Professional Documents
Culture Documents
tst ……..
ICS ……………………
Ön söz
Bu tasarı, Türk Standardları Enstitüsü Hizmet Standardları Hazırlık Grubu’nca TS 7097 (1989)’nin revizyonu
olarak hazırlanmıştır.
İçindekiler I. MÜTALÂA
……………….
Ön söz
- Bu tasarı, Türk Standardları Enstitüsü Hizmet Standardları İhtisas Grubu tarafından TS 12706
(2001)’nın revizyonu olarak hazırlanmıştır.
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
İçindekiler
1 Kapsam…………………………………………………………………………………………………………… 1
2 Atıf yapılan standardlar ve/veya dokümanlar…………………………………………………………....... 1
3 Tarifler …………………………………………………………………………………………………………….1
4 Çeşitli hükümler…………………………………………………………………………………………..……. 4
Yararlanılan kaynaklar……………………………………………………………………………………………… 4
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
1 Kapsam
Bu standard, peyzaj ile ilgili terim ve tarifleri kapsar.
3 Tarifler
Cansız çevrenin tüm fiziksel ve kimyasal faktörleridir. Canlı varlıklarla karşılıklı etkileşim içindedirler. Üç
grupta toplanırlar; 1.Edafik (toprakla ilgili) faktörler, 2. Klimatik (iklim özellikleriyle ilgili) faktörler, 3. Hidrolojik
(su ile ilgili) faktörler, 4. Fizyografik (topoğrafik yapı özelliklerinden kaynaklanan) faktörler.
Farklı özellikteki kentsel alan kullanımına yer sağlayan, yapısal kullanım alanlarını (konut, ticaret, eğitim,
sağlık vb. gibi) bütünleştiren ya da birbirinden ayıran, doğal ya da insan eliyle şekillenmiş alanlardır. Daha
genel bir ifadeyle, kentler kapsamında yapı bulunmayan tüm alanlar ve su yüzeyleridir. Diğer bir anlatımla,
insanın yaşantısını sürdürdüğü, üzerine yapı yapılmış kapalı mekanların dışında kalan alanlardır.
Canlıların çevre koşullarına uymak için gösterdikleri değişim. Bu değişim sonucunda canlıların morfolojik
yapılarında bazı değişiklikler ortaya çıkabilir. Adaptasyon bireylerde, populasyonlarda ya da tüm canlı
toplumlarında olabilir.
Serbest oksijenin varlığında yaşayan ya da aktif olabilen organizmadır, Örneğin; insanlar, omurgalı
hayvanlar. Suda çözünmüş oksijenin oksitleyici olarak hareket ettiği durum. (Zıt anlamlısı, “anaerobik”).
1
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Havalı (oksijenli) koşullarda faaliyet gösteren mikroorganizmalar veya mantarların organik maddeleri
ayrıştırmaları olayıdır. (Zıt anlamlısı, “anaerobik ayrışma”).
3.6 Aerosol
Havada gaz veya gaz karışımı içinde asılı olarak bulunan parçacık biçimindeki madde, havadaki katı ve sıvı
parçacıkların karışımı.
3.6 Agrega
Harç ve betondaki kum, çakıl, ince çakıl, cüruf gibi parçaların tümü.
3.7 Ağaç
Düzgün olarak uzayıp giden odunlaşmış bir gövdeye, az veya çok gelişmiş tepe tacına sahip bulunan ve
genellikle 5 metrenin üzerinde boy yapabilen odunsu bitkilerdir.
3.8 Ağaçlandırma
Yoğunluk değeri 5 gr/cm3’ten fazla olan metaller ile atom numarası 20’den büyük olan ve kirlilik yaratan
zehirli maddelere ağır metal denilmektedir. Cu, Cd, Cr, Pb, Mn, Hg, Zn gibi elementler ağır metallere örnek
olarak verilebilir (TÇV, 2001). Kurşun, cıva, çinko vb. gibi çevre açısından tehlikeli nitelik taşıyan ağır
metallerdir.
İçeriğinde toz ve kil gibi küçük çaplı materyalin ağırlıkta olduğu topraklardır. Kil, killi balçık, tozlu balçık
adlarıyla da anılırlar.
3.11 Akifer/Aküfer
Suyun uzak mesafelere gitmesini sağlayan, yeraltı sularını pınarlara ve kuyulara ileten gözenekli jeolojik
oluşum.
3.12 Albedo
Yüzeyden yansıyan enerjinin, aynı yüzeye düşen enerjiye oranıdır. Dünya’nın albedosu 0,35 olarak
bilinmektedir. Bu değer, güneş radyasyonunun %35’inin yeryüzü tarafından yansıtılarak, uzaya geri
döndüğünü ifade etmektedir.
Kirlenmeden dolayı herhangi bir şekilde ve düzeyde zarar görebilecek çevre; su (deniz, göl, gölet, akarsu),
hava ve toprak ekosistemleri.
2
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.14 Alle
Akarsular tarafından taşınmış, çukur ve düz alanlarda birikmiş (çökelmiş) sediment orijinli verimli topraklar.
Yeryüzünün çeşitli bölgelerinde değişmekle birlikte genelde 2000-2500 m denizden yüksekliğin üzerinde
olan, orman formasyonunun ulaşamadığı ancak alpin bitkilerin yaşamını sürdürebildiği alanlardır.
Yüksekliğe bağlı olarak değişen yetişme ortamı koşulları nedeniyle ağaç, ağaççık gibi odunsu bitkilerin
yaşayamadığı bölgelerde yaşamını sürdürebilen diğer bitkilere verilen addır.
Fosil kaynaklı yakıtlardan veya hidroelektirk santrallerinden elde edilmeyen, doğal kaynakları tüketmeyen,
tahrip etmeyen ve diğer enerji kaynaklarına oranla daha az çevre kirliliğine neden olan enerji kaynaklarıdır.
Güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi alternatif enerji kaynaklarına örnek olarak verilebilir.
Almaşık Yol
Anayola koşut olarak uzanan, anayolun yanındaki öteki yolları birleştiren, yaya ve taşıt gidiş gelişinin ana
yolu tıkamasını önleyen yol.
Bir tür içindeki sistematik ve fenotipik değişiklikler gösteren canlılar. Alttür populasyonları, tür
populasyonlarından morfolojik özelliklerle ayrılır ve çoğunlukla coğrafik olarak farklı yerlerde bulunur.
3.19 Altyapı
Su, elektrik, kanalizasyon, yol gibi tesislerinin hepsine birden verilen ad. Bkz.Kentsel altyapı
Belirli genişlikteki bir orman alanının, çeşitli özelliklerine (ağaç türü bileşimi, yapısı, yaşı vb.) ilişkin bilgilerden
hareketle belirli ormancılık hedeflerine ulaşılabilmesi için uygun duruma getirmek ve/veya bu amaçları sürekli
olarak elde etmek için yapılacak iş ve işlemleri teknik, yer ve zaman olarak belirleyen planlardır. Genellikle
20 yıllık süreler için yapılırlar.
Anfitiyatro
İnsanların oturacağı bölümlerin arkaya doğru, basamak biçiminde yükseldiği gösteri ya da toplantı mekanı.
3.21 Anatoprak
Başlıca karakteristikleri humus, mikroorganizma ve toprak canlıları olan, tarım ve bahçe toprağının en üst
tabakasını ifade etmek amacıyla kullanılan bir deyim.
3
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.22 Anaerobik
Serbest oksijensiz ortamdır. Molekül durumunda, yani serbest durumda oksijenin bulunmadığı koşullarda
yaşayabilen canlılar ile gerçekleşen süreçlerdir. Özellikle su kirliliğinde, en önemli göstergelerden biri olarak
kabul edilmektedir.
Organik yükü yüksek olan atık suyun, havasız koşullarda arıtılması işlemidir.
3.25 Anemometre
3.26 Angiosperm/Angiospermae
3.27 Anıt
Sanat ve tarihi değeri olan yapı, heykel ve resim gibi sanat eserlerin toplumca önem kazanması ile bir esere
atfedilen niteliktir. Belli bir kişi ya da olayın hatırasına dikilen bir yapı ya da heykele de bugün anıt
denilmektedir.
Doğal yapısı, ölçüleri ve diğer özellikleri bakımından anıtsal nitelik kazanmış ağaçtır.
3.29 Anız
3.30 Antropojen
İçerisinde yaşayanlara modern insanın etkisi veya teknolojisinin önemli bir oranda girmediği ya da insanlarca
yeteri kadar bilinmediği doğal alanlar.
3.33 Aplikasyon
3.34 Arayol
4
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Anayolları birbirine bağlayan, onlara oranla daha dar ve kısa olan yollar.
Çeşitli ormancılık araştırmalarının yapılması amacıyla çevresindeki ormanlardan ayrılmış orman alanlarıdır.
Herhangi bir nedenle (yanlış toprak işleme, gübreleme, ilaçlama ve sulama, evsel ve endüstriyel atıklar, bitki
örtüsünün tahrip edilmesi vb) verimsizleşmiş, aşırı tuzlanmış, çoraklaşmış, drenaj özellikleri bozulmuş,
taşlılık düzeyi yükselmiş, kirlenmiş, çeşitli düzeylerde erozyonun olduğu vb. olumsuz özelliklerden birine ya
da birkaçına veya tamamına sahip olan arazilerin yeniden verimli duruma getirilmesine yönelik iş ve işlemler.
Arazinin toprak sınıflamasına, yani arazi kullanım yeteneği sınıflarına uygun olarak, kullanım şeklinin
belirlenmesi ve uygulamasına yönelik planlamalardır.
Mülkiyet, arazi yapısı, altyapı yatırımları, farklı kullanım amaçları gibi nedenlerle parçalanmış arazilerin daha
verimli bir şekilde yönetilmesine olanak verebilecek şekilde bir araya getirilmesine yönelik iş ve işlemler.
3.39 Arboretum
Bilimsel, rekreasyonel ve estetik yönden insanlara yarar sağlamak amacıyla orijini ve dikim yaşları belli, her
biri doğru ve dikkatli olarak etiketlenmiş çok sayıda ağaç, ağaççık, çalı ve diğer odunsu bitki taksonlarının
uygun seçilmiş, koruma ve güvenlik altına alınmış büyük arazi parçası üzerinde bir araya toplandığı özel
bahçelerdir.
Evsel ve evsel nitelikli atık suların, fiziksel, kimyasal ve biyolojik işlemler sonucu ortaya çıkardığı suyu
alınmış çamurdur.
İnsanlığın varoluşundan günümüze kadar ulaşan eski uygarlıkların yeraltında, yerüstünde ve sualtındaki
ürünlerini, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik ve kültürel özelliklerini yansıtan her türlü kültür varlığının
yer aldığı alanlardır.
3.44 Arsa
5
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.45 Arter
Odunsu bitkilerin türlerine özgü doğal ömürleri içinde, yine türlerine özgü boyutlara ulaşabilmek için zamana
bağlı olarak enine ve boyuna büyümeleri.
Mevsimlere, kuraklığa, ekstrem sıcaklılara vb. bağlı olarak yavaşlayan fizyolojik aktivitelerden dolayı artımın
durması ya da yavaşlaması.
Çimento sanayinden ve otomobillerdeki fren balatalarının aşınmasından kaynaklanan emisyonların yol açtığı
asbest kaynaklı hava kirliliği.
Bir yapıda genellikle yer katı ile birinci kat arasında bulunan, tavanı basık, altı kapalı yarım kat.
3.51 Asmolen
Döşeme kirişleri arasına yerleştirilen pişmiş toprak, gazbeton veya cüruf-beton karışımından yapılmış dolgu
bloğu.
3.52 Asidofilik
Bir eksene göre iki yanda, aynı mesafelerde yer almama. (Zıt anlamlısı “simetri”)
3.54 Asimilasyon
Yeşil bitkilerin güneş enerjisini kullanarak inorganik maddelerden organik madde oluşması
süreci, (fotosentez).
3.57 Asitifikasyon
Esas olarak sanayi tesislerinden, konutların ısıtılmasından ve otomobillerden kaynaklanan, sülfür ve azot
oksitleri içeren su buharı emisyonlarının yol açtığı asit çökelmesi.
6
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.56 Sitlenme
Akarsularda, göl ve göletlerde, evsel atık sularda bulunan ortalama 1 mikron (1/1000 mm.) çapındaki küçük
parçacıklar.
Ekolojik bakımından benzer istekleri olan, belirli karakteristik özelliklere sahip bir veya daha fazla sayıda
baskın türe sahip bulunan bitki veya hayvanların oluşturduğu değişmez duruma ulaşmış canlılar toplumu.
Bitki sosyolojisinde vejetasyon sınıflaması için kullanılan, floristik bakımdan tanımlanabilen bir ünitedir.
3.59 Aşık
3.60 Ataşman
Proje olmayıp, şartname tanımlarına göre yapılan işler ile projede bulunduğu halde, uygulama gereği olan
değişiklikler ve sonradan kontrolü veya saptanması söz konusu olmayan işlerin yazılıp çizilerek yüklenici
tarafından imzalanması.
3.61 Atık
Her türlü üretim ve tüketim faaliyetleri sonunda fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik özellikleriyle karşılaştıkları
alıcı ortamların doğal bileşim ve özelliklerinin değişmesine yol açarak dolaylı veya doğrudan zararlara yol
açabilen ve ortamın kullanım potansiyelini etkileyen katı, sıvı, gaz ya da radyoaktif haldeki istenmeyen her
türlü maddeler ile atık enerji.
3.63 Atmosfer
Yer çekimi kuvveti ile yerkürenin etrafını saran gaz örtüsüdür. Renksiz, kokusuz, tatsız, çok hızlı hareket
edebilen, akışkan, elastik, sıkıştırılabilir, sonsuz genleşmeye sahip, ısı geçirgenliği zayıf ve titreşimleri belli
bir hızda ileten bir yapıya sahiptir. Atmosfer %78.09 Nitrojen (Azot), %20.95 Oksijen, %0.93 Argon, %0.03
Karbondioksit, %0.0018 Neon, %0.0001 Kripton, %0.00053 Helyum, %0.00005 Hidrojen, %0.000008
Ksenon ve %0.000001 Ozon (bu oran değişebilir) gazlarından oluşmaktadır. Bünyesinde az da olsa su
buharı ile sıvı ve katı parçacıkları da bulunmaktadır. Atmosfer, aşağıdan yukarıya doğru troposfer, stratosfer,
mezosfer, iyonosfer ve en dış kabuğu da eksosfer tabakalarından oluşmaktadır. Tam olarak yüksekliği
saptanamamıştır. "Homojen atmosfer" olarak isimlendirilen ve yoğunluğun hemen hemen aynı olduğu alt
bölümün yüksekliği beş mil (yaklaşık 8000 km) civarındadır. Bu seviyeden sonra yoğunluk yükseklikle azalır
7
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
ve seyrek gaz kütleleri şekline dönüşerek uzay boşluğuna kadar uzanır ki bu bölge de "heterojen atmosfer"
olarak isimlendirilir.
3.65 Avlu
Bir yapının ortasında, önünde ya da arkasında üstü açık, etrafı kapalı olarak bırakılan kısımlar. Avlu, binada
bulunduğu yerin adını alır.
3.69 Ayrışma
Organik maddelerin fiziksel ve kimyasal olarak değişime uğraması ya da bileşenlerine ayrılma sürecidir.
3.70 Ayrıştırıcılar
Ölü organik maddeleri ayrıştırarak yaşamlarını sürdüren organizmalar. Örnek olarak bakteriler ve mantarlar
verilebilir.
Atmosferdeki azotun bitkiler tarafından özümlenmesi, sonra topraktan geçerek atmosfere dönmesi süreci.
Proteinlerin önemli bir bileşeni ve bu nedenle hem bitkiler hem de hayvanlar için gerekli olan azot, belirli
süreçler sonucu nitrata dönüşür. Nitrata dönüşen azot, yağışlarla toprağa geçerek bitkiler tarafından tüketilir.
Atmosferden okyanuslara, okyanuslardan tekrar atmosfere, atmosferden toprağa, topraktan tekrar atmosfere
karışan azotun bu çeşit dönüşümüne azot döngüsü adı verilir.
Yanmadan sonra bacalardan çıkan ve azot oksitleri, karbon oksitleri, sülfür oksitleri, su buharı ve
parçacıklarla çok sayıda kimyasal kirletici maddeyi içeren duman
Belirli sıcaklıktaki 1 m3 havanın içerdiği mutlak nem ile o sıcaklıktaki doygunluk nemi arasındaki oranın %
cinsinden anlatımı.
Bir cismin perspektifinin çizilebilmesi için, cisme bakmak amacıyla durulan yer; göz noktası.
8
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.79 Balçık
Yakacak odun elde etmek amacıyla, kışın yaprağını döken ağaç türlerinin kesilmesinden sonra, kesilen
yerde oluşan yeni sürgünlerden yetişmiş ağaçların oluşturulduğu ormanlardır.
3.81 Balyalama
Çöpü sıkıştırarak katılaştırmak ve bloklar haline getirerek, yer kazanmak için kullanılan yöntem.
3.82 Banket
Bir karayolu üzerinde durmak zorunda kalan taşıtların gidiş gelişe engel olmadan durmalarını sağlamak ve
dar yollarda karşıdan gelenlerle karşılaşıldığı zaman kullanılmak üzere yapılan ve bazen yayaların
yürümeleri için de kullanılan toprak veya çakıl kaplı yol kenarı.
3.83 Barbakan
Bir yaşam mekanındaki canlıların yaşam temellerine sürekli olarak zarar vermeyecek organizma sayısının
en yüksek miktarıdır. Bkz. Taşıma kapasitesi
3.86 Bazalt
Birden fazla besin zincirinin bir araya gelmesiyle oluşan beslenme ilişkileri.
9
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Besin şeklindeki enerjinin bir organizmadan diğerine geçiş işlemidir. Zincirdeki her halka, bir öncekinden
aldığı enerji ile beslenir ve bir sonraki halkaya sahip olduğu enerjiyi iletir.
3.90 Beton
3.91 Betonarme
Bazı hassas ekosistemler veya ulusal düzeyde bilimsel önemi olan bitki veya hayvan türlerinin bulunduğu
alanlar.
Atmosfere doğrudan bırakılan kirleticilerdir. SO2, SO3, NO, NO2, CO, CO2, H2S gibi bileşikler birincil
kirleticiler arasındadır. İkincil kirleticiler ise, birincil kirleticilerin atmosferde çeşitli kimyasal reaksiyonlar
sonucunda kirletici tanımına girmeleri ile oluşmaktadır.
Bitki örtüsünün dağılışını, bu dağılışa etki eden etmenleri ve bunların ortamla ilişkilerini inceleyen bilim dalı.
Tür bileşimi gözetilmeksizin, belirli ekolojik koşullara bağlı olarak yer yüzüne yayılmış bulunan ve benzer
yaşam şekline sahip olan bitki toplumlarıdır.
3.98 Biyocoğrafya
3.99 Biyoenerji
Herhangi bir organik maddeden herhangi bir yöntemle elde edilebilen enerji. Örneğin odunun yakılmasından
elde edilen enerji.
Nesli tehlikede olan ve genetik özellikleri nedeniyle korunması gereken biyolojik varlıkların bulundukları ve
uluslararası kriterlere göre ayrılmış koruma alanlardır. Nesillerinin tükenme tehlikesi altında olduğu türlerin
korunduğu (örneğin Kelaynaklar) veya ülkedeki belirli ekosistemleri karakterize eden (Termossos’daki maki
10
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
topluluğu) mutlak koruma altına alınan alanlar örnek olarak ve biyogenetik rezerv alanı olarak ayrılabilecek
alanlardır.
3.101 Biyoindikatör
Yaşama ortamının ve çevre kirlenmesinin göstergesi olan canlı varlıklar. Bir ortamda bulunuşları, iyi bir
gelişim göstermeleri ya da ortadan kaybolmalarıyla, belirli yetişme ortamı koşulları hakkında bir yargıya
varma olanağı sağlayan canlı türleridir.
Kimyasal elemanların fiziksel çevre ile organizmalar arasındaki döngüsüne verilen isim.
Su veya atık sudaki organik maddelerin, biyokimyasal süreçlerle tamamen ayrışması için gerekli olan
mikroorganizmaların, suyun birim hacmi başına gereksinim duyduğu oksijen miktarıdır.
3.104 Biyoklimatoloji
3.105 Biyokütle
Bir alanda belirli bir zaman periyodunda meydana gelmiş bulunan bitkisel veya hayvansal organik madde
miktarı (Biyomas).
Herhangi bir ekosistemin besin zincirini oluşturan halkalarında çeşitli kirleticilerin birikmesi.
Belirli bir çevre, ekosistem veya tüm dünya üzerindeki canlıların genetik, taksonomik ve ekosistem
çeşitliliğidir. Diğer bir ifadeyle, bir bölgedeki canlı türleri, türler içindeki farklılıklar ve değişik yaşam şekilleri o
bölgenin biyolojik çeşitliliğini oluşturur. Biyolojik çeşitlilik genetik çeşitlilik, tür çeşitliliği ve ekosistem çeşitliliği
olarak üç alt bölüm olarak incelenir.
o Tür Çeşitliliği: Belli bir bölgede veya ekosistemde yaşayan toplam tür sayısı.
Bir ekosistem içinde yaşayan canlılar arasında oluşmuş dengedir. Bu sisteme dışardan müdahale olmadığı
ya da sistem içinde yaşayan bireylerden bazılarında aşırı üreme, yayılma veya azalma görülmediği sürece
sistem kendi dinamiği içinde biyolojik denge içindedir.
11
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Tarım ve ormancılıkta kültür bitkilerini zararlılardan korumak için, zararlılarla doğal olarak rekabet eden veya
onların paraziti, düşmanı olan bitki, hayvan ve çok küçük canlı varlıkların mücadele aracı olarak
kullanılmasıdır.
Sulardaki organik maddelerin biyokimyasal süreçlerle tam ayrışması için bu işlemi yapan
mikroorganizmaların, suyun birim hacmi başına gereksinim duydukları oksijen miktarı. Organik kirliliğin bir
ölçüsü olarak ve evsel atık su işleme süreçlerinin etkinliğini ölçmede kullanılır. BOI5 olarak verilir ise, 5 gün
içerisinde 200 C deki mg/l olarak gereksinim duyulan oksijeni gösterir.
Genel olarak iklim ve toprak karakteristikleri benzer olan, buna bağlı olarak da tür bileşimi ve çevreye uyum
bakımından yüksek derecede tekdüzelik gösteren canlılar toplumuna sahip olan dünya üzerindeki büyük
bölgeler (tropik, subtropik, serin, ılıman gibi).
Yerküreyi saran atmosferin alt tabakaları ile litosferin canlıları barındırmaya elverişli bulunan derinliğe kadar
olan yaklaşık 20 km yükseklikteki kısım arasında kalan yaşam dünyasıdır. Ekosistemin bütününü kapsayan
ve organizmalar tarafından yerleşilip yaşanabilecek nitelikte olan yeryüzü mekanıdır.
Uluslararası öneme sahip ve UNESCO’nun İnsan ve Biyosfer (MaB) Programı içerisinde yer alan doğal
kaynakların etkili bir biçimde korunduğu ve sürdürülebilirlilik ilkelerine uyumlu olarak kullanıldığı karasal
ve/veya kıyı ekosistemlerine sahip alanlardır.
Aralarında karşılıklı bağlar ve etkiler bulunan ve benzer toprak ve iklim koşullarına gereksimin duyan canlılar
toplumudur. Bir yaşam mekanında belirli bir karakter türü ile nitelenen canlılar toplumudur.
Canlı çevreyi oluşturan bitki, hayvan, insan ve mikroorganizmalardır. Bir ekosistemdeki üretici, tüketici ve
ayrıştırıcı olarak aktivite gösteren tüm canlıların toplu ifadesidir.
3.116 Biyotip
Aynı soydan gelen bireyler veya aynı ana genetik yapıya ve kalıtsal özelliklere sahip bireylerden oluşan
doğadaki tekdüze toplum.
Belirli canlı toplumları içinde kendine özgü homojen yetişme koşullarına sahip bulunan bir yaşam mekanıdır.
Habitat ve biyotp, canlılar için yaşam alanıdır. Habitat daha çok bir türürn yaşama alanına denirken, biyotop
daha çok bir biyosönozun yaşam alanına denir. Çevredeki farklı yaşam ortamlarından çeşitli özellikleri
nedeniyle ayrılabilen, sınırları belirlenebilen yaşam alanlarıdır.
12
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.118 Blokaj
Bir duvarın harç ve kaba taş ile örülmesi. Büyük taşlarla kaplanmış duvarların iç kısmının harçla karışık
olarak küçük taşlarla doldurulması.
Belirli bir ağaç türünün veya belirli bir orjinin meydana getirdiği belirli yaştaki bir meşcerenin içinde
bulunduğu yetişme ortamının, ağacın boy ve hacim olarak ürün verme kapasitesinin ölçüsüdür.
3.120 Bonsai
Kuzeye ait orman. İğne yapraklı ağaçların baskın olduğu, kuzey enlemlerinde yer alan subarktik orman.
3.124 Boyut
Ölçmede ele alınan üç doğrultudan yani uzunluk, genişlik ve derinlikten her biri.
Bir gerecin, değişik hava koşulları altında boyutunu değiştirmemesi, boyutsal stabilite.
Yapı bileşenlerinin modüler bir sistem içinde bir araya getirilmelerini sağlamak amacıyla, bileşenlerin
yapımında, mekan ve yapım elemanlarının tasarımında en elverişli boyutların seçilmesi.
3.127 Bozkır
Doğal olarak kurakçıl özelliklere sahip otsu bitkilerle kaplı geniş alanlar. İç Anadolu’da steplerin eşanlamı
olarak bozkır terimi kullanılmaktadır.
Yangın, böcek saldırısı, insan müdahaleleri vb. nedenlerle üretkenliğini geçici olarak yitirmiş orman alanı.
3.129 Bölge
1- Bir kentin bilinçli bir bölgeleme işlemi sonucu olarak, tarım, konut, yönetim vb işlevleri için düzen tasarında
ayrılmış alanlardan her biri. 2- Bir ülkenin, doğal güzellikleri, nüfus yapısı, kaynakları, çıkarları açısından
türdeşlik gösteren, bir bütün olarak tasarlanmasında yarar görülen bölümü.
13
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Bölge tasarlama kurumlarınca çalıştırılan ve kentten geniş ölçekteki yerleşmelerin düzenli gelişmesini
sağlamak amacıyla, işleyim etkinliklerinin kuruluş yerini, toprak kullanımını, nüfus dağılışını, ulaşım
dizgesini, açık ve yeşil alan gereksinimini tasarlama uzmanı yada konuların öğretimini yapan kişi.
Bir kentten daha geniş ama bir ülkeden daha küçük bir alan için, başlıca ekonomik etkinliklerin uzamda
ussal bir biçimde dağılmalarını sağlamak, bunlara uygun bir yerleşme yapısı oluşturmak, aralarındaki
iletişimi kurmak ve gerekli açık ve yeşil alanları bırakmak amacıyla, kent görevleriyle ekonomik etkinliklerin
uzun dönemli tasarlara konu yapılmasını içeren eylem türü.
3.132 Burç
1:Eski kalelerin köşelerinde ve yan kesimlerinde bulunan yüksek kulelerden her bir. Bu kuleler sur dibine
yaklaşan düşmanı yandan vurmak için duvarlara bitişik ve dışa taşkın olarak yapılırdı. 2: Tek hisar, kule.
3.133 Büz
Beton ya da seramik malzemeden çoğunlukla daire kesitli olarak yapılan pis su ya da drenaj borusu, künk.
1:Özellikle fidanlıklarda ve tarla kıyılarında rüzgar zararlarına engel olmak için sıralar halinde dikilen, yerden
itibaren sık dal yapan bitkilerin oluşturduğu çit. 2: Sınırlama elemanı olarak kullanılmış belirli özelliklere sahip
odunsu bitkiler.
3.135 Cep
1: Trafiği kolaylaştırmak için veya kaldırımlarında meydana getirilen cep biçimindeki taşıt yanaşma yeri. 2:
Bir çıkmaz yolun sonunda yer alan otopark.
3.136 Cephe
Bir binanın caddeye bakan yüzü. Binanın yanlarına yan cephe, arkasına arka cephe denir.
Yersel özelliklere ilişkin sayısal ve grafiksel bilgilerin bilgisayar ortamında üretilmesi ve çeşitli amaçlarla
işlenmesi, saklanması amacıyla kullanılan yazılım ve araç ve gereçlerle oluşturulan bilgi işlem sistemleri.
3.138 CITES
“Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme”nin
kısaltılmışı.
3.139 Cumba
Binanın üst katlarından dışarıya taşan bölüm. Eski Türk evlerinden pencere hizasından sokağa doğru
çıkıntısı olan kafesli bölüm.
14
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
[Alm. Zwergstrauch] [İng. Drawf shrub]: Toprak yüzeyinden itibaren dallanan, gövde ve tepe tacı ayrımı
olmayan, yetişkin yaşta ancak 0.5 m yüksekliğe kadar boy yapabilen bir gelişim formuna sahip odunsu
bitkilerdir.
3.141 Cüruf
3.142 Çalı
Yetişkin durumda, ortalama 5m’den daha kısa boylu, genellikle dipten dallanan odunsu bitkiler.
3.144 Çakıl
Irmak ve deniz kıyılarında, suyun çalkalayıp yuvarlaklaştırdığı ufak taş; kırma taş.
3.145 Çardak
Gölge sağlamak amacıyla inşa edilen ve sarılıcı/tırmanıcı bitkilere destek görevi gören en basit bahçe
yapısıdır.
3.146 Çatalağız
Bir ırmağın denize kavuştuğu yerde iki kola ayrılması ile meydana gelen üç köşeli adacık.
3.147 Çayır
Özel yetişme ortamı koşullarında oluşmuş otsu bitkiler topluluğudur. Çayır genelde orman vejetasyon
formasyonunun yerleşmesine uygun olmayan yüksekliklerde ya da yağış ortalaması 240-750 mm olan
nispeten az yağış alan alçak düzlüklerde yetişir. 1998 yılında çıkarılan 4342 sayılı Mera Kanunu’nda ise,
“taban suyunun yüksek bulunduğu veya sulanabilen yerlerde biçilmeye elverişli, yem üretilen ve genellikle
kuru ot üretimi için kullanılan yerler” olarak tanımlanmıştır.
Yapılması düşünülen herhangi bir faaliyet için uygulama kararı verilmeden önce (planlama aşamasında)
mevcut kullanımlara, bu projenin uygulama aşamasından itibaren ileride olabilecek olumlu ve olumsuz bütün
etkilerinin, mümkün olduğu oranda bölge halkı, ilgili kurum ve kuruluşların da katkısı ve görüşlerinin alınması
ile sistemli bir şekilde araştırılması, değerlendirilmesi, olumsuz etkilerin önlenmesi, azaltılması veya olumsuz
etkileri denkleştirici önlemler alınması için uygulama kararını verecek olan idari mekanizmaya çevre ve doğa
koruma amaçları doğrultusunda uygun kararlar almaları için ışık tutacak bir araçtır.
3.149 Çevre
Doğal, yapay ve sosyal faktörlerin birbirleriyle bir arada ve belirgin bir etkileşim sistemi içerisinde
bulundukları ortamdır. Canlıları çevreleyen, onları etkileyen ve onlardan etkilenen tüm faktörlerin toplamıdır.
15
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Doğal dengenin ve doğa ekonomisinin düzenli bir şekilde devamlılığını sağlayacak bir bilinçle, çevreye planlı
etki yapılmasını veya bu şekildeki bir uygulamayı ifade eden bir terimdir.
Dengeli ve sürekli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik karlarla ekolojik kararların bir arada
düşünülmesine olanak sağlamak üzere, kalkınma planları ve bölge planları temel alınarak hazırlanan üst
ölçekli fiziki planlardır.
Bu planların hazırlanmasındaki amaç, sınırları belirtilen alanda sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak üzere
kentsel ve kırsal gelişimlerle sanayi, tarım, ulaşım, turizm gibi sektörel gelişmeleri değerlendirerek doğru yer
seçimi kararlarının verilmesi, koruma-kullanma dengesinin sağlanması, stratejik karar ve arazi kullanım
kararlarının üretilmesi yolu ile kirliliğin oluşmadan önce önlenmesidir.
Türkiye’de ulusal düzeyde hazırlanan ilk eylem planı, 1998 yılında katılımcı bir düzen içinde, “Türkiye Ulusal
Çevre Stratejisi ve Eylem Planı-UÇEP” adıyla gerçekleştirilmiştir. Çölleşme ve diğerleri…………….
Tüm canlıların sağlıklarını, cansız varlıkların ise durumunu olumsuz yönde değiştiren ve niteliklerini bozan
yabancı maddelerin hava, su, toprağa yoğun bir şekilde karışmasıdır.
Ekolojik dengenin korunması, havada, suda, toprakta kirlilik ve bozulmaların önlenmesi ve çevrenin
iyileştirilmesi için yapılan çalışmaların bütünü (Çevre Kanunu).
Çevre faktörlerinde meydana gelen olumsuz gelişmeler sürecinin yavaşlatılması, azaltılması, durdurulması
teknolojileri ile uğraşan bilim ve uygulama dalı.
16
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Çevrede kirlenme ve tahribat sonucunda ortaya çıkan, canlıların hayatını ve sağlığını etkileyen ve tehdit
eden sorunlardır.
“Çevrenin korunması ve iyileştirilmesi, kırsal ve kentsel alanlarda arazinin ve doğal kaynakların en uygun ve
verimli şekilde kullanılması ve korunması; ülkede doğal bitki ve hayvan varlığı ile doğal zenginliklerin
korunması, geliştirilmesi ve her türlü çevre kirliliğinin önlenmesi için prensip ve politikaları belirlemek,
programları hazırlamak üzere görüş ve öneriler elde etmek, problemleri tespit etmek ve bunların çözümleri
için teklifler getirmek” amacıyla oluşturulan Çevre ve Orman Bakanlığı’nın en üst düzeydeki danışma
birimidir.
İnsan, bitki ve hayvan varlığının dengeli ve sağlıklı yaşaması için gerekli doğal kaynakların
değerlendirilmesi, üretilmesi, ulaşımı ve tüketimi sırasında ortaya çıkabilecek olumsuzlukları
belirlemek, olumsuzluklara çözüm yolu aramak ve çözüm yollarını uygulama alanlarına koymak
için yapılan planlama, koordinasyon, haberleşme, denetim ve yürütme fonksiyonlarının bütünüdür.
3.161 Çoraklık
Topraklarında organik madde varlığı yetersiz olan ve dolayısıyla da bitkisel üretimin yapılabilmesi ekolojik
olarak imkansız ya da son derece güç olan arazilerin durumudur. VI. Ve VII. Sınıf araziler, çoğunlukla “çorak”
tanımına girmektedir. Türkiye kara yüzeyinin yaklaşık olarak %60’ı çorak arazi niteliğindedir.
3.162 Çökelme
Elektrik alan etkimesi ya da ısısal değişme sonucunda, parçacıkların içinde asılı bulundukları gaz
akıntısından ayrılması işlemi.
3.163 Çökeltme
Katıların yer çekimi nedeniyle çökelmesi doğal süreci; atık suyun işleme tabi tutulmasında, erozyon güçleri
aracılığıyla parçacıkların ayrılması ve taşınması süreci.
3.164 Çöl
Yıllık ortalama yağışın 100 mm.’nin altına düştüğü ve dolayısıyla sıcaklık ve yağış koşullarının bitki yaşamı
için elverişli olmadığı, ayrıca insan ve hayvan baskılarıyla bitki örtüsü fakirleşmiş alanlar.
3.165 Çölleşme
Genellikle aşırı otlatma, yangın, ormansızlaşma ya da yanlış tarım ve sulama uygulamaları sonunda,
toprağın çöl haline gelmesi sürecidir.
3.166 Çöp
Evlerden ya da ticari amaçla gıda hazırlanması ve kullanılmasından kaynaklanan hayvan, sebze ve meyve
atığı; genelde tüm atık ürünler için kullanılır.
17
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.168 Çöplük
Çöp gibi katı atıkların boşaltılıp üstü açık bırakıldığı atık tasfiye alanı.
3.169 Çürüme
3.170 Dalyan
Deniz, göl ve ırmakların kıyılara yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan büyük balık avlama yeri
3.171 Debi
3.172 Deflasyon
Rüzgar erozyonu
3.173 Degredasyon
3.174 Demografi
Genellikle istatistiksel yöntemler kullanarak nüfus hareketlerini inceleyen bilim dalıdır. İnsan toplumlarının
istatistik karakteriyle ilgilenen sosyoloji ve antropoloji dalıdır.
3.175 Dendroloji
Odunsu bitkilerin morfolojik ve anatomik yapılarını araştıran, botanik bilim dallarından birisidir.
3.176 Denizlik
Pencere boşluklarında doğramanın altında kalan ve duvarı yağmur sularından koruyan eleman.
3.177 Derz
Desibel
Duyulan ses basıncının şiddet derecesinin ölçü birimidir. Ses şiddetinin ölçü birimi olarak “dB(A)” eşdeğer
ses basıncını göstermektedir.
3.178 Deşarj
Atık suların doğrudan veya dolaylı olarak alıcı ortama boşaltma işlemi.
18
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Kentlerin düzen tasarlarında ve bölgesel tasarlarda, insanların dinlenmeleri ve eğlenmeleri için, kişi başına
belli bir büyüklükten az olmamak üzere ayrılan alan.
3.181 Doğa
İnsanlar tarafından değiştirilmemiş hayvan ve bitki dünyasıyla, insan eli değmemiş yeryüzü parçalarıdır.
İnsan sağlığı ve yaşamın garantisi için, doğada yaşayan bitki ve hayvan türlerinin varlığı, onların yetişme ve
yaşam ortamları ile belli kriterler ışığında korumaya değer bulunan doğa parçalarını ve doğal elemanları
koruma. İnsan, hayvan ve bitkilerin biyolojik yaşam koşullarını dengeli bir yapı içinde güvence altına almak
amacı ile doğal çevrenin ve öğelerinin korunmasıdır.
Doğa ve doğa olaylarının oluşturduğu özelliklere ve bilimsel değere sahip ve milli park esasları dahilinde
korunun doğa parçaları.
Bilim ve eğitim bakımından önem taşıyan nadir, tehlike altında veya kaybolmaya yüz tutmuş ekosistemler,
türler ve doğal olayların oluşturduğu seçkin önekleri içeren ve mutlak korunması gerekli olup sadece bilim ve
eğitim amaçlarıyla kullanılmak üzere ayrılmış doğa parçaları.
Bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünlüğü içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine
uygun doğa parçaları.
Antropojen etkilerden uzak kalmış, ekolojik yönden doğal özelliğini korumuş alanlardır.
Herhangi bir alanda antropojen etkiler altında kalmaksızın bütünüyle doğal etmenlerle oluşan bitki örtüsü.
19
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
İnsan yaşamı için gerekli olan bitkisel, hayvansal ve organik kökenli tüm doğal madde ve araçları ifade eden
bir deyimdir. İstek ve gereksinim duyulan ve fiziksel ortamdan sağlanan her şey doğal kaynaktır.
Canlıların yaşamları için gerekli olan toprak, su, iklim, bitki ve hayvan varlığı gibi doğal kaynaklar ile peyzaj
görünümünün verim gücü ve kullanım yeteneğini ifade etmektedir.
Doğal Seleksiyon: Aynı coğrafi yayılış bölgesinde yaşayan bireyler birbiri üzerinde etkili olmakta,
bulundukları alana sahip olmak için çaba harcamaktadırlar (rekabet, savaşım). Bazı türler genetik
özellikleri (örn. güçlü kök yapısı, gölgeye dayanıklılık vb) yardımı ile rekabete dayanabilirler.
Dayanıksız bireyler yok olurlar, dayanıklı olanlar alana hakim olur, bu olaya doğal seleksiyon denir.
İlginç özellik ve güzelliklere sahip olan ve ender bulunan korunması gerekli alanlar ve taşınmaz tabiat
varlıklarıdır.
İnsan etkisinin önemli derecede değişiklik yapmadığı, bunun yanında insan faaliyetlerinin çok kısıtlı bir
şekilde yürütüldüğü ve içinde yaşayan türlerin yaşamlarını rahatça sürdürebildikleri alanlardır.
Çevresindeki türdeşlerine göre daha aktif, daha gelişmiş, daha etkili özelliklere sahip bireyler.
Düşük sıcaklıklarda dış kabuğun büzülmesi sonucu gövde boyunca uzanan çatlamalara denir. Bu çatlaklar
kambiyumu ve odun dokusunu da etkiler. Yara kapandığında gövdede uzunlamasına, dudak şeklinde bir
görünüm oluşur. İç Anadolu Bölgesi’nde Kavak, Karadeniz Bölgesi’nde Kayın ağaçlarında sık rastlanır.
Özellikle yüksek arazilerde, kapalı çukur havzalarda, kış gecelerinde soğuk hava yamaçlardan aşağı doğru
akarak çukurda birikir. Her gece tekrarlanan bu olgu nedeniyle don çukuru alanlarında bitki yaşamı güçleşir.
Bu alanlara don çukuru denir.
Kuzey kutbunda Arktik, Güney kutbunda Antarktik dönencelerde soğuk ve sürekli don olayının yaşandığı
bölgeler.
20
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Bazı bitki türleri don olayından çok zarar görür, bunlara dona duyarlı, bazıları da çeşitli özellikleri nedeniyle
don olayına karşı dayanıklıdırlar, bunlara da dona dayanıklı türler denir
Belirli hacimdeki havanın belirli sıcaklıkta buhar halinde tutabildiği en yüksek su miktarıdır.
3.202 Döşeme
3.203 Drenaj
1972 yılına Stockholm’de toplanan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nın ilk günü olan 5 Haziran BM
tarafından “Dünya Çevre Günü” olarak kabul edilmiştir.
Ramsar Sözleşmesi’nin imzaya açıldığı 2 Şubat, 1971 yılından bu yana “Dünya Sulak Alanlar Günü” olarak
kabul edilmektedir.
3.207 Edafik
3.208 Eğim
Bir doğrunun veya bir yüzeyin yatay olmayıp, az veya çok düşeye doğru bir durum almış bulunması, eğiklik,
meyil.
Bir türe ait birey veya bireylerin çevresel faktörlerle kurdukları ilişkileri inceleyen ekoloji dalıdır. Türler
arasındaki karşılıklı ilişkileri incelemez.
Belli ortamlarda tek bir türe ait bireylerin oluşturduğu topluluğun yapısını, gelişimini ve özellikle değişimlerini
ve bunların nedenlerini araştırır.
Çeşitli türlerden oluşan toplumun bireyleri ve çevreleri ile olan ilişkileri inceleyen ekoloji dalıdır.
21
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Peyzajın elemanları ile bunların etkileşim ilişkilerini ve yapısını inceleyen bir bilim dalıdır. Peyzaj üzerindeki
ekosistemleri veya bir ekosistemin belirli bir kısmını, yapı ve fonksiyonlarını coğrafik ve ekolojik görüş
açısından inceleyip araştıran disiplinler arası bir bilim dalıdır.
Bir peyzajın yapısını oluşturan canlı ve cansız öğeler arasındaki ilişkilerden oluşan ve ekosistemin genel
karakterini koruyacak şekilde meydana gelen denge.
Herhangi bir ekosistem içinde canlılar ile cansızlar arasındaki ilişkilerin yanı sıra, ekosistemler arasında su,
çeşitli mineraller, oksijen, karbon ve azot gibi maddelerin belirli bir düzen içinde alınması/verilmesi süreci.
Bir veya daha çok sayıda organizmanın yaşamını etkileyen herhangi bir çevre koşulu veya çevre faktörü.
Canlıları etkileri altında bulunduran klimatik (iklimsel), edafik (toprak varlığı), fizyografik (reliyef), hidrografik
faktörler (su varlığı) ve biyotik (canlı) faktörlerdir.
Bir canlı bireyin veya populasyonun yaşam mekanı ile birlikte, yaşamını sürdürebilmesi için gereksinim
duyduğu ekolojik isteklerin tümünü birden ifade eden deyim.
Habitat bir organizmanın yaşadığı yada arandığı zaman bulunduğu ve yaşamsal gereksinimlerini sağladığı
yerdir. Ekolojik niş, organizmanın adaptasyonu, fizyolojik tepkileri, kalıtsal ya da öğrenerek elde ettiği özel
davranışlarından doğan, kommunite (biyösonez) ya da ekosistemdeki halidir. Bir organizmanın ekolojik nişi
yaşadığı çevrede yaptığı işe bağlıdır. Kısaca, “Habitat bir organizmanın adresi, niş ise onun işidir”
denilmektedir.
Bir populasyona ait bireylerin mevcut ekolojik koşullar altında sahip olduğu ortalama yaşam süresidir.
Herhangi bir ekosistemdeki ve/veya ekosistemler arasındaki ekolojik döngülerin ve ilişkilerin değişmesi
ve/veya bozulması olasılığı.
Kimyasal gübre, zararlılarla mücadele ilacı, hormon v.b. girdiler kullanılmadan, tamamen doğal süreçlerden
ve girdilerden yararlanılarak gerçekleştirilen tarımsal üretim.
22
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Bir çok ekolojik faktöre karşı geniş bir reaksiyon alanına sahip olma, ekolojik koşulların geniş sınırlar içinde
değişmesine karşı dayanıklı ve toleranslı olma hali. Bir organizmanın yaşamı boyunca aktif biçimde
yaşayabileceği çevre koşullarının sınır değeridir.
Bir canlı organizmanın zarar görmeden dayanabildiği bir çevre faktörünün en düşük ve en yüksek
şiddetlerdeki değerler arasında kalan aralık veya genişliği. Buna Reaksiyon Genişliği, Ekolojik Tolerans
veya Ekolojik Esneklik de denir
Bir toplumdaki bitkilerin tür bileşimi, bolluk, örtme derecesi, tabakalaşma, yaşam formu gibi çeşitli
özelliklerine göre durumunu veya yapısını ifade eden bir terimdir.
3.225 Ekosfer
3.226 Ekosistem
Doğadaki canlı ve cansız varlıkların aralarında karşılıklı ilişkiler kurarak oluşturdukları biyolojik sistemlerdir.
Belli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim içinde olan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin
oluşturduğu bütün.
3.227 Ekotip
Belirli çevresel koşullara uyum sağlayan soy ya da ırk. Bir bitki türüne ait bireyler bulundukları yerdeki iklim,
toprak ve biyotik faktörlere uyma (adaptasyon) yolu ile fizyolojik ve morfolojik bakımdan farklılık
gösterebilirler.
Genetik ırkların belirli bir coğrafi bölgeye değil de, içinde bulundukları çevre koşullarına uyum sağlayabilmek
İki komşu bitki toplumu arasındaki sınır veya geçit bölgesi. Örneğin bir göl veya dere ekosistemi ile orman
ekosistemi arasındaki çalılık veya çayırlık bir ekotondur. İki veya daha çok ekotop arasındaki geçit bölgesidir.
Bir ekosistemdeki cansız varlık veya faktörleri genel olarak ifade etmek için kullanılan deyimdir. Işık, sıcaklık,
karbondioksit gibi iklim elemanları ile toprak nemi, besin maddeleri, toprak sıcaklığı gibi toprak özelliklerini
kapsayan deyimdir.
3.230 Ekoturizm
Doğal bölgelere yapılan çevreyi korumayı ve yöre halkının refahını arttırmayı amaçlayan sorumlu bir
seyahat.
23
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.232 Emisyon
Çevreye verilen hava, su ve toprak kirliliği ile bu kirliliği meydana getiren koku, sıcaklık, radyasyon ve atık
gibi materyalin hepsini birden nitelendirmek için kullanılan deyimdir. Daha çok gaz ya da parçacık gibi hava
kirleticiler için kullanılır.
Belirli bir coğrafi alanda havaya boşaltılan başlıca hava kirleticilerinin listesi. Listeleme miktar (gün/ton) ve
kirlilik kaynağı göz önüne alınarak yapılır.
Belli koşullarda belli bir kaynaktan yasal olarak boşaltılabilen azami kirletici miktarı. Boşaltım standardı
olarak da adlandırılır.
3.235 Endemik
Bitki ve hayvan türlerinin, yalnızca belirli ekolojik koşullara sahip ortamlarda doğal olarak rastlanabilme
özelliği. Belli bir bölgeye özgün, başka hiçbir yerde doğal olarak bulunmayan türler.
3.236 Endemizm
Herhangi bir yerdeki endemik canlı türlerinin aynı ortamdaki bütün canlı türleri içindeki % payı.
3.237 Epifauna
Deniz ekosistemlerinde, suyun üst katmanlarında yaşayan veya hareket eden ya da avlanan hayvanlar
topluluğu.
Diğer bitkilerin üzerinde parazit olmadan yaşayan, havanın toz ve neminden yararlanarak besinlerini
sağlayan bitkilerdir.
3.239 Ergonomi
3.240 Ergonomik
3.241 Erozyon
Toprak yüzeyindeki gevşek kısmın özellikle “ana toprağın” ya su ile yıkanıp götürülmesi veya rüzgarla
taşınması olayını ifade eder.
24
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Eğim ve mevcut bitki örtüsünün toprağın su ve rüzgarla taşınmasına elverdiği arazi kesimleri.
Bir harita üzerinde belirli bir zaman dilimi içinde aynı sıcaklığa sahip yerleri gösteren çizgiler.
İnsanlara, bitkilere ya da hayvanlara zarar verebilecek herhangi bir oluşumun çeşitli yönlerden en son
katlanılabilir düzeyi (çokluğu, büyüklüğü veya dozu).
Koruma altına alınacak bitki türlerinden alınan tohumların, genlerin uygun ortamlarda saklanarak veya alınan
tohumlar ya da fide ve fidanlarla yine korunaklı yerlerde yetiştirilerek korunması yaklaşımı. Örneğin,
koleksiyon bahçeleri, gen bankaları, tohum bankaları, hayvanat bahçeleri, botanik bahçeleri. (Zıttı, In-Situ
Koruma- Yerinde Koruma)
3.249 Evaporasyon
Suyun tüm yüzeylerden (deniz, göl, akarsu, toprak vb) buharlaşması, fiziksel buharlaşma. Belli bir alanda
belli bir süre içinde buharlaşma ile yitirilen su miktarı.
3.250 Evapotransprasyon
Suyun tüm yüzeylerin (toprak ve su yüzeyleri) yanı sıra bitkiler tarafından transprasyon yoluyla (fizyolojik)
buharlaştırılması sonucu oluşan toplam buharlaşma.
3.251 Evrim
Canlı varlıkların, jeolojik devirlerdeki gelişimini ve birbirlerini izleyen populasyonların kalıtım özelliklerinde
meydana gelen genetik değişim süreçlerini toplu olarak ifade eden bir terimdir.
3.252 Falez
Deniz ve göl kenarlarında, dalga aşınması sonucunda oluşan dikliklere verilen ad.
3.253 Fauna
25
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Sınırlandırılmış belli bir bölgede bulunan hayvanların tümüne verilen isim. Ekosistemde bulunan hayvanların
bütünü.
Her çeşit yatırım ve hizmet faaliyetlerinde oluşabilecek potansiyel faydalarla muhtemel maliyet ve kar
analizlerini dikkate alan kapsamlı bir değerlendirme yöntemi.
3.255 Fenoloji
Bitkilerde tomurcuk patlaması, yaprak büyümesi, yapraklı kalma süresi, çiçek açma, çiçekli kalma süresi,
tohum atma süresi vb. gibi fizyolojik aktivitelerinin zamana bağlı olarak değişimini inceleyen bilim dalı.
3.256 Fenotip
Herhangi bir cinsin veya türün veya çeşidin çevresel koşullara uyum süreci sırasında (ya da sonunda)
gerçekleşen belirgin görüntü değişiklikleriyle ortaya çıkan bireyler.
3.257 Fidan
Başka bir yere dikilmek üzere generatif ya da vejetatif yolla üretilmiş, odunlaşmış dikime hazır bitkisel
materyal.
3.258 Fidanlık
3.259 Fide
Otsu ve odunsu bitkilerin tohumlarının çimlendirilmesiyle elde edilmiş, şaşırtmaya ya da dikime hazır, henüz
odunlaşmamış olan fidanlar.
Benzer yapısal özelliklere sahip bitkilerin ve bitki topluluklarının bulunduğu bölgelerdir. Türkiye’de
bulunanlar: Karadeniz (Euro-Siberian) Bölgesi, Akdeniz (Mediterranean) Bölegsi, İran-Turan (Irano-
Turanian) Bölgesi
3.261 Fitoplankton
Bitkisel plankton.
3.262 Fizibilite
Yapılabilirlik.
Yağış azlığı nedeniyle bir bölgede hüküm süren su yetersizliği olayını niteleyen bir terimdir.
26
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.265 Fizyoloji
Canlıların organlarının ödevlerini ve hayat süresince devam eden canlı olaylarını inceleyen bilim dalı.
3.266 Flora
Belirli zamanda, belirli bir yerde veya coğrafi bölgelerde yetişen çeşitli taksonomik sınıftaki bütün bitkilere
verilen isim. Belirli bir ekosistemde bulunan bitkilerin tümü. Türkiye florası, Akdeniz Florası …v.b.
3.268 Formasyon
Aynı bölgede yine aynı çevre koşulları ile ilgili olarak benzer fizyolojik özellikler gösteren büyük bitki birlikleri.
3.269 Fosseptik
Kömür, petrol, doğalgaz vb. içeriğinde karbon ve/veya hidrojen bulunan doğal organik yakıtların tamamıdır.
Fosil yakıtlar, ölü bitki ve hayvanların milyonlarca yıl toprak altında kalıp ayrışmasından oluşur.
3.271 Fotosentez
Klorofil içeren bitkilerin, atmosferdeki karbondioksitten ve sudan, güneş ışığını enerji kaynağı olarak
kullanarak karbonhidrat oluşturması, serbest kalan oksijenin ise atmosfere bırakılması süreci.
3.272 Fototropi
Bitkilerin ışığa doğru gelişmeleri sonucu, bitkide gözlenen ışığa karşı dönme – yönelme olayıdır.
3.273 Frigana
Doğu Akdeniz Bölgesinin garig formasyonuna verilen özel ad. Çoğunluk yaprak döken alçak çalılardan
oluşan bitki topluluğu
3.274 Fuga
bkz, derz.
3.275 Fundalık
3.276 Fungusit
Mantar hastalıklarına, nadiren de bakteriyel hastalıklara karşı mücadelede kullanılan bitki koruyucu
maddeler.
27
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Çoğunlukla bozkırlardaki akarsuların iki yanında yetişen ağaçların oluşturduğu, dar şeritler şeklinde akarsu
boyunca uzanan ormanlar; ağaçlıklı alanlar.
3.278 Garig
Akdeniz bölgesinin sıcak ve kurak yaz iklimine dayanıklı sert yapraklı, çalı grubu bitkiler topluluğudur.
Maki’den farkı, Akdeniz Bölgesinin daha zor yetişme ortamı koşullarında yaşıyor olması dolayısıyla daha
alçak boylu ve seyrek yapıya sahip olmasıdır.
Belirli bir dönemde doğal olarak bulunabilen ve çeşitli özellikleri nedeniyle gelecek dönemlere saklanması
gereken bitki ve hayvan genlerinin koşullarda saklandığı yerler.
3.280 Gençleştirme
Ormanda yaşlı ağaçları çıkararak, uygun koşullarda çimlenme olanağı bulmuş ağaç tohumlarından yetişmiş
fidanların gelişmelerine olanak sağlamak.
3.281 Genetik
Kalıtım bilimidir. Canlıların, izleyen kuşaklara doğal olarak aktarabildikleri özelliklerini ve aktarma süreçlerini
inceleyen bilim dalıdır.
Aynı türden bitki ve hayvan türlerinin kalıtsal özellikler taşıyan farklılıkları; aynı türün kalıtsal yapısındaki
değişiklik.
Herhangi bir türün ya da çeşidin gen havuzuna, bu türün ya da çeşidin bulunduğu ortamın ekolojik
koşullarına uyum sağlayıp sağlayamayacağı henüz belli olmayan veya korunan bir türün ya da çeşidin,
istenmeyen genlerinin genetik havuzuna karışması.
Tohumla üreme
3.285 Genotip
Özellikleri genetik yapıya geçerek kalıcılık kazanmış ve kalıtsallaşmış yapılara sahip varlılar.
Uzun yılların tahribi sonucu çok az kalmış olan canlı türlerin ve ırkların ortadan kalkmasını önlemek için,
bunlardan bir kısmı üretilmek üzere koruma altına alınır. Bu amaçla belirlenmiş ve koruma altına alınmış
nadir bitkisel ve hayvansal canlılara “gen rezervleri” denir.
3.287 Geofit
28
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Elverişsiz yetişme ortamı koşulları (mevsimlerin kurak ya da soğuk dönemleri) nedeniyle yılın büyük bir
kısmını toprak altında soğan, rizom, ya da yumru şeklinde geçiren bitkiler.
Bir yaşam mekanında bulunuşları veya ortadan kayboluşlarıyla söz konusu yaşam mekanının belirli ekolojik
karakteristiklerini gösteren bitkilerdir. Bkn. indikatör bitkiler.
3.289 Granit
Kuvars, feldispat ve mikadan oluşan türlü renkte çok sert bir taş.
3.290 Gündem 21
1990’lı yıllardan 2000’li yıllara kadar uzanan dönemde ve daha sonraki dönemlerde, çevre ve ekonomiyi
etkileyen alanlarda, hükümetlerin, kalkınma kuruluşlarının, Birleşmiş Milletler kuruluşlarının ve bağımsız
sektörlerin yapması gereken faaliyetleri tanımlayan bir eylem planıdır.
3.291 Gürültü
İnsan sağlığını ve rahatını etkileyen, hoşa gitmeyen, rahatsız edici seslerdir. Gürültünün şiddeti desibel (dB)
birimiyle ölçülür. Gürültü insanlarda fiziksel, fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıklara neden olur.
3.292 Gymnospermae
Açık tohumlu bitkilere verilen genel addır. Gymnospermae’ler iğne yapraklı ve odunsudurlar.
Canlıların doğal olarak yaşadığı özel mekanı niteleyen bir terimdir. Canlıların yerleşim ve işlev yerini
niteleyen bir terim olarak da kullanılmaktadır.
3.294 Habitüs
Bitkilerin ölçü, biçim, renk, doku gibi özellikleriyle ortaya koydukları dış görünüştür.
3.295 Haliç
Geniş ırmakların gel-git olaylarından etkilenen ağız kısmı. Nehir ağzının genişleyerek deniz ekosistemlerine
dönüştüğü sulak alandır.
İçerisinde NaCl, NaSO4, CaSO4, MgCO3, NaCO3 gibi çeşitli tuzların bulunduğu topraklarda yaşayabilen ve
belirli bir dereceye kadar tuz konsantrasyonuna dayanabilen tuzcul bitkilerdir.
Atmosferde toz, gaz, duman, koku, su buharı şeklinde bulunabilecek olan kirleticilerin insan ve diğer canlılar
ile eşyaya zarar verici miktarda yükselmesi.
29
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.298 Havza
3.299 Herbarium
3.300 Herbisit
Herdem Yeşil Bitkiler: Yeni yapraklar oluştuktan sonra eski yapraklarını döken, bu nedenle sürekli
yaprak taşıyan bitkiler.
3.301 Heterojen
3.302 Heterotrof
Gereksinim duydukları enerjiyi doğada bulan; herhangi bir işlem yapmadan oluşumlarını organik
maddelerden sağlayan; tüketici, ya da ikincil üretici olarak anılan canlılar (hayvanlar).
3.303 Hidrosfer
Elektrik enerjisinin, akarsu kaynaklarından yararlanılarak elde edilmesine yönelik teknik ve teknolojilerle
kurulan ve işletilen santraller.
3.305 Hidroloji
Su bilimidir. Suyun hidrosfer ve atmosferde bulunma oranları ile bütün özelliklerini içeren geniş bir uygulama
alanına sahiptir.
Gezegende katı, sıvı ve gaz halinde bulunan suyun yeryüzü ile atmosfer arasındaki sürekli dönüşümüdür.
3.307 Hidrosfer
3.308 Higrofitik
3.310 Humus
30
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Organik maddelerin doku özelliklerini yitirecek şekilde fiziksel ve kimyasal ayrışmaya uğramış halidir.
Genellikle koyu renkli ve kolloidal boyutlardadır. Humuslaşma bu sürecin adıdır.
3.311 Hydrophyt
3.312 Irk
Bir tür grubu içinde, örneğin populasyonda, genetik bakımdan fizyografik ve morfolojik karakteristikler
itibariyle belirli farklar gösteren bireylerin oluşturduğu gruplardır (Bu deyim “ekotip” ile aynı anlamda
kullanılmaktadır).
Korunması gerekli görülen türlerin, doğal olarak bulundukları ortamları ile birlikte korunması.
1948 yılında Dünya’nın ilk uluslar arası doğa koruma organizasyonu olarak UNESCO ve Fransa Hükümeti
tarafından kurulan IUCN’nin hedefi; doğanın çeşitliliğini ve bütünlüğünü korumak, doğal kaynakların eşit ve
ekolojik sürdürülebilir kullanımını sağlamak için dünya üzerindeki tüm toplumları etkilemek, cesaretlendirmek
ve desteklemektir.
3.315 İç Sular
3.316 İfraz
Tek parsel halindeki taşınmaz malın, teknik yöntemlere göre belli parsellere bölünmesi, arazinin parçalara
ayrılmasıdır.
Doğrudan yayılmayan, ancak çeşitli kimyasal reaksiyonlarla havada, suda ve toprakta oluşan kirleticilerdir.
3.318 İklim
Yeryüzü’nün herhangi bir yerinde uzun yıllar boyunca yaşanan ya da gözlenen hava koşullarının ortalama
durumudur.
Sanayi devriminin başlaması ile birlikte fosil yakıt kullanım temeline dayanan sanayileşme süreci ve arazi
kullanımındaki değişiklikler gibi insan etkileri sonucunda, atmosferde bulunan başta CO2 olmak üzere sera
gazı konsantrasyonları artmaktadır. Artan sera gazı konsantrasyonları nedeniyle uzaya yansıması gerekli
olan ışınların önemli bir kısmı Dünya’da tutulmaktadır. Böylece oldukça hassas bir dengeye sahip olan iklim
değişmekte ve küresel iklim değişikliği sorunu oluşmaktadır.
31
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
1985 yılında “yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun
olarak yapılmasını sağlamak amacıyla” yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Kanunun, 5. maddesiyle iki imar
planının yapılması gereği gündeme gelmiştir. Nazım İmar Planı: “…varsa bölge veya çevre düzeni
planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve
arazilerin genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını
gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyükleri ile ilkelerini, ulaşım
sistemlerini ve sorunlarının çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama ve imar planlarının
hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen; detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile bütün olan plandır.”
Uygulama İmar Planı: “Tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım
imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve
uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri
ayrıntıları ile gösteren plandır.”
Özellikle hava kirliliği meydana getiren koku, sıcaklık, radyasyonu ve benzerlerinin canlılar üzerinde
meydana getirdiği zararlı etkiler.
3.322 İnorganik
3.324 İntersepsiyon
Bitki örtüsünün toprak üstü kısımlarında tutularak toprağa ulaşamadan buharlaşma yoluyla yeniden
atmosfere dönen yağış miktarıdır.
3.325 İnverziyon
Atmosferik özelliklerin yüksekliğe bağlı olarak artan ya da eksilen değerlerinde görülen sapmalardır.
3.326 İyonosfer
3.327 İzdüşüm
İzdüşüm düzlemi denilen bir düzlem üzerinde, kimi geometrik kurallara uyularak, bir cismin çizim yoluyla
gösterilmesi.
3.328 İzobar
3.329 İzoterm
32
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.330 Jeodezi
Yeryüzünün tamamının veya bir bölümünün alanını veya uzaklıkları ölçme bilimi
3.331 Jeoloji
Yer bilimi.
Kaya oluşumları ile fay hatları gibi diğer fiziksel özelliklerin dağılımlarını ve aralarındaki ilişkileri gösteren
harita.
Yeryüzünün durumunu, üst tabakalardan, madenlerden ve doğal oluşlardan faydalanma olanağını belirten
harita
Yer kabuğunun çeşitli derinliklerinde etkili olan basınç altındaki sıcak su, buhar veya sıcak kuru kayaçların
içindeki ısı enerjisidir.
3.334 Jips
Alçı taşı.
Ülke, bölge ve/veya daha küçük ölçeklerde ekonomik, toplumsal, kültürel ve çevresel iyileştirmelerin ve bu
amaçla kullanılabilecek kaynakların verimli kullanılmasını sağlamak amacıyla izlenecek politika ve stratejilere
uygun olarak belirli dönemler için hazırlanan, kalkındırma faaliyetlerinin konularına, kapsamlarına,
zamanlarına, yerlerine, kaynaklarına, ilgili kurum ve kuruluşlarına açıklık getiren belgelerdir.
3.335 Kameriye
Gölgeleme veya mekan oluşturma amacıyla yapılan, genellikle sivri çatılı, giriş hariç kısmen çevrelenmiş
kafes görünümlü elemanlar.
3.336 Kapalılık
Herhangi bir ormanda ya da ağaçlıklı alanda, ağaçların tepe taçlarının toprak yüzeyini örtme oranıdır. Tam
kapalılık, ağaçların tepe taçlarının birbirinin içine girecek biçimde sık olması,; kapalı, ağaçların tepe
taçlarının birbirine değebilecek durumda olması; gevşek, ağaçların tepe taçlarının, aralarına bir ağaç
giremeyecek kadar birbirine uzak olması; çok gevşek, ağaçların tepe taçlarının, aralarına bir ağaç
girebilecek kadar birbirine uzak olması ve boşluklu da ağaçların tepe taçlarının, aralarına birkaç ağaç
girebilecek kadar birbirine uzak olması anlamına gelmektedir.
33
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Karbon atomlarının fiziksel, jeolojik, kimyasal ve diğer süreçler sonucunda atmosfer, okyanuslar, yeryüzü vb.
arasındaki dolaşımı.
Yol boyunca sürücü ve/veya yolculara doğal, kültürel ve tarihi özellik ve güzellikleri belirli bir perspektif
içerisinde sunma olanağı sağlayan bir peyzaj düzenlemesi ve yeşillendirme sisteminin uygulanmasıdır.
Katı atıkların toplanması, işlenmesi, tasfiyesi ve yeniden işlenerek kullanılması için gereken planlamaların
tamamı.
Tasarım ya da planlamalar için yapılan bilgi toplama, değerlendirme ve sentez anlamındaki çalışmalar.
Yenilenebilir doğal kaynakların devamlılıklarını tehlikeye düşürmeden, sürekli olarak ve optimum düzeyde
yararlanılabilecek şekilde işletilmesi çabalarını niteleyen terimdir.
3.345 Keçiyolu
Taşıt geçmesine elverişli olmayan , genellikle yüksek ve engebeli yerlerdeki, ancak bir kişinin kolayca
geçebileceği dağ yolu.
3.346 Kemosentez
Kendi besinini kendi üreten ototrof canlıların, güneş ışınlarından yararlanmadan inorganik bileşikleri kimyasal
olarak okside ederek sentezleme süreci. Örneğin metan bakterilerinin, bataklık gazını, metan ve
karbondioksit olarak ayrıştırması süreci.
3.347 Kent
Sürekli toplumsal gelişme içinde bulunan ve toplumun, yerleşme, barınma, gidiş-geliş, çalışma, dinlenme,
eğlenme gibi gereksinimlerinin karşılandığı, pek az kimsenin tarımsal uğraşılarda bulunduğu, köylere
bakarak nüfus yönünden daha yoğun olan ve küçük komşuluk birimlerinden oluşan yerleşme birimi.
Kentlerin değişmesine, büyümesine, gelişmesine ve düzenlenmesine yön veren bilim ve sanat dalı.
34
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Bir kentin ana yollar ve ikincil yollarla bölünmüş, oturma, çalışma, ticaret, dinlenme yerlerini kapsayan
birimlerinden oluşan alan kullanım biçimi.
Yoğun nüfusa sahip kentsel yaşam ortamlarında, antropojen etkilerle az veya çok değiştirilmiş bulunan
abiyotik ve teknik varlıklar ile bütün canlılar arasındaki karşılıklı etki ve ilişkileri konu alan ekoloji dalıdır.
Kentsel yerleşmelerin altyapı yatırımlarının, toplu kullanım alanlarının, konut, dinlenme, spor, iş ve eğitim gibi
işlevlerin görülebileceği ortamların, tesislerin niteliğinin, niceliğinin ve yersel konumunun dinamik ve çok
boyutlu yaklaşımlarla belirlenmesine ve yönlendirilmesine yönelik planlama çalışmalarıdır.
Bir kentin, işlevlerini yerine getirebilmesi için gereksinme duyulan su, elektrik havagazı, kanalizasyon,
telefon, kaldırım vb. kentsel donanımların tümü.
3.354 Kesit
Bir binanın, objenin ya da planın enine ya da boyuna dikey olarak kesildiği düşünülerek; yapıyla ilgili gerekli
bilgileri vermek üzere yapılan çizim.
Geleceği, çeşitli nedenlerle tehlike altında olan, ender bulunan bitki ve hayvan türlerinin IUCN’in tehlike
sınıflarına göre sıralandığı listelerdir.
Üretim etkinlikleri tarıma dayalı olan kırsal nüfusun yaşadığı ve çalıştığı alan.
Temel unsurları arasında kırsal yerleşmelerin (kasaba, belde, köy, mezra, mahalle vb.) yanı sıra, tarım
arazilerinin, bozkırların, ormanların, yaylaların, çayır ve meraların bulunduğu alanlardır.
İnsanın doğa içinde, kentsel amaçları dışındaki çeşitli uğraşlarını sürdürdüğü çevrenin genel görünümü.
Doğal çevrenin potansiyeli ile toplumun istekleri arasında bir denge kurmak için çaba gösteren bilim disiplini.
3.360 Kıyı
35
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Denizlerin, yapay ve doğal göllerin kıyı çizgisi boyunca uzanan kara parçası.
Deniz, göl ve akarsularda, herhangi bir anda suyun kara parçasına değdiği noktaların birleştirilmesinden
oluşan ve hava olaylarına göre değişen doğal çizgi.
Deniz, doğal göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturduğu kumluk,
çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı.
Deniz, göl ve akarsuların, kıyı çizgisi boyunca uzanan, bu çizgi ile, o çizgi son bulduktan sonra da varlığını
sürdüren , kıyı devinimlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık, taşlık, kayalık, sazlık, bataklık alanın kara
yönündeki doğal sınırı arasında kalan, devletin kullanım ve egemenliğinde olup toplumun yararlanmasına
açık alan.
3.364 Kil
Gaz, katı yada sıvı haldeki kimyasal maddelerin etkisiyle havada, suda ve toprakta oluşan kirlilik.
Bir su örneğindeki organik ve oksitlenebilir inorganik bileşikler için gerekli olabilecek oksijen miktarını
belirleyen, suyun kalitesi ile ilgili bir göstergedir.
3.367 Kiriş
3.368 Kirletici
Doğal dengeyi bozabilecek konsantrasyonda, canlılar için tehlike yaratabilecek dozda, her türlü katı, sıvı ve
gaz halindeki maddeler.
3.369 Kirlilik
Çevrenin insan, bitki ve hayvan yaşamı açısından tehlikeli veya potansiyel tehlikeli olacak şekilde kirlenmesi;
hemen bozulup dağılmayan her türlü katı, sıvı veya gazların; hava, toprak ve sularda tespit edilmiş azami
standartların üzerinde bir konsantrasyon miktarı bırakması sonucu, doğal ve yapay çevrenin zamanla
tahribata uğraması.
3.370 Klimaks
Belirli bir alanda yaşayıp gelişen bitki ve hayvan topluluklarının erişmiş olduğu ekolojik süksesyonun en son
aşaması veya en yüksek noktasıdır.
36
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.371 Klon
Bir ana bitkiden vejetatif yolla elde edilen bir grup bitki.
3.372 Klorofil
Oksijen üretmek içim ışığı ve karbon dioksiti kullanan, bitkilerde bulunan renk maddesi.
3.373 Kompost
Organik kaynaklı katı atıkların oksijenli ortamda ayrıştırılması suretiyle üretilen toprak iyileştirici maddedir.
3.374 Kompostlama
Katı atık ve çamur gibi organik maddeleri, aneorobik çürütme yoluyla bir çeşit gübreye dönüştürme işlemi.
3.375 Komunite
Belli bir bölgede yaşayan çeşitli türlere ait bireylerin oluşturduğu topluluk.
3.376 Korozyon
Bazı maddelerin kimyasal yoldan, malzemeyi tahrip etmeleri olayına verilen genel ad. Örneğin paslanma bir
korozyondur.
3.378 Kot
Bir noktanın, esas olarak alınan yatay düzlemden yüksekliği ve bu yüksekliği gösteren rakam veya
projelerde boyutları göstermek için ölçü çizgileri üzerine yazılan rakam, ölçü rakamı.
3.379 Kroki
Görülen ya da tasarlanan bir şeyi not eder mahiyette olan ve detay göstermeyen resimlere denir.
Kurak sayılabilecek şartlarda doğal olarak yetişebilen ve kurakçıl olarak da adlandırılan bitkilerdir.
37
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Aşırı mineral yada tuz yoğunluğu taşımayan, insan, hayvan ya da bakterilerle ilgili zararlı madde birikimi
içermeyen, insanların tüketimine elverişli su.
3.383 Kumul
İçerisinde humus veya kil gibi bağlayıcı maddeleri az olan ve rüzgarın etkisi ile taşınabilen kum tepelerinde
denir. Kumullar rüzgar yönünde hareket ederek tepeler oluştururlar. Kumullar oluşumlarına göre ikiye
ayrılırlar. Kıyı Kumulları: Nehirlerin denize açıldığı yerlerde, suların getirdiği kumlar, denizdeki dalga
hareketleri ile kıyıya yığılır. Üst yüzeyi çok çabuk kuruyan kumlar, denizden gelen rüzgarın etkisiyle, karaya
doğru sürüklenir. Bu şekilde oluşan kumullara kıyı kumulları denir. Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin Akdeniz’e
döküldüğü yerde, oluşan Akyatan kumulları veya Göksu nehrinin ağzındaki Göksu Deltası kıyı kumulu örnek
olarak verilebilir. Kara Kumulları: Kumların yoğun olarak bulunduğu herhangi bir alanda, üst düzeydeki
gevşek ve kuru haldeki kumlar hareket ederek yer değiştirirler. Eğer rüzgarın önüne, herhangi bir engel
çıkarsa, rüzgarın hareketi değişir ve engelin kenarında rüzgarın hızı daha da artar. Bu durumda engelin
kenarında rüzgar etkisiyle sürüklenir ve rüzgar yönüne göre engelin arkasında toplanırlar. Eğer birden fazla
engel varsa bu engeller arasında kanallar oluşur. Kumların bu şekilde yığılması engel kum içerisinde
gömülünceye kadar devam eder. Eğer bu engel bitki ise, rüzgarın bitkinin içerisinden hızını kaybederek
geçeceğinden kumlar bitkinin etrafına yığılır. Ama bitki tamamen kum içerisine gömülmez. Örnek olarak eski
göl yatağının kurumasıyla oluşan Konya Karapınar kumul alanı verilebilir.
3.384 Kuşbakışı
Değişik uygarlıkların sanat anlayışı, bilim ve teknik düzeyi, sosyal yaşamı hakkında somut veriler sağlayan
ve korunmalarında kamu yararı görülen eşya ve yapıtlardır.
Tamamen insan kontrolü altında olan ve yapısı insan etkisiyle oluşan alanlar.
Doğadaki varlıkların veya objelerin insan eliyle değişmiş, oluşturulmuş ve hareketlenmiş olduğu yerlerin
oluşturduğu peyzaj.
3.389 Küpeşte
3.390 Lagün
Deniz ve göl kıyılarında dalgaların sürüklediği kum, toprak, çakıl vb. madde birikintilerinin arkasında oluşan
gölcükler.
38
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
1- Kentlerin imar planlarında çeşitli işlevler için ayrılmış alanları gösteren, özel renklerle belirtilmiş yerlerin
her biri. 2- Fiziksel planlama çalışmalarında, çeşitli işlevlerin alan üzerinde dağılımını ölçeksiz olarak, değişik
renk ya da şekillerle gösteren plan, diyagram.
3.392 Liken
Bazı alg (yeşil ya da mavi) ve mantar türlerinin bir araya gelmesiyle oluşan ve fizyolojik ve morfolojik yönden
bütünlük içinde bulunan topluluklardır. Bu topluluklarda algler, mantarlara organik maddeleri sağlarken;
mantarlar da alglere, miselleri aracılığıyla topladıkları su ve mineral maddeleri sağlamaktadır.
3.393 Limnoloji
3.394 Litosfer
3.395 Longoz
Subasar orman.
Bir yetişme ortamında, etkinliği çok dar bir şeritten çok geniş alanlara kadar değişebilen, önemli derecede
tekdüzeliği ile karakterize edilen iklim üzerinde etkili olan fiziksel faktörlerin farklı olması nedeniyle, içinde
bulunduğu makro iklimden farklılık gösteren özel iklimdir.
3.397 MAB
3.398 Maket
Yapının var olan ya da tasarlanan biçimini gösteren küçük ölçekte, üç boyutlu örneği, model.
3.399 Maki
Akdeniz iklim kuşağında sığ topraklar üzerinde yetişen kısa boylu, herdem yeşil, sert yapraklı ve kurağa
dayanıklı odunsu türlerin oluşturduğu mozaik görünümlü bir vejetasyon tipidir.
3.400 Makroiklim
3.401 Makta
Ormancılık çalışmalarının yapıldığı (orman gençleştirme, başta ağaç kesme olmak üzere orman ürünleri
hasadı vb) belirli genişlikteki orman alanları.
3.402 Malçlama
39
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Toprağı erozyondan koruması, sıcaklık ve nem gibi mikro ortam özelliklerini üzerinde yetişen bitkilere daha
elverişli hale getirmesi amacıyla doğal veya sentetik kökenli materyallerin toprak yüzeyine yerleştirilmesidir.
3.403 Mangrov
Tropikal ve astropikal iklimlerin, açık deniz etkisinden uzak kıyılarında, sahil boyunca rastlanan tipik bir bitki
oluşumudur.
3.404 Marn
3.405 Mera
Hayvan beslenmesi yönünden üzerinde yararlı otsu bitkiler bulunan ve eskiden beri hayvan otlatması
amacıyla kullanılmak üzere ayrılmış araziler.
Yıllık su sıcaklığı ortalaması 20 0C’nin üzerinde bulunan tropikal bölgelerin kıta sahanlığı üzerinde kalkerli
bitkisel ve hayvansal organizmaların gelişip yığılması sonucu oluşan yapıya denir.
3.407 Mesçere
Çeşitli özellikleri (tür bileşimi, tabakalılık, yaşlılık, gelişme vb.) yönünden homojen yapıya sahip olan ancak;
bu özellikleri nedeniyle farklı ekolojik şartlara yol açarak çevresinden ayrılan ağaçlıklı alanlar, orman
parçaları. Ormanda tür karışımı, gelişimi, yaşı ve genel görünümü bakımından çevredeki orman
parçalarından ayrıcalık gösteren, tipik bir lokal iklim oluşturacak kadar genişlikte orman parçalarıdır.
3.408 Metabolizma
Canlı varlıkların bünyelerinde madde alımı, ayrıştırılması, organik madde üretimi, maddelerin dışarı atılması
sürecinde meydana gelen fiziksel ve kimyasal olaylar.
3.409 Meteoroloji
Atmosfer bilimi olarak tanımlanmakta ve atmosferin fiziksel ve kimyasal özellikleri ile atmosfer içinde oluşan
bütün olayların zaman ve mekan boyutlarında incelendiği bir yerbilim dalı.
3.410 Metraj
Bir düzen içerisinde yer alan her türlü canlı ya da cansız malzemenin miktarını hesap etme işlemidir.
3.411 Metropol
Belli bir büyüklüğe ulaşmış, örneğin nüfusu bir milyonu aşmış ve bir bölgenin en önemli şehri olarak
nitelenebilen yerleşme.
40
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Nazım imar planı bulunmayan kent ve kasabalarda beliren gecekondu iyileştirme ve önleme bölgelerini
kentin genel düzenine bağlayan ya da kentin küçük bir bölümünü düzenlemek amacıyla oluşturulup toprak
kullanımını belirleyen imar planı.
3.413 Meydan
Halkın toplandığı, çoğu binalarla çevrili, düz, açık ve geniş yer; alan.
3.414 Mıcır
Kırma taş.
3.415 Mikorriza
Nispeten daha dar alanlarda geçerli olan ve içinde bulunduğu genel iklim koşullarından farklı özellikler
gösteren iklim koşulları.
3.417 Mikroorganizma
Biyolojik işleme tabi tutma süreçlerinde aktif etki maddesi işlevi gören ya da indirgeme faaliyetine katkıda
bulunup, sıvı atıklarda bulunan mikroskobik bitkiler ya da hayvanlar.
Bilimsel ve estetik bakımdan ulusal ve uluslar arası ender bulunan doğal ve kültürel kaynak değerleri ile
koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip doğa parçalarıdır.
3.419 Modifikasyon
Tüm canlılar çevresel faktörlerin etkisiyle belirli sınırlar içinde değişim gösterirler. Kalıtsal olmayan bu
değişimlere modifikasyon denir.
3.421 Monokültür
Aynı tarım alanında sürekli olarak, az sayıda aynı bitki türü ile yapılan tarım ya da ormancılık uygulamaları,
monokültür yapıların ortaya çıkması. Tek bir ürün yetiştirilmesi.
3.422 Morfoloji
“Arazi kayması ve yağmurlarla yıkanma tehlikesine maruz olan yerlerdeki ormanlarla meskun mahallerin
havasını, şose ve demiryollarını toz ve kum fırtınalarına karşı muhafaza eden ve nehir yataklarının
41
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
dolmasının önüne geçen veya ülke müdafaası için zaruri görülen devlet ormanları veya maki ve fundalıklarla
örtülü yerler daimi olarak; tahrip edilmiş veya yangın görmüş devlet ormanları da istihsal ormanı haline
gelinceye kadar….” muhafaza ormanı sayılmaktadır.
3.424 Mutasyon
Bir genin ya da kromozomun yapısındaki aktarılabilir değişim. Canlıların kalıtım özelliklerinde kısa sürede
kendiliğinden meydana gelen değişim.
Atmosferde birim hacim içinde bulunan su buharının kütlesidir. Birimi gr./m3 olarak ifade edilir.
İmar mevzuatı bakımından belediyelerin kontrol ve sorumluluğu altına verilmiş, belediye sınırları dışındaki
alanlardır.
3.427 Nadas
Tarım amaçlı kullanılan fakir toprakların işlenmiş halde 1-3 yıl üretim yapılmadan bekletilmesidir. Bu yolla
toprakta humus oluşumu ve azot mineralizasyonu sağlanmış olur.
3.428 Nadir
Az. Sayıları daha da azalacak olursa, varlıkları tehlike altına girecek türleri ifade etmek için kullanılır.
Bir kentin haritaları üzerine çizilen ve arazi parçalarının kullanılış biçimleri ile başlıca bölge tiplerini belirten,
yani kentin gelecekte alacağı biçimi gösteren plan.
Usulüne ve sağlık kurallarına uygun olarak düzenlenmiş bir katı atık dökme alanı üstüne atılan toprak örtüsü.
Havada birim hacim içindeki su buharı kütlesinin, aynı hacim ve sıcaklık şartlarında doymuş su buharı
kütlesine oranıdır.
3.433 Niş
Genel olarak herhangi bir canlı türünün her anlamda uyum sağladığı ve varlığını sağlıklı biçimde
sürdürebildiği canlı ve cansız ortam bütünlüğü. Herhangi bir canlı varlığın yaşamını sürdürebilmesi için
gereksinim duyduğu ekolojik şartların tamamıdır. Doğada organizmanın yaşayıp, üreyebilmesi için gerekli
olan tüm koşullara sahip olan yer niştir.
Nüfusun bir ülke içinde anakentler, bölgeler ve daha küçük yerleşme birimleri arasında bölünüşü.
42
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Doğum, ölüm ve göç olayları sonucunda nüfus içinde gerçekleşen sayısal ve yapısal değişim süreci.
Dolaylı araçlarla gerçekleştirilen, bir nüfusun büyüklüğü ya da diğer özellikleriyle ilgili tahmin.
Yaş dağlımı, mekân dağılımı, gelir modelleri, hane halkı oluşumu ve büyüklüğü konusunda bilgi gibi,
planlama açısından gerekli bir topluluğun nüfus yapısıyla ilgili olgular.
Bir ülkede, bir bölgede yada bir anakentte, genellikle 1 km2 ye düşen nüfus sayısı.
Özellikle elektrik üretimi için nükleer fizyon ya da füzyon ile oluşturulan enerji.
Ağaçlar, çalılar, sarmaşıklar odun dokularına sahip bitkilerdir ve odunsu bitkiler olarak anılırlar.
Ayırt edici özellikleri düşük besin düzeyi, derin sulardaki büyük miktarlarda çözünmüş oksijen, duru soğuk su
ve sınırlı bitki yaşamı olan göller.
Bir ekosistemde bir canlıya ya da bir populasyona, sıcaklık, su varlığı, ışık ve toprak koşulları yönünden
yüksek yaşam aktivitesi sağlayan koşullardır.
3.445 Orijin
Bir ağaç türünün veya yetişme ortamı ırkının bölgesel veya yerel kaynağıdır.
3.446 Orman
Belirli özelliklere sahip yetişme ortamlarında var olan, ana öğeleri ağaç ve ağaççıklar olmak üzere, diğer
bitkisel, hayvansal ve mineral öğelerden oluşan, bu öğeler arasında karşılıklı etkileri ve kendine özgü
yaşama beraberliği olan bir doğal varlık, bir ekosistemdir.
43
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Ormanlık alanın bitişiğinde bulunan ve genellikle hayvancılık ve orman ürünleriyle geçinen köy türü.
Orman toprağı üzerine düşmüş, çeşitli ayrışma aşamalarında bulunan yaprak, kabuk, dal parçaları, tohum
vb. gibi organik maddelerden oluşan organik maddelerdir.
3.449 Ornitoloji
3.450 Ormansızlaşma
Orman ekosisteminin herhangi bir nedenden dolayı ortadan kalkması ya da azalma sürecinde bulunması
durumudur.
Orman ekosistemlerinin doğal olarak var olabilmesi ve varlığını sürdürebilmesi için gerekli ekolojik şartların
bulunmadığı ortamlara geçiş kuşağı.
Birleşmiş Milletler tarafından 1983 yılında dönemin Norveç Başbakanı Gro Harlem Bruntland başkanlığında
kurulmuş olan “Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun” 1987 yılında yayınladığı raporudur.
3.453 Oşinografi
3.454 Otlatma
3.455 Otobur
3.456 Ototrof
Şeker, nişasta, protein, yağ ve vitamin gibi moleküler yapı oluşturmak için güneş enerjisini tutarak ve
kimyasal enerjiye dönüştürerek kendi besinini üreten, kendi kendine beslenen canlılar; fotosentetik bitkiler.
Ozon basit yapıdaki bir moleküldür. Üç oksijen atomunun bağlanmasından oluşur. Kimyasal olarak çok aktif
olan mavimsi bir renge sahiptir. Yere yakın seviyelerde miktarı az olan ozon gazı, eğer miktar bakımından
44
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
artış gösterirse, diğer moleküllerle birleşerek hayatı tahrip eden bir özellik kazanır. Atmosferin üst
katmanlarında, stratosfer tabakasında ozon gazının tamamının %90’ı bulunmaktadır.
Yerkürenin yaklaşık 25 km üstünde bulunan, zararlı morötesi radyasyonu süzen, ozon içeren üst atmosfer
katmanı.
3.460 Ozonosfer
3.461 Ölçek
Bir harita veya çizimde görülen uzunluklarla, bunların imlediği gerçek uzunluklar arasındaki oran.
3.462 Ölçü
Bir düzenlemenin son şeklini alıp onaya sunulmadan önce, ön olur için gösterilen taslağı.
3.464 Ören
3.465 Ötrofikasyon
Sulak alanların dip sularında oksijenin azalması ve buna karşılık besin maddelerinin artması/birikmesi olayı.
Ülke ve dünya ölçeğinde önemli olan çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı alanlar ile doğal
güzelliklerin ileriki nesillere ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapıldığı
alanlardır.
3.467 Paleobotanik
3.468 Paleoendemik
Önceki jeolojik dönemlerden beri yeryüzünde doğal olarak bulunabilen canlılar. Örneğin Anadolu sığla ağacı
(Liquidambar orientalis Miller.)
3.469 Paleontoloji
3.470 Parsel
Belli bir amaç için ayrılıp, sınırlanmış arazi parçası; bir adanın parçalarından her biri.
45
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.471 Pergola
Gölgeleme veya mekan oluşturma amacıyla inşaa edilen açık alan mimari yapı elemanlarına verilen isim.
3.472 Perspektif
Resmin iki boyutlu ortamında, üçüncü boyut derinlik yanılsaması vermek için kullanılan teknik.
3.473 Pestisitler
Bitkisel ve hayvansal üretimde, ormancılıkta, ürün verimi düşüklüğüne yol açan böcekleri (insektisitler)
mantarları (fungisitler) ve istenmeyen otları (herbisitler) öldürmek için kullanılan ve biyositler olarak da anılan
kimyasal bileşikler.
3.474 Peyzaj
Fransızca Paysage, İngilizce Landscape, Almanca Landschaft olarak tanımlanan peyzaj kelimesi Türkçe’de
tek kelimeyle “manzara” ya da “görünüm” anlamına gelmektedir. Peyzajın, içeriği aynı olan bazı tanımları
aşağıda verilmiştir.
*Peyzaj, dış görünümüne veya gelişimine ya da yapısına göre sınırları belirlenebilen yeryüzüne ait bir mekan
birimidir.
*Peyzaj, bir arazi parçasının ekolojik, biyolojik, yapısal ve fonksiyonel karakteristiklerini toplu olarak ifade
eden bir deyimdir.
*Peyzaj, yapı ve fonksiyonlarına göre az veya çok homojen bir görünüme sahip olan yeryüzü parçasıdır.
*Peyzaj, çevre içinde yer alan çeşitli karakterlerdeki doğal ve kültürel elemanların herhangi bir noktadan
görüş açısı içine sığabilen bütün halindeki görünüştür.
*Peyzaj, bir yerin doğal fizyonomisi içerisinde bulunan kültürel ve doğal varlıkların bütün halindeki
görünüşüdür.
*Peyzaj, kendine özgü ekolojik karakteristiklere sahip bir ekosistem kısmını veya çeşitli ekosistemleri içine
alan bir mekan birimidir. Örneğin, kent peyzajı, tarım peyzajı, orman peyzajı, yol peyzajı, endüstri peyzajı vb.
*Peyzaj, bir bakış alanı içinde doğal ve kültürel öğelerin oluşturduğu bir kompozisyon, bir sentez ürünüdür.
*İnsanlar tarafından algılandığı şekliyle, karakteri doğal ve/veya insani unsurların eyleminin ve etkileşiminin
sonucu olan bir alan.
46
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Görünümü zaman içinde doğal ve insan faktörlerinin ve bunların her ikisinin kombinasyonunun sonucunda
ortaya çıkan, belirli bir süre içerisinde kişi veya toplum ile, topografya olarak tanımlanmış bir toprak parçası
arasında mevcut olan sayısız ilişkinin resmî bağlamda ifadesidir.
Peyzajın özellikleri ve fonksiyonları hakkında, planlama ve uygulama bakımından yararlanmak üzere yargıya
varmak.
İnsanların peyzajdan en yüksek derecede ve sürekli olarak yararlanmalarını sağlamak amacıyla peyzajın
korunması, bakımı ve geliştirilmesi için gösterilen çabaların toplu ifadesi.
Peyzaj içindeki bir ekosistem kısmının veya birçok ekosistemlerin yapı ve fonksiyonlarını coğrafik ve ekolojik
görüş açısından inceleyip araştıran disiplinler arası bir bilim dalıdır.
Bir peyzaj mekanı içinde bulunan reliyef, anakara, toprak, iklim, su, flora, fauna ve insan toplulukları gibi canlı
ve cansız peyzaj elemanlarının birbirleriyle ve başka peyzaj mekanındakiler ile olan karşılıklı etki ve ilişkilerini
ifade eden bir kavramdır.
Bir peyzajdaki canlıların ve cansız çevrelerin birbirleriyle ve komşu ekosistemlerle olan karşılıklı ilişkilerini ve
etkileşim dokusunu ifade eden bir kavramdır.
Çok yönlü, estetik ve işlevsel bir peyzajın korunması, bakımı ve düzenlenmesi için alınan uzun vadeli
önlemleri kapsayan bir terimdir.
Doğal ve kültürel peyzajın, örneğin tarım, orman, çayır, mera, turbalık, göl vb. ortadan kaldırılarak bunların
yerine havaalanı, yol, fabrika gibi kitlesel elemanlar yapılması.
3.484 Peyzaj kalitesi hedefi
Belli bir peyzaj için yetkili kamu makamları tarafından kamunun çevresinin peyzaj hatlarına ilişkin arzularının
ifade edilmesi.
3.485 Peyzaj Koruma
Doğa verim gücünü sürdürmek veya yeniden kazandırmak yahut doğal verilerin yararını ve çeşitliliğini,
peyzajın güzelliğini ve karakteristiklerini korumak ve devam ettirmek için alınması gerekli önlemler.
47
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
İnsanların dinlenmesi bakımından da önemli olan, çok yönlü yararlar sağlayan ve güzel görünümlere sahip
bulunan ve gerektiğinde özel yasalarla korunan peyzaj mekanlarıdır.
İnsan ve doğanın birbiri ile karşılıklı etkileşimi sonucu ortaya çıkan ve özel estetik kaliteler içeren peyzaj
alanları ve/veya rekreasyonel ve turistik kullanımlar için insan tarafından yönetilen alanlar.
Belirli bir amaç için üzerinde durulan, değerlendirilen ve belirli kriterlere göre sınıflandırılabilen, somut bir
yeryüzü kısmıdır.
Estetik bir zevki gerçekleştirebilecek ve doğal kaynaklardan en uygun düzeyde yararlanmayı sağlayacak
planlar yapan ve bunları uygulayan ekolojik ve teknik bilgilere sahip bir meslek elemanı.
Doğa ve çevrenin korunması, insanın gereksinmelerini de dikkate alarak doğal kaynakların ekonomik,
işlevsel, ekolojik ve estetik ölçülere uygun olarak planlanması, düzenlenmesi, korunması ve geliştirilmesi
sağlayan konularında çalışan ekolojik ve teknik bilgilere sahip meslek elemanı.
Ekolojik temele dayalı alan kullanımı, tasarlama ve planlama ilkelerini belirten; işlevsel, yaralı, estetik ve
verimli bir yaşama ortamı yaratan bir bilim dalı.
Peyzajı oluşturan doğal ve kültürel bileşenlerin ve çevrenin, korunma-kullanım dengesi gözetilerek ekolojik,
ekonomik, estetik ve işlevsel ölçütlere uygun olarak planlanması, tasarımı, onarımı ve korunması
konularında çalışmalar yapan bir bilim dalı.
Kentsel, yarı kentsel, kırsal ve doğal alanlardaki açık ve yeşil alanlarda; doğal, kültürel, tarihi, sosyo-
ekonomik, estetik ve ekolojik değerlerin korunarak kullanım dengesini gözetmek, planlama, tasarım,
mühendislik, uygulama, bakım ve onarım, peyzaj bitkileri üretimi ve koordinasyonu, izleme ve yönetim
çalışmalarını bilimsel ilkeler çerçevesinde gerçekleştirme.
İnsan ve çevresi arasındaki ilişkilere yönelik planlamalarda ekolojik ilkelere uyma ve dikkate alma
zorunluluğu vardır. Çünkü İnsan gerçekleştirdiği her faaliyetle ekosistemi etkilemektedir. Başka bir ifadeyle
insan ve fiziksel çevre ile ekosistem birbirlerini etkileyen ve sınırlayan faktörlerdir. Sağlıklı bir çevrede
yaşamak için, insan istekleri ve ihtiyaçları ile ekosistemin nitelikleri eşit derecede düşünülmelidir. Bu amaç
doğrultusunda hazırlanan planlara peyzaj planları denilmektedir. Peyzaj planlarında temel ilke, doğal
48
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
kaynakların korunması, bakımı ve geliştirilmesidir. Bu da bir alanda mevcut ve ilerde yapılması planlanan
tüm alan kullanım biçimlerinin çevreye ve kendi aralarındaki olumsuz etkilerinin mümkün olduğunca
azaltılması ile sağlanabilir.
İnsanların yerleşim alanlarında ya da bunların dışında belirli bir mekanda peyzaj düzenleme ve doğayı
koruma amaçlarının gerçekleştirilmesini sağlayan ve yasal düzenlemelere uygun olarak hazırlanan
planlardır.
‘‘Peyzaj planlaması’’ peyzajların geliştirilmesi, restore edilmesi veya yaratılması için yapılan ileri görüşlü
güçlü eylem anlamına gelir.
Peyzaj gelişimi stratejilerinin belirlenmesi, biyotopların analizi ve haritalanması, koruma amaçlı planların
hazırlanması, çevre düzeni planı içindeki peyzajın arazi ve alan kullanımlarının belirlenmesi, imar plan
hazırlama sürecinde açık ve/veya yeşil alan sistemlerinin geliştirilmesi, yaşama ilişkin peyzaj ve estetik
kalitesinin değerlendirilmesi, yeşil kuşak ve yol planlaması, bitkisel perdeleme( rüzgar, kar, gürültü…), su-kıyı
alanlarının kullanıma açılma kriterlerinin belirlenmesi ile çevre kirliliğinin önlenmesi, peyzaj alanlarının
onarımı-yenileme ve sağlıklaştırması, doğal çevre ile dinamik bağlantı açısından kaynak envanteri, peyzaj
analizi, ekolojik sınıflandırması, peyzajların tanımlanması, uygulama, izleme ve yönetimi hizmetleri.
3.493 Peyzaj Politikası
Yetkili kamu makamları tarafından peyzajların korunması, yönetimi ve planlanması amacına yönelik olarak
özel önlemlerin alınmasına izin veren genel ilkelerin, stratejilerin ve rehber kuralların ifadesi.
3.494 Peyzaj projeleri
Peyzaj Mimarlığı mesleğine uygun; kırsal, kentsel, tarımsal, endüstriyel alanlar ile tüm fiziki yerleşmeler için
yapılan ve peyzaj içindeki değerleri ekonomik, işlevsel, estetik ve sanat temeline dayanan proje çizim ve
sunum tekniğine uygun proje. Peyzaj projeleri tasarım ve planlama projeleri olmak üzere iki başlık altında
toplanır.
Sürdürülebilir kalkınma perspektifinden, bir peyzajın düzenli bakımını sosyal, ekonomik ve çevreyle ilgili
süreçlerin yol açtığı değişiklikleri yönlendirecek ve uyumlaştıracak biçimde temin etmeye yönelik eylem.
49
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.499 Plan
Bir cismin yatay bir düzlemle kesildiği varsayılarak çizilen, ölçekli arakesit resmi.
3.500 Planlama
Herhangi bir aktivitenin, girişimin düşünsel olarak daha önce yapılan hazırlığıdır.
3.501 Plankton
Su ekosistemlerinin (havuz, göl, deniz, okyanus, akarsu vb.) çeşitli katmanlarında bulunan; su hareketleriyle
sürüklenen ve/veya çok yavaş hareket edebilen; ancak mikroskop vb. araçlarla görülebilecek büyüklükte olan
canlılar.
3.502 Populasyon
Bir alanda bulunan ve aralarında karşılıklı ilişkiler kurarak genetik bağlarla bir arada yaşayan, aynı türe ait
canlı bireylerin oluşturduğu canlılar toplumu, örneğin leylek populasyonu. Belli bir bölgede yaşayan çeşitli
türlere ait bireylerin oluşturduğu topluluk, örneğin kuş populasyonu.
Herhangi bir alanda bir anda antropojen tüm dış etkiler kaldırıldığında oluşabilme olasılığı bulunan bitki
örtüsü.
3.505 Proje
Bir yapının gerçekleştirilebilmesi için gerekli plan, kesit, görünüş gibi çizimlerin tümü
Özellikle nükleer enerji üretiminde meydana gelen radyoaktif ayrışma sonunda geriye kalan ürünlerdir.
Çözelti veya bileşik olarak alfa, beta parçacıkları veya gama ışınlarından bir veya birkaçını yayınlayarak
kendiliğinden bozunuma uğrayan çekirdeklerden meydana gelen maddeler.
Her türlü radyoaktif maddenin kullanılması sonucunda açığa çıkan ve radyoaktif ışın yayarak ayrılan
atıklardır. Radyoaktif maddenin istenmeyen ortam veya malzeme ile oluşturduğu bulaşma.
Bir nükleer patlama sonucunda atmosfere yayılan radyoaktif atıkların rüzgar veya yağışlarla yeryüzüne
inmesi.
50
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Bir radyoaktif maddenin radyoaktif ışınlarının intensitesinin (şiddetinin) yarıya inmesi için gerekli olan zaman.
3.511 Radyoaktivite
Atom çekirdeğinin ışınım yayarak parçalanması. Kararsız atom çekirdeklerinin parçacıklı ve/veya
elektromanyetik radyasyonlar yayınlamak sureti ile başka atom çekirdeklerine dönüşmesi.
3.512 Rakım
Sulak alanların, özellikle bataklık ve su kuşlarının yaşam mekanlarının korunmasıyla ilgili uluslar arası
sözleşme. “Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslar arası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında
Sözleşme”.
3.514 Refüj
Gidiş-geliş trafik akımını ikiye bölen, bordür taşları ile çevrili, yeşil alan olarak veya yayaların güvenliği için
ayrılmış, kaldırım yüksekliğinde şerit ya da ada.
Rekabet: Aynı beslenme basamağında iki canlı tür veya organizma aynı besin maddesine gereksinim
duyuyorsa ve o besin maddesi bunlar için yeterli değilse, rekabet/yarış başlar. Rekabet sonucunda
biri diğerini ortadan kaldırabilir, buna da doğal selleksiyon denir.
3.515 Rekreasyon
İnsanların bedensel ve ruhsal olarak dinlenme ve gelişme amaçlı faaliyetleridir. Rekreasyon faaliyetleri, spor
yapma, yürüyüş, gezi gibi aktif ve televizyon izleme, piknik yapma, kitap okuma gibi pasif rekreasyon olarak
iki grupta sınıflandırılabilir.
Kentin açık ve yeşil alan ihtiyacı başta olmak üzere, kent içinde ve çevresinde günübirlik kullanıma yönelik
ve imar planı kararıyla belirlenmiş, eğlence, dinlenme, piknik gibi gereksinimlerinin karşılanabileceği lokanta,
gazino, kahvehane, çay bahçesi, büfe, otopark gibi kullanımlar ile tenis, yüzme, mini golf gibi her tür sportif
faaliyetlerin yer alabileceği alanlardır.
3.517 Relikt
Eski jeolojik dönemlerde; genel olarak da herhangi bir ortamın daha önceki ekolojik şartlarında yaygın olarak
bulunmakla birlikte, günümüzde de nispeten daha dar alanlarda rastlanabilen canlı (relikt bitkiler) ve cansız
varlıklar; bir anlamda kalıntı varlıklar.
3.518 Repikaj-şaşırtma
Fidelerin ya da fidanların ekim yada dikim parsellerinden, ya da kaplardan çıkarılıp, daha geniş aralık ve
mesafelerde açık alana ya da daha büyük kaplar içine dikilmesidir.
3.519 Restorasyon
51
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Bir sanat eserinin sadece harap olan kısımlarını, eserin daha fazla harap olmasını önlemek amacıyla aslına
uygun olarak onarma.
1972 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de gerçekleştirilen Stockholm Konferansı’nın 20. yıldönümü
dolayısıyla yine Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında Brezilya’nın başkenti Rio de Janerio’da
gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nın kısa adıdır.
Arazilerin yüzey şekilleri. Yeryüzü morfolojisinin veya şeklinin düz, girintili-çıkıntılı, eğimli, alçak veya yüksek
gibi terimlerle tanıtılmasını sağlayan bir kavramdır.
3.522 Röleve
Mevcut bir tesisin bütün boyutlarını ölçerek plan, kesit ve görünüşlerini yeniden oluşturma.
3.523 Ruderal
İnsan yerleşimlerine yakın, tarım alanlarında ya da terk edilmiş boş alanlarda yetişen bitkiler.
Bazı ağaçların kök, gövde ve taç yapı özellikleri nedeniyle sert rüzgarların olumsuz mekanik etkilerine direnç
göstermeleridir.
3.525 Saprobik
3.526 Saprofit
Gövde yapılarının özelliği nedeniyle dik duramayan, ışık gereksinimlerini karşılayabilmek için diğer bitkilerin
ya da yapısal elemanların üzerine sarılan odunsu bitkilerdir.
3.528 Sarnıç
3.529 Savan
Kuraklığın sürekli olduğu tropik bölgelere ve/veya yüksek yağışlara rağmen, oldukça geçirgen kumlu bir
toprak yapısına sahip olduğu için suyu tutamayan ve bu yüzden su kıtlığı çeken yerlerdeki bitki toplulukları.
Savanlar, alanların tamamını kaplayan sık otsu bitkiler ile bu bitkiler üzerinde seyrek ağaç, ağaççık ve
çalılıklardan oluşmaktadır.
52
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Güneş’ten gelen ışınlar Dünya atmosferini geçerek, yer yüzeyine ulaşmaktadır. Yer yüzeyine ulaşan bu
güneş ışınları, yeryüzündeki coğrafi dokunun özelliklerine göre farklı oranlarda soğurulup, farklı oranlarda
yansıtılmaktadırlar. Geri uzaya yansıtılan bu ışınların bir kısmı, Dünya atmosferinde bulunan ve sera gazı
olarak adlandırılan (CO2, CH4, N2O başta olmak üzere) gazlar, su buharı ve toz bulutları tarafından tutularak,
Dünya’da yaşamın var olması ve devamı için gerekli olan sıcaklık değerinin oluşması sağlanmaktadır. Bunun
yanında atmosferin alt tabakalarında bulut ve kirli hava tarafından yerden yansıyan ışınların ve ısının
gereğinden fazla tutulması durumunda yer seviyesindeki sıcaklık artışları görülür ki, bunda da sera etkisi
denir.
Bir ülkedeki emisyonların genellikle hava ya da su ile taşınarak bir başka ülke sınırını veya coğrafyasını
tehdit eder boyutlara gelmesi sonucunda ortaya çıkan durum.
3.532 Simbiyoz
Ortak yaşama demektir. Ayrı türden olan organizmaların sıkı ortak ilişkileri ortak yaşama olarak isimlendirilir.
Organizmalar arasındaki tüm ilişkiler genel olarak simbiyotik ilişkiler (ortak yaşama) olarak nitelenmektedir.
3.533 Sit
Tarih öncesinden günümüze kadar geçen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal,
ekonomik, mimari be benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kant kalıntıları, önemli tarihi hadiselerin cereyan
ettiği yerler ve saptaması yapılmış özellikleri ile korunması gerekli alanlardır.
Yılın büyük bir kısmı yeraltında (toprak içinde) soğan, yumru ve rizom şeklinde geçirmelerine rağmen
ilkbahar ve sonbahar aylarında gösterişli çiçekler açan, süsleme ve/veya tıbbi ve aromatik amaçlarla
kullanılabilen bitkiler.
3.535 Standart
Bir ürünün veya yapının belli amaçlar için, taşıması gereken çeşitli nitelikleri belirleyen, ya da kirleticilere
maruz kalma sonucunda aşılmaması gereken ve izin verilen azami doz düzeylerini gösteren ve her ülkede
bu işle ilgili kurumlarca hazırlanıp, duyurulan kurallar veya normlardır.
3.536 Step
Sıcak, ılıman ve subtropik bölgelerde kısa boylu otsu bitkilerden oluşan bitki örtüsü.
Politik kararlar, planlar, programlar gibi yönlendirici faaliyetler için yapılan ÇED.
3.538 Stratosfer
Troposfer üzerinde uzanan ve çok düşük nemlilik şartlarına sahip, üst atmosfer katmanı. Atmosferin yaklaşık
15-50 km yükseklik arasındaki tabakası.
Bir yağış havzasında yağış sularının ayrı iki havzaya akmasını sağlayan topoğrafik ayırım çizgisi.
3.540 Su Kirliliği
İstenmeyen zararlı maddelerin, suyun niteliğinin ölçülebilecek oranda bozulmasını sağlayacak miktar ve
yoğunlukta suya karışması olayıdır. İnsandan kaynaklanan etkiler sonucunda ortaya çıkan, suyun
kullanımını kısıtlayan ya da tamamen engelleyen, ekolojik dengeyi bozan nitelik değişimleridir.
Toprağın yerçekimi etkisine karşı toprak tanecikleri arasındaki boşluklarda ve taneciklerin yüzeyinde
tutabildiği suyun toplam miktarıdır.
3.542 Subalpin
Dağlarda yapraklı orman kuşağının üst sınırından başlayıp klimatik ağaç sınırının üst kısmına kadar uzanan
iğne yapraklı orman kuşağına verilen isimdir.
3.544 Subarktik
Kapalılık oluşturacak derecede sık orman yetişmesine elverişli olmayan, ancak ağaçların dağınık olarak
yetiştiği boreal iklim zonu bölgesi.
3.545 Subklimaks
Edafik ve biyolojik bazı özel durumlardan dolayı içinde bulunduğu büyük iklim bölgesinde son basamağa
kadar gelişemeyen, fakat yine de stabil bir sürekli bitki toplumu oluşturan bir süksesyon basamağıdır.
3.546 Submontan
Bitki toplumlarının düşey yönde (denizden yüksekliğe göre) yayılış bölgelerini sınıflandırmak için kullanılan
bir terimdir. Genellikle dağlık bölgelerin alçak kısmını ifade etmek için kullanılır. Mevcut dağların yüksekliğe
göre submontan bölge için yükselti sınırları da değişir. Genellikle 300-600 m olarak sınırlanmakla beraber
çeşitli bölgelere göre alt sınır 200, üst sınır da 1000 m olabilir.
3.547 Subtropik
Kuzey ve Güney yarı küresinde 35-23. enlem dereceleri arasındaki tropik – serin ılıman iklim kuşağı
Ramsar Sözleşmesi’ne göre sulak alanlar; “doğal veya yapay, devamlı veya geçici, suları durgun veya
akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu, denizlerin gel-git hareketinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen
derinlikleri kapsayan bütün sular, bataklıklar, sazlıklar” dır.
3.549 Süksesyon
54
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Ekosistemlerin uzun bir zaman süresinde büyük değişmezlik (karalı denge) kazanmasını sağlayan dinamik
süreç.
Çevre ve doğal kaynaklara zarar vermeden koruma-kullanma dengesini göz önüne alan kalkınma
stratejisidir.
3.551 Şev
Bir toprak parçasının veya bir yüzeyin geriye doğru ve tabana göre gösterdiği eğim.
Toprak içinde serbestçe hareket eden su kütleleri, en fazla 150 cm. derinlikte, geçirimsiz bir tabaka ile
karşılaştığında bu tabakanın üzerindeki toprak kütlesinin boşluklarını doldurarak taban suyunu
oluşturmaktadır.
Yerkabuğundaki boşlukları birbirine bağlayacak şekilde dolduran; yer çekiminin etkisiyle oluşmuş olan; eğime
ve farklı basınç durumlarına göre hareket edebilen sudur.
3.553 Takson
Kütük, sınıf, takım, familya, cins ve tür gibi belirli sistematik kategorilerden herhangi birini söylemeden, bir
biyolojik ünitenin genel olarak ifade edilmesine yarayan bir deyim.
3.554 Taksonomi
Canlı varlıkları akrabalık derecelerine göre doğal gruplarda (taksonlarda) toplama, yani sistematik olarak
sınıflandırma konusu ile uğraşan bilim dalıdır.
Bir sistemin çevre niteliği bozulmadan nüfusta ya da canlı sayısında oluşan artışı kaldırma konusundaki
azami yeteneği.
Jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup, ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri
bakımından yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan korunması gerekli taşınamazlardır.
3.557 Tasar
Bir yapının veya bir şeyin ayrı ayrı bölümlerini kağıt üzerinde gösteren çizgilerin hepsi, proje. Tasarım:
Tasarımlamak işi veya tasarımlanan biçim, dizayn.
3.558 Tasarımlamak
55
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
1- Kıt kaynaklarla belli amaçlara varabilmek için, gereksinimlerin ve kaynakların, uzun dönemler için belli
önceliklere uyularak dengelenmesi eylemi. 2- Belirli bir amaca yönelik olarak plan hazırlama ve uygulama işi.
3.560 Tasarlamak
Zihinde hazırlamak.
3.561 Taslak
Yapılacak şeyin esas renk, çizgi ve biçimlerini ortaya koyma. Eskiz ve taslak farklı anlamlarda
kullanılmaktadır.
Bütünü veya önemli bir bölümüyle tükenme sürecine giren hayvan ve bitkilerle, nadir bulunan ve yakın bir
gelecekte varlıklarını devam ettirmede zorluklarla karşılaşabilecek türler.
Gereğince yönetilmediği takdirde insan sağlığı ve çevre için tehlike oluşturan, hastalığa yada ölüme yol
açabilen maddeler içeren atıklar. Özellikle hidrokarbonlar gibi tutuşabilir atıklar, asitler ve alkaliler gibi
aşındırıcı atıklar, kendiliğinden tepkimeye yatkın reaktif atıklar, tarım ilaçları, arsenik bileşikleri, radyoaktif
bileşikler, kadmiyum bileşikleri vb.
Ev eşyası, kapı, pencere ve endüstriyel ürünlerin yapımı ve üretiminde ayrıntıları ölçekli olarak gösteren ve
uygulayıcıların yararlandıkları çizim.
Çizgi, nokta, hacim, yüzey ve renk olarak malzemelerin bünyesine uygun kompozisyonel araştırma, yaratıcı
ve biçimlendirici çalışma. Malzemelerin imkanlarını araştırarak yapılabilecek sonsuz biçimlendirme ve düzen
çalışmaları.
3.567 Teraslama
Eğimli arazilerde yamacın eğim yönünde dik olarak kesilmesi yoluyla hazırlanmış düze yakın yüzeyler.
Suyun yüzeysel akışını denetlemek ve toprak erozyonunu asgariye indirmek amacıyla bir yamacın konturu
üzerine kurulan toprak set.
Dağlık arazide, düşey yönde değişen sıcaklık etkisi ile oluşan bir çok yatay vejetasyon tipi kuşaklarından
herhangi birini nitelemek için kullanılan bir terimdir.
56
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Tohum ya da sporla üreyen, kışı tohum halinde geçiren tek yıllık bitkilerdir.
3.571 Topografya
Yer yüzeyinin fiziksel şekil ve şartlarını; dağ, tepe, deniz ve ovaların yükseklik farklarını ve sonuçlarını
inceleyen bilim.
3.573 Toprak
Ana kayanın fiziksel, kimyasal, biyolojik ve morfolojik yollarla zaman içinde parçalanarak yeryüzünde
gevşek (hareketli) bir halde duran mineral materyaldir. Toprak taneciklerinin boyutları ve organik madde
içeriği toprak karakteristiklerinin belirlenmesini sağlar.
İki şekilde tanımlanır; Toprağın üst yüzeyinden anakayaya kadar olan derinliğe mutlak derinlik, mutlak
derinliğin olmadığı ancak kayalar arasında köklerin yayılma olanağı bulduğu derinliğe de fizyolojik derinlik
denir.
Toprak parçacıklarının havanın etkisi ile değişip ufalanması ve sonra da rüzgar ve su tarafından taşınması
doğal süreci.
Toprağın su tutma kapasitesini aşan suyun derinlere doğru sızma hızıdır. Drenajın çok hızlı ya da çok
yavaş olması bitkiler için sorun olabilir.
Bir ülkede kırsal ve kentsel toprakların niteliklerine ve verim durumlarına göre sınıflandırılıp ayrı ayrı
gösterildikleri harita.
Barajlar, kanallar ve pompalama sistemleri inşa ederek toprağın tarım ve geliştirme amacıyla
kullanılabilecek biçimde değiştirilmesi.
57
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Toprak içindeki sıcaklık, havalanma ve nem koşularının birlikte oluşturduğu mikroiklim koşulları.
Yerçekimi etkisiyle, kaya yada toprağın yavaş yavaş yada yüksek bir hızla aşağı doğru hareketi.
Toprağın üstüne veya içine bırakılan ve başka yerlerden gelen zararlı atık maddelerin, toprağın niteliğini
bozmasıdır.
Toprağın yer çekimi etkisine karşı toprak tanecikleri arasında ve hava boşluklarında tutabildiği toplam su
miktarıdır.
Toprakta ya da toprağın derinliklerinde depolanmış suyun kapilarite yoluyla toprak yüzeyine ulaşması ve
oradan buharlaşmasıdır.
3.585 Trabzan
3.586 Troposfer
Yer yüzeyinden yaklaşık 0-16 kilometreye kadar çıkan ve bütün meteorolojik olayların gerçekleştiği
atmosferin ilk tabakasıdır.
3.587 Transplantasyon
3.588 Traverten
Sıcak su kaynaklarındaki tortullardan oluşmuş, üzerinde kurt yeniği şeklinde gözenekler bulunan açık gri-bej
renkli bir çeşit kireçli taş. Traverten, yapılarda kaplama işlerinde levha halinde kullanılır.
Yaya kaldırımı.
3.590 Tuğla
Duvar örmekte kullanılmak üzere kalıplara dökülüp kurutulduktan sonra harman ocağı veya fırınlarda
pişirilen toprak hamuru.
3.591 Tundra
58
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Kuzey enlemlerdeki kutupsal iklim şartlarının egemen olduğu yerler ile alpin kuşağının orman sınırı
üzerindeki ağaçsız; otsu bitkiler ve kısa boylu çalıların oluşturduğu bitki örtüsü.
Kısa boylu otsu bitkiler, likenler ve algler tundraların doğal bitki örtüsünü oluşturmaktadır.
3.592 Turba
İçerdiği organik maddeler henüz tamamen ayrışmamış ve nispeten çok yavaş ayrışan; içeriğinde en az %50
oranında organik madde bulunan topraklar. Sualtı koşullarında yarı ayrışmış bitki artıklarından oluşmuş siyah
renkli madde yığınları.
3.593 Tuzlanma
Zayıf drenaj özelliklerine sahip ve/veya yanlış sulama yapılan arazilerde topraklarda tuz oranının verimli
bitkisel üretime imkan vermeyecek kadar yükselmesi.
3.594 Tükenme
Doğal kaynakların giderek azalması, tükenmesi, çölleşmesi, aşırı derecede kuruması ile suyun buharlaşarak
ve/veya sızıntı halinde kaynağından ayrılarak önemli derecede su kaybı oluşması.
3.595 Tüketiciler
Yaşamları için gerekli olan enerjiyi üretilmiş bulunan hazır organik maddelerden alan canlılardır.
3.596 Tümülüs
Bir mezar odasının üstüne taş, toprak yığılarak yapılan tepelere denir. Tümülüsler Neolitik dönem
mezarlarıdır.
3.597 Tür
Yapısal ve işlevsel özellikleri yönünden birbirine benzeyen aynı çevresel koşullara benzer tepki gösteren,
doğal koşullarda serbest olarak birbirleriyle çiftleşip verimli yavrular oluşturabilen bireyler topluluğudur.
Ekolojik koşullar bakımından canlıların yetişme ve gelişmesi için çok elverişli ve çok yanlı olan yetişme
ortamlarında çok çeşitli türlerin bulunuşudur.
Elektromanyetik enerjinin bulunmasıyla, sözgelimi havadan fotoğraf çekme gibi, fiziksel özelliklerle ilgili uzak
mesafelerden bilgi toplama yöntemi.
3.600 Üreticiler
3.601 Variyete
Bir türün bireyleri içinde morfolojik bakımdan ayrılabilen bireyler grubu. Bu deyimin kısaltılmışı olan “var.” Eki
esas isme takılarak belirtilir (Pinus nigra var. Karamannica) gibi.
59
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Yapıların veya bir alanın değişmez röperlere göre yerleşmelerini gösteren planlardır..
3.603 Vejetasyon
Bir ülkede veya bölgede yaşama koşulları birbirine benzeyen bitki türlerinin bir arada toplanma şekli. Maki,
Step, Sulak Alan Vejetasyonu gibi.
Sistematik yeri gözetilmeksizin fizyonomik ve ekolojik bakımdan bir bölgedeki bitki örtüsüne verilen isimdir.
Bitkilerin ya da bitki topluluklarının fizyolojik işlevlerini yapabildikleri, yani vejetatif aktivite (besin alımı,
tomurcuk patlaması, odun artımı, vb.) gösterebildikleri zaman süresidir.
Herhangi bir coğrafi bölgenin belirli bir kesimi üzerinde yaşama koşulları birbirine benzeyen bitki
topluluklarına verilen isimdir.
Vejetatif gelişime uygun olmayan aylarda bitkiler fizyolojik bakımdan aktif değildirler. Bu süreye vejetatif
dinlenme süresi denir.
Yaban hayatı değerlerine sahip, korunması gerekli yaşam ortamlarının bitki ve hayvan türleri ile birlikte
mutlak olarak korunduğu ve devamlılığının sağlandığı alanları ifade etmektedir.
Ekvator kuşağında bol ve düzenli yağışların (2000–4000 mm) görüldüğü, çoğunlukla kışın yaprağını
dökmeyen, nispeten yüksek boylu ağaçların oluşturduğu, oldukça zengin vejetasyon tiplerinden ve hayvan
varlığından oluşan ormanlardır.
Bitkiler tarafından alınabilecek durumda olan su genellikle 15 atm. den daha düşük basınçlarla tutulan
sudur.
60
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Bir radyoaktif izotopun atomlarının yarısının parçalanması için gerekli olan süre; kirletici etki süresi açısından
tarım ilaçları ve diğer kirleticiler için de bu terim kullanılır.
Yıllık yağış miktarının serin bölgelerde 450 mm, sıcak bölgelerde 1500 mm ye ulaştığı humid iklim tipine
yakın bölgelerdir.
Bir organizma veya organizma grubunun çevre şartlarına uyum sağlayabileceği özelliklere sahip
mekânlardır.
Bitkilerin ve hayvanların birbirleri ve içinde bulundukları çevre ile etkileşim içinde bulundukları ve varlıklarını
ancak böyle sürdürebildikleri, kendine özgü yapısal özelliklere sahip doğal beraberlik.
Doğal olarak yenilenebilme özelliği bulunan ve çeşitli teknik ve teknolojilerle enerji elde edebilen kaynaklar.
Örneğin, güneş, rüzgar, akarsu gibi kullanmakla eksilmeyen enerji kaynakları.
Petrol, odun, doğal gaz ve kömür gibi hidrokarbonlar ile nükleer yakıtlardır. Bir kez kullanıldıktan sonra
yeniden tamamlanması ve taşınması için periyodik, günlük, mevsimlik planlamalara ihtiyaç duyarlar. Sürekli
olmadıklarından tüketildikten sonra bir daha yenilenemezler.
Genel olarak bitkiler; özel olarak da ormanlar için kullanılan ve bitkilerin ve/veya ormanların doğal olarak
yetişebildikleri ve varlıklarını sürdürebildikleri özel iklim, arazi ve toprak yapısı, denizden yükseklik, bitki
örtüsü vb. koşullara sahip olan yer; çevre; yaşama yeri.
3.623 Yırtıcılar
Başka canlılara çeşitli şekillerde zarar veren; parçalayan, öldüren; çoğunluğu omurgalı olan hayvanlar.
61
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
3.624 Yükselti
3.625 Zon
Bölge
3.626 ZOOPLANKTON:
Hayvansal plankton
.
4 Çeşitli hükümler
4.1 Peyzaj Mimarları, bu standard da belirtilen iş yerleri için, istendiğinde bu standarda uygunluk
beyannamesi vermek veya göstermek mecburiyetindedirler. Bu beyannamede iş yerinin Madde 3’deki
kurallara uygun olduğunun belirtilmesi gerekir.
62
ICS 03.080.30 TÜRK STANDARDI TASARISI tst 11816/Revizyon
Yararlanılan kaynaklar
Avrupa Peyzaj Sözleşmesi
AHUNBAY, Z.; Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon, Yapı Endüstri Merkezi Yayını, İstanbul, 1999.
ASLAN, S.; Ağaç Dendrolojisi. Odun Anatomisi, Hacettepe Üniversitesi Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği
Bölümü, Ufuk Ofset, Ankara, 1994.
BOZKURT, A. Yılmaz; Ormancılık Terimleri Sözlüğü, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi, İstanbul, 1990.
BOZKURT, A. Yılmaz ve ERDİN, Nurgün; Ağaç Teknolojisi, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi, İstanbul,
1997.
ÇEPEL, N. 1982. Ekoloji Terimleri Sözlüğü. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayınları. No. 3048,
İstanbul.
DİRİK, H. 2005. Kırsal Peyzaj (Planlama ve uygulama ilkeleri), İstanbul Üniversitesi Yayın No. 4559,
Orman Fakültesi, ISBN 975-404-749-9
DICTIONNAIRE LAROUSSE, Ansiklopedik Sözlük, Milliyet Yayınları, Cilt: 2:3:6, İstanbul, 1993.
63