You are on page 1of 180

1

TURAN
DURSUN

11. BASIM

TABU TABU CAN EKYOR

nc Bask: Mays 1991

NDEKLER
SUNU

ZNA
I-KURANDA ZNA SZC VE BU ANLAMDA
GEEN SZCKLER

13

II-ZNA NIN TANIMI


A-slam hukukularna gre tanm

15

1-Hanefi hukukularnca benimsenen tanm


2-afii hukukularnca benimsenen tanm
B- Laik hukukularna gre tanm
III-ZNA SAYILAN VE SAYILMAYAN

19

A - Zinann koullar ve bu koullara uymayan durumlar

19

- Erkein cinsel organnn giren kesiminin yetersizlii

- Delinin ve bunan cinsel birleimi

- ocuun cinsel birleimi

- Deliyle ve ocukla cinsel birleim

- lyle cinsel birleim

- Hayvanla cinsel birleim

- "Livata" denen ecinsellik ve ters iliki

- Kuku ve sanya dayal cinsel iliki

- Zorla yaptrlan cinsel iliki


B Sonu

37

IV- ZNA CEZASI ("HADD) VE UYGULAMALARI

39

A - Ceza trleri
1

- Kadna: knamayla birlikte evde mr boyu hapis;


erkee: knama

- Zina eden kadna da erkee de yz denek

- Zina eden evlilere "recm" (Talama Cezas)


B - Zina suunun belirlenmesi
1

- Zina iin art olan tank says:

- Tanklara sorulacak sorular

- "krar" (Suu Boyuna Alma)

C - Cezann uygulanmas
1

- Zinada "denek cezas"nn uygulanmas


Denein nasl vurulaca Zina cezasm, din ve
devlet adna yetkili kii (imam) verebilir

- Zinada "recm (Talyarak ldrme)


cezasnn uygulanmas

D - zgr insan ve kle cariye ayrm:


V - ZNA EDENLE EVLENMEK

CHAD
CHAD KADIN DNLEMEZ
I. TANIMI
A - Szlk anlam
1

- Tanr uruna silahl sava

- Tanr ve din urunda manevi sava

II- SRES, KMLERE KARI OLACAI VE "HKM"

39

A - Sresi
1

- Genel olarak

- zel durumlarda

67

B - "Cihad"n kimlere kar olaca


1

- Genel olarak tm kafirlere kar

- Durumlarna gre putataparlara ve "kitap ehli

C - "Cihad"m hkm
1

- Dmann saldrs szkonusu deilfcen:


"Kifayeten farz"

- Kfirlerin slam lkelerinden


herhangi bir kesime saldrmalar durumunda

III- CHAD SIRASINDA NELER OLUR?


A ldrme
1

- Kimler ldrlr?

- Nasl ldrlr?
B- Yakma-ykma ve yama

67

73

- Evler, mahalleler, kyler, kasabalar yaklr, yklr, yamalanr

- Dmann bunduu yerdeki aalar, rnler yaklr, ya da kesilir


C-Yalan, hile, tuzak
IV-CHADIN FAZLET
slamn Temelindeki Yalanlar (I)
slamn Temelindeki Yalanlar (II)
slamn Temelindeki Yalanlar (III)
slamn Temelindeki Yalanlar (IV)
slamn Temelindeki Yalanlar (V)
slamn Temelindeki Yalanlar (VI)
slamn Temelindeki Yalanlar (VII)
Kurana ve Muhammede gre Trkler isteseler de

Mslman olamazlar

98

slamclarn Aksoyu yargladna eminim

104

slami kavramlar szl

112

Muhammedin cin karmas

115

Kuranl bir skandal

119

Diyanetin Yalanlar ve Kadnlar Aalamalar

122

Muhammedin eytan Diree Balamaktan Vazgemesi

130

eytann Eli, Muhammedin Elinde

133

Muhammedin El Merhume mmetine

136

Deprem ve tesiler
Felaket slamda

139

Efendi Tanrnn EVini Melekler mi,


Kafirlerin Uaklar m Koruyacak?

142

Deve Boyu Din

145

Kurann Tanrs nsan radesi Tanmyor

148

Snnet

151

Kpet ve nsan Haklar

154

Dinin Kadna Bak

162

Kle

167

ABD Uaklar Hangi Snf Meleklerden?

171

Aile

175

Bir Mektuba ve mza Dergisine Yant

179

Mektuplar ve Yantlar

206

Mektuplar

218

SUNU
Yazarmz Turan Dursunun, Tabu Can ekiiyor-DN BU kitabnn

ncsn yaymlayarak bu diziyi tamamlam olduk. nmzdeki


aylarda Allah ve Kur'an adl iki eserini daha yaymlayacaz.
TYAP kitap fuarnn en ok satan kitab oldu. Sadece satyla deil,
bilimselliiyle, okuyucu ile kurduu diyalogla yaynclkta nemli bir
k yapt bu kitaplar. Bugne kadar binlerce satan ve okuyucular
zerinde iz brakan bir kitap iin "laik yazarlarmzdan bir ses kmamas
bizim iin dndrc olmutur.
Turan Dursun Yzyl dergisinde yaymlanan son syleisinde yle
diyordu: "Bana en ok engel olan aydnlardr. O ok geri, ezer, keser
dedikleri, rktkleri halkla benim aramdan ekilseler. Bilimle iman
kartryorlar, ikisinin de rzna geiyorlar." Belki de "laiklerimiz bu
arya uydular. Laiklie kar gelien tavrlar durmadan Atatrk'e
ikayet ediyorlar ya! Anlalan bu kadarn yeterli gryorlar.
Felsefi ve teorik birikimleri olanlar toplumu dntrebilirler. Buna
uygun pratikler, dnsel hazrlklar olan kuvvetler tarafndan
ynlendirilir. Gen cumhuriyetin nderleri, laiklii slamc kltrle kesin
bir hesaplama olarak anlad iin felsefi, tarihi ve sosyolojik almalara
girimilerdi. Siyasi dzlemde halifelii ve sultanl tasfiye eden bir
kuvvet, kanlmaz olarak ideolojik ve kltrel alanda hedef olarak
slamiyetin tasfiyesini nlerine koydular. kinci kitapta yaynladmz
"Mayatepek Raporu" bu almalara bir rnek tekil ediyor. Gelinen bu
noktada laiklik incelemeleri felsefi boyutuna ulatrlmam ve gerekler
halktan gizlenmitir.
ilk kaynaklara inilmemi, tabulara boyun eilerek arivlerde bulunan
bu bilgiler halktan gizlenmitir. Bunlar ortaya karanlar ise yarg nne
kartlarak cezalandrlmak istenmitir.
Laikliin demokrasi ile ok yakn bir ilikisi vardr. Btn dnyada
laiklik, demokratik devrimlerin rndr. Dnceleri hurafelerden
kurtulmu, aydnlanm ve dinsel dogmalardan arnm bir halk, zgr
olabilir ve demokrasiyi yaayabilir. Bugn de demokrasiye en ok ihtiyac
olan ii snf, Krtler ve halk kesimleridir. Byk burjuvazi, itaati, rzay
ve kadere boyun emeyi glendirmek iin slamcla mecburdur.
Devletin kendisi "din birletiricidir, lazmdr kararn alm, Dou
blgesinde cihat bildirileri datmtr. Bugn laikliin Trkiye'de iki
dinamii vardn ii hareketi ve Krt hareketi. Mcadele eden ii snfnn
ve halk kesimlerinin herkesten ok laiklie ihtiyac olduu toplumsal bir
gerektir.

ZNA
(slam'a gre) eriata geerli akd (evlilik) olmakszn kadnla cinsel
birleme.

KURANDA "ZNA" SZC VE BU ANLAMDA


GEEN SZCKLER
"Zina": Bu szcn trevleri yer alr: "Yeznne"= Zina ederler.
Kur'an'da bir kez geer, Furkan suresi, ayet: 68. "Yezntne"= Zina ederler
(kadnlar). Kuran'da bir kez geer: Mmtahine suresi, ayet: 12. "ZrtrZina eden (erkek). Kur'an'da kez geer: Nr suresi, ayet: 2,3 (bu ayette
iki kez yer alr). "Zniye"- Zina eden (kadn). Kur'an'da kez geer: Nr
suresi, ayn ayetler.
,r

Bi": Kendisi bir kez geer: Nr suresi, ayet: 33. "Zina"


anlamndadr. "Bia"nn trevlerinden "baiyye"= Zina eden (kadn).
Daha ok "orospu anlamnda. Kur'an'da iki kez geer: Meryem suresi,
ayet: 20,28.
"Sifh": Kendisi gemez, trevleri yer alr: "Msfhn"= Zina edenler
(erkekler). ki yerde geer: Nis suresi, ayet: 24; Mide suresi, ayet: 5.
"Msfht"= Zina edenler (kadnlar). Bir yerde geer: Nis, ayet: 25.
"Sifh" aslnda "dkmek" anlamndadr. "Cinsel birleim"de "meni"
dkld iin "zina"ya bu ad da verilmitir. (Bkz. Sbn, Safvetu'tTefsr, 1/270.)
"Fhie": Trkeye "orospu" anlamnda gemitir, ama Kur'an'da bu
anlamda yer almaz. Temel anlamyla "snn aan" demektir. Kur'an
ayetlerindeyse, yorumcularn belirtmelerine gre (Bkz. Abdurrahman
bn'l-Cevz, Nzhet'l-A'yn, s.466-467) 4 anlamda yer almtr:
"Gnah", "zina", "ecinsellik" ve "kadnn kocasna bakaldrmas".
Ancak, sonuncu anlamda yer ald ileri srlen yerlerde de, kimi
yorumcu ve fkhlarca "zina" anlam verilir. Tm anlamlaryla, Kur'an'da
17 kez geer:
yerde "zina" anlamndadr: lu mrn, ayet: 135, Nis, ayet: 15, 19,
25; A'raf, ayet: 33; Ahzb, ayet: 30, Talak, ayet: 1. Fkhta "li- vata" denen
"ecinsellik" anlamnda da 2 yerde grlr: Nemi, ayet: 54; Ankebt, ayet:
28.
7

ZNA"NIN TANIMI
Zinann, slam (eriat) hukukularnca ayr bir tanm vardr* ki, laik
hukukularn yaptklar tanmdan ok deiiktir:
A - slam hukukularna gre tanm
Rabn benimsedii tanm:
eriata geerli bir akd (nikh) olmakszn kadnla cinsel birleme.
(Bkz. Rb, el Mfredt, "z-n-y".)
Bu tanm, genellikle benimsenen bir tanmdr. Ama yine de tm
mezheplerce benimsendii sylenemez.
1 - Hanef hukukularnca benimsenen tanm
Zina: Erkein, nikahla ya da kukulu da olsa nikah saylacak bir
yolla ya da efendi - cariye (dii kle) ilikisinden tr ya da byle bir
iliki var sansyla sahip olmad bir kadnn cinsel organna cinsel
organn, snnet yeri tmyle girmi olacak biimde sokmas. (Bkz.
Muhammed Ali et-Tehnev, Keafu Istlahatil-Fnn. 1/ 623.)
Bu tanm, ksa anlatmyla da olsa, Hanef fkh kitaplarnda
benimsenmi olarak yer alr. Yalnz erkein... yerine 'mkellefin...",
yani "erkek ykmlnn... denir. Tanmn kapsamnda yalnzca "akll
(kil)" ve "bli (ergin) erkek bulunsun ve "deli, kstl ve ocuk
gibi mkellef saylmayanlar tanmn kapsam dnda kalsm diye... nk byle "mkellef olmayanlarn cinsel birlemeleri "zina"
saylmamaktadr. (Rkz. Hidye, Arapa, 2/493-494; Mecmau'l- Enhr
(Damad), Arapa, 1/458; Drer, Arapa, 2/61.)
nl dnr bn Rd (1126-1198) de tm 'slam ulemSs"nn u
tanmda birletiini yazar:
"Zina: Geerli (sahih) bir nikh ya da byle bir nikh sans ya da
efendilik-cariyelik ilikisi olmakszn gerekleen her tr cinsel birleme."
(Bkz. bn Rd, Bidyetl-Mctehid, 2/362.)
Yine de aada grlecei gibi, afi fkhlarnn tanm biraz daha
deiiktir, "ecinsellii" de iine alacak kapsamdadr:
2-afi hukukularnca benimsenen tanm
afi mezhebince benimsenen tanmn, Fahruddin Rznin yer verdii
u tanmla dile geldii sylenebilir:
"Zina: Kesinlikle haram ve doal olarak da ehvet kayna olacak

nitelikte, 'ferc'in 'fere'e sokulmas." (F. Rz, eft-Tefsirul-Kebr, 23/131.)


"Fere" burada "cinsel organ" anlamndadr. Rz, "dbr", yani
"arkadaki (ktaki) delii (ans)" de "fere" sayyor. Bu nedenle,
"livata"nn da (ecinselliin) "zina" saylacan belirtiyor. Bir de u
tanma yer veriyor: "Zina: Tmyle haram nitelikte, doal olarak ehvet
kayna olan bir yerden ehvetin doyurulup bitirilmesi." (Bkz. F. Rz,
ayn yer.) Rz, bu tanmn kapsamnda da "livata"nn (ecinselliin)
bulunduunu belirtip yle diyor: "n delik de, arka delik de ehveti
ekeller..." (Bkz. Ayn yer.) Bununla birlikte unlar da yazyor: "Zina
adnn kapsam iinde livatann da bulunduunu savunanlarn kantlan,
savunmalar byle. Ancak, bizim arkadalarmzn (afi fakihlerin)
ouna gre, livata, zina adnn kapsam iine girmemekte..." (Bkz. F.
Rz, ayn tefsir, 23/132.)
Fkh kitaplarndaysa, "afifnin, "livata"y, "zina" ile bir tuttuu
belirtilir. (Bkz. Drer, 2/66.) Dahas, afi mezhebi gibi, Malik ve
Hanbel mezheplerinin de, "livata" suunu "zina" suu sayp ayn cezann
verilmesi gerektiini savunduklar aklanr. (Bkz. Abdurrahman el Cezr,
Kitabul-Fkh Ale'l-Mezhibi-Erbaa, 5/139.)
"Livata (ecinsellik)" zina mdr, deil midir; tartmalar aada
ayrca yer alacak.
B- Laik ceza hukukularna gre tanm
Hukuk szlklerinde u tanm grlr:
"Zina: Evli bir kiinin, einden bakasyla cinsel birleimde
bulunmas."
Yaygn, ama ok yetersiz bir tanmdr bu. Meden Kanun ynnden ele
alnrsa byle bir tanma yer verilebilir. Senai Olga da, Medeni Kanun'un,
zina ile ilgili olan 129. maddesinin aklamasnda, biraz deiik bir
anlatmla bu tanma yer veriyor: "Evli bir erkein karsndan baka bir
kadnla; evli bir kadnn kocasndan baka bir erkekle cinsel mnasebette
bulunmasna 'zina' denir." diyor. (Bkz. Senai Olga, Kaza ve lm
tihatlara Gre Trk Meden Kanunu erhi stanbul, 1969, s. 121)
Ne var ki, Trk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri (Bkz. Madde: 440,
441) gz nnde tutulduunda, "kadnn zinas"nn ayr, "kocann
zinas"nn ayr eler iermesi nedeniyle bu tanmn yeterli olamayaca
grlr.
Ceza Yasasndaki ilgili maddelere gre bir tanm yaplrsa, "kadnn

zinas" iin baka, "erkein zinas" iin baka tanm yaplmas uygun olur.
Ama ikisi yle bir tanmda birletirilebilir de:
Zina: Evli bir kiinin, eer kadnsa kocasndan baka bir erkekle;
erkekse karsndan baka, karsyla birlikte oturduu ("evlilik ikametgh"
saylan) bir evde ya da herkese bilinen bir yerde kar koca gibi yaad
bir kadnla, hibir zor karsnda kalmadan ve bilerek cinsel ilikide
(birleimde) bulunmas.
Grlyor ki, burada, "karnn zinas" ile "kocann zinas" arasnda
bakalklar var. "Karnn Zinasnn olumas iin, "kocasndan baka bir
erkekle, isteyerek ve bilerek cinsel birleimde bulunmas" yetiyor. Oysa
"kocann Zinasnn olumas iin baka eler de gerekli: Zina ettii
kadnla, "evlilik ikametghnda, ya da "herkese bilinen bir yer"de, "kar
koca gibi yaamalar". Bu koullar yoksa "koca" ynnden "zina" olumu
saylmyor. (Bkz. TCK mad. 440, 441 ve Abdullah Pulat Gzbyk, Trk
Ceza Kanunu Aklamas, Ankara, IV/264 ve t.) "Oluan zina, kocann
zinas saylmyor." demek daha doru. Yani byle bir durumda, adamn
"kar"s iin "zinadan ikyet hakk" domuyor. "Suun madd unsurlar"
tam bulunmad iin... Ancak bir kez daha belirtilmeli ki, bu, "Trk ceza
hukuku" ynnden byle...

"ZNA" SAYILAN VE SAYILMAYAN


slam hukukularnn MzinaMy nasl tanmladklar daha nceki
blmde (bkz. II/A) grld. Tanmlardan da, neyin "zina" olduu, nelerin
zina saylamayaca anlalabilir. Burada biraz daha ayrntlar ve kimine
ilikin tartmalar sunulacak:
Tanmlardan da anlalaca gibi, "zina"da temel olan, "evlilik d
iliki"dir. Ancak bu suun olumas, birtakm koullarn gereklemesine
baldr:
A- HZinatfnm koullar ve bu koullara uymayan durumlar
/- "Erkein cinsel organnn giren kesimi9*nin yetersizlii
"Cinsel iliki"de bulunan erkein cinsel organnn, hi deilse, "snnet
yerine dein" olan kesimi, ilikide bulunduu kimsenin cinsel organna
girmi olmaldr. Daha az girmise, "hadd (ceza)" gerektiren trden bir
zina olumu olmaz. Bu arada "meninin gelmesi (boalma)" art deildir.
(Bkz. Drer, 2/61.)
-

2- Delinin ve bunan cinsel birleimi


-

Cinsel birleimde bulunan kimsenin akll olmas gerekir. Delinin,

bunan, geri zeklnn cinsel birleimi "zina" kapsamna girmemekte.


(Bkz. Fkh kitaplar, rnein: Hidye, 2/498; Mecmaul- Enhr, 1/458;
Drer, 2/61.)
Cinsel birleimde bulunan, ergin olmaldr. (Ergin olma ann, kz
iin 9, erkek iin de 12 yala balayaca belirtilir.) Kn cinsel
birleimi "zina kapsamna girmemekte. (Bkz. ayn kaynaklar.)
-

4-

Deliyle ya da ocukla cinsel birleim

Cinsel birleimde bulunan kimse kadnsa, bu birleimin, zina" suunu


oluturmas iin birleilenin, "deli ya da "ocuk" olmamas gerekir.
"Deli" ve "ocuk" iin nasl "zina" suu olmazsa, bunlarla cinsel ilikiye
giren kadn iin de o su olumaz. Bu Ebu Hanifenin ve mezhebinin
gr. afiyse bu gre kar kar. Kar kanlar arasnda, Hanef
mezhebinin ileri gelenlerinden Zfer de var. Dahas: Ebu Yusufun da
kar kanlara katld sylenir. Bu kar kanlara gre deli ve ocuk
iin "zina" olumaz, ama onlarla cinsel ilikide bulunan kadn iin "zina"
oluur ve ceza ("hadd") uygulanr. Deliyle ya da ocukla cinsel ilikide
bulunan, eer erkekse, o zaman durum deiir: "Deli"yle olan bu cinsel
iliki "zina" kapsamna girer. ocua gelince: Eer bir erkein cinsel
ilikide bulunduu ocuk (kz), "cinsel ilikide bulunulabilir bir
gelikinlikte ve ekicilikte" ise bu cinsel iliki de, adam iin "zina"
niteliini alr ve bundan dolay o adama "zina" suunun cezas uygulanr.
(Bkz. Hid- ye, 2/498.) Ne var ki, cinsel ilikide bulunulan ocuk, ehvet
uyandrmaya elverili olmayacak kadar kkse, bu iliki, adam iin de
"zina" niteliinde saylmamaktadr. (Bkz. Drer, 2/61-62 ve teki fkh
kitaplar.)
-

5-

lyle cinsel birleim

Cinsel ilikinin "zina kapsamna girmesinin koullarndan biri de,


iliki kurulann "ehvet ekecek nitelikte" bulunmas olduundan, "zina"
suunun olumas iin cinsel birleimin diriyle olmas gerekir. nk "l,
ehvete elverili" nitelikte deildir. (Bkz. Drer, ayn yer ve teki fkh
kitaplar.)
-

12

Bir cinsel ilikinin zina olmas iin, "zina"nn "anlam"na da


uygun bulunmas gerekir. "ocuk olabilecek" bir "Dlyatana ("ana
rahmi"ne) dklen "dlsuyu" ("meni"), "soyun Srmesine elverili
biimde dklmyorsa "boa harcanm" saylyor. Evlilik d ilikinin
"zina" saylmasnn temel "anlam" bu. nk evlilik d cinsel ilikilerin,
"soyun Srmesine zarar verdii yolundaki dnce egemen. slam
hukukular da, "Zina, soyu ('nesl'i) korumak amacyla yasaklanmtr."
derler. ok kk yataki ocukla, lyle ve hayvanla olan cinsel
ilikilerde, "zinann anlam" bulunmuyor. nk "meni"nin dkld
yer, zaten "retim (ocuk) yeri" deildir. Ksacas, kimi cinsel ilikiler
gibi, "hayvanla cinsel iliki" de, bu gerekeyle (yani "zina anlam"nda
grlmedii iin) "zina" saylmyor. (Bkz. Hidye, 2/497.)

Ne var ki, "hayvanla cinsel birleim"in "zina" kapsamna girmedii


yolundaki gr, bir kesim slam hukukusunun grdr. zellikle Ebu
Hanife ve mezhebinde olanlarn gr. Bu gr savunulurken
yukardaki gereke ileri srlr. Ayrca yle denir:
"Hayvanla cinsel ilikide, 'zinann anlam' bulunmad gibi, zinaya
srkleyen neden ('d') de yoktur. nsann salam doal yaps ('e't-tabu'sselm') byle bir ilikiden tiksinip kanr. Ancak ar ldeki bir ehvet
dknl buna srkler. Herkes byle bir eye srklenmedii iin,
hayvann cinsel organn rtmek gerekmemitir." (Bkz. Hidye, ayn yer.)
Fahruddin Rz de bu gerekeyi benimsediini belli eder. (Bkz. F. Rz,
e't-Tefsiru'l-Kebr, 23/133.)
Kimileri de unlar ileri srerek savunurlar:
Kur'an'da, hayvanla cinsel birleime ve bu ilikinin "zina" olduuna,
sulusuna "hadd (ceza)" uygulanacana ilikin bir ayet, bir hkm
bulunmamakta.

Buna ilikin bir hadis de yoktur. nk hayvanla cinsel ilikide


bulunmu olana, Peygamberin "zina haddi (zina cezas)" uyguladna
ilikin bir hadis, aktarlagelmi deildir. (Bkz. Abdurrahman el Cezr,
Kitabul-Fkh Alel-Mezhibi'l-Erbaa, 5/149.)

Fahruddin Rz, "hayvanla cinsel iliki"nin "zina" kapsamna


girmedii, onun iin bu ilikiden dolay "hadd" uygulanamayaca,
yalnzca "ta'zir (azarlama) cezasnn verilebilecei yolundaki gre,
mam Malik, mam Sevr ve mam Ahmed bn Hanbel'in de katldm
yazar. (Bkz. F. Rz, 23/133.) Ama kimi kaynaklar da, Malik mezhebinin,
"hayvanla cinsel iliki"yi "zina" kapsamnda grdn; Hanbel

13

mezhebince benimsenen iki grten birinin de bu olduunu belirtir. (Bkz.


Kitabu'l-Fkh Alel-Mezhibil-Erbaa, 5/150.)
Konuya ilikin afi grne gelince: Bu konuda birka aktarma
(rivayet) var: Birincisine gre, afi'nin gr, "hayvanla cinsel iliki'yi,
btnyle "zina hkmnde" grmek gerektiidir. nsanlar arasnda zina
eden kiiler gibi, bekara ayr, evliye ayr ilem yaplr. kinci grse,
"hayvanla ilikide bulunmu olan kimsenin -bekar olsun, evli olsunldrlmesi gerektii" yolunda Aktarlan nc gre greyse,
"hayvanla ilikide bulunan kimseye, azarlamann tesinde bir ey yapmak
gerekmez". (Bkz. F. Rz, ayn yer, Kitabu'l- Fkh Ale'l-Mezhibil-Erbaa,
ayn yer.)
Btn bu grleri ayr ayr destekler nitelikte hadisler var:
Hayvanla cinsel birleimde bulunana ne yapmak
gerektiine ilikin hadisler:
Hadis:
bn Abbas'tan, yle dedii aktarlr:
"Hayvanla cinsel ilikide bulunan kimseye zina cezas uygulanmaz."
(Bkz. Ebu Dvd, Kitabul-Hudd/30, hadis no: 4465; Tirmiz, KitabulHudd/23, hadis no: 1455.)

Hadis:
"Hayvanla cinsel ilikide bulunan kimse, ldrlmeli"
Ayn bn Abbas'tan, Peygamberin yle dedii de aktarlr:
"Hayvanla cinsel ilikide bulunan kimseyi ldrn! Onunla birlikte,
hayvan da ldrn!" (Bkz. Ebu Dvd, Kitabu'l-Hudd/30, hadis no:
4464.)

Molla Husrev (lm. 1480) ksaca "Drer" diye adlandrlan "Drer'lHkkm Fi Gureri'l-Ahkm" adl kitabnda u bilgileri verir:
" Cinsel ilikide bulunulan hayvan eer eti yenmeyen trdense,
kesilir; sonra yaklr. Kesilmeden, yaklmaz. Bu yapldktan sonra da,
hayvann deeri, sahibine denir. Eer hayvan, cinsel birleimde bulunan
kimsenin deil de bakasnnsa... Deerinin sahibine denmesi, hayvann,
cinsel birleim nedeniyle kesilmi olmasndandr. Sz- konusu hayvann
yaklmas, vcib (farz) deildir. Bu, adam o hayvan nedeniyle knanmasn
diyedir. Kald zaman knama konusu olabilir. Hayvan yok edilir ki,
dedikodunun nne geilsin. Hayvan eer eti yenen trdense, Ebu Hanife

14

ye gre, kesildikten sonra eti yenir. Ebu Yusuf a greyse, eti yenmez ve
yaklr. (Bkz. Drer, 2/66.) Bu bilgi ve grler, baka fkh kitaplarnda
da bulunur. (rnein bkz. Hid- ye, 2/497; Mecmaul-Enhr, 1/465.)
Abdurrahman el Cezrnin "Kitabu'l-Fkh Ale'l-Mezhibi'l- Erbaa" adl
kitabndaysa u bilgiler aktarlr:
"Hanefiler ve Hanbeller: 'Cinsel ilikide bulunulan hayvan eti yenen
trden de olsa, kesilir ve yaklr. Etinin yenmesi caiz deildir' derler.
Malikler de: 'Bu hayvan, kesildikten sonra yenebilir. Cinsel birleimde
bulunan kimse de, bakalar da o hayvann etinden yiyebilir. Bunda hibir
saknca yoktur. nk bu hayvann etinin haram olduuna ilikin bir eriat
hkm gelmi deildir...' demekteler." (Bkz. 5/151.)
Ayn kitapta, afi mezhebinin grne de yer veriliyor, sz konusu
hayvann etinin yenebileceine ilikin grn de, yenmeyeceine ilikin
grn de, bu mezhebin gr olarak aktarld belirtiliyor. (Bkz. Ayn
kaynak, ayn yer.)
7-

"Livata" denen ecinsellik ve ters iliki

Daha nce de belirtildii gibi, bir cinsel ilikinin "zina" suunu


oluturmasnn temel koullar arasnda, "zina anlam"nda olmas da
bulunuyor. Yine belirtilmiti ki, "kk ocuk"la, "deli"yle, lyle,
hayvanla cinsel ilikinin, zina niteliinde grlmemesi buna
balanyor. Ayn nedenle, slam hukukularndan nemli bir kesimi
(Hanef mezhebi bata), "livata" dedikleri ecinsellik ilikisini ve ters
ilikiyi, zina kapsamnda grmyor. Zinann tanmlar sunulurken
(bkz. II/A) buna da deinilmiti.

a)

Ecinsellik "zina"m, deil mi?


Hanef fkh kitaplarnda verilen bilgiye gre:

Hanef mezhebinden mam Muhammed ve Ebu Yusuf, ecinsellii


zina kapsamnda gryorlar. afi'den aktarlan grlerden biri de bu
dorultuda. Ancak, Ebu Hanife bu grte deildir. Ebu Hanifenin kant
yle: Ecinsellik iin ne yapmak gerektii konusunda Peygamberin
arkadalar gr birliinde olmayp tartmlardr. Ayrca, ecinsellik
zina anlamnda deildir. Kald ki srkleyici ortam bulunmad iin, bu
iliki yaygn deildir, pek azdr. (Bkz. Hidye, 2/496-497 ve teki fkh
kitaplar.)
Kaynaklarda, Malik ve Hanbel mezheplerinin birinci grten yana
olduklar, yani, ecinsellii zina saydklar belirtilir. (Bkz. Ki- tabul-

15

Fkh Alel-Mezhibil-Erbaa, 5/139-140.)


lgili yetler:

Anlam:
(Diyanet'in)
Lt'u da gnderdik. Milletine: "Dnyalarda hi kimsenin sizden nce
yapmad bir hayszl m yapyorsunuz? Siz kadnlar brakp ehvetle
erkeklere yaklayorsunuz. Dorusu ok ar giden bir milletsiniz." dedi.
(Bkz. A'raf suresi, ayet: 80-81)
Aklama:
"Hayszlk" diye evrilen szck, ayette "el fhie"dir ve burada
"ecinsellik" anlamndadr. (Maddenin bana bkz.)
F. Rz, burada bir soru ve cevaba yer veriyor:
"Dnyalarda sizden nce hi kimsenin yapmad bir kt eyi mi
yapyorsunuz" deniyor; "ecinselliin daha nce hibir toplumda
grlmedii" anlatlyor. Bu nasl olabilir? nsanlarda ona srkleyen
ehvet varken byle bir ey nasl sylenebilir?
-

nsanlarn ou, bu tr bir ii pis, irkin bulurlar. Byle de olunca,


yzyllar boyunca kimsenin byle bir irkin ii yapmad dnlebilir.
Ayrca, byle bir ii, gemite, "kii"lerin deil de "hibir toplum'un
yapmad anlatlmak isteniyor olabilir. Lt toplumu, "toplum" olarak bu
ii yapmlardr. Aradaki fark bu. (Bkz. F. Rz, 14/168.)
-

Rz, u aktarmaya da yer veriyor:


"Lt toplumunda, ecinseller evleniyorlard. Ancak, arkalarn verenleri
(pasif durumda olanlar), ille de yabanclardan bulup nikhlyorlard."
Bununla birlikte, o toplumda iin ok yaygnlat ve toplum iindeki
insanlarn "birbirleriyle de ecinsel ilikilerde bulunduklar" da (bn
Abbasdan) aktarlyor. (Bkz. F. Rz, ayn yer.)

16

Ecinsellikle ilgili hadisler:


Hadis:
bn Abbas'tan, Peygamberin yle dediini syledii aktarlyor:
"Lt toplumunun yapt trden i (ecinsellik) yapan kimseleri
bulduunuzda, yapan (aktif durumda olan), 'kendisini yaptran' (meful =
pasif durumda olan) ldrn!" (Bkz. Ebu Dvd, Kitabu'l- Hudd/29,
hadis no: 4462; Tirmiz, Kitabu'l-Hudd/24, hadis no: 1456; bn Mace,
Kitabul-Hudd/12, hadis no: 2561.)
-

Hadis:
Ebu Hureyre, Peygamberden, Lt toplumunun yapt trden i
yapanlar (ecinseller) hakknda soru sorulduunu ve Peygamberin de u
karl verdiini anlatr:
-"stte olan da, altta bulunan da (aktifi de, pasifi de) 'recmedin
(ldrnceye dek talayn)!" (Bkz. Ibn Mace, Kitabu'l-Hudd/12, hadis
no: 2562.)
Abdullah olu Cbir'den, Peygamberin sylediini syledii aktarlr:
"Benim mmetim iin en korktuum ey, Lt toplumunun yapt
trden itir (yani ecinsellik)." (Bkz. Tirmiz, Kitabul-Hudd/24, hadis
no: 1457; Ibn Mace, Kitabu'l-Hudd/12, hadis no:2563.)
-

Bununla birlikte, bn Abbas'tan, Peygamberin, "ecinsel"leri


"lanetledii, ama bunlar ldrmekten sz etmedii"de aktarlr. (Bkz.
Tirmiz, Kitabu l-Hudd/24, hadis no: 1456.)
Ecinsele verilecek ceza
slam hukukularnca, ecinsele u cezalarn verilmesi gerektii
savunulur:
"lm cezas":
Ecinsellik suunu ilemi (bir kez bile olsa, bu ii aktif ya da pasif
olarak yapm) olan kimseye, lm cezasnn verilmesi gerektiini
savunanlar, nasl bir lm cezas olmas gerektii konusunda
birlememektedirler: .
Fkh kitaplarnda belirtildiine gre u grler ileri srlyor:
-

"Bu suu ileyen kimse, yaklmaldr!",

"Bu suu ileyen kimse, zerine duvar yklarak ldrlmelidir!",

"Bu suu ileyen kimse, yksek bir yerden tepesi stne dikilip ve

17

tala da balandktan sonra atlarak ldrlmelidir." (Bkz. Hidye, 2/496;


Drer, 2/66.) Kimilerine gre de, bu ii ilemi olan, "talanarak"
ldrlmelidir. (Bkz. Kitabu 1-Fkh, Alel-Mezhibil-Erbaa, 5/ 141 ve
t.; Tirmiz, Kitabu'l-Hudd/24, 1456' no.lu hadis nedeniyle yer verilen
grler.)
"Tazir (azarlama) cezas":
Ebu Hanifeye ve onun grn benimseyenlere gre, "livata"
suunu ilemi olana verilmesi gereken ceza budur. "Sulu, tevbe edene
ya da lene dek hapse atlmaldr" diyenler de var. (Bkz. Fkh kitaplar,
rnein, Hidye, 2/496.)
b) Ters iliki
Kadnla "arkadan (dbrden) birlemeler, bir baka deyile "ters
iliki"ler de, "Lt toplumunun ii" ("livata"), yani "erkein erkekle cinsel
ilikisi" hkmnde grlr. (Bkz. Fkh kitaplar, rnein, Hidye,
2/496.)
"Kadnla ters iliki" konu olunca, u ayet zerinde durulur ve nasl
yorumlanmas gerektii tartlr.

Anlam:
Kadnlarnz sizin tarlanzdr. Tarlanza, istediiniz gibi gelin. stikbal
iin hazrlkl olun, Allahtan saknn. Ona hi phesiz kavuacanz
bilin. Bunu, insanlara mjdele! (Bakara suresi, ayet: 223.)
Aklama:
"Tarlanza istediiniz gibi gelin"deki "gibi", ayetteki "enn"nn
karl olarak yer almtr. Oysa, "enn", gerek anlamyla, "yer"
anlatan bir szcktr. F. Rz de burada bu szce kendi anlamn (yer
anlamn) vermenin daha doru olduunu yazar. (Bkz. F. Rz, 6/69)
yleyse, tarlanza istediiniz gibi gelin yerine, tarlanza (daha
dorusu ekinliinize = kadnlarnza) istediiniz yerden gelin (yani cinsel
ilikide bulunun) diye anlam vermek, ayetteki karlna daha uygun

18

olur.
Peki "Kadnlarnzla dilediiniz yerden cinsel ilikide bulunun! ne
demek? Ayette byle denirken ne demek isteniyor? ite asl tartma
konusu buras.
F. Rz, dinbilirlerinin ounun ("ulem"), ayetle anlatlmak istenenin
u olduunu savunduklarn belirtir:
"Bir adam karsyla, isterse nden yanaarak nden cinsel ilikide
bulunabilir, isterse arkadan yanaarak nden cinsel ilikide bulunabilir, bu
iki yoldan birini semekte zgrdr. Ayetle anlatlmak istenen budur."
(Bkz. Rz, 6/71)
Ne var ki, ayetteki anlatlanlardan, "kadnlarnzla, nerelerinden
isterseniz oralarndan cinsel birleimde bulunabilirsiniz" anlamn, kiinin
kendi karsyla "ters ilikide bulunmasna izin verildii hkmn
karanlar da var. Fahruddin Rz, her iki kesimin yorum ve kant arma da
uzun uzun yer veriyor. zeti u:
insann kendi karsyla ters iliki"sine (arkadan, arka delikten cinsel
ilikide bulunmasna) izin verildii yolunda hkm karanlara gre,
ayetteki "ekin ya da "ekinlik (tarla)" demek olan "hars" ve "yer
(nereden)" anlam ieren "enn" szckleri, "karyla ters iliki"nin serbest
olduunu anlatyor. Buna gre ayetin anlam udur: "Karlarnz sizin
ekinliinizdir, bu ekinlie nereden yanarsanz, nereden cinsel birleimde
bulunursanz zgrsnz, dilediinizi yapn! Ayete bu anlam verenler,
kiinin "cinsel Organn, "kendi karsndan ve cariyesinden korumak"
zorunda bulunmadn, kendi karsyla ve cariyesiyle cinsel birleimde
bulunurken "Knanamayacan anlatan, Mmin suresi, ayet: 5.-6. ile de
bu serbestliin dile getirildiini savunurlar. nk bu ayetlerde, herhangi
bir snrlama yoktur. derler.
Sz konusu "ters ilikiye izin verildii anlamnn yukardaki ayetten
de, Mmin suresindeki ayetlerden de karlamayacan savunanlarsa,
yukardaki ayetten bir nceki ayette, ... (Karlarnz aybal durumdan)
temizlendiklerinde, onlara, Tanrnn size buyurduu yoldan yaklan!
dendiini anmsatyorlar: Tanrnn buyurduu yol, ters yol olamaz,
ocuk retimine elverili olan yoldur, kadnlk organdr.. diyorlar.
Yukardaki ayette, iki "hars" (ekin ya da ekinlik) geiyor. Bu iki harstan
birincisiyle "kar"nn, kincisiyle ise "karnn kendisi deil, "ekinlii"
olan "cinsel organ"nn ("ferc"inin) anlatlmak istendiini savunuyorlar.
Buna gre, neresinden yanalrsa yanalsn, "karnn ekinlii (ocuk

19

tohumunun ekildii yer)" demek olan "cinsel organyla birleilebilecei


anlatlyor. (Bkz. F. Rz, 6/ 71-74. Konuya ilikin eitli gr ve
aktarmalar iin de bkz. Taber, tefsir, 2/232 - 236.)
Ayetin, karyla ters ilikiye izin vermedii yolundaki gr
benimseyenler ounlukta. Snn kesimin btnyle bu gr
benimsedii sylenebilir. Bununla birlikte bn merden de, ayetin,
karyla ters iliki" konusunda olduu aktarlr. (Bkz. Taber, 2/233-234;
F. Rz, 6/71.)
Bir kesim ilerce de, ayet, "karyla ters iliki" hakkndadr. (Bkz. Rz,
6/71)
Kuran yorumlarnda, ayette, "karyla ters ilikinin deil, baka eyin
anlatlmak istendii belirtilirken ini nedeninin u olduu da aktarlr:
Yahudiler, bir insan karsyla, arkadan yanaarak (ndeki cinsel
organyla) cinsel ilikide bulunursa, doan ocuk a olur! derlerdi.
Onlarn bu grlerinin doru olmadn dile getirmek iin bu ayet indi."
(Bkz. Taber, Tefsir, 2/233; F. Rz, 6/73-74; Sabn, Saf- vetut-Tefsr,
1/142.)
Yani: "nsan nereden yanarsa yanasn, karsyla cinsel ilikide
bulunabilir, elverir ki iliki, normal yerden (nden) olsun." demek
istendii belirtilir.
Erkein erkekle ecinsel ilikisi de, erkein kadnla ters ilikisi de
hadislerde knanyor ve belirli bir kesim bir yana, slam fkhlarnca
"byk gnahlardan saylyor. Ancak, birincisinin zina olup olmad,
zinaya uygulanan cezann, ona da uygulanmasnn gerekip gerekmedii
tartlrken; kincisinde byle bir tartma bulunmuyor. zellikle "insann
kendi karsyla ters ilikisi" sz konusu olunca: nk, kiinin "kendi
karsyla ters ilikide bulunmas"nn, "byk gnah" saylsa da, "zina"
saylmad, byle bir ilikiden dolay "zina cezas"nn uygulanamayaca
konusunda birleildii belirtilir kaynaklarda. (Bkz. Kitabul-Fkh Ale'lMezhibil-Erbaa, 5/146; Mec- maul-Enhr, 1/466.) Yine de, "yabanc bir
kadnla ters ilikinin "zina" saylp saylmamas tartmal. (Bkz.
Mecmaul-Enhr, ayn yer.)
Abdurrahman el Cezr, insann "kendi kars"yla da olsa "ters iliki"de
bulunmasnn nasl knandna ilikin birok hadisler aktaryor. (Bkz.
Kitabul-Fkh Alel-MezhibH-Erbaa, 5/146 - 149.)
8-

Kuku ve sanya dayal cinsel iliki

20

"Zina" suunun olumasnn koullarndan biri de, ie, "kuku"nun,


"san"nn karmamasdr. Peygamberden, "-Kuku bulunduu durumlarda,
su iin belirli cezalar (hudd) uygulamayp kaldrn!" dedii aktarlr. Bu
hadis, fkh kitaplarnda da yer alr. (rnein bkz. Hidye, 2/493.)
-

a)

Kukunun trleri

Fkh kitaplarnda, konuya ilikin kuku, ikiye ayrlr: Biri, suu ileyen
kimsenin, ilediinin su olmadn sanmasndan kaynaklanr. Bu trden
olanda, suu ileyen kimse, ilediinin su olmadna ilikin bir kant var
olduunu sanm ve kantlar birbirine kartrmtr ("itibh"). Yani
gerekte, su olmadna ilikin bir kant yoktur. Bu kimse "ben onu yle
sanyordum, yle biliyordum." dedii iin su iin belirlenmi cezadan
kurtulur. "Ben onu bilerek yaptm" dese, ceza uygulanr. kinci tryse,
gerekteki "cidd kant"tan kaynaklanr. Bu durumda, ilenenin su
(haram) saylp saylamayaca kesin deildir, kukuludur. Byle durumda
suu ileyen, "Ben su olduunu bilerek yaptm" dese bile, o su iin
belirlenmi ceza uygulanmaz. (Bkz. Hidye, 2/493-494.) "Kuku"yu ve
"kukulu durum"u ikiye deil de, e ayran kaynaklar da var. Ama
hepsinde de ayn eyler anlatlr. ki blm iinde anlatlanlardan bir
kesimi, kimi kaynaklarda ayr bir blm olarak ele alnmtr, o kadar.
(Bkz. Drer, 2/64-65; Mecmaul-Enhr, 1/463.)
Adam, " talk"la boad karsyla "iddet (kadnn bekledii sre)"
iinde, ("nasl olsa daha karmdr" diyerek) cinsel birleimde bulunmutur.
Ya da "babasnn cariyesi"yle ya da "anasnn cariyesi"yle ya da "karsnn
cariyesi"yle olmutur cinsel ilikisi. te bu ve benzeri durumlarda, olayn
"hell" olduuna ilikin hibir kkl "kant" yoktur. Ama adam "kantlar
birbirine kartrarak" ("itibh"la), "haram" olan "hell" sanmtr. te
adamn bu "san"s, "kukulu bir durum" meydana getirdiinden, "zina
cezasyla cezalandrlmasna hkmedilmiyor. Ama adam, "Ben de haram
olduunu biliyordum, bile bile yaptm!" dese, "zina cezas" uygulanr.
(Bkz. Ayn kaynaklar.)
Ama bu, "Hanef fkh"na gre byle. Tersine grler de yok deil.
Tersine hadisler de var. (rnek olarak bkz. Ebu Dvd, Hudd/ 28, hadis
no: 4458.)
kinciye rnekler:
Adam karsn, temelli, ama kapal, "kinye"li szlerle boamtr. "Sen
artk kendi banasn, benden bamszsn, zgrsn (el emru bi

21

yedik)..." gibi boamay amalad szlerle... Byle boad karsyla,


"iddet (bekleme sresi) iinde cinsel birleimde bulunursa ya da
"olunun cariyesi"yle ya da "bakasyla ortak olduu cariyeyle ya da
"satt, ama alcya daha teslim etmedii cariyeyle... cinsel ilikisi olsa,
bu kimseye "zina cezas (hadd)" uygulanmaz. Adam, "Ben bu ii, haram
olduunu bile bile yaptm!" dese bile... nk, olayn "hell" olduunu
dndrecek "cidd kant" var ortada. rnein, "kapal, kinyeli
szlerle boanm kadnn boanmas, Peygamberin kimi arkadalarna
gre, temelli deildir, "dnlmesi mmkn (ric')" olan trdendir. Adamn
"olunun cariyesi" de Peygamberin: "Sen ve maln, babanndr!" szne
gre adamn "kendi mal" saylabilir. teki rneklerde de, cinsel ilikinin
"hell" olduunu dndren benzer kantlar var. Byle kantlar olunca
da, olay "zina" kapsam iine sokulamyor ve "zina cezas"
uygulanamyor. (Bkz. Ayn kaynaklar, ayn yerler.)
Geersiz de olsa "akd"e, "szleme"ye dayal cinsel
birleimler
b)

Kimi fkh kaynaklarnda, bu tr cinsel birlemelerin, "zina" olmak


ynnden kukulu durumun ayr bir tr, ayr bir blm olarak ele
alnd grlr. (Bkz. Drer, 2/65; Mecmaul-Enhr, 1/ 463.)
Kiralk kadnla cinsel iliki
Kitabul-Fkh Ale'l-Mezahibil-Erbaa (Drt Mezhep stne Fkh
Kitab) adl kitabn yazar (Abdurrahman el Cezri), bu konuya ayrd
blmde, Hanef mezhebinin grn: Bir adam zina iin bir kadn
cret karlnda tutmaya ynelse, kadn da kabul etse ve o kadnla cinsel
birleimde bulunsa, adama da, kadna da zina cezas uygulanmaz, yalnzca
devlet bakannn uygun grecei biimde ikisi de azarlanr, bununla
birlikte, ikisine de, Kyamet gn karl grlmek zere zina gnah
yklenir., dediler diye anlattktan sonra u ykye yer verir:
"Bir kadn, krda koyunlarn otlatan obandan imek iin st ister.
oban da, cinsel iliki iin kendisini vermedike ona st vermeyeceini
syler. Kadn, ok a olduu, besine ok gereksinim duyduu iin ister
istemez, adamn isteini kabul eder. oban kadnla cinsel ilikide bulunur.
Olay, Hattab olu mere iletilir. mer, bu iki kiiden de zina cezasn
kaldrr. Ve Verilen st, adamn kadna verdii mehir saylr! der ve st,
cinsel birleimin karlnda bir cret sayar. (Bkz. Kitabul-Fkh AlelMezhibil-Erbaa, 5/66.) Yazar, mehrin de, aslnda kadnla olan cinsel
birleimin karlnda bir cret olduunu belirtir ve ayetlerde geen:

22

"Onlara cretlerini verin..! buyruunu (bkz. Nis: 24, 25.) anmsatr.


Yazar, ykdeki trden cret karlnda (kadn kiralayarak) cinsel
birleimde bulunmalarda, "zina cezas"nn uygulanmamas gerektii
yolundaki gre, Malik, afi ve Hanbel mezheplerinin, bu arada,
Hanef mezhebinden de mam Ebu Yusuf un ve mam Muhammedin
kar ktklarn da belirtir. (Bkz. Ayn kitap, 5/66-67.)
Bir sre iin yaplan "nikha, "mut'a nikah" deniyor. Kmil Miras, bu
nikaha, Peygamberin (bir zamanlar) izin verdiini anlatan bir hadis (Bkz.
Tecrd-i Sarih, hadis no: 1697.) nedeniyle aklama yaparken bu nikah
("muta nikahn) yle tanmlyor:
"Muvakkat (belirli) bir zaman iin iki tarafn rz olduu bir cret
mukabilinde, kadn kiralamaktr..." (Bkz. Sahih-i Buhr Muhtasar
Tecrd-i Sarih Tercemesi, stanbul, 1947, c.ll, s.108.)
Bu tanm, fkh kitaplarnda anlatlana da uygundur. (rnein bkz.
Hidye, 2/292.)
u nokta zerinde birleiliyor:
"Muta nikahnn Peygamber dneminde yaand bir zaman
yaanmtr." (Aadaki hadislerle birlikte bkz. Kitabu'1-Fkh Ale'lMezhibi'l-Erbaa, 5/138.)
Tartlagelen noktalarsa yle:
-

Mut'a nikah geerlilii sonradan kaldrlm mdr?

Geerlilik kaldrlmsa ne zaman ve kim tarafndan kaldrlmtr?

imdi byle bir nikahla cinsel ilikide bulunulursa, bu, "zina" saylr
m ve "zina cezas (hadd)" uygulanr m?
-

lgili hadisler aydnlatc olur:


Hadis:
Abdullah Olu Cbir ile Ek'va Olu Seleme'den yle dedikleri
aktarlyor: Bir sava birlii iindeydik. Peygamber geldi bize: "Mut'a
yapmanz iin size izin verildi. Haydi mut'a yapn!" dedi.
Seleme, "mut'a"nn nasl yaplabileceini de anlattn ve yle
dediini aklar:
"Herhangi bir erkekle kadn (birlikte yaamak iin) anlatklarnda,
gece aralarnda iret (birlikte yaamalar) srer. Bu sre bitince, isterlerse
sreyi artrabilirler, isterlerse birbirlerini brakabilirler."

23

Seleme'nin unu aklad da aktarlr:


"Artk bilmiyorum: Bu durum bize mi zgyd (yalnzca Peygamberin
arkadalarna zg olmak zere verilmi bir izin miydi?); yoksa btn
insanlara da ayn izin verilmi miydi?" (Bkz. Buhr, Ki- tabu'n-nikah/31;
Mslim, Kitabun-nikah/13-14, hadis no: 1405.)
Bu hadiste, olayn ne zaman getiine ilikin tarih yok.
Hadis:
Abdullah bn Mesudun unlar anlatt aktarlr:
"Peygamberle birlikte gazaya (savaa) giderdik, yanmzda kadnlarda
bulunmazd, (cinsel birleim iin ok gereksinim duyardk). Bir ara yle
dedik:
di (erkeklik bezleri karlarak ya da burularak erkeklik grevini
yapamaz duruma gelme) olmayalm m bu durumda?
-

Peygamber idi olmamz yasaklad ve ondan sonra elbise gibi cret


karlnda (belirli bir sre iin) kadn alp evlenmemize izin verdi..."
(Bkz. Buhr, Kitabun-nikah/8; Tecrd-i Sarih, hadis no: 1697; Mslim,
Kitabun-nikah/1 1, hadis no: 1404.)
Bu hadiste de "gaza"nn hangi gaza ve konumalara getii, "mut'a
nikahna izin verildii tarihin hangi tarih olduu belirtilmiyor.
Hadis:
Ali bn Eb Tlib'in yle dedii aktarlr:
"Peygamber, kadnlarla mut'a yapmay, Hayber gn yasaklad..."
(Bkz. Buhr, Kitabul-Mez/38; Tecrd-i Sarih, hadis no: 1613; Mslim,
Kitabu'n-nikah/29-32, hadis no: 1407.)
Bu hadiste, "muta"nn geerli klnd tarih deilse bile, yasakland
tarih belirtiliyor: Hayber gn, yani Hayber sava. Bunun da tarihi belli:
628.
Hadis:
Sebretl-Chenfnin, Peygamberin Mekkenin fethi srasnda
"kadnlarla mut'a yapma"ya ("muta nikah"na) izin verdiini anlatt
aktarlr. Ayn hadiste, Sebretl-Chennin bandan geen bir olay nasl
anlattna da yer verilir. Anlatlanlara gre: Peygamber "muta"ya izin
verince; Sebre, .kabilesinden bir kiiyle birlikte kadn iin yola koyulur.
Mekke yaknnda bir yere vardklarnda "gen bir kadn" -bulurlar. Kadn
ylesine gzel, ylesine arpc ki, -Sebrenin deyiiyle-: "uzun boylu,

24

uzun boyunlu, gen bir dii deve"ye benzemekte. Sebre de gen ve


yakkl. Ne var ki, kadna karlk olarak verebilecei giysisi pek eski ve
kt. Arkada yakkl deil, ama onun giysisi gzel. Neyse kadna
yanap konuurlar:
Birimiz senden yararlanmak (seninle bir sre iin cinsel birleimde
bulunmak, yaamak) ister, kabul eder misin?
-

Peki karlnda bana ne verebilirsiniz?

kisi de verecekleri giysiyi karp sunar. Sebre konuur:


-

Benimki eski, ama arkadamnki yeni ve gzel.

Kadn bir, giysinin gzeline bakar, bir de Sebrenin yakkllna..


Yani bir yanda gzel bir giysi, br yanda yakkl bir adam. Hangisini
semeli? Kadn yakkl adam seer ve seimini bildirir Sebreye:
-

Seninki yeterli.

Ve Sebre, bu kadnla bir sre, gn birlikte olur. Yani "mut'a nikah


yaparak cinsel birleimde bulunur. Ardndan, Peygamberin "mut'a
nikahn yasaklayan buyruu gelir:
Kimin mut'a nikahyla yannda bulundurduu kadn varsa, hemen
yol versin!" Ve bylece "mut'a nikah" (bir kez daha) yasak olmu olur.
(Bkz. Mslim, Kitabu'n-Nikah/19-20, hadis no: 1406.)
-

Bu hadiste de, "mut'a nikah"nn Mekke fethi gnlerinde, yani 630


ylnda "muta nikah"nn bir sre geerli klnd, sonra yasakland
aka anlatlr.
Yukardaki hadislerden kan sonu: "Muta nikah, Hayber
savandan nce "meru klmyor, bu savata, yani 628 ylnda
yasaklanyor, 630da "meru" klnyor ve ayn yl (yasallatktan ksa bir
sre sonra) yasaklanyor.
Dahas var:
Hadis:
Abdullah Olu Cbir anlatyor:
"Biz Peygamberin, Ebubekir'in ve mer dneminde mut'a nikahm
kullandk. Peygamberin ve Ebubekirin dneminde, gnlerce, biraz hurma,
biraz un karlnda mut'a biiminde (kadnlardan) yararlandk. Sonunda
mer yasaklad mutay..."(Bkz. Mslim, Kita- bun-nikah/15-17)
Mslim'in "es-Sahih"inde ok ak anlatmlarla yer alan bu hadise

25

gre de muta nikahn en son yasaklayan Halife mer oluyor. Yani buna
gre, Peygamber dneminden sonra da, Halife mer dnemine dein (bu
dnemin de bir kesimini iine alacak biimde) geerli oluyor.
Kmil Miras diyor ki:
"ifler arasnda hl cr ve muteberdir..." (Bkz. Sahih-i Buhr
Muhtasari Tecrd-i Sarih Tercemesi, stanbul, 1947,11/335.)
"Snn kesim (ehl-i snnet)", bu nikah "meru" saymaz.
bn Rd, konuya ilikin unlar yazmakta:
"Muta nikahnn yasaklandna ilikin haberler ok ve birbirini izler.
Ama tartma konusu olan da var: Bu nikahn ne zaman yasakland
tartlr. Kimi aktarmalara gre, Peygamber bu nikah, Hayber gn,
kimine gre, Fetih gn (Mekke'nin fethi srasnda), kimine gre Tebk
gazasnda, kimine gre, Veda' haccn, kimine gre, umre kazasnda,
kimine gre Evtas ylnda (630) yasaklamtr. Peygamberin arkadalarnn
ou ve lkelerin fakihlerinin tm, bu nikahn haram (yasak) olduu
grnde. bn Abbasnsa, bu nikah hell sayd nllemitir. Bir
sylentiye gre, onun Mekke halkndan ve Yemen halkndan arkadalar
da onun grne katlmlardr. Anlattklarna gre bn Abbas, grnn
doru olduuna u ayeti kant olarak gstermitir: ... Onlardan
yararlanmanza karlk olarak (is- timta ettiiniz = muta yoluna gittiiniz
srece) denmesi gerekli cretlerini verin... bn Abbastan, burada
ayettendir diye) belirli bir sreye dek (il ecelin msemm) kraati de
aktarlr. Ve anlatldna gre bn Abbas yle demitir: 'Muta nikah,
Tanr'nn Muhammed mmeti iin bir rahmetidir. Eer bu nikah
Muhammed yasaklamam olsayd, ondan ok daha kt olan zinaya ister
istemez srklenme durumu olmazd (ya da en kt kimse bile zina etmek
zorunda kalmazd). Bunu bn Abbas'tan, bn Creye ile Amr bn Dinr
rivayet etmitir. At'dan da Abdullah Olu Cbir'in yle dedii
aktarlmtr: 'Biz Peygamber dneminde, Ebubekir dneminde ve mer'in
halifeliinin de yansna dein, muta nikah yapardk. Sonra onu, mer
halka yasaklad.' (Bkz. bn Rd, Bidyet'l-Mctehid Ve Nihye- tilMuktasd, 2/48.)
"Snn kesim", imdi bu nikahn geerli olmadm benimser; ama bu
tr bir nikahla kadn edinip cinsel ilikide bulunmu olan kimseye de
"zina cezas (hadd) uygulamaz. (Bkz. Kmil Miras, Tec- rid, 11/335;
Mecmau'l-Enhr, 1/270.) Dahas, Hidye gibi nemli kimi fkh
kitaplarnda, bu nikahn, "snnet ehli"nden mam Malik'e gre de geerli

26

("ciz") olduu yazlr. (Bkz. Hidye, 2/292.)


Sonu: Hadislere ve yorumlara gre, "mut'a nikah", birka kez geerli
saylm ve birka kez de yasaklanmtr. Genellikle "Snni kesim Me gre,
konu yasakla kapanmtr. Kimileriyse, zellikle iler, bu nikahn bugn
de geerli olduu grndedirler. Bu nikah "haram" sayanlar da, "zina
cezas"nn uygulanmasna engel sayarlar.
9-

Zorla yaptrlan cinsel iliki

Zina suunun olumasnn koullarndan biri de, sz konusu yasak


cinsel ilikide bulunan kimsenin onu, kendi isteiyle, zor karsnda
kalmadan yapm olmasdr. O nedenle "zorla yaptrlan cinsel iliki", zina
kapsamna sokulmamakta. (Bkz. Drer, 2/67 ve teki fkh kitaplar.)
-

Anlatlan tm koullarn bulunmas durumunda "zina" suu oluur ve


kantlanmasyla da ceza (hadd) uygulanr.
B- Sonu
Bir cinsel ilikinin "zina" saylmas birok koula baldr. Bu
koullarn da zerinde birleilenler vardr, tartma konusu olanlar vardr.
Cinsel birleimde bulunanlarn "akl" durumu, "ya" nedir, yeterli
midir?
-

Cinsel ilikide bulunanlar, bu ilikide


durumdaydlar, kendi istekleriyle mi yaptlar?
-

bulunurlarken

ne

Cinsel birleimde bulunanlar, bu ilikide bulunurlarken yasak


olduunu mu, olmadn m dnerek srklenmilerdir? Yasak
olmadn dnmlerse, "san"larnn dayana nedir, cidd
saylabilecek bir kanta dayanmlar mdr?
-

Cinsel ilikide bulunanlarn, aralarnda bir akit, bir szleme var


mdr, geerlilik derecesi nedir?
-

Cinsel ilikide, insanla insan m vardr? Kadn erkek ilikisi biiminde


mi, iliki dz iliki mi, ters iliki mi, ecinsellik biiminde mi? likiye
geilen insan sa m, l m?
-

Cinsel iliki, insan-hayvan arasnda m?

ncelendiinde, cinsel ilikinin, "zina" suunu oluturur nitelikte


bulunmas durumunda, "zina edenlerin bekarlk" ve evlilikleri
gznnde tutulur ve tanklar aranr. Tanklar da yeterli bulunduunda,
"evliye ayr, "bekar"a ayr ceza uygulanr.

27

ZNA CEZASI ("HADD") VE


UYGULAMALAR: A- Ceza trleri
/- Kadna: knamayla birlikte evde mr boyu haps;
erkee: knama

'Mitiifiji'
je-Ct&%}k
Anlam:
(Diyanetin)
Kadnlarnzdan zina edenlere, bunu ispat edecek aranzdan dt
ahid gsterin, ehdet ederlerse, lnceye vey Allah onlara bir yol
aana kadar evlerde tutun. (Nis, ayet: 15.) iinizden zina eden iki
kimseye eziyet edin. Tevbe edip dzelirlerse, onlar brakn. Dorusu
Allah |evbeleri dim kabul ve merhamet eder. (Nis, ayet: 16.)
Aklama.
Yukardaki ayetlerden ilkinin kadnlara zg olduu ak. "Drt tann
tankl" olursa, "zina eden kadn"a nasl bir ceza verilmesi gerektii de
ok ak biimde belirtiliyor: "lnceye ya da Tanr bir baka yol
gsterene dek evde tutulma (haps)".
kinci ayetse "erkekler" i dile getiren szcklerle hkm bildiriyor.
"inizden zina eden iki erkee..." diye evrilmesi gereken szlerin,
yukardaki eviride "erkein erkekle zinas" anlatlyor sanlmasn diye,
"inizden zina eden iki kimseye..." diye evrildii grlyor. "Ellezni
yezniyni"nin tam karl: "Zina eden iki erkek"tir. Ama burada
amalanan, genellikle benimsenen yoruma gre "iki erkein zinas"
deildir, "bir erkekle bir kadnn zinas "dr. (Bkz. Tefsirun-Nesef,\
1/214; Taber, 4/200; Sabn, Safvetul- Tefsr, 1/266.) Ne var ki btn

28

yorumlar byle deil. kinci ayetin bandaki "ellezni yezniyni" ve bunu


izleyen szlerle, "erkein erkekle cinsel birleimi"nin, "livata" denen
ecinselliin cezasnn anlatldn ileri srenler de var. f'riin
grnn de bu olduu belirtiliyor. Celaleyn tefsirinde afi'nin bu
yorumuna yer veriliyor ve bu yorumun doru olduu savunuluyor. (Bkz.
Tefsirul Celleyn, 1/ 73.) Ebu Mslim sfehn'yse ikinci ayetteki bu
szlerle "zina eden erkek ile zina eden kadn"m amalandna "ihtimal"
bile vermez. Konuyu birok ynden ele alarak byle bir ihtimalin
bulunmadn kantlamaya alr. (Bkz. F. Rz, Tefsir, 9/231 - 232.) Ebu
Mslim'e gre birinci ayette "seviciler (erkek yerine birbiriyle cinsel
ilikiye giren, sapka sevien kadnlar)" ve cezalar, ikinci ayetteyse
"ecinsel erkekler" ve cezalan anlatlyor. Bu yorumu savunan bakalar da
var. (Bkz. Nesef, Tefsir, 1/214.)
Fahruddin Rz, Ebu Mslim'in bu yorumuna geni yer verir. (Bkz. F.
Rz, 9/231 - 232.)
Bu yoruma gre kan hkmler yle:
-

Sevici kadna verilecek ceza: mr boyu evde hapsedilme.

Ecinsel erkee verilmesi gereken ceza: "Eziyet".

"Eziyet" de, bir yoruma gre - ki genellikle bu yorum benimsenir "szl knama (tevbih)", bir .baka yoruma gre de szl knamayla
birlikte, "dayak". (Bkz. Taber, 4/201; F. Rz, 9/235-236; Tef- siru'nNesef, 1/214 ve teki tefsirler.) bn Abbasm yorumu: "Nalnla (yani
ayakkabyla) vurmak gerekir." (Bkz. Taber ve Rz, ayn yer.) Kimi
tefsirlerde, rnein Celleyn'de bu yorumun benimsendii grlr. (Bkz.
Tefsiru'l-Celleyn, 1/73.)
Genellikle benimsenen gre gre, daha nce de deinildii gibi,
ayetlerdeki cezalar, kar cinsle zina eden kadn ve erkeklere ilikindir. Ne
var ki burada da iki gr bulunuyor:
Bir yoruma gre, mr boyu evde hapsedilme cezas kadnlara;
"eziyet" yani dayakl ya da dayaksz szl knama da erkekleredir.
br yoruma gre de, mr boyu evde hapsedilme cezas yalnzca
kadnlara; ama dayakl ya da dayaksz knama, hem kadnlara, hem de
erkekleredir. nk "eziyet"ten sz eden ikinci ayette, erkekle birlikte
kadn da var. F. Rz de bu yorumu benimsiyor. "Yorumlarn en gzeli
budur" diyor. (Bkz. F. Rz, 9/235.) Yani:
-

Zina eden kadna: mr boyu evde hapsedilmeyle birlikte dayakl ya

29

da dayaksz knama.
-

Zina eden erkee: Yalnzca dayakl ya da dayaksz knama.

Ayetlerde zina edenlerden sz edilirken, evli mi, bekr m olduklar


aklanmyor. Ama bir yoruma gre, birinci ayette anlatlan, "evliler",
ikinci ayette anlatlansa "bekar"lard*. (Bkz. F. Rz, ayn yer.)
Ne var ki imdi slam hukukunda geerli olan, yukardaki ayetlerde yer
alan hkmler deildir. Bu hukukta geerli olan, bekara "yz denek",
evliye "recm"dir. (Aaya bkz.)
yleyse ne demeli?
Genellikle denen u: "Bu ayetler mensuhtur." Yani bu ayetlerin hkm
kaldrlmtr. Kimilerine gre, nce hadisle kaldrlmtr. Hadisin hkm
de, Nr suresindeki (aaya bkz.) ayetle geersiz klnmtr. Genellikle
kabul edilen gre greyse, yukardaki ayetlerin hkmn kaldran,
dorudan doruya, Nr suresindeki ayettir. (Bkz. F. Rz, 9/232; Taber,
4/201 ve teki tefsirler.)
Ama, birinci ayette "sevicilerin, "ikinci ayette de "ecinseller" in
anlatldn savunan Ebu Mslime ve onun gibi dnenlere gre,
"ayetlerin mensuh olduklar" ileri srlemez. nk bu yoruma gre
yukardaki ayetlerin hkmleri, Nr suresindeki ayetin hkmyle
atmyor. (Bkz. F. Rz, 9/231.) Neden ki, konular baka.
2-

Zina eden kadna da, erkee de "yz denek"

L3 J

A\/' ^
O44>SM>^
Anlam:
(Diyanetin)
Zm<2 eden kadn ve erkein her birine yzer denek vurun. Allahn dini
konusunda o ikisine acmayn. Onlarn ceza grmesine, inananlardan bir
topluluk da ahid olsun. (Nr suresi, ayet: 2.)
Aklama:
Grlyor ki, bu ayette, zina eden kadna da, erkee de eit olarak "yz
denek cezas var. Daha nce yer yerilen ayetlerde, kadn ve erkek

30

arasnda ceza ynnden bir ayrm vard. Kadn iin zina cezas baka
(mr boyu evde hapsedilme ya da bununla birlikte dayakl, dayaksz
knama), erkek iin zina cezas bakayd (dayakl ya da dayaksz knama).
Demek ki bu ayetteki hkmle, o ayetlerdeki hkmler birbirine
uymuyor. yle grnyor. Daha dorusu, bu ayetteki hkmle, o
ayetlerdeki hkmlerin baka olduklar ok ak. O ayetlerin hkmleri
iin "mensuhtur denmesi de, bundan kaynaklanmtr. Yukarda da
belirtildii gibi, genellikle benimsenen yoruma gre, o ayetlerdeki
hkmler (haps, knama), bu ayetteki hkmle, yani "yz denek"
cezasyla yrrlkten kaldrlmtr.
Ne var ki bu ayette de bir baka ynden mensuh"luk bulunduu ileri
srlr Kuran yorumlarnda:
nk bu ayette, "zina eden kadn ve erkee yz denek" cezas
bildirilirken, zina edenlerin bekarlk ve evlilikleri arasnda bir ayrm
yaplmamtr. Oysa bugnk slam fkhnda geerli olan u:
Zina eden "bekar olursa cezas yz denek, "evli" olursa cezas
"recm", yani lene dek taa tutulmasdr.
ite bu nedenle, bu ayetteki hkmn de bir baka hkmle daraltld
(tahsi edildii)" ve kapsam iinden, "evlinin zinasna ilikin ceza"nn
karlm bulunduu belirtilir. (Bkz. F. Rz, 23/134 ve t.; Sabn,
Tefsiru ytil-Ahkm, 2/21 ve t.)
Szn z: slam fkhnda var olan "recm", yani "evliyken zina etmi
olan kiiyi talama (talayarak ldrme) cezas", bu ayette bulunmamakta.
Kurann baka ayetlerinde de bu hkm yoktur. yleyse, "recm
cezas"m getiren kaynak nedir?
Bu sorunun karl ve tartmalar iin aaya bkz.
3-

Zina eden evlilere: "recm"


Kur'anda bulunmayan "recm" cezas iin u kaynaklar gsterilir:

a)

Hadis:
Bu konuda en nl hadis udur:
Smit Olu Ubde'nin, Peygamberin yle dediini anlatt aktarlr:

"Benden aln, benden aln (u bilgiyi) :Tanr (zina eden) kadnlara


(ceza ynnden bavurulacak) yolu bildirdi: Bekar bekarla zina ettiinde,
yz denek ve bir yl srgn (nefy*); evli evliyle zina ettiinde yz
denek ve recm (cezas verilir)." (Bkz. Mslim, Kitabu'l- Hudd/12, hadis
-

31

no: 1690; Ebu Dvud, Kitabul-Hudd/23, hadis no: 4414; Tirmiz,


Kitabul-Hudd/8, hadis no: 1434; Ibn Mace, Kitabul- Hudd/7, hadis no:
2550.)
Bu hadisle, Nis suresinin yukarda geen 15. ayeti arasnda balant
kurulur. Bu balanty kuranlardan kimileri, bu hadisin o ayeti
akladn, kimileri de "nesh" ettiini, yani hkmn ortadan kaldrdn
ileri srerler. O ayette, "...lnceye veya Allah onlara bir yol aana kadar
evlerde tutun." deniyor ya, balant buradan kaynaklanyor. "Bu hadisle,
Allah, o kadnlara nasl bir yol belirlediini bildiriyor/' deniyor. Yoruma
gre, Tanrnn belirledii "yol" u: lnceye dek haps" cezas kaldrlp,
yerine bu hadiste belirtilen ceza, yani bekarlara yz denek,
evlilereyse recm ve bir yl srgn cezas konuluyor. (Bkz. F. Rz,
23/134 ve teki tefsirler. Ayrca bkz. tbn Melek, Mebrikul-Ezhr Fi
erhi Meriki'l-Envr, 1309, 2/278; Snen Ebu Dvud, KitabulHudd/23, hadis no: 4414, not: 4, c.4, s.570.)
Ama zerinde durulan kimi noktalar var:
Nis suresinin 15. ayetinde, zina edenlerden yalnzca kadnlar sz
konusudur. Bu, ak. Dahas, bir yoruma gre, zina eden kadnlardan da,
yalnzca "evli olanlardr konu olan. Hadisin, bu ayetin "aklamas
niteliinde olmas iin, ayn konuda olmas gerekirdi. Oysa hadis, zina
edenlerden yalnzca "kadnlar konu olarak almamakta, hem kadnlar,
hem de erkekler iin hkm iermekte.
-

Ayetteki kadnlarn lehine (yararna) anlamna gelen "lehnneden, "lnceye kadar evde hapsedilme cezasnn yerine, sonradan
nesh ya da aklama yoluyla getirilen cezann, "kadnlar iin daha
hafif trden olmas gerekirdi. Oysa hadiste yer alan bir recm, yani
talanarak ldrlme cezas var. Yeni ceza eski cezadan ok daha ar
olduuna gre "kadnlarn lehine bulunmamakta.
-

Bu hadisle getirilen hkm, ayetteki hkm nesh etme niteliinde


midir? Eer evet denirse, bu gr yalnzca Hanef mezhebine gre
geerli olabilir. nk hadisle ayetin neshedilebilecei yolundaki
gr, Hanefi mezhebinin grdr. afi mezhebine gre, byle bir
"nesh olamaz. (Bkz. Usull-fkh kitaplar, rnein tbn Melek,
Mebrikul-Ezhr Fi erhi Merikil-Envr, Arapa, stanbul, 1308,
s.245.) Hanef Mezhebine gre sz konusu "nesh" caizdir, ama bunun iin
hadisin "mtevtr" ad verilen (aktaranlarnn yalan zerinde birlemeleri
mmkn grlmeyen hadis, hi deilse "mehur denen trnden
-

32

bulunmas gerekir. nk "ayet mtevtrdr, m- tevtrsa yalnzca


kendisi gibi "mtevtr" ya da "mehur" olanla "neshedilebilir. (Bkz.
Usulul-fkh kitaplar.) Bu hadis mtevtr ya da "mehur trden midir
ki, ayeti nesh edebilecek gte olsun? Kimine gre "evet". Ama bu
kukulu. Sadru-era, konuyu bir baka noktadan ele alarak, Nis
suresinin 15. ayetinin bu hadisle neshedildii yolundaki grn ileri
srle geldiini ve bunun, "hadisle ayetin neshedildii"ne rnek olarak
gsterildiini, ama bu grn doru olmadn, nk o ayetin, "recm
ayeti" yle (Kuran'da bulunmayan bu ayet iin aaya bkz.) neshedildiini
savunur. (Bkz. Sadru'-era, Tevdh, 2/487.)
Hadiste yer alan "recmH, ayette bulunmayan bir "hkm" olduuna
gre, son derece gl bir kanta dayal olmaldr. nk sz konusu olan,
bir "hadd"dir, yani "ceza"dr, hem de ok ar bir cezadr. Daha nce de
belirtildii gibi, "hadd"lerin "kukulu durumlarda uygulanamayaca bir
kural olarak kabul edilmitir. Kukudan uzak bir kantnsa, eer "hadis"se,
"mtevtr" olmas ve bylece "kaynak ynnden son derece salam
(sbten kat')" bulunmas gerekir. Bu da yetmez; "delleten kat'", yani
szlerinin ak, neshedilmi olma ihtimalinden uzak bulunmas da gerekir.
(Bunun iin de Uslul-Fkh kitaplarna bkz.) Sz konusu hadisinse bu
nitelikte olduu kukulu. nce, "mtevtr" olduu kolayca
kantlanamamakta. Sonra, szleri yeterince ak bulunmamakta:
-

Sz konusu hadisin szleri yeterince ak deildir, nk: Hadisin


szlerine gre, sz konusu olan, "bekarla bekar"n ve "evliyle evli"nin
"zinalardr. Birincilere, "yz denek ve bir yl srgn" cezas,
ikincilereyse "yz denek ve recm" cezas hkm var. Oysa slam
hukukularnn, zellikle "Hanef fakihleri"nin hadisten kardklar
hkmler byle deildir. nce szkonusu olan; ister "bekrla, ister
"evli"yle zina etsin, "zina eden "bekr"a ve "zina eden evli"ye ne cezann
verileceidir. (Bkz. bn Melek, Mebrikul-Ezhr Fi erhi MerikilEnvr, Arapa, stanbul, 1309, 2/278.) Ayrca Hanef mezhebine gre,
"zina eden bekar"a verilmesi gereken ceza, temel olarak yalnzca "yz
denek"tir; yani "yz denekle birlikte srgn" deildir. "Zina eden
evli"ye gelince: Yine Hanef mezhebine gre, ona verilmesi gereken ceza
da, yalnzca "recm"dir. Yoksa, hadiste belirtildii gibi "nce yz denek,
sonra da "recm" cezas deildir. (Bkz. Fkh kitaplar, rnein: Hidye,
2/492; Drer, 2/64; Mecmaul-Enhr, 2/ 462463)
-

Miz Olay:
Mlik Olu Mizin "recm" edilmesine (talanarak ldrlmesine)

33

ilikin hadis.
Bu hadis (Mlikin yks), Peygamberin birok arkadandan, deiik
biimlerde aktarlr. Ebu Hureyre, bn Abbas, Abdullah Olu Cbir,
Semure Olu Cbir de var aralarnda. 1
Mlik Olu Miz, bir aktarmaya gre birinin yannda bulunan bir
kszdr, kimine gre bir uaktr. Yannda kald kii ona, Peygambere
gitmesini syler:Git, belki Peygamber senin balanman iin Tanr'ya
dua eder. der. Miz de gidip Peygambere anlatr.
Kimi aktarmaya gre Peygamber, Miz'in kabilesine: "Bu adam deli
midir? diye sorar. Deli filan olmadn sylerler. Kimi aktarmaya gre,
Peygamber onun "sarho" olup olmadn da sormutur ve "hayr!"
karln almtr.
Kimi aktarmaya gre, Miz Peygambere gidip durumunu anlattnda
Peygamber Mescid'dedir. Peygambere: "Ey Tanr elisi ben zina ettim!
diye seslenir. Peygamber iitir ama yz evirip karlk vermez. Miz
sylediklerini bir daha, bir daha, bir daha yineler. O drdnc kez
sylediinde Peygamber karlk verir ancak. Kimine gre, Miz gelip
Peygambere durumunu anlatt ve kendisinden (gnahtan) arndrmasn
istediinde Peygamber, ona gidip, "Tanr'ya yalvarmasn, tevbesini
sunmasn ve balanmasn dilemesini" sylemitir. Miz'se bir sre
sonra gelip yeniden Peygambere bavurmutur. Ve bu bavuru drt kez
olmutur. Konumalarsa yle:
-

Ey Tanr Elisi! Beni arndr!

'

Yazk (olmu) sana! Git de Tanrdan gnahnn balanmasn dile,


tevbe et!
-

Miz'in gidi gelii ve szleri drt kez yinelenmitir.


-

Peki hangi gnah'tan arndrlman istersin?

Zina gnhndan.

Peygamber sorup deli olmadn renir. Sarho olmadn da iyice


renmek iin azn koklatr adamn. Sarho olmadm renir.
-

Demek sen zina m ettin?

-Evet!
Kimi aktarmaya gre, Miz ayr ayr gnlerde (kimine gre gn
arayla) gidip Peygambere bavurduunda unlar da sylemitir:
-

Beni talarla ldr!

34

Kimi aktarmaya gre Peygamberle Miz'in konumalar yle


olmutur:
-

Ey Tanr Elisi! Ben zina ettim.

-Deli misin sen?


-Hayr!
-Evli misin?
-Evet!
Kimi aktarmaya greyse yle konumulardr:
-Ey Tanr Elisi! Ben zina ettim, Tanrnn kitabndaki hkm neyse
benim zerimde (gereini) uygula!
Bu szler drt kez yinelenmitir.
-Bu szleri sen drt kez sylediine gre, imdi syle bakalm, kimle
zina ettin?
-Falan kadnla (cariyeyle).
-Yani onunla yattm m?
-Evet!
{

-Onunla birbirinize yaklap dokundun mu ona?

-Evet!
-Onunla cinsel ilikide bulundun mu?
-Evet!
Kimi aktarmaya gre de, arada geen konuma yle:
-Zina ettim.
-Belki de kadn yalnzca pmsndr, ya da ona gz krpm- smdr
ya da bakmsndr, ha ne dersin?
-Hayr (zina ettim)!
-Peki onu "ey mi ettin" yani (onunla cinsel birletin mi)?
-Evet!
Kimi aktarmaya gre de konumalar yle:
-Ey Tanr Elisi! Hell olmayan, haram oln bir kadnla cinsel
birletim.
-

Onu ey mi ettin yani?

35

Evet!

Seninki onunkinin iine; "srme aygtnn srmeliin iine ve kovann


kuyunun iine girip kaybolmas biiminde" girip kayboldu mu? (Erkeklik
organ, kadnlk organna iyice girdi mi):
-

Evet!

Peki zina nedir; bilir misin?

Evet. Bir insann hell olan kalyla cinsel birleimde bulunmas gibi
ben de haram olan bir kadnla cinsel birleimde bulundum.

Peki ne istiyorsun bunlar anlatmakla?

Beni temizlemeni, arndrman istiyorum.

Tm aktarmalara gre, Peygamber, sonunda, Mizin hakkmdaki karan


bildirir:
-

Gtrn ve buna, "recm" (taa tutma cezas) uygulayn.

Kimi aktarmaya gre, Miz, taa tutma srasnda barp kamak ister,
yakalarlar ve ayn yolla ldrrler sonunda. Mizin kama abalar ve
sonunda yakalanp ldrl Peygambere anlatlr, Peygamberin tepkisi
yle olur:
Onu katnda braksaydnz keke. Belki de tevbe ederdi ve Tanr
onun tevbesini kabul ederdi.
-

Olaya ilikin daha baka aktarmalar da yer alr hadis kitaplarnda. (Tm
aktarmalar iin bkz. Buhr, Kitabu'l-Hudd/28-30; Mslim, Kitabu'lHudd/16-23, hadis no: 1691-1695; Ebu Dvd, Kitabul- Hudd/24,
hadis no: 4419-4439; Tirmiz, Kitabu'l-Hudd/5, hadis no: 1428-1429; bn
Mace, Kitabu'l-Hudd/9, hadis no: 2554-2555.)
Bu hadisin, birinci hadisten bile nl olduu sylenebilir. Ve slam
fakhlerince, "recm" cezasnn slamda var olduuna kant olarak
gsterilir.
Ne var ki kimi aktarmada, Peygamberin "Onu (Miz'i) katnda keke
braksaydnz. Belki de o tevbe ederdi de Tanr da onun tevbesini kabul
ederdi?' demi olmas ilgi ekici bulunur. Ayrca, Kur'an'da bulunmayan
bir hkm, "recm"i getirerek, Kurann "zina"nm cezasna ilikin
hkmn ya da hkmlerini ortadan kaldrmas (nesh) konusunda, daha
nceki hadisin aklamasnda belirtilen trden tartmalar grlr.
Tartmalarda belki de en nemli soru u: Hadisin "mtevtr" olduu
kolay kolay sylenemeyeceine gre, Kur'an'daki hkm "neshetmi

36

olabilecei nasl sylenebilir?


Bununla birlikte bu hadisin, zellikle Hanef fkh kitaplarnda,
"evlilerin zinalan iin recm uygulanmas gerektii"ne kant olarak
gsterildiine tank olmaktayz. (rnein bkz. Hidye, 2/487.)
"Recm" konusunda, Peygamber dneminde "recm" cezasnn
uygulandna ilikin baka hadisler de var. (rnein bkz. Mslim, Kitabu'l-Hudd/24-33, hadis no: 1696- 1704,)
b)

Ayet:

Daha nce de belirtildii gibi "recm" konusunda, Kur'an'da herhangi


bir hkm bulunmamakta. Ancak, gvenilir kabul edilen hadislerde ve
"slam ulems"nm szlerinde, bir "recm ayeti"nden szedil- mekte:
Hattab Olu mer (Halife) hutbede sesleniyordu:
"Tanr Muhammedi gerek Peygamber olarak gnderdi. Ve ona
Kitab' (Kur'an) indirdi. Ona indirilenler arasnda, 'recm ayeti'e vard. Bu
ayeti biz okumu ve iyice bellemitik. Peygamber 'recm'i (recm cezasn)
uygulad. Biz de ondan sonra recini uyguladk. Korktum ki, aradan uzun
zaman geer de, biri kp 'biz Tanrnn Kita- b'nda recm ayetini
bulamyoruz' der de, insanlar Tanr'nn indirdii bir farz brakarak sapm
olurlar. (Bundan dolay aklama yapma gereini duyuyorum.) Demek ki,
recm gerekten vardr. Erkek ve kadnlardan kim evli olarak zina ederse,
kantland zaman, ya da gebelik, ya da suu boyuna alma (itiraf)
olduunda recm uygulanr o kimseye. Tanr'ya antierek sylerim ki,
insanlar, 'mer Tanr'nn Kitab'ma (Kuran'a) ekleme yapt* derler
korkusu olmasayd, bu ayeti de Kuran'a yazardm."
Bu hadisi, Buhri ve Mslim'in de iinde bulunduu hadis kitaplar
yazar. (Bkz. Buhr, Kitabu'l-Hudd/30; Mslim, Kitabu'l-Hudd/ 15,
hadis no: 1691; Ebu Dvd, Kitabu'l-Hudd/23, hadis no: 4418; Tirmiz,
Kitabu'l-Hudd/7, hadis no: 1431.)
Bu ayetin ("recm ayeti"nin) metni de hadis kitaplarnda yer alyor;
"Erkek ve kadn, evli olarak zina ettiklerinde, ikisine de kesinlikle recm
uygulayn..." (Bkz. bn Mace, Kitabul-Hudd/10, hadis no: 2553;
Muvatta, Kitabul-Hudd/10.)
"Recm ayeti", uslu'l-fkh (slam hukuku) kitaplarnda da (tam olarak)
yer alyor. Bu ayet, bu kitaplarda, "Kuran' dan sz neshedilip (kaldrlp)
hkm (geerlilii) braklanlar"a rnek olarak gsterilir. (Bkz. Sadru'era-Saduddin Tef tzn, Tenkh - Tavdh-Telvh, 2/ 486-487.) Tam

37

olarak, uslu'l-tefsr kitaplarnda da ayn trn rnei olarak yer alr. (Bkz.
Celluddin Syt, el tkn Fi Ulmi'l-Kur'an, 2/ 32, 34-35.) "Ahkm
ayetleri"ni konu alan kitaplarda da... (Bkz. Sabn, Tefsiru Ayti'ilAhkm, 2/25.) "Tefsir" kitaplarnda da...
(Bkz. Fahruddin Rz, 3/230,23/135; bn Kesr, 3/261; ls, 18/79...)
Yani "recm ayeti", szleri Kuran'da yer almayan, ama "hkm"
(geerlilii) Kur'an'da bulunan bir ayettir.
Kimileri diyor ki: "mer'in szlerinden anlaldna gre, recm
ayeti, Kur'an'daki yerine yazlabilir, bu, cizdir. mer'in yazmam
olmas, insanlarn dedikodusundan ekinmesinden kaynaklanmtr..."
(Bkz. Syt, el ttkn, 2/34.)
Peki bu ayetin, szleri kaldrlmadan nce, Kur'andaki yeri neresiydi?
Genellikle yazlan u: "Recm ayeti", Nr suresindeydi." Bununla
birlikte Ahzb Suresinde bulunduunu ileri srenler de var .(Bkz. tbn
Kesir, gsterilen yer; Dr. Subhi e's-Slih, Mebhis F Ulmil- Kur'an, s.
265, not: 2; Syt, el ttkn, 2/32; Acln, Kefu'l-Haf, 2/ 23, hadis no:
1579.)
Bu arada bir tartma var:
"Recm ayeti", Peygambere indirildikten sonra "nesh" edilenlerden mi,
yoksa "unutturulan"lardan mdr?
-

"Recm" cezas, zina eden evlilerden "zgr" ("hrr" ve "hrre")


iindir. Kle ve cariye iin sz konusu deildir. (Aaya, kle ve cariyenin zinasyla ilgili kesime bkz.)
B - Zina suunun belirlenmesi
1

- Zina iin art olan tank says: 4


Daha nce yer alan, Nis suresinin 15. ayetinde, bu aka grlmektedir.
Aadaki ayette de, drt tann gerekli olduu aklanr:

38

Anlam:
(Diyanetin)
ffetli kadnlara zina isnat edip de, sonra drt ahid getiremeyenlere,
seksen denek vurun. Ebediyen onlarn ahidliini kabul etmeyin. te
onlar, yoldan km kimselerdir. (Nr suresi, ayet: 4.)
Aklama:
Bu ayette, zina suuyla sulayanlarn, drt tank gsterememele- ri
durumunda "seksen denek cezasn hak etmi olacaklar, bu tr
kimselerin tamklklar"nm da hibir zaman kabul edilmeyecei aka
bildiriliyor. Bu kimselerin "yoldan km (fsk) saylacaklar da
anlatlyor. Ancak, bu ayeti izleyen 5. ayette, tevbe edenler"in bu hkmn
dnda tutulduklar belirtiliyor. Fahruddin Rz, burada bu sonucu, yani
seksen denek cezsm, "tanklnn kabul edilme- mesini ve fsk
saylmasnn anlatrken, 5. ayetteki ama bundan sonra tevbe edenler
bunun dndadr..." anlamandaki aklamann, nc sonuca ynelik
olduunu belirtiyor. (Bkz. F. Rz, 23/157.)
Bundan sonraki drt ayetin anlamlan da (Diyanetin resm evirisiyle)
yle:
"Karlarna zina isnd edip de, kendilerinden baka ahitleri
olmayanlarn ahidlii, kendisinin doru szllerden olduuna Allah
drt defa ahid tutmasyla olur. Beincisinde, eer yalanclardan ise,
Allahn lanetinin olmasm diler. Kocasnn yalanclardan olduuna
Allah drt defa ahid tutmas, cezay kendinden savar. Beincisinde,
kocas dorulardan ise, kendisinin Allahn gazabna uramasn diler."
(Nr, ayet: 6-9.) *
Burada, karsn zina ile sulayan "koca" ile suu olmadn syleyen
"kar"nn karlkl "lanetlemesi" var. slam fkhnda buna "lanetleme"
anlamnda "lian" ad verilir ve bal bana bir blmde anlatlr.
Tank getirmeye itiraz ve bir olay
"Karsnn zerinde bir erkei gren, koup tank m arayacak
Hadiste belirtildiine gre: meyye Olu Hill, karsnn,
Sehm Olu erikle zina ettiini ileri srer, konuyu Peygambere gtrr.
Ve Peygamberle aralarnda u konuma geen
-

Karun, Sehm Olu erikle zina etti.

Tank gstererek kantla, yoksa srtna (iftiradan dolay) denek cezas

39

vurulur.
yi ama ey Tanr Elisi, birimiz karnnn stnde bir erkei
grdnde, gidip tank m arayacak?
-

Ya tank gsterip kantlarsn, ya da srtna denek cezas vurulur.

Seni hak Peygamber olarak gnderen Tanrya antierek sylerim ki,


ben doru sylyorum. Ve kesin olarak biliyorum ki, Tanr, beni byle bir
cezadan kurtaracak bir aklama indirecektir.
-

O srada hemen Cebril iner ve yukardaki ayetleri (Nr, ayet: 6- 9.)


indirir.
"Lian (lanetleme) uygulamas yaplr: Hill, kendisine den szleri
syleyerek, doru sylediini anlatr, antier. Kadn da ayetlerde
belirtildii biimde kendisinin sylemesi gerekenleri syler, o da doru
sylediini, kocasnn yalanc olduunu, yle bir su ilemedi ini-Tanr*
y tank gstererek - (Yani antierek) dile getirir. Peygamber bu durum
karsnda: "kinizden biriniz yalan sylyor kukusuz. der ve tevbeye
anr. Ama ikisi de direnir. Kadn bir ara, lanetlemeden vazgeip suu
zerine alacakm gibi yapar, yani herkes yle olacan dnr. Ama
sonra unlar syler:
-

Ben, toplumu, ailemi, kabilemi rezil etmem...!

Daha sonra Peygamber yle demektedir:


Bu kadna bakn: Eer gzleri srmeli, kalalan iri, baldn kaln bir
tipte ocuk dourursa, bu ocuk Sehm Olu erik'indir."
-

zlerler, kadnn, Peygamberin dedii gibi bir ocuk dourduunu


grrler. O zaman Peygamber yle der:
Eer Tanrnn kitabnda, konuya ilikin belirli bir hkm
bulunmam olsayd, ben bu kadna gsterirdim (zina cezas uygulardm)."
(Bkz. Buhr, Tefsirul-Kuran 3; Tecrd, hadis no: 1717; Ebu Dvd,
Kitabut-Talk/27, hadis no: 2256; Tirmiz, Tefsirul-Kuran/ 25, hadis no:
3179; bn Mace, Kitabu't-Talk/27, hadis no: 2067.)
-

Burada nemli bir nokta: u ortaya kyor ki, sonuta zina kesin
olarak anlalsa bile, zina suu (hadd") uygulanmyor.
2

- Tanklara sorulacak sorular


a)

"Zina nedir?

Tank, zina"nm ne demek olduunu biliyor mu? "Zina" deyince ne

40

anlyor? Bu belirmeli nce. "Sence zina ne demektir?" diye sorulup gr


renilmeli.
b)

"Zina" nasl gerekleti? Olay nasl oldu?

Tank, olaya nasl tank olduunu, "zinann anlamna uygun bir cinsel
ilikiye ne lde tanklk edebileceini belirtmeli.
"Erkein cinsel organ, kadnn cinsel organna, bir srme aygtnn
srmeliin iine girmesi gibi girdi mi? Cinsel organ cinsel organa ne kadar
girdi?"
Bu sorulup renilmeli. (Bkz. Fkh kitaplar, rnein Hidye, 2/
487.)
e) "Zina" olay nerede oldu?
Tank, tanklk ettii zina olaynn yerini sylemeli.
d) "Zina" olay ne zaman oldu?
Tank, tanklk ettii zina olaynn gerekletii zaman da sylemeli.
5-

"tkrar" (suu boyna alma)

Zina etmi olan kii, suunu boynuna alm olabilir. Drt mezhebe gre
de, zina suu bu yolla da belirlenebilir.
Ancak baka ynden tartmalar var:
bn Rd, bu tartmalar yle zetliyor:
krar denen suu boyna almann says ne olmal? Suun belirlenmi
olmas iin zina sulusu ka kez sylemelidir bu suu ilediini?
-

krarn yerinin says ne olmal?

Ceza uygulanana dek ikrardan dnmemek art mdr, deil midir?

bn Rd bu tartmalardaki grleri de zetliyor:


"ikrar"n BlR KEZ olmasnn yeterli olduu gr: Bu grte olanlar:
mam Mlik, imam afi, Davd (Zahir), Ebu Sevr, Taber
ve daha baka bir topluluk.
"krar"n drt ayn "meclis"te DRT KEZ olmas gerektii gr. Bu
grte olanlar: Ebu Hanife ve arkadalar (Hanef mezhebi).
"krar" m "drt ayn meclis"te olmasa bile drt kez olmas gerektii
gr. Bu grte olanlar: Ahmed bn Hanbel, shak, bn Eb Leyl.
bn Rd, herkesin kendi grn bir hadise dayandrarak

41

savunduunu belirttikten sonra "ikrardan dnme" konusuna geiyor. Ve


"cumhur"un, yani genel olarak slam hukukularnn, "ikrardan dnme"yi
"meru" saydklarn ve "kabul edilebilir" grdklerini anlatyor. (Bkz. bn
Rd, Bidayet'l-Mectehid ve Nihayet'l-Muktasd, 2/366 -367.)
Hanef fkh kitaplarnda bu konuda yle denir:
"Bu konudaki ikrar, ergin ve akll bir kimsenin, zina ettiini, drt kez
ve drt ayr mecliste boynuna almasdr. yle ki say drde ulaana dek
her ikrarn, yarg (kad) RED eder. (Yani drde kadar her ikrar yetersiz
bulur). Ergin ve akll olmak art. nk, ocuun ve delinin sz (ikran)
geerli deildir. krann drt kez olmas, bizim mezhebimize gre arttr.
afi mezhebine greyse ikrann bir kezi de geerlidir. (...) Bizim
kantmz, Maz olayna ilikin hadistir. (...) krar eden kii, ceza
uygulanmadan ya da ceza srasnda ikrardan vazgeerse, vazgeii kabul
edilir. Ve kendisi serbest braklr. afi'ye ve bn Ebi Leyl'ya greyse,
ikrardan dnse bile ceza uygulanr..." (Bkz. Hidye, 2/488. Ayrca bkz.
Drer, 2/62; Mecmaul-Enhr, 1/ 459-460.)
C - Cezann uygulanmas
1

- Zinada "denek cezas"nn uygulanmas

Deneklerin nasl vurulaca:


Deneklerin nasl vurulacaklan, ayetin szlerinde aklanma- makta.
Bunu, yorumcular birtakm szcklerden, hadislerden ipular elde ederek
belirlemekteler. (Bkz. Rz, c. 23, s. 145.)
Fkh kitaplarnda unlar belirtilir:
Sopalar orta iddette olmaldr. Ne ok hzl, ne de ok yava
vurulmal.
-

Kullanlan denek, budaksz olmaldr.

Sopa vurulacak olann giysisi karlmal, plak gvdesine


vurulmaldr. (Cezalandrlan kadnn giysisi karlmaz. Ama giysinin ok
ince olmas gerekir.)
-

Gvdenin yalnzca bir yerine deil, deiik yerlerine vurulmaldr.


(nk yalnzca bir yere vurulursa, kii ldrlebilir.)
-

Baa, yze ve cinsel organa vurulmamaldr.

Erkek ayaktayken, kadnsa otururken cezalandrlmaldr.

Sopalara ara verilmemelidir.

42

Zinadan dolay denekle cezalandrlacak olan kimse hastaysa,


hastal iyileecek trdense iyilemesi beklenir, sonra denek vurulur.
Ama hastal iyilemeyecek trdense, beklenmemelidir, sopalar
vurulmaldr.
-

Denekle vurma cezasnn uyguland gn, ne ok souk, ne de ok


scak olmaldr.
-

Ceza verildii srada sulu lrse ykanr, kefenlenir, namaz kldrlr


ve mslmanlarn mezarna gmlr.
-

(Bkz. F. Rz, 23/145-146; Hidye, 2/489-490; Drer, 2/63-64; Dmd,


1/461.)
Zina cezasn, din ve devlet adna yetkili kii (imam) verebilir
Cezay yetkili (mam) verebilir, nk: Nr suresinin 2. ayetinde: "Yz
denek vurun!" buyruuyla, "manTa, yani "din ve devlet bakam"na, "din
ve devlet adna yetkili olan"a seslenilmektedir. (Bkz. Rz, 23/143.
Bununla birlikte, Mlik, afi ve Hanbel mezheplerine gre, bir EFEND
de, KLEsine cezay uygulayabilir. Hanef mezhebine greyse,
efendinin, klesine ceza uygulayabilmesi iin iMAM'm ZNi ARTtr.
Bkz. Sabn- Revayiul-Beyn Tefsiru Ayti'l-Ahkm Minel-Kuran,
2/32; Dmd, 1/462; Hidye, 2/491; Drer, 2/63.)
Ayette ayrca, denek vurulacak olan kimselere ceza uygulanrken bir
topluluun hazr bulunmas ve cezalandrlanlara hi anmamas gerektii
de aklanyor.
2

- Zinada "recm (talayarak ldrme)" cezasnn uygulanmas

Fkh kitaplarnda, "recmMe nasl balanaca, "recnTin nasl yaplaca


da ayrntlaryla aklanmtr:
Talanacak olan sulu ne durumda olmal?
Sulu kadnsa, BR UKUR kazlmal, gsne dek ukura
sokulmal. Bununla birlikte ukura sokulmasa da olabilir.
-

Erkek iin ukur gerekli deildir.


Talamay kim balatacak ve nasl bir sra (protokol) izlenecek?
Talamay TANIKLAR balatacak. Yani nce tanklar tal- yacak
zina sulusunu.
-

Sonra MAM,

Sonra HALK talayacak.

43

Sonu
lnceye dek talanacak...
nk "recm"de esas olan,
suluyu MldrmekMtir.
Sulu ldkten sonra,
ykanacak, kefenlenecek ve
-

namaz klnacak. (Bkz. Ayn kaynaklar.)

Anlam:
(Diyanet'in)
Sizden, hr mmin kadnlarla evlenmeye g yetiremeyen kimse,
ellerinizdeki mmin cariyelerinizden alsn. Allah sizin imannz ok iyi
bilir. Birbirinizdensiniz, ayn soydansnz. Onlarla, zinadan kanmalar,
iffetli olmalar ve gizli dost tutmam olmalar halinde, velilerinin izniyle
evlenin ve rfe uygun bir ekilde mehillerini verin. Evlendiklerinde zina
edecek olurlarsa, onlara, hr kadnlara edilen azabn yars edilir.
Cariyeyle evlenmedeki bu izin, iinizden, gnaha girme korkusu
olanlaradr. Sabrederseniz, sizin iin daha hayrldr. Allah balar ve
merhamet eder. (Nis suresi ayet: 25.)
Aklama:
Yukardaki evirideki kimi yerler, ayetteki szlerin aslna daha uygun
duruma getirilebilir:
"... sa ellerinizin satn ald, inanr cariyelerinizden alsn..." "...
velilerinin izniyle evlenin ve uygun olan biimde onlara karlklarn
(kimi yorumcuya gre 'nafaka', kimi yorumcuya greyse 'mehir') verin.
eviride, ayette karl olmayan szler de var: "... ayn soydansnz."
Daha nce: "Birbirinizdensiniz" dendikten sonra bunun, ayette karl
yok. Parantez iinde bir aklama olarak yer alabilir. "Cariyeyle
evlenmedeki bu izin"in de ayette karl bulunmamakta. Ayettekine
uygun karlk, "bu"dur. nk ayette "zlike", geiyor yalnzca. Anlam
da "bu"dur. "Bu"yla "iaret" edilen parantez iinde (cariyeyle evlenmedeki
izin) biiminde gsterilebilirdi.
"Evlendiklerinde zina edecek olurlarsa onlara, hr kadnlara edilen
azabm yans edilir"in anlam da udur: "(Cariyeler) evlendikten sonra zina

44

ederlerse, zgr (kle olmayan) kadnlara verilen zina cezasnn yars


kadarn onlara zina cezas olarak uygulayn!"
Demek ki, "zina eden cariyeler iin verilmesi gereken ceza, zina eden
zgr kadnlara verilen cezann yansdr. zgr kadn bekarsa, zina ettii
zaman, Nr suresinin yukarda sunulan (2.) ayetinde aka belirtildiine
gre, "yz denek" vurularak cezalandrlr. yleyse "zina eden cariye"ye
verilmesi gereken ceza da, "elli denek" vurmaktr. Erkeklerinki de
kadnlarnki gibidir.
Ancak, Fahruddin Rz, burada nemli bir anlalamazlk zerinde
duruyor: "zgr kadnlara verilen zina cezasnn yans kadar..." anlamna
gelen szlerdeki "zgr kadnlarla "evli" olanlar m, "bekar" olanlar m
anlatlmak isteniyor? Burada anlatlmak istenen, "evli zgr kadnlar"a,
bu kadnlara verilmesi gereken "zina cezas", slam hukukunda kabul
edildiine gre, "recm" cezasdr. Bu cezaysa "lm" cezasdr. "lm
cezas"nmsa, "yans" olamaz. Demek ki, anlatlmak istenen, "evliyken
zina eden zgr kadnlar" deildir. Eer anlatlmak istenen "bekarken zina
eden zgr kadnlar"sa, verilmesi gereken ceza "yz denek" olduu iin,
"cariyeler"inki de, yukarda belirtildii gibi "elli denek" olur. Ama
cariyelerden "evliyken" zina
edenlere de, "bekarken" zina
edenlere de bu ceza verilir.
O
zaman, ayette "evlendikten
sonra zina ederlerse" diye
bir ayrm yaplmasnn anlam ne olabilir?
Fahruddin Rz, buradaki "mkil"i "kavi (gl)" diye niteler. Yine de
bir "cevab"la, sorunu zmlemeye alr: Rzfnin zmlemesine gre,
ayette anlatlmak istenen "bekarken zina eden zgr kadnlar"a verilen
zina cezasnn yansnn "zina eden cariye"lere verilmesidir. Bu da "elli
denek"tir. Zina eden cariye "bekar"ken "yz denek" cezasn hak edince
evliyken bu cezay daha ok (evleviyet- le) hak eder. Bununla birlikte
"hriciler", bu tr karklklar doyurucu bulmazlar ve yukardaki ayeti de
kant gstererek, "recm" cezasnn bulunmadm savunurlar. (Bkz. F.
Rz, 10/64, 23/134.)
Ksacas: Zina eden dii ve erkek kleye, slam hukukuna gre
verilmesi gereken ceza, "elli denek" vurmaktr. Zina eden dii ve erkek
kleye, "recm" cezas uygulanmaz. (Bkz. Hidye. 2/491-492 ve teki fkh
kitaplar.)

ZNA EDENLE EVL.ENMF.K

45

Anlam:
(Diyanet'in)
Zina eden erkek; ancak zina eden veya putperest bir kadnla evlenebilir.
Zina eden kadnla da, ancak zina eden veya putperest olan bir erkek
evlenebilir. Bu, mminlere yasak edilmitir. (Nr suresi, ayet: 3.) '
Aklama:
n

Zina eden erkek; ancak zina eden veya putperest bir kadnla
evlenebilir ile "zina eden kadnla da ancak, zina eden veya putperest olan
bir erkek evlenebilir." cmleleri ayn eyi anlatyor. Yani:
Zina eden bir erkek, ya zina eden bir kadnla ya da putatapar bir
kadnla evlenebilir. Zina eden kadnm varaca erkek de ya zina eden ya
da putatapar bir erkektir.
-

Ksacas: Zina eden kii, biriyle evlenmek mi istiyor? Ya kendi gibi


zina eden ya da putatapan birini bulacak, yoksa, baka biriyle ev- lenemez.
Ayetteki szlerden bu anlalyor.
Kur'an yorumcularna gre bu ayette anlatlanlar ya "haber,"
niteliindedir ya da bu ayetle "hkm" bildirilmektedir. Eer "haber"
niteliindeyse, demek istenen udur:
Kadn ya da erkek zina eden kii, ya kendi gibi zina eden ya da
putatapar biriyle evleniyor. Yani, olan, grlen durum bu. Hani: "Tencere
yuvarlanr, kapam bulur derler ya, yle.
-

Ne var ki gerek bu mu?


Fahruddin Rzfde de yer alan itiraz yle:
"Gerek durum byle deil. nk biz grp tank oluyoruz ki, kimi
zaman zina etmi bir kii de, namuslu biriyle evleniyor, bu oluyor."
-

Buna KaffaTm u karl verdii aktarlr:


"Burada anlatlan, genel durumdur. Yani genellikle kii, dengini bulur.
Ve zina eden de, kendi gibi biriyle ya da putataparla evlenir." F. Rz, en
doru cevabm bu olduunu yazar.
-

Ayette, slam'n ilk dnemlerindeki zel bir kesimin durumlarnn


anlatldm ileri srenler de var:
Buna gre, "Medinede, kiralk kadnlar vard. Bu kadnlarn yerleri,
evleri de belliydi. Bunlarla iliki kurmak, Medine'de bulunanlara daha
"ucuz"a geliyordu. Zina eden ve putatapar kesimden kimseler bu kiralk

46

kadnlarla iliki kurarlard. Mslmanlarn yoksullan - ki, o srada


Mekkeden Medine'ye g etmi mslmanlar ok yoksul- dular-bu
kadnlara ilgi gsterdiler. "Biz de zengin olana ve artk bu kadnlara
gereksinimimiz kalmayana dek bu kadnlara biz de gidelim, iliki kuralm,
evlenelim diyerek Peygamberden izin istediler. Bunun zerine yukardaki
ayet geldi.
Kimilerine greyse, ayette bir "hkm", bir yasaklama bildiriliyor.
Yani "zina eden bir kadn" la, zina etmeyen namuslu bir msl- manm
evlenmesi yasaklanyor. Bu yasak, slam'n ilk dneminde vard.
Kimilerine gre, bu yasak imdi de var. Ebubekir, mer, Ali, bn Mes'ud
ve ie de bu yasaktan yana. Yani zina eden zina edenle, namuslu da
namusluyla evlenmeli, tersi olmamal. Kimilerine greyse, bu hkm
sonradan, ortadan kaldrlmtr (neshedilmitir). Bu konuda baka tr
yorumlar da var. (Bkz. F. Rz, 23/150-151.)

CHAD KADIN DNLEMEZ


I.

TANIMI

A- Szlk anlam:
Bir amaca ynelik olarak olanca gc kullanmak. "Olanca aba"
anlamndaki "cehd"den gelir.
B- slam'da yklendii anlam:
/- "Tanr urunda silahl sava":
GENEL TANIMI: Tanr yolunda ve din urunda kutsal sava.
Amac: "ly- kelimet'llah" (Tanr'nn szn yceltmek), yani "Kur'an"
ve hkmlerini "tm dnce, inan ve din"lerin "st"ne "karmak" ve
kar konulmaz biimde egemen klmak". Ayet ve hadislerdeki zel
anlatmyla "Tanr yolunda, kfirlere kar slam' stn ve yenilmez
duruma getirmek iin canla ve malla birlikte savamak". "Tanr yolunda
savaa, ldrmeye girien inanrlarn canlarn ve mallarn, karlnda
CENNETi vererek Tanr SATINALMITIR." (Tevbe suresi, ayet: 111.)
Ayet ve hadislerde, ou yerde "cihad" bu anlamnda, yani 'Tanr yolunda
ve din urunda silahl kutsal sava" anlamnda kullanlmtr. Bu anlamda
kullanld da aka belirtilmitir.
a)

b)

SLAM HUKUKUNDAK TANIMI:

"Kfirlerle savamak, onlar ldrmek, onlarn elinden mallarn,


mlklerini almak, yamalamak, tapnaklarn ykmak, putlarn krmak."

47

(Bkz. Dmd, c. 1, s. 494.)


2- Tanr ve din urunda manev sava:
"Silahl savala birlikte bu da istenir.
a)

"NSAN VE ClN EYTANLARI"YLA SAVAMAK:

Her tr eytann oyununa kar uyank olmak, dn vermemek,


"eytan savata yenmeye almak."
b)

"NEFlS"LE SAVA:

Dnyann ekicilikleriyle, "nefis arzularyla savamak.


Kimi ayetlerdeki "cihad" bu anlamlarda yorumlanr. (Bkz. Rgb, el
Mfredt, "c-h-d".) "Cihad"m bu anlamn benimseyen daha ok, slam
gizemcileridir (tasavvufular).
II- SRES, KMLERE KARI OLACAI VE "HKM": ASresi:
7- Genel olarak:
Peygamber, "mmetinin "cihadlnm, "kesintisiz" olacan ve
Kyametin "almet"lerinden olan "Deccl ldrlnceye kadar" sreceini
bildirir. (Bkz. Ebu Dvd, Kitabul-cihad, 4-Babuun f Deva- ml-Cihad,
hadis no: 2484, c.3, s.l 1.)
2- zel durumlarda:
Devlet "cihad"a arr. arlan, "cihad", sava durumuna gre srer
ya da sonulanr. Yani "sre", sava durumuna ve savaanlarn
durumlarna, kararlarna baldr.
B- " Cihad"m kimlere kar olaca?
1-

Genel olarak tm kfirlere kar:

Cihad'm kimlere kar olaca, genel niteliiyle kesin olarak


belirlenmitir:
Hadis:
"Tek Tanrdan baka Tanr bulunmadna, Muhammed'in de Onun
kulu ve Peygamberi (elisi) olduuna inanncaya, bizim kblemize
dnnceye, kestiklerimizi yiyinceye ve namazmz klncaya kadar
(btn) insanlarla savap ldrmem buyuruldu. nsanlar ne zaman ki
bunlar yerine getirirler, o zaman kanlarn (canlarn) ve mallarn -kimi
hakl nedenlerin dnda- kurtarm olurlar. (Bkz. Buhr, Selt/28; Ebu

48

Dvd, cihad/104, hadis no: 2641.)


Kimi hadiste, yerine getirilmesi istenen koullara, zekatn da
eklendii grlr. (Bkz. Buhr, Zekt/l, Buhr Muhtasar- Tecrd, hadis
no: 24; Mslim, lmn/32,36, hadis no: 20,22.)
2- Durumlarna gre putataparlara ve "kitap ehli"ne
kar:
a)

MSLMANLARLA ARALARINDA

SALDIRMAZLIK ANTLAMASI BULUNMAYANLARIN


DURUMU:
Bu durumda olanlar, iki eyden birini semek zorundadrlar: Ya slam
ya da lm. Ya slam' seer, Mslman olarak atnn altna girerler ya
da ldrlrler. "Bunlar yakalayn, nerede bulursanz ldrn." (Bakara,
ayet: 191, Nis: 89, 91; Tevbe: 5.)
Bu hkm, dinden dnenler iin de geerlidir.
Arap olmayan putataparlarn bu hkmn dnda tutulmas ve
onlardan, slam' kabul etmemeleri durumunda "cizye" (bir eit vergi)
alnmas yoluna gidilebilecei gr de vardr. Hanef fkhnda bu
grn benimsendii de grlr. (Bkz. Dmd, c. 1, s.496.)
b)

MSLMANLARLA ARALARINDA

SALDIRMAZLIK ANTLAMASI BULUNANLARIN


DURUMU:
"Antlama"nm gereine uyulur. Ancak bu durum, Peygamber
dneminde, slamn glenmesine dein srmtr. Sonras iin sz
konusu deildir. (Bkz. Tevbe suresi, ayet: 1-9.) Arada antlama'olan
putataparlara, "yeryznde dolaabilmeleri iin drt ay sre" verilmitir.
(Bkz. Tevbe, ayet: 1.) Bu sre getikten sonra, onlara kar.
Mslmanlarn ne yapmalar gerektii bildirilmitir:MNerede
bulursanz ldrn, yakalayn, hapsedin, tm gzetleme yerlerinde
bekleyin yakalamak iin. Eer tevbe ederler, namaz klarlar ve zekt
verirlerse serbest brakn: Tanr balayan ve acy andr."(Tevbe: 5)
MSLMANLARLA
ARALARINDA
ANTLAMASI BULUNMAYAN KTAP EHL:
c)

SALDIRMAZLIK

Bunlarn nlerinde seenek var: Ya slam, ya "cizye (vergi) ya da


lm.

49

MSLMANLARLA
BULUNANLARIN DURUMU:
d)

ARALARINDA

ANTLAMA

"Antlama hkmlerine uyulur.


Ne var ki, Peygamber dneminde, arada "saldrmazlk antlamas"
bulunan kimi kitap ehline "antlama hkmlerini bozuyorsunuz,
kimileriniz gidip urada burada aleyhimizde bulunuyor..." denereksaldrlm ve ounluuyla ldrlmlerdir. "Benu Kurayza (Kurayza
Oullar - Yahudiler)" bunlardandr. Bunlar kltan geirilirken,
Peygamber de balarnda bulunmu ve tyler rpertici durumlar
sergilenmitir. (Bkz. Buhr, Kitabul-Mez/30, Tecrd, hadis no: 15901591; Mslim, cihad/64Jadis no: 1768. ayrca bkz. Siyer kitaplar.)
C- "CihacTm hkm:
Yani cihad", farz mdr, ne zaman farzdr, nasl farzdr?
/- Dmann saldrs sz konusu deilken: ffkifayeten farz":
Balangta, bar nerisi sunmak, kfirlere der. Sunulduunda
grlebilir, grlmez, kabul edilebilir ya da edilmez. Bu,
Mslmanlarn bilecei itir. Bar nerisi gelmemise ya da kabul
edilmemise, arada bir saldrmazlk antlamas yoksa, cihad gereklidir.
"Farz"dr. Ama bu farzlk, kifayetendir, yani toplumdan bir kesimin
bunu yerine getirmesi yeterlidir. Toplumun bandakiler, gerekli
cihad aarlar, gerektiinde de g toplarlar. lgililer, cihad balatmak
ve gereini yerine getirmek zorundadrlar. Kfirlere seenekleri
gstermelidirler: Kfirler, durumlarna gre seeneklerden birini kabul
etmek zorundadrlar. Kabul etmiyorlarsa, Mslman ilgililere den,
cihaddr. Eer cihad hi yaplmyorsa, baka bir deyile toplum
cihadsz kalmsa, o toplum, btnyle "sorumlu ve suludur. nk
kiilere deilse bile, toplumun tmne yklenmi olan "farz" yerine
getirilmemitir. (Bkz. Drer, Arapa, Cihad, c.l, s. 282; Dmd, c, 1, s.
494-495.)
2- Kfirlerin, slam lkelerinden herhangi bir kesime saldrmalar
durumunda:
Bu durumda, "cihad", herkese ayr ayr farz (aynen farz) olur.
Kadnlara ve klelere bile bu farz ynelir. Kadn kocasnn izni
olmadan, kle de efendisinin izni olmadan bu cihada kabilir. Hi kimse,
slam'ca geerli bir gerekesi olmadan bu cihadm dnda kalamaz. (Drer,
c. 1, s. 282, Dmd, c. 1, s. 495-496.)

50

m. CHD SIRASINDA NELER OLUR?


A- ldrme:
/- Kimler ldrlr?
M

EL SLAH TUTAN TM ERKEKLER: "Savar durum- da olan


herkes. Savar durumda olan ve daha "aklm-belleini yitirmemi'' olan
"yal kiinler bile. "Deliler" bu hkmn dnda tutulur. Ama "deli",
savar durumdaysa ya da "zengin"se ya da hkmdarlk makamnda
bulunuyorsa ldrlr.
a)

Kar tarafta olan "yaknlar - akrabalar, aileden kiiler de ldrlr.


Ayetlerde, iman brakp kfirlik yolunu seen baba"larn, "karde"lerin
"dost edinilemeyecei, "cihad sz konusu olduunda da, babalarm,
oullarn, kardelerin, elerin (kar-kocann) ve "airet (kabile)
yelerinin artk Tanr ve Peygamber karsnda nemlerini yitirecekleri,
bunlara kar savalmas gerektii bildirilir. (Bkz. Tevbe, ayet: 23-24.) Ve
hep byle olmutur: Baba oulu, karde kardei ldrmtr. Yalnz slam
hukukunda bir istisna gze arpyor: Cihadda kar karya gelen babaouldan oul, babay ldrmeye girimemelidir. Ama baba olunu
ldrmeye ynelmise, Mslman olan oul artk babasn ldrme
hakkn elde etmitir. Baba Msliimansa kfir olan olunu ldrebilir.
Oul Mslmansa kfir olan babay ldrmeye atlamaz, ama cihad
srasmda, bakasnn, onu ldrmesine engel olamaz, olmamak
zorundadr. (Bkz. Drer, c. 1, s. 283-284; Dmd, c. 1, s. 497.)
b)

KMl DURUMLARDA, OCUKLAR, KADINLAR,

KRLER, KTRMLER, YATALAKLAR:

Bunlar genellikle ldrlmezlerse de bunlardan savar durumda olan,


"gr sahibi" olan, mal sahibi olan, yetki - hkmdarlk makamnda olan
ldrlr. (Bkz. Drer, ayn yer, Dmd, ayn yer.)
Peygamberin yle bir buyruu var:
"Putataparlarn yallarn ldrn de, ocuklarn brakn!" (Bkz.
Ebu Dvd, Cihad/121, hadis no: 2670; Tirmiz, Siyer/29, hadis no:
1583.) Kurayza Yahudilerinin ldrlmesi srasnda bu buyruk verilmiti.
"ocuklar't "braklmas" isteniyordu, nk elde bulunan ocuklar,
kleler arasnda yerlerini alacak ve ie yarayacaklard. Hepsi ele
geirilmi "deerli mal" trndendi. Kald ki o srada "yzlerce kii"
ldrlrken
Mslman
ldrcler
adamakll
yorulmutu.
ldrlecekler elleri bal uzunca bir ukurun nnde ldrlmeye hazr

51

bulundurulduklar halde... Herkes bitkin bir duruma gelmiti adam


kesmekten. (ldrclerin arasnda Peygamberin damad Ali de vard.
Peygamber de balarndayd.) Bu srada Peygambere dil uzatt diye bir
de kadn ldrlmt. Kadnlarn sa braklmasna hkmedildii
halde... (Karar iin bkz. Bhar, Kitabu'l- Mez/30, Tecrd hadis no:
1591, Mslim, Cihad/64, hadis no: 1768, Tirmiz, Siyer/29, hadis no:
1582. Sven kadnn ldrlmesi olay iin bkz. Ebu Dvd,Cihad/l 21,
hadis no: 2671.)
Gece basknlarnda, kfirler toptan kltan geirildiinde, evler
yaklp ykldnda ldrlenler arasnda "kadnlar ve ocuklar" da
bulunuyordu. (Bkz. Ebu Dvd, Cihad/102, hadis no: 2638,. Cihad/ 121,
hadis no: 2672; bn Mace, Cihad, hadis no: 2840; Ahmet bn Hanbel, 4/46;
Tirmiz, Siyer/l 9, hadis no: 1570.)
Arkadalarndan biriyle Peygamber arasnda yle bir konuma
geiyor:
Ey Tanr Elisi! Evlere yaplan gece basknlarnda putata- parlarn
kadnlar, ocuklar da ldrlyor. Ne dersin?

Onlar da brlerindendir (kadn ve ocuklarn, brlerinden fark


yok, ldrlebilirler)! (Hadis iin bkz. Ebu Dvd, Cihad/121, hadis no:
2672; Tirmizi, Siyer/l9,hadis no: 1570.)

Peygamber bylece, bir yandan "kadn ve ocuklarn ldrlme- meleri


iin buyruk verirken, br yandan da "toplu krm"larda bunlarn
ldrlmesinde bir saknca olmadn bildiriyor.

2-Nasl ldrlr?
'Tanr ve Peygamberiyle savaanlarn ve yeryznde fesatlk
karanlarn cezas; boazlanarak ldrlmek ya da aslmak ya da el ve
ayaklarnn apraz olarak kesilmesi ya da bulunduklar yerden
srlmeleridir. Bu onlar iin dnyadaki rezilliktir. Ahiretteyse daha byk
azab.hazrlanmtr. (Mide suresi, ayet: 33.)
Demek ki boazlama var, asma var. Dahas, ikence bile var.
(Ellerin ve ayaklarn apraz olarak kesilmesi, kukusuz bir ikencedir.)
Hadislerde daha baka ldrme biimleri de yer alyor: Tm zetle yle
sralanabilir:
KILILA LDRME: Birden boazlayarak. ..Yada herhangi bir
yere klc sokarak...Keserek, paralayarak...
a)

b)

ASARAK LDRME.

52

c)

KENCEYLE LDRME.

Peygamberin ikence (msle) yaplmamasn istedii aktarlr. (Bk.


Ebu Dvd, Cihad/120, hadis no: 2667.) Burada sz edilen ikencecin
insann orasn burasn rnein burnunu, kulan, kolunu bacan
kesmek, gzlerini karmak trnden olduu aklanyor. (Bkz. Ayn
hadis, not: 3.)
slam hukukunda da ikencenin yaplmamas yolunda hkm var.
(Bkz. Drer, c. 1, s. 283; Dmd, c. 1, s. 497.)
Ne var ki, Peygamberin kendisi ikence uygulatmtr.
Peygamberin yaptrd ikence:
Olayn zeti:
Ukl, Ureyne kabilelerinden birka kii (kimilerinin yazdna gre: 78 kii) Peygambere gelirler. Mslman olduklarn bildirirler. Renkleri
sararmtr, hasta olduklar anlalmaktadr. Peygamber deve st ve "deve
sidii" iirerek bunlar tedavi etme yoluna gider. Bir sre sonra
iyilemilerdir. Medine'nin havasnn kendilerine iyi gelmediini ve havas
uygun bir kesime kmak istediklerini Peygambere sylerler. Peygamber
de gereksinimlerini karlasn diye bir deve srsn, balarndaki
obanyla birlikte bunlarn buyruuna verir. Ve develerin bulunduklar
yere giderler. Bir sre, develerin style beslendikten sonra oban
ldrrler; develeri de alp gtrrler. Olay renilir, Medine'ye,
Peygamber'e iletilir. Peygamber fkelenmitir. Adamlarn yakalanmalar
iin buyruunu verir, tmn yakalattrr. Sulular Peygamberin huzuruna
getirilirler. Ve Peygamberin karan:

"Elleri ayaklar apraz olarak kesilsin. Gzleri oyulup karlsn!..."

Peygamberin buyruu uygulanr. Peygamberin buyruuyla:

Sulularn elleri ayaklar apraz olarak kesilir.

Gzleri oyulur.

Medine dnda, gnein altnda ate gibi yand iin "harre" ad


verilen yere gtrlp konurlar.

Sulular su isterler; su verilmez.

Zavalllar
kazarlar".

"talar

kemirirler",

lnceye dek ylece braklrlar.

"azlaryla,

dileriyle

topra

53

Buhr bu hadisi yedi yerde ve dokuz yolla, Mslim bir yerde ve yedi
yolla, Ebu Dvd bir yerde be yolla, Nese bir yerde drt yolla aktarp
yazmtr. Bunu gz nnde tutan Ahmed Naim, hadisin salaml
konusunda yle diyor:
"Alt kitaptan salamlk derecelerine gre en salamlan saylan
drdnde byle yirmi be yolla belirlenen, ayrca Ebu vne, bn Sa'd,
Taher, Tabern, Abdurrazzak, bnu t-Talla', bn shak ve Vki- d gibi
biroklan tarafndan baka birok yollardan aktanlagelen bu hadis
hakknda (gerek midir, deil midir diyerek) kukuya kaplmak hibir
Mslman iin dnlemez. (Bkz. Sahih-i Bhr Muhtasan Tecrd-i
Sarih Teremesi, c. 1, hadis no: 172, not: 2.)
Hadisi kaynaklarn bir kesiminde grmek iin bkz. Buhr, Zekt/68,
Cihad/152, Tecrd/Vud' hadis no: 172; Mslim, Kesme/9- 14, hadis n:
1671; Ebu Dvd, Hudd/3, hadis no: 4364-4371; Tirmi- zy EbvbutTahre (Taharet)/55, hadis no: 72-73; Nese, Tahrim'd- Dem/7; bn
Mace, Hudd/20, hadis no: 2578-2579.
Grlyor ki, olay Ahmed Naimin yazd gibi "alt kitabn (ktb
sitte) drd" deil, "alts" da yazmtr.
Kimi aktarmalarda, sulularn, "oban, ikence yaparak ldrdkleri"nin de eklendii grlyor. Onlara da bu nedenle ikence
uyguland aklanyor. Oysa ayn hadiste, u nedenler de belirtiliyor:

Sululara ayetin hkm uygulanmtr.

(Sz edilen ayet, anlam yukarda geen, Mide, suresinin 33.


ayetidir.)
Peygamberin damzlk develerini alp gtrmeye yeltendikleri iin
bu ceza uygulanmtr.

alas durumdur ki, kimi Mslman yazar, bu olaydaki sululara


uygulanan, "ikence" trnden saymamaktadr. Bu yazarlar arasnda,
Tecridin "mtercim"i, Profesr Kmil Miras da vardr. (Bkz. Sahihi
Buhr Muhtasar Tecrd-i Sarih Tercemesi, stanbul, 1938, c. 5, s. 473.)
* Oysa hadisi aktaranlar da, hadise kitaplarnda yer verenler de, bunun
"ikence" olduunu aka belirtiyorlar.Yalnz, "Peygamber ikence
yaplmamasn istedii halde kendisi nasl ikence yapm olabilir?"
sorusuna uygun karlk bulmaya abalyorlar. Kimileri, Peygamberin bu
ikenceyi, "ikence edilmesini yasaklamadan nce" uygulattrdn ileri
sryorlar. Kimi bunun, bir "ksas" olduunu savunuyor. Bu grte

54

olanlara gre, sulular da, obana ikence etmilerdir. Kimileriyse


(genellikle bu gr benimseniyor), sz konusu olayda ikence
uygulatrken, Peygamberin, Mide suresinin 33. ayetinin hkmn yerine
getirdiini savunmaktadrlar. Ne olursa olsun gerek saklanamyor:
Peygamber, en acmaszlarn bile kolay kolay yapamayacaklar trden bir
ikence uygulatmtr.
d)

YAKARAK LDRME:,

Hamza Olu Muhammed aktaryor: Peygamber bir gn Hamza'y


arr, bir sava birliinin bana komutan olarak atar ve u buyruu verir:
-r-"Falan kiiyi bulursanz, atee atp yakn!"
Hamza birliiyle birlikte yola kmak zeredir; O srada Peygamber
Hamza'y yine arr. Bu kez yle konuur:
"Falancay bulursanz, atete yakn, dedim. Ama nce ldrn,
sonra yakn. nk atete yakma cezasn, yalnzca atei yaratan
verebilir." (Bkz. Ebu Dvd,Cihad/122, hadis no: 2673.)
Ebu Hureyre anlatyor: Bir gn Peygamber bizi, bir sava birlii olarak
dmana gnderiyordu. O srada, Kureyten iki kiinin adlarn vererek:
"Bunlar yakaladnzda atete yakn, ikisini de!... dedi. Bir sre sonra
da dnp yle dedi:
"Size, onlar bulursanz ikisini de yakn, dedim ama, yakmayn.
nk atete yakma cezasm yalnzca Tanr verir. Siz bu iki kiiyi
yakalayn ldrn yalnzca." (Bkz. Buhr, Cihad/107, 149; Ebu Dvd,
Cihad/122, hadis no: 3674; Tirmiz, Siyer/20, hadis no: 1571.)
Grlyor ki, Peygamber'in "atele yakma" konusundaki tutumu
duraksamal.
Ne var ki hadislerde anlatlanlardan anlaldna gre, Peygamber'in
kimi en yakn arkadalar bile, atete yakarak ldrme" cezasn
uygulamlar ve "fetva"y Peygamberden aldklarn belirtmilerdir:
Ebubekir, Peygamber'in lmnden sonra bagsteren "dinden dnme"
("ridde") olaylar srasnda komutanlarna "talimat" vermitir:
"Daha da direnirlerse demirle dalayn, atete yakn!" (Bkz.
Taber,Tarih, 1/1881-1885; Leoni Caetani, slam Tarihi, ev. Hseyin
Cahid, stanbul, 1926, 8/276.)

Ve bu talimat tyler rpertici biimde uygulanmt: Hlid tbnii'l-Veld


(lm. 642. Mekke'nin fethinden bir sre nce Mslman olmutur.) sava

55

srasnda, "ate ukurlan" atrm, yaktrd atein iine, birok kimseyi


diri diri attrp yaktrmtr. Kadn da vardr bunlarn iinde. Bir tutsak
kadna, Mslman olmas nerildi. Kadn kabul etmedi. nnde yanan
atee atlaca sylendi. Kadn, "- hogeldin lm! Yazk ki baka kurtulu
yolum yok. O yzden kendimi atyorum* atee." anlamndaki iiri
okuyarak kendini kaldrp atee att. Ve tabi cayr cayr yand. (Bkz.
Habi, yaprak 28-34; Caetani, ayn kitap, 8/306.)
Ebubekir'in "atete diri diri yakma cezas"n nasl verebildii
sorulduunda Peygamber'in bu tr cezaya izin verdii sylenerek karlk
verilir.
nsanlar, inanlarn brakmyorlar diye, "ate ukuru"na attrp
yaktranlardan birinin de Ali olduu aktarlr: Buhrfnin de yer verdii bir
hadiste, Alinin "bir topluluu atee attrp yaktrd", bn Abbasa
sylendiinde bn Abbasn yle dedii belirtilir:
"Ben olsaydm bunu yapmazdm. nk Peygamber: Tanr'nn
verdii ceza biiminde ceza vermeyinV demiti. Ben olsaydm
ldrrdm yalnzca." (Bkz. Buhr, cihad/149; Tecrd, hadis no: 1264;
Nese, Tahrmu'd-Dem/14.)

Peygamberin damad olan Ali nereden fetva alm olabilirdi? Fetvann


kayna Peygamberden bakas olabilir miydi?
Peygamber, kimi yerleme blgelerinin "yaklmas"m buyurmutu.
(Bkz. Ebu Dvd, Cihad/91, hadis no: 2616; bn Mace, Cihad, hadis no:
2843.) Kukusuz Peygamberin "yaklmas"m buyurduu yerleim yerinde
"insanlar" da vard. Zaten slam hukukunda da byle durumlarda,
"insanlar yakma"nn "mekruh" olmad aklanr. (Bkz. Ebu Dvd,
Cihad/122, 2673 nolu hadis, not: 2, c. 3, s. 124-125.)
B.- Yakma-ykma ve yama:
/- Evler, mahalleler, kyler, kasabalar yaklr, yklr ,
yamalanr
Birok rnei vardr bunun. Peygamber dneminde de, daha sonraki
dnemlerde de...
Peygamberin dneminde "gece basknlar" dzenlenirdi Peygamberin
buyruuyla. "ldr, ldr!" parolal (iar) olarak. Sonra da yamaya
giriilirdi. (Bkz. Ebu Dvd, Cihad/102, hadis no: 2638; bn
Mace,Cihad/30, hadis no: 2840.)

56

te bir baka hadis:


Filistinde "bn (sonralar Ybn)" denen bir yerleim yeri.
Peygamber buraya bir baskn dzenliyor. Baskn yapacaklara da buyruu
<yle veriyor:
"Sabahleyin bnya (anszn) baskm yap ve oray yak!" Buyruk
yerine getiriliyor. Yani "bn" ky yaklyor. indekilerle birlikte. (Bkz.
Ebu Dvd, Cihad/91, hadis no:2616, c. 3., s. 88, ayrca s. 124'deki 2 no'lu
not; ibn Mace, Cihad/31, hadis no: 2843, c.

2,

s. 948.)

slam hukukunda da dman evlerinin yaklmas caiz grlmtr.


(Bkz. Dmd.)
Dmann bulunduu yerdeki aalar, rnler yaklr
ya da kesilir
2-

rnek:
Peygamber Ben Nadr kabilesinin hurmalklarn yaktrmt, ayrca
kestirmiti. Har suresinin 5. ayetinde bu olaya ksaca deinilir. Bu
ayetin, Diyanet evirisindeki anlam yledir: "nkrc kitap ehlinin
yurtlarnda hurma aalarn kesmeniz veya onlar kesmeyip gvdeleri
zerinde ayakta brakmanz Allahn izniyledir. Allah, yoldan kanlar
bylece rezillie uratr."
Bu ayette gemeyen yakma olay", hadislerde yer alr. (Bkz. Buhr,
cihad/154, Hars/6, Meazi/14, Tesir/59/2, Tecrid, hadis no: 1576; Mslim,
cihad/29-31, hadis no: 1746; Ebu Dvd, Cihad/91, hadis no: 2615,
Tirmiz, Siyer/4, hadis no: 1552; bn Mace, Cihad/31, hadis no:
2845;Drim, Siyer/22; Ahmed bn Hanbel, 2/8,52,80.)
slam hukukunda da, cihad srasnda, dman kesimindeki ya
aalarn kesilebilecei, kesilmeden yaklabilecei hkme balanmtr.
(Bkz. Dmd, c. 1, s. 496.)
C- Yalan, hile, tuzak:
Hadis:
"Sava hiledir!" (Bkz. Buhr, Cihad/107, Tecrd, hadis no: 1268;
Mslim, hadis no: 1739; Ebu Dvd, cihad/101, hadis no: 2636-2637; bn
Mace, Cihad/28, hadis no: 2833, Ahmed bn Hanbel, 1/81,90.)

Yani cihad srasnda "her tr yalan, aldatma, hile, tuzak, m- bahtr.


Buhr, buna bir rnek olarak, Eref Olu Kabm hileyle ld-

57

rln gsteriyor.
Eref Olu Ka'b (lm. 625), gen bir airdi. Peygamberi ve inanrlarn
eletiriyordu.
Peygamber bir gn arkadalarna bu adam ldrebilecek kimse var
m? diye sordu. Mesleme Olu Muhammed ortaya atld: Ben
varm! dedi. Eref Olu Kabm nasl ldrlebilecei planland.
"Yalan"lar uyduruldu, "tuzak hazrland ve sonunda, bir gece, kalesinde
bulunan airin kafas kesilerek plan sonulandrld.
Ve ba, Peygamber'e alnp gtrld. (Bkz. Buhr, Cihad/158/1, Rehn/3,
Tecrd, hadis no: 1578; Mslim, Cihad/119, hadis no: 1801; Ebu Dvd,
cihad/169, hadis no: 2768.)
IV-CHDIN "FAZLET" (STNL-SEVABI-DL):
Ayetlerde, hadislerde ve yorumcularn szlerinde, "cihad"m inanrlara
neler salayaca uzun uzun anlatlr. Bu konuda bir ayetle bir hadisi
anmsatmak yeterlidir:
Ayet:
Yukarda deinilmiti. Diyanet'in evirisindeki anlam yledir:
"Allah phesiz, Allah yolunda savap ldren ve ldrlen
mzminlerin canlarn ve mallarn- Tevrat, ncil ve Kur'an'da sz verilmi
bir hak olarak - cennete karlk satn almtr. Verdii sz, Allah'tan
daha ok tutan kim vardr? yleyse yaptnz alverie sevinin! Bu,
byk baardr." (Tevbe suresi, ayet: 111.)

Hadis:
"Kfirle ldreni, Cehennemde birlikte bulunamaz." (Bkz. Mslim,
lmaret/130-131, hadis no: 1891; Ebu Dvd, Cihad/11, hadis no: 2495;
Nese, Cihad/9;Ahmed bn Hanbel, 2/263,340, 342...)

Yani "kfir" kesinlikle cehenneme gideceine gre, onu ldren


Mslman da kesinlikle cehenneme deil, cennete gidecektir. yleyse,
Mslman, "kfir ldrme"ye bakmaldr srekli.
Yzyl
14 Ekim 1990, Yl 1, Say 11

58

Bilindii gibi slam'n 4 temeli var:

"Kitab". Yani "Kuran".

"Snnet". Yani "hadisler".

"cma". Yani "Muhammed inanrlarndan bir adaki yetkili hkm


reticilerinin, ayet ya da hadisi gz nnde tutarak, bir konuda
birlemeleri, gr birlii etmeleri."

"Kyas". Ksacas "Karlatrma". Buradaki anlamyla da "ayette ve


hadiste bulunmayan, ayette ya da hadiste bulunanla karlatrp hkm
karma". Biraz daha uzun olarak: "Ayette ve hadiste bulunmayan bir
konuyu, ayette ya da hadiste bulunan benzeriyle karlatrp berikinin
hkmn brnde de grme ve ona gre uygulama diye tanmlanabilir.
Ayet ya da hadiste bulunduu iin rnek alnan konunun hkm hangi
nedene dayanyorsa, ayet ve hadiste bulunmayan benzerinde de ayn
nedenin bulunmas, "kyas" iin "art" grlr.

Demek ki, gerekte slamn "ana temel"i 2dir. "Ayet (Kur'an)" ile
"hadis".
Bu iki temelde "yalan" var m yok mu, varsa ne kadar var? imdi onu
grelim:
nce kincisinden ("hadis"ten) balayalm:
"Uydurma", Trke Szlkte: "Yalan olarak dzme." (Bkz. TDK
yaynlarndan Trke Szlk.) "Hadis uydurmacl"ndaki "uydurmann
anlam da budur. (Yalana bavurarak hadis olmayan hadis diye gsterme.)
Hadis uzmanlarnn kitaplarnda bu konu iin bal bana blm
aynlmtr.Kimileri de bu konuda ayr kitaplar yazmlar, uydurma
hadisleri sergilemilerdir. Diyanet leri Bakanl yaynlan arasm- da da
bu konuda kitaplar var: Yaar Kandemirin "Mevz (uydurma) Hadisler
adl kitab rnek olarak gsterilebilir.
Demek ki hadislere yalan" karm. Kart kesin, ama ne kadar?
Bu sorunun karln Diyanet yaynlarndan bir kitapta grmek,
lkemizdeki okurlar iin ilgin olabilir:
Yaar Kandemirin kitabnda da yer alan bilgilerden:

59

...Zhit hadisilerin hadise olan sevgilerinden phe edilemez.


Maksatlarndaki samimiyet, kbil-i inkr deildir. Lkin binlerce hadis
uydurmak, onlar Hz. Muhammede (s.a.v.) isnd etmek suretiyle
-phesiz' bilmeyerek- hadis ilmini ldrmeye almlardr. (M. Yaar
Kandemir, Mevz Hadisler, Ankara, 1975, Diyanet Yay., s. 60. Dayand
kaynak: Sddk, Hadis Edebiyat Tarihi, s. 67.)

Bilhassa tergb- terhib (zendirme, korkutma) maksadyla binlerce


hadis uyduran bid ve zhid klkl mslmanlar, bu hareketi slama
hizmet niyetiyle yaptklarn ve bundan dolay Allahtan mkfat
beklediklerini istedikleri kadar sylesinler, uras muhakkaktr ki slama
en byk darbeyi onlar indirmilerdir. (Kandemir, ayn kitap, s. 193.)

"...Bugn hadis takdim edilen uydurmalarn ounu vazzalar (hadis


uydurucular) icd etmilerdir. Hadis uyduranlarn itiraflarnda da
grld zere, ON BNLERCE SZ, onlar tarafndan belli bir maksad
ifade etmesi iin bilfiil ortaya konmutur." (Kandemir, ayn kitap, s. 176.)

"Mslmanlar hayra ve iyi ameller yapmaya tevik etmek ve dinin


irkin grd kt hareketlerden sakndrmak maksadyla hadis diye
uydurulmu szler, mevz (uydurma) hadisler arasnda hayli kabark bir
yekn tutmaktadr." (Kandemir, ayn kitap, s. 56.)

"Tergb (sevaba zendirme) iin uydurulan haberlerin (hadiselerin)


ou namaz ve oru hakknda olmakla beraber, bunlar dnda kalan dier
ibadet nevilerini de uml iine alan uydurmaclk hareketinde, fezilulKurana (ayet ve surelerin okunularndaki sevaplara) ayr bir ehemmiyet
verildii ikrdr. (...) Her sure hakknda ayr ayr hadis uydurmaya
kalkmlardr. Bu konuda hadis uyduranlardan biri de Meysere bn
Abdirabbihdir. O'na: 'Kim u sreyi okursa bu kadar sevap kazanr
eklindeki hadisi nereden ald sorulmu,

o da u karl vermitir: Halk, Kuran okumaya tevik etmek iin ben


uydurdum (Kandemir, ayn kitap, s. 58. Dayand kaynaklar: Irk,
Fethul-Mus, 1/131, Ali el Kr erhu Nuhbetil-Fiker, stanbul, 1327, s.
128, evkn, el Fevaidul-Mecmua, s. 315-317. bnl- Cevz, KitabulMevzuat, varak 4 a; Zeheb, Mizn, 3/222.)

"Zhidler bu mevz (hadis uydurma) dnda yalan syleyebilecek

60

insanlar deillerdir. Onlarn hali, Yahya tbn Said el Kattanm


(lm. 198/813): Slih kiileri, hadiste olduu kadar hibir yerde yalanc
grmedik sznde en gzel ifadesini bulmutur. (Bkz. Kandemir, ayn
kitap, s. 59.)
t

"Fakih Ebu Bir Ahmed bn Muhammed el Mervez (lm. 323/ 934),


zamannda snneti (hadisi) muhaliflerine kar en ok mdafaa eden bir
zt olarak bilinmektedir. Bununla beraber hadis uydurmaktan
ekinmemitir. (Kandemir, ayn kitap, s. 59.)

Geceleri herkesten ok namaz kld, gndzleri herkesten ok


oru tuttuu sylenen Ebu Dvd Sleyman bn Amr en-Neha (lm. III.
/ IX. asr.) de bu haline ramen hadis uydurucusu olmaktan
kurtulamamtr. (Kandemir, ayn kitap, 59-60.)

Yirmi sene hi kimseyle konumadan inzivada kald (kesinde


ibadet ettii) rivayet edilen Veheb bn Hafs (lm. 250/864 civar) fazilet
ve takvasna ramen hadis uydurmaktayd. (Kandemir, ayn kitap, s. 60.)

Konuyu kavramak iin bu kadar yeterli.


Su kesin olarak ortaya kyor: slamn iki ana temelinden biri o ar
hadisler, YALANLARLA dolu.
Konu srecek.
2000fe Doru
20 Mays 1990, Yl 4, Say 19
Geen hafta Diyanet yaynlarndan M. Yaar Kandemirin "Mevz
Hadisler adl kitabndan alntlar sunulmutu. Ve grlmt ki,
"uydurma hadisler az deil. Binlercesi", slam dinine "hizmet" amacyla
uydurulmu. Hem de "Tanr korkusu" tayan, gnahlardan titizlikle
saknmalaryla tannan, gece gndz ibadet ettikleri dillerde destan
"zahitlerce, yani koyu, ok koyu dindar msl- manlarca uydurulmu.
nsanlar slam dinine kazandrmak ve bylece Tanr'dan "sevap" elde
etmek dncesiyle...
nsanlar "slama kazandrma amacyla", dince yasaklanm grneni
de yapmann kaps en bata "Mellefetl-Kulb"la almtr.
Mellefet'l-Kulb", "gnlleri slama kazandrlmak istenenle!

61

anlamnda. "Gnllerine slam girmemi, ya da iyice girmemi" olanlar.


slama destek vermeleri istenenler. Bunlara "ganimetlerden fazla pay
verilmesi Muhammedin buyruuyla gerekleiyor. (Bkz. Buhr, esSahih, Kitabu Farzil-Humus/15, 19; Diyanet yaynlarndan Tecrd, hadis
no: 1296, 1299-1303; Mslm, es-Sahih, Kitabu'z- Zekt/131-142, hadis
no: 1059-1063...) Ayrca zengin olsalar da bunlara ZEKAT verilmesi,
Tevbe suresinin 60. ayetinde hkme balanyor. Bunun, tam anlamyla bir
"RVET" olduunu, nl Kuran yorumcularndan Taber bile yazyor.
(Bkz. Taber, Camiul-Beyn, 10/ 113.) Muhammed, "rvet verene de,
alana da Tanr lanet etsin!" demiken (Bkz. Ebu Dvd, Kitabu'l-Akdiyye,
hadis no: 3580.) oluyor bu. (Bu konuya ilikin daha ok bilgi iin bkz.
2000e Doru, 22-28 Kasm 1987, s. 46-47.) Demek ki "slama hizmet"
iin "haram" olanlar bile "mubah" saylyor. Bu durumda, yine "slam'a
hizmet" iin "yalan"a bavurulup "hadis uydurulmas doal kabul
edilebilir.
Ne var ki uydurma hadislerin kimi, birok konuda olduu gibi,
zndklarn, "dinsizlerin stne yklyor.
nl hadisi bnu Haceril-Askaln (lm. 1448) Nuhbetl- Fiker"
adl kitabnda ve onu "erh" eden (aklamalar, notlar yazan) Ali el Kr
(lm. 1605.) erhinde, biroklar gibi, en bata "dinsizleri (adimu'ddin), "zmdk"lan (zendika) suluyorlar bu konuda. (Bkz. erhu
Nuhbetil-Fiker Fi Mustalaht Ehlil-Eser, stanbul 1327, s. 126-127.)
leri srlp aktarlanlardan bir kesimi yle:
"Dinsizler-zmdklar, 14 bin hadis uydurmutur." (Bkz. erhu
Nuhbetil-Fiker, s. 127.)
Muhammed bn Sleyman'n boynunu vurmasn buyurduu
(ldrtt) Abdul-Kerim tbnul-Evc, yakaland srada yle demitir:
"Tanrya ant ierek sylerim ki, iinizde drt bin hadis uydurdum.
Bunlarla kimi eyi haram, kimi eyi de hell yapyordum. (Bkz. erhu
Nuhbeti'l-Fiker, ayn yer.)
Yaar Kandemir de "slam dmanlarnn kastl olarak hadis
uydurmalar" bal altnda ayn konuda ileri srlen savlara yer veriyor.
Suu, "dinsizler"e yklemek ok kolay bir ey. stelik, "mminler",

62

buna kolay inanrlar da.


Kfir ve dinsizlerin yannda, savalan kar inantaki mezheplilere,
frkalara da su ykleniyor. zellikle de ilere.
Yaar Kandemir unlar yazyor:
"Muhtelif frkalar ierisinde en ok hadis uyduranlarn iiler olduu
bilinmektedir. Zira Iranl, Bizansl, Yahudi ve dier milletlere mensup
birok slam aleyhtarnn koyu bir i ve ehl-i beyt muhibbi (severi) olarak
faaliyet gstermeyi durumlarna daha elverili bulmalar sebebiyle bu
rakkamlarn artmasnda, byk miktarda hisseleri mevcuttur...
(Kandemir, Mevz Hadisler, Diyanet yay., s. 52.)
Kandemir'in kaynaklar gstererek aktardklarna gre, "Haneflik,
afilik gibi fkh mezheplerinin ballarnca da, birbirlerine kar
hadisler uydurulmutur. (Bkz. Kandemir, ayn kitap s. 47-48.)
Dnn, fkha "uydurma hadisler karm. Yani ibadetiyle, teki
hkmleriyle slam hukuku da "uydurma hadislerle hastalkl. Bu
durumda iin iinden nasl klr?
Fkh konularnda mezheplerin birbirlerine ska kar klarn herkes bilir. Bu kar klarn kimi, "hadislerden kaynaklanr. Kimi,
"hadisin yorumu"ndan; kimiyse "hadisin kendisi"nden... Birinin ne
srd hadisi brnn kabul etmedii grlr. rnein: "Abdestli
insann vcudunun herhangi bir yerinden "kan kar ve evresine
yaylrsa" abdesti bozulur mu, bozulmaz m? Ya da insan az dolusu
kussa bu kusma abdestini bozar m bozmaz m? Bu durumlarda, Hanef
mezhebi "evet!" derken, afi mezhebi "hayr" diyor. ki mezhep de
karlkl "hadis" ileri sryor kendi grne kant olarak. Ve birinin ileri
srd "hadis"i br kabul etmiyor. (Bkz. El Mermn, el Hidye
erhul-Bidaye 1/8 ve teki fkh kitaplar.) Burada gsterilen "hadisler
"uydurma" olamaz m? Ya da biri uydurma olup teki uydurma deilse
"mslmanlarln "abdest" ve "ibadetleri ne olur? En azndan bir
kesimininki bir "yalan", bir "uydurma" stne kurulu olmaz m?
Dahas da var:
slam hukukunda kimi "kural" ok geni kapsaml ve "genel"

63

niteliktedir. Bu trden kurallara "el kavidu'l-klliyye (genel kurallar)"


denir. Bu kurallarn kimi ayete, kimi de hadise dayandrlr. te bu tr
hadislerden kiminin "uydurma" olduunu dnn. Yani bir "hadis"
dnn ki ondan bir "genel kural" karlm ve "hukuk" onun stne
kurulmu olsun. Var mdr byle hadis?

"Evet!"

te rnei: "Ez-zarrt, tubhul mahzrt". Anlam: "Zor durumlar,


sakncalar (haramlan) mubah (sakncasz) yapar". Bu, bir "hadis" olarak
aktarlm ve slam hukukunun "genel ve temel kurallar" mdan biri
yaplmtr. (Genel kural yapldn grmek iin bkz. Zeynu'l-bidin bn
brahim, el Ebh ven-Nezir, Msr, 1322, s.34.)
Uydurma hadisleri olabildiince toplamaya alm hadisilerin
kitaplarnda bu hadis de yer alyor ve "uydurma" olduu belirtiliyor. (Bkz.
Ali el Kr, el Mesnf Hadis'il-Mevd, Kahire, 1984, s. 121, no: 182.)
"Yalanlara dayal "temeller...
2000'e Doru
27

Mays 1990, Yl 4, Say 20

SLAMIN TEMELNDEK YALANLAR (IH)


"Yalan'a bavurularak "uydurulmu" hadislerin ne denli yaygm olduu,
"mslman hadis uzmanlarnn aklamalarnda da ak seik grlyor.
"Binlerce, on binlerce..." stelik her kesime yaylm: "nan" kesimine,
"ahlk" kesimine, "ibadet" kesimine, trl "hukuk" kesimine... Ksacas:
slam'n her dalma yaylm "yalan"lar, "uydurma"lar. ou da, "slam'a
hizmet" denerek...
Kime, nasl gvenirsiniz?
ki rnek zerinde duralm:
Kitab, Diyanet yaynlar arasnda bulunan Yaar Kandemir'den
alntlar yaplmtr. Kandemir unlar yazar:
"Akl almaz masallaryla kssaclar, esas gayesi halk memnun etmek,

64

onlarn keselerinden altn veya gm para szdrmak olan efsane


ticaretisi durumuna dtler. Bu hedeflerine varmak iin de onlar, alelde
halka taalluk edecek hikayelerin binlercesini uydurup Hz. Peygamber'e
(s.a.v.) atfettiler ve onlar dinleyicilerine anlattlar."
Kandemir eitli kaynaklar gstererek bunlar yazdktan sonra yle
der:
"Ahmed bn Hanbel (lm. 241/855) ile Yahya bn Man'in (lm.
233/847) karlatklar kssacmn davran, onlarn menfaat ynleriyle
birlikte ne derece utanmaz olduklarn gstermesi bakmndan
ehemmiyetlidir."
Daha sonra da birok kaynakta grdmz bir ykye yer
verir.
yknn zeti yle:
nl bir hadisi, Ahmed bn Hanbel'le Yahya bn Ma'n, Badat'ta
bir mescitte namaz klmaktadrlar. O srada yklerini halka hadis diye
yutturan biri, yine hadis diye bir sz aktanr. Buna da, Bize Ahmed bn
Hanbel ve Yahya Ibn Man haber verdiler. Dediler ki... diyerek balar.
ykc uzun uzun anlatr yksn, iki hadisi de aknlk iinde
dinlerler. Sonra ykcy yanlarna arp konuurlar:

Yahya - Bu anlattklarn sana hadis" diye kim syledi?


ykc - Ahmed bn Hanbel ile Yahya bn Man. Bunlar sylediler.
Yahya - Yahya bn Man benim. Bu yanmdaki de Ahmed bn Hanbel.
lle de yalan sylemek istiyorsan, buna bizim admz kartrma!
ykc - Yahvn bn Manin ahmak olduunu oktandr duyardm;
imdi inandm ki bu doru. Bre ahmak! Dnyada sizden baka Yahya bn
Mnn ve Ahmed Ib Hanbel yok mu ki bana byle diyorsun? Bu adlar;
fetvan 17 kiiden hadis yazmmdr ben!
Ahmed bn Habci de kendi yzn koluyla kapatarak arkadana:
Brak unu gitsin ' der. ykc de onlarla alay ederek oradan uzaklar."
fBkz. Kandemir, Mevz Hadisler, s. 86)
Bu aktarma, konuyla ilgili olan hemen tm kitaplarda var.

65

Ama ne lde doru?


te oras belli deil. Anlatl biimine baklrsa byle bir olayn
gerekten yaand kukulu. Yani nl iki hadisinin byle bir durumla
karlatklarn "kesin" olarak sylemek g. nk bu iki hadisi o
zaman da tannm kimselerdi. Bu nedenle u sorular akla geliyor:
O denli tannm ve nl olduklar halde, olayn getii ileri srlen
yerde onlar tanyan hi kimse kmam m? Buna nasl inanlr?

ki nl hadisi, "hadis" gibi ok nem verdikleri konuda, hadis


uydurmaclarn her rastladklar yerde rezil etme abasnda bulunduklar
ileri srlp dururken kendilerini neden savunmamlardr? ykcnn
karsnda neden ylgnlk gstermilerdir? Onu herkesin nnde rezil
edecek biimde kimliklerini neden kantlamamlardr?

"Uydurma" biiminde de olsa ii, meslei "hadisle ilgili olan ykc


nasl olmu da bu nl iki hadisiyi grr grmez tanmam? Eer
tanmsa, nasl olmu da onlarn adn kullanarak uydurma hadisi halka
anlatabilmi? Onlarn gzne baka baka bunu nasl yapabilmi, buna nasl
cesaret edebilmi?

Yine Kandemir, ayn kitapta, Yahya tbn Ma'nden aktarlan bir sze
yer verir. Aktarmaya gre bu nl hadisi yle diyor:
"Biz 30 ayn tarikten (yoldan) yazmadmz bir hadisi rivayet
etmeyiz". (Bkz. Kandemir, ayn kitap, s. 131.)

Hadis uzmanlar bilirler ki byle bir ey olamaz. Kandemir de "bu ifade


mbalaal dahi bulunacak olsa..." diyor (bkz. ayn yer.) ve "mbalaal"*
olduunu dnebiliyor. "Mbalaal olan, tam "gerek deildir, iinde
"yalan" vardr. Demek ki, bu nl hadisi, en azndan bu szn doru
sylemiyor, dahas yalan" sylyor. Bir yerde, hem de nemli bir yerde
"yalan syleyebilen bir kimsenin, bir baka yerde doru
syleyebileceine nasl inanlr?
Bir baka rnek zerinde dnelim:
"Uydurma hadisler"i toplamak ve uydurmaclarla savamak alannda
nl hadisilerin kitaplarnda yer alageldiine gre:

Abdulmelik bn Mervan, yani nl Emevi Halifesi (halifelii: 685-

66

705) bir gn, am halkndan binleriyle oturmaktadr. Yanndakilere sorar:


"Irak halknn en bilgini (din bilgini) kimdir? Onlar da birinin adn
verirler. Abdulmelik o bilgine iletilmek zere bir mektup yazar ve u'b
adnda bir hadisiyle gnderir. ub, Tedmr'e vardnda, orada: Tanr
(kyamet iin) iki sur yaratmtr... diye balayp halka hadis anlatan
biriyle karlar. u'b kendini tutamaz, kar kar ve anlattnn
uydurma olduunu, Tanrnn "iki deil, yalnzca "bir sur" yarattm
syler. O srada t ve evresindekiler adama saldnrlar. ub diyor
ki:
"Vallahi yemin ederek: Evet Tanr bir deil 30 sur yaratt! dedim
de ancak o zaman yakam braktlar." (Bkz. Celaluddin Syt, TahzrulHavass, Beyrut, 1984, s. 203-204. Ve teki ilgili kitaplar.)

Burada aka grlyor ki "yalanc-uydurmacyla savat bildirilen


hadisinin kendisi de, korkuyla da olsa "yalan sylyor". Hem de
"antierek" ve "Tanr, iki falan da deil, 30 sur yaratt." diyerek. .. yleyse
kime, nasl gvenilebilir? Hangi "hadisi ye?

2000'e Doru
3

Haziran 1990, Yl 4, Say 21

67

Kimi hadisiler, hadis uydurmaclaryla savayor grnmlerdir. Ama


bu konuda ne lde itendirler? Bunun karln vermek g.
Hadis uydurmaclaryla savayor grnenler, "uydurma" diye
nitelediklerini toplamlardr da. Bugn elimizde "uydurma hadislerin
topland kitaplar vardr. Ne var ki bunlara ne lde gvenilebilir? Bu
konuda da kesin bir ey sylemek kolay deil.
Yalancy kovalayann yalancl
Yalanla savamak iin yalandan kanmak gerekir. Yani savaann
kendisinde de yalan bulunmamal. Gvenilirlik iin bu, bata gelir.
Oysa biz neler gryoruz?
En bata bakyoruz ki "mevzat" yani "uydurma hadisler" ile ilgili ve
bunlar toplam olan kitaplar kimi hadislere ilikin yarglarda birbirini
tutmuyor. En azndan bu var.
1-

Yer yer alntlar yaptmz, Diyanet yaynlarndan Kandemir'in


kitabnda da u tr satrlar yer alabiliyor:
"Hkim'in Mstedrekinin zarar, sahih (salam) olmayan hadisleri sahih
olarak takdim etmesi olduu gibi, bnu Cevzinin Mevzat'nn zaran da,
bunun aksine, mevz (uydurma) olmayan hadisi, mevz saymasdr."
(Bkz. Yaar Kandemir, Mevz Hadisler, s. 142.) Bunu diyenin, nl
hadisi bnu Haceri'l-Askaln (lm. 1448.) olduu da belirtiliyor.
(Kandemir'in dayana: Syt, Tedrbu'r-Rv, 1/279.)
Yani bir hadis uzmanna (Askaln) gre, yine nemli hadis uzman olan
birinin (Hkim) kitabnda (el Mstedrek) SALAM OLMAYAN
HADSLER, SALAM DYE GSTERLM; bir baka uzman da
(tbn'l-Cevz), uydurma hadisleri toplad kitabnda (Kita- bu'l-Mevzat),
UYDURMA
OLMAYAN
HADSLER
UYDURMA
DYE
GSTERMTR. Her ikisi de son derece dndrc.
Bu belirlemeye gre:
"Salam olmayaTa "salam" denirken, "uydurma olmayan"a da
"uydurma" deniyor.
Yine Kandemirin kitabna aktardklarndan:
"Syt (lm. 1505), mevz (uydurma) saylmamas icab eden yz
kadar hadisin Kitabul Mevzuat'ta bulunduunu sylemektedir."
(Kandemir, ayn yer. Dayana: Sytnin ayn kitab, ayn yer.)
Demek ki "uydurma" olan "salam hadis", ayrca "salam" olan da

68

"uydurma hadis" diye gsterilegelmi. Hem de ilgili uzmanlarn


kitaplarnda.
"Hadis av"na km olanlar vardr. Kimi, avlayabildii "hadis"i
avlam. Kimi de "uydurmu". Bu yoldakilerin kimi de, "hadis
uydurmacs av"nda. Kandemirin kitabnda yer alan deyimiyle "snnet
koruyucusu" (bkz. s. 138), "hadislerin muhafz" (bkz. s. 129.), ayn
kitaptaki anlatmla "avnn peini brakmayan azimli avclar gibi..." (bkz.
s. 134) uydurma hadis reticilerinin ardnda grnm... Ama hangi
"avc"nn asl avlamak istedii ey nedir? Oras pek belli deil. nk ne
denli "Allah", "Peygamber", "sevap- gnah"... dense de tank
olunagelmitir ki iin iinde "kar" var, "itibar" var. Bu dizide, nceki
haftalarda, Kandemir'in kitabndan da alntlarla rnekler sunulmutu.
rnekler, "hadis uydurmaclanna ilikindi. Ama "avclar durumunda
grnenlerin de ayn geerli lyle, yani kar, itibar kazanma
amacyla yola koyulmadklarn kesin syletebilecek bir kant yok.
Ksacas: Bu alanda herkesin her eyi yapabilecei ve yapt
dnlebilir.
2-

Hadis avclar kesiminde de, hadis uydurmaclarnn avclar


grnenler kesiminde de trl karlarm yannda trl eilimler de,
ileri srlenlerde etkin rol oynayagelmitir. Bir kar kesiminden olan,
br kar kesimine; bir eilimden olan, br eilime, bir mezhepten
olan, br mezhepten olana iyi gzle bakmaz, bakmamtr da. O onu,
br berikini karalamtr. rnein "Snn (Ehl-i Snnet'ten)" hadis
toplayclar ve uzmanlan, baka "frkalardan, rnein "iflerden olanlar
genellikle salam bulmamlardr. Dahas "karalamlar"dr.
3-

"Hadislerin bekileri" diye nitelenen ve "uydurma hadis"


retenlerin "av"na km grnen kimselerin kendileri de "yalan sz"
sylemekten
kurtulamamlardr.
Gerek
"uydurma
olmayan"a
"uydurmadr" ya da "uydurma olan"a "uydurma deildir" diyerek; gerekse
hadis belirlemelerinde gerek olamayacak savlar ileri srerek... Daha nce
rnek sunulmutu. Bir rnek daha:
4-

Uydurma hadis retenleri avlama yolunda grnen "hadislerin


koruyucular", kimi zaman "yalanc, uydurmac" diye yakaladklar
kimseler iin yle demilerdir:
"insanlarn en yalancs (ekzebun-ns).."
"Hadis uydurmaclnda o, en son basamak (ileyhi'l-munteh fi'lvaz)".

69

"O, yalann direi (huve ruknu'l-kizb)", (Bu szler iin bkz. Kan- demir,
ayn kitap, s. 118.)
Herhangi bir kimse iin bu trden szler sylendiinde, sylenen szn
"abartmal" olduu bilinir. Yani bilinir ki o sz "yalanla karktr. nk
hi kimse "yalann direi" olacak noktada deildir. Yine hi kimse "hadis
uydurmaclnda en son basamaktadr" diye nitelenemez. Ve hele
"insanlarn en yalancs" sz hibir insan iin sylenemez. "nsanlarn en
yalancs"nn kim olduu, nereden ve nasl bilinebilir?
Demek ki "hadis uydurmacs" olarak yakalanm olan kimse iin
"yalanc" diyenin kendisi de yalan syleyebiliyor. yleyse, hangisi
"salam (sahh)", hangisi "rk" ya da "uydurma"; kesin olarak nasl
bilinebilir? slam dnyasnda bu konuda ller var kukusuz. Ama bunlar
ne denli salam? Sorun burada.
2000*e Doru
10 Haziran 1990, Yl 4, Sayi 22

"slam'a hizmet" deniliyor, "Tanr honutluunu kazanmak" amac


gdlp "hadis uyduruluyor". Krl - kazanl bir yol diye grlyor,
"hadis uyduruluyor". Yalan syleme bir alkanlk durumuna gelmitir,
"hadis uyduruluyor." u neden, bu neden... Ve sonuta "binlerce,
onbinlerce uydurulmu hadis". Mslman hadis uzmanlarnn da
belirledikleri byle. Diyanet yaynlarndan bir kitaptan sunduumuz
alntlarla da bu, ak seik grlmtr. Bir nokta daha var: Hadis
uzmanlarndan kimine gre "uydurma (mevz)" olan hadis, kimine gre
hi de yle deil. Karmakark bir durum. Kime, kimlere, ne lde, nasl
gvenilecei kestirilemiyor. Yalan stne yalan. Yalanlar dizi dizi, iie.
Onca "yalan" iinde, "gerek" nasl bulunabilir, kesin olarak nasl
bilinebilir?
Mslman hadisiler, yani bu iin uzmanlar, "hadis"in "sa- lam"m
"rk" ya da "uydurma" olanndan ayrmak iin kendilerine gre yntem
belirleyip benimseyegelmilerdir. "Salam" diye niteledikleri hadis iin,
yani bir hadisin byle nitelenebilmesi iin koullar koymulardr. Bu
koullara bakalm:
Hadis uzmanlan, bir hadise "salam (sahh)" diyebilmek iin koul
gsterirler:

70

1-

Adalet

Buradaki "adalet"le anlatlmak istenen, "gvenilirliktir" denebilir. Ne


var ki bu gvenilirlik de "zel bir gvenilirlik"tir. nk bunda, "takv"
ve "mrvvet" (el mure) sahibi olmak koulu aranr. "Takv"nn szlk
anlam "korunma"dr. Din dilindeki anlamysa,
"hirete zararl olan eylerden korunma"dr. Az da olabilir, ok da olabilir.
En az derecesi, "Tanrya ortak komaktan saknp korunma"dr. En
yksek basamaysa, kiinin, "gnln, i dnyasn megul edebilecek
her eyden kesip uzak tutmas"dr. Takv sahibi olan kimse, Tanr'ya ortak
komaktan uzaklaaca gibi, haram ilemek, bir farz, vacibi yerine
getirmemek trnden kt tutum ve davranlarda da bulunmayacak;
ayrca da, sapk saylan mezheplerden birine bal olmayacak. "Adalet"
denen zel gvenilirliin ikinci koulu durumundaki "mrvvet"e gelince:
"Mrvvet sahibi" olabilmenin gerekleri de vardr: "Dk (hasis)"
saylabilecek tutum ve davranlardan, aalk mesleklerden de uzak
kalma koullan aranr. arda-pazarda yiyen, ien herkesin gelip getii
yolda ieyen kimse "mrvvet sahibi" saylmaz. Ayak takm
durumundaki kimselerle arkadalk etmek, sylemek, ocuklarla oyun
oynamak, gvercinle, kula urap elenmek, ok glmek de "mrvvet
sahibi olma"ya aykrdr. Eer babadan kalma deilse kimi "meslek"ler,
"zanaatlar da badamaz "mrvvetle. Dericilik, hacamatlk,
dokumaclk eden kimse "mrvvet sahibi" olarak grlmez. Eer kt
karlanyorsa, erkek bile olsa ak ba gezen kimse de "mrvvet sahibi"
deildir. (Btn bunlar iin bkz. Davudu 1-Kars, erhun Ala Metni
Usli'l-Hadis Lil-Birgiv, stanbul, 1312, s. 24-27; Ali el Kr, erhu
Nuhbetil-Fiker, stanbul, 1327, s. 51 ve t.)
2-

Zabt

Szlk anlamyla "yakalama, ele geirme, tutma, ezberleme" demek.


Din dilinde "hadis ezberleme ya da not alma" anlamnda kullanlr. "Rv"
de yani "hadis alp aktaran kimse"de bu gcn bulunmas da "art"
grlr. "Hadis iyi ezberlenmeli, iyi not alnmal". (Bkz. Ayn kaynaklar.)
Ne var ki, geen haftalarda sunulan alntlardaki rneklerde de
grld gibi "adaletin ierdii "takv" ve "mrvvet" sahibi olmak,
"hadis uydurma"ya engel olamam; tersine, kimi insanlan da bu duruma
srklemitir. Kimi "takva ve mrvvet sahibi" kiiler, yani en koyu
anlamyla "dindar" insanlar, "Tanr"ya daha ok yaklamak" amacyla,
"slam'a hizmet, adam kazandrmak" dncesiyle "hadis uydurma"

71

yoluna gitmilerdir.
3-

Kesintisizlik

Hadisi kimin kimden ald belirtilirken, "falanca filancadan, o da u


kiiden, o ondan o ondan... ald" denirken, "Peygamber"e ya da "sahabi"ye
(Peygamberin arkadana) dein hi kesinti olmadan gidilmesi de hadisin
salaml iin art. Sonuncu arttr bu. (Bkz. Ayn kaynaklar.)
Bu "artlardan her birinin yerine gelmi saylmas iin gerekli grlenler
iinde yleleri var ki, "salam hadis" elde etmeye varaca yerde, tersine
sonu veriyor. rnein "takv" ve "mrvvet. Kimi yerde tersine sonu
verdii belirtildi. Bunlardan mrvveti dnn. "Aalk
meslek"tendir denip "mrvvete aykr saylarak; diyelim bir
"dokumac"dan, bir "kmrc"den, bir ' ucrici"den...hadis almamak, yani
bunu gerekli grmek byk bir sakatlk deil mi? "Ehli Snnet d
olmak", yani "snn r"m dnda kalan mezheplerden birinden
olmamak da "adaletin, yani "zel gvenilirliin koulu saylyor. (Bkz.
Ayn kaynaklar.) Bu da bir baka sakatlk.
Ksacas: Gerekler ortaya koyuyor ki, hadisilerin, "salam hadise
ulaabilme yntemi olarak sanlagelmi grndkleri yntem salam
deil, sakat.

2000*e Doru 17 Haziran 1990, Yl 4, Say 23


Hadisilerin, bir hadisin "uydurma olduunun nasl bilinebileceine
ilikin ileri srdkleri, pek net ve "kesin l" niteliinde deildir. Hadisin
" salamlna ilikin koyduklar kurallar da geen hafta grdk; onlar da
kesin sonuca gtrecek nitelikte olmaktan uzak.
"Hadis Usl" uzmanlarna gre, bir hadisin "uydurma" olduu, u
durumlarda bilinebilir:
Hadisi uyduran, "itiraf etmitir. Yani "ikrar (suu boynuna alma)"
vardr.
1-

Ne var ki byle bir durumda bile hadisin "uydurma olduu yargsna


kesin olarak varlamayaca da kabul ediliyor uzmanlarnca. (Bkz. Ali el
Kr, erhu Nuhbetu'l-Fiker, s. 123.)
Birtakm "karineler (belirtiler, ipular)" hadisin "uydurma" olduu
sonucuna gtrmtr.
2-

72

Hadisi aktarann durumundan, tutumundan anlalmtr. Hadisi


aktaran, kendi durumuna uygun bir ey ortaya atma abasndadr. Adam u
ura, bu ura iindeyken hadis aktarmtr. Adam sapk saylan bir
mezhebe baldr.

Ama bu, kesin bir lt olabilir mi?


Hadis, Kur'ann kendisine ters dyordur. rnein, "Tanrnn bir
"cisim" olduunu anlatr gibidir. Anlalr ki bunu aktaran, "el Mcessime
(Tanrnn cisim olduunu savunan)" mezhebe baldr. (Bkz. Ali el Kr,
ayn kitap, s. 125).

Oysa Kurann da bir dedii bir dediini tutmuyor ou kez. Ayet


vardr ki "TanrTnm "bnzer"inin bulunmadm anlatr (bkz. r: 11.);
ayet de vardr ki, "Tanr"nn "iki erinden (bkz. Mide: 64; Sd: 75) v
"yznden (pek ok ayet iinde rnein bkz. Bakara: 115.) sz eder.
Yani "Tanr'nn "cisim olmadm" anlatan ayet bulunduu
gibi "cisim olduunu anlatan ayetler de var. Hangisi "l alnacak?
Sz konusu hadis, "mutevtr (salamln en st basamandan olan
bir hadise aykrdr. teki trden hadislere aykn olmas yetmez. (Bkz. Ali
el K, ayn yer.)

Ne var ki, tevtur basamana ulam (mutevtr) hadis says pek


azdr. Dolaysyla bu l de pek bir eye yaramaz.
Sz konusu hadis, eldeki gvenilir hadis kitaplarnda
bulunmamaktadr. (Bkz. Kandemir, Mevz Hadisler, s. 179.)
Gvenilir hadis kitaplar"nda bulunmayan her hadise uydurma
denemeyecei ak.
.

Sz konusu hadis, kesin hkm veren szl lcmaya aykrdr.

Bu trden lcma bulmak da kolay olmayacana gre, bu l de ie


yarar durumda deil.
Sz konusu hadis, aka AKLA AYKIRIdr. Ve bu aykrlk,
yorumlarla da giderilememektedir.

Akl ve bilim lleri bakadr; din lleri bakadr. Dindeki konular


akl ve bilim llerine vurulduunda iin iinden klamaz. slamn
mentsnde yer alan iman esaslarTm ele alalm. Hibiri, akl ve bilim
llerine smaz. Tanrya inan da, "meleklere inan da, "Tanrdan
inme kitaplara inan" da, "Tanr'yla insanlar arasna girmi grnen
Peygamberlere inan da, "hiret gnne inan da, kadere inanda...

73

yleyse akla ve bilime aykrlk da, hadisin uydurma olup olmadn


belirleyemez.
Bu konuda Muhammed'den aktarlan bir l var:
MUHAMMEDDEN AKTARILAN BR LYE GRE, KM
ARKADALARI YALANCIDIR, HADS UYDURMACISIDIR.
Muhammedin yle dedii aktarlr:
-Her iittiini aktaryor oluu, bir adamn yalancl iin ye- terlidir.
(Bkz. Mslim, es-Sahih, el Mukaddime/5, hadis no: 5.)
Muhammedin arkadalar iinde, kendisinden iittiini syleyerek
bin"den ok, binlerce hadis rivayet edenler vardr. Bunlara ok
rivayet edenler anlamnda mksirn denir. Bir Ebu Hureyre: 5374
hadis rivayet etmitir. (Bkz. Dr. Subh es-Salih, Hadis limleri ve Hadis
stlahlar, ev. M. Yaar Kandemir, Ankara, 1981, Diyanet yaynlarndan,
s. 304.) imdi bu Ebu Hureyre (Peygamberin ileri gelen arkadalarndan),
'Peygamberden her iittiini mi rivayet etmitir? Muhammed'den
aktarlan yukardaki hadise gre, bu adamn, bu durumuyla "yalanc
saylmas gerekiyor. Kald ki bir insann bu kadar hadisi "ezberlemi"
olmas kolay kolay dnlemez. Byleyken, Muhammedin tm
arkadalar, aralarnda hi ayrm yaplmakszn "adaletli", yani "gvenilir"
saylyor mslman hadisi- lerce. Yani gvenilmemesi gerekenler bile
"gvenilir" gsteriliyor.
Ve bu durumda, hadislerden hangilerinin "uydurma" olduunu
belirlemi grnen "mslman hadisiler"in szlerine, belirlemelerine
gvenilebilir mi?
Demek ki "hadisler alannda
Kur'an'dakiler? zleyin ltfen.

"yalan"dan

kurtulu

yok.

Ya

2000'e Doru
24 Haziran 1990, Yl 4, Say 24
slamn temel iki kaynandan biri olan snnetin, yani hadislerin
nasl uydurmalarla, yalanlarla dolu olduunu, slamn kendi
kaynaklarndaki belgelerle grdk. imdi br temel kaynanda,
Kuranda -ki slamn birinci temelidir- yalan var m, yok mu onu
greceiz:

74

Kurann anlattna gre; Kurana inanmayanlar, Muhammedin


"Tanrdan indirilmedir, Tanrdan gelmedir. diye sunduklar iin
genellikle yle demilerdir:

"Bunlar, eskilerin masallar, eskilerin uydurmalardr.

inanmayanlarn byle diyerek, Kurann Tanrdan gelme olduuna


inanmadklar Kuranda 9 yerde anlatlr. (Bkz. Enam: 25; Enfal: 31;
Nahl: 24; Mminn: 83; Furkan: 5; Nemi: 68; Ahkf, 17; Kalem: 15;
Mutafffn: 13.)
Kuranda "kssa" denen pek ok yk vardr. Bunlarn pek ounu da,
ok eski toplumlarm sylencelerinden "kutsal kitaplar"a gemi olan
"sylenceler oluturur. Kuran inanmazlarnn, yukardaki sz sylerken
bu nedenle sylediklerine kuku yok.
Kurann aktardna gre, "inanmazlar, Muhammed iin; "yalan
uyduruyor!" (bkz. Sebe': 8; r: 24.) demilerdir. Kuran, benzer
sulamalarn baka "peygamberler iin de yapldn belirtir. Kamer
suresinin 26. ve 27. ayetlerinin Diyanet evirisindeki anlamlan yle:
Kitap, aramzda ona m verilmi? Hayr. O pek yalanc ve
manm biridir. dediler. Yarn kimin pek yalanc ve mark olduunu
bileceklerdir." "emd" toplumundan sz edilirken anlatlyor bu.

"Inanrlar"a greyse "peygamber" yalan sylemez ve Kuranda da


"yalan" yoktur.
Gerekten de, Kur'an eer "Tanr sz"yse, iinde, "gerek" diye
sunduu hibir eyin "yalan" olmamas gerekir. Bu trden bir ey yok
mudur Kur'anda?
Eer; "yoktur" denirse nasl bir durumun meydana geleceine bakalm:
Kur'an'n her anlatt iin "gerektir" denirse, ayetlerinde, "mucize"
olarak "gerekletii" anlatlanlar da "gerek" saymak gerekir. rnein:
"Bir adam, eeiyle birlikte lm, yz yl l olarak kaldktan sonra
dirilmitir." Bakara suresinin 259. ayetinde aka anlatlyor bu. Ayetin
anlam daha nceki yazlarda (bu kede) yer almt.

Peki bu mmkn m? Byle bir ey olabilir mi? Bir insan, bir hayvan
lecek, "yz yl" l olarak kalacak, sonra "dirilecek". Bunun olabilecei
dnlebilir mi?
"Kesinlikle" biliyoruz ki, "bilim"in hibir dal, buna "evet!" demez.

"Parampara edilen drt ku, paralan alnp dalara konulduktan

75

sonra, brahim'in armasyla dirilmiler, uarak onun yanma


gelmilerdir". Bu da ayn surenin 260. ayetinde anlatlyor. Yorumu
morumu yok, aka... "Ayet"in anlattn gerek sayarsak, bunu da
gerek saymamz gerekir. Ne var ki, "bilim" hibir dalyla buna "evet! w
demez. Tm bilim verileri, bu tr eyler iin "hayr!" der, "olamaz!" der.

"Is, mucize olarak ly diriltmitir."

Ayetlerde bu da anlatldna gre (bkz. lu Imrn: 49; Mide: 110),


"Kurann her anlatt gerektir." dendiinde, bunun da, "gerekten
olduunu, yaandn" kabul etmek gerekir. Gelin grn ki, hangi dal
olursa olsun, "bilim"in kabul edebilecei trden olmad ortada.

"Nh, toplumu iinde tam 950 yl kalmtr."

Kurann Tanrs "antierek" bunun gerekletiini bildiriyor. (Bkz.


Ankebt: 14.) Kurann anlatmasna gre, Nh, en az bu kadar yl
yaamtr. Yani "fazlas" bile var. Olabilir mi bu?
Hi kuku duyulamaz ki tm bilim dallan, buna da "hayr!" der.
"slam ncesi
gmyorlard."

dnemde,

Araplar,

kz

ocuklarn

diri

diri

Yorumculara gre, Tekvir suresinin "hangi gnahtan dolay


ldrld gmlene (dii) sorulduu zaman" anlamndaki 8. ve 9.
ayetlerinde anlatlan budur. (Bkz. Tefsirler, rnein, F. Rz, e't- Tefsiru'lKebr, 31/69.)
Bunun da "gerek" olamayaca kesin. Bu gerek olmu olsayd
Araplarda "kadn" bulunmazd. O zaman o yrede insanlar reyemez- lerdi
bile. Tersi dnlebilir mi? Geree baktmz zaman grrz ki,
Araplarda "kadn" yokluu yle dursun, kadn okluu, nfus younluu
vard. Yani "kz ocuklarnn diri diri gmld", inamrla- ra
srlegelmi ve yutturulagelmi olan bir "yalan"dan baka bir ey deil.
rnekler daha da sralanabilir.
Ama gerek var m?
Sonu:
slam'n "ana temelleri"ne baktmz zaman bir dolu "yalan" grrz.
Ancak bir eyi grebilmek iin "k" gereklidir. "Karanlk" ta bir ey
grlemez ve kolay kolay bulunamaz. Ele aldmz konularn "" da,
kaynaklar ve belgelerdir. Bu k tutulduu zaman her ey aa kar.
Elverir ki k kaynann nne engel konulmasn.

76

Yzyl
4

Austos 1990, Yl 1, Say 1

KURANA VE MUHAMMED'E GRE


TRKLER STESELER DE MSLMAN
OLAMAZLAR
"Tevrat'n Tanrsinn son derece "rk" olduunu hemen herkes bilir.
Kimi aratrmaclar, bu "Tanr"daki zelliin, Yahudilik iin "yararl"
olduunu da savunurlar. Ne var ki, u da bir gerek: Bugn,
M
yahudiler"in sergiledikleri tyler rpertici ve insanlk d
acmaszlklarda, Tevrat'taki "Tanr"nm Yohova) ilkel, kat bir rk
olusunun pay a/-deildir.

n pu Cy\j& t V j .c^>

. } pi Ji j$s. j S 55. S *0 () - t
Jrtf i (i v $ 3 < s 3 i Jp' S ?*

:i

<

,
-S.4# W* ()->

O* fct*

77

gga^iiija^^

"KITALUT-TRK HADSLERNDEN... "Msliimanlar, Trklerle kesin ldrp ekler.

Kurann "Tanr"snn rkl


Tevrat'mkinin MrklMm herkes bilir de, "Kurann Tanr's"nn
"rkl"n ou kimse bilmez. Ve kimi "iyi niyetli aydnlar bile,
Kur'an ve "Tanr"sm "evrensel" sanr. Oysa, Kur'an'nki, Tevrat'nkinin
bir eit "kopyacdr. Bunu, bu "TanrTnn "Israiloulla- r"n nasl
tanttndan bile anlamak mmkn:
"En stn toplum, srail toplumu"
Buna, kimileri aacaklar. Ne ki, bir gerek. te ayetler:
Kurann "Tanr"s, tpk, Tevrat'n MTanr"s "Yehova" gibi^iki yerde,
aynen yle seslenir:
"Ey tsrailoullan! Size verdiim nimeti ve sizi dnyalara stn kldm
htrlaym. (Bakara, ayet: 47, 122. Diyanet evirisi.)
Bir yanc'a slam dnyasndaki "yahudi dmanl", br yanda da,
Kur'an'daki "Tanr"nn "tsrailoullar"na byle seslenii... Bir elikidir
bu. Bunu da geelim.
Arap toplumundan bakas "muhatap" deil
Kuranda birok ey anlatlr. Kaynaklar" biliniyor bugn. Ama
"Tanrdan" diye sunulur. Bu "Tanr"yla "insanlar" arasnda, daha
dorusu, "zaman"na gre "bir kesim insanlar", "bir toplum" ya da "bir
toplumun bir kesimi" arasnda da bir "eli". "Tanr Elisi" diye sunulur.
"Peygamber deniyor. Kur'an'da anlatlan o ki, "Tanr" u aklamay
yapmakta:
-"Biz her peygamberi, kendi toplumunun diliyle gnderdik. lle de byle
yaptk ki, o toplumdan olanlara anlatabilsin." (brahim suresi, ayet: 4.)
Demek ki, Kur'an'a gre, "Tanrnn Elisi"nin bir "toplum"u var.
"Eli, "rk"ndan geldii bu "toplum"la "Tanr" arasnda yapar aracln.
Ne iletecekse bu "toplum"a ve "kendi diliyle" iletmekle ykml.
Kur'an'da anlatlan bu. Yine buna gre; Muhammed de bu y-

78

"KITALUT-TURK" ( TRKLERLE OLDURUME") HADSLERNDEN.


no:4305.)

kmll tamakta. Onun da bir "toplumu var ve o da "TanrTsyla bu


"toplum" arasnda bir "arac".
Kurann btn iinde, Muhammed'in "kavm"ndan, yani "topIum"undan "Tanr vahiylerini, bu "toplum"a iletmek zorunda olduundan,
bunu yaptndan sz edilir. Muhammedin toplumu, "Arap
toplumu'dur. yleyse "muhatap" da bu toplumdur. Kuran, kendi
deyimiyle "Arapa", seslendii kesim de, "Araplar".
Ama "Araplar"n da "tm" deil; yalnzca "bir kesimi".
Korkutma yalnz "Mekke ve evresi"ne
Ayetler ok ak. "Kuranla yaplan "uyanlarn, "korkutmalarn,
"Mekke" (mml-Kur) ve "evresi"ne ynelik olduu, En'am suresinin
92., r suresinin 7. ayetinde, kukuya yer brakmayacak bir aklkla
anlatlyor. Evet, Kurann "muhatabl, "Mekke ve evresi"dir yalnzca.
Bugn kendilerini "mslman" sayan teki toplumlardan hibirinin, bu
kapsamda yeri yok. Konu, bu denli ak.
Muhammedin "tm insanlarn peygamberi", Kurann da "tm
insanlara ynelik olduunun anlatld ayetler de var. Kurandaki nice
elikilerden biridir bu. Ama, kendisine aklama yaplan top- lumun
Arap toplumu", bu toplum iinde de yalnzca "Mekke ve evresi"nin
(hem de o zamanki) "halk olduu da bir gerek. Baka toplumlardan, bu
arada "Trklerden mslman" olanlar olmu; daha dorusu kendilerini
"mslman" saymlar; ama Kurann hangi toplumu "mslman" sayd
nemli.
zellikle "Trkler" iin "hadis"ler vardr. Trkler iin hi de iyi eyler
sylemeyen bu hadisler, rnek ve yrekli bilim adam Prof. Dr. lhan
Arselin "Arap Milliyetilii ve Trkler" adl kitabnda ok arpc
biimde yer almakta. (Bkz. stanbul, 1987, nklap Kitabevi, s. 18 ve t.)

79

Muhammedin Trk dmanl


Kendilerini "mslman" sayan "Trkler" i Muhammed, "msl- man
saymak yle dursun; dman diye "ilan" etmitir. slam dnyasnda en
salam kabul edilen hadis kitaplarnda da bu var. Bal bana bir blm
olarak. Blmn ad da ok ilgin: "Ktalut- Trk Anlam da: Trklerle
ldrmek (sava). Buhrde, Eb Dvdda ve Tirmizde blmn ad
bu. bn Macede "Bbut-Trk", yani "Trkler Blm". Mslim'deyse,
"Kymet almetleri arasnda yer alyor.
Muhammed, Peygamberliinin bir kant olarak, gelecekten "haber
verirken, Kymetin bir almeti olarak Trklerle nasl arplaca"n, mslmanlarm, 'Trkleri nasl ldreceklerini de anlatyor.
Hem "Trk" diye ad vererek, hem de "tarif ederek, yzlerinin, gzlerinin,
burunlarnn, derilerinin, renklerinin nasl olduunu anlatarak. Anlalan o
ki, Trkler konusunda kendisine birtakm bilgiler verilmi. Muhammedin
anlatmasna gre, Trklerle ldr- me, taa Kymete dek sz
konusu. "Kymetin bir almeti" olarak da "mslmanlar", yeryzndeki
"Trkleri ldrp temizleyecekler. Yoksa "Kymet kopmayacak.
te hadislerden bir kesim:
"Mslmanlar, Trklerle ldrmedike, kymet kopmayacak- tr.
Yzleri kalkan gibi, st ste binmi (kaln) derili olan bu toplumla... kl
giyerler." (Bkz. Mslim, es-Sahih, Kitabul-Fiten/62-65, hadis no: 2912;
Eb Dvd, Snen, Kitabul-Melhim/9 Babun f Ktlit- Trk, hadis no:
4303; Nese, Snen, Kitabul-Cihd/Babu Gazvetit- Trk...)
-

-MSiz (mslmanlar), kk gzl, bask burunlu, yzleri kalkan gibi,


derisi st ste binmi olan toplumla ldrmedike kymet
kopmayacaktr." (Buhr, e's-Sahih, Kitabu'l-Cihd/96; Mslim, esSahih, Kitabul-Fiten/62 hadi no: 2912; Eb Dvd, Snen, hadis no:
4304; Tirmiz, h.no: 2251; Ibn Mace, h.no: 4096-4o99)

> A-* ijh

80

KITALUT-TRK" HADSLERNDEN. "Trklerekar ktl, kesinlikle olacak.'... (Buhr, e'sSahih, Kitabul-Cihd/96)

"u da kymet almetlerinden: Kldan (kee) ayakkab giyen bir


toplumla vuruup ldreeceksiniz. Geni yzl, yzleri kalkan gibi, st
ste binmi derili toplumla vurumanz-ldrmeniz kymet
almetlerindendir. Siz (mslmanlar), kk gzl, kzl yzl, bask
burunlu, yzleri kalkan gibi, derisi st ste binmi olan Trklerle
ldrmedike kymet kopmaz." (Bkz. Buhr, es-Sahih, KitabulCihd/95; Mslim, e's-Sahih, Kitabul-Fiten/66, hadis no: 2912; bn Mace,
h.no: 4097-4098).
-

-"Sizinle (siz mslmanlarla), kk (ekik) gzl toplum, Trk- ler


savaacaktr. Siz onlar, kez nnze katp gtreceksiniz, sreceksiniz.
Sonunda Arap Yarmadas'nda karlaacaksnz. Birincide, olanlardan
kaan kurtulur. kincide kimi kurtulur, kimi yok edilir. ncdeyse
onlarn tm krlacaktr. (Ebu Dvd, Snen, hadis ne: 4305.)
Muhammed'in, bugn kendisine Peygamberimiz, efendimiz diyen
Trklere bak, tutumu budur ite.
nsanlara "insan olarak bakmak gerekir. Hangi rktan, hangi renkten ve
hangi "din"den olurlarsa olsunlar ya da hibir dinden olmasnlar. Ama
"dinler, dinliler", "rklar byle bakamamakta. Yahudisi, Hristiyan,
slam inanr hep birbirine dman. Irklar da kendi rklarndan
olmayanlara kar byle. Bugn dnyamzn yaad nice ac olaylarda,
bu ilkelliin pay az deildir. Bunlardan arnmal artk insanlk. Yoksa,
acmaszlklar, aclar, gzyalar srp gidecektir.
2000'e Doru
28

Ocak 1990, Yl 4 , Say 5

SLAMCILARIN AKSOYU
YARGILADIINI EMNM
Sayn Turan Dursun son olayla ilgili olarak sizin de grlerinizi
alabilir miyiz?
-

Turan Dursun- Muammer Aksoy, "Atatrk Dnce Demeini


kumutu. Bu demek Trk-slam sentezcilerine, ilim Yayma Cemiyeti,
Aydnlar Oca gibi slamc kesime kar, laiklii savunmak amacndayd.
Bundan dolay Muammer Aksoyun slamc kesimler tarafndan yarg

81

konusu yapldna kesinlikle eminim. Ve biroklan "163. madde


kaldmlsm" derken Muammer Aksoy , "Hayr. 163. madde kaldrlamaz. Bu
Trkiyenin laikliine en byk tuzaktr" diyerek sesini olabildiince
ykseltmitir. Hatta bana anlatt bir keresinde. lhan Seluku ikna etmeye
alm, baaramaynca zntyle "Bu kuak eriatn ne demek olduunu
bilmiyor, tslam dnce ve inan zgrl sanma yanlgs iindeler"
demiti. zetlersek, Muammer Aksoy slamc kesimin hedef alabilecei
bir kiiydi.

Zamanlama
Zamanlama da ok iyi yaplm. Azerbaycan olaylarnn dorua kt
bir zamanda ilendi bu cinayet. slamc kesim, gelecek tepkiyi hesaba
katarak bu zamanlamay yapmtr. slamc duygularn kabard an
seilmitir.
slamn kendisi batan sona terr mekanizmasdr. slamn bu
mekanizmas iinde bamszlk da yaamaz. Muammer Aksoy
bamszlk olduu iiri slamn genel stratejisi ynnden onun
seilmesi isabetlidir.
Mmaattan CihacPa
slam aamalar belirlemitir. nce mmaat aamas vardr. Yani slam
inananlarna "biz gleninceye kadar ban iinde birlikte yryeceksiniz
der. Muhammed'in ilk zamanlarnda bu yaplmtr. Kprler atldktan
sonra kran krana bir sava olmutur.
slam bundan soma cihad dnemine, yani dorudan vurma, saldrma,
krma, ldrme aamasna geer. Fakat bu aamalar lkelere ve artlara
gre deiir. Dnyada mmaat aamasn brakan lkeler vardr.
Trkiye'de mmaat imdiye dek braklmamtr. Trkiye'nin kendine
zg bir yaps vardr. Laiklik, slam iin ok nemli bir engeldir. Laik
ortam iinde slamclar ancak mmaat yolunu seebilirlerdi. Sizinle
konuurken demokrat olur, ada olur ama yine de frsat kollar, sras
gelince ortaya kar yapacan yapar.
slamclar ekonomik tabana oturdu
Yalnzca Trkiye deil dnya insanlar bir slam sorunuyla kar
karyadr.
19. yzyla kadar slamclar bir cemaat niteliinde deillerdi. Sonra bu
cemaat ekonomik tabana kavumutur. Hem de ok gl.
Suudi Arabistan, ran, Libya

82

Bu ekonomik taban nedir?

Turan Dursun- Bunlar vakflr. slam ekonomik kurululara dayanr. Bu


ekonomik yapya kimi devletler de g vermitir. Mesela bir Suudi
Arabistan, Kaddafi. slam'a ar Cemiyeti'nin merkezi Libyada. Bu
cemiyetin yapt harcamalara baktnz zaman aar kalrsnz. Burada,
senin lkende, Yldz Saraynda birok kongreleri slama ar Cemiyeti
finanse etmitir. Dnyann drt bir yanndan gelen uzmanlarn masraflarn
karlyor, bildiriler, brorler basyor. Dnlemeyecek kadar ok geni
bir harcamay stleniyor. O brakyor, Rabtat-l Alem-l slami alyor.
Onun da finansr ran.
Bir aya da Pakistanda. Ekonomik durumu kt olan Pakistan bu rgte
g veriyor. Rabtat-l Alem-l slam ise Suudi Arabistan'dan
destekleniyor. ok ilgintir bunlarn bir ksm i, bir ksm Snnidir.
Ama burada fark ortadan kalkyor. Geenlerde Kemal Kaar iler iin
Onlar Mslman deillerdir derken, Tayyar Alt- kula slamclarn
temsilcisi olarak Hayr, i ve Snn hepsi birdir dedi. Bu bilinli olarak
yaplyor.
Aksoy'u ldrme kararn Dnya slam Cemaati ald
lim Yayma Cemiyetine gittiiniz zaman orada eitli slm kesimlerin
bir karmn grrsnz. Liderleri orada hep var. Alt kesimde
Sleymancs, Nurcusuna kardr. st kesimde liderleri kol- koladr.
Birlikte kararlar alrlar, stratejileri saptarlar. Trkiyede laiklik nedeniyle
kendilerine zg bir yaplanma iine girmilerdir. Mmaat
kullanmlardr. Vurmadan krmadan yana olmamlar. Laiklik dinsizlik
deildir. slam'da dnce zgrl vardr. slam akl dinidir. Kimsenin
hakkna dokunmaz biiminde sergilemeye almlardr.
slamn en ok korktuu ey, Marksizm, komnizm deil, laikliktir.
Muammer Aksoyun da temsilciliini, savunusunu yapt laikliktir.
Trkiye'de mmaat kullanyorlar dediniz. Bir cihad durumu ortaya
kacak m?
-

Turan Dursun- Muammer Aksoyun ldrlmesi slam cemaatinin


dnya apnda ald kararn bir parasdr. Burada mmaat kullananlar
bunu rtbas etmeye alacaklardr.
"Trkiye dar-l harb mi?
Dnya slam Cemaati Trkiye'de cihad dnemini balatmak istiyor.
Bunlarn kendi aralarnda yaynlar, kullandklar bir iletiim dili vardr.

83

Bu dili sol aydnlar anlamaz. Mesela size deseler ki, Trkiyede


Mslmanlar harbi midir, deil midir? veya Trkiye Dar-l
Harb midir? diye sorsalar anlamazsnz. Sleymanclar, Trkiyenin
Dar'l Harb olduunu, slam hakimiyeti olmadn, bu nedenle dzenle
uyuulabileceini savunur. nsanlar harbidir, tutuklanm durumdadr.
Ama dierleri cihad savunur.
u anda Diyanet Yaynlarm okuyan ka tane aydnmz vardr? Bir
rnek vereyim, aln Anglikan Kilisesine Cevap adl kitab, orada "dnyada
tek adaletli dzen eriat dzenidir" deniyor. eriat dzenini ak ak
savunan bir resm kurulu. Devlet btesinden para alan bu kurulu
kendisini bunu syleyecek gte gryor. Niye? Bir Diyanet Vakf var,
hkmetler kuracak, hkmetler devirecek madd gce sahip. Onun
yannda Al Barakas var, Faisal Finans var. Byle bir duruma gelince
cihad yapabilirim diyorlar. Hatta hutbelerde, vaazlarda bunlar syleniyor.
Camilere gitsin aydnlar her cuma gn. Hac Bayram Camisinden
yaylan konumalara bakn. Burada cihad naralar atlyor.
slamclar kullanan duruma geti
Muammer Aksoyun ldrlmesinde genel terrn dnda bir zellik
vardr. Uluslararas ekonomik gce erimi olan slam cemaati artk
kullanlr durumda deil, kullanan durumdadr.
Bence Muammer Aksoyun ldrlmesini uluslararas slam cemaati
yapmtr, yaptrmtr.
ran Radyosufnun lm listesinde Aksoy vard
-

Bugne kadar insanlar hedef alan byle tutumlar olmu mudur?

Turan Dursun- Kukusuz. ran Radyosu, Salman Rdi olaynda Aziz


Nesin, Yaar Kemal, Muammer Aksoy ve benim adm vererek "Bunlar
ldrlmelidir" dedi.
-

lhan Ar sel var myd?

Turan Dursun- lhan Arsel iin Cemalettin Kaplan fetva verdi. Bu


Muhammed'in izledii ynteme de uygun bir yntem.
-

slam cemaatinin uluslararas balantlar var mdr?

Turan Dursun- Bunlar dnya iindeki etkin glerden soyutlamak


mmkn deildir. Bunlarn kendilerine zg bir yaplar vardr. 1931
ylnda New York'ta Dinler Kongresi'nde alman kararda, dnyann
neresinde, hangi din glyse orada, o dini destekleme karan alnd. Fakat

84

baz gelimeler sonunda slamm ayn bir g olarak ortaya kt grld.


nk slamn btn dinleri bir kenara iten zellii var. Kuranyla
slam Tanr katnda slamdan baka din ve ynetim yoktur diyor. Kimi
slam gruplar da birtakm zamanlar koymulard. Mesela Nurcular 199092 yllann slamn dnyada egemenlii iin eylem yapma yllan olarak
ilan etmilerdir. Fakat imdi ok rgtl bir slam cemaati olduu iin
alnan st dzey kararlar birbirlerinden haberli olarak alnr.
-Babozuk bir davran olmaz m?
Turan Dursun- Hayr, kesinlikle olamaz. Yapamazlar. Yaptklan zaman
ok zor duruma derler. Hedef seilmemi bir kimseyi kimse ldremez.
Ya bu provokasyon "irticaya" kar bir harekata yol aar ve ordu
kuvvetlerini kendi stlerine eker ve bunun altnda kalrlarsa, bu da bir
hesap deil mi?
-

Turan Dursun- Terr resm devletin iine gelmez. Bugn devletteki


slamclar hkmetten daha gldr.
Hatmehacegan'da valiler, jandarma komutanlar
-

Ordu da var.

Turan Dursun- Zaten slamclar ondan ekiniyor. Fakat ordunun ne


kadann slamclar ele geirmitir. Bu bilinmiyor. Trk Silahl Kuvvetleri
de bizdedir diyorlar. lgin bir ey syleyeyim. slam aydnlar toplanp,
kongreler yapar, bir tane ada gazeteci yok. stanbulda birtakm
toplantlar yaplr, hi kimsenin haberi bile olmaz. Gidin
Hatmehaceganlara perembe gnleri bir tarikat toplantsdr, zaman zaman
vali yardmcs, jandarma komutan bulunmutur. Zeyrekli Mehmet
Efendi, imdi yaamyor, halifeleri var. Yaad zaman bir yannda
Erbakan, br yannda Trke oturuyordu. Orada asker var, emniyetten
kimseler var. Byle bir yap iinde ak ak "geliyoruz" diyorlar.
Evrenin ilahiyat yaveri
Ak-Dou dergisini aln bakn tyler rpetici mesajlar var. eyh Sait'in
Atatrke kar fetvasn yaymlamlardr.
Atatrk sevimsiz duruma getirmeyi de baarmlardr. Bunu en bata
Kenan Evren yapmtr. Evren'e gelen bir mektuba tank oldum. Kendi
snf arkada albay Arapa yazlm bir mektubu bana evirtti.
stanbul'dan yazlan mektupta Evren'e slam cemaatinin dna karsa
baarl olamayaca anlatlyordu. Helikopter kazasnda len bir yaveri

85

vard. lahiyatyd ve birok eyi o yaptryordu. Din derslerini zorunlu


klan Anayasann 24. maddesini onlar koydurdular. Yani slam cemaati
Trkiye'yi ele geirmek iin ne gerekiyorsa onu yapagelmiler,
kurumlarn ona gre oluturmulard. Sra korkutmalara gelmitir.
Muammer Aksoy'un lm laik glere gzda verme amacn tad
gibi uluslararas cihad hareketinin bir parasdr.
Kaab'm planl ldrl
slam bal bana bir terr rgtdr dediniz. Bunun slam'n
kklerinde kayna var m?
-

Turan Dursun- slam'a evet demek, inan zgrlne deil, terre evet
demektir.
slam dnyasmda toplu atele yakmalara tank olunur. Ebubekir
dneminde ate havuzlar almtr. Muhammed yaklmas buyruunu
vermitir. Dikkat eken kimseleri ldrerek dierlerine gzda verme
yntemi batan beri vardr. Muhammed'i iirleriyle eletiren gen air
Erefolu Kaab ortadan kaldrld. Bylece hem Kaab'm etkisi nlendi,
hem de Muhammedi eletirmenin cezas gsterilmi oldu. Birisi kendi
bana gidip Kaab' ldrseydi Muhammed onu cezalandrrd. Her ey
kararla olur, bu gelenek sregelmitir. Kaab' ldrme grevini ona kolay
yaklaabilecek st kardei Meslemeolu Muhammed alyor.
Muhammed tek tek kiilerin ldrlmesini emir verdii gibi, toplu
kymlara da karar aldrabiliyordu. Kureyzeoullan ylesine krlmtr ki,
sabahtan akama kadar kafalar kesilmitir.
Muammer Aksoyun ldrlmesiyle slam eriatnn ayak seslerini
duyar gibiyim. Aydnlarmz ayn aymazlkta kalmamal. 163. madde
kaldrlrsa, laik devlet laiklie aykrl serbest brakm olur. Buna
Meclisin gc yetmez.
"Seilmi hedeflerin ilki"
-

ok ilgin seilmi hedef deyimini kullandnz.

Turan Dursun- Bence bu olay baka seilmi hedeflerin ilkidir. Seilmi


hedef olduktan sonra bir. slamc iin yaplamayacak ey olmaktan kar.
Tevbe suresine bakacak olursanz, annenizi, babanz, kardeinizi bir
tarafa, Allah ve peygamberi bir tarafa koyar. Ailenizden biri seildikten
sonra sizin greviniz gidip onu ldrmektir. Hatta benim babama
sylediler, o da laf olsun diye, eriat bunu emreder dedi.
Bu cinayetlerin arkas gelecektir. Bunlara kar olan resm glere

86

destek olmak gerekir.


stanbul'un ikinci fethi!
-

Ama bunlarn devleti ele geirdiini sylyorsunuz.

Turan Dursun- Devletin laik kesimiyle ittifak yaplabilir. Bugn


iktidarda olanlar, babakan dahil eriat gelsin istemezler, nk ilerine
gelmez. Fakat kullanlmaktan da geri kalmazlar. Bunu dindar gzkerek
yaparlar. te yandan Islamdan kendilerini tasfiye edecei iin tedirginlik
duyarlar..
Eer bir darbe olursa 12 Mart ve 12 Eyllden farkl olaca konusunda
Talat Beye katlyorum. Belki 27 Mays izgisine daha yakn bir darbe
olacaktr. slamclar ne kadar orduda alma yapm olurlarsa olsunlar ordudaki dinamizmi tam olarak ellerine geirmi
olamazlar. leride bu durum deiebilir. Her kesime yatrmlar
yapyorlar. Benim nerim bunlara kar kim savayorsa onlarla
gbirlii yapmak ynnde.
Aydn kesim, slamclara kar olanlar, slamc kesimin kk byk
tm toplantlarn izlemeli. O toplantlar izlendii ziunan yaplacak
analizler, zm yollan ok daha gereki olacak.
Trkiye Cumhuriyeti'nin bir bakannn Kuran Tercmeleri Kongresinde, "Bu toplant yeri olarak fetih ehri olduu iin stanbul seildi.
Burada inallah ikinci bir fetih olacak, o zaman slam hayatn btn
alanlarn kaplayacaktr dediine pererek tank oldum. Orada bir tek
laik gazeteci yoktu.
-

Turgut zal suikast ile bir paralellik kurulabilir mi?

Turan Dursun- Ben Muammer Aksoy olayn yepyeni bir btnn


paras olarak gryorum. lk ama gz korkutmadr. kincisi de/ bu bir
provadr.
2000*e Doru
4

ubat 1990, Yl 4, Say 6

SLAM KAVRAMLAR SZL


Drui-Harb:
Szlk anlam: Sava yurdu.
zel anlam: "Kfir" bir "bakan"m buyruunun geerli, "kfir

87

ynetiniin egemen olduu, Mslmanlarn gvenlikte bulunmad,


Mslman olmayanlardan ekindikleri, saklanma gerei duyduklar
lkedir, ynetimdir.
slam "fkh"na gre, bir lkenin drul-harb" saylabilmesi iin:
"Kfr ahkminn, yani slama aykr hkmlerinin ak biimde
yrtlyor olmas,
1-

Sz konusu lkenin, Mslmanlara yardm ulamayaca bir yer ve


konumda bulunmas,
2-

Mslmann Mslmanl, mslman olmayann da slam


ynetimine gereken ykmll ve vergiyi deyip yerine getirmesi
karlnda gvenlikte bulunduu ortamn yokluu gerekir. (Konuya
ilikin fkh kaynaklarn bir arada grmek iin Bkz. Muhammed Ali
Tehanev, Kefu Istlahtil-Fnn, 1/366.)
3-

Drul-Harb" saylan lkede, CHAD yerine, hile yoluna gitmek,


Mslman olmayanlara kar "bar iinde birlikte yaamay kabul etmi"
grnmek gerekir. "Dru'l-Harb"de yaamann Mslmanlar iin kimi
kolaylklar vardr.
Drurl-slam:
Szlk anlam: slam yurdu.
zel anlam: "slam immnn, yani "Mslmanlarn hkmda- r"nm
slama gre verdii buyruklarnn yrtlyor olduu lkedir,
ynetimdir. Kdan Fetevs ve teki fkh kaynaklarnn belirttiine
gre, 'slam lkesi" olarak bilinen yerleri, buralarda "mel'unlar" ve
"eytanlarn egemenlii bulunsa da, "ihtiyat yolu" seilerek buralarn
"dru'l- slam" kabul edilmeleri gerekir. slam'n "tek bir hkm" kalsa
bile "Drul-lslam" saylmaldr. (Bkz. Tehane- v, ayn yer.)
Drul-slam saylan yerde CtHAD sz konusudur. nk
Mslmanlarn gc vardr. Mslmanlar kfirlerden ekinme gereini
duymazlar, "Dru'l-Harb"deyken Mslmanlara tannm olan birok
kolaylk artk geerli deildir. Bununla birlikte her "Dru'l-lslm" saylan
lkenin Mslman iin durumu ayn olmad iin, Mslmanlar "duruma
gre" tutum gsterirler.
Mmat:
Szlk anlam: "Yrmek" demek olan "mey"den gelir. "Birlikte
yrmek" demektir.

88

zel anlam: "Bar iinde birlikte yrme"dir. Gerekli g elde


edilinceye dek bu yol seilir. slam'n ilk dnemlerinde, "Mekke
dneminde bu yol seilmitir. Bundan sonra "saldn" ve "cihad" aamas
gelir. Bu kavram, slam "kelm"nda da ska kullanlr.
Takiyye:
Szlk anlam: "Korunma".
zel anlam: Mslman olmayanlara kar "korunmak" iin,
"olduundan baka tr grnme"dir. Bir baka deyile, "olduu gibi
grnmemek, grnd gibi olmamak" tr. Mslman gerekli gc elde
edinceye dek bu yola bavurur. Snn kesim iin "farz" deilse de, i- iler
bu yola bavurmay "farz" sayarlar.
Huda:
Kur'an'da da trevlerinin getii grlen bu szck, "hile" demektir.
Kur'an'a gre, "mnfk'lar, yani "dtan Mslman grnen kfirler
"hud'a ("hile") yaparlar, Tam da onlara kar "hud'a (hile)" yapar. (Bkz.
Nis: 142.) Tanr'y "hile yapar" gstermemek iin, Di- yanet'in resm
evirisinde szce kendi anlam verilmez.
Muhammed, kfirlerle savalrken uygulanacak yntemi belirtirken:
"Harb hud'adr", yani "sava hiledir, savata hile yolu geerli- dir" der.
Gvenilir hadis kaynaklarnda, Buht ve Mslim'de de bu hadis yer alr.
(Bkz. Buhr, Kitabu'l-Cihd/157; Mslim, Kitabu'l- Cihd/17-18, hadis
no: 1739,1740.)
ster "Dru'l-Harb", ister "Dru'l-slam" saylsm, slam, tm dnyay bir
"sava alan" sayar ve inanrlarna "hile"yi tler. Yani "hud'a" her
zaman, yeri geldike geerlidir.
2000'e Doru
11

Mart 1990, Yl 4, Say 11

MUHAMMED'N CN IKARMASI
Mart 1990'da televizyonda yaymlanan "Hodri Meydan"a hodri
meydan!
7

Bilindii gibi Muhammed'i "cin" ok ilgilendirmitir. Kur'an'daki 72.


sure, "Cin suresi"dir. Kendisiyle karlat anlatlan cinlerden uzun uzun
sz edilir. Baka surelerde de "melek-cin savalar", "Peygamber

89

Sleyman" zamannda "pinlerin "ordu"ya "asker" olarak alnm olduklar,


ayrca ar ilerde ve kimi ustalk gerektiren alanlarda altrldklar,
kimilerinin de "demir halkalara", yani zincirlere vurulduklar... anlatlr.
"nanmazlar", Muhammede "mecnn" da demilerdir. (Bkz. Saff: 36;
Duhn: 14; Nn: 51.) Kur'an da onun "mecnn" olmadn duyurur. (Bkz.
Nn: 2; Tekvr: 22.) teki "peygamberlere de inanmazlarnn "mecnn"
dedikleri bildirilir. (Bkz. Hicr: 6; uar: 27; Z- riyt: 39,52; Kamer: 9.)
"Mecnn", Trkemize "deli" diye evrilir. Asl anlamndaysa
"cinlenmi" demektir. Duhn suresinde, inanmazlarn Muhammede
"mallemun mecnn" dedikleri aklanr. Bunun anlam "Cinlerin
rettii, cinlerden bilgi alm kii"dir. Arapa'da "cin", "be duyuya
kapal olan ruhsal varlklar" anlamndadr. Bu kapsam iine, "melekler ve
eytanlar" da girdii iin: "Her melek bir cindir, ama her cin, bir melek
deildir" denir. Kimiyse, "meleklerin tm, birer cindir." demitir. Ama
genellikle (Kur'an ve hadislerdeki anlatmlardan da kaynaklanm olarak)
yle inanlr: "Ruhsal varlklar trldr: yi olanlar. Bunlar
meleklerdir. Ktler, zararllar. Bunlar da eytanlardr. lerinde iyi de
kt de bulunanlar. Bunlarsa cinlerdir." (Bu paragraftaki bilgiler iin
zellikle bkz. Rab, el Mfredt, "C-N-N" maddesi.)
Demek ki, Muhammed'e, "cinlerle ok urat ve "cinlerden
bilgi alma yoluna giden biri olarak grld iin, inanmazlarnca
"mecnn", yani "cinlenmi" denmitir.
"Ey cin! Gel bu gvdeden k!tf
Bunun karlnda Arapa'da "k!" demek olan "uhruc" szc
kullanlr. Kimi kitap sat yerlerinde, camilerde, orada burada satlan bir
"uhruc duas" vardr. "Uhruc" szcnn ok sk getii bu dua, delide
ya da saral hastada bulunduuna inanlan "cinlerin "hastadan karlmas"
(!) iinde kullanlr. Yani okunur. Cinci"lerce, bugn bile Anadolu'da ok
yaygn olarak uygulanr bu. Byk kentlerde bile var. Bu nedenle "uhruc
duas" ok nldr. amzdaki gelimeler ne olursa olsun, cinciliin yok
olduu sylenemez. Kimi hastalarn, gnmzde bile, "doktor" yerine,
hoca"ya, "byc"ye, "cinci"ye "tedavi" (!) iin gtrldne birok
yerde tank olunabiliyor.
Dayakla "cin karma"
"Cin karma" eylemi iin deli ya da saral hasta dvlr. Kimi zaman
balanr, yle dayak atlr. "Vur, ha vur..."

90

Hastann dvlmesinin gerekesi: "Cinin kmamak iin direnmesi".


slam dnyasnn ileri gelen nemli "ulema"smdat bn Kayyimi'lCevziyye (lm. 1350), "cinin kimi zaman "inat" (mrid) olacan, cini
karlacak hastann bunun iin dvlmesi gerektiini yazar. (Bkz. bn
Kayyimi'l-Cevziyye, et- Tbbu'n-Nebev, tahkik: Dr. Ab- dulmu't,
Kahire, 1982, s. 138.) Kuran'da da "eytann, cinin inatl- indan sz
edilir. (Bkz. Safft, ayet: 7.) Yine slam ulemasndan ve nemlilerinden
Takyyuddin Ahmed bn Teymiyye (lm. 1328.), "saral bir hastadan cini
karmak iin, kimi zaman hastay ok dvmek gerekeceini", kimi
zaman, rnein "ayaklara vurulan sopa saysnn, 300-400' bulduunu"
aklar. (Bkz. Takyyuddin bn Teymiyye, zahu'd-Delle f UmmirRisle, Msr, 1369, s. 48.)

"Hastann cini karlrken cam karlmaz m bu denli dayak-

la? diye bir soru sorulabilir. slam ulemas" bunun karln da


veriyor:
Hayr, hastann can kmaz. nk dayaklar, hastann gvdesine
vurulursa gerekte o gvdeye deil, cinin gvdesine olur ve cini etkiler.
Bu, birok kimsenin nnde, deneyimlerle belirlenmitir. (Bkz.
Takyyuddin Ibn Teymiyye, ayn yer; Ibn Kayyimi'l-Cevziyye, ayni
kitap, s. 138 ve t.)
Ibn Kayyimil-Cevziyye, bir saralnn olaynda, cinle nasl
konuulduunu, saraldan karlmas iin nasl uraldn ve sonuta
nasl baarldn bir rnek olarak anlatr. (Bkz. bn KayyimilCevziyye, ayn kitap, s. 137-139.) slam dnyasnda "allme (ok
bilgili, ileri lde bilgin) diye nitelenen bu yazara gre, saral bir
hastada KT RUH, yani CN bulunmadn savunarak tbb
aklamalar yapan dnr ve doktorlar birer dinsiz ve childir. (Bkz:
Ayn kitap, s. 136.) Ve Takyyuddin Ibn Teymiyyeye gre de cin
karma, ii yaplan ilerin an stn, en sevaplsdr. nk
peygamberler de bu alanda ura vermilerdir. (Bkz. Takyyuddin Ibn
Teymiyye, ayn kitap, s. 45.)
Muhammedln cin karmas
Deliden, saral hastadan cin karma iinin, hastann bu yolla
tedavisinitt, Muhammedden, Muhammedin doktorluundan (et-Tbbu'n-Nebevden) kaynakland, ok ak biimde belirtilir ve
rnekler verilir. (Bkz. Ibn Kayyimil-Cevziyye, ayn kitap, s. 136-137;
Takyyuddin Ibn Teymiyye, ayn kitap, s. 45-47.)

91

Muhammed de: Uhruc! yani gel k bu hastadan ey cin! diyordu


ve kendisinin de Peygamber olduunu anmsatyordu cine. (Bkz.
Yukardaki kaynaklar, ayn yerler. Aynca aadaki rnek iin
gsterilen hadis kaynaklarna bkz.)
Bir rnek:
Bir kadn, elinden tuttuu ocuuyla Muhammede gelir. ocuu
cin tuttuuna inanlmakta. Muhammed hasta ocua yanar. "Cinini-ey tann karmaya koyulur:
'''Uhruc aduvvellah! Ene Reslullah! Yani: Gel k ey
Tanrnn dman (cin) Ben Tanrnn Peygamberiyim!"
Muhammed, ocuu iyiletirir. Kadn da cretini verir: ki ko ve biraz
kurutulmu yourtla, biraz ya. Muhammed, kolardan birini alr,
brlerini geri verir. (Bkz. Ahmed bn Hanbel, Msned, 4/ 171,17;
Drim, Snen, Mukaddime/4.)
ocuk iyilemi miydi? Bir sav olmaktan ileri gitmiyor kukusuz.
"slam'da hurafe yoktur, slam akl, mantk dinidir." diyenlerin biraz
dnmeleri gerekmez mi?
2000*e Doru
18

Mart 1990, Yl 4, Say 12

"KURAN'U BR SKANDAL
Basnmzn "laik grubunun nemli bir kesimi "irtica"ya kardrlar.
Ama kendi dnce dnyalarnda zel anlam olan "irtica"ya kardrlar.
Bu "kar olularyla "slam vmedeki yarlar sarma dola badayor.
Hele "Ramazan" olunca...
"Ramazan Ay" gelince, basnmzn tm deilse de, tmne yakn bir
kesimi "slamc" olmada birleirler. "eriat boyasiyla - ki Kuranda bu
boyaya "Tanr'nn boyas" denir (bkz. Bakara, ayet: 138.) boyanp
"eriat" olup karlar. Ve alabildiine bir yar.
Ne iin?
Tiraj iin. Yani "kr olas birka kuruluk dnyalk" iin...
Ve bu srada ne "laik" olann laiklii kalr, ne de drstlk.
Hrriyet gazetesi, "Kuran- Kerim Ansiklopedisi" (!) verecekmi.
"Byk Gazete" olmasna yakr biimde, byk bir kampanyayla
duyurdu, duyuruyor. Adnn bamda "Do. Dr." bulunan bir niversite
mollasyla birlikte...
Bundan birka yl nce bitirmitim. Dnyada ilk olan bir "Kur'an
Ansiklopedisi" hazrlamtm. nce 12 ciltti, sonra tam 14 cilde ulat. Bu
ansiklopedinin olumasnda ok byk bir zveriyle paraca desteini
esirgemeyen Ada Ajans'nn sahibi Ersin Salmanla birlikte ansiklopedinin
yaynnn gerekletirilmesi iin "finansr" aradk. Bir iki yerle de tam
anlamak zereyken olmad. Grsel Yaynlarla, Gne Yaynclkla... Bu
arada, "Kur'an Ansiklopedisinin "ad"m, ilgili yerlere "tescil" ettirdik.
Yine bunlar yaparken, ansiklopedinin ilgili maddelerini, ilgili "din" ve
"bilim" evrelerine okutturup bir kesiminden yazl grler aldk.
Herkesin zerinde birletii uydu: "Bu ansiklopedi, hem tarihte ilktir,
hem de bilimsel bir titizlikle hazrlanmtr, kltr yaamnda da byk bir
boluk dolduracaktr". "ABC srasyla hazrlanm, kltr yaamnda da
byk bir boluk dolduracaktr. Bu ansiklopedide diyelim
92 ki bir "Kuran"
maddesini ap bakyorsunuz. Kur'an" szc hangi dildendir,
Arapa'da nasl ve hangi anlamlan yklenerek yer almtr? lgili ayet ve
hadisler, bunlarn gemiteki ve bugnk slam otoritelerince yorumlar
nelerdir? (Trke aklamalar yannda.) Bulabiliyorsunuz(Hazret"siz
"aleyhisselanisz). Maddede, bir uzuncas, bir de zeti var. Maddenin tm
(yani yalnzca bir Kuran maddesi) 15 sayfay akn. "Kur'an
Ansiklopedisi iin "finansr" ararken, ad ve byle bir ansiklopedi

93

olabilecei oraya buraya duyuruldu kukusuz.


Sonra una tank olduk:
Tercman gazetesi de bir "Kuran- Kerim Ansiklopedisi (!) sundu.
Birka mollaya hazrlatm. ki minik cilt. Bir sr .yanllarla birlikte
sunuldu, grdk. lgi grmedi, ciddiye alnmad.
Ve imdi Hrriyet gazetesininki...
"Ticaret" iin de olsa yalandan kanlamaz m?
yere yatrdm,
Ansiklopedinin"eytan
tm,
320 sayfaym. Bunu okuyanlar, Kur'an-
Kerim'i anlayarak okuyacak ve dinieyecekmi.

Bunun byle olabilmesi iin Kur'an'daki tm ayetlerin evirilerinin bu


ansiklopedide bulunmas gerekir. Buna da olanak yok. nk Kurann
Arapas bile, o da Arap harfleriyle tam 604 sayfadr. Siz bu kadar sayfalk
bir Arapa metnin evirisini 320 sayfaya nasl s- drabilirsiniz?
"Peygamberin hayatndan pasajlar, savalar, ksmen hanmlaryla ilgili
olanlar da yer alacakm stelik. Daha bitmedi. 6666 ayetin ini
ykleri de bulunacakm.
Byle bir eyin olabilecei dnlemez. lsz bir yalandr
bu.
Bir kez u bilinmeli ki, Kuran'daki ayet says, 6666" deil.
"Kuran'da 6666 ayet var." sz, sradan halkn dilindekidir, Ibn Abbastan
yaplan bir aktarmaya dayanr, ama gerek deildir. Bu bir. (Bilgi iin bkz.
Celaluddin Syt, el tkn fi Ulmi'l-Kuran, Msr,
1-

ty89 ve t.)

1978,

Sonra Kur'an'daki "ayetlerin tmnn ini ykleri yoktur. Arapas


"esbabfn-nzr'dr. Her ayetin sebeb-i nzl, yani "ini nedeni (ini
yks) bulunmaz. Yoktur da ondan... Bu da iki. (Bilgi iin bkz. Dr.
Subh es-Salih, Mebhis f Ulmil- Kuran, Beyrut,
2-

s. 139-140.)

1979,

93
leri srlen kapsamda olabilmesi iin sz edilen ansiklopedinin
en az
byke 5-6 cilt olmas gerekirdi. nk yukarda da belirtildii gibi
ayetlerin evirisi bile sz edilen ansiklopedinin iki katndan daha byk
bir kitap olacak kadar yer tutar. Bu da .
3-

"Kuran'n gerisinde kalnd" savnn korkunluu


Hrriyet soruyor:

94

Toplum olarak Kur'an- Kerimin ok mu gerisindeyiz?


Doent mollann verdii yantn zeti, ksaca evettir. (Bkz. 18 Mart
gnl Hrriyet )
Molla bunu ileri srebilir. Yukarda 3 maddede zetlenen yalanda
olduu gibi... Ama zaman zaman irticayla savar grdmz Hrriyet
gazetesi nasl bu savda bulunabilir? Hele slamclarn ilemi olabilecei
bir cinayet olarak da dnlebilen etin Emein ldrlmesinden
sonra... ?
Madem Kurann gerisinde kalmz; Kuran anayasa olarak temel
alan eriat getirelim, olsun bitsin; bunu mu istiyorsunuz?" diye sorulmaz
m?
Ve tyler rpertici bir smr
Yine Hrriyet soruyor:
Bu ansiklopediyi okumak sevap mdr?
Mollann yantnn zeti yine ksaca: Ev,ettir.
Byle bir gazetede byle bir smrnn bulunmas ne acdr!
2000'e Doru
25

Mart 1990, Yl 4, Say 13

DYANETN YALANLARI VE
KADINLARI AAILAMALARI
Adana Milletvekili Cneyt Canver, Prof. Dr. lhan Arsel'in "eriat ve
Kadn" adl kitabnn en ba kaynan oluturan "Sahih-i Buh- r...
Tercemesi" zerinde duruyor ve "kadnlarla ilgili hkmler" nedeniyle bir
"soru nergesi" hazrlyor. 5 Ekim 1989 gnl nergeyi Bakanln
cevaplandrmas isteiyle TBMM Bakanl'na veriyor.
Konu, dne dolaa, Diyanet ileri Bakanlndan sorulmasna varyor.
Diyanet, soru nergesinin eriat ve Kadn" adl kitaba dayanlarak
94
hazrlandm belirtiyor
ve "eriat"taki "kadn aalayc hkmler" iin
de "yalan", "iftira" diyor.
Canver'in soru nergesinde, "eriat"n "kadn aalayan hkmleri
"nden bir blm yle sralanm bulunuyor:
1-

"iki kadnn tankl, bir erkein tanklna bedeldir."

2-

"Kadnlar aklen ve dinen eksik yaratklardr."

95

3-

"Uursuzluk eyde vardr: Karda, evde ve atta."

4-

"Namaz kat' eden eyler, kpek, eek, domuz ve kadndr."

"Kadnlar arasnda saliha kadn, yz tane karga arasnda alaca bir


karga gibidir."
5-

6-

"Benden sonra erkekler iin kadndan zararl bir fitne brakmadm."

7-

"Bana cehennem halk gsterildi; ounluu kadnlard."

8-

"Kadnlar, insann karsna eytan gibi karlar."

9-

. "Kadn ee kemii gibidir, onu dorultmak istersen krarsn."

"eytan yere yatrdm,

"Erkekler, kadnlar zerinde hakimdirler. O sebeple ki, Allah


erkekleri kadnlara stn klmtr.
10-

11-

"Kadnlar, erkeklerin elinde, hrriyetlerini terk etmilerdir."

"Eer erkek tepeden trnaa cerahat olsa, kadn da diliyle yala- sa,
yine de erkein hakkn deyemez."
12-

13 "Elin zinas, el temasdr. Her kim yabanc kadnn elini tutar ve


onunla tokalarsa, kyamet gnnde, onun iki avucuna ate konur.
Birinizin bana demirden bir iin vurulmas, onun kendisine hell
olmayan bir kadnla tokalamasndan daha hayrldr."
Canver'in sorular
Btn bunlar doru ve geerli deilse, Diyanet leri Bakanl niin
kadnlan aalayan, klten ve erkein yannda zavall klan hkmlerin
yaylmasna araclk eder? Aklar msnz?
1-

Diyanet leri Bakanl'nn bu yaynlar karsnda vatandalar


kadnlarn bugnk ada konumlarna m, yoksa bu yaymlardaki
konumlama m itibar edeceklerdir? Diyanet leri Bakanl hangisine
itibar etmektedir?
2-

Aklar msnz?
Diyanet "cevap" yerine yalana bavuruyor
95
Kadnlar aalayan "eriat hkmleriyle ilgili olarak
Diya- netin
yapmas gereken neydi?

En bata drste davranmakt kukusuz. Diyanet bunu yapmyor. 6


Kasm 1989 gn ve 10/027/1302 sayl Din leri Yksek Kurulu
Bakanl'nn yazsnda, "eriat ve Kadn"m yazar. Prof. Dr. lhan
Arsel'e saldmyor, cevaplanmas istenen "kadn aalayc hkmler'! de
bir ksmm atlayarak ele alyor ele aldklarn da ters yz ediyor,

96

saptryor, "var" olan "yok" gstermeye, abalyor.


"ki kadnn tankl, bir erkein tanklna bedeldir"
Diyanet yazsnda, "Bakanln sz edilen eserinde byle bir cmle
yoktur." diyor. Sonra da "bu hkmn", Kuran'da, Bakara sure- si'nin 282.
ayetinde yer aldn belirtiyor. Zaten sorulan, gndeme
getirilen "cmle deil; "hknidr. Diyanet bu hkmn. Kuran'da var
olduunu kabul etmek zorunda kalyor. Sorun bitmitir. Ama Diyanet bu
hkme bir gereke uyduruyor, daha dorusu ok ncekilerin uydurduu
gerekeyi koyuyor:
Kadnlarn, erkeklere oranla "hfzaiar "zayftr.
nk fertler arasnda yaplmakta olan eitli szlemelere,
genellikle seyrek ahit olurlar.
Bu durumda olanlarn "hafzalarnn zayf, "olaylar hatrlamalarnn zor olacan psikoloji de ortaya koymutur.
eriatlar bunu hep yapmtr. eriatm kadn aalayan
hkmlerine klf bulmak iin kimi bilim dallarn da kendilerine gre
yorumlayp "yalanc tank" gibi kant gstermeye almlardr.
eyhlislam Musa Kzm (1858-1920), eriatm kadn aa derecece
iten hkmleri konusunda, eriatn her buyruunda insanlar iin
yararlar olduunu savunmu, kadn erkek arasndaki farkm bir "doa
yasasnm gerei olduunu, kadnn tm grevinin "ev ileri ve ocuk
bakm" erevesinde toplanmas gerektiini savunmutur. (Bkz. Musa
Kzm, Hrriyet- Msvt, Srat- Mtekim, 1326, say: 1., 2., 3.;
smail Kara, Trkiyede slamclk Dncesi, 1/54 ve t.) Diyanet
yaynlarndan "Anglikan Kilisesine Cevap" adl kitapta da eriatn
kadna "aa derece"de yer vermesini savunmak iin,., kadn-erkek
arasndaki "biyolojik farklar" uzun uzun sralanmtr. (Bkz. s. 151-161.)
"Kadnlar, aklen ve dinen eksik yaratklardr"
Canverin soru nergesinde bu da olduu halde, Diyanet cevap
yazsnda bunu atlam.
Yani "Islam"da ve kendi yaynlarnda byle bir
96
hkm bulunmadn syleyemiyor.
"Uursuzluk eyde vardr: kar'da, 'ev'de ve 'at'ta."
Diyanet, "nce belirtelim ki, slam Dininde uursuzluk, yani bir
eyi uursuz sayma yasaklanmtr. Nitekim Hz. Peygamber Efendimiz
(s.a.) "Ne Safer aynda, ne kuun umasnda, ne baykuun geceleri
tmesinde, ne de baka bir eyde uursuzluk vardr. diyor. (Bkz. s. 3.)

97

'slam Dini'nde uursuzluun bulunmad ve yasak olduu gerek


deildir, yalandr. Bir baka yalan da, ne Safer aynda... diye evirisi
yaplan hadiste, ne de baka bir eyde uursuzluk vardr dendii. Sz
edilen hadis aynen yle:
Hastalk bulamas yoktur, (l adv.) Kulu uursuzluk yoktur.
(L tiyarete.) Bayku da yoktur. (La hmete.) Safer (aynn iyilik ve
ktlk getirmesi) de yoktur. (La safere.) Bu hadisin sonu var, ama
"uur ya da "uursuzlukla ilgili deil, Yani hadiste, ne de baka bir
eyde uursuzluk"eytan
vardr.
denmiyor. Bu, tmyle Diyanet'in uydurmas.
yere yatrdm,

Diyanet, gerei saklama abasn yle srdryor:


"Hadis-i erifin, Buhr Muhtasar'nda c. 8, sh. 312-313teki asl ise
u ekildedir: 'Eer bir eyde uursuzluk olsayd, kadnda, atta ve
meskende olurdu.
Varsayalm ki "hadisin asl" byledir. Burada da kadn aalanm
olmuyor mu?
Kald ki hadisin, "Buhr Muhtasarndaki asl bu deildir. Kendi
yaynlarndan olan bu kitapta, 1211 no'lu hadistir. Ve burada da
Trke'ye yle evrilmitir:
"Abdullah bni mer Radyallahu anhumdan, Nebi (Peygamber)
sallallahu aleyhi ve sellemin: 'Uursuzluk, ancak eyde: atta,
kadnda, evde hasl olur.' buyurduunu iittim dedii rivayet edilmitir."
Ve bu hadis, Diyanet'in sz konusu yaynndan baka, slam dn- .
yasnda en salam kabul edilen hadis kitaplarnda da yer alyor.( Bkz.
Buhr, es-Sahih, Kitabu'l-Cihd/47; Mslim, e's-Sahih, Kitabu'sSelam/115-116, hadis no: 2225; Ebu Dvd, Snen, Kitabu't-Tbb/24,
hadis no: 3922; Tirmiz, Snen, Kitabu'l-Edeb/58, hadis no: 2824;
Nese, Snen, Kitabu'l-Hayl/5, hadis no: 3598; bn Mace, Snen, Kitabu'n-Nikh/55, hadis no: 1995; Ahmed bn Hanbel, 2/8; Muvatta' lstizan/22.)
Demek ki bu hadisin "yok" saylmas mmkn deil.

97

"Namaz kat'eden eyler: kpek, eek, domuz ve kadn"


Diyanet, cevap yazsnda, "Buhrf de bu anlamda bir hadis yoktur.
Aksine, namaz klann nnden bunlarn gemesiyle bozulmayacan
ifade eden hadisler vardr." diyor.
Bu, bir saptrmacadr. nk "Buhrf de bulunmayan hadisler de
"hadis"tir. Bu hadislere gre de slam'da "hkm" belirlenmitir. Bu

98

konuda da yle. Diyanet'in kendi yaynlarndan olan "Sahih-i Buhri


Muhtasar Tecrd-i Sarilide bu ynde aklama vardr. Ve bu aklamaya
gre:
Mekhl, Ebu'l-Ahvas, Haan Basr ve tkrime, namaz klann nnden
kpek, eek, kadn geerse, bunlarn namaz bozaca grn
paylamlardr.

bn Abbas da, kara kpek ve adet gren kadnn nden gemesi


durumunda namazn bozulacan savunmutur. At bn Ebi Rebh da bn
Abbas'n grndedir.

Ahmed bn Hanbel'den de, "dz kara kpek", eek ve kadnn,


nnden getii namaz bozaca grnde olduu aktarlmtr.
Ehl-i Irak (Irak halk, Irak ulems) da, fkh kitaplarnda yazl
bulunduuna gre, "kpek, kadn, eek ve domuz" namaz klann nnden
getii zaman namaz bozar.
Sz konusu Diyanet yaynnda bu bilgiler verildikten sonra, dayanak
olarak alnan hadis, en salam hadis kitaplarndan olan Mslim'in e'sSahih'inden u eviriyle aktarlyor:
"nnde, deve semerinin ard ka boyunda bir stresi (engel)
olmayan kimsenin namazn KADIN, EEK bir de KARA KPEK
kat'eder (keser, bozar)."
Yine ayn yerdeki aklamaya gre, soru soran biriyle Ebu Zer arasnda
u konuma geer:
Kara kpek namaz bozuyor da krmz kpek neden bozmuyor?
A kardeimin olu! Ben de senin sorduunu peygambere sordum.
Peygamber, "Kara kpek eytandr" buyurdu.
Buhrfnin yer verdii hadisler arasnda da ie'nin bir tepkisini grrz.
Diyanet'in yaynlad Tecrd'in 309. hadisi olarak yer verdii aklamaya
gre ie:
"Siz, biz kadnlar,
kpek ve eekle bir mi tutuyorsunuz?" demitir.
98
"Kadnlar arasnda saliha kadn, yz tane karga arasnda alaca
bir karga gibidir"
Diyanet, bu anlamda bir szn, kendi yaynlarnda bulunmadn
belirtiyor. (Bkz. s. 8.). Ama, "byle bir hadis yoktur." diyemiyor. Arsel, bu
hadis iin slam dnyasmda nl mam Gazalinin yaptlarn gsteriyor.
Gazalinin nl kitab hyau Ulmid- Din adl kitabnda bu hadis yer

99

alyor. (Trkesi iin bkz. Serdaroiu evirisi, 2/11-18; Arapas iin bkz.
2/42.)
"Benden sonra, erkekler iin, kadndan zararl bir fitne
brakmadm"
Bu da Muhammed'in szlerinden. Diyanet yaynlarndan "Sahih-i
Buhr Muhtasar Tecrd-i Sarih Tercemesi"nde. 1795.
Canver'in nergesinde bulunduu iin Diyanet buna da cevabnda yer
veriyor. "Byle bir
hadis yok" diyemiyor. "tiraf etmek gerekir ki, kadnlar
"eytan yere yatrdm,
iinde erkekler iin gerekten fitne mili olanlar vardr. Baz erkeklerin bu
tip kadnlara ram olmalar yznden meydana gelen aile dramlar her g(in
gazete sahifelerini doldurmaktadr. Ancak bu hadis-i erif, btn kadnlar
fesat milidir anlamna gelmez." diye balyor ve hadisi, yorumlarla
anlamnn dna tararak saptryor, (s.8-9.)
Oysa Muhammed, "kadnlar iinde fitne olanlar vardr." dememitir;
szn kadnlar iin genel olarak sylemitir. Yani genelleme aktr.
Diyanet, genelleme yaplmadna, Teabun suresinin 14. ayetini
gsteriyor. Ayete de amal olarak yanl anlam veriyor. Ayette, "Ey
inananlar! Eleriniz ve ocuklarnz iinde size dman olan vardr;
saknn onlardan..." denir. Hemen sonraki ayetteyse "fitne ynnden
genelleme yaplr, "mallarnz ve ocuklarnz (sizin iin) fitnedir..." denir.
(15. ayet.) Demek ki ayetlere gre, "kadn ve ocuklar iinde dman
olanlar vardr.", ama "fitne ynne gelince, genelleme sz konusudur. 15.
ayette "ocuklarla birlikte "karlar yoktur, ama Muhammed, sz konusu
hadiste, zellikle kadnlar zerinde durmu ve kendisinden sonra
gelecek zaman iinde, "en zararl yaratklarn kadnlar olduunu ok
kesin ve ak biimde spylemitir.
"Bana cehennem halk gsterildi; ounluu kadnlard"
Diyanet, Muhammedin bu szleri sylediini ve kendi yaynlarnda da
yer aldn kabul ediyor, ama bunun, "kadnlan aalayc olmadn"
savunuyor, (s.8.)
"Kadnlar, insann karsna eytan gibi karlar"

99

Diyanet, cevap yazsnda bunu da atlam, dolaysyla bu hadisin de


varln ve kendi yaynlarnda bulunduunu kabul etmek zorunda
kalmtr.
" Kadn ee kemii gibidir, onu dorultmak istersen krarsn.
Onu kendi haline brak ve eriliiyle ondan faydalanmaya bak"

100

Hadis tam byle deil; ama bunu anlatr nitelikte. Diyanet, cevap
yazsnda hadisin tam byle olmamasn lhan Arselin aleyhine
kullanyor. (s.8.) Oysa nemli olan bunun anlatlyor olmas deil midir?
Diyanet yaynlarndan Tecrdde 1816 numarayla yer alan hadise bakld
zaman, bunun anlatlyor olduu grlr.
"Erkekler, kadnlar zerinde hakimdirler"
Diyanet, bunun, Nis suresinin 34. ayetinin, lhan Arsel tarafndan
"tahrif edilmi bir meali olduunu sylyor (s.6.) ve bir kez daha yalana
bavuruyor. nk bu sz, Nis suresinin 34. ayetinin ilk tmcesinin tam
karldr. Diyanetin resm evirisinde de bu anlam verilmitir. Arsel, bu
szn, ayetin tm olduunu zaten ileri srmyor.
"Zina eitleri"
"Elin zinas, el temasdr. Her kim yabanc bir kadnn elini tutar onunla
tokalarsa, kyamet gnnde onun iki avucuna ate konur. Birinizin
bana demirden bir iin vurulmas, onun kendisine hell olmayan bir
kadnla tokalamasndan daha hayrldr.
Bu, yalnzca bir hadis deildir, birka hadisten olumutur. Ilhan Arsel
de kitabnda bunu belirtiyor. (Bkz. eriat ve Kadn, stanbul, 1989, s. 100.)
Ne var ki, Diyanet, bunu grmezlikten gelerek, demagojiye sapyor ve
bunun, Tecrd'de 2132 numarayla yazl olan hadisin tam karl
olmadn syleyip Arsel'in aleyhine kullanmaya abalyor, (s.7.) '
Canverin sorularna karlk verilmiyor
Canver sormutu:
Diyanet, kadn aalayan hkmlerin yaylmasna niin araclk
ediyor?
Diyanet, yurttalarn, kadnlarn hangi konumlarn benimsemelerini
istiyor? Bu yaynlardaki ilkel konumlarm m, yoksa ada konumlarn
m? Ve Diyanetn kendisi kadnn hangi konumundan yana?
Diyanet cevap10 yazsnda bu sorulara aka karlk vermiyor. Ama
kadnn hangi konumundan yana olduunu ok ak biimde belli ediyor.
Diyanet, kadnn, slam eriatnn uygun grd konumda
bulunmasndan yana.
20009e Doru
1

Nisan 1990, Yl 4, Say 14

101

MUHAMMEDN "EYTANI DREE


BALAMAKTAN VAZGEMES
Araf suresinin 27. ayetinde, "EYTANdan sz edilirken: ... Sizin
onlar grmeyeceiniz yerlerden, o ve topluluundan olanlar, sizi
grrler. deniyor.
Bundan u kyor aka:

eytan ve topluluundan olanlar, insanlan grrler.


"eytan yere yatrdm,

nsanlarsa ne eytan, ne de onun topluluundan olanlar grebilirler.


"eytan ve topluluu (huve ve kabiluh)" anlatmnn kapsam iinde,
Kuran yorumcular, "cinleri de var grrler. (Bkz. Taber, Camiu 1-Beyn
f Tef s iri'1-Kur'an, 8/113, F. Rzi, e't- Tefsrul-Kebr, 13/54.)
Byleyken, Elmal Hamdi Yazr, "mfessirn (Kuran yorumcular)
demilerdir ki bundan, insann eytan hi gremeyecei zannedilmemelidir..." diyor. (Bkz. Hak Dini Kur'an Dili, 3/2147.) Oysa, ayetteki
ak anlatm nedeniyle, "Kuran yorumcular"nm tm bu gr
paylamaz. (Bkz. Taber, ayn yer; F. Rz, ayn yer; Celaleyn 1/132;
Tefsirun-Nesef, 2/50.)
Fahmddin Rz, u nedenlerle "cinlerin, "eytanlarn insanlara
grnmemesi gerektiini yazar: (Bkz. F. Rz, ayn yer.)
Baka klklara brnerek bile olsa "cin-eytan" insana gzkr olsa:
nsan rnein karsnn, ocuunun, gerekte "CN" olduunu
dnebilir.

nsan her grd kimse iin de bu sanya (cin olduu sansna)


kaplabilir.

Ve bylece kimseye gven kalmaz.

Gelin grn ki, Muhammed, "EYTAN, "CN, hem de somut bir


biimde grdn syler.
Nesefnin ie'den aktard bir hadise gre Muhammed10 yle der:
Namaz klarken eytan geldi. Hemen yakaladm, yere yatrdm,
bouyordum onu. O denli ki, onun dilinin soukluunu elimin zerinde
duydum. tbn Teymiyye, bu hadisin salamlkta, Buhrnin koullarn
tadn belirtir. (Bkz. Takyyundin Ibn Teymiyye, zhu'd- Delle f
Ummir-Risale, Msr, 1369, s. 41. Bu hadis iin ayrca bkz. Kmil Miras,
Tecrd-i Sarih Ter., 288 no.u hadisin lzahmdaki

102

no.lu not.) eytann yatrlmas, boulmas ve dilindeki soukluk,


bu soukluun elde duyulmas, be duyu iine giren, somut
durumlardr. Muhammedin, eytan boarken onun salyasnn eline
bulatm, elinde bunu duyduunu (hissettiini) anlatt da aktarlr.
(Bkz. Ahmet Ibn Hanbel, Msned, 3/82.)
2

Cinin -eytann diree balanmas


Ayn hadiste, Muhammedin eytan yakaladnda, bir diree
balamak istediini, buna g yetirebildiim, ama bu tr eylerin
Sleyman Peygambere zg kalmas gerektiini dnp diree
balamaktan vazgetiini anlatt belirtilir. Yine bu hadiste
Muhammedin ... Diree balardm ve Medine ocuklar onunla
oynarlard yoksa. dedii de aktarlr. (Bkz. Ayn kaynaklar.)
Bu hadis, Buhrnin ve Mslimin es-Sahihlerinde de -biraz
deiikliklerle- yer alyor.
Mslimdeki bir aktarmaya gre Muhammed yle anlatmakta:
Tanr dman blis, yzm yakmak amacyla, bir ate aleviyle
geldi. Bu nedenle ben kez: Senden Tanrya snrm! dedim. Sonra
'Tanr'nn tam lanetiyle seni lanetlerim! diye ekledim. Yine kez. Geriye
gitmedi. Yakalamak istedim sonra. Tanrya anti- erek sylerim ki,
kardeimiz Sleymann (bu tr eyleri yapmann kendisine zg
klnmasna ilikin) istei olmasayd balanacakt o. Ve Medine halknn
ocuklar onunla oynayacaklard. (Bkz. Mslim, es-Sahih, KitabulMescid/40, hadis no: 542.)
Bir baka aktarmaya da, Buhr ve Mslim, birlikte yle yer verirler:
"Dn gece, CNLERDEN FRT, namazm bozdurmak iin bana
anszn saldrd. Tanr, bana, onu yakalama olanam verdi. Ve onu,
Mescidin direklerinden bir diree balamak istedim. Sabah olunca,
tmnz ota bakp seyredesiniz diye... Ne var ki, kardeim Sleymann:
Tanrm beni bala, Bana, benden sonra kimsenin ulaamayaca bir
egemenlik ver!' (Sd, ayet: 35.) biimindeki szn anmsadm (ve onu
10
diree balamaktan
vazgetim)." (Bkz. Buhr, e's- Sahih, Kitabu'sSelt/75; Tecrd, hadis no: 288; Mslim, e's-Sahih, Kitabu'l-Mescid/39,
hadis no: 541.)
"Cin-eytan" iin, hadislerde baka somut eyler de anlatlr. rnein
"eytan"m "zart" diye "sesli olarak yellenmesi".
"eytan zart diye ses kararak yellenir"

103

Muhammedn yle dedii aktarlr:


"Namaza arldnda (ezan), EYTAN geri geri gidip uzaklar. Ve
ZART (zurat) diye sesli yellenerek gider. Ezan sesini iitemeyecei yere
dein uzaklar... (Bkz. Buhr, e's-Sahih, Ezan/4; Tecrd, hadis no: 360;
Mslim, e's-Sahih, Kitabu's-Selt/16-19 hadis no: 389.)
Kimileri bunun bir "temsil olduu grnde. (Bkz. Kmil Miras, bu
hadisin "zahTndaki 2 nolu not.) Ne var ki, "temsil" iin "eytan"n
"yellenirken ZART diye ses kardn sylemeye gerek olmad
dnlebilir. u"eytan
da yere
var:yatrdm,
Muhammed, cinin-eytann, ye- mesindenimesinden sz eder. (Bkz. Mslim, es-Sahih, Kitabul- Eribe/102 106; hadis no: 2017 -2020.) tbn Melek de Nevevfye dayandrarak bu
"yeme-imenin gerek anlamdaki bir yeme-ime olduunu savunur.
(Bkz. Mebkiru'l-Ezhr f erhi Menk'l-Envar, 1/ 100.) "Yemesi
-imesi" olann, "sesli olarak yellenmesi" de doal deil mi? Yani
Muhammed'in szlerini "tevil" etmeye gerek bulunmamakta.
2000'e Doru
8

Nisan 1990, Yl 4, Say 15

EYTANIN ELI, MUHAMMED'N ELNDE


Muhammed'e gre, "CN" ve "EYTAN" da yer ve ier. Bunu anlatan
birok hadis vardr. Bu hadisler zerinde dururken, Mslman hadis
yorumcular yle derler:
MCin -eytan, gerek anlamda yer-iebilir. Nass (burada demek
istenen, 'hadis'tir) bunu dile getirir. Aklsa bunun iin 'olamaz' demez.
Demez nk, cin-eytan da reyen, gelien, istemiyle hareket eden
cisimli bir varlktr..."
(Bkz. bn Melek, Mebariku'l-Ezhr fi erhi Mearik'l-Envr, stanbul,
1309, 1/100.)
10
Muhammed, eytann elini, yemekte yakaladna antiiyor

Huzeyfe anlatyor:
"Yemekte, Peygamberle birlikte bulunduumuz zaman, Peygamber
(yemee) elini uzatmaya balamadan biz elimizi uzatmazdk. Bir kez de
onunla birlikte yemekte hazr bulunmutuk. Bir kz geldi; yemee itilir
gibiydi. Elini yemee uzatmaya koyuldu. Hemen Peygamber onun elini

104

tuttu. Sonra bir kyl Arap geldi. O da yemee doru itiliyor gibiydi. O da
elini uzatt; Peygamber onun elini de tuttu hemen. Ve yle konutu:
'Kuku yok ki, eytan, Tanr ad anlmadan (besmele ekilmeden) yemei
kendisine hell yapar. Bu kz geldi, Tanr ad anlmadan yemeyi ona
hellm gibi yedirmek istedi. O nedenle kzn elini tuttum. Sonra bu kyl
Arap geldi, eytan ona da, Tanr ad anlmadan yemeyi hellm gibi
sunmak istedi. Onun iin onun da elini tuttum. Canm elinde olan Tanrya
antierek sylerim ki, kzn eliyle birlikte EYTANIN ELI ELMDEDR."
(Bkz. Mslim, es-Sahih, Kitabu'l-Eribe/102, hadis no: 2017; Ebu Dvd,
Snen, Kitabul-Etme / 16, hadis no: 3766.)
Bu hadiste, "eytanin "besmelesiz" yemek yemee balad, yemee
gelen kz ve kyl Arab da arkadan itip kendisi gibi besmelesiz yemeye
ynelttii, ama Muhammedin buna engel olduu ve bu arada, onlarn
eliyle birlikte EYTANIN ELN DE YAKALAYIP elinde tuttuu
anlatlyor.
Ancak burada bir terslik gze arpar: Bu hadisten anlaldna gre,
"eytan, insanlarn yiyeceklerinden" yiyor. (Bkz. bn Melek, ayn kitap,
ayn yer.) Oysa, Muhammed baka yerde cinlerin besinlerini aklyor
Dk (hayvan tersi), kemik ve kmr. Bunlar da kemiin dmda)
Muhammedin sofrasnda bulunamayacana gre, Kuranda "cin
soyundan olduu" anlatlan (bkz. Kehf, ayet: 50.) eytann Muhammedin
sofrasnda ii ne? Buna ilikin bir aklama bulunmamakta.
Muhammed, eytann "sor* elle yediini aklyor
Muhammedin anlattklarna gre, "eytanlar "solak"Urlar.
yle diyor:
"Herhangi biriniz, bir ey yedii zaman, sa eliyle yesin. Bir ey itii
zaman da yine sa eliyle isin. nk eytan, sol eliyle yer ve sol eliyle
ier." (Bkz. Mslim, es-Sahih, Kitabul-Eribe/ 105, hadis no: 2020; Ebu
Dvd, Snen, Kitabul-Etme/20, hadis no: 3776.)
nk "sol" hangi
tr olursa olsun, slamda "uursuzluk" esidir.
10
Cinlerin ve hayvanlarnn yiyecekleri
Muhammed bir gn "ayakyolu"na gitmeye ynelir. Byk abdesti- ni
yapacaktr. Ebu Hureyre de onun arkasna der. Muhammed arkasna
dnp bakmadan seslenir ve Ebu Hureyreyle konuur:

Kim o?

105

Ben Ebu Hureyre.

Temizlenmem iin bana birka ta bul, getir. Ama sakn kemik, tezek
getirme.

Ebu Hureyre toplad talan eteine koyup gtrr ve onun yanna


koyduktan sonra ekilir.
Muhammed iini bitirir, talarla da temizlenir. Sonra Ebu Hurey- re'nin
sorduu bir soruya karlk verir:

Ey Tanr Elisi!
Kemik
ve tezek istemedin, neden?
"eytan
yere yatrdm,

nk bunlar cinlerin yiyecekleridir. Bana Nasibin cinlerinden bir


KURUL geldi. Ne GZEL CNLERD bunlar! Benden yiyecek (besin
maddeleri) istediler. Ben de onlar iin Tanr'ya, uradklar her kemikte ve
tezekte yiyecekleri ey bulsunlar diye dua ettim. (Bkz. Buhr, es-Sahih,
Kitabu Menkbil-Ensr/32; Tecrd, hadis no: 123, 1546. Benzer eylerin
anlatld bir hadis iin bkz. Mslim, es- Sahih, Kitabu s-Selt/150, hadis
no: 450; Tirmiz, Snen, Kitabu Tef- siril-Kuran/47, hadis no: 3258.)

Muhammed burada, cinlerin "hayvanlar" olduunu da, gerek kendileri,


gerek hayvanlar iin "besin" olarak "kemik" ve "tezek" belirlendiini,
yani tmnn bu iki eyle beslendiklerini anlatyor aka.
Yine Muhammed, Sbit Olu Ruveyfi admda birine, kendisinden sonra
yaarsa tm insanlara, sakalla ilgili bir dyle birlikte unu da
duyurmasn ister:
"Ve kim hayvan tersiyle ya da kemikle kn temizlerse, bilsin ki
Muhammed ondan uzaktr." (Bkz. Ebu Dvd, Snen, Kitabut- Ta- hre/
20, hadis no: 36.)

Bir baka hadiste, cinlerin beslendikleri iki besin maddesine, kemie ve


tezee, bir de "kmr"n eklendiini gryoruz.
Abdullah tbn Mesud anlatyor:
"Cinlerden bir KURUL Peygambere geldi. Ey Muhammed!
mmetin, kemikle, tezekle ve kmrle klan temizlemesinler.
nk
10
Tanr bunlar bize Rzk (yiyecek) yapt! Bunun zerine Peygamber, bu
eylerle temizlenmeyi yasaklad." (Bkz. Ebu Dvd, Snen, KitabutTahre/ 20,hadis no: 39.)

20001e Doru
29

Nisan 1990, Yl 4, Say 16

106

MUHAMMED'N "ELMERHME MMET"NE


DEPREM VE TEKLER
Bu yaz Iran depremi srasnda yazlm; ama bilinen nedenler
yznden gnnde yaymlanamamtr.
ran'daki son deprem, her deprem, gibi zc. Ama "dndrc" de.
inanlan Tanr" asndan...
Bununla birlikte "eriat mollalar", ac olaylar, "Tanrnn hikmetine,
"deneme"sine balamakta glk ekmeyeceklerdir. ok, ok eski bir
aklama biimidir bu. slam ncesi inanlardan slama gemi bir inanca
dayal, her "felkette hemen bavurulan bir gereke. "Tam daha iyisini
bilir. yle uygun grmtr. Yapt her ite bir hikmet vardr. lhi
takdire kimse karamaz. Bu takdiri kimse deitiremez. Bunlar,
gnahlarmz yzndendir. Ayrca Tanr insanlar dener. Ne lde sabrl
olduklarna bakarak karlklar verir. Sevab ya da azab..." ran mollalar da
bu trden eyler sylemilerdir. stelik ellerinde, bunu sylemelerine
yarayacak nitelikte "ayet"ler ve "hadisler de vardr: Kur'andaki "felket",
"kbet" ve "deneme (imti- han)"la ilgili ayetler. Muhammed de yle der:
"Benim mmetim, el merhme bir mmettir. Ona hirette azab
yoktur. Onun azab yalnzca dnyadadr; Fitneler (kargaalar), depremler
ve ldrme - ldrlme (kati)." (Bkz. Ebu Dvd, Snen Kitab'l-Fiten/7,
hadis no: 4278; Ahmed bn Hanbel, Msned, 4/410, 418; Acln, KefulHaf, 1/229, hadis no 600.)

"Merhm" szc, Trk toplumuna da yabanc deildir. "len" bir


insandan "merhm" diye sz edilir. Cenazelerde de: "Bu merhmu nasl
bilirsiniz?" diye sorulur "dab- lslamiyye"ye uygun olarak, "doru gerek" ve "yalan" olmasna baklmakszn "Mslmanlara tanklk
ettirilir."
"Merhme" de "merhniun diilidir. Yani dii iin, kadn iin sylenir.
"mmet de "diil sayld iin "el merhme denmitir.
Ne var ki, 10buradaki el merhme, "Tanrnn rahmetine ermi"
anlamndadr.
"Rahmet"in Trke'deki karl "acma"dr. Bu durumda Muhammed "mmetinin "el merhme" olmas, "Tanr'nn acd bir mmet"
anlamn ierir.
Muhammedin yukardaki aklamasna gre, "mmetine "Tam*

107

acmtr."
Peki acmtr da ne yapmtr?
Yine ayn aklamaya gre, Tanr "acd iin, bu mmeti, hi- ret
azabndan korumutur. Bununla birlikte "Muhammed mmetinden de
"cehenneme girecekler" olacan anlatan hadisler de var. Ve yukardaki
hadisle bu hadisler arasnda bir eliki olduu kukusuz. Bunun zerinde
de durulabilir. Ama burada konu, bu deil.
Muhammed'in"eytan
yukardaki
aklamasna gre, Tanr, "mmetine acd
yere yatrdm,
iin "cehennem azabindan korurken "dnyadaki azabdan korumamtr.
Dnyadaki "azab da: "Fitneler, depremler, belalar, ldrlmeler..."
Hadiste bunlar, "azab" diye nitelendiine gre, hepsi "gnah
karladr.
Bu u demektir:
Tam, "Muhammed mmetinden "gnah" ilemi olanlara "gazab"
edince, yani "fkelenince":

"Fitneler" salyor.

"Bellar" gnderiyor.

"ldrme-ldrlme" olaylar oluturuyor.

Ve bu arada "DEPREMLER" meydana getiriyor.

Ama yine de unun bilinmesi isteniyor ki btn bunlar, O'nun


"merhameti, "acmas" nedeniyledir. "Acmasayd, ii hirete brakrd..."
demek isteniyor. "Cezas hirete braklan gnahlar"dan dolay insanlarn
"daha byk azab ve ikence ekecekleri bildirilmi oluyor.
Buna gre bir yorum yaplacak olursa son "ran depreminden de u
sonu karlabilir:
M

Tanr ranllara acmtr. Acd iin, gnahlarnn azabn br


dnyaya brakmamtr. Hikmeti ve takdiriyle, gnahlarnn karln bu
dnyadayken vermitir. imdilik bir DEPREM olarak... Daha nce de
10
Iran-Irak savalarnda Ttne'ler, bellar, katletme' ve
'katledilmeler
biimindeydi../

Yine de akla bir soru geliyor:


Kimileri iin imtihan, kimileri iin de bir "azab saylan bu
depremde lenlerin tm gnahkr myd?
Hi gnahsz yok muydu? Can veren ya da ksz kalan ocuklar

108

da gnahkr saylabilir mi?


yice baklrsa Kuranda bu tr durumlar iin de karlk var:
Enfal suresinin 25. ayetinin, Diyanet evirisindeki anlam yle:
Aranzda yalnzca zlimlere erimekle kalmayacak fitneden
saknn! Allahn azabnn iddetli olduunu bilin!

Bu ayete ilikin yorumlar ve hadisler ne demek istendiini aklar:


Kurann Tanrs, kimi zaman zlim olanlarn yannda yle
olmayanlar da azab iine salar. (Bkz. Muhammed Ali Sabn, Safvetut-Tefsr, 1/500.) Bu, kurunun yannda ya da yakyor" demektir.
lmana ve eriata bal kafalarn depremler, felketler
konusundaki deerlendirmeleri hep bu dorultudadr ve byle gidecektir.
"Tanrca acma...
Belki de Iranllar Tanrca bir acmay deil de, insanca bir
acmay ye tutarlar kendileri iin!
Yzyl
12

Austos 1990, Yl 1, Say 2

FELKET SLAMDA
3 Temmuz 1990'daki gazetelerde, eytan talama yznden girilen
"lm tnelinde "yzlerce hac adayinn ld duyuruluyordu. slam'n
temel inanc anmsatld: "Bu bir lhi takdirdir." "Ah"lar, "acilar "ilhi
takdir" anmsatmalaryla bastrld bastnla- bildii lde. "Tazminat"m?
lkemize gelip Turgut zalla gren Suud Arabistan Hac ve Evkaf
Bakan Abdu'l-Vahhab Abdul- Vsinin bu konudaki aklamasn da 20
Temmuz 1990'da basnmzda okuyorduk: "Bu, trafik kazas gibi bir kaza.
Takdir. lkenizde kaza geirip lsem, ailem sizden para m isteyecek
yani?" (20 Temmuz gnl gazeteler, rnein bkz. Sabah, Hrriyet.) Ayn
gnk gazeteler, birinci haber olarak, SHP ve DYP'nin 426 Trk hacnn
lmyle sonulanan "hac olay" konusunda genel grme almas
nergesinin TBMMde
yaplan olaanst toplantsnda "reddedildiini
10
bildiriyordu. (Yanks iin bkz. 20 Temmuz gnl Cumhuriyet.) "lhi
takdir"e boyun eilmiti. nce "olay" nedeniyle "istifa" kahramanlnda
bulunan, ama sonra bunu geri alan Diyanet ileri Bakan Mustafa Said
Yazcolu, 22 Temmuz gnl Hrriyet'te yeni bir kahramanlk
gsterisinde bulunuyordu: "Facia, takdir-i ilhi ile gei- tirilemez."
diyordu. Bundan da kukusuz, kafalarda u soru beliriyordu:

109

"Geitirilemez de ne olur, ne yaplr ve ne yaplabiliyor?" Aslnda,


Yazcolu, Laik Trkiye Cumhuriyetinin bir "kambur"u saylabilecek
nitelikte bir kurum olduu halde birka bakanln btesi kadar devletten
para koparmay bilen Diyanet leri Bakanlnda "Ehl-i Snnet velCemaat"in ba temsilcisi durumundadr. Bu "Frka-i Naciyye"ye
(cehennemden tek kurtulacak olan frkaya) greyse, tartmasz olarak "her
ey takdir-i lhiye baldr". Hac olay, yani "facia"da bunun dnda
kalamaz.
Austos 1990
gnl
basnda da herkes Saddam Irak'nn "Kuveyt!
"eytan
yere yatrdm,
igaFin "ilhak"a dntrld haberi verildi. slam inancna gre, bu da
"lhi takdir". Yarm br gn, insanlk yeni bir "sava"la karlasa, ayn
inancn inanrlar yine "ilahi takdir byleymi" demek durumunda
kalacaklar ya da braklacaklardr. slamn "Yahu- dilik'ten" aktarlma
"imann 6 artTndan biri, herkes biliyor ki "kadere imn "dr. "Kadere
inanmayan, yani "her eyin Allah'tan geldiine ve Tanr takdirine bal
bulunduuna" inanmayan kimse, "mslman" saylmaz. Mezhepler iinde
filanca mezhep (Mutezile) baka trl dnm; bunun, pek nemi yok.
3

yleyse "facia"nm, "felket"in temeli, slamdadr. "Aslnda dinimiz


yle demiyor, dinimiz akl dinidir, mantk dinidir" diyerek ortaya atlanlar
vardr. Bunlar, her zaman da olacaktr. Karanlk ortadan kaldrlncaya,
yani "din"in, "lslam"n aslnda ne olduu ve ne olmad kitlelerce iyice
anlalncaya dek srecektir bu "yorumlar. Ama slam' bu tr "sevimli"
gsterme abalarnn bir eye yaramad ortada.
Evet "imann 6 art, Yahudilikten gemedir. (Birinci elden temel
kaynaklara ulaamayanlar bu konuyu ciddi bir Trke kaynakta grmek
iin u kaynaa bakabilirler: Hayrullah rs. Musa ve Yahudilik, stanbul,
1966, Remzi Kitabevi, s. 355-362.)
slam kelamnda nl "Bed''l-Emirnin 4. beytini aynen dilimize
eviriyorum:
"(Tanr) hayr (hayrl olan) da, irkin olan erri de diler. Ama
yalnzca hi olmamas gereken (kfirlii) hogrmez." 10

Yani insan iin yararl olsun, zararl olsun, gzel olsun, irkin olsun
her eyi diler Tanr. Ve her ey O'nun dilemesiyle olur. Ama o, yine de
kulunun kfir olmasn ho karlamaz. (Bkz. Ali el Kr, erhul-Eml, s.
17-19).
Hanefilik mezhebinin kurucusu Ebu Hanife (699-767) de nl "e!
Fkhu'l-Ekber"inde ok ak seik olarak, "her eyin Tanrsal KAZA ve

110

KADER erevesinde planlanp gerekletiini anlatr. (Bkz. El FkhulEkber ve erhuhu, Msr, 1323, s. 181, 36-44.) Ayrca "kaderin, "kaza"nn
deimeyeceini de savunur. (Bkz. Ayn yer.) Mturdlik mezhebinin
kurucusu mam Ebu Mansur el Mturd (lm. 944) de, "kader"e kar
kan Mutezile mezhebinden olanlar, bu grlerinden dolay son derece
knar. (Bkz. Mturd, Kitabu't- Tevhd, s. 314 ve t.)
Diyanet leri eski bakanlarndan -ki slamc hareketin de kurucular
arasndadr- Ahmet Hamdi Akseki (1887-1951) "kader ne demektir?
sorusuna u karl verir: "mann esas temelinden biri de 'kadere
iman'dr. Yce Tanr'nn, balangszlktan sonsuza dein olacak eylerin,
zamanm, yerini, niteliini, zelliklerini, ksacas: ne biimde ve ne zaman
olacaklarsa onlarn hepsini ezelde, yani daha onlar meydanda yokken bilip
o biimde snrlarn koymas ve takdir buyurmu olmasna KADER
denir... (Bkz. Akseki, slam Dini, Ankara, 1980, s. 96. Szler
Trkeletirilmitir.) "Zaman gelince, her eyi, Tanr'nm kaderde
belirlediine uygun olarak yapp ortaya koymasna da KAZA denir. (Bkz.
Akseki, ayn yer.) Akseki, "kader"i ve "kaza"y anlatrken slam da
kurtarma abas gsterir, ama yorumlarnn tmyle zorlamal olduu
gzden kamaz.
Ve "kader deimez, deitirilemez" (el mukadder l yuayyer)
slamda, zerinde birleilen bir inantr.
te asl "felket" de bu deil mi?
Yzyl
19

Austos 1990, Yl 1, Say 3

EFEND "TANRFNIN "EVN MELEKLER M,


"KFR"LERN UAKLARI MI KORUYACAK?
tlhan Seluk gzel yazm:
"... Peygamber efendimizin doduu kutsal topraklarda Hristi- yan
deniz piyadeleri, bilgisayarl aygtlarda istavroz karyor. Agel kefyeli
11
slam eyhleri, plak
ayaklarnn parmaklarn kartrrken, varlklarnn
savunmasn, gslerinde ha tayan silahrlere havale etmiler. Basra
Krfezi'nde elikten adalar olumu; sava gemileri yan yana nbete
durmular. Yalnz Mekke ve Medine'yi mi koruyorlar Hristiyan askerler?
(...) Peki dman kim? Saddam. lgn, deli, katil, Hitler bozuntusu'
dedikleri zlim, bir 'mslman' deil mi?" (19 Austos gnl Cumhuriyet
gazetesi.)

111

Yllar nceydi. Bugn Ankara Radyosu Mdr Yardmcs olan Dr.


Faruk Ermemi, "din yaymlar"da "prodktr"d. Bana, "Suudi Arabistan'a
giremeyeceimi, Mekke ve evresine ayak basamayacam, nk
dinsizliimi saklamadm, dinsiz birini de ynetimin, o topraklara ayak
bastrmayacaklarm, buna kesinlikle izin vermeyeceklerini" sylemiti.
Ermemi'in szlerini imdi anmsyor ve dnyorum. Kur'an'n "Efendi
Tanrsnn, Kur'an'da verdii "gvence"yi de...
Bakara suresinin 125. ayeti, (Diyanet'in evirisiyle) yle balyor:
"eytan yere yatrdm,
"Ka'be'yi, insanlarn
toplanma ve gven yeri klmtk."

126. ayette de yle denir:


"brahim: Rabbim! Burasn emin bir ehir kl...
Efendi "Tanr" (Rabb) "dua"y kabul etmi.
lu mrn suresinin 97. ayetinde de u bilgi verilir:
"Orada (Mekke'de) apak deliller vardr, brahim'in makam
vardr. Kim oraya girerse gvenlik iinde olur.
Mslmanlara sylenegelenlerden biri de u: "Kular, Ka'be zerinden
geemiyorlar. Uup tam Ka'be zerine gelince, stnden umay brakp
yandan geiyorlar." (Bkz. F. Rz, et-Tefsiru'l-Kebr, 8/145.)
Buna gre, "Rabb" yani Efendi Tanr, ABD'nin sava uaklarn dala
zararsz buluyor! Ka'be'nin zerinden "kularn umasna izin vermezken,
sz konusu uaklara izin veriyor oluu, baka trl aklanabilir mi?
Efendi "Tanr", Ka'be'deki gvenlii kaldryor
Kur'ann "Efendi Tanrs, birka ayette, "Mekkeyi insanlara gvenlikli
bir kent, Ka'beyi de gvenlikli bir ev" olarak aka duyurduu halde;
sonradan bundan dnm, mslmanlara, burada da savamalarn
buyurmutur. Tmyle "terr" estiren ayetlerle dolu olan Tevbe suresinin,
"Kl Ayeti" diye nl ayetinde yle denir:
"Saygnl olan aylar knca, puta taparlar bulduunuz yerde
11
ldrn..." (Bkz. Tevbe, ayet: 5.)

"Ka'be"nin, Sabitlik dini inanrlar, bir baka anlatmla "yldzlara


tapanlar" eliyle bir "gne tapna" olarak, yapldn artk bilebiliyoruz.
"DN BU" adl kitapta, Tahsin Mayatepek Raporu nedeniyle bu konu
zerinde de geni apta durmaya altm. nanrlar Ka'beyi bir "gvenlik
alan" grmek isteyegelmilerdir. Ticaret ilikileri iin de nemli ve

112

gerekliydi bu. "Kabedeki saygnl slam da kabul etmi ya da kabul


etmek zorunda kalmtr. Ama iine geldii srece... lgintir ki "kutsal
blgede sava yasaim, hep mslmanlar bozmu ve kimi zaman, Ka'beyi
ykntlar iinde brakmlardr savarken. (Tecrdin 6. cildinin balarna
bkz.)
"Deccl, Mekke'ye ve Medine'ye giremez!" biiminde
Muhammed'in verdii gvence
Muhammed yle diyor:
Medineye Mesih Decclin deil kendisi; kokusu bile
giremeyecektir. O fitne gnlerinde Medinenin 7 kaps olacak, her
kapsnda beki - koruyucu iki melek bulunacaktr. (Bkz. Buhr, esSahih, Kitabu Fedilil-Medine/9; Tecrd, hadis no: 890.)

ran mollalar, ABDyi deccl saymyorlar myd? "Tanr'nn beki,


koruyucu melekleri nerede? Byle bir soru sorulabilir.
Muhammed bir hadisinde de yle der:
Medinenin kaplarnda ve giri-k yerlerinde melekler vardr;
Medineye ne tn (veba salgn), ne de deccl girebilir. (Bkz. Buhr,
es-Sahih, Kitabu Fedilil-Medine/9; Tecrd, hadis no: 891.)

Ve yine Muhammed u aklamay da yapyor:


Hibir belde (lke) yoktur ki, DECCL oray ineyecek olmasn.
Mekke ve Medine, bunun dnda yalnzca. Medine'nin her kapsnda, her
giri ve knda sra sra olmu melekler vardr. Bu melekler, oray
korurlar... (Bkz. Buhr, es-Sahih, Kitabu Fedilil- Medine/9; Tecrd,
hadis no: 892; Mslim, es-Sahih, Kitabul-Fiten/ 123, hadis no: 2943.)

Muhammedin bu tr aklamalar ve inanrlarna gvence vermeleri


srp gider. Ve imdi, mslmanlarca birer deccl saylan kfrlerin
askerlerini gryoruz sz edilen kutsal beldelerde. Deccl
uaklarTm da semlarnda... Hadislerde bildirilen u koruyucu
melekler nerede? diye sormaz msnz?
Yzyl

11
26

Austos 1990, Yl 1, Say 4

113

"DEVE BOYU" DN
slam, balangta "airet"i hedef almtr. "Airet" iinde de "en
yaknlar"... (Bkz. uar, ayet: 214.) "Aile boyu deyimindeki anlamyla
airet boyu"dur o srada. Sonra Mekke ve evresi ni "mml-Kur ve
men havleh) hedeflemitir. (Bkz. En'am, ayet: 92; ra, ayet: 7.) "Boy"u
da o kadardr. Ve gerek Kuran ayetlerinde, gerek hadisle*de bu boy",
"Araplar" amamtr. Atatrk'n Arap Dini demesi de bundan (bkz.
Afet nan, Meden Bilgiler, s. 364-365.) Kendilerini Mslman sayan
toplumlar varsa da, slam, temel kaynaklaryla, Araplardan bakasn
muhatab saymaz. Mu- hammedin kimi toplumlara zel bir dmanl
da vardr. "Trker de bunlar iindedir. (lgili kaynaklarda genie
grmek iin bkz. Turan Dursun, Din Bu, Trkler steseler de Mslman
Olamazlar balkl blm.) Yani slam, gsterildiinin tersine, hibir
zaman insanlk boyuna ulamamtr.
Ayrca da, hemen tm kapsamyla "deve boyu kadardr.
Deve, l insan iin son derece nemlidir. Bir zamanlar "totem"
olarak da yani "insanlarla arasnda dinsel, byse! bir yaknlk
bulunduuna inanlan bir hayvan diye sayg grmtr. En ilkel dinlerden
Totemizmde bu tr hayvanlar oktur. Devenin bu nitelikte sayg
grm bir hayvan olduunun kkl izleri slamda da grlr. Deve,
Yahudilik'te, bir "tabu" konusuydu. Tpk "domuz" gibi "eti yenmeyen"
hayvanlardand. (Bkz. Tevrat, Levililer, 11:4-7.) "Deve"yi "srail'in
kendisine haram saydina, Al mrn suresi'nin 93. ayetinde de deinme
olduu, Kur'an yorumcularnca ileri srlr. (Bkz. Tefsirler, rnein
Muhammed Ali Sabn, Safvetut-Tefsir, 1/ 218.) slam'da, devenin
dokunulmazl kaldrlmsa da ona olan sayg srmtr.
Deve, birok konuda "Arapm lsdr. Doal olarak slm'n da...
Hemen her kesimi "develi"dir.
"Develi" akl
"Akl, Arapada ikl szcnden gelir. Bu szckse deveyi
balamaya yarayan ip, kstek. (Bkz. Rgb, el Mfredt, "A-K-L- .)
Deve iin "akll (kil) dendiinde, bal deve, kstekli deve" demek
olur. Bu kaynaktan treme olan "slamdaki akl" da, "ipin, kstein
deveyi balamas gibi", inam "balayan, kstekleyen" bir akldr. (Bkz.
Rgb, ayn yer.)

114

"Develi" ses
Bir "ses"ten, bir "inilti"den mi sz ediliyor? Eer benzetme sz
konusuysa en bata "deve sesine benzetilir.
leri srldne gre, deve, "alar" gibi, "inler gibi ses karrm.
Bir gn, Muhammedin yannda gerekten de alayp inlemi ve
gz yalan dkerek yaknm.
Deve dile gelip alam
Muhammed, Medineli birinin evinin evresine gitmi. Birden karya
bir deve km. Alamaya, inlemeye balam deve. Gz yalar
dkyormu. Muhammed, devenin kulaklarnn arkasna dokunmu,
okam; deve susmu. Sonra da: Kim bu devenin sahibi? diye sormu.
Medineli bir gen: Benim demi. Sonra Muhammed yle konumu:
"Tanr'nn sana verdii bir hayvan konusunda Tanrdan korkmuyor
musun sen? Bana yaknd, senin onu a braktn ve ok srp
yorduunu syledi. (Bkz. Ebu Dvd, Snen, Kitabul-Cihd/ 47, hadis
no: 2549.)

Zerdt, kpeklere ok deer verirdi ve kpee kt davrananlar


cezalandrrd. (Bkz. Turan Dursun, Din Bu, Kpek ve nsan Haklan
balkl yaz.) Muhammed iin de deve deerli.
Muhammed'e gre "gkler, meleklerin arl" ndan deve gibi
inliyor
Deve, tad ykn arlndan ses karr inlerse, gkler de inler
Muhammede gre. Muhammed, "gklerin de, tad "meleklerin
arlindan dolay ses karp inlediini aklyor.
Muhammed yle diyor:
"Ben, sizin grmediinizi gryor, iitmediinizi iitiyorum. Gk,
deve gibi inledi (ses kard). Byle inleyip ses karmakta da hakldr.
nk gkte, her drt parmak yerde bile, alnn koyup secde etmekte olan
bir melek bulunur. (Bkz. Tirmiz, Snen, Kitabuz- Zhd/9, hadis no:
2312, bn Mace, Snen, Kitabu'z-Zhd/19, hadis no: 4190.)

Meleklerin madd arlklar da m var ki byle deniyor?


Bu tr sorunun, "develi aklda ve develi imanda yeri olamaz.
Cevabnn da...

115

Ktk, deve gibi ses karp alam


Muhammed, nceleri bir ktn zerine kp hutbe okuyormu.
Sonra hutbe iin minber yaplnca, Muhammedin kendisinden ayrlacan
anlayan ktk, balam develer gibi" inlemeye. Hem de "gebe develer
gibi"... (Buhr'de de yer alan bu hadisi grmek iin bkz. Tecrd, hadis no:
499.)
Efendi "Tanr" (rab), hac iin ara olarak "deve"yi tanyor
"Ve insanlar hacca ar. Yryerek ya da her tr ark deveyle uzak
yollardan sana gelirler." (Hacc, ayet: 27.) Niin "ark (zayf) deve?" Hac
yolu uzun olunca, develerin bu yolda zayflayacaklar dnlm. (Bkz.
Tefsirler, rnein F. Rz, 23/28.) Otobs, otomobil, uak:.. Bunlar
dnlemezdi elbette. Tanrnn tm gelecekleri "bildii" ileri srlyor
olsa da...

Muhammed'e gre "insanlar kt develer gibi"dir


"insanlar, yz deve gibidir ki bu develer iinde, iyi - kullanl olan
kolay kolay bulamazsn. (Buhrde de yer alan bu hadis iin bkz. Tecrd,
hadis no: 2040.)

Yzyl
2

Eyll 1990, Yl 1, Say 5

KURANIN TANRFSI "NSAN RADES TANIMIYOR


Irade"nin kendisi deil; trevleri yer alr Kur'an'da. Ve Diyanetin
resm evirisindeki anlam da "dileme "dir.
Buradaki "dileme"yse "isteme' dir.
Trke Szlk'te, "irade"nin birinci anlam "isteme"dir. Ayn szlkte
"ruhbilim"deki anlam iin de Mbir eyi yapmay veya yapmamay belirten
i g, istemek yetkisi." deniyor. Bu anlam da, slam kelmndaki
anlamna olduka uygundur. "Cz irade" de, "kll irade"nin yani
"olumlu"yu ve "olumsuz"u birlikte iine alan "irade"nin bu iki yandan
yalnzca birine yneltilmesi, yani bir eyi "yapma" ya d "yapmama"
ynlerinden birini semedir. (Bkz. Gelen- bevi Ale'l-Cell, 1316,1/194 ve
t.) Demek ki "irade", bir "seme"dir. Olumlu ve olumsuz, yapma ve
yapmama yanlan birlikte bulunurken "kll"; bu yanlardan biri seildii,
istek bu yanlardan birine yneldii zaman da "blnd" iin "cz'"
adm alr. Byleyken genellikle "kll irade" Tanr'nn iradesi, "cz' irade"

116

de insann iradesi olarak bilinir ki, bu yanltr. Yani slam kelmndaki


aklamas byle deildir.
Ksacas: "rade", karya kan seeneklerden birini semedir ya da
seebilme gcdr. "rade"si olan bir "seim" yapar; onu ya da bunu, u
yn ya da bu yn, u biimde ya da bu biimde, olumlu ya da olumsuz
dorultuda seer.
Ne var ki Kuran ayetlerinin, hibir yoruma yer kalmayacak biimdeki
ak anlatmlarna gre, insann byle bir "seim" yapabilmesi, "Tanrnm
iradesi"ne, "Tanr'nn dilemesi"ne baldr. imdi buna ilikin ayetlerden
hi deilse bir kesimine bir gz atalm:
"Allah dilemedike siz dileyemezsiniz..."
Diyanet evirisidir bu. Ve bunu diyen sz, iki ayette aynen yer alyor.
(Bkz. nsan suresi, ayet: 30; Tekvr: 29.)
Bu ayetlerin aklamasyla, insana, bir eyi yapma ya da yapmama
zgrl yle dursun, bir eye ynelme, bir eyi "dileme, isteme
zgrl"nn bile verilmedii son derece net bir biimde anlatlyor.
nk bu ayetlere gre, herhangi bir konuda "Tanr dilemeli" ki "insan
da dileyebilsin. nsann "dileme"sini, istemesini Tanr "dilemiyor",
istemiyorsa, insan dileyemez, isteyemez.
Yine Diyanet evirisinden:
"Allah kimi dilerse onu saptrr ve kimi dilerse onu doru yola koyar."
(En'am suresi, ayet: 39.)
"Ey Muhammed! Rabbin dileseydi, yeryznde insanlarn hepsi
inanrd." (Yunus suresi, ayet: 99.)
Kurann "Tanr"snn u sz de ne denli aktr:
"Biz dilesek herkese hidayet verirdik. Fakat cehennemi tamamen cin ve
insanlarla dolduracama dir, benden sz kmtr. (Secde suresi, ayet:
13.)
u ayetler de az ak deildir:
"Allah kimi doru yola koymak isterse, onun kalbini slamiyet'e aar.
Kimi de saptrmak isterse, ge ykseliyormu gibi, kalbini dar ve skntl
klar. Allah inanmayanlar, kfr karanlnda brakr." (En'am suresi,
ayet: 125.)

117

" 'stn delil, Allah'n delilidir. O dileseydi hepinizi doru yola


eritirirdi' de!" (En'am, ayet: 149.)
"nsan iradesi"ne zgrlk tanmayan bu ayetleri yorumlamada nasl
zorluk ekildiini ve bu zorlamal yorumlarn nasl bir komedi durumunu
aldm grmek iin "akid (kelm)" kitaplarna yle bir gz atmak yeter.
(rnein bkz. Ebu Mansuri'l-Maturdi, Kitabu't- Tevhd., Arapa, stanbul,
1979, s. 286-287.)
Birka ayet daha:
"De ki: 'Allah size bir ktlk dilese veya bir rahmet istese, sizi O'na
kar kim savunabilir?" (Ahzb suresi, ayet: 17.)
"Allah size bir zarar gelmesini dilerse, O'na kar kimin gc bir eye
yeter?" (Feth suresi, ayet: 11.)
Bu dorultuda Kur'an'da pek ok ayet ve ayet hkm vardr. slam
kelmcs, "Tam dilediini yapar." (Hd, ayet: 107.) ilkesini
benimsemitir. Tanr dilerse insan iradesini iyiye, dilerse ktye yneltir.
Anlatlan bu. Bu benimsenince de insan iradesi, havada kalr.
Cebriyye mezhebi ayet ve hadisleri gznnde tutarak, insann
iradesizliini kabul etmek zorunda kalmtr. Bu mezhebe gre, insan,
cansz varlklar gibidir. Kesmeye yarayan bir ban, yelden sallanan
bir aacn ya da savrulan bir nesnenin, alp kapanan bir kapnn nasl
zgrl yoksa, insann da bir eyi yapma ya da yapmama zgrl
yoktur, ne yapyor ya da yapmyorsa zorunlu olarak yapyor ya da
yapmyor. Ear mezhebinin gr de buna yakn olduu iin orta
dereceli bir zorunluluk (el cebrul-mutavasst)" gr savunduklar kabul
edilir. Maturdi mezhebi zorlamal yorumlarla insan iradesini biraz
kurtarma abasn gsterir. Mutezile mezhebi biraz daha ok gsterir bu
abay, (bu mezhepleri bir arada grmek iin bkz. Hayal, erhu
Kasidetin-Nuniyye, stanbul, 1318, s. 56-57; Osman el Uryan, HayrulKalid erhu Cevhiril-Akid, stanbul, 80-81.) Ne var ki Kurann
Tanrsnn ayetlerdeki aklamalar karsnda, insan iradesini
kurtarmaya ynelik hibir aba bir eye yaramaz.
Yzyl
9

SNNET

Eyll 1990, Yl 1, Say 6

118

Geenlerde bir gazete birinci haber olarak, yaplan snnetlerin ounda


ocuklarn zarar grdn, uzmanlarn azndan duyuruyordu.
"Snnet", slam'a, birok ey gibi Yahudilik'ten gemedir. Yahudilie
de eski Msr'dan.
Tevrat'ta snnet
Tevratn Tekvin blmnde unlar okuyoruz:
"Ve Allah brahim'e yle dedi: Sen ve senden sonra soyundan
gelenler, ahdimi tutacaksnz. Seninle ve senden sonra soyundan gelecek
olanlarla benim aramdaki, uymanz gereken szleme (ahd) udur:
Aranzda her erkek snnet edilecektir. Gulfe etinizde (yani erkeklik
organnn ucundaki deriyi keserek) snnet olunacaksnz.

Bu, sizinle benim aramdaki szlemenin belirtisi olacaktr." (Tevrat,


Tekvin, 17:9-11.)
Yine burada aklandna gre. Efendi Tanr'nn (Rabb) buyruu odur
ki, ocuk 8 gnlkken snnet edilmelidir. (Bkz. Tekvin, 17:12.)
Tevrat'n bu aklamasna gre, "Tanr" ile brahim ve "zrri- yet"i
arasnda bir "AHD", yani bir SZLEME olmutur. "Snnet" de bu
szlemenin vazgeilemeyecek bir gereidir.
Incil'deyse "snnet", gerekli grlmez. Ve brahim'in, "snnet- siz"ken
"iman"mm geerli olduu anmsatlr. (Bkz. Pavlus'un Romallara
Mektubu, 4: 9-11.)
slam'da snnet
"Snnefin hadislerde ve slam fkhndaki karl: "hata, "htne ve
htnettir. "Htn", kadn ve erkek cinsel organlarnda snnet edilen
yer anlamnda da kullanlr. Muhammedin u sz, fkh kitaplarnda yer
alr:
tki htn kavutuunda, boy abdesti gerekli olur. (Bkz. Mergmni,
Hidye, 1/14 ve teki fkh kitaplar.)

tki hitan kavutuunda denirken, erkein cinsel organnn snnet


edilen kesimiyle, kadnn cinsel organnn snnet yeri birbirine
dokunduunda... demek isteniyor.
Muhammedin bu konudaki aklamas u biimde de aktarlr:

"Erkek kadnn drt kesimi (iki kolu ve iki baca) arasna oturup da

119

ey ettii ve snnet yeri snnet yerine dedii zaman, boy abdesti gerekli
olur.. (Bkz. Buhr, es-Sahih, Kitabul-usl/28; Tecrd, hadis no: 201:
Mslim, es-Sahih, Kitabul-Hayz/88, hadis no: 349.)
Bu hadise gre, "iki snnet yeri kavutuunda", erkein menisi gelsin
gelmesin; boy abdesti gerekli olur. Hanef kesimi de bunu dayanak
almtr. Oysa Muhammed, cinsel birleim srasnda "meni" gelmediinde,
"yalnzca namaz abdesti" almak gerektiini de syler. (Bkz. Tecrd, hadis
no: 138-139.)
Yukardaki hadislerden aka anlaldna gre, "erkein cinsel
organnn snnet yeri" olduu gibi "kadnn cinsel organnn da snnet
yeri vardr slamda.
Muhammed'e gre kadnn snnet olmas da onurlu bir eydir
Muhammedin yle dedii hadislerde yer alr:
Snnet, erkekler iin snnettir, kadnlar iinse
(mekrume)". (Bkz. Ahmet Ibn Hanbel, Msned, 5/75.)

onurdur

Bununla birlikte Muhammed, cinsel istei azaltt gerekesiyle,


kadn snnet edilirken "ileri gidilmesinden yana olmadm belirtmitir.
(Bkz. Ebu Dvd, Snen, Kitabul-Edeb/179, hadis no: 5271.)
Muhammed, "ilk snnet olan insanin, "brahim" olduunu ileri srer.
(Bkz. el Muvatta, Kitabu Sfati'n-Nebiyy/4.) Yine Muham- med'in
aklamasna gre, brahim, 80 yandayken ve KESER'le snnet
olmutur." (Bkz. Buhr, es-Sahih, Kitabul-Enbiya/8; Tecrd, hadis no:
1379; Mslim, es-Sahih, Kitabul-Fedil/151, hadis no: 2370.)
Snnet geleneinin kayna: eski Msr
Heedot (M. . 490-425), "yalnz Msrllar ve bu deti Msrllardan
alm olanlar snnet olularr diyor. (Bkz. Heredot Tarihi, ev. Mntekim
kmen, stanbul, 1973, Remzi Kitabevi, S. 116) Sigmund Freud (18561939) da snneti, Musann Msrllardan ald grndedir. Musa'nn
kendisinin de bir Msrl olduunu dnmekte. (Bkz. Sigmund Freud,
Musa ve TekTanrclk, evr. Erol Sevil, stanbul, 1976, s. 32 ve t.)
Snnette kesilen, "Tanrya armaan
"Tanrya, Tanraya armaan sunmak iin yaplrd snnet. rnein
Kybele'nin rahipleri, erkeklik organlarn, kkten kesip ana Tanra'ya
armaan ediyorlard. Bir "bereket verici diye inanlan "Tanr Dumuzi"

120

iin de kadnlar snnet oluyor ve organlarndan sunuyorlard. Prof. Dr.


Philip Hitti Sami toplumlarmdaki snnet geleneinin asl kkeninin de bu
olduu grndedir. (Bkz. Hitti, Tarihu Suriye, 1958, s. 126.) Ne var ki,
Sami toplumlarmdaki "tanr, hem efendi, hem de "erkek (Seyyid,
Rabb) olarak dnlm olduuna gre, erkeklerden kesilen cinsel organ
parasnn O'na armaan edilmesinin uygunluu tartlabilir!
Prof. Dr. Sedat Veyis rnek, snnet geleneinin, Sami toplumla- rnda
ve "lker'lerde bulunduunu yazar. (Bkz. rnek, Etnoloji Szl,
"Snnet".)
Yzyl
16 Eyll 1990, Yl 1, Say 7

KPEK VE NSAN HAKLARI


"... KPEK beslenirken ETle birlikte ST ve yal besin verilir.
KPEN HAKKI olan besindir bu..." -AVESTA, VENDDAD, 13.
BOLUM-

a: Milattan yzyllarca nce. Konu: "Kpek haklar ve gvencesi".


Konu nemle ele alnyor. erevesi iziliyor. Gerekleri belirleniyor.
Hrmz (Tanr) adna, kutsal kitap AVESTA'da aklanyor. "Emeki
kpeklerin haklarnn gereine uymayanlara verilecek cezalar
duyuruluyor, "insan emekiler"inin haklarnn gereklerine uymayanlar iin
bugn dnlemeyecek arlktaki cezalar..
a: Milattan hemen hemen iki bin yl sonra. Konu: "insan emekileri
ve haklar." Bu haklar tartlyor. Kimi yerde kimi lde tannyor, kimi
yerdeyse braklp geiliyor, "insan haklan" kabul edilip dnyann her bir
yanma duyurulmu olsa bile.
ilgin olur diye bir kk karlatrma yapmak istedim. Amacm ne
"kpekleri "insanlatrmak, ne de insanlar kpekletirmek.
Avestann ilgili blmlerinden kimi paralar olduu gibi dilimize
evirerek, kimi kesimleriniyse zetleyerek sunmaya alacam. Yer yer
baka yaptlardan alntlarla birlikte..
Gereke
"Emeki kpeklerin "haklan", kutsal kitapta, gerekesiyle birlikte
"hkme balanyor". Gereke aklanrken yle deniyor:
"Ey Zerdt Ben Hrmz (Tanr), kpei yarattm. Giyimi- kuamyla,

121

ayanda ayakkabsyla ve keskin dilerinden oluan silahyla birlikte, her


an tetikte ve uyank biimde yarattm. nsan onu do- yurmal ki, o da onun
maln, mlkn salamca bekleyebilsin. Ben Hrmz, kpei, hu*sza
kar koyacak zellikte yarattm bu dnyada. Kafas yerinde olduu zaman
kpek bu zellii gsterir, insanlarn mallarn koruyabilir. En kk sesle
kim uyanabilir ey Zerdt? Ne hrsz, ne de kurt, kpei uyandrmamay
baarabilir ve evden bir ey gtrebilir. Kpek kurdu ldrr, ezer, kovar,
kar eritir gibi eritir." (Avesta, Vendidad, Blm: 13.)
Demek ki kpein nemli bir ii, grevi var: Bekilik. Kolay deil bu i.
Salkl bir bekilik iin "kafann yerinde olmas" gerekir. Bunun iinse
emeki kpee iyi baklmaldr. Hakk yenmemelidir. inin arlna ve
nemine uygun olarak savsaklanamaz haklan vardr onun.
Emeki kpein haklar
Emeki kpein, Ahura Mazda, bir baka adyla Hrmz katnda ne
denli nemli olduu ayrntlanyla anlatlr. Zerdt sorar, aklama ister,
Hrmz de karlk verir, anlatr Avesta'da. nemiyle birlikte haklan da
dile getirilir. Aynca, bu haklara titizlik gstermenin, "insanlarn yararna"
olduu da belirtilir. Kpeine bakmayan mal-mlk sahibi, retici zararl
kmakta. Bu zarann kamuyu ilgilendiren yan da var. Kpeine iyi
bakmayan, haklarna zen gstermeyen kpek sahibinin ok ar cezalarla
cezalandmlmas bundan. "Kpeini iyi besleyip koruyacaksn ki kpein
de seni, maln, mlkn korusun".
Beslenme hakk
Her kpein "beslenme hakk" vardr, "iyi beslenme hakk". Emeki
kpek iinin arl nedeniyle ok ve abuk ypranr, abuk kocar.
Zerdt'n sorusu zerine Hrmz u bilgiyi vermekte bu konuda:
"Ey Zerdt! Bu dnyada kocamlk, kpein bana ok erken gelir.
nsanlarn yambanda kp bekilik yaparkan a braklrsa kpek, iyi
ruhun yaratt teki yaratklardan ok daha hzl biimde kocar. Onun iin
kpek beslenirken, etle birlikte st ve yal besin verilir. Kpein hakk
olan besindir bu." (Avesta, Vendidad, Blm: 13.)' Kukusuz amzda ve uygar dnyada "insanlarn "emekilerinin de
byle "iyi beslenme" haklar var. "nsan Haklan Evrensel Bildirisinin
anlattklarna, zellikle 23., 24. ve 25. maddelerine bakarsanz, "her
insann" bu hakk vardr. Ne var ki u balkl haberleri de okumaktayz:

122

lkemizden: "Yeni Katsay = Keiboynuzu". (6 Mays 1985 gnl


Milliyet, birinci sayfa, birinci haber, manet.) "cretliye Artk IMF Bile
Acyor." (6 Mays 1985 gnl Cumhuriyet, birinci sayfa, birinci haber,
manet.)
Dnyadan: "Tayland'da Bedava Pirine Kapmas: 21 l." - Bangkok(AP) Taylandda bir hayr kurumu bedava pirin datrken meydana
gelen izdihamda 21 kii ld, bazlan ar olmak zere 40 kii de
yaraland. Hayr kurumu 5 kiloluk pirin ve 190 TL. tutarnda para datt.
(31.7.1984 gnl Cumhuriyet)
Dnyann birok yerinde, uygar insanln gz nnde kitle kitle insan
acndan lmekte.
s

Emeki kpein iyi beslenme hakkn inemenin


cezas
Emeki kpee "kt besin" vermenin cezas, Avesta'da,
dnlemeyecek lde ardr. "Babo ite kt besin vermenin cezas
bile ok ar.
"Kt besin verme"nin, kpeine gre oluturduu su, nce belirlenip
derecelendiriliyor, sonra da "suun derecesine gre verilecek "ceza"
aklanyor.
Vendidadm 13. Blmnden, dilimize, olduu gibi eviriyorum:
"ZERDT Ey gvdeler dnyasm yaratan! Ey Kutsal Varlk! Bir
adam, bir oban kpeine kt bir besin verse, ne tr bir su ilemi olur?
HRMZ Birinci dereceden bir aile, bir kabile bakanmn nne
kt besin karan kimsenin iledii su trnden bir su ilemi olur.
ZERDT Ey gvdeler dnyasn yaratan! Ey Kutsal Varlk! Bir
adam, bir ev kpeine kt bir besin verse, ne tr bir su ilemi olur?
HRMZ Orta dereceli bir aile, bir kabile bakanmn nne kt
besin karan kimsenin iledii su trnden bir su ilemi olur.
ZERDT Ey gvdeler dnyasnn yaratcs! Ey kutsal Varlk! Bir
adam, babo bir kpee kt bir'besin verse, ne tr bir su ilemi olur?
HRMZ Kapsna belirli bir din adam klnda gelen bir din
adamna kt besin veren kimsenin iledii su trnden bir su ilemi
olur.

123

ZERDT - Ey gvdeler dnyasn yaratan! Ey Kutsal Varlk! Bir


adam, bir kpek eniine kt bir besin verse, ne tr bir su ilemi olur?
HRMZ Erdemli anne babadan olma, ergin bir delikanlya kt
besin veren kimsenin iledii su trnden bir su ilemi olur.
Ve cezalar: T
ZERDT Ey gvdeler dnyasn yaratan! Ey Kutsal Varlk! Bir
adam, bir oban kpeine kt bir besin verse, bu adama verilmesi
gereken ceza nedir?
HRMZ Byle bir su iin verilmesi gereken ceza: 200 kam ve
200 denek sopa.
tekiler de srasyla aklanyor:
Ev kpeine kt besin verme"nin cezas: 90 kam, 90 denek.
Babo kpee kt besin vermenin cezas: 70 kam, 70 denek.
Kpek eniine kt besin vermenin cezas: 50 kam, 50 denek.
Grld gibi, en az derecedeki cezaya bile sulu insan dayanamaz.
Ksacas: Hangi snftan kpee olursa olsun kt besin veren kimse
ar su ilemi saylmakta. Kim byle bir su ilese yand. Yiyecei
sopalar bitirmeden lr. Bununla birlikte, cezadan kurtulmak iin
"kurtulmalk" (keffaret) denen yol da var. Ama o da ok ar. demek,
byk apta malvarlna bal. Kurtulmaln derecesi, cezadaki "kam
ve denek" saysna gre dzenlenmitir.
Emeki kpein dvlmeme hakk
Hibir kpee dayak atlamaz. Hibir kpek, kpekliinin onuruna
uymayan bir duruma uratlamaz. Bu hakk ineyen kimse, ar biimde
cezalandrlr.
Kpei dvmenin cezas
"ZERDT Bir adam, bir oban kpeine ldrc biimde vursa
da ruhunu gvdesinden ayrsa (yani ldrse), bu adama verilmesi gereken
ceza nedir?
HRMZ 800 kam, 800 denek.
ZERDT Ey gvdeler dnyasnn yaratcs! Ey Kutsal Varlk! Bir
adam, bir ev kpeine ldrc biimde vursa, bu yzden kpein ruhu
gvdesinden ayrlsa, ona verilmesi gereken ceza nedir?

124

HRMZ 700 kam, 700 denek.


ZERDT Ey gvdeler dnyasn yaratan! Ey Kutsal Varlk! Bir
adam, babo kpee ldrc biimde vursa da, bu vuru, onun ruhunu
gvdesinden ayrsa, bu adama verilmesi gereken ceza nedir?
HRMZ 600 kam, 600 denek.
ZERDT Ey gvdeler dnyasn yaratan! Ey Kutsal Varlk! Bir
adam, bir kpek eniine ldrc biimde vursa da bu vuru onun ruhunu
gvdesinden ayrsa, bu adama verilmesi gereken ceza nedir?
HRMZ 500 kam, 500 denek."
Kpein "dvlmeme hakk" var da, kutsal kitaplarda "tm yaratklarn
en onurlusu" diye tantlan "insan"n byle bir hakk yok mu? Var, ama
"insan"na gre. nce "erkek" mi, "dii" mi ona bakmak gerekmekte. Eer
diiyse, yani kadnsa ve "kocalysa, Kur'ana gre dvlebilir. nk
kocann "dvme hakk" vardr.
Nis suresinin 34. ayetinin, Diyanet leri Bakanlnca yaymlanan
"Kur'an- Kerim Ve Trke Anlamindaki evirisi yledir:
"Allahn kimini kimine stn klmasndan tr ve erkeklerin,
mallarndan sarfetmelerinden dolay erkekler, kadnlar zerine
hkimdirler. yi kadnlar, gnlden boyun eenler ve Allah'n korunmasn
emrettiini, kocasnn bulunmad zaman da koruyanlardr. Serkelik
etmelerinden (kar gelmelerinden) endielendiiniz (korktuunuz)
kadnlara iit verin, yataklarnda onlar yalnz brakn, nihayet dvn!
Size itaat ediyorlarsa aleyhlerine yol aramayn. Dorusu Allah Yce'dir,
Byk'tr."
Hele kleyse, grnte "insan" sa da, kutsal kitaplara gre, "alnp
satlan maT'dr. (rnek olarak bkz. Kuran, 4/3; 4/24; 4/25; 24/33; 24/ 58;
30/28; 33/50; 33/52.)
Tevrat'a gre, bir "efendi", "kle"sini "ldresiye" bile dvebilir.
Dverek ldrd kle, "elinin altnda" hemen lmezse "cezalandrlmaz.
ldrlesiye dvlen bir klenin "bir gn" yaamas, dverek ldren
"efendi"nin cezadan kurtulmas iin yeterlidir. Efendinin "dvme hakk"
vardr. nk kle, "onun maldr".
ilgili iki ayetin, Kitab- Mukaddes irketince yaymlanan "Eski Ve Yeni
Ahit" adl yapttaki evirisi yledir: .

125

"Eer bir adam, klesine yahut cariyesine denekle vurur ve onun eli
altnda lrse, mutlaka cezalandrlacaktr. Ancak, bir yahut iki gn
yaarsa cezalandrlmayacaktr. nk kendi maldr(Tevrat, k, 21:2021.)
iyi ki "insan Haklar Evrensel Bildirisi" gerekleti yzylmzda, iyi
bu bildirinin 4. maddesiyle "klelik ve kle ticareti", 5. maddesiyle
"ikence" ve benzeri "insanca olmayan durumlar" yasakland, iyi
"kabul" edip benimsedi uygar lkeler. Ve iyi ki, lkemiz, devletimiz
bunlar arasnda var.

ki,
de
ki
de

iyi de, byledir diye "ikence" hi yok mu? "nsan'lar, "insanca


olmayan" durumlara hi uratlmyorlar m? Keke "evet!" diyebilsey- dik.
Anlalan; "kabul" etmekle, "uygulamak" ayr ayr eyler.
Kpekler de snf snf, eit eit
Zerdt'n kutsal kitabnda bir kpek var ki, son derece deerli. teki
kpeklerin birka kat deerde. "Su kpei" diye niteleniyor. Vendidadn
14. Blm'nde anlatlr. Bunun dnda " snf kpek" daha var: oban
kpei, ev kpei ve babo kpek. Bir drdnc snf olarak "enikler
snf" da var.
Emeki kpekle "8 huy"un bir arada bulunabilecei aklanyor
Avesta'da:

Din adam huyu.

Bu yle belirtiliyor:
" Din adam gibi artklan yer, din adam gibi kolay sevindirilir, din
adam gibi ok sabrldr, din adam gibi bir lokma ekmekle de
yetinebilir.

Sava huyu.

- ifti huyu.

Sivrisinek huyu.

Yol kesici huyu.

Hrsz huyu.

Orospu huyu.

ocuk huyu.

126

Vendidadm 13. Blmnde ayrntlaryla anlatlr bunlar. "Kitab Gayr-i Mukaddesteki kpekler
Deyim, yaz ve sz ustas Aziz Nesinin. Yeni yaymlanan kitaplarndan
birine koymu. Bir yksnn banda: Kitab- Gayr-i Mu- kaddes'ten: 1
Blm, 3. Bab diyor ve nl usta yazar, gerekten byle bir kitap var gibi
u alnty yapyor:
lnsanlarn kendilerini hi balamayaca ey, bir zamanlar baka bir
insana kpeklik etmek zorunda ya da durumunda kalm ol- malandr.
Ellerine ilk frsat getiinde, astlarna kar kurtlaarak, stlerine kar
aslan kesilip onlan paralayarak, bir zamanlar kpeklik etmi olmalarnn
hncm karmaya alrlar. Bir insan ne denli ok aslanlk taslarsa, o
denli de ok kpeklik etmi olduu anlalr. (Kalpazanlk Bile
Yaplamyor, st., 1984, S. 70.)
Nesin'in Mukaddes Olmayan Kitabmda, unlar da var:
nsan, her hayvann ilevini, o hayvandan daha yetkin olarak yapt
gibi, kpeklii de kpekten daha iyi yapyordu. Kpekler ne de olsa insan
olmadklarndan, insanlar gibi kpeklik yapamyorlard. (...) Hem isizlere
i bulmak hem de kpeklere yaptnlan koruma grevini kpeklerden ok
daha iyi yapabilecek olan insanlara yaptrmak daha doru ve daha insancl
olacakt. te bylece tarihte yle bir dnem geldi ki, kimi insanlar
kpeklerin yerini ald ve o insanlar koruma grevini kpeklerden daha iyi
yapmaya baladlar.
Kendilerinin korunacak eyleri olmayanlar, korunacak eyleri olanlarn
korunmas gereken eylerini kpeklerden daha iyi koruyorlard. Ne var ki
bu koruyucu insanlar, kpeklii her ne denli kpeklerden ok daha iyi
yapyorlardysa da, gerekten kpek olmadklar iin onlara kpek
denilmiyor, yine de insan deniyordu... (S. 74.)
Byk ustann her konuda yazdklar gibi bu konuda yazdklar da
gerekten ok gzel. Ne var ki tmn buraya almann olana yok.
Zerdtn kutsal kitabndaki kpeklerle, Aziz Nesinin kutsal
olmayan kitabndaki kpekler (yani kpek ilevini stlenmi olan
insanlar) karlatrlacak olsa, hak ve gvence ynnden stnln
hangi kesimde olduu grlr, ne dersiniz?
Yzyl
30

Eyll 1990, Yl 1, Say 9

127

128

DNN KADINA BAKII

1
1
r

Bugnk semavi (gksel) diye bilinen


dinler, inanlarn,
efen- di-kle dnemlerinde ald biimlerin rndr. Sbilik dininden
biimlenip kurumlam olan Yahudilik de, Hristiyanlk da, slam da
byle. Kle , cariye, nasl alnp satlan bir mal durumundaysa, "kadn
da yledir. Temel bu. Sonradan biraz anlay gelimeleri olmusa da,
dinlerdeki anlaylar, bu temel stne kurulmutur.

Kuranda kocaya 6 kez BAL denir. (Bkz. Bakara: 228; Nis: 128;
Nr: 31.) Bir baka yerde de bir puta, Tanrya Bal dendii grlr.
(Bkz. Safft: 125.) Bal, sz konusu dinlerin kaynann biimlendii
dnemlerin Fenikelilerinde "en byk Tanrdr. Ve efendi
anlamndadr. Tpk "Rabb" gibi, tpk Yunanllarn "Adonis"i gibi. nk
ikisi de "Bal" den kopya. (Bilgi iin bkz. Prof. Dr. Philip Hitti, Tarihu
Suriye ve Lbnan ve Filistin, s. 125-126.)
"Efendi" anlaml bir "put", bir "tanr" olan "Bal" ad, Kuran
ayetlerinde neden "kocaya da verilmitir?
Bu, kocaya ve "karisma nasl bakldn da ortaya koymakta.
"Koca", Kuranda "karisinin "efendisidir. Ayn zamanda da bir tr "tanr
durumundadr "karisi iin. "Bal denmesi bundan.
Koca "efendi" olunca, "karisi da, ne denli "zgr (hurre)" saylrsa
saylsn; "dii kle (cariye)" saylr. "Dii kle" gibi "alnp satlmas"
yoktur. Ama kocaya verilen yetki, kar iin uygun grlen konum, kadnn
"alnp satlmaya" yakn bir durum sergiler. Sonuta "kadn", bir tr "mal
saylr.
Byle olduu iindir ki, Kur anda, Sd suresinin 23. ve 24. ayetlerinde
kadna dii koyun anlamna gelen Nace denmitir. (Bkz. Tefsirler,
rnein Taber, Camiul-Beyn, 23/92-97.)
Hadislerdeki aklamaya da uygundur bu. Muhammedin anlatmasna
gre, koca r, yani oban, onun karsysa raiyyeden, yani
srdendir. (Buhr, es-Sahih, Kitabu'l-Cum'a/11; Mslim, e'-s-Sahit,
Kitabul-Imare/20, hadis no: 1829.) Kocann "oban, kar- nnsa "srden
biri" olarak grlmesi, slam'n bandan bu yana sregelmi, kadnn bu
konumu, tm mslmanlarca benimsenmitir.
"Sr"dekiler, "mallardan oluur. Bu durumda, slam dncesi, kadn
srden saymakla da, ona mal, "erkein mal" gzyle baktn bir
kez daha ortaya koyar.

129

Kadna, slamn "mal" diye baktn gsteren ok ey vardr. Pek ok


"hkm", pek ok eriat kural. Bir "boanma" kurumunu ele alalm.
"Boanma, slam'da bilindii gibi erkein hakkidir. Erkek, kadn
boayabilir de, kadn erkei boayamaz. Neden?
Ayn temelden dolaydr bu da. Yani slam, kadn mal-mlk
grd iin. Bir maln, mlkn "sahib"i, diledii zaman bu maldan,
mlkten "vazgeebilir". Kaldrp atabilir, satabilir. Kimse karamaz. Ama
bir maim, mlkn, kendi sahibini atabilecei, satabilecei dnlemez.
Koca da, karsnn "mlk sahibi" trnden sahibidir. Karsn boamas da
bir tr "vazgeme"dir "mal ve mlk"ten. Sonra bu mal, mlk gidip yeni
"sahip bulamaz. Kadn da koca bulamaz. slam, "mal" grd kadna
byle bir irade vermez. O kadna koca olacak biri varsa, o gelip kadn
bulur. Mal, mlk, yeni sahibinin gelip bulmas gibi.
Meden Yasayla, byle bir durumdan, yani mal-mlk olma
niteliinden kurtarlmak istenmitir. Ne lde kurtanlabilmitir? Bu,
tartlabilir.
"Uursuz bir mal"
Kadn, slam eriatnn gznde yalnzca bir mal deil; "uursuzdurda. Muhammed, ok ak biimde, "kadnda da uursuzluk
bulunduunu syler. (Bkz. Buhr, es Sahih, Kjtabul-Cidd/7; Mslim,
es-Sahih, Kitabu's-Selm/115-116, hadis no: 2225; Ebu Dvd, Snen,
Kitabu't-Tbb/24, hadis no: 3922; Tirmiz, Snen, Kitabul- Edeb/58, hadis
no: 2824; bn Mace, Snen, Kitabun-Nikh/55, hadis no: 1995; Nese,
Snen, Kitabu'l-Hayl/5, hadis no: 3598; Mlik bn Enes, Muvatta,
Kitabu'l-stizan/8, hadis no: 22, s. 972; Ahmed bn Hanbel, 2/8...)
Bununla birlikte slam kurtarmaya alanlar, slamda uursuzluk
inanc yoktur" diyorlar. Bata da Diyanet leri Bakanl.
Bilindii gibi, lkemizin onur duyaca nitelikteki bir bilim adam Prof.
Dr. lhan Arselin, her biri yzak olan kitaplar arasnda bir de (son kitab)
"eriat ve Kadn" adl kitab vardr. Arsel bu kitab daha ok, Diyanet
yaynlarna, en bata da "Sahih-i Buhr Muhtasar Tecrd-i Sarih
Tercemesi" adl kitab ve slam dnyasnda "muteber" olan kitaplara
dayanarak yazm; slamn, slam eriatnn "kadna nasl baktm,
tm plaklyla gzler nne sermitir. Adana Milletvekili Cneyt
Canver de, 5.10. 1989da Trkiye Byk Millet Meclisi Bakanlna
verdii bir soru nergesinde Diyanetin kadn aalayc hkmler ieren
yayn konusunda sorular sormutu.

130

Canyer, ksaca:
Diyanetin neden "kadn aalayc hkmler ieren yaynlara yer
verdiini, btn hkmlerin yaylmasna araclk ettiini,
1-

Diyanetin kadnn "ada konurmindan yana m, "eriattaki


konumu"ndan yana m olduunu sormutu.
2-

Diyanetin hangi konumdan yana olduu belli. lgili bakanlk, konuyu


Diyanete "havale" edince, Diyanet de "cevab"a girimiti. Cevapta da
daha ok lhan Arsele saldrlar yer alyordu. Bu arada, kadnn, slam
eriatndaki konumundan yana olduunu iyice sergiliyordu. Yine bu
arada, kendi yaynlarnda ve hadislerde yer alanlardan birounu "inkr"
yoluna sapyor, slam sevimli gstermeye abalyordu. Diyanetin inkr
ettikleri arasnda, Muhammedin "kadn"n "uursuz" olduunu anlatan
yukardaki "hadisl de vardr.
Kadnn "eriat"ta ne denli aalandn grmek iin bu kitabn
okunmasn neririm.
"Kadnlarnz, ekin tarlanz"
Bakara suresinin 223. ayetinde (Diyanetin resm evirisiyle) yle
deniyor:
-'Kadnlarnz, sizin tarlanzdr. Tarlanza, istediiniz gibi gelin......
nsann tarlas da mlkdr. Bu ayet de aka, kadnn bir mlk
grldn ortaya koyuyor. Dahas da var:
Bu ayetin nedeni ("ini nedeni) tartmaldr. bn mer'den aktarlan
ve Buhrnin de yer verdii bir hadise gre, bu ayette, erkein, kendisi
iin bir ekinlik (tarla) durumunda olan karsiyla ters cinsel ilikide
bulunabileceinin anlatldn kabul etmek gerekir. Yani ayet, bu ters
ilikiye "olur diyor. (Bkz. Buhr, es-Sahih, Kitabu Tef- siri'l-Kuran/39;
Celaluddin Syut, el tkn, Msr, 1978, 1/42; Fah- ruddin Rz, e'tTefsiru'l-Kebr, 6/72/73.)
Kimi de. ayette, kadnla, normal ilikide bulunmak kouluyla istenen
biimde yatlabileceinin anlatld grnde. F. Rz, her iki kesimin de
grlerine ve kantlarna yer veriyor. (Bkz. Ayn yer.)
Hangi gr kabul edilirse edilsin, burada, konumuz nedeniyle bizi
ilgilendiren, kadnn, "erkek iin bir ekin tarlas" diye sunuluyor olmasdr.
"Kadn: bir meta"
Kuran, kadn, erkek iin "bir meta" diye sunar. Bu, Nis suresinin 24.

131

ayetinde aka gze arpar. Bu ayette, "...Onlardan (kan olarak


aldklarnzdan) metalandnzda (yani meta olarak kullandnz zaman)
cretlerini (mehirlerini) verin..." Diyanet'in evirisindeki anlam da yle:
"...onlardan faydalanmanza mukabil, kararlatmlm olan mehirlerini
verin..." Ama kadnlar iin kullanlan szck, "meta" szcnn bir
trevidir.
Kimilerine gre bu ayet, "mut'a nikah'yla kadn alnabileceini"
anlatyor. (Bkz. F. Rz, 10/49) Szlk anlamyla "muta" ve "meta" ayn.
(Bkz. Rgb, el Mfredt, M-T-A)
Kadndan "meta olarak yararlanmann bir yolu da "mut'a nik- hidr.
"Mut'a nikah"
Belirli bir cret karlnda ve belirli bir sre iin kadndan- cinsel
ynden yararlanmak amacyla erkekle kadn anlarlar. Ve bir sre birlikte
yaarlar. Bu tr anlamaya "muta nikah denir. Kimi hadisler, bu nikah
biiminin Muhammed dneminde, bir sre bulunduktan sona geerli
olmaktan karlp yasaklandn belirtirken, kimi hadisler her zaman
(bugn bile) eriat'ta geerli olduunu anlatr. (Bkz. F. Rz, 10/49;
Mslim, e's-Sahih, Kitabun-Nikh/11-32, hadis no: 1404-1407.) Bu nikah
biiminin, mer dnemine dein geerli olduunu, sonra mer'in bunu
kaldrdm anlatan hadis de vardr. (Bkz. Mslim, Kitabun-Nikh/14-18,
hadis no: 1405)
Bu nikah biimi, bugn slam dnyasnn kimi kesiminde geerlidir.
Kadn, erkee hep "sunulur! Cennette de "hurilerin erkeklere
sunulaca bildirilir Kuranda. Bu da, slam'n, kadna bakn anlatan
nice kanttan biri.
Emein Bayra
31

Mart 1990, Yl 3, Say 25

132

KLE
Homo Sapiens. 1778 ylnda Linnenin insana, dnen insana
verdii addr bu. Bugn yeryz insanlarnn tm bu trden. Eski Yunan
dnce dnyasnda alglayan, konuan hayvan (el hayvann ntk) gibi
nitelemeler yaplr. nsann" hayvanlar arasndan syrlp sivrilerek bu
aamaya ulamas birden olmamtr. Kolay da olmamtr. Hem zaman,
hem emek gerektirmitir. Milyonlarca yil gemitir bunun iin. nsan
olma aamasnda da bir noktada kalmamtr Homo Sapiens. Doadaki en
temel yasalardan olan deime- deitirme" izgisi iinde deimi ve
deitirmitir srekli. Kendini, doay...
amzn insan, ulat aama nedeniyle bugn kleyi, "klelik
kurumunu kabul etmez. Bu kurumu, insanlardan kimini "kle" grmeyi,
byle nitelemeyi "insanlk d" sayar.
Ne var ki herkesin bildii gibi insanln gemiinde bu kurum vardr.
Tarihte "kleci toplum" yaam, uzun sre yaanmtr. Bu toplum
yaamnda "insan" olduklarna baklmakszn kimi insanlar birer "mal
saylm, alnp satlmlardr.
Bu artk gerilerde, ok gerilerde kalmtr. Ama dinlerde, inanlarda
yok olmamtr. zellikle "Sami dinlerin, en bata da Yahudilik ve slam
dinlerinin "kutsal kitaplarnda ve "eriatlarnda hep yaayagelmitir. Bu
dinlerde klelik kurumu, bugn de vardr, bunlar silininceye dek yarn da
olacaktr. Neden ki "kutsal kitap" dogmalar ve "ERlATlar deimez.
Deimezlik, donmuluk bunlarn temel zelliidir. "Zamann
deimesiyle hkmler de deiir" trnden kural kabul edilir gibi bir
tutum gsterildiine de tank olunmutur, ama bu bir yutturmacadr.
"Kleci toplum yapsnda kutsal kitaplara birok kural ve ilke
olduu gibi gemitir. Bunlarn iinde de kle, sahibinin maldr ilkesi
vardr.
"Kle sahibinin mal"
nce Tevrat'ta grelim bu ilkeyi:
Tevrat'ta insanlar ikiye ayrlmakta, tsrailoullar ve onun dnda
kalanlar, tsrailoullarmdan olanlar, yahudiler, kle durumuna dseler bile
Tevrat'ta kle saylmyorlar. Ksacas: Tevrat'a gre "yahudi kle olmaz"
hibir zaman. Baka insanlara gelince, koullara gre "kle" olabilirler.

133

Tevrat'n bak byle:


"Ve eer kardein senin yannda yoksul derse ve kendisini sana
satarsa, onu kle gibi altrmayacaksn. Senin yannda cretli adam gibi
ve konuun gibi olacaktr. (...) nk onlar, Msr lkesinden kardm
kullarmdr. Kle olarak satlmayacaklardr..." (Tevrat, Levililer, 25: 39,
42). Bu "kutsal kitap"ta, kimi insann "kleliiyse doal grlr ve "mal
olarak alnp satlabilecei" bildirilir:

"Ve senin maln olacak kleye ve cariyeye gelince: evrenizde olan


toplumlardan kle ve cariye satn alacaksnz. Ve aranzda oturan
yabanclarn da ocuklarndan, onlardan ve lkenizde doup da yannzda
bulunan oymaklardan satn alacaksnz. Ve sizin malnz olacaktr. Ve
onlar, kendinizden sonra mlk olarak ocuklarnza miras olarak
brakacaksnz. Her zaman kleleri, onlardan satn alacaksnz. Fakat
kardelerinize,
srailoullarma,
birbirinize
sertlikle
efendilik
etmeyeceksiniz."
(Tevrat, Levililer, 25: 44-46.)
Tevrat'n "ulusal Tanrs - ki Kuran'a da gemitir-, bu ayrm
yapmakla kalmaz; "klenin dvlebileceini" de bildirir.
"Kle, ldrlesiye dvlebilir"
Tevrat'taki u tyler rpertici satrlar birlikte okuyalm:
"Eer bir adam, klesine ve cariyesine denekle vurur ve o kle,
cariye onun elinin altndayken lrse o adam cezalandrlacaktr. Ancak
dvlen kle ve cariye, bir ya da iki gn yaarsa, adam
cezalandrlmayacaktr. nk o kle veya cariye, adamn kendi maldr."
(Tevrat, k, 21: 20-21.)

Grlyor ki dvlen kle hemen lrse sahibinin "cezalandrlaca"


bildiriliyor (cezann ne olaca da bildirilmiyor. Bu ceza bir azarlama
trnden de olabilir) ama aradan bir gn getikten sonra o kle ya da
cariye lrse, dven ve lme yol am olan adamn cezalandrlmayaca
hkme balanyor. Gerekesi de aklanyor: "nk o kle ya da cariye
dven adamn kendi maldr."
Bu mantk bugnn insanna elbette ki korkun gelebilir. Ne ki "kutsal
kitap"ta hi eskimeden yayor. Gezegenimizin insanlar bu kitabn
hkmlerine tmyle inanm olsalar, bu mant paylamak zorunda
kalacaklar. nk "Tanr'nn deimez hkm" saylr bu inan

134

dnyasnda.
Kuran'da da "klelik" kurumu vardr. Kimi insanlar erkek kle"dir;
kimileriyse 'dii kle. kincisine "cariye denir. Kurann "Tanrs da,
kimi insanlar "insan" olularna bakmakszn "kle, cariye" olarak kabul
eder. Ve her birini "mal-mlk" sayar. Muham- mcdn "dii klelerinden,
yani "cariye"lerindcn sz ederken: "m neieket yemnke", yani "sa
elinle satn aldn (mlk edindiin mali der iki yerde. (Bkz. Ahzb, ayet:
50, 55). 13 yerde de teki Mia.>imanlarn kle ve cariyeierinden sz
edilirken "sahiplerinin sa ellcyle satn aldklar (mlk edindikleri
mallar)" diye bildirilir. ^Bkz. Nis: 3, 24, 25, 26; Nahl: 71; Mminun: 6;
Nur. 21, 2\ 58; Rm. 26, Ahzb: 50, 55; Meric: 30.)
Role, cariye", Kuran'da "abd", "rakabe", "eme" eibi szcklerle dc
anlatlr. Kle ve cariyeden bolca sz edilir ayetlerde Ve hepsi dc
sahiplerinin yasal mal olarak tantlr. slam eriat'n sevimli gsterenler,
"slam'da klelik yoktur" derler, demeye alrlar, ama ite gerek ortada.
Kimi zaman da "slam, Kuran, kle zd etmeyi tevik etmitir" diyerek
durumu kurtarmaya abalarlar. Ancak, Islm, slam'n "kutsal kitabi olan
Kur'an, "klelik kurumu"nu tanm m, tanmam m, bir baka deyile
insanlardan kimini "alnp satlabilen mal niteliinde kle, cariye" diye
kabul etmi mi etmemi mi? nemli olan budur. slam'n en bata "kutsal
kitabiyla bu kurumu kabul ettti- i, hibir biimde yadsnamaz. Saysz
hadislerin yannda bu konudaki ayetler de -yoruma gerek kalmayacak
biimde- ak. "zd etme"yse bir baka konu. Kle sahibi, "mal" olan
"kle"yi "zd" eder ya da etmez; bu onun bilecei itir. Tpk baka
maln u ya da bu yolda harcamas gibi. Diyelim ki kendisine "u yolda
harcaman se- vapur" deniyor. Yine de kii zgrdr, zendirilen "sevab"
isteyebilir de, istemeyebilir de...
Evet nemli olan "klelik kuruminun "insanlk diilii ortadayken,
kabul ediliyor oluudur.
slam eriat'n sergileyen "fkh kitaplarin ap baktmz zaman, bu
kitaplarn ok nemli blmlerini "kle" ve "cariye"lere ilikin
"hkmlerin oluturduunu grrz. Bu blmlerde inceden inceye
ayrntlar da yer alr. slam hukuku, bunlarla doludur.
Demek ki gezegenimizin insanlar, Yahudilik gibi slam' da
benimsemi olsalar, bugn de yarn da, kimi insanlar birer "mal"
saylacaklar, "kle, cariye" diye alnp satlabileceklerdir. Ve tabi "insan

135

haklarina ilikin "uluslararas boyutta" bugn hi deilse dnyann bir


kesiminde geerli olan ilkeler artk o zaman geerli olmayacaktr.
insanlk, "kutsal kitaplar"n tayageldikleri kurallar yara yara
gemisini yzdrp bugnlere, bugnk dzeye gelmitir. "Klelik"
konusunda da yle.
Sonu
Kt ve insanlk d bir kurum olan "klelik" de, tm deimezliiyle
dinlerde vardr. "Yorumlarla "iyiletirme" yoluna gitmek bir ey
salamaz. imdiye dek salamamur da... Bir kurum byleyse kknden
kaldrmak gerekir. Dzeltmek yetmez. Dinlerde, "klelik" gibi nice
kknden kaznp kaldrlmas gereken ilke ve insanlk d kurumlar
vardr.
Emein Bayra 15 Haziran 1990, Yl 3, Say 27

ABD UAKLARI HANG SINIF MELEKLERDEN?


"Melek" yle tanmlanabilir:
Her zaman trl ilere baksnlar diye "Tanrnn zel olarak
grevlendirdiine, grevlerini hi aksatmadan yerine getirdiklerine ve gk
halkn oluturduklarna inanlanlardan her biri.
Fahruddin Rz, "mslmanlarn ou"nun u tanm benimsediini
yazar:
"eitli biimlere girebilen, asl yurtlan gkler olan hava trnden ince
cisimli varlklardan her biri." (Bkz. F. Rz, et-Tefsirul- Kebr, 2/160.)
Demek ki "meleklerin de yerleri-yurtlan var: Gkler. Kuranyla,
hadisleriyle slam'n anlatt bu. Saylarnn da pek ok olduu bildirilir.
Muhammedin bir aklamas var:
"Gk (meleklerin arlndan) deve gibi ses karr. Eh, byle ses
karmakta da hakldr. nk drt parmak geniliinde bir yer bulunmaz
ki orada, alnm koyup secde etmekte olan bir melek bulunmam olsun.
(Yani her drt parmak yerde mutlaka secde eden bir melek bulunur.)"
(Bkz. Tirmiz, Snen, Kitabu'z-Zhd/9, hadis no: 2312; bn Mace, Snen,
Kitabu'z-Zhd/19, hadis no: 4190.)

136

Burada anlatlan u:
Melekler, gklerde bu denli ok.
Bu denli ok olduklan iin meleklerin arlm gkler zor tayor. O
nedenle de ar yke dayanamayp ses karan deve gibi ses - karr
(inler)
Evet, en gvenilir hadis kitaplarnn yer verdii hadise gre Muhammed byle diyor.
Buna baklarak, Muhammedin, "meleklerin tmnn cce olduklarn "drt parmak geniliinde bir yer"e sacak kklkte
bulunduklarn anlatmak istiyor olduu sanlmasn. nk ayn Muhammed, birok melein de ok iri olduklarndan sz eder. "nsan azmanlan
gibi "melek azmanlan trnden, dnlemeyecek kadar byk gvdeli
meleklerin bulunduu da hadislerde anlatlr. Bunlarn iinde en bykleri
"da keileri" demek olan a'vl" diye adlandmlan ve Tanrnn tahtyla
saraym tadklan" bildirilen meleklerdir.
Bu "melekler de, yine verilen bilgilere gre snf snf! Ayet ve
hadislerin anlattklar o ki, kimi "Tanr tahtyla saraynn tayclar
(Hameletul-Ar); kimi o tahtla sarayn evresinde (Havle'l-Ar); kimi
birer bakan ya da st dzey komutan durumundaki, en yksek
rtbeli (Ekbirul-Melike); kimi "cennet bekileri"; kimi "cehennem
bekileri", kimi insanlarla ilgili; kimi evrenle ilgili... (Bkz. F. Rz, etTefsirul-Kebr, 2/162.ye t.)
Yine Muhammed aklar ki "meleklerin bir blm de, "Mekke ve
Medineyi korusunlar diye zel olarak grevlendirilmi. Hem de
namazdaki gibi sra sra olup yle beklerler, Mekke ve Medineyi yle
korurlarm "koruyucu melekler.
te bir hadis:
Hibir lke (kent, kasaba) yok ki deccl oray ineyecek olmasn.
Yalnzca Mekke ve Medine bunun dnda. Buralarn her giri ve knda
melekler sra sra bulunur ve buralar korurlar... (Bkz. Buhr, es-Sahih,
Kitabu Fedilil-Medine/8; Tecrd, hadis no: 892; Mslim, es-Sahih,
Kitabul-Fiten/ 123, hadis no: 2943.)

Decclin girememesi demek, Mekke ve Medineye zarar verebilecek


hibir kimsenin girememesi demektir. Daha dorusu byle dnlebilir.
Efendi Tanr (Rabb) Kuranda da gvence veriyor. Bakara suresinin

137

125., 126.; lu mrn suresinin 97. ayetlerinde, bu gvence aka


grlebilir. Ne var ki bu ayetlerde verilen gvence, yalnzca Onun evi
olduu bildirilen Kabeye ve burann iinde bulunduu Mekke"ye zg.
Bakara /125de "Kabeyi insanlar iin toplanma ve gven yeri
klmtk..."; Bakara/126'da da; "brahim: Tanrm! Burasm gvenli bir
kent (lke) yap! demiti..." denir. lu mrn /97deyse, "brahimln bu
dua"snn kabul edilmi olduu duyurulur: "Burada apak belgeler
vardr, burada brahimin makam vardr. Ve kim buraya girerse gvenlik
iinde olur..." deniyor. Demek ki bu gvenceye gre, "Mekkede bulunan
herkesin gvenlii tam olarak salanmtr. Burada sava, adam ldrme
yasa da var.
Bununla birlikte verilen gvencenin herkes iin olduu dnlmemeli.
nk Tevbe suresinde, zellikle de "Kl Ayeti" diye nl 5. ayette
"kfirler iin hibir gvence olmad, aka grlr. slam ncesinden
srp gelen "kutsal aylar" kar kmaz, "putataparlarn "nerede
yakalanrlarsa orada ldrlmeleri" buyrulur. Verilen gvence, zellikle
mslmanlar iindir. Bir de kimsenin "Mekke"ye zarar veremeyecei
konusundadr. Bir "gne tapma" olarak yapld artk iyice bilindii
halde mslmanlarca "Tanrnm evi (Beytullah)" diye nitelenen "Kabe
konusunda daha byk bir titizlikle durulur. Bu "ev"in zerinden
"KULARIN BtLE UMADII" bildirilir. Fahnd- din Rzden dilimize
evireyim:
"Kukusuz, havada umaktayken kular, Kabenin zerinden
gemeye gelince brakp dnerler. Kabenin zerinden tam geecekleri
srada yollarn deitirirler." (Bkz. Fahruddin Rz, e't-Tefsirul- Kebr,
8/145.)

Buna gre, "Rabb", yani "Efendi Tanr", kendi evinin zerinden


kularn umasna bile izin vermiyor.
Burada biraz duralm:
"Tanr evi"nin zerinden "kularn bile uup gemelerine izin
verilmediini" renegelmi olan mslmanlar imdi ne dnyorlar
acaba? Yani u bilinen kriz nedeniyle "Deccl", "byk eytan" diye
nitelenen ABDnin uaklarn uuyor grrlerken. "Ulu Tanr, Kabenin
zerinden kularn umasna bile izin vermezken bu uaklarn, bu sava
uaklarnn umalarna nasl ve niin izin veriyor?" diye dnyorlar m?
Belki de sorulmas gereken sorular u:

138

Ayet ve hadislerle, "Mekke"nin, dahas "Medinenin, "sra sra


olmu melekler" le korunduklar ak seik bildiriliyor. yleyken
"korumak" iin gelen "uaklarn, hem de "kfirlerin uaklarinn ii ne?
Mslman eyhler, bakanlan, krallar bu duruma nasl "raz"
olabiliyorlar? Dahas byle bir durum iin nasl "ar" karabiliyorlar?
"Tanrya, "Peygamber"e ve bunlarn verdii "ak gvenceye
gvenmiyorlar m? Niin?

ABDnin ve teki "kfirlerin uaklarn birer "koruyucu melek"


sayabilir miyiz? Eer yleyse bu melekleri "hangi snf melek"ten saymak
gerekir?

slam her zaman kurtarma abasnda olan slamclar ve yorumcular


bu sorular ele almal ve zm iin ciddi ciddi oturup dnmelidirler.
Nasl olsa her konuya, "Allah'n izniyle" bir yorum bulabiliyorlar!
Emein Bayra
Austos 1990, Yl 3, Say 28

LE
"ile", Arapa'da "yoksulluk, arlk" demek olan "ayl"den gelir.
zerinde geindirmesi gereken kar, oluk-ocuk arl olan kimse de,
yine Arapada bu kkten treme bir szckle nitelenir. Kur'anda da
Muhammed'in balangta "yoksul" anlamnda "il" olduu anlatlr. Duha
suresinin 8. ayetinde Kurann "Tanrs Muhammed'e yle sesleniyor:

"Ve (Efendi Tanr'n) seni yoksul (il) buldu da zengin etti."

Muhammed'in zenginlii ilk kars "Hatice"nin mal, Ebubekir'in


salad mal, Medinelilerin saladklan mallar ve dnlemeyecek kadar
ok olan "ganimetler" (rnein Hayber hurmalklar, Fedek hurmalklar,
Medine yaknndaki hurmalklar. Bkz. Tecrd, 1288 nolu hadisin "zali.)
ile olmutu. (Bkz. F. Rz, 31/218). Bununla birlikte Muhammedin son
derece yoksul olduu, evinde iki ay "ate yanmad", bu evde "su ve
hurmadan baka bir yiyecek iecek bulunmad" yolunda (bkz. Tecrd,
1424 nolu hadis) yalan ve daha "alatc" yalanlar uydurulmu,
mslmanlar arasna yaylmtr. Bu uydurmalar, hem yukardaki ayette
anlatlana, hem de geree aykrdr. Muhammede den "ganimetler,
yani sava srasnda elde edilenler, "apul mallar" gzden karlmak
istenmi ve baarlmtr da. Savalarda, "ganimet"ten Muhammed'e
"humus" ad verilen "bete bir pay" derdi. Kimileri iinse, "ayetnip"

139

ganimetin tm, Muhammede braklmtr. rnein Fedek halkndan


(Nadiroullanndan) elde edilen ganimet byle olmutur. (Bkz. F. Rz,
29/284, Kurtub, 18/9 ve Har/ ayet: 6 ile ilgili teki tefsirler.) Bunu,
Kuranda da buluyoruz. Har suresinin 6. ayetinde, "Efendi Tanr
(Rabb)", ganimet konusunda Muhammed'i koruyarak (Diyanetin
evirisiyle) yle diyor:
"Ey inananlar! Onlarn mallarndan, Allah'n Peygambere verdii
eyler (ganimetler) iin siz ne at ve ne de deve srdnz. Fakat Allah,
peygamberlerine, diledii kimselere kar stnlk verir. Allah her eye
kdirdir."
Bu ayetle, sz konusu ganimetten pay almak isteyen mslman- larn
sesi kesilmitir. Yani sz konusu ganimetler, "at, deve koturmadan, bir
baka deyile savamadan elde edildii iin tm Muhammed'e kalmtr.
"Muhammed ilesi"nin, ileri srlenin tersine, "ganimetlerle ve daha
birok yollarla zenginlemi olduu bir gerek. Muhammed o denli
zenginlemiti ki, 60' akn klesi, 20 cariyesi vard. (Bkz. Diyanet
yaynlarndan Tecrd, 1167 no.'lu hadisin "zah".) Muhammed'in
karlarndan ie, bir "andn bozduu" iin kendisine ait olanlardan "40
kle" birden "zd" edebilmitir. (Bkz. Tecrd, 699 nolu hadisin "zah".)
"Yoksulluk" iinde ld ileri srlen Muhammed'in "son haccmda",
kendi develerinden "100 DEVE" kesmi ve kestirmitir. (Bkz. Buhr, e'sSahih, Kitabu'l-Hacc/122; Tecrd, 829 no.'lu hadis ve "lzah", 1654 no.lu
hadisin "lzah"; Mslim, e's-Sahih, Kitabu'l-Hacc/147, hadis no: 1218;
Ahmed bn Hanbel, Msned, 1/214.) "100 deve" yi yalnzca "bir hac "da
feda edebilen "yoksuf'() olur mu?
"ile", bilindii gibi, "kar, koca ve ocuklar"dan meydana gelen
toplulua denir. "Ayn soydan gelenler" dendii de olur. Dar ve geni
kapsamls vardr.
Ayrcalkl aileler
Muhammed, "Kurey"ten kimi "ile"lere ok nemli ayncalklar
tanmtr. Bunlara "el mellefet'l-kulb", yani "gnlleri kazanlarak
birletirilenler" denir. Bunlara, Tabernin deyimiyle "rvet" niteliinde
(bkz. Tevbe/60la ilgili yorumu) "ganimet"ten ok fazla pay verilmitir,
zengin olmalarna baklmakszn "zekat verilebilecei" bildirilmitir.
Zekattaki ayrcalklan Kuran'a da (bkz. Tevbe, ayet: 60) geirilmitir.
(Geni bilgi iin bkz. Turan Dursun, Din Bu, I. Kitap, "Rvetle

140

Mslman Olanlar" balkl yaz.)


Kur'an'da, "ile sekinliinden aka sz edilir. Kurann "Tanr"s,
eski toplumlarda da kimi "ile"leri "sekin kldm" aklar. Kimi "kiileri
sekin yaptnida...
Kur'an'da "mrn ilesi" anlamna gelen bir sure vardr: "lu mrn".
Bu surenin 33. ayetinde yle denir:
"Kuku yok ki Tanr, dem'i, Nuh'u, brahim ilesini, Imrn ilesini
dnyalara stn, sekin yapmtr."

brahim ve Muhammed ilesinin sekinlii


Tarihte "brahim Peygamber" diye birinin yaayp yaamad belli
deildir. Yalnzca Tevrat'a, oradan da Kur'ana gemi olan eski
"sylencelerde yer alr. Yani bir "maval insanidir. (Bkz. Turan Dursun,
Din Bu, II. Kitap, "brahim Peygamber Maval", s.221.) Byle olmakla
birlikte Yahudilik'te ve slam'da nemlidir.
Nisa suresinin 54. ayetinin Diyanet evirisindeki anlam yle dir:
"Yoksa Allah'n bol nimetinden verdii kimseleri mi ekemiyorlar?
Oysa brahim ilesine Kitab ve hikmet verdik, onlara byk hkmranlk
bahettik."

Kur'an yorumlarnda, "yahudilerin Muhammed'i ekememeleri" zerine


byle dendii anlatlr. (rnein bkz. Muhammed Ali Sabn, Safvet'tTefsr, 1/282.) brahim ilesi'ne nasl bir stnlk verilmise,
Muhammed'e ve ilesine de yle bir stnlk verildiini, onun iin bunun
"kskanlmamas" gerektii aklanm oluyor.
Namazlarda ve baka zamanlarda okunan "salavilarda u anlamdaki
Arapa szler okunur:
"Ey Tanr! brahim'e ve ilesine rahmet ettiin gibi, Muhammed'e ve
ailesine de rahmet et! Ve brahim'i, ilesini mbarek kldn gibi,
Muhammed'i ve ilesini de mbarek kl..."

"Salavt", "salt" szcnn ouludur. "Salt" da eer "Tanrdan"


olursa "rahmet (acma)" anlamn ierir.
"Muhammed ve ilesine salavt" demek, "Muhammed ve ilesine
Tanrdan rahmet" demektir, inanrlarn "salt etmeleri" de, "dua

141

etmeleridir. Diyanetin resm evirisinde "vme" anlam verilmitir


"salt"a. Azb suresinin 56. ayetine u anlam veriliyor:
"phesiz Allah ve melekleri. Peygamber Muhammed'i verler, Ey
inananlar! Siz de onu vn ve ona esenlik dileyin."

Gerekte "vme", biraz zorlamal bir anlam. "Dua etmek" anlam daha
uygun.
Bu ayette de grld gibi, Kurann "Tanrs, inanrlarna
seslenerek, onlardan, "Peygamber"ine, Muhammede "dua etmelerini"
istiyor!
Burada yle bir soru sorulabilir:
Tanr niye bunu istiyor? Muhammede rahmet mi edecek, iyilik mi
yapacak; dilediini yapar, eder. Bunun iin neden dua ettiriyor? Kukusuz,
"iman gzl"yle grlemeyecek bir eliki var burada. Ama
Muhammed'in de bir amac bulunduu, gzden karlmamal. Asl nemli
olan bu amatr: Muhammed, zerinde daha youn bir ilgi toplansn
istemitir. "Salt"ta hedeflenen bu. Hadislerde, "salavt" iine
"Muhammed'in ailesi" de sokulunca her zaman "Muhammedle birlikte
"ilesi de anlr olmutur. "ilesi" derken, Muhammedin "ana
baba"snn da bunun iine, girmesi gerekirdi. Ama, slamda "mmin"
olmayanlar, yani inanmayanlar, "ileden saylmazlar. (Bkz. Tevbe, ayet:
23-24.) nanmam olarak ldkleri iin Muhammedin "ana ve babas
"ile"sinden saylmyorlar. Kurann "Tanrs bu konuda ok titizdir.
Nhun, inanmam olan olunu ilesinden saydramad bildirilir. Hd
suresinin 45 ve 46. ayetlerinde yle dendii grlr: (eviri Diyanetin.)

"Nh Rabbine seslendi: Rabbim! Olum, benim ilemdendi.


Dorusu Senin ve vadin haktr. Sen, hkmedenlerin en iyi hkmedenisin.
Allah: Ey Nh! O senin ilenden saylmaz. nk kt bir i ilemitir.
yleyse bilmediin eyi benden isteme. te sana t. Bilgisizlerden
olma! dedi."

Emein Bayra
29 Eyll 1990, Yl 3, Say 29

BR MEKTUBA VE MZA DERGSNE YANIT


Bilindii gibi bu dizide, "Kutsal Kitaplarn Kaynaklarndan "Kur'an'n
Kaynaklan" yer alyor. Mektuplar da geliyor bu arada. Bunlar zaman

142

zaman karlklaryla birlikte yaymlayacaz. lk mektubun yazan


Keiborlu mam-Hatip Lisesi retmeni. Binlerce benzerinin slam, insan,
evren konusundaki bak asn sergiledii iin nemli. kinci olarak mza
dergisi yazarna bir yantmz olacak.
Keiborlu mam-Hatip Lisesi retmeni lknur Tzner'in
mektubu:
Bu mektup da "ilahiyat" kesim iin bir rnek. Bir "mam - Hatip
retmeni" nasl dnyor, neleri, nasl renmi, neleri retiyor?" onu
birlikte greceiz.
LAH DNLERN KAYNAI TEKTR
Kur'ann ve dier lhi kitaplarn kayna tektir. Hepsi de Allah tarafndan gnderilmi olup,
esas gayeleri tevhid inancna davettir . ilahi dinlerin kaynaklar tek olduuna gre, temelde birbirine
zt esaslar ihtiva etmeleri imknszdr. Ancak, Kuram Kerim dndaki kutsal kitaplar, insanlar
tarafndan deitirilmi, bozulmutur. Bu durum, Kur'an- Kerim'de yle ifade ediliyor:
"Yahudilerden, szleri yerlerinden deitirip 'iittik ve kar geldik, kulak vermeyerek dinle' ve
dillerini eip bkerek, dini yererek 'bizi de dinle' diyenler vardr. ayet 'iittik ve itaat ettik, dinle ve
bizi gzet' demi olsalardt onlar iin daha hayrl olurdu, ite Allah, inkrlar yznden onlara lanet
etmitir. Onlarn ancak pek az inanr." (Nisa, 46) Tahrif kelimesi, bir eyi deitirme, bozma,
kalem oynatma manalarn ifade eder. Tahrif yani deitirme veya bozma u ekilde olabilir.
1- Bir lafz bir baka lafzla deitirmek. Tevratda Hz. Muhammed (SAV)'in sfatlaryla ilgili
olarak kullanlan "Reb'a" kelimesinin yerine "uzun adam kelimesinin, "recm" kelimesinin yerine
"had" kelimesinin kullanlmas gibi. Bunlar yazmda yaplan tahriftir.
2- phe meydana getirerek, yanl yorumlama yaparak bir lafz teye beriye ekerek, manasn
haktan batla evirmektir. Hz. Dvd, Hz. Sleyman hakknda iddia edilen, yanl yorumlamaya
dayanan fikirler gibi. Bu, bir eit manevi tahriftir.
3- Yalnz kitab deil, bir sz syledikleri zaman, duyduklar ve kalplerinde bildikleri gibi
dosdoru sylemeyip tahrif ederek sylemeleridir. Nitekim Yahudiler, Hz. Muhammed (SAV)'n
huzuruna gelirler baz eyler sorarlar, yanndan ktklar zaman Peygamber (SAV)'in kelamn
deitirerek anlatr- lard.(1)

lhi kitap, sz ve mana itibariyle Allah tarafndan gnderilmi olan kitaptr. Kaynak Allah
olduuna gre lhi kitapta insana ait sz olamaz. ddia edildii gibi Tevrat'da Yahudilerin
gelenekleri, yaam biimleri, edebiyatlar yer alyorsa, Hz. Musa (AS)'ya indirilmi bir kitap
olduu kabul edilmiyorsa nasl olur da kutsal kitap olarak kabul edilebilir! Nasl olur da Allah'n,
Hz. Musa (AS) ya indirdii lhi bir kitap olduu kabul edilmezken, Tevrat'n asln koruduundan
bahsedilebilir! Tevrat'n tahrif edilmediini, asln koruduunu iddia edenler, Tevratn gkten
indirilmi bir kitap olmadn syleyerek byk bir elikiye dyorlar.

nce balk zerinde duralm:


'lahi dinlerin kayna tektir" deniyor.
Nedir lhi dinler"?
"Dinleri byle ayrmak belki bir kesim "slamclarn mantna gredir.

143

slama bile uygun deildir. nk "lhi" szcndeki "lhla


amalanan Kurann "Tanrsysa, bu "Tanr", slamdan baka bir "din"
tanmaz. Kfrn suresinde "Senin dinin sana, benim dinim banadr"
deniyor olmasna bakmayn. nk bunu diyen ayetin hkm, "mmat"
dnemine, yani mslmanlarm gsz olduklar, bakalaryla "bar iinde
bir arada yrmek" istiyor grndkleri dneme zgdr. Sonradan,
"Kl Ayeti"yie, yani Tevbe suresinin 5. ayetiyle "neshedilmitir". Yani
yrrlkten kaldrlmtr. (Bkz. Bu ayetlerle ilgili tefsirler, ayrca bn'lBriz, Nsihu'l-Kuranil-Azz Beyrut, 1988, s. 58.) "Kl Ayeti"yle
Kuran'h 114 yerindeki hkm yrrlkten kaldrlm kabul edilir. (Bkz.
bn Hazm, en-Nsihu vel- mensh, Tefsiru bn Abbasla birlikte, Msr,
390, s. 122; Zerke, Burhan, Msr, 1957, 2/40; bnl-Briz, ayn kitap,
s. 22.) Kurann "Tanr"s, mslmanlarm kendilerini gl grmeye
balamalarndan sonra yalnzca bir "din"i tandn bildirmitir. O da
slamdr. (Bunu, hibir yoruma gerek kalmayacak biimde grmek iin
bkz. lu mrn, ayet: 19, 83, 85) Demek ki bu "Tanrya gre "lhi
dinler"den deil; yalnzca bir "lhi din"den sz edilebilir. Yani "lh din"
olarak yalnzca "slam" vardr.
Bilimsel ve evrensel yaklama gre "din"ler, "lh olanlar, olmayanlar"
diye ayrlamaz. Falanca dinin inanrlarna gre o din "ilh"dir, filanca
dinin inanrlarna gre de o dindir "lh" olan. Yani kabul ettii "Tanr"
katnda geerli saylan.
ANPllarn arlyla, Trk Ceza Yasasnn 175. maddesi
deitirilerek "semv dinler, semv olmayanlar" ayrm yaplmt
(1986). Sonradan bu deiiklik, Anayasa Mahkemesi'nce "iptal" edilmitir.
lknur Tzner, "Kurann ve dier lhi kitaplarn kayna tektir."
diyor. Bu da kendine zg "dinsel" bir mantk. Yalnzca "iman"a
dayand iin de bilimsel ynden tartlabilir bir yan yoktur. O, inancna
dayanarak yle diyecektir, br kendi inancna dayanarak baka ey
syleyecektir. Nasl tartlr? Tzner, "hepsi de Allah tarafndan
gnderilmi olup, esas gayeleri tevhid inancna davettir..." diyerek
srdryor. Bu, bir "iman". Bu "iman" paylarsn, paylamazsn ayr bir
konu. Tzner, "lhi dinler"in ya da bir baka deyiiyle "Kuran ve dier
lhi kitaplar"m "kaynaim "tek" gsterirken "tevhid" gibi havada kalan
kavramn dnda, o "kaynan ne olduu"- nu somut bir biimde, bilimsel
inceleme ve aratrma llerine girecek nitelikte belirtmi olsayd
tartlabilirdi. Evet, nedir o "tek kaynak"? Eer amalanan, "Tamiysa,

144

"Tanr anlay" o denli ok ki ... Islamnki baka, Hristiyanlnki baka...


Kurann "Tanrs, Yahudilerden, Tevrattan "kopya" olarak alnd
halde, birok kez, Kuranda bakadr, Tevrat'ta bakadr. "Esas birdir"
demeninse bilimsel bir deeri yoktur. Somut kantlarla, somut
aklamalarla yaplmadka. Tmnn "temerinin "bir" olduu bilimsel bir
aklamayla ileri srlecekse, yle denebilir: "Tmnn tanr' s,
ilkellerdeki 'mana' inancna dayanr". ("Mana"ya ilikin bilgi iin bkz.
Prof. Dr. Sedat Veyis rnek, Etnoloji Szl.) Yani savunmas yaplan
inan, ilkellerdeki inancn tesine gitmez.

"Tahrir
Tzner, "Kurann dndaki kitaplarn insanlar tarafndan
deitirildiini, bozulduunu" ileri sryor ve bunu kantlamak iin de
Nis suresinin 46. ayetini gsteriyor.
Oysa bu ayette, insanlarn "herhangi bir kitab deitirmelerinden deil,
kimi szlerin yerini deitirdiklerinden sz ediliyor. Dahas, yalnzca
"dillerini eip bkerek konuuyor olmalarndan, "iittik boyun edik"
diyecekleri yerde de "iittik ve kar ktk" dediklerinden, bir de rin
diye bir szck kullandklarndan yaknlyor. Mu- hammed'i dinlerlerken
"iittik ve boyun edik" deselerdi ya da "rin" yerine, "bize bak, bizi
gzet" anlamna gelen "mzurn" demi olsalard sorun kalmayacakt; bu
bildiriliyor. Herkesin bildii anlamdaki tahrif bunun neresinde
anlatlyor? Yani "Kurandan nceki kitaplarn deitirildii" yolunda bir
sav, burada anlatlanlarn neresinde?
Birok Kuran yorumcusu gibi Fahruddin Rz de bu ayeti ele alarak,
yahudilerin "Tevratn szlerini deitirdikleri" anlamnda bir "tahrifin
sz konusu olmadm, burada anlatlan, "yahudilerin kendi eilimlerine
gre Tevrat yorumladklar" anlamnda anlamak gerektiini belirtiyor.
(Bkz. F. Rz, et-Tefsirul-Kebr, 10/118.)
Tzner, "tahrifin " anlam"m yazyor. Kaynak olarak da - belki
Arapa bilmedii iin - asl kayna deil; Elmal Hamdi Yazrm "Hak
Dini Kuran Dili"ni gsteriyor. Bu aklamann asl kaynaysa
"Fahruddin Rzfnin "e't-Tefsiru'1-Kebri. (Bkz. F.R. et- Tefsiru'l Kebr,
10/117-118.)
mam-Hatip Okulu retmeni Tzner, kaynandaki bilginin tersini
gsterip savunuyor

145

lknur Tzner, "Kuran- Kerim dndaki kutsal kitaplar" m, "insanlar


tarafndan deitirilmi, bozulmu" olduunu ileri srmtr. Kukusuz,
nice "ilhiyat" gibi... Oysa "tahrifin " anlamn aktarrken gsterdii
kaynakta "salam olarak" benimsenene terstir bu. Elmal Hamdi Yazr,
"tahrifin ikinci anlamn, F. Rzden alp anlatrken yle diyor (szler
bugnk dile evrilmitir):
"Kuku sokarak ve yanl yorumlar yaparak, bir sz teye beriye
ekerek anlamn bile bile yanla dntrmektir ki, bu da yorum ve
aklamalarda yaplan trden manevi tahriftir. Fahruddin Rz, nitekim
zamanndaki ehli bid'at da (sapk yolun yolcular), grlerine ters den
ayetlerde byle yapyorlar demi ve TAHRFin yorumunda bu ikinci
anlamn temel olduunu yazmtr." (Bkz. Elmal Hamdi Yazr, Hak Dini
Kuran Dili, 2/1362.)
Tzner, kaynak olarak gsterdii yerden bunu, drste byle
aktaraca yerde, ileri srd gre ters olur diye, burada anlatlan
trden bir tahrif yapp geiyor; kaynanda yer almayan rnekler
veriyor; "Hz. Dvud, Hz. Sleyman hakknda iddia edilen, yanl
yorumlamaya dayanan fikirler gibi." diyor.
Kukusuz bu ok kt bir "ayp"tr. Ama bu trden "ayplar, slamc
ve ilhiyatilar iinde yalnz Tzner yapmyor ki...
Ksacas, gerek Tznerin gsterdii kaynaa, gerek asl kaynaa gre;
kant olarak dayanlan ayette, Tznerin ileri srd trden bir "tahrif
sav bulunmamakta. "Kitab ehlinden kimileri, Muhammedi "peygamber"
tanmazlarken onun szlerine kar "iittik ve kar ktk" anlamnda
szler sylemiler ve "bize bak, bizi gzet" anlamnda bir sz sylemeleri
beklenirken "rin" demiler. Hepsi bu. Bu anlatlyor ayette. "Rin" da,
"aalama", "alay etme" niteliinde bir anlam ieren szck diye ileri
srlr. (Bkz. F. Rz, 10/118-119.)
Kaynaktaki anlamyla "Kuran" da da tahrif yaplagelmitir
Fahruddin Rz, Nis suresinin 46. ayetinde yahudiler iin sylenen
"tahrifin benzerinin, "kendi zamannda" da ve "Kuran ayetleri" ele
alnrken yapldn ok ak biimde yazyor. (Bkz. F. Rz, e't- Tefsiru'lKeb\ 10/118.) Rznin bu gr savunduunu Tznerin kayna da
belirtiyor. (Bkz. Yazr, 2/1362.). O zaman u aka ortaya kyor. Eer
yahudilerin yaptklar "yorumlar "tahrif' saylacaksa, slam kesiminde,
Kuran ayetleri ele alnrken yaplan "yorumlar" -ki bugnk slamclarda

146

bolca var- "tahriftir. Buna gre Kur'an da "tahrif edilip duruyor. Baka
aklama olabilir mi?
Mektuba devam edelim:
KUR'AN-I KERM DE TAHRF YOKTUR
ddia edildii gibi, Kur'an- Kerimde en kk bir tahrifin dahi olmas mmkn deildir. Kur'an Kerim'e Allah kelamndan baka hibir sz dahil edilmemitir. Kur'an- Kerim ayetlerine
karmasn nlemek iin Hz. Muhammed (SAV), kendi szlerinin yazlmasna kesinlikle izin
vermemitir. Sahih-i mslimde Ebu Said el-Hudri'den rivayet edildiine gre Peygamberimiz Hz.
Muhammed (SAV) yle buyurmutur:
"Benim azmdan Kurandan baka hibir ey yazmaynz. Kurandan baka bir ey yazm kimse
varsa silsin. Ancak, yazmakszn benden dilediiniz gibi rivayet ediniz..."
Nazil olan Kur'an ayetleri, annda vahiy katiplerince yazlm ve ezberlenmiti. Ne Hz.
Peygamber (SAV) devrinde ne de daha sonraki dnemlerde bir tek harfin deimesi bile miimkiin
deildir. nk inen ayetler, yazlmasyla birlikte annda ezberleniyordu da. Yazda ve ezberde bir
noksanlk olmamas iin de Hz. Muhammed (SAV), her sene ramazan aynda Vahiy Melei Cebrail
ile karlkl Kur'an- Kerim'i okurlard. (2)
Hz. Muhammed (SAV) zamannda byle bir deiikliin olmas mmkn olmad gibi O'ndan
sonraki devirlerde de imknszdr. Hz. mer devrinde Kur'an- Kerim kitap halinde iki kapak
arasnda topland. Vahiy katiplerince eitli malzemelere yazlan Kur'an ayetlerinin iki kapak
arasnda toplanmas grevi Zeyd b. Sabit'e verildi. Zeyd, hem vahy katibiydi hem de Kur'an-
batan sona hfz-etmiti (ezberlemiti). Zeyd, bu grevde her ayetin Hz. Peygamber tarafndan
yazdrld ekilde tespit olunmasn ve bunun iki ahidin e- hadetiyle vesikalandrlmasn art
kotu. Bylece Kur'an- Kerim, Allahtan indirildii gibi hibir tahrife uramadan kitap haline
gelmitir. (3)
Bu durumda, Kuran- Kerim de herhangi bir deiikliin, noksanln olmas mmkn deildir.
Zira en kk yanllk onu ezberleyen yzlerce kii tarafndan annda fark edilirdi. Hz. Muhammed (SAV)'den sonraki dnemde Kran- Kerim'in aklanmasna ihtiya duyuldu.
Hz. Muhammed (SAV) devrinde anlalamayan ayetler O'na sorularak renilebiliyordu. Hz.
Muhammed (SAV)'n ashab (arkadalar), O'nun vefatndan sonra Kur'an- Kerim'deki
anlalmayan kapal ksmlar aklama grevini stlendiler. Kurann anlalamayan ksmlarn,
Kuran- Kerim'deki dier ayetlere dayanarak , Hz. Muhammedin aklamalarna, hal, hareket ve
yaantsna dayanarak aklamaya alyorlard. Kuran- Kerim'de ayrntl olarak anlatlmayan
kssalarn ayrntlarn Yahudi ve Hristiyanlara soruyorlar, slam inanc ile karlatrarak ince bir
szgeten geirdikten sonra kabul ediliyorlard. (4) Ancak daha sonraki dnemlerde kimi
mfessirler (Kuran- Kerim i aklama iini yapanlar) ehli kitabn anlattklarna gvenerek,
aratrmadan tefsirlerine almlar, byk hataya dmlerdir. (5)
TAHRF TEVRAT'TADIR
Tevratn pek ok yerinde gzle grlr elikiler vardr. rnein,
Tekvin'ir altnc blmnn on dokuz ve yirminci, yedinci blmnn sekiz ve dokuzuncu
ayetlerinde "ve seninle beraber sa kalmak iin her yaayan btn beden sahibi olanlardan, her
trden ikier oarak gemiye getireceksin, erkek ve dii olacaklar" diye yazldr. Yedinci blmn
ikinci ve nc ayetinde ise "Btn yeryz zerinde ziirriyetlerin sa kalmas iin kendine
tertemiz hayvandan erkek ve onun diisi olarak yedier olacak" diye yazldr.
1-

2-

k kitabnn dokuzuncu blmnde "Ve Rab, bu eyi ertesi gn yapt. Msrllarn btn

147
hayvanlar ld. Israiloullarnn ise bir tek hayvan bile lmedi" ifadesiyle btn hayranlarn
ld aka belirtilirken hemen arkasndan "Firavun kavminden olup da Allah'n szlerinden
korkanlar hayvanlaryla birlikte evlerine sndlar. Allah'n szlerinde kalplerine korku
gelmeyenler de hayvanlar sahrada braktlar" denilmektedir.
II. Krallarn yirmi drdnc blmnn sekizinci ayeti "Yehoyakin kral olduu zaman on
sekiz yanda idi" derken II. Tarihler in otuz altnc blmnn dokuzuncu ayeti "Yehoyakin kral
olduu zaman sekiz yandayd" denilmektedir.
3-

Tm bu elikili ifadeler, Tevrajt'n gkten indirildii gibi kalmayp bozul - duutu, deiik
yerlerde deiik kiilerce kaleme alnp Tevrat diye ortaya karldn gsterir.

"Kur'anda tahrif yoktur sav, bir mslmann imanna uygundur


kukusuz. Ama bu sav iin salam bir dayanak gerek.
Kur'anda bir anlamda "tahrifin olageldiini F.Rz gibi Kur'an
yorumcularnn da kabul ettiklerini yukarda grdk. Kukusuz, herkesin
anlad anlamdaki tahrif bu deildir. Ama herkesin anlad anlamda
bir tahrifin Kuranda yaplmam olduunun da kant yok. ileride
belirteceim gibi ters kantlar yar.
Tzner, Kuran- Kerime, Allah kelamndan baka hibir sz dahil
edilmemitir. diyor. Bu da "imana uygun. Ama kant nedir?
Tzner, buna kat olarak, ayetlerin hadislerle kartrlmam
olduuna ilikin sav gsteriyor. Oysa hem bu sav kant olarak yetmez,
hem de bu savn da ayrca kantlanmas gerekir. Muhammedin Benim
azmdan, Kuran dan baka hibir ey yazmaynz... dediini anlatan
hadis de yeterli deildir. nce bu hadisin mensuh yani hkmnn
yrrlkten kaldrlm olduunu ileri srenler vardr. Ayrca birok rnek
gsterilerek, bu hadiste yasaklanann yapld belirtilir ve caiz olduu
grn paylaanlarn ounlukta bulunduu anlatlr. (Bkz. Mslim, esSahih, Kitabuz-Zhd/72, hadis no: 3004, s, 2298, not: 2; Ibn Melek,
Mebarikul-Ezhar, stanbul 1309, 1/231.) Demek ki Muhammedin
benim azmdan, Kur'andan bakasm yazmayn... dediini bildiren
hadis, bu konuda ileri srlen yasak iin bile yeterli bulunmamakta.
Muhammedin, bir konu nedeniyle: Benim sylediklerimi falan kii iin
yazn... dedii de aktarlr. (Bkz. Buhr, es-Sahih, Kitabul-Ilm/49,
Tecrd, hadis no: 93).
Muhammedin bir yerde bir zaman benim azmdan, Kur andan
baka bir ey yazmayn! dedii, bir baka yerde, bir baka zaman da
bunun tersi dorultuda: Benden (benim azmdan) falanca iin (u u
konulan) yazn! diyerek buyruk verdii doru mudur? Eer doruysa,
yani GEREKse, Muhammedin nice elikilerinden biridir bu. slam

148

ulemas, bu tr elikileri, birinci hkm neshe- dilmitir diyerek


zme (!) balarlar. Buradaki tutumlar da yle olmutur. Ama eer
gerek deilse, bir yalan" vardr ortada. Ya birinci hadis
uydurulmutur ya da kincisi. Bu "uydurma"y yapan da
"mslmanlardan bakas olamaz. Yani yalan, mslmanlarn.
Byk olaslkla da Muhammed'in ashabnm (arkadalarnn).
Muhammedin, "Kuran'dan baka bir ey yazdrtmad" gerek
olsayd, bu, "Kurann tahrif edilmediini kantlamaya yeter miydi?
Elbetteki hayr. nk, Muhammedin yazdrdklar yalnzca Kuran
ayetleri olurdu da yine de "tahrif yaplabilirdi. Bu, onun dneminde de
olabilirdi, ondan sonraki dnemde de.
Grlyor ki, mam-Hatip Okulu retmeni lknur Tznerin,
"Kurann tahrif edilmediini ileri srerken gsterdii kantn salam bir
yan yok.
"Kurann bir harfinin bile deimedii** yalan
Muhammed dneminden bu yana, "Kurann BR HARFNN bile
deimedii ileri srlr. Bu koca bir yalandr. Bu yalan, Tznerin
uydurduu yalan deildir. Ne ki, Tzner de bu yalan gerek
gsteriyor.
Yalan m, deil mi bakalm:
lknur Tznerin mektubunda gsterdii kaynaklardan biri de,
Cerraholunun Tefsir Usul adl kitabdr. Bu kitab aalm: Bu kitabn
sayfa 90-110 arasnda, slam kaynaklarndan aktarlan bilgilerden bir
kesimi yle: (Bkz. smail Cerraholu, Tefsir Usul, Ankara, 1971.)
Tevbe suresinin 114. ayetindeki iyyahu szcn, Hammad bn
Zeberkn, ebahu diye okurdu. Sad suresinin 2. ayetindeki izzetin
szcn de "rratin okumaktayd. (Bkz. s. 90)
Buradaki deiiklikler harf deiiklii. Birincisinde ya baya,
brnde de ayn harfi, "ayn harfine dnm.
Haydi bu tr harf deiikliklerini nemsemeyelim.
Eldeki Kuranda grlen kimi szcklerin yerine, Abdullah bn Abbas,
"mrdiflerini, yani e anlaml olanlarn kullanrd. Enes bn Mlik de
Mzzemmil suresinin 6. ayetindeki akvamu szcnn yerine,
asvabu szcn kullanmtr, (bkz. s. 94) bn mer, Cuma suresinin

149

10. ayetindeki fesav" szcnn yerine, "femz szcn; bn


Abbas Kria suresinin 5. ayetindeki "kel* hni yerine kessavfy uygun
grp kullanrd. Yine bn Abbas sayhaten vahi- deterilerdeki "sayhaten"
yerine, "zeyfeten"i yelerdi. Enes Ibn Mlik, nirah suresinin 2.
ayetindeki "vada'n" yerine, MhalelnM diye okurdu. (Bkz. s.95) Buralarda
grlen de yalnzca "harf deil, "kelime" deiikliidir. Ayn kitapta,
gsterilen kesimde baka rnekler de grlebilir.
Demek ki "Peygamberden bu yana bir HARF bile deimemitir" sav,
mam-Hatip Okulu retmeni lknur Tzner'in kendisinin gsterdii
kaynaktaki bilgilere gre bile gerek deildir. eitli "mus- haf larda,
"harf deil, "kelime" farklar bile grlegelmitir.
smail Cerraholu'nun da kitabmda yer verdii (bkz. ayn kitap, s. 9394.) bir olay ok ilgintir bu konuda. Aktarldna gre: Bir gn, Hizam
Olu Hakm Olu Him, Furkan suresini okumaktadr. mer dinler,
bakar ki Him bu sureyi, Muhammed'in kendisine retip okuttuundan
baka trl okuyor. mer fkelenmitir.

Bu sureyi sana byle kim belletip okuttu?

Peygamber!

Yalan sylyorsun. nk Peygamber bu sureyi bana, senin


okuduundan baka trl okuttu.

mer bu tartmay yaparken, Himm yakasna sarlmtr. Sonra


adam alp peygambere gtrr.
Bu adam, senin bana okuttuundan baka trl okuyor Furkan
suresini.
Yakasn brak da adamn okuduklarn ben de dinleyeyim.
mer yakasn braknca, Muhammed adama dner:
Him haydi oku bir de ben dinleyeyim, Furkan suresini nasl
okuyorsun?

Him, Furkan suresini, kendisine retildii gibi okur. Sonra


Muhammed, "Bu sure bana byle indi" der.
Muhammed, ayn sureyi bir de mere okutturur. mer' inki iin de
ayn eyi syler. Yani ikisininkini de doru bulmutur. Sonra da yle der:

Kur'an, yedi harf (yedi trl) indirildi. Bunlardan hangisi kolaynza

150

gelirse, Kur'an' ona gre okuyun. (Bkz. Buhr, e's-Sahih, Ki- tabulHusmt 4; Tecrd, hadis no: 1766; Mslim, e's-Sahih, Kitabu Salti'lMsfrn/270, hadis no: 818.)
Bu hadis, Him'n okuduu Furkan suresiyle, mer'in okuduu
Furkan suresinin, ok ok baka olduunu aka ortaya koyuyor. Bu
hadise gre, Muhammed kavgay tatlya balyor, Kurann yedi eit
indirildiini ve herkesin bir trl okuyabileceini sylyor. Yani,
Kur'an trl biimlerde renip okumay serbest brakyor. Bakalksa,
hadisten de kolaylkla anlalaca gibi, okunuta deil;
okunanlardadr. Yoksa merin o denli fkesinden sz edilebilir miydi?
Kaynaklar, ayn ayr "mushaflar zerinde durur. Aktanlan rneklere
gre, kimi mushaftakiler, bugn elimizdeki resm Kurandakileri
tutmamakta. (Bilgi iin rnein bkz. Syt, el tkn, 2/32-33). Ayrca bn
merin u sz son derece ilgi ekicidir:
inizden kimse, Kurann tmn elinde tuttuunu sylemesin.
Bunu diyen bilir mi Kur'ann tm ne kadard, nasld? Kesin olan o ki,
Kurann ou yok olup gitmitir. (Bkz. Syt, el tkn, 2/ 32)

Btn bunlar karsnda, yine Kuran, Peygamberden bu yana olduu


gibi ve bir harfi bile deimeden gelmitir. denebilir mi?
u gerek de unutulmamal: Ka kez yazdk ve kantladk ki, Kurann
birinci orijinali de, ikinci orijinali de yine mslmanlar eliyle
yaklmtr. Kukusuz, gerekleri rtmek iin. Osman dneminde
oluturulup oaltldktan sonra belirli merkezlere gnderildii "nshalarn
orijinallerine de, dnyann hibir yerinde rastlanmamakta. Bunu da birok
kez yazp kantladk. eitli yerlerdeki yazlarmdan oluan ve yaknda
"DN BU" adyla kacak olan kitabmda da buna ilikin aklama ve
kantlar bol bol grlecektir.
... Yazda ve esasta bir noksanlk olmamas iin de Hz Muhammed
(S.A.V.) her sene ramazan aynda Vahiy Melei Cebrail ile karlkl
Kuran- Kerimi okurlard. diyor Tzner. Bu, her zaman, Kurann
tastamam olduuna ve deimediine" bir kant olarak gsterilir din
evrelerince. Tzner de Cerraholunu kaynak gstererek ayn gelenee
uyuyor. Oysa byle bir ey kant olabilir mi? "Her yl ramazan aynda
Cebrail gelirmi de, Muhammedle karlkl Kuran okurlarm" (!) Bu
hadis, "iman" iin bir deer tayabilir. Ama Kurann deiikliklere

151

uramadna, olduu gibi geldiine, "eksiksiz olduuna kant nitelii


tayamaz.
Bir de konunun u yn var:
Kuran, olduu gibi zamanmza gelmi olsayd, yani hibir deiiklik
ve eksiklik -fazlalk bulunmasayd bile, onun "Tanrdan geldiine
inanmak m gerekecekti? Buna yine, ancak "iman" ls iinde "evet"
denebilir. Gereklere ve gerek akim, gerek bilimin geerli llerine
greyse, byle bir inann hibir salam temeli olamaz. Akl ve bilim,
birtakm "cambazlklarla DNTe kurban edilmedike de tersi ileri
srlemez bunun.
Tzner, "Hz. mer devrinde Kuran- Kerim, kitap halinde, iki kapak
arasnda topland..." diyor ve birtakm "bilgiler" aktarmaya alyor. Ne
var ki "Kuran ayetlerinin derlenmesi" konusunda, daha iin banda
yanl"a dyor. nk, bilindii gibi tm kaynaklara gre, ilk derleme
"ve iki kapak arasna getirme" olay, "mer dneminde deil; Ebubekir
dneminde gereklemitir. Burada yanla den, baka yerlerde doru
bilgiler aktarabilir mi?
Tevrat'taki samalar
lknur Tzner, Tevrattaki kimi "akldlklar, elikiler zerinde
duruyor. Gerekte bu, Tznerin incelemesi deildir. slamclarn her
zaman, "Tevrat'n lhi olmadna" kant gstermek iin bavurduklar
noktalardr bunlar. Tevratta belirli "samalar, "elikiler bulunup
gsterilegelmitir. Gsterilenler, gerekten de "sama"dr, "elikidir". Ve
bunlarn iinde bulunduu metinler de gerekten "Tanrsal" olamaz. Ama
"asl" yledir "Tevrat"m. Asl yle deilse, aslnn yle olmadn iler
srenlere, "peki Tevratn asl nerede? Aslnn yle olmadn nasl
kantlayacaksnz?" sorusuna cevap bulmak der. Ne ki bunun cevabm
imdiye dek bulmu deillerdir. Gerekte ne Tevrat, ne Incil, ne de Kuran
"Tanrdan indirilme"dir. Hepsi, oradan buradan yaplan derlemelerin
rndr. Tevrat'm bir sr kayna vardr. Kurannsa en temel kayna
"Tevrat"tr. Kaynaklan arasnda, eitli yahudi kaynaklar yannda, Incil,
eski Arap gelenekleri ve kendi zel yaam da kmsenemeyecek bir yer
tutuyor. Bu dizide hepsini, kantlaryla bulacaksnz. Mektup yle son
buluyor:

Kur*an-1 Kerim'de geen "Israiloullar" ifadesinin sk gemesini ne srerek, Kr'an- Kerim'in


batan sora israiliyyatla dolu olduunu sylemek ok yanltr.
Israiliyyat kelimesinin lgat manas, Israil bir kaynaktan aktarlan kssa ve hadisedir.
srailiyyat'n stlah (terim) manas ise slama ve zellikle tefsire girmi olan Yahudi, Hristiyan
ve dier, dinlere ait kltr kalntlar ve yine bunlara ait uydurulmu dinin lehinde veya aleyhindeki
her trl haberdir.
Israiliyyat, uydurma haber manas ifade ettiine gre Kr'at- Kerim'de Israiloullar ile ilgili
haberlerde "Israiloullar" kelimesi getii iin "Kur'an- Kerim batan sona israiliyyattr"
iddiasnda bulunmak ne derece dorudur?
tSRALYYAT

"Israiloullar" ile balayan bu ayetlerde Allah'n Hz. Musa (S)'a ve kavmine verdii
nimetlerden (Bakara, 40) Firavunun zulmnden onlar kurtardndan, Kzldenizde Firavun ve
adamlarnn boulduundan (Bakara, 49-50), Yahudilerin Hz. Musa'ya ve Allah'n bu nimetlerine
nankrlk edip bir buzaya tapmalarndan (Bakara, 51) inkarlarndan dolay inanan pek az dnda
dierlerinin lanetlendiklerinden (Nisa, 46) bahsedilir.
"lsrailoullarndan Allah'tan bakasna kulluk edinme etmeyin, anne ve babaya, yaknlara,
yetimlere, dknlere iyilik edin, insanlarla gzel gzel konuun' diye sz almtk. Sonra siz pek
aznz mstesna geri dndnz. Szler, zaten dneksiniz." (Bakara, 83)
"Musa, Rabbim ben ancak kendime ve kardeime sz geirebiliyorum. Artk bizimle bu zalim
kavmin arasn ayr dedi." (Maide, 25)
"Ey Musa! Bir eit yemee dayanamayacaz, bizim iin Rabbine yalvar, bize yerin bitirdii
sebze, hyar, sarmsak, mercimek ve soan yetitirsin demisiniz de hayrl olan daha kk eyle
mi deitirmek istiyorsunuz. Bir ehre inin, phesiz orada istediiniz vardr" demiti (Hz. Musa).
Onlara yoksulluk ve dknlk damgas vuruldu. Bu, Allah'n ayetlerini inkar etmelerin- dendir.
(Bakara 61)
ddia edildii gibi Yahudiler (Israiloullar) Kurana gre en sekin en stn toplum deillerdir.
Aksine, Allah'n kendilerine verdii nimetlerin kymetini deerini bilmemiler, marmlar,
nankrlk etmilerdir. Yukardaki ayetlerde bu aka grlmektedir. Israiloullarnn kendi
dnemlerinde stn klndklarnn hatrlanmas istei de bu stnln belli bir zamanda olup
bittiini gsterir. Zira, hl srp devam eden ey hatrlanmaz!
Hz. Dvd hakknda iledii iddia edilen gnah:
Hz. Davud'un, komutanlarndan Uriya'nn karsna ak olup onu harbe gndermesi ,
ldrliinceye kadar n safta savamasn emretmesi ve sonra karsyla evlenmesi iddialar aslsz
ve yalandr. (6) Hz. Ali, bir peygambere iftira edilmesini nlemek iin bu yalanlar anlatana 160
denek dayak atacan sylemitir. Zira, peygamberlere yalan isnad etmenin cezas 160 denektir.
Konunun asl yledir:
Hz. Dvd, vaktinin bir ksmn devlet ilerine tahsis eder, halkn meselelerinde hkm verirdi.
Vaktinin kalan dier ksmnda da halvete ekilir, ibadet eder, Mihrab'da Allah' tespih edip Zebur'u
15
dzenlerdi. badet ve halvet iin mihraba girdiinde insanlarn yanna kana kadar hi kimse O'nun
yanna girmezdi. Bir gn bir de bakt ki iinde ibadet ettii mihraba girmeye alan iki kii. Olay
Kur'an- Kerim'de yle anlatlr:
"Sana o davaclarn haberi geldi mi? Hani onlar duvardan mescide trmanmlard. O vakit
Dvd'un karsna girivermilerdi de O, bunlardan telaa dmt. Korkma! dediler; biz iki
davacyz. Birimiz tekinin hakkna tecavz etti. imdi sen aramzda adaletle hkmet. Ar gitme.
Bizi doru yolun ortasna kar. Onun doksan dokuz koyunu var. Benim ise bir tek dii koyunum
var. Byle iken onu bana ver dedi. Mcadelede beni yendi.
Dvui dedi: 'Andolsun ki o, senin dii koymunu kendi dii koyununa katmak istemesiyle sana

153

zulmetmitir.' Mallarn birbirine katp kartran ortaklarn ou mutlaka birbirine hakszlk eder.
man edip de iyi i ileyenler bunun dndadr. Fakat bunlar ne kadar azdr. Dvd sand ki biz
kendisine azab hazrladk. Bunun zerine O, rabbinden mafiret dileyip rk ile yere kapanp
Allah'a yneldi." (Sad, 21 -24)
Hz. Dvd, dier hasm dinlemeden, aklamasna frsat vermeden, herhangi bir delil istemeden,
aka zulm gren tarafn anlatt dorultuda hkmetti. "Senin koymunu kendi koyununa katmak
istemekle sana hakszlkta bulunmutur." diyerek hkm verdi. Bunun zerine Allah , dier hasm
da dinlemesi, hkm vermede daha tedbirli davranmas hususunda O'nu uyard.
Ayrca, Hz. Dvd (AS) gayet salam yaplm almaz, geilmez zannedilen, muhafzlarca
korunan saraynn alp ieriye girildiini grnce, kendisinin fitneye drldn, Allah'n
sevk ve idaresiyle mlknde bir ihtilalin balatldn veya kendisine bir bask dzenlendiini
sand. Kendisinin imtihan edildiini dnd. Sonradan iin dnd gibi olmadn grnce
kt zannndan dolay Allah'tan af dileyip secdeye kapand. Hz. Davudun tevbe edip secde
etmesinin sebebi ite udur. (7)
Hz. Davud'a gelen bu iki davacnn melek olduu iddialar da yanltr. nk melekler
evlenmezler, onlar iin aile hayat sz konusu deildir. Birbirlerine zulmetmezler, hastm olmazlar.
(8)
Kur'an- Kerim'de geen doksan dokuz koyundan maksadn kadn olduu sylenerek Hz.
Dvd'a iftira edilmitir. "Na'cetiin" kelimesi Kur an-1 Kerim'de hakiki manasnda (koyun)
kullanlmtr. Tevil etmeye hibir ekilde ihtiya yoktur. (9)
Hz. Dvud (AS)'n, komutannn karsn elde etmesi, onunla evlenmesi aslsz ve yalan
olduuna gre Hz. Sleyman'n byle bir ilikiden domu ne- sebsiz biri olduu iddias aslsz
alaka bir iftiradan baka bir ey deildir. Hz. Muhammed (SAV) 'in Zeyneb (RA) ile evlenmesi:
Hz. Dvd gibi, Hz. Muhammed (SAV) e de saldrlm asl olmayan, saptrlm iddialarda
bulunulmutur.
Hz. Peygamber (SAV)in, evladl Zeyd'in boam olduu karsyla evlenmesi slam
dmanlarnca saptrlarak arpk bir ekilde ele alnmtr. Hz. Muhammed'e ve slama ynelik
kastl bir hcum arac olmutur t ddia edildii gibi Hz. Muhammed (SAV) evladl Zeyd'in
karsna ne ak olmutur ne de bu durum Allah tarafndan Hz. Peygamber iin hakl bulunurken
Hz. Dvud hakknda hatal bulunmutur.
Meselenin z udur:
Zeyd b. Harise, Rasulullah'n azadi klesidir. Rasulullah, Zeyd'i halasnn kz Zeyneb ile
evlendirdi. Bir mddet sonra aralarnda geimsizlik kt. Zeyd, Zeyneb'i Rasulullah'a ikyet etti.
Hz. Muhammed (SAV) de Zeyneb'i boamamasn syledi. Allah, bu noktada Rasulullah (SAV)'i
"Allah'n aa vuraca eyi iinde saklyordun" diyerek uyarmt. Zeyd, Zeyneb'i boaynca da
O'nu Zeyneb'le bizzat Allah-u Teala nikhlad. Nikhn Allah tarafndan kyldn "Zevvecn"
(Biz nikhladk) ifadesinden anlyoruz. Hz. Zeyneb, nikhnn gkte Allah tarafndan kylmasyla
vnrd. (10)
Rasulullah (SAV) bylece, Allah'n vahiydeki emrini yerine getiriyordu. Yoksa, Zeyneb'e
duyduu aktan dolay deil. Rasulullah, vahiy emriyle Zeyneb'le evlenmekle * evladlklarn z
oul gibi olmadn gstermeyi amalyordu.
Nitekim, ayette bu durum yle ifade ediliyor;
"Sonunda Zeyd, eiyle ilgisini kestiinde onu seninle evlendirdik ki evladlklar eleriyle
ilgilerini kestiklerinde onlarla evlenme konusunda bir sorumluluk olmad bilinsin" (Ahzap, 37)
Allah, kullarna sknt verecek eyi emretmez. Allah, "Allah'n peygamberlere farz kld
eylerde Ona bir glk yoktur. Bu, Allah'n teden beri gelmi gemilere uygulad yasasdr. "
diyerek Zeyneb'le Hz. Muhammed'in (SAV) evlenmesini noksanlk olarak kabul eden mnafklarn

154

iddialarna cevap vermektedir.


SONU
Kur'an- Kerim, Allahu Teala tarafndan Hz. Muhammed (SAV)'e indirilmi kutsal bir kitaptr.
Kur'an- Kerim'de inan ve ibadet esaslarnn yan sra gemi milletlerden, peygamberlerden,
inanmayanlarn balarna gelenlerden bahsedilir. Bundan maksat da insanlarn dnmelerini
salayp yanl hareket etmelerini nlemektir. Kur'an- Kerimde ahlaki zelliklerden de bahsedilir.
nk slam, insann ahlaki zelliklerle donatlmasn amalar. Bu amala da soy temizliine
byk nem verir. Boanm veya kocas lm kadnn hemen evlenmeyip belirli bir mddet iddet
beklemesi neslin birbirine karmasn nlemek, temiz olmasn salamak iindir. Allah'n dinini
insanlara ulatrmakla grevli tm peygamberler gibi Rasulullah da Kur'an- Kerim' deki ahlaki
unsurlar kendi yaantsnda tatbik etmitir. Onlar hakknda iddia edilenler kastl yaplm, irkin,
alaka iftiradan baka bir ey deildir.
lknur Tzner
Keiborlu lmam-Hatip Lisesi retmeni 32700 KeiborluflSPARTA
KAYNAK
(1)

Elmal, Hamdi Yazr, Elmal Tefsiri, 2/1361

(2)

smail Cerraholu, Tefsir Usul, Ankara 1979, sf.54

(3)

smail Cerraholu, a.g.e. sf: 70

(4)

smail Cerraholu, a.g.e., sf: 71

(5)

Sabuni. Safvett-Tefasir 3/54

Diyanet dergisi, say: l'den naklen bn Arabi, Ahkanr-l Kuran,


IV/1626-1627
(6)

(7)

Elmal, a.g.e. 6/4092

(8)

Diyanet dergisi say: lden naklen Ali, Tefsir'ul Alsi 23/179

(9)

Fahruddin Razi, Mefatihl-Gayb, 26/197

(10)

Sabuni, Safvett-Tefasir

Tzner, "Kur'an'da Israiloullar sk geiyor diye, Kur ann, batan


sona srailiyyatla dolu olduunu sylemenin ok yanl olduunu yazyor.
Kuran, gerekten de "Israiliyyatla doludur batan sona. Ama, bu,
yalnzca "Israiloullarinn ok sk gemesinden deil kukusuz. Byle bir
ey ileri srlmemitir. Kurann lsraiiiyyatla batan sona dolu olduu;
hem "Israiloullarnn sk geiyor oluundan, hem de "lsrailoullar"nm
yaamlarndan, inanlarndan, gelenek ve greneklerinden bolca sz
ediinden, bunlara, trl bo inanlara dayal sylencelerden, oradan
buradan derleme yklerine, mavallarna pek ok yer veriyor oluundan
dolay bir gerektir. Yazlarmda anlatlm olan budur. Ve bu gerek yok
saylamaz, rtlemez.
Tzner, lsraiiiyyat"m ne olduunu aklamak iin nce bir szlk
anlamm alyor. Bu anlam dorudur. Ama sonra bir de stlah anlamm,
yani szce sonradan zel olarak yklenen anlam alp sonuca varmaya

155

alyor.
nce unu sormak gerekiyor:
lsrailiyyata stlah" anlamn ykleyen kim, kimler, hangi "ulema"?
Bir szcn elbetteki bir "szck" anlam yannda, bir de "stlah"
denen zel kullanmdaki anlam olabilir. Ama bu "stlah" anlam, rastgele
ve "keyf" olarak oluturulmaz ve szlk anlamndan da bsbtn ilgisi
kesilemez.
Tzner, "stlah anlam" deyip bir anlama yer verirken, bunu nereden
aldn belirten hibir kaynak gstermiyor. Ama ben, nereden kopya
ettiini belirteyim: Tzner'in "stlah anlam" diye yer verdii; slamc
evreden Dr. Abdullah Aydemirin, Tefsirde Israiliyyat adl kitabnda
aynen var. Ayn szcklerle...(Bkz. Aydemir, Tefsirde srailiyyat, Ankara,
1979, Diyanet yaynlarndan, s. 6-7) Tzner, aynen alp kendine
maletmi. Neyse haydi bunu balayalm. Bu anlam yanl anlam ya da
bilerek, ilgisiz bir sonuca gtrm, bir baka anlam oluturmu bundan.
"Israiliyyat, uydurma haber ifade ettiine gre..." diyerek sonu karyor.
Oysa "uydurma haber", "Israiliyyat" szcnn ne szlk anlamdr; ne
de herhangi bir "stlahla byle bir anlamn yeri vardr. Tzner nce
aynen kopya iin kulland grlen Aydemirin sz konusu kitabndaki
aklamalar da grmezlikten geliyor, yok sayyor. Sz konusu kitapta,
"Israiliyyat" e aynlr: "Senet, metin bakmndan salam olan Israiliyyat,
zayf olan Israiliyyat ve uydurma olan Israiliyyat" diye. (Bkz. Ayn kitap,
s. 7-9.) Bir baka ayrmda yle yaplr: "slam'a uygun olan Israiliyyat, zt
olan Israiliyyat, susulup geilen Israiliyyat." (Bkz. Ayn kitap, s. 9-16.)
Szcn "stlah anlamnn zeti, Tznerin gsterdii gibi, "uydurma
haber" olsayd, Diyanet ileri Bakanl yaynlarnda yer alan, bir slam
savunucusunun kitabnda bu ayrmlar yaplabilir miydi?
"Israiliyyat", bence de "uydurma haberler"den oluuyor. Ama her
"uydurma haber" iin "Israiliyyat" denemez. Kur' andaki "uydurma
haberler" iinde de "Israiliyyat"tan olan vardr, olmayan vardr.
Tzner'in, Aydemirin kitabndan kopya ald "stlah anlam" doru
kabul edildiinde, "srailiyyattan olmak iin ille de tefsirlerde
bulunmaldr" demek gerekmez. Bu anlama gre de "Israiliyyat" her yerde
bulunabilir. "Tefsirlerde de, "hadislerde de, "ayetlerde de... Var olduu da
bir gerek. "Istahi anlam" doru sayldnda, "Kur'an' m batan sona
Israiliyyatla dolu olduu" sonucuna daha kolay varlr. nk, szlk
anlamnda "Israiliyyat", yalnzca "Israiloullarna ilikin" olanlardr. Yani

156

"yahudi kltr ve edebiyatinda olanlar, yahudi inan, gelenek ve


greneklerinde yer alanlar, ykler, sylenceler... Bunlarn Kur'anda
bolca bulunmadm, gerei gz nnde bulundurabilen hi kimse yok
sayamaz. "Istlah anlamim doru sayarsak, "yahudilerinkine bir de
bakalarn, "Hristiyanlk dnyasindakileri ve tekileri EKLEMEK
gerekir. Bunlarn Kuranda bulunduu da bir gerek. O zaman, "Kuran
batan sona Israiliyyatla doludur" sz daha rahat sylenir.
Tzner, Kur'andaki "Israiloullanndan sz eden kimi ayetlere yer
veriyor. Hibir ey olmasa bunlar bile, "Kur* anda Israiliyyat yoktur!"
yargsna elvermez.
Tzner daha sonra "iddia edildii gibi yahudiler (Israiloullan),
Kurana gre en sekin, en stn toplum deildir." diyor. Oysa
yazlarmda da belirtmi olduum gibi, Kurann "Tanrs, fibir yoruma
gerek brakmayacak biimde, "Israiloullarn, lemlere stn kldn"
duyuruyor. Bu duyuru, Bakara suresinin 47. ve 122. ayetlerinde ayn
szcklerle ve A'raf suresinin 140. ayetinde yer alyor. Bu, nasl yok
saylabilir? Kukusuz, Kur'an'da "yahudilerl eletiren, knayan anlatmlar

da var. Ama bu, ayetlerde yle bir duyurunun yer ald gereini
rtemez. Kuran'n Tanrs Tevrat'tan aktarlma olduu iin,
ayetlerde srailoullarn "tm lemlere (toplumlara) stn kldnm duyuruluyor oluunu yadrgamamak gerekir. Yahudileri
eletirme, knama ve yahudi dmanl; yahudilerle atmann
olduu dnemlerin rndr. Yahudi dmanl nedeniyle,
"Israiloullarnn lemlere stn klndn duyuran ayetlere de
birtakm zorlamal yorumlar bulma abas gsterilmitir Kuran
yorumcularnca. Ama gerek ortada. Tzner, Israiloullarn kendi
dnemlerinde stn klndklarnn hatrlanmas istei de, bu stnln
belli bir. zamanda olup bittiini gsterir. Zira hl srp devam eden ey
hatrlanmaz! diyor.
Bu mantk doru saylacak olsa iinden klmaz bir sr durum ve
sonular karsnda kalnr:
Diyelim ki, sizinle arasndaki dostluu anmsamanz istiyor. Bundan, o
dostluun bittii, srmedii mi anlalacak?
lu mrn suresinin 103. ayetinde (Diyanetin evirisiyle) yle deniyor:
Toptan Allahn ipine sarln, ayrlmayn. Allahn size olan nimetini
anm: Dmandnz, kalblerinizin arasn uzlatrd da onun nimeti

157

sayesinde karde oldunuz...


Grld gibi burada, seslenilen mslmanlarn bir zamanlar dman
olduklar anmsatlyor, bunun anmsanmas isteniyor. Bu dmanlk
bitmitir. Bu, Tznerin mantna uygun. Ama yine bu ayette, bir
baka eyin anmsanmas daha isteniyor. "Mslmanlarn, Tanrnm
nimeti sayesinde dost-karde olduklar. Bu da "bitmi midir? Ayn
mant kullanacak olursak, buna da "bitmitir, mslmanlarn karde
yapldklan anmsatld, bunun anmsanmas istendii iin mslmanlar
artk karde deildirler, onlarn dostluklar bitip sona ermitir." dememiz
gerekir. Byle diyebiliyor mu slam'n savunucular?
Kurann birok ayetinde, "Tanrnn birok nimeti" anmsatlyor,
buniann "anmsanmas isteniyor. "Bu nimetler bitmitir denebiliyor mu?
rnein Ftr suresinin 3. ayetinde:
"Ey insanlar, Allahn size olan nimetini anm... deniyor.
imdi mslman insanlar, Tznerin mantm kullanarak, "Allah,
bize olan nimetini hatrlamamz istediine gre, bu nimetler artk
srmyor, sona ermitir." diyorlar m, diyebiliyorlar m?
lknur Tzner! Gryorsunuz ya, bir kmaz karsmdasmz!
"Hz. Dvdun, komutanlarndan Uriya'nn karma k olup onu harbe
gndermesi, ldrlnceye kadar n safta savamasn emretmesi ve sonra
karsyla evlenmesi iddialar aslszdr ve yalandr" diyor. Ve kaynak
olarak da, Diyanet Dergisi 'ni gsteriyor!
Hemen belirtelim. Bunlar "yalan" olabilir elbette. Dahas, birok
"peygamberle birlikte, tarihte "Dvd Peygamber, Sleyman Peygamber"
diye birilerinin yaad da belki "yalan"dr, uydurmadr. nk bunlar,
bunlarn yaadklar, yaamlar, ykleri, birer "sylence"den teye
gitmiyor. Ne var ki Kur'an da bunlarn "mavallaryla dolu. Kaynak
"Tevrat" ve yahudi kaynaklar olduu iin, Kur'an yorumcular da
sktka bu kaynaklara bavurmular, Kur'n'da kimi yerde ksa ve kapal
deyimlerle geen "kssalarn boluklarn bu "mavallarla doldurmaya
almlardr. Olan, bu.
Tzner "konunun asl yledir" diyor ve anlatyor. yi ama "konunun
aslinin o sylediiniz olduuna kantnz nedir? Yorumlarnz, imdiye
dek bilinegelen yorumlar. Daha dorusu, bir kesim yorumcunun, "Kuran"
i, slam', ada bilim ve ahlak karsnda savunma, kurtarma abasyla
girimi olduu zorlamal yorumlardr. Ben kaynaklardakini, temel

158

kaynaklar gstererek sergiledim. Sizse "kaynak" (!) olarak Diyanet


Dergisi' ni gsteriyorsunuz yorumlarnz iin. Bu, "ciddliklen uzak
olmuyor mu? mam-Hatip okulundaki rencilerinize de, Diyanet
Dergisini mi "kaynak alarak ders veriyorsunuz? Sormakta haksz myz?
lknur Tznerin "Zeyde ve "Zeyd'in kars Zeynebin Muhammedle
olan yksne ilikin "yorumlar da ayn trden olduu iin zerinde
durmaya gerek grmyorum.
Sonu
Yazdklarm ortada ve "en salam" kabul edilen temel kaynaklara
dayal. rtebilecekler varsa, buyursunlar bunlar rtsnler...
mza Dergisine yant
mza Dergisi Sorumlu Yazileri Mdrlne

Ahmet Keke Beyle mi gryorum?

Evet, benim.

Ben Turan Dursun. Derginizde, benimle ilgili yaz yazmsnz. Onu


grmek istiyorum.

Evet efendim.

Nedir bu aalamalar, yalanlar? diye sormayacam. nk bunlar


szlerden beklemediim eyler deildir. Gerekli cevab da vereceim. Ama
yazlardan zellikle birinde, imdiden merakm gidermek istiyorum. Bir
esans, ayakkablk ve hal talimatnamesi varm; bunun altnda benim
imzam bulunuyormu!!! Nedir bu, syler misiniz? tenlikle sylyorum,
renmek istiyorum. Nedir bu talimatname"?

sterseniz sizinle grelim.

Grelim de imdi "merakm gideremez misiniz? Nedir bu?


Efendim, ben "mizah yazarym. Biliyorsunuz, mizahta biraz abartma
olur.

yi ama bir ey olursa abartlr, olmayan ey nasl abartlr? Gerekten


var m byle bir ey? Ben de u Turan Dursun'u tanyaym?

Grtmz zaman meraknz gideririm.

Ahmet Kekele telefon grmemiz uzunca oldu. Girise aa yukar


byleydi. Pazartesi 2000'e Doru'da. bulunacam syledim ve
grmeyi kararlatrdk.* Ahmet Keke, "kekeleme"den bakalm neler
syleyecek bana?

159

"mana zincirli olmayan akl ve bilimin byle eylerin (mucizenin)


olabileceini kabul edebilecei dnlebilir mi?"
Mizahc"(!) Keke benim bu tmcemi alm. Turan Dursun denen
herifi hem "dil" ve "yazm, hem de dnce alannda vurmak iin, ayrca
ve ilgi ekecek biimde baa dizdirmi.
Sormak ve renmek istiyorum:
Ey "dilbilgisi" ustalar! Ey sz ve iml uzmanlar! Ltfen syler
misiniz nce? Benim bu tmcemde dilbilgisi kurallarna aykr bir ey
bulabiliyor musunuz?

Eer siz bulamyorsanz bilesiniz ki, "mizah" ustamz (!) "dilbilgisi"


alannda da nasl "usta (!) olduunu, "lkde'lerine gstermek iin,
tmcemdeki aykrl buluyor ve gsteriyor. Bana "Turan diyor ki"yi
koyduktan ve alntya yer verdikten sonra ayra iinde yle diyor: "Turan,
noktalama, dilbilgisi trnden gereksiz ayrntlarla uramad iin,
sevabna ben dzelttim. Turan Dursun saolsun, varolsun ve de tuttuu
altn olsun da, u Trkesine bir eki - dzen versin inallah."
Keke, benim tmcemin neresini mi dzeltmi?
Belirtiyor: Tmcemdeki "edebilecei" szcn "yanl" bulup
"etmesi" diye dzeltmi. Grdnz m "usta"y?.?
Telefonla olan grmemizde sormutum kendisine:
Bu dzelttiiniz szck hangi ynden yanl? Hangi ynden
"dilbilgisi" kuralna ters?

Yani cmle dk.

Keke, "cmle"de hem "dklk", hem de bu dkl "iml"ya


aykr bulmutu.
Olur mu kardeim? Tmcemde "edebilecei" yerine elbette ki
"etmesi" de kullanlabilirdi. Ama bu, anlatlmak isteneni anlatmazd ki!
Burada ne "cmle dkl", ne de "iml"ya aykr bir durum var.
Ayrca bir ey daha syleyeyim: Ben, "Trke"ye, "dilbilgisine de son
derece nem veririm.

Bu alanda bir "yanl"m bulup gsteren olursa teekkr edeceimi,


"minnettar" olacam da syledim. Buna, "Trke"yi ve "dilbilgisini de
bir "uzmanlk" alan olarak setiimi ekledim.
Ve kafamda bir "merak" daha olutu: Seslendii kitlenin
anlayamayaca kimi szckleri de araya sokuturarak bilgilik

160

gsterisinde bulunan ve sarho ettii szlerinin kafasn o taa bu kayaya


vurarak krp dken bu efendi, sz konusu "yanl" bulurken l ald
"dilbilgisi" kurallarn kimlerden ve nerede renmitir? Telefon
grmemizde bunu renemedim.
Uzun telefon grmemizde, Kekein yazsndaki yalanlar zerinde
de durdum.
Bakn kardeim, nasl derlemisiniz, size kim bilgi vermise,
yaznzda bir sr yalan var.

Yazn, konualm, seve seve dzeltiriz. Madd bir hata varsa


dzeltiriz.

Keke, insan haklarina bal olduklarn ve kendi cevap haklarn da


sakl tutarak yapacam aklamaya yer vereceklerini sylyor, sz
veriyordu.

rnein dokuz ocuum olduunu sylyorsunuz. Yok kardeim.

Yani dokuz ocuunuz yok mu?

Yok!

Ka ocuunuz var?

. Yalnzca ocuum var.


Keke aknlk gstermiti ya da bana yle gelmiti.
Yaar Kemalin romanmdan aldn akladm da yazyorsunuz,
bu da yalan.

Roman yazmadnz m?

- Yazdm.

Gtrp Yaar Kemale vermediniz mi, okutmadnz m?

Evet, Yaar Kemale verip okuttum; doru. Yaar Kemalle ben gidip
tanmadm, o gelip benimle tant. Dr. Yldrm Aktuna evime getirmiti
onu. Ve evimde tanmtk. Aktunaya sorabilirsiniz. Konutuk, sonra
romanm verdim, okudu. Aktunaya, telefonla beendiini de sylemiti.
Yaar Kemalin roman deil dediini sylyorsunuz. Olabilir. Benim
iin roman olup olmamas nemli deil. Ben roman ustas deilim. Roman
benim alanm da deil. yle olunca Yaar Kemalin benim romanmdan
alp roman yazmas da sz konusu olamaz.

Yazda, Kur'an Ansiklopedisi projesinden de sz ediliyor. Sonra


...Mehmet Barlas'la grerek eserinin Gne gazetesinin ramazan eki

161

olarak yaynlanmasn (yaymlanmas olacak - T .D.) salad. deniyor.


Bu da yalan olduu iin bunu da anmsattm. Kuran Ansiklopedisi iin
Mehmet Barlasla gerekten grmtk, ama ramazan eki iin filan
deil. Gne Yaynclkta ansiklopedi olarak yaymlamak iin. Kuran
Ansiklopedisinin tm ciltlerinin (14 cilt) yayma hazrlanmas ii bitmiti.
Gne Yaynclk, holding ats altna girince balant da kesilmiti.
Bunu anlattm zet olarak.
Keke, bir eit kekeme olarak Politzer deyip duruyor yazda. Beni
yoldan kard iin ktil Politzermi! Onu bana okutturup kanma
giren de Abdullah Ylmaz m.
Nerden karlyor bunlar? Ben sol yaynlarla taa 1965 ylnda
tantm. Politzer'in kitab da bunlarn arasndayd. Bunu ben yazdm.
Bana bu yaynlar tantan, okutan kiinin adn da yazdm aka.

Gerekten Politzer'in, "Felsefenin Balang lkelerini ta o zaman


okumutum ve o srada yine "iman"lydm. Benim "iman"mn
sarslmasnda sol yaynlarn en kk etkisi olmamt. Bunu hep
belirtirim. Beni "dinsiz" yapan, "din" in kendisidir. Bu konudaki
aratrmalarmdr. Yalanlar, sahtelikleri yakalamamdr. Ve bata slam ve
Yahudilik olmak zere, tm dinlerin, insanln zararna olduu
konusunda kesin bilgi edinmi olmamdr. Bunu da hep belirtegelmiimdir.
Kekele olan uzun telefon konumamzda, benim yazlarm da ele
aldk. Kekein, benim yazlarmda, "tartmaya deer bir yan"
bulunmadn, benim yazlarm anlamadn sylemesine de "Bu, sizin
sorununuz. Benim yazlarm anlayanlar da var." anlamnda karlk
verdim. Yeri geldi; yazmdaki kaynaklan, "ayefleri, "hadis"ieri herkesle
tartabileceimi syledim. Keke, bunun, kendisine dmediini, ilgili
"stadlar"a dtn syledi.
"Demokrasi" stne, "insan haklar" stne konutuk.

Bana, inancma sayg duyuyor musunuz?

Size "insan" olarak sayg duyabilirim. Ama inancnza, dininize sayg


duymam. Din, karanlktr, ktlktr, ikencedir. Bunlaraysa sayg
duyulmaz bence. Adam ldreni ve adam ldrmeyi anlarm. Dini ve dine
inanan da anlarm. Bunlara kin duymam. Ama sayg duymak baka ey.
Ktle, ilkellie ve sahiplerine sayg duyamam.

Byle anlatmaya almtm. Ne ki, anlatabilmi miydim "mizah"


ustasna?

162

Keke, "hangi zeminde benimle konuulup tartlabileceini sordu.


uydu karlm:
- Drstlkle. "Zemin", drstlk olmal. Ne var ki siz yalanlarla
karma kyorsunuz. Aleviliim ileri srlmt olmad. Admn altnda
"Mehmet" olduu, "Mehmetie ve Muhammede dmanl- nidan
dolay bu ad kullanmadm ileri srlmt. Oysa ne ktmde byle
bir adm olmutu, ne de byle bir adla arlmtm. Siz de baka yalanlar
uyduruyorsunuz.
mza dergisinin sorumlular, ilgilileri ve de "bil cmle slamclar yice
bilin! Bilin ve unutmayn ki ben, yzyllarn dourduu bir "lm"m!
slam'n, tm dinlerin, "tabularn, sonulan bugn ve yann grlecek olan
lmym. karlan "din karanl" stne kurulu olanlar, bu karanlktan
trl biimde yararlananlar, tm karanlk bcekleri benden korksunlar. Ne
"imzal, ne de "imza"sz yalanlan beni yldrabilecektir. Korksunlar
elimdeki "k"tan. Bir "mum inm bile koca bir oda karanln nasl
paraladn anmsasnlar. Binlerce yllk ilkelliklerin, yalanlarla rlp
piyasalara srld "imanln kafalardaki, duygulardaki "zincirlerinin
elbette ki bir gn sonu gelecektir.
Keke'in yazsnda "2000'e Doru dergisinde ykl teliflerle aylk"
aldm da yazl. 2000'e Doru'm atm ve bu derginin ilgililerinin de
tank olduklar telefonla da belirttim. Benim bu dergiden aldm para,
"asgari cret" dzeyinde ok komik bir paradr. Meraknz gidermek iin
aklyorum bunu. Teori dergisinde de yazyorum. Her saysnda kimi
zaman 20 sayfadan fazla yazlanm kyor. Biliyor musunuz buradan ne
kadar para alyorum? Yine meraknz gidermek iin belirteyim: Yalnzca
50 bin TL alyorum her saysndaki yaz karlnda. te "ykl telifler"
byle! Dargelirli olageldim ve yine dar- gelirliyim. Ama komik cretler
karlnda yazlar yazyorum. Siz bana stunlarnzda yer verin, size de
yazaym. Hem de "cretsiz" olarak. Kartlarn da yaymlayn. Olur mu?
Yine Keke'in yazsnda "takiyye" yaptm yazlyor. Ve yle
tantlyorum:
"nce solcu, sonra sac, sonra tekrar solcu olan hoca..."
Size frsat veriyorum. Eer bunu kantlarsanz, kamuoyuna "onursuz"
(erefsiz) biri olduumu duyuracam. Buyurun kantlayn.
En azndan iki eye hi mi hi gcnz yetmeyecektir: Bir, karc
olduumu, bir de "soldan saa, sadan sola" dndm. "Sada"yken,
dnce dnyamdaki gelimeler nedeniyle "solda" yer aldm doru.

163

Ama hibir zaman yeniden "sada yer almadm. Gl slamc kesimden


nemli "madd teklifler" aldm halde. Rb- tatul-lemi'l-slami'nin
gl adam Dr. Slih zcan'm adam olduunu syleyenlerden ve
bakalarndan...
"Takiyye", kullanlan anlamyla "olduu gibi grnmeme, grnd
gibi olmama"dr. Bir baka szcyle de "hud'a". Bu, yalnzca slamclar
ve de "eriat Marksistlerln kllandklan yntemdir.

"Peygamberiniz MhammecTin yntemidir. "Harb hudadr


(hiledir)" diyen, bu yntemi kullanan ve "tavsiye eden odur. (Bkz.
Buhr, e's- Sahih, Kitabul-cihad/157; Mslim, e's-Sahih, Kitabu'lcihad/19, hadis no: 1740; Ebu Dvd, Snen Kitabul-cihad/101,
hadis no: 2636, 2637 Ben kaynaklan byle gsteririm ite Keke
efendi! Senin ya da stadiannm gc rtmeye yeter mi?). Bense
son derece aalk bulduum bu yntemi hi kullanmadm.
"Dinsiz, imansz" olduum gnden balayarak bunu akladm.
TRTde "dinsel yaynlan" yapp ynettiim zamanlarda da, bunu
sylediim ve bu programlarda laik kiileri de kom sturduum iin
bu programlardan alndm. "Din ve ahlak" programnda, "ahlak"m, "genel
ahlakm ne olduunu anlatmalar iin anayasa profesrlerini, hukukular
da amyor ve konumalarna yer veriyordum. 1961 Anayasasnn 11.
maddesine, zgrl snrlayanlar arasna "genel ahlaka aykr
olmama"y da koymulard. Bu anayasay yapanlardan Prof. Dr. lhan
Arseli, Prof. Dr. Muammer Aksoyu, teki hukukulardan Prof. Dr. Faruk
Eremi, Avukat Halit elenki arm, bu "genel ahlakn ne olduunu,
hangi amala Anayasaya konulduunu anlatmalarn istemitim. Ve
anlatmlard. Zamann "solcu" geinenleri bu programn yaymna engel
olma abas gsterdikleri halde, yaymlamay baarmtm. Karata
dneminde "din yaynlar" da prodktr niteliini tadm halde, iten
atlabileceimi bile dnmeden ve son derece zor geinen bir memur
olduum halde bir ajansa deme verdim; benim dmda hazrlattrlan din
programlarda "eriat propagandas" yaptrldm kamuoyuna duyurdum.
Cumhuriyet gazetesi de birinci sayfasnda yer vermiti aklamama. (Bkz.
Cumhuriyet, 19 Eyll 1976.)
TRTde, bugn 2000'e Dorumdaki yazlarmn benzeri trnden,
Islamclan
ldrtan
yaynlar
yapyordum
bir
programmda:
"Balangcndan Bu Yana nsanlk program. Diyanet lerinin "Din
leri Yksek Kurulunca karar alnm ve bu programn "durdurulmas",

164

benim de "atlmam" istenmiti ilgililerden. TRTnin "solcu" geinen kimi


ilgilileri de bu istei yerine getirmiti. Ama diziden biroklan
yaymlandktan sonra baanlabilmiti bu. O programn altna
"yaymlanmaz" imzasn koyma yrekliliini gsteremeyen kimi TRT
ilgilisi de programdan birka metni, MHPlilerin kard Devlet
dergisine vermiler ve bu dergide "hedef gsterilmemi salamlard.
zet: Ben "karc olmadm; ben "ikiyzl" olmadm,
bilinlendikten sonra setiim ileri dnya grnden dnmedim.

ben

Keke'in yazsnda: "1989 devrimi olarak nitelenen Dou Bloku'ndaki


deiimlerle Tranln Kemalist ve sosyal demokrat olarak ortaya ktn
gryoruz." deniyor. yi ama nerede "gryorsunuz"? Ltfen bunun
belgesini bir aklar msnz?
Ben size, bunun da yalan olduunu belirteyim. Ben "Kemalist deilim.
Hi de olmadm. Dahas 1989da "Kemalist'lere ok ar bir mektup
yazdm. Belgesi elimdedir. Biliyor musunuz ki ben "Atatrk" de
deilim. Olamam da... Anayasay anayasa olmaktan karan bir hkm,
"zorunlu din derslerini, 1982 Anayasasna koyan, koydur- tanlar da
"Atatrk" olunca ben nasl Atatrk olabilirim? Haa, unu da
belirtmeliyim: Atatrk, benim iin gelmi gemi stn nitelikli kiilerin,
devlet adamlarnn banda gelir. Onun dneminde* yaayp onunla
tanm olmay ok isterdim. O, bu toplumu kendi deyimiyle "Arap
Dininin (bkz. Afet nan, Meden Bilgiler, s. 364-365) basksnda
"reaya"dan, yani "srler"den biri yaplmken kurtarp ada bir toplum
durumuna getirmek istemiti. Ama yazk ki, sonradan olanlar oldu ve ite
sizin gibi rnler verdi bu lke. imdi siz, derginizde "eyh Said"i
"rahmet"le, "gpta"yla (s. 17.) anyorsunuz. Ann bakalm. Kk byk
"stadlarmz,
"muhteremlerinizle
birlikte.
"Fatih'lerinizi
de
"Fatihciklerinizle ann. Siz anm, siz de bir trl anlacaksnz. Karanlklar
stne nasl kurulduklarnzla ve gelecek kuaklarca anlacaksnz.
imdi size den, benden zr dilemektir. Ve bu yazy derginizin ilk
kacak saysnda yaymlamak. Yoo hayr, bunu sizden bekleye- mem
* Ahmet Keke'le iki uygar iman olarak grp, konutuk.
Teori
Austos 1990,Yl 1, Say 8

165

MEKTUPLAR VE YANITLARI
Turan Dursun'un aadaki yazs, ldrlnden nce eline geen son
mektuplara verdii yantlardan oluuyor.
Bilindii gibi bu dizide, Kutsal Kitaplarn Kaynaklarindan
Kurann Kaynaklan yer alyor. Mektuplar da geliyor bu arada.
Bunlardan , karlklaryla birlikte yaymlanacak, ficisi iki
retmenden. retmenlerden biri emekli, br Keiborlu mam-Hatip
Lisesi retmem. Bu iki retmenin mektubu, iki rnek olarak ele
alnmtr. Binlerce benzerinin slam, insan, evren konusundaki bak
asn sergiledii iin nemlidir. rencilerine neleri, nasl rettikleri,
arpc biimde yansyor.
Emekli retmen Ahmet Hamdi Gler'in mektubu
Mektubundan anlaldna gre. A. H. Gler, Amasyada Yei- lrmak
adl gazetede Kur'an- Kerimi eletiren Teori Dergisine Reddiye
balkl yazlar da yazyor. slam dnyasnda Reddiyye gelenei
nldr. Zaman zaman slam "kahramanlan kar ve kimi "kfirlere
"reddyyeler yazar ve hadlerini bildirir. Anlalan bizim bu emekli
retmenimiz de bu yolun ekiciliine kaplp heveslenmi. imdi burada,
mektubuna olduu gibi yer verilecektir. Tm yanllar da kendisinindir.
Yani hibir eyine dokunulmamtr. Ancak cevap iin araya girilecek.
A. H. Gler slam Dinini ve Kur'an- Kerimi eletiren Turan
Dursun'un derginizin 4 - 5 - 6 saylarnzda yaynlanan yazlarna topluca
reddiye mahiyetinde cevap vereceim ve vermeye de devam edeceim.
T. Dursun Bu bir tmce. Bu tmcede bir sr yanl gze arpyor.
Tmcenin kendi kuruluu yanl. Ayrca Miml (yazm)" yanllan. Daha
balarken ve ilk tmcede grlen bu tr yanllar, "emekli retmen"
mizin mektubu boyunca srp gidecek. Bunun altn izmek gerekmez
mi?
A. H. Gler 1. Sivas Mftlnden ayrlan Turan Dursun Tireye
kzpta yorgan yakar insanf misali gibi dengesizce yazlar yazyor. Dnya
nfusu 5.3 milyardr. Bunun 1.2 milyar mslmandr. Turan Dursun sen,
1.2 milyarda birsin. Yani kabaca Sonsuzda birsin. Daha dorusu
SIFIRSIN. Kalkmsn 1.2 milyar mslman kitlesinin Kabe'ye doru
akn terse evirmek cretini Selman Rt ve Reat Halife gibi
gsteriyorsun. Menfi uralarn nafile hele materyalizm felsefesinin
kmekte olduu u gnlerde.

166

T. Dursun u birka satrdaki yanllar sayabilir misiniz? "Emekli


retmenimiz bunca yanl bir arada yapmay nasl baarm?" diye
dnmekten kendini alamyor insan. Emekli retmenimiz yanllarn
bir kez bile okuyup grme olanan bulamam m? rencisi bu
yanllardan bir ikisini yapm olsayd ona ka numara verirdi? Yoksa bu
yanllan kavrayamadn m dnelim? Ve bunlar sryor.
Bunca yanl yapann "dnya nfusu"nu, u ya da bu ideolojiyi
deerlendirebilecei kolay kolay sylenebilir mi?
Benim sfr"lma gelince:
"Sfr" olarak nitelenmem umurumda deil. Ama emekli retmenimiz
beni byle grdne gre bana "reddiye yazma gereini niye duyuyor?
Ben bir "sfr deil; belki de lmm. ilkel dncenin, "tabularn,
zellikle de "din tabusu"nun lmym. Ya da karanla tutulan
elinde bulunduran kii.
A. H. Gler 2. Teori Dergisinin 6. saysnda "Dinsizim" diyerek
vnyorsun. Akl olmayann Dini olmayacana gre Turan Dursun
aklndan zorun var galiba?
T. Dursun Yalan ve yalanclkta tarih boyunca yarlagelmi olan
slam dnyasnda, uydurulan nice hadislerden biri de "akl olmayann dini
de yoktur" anlamndaki szdr. (Uydurma olduunu grmek iin bkz. Ali
el Kr, el Mas'nu, Beyrut, 1984, s. 207, hadis no: 398; Acln Kefu'lHaf, Beyrut, 1985, s. 486, hadis no 3065.) "Akl olmayann dini" var m,
yok mu, bunu bir yana brakalm. "Akl olann dini" olur mu ya da "dini
olann akl" var m; onun zerinde dnelim. Bence, "imanla
bozulmadk bir akim sahibinde, eer bu akl gerek anlamda kullanarak ve
aratrma yaparak her eyi deerlendirme abasn gstermise kolay
kolay "din" bulunmaz. "Dini olann aklina gelince, bence "imanla
prangalanm bir aklidr bu. Gelelim benim "aklmdan zorumun olup
olmad" konusuna. A. H. Gler'in, "dinsizliim" nedeniyle beni
"akimdan zoru olan bir kii" olarak grmesini anlyorum. Ama imdi konu
bu mu?
A. H. Gler 3. Teorinin 4-5-6 saylarnda Peygamberimize Hz.
Kelimesini ok grerek Muhammed diyorsun. Halbuki Ar'da (Tutak)
Din grevlisiyken ve Mftlnz zamannda hutbelerinizde kimbilir ka
defa Hz. Muhammed kelimesini ok kullandnz hemde yllarca. Babanz
sizi sapklkla hitap ettiini ve bedduasn aldnz belli. Senin sonun
karanlk Turan Dursun.

167

T. Dursun "Tanr" ile "insanlar" arasnda araclk yaptm ileri


srerek ortaya kanlar, ilkel dnemlerin rnlerini sergileyegel- milerdir.
Yalanlarla rl karanlklar nedeniyle de milyonlarca insan evrelerinde
toplamay baarmlardr. karlan ayn karanla dayal olan gller de
bu gelenein srmesinde etkili olmulardr. Muhammed de bu gelenek
iinde nicelerden biridir. Ona "hazret" demek zorunda deilim. Dahas,
byle demeyi kendim iin balanmaz bir ey sayarm. Kald ki, "hazret",
ok sonraki dnemlerin bir uydurmasdr. Muhammed'in kendi
dnemindekiler, o dnemdeki mslmanlar bile ona "hazret"
dememilerdir. Esasen onun dneminde, ona gerekten inanm kiilerin
bulunduu bile tartlabilir. Ama yeri buras deildir. A. H. Gler,
"sonumu karanlk gryor". Byle grmesinde, bence bir saknca yok.
A. H. Gler Bir gn Atatrk btn ilim adamlarn topluyor ve:
"Dnyann en byiik insan kimdir?" diye soruyor. Birka: HSzsiniz."
diyorlar verdii cevap hayr. Mete, Atila, Fatih, Whashington, Churchil...
vs. Hep cevaplara Atatrk Hayr cevabn veriyor VE kendisi aklyor.
"Dnyann en byk insan Hz. Muhammed" dir diyor. Sebebini imdiki
nfusa gre aklayalm. 1.2 milyar Mslmann yarsnn namaz kldn
kabul edelim. 0.6 milyar bunu gnde Be Vakit Namazla arparsak 3
milyar eder. Yani gnde Hz. Muhammedin ismi 3 milyar defa anlyor.
Bundan daha byk kimse olabilirmi? 1985 ylnda Amerikal lim Adam
Michael Hart Dnayn en byk insann bilgisayarda semeye karar
veriyor. Yz insan Bilgisayarn hafzasna programlayarak kaydetti. Bu
programlama 2 ay srd. lim adamlarnn huzurunda merakla netice
beklendi Tua basld zaman yine Hz. Muhammed en byk insan kt.
Baz itirazlar yapld. Programlamay bu itiraz edenler yapt? Yine tua
baslnca deimeyen ayn byk isim kt. Bunu iyi ren Turan Dursun.
T. Dursun "Atatrk btn bilim adamlarn toplam"!
Ne zaman toplam"?
"Bir gn (!)
Atatrk "dnyann en byk insan kimdir?" diye sormu(!) ve herkes
bir karlk verirken Atatrkn kendisinin verdii karlk da uymu:
"Dnyann en byk insan Hazreti Muhammed". Byle demi (!) Atatrk!
slamc emekli retmen. A. H. Gler, bir paragrafta, bir satrda bile
grlen trl yanllar iinde, dilbilgisi kurallarnn "bam gzn
krarak bu ykye yer veriyor, bunu bir gerek diye sunuyor. Ama
kaynak gsteremiyor. Gsteremez de.. nk bu, bir kocaman yalan. te

168

slamclar byle yalan sylerler ve byle yalan syleyerek kitleleri


kandrageimilerdir.
Burada, Muhammed iin "en byk insan dedii ileri srlen Atatrk,
Muhammedi Arap Peygamberi diye tanr. slam iin de Arap Dini
der. Ve bu dinin, toplumlara zararl olduunu, zellikle de Trklerin ulusal
kimlikleri iin hi iyi olmadm, "mill his ve heyecanlarn
uyuturduunu kendi el yazsyla yazar. (Bkz. Prof. Dr. A. Afet inan.
Meden Bilgiler ve M. Kemal Atatrkn El Yazmalar, Ankara, 1988, s.
364 ve t.) Ayn Atatrkn Muhammedi "dnyann en byk insani diye
tantm olaca dnlebilir mi?
Dnyada u kadar "milyar mslman bulunduu da bir baka tr
yalan. Trkiyenin nfusunun -nfus czdanlarna baklarak- "u
kadarnn, %99unun mslman olduu" yolunda ileri srlegelen sav
gibi. Kald ki, dnya nfusunun %99u mslman" olsayd bile akl
banda olan bir insan, kendisini mslman olmak zorunda grmezdi. yle
grnyor olsa bile... nk dnyadaki insanlar, "iki kere iki ondur"
deseler, akl banda bir insann da bunun byle olduuna inanmas
gerekmez. te bir kez daha aka belirtiyorum: Ben dinsizim ve
dinsizliimle vnyorum. Ve biliyorum ki daha gzel dnyada insanlar
ya tmyle ya da bugnknden daha byk bir oranda dinsiz olacaklardr.
nsanlarn zgrlkleri, insanca yaamalar, ok byk bir lde dinden
arnm olmalarna baldr.
A. H. Gler 4. Aralk 1987 ylnda Regan ile zirvede bulumaya
giden Michael Gorbaov SSCB Hava alannda yksek predzid- yum
yelerine: Allah yardmcnz olsun diyor. (Milliyet Gazetesi Pazar lavesi
Haftaya Bak Dergisi 12^18 Aralk 1987 Say 60 Sayfa 18; Yzyln
anlamas) Demekki bir insan fikren Allah inkar etse dahi kalben
edemiyor. nk, kalbin sol kulaknda Arapa olarak "ALLAH" yazs
olduunu Oparatr Doktorlar bilirler. Arapa ALLAH = O demektir.
Batan bir hafini "Elifini" alrsak LLLAH = O Lillahn tekrar batan bir
harfini "LAMINI" alrsak "LEH = O" tekrar Lehnn batan bir harfini
"Lamn" alrsak "HU = O" manasna gelir.
T. Dursun Bunlar abuk sabuk eylerdir. zerinde durmaya gerek
grmyorum.
A. H. Gler Kainat kresel, gezegenler, gne, atom ve canl
hcreler hep kresel. Elektron, proton, ntron, pozitron, metzotron,
ntrino vs. kk paracklar hep kreseldir. Yukardaki saydklarmz

169

Alemlerin izdikleri yrngeleri Elips yani o dur. Bir kreyi (Karpuzu)


nereden kesersek keselim. Hep O kar Yce Allah Gzel smini her
zerreye ilemitir. Gorbaow ve onun Rusyas Allah ararken sana ne
oluyor Turan Dursun. Tersine mi gidiyorsun?
T. Dursun Bir sr bilgilik talanrken yine szckler, deyimler
yanl kullanlyor. Yine dilbilgisi kurallar hie saylyor. Daha dorusu
bu kur allan bilmediini ortaya koyuyor emekli retmenimiz. Ve yine
abuk sabuklar... Ve soruyor: Gorbaow ve onun Rusyas allah (Allahtan
sonra kesme imi konmalyd. - T.D.) ararken sana he oluyor Turan
Dursun. (Nokta deil, soru iareti konmalyd. - T. D.) Tersine mi
gidiyorsun?
Belirtmem gerekeni daha nce belirttim. Bu soruda yer alan, yalan
deil gerek olsayd bile, kendimi ayn izgiye koymazdm. Ben, gittiim
yolun ve insanln tmne nerdiim dnyann ne olduunu biliyorum.
A. H. Gler 5. "2000 Ylna Doru" Dergisinin 13. Mays 1990
tarihli 46-47 sayfasnda "Din Bilgisi ve Mektuplar" blmnde resminle
seni tandm. Turan Dursun. Orada yandalarna felsefeci emil Sena
Ongun'un "Hz. Muhammedin Felsefesi" kitabn kaynak olarak
gsteriyorsun ve ok yava okunmasn tavsiye ediyorsun. Bir dahaki
yazmda ona ait "Bir Felsefeciye Reddiye" balkl yazmla cevap
vereceim. Yeterki bu yazdklarm ve bundan sonraki yazacaklarm
ksaltma. Sansr koyma. Bu hususta' bana sz ver. Btn yanda
profesrlerini, doentlerini ar imdadna sana formll, grafkli
jdenklemli emay sana anlatsnlar, aklasnlar olur mu?
T. Dursun Emekli retmen Gler'in bu yazdklarna "glp
gememek mmkn m? Byle dediim iin beni ltfen hogrrier mi?
A. H. Gler 6..Trklerin Islamiyeti kabul etmekle geri kaldn
iddia ederek iftira ediyorsun. Trk slam Tarihini iyi bilmiyorsun.
Yeniden oku. Kendini Trk kabul ediyorsun. Seni Trk olarak kabul
etmiyorum. nk, dinsizsin. Dinsiz Trk olmaz. Trklk Bedenimiz,
slamiyet ise Ruhumuzdur.
T. Dursun Bir kimse iin unu bilmiyorsun denirken kantn da
gstermek gerekmez mi?
slam'n, "Trklere zarar verdiini", yukarda da belirttiim gibi
Atatrk de sylyor. Atatrk' de "Trk kabul etmiyor musunuz? Belki
de etmiyorsunuzdur. Ama benim umurumda deil. Trk saylp saylmam
da. Ne Trk olmak umurumda, ne de baka bir rktan olmak. Ben kendimi

170

"insan grmeye ve bunun gereini yapmaya alrm; o kadar. Ve


konunun uzman olarak da sylerim ki Mslmanln kendisi, Kur'an'yla
(bkz. En'am, ayet: 92; r, ayet: 7; Meryem, ayet: 97 ve daha nice
ayetler), hadisleriyle (hadis kitaplarndaki "Ktalu't-Trk blmnde yer
alan hadislere bkz.) Arap'tan bakasn ve bu arada Trkleri
"mslman saymyor. Siz istediiniz kadar, "Trklk bedenimiz
slamiyet ruhumuz slogann kullanarak avunun.
A. H. Gler 8. Teorinin 6. saysnda:... dinlerin insanla ettii
ktl dnerek dinsizliimle vnyorum ve onur duyuyorum.
Diyorsun. 35. sayfada da: Dinsizlik, sapklk deil insanln gelimesi ve
derinlemi biimidir diyorsun. 38. sayfadada:... akln mantn bilimin
din iin rzna geiliyor diyorsun, ve... gemiten bize bu gnlerden daha
gzel bir Dnya braklabilirdi. Bunun olmamasnda dinlerden kaynakl
karanln ok ama ok pay byktr." diyerek ok byk laflar
ediyorsun Turan Dursun. Din ile lim arasndaki farklar bilmiyorsun.
imdi iyice ren ve ret.
a)

ilim Yce Allahn (CC) yaratt eserleri inceler.

Din ise Yce Allah (CC), peygamberlerini ve getirdikleri kitaplar


inceler.
b)

O lim Cemiyetleri ileriye gtrr.


d) Din ise Cemiyetleri doruya gtrr.
(Sen dinsiz olduuna gre doru deilsin.)
Bir dahaki yazmda lmin geirdii safhalar anlatacam.
T. Dursun Emekli retmenimiz, siz Modem Trkiyede bunlar
byle reterek retmenlik ediyordunuz deil mi? Trk Mill Eitimi,
iine drld bilinen durum nedeniyle byle rnler de vermitir.
Zorunlu din derslerinin yrrlkte olduu "Mill Eitiniimiz kimbilir ne
rnler verecektir?! Hepsi bir yana da u sorudan kendimi alamyorum: A.
H. Gler, mesleiniz retmenlik olduuna gre - ne retmen!
olduunuzu da yazmamsnz - bunca "dinsel allmelik" yapmak yerine,
mesleinizin en bata gelen gerei olan "dilbilgisi" kurallarn niye
renmemisiniz ve renmiyorsunuz? Biliyorsanz neden hemen her
szckte ya da her tmcede, her satrda iniyorsunuz? Dnce
yanllarn balayanlar, bu alandaki yanllarnz balayabilirler mi
dersiniz?
Bakn, "din"in, "inan dnyas"nn alan bakadr; "biliniin alan

171

bakadr. "Din" hep karanlk kesimdedir; "bilinise aydnlk kesimde.


"Bilim" gzleme, deneye dayanr. Kurallarn, nesnel gereklerden alp
oluturur. "Doa yasalarin alr, ona gre "zmlemeler" yapar. Daha bir
nice ey saylabilir. "Dindeyse bunlar yoktur. Bunlara kar, aya yerde
olmayan temelsiz savlar vardr. "Tanr yaratt" diyorsunuz. Bunu, bilimin
kulland nesnel gzlemle, deneyle kantlayabilir misiniz? Bilimde
"yarat" deil, "sreler iinde deimeler, gelimeler, evrimler,
devrimler vardr. "ada retmen" de insanlarn iyi eitim almalar,
gelimeleri iin bunlar retir. yle deil mi?
A. H. Gler 9. Hz. Muhammed (SAV) Albert Einsteinin zel
zafiyet Kanunlarna ait formlleri bilmiyorlard ama onlarn daha ileri
ileticilerini biliyorlard, nk, Ahiret Alemine ait syledikleri saysal
hadisler, doruluunu tasdik etmektedir. Bir dahaki yazmzda bunu
ispatlayacam. Yeterki yazdklarm ksaltma aynen yaz. ve prof.larn
imdadna ar.
T. Dursun TRT'nin "nan Dnyasnda ve baka programlarnda,
zellikle u bilinen "dokto*"un "dinsel allmeliinde de "bilimi byle
"dine kurban" etme abalarna tank olup duruyoruz. Sac, dahas kimi
"ada" (!) basnmzda da... Siz imdi bunlar gein ltfen de,
renmeniz gerekenleri renin; sonra yazm. Kzmanz iin deil;
itenlikle belirtiyorum bunu. Ksacas Trkiye Cumhuriyetinin okullarnda
okumu, okutmu bir retmene uygun savlar ileri srn ve ona uygun
yaz yazn. Bu, yalnzca bir neri.
A. H. Gler 10. Amasya 'nn Yeil rmak gazetesinde, zel
Kemde 20-25 tefrikalk "Kur'an- Kerim 7 eletiren Teori dergisine
Reddiye" balkl yazlarma baladm. Bitince topluca sana
gndereceim.
11. Cemil Sena ya ait yazdm, Bir Felsefeciye Reddiye yaz dizimiz,
Amasyann Amasya Gazetesinde 20 Tefrika halinde kmt. 1988
ylnda. Sonra, Yozgatta kan, M.EB. ca orta dereceli okul retmenlerine
tavsiye edilen "Birlie ar" dergisinin 18 Kasm 1988 ve 19 Mays 1989
da bir ksm yaynlanarak ok ilgi ve alaka grd. Ayn yazlarm Amasya
noterliinde kayda girmiti.
Yazlarm ksaltma, sansr koyma, zgrce, ve uygarca eninle Hodri
Meydanda bulumaya nedersin? Matematik ve fizik prof, ve do. de
yanna alarak gel.
Adres: Gml Mah.

172

Saraydzii Cad.
No: 5
05200-AMASYA
T. Dursun Gryorsunuz, mektubunuzu hibir "sans*"e
uratmadan yaymladk. Okurlarmza birer ikence olabilecek tm
yanllklaryla birlikte... "Mill Eitim Camias"nda ne retmenler
bulunduuna bir mek oluturuyorsunuz. Ama bundan sonraki
mektuplarnza yer vermemiz iin, biraz, yazdnz alanda bilgi,
tartlabilecek dzey, cidd kaynak, hi deilse biraz "dilbilgisi" ve kurallarna uyma abas beklemek hakkmzdr.
Eer bu koullar yerine gelmezse ve biz de okurlarmza daha ok
ikence ektirmemek, hakszlk etmemek iin yer vermezsek ho- grebilir
misiniz? Sizden bakalar da var nk. Benim yazlarmda, svg ve
saldrdan baka sermayeleri olmayan dinsel evrelere kar "gelin uygarca
tartalm. stiyorsanz bu konularda muhterem hocalarnz, limlerinizi
de alarak gelin. Var msnz?" diye yazmalarma karlk olarak. "...
zgrce, ve uygarca seninle Hodri Meydanda da (burdaki iml da yanl)
bulumaya ne dersin? Matematik ve fizik prof, ve do. de yanma alarak
gel. diyorsunuz. Ama siz de biliyor olmalsnz ki bu "kahramanlnz"
(!) uygun dmyor, konumuz ve uzmanlnz alannda olmad iin ok
"komik" oluyor. Siz ltfen nerime uygun, emeklilikte bile olsa,
"retmenlik" niteliinizi kullandnz iin, en bata "dilbilgisi" renin
ve uygulayn. Benim karma kmak, "muhterem din stadlarina der.
Zaten onlar da gereken "reddiyye"lerini gnderiyorlar zaman zaman.
Gereken karlklar da alyorlar. Diyanet leri eski bakanlarmdan Prof.
Dr. Sleyman Ateinkini anmsayn. Okudunuzsa anmsarsnz.
Havva Kaplan'm mektubu:
Havva Kaplan, Cerrahpaa - stanbuldan yazp gndermi mektubunu.
Mektup olduka ilgin.
Sayn Turan Dursun,
3 yandaym. Ev kadnym. Eyliyim. Bana ancak siz yardmc
olabilirsiniz. Eim namaz klan birisidir. Eimin akli dengesi yerinde
midir? Anlayamadm iin durumu size anlatyorum:
Eim ara sra mastrbasyon yapar. Ne var bunda demeyiniz. Hem
mastrbasyon yapyor, hem de "Allah. Allah" diye zikir yapyor. Sebebini
sorduumda: tmam- Rabbani Mektubat kitabnn 1. Cilt 1. mektubunda
1)

173

(Allah bana kadn eklinde ve organlar suretinde grnd. Bundan


aldm zevki baka hibir eyden almadm) dediini sylyor. Ben
Trkeden baka dil bilmiyorum. Eim, doru mu sylyor yoksa yalan
m sylyor? tmam- Rabbani yle bir ey sylemi mi Mektubat'n 1. Cilt
1. Mektubunda? Ve eim "Hanm beni rahatsz etme. Allah senden kat kat
gzel bir kadnm. imdi onunla ilikide
bulunuyorum." diyor. Turan Bey bu konuda siz ne diyorsunuz?
Eim yaz aylarnda benimle ilikide bulunuyor. K aylarnda ise
olanlarla. Sebebini sorduumda "kadn teni souk, olan teni scaktr.
Yazn iki scak bir arada teni azdrr. Kn iki souk bir arada teni
kurutur" diyor. Kaynak olarak Keykavus'un Kabusname kitabnda byle
yazyor diyor. Turan Bey siz ne diyorsunuz?
2)

Turan Bey eim sizi de eletiriyor. yle: "Turan Bey 'dinsizim'


diyor. Fakat yalan sylyor. slam kumar, ikiyi, zinay yasaklamtr.
Zaman gazetesinin yaymlamayp Teori'de yaymlanan rportajn sonunda
Turan Dursun (Hi kumar bilmem. ki imedim. Zina yapmadm) diyor.
Ksacas Turan Dursun Murathan Mungan'n deyimiyle 'Tanrtanmaz bir
Mslman'dr." "Yukardaki eletiriye cevap verse bile bu Turan
Dursm'un Ahmet Altan'a kyasla gerici olmadn gstermez." Ksacas
eim sizin a) Tanrtanmaz bir Mslman olduunuzu b) Ahmet Altan'a
nazaran gerici olduunuzu (zina etmediiniz iin) sylyor. Mektubum bu
kadar Turan Bey. Ltfen cevap veriniz. Eim doru mu sylyor, yalan m
sylyor?
3)

Havva Kaplan I Cerrahpaa-lstanbul


mam- Rabbani'nin kitabnda, Havva Kaplanln szn ettii eyi
bulamadm. Sz konusu kitap, eitli yerlere gnderilmi olan
mektuplardan oluuyor. 506 mektup olduu ileri srlr. ciltte
toplanm. tik Trke evirisi hicri 1277 ylnda baslmtr. Daha sonraki
evirileri birinci ciltten yaplm. rnein 1962de Hilal yaynlarnca
yaymlanan eviri, birinci ciltten yalnzca 98 mektubu iine alyor.
Snmez'in 1968de yaymlad Hseyin Hilmi Ik evirisinde 313
mektup var. Bu, birinci cildin tamam.
Bu "mektup'larda, "Tanrnn bir "sevgili" olarak ilendii yerler var.
rnein 10. ve 140. mektupta byle ilendii grlr. Ama Havva
Kaplan'n einden aktardna tam uygun bir ey yok. nk Kaplanln
yazdna gre ei "mastrbasyon" yaparken: "Hanm! Beni rahatsz etme!
Allah senden kat kat gzel bir kadnm. imdi onunla ilikide

174

bulunuyorum." diyormu, tmam- Rabbani'nin "Mektu- batlnm ne birinci


mektubunda, ne de br mektuplarnda bunu grebildim.
Havva Kaplan: "Eim yaz aylarnda benimle ilikide bulunuyor. K
aylarnda ise olanlarla. Sebebini sorduumda 'Kadn teni souk,
olan teni scaktr. Yazn iki scak bir arada teni azdrr, kn iki souk bir
arada teni kurutur. diyor." diye yazyor. Kaynak olarak "Kbsnmeyi
gsterdiini belirtiyor. Kbsnmedeki tam byle deil.
lgili blmde unlar yazl:
"Bilmi ol ki ey oul! Cima (cinsel iliki), dnyann lezzetlerinden bir
ulu lezzettir. Ama onun lezzetine aldanp kendini ok verme, t ki
vcudun gten dmesin. Eer kendini yenemezsen bri sevdiinle cima
etme, t ki, sevgi yaps atlamasn. nk SEVG SICAK BR
NESNEDR VE ClMA SOUK BR HAREKETTR. Kukusuz bu
soukluk, o sca bozar. (...)
ok cima etmenin zarar var dedik. Az etmenin de zarar var. (...) Ama
ister an istein olsun, ister olmasn, elbette scak hamamda, scak gnde
ve ok soukta cima etme..." (Keykvus-Mercimek Ahmet, Kbsnme,
Tercman 1001 Temel Eser, 1/187-188.)
Sevgili okurum! Einizin benimle ilgili olarak birtakm eyler
sylediini yazyorsunuz. Bunlar arasnda ciddiye alabileceim hibir ey
yok. Ben hibir ynm saklamyorum. Yazdklanmdan, ne olduumu ve
ne olmadm anlayabilirsiniz.
Yaknda kacak olan iki kitabm:
"DlN BU". 2000'e Doru'% Teori de ve baka yerlerde kan ve
kimi de ilk kez yaymlanacak olan yazlanndan oluuyor. Kaynak
Yaynlarndan.
1-

KULLETEYN. 12 yama dein olan yaammn roman (belgesel).


Akyz Yaynlarndan.
2-

Bu iki kitap da, dinsel karanla, "tabulara kla yaklama a- balarnm


rndr.
Koray Kohan'n mektubu:
Ve beni ok duygulandran bir mektup. Okurlarmn beni
anlayacaklarn ve hogreceklerini umarak, bu mektuba, olduu gibi yer
vermek istiyorum:

175

Deerli Dostum Turan Dursun,


Size deerli dostum diye hitabediyorum; nk siz beni, binlerce
yldan beri sregelen karanlklar iinden ekip kardnz. Yazlarnz
uzun sredir takip ediyorum. Byk bir cesaret ve umut yla bizi
aydnla doru gtren size kar borcumuzu asla deyemeyiz.
Yazlarnz defalarca okuyup neredeyse ezberliyorum. Tm dost ve
tandklara din kandrmacastun bilimsel kantn aklamaya alyorum
yazlarnzla. 18 yandaym, karanla kar savamak iin daha ok
zamanm var.
Sayn Turan Dursun sizden dilediim, ylmadan almalarnza devam
etmeniz ve kendinize ok iyi bakmanzdr. Siz ve sizin gibilere zlemini
ektiimiz insann kulluktan kp gerek insan olduu dnyay kurmak
iin ok gereksinmemiz var.
Koray Kohan
Mektubunu Kadky'den gnderen bu sevgili okuruma yle seslenmek
istiyorum:
nce ok teekkr ederim. Doru sylyorsunuz, benim dostum- sunuz
ve sizin dostunuzum. Mektubunuzla tanm olsak bile... Tam belirttiiniz
gibi, "binlerce yldan beri sregelen karanlk" vardr. Bu "karanlk" da,
yine binlerce yldan bu yana "yalanlarla, aldatmacalarla, sahte glinm ve
yorumlarla iilegelmitir. Kaln duvarlar ve kaim rtler oluturmutur.
Bu duvarlar birlikte ykacaz ve rtleri birlikte yrtp atacaz. Ve bunu
baardmz zaman, gelecek insanlara, daha kl bir dnya armaan
edeceiz. Kendime iyi bakyorum. Kukunuz olmasn ve alakgnlll
bir yana brakarak belirteyim; nemimi biliyorum. Savamda ylmam da
sz konusu deil. Buna da kukunuz olmasn benim gen dostum!
Teori
Ekim 1990, Yl 1, Say 10

MEKTUPLAR
Bu keye gelen mektup olduka ok. Bir sraya konuyor ve karlk
vermeye allyor. imdi kimi eletiri ieren, kimi de destekleyici
nitelikte birka mektup ve cevab sunulacak:
"slama zarar verilemez"
smail Nacarm mektubu.
Nacar daha nce de bir mektup yazmt. 37. saymzda olabildiince

176

yer ve karlk verilmiti. Ne var ki, sevgili okur, bunu yeterli bulmam.
Saldrlar da ieren anlatmlarla zntsn belirtiyor. Her mektuba,
tmyle yer vermeyi isterdik. Yazk ki, buna olanak yok.
Bir mslman olarak, ipe sapa gelmez bu tip sz ve yazlardan, slam
adna en ufak bir znt ve rahatszlk duymadm bilmenizi isterdim.
nk brakn Turan Dursun gibileri, tarihte, burnundan kl aldrmayan
nice kudret sahibi Firavun ve krallar, dengeyi salayamam nice ideolog
ve dnrler, slama olmadk amur attlar da, o yine de tm asaletiyle
kucan btn insanla ak tutarak hep tebessmle yoluna devam etti.
diyr Nacar.
Cevap:
Gerek ortada
Gerei, yalnzca gerei gzler nne sermeye alyorum. Gerei
ortaya serenler hi olmad m imdiye dek?
Kukusuz oldu. Ama ayetleriyle nerede bulursanz orada ldrn!
diyen (bkz. Bakara: 191; Nis: 89, 91; Tevbe:5.) slamn tyler rperten
acmaszlyla yok edildiler. rnein: bnl-Mukaffa (8. yy). Kulumuz
Muhammed'e indirdiimizden kukulanyorsanz, siz de onun benzeri bir
sure meydana getirin. diyen (Bakara: 23.)
Kurann "Tanrsma karlk verip "nazre (benzer)" yazd iin bu nl
dnr ve edebiyat da ayn acmaszlkla yaklarak yok edilenlerden.
Bu kede ne yazlyorsa, en salamlarndan KAYNAKLARa
dayandrlyor. Son derece ilgi grmesi de bundan. "slama olmadk
amur atlyor" sulamasnn gerekle bir ilintisi yok.
Kuran'm tasdik ettii Tevrat ve ncil tahrip edilmeden
ncekileridir
Ankara lahiyat Fakltesinden yazan Alpaslan Aslan bunu ileri
sryor mektubunda. "Kuran, hibir zaman, baka dinleri taklit etmek
iin deil, onlar kaldrmak iin gelmitir. nk artk bozulmulard."
diyor. Dinlerin en ok "ortak olduu noktalardan birinin "Peygamberler"
olduunu belirtiyor. Ve unlar yazyor:
"Kuran, ncil ve Tevrat' tahrif edilmemi ekliyle mi tasdik ediyor,
yoksa tahrif edilmi haliyle mi tasdik ediyor?"
Cevap:
"Tahrif1, yalnzca slaman savdr

177

Bir metne "tahrif edilmitir" demek iin, o metnin, "aslim gstermek


gerekir. "Tevrat" ve "ncil"in "tahrif edilmemi biimleri", hibir yerde
gsterilemez. nk hibir zaman olmamtr. Dnyann neresindeki
TEVRAT ve NCL'e baklrsa baklsn; slam'n ileri srdnden,
savunduu kimi iman ilkelerinden baka bir ierikle karlalr.
Muhammed'in zamanndan da nce okunan, elden ele dolaan ve saklanan
"metinleri, "elyazmalari vardr. "Tahrif mmkn m? Deil. Kald ki,
mslman yorumcu ve aratrclarn ileri gelenlerinden birou da, "metni
deitirme ve bozma" anlamnda bir "tahrifin "Tevrat" ve "ncil" de
olamayacan anlam, "itiraf" etmilerdir. Fahruddin Rzyi de
bunlardan sayabiliriz. (Bkz. F. Rz, e't- Tefsirul-Kebr, 8/107, 3/134-135,
10/118; 11/187.) Rz, ayetlerde sz konusu olan "tahrifin "yanl yorum"
niteliinde olduunu, yani Tevrat ve Incilin "szlerinin deitirilmi
olamayacan", olsa olsa "szlerinin yanl yorumlanm olabileceini" ve
"tahrif" deyince bunun amalandm ok ak biimde yazp savunuyor.
(Bkz. Gsterilen yerler.) Yani: Tevrat ve Incil'de bir "deitirme"
olmamtr.
Tevrat ve ncil birtakm sylence ve tler derlenerek nasl kaleme
alnmlarsa yle srp gelmilerdir. Bir kesimi de Kuran*a yer yer
deitirilerek geirilmitir. Yani: "Tahrif" Kurandakilerdedir. Bu ortaya
kyor.
"Yorumlarnzda biraz daha ll olamaz msnz?11
Salim T a da mektubunda byle diyor.
unlar yazyor:
"Manev deerlere saldrma hakkn siz nereden buluyorsunuz? (...)
Yeryzndeki
insanlarn
ALLAH
kavramn
beyinlerindeki
ekillendirmeleri mutlaka deiiktir. Milyarlarca insana sorarsanz, benzer
bulamazsnz. Allah, her eyden mnezzehtir..."
Cevap:
"Saldr" deil, "sergileme"
Yazlarm okuyanlar, "saldrinn deil; kantlarna ve kaynaklarna
dayal bir SERGLEMENN olduunu grrler. "l"syse gereklerdir.
Sevgili okurum, "hace farizasn yerine getirmi bir Kemalist olduunu"
da yazyor. "Kemalist'in "Kemal"i, eer Mustafa Kemal Atatrkse,
Atatrk'n getirdii LAKLK ve devrimlerin "hedefi anmsanmal.
Atatrk ilke ve devrimleri getirilip yerletirmeye giriildiinde de "manev

178

deerler" adna grltler koparlmt, yle deil mi?


"Evrendeki bu dzen rasiant sonucu olamaz"
dem Yalnz da, sayfalardan oluan ok uzun mektubunda bunu dile
getirmeye alyor. Mektubundakilerin byk ounluu, Diyanet
yaynlarndan bir kitapta da aa yukar aynen var. TVdeki "nan
Dnyas" konumaclar, rnein bir Dr. Haluk Nurbaki de zaman zaman
bu kitaptakileri, hi kaynak gstermeden, yani kendi
konumasym gibi sunmakta.
Bakn u grdn yuvarlak AY deil, DNYA. u da GNE. Kim
dzenlemi onlar? Aralarndaki yaklam mesafesi nasl da uyumlu. Ya
Dnya, Gnee 100 Km. yakn mir mesafede olsayd, her halde s 150200 derece olmaz myd? (...)
Sevgili okur, evrendeki, dnyadaki, canllardaki, zellikle insandaki
alas yapya, dzene rnekler veriyor. Ve bunlarn bir raslan- tiyla
deil, bir G eliyle, Tanrnn yaratmasyla olmas gerektiini yazyor.
Ayrca yle diyor:
Kuran, hereyin zn oluturmakta ve fikirler sunmaktadr. Btn
buna ramen 6666 Ayet, 6666 ekirdek. Her ekirdek, binlerce iek,
binlerce meyve, binlerce tohumdur. Hesab varn, siz yapn.
Cevap:
Evrende herey, deierek gelmitir ve de deimekte
Gk cisimlerinin evrendeki konumlar hep bu grld gibi
olmamtr. Milyarlarca yl iinde deierek gelmitir. Srekli de
deimekte. Milyarlarca yl nce yle zamanlar olmutur ki, yldzlarn,
gezegenlerin kimi hi yoktu, kimi de yeni oluumlar iinde bulunuyordu.
Ne Dnya, ne Ay, ne teki gezegenler, ne Gne, ne de gezegenleriyle
teki gneler", yldzlar byleydi bir zamanlar. Zaman iinde, biimden
biime, konumdan konuma girerek bugnk durumlarn aldlar. rnein
6 milyar yl ynce DNYA var myd ve byle miydi? Gezegenimizin
doumundan sonraki, hibir canlnn yaamad, yaayamad ortamn
bir dnn. Batan baa ATE. "Tek hcreli canlinn bile meydana
gelmesi iin bir buuk milyar yl beklemek gerekmitir. Sz edilen
"DZENLEYC neredeydi o zamanlar? Bugnk hayranlkla baklp
grlen ve Yaratanma kant" saylan canllarn, zellikle NSANm,
olsa olsa ancak birka milyon yln rn olduu bilimsel aratrmalarla
ortaya konuyor. "Dnyaysa yaklak 5 milyar yllk.

179

Kald ki, evrene baklrken kafalarda oluan "Tanrnm "Kurandaki


Tanrya benzeyebilecei tartmal. leri srlen "6666 ayetlnse ele alnp
tartlmas bir baka konu. Yalnz hemen belirtmek gerekiyor ki, eldeki
Kuranda bulunan ayet says "6666" deildir. Kur'ana ilikin yazy
bekleyiniz.)
"slam nedir ve kimler eliyle oluturulmutur?
"Din Bilgisi" kesinde yaynlanan ve daha nceleri kapak konusu
yaplan yaynlarn ok nemli, yararl ve gerekli olduunu dnyorum."
diyerek mektubuna giren H. Atakanm sorularndan ikisi byle
zetlenebilir. "Bu yaynlar aydnla, medenilie, bilime, demokrasiye
alan nc hareketlerden biri. Bu konuda bir balang saylabilir. oktan
zaman gelmitir, 200Q'e Doru1 ya nasip oldu." diyerek bize g vermeyi
de esirgemeyen sevgili okurumun teki somlarysa; "ayetler"e,
"Muhammed"e (okuma yazma bilip bilmediine), "Kurann slubunun
mucize niteliinde olup olmadina, "slamn anlatt saya ve
"Danikenin Kuran ve Muhammed konusunda bir almas olup
olmadna ilikin.
Cevap:
Kedeki yazlar izlerseniz sorularnza karlklar
bulabilirsiniz
Sorular burada hemen karlk verilebilecek trden deil. Ayr ayr ele
alp yantlamak gerekir. Ancak u bilinmeli ki, bu kede tmnn,
olabildiince ve ayr ayr balklar altnda karlklar yer alacaktr. Son
soruya gelince: Daniken'in yle bir almas olup olmadm bilmiyorum.
Kurann Tanrs akll m?
Halil Konutun mektubunda, bu soru tam byle yer almyor. Ama bu
anlamda.
Sevgili okur, olduka apl bir inceleme ve aratrmada bulunmu.
Kimi gazete ve dergilerdeki yazlan taram, "akaid kitaplarina bakm,
ilgili Kur'an ayetlerini incelemi. 22 Eyll 1989 gnl Trkiye Gazetesi
nde "Bir Bilene Soralm"da, bir okuyucuya verilen cevapta: "Bir kimse
ALLAH UURLUDUR derse UUR yaratk olduu, insanda olan bir
sfat Allaha verdii iin KFRE DER (kfir olur), MANI GDER"
dendiini aktyor. "Akaid kitaplarinda "Allahda AKIL ve UUR
bulunduu yazlmyon diyor. Ve birtakm incelemelerden sonra, ayrca u
soruyu soruyor:

180

"Allahta AKIL ve UUR olmadna (akaid kitaplarnn byle


dediine) gre, Allah KANUN KOYUCU kabul edenlerde, yani ERATILARda akl ve uur var mdr? Aklsz ve uursuz olan bu
kiilerden size bir zarar gelmeyeceine nasl emin olabiliyorsunuz? Ve
sizin iin kayglanan okurunuza nasl oluyor da KAYGILANM A- YIN!'
diyebiliyorsunuz?"
Cevap:
Korkup ekinmek bir zm deildir
"Kurandaki Tanr'nn akl" konusunda, buna ilikin yazy
(yaymlanacak olan "SLAMIN TANRISI AKILLI MI? balkl yazy)
ltfen okuyun, gerekli karl, bulacaksnz. "eriat kesimin ZARARI"na gelince. Daha gzel bir dnya iin karanln zerine ylmadan
gidilmesi gerekir. Kitleleri AYDINLATMAKTAN baka bir yol yok.
Bunun iin de birok eyin yannda, iki ey, "olmazsa olmaz" niteliinde
gerekli: "BLG (aratrmaya dayal) ve "YREKLLK". Hani ne derler,
korkunun kendisi, korkulan eyden ktdr."
2000fe Doru 5 Kasm 1989, Yl 3, Say 45

You might also like