Professional Documents
Culture Documents
Kendisini
tanmayan
bakasn
nasl
2.
Kendi nefsinin sayfasndan haberdar
olmayan kimse hangi kitap ve risaleden istifade edebilir?!
3.
almtr?!
4.
Kendini unutan kimse, neyi hatrlamann
sevinci iindedir?!
5.
Kendini ve Allah' tanmaktan daha stn bir
i olduunu sanan kimseye sorarm: "O i nedir?"
6.
korkan
insan,
kendisinden
12.
13.
llr.
eder.
14.
Filozof, gerekten nefsini tanmakla
rzklandrlm insandr. Zira felsefe, insann nefsini
tanmasdr. "Nefsi tanmak, hikmetin anasdr."
15.
Kendine dalmam, melekut denizinde
yzmemi ve ceberut alemine varmam bir insan, seyahat
ve yzmeye ne deer vermitir?!
16.
zerinde
21.
Kendini bir ekinci, ekilen tohum ve ekin
tarlas grmeyen kimse saadet ve mutluluu tadamaz.
22.
Kendi ruhuna uygun bir gda bulmayan
insan, bo eylerden gdalanr. Bo eylerden gdalanan ise,
bo konuur ve bo eylerle urar.
23.
Tarlasn ayrk otlardan temizlemeyen kii,
bu otlardan zarar grr.
24.
"Nefsini tanyan Rabbini tanr" hadisini
doru anlayan kii; felsefenin temel meselelerini, hikmet-i
mtealinin salam konularn ve irfani gerekleri istinbat
edebilir (karabilir) bu nedenledir ki, nefsi tanmann,
melekt hazinelerinin anahtar olduunu sylemilerdir. O
halde ruhun varlna, "Nefsini tanyan Rabb'ini tanr"
hadisi en yce delildir.
25.
"Siz yapmakta olduklarnzdan bakasyla
karlk grmezseniz." (Yasin, 54) "Nasl? Kfir olanlar,
ilemekte olduklarnn feci karln grdler mi?"
(Mutaffifin, 36) ve "Kendilerine, rzk olarak bu rzktan her
yetirdiimizde: "Bu daha nce de rzklandmzdandr."
derler. Ve onun benzeri onlara sunulur." (Bakara, 25)
ayetleri zerinde dnen insan mkfat ve cezann amel
ve inanlara karlk olduunu anlar.
26.
"(nk) O salih olmayan bir itir."
(Hud/46) "Her nefsin (hayr ve serden) yaptklarn hazr
bulduu o gn..." (Al-i mran/30) ve "Derler ki "Eyvahlar
bize, bu kitap nasl bir ey ki kk-byk brakmayp her
eyi saymtr." Ve yapp ettikleri her eyi nlerinde hazr
olarak bulurlar." (Kehf/49) gibi ayetlere dikkat ve basiretle
bakan kimse; insann, gece-gndz btn davran ve
amelleriyle, kendi zatnn (z benliinin) dzenleyicisi
olduunu ve bu dnyadan, kendisini dzenledii ekliyle
dier aleme geceini anlar.
27.
Bir sanat, meslek veya ilim tahsili hususunun
ieriini dnen insan, grr ki, o ilerin bir zahir ve bir
de batm yn vardr. Bu ilerin kabuk hkmnde olan
zahirleri zamanla kaybolur; fakat batn, insann melekesi
olur ve kalcdr. Bu meleke sayesinde insan, bir melik veya
sultan olarak madde alemine etki yapp kendi ilerini
yrtmeye muktedir olur. Daha sonra, ilim ve amelin,
insan insan yapan bir cevher olduunu anlar.
28.
lim, amelin nderi ve icad edenidir. lim
erkek, amel ise diidir. airin deyiiyle "Akla gre gkyz
erkek, yeryzyse diidir, gn att her eyi, yer
yetitirir." Erkein dourtgan olan spermi ile kadnn
36.
Birka gn nefsini kontrol altna alp, ithalat
ve ihracatna (alp verdiklerine) dikkat eden kimse, derdini
anlar ve ilacn bulup tedavi eder.
37.
Ariflere gre kmil insan, Esma' lahi'nin
(ilasi isimlerin) hakikatlerinin aklaycsdr. Filozoflara
gre ancak "mam" kmil filozoftur. Zira felsefe eyann
hakikatlerini bilmektir. Eya ise objektif isimlerdir. Kur'an-
Kerim'de yle buyruluyor: "(Allah) Adem'e btn isimleri
retti." (Bakara) ve "Biz her eyi aklayc olan bir
imamda tespit ettik." (Yasin: 12)
38.
O halde Kur'an,
irfan ve burhann (felsefenin) arasnda hibir ayrlk yoktur.
39.
Kendini bir ekin, ekinci, ekin tarlas ve
tohum bilen kimse, her eyden daha ok ekin ve tarlasyla
urar.
40.
Nefsini basit (bileik olmayan ve soyut)
bilen kimse, onun ebedi olduunu anlar. Zira yalnzca
bileik olan ey, yok olur ve fena bulur; bileik olmayan
bir cevher, hem akl, hem akleden ve hem ma'kul'dur.
41.
Nefsin soyut olduunun (ister akli, ister
berzahi ve ister akl st soyutluunun) delilleri zerinde
dnen kimse, bunla-nn hepsinin tek bir sonu verdiini
anlar. Bu sonu da, nefsin bileik olmayan bir cevher
olduudur.
42.
tasarrufunu
54.
Hikmeti olan ve nefsini bu maddi alemden
alkoyan insan, bazen nefsinin levhasnda birtakm
tecelliler mahede eder. Bazen de tecelli st hakikatleri
kavrar. Bylece de anlar ki; insanda uyku, hipnotizma,
baylma, korku ve can ekime gibi durumlarda ba
gsteren madde st tecelliler ve grntlerin meydana
gelmesinde bu gibi hallerin hibirisinin zel bir gereklilii
yoktur. Bunlarn meydana gelmesinde yegane art, madde
aleminden yz evirmek ve dnyevi ilgileri koparp
atmaktr.
55.
Nefsine ulaan tecellilerin hakknda
dnen insan, bu tecellilerin sadece ahs iin hasl olan
ve bakalarnn bilmedii bir idrak eidi olduunu anlar.
"O da dzgn bir beer klnda ona grnmt."
(Meryem/17) Bu hikmetli hkmnde adalet ls vardr.
Bu da "ona" kelimesindeki sim kavramakla anlalr.
"Ve dorusu insana, kendi abasndan bakas
yoktur." (Necm/32) ayetindeki "insana" kelimesini
dikkatlice dnmek gerekir.
nsann eitli alemdeki durumu hakknda "grnd"
vb. tabirlerle ifade edilen hakikatlerin hepsi de mezkr
beyandaki "ona" kelimesi ile ifade edilen geree
dnmektedir.
56. Grme, duyma, koklama, tatma, dokunma, hayal ve vehim
alglarndan ibaret olan yedi duyusunu dikkatlice
inceleyen bir insan, bu duygularnn onun kazanma kaplan
olduunu anlar. O halde bu duygular, akln emri ve tedbiri
altnda olmazsa, insan cehenneme gtren yedi kap
olurlar. Ama akln emri ve tedbiri altnda olursa, (aklla
63.
Maddi yiyecekler hususunda dnen kimse
bilir ki, mideyi ok doldurmak aptalla sebep olur ve
zeky zayflatr.
64.
Allah'n zikriyle nsiyet edinmeyen insan,
insan deildir.
65.
Manevi seyrine dikkatlice bakan kimse bilir
ki, saadet nurunun douunu mahede etmek "lika
cenneti" ne ykselmek ve ilahi keifler, himmet ve
istikamet ehlinin zellikleridir. "Laftan baka bir nasibi
olmayan geici bir hal sahibinin zellikleri deildir.
66.
Arzu ve istekleri hakknda dnen insan
devaml olarak kemale ulamak istediini grr ve anlar ki,
bir ey kmil olmadka talibi olmaz. Bu nedenle
kendisinin ham ve naks kalmasna raz olmaz.
67.
Duyu organlar ve aklnn faaliyetleri
hakknda dnen insan, onlarn, insann beka ve
muhafazas iin birer beki olduklarn grr. Mesela,
insan yemek yerken gz bir nbeti gibi yemei dier
eylerden ayrt eder ve gz izin verince yemee el uzanr,
ama bu defa dokunma duyusu izin vermez, zira yemek
scaktr; ok scak deilse bu defa burun devreye girer ve
azna kadar gtrd yemein kokusunu denetler; eer
kt kokuyor ise yemesine izin vermez, gzel kokuyorsa
msaade eder, bu defa tatma duyusu olan dil, devreye
girerek yemei denetler, tad ho ise yemesine izin verir.
Bylece her yemek drt bekinin kontrolnden getikten
sonra yenilmeye hazr vaziyete gelir. Bu kontrollerden
sonra, insan dndaki canllar (hayvanlar) iin bir bekleme
sz konusu olmaz. Ama yemei yemek isteyen insan ise,