Professional Documents
Culture Documents
yalnızca sürgit
mücadele var
bu bizim urnudumuz.
Deliliğin dili işte bu
cümleyle başlar.
DAvtD COOPER
("LA.t"lGUAGE OF MADNESS")
Şizofrengi.
İki ayda bir çıkar. (Bunu söylemiştik aslında)
Haziran 1992. Sayı. 3
YAYIN KURULU
Fatih Altınöz, Güno Bilger, Banu Büyükkal,
Kültegin Ögel, Yağmur Taylan.
YAPIM, TASARlM
MEDEA
(Eskiden isimleri Graf'tı.
Şimdi MEDEA. Adamlar aynı adam.
Bir türlü taşınamadılar, gitti.)
l<ATKIDA BULUNANlAR
Peykan Gençoğlu, Hakan Atalay,
Mün Ferit dergi toplantıları, Lloyd Cole,
Nehir Büfe'nin sahibi Nehir Abi, Serdar Koçak
Mehmet Şenol ve Niva 'sı, paket paket sigara,
Nevzat Çalışkan, M. Ç., R. G. Ö., pathcanlı pastanın
silinmeyen hayali, Peter Gabriel'in Türkiye'ye gelme
ihtimali, Mustafa Şafak, Tevfik Başer'in Elveda Yabancı 'sı,
Adnan Özd�mir, Kültegiri"in külüstür arabası, Süha
Tuğtepe, Erdoğan Özmen, Toni Childs, Durul Taylan,
Eskişehirden Aylin, S.K, Ankara'dan Aziz Ediz, Talip
Özcan, lşıl Dirican, Beyoğlu 'nda rakı satan bütün Tekel
bayileri, Changes dergisi, Baharın aşk dolu havası,
Güno'nun bilgisayan, küçük İskender, Dergiyi okuyan
bütün·dostlarımız, �.0, Zeynep Başkaya, Ebru Güven,
matbaacı Metin, J.G, H.K, dergiyi size ulaştıran kitabevleri,
Dolunaylı geceler, Kemal Sayar, Bir Psikiyatr Psikanalist,
P'IT'nin PT kısmı,The Cure,Haydar Ergülen,
New Model Army.
YAZlŞMA ADRESI
PK 187 Bakırköy-İstanbul.
2
i � i N D E K i L E R
3
Kökleri innolık tarihi kadar cakilere u
&aau , hir UJMabnıı hüyillt q.klanoa yo&.
dlfLk tt.ıı\it tutkulann olıuua olıou Uycai,
bc.r dilde keııdi ııi deria çainfımlarb ailale
mit, Jimdilerde iH ynlf yavat bir k6Jeye bt
r�ltılmaya batlaııaa bir duyıu, Mu Ilen 'ce
"bir d�ünce, duyıu ve dnNDif ltompkhi":
Kıahııçlık. Paikiy aına kartı�ıoa hir çok al
daııc.ı formda �ıkabilea, tutkulu bir •tkın
pıcrıcaiaden unnlar ıilıi paikopatolojik !e
DOmenlu-c kadar SCnit bir yclpaucfc &3rllııilr
hale &ek n bir tut.ku.
Paikiyatrik bir bcmılt luiua tanunl.ıaabi
lir bir klirt.iai olarak depl de, �ilere yöne
lik nlqılabilir bir tebclit baıJamuıda dütil·
ııUidlliündt 'aormal' ve 'patolojik' bkin9"
hl aruıodaki ayrım ciddi bir aonıa olaralt
hqıınıu �ıyor, davraD.lf n deaeyim aça
aıııılo l aor�Mliteaiıı mıırlanDJD berrak oi
IDIJiflJla hu aonuı fi.ddetJeaiyor phi ıörüaü
yor. Mulle.o ..Jcalouay: PatholoQ o( paaion·
Kıa.ltaaçlık: Tut.kuawı pat.olojiai"• adL yuı
aıada hu aoktadan �layuak Batı Toplum
l.anıııo tarihi !>oyunu, Wkaaçlıiıa yöriince
&iM takılıyor. Bir umaalar hatrolalh kaldı·
pda patolojiye varaa, hireyad-ıoplumaal
cJeiu-IUi ifade edea ve .Urdtlru bir role n
bipkc.ıı, b�lerde Libenl bi reycilik ve oaıtD
fikirler Ye iııualar dllııyuıoııt ctijj.oe kartı
ciddi bi r aaldırcn konumuaa dütUyor kia
kaaçlık. Artık o hçaıulmuı..·uk u du.nılmuı
auekcn �aidatı bir daıcyim. Mulle.o yolcuhı·
lu boyunu duyculanıt ve anıılann ciiJiyle
konll.fle&k oluna ktacli kUit.UrtlaUa ciiliyi(
IIAırlı oldupatı ve deaeyimleriai vn olan
adlk.lue uydunDa IOnıolu!+ada oldulu
alla tarLada. Bu ytl&4ea batilımalt i9iıı ken
di &ifiacl telifimiıüıı Ye lıllltiiril.ııil n töıcültle
rilaiıı arteolojiaiae dalmak sonuıda oldıt&uruı
aBylllyor biru da .Yorao'dab dem vıı:ruak.
lı.alın�lık 14. yllayıJda tev lı , &ayret,
ballJiık aaluıuııda kııllaıı.ılıyor, dqu- vuil·
mitı ulıjpleoilmif bir tcJi konıma.k için atın
U:wiııe diıtmcyi, i'ıi &Cietermeyi iınliyor. Sı.
Auııutine'c at!cdilmit ali bir iba�e f(iyle
dtııiyor. Kukanmayan &flk dqildir. Soanla
n Sbaeltapure bk.a.aç.Liı kaba Ye uld:ırpıı
lan, anuk bu tUr edimlerin kootrolaUı ve culayao Batı KUltUrU etipnde kıalcançlık pa · kançlık bu a�ıdao biraı daba öıel belki.
uyıuıuuz olmaya aday olduklan dllfilrıUiil· toloji depl de nedir?" Komplekaio pÇlttırdıiı ıenit apcklrum, aı·
yor. Akıl, taıınaalk la la payl14ılmıt, dtotyimle Mulleo artık Batı Kültürü etilinde ku oırlan oldukça dar ç.iıilmq bir htqonye in
d�tirilebilir ve elitime açık olmuı rıedenjy. kançlıiJn bütUn c8nJıı&ill erinin patoloji bali dirseıuııif bulunuyor. [vet, bdk.i bu dar ka ·
k duyplara c5re daba anııtajlı olarak alg ne dön�tütüoü diifiınüyor. Ilitkiye yöoe�k tqorioio tilm Oulfiklerioi içeriyor, kiti)'i ve
laDJyor. ola rak aJıılanan tebdidio ccıçcr61ijinio iSoemi diterkri.oi yıkıma &lltDrcbileıeelı bir potaıui
18. ylbyıl aoıılanoa doina ak.ıl ve duysu k a lmı yor bu noktada a sonra. J4, verilmif ycle ulıip. Ama bir yanıyla d2 bizlere ukiyi,
ar:uuıdaki bu k.in aynm bira.& olawı kabalı aöılcrc, ortak Y11aııulaoan ıeçmife oc kadar u ouı.maya �lıttJiını.ıı ttyleri, -aça\ça aöyle
Jıı:ıı kaybeduileo, uıl uttcı duyp tarafın· l>ailı? Sıoanmıyor, cere� duyulmu,·or. Komp yemuck lt· bir bi rimiu vermit oldusumuı
daa olutt.ıırıılaııat buluoaıı edi.mlıı aDrecioe, leks (lwhnçlık) b�b b14uıa n aadece keıı· a&lui anımsatıyo r. Iç dUoyalanmızda aa çe·
oaı.uıla bajlaotılı olarak yerlqtiriliyor, ııea
oe.nio aeçimioi, Mv&i ounaiıı1ıı uypıılu&uou
uıııyor.
19. yDzyıld.a duyıulu tn awıdaıı eckhi·
yat ve bilimdt (akad.uü nya pop Iller), ceç.i·
ci ·ve orpnik aıılamlan içııdlettirınl4, belli bir
ISır.eUik olmakı.aıı çakı p bir dunım baliDi aJı.
yorbr, d.ır+ıa olmayı bırak.ıp, .kitiyi karu
t.rriu .dea kala dejcrlcrdeo vi a.blaLıiU
taa bait���&�� illeAlı dıtı Lepkilu baline ıeliy�
lar...�ll ve biyoloji"', ..ıepki Ye relkka":
Bunlar duyplara uypın aöıdlklcr otuyorlar.
K.ııılwıçlıiuı aıodcnı umaolara dek yoJ.
c.liJuiu, d.ijcr batka duyıulano, tutkulana
kapaamuıda ele aluımuı ıereklilijiodeo 90k
k•puınlı ve d.lllailll>ir ar14lırmayı ıuckti
riyor. Mullcıı bu yolcul uiu ay rıntı lı bir bi·
ç.iaıde i ıı� liyor, anealı onun a�tl derdi mo·
dcro toplumlarda kıakançltpıı alplaoq biçi
mi. Bak.ıo ııe diyor: "Modernizm ne lwkan� dinde bir patoloji, yctmizlik, inftrioriıe bal· k<rek Y�"'dıpauz yolculu\Jan, k.ınıım pa o·
lıl,ıo bireyaıci haklara ve özcOrllllıkre dair li lammda d�rkııdiri�yor . curlu e-,leriınW, biiyUk �ld anııuu ao.ımaatı
l>cral fikirlere wldırao m U.woaJı k i ddiaaı· "Uu rıo�tadao aoora oormal ve pat olojik yor. Kukaoçlılı, biru da biu bizi ll11JDIIU·
aa, ne de atkıo paur yerinde duyıuul bir kıakançlık aruuıdiki (u� n uı l taoımlaoabi· yor.
mUilia kooumwıa diltmUt kıakan� inaaDI yer �r? Sorun herhaoıi bir �!andaki insan dene· Ywauno aoouoda "Belki de bundan da·
bıraJunu. B i reyad bakiann ve toplumun eıı yiminitı, normal kı&kan�ltia ttkabDI eden a· ha eıııdite veriei ol.aoı" diyor Mulko "umut
U.t nokı.uı oldup konuaundaki iddialar, bu tınm a lar ıd ır. Batı kUitllrUode tu anda lua aı.ııluk, auç, korku, no.tal ji gihi iıwo den�
IDr kavramlan ibJaJ eden ablaki veya etik id kançlık iateomeyen ve aorunul bir kuram yimkrinio uoırlan i�de benur bir ailneiıı
d�lan marjioaliu eder. deii l, aynı umanda u&Jıkswık, kitiael �el� �cl�meaidir. Bu dtncyimlccdcki aaocılı l>clir·
... Artık bireyin tabi oldulu kollektif, mem41ik, ubi plc omecili � ; oevroı veya ıü· aa�k, onları, paiJıiyatriJı: Ve kllJtllreJ olarak
toplu�ıul batuı kqileruası boyu t k"'yb.ol veneuiıliktir. Kıakanç olmak kiJisel ve �ikr u n.unla.oınıı patolojikrc iodir&cmt olutlıiı a·
mUJ, ytrioe bireyaci tüktticinin hükilmran!ıiı ara.ıı karnaııiJiın belirtilerini cöıtcrmektir. çuından birincil adaylar baline ıeirir
t ...
kn nmı ıetirilaıi.ttir." Psikiyaınatin aemptomlan, bunlan delilik ve Cöriioc_n fU ki; karaalık aohkJar, yai
B� özıilr cioaelliii n baslu laodığoı varsa· hutalı&ın oedeıuel süreçlerine alletme bek murlu &iln bııtımlan lıeotli mod ern inuoa,
yarlıen auba, tam tersi bir aöylemlc mi b'lı knıui ile, iNan deııeyiıııin.io bOtUıuelli&indeo tarihad kökletiodco yoksun i�l tatlar dı
kartıJ"' bulunuyoruz? Wwaoo'un 198'7 yılın· oyularak çıkanlını�tır. ··eoomeodcn bu ıcıkil floda pek bir tey çıinttınıuyor artık.. BaiJı ·
da yaptJiı �ir aratUrmada evli erkeklerin de ıemptom üretimi teorik ve pracmatik hak lık, udakat, verilmit �ÖZler umuruod& dcpl,
tl60'ıoıa, evli kadınla rıo �SO'ainin evlilik lılattırımlu içtrmekle beraber, en alçıkıö o kendi haklanııa, Clqiirlll�lerine (!) i oa ııı
dıtı cioael ilitlıilcri oldu&unu, Uıtel ik bunla nuiiU.iioden to aofialikcsioe btr t ür klinu yor. Ktodiaine ııaaJ bir ıelecek buırla(n)dı·
rın balırı uyılır bir �IOmUoOn de birden yen, deneyimi, ki�ıel ve kültUrel anlamından poıo (uk.ıoda mı bilmiyo nıs. Bdki de çare
çok ilifkiıi bulwıduiuou saptadı&ı cöz önüne a oyuıJaya rak bir umptoma d5ollltUrilr. ai:tlijioi, yaloı.ıLpo1, CliUmlüllliUoD unutma·
alınırsa Mul�'iıı enditelerine hak nrmemek ... KültUrilmüı her 'e�o 'ün böyle bir y• �lı.ııyor.
elde de&;l. Caıii llly or ki, ymulan,l>alenileo dili (aemplomuıı djli), hbul edilcmeı olanıo
ve yenidtn Uretileo oru aını! ahlakı tUm l>u da"'alanmw yllollode kullanma tiili mio de·
aldatıcı &örUncUier ptrdui alıında cizlide o d .ır...
Paul Mulıtn "Joalousy: Plllhology of
c iıliyt bireyi bu tüketimin k ueapna atıyor.
•
Bu durum �edat psikiyatrik 11nıOa ınıla· Paslon. Britl$h Journal ol Psydılatry (19t1)"
5
köpük. bunu düşünmcliyim. arap sabunu.
otomobil kapıaı fcrmuarı, ı:shk scnfonisi, ıeksek b:ılcııi, pUii kukl:ı, clck
konervesi, lire wııl:ın bomb:ılı p:ınk:ırt, çiçek bcrLeri, muş:.ıml.ttı tren, parmak
mu:ısı, IJrrulk büro u, :ısimctrik öp�me teknikJeri bro ürü, vuntrilok kooi,
ına)'ll çöreği (içine porwk:ll rcçc.li konurdu), ııüngcr a:ıtr:ınç wkımı, hıç
hamU gömülceekıi.
oyaa benim auçum yoktu. ra'yı suluna alan leyıcmdi. anıredeki �emsi)'C)'C
sun. teYlan kudunıun. ca, granilin öz.suyudur. freud, bütün çocuklar suptk
k ü ç ü k S X E N D E H
6
Bir demet güldü zaman
BAKMALAR
Koynuma girerdi ben bilmeden
7
MANTII(·DiL·DÜNYA
iLiSI(iSi •
HAI(I(INDA
BiR-il(i SÖZ
Mannit nedir? Bu soruya ku�kusuz çe· (boyunca'run yerine ne istcr$Cniz onu ya·
uşüphesiz
�itli yarutla_r verilebilir; örneğin, riıannk " z.ın) olduğunu unutmayarak.
her türlü dü�ünmenin formel kurallarını Affiruza sıAJnaralc bunları belirttikten
kapsamlı olarak gösteren ve kesin olarak
O(nlar) sonra, yukarıdaki tanımların birleşti�i
ka.rutlayan bir bilimdir" (I<2nt, Salt Alcl.ın noktalardan birisine di.lclc.atinizi çekmek
FJCftirisi, 7B) veya " lıuani bilginin dayın· bağlllayan isterim. Onlara ve türd�lanna göre man·
dıil normarif yasaların bilimidir" (Über· tık, bir bilirndir yani belirli ilkeleri, yasa·
weg, 1882) ya da "geçerli düşüncenin ge· ve lan, yöntemleri ve belirli bir ça.l.4ma alaru
nd ilkderini a.ra.ttı.ran bir bilimdir" (İ. N. olan (nesnesi /konusu olan) bir disiplin·
Keynes; 1906) denilebilir. Bu tantmlara eslrgeyendlr. dir.... Şimdi, bu görlltO benim.sediıimiz·
b�ka.ları da, hatta bu tarumları yadsıyor gi· de üç teyin do�run ne oldu�u ayırt
bi görünen yeni wumlar da eklenebilir. Ancak, ne yuka· etmemiz, açık seçik belirtmemiz ve bilmemiz gerekir
ndaki tanımlardan birisi ne de bunlann ve oluı diğer ta· (rasyonellik bunları ister): 1) Mantığın yuabruun, 2)
rumlann toplamı bize mantığın tam bir tarumını vere· mantıAJn yönteminin, 3) mantığın konusu/nesnesinin
mez. Bırakın manoAJ, sıradan herhengi bir terimin bile do�a.stnın ne oldujunu (Allahaşk.ına siz söyleyin, siz bu
um·tanun.ı (deA*meı, ezeli ve ebedi) veriJemez. Yapıla· OçGnü.
birb�rindc:n
.
ayırt cdebiliyormwunuz?).
. Bunlat·
cak het � ama dile gctirildiAi an kendisini a�ak.ya dan birisini diyelim ki 3. tılli, man1lA;ın konusu/ ne.sne·
da geçersiz kılacak yeni bir tanım olasılığuu kendi içinde sini ele alalım. Eğer mantık bir bilinu�. Gıerinde çalıştığı
banndınr ve bu süreç· böylece sonsuza gider. Bu savın belirli bir alarun/nesnenin de olmısı gerekir. Bu alan ve·
mantıksal dayanaAmın ne oldu� sorulabilecek bir soru yı nesne ise, yukarıda.ki wumlınnd a bclirttiA;i gibi insan
dur; ne var ki ·ben böytesi bir çaba ya girmeyi gereksiz d(4üncesi, insani d�ürunenin doğuJ·yualart· ilkeleridir.
�ulu)'orum. Çünkü gösterilecek her dayanak ya di her Niyel ...Çünkü (di� devam ederler) İnsan belirli yasa·
.•.
dojtulaına opkı ·yukarıda raru.m hakkında söyledikleri· ları göre; ilkelere göre ya da onlar içinde veya s�yesinde
miz gibi kendi olumsuzunu veya alternatifini kendi için· d�Gnür. Mantık da bunların ne-liğini araştınp bulma ve
de bvınd.ıraaktır. sergileme işini ·görev edinmiftir. Bu türden görütlerle,
Banın bunlar, herhangi bir konuda herhangi- bir �y ya.sa, ilke, kunt, doğr\ıluk diye söı.c b�Jayan büyükJeri·
söylemeye bir iddiada bulunmaya gerek yoktur anlamına miz (bize çaktırmamaya çalışarak) öncelilcle bazı �yleri
gelebilir de gelmeyebilir de. Biz �mdilik ikinciye, gelme vu-sayar/zannederl�. Nedir onların ön·kabulleri? Bir
ycbilire göre d�ünc:cek yolumuza devam etmeye çalışa )(açuu sıralamaya çal�:
lım. Ancak, yukanda söz edilen ilkesiz ilkcmiz.i gözardı a) düşünme edimi belirli ya.salara göre yapılır,
etmeyerek, bu kOıfUllarda söylenebikcelc her şeyin ancak b) bu yasalar brirtı:n insanlarda ona.ktır.
o an için $6yfent1\it ofdujunu, doArululc ve geçcrliJipru!'\ c) ortak olan bu yasalar lcqfedüebilir, açıja çıkanlabi·
genel ·dejil o "an" ya da "o süreç" boyunca lit niteliktedir.
8
d) \xllci de hepsinden öncmlui, d.il içinde araşnrılmalıdar denilebilir. sel ifadc:Jerin, dile gctirmelerin kC$in
bu k�if ya da açı la çıkarma itini Y2· Ne var ki dO.Şiinmenin kavranabilir öulliklcrinin, dilsel a..nlatıml ann öğ·
p2bilecck araç ve kapasiteye salUbiz. lik ve iletişim (mOmlciln olduğu kı· reti.sidir. "Dilsel anlatım" ise her
Bu araan adı da akıl olur, dOşOn· dar) zeminini oluşturan dilsel ifıde �yden önce diJe getirilm.i f ya da ya
ce olur, mantık yasalan olur, doğru formlannın dütiince formlan ile (e· zıya geçirilmif bir dilsel dıtlaşnnna
düşünebilen d�üncc olur. Ve nasıl ğer böyle formlar var ise) ayru ola· (düşüncenin dıtlıtnnlmıt biçimi ya
lci kimya yasalanm dayanarık kimya mayacağı açıktır. Aynı olduğunu da ifadesi) demektir. DiJbi..linud ku
ni olgulan açıklar$aJUZ aynı şelcildc söylediğimiıdc, dilin, zihinsel süreç· rallar içinde gerçekiettirilen dilsel
şimdi de manok yasalanyla düşünce· lerin/düşüncenin tam bir yan.sıma· anlanmlar, sorular, ricalar, duygu i
nin temel i�lcyqini, yasalanru açıkla· sı, birebir kaf1ılık düşen teyler oldu· lctimleri vb. gibi ne doğru ne d e
mak için gözlüğü ta.kauıruz, haydi ğunu kabullcnmcmiz gerekecek ki o yanlıt olan a..nlawnJann yanısıra be
bakalım koby gelsin. Dü�Onccnin uman da başbdığımız noktaya dön· lirli bir doğruluk deAeri alan öner·
kendisi azerinde diifüncrek, d�ün· m� oluruz. melen de içerir, ömeiin� ..Bazı in
ccnin hangi yasalara göre işlediğini Bu eleştiri ve güçlüklerden kaçın· sanlar ıhma.ktır." Şimdi, bu önenne·
ortaY2 çıkaracağız. Ortaya çıkaran marun ise tck yolu kaldı gibi; şimdi nin içeriğinden ayn olarak bir de
kiml Biz; düşüncesi üze.rinde dütü· iyi dinleyin, önce dili düşünceden "Bazı A'lar B'dir" tcklinde formu
nen biz lcimiz! Ya da soruyu şöyle bir gOz.cl ayınrsıruı (eti kemikten sı· vardır ve biıim tüm önumdcrimiz
dcğjştircbiliriz: Ben ve benim dü yırmak gibi), ayırdıktan soru� (eti mantıksal değişmezler yardımıyla o·
tünccm ayrı ayrı teyler ise (diyelim bir yana kemiği bir yana) mantığın lutturulmut mantıksal önerme
ki öyle), diişünce üzerine dü�öncn çalı�ma alaruna yeniden bu (dfitGn· formlan listC$i içinde dile getirilir.
düşüncenin (ya da ben'in) de belirli cedcn ve ar�tıran ötncdcn ayn�tınl· Bu durumda bit ni.n"enin doj:rulu
bir ..mantık djzgesi,. içinde düşOnü· mıt) yabanc.ılaşunlmJt dil ilc sımrlar· ğu, bu türncenin formunun bir
yor olması gerekmez mi? sıruz ve masa ba�ına oturup. kollan manab� yasa olup olmadJğına bağ
Doğısı gereği bu sorgulama tekli sıvar, gözlükleri ukar, dünyadan lıdır. Şüph«iz mantıksal olarak doA·
sonsuza gider. Bu gidişe bir dur de· tecrit edilmi� çw�ma odaruz.da, geri ru olan bir türnce olgusal olarale
menin ise sözde bir kaç yolu var. ye yaslırup adı düşünce ya d� alul O· yanlıJ, ya da olgusal olank � o
Bunlardan birisi sezgidir; dGşünce lan geminizin dümenini içinde doğ lan bir türnce mantılcsa.l olank doğ
üzerine dOşünen düşünce, nesnesi ru önerme ağaçlan ve bir yığın işe ru olabilir.
haline getirdiği ik.inci düşüncenin yaramaı deve dikeni ve benzerleri Böylece mannğın yc:.ni bir tanr·
hangi ya.salara göre işlediğini sezer, nin olduAu dil ada.sına yönel�irsi.niz. nuna ulışınJt bulunuyoruz; mantık
sezgiyle kavrar, o onun içine doğar. Bakın ne kadar kolay, i�te size keşfe· hangi öncrme formlannın "doğru
Bir başlc.a yol; bu dQşQnce (}zerine diJmeyi bekleyen ycpye.ni bir kıta. önerme formlan,. oldupnu �
dü�önen düşönce bizim bildiğimiz Bu kışillere göre ise manuk, dil- ran bir bilimdir. Mantıjl bu wumla
iO
parkta ağacın dibine oturmuş, ayırarak çayırı, çiğterin üzerinde,
bir kısa bir uzun, bir kısa ıslık çalıyor, saksağan kuşunun abisi: U
sında sigara tutar ben ağlamak ister anne, park1a kadınlara bak
mak ister anne, eve kadar yürümek zorunda: Perdeleri örtülü eve
dan onu gösterenler, kuşlar görmüyor, ben ağlamak ister anne te
uzun bir zaman sesi dalgaların üzerinde -bir çocuk sesi, nefesi, çıplak dizleri, düz
ğa fırlatıyor. Bak elim ben isa anne bütün acıları çektiğini bildir
iç1erındekı ibiisi
meye geldi ben artık sabah çocuklar kanımı içecekler ben Azer
korkutrnarnak için. baycan metropolili anne, dudaklarında bir obüs topunun merrnile
ben agıarnak ister nuşurken, gelip yerden kaldırıyor bir keşiş dudaklarının arasında
M. Ç.
ANTI OEDiPUS BÖLÜM 1 da psikanalize meydan okunur. Deleuze ve
Arzu eden makineler (The Desiring Machi Guatıari'nin savı Oedipus karmaşası üzerinde
nes) her yerde 1Ş üstündedir, bazen saat gibi odaklanır. Freud için Oedipus'ta yer alan ak
1Şier, diğer zamanlarda aksayarak yilrür. Ne törlerin konumu olaukça açıktır. Ana-baba
N
leri kullanan makine/er, diğer makineler tara kesiti, ne de yeni bir fiziksel varlık oluşturma
/l{ldan kullamlan makine/er, gerekli tüm eşie sürecini anlatır. Ona. göre Oedipus, çocuğun
meler ve bağlantJ/arla... Organ makinesinin simgeleri 'gösteren' olarak kullanma yetisini
T
fişi enerji kaynaği makinesine tak11!d1r. Biri a geliştirmesi, simgesel boyuta geçişidir. La
kim verir, diğeri keser. Meme süt üreten bir can, bu geçişin bir kısıtlama içerdiğini, (ba
-
makinedir, ağ1z ise ona eşlik eden makine. A ba, çocuğun anneye ulaşmasını engeller) an
1
norektik birinin ağz1 birkaç tŞiev arasmda gi cak bu kısıllamanın sözcük anlamıyla ele a
dip gelir, sahibi onun bir yeme makinesi m1: lınmaması gerektiğini belirtir. Önemli olan,
anal bir makine mi, konuşma, yoksa nefes çocuğun babamn otoritesini ve adını kabul
alma (aslim atak/an) makinesi mi olduğuna lenmesiyle 'Anlamlandırma Kanunu'nu kabul
karar veremez. Demek ki hepimiz birer usta edi.şidir. Deleuze ve Guattari saldırılarını Oe
Yil: Herkes kendi küçük makinesinin ustas1, dipus kavramı üzerinde _yoğunlaştırır. Onların
her organ makinesi için bir enerji" makinesi. bilinçdışı anlayışı, öğeleri· ister gerçek anaba
o
Ak1m ve kesinti. ba, isterse Lacan'ın soyut simgesel öğeleri
Yarg1ç Schreber'in gölünde güneş 1şmlao olsun, ödipal üçgenle uyuşmaz. Lacan psika
var. Salar bir anüs. Yarg1ç Schreber bir şeyler nalizde, biyolojizmi eleştirir, ne var ki Deleu
E
hissediyor, bir şeyler üretiyor ve bu süreci ze ve Guattari için ana problem, oedipus kav
kuramsal olarak aç1klama yetisine sahip. Bir ramının, bilinçdışı gibi sonsuz bir konuda kı
şeyler üretildi:" bir makinenin etki/en: yalmz sıtlamalar getirmesidir. "Serbest çağrışım,
D
ca metaforlar değil.�' çok sesli bağlantılara açılmak yerine, kendini
tek sesli· bir açmaza sokar. BiHnç dışının tüm
Guattari Fransa'nın en ünlü antipsikiyatrik zincirleri tek seslidir, çizgiseldir ve zorba bir
-
kliniği olan 'Ciinique de la Borde' çalışmakta gösterenden· çıkar. Arzu eden-üretimin tümü
p
ri akımının ineili kabul edilen eserleri Anti 0- karışmıştır: Ve özde: Arzunun yeniden üretil
edipus'ta, karmaşıklık-ve akıcılığın dile ve o mesi, iyileştirme (curing) kuramı ve süre
nun yapılarına meydan okuduğu bir dünya cinde yalın bir gösterime izin verir.
u
imgesiyle karşı karşıya geliriz. Söylemleri Deieuze ve Guattari insanı arzu eden makine
saldırır, dil dili parçarara ayırmaya ve okuyu ler gibi görür. Arzu eden makineler, bilinçdı
cunun kendi 'kişi'liği hakkındaki düşünceleri şının derinl ikierinde bir yürek gibi çarpar. I
·ni değiştirmeye çalışır. Okuyucu için kitabın lişkilerde, gerçekleşen model, bir insanın di
Deleuze ve Guallari, bireyin 'arzuya ilişkin çözülmesi süreci. Amaç, bilinçdışı arzuya
haline gelir. mikropol ilikalaıi'ndan söz eder. Psikanaliz, toplumsal alanın yaıırımlarını çözümlemektir.
insan söylemini Deleuze ve Goaltari'nın ·ana Deleuze ve Guatıari için şizoanaliz. teorik ola
Rolü hastalığı baba matriksi' adını verdikleri kavrama zorlar. rak psikanalizden daha yüksek bir düzeydedir.
Gerçekte bilinçdışı, kapalı bir aile sistemiyle llkece. psikanaliz bilinç öncesi ve bilinçdışı
maskeiemek olan
değil, tarihsel-politik kanunlarla belirlenir. arzular arasındaki çelişkileri gün ışıOına çıka
ödipal aile birimi Psikanalisller 1968'i çözOlmemiş ödipal kar rabil ir; tam da bu noktada çıkmaza pirer.
maşa ile açıklarken. Deleuze ve Guatıari birey Çünkü bu çelişkileri yalnızca bireyin kişisel
içinde psikanaliz, ve aileyi Mayıs 1968'te dışa vurduklan arzu (ödipal) geçmişi açısından deQerlendirebilir.
lar yönünden inceler. Anli-oedipus için bu yalnızca terimsel bir çe
işte bu özneyi Deleuze ve Guaııari ödipleştirilmiş aile ve ka lişkidir. çünkü oedipus söylencesi toplumda
pilalist toplum arasındaki ilişkinin analizini, ki arzuların çelişkilerini çözmeye değil. sakla
inceler. ·enıropinin antropolojisi' yoluyla yapar. Levi maya yöneliktir. Bireyi kendi kamullajına yar
Strauss'un öne sürdüğüne yakın bir görüş. dım eden bir süreçle anlamaya çalışmak bo-
13
şuna çabadır. Şizoanaliz. psikanalizi çözüm- Şizofrenleşme. nosolojik şizofreniden ayrı k.
lemekte kullanılabilir. Şizoanaliz. psikanali- üçüncü bir seçenektir. DeliliOi. öznelliOinin
Şizofrenik söylemde.
zi. bilinç öncesi çözme. ve çözümleme iste- gerçeOini bulmaya ve arzunun milropoliti
Oi ile. buna çelişen. arzu eden makineyi 'kişi kalarını kişisel olarak anıamay yoğunıaşır. annecik-babacık
düzeyinde' ele almak için duyduğu bilinç D+G. şizofrenıeşme sürecini bir yolculuk
dışı istek arasındaki çatışmaya mahkum o- olarak niteler. Şizofrenin özel konumu poti ben'i ırk, sınıf, polis
larak görür. Psikanaliz. aslında kurgusal o- lik ve yapısaidır. Kendisi için saydamdır. la
baskısı, 1 968,
lan 'bülün' insan üzerinde yoQunıaşarak ing gibi. D+G için de şizorren yükSek bir
'kısmi' gerçekliOi bastırır. Psikanaliz. arzu- düzeydedir. ancak etik veya estetik deOil de. tecavüz ve Vietnam
nun kişinin içinde yattığında direterek. sos- politik bir yükseklik.
yal alandaki arıunun gücünü ve varlığını Anti-oedipus'un birkaç teorik amacı vardır. savaşı ile ilintili
yadsır, böylece toplumsal çatışmayı bireyset Ilki. ailenin. kapitalist toplumdaki çelişkileri
olarak görürüz.
çatışmaya indirger. Çelişki özellikle. antipsi- maskeiemek için kendi içinde politik. yerle
kiyatrisller içinde en devrim yanlısı olan La- şimsel ve toplumsal yapıları canlandırması Deleuze ve G uattari,
ing'de belirgindir. Psikoza toplumsal bir do- nı eleştirmeklir. Ikincisi. tüm arzunun aile i
ğuş aifeder ve 'yolculuk'un bir sür� olma- çinde oluştuğunu ileri sürdüğü için psika
"ş izofre n leşti rme
sında direnerek ·normal ego· nun çözuıme- nalizin arzusunun gerçek doOasını çözümle süreci'' sonucunda
sini ileri sürerken. en katı aile yandaşı. kişi- yerneyeceği savıdır. bireyleri ve toplumsal
selci ve egoik teorileri savunma konumuna süreçleri yanlış anlar. Üçüncosu. aile söy bu bağlantıları kendi
dUşer. Anlipsikiyatri, gelenekçilerio düş- lencesini toplumsal bozukluğa yanıt olarak
gözlerimizle gö rmeye
manca tavrından çok. bu ıur aile psikotera- çözümlersek ve bireye arzu eden makine
pisi. topluluk psikiyatrisi gibi yaklaşımlarla parçaıarı11ın toplamı olarak yaklaşırsak, şu başlayabilir, 'bütün'
içten örselenir. Demek. antipsikiyatri bile, a- anda kendimize bakışımızı butull�ndıran ö
ilecilik engeline takılarak. şizofreni dahil dipal söylencenin ötesine geçebiliriz. Bu. bendeki yanlış
herşeyi ödipal kutsal aileye (annecik-baba- şizoanalizdir; 'Şizo'dur. çünkü parçalanma
uyumu yadsır ve
cık-ben}e dayandırır. Laing, şizofreninin ai- gerçeğini açığa çıkarır. psikozla ilişkilendir
leden köken ileri sürerken. Deleuze ve Guat- meye alışık olduğumuz türden bir parçalan kendimizi arzu eden
tari, şizofreninin süreç olarak çözuıme· po- ma şizoıren. öğretmenimiz olabilir- 'öğreti
makineler düzeyinde
laosiyelinin aileyi ortadan kaldırdığını söy- yalnızca ruhsal değil. aynı zamanda politik
ler. Şizofren , toplumsal güçleri aşkın bir ör- tir' görüşüdür. yaşayabiliriz" der.
gOde var olur ve onun kullandığı dil 'ben· ile özelle Deleuze ve GıJallari. potilik iladelerin,
toplumsal örgO arasındaki bağlantıları bizim arzunun toplumsal alanda dile getirilişi ol "Şu anda, ya
için saydamlaştırır. Şizofrenik söylemde. duğunu ileri sürer.
ödipleşir ve
annecik-babacık-ben'i ırk, sınıf. polis baskı- ·Arıudan onu. n�snel bireyselliğe indirge
sı, 1968, tocavüz ve Vietnam savaşı ile ilin- rneksizin a priori anlamını gözardı ederek nörotikleşiriz, ya da
Iili olarak görürüz. oeıeuze ve Guaıtari, ·şi- söz ediyorlar. Analiz. yapıldığı anda politik
zofrenleştirme süreci" sonucunda bu bağ· leşir. Söylemek yapmaktır' diyebildiOimizde. ödipleşmeyi
lanıılan kendi gözlerimizle görmeye başi� söylemek uzmanları ile ·yapmak' uzmanıarı
reddeder ve
yabilir, 'bütün' bendeki yanlış uyumu yadsır arasındaki işböiUmü bulanıktaş ır".
ve kendimizi arzu eden makineıeı düzeyinde psikiyatrinin
yaşayabil i riz'" der. "Şu anda. ya ödipleşir ve Sh�rry Turkle
French Antipsychialry-Crilical Psychiatry
etiketiediği üzere
nörotikleşiriz, ya da ödipleşmeyi reddeder
ve psikiyalrinin eliketiediO i üzere 'şizofren' Kısailarak çeviren: BANU BüYüKKAL ' şizofren' oluruz:
oluruz."
14
Gözle görülen, Işte On'lar . . .
doğru Deniz-Yel-Su-Ateş
develeri Gerçeği,
Cana-mala ne besler zehiri i
Değer veren ne güzelliklerle örtü
Herkes güder?
yo r
Yiyor-içiyor - GİDER!
men' diller.
Geziyor ve
S ıçıya r Yuva yapan
Yani neslihan
ıs
SES C
., I I<ARTMAYAN ADAM I N
HALET-i R U H iYE S i N E
GiRiS
.,
"Allah kahretsin ! "' dedi Özerkliğinin hatı n sayılır bir kısmını askerlik
kendi kendine . Çok severdi böyle sırasında kesmişlerdi. Sıkı bir askerlik
yeterince tenha, karannca serin Ankara yaz ge geçirmişti . Hiç ses çıkartmam ası
celerini. Ama bugün düşünceleri cehennem gerektiğini o zaman
içinde dolaşıyordu. ezberlemişti. B ütün büyüklere saygılı
"'Neden hayır demedim? Nasıl ' O iş öyle davranmalı , küçüklerirıi korum alıydı . ·
16
"l'aıunda hlr ölü, bir gül bağları buyunlanna dolanır. Bir da sormuşru.
ve bir ses taşı" nğacı gibidir "ANNE .. , ondan u -Baba, Kral Oedipu.s'un öykU.sü
zaklaştıkça nefes almak ıorlışır. nO bilir misin?
l< i m i l e r i n i n d o ğ u m d a göbek "Hep uzakJan gitme i�tcmleri ", ·Nelerden bahseder?
bağJan Icesilmeden unurulur, bazen ·Krallardan,annclcrden, mutsuz.
iki ucu da kopmaz bu bağın. Kimi evüliklerden, aşkJardan,oyulan göz
leri belki bir ömür boyu hep geride
biqey bırak.ıyorum duygusuyla ya·
" Anııe " ııin lerden
-Acıklı bir öykü descne. Acıklı
ıar1ır. Belki bir kolu, bacağHun biri öyküleri s.cvmem ben oAJum.
"ucuz ya�un b�ka ycrdder'', "ora·
ni , bir yerde unutup gitmek gibi bir Öğle vütiydj ve Anadolu güneşi
da olmak" t�.sanmlan bu bağın es
�ydir bu. Vücudumı bağlı bu bağ, bGtün canlıları, öylcüleri kavuruyor·
neme sınınnda son bulur. Topra��
bu bağın ucundaki olmasa uçabilir du.
dim duygusu. Gerçek belki de "An· Atomu parçalayan bu yüzyıl şim
ne"nin roıJan havada uçu�unca far
kedilir. UçmaJc için insanların kanat
Kaı•aıılık di de "ANNE"yi parçalırnak istiyor.
Asit yağmurlan onun derisini yakı
ları olmuı gerekir. yor, kınserler en çok onu istiyor.
Birgün sokakta yürürken gö�ği ulaş�biJeccğini �nan o tuhaf yoyolar Bitkisel hayata sokuyorlar onu tele
nizden �ffiıf, yap4kan bir bağın U·
gibi ipin rükendiği noktada her s.cfcr vizyonun karşısında. Do�duğu yer·
zandığanı, �urlu yolların içinde daha acılı bir geri dönüşün b1llıma- lerde ve hiçbir yerde y�ı.nmayacak
batı çıka ilerde kö�yi döndüğünü, körü ışkJan, körti ruC$Ian, kötü iyini
arabalann-insmlann onu çiğnedikle · yetleri s.cyrcdiyor. Çevrenize bir bı
rini ıma farkedemedildcrini görebi· l'iizii k ı n , herşeyin üç boyu t u vardır,
lir, bağın Marmara'nın gri sulanna "ANN E"ninsc dördüncü bir yüzii.
girdiği ni, ltaqı kıyıda biryerlerde Dört boyu tl u d u r. Tüm edebiyat
sı."Kusunuz bir inde harika.sı ", üç
son bulduğunu hissedebilirsiniz. dördüncü boyutu, "ÖLÜM"il anla
paralık bir yoyo gibi .
HııJa çekerseniz bir balkondan bir ur. Ve bu dünyada "Misafir çocuk
O g�rip aprallığıyla bir bilim ada
kadın dü�ecduir. mının .. AN� E"yle açıklanan evren lar.. hep yuvaya dönmeye çal4ır.
Yıllar önce o misafirlikteki "An· Bir firona çıkar geri dönebilmek
modeli. Hamilc an.nc karnının yiiıey
ne ..nin başından ayrılmayan o ürkek için yol boyunca ardJrruza bınkoğı
eğimleri dağılırrunın evrenin genişle
çocuksunuz. llerde odın.ı.n kölesin mıı ekmek kınnulannı uvurur. Yol
me ivmesiylc uygunluklar gösterme
de, masının altındı bildiğiniz kcli kenannda bir t1la oturup ağlısak da
si. 1-:ntropinin aruığı bir evrende an
melcrle tarif cdemeyeccğiniz eşsiz kimse gelmeyecektir. llerde orman.ı.n
neye geri dönmenin olanaksızlığı tc·
bir oyun vardır. Ve ona ul1lmık için z.i. Evrenin genişlemenin sınırianna içlerinden müıik $C.dcri, renga.renk
bir üç metre. Soluklırınız sıklaşır, ışıklar gelir. .. Pa:ur yeri" bOtGn ��a
varıp bir yoyo gibi kuçulmcyc başla
bacılrJanruz titremeye b�lu. İnsan .sı, dcbdebesi içinde birılerce insanın
dığı noktada tekrar birleşmenin ger·
lar çekincesiz bakıllanyla ruhunu öykulcrini birbirine kanŞ"orank u:u
çckle�ccği. "Kusursuz bir irade ha·
zun en ıssız yerlerine uz.ırurlar. Oys:a rikası ,. nır. llıkların ötesinde repe ve nehir
bıu gizemler aydınlıktı ya�ayamaı. yer alır. Oraya ulaşmak için geçilme
" 13ABA" kral değildi, bir kö)ılüy·
..Anne" demek istersiniz., beni bu $i gereken insanlarla dolu geni� bir
dü. O c.sk.i Yunan ôyküsündcki gibi
ins:anlann arasından gc�ir: alan vardır. insanlar çekincesiz ba
onun yolunu kesip öldürmcdim.
"Herşeyi gören gö:f.lcrindcn on Hiçbir zaman dile getirmese de gali· kışlarıyla ruhunuzun en ıssız yerleri
ların ne uz.arurlar. Oysa bau gizemler ay
ba "BABA., şu kur� la uydu . .. Ati·
Heqcyi i�ten kulaklanndan". nı 'da ölü bir kral olmakt�ns:a iki ha· dınlıha y��ayamaz. Tepeden anne
Scsiniıi kimse duymaz., hiçbir za niz si ze cl sallar. Sııi çağınr. Yürür
ncli bir köyde alkolilc olmak i)idir. •
17
B E LLEG i N i
YiTi R E N
TO P L U M
Toplum giderek artan bir hızla daha az arumsıyor.
Zamanımızın göstergesi modnya boyun cğmekli; geçmiş
çağdışı olarak küçüm cnirken, bugüı1 en iyi olarak
yüceltiUyor. Psikoloji de bunJaıı payını alıyor.
R U S S E L } A C O B Y ' O E N T O R K Ç E L EŞ T I H E N I l A K A N A T A L A Y
Felaefen in taribi unutu�un t:ıri ğiJ1in bütün erdemleriyle geçmi� ait nız<:a diSnU�UnU hWandırdığıru gös
hidir: T. W. Aclorno böyle dem itti. oldu� töylencrek bugünun b:ıya�ı teriyor olabilir. DU�Uncelc:rin dur
Bir umanlar ineelenmit olan sorun lıkl:ırın:ı dcrinlik kn;.ıudırılıyor. m .. kaıun kuUanılıp bir yana auJma-
lar cözdeu ve cönUiden uz.akla�ıyor ; O:ıh:ı sonr.ı gt:lcnlerin :ı�;.ımeti , �eç 11 da , lUketim mallanyla aynı mua
yalnı.tea en eoouneuJar yeniymi� gi mişin ölüp sittit-1 �nJayışıyl:ı süsl�:ni meleyi gördUA'li anlamına gelir: Yeni
bi cısrUnUyor. Toplum giderek artan yor. Örneğin , ister sold:ın ister uğ y:ılnızea etkiden daba eıradan deı;J
bir hwa daba az anımsıyor. Zam:ı d:ın, çok :ı� kişi Freud'un bir ondo dir ; tUrekli olarak yeni olduğu ya
JWDlUD elSetergeti modaya boyun ei kuzunc:u yüzytl Viyoın:ılıtı oiJusu bi nılsamaaa üreterek yerine batkası
mekti; pçmit çaidıtı olarak kUçUm çimindeki Freud elettirisine brta nın konulmaaana önleyen, modaaı
aemrkeıı , bucUn en iyi olarak yüeel çıkabilir. .Uu tür if:.ıJelerin durma geçmiş toplumsal sistemi de besler.
tiliyor. Ptlkoloji de bundan payını d:ın yinelenmesi , ele�lirel düşUne6- Yeni biçimler adana eakiyi baaı
alıyor: Freud'un bildiği , Yeni-Fre nin çöktü&ünü dütündürüyor ; mo r:ıllı eden buç11nUn elettirelliği de
udçulann töyle böyle anımndı" dem akıl :ırtık dü�ünce üx.crine k:ıf:ı devrio zihniyetinin bir parçuıdar:
terleri 1 ardiliarı artık bilmiyor. Ye yormuyor, y:ılnızc::ı ı.:ım:ın:a ve yere Yeni bir ç:ıoğ adına geçmit kuram O·
ni kuramlar giderek artan bir hııd:ı yerleştiriyor onu. l)UJUnmenin et nurlu ama uyıf ilan edilir. Genel
eakilerinin yerini alıyor. Yeni yalnız kinliği , giderek llllıfl:ındırm:ınm e tJir sendromdur bu . .Kuacaaı toplum
ca eekiyi �çmiyor ; yerini dcğiıliri dil�nliğinc doğru çurüyor. belieSini ve onunla birlikte aklını yi
yor1 yerinden ediyor. Anımt:ıma ye Kimine gürt: bu durum ilerleme tirmittir. BeUek yilimi 9Cf.illi biçim
leoe� kadar anamum a :ırxusu d :ı ve c:ınlıtıgın k:uu t ı. Aın:.ı dcvingenli ler alır ; geçmit dütünoeyi bir "en
pderek azahyor. Top lum bilimlerin &in hep ilerleyen bir sU n:ç olnı :.ısı ge tellektüel çiSpluk" olarak görüp bir
çofu köklü bir biçimde t:ırihsiı.lcti rekmez. Ocvinı;enliğin içinde dur:ı yana atan "radjkal" ampiritum ve
yor ; felaefede Hegel'i , psikolojide ğ:an bir moment içorlli olubilir : top poxitivizmden, geçmitin debalannı
Freud'u, ekonomide l\1;.ırka'ı inc:ele lumun y;.ıpuı. J::korıoıni dü ny:asuıda çok erken doğma talihaiı.liğine uğra·
mek gtiçletiyor. üretim ve luketimin , yoıı:amın ken dıkları için selamiayan açıkgöz ku
Anlak tarih bugtlnUn yüc:elıiJme di inde de histeri ve çılı;uılıtın ivnıc r ıt m l a r a d e k . . Wa l t e r Benjamin
•ine yardJm ediyor. Ccçmişinbilgeli- ku:ımn:ısı toplumun dcğjşimini y:ıl- "Her ç:ağda , geleneği, ezilmek üzere
olduğu konformizmin ay a kJ : m alı.ı.n� ma, yani toplumu olutturup yeDiden
dan kuruannak için her �ba g&t� nu gt li�nwl e ·ri ac:ıldamal\
· biç.imlendirebiJen, ineani ve toplum·
rUmelidir." diye yazm ı tU . eal etkinl&iin unutu.lmaa ve baatınl
Dütüncderin kuUanılıp aulmaaı ve Fıtu t la rıı a l" ic;in urlaya mall. Toplum aat bellek yitimi de bir
nı ve nhle yenilik le ri oleı ıi rmek, terietme tipidir; daha doÇueu, teY·
c;ıl,an h,ftlumı.al n�
Marx'ın ya da Freud'un eaki metin letmenin ilkel bir biçimidir. "Her
lerinin yn.lldıkları zamanki kadar ı •�il.. ulujil� cliiı:i hu·t·lt• r teyletme , bir unutmadır".
seçerli old ukla r ı , yo rumlama ya ya llu te yle tmc biçimi, ekonomik
da yeniden dUtUnmeye gereksinim araı.uula, pıoil�.a naliz l�c·rııli aittemin gerekliliklerinden d ola r.
leri olınadıp anl:ımına gelmez. 'fer A r t ı k - dete r ve k a r d U r t U t U n U n
aine, y:ıpılmaaı gereken, özgün dil ,;iicünü gctı-h'rrniı:tir; tiddetlenme ai , e e ki m a ll a rın yeni
tünceyle güncel koşuU:ır araşıılJ:aki maUı.ra yol açmak için ta�liye edil
d(•ğt rh� r� cl u y�•rlılılilar ,.•.
me h1%1DJ arttırır; kuU ana p atma, tU
·
19
O�lum! KcnJinc yeni bir so birbirlerine şakalar yapan bu
Dişi lı-edi ll:tındı )'ll�uma ğuşlaranda uzun yürüyüşler rım varmış b ü t ü n hatlarda!
Ktı lmğuncla inci gibi
yap gazeteler dağıtılmadan, Dağıldık odanın her tarafına,
Dişi kedi ytwrult�rmı yedi.
şehir uyandığında herkes za ·göle girdi bazıları, ıssız kum
rivayet
gözlerimiz koskocaman açık Kaçmayın yeraltındaki yuva
bi yapmayı da doğaçlamalara
� ü l m ü� k e n e v r e n ü s t ü nd e görünmez zarların.
20
30 y a ş ı n da , e v li , k adın belki b i r hormonal bozukluk
has ta, gczgin s a tıcı olan belki bir doğum trav m ası?
k oc a s ı eve her g el d i ği n de , y oks a p si k o tera pi mi yap m alı ?
R . D . LAiNG 'DEN
te k rar gi d i ıı c e y e kada r s ür e k l i b e l ki d e sak i n l e ş t i ri c i il a çl ar?
BIR
haş vu rm u ş . ooo , belki de eşiyle bir
"Kocas ma has ta" görüşme?
ol d u ğ u n u yadsı y or yoksa evlilik t era pi s i mi?
G erçek ten ona belki s o s y a l ç a l ı şm a c ı d a n bir
VAKA
" h a s t a m ı o l u y o r" ev ziya reti ?
b u n u kabul e l m i y o r belki de bu k ad ı n a bir
bu d üşünceyi y ad s ıy o r , da h ili y ec i muayene e tmeli?
• • ama b u n u fi z ik s e l b i r belki k li n i k ps i k o l ogdan bir
k o nv er s i y o n ps ik ote r a p isi ?
olarak
ifade ediyor. Kusmadan önce çok d e p resif
(hunm, k�kusuz cinsel oluyor
sorunla r ve erken oral ta m kocası gel meden önce
saplantılar) tarn da
Belki bu kadın a ğz ı n d a n mesela koca gelmeden veya
gö b ek kordon u ndaki kadın kusmadan
kanı k u suyor önce k a fa s-ı n a b irk a ç tokata
Yandaki sütunlarda bir 11 \•aka
k ocas ı n ı plascn la* ile ne demeli?
takdimi"ni oluı ya t : ağ m ız , karıştırı p? Belki bu girişim oradaki
R . l) I.aing 1 927 'd,:
Belki kocasın ın ü s tüne eşleşmeyi ve dönems elliği
Glasgow'da doğmuş. 195l 'de k u s m a k i s ti yor kırabilir.
t ap doktoru olmuş ve bundan ikide bir çekip gi tmes ini n Belki , bu --k<Uiu y u
sonra psikiya tri evrenin«: öc ü n ü a l mak i ç i n? d üşünelim . . . .
da l mı ş . Ps i ka n a l is t \'C ps ik i
yatr ola rak kt:ıuli s(izlt:riyle Belki boz u k , h azmcd i lmez
"ş u a n k i b i l g im iz le d u y g u ları n ı AKTARA N : PEYKAN GENÇOGLU
21
Soyuttan somuta yükselme yönte
mi , düşüncenin somutu kendine te
mçllükün ün , onu zihindeki somut o
la rak yeniden üretmesinin tek yolu
dur. Ama bu, hiçbir şekilde, somu
tun kendisin in o rtaya çıkış süreci
değildir.
K. Marx
.2 2
reci için de çok belirleyici olan ge ce bcJirli bir düz.en içinde vaıiyet al
nel, ideallıe edilmiş bir öınedir. mış kavramlarla -bir söylem içinde
Anianun DSl\i-111-
AçıklJT ki, ne deney kategorisinin voku bulur. llilgi sUreci, bilginin ü
ne adı geçıen bilincin içeriğinin ne de retilmesi s ü recidir. B u s ü reç hem R'da yer alan
bilimin icra edildiği koşulla rın özel bilginin nesnesinin hem de onu dü
şünmeye imkan veren kavramların
liklerinin ne olduğu sorul:ırına arn ül\�iitlerin
pinsizmin içinde kalarak yanıt ar.ı kurulduğu işlendiği süreçtir aynı u
maya çalıtmak boşuna bir çabadır. manda.
A m p i Tisiat özne, y a u l :ı r ı Demek istediğim ş u . A n l a m ı n
toplanundan
aklın/mantığın yasaları olan bilin DSM-111-H d a y e r al:an ölçiitlcrin
cirı/bilinçliliğin öznesidir. ( Freud'un toplamından oluş:ın tanı k:ıtegoriJeri oluşan tanı
o bilincin içeriğinde yaptığı devrim (dışlaıno ölçütlerine dikk:ıt) ilc so
ampirisizme vıı gelir). mut bir h:ısıa arasında kurul:ın bir kategorileri ile
Ucnıer biçimde ve benzer neden karşıLWık Wşkisinde ort:ıya çıktığını
lerle ampirisizm, diU de bir sorun a vaaz elmek, o somut h:.ıstanın artık
sözgelimi, bir anu, bir umut, acı,
sonıut hir hasta
lanı olarak görmez, anlam:ız. Dil an
layışında bir tckabüliyelltcmsili yet hay:ıl-kırıkiJğJ, bir ütopya (hani var
özelliği vardır: Dil bctimleyici bir it ya) l:ışımadığını; özgül bir toplumsal arasında kurulan
leve sahiptir, dil-öncesi nesnelerin bağlanıının bulunmudıpnı düşünme
adlandıralması işini görür. Yapılan ye dcnktir. DolayısJyl:ı o somut h:ıs bir karşılıklılık
bctimlemenin ne kerte gerçckçilgcr t:ıyla kurulan ilişki düıcyindc antlan
çeie uygun olduğunun ölçüsü muğ o :ıcıyı, , uıııudu, :ır:tU)'U, h:ıy:ıl kı
ilişkisinde ortaya
lak olma haline ol:ın uzak lığa eşde rıklığını arılama heyecanı-isteği mu
ğerdir. Ta nımı gercii muğl:ıklık, :ık tcbcr bir insıınlık durumu d�ildir.
lın ve mantıGın yasal:ırı uyarınca o Alı :ılt:ı sır:ıl:ınmış yüılerce ölçü \�ıktığını vaaz
luşm uş/ol uşturulmuş düzenden bir tün ezici ağlrlığı, karşınızd:ıki somut
upma oldu� ölçüde, dilin bu temsil insanı bir yere sokuşturm:ıy:ı zorla etnıek; o soınut
edici öıelliAl öznenin ampirisist k:ıv y:ın müthiş bir çekim alanı y:ır.ıtır.
ranışıyla yakıncn bağlantılıdır. Ooldurul:ıcak bir ölçütler dizgesi
hastanın artık
Sııussure'den beri biliyoruz ki; (b:ıkınıı l>crsonalil y Di sorders bölü
dil göstergelerden, gösterge de, bir mü) ve bu mutlu aşam:ıy:ı ul:ışmanın
gösteren (akustik imge) ve bir göste bir yolu ( 'sopl.ıisıicat<.-J'/kül yutmaı süzgeliıni; bir arzu,
rilcnden (kavram) oluşur. Gösteren teknikler örneğin) muıl:ıka vardır,
ve gösterilen arasındaki ilişki hiç te bulunnı:ılııJır. Aranızdaki tcropötik bir umut, aeı,
temsili bir ilişki değildir. Deyim ye ilişkinin m e n f:ı ;ı t leri n i , bu
rindeyse gildUsUz bir ilişkidir, keyfi aram:ı/bulma faaliyeline ikame et
hayalkırıldığı, bir
dir. Yani dilde kendi iç mantabrı/k u meye kalkışmanın o düzeyde makul
ruluşu ge·reği kendinden önce varo hiç bir gerekçesi ol:ımaı. Son bir şey
lan hiç bir şey temsil edilmez. Varo dah:ı: 'Dil', bir :ır:ıç ve bir. ürün ol
•
ütopya
l:ın fonetik ve k:ıvrnmsal f:ırklılıkl:ı m:ıyıp, silrUp ı,<idcn bir cıkinlik-bir
rın kurucu dizgesidir dil. Vnroldu�u '<ıncrgci:ı'dır• (Foucault). l l :ıtta iş· taşıınatlıbrıııı; özgül
dlbey kendini mümkün kıl:ın özgül g:ılcidir. Ampirisiznıe ve onun diline
konuşmalardır. inanmayın .
hir toplunısal
Cösterge keyfi olduğu ölçüde,
bUtUn konuşmalar ı:ıten ö1.gUldür ve
anlam göstergelerin düzen ve sırası
hağlaınınııı
içinde oluşu, bir öz yoktur. Dolayı·
sıyla a n l a m , bir gösıerenin o huluıuna(lığını
öıülgerçe� temsil etmesi ili�kisindc • Diosno$t.ic ond Sıoıisıicol Mo
oluşmaz. nuol of Mental Visorders (Third E düşünmeye denktir.
Artık söylemek bile fazla; düşün- dition-Revüed)
23
Altından tren geçen köp Nazmi aslında pazarcıy
rüden attı kendini Nazmi d ı (Simit te satardı kimi
ya da Nazmi sadece. Ni zaman) sağlığında pek
ye? Bilinmez. okuldan is bi içerdi rahmetli (öküz
tasyona dek uzanan met gözunden). Alt ı nd a n
ruk gecekondusunda yal trenlerin geçtiği köprü
nız yaşar, okulun onunde den atıverdi kendini (As
sirnit satardı kimi zaman. lında başkala rını atabil-
Çocuklar seyrekleşince, se bunu yapacağını pek
sını kaybetmiş biriydi aslında, a
sermayeyi şaraba yatırır, evin-ge kimse sanmazdı, oysa).
nasının eline ıutuşturduğu revatve
cekondunun yolunu tutardı. Niye Balıkçıydı Nazmi aslında, şarabı
ri dereye atıp kaçtığından beri,
kendini köprüden attı bilinmez. çok çekince bir gece alabora oldu
hem amcazadelerinden, hem de
Mahalleli onu pek tanımaz, okul sermayesi Kız Kulesi açıklarında
hasımlarından saklanan biriydi sa
müdürO Vehbi Bey'de onu gördük (64' kuzey, 2 1 ' batı ). Boğazı ge·
dece} Nazmi bakkalın ustündeki a
çe haşlardı, açıkta sirnit sattığı i çen bir sandal dolmuş kurtardı onu
partmanın kapıcısıydı aslında. Te
çin. Pek sevilmezdi. (şarap yüzün (herhal bu yüzden attı kendini köp
kaüt Fadıl beyin kızı Fehime'yi se
den olsa gerek) Nazmi kendini a rüden) Velhası l aslında Nazmi zur
verdi kendince, sirnit satarken hep
l ı nca köprüden. e n çok üzülen nacıydı, lgor'un meyhanesinde (si
karşı binadaki Fehime'yi arardı
bakkal Remzi oldu. (şarap borcu mit te satardı kimi zaman). Çok iç·
gözleri, pek göremez sonra da gi
yüzünden şüphe götürmez) Niye tiği ve de ağladığı (niye ağladığı da
der şaraba başlardı. (Sevdadan
attı kendini bilinmez? Niye intihar kendini niye attığı gibi meçhul) bir
gayri ne derdi olabilir?)
eder insan durduk yerde? Yoksa gece çıktı Galata Kulesine ve dedi
Nazmi karakolda bekçiydi aslında,
durduk yerde etmez mi? Aslında ki (gördünüz mü sonunda konuş
tafra atardı ağzında düdük. (hırsız
Nazmi (istasyonda hareket memu tu):
lar mı attı yoksa köprüden} Nazmi
ruydu hani cakalı, apoletli ve de la -Bre melun esnaf, ben ki Memaliki
aslında nazmiydi sadece. Sadece
ci takımlı filan) simitçi rolünde bir Osmani'nin Sultanı dümbük bir Ve
nazmi olduğu (belki de olamadığı)
polis mi yoksa? (Kim derdi ki mü dallil Yezit ete-nın Hazerfeni. . .
için attı kendini köprüden. ·Aslında
dürün karısına yangındı da lojma O sırada yukarı çıkan bekçiler ya
neydi yahu· bu heritin zoru kendin
na yakın bir gecekonduda yaşayıp kalad ı garibi, karakol nezaret der
den.
dikkat çekmernek için sirnit sattığı ken ayıldı bizim Nazmi. (Bunların
Ah Nazmi! adam bir mektup bırakır
nı filan) Nazmi zimmetine geçirdiği hç
i birini hatırlayamadı sonradan)
giderken (boyacısın dediler verme
paralarla yok olan bir veznedardı (Yoksa rezil oldum diye mi attı ken
diler, türünden) Ne hakkın var bun
aslında, Maksim'de uğruna şam dini köprüden?).
ca ahaliye eziyete. bak işi gücü bı
panyalar patiattığı sevgilisi konso N a z m i tezgahtardı bir kundura
raktık senin intiharın yüzünden.
mairis Necla bir arbede sonucu dükkanında, müşterilerilerinden bi
cızlamı çekince ve de parası bitin rine aşıktı (muhtem�len) -Asama
Ara fasıl (saz heyetinden)
ce gelip bu kenar mahalleye yer dı�ı için kendini incir dalına belki o
D�nDimt�z k�prüler k1y1smda dur
leşmiş biriydi. Peki niye attı kendini yüzden atladı köprüden.
dun kendini yerlere vurdun, hey gi
köprüden? (Kan davasında baba- ?
di koca Nazmi
24
A K R O ST i Ş
A
M
•
Kı.r
1
oluyorwn aşkından
Msaı
L -
I
gibi bizim askımız Kanıile
L
E E
akayıt kalma benim sevı;iıne
R .G.ö.
25
Siz hiç şu yandaki haşlıkta be nnda ki ölü hoşluklara "cuk" tar
lirtilen şeylere gittiniz mi? zında oturur. Gol kaydına m uvaf
Ben gittim . fa k olur, m ütem adiyen . Ondan
Oral arda i yi top oynanı r. 0- yana olur(sun)uz . O geçici bit sü
yuncular çıkar sahaya (top sahası re için siz(siniz)dir. Oradaki par
y ü ksek bir bölm ede kurulu bir lak çağıl çağıl akan cümleleri ku
m asa ve sandalyeler, m asada dizi ran ta kendi(niz)dir. Çok etkileyi
li sürahi ve su hardakl a rı bütün ci(siniz)dir • Ne güzelde konuşu
b u eşyalara dön ü k ol a ra k dah a y o r(aunuz)dur. Top dönüp ona
alçak bir düze yde sıralı dinleyici gelsin ister(sin)iz . Daha at(ıl)acak
/sey i rc i kol t u kl a rı n d a n m ü teşek golle r vardır. Top döner; o konu
ki l d ir. ) seyirciyi sela m l a y ı p , ha tur. G oll e r gi rmeye b a şl a r. B u
kemin düdüğü ile o y una başl a r gollerin hepsi aslında size girer.
lar. Hele oturu rn un sonund a , ce
Biri k öşe gön d e ri ne topu di saretinizi toplayıp (ki zordur sos
ker, m uz tahir edilen şe kilde ön yal fohiksinizdir) bir de soru so
di reğe keser. Öteki kafayı kor ve rahilirseniz. Ve o da y üksekler
rn eşin y u v'a rl a k k a le s ı n ı rl a rı n ı den eğilerek ve çok meşgul gözle
belirleyen çizgiyi geçe r. riyle kalahal$n içinde sizi bula
O rada golle r a tı l ı r ka rşılİklı. ra k "çok güzel bir soru11 olarak ni
Kötü tez a h ü r a t y a y ı n l a n m a mış telerse sorunuzu . Hele bu da o
bir genelge yle y a s a k l a n m ış t ı r. lu rsa . Aman da o an, ne de güzel
Top sa h al a rı nı n en meden i seyir bir andır. O am çerçeveletip mi
cile ri pane l , k o n fe ra n s s ey i rc il e safir odanızın en müstesna yerine
rid ir. çivilemeniz ve kendi evreninizin
Tu tulan oyuncuya destek , ışıl size sunduğu her türlü dost mecli
tılı bir gülümseme , oluıniayan bir sinde bir punduna gelirererek o
baş salla m a (ikisi bi rli kte de ola 11an11dan, ondan . bahsetmeniz ve i
bilir) ani. bir göz kırpm a , m üsteh ki golle öne geçmeniz işten hile de
zi bi r ifadeyle yanın ı z d a kinin (e ğildir.
ğer tanıdıksa) kulağına fısıldan an D üş ünsenize , enselerin görüş
bir iki sözcük- tanıdık u z a k t a o mesafinizi doldurm aması için , ka
turmuşsa - ona d oğr u d önerek " o fanızı hafif yukan kaldınp, biraz
l a y ı· n asıl koydu a m a " a dlı m i da hoynunuz tutularak ve odu n
miklerle gö s te rilebi li r. yutmuş gib i dimdik oturarak yük
kimi zam an d a o yu na geçildiğinde ve o y u n c u l a r sıra y la ğu , ilgiyle dinlenme kle olduğu, birbirinizin d oğrudan
topla oyna maya b aşla d ığın d a se çer s i n iz oy unc u ri uzu . 0- y ü zü n ü z ü gö rchild iğin iz , dilediğinizce söz a lıp , konuşa
yuncula r yü ksek b i r yerden aşağı doğru ü zerinize topak bild iğiniz mekanla r düşlesenize (yapsanıza). (Eğer hala
top a k b ilgi üfü rmcye başladı k l a rı n d a y s a a ş a ğı y u k a rı kısm i k a tartik top sah a l a rınd a bize birşeyler olmasım
durum şud u r : Ki m i , d o n u k bi r i fad eyle boşl uğa kon uş bc kü yo rsa k daha çok bekleriz) Bütün sözler ilgiyle din
m a kt a , sonsuza h a k m a k t a d ı r. Ki m i çok u ra k a m " veri r, lcnmeye d eğe r değil mid i r? (Hele yanianna "usulca duy
"bi lim se l"d ir. Kimi ko n uş m as ın a "bugün lla tıda" d i y e rek gu l a rı d a ili ş tiril m iş se ) D üşüncelerin kodlandığı ağızlar,
b a ş l a r, " a d a m l a r" d i ye dev a m e de r. Ö t e k i t ed i rgind i r, be yinl e r, d i ller h a n gi kategoriye göre sınıflandırılahilir?
tekler. C üm lele rin y a rısını y u t a r s ü re kl i . Fi i l i e ri a l a.:.. Da ğa r cı kt a bi riken bilgi yığınla nna , gönderme y apılan
mazsınız. Ve he m en hemen b i ri m u t l a k a n ü k telidir. Ç o k ka y n a k l a ra , bi rbirleriyle ilin tilendirilmelerindeki yet
fa zlad ı r.' Fa rklı ba k a r. S özle ri , d i ğe rle rinin konuşmala- ki n li ğe göre mi ? İ n sa nl a rın sözlerini belli ölçütlere göre
irtifalandırmak, bunl:ırdan yeni iktidar biçimleri tu zenlen m iJ , yükJek nutuk mekanları iae bu yaralara yö
retmek mecburiyelinde miyiz? nelik tedavi kurumlan. Biılerte bu m açl a rın daimi ma�·
Ne bu bavalar? lupl:ıı r ı, bütün bilı;i(m)ler, bilg:inl iğe d oğru aıradan io
C ü nde iki yUz kelimeyle konuşan ins:ınlar, diğerle sanl:ıırın içine doğru - "m" takınolanndan m ülksüzleşin
rinden ne bakımdan dah:ı geri ve dcğcuiıdirler? ( 'iye eeyc kadar bu ya ra ların ebedi paoeumane&Janyız.
yangından en son onlar kurt:ı rllacakur?) Iki yüz uyuı K :ı p k:ı ra nl ı k bir belinizliğin ortaaı.odan üzerimize
nın m a tematik aleminde dört yüz ya d:ı dört bin sayısına hasbelkader bir ıtık dUtUrUlerek yola çıkartld ıi' m tz bu
göre daha mUtevui olan .yerinden dolayı mı ? Onlardan ge:cegcnde her daim olu�u /ol u tabilme k teo gayn ne var
öğrenilecek hiçbi�y ola m a yacağının ön k :ıh u lüy le , on· nıülüm olan all:ıhatkınız.a? Sı na a m amı tın imkanına, sı
l a ra çok teY öğretilmesinin gerekliliği naeıJ r:ıeyoneiJtlti nır Ju rum la rı n ötesine batka n atıl tatırız kendimizi?
rUebilir? (So nnak bile ayıp. Bin türlü, tüptU rlU açıkla· Kendi içimi�e çık t �mı ul an daha U%Wl bir yolculuk tü
ma bulunur) Tamam anladık t a böy let i bir yarSJiama rü var mı k i bu gezqende ?
hakkını kimden alıyoruz? Diı kim oluyoruz? Tanrı mı Ye bu yol cul ukt a •mr varolut eatetiii olara k cu k• dı
yız? Yoke:ı diıcrlerine göre daha mı az ölümlüyUı, yaru tında var mı batka tu tam ağı m ız? (Yok t:ıbü. Za ten ben
yeterince ölümlü mü değiliz? bunların hepsini beni beğen in diye yazdım' Benle özdet·
Elitizm, populizm t ar tı§m aların ı d ;,ı gene aynı yüktek le�in. Ne diyortam bat sallayı p , gülüm�eyip, göz ka mat·
mekanlarda yapıyoruz. Bir ' J f :ı l k' ka v ra m ı nı n petin de urıp, beni onayl.ıyın diye yaı.d ı m . Talolıo bana bayah
döneniyol"U%. 'e biçim bir JCy&e. Top gibi yu var l;.ı k ını? mı ya§ayayıı n . Dünya önce kendi etrafında, aonra gidip
Ne biçim bir tey bu 'Halk' ..Ben hiç halk görmedim.O güneıin etrafında, eonra da gelip benim etrafımda dön
t u :ı ki ta p okuyup,aok ak ta ,otobüate önümüze ç.ıkan otuz sün. Dünyanın bafı dönaUn. DUoya böyle olettn kral da
kiıiyi görüp,otuz milyonluk,:ıltmış milyonluk genelleme· ben ol:ıyım .) 13BN UE ' n EN HEP BENSEK SEK BEN
ler, aoayopsikolojik çözümlemeler yapıyoruz. llu' l l :ı lk ' YEK llEN OEN BEN BEN BEN DE HERŞEY BEN DE
ya ad�m ol m a z, geri birtey Qluyor ya da zemz.em euyuyla UEN BEN . . .
y ı k anm ıt,'ku taal bir�y. Ne biçim bir şe y b u 'Halk'? Yu - SONSÖZLER
kardan atallya dofru bakılınca görülen lo•anın ayoJ Yat•nu paylqma
bir §ey herhalde. Bir miting al:ınında cLğı ve sorunlarını bilmedip iniAn·
kUraüye çıkıldığınd:ı, bir pa oeVsem ioer Bilgilllerin ların •orunlarını çöı:eeek çözü mle
olanları betimlcyen sözcUk olnıalı. Yokea 11ilgi, onltıruı l.ıktı.r. Ayclınlar,Batı a.k.ılcıLpnı.o ta
sokaklarda, evlerde, ka hve le rde, olo batından beri kendilerini öğret
büslcrdc insanlar var, hep. Dium gibi ve llliilkii. men, dünyayı bir okul ve innoları
Bilgjolerin çoğu bilg&(m ) artı le. D i lgi, l&iınHi olarak görmeyen birinin,
onların mUlkU. llilgi, onl:ınn benlikle ytıraltıra yUzletme noktuına ulatabitmek i·
rindeki yaralan ya p tı kla n eğreti bir ya· �io kaledeceği yol �ok u&unclur.
m a . Bu nedenle her tUrlU kar�ı görüt, ytıptıkları Yüxletme no k ta 1 ı nd a ne mutlak
benliktekj yaraya yönelmit bir ok, her cahiller ne de yetkin bilgeler var·
tUrlU tnlltma bir maç, bir aavaJ. Insan-. eğreti bir dır. Sadece halen bildiklerinden
l:ırm yaıamlannın giderek bütUn dönem• dıaba (aı:luını birUkt.e öğrenme gi·
lerine yayı;ınla §lı rı l:ı n öykünmc,bcn7..ef· ylıllıtı. ritimj içindeki ineanlar vardır.
27
Uçurmak eskiden 'sınıfsız'dı: eski ı:ıman filo:ıonarının ayrıca edilmiştir.
Isteyen, istediği yerden istediği lıkları reddeden yaşanın turzları ' M arjinal' endüstri, bayrağ)�ı
gerçekte 'istemediği' kadar-uça da, 'uçurmuş'larıo benimsenme göndere çekeli beri, 'uçurmuş'
bilir, uçurabllirdi. Bu her isteye sinde etkili olmu,ştur. taklitleri, eski ve yeni sahicileri
nin uçurabileceği anlamına. gel C U çl ü bir 'iddiasıılık'ta te nin yerini almaya hazırlanıyor.
miyor yine de, öyle kolay kolay meUenen bu geleneğin fiiO'.tofl arı, Sıkı bir 'örgü tlenme'yi gerçek
izin verilmezdi . Insanların ku ' n o r m a l/ano r m a l ' o l u ş u m l a r ı leştirmek için, karşı ç ı k t ı k l a r ı
rumları yaratıp, büyütmesinden t a n r ı n ı n i$lCği y a d u doğa nın söylemleri, tarzları, yöntemleri
önceki zamanlarda. cemaatler zenginliği Liçimindc dile getir kullanmakta sakınca görmüyor
yavatlığı erken keşfetmenin erin mekle, 'uçurmuş'ların kendili lur. 'Uçurmuş' ticaretinin muha
ciyle, 'uçurmuş'u da kendilerin ğinden hocaları ya da hekimleri sebesi iyi tutuluyor. Pazarlama
den biri sayarlardı. Böylece 'u sayıl mışlurdır. Oöylecc, dOnyaya ve satış elemanları, d iy ale ktik
çurmuf olma h a l i bir 'ayrıca fazla sataşmu dun, hayatı açımla öncesi teziere başvurarak ayrım
lık'la tanımlanmu, dünyanın ve yarak yaşama ve yaşatabilme yo ları kolaylaŞtırdılar, dünyayı ka
inaanın bi r d u r u m u olarak te lunu tutan· bu 'sezgi sahipleri', baca ikiye ayırdılar. Normal o
vekkülle karşılanırdı. Uçurmu 'uçurmuş'un, yani 'sczginin öte lanla olmayan arasındaki gidiş
fUn yeri de herkesinki kad:ırdı. ki sahibi'nin bir anlamda 'sczgi gelişler, yolculuklar, deıınmeler,
TevekkUI a n l a y ı ş ı y l a , ' a lgının kardeşi' olmuşlar-
k a l n l a r a ' n ı zorlayan b u ' mec dır. Ama bu iddia-
t u p ' a se\·giyle b a k ı l ır, o n d u n sız kardeşlik' ken-
korkm:ık şöyle dursun, tan rısal. dini, şimdi bir tür
Derdini
bir armağan gibi k�bul edilerek, 'kodluma'yu denk
kım 'tuhaf' şeyler söyleyen, işi havulanmıştır. nöylcce yalnızlı arayışl:ır, belirsizlik ler, dene
tilmed ik bilgiler veren, keh::ınet ğın yurdundaki her 'uçurmuş', y_imlcr, ke�ifler, meraklar, ince
lerde bulunan, 'um url:ırı dünya sezgi nin yalnızhıştırıcı etkisine u likler ortadan kaldırıldı. Herke
değil' gibi görünseler de, evrenin l:ış:ıbilmiştir. Söylencenin bugü se bir bilet verildi: Durduğun ye
kul:ık kesilerek, hay:ıll d:ıh:.ı de zalnıadan varlığını sürdüı:-mesin burdasın. Böylece dünyanın ka
ğerli kılacak fikirler bild iı rc n , de 'sezgisel yalnızlığın mistik gü pılarına biri daha eklendi. Öteye
laularak dünyayı dolaşan, cüret 'mistik iletişim'in yo�un elckl riği y:ık basmadıkları 'eşikte' hisset
ve h ı rçınlıklarında bile, boşlu olmasaydı, ııczgi dahil dünyanın tirmek isteyenler birbirine kanş
�
ğun, hiç iğin karşısında durduk tOm kapılarının farkına bile var tırıldı. Bir 'türedi' uçurmuşlar
larını sevdiren, şimdi 'sczgi s:ıhi m:ıyabilirdik, sonsuza değin . . . sınıfı çıktı ortaya. Ta kli tlerinden
bi' diye :ıdlandırabileceğimiiz bu U ç u r m :ı k şimdi ' ka tegorize' ne kadar sakınılabilirdi ki? Ha-
28
lü s in a s y o n , ·t aklidi ge rçeğin yeri yok: Ne e l leri n de tez ne içleri n�e sı y l a u laşt ık l a rı ' d ü zey ' de uçur
ne k o y a n , ve ·m o dern z a m a n ı n y ı k m an ı n a ğ ı r l ı ğ ı n a denk b i r h a d ukla rı hiç bilinmeyecek . Uçur
sa y ıl ı ' uçurm u ş ' u n u d a r a h a tsız f i fl i k . O n l a r y a l n ı z c a ' g ö s t e r m a n ı n ş a h s i , m eselen i n s e insani
ede n s a h te gel e n e k h ız la ya ygın mek 'le i lgileniyo rla r. olduğu bil inse de b i lme zde n geli
la ştı . O ysa ' u ç u rm u ş ' , ' yı k tığım d u n ecek . H içbi r ayrı c a lık talep et
' U ç u rm a k ' eği l i m i ve e y le m i varların a l t ı n d a k a l dım' d i yebi m e de n y a ş a d ı k l a rı , b u n u n i ç i n
n i n ' ş a h s i ' o l d u ğ u , k a yn ak l a rı , lend ir. ' U ç u r m uş' o n la rd ı r: Yık k o n u ş t u k l a r ı , s u s t u kl a rı ya d a
sebepleri, oluş um biçimleri n a s ı l t ı ğ ı duvarla rın a l u nda k a l m ı ş , iç k ü s tüklerı , ama modern horgör
olursa olsu n , farklı ve benzemez leri nden öyle taşlar y uv a r l a n � ı ş , me yö n te m le r i yle k ı rgın l ığa uğra
ç u rm u ş ' u n kendi 'şöhre t i ' y le ya ' Ve l i ' ler, ' DeW ler, ' Pionecr'ler ze a l d ı k l a r ı , b u n u n s o n u n d a
n i gerçek l eş t i r m e k , yaşatm a k i
çin nasıl ve nerelerde ç ırpınd ık
la rı , ' y i ti r i lm iş ' ya da 'lanetlen
m i ş ' olacaklarını hile hile bu
29
Hangi
··ps i l<iYATRiST .. ,
•
Modern op ülkemize ilk görüşü . Avrupa 'darı ve do zılışını esas alıp Fransızca
olarak fra n s ı z c a g i rd i . layısıyla kelimelerin Fran okunuşta ısrar e d iy o r u z .
M u h te melen bu y ü z d e n , sızeastndan vazge ç i l erek, Kelimenin İngilizcesini kul
nbbi terimierin çoğunda, o ülkenin politik yön değiş landığımıza göre , okunuşu
arada uzmanlık dallarının tirmesine paralel olarak İn " saykayatrisr" olmalı. Oysa
adiandıniışında da bu dili gilizccnin yeğlendiği düşü biz onu psikiyatrist olarak
kullanırız. Fransızca olan nülebilir. Üstelik son za okuyoruz. Ancak bilindiğii
k e l i m e l eri Türkçe y a z ı m manlarda her cümledc bir gibi bu terimin Fransızca
kurallarına uygun olarak iki İ n gilizce kelimeye yer sında " ist" rakısı yok. İngi
yazanz. Ancak son yıllarda vermenin çok "in" olduğu lizce bir kelimeyi Fransızca
bu genel uygulamada bir d a göz önüne alınırsa bu okumak, harika bir sentez!
ayncahk oluşru ve psikiyatr görüş akla yakın da g e l Bunun Türk halkının sen
demeyi bıraktık, psikiyarrisr mektedir. Ancak bu öner teziere düşkünlüğünün bir
demeye başladık. Bu yazı me iki aÇJdan cleştirilebilir. örneği olduğu, bir zamarı
da, psikiyarr'dan psikiyat Birincisi, bütün tıp dalları lar moda olan Türk-lslam
risr'e olan değişimin ça�nş arasında bu değişimin ne senrezinin pek tutmaması
tırdıklarına değinmek isti den psikiyatri ile sınırlı kal üzerine yeni senteziere yö
yorum. dığıdır. Öyle ya, kadın has nel i n diği ve söz k o n u s u
Öncelikle nedenler üze railkları ve doğum uzmanı Fransızca-İngilizce sentezi
rinde duralım. tık akla ge na eskiden olduğu gibi ji nin bu eğilimin bir ürünü
len şüphesiz, bu değişi min nekolog diyoruz, jinckolo olduğu dahi öne sürülebilir.
ülkemizin son yıllarda için jist değil! İkinci eleştiri ise Bu tartışmayı post-eylülist
de bulunduğu Amerikan şu: Ç,ok şaşırtıcı bir biçim (bir sentez de benden) uz
l a ş m a n ı n sonucu olduğu de, kelimenin İingilizce ya- manlara bırakıp, psikiyatri-
30
ye geri dönelim . bıraknğl bu boşluk, ilk or- büyüsüne kapılan bir psiki
rist'e olan değişimi bir kim- neysel bir bilim olan psiklo· dayanak psikanalizdir kuş
lik arayışının sonucu olarak ji tarafından doldurulmuş kusuz. Üstelik o çok sevdi
anlamında kullanılan " loji " yönde ve " psikiyarrisr " kcli
takısı ile sonJanırlar. Bir an mesi gibi bir takım anlam
31
Kafuma gelen bir düşünce veya beynimin gündemine gelen herha n gi bir konu ,
beyin hakimiyerimi ezerck b�ka zihinsel düş ü n ce le ri alt ü s t ediyor v e hemen zih
niıni dağıtarak sıkınn vermeye b�l ıyor. bu b�langıçtan sonra d üşünceler bir i ken
ç o ğ a l ıy o r ve
b u l l a k o l u yo r .
d i-d i m
Tabii ki sonu nda herhangi b i r uğr� beynimin bütün üyle ve gönül rahatl ığıyla de
ğil beynimin dışa açı lmaya fı rsat bu labilcn çok az bir kısmı ile ve wraki olduğun
Çok sevd i ğim insa n ları di mağı mda temiz ve net ol arak tuttu ğ u m zaman çok
değerleri kayboluyor.
Gözleri m i yani bakışlanını bir yerden bi r başka yere çevi rdiğim zaman zih n i m da
ğılıyor. Ne düşündüğ ümü bil miyorum. Karmaşa ve sıkıntı , sıkı ntı . . . Giderek, daha
önce biraz sabredebildiğim sıkıntı lara qa dayanamaz oldum. Öfke halinde; insan
lara , eşyaya dönü k tecavüz halinin, artık Al lah'a isyana dönüştüğünü hissediyo-
rum.
Çanakkale türküsünü hatı rlıyorum . O türkünün di-di m , di-di m şekli ndeki nağ
yenge'ye bakarken)
Nedret amcaya ve Vahit amcaya baktığımda; "güzel olmuş, hamuru iyi tutmuş"
Bana i ğne yapan Neriman teyzcnin evinde iğneyi old uktan so nra, o sırada karşım
da bulunan insanlan; annean nemi , Ali amcayı , Neriman tcyzeyi ve kı zlan Asu
man'ı adileşmiş insanlar olarak gördüğümü hatırlıyorum. Özellikle , Ali amca ile
Neriman teyzenin evlendi kleri ni ve Asuman 'ın doğd uğunu düşünmüş ve bunu a
dilik şeklinde algılamıştı m . buradan düşü nccleri m Çiğdem hanıma , sırtıma bi nen
kclenmişrim .
..
SngiJi ]., S�ıruı uüı{llmlldığımır- ifin y�Zz.ıknnı ir-insiz. -pe rumuuu y�Zyınl�Zmlllı urundiı lıiZIJılt.
Özii.- di/em. Şizofrcngi.
·
32
Ve gitti l e r ,
D u r m a k sızı n yi n el eni ş ,
Sussalar b i l e. duyın ani a zlık ed e rnc eli ğin bir ç ö küş ve y e ni d e n diriliş
k a hka haları na b o ğulur, uyku ve uyaıu ldık a rası nda kabu sların o l u r o
ıslı k. gittiler mi? -hayır sen çıkardı n k.afanı o b ulanık sudan şiir ve
çocuğu ol m aktan başka bir şey yap mak ta i s t eıniyor I<;J nı. d e mi ş t i o
.
çocl.ıklar büyüyecek diy e , kin1 a rka s ı ıu sıva zlarn.ı ştı ku şal<tan kuşağa
geç i rilen hu nı. nı.aıu n , kinı. böyle olnı.ası ge rekti ğini s öy l e m i ş ti , kim
IZah rolası hü znünle dur, dur ki aya kta kı sa cık bir traj edi anını yaşat
33
n l n "AK l L HASTAS I ". M ü c e v h e r� ev eş y a s ı ., e l l-I a s t a n eler olm a s a ?
b is e ? 2 5 yıl önce v a rd ı , b i zi m köyde deli
ı li -�
· Ki t a p l a n b a ş k a m a l m ü l k ü m yok tu r le r. Ada m saraydı . Çekip dağa giru
M a s a ba şı işleri , bir yere b ağlı ola- ben im . y o rd u . Zincirliyorla rd ı . H a s tanel e r
r a k ça l ı şm a k beni sı k a r. K r a v a l t a k i y i old u .
m a y ı se v m i y o ru m . Mcm u ri ye t i sev S in e rn a ?
m iy o ru m . Kr a va t a fede rsi niz yu l a r. T V scy rcd i y o ru m . H a berle ri , fi lm le
ll•m ce b i r a n l a m ı y o k . H e r k o y u n ri, gece j iırı n a st iğirıi . K ı r m ızı Kollu B i n ÇİFTÇİ, 65 YAŞlNDA.
kend i h acağın d a n a sı lı r sözü n ü ka ğu scy rede m i y o r u nı . l l a b a nı a a i t
b u l etm i y o r u m . Ne m e l a.zı m cı l ı k en TV ' n i n rıı ü l kiyet i . Del i ?
b ü y ü k a l ç a kl ı k tı r. İnsa n t opl u m s a l Ne diyeyi m . O k u m a y a z m a bilm e m .
b i r v a r lı k t ı r. Top l um so r u n l a r ı y l a Ta r i h t e h a n gi d ö n e rn d e Se rseri serse ri geze r. Ş e y konuşur.
ilgi l c n rn es i ge re k i r. İl gi l e n m i y o r s a y u ş a rn a k i ıs l e rd i n i z ? U yd u r b i rşeyler yaz işte .
gitsin ma ğa rad a y aşasın . Dev a m lı geç m işle ri ilc ö v ü ne n l e r ge
lece k ten ü m i t le rin i kesmişlerd i r. Ya Teda visi ?
H a y a tın a n l a m ı ? şad ı ğı m z a m a nd arı m e ın n u ıı u m . H a s t a nede y a t a rsan olur. Ç o k iyile
Bu d ü nyaya kend i İ s t eği m izle gcl ın e şi rler. Yengem beni� deli old u , iyi
d iği m i z gibi , y a şadığı m ı z ha y a lla o P s j k i y a t r i n a s ı l o l riı a h ? leşti . Ş a k i r y a ttı, iyileşt i .
l a gelcn ol a yl a rın i stediği m i z bri bi o l Her kes kend i kend i sin i n d o k t o ru ol
m a m asını doğal k a rş ı la m a mız gere m a l ı . ll u ö n e r i m i ge r i a l ı y o r u m . Ps i k i y a t ri ?
k i r . � a ğ a so l a b a k a r a k k a r ş ı d a n Çü n k ü o z a m a n ın e vcu l p si ki ya t rist Ne b ilcy i m he kard eşim . .
k a r ş ıy a ge ç s e k b i le , a l k o l l ü v a sı l a l c r, bu i şsi zl i k o rt a ın ı r ı d a ne y a pa r
k u l l a n a n bi r in i n k u rb a n ı ol a b i l iri z. l a rd ı .
Bin EV KADINI, - 36 YAŞlNDA.
Ka i n a t?
B i rg ü n ko v a y a su do l d u rd u m . S ü n in iN ŞAAT i şçi si. De l i ?
pü rge yi d a l d ı rd ı m . D u v a r a s ü rd ü ın . A k l ı n d a n n o k s a n d e ri z . B e y n i nd e
Çeşi tli şe killer m ey dana ge ld i . O şe J) e l i ? zcd e l c n m e ol u r. A k l ı n ı k a çı ra n l a r
kil le ri n m eydan a gel m esi tes a d ü fi ol A rife t a ri f ge re k m ez . A k ı l d e n ge si da o l u r. Ö ylele r de v a r.
d uğu gib i , k a in alm me yd a na gel m esi n o k s a n o l a n k i şi d i r be n i m d u yd u
de tcsa d ü fidir. ğu m . ll a zı ki ş i le rde de akıl fa zlası o T ü rleri ?
l u r, o n u taşı y a nı az. D e l i he r z a m a n O l m az mı ? Kaç türl ü deli v a r. Ha
B a ş k a .ü l kele r? i y i h i s sed er. Ç ü n k ü ge rçeği gö r ü r. li yle belli ol u r. Geziminden , konuş
Çok geze n deği l , çok o k uy an b i l i r. Ben b u n a ta n ı k t a old u m y a n i . A m a s ı nd a n . H a s t a y a . Bilem ez , k o
O k u ın a y ı se v i y o r u m . D o k t o r l a r ı n dam a ld ını ka y bet m i ş ti . H oca v a i z e n u şt uğu nu .
çe l i ş k i y e d ü ş t ü ğ ü n ü k a b u l c t m c k d e r ken , h o c a n ı n n o k s a n ı nı a n l a d ı .
lc nsc s iga ra nm s ağlığa z a ra rlı ol m a " Ağı r o l " d e d i , " a r a ba l a r ç a rpı ş a '1'ed a v i s i ?
d ığmı k a b u l ede rim . ca k" . Ol m az ma ? Olm asa daha çok yürür,
tü rer.
Gelecek? T ü rle ri?
D ü n y a yı l o s u nc u kl a r i d a re ed i y o r . Va l l a bi l m e m . Z ı r deli v a.rd ı r. H i çbir A k rahan ı z olsa ?
Tos u n c u k l a n i i h ti y a ç d u y u l m a y a n şeyle ilgisi o lm a y an k i şiye derle r. · 1\e v a r el im i zde ? Ne yapabiliriz ki ?
bir d ü ny a ö zl ü yo r u m . A l etlerin i d a
reyc ih t i y a cı va r. in san l arı n id a re e Te d a v i s i ? Ps i k i y a tri ?
d il mesin i a k l..ı m k a b u l et m i yo r. Onu h e k i m l e r b i l i r. Ne bilcy i m ki ? Ne o ?
34
b e n i m le k o n u ş m a k zo çünkü dektorun hakkımda yen bir z a m a n ı n i ç i n den
runda bunu elleri n i n tütün önceden edindiği intibelo . sesler getirirler kuloğıma
don anlamıyorum sadece başlamış teşhise göre dav mek için onu kulla n ı lage
bede n i n i n üze r i n d e taşı bir kez konuşmayı istedin man düşünce akışı n ı n gös
yor bir müddet için yalnız mi kullanocağ ı n gereçler tergeleri değişiyor çağlar
g ündelik mesa i n i n zorloyı bir özelliği ki bundan k u r düğü bir zaman olduğunu
sonuç a l ıcı zorbal ı ğa ne- çin tedaviye muhtaç ve te- ye bölünmediği bakışlario
nuşmak zorunda çünkü bir hissettirmem gerekir yoksa canlı lara d o uloşılobildiği
doktor sevdiğim keli meleri üşürüm cinler ellerimi bağ bir zaman.
35
•
36
de etmeye çalışnuyordunuz ve hak lum desteği olmadan iktid arı e ! e bunl arı irısan toplu munun aşılamaz
l ıyd ınız, ç ü nkü k a rş ı güç d e m e k geçirmiş, m odern z a m a nl a r ı n i l k özelliklerinin durumsal i fadesi ola
güç derndetir ve � u böyle sürer gi totaliter gücünü kurmuştur. r a k k a b u l e d i l ebilir. Yasak olan ,
der. AYnı zamanda, ideologlar bile B u b o zgu n n a d i r e n t o t a l d ir. 60'lann hareketlerinin temsil ettiği
geri çekilmenin, vaıgeçmenin, bağ Çoğu nl u k l a bu h arekçtler bel irli kollektif mobiliza syon yüzünd e n ,
larunamarunyada ölç\ilü bir bağlan hakiann özgürlüklerin ve güvenee batı tarihinin 'gerçekte' ne olduğu
m anın geriye döniik haklı g?steril lerin yerleşmesini sağl amıştır. Ku nu u nutmaktır. B atı toplumlarının
mesini · öğretti : her durumda·, bize rumlaşmanın gerçeklcşmediği d iğer içinde kendilerine bir zamanlar ya
tarih in, öznenin, bağımsı 7lığm sa bazı duru mlard a ' bile ,h ayata bakış Ş a m gücü vermiş o l a n ve· birgün
dece birer batı söylencesi olduğu v.e · topl u m u n gündel i k yaş amınd a başka bir şeyin tomurcu klanmasım
a ni atıldı. deri n izler bı rakmıştır, t ı pk.ı 1 871 sağlayabilecek kurumlar ve özellik
Mayıs 'ta hareketleneo kişiler Paris Komünü ve 60'1arın hareket ler tortuHınmıştır; Tek ö nemli bö
den bazılan inilita·n olmayı sürdür leri gib i . Şu anki duru m modern lünme buradadır. Bendeniz gibi ba
dü (Troçkistler, M.aoistler vs . ) ama politik imgelemin anti-nomik özel zı kişiler gü nümüzdeki düze nierin
b u n l a rın sayısı b i nl e.ıi geçemed i . liği il e yakından i lişkilidir. Bu imge i Çe rd iği özgürlük sınırlannın , bu
1 972 'den soiırada giderek azaldılar. lem bir yandan bağımsızl ık ve onun tür hareketlerin tortul yan ürünle
Diğerleri, Mıyıs-Haziran 6 8 'e katı topl u mşal kurumlara · ya yılımından ri nden b a şka birşey <:> l m ad ığı ve
lan �cak amk gef'çek bir harekete etki le nir, diğer yand an d a nadiren,o yüzyıllardır süregeldiğine inanır; bu
inanmayanlar, hareketin haşa.rısi.zl ı da kısa bir süre. için, kendini politi · h areketl e r o l m a ks ı zı n d ü ze n , b u
ğ ı kend i l erinin sinsi 'öze leşnıes i ' ka ve onun kurum l armdan kurtara özgü rlükleri hiçbir zaman üretme
haklı gerekçeler aradı ve ideologia bilir. Sonuçta modern . zamanlarda ycceği gibi, ü stel i k ( şi md i olduğu
nn nihilizm i bu in�anl ara tam uy pol iti k<inın kollekti f bir eylem ola gibi ) acım asızca yok ederdi. !nsan
du . Ferry ve !Unıut'nun tanımladı ra�( özell�şmiş bir meslek deği l ) bir lık kuşkusuz daha iyisini başarabilir.
ğı i d e ol oglar� kendi yaratısı karşı spazm, bir ateş. . n öbeti , gayret ve Diğer bazı kişiler i se sonund a , ger
sınd a i)<tid arsız olan insanın ide o öfke ; diğer yönlerden hala önlene çekleştiTilmiş özgür ve adil bir top
loglarıdır ve M a yı s 68 sonrası haklı mez ve d�şm anca olan i ktid arın aşı l ur'nda yaşadığırmza inanır (elbette
göstemıeye çalıŞtıkları da . gerçek_te niıkiarına bir tepki ,düşm a n ve ö birkaç reform d aha gerekebilir) .
bu i ktidarsızlık, cesaretsiziilc ve yor lümlülük olarak kendini gösterdiği , Yine de sekiz yüzyıl kadar önce
gu nluktiır. kısaca tek b aşına b i r "devrim , ol batı Avrupa'nın ·ilk özgür kentlerin
Mayıs 68 ve 60'lann iktidar ha mayı başaramadığı açıktır. d e b aşl ayan tarihsel sarhoşluğu i
reketleri, .b ürokratik-kapitalist dün B a z ı ke n d i n i b i l m e z l e r M ayıs ki nci kez yaşadığı mızı i tiraf etsek ,
yanın yadsınrnası ve bu hareketlerin 68'in "anlam"ı nın porno videoları n aynı zama nda özgü rlü k rüyas ı ve
ortaya koyduğu yeni fikirlerde ve satışını arttırmak olduğunu ileri sü self-devleti n , gerçeklik ve sorumlu
pratiklerde kend i n i göster e n ,b a rebi l i rler. Dah� ve ri m l i bir görüş l u ğ u n da s o n u nda q l d u ğ u m u z u
ğımsızl� tasarısının _gticü v e direnç Mayıs 68 ve 60'1ann hareketlerinde d ü ş u nsek, h atta bütün ayncalığı
liliğidir. Ne var ki 'başarısızlığın' en çağdaş toplumun gizil vaatlerini ve Iri ızla, Pajgua ve Fabius, Herneuve
azınd_an görünüşte,modern politik modern i nsanlığın bütün bu saçm a Leot:in d , Pla ybo'y ve videoklipler,
hareketlere sıkı sıkı ya bağlı olduğu lıkl ardan uzaklaşmak, kendi ni poli pop · felse fesi ve postm odern (. saç
b oyu tu pekişti rmişlerd i r a ynı z a - . tize ·etmek ve kollekti f işiyle ilgilen m alıklar) kıl ığındaki insanlık duru �
manda. Şeylerin var olan düzenini menin normal ve d ü zenli bir d u m unun belirleyici gerçekliğini gö
yapıcı yönde eleştirmerıin uzu·n sü � rum haline gelmesini sağlamak ko recek d u ru m d a olduğum uzu b.i le
re devam etmesinin müthiş zor ·o nusu ndaki zorl u klan görmektedir. kabul etse k , 1 776 ve 1 789, 1 871 ,
luşu ,bağıms•zlılc kavnimıi?Jn birey 60'1ann hareketlerindeki çözül 1 9 1 7 ve M a yıs 6 8 ' i n ' � n l a m ' ı nı
sel , a ynı zamanda d a şoS)'ai . bağı m me, batı toplumlafında politik yaşa b u n l ard a a ra m ak u ygu n s u z o l u r.
sızlığı içermesinin ko�kktif self:dcv mı n gi rd i ği yeni rcgre s i f evre nin Kabur gi bi bu hipotczd e bile 'an
let yoluyla gerçekl e şmes i n i n o l a· başlangıcı nın habercisidir. 1 5 yıldır l am ' insan varoluşu için başka olası
naksızlı ğı . (bunun. sonucund a hare bu evreye tanıklık' etmekteyiz. lıklar arama çabasında yatmaktadır.
ketin .çQkijşünden sonra maoist · ve 13u regresyon, ye ni bir bürokra * B u yazı , G i l les Lipovetsky ( L'ere
troçkist m_ilg'Olfurokr�s il ere ," ma o tikleŞme / özel lcşme / m e d i a 1 a ş m a du vide Essai s sur l'individ ualisme con
s ponteks " H l><=fa kşlyo n u n a y·� d a rauridu i l e eleledir ( hatta eşanlamlı � t e m pora i n , P a ris , G i l l ea r d , l 9 8 3 )ve
sözde "ara. bOzucu ,. iQ.eolqji1c, l)ihi dır) . Aynı zamanda daha gclen�ksel Luc Ferry ve Alain Re naut(La Pense
l izme doğru g�rçe kl eşee. ,gü l4 ncsi bir i f�deyl e , l i beral , ol igarşik d ü 68 , Essai sur L'a n ti - h umanisme Con
geçiş) Aslında bu. bozgtliı, 'm odern ZC!1de otoriter politik eğil i mlerin tempora i n , Paris, Gal limard ,l 9 8 5 ) ta
zamaniann b.aşlangıcından bi.ı yana muazzam geri · dönüşünQ temsil e rafından yapılan Mayıs 68 üzerine yo
yakamızı bira k riı � m ı şt ı r. F ra n s ı z der. İnsan bu olguların geçici yada r u mların bir sorgulamasını yapmak a
Devrimi sonrasında meydan J ako kalıcı old u ğ u n u d ü şünebilir, m o macıyla yazılmıştır.
.
b e n l e r e s o n r a te r ö r e k a l m ı ş t ı r. dern toplumun evriminde özd bir C ORN ELİ U S CASTORlADİS
1 9 1 7'dc Rusya'da Bolşevikler top- zam anı gözterd iğine i nanabi lir yada Türkçesi: Banu Büyükkal
37
ı
HAYATI M I N E N G Ü Z E L SAH N E LE R i l l
m ı y o r u m . Yaş ı t l a r ı m y e t i ş k i n l i k
afyo n etk i Si ya pa n
tu , çocu k l u ğ u n n e o l d u ğ u bel i rs iz ·
d i nsel ritü e l l eri
h ı rs i ar ı n ı n i l k h az ı rl ı kları n ı yapar- büyüsünden bahsetmiyoru m , biz-
u yg u l a n m azd l a m a
ken ben y o l d aş ı m l a h e r gece si- zat topl u msal köke n l i bir d e ğ işim-
o rad a. Bizi m k i s i
n e m aya g i d e rd i m . Yaz l ı k si nema- di b u . K i m l i ğ i m i o l uşturan e n ö-
i n a n ÇS I Zl i k üzer i ne
y a . F i l m l e r ö ne m l i değ i ld i : Poe'ya n e m l i ö g e l e rd e n b i r i sayd ı Q ı m si-
ku ru l u b i r d i n d i
tutkun y ete n e ksiz bir s i n e m ac ı n ı n n ema (san ı r ı m h i ç b i r ps i kiyatr bu-
kadar. B i z her gece o yazi ı k sine-
çekti ğ i i m ka n s ı z d e recede kötü bi r radaki i re n iy i kaç ı rmayacaktı r) , ül-
m aya g i d e rk e n , s ı k ı n t ı m ı z ı s ö z -
fil m d e n ç ı k ı n c a b i l e h içbi rşey o l - k e m i n yaşad ı ğ ı k ü l t ü r bu n al ı m ı n-
cü klere dökme n i n yen i yolla r ı n ı a-
m a m ı ş g i b i d o n d u rm a y e m i ş t i k d a n n as i b i n i a l m ı şt ı . lçte n l i Q i n d e n
rard ı k , katı ks ı z n eşe denen o şey i
c a n yoldaş ı m la. Her f i l m d e n önce şüphele n m ed i ğ i m ta n r ı , bana (ve
acı mas ı zca yarg ı l aman ı n bir baş-
duyd u ğ u m o aptalca h eyecan ı be- d iQer l e ri n e ) , ufak bir ceza vermiş,
ka biçimiydi bel ki de bu . Bazen fi l -
n i m l e paylaşan tek k iş i , ru h u m u n b i z i ke n d i e l leri y l e yaratt ı ğ ı cen n e -
m i beQ e n d i ğ i m iz d e ol urd u , o za-
i kizi o l an ö l ü m s ü z dostu m l a ben , ti nden kovm uştu . San ı r ı m b i r da-
m a n eve d a h a yavaş ad ı m l a r l a
işte böylece h e r gece korku nç h a da almayacak.
d ön er d i k , d ö n g ü y ü kı rmazd ı bu
d ü ş s e l o yazl ı k s i n e m aya g i d e r, I ç i mde e n u fak bir k i n yok artı k. A-
g üz e l rastl a n t ı l a r, şey l e r r u h a n e
evrensel mon oton l u Q un provas ı n ı l ı ş t ı m . H e m s i n e m ad an ç ı k ı n c a
yapabi l i r k i ?
yapard ı k . , çares izce . Evet okuy u- d o n d u r m a y i y o r u m y i n e . En az ı n -
Yazl ı k s i n ema ben i m i ç i n (biz i m i-
c u l a r y an ı l d ı n ı z , s i n e m a aş k ı n ı n dan baz ı g ec e l e r.
ç i n) bir tü r tapı nakt ı , hüm anist si
ucuz övg ü l e ri n i d ü z meyece Q i m bu
n e m aseve r l e r i n afy o n etk i s i y a
kez , f i l m i z l e m e t u t k u s u , diQer D u ru l Taylan
pan d i nsel ritüel leri uyg u lanmazd ı
birço k şey g ibi , ç aQ ı m ı z ı n yalan
ama orada. B iz i m kisi i n ançsı zl ı k
Uoman liznı : Eşeği n , karşı c i n s i ö n ü nd e n a l a n ınea , "anırdığı'
IZM
gid i y o r. . . Uazen d e fil i t i m i ar ı y o r u m .
I Z i\A
ya p ı y or . . . Ya o şam p u a n l a r? . . . V ı c ı k vıcı k . S u döke döke bi h al
b i r saat sey re d i y o r u m . . .
S üha Tuğ te pe
39
G E C M i S O LS U N
• •
Ş i zofreng i