmak iin durdu.
Organizasyon'un umduu kiiler olacaklarsa, gereklii tm ynleriyle anlamalar
gerekiyordu. Ancak o zaman liderlik edebilirlerdi. ocuklarn dikkatini
kaybetmediine emin olunca devam etti.
"Peki. imdi de anlamaktan sz edelim. Hume bu grubu ikiye bld: Geometri ve
matematik gibi zerlerinde dnebileceiniz fikirleraras ilikiler ve kimlik,
zaman, uzay gibi yadsnamaz olgular."
Unicom: Alnnn ortasnda tek bir boynuzu olan mitolojik bir hayvan (.n.)
3461
Empati
"Ama tm bunlar Tanr'nm olmadn nasl ispat ediyor?" diye sordu Jill.
"Etmiyorlar. Hume Tanr hakknda sadece pheliydi, tpk serbest irade ve
bedenlerimiz zerindeki gcmz konusunda pheli olduu gibi."
"Ha?" dedi Jill.
Zinser glmsedi. Zihinlerini altrmak iin 'g' konusuna bilerek atfta
bulunmutu, nk Hume'yi gerekten anlamann tek yolu, herhangi bir eyi
anlamann neredeyse olanaksz olduunu anlamakt.
"Bir deneycinin bak asndan, kendimiz zerindeki 'gcmz' anlalabilir
deildir, nk 'g' szcn tanmlamak mmkn deildir."
"Bu delice," dedi Charlie.
"Peki," dedi Zinser yakkl ocua doru dnerek. "O zaman bana akla."
"G..." Charlie nce notlarna, sonra da Zinser'e bakt. "G bir fikirdir."
"Kayna nedir? Bellek mi, yoksa imgelem mi?"
"Bellek. Bedenimi hareket ettirdiime dair olan anlarm." Gstermek iin
parmaklarn oynatt.
"Ama iradenin bedenini hareket ettirmekte kulland gc bilmek mmkn deil."
"Ne demek istediinizi anlamyorum."
"Zihnin ve bedenin arasndaki balant tam bir muamma. Dn: Eer sana grnmez
bir ruhun nesneleri yerlerinden oynatabildii baka herhangi bir durum
anlatsaydm, bana deli derdin. Zihnin beden zerindeki etkisi, sana zihnimle
dalan yerinden oynatabileceimi sylememden daha akl d deil."
"Ama zihin bedene bal."
"Beyin bedene bal. Ama zihin yle mi? Bilin yle mi? Bilim adamlarnn
bilincin ne olduu, hatta nerede olduu hakknda en
I 347
Adam Fawer
kk bir fikirleri yok. yleyse bedenine nasl 'bal' oluyor? Bu balanty
hissedebiliyor musun?"
"Yani... Edemiyorum."
"O zaman olduunu nasl bilebilirsin?"
"nk bedenimi kontrol edebiliyorum!" diye bard Charlie.
"Hayr, edemezsin."
"Ne demek, edemem?"
"Tm organlarn zerinde ayn derecede kontrole sahip deilsin. Miden,
bbreklerin, karacierin... Hepsi senin bilinli zihninden tamamen bamsz
alr."
"Bbreklerimi kontrol edemiyor olmam bedenimin geri kalan zerinde g sahibi
olmadm anlamna gelmez."
"Ama bu gcn nerede balayp nerede bittiinin bilinli olarak farknda
deilsin. Gc hissedemezsin. Sadece deneyimlerin araclyla iradenin

snrlarn biliyorsun. Ve deneyimlerin her ne kadar sana parmann sen


istediin zaman oynadn retmi olsa da, bu deneyimler parman ve zihninin
birbirine nasl bal olduunu sylemiyor."
"Ama parmam oynatmak istediim zaman zihnim onu oynatyor."
"Hayr, oynatmyor."
Charlie ellerini havaya kaldrarak, "O zaman oynatan nedir?" diye sordu.
"Nronlarn rettii elektriksel drtlerle idare edilen sinirler tarafndan
tetiklenen kaslar. Bilincin parman oynatmaya altn zaman neler olduunun
farknda bile deil. Zihnin parman oynatmak istiyor, ama onun yerine bir
nronu tetikliyor. Senin ne hissedebilecein, ne de kavrayabilecein ve asl
amaladndan tmyle farkl bir olay."
Charlie soluunu grltyle koyuverdi. Zinser aldrmadan devam etti, nk onun
anlamann eiinde olduunu kavramt.
3481
Empati
"Atelenen nron parman oynayana kadar bir dizi kastsz olaya neden oluyor.
Yani grdn gibi, parman oynatacak bir 'gcn' bilincinde deilsin nk
byle bir gcn yok. Sahip olduun tek ey, birtakm elektronik darbeleri
tetikleyecek bir g. Bunlar da her ne kadar sonunda bir harekete yol asalar
da, senin anlaynn dnda alyor. Onun iin bir daha soruyorum: Bedenin
zerinde sahip olduun gc nasl 'bilebilirsin'?"
Charlie'nin omuzlar kt. "Sanrm bilemem."
"Bilemezsin. Hareket, deneyimlediin bir eydir, ama arkasndaki gcn bilinli
zihin tarafndan bilinmesi olanakszdr."
Bir sre iin, rencilerin hibiri konumad. Sonra Elijah birden canland.
"Peki, yeni bir f-f-fikir retme gcme ne dersiniz? O gc biliyorum."
"yle mi dersin? mgelem gc nasl bir ey?"
"Hayalimde bir eyler yarattm zaman kendimi... Kendim iyi hissediyorum."
"Sen sadece bir fikir rettikten sonra nasl hissettiini anlattn imdi. Ama bu
fikri retme sreci nasl bir ey?"
"Zor. Sinir bozucu."
"Hayr. O bir fikir retemeyince kendini nasl hissettiin. Sen srecin
kendisinin nasl hissettirdiini anlat bana."
Elijah dudan srd. Sonunda ban iki yana sallad. "Yapamam."
"Yapamazsn," dedi Zinser. "Zihninin -bedeninin zerindeki kontrol gibi- kendi
zerindeki kontrol de senin hissedemeyece-in bir ekilde snrldr. Bu
snrlamalar ancak deneyimle renilir. rnein arzular zerindeki kontroln
dnceler zerindeki kontrolnden ok daha zayftr. Byle bir snrlamann
ardndaki nedeni anlamak olas deildir; dolaysyla kendi zihninin gcn
gerekten 'bilmek' de olas deildir. Onun iin size meydan okuyorum."
Zinser durdu ve ocuklara birer birer bakt. "Bana zihninizin
| 349
Adam Fawer
gerek anlamda bilincinde olduunuz gcn syleyin." Kimseden bir ses
kmaynca devam etti. "Yani nasl zihin gcnz bilmeniz mmkn deilse,
iradenizin bedeniniz zerindeki gc de eit derecede bilinemezdir."
"Ama," dedi Jill hl dnceli bir ekilde. "Eer kendi irademizi bilemezsek bu
durum baka bir eylerin devrede olduunu ima etmiyor mu? Tanr gibi?"
"Be duyumuzla alglayamadmza gre Tanr bir izlenim deil, bir fikir
olmaldr. Tanr hafzamzn bir paras olmadna gre, o zaman imgelemimizden
geliyor olmaldr. Ve Tanr bedensel olmadna gre, o zaman Tanr fikri de bir
olguya dayal olamaz; yleyse fikirleraras bir ilikiden kaynaklanyor
olmaldr. Ama tm fikirler deneyimlerden gelir ve bizi Tann'ya inanmaya itecek
hibir deneyim yoktur.
"O halde Tanr yoktur."
"Peki ya bilin?" diye sordu Jill. "rademin gcn 'bileme-sem' bile onu yine
de deneyimliyorum. O zaman Tanr fikri bu deneyimden kaynaklanyor olamaz m?"
"Ockham'm Usturas, buna 'hayr' der. Entia non sunt multiplicanda praeter
necessitatem: eler gerekenin tesinde oal-tlmamaldr."
"Bu ne demek?" diye sordu Jill.

"Genelde, en az sayda varsayma dayal teoremin doru olduu anlamna gelir.


Dolaysyla, dnyann yaratlndan grnmeyen, gc her eye yeten, her eyi
bilen bir varln sorumlu olduunu syleyen bir teori pek olas deildir."
"Ama olanaksz da deildir," diye steledi Jill. "Demek istediim, bunlarn
hibiri Tanr'nm var olmadnn kesin kant deil."
"Deil. Daha nce de sylediim gibi Hume, Tanr konusunda ne kadar pheci olsa
da, hibir zaman var olmadn sylemedi. Sadece Tanr'nn varlnn
olanaksza yakn kabul edilmesi gerektii kadar olaslk d olduunu syledi."
350 |
Empati
Zinser ocuklara gz gezdirdi. Olaanst zeklarna ramen hepsi de tkenmi
grnyordu. Onlar sulayamzd; felsefe konusunda o kadar bilgili olmasna
ramen kendi kafas bile biraz karmt.
"Bugnlk bu kadar zihin kartrmak yeter/' dedi "Biraz dinlenin. Gelecek ders
kafanz gerekten kartracam."
"Nasl?" diye sordu VVinter.
"Sizi bugn tarttmz her eyin yanl olduunu ve tam tersinin doru
olduunu syleyen bir grup felsefeciyle tantraca-m."
ocuklarn yznn ald ifade gerekten paha biilmezdi. Ve daha yeni
balyorlard.
| 351
37
Yamur yayor olmasa, olaylar daha deiik hal alabilirdi. Ama o gece bir souk
hava dalgas Pennsylvania'ya zellikle ar bir frtna getirmi, yollar su
basmta.
Ve bylece, Laszlo, ile 'beraberindekiler' otoyoldan kp bir motele girdi.
Uyumak iin henz ok erken olduundan, birer iki imek iin bara indiler.
Manderville ile Branigan televizyondaki ma izlerlerken Laszlo dncelere
dalmt. Birden yan masada titreyerek oturan kadnn farkna vard. Kadnn
belirgin korkusu onu kendine ekip dikkatini zerinde toplamasna neden olmutu.
Ona doru dnerken kadn da dudaklarna gtrd sigaray yakmak iin
antasndan gm bir Zippo kartt. akman alevi titreyen elinde saa sola
salmyordu. O sigarasndan ilk nefesini ekerken Laszlo da kendini brakp
zihnini at. Aznda yuvarlanan duman cierlerine gidince, kadn bir rahatlk
duygusuyla zihinsel anlamda i geirdi.
Bu karm sanki nirvanayd. Gerekten de, ok korktuktan sonra bir sigara
yakmak gibisi yoktu. Laszlo kadn o kadar korkutan eyin ne olduunu
bilmiyordu, ama umurunda da deildi. nemli olan, kadnn zihninde uuldayan o
olaanst histi.
"Aznn suyu akyor," diye takld Branigan ona. "Geri onda ne bulduunu pek
anlayamadm ama..."
"lgilendiim o deil," dedi Laszlo gzlerini -zihnini deil, baklarnkadndan ekerek, "Sadece sigaras."
"Neden daha nce sylemedin ki?" Branigan i cebinden bir paket Marlboro
kartt. Kutuyu tklatt, kapan ata ve Laszlo'ya uzatt. "Al."
3521
Empati
"Teekkrler," dedi Laszlo. Alt ay akn sredir sigara imiyordu, ama duyduu
yaln arzu karsnda aresizlikle eski alkanlna geri dnecekti.
Sigaray dudaklarna gtrmeden nce baparmayla iaret parma arasnda
yuvarlayarak ezip yumuatt. Sonra nndeki sigara tablasndan ald eantiyon
kibritten bir tane kopartt. Kibritin ecza srl ucunu baparmayla paketin
fosforlu eridi arasna alp srtt. Ksa bir puf sesinin ardndan fosfor hafif
bir tslamayla alev ald, parlak alev kibritin gvdesini takip ederek aaya
doru inmeye balad.
Laszlo bir an iin kibriti gzlerinin nnde tutup, titreyerek dans eden alevin
ve parmaklarna vuran snn keyfini kard. Sonra alevi sigarasnn ucuna
tuttu ve turuncular saarak yanan ttnn dumann iine ekti.
Sigaray azndan ekti, kibriti fleyerek sndrd, kkrt kokusunu iine
ekerken kibritin gri dumannn ince bir iplik eklinde tavana doru ykseliini

seyretti. Yeniden dudaklarna gtrd sigaradan bir nefes daha ald. Duman
aznn iinde yuvarlanrken kannn nikotini cierlerinden emdiini hayal etti.
Duman burun deliklerinden brakt. Sonra gzlerini yumdu ve sigarann tadnn,
dokunuunun, kokusunun, her eyinin keyfini kararak kendini brakt.
Ne kadar sreyle yle kaldna emin deildi. Gnler gibi gelmesine ramen,
gzlerini atnda dudaklarnn arasndan ektii beyaz ubuun uzunluu ona
aradan sadece birka saniyenin gemi olduunu anlatyordu. Ama sinir
ileticileriyle birleen nikotin o birka saniye iinde beyninde kimyasal bir
tepkime balatnca baka eyler oldu.
Laszlo uyand.
Anszn yaamnn son iki ayyla yzleen Laszlo dehet iinde kalmt.
Duygularn hi beklemedii bir anda gerek yzleriyle
I 353
Adam Fawer
grmt: Hepsi yapayd. O barda, iki duygusuz adamn -hayr, askerin- arasnda
ne ii vard? Hele metre ilerisinde...
Dnp arkasna bakmamak iin masann kenarn sk skya kavrad.
Tam arkasnda olmasna ramen Laszlo o kzn bir spernova younluuyla
yandn sezebiliyordu. Sigarasndan bir nefes daha ekip dumann fledi.
Beyaz bulut yznn etrafnda dalrken, hi kmldamadan durdu. Herhangi bir
tepki vermemesi gerektiinin igdsel olarak farkndayd. Bunu yaparsa, kz da
onun farknda olduunu anlayacakt...
Samantha. Kzn onunla ilgisi olabilir mi?
Elbette. Sigaradan derin bir nefes daha ekti, eliyle kasten kibrite arpp
masadan drd ve almak iin eildi. Dorulurken hafife yana dnerek mekna
gz gezdirdi.
Kz o zaman grd. On metre kadar ilerisinde oturuyordu ve salar sk bir
atkuyruu eklinde toplanmt. ki yannda Laszlo'nun o ana kadar grmedii,
ama benzerlerini hissetmi olduu iki adam vard. Tpk Branigan ve Manderville
gibi hibir duygu yaymyorlard.
Kzn zihnini yoklad; zonklayan bir stnlk duygusuyla karm donuk bir
bkknlk ve kmseme vard. Ona bakarken kz da dnp gzlerini dorudan
zerine dikti. Laszlo bir karar vermek zorundayd.
Ve bunu hemen yapmas gerekiyordu.
Kestiremedii bir zamandan beri onun etkisi altndayd ve bir ekilde
kontrolnden kurtulmutu, iinde kabaran zihinsel saldr drtsn zor da olsa
bastrd. yle bir ey yaparsa sadece onunla deil, Branigan ve Manderville ile
de boumas gerekecekti. Bir eylerin ters gittiini sezerlerse onu kontrol
altna alrlard.
Sakinleti ve kz tm dikkatini onun zerine odaklarken, kendisi de bir dakika
nceki hislerinin gereki yanklar olduunu umduu duygular yayd.
354
E m p a t i
Mutluluk. Tatmin. Kaytszlk.
Kzn varl, ormanda hareketsiz durup yaknlarda krlacak bir dal sesini
bekler gibi, bir sre daha zihninin etrafnda oyaland. Sonra geip gitti.
Kzn zihinsel hapishanesinden nasl olup da kurtulduunu dnen Laszlo
sigaradan derin bir nefes ald, kln tablann kenarna vurarak silkti. Ve
bklerek ykselen duman seyrederken bulmacann son paras yerine oturdu.
Nikotin. Neden oydu ite; beynindeki kimyasal tepkime bir ekilde kzn onun
zerindeki kontroln krm olmalyd. Ve imdi zgrd. Ama ne kadar sre
iin? Ve nikotinin etkisi geince ne olacakt? Eskiden olduu hale mi dnecekti?
Yanan sigaraya bakt, kalbi hzla atarak bir nefes daha ekti. Nikotinin ok
ksa bir yarlanma mr vard; birka dakika iinde etkisi gemeye balayacakt.
Fazla zaman yoktu.
Kaytsz grnmeye alarak Branigan'a dnd. "undan bir tane daha versene."
"Elbette," diyen iriyar adam paketi ona uzatt. "Al bakalm."
Laszlo paketten bir sigara daha ekerken, duyduu rahatlama hissini gizlemeye
alt. Bu kez n-sevime fasln atlayp sigaray abucak yakt. Derin bir
nefes ekti. Tamamen kendine gelmeye baladn hissedebiliyordu. Bunun nedeni
mutlaka nikotindi. Daha fazlasna ihtiyac vard. ok daha fazlasna hem de!

Mekna hzla gz gezdirdi ve arad eyi buldu. Yanlarndan geen garson kza
bakarken aklna bir ey gelmiti.
Elini bo ieye doru sallayarak, "Bu meret nerelere vuruyor be!" dedi.
"Tuvalete gitmem gerek."
Branigan ile Manderville ban sallad. Ona aldr ettikleri yoktu. Neden
umursasmlard ki? Kz ikisinden de ok daha gl bir bebek bakcsyd naslsa.
Laszlo hzla tuvaletlere doru yrd. Kapnn nnde durup bekledi. Yaamnn
en uzun geen iki dakikasndan sonra garson
| 355
Adam Fawer
kz grnd. Eteini dzeltmekle megul olduundan, Laszlo uzanp elini tutana
kadar onun farkna bile varmad. Duyduu sululuk hissine engel olamayan, ama
bunun tek ans olduunu bilen Laszlo, daha nce bilinli olarak hi
uygulamad bir eye bavurdu.
Kendini zorla baka bir zihin haline soktu.
356 |
38
O zamana dek yaadklarnn hibirine benzemiyordu. Bir an iin kzn aknlk
ve strabnn evresinde dolat, bir sonraki an ise ieriye girmi, kzn
duygusal bilincinin derinlerine dalmt.
Onu hi dnmeden tatl bir efkat ve keskin, kekremsi bir zleme bodu.
stedii duygular zihnine sokarken, bir yandan da elini skp zihnini bkt.
Sonra yavaa kendini, fiziki dnyadaki varln da hissettirecek kadar geri
ekti. Kzn gzlerinin iine bakt. Bariz ekilde afallamt, ama geri
ekilmedi. Laszlo ne doru eilip dudaklarn onunkilere yaptrd. Dilini
aznn iine iterken, bir yandan da zihniyle onun arzusunu kamlad.
Ve kz da ayn ekilde karlk verdi; elleri Laszlo'nun srtnda dolarken,
dili onunkini aryordu. Laszlo onun zihnine durmakszn zevk pompalarken,
ellerini vcudunda dolatrd.
Sonra pmeyi bitirdi.
Kz gzlerini at; baklar hlyal ve parlakt. Nefes nefeseydi ve alnnda
ince bir ter tabakas parlyordu.
"Merhaba," dedi Laszlo sululuk duygusunu bir glmseyle maskeleyerek.
"Merhaba," diye karlk verdi kz. Yz heyecan ve istekle kzarmt.
"Sormaya korkuyorum ama... Bana bir iyilik yapar msn?"
Kzn gzleri parlad. "Her ne istersen."
Masaya dnen Laszlo bir sigara daha yakt. Birka dakika sonra garson kz da
tuvaletlere giden koridorda grnd. Yanlarndan geerken ona glmseyerek
bakt.
| 357
Adam Fawer
"Sanrm bir hayrann var," dedi Manderville bayla onu iaret ederek.
"Ha?" Laszlo farketmemi gibi yaparken zorlanmamt; neredeyse dokuz haftadr
zerre kadar cinsel arzu gstermemiti.
Branigan' drterek, "Yok bir ey," dedi Manderville. "Sen imene devam et."
Laszlo o gece kendisini ayk tutann saf irade gc m, yoksa adrenalin mi
olduuna emin deildi. Tek bildii sigaray tttr-meye devam ettike, zihninin
de aldyd. Yine de, Manderville ile Branigan'm ona ancak mama sandalyesinde
oturan bir yandaki bebee yneltecekleri kadar ilgi gsteriyorsa da, kafas
karm bir grnt sergilemeye dikkat etti.
Ama asl kandrmaya alt kii kzd. Etrafndaki dnyaya aldr etmiyor
gibi grnse de, Laszlo bunun gerek olmadnn farkndayd. Kz fkeyle iin
iin kaynyor, zihni etraftaki herkesi azgn bir kmsemeyle yokluyordu.
Dakikalar ilerledi, Laszlo odasna dnebilmek iin adamlarn keyfinin gelmesini
bekledi. Birka saat sonra askerler nihayet yatmaya karar verdi. Manderville
sallanarak kzn masasna doru giderken, Branigan da Laszlo'ya elik etti.
Laszlo'nun kalbi merdivenlerde heyecanla arpmaya balad. Branigan'm odasnda
olduunu umut ettii eyi grmesine izin veremezdi.
"Bana anahtarn ver," dedi Branigan esnemesini engellemeye alarak.

Laszlo ellerini bo olduunu bildii ceplerinde dolatrp, bir ey aryormu


gibi yapt. "Kaybetmiim," dedi. Bir yandan da kzn onu izliyor olmas
ihtimaline kar yalann gizlemek iin lk bir belirsizlik yayd.
"f be!" Branigan can skkn bir ifadeyle iini ekti. "Gel."
Birlikte resepsiyona indiler ve yeni bir anahtar alp odaya dndler. Laszlo
adamn anahtar kendisine vereceini umuyordu,
3581
Empati
ama Branigan kilide soktu. Onu umutsuzca durdurmaya alan Laszlo bileini
kavrad.
.
>
riyar adam bu ani temasla irkilip birden dnd. Ama Laszlo'nun elinden
kurtulamadan zihninin o sert, alamaz olarak alglanan yzeyi birden
geirgenleti. Laszlo hi dnmeden yorgun bir mutluluk hissi yayd.
"Bo ver," dedi. teki elini yavaa Branigan'n omzuna koydu ve ne doru bir
adm att. "Ben hallederim."
Branigan duraksad. Laszlo ne yapacana karar vermeye alan adamn zihnindeki
karmaay sezebiliyordu. Dilerini skt ve varlnn buna bal olduunu
bilerek onu zihniyle bir kez daha drtt; Branigan'n gzleri bulanklat ve
yzne geni bir glmseme yayld.
"Tamamdr," dedi geri ekilerek. "yi uykular."
"Teekkrler." Laszlo adamn zerindeki kontroln hl gev-etmemiti. "yi
geceler." Adamn bileini brakrken seri bir hareketle odaya girdi ve kapy
kapatt. Aralarndaki fiziki temas biter bitmez zihinsel balar da koptu.
inden hemen klar ap garson kznn kendisinden istenen eyi yapp
yapmadn kontrol etmek gese de kprdayamyordu. Dehet iinde ve
Branigan'n kapy almasn bekleyerek karanlkta ylece durdu. Yapabilecei
tek ey beklemekti. Birka saniye hibir ses gelmedi. Soluunu tuttu. Sonunda
adamn ayaklarn sryerek koridorda yryp uzaklatn duydu.
Bitkin bir ekilde soluunu brakt, gzlerini yumdu ve duvara yasland. Zihnini
biraz dinlendirmek istiyordu, ama odada yalnz basnayken bile kzn zihinsel
duyargalarnn aralarndaki ince duvardan szdn hissedebiliyordu.
Yan odadayd.
Onun iin psiik oyununu oynamaya devam edip, ho bir umursamazlk havas
taknd ve elektrik dmesine uzand. Bir an ne greceinden korkarak eli
dmenin stnde bekledi. Eer
| 359
Adam Fawer
garson kz syleneni yapmadysa durumu nasl idare edeceini bilmiyordu.
Benliini yeniden yan odadaki kza kaptrma dncesiyle rperdi.
Ama garson belki de kendisinden bekleneni yapmt. Bunu anlamann tek yolu
ap bakmakt. Dmeyi evirdi.
Gzlerini soluk yeil haldan kaldrp oday batanbaa tarad. Baklar yataa
ulanca katksz bir sevin tm benliini sard.
Kareli yatak rtsnn zerine ylm, grd en gzel manzara vard: Bolca
sigara ve inemelik ttn. Camel, Marlboro, Kent, Chesterfield, VVinston ve
Lucky Strike. Jelatin kapl paketler ve gm rengi metal kutular lambann
nda parlyordu.
Yataa doru iki adm atan Laszlo en yakndaki metal kutuyu ald. Kapan at,
iindeki yap yap kahverengi ttnden bir para kopartp yanann iine
yerletirdi. Eer zihnini zgr brakan gerekten nikotinse teslimat eklinin
fark yaratmamas gerekirdi.
Ttn topan emip bekledi. Sigara itii zamanki o rahat, yumuak, kafas
dumanl hissin aynsn yeniden duydu. Kzm zihninin kendininkini yokladn
hissediyordu, ama barda olduu gibi tutunacak yer bulamyordu. Laszlo i geirdi
ve yznde iki aydan beri ilk kez gerek bir glmseme belirdi.
Artk zgr olduuna gre, sra bir plan yapmaya gelmiti.
3601
39
Jill kapdan yataa kadar salm ayakkablara, oraplara, gmleklere ve kot
pantolonlara bakt. St. John's'dan ayrlp Katolik okul niformasn byk bir
mutlulukla geride braktnda ilk deitirdii ey giyecekleri olmutu. Dier

her eyde olduu gibi, rahibeler onu giyim konusunda olmad bir ey yapmaya
almt.
Bir kz gibi grnmekten nefret ediyordu; hem de neredeyse bedeninden nefret
ettii kadar. zellikle de bymekte olan gslerinden tiksiniyordu. Dier
kadnlarn gsleri houna gidiyordu, ama kendisininkileri hiisetmek bile byk
skntyd. Neyse ki Samantha, Hemire Martha'nn aksine onun istedii gibi
giyinmesine izin veriyordu; bu da giderek kadns hatlar kazanmaya balayan
bedenini gizleyebilecei anlamna geliyordu.
stelik Samantha ona gerek anlamda sorumluluklar da vermiti. rnein Laszlo'yu
kontrol etmek. Bardayken zihni onunki-nin zerinden sanki buz stndeymi gibi
kayp gidince dehete kaplmasnn nedeni de buydu. Sonra ban kaldrm ve
adam kendisine bakarken grmt.
Hemen kendini tekrar onun zihnine gmm, bir an iin diren hisseder gibi
olduysa da, Laszlo yine eski haline dnmt: Mutlu, akm bir umursamazlk
topu. Rahatlamt Jill. stedii son ey Samantha'y d krklna
uratmakt.
Samantha.
O ad beyninde dndrd. ok gzeldi. Ateli ve egzotik. Kendisininki gibi can
skc ve basit deil. Keke...
Birden bir duygu seli hissetti. Rahatlamayla kark youn bir sevin. Gzlerini
at ve olduu yerde dikilip baklarn duvara dikti. te tarafta bir eyler
Laszlo'yu ok mutlu etmiti. Adamn zihnini yoklad, ama onu dncelerinden
kopartan o canl renkler
361
Adam Fawer
solmutu bile. Daha derinlemesine yoklad, yinfe hibir ey yoktu. O anlk ak
hayal etmi olduuna karar verdi.
?.,..
Laszlo onun elinden kurtulabilecek kadar gl deildi. Yine de...
Yatan yanndaki komodinin ekmecesini at ve lacivert kapakl ncil'i
kartt. Yataktan aaya kayd, yere diz kt ve en sevdii blm at:
Efesliler, 6. Blm, 11. Ayet. Derin bir soluk alp, yksek sesle okumaya
balad:
"iblisin hilelerine kar durabilmek iin Tanr'nm salad btn silahlar
kuann. nk savamz insanlara kar deil, ynetimlere, hkmranlklara, bu
karanlk dnyann glerine, ktln gksel yerlerdeki ruhsal ordularna
kardr. Bu nedenle, kt gnde dayanabilmek, gerekli her eyi yaptktan sonra
yerinizde durabilmek iin Tanr'nm btn silahlarn kuann."
Ve Jill de yle yapacakt. Hangi ekle girmi olursa olsun iblise kar
duracakt. O ekil Laszlo Kuehl olsa bile.
Keskin zil sesi Laszlo'un bilincini pasl bir bak gibi kesti, Gzlerini
amadan, el yordamyla telefonu buldu. "Alo?"
"Gnaydn, efendim. Saat 04.00 uyandrma arnz."
Telefonu kapatan Laszlo azndaki sertlemi ttn topan p sepetine
tkrd. Sonra hemen komodinin zerindeki kutuya uzanarak yapkan bir para
daha ald. Trnn tad midesini bulandrd, ama kendini inemeye zorlad.
ksrnce azndan yapkan bir balgam kt. gdsel olarak p sepetine
doru eildi, sonra hemen kendine engel oldu. Herkesi kandrmak istiyorsa,
tkrmemesi gerekiyordu. Azn kapatt ve balgam yuttu. Midesi kalksa da kusma
isteini bastrd. Onun yerine, yeni paray aznn iinde dolatrarak emmeye
balad.
362 |
Empati
Sendeleyerek banyoya gitti ve aynadaki yansmasna bakt. Neredeyse, hissettii
kadar kt grnyordu. Sanki bir gecede on yl birden yalanmt; gzlerinin
altnda koyu renk torbalar olumu, derisi kurumu ve atlamt. Eilip azn
muslua dayad ve azndaki ttn topan yutmamaya gayret ederek kana kana su
iti.
Yap yap olmu boazndan aaya inen souk su ok iyi gelmiti. Son yudumu
aznda alkalayp lavaboya tkrd. amur rengi koyu bir sv kmt.
Grnts bile midesini yeniden azna getirmeye yetti, ama kendine hkim olmay

baard. Kendini berbat hissediyor olsa da, hi deilse yeniden insanla


dnmt.
Ve o sabah akl nceki akamdan bile daha berrakt. Biraz rkerek kzn zihnini
yoklad.
Belli belirsiz bir pusun gerisinde gizlenmi hafif, sessiz ve donuk bir karmaa
alglad. Rahatlayarak hemen geri ekildi. Kz uyuduu srece dnceleri tam
olarak kendisine ait olacakt. Yakalandndan o yana -ki sonunda kavramay
baard gibi, ele geirilmiti- kz her gn onu uyandktan birka saniye
sonrasndan itibaren zihinsel olarak kontrol altnda tutuyor olmalyd.
Her sabah yaad o akl karkln dnd ve bunun nedeninin, kzn
zihnini ele geirmesinin annda gereklememesi olduunu anlad. Onu alt etmesi
birka saniye alyordu. imdiyse rolleri deitirmek iin eline bir frsat
gemiti. Nikotin tarafndan korunan zihniyle o irade savalarndan galip
kacana inanyordu.
Ancak igdsel olarak da, kavramsal zden yoksun olarak yaylan duygularn uzun
vadeli etkinlik salayamayacan biliyordu. Samantha da bir yandan onu
kandrmakta olduu iin, kz onu kontrol etmekte baarl olmutu. Kzn
eylemlerini onunla iletiime girmeden kontrol edebilmesi mmkn deildi. Tek
seenek kamakt. Baarsz olursa, yeni bir frsat bulana kadar zihnini korumak
iin ttn stounu kullanabilirdi.
| 363
AdamFawer "
Plan basitti: lk uakla Oregon'a gidip ocuklar geri getirecekti.
Kapdaki gzetleme deliinden darya bakt. Birka saniye sonra ManderviUe
salnarak gr alanna girdi. Laszlo ttn kutularn toplad, drdn
ceplerine, birkan kemerinin altna yerletirdikten sonra, gerisini srt
antasna ve giysilerinin iine saklad.
Pek rahat deildi, ama kutular hi deilse bol giysileri iinde belli
olmuyorlard. Derin bir soluk ald ve kapy at.
364 I
40
Manderville gz ap kapayana kadar nnde bitiverdi. "Henz gitmeye hazr
deiliz," dedi serte. "Yatana dn."
Laszlo adamn eline dokundu, zihin kalkan nceki gecenin aksine eriyip
kaybolmad.
"Senin neyin var?" diye sordu Manderville geriye ekilerek.
"Ben... Hrm! Yok bir eyim. Sanrm... Galiba dn gece ikiyi fazla
karmm. eri... eriye girmek iin bana yardm edebilir misin? Kendimi
baylacak gibi hissediyorum."
Manderville i geirdi. "Haydi gel."
Laszlo'yu kolundan tuttu ve kapy at. Tam o srada Laszlo adamn elinden
biraz garip bir ekilde yansyan farketti.
Elbette!
Onlar Laszlo'nun empatik yeteneklerinden koruyan ey her neyse, Organizasyon
dorudan tensel temas halinde ie yaramayacan biliyor olmalyd. Ten rengi
incecik eldivenlerin nedeni buydu. Ama yleyse nceki gece Branigan'n
korunmasn amay nasl baarmt? O sahneyi abucak zihninde canlandrd.
Elini tuttuunda, Branigan da kapnn kolunu tutuyordu.
Hayr, elini deil. Bileini.
Baklarn aaya indiren Laszlo, adamn eliyle kolu arasndaki belli belirsiz
izgiyi farketti. Tkezlemi gibi yaparak parmaklaryla korunmasz tene dokundu.
Manderville'nin zihnini sarmalayan buzdan duvar annda eriyiverdi.
"Ah, zr dilerim," diye mrldand. Bir yandan da adam tatl bir sempati
duygusuna bomutu.
"Sorun deil," dedi adam scak bir ses tonuyla. "Sen iyi misin?"
| 365
Adam Fawer
"Biraz susadm. Aaya inip buz alsam iyi olacak. Hemen dnerim."
Laszlo gven verici bir sakinlik hissi yayd.
"Ben..." Cevap vermeye alan Manderville'nin sesi giderek zayflad. Laszlo
adama alad gven duygusuyla mcadele eden korkunun kokusunu alabiliyordu.

Karar vermesine yardmc olacan umarak, "Kamayacam," dedi. Ve


Manderville'nin korkusu giderek yok oldu.
in o kadar kolay hallolmasna aran Laszlo glmsedi; rahatlayan koruma da
ona mutlu bir ifadeyle gld. Tam adama son bir nee dalgas daha gnderecekti
ki, bir ey farketti: Dierlerinin gerisinde, derinlerde, glgeler iinde,
neredeyse gzlerden saklanm bir duygu.
Kz her an uyanabilirdi, ama Manderville'nin srr da gz ard edilemeyecek
kadar nemliydi. Kendini dnmeye zorlad. Adamn aklndaki gizli ey ne
olabilirdi? Onu binada ok az grmt. Normalde okullara giderken kendisine
elik eder...
ocuklarla ilgili bir eydi.
"Charlie'ye ne yaptnz biliyorum," dedi. Bir yandan da rahatlatc duygular
gnderdi. "Rol yapmak zorunda deilsin." Bayla koridorun sonunu iaret etti.
"Branigan bana syledi."
Manderville kalarn att. "Sylememesi gerekiyordu."
"Eh, durumumu biliyorsun," Laszlo glmsedi. "Zaten anlamtm."
"ylemi?"
"Belli oluyordu; sen de yle dnmyor musun?" Mandervil-le'yi yle bir gven
ve iyilik hissi bombardmanna tutmutu ki, kendi duyduu dehet bile
hafiflemiti.
"Sanrm," dedi Manderville. "Direktr senin bilmemenin daha iyi olacan
dnd. Varlnn ocuklarn dikkatlerini datmasn istemedi."
366
Empati
Birden gerei anlayan Laszlo buz gibi oldu. ocuklar Oregon'da deildi. Onca
zaman burnunun dibinde olmulard. "Onlar da tesiste," dedi fsldayarak.
Laszlo'nun bu ani kontrol kayb karsnda Manderville'nin duygular da
sendeledi. Kalar aknlk ve korkuyla atld. "Bildiini... yle dememi
miydin?"
Laszlo sesini sertletirip, "Biliyordum," dedi ve adamn korkusunu bastrd.
"Samantha'nm ne dndn anladmdan belli etmedim."
"Haa!" Manderville aklamay hemen kabullenmiti.
Laszlo bileini braknca kolu yanna dt. Kafas karm halde gzlerini
krptrarak bir adm geriledi.
"Ben yeniden yatacam/' dedi Laszlo. Midesi altst olmutu.
Manderville birden kararszlk iinde kalmt. "Buz ne olacak?" diye sordu.
"Bo ver. Fikrimi deitirdim."
Odasna girip kapy kapatt. Durum deimiti. ocuklar kurtarmak istiyorsa,
en uygun frsat ieride yakalayabilirdi.
Birden kzn uyandn sezdi.
zntsn maskeledi ve her zamanki akn kabullenmiliini yanstt. Kzn
varln hissetmeye baladnda yutkundu ve yumruklarn skt. iddete inanan
biri deildi Laszlo. Ama kendi verdii zarar telafi etmek iin birilerine
incitmesi gerekecekse... Yapard.
37
41
Zinser odaya girerken lacivert ceketini dzeltti. ocuklar onu bekliyordu. Tm
dikkatlerini vermilerdi, ama Jill dierlerinden daha fazla odaklanm gibiydi.
Bunun kzn kendisine olan aikr eiliminden mi, yoksa gnn konusundan m
kaynaklandn dnd. Hangisi olursa olsun, ona ulaabiliyordu ve nemli olan
tek ey de buydu.
"Son dersimizde deneycilii tartmtk. Bugnse tam tersini, aklcl ele
alacaz. Deneyciler bilginin sadece duyularmz yoluyla elde edilebileceine
inanrken, aklclar baz gereklerin ikin olduuna, yaratlla geldiine ve
akl yoluyla eriilmesi gerektiine inanr. Onlara gre bilginin kayna
deneyimler deil, akldr. John Locke deneycilik iin ne ise, 17. Yzyl'da
yaayan Fransz filozof, matematiki ve bilim adam Rene Descartes de aklclk
iin ayn eydi. Hatta Descartes'in duyulara olan gvensizlii Locke'nin de
tesindeydi."
"Neden?" diye sordu VVinter ban yana eerek.
"Soruna baka bir soruyla yant vereyim: u anda uyank msn?"

VVinter'in aln krt. "Tabii ki uyanm."


"Nereden biliyorsun?"
'"'
"Biliyorum ite."
sljvfo
"Rya grmediinden emin misin?"
"Evet."
"Yani ryalarnda, rya gryor olduunun hep farknda m olursun?"
"Eeee! ey... Hayr."
"O zaman u anda rya grmediini nereden biliyorsun?"
VVinter cevap vermeden nce duraksad. "nk... nk uyank olmann nasl bir
ey olduunu biliyorum."
368 |
A
Empati
"Aralarndaki fark biliyor olduunu hayal etmediini nereden
biliyorsun?"
???'... i, ;; ; :::,;,'
"Sanrm... Sanrm bunu bilemem."
"Doru, bilemezsin. Descartes buna 'Rya Kukusu' dedi ve duyularna
gvenemeyeceini kantladn, nk duyularnn ryalarda yalan sylediini
vurgulad. Dolaysyla, kandrlp kan-drlmadn bilmesi hibir zaman mmkn
deildi. Bylece Descartes, tm felsefesini zerine kurduu tek bir prensip
gelitirdi: Eer kandrlyor sam, o zaman bir 'ben' var olmal. Bu prensip
'Cogito ergo sum,' yani..." Zinser tercme ermeden nce bir an dura-lad.
'Dnyorum, o halde varm,' olarak bilinir."
ocuklarn hepsi bu nl sz defterlerine not ettikten sonra devam etti.
"Descartes duyularnn snrlarn 'Balmumu Sav' ile de gsterdi. Bir balmumu
parasn inceleyip, tm zelliklerini -dokusunu, bykln, eklini, rengini,
kokusunu- not etti. Sonra o eyi aleve tutup zelliklerinin deimesini
gzlemledi. Bylece kendine balmumunun gerek doasn anlamak iin duyularn
deil, sadece akln kullanabileceini ispat etti."
Duralad ve soru gelmeyince devam etti.
"Ve bylece algy gz ard edip, tmdengelimi kucaklayan bir inan sistemi
gelitirdi; sonulara yalnzca nceden bilinen olgular vastasyla ulalabilen
bir akl yrtme sistemi. Tmdengelimi kullanarak nedenin de en az sonu kadar
gereklii olmas gerektiini syleyen Nedensellik lkesi'ni oluturdu. rnein
bir at resmi at hakknda bir dnceye neden oluyorsa, resmin de en az o dnce
kadar gereklii olmaldr. Descartes ite bu Nedensellik lkesi'ni kullanarak
Tanr hakknda u tezi ortaya att:
Sonsuz mkemmellie sahip bir ey -Tanr- hakknda bir fikrim var.
Bu fikir bir yerden gelmi olmaldr, nk bir eyin hilikten
gelmesi olanakszdr.
| 369
Adam Fawer
Nedenin de en az sonu kadar gereklii olmaldr.
Dolaysyla Tanr var olmaldr."
Jill rahatlam bir ekilde ban sallad.
Zinser devam etti.
"Descartes'in Tanr fikri mkemmel, her eye gc yeten ve her eyi bilen bir
varl tanmladndan, filozof o Tanr'nn ayn zamanda efkatli de olduunu
varsayd. efkatli olduundan dolay da insan duyular vastasyla kandrmak
istemeyeceine inand. Bylece duyularmzn dnyay anlamak iin -ama ancak
tmdengelimsel akl yrtmeyle birlikte kullanldklar taktirdekullamlabileceine inand."
"Ama bu bana mantkl gelmiyor," dedi Charlie. "Demek istediim, duyularmz ve
aklmz kullanmak ile ilgili ksm tamam, ama Tanr hakknda yrtt
mantk... Bilmiyorum. Tanr hakkndaki bir sr soruyu, rnein Afrika'daki
ocuklarn bana o kt eylerin nasl geldiini yantlamyor."
Zinser ban sallad. "yi bir noktaya deindin. Her ne kadar Descartes bu
konuya girmediyse de, Gottfried Leibniz adnda baka bir filozof bunu yapt.
Leibniz ok zeki bir adamd; deikenler matematiini ve ikili sistemi
kefetmekle kalmamt, ayn zamanda batl aklclar lsnn de bir
parasyd. Descartes gibi o da efkatli bir Tanr'ya inanyordu. Byle olunca,

birka teori nerdi. Bunlarn birincisi, her eyin bir nedeni olduunu syleyen
Yeterli Mantk lkesi idi."
"Ktlk ve hastalklar ne olacak?" diye sordu Elijah.
"Leibniz iyi ve kt tm olaylarn birbirlerine bal olduunu, bizim olaylarn
ardndaki nedenleri anlayamaymzn gerekte bir neden olmad anlamna
gelmediini ileri srd. Nedenleri bilmek Tanr'ya zgyd, insana deil."
"Ama... Neden?" dedi Charlie.
Zinser omuzlarn silkti. "Leibniz, Tanr'nn her zaman en doru olan setiine
inanyordu. Dolaysyla, insanlarn her eyi anlamamalarnn en dorusu olduuna
karar vermi olmalyd."
370 |
Empati
"nsanlarn kt eylerin ardndaki nedenleri anlad bar dnya daha iyi bir
yer olmaz myd?" diye sordu Charlie.
>
"Leibniz buna hayr derdi, nk eer yle olsa, Tanr bizim stnde yaamamz
iin o dnyay semi olurdu, bunu deil."
'"Bu dnya' derken neyi kastediyorsunuz?" dedi Elijah. "Sanki b-b-birden fazla
dnya varm gibi konuuyorsunuz."
"Leibniz yle olduuna inanyordu. Buna okluk lkesi dedi: Olabilecek her ey
olacaktr, bu da sonsuz sayda dnyann var olmasna neden olur. Ama Tanr her
zaman en doru olan setiine gre, stnde yaadmz dnya da olas dnyalar
iinde en iyisi olmaldr."
"Ama eer dnyada bu kadar ktlk varsa, bizimki nasl en iyisi oluyor?" diye
sordu Charlie. "En ideali herkesin birbirine iyi ve adil davrand bir dnya
olmaz myd?"
"Dnyada ktlk olmas, onun en iyisi olmad anlamna gelmez."
"Elbette gelir."
"Bunu syleyemezsin, nk Tanr'nm en iyi olana nasl karar verdiini
bilmiyorsun. Belki de amipten insana kadar tm yaratklarnn mutluluunu mmkn
olan en st dzeye kartacak ekilde karar veriyordur. Ya da belki en iyi dnya
insann en iyi karakteri gelitirdiidir ki, bu da ancak zorluklar karsnda
mmkn olabilir. Bylece, yani en iyinin hangi ltlere gre belirlendiini
bilmediimize gre, bizim dnyamzn en iyisi olmadn kantlamann herhangi
bir yolu yoktur."
"Tanr'nm iine akl ermez," dedi Jill hafif bir sesle.
"Leibniz hayatta olsa, eminim sana katlrd," dedi Zinser.
"Peki, siz Jill'e katlyor musunuz?" diye sordu Charlie.
Zinser yant vermedi. Sadece glmsemekle yetindi.
Elijah o gece yatanda uyank yatarken, Zinser'in ortaya koy| 371
Adam Fawer
duu iki zt teoriyi dnd. Her ne kadar hem deneycilik, hem de aklclk
mantkl gelse de, sonunda Tanr'nn varln kabullenen hibir felsefeyi
benimseyemeyeceine karar verdi. Zinser'in dedii gibi: Ockham'n Usturas, yani
en az varsaym olan teori genelde dorudur. Ve Tanr da olduka byk bir
varsaymd.
Annesinin baka, babasnn baka Tanr'ya inand bir evde bym olmak ona
sadece bir eyi retmiti: Kimse kendi inanlarnn doru olduunu
kantlayamaz. Elijah iin din, kesin olarak asla bilemeyeceiniz bir ey zerine
zaman harcamakt. Tanr'ya inanmas da ite o nedenle olanakszd.
Deneycilik en azndan Hume'nin tanmlad ekliyle ok daha mantkl geliyordu
ona. Herhangi bir varsaymda bulunmak gerekmiyordu. Duygusuz ve mantklyd. Bir
ey ya vard ya da yoktu. te o kadar.
Elijah uykuya dalarken, hep doru olduunu bildii bir eyi tanmlayabilecek
bilgiye sonunda sahip olmaktan doan bir mutlulukla glmsyordu.
VVinter ise koridorun karsndaki odasnda hl uyankt. Elijah gibi o da
farkl inanlara sahip ebeveynler tarafndan yetitirilmi, ama bu onun zerinde
tam ters etki yapmt. Ruhani bir ortamda yetimi olmak, kendi manevi
deerlerini bir yaam gerei olarak pekitirmesine yaramt.
Bayan Zinser deneycilii ilk akladnda, VVinter bunu batan reddetmiti.
nanca yer brakmayan bir felsefeyi nasl kabul edebilirdi ki? Aklclk ise ok

daha... Aklcyd. Leibniz'in ilkesinin -Nedensellik, okluk, Yeterli Mantkhepsi de, hep doru olduunu bildii bir eyi teyit etmiti: Hayatta kendi
deneyimlerinin zerinde bir eyler daha vard. Kendinden byk bir ey.
Yalnzca tek bir szckle tanmlanabilecek bir ey.
Tanr.
372
42
Tesisteki ilk dokuz hafta bir rya olarak tanmlanabilirse, sonraki iki haftaysa
ancak bir kbus olabilirdi. Her sabah uyandnda kz zihnine girmeye alyor,
Laszlo da kendini akn ve paniklemi hissediyordu. Ve azna yeni bir ttn
topa tktrana kadar ona direnmek zorunda kalyordu.
Birka kez kzn yalanc rahatlk zrhn delmeyi baardn hisseder gibi
oldu. Srekli olarak Samantha'nm iki yannda birer grevliyle kapda belirip,
nikotinin etkisi geene kadar onu balayaca korkusuyla yayordu.
Ama Samantha gelmedi. Dardan baklnca her ey aynyd. Laszlo, doktor
Dietrich'in kendisini laboratuarnda kobay gibi kullanmasna izin veriyor, zel
ocuklar aratrmasna da devam ediyordu. 'Uyanmasnn' hemen ardndan
Florida'da Julia ve Gracie adnda stn yetenekli ikiz kzlar buldu, ama
Samantha'ya bundan sz etmedi, ikizlerin bariz yeteneklerini gz ard etmeyi
yelemiti.
Tm o sre boyunca karsna frsat kmasn bekledi. Ve 15 gn sonra biri
sabunlu bir zemin eklinde karsna kt.
Laszlo slak zeminde kaydnda temizlikinin yanndan geiyordu. Dmemek iin
kollarn havada lgnca sallarken, sol eliyle temizlikiyi, sa eliyle de
kendisine elik eden iki muhafzdan birini kavrad. O dmemi, muhafzsa yere
kapaklanmt. Adam hemen kalkt, ama arln ayann stne verir vermez
yz acyla burutu.
"Sen revire git," dedi dieri. "Ben onu odasna geri gtrrm."
| 373
Adam Fawer
Adam sendeleyerek revire ynelirken, temizlikinin duygulan plak ve yaln
ekilde ve anszn belirginleti.
Laszlo tepki veremeden dier muhafz eilip yerden kopuk bir gm zincir ald.
"Bunu drdn," dedi adamn eline tututururken.
Ve adamn tm aromatik duygular birden Laszlo'nun zihninden yok oldu.
"Teekkrler," dedi temizliki.
Ban sallayan muhafz, eliyle kendi boynunu yoklad. Laszlo koridordaki
floresan lambann sert nda benzer bir zincirin parltsn farketti.
Adam Laszlo'ya dnerek, "Gidelim mi?" diye sordu
"Elbette."
Koridorda ilerlerken Laszlo kendini hazrlad. Sonunda odasnn kapsna
geldiklerinde dnp adama bakt. "Dn akamki ma seyredebildin mi?" diye
sordu. Saldrya gemeden nce adam rahatlatmaya alyordu.
Muhafz yant vermeye frsat bulamadan atlp boynundaki zinciri tuttu. Bir anda
dnyann tm kokulan zihninden silindi. Zinciri dehet iinde kopartp yere
frlatt. Zihnini sarmalayan boluk birden kayboldu ve adamn duygular sel gibi
boald. Laszlo onu hemen inanlmaz bir mutluluk hissine bodu. Yzndeki akn
ve rkek ifade eriyerek yerini rahatlam bir glmsemeye brakt.
"Adn neydi senin?" diye sordu Laszlo.
"Tom Neill," dedi adam yerdeki kopuk zincire bakarak.
"Onu orada brakabilirsin. Bir dakikalna odama gelmek ister misin, Tom?"
Kendini hi zorlamadan hafif, ho kokulu bir nee gnderdi.
Tom yznde geni bir tebessmle, "Tabii," dedi. "Harika olur."
eri girdiler, muhafz bir sandalyeye oturdu.
3741
Empati
Laszlo adama o kadar ok endorfin pompalyordu ki, istedii herhangi bir eyi
yaptrabileceine emindi; ama yine de dikkatli davrand.
"Burada ne yapyorlar?"
"Bilmiyorum," dedi Tom ban iki yana sallayarak. "Ben sadece bir askerim."

Laszlo'nun zihni hayal krklyla glgelenince, adam da karlk olarak


suratn ast. Duygularn hemen geri eken Laszlo tatl bir iyimserlik yayd.
"Muhtemelen sandndan fazlasn biliyorsundur. Bana bildiklerini anlat. Bu
beni gerekten mutlu eder."
"Tabii," dedi Tom yeniden glmseyerek. "Seni mutlu etmek isterim."
Laszlo sabrszlkla ban sallayp balamasn iaret etti.
"Eh, yle diyelim. On yedi yandayken..."
Yollad ar nee hissinin adamn dnme yetisini de etkilediini fark
ederek, "Sen en iyisi sadece sorularm yantla," dedi Laszlo. "Dr. Dietrich.
Tm deneyleri o yapyor, deil mi?"
"Sanrm."
"Nerede o?"
"Hl laboratuarnda olmal. ou gece orada uyur."
"Onu bana getirebilir misin?" Kendi duymak istedii yant yerine drst yant
almak iin adamn zihni zerindeki kontroln biraz gevetti. Tom duraksad ve
gzlerini derin bir dnceye dalmasna tavana dikti.
"Hayr. Benimle asla gelmez. Bizlerden nefret eder." Tom bir an umutsuzca bakt,
sonra gzleri parlad. "Ama seni ona gtrebilirim."
"Ne zaman?"
"Gece yars saat civarnda etraf olduka sakinleiyor. Bu iine gelir mi?"
| 375
Adam Fawer
'.:
"Evet, bu gerekten iime gelir."
Tom ile koridorda yrrken Laszlo ban ne eik tutuyordu. alnt niforma
iinde kendini biraz garip, ama ayn zamanda da zgr hissediyordu. Birok
muhafzn yanndan geseler de, hibiri ban kaldrp bakmad bile.
inde yrdkleri labirentte getikleri yerleri ezberlemeye alt, ama her
salon, her koridor bir ncekinin ayns gibiydi. Kama zaman geldiinde yine
Tom'un yardmna ihtiyac olaca belliydi. Birbirlerini kesen koridorlarda
yryp elik bir kapnn nne geldiler. Kapdan geince Laszlo kendini byk
ve lo bir odada buldu.
Bir duvarda drt tane siyah-beyaz televizyon monitr vard. Her biri, uyumakta
olan bir ocua odaklanmt. Onlar hemen tand: Jill, Elijah, Winter ve
Charlie.
Bir fke ve kararllk duygusuyla, dilerini skt. O srada usulca omzuna
dokunan Tom, ona odann kesindeki kanepeyi iaret etti. Laszlo'nun gzleri
karanla alnca rtlerin altndaki insan eklini farketti.
"Uyandr onu," dedi.
Uyuyan doktorun yanna giden Tom adam tuttuu gibi ayaa kaldrd. Serte itip
duvara yaslarken Dietrich de dehet iinde gzlerini at.
"YARDIM EDN! YARDIM..."
Tom elini adamn azna kapatt, ayn anda zihni Laszlo'nun beyninden silindi.
Laszlo birden anlad. Muhafzn kolyesi yoktu, ama Dietrich o eyi takyordu.
Birbirlerine dokunmalanyla, Tom'un elinin Dietrich'in tenine temas etmesiyle
ilgili bir ey olmalyd bu.
Gzlerini krptran Tom elini bilim adamnn azndan ekti. Zihni bir an iin
Laszlo'ya ald, ama sonra Dietrich ensesini kavraynca yeniden karanla
gmld.
3761
Empati
"Seni kullanyor/' dedi Dietrich heyecanla. "Sakn beni brakma yoksa yeniden
kontrol altna girersin. Dier muhafzlar a-rmalyz. Onlar..."
Laszlo adamn enesine bir sol kroe kartt; ayn anda da krlan kk
parmann kartt sesi duydu. Duyduu acya aldr etmeden Tom'a dnd. Hem
eli, hem de zihniyle uzanp onu fiziksel ve zihinsel olarak doktorun elinden
almaya alrken, inanlmaz bir ikilik hissi duydu. Sonunda muhafz bilim
adamndan ekip kurtarmay baard ve ona hemen sakin bir kesinlik hissi
alad.
"Ona sakn dokunma!" diye bard. "ocuklarn kontrol altnda. Dokunursan sen
de onlarn etkisine kaplrsn."
Ban sallayan Tom enesini ovuturan bilim adamndan hemen uzaklat.

"Onu dinleme!" diye bard Dietrich, ama sesinin zayflna baklrsa,


kaybettiinin farkndayd.
Laszlo onu ekip ayaa kaldrd, gmleinin yakasn yrtarak anca boynundaki
ince zinciri grd. Ilk metale dokununca sanki bir balon zihnini
sarmalayverdi.
Midesi buland, kusacak gibi oldu, ama dilerini skp bir ekite kolyeyi
kopartt. Kopan zincir boynunu kesince Dietrich acyla barmt. Elindeki
kolyeye bir an bakan Laszlo, avucunu ap onu yere brakt.
Ve tm dnya bir anda tekrar odana yerleti. Ama bu kez Laszlo'nun karsnda
bir deil, iki plak zihin vard. Her ne kadar Tom'a yapt gibi, Dietrich'in
de kendisini sevmesini salayabileceinden emin olsa da, doru yolun o
olmadn igdsel olarak biliyordu. Dietrich'in o anda hissettii orijinal
duygulan kullanmaya ihtiyac vard. Ve bu da korku demekti.
Muhafza dnp, "Bu adama bir dakika iin dikkat et," dedi. "Herhangi bir ey
yapmaya kalkarsa cann karana kadar dv
1377
Adam>Fawer
Cmlesini tamamladktan sonra bilim adamnn duyduu deheti dier tm
duygularn bastracak ekilde birka kat ykseltti. Dietrich bir anda ne
kapaklanp kusmaya balad. Sonra titreyen eliyle azn sildi ve kendini
kanepeye att.
Tom bacaklar ak, kollan yannda iki yana sarkk ekilde adamn tepesine
dikildi. Laszlo da arad eyi bulana dek elik dolaplar birer birer ap
kapatarak oday didikledi. Yarana dndnde doktor onun elindeki nesneye
dehetle bakt.
"Onunla n-n-ne yapacaksn?"
?
?
ip
?
378 j
43
"Ellerini uzat/' diye emretti Laszlo.
- <
...
Doktor bir an iin kendinden istenileni yapamayacak kadar korkmu halde ylece
bakt ona. Laszlo onu biraz rahatlatmak iin youn korkusunu azaltp yerine
gergin bir huzur gnderdi. Sonra bir ekmeceden ald kaln bilgisayar
kablosunu bileklerine dolad ve iki ucunu birbirine balad. Ayn ilemi ayak
bilekleri iin de yaptktan sonra geri ekildi.
"Sana bir dizi soru soracam. Sen de bana kaamaksz cevap vereceksin... Ya da
ona cevap verirsin." Bayla omzunun zerinden Tom'u iaret etti. O arada bir
yandan doktorun zihnine yeni bir korku dalgas gnderirken, bir yandan da Tom'a
ac bir iddet alad.
"Ne istersen sor," dedi Dietrich titreyerek. "Ama... Ama onun canm yakmasna
izin verme."
Adamn titreyen gzlerine bakan Laszlo, istediklerini yapmas iin onu bkmenin
doru bir ey olup olmadn dnd. Ama sonra dikkati monitrlerdeki
ocuklara kayd ve anmsad: Baka seenei yoktu.
Adamn duyduu deheti azaltmaya gerek grmeden, "Bana kar drst davranrsan
kimsenin can yanmaz. Ama beni kandrmaya kalkarsan..."
Dietrich iddetle ban sallad. "Sana yalan sylemeyeceim. Yemin ederim!"
"yi." Yalan sylerse bunu zihninin kokusundan da kolaylkla anlayabilirdi, ama
zaman kaybetmek istemiyordu. "Burada stnde altn ey nedir?"
"Biyoelektrik iletiim yoluyla davran deiiklii. Senin yeteneklerine sahip
kiiler. Empatlar."
-,;,
. >
,
..jt| 379
Adam Fawer
"Nasl alyor? Ben bunlar nasl yapabiliyorum?"
"Tm duygular ve bunlarn sonucu olan biyolojik tepkiler beyin tarafndan
balatlr. Kii bir olayla kar karya kaldnda beyni gelen iitsel,
grsel, dokunsal ve kokusal uyarlar yorumlar, sonra da tepki gstermesi iin
vcuda sinyaller gnderir. Empatlar bu sinirsel sinyalleri daha duygu-oluturma
safhasnda durdurabilir. laveten, baka insanlara da sinyal gnderebilirler.

Hedef beyin bu sinyalleri duygulara evirir, onlar da otonom sinir sistemini


tetiklerler. Bu sadece zihinsel bir tepki yaratmakla kalmaz, ayn zamanda
fiziksel tepkiye de neden olur ki, bu da yaylan duyguyu pekitirir."
"Ama ben nasl sinyal alp gnderebiliyorum? Bir radyo deilim ki."
"Aslnda, temelde ylesin. Radyo dalgalar sadece bir eit..."
"Elektromanyetik radyasyondur," diye tamamlad Laszlo; Darian'n snfna ilk
geldii gn verdii dersi anmsamt.
"Doru. Gzmzn gremeyecei kadar uzun dalga boyuna sahip bir enerji. Beynin
her sinir ileticisinin her hcresinde retilenle ayn tip bir enerji. Senin
sinestezin bakalarnn zihnindeki bilgiyi alk olduun somut bir duyuya
eviriyor. Senin durumunda bu duyu koku. ou insan bakalarnn hisleri
hakknda sadece bir fikir sahibi olur, ama sen ok daha glsn."
"Ne demek istiyorsun? Herkes empatik mi yani?"
"Bir anlamda yle. nsanlarn yzde doksan bakalarnn genel havasn
sezebilir; tpk bir mekna girdiklerinde oradaki insanlarn tartyor olduunu
anlamak gibi, ama hepsi o kadardr. En azndan yakndan tanmadklar kiiler
sz konusu olduunda."
"Yakndan tandklaryla ne oluyor?"
"Herkesin beyni -bir noktaya kadar- benzersizdir. Yani her beynin
elektromanyetik radyasyon frekans kesinlikle esiz olduu halde, beyin
dalgalar yaklak bin civarnda farkl frekans kmesi iinde gruplanmtr.
Eer bir insann beyni baka birisiyle ayn
380 I
Empati
kme iindeyse, o kiinin duygularn yorumlamas daha kolay
olur."
Laszlo anlamaya balamt. Daha ayrntl anlatmasn salamak iin doktora
hafif bir gven alad.
"Kan ba olanlar genelde ayn kme iinde bulunur. Dolaysyla da aralarnda
empatik bir anlay olur; ebeveynler, ocuklar ve kardeler arasndaki biyolojik
yaknlk gibi yani. Kk ocuklarn genellikle iki yama geldiklerinde
zayflayan gl empatik yetenekleri olur ki, ebeveynleriyle yaknlamalarn
salayan ve dil becerilerini erken gelitirmeye yarayan evrimsel bir aratr
bu."
Laszlo, "yleyse beyinlerindeki balanlar ayrtka, bu yetenekler de giderek
zayflar," dedi.
"Doru. Ailenin dndaysa, benzer frekans kmelerindeki insanlar sosyal olarak
gruplamaya eilimlidirler, nk birbirlerini daha iyi anlayabilirler. Ayn rk
ve cinsiyetten insanlarn gruplama eilimlerinin nedeni budur, nk ayn
frekans kmesi aralnda yayn yaparlar. Bylece, yabanc bir lkeye gittiin
zaman kendini fiziki olarak deiik hissedersin. Aslnda biyo-fizyolojik adan
ylesindir de."
"Ama bu lkeye yz yl nce g etmi insanlar ne olacak? Her ey genetik olarak
belirleniyorsa..."
"yle deil. Herkesin zihni, onu evreleyen frekanslar anlayabilmek iin
srekli olarak kendini uyarlar. Kalplar ve frekanslar zaman iinde ortama uyum
salamaya ynelik olarak evrim geirir. Dolaysyla, yabanc bir dili renmek,
o dilin konuulduu lkedeysen daha kolaydr, nk zihnin de deiip, o dilin
belirleyici ayrntlarm renmeni kolaylatrr."
"Dillerin biyoelektromanyetik radyasyonla ilgisi ne?"
"Diller sadece yerel halkn beyin dalgalarnn iitsel olarak yansyacak ekilde
ortaya kmasdr. Her ey birbiriyle ilintilidir: Dil, giyinme tarz, kltr,
mutfak. Amerikan kltrnn tm dnyada inanlmaz derecede popler olmasnn
nedeni de budur. re| 381
Adam Fawer
tici maln Amerikan tketici kitlesinin tamamna ulatrmak istiyorsa, geni
bir yelpazedeki frekans kmelerine ekici gelecek eyler tasarlamak zorundadr."
Laszlo, "Konunun biraz daha pratik ynlerine gir," dedi.
"Beyin dalgalarnn iletimi konusu, baz insanlarn birbirleriyle abucak
kaynap, dierleriyle kaynaamamasndan, ete mantali-tesine; bir korku filmini

sinemada seyretmenin daha rktc olmasndan, insanlarn randevularnda


grltl yerlere gitmekten holanmasna kadar birok eyi aklar. Restorandaki
atmosferdir bu. Bir futbol stadyumundaki cokudur. ehrin nabzdr. Krsal
blgenin dinginliidir. Yaammzn her ynne sirayet eder. Sadece, ou insan
bunu senin kadar gl hissedemez."
"Bir yetenek yelpazesi olduundan bahsettin?"
"Evet. Toplumun yaklak yzde onu dierlerine gre daha yksek bir duygusal
zekya sahiptir. Baka insanlarla iletiim kurmaktaki becerilerinden kaynaklanan
ve doutan gelen bir karizmalar vardr."
"Ama insanlarn sadece ayn kme iindekileri okuyabildiini syledin az nce."
"ou iin yle. Ama bazlar kendini teki frekanslara da ayarlayabilir. Farkl
sosyal gruplarla, hatta kendi kmelerinin dnda olanlarla bile
kaynaabilirler. Dil becerileri ve farkl kltrden insanlarla anlamalar daha
iyidir. Ve bunlarn tm, fiziki olarak etraflarmdakilerle ayn 'frekansta'
olmalarndan kaynaklanr."
Laszlo, "Bu tr insanlar toplum iinde nasl bir dalm gsterir?" diye sordu.
"En stteki yzde bir doal liderlerdir, insanlar onlara doru ekilir. En
akll ya da en gl olmamalarna ramen, okuldaki en popler ocuklar onlardan
kar. En fazla sayda insann iletiim kurabildii kiilerdir. Aclarmz,
skntlarmz bir dereceye kadar hissedebilen karizmatik CEO'lar ve
politikaclardr."
382 |
Empati
Laszlo'nun verdii karmak ve birbiriyle elien duygularla tkanmann eiine
gelen doktor soluklanmak iin duralayp devam etti:
"On binde bir kiininse duygusal zeknn ok zerinde yetenekleri vardr.
Kendilerine yakn olanlardan tapnma dzeyinde sevgi ve sadakat grrler. Ve
inanlmaz igdleri sayesinde byk iler baarrlar. Artistler ve aktrler,
atletler ve mzisyenler bu tip insanlardan kar. Seyretmek istediin, onlara
doru ekildiini hissettiin karakterlerdir. Grsel manzaralar, mzii ve
fiziki icraatlar doutan gelen bir yetenekle kavrarlar. Duyusal birer
dahidirler. Bazlar gl birer alc, kimileriyse vericidir."
"Ama bunun kimi istisnalar..."
"Elbette vardr. Birok artistte olduu gibi, kiilikleri doutan melankolik ya
da ie dnkse, o zaman cezp ettiklerinden fazlasn iterler. Geirmekte
olduklar hormonal deiikliklerden kaynaklanan hassas duygusal yaplarndan
dolay bu durum ergenler iin zellikle geerlidir."
"Sonraki dilime ge."
"Yz binde birlik oranda yer alan kimilerinin yetenekleri o kadar gldr ki,
ounlukla davran bozukluklar sergilerler. Etraflarndaki insanlarn
duygularn alglamay engelleyemedikleri iin onlarn altnda ezilirler.
Bazlar zihnini perdelemeyi renir. Ama ou bunu yapamaz. Cinnet geirirler.
ntihar ederler. Ve bunu sadece beyinlerinde duyduklar o son derece gerek
seslerden dolay yaparlar. Geleneksel bilimin ve toplumun inanmad sesler
nedeniyle yani."
"Sesler deil," diye fsldad Laszlo. "Duygular."
"Evet," dedi Dietrich. "Sen ve bulduun o ocuklar... Sizler o yz binde birlik
dilimdensiniz. Kendisi de kabul ederse, kaderlerinde ok byk iler baarmak
yazl olanlar. Ya baar ve onur ya da ldrmak."
Laszlo rperdi. Derin bir soluk alp, aratrmasna baka ynde devam etmeye
karar verdi.
| 383
Adam Fawer
"Bu Organizasyon nedir? Arkasnda kimler var?"
'
1 Dietrich ban iki yana sallad. "Banda kimlerin olduunu bilmiyorum. Ama
eski hkmet grevlileri olduklarn dnyorum. Buras PAPERCLIP ve dier MKdeneylerinin bir uzants gibi."
"PAPERCLIP mi?"
"PAPERCLIP Projesi ABD hkmetinin II. Dnya Sava sonras st dzey Nazi ve
Faist personeli Birleik Devletler'e getirebilmek iin balatt gizli bir

operasyondu. lkeye gizli olarak sokulan insanlarn neredeyse 700' davran


bilimcisiydi. En nemlileri de Kurt Blome adnda bir doktordu."
Laszlo sava bittikten ok sonra domu olsa da, bir Rus Yahudisi gmeni olan
babas ona Yahudi soykrm hakknda bilinmesi gereken her eyi anlatmt. O
nedenle Kurt Blome adn nerede duymu olduunu anmsad.
"Nrnberg Doktorlar Davas'nda25 aklanan ok az sayda Nazi'den biriydi," dedi
soluu kesilerek. "Bu olayla ilgili tartmalardan dolay anmsyorum. Toplama
kampndaki esirlerin zerinde veba as deneyleri yapmt."
"Evet. Birleik Devletler hkmeti Blome'nin canlsnn lsnden daha deerli
olduuna karar verdi. Beraat etmesini salayp, sonra da onu CIA'ya teslim
ettiler. O da hemen sorgulamalarda kullanlacak ilalar denemek iin
oluturulan CHATTER Projesinde almaya balad. CIA daha sonra BLUEBIRD
Projesi'nde Pentagon ile ibirliine girince Blome, Kuzey Koreli sava esirleri
ile Amerikan askerleri ve ocuklar zerinde deneyler yapt."
Farknda olmadan yumruklarn skm olan Laszlo, "Ne tr deneyler bunlar?" diye
sordu.
II. Dnya Sava ertesinde Nazi yneticilerin yargland Nrnberg Mahkemesi
ile paralel yryen 12 yan mahkemenin ilki Doktorlar Mahkemesi olarak anlr ve
Uluslararas Askeri Mahkeme tarafndan deil, A.B.D. askeri mahkemesi tarafndan
grlmtr, (.n.)
384 I
Empati
"LSD, eitli barbitratlar ve Benzedrin ile birlikte hipnoz da kullanarak oklu
kiilikler, hipnotik tetikleyiciler ve yalanc anlar yaratt Blome."
"Bu deneyleri sava esirleri zerinde yapmak bile byk vicdanszlkken adam
Amerikan askerlerini mi kulland?" Laszlo duyduklarna inanamyordu. "Neden o
insanlarn hibiri bunlar aklamad?"
"nk Blome, elektrokonvlsiv terapi kullanarak hafzalarn silmiti."
Laszlo ban sallad. ou insan gibi o da gizli CIA deneyleriyle ilgili
sylentiler duymutu, ama bunlarn gerek olabileceini hi dnmemiti. "Devam
et," dedi.
"Dr. Sidney Gottlieb adnda Bronxlu bir kimyager 1951 ylnda CIA kadrolarna
dahil oldu. Yahudi kkenli olmasna ramen Blome ile bir takm oluturmak iin
seilen Gottlieb, MK-ULTRA grubunun lideri oldu."
"'MK' ne demek?"
"ngilizce ve Almancanm bir bileimi. 'M', 'zihin'26 anlamnda, 'K' da
'kontrol'.27
"Zihin kontrol," diye fsldad Laszlo.
Dietrich ban sallad. "MK-projeleri en gizli ve en lmcl olanlard."
"Projeler mi? Neden oul? ULTRA'dan bakalar da m vard?"
"Elbette," dedi Dietrich gzleri parlayarak. "MK-DELTA yabanc ajanlar
sorgulamak iin biyokimyasal deneyleri ieriyordu; MK-NAOMI biyolojik sava
silahlan gelitirdi; MK-MINDBEN-DER Meksika vatandalarn suikastlara
dntrmek iin eitli ilalar ve hipnoz yntemleri kulland; MK-SEARCH seks
alkanngilizcede zihin anlamna gelen mind szcnn ba harfi (.n.) Almancada
kontrol anlamna gelen kontrolle szcnn ba harfi (.n.)
385
Adam Fawer
lklarn deitirebilen kimyasallar aratrd; MK-RESURRECTION yksek dozda
radyo frekans enerjisini denemek iin lobotomi28 yaplm maymunlar kulland."
"Radyo frekans deneyleri... Empati gcm nasl kullandm anlamanda bunlar m
yardmc oldu?"
"RESURRECTION bunun bir ksmyd. Ama OFTEN Operasyonu da eit derecede
sorumludur. O proje doastne odaklanmt. CIA kendilerine falc, medyum,
psiik, astrolog ve khin diyen insanlarla birlikte alt. Deneylerin ou
baarszlkla sonuland, ama aratrmalar da, zihin kontrol iin kimyasallar
kullanmaktan, bunu zaten yapabilen insanlar bulmaya ynlendirdi."
"Ne zamana dek devam etti bu?"
"Bakan Ford 1974'de baa geldiinde, hkmet neredeyse baarya ulamak
zereydi. Ama sonra CIA deneyleri hakkndaki bilgiler The Nev York Times'e

szdrld. Birbiri ardna yaynlanan makaleler hem bir Kongre soruturmas


almasna, hem de bir bakanlk komisyonu kurulmasna neden oldu. Ford 1976'da
insanlar zerinde bilgilendirilerek rzalar alnmadan deney yaplmasn
yasaklayan bir Bakanlk Emri kartt. Carter bu emrin kapsamn daha da
geniletti ve 1982'ye gelindiinde Reagan, rzalar olsa bile insanlarn denek
olarak kullanlmasn yasad ilan etti."
Laszlo tiksintiyle, "Ve sizin de ondan sonra eliniz kolunuz baland," dedi.
Dietrich onun ses tonundaki nefreti ya sezmedi ya da anlamazdan geldi.
"Eski verileri -en azndan yok edilmeyenleri- elden geirmekle yetinmek zorunda
kaldk. lerlemeye altk, ama olanakszd.
Lobotomi: beynin bir lobunun cerrahi olarak alnmas (.n.)
3861
Empati
Tanr akna! Deneylerimizi empanzeler zerinde tekrarlamamz istediler
bizden!" Adam d krkl iindeymi gibi ban sallad.
"Sonra ne oldu?"
"Programn finansman kesildi, ben de iimden oldum. Bir hafta sonra
Organizasyon'dan bir ar geldi. Ve buraya geldim."
"Organizasyon'un nihai hedefi ne? ocuklardan gerekten ne istiyorlar?"
Dietrich tedirgin bir ekilde yutkundu. imdi az ncekine kyasla daha gergindi.
Ve Laszlo'nun kontrol altnda tuttuu fkesi sonunda patlad. Doktoru derin,
dumans bir dehete bulayarak, "Bana cevap ver!" diye bard. "CEVAP VER!"
"G-g-gerekten tam olarak bilmiyorum. Zinser bana ne yapacan syle..."
"Sama!" Laszlo adamn syledii yalann kokusunu alabiliyordu. Sabr tkenerek
Tom'a dnd ve bayla iaret etti.
"Yzne deil," dedi. "z kalsn istemiyorum."
Dietrich kendini korumaya alt, ama kollar ve bacaklar balyken bunu
yapamazd. Tom onu boazndan tutarak kanepeden kaldrd ve midesine bir yumruk
indirdi. Doktorun gzleri yuvalarndan frlad. Barmak iin azn at, ama
boazndan sadece zayf bir hrlt kt.
Tom kolunu bir yumruk daha geirmek iin geriye atnca Laszlo onu tuttu. Adamn
saldrganln bastrarak, "Bu kadar yeter," dedi.
Dev muhafz isteksizce Dietrich'i kanepeye geri brakt.
Doktor arka arkaya birka ksa ve hrltl soluk ald, ardndan da hemen
konumaya balad. "Bilmediimi sylerken, doruyu sylyordum," dedi. "Ama baz
phelerim var. Zinser'in ocuklarla konumalarnn bir ksmn dinledim. Bir
sr felsefik ve siyasi teori yumurtluyor. Ve ocuklar yumuatp,
sylediklerini Tanr kelam gibi kabul etmelerini salamak iin de Jill'i
kullanyor. Resmen beyinlerini ykyor."
| 387
Adam Fawer
:
"Ne iin?"
>
?
-

",..',
u"
"Birer lider olmalar iin. O ocuklarn ne kadar zel olduunu sen bile
anlamyorsun. Birer erikin olduklarnda akl almaz derecede etkili gler
gelitirmi olacaklar. amz ilikiler a; seimler senin adaylardan biriyle
bira imek isteyip istemediine bal olarak kazanlyor ya da kaybediliyor,
sorunlara somut yaklamlarla deil. Kennedy, Reagan... Bunlar ok zeki insanlar
deildi. Ama yeteneklerini zgr dnyaya liderlik etmek iin kullanan karizmatik
kiilerdi. Ayn ey dini liderler iin de geerli. Son yzyldaki en popler
papa olan II. John Paul'a bak; btn dnyada saygnl var. Bir dn. Tm
ktalardaki her lkede yaayan insanlar onu seviyor. Neden? Dini bilgisinden
dolay m? Hayr. Sadece karizmasndan dolay."
"Yani Kennedy'nin de bir empat olduunu mu sylyorsun? Reagan ile II. John Paul
da m yle?"
"Kennedy ile Reagan empatik lekte dnyann %95'inden daha m yukardayd?
Muhtemelen. Peki, senden ya da ocuklarn herhangi birinden? Yakn bile
deillerdi. Papa ise ayr bir olay. On lisan ana dili gibi konutuunu biliyor
muydun? ok deiik kltrlerden insanlarla iletiim kurabilen bir zihniyetin
gstergesidir bu. Eer empati dediimiz bu deilse, o zaman ne olduunu ben de
bilmiyorum. Elijah, Winter, Charlie, Jill... Hepsi benzer potansiyele sahip."

Laszlo anlatlanlar hazmetmeye ynelik nafile bir aba gsterdi. Bir sonraki
nesli ynetmek iin ocuklar programlamak. Mmkn deildi bu. "Milli Eitim
Mdrl'nn Yetenekliler Snav'n zorunlu klmasn nasl saladn?"
"Sanrm Organizasyon'un bandakilerin VVashington'da ok gl ilikileri var.
Tm yaplmas gereken, Eitim Alt Komite-si'ndeki baz senatrlere iyi
dnlm birka bat herhalde. Doru bedeli dersen, her eyi satn
alabilirsin. rnein Darian'a bak."
"Ne demek istiyorsun?"
' '.
.??:? -.;?.
388 |
v.Emp.*-!,*'"Zinser ona seni ve ocuklar bulmas iin para dedi."
Laszlo soiuunu tuttu. Birden midesi korkun bir kavrayla buruldu. "O lmedi,
deil mi?" dedi zor duyulan bir sesle.
"Hayr."
Laszlo'nun ba dnyordu. nanamyordu. O kadn tm yaamndaki herkesten
fazla sevmiti. Ona her eyini verebilirdi.
Elbette. Bu da anlalan tam onun istedii eymi.
Ve tm o sre boyunca hibir eyden phelenmemiti.
Bu doru deil. O uaa binmediin zamanki rahatlamasn anmsyor musun?
Ban sallad. nanmak istemiyordu. Ama baka seenei de yoktu. Her ey
bandan beri bir yaland. Darian'a kalbini vermi, onun iin yas tutmutu ve
kendisi zntden kahrolurken...
Kusacak gibi oldu.
Tom saatini gstererek, "Vakit neredeyse geldi," dedi.
Laszlo kendini toparlamak iin bir an durdu, sonra ban sallad. "z onu."
Tom eilip, Dietrich'in balarm zmeye balad.
Dietrich balar zlrken, "Ba-ba-bana ne yapacaksn?" dedi kekeleyerek.
"Hibir ey. Beni satmadn srece. yle bir ey yaparsan da, Tom seni
doduuna piman edecek. Deil mi, Tom?"
riyar adam dudaklarnda acmasz bir glmsemeyle bakt doktora. Laszlo iki
adamn dncelerini bir an iin birbirine balad: Tom'un sadistlie
varabilecek vahetine kar Dietrich'in youn korkusu. Kalc izlenim
braktna emin olduktan sonra balanty kopard.
"Bu toplantmzdan kimseye sz etmeyeceksin, deil mi doktor?"
"Hayr," dedi Dietrich gzlerini Tom'dan alamadan. "Yemin ederim."
| 389
-,r
Adam Fawer
%
"Ve Tom'un buradaki tek dostum olduunu dnme gafletine sakn kaplma. Eer
onunla ilgili tek kelime edecek olursan, baka biri seni ziyaret edecek."
:,
?> ,,
, v,
; .
"Anladm."
,.;/',
<ji,'
"yi. imdi, yapman istediim ey u..."
>, ->,,
'?<:
> v
i'
''
im.. t1 f',<
' *{< '< V
!.,. :!
3901
e'
44
Tom kapy kapattktan sonra Laszlo soluunu koyuverdi. Hl hem yeni
yandann, hem de doktorun bilincini hissedebiliyordu. Daha nce ayn anda iki
zihinle birden hi o kadar uzun bir sre temas halinde olmamt. Ve plann
uygulamaya koyana kadar da buna devam etmek zorundayd. Baka aresi yoktu.
Ona sadece tek bir kii yardm edebilirdi: Jill.
Ama kz nasl ikna edecekti bunu yapmaya? Gerek durumu ortaya vurur ve kz da
ona ihanet ederse, kendi lm emrini imzalam olacakt. te yandan yardm
istemez ve bunun yznden baarszla urarsa, Elijah, Winter ve Charlie'yi
sonsuza dek kaybedecekti.

Gece bunlar dnen Laszlo sonunda bir karara vard. Yanl karara.
Oda karanlkt. Televizyondan yaylan k duvarda asl olan bronz sa
heykelinin ve komodinin zerinde ak duran kaim ncil'in zerinde glgeler
yaratarak dans ediyordu.
Laszlo yerdeki giysilerin etrafndan dikkatle dolat. Yatan kenarnda oturdu
ve yumuak bir rahatlama hissi yayd. Sonra uzanp uyuyan kz omzundan yavaa
drtt.
"Jill," diye fsldad. "Jill, uyan."
Islak pamuk kokan bir sersemlik kzn zihnini sard. Tembelce dnd ve gzlerini
at. Sonra da Laszlo'nun gzlerini yaartan bir okla atelenen zihni youn bir
dehet iinde patlad.
Barmaya frsat bulamadan Laszlo eliyle onun azn kapatt. Avucu kzn
dudaklarna dedii anda Jill, duygularyla zihnini,
J 391
Adam Fawer
dileriyle elinin etini deldi. Burnundan derin soluklar alan Laszlo
kendini duyduu acdan kopartmaya zorlad.
!
,
"Sadece konumak istiyorum!" diye fsldad.
Doruyu sylediini grmesi iin zihnini ona at. Ona zarar vermesi asla sz
konusu olamazd. O da dierleri gibi bir kurband. ocuklar kurtarmak
istiyorsa, buna karsmdaki kzla balamak zorundayd. Jill yava yava
sakinlemeye balad. Dilerini skmay brakt, Laszlo da zonklayan elini onun
azndan ekti.
"Teekkr ederim." Yatan baucundaki kutudan birka kt peete alp kanayan
avucuna sard. "Ne istiyorsun?" diye sordu Jill.
Laszlo gerei renmenin kz iin yeterli olacan mit ederek, "ocuklar
serbest brakmak istiyorum," dedi "Ve bunu yapmak iin yardmna ihtiyacm var."
"Onlar neden serbest brakmak istiyorsun?"
nce kzn hrnlk ettiini dnen Laszlo, sonra onun gerekten de
ardn hissetti.
"nk aileleriyle birlikte olmalar gerekiyor."
'Aile' szcyle birlikte keskin bir burukluk kokusu ald, ama Jill bunu hemen
geri ekti.
"Hayr," dedi. "Aileleriyle birlikte olmalar gerekmiyor. Burada olmalar
gerekiyor."
"Kim diyor bunu?"
Jill irilemi gzlerle bakt ona. "Samantha."
Kadnn ad getii anda Laszlo onda bir duygu parlts sezinledi. Kz bunu
saklamaya alsa bile zihninde mayalanan duygu Laszlo'ya ok belirgin iki koku
halinde yansmt. Birincisi sevgiydi. Samantha'nm kzn kafasndaki anne
imajna en yakn kii olduu da gz nne alnrsa, anlalabilir bir duygu bu.
Ama ikincisi Laszlo'yu tamamen hazrlksz yakalamt: ehvet.
aknln gizlemeye alt, ama Jill de onun akln okumu
392 |
tmpaffi*
olmalyd ki, zihni ter kokulu bir utanma duygusuyla glgelenecek hemen geriye
ekildi.
"Jill. Samantha sana her ne dediyse... Yalan syledi."
Bir anda yok olan utan duygusunun yerini taze kan kokuStb*a ok benzeyen bir
bakas ald.
"Hayr! O beni seviyor," Jill'in sesi gvenliydi, ama Laszlo onun ne kadar
sarsldn grebiliyordu. "Bunu alglayabiliyorum."
"Hayr, sadece algladn sanyorsun." Kzn duygularn o ekilde ezdii iin
kendini ok kt hissetti, ama baka yol yoktu. "Onun duygularnn hep ayn
olduunu, hi deimediini farkettin mi? Neden yle olduunu merak etmiyor
musun?"
"O sadece..." Jill duralad sonra, "Sakin biri, o kadar," dedi umutsuzca.
"Bu doru deil." Samantha ile yaptklar konumalar dnd Laszlo. Kadnn
zeki olduunu kabul etmek zorundayd; kza yalanc bir sevgi hissi alamt.
Kendisini o kadar uzun sre kan-drabildiine gre, Jill'i kandrmasnda

alacak bir yan yoktu. "Asla, asla deimiyor," dedi. "Hibir eye tepki
vermiyor."
Jill sessiz kald. Laszlo yavaa onun zihnine uzand, ama kz kendini
kapatmt.
"Ona gvenemezsin. Gerek planlarnn ne olduunu bilmiyorsun. ocuklar iin,
benim iin... Senin iin yapt planlardan sz ediyorum."
Jill yine bir ey sylemedi, ama sessizlii Laszlo'ya bilmesi gerekeni
anlatyordu. Belki yeteneini kzn fikrini deitirmek iin kullanamayabilirdi,
ama onu ikna edebileceini biliyordu."
?-,. ji
"Bana inanmyorsan, kendin grebilirsin."
. ? :,
"Nasl?"
"Sana onu nasl okuyabileceini gstereceim. Gerek anlamda okumaktan sz
ediyorum." Kzn syleyeceklerine younlamasn
| 393
AdamFawer
salamak iin duraladj.! "Sana yalan sylediini kantlarsam yardm eder misin?"
Kzn zihninin yzeyinin hemen altnda bir sr duygunun dolatn
hissedebiliyor, ama hibirini okuyamyordu.
"Tamam," dedi Jill sonunda.
"El skalm." Elini uzatt. Kz ona garip bir ekilde baksa da, elini
onunkinin iine koymakta tereddt etmemiti. Parmaklan birbirine dedii anda,
Jill'in zihnini dolduran kokular onunkine szd. Ve Jill'in elini
kendisininkinin iinde hapsetti.
Gl bir hamleyle kzn psiik kalkanndan geri kalan da syrd. Ve annda
duyduu kokularla akna dnd: ren ve yapkan korku, kaygan umut ve
terebent kokusunu artran aknlk. Bunlarn tmn sarmalayan, onu
rperten, rm, derinlere sarkan bir fke. Laszlo bitkin bir halde elini
kurtarp geri ekildi.
"Bunu nasl..." Hl havada asl duran sa eline bakan Jill'in sesi
hafifleyerek kayboldu.
"Samantha sana hi dokunmad, deil mi?"
"Tabii ki dokundu," dedi Jill hemen.
"O srada bunlardan birini takmadndan emin misin?" Laszlo cebinden kartt
ten rengi ince eldiveni yatan zerine koydu.
Jill effaf eldiveni sanki mikropluymu gibi alrken, "Bunu nereden buldun?"
diye sordu.
"Muhafzlardan birinden aldm. Eer birine dokunursan, yani, buna deil de o
kiiye dokunursan kalkanlarnda gedikler oluuyor. Tmyle korunmasz olduklar
zamanki gibi deil, ama yine de onlar hissedebilirsin."
Jill dnceli bir ekilde ban sallad. "Zar gibi ince ve effaf. ok dikkat
edilmezse insan teninden ayrt etmek zor. Yani bana... Bana gerekten hi
dokunmad m?"
394 |
V
Empati
Laszlo kzn acsn hissediyordu, ama onu ileride doacak daha byk hasardan
korumann baka yolu yoktu.
"zgnm, Jill."
Dudan sran Jill ban ne edi. "nerini dneceim," dedi sonunda bouk
bir sesle.
"Yarn akam grrz."
Jill burnunu ekerek ban sallad. Laszlo kapya yrd. Yavaa iki defa
vurunca Tom hemen at. Jill'e son kez bakt, ama kz ona srtn dnmt bile.
Duygularn sezemiyordu, ama buna ihtiyac da yoktu.
Omuzlarnn lo kta sarslmasna baklrsa alyordu.
| 395
45
-..?....
. . ?
, '
l '
? Uf' l---------------------------
I*
'il
---------------------------------n
j.....l) i'"
-------........II
rc |l II j |[ftlynil|i l fi

. ,' v
; ,'

\.'? .
>
'
"Laszlo srekli dolayor, ama Charlie'den beri hi yeni ocuk bulmad."
Samantha masasnn arkasndan Jill'e bakt. "Bir sorun olabilir mi sence?"
Jill telan biraz belli ederek, "Hayr," dedi. "Yani... Ben nereden
bilebilirim ki?"
Samantha ne doru eildi. "Hl kontroln altnda deil mi?"
"Elbette!" 1
Kadnn ellerine bakmamaya alan Jill, o eldivenleri daha
nce fark etmemi olmasna inanamyordu, nk her ne kadar tm ayrntlar
belliyse de, teninde yapay bir parlaklk vard.
Ama daha da belirgin kant Samantha'nm duygularndayd. Daha dorusu, olmayan
duygularnda. Her zamanki gibi mutlu ve sevecen grnyordu, ama Jill onun
duygularnn evresinde yaananlarla birlikte azalp oalmadm gayet iyi
gzlemlemiti. Konumalarn ykyle tam uyumad bir filmi seyretmek gibiydi
bu. Onca zamandr buna nasl kandn dnd.
nk gerei renmek istemedin. nk seni sevdiine inanmak istedin. nk
ona k...
KAPA ENEN!
Derin bir soluk ald. Beynindeki sesi daha fazla dinlemek istemiyordu. Laszlo
doruyu sylemi olabilirdi, ama bu ondan nefret edemeyecei anlamna
gelmiyordu. Ve ediyordu da. Fantezisini ykt iin, snabileceini sand
tek insana olan gvenini ykt iin nefret ediyordu o adamdan.
Samantha'nn gerekten neler hissettiini bilmek zorundayd. Bunun iin de ona
dokunmas gerekecekti. Ama vcudu her zamanki gibi batan aa kapalyd. Siyah
etekliin zerine beyaz
396 |
45
Empati
bluz ve fme ceket giymiti. In boynunda ve enesinde de ellerinde olduu
gibi parlayp parlamadn grmek iin ban biraz yana edi. Hayr,
parlamyordu. Tek yol onun yzne dokunmakt.
Jill daha nce saysz kere Samantha'nm yanan okamay hayal etmiti. Soluk,
ince dudaklarn onun dolgun ve krmz dudaklarna bastrmay dlemiti. yle
bir eyin gnah olduunu ve asla gereklemeyeceini biliyordu, ama bunlar da
fantezi kurmasna engel olmamt. Hep o ann verecei zevki dnmt,
imdiyse sadece ac ngrebiliyordu. Tek istedii yere kvrlp...
"Beni dinliyor musun, Jill?" Yant gelmedi. "Jill? Neyin var?"
Yavaa ban kaldran gen kz yal gzlerine elinden geldiince hznl bir
ifade yanstt. O ruh haliyle bunu yapmak zor deildi.
"Bu eyi... Daha ne kadar devam edebileceimi bilmiyorum."
"Ne demek istiyorsun?" dedi Samantha. Duygular hl itenlik dolu olsa da,
sesinde bir korku belirtisi vard.
"Artk fark etmez," dedi Jill ban ne eerek. "imdi Laszlo... Ve teki
ocuklar var. nceden olduu gibi deil. O zaman sadece ben vardm." Burnunu
ekti ve boaznda oluan yumruyu yutmaya alt. Dedikleri doruydu, ama
syleme nedeni yaknmak deildi.
Samantha sandalyesinden kalkp masann etrafndan dolarken, "Sen her
zamankinden daha nemlisin," dedi. Elini -eldivenle korunan elini- onun omzuna
koydu. "Benim iin nemlisin."
"Sahi mi?" Jill'in sesindeki yakar ac verecek kadar gerekti.
"Gerekten yle."
Jill baklarn ona doru kaldrd. nanmay o kadar mitsizce istiyordu ki...
Il l yanan gzleri sevdii kadnn yznden ayrlmadan yavaa ayaa
kalkt. Ve ona sarld. Birilerine sanlmayal ok zaman olmutu.
Samantha geri ekilmek yerine zarif kolunu onun omuzlarna dolad. Jill de biraz
eilerek alnn kadnn plak boynuna yaslad.
| 397
Adam Fawer
Ona gerekte ilk defa dokunuyor olduunu bilmek garip bir duyguydu. Bir an iin
kadnn teninin uyandrd yumuak ve serin duyguyla kendinden geer gibi oldu,

Samantha'nn zihni etrafndaki engel atlamaya balaynca o ksack ann verdii


huzur da tuzla buz oldu.
Kendi zihniyle onunki arasnda bir engel olduunun farknda deildi. Ama birden
kadnn yayd ve artk duygusal bir duman perdesi olduunu bildii o
deimez/tekdze/mutlu/sevecen duygu karmnn oluturduu dzgn yzeyde
boydan boya uzanan trtkl atlaklar olutu.
Ve sonra Jill, Samantha Zinser'in zihnine ilk bakm gnderdi.
lk atmamak iin kendini zor tuttu. Samantha'nn renkleri berrak ve canlyd:
Parlak yeiller, koyu kahverengiler, gl ate krmzlar. Ve hepsinin
arasnda, ayrt edilmesi zor olacak kadar yerleik, ltl oniksten kesilmi
hissi veren kaln bir hat.
Jill oniksin ne anlama geldiini hemen kavrad: Aldatma. Dier her eyle
dolam, kurnazlkla rlm bir yalanlar a. Geriye kamak istese de kendini
tepki vermemeye zorlad. Tek bir soru sordu.
"Samantha... Beni seviyor musun?"
""Bu nasl soru, tatlm?" dedi Samantha yumuak ve rahatlatc bir ses tonuyla.
"Elbette seviyorum seni."
Ama Jill grmek istediini yakalamt. Samantha konuurken zihni bir korku ve
tiksinti dalgasyla glgelendi. Kadn kabaca itip geri ekildi.
"yi misin sen?" Samantha'nn sesi artk endie doluydu.
Jill eliyle gznn kenarn silerken, "imdi daha iyiyim," dedi.
"Ne zaman ihtiyacn olursa yannda olacam. Bunu asla unutma."
"Merak etme." Jill karsnda anszn belirmi olan yabancya ifadesiz bir yzle
bakt. "Unutmayacam."
398 |
Empati
...

Jill daha kapy almadan Laszlo yerinden kalkmt bile. Onun fkeli bir yrek
gibi atan zihnini koridorun br ucundan alglamt. Kapy hemen at. Frtna
gibi odaya dalan kz zihninin etrafnda dank bir kalkan olutursa da, Laszlo
onun fkesini ve acsn hissedebiliyordu.
"Haklydn," diye homurdand Jill geni odada bir aa bir yukar yrrken.
"Samantha bandan beri yalan sylyormu."
"Bu ekilde rendiin iin zgnm."
Jill durup gzlerini ona dikti. "Hayr, deilsin," dedi tkrr-cesine; sesi
alam gibi bouk kyordu. "Bandan beri beni kullanyor olmasndan tr
mutlusun."
"Yanlyorsun."
"Samantha'nm bana yalan sylemesi yeterince ktyd; bir de sen aldatmaya
alma!"
Laszlo szcklerini dikkatli semek zorunda olduunu biliyordu. "Burada olmana
sevinmem, burada olma nedenine de sevinmemi gerektirmez. Samantha seni de tpk
benden yararland gibi kulland. Ona zarar vermek istiyorsan, buray yok
etmeme yardm et."
"O ne olacak?"
"Ne demek istiyorsun?"
i
/.
"Demek istediim, ona ne yapacaz?"
Laszlo duralad. Kzn intikam arzusunu anlyordu, ama kendisinin ii oralara
vardrmak gibi bir niyeti yoktu. "Ne sylememi beklediini bilmiyorum."
"Elbette biliyorsun," dedi kz alay edercesine. "Ona zarar vereceimizi
sylemeni istiyorum. Onu..." Jill sonraki szckleri sylemek iin cesaret
toplar gibi duraksad. "Onu ldreceimizi sylemeni bekliyorum."
"Hayr," dedi Laszlo ban sallayarak. "Onu ldrmek doru deil."
| 399
Adam Fawer
"Onun bize yaptklar doru muydu, yani?"
"Elbette deildi."
"Yapt yanlsa biz neden ona doru davranmak zorundayz?"
"nk yle yapmazsak, biz de onun kadar kt oluruz."
"Kimin umurunda ki bu?"

"Benim umurumda. Ve bir gn senin de olacak."


Jill fkeyle bakt ona. Laszlo kza eriebildiinden ok emin deildi, ama
fkesi sanki az da olsa durulur gibi olmutu. Sonunda Jill kendini yatan
stne brakt. Orada neredeyse bir dakika kadar tavana bakarak yatt, sonra
Laszlo'ya dnd. "Ona bir ey yapmama izin vermeyeceksin, deil mi?"
"Vermeyeceim."
"Sana yardm etmeyeceim anlamna gelse bile mi?" Dorulup onun gzlerinin iine
bakt.
Laszlo o soruya nasl yant vereceini bilemiyordu. Sadece kendisi sz konusu
olsayd sorun yoktu. Ama yle deildi. Karlmalarna yardm ettii ocuk
vard ortada.
Birden anlad: Samantha'y ldrmesi iin Jill'e yardm etmesi gerekecekse, bunu
yapacakt.
"Ne pahasna olursa olsun intikam almana yardm etmeyeceim," diye yalan syledi
ona ve gl bir inanma hissi gnderdi.
Jill sessizce onun zihnini yoklad. Sonsuzluk gibi grnen bir duraanlktan
sonra fkeyle ban edi.
"Peki. Senin istediin ekilde yapacaz."
Ama daha szler azndan karken Laszlo onun aklndaki aldatmay sezdi. Kz
yardm edecekti, ama intikamn almaya da alacakt. Bir ey sylemedi. Jill'i
kendi fkesinden korumak iin elinden geleni yapacakt.
4001
Empati
Bir plan zerinde anlamaya vardktan sonra Tom odasna kadar Jill'e elik etti.
teki muhafzlarn aksine, Tom'un zihni her trl koruyucu kalkandan yoksun,
yani plakt. Duygular ylesine canlyd ki, onun youn hislerinden utanan
Jill zihnini kapatmak istedi.
Adamn Laszlo'ya duyduu sevgi yapt her eyde bariz ekilde grlecek kadar
youndu. Jill teki muhafzlarn aslnda onun mahkmun kontrolnde olduunu
nasl olup da anlayamadn merak ediyordu. Laszlo'nun Tom'un zihnini nasl
zgr klabildiini bir kez daha dnd. Yeni orta kendisine gvendiini
sylemiti, ama gerekten yle olsa, bir eyler saklamaya devam eder miydi?
Laszlo oyunu o ekilde oynamak istiyorsa bir sakncas yoktu. Kendisi de baz
srlar saklayabilirdi. Bir kurban olmaktan artk bkmt. Laszlo'nun, intikam
almasna yardm etmeyecei gerei d krkl yaratm olsa da, bir adan
yine de memnundu. Samantha ile bizzat hesaplamak istiyordu.
Tom kapy at ve girmesini bekledi. Gitmek zere dnmt ki, Jill kapnn
kolunu tutup ona glmsedi.
"Laszlo'da bende olmayan ne var?" Uzanp adam ensesinden yakalad. Laszlo'nun
onun iin kurduu savunma bir anda kerken, zerine prltl bir dinginlik
geldi.
"Gir. Konuacak ok eyimiz var."
] 401
46
Samantha uyuyan ocuklarn ekranlardaki grntlerine bakt.
"Laszlo'nun son gittii okullarda yeni empatlar bulamam olmasna hl
inanamyorum. Florida'daki ikizlerinin empatik olduundan kukulandn
sylemitin."
"Sanrm... Sanrmyanldm."
Samantha adam dikkatle szd. Fiziki grnm hibir zaman salkl olarak
tanmlanamasa da, son zamanlarda gerekten berbat grnyordu. Gzlerinin
altnda koyu renk kaim torbalar olumu, yzyse incelmi ve bezgin bir grnm
almt. Hl imand, ama belirgin ekilde kilo vermiti. O kiloyla daha
salkl grnmesi gerekirdi, ama sanki lmn eiindeydi.
"Tm syleyecein bu mu?" dedi serte.
Dietrich omuz silkti.
"Jill'in kontrol altnda olmak Laszlo'nun baka empatlar bulma yeteneini
etkilemi olabilir mi?"
Dietrich ban kaldrmadan nce bir an yere bakt. Hl onunla gz gze
gelmemeye alyordu. "Sanmam."

"Bu mantkl grnmyor. Onu mutlak potansiyeli olan kalabalk okullara


gnderdik. Charlie'den bu yana yeni birini bulmu olmalyd."
"Belki."
"Belki mi?" diye bard Samantha. "Hepsi bu mu? Bana biraz yardm et!"
"Yapamam. Daha fazla..."
"Biliyorum, biliyorum. Daha fazla deney yapmaya ihtiyacn var." Samantha ban
kaldrp tekrar ekranlara bakt. "Neden onlardan biri zerinde deney
yapmyorsun?"
402 I
Empati
"Ne... Ne demek istediini anlamadm;"' diye kekeledi Dietrich.
"Demek istediim, yeni bir simlasyon yapmayah hafta oldu."
Dietrich duraksad. "Hl son deneyin verilerini deerlendiriyorum. Henz...
ncelemekte olduum etkenler var."
"Paralel almaya ne oldu? Hani eski verileri zmlerken, bir yandan da
srekli yenilerini elde etmek?"
"Yanlmm."
"Ne demek, yanlmm?"
"Sadece... Yanlmm ite."
Samantha doktora bakakald. Dietrich her ne kadar insan olarak karaktersiz bir
yapya sahip olsa da, i bilime gelince hep son derece kararl olmutu. Sanki
kiilii bir gecede deimi...
Aman Tanrm!
Samantha ceketinin altndaki klfndan kartt tabancay Dietrich'in bana
dorulttu. "Gmleinin dmelerini a."
"Ne?" Dietrich ellerini kaldrp iki adm geriledi. "Neyin var senin?"
"Duydun! Gmleinin dmelerini a."
Samantha zorlukla yutkundu. Ate etmek istemiyordu, ama adam kolyesini
takmamsa baka seenei kalmayacakt. Sonra da ona kimin eritiini bulmak
zorunda kalacakt: Jill mi, Laszlo mu?
Dietrich geriye doru bir adm daha att. "Ama..."
"DEDM YAP!" diye bard Samantha sinirleri ypranm halde.
"Tamam, tamam," dedi Dietrich. Ellerini yavaa indirdi ve gmleinin
dmelerini amaya balad. nc dmeden sonra tere bulanm kuma yana
ekerek boynundaki ince gm zinciri gsterdi. "Aradn bu muydu?"
Samantha soluunu koyuverdi. Silahn emniyetini kapatt ve klfna geri koydu.
"zr dilerim, sandm ki..."
I 403
Adam Fawer
"Ne sandn biliyorum," dedi Dietrich. Titreyen sesi fkeyle doluydu. "Ama
seni temin ederim, zihnimin kontrol tamamen bende."
"Evet, bunu imdi grebiliyorum," diye mrldand Samantha. Eli igdsel olarak
kendi zincirine gitmiti. Oradayd, teninin zerinde sert ve lk bir temas
brakyordu. "Laszlo nmzdeki Cuma'ya kadar yeni birini bulmazsa, Dr. Joo'nun
tm deneyleri yeniden yapmasn istiyorum."
"Gerekli dzenlemeleri yapacam."
"yleyse iyi geceler."
Laboratuardan karken Samantha'nn aklna bir ey dt.
Ya kolyeler almamaya balarsa? O zaman ne olur?
Tm vcudu rperdi. Hayr. Dietrich kolyeleri saysz senaryo altnda denemiti
ve bozulmalar sz konusu deildi. Fizik yasalar tmden deimedike manyetik
alanlar durup dururken ortadan yok olmazlard. Paranoyaka davranyordu.
Yine de yannda her zaman dolu bir silah tad iin memnundu. Daha nce
kimseyi vurmamt, ama bunun sorun olacan sanmyordu. yle bile olsa,
srekli odasnn dnda bekleyecek iki muhafz istemeye karar verdi.
Ne olur, ne olmaz!
Zinser knca Dietrich sandalyesine kt. Ucuz kurtulmutu. Laszlo'nun
kamuflaj olarak manyetize olmayan bir kolye taktrmas iyi olmutu. Bunu
yapmasa...

Dietrich rperdi. Neyse ki hepsi tm yaknda bitecekti. Katktan sonra ne


yapacan bilmiyordu, umurunda da deildi. Tek istedii, srekli korku iinde
yaamaktan kurtulmakt.
ok az uyuyabiliyordu ve uyuduu zaman da zihni o gne kadar grm olduu en
korkun karabasanlar yaratyordu. Her
404 |
Empati
gece ter iinde, bararak uyanyordu. Bir keresinde o kadar korkmutu ki, altma
iemiti.
Beslenme sorunu ileri daha da kartryordu. Bir haftadr yedii hibir ey
midesinde durmamt. nceki Sal gn bir elma yemeye alm, hepsini
kusmadan nce ancak srk almay baarabilmiti. O zamandan beri sadece su
iebiliyordu ve o bile midesini bulandryordu.
Akln korumasn salayan tek ey, tnelin ucunda bir k olduunu bilmesiydi.
Ve imdi o k biraz daha yaknd. Laszlo kan Joo'nun deneylerinden nce
gerekletirmek zorundayd; bu da zamanlamann biraz ne alnmas gerektii
anlamna geliyordu.
Dietrich kapy kilitledi, kanepeye uzand ve battaniyesine sarnd. Battaniyeyi
iki defa ykam olmasna ramen hl hafif bir idrar kokusu vard. Umurunda
deildi.
Laszlo kontrol elinde tuttuu srece kafas rahat olmayacakt,
A '?.???..:?:?.:
Tom sabah 05.00'deki nbet deiiminden hemen nce Laszlo'nun odasna geldi.
Cebinden kartt plastik bir torbay yatan zerine att. Torbann iinde
bir ift gm kolye vard.
"Onlara kolyelerin artk almadn ve ocuklarn herkesi gizlice kontrol
altna aldn syledim. Sonra da yenilerini verdim. Eskilerini karttklar
anda hepsi mutlu bir ekilde rahatlad."
"Gzel," dedi Laszlo. Muhafzlarn korunma kalkan kalktnda neler
hissettiini biliyordu. Zihinleri ufuktan ykselen birer gne gibi anszn
ortaya kvermiti. Laszlo onlar kontrol altna alrken, o kadar fazla sayda
zihinle ayn anda uramann yaratt baskyla neredeyse kendinden geiyordu.
Neyse ki, onlar korunmasz hallerinin sadece ilk dakikasnda etkilemek
gerekmiti, o da yeni kolyelerini dnp onlar hakknda konumalarn
engellemek iindi.
Adam Fawer
%?% Yardmc kazanmaya ayracak daha fazla zamannn olmasn isterdi. Ama
yoktu; artk zaman dolmutu. imdi yapabilecei tek ey beklemekti. Ve Tanr'ya
inanmad halde, yetikin yaamnda ilk kez dua etti.
t
t , ,
<
, t ., >< j
<
'
'"I
'
<\ '
>

f /
fl'tK f>>'<
>

. ' t'1 '


J >:<
!, , '
.'
,
"
V ",>,.. ?
. : " ,*:
ill
. /
I
.,; '
<,;>n;
*
4061
47
Jill sakin bir halde sandalyesinde oturup ncil okurken, Laszlo sinirli
admlarla odada dolanp duruyordu. Kz serinkanl bir kararllk iindeydi.
Laszlo onun aptalca bir ey yapmam olmasn diledi.
"Vakit geldi," dedi. "Branigan ile Manderville neredeyse gelir. Yarm saat sonra
ana salonda grrz."
/ili birka saniye ona bakt. Sonra glmseyerek artt. "yi anslar."
"Teekkrler. Sana da."
in garip taraf, JiU'in bir eyler sakladna dair uyan kzn glmsemesi ve
iyi ans dileiyle gelmiti. Tek tesellisi onun da kendine ait bir srr
olmasyd.
.'> ;

. ;?
a
Tom alt haneli ifreyi girince metal kap kayarak ald. Dietrich yannda
silahl iki adamla kapnn br tarafnda onlar bekliyordu.
"Benimle birlikteler," dedi muhafzlara. "imdi bizi mahkma gtrn."
Doktorun titreyen sesini duyan Laszlo ona dikkatle bakt. Adam her ne kadar
bilerek korku altnda tutmu olsa da, kararm ve tedirgin gzlerini grene
kadar, nasl bir zdrap iinde olduunu farketmemiti.
Hemen onun hastalkl korkusunu giderip, yerine gl bir kendine gven duygusu
alad. Dietrich'in dk omuzlar dikle-ti, duruu dzeldi ve admlan bir
lm marndan sinirli bir tempoya dnt.
Dudaklaryla sessizce teekkr ederim szcklerini svlerkpn
Adam Fawer
yanaklarndan iki damla ya szld. Karanlk koridorda bir sra bo hcreyi
geip, elik bir kapnn nnde durdu. O anahtar kilide sokarken, Laszlo da
zihnen kendim hazrlad.
Dietrich yana ekilince derin bir soluk ald, ar kapy iterek at ve drt ay
nce ak olduu o derin kahverengi gzlere bakt,
"Darian."
Ar kap kaim metal erevesinde bouk bir ses kartarak kapandktan sonra bir
sessizlik oldu. Laszlo bir zamanlar -ve muhtemelen hl- sevdii kadna bakt.
Kvrck siyah salar dank, afro bir hava almt. Eskiden canl ikolata
rengini andran teni imdi soluktu; uzun sre bakmsz kalm bir kat kahverengi
boya gibiydi.
Elleri kelepeliydi; bacaklarysa zincirle yerdeki bir halkaya balanmt.
Boynunda eskinin muhafazakr kadnlar tarafmdan taklan kolyenin ok daha kaln
bir tr vard. Ama Darian'nki bir ziynet eyasndan ok, aslnda olduu eyi
andryordu: Tasma.
Sadece gzleri aynyd. Laszlo onlara bakarken, yaananlarn asln
rendiinden beri akln kurcalayan sorunun yantn da buldu. "Hepsi yalan
deildi," dedi. "Yoksa yle miydi?"
"Benim iin deildi," dedi Darian.
Laszlo bir an duraksad, sonra sorabilecei tek soru dkld dudaklarndan:
"Neden?"
Darian iini ekti. Baklarn yere evirdi; salar gzlerinin nne dt.
Birka saniye sonra ban hzla kaldrd. Salar bu kez de kara bir bulut gibi
yzn evreledi.
"Seni neden kendime k ettiimi mi soruyorsun? Yoksa seni neden kurtarmaya
altm m?"
Laszlo ona ylece bakt. Zamann getiinin farkndayd ama yantlara ihtiyac
vard.
"Beni neden kurtarmaya altn?"
4081
Empati
"nk seni..." Yutkundu ve hafife ksrp boazn temizledi. "Sevdiimi
sandm. Nedeni bu. Grevim seni Organizasyon'a kazandrmak olsa da, tetii ekme
zaman gelince... Yapamadm."
"Ama beni buraya aldrdn," dedi Laszlo ifadesiz bir sesle.
"Saflk ettim." Darian ban sallad. "Onlarn ii bu noktaya kadar... Bunlarn
hibirinin olmasn istemedim. Tanr adna yemin ederim, Laszlo. ok zgnm."
"Onlara neden yardm ettin?"
"Bencilliimden. Daha iyi bir yantm olmasn isterdim, ama yok."
Laszlo soluunu brakt. Soylu bir yant deildi belki, ama drste verildii
belliydi. En azndan, kendisi yle olduunu sanyordu. Boynundaki o tasmayla
emin olmak mmkn deildi. Ama tm igdleri Darian'm bu kez doruyu
sylediini haykryordu.
"imdi ne olacak?" diye sordu Darian.
"Gidiyorum. Bu gece. Ve ocuklar da yanmda gtryorum."
"Nasl..."
"Baz dostlarn yardmyla." Laszlo duralad. "Ve Jill'in."
Darian'm yz bir anda kl rengi oldu. "Ona gvenemezsin."

"Baka seeneim yoktu. Muhafzlar tek bama idare edemezdim."


"Jill sadece Zinser'e sadktr."
"Artk deil."
"u tasmay kart. Yardm edebilirim."
"imdi benim mi sana gvenmem gerekiyor?"
"Bana bak," dedi Darian bacaklarmdaki zincirleri sallayarak. "Buradan kmak
iin her eyi yapabileceimden phen mi var? "
"Benim asl phelendiim, kendinden baka herhangi bir in* san gzetip
gzetmeyecein."
1409
Adam Fawer
"Bu defa yapacam/' dedi Darian yalvararak. "Yemin ederim."
Son szck azndan karken Laszlo onun ban ellerinin arasna ald. Tenine
dokunduu anda kadnn zihnini evreleyen donuk hilik eriyiverdi. Darian'n
yolu zerine koymaya alt minik engelleri bir anda kenara savurup, onun
zihninin derinliklerine dald.
O kadar ok ey vard ki, hepsini alglamak olas deildi: Meydan okuyan bir
direni, sululuk ve pimanlk ve hepsinin altnda, derinlerde gml cesur ve
dn vermez bir akla kark azgn bir gurur. Laszlo ellerini ekti.
Darian enesi ileride, ban dik tutmaya devam etti. Mantken kadnn umutsuzca
kendini temize kartmak istediini biliyordu. Ama duygusal olarak, kendini ona
inanmaya zorla-yamyordu.
"Bizimle gelebilirsin," dedi. "Ama tasma kalacak."
"Hata yapyorsun. Jill peine dnce bana ihtiyacn olacak."
"Ya peime decek olan o deilse? Ya sensen?"
410 I
48
Dietrich nde, Tom, Darian ve Laszlo onun hemen arkasm-dayd. Darian'm
bacaklarndaki zincirleri zm olsalar da, bir mahkmu andrmas iin
bileklerindeki kelepeleri amamlard. Cssesi ve temiz, beyaz grnmyle
Laszlo kolaylkla bir muhafz sanlabilirdi, ama bir deri bir kemik kalm
siyahi bir kadn iin ayn ey geerli deildi.
Muhafzlarn yanna geldiklerinde Dietrich omzunun zerinden Laszlo'ya bakt,
sonra boazn temizledi. "Yapmamz gereken eyi anlyorsunuz, deil mi beyler?"
Dietrich'in sesi biraz kararsz knca Laszlo adamlara sarslmaz bir inan
duygusu alad. Kendisi orada olduu srece Dietrich'in emirlerini
sorgulamaktansa lmeyi tercih edeceklerdi.
"Evet efendim!" dediler bir azdan.
"Dier arkadalarnz davranlarndan sorumlu deil, nk ocuklarn kontrol
altmdalar. ocuklar baka bir yere gtrmeliyiz. ldrc g kullanmaktan
kamm," Dietrich duralad. "Ama grevi tamamlamak iin ne gerekiyorsa yapn.
Anlald m?"
"Anlald, efendim."
"Beni takip edin."
'
Dietrich'in peinden gzetim merkezine gittiler. Kapda iki muhafz daha vard.
kisi de uzun boylu ve yaplyd. Ve her ikisi de silahlyd.
"Ltfen kenara ekilin," dedi Dietrich.
"Bunu yapamam, efendim. Direktr Zinser'in emirleri..."
Tom tabancasnn kabzasn adamm burnuna indirince bir krlma sesi geldi. Bunu
enesine inen bir sa kroe takip etti; ban duvara arpan muhafz yere
yld.
Ayn anda ikinci nbeti de eski grev arkadalarnn saldrI 411
Adam {tarana uramt. Biri midesine yumruu gmp can acsyla iki bklm ne
eilmesine neden olurken, teki dirseiyle ensesine vurup onu arkadann yanna
devirdi.
Laszlo derin bir soluk alp, beraberindeki muhafzlarda uyandrd azgn
iddeti dizginlemeye alt.

Dietrich ise o arada eilip bir ekite adamlarn kolyelerini ko-partmt.


Laszlo annda onlardan yaylan acyla utancn kokusunu ald. Bu duygular gz
ard edip fel edici bir korku yayd.
"Kamaya ya da alarm vermeye alrsanz geri gelip sizi ldrrz," dedi.
"imdi yzst dnn ve ellerinizi banza koyun."
Adamlar denileni yapnca muhafzlar onlar kelepeledi. Laszlo'nun desteine
ramen Dietrich'in kalbi o ani iddet gsterisi karsnda deli gibi atmaya
balamt. ifreyi tulamak iin titreyen ellerle kapnn elektronik paneline
uzand. Doru ifreyi ancak denemeden sonra girebildi.
Kapnn zerindeki krmz k yeile dnd, metalik bir klik sesi duyuldu ve
ar elik kap ieriye doru ald. ateli zihin birden canland. Laszlo
her ne kadar hepsine daha nce dokunmu olsa da, imdi farkl grnyorlard.
Bir ekilde deimiler.
Ama kendini kandrmasnn anlam yoktu. Zihinlerinin nasl deimi olduunu tam
olarak biliyordu. Hepsi de bklgendi. Dietrich ona Zinser'in ocuklar
'yumuattn' sylemiti, ama o ana dek, bunun ne derece ciddi olduu hakknda
hibir fikri yoktu. Onlar o ekilde hissetmek onu zd, ama yine de, arplm
zihinleri uzaklatrmak yerine iine ekti.
Birden kolunun stnde bir el hissetti ve dnnce Darian' grd.
"yi misin?" diye sordu Darian.
"Hayr. Ama yaknda olacam."
,
,,
4111
r
Empati
Mide bulandrc bir fke benliini sarnca Jill destek almak iin duvara
yasland. Laszlo gzetim merkezine girmi olmalyd. Bir an kendi plann
sorgulad.
ok ge deildi. Laszlo'nun istediini hl yapabilirdi. imdi geri dnerlerse,
yetiebilirlerdi. Ama sonra ne olacakt? Kap sonsuza dek mutlu mu
yaayacaklard? Tanr'nn ondan ak olarak istediini gz ard m edecekti?
Samantha'y cezasz m brakacakt?
Onun gzel yeil gzlerini ve uzun kahverengi salarn dnmek kararlln
perinledi. Samantha yalan sylemiti. Tanr'nn ne istedii hakknda yalan
sylemiti. Her ey hakknda yalan sylemiti. Ama artk gerei biliyordu ve
Samantha, eytani bir gc kullanmaya kalkmann cezasn ekecekti. Tpk
Laszlo ve o kymetli ocuklar gibi.
Peder Sullivan haklyd. ren varlklard onlar. Jill dua etmi ve Tanr da
ona yolu gstermiti. Sonunda amacn, bedenine giren iblisin orada olma
nedenini anlamt: O ucubeleri yok edecek gce sahip olmasn salamak.
Ucubeleri ve onlar kontrol etmeye alan gnahkrlar.
"yi misin?" diye sordu Branigan yavaa omzuna dokunarak.
"yiyim," diye homurdand Jill ve adamn elini itti. Ardndan da akln
alkantl krmz bir saygyla kark frtna mavisi ylgnlkla doldurdu.
"Yrmeye devam et."
lk kontrol noktasna yaklarlarken biraz geride kald. Adamlarn saldrganlk
ve fke duygularn glendirdi. Bunun onlarn admlarnda yaratt farkll
grebiliyordu; grnmeyen dmanlarn ezer gibi yryorlard.
Keye gelirken her iki muhafz da otomatik tfeklerini hazrlad. Jill hemen
arkalarndayd. Bu Tanrsz yerde ilk kan dkldnde orada olmak istiyordu.
Kapda nbet tutan iki adamn en ufak bir ans yoktu. Branigan ve Manderville
onlar daha azn bile aamadan silahla| 413
Adam Fawer
rm kaldrp ayn anda ateledi. Hedeflerin ikisi de gsn tutarak duvara
doru savruldu. Bir yaylm atei daha ald. Mermiler bu defa adamlarn alnnn
ortasn buldu. pleri kesilmi iki kukla gibi olduklar yere yldlar.
Jill lm makinelerine bir nee dalgas gnderdi. Adamlar cesetlerden yere szan
kana bakp glmsedi. Darmadank ylm bedenlerin zerinden geen Jill
kapya yneldi. Kanl zeminde aya kaynca neredeyse dyordu, ama Branigan
atlp onu tuttu.

Jill getikleri kapnn silah seslerini engelleyecek kadar kaln olduunu


umuyordu, nk varmak istedii yerle oras arasndaki engeller o kapyla
snrl deildi.
Otuz metre ilerideki asansrn elik kapsn grebiliyordu. lk anda korunmasz
gibi alglansa da, Jill yle olmadnn farkndayd. Kapnn her iki yannda,
grnr alann hemen dnda iki muhafz olduunu biliyordu.
Branigan ve Manderville'nin admlan sert ve canlyd; tipik muhafz yry.
Asansrn yanndaki iki nbetinin onlardan herhangi bir tehdit beklemek iin
nedeni yoktu. Jill'in askerlerinin kurunlar bedenlerini bulmadan nce ses
kartmaya bile vakit bulamadlar.
Jill yanlarna geldiinde her ey bitmiti; iki ceset daha parlak bir kan
glnn ortasnda yatyordu. Branigan l adamlardan birinin kemerindeki
desteden silindirik bir anahtar alp duvardaki panele soktu. Asansrn kaps
kayarak ald.
nce Jill girdi, onu izleyen Branigan ile Manderville de nnde durup patronlar
iin bir koruma duvar oluturdu. Branigan dmeye basnca kap kapanmaya
balad. Jill iki korumann arasndan baktnda koridorda braktklar kanl
ayak izlerini grd.
Olacaklarn bir alameti mi?
4141
Empati
Samantha silah seslerini duyduunda, Dietrich'in son raporunu okuyordu. Oturduu
koltuktan bir anda frlad, tabancasn ekti ve kapya dorulttu. Silah
titreyen eline inanlmaz ar geliyordu.
Kap ald anda ate etmeye hazrlanarak tetiin stndeki parman yavaa
gerdi. Kapnn kulpu dnmeye balad. Gzlerini ilerine dolan teri atmak iin
gzlerini birka defa krptrd, soluunu tutup, bacaklarn iki yana at.
Vcudundaki her gzenekten ter fkryordu. Kendini kontrol etmek zorundayd.
Sadeoe tek bir ans olabilirdi.
Kap kulpunun dnmesi durdu. Samantha soluunu yavaa brakt. Manyetik
kilitler dayanyordu. Ama birden pe pee el silah sesi duyuldu ve kap
ardna kadar ald. Samantha tetii ekti.
Silah sesi sar ediciydi. Kulaklarnda top at gibi nlyordu. Geri tepen
tabanca terden kayganlam parmaklarnn arasndan kayd. Silah havada uarken
Samantha da gsnde geni bir kan lekesiyle stne abanan Branigan'm yzn
tand. Kendi kendine tehlikenin getiini, hepsinin bir hatadan kaynaklandn
anlatmaya alt, ama sonra Manderville'yi grd.
Yznde lgnca bir fke srtyla silahn dorultmutu.
Den silahn grmek iin umutsuzca etrafna baknd, ama odann neredeyse br
uundayd. Manderville lmekte olan arkadann zerinden atlayp, silahn
hedefinden -yani alnnn ortasndan- bir an bile ayrmadan ona doru yrrken
ellerini kaldrd.
Gidebilecei hibir yer yoktu. Bacaklar arkasndaki masaya dayanmt.
Kendisine doru yryen adama bakt dehetle. Gzlerindeki katksz nefret
niyetini aka ortaya koyuyordu: Onu ldrecekti.
Namludan kacak alevi ve beynine doru frlayan mermiyi grmemek iin gzlerini
kapatmak istedi, ama gz kapaklarn bile kprdatamyordu. Ve sonra,
Manderville'nin silahnn namlusu
1415
Adam Fawer
yznden sadece birka santimetre uzaktayken birinin bardn duydu.
"DUR! LDRME ONU!"
Szckleri beyninde ilemeye frsat bulamadan Mandervil-le'nin tabancasnn
kabzas bana indi.
Ter iinde uyanan Elijah yatanda doruldu.
Zifiri karanlk odada, gzlerinin nnde bir renk senfonisi patlad. Kalp at
hzland, soluklar tkand. Duyduu iddetli fke hissinden kurtulma abasyla
ban deli gibi saa sola evirdi, ama kap o iren renklerden
saklanabilecei hibir yer yoktu. Zihnini kapatmaya alsa da, ona doru
alayan duygular -Jill'in duygular- ok glyd.

Bu kez de zihnini darya ynlendirip arkadalarn arad. Winter'in buz


mavisinden, hl uyuduunu anlayabiliyordu, ama Charlie uyankt. Elijah gibi o
da, Jill'in hastalkl nefreti beynine akmaya balaynca kabarcklanan
turuncular ve neon yeilleriyle sarmalanmt. Daha derinlere inen Elijah
arkadama orada olduunu anlatmak iin bembeyaz bir k yayd.
Charlie hemen sar bir rahatlamayla tepki verdi. Soluunu koyuveren Elijah o
rengi iine ekti. Titrek bir nefes daha ald ve nabz yavalamaya balad.
Dinginliini Charlie'ye aktard; o da tekrar geri gnderdi.
Karanlkta tek bana ve etraf renklerle dolu halde oturan Elijah, arkada
onunla birlikte olduu iin Tanr'ya kretti.
4161
49
Samantha'nm ba Jill'in darbesiyle geriye savrulup duvara arpt, sonra nne
dt. Jill gerilerek bir tokat daha atmaya hazrlanrken gzlerini at.
Bilinci geri gelirken, parlak ve canl renklerle bezeli bir duygu seli zihnini
sard. Ac. Kargaa. Korku.
Ve sonra ban kaldrp Jill'i tam karsnda oturur halde grnce de i
bayltc bir umutsuzlukla kark donuk dehet.
alma koltuuna oturtulmu ve elleri arkadan kelepelen-miti. Gzleri
yrtlm bluzuna kayd. Kolye... JiU'e bakt. Eldivenli parmaklarnda gm bir
zincir vard. Parlak metal kta prldayarak bir ileri bir geri sallanyordu.
Kz kolyeyi odann bir kesine frlatnca umutlar tamamen yok oldu. Burnundan
hzla soluk alp duyduu deheti bastrmaya alt.
"Bunu neden yapyorsun, Jill?"
"Sen syle."
"Bilmiyor..."
"Samalamaya balama!" diye bard Jill onun zihninde patlayan turuncu korkunun
keyfini kartarak. Glmsemesini bastrp yzn kadmmkine iyice yaklatrd.
Korkuyla yutkunan Samantha gzlerini kard.
Yerdeki koyu kan izini takip eden baklar Branigan'm ylp kalm bedeninde
durdu. Gzleri l muhafznkilerle karlanca Jill, onun kabaran bulantsn
hissetti. Geriye ekilip azndan boalan kusmuktan son anda kat.
"Marifetine bakmaya dayanamyorsun ha?" dedi sandalyesini tekrar ne doru
iterek. "Ne oldu? Daha nceden kimseyi ldrmemi miydin?"
"Hayr," dedi Samantha boulur gibi. Ksa bir an sessizce h-krd; eflatuna
alan korkusu giderek karard. Sonunda gzyalar|417
Adam Fawer
n tuttu ve dncelerini renklendiren bir merakla baklarn odada gezdirdi.
"Manderville darda bekliyor," dedi Jill. "Burada yalnzz. Sorularm
drste yantlarsan yaamana izin veririm." Bir umut mm kadnn zihnini
aydnlattn grd. "Ama yalan sylersen Branigan'n yanna gidersin. Anladn
m?"
Samantha titreyerek ban sallad.
Jill derin bir soluk ald.
"Beni..." nndeki izgiyi geerse geri dn olmayacann bilinciyle
duraksad. "Beni hi sevdin mi?"
Samantha'nn beyni soru karsnda irkildi.
"Jill..." Zaman kazanmaya alyordu. "Bunu bana nasl sorabilirsin?"
"nk bilmek istiyorum," dedi Jill fkesini kontrol etmeye alarak. "Beni hi
sevdin mi?"
"Bunu neden yapyorsun? Ne yapmak istiyor..."
"YANIT VER BANA!" diye haykrd Jill. "Hi... Beni hi... SEVDN M?"
Zorlukla soluyan kadn, grltyle burnunu ekti. "Jill ben..."
"EVETM, HAYIR MI?"
Samantha derin bir soluk ald. "Hayr," dedi fsldayarak. "Ama ltfen anlamaya
al..."
Jill onun yzne bir tokat daha att. Samantha'nm ba yine geriye savrulup sert
bir sesle duvara arpt. Patlayan dudaklarnn arasndan koyu bir kan-salya
karm tkrd.

"Neyi anlayaym, Samantha? Bana neden yalan sylediini mi? Beni neden
kullandn m? Haydi! Aydnlat beni."
Samantha'nm korku dolu, yalvaran gzleri Jill'inkilere odakland. Benliinden
nce kzl dehet dalgalar, ardndan da donuk bir kabulleni yayld. Soluk
allar yavalad.
"Ne istiyorsun?" diye sordu souk ve cansz bir sesle.
418 |
Empati
Jill vurmak iin elini tekrar kaldrnca irkildi, ama sinmedi. Oysa Jill en ok
bunu istiyordu. Korku iinde alamasn. zlmesini. Ve hepsinden te kendisini
sevmesini. Keke her eye batan balayabilselerdi. yle olabilse, Samantha'nn
onu gerekten sevmesini salayabileceini biliyordu.
Kalkt ve geri ekildi. Kadnn gzel yznn gerilerine, souk ve kurnaz
zihnine bakt. Ve sadece kokumu bir sar grd. efkat yok. Scaklk yok.
Sevgi yok. Sadece korku.
"Acnacak haldesin," diye bard burnunu ekerek. "Herkesi kullanyorsun.
Laszlo'yu kullandn. Darian' kullandn. Beni kullandn. imdi... imdi de ben
seni kullanacam."
"Jill..."
Jill onun ne sylemek zere olduunu bilmiyordu, umurunda da deildi. Daha
sonra, dnp o ana baktnda, bunun bir zr olduunu hayal edecekti.
Samantha'nn zihninde en ufak bir pimanlk krnts grmese bile, o yalan
kendine sylemeye devam edecekti. nk her ne kadar az sonra olacaklar ok
daha ktle-tirse de, bir anlamda hepsini deer klyordu.
Samantha sylemek istediini bitirmeye frsat bulamad, nk Jill onu ezici bir
dehete bodu. Duyduu tm acy ve yok olan hayallerine duyduu znty on
misli artrarak ona gnderiyordu.
Kadnn meydan okuyan gzleri birden yala doldu. Benlii kt; boazndan
uzun, ackl bir feryat koptu.
Jill'in o ana kadar duyduu en hznl, en ac dolu sesti. O kadar aresizlik ve
elem doluydu ki, bir an dayanamayacan sand. Ama daha da derine girmeye devam
etti; ta ki Samantha'nn hkrklar feryatlarn bastrana kadar.
"te kendimi byle hissetmeme neden oluyorsun," diye bard gzyalarn
tutmaya alrken.
"Dur..." diye inledi Samantha hkrklar arasnda. "Ltfen... Ah Jill,
ltfen... Beni biraz olsun sevdiysen bunu yapma. Buna... Buna daha fazla..."
| 419
Adam Fawer
"Durursam," dedi Jill kadnn zerindeki basksn biraz geveterek, "stediim
eyi yapacak msn?"
"Ne istersen! Ne istersen... Yemin ederim."
Ve Jill anszn tm znty, acy, strab geriye ekti. Samantha'nn buna
tepkisi ani oldu. Uzun bir sre nefessiz kaldktan sonra suyun altndan karak
soluk alm gibiydi. Jill normale dnmesine izin vermek iin onu birka saniye
kendi haline brakt.
Kadnn biraz kendine geldiini hissedince de sorusunu sordu:
"ptal dmesi nerede?"
Bu szleri duyan Samantha'nn birden nefesi kesildi, zihni dehet iinde
haykrmaya balad. "Bunu yapmak istemene imkn yok, Jill."
"Evet istiyorum," dedi Jill fslt gibi kan bir sesle. "imdi syle bana."
"Hayr," dedi Samantha ban sallayarak. "Sylemeyeceim."
"Syleyeceksin."
Tm engelleri kaldran Jill duygusal saldrsn yz kat artrd. Sonra bin kat.
Samantha barmak istedi, ama azndan bir ses kmad. Ne ses, hatta ne de
nefes. Dayanlmaz bir zdrap benliini sararken az ak, ylece kalakald.
Ve sonra Jill acy tpk balatt gibi aniden kesti. Sonunda Samantha'nn
iyice alan azndan ektii acnn birazn olsun da vurabilen uzun, kulak
trmalayc bir lk koptu.
"Evet? Dme nerede?"
Samantha hkrklar arasnda nefes almaya alyordu.

Jill zdrap musluklarn ap, onun benliini yeniden korkun yeiller ve


siyahlarla paralarken, "Buna btn gece devam edebilirim," dedi. Ve kadn tam
kederin derinliklerinde kaybolmak zereyken geri ekildi. Samantha'nn
hkrklar daha da artt.
"Bir daha!" lk la sar azap. Duraklama.
"Ve bir daha!" Yanan turuncu zdrap. Duraklama.
4201
Empati
"Ve bir daha!" Koyu yeil umutsuzluk.
;
Jill bu kez ikencenin on saniye kadar devam etmesine izin verdi. Samantha'nm
ba nne dt; yz ter iinde kalmt.
Uzanp yavaa enesini kaldrd. "Bunun durmasn istiyor musun?"
Kendini yeniden kadnn zihnine soktu. Samantha'nm az szckler oluturmaya
alarak alp kapanyordu, ama nefes alamyordu. Jill geriye ekildi.
"E-e-vetttttttt," dedi Samantha hkrklar arasnda. "Syleyeceim... Yeter ki
dur... Sadece... Dur!"
Jill musluu kapatt. Samantha'nm bedeni kelepelerin izin verdiince ne
yld. Kadnn ban ellerinin arasna ald ve yavaa tuttu. Terden yap
yap olmu scak teni parmaklarmm altnda nabz gibi atyordu.
"hhhh," diye fsldad. "Cannn daha fazla yanmas gerekmiyor. Bana bilmek
istediimi syle ve bitsin." Durdu. Samantha'nm bitkinliini, duyduu deheti
hissedebiliyordu. Ve en sonunda da, zavall kabullenmiliini. "Nerede o?"
Samantha tm bedeni hkrklarla sarslarak yantlad: "En... En alt
ekmecede."
Jill kalkp masaya gitti ve ekmeceyi at. Beklediinden ok daha ard, ama
bunun nedenini hemen anlad: ekmecenin iinde bir monitr ve kk bir klavye
vard.
"--ifremi gir: 3-9-2-1-8-4."
Alt rakam girilince ekran canland ve Jill hedefine ulamak iin bir dizi
menden geti.
"Bunu yapma," diye yalvard Samantha. "Ne kadar zgn olduumu anlatmam
istersen bunu yaparm. zgnm. Hem de ok. Senden zr diliyorum. Gerei
sylediimi biliyorsun. O eyi yapmak iin bir nedenin..."
"Yanlyorsun," dedi Jill burnunu ekerek. "Bir nedenim var. Ben bir ucubeyim.
Empatlarm hepsi yle. Bizler Tanr'ya kar i1421
Adam Fawer
lenmi birer gnahz. Hep 'neden ben' diye dnmtm;.." Jill sesi titreyerek
duralad. "Ve sonunda buldum."
Onun bir ey sylemesine frsat brakmadan son tua da bast. Ekranda saysal
bir saat belirdi ve geri saym balad. Jill bir an bylenmi gibi parlayan
yeil rakamlara bakakald.
Orada durup rakamlarn sfra geliini beklediini hayal etti. Acaba Samantha
00:00' grebilecek miydi, yoksa lm m olacakt? Bu, cevabn sadece onun
renebilecei bir gizemdi.
Jill abucak menlerde dolat ve son bir ilem seti. Alarm sesi oday
doldururken, glmsedi. Sonra eildi ve Samantha'y yanandan pt. O kadn
bir ekilde sevdiine hayret ediyordu.
"Elveda, Samantha."
Jill tm engelleri bir daha kaldrd, donuk nefret ve kaybetme duygusunun
kontrolsz olarak akp Samantha'nm plak ve savunmasz zihnini paralamasna
izin verdi. Kadn lk la haykrrken kapy at ve kt.
Arkasna hi bakmad.
4221
50
Koridorda koarlarken Laszlo azgn bir fke ve tarifsiz bir dehet hissetti.
ki kiiler!
Zihinlerden biri Jill'inkiydi, ama eziyet eken teki tmyle yabancyd. "Acele
etmeliyiz," dedi alnnda biriken teri silerken. "Bir sorun var."
Ban sallayan Dietrich admlarn hzlandrd.

Bir keyi dnnce iki muhafzla daha karlatlar. Ama onlarda artk silah
vard ve .45'likler derhal adamlarn enelerinin altna dayand. Tom kolyelerini
ap rkm zihinlerini zgr brakt. Laszlo artk sadece kendi fiziksel
bitkinliini gndermenin dnda bir ey yapamayacak kadar yorgundu. Bunu
yapnca adamlar dizlerinin stne kp, baygn halde yere yld.
"Ne yaptn?" diye sordu Dietrich aknlk iinde.
"Onlar uyuttum," dedi Laszlo. Kendisi de olduka armt verdii tepkiye.
Tom son kapy da at.
Ve ocuklarn duygular bir yaygara halinde Laszlo'ya ulat. Jill'in psiik
saldrs onlar dehete bomutu. Tutunmak iin duvara uzand, ama daha eli
deemeden sendeledi.
Neyse ki Tom onu dmeden yakalamt. Sadk muhafz onu yavaa yere indirdi.
Laszlo baylmamak iin kendini zorluyordu, ama Jill'in arka plandaki mide
bulandran nefreti ve ocuklarn yrtnan zihinleri bir yana, hem Dietrich'i,
hem de muhafzlar ayn anda kontrol etmenin yaratt gerilim ok fazla
gelmiti. Yapamayacakt... ylesine yorgundu ki... Biraz dinlenmesi
gerekiyordu...
Yumuak, serin bir el alnna bastrd. Beyni endorfinlerle dolarken gzlerini
at. Birden hayata geri dnm gibi oldu. Gzle|423
Adam Fawer
rini odaklaynca kendisine bakan Darian' grd. Kadnn gz^l, koyu kahverengi
gzleri onunkilere kilitlendi.
"Bu sefer bana gvenebilirsin. Yemin ederim."
Darian konuurken Laszlo yeni bir duygunun onun elinden geip kendi iine
aktn hissetti. O kadar uzun zaman olmutu ki... Onun ne kadar ahane bir
duygu olduunu neredeyse unutmutu. Ama ite oradayd: Snmek zere olan bir
kamp ateinin o scak, dumanl ve insann iini alabildiine dolduran kokusu.
Ak.
Bayla Tom'a iaret etti. Muhafz eilip Darian'm kelepelerini at ve
tasmasn kartt. Laszlo annda onun saf gcyle dolduunu hissetti. Bir an
hata yaptn sand, ama sonra zihnindeki yk azald.
"ki muhafzla Dietrich bende," diye fsldad Darian kulama. "Sen Tom'u ve
ocuklar al."
"Tamam." Laszlo uzand ve Tom'a tutunarak ayaa kalkt. "k koruyun."
"Anlald," dedi Tom.
Laszlo, Dietrich ve Darian gzetim merkezine girdi.
Laszlo'nun Dietrich'in nderliine ihtiyac kalmamt. ocuklar artk gl
ekilde hissedebiliyordu. Kapnn dier yannda uzun bir koridor daha vard.
teki koridorlarn resmi grnmnn aksine, daha ev havasnda ve neeli bir
tarzda dekore edilmiti.
Yine de yerdeki kaln krmz halda ve canl sar-turuncu duvarlarda insana
sahte gelen bir eyler vard. Koridorun kendisi sanki temsili bir evde ekilmi
fotoraf andryordu. Sal sollu on iki kap vard. nde stne isim
kaznm gm plakalar grnyordu.
Elijah Cohen. VVinter Zhi. Charlie Hammond.
424
E m p a t i)??'
Laszlo youn bir sululuk duygusu hissetti. Birden yan bandaki Darian'
farketti ve kendisini bulatrd iten tr ona ynelik bir fkeyle doldu
ii.
"Laszlo, ben..."
"imdi deil/' dedi Laszlo fkesini bastrarak. "Sen VVinter'i al; Elijah ile
Charlie bende."
Aceleyle koridoru geip kaplar atlar.
Gzlerini anszn gelen parlak ktan korumaya alan ocuklar birer birer
yataklarndan kalkp koridora kt.
Elijah onu grnce, "Bay Kuehl!" diye bard neeyle.
"Bay Cohen," dedi Laszlo nefes nefese. Ve Darian'm ldn yalann duyduundan
o yana ilk kez iinden gelerek glmsedi. "Bayan Zhi. Bay Hammond. Sizleri
yeniden grdme sevindim."

"Oregon'da ne yapyorsunuz?" diye sordu VVinter.


"Oregon'da deiliz. O bir aldatmacayd."
"Ama nasl..."
Laszlo elini omzuna koyarak Elijah'm szn kesti. "Daha sonra her eyi
aklayacam. Buradan derhal gitmemiz gerektiini bilmeniz u an iin yeterli."
"Bay Kuehl," dedi Charlie ekinerek. "O kadn neden baryor?"
Laszlo soluunu tuttu. Zinser'in psiik lklarm engelleyebildiim sanmt.
Anlald kadaryla yanlmt.
"Ac ekiyor," dedi. "imdilik baka soru yok, ltfen. Neyle karlarsak
karlaalm yanmzda durun ve dediklerimi yapn. Bay Hammond, Bay Cohen, elimi
tutun. Bayan Zhi, siz de Bayan Washington'unkini."
ocuklar baka koullar altnda yle bir emir karsnda bozulurdu. Ama o anda
hibir ey demediler. ki olan Laszlo'nun ellerini tutarken, o da onlarn
korkusunu yattrd.
| 425
AdamFawer
Birden keskin bir sz duydu.
"Neydi o?" Sesindeki korkuyu saklamaya alsa da, abasnm boa olduunun
bilincindeydi. ocuklar onun dehetini hissedebiliyorlard.
"Sanrm Jill onu ldrd," dedi Darian.
Kadnn sulayc baklarn gz ard eden Laszlo ocuklara dnd. "Buradan
kana kadar elimi brakmak yok." Elijah ve Charlie'nin ellerini cesaret vererek
skt. "Sk tutunun, gezintiye kyoruz."
Tek umudu, Jill'in yapt ey her neyse, ocuklar kurtarmasna engel
olmayaca idi.
Artk ok ge olduunu bilmiyordu.
Jill koridora knca alarmn sesini daha da bariz ekilde duydu. Sert, pes bir
vzltyd. Hl kolye takyor olsalar da, tesisteki teki muhafzlar saran
korkuyu hissetti.
"Gidelim," dedi sesinin titremesine engel olmaya alarak. Manderville silahn
yeniden doldurdu, ama daha yrmeye balamadan Jill onun kolunu tuttu.
"Karlaacamz ilk muhafzlar ldrme. Branigan' kaybettik; yardma
ihtiyacmz olacak. Sen kolyelerini alrsan, ben gerisini hallederim."
Manderville bayla onaylad.
Yardm toplamalar ok uzun srmeyecekti. Tam o srada bir muhafz keyi dnd.
Adamn midesine yumruunu gmen Manderville boynundaki gm zinciri kopartp
ald. Kolye yere dt anda Jill de zihnine dald. Adam gvenli ekilde
kontrol altna alnca bayla Manderville'ye iaret etti.
"teki ocuklar tesisi ele geirdi," dedi Manderville. "Buradan kmamz lazm."
426]
Empati
Jill gl bir ama duygusuyla doldurunca muhafzn baklar sertleti ve
sabitlendi. Jill onun kimlik kartnda yazan isme bakt: James Tanner.
"Evet, efendim/' dedi Tanner.
"Yolumuza kan herkesi ldr."
Jill'i iaret ederek. "O ne olacak?" diye sordu Tanner.
"O benimle birlikte/' dedi Manderville. "imdi yr."
Kz ve askerleri hzl admlarla ka yneldi. Ana kapdaki drt nbetiye
yaklarken Jill kendini hazrlad. Ne olduunu bile anlamayacaklard.
| 427
51
"Tecrit alarm," dedi Tom sesi duyunca. "Tesisi kapatyorlar."
Laszlo alnnda biriken teri silmek istiyordu, ama iki eliyle de ocuklar skca
tutmutu. Yutkundu, kendini toplamaya alt.
"Tamam. Tom sen yanma bir kii alp nden git." teki muhafza dnd. "Sen de
arkamz kolla."
Adamlar ban sallayp pozisyon ald.
"Sen de bizi ka gtr, Dietrich."
Dietrich somurtkan bir ifadeyle Laszlo'ya baktktan sonra uyumsuz grubun nne
geti. Doktor. Silahl muhafz. retmen. Ve ocuklar. Hep birlikte koridorda
ilerlediler.

Laszlo'nun aklndan hangi grubun daha tehlikeli olduu dncesi geti:


Kendisininki mi, yoksa karlaacaklar m? Ama arkasndaki gl gen zihinleri
dizginlemeye alrken yantn bariz olduunu farketti. Sonra keyi dndler
ve onlar grdler.
Silahlar hazr bekleyen on asker.
"zgnm Temen, ama kimse dar ka..."
Manderville'nin silahndan kan kurunlar adamn yzn datt. Jill Zinser'in
alt haneli ana ifresini girince kaim gvenlik kaplar kayarak ald. Yerdeki
cesedin zerinden atlayp ilerlemeye devam ettiler.
Dar knca buz gibi bir hava cierlerini doldurdu. zgrlk. Artk tek
yapmalar gereken dikenli teli gemekti. Tom'un zrhl otobs ayarlam
olmasna sevindi Jill; ara mkemmel bir koba olacakt. Hepsi bindikten sonra
Manderville srcye dnd.
4281
Empati
"Yr."
"Baka yolcularmz da olacan sanyordum. avu Neill ba-na...
"Plan deiiklii. Empatlar tesisi ele geirdi. Yoluna biri kacak olursa ezip
ge. imdi sr!"
Src gergin bir ekilde Jill'e, sonra tekrar Manderville'ye bakt. Jill adam
donuk bir uysallk ve kaynayan siyah bir saldrganlk karm ile sarmalad.
"Emredersiniz, efendim!" dedi src yz ifadesi birden sert-leerek.
Aracn motoru alt. Saniyeler iinde, stabilize yolda tozlar kaldrarak
parmaklkl kapya doru hzla gidiyorlard. Otobs kapya yaklarken bir asker
kollarn deli gibi sallayarak nlerine kt.
Jill srcnn fkesini bkp, zihnindeki siyah rma parldayan bir onikse
dntrd. Adam gaz kkleyince otobs sarslarak ileriye atld. Son hz
kapya doru giderken, asker de kendini yolun kenarndaki allarn arasna
att. Ve telsizden bir ses ykseldi.
"Asker! Otobs derhal durdur! Tesis kapatld! Onayla!"
Otobs hzlanmaya devam etti; srcnn direksiyonu skmaktan beyazlaan parmak
eklemleri ay nda parlyordu.
"Emire uymak iin be saniyen var! Sonra ate aacaz!"
Srcnn kararll sarslr gibi oldu, ama Jill onun fkesini beslemeye devam
etti. Birden, keskin bir traak sesi duyuldu. Aracn n camnda yusyuvarlak bir
delik belirdi; hemen ardndan rmcek an andrr atlaklar olutu. Src ne
yld.
Adamn bilinci kr edici bir ac tayf halinde parlayp, sonra yok olurken,
Jill'in nefesi kesildi. lm olduunu anlamas iin alnnn ortasndaki kurun
deliini grmeye ihtiyac yoktu. Saa keskin bir dn yapan otobs yavalad.
| 429
Adam Fawer
Manderville bir eliyle adam koltuundan ekip alrken, br eliyle direksiyonu
kavrad. Otobs nce sola, sonra da sert bir ekilde saa dndrd; eildii
anda da n cam delen bir baka kurun koltuklardan birine sapland.
Ama o srada otobs bir sarsnt ve yrtlan metal sesiyle kapy paralayp
asfalt yola kt. Jill uzun bir soluk brakt. Baarmlard. Tesisteyken
tecrit alarmn altrmakla doru yapp yapmadn dnmt, ama imdi bu
kararndan memnundu. Laszlo ile o eytan ocuklar oradan asla sa kamayacakt.
L
Parlayan miferleri ve Plexiglas kalkanlaryla tam saldr do-nanmmdaki
askerler kapnn nne dizilmiti. Laszlo saldrya hazrlanan Tom ile teki
muhafzdaki cesaretle kark umutsuzluk ve korkuyu sezdi. Bilincinin bir taraf
onlar saldrmaya ynlendirmek istiyordu, ama bunun intihar anlamna geleceinin
de farkndayd.
Tam onlar geri aracakt ki, Tom silahn ateledi. Patlama koridorda
yankland. Laszlo o sesi bir lm an olarak alglad. Mermi bir askerin
kalkann delip geti; adam kan iinde kalan gsn tutarak yere yld.
Dierleri bunun zerine hi durak-samad.
Dokuz parmak tetiklere asld.
"HAYI-IIIRR!" diye bard Laszlo.

Zihni znt, pimanlk ve yaklaan iddetin acsyla doldu. Onlar


durdurabilmeyi, savunmasz ocuklara ate ederek gerekletirmek zere olduklar
vaheti grmelerini salayabilmeyi istedi.
Ama artk ok geti.
??.-,

.,
._:,
mo
Empati
Laszlo'nun sesi kulaklarnda nlarken, Charlie zihnini at. Birden Elijah ve
VVinter da onun yanndayd. Dnmeden bir araya geldiler ve zihinlerini bir
renk ve ses duvar halinde Laszlo'nunkine arptlar.
; ,,.........
Muazzam bir enerji aks Laszlo'nun iinden geip, bir gelgit dalgas gibi
meknda patlad. Askerlerin zihnini kaplayan elik grisi engeller bir anda
parampara oldu. Ne olduunu kavrayamayan Laszlo bir ekilde kalkanlarn
paralam, zihinlerine girmiti.
Askerlerin duygularn hissedebiliyordu, ama koku olarak belirmek yerine, yarsaydam bir grnt olarak belirmilerdi. Yeil korku; zonklayan kapkara
saldrganlk ve parlak beyaz fke. Ve renklerin arasnda, erimi, haykran
kvrak melodiler ve ritmik vurularla, o ana kadar duymu olduu en muhteem
ark.
Laszlo tm bunlar deiik bir yola ynlendirmek iin sadece eyrek saniyesi
olduunu farketti. Avularndaki ince parmaklan hissetti ve ocuklar iin
duyduu empatinin zgrce akmasna izin verdi. Duygular onlara dokunduka, her
askerin yumuayan zihni kendi fke ve korkusunu sarmalad.
Kavgac baklar eridi, tetiklerin stnde gerilmi parmaklar gevedi, namlular
birer birer indirildi. Bir an iin kimseden ses kmad; yaral asker bile
barmay kesmiti.
Ve yine o an iinde, zihinleri bir dizi bulank ampul gibi parlarken, Laszlo
hepsini smsk kavrad. Ne olduunu, kalkanlarm delmeyi nasl baarabildiini
hl anlayamamt. Onlar neden yle grp/duyduunu da. Baklarn Elijah ile
Charlie'ye evirdi. Ellerini sk sk tutmular, sabit baklarn yzne
dikmilerdi.
Ve Laszlo anlad. Kendisi deildi. O sadece ocuklarm muhteem gleri iin bir
arat. Hep beraberken oradan rahatlkla kabileceklerini kavraynca uzun ve
yava bir soluk brakt.
| 431
Adam Fawer
Ama ileriki yllarda onu her eyden ok rahatsz edecek olan ey, Jill'e
gvenmi olmasa hepsini kurtarabilecei dncesiydi. Ama ona gvenmiti. Ve
Charlie Hammond o yzden lecekti.
Ekrandaki parlak yeil rakamlar 00:00' gsterdi.
Haykran kadn son bir lk att, ama bu acdan deil, daha ok bir
beklentiden kaynaklanyordu. Binann temeline yerletirilmi C-4'ler patlad.
Rahatlama havada uarak gelip belkemiini kran byk bir beton paras eklinde
kt stne.
Ve sonra, birka saniye nce Samantha Zinser olan bilin snd.
"Elveda, Samantha," diye fsldad Jill.
Izdrap ve korku dalgalar saniyeler iinde psiik ortama yaylrken, hava da
gk grltsn andran bir uultuyla doldu. Haykran zihinlerin birou
imdiden o lm dalgasnn altnda kalm, birer birer dmeye balamt bile.
Jill gzlerini yumdu ve yavaa soluunu brakt.
Halletmesi gereken sadece iki i kalmt. Oturduu yerde dorulup Manderville
ve Tanner'a bakt.
"Burada dur."
4321
52
Ses gk grlts gibiydi.
Neler olup bittiine bakacak zaman yoktu. nanlmaz bir grlt oldu, sonra
dnya ayaklarnn alnda yarld ve gkyz tepelerine yad. Altlarndaki zemin
atlamaya, tavandan den beton bloklar yere arpp paralanmaya ve etrafa
keskin ve sivri ta paralar yadrmaya balad.

Daha byk paralarn birka karlarndaki askerlerin stne dt; bir


askerin kafatas yumurta gibi paraland. Bir patlama daha oldu ve Laszlo
srnda ate gibi scak bir rzgr hissetti. Dnmeye frsat bulamadan Tom stne
atlayp onu yere ykt. Laszlo nefes almaya abalarken Charlie'nin eli avucundan
kayd. Oda lklarla dolarken aresizlik iinde Elijah' yanna ekti ve
bedeniyle ona siper olmaya alt.
Srtnda bu kez de bir ac hissetti, tavan kerken Tom ona iyice aband. Ve
sonra, beton bloklarn dmesi balad gibi aniden durdu. Hava, toz ve dumanla
dolmutu. Ksa bir an, enkazn yerleme grltlerinden ve alevlerin
trtsndan baka ses duyulmad. Sonra ac iindeki insanlarn lklar
sessizlii yrtt.
Elijah' skca gsne bastran Laszlo yavaa doruldu. Karsnda bulaca
dehetten kamak iin yzn onun gsne yaslam olan ocuk inliyordu. Daha
birka saniye nce nlerini kesen askerler gitmi, yerlerini yaral ve kanlar
iindeki kurbanlar almt.
Yarsmdan fazlas lmt; ya beton bloklarn altna gmlmlerdi ya da
balarmdaki ve gslerindeki yaralardan kanlar akarak yerde hareketsiz
yatyorlard. Baygn yatanlarn hl nefes alyordu. Kalan ikisiyse lk
la baryordu.
Biri dizinden kopmak zere olan bacan tutuyordu, tekinin barsaklar
karnndaki yaradan dklmt. Ama o grntler
I 433
Adam Fawer
bile Laszlo'nm arkasma bakt zaman grdklerinin yaranda hi kald.
Tom.
Sadk askerin grmeyen gzleri tavana sabitlenmiti. Bamn yan taraf koyu
krmzya boyanmt.
Beni kurtarmak iin kendini feda etti. Onu bana sadk olmas iin bktm ve
ld. Benim yzmden.
Baklarn Tom'un kanl bandan ayran Laszlo, yerdeki geni atlaktan kan
alevleri grd. Ve sonra o bildik kokuyu ald: Yanan et.
"Tanrm, hayr!" diye bard.
Elijah'a tam o anda sk skya sarld ona. O olmasa, Charlie'yi kurtarmak iin
kendini mitsizce alevlerin iine atacakt. Charlie'nin kr edici sar strab
zihnini kavraynca acyla kvrand. Son anlarnda yalnz olmamas iin zihniyle
ona uzanmaktan baka yapabilecei ey yoktu.
Sonra Charlie'nin zihni geride sadece bir karanlk brakarak yok oldu.
Laszlo birden baka bir bilin hissetti. Dumandan yanan gzlerle deli gibi
enkaz tarad. Ve bir kadn eli grd.
Darian.
"Bekle burada," dedi Elijah'm elinden kurtularak.
Hzla Darian'in altnda skm olduu beton bloa gitti ve onu kaldrmaya
alt. ki, belki santim oynayan blok gerisingeri dt. Yine denedi, ama
yarar yoktu; ok ard.
Birden Darian'n eli kmldad. Laszlo eilip tuttu.
"Darian! Ben deyince elinden geldiince it!"
Etrafna baknd. "Bay Cohen, bana yardm edin!"
ok geiren Elijah itaatkr bir ekilde geldi. Laszlo onun zihninden dehet
duygusunu uzaklatrmaya alp, neon mavisi kendine gvenle doldurdu. Artk
Elijah'in dili olan renkler vastasyla iletiim kuruyordu.
434 |
Empati
" deyince! Hazr msnz?"
Eilen Elijah beton bloun kenarndan tuttu.
Laszlo da ellerini altna soktu. "Bir... iki... !"
Birlikte kaldrmaya altlar. Vcudundaki her kasn gerilip zorlandn
hissedebiliyordu Laszlo. Blok yine yerinden kmldamad. Saldrganlk dalgalar
yayarak gcn odaklad. Projeksiyonlarna tepki olarak beyin damarlarna
adrenalin boaltt.
Beton blok kmldad. Sadece be-on santim, ama neredeyse olacakt. Birka
santim daha oynatabilirlerse, onu dayand yerden aaya itebileceklerdi.

Dilerini skan Laszlo abalarn artrd. Beton blokun kenar parmaklarn


kesiyordu, ama kan iinde kalan ta itmeye devam tti. Ta biraz daha kayd.
Biraz daha... Sadece... ki santim... Daha.
Ve kayarak devrilen blok moloz kapl zemine dt. Laszlo soluklanmak iin zaman
kaybetmeden toz bulutunun iine dald. Darian'n yz kanla kapl olmasna
ramen zihni bir rahatlama duygusuyla dolmutu.
VVinter kollarnn arasndayd.
Laszlo eildi ve kz ekip kartt. Molozlarn arasndan kaldrrken VVinter
gzlerini at ve ona bakt. Sonra kollarn boynuna dolad ve ban gsne
gmd. Muhteem bir mzik mkemmel, prl prl bir an iin, Laszlo'nun zihnine
doldu.
"Teekkr ederim," dedi kz fsltyla.
"Bir ey deil," diye yantlad Laszlo gzlerinde sevin gzyalaryla.
Hkrn tutup kz brakt ve yardm etmek iin Darian'a dnd. "yi misin?"
"Galiba kolum krld, ama sorun deil." Birden dehet iinde dnd. "Nerede..."
"ld o," diye fsldad Laszlo.
Soluu kesilen Darian eliyle azn kapatt.
Yerdeki alev saan delie bakarken bir an ikisi de konumad.
1435
tpanwr
Kararlarmzn yasn sonra tutarz." Szckler daha aznda*1 kmadan piman
olan Laszlo dudam srd. "imdi... imdi burac}an gitmemiz gerek."
Darian sessizce ban sallad. Delie arkalarn dndler ve kalan iki ocua
baktlar. Orada ylece, lk atan insanlarn ve mlun ortasnda el ele
tutumu, ne yapmalar gerektiini sorar gibi Onlara bakarak sessizce
duruyorlard.
Laszlo onlarn gerisinde yere ylm olan Dietrich'e bakt. Srtst yatm,
bo gzlerle tavana bakarken etrafndaki dnyay unutmak ister gibi elleriyle
kulaklarn kapatmt.
"Dietrich!"
zlerini smsk yuman doktor, ban deli gibi sallamaya balad. Laszlo yanma
gitti, bir elini tutup rahatlatc bir sakinlik yayarak sikh. Yzne sakin bir
ifade gelen Dietrich ona bakt.
'Byle olmasn... zgnm. O kadar zgnm ki."
'Ben de," dedi Laszlo. "imdi gidelim."
Adam ayaa kaldrd. Bir adm atmt ki, Darian onu kolundan tuttu. Kulana
doru eildi ve neredeyse rkrerek konutu.
'Brak burada gebersin pezevenk."
'Ona hl ihtiyacmz var."
"Ne iin?"
Laszlo bayla binann yklan d duvarlar arasndan grnen aaar iaret
etti. Ama yant vermeye frsat bulamadan tavandan bir gtimbrt geldi ve aaya
bir toz bulutu indi. Ardndan metalik bir inleme sesi duyuldu.
"Buradan!" diye bard Laszlo yklm k gstererek. Ezilmi Ve erilmi
kap biraz zorlaynca menteelerinden ayrld. ocuklun gvenli bir yere
gtrmesi iin nce Darian' dar itti.
Kapdan kmadan nce Tom'a son bir defa bakt. Alnndaki kesikten szan kan
toza karm, yzn ince bir izgi halinde boydan boya gemiti.
Omuzlarnda bir lmn yk daha. 4361
Em^S*r:
"Haydi!"
?
: --'?-??'?.-??.?i- ^?"v
Laszlo da binann lobisine geti, yerde yatan l ve yaral askerlere bakmamaya
alarak molozlarn zerinden atlad. Paralanp bir kenara savrulmu olan ana
giri kapsndan kp sonunda kendilerini darya attlar.
Dondurucu gece havas bir anda cierlerini doldurdu. Ortalkta dolaan yirmi
kadar askeri gren Laszlo ard.
Ve birden anlad ki...
"'?'?''"?'"'?
!";!'
"Korunmuyorlar!" dedi Darian.

Zihinlerinin korunmasz olmas bir yana, hepsi panik iindeydi; ne yapmalar


gerektii hakknda en ufak bir fikirleri yoktu. Laszlo bir sonraki hamleyi
dnmeye alrken, nbetilerden biri ona doru kotu.
"yi misiniz, asker?" diye sordu adam.
Laszlo adamn kiminle konutuunu anlamak iin dnp arkasna bakmak zereyken,
zerinde hl alnt niformann olduunu anmsad. "yiyim," dedi trl hafif
bir uysallk yayarak. "Ama bir araca ihtiyacm var. Hemen General Davis'e rapor
etmem gerek."
"Kim?"
Laszlo adama, 'Nesin sen, aptal m?' dercesine bakp, ona bir utan dalgas
gnderdi.
"Bu tesisi denetleyen kii elbette. Buraya Zinser'in yaptklarn kontrol etmek
iin gnderildim. Ve ok da iyi olmu. Ne bulduumu biliyor musun?"
"Ne?"
,;(
,, .
,'..'
.
"Siviller," dedi Laszlo ve Darian ile ocuklar gsterdi. "Eer kahrolas basn
bu szde gizli tesiste ocuklar olduunu renirse bamz belada demektir,
anlyor musun beni?"
Adam yant veremeden Laszlo onu gl bir dehet duygusuyla doldurdu.
"imdi bana bir ara bul. Hemen!"
| 437
Adam Favver
"Emredersiniz, efendim!"
,.,-.
Park alanna koan asker bir dakika iinde bir arazi aracyla geri dnd.
"Bundan sonrasn ben hallederim," dedi Laszlo adama inmesini iaret ederek. "Ve
Tanr akna! Bu ocuklarn hibirini grmedin. Bir kelime edersen canna
okurum. Anladn m?"
Laszlo szlerini mide bulandran bir korku dalgasyla tamamlad. Asker titreyen
eliyle abucak selam verdi.
"Emredersiniz, efendim!"
Laszlo baka tek sz sylemeden direksiyona geti, ardmdan dierleri de bindi.
Cipi paralanm ana kapya doru srd. Metal parmaklklarn olmas gerektii
yerde drt asker yan yana duruyorlard. Onlara yaklarken, Laszlo eliyle kenara
ekilmelerini iaret etti. Her ne kadar ilk dnceleri arac durdurmak olsa da,
srcnn talimatna uymaya karar verdiler.
Neden yle yaptklarn da hi merak etmediler.
438 |
53
Jill bir elini parlak farlardan kamaan gzlerine siper ederken, dieriyle de
gelen arabaya durmas iin iaret etti. Dnyann en irin kpek yavrusuna
deecek bir sevecenlik duygusu gnderince, mor VW kaplumbaa ardnda bir fren
izi brakarak durdu. Jill arabaya koarken, src de yolcu tarafnn camn
indirdi.
"yi misin, evlat?"
"Evet, sa olun," dedi Jill camdan ieri eilerek. Src ellili yalarnn
banda bir adamd. Aznn ve gzlerinin etraf krklklarla kaplyd ve
direksiyonla kasklar arasmda skm bir gbei vard. Adamn gzlerinin
iine bakan Jill gitmek istedii yeri syledi.
"Hmm, oraya kadar gitmiyorum ben..." Jill zihnini bknce, adam duralad.
"Neyse... Bover. Atla bakalm."
Kz emniyet kemerini baladktan sonra yola kt.
"eyyy! Eee..." Rahatszl her halinden belli olan adam soruyu sormakla
sormamak arasnda bocalyordu. "Bluzundaki o... O ey kan lekesi mi?"
Jill baklarn gsterge panosunun lo nda parlayan krmz lekeye
indirdi. Hangisinin kanyd acaba? Tanner'in mi, yoksa Manderville'nin mi? Her
ey ok hzl olmutu. Adamlarn duygular hl zihninde parlyordu.
Tanner'i ldrmesini emretmeden hemen nce Manderville'yi boduu ateli mavi
fke. Ve hemen ardndan ona gnderdii koyu yeil sululuk duygusu. Ve
Manderville silah kendi azna sokup tetii ektii zaman aznn kenarndan
ykselen incecik gri duman.

"Ketap dkm olmalym," dedi koltuunda geriye yaslanarak. "Varnca beni


uyandr."
| 439
Adam Fawer
??-?-?

Laszlo dikiz aynasndan arkada uyuyan ocuklara bakt. Kalarnn yaratt


gerginlikle bitkin dtklerinden onlar uyumaya ikna etmesi zor olmamt.
Jill'in aray fazla amasn engellemek iin gaza bast. inde olduu araba
kilometrelerce uzakta da olsa, kzn zihni kendi beyninin iinde gne gibi
parlyordu.
Bir saat nce yol kenarndaki lokantada rastladklar yal adamdan 'dn
aldklar' Oldsmobile'nin yanndan kayp giden beyaz erit izgilerine
bylenmi gibi bakarak birka saniye zihnini dinlendirdi. Organizasyon'un
onlar aramaya balayp balamadn merak ediyordu.
En bataki plan The New York Times'a gidip tm yky anlatmakt. Ama bu,
kalar Tanr bilir ka yaama mal olmadan nceydi. stelik imdi, biraz daha
sakin bir kafayla dnnce Elijah ile VVinter'i afie edemeyeceini de
anlamt. Hayatlarn orada yaananlarn ansyla srdrmek zorunda kalmalar
yetmezmi gibi, bir de yeteneklerinin tm dnya tarafndan bilinmesi...
Olanlar onlarn zihninden silebilmeyi isterdi. in tek iyi yn,
Organizasyon'un byk olaslkla hepsinin lm olduunu dnmesiydi. Eer
ocuklar kimliklerini iyi gizlerse, Organizasyon belki de gerei hibir zaman
renemeyecekti. Onlar asla bulamazlard. Ancak...
Empatlar saptayabilecek kendisi gibi baka birini daha bulmazlarsa elbette.
stne ken sululuk duygusuyla direksiyonu daha da sk kavrad. Gzleri yine
dikiz aynasna gitti, ama bu kez baklar evini zleyen bir kpek yavrusu gibi
camdan dar bakmakta olan Dietrich'e takld.
Kafasnda yava yava bir fikir ekillenmeye balamt. "ocuklar nasl
koruyabileceimizi biliyorum," dedi. "Ve Jill'i nasl durdurabileceimizi de."
440 |
Empati
Plann anlatmay bitirince Dietrich uzunca bir sre sessiz kald. Sonunda
ban sallad.
"Bunu yapabilirim. Ama bir kemik testeresine ihtiyacm olacak."
l'
Laszlo gz ucuyla yannda oturan Darian'a bakt. Arabadaki herkes gibi o da
uyuyordu. Uykudayken yznde hep o kadar huzurlu bir ifade oluyordu ki... Belki
bininci kez yaadklarnda neyin yalan, neyin gerek olduunu dnd. En kts
de oydu ite: Hayatnn en mutlu dnemine bakp, yaad mutluluun gerek olup
olmadn bilmemek.
Darian'n hcresindeyken onun gnahlarnn balanmasn arzuladn sezmiti.
Ka plann gerekletirmeye balad ana kadar, zaman iinde bunu
yapabileceini de dnmt. Ama Darian'n kendisini ba sorumlu haline koyduu
onca olaydan sonra, son grev de bitince onu bir daha asla grmeyeceini
biliyordu.
O nedenle de gz ucuyla seyretti uyuyuunu. Son bir kez.
| 441
54
afak skerken Laszlo arabay khne bir motelin arkasndaki otoparka ekti.
Soluk neon panoda 'BO YER VAR' szckleri yanp snyordu. Arabay
durdurmasyla motoru kapatmas arasnda geen birka saniye iinde herkes
uyanmt. Kapy ap indi, tuzlu su ve dizel egzozu kokan serin New England
havasn cierlerine doldurdu.
Yolda geen be saatten sonra rzgr ne olursa olsun iyi gelmiti. tekiler hi
konumadan arabadan indi.
Laszlo, "Bayan Washington ile konumamz gerek," dedi. "Ltfen bize biraz izin
verin."
Otoparkn ocuklarn onlar duyamayaca kadar uzak bir kesine yrdler.
Sonra Laszlo durumu aklad:
"Gruptan ayrlmam gerek. Jill ile birbirimize bir ekilde balyz. Bana yakn
olduklar srece Elijah ile VVinter de tehlikede olacak."

"Onun zerine tek bana gidemezsin."


"Emniyette olana kadar ocuklarla birlikte kalmalsn. Onlarn tek savunmas
sensin."
Darian alt dudan diledi. "Seni ldrebileceini biliyorsun, deil mi?"
"Ama baka seenek de yok."
"Bekleyebilirsin. ocuklar ailelerine teslim edelim, sonra Jill'in peine
birlikte deriz."
"Hayr. Bu ok riskli olur. Onu ok net hissediyorum ve daha ne kadar balantl
kalacamz bilmiyorum. Ona ulamadan ne yapacan kim ngrebilir? u anda
bile zaman kaybediyoruz. Bunu benim iin yap, Darian."
abucak plann anlatt.
442 I
Empati
"Peki," dedi Darian sonunda, ama Laszlo onun fkesini hissedebiliyordu.
"Doktorun istedii tm oyuncaklar almasn salayacam."
"Ve nmzdeki be saat iinde geri dnmez ya da seni aramazsam..."
"Ne yapacam? Seni brakp gitmemi mi istiyorsun?"
"Evet. Bana sz ver, Darian."
"Laszlo ben..."
"Uzatma!" diye bard Laszlo. "Sz ver bana!" fkeye kaplmak istemezdi, ama
ocuklar koruma istei isterik bir taknt dzeyine ulamt. "zr dilerim,"
dedi sesini alaltarak. "Tm olanlardan sonra dnya stndeki varlm hakl
gstermenin tek yolu VVmter ve Elijah'm emniyette olmasn salamak. Onun iin
sz ver bana."
"Sadece sen bana onun hayatyla kendininki arasnda bir seim yapmak zorunda
kalrsan, ldrmekte duraksamyacana dair sz verirsen yaparm bunu."
Laszlo yant vermeden nce dnd. Jill hl bir ocuktu. Ama Winter ile Elijah
da yleydi. "Bu eyden tek para olarak kmamn bir yolu varsa o yola
yneleceim."
Bir damla gzya Darian'n yanandan szld. Kollarn Laszlo'nun boynuna
dolad ve ona skca sarlrken kulama fsldad. "Seni hl seviyorum. Biliyor
musun?"
"Biliyorum."
Laszlo 'ben de' diyebilmi olmay isterdi. Ama artk ok geti. Darian burnunu
ekerek ondan koptu ve geri ekildi. Utanarak yanaklarn sildi. Laszlo onun
duygularn hissediyordu elbette, ama onurunu kurtarmak iin ban evirdi.
Darian kendini topladktan sonra tekilerin yanna dndler. Hepsinin baklar
-farkl nedenlerle olsa da- yerdeydi.
Laszlo, "Jill'in peinden gidiyorum," dedi. "Ben dnene kadar ynetim Darian da
olacak." Dietrich'e dnd. "Bu senin iin de geerli."
| 443
Adam Fawer
* "Anlald," diye mrldand Dietrich.
u.-: ,$?? \ ; i Laszlo ayrlmak
zereyken Darian atlp hzl bir pck al-mak iin dudaklarn yavaa
onunkilere dokundurdu. h,( "Elveda."
Yola kp otostop yapmak iin parman kaldrana dek Darian'm o hareketindeki
garip kesinlii anlamamt Laszlo. Ve sonra anlad: Darian bir daha
greceklerini ummuyordu.
444 |
55
Jill sadece yedi ay nce ayrlm olsa da, oradaki her ey gzne sanki daha
kk grnyordu. Daha nceki yl oras tm dn-yasyd onun. imdiyse bir dizi
ac veren andan baka bir ey deildi. yle bile olsa, Organizasyon'un tesinde
sahip olduu tek yuvayd.
Sralarn arasndaki geni koridorda yrrken ayak sesleri kilisenin byk
tavannda yanklanyordu. Her sranm yanndan geerken zihninde anlar canland.
Son kefaretimi burada dedim.
;
I
Sarah'nn Hemire Martha taklidini izlerken glme krizi geirdiim yer.
nancn krmz olduunu ilk burada grdm.
Peder Sullivan'm ofisine giden dar dnel merdivenin basamaklarn karken
farknda olmadan gzyalarn siliyordu. Oraya intikam almak iin mi, yoksa af

dilemek iin mi geldiini bilmiyordu. Tek bildii, olmas gereken yerde


bulunduuydu. st sahanla ulanca durdu ve ar ahap kapya bakt.
' i,
'.. v.
."
Kapda altn harflerle yazlm bir plaket vard.
'
'' ; ' >
Rah. Ryan O'Callaghan
Birden fkelenerek kapy hzla itti. nce yapl, kzl sal bir rahip ban
kaldrp aknlkla ona bakt. "Size yardm edebilir..."
"Peder Sullivan nerede?"
"Piskopos Sullivan artk Aziz Meryem apeli'nden alyor."
"Piskopos Sullivan m?"
Jill bir an armt, ama sonra anlad: Peder Sullivan mesleinde ilerlemiti.
Kendisi Organizasyon'da iken ihtiyar yaamna devam etmiti. Ama o bunu kabul
etmeyecekti. Peder Sullivan'm gzlerinin iine bakmas gerekiyordu. Ona byk
bir yanl yaptn sylemesi gerekiyordu.
| 445
1
AdanFawer
"Beni ona gtr."
;
;
' "Ama..."
Gen rahibin gzlerinin iine bakan Jill onun zihnini kuru bir dal paras gibi
krd.
O'Callaghan yerinden kalkt. "Arabam arkada."
.
Sar bir fke dalgas Laszlo'nun zihninde parlad. Gaz kkledi. Acele etmesi
gerekiyordu.
Laboratuardaki o son gnden beri Jill, Peder Sullivan'm renklerini ilk defa
grebiliyordu. Onlar Aziz Meryem apeli'nin karmak koridorlarnda kendisine
yol gstermeleri iin kulland. Ve sonunda onun kapsnn nnde durdu. Rahibi
kolaylkla mahve-debilirdi, ama o gn bodrumda hissettii deheti bir kez daha
benliinde bulunca orada donakalmt. Eki bir safra aknts boazn yakarak
azna kadar geldi.
Elinde olmadan ksrnce Peder Sullivan'm renkleri birden bir korku girdabna
dnerek parlad.
"Orada biri mi var?"
Jill her ne kadar yal rahibin duygularn ok net olarak gre-biliyorsa da,
kapy ama cesaretini veren Peder Sullivan'm sesindeki titreme oldu. Duvardan
bir an iin yansyan ahane ve birbirleriyle elien renkler onu artt; sonra
bunlarn duygular deil, sadece demeden tavana kadar uzanan pencereyi kaplayan
vitray olduunu farketti.
Kapy ap ieri girdi. "Merhaba, Peder."
Peder Sullivan'm yz bembeyaz olurken, duyduu ok da zihninde patlad. Seri
bir hareketle alma masasnn en st ekmecesini ap titreyen eliyle gm
bir tabanca kartt. "Bana yaklama."
446 |
E m p a t i
"Peder ben..."
.'..Vp:v'.;".*,'.->:'..)
"Jill! Ne olduunu bilemiyorum ama Tann'nn evine ait deilsin."
"Ltfen... Aklamama izin verin. Onlarn hepsini sizin iindi... Sizin iin
ldrdm. Tanr iin."
"Hayr," Peder Sullivan ban kendini duyduu eylerden saknmak ister gibi
silkeledi. "Sen ne yaptysan, eytan iin yaptn. Tpk Hemire Christina'y
batan karttn zamanki gibi. Ama ona senin gerekte ne olduunu syledim. Ve
Hemire Christina bunu duyunca alad... Sevincinden alad. nk bir taraf
sana kanm, ak olduunu sanmt."
Gzel rahibenin ad geince Jill'in midesine bir kramp girdi. "Beni sevmi
miydi?"
"Hayr! Seni asla sevmedi! Yaptklarn ona iindeki Yaratk yaptrd! imdi
dar k, yoksa ate edeceim. Yce sa Mesih adna yemin ederim ki yaparm."
"Yapmayacaksn," dedi Jill ii fkeyle kabararak. "Benim hakkmda yanldm.
Haftalar boyunca bana ikence yaptn. Ama inancm hi kaybetmedim. u ana
kadar." Peder Sullivan'nm titreyen gzlerinin iine bakarak ona doru bir adm
att. "Beni ldrmeyeceksin. Kendini ldreceksin."

O denli acmasz bir hzn dalgas gnderdi ki, kendi gzleri de yalarla doldu.
Rahibe doru bir adm daha att.
"Gnaha giren sendin. nk deersizsin. Her zaman da deersiz oldun. Tann'nn
Evi'ne ait olmayan sensin. O'na layk olmayan sensin."
Peder Sullivan silahm indirdi.
'
"ldr kendini, Peder."
Rahibin eli lgnca bir titremeye tutuldu. "Bu gnahkr yaamdan tek ka
yolun bu."
,
,
Sullivan yavaa silah bana doru kaldrd.
.
,
"Yap!."
:.;:
r
| 447
kk
AdamFawer
Gzlerini skca yumdu.
"YAP!"
?
?
Tetiin zerindeki parma gerildi. -r
"HAYIR!"
Rahibin silahnn atelenmesinden bir an nce att lkla Jill'in dikkatini
datan Laszlo odaya dald. Silahn kulaklar sar edici sesi kk meknda
yankland; namludan kan mermi Peder Sullivan'n bann birka santim
ilerisinden geerek vitray pencereyi paralad. Cam paralar uuarak etrafa
dalrken oda bir renk cmbne bouldu.
Jill fkeyle kendini devasa mee masann zerinden atp Peder Sullivan'a
saldrd. Silahn dren rahip dehet iinde pencereye kadar gerileyince
tkezledi. Krk camn nnde tehlikeli ekilde salmyordu imdi. Dengesini
bulmak iin pervaza tutunmaya alt, ama renkli cam krklar parmaklarn
kesince kavrayn kaybetti ve pencereden dar yuvarland.
Jill bir an duraksamadan masann stne den silah kapt ve kendisini rahibin
cann alma zevkinden mahrum brakan adam ldrmek zere dnd.
Silah Laszlo'nun bana dorulttu ve tetii ekti.
Silah ate ald anda Laszlo da kza doru hamle etti. Kurun kulan delip
geerken bir scaklk hissi duydu ve bir saniye sonra kzn stne ulland.
Jill'in bileini kavrayp elini hzla duvara arpnca silah yere dt. Ve
annda bir nefret duygusu Laszlo'nun beyninde, onu iten da doru yakan bir
alev topu gibi patlad.
Jill psiik penelerini beynine gmerken baparmaklarn da gzlerine bastrd.
Laszlo onun ellerini tutup geri ekmeye alt, ama zihninde lk la
patlayan renkler kalan gcn alp gtrmt. Kzm trnaklar sk skya
kapatt gz kapaklarn
448 I
Empati
delip geince bir lk att. Trnaklar gzlerine gmldke keskin ve yakc
ac da byyordu, ama bu zihnini dven elem dolu maviler ve delirtici morlarla
karlatrlnca hibir eydi.
Tek yapabildii onlar geri yanstmak oldu; Jill trnaklarn daha da derinlere
batrdka, o da tm acsn ona gnderdi.
Laszlo'nun kanayan gzlerinin dayanlmaz acsn, birlikte haykrarak
paylatlar.
Duyduu fiziksel ac, Jill'in kr edici psiik saldrs karsnda kasrgadaki
bir fslt gibiydi. Brakmak istemesine ramen mcadeleye devam etti. Onu ancak
kendi gc vastasyla yenebileceinin bilinciyle Jill'in tm nefretini geri
gnderdi.
Birden, dehete kaplm baka bir bilincin odaya daldn hissetti.
Darian.
Gne kadar yakc bir renk parlts Jill'in zihnini yarp geti. Kz birden
olduu yere yld. Parmaklar mide bulandrc bir sesle gz yuvalarndan
karken Laszlo acyla bir lk att. Darian'a dnmeye abalad, ama artk
gcnn sonuna gelmiti.
Kendini brakt ve Jill ile birlikte uurumdan aa yuvarland.

J449
56
Laszlo kendine geldiinde, zonklayan gzlerini aamad. Elleriyle yoklaymca
kaln bir sarg tabakasyla karlat. Bir korku dalgas benliini sard.
Dorulmaya alt, ama bir ift gl el onu tuttu. Ellerin Darian'a ait
olduunu hissetti. Ve birden anmsad.
"Jill nerede?"
"O i tamam."
Laszlo uzun bir soluk brakt. "VVinter ile Elijah?"
"yiler," dedi Darian. Alamamaya alt sesinden belliydi. "Uyu. Uyandnda
yanmda olacam."
"Peki." Laszlo bilincini yitirmeye balamt bile. "Tamam."
Bilinci geri geldiinde gzlerindeki ac biraz hafiflemiti. Gece olduu hissi
vard iinde. Elini yumuak arafn stnde gezdirdi ve yavaa doruldu.
evresinde hepsi uyumakta olan drt zihin vard. Bilinsizlik iinde snk
olsalar bile, tanesinden g fk-ryordu; drdncsyse onlara kyasla
zayf bir glge gibiydi. Sonra baka bir ey hissetti: Bombo bir hilik. Sanki
uzayda bir kara delik. Darian'm uyandn duydu/hissetti.
"Herhangi bir sorun kt m?"
"Hayr. Dietrich iki saatten az bir sre iinde girdi ve kt." Laszlo bir
sonraki sorusunu soramadan Darian, "Kz hl uyuyor," dedi. "Bilmiyor."
"Uyandnda ben sylerim."
Bir sessizlik oldu, sonra Darian, "Tamam," dedi.
Kadnn iinden, ac ikolata gibi kokan zntyle kark bir utan duygusu
geti. Laszlo elini uzatnca tutup kendi elinin iinde hapsetti.
450
Empat
"Ne oldu?" diye sordu Laszlo.
"Biraz nce... Bam sallyordum. Gremediini unuttum." Darian burnunu ekti.
"zgnm, Laszlo. Yalnz bana gitmene asla izin vermemeliydim. Niye
gelmediimi bilmiyorum, ta ki..."
"Ama geldin. Byk olaslkla hayatm kurtardn."
"Ama gzlerin... Yani... Ah, Laszlo..."
Darian'm zihni sululuk ve pimanlkla doldu. Laszlo kendini birden scak ve
skntl hissetti. Elini kaldrd ve byk bir dikkatle gzlerini rten
sargnn zerine bastrd.
"Onlar kaybettim, deil mi?" dedi fsltyla.
"Evet," diye yantlad Darian bouk hkrklar arasnda. "Her ikisinin retinas
da yrtlm. Dietrich, kimsenin yapacak bir eyi olmadn syledi."
Laszlo bam sallad. Tm vcudu uyumutu sanki. ki eski k bir sre
konumadan, dncelerine dalm halde yan yana oturdu.
"Bu benim kefaretim," dedi Laszlo sonunda. "Bazlarna kyasla ansl bile
saylrm."
"Hi adil deil bu."
Laszlo omuzlarn silkti; tartmak iin fazlasyla yorgundu. "Her naslsa
ite."
"imdi ne olacak?"
"Jill'e syleyecek, sonra da onu serbest brakacaz."
"Bir ey yapmaya kalkmasndan korkmuyor musun?"
"O hl daha bir ocuk. Ve artk dier herkes gibi biri. Zaten hepimiz
Organizasyon'dan saklanmak iin kimliklerimizi deitirmek zorunda kalacaz;
bizi bulamaz. Bulursa da, bunu o zaman dnrz."
"Biz ne olacaz?" diye sordu Darian.
Laszlo onun sesindeki umudu hissetti. Duygularn bilmek, verecei yamt daha da
zorlatryordu, ama ona yalan syleyemezdi.
| 451
Adam Fawer
"Kendi yollarmza gideceiz."
Darian elini daha sk tuttu ve yzne gtrerek bastrd. Yanaklar slakt.
"yle olmak zorunda deil, Laszlo. Yeniden balayabiliriz. Hatta..."
"Hayr." Laszlo elini yavaa ekip onunkinden kurtard. "Yapamayz."

"Ama..."
"Yantm kesin." Boaz yanyordu. "Anlayabileceini umuyorum."
"Tabii," dedi Darian burnunu ekerek. "Ama denemek zorundaydm, tamam m?"
"Evet. Sanrm zorundaydm."
Laszlo bir hareket sezinledi, sonra Darian'm lk ve dolgun dudaklar yanana
dokundu. Temas sadece bir saniye srd, ama yaamnn hem en hznl ve hem de
en tatl saniyesiydi. Darian kalkp giderken, zihninin etrafnda bir duvar
olutu. Gzleri sarglarn altnda yanyordu.
Uyumaya alrken o gzlerle bir daha alayp alayamaya-cam merak ediyordu.
4521
57
Jill yorgun gzlerini anca iki yannda onlar grd. Solunda ona sanki bir
eit hayvanm gibi bakan Darian ile Dietrich, sa-ndaysa Laszlo. Onun
ifadesini okuyamyordu, nk gzlerindeki sarglar duygularn gizliyordu.
Zihnine ulamaya alt, ama onu da bulamad. Ve ulaamad sadece o deildi.
Darian. Doktor. Hepsi anlamszd. Hatta daha da kt. Tesiste bir muhafz
hissedemedii zaman en azndan kalkann sezebiliyordu.
imdiyse bir hilik vard. Hayr. O ey hilikten de azd. nk hiliin olmas
iin arkada bir fon olmas gerekiyordu. Ama imdi duygularn zerine yansd
yzey de gitmiti. Gsne bakt, kolyesini gremedi. Tm bedenini yoklamak
istedi, ama el ve ayak bileklerinden yataa balanmt. Kollarn, bacaklarn
silkeledi, ama tenine deen herhangi bir metal alglamad. Sadece yumuak
araflar ve bol bir sabahlk.
"Kolye yok," dedi Laszlo.
"O zaman neden sizleri..." Sesi giderek azalrken baklarn Dietrich'e
evirdi. "Bana ne yaptn?"
"Seni hadm ettik," dedi Darian. Sesi acmasz ve tiksinti doluydu.
"Yapm olamazsnz... Yapm..."
"Hayatta olduuna kret," dedi Laszlo zehir saan bir sesle. "Seni ldrmeyi
dnmediimi sanma."
Jill'in boaz birden kurudu. "Neden ldrmedin?"
"nk tm yapaklarna ramen sen de bir kurbandn. Onun iin Dr. Dietrich bir
daha asla baka birinin zihnine girememeni garanti altna ald."
Jill tm bedeninin buz gibi olduunu hissetti. Duyduklarna
1453
Adam Fawer
inanmak istemiyordu, ama Darian'm yzndeki kendini beenmi ifadeden Laszlo'nun
gerei sylyor olduunu grebiliyordu. Dier herkes gibi yaamann nasl bir
ey olacan dnerek yutkundu. Hep normal biri olmak istemi, ama imdi yle
olunca da birden dehete kaplmt.
"Bu konumadan sonra bizi bir daha asla grmeyeceksin. Bizi bulmaya
almayacaksn. Organizasyon ile temasa gemeyeceksin. Senin kk katliamndan
kurtulduumuzu kimseye sylemeyeceksin. Eer tek bir ajan bizi ziyarete gelirse,
nedenini renmeye almayacaz. Nedenin sen olduunu varsayacaz. Bu kadar.
Kurallara uyarsan hibir sorunumuz olmaz. Eer onlar inersen ya da inemeye
kalkrsan peine deceiz. Ve ikinci bir ans olmayacak. Anlyor musun?"
"Evet," dedi Jill. Sesi bouk ve hrltl kyordu. Gzyalarn engellemek
iin dudan srd.
"yi." Laszlo arkasn dnd ve "gidelim," dedi. Kolunu uzatt, dirseini tutan
Dietrich onu kapya doru gtrd. Darian yzn Jill'inkine yaklatrd.
"Kurallara kar geleceini umuyorum. Bylece seni strabndan kurtarmak iin
bir nedenim olur."
Sonra da yzne tkrd.
Birlikte kapya yrrlerken Jill arkalarndan bard. "Durun! Beni burada byle
brakamazsnz!"
"Hizmeti birka saate kadar gelecek," dedi Darian. "O zamana kadar meditasyon
yap." Yatak odasnn kapsn arkasndan kapatt.
Az sonra Jill d kapnn da kapandm duydu. Hi o anki kadar yalnz olduunu
anmsamyordu; rahatlamak iin bavuraca tek ey duygular olabilirdi. Ve
sonra, kendi zihninde kapana kslm olarak geirecei yaam dnnce
haykrmaya balad.

A
454 |
Empati
Dietrich yutkundu. "Bana ne olacak?"
"Gitmekte serbestsin."
Doktorun zihni bir rahatlama duygusuyla doldu.
"Teekkr ederim Laszlo," dedi i geirerek. Sonra boazn temizledi ve "Ya
ocuklar?" diye sordu.
"Seni planlarmza katmamamz anlayla karlayacan umuyorum." Laszlo
durdu. "Jill iin koyulan kurallar senin iin de geerli."
"Anlyorum."
"Elveda, doktor," dedi Laszlo elini uzatarak.
Dietrich onun elini kuvvetle skt. "Elveda, Laszlo. yi anslar."
"Sana da."

"Yani onu hibir zaman kartamaz m?" diye sordu Winter'in annesi endieli bir
sesle. Gerginlii neredeyse elle tutulabilecek kadar youndu.
Laszlo onun ellerini ovuturup, ovuturmadn merak etti. "kartrsa onu
bulurlar."
"Buna asla izin vermeyeceiz," dedi Yu Han Zhi ei bir ey demeye frsat
bulamadan.
"yi," dedi Laszlo yavaa. Darian parmaklaryla onun elini okad.
"Peki... Peki anmsarsa ne olacak?" diye sordu Carol.
"Anmsayacan sanmyorum. Onu birlikte geirdiimiz zaman dnmekten
caydracak bir psikoloji teknii kullandk."
"Kolyeyi karmak istemesini engellemek iin kullandnz tekniin ayns m?"
Laszlo yzndeki sululuk ifadesini saklamaya alarak, "Evet," dedi.
Koullandrma seanslar srasnda ocuklara gnderdii o korkun zdraptan
dolay kendini ok kt hissediyordu,
Adam Fawer
ama bu onlarn iyilii iindi. Psiik olarak glendirilmi nefret terapisinden
sonra ikisinin de kolyelerini kartmay ya da nereden ve nasl geldiklerini
dneceini sanmyordu.
Yu Han sesinde belli belirsiz bir titremeyle, "Bize kzmz geri verdiiniz
iin teekkr ederiz," dedi.
"Grevimdi."
Yu Han ve Carol'un ayaa kalktklarn duyunca o da kalkt.
"Ona veda etmek ister misiniz?" diye sordu Yu Han.
"Hayr," dedi Laszlo. "Biz k yolunu buluruz."
"yleyse hoa kaln."
Onun bir beklentisi olduunu sezen Laszlo elini uzatt. Yu Han tutup iten bir
tavrla skt. Elini Carol'a da uzatmay dnmedi bile Laszlo. Elijah'm
ebeveynleri gibi, o da olan her eyden onu sorumlu tutuyordu. Haklyd da.
Darian onun kapy bulmasna yardm etti. Asansre kadar ikisi de konumad.
Sonunda, sessizlii bozan Darian oldu.
"Elijah ile VVinter'i bir daha hi grebilecek miyiz dersin?"
"Umarm grmeyiz," dedi Laszlo. "Ama belli de olmaz."
Alt yz on kilometre uzakta, inaat ekibi olay yerindeki son beton blou da
dikkatle kaldrd. Kurul yesi tm sabah boyunca ekibin almalarn
karsndaki ekrandan izlemiti. Zinser'in beceriksizliinin tek iyi yn,
tutarl olmasyd: mha mekanizmas tm tesisi yok etmekte baarsz olmutu.
Eer FBI olay yerine gelmi olsayd, veri bantlarnn ounu onarp yeniden
oluturmakla kalmayacak, enkazn altnda skp kalm kazazedeleri de sorguya
ekebilecekti. Neyse ki, patlama sonras bilgilendirilen ilk kii CIA'nn
Merkezi Haberalma Direktr idi.
MHD olarak bilginin yaylmasn engelleyebildii gibi, olay yerine kendi
kurtarma ekibini gndermiti. Bunlar iki gn ncenin
Jmpati
olaylaryd. O zamandan beri patlama yeri hayatta kalanlar bulmak iin son
derece dikkatli bir ekilde incelenirken neredeyse hi uyumamt. Ve ekibin
bulabildikleri yaral askerler ve birka yneticiyle snrl kalmt.

Bulunanlarn da yarardan ok zarar olmutu. Yaral asker hastane demekti. Ve


yantlanmas gereken sorular.
O sadk askerleri ortadan kaldrmak ac vermiti, ama Organi-zasyon'un
hedeflerini riske atamazd. Olay yerindeki enkaz kaldrma almalarnn o ana
kadar verdii sonular gz nne aldnda, tm tesisi topraa gmp yeni
batan balam olmay diledi. Ama o son kazdan umduu sonucu alrsa, abalarn
hepsine deecekti.
Kamera aaya doru kaynca ekran bulank mavilerle ve kahverengilerle doldu.
Adam kendini daha nce de grm olduu manzaraya -bir sr yanm ceset ya da
baygn birka askere-hazrlad, ama mitlenmekten de kendini alamyordu.
Kurtardklar az saydaki gvenlik kameras kaydna gre oras en uygun blgeydi
ve...
"Sa bir kazazede daha bulduk, efendim. Sanrm bu bir... Evet, bu bir ocuk."
Kurul yesi nefesini tuttu. "Herhangi bir kafa travmas var m?"
"Olumsuz, efendim. Baca krlm ve kollar yanklarla kapl, ama herhangi bir
kafa ya da organ hasar var gibi grnmyor."
"Kameray yaklatrn."
"Bekleyin, ltfen."
Kamera atlaya zplaya ilerlerken MHD nefesini tuttu. Deneyler iin kullandklar
evsiz ocuklardan biri de olabilirdi az sonra grecei. Kazazedenin ocuk olmas
onun mutlaka...
"Charlie Hammond."
"Anlayamadm, efendim."
"Charlie Hammond," diye tekrarlad MHD ekranndaki kirii yzl olana bakarak.
"Ad bu. Aradmz kii."
AdamFaw<er
"Tamamdr, efendim."
"Onu revire gtrn. Geliimi hakknda her on dakikada bir bilgilendirilmek
istiyorum."
Gzlerini ekrandan ayrmad. ton beton altmda kaldktan sonra bile hl
yakklyd olan. Zamanla o yakklln -ve baka nemli becerileriniOrganizasyon iin kullanacakt.
Bu yllar alacakt... Ama bekleyebilirdi.
4<;sl
3. BLM
2007
VALENTNUS
1
30 Aralk 2007
21:52 (Yarg Gecesi'ne 26 saat, 8 dakika kala)
Darian telefonun bir an nce almasn dileyerek otel odasnda bir ileri, bir
geri yryordu. O ie tekrar bulam olduuna ina-namyordu. Kahrolas Laszlo.
Adamn dersini almam olmas yetmezmi gibi, kendinin de hi bir mazereti
yoktu.
Daha akl banda dnebilmeyi isterdi. Ama tm duygular yok olmu, yerlerini
hep Laszlo ile zdeletirdii o donuk, san-cms hisse brakmt. Onca yldan
sonra bile onu hl seviyordu.
Birden cep telefonundan bir Patti Smith gitar melodisi geldi. Telefonu hemen
kapt. "Evet?"
"Sizin kayp olan buldum."
Darian soluunu koyuverdi. Laszlo'nun bulduu dedektif pisliin teki olabilirdi,
ama iinde iyiydi.
"Bellevue'de.29 Psikiyatri kouunda."
"Harika," diye i geirdi Darian midesi korkuyla burularak. "Bundan sonrasn
ben hallederim."
Telefonu kapatrken Laszlo'ya yardm etmekle hata yapp yapmadn bir kez daha
dnd. Sonra hznle gld. Tabii ki hata yapyordu. Tek soru, sonrasnda ne
kadar pimanlk duyacayd.
29 A.B.D.'nin psikiyatri hizmetleriyle de tannm en eski devlet hastanesi. (n.)
AdamFawer

Hemire anahtar kilide sokarken, Darian da kk deri srt antasn omzuna


ast. Sonra ar metal srg ekildi ve kolu olmayan kap da doru ald.
"Size nasl yardmc olabilirim?" diye sordu hemire.
Zihnini aan Darian neredeyse yere decekti. lgna dnm zihinlerin tm o
geliigzel karmaas mide bulandrc bir rg halinde onunkine t. Keskin
ve ineleyici korku, sert ve baskc melankoli, yumuak ve slak fke,
gdklayc gerginlik, orgazma zg mutluluk. Ve hepsinin arasndan ortaya
kan, ila kaynakl bir zihin bulankl sisi.
Derin bir nefes ald. Tm o hasta zihinleri engellemeye alrken hemirenin
zihnine uzand. Dikkatli olmak zorundayd... Kontrol yitirirse, kendini
hastalardan biri olarak Elijah'n yannda bulabilirdi. Azna kadar ykselen
scak safray yutarak hemireye bakt.
sim kartnda MARIA SANCHEZ yazyordu. Bann gerisinde sk bir topuz halinde
toplanm, grilemeye balam salarmda tek bir tel bile dank deildi.
Kadnn her eyi neredeyse zihni kadar dzenliydi: Kaaman kaygan rgsnden
uzak, cesur, bangr bangr baran duygular. Hemire Sanchez dzene sayg
duyuyordu. Ve hiyerariye de. Ve ilerin kitabna gre yrmesi gerektii
dncesine.
1.70'lik boyu ve be santimlik topuklu izmelerinin avantajn kullanan Darian
srtn dikletirdi. Sonra gl, dzgn bir gven duygusu yayd. Otoriter bir
hava.
"Adm Darian Wright. Eyalet Psikiyatrik Hastalklar dairesinden geliyorum."
Photoshop'ta yirmi dakika nce yaratm olduu kimlik kartn gsterir gibi
yapp ekti. Hemire dzmece kimlie bakmak iin eilince de ona kabullenile
kark hafif bir mahcubiyet gnderdi. Sanchez dzmece kimlii sorgulamaya
utanacakt.
"Sizinle zel olarak konuabilir miyim?" dedi Darian yaknlarnda duran iman
bir hademeye bakarak.
4621
Empati
"Tabii ki," diyen hemire onu ieri ald ve kapy hemen kilitledi. Anahtar
kilitten kartrken, Darian stndeki mor etiketi zihnine not etti. Onun
baklarnn farknda olmayan Sanchez salonun uzak kesini iaret etti.
"Hemire odasnda konuabiliriz."
Hemire odasna doru abuk admlarla yryen Sanchez, kemerinde takl kocaman
halkadaki anahtarlardan biriyle kapmm kilidini at. eri girince krlmaz
kaln ift camdan darya bakan Darian, bulduu zaman Elijah'm nasl bir
durumda olacan dnd.
"Hemire Sanchez," dedi gizemli bir ekilde ona doru eilerek, "Size
gvenebilir miyim?"
"Elbette ki!" dedi Sanchez. Heyecanlanm (bir srr paylaaca iin),
gururlanm (karsndaki kadn ona gvendii iin) ve biraz da alnmt (yle
bir soruya gerek duyulduu iin).
"Bu kurumla ilgili..." Darian duralayp iitilmekten korkar gibi baklarn bo
odada gz gezdirdi, "...baz yolsuzluk iddialar var."
Hemire Sanchez bunun ortaya kmasnn an meselesi olduunu bilir gibi ban
sallad.
"zellikle de, tedaviye ihtiya duymayan baz hastalarn buraya alndna dair
raporlar var."
"rnein kim?"
"Elijah Glass."
Kalarn atan Sanchez ban sallad. "Neredeyse on be yldr burada
alyorum ve sizi temin ederim ki, Bay Glass ciddi ekilde hasta. Bir adam
neredeyse dverek ldrecekti." Sonra durdu ve kalarn att. "Bay Glass daha
bu akam geldi. Siz nasl..."
"Onu kendim grp karar vermek isterim."
imdi tam anlamyla otoriter bir tavr taknm, zavall kadnn zihnini iyice
bask altna almt. Hemire itiraz etmek iin azn at, ama sonra hemen
kapatt.
| 463
Adam Fawer

"Beni izleyin."
Darian' hemire odasndan kartp baka bir kilitli kapdan geirdi. Ayak
sesleri uzun gri-yeil koridorda yanklanarak Elijah'm odasna doru yrdler.
Darian kapnn elik takviyeli cam taklm kk penceresinden ieri bakt.
Elijah'a bir deli gmlei giydirilmi ve balanmt. Ban iddetle bir ileri,
bir geri sallarken boynundaki kaslar geriliyordu. Bacaklarn savuruyor, yatt
ar yatak gl tekmelerle sallanyordu. Az akt, ama lklar yaltlm
kaln kap tarafndan bouluyordu.
"Eer bu da deli deilse," dedi Hemire Sanchez, "Kimse deildir."
"eriye girebilir miyim?"
stek her ne kadar bir soru eklinde ynetilmi olsa da, Sanchez aslnda ne
olduunu gayet ak ekilde anlamt: Bir emir.
"Sanrm girebilirsiniz," dedi sesinde bir kararszlk ifadesiyle. "Yalnz, ok
yaknna gitmeyin. Buraya getilirilirken hastabakclardan birini srd."
eriye girmek iin sabrszlanan Darian ban sallad. Hemire Sanchez kapnn
kilidini at. Souk odaya giren Darian, burnuna arpan youn idrar kokusuyla
irkildi. Koku o kadar glyd ki, Elijah'm insanlktan km ln
duymakta zorlanyordu. Cansz krmz salar tere bulanm, tel tel yzne
yapmt. Gzleri fal ta gibi akt, ama alabildiine irilemi gz
bebeklerine baklrsa, etrafndakileri grd sylenemezdi.
Darian avucunu yavaa onun yzne yaklatrd. Elijah lklarn artrarak
ban ekti. Kendini hazrlayan Darian onun ban kavrad. Duygu dalgalar o
kadar gl arpt ki, neredeyse baylacakt. Karmakark, lk la
bararak beynini doldurdular.
fke, ac, aalanma, dehet, akl karkl, nefret, hzn, coku...
lalarn getirdii ty gibi bir uyuukluk pusunun geri4641
Empati
sinde azgn duygu patlamalar. ok ge olmadn mit etti Darian. Empatik
yetenekleri ve krelmi savunmas nedeniyle teki hastalarm psikozlarnn
Elijah'n zihnine szp onu titreyen bir et torbasna indirgemesi fazla zaman
almazd. Fiziki bedenini geride brakp kendini yavaa onun deliliine
daldrd.
Duygular artk benliini sarsarak etrafnda dnyordu. Ama Darian boyun emedi.
stilaclar yava yava dar atp, onlar bir sakinlik bulutunun ardnda
maskelemeye balad. Ve sonra onu -o keskin, delici acy- hissetti: Gerek
Elijah. Bitkin ve korkmu, zihinsel olarak bir cenin gibi bzlerek sinmi
Elijah.
Onu nazike okayp g alad. Son istilacy da -ateli bir fke, dehet ve
lm saan bir zihin- dar atnca Elijah i geirdi. Darian yavaa onun zihni
etrafnda oluturduu buzumsu kalkandan syrlp kt.
Etraftaki lgn zihinlerin geri gelmesinden korkan Darian onu tmyle
brakmad, ama kendi duygularyla ba baa kalmasna olabildiince zen
gsterdi. Benliine geri dndnde, vcudu ter iinde kalm, dilerini
skmaktan enesi armaya balamt.
"Elijah." Onu omzundan hafife sarst. "Beni duyabiliyor musun?" ok ge kalm
olmaktan, bir girdap gibi kvrlp bklen duygularn onun benliini oktan ezip
gemi olmasndan korkuyordu.
Sonra Elijah hzla gzlerini krptrd ve azndan tek bir szck kt:
"Evet."
"Hangi yldayz?"
"Neden soruyorsun bunu?" diye sordu Elijah kafas karm bir ekilde.
"Kahretsin... Bana gelecekten geldiini syleme sakn."
Darian gld. yileecekti. Eilip onun balarn zd.
"Sorularn yantlamaya vaktim yok. Sadece bana gven; senin tarafmdaym."
"Kime kar?"
"Seni burada tutmak isteyenlere."
{4*S
Adam Fawer
Elijah'n zihninden bir korku ve fel edici bir hzn dalgas geti.

"Ben buraya aidim," dedi zorlukla soluyarak. "Birini ldrdm."


"Bir adam ldresiye dvdn, ama sen bir katil deilsin. Epey uzun sre
hastanede kalacak, ama lmeyecek."
"Gerekten mi?" dedi Elijah serin ve esintili bir mit iinde.
"Gerekten." Darian rahatlatc bir dinginlik ve lk bir kesinlik yayd. "imdi
bu kahrolas yerden ekip gitmeye ne dersin?"
"Yolu gster."
466
2
30 Aralk 2007
22:48 (Yarg Gecesi'ne 25 saat, 12 dakika kala)
"Hemire!" Darian serte kapya vurdu. "Hemire!"
Sanchez pencerede belirince kapy amasn iaret etti. Hemire anahtar kilide
soktu ve kap araland. Darian kapy hzla ekerek sonuna kadar at. Elijah'
gren Sanchez'in gzleri irileti.
"Bay Glass'n burada olmamas gerekiyor," dedi Darian.
Her ne kadar zavall hemireye zarar vermek istemese de, nazik olmak iin vakti
yoktu. Zihnini at ve bastrd. Dier hastalarn keskin ve hastalkl lgn
zihinleri onunkine girmeye alt.
Sadece birka dakika daha. Bunu yapabilirsin.
Acsn gz ard eden Darian kadn bileinden yakalad.
"Size bu hastann taburcu edilmesinde bana yardmc olmanz emrediyorum,
Hemire."
Darian'm kalp atlar hzland, soluklar sklat. Bir yandan Sanchez'i
bkerken, bir yandan da tm o psikotik zihinleri Elijah'dan uzakta tutmaya
almann yaratt gerilim neredeyse dayanabileceinden fazlayd. Hemire
hemen boyun emezse, onu daha da sert bir ekilde bkp zihnini paralamaktan
baka seenei kalmayacakt.
"P-p-p-peki," diye kekeledi Sanchez.
Darian kadnn bileini brakt ve koridoru iaret etti. Hemire tedirgin bir
ekilde gri-yeil koridorda yrmeye balad. Darian ter iindeki alnn sildi
ve zihinsel tutuunu gevetti; kadn kararn verdiine gre, fikrini
deitirmesi pek olas deildi.
Ziyareti salonundan geerlerken yerleri silen grevli durdu ve onlara bakt.
Darian adama youn bir aldrmazlk duygusu gn|467
^AdanFawer
derdi. Panik iindeki hemireye, otoriter kadna ve bo gzlerle bakan ter
iindeki kzl sal* adama duyduu ilgiyi bir anda kaybeden grevli baklarn
tek: -rar yere evirdi.
Darian bitkin bir halde hzla k kapsna yneldi, ama nlerinde iki
nbeti vard.
"Maria, ne yapyorsun?""'
"nmzden ekil, PCte-" Sanchez adamlardan birisini itip gemeye alt, ama
adam kprdamad.
"Elbette ki ekilmeyece ;im," dedi adam onu kolundan tutarak.
Panie kaplan hemire Darian'a bakt. Dilerini skan Darian ona bir cesaret
dalgas gnderdiSanchez diklendi. "Bu h. anm Eyalet Psikiyatrik Hastalklar Da-iresi'nden
geliyor ve bana B ay Glass'n buraya yanllkla getirildiini syledi."
"aka m yapyorsun s*en?" dedi br nbeti. "Bu kahrolas kak beni srd."
Sarglar iindeki kolunu uzatt. "Hi bir yere gitmiyor."
"Ama... Ama..." Sanchez baklar Darian ile gvenlik grevlileri arasnda gidip
geldi. Zihnindeki elikili istekler kakofonik bir amataya dnt. Gzleri
yuvalarnda dnd ve yere yld.
Darian birden fkeli bir bilin daha hissetti ve beyaz nlk giymi bir doktor
hzla odaya ^""di. "Burada neler oluyor?" dedi yz kzarm bir halde. "Ve
Gla^s odasnn dnda ne aryor?"
Dier hastalarn zihinleri kendi zihninde yaygaralar kopartrken, Darian akl
salnn *yice yprandn hissetti. abuk hareket etmek zorundayd. Bir iyi
niyet duygusu yaymak iin elinden geleni yapt.

"Tm sorularnz benlik yantlamam daha doru sanrm."


Doktor ve nbetiler beklenti iinde ona doru dnd. Darian olacaklara
dayanabileceini1 umarak Elijah'm zihni etrafndaki engeli glendirdi ve
ardnda*" tm abasn tekilere ynlendirdi.
468 |
Empati
elikili duygularla ykl drt zihinle birden uramjanll S etkili yolu
duygularn en iddetlisini gndermekti: Dehet. '? ,-? ,?)?<. .
Her birinin zihninde yuvalanm en byk fobiyi ortaya kartacakt.
"Kahretsin!" diye bard Pete. Hayali rmceklerden kamaya alrken
neredeyse dyordu.
Annda bambaka korkulara kaplan doktor, "Tanr akna!" diye bir lk att.
Fel olmu halde ve sessizce alayan ikinci grevliyi omzundan kavrayp ekerek
kendini hemire odasna att; onlar hemen Pete izledi.
Dilerini skan Darian bir yandan dehet bulutunu pompalamaya devam ediyor, bir
yandan da Elijah'n zihnini ayr tutmaya alyordu. Eilip Sanchez'in
kemerindeki zincire bal anahtar destesini ald ve telala mor etiketli
anahtar aramaya balad. Bulunca kilide ulaabilmek iin hemirenin baygn
bedenini kapya kadar srkledi. Anahtar kilide sokmaya alt, ama eli ok
fazla titriyordu. Tkenmenin eiindeydi.
Ve birden, omuzundaki bir dokunula irkilip lk att.
Bir el uzanp tutmakta olduu anahtar ald. Parmaklar onun-kilere temas edince
Darian ty gibi bir dinginlik hissetti. Sonra anahtar alan kii toparlanmasna
yardm etti.
"Haydi gel!"
Darian gzlerini anca, kendisine bakan Elijah' grd. Son derece sakindi.
Kendini hareket etmeye zorlad ve kapdan kan Elijah' takip etti.
Kapy arkalarndan kapatan Elijah, duvardaki kare biimindeki krmz metal
kutuya uzand ve iindeki kolu ekti. Doal olmayan bir sessizlik anndan sonra
yangn alarm almaya balad.
Alarmn sireni havay yrtarken Darian kendi zihnine uzand ve Elijah'n puslu
sakinlii haricinde her eye kapatt. Birlikte yangn merdivenlerine kotular ve
yanmayan bir binadan kamaya
?
1469
Adam Fawer
alan panik iindeki grevli, doktor, hemire ve hasta kalabaly-la birlikte
basamaklar ikieri ikier atlayarak sokaa indiler.
Darian taksi ofrne Elijah'm kald otelin adresini verdi. "Laszlo bizi orada
bulacak," dedi.
Elijah tam Laszlo'nun kim olduunu sormak zereyken zihninde bir an canland.
"Laszlo... Kr m?"
470 |
V.Ara
23 Mays 2007
20:07 (Yarg Gecesi'ne 222 gn kala)
Kendi acsn paylap dierlerininkini de dinledikten sonra, Susan Collins
dnyaya yepyeni bir gzle bakmaya balamt. Kendi dndaki insanlar da ilk
kez ona gerek gibi grnyordu artk. Her ift gzn gerisinde kendisininki
gibi yrek paralayc bir yk olduunun bilinciyle etrafna bakt.
Valentinus ksrerek boazn temizledi ve herkes kendisine yaad en insanca
an vermi olan adama doru dnerken oda sessizlie brnd. Valentinus dnp
gzlerine baknca Susan o gne kadar duymad kadar engin bir sevecenlik ve
anlay hissine kapld.
"Hepiniz dierlerinin yksn dinlediniz," dedi Valentinus. "Her biri yaamnz
boyunca hayatnzda yanklanmaya devam eden bir zdrap rgs yaratyor. Size
biim veren bir rg. Sizi deitiren bir rg."
Telasz, sakin bir tonda ve herkesin gzlerinin iine teker teker bakarak
konuuyordu.

"Ve her biri benzersiz de olsa, sizin suunuz olmadan, dnzda gelierek
banza gelen bir felaket ykleriydi bunlar. yle bir belay hak etmek iin
hibir ey yapmadnz. Sadece... Oldu."
Susan farknda olmadan ban sallad. Doruydu. Evet, her zaman olanlarla
biraz serbest olmutu, ama o gece tecavze uramay hak etmemiti.
Senin suun deildi. Deildi. Deildi.
1471
Adam Fawer
Bu mantray30 zihninde tekrarlad. Ve bunu ilk kez yapyor olmasa da,
doruluuna ancak imdi inanyordu.
"Burada kimler Tanr'ya inanyor?" diye sordu Valentinus birden.
Bir elips oluturacak ekilde oturmu yirmi be kiiden on bei el kaldrd.
Susan onlarn arasnda deildi. Valentinus inananlara birer birer bakt.
"Syleyin bana: O korkun eyler banza gelirken inandnz Tanr neredeydi?"
Kimse yant vermedi. Valentinus bam zntyle sallad.
"Ve siz inanmayanlar. Tanr'nn hepinizi tek tek tasarlamad dncesinde
srarl msnz? Bilincinizin domasna evrimin olaslk d bir hatasnn
neden olduunu mu dnyorsunuz? Yaamn sizin yaamnzn- sadece bir kaza
olduuna inanmaya raz msnz?"
Susan her ne kadar bir Katolik olarak yetitirilmi olsa da, uzun zaman nce
Tanr'ya inanmay brakmt. Her ne kadar ocukluunda yaad o kbus gibi
olay bu sonucu hzlandrmsa da, o sonuca zaman iinde yle ya da byle zaten
geleceine inanyordu. Yine de, ocukluunda getii dinsel beyin ykama yaamn
ilkel bir protein orbasndan ylesine ortaya km olduuna inanmasna izin
vermeyecek denli glyd.
"Bu lkenin blnm olmasna amamak gerek," dedi Valentinus. "Her iki kuram
da eit derecede zayf. Bizi kendi suretinde olmasna ramen kusurlu olarak
yaratan bir Tanr'ya inanabiliriz. O kusurdan dolay bizleri binlerce yldr
cezalandran bir Tanr'ya. Milyonlarn alktan, hastalktan ve savalardan
krlmasna izin veren bir Tanr'ya. Bize genlii balayp, sonra onu geri
30 Srekli tekrarlandnda ruhani glerin uyandrlmasn salayan kutsal
sz(ler). (.n.)
472 I
Empati
alp bizleri yal, ypranm bedenlerin iinde kapana kslm bir ekilde
yalnz lmlere terk eden bir Tanr'ya."
Duralayp bir tepki gelip gelmeyeceini tartt, ama zaten yle bir ey olmasna
imkn yoktu.
"Ya da bamz kuma gmebiliriz. Kkenimizdeki yaratn bir dizi geliigzel
mutasyon sonucunda evrimletii konusunda srar ederiz. Yaamn amasz olduu
konusunda kr bir direnie kaplr ve etrafmz saran saysz mucizeyi
grmezden geliriz. ldmzde yok olup gideceimizi dnrz. Ve ruh diye bir
eyin olmadn kabul ederiz. Ve yaamn hibir anlam olmadn dayatrz
kendi kendimize."
Valentinus yerinden kalkt.
"Syleyin bana: Hangi safsatay seiyorsunuz? Bunun hakknda hi gerekten
dndnz m? Yantn ounuz iin, 'hayr' olduunu biliyorum. Hangi
televizyon programn seyredeceiniz, hangi arabay alacanz, ne zaman terfi
edeceiniz, hangi niversiteye gideceiniz gibi sama sapan eyleri saplant
haline getiriyor, yaamda ylece yuvarlanp gidiyorsunuz. Asl sormanz
gerekenler dnda, yaamnzdaki tm vr zvrla derinlemesine
ilgileniyorsunuz. Ya asl sorular?"
O sorularn cemaatin beyninde ekillenmesini bekler gibi dura-lad.
"Neden buradayz? Amacmz ne? ldkten sonra ne oluyor? Dnyaya gelmenin sadece
bir kaza olduunu dnen inanszlar iin bunlar anlamsz sorulardr. ldnz
zaman her eyin bittiine inanyorsunuz. Dnyanz, yaamnz, bilinciniz yok
olup gidiyor. Ama inanszlarn ou yine de, sanki lmden sonra bir yaama
inanr gibi yaparak yayor. Reddettikleri bir dinin dayatt etik yasaya
uyarak yapyorlar bunu: Yalan syleme. Hile yapma. alma. Vesaire."
Yirmi be kiinin ou eitli ekilde ban sallad.

"yi, ama neden? lmden sonra hibir ey yoksa o zaman 'iyi insan' olma
abalar neden? Mmkn olan her trl ar zevkin
I 473
. AdamFawer
iinde kaybolmalarn engelleyen ne? Evet, bazlar o tr eylerin peinde
kouyor. Ama unu bilin ki, inanszlarn ou iten ie duyulan korkuyla yaar.
Korku iinde, ama asla doru yoldan ayrlmadan.
Final blm yaklayordu. Asl darbeyi indirme zaman yani.
"Ama siz inananlar... Siz daha byk bir ikiyzllk yapyorsunuz. O'nun
retilerinden hangilerini izleyeceinizi ak bfeden meze seer gibi alp,
'nabza gre din' uyguluyorsunuz. Ve tm o eyle yaarken de, kendinizi Tanr'nm
balayc olduuna, O'nun emirlerine kar gelmi olmanza gerekten
aldrmayacana ikna ediyorsunuz. stelik Tanr'nm fkesine ve en kk bir
pervaszln intikamn alacana dair ncil'de o kadar ok kant varken."
Valentinus mrldanmalarn dinmesini bekledi ve sylemek iin onca girizgah
yapt eyi dile getirdi.
"Bu iki kart grn ikisi de samadr. Mantkl deillerdir. Ne bir inan
sistemi olarak kabuUenilmelidirler, ne de yaam ekli olarak."
Duralayp glmsedi.
"Ama ben size doruyu gstermek iin buradaym. Size daha iyi bir yol gstermek
iin."
3
30 Aralk 2007
23:27 (Yarg Gecesi'ne 25 saat, 33 dakika kala)
Winter kr adamn yannda kendini ne kadar rahat hissettiine ard; sanki onu
tm yaam boyunca tanyormu gibiydi. Asansr yavalayarak durdu, kaplar
kayarak ald. Kabinden ilk kan nereye gideceini tam olarak bilircesine mavi
hal kapl koridorda ilerlemeye balayan Sascha oldu.
Adam tasmasna aslarak ona ayak uydurur gibi grnyordu ilk bakta. Oysa
kpek her ne kadar nde olsa da, tasmann kayna uygulad hafif aslmalara
baklnca ynlendirmeyi yapann sahibi olduu anlalyordu.
1408 numaral odann nnde durdular.
almaya gerek kalmadan kapy kzl salar dank, uzun boylu bir adam at.
Geirmekte olduu bir sinir krizinin ortasmda yakalanm gibiydi.
"S-s-siz Laszlo'musunuz?" diye sordu.
v
: ,
"Evet," dedi Laszlo. Sesi tehlikeli bir hayvanla konuuyormu gibi hafif ve
llyd. "Solumdaki sevimli bayann ad Winter Zhi. Ve bu da Sascha," Eilip
kpein kulaklarnn arkasn kad.
"Sen... Elijah msn?" diye sordu VVinter zihninde birden beli-riveren isme
ararak.
"Evet," dedi Elijah. "Daha nce karlatk m?"
Winter bir yant bulmak iin kendim zorlad. Karlamam olduklarndan emin
olmasna ramen adamda ona tandk gelen bir eyler vard. "Ben... Ben
bilmiyorum."
J47S
Adam Fawer
Elijah gzlerini karsndaki kr adamla ceylan gzl kadndan alamyordu.
Kadnla tantrlmasna gerek yoktu; ad beyninde akmt; sanki baka bir
yaamdan tanyordu onu.
Laszlo ile VVinter odaya girerken Darian da deri ceketini giydi. "Ben zerime
deni yaptm, Laszlo. Bundan sonras sana kalyor."
"Darian, bekle!"
Darian duralayp Laszlo'yu abucak pt. "zgnm. Kalamam." Elijah ile
VVinter'a hi bakmadan kt, kapy arkasndan yavaa ekerek gitti.
Laszlo ban bunu bekliyormu gibi sallad ve VVinter'e dnd. "Beni
oturabileceim bir yere gtrr msn, ltfen?"
"Elbette." Laszlo'nun koluna girdi ve onu bir koltua gtrd, kendi de kanepeye
oturdu.
Onlarn karsna bir sandalye eken Elijah ise birden dej vu hissiyle
irkilmiti.
Hayr. Dej vu deil. Bu bir an.

Laszlo hafife ksrd. "Sizlere gerei sylemenin zaman geldi."


Laszlo yksn anlatmay bitirdiinde VVinter bir eyler sylemek istedi, ama
szckleri bulamad. Her ey yerine oturmutu. Dokunmadan, hibir erkekle
iletiim salayamamas... Mzik dnyasndaki poplerlii... Takipilerinin ona
ynelik saplantlar...
VVinter ona teekkr etmesi mi, svmesi mi gerektiini dnerek Laszlo'ya
dnd. "Tm bunlar karsnda ne demem gerek?" diye sordu.
"Hibir ey sylemen gerekmiyor," dedi Laszlo sakin ve ifadesiz bir ses tonuyla.
"Ah, elbette! Zihnimi okuduuna gre konumaya ne gerek var ki!"
476 |
; Empati
"Dncelerini okuyamam. Tek yapabildiim..."
"Dur! Duymak istemiyorum. Sadece... Sadece biraz dnmem gerek."
Laszlo alak bir sesle yantlad: "Anlyorum."
"Nasl anlayabilirsin ki?" diye patlad Winter. "Sana hi ..." Dudaklar
tiksintiyle gerildi. "Sana hi tasma taktlar m?"
"Hayr."
VVinter ban sallad. "Kolyelerin zerinde neden Hristiyan ha vard?"
"Sizleri artlandrmak iin gl, kimsenin yadrgamayaca bir imge
gerekiyordu. Ve ha da yledir."
"Ama kolye umduun ekilde almad, deil mi?" diye sordu VVinter. "Onu hi
kartmadm halde alarken insanlar benim... Projeksiyonlarm hissetti, yle
deil mi?"
"Evet," dedi Laszlo ban sallayarak. "Cep telefonlar, kablosuz Internet, GPS
ve bunlar gibi sistemlerin oalmasyla on yedi yl nce olmayan radyo
frekanslarnda yayn yapan milyonlarca aygt var artk. Tm bu sinyallerin
bileimi bir ekilde insanlarn dnceleri alglama yeteneklerini glendirmi
olmal. Yani sadece bilinalt dzeyinde de olsa, gerek duygular birbirlerine
ak hale geldike insanlk gittike kutuplama eilimi gsterdi. Bunun
kantlarn dnyann her tarafnda gryoruz. Soykrm ve etnik temizlik
kavramlarn iaret eden iddet belki on misli oald. Kendi lkemizde bile
bundan nce hi olmad ekilde birbirimizin boazna sarlyoruz."
Laszlo devam etmeden nce ban ne edi.
"Bu deiimi ylardr hissediyorum. Ama sizi yeniden bulana kadar bunun
kolyelerinizin yaratt elektromanyetik kalkanlar zayflatacan
dnmemitim. Kendi becerileriniz zaman iinde kalkanlarla olan mcadelenizle
birleerek glenince kolyelerin etkinliini azalm olmal. ektiiniz
skntlara neden olduum iin gerekten ok zgnm."
1477
Adam Fawer---Sersemleyen VVinter dudan srd. "Hafzalarmz neden ildiniz?"
"Aslnda o Dietrich'in fikriydi. Ama ben de, zihinlerinizi olanlardan uzaa
odaklamak iin yeteneklerimi kullanarak ona yardm ettim." Laszlo durdu.
"Nedenine gelince, Organizasyon'un sizi tekrar bulmasndan korkuyordum. G
yaymaya devam ettike sizi aramalar iin benim gibi birini bulabilirlerdi. Sizi
saklamann tek yolu izleri tam olarak silmekti. Kendinizin bile bulamayaca
ekilde."
"Sadece nz m biliyordunuz?"
Laszlo ban nne edi. "Bir de ebeveynleriniz."
"Annem," dedi Winter nefesi kesilerek. "Bunca zaman boyunca... Biliyordu. O
nedenle ben alarken hep o kadar gergin oluyordu. Birinin beni tehis
edeceinden korkuyordu. Ve kolyemin alndn renince ..."
Yere ylmadan nce annesinin yznde beliren dehet dolu ifadeyi anmsayan
VVinter dudaklarna kadar ykselen hkr tuttu. Annesini o ldrmt.
Korkusunu kalbi dayanamayp durana kadar ona gndermi olmalyd. lm onun
hatasyd.
Derin bir sessizlik oldu.
Sonunda VVinter ban kaldrp, "imdi ne yapmamz gerekiyor?" diye sordu. Bir
eyler syleyeceini mit ederek Elijah'a bakt ama kendi dnyasna gmlm
olan ocukluk arkada gzlerini yerden ayrmad.

"imdi size yeteneinizi nasl kullanacanz reteceim," dedi Laszlo.


"Valentinus'un neler planladn bilmiyorum, ama onu durdurmak grevim. Ve bunu
da ancak sizin yardmnzla yapabilirim. Yardm ederseniz elbette."
VVinter derin bir soluk ald. Tm erikin yaam boyunca bilincinin bir
kesinde eksik bir eyler olduu dncesini tamt. Laszlo'ya bakt.
stedii son ey, artk bildii ve iki kiiyi ldren, en az yirmisini yaralayan
o yetenei kullanmakt. Ama kendinden kaamazd. Artk kamayacakt.
478 I
Empati
"Tamam," dedi yanandan szlen bir damla gzyan silerek. "Size yardm
edeceim... Eer yapabilirsem." Sonra gzleri ksld. "Bunun benim kendi
kararm olduunu nasl bileceim? Yani sizin etkiniz..."
"Bilmeyeceksin," dedi Laszlo. "Henz o kadar iyi deilsiniz. Ama iimiz bitince
o soruyu bir daha asla sormak zorunda kalmayacaksn."
VVinter birden devasa bir ann almas gibi tok, gk grlts andran bir ses
duydu/hissetti. Yarm saniye sonra da Elijah sandalyesinden frlayp Laszlo'nun
boazma sarld.
Sascha homurdand, ama Elijah kendisini duvara arparken Laszlo kpei
sakinletirdi.
"Bana kolyemi geri ver!"
"Onu ben almadm."
"Kim ald yleyse?"
"Bilmiyorum," dedi Laszlo inanlmayacak kadar sakin bir sesle. "Ya Organizasyon
sonunda kimliklerinizi anlad..." Duralad, "Ya da Valentinus."
Elijah, gznn nnden bir makaradan boalr gibi geen parlak renkli duygulara
dald.
Winter'den merak, aknlk ve korku.
Laszlo'dan hzn ve kararllk.
Kendindeyse aknlk ve fke.
"Sadece normal biri olmak istiyorum," dedi sonunda Laszlo'yu brakarak.
Kararszlk iinde geri ekildi ve derin bir soluk ald.
,
. .
1479
AdamFawer
Sonra silahl iki adam kapy knp ieri dal#. Ve EiijaMft yaamndaki en
korkun gece daha da ktleti.
;
4801
30 Aralk 2007
23:59 (Yarg Gecesi'ne 24 sat, 1 dakika kala)
Laszlo hatasn hemen farketti.
Gelebilecek katilleri saldrya gemeden hissedebileceini dnmt, ama
onlar gnderecek kii ya da kiilerin nlem alabileceini atlamt. Adamlarn
psiik duvarlarm hissettii anda onlar durdurmann olanaksz olduunu kavrad;
en azndan empatik olarak mmkn deildi bu.
Sascha'ya acmasz bir saldrganlk gnderdi ve ilk silah patlarken VVinter'in
stne atlayp onu yere ykt. Ve cierine giren mermi onu annda nefessiz
brakt.
Gsnden kan fkrrken lm'n sonunda onu yakaladn anlad.
Bir yn birbiriyle balantsz dnce zihninden kopuk kopuk akt.
Onlar kim gnderdi?
Darian' hayatma yeniden sokmu olmay isterdim.
Elijah ile Winter'i yine yzst braktm.
Charlie... ok zgnm.
Keke Sascha'nn kulaklarnn arkasn son bir kez kayabilseydim.
Sonra ikinci mermi kafatasn deldi. Laszlo beyni dalrken kafa derisindeki
keskin acdan baka bir ey hissetmedi. Tm duyularn merkezi olan beynin ac
hissetmeyen tek organ olmas ona hep garip gelmiti. Ama imdi o geree
krediyordu.
Yaamnda zaten ok fazla zdrap ekmiti; o son annda gereinden fazla ac
olmamasn minnetle karlad.
I 481

AdamFawer
Elijah'in gzleri iki adam -biri sarn, iri yar ve uzun boylu, dieri
keisakall ve kel kafal- ate ederek kapdan ieri dald anda ald.
Beynindeki bir ey onu bir saniye nce tehlikeye kar uyarm olduundan
dnmek iin vakit kaybetmedi. Onun yerine kaslarnn kendiliinden gsterdii
tepkiye uyarak komodinin zerindeki bo bira iesini kapp kel kafalya doru
frlatt.
ie adamn iki gznn ortasna isabet etti. Bir an iin olduu yerde sallanan
adam baygn halde yere yld. Elijah teki katile saldrmak iin sehpann
zerinden atlad, ama Sascha oktan odann br kesinden koarak gelmi,
gsne yklenerek onu yere indirmiti bile.
Kpek dilerini yanana batrnca adam bir lk atarak onun kafasna vurmaya
balad. Ama Sascha ok glyd. Elijah onun mor fkesinin scakln
hissedebiliyordu. Kafasn yana een kpek dileriyle boazn paralaynca
adamn sesi birden kesildi.
"Sascha! Hayr!"
Elijah frlayp onu tasmasndan yakalad ve adamn boazndan ekti, ayn anda
adam da son kez silahn ateledi.
Mermi Sascha'nn bana isabet etti. Hayvan sanki tekme yemi gibi havaya
srad, dnd ve yld. Yerdeki adamn boazndan bir hrlt kt, soluk
borusundan kpkl kan geldi. Tm bedeni kasld, sonra gevedi ve gzleri
donuklat. lmt.
stndeki gevek bedenin arlndan syrlan VVinter, "Aman Tanrm!" diye
inledi. Hemen Laszlo'nun yzne doru eildi. Bann etrafnda bir kan gl
olumutu. Siyah gzlkleri bir kenara savrulmu, grmeyen gzleri ortaya
kmt. ekilsiz ve sarmtrak gz bebekleri canszd. VVinter alayarak
uzand, gzlkleri yerden ald ve yavaa onun yzne yerletirdi.
m\
Empati
Yzn Elijah'm gsne gmen VVinter'in sessiz gzyalarna imdi hkrklar
elik ediyordu.
Elijah kzn dokunuuyla birlikte derin bir hznle irkilmi ve iine
bzlmt. Gsne bir ar sapland, tm gc ekildi; kendini geri ekmekten
bile acizdi. Duyduu bu fel edici zntnn nedenini anlamaya alrken
yanaklarndan aa scak yalar szld.
Kz kardeinin cenazesinde bile tek damla gzya dkmemi-ti, ama orada daha
sadece birka saat (ya da onyl) nce tanm olduu garip bir adam iin
alyordu. Zihnini sarsan youn znt dalgalaryla bouurken gerei anlad:
Duyduu kendi znts deil, Winter'inkiydi.
Kollarn bir zamanlar sevmi olduu kadna sard.
Ve onu teselli etti.
" A
' ?
VVinter kimin iin aladn bilmiyordu.
Onu kurtarmak iin len Laszlo iin mi?
>
Onun yznden len Michael iin mi?
Sonunda korkun gcne yenik dene kadar srryla yaam olan annesi iin mi?
Organizasyon'un laboratuarnda hapsedilmi ocukluu iin mi?
Yoksa olup kt, garip yetenekler ve sakl anlarla lanetlenmi kadn iin
mi?
Titreyen bacaklarla yavaa Elijah'dan uzaklat. Yerde yatan l katile baknca
baylacak gibi oldu. Baklarn karmay reddederek dilini srd. Adamn
paralanm boazndan sarkan kanl et paralarna odaklanp, kendini gl
olmaya zorlad.
Sonra da baygn yatmakta olan kel kafalya dnd. Alnnn ortasnda kpkrmz,
yumruk byklnde bir i belirmiti, ama onun dnda grnr bir hasar
yoktu.
, ,,
:,
,
.
| 483
MamawT
"imdi ne olacak?" diye sordu hl titreyerek. "Polis mi ar-sak?"

"Hayr," dedi Elijah sakin bir sesle. "Onu balamalyz. Baz cevaplar almamz
lazm."
"p olarak kullanabileceimiz bir eyler ara," dedi Winter. "Ben de zerini
yoklayaym."
Elijah ban sallayarak yatak odasna gitti. VVinter yerde baygn yatan adamn
yanna eildi ve grm olduu tm korku filmleri zihninden birer birer geti:
Kendinden (grnrde) gemi halde yatan katilin fazla yaknma sokulan narin
gen kz. O kadnlarn neden kamadklarn hep merak etmiti, ama imdi
biliyordu. Kamak bazen seenekler arasnda yer almyordu.
Derin bir soluk ald ve bir silah arayarak ellerini adamn vcudunda dolatrd.
Onu yzst evirdi; omuzlarn, srtn ve belini yoklad. Bir ey bulamaynca
rahatlamas m, yoksa korkmas m gerektiine karar veremedi.
Sonra bir el omzuna dokununca bir lk att.
"Sakin ol," dedi Elijah. Sonra gz yerdeki adamm boynuna iliti. "Kolyem."
Eilip kanl gm zinciri ekip ald.
Elijah o eye dokunduu anda zihni VVinter'in psiik ses sahnesinden silinmiti.
VVinter kolyeye bakt. "Laszlo geldiklerini bu yzden anlamad."
Gm zinciri boynuna geiren Elijah rahatlayarak derin bir nefes ald. Sonra
masa lambasnn kordonunu uzatt.
Adamn ellerini balamak yarm dakikalarn ald. Ayaklar iin de banyodaki
bornozun kuan kullandlar. Sonra VVinter yatak odasna gidip araflar
toplad. Salona dnnce araflardan birini yavaa Laszlo'nun bedenine, birini
onu ldren adamn, sonuncusunu da Sascha'nm stne rtt. araflarda hemen
kzl lekeler olutu.
VVinter'in gzleri o parlak krmzlklara takld. Baka koullar altnda gzel
denilebilecek bir kompozisyondu. Ama araflar kan
484 I
Empati
emmeye devam ettike lekeler birleti. Az sonra neyi rttkleri hakknda hibir
kuku kalmamt. Yine de, altlarndaki gereklie bakmaktan daha iyiydi.
Hatta her ey o gerekten daha iyiydi.
M
VI. Ara
23 Mays 2007
21:24 (Yarg Gecesi'ne 222 gn kala)
"Ya size sorgulamamanz istenen dayatmalar yalnzca daha byk gerei grmenizi
engelleyecek bir yalanlar a ise?"
Valentinus elleri enesinin altnda kavuturarak arkasna yasland.
"Ya size Eski Ahit'te anlatlan Tanr'nm her eye gc yeten bir varlk
olmadn sylersem? Ve mkemmel olmadn... Hatta Tanr bile olmadn
sylersem?"
Kimse konumad. Sonunda gen ve gzel bir sarn kz sordu. "Kantnz var
m?"
"Kant m?" Valentinus'un sesi bir anda fkeden titremeye balamt. "Herkesin
yksnden yeteri kadar kant kartamadn m? Kendi yknde kant bulamyor
musun? Gazeteyi okuyup, televizyonda haberleri seyrettiinde ne gryorsun?"
Valentinus kendi fkesinden saklanmak ister gibi sesini alaltarak devam etti.
"Size benim ne grdm syleyeyim: Sava gryorum. Hastalk gryorum. Ac
eken insanlar gryorum. Szde adalet adna yaplan zulm gryorum. Ktl
gryorum. Kendinden zevk alan, kendi deheti iinde yceltilen ktl.
Nefrete sarlm, dinle rtlm ktl. Sevgi klna girmi, ama aslmda
yarglayan ve fke dolu ktl."
Ban tiksintiyle sallad. Sonra sanki nerede olduunu yeni anmsam gibi
baklarn kaldrd. Burumu yz bir hiddet ve hzn maskesi gibiydi.
"Benim grdklerim bunlar. Ve buna ramen... Tanr'nm iyi ve merhametli olduuna
inanmam gerekiyor. Ve onun ocuklar
486 |
Empati
olan bizleri kolladn sorgulamamam gerekiyor. Ama sonra dnyaya bakyorum ve
kendime bunlarn nasl doru olabileceini soruyorum. O gerekten iyi olsa bizim
bu kadar ac ekmemize izin verir miydi?"

"Verir miydi?" Valentinus'un sesi birden ac bir nefretle doldu. Dnp gzlerini
Susan'a dikti. "zin verir miydi?"
Valentinus'un fkesi karsnda hazrlksz yakalanan Susan soluunu tuttu.
"Ben... Ben... Bilmiyorum," dedi kekeleyerek.
"Bilmiyor olabilirsin, ama ne dnyorsun?"
Valentinus yant vermesini, tm grup adna konumasn istiyordu. Susan ise onun
ne aradn bilmiyordu. "Ktlk olmadan iyilik de olmaz..."
"Bana basmakalp kilise mektebi laflar etme!" diye bard Valentinus.
"Toplumumuzu dolduran yalanlar yineleme! Kendi iine, gerek benliine bak ve
bana gerekten ne dndn syle!"
Susan dnyann daha birka dakika nce onu sarmalayan sevecen, cana yakn
havadan o kadar hzl kmasna aarak yerinde bzld. "Her eyin bir nedeni
vardr," diyerek bir denemede bulunmak istedi, ama televizyon dizilerinden
alnt bu klie laf kendisini bile tatmin etmedi.
Valentinus yumruunu avucuna o kadar iddetli bir ekilde vurdu ki, Susan olduu
yerde zplad.
"Her eyin bir nedeni vardr, ha? Yantn bu mu?" Susan'm karsnda oturan
yal zenciyi iaret etti. "Yani sen gerekten de Leon'un iyi bir nedenden tr
m ldresiye dvldn dnyorsun?" Parman ilek tenli sarna
yneltti. "Ya da Me-gan'n kznn iyi bir nedenden tr ldn m?"
Duralad. Gzleri birer lazer n gibiydi. "Ya da senin iyi bir nedenden tr
tecavze uradn m? yle mi dnyorsun? Byle mi?"
Yz ifadesi birden fkeden sevecenlie dnt. Susan'm eline uzand. "Sana
olanlar hak ettin mi? Gerekten yle dnyorsan, bunu sylemeni istiyorum."
1487
Adam Fawer
Susan birden on yedi yama dnd. Danny'nin Volvo'sunun arka koltuunda... Olan
zorla iine girip onu paralarken altnda skm halde... Derin bir nefes ald
ve ban sallad.
"Hayr," dedi ancak duyulur bir sesle. "Hak etmemitim."
Valentinus zenci adama dnd. "Ya sen, Leon? Sen o vaheti hak etmi miydin?"
"Hayr," dedi ksaca Leon dizlerinin stndeki yumruklarna bakarak.
"Ye sen Megan?" diye sordu Valentinus ilek tenli sarna doru yryerek.
"Senin kzn iyi bir nedenden tr m ld?"
"Hayr. Daha iki yandayd. Hi kt bir ey yapmad... Yapmad... Yapmad..."
Szckler kadnn boaznda dmlendi. "lmeyi hak etmemiti."
"yleyse Tanr'ya ne oldu?" dedi Valentinus.
"Tanr'ya ne mi oldu?" diye bard Megan. "O asla kzmn yannda olmad!"
"Bunun sebebinin ne olduunu dnyorsun?" "Bilmiyorum, tamam m!" diye
haykrd Megan bouk bir sesle ve gzyalar iinde. "Dndm ki... Dndm
ki, ben yanl bir ey yapm olmalym. Eer her eyin bir nedeni varsa,
Julie'nin de lmnn bir nedeni olmal... nk... nk ben bir ekilde
ktydm."
"Ve hl byle mi dnyorsun?"
"Hayr," dedi Megan meydan okuyarak. "yle dnmyorum."
"O zaman tekrar soruyorum: Sence Tanr kznn lmesine neden izin verdi?"
"nk..." dedi Megan yavaa. Kendi szcklerini duymak iin kulak kabartr
gibiydi. "nk Tanr gerek deil. Ya da eer gerekse, o zaman iyi ve
merhametli deil. Acmasz ve karanlk ve... Hata..."
Valentinus yznde hznl bir glmsemeyle ayaa kalkt.
488 I
Empati
"Doru. Tanr gerekten de acmasz. Tanr gerekten de hatal."
"Ama nasl?" Kadn irkilmiti. "O Tanr. O hata yapmaz."
"Biraz nce yaptn syledin," diye karlk verdi Valentinus. "Kendi
szlerine inanmyor musun?"
"Hayr. Yani... Evet, inanyorum. Ama bunun nasl olabileceini anlayamyorum."
"nk hl sana retilenlerin oluturduu duvarlar arasnda tutsaksn."
Valentinus imdi onlarn nnde bir kaplan gibi dolayordu. "Siz. Hepiniz!
Yapn o sramay! Size sylenenleri unutun ve yant kendi iinizde arayn.
Basmakalp yant deil. Klie yant deil. Gerek yant."

Herkes gzleri Valentinus'un zerine dikilmi, kendilerine yolu gstermesini


bekler -buna ihtiya duyar- halde nefesini tuttu.
"Bana bakmayn," dedi Valentinus. "Kendinize bakn."
Susan odaklanmaya alt. Ba dnyordu. Gzlerini yumdu. Ve sonra kapal gz
kapaklarnn ardnda parldayan altn sars n iinden, yaamnn o korkun
geceden sonra izledii yola bakt.
Hibir zaman bir azize olmamt, ama tecavzden sonra... Deimiti. Souk biri
olmutu. Hep kendini ne koyan biri. Asla birine gerekten gven duymayan,
sevdiklerini inciten, istediini elde etmek iin cinselliini kr bir bak gibi
kullanan biri.
Ve her zaman o tecavze bir neden yaktrmaya alm, yaad olayn onu
daha gl kldn kendi kendine telkin etmiti. Ve bulduu o yeni gcn onu
baarl olmaya ittiini.
Ama yine de... Bu asla yeterli olmamt? Elde ettikleri Danny'nin ondan ald
eyin yerini asla dolduramamt. Tek bir gece onu ykmt. Her eyi berbat
etmiti. Onu tek bana brakmt. Tek bana yapmt. Bana gelenlerin 'iyi
bir nedeni' yoktu.
Eer Tanr bunlarn olmasna izin verdiyse ...
Sonunda gerein bilincine vararak, "Eer Tanr mkemmel deilse," dedi yksek
sesle; "O zaman... yleyse Tanr, Tanr deildir."
| 489
AdamFawer
Dolamay kesen Valentinus baklarm ona dikti. ?
"Ama..." Susan duraksad. "Eer Tanr, Tanr deilse, zaman nedir?"
"Bir hata," dedi Valentinus elini sanki bir sinei kovarmif gibi kaytszca
sallayarak. "Bir trev."
"Neyin trevi?"
"Gerek Tanr'nm."
490 I
5
31 Aralk 2007
12:05 (Yarg Gecesi'ne 23 saat, 55 dakika kala)
Tetiki -Ed Norton'un kel hali- ban yana evirdi ve gzlerini at. Kanl
araflar grd, sayd ve soluunu tuttu.
znt ve kskanlkla dolu bir sesle, "Beni arkada brakt," dedi. "lahi
kvlcm Tek Gerek Tanr ile birlemeye gitti." Sonra baklar teki cesede
kayd. "Archon'u ldren keke ben olsaydm."
VVinter'in eli bir kam gibi suratnda saklaynca adamn ba yana savruldu.
Winter yumruunu skp tekrar vurmak iin kolunu geri atarken, Elijah uzanp onu
engelledi. Beyninde birden parlak, bembeyaz bir fke bulutu patlad. Bunun
kendisine deil, VVinter'e ait olduunu biliyordu, ama bu kendini nasl
hissettii gereini deitirmiyordu. Birisini ldrmek gibiydi.
Dnp parmaklarn adamn boazna dolad. Norton'un tenine dokunduu an mide
bulandrc, yeil bir korku zihnini sard. Ellerini ekince kr edici dehet
geride yalnzca belli belirsiz bir korku brakarak yok oldu.
"Kahretsin," dedi Elijah soluk solua.
"Benim yzmdendi, deil mi?" diye mrldand VVinter. "Benim hissettiklerimden
tr ona saldrdn."
"Evet." Elijah ellerini onlar serbest brakmaktan korkarcasna ovuturuyordu.
"Ve ona dokunduum zaman..."
Elijah'm tm kiisel gemii bir anda zihninde berraklat. Kolyeyi hi takmam
olsayd, byk olaslkla yeteneini kontrol etmeyi renmi olacakt. Ama onun
yerine, kalabalk bir kaldrmda yrmenin ya da baka bir insana demenin
korkusuyla yaamt.
| 491
AdamFavrer
Ve hepsi Laszlo Kuehl yznden.
"yi misin?" diye sordu VVinter.
"Evet." Yalan sylyordu.

Derin bir nefes alp tekrar Norton'a dnd. Yavaa elini uzatt ve adamn
boynuna dokundu. Tenleri birbirine deince onun duygular zihnine doldu. Korku
bulmay beklerken Elijah'm tek grd, imrenmeyle kark ak mavi bir
pimanlkt.
"Seni kim gnderdi?" diye sordu VVinter. "Valentinus mu?"
Kel kafal yant vermedi, ama Elijah'n yanta ihtiyac yoktu. Valentinus'un ad
geince adamn zihninden kr edici bir sevgi kvlcm gemiti. VVinter'e
bakarak ban sallad.
"Laszlo'nun lmesini neden istiyordu?" diye sordu bu kez VVinter.
"Demiurgos'un elisi olduu iin."
"Kimin?" dedi Elijah.
"Yarm-yaratc. nandnz sahte Yaratc Tanr," adam dura-lad. "Ve o
Laszlo'yu kurtaramad. Ve teki Archon'u da kurtaramayacak."
Elijah kalbinin durduunu sand. "Darian."
Kolyesini kartma fikri Elijah' dehete dryordu, ama baka seenei yoktu.
Darian onun hayatn kurtarmt. Eer kendisinin de onunkini kurtarma olana
varsa, her yolu denemek zorundayd.
Kendini toparlamaya alarak baklarn aaya indirdi. inde olduklar
berbat durumu anmsatacak baka bir eye ihtiyac varm gibi yerdeki kanl
araflara bakt. Dnmek zorundayd. Laszlo ne demiti?
Devrilmi bir sandalyeyi dzeltip kanepenin nne koydu. "Otur."
492
Empati
VVinter ses karmadan krmz deri minderin stne oturdu. Elijah da karsna
geti. imdi birbirlerine o kadar yaknlard ki, dizleri tekininkilere
deiyordu.
"Kolyemi kartnca ellerimi tut."
VVinter irkildi. "Ne yapacaksn?"
"Darian' bulacam."
"Nasl?"
"Laszlo'nun Jill'i bulduu yolla," dedi Elijah. Aslnda bunu yapp
yapamayacan bilmiyordu. "Ben Darian ile iletiim kurar kurmaz ona bir mesaj
gndermeye odaklan."
"Ama Laszlo karmak dnceleri iletemeyeceimizi syledi. Sadece duygular."
"Tamam. yleyse onu korkut. Tedirgin et; ine stnde olmasn sala. Ona
zamannda ulaamasak bile, en azndan uyarabili-riz."
"Anladm," dedi Winter. "Hazrm."
Elijah derin bir nefes ald ve zincirin kopasn at. Kolyeyi brakmaya
korkarak, elinde skca tutuyordu. Onun alnmasndan o yana olan her ey
zihninde canland. Metrodaki isteri nbeti. Stevie'nin delirtici al.
Sinemadaki glme krizi. Psikiyatri servi-sindeki lgnlk.
Korunmasz halde darya kp tm o duygularla yeniden karlamak
istemiyordu. Zihnine hcum edecek duygulan anmsaynca rperdi. Yapamayacakt.
Fazlasyla korkuyordu. stelik...
VVinter eline dokununca onun duygularn hemen hissetti: Korku, belirsizlik,
kuku, kayg. Her biri benzersizdi, ama hepsinin iinde alev alev yanan magenta
krmzs bir m demeti vard. Cesaret. Tm olanlara ramen VVinter hl
korkusuyla savayordu.
"Hadi yap," diye fsldad VVinter.
Elijah ban sallad. Sonra da fikrini deitirmeden yumruu493
Adam Fawer
nu ah ve zinciri brakt. Kolyenin yere dn izlerken dnyas bir renk
cmb haline dnt.
Mavi. Aman Tanrm... Winter, mavi.
Karsnda her biri kendine zg bir tonda parlayan baka renkler de vard, ama
bunlar bir yabanc gruhunun karmak, kakofonik duygular deildi. Hepsi temiz
ve saft. Titreen turkuaz kuku benekleri bile senfonik btnn bir parasyd.
Ve tm o renklerin her tarafna ilemi, gerisinde sevecen bir azim yatan parlak
mavi k. Deneyimledii hibir eye benzemiyordu.
(Eski zamanlar hari.)

VVinter'in muhteem gzelliinden hi istemeden ayrlp, baka bir duygu kmesi


aramaya balad. Zihnini at ve ulaabildii tm renkleri iine ekmeye
balad. Ayn anda kulana baran bir milyon insann grsel karl olan
ylesine fazla bilgi vard ki, bir an delireceini sand.
Yava yava renklerdeki farkllklar ayrmsamaya balad. Her insann iinden
gnn her saniyesinde geen duygusal karmaalar kavrarken, grsel ses duvarnn
iindeki bireysel temalarn farkllklarn belirledi. Heyecanla kark korku.
Kuku ile glgelenmi azim. Parlak ve titrek mitle sarmalanm dayanlmaz
melankoli.
Der gibi bir hisse kaplmt, ama 360 derecelik bir ayla her yne bakyor,
hzla geen manzaray alglamaya alyordu. Ne yaptndan ok emin olmadan,
yine de ne arad hakkmda igdsel bir duyguyla (bilgiyle) donanm halde
parlak renk kuaklarnn arasndan hzla geti.
Psiik krntlar takip edip, orada burada izler bularak Darian'm
dncelerinin yansmalarn arad. Ve sonra o zihinsel kou birden bitti.
Karsnda byleyici bir zihin duruyordu. Enerji ve gle zonklayan koyu,
rktc bir krmz; birbirleriyle elien bir maviler ve sarlar, morlar ve
turuncular hengmesi.
4941
Empati
"Bu o mu?"
VVinter'in sorusu parlak renklerle kapl boluktan szlerek Elijah'a ulat.
"Evet," dedi Elijah sesi uzaktan gelir gibi. "imdi yap."
VVinter onun elini trnaklar etine batacak kadar skt. Psikotik bir korku ve
haykran bir beklenti anszn Elijah'm benliini delip geti.
Darian'n krmz zihni bir bukalemun gibi deiim geirdi; ok ksa bir an iin
VVinter'in duygularn tmyle yanstt, sonra kendi etrafnda gmi bir kalkan
oluturdu. Darian projeksiyonu savuturmaya alt, ama VVinter bir gelgit
dalgas gcyle onun zihnine arpt.
Darian ne kadar gerilerse gerilesin, iinde parlayan gneten kaacak yer yoktu.
Sonra rkm psiik hayvan kamay brakt ve savamaya balad. Onlar
birbirlerine balayan grnmez iplikten elektrik akmna benzer bir g geti.
Elijah kendini hazrlamaya alt, ama bunu nasl yapacan bilmiyordu. Sonra
akm ona da ulat; olamayacak kadar karanlk bir bulutla evrelenmi mor
patlamalar. Ksa bir lk att, sonra her ey geti. Soluklanmaya alarak
gzlerini krptrd. Odadayd. Balant kopmutu.
"Tanrm!" dedi VVinter nefes nefes gsn tutarak. "Hayatmda hi bu kadar
korkmamtm."
"Ben de." Elijah konuabildiine ard.
"Onun nerede olduunu biliyor musun?"
"Evet... Hayr. Yani... Aklamas ok zor." Elijah nasl olduunu anlamamt,
ama onu nerede bulabileceini biliyordu. ok ge olmamasn diledi. Bir eliyle
Laszlo'un trenkotunu sandalyeden ald, tekiyle de VVinter'in elini tuttu.
Elleri birbirine deince kadnn gcn hissetti.
O gce ihtiyalar olacakt.
| 495
Adam Fawer
Darian azndan bir kusmuk seli fkrrken tuvalete ulat. Birka kuru
rtden sonra lavaboya gitti ve yzne souk su serpti.
Yatak odasna dnd ve antasnda sigara arad. Eli ylesine titriyordu ki,
sigaray yakmak neredeyse yarm dakikasn ald. Derin bir nefes ekti, duman
bir sre cierlerinde tuttu, sonra yavaa brakt.
Birka nefesten sonra olanlar zihninde yinelemeye alt. Baka bir zihin
onunkine girdiinde uyuyordu. Ama neden gelmiti? Bir saldr myd? Yoksa baka
bir ey mi? Kesin olarak bildii tek ey, zihnine sokulmu olan duyguydu.
Korku.
Bir ey olmutu bir yerlerde.
O ie hi bulamamalyd. Daha bandan bunun bir hata olduunu biliyordu, ama
yine de Laszlo'yu izlemiti. Ve bunu sadece hl onu balamasn istediinden
yapmt.

Ama onun korkmasn neden istemi olabilirdi ki Laszlo? Duygularn istemeden mi


bulup kartmt, yoksa onu bir eye kar uyarmaya m alyordu?
Biri geliyor. Valentinus ya da Organizasyon. Sen se.
Gergin bir ekilde zihnini etrafna yayd, ama olaan d herhangi bir ey
hissetmedi. Sadece psiik yarapmdaki birka yz insann uyurkenki duygular.
Bunlarda kt niyet olmamas onu biraz rahatlatt, ama o tr duygular
maskelemenin yollar da vard.
Yrei azna gelmi halde ve paltosunu almak iin bile durmadan koarak kapdan
kt. Sahip olduu tek silah zihniydi. Ve savunmas iin yeterli olmak
zorundayd.
4961
6
31 Aralk 2007
00:13 (Yarg Gecesi'ne 23 saat, 47 dakika kala)
Darian asansr armak iin dmeye bast. On saniye bekledikten sonra, iine
kt bir his geldi. Filmin asansr kaplarnn alp barol oyuncusu kadnn
kendini katilin kollarna atld blm... Merdiveni kullanmaya karar verdi.
Basamaklar ikier ikier atlayarak gri boyal merdiven boluundan hzla
aaya indi.
Apartman giriine vardnda ba dnyordu. Okuduu gazeteden bam kaldran
iri yapl grevli ona garip bir ekilde bakt. Darian kendini aptal gibi
hissetti. Samalamaya balama...
Geen sefer de byle dnmtn.
Tek kelime sylemeden kendini sokaa att. Kaldrmda koarken, birden sanki
biri onu izliyormu gibi bir hisse kapld. Komay kesmeden arkasna gz att,
ama kaldrm botu.
Ban tekrar ne evirdii anda iri yar, koyu renk elbiseli bir adamla
arpt. arpmann etkisiyle sendeleyince adam onu iki kolundan tuttu.
Barmak zereyken adamn gsndeki gm yldz grd.
"yi misiniz, bayan?" diye sordu polis memuru.
"Evet," dedi Darian byk bir rahatlama duygusuyla. Arkasna bir kez daha bakt,
ama yine kimse yoktu.
"Sizi izleyen birisi mi var?"
"Hayr." Darian kalp atlarn yavalatmaya alyordu.
"Gideceiniz yere gtrebilir miyim?"
Darian birden adam hissedemedii farketti. Zihninin olmas gereken yerde souk,
sert bir kabuk vard. Uzun zamandr yle bir
497
Adam Fawer
ey hissetmemiti. Baklar hemen onun boynuna gitti. Ve ince gm zinciri
grd. Midesi buruldu.
Polis memuru en azndan 1.90 boyundayd. Ondan kaabilmesi ya da onunla baa
kabilmesi mmkn deildi. Tek bir ans vard. Adamn elini kavrad. Ama
parmaklar ona dedii an zihninin etrafndaki kalkanm atladn hissetmesi
gerekirken hibir ey olmad. Darian tepki vermeye frsat bulamadan adam elini
kurtard ve onun karnna bir yumruk indirdi.
ki bklm olan Darian nefes almaya alt. Polis memuru onu boazndan tutarak
tula duvara arpt. Bileklerini bann zerinde tutarken, vcuduyla da duvara
bastrd.
Darian adamn gzlerine baknca, neredeyse mstehcen saylabilecek kadar plak
bir heyecanla karlat. Eldivenli eli soluk borusunu skmaya balaynca
boazndan bir hrlt kt. Gzlerinin nnde kocaman siyah noktalar uumaya
balad.
Mcadele etmesine imkn yoktu. Adam ok glyd. Nefes almaya alt, ama bu
istemsiz bir refleksten baka ey deildi. Adam hi beklemedii anda ellerini
gevetince hrldayarak bir soluk ald.
"Bak bana, Archon," diye emretti adam. enesini itti ve ban zorla kaldrd.
Darian gzlerini at. Adam biraz endieli, ama olduka mutlu bir ifadeyle ona
bakyordu.
"lahi kvlcmn ayrlrken gzlerinin iine bakmak istiyorum."

Darian adamn yzne tkrd. Tkr gzne gelince adam ban geri ekti ve
eli biraz aaya kayd. Darian sonunda arad a bulmutu. Boynunu eip
alnn onun enesine dokundurdu.
Tenleri birbirine deince adamn zihninin etrafndaki kabukta delikler olutu.
Darian hi duraksamad. Tm gcyle onun benliine keskin, sivri bir dehet
duygusu arpt. Gzleri byyen adam irkilerek ban geri ekti.
498 I
Empati
Balantlar kesilmiti. Zihinsel kalkanmdaki atlaklar hemen kayboldu ve
saldrgan tekrar kontrolnden kt. Gzlerini Darian'nkilerden ayrmadan bir
sre hzla soludu.
"Glerin olduunu biliyordum, ama byle olduklar hakknda bir fikrim yoktu. O
kadar vahi, o kadar... lkeldi ki... Biraz daha hissetmeyi isterdim ama, bu
isteimi ktye kullanacan sanyorum. Hoa kal, Archon."
Ve Darian'n boazm yeniden skmaya balad.
Bu kez ldrmeden brakmayacan bilmek iin Darian'n ona dokunmaya ihtiyac
yoktu.
| 499
7
.. ;;
... .
. ?
31 Aralk 2007
00:26 (Yarg Gecesi'ne 23 saat, 34 dakika kala)
Keyi dnerlerken Elijah birden ban tutup ac iinde iki bklm oldu.
Bilincini Darian'nkinden ayramayacak kadar yaknlard artk. Gerisi VVinter'e
kalyordu.
Darian' duvara yaslam olan polis bir eliyle onun kollarn tutarken,
dieriyle de boazn skyordu. VVinter kalan on metreyi koarak geti ve
adamn zerine atlad. Bir kolunu onun boynuna dolarken trnaklarn yzne
gmd. Adam acyla barnca VVinter bir nefret ve hayal krkl dalgasnn
altnda kald.
Darian'n bileklerini tutmaya devam eden polis VVinter'in ensesini kavrad ve
onu srtndan atmaya alt. Ama tutunmay baaran VVinter trnaklarn iyice
derine batrd. Adamn hzla geriye att ba enesine arpt.
VVinter'in dileri dilini kesti. Bir lk att, duyduu acy aktarnca adam
da benzer bir sesle bard. Gz ucuyla bir hareket grd ve sonra Elijah ban
adamn gs kafesine gmd. Darbenin etkisiyle den VVinter yerde yuvarland.
Ban kaldrp baktnda, yere dm adamn zerinde oturan Elijah'n polisin
suratna bir yumruk attn grd. Keskin bir atrt duyuldu, katilin
burnundan fkran kan bir fskiye gibi havaya srad. Ama Elijah durmad.
Kolunu geri ekip bir yumruk daha indirdi.
Altndaki polis gibi o da barmaya balamt. Sesleri ve duygular bir fke ve
ac karmyd. Elijah bir daha, bir daha vurdu. Sonunda polisin ba
kaldrmda son bir kez sekti ve hareketsiz kald.
5001
Empati
Elijah bir sre daha nefes nefese, yumruunu bir daha vuracakm gibi havada
tutarak adamn stnde kald. VVinter ona doru kotu ve parmaklarn yumrua
kapatt. Dnmeden hafif, nlayan bir dinginlik yayd.
"Bitti artk, Elijah."
Elijah ban sallad, ama VVinter onun iindeki fkeyi hl duyabiliyordu.
Sonra bir ksrk duydu ve bir metre ileride yatan Darian'a dnd. Hemen koup
oturmasna yardm etti.
"Tamam," dedi. Sesi hafif ve rahatlatcyd. "Sadece nefes al."
Darian birka defa daha ksrd, sonra hrltl, derin bir soluk ald.
"iyiyim," dedi sonunda ksk bir sesle. nce onu lmn eiine gtren adama,
sonra da VVinter'e bakt. "Nasl bildiniz?"
"Sonra anlatrm," dedi VVinter. Kalkt ve Darian' da kaldrd. "Adam kendine
gelmeden buradan gidelim."
"Bir ey saklyorsunuz," dedi Darian. "Ne oldu?"
Huzursuz bir halde dudaklarn yalayan VVinter baklarn yere evirdi.
"Laszlo nerede?"
"ld," diye fsldad VVinter.

"Ah, hayr!"
Darian dizlerinin bann zldn hissetti. O anda Elijah birden yannda
belirdi, onu kollarnn altndan tuttu ve gsne bastrd.
"Orada olmalydm," dedi Darian olanlara inanamayarak. "ok hzl oldu," diye
mrldand Elijah. "Onu kurtaramazdn."
Elijah'm sesi titremeye balad ve Darian gibi onun da yanaklarndan yalar
szlmeye balad. Darian'in acs bir frndan kan scak buhar gibi yaylp
zihni hzne gmlnce, VVinter yzn buruturdu. Onu kollarnn arasnda tutan
ve tenine dokun| 501
Adam Fawer
makta olan Elijah'n kendisini nasl hissettiini tahmin edebiliyordu.
VVinter Elijah'n da, Darian'm da liderlik edecek durumda olmadnn
farkndayd, idareyi kendi ele almalyd. Baygn yatan polise doru eildi,
kolyesini zp ald ve cebine att. Bylece uyanp yeniden pelerine dmeye
kalkarsa, en azndan geldiini hissedeceklerdi. Elini Elijah'n omzuna koydu.
"Daha emniyetli bir yere gitmemiz lazm."
Elijah yanaklarndan hl yalar szlerek ban sallad. VVinter onun imdi
Darian'm elini tutmakta olduunu grd. Bir an zihinlerini, kendisini ayn anda
hem mest eden ve hem de dehete dren hzn senfonilerini dinledi.
"Haydi," dedi sonra.
Elijah' kolundan yakalad. Tenine dememeye dikkat ediyordu.
5021
VII. Ara
23 Mays 2007
21:51 (Yarg Gecesi'ne 222 gn kala)
"Tm dinler dnyann mkemmel olmadn syler ve hepsinin de kendine gre
nedenleri vardr. Ama kimse bu nedenleri sorgulamaz. Eski Ahit bize Adem ile
Havva'nn grnte keyf bir kurala kar geldikleri iin cennetten kovulduunu
syler: Elmay yemek. Tanr'nn tm insanl byle kk bir kural ihlalinden
dolay lanetlemi olacan gerekten dnebiliyor musunuz?"
Dinleyicilerinin yzlerine teker teker bakt, ama bunu yant bekledii iin
yapmamt.
"Elbette ki hayr." Yerinden kalkt. "Byle bir dnce gln olur. Ama bize
inanmamz sylenen de bu. Daha dorusu, dini liderlerimizin evrimin bu
dncenin tersini gsteren tm kantlarn bir kenara atarak inand ey."
Valentinus dolamaya balad.
"Adem ile Havva yksnn aynen yle olduunu varsayam. Bu yk... nsann yaratlyla ilgili alegori... Her eye gc
eten ilahi bir varln mevcudiyetini olanaksz m klar? Tabii ki
ayr. Evrim, akll tasarmla yan yana durabilir. Bilim dini geersiz
lmaz, klamaz. Ayn ekilde, ncil'in sadece Tanr'y anlamamz
in yazlm bir ykler derlemesi olduuna inansak bile, dnyaaki acy da gz ard edemeyiz. Dolaysyla Tanr'nn, bizim ac
ekmemizi istediine inanmamz da gerekir. Ama bu mantkl geiyor mu?"
"Hayr," diye mrldand Susan.
1503
AdanaFavrer
"Hayr. Neden yapsn yle bir eyi? Bu dnyay neden yaratsn?" Valentinus
kollarn at, "Aza alnamayacak aclarla dolu bu dnyay. Neden bizleri daha
ilk nefesimizi bile almadan ilk gnahla lanetlenmi olarak burada yaamaya
mahkm etsin?"
Birisi, "Ac..." diye fsldad.
"Evet. Doa bile acyla dolu. Tm yaratklar yaamn srdrebilmek iin baka
yaamlar yok etmek zorunda. Bu cehennemi yerde yaamaya devam edebilmek iin
ldrmeye resmen zorlanyoruz. Bu gezegen 'doal afetler' ile -seller,
yangnlar, depremler, kasrgalarla- dolu. Ve bizler -evresinin son derece
farknda, yaamn tm aclarn ekmeye mkemmel ekilde donanml insanlar-

buradayz. imdi yine soruyorum: Neden? 'Tanr' neden byle bir dnya tasarlad?
Bunlarn hepsi Adem elmay yedii iin mi oldu?"
Koreli bir kadn yantlad. "O Adem'e... Ve hepimize... zgr iradeyi verdi."
Valentinus ban sallad. "Yani btn bunlar bamza kendimiz mi sardk?"
"Eski Ahit bunu retir."
"Ama bizler Tanr'nn suretinde yaratlmadk m?"
"Evet," dedi kadn.
"O zaman tm bu kusurlarmz nereden geliyor?" Valentinus duralayp Susan'a
dnd.
Yant ok belliydi. Eer yaam Tanr tarafndan yaratldysa, o za-,man tm
kusurlarn kayna da...
"Tanr'dan," diye fsldad Susan paralar birletirerek.
"Evet. Tanr'dan. Tm bencil arzularmz ve eytani dncelerimiz, sfatnda
yaratldmz o anl Yaratcmz'dan kaynaklanyor. Bu da O'na dair unu
syler..."
Koreli kadn huu iinde boluu doldurdu. "Tanr... Kusurludur."
5041
Empati
"Aynen: Tanr kusurludur." Valentinus btt olanaksz 'gerein
hepsinin kafasna girmesi iin duraksad.
"O'ndan miras aldmz eylerden biri de egodur. Adem'i elmay yemeye iten ego.
Dnyadaki elemlerimizin pek ounun kaynakland agzllk ve bencilliin
nedeni olan ego. "Egomuz var, nk Tanr'nn da egosu var. Hem de yle bir ego
ki, Tanr kendi kaynan inkr edip, kendini bize tek Yaratc olarak
dayatyor. Asl Yaratan bakas iken. Gerek Tanr varken."
t
>'l ' ,.'l
Af' ">' .
'1,
UZ,
, ,
*(
.
(
I
'
\\<'
....' ,; 4, ;< ' << ,.' ,/ ->
v'
>
'' i"
'?'!? -M ''''.'
' **'?'<
"t
.
"',
>"
>,M
/'
'I
1
'
,
'I
'
j

f
| 505
8
31 Aralk 2007
00:38 (Yarg Gecesi'ne 23 saat, 22 dakika kala)
Buz gibi gece havasnda on dakika kadar yrdler. VVinter dier ikisinde hl
donuk bir zdrap szlamas hissediyordu, ama bu artk Darian'm gerei ilk
rendii an yayd o lk la, beyin uyuturan acyla kyaslanamazd.
VVinter bir sonraki nceliklerinin ne olmas gerektiine karar verdi: Elijah
daha da ktlemeden ehirden kmak. Rastladklar her evsiz ya da sarho
zihnini bir oraya, bir buraya ekiyordu. Darian yardmc olamayacak kadar zgn
olduundan, VVinter genel bir iyilik hissi yaymak iin elinden geleni yapyordu,
ama Elijah'n zntsn geirmek mmkn deildi.
Kamalar gerekiyordu. Elijah'n yalnz kalmaya ihtiyac vard. Ama Manhattan
gkdelenlerinin arasndaki derin koridorlarda ka yoktu. Yrrken hafif bir
nlama duydu.
Elbette!
Elini cebine soktu ve parmaklar nbetiden alm olduu kolyenin zerine
kapand. Tm dnya annda sustu. Uzanp Elijah'n elini tuttu. Parmaklar
onunkilere deince gs bir hzn dalgasyla kabard, gzlerine yalar doldu.
Ama kolyenin manyetik alan onlar sarnca Darian'dan gelen hzn dalgalar da
birden durdu. Sadece Elijah'n iine ekmi olduu acdan arta kalanlar vard.
Bir dakika sonra Elijah'n soluklar normale dnd ve kalp atlar yavalad.
Dnp ona bakt. Gzleri kan anana dnmt, ama baklarnda bir umut
krnts vard. "Teekkr ederim," diye fsldad Elijah.

506 |
Empati
O kadar zgn bir ekilde glmsemiti ki, VVinter dayanamayacan sand.
Soluunu kesen, iini eriten duygu dalgasnn nedeni szleri deil, onu
kollarna alma istei uyandran itenliiydi.
"Tut unu." Kolyeyi onun avucuna koydu ve elini ekti.
Balant kopar kopmaz Elijah'n benliinden gelen sesler de kesildi. Duralayp
ban bir duvara yaslayan Elijah, ehrin aclarndan kurtulmann verdii
rahatlkla gzlerini yumdu.
O sonunda huzura erince, VVinter de dikkatini Darian'a verdi. "Sen iyi..."
"yiyim," dedi Darian ksaca. "Sadece... Onun ldne inanamyorum."
"ok zgnm," dedi VVinter. "Senin iin zel biriydi, deil
mi?"
"Evet." Darian elinin tersiyle burnunu sildi. "yleydi."
Derin bir nefes ald ve zntsn sallayp atmak istercesine
ban iki yana silkeledi. VVinter'e tekrar baktnda znts diner
gibi olmutu.
"Dinmedi; sadece dosyalanp kaldrld," dedi Darian onun sormad soruyu
yantlayarak. Ve hl duvara yaslanm, gzleri kapal halde duran Elijah'a
bakt. "Benim zntm alp, bana geri yolluyor ve sonra yeniden alyordu. Bir
geri besleme dngs gibiydi."
"Ama ben onun sadece bir alc olduunu sanyordum."
"Deil." Darian parmann ucuyla Elijah'n terli alnndaki bir sa telini
usulca ekti. "Ayn zamanda bir verici de. Sadece senin kadar gl deil. Ama
bir anlamda haklsn: Temelde alc. Yayma yeteneinden ok daha byk bir
beladr bu. Ve kontrol etmesi de ok daha zor. Sonuta gnderme inisiyatifi
senin beynindedir. Ama almak..." Duralayp omuz silkti ve eliyle havada bir
daire izdi. "Hepsi orada."
VVinter ban sallad. Derinlemesine anlamak iin daha fazla
| 507
Adam Fawer
zamannn olmasn isterdi. "O kadar ok sorum var ki. Laszlo lmeden nce..."
Duralad. Darian'n zntsn gsnde fiziki bir ac olarak hissetmi, ama
duygu geldii gibi abucak yok olmutu.
"Ben iyiyim." Darian gzlerini sildi ve etrafna baknd. Biraz ilerideki yanp
snen krmz neon tabela dikkatini ekti: OTOPARK.
"Burada bekle. Hemen dneceim." VVinter bir ey syleye-meden otoparka doru
kotu.
Bir dakikadan az bir sre sonra garajdan koyu yeil bir Porsche kt. Src
gaza yklendi ve araba hzla onlara doru gelmeye balad.
VVinter tam kamak iin kendini yana atacakt ki, araba yannda durdu. Darian
direksiyonun arkasndan ona bakyordu.
"Binin."
VVinter'in o sz ikiletmeye niyeti yoktu. Her ey o buz gibi havada, karanln
iinden baka bir katilin kmasn bekleyerek yrmekten iyiydi. Arka koltua
geti, Elijah da ne oturdu.
"Bu sizin mi?" VVinter elini deri demenin zerinde gezdirdi.
"Artk yle. Kemerlerinizi takn."

Ekranda beliren yeni mesajla birlikte hafif bir nn sesi duyuldu. Valentinus
ekli dosyay stne tklayp at. Ekran parlak bir viner fonla kapland.
znrlk o kadar yksekti ki, tm resmi anlamak iin grnty kaydrmak
zorunda kald.
Kan lekesinin bittii yerde dank gri salar balyordu. Onun altnda da
Laszlo'nun cansz sar gzleri vard. Rahatlayan Valentinus derin bir soluk
ald. Laszlo onu gerekten korkutan tek kiiydi. Ama yerini tespit ettikten
sonra gerisi ok kolay olmutu; hatta biraz fazla kolayd. Yal adam onun
sand kadar gl kmamt.
508 |
Empati

Darian'dan da kurtulmu olmay isterdi, ama bu onu ok da endielendirmiyordu.


Darian onun gndemiyle uramayacak kadar bencildi. Halledilmesi gerekenlerden
geriye VVinter ve Elijah kalmt. Laszlo istemeden de olsa, onlar bulmasn
salamt. Sonrasnda kolyelerini almak ve kiralk katillerine korunma
salamak kolay olmutu. Kendisi gibi o genler de neredeyse tm erikin
yaamlar sresince bilmeden hapishanelerini stlerinde tamt.
Valentinus farknda olmadan yara izine dokundu.
Elijah ile VVinter'i daha nce bulabilmi olsa, onlar da yuvaya alabilirdi.
Neler yapabileceklerini, yaamn ne kadar tatl olabileceini gsterirdi.
Ama Laszlo'nun verdii hasar onaracak zaman yoktu artk. Onun iin de
gitmelerine izin verdi. Acmasz yn -Yaratc Tan-r'dan miras gelen korkak,
yaral taraf- lmelerini istese bile.
Hayr... Laszlo olmaynca korkacak bir ey kalmyordu geriye. Uzak bir
olaslkt, ama genler onu durdurmaya karar verirse, o zaman hi duraksamadan
onlar da ldrrd.
.
Darian'm Bat Yakas yoluna saptn grnce, "Nereye gidiyoruz?" diye sordu
VVinter.
"Buradan elimizden geldiince uzaa."
"Ama Valentinus ne olacak?" "Ne olmu ona?"
"Onu durdurmak zorundayz, deil mi?"
"Ben hibir ey yapmak zorunda deilim. Laszlo'nun plan hepimizi neredeyse
ldryordu. Hayatta olduumuz iin ansl saylrz. Bu ans zorlamaya da hi
niyetim yok."
"Senin neyin var?" dedi VVinter duyduklarna inanamayarak. "Hi aldrmyor
musun?"
<
| 509
Adam Fawer
Darian ona souk bir bak gnderdi. "Laszlo'yu ne kadar nemsediim hakknda en
ufak bir fikrin bile yok."
"Ama Valentinus'un tarikatndaki tm o insanlar ne olacak?"
"Onlara yardm edemem. Ve sen de edemezsin. Yapabileceimiz en iyi ey yoldan
ekilmektir. Bu bizim kavgamz deil. Girersek byk olaslkla hepimizi
ldrr."
Winter dudan srd. Kar kmak istese de, Darian'n hakl olduunu
dnmeden yapamyordu.
Elijah'rn sesi onu dalgnlktan kopartt.
"Arabay durdurun."
"Neden?" diye sordu Darian dikiz aynasndan bakarak.
"Kenara ekin," dedi Elijah. "Biz iniyoruz."
Frene basan Darian sa eride geti ve durdu. Drtl sinyalleri yakt. Yanp
snen sar lambalar fkeli yz hatlarn aydnlatyordu. Dnp ona bakt.
"Valentinus'u durdurabileceini gerekten de dnyor musun? Nasl yapacaksn
bunu?"
"Tek empat o deil," derken Elijah'rn sesi titriyordu.
"Haklsn. Deil. Ama glerini nasl kullanacan bilen tek empat o. Sen ve
VVinter'in ne yaptnz hakknda hibir fikriniz yok! Tanr akna! Kahrolas
tasmalarnz kartmaya bile korkuyorsunuz!"
Elijah'rn eli korumak istercesine boynundaki gm zincire gitti. Darian fkeyle
ban sallad. Ama tekrar konutuu zaman sesi daha sakin, tonu da nceki kadar
acmasz deildi.
"Bakn... Hayatm kurtardnz. Ama o mcadele bir kiiye kar verildi. Normal
bir kii. Valentinus ile yzlemek, Laszlo ne demi olursa olsun hazrlkl
olduunuz bir ey deil. Bu konuda bana gvenin. Onunla baa kamazsnz."
"Belki kamayz," dedi VVinter hemen Elijah'rn yannda yer alarak. "Ama denemek
zorundayz."
510 |
^
Empati
"yle olsun," dedi Darian. Onun zerinden uzanp kapy at. "Gidin ve intihar
edin. Ama ben bunun bir paras olamam."
,

Dondurucu gece havas VVinter'in yzne kam gibi arpt. Dnp bakt ve Elijah
bayla bir hareket yapnca arabadan indi. Elijah da kendisini izledikten sonra
kapy arpmak zereyken, Darian elini uzatp onu durdurdu.
"Bunu yapmayn."
"Bize yardm edin."
"Yapamam. zgnm."
Winter kapy kapatt. Darian'm ekip gideceine inanmyordu.
On saniye sonra Porsche'nin stop lambalar karanln iinde kayboldu.
"imdi ne olacak?" diye sordu VVinter.
Elijah bir sre yere bakt, sonra ban sallad. "En ufak bir fikrim yok."
511
J
VIII. Ara
23 Mays 2007
22:09 (Yarg Gecesi'ne 222 gn kala)
"Bata ilahi bir tz, daha evren var olmadan evreni dolduran mkemmel bir ruh
vard. Ve bu ruh kendi iinden yaamn zn yayd. Bu z ise Btnlk Diyar
olan Pleroma'da yaayan ve AeonTar olarak bilinen tanrsal varlklar dourdu.
"O'nun Aeon'larndan bir tanesi Sophia, ya da Bilgelik olarak bilinirdi. Ve
Sophia baka bir Varlk yayd: Kusurlu bir bilin. yleydi, nk Tek Gerek
Tanr dndaki her ey kusurludur ve sadece O mkemmeldir. Sophia'nm yayd
kusurlu bilin tm evrenin Yaratc's oldu. Ve O'nun tm yarattklar -insan,
doa, dnya, evren- O'nun kendi kusurlarn yanstr.
"Bu Yaratc Tanr, Demiurgos ya da 'yar-yapc' olarak bilinir, nk O'nun
tm yarattklarnda, Tek Gerek Tann'y yanstan gerek bir yan ve Yaratc
Tanr'nm kendi gibi kusurlu olan sahte bir yan vardr.
"nsanlk da bu ikilii ortaya koyar: Mkemmeliyetle kark kusur.
"Ama bizim kusurlarmz -fiziksel lmllk ve zihinsel zayflk- mkemmel
kalm olan niteliimiz tarafndan tamamlanr; ruhumuz tarafndan. Bizleri
iinde yaadmz cehennemden ekip kartan da, Tek Gerek Tanr'nm ite bu
parasdr. ou insan bu parann insan ruhu olduunu dnr. Ama agnostikler
onu gerek kaynan yanstan bir adla anar: lahi Kvlcm.
"ou kii kendi iinde yaayan ilahi kvlcm bilmez. Ve Demiurgos, Eski
Ahit'in sahte Yaratc Tanr's, gcn bizleri cahil brakmaya hasretmitir.
Hatta bu amaca hizmet etmeleri iin, n512 I
Empati
cil'in melekler ve eytanlar olarak adlandrd ve Archon'lar olarak bilinen
varlklar yaratmtr. Yapmtr, nk insanlk gerei renecek olursa, O'nu
bir kenara atp asl yazgsn aramaya balayacaktr ki, bu da Boluk'tan
ayrlp, Tek Gerek Tanr ile yeniden birlemektir.
"Ama gerek kaynamza ynelik cehaletimizi koruduumuz srece, ilahi kvlcm
fiziki dnya dediimiz hapishaneden asla kaamaz. lahi kvlcm ancak lm
annda zgr kalr.
"oumuza gre bu kvlcm geri dner ve kusurlu Dnya tarafndan tekrar
emilir."
"Ruhun, ilah kvlcm Tek Gerek Tanr'ya dnmek zere zgr brakmak iin
gerekli evrimi gerekletirebilmesi sadece agnosis -yani gerek bilgi- yoluyla
olabilir. Tek Gerek Tanr zaman zaman agnosis'e ulamamzda yardmc olmalar
iin bize Yol'u bilen Aeon'lar gndermitir.
"Bu In Resulleri aramzda dolamaktadr. En yksek sesle konuanlar
ounlukla en acmasz ekilde cezalandrlr. sa Mesih de onlardan biriydi.
Onun yaratt Dnya iin oluturduu tehdidi gren Yaratc Tanr, insanlar
kar kmaya ve onu armha germeye itti. Daha da kts, havarileri kandrp
onlar kurtuluun bilgi ve ruhsal evrim yoluyla deil, ac ekmek ve pimanlk
duymakla elde edilebileceine inandrarak, sa'nm retilerini yanl
yorumlamalar iin ynlendirdi.
"Yaratc Tanr, kendi amacna hizmet eden bir ahlak ve erdem sistemi tasarlad.
nk O'nun buyruklar her ne kadar barl bir toplumun srdrlmesinde
yardmc olsa da, kurtuluumuza yardmc olmaz. Hatta onu engeller, nk ahlak
mutlak olamaz; ruhsal gelimeye paralel olarak evrimlemelidir."

*.
"Anlamyorum," dedi kafas karan Susan.
"Mutlak gnah diye bir ey yoktur. Gelimek iin deneyimden
513
Adam Fawer
gemeliyiz. nk deneyim olmadan bilgi olamaz. Ve bilgi olma
an da ruhsal evrim gerekie^mez. Ancak Yaraha Tann'nrn ka *- -^^"^f^r^^S^S^
nunlanna tos, ? Tek Gerek Tann'y, gerekten anlayrp On, .pffrnuzda sevin
^^'^tx^2'
*
_ .
......
.
.
____un^.^i/Vior cpv blmeve daha da yaklarsnz.
Empati
"Yant su ki, O bir hata yapt. imizdeki ilahi kvlcm, Yaratc
yaklaabiliriz. Bir kere ilahi gerei alglarsak, yaratlmzn zin-P
cirlerini atp Pleroma'ya geri dnebiliriz."
"Ama..." Sorusunun kuku ya da gvensizlik ima edeceini den korkan Susan,
szckleri oluturmakta zorlanyordu. Yutkun-I du. "Btn bunlar nasl
biliyorsun?
"nk kendi ilah kvlcmm biliyorum. nk tm dnya] insanlarnn
birbiriyle bal olduunu hissediyorum. nk onla rn aclarndan haberdarm ve
hepsini kendi acm gibi duyuyorum.
"nk ben... Ben In Resulleri'nin sonuncusuyum."
Susan, Valentinus'un ileri srd eylerin dpedz lgnlk! olduunu
biliyordu. Ama yine de syledii her ey mantkl gel misti. Kendini nasl
hissettirdiine gelince...
Valentinus'un insandan te bir ey olduuna inanmaktan daha m az inanlmazd?
Onun susmasyla oluan sessizlii bld.
"Tanr'nm kanunlarna kar gelmemiz gerektiini sylediinde..."
"Yaratc Tanr'nm kanunlar," diye kesti szn Valentinus. "Tek Gerek Tanr,
yaamak ve deneyimden gemek dnda hibir kural koymad."
"Ne yapmamz istiyorsun?"
"Hayat sonuna kadar yaamanz. Szde 'yanl eyler' olarak
nitelendirdiklerimizi yapmamzn genellikle doru grnmesi acmasz bir
rastlant deildir. Madem Yaratc Tanr hepimizin iyi birer kz ve olan ocuu
olmamz istiyordu, neden bizleri kanunlarndan birine her kar geliimizde o
kadar byk zevk duyacak ekilde programlad?
514 |
tman, bilinecek her eyi bilmeye daha da yaklarsnz.'
"lk emir:
Ben Rabbim, sizin Tanr'nz.
Benim yanmda baka Tanr tanmayacaksnz.
Rabbin adn yanl yere aznza almayacaksnz.
Bunlarn hepsi de kendine sayg uyandran ifadelerdir. O'na sl tapacamz
konusunda Tanr neden kendine bu kadar gfensiz?
?
"Neden olduunu size syleyeyim: Bizleri inanl tutmak iin.
Daha snrsz gerekleri aratrmamz engellemek iin. nk
Iepimiz o geree eriip, agnosis'i baarabilseydik, bu O'nun yarat- dnyay
yok edip, ayn zamanda O'nu da ldrecekti. Hepimiz l'nun bu hapishanesinden
kurtulup yuvaya, Pleroma'ya dnecekjk."
"Yani agnosis'e eritiimiz zaman... lahi kvlcmn bedenimizi :rk edeceini
mi sylyorsunuz?"
"Hayr," dedi Valentinus ban sallayarak. "Bedeniniz onun urtulmas gereken
son hapishanedir." Nasl?" 'Tek bir yol var. lmek."
ISIS
9
31 Aralk 2007
00:52 (Yarg Gecesi'ne 23 saat, 8 dakika kala)
VVinter ile Elijah eski mezbaha civarndaki terk edilmi sokaklarda yryordu.
Durumun mitsizlii Elijah'n omuzlarna ar bir yk gibi binmiti. Kolyesi

alndndan beri nefes alacak zaman olmamt. Daima, olaylar derinlemesine


dnecek zaman olmamasnn kt bir ey olduunu dnmt. imdiyse bundan o
kadar emin deildi.
"Ne dnyorsun?" diye sordu Winter.
"Bamzn ne kadar belada olduunu."
VVinter glmsedi. "Ben de. Nereden balayacamz bile bilmiyorum."
"Balangtan," dedi Elijah yksek sesle dnerek. "Bu olaya mantkl yaklamak
zorundayz. nce onu bulmamz lazm."
"Nasl?"
"Bilmiyorum." Elijah scak tutmak iin ellerini bo ceplerine soktu. Bo
cepler... "Telefonum!" diye bard stn ban yokla-yarak. "Yok! Cep
telefonun var m?"
"Var," dedi VVinter ve ona ince bir gm telefon uzatt. "Al."
Elijah telefonun kapan ap kendi numarasn evirdi. Sinyalin baz
istasyonundan uyduya, oradan da gerisin geriye dnyaya yansmasn beklerken
elindeki aygt dnd.
Radyo dalgalar. Elektromanyetik radyasyon. Her ey bununla ilgiliydi. Sonsuz
sayda farkl dalga boylar ve frekanslar. Gr. Cep telefonu sinyalleri.
Dnceler. Grlemeyecek kadar uzun dalga boylanyla her tarafn sarmlard.
Telefon almaya balad. Bir kere. ki kere.
516 |
Empati
"Haydi ama!" diye mrldand Elijah. '<A unu/'
... Drt...
"Alo?"
"Hey, benim!" Elijah sesini kardan gelen sar edici mziin zerinden
duyurmak iin baryordu.
"Kahretsin, be olum! Ne oldu?"
"Anlatacak zaman yok! Neredesin?"
Yant duyan Elijah gzlerini devirdi. "Sakn bir yere kmldama! Geliyoruz!"
VVinter, "Kimdi o?" diye sordu konuma bitince.
"Kuzenim Stephen Grimes'i anmsyor musun?"
"Skeevy Stevie mi?"
"Evet. Sanrm bize yardm edebilir."
"Tamam. Neredeymi?"
Elijah yant vermedi. Geen bir taksiyi durdurdu ve YVinter'in binmesi iin
kapy at; sonra kendi bindi.
"Altmnc Cadde," dedi. "Birinci ve kinci Cadde arasndaki."
"Striptiz kulbne mi gidiyorsunuz?" diye sordu taksici srtarak.
"Evet," dedi Elijah gzlerini VVinter'inkilerden kararak, "striptiz kulbne."
Etrafta salman plak bedenleri gren Elijah'in yz bir anda kpkrmz oldu.
"Onu grebiliyor musun?"
"Hayr," dedi VVinter. "Grm engelleyen ok fazla meme var."
Elijah'm yz o kadar snmt ki, alev alacan sand. Ban evirince
kvrlp bklen bir ift Pamela Anderson klonunun arasnda grd onu. "te
orada," dedi bayla keyi iaret ederek.
1517
AdamFawer
Oraya doru girmeye alt, ama uzun boylu bir Asyal kadn -Wayne's World'den
Tia Carrere- yolunu kesti ve kollarn onun boynuna dolad.
"Geri bas, tatlm!" dedi VVinter kadn Elijah'dan uzaklatrarak. "O benimle."
Elijah'n elini tuttu ve striptizcilerin, bikinili garsonlarn arasndan
dirsekleriyle yol aarak Stevie'nin oturduu yere doru ilerledi. Yalnzca bir
metre ilerisinde olmalarna ramen Stevie onlar grmedi. Elijah onun dikkatini
ksrerek ekmeyi denedi, ama sesi alan tekno mziin grlts arasnda
kaybolup gitti.
"Stevie!" diye bard sonunda.
Stevie ban kaldrd, Elijah'a koca bir glmseme gnderdi ve eliyle gelmesini
iaret etti.
"Bizim iin bir duble smarladm!" diye bard Bayuatch ikizlerini gstererek.
"Otur!"

VVinter ellerini kadnlarn omuzlarma koydu. "Dans bitti, hanmlar."


Striptizciler salnmay hemen kesip, all pullu elbiselerini yerden topladlar
ve annda ortalktan kayboldular. Tamamen giyimli bir kadnla kar karya
geldiklerinde yaplacak en iyi eyin geri ekilmek olduunu renecek kadar
kzgn e grmlerdi meslek hayatlarnda.
"Bunu neden yaptn ki?"
Stevie'in szlanmasna aldrmayan Elijah ile VVinter masaya yerleti.
"Kim bu tutucu?" diye sordu Stevie bayla VVinter'i gstererek.
"VVinter Zhi'yi anmsadn m?"
"Hani u vurgun olduun kz... Aahl" Kuzeninden yedii sk tekme hzn
kesmemiti. Hi duraksamadan VVinter'e dnd ve onu gs blgesinde biraz
fazlaca oyalanarak batan aa szd. "Deme yahu! Harika grnyorsun!" Sonra
Elijah'a dnd. "Bay Kuehl'in sizi gnderdii u zel okulda birlikteydiniz,
deil mi?"
518 |
"Evet," dedi Elijah. "imdi, bamz dertte ve yardmna ihtiyacmz var."
Stevie kaim bir para destesinden ektii bir yirmilii yanlarndan geen bir
striptizcinin jartiyerine sokutururken, "Sizi dinliyorum," dedi
"Hey! Bu kadar paray nereden buldun sen?"
"Oteldeyken senin kredi kartlarndan birkan yrtmtm." Sesinde en ufak bir
zr dileme belirtisi olmadan devam etti. "Ve aslanm benim, ifre olarak asla
doum gnn kullanma. Soyulursun."
"Tavsiye iin teekkr ederim!"
"Bir ey deil. Kuzenler byle zamanlar iin vardr." Stevie glmsedi. "Bo ver
imdi bunlar. Benim kucak dansm iptal ettirecek kadar nemli olan ey ne?"
"Vay be!" diye bard Stevie Elijah szn bitirince.
"Yani, imdi Valentinus'u bulmamz gerekiyor," dedi Elijah. "Bunu nasl
yapacamza dair bir fikrin var m?"
Stevie dnrken bir yandan da esmer bir dansz kesiyordu. "Hmm! SpyGurl
adnda New Yorklu bir blogger var. Srekli Valentinus'dan sz ediyor. Adamn
nerede olduunu bilen birisi varsa, o da SpyGurl olmal."
"Harika," dedi Winter. "Onu nerede bulabiliriz?"
'
,
"Bulamazsnz," diye yantlad Stevie. "Kimlii gizli."
"Elijah senin dhi bir hacker olduunu sylemiti," dedi Winter. "Onu bulamaz
msn?"
"Bak canm... Ben bulamam demedim. Sz bulamazsnz dedim."
"Yapabilir misin, yapamaz msn?"
"Bir bilgisayar olmadan hibir ey yapamam,"
Adam Fawer
;S "Sana bilgisayar bulacam sylesem bu yerden kabilir miyiz?" diye sordu
Winter.
" ? "Tabii ki, Prenses," dedi Stevie. "Ama dkknlarn almasna daha on iki
saat var." "Hemen geliyorum."
ka doru yryen VVinter kaim kadife perdenin ardnda kayboldu. Ve bir
dakikadan az bir sre iinde elinde pahal grnml deri bir bilgisayar
antasyla geri dnd. Oturup antadan kartt dizst bilgisayar Stevie'ye
uzatt.
"Bunu nereden buldun?"
"Ben..." VVinter yznde gurur ve korku karm bir ifadeyle bocalad. "Klbe
girerken dikkatimi ekmiti. Vestiyerdeki kza dokundum ve... Onu bu eyi bana
vermeye ikna ettim."
???
"Ona dokundun, hal" dedi Stevie ehvet dolu bir srtla.
"Bu iini grr m, grmez mi?"
"Bakmadan syleyemem." Bilgisayarn kapan kaldrp modeline bakt. "Evet, bu
olur."
Kaldrmda yava admlarla yryorlard. Bilgisayar ak olarak Stevie'nin
elindeydi. Ekrandan gelen mavi-beyaz k yzne ruhani bir hava veriyordu.
Arada bir duruyor, Mouse ile bir ikonu ift tklyor, sonra svp yrmeye devam
ediyordu. On be dakika kadar sonra durdu.
"Tamam! Bir hot-point buldum. Buradan Internet'e kablosuz balant
yapabileceiz." Elijah'a dnd. "Kollarn uzat bakalm."

Stevie kapa ak bilgisayar Elijah'm kollarna brakt ve parmaklar


klavyenin zerinde uuarak ie koyuldu.
&D |.
10
31 Aralk 2007
01:14 (Yarg Gecesi'ne 22 saat, 46 dakika kala)
Stevie Grimes yordu ve yorgundu, ama mutluydu da. Hackerlie dnmt.
SpyGurl'un minimalist HTML kaynak kodunu tarayp, o sihirli szc buldu:
MovableType tarafndan retilmitir.
Tahmin ettii gibi, kz standart blogger yazlm kullanyordu. imdi mesele
SpyGurl'un teknik bir kii mi, yoksa kendini dev aynasnda gren bir pili mi
olduuydu. Stevie ikincisi olmasn mit etti. Teknik kiiler gvenlik konusuna
ok nem verirken, kendilerini bir halt sananlar Internet'in Grimes gibilerinin
olmad prl prl, mutlu ve mesut bir yer olduunu dnrd.
Bu ilerden anlayan herhangi birinin sitesinde almayacak bir URL yazd:
www.SpyGurl.com/mt.cgi
Giri ekran belirdi Stevie ban sallad. SpyGurl geri zeklnn biriydi.
Kendine ans dileyip, MovableType'nin varsaylan kullanc adn (Melody) ve
ifresini (nelson) girip ve enter tuuna bast. Bir seenekler listesi geldi
ekrana.
"Kahrolas amatrler gsterisine ho geldiniz."
"Bu iyi bir ey mi?" diye sordu Winter.
"yiden de iyi, hayatm," dedi Stevie. "imdi tek gereken, SpyGurl'un tm
girilerini nereden yaptn gsteren faaliyet gnlne bakmak. Ve ite!"
'
2007.12.30 23:29:14 208.54.95.129 'SpyGurl' #124
"''['[",.. ,.??'.'
"IP'sini bulduk. Geldik saylr."
'nslookup' 208.54.95.129 yazd ve tekrar enter tuuna bast.
?
Ad: m815f36d0.tmodns.net
I 521Adam Fawer
"Th!" dedi Stevie. "Bu bir T-mobile hesab. Byk olaslkla bir McDonald's ya
da Starbucks'dan giriyor."
"Ama New York'ta, deil mi?" diye atld Winter.
"Emin deilim. Ama kesinlikle A.B.D'de... Ya da Kanada'da."
"Mahvolduk!" dedi Elijah.
"Dur bir dakika, Bay Felaket. Bu bir New York blou. Yani kzn Manhattan'h
olduundan yar yarya eminim. Bu sadece yoldaki bir tmsek."
%traceroute 208.54.95.129
Ekrandan URLTer and P adresleri gemeye balad.
"Evet, kz Manhattan'da, ancak tam olarak nerede olduunu kestirmem zor."
"Harika," dedi Elijah. "imdi tek yapmamz gereken her McDonald's ve Starbucks'a
gidip, dizst bilgisayar kullanan bir kz aramak. Bir yldan fazla srmez
herhalde."
"Hacker olarak bir ie yaramazdn," dedi Stevie i geirerek. "Ar
ktmserlik, pek az sabr. Sakinle."
Stevie en iyi yazlm aralarn tuttuu g-mail hesabna girdi ve favori kod
krcsn indirdi. Sonra T-mobile'nin site haritasna gidip sistem
yneticisinin giri sayfasn buldu.
"Smithers! Kpekleri sal!" Crack.Ho programn altrd. "Gvenlik duvarlarm
geer gemez iimiz bitmitir."
Yedi dakika geti.
"Tamam, girdim. imdi sadece bunlarn SAD kaytlarn bulmak ve..."
"SA...Ne?"
"Snfsz Alanlararas Dolam," dedi Stevie ban kaldrmadan. "T-mobile'nin
her an nerede olduunu gstermek iin tuttuu bir eletirme belgesi. Tamam...
te o da burada:"
208.54.95.255 0.0.0.255 208.54.95.1 0.0.0.255
25-Astor Place. 10003.1ga.ny.us
522 I
Empati

Google Maps'e girdi ve adresi verdi.


"Greenwich Village'de, Astor ve Laf ayette caddelerinin ke-1 sindeki u devasa
Starbucks."
"Emin misin?" diye sordu Elijah.
"Geliigzel bir bloggeri on bir dakikada izleyip buluyorum ve senin tek
diyebilecein 'emin misin' yle mi? Evet kahrolas, eminim. Havadan rastgele bir
adres mi yarattm dnyorsun?"
Elijah ona dik dik bakt.
"Tamam, yapm olabileceim bir eydi," diye itiraf etti Stevie. "Ama yapmadm."
VVinter yanana bir pck kondurunca, "te deerbilirlik diye ben buna
derim!" dedi ve gelen bir taksiye iaret etti. Elijah'a dnp ocukluklarndaki
favorileri deyii bard: "Yarasa Maarasna, Robin!"
Elijah ne kadar tutmaya alsa da, glmesine engel olamad.
Stevie, "Yemin ederim bunlar kahvenin iine ot falan koyuyor," dedi dolu salona
bakp ban sallayarak. "Gece yarsndan sonra bu boku kim ier ki?" Sonra
Elijah'a dnd. "Ne yapacaksn? Bu koca yerde SpyGurl'u bulmak iin sihrini mi
kullanacaksn?"
Elijah sinirli bir tavrla kolyesine dokundu. O eyi kartmann dncesi bile
benliine dehet salyor, dolu salona bakmak iinin huzursuzlukla dolmasna
neden oluyordu. VVinter yannda olup elini tutuyor olmasa, ieri girmeye bile
cesaret edemezdi.
"Sorun yok," dedi VVinter ona bakarak. "Ben... Ben yapabilirim."
Ama Elijah o szler azndan karken pembemsi-turuncu bir korkunun onu ar
srs gibi evrelediini grd. VVinter'in hafefobisi olmayabilirdi, ama
kolyesini kartmaya o da en az kendisi kadar korkuyordu; hatta belki daha da
fazla.
| 523
Adam Favl#
Birden Elijah'm aklna bir fikir geldi. "Bunu ey... Yani anla-msndr... O
ey olmadan nasl yapabileceimizi biliyorum."
"Nasl?" diye sordu VVinter. Duyduu rahatlama hissi korkusunu bastrmt.
"Gizli formln kullanmadan onu asla bulamazsn," dedi Stevie. "SpyGurl
peindeki birok insan bktrd. Sen 'ltfen, n'oolur' dedin diye ortaya
kmaz."
"Sadece beni izleyin."
VVinter'in elini tutup ieri girdi. Kahve ekirdeklerinin gl aromas eikten
geer gemez burnuna arpt. Kokuya odaklanan Elijah, iki yz yabancnn nnde
deil de, mutfanda yalnz basma olduunu dnd. Elini tuttuu VVinter
parmaklarn sknca zihnini bir cesaret dalgas kaplad.
Yapabilirdi. VVinter'in elini brakp yuvarlak ve yksek bir masann stne
kt. Ve kendine cesaretini kaybetme frsat tanmadan seslendi:
"L-1-ltfen bir dakika beni dinler misiniz?"
Tm konumalar kesildi ve drt yz gz ona evrildi. Elijah sorgulayan
zihinlerin kolyesini aan soluk renklerini hissedebiliyordu.
"SpyGurl a-a-admda bir blogger aryorum!"
Elijah suluyu arar gibi baklarn geni meknda dolatrd. SpyGurl'un neye
benzedii hakknda en ufak bir fikri olmasa da, bu nemli deildi. Arad yz
deil, bir ifadeydi.
nsanlarn ou meraklanm ya da sinirlenmi olduundan ii kolayd. Kadnlarn
yarsn hibir korku ifadesi grmeden geti. Sonra onu buldu. Saklamaya alsa
da, alt ve st aln (HB 1 ve 2) onu ele verirken, kalkk kalar (HB 4) ve
bzlm dudaklar (HB 5) tm kukular ortadan kaldryordu.
"B-b-buldum seni," dedi Elijah fsldayarak. Masadan yere atlad.
VVinter onun elini tuttu. Birlikte, masalarn arasndan geip
524 |
Wfr#M'"<
hedefe doru ilerlediler: Plili mini etek ve dar bir kolsuz gmlek stne bol
parka giymi minyon tipli bir Japon kz. Kz onlara sa-larndaki kahverengi
mee uyan korku dolu gzlerle bakyordu.
"Beni baka birisiyle kartrm olmalsnz/' dedi bilgisayarn kapatarak.
Elijah, "Hayr," dedi. Yalann yznden aka okuyordu. "Kartrmadm."

Stevie bir anda yanlarnda bitti. "Bu SpyGurl olamaz, olum! Baksana daha
17'sinde!"
"Ben gidiyorum," dedi kz bilgisayarn zeytin yeili srt antasna koyarken.
"Beni takip ederseniz, polis arrm."
"Bekle," dedi VVinter. Ve onun bileine dokundu.
VVinter o dokunula Elijah ve SpyGurl arasnda kanal vazifesi grrken kzn
renkleri birden canland. Elijah onun duygularn deerlendirmeye frsat
bulamadan, muhteem bir krmz hepsini sprp gtrd.
"Yardmna ihtiyacmz var," dedi VVinter. "Ltfen."
Kz azn at. Tepki vermek istiyor, ama korkusuna yenik dyordu.
"Korkma," diye rahatlatt onu Elijah. "Srrn bizimle gvende olacak. Sz
veriyoruz."
Sonunda SpyGurl ban edi. "Peki. Ama biraz daha sakin bir yere gidelim.
Buras birden biraz..." Onlar bo gzlere bakt. "Biraz klostrofobik geldi
bana."
Elijah i geirdi. "Seninle tamamen ayn fikirdeyim."
SpyGurl onlar iki blok tedeki bir sui lokantasnn zerindeki minik bara
gtrd. Barmenle birka kelime Japonca konutu. Adam ban sallad, sonra
pencerenin yanndaki bir masay iaret etti. Onlar otururken kimonolu bir kadn
masann zerine drt
| 525
Adan Fawer
kk ahap bardak koydu ve sake iie doldurdu. Srahiyi masada brakt.
SpyGurl bardan kaldrd. "Kompai." '"'* "erefe," dedi VVinter.
? ' "
'
? * -** .
3'
"L'Chaim," dedi Elijah.
,
,
,
,ir
"Umarm eytan ldmz anlamadan hepimiz cennete gitmi oluruz," diye
tamamlad Stevie.
kisini bir dikite bitiren SpyGurl bardan vurarak masaya koydu. Yakc
svy yutan Elijah da aynsn yapt. SpyGurl bir tane daha devirirken, o hl
nefes almaya alyordu.
Kz, barda masaya brakp onlara bakt. "Beni nasl buldunuz?"
"Bir sihirbaz asla numaralarn aklamaz," dedi Stevie.
SpyGurl, "Dinleyin, geri zekllar..." diye sze balarken VVinter araya girdi.
"Bize yardm edersen o seni nasl bulduumuzu anlatacak. Anlatk m?"
SpyGurl dudan srd, sonra ban sallad. "Anlatk."
"Stevie?" VVinter masann zerinden gzlerini ona dikmiti.
"Tamam! Anlatk."
"Ne istiyorsunuz?" diye sordu SpyGurl.
"Valentinus'u bulmamz gerek."
"Bu bilginin deerini biliyor musunuz? farkl gazete bana yirmier bin teklif
etti."
"ki mislini veririm," dedi Elijah. "Krk bin."
"Krk bin mi?" Baran Stevie idi. "Bugnn Havadan Para Gn olduunu bilsem,
kahrolas bir zam isterdim! Onu bulduum iin ben ne alacam?"
Stevie'ye aldrmadan, "Onu neden aryorsunuz?" diye sordu SpyGurl.
"Korkun bir ey yapacan dnyoruz," dedi Elijah.
526 |
Empati
"Ne gibi?"
"Bunu bilsek onu bulmak zorunda kalmazdk," dedi Stevie alayc bir ses tonuyla.
Kz baparmayla onu gstererek, "S'k-kafamn burada olmas art m?" diye
sordu.
"Ona ihtiyaamz olabilir," dedi Winter. "Onun iin ne yazk ki kalacak."
"Peki yleyse." SpyGurl iini ekti. "Bir iki daha alaym, sonra sizi onun
olaca yere gtrrm."
"imdi mi?" diye sordu Elijah.
"Evet." SpyGurl ikiyi kafasna dikip barda masaya bir kez daha vurdu, sonra
ayaa kalkt. "Hemen imdi."
?. H (';
x


>
.Nt'M
'
.!
!,' IS

' >
\ >' '*,
I

,.

''>
,
\

U
527
11
31 Aralk 2007
06:17 (Orta Avrupa Yaz Saati)
(Yarg Gecesi'ne 23 saat, 43 dakika kala)
Solothurn girdii Internet kafeye gz gezdirdi. Birbiriyle uyumsuz sandalyelerin
arasndan geip kede bir yere ve srtn duvara vererek oturdu. Bilgisayarda
oturum atktan sonra cebinden bir kt paras kartt ve klavyenin yanma
koydu.
Taraycnn adres ubuuna bir dizi anlamsz harf ve rakam girdi. Sayfa annda
yklendi. Ekranda beliren Hata no. 404 (sayfa bulunmad) mesajn gz ard
ederek imleci dikkatle ikinci '4'n zerindeki gizli balantya getirdi ve
tklad. Tarayc baka bir adrese gidince dikdrtgen bir kutu belirdi.
Solothurn titreyen parmaklarla ifreyi girdi. Ekran annda gkkuann tm
renkleriyle doldu. Ortada stnde BALA yazan tek bir kutu vard. Kalp atlar
hzland. O siteye son drt aydr her hafta girmesine ramen ilk seferki gibi
heyecanlyd. Kutuyu tklad.
Ekran karard, sonra beyaz harflerle bir metin belirdi.
Uyar:
Halka ak bir yerdeyseniz mutlaka kulaklk kullann. Kulaklnz
yoksa DERHAL siteden kn.
Metnin altnda geri saym yapan saysal bir saat vard. Daha dokuz dakika ve
krk sekiz saniye olduunu gsteriyordu. Solothurn cebinden iPod kulaklklarn
kartt, bilgisayarn kna takt ve kulaklarna yerletirip sesi at.
Duyduu bip sesi geen her saniyeyi belirtiyordu.
Ekrandaki rakamlara bakp zamann daha hzl gemesini dilerken, elini
gmleinin iine gtrd ve gsndeki ilemeli
528 |
Empati
muskaya dokundu. Salondaki klima sistemine ramen tm bedeninden ter boanmt.
Terli eliyle alnn sildi.
,

,
I
08:38 1
Kalbi deli gibi atmaya balad.
04:03
Nefes allar hzland.
02:17
.
,
.
Midesi ta gibi oldu.
00:42
Erbezleri kasklarnn iine ekildi.
'
? '
'
'
00:19
Tm kaslar gerildi.
'
'
;
00:01
'
'
Ekrandaki saat kayboldu; yerine o tandk dairesel amblem -kendi kuyruunu yutan
ylan- geldi. Solothurn kmldamaktan korkarak soluunu tuttu. Valentinus bir
sihirbaz gibi amblemin nnde belirince lk kvete girmi gibi, arndrc bir
rahatlama hissiyle doldu.
Alnndaki ter kurudu, kalp atlar ve soluklar yavalad, mi-desindeki arlk
geti, kaslar gevedi.
Sonraki yarm saat boyunca donakalm bir ekilde orada oturdu. Valentinus'un
konumas sonunda bitince ekran karard. Herkesten ok sevdii adam daha
imdiden zlemeye balayan Solothurn iinde bir znt duydu.
Valentinus'un szckleri inanlmaz derecede etkileyici, bir o kadar glyd.
Adamn her eyi ne kadar deitirdiine inana-myordu. Solothurn, Eyll ayma
kadar yaamn iinden sanki bir uyurgezer gibi gemiti. imdiyse uyanm,
dnyay -ve kendini-aslnda olduu gibi grmeye balamt.
Gerei rendiinden beri, ertesi gn lecekmi gibi yaamaya balamt. lm
fikri aklna gelince glmsedi. Oysa bir gn
529

Adam Fawer
sa ile Cennetin Krall'nda buluacana inand zamanlarda bile lm onu hep
dehete drmt.
imdiyse, onunla bulumak iin sabrszlanyordu.
Kamerann krmz kayt snnce Valentinus'un yzndeki glmseme de
silindi. Bam edi ve yavaa akaklarn ovdu. O kadar fazla zihne gnderim
yapmann stresi son aylarda artk iyice artmaya balamt, ama o akamki en
ktsyd. Ba zonkluyor, alnndaki damarlar kalp atlarna uyarak atyordu.
"yi misin?"
"Evet," dedi Valentinus gcn toplamaya alarak. "yiyim."
Ban kaldrd ve muhteem sarna glmsedi. Kz annda serin bir rahatlama
hissiyle kzard.
"Syle bakalm," dedi Valentinus ellerini yavaa onun kalalarnda gezdirirken.
"Nasldm?"
"nanlmaz," dedi Bethany fsltyla. Gzleri nemlenmiti. "Seanslarn her zaman
ilham vericidir, ama bu gece..." Kz seksi artran bir edayla soluunu
koyuverdi. "Bu gece muhteemdi."
Valentinus ayaa kalkt. Gs srtnnce kz biraz geriledi, ama kalasmdaki
ellerini ekmesini gerektirecek kadar deil. Biraz utanga bir tavrla
baklarn aaya indirdi, sonra ellerini onun gsne koydu. Dz karnndan
aaya kaydrd, beline sard ve kendine doru ekip, ban omzuna yaslad.
Valentinus onu aaya doru itince dizlerinin zerine kt. Titreyen ellerle
kemerini zd ve pantolonunu indirdi. Penisi lk, slak aza girince
Valentinus tm bedeninin titrediini hissetti. Zihniyle uzanp kznkini
yoklad.
Sonraki birka dakika boyunca, kz onu yalarken hafife ban tuttu. Oral
seksten ok holansa da, kzn sevgisinin tadn kartmak ona daha fazla zevk
veriyordu. Ama sevgi doru szck sa530 |
Empati
ylmazd. Haytr, deildi. Doru szck putlatrmak gibi bir ey olmalyd.
'
Ya da tapmak.
Artk hepsi o kymetli 'pederlerinden' daha fazla tapyordu kendisine. Sonraki
gece, neden sonra o adamlarn gerek yzlerini ortaya kartacakt.
Krlgan.
Zayf.
Ve lml.
Ertesi sabah Solothurn grev yerinden arldnda hl Valentinus'u
dnyordu.
"Baltac, yal bir adama yrmesi iin yardm edebilir rrjSSj-niz?"
"'A''K"Tabii ki, Kutsal Efendimiz."
Von Altishofen kibarca yal adamn koluna girdi. Yaratc Tanr'ya ylesine
yakn olan o adama dokunmak son derece garipti. Uzun beyaz cbbenin altndaki
yallara zg o sarkk etleri ve porsumu kaslar hissedebiliyordu. Annesinin
kolu gibiydi. Yanndaki yaratn insandan baka bir ey olmamasndan duyduu
hayal krklna engel olamad.
Kusurlu bir insan. Tpk onu yaratan kusurlu Tanr gibi.
Von Altishofen yal adam gsterili bir pencerenin yanndaki sar kanepeye
gtrd. Pencerenin altn varakl antika erevesinin tamamlad fon insan 12.
yzylda olduuna inanabilirdi. Ama o yanlsama kurun geirmez camn doal
olmayan kalnlyla bozuluyordu.
"Teekkr ederim," dedi yal adam. Kalasn ovuturarak oturdu. Siyah frtna
bulutlaryla kaplanm gkyzne bakp yzn buruturdu. "Krdmdan beri ne
zaman esasl bir yamur yaacak olsa szlyor."
| 531
Adam Fawer
"Nasl oldu?" diye sordu Solothurn bir an iin karsndaki adamn bir barda
yannda oturan biri olmadn unutarak.

Yal adam dilerini skt. "Kt bir ekilde dtm," dedi iveli bir
Almancayla. "Kalam bir kolumu ve her iki bacam krdm. Hayatta kalm olmam
mucize. Tanr o gn beni gerekten kolluyormu. Benim iin byk planlar
olduunu o zaman anlamalydm, deil mi?"
"Sanrm yle, efendim."
"imdi izin verirseniz ayinden nce biraz dinlenmek istiyorum."
"Elbette."
Solothurn hafife eilerek selam verdi, sonra yatak odasndan kp kapnn
hemen dndaki grev yerinde durdu ve baltasnn sapn yere dayad. Baltann
az koridorun nda parlyordu. Solothurn onun ldrc keskinliine
bakarken, Valentinus'un lm hakknda sylemi olduklarn dnmeden edemedi.
Ve cinayet hakknda.
5321
12
31 Aralk 2007
08:57 (Yarg Gecesi'ne 15 saat, 3 dakika kala)
,
1
Btn gece Brooklyn'deki deponun karsnda, Winter/in kafas olduka karm
bir park grevlisinden 'dn' ald minibsn iinde kamp kurmu halde
beklediler. Sabah saat dokuzda yaklak yz kii kaldrmda bir sra
oluturmutu.
"Kadife bir kordonla iki tane de goril koysan, kimse bir disko giri kuyruundan
ayrt edemez, deil mi?" dedi SpyGurl.
"Srada bekleyen tm bu insanlar..."
"Evet, agnostikler."
"Hepsi saptm," dedi Stevie.
"Burada olacaklarn nereden bildin?" diye sordu Winter.
"Katlmak iin srekli bavurup durdum. Yarm dzine denemeden sonra sonunda
davet edildim. Ama Valentinus engelledi."
"Onunla tantn m?" diye sordu Elijah.
"Sadece bir saniye iin. Kapda durmu, gelenleri karlyordu. Elimi skt
sonra beni dar kartt. Yamn tutmadn biliyordu. Sanki anlamas iin
bana dokunmas yetmi gibiydi."
"VVinter ile Elijah birbirine bakt.
"Her neyse... Darda taklp toplant sonrasnda bir eyler renmeye
altm. Ama insanlar kmaya baladnda kimse beni takmad."
"Belki de dar atldn grmlerdi," dedi Stevie.
"Onu da dndm. Onun iin de yeniden davet edilene kadar birka defa daha
deiik adlar altnda bavurdum. Ama bu kez
| 533
Adam Fawer
kabul edildiimde ieriye girmeye almadm; sadece toplant bitene kadar
darda bekledim. Yine yutmadlar. eri birer yabanc olarak girip, gerek
inananlar olarak kyorlard. rktcyd."
"Ama blounda ieride bir kstebein olduunu yazmtn."
"Var da zaten. Bir toplant ertesinde genten birini gittii bara kadar takip
ettim. Birka bira sonra ona yanap ben de toplant-daymm gibi davrandm.
Pek bir ey renemedim, ama ona bir sonraki toplantdan nce bana bir not
atmasn ve birlikte taklabi-leceimizi syledim. O zamandan beri her
toplanty bana haber verir."
"Tam bir Nikita31," dedi Stevie.
"Eh, senin kadar batan kartc olmasam da elimden geleni yapyorum." Kz
Winter'e dnd. "Plann ne?"
"kacak ilk grubu bekleyip, birini enseleyecek ve bilgi alaca-z."
"Bu ie yaramaz." SpyGurl ban sallad. "Azlar acayip sk. Sihirli bir
iksiriniz yoksa, yerinizde olsam yeni bir plan yapardm." Stevie gld. "Daha
hibir ey grmedin."
VVinter derin bir nefes ald ve parmaklarn kolyesinin stnde gezdirdi. Kap
ald, insanlar dar kmaya balad. eri girmek zere toplandklar
zamandan farkl olarak dzgn bir tek sra hlinde yryorlard. Keye gelince
sessizce ayrlp birbirlerine el bile sallamadan daldlar.

VVinter hzla karya geti ve kk gruba kararak ince yapl, yal bir
adamn arkasmda yrmeye balad. Adam yama ramen hzl ve uzun admlar
atyordu. VVinter arkaya gz atp Stevie'ye bayla bir iaret yapt.
311990 yapm bir Luc Besson filmi [.n.] 534 |
M? f-f &,''
Minibsle yavaa yanlarndan geen Stevie sonraki kede durdu. ndi ve aracn
arkasna yrd. Yal adam neredeyse onunla ayn hizaya gelmiti.
VVinter de hzlanarak ona yetiti. Adam tam minibsn yanna geldiinde onun
omzuna dokundu. "Bana yardmc olabilir misiniz, efendim?"
"Elbette. Hangi konuda, gen bayan?"
VVinter onun elini tuttu ve annda zihninde bir nlama duydu. Net, temiz, tam
perdesinde bir Do. Ona ebeveynlerinin evindeki rzgr anlarn anmsatan bir
tn. Yal adam sakin ve mutluydu.
"Sizi Manhattan'a kadar gtrebilir miyiz?" diye sordu VVinter, bas bir Si-bemol
gndererek. "Merak etmeyin; biz de agnostiiz."
Yal adam gzlerini birka kez krptrd, sonra ona iten, babacan bir
tavrla glmsedi. "Teekkrler. Bu gerekten iyi olur."
VVinter elini hi brakmadan adamn arabaya binmesine yardm etti. Stevie de
bindi ve minibs hareket ettirdi.
"Valentinus artc biri, deil mi?" diye sordu SpyGurl. Sesi hayranlk
doluydu.
"Evet," dedi yal adam ona dnerek. "yle."
"Bu toplanty kardk," dedi SpyGurl gzlerini yere doru indirerek, iareti
alan VVinter bir hzn dalgas gnderdi. Gzleri yaaran adam grltyle burnunu
ekti. Hzn VVinter'in kulaklarnda yankland: Bas bir aresizlik.
"ok zgnm," dedi adam. Alyordu.
"nemli deil," dedi SpyGurl onun omzunu okayarak. VVinter adamn aresizliini
ekingen bir sevecenlikle bastrd.
"Kurallara aykr olduunu biliyorum, ama Valentinus'un ne sylediini bilmemiz
gerek. Bizim yerimizde olsaydnz ne hissedeceinizi anlyorsunuz herhalde.
Birilerinin size anlatmasn ne kadar ok isterdiniz."
Yal adam ban sallad. VVinter onun iinde olduu ikilemi
| 535
Adam Fawer
hissedebiliyordu: Arzuya kar korku. zerine giderek arzusunu glendirdi;
konuma taraftar olan duygu bu olmalyd.
Yal adam duralad, sonra fsltyla konumaya balad. "Valentinus sonunda Tek
Gerek Tanr'yla bulumamz iin bize rehberlik edecek."
"Ne zaman?"
'
"Times Meydan. Bu gece yans."
'
' '
'' ' l' ' }
'
' 1 '*
"Nasl?"
'
' '
'
"' '
*'f',,v*
"Bununla."
Elini gmleinin iine sokan yal adam uzun bir gm zincir kartt. Ucunda
iki ey sallanyordu. Birincisi zerine kendi kuyruunu yutan ylan imgesi
ilenmi gm bir diskti. Ikincisiyse, kalem kalnlnda, on be santim
uzunluunda bir silindirdi. Tpn yars gm bir kapakla gizlenmiti. br
yarsysa saydamd. VVinter iinde mavi bir sv grd.
"Bu ine ilahi kvlcm fiziki hapishanemizden kurtaracak. Ondan sonra da
hepimiz eve, Pleroma'ya gidebileceiz. Oraya dnp rngalarnz almalsnz,
yoksa bu yolculuu yapamazsnz."
"Aman Tanrm!" dedi SpyGurl fsltyla. "Herkese bundan bir tane verdi, deil
mi?"
"Elbette. Eer Yaratc Tanr'y yok edip buradan gideceksek, saylarn gcne
ihtiyacmz var."
"O ampuln iinde ne var?" diye sordu VVinter benliinde zonklayan korkuyu
bastrmaya alarak.
Yal adam hepsinin kann donduran tek bir szckle yantlad: "Siyanr."
SpyGurl hzla uzanp gm tp kapt. Adam zincire aslnca kopa ald, muska
yere dt. Kz siyanr tp elinde, geriye doru savruldu.
536 |

lmp*#'A:
"Onu bana ver!" Adam artc bir hzla atlp onu yakalad. Bir eli boazna
uzanrken, dieri kzn yumruk eklinde kapatt elini sarmalad. "Benim o!
Geri ver!"
VVinter onu SpyGurl'un zerinden almaya alt, ama adam ok glyd. Zihni
insanst bir fkeyle haykryordu. lklar { VVinter'in zihninde o kadar
iddetli bir acyla yanklanyordu ki, ' ellerini sanki atee sokmu gibi geri
ekti.
Stevie frene kkne kadar bast. Hemen Elijah ile arabadan at-Hayp arkaya gidip
kapy atlar. Stevie ieri girip adam kontrol altna almaya alt, ama
ihtiyar artk yz kzarmaya balayan SpyGurl'un boazn brakmad.
Elijah korkudan donmu halde onlara bakyordu.
" ; '
jl
Yllardr en ufak bir dokunuta hissettii dehet duygusu bir anda parlak bir
krmzya dnp zihninde patlamt. Ne kadar ok istese de, ieri uzanp
adama -steroid ykl James Cromvvell'e- dokunamad.
Geri ekilip dehet iinde, yz her geen saniye giderek daha da kzaran
SpyGurl'un azn nefes alma abasyla ap kapatn izledi. Dnmeden
ellerini Laszlo'nun ceketinin cebine soktu ve parmaklar deri eldivene dedi.
Elijah eldivenleri kartp ellerine giydi. Sonra cesaretini kaybetmeye frsat
kalmadan Stevie'yi kenara itti, minibsn iine uzand ve kolunu Cromwell'in
boynuna dolayp onu geri ekti. Yal adamn elleri metal zeminde dolat, ama
tutunacak yer bulamadan Elijah aslp onu darya ekti.
Cromvvell stte, kendisi altta olduu halde kaldrma dtler. Yal adam ac
ve fkeyle kvranyordu.
"Brak beni, kahrolas!" diye bararak dirseini Elijah'n midesine gmd.
Darbeyle nefesi kesilen Elijah yine de onu brakma| 537
Adam Fawer
di. rpnan adam bu kez de ban geriye atp burnuna vurunca, kafas donuk
asfalta arpt.
"Sakin ol!" diye bard VVinter.
Cromwell birden rpnmay brakt. Gerilmi kaslar gevedi. Elijah nefes
nefese kalm adam yavaa yere brakt. Ban kaldrnca VVinter'in adamn
akaklarn ince parmaklarnn arasnda tuttuunu grd. Kadn titriyordu.
Elijah' tutup ayaa kaldran Stevie, "Haydi," dedi. "Arkadalarna
yaptklarmzdan pek memnun grnmyorlar."
"Kim?"
"Onlar."
Stevie'nin parmayla gsterdii yne bakan Elijah, arabalarndan inen insanlar
grd. Yzlerim toplantnn yapld deponun dndan anmsyordu. VVinter'in
kolunu tuttu; onlar minibse atlayp kaplar arparken, Stevie de gazlad.
"Sana borlandm," dedi SpyGurl boynunu ovarken.
"imdi ne olacak?" diye sordu Elijah.
"imdi," dedi SpyGurl dizst bilgisayarm aarak, "Bunu tm dnyaya
duyuracaz."
Bilgisayarn kapa kapanrken, "Hepsi bu kadar m?" diye sordu VVinter.
"Ben siteme bir ey koyduumda, ehirdeki her muhabirin bundan haberi olur. ki
dakika iinde telefonlar deli gibi almaya balayacak, otuz saniye sonra da
polis merkezindeki balantlarn arayacaklar."
"Ama polis sadece bir blog kaydna dayanarak kimseyi gzaltna alamaz ki," dedi
VVinter.
"Allooo! 11 Eyll aryor! Yedi yldr nerede olduunuzu merak ediyorum. New York
polisi kimi isterse gzaltna alr. Sadece o
538 |
I sihirli kelimeyi sylemeleri yeterli: Terrist. Akan sular durur. Ve eer
Times Meydan'nda toplu bir intihar eylemi planlamak terr eylemi deilse, terr
nedir bilmiyorum."
SpyGurl'un telefonu ald. Kapa kaldrd ve ekrandaki mesaja bakt.
"Svariler yola km."
'''l

I 539
-mmm-^mrmtmmmmm>tfm)m
?r\ <,<!.'>, *!"),*,
BLOG DNYASINDAN - IV
/a/y/?: 5/ AaM 2007, /aza/- -10:13
? .
#v ,(??
NTHAR KAIKLARI!
Aha imdi boku yedik! Valentinus'un tarikatndan gelen son haber: Koca V
yandalarna SYANR dolu rngalar datyormu. Gece yars hepsi Times
Meydanfnda boy gsterecek ve zaten harcanmlarn arasnda kendilerini
harcayacak.
Bu bir aka deil.
Tm polislere ar: Sandvilerinizi tknmay brakn da, mritleri bir
salaklk yapmadan herifi (kusura bakma tatlm, ama sen bir lgnsn) artk
ieri atn. Yoksa bu gece olacaklarn yannda VVaco'da olanlar drt yanda bir
ocuun doum gn partisi gibi kalacak. Fark: Partideki palyaolar kartp
yerine yz bin ceset koyun.
SpyGurl -Bitti!
S4)'
13
31 Aralk 2007
11:58 (Yarg Gecesi'ne 12 saat, 2 dakika kala)
Polisler onu lobide bekliyordu. Alt kiiydiler: Ucuz takn elbiseli iki
dedektif ve lacivert niformalar iinde drt polis memuru.
"Bay Valentinus," dedi daha yal olan sivil. "Ben Dedektif Schmitt. Ltfen
ellerinizi arkanzda birletirin."
Valentinus bir an mcadele etmeyi dnd, ama sonra ses kartmamaya karar
verdi. Planlad ey o olmasa da, belki ylesi daha iyiydi. Haber her naslsa
medyaya szdna gre, son anlar evreleyen gerilim ve heyecan on misli daha
fazla olacakt.
ehirdeki her polis memuru o olayla ilgili grevlendirilecekti. Bu durum
ayaklanmas kesin ar dinciler, her ylba meydan dolduran sarholar ve
kendi yandalanyla birleince, ortaya inanlmaz bir duygu younluu kacakt.
Ve kendisi de orada, tm bunlarn merkezinde olacakt.
Balatt eyi durdurmak iin artk ok geti. Tutuklan ve ka sadece
deheti ve dklen kan artrmaya yarayacakt. O kadar youn olacakt ki, kendi
yaam bile sz konusu olabilirdi. Ama sorun yoktu. Eer yle olursa, o bilgiyi,
o agnosis'i de beraberine alp, Tek Gerek Tanr ile birleecekti.
Bir milyon l ruhun srtnda.
Saat u anda 12:20 ve Ulusal Ak Radyoyu dinlemektesiniz. Valentinus olarak
tannan karizmatik tarikat lideri, Manhattan'l ?
bir bloggerin onun bugn tam
gece yarsnda Times Meydan 'nda
| 541
Adam Fawer
gerekletirmeyi planlad toplu intihar eylemini ortaya kartmasndan ksa
sre sonra, gnn len saatlerinde tutukland.
ehir halk u anda bu geceki Yeni Yl kutlamalaryla ilgili ne yaplmas
gerektii hakknda blnm durumda. Bir ksm ynetici kutlamalar iptal etmek
isterken, Belediye Bakan da dahil olmak zere dierleri buna kar kyor.
Belediye Bakan bu konuda unlar syledi: "Yeni Yl kutlamalar New York
ehrinin 100 yllk gelenekleri arasndadr. Bu kutlamalar 11 Eyll'den sonra
iptal etmedik; zellikle 100. yl dnmne rastlayan bu yl da byle bir
niyetimiz yok."
Yine de, bu gece meydandaki polis saysnn olduka artrlmas bekleniyor. Ek
olarak, Samaritanlar52 da Times Meydan'na binden fazla gnll gnderiyor. Tm
tarikat yelerinin ve yardma ihtiyac olan herkesin (212) 673-3000 numaral
intihar hattn aramasn istiyorlar.
Valentinus'un ka yandann bu geceki kutlamalara gelecei belli deil.
Yetkililer bu saynn be ila on be bin arasnda olacan tahmin ediyor.

Ancak, agnostik olduklarn iddia edenlerin aileleri tarafndan tm lkede


bildirilen kayp kii says u ana kadar yirmi be bini gemi durumda.
Valentinus halen New York Emniyet Merkezi'nde gzaltndan tutuluyor...
Darian radyoyu kapatt. Onu tutamayacaklar. Benim sorunum deil.
Yardma ihtiyac olan, ya da intihar eilimli insanlara yardm eden bir hayr
kuruluu (.n.)
542 |
Empati
Otoyolda hzlanan arabay beinci vitese ald.
"Kahretsin!"
Direksiyonu serte sola krnca Porsche yoldan kp aradaki imenlik alana
girdi. Darian frene serte basnca dnd ve imlerin zerinde yz ters yne
bakacak ekilde durdu.
Birinci vitese takp, gaz tekrar kkledi.
Araba engebeli imlik alanda sarslarak hzlanmaya balad. Siyah bir arazi
aracn ucundan syrp yola karken Darian, etraftaki srclerin aknln
alglyordu.
Valentinus polis karakolunu mezarla evirmeden yetiebileceini umuyordu.
1543
14
31 Aralk 2007
14:47 (Yarg Gecesi'ne 9 saat, 13 dakika kala)
'
...
. r...
Valentinus souk elik sandalyede doruldu. Sorgu odas ter, patates kzartmas
ve yank kahve karm kokuyordu. Arkasnda demir parmaklkl bir pencere,
nndeyse tm duvar kaplayan bir ayna vard.
Aynann ardndaki her zihin korku ve dehetle mcadele ediyordu. Kendisiyse
onlarn duygularyla besleniyor, emip, kendi bilgisine ekliyordu. Gzlerini
yumunca parlak bir fke lts sezdi. Onu ylesine sakin grmek olaslkla
holarna gitmiyordu.
Kapnn menteeleri gcrdad. Valentinus hi kprdamad, ieriye giren kii
belli belirsiz ahududu kokuyordu. Gzlerini uyuuk bir tavrla at ve
karsnda duran kadna bakt.
lk bakta olduka gen grnyordu, ama Valentinus daha yakndan inceleyince
gzlerinin ve aznn etrafndaki minik krklklar gizleyen ince makyaj
tabakasn farkettti. Yine de, ksa ve dik sar salaryla kartlk oluturan
lacivert ceketinin altndaki ince ve atletik yapsyla ekici saylrd.
"Ben FBI'dan zel Ajan Bennett'im," dedi otururken. "Uzun sredir
organizasyonunuzu izleyen zel federal ekipte grevliyim. Her ne yapyorsanz ya
zaten biliyoruz ya da ok yaknda reneceiz. Onun iin sorularm ne kadar
abuk yantlarsanz sizin iin o kadar kolay olur."
Valentinus onun teninin altna gz att. Kendinden ok emin grnyordu ama o
gven zonklayan korkusunu maskeleyen bir duman perdesinden te deildi.
"Aylardan beri ieride bir adammzn olduunu bilmek sizi artr myd?"
5441
???:?
Empati
Valentinus bu bariz yalan karsnda glmsedi. "Evet* artrd."
;r...:;'uU;;,
Bennett, 'genelde yle olur' der gibi kalarn kaldrd.
"Kantlayn," dedi Valentinus sandalyesini geriye yaslayarak. "Bana bu sabah
SpyGurl'da olmayan bir ey sylerseniz belki size inanabilirim."
Bennett'in azndan Valentinus'un yllardr duymad iki szck kt. Adam
tokat yemi gibi oldu, ama duygularn kontrol altnda tutmay baard.
Kimliini parmak izlerinden bulmu olmalydlar. Artk, her ey deimiti.
Serte bir bastrla dilini srd. Kadnn neler bildiini renmek
zorundayd.
"Yandalarmn hi biri o ad bilmez," dedi. "Dolaysyla da bilginin kayna
bir casus olamaz. Onun iin, syleyin bana zel Ajan Bennett: Dosyam bu konuda
ne diyor?"
Bennett nndeki zarf ap iinden kartt tek sayfay nn ona gstermeden
kaldrd. "Zaten bildiine gre neden soruyorsun?"

"Oku bana. Gerek sonunda zaten ortaya kacak."

Kadnn zihnini kstahlkla doldurdu.


"Al da kendin oku," dedi Bennett kd masann stnden ona doru iterek.
Valentinus beyaz sayfay ald ve sanki bir ey ifade etmiyormuasna gz
gezdirdi. Sayfada otuzdan az szck vard, ama her biri gsne saplanan bir
mermi gibiydi.
Duygularn kontrol altnda tutarak kd yavaa masaya geri koydu ve kadnn
zihni serbest brakt. Gzlerini krptran Bennett hzla sayfay kapt.
Kendine duyduu kukuyu bastrp zihnini toparlamaya alrken, Valentinus da
ona bakt.
"Geen on yedi ylda olduka deimisin, deil mi?" dedi FBI ajan. "Bu arada,
iyi i karmlar. Olduka yakkl bir adamsn."
Valentinus sessizliini bozmad; zihni parldayan bir mor nefret bulutuydu.
Yumruklarn skp trnaklarn avularna batrd. "Hata ediyorsun," dedi
sklm dilerinin arasndan.
| 545
Adam Fawer
Bennett glmseyerek arkasna yasland. "Konualm yleyse. Ya konuuruz ya da
CIA'y arrm. Bil ki onlar benden ok daha sabrszdr. Hele bazlar,
resmen ittir."
Valentinus seenekleri deerlendirdi. Zaman kazanmas gerekiyordu. Ama ya CIA
yoldaysa? Yeteneklerine bakl olan kolyen adamlar yani. Ya onlar...
"Ne oldu?" diye sordu Bennett. "Gergin grnyorsun." Ve sonra o iki szc
tekrar syledi; gerek benliiyle yeniden domadan nce kim olduunu anlatan o
iren szckleri.
"Benim adm o deil," dedi Valentinus yavaa.
"Elbette o," diye karlk verdi ajan. "Burada yle diyor." ne doru eildi.
"Neden..."
"Benim adm Valentinus."
"Nasl istersen." Bennett omuz silkti. "Bir sr delinin uydurma adlar var. Sen
niye onlardan farkl olasn ki?"
Valentinus kadnn onu bilerek kkrttnn, z gveninin giderek artmakta
olduunun farkndayd, ama fkesini kontrol edemedi. Onun -o cahil, hi bir
eyden haberi olmayan orospunun-kendisine deli demesi dayanabileceinin
tesindeydi.
"Tamam. Sana doduunda verilen ad kullanmak istememeni anlyorum. Yani...
Nasl diyeyim? Biraz sradan bir ad. Ama neden Valentinus? Neden daha gsterili
bir ey deil? rnein... Napol-yon gibi?"
Valentinus'un eli bir tokat atmak zere ileri savruldu, ama kadn eli yzne
deemeden onun bileini yakalad, evirdi ve yzst masann zerine yatrd.
"Sakinleecek misin, yoksa kolunu krmam m gerekecek?"
Kadnn kendini beenmi kstahl teninden fkryor, duygular Valentinus'un
zihninde bangr bangr yanklanyordu. Bu daha da fkelenmesine neden oldu.
"Beni brakmazsan piman olacaksn."
"Nedense bu konuda ciddi phelerim var."
546 |
Enpati.
Bileini hzla bknce Valentinus acyla bard. Ve kontroln kaybetti. Tm
enerjisini keskin, sivri acya odaklad ve onu kadnn zihnine imek gibi
gnderdi. Bennett erimi lava dokunmu gibi annda brakt onu.
"Benim adm Valentinus. Syle!"
Bennett ban sallaynca Valentinus abasn ikiye katlad ve ona inanlmaz bir
mide bulants gnderdi.
"Benim adm Valentinus."
Ban ellerinin arasna alan Bennett dizlerinin stne kt.
"Syle!"
FBI ajan alamak iin azn at, ama ses kmad. Valentinus basksn
azaltarak kadnn, zihninin daha az dehet verici bir ey hissetmesine izin
verdi, sonra yeniden bastrd. Bennett korkun bir sesi engellemeye alr gibi
ellerini kulaklarna kapatp ban yere edi. Birden odann kaps hzla ald

ve Dedektif Schmitt arkasnda niformal iki polis memuruyla birlikte ieri


dald.
"Ne oluyor?" Eilip Bennett'in elini tuttuu anda zihnini bir hzn dalgas
sard ve kendini geriye att. Hemen Valentinus'a dnd. "Ona ne yaptn,
kahrolas?"
Schmitt'i grmezden gelen Valentinus psiik saldrsn srdrd. "Benim adm
Valentinus."
Bennett yerde yaral bir hayvan gibi inlemeye balad.
Schmitt bard: "Curtis! Gallagher! Adam kontrol altna aln!"
Polis memurlar Valentinus'un zerine atlad. Valentinus tepki vermeye frsat
bulamadan solundaki polis copunu boazna indirdi. Nefes almaya alrken teki
de karnna sert bir yumruk att. Midesini tutarak iki bklm eilince ullanp
onu kollarndan tuttular.
Kafasna yedii yumruklarla sersemleyen Valentinus, ajanm zihni zerindeki
kontroln yitirdi. Kadnn inlemesi annda kesildi ve fsldayarak ayn cmleyi
monoton bir ekilde yinelemeye
| 547
AdamFawer
balad.
Baylmadan
nce
kadnn
sylediklerini
duyan
Valentinus'un yznden bir glmseme geti.
"Onun
ad
Valentinus.
Onun
ad
Valentinus.
Onun
ad
Valentinus..."
548 I
15
31 Aralk 2007
17:59 (2008 Ylbana 6 saat, 1 dakika kala)
Bir su sesi duyuldu.
Valentinus'un ba ve gvdesi gelen buz gibi suyla birden srlsklam oldu.
Gzlerini at ve etrafna baknd. Bir hcrenin le zemininde yatyordu.
Parmaklklarn arkasnda da elinde bo bir kovayla Dedektif Schmitt duruyordu.
"Bunun seni uyandracan dndm," dedi glerek.
Valentinus yavaa dorulup oturdu. Schmitt'e kendisini ayaa kaldrm olmann
zevkini tattrmamak iin yerdeki buz gibi suyun iinden ekilmemiti.
"zel Ajan Bennett iyi mi?" diye sordu.
Schmitt 'evet' anlamnda ban sallad, ama zihninden bir aldatmaca dalgas
geti. Valentinus kadnn gerekten ne durumda olduunu merak etti.
"Bana bu ii nasl durduracam syle," dedi Schmitt.
"Bunu neden yapaym?"
"Yapmazsan bana neler geleceini bilmek istemezsin."
Schmitt'in yznde lgnca bir srt belirdi; neesi itendi. Karsndaki
adamn sylediklerini sorgulamasn bekleyerek sustu. Valentinus sessizliini
bozmad. Dedektifin tehditlere devam etmek iin can attn biliyordu. Birka
saniye sonra Schmitt kendini tutamad.
"Rikers Adas'na33 transfer edilecek ve geceyi orada dierleriyNew York ehrinin ayn ad tayan ada zerinde kurulu en byk hapishanesi
(.n.)
'
'
| 549
Adam Fawer
le birlikte geireceksin. Senin gibi cici bir olamn orada olduka popler
olacana eminim. zellikle de Aryan Kardelii arasnda. Byle yakkl, temiz
ve beyaz olanlara baylrlar."
Valentinus yant vermeden nce Schmitt'in onun zlmek zere olduuna inanmas
iin bir sre bekledi. Dedektifin bir zafer beklentisiyle zihinsel olarak ona
doru eildiini hissedebiliyordu. Ama srlarn ele vermek yerine sadece
glmsedi.
"Sabrszlanyorum," dedi ayaa kalkarak. "Ne zaman gidiyorum?"
Schmitt'in zihni sakin grnmnn gerisinde bir renk cmb halinde patlad.
Son derece fkelenmiti, ama bunu saklamay iyi beceriyordu. Umursamaz bir
tavrla saatine bakt. "Birka saat iinde."
'yi,' diye dnd Valentinus. Ama syledii, "Burada bekliyorum," oldu.

O srada alan bir kilidin sesi duyuldu. ki adam da dnp beton koridora
bakt. Kapdan giren polis memuru onlara doru yrd. Schmitt'in kulama bir
ey fsldad ve Valentinus adamn ktn hissetti. Schmitt tekrar kendisine
ona baktnda, duyduu hayal krkl zihni kadar yznden de okunabiliyordu.
"Avukatn gelmi."
Valentinus glmsedi. Acaba Bethany kiisel avukatn m armt, yoksa gelen
devletin tayin ettii gen bir zpr myd?
"Harika," dedi. "Eer bir daha gremezsek, bilin ki sizi tandma sevindim,
Dedektif."
Schmitt suratn ast ve arkasn dnd. Koridorda onlara doru yryen kadnla
karlanca, "O artk sizin, avukat hanm," dedi.
Blmn kaln elik kapsn grltyle kapatt.
Kapnn yanklanmas bittiinde duyulan tek ses kahverengi deri izmelerin
topuklarmdan geliyordu. Kadnn zihnini hisseden Valentinus'un nefesi kesildi.
Ve uzun zamandr ilk kez korktu.
.
550 |
Empati
Kadn onun hcresinin nne gelince durdu. Yz bir kaya gibiydi. Gven yaymaya
alyordu, ama Valentinus o duygunun gerisindeki korku prltsn
alglayabiliyordu. Korku... Ve gl bir fke.
"Merhaba, Valentinus." "Merhaba, Darian."
Neredeyse bir dakika boyunca, birbirlerine baktlar. Darian zihninin etrafnda
bir kalkan oluturdu, Valentinus da aynsn yapt. Bir renk karmaas iinde
arpan zihinleri bir sre dans etti.
Sivri sar ac. Yapkan turuncu hzn. Baskc neon dehet. Buz gibi mor nee.
Adal beyaz coku. Ilk yeil korku. Ezici camgbei fke.
Darian bir yandan Valentinus'un zihnini uzakta tutarken, bir yandan da uygun bir
frsat kolluyordu. Sonra psiik ban savurarak saldrd. Valentinus'un
zihninde tutunacak bir yer bulmaya alyordu, ama ne zaman iradesine boyun
ediini sansa, adam yalanm mermer gibi kayp kurtuluyordu. Zihinsel
penelerini geri ekti ve...
Valentinus ellerini kaldrd. "Bar."
Darian soluk almyordu. Bir saldr bekleyerek hareketsiz kald.
"Sakin ol," dedi Valentinus. "Sadece konumak istiyorum." lerleyip
parmaklklara yaklat. "Yalan sylemiyorum. Kendin gr."
Zihnini sarmalayan dzgn ve sert kalkan birden buharlat. Gerisinde
jelatinimsi bir gvenle kark dikenli korku vard. Ama aldatmaca yoktu. Darian
yine de verilen o dnn bir numara olmasndan korkuyordu. Ona gvenmiyordu, ama
bilgi elde etmek istiyorsa baka seenei de yoktu. Soluunu yavaa brakt.
,.,,..,....
"Eh," dedi Valentinus. "Ne var, ne yok?"
1551
Adam Fawer
;*
"Eskisi gibi. Ayn. Ya sende?"
fsi;:?,.???1
"Ah, bilirsin ite. unlar, bunlar..."
Darian glmsemekten kendini alamad. Valentinus, Darian hari, kendi
yeteneklerini seven tek empatt. Glerinden frtnadan sinmi bir kpek yavrusu
gibi korkan VVinter ya da Elijah gibi deildi o. Ya da yeteneini srtna
aklm bir armh gibi tayan Laszlo gibi.
Artk gen bir adam olan o ocuk, hepsi iinde ona en ok benzeyendi.
"Neden geldin?" diye sordu Valentinus.
"Garip bir soru. zellikle de beni ldrmesi iin o manya gnderdiini
dnrsek."
Valentinus, 'Denediim iin beni sulayamazsn,' der gibi omuz silkti. "Kiisel
bir ey deildi."
Darian glecek gibi oldu, ama sonra birden duyduu yaknlk hissinin sahte
olduunu farkedip buz kesti. Valentinus'un psiik duyargalarn ittirdi.
"Bunlarn hepsi senin iin sadece bir oyun mu?"
"Hayr. Bir din."

"Sylediklerine gerekten de inanyor musun? Yoksa onlar sadece kullanyor


musun?"
"Hayr, inanyorum."
Valentinus'un ruhu samimi bir neeyle doldu. Agnostisizm adam iin sadece bir
ara deildi. Bir gerekti. Darian bunun onu daha m az, yoksa daha m fazla
tehlikeli yaptn merak etti.
"Seanslarmdan birine katlm olsan, sen de inanrdn."
"Sen onlarn zihinlerini bktn. Onlar seni sevmeye zorla-dn."
"Bir kiiyi gerekten gitmek istemedii bir ynde ilerlemesi iin bkemem.
Onlar biraz iteledim mi? Evet. Onlar zorladm m? Hayr."
552 |
Empati
"Neyin peindesin?"
"Hepimizin peinde olduu eyin. Huzur." "Ve binlerce intihar bu amaca ulamana
nasl hizmet edecek?" "Onlarn intihar edeceini kim syledi ki?" Darian ban
hafife yana edi. "Ampullerin iine ne koydun?"
"Genel kannn aksine, ldrc bir ey deil."
Darian herhangi bir aldatmaca sezmedi; sadece tenini iseleyen yamur damlalar
gibi gdklayan buulu bir gven vard. Ama Valentinus bir eyler saklyordu.
Darian taktik deitirdi.
"Laszlo'yu neden ldrdn?"
Valentinus bu kez belirgin bir ekilde gerildi, adal bklmler zihnini
sarmalad. abucak bir soluk ald. Darian onun zihnindeki mcadeleyi
hissedebiliyordu: Youn bir nefret ve fkeyle savaan kontrol arzusu. Sonunda
soluunu brakt.
Buz gibi fke filizleri benliinde hl dans ediyordu ama sakinlemiti.
"Laszlo'nun bana yaptklarndan sonra... Hzl bir lm olduu iin anslyd."
Valentinus durdu. "Buraya neden geldin? Yantlar m aryorsun... Yoksa beni
ldrmeyi mi planlyorsun?"
Darian sahte bir duygu yaymaya frsat bulamadan, zihni bir kararszlkla doldu.
"Seni sulamyorum," dedi Valentinus. "Ama bu geceki lmleri nlemeye
alrsan hata yaparsn."
"inelerin onlar ldrmeyeceini sylediini sanmtm."
"lmenin birden fazla yolu vardr."
"Seni orospu!" Titreyen ellerini ceketinin cebine sokan Darian tabancann souk
eliini hissetti. Gvenlik kontrolnden getikten sonra muhafzlardan birini
silahn vermesi iin bkmt. 9 mm'lik Glock'u kartt ve Valentinus'un
gsne dorulttu.
Valentinus kmldamad bile.
$99
Adam Fawer
"Bana bilmek istediklerimi syle," diye emretti.
Sessizlik.
"Seni ldrrm," dedi Darian fkeden kprerek. "Tanr adna yemin ederim ki
yaparm."
"Hayr. Yapmayacaksn." Zihninden ak bir yaradan szan irin gibi kibir
szyordu. "Yaparsan binlerce kii lecek. Ve o lmlerin vebali senin omzunda
olacak. Bununla yaayabilir misin? Bir kez daha yapabilir misin bunu?"
"Blf yapyorsun."
"Hayr. Dene de gr."
Darian onun zihninde dolat, duygu paralar zihnini sarsala-d. Bir an adamn
anafor gibi dnp duran duygularnn iinde kaybolacan sand. Ama kendine
hakim oldu. Arad aldatmaca hibir yerde yoktu. Valentinus doru sylyordu.
"Beni ldrmeyeceini ikimiz de biliyoruz, Darian. Onun iin indir u silah."
"Seni ldrmeden de sana ok ac verecek eyler yapabilirim." Horozu ekti. "Bak
bakalm, ben yalan sylyor muyum."
eri girdiinden beri Valentinus'un kstahl ilk kez bocalad.
"Artk kendinden o kadar emin deilsin, deil mi?"
"Kahretsin, Darian!" dedi Valentinus tkrr gibi. "O silah atelersen seni
doduuna piman ederim."
"Yapabileceini sanmyorum." Geri ekilip zihnini perdeledi. "Bir bakalm."

Tetii ekti.
5541
16
31 Aralk 2007
21:03 (Yarg Gecesi'ne 2 saat, 57 dakika kala)
Valentinus karsndaki kadnn kararlln anlad anda kendini yana
atmt. Silah sesi hcrede ve beton koridorda bomba gibi patlad, igdsel
olarak elleriyle kulaklarn kapatt ve merminin gvdesini bir santimetreyle
skalayp gmleini delerek getiini hissetti.
Darian silah bir daha ateleyemeden, Valentinus onun zayf kalkann paralad
ve inanlmaz bir dehet ve ac dalgasyla benliine dald geti. Darian acyla
yzn buruturdu. Gzlerine yalar dolarken mitsizce kontrol ele geirmeye
alt.
"Zayfsn, Darian," diye bard Valentinus szcklerini mutsuzluk ve kabulleni
duygusuyla noktalayarak. "Her zaman zayftn. Laszlo senin yznden ld. Beni
ona sen gtrdn. Ve bu gece binlercesi daha lecek. ldrmen gereken ben
deilim. Ken-dinsin."
"k... Beynimden... DIARI!"
Ve Darian kar saldrya geti. Billurumsu mor bir nefret ve parlak beyaz bir
fke gnderdi. Valentinus sendeledi. Kendini to-parlayamadan koridorun kaps
hzla ald ve Schmitt koarak ieri girdi.
"Ne oluyor burada..." Manzaray grnce durdu ve tabancasn ekti. "Brakn
silahnz, avukat!"
Darian dedektife bakt. "Bizi yalnz brakn. Bunun sizinle bir ilgisi yok."
Schmitt gzlerini krptrd ve silahn indirmeye balad. Valentinus hemen
zihnini dedektife ynlendirdi.
| 555
Adam Fawer
"Vur onu!" diye bard. "Beni ldrmeye alyor! Ben lrsem Times Meydan
bir morga dner!" Bir korku ve kesinlik dalgas yayd.
"Onu dinlemeyin, dedektif," dedi Darian. Sesi sertti. "Sizi ynlendiriyor. Tpk
yandalarm ynlendirdii gibi. Onunla mcadele edin. Dediklerini dikkate
almayn."
"Seni ynlendirmeye alan o," diye karlk verdi Valentinus yalvaran bir
sesle. "Grmyor musun? Savunmaszm ve onun silah var! Onu vurmalsn!"
Schmitt silahn Darian'a dorulttu. "Sizi vurmak istemiyorum, avukat hanm. Ama
bana seenek brakmyorsunuz."
"Dinleyin beni dedektif..."
"ldr onu!" Valentinus dilerini skt. Sahibi olduu her iblisi, her insafsz
kelimeyi, her gram acy ortaya dkt. Hepsini ard. Ve onlara karanlk,
eytani bir nefret ekledi.
"LDR ONU! MD!"
Sar edici bir silah sesi daha duyuldu. Ama bu kez mermi onun iin deildi.
Havay delerek geip, Schmitt ile Darian arasndaki be metrelik mesafeyi eyrek
saniyede ald.
Mermi omzunu deldii anda Darian, yzne balyoz yemi gibi savrularak dnd ve
yere yld. Ayn anda cokun bir rahatlama hissi Valentinus'u sarmalad,
fkesini bastrd. Schmitt inanamaz bir ifadeyle silahna bakakalm. Koup
Darian'm yanma diz kt. Silahn yere att ve kan iinde kalan bluzu yrtarak
at.
"Bitir iini," dedi Valentinus onu kkrtmak iin fsldayarak. "Yardm falan
arma; ldr gitsin onu. Bunu hak etti. Beni ldrm olsayd tm o insanlar
da bu gece hayatn kaybedecekti. O bir katil. Bunu bir daha yapmasn
engellemek zorundasn."
Valentinus bir kez daha adamn benliine girip zihnini bkt ve onu nefretle
doldurdu. Schmitt kar koymaya alyordu, ama ok zayft. Bask srd.
Dedektif pes edene kadar ona, siyah fke ve kan krmzs saldrganlk
gndermeye devam etti.
5561
Empati

Schmitt ar ekimle gsterilen bir film sahnesindeymi gibi eildi ve


parmaklarn Darian'm boynuna dolad. Sonra, skmaya balad. Darian bitkin bir
halde elini uzatp onu engellemeye alt, ama 90 kiloluk adama kar hi ans
yoktu.
"Evet," dedi Valentinus. "te byle," Adam kkrtmaya devam etrti. "Neredeyse
oldu."
O konumay srdrdke Schmitt'in zihni de halanm ehriyeye dnene kadar
erimeye devam etti. Darian'm boazndan bir hrlt kt, sonra Schmitt'in
zihni birden yok oldu. Ama parmaklar boazn skmaya devam ediyordu.
Sonra Darian tek bir szck fsldad ve her ey birden durdu: "Yapma."
Valentinus onu ite o zaman grd; kadnn parmaklar arasnda gm bir zincir
vard.
Schmitt ellerini onun boynundan ekti, ama Darian temas kesmedi. Eini tuttuu
srece psiik balon dedektifi koruyacakt. Adam onun oturmasna yardm etti ve
kolunu bann altna koydu.
Darian nce omzundaki kanl delie, sonra da parmaklklara dayanm duran
Valentinus'a bakt. Demirlerin arasndan kartp Schmitt'e doru uzatt eli
adamdan sadece birka santim uzaktayd. Zorlukla nefes alan Darian onu kendine
doru ekti.
"Sana dokunmasna izin verme."
"Bu durumu dzeltmek iin hl zamann var," dedi Valentinus. "lmesine izin
verirsen sana bilmek istediklerini sylerim." Elini at. "Elimi tut ve her ey
yoluna girsin."
Gzlerini dedektife diken Darian onu sadakatle doldurdu. Valentinus'un
etraflarndaki kalkanda atlak arayan zihninin basksn kolyeye ramen
hissedebiliyordu. Ve hzla kan kaybediyordu. Fazla zamam kalmamt.
I 557
Adam Fawer
"Al," dedi kolyeyi Schmitt'in avucuna koyarak. "Tak bunu."
"Ama, ben..."
"Sadece dediimi yap. Kendini ondan korumann tek yolu bu. Ltfen. Gven bana."
"Peki," dedi Schmitt ve gm zinciri boynuna geirdi.
"Ona sakn dokunma ve kimsenin de buraya girmesine izin verme. Bu gece onu
burada tutman gerek."
"Ama..."
"Bunu yapmazsan, tm yandalar kendini ldrecek."
"Kendilerini ldrmeyi oktan planlamlar," dedi Schmitt. "Onlar kim
durduracak?"
"ocuklar," dedi Darian fsltyla.
Bir saniye sonra da, ld.
558
17
31 Aralk 2007
22:31 (Yarg Gecesi'ne 1 saat, 29 dakika kala)
Elijah otel odasnn penceresinden darya bakarken, Stevie ile SpyGurl da Star
Trek'in hangi tiplemesinin daha kt olduunu tartyordu: Voyager mi, yoksa
Enterprise mi?
Stevie'nin tezi temel olarak, Voyager' daki Dokuzun Yedisi karakterinin,
Enterprise'daki T'Pol karakterinden daha seksi olduu iddiasna dayanyordu.
SpyGurl'un teziyse biraz daha daha salamd.
"Tanr akna! Voyager sadece Gilligan's Island'm bir uzay uyarlamas!"
"Ve Enterprise de Ziggy'nin sihrinden yoksun bir Quantum Leapl"
"Neden bahsettiini anlamyorum bile."
"Demek istediim de tam olarak bu zaten."
Elijah onlar zihninden sildi ve kendisini rahatsz eden eyin ne olduunu
bulmaya alt. VVinter ile birlikte bir ekilde toplu intihan engellemek
zorunda olduklar gereinin dnda elbette. Arka plandaysa VVinter, Stevie'nin
otel odasna geri dnerlerken verdii anlk kararla bir sokak mzisyeninden
satn ald keman almaktayd. Elijah ald paray tanmyordu, ama bunun
nemi de yoktu zaten.

VVinter'in hznl ve dokunakl alndan etkilenmek iin kolyesini kartmak


zorunda deildi. Melankolik yapsna ramen, pencereden dnyay seyrederken
kulaklarna dolan mzik onu rahatlatyordu. Farknda olmadan, ikisi de normal
haline dnmt.
| 559
Adam Fawer
Elijah izliyor, Winter ise alyordu.
Valentinus'un normal halinin ne olduunu dnd Elijah. Byk olaslkla
hissetmekti. O kadar zihnin merkezine yerleip kendininkini amak... Bunun baka
tanm olamazd. Ama yleyse neden intihar? O nasl hissedilirdi acaba? Sonunda
bir hilik olarak. te o nedenle de son derece anlamsz grnyordu.
Elijah masaya doru yrd ve siyanr rngasn ald. Yavaa dndrerek
altn at ve iindeki ince ampul kartt. Sonra kalemini kullanarak cam
tpn tepesindeki kauuk balkta bir delik at. Tp burnuna yaklatrd ve
gzlerini kapatp derin bir nefes ald.
"Tanr akna!" diye bard Stevie. "Ne yaptn sanyorsun sen?"
VVinter son notas psiik bir la dnrken almay kesti.
"Kokmuyor bu," dedi Elijah tpn iine bakarak.
"Kimin umurunda? Brak onu elinden, olum. Beni korkutuyorsun."
"Bu siyanr deil/' dedi Elijah. "Siyanr badem gibi kokar. Bu kokmuyor."
"yle bile olsa, kapat kahrolas eyi." rngann gm baln kapan Stevie
birden donup kald. "Dur bir dakika," dedi fsltyla.
"Ne oldu?" diye sordu onlarn yanna gelen SpyGurl.
"Bu bir eit anahtara benziyor," dedi Stevie kk baln iine bakarak. "Bir
cmbzn falan var m?"
SpyGurl ona bir ak uzatt. Stevie aky at ve baln altn kartt.
"eride bir verici var."
"Bir bakaym," dedi kz bal onun elinden kaparak. "Bir cep telefonu
devresine benziyor. Enjektre basnca sinyal gnderiyor olmal."
"Sesimizi mi?" diye sordu VVinter tedirginlik iinde.
560 j
Empati
Stevie o eyi geri kapt. "Burada mikrofon falan yok," dedi hzl bir
incelemeden sonra. "yleyse nceden belirlenmi bir sinyali gnderiyor olmal.
Gelin benimle."
>;
Hzla yatak odasna gitti.
Elijah soran gzlerle SpyGurl'a bakt, sonra omuz silkip kuzeninin ardndan
gitti. Stevie yatan kenarna oturmu, saatli radyoyu kurcalyordu. Radyonun
sesini amca oday bir parazit doldurdu.
"Ne yapmaya al..."
.
"Sus!" diye bard Stevie. "Dinleyin."
Dikkatini parazitin iindeki aralkl tklama seslerine veren Elijah, kuzeninin
zerine ylesine odakland eyi duymaya alt.
"Duyuyor musunuz?" dedi Stevie. "Bu tklamalar geliigzel deil. Bu bir ifre.
Bana ktla kalem verin."
Hzla odadan kan Winter bir otel bloknotu ve kalemle geri dnd.
Sonraki be dakika boyunca de hareketsiz bir ekilde Stevie'nin tklamalar
kda geirmesini izlediler. Sonunda radyonun sesini kapatp onlara dnd.
"Tamam, hepsini yazdm."
Elijah kd kuzeninin elinden ald.
101
2-6-23-12-17-3-12
28
14-1-24
12-16-5-1-24
5-12-6-24-21-11-3-10
"Bunlarn anlam ne?"
"Henz emin deilim," dedi Grimes. "Grebildiim kadaryla, mesaj alt blme
ayrlm. Birinci ve nc satrlarn sadece birer
| 561
Adam Fawer

say olduunu sanyorum. Ama ikinci, drdnc, beinci ve altnc satrlara


bakn: Tm saylar 1 ile 29 arasmda. Sanrm bunlar harflere kar geliyorlar.
Bakalm bir anlam kartabilecek miyiz."
Baka bir kda alfabeyi yazd. Her harfin altna, l'den balayarak saylar
koydu.
"Tamam. kinci satr okuyun." "ki. Alt. Yirmi . On iki. On yedi. . On
iki." "B. E. . . N. C. ," dedi Stevie. "Beinci." "Bir adres olmal," diye
atld SpyGurl. "101 Beinci." "Aynen. Bir tahminde bulunaym: Drdnc satr on
drt, bir ve yirmi drt."
"Evet," dedi Elijah kda bakarak. "Ne diyor yani?" "K. A. T. lOlBeinci, 28.
kat. imdi, son ksm okuyun." Elijah saylar okurken, Stevie de harfleri
yazd. "Birinci szck 'MDAT'. Dieriyse, yanl yazmadysam bir ad olmal."
Sonra ban kaldrd. "Aranzda DIETRICH diye birini tanyan var m?"
Komiser birilerinin hattn karsndakini boabilecei bir telefonu henz icat
etmemi olmasna sevindi. Yoksa imdi cinayet suuyla yarglanyor olabilirdi.
Dedektif Schmitt olanlar anlattktan sonra neredeyse bir dakika boyunca azna
geleni sylemiti.
"O ba belas psikopatn benden mmkn olduunca uzakta olmasn istiyorum.
Belediye Bakan, u Times Meydan bokundan dolay zaten canma okuyor!
htiyacm olan son ey, bir de Mesih'in Dn peygamberine bebek bakcl
yapmak."
"Onu brakmam m istiyorsunuz yani?" diye sordu Schmitt inanamaz gibi.
"Aman Tanrm, tam bir moron musun sen? Yooo, hayr! Cevap verme. Hayr, onu
brakmak istemiyorum. Onu Rikers'a gndermeni istiyorum. ube'ye teslim et.
Brak, Mesih ile onlar urasn."
562 |
Empati
"Ama efendim... lmeden nce avukat dedi ki..."
"Ne dedii umurumda deil! Sen sadece Valentinus'u behtt polis merkezimden
kart. Anladm m?"
Komiserin dediklerini dnen Schmitt birka saniye sessiz kald. Sonra, "Rikers
otobs yirmi dakika iinde kalkyor," dedi. "Valentinus da iinde olacak."
"Dua et de, yle olsun."
Beinci Cadde, 101 Numara'nm 28. kat koridoruna karlarken, "imdi nereye?"
diye sordu Stevie. Karlarnda bina boyunca uzanan ve sal sollu kaplarla
dolu bir koridor vard.
"Ayrlalm ve bize tandk gelen bir eyler arayalm."
Elijah gneydou koridorunda yrmeye balad. Tm kaplarda doktor tabelalar
vard. lk iki isim hi tandk gelmedi, ama ncy grnce aradklarn
bulmu olduunu anlad.
Dr. Ouroboros. Dahiliye Uzman.
"Buras," dedi Elijah grubun geri kalann ararak. Hepsi gelince aklad.
"Ouroboros kolyedeki semboln ad."
"yi i karttn, kuzen," dedi Stevie. "Byle sama sapan bilgilere gelince Gil
Grissom34 bile senin eline su dkemez."
"imdi ne olacak?" diye sordu SpyGurl. "Kapy alp evde kim var diye mi
bakacaz?"
"Hayr," dedi Winter ne karak. "O ii ben yapacam." Stevie ile SpyGurl'a
dnd. "Asansrn yanmda bekleyin. On dakika iinde Elijah ile kmazsak, polise
haber verin."
VVinter zile bast.
"Evet?" diye yantlad bir kadn sesi dafondan.
Televizyonun popler CSI (Olay Yeri ncelemesi) adl dizisindeki bir karakter
[.n.]
1563
Adam Fawer
"Bizi Valentinus gnderdi," dedi VVinter kendinden anMn bir ses tonuyla. "Ltfen
girmemize izin verin."
->r
Anlk bir duraklama oldu, sonra bir vzlama duyuldu. VVinter kapnn kolunu
evirdi ve Elijah ile birlikte ieri girdiler. Kk antre gerekten de
muayenehanenin bekleme odasn andryordu; duvar dibinde bo koltuklar

diziliydi ve ortada zerinde dergiler olan bir sehpa bile vard. Elijah yeni
kiracnn daireyi dekore etme zahmetine katlanmadn tahmin etti.
Onlar neredeyse effaf saylacak kadar solgun tenli, uzun boylu bir sarn
karlad. O daha bir ey syleyemeden VVinter elini uzatt, igdsel olarak,
kadn da aynsn yapt. VVinter'in parmaklar onunkilerin zerine kapand an
kadnn yzndeki gerginlik ifadesi eriyiverdi.
"Endienizi anlyorum, ama her ey yolunda," dedi VVinter sakin bir sesle.
"Valentinus bize sylemese, burasnn varln bilemezdik, deil mi?"
"Elbette yle," dedi kadn yznde rahatlam bir glmsemeyle.
"Adnz neydi?"
"Bethany."
"Tamam, Bethany." VVinter ban sallad. "Valentinus burada olacan
sylemiti. Bu geceye hazrlk olarak Dr. Dietrich'i bir kontrol etmemizi
istedi."
Bethany aknlkla ban bir yana edi. "Elliot'un kontrol edilmeye
ihtiyac..."
"Valentinus da bizi onun iin gnderdi zaten," dedi VVinter sert bir tonda.
"imdi bizi ltfen ona gtrr msnz. ok fazla zamanmz yok."
Bethany verilen emri bir an dnd, sonra ban sallad. "Beni izleyin."
Onlar dar bir koridora gtrd. Duvarlardan biri tmyle camd. Arkasndaki
odada, stlerinde yzden fazla dizst bilgi564
Empati
sayar olan alt uzun masa vard. Bilgisayarlar kullanan operatrler farkl
etnik gruplara aitti. Giysilerine baklrsa, ou Amerikal deildi. Geni mekn
minyatr bir Birlemi Milletler gibiydi.
Koridorun sonundaki kapnn nne ulanca Bethany, cebinden kartt bir
anahtarla at. eri girmek zereyken Winter onun elini tuttu.
"Yalnz grmemiz lazm."
Bethany itiraz edecekmi gibi duralad, ama sonra ban edi ve kenara ekildi.
eri girince Elijah kapy arkalarndan kapatt. Bilgisayar ek-ranlaryla dolu
lo odadaki tek k bir masa lambasndan geliyordu. Duvarn biri stnde
agnostiklerin dairesel ylan amblemini barndran yeil bir duvar halsyla
kaplyd. Onun yaklak iki buuk metre kadar nnde ayaa monte edilmi bir
video kamera vard.
Ekranlardan birinin gerisinde oturan bakmsz sakall ve kel kafal adam bam
kaldrp beklentiyle bakt onlara. Elijah kolyesini takm olsa da, adam
sarmalayan yeil korku bulutunu grebiliyordu.
"Kimsiniz siz?"
VVinter, "Laszlo'nun arkadalaryz," dedi. Dietrich yavaa ayaa kalkt;
yznde kendini nasl hissetmesi gerektiini bilemez bir ifade vard; rahatlama,
umut ve korku birbirine karmt.
"O burada m?"
"Valentinus onu ldrtt," diye yantlad VVinter souk ve ifadesiz bir ses
tonuyla. "Ama bize neler olduunu anlatacak kadar zaman oldu. Senden sz etti.
Ve bize yaptklarndan."
Dietrich ellerini kaldrd. "Ben... Ben sizi daha nce hi grmedim."
"Bundan o kadar emin olmayn," dedi Elijah.
"Ama ben sizi..." Dietrich durdu. "Aman Tanrm! Siz o ocuklarsnz, deil mi?
u kaanlar."
565
Adam Fawer
"Evet." /
"Siz hl... Yani..."
"Evet," dedi tekrar Winter. "Glerimizi geri kazandk."
"Tanr'ya kr!" diye inledi Dietrich. Ve bacaklarmdaki tm g bir anda
ekilmi gibi sandalyesine kt. "Beni nasl buldunuz?"
;>
"Mesajm kefettik."
"yle mi? Hi umudum yoktu bundan ve... Neyse, unutun bunu. Zamanmz yok.
Buradan kmamz gerek."
"O odada ne yapyorlar?" diye sordu Elijah.

"Her eyi anlatacam. Bethany'i beni brakmas iin bkebilir misiniz?"


Elijah dnp yzne baknca Winter ban sallad.
"yleyse gidelim."
Bethany'nin iradesini krmak VVinter'in sandndan daha zor oldu, ama kadn
sonunda boyun edi. Onlar gidiini seyrederken bir kalp krizinin eiine gelmi
gibiydi.
Dietrich ise ancak binadan kp minibse girince rahat bir soluk ald. "Saat
ka?" diye sordu.
"Neredeyse on bir," dedi SpyGurl n koltuktan.
"C^re yansndan nce ehirden kmamz lazm."
"Gece yars ne olacak?" diye sordu Elijah.
"Valentinus tam o saatte Times Meydan'nda bir ayaklanma balatacak. Ve eer
yanlmyorsam, bunun yaylma olasl da olduka fazla. Ne kadar uzaa
yaylacan bilmiyorum; tek bildiim, durdurmak iin yeterli zamanmzn
olmad."
"Valentinus tutukland," dedi SpyGurl.
Dietrich yksek sesle kkrdad. "Onu tutmay baaramazlar."
"Neden ayaklanma balatmak istiyor?" diye sordu Elijah.
S66!
Empati
"Yeteri kadar iddetli duygu dalgalan yaratmak iin yle bir eye ihtiyac var.
Sonra da o duygulan tm dnyadaki yandalan-na iletecek."
Bu kez VVinter atld. "Hangi amala?"
Dietrich ban iki yana sallad. "Emin deilim. Getiimiz yl iinde altm
iki lkede kendine yandalar buldu. Hepsine de duygusal ykselte olarak ilev
grecek kolyeler verdi. Ama seilmi birka tanesinin kolyesi ayn zamanda
duygusal alc olarak da alyor. Onlar bu ekilde kendine baml halde
tuttu. Canl yaynlara kyor, onlara inanlmaz bir nee ve sevgi
gnderiyordu."
"Bu sistemi sen tasarladn, deil mi?" dedi Elijah.
Dietrich utanm gibi ban edi. Sonra, "Yapabilecekleri hakknda en ufak bir
fikriniz yok/' dedi. Gzleri imdi biraz bo bakyordu. "Birka yl nce beni
buldu. Hi... Hi seeneim yoktu."
"Yani her ne yapmak istiyorsa, o eyin yandalaryla bir ilgisi olduunu mu
dnyorsun?"
"Evet. Szn ettiim 109 kiinin her biri kendi lkesinde..." Ban yukarya
doru sallad. "ktmz broda grdnz ajanlar tarafndan izleniyorlar. Ve
srekli operasyona raporlar veriliyor."
"Minyatr BM," dedi Elijah.
"Tpk yle. Valentinus'un o 109 kiiden ne yapmasn istediini bilmiyorum, ama
ayaklanmaya kalacak olanlarla psiik iletiim iinde kalacaklar ve bu da
korkun derecede iddet ieren bir ey olacaktr. Birbirlerine fiziki olarak
yakm o kadar fkeli zihne bu nedenle ihtiyac var."
"Anlamyorum," dedi VVinter.
"Ayaklanan kiilerin bilin gcne ihtiyac var."
"Ne yapmak iin?"
"O anlamda g deil. Demek istediim, gerek anlamda g; biyoelektromanyetik
alanlar."
"Ne demek istiyorsun?" diye sordu VVinter.
| 567
Adam Fawer
"Yaptmz deneylerden sonra birok gelime oldu; yani..." Dietrich 'sizin
zerinizde' demeden kendini tuttu, ama sylenmemi szcklerin ne olduu
belliydi.
"Ne yaptn biliyoruz, doktor," dedi Elijah. "imdi utanp sklma zaman
deil."
Boazn temizleyen Dietrich devam etti. "Sizin yeteneklerinizin nasl
ilediini ve bunlarn sinestezinizi nasl tetiklediini ancak son birka yl
iinde tam olarak anlayabildim."
"Zaten milyon dolarlk soru da buydu, deil mi?" diye homurdand Stevie.
"Kes sesini!" dedi Winter serte ve Dietrich'e dnd. "Devam et."

"Bir nron ne zaman atelense, beynin elektromanyetik alann deitirir. Ayn


ekilde beynin elektromanyetik alan, atelenen tm nronlar yanstr; temelde
birletirilmi bir nron ateleme dokusudur yani."
"Bir Jackson Pollack resmi gibi," dedi VVinter, "Tuvale srayan boyalarn o
andaki grnts."
"Daha da hareketli. Elektriksel alanlar manyetik alanlar etkilediinden ve bu
etkileim ters ynde de olduundan, beynin total elektromanyetik alan srekli
deiim gsterir. Bu deiiklikler daha fazla nronun atelenmesine neden olur
ve bu da elektromanyetik alan tekrar deitirir. Deiim iindeki
elektromanyetik alan daha da fazla nronun atelenmesine neden olur; bu bylece
srer gider."
"Bir geri besleme dngs," dedi Elijah.
"Doru," dedi Dietrich heyecanla. "Ancak bir ey var: Sonuta ortaya kan
ateleme dokusunun yapsal bir tasarm vardr."
"Yani?" dedi Stevie.
"Yani eer nronlar sadece elektromanyetik alann gcnden dolay tetikleniyor
olsayd, o zaman geliigzel olarak atelenmelerini beklerdik. Ama atelenen
nronlar sadece o andaki ile ilgili bilgiye sahip olanlardr."
Jbmpa
:'\' "Sanki alan veri isteinde bulunur gM^dedfcStevie. ; Dietrich ban
sallad.
J^'' ' -'"i'"-'' ;;j'
J '
"Ama bunu yapabilmesi iin bilince sahip olmas gerekir." '**' "Kesinlikle
yle."
"Bir dakika," diye araya girdi Elijah ellerini kaldrarak. "Bir elektromanyetik
alan nasl bilinli olabilir? Demek istediim, bir alan sadece iyonlar ve
akmlar arasndaki bir kuvvettir, deil mi?"
"Evet. Ama kuvvet dediimiz ey de g deilse nedir?" Dietrich gzden kaan
noktay aklamaya koyuldu. "Bakn: Biz gc sadece kimyasal bir tepkime olarak
dnyoruz. Ve ounlukla da yle. Ama olmad zamanlar da var."
"Hangi zamanlarda yle deil?" diye sordu VVinter. Aklayamad bir nedenden
tr kendini gergin hissediyordu.
"Karar aamasnda kullanlan g olduunda."
"Bilinten bahsediyorsun," dedi Elijah. "Ya da iradeden."
"Evet, kesinlikle bundan bahsediyorum. Beynin elektromanyetik alan bilincin ta
kendisidir."
"Bu nasl mmkn olabilir?" diye sordu SpyGurl. "Yani bilin nasl olur da
grnmez bir alann iinde oluum bulabilir?"
"Baka nerede olmasn isterdin? Beyinde mi?" diye sordu Dietrich.
"Hmm, evet," diye yantlad SpyGurl.
"Ama birletirme probleminden tr olamaz," dedi Elijah kendi kendine konuur
gibi.
VVinter, "Dur bir dakika," diye atld. "Nedir bu birletirme problemi?"
"Beynin her tarafna dalm milyonlarca nrondaki bilginin nasl olup da tek
bir bilinli deneyim halinde birletiini aratran kavram," dedi Dietrich.
"te bu birletirme problemi, beyindeki tm 'balantsz' bilginin,
elektromanyetik alann iinde birletiini ne sren Bilin Elektromanyetik
Bilgi Alan Teorisi - BEMB - ile zlmektedir."
r/
| 569
Adam Fawer
"nk alan atelenen farkl nronlardaki tm bilgiyi iermektedir!" dedi Elijah
heyecanla.
v
"Doru."
"Bu teorinin doru olduunu nereden biliyorsunuz?" '4iye sprdu VVinter.
"Hibir ey kesin olarak bilinemez, ama mkemmel bir ekilde oturuyor," dedi
Dietrich. "BEMB teorisi sadece bilinci aklamakla kalmyor, ayn zamanda
nronlarn elektromanyetik alandan gelen darbeler yoluyla bilgi alp
gnderebildiini de gsteriyor. Baka deyile hepimiz psiiiz, ama oumuzun
menzili kafatasmz iinde birka nanometre ile kstl."
"Ama VVinter ve ben..." Elijah dalgn bir ekilde bir parman alnnda
gezdirdi. "Biz farklyz."

"Evet, ylesiniz. Sizin ayna nronlarnz hiper dzeyde gelimi. Sadece grsel
ve iitsel uyanlara tepki vermekle kalmyorlar, ayn zamanda baka insanlarn
elektromanyetik alanlarn -yani, bilinlerini- de alglyorlar. Bu yabanc
elektromanyetik alanlar da yine ayn ekilde sadece ayna nronlarnz harekete
geirip empa-tiye neden olmakla kalmayp, karnzdaki insanlarn duyduu temel
duygular da zihinlerinizde aynen tetikliyorlar Ve sizin elektromanyetik
alanlarnz son derece gl olduundan, duygusal kortekslerinizdeki nronlarn
da kontrolsz olarak atelenmelerine neden oluyorlar."
Dietrich duralayp Elijah'a bakt. "Senin iin bu grsel kor-teks." VVinter'e
dnd. "Ve senin iin de iitsel korteks. Dolaysyla, algladnz duygular
kendini saf renkler ya da sesler olarak gsteriyor."
"Platonik dealar," diye fsldad VVinter. Zinser ile on alt yl nce yapm
olduu konumay anmsamt.
Dietrich ona aknlkla bakt, sonra ban sallad. "Felsefe derslerimi doru
olarak anmsyorsam, bu sav kabullenmem gerekir. Duygular ve bunlarn neden
olduu duygusal alglar - daha ok Plato'nun evrenselleri gibi- saf ve
soyuttur."
570
Empati
"Ya kolyeler?'' diye sordu Elijah. Eli boynundaki zincire gitmiti.
"Yksek derecede manyetize edilmi metalden yapldlar. Takan kendi
elektromanyetik alanyla sarmalayp, d dnyadan gelen sinyalleri bloke
ediyor."
"Ama tam olarak deil," dedi Elijah.
"Evet, sanrm tam olarak deil."
Tm yaam boyunca onu evrelemi olan grnmez kuvvet alann dnen VVinter
rperdi. O dnceyi kafasndan atp baka bir soru sordu.
"Bizim duygular nasl aldmz syledin. Ama benim gnderme yeteneim nasl
alyor?"
"Senin elektromanyetik alann o kadar gl ki, zihninin dna
biyoelektromanyetik radyasyon yayyor. Bu da dier insanlann elektromanyetik
alanlarmda zincirleme tepkime yaratarak senin duygularnn onlarnkilerin yerini
almasn salyor. Ve elbette iradelerinin de."
"radelerimi?"
"Grmyor musun? rade arzular tarafndan kontrol edilir. Ve arzu da senin
tarafndan."
VVinter babasnn ona arzu hakknda rettiklerini dnd; arzu tm aclarn
nedeniydi. Kendine o adan yaklamak istemiyordu, ama gerei grmezden de
gelemedi.
"Yani benim gerekten dier insanlarn bilincine girdiimi mi sylemek
istiyorsun?"
"Daha da fazlas. Bilinlerini yaratan enerjiyi deiime uratarak, onlarn
bilincinin yerini alyorsun. nsanlarn zihinlerini sadece okumuyor, onlar
yazyorsun da."
VVinter bann dndn hissetti.
"Demek Valentinus bunun iin Times Meydan'nm ortasnda bir ayaklanma balatmak
istiyor," dedi Elijah. "Bir milyon insann
| 571
Adam Fawer
elektromanyetik alannn toplam gcn kullanp, dnyann her tarafndaki
yandalarna yayn yapmak."
"109 kiinin birden ahlaki artlanmalarn ayn anda geebilmesi iin tek yol
bu."
"Yani bu ayaklanmaya engel olabilirsek, her ne yapacaksa onu da durdurabiliriz,"
dedi Elijah.
"Artk ok ge." Dietrich ban sallad. "Valentinus yandalarn programlad
bile. Sizler kokain ve LSD ile umu 50.000 zihni bkecek kadar gl
deilseniz..."
"Enjeksiyon," dedi Elijah.
Dietrich ban nne edi. "Sadece yenilmez hissettirmekle kalmayacak, ayn
zamanda evrelerini hiper-alglamalarma da neden olacak uyarc-halsinojenik

bir karm. Ve kefettiiniz gibi, ambalaj da duygu gnderen bir sinyal


yayyor."
"O zaman Valentinus yandalarna neden svnn siyanr olduunu syledi?" diye
sordu SpyGurl.
"Byk olaslkla onlar gz kara bir taknla srklemek iin. Eer
leceklerini dnrlerse, Valentinus'un buyruklarna -ne kadar lgnca
olurlarsa olsun- uymaya daha meyilli hale gelirler." Dietrich dnp Elijah'a
bakt. "Onlar durdurmanzn hibir yolu yok. Olsa olsa siz de o lgnln
iine ekilirsiniz."
Elijah'in boaz kurudu. Times Meydan'nm o gece ne halde olacan dnmek
bile onu panie sokmaya yetiyordu. Buna bir de 50.000 uuk psikopat
ekleyince... rperdi.
"Tm bu duygular dnyann her tarafndaki yandalarna nasl gnderiyor?" diye
sordu Stevie. "Devasa bir vericisi olmas gerekmez mi? Eer o eyi devre d
brakabilirsek..."
"Olanaksz," dedi Dietrich. "Duygu tayan sinyaller GSM baz istasyonlarnn
sinyallerinin srtnda gidiyor. Dolaysyla, 500 baz istasyonunun hepsini ayn
anda devre d brakmanz gerekir bunu yapmak iin. Sprint, MCI ve Cingular'35
nmzdeki bir saat
35 Mobil telefon operatrleri [.n.] 572 |
Empati
iinde tm sistemlerini kapatmaya ikna etmenin dnda, sinyalleri kesmenin
geriye kalan tek yolu baz istasyonlarn havaya uurmak."
"Ama ar yklenebilirler," dedi Stevie gzlerinde dalgn bir ifadeyle.
"Bunu yapabilseniz bile, 11 Eyll'den sonra telefon irketleri btn baz
istasyonlarn beklenmeyen bir kesinti sonrasnda iki dakika iinde yeniden
iletmeye geirecek yedekleme sistemleriyle donatt."
"Bu yeterli bir sre olabilir mi acaba?" diye sordu VVinter. "Yani, planlad
ey her neyse ve gece yarsnda olacaksa..."
"Belki." Dietrich omuzlarn silkti. "Ama hepsini ayn anda nasl devre d
brakabilirsiniz ki?"
"Kolay," dedi Stevie. Yzne acmasz bir glmseme yaylmaya balad. "Bir
virsle."
JS73
18
31 Aralk 2007
23:20 (Yarg Gecesine40 dakika kala) ,;
,
;
? VVinter dnp Elijah'a bakt. Aklndan neler getiini bilmek isterdi. Ama
otelden ayrldklar andan itibaren gm zinciri srekli boynuna bastrarak,
kendini geri ekmiti.
Sinemada akln nasl kardn anlatmt. Ve bu sadece birka yz kiinin
ayn anda glmesiyle olmutu. Panik iinde baran bir milyon insanla kar
karya kalmann nasl olacan sadece tahmin edebilirdi. gdsel olarak
elini tutmak iin Elijah'a uzand, ama o geri ekildi.
"zgnm," dedi parmaklarn yanm gibi avucunun iine alarak. "Sadece... u
anda yalnz olmaya ihtiyacm var."
"Anlyorum."
Elijah bitkin bir ekilde glmsedi, sonra baklarn kucana indirdi. VVinter
onu yalnz brakmak iin dnd ve n camdan darya bakt. 42. Sokak'tan geip
Elijah'in en ok korktuu yere doru gidiyorlard.
Times Meydan'na. Ve artk Ylba gecesiydi.
Valentinus onlar duyunca ban kaldrd. Gen bir kadn dedektif peinde tam
tehizatl drt polis memuruyla birlikte ieri girdi.
"Ayaa kalk ve ellerini bana uzat."
Valentinus yavaa yerinden kalkt; erkeksi ceket ve pantolonun altndaki
diiliini grmeye alr gibi kadn batan aa
574 |
Empati
szd. Sonra gzlerinin iine bakarak kelepelemesi iin ellerini
parmaklklarn arasndan uzatt.
???,
<?:'
;

"Dn ve kapdan uzakla."


,..
Valentinus hcrenin gerilerine doru gitti. Kilit alrken keskin bir klak sesi
geldi. Bir an sonra da, iki ift el onu kollarndan kabaca tuttu ve geriye doru
ekti. Onu karakolun alt katma gtrrlerken rahatlama iinde derin bir nefes
ald.
Hcresinde brakm olsalard ka olanaksz hale gelecekti. Ama yalnz bana
olmad srece bir k yolu kendini elbet gsterirdi. Ne yazk ki etrafnda
hepsini birden bkmek iin ok fazla polis vard. Ayrca, dedektif Schmitt bir
gstergeyse, grevde bilenip sertlemi New York polislerini srsndeki dier
zihinler gibi ekillendirmek kolay olmayacakt.
Yeraltndaki garaja indiklerinde glmsedi. Gzleri irileti. Ama iini cokuyla
dolduran ey onu bekleyen otobsn grnts deil, benliini koyu, yeilimsisiyah bir orba gibi sarmalayan korku ve nefretti.
"Cehenneme tek ynl bir gidie hazr msn?" diye sordu dedektif.
"Aslnda cennete gidiyorum," diye yantlad Valentinus.
"Rikers Adas'nn cennet olduunu dnyorsan nereye gittiin hakknda en ufak
bir fikrin yok."
"Sizin de yle."
? A'-'
- ,
?
Valentinus rengi siyaha alan gri otobsteki son bo yeri alp n sraya oturdu.
ri yar bir gardiyan ona ayak bileklerindeki zincirleri yerdeki elik halkaya
geirmesini syledi. Valentinus kendinden istenileni yaptktan sonra adam ona
doru eildi. Gsndeki kimlik kartnda jUARRY yazyordu.
"Srf mehur olduun iin zel muamele greceini sanma sakn." Quarry iddet ve
nefret doluydu. "Gzm zerinde, aslaf 575
AdamFvufer
nm." Eliyle bana kabaca vurdu, sonra mahkmlar dier iki gar-, diyandan
ayran tel kapdan geti. "Kmlda biraz, Ralph."
Src ban sallad ve motoru altrd. Garajdan kalabalk sokaa
ktklarnda mahkmlar barp, slk almaya baladlar. O cesaret gsterisine
ramen Valentinus, zdrap, pimanlk ve korkularn hissedebiliyordu. Hepsinden
de te zlemlerini alglyordu. Darda akp giden dnyay seyredip, bir daha
onun bir paras olup olamayacaklarn dnrken arzularnn vurduu dzeyi
neredeyse tadabiliyordu.
Valentinus gardiyanlara kendisini serbest brakmalarn emretmeyi dnd, ama
hepsini birden eitimlerine o kadar ters den bir davranta bulunmaya
zorlamas olanakszd. Serbest kalmak istiyorsa, onlara iyi bir neden
vermeliydi. Arkasnda oturan iki adama dnd.
Beyaz ocuk on dokuzundan fazla deildi. Kafa derisine kaznm KKK Yayor36
slogan olmasa yakkl bile saylabilirdi. Onun yannda oturan am yarmas
zencinin derisiyse o kadar siyaht ki, yz hatlar lo kta neredeyse
seilemiyordu.
Valentinus, "Irk birinin yannda oturmak nasl bir ey?" diye sordu siyah
adama donuk bir nefret yayarak.
Zenci homurdand ve "Onu iplediim falan yok," dedi dazlaa kmseyici bir
bak gndererek, "ieride aznlk olan o."
Valentinus dazlan korkusunu saldrganlkla besledi. Yzn buruturan
delikanl yerinde doruldu.
"Siktir git, zenci."
"Sen siktir git, parlak olan." ,,
Dazlak omzuyla kendisinden ok daha
yapl olan zenciye yklendi. O da hemen kafasn onun burnuna geirdi. ocuun
burnundan kan boanrken, Valentinus da onun iindeki iddet alevlerini
besliyordu.
36 KKK (Ku Klux Klan): A.B.D.'de beyaz rkn stnln savunan grup. (.n.)
576 |
JBmpati
'< "Seni kahrolas put!"
Azn alabildiine aan dazlak, dilerini zencinin boynuna
saplad. lk atan adam kurtulmak iin ban gibi savurmaya
I balad, ama ldran dazlak onu brakmad. H

"ekin u kahrolas manya stmden!"


Quarry iki mahkmu umursamaz bir bakla szd. Valentinus ayn anda ona gl
bir aciliyet hissi gnderdi. "Buraya hemen gelsen iyi olur!" diye bard. "Onu
ldrecek! Hem de senin nbetinde!"
Bir yandan, "Kahretsin, kahretsin, kahretsin!" diye lanet yadran Quarry, bir
yandan da anahtarn kilide sokmaya alyordu. Tel kapy ap hzla ieriye
dald. teki iki gardiyan da hemen arkasndayd. Copunu dazlan kafasna
indirdi, ama Valentinus onun acy hissetmesine izin vermedi.
juarry dazla kulaklarndan yakalayp ban hzla geriye ekerken,
gardiyanlardan biri de suratna yumruu indirdi. Gardiyann damarlarna yaylan
adrenalinden beslenen Valentinus teki mahkmlara da nefret dalgas gnderdi.
Birka saniye iinde otobsn iinde bir kavga daha kt.
"Arkada!" diye bard Valentinus son gardiyana. "Acele et!" Gardiyan kudurmu
insanlarn arasna dalnca nefreti dorua kartt. Dnd ve duyulmak iin
sesini ykselterek bard. "Birbirinize saldrmayn! Onlara saldrn! Kamak
iin tek ansmz bu!"
Ortalk birden cehenneme dnd. Zincirlenmi adamlar vahi hayvanlar gibi
hrlayarak saldrya geti. Gardiyanlarn zerine atlayp onlar yere yktlar.
Mahkmlarn arasna den iki gardiyan annda sipsivri ve paralamaya hazr
dilerle kar karya kald.
Mahkmlar yanaklarn, dudaklarn ve burunlarn srp, etlerini paralarken,
Valentinus da gardiyanlar fel edici bir korkuya bodu. Sadece Quarry yerdeydi.
Zihni dehet ve aknlk iindeydi.
1577
Adam Fawer
Valentinus ona bir kurtulu yolu gsterdi. "z beni! Ben onlardan biri deilim!
Sana yardm edebilirim! Acele et!"
Quarry srnerek ona doru geldi ve bileklerindeki zincirleri zd. Sonra umut
dolu baklarn yzne evirdi.
"Doru olan yaptn," dedi Valentinus ayaa kalkarken.
Eilip gardiyan kaldrd ve sonra onu kaba bir ekilde otobsn arka tarafna
doru itti. Sendeleyen Quarry, bir mahkmun omzuna tutundu. Adam hemen dilerini
onun parmaklarna geirdi.
Gardiyanlar lk la barrken Valentinus n tarafa gitti. Src tel
kapy kapatmak iin yerinden frlad, ama daha hzl davranp ayan kapn
arasna koymutu bile. Tellerin arasndan adamn parman yakalad.
"Geriye ekil, yoksa seni onlara veririm." Src titreyerek ekildi. "imdi ana
kapy a."
"Tamam, tamam," dedi src, duyduu korkudan srlsklam olmu bir halde.
"Sadece, beni oraya koyma." Bayla lklarn geldii yn iaret etti.
Anahtar kontaktan kartt ve n kapy at.
"Teekkrler," dedi Valentinus. Merdivenlerden inerken durdu ve dnd.
"Neredeyse unutuyordum: yi yllar."
Src ban sallamaktan baka bir ey yapamayacak kadar byk bir dehetin
iindeydi. Valentinus glerek otobsten indi ve gecenin karanlnda kayboldu.
?<
<:*..
578 |
19
31 Aralk 2007
>
23:47 (Yarg Gecesi'ne 13 dakika kala)
',
,.
Kuzeni minibsn arka koltuunda yan yana duran alnt bilgisayarla SpyGurl'un
bilgisayar arasnda gidip gelerek klavyede bir eyler yazarken, Elijah da
kendine hkim olmaya alyordu. WarGames'deki Matthew Broderick bile Stevie
Grimes'in eline su dkemezdi.
VVinter ara sra ieri biraz temiz hava girmesi iin cam indiriyordu, ama bunu
ne zaman yapsa, Stevie grltden ikyeti oluyordu. SpyGurl'un, basn kartn
kullanarak meydanda kurulacak sahnenin yaknndaki dier medya kamyonetlerinin
yannda bir yer bulmas ilk bata iyi bir fikir gibi gelmiti. Ama bu oraya
varp Elijah gerek kalabaln nasl bir ey olduunu gerek anlamda grene
kadar srmt.

Gzlerini skca yumup evresindeki dnyay bloke etmeye alt, ama


kaamyordu. Her an sarhoun teki minibse arpp batan aa rpermesine neden
oluyordu. Ve onlar hissedebiliyordu da. Arabann camlar says milyonu bulan
sesi biraz olsa bouyordu, ama etraftaki zonklayan tm o duygulara hibir etkisi
olmuyordu.
Gm zincirin her milimetresi tenine deiyor olsa da, parlayan renkleri gz
kapaklarnn arkasndan yine de grebiliyordu Elijah. kence gibiydi bu. Bundan
daha kt bir ey olabileceini dnemiyordu bile...
Tabii ki dnebilirsin. Orada, darda onlarla birlikte de olabilirdin, O
gruhun ortasnda kapana kslm halde yani.
Elijah yle bir eyin olmayacana kendini ikna etmeye ala| 579
rak derin bir nefes ald. Orada sadece bir nlem olarak bulunuyorlard. Stevie
virsn yayacak, baz istasyonlarn devre d brakacak ve o i de ylece
bitecekti. Gz yaartc bomba yok, panik yok, kargaa yok, len yok!
Gzlerini aralayp darya bakt. Nasl olduysa kalabalk daha da artmt.
Olas grnmyordu, ama gerekti bu. Minibsn, kalabaln etkisiyle
sallandn hissedebiliyordu.
"Has'siktir!"
>>?:<
(
SpyGurl, "Sorun mu kt?" dedi Stevie'ye dnerek. *

^(''
"Bir yerde hata var, ama bulamyorum."
"Yardm ister misin?"
"Tabii ya!" dedi Stevie alayc bir tonla. "Ne halt ettiini bilmiyorsun ve ben
de yardma geldim halleri, deil mi?"
"Sadece yardm etmek..."
Winter elini havada sallayarak onun szn kesti.
"Virs zamannda altrabilecek misin, altramayacak msn?"
Saatine bir gz atan Stevie i geirdi. "Bilmiyorum. Belki. Ama hayatm zerine
bahse girmem dorusu. Ya da herhangi baka birinin hayat zerine."
Elijah camdan dar bakt. Stevie virs altramazsa, VVinter ile birlikte o
kalabal tek balarna durdurmalar gerekiyordu. Ve bunu yapmann da tek bir
yolu vard.
Darya kmak. f
' ?.??%u>
Aratan indii anda rzgr Elijah'm yanaklarn dondurdu. Dars -5 dereceydi,
ama rzgrn da etkisiyle insana -20 gibi geliyordu.
Kulaklar ve burnu szlamaya balamt bile. Souk, cebine sokmu olmasna
ramen eldivenli sol eline bile iliyordu. Sa eliy580 |
Empati
leyse cankurtaran simidine sarlm bir kazazede gibi VVinter'inkine yapmt.
Ve Winter gerekten de yleydi: Bir cankurtaran simidi.
Elijah yannda o olmasa leceinden emindi.
lk la baran korkusunu bastrd ve Winter'in yollad dinginlie
odaklanmaya alt. Zihninde kkrdayan azgn dehet elini skan kadnn gcne
ramen kalbini demirden bir mengene gibi skyor, her tarafndan souk ter
boanmasna neden oluyordu. Yutkunmaya alt, yapamad; boaz kupkuru
olmutu.
Hava o kadar fazla sesle doluydu ki, dnmek bile zorlamt. Yeniyetme bir
arkc kzn yapt vokal, araba byklnde hoparlrlerden pompalanyordu.
Kz bir sokak ilerideki sahnede kvrlp bklrken, kulaklar sar eden
gitarlar ve i organlar sarsan balaryla bir milyon baran insann
grltsne katkda bulunan punk grubu da onun arkasnda feryat ediyordu.
Nefes almaya alan Elijah evresindeki cokun kalabala bakp o lgnla
bir anlam vermeye alt.
En bata sarho particiler geliyordu. Bazs gz yerlerinde sfrlar olan ve
zerlerinde kocaman 2008 yazan gzlkler takmt; baka kimileri kafalarna
lgn eyler geirmiti: Melon apkalar, bereler, karton parti apkalar,
plastik talar ve krmz-beyaz izgili klahlar. Bazlar da ellerindeki

kaynana zrltlarn dnyann sonu gelmi gibi dndryordu. Neredeyse herkesin


elinde iin-dekini gizleyen kahverengi kese kd ya da krmz termoslara
doldurulmu iki vard.
kinci grupsa ok daha sessiz olmasna ramen daha da rktcyd. - Elijah'n
Valentinus'un srs olarak belirledii binlerce kii. O insanlarn olaanl
baka herhangi bir yerde belki gze batmazd, ama agnostiklerin arbal ve
mutlu dinginlii orada, o kadar sarhoun arasnda sanki bir projektr gibiydi.
erli, drder-li gruplar halinde toplanmlard. ou sokakta kardan karya
geen ilkokul ocuklar gibi el ele tutumutu.
| 581
Adam Fawer
Kolyesine ramen kalabaln psiik enerjisi Elijah'n zihnini zorluyor,
agnostiklerin bilinci onunkine szyordu. Hepsi de sanki mkemmel bir yaz
gnyle evrelenmi gibi birbirinin ayn parlak mavi bir k sayordu.
Agnostiklerden daha rahatsz edici saylabilecek berbat bir topluluksa,
Valentinus'un bildirisinin oraya ektii dierleriydi. Bunlar arasnda en byk
grup Evangelist Hristiyanlar idi. Onlar da birlikte duruyordu, ama
evrelerindeki hale gergin yeil korkuyla parlak pembe heyecan arasnda gidip
geliyordu.
Bunu Yapma! - sa Seni Kurtaracak - intihar zm Deildir gibi sloganlar yazan
el yapm pankartlar tayorlard. Bazlar elinde yanan mumlarla ilahiler
sylyor, bazlarysa kalabala karp, sa'nn erdemlerini anlatan brorler
datyordu.
En son halkayysa polis ve askerler oluturuyordu. Polisler fkeli ve ifadesiz
grnrken, askerler disiplinli ve -zellikle de gslerine apraz bal ColtM4'ler ile- rktc duruyordu. stlerinde buz gibi ehir ortamna ramen yeil
kamuflaj giysileri vard. kili ve drtl ekipler halinde, gerilerinde le gibi
sar bir gerilim brakarak kalabaln iinde dolayorlard.
Dileriyle sol elindeki eldiveni kartan Elijah boynundaki zinciri skca
tuttu. Kolyenin ince kenarlar derisine batyordu, ama umursamad. Hl orada
olmas onu mutlu ediyordu. Hissettii ldrtc dehet, o kalabaln duygular
nne birden serilirse hissedeceinin yannda bir hi kalrd.
Onun git gide artan korkusunu hisseden VVinter elini daha da kuvvetle skp
pembemsi bir dinginlik gnderdi. Bu Elijah'n korkusunu engellemeye yetmese de,
daha dayanlabilir hale getirdi.
Winter'in zihninden dklen gzellikle birden akna dnen Elijah ona dnd. Ve
VVinter tek kelime etmeden kolyesini kartp ona uzatt. Sonra omzuna koyduu
elinden destek alp gazete datm kutusunun zerine kt ve kalabala
yukardan bakt.
Kzn elinin yavaa kendi elinin iinden kaymaya baladn hisseden Elijah
umutsuzluk iinde o tutunmaya alt. Sonra
582 I
Empati
VVinter'in onun elini brakmas gerektiini anlaynca, "P-p-pardon," dedi,
"Tamam..."
Derin bir soluk alp dilerini skt, gzlerini skca yumdu... Ve brakt.
VVinter ile temas koptuu anda zihni dehet iinde feryat etmeye balad;
haykrp uluyor, gsne kp cierlerindeki havay emiyor, ban mengene gibi
skyordu.
Ve birden, neredeyse alglanamayacak kadar ksa bir an iin, her ey durdu. Hava
bir sessizlik ann kavrayabilmek iin ok fazla mzikle, kaynana znlhsyla ve
lkla doluydu, ama Elijah o eyi hissetti. Bir milisaniye iin herkes ayn
anda durdu ve kulaklarn dikti.
Bir ey olmutu. Ve o ey VVinter idi.
evresindekilere bir huzur dalgas yaym, o dalga kalabaln tamamnn zerine
kmt.
Ama huzur duygusu geldii gibi hzla kayboldu. Ve ardndan dehet eskisinden de
gl bir halde geri gelirken...
Elijah onun elini tekrar tuttu. Kayarak lk bir banyoya girer gibiydi. Derin
bir soluk alp gzlerini at. "Y-y-yapabileceini dnyor musun?"

"Bilmiyorum," dedi VVinter. "Hepsiyle konuabilseydim... O zaman belki yapardm.


Ama ok fazlalar ve duygular u anda bile ok gl."
Sarn arkc tam o srada avaz avaz bir haykrla arksn bitirince,
kalabalktan isterik bir alk koptu.
Elijah yzn buruturdu.
"TEEKKR EDERM!" diye bard yldz bozuntusu. "NEVV YORK'U SEVYORUM!"
Kalabalk bararak yant verdi.
Elijah ise soluk almaya alyordu. Anszn bir nseziyle irkil-di.
"Bekle burada," dedi elini VVinter'inkinden kurtarrken. Hzla dnd, minibsn
kapsn at ve ieri uzand. Aradn bulmas sadece saniyelerini almt.
| 583
Adam Fawer
Onun elindeki eyi gren VVinter'in az ak kald. .
"Bunlar yardmc olur
mu dersin?" dedi Elijah.
'
"? ' "Olur." VVinter derin bir nefes
ald sonra elini ona UZattt *Ha-r msn?" diye sordu.
' ''
" ' "Hayr."
"Ben de," dedi VVinter. "yleyse, gidelim." El ele tutuup kalabaln iine
daldlar.
5841
.1
20
31 Aralk 2007
23:49 (Yarg Gecesi'ne 11 dakika kala)
,>, VVinter'in kulaklar szlayp, yz buz gibi olsa da, vcudu scakt ve ter
iindeydi. Elijah'n ona verdi eyi korumaya alarak kalabaln iinden
kendine yol at. Zor bir iti. inde bymekte olan korkunun kendisine deil,
Elijah'a ait olduunu biliyordu.
Ama bu duyduu korkuyu daha az gerek yapmyordu.
Winter artan endiesini (endielerini) bastrd ve elini actacak kadar skmakta
olan Elijah'a rahatlatc dnceler gnderdi. Onlar ilerlemeye alrken insan
duvar da giderek skyordu. Sahnenin zerindeki devasa neon saate bakt.
Fazla zamanlar yoktu. Kolyesini kartp insanlara nlerinden ekilmelerini
emretse daha hzl ilerleyebilirlerdi, ama bunu yapmaya cesaret edemedi. Her ne
kadar bunu gcn sonraya saklamak iin yaptna kendini inandrmaya alsa
da, ok daha gl bir neden olduunun farkndayd.
Korkuyordu.
Ya birini daha ldrrse? Ya yumuak, kesiksiz bir dinginlik yerine insann tm
benliini saran o inanlmaz korkuyu gnderirse? O zaman ne olurdu? Panik iinde,
ldrm bir kalabalkla m yzleirdi? Yoksa daha da kts m olurdu?
Ban silkeledi. Ne olursa olsun oraya kp, zihinlerinin dayanacan umarak,
kalabal topyekun bkmeliydi. Bir kez daha saate bakt. ki dakika gemiti ve
onlar ancak metreden az yol kat etmiti.
Korkusunu bastrp Elijah'a dnd ve "Seni brakmam lazm!" diye bard
kulana. "Sorun olur mu?"
,'.-.."'
:
| 585
Adam Fawer
Elijah'm iindeki paniin arttn, ykselip bir kuyruklu yldz gibi zihninden
getiini hissedebiliyordu. Ama Elijah alt dudan srp, ban edi sadece.
VVinter hi dnmeden onun yanana bir pck kondurdu. Dudaklar tenine
dokununca olaanst, mkemmel bir nota zihnine doldu. Sonra elini onunkinden
kurtard.
Ve Elijah zihin gznden silindi.
Derin bir nefes alp kolyesini kard. O ey cebine girer girmez kalabal
oluturan insanlarn bilincinden yansyan melodiler zihninde patlad. Zengin
dokulu ritimler, olamayacak kadar grltl akorlar, tedirgin edici atonal
vurgular, her perdeden gerek ve hayali, ama billur gibi falsettolar.
Bir an iin Elijah'm gcne sahip olmann da yle bir eyler hissettirip
hissettirmeyeceini dnd, ama sonra fark anlad. Her ne kadar kendisi de tm
bu duygular alglyor olsa da, stne yklenmelerine dayanabiliyordu. Sesler
onu Elijah gibi fel etmiyordu.

Birden silkinip bard: "Herkes yoldan ekilsin! Bu bir acil durum!" Ayn anda
da ocuksu bir uysallk yayd. Kalabalk dnmeden yana ekilip, onlarn
geebilmesi iin yol at. inter glkle yutkunup yrd.
"Yol an! Ltfen! Sahneye erimem gerek!"
Ve insanlar onun kontrolne girmi kuklalar gibi yol verdi. Alan yolda
ilerleyen VVinter'in iinde bir gurur kabarc olutu. Yapabilirdi. Arkasndaki
kalabaln psiik enerjisi ve gc olaanstyd.
Ama sonra sahneye bir eyin kmakta olduunu hissetti. i!
Kalbini donduran
bir eydi bu.
"'
Valen tinus enfes sarnn ellerini sk ve kvrak bedeninde dolatrm sahnenin arkasndan izliyordu.
586 |
'? Empati
Bir yan -kusurlu, insan yan- son bir-dnyev a^vkl^rt yeterli
zaman olmasn diledi.
'?;'? ??<.:<;:'';: ?..,>'',1'':cH^';
Kendi kendine fke duyarak o krlgan arzuyu bir kenara itti ve zihnini yaklaan
iddete hazrlad. Ac, lm ve coku iinde haykran tm o zihinlerden gelecek
psiik armaanm dnnce nabz hzland. Renkleri zengin bir hayranlk
kaleydoskopu halinde yaylmaya balamt bile. Ve yandalar nceden datlm
karm bedenlerine zerk ettikten sonra daha te bir kkrtma gnderecek,
sonra da yalanclarn dzenini ykma ryas gerek olacakt.
Gzlerini yumup derin ve biraz titrek bir soluk ald. Sadece birka dakika
kalmt. Silkinip kalabal bir kez daha inceledi. Ama bu kez grd ey
irkilmesine neden olmutu. Orada, dalgalanan kalabaln arasnda, dierleriyle
birlikte hareket etmeyen birisi vard.
Kadn l sld; tm renk tayfn grebilecei kadar ateli bir younlukla
parlayan mavi/beyaz bir k yayyordu. Laszlo'dan beri yle bir zihinle
karlamamt.
Ve anlad. Karsndaki VVinter idi. Son Archon.
Valentinus onun kendisine katlmaya m geldiinden, yoksa Yaratc Tanr
tarafndan onu durdurmak iin mi gnderildiinden emin olamyordu. Birincisiyse
onu memnuniyetle kabul ederdi. Ama neden ikincisiyse... O zaman zihnini kavrayp
parampara ederdi.
Gzn bile krpmadan.
'
'
;"
'
'

?
A
"'
"
VVinter, Valentinus'un glgeden kmasn izledi. Sadece en n birka
sradakiler onun gzel hatlarn tanyabilecek kadar yakn olduklarndan, onu
ok az kii farketti. Ama VVinter gzlerini ondan alamyordu. O kadar gl bir
ihtiamla yanklanyordu ki, onu dinlemek Mozart'n piyanosunun dibinde oturmak
gibiydi.
| 587
Adam Fawer
VVinter onun benliinin iinde hem tandk, hem yabanc, en mkemmel melodileri
duydu; canl allegro, rahvan adagio, zarif grazioso, patlayc sforzando,
przsz legato ve ani staccato. arklar, u ana kadar hayal edebildiklerinin
tesindeydi - her biri kusursuz bir uyum iinde bir sonrakine kaynayor,
harmanlanyordu.
Ama kalbini durduran sadece sonatlar, kanonlar ve konertolar deildi,
ierdikleri her notann younluuydu - her biri mkemmel bir rezonansla titreen
notalar. O kadar zengin bir bayapt ki, imdiye kadar duymu olduu her ark
onun yannda kaba ve donuk kalyordu.
VVinter, Valentinus'un gcnden bylenmi olarak dinledike, yava yava
etrafnda alan akorlardan anlam kartmaya balad; o sersemletici lgnlk
iinde bir kavray. Belirledii ilk ses/duygu, Valentinus'dan alayan,
birbirleri zerine binmi, hep birlikte ve uyum iinde alan kvrak melodilerdi.
Ve onlarn iinde sarmalanm, sonsuz derecede karmak armoniler yayan
yandalar.
Sadece binler deil, on binler. Ve hepsi bu kadar da deildi. Kalabalktan
ykselen ve azgn bir dalga hlinde yanndan geip, onlarn kolektif

bilinlerini iine eken Valentinus'a ulaan tm o crtlak, uyumsuz akorlar


izleyebiliyordu.
Onlarn hissettiklerini hissediyor. Bu onun agnosisi.
VVinter, Elijah'a sylemek istedi ama sonra baka bir ey duydu. Dierlerinin
tmnn toplamndan daha berrak, ac veren gzelliiyle zihnini kaplayan, her
nefesiyle mkemmel bir uyum iinde yeni bir ark. evresindeki dier tm
sesleri bastran bir ark. Bir an, iini bir korku brd, ama o muhteem
melodi korkuyu silip geti ve kalbi heyacanla titredi.
Ve sonra, ona bakmakta olan Valentinus hi beklenmeyen bir ey yapt. Elini
uzatt ve yanma gelmesi iin VVinter'e iaret etti.
"VVinter! Dur! Bekle!" diye bard Elijah ama sesi VVinter'in zihninde akyan
o billur gibi arknn iinde ancak duyulabiliyor-du.
?
....
588 |
Empati
VVinter karlk vermeye alt, sonra ezici bir arzu duydu.
Gidip Valentinus'a katlmak iin. Ona dokunmak iin. Onunla birlikte olmak iin.
Sevdii adama ulaabilmek iin, arkasna bakmadan ve yo-lundakilere nnden
ekilmelerini emrederek, ilerledi.
Valentinus'a.
'
"
'
" "'''
'
M
<t ' '"
^'i.f,
\
, ;>, ' '
' ?'
:'f
,,.'.' .
.
/
' >
'
<'l
i
. r.t.
!.
t *
V
' - ' " L
.- ttt
"K
* j
;
r
",' ':
! . > f (
| 589
21
31 Aralk 2007
23:50 (Yarg Gecesi'ne 10 dakika kala)
"Durup durup saatine bakmaktan vazge," dedi Grimes, "sinirime dokunuyorsun."
"Ama neredeyse"
"Biliyorum, biliyorum! Ekrana o kahrolas saati neden koydum sanyorsun?"
Grimes, ekranda gece yarma doru geriye sayan saatin olduu pencereyi iaret
etti.
"Yapabileceim herhangi bir ey var m?"
Yazmay brakan Grimes kza doru dnd. "Aslnda, var."
"Harika, nedir?"
"Kes. Konumay. Onun gibi ol," dedi neredeyse on dakikadr sessizce oturan
Dietrich'i iaret ederek.
"Sadece yardm etmeye alyordum," diye mrldand SpyGurl.
"Mrldanmak konumadan saylr," dedi Grimes ban kaldrmaya bile gerek
grmeden. SpyGurl bir eyler daha sylendi ama her ne dediyse, Grimes'm son
parametreleri ayarlarken klavyede lgn gibi bast tularn sesi arasnda
kayboldu.
Grimes'in Aile Mcevherleri adn verdii ve bir bilgisayardaki adres listesinin
tmn annda indirip, sonra da hepsine zehirli e-postalar gderen virsleri
temel alan bebei, onlara benzer ekilde alyordu ama bilgisayarlara bulamak
yerine, cep telefonlarna bulayordu.
in gzel taraf, Mcevherler, gnderilen kiinin arkadandan gelen bir
ary andryordu. Dolaysyla, neredeyse her zaman cevap verilecek, bylece
enfeksiyon da yaylacakt.
590 |
Empati
in srr, telefonu aan kiinin kodu gndermek iin gereken sre boyunca hatta
kalmasn salamakt. Grimes bu sorunla haftalar boyu uram, virs
sktrmaya almt. Ama enfeksiyonu yayabildii en ksa sre on
saniyeydi. Burada sorun, kimsenin o kadar sre telefonunu ak tutup, rastgele
parazit dinlemeyeceiydi.
Soruna yanl ynden yaklatn ite o zaman fark etmiti. Virs ksaltmaya
odaklanmak yerine, insanlarn telefonda daha uzun bir sre kalmalarn

salamalyd. Sonraki birka haftay, virs telefona yklenirken geen sre


boyunca sylenecek farkl cmlelerle deneyler yaparak geirmi, hangisinin
telefonun almasyla kapanmas arasndaki srenin en uzun olmasn
salayacan bulmaya almt.
Sonunda en iyi alan bulmutu: "Ne yaparsan yap, sakn telefonu kapatma!
Biraz nce karldm ve bir arabann bagajna tkldm! Bir dakika, sanrm
geliyorlar!"
Virs, yklenmesi bitince, yerel baz istasyonunu, telefonun adres listesindeki
tm numaralan ayn anda aramaya ynlendiriyordu. nsanlarn ounun adres
listelerinde ortalama 80 telefon numaras olduuna gre, virs deli gibi
oalyordu. nce 80 kiiye. Sonra 6,400. Sonra 512,000. Sonra 40,960,000.
Ve bunlarn hepsi iki dakikadan ksa zamanda oluyordu. Sorun, yapt
benzetimler srasnda virsn, kritik noktaya erieme-den tm yerel baz
istasyonlarn ar yklyor olmasyd. Grimes, kamaya balad zaman, tam da
bu sorun zerinde urayordu.
Neyse ki bu, u anda tam istedii eydi. Yanp snen imlece odakland. Hazrd.
Tm hatalar yakaladn umarak bin satrdan fazla kodun zerinde gezindi ve
altyordamlar son bir kez kontrol etti.
"Kahretsin," diye mrldand. "Ya alr, ya almaz."
mleci GNDER penceresinin zerine getirdi. Tam tklamak zereyken, birden
SpyGurl'un bilgisayarnda bir mesaj penceresi ald.
''
1591
Adam Fawer
Satr 1273. Sekizinci karakter. Sfr bir yap.
Stevie mesaj gndereni onu sorgulamayacak kadar iyi tanyordu. 1273. satra
gitti ve evet hata karsndayd - gn kadar aikr.
yi kurtart, diye yantlad Grimes, ama eski dostu oktan gitmiti.
Kendi bilgisayarna dnd ve SEND'e tklad. lk numara evrildi ve sonra kendi
sesinden, karldn syleyen parazitli bir mesaj duydu. Sevgili, tatl
virsnn ykleniini seyrederken, nefes bile almaya korktu. Mesaj,
telefonundaki 97 numarann hepsine gnderildikten sonra, rahat bir nefes ald.
"O adam sana benim bilgisayarmdan mesaj gndereceini nasl bildi?" diye sordu
SpyGurl. "Ve virsn kodunu?"
"Sadece, adamm Caine'nin olduka fazla ey bildiini sylemekle yetmeyim."
"Cainekim?"
"Anlatsam, bana inanmazdn."
SpyGurl ilk defa olarak, baka soru sormad. Virsn bir al yangn gibi
yaylmasn ekrandan izlerken sessizlik iinde oturdular.
5921
22
31 Aralk 2007
23:51 (Yarg Gecesi'ne 9 dakika kala)
Elijah, VVinter'i izlemeye alt ama duyduu azgm yeil dehet iradesini
engelliyordu.
Bunu yapamazsn. Bu kadar insan. Sana dokunan. Seni ezen.
Elijah nefes almaya zorlanyordu.
Tm dnceleri, tm duygular zihninin iinde haykryorlar. Kolye seni
kurtaramaz. Burada deil. imdi deil. Tm egeller kalkacak ve her ey zerine
gelecek.
Kulaklar zonkluyordu.
Ak hastanesi bu kemekein yannda oyun park saylrd. Her taraf insan dolu.
Bu sefer ka yok. Seni kimse kurtarmayacak.
Onu kuatan kalabalk, Winter'den ayrlmasna neden oldu.
Bir milyon insan. Her yerde. Bir milyar haykran renk.
Elijah birden sahnede hareketsiz duran bir adamn kr edici renklerini grd.
Dnebilecei her ton vard. Bu, sadece bir kii olabilirdi. Valentinus.
"Winter! Dur! Bekle!" diye bard lgnca.
Winter yrmeye devam etti. Onu izlemeye alt ama evresinde ok fazla insan
vard.
Onlarn duygular seni ldrecek. Saat gece yarsn aldnda, etraf cehenneme
dnnce, seni ldrecekler.

Tm gcn kullanarak kolunu ekip onu sktran kalabalktan kurtard.


leceksin.
Dirsei birinin bana geldi. Sonra yz kendinden bir kafa
| 593
Adam Fawer
daha uzun birinin omuzuna arpt - gen, zayf bir Vince Vaughn. Adamn ensenini
kavrad. Vaughn'in renkleri annda zihnine dolarken, adam brakmad.
Sakn baylma. Bayhrsan dersin ve ezilirsin.
"Tutun o kadn!" diye bard kalabaln uultusunu bastrarak.
Birden dehet verici bir arzuya kaplan Vaughn kolunu ne doru uzatt ve
Elijah'n alnn avulad. Balant kurulduu anda Elijah cokulu bir sevgiye o
ana kadar hissettiklerinden ok daha yakn, inanlmaz beyaz bir mutlulukla
doldu.
Zihin gzn o anda Valentinus'a dndrrse, tm kontrol kaybedeceini
biliyordu. O ekilde hissettmeye devam etmek iin her eyi yapard. VVinter'e
odakland ve onun zihninin dndn hissetti. Sonra iinden kpkrmz bir
yldrm andran o enerji dalgas geti. Yaayan nefret.
Elijah elini hzla geri ekip, balanty kesti. Ac iinde baran Vaughn
ellerini bana gtrd. Gzlerinden yalar gelirken az da ac iinde bzld.
Kr gibi sendeleyerek kendini geriye att; derken, elleriyle tutunacak bir yer
arad.
Eli, Elijah'n elini buldu. Kr edici hzn, zdrap, elem ve dehet parltlar
zihnini deldi. Ve sonra, son kalan gcn bu duygusal patlamayla harcayan Elijah
da kayd ve buz gibi asfaltn zerine dt. Ban evirip bir ka yolu arad
ama tek grebildii ayakkablar ve bacaklard.
imdi ezileceksin. , iki, birsani
Aklnn son kalan ksm da yok oldu. Ve haykrmaya balad.
VVinter basamaklardan karken kendini bir ty gibi hafif hissediyordu. Elijah'a
bakmak istiyordu ama gzlerini Valentinus'dan alamyordu. Baklar ne zaman
onunkilerden ayrlsa, derin hilikle kark bir hzn duyuyordu - gzleri
bulutuu zaman duy594 |
Empati
duu mutlulukla karlatrldnda daha da derin grnen bir hzn.
Laszlo ve Darian yanlmlard. Valentinus'un kt biri, ya da bir lgn
olduunu dnmlerdi ama imdi burada, ondan on metre uzakta, bunlarn
hepsinin korkun bir hata olduunu grebiliyordu. Kulaa bu kadar gzel gelen
bir insan, kt olabilir miydi?
Valentinus onu seviyordu. Hepsini seviyordu. Ve o da Valentinus'u, hem de tm
kalbiyle seviyordu. Derin, saf, sarho edici bir akt bu. Duymu olduu dier
tm aklar eksik, kusurluydular. Ama bu sadece... sadece... Duygularn ifade
etmeye szckler yetmiyordu. Bunu sadece arklar yapabilirdi.
pekten bulutlar gibi, birbirlerinin iine gemi yumuak, kvrak melodi ve
armoniler. Dipsiz sevin arklarna alayarak akan derin, tok baritonlar ve
tatl falsettolar. O kadar muhteemdi ki, byle olaanst bir mkemmellii
tattktan sonra herhangi baka bir sesi duymaya nasl dayanacan merak
ediyordu.
Elijah iin zld; her ey farkl olabilirdi, hissettiklerini onun da hissetmi
olmasn istedi. Ne yazk ki, onun iin artk ok geti. Ama kendisi... onun
zaman daha yeni balamt.
Elijah, kendi lklar kulaklarnda yanklanrken, yatt yerde yzn
korumaya alt. Midesine gelen bir tekmeyle ac iinde bard. Yan tarafna
dnmeye alt ama gidecek hibir yer yoktu - kalabaln altnda kapana
kslmt.
Bir izme eline basp parmaklarn ezdi. Elijah, parmaklarnn derisini soyma
pahasna, elini ekip kurtard. Alnnn ortasna gelen sivri bir kadn
ayakkabs topuu derisini delip getikten sonra yznn yanndan kayarak geti.
Nefes nefese, ayaa kalkmaya alt ama yapamad. Korkusu izin vermiyordu.
Birinin elinden yzne dklen buz gibi bira gzlerini yakt.
| 595
Adam Fawer

Tam dnerken, ar bir izme boazna bast. Nefes almaya alt ama ezici
arlk buna olanak vermiyordu. Gzlerinin nnde siyah noktalar belirdi.
aresizlik iinde kollarn sallamaya balad - bilei baka bir ayakkabnn
altnda kalnca keskin bir ac duydu.
Barmaya alt ama cierlerinde hava kalmamt. Ezici bir zehirli ak-yeil
panik zihninde haykrrken, yz acyla burutu. Dnyas kararmaya balad.
Cierlerinde kalan son havay da kullannca kollarnda g kalmad. Burada,
ayaklarnn altnda boulmakta olan bir adamn varlndan habersiz insanlarn
arasnda, lecekti.
zerindeki adamn tm arl boazmdayd. Duyduu ac daha nceki her eyi
glgede brakacak kadar bykt. Haykran bir zdrap zihnini aydnlatrken,
duyduu youn panik birden patlad.
Gzlerini aan Elijah baklarn yukar evirdi ama evresinde o kadar ok
insan vard ki, gkyzn bile gremiyordu. mitsiz- , ce bir soluk almaya
alrken
izme boynunun yanndan kayarak gidince, nefes borusunda-ki bask da bir anda
ortadan kalkt. Vcudunun zerindeki dier ayaklar da geri ekilmeye baladlar.
Elijah, insanlar sert bir ekilde yana iten bir ift kol grd. Birden, adamn
biri ceketinin yakasndan tuttu ve onu serte ekerek ayaa kaldrd.
Kurtarcsn gren Elijah'n gzleri ald.
Stevie.
Hl halsiz ve bacaklar ac iinde olan Elijah, olduu yere yld. Ama Stevie
bu defa onu yakalad. nce kollarn ona dolad ve bir eli ensesinde, dieri
belinde, onu tuttu.
Elijah, boaz acdan yanarak, birka nefes ald. Sonra, bir eylerin farkl
olduunu farketti. Artk korkmuyordu.
Valentinus, dnyadaki son anlarn onunla paylamaya gelen bu olaanst
yarat iine ekti. Kadnn gcne dokunmak,
5961
Empati
kendini neredeyse eksiksiz hissetmesine neden olmutu ?*? sanki tm yaamn bu
tek zel ruhu arayarak geirmiti.
Onun zihnini ilk hissettiinde, Valentinus onun nefret dolu fkesine armt.
Kadn eer fkesini odaklayabilseydi, onu delirtmi olabilirdi. Ama kadn psiik
penelerini ona geiremeden, Valentinus onun zihnine girmiti.
Kadn nce mcadele etmeye almt ama krelmi zihinsel yumruklan acemice ve
etkisizdi. Onun ocuksu savunmasn kolaylkla delip gemi, yakc fkesini
aka dntrmt.
airler ve filozoflar haklyd - bu iki duygu gerekten de madalyonun iki
yzyd. Ve imdi, kadn onundu. Gkyznde asl devasa saate bakt. Bir dakika
iinde, yandalar onlara vermi olduu ampulleri amaya balayacaklard.
Ve son, nihayet balayacakt.
I
V
"
'
I
l
I
,'
'
l" r
,, .'
,
,
I
*"(
J (,
, <l
i
!'I

' ,
%
> *
\m
23
31 Aralk 2007
23:52 (Yarg Gecesi'ne 8 dakika kala)
Susan Collins endieyle saatine bakt.
11:52:44 11:52:45 11:52:46
Soluunu tutarak souk ampul kavrad. Dnyevi varlnn sonuna geldiinin
bilincinde, bu duygunun tadn kartt. br tarafn nasl bir yer olduunu
merak ediyordu.
Susan'm bedeni gergin bir heyecanla rperdi. Tm yaam onu bu ana getirmiti tm znt ve korkular, istek ve arzular, hayal krklklar ve baarlar.
Hepsi de bulmacann sadece birer par-asydlar. Ve o kadar ok ey yaadktan
ve kendini gerekten bakalaryla paylatktan sonra, artk hazrd.

Tm zdraplar, kusurlar ve eksikleriyle bu dnyadan ayrlmaya hazrd. Artk


onun ne olduunu anladna gre - sadece, kusurlu tasarlanm bir Tanr'nm
yaratm olduu kusurlu bir dnya - her ey yerli yerine oturmutu. Gerei
rendiinden beri iinde geri dnmek iin dayanlmaz bir zlem duyuyordu. lahi
kvlcmn zgr brakp, Tek Gerek Tanr ile yeniden birleme1' iHn O'nun
olaanst mkemmelliinin bir paras olmak iin.
11:52:55
evresini saran militan Hristiyanlarn farknda olarak, gm rngay
dikkatle kartt. Ama Valentinus (o kadar akll, o kadar muhteem, o kadar
mkemmel, o kadar bilgili) tm yabanclar alt etmi, atlatm, kandrm,
onlar tm agnostiklerin gece yarsnda kendi lmlerini karlayacaklarna
inandrmt. Ve gerekten de yle olacakt.
598 |
Empati
Tabii, zehirin sihrini gstermesi biraz zaman alacakt. Onun iindir ki, hepsi
onu saat 11:53'de alacaklard. Saatinin saniye gstergesi 59'dan 00'a geince
Susan nee iinde tpn kapan at ve ineyi ah damarna batrd. ne etine
batarken nce ok hafif bir sz ve ardndan, kimyasal madde damarlarnda
dolamaya balaynca, inanlmaz bir kabarma hissi duydu. Hristiyanlardan biri
bo rngay elinden kapt.
"Sende kalsn," dedi Susan. Serum sihrini gstermeye balamt bile. "ok ge
kaldn."
Panik iindeki adam belindeki telsize sarld.
"Almaya baladlar! Durdurun onlar! Durdurun onlar!"
Susan glmeye balad. Her ey o kadar komikti ki. Kendini harika hissediyordu.
Gl. Sanki istedii her eyi yapabilecekmi gibi. Adam birden onun elini
tutup, ileriye doru ekti.
"Gel, hemen urada bir acil yardm ekibi var! Seni kurtarabilirim!"
"Ben kurtarlmak istemiyorum!" dedi Susan. Yz mutluluktan neredeyse
parlyordu. "Anlamyor musun? Artk burada o Ink istemiyorum! Bunlarn hepsini
geride brakmak istiyorum!"
"Sadece benimle gel!"
Susan ona bakt. Valentinus, yabanclarn onlar durdurmaya alacaklarn
sylemiti. Ayn zamanda, bunun hakknda ne yapmalar gerektiini de. cebine
uzand ve parmaklarn ahap bir sapn evresine dolad. Heyecanl kalabaln
lgnl iinde, adam hibir ey fark etmedi.
Susan ona doru bir adm atnca, adamn yznde rahatlam bir ifade belirdi.
Onu ikna ettiini dnm olmalyd. Byk olaslkla, Susan kasap ban
karnna saplad ana kadar da, bu inancn korudu.
Bak ku ty paltosundan geip etine girerken hafif bir direnmeyle karlat
ama sapna kadar derine, daha derine girmeye devam etti. Adam Susan'in elinin
zerinden akan lk, koyu krm|599
Adam Fawer
z kana bakt; oku dehete dnt ve bedeni adrenalin dolu olan Susan,
bunlarn hepsini zihnine ekti. Tam her eyin sona ermesinden nce, ne kadar
harika bir ey. Agnosis'e daha nceden erime-diyse, imdi kesinlikle erimiti.
Ba ekip kartt ve adam sanki onu ayakta tutan tek ey Susan'in baym
gibi dizlerinin zerine dt. Eliyle yarasna bastrd ama kan yaamnn
parmaklarnn arasndan akp gitmesini engelleyemeyecei kadar hzl akyordu.
Birden, bir baka Hristiyan - uzun boylu, sarn ve domuz gibi burunlu bir
kaltak - onlara doru geldi. Yerdeki adama bakt ve az gl bir lkla
ald. Kadnn l etrafa yaylrken, Susan ruhundan ykselen enerji
kabarcn alglad. Gzlerini kapatt ve kendini uuyor gibi hissetti. Baran
kadnn lklar beyninin iinde ilkel bir tempoyla nabz gibi atyordu.
Ve sonra, onu yeniden hissetti. ini dolduran g ve gven dalgasn. Kendini
hi bu kadar harika hissetmemiti. Sanki bulutlarda uuyordu. Dnyadaki en gl
kadnd. Ne isterse yapabilirdi. Dnya onundu.
Belki de o adam baklad iindi. Ya da, yaamna son vermeyi setii iin.
Ya da, kalbinde Valentinus'un akna yer verdii iin. Belki bunlarn hepsiydi,

belki de hibiri. Ama hangisi olursa olsun, nemli deildi. Hazrd. lmeye ve
ilerlemeye. Ykselmeye.
Tek pimanl, bu insanlk denizinde tek bana olmasyd. Evet, etrafnda
baka yandalar da vard; beyninde onlarn gldklerini, nee iinde
bartklarn duyabiliyordu, ama yine de, Valentinus olmadan, yapayalnzd.
Onu bir daha grmeyeceinin bilincine varnca, yanandan aa bir damla ya
szld. En azndan, bu dnyada deil. Ama Valentinus onu br tarafta bekliyor
olacakt - sahte Yaratc Tan-r'ya yapacaklar saldry ynlendirmek iin. Ve
oraya gitmek iin ne yapmas gerekiyorsa... yapacakt.
600 |
Empati
Solothurn Pfyffer von Altishofen saatine bakt. Sabah 5:54. Cebindeki zarf
yoklad.
Tm dnyada yz sekiz kii daha ayn talimatlar ieren benzer zarflar
almlard - planlanan alcnn yaknmda olun, zarf Manhattan saatiyle yeni
yldan be dakika nce an ve mesaj iletin.
Sonunda vakit gelmiti.
Karsnda duran, kendi gibi baltac arkada Alois Mder'e bakt. Solothurn her
ne kadar 1.85 boyu ve 90 kilosuyla hi de ufak tefek biri saylmasa da, Mder
hem daha uzun boylu, hem de daha yaplyd. Nbet yerinde her zaman olduu gibi,
asker hareketsiz, dimdik duruyordu.
Solothurn elini karnnn zerine koydu, alnn krtrd ve bayla koridorun
sonuna iaret etti. Mder bu pandomime, ban hafife eerek yant verdi.
Solothurn tuvalete doru giderken, baltac da konumunu deitirip Papa XIII.
Pius'un kapsnn tam nnde durdu.
Solothurn bir pencerenin yanndan geerken dardaki Roma gkyzne bakt. Koyu
bir lacivertti. 6,500 kilometre batda, Valentinus dnyaya konumaya
hazrlanyordu. Solothurn, o mesajlardan birini iletmek iin seildiinden tr
gurur duyuyordu.
Kk kabine girdi, kapy kapatt ve ar baltasn duvara yaslad. Titreyen
elleriyle zarf kartt ve yrtarak at. iindeki mektup el yazsyla ve
dorudan ona hitaben yazlmt. Okumak bir dakikadan az zamann ald.
Bitirince dikkatle katlad ve cebine geri koydu. Valentinus, mesaj ilettikten
sonra Solothurn'un ldrlmesi hlinde, bu notun bulunmasm istedii konusunda
son derece ak ve netti.
Saatine bakt. 5:55. Acele etmeliydi. Pius'un odasna girmeden nce Mder'i
ldrmek zorunda kalacakt - ve sadece dakikas kalmt.
| 601
31 Aralk 2007
23:55 (Yarg Gecesi'ne 5 dakika kala)
VVinter, Valentinus'un elini tuttu. Tm bedenini bir anda bir duygu, renk ve ses
seli sarmalad. Gzlerini kapatt ve fizikselliini hilikteki senfoninin iinde
kaybetti. Artk souu hissetmiyor, haykran kalabal duymuyor, dnyay
grmyordu. Hepsi gitmiti.
? ? ;j
Onlarn yerine: sadece saf, youn bir duygu.
;
"nanlmaz, deil mi?" Valentinus'un ipeksi, cinsel-birleme-sonras sesi onu
geri getirdi. Gzlerini amadan nce, tek bir titrek nefes ald. "insanlar
kimyasallarn etkisini duymaya baladlar. Duygulan ykselip, alg pencereleri
aldka, bizim agnosis'imiz de o kadar gl olacak."
Kimyasallarn sz geince, VVinter'in zihninden bir korku parlts geti.
Valentinus'un arkasnda, geriye saymakta olan dev saati grebiliyordu. Gece
yarsna hl be dakika vard.
"Asl gsteri gece yarsnda balayacak," dedi onun aknln hisseden
Valentinus. "Ama o amaca ulamak iin erken balamak zorundaydk."
VVinter ban sallad ama iinde bir mcadele vard. Bir eyler yanlt. Bunu
istemiyordu. En azndan, nceden istememiti, ama imdi ... kafas o kadar
karkt ki.
"Yapmam gereken... buraya... durdurmaya..."
'
Kafas iyice karmt. Bu doru deildi. Bu... oooooh...

Duyduu zevk o kadar basknd ki, bir an nefes alamad. Ayn anda patlayan bir
milyar orgazm gibi. Bedeninin her santimi, her sinir hcresi zevkten mest
olmutu.
602 |
Empati
Konumaya alt, ama yapamad. Tek, yapabildii, o duygu
selinde akmakt.
"Bana gvenebilirsin. Syle bana... yoksa bunu durdururum."
Valentinus birden onu iterek kendinden uzaklatrd. Ondan ayrlmak katksz bir
acyd. Bir anda, gneli olaanst bir sahilden, Arktik Okyanusu'na
gnderilmek gibi. VVinter nefes almaya alt. Sanki olanlar reddedebilecekmi
gibi, istemsiz olarak ban sallamaya balad.
Ama darda kalmt. Onun dnda. Bouluyordu. Ve yordu. O kadar yordu
ki.
Kaybettii eyi geri alma abas iinde, kendini ona doru att, ama onun tenine
deemeden Valentinus onu kollarndan yakalad. Parmaklan birer mengene
gibiydiler.
"Syle bana, seni aptal kz!" diye bard. Sesi keskin ve deliciydi. "Syle!"
"Sinyal! Baz istasyonlarn devre d braktk... yani, bilmiyorum... sanrm
Stevie..." VVinter samalamaya balamt, ama umurunda deildi. nemli olan tek
ey, o lk, gvenli nee ve hi-bitmeyen mutluluk haline geri dnmekti.
"zgnm, byle olduunu...anlamadm..." Yznden aa yalar boanrken, sesi
hkrklara bouldu ve dizlerinin zerine kt.
Valentinus onu kaldrd gibi sahnedeki dev hoparlrlerden birinin arkasna
ekti. Kalabaln gr alanndan knca surana sert bir tokat att. VVinter
keskin bir ac duydu. Parmaklarnn yzne dedii o ok ksa an boyunca,
kendini yine adamn iindeki o dier yerde buldu. Ama bu defa o tatl lklk,
derisini kavuran scak bir frn gibiydi.
"Seni aptal kaltak!"
^
Bir daha vurunca, VVinter yere kapakland, igdsel olarak, Elijah'n ona
verdiini korumaya alarak, gsne bastrd.
| 603
Adam Fawer
h Valentinus geri ekilip bir tekme savurdu. VVinter duyduu acyla irkildi;
kaburgalar atlamt.
"Seni kahrolas orospu!"
Valentinus'un ikinci tekmesi bu defa alnna geldi. Tekmenin gcyle yuvarlanp,
srtst dt. Gznn zerinde olumaya balayan ii ve akan lk, yap
yap kan hissedebiliyordu.
"zr dilerim!" diye bard. "Kalc bir ey deil! Sadece birka dakika iin!
Sonra yeniden alacaklar!"
Valentinus'un aya yznden bir santim ileride durdu. "O zaman ben de bu
kargaay dndmden biraz daha uzatrm. Ve sen de bana yardm edeceksin.
imdi, kalk ayaa!"
Sandan yakalaynca, VVinter aceleyle dorulup kalkt. Sonra birden, acnm da
etkisiyle, her eyi anmsad. Dnmeden, gerilip, Valentinus'un enesine bir
yumruk sallad.
Herhangi biri olsayd, yumruk hedefini bulurdu.
Ama Valentinus herhangi biri deildi.
Onun her duygusunu, daha yzeyde belirdii an okuyabilecek biriydi. VVinter'in
yumruu yzne gelmeden bir an nce, elini yakalad. Parmaklar onun parmaklan
zerine kapannca, VVinter yine melodik bir neeye bouldu.
Valentinus onu kalabaln nne gtrd. VVinter, az ak, onlara bakt.
Zihninin iinde muhteem bir uyum iinde akyor-lard. Her nota, her akor, her
ton - hepsi de olanaksz bir ekilde yanklanan ve rahatlatc. Kaslarnn
gevediini, vcudundaki gerginliin akp gittiini hissetti.
Kaburgalarndaki ve alnndaki keskin ac kalabaln cokusuyla kayboldu.
Heyecan tiz bir soprano, beklenti kaim, melodik bir bariton, coku ise kvrak
bir fgd. VVinter, her sinir ucu birden zevk iinde canlanm bir ekilde,
nefesini tuttu.

"Sustur u Barbi bebei."


VVinter dnmeden kza psiik bir darbe gnderdi; arkcnn zihnini tutup
skt. Birden ark sylemeyi brakan sarn kz onlara doru dnd.
604 |
Empati
Nefes almaya alarak, gsn tuttu. Winter kzn muhteem acsnn dorua
kp, grltl fortissimo bir dehet hlinde patladn grd. Sonra, kz
yere yld. VVinter kzn zihninden kt ve Valentinus'un psiik rahminin
lk barna dnd.
"imdi, benim hissettiklerimi yay."
Valentinus, onun elini tutmaya devam ederek telsiz mikrofonlardan birini at ve
sahnenin ortasna yrd.
"Benim adm Valentinus. Sizleri zgr brakmak iin buradaym."
VVinter yumuak, uyumlu bir legato ile kark hafif, umutlu bir huzur ve
balama melodisi duydu. inden akp gemesine izin verdi. Yant neredeyse
annda geldi: uyumsuz akorlar ve bangr-dayan notalarn sonsuz tayf gerilerken,
psiik mzik kalabalktaki agnostiklerden ona geri yankland.
"Ama sadece isteyenlere yardm edebilirim," dedi Valentinus zr diler gibi.
"Onun iin, size soruyorum: yardmm istiyor musunuz?"
Valentinus, azgn bir heyecanl bekleyi nakarat yayd. VVinter onun
duygularn sk, gl bir demet ekline sokup, yeniden iinden akp
gemelerine izin verdi. Ve yine, 50,000 agnostiin arksna yant veriini
hisseti/izledi/duydu.
Ama imdi yant verenler sadece Valentinus'un yandalar deildi. Allegretto
tn dierlerine de yayld: zayf iradeliler, sarholar, zilzurna olanlar ve
mitsizler. Hepsi onu duyabiliyordu: Agnostiklerin, zihinlerini yrtacak kadar
gl psiik feryatlar. Hepsi birden azlarn ap, e gdml bir lk
koparttlar.
VVinter'in o gne kadar alm olduu en byk alk, u anda yaadklarnn
yannda soluk kalrd. Sanki Valentinus'un sr-sndeki her zihin, kendi
zihninde yrtnyordu. Normal bir halde olsalard, onlarn duygularn
emebilirdi. Ama bu kokainle umu ve LSD ile deimi durumda, her ey
abartlyd.
|60S
Adam Fawer
Ama yine de, bunlarn hepsinin stnde, daha fazla vard. Yandalarnn
dndaki zihinler. Polisler hastalkl, yava tempolu adagio bir korku ve
tekrarlayan ostinato bir kararllk ile alkanyorlard. Evanjelistler
polislerin korkusunu paylayorlar ama kendilerine zg gl forte bir gvenle
uulduyorlard. Sarho particiler psikotik bir girdaptlar; duygular her yne
dalmt - akn, heyecanl, rkm, mutlu, zgn, fkeli - tamamiyle
zvanadan km milyon kiilik bir orkestra gibi.
VVinter sahneye erimeye alan polisleri grd ama dier polisler - ondan
yaylan heyecanl bir allegro'ya ayak uydurmu olanlar- bu giriimi engelledi.
"Yandalarm ne yapmak istediimi biliyorlar," dedi Valentinus.
Ba dndrc bir gven hissi gnderdi.
"Yaknda, hepimiz iin neyi gerekletirmeye altm anlayacaksnz."
Valentinus durdu ve kalabala bakt. Derin bir nefes ald ve kalabaln
arks doruk noktasna ulat. Sanki, onlar iine ekerken, her bir zihnin
iine teker teker bakyor gibiydi.
"Ama byk baarlar byk zveri ister." VVinter araclyla gnderdii yava,
gl kararllk, kalabaln arasnda bir kan gl gibi yayld. "Yandalarmn
agnosis'e erime zamanlar geldi."
Kalabaln abartl heyecan dzeyine ramen, herkes Valentinus'un bir sonraki
szlerini beklerken sokaklara bir sessizlik hkim oldu. VVinter onda endieli
bir beklenti sezdi.
"Yannzdaki kiiye doru dnn..."
Gerginlik artk iyice artmt. Valentinus'un gl z gveni VVinter'den geip,
kpren bir vivace cinsel arzuyla kark ar bir tempoyla meydandakilerin
zihinlerine akyordu. Soua ramen, VVinter ter iinde kalmt.
6061

E m p a t i
"... gzlerinin iine bakm. Sonra..."
Heyecanlanm ve uyarlm olan VVinter her tarafnn karncalandn hissetti.
Valentinus son szlerini sylerken, kalabalk da heyecann doruuna ulamt.
607
25
31 Aralk 2007
23:56 (Yarg Gecesi'ne 4 dakika kala)
Elijah, evrelerindeki youn kalabalktan habersiz, kuzenine bakt. "Nasl..."
"Bann dertte olduuna dair iime kt bir his dodu. Sanrm u senin kolye
her eye ramen aile balarna engel olamyor gibi. yi misin?"
"E-e-evet." nceden de olduu gibi, Stevie bir ekilde Elijah'm korkusunu
bastrabiliyordu. Hl kuzeninin elini tutan parmaklarna bakt. Stevie'nin
serin, sakin eli. "Teekkrler."
"Eh, evet, her neyse."
Baklarn sahneye eviren Elijah onlar grd. Winter, Valentinus'un her iki
elini de tutmu, gzlerinin iine bakyordu. Zihninden, korkuyla kark bir
kskanlk geti. Duygularnn ieriini sezen kuzeninin tedirginliini
farketti.
"Onu oradan almalyz!" diye bard sahneyi iaret ederek.
"Bana brak."
Grimes ne doru atlp, kalabaln arasndan kendine serte yol amaya
balad. Elini sk skya tutan Elijah da peinden gidiyordu. Elijah birden
inanlmaz bir psiik bask hissetti. Valentinus kalabala konuurken,
VVinter'den de duygu dalgalar yaylyordu.
Her biri bir ncekinden daha gl bu dalgalar, kolyesine ramen, Elijah'n
gr alanndan renkli cam paralar gibi yuvarlandlar. Zihninin skldn,
ruhunun bkldn hissetti. Ve sonra, duygu ve renk dalgalarnn ve sakinleen
kalabaln arasndan, Valentinus'un son buyruunu duydu.
608 |
Empati
"ldrn onlar! Kendinizi zgr klmak iin, ldrn onlar!" i Bir an, kimse
kmldamad. Sonra kalabalk, vahi bir kpek srs gibi birbirine saldrrken,
kaos ba gsterdi.
Bir ift kel kafal adam birden birbirlerinin boazna sarldlar. Bea Arthur'u
andran bir kadn, elindeki bira iesini William Shatner'ms kocasnn yzne
geirdi. Jack Klugman'a dublrlk yapabilecek birka polis memuru birbirlerine
saldrp, ellerindeki coplarla birbirlerine vurmaya baladlar.
O srada bir kol Elijah'm boynuna doland; bbreine inen bir yumrukla nefesi
kesildi. Stevie'nin elini tutmaya devam eden Elijah trnaklarn kola geirdi
ama ondan kurtulmay baaramad. Dnmeden, saldrgann yzn tuttu ve bir
dehet duvar yayd.
Kol derhl gevedi; Elijah adam, yalanm bir Gary Busey ile ergenlik
andaki bir Tara Reid arasmdaki lm-kalm mcadelesinin ortasna itti.
Birden, iri yapl bir adam devasa yumruunu Elijah'm yzne doru savurdu.
Ama yumruk yzne demeden bir saniye nce, adam ac iinde yere yld.
Elindeki ok tabancasm hl onun ensesine bastran Stevie, adamn banda
duruyordu.
"SpyGurl'un," dedi. "130,000 voltluk bir oyuncak." Glerek ona tabancay
gsterdi. "imdi, kn toparla ve o kahrolas kolyeyi de boynundan kart!"
"Yapamam!"
"Evet, yaparsn. Yeniden toplumun bir paras olmak istiyor musun, yoksa Howard
Hughes'u mu oynayacaksn? Karar ver!"
"O kadar basit deil!"
"Bunu senin o ku beyninin anlayabilecei bir ekle sokaym -sen Luke'sin, ben
de Han ve biraz nce de kn Vader'den37 kurtardm. imdi, Tanr akna, yap
u lanet olas atn!"
Yldz Savalar filmlerindeki karakterler, (.n.)
1609
Adam Fawer
Bir kereliine de olsa, Stevie haklyd.

Cesaretini kaybedip fikrini deitirmekten korkan Elijah kolyesini hzla ekip


kopartt. Parma zincirle olan temasn kaybettii anda, bir renk patlamas
gzlerini kr etti. Her pigment sanki psiik bir ineydi. Bu younluun altnda
ezilen Elijah, sanki kafa-tasn skmak bir ekilde bu grntleri silecekmi
gibi, elleriyle ban tuttu. Ama imgeler gelmeye devam ediyordu. Belli
belirsiz, yannda duran Stevie'nin bir saldrgan daha ok tabancasyla etkisiz
hle getirdiini farketti.
Odaklan.
Tm renkler, olanaksz renkler, adlarn bile bilmedii renkler, var olmalar
bile mmkn olmayan renkler, zihnindeki kapdan birer birer girdiler.
Kapat u kapy!
Elijah hayalinde, bir kapnn iinden geen tm o kr edici renklere kar
kapandn canlandrd. Tm o zihinlere kar koymak onu ok yoruyordu ama
devam etti. terek. Zorlayarak. evresindeki lklar, Stevie'nin yannda
boutuunu duydu, fiziki bedeninin bir o yana bir bu yana savrulduu hissetti
ve kendini zihni dndaki dnyaya aldrmamaya zorlad.
T!
alayan renklerin sesi daha da artt; benliini sarsalarken lk la
baryorlard. Ve sonra birden, dnya yumuad. Her ey hl oradayd, zihninin
gz nnde uuldamaya devam ediyorlard; ama bir an nce gibi gelen duyusal
girdisine gre, grnt seviyesi dayanlabilecek gibiydi.
Elijah'm enesi gevedi ve evresindeki bu yeni dnyaya hayranlk iinde bakt.
Kendini sanki koyu renk camdan bir kalkanla evrelenmi gibi hissediyordu.
Renkleri hl grebiliyordu - altn sars amberler, asil macentalar, parldayan
camgbekleri - ama kr edici olmak yerine, artk berrak ve yumuaktlar.
610 |
Empati
stelik, artk tm zihinleri ayrt edebiliyordu. Kalabalk artk ekilsiz, kr
edici bir k buluru deildi. imdi, herbiri kendine zg ve kendi ritmiyle
deien bir rengi olan, milyonlarca yldzla bezenmi bir gkyzn andryordu.
Tam o srada, iki evanjelisti dvmeyi yeni bitiren drt polis memuru
dikkatlerini Elijah'a evirdiler. Drd birden ayn anda, coplar havada,
saldrya getiler. Stevie ok tabancasn hazrlamaya alt ama ular
arasndaki mavi kvlcm ksa bir sre vzladktan sonra snd.
"Kahretsin! Pili bitti!"
Elijah, hi dnmeden, Stevie'yi kenara itti. Polislerin zihinlerine girerken,
zamann ak yavalad. Adamlarn bilinli dnceleri isli bir siyah fke ile
glgelenmiti. Yaklatklarnda, onlara berrak, kristalimsi bir mutluluk
gnderdi.
Adamlarn drd de durup, su altnda gibi yava hareketlerle coplarn yere
braklar. Yzleri birer kaytszlk maskesiydi. Elijah duraksamadan Stevie'nin
koluna yapt ve polisler lklar atan bir grup niversiteli gencin
saldrsna uramadan yarm saniye nce, onu ekerek ileri doru itti.
Sahne merdivenlerini hzla ktlar.
Zihinleri binlerce patlayan gne gibi parlayan kalabalk, birbirine
saldryordu.
Korku. fke. Saldrganlk. Baar. Nefret. Kaybedi. Nee. Beklenti. Ac. Zevk.
Bunlarm hepsini hisseden Valentinus titrek bir soluk ald. Meydandaki insanlk
kaosu, abartlm bir gereklik hissiyle birbirine girerken, o da geen her
saniye ile birlikte agnosis'e biraz daha yaklayordu. nanlmaz bir vahetle,
insanln tm duygular iinde kabard ve ilah kvlcmn hepsinin iinde
hissetti.
Agnosis'e neredeyse erimek zereydi. Her eyi zmseyerek,
| 611
Adam Favver
zihniyle evresini szd. zellikle de, dnyann her tarafna yerletirdii 109
askerine odaklanarak hilie yayd o kana susam iddetin tadn
kartyordu. Hepsinin, ayn anda silahlarn kaldrdklarn ve
Sahnede birden k saan bir adam belirdi. Birka polis onu engellemeye alt
ama adam mthi bir psiik darbeyle hepsini zrldayan bebeklere indirgedi.

Valentinus'un kalp atlar hzland. Neydi bu? Planlarn bozmak iin sahte
Yaratc Tanr'nn gnderdii bir Archon daha m?
Sonra, bir kavray benliini sard; ve onunla birlikte bir ad: Elijah.
Elijah ile yanndaki sska adam arasndaki koruyucu ba grd. Fazla
dnmeden, yeni gcn Elijah'n arkadana yneltti; bilinci ken adam yere
yld.
Valentinus, Elijah'n zihnini aralamaya alnca, iinden parldayan bir
ihtiam szan kaba bir psiik kalkana arpt. O zaman fark etti - Elijah kendini
tutuyordu. Archon bir metre ilerisinde durdu ama Valentinus'a bakmyordu.
VVinter'e bakyordu. Onu kurtarmaya gelmiti.
'
Archon'un iinde bir saldrganlk dalgas kabard ve yumruklarn sallayarak
ileri atld. Valentinus'un ba ald darbeyle geri savruldu, az scak,
tuzlu kanla doldu.
Ama duyduu ac, Archon'un yumruu enesine dedii an grd kr edici
parlaklk kadar artc deildi. Elijah'n kalkannn altnda, o ana kadar
hissettiklerine hi benzemeyen, inanlmaz bir g vard.
Valentinus ileri atld, Elijah'n ban iki yandan kavrad ve zihnini aralad.
Elijah'n hislerini iine ekmek azn bir yangn hortumuna dayamaktan
farkszd. Renkler beynini bir spernova gibi ateledi. Ve bu Elijah'n
hissettiklerinin sadece bir yansmas, bir yanklan612 J
Empa ti
mayd. Duygular' akmaya devam ettike, Valentinus da daha derinlere ekildi..
'?' "?''
?
Elijah'dan beyin uyuturan, dayanlmaz bir ac l koptu. Valentinus o zaman
anlad - bu duygu seli Archon'nun akl saln bir soan gibi tabaka tabaka
soyup, onu ldrmekteydi.
Elijah' daha sk kavrad. Ac, nefret ve iddet dalgasmnn zerine kp,
katillerini ynlendirdi. ' ''
'
.
? -
?
f,, Solothurn nbet yerine giderken bile, elik kapnn ardndaki adam bir yana,
arkadan bile gerekten ldrebileceinden pek emin deildi. Valentinus'un
inanlar iin kendini ldrmeye oktan razyd. Ama Pius'u ldrmek...
Btn dnya onu bir cani olarak tanyacakt. Ve bunun, ikisi birlikte toplam
yarm asrdan uzun bir sredir Swiss Guard'da hizmet vermi olan babas ve
dedesi iin, neden olaca utan ezici olacakt. Byle bir eyi gerekten de
yapabilir miydi?
Valentinus'u tandndan beri Solothurn'un sadakati ilk defa bocalad. Ya
Valentinus yanlyorsa? yle olmasa bile, bunun yolu gerekten de bu mu olmal?
Valentinus'un ondan yapmasn istediini dnmek iin biraz daha zaman yaratmak
amacyla, yryn yavalatt. Ama zaman kalmamt. Pius iki dakika iinde
ldrlmeliydi.
Kendi
Benliini birden ldrc bir fke duygusu sard. Derin bir soluk ald ve
kaslar gerildi. Bir anda, tm kararszl yok oldu. Sa eli tabancasnn
kabzasna gitti. Sonra mor, parlayan fkesi derinleti ve tabancay brakt yeteri kadar iddet iermiyordu.
Mder'e doru yrrken, ar baltasnn sapn skca kavrad. Arkadann bir
metre yaknma gelene kadar bekledi. Sonra baltay hzla kaldrp Mder'in
omuzuna indirdi.
Adam Fawer
Baltann az omuzuna gmlnce, adamn yz duyduu acyla kasld.
gdleriyle hareket ederek kendi baltasn kaldrmaya alt ama Solothurn
ok hzlyd. Sert bir tekmeyle baltay onun elinden drd. Sonra kendi
baltasn Mder'in omuzundan ekip kartt.
Beyninde duyduu fkeyle, baltann ucundaki keskin dikeni Mder'in boazna
saplad. On be santimlik diken sonuna kadar adamn boazna girdi. Solothurn
baltay evirdi ve geri ekti. Mder'in boynundaki delikten bir anda kan
fkrd ve iri yapl adam yere yld.
Solothurn Pfyffer von Altishofen yerde kvranan arkadann zerinden atlad ve
kapy tekmeleyerek at.

Papa XIII. Pius'un lme vakti gelmiti.


6141
26
31 Aralk 2007
23:58 (Yarg Gecesi'ne 2 dakika kala)
Manhattan sokaklarndaki 533 baz istasyonuna 2.7 saniye iinde toplam 40,072,451
ar geldi. Bundan 0.3 saniye sonra, ilk baz istasyonu ar ykten dolay
kendini kapatt. Dierleri de hzla onu takip etti.
On saniye geti.
Sonra birer birer, yeniden almaya baladlar.
VVinter duyduu zihinsel zdrab bastrarak, doruldu. Neler olduunu
anmsamaya alt. Valentinus'la yzlemek zere koarken...
Ona tecavz etmiti. Zihnini, kurmal bir oyuncak gibi bkm, ve onu...
Aman Tanrm.
Kalabala bakt, aadan gelen dehet verici sesler onu akna dndrd.
Birbirlerini ldryorlar. Benim yzmden.
Azndan bir lk kt, ama evresindeki karmaann arasnda sesi duyulmad.
Titreyen bacaklarnn zerine kalkt ve ne yaptn anmsamaya alt.
nsanlar bu kadar delirtmek iin Valentinus'un onun vastasyla yayd o duygu
neydi? Ne
Dncesinin ortasnda durdu ve yanndaki inanlmaz mzie doru dnd. Yaam
olan tm mzisyenlerin tutkusuyla ykl melodi ne kadar gzel olsa da, kalbini
asl durduran melodinin kayna olan fiziki grntyd:
| 615
AdamFawer
lesiye bouan iki adam.
Yuvalarnn iinde dnm olan gzlerinin sadece ak grnen Elijah stteydi.
Sanki bolua bakyor gibiydi. Valentinus'un elleri Elijah'm ban iki yanndan
kavramt. VVinter zihinlerine uzand, ama sanki elektrie arplm gibi geri
ekildi. Sesler ve renkler o kadar youndu ki, balanty kesmezse Elijah'm
leceini anlamt.
Hzla yanlarna gitti, ayan geriye ekti ve tm gcyle bir tekme att. Tekme
bana gelen Valentinus'un zihni ac iinde haykrd.
Yan tarafna devrildi ve Elijah yere yld. Winter onu srtst evirdi.
"Elijah! Uya-"
Valentinus'un yumruu yznn yannda patlad. Geriye doru sendeledi ama
Valentinus onu omuzlarndan yakalayp dmesine engel oldu. Bir yumruk daha att
- bu sefer midesine. VVinter duyduu acya tepki gstermeye bile frsat
bulamadan, Valentinus onu boynundan tutup gzlerine bakmaya zorlad.
"Onu kullanamazsam... seni kullanrm."
VVinter'in zihninde bir eyler koptu, sanki ok eski bir kap menteelerinden
kopartlmt. Ve sonra renkle dolu bir mzik iine akt. Duygular iinden bir
kasrga gibi geerken, tm bedeni rperdi.
Dipsiz hzn - tand herkesi kaybetmenin znts.
Youn zevk - bedeninin her kasnda hissettii bir orgazm.
Zihin uyuturucu ac - tenine srtnen milyonlarca pasl ivi.
Azgn fke - tek bir ana sktrlm, insanln bildii tm adaletsizlikler.
Saf heyecan - gsnde atan her milisaniye.
Dnebilecei her duygu VVinter'in iine doldu. Bedeni hepsine birden ayn anda
tepki verdi; zihni o kadar ar bir ekilde yklendi ki, nefes almakta
zorland. Ve sonra Valentinus'un kendi616 |
Empati
si zihnine girdi. lk bata, Valentinus'un bilinci o renk ve ses cmb iinde
kayboldu, ama binlerce ses arasmda benliini korumaya alan Winter, tm
sesleri bastryordu.
Ve bir an iin - kristalimsi bir saniye - VVinter iin her ey ber-raklat. Tm
gcn kullanarak bu duygu lgnlndan uzaklat ve zihninin yzeyine
trmand. evresindeki her ey hiper-gerekti - kalabaln lklar,
zerlerinde parlayan klar, dondurucu gece rzgr, boazndaki el.

Valentinus'un gzleri ona bakyordu ama arkalarnda bir bilin yoktu - adam
fiziki dnyann tesine gemiti. Beyni damarlarn endorfinlerle doldururken
bedenini bu fel durumundan kurtarmaya alan VVinter iin, geen her saniye
bir sonsuzluk gibiydi.
Ama zihnindeki haykran duygular onu sonsuzluun girdabna ekmeye devam
ettiler. O zaman anlad.
Bundan kurtulamayacakt.
Dnya sesle doluydu. Ama bu hep byle olmutu ve Elijah sessizlii
anmsayamyordu. Hepsinin iinden, daha da yksek bir ses belirdi ve gkyz
ikiye blnd. Alan yarktan, her eyi bastran yakc bir ac belirdi.
Ama ses ne kadar yksek, ne kadar zdrap dolu olsa da, ac lyordu. zgr
kalmak istiyor, ama kakmyordu. Ve bu baarszlnn iinde umutsuzca yardm
istiyor, ama yant alamyordu. nk yardm edebilecek kimse yoktu. Biri
hari...
Kendisi.
Elijah parmaklarn bu ses evrenine daldrd, paralayarak at ve ieri uzand
617
Adam Fawer
Birden her eyi anmsayan ve alglayan Winter gzlerini a. Dnmek iin vakit
kaybetmeden, Valentinus'u omuzlarndan yakalad ve iterek dengesini bozdu.
Bilinci henz tam olarak geri gelmemi olan Valentinus sendeleyerek geriye doru
iki adm att. Dmemek iin kollarn lgnca sallyordu. Sonra, VVinter'in
gsne att yumrukla, sahneden aa yuvarland.
Valentinus aadaki azgn insan ukurunda gzden kaybolurken, Winter inanlmaz
bir yenilgi lnn ardndan delirtici bir ac duydu/hissetti/grd.
618 |
27
31 Aralk 2007
23:59 (2008 Ylbana 1 dakika kala)
Dondurucu gece havas onu sarmalarken, fiziksel varlnn yannda duygular da
kaynayordu. Valentinus'un bilinci tam olarak, kvranan vcutlarn zerine
dp, ban birinin omuzuna arpnca geri geldi. gdsel olarak yan tarafna
dnp dn yavalatmak iin kollarn at ve iri yapl bir adam da
zerine ekti.
Souk, kat zemine arpt; arpma srasnda kalas krld. Ac ve fke iinde
bir lk att. evresindekiler kol ve bacaklarna taklp el parmaklar ile el
ve ayak bileklerini krnca, kendine hkim olamayp parldayan bir fke yayd.
fkesine tepki gsteren bir inaat iisi ar izmesini kaldrp gsne
indirdi.
Gs kemiinin atladn hisseden Valentinus ac iinde soluunu brakt.
Bilincini kaybetmeden nce grd son ey, bu defa yzne doru gelmekte olan
izmeydi. Kendini korumak iin kollarn kaldrmaya alt ama biri krlm,
dieri ise gvdesinin altnda skmt. Olaylarn nasl bu kadar ters gitmi
olabileceini anlamaya alarak, son bir lk att.
Yzne inen izme burnunu krd. Krlan kemik paralan beynine saplanrken,
kapal gz kapaklarnn ardnda bir renk patlamas grd. Laszlo'nun nefretlik
hapishanesinden kurtulduundan bu yana ilk defa, zihninde sadece tek bir renk
vard.
Siyah.
.
Valentinus'un zdrap dolu l bilincini delip geerken, VVinter yzn
buruturdu.
I 619
AdamFawer
"Winter! Buraya!"
Sese doru dnnce sahnenin zemininde yatan birinin zerine eilmi Stevie'yi
grd. Koarak yanma gitti ve dizlerinin zerine kt. Elijah'n ona vermi
olduu eyi yanna koyarak ellerini onun souk, yumuak yznde gezdirdi ve...
hibir ey hissetmedi.
"Hayr, hayr, hayr, hayr," diye mrldand olduu yerde sallanarak. Annesine
olanlar yineleniyordu. Bunu dnmemeye alarak, Elijah'n ban geriye itti

ve dudaklarn dudaklarna yaptrp soluunu hzlca onun azna verdi. ki


byk nefesten sonra, doruldu ve kalp masajna balad.
Bir, iki, .
Yeniden azna fledi. Dudaklar onunkilere deerken, son dakikann olaylar
zihninde canland; ve Elijah'n bunu neden yaptn, Valentinus'un karsna
neden byle yaln ve korunmasz olarak ktn anlad '
Nefes al, nefes
al. Bir, iki, .
ve imdi dnp onlar o ana gtren duygulara baktnda, sadece onun muazzam
korkusunu deil, ayn zamanda onu gden ak da hissetti
Nefes al, nefes al. Bir, iki, .
yanaklarndan yalar akarak, onun lmemi olmasn diledi. Hayr, Elijah
deil, o deil, bu kadar eyden sonra
Nefes al, nefes al. Bir, iki, .
lmemiti, lm olamazd. Bir nefes alabilseydi
Birden Elijah'n iinde, derinlerde bir yerde, bir kvlcm hissetti. Ve
sonra... Elijah ksrd. Kalbi yeniden atmaya balarken, VVinter nefesini tuttu.
Gz kapaklar titreyerek alnca, VVinter onu hissetti - lk ve ezgi dolu. O
muhteem, insann iini actacak kadar gzel mziin iinde saf ve kesiksiz bir
beyaz vard, O kadar youn bir ekilde parlyordu ki, VVinter sonsuza kadar onu
dinlemek istedi.
vtf-"\i;H
620 |
Empa ti
Elijah sendeleyerek ayaa kalkarken, Grimes da cep telefonunu at. VVinter
eilip yannda getirdii eyi yerden ald. Gerekli gc salayabilmek iin fazla
hafifti. Ama ellerindeki de buydu.
"Baz istasyonlar almlar!" dedi Grimes evrelerindeki grlty bastrmak
iin bararak. "imdi yap!"
Elli bin zihin Elijah'm zihninde patlarken, zamann ak yavalad.
Elijah, birbirleriyle elien saysz rengi engellemek iin gzlerini kapatt.
Ama gz kapaklar grn kapatnca, aknlk verici bir ey oldu - gr
geri geldi. Ama Elijah'm beynine ulaan grnt ne gznn a tabakasndan
kaynaklanyor, ne de optik siniri vastasyla tanyordu. 100,000 bakan gz
tarafndan oksipital korteksine dorudan aktarlyordu.
Bir an, birbirleriyle elien grntler onun dikkati iin ekitiler, ama
sonra, tek bir k kaleydoskopu halinde kaynatlar. Elijah tm bu grntlerin
ardndaki dnceleri sezemeseydi, anlalmaz olurlard. Ama o, Valentinus'un
50,000 yandann hepsi de parlak mor bir fkeyle boyanm zihinlerini,
televizyon kanallar arasnda dolamann kolaylryla zmsedi.
Times Meydan'ndaki devasa neon tabelann srekli deien renkli klarnn
altnda domuz burunlu sarna bir kasap ba saplayan Susan Collins.
Tokyo'da, Kardinal Peter Shojiro Hirayama'y izlerken cebindeki silah eken
Masahiko Ito.
Madrid'de, Almudena Katedrali'nin glgesinde, ellerini Kardinal Antonio de la
Pena Perez'in boazna saran Jose Ignacio Climent.
Kumasi'de, gnah kartma hcresinden kan Kardinal Lucas Afrifah-Agyekum'a
bam saplayan Kofi Osei.
| 621
Adam Fawer
Papa XIII. Pius'un Vatikan'daki yatak odasna, elinde bir baltayla dalan
Solothurn Pfyffer von Altishofen.
Elijah, zihninde dolaan dncelerin oluturduklar desen vastasyla, birden
Valentinus'un nihai amacnn ne olduunu anlad - Papa ve 108 Katolik kardinali
ayn anda ldrerek, Katolik Kili-sesi'ni ortadan kaldrmak.
Birka saniye iinde dnyadaki en etkili insanlardan 109 tanesi lm olacakt.
Eer ki
622 |
1 Ocak 2008 00:00 (Yarg Gecesi)
Gzleri hl kapal, ama ona bakan binlerce insann grlerinin
klavuzluundayd. Elijah elini yavaa VVinter'in ensesine koydu. VVinter'in
elleri gerekli konumu almlard bile. Eli VVinter'in tenine dedii an gc

onunkiyle btnleen Elijah'n beynindeki dnceler / grntler / sesler


younlat.
Dnyann her tarafmdaki olaylar VVinter'in zihnine gnderdi; ardndan basit bir
komut verdi:
imdi.
Solothurn odasna dalnca Pius yatanda doruldu.
Asker tam baltasn kaldrmt ki, fkesi birden snd. Gzlerinin nndeki
canl mor yok oldu ve dnya siyah-beyaza dnt. Papa'nm dehet iindeki
gzlerine, sonra da elindeki, ucundan kan damlayan baltaya bakt.
Ne yapmas gerektiini biliyordu. Valentinus'un planndaki en kritik parayd.
Tm dnyada Solothurn gibi insanlar u anda Katolik Kilisesi'nin nde gelen
kardinallerini ldrmekteydiler. Birka saniye iinde ok bal canavar ortadan
kalkm olacakt. Ama eer Solothurn grevinde baarsz olursa, bunlarn hepsi
boa gidecekti.
Geirdii oku atlatan Papa ellerini ona doru uzatt.
"Evlat, ltfen. Silahn indir."
"Hayr," dedi Solothurn ban sallayarak. "Bunlarn hepsinin kayna sensin.
Seni ldrmeliyim."
| 623
Adam Fawer
sa'nn Elisi gzlerini Solothurn'unkilerden ayrmadan bir ha gJCartt ve
ngilizce olarak fsldamaya balad.
"Gklerin ve yerin Yar atcs olan Tanr'ya inanyorum."
Sahte Yaratc Tanr'nm ad geince Solothurn yeniden gayrete geldiini
hissetti.
"Vaazlarnzda sylediklerinizin hepsi yalan."
"Kutsal Ruh tarafndan yaratlp, Bakire Meryem'den doan, O'nun tek Olu ve
Rabbmz sa'ya inanyorum "
Solothurn baltasn bann zerine kaldrd.
"Kutsal Ruha inanyorum; kutsal Katolik Kilisesi'ne "
Bir damla kan baltann ucundan Solothurn'un bana damlad ve yanandan aa
szld.
"azizlerin ruhsal birliine; gnahlarn balanacana; bedenin yeniden hayat
bulacana"
Kutsal adamn szlerini bastrmaya alan Solothurn bararak Papa'nn yatana
doru kotu.
"ve sonsuz yaama inanyorum. Amin."
Dilerini skan Solothurn baltay Pius'un bana doru savurdu.
Elijah'n zihni onunkinin iine girip, yzlerce lm saan dnceyi ona
ynlendirirken, VVinter nefesini tuttu.
Dncelerdeki nefret ve vahet tiz bir inlemeyle baryordu. VVinter'in zihni
fkeyle dolarken, bedeni de acya bouldu. Dehet iinde, Elijah'n duygular
szdn ve onun uuruma bakabilmesini salamak iin irkinliklerinin ykn
kendi zerine aldn farketti.
Duyduu deheti bir kenara itip, Elijah'n ona vermi olduu eyi skca
kavrad. Sonra, areyi kemann tellerinin zerine koydu ve almaya balad.
6241
Empati
tik nota duyulatetv nndeki 109 ldrae zihnin iine dal-
? .
...
Elijah, bilinci Winter'inkiyle i ie geerken, zihin gzn aar.
Bir sonraki nanosaniyede, tm yaam boyunca grdklerinden fazlasn grr. Bir
nabz gibi atan elektromanyetik alanlar eklindeki milyonlarca bilin,
dnlebilecek her renkte parlamaktadr nnde. Her alan, atelenen bir
katrilyon nronla birlikte ekil deitirmekte ve bu mikroskopik havai fiek
gsterisinin olumasna katkda bulunmaktadr.
Ve Elijah, o en inat deneyci, kendi grmedii bir eye asla inanmayan o adam,
hi beklemedii bir ey grr: her bilin arasndaki belli belirsiz balanty.
"O eh'i," der Winter zihninde, fsldayarak. Ama bu dnce, milyonlarca zihnin
biyoelektriksel etkinliiyle beslenen elektromanyetik alanlar arasndaki
balarn glendiini grd zaman duyduu okun etkisiyle, arada kaybolur.

Alann hazrlk gerilimi artarak patlar ve bir katrilyon nronun daha


atelenmesini tetikler.
Geri besleme dngs glendike Alan, Times Meydan 'mn tesine geip semaya
uzanr, atmosferdeki sonsuz elektromanyetik radyasyon tayfyla - televizyon
yaynlan; radyo sinyalleri; cep telefonu yaynlar; GPS sinyalleri - btnleir.
Elijah'tn zihni daha da alr ve trilyonlarca yaratn grdkleri I duyduklar
I tattklar I kokladklan I hissettikleri I dndkleri iine dolarken, her
dalga boyunu zmser.
Uan bir gvercinin gznden, Empire State binasnn grnm.
Bir akvaryumdaki baln duyduu su sesi.
ki sokak tede gezinen bir kedinin koklad p.
42. Sokakta, kaldrm talarnn arasndan kan bir im yaprann tatt
hava.
Yedi metre aada, kanalizasyonda yzen bir amipin hissettii su moleklleri.
1625
Adam Fawer
i , Dnyay evreleyen elektromanyetik alann her eye egemen bilgelii
araclyla, Elijah evreni deneyimler. Her kiiyi. Her hayvan. Her bitkiyi.
Her yaam krntsn.
Ve dnyann gzlerinden bakan Elijah, gerei alglar
Tanr'nn gzlerinden bakmaktadr... nk Tanr monolitik bir ilah varlk
deildir.
Tanr bizleriz.
Elijah birden insan iradesinin bu girdabn iinde ne kadar nemsiz olduunu
anlar. Her kii, Tanr'nn sadece minik bir parasdr ve hizmet ettii tmleik
btnden haberi bile yoktur. Ancak bir damarda yol alan bir kan hcresi kadar
bilinli; bir amala dolu ama o amacn byk plandaki yerinden habersiz.
Evrenin yin ve yang'i barizdir.
In iinde neden karanln da olduu. Ktnn neden her zaman iyiye baskn
olduu.
Tanr'nn - Bizim - neden tm bunlarn var olmasna izin verdiimiz.
nk onlarn var olmasn Biz istiyoruz. Her biri kendi kar iin davranan,
Tanr tarafndan - Bizim tarafmzdan - alanm evrensel arzunun - hayatta
kalmak, oalmak - tutsa olan varlklar. Bazlarmz yukar kartrken,
Bazlarmz aa eken srekli bir iti ve eki.
zgr rade verilen bir ey deildir. Urunda mcadele edilmesi gerekir. Hak
edilmesi gerekir. Alnmas gerekir.
Elijah da aynen bunu yapar. Evrensel radeyi kavrar.
Elijah'n dncelerini duyan YJinter onun izinden gider. Valentinus'un arpk
nefretine karlk olarak, 109 katile bir sevecenlik dalgas gnderir. Ama
onlar gszle bkmeden, durur. Onun yerine, baka bir yol seer.
626 |
Empati
Elijah ve Winter, Valennus'un olas katillerine daha nce hi
deneyimlemedikleri bir ey sunarlar: kendi kaderlerini seerken onlar tamamen
zgr brakmak iin, Evrensel rade'den yarm saniyelik bir ka.
Kendi balarna.
Kanl baltann havada slk alarak Papa'nn kafasna doru gidiini izleyen
Solothurn, birden zihninde o ana kadar duymu olduu en huzur verici melodiyi
duydu. Melodi olaanst bir kreendoya doru ykselirken, ldrmek zere olduu
adama kar inanlmaz bir sevecenlik duygusu kabard iinde.
Kendini aniden zgr hissetti. Ve bir karar verdi.
Gl kollarnn ve aa inmekte olan ar baltann ivmesini kontrol etmekten
aciz, yapabilecei tek eyi yapt - baltay brakt. Baltann sap parmaklarnn
arasndan kayarak kurtuldu; ar ba ileri gitmeye devam etti.
Papa XIII. Pius eildi ve
Elijah ve VVinter ilerine dolan binlerce duyguyla, ayn anda soluklarn
tuttular.
Kan iindeki ellerine ve ayaklarnn dibinde yatan l kadna bakan Susan
Collins'den - aknlkla kark bir korku.

Kardinal Peter Shojiro Hirayama'nn alnndaki kanl delie bakan Masahiko


Ito'dan - ezici bir pimanlk.
Dudaklarn, daha biraz nce bomakta olduu Kardinal Antonio de la Pena
Perez'inkilere yaptrp, onu yeniden yaama dndrmeye alan Jose Ignacio
Climent'den - kabarcklanan bir mit.
1627
Adam Fawer
Ban, her zaman nefret etmi olduu Kardinal Lucas Afrifah-Agyekum'a bir
daha ve bir daha saplayan Kofi Osei'den -youn bir sevin dalgas.
Baltas Papa'nn bann hemen zerinden geip, omuzunun zerinde duvara gmlen
Solothurn Pfyffer von Altishofen'den -dehetli bir rahatlama.
Ve srekli deien bir renk ve ark cmb iinde birbirlerine girmi daha
binlercesi.
Kutsal adamlarn hepsi de kurtulamad, yedi Kardinal ya lm, ya da lmekteydi.
nk, her ne kadar kardinallerin hepsi Tanr'nn yolunda olduklarn iddia
etseler de, bu doru deildi. Yoldan km olanlar bunun bedelini, seimlerini,
zgr iradelerini kullanarak yapan insanlarn elinde dediler.
Bu dnceyle, Elijah kr edici tm o zihinleri brakt ve kendi zihnine geri
dnd. Gzlerini at, VVinter'in yzn yavaa ellerinin arasna ald ve
dudaklanndan pt. Sonra gzlerini kapatt ve en mkemmel beyaz kla
aydnlanm, arklarla evrili bu an yaayarak, kendini brakt.
628
2^
1 Ocak 2008
05 -43 (Yarg Gecesi'nden 5 saat, 43 dakika sonra)
The New York Post gazetesinden:
TIMES MEYDANINDA NTHAR ELML TARKAT AYAKLANMASI!
2008'e iki dakika kala, Valentinus'un intihar eilimli tarikat zvanadan kt.
Gen pop yldz Arianna'nm arks srasnda kalp krizi geirmesinden (bkz.
sayfa 5) hemen sonra sahneye Valentinus kt. Ardndan da yandalarna, 'zgr
kalabilmek iin [evrelerindeki] insanlar ldrmelerini!' emretti. Bu noktada
1.1 milyon kiilik kalabal oluturanlar bira ieleri, baklar, sopalar ve
ellerine geirebildikleri benzer silahlarla birbirine saldrd.
Yerel polis ve milli muhafzlar dzeni salamak iin yaknda olsalar da, birok
vatanda sonradan polisin ve askerin gereksiz ve ar iddet kulland ynnde
ikyette bulundu. Olaylarn sonucunda 38 kii ld, 1,672'si hastanelik olmak
zere on binlerce kii yaraland. Mississippi'den gelen turist Brady O'Beirne,
'nsanlar ldrm gibiydi,' dedi ve ekledi. 'Bir an partide elenirken, bir
sonraki an hayatmz iin savayorduk!' nsanlarn baklanarak, ezilerek ve
coplanarak ldrld ayaklanmann younluuna ramen iddet olaylar
dakikadan az srd. Bu anda konser viyolonisti VVinter Zhi (bkz. sayfa 7)
Valentinus'u sahnenin nnde toplanm olan ve orada bulunanlarn 'lm ukuru'
olarak nitelen(629
Adam Fawer
dirdii kalabaln iine itti. Sonrasnda olanlar hakknda elikili ifadeler
olsa da, birok insan, 'inanlmaz parlaklkta bir beyaz k' grdn,
'olaanst gzellikte bir mzik duyduunu' ve 'harika bir mutluluk hissiyle
sarldn' ifade etmitir.
Brooklyn'den Laurie VVilliams, 'Sanki k olmak gibiydi,' diyor. Ne gariptir
ki, saatler gece yarsn gsterirken, kalabalkta bulunan birok kiinin
paylat bir gr bu. New Yorklular ve turistler ancak o aamadan sonra bir
araya gelip yarallara yardm etmeye balad.
Qecns'den yirmi drt yllk acil yardm teknisyeni Pete Villings anlatyor:
'Herkes yardm etmi olmasayd binlerce l olurdu. Ama o beyaz k grnp, o
inanlmaz mzik almaya balad anda insanlar vurup krmay brakt ve
birbirine yardm etmeye balad. Hayatmda byle bir ey grmedim. Ve bugne dek
olduka fazla lgnlk grdm sylemeliyim.'
Empati
BLOG DNYASINDAN - V
Tarih: 2 Ocak 2008 - Sal, 00:t RKN N LM CEB

Bu, ylba gecesi 500 baz istasyonunu devre d brakp, birka yz bin cep
telefonunu yakan geri zekl pezevenge bir gnderidir. u ana kadar federal
polisin bu ii kimin yaptna dair en ufak bir fikirleri yok (zaten ne zaman
oldu ki?) ama Scoobv Doo (ya da bugnlerde karton dnyasnda srlar her kim
zyorsa onun) iin bir ipucu var: Virsn bulamasndan on iki saat sonra tm
boku yemi telefonlarda 'Grim'Iendiniz!' mesaj kt ve telefonlar hemen bir
seks sohbet hattn arad. yle grnyor ki, bu ii kim yaptysa seks
manyann teki. ok edici.
BUN LARA DA GZ ATI N: YILBAI GECES. CEP VRS. SCOOBY DOO. MORONLAR
! 631?
30
2 Ocak 2008
23:06 (Yarg Gecesi'nden 2 gn sonra)
Video sona erince projektrn hafif vnlamas oday doldurdu. Kadn klar
at ve el ele tutumu iftin ekranda donmu halde duran son grnts de
silikleti.
"YVinter Zhi ve Elijah Cohen."
"Onlar olduundan emin misin?"
"Kesinlikle."
Kadn kk siyah topuzu oynatnca tekerlekli sandalyesi ilerledi. Elektrik
motorundan kan hafif ses projektrn fannn sesine kart. Odann n
tarafna gelince, perdedeki iki ekli iaret etti.
"te bunlar bizim kayp ocuklarmz, beyler."
Terry Saunders duyduklarna inanamayarak nefesini tuttu. "Cohen tm bu zaman
boyunca burnumuzun dibindeydi. Olacak ey deil!"
"Bu tesadf saylmaz," diye yantlad sandalyedeki kadn. "En iyi odak grubu
analistini tutmak istedik ve o da Elijah Glass idi. Onun niye en iyisi olduunu
ancak imdi biliyoruz."
California'nn kdemli Demokrat Parti senatr ve Organizasyon Ynetim Kurulu
Bakan ilk kez konutu. "Bu durumda neriniz nedir?"
"Beyinlerini ykamak iin artk ok ge," diye yantlad felli kadn. "Ama
onlardan hl faydalanabileceimizden eminim."
Ban sallayan Bakan bu kez Terry'ye dnd. "Kongre yesi nasllar? Umarm
Cohen, Zhi ve VVilloughby'nin ortaya kmas tatsz anlarn canlanmasna neden
olmamtr."
632 |
Empati
"Grebildiim kadaryla, Charlie gayet iyi," dedi Terry. "Hatta hkmetin
ayaklanmay nleme konusundaki baarszln siyasi skandal haline getirmeyi
bile baard. Biz burada durumu deerlendirirken, o da konuyu yapaca
konumann iine yerletiriyor."
"Adamn harika bir igds var," dedi Bakan. "Nitelikli eitimin bir ocukta
yapabilecei eyler hayret verici, deil mi Saman tha?"
"Evet, Senatr," dedi tekerlekli sandalyedeki kadn.
Bakan ayaa kalkt ve kravatn dzeltti. "Cohen ile Zhi elimize geince
haberim olsun. Ve bu defa onlar kaybetmemeye aln."
Yant beklemeden dnd ve odadan kt. Samantha Zinser paylamaya aldrmad. En
iyi iki rencisi eve dnyordu.
(633
Son Sz
2 Mays 2005
10:06 (Yarg Gecesi'ne 2 yl, 243 gn kala)
Ku gkkuann renklerine brnm gkte bir lk att. Sesi ku tnden
ok elektronik bir bip sesini andryordu, ama adam aldr etmedi. Umduundan
ok daha fazla renkle dolu, muhteem bir gnd. Kendini on yllk bir uykudan
uyanr gibi hissetti.
Uyanmak...
Jim gzlerini parlak floresan lambaya dikti.
Neredeyim ben ?

Anmsad son ey agnostizm toplantsndan dnyor olduuydu. Tanr'y


aramakla, olup kt eyde anlam bulmaya almakla geen yllardan sonra
nihayet bir ev, tm sorularn yantlayan bir felsefe bulmutu.
O gn arabada tarikatn lideri Sophia ile beraberdiler. Ona gerei gsteren
Sophia olmutu. Ona yeni bir ad vermiti. Ve ayn zamanda...
"Tekrar ho geldiniz."
"Ne..." Jim'in sesi fslt dzeyinde, bouk ve hrltl kmt.
"Henz konumayn," diye yantlad erkek hastabakc. "in unu."
nce bir kt bardaa buzlu su koydu ve Jim'in azna uzatt. Souk suyun
kurumu diline verdii rahatlamann tadn kartan gen adam bir dikite
bitirdi.
"Teekkrler," dedi fsltyla. Bu kez konumak o kadar ac vermemiti. "Ne oldu
bana?"
"Bekleyin. Gidip doktoru bulaym."
634 |
Empati
Hastabakc hzla uzaklarken Jim elini dikkatle basma gtrd. Ba sarglar
iindeydi. Fazla acmyordu, ama uyuturucun etkisi geince cannn yanacan
biliyordu.
evresine baknp byk beyaz odaya gz gezdirdi. Tavana sesi kslm bir
televizyon aslmt. Ekranda mavi gkyzne ykselen ince, beyaz bir duman
grnts vard.
Sonra uzun bacakl bir doktor ieriye girdi ve Jim'in baklar televizyondan
kadna dnd. Doktor dosyasn incelerken endieyle onu izledi.
"Bir trafik kazas geirdiniz. Bunun hakknda herhangi bir ey anmsyor
musunuz?"
Jim ban sallad; o ufak hareket bile beyninin zonklamasna yetmiti. Dosyay
yatan ayakucundaki yerine koyan doktor ona doru eildi. Kk fenerini her
iki de gzne tuttuktan sonra geri ekildi.
"ok anslsnz," dedi. "n camdan kp, arabanzdan on metre teye
frlamsnz. Kafatasnz atlak. Emniyet kemerini takmanz gerekirdi."
"Teekkrler," dedi Jim doktorun parlak mor ukalalndan rahatsz olarak.
"Bir ey soraym... Daha nce kafa travmas geirdiniz mi?"
"Hayr. Neden sordunuz?"
"Ameliyat yapan ekip kafatasnzn altna yerletirilmi metal bir para
kartt. O kadar uzun bir sredir oradaym ki, kemie kaynam. Bunun nereden
geldiine dair bir fikriniz var m?"
"Hayr," dedi Jim. Kadnn zihnini evreleyen ak sar dalgalardan inanmadn
grebiliyordu. Doktor...
Aman Tanrm! Kadnn renklerini grebiliyorum.
Nefesi kesilir gibi oldu. Yava yava syrlmaya balad sersemlikle ne
grdnn farkna varamamt. Ve ne hissettiinin. Ald her nefesle zihnine
harika renkler doluyordu. O kadar uzun bir sre olmutu ki, neredeyse dnyann
canlln unutmutu.
| 635
Adam Fawer
Gzlerini yumdu ve bitkin bir hznle dolu halde i geirdi.
"yi misiniz..." diye sze balayan doktor birden duralayp boazna kadar
ykselen hkr tuttu.
Jim gzlerini at ve onun yanaklarmdan szlen yalar grd. Yeil rahatlamas
kendininkini yanstyordu. Yavaa berrak mavi bir nee gndererek kadnn
zntsn geirdi.
Doktor gzyalarn sildi, yksek sesle burnunu ekti ve derin, armdrc bir
nefes ald. "zr dilerim. Bana ne olduunu bilmiyorum." Kendini toparlad,
sonra dikkatini Jim'in bulgularna evirdi. "Sizi burada birka gn gzlem
altnda tutmamz gerekiyor, ama tam olarak iyileeceinize eminim. ok
anslydnz, Bayan..."
"Bay."
"Pardon?" dedi doktor. Kafas karmt.
"Bay. Bayan deil."

"Ah, zr dilerim!" Doktor dosyasn yeniden ald. "Ama burada adnzn..."


"Ksa sre nce cinsiyet deiimi ameliyat geirdim. Yeni adma kartlm
kimliimi ve sigorta kartm hl bekliyorum."
"zr dilerim," dedi doktor skntl bir ekilde. "Ben... Yani tm bu sarglar
ve deri yrtklar arasnda farkna varmakta..."
"zr dilemenize gerek yok," dedi Jim sakin bir ses tonuyla.
"Yeni adnz ne yleyse?"
Jim cevap vermek iin azn at, ama sonra durdu. 'Jim'de karar klm olsa
da, birden bunun fazlasyla yavan olduuna hkmetti. Dnyaya zincirlenmi bir
adamn adyd. Artk o lml kskatan kurtulma ansna sahip olan biri iin
gerekten yavand.
Sophia onu hangi adla armt?
"Valentinus," dedi Jim. Yabanc bir lisana aitmi havas veren adn dilinde
brakt histen holanmh.
"Valentinus. Beendim," Doktor ban sallad. "Jill'den ok daha ilgin."
6361
Empati
"Size katlyorum," dedi Valentinus. Kadnn renklerini iine ekti. Peder
Sullivan'n yalanlarndan nihayet kurtulduuna gre, bir daha asla gcnden
ekinmeyecekti. Tek Gerek Tanr o gc kendisine bir nedenden tr
balamt. Ve bu kez parmaklarnn arasndan kayp gitmesine izin
vermeyecekti.
Baklarn televizyona evirince dikkati bir balkona kan tandk yzl, gri
sal adama odakland. Adamm zerinde uzun, bol bir beyaz cppe, omuzlarnda ise
kenarlar altn ilemeli siyah halarla ssl bir palyum38 vard. Her iki kolunu
da gkyzne kaldrnca aadaki kalabalktan cokulu bir sevin naras koptu.
Ekrann altmda beliren beyaz yazlar okuyan Valentinus'un gzleri irileti.
'Bapiskopos Patrick Sullivan 265. Papa seildi ve XIII. Pius adn ald.'
Onun baklarn takip eden doktor glmsedi. "Vayy! Gerekten de bir
Amerikaly setiler," dedi hayretle. "Sullivan'n Uluslararas kszler Vakf
ile ilgili yapt almalarn takdir edildiini grmek gzel bir ey. yi bir
Papa olacak."
Valentinus rtnn altmda yumruklarn skt... Ve plan yapmaya balad.
1 Genelde Papa tarafndan giyilen ve episkopal yetkisini gsteren beyaz,
ynl bir atk f.n.]
1637
Yazarn Notu
15 Kasm 2006
10:34 (Yarg Gecesi'ne 1 yl, 46 gn kala)
Bu kitap her ne kadar bir kurgu olsa da, yknn iine datlm olan birok
gerek olgu da var. Bunlarn arasnda Libet'in zgr iradeyi sorgulayan
deneylerini, birletirme problemini evreleyen gizemi, baz bilim adamlarnn
BEMB teorisine olan inancn ve tabii ki CIA tarafndan yrtlen deneyleri
sayabiliriz.
CIA gerekten de birok yabanc bilim adamn PAPERCLIP Projesi kapsamnda
Amerika Birleik Devletleri'ne gizlice soktu. Bunlarn byk ounluu
Amerika'nn ktalararas balistik fze programnda alan mhendisler olsa da,
bir blm de sorgulama metotlarmz gelitirme grevi verilmi psikologlard.
Nazi bilim adam Kurt Blome ile Yahudi-Amerikan bilim adam Sidney Gottlieb
gerekten de bir takm oluturup, doruluk serumlarnn ve daha birok ilacm
etkilerini Kuzey Koreli sava esirlerinin, Amerikan askerlerinin ve San
Francisco ile New York ehrindeki sivillerin zerinde denedi.
CHATTER, BLUEBIRD, OFTEN ve MK zihin kontrol deneyleri dahil olmak zere, bahsi
geen tm kod adl operasyonlar aynen anlattm ekilde gerekleti. Kamu
kaytlarna gre, Ronald Reagan 1982 ylnda insanlar zerine yaplan deneyleri
yasaklad. Tm MK projeleri o zamandan beri durduruldu.
Ya durduruldu, ya da devam ettirilen almalara dair kamuoyuna baka sznt
olmad.

You might also like