You are on page 1of 495

SELUK NVERSTES TRKYAT ARATIRMALARI ENSTTS

SELUK NVERSTES
TRKYAT ARATIRMALARI DERGS
SELUK UNIVERSITY
JOURNAL OF STUDIES IN TURCOLOGY

ULUSLARARASI HAKEML DERG / INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL


e-ISSN 2458-9071

Ylda iki defa yaymlanan (nisan-ekim), uluslararas hakemli, yaygn sreli bir dergidir.

SAYI / ISSUE: 39 BAHAR / SPRING


KONYA 2016

SELUK NVERSTES TRKYAT ARATIRMALARI ENSTTS

SELUK NVERSTES TRKYAT ARATIRMALARI DERGS


SELUK UNIVERSITY JOURNAL OF STUDIES IN TURCOLOGY

Seluk niversitesi Trkiyat Aratrmalar Dergisinin dizinlendii veri tabanlar


Seluk University Journal of Studies in Turcology is listed in the index of
ASOS INDEX
EBSCO
MLA
TBTAK/ULAKBM SBVT

e-ISSN 2458-9071
BAHAR/SPRING 2016 SAYI/ISSUE: 39

S Trkiyat Aratrmalar Enstits Adna Sahibi Enstit Mdr / Owner on behalf of the
Institute of Turkish Studies
Prof. Dr. Hasan BAHAR (Institute Director)-Seluk niversitesi

Yaz leri Mdr-Editr/ Editor-in-Chief


Yrd. Do. Dr. Hakan KUYUMCU-Seluk niversitesi
Yrd. Do. Dr. aatay BENHR-Seluk niversitesi

Editr Yardmclar / Editorial Assistants


Dr. Hatice Gl KKBEZC-Seluk niversitesi
Ar. Gr. Fatih Numan KKBALLI-Seluk niversitesi
Ar. Gr. Murat TURGUT-Seluk niversitesi

Sekreterya / Secretariat
Mustafa LK

YAYIM KURULU / EDITORIAL BOARD


Prof. Dr. Claus SCHNIG -Freie niversitesi /Almanya
Prof. Dr. Hasan BAHAR-Seluk niversitesi
Prof. Dr. Tasin GEML -Babe-Bolyai, Cluj-Napoca niversitesi / Romanya
Prof. Dr. Thomas Drew BEAR-Fransz Anadolu Aratrmalar Enstits
Prof. Dr. Yaar SEMZ-Seluk niversitesi
Do. Dr. Elnur NESROV-Azerbaycan retmen Enstits / Azerbaycan
Do. Dr. Galina MISKINIENE-Vilnius niversitesi/ Litvanya
Do. Dr. Marzena GODZINSKA-Varova niversitesi / Polonya
Do. Dr. Orhan YAVUZ-Seluk niversitesi
Yrd. Do. Dr. aatay BENHR-Seluk niversitesi
Yrd. Do. Dr. Hakan KUYUMCU-Seluk niversitesi
Dr. Margareta ASLAN-Babe-Bolyai, Cluj-Napoca niversitesi / Romanya

LETM / CONTACTS
Adres / Adress: Trkiyat Aratrmalar Enstits
Alaaddin Keykubat Kamps 42031 Konya
Telefon: +90 0332 241 05 62
Belge / Fax: 241 04 47
web: http://sutad.selcuk.edu.tr/sutad
e-mail: selcukturkiyat@gmail.com

TEKNK HAZIRLIK / TECNICAL PREPARATION


Grafik-Tasarm / Grafik-Design: r. Gr. Sedat ENOLU
Dizgi / Composition: Ar. Gr. Fatih Numan KKBALLI
Dergide yer alan yazlarn dil ve bilim sorumluluu yazara aittir.
The author responsible for their article content academically.

DANIMA KURULU / ADVISORY BOARD


Prof. Dr. Abdurrahman ZKAN
Prof. Dr. Abdurreit Celil KARLUK
Prof. Dr. Ahmet Haluk DURSUN
Prof. Dr. Ahmet KANLIDERE
Prof. Dr. Ahmet SEVG
Prof. Dr. Ahmet TAAIL
Prof. Dr. Ali YAKICI
Prof. Dr. lim GR
Prof. Dr. Ayhan SELUK
Prof. Dr. Azmi ZCAN
Prof. Dr. Bahattin KAHRAMAN
Prof. Dr. Bayram REKL
Prof. Dr. Bernt BRENDEMOEN
Prof. Dr. Birol AKGN
Prof. Dr. Clin FELEZEU
Prof. Dr. Claus SCHNIG
Prof. Dr. Derya RS
Prof. Dr. va gnes Csat JOHANSON
Prof. Dr. Fatih KROLU
Prof. Dr. Fehmi KARASOLU
Prof. Dr. Grer GLSEVN
Prof. Dr. Ioan-Aurel POP
Prof. Dr. Leyla KARAHAN
Prof. Dr. Mesut EN
Prof. Dr. Mustafa AYDIN
Prof. Dr. Mustafa Sabri KKAI
Prof. Dr. Naciye YILDIZ
Prof. Dr. Nurettin DEMR
Prof. Dr. Osman ERAVAR
Prof. Dr. zkul OBANOLU
Prof. Dr. Rainer CZICHON
Prof. Dr. Saadettin Yamur GME
Prof. Dr. Tasin GEML
Prof. Dr. Thomas Drew BEAR
Prof. Dr. Yaar SEMZ
Prof. Dr. Ylmaz KO
Prof. Dr. Yunus KO
Prof. Dr. Yusuf Z
Prof. Dr. Zeki KAYMAZ
Do. Dr. Ali MEYDAN
Do. Dr. Ali TEMZEL
Do. Dr. Elnur NESROV
Do. Dr. Enderhan KARAKO
Do. Dr. Galina MISKINIENE
Do. Dr. Marzena GODZINSKA
Do. Dr. Orhan YAVUZ
Do. Dr. Semra TUN
Yrd. Do. Dr. Fatih Mehmet BERK
Yrd. Do. Dr. Nurullah TABAKI
Yrd. Do. Dr. Sefer SOLMAZ
Dr. Fariz HALLL
Okt. Dariusz CICHOCKI

Necmettin Erbakan niversitesi


Nide niversitesi
Kltr Bakanl Mstear
Marmara niversitesi
Seluk niversitesi
Mimar Sinan Gzel Sanatlar niversitesi
Gazi niversitesi
Seluk niversitesi
Seluk niversitesi
Bilecik eyh Edebali niversitesi
Balkesir niversitesi
Seluk niversitesi
Oslo niversitesi /Norve
Stratejik Dnce Enstits Bakan
Babe-Bolyai, Cluj-Napoca niversitesi / Romanya
Freie niversitesi /Almanya
Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu Bakan
Uppsala niversitesi / sve
Gazi niversitesi
Seluk niversitesi
Ege niversitesi
Babe-Bolyai, Cluj-Napoca niversitesi / Romanya
Gazi niversitesi
Marmara niversitesi
Seluk niversitesi
Marmara niversitesi
Gazi niversitesi
Hacettepe niversitesi
Seluk niversitesi
Hacettepe niversitesi
Freie niversitesi /Almanya
Ankara niversitesi
Babe-Bolyai, Cluj-Napoca niversitesi / Romanya
Fransz Anadolu Aratrmalar Enstits
Seluk niversitesi
Seluk niversitesi
Hacettepe niversitesi
Krkkale niversitesi
Ege niversitesi
Nevehir Hac Bekta Veli niversitesi
Seluk niversitesi
Azerbaycan retmen Enstits / Azerbaycan
Seluk niversitesi
Vilnius niversitesi/ Litvanya
Varova niversitesi / Polonya
Seluk niversitesi
Seluk niversitesi
Necmettin Erbakan niversitesi
Seluk niversitesi
Seluk niversitesi
Miras Bakan/ Azerbaycan
Varova niversitesi /Polonya

39. SAYININ HAKEMLER / REFEREES OF ISSUE 39


Prof. Dr. Abdurrahman ZKAN
Prof. Dr. Ahmet SEVG
Prof. Dr. Emine YILMAZ
Prof. Dr. Ferudun ATA
Prof. Dr. Grer GLSEVN
Prof. Dr. Hayati AKTA
Prof. Dr. brahim SOLAK
Prof. Dr. lhami DURMU
Prof. Dr. smail ULUTA
Prof. Dr. Mehmet AKGL
Prof. Dr. Mehmet KIRBIYIK
Prof. Dr. Muhammet Beir AAN
Prof. Dr. Mustafa DEMRC
Prof. Dr. Mustafa SARI
Prof. Dr. mer AKIR
Prof. Dr. zdemir KOAK
Prof. Dr. Saadettin Yamur GME
Prof. Dr. Salim KOCA
Prof. Dr. Tilla Deniz BAYKUZU
Prof. Dr. Yaar SEMZ
Prof. Dr.Turgut YT
Do. Dr. Ali MEYDAN
Do. Dr. Bnyamin AYHAN
Do. Dr. Cemalettin AHN
Do. Dr. Enderhan KARAKO
Do. Dr. Erkan GKSU
Do. Dr. lham ENVEROLU
Do. Dr. Mustafa TOKER
Do. Dr. Mehmet KURT
Do. Dr. Nedim BAKIRCI
Do. Dr. Osman DOANAY
Do. Dr. Semra TUN
Do. Dr. Sleyman ZBEK
Do. Dr. Yusuf KILI
Do.Dr. Ufuk Deniz ACI
Yrd. Do. Dr. Aziz AYVA
Yrd. Do. Dr. Burhan SAYILIR
Yrd. Do. Dr. Defne GNAY
Yrd. Do. Dr. Deniz SEVMEN
Yrd. Do. Dr. Dursun GK
Yrd. Do. Dr. Erol M
Yrd. Do. Dr. Fatih ERBAY
Yrd. Do. Dr. Fatih Mehmet BERK
Yrd. Do. Dr. Gkhan LKER
Yrd. Do. Dr. Grol BABA
Yrd. Do. Dr. Halil brahim GK
Yrd. Do. Dr. Mehmet GRBZ
Yrd. Do. Dr. Mehmet YASTI
Yrd. Do. Dr. Mehmet YILMAZ
Yrd. Do. Dr. Musa GM
Yrd. Do. Dr. Mustafa ARIKAN
Yrd. Do. Dr. Mustafa ARSLAN
Yrd. Do. Dr. Nagehan UAN EKE
Yrd. Do. Dr. Nurgl SUCU
Yrd. Do. Dr. Rdvan ZTRK
Yrd. Do. Dr. Ruhi ZCAN
Yrd. Do. Dr. Salih EEN
Yrd. Do. Dr. Sefer SOLMAZ
Yrd. Do. Dr. Suat DONUK
Yrd. Do. Dr. erife AKPINAR

Konya Necmettin Erbakan niversitesi


Seluk niversitesi
Hacettepe niversitesi
Seluk niversitesi
Ege niversitesi
Karadeniz Teknik niversitesi
Kahramanmara St mam niversitesi
Gazi niversitesi
Siirt niversitesi
Konya Necmettin Erbakan niversitesi
Konya Necmettin Erbakan niversitesi
Frat niversitesi
Seluk niversitesi
Mevlana niversitesi
ankr Karatekin niversitesi
Seluk niversitesi
Ankara niversitesi
Gazi niversitesi
Trakya niversitesi
Seluk niversitesi
Ankara niversitesi
Nevehir Hac Bekta Veli niversitesi
Seluk niversitesi
Marmara niversitesi
Seluk niversitesi
Dokuz Eyll niversitesi
Seluk niversitesi
Seluk niversitesi
Karamanolu Mehmet Bey niversitesi
Nide niversitesi
Aksaray niversitesi
Seluk niversitesi
Gazi niversitesi
Pamukkale niversitesi
Seluk niversitesi
Konya Necmettin Erbakan niversitesi
anakkale Onsekiz Mart niversitesi
Yaar niversitesi
Seluk niversitesi
Seluk niversitesi
Seluk niversitesi
Seluk niversitesi
Konya Necmettin Erbakan niversitesi
Konya Necmettin Erbakan niversitesi
Ankara Sosyal Bilimler niversitesi
Krkkale niversitesi
Konya Necmettin Erbakan niversitesi
Konya Necmettin Erbakan niversitesi
Seluk niversitesi
Adnan Menderes niversitesi
Seluk niversitesi
Seluk niversitesi
Mula Stk Koman niversitesi
Seluk niversitesi
Konya Necmettin Erbakan niversitesi
Seluk niversitesi
Ankara niversitesi
Seluk niversitesi
Celal Bayar niversitesi
Konya Necmettin Erbakan niversitesi

SELUK NVERSTES TRKYAT ARATIRMALARI DERGS


Yaym lkeleri
1.

Yaynlanacak yazlar Trklk Bilimi ile ilgili ve daha nce herhangi bir yerde yaynlanmam,
aratrmaya dayal zgn makaleler olmaldr.

2.

Bilimsel toplantlarda sunulan bildiriler, daha nce baka bir dergide veya bildiri kitapnda
yaymlanmamsa yaymlanmak zere deerlendirmeye alnabilir. Bildiri kitapnda ya da baka bir
yerde yaymlanan yazlar ne sebeple olursa olsun yaymlanmaz. Dergi ynetimi gnderilen yazlarn
daha nce baka bir yerde yaymlanp yaymlanmadn aratrmak mecburiyetinde deildir.
Durumun etik sorumluluu makale sahibine aittir.

3.

Derginin yazm dili Trkiye Trkesidir. Ancak her sayda derginin te birini gemeyecek ekilde
ngilizce, Rusa ve ada Trk Lehelerindeki yazlara da yer verilebilir.

4.

Trke almalara Trke ve ngilizce / Rusa; ngilizce almalara ise 200 kelimeyi gemeyen Trke
ve ngilizce zet yaplmal, zetle birlikte anahtar kelimeler bulunmaldr.

5.

Trkiyat Aratrmalar Dergisine gnderilen yazlar, nce yaym kurulunca dergi ilkelerine uygunluk
asndan incelenir ve uygun bulunanlar, o alandaki almalaryla tannm iki hakeme gnderilir.
Hakemlerin isimleri gizli tutulur ve raporlar be yl sreyle saklanr. Hakem raporlarndan biri olumsuz
olduu takdirde, yaz nc hakeme gnderilir; o rapor da olumsuz geldii takdirde yaz
yaymlanmaz. Yazarlar, hakemlerin gr ve nerileri dorultusunda dzeltmelerini yaparlar. Yayma
kabul edilmeyen yazlar iade edilmez; ancak yazarn istemesi hlinde bir nshas kendisine verilir.
Hakemler kendilerine gnderilen yazy 21 gn iinde deerlendirir. Bu sre ierisinde raporunu
gndermeyen hakeme ulalarak deerlendirme iin 7 gn ek sre verilir. Hakem bu srede de
raporunu gndermezse hakemlii drlr.

6.

Makaleler S Trkiyat Aratrmalar Enstits Mdrlne posta veya el-mek ile


(http://sutad.selcuk.edu.tr/sutad) gnderilebilecei gibi, elden de teslim edilebilir. Gnderilen yazlarn
ekinde, yazar(lar)n el-mek adres(ler)i (elden veya postayla teslimlerde), her zaman ulalabilecek bir
telefon numaras (Cep telefonu tercih edilmelidir.) ve kargoyla demeli gnderimler iin daim adresler
bulunmaldr.

7.

Dergi basldktan sonra ilgili sayda yazs bulunan yazarlara birer adet dergi teslim edilir. Yazar Konya
dnda ise adresine demeli olarak gnderilir.

8.

Dergimiz bahar (nisan) ve gz (ekim) olmak zere ylda iki say yaymlanr.

Makale Yazm Kurallar


1.

Balk
Her yaznn yazld dilde, Trke ve ngilizce bal bulunmaldr. Yaznn ieriini ksa, ak ve
yeterli lde yanstacak nitelikte olmal, byk harflerle ve koyu yazlmal, on be kelimeyi
gememelidir.

2.

Yazar Ad(lar) ve Adres(ler)i


Yaz balnn sa altnda olmal, soyadn tamam byk harflerle yazlmal, yazarn unvan, kurumu
ve elektronik posta adresi dipnotta belirtilmelidir.

3.

zet ve Anahtar Kelimeler


Trke zet almann amacn, kapsamn ve sonularn yanstmaldr. zet en az elli, en fazla iki yz
kelime uzunlukta olmal, zetin bir satr altna en az , en fazla sekiz kelimeden oluan Trke anahtar
kelimeler yazlmaldr. Ayrca zetin, baln ve anahtar kelimelerin ngilizceleri de bulunmaldr.
Yabanc dilde yazlan makalelerde de Trke, ngilizce ve yazlan dilde balk, zet ve anahtar kelimeler
yer almaldr. Yabanc dildeki zetlerde dil yanllar olmamasna zen gsterilmelidir.

4.

Ana Metin
Makaleler, IBM uyumlu bilgisayar ve Microsoft Word yazlm program kullanlarak yirmi be sayfay
gemeyecek ekilde yazlmas tercih edilir. Sayfa yaps A4 ebadnda, kenar boluklar sadan, soldan,
stten ve alttan 3 cm olmak zere, 14 nk satr aralyla, iki yandan hizal ve paragraf aras boluu,
ncesi ve sonras 14 nk olacak ekilde ayarlanmal ve sayfa numaras sayfann alt ortasna verilmelidir.
Makalede Palatino veya Palatino Linotype yaz karakterleri kullanlmal, satr sonunda heceleme

yaplmamaldr. Paragraf balarnda bir TAB tuu kullanlmaldr. Noktalama iaretleri kendilerinden
nceki kelimelere bitiik yazlmaldr. Sz konusu iaretlerden sonra bir harflik boluk braklmaldr.
alma, dil bilgisi kurallarna uygun olmaldr. Makalede noktalama iaretlerinin kullanmnda, kelime
ve ksaltmalarn yazmnda en son kan TDK Yazm Klavuzu esas alnmal, ak ve yaln bir anlatm
yolu izlenmeli, ama ve kapsam dna taan gereksiz bilgilere yer verilmemelidir. Makalenin
hazrlanmasnda geerli bilimsel yntemlere uyulmal, almann konusu, amac, kapsam, hazrlanma
gerekesi vb. bilgiler yeterli lde ve belirli bir dzen iinde verilmelidir.
Bir makalede sra ile zet, ana metnin blmleri, kaynaka ve (varsa) ekler bulunmaldr. Giri,
Sonu gibi balklar kullanp kullanmama, almann trne ve konunun gereine baldr. Fakat
makalenin bir sonu paragraf bulunmaldr. Sonu aratrmann ama ve kapsamna uygun olmal,
ana izgileriyle ve z olarak verilmelidir. Metinde sz edilmeyen hususlara sonuta yer
verilmemelidir. Belli bir dzen salamak amacyla ana, ara ve alt balklar kullanlabilir.
Ana balklar: Tamam byk harflerle ve koyu yazlmaldr.
Ara balklar: Tamam koyu olarak yazlacak; ancak her kelimenin ilk harfi byk olacak ve balk
sonunda satrba yaplacaktr.
Alt balklar: Tamam koyu olarak yazlacak; ancak baln ilk kelimesindeki birinci harf byk
sonraki kelime/kelimelerin ilk harfi kk olacak ve balk sonunda satrba yaplacaktr.
ekil, tablo ve fotoraflar: ekil, tablo ve fotoraflar yazm alan dna tamamal, gerekiyorsa her biri
ayr bir sayfada yer almaldr. ekil ve tablolar numaralandrlmal ve ieriine gre Trke ve ngilizce
olarak adlandrlmaldr. Numara ve balklar, ekillerin altna, tablolarn stne gelecek biimde
kelimelerin yalnzca ilk harfleri byk olarak yazlmal, ayrca kltmede ve basmda zorluk
karmamas iin siyah mrekkeple, dzgn ve yeterli izgi kalnlnda aydnger veya beyaz kda
izilmelidir. Tablolar, WORD programndaki tablo komutuyla yaplmaldr. Zorunlu durumlarda ise
EXCEL tablolar kullanlabilir. Gerektiinde aklayc dipnotlar veya ksaltmalar, ekil ve tablolarn
hemen altnda verilmelidir. Ayrca ekiller iin belirlenen kurallara uyulmaldr. ekil, tablo ve
resimlerin on sayfay amamas tercih edilir. ekil, tablo ve resimler aynen baslabilecek nitelikte olmak
artyla metin iindeki yerlerine yerletirilmelidir.
Kaynak Gsterme (Atflar): Makalede yaplacak atflar, ilgili yerden hemen sonra, parantez iinde
yazarn soyad, eserin yayn yl ve sayfa numaras srasyla verilmelidir. rnek: (Okay 1990: 28)
Birden fazla kaynak gsterilecei durumlarda eserler ayn parantez iinde, en eski tarihli olandan yeni
olana doru, birbirinden noktal virglle ayrlarak sralanr. rnek: (Gkyay 1982: 120; Okay 1990: 28)
ki yazarl kaynaklarda, araya tire iareti (-) konulur. kiden fazla yazarl kaynaklarda ise ikinci yazarn
soyadndan sonra vd. ksaltmas kullanlmaldr. rnekler: (afak-z 2003: 15), (Barutu-Aydemir
vd. 2005: 157)
Yazarn ad, ilgili cmle iinde geiyorsa, parantez iinde tarih ve sayfann belirtilmesi
yeterlidir. rnek: (1990: 28)
Yazarn ayn yl yaynlanm iki eseri, yayn ylna bir harf eklenmek suretiyle ayrt edilir. rnekler:
(lhan 2003a: 25), (lhan 2003b: 58)
Soyadlar ayn olan iki yazarn ayn ylda yaynlanm olan eserleri, adlarn ilk harflerinin de yazlmas
yoluyla belirtilir. rnekler: (Demir, A. 2003: 46), (Demir, H. 2003: 27)
Ulalamayan bir yayna metin iinde atf yaplrken, bu kaynakla birlikte alntnn yapld eser u
ekilde gsterilmelidir: rnek: (Kprl 1911: 75ten aktaran; elik 1998: 25)
El yazmas bir eser kaynak gsterilirken, mellif veya mtercim adndan sonra [yz.] ksaltmas konmal,
varak numaras rnekteki gibi belirtilmeli ve tam knye kaynakada gsterilmelidir. rnek: (Ahmed,
[yz.] 1410: 7b)
Ariv belgeleri kaynak gsterilirken, metin iindeki ksaltma rnekteki gibi olmal, alm kaynakada
verilmelidir. rnek: (BCA, Mhimme 15: 25)
Dipnotlar: Dipnotlar, sadece yaplmas zorunlu aklamalar iin kullanlr ve DPNOT komutuyla
otomatik olarak verilir. Buradaki atflar da parantez iinde yazarn soyad, eserin yayn yl ve sayfa
numaras gelecek ekilde dzenlenmelidir. rnek: (Kaya 2000: 15)
Alntlar: Makalede birebir yaplan alntlar trnak iinde verilmeli ve alntnn sonunda kayna
parantez iinde belirtilmelidir. Be satrdan az alntlar cmle arasnda italik olarak, be satrdan uzun

alntlar ise sayfann sandan ve solundan 1 cm ieride, blok hlinde italik olarak verilmelidir. Birebir
olmayan alntlarn sonunda sadece parantez ierisinde kaynak gsterilmelidir.
Kaynaka: Makalede kullanlan btn kaynaklar Kaynakaya alnmal, makalenin konusu ile ilgili
olsa dahi, yazda deinilmeyen belge ve eserler kaynakaya dhil edilmemelidir. Kaynaklar ana metnin
sonunda yazar soyadlarna gre (Soyad kanunundan ncekiler iin yazar ad esas alnr.) alfabetik
olarak verilmelidir. Eser adlar italik yazlmaldr.
a) Kitap ve kitap niteliindeki eserler
Yazarn soyad (byk harfle), ad (basm yl), kitabn ad, basld ehir: yaynevi.
rnek: KE, Mim Kemal (1983), ngiliz Casusu Prof. Arminius Vamberynin Gizli Raporlarnda II.
Abdlhamit ve Dnemi, stanbul: Dou Matb.
Eserin hazrlaycs, editr, evireni varsa, kitap adndan sonra parantez iinde aadaki gibi verilir:
Yazarn soyad, ad, (basm yl), eserin ad, [hazrlayann (hzl.), editrn (ed.) veya evirenin (ev.) ad
soyad], basld ehir, yaynevi.
rnek: MEVLNA (2005), Mesneviden Seme ykler, (hzl. Selim Gndz Alp), stanbul: Zafer Yay.
Eserin cildi eser adndan sonra, kanc bask olduu ise yaynevinden sonra belirtilir.
rnek: KABAKLI, Ahmet (1992), Trk Edebiyat, C. III, stanbul: Trk Edebiyat Vakf Yay., 9. bs.
ki yazarl eserlerde her iki yazar da verilir. rnek: ZN, M. Nihat - DRDER, Baha (1967), Trk
Tiyatrosu Ansiklopedisi, stanbul: Remzi Kitabevi.
kiden fazla yazarl eserlerde yalnzca ilk yazar belirtilir, dierleri iin vd. ksaltmas
kullanlr. rnek: AKPOLAT, Kemal vd. (1960), Sezginin Gc, stanbul: Gne Yay.
Ayn yazara ait birden ok eser kronolojik olarak sralanr.
Bir yazarn ayn yl yaynlanan eserlerini ayrt etmek iin harfler kullanlr.
rnek: SREYYA, Cemal (1991a), apkam Dolu iekle, stanbul: Yn Yay.; SREYYA, Cemal (1991b).
st Kalsn, stanbul: Broy Yay.
Kurum yaynlarnda, yazar yerine kurumun ad yazlr. Yazar belli olmayan eserlerde, yazar yeri bo
braklr ve eser, ilk harfine gre alfabetik sralamaya girer. Yalnzca editr veya hazrlaycs belli olan
eserlerde ayn uygulama geerlidir. Ancak eser adndan sonra parantez ierisinde editr veya
hazrlaycsnn ad ve soyad belirtilir.
rnek: T.C. Konya Valilii l Kltr ve Turizm Mdrl (2006), Mevlna Bibliyografyas, (hzl.
Adnan Karaismailolu vd.), Konya: Damla Ofset.
Blmlerini farkl yazarlarn oluturduu kitaplarda ve ansiklopedi maddelerinde u rnek esas
alnmaldr.
rnek: AKTA, erif (1998), Cumhuriyet Devri Trk Edebiyat, Trk Dnyas El Kitab, C.III, Ankara:
Trk Kltrn Aratrma Enstits Yay., 3. bs.
b) Sreli yaynlardaki yazlar
Dergiler: Yazarn soyad, ad (yl, ay), makalenin bal, derginin ad, cilt no, says: sayfa aral.
rnek: KORAY, Enver (1983, Nisan), Yeni Osmanllar, Belleten, C XLVII (186): 563582.
Gazeteler: Yazarn soyad, ad (yl. ay. gn), yaznn bal, gazetenin ad, (varsa) sayfa numaras.
rnek: TALU, Ercment Ekrem (1945.01.13), Vah Velid, Son Posta: 1, 7.
Mlakat ve rportajlarda yazar ad olarak bunlar yapan kiiler verilir.
rnek: UYSAL, Sermed Sami (1954.09.27), Bayan Mnire Dranas Ahmed Muhibi Anlatyor,
Cumhuriyet: 1, 7.
c) Tezler
Yazarn soyad, ad, (tarihi), tezin bal, ehir: niversite ve enstit ad: (yaynlanmam lisans/yksek
lisans/doktora tezi).
rnek: KURALAY, Emel, (1953), Yeni Osmanllar Muharriri Ebzziya, stanbul: stanbul niversitesi,
Trkiyat Enstits, (Yaynlanmam mezuniyet tezi).

d) Bildiriler
Yazarn soyad, ad, (yl), bildirinin bal, sempozyum, panel veya kongrenin ad ve tarihi,
dzenleyen kurum, ehir: yayn evi, sayfa no.
rnek: TEVFKOLU, Muhtar, (1989), Ahmet Muhip Dranas zerine, I. Ahmet Muhip Dranas
Sempozyumu, 21 Haziran 1989, Sinop Valilii, Sinop: Sinop Valilii Yay.: 28-31.

e) nternetten alnan bilgiler


Yazarn soyad, ad, (son gncelleme tarihi), internet belgesinin bal, (eriim tarihi), internet adresi.
rnek: BOZAN, Mahmut, (2014.01.01). Blge Ynetimi ve Eitim Blgeleri Kavram, Eriim tarihi:
2004.01.29, http://yayim.meb.gov.tr
NOT: Yazm kurallar hususunda, yukarda belirtilenler dnda, karlalabilecek zel durumlar iin
u kaynaktan yararlanlabilir:
SEYDOLU, Halil (2003). Bilimsel Aratrma ve Yazma El Kitab, Gelitirilmi 9. bask, stanbul: Gzem
Yaynevi.

SUTAD, Bahar 2016; 39


NDEKLER / CONTENTS
MAKALELER / ARTICLES
Hamit AFAKCI

(s. / p. 1-492)
eyh Hocenti Zaviyesi
Sheikh Hocenti Zawiya

1-23

***

smail KSE

Port Directive of 1878 for Merchant Ships Operating in


the Ottoman Capital (Dersaadet) Istanbul Seaports
Bakent stanbulda (Dersaadet) leyen Ticaret Gemilerine
Ynelik 1878 Liman Nizamnamesi

25-43

***

Krat SOLAK

Krat YILDIRIM

Msrdan Anadoluya si Bir Memlk: Emir Canbek


Es-Sf (. 1437)
A Rebellios Mamluk from Egypt to Anatolia: Amir Janbak el
Sufi (D. 1437)
***
Hunlarn Gansu Koridorundaki Guzang ehri
zerine Baz Notlar
Some Notes on Hunnish Guzang City of Gansu
Corridor

45-59

61-69

***

Murat NSOY
Aye mr
ATMACA

The Shaping of the Young Turk Ideology in the Balkan


Trauma and Its Reflection on the CUP Policy towards
the Ottoman Middle East
Balkan Travmas ile ekillenen Jn Trk deolojisi ve ttihat
ve Terakki Cemiyetinin Orta Dou Politikalarna
Yansmalar

71-87

***

Musa GM

Osmanl Devletinde G ve Siyaset: Namk Kemle


Gre 1866-1869 Girit syan ve Osmanl Devleti
Power and Politics in Ottoman State: 1866-1869 Crete
Rebellion and Ottoman State according to Namk Keml

89-99

***
Mustafa ARIKAN

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri


Rifat Rami Arnc and His Captivity Period Poems

101-145

***
Krat
KURTULGAN

Ariv Belgeleri Inda Konya Vilayeti Hapishanelerine


Bir Bak (1910-1922)
A View to the Prisons in the Province of Konya in the Light
of Archive Documents (1910-1922)

147-169

***
Nilay AIRNASLI

Anadolunun Fethini Kolaylatran Faktrler


The Factors that Facilitate the Conquest of Anatolia

171-185

***

Khalida
DEVRSHEVA

Mustafa YILDIZ

Mehmet YASTI

Krgz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Tarihinin Baz


Meseleleri
Some Issues of the History of the Kyrgyz Soviet Socialist
Republic
***
Yeni Uygur Trkesinde Al- Fiilinin Yardmc Fiil
Olarak Kullanm ve Fonksiyonlar
As an Auxiliary Verb Using and Function of the Verb Al-
in Modern Uyghur Turkic
***
Derleme Szlnde Geen Atasz, Bilmece, Hikye
ve Masal Trlerinin Adlandrlma ekilleri ve Kkenleri
zerine Bir Deerlendirme
An Evaluation on Naming Shapes and Origins of Proverb,
Riddle, Legend and Narrative Types Included in Derleme
Szl

187-198

199-211

213-227

***

Onur BALC

Kazak Trkesi, Krgz Trkesi ve Trkiye Trkesi


rnekleriyle Zarf-Fiil Eklerinin Edat Tretme levi
The Function Particle Derivation of Gerund Affixes with
Examples of Kazakh, Kyrgyz and Turkish

229-244

***
Arda KARADAVUT

Trkede Yeni Bir Neoloji rnei: Fiilleen Markalar


A New Neology Sample in Turkish: The Verbalized Brands

245-252

***

nan GM

Trkede Emir-stek Kipi ve Yabanclara Trke


retimi
Imperative-Subjunctive Mood in Turkish and
Teaching Turkish to Foreigners

253-262

***

Yunus KAPLAN

Ktahyal Mek ve Badatl Rhnin Terkib-i Bendine


Naziresi
Meshki (Mek) of Kutahya and His Nazire to the Terkib-i
Bent of Rh of Baghdad
***

263-284

Suat DONUK

Cemleddin shak el-Karamannin en-NesihusSfiyye fil-Mevizid-Dniyye ve Risle f EtvrisSlk simli Eserlerine Dair
About en-Nesihus-Sfiyye fil-Mevizid-Dniyye and
Risle f Etvris-Slk by Cemaleddin shak el-Karaman

285-307

***

Aye DALYAN

Klsik Trk Edebiyatnda Yeni Bir Tip:


Erdemli Aydn Tipi
A New Prototype in Classical Turkish Literature: the
Righteous Intellectual Prototype

309-325

***

Erdem Can
ZTRK

Akn BNGL

Tayyr-zde Atnn Kayp Eseri: Flkl-Men f


Medhis-Sultn
Tayyr-zde Ats Missing Work: Flkl-Men f
Medhis-Sultn
***
Yzey Aratrmalar Inda Borluk Vadisi Kaya st
Resimleri
Rock Arts of Borluk Valley in the Light of Surveys

327-345

347-355

***

brahim NGR

Orta Asyadan Anadoluya Kayalara Yazlan Trk


Kltr (Dereii Kaya Resimleri)
The Turkish Culture from Central Asia to Anatolia Written
on the Rocks (Dereii Rock Drawngs)

357-370

***

Oktay ZGL

Erzurum/enkaya Petrogliflerindeki At/Geyik ve Gne


Kursu
Erzurum /enkaya Petroglyphs in the Horse/Deer and Sun
Disk

371-390

***

Yavuz GNADI

Nezahat CEYLAN

Nilfer CANZ

Dou Anadolu Kaya Resimleri Inda Doyumlu Kaya


Panolar
Doyumlu Rock Panels in the Light of Rock Paintings in
Eastern Anatolia
***
Yalca Kalesinde Ylan Figr ve Trklerde Ylan
Simgesi
Snake Figure in the Yalca Castle and Symbol of Snake
among Turks
***
letiim Fakltesi rencilerinin Kullanmlar ve
Doyumlar Yaklam erevesinde Sosyal Medya
Kullanm Alkanlklar
Social Media Uses and Gratifications Approaches on Faculty
of Communication Students Social Media Habits

391-407

409-421

423-441

***
brahim Hakk
KAYNAK

Dinlerde Kutsal Zaman ve Meknn Tarihsel Yapsnn


Fenomenolojik Algs
Phenomelogic Perception of Historical Structure of Sacred
Time and Space in Religions

443-455

***

Ramazan
TOPRAKLI

Yeryz Deiikliine Bal Yorum Hatalar: Alaehir


ve Ldik Neresidir?
Review Mistakes on the Historical Geography Due to Earth
Changes: Where Are Alaehir and Ldik ?

457-476

***

Hasan
GLLPUNAR
Seyfullah
GMOK

Hofstedenin Belirsizlikten Kanma Kltrel Boyutu


Balamnda Trkiyede Yrtlen zm Sreciyle
lgili 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Secimi ncesi
Bir Aratrma
A Study Concerning the Solution Process in Turkey
Related to Hofstedes Avoidance of Uncertainty in the
Context of Cultural Dimencion before 7th June 2015
Parliamentary Election

477-492

***

TANITMA VE DEERLENDRMELER / REVIEWS

Abdullah MERT

(s. / p. 493-501)

EN, Serkan (2015), Eski Uygur Trkesi


Dersleri, stanbul: Kesit Yaynlar, 303 s.,
ISBN 978-605-9100-13-7

493-496

***

Muhsin UYGUN

AI, Ufuk Deniz (2012), Ms-nme


(nceleme-Transkripsiyonlu Metin-eviri-DizinTpkbasm) , Konya: Palet Yaynlar, 235 s.,
ISBN 978-605-61314-3-1
***

497-501

SUTAD, Bahar 2016; (39): 1-23


e-ISSN 2458-9071

EYH HOCENT ZAVYES


SHEIKH HOCENTI ZAWIYA
Hamit AFAKCI*

z
Bu almada, Karaman eyaletinin Konya sancana bal olan Belviran kazasnda bulunan
eyh Hocenti Zaviyesi incelenmitir. Zaviye, Kuzviran kynde bulunmaktayd. Ancak gnmzde
zaviyeye dair bir bina mevcut deildir. 1400 tarihli vakfiye kayd bulunan zaviye, Karamanoullar
dnemine aittir.
eyh Hocentinin hayatna deinildikten sonra zaviyenin yapt hizmetler, zaviyeye ait vakflar
ile zaviyenin grevlileri zerinde durulmutur. Balangcndan XIX. yzyl sonuna kadar geen
srete zaviyedeki atamalar takip edilmitir. Vakfta meydana gelen deiikliklerin ortaya karlmas
iin byle bir yol izlenmitir. Bu anlamda vakfn devamlln salayan mtevelli, nazr, cabi, katip
gibi grevliler ve yapt iler zerinde durulacaktr. alma, eyh Hocenti ailesi ile ilgili bilgi
vermenin yan sra tarihi ve corafi adan birok bilgiyi de ihtiva etmektedir.

Anahtar Kelimeler
eyh Hocenti, Belviran, vakf, vakfiye, zaviye, Karamanolu Mehmet Bey.

Abstract
In this study, Sheikh Hocenti Zawiya of Belviran districts in Konya sanjak bound to province of
Karaman is analysed. The zawiya was in Kuzviran village. However, There isnt any building
belonging to the zawiya. The 1400 dated waqfiye, the zawiya belongs to period of Karamanids.
After evaluating Sheikh Hocentis life, it was emphasized on services of the zawiya, waqfs of the
zawiya and staffs of the zawiya. During the period, from start to the end of 19th century, assignments
to the zawiya are examined. This kind of process is implemented in order to reveal changes in the
zawiya. As such, the study also stresses on zawiyas staffs, named as mutevelli, nazr, cabi, katip who
maintain the waqf and their works. The study, gives knowledge about Sheikh Hocenti family and
many historical and geographical knowledge are also included.

Keywords
Sheikh Hocenti, Belviran, waqf, waqfye, zawiya, Karamanid Mehmet Bey.

Yrd. Do. Dr., Artvin oruh niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Tarih Blm retim yesi, hamitsafakci@artvin.edu.tr
Gnderim Tarihi: 04.07.2015
Kabul Tarihi:
10.03.2016

Hamit AFAKCI

GR
Bir kimsenin, Allah rzas iin maln bir ama dorultusunda bir kuruma vermesine vakf
denirken vakf kurma ilemini belgeleyen karara ise vakfiye denirdi. Vakfiyelerde vakf
kurucusunun tesis ilemi hakkndaki beyan ve vakfettii mallarnn zellikleri, vakfedilme
artlar, vakfta hangi grevlilerin alaca, alanlarn cretleri, kimlerin vakftan istifade
edecei, vakfn idare ekli ile gelirleri ve bu gelirlerin nerelere harcanaca ile ilgili bilgiler yer
alrd. Bu bakmdan eyh Hocentinin kurduu zaviyeye Karamanolu hkmdarlar ile
vezirleri, eitli yerler balam ve bu bilgiler vakfiyelerde yer almt. Hocenti1 Zaviyesi,
Konya sancann Belviran kazasna2 bal Kuzviran kynde bulunmaktayd. Belviran kazas
ierisinde Kuzviran adyla iki yer tespit edilmitir. Birincisi, gnmzde Konyann Bozkr
ilesine bal Sarolan kasabasn oluturan Kuzren Mahallesidir. kincisi ise, Konyaya bal
Alibeyhy yaknlarndaki Kuzren Yaylasdr. Aada eyh Hocentinin hayat, vakflar
ile zaviyedeki grevliler hakknda bilgi verilecektir.
1. eyh Hocentinin Hayat
lim bir kii olduu anlalan eyh Hocentinin Kuzvirandaki zaviyesinden baka Muta
bal Derinayda medreseler, Gksu zerinde bir kpr ve Alahan civarnda da bir zaviye
yaptrd bilinmektedir. Mersin iline bal Mutta bulunan Hocenti olu kmbeti Kale
Mahallesindeki Lal Aa Camiinin gneydousundadr. zerinde herhangi bir yaztn
olmad kmbetin ierisindeki mezar ahidelerinden Hocenti olunun lm tarihi olan 1365
yl gz nne alnarak yap, XIV. yzyla3 tarihlenmitir (Dlgerler 2006: 151). Hocenti Trbesi
olarak da anlan yapda, byk lim ve veli Abdullah Paa olu Hocentinin 30 Temmuz 1365
tarihinde len olu Osman Bey gmldr (Konyal 1967: 746). Dlgerler (2006: 151), Hocenti
olunun ismi konusunda Musa ve Osman gibi okumalarn olduunu, mezar tandaki tarihini
ise 1325-13264 ve 1365 olarak okuyanlarn olduuna deinerek kendisinin 1365 tarihini kabul
ettiini ifade etmitir. Mersin ili Mut ilesinde Derinay kyne giderken 20. kmde yolun
solunda baheler arasnda Hocenti Medresesi bulunmaktadr. Hocenti olunun yaptrd
dnlen medrese, XIV. yzyla tarihlenmitir (Dlgerler 2006: 128). Mersin ili Mut ilesi
Derinay kynde, Gksu zerinde Hocenti Kprsn Hocenti oullarnn yaptrd
dnlmektedir (Dlgerler 2006: 232). Derinay kyne varmadan yolun solunda Hocenti
Camii bulunmaktadr. Ancak Hocenti olu Osman Beyin 1365 ylnda ld gz nne
alndnda yapnn XIV. yzyl5 ortalarnda yapld sylenebilir (Dlgerler 2006: 85).
Vakfiyedeki bilgilere gre, eyh Hocenti ile eyh ekerim kardetir.6 Babalar Abdullah
Paadr. eyh Hocenti ve kardei Horasandan gelip Kuzviran ve civarna yerlemilerdir
1

2
3

5
6

Hocendi, Hacenti, Hacendi eklinde yazmlar var (KS 39: 89-1; TKGMA, TD 584: 48b; KS 22: 64-2). Ama almada
Hocenti ismi kabul edilmitir.
Bir dnem Belviran kazas, Larende sancana bal idi.
Dlgerler, yzyl XV olarak yazmtr ama sehven yazd dnld iin metin ierisinde XIV alnmtr. Arel,
Hocenti Trbesi ve Byk Trbe olarak adlandrd yapy XIV. yzyla tarihlemitir (Arel 1962: 246).
Bu tarihe karlk gelen hicri 726 yln veren Mehlika Arel, ismi de Hocenti olu Musa olarak vermitir. Neri
Atlayn notlarna dayanarak Hocenti ailesinin hem Seluklular hem de Karamanoullarnn Diyanet leri
Reisliini yaptn belirtmitir (Arel 1962: 246).
Dlgerler, yzyl XV olarak yazmtr.
eyh ekerim Dede bin Abdullah Paa Zaviyesinin 13 Nisan 1364 tarihli vakfiyesi vardr. Vkf Alaeddin Bey ibn
Halil Bey ibn Mahmut Bey ibn Karamandr (VGMA, d. 2178: 77). kisinin karde olmas, Horasandan birlikte
gelmeleri dnldnde eyh Hocenti Zaviyesinin de Alaeddin Bey dneminde yapld sylenebilir.

SUTAD 39

eyh Hocenti Zaviyesi

(VGMA, d. 2178: 76; Ek 1; Ek 3). eyh Hocenti, Belviran kazas Kuzviran kynde bir mescit ve
zaviye ina etmitir (VGMA, d. 2178: 76). 1400 ylnda grevler eyh Hocenti zerinde deildir.
Dolaysyla bu tarihten nce vefat ettii sylenebilir. Ahmet eref Cerana gre bugn eyh
Hocenti, Alibeyhy Kuzren Yaylasnda bulunan mezarlkta, evresindeki dervileri ile
birlikte zeri ak trbesinde, kardei eyh ekerim Dede de Alibeyhy Belediye binas
arkasnda bulunan bahede medfundur (Ceran 1999: 177). Belviran kazas Alibeyhy
kyne ait temettuat defterinde ky sakinlerinden tekkeniin olu Ali Efendi hakknda karye-i
mezbr civrnda vki Kuzvirn karyesinde medfn e-eyh Hocend vakfnn mtevellisi olduu
yazldr (BOA, ML. VRD. TMT.d 9814: 37). Ancak bahsedilen Kuzviran ky Sarolann bir
mahallesi olan yer olmaldr. Zira belgelerde eyh Hocentinin Kuzviran kynde defnedildii
yazl (VGMA, HD 1079/2: 116b) olmasna ramen bahsedilen yerin nerede olduu ak deildir.
Ancak Karahyk ad verilen mezrann Zekeriyal, Boyal ve Kuzviran kyleri tarafndan ziraat
edildii bilgisi (TKGMA, TD 113: 277b) bu kylerin komu olabileceini akla getirmektedir.
Bugn Sarolan Boyal Mahallesi ile Kuzren Mahallesinin yaknl, bahsedilen Kuzvirann
Sarolana bal yer olduunu gstermektedir. Yine Akaehir mezrasn Kuzviran, Afarviran,
kilise ve Susuz kyleri ahalisi ziraat etmekteydi (TKGMA, TD 113: 279a). 1844 ylnda
Belviran kazas kylerinin birbirine uzakl kylerin muhtarlar ile imamlarndan alnan
bilgilerle yazlmt. Buna gre Sarolan ky ile Kuzviran ky aras bir saat ve Kuzviran ile
Yenice kyleri aras da bir saat olarak yazlmt (BOA, ML.d 398: 11). Bu ifadeler bahsi geen
Kuzviran kynn Sarolan civarnda olduunu ortaya koymaktadr. Ayrca belgelerde hibir
zaman iki Kuzviran kynden bahsedilmemitir. Alibeyhy yaknlarndaki yer ise
gnmzde mevki ismi olarak kullanlmaktadr. Yine 28 Austos 1915 tarihinde yaplan nfus
saymna gre; Kuzviran ky Sarolan nahiyesine, Alibeyhy ise Dinek nahiyesine
baldr (BOA, DH.EUM.KLU, 9/52). Bu bilgiler birletirildiinde zaviyenin Sarolana bal
Kuzviran Mahallesinde olduu ortaya kmaktadr.
22 Ocak 1904 tarihinde, Belviranda Buzviran olarak yazlan kydeki Hocenti Vakfnn
zaviyedarlk ve tevliyet cihetlerine mutasarrf olan evld- evld- vkfdan Ali ve Mehmet
ocuksuz lnce grevlerinin Emine Hatun binti Hac Mustafaya verilecei ve bu konuda
baka talep olmad belirtilmitir. Belgede evld- evld- vkfdan umrada Kara Ahmed
Efendilerden Abdullah ibni Mehmed, evld- evld- vkfdan Alibeyhy Orta Mahallesinden
Sleyman ibni Hac Ali Efendi, evld- evld- vkfdan Meramda Karasafalar Mahallesi
sakinelerinden Mehmed kz Rukyye, evld- evld- vkfdan Hac Ali Efendizade ve naibin
imzalar vard7 (KS 136: 131). Bu bilgi, vkf evladnn eitli yerleim yerlerine daldn
gstermektedir.
Karamanolu Mehmet tarafndan tanzim ettirilen 12 evval 802/6 Haziran 1400 tarihli
vakfiyeye gre zaviyenin banisi eyh Hocenti ibn Abdullah Paadr. Zaviye, muhtemelen bu
tarihten nce yaptrlm olmaldr. Vakfiyede Karamanolu Mehmet Beyin Hocenti olu
Mevlana Yakup Halifeyi mtevelli tayin etmesi, eyh Hocentinin bu tarihte hayatta
olmadn gstermektedir. ikari eserinde (2005: 244-245) Hocentiolu adl bir Karaman
7

1844 ylnda zaviyenin tevliyet ve zaviyedarlna getirilen erife Fatma 1871de lnce grev oullarna verilmiti.
Kz Rukyeye grev verilmemesi zerine grlen davada 1891de ona da hisse verilmiti. 4 Temmuz 1902
tarihinde, tevliyet ve zaviyedarln 1,5 hissesine sahip Mustafa, Abdullah ve Rukyyeden Mustafa lnce onun
hissesi de kardeleri Abdullah ve Rukyyeye verilmiti (KS 112: 32-3). Rukyyenin vefat zerine ise onun
hisseleri 1916da Abdullahn hissesine dhil edilmiti (Silay 2015: 153-154). XX. yzylda hala faaliyette olan zaviye,
muhtemelen tekke ve zaviyelerin kapatld zamana kadar ayakta kalm olmaldr. Gler Silay, eyh Hocenti
Zaviyesi adyla Alibeyhy ve Kuzviran kylerinde iki farkl zaviye var, eklinde bir deerlendirme yapmtr.
Ancak Kuzviran kynn Sarolan yaknlarndaki ky olduu dnldnde bunlarn ayn zaviyeler olduu
ortaya kmaktadr. Ancak zaviyenin Alibeyhy yaknlarnda vakflarnn olduu da unutulmamaldr.

SUTAD 39

Hamit AFAKCI

beyinden bahsetmektedir. Yavuz Sultan Selim dneminde Osmanllarla anlaarak


Karamanolu Kasm Beyin zehirlenmesini salayan kii olarak anlatlan kiiyle bahsedilen aile
arasndaki balant anlalamamtr. Ancak Kasm Beyin ldrlmesi, II. Bayezid dneminde
olmutur.
13 Austos 1701 tarihinde verilen karar, farkl yerlerde eyh Hocenti isminde kiilerin
olduunu ortaya koymaktadr. Nitekim il sanca Sinanlu kazasndan Mustafa bin brahim
mahkemede Belviran kazasna tabi Kuzviran kyndeki zaviyenin zaviyedarlar olan Mehmet
bin Sefer ile Ali bin Mustafa huzurunda, Sinanlu kazasnda medfn bulunan Hocenti adl
kiinin evladndan olduunu ifade ederek Kuzviran ve dier mezralarn bu vakfa ait olduunu
belirterek Ali ile Mehmetin evlattan olmadn iddia etmiti. Buna cevap olarak Sinanlu
kazasndaki Hocenti baka bir kimse olup, biz Kuzvirandaki eyh Hocentinin evld- evld-
evldndanz. eyh Hocenti buralar evlatlarna art etmi ve 250 seneden daha fazla zamandr
mutasarrfz. Mustafa ile 8 Kasm 1699 tarihinde murafaa olunmutu. O kazadaki baka
birisidir. Kuzvirandaki bizim ceddimiz demeleri ve bunu ahitlendirmeleri zerine Mustafa
davadan men edilmitir (KS 39: 89-1). Bu bilgiler farkl yerlerde eyh Hocenti ailesinden
kimseler olduunu ancak vakftan istifade etmek sz konusu olduunda vakf evladndan
olmak artlarnn arandn gstermektedir. Yani vkfn birinci derecede bir akrabas varsa
ncelikle onun vakftan yararlanmas adna verilmi bir karardr.
2. eyh Hocenti Zaviyesinin Vakflar
a. Vkflar
Herhangi bir kuruma maln balayan yani vakf kuran kiiye vkf denirdi. eyh Hocenti
Zaviyesinin vkflar bir bey ile bir vezirdi. Devleti ynetenlerin zaviyeye vakflar brakmas
Karamanoullarnn blgeye nem verdiklerinin ya da blgeyi enlendirmek istediklerinin
kantdr. Karamanolu II. Mehmet Bey ile Server Aa bin Abdullah zaviyenin vkflar idi.
aa. Karamanolu II. Mehmet Bey
Vakfiyede Allaha hamd u sena ile duadan sonra vkf; byk sultan, muazzam hakan,
btn mmetlere hkim, Arap ve Acem sultanlarnn ulusu, Allahn kullarnn yardmcs,
slam beldelerinin koruyucusu, slam ve Mslmanlarn sultan8 Karaman olu Mahmut Bey
olu Halil Bey olu Sultan Alaeddin olu Sultan Mehmet Bey (Ceran 1999: 172) eklinde ifade
edilmitir.
Karamanolu Alaeddin Beyin Ankaraya saldrmas sonucu 1397 ylnda yaplan sava
Karamanoullar kaybetti. Kaarken yakalanan Alaeddin Beyin ldrlmesinden sonra
Karaman Devletinin il dndaki btn topraklar Osmanl idaresine geti (Uzunarl 1982:
295-297). Savatan sonra Sultan II. Mehmetin 1398-1423 yllar arasnda beylik ettiini (nal
2007: 362) ifade edenler olduu gibi onun esir olduunu ne srenler de vardr. Alaeddin
Beyin oullar Mehmet ve Ali Beylerin Bursaya gtrlp orada hapsedildikleri rivayet edilir.
Bu iki bey, Timur ordusunun Bursay zaptna kadar be seneye yakn Bursada kaldklar ya da
bir mddet esir kaldktan sonra serbest braklp Karaman ve il taraflarna ekildikleri de
rivayet edilir. Hatta bir dier gre gre Yldrm Bayezid yeeni Mehmet Beyi babasnn

Ve hves-sultnl-azam vel-hknl-muazzam mlikr-rikbl-mem Seyyid-i seltnl-arab vel-acem nsr-


Ibdullah ve hfz- bildullah sultanl-islm vel-mslimin es-Sultn Mehmed< (VGMA, d. 591: 113). Mehmet Bey iin
el-milleti ved-dn edamallhu tel zlluh aleyna ifadesiyle din ve milleti daim etsin, onu bizim zerimize glge etsin
denilmitir.

SUTAD 39

eyh Hocenti Zaviyesi

yerine hkmdar tayin etmi, Mehmet Bey yeniden isyan ettii iin tekrar esir edilmitir
(Danimend 1971: 113-114).
Nibolu Savanda Osmanllara esir den Schiltbergere gre, Bayezid Konyay aldktan
sonra Larende zerine yrd. Alaeddinin oullar anneleriyle birlikte Bayezidin yanna
giderek ehrin anahtarlarn teslim etti. Bayezid buraya kendi beylerinden birini atad. Kz
kardei ile oullarn ise bakenti Bursaya gnderdi (Schiltberger 1997: 43). Vkf olarak
nitelendirilen Mehmet Bey, Karaman beyi Alaeddinin Mehmet ve Ali adl iki olundan biriydi
ve anneleriyle birlikte Bayezid tarafndan 1398 ylnda Bursaya gnderilmiti (Uzunarl 1988:
16). 843 tarihli takvimin kronolojisine gre de 801 ylnda Mehmet ve Ali Beyler hapsedilmiti
(Atsz 1961: 101). Timurun torunu Mehmet Mirza tarafndan Bursann igalinde kurtarlan
Mehmet Beye, Timurun yanna geldikten sonra, Karaman illeri ile birlikte Osmanl arazisinden
de Beypazar, Sivrihisar, Krehir ve Kayseri taraflar verilmiti (Akpaazade 1970: 85;
Uzunarl 1988: 17).
12 evvl 802/6 Haziran 1400 tarihli vakfiye kaydnda Mehmet Beyin, Belviran kazas
Kuzviran kyndeki eyh Hocenti Zaviyesi iin kullanlmak zere vakfettii yerlerin isimleri
verilmektedir (VGMA, d. 591: 113). Bu bilgiye gre Mehmet Bey esir deildir. Fakat vakfiyenin
tarihinin yanl yazlma ihtimali de vardr. Yl 812/1410 olursa herhangi bir sorun
kalmamaktadr. Ancak vakfiyenin 1400 tarihli olduu XVI. yzyln ilk yarsna ait Karaman
vilayetindeki vakflara ait kaytlar ihtiva eden defterde de zikredilmektedir (Kahraman 2009:
65). Yine bir sicilde vakfiyenin 6 Haziran 1400 tarihli ve suret olduu belirtilmektedir (KS 112:
32-3). O halde sava sonunda Mehmet Beyin Bursaya gtrld ama bir yolunu bularak
kat ya da serbest brakldn sylemek mmkndr. Mehmet Beyin bu yerleri eyh
Hocentiye mlk olarak verdii ama vakfiyenin sonradan yazld da sylenebilir. Zira Ankara
Savandan nce baz topraklar vakfetmesi baka trl aklanamaz. kincisi, olayn
tanklarndan Schiltbergerin onun esir edildii bilgisi de grmezden gelinemez. Ayrca Ankara
Sava ncesinde 26.000 er ile Karamanolu Mehmet Hann Konyaya elebinin yanna
gitmesi de (ikari 2005: 228) onun esir olmadna bir iarettir. Bu verilere ve vakfiyeye
baklarak kesin bir ey sylemek mmkn grnmese de Belvirann 1400l yllarda
Karamanoullar elinde olduu anlalmaktadr.
ab. Server Aa bin Abdullah
5 Mays 1468 tarihli vakfiyede vkf, Server Aa bin Abdullahtr (VGMA, d. 2178: 79).
Vakfiyede shibl-hayrt ve menbaul-hasent ve hvel-emrl-kebr telel-mukadderl-hatr
Server Aa bin Abdullah olarak zikredilmitir.
Server Aa bin Abdullah, Hocenti bin Abdullah Paa Zaviyesine bir ksm yerler
vakfetmiti (VGMA, d. 2178: 79). Bu vakfiye zerinde 12 evvl 972/13 Mays 1565 ya da 12
evval 772/29 Nisan 1371 tarihi okunmaktadr. Ancak vakf sahibi ile birlikte dnld
takdirde vakfiyenin tarihi bu iki tarihte olamaz. Vakfiyenin tarihi 12 evvl 872/5 Mays 14689
olmaldr. Burada bahsedilen kii, Uzunarlnn Server Aa olarak bahsettii brahim Beyin
veziri olmaldr (Uzunarl 1995: 104). Bu bilgiler dorultusunda vakfiyenin 12 evval 872/5
Mays 1468 tarihli olduu sylenebilir. Zira Server Aa, Gurre-i abn 872/25 ubat 1468 tarihli
vakfiyesinde Belviran kazasndaki Trbe Boaz isimli yeri eyh brahim Zaviyesine
vakfetmitir (VGMA, d. 2178: 211). XVI. yzyln ilk yarsna ait Karaman vilayetindeki vakflara
ait kaytlarda da Server Aa bin Abdullahn zaviyeye vakfettii yerlere dair 865/1461 tarihli
vakfiyesi olduu yazldr (Kahraman 2009: 65).
9

Sicil kaytlarnda vakfiye tarihi 672/1273 olarak da verilmitir (KS 99: 209-1, 227-2).

SUTAD 39

Hamit AFAKCI

rnek verilen vakfiyelerde vkfn ismini Srr ya da Server eklinde okumak mmkn
olmakla birlikte babasnn adnn Abdullah olduu kesindir (VGMA, d. 2178: 79). Akpaazade
tarihinde Karamanolu brahim Beyin veziri olarak Surr ismi zikredilirken (Akpaazade
1970: 141) Nerinin tarihinde ise brahim Beyin veziri olarak Kara Server adl bir kiiden
bahsedilmektedir10 (Neri 1987: 643). Bu kiiler ayn olmakla birlikte okuma farkll olduu
anlalmaktadr. Bu almada vkfn ad Server olarak kabul edilmitir.
b. Vakfiye Kaytlar
eyh Hocenti Zaviyesine ait ilk vakfiye kayd sehven 12 Ramazan 672/22 Mart 1274 tarihi
yazlm hemen altna seba mie olacak kayd dlmtr. Buna gre 12 Ramazan 772/30 Mart
1371 tarihli olan vakfiye, Vakflar Genel Mdrl Arivinde 2178 numaral defterin 76.
sayfas ile 77. sayfasnda kaytl bir surettir. Fakat bu tarihlerin doru olmad anlalmaktadr.
Zira birinci tarih Karamanolu Mehmet Bey (I.) dnemine ait olurken 1371 tarihi ise Alaeddin
Bey11 dnemine ait olmaktadr. Ancak bu vakfiyede vkf, el-Karaman Beg Mehmed Sultan
Alaeddin olarak yazlmtr (VGMA, d. 2178: 76). Elkab ise, ve hves-sultnl-azaml-azam velhknl-muazzam mlikr-rikbl-mem seyyid-i seltnl-Arab vel-Acem nm bdullah ve
hfz- bildullah es-Sultan-i Karamanil-millete Mehmed Beg ved-dn edmallahu tel eklinde ifade
edilmitir (VGMA, d. 2178:76). Bu ifade 1400 tarihli vakfiyedeki elkab ile hemen hemen ayndr.
O halde bu vakfiyeler ayn tarihli olmaldr. Ancak vakfiyelerdeki ifade tarzlar ile vakf
gelirlerinin yazl birbirinden farkldr.
kinci vakfiye ise 12 evval 802/6 Haziran 1400 tarihli12 olup Arapadr. Vakfiyenin sureti
Vakflar Genel Mdrl Arivinde 591 numaral defterin 113. sayfasnda kaytldr.
ncs yine Vakflar Genel Mdrl Arivinde 2178 numaral defterin 79. sayfasnda
kaytl vakfiye suretidir. Bu, 12 evval 772/29 Nisan 1371 tarihlidir. Ancak bu mmkn deildir.
Zira Server Aa bin Abdullah, Belviran kazasndaki Trbe Boaz adl mezray brahim Seydi
ibni mer Seydi Zaviyesine Gurre-i aban 872/25 ubat 1468 tarihinde vakfetmitir (VGMA, d.
2178: 209). Bu bilgi dorultusunda vakfiyenin 12 evval 872/5 Mays 1468 tarihli olduu
sylenebilir.
Karamanolu II. Mehmet dnemine ait vakfiyenin ahitleri es-Seyyid Mustafa, eyh
brahim ve Seyyid smaildi (VGMA, d. 2178: 77). 1400 tarihli vakfiyede ise uhdl-hl bal
altnda Mevlana Kemal Halife ibni Sinan elebi, Mevlana Hasan Halife ibni Hoca Yunus,
Hamza elebi ibni Ali Bey, Halil Aa ibni Hseyin, Mustafa elebi ibni Haydar, Musa Bey ibni
Mehmet, lyas Bey ibni Abdullah, dris ibni dris, Mehmet bin Mrsel, Yakup bin Kemal, Davut
bin Hasan isimleri yazldr. ahitlerin isminden sonra ve gayruhum minel-hazirin ifadesinin
kullanlmas ise, btn ahitlerin isimlerinin yazlmadn gstermektedir (VGMA, d. 591: 113).
5 Mays 1468 tarihli vakfiyenin ahitleri ise, Yahya elebi bin Hasan Halife, Kasm Halife bin
Halil, Kemal Bey bin Sinan Aa idi (VGMA, d. 2178: 79).

10

11

12

Mneccimba ise, Karamanolu yaptklarndan pimanlk duyarak veziri Server Beyi, mfts Sar Yakupu bir
rivayete gre Mevlanann torunlarndan Arif elebiyi- sultann kz kardei olan zevcesini sultann huzuruna
gnderdi, demitir (Mneccimba, 231).
Hocentinin kardei olan eyh ekerim Dede bin Abdullah Paa Zaviyesinin Evail-i Receb 765/4-13 Nisan 1364
tarihli vakfiyesine gre vkf, Alaeddin Bey ibn Halil Bey ibn Mahmud Bey ibn Karaman idi (VGMA, d. 2178:77).
Elkab ise feinnel emrl-azam vel-haknl-muazzam ibdehl-islm vel-mslimn muayyenl-safi vel-mslimn
vel-meskn hullidallahu tel fl-arzn el-mahss bi-avn rabbil-lemn Alaeddn Beg < (VGMA, d. 2178:77) olarak
yazlmt. Ayrca Sultan Alaeddin Ali 1357-1398 yllar arasnda Karamanolu beyi idi (nal 2007: 244).
Karamanolu II. Mehmet Beyin eyh Hocenti Zaviyesi vakfiyesinin tpkbasm iin bkz. Konyal 1997: 69-72.

SUTAD 39

eyh Hocenti Zaviyesi

c. Vakfedilen Yerler
Karamanolu Mehmet Bey, eyh Hocenti zaviyesine zengin vakflar balamt. 1400
ylna ait vakfiyeye gre bunlar yleydi; Yukar Karaaa ve Yukar Bk mezralarnn
tamam,13 Belviran tevabiinden kilise,14 Susuz Ovack,15 Senirolan, Simi16 ve Kuzviran
kyleri arasnda bulunan Ovack Yazs17 ve Kzlkuyu adnda birbirine bitiik iki mezrann
tamam, Belvirana bal Alibeyhy ve Afarviran18 kyleri arasnda bulunan Sultanck19 ve
Gndomu adndaki iki mezrann tamam, Kuzviran kyndeki Hocenti iftlii adyla
mehur mezrann tamam, alda bir kta yer, Enharlda bulunan bir kta yer, Belen
Ardnda Ta akrackta bulunan snrlar belli bir kta yer20 (VGMA, d. 591: 113; Ceran 1999:
172-173; iftiolu 2001: 217). Bahsedilen bu yerler her eyiyle tasavvuf eyhlerinin seyyidi,
efendisi, menkbe sahiplerinin nderi, mansp sahiplerinin z el-Hac Abdullah Paa olu eyh
Hocenti hazretlerinin21 Kuzviran kynde yapt ve enlendirdii zaviyesinin btn hizmetine
sarf edilmek zere ebedi olarak vakf ve tescil edildi (Ceran 1999: 174). 5 Mays 1468 tarihli
vakfiyeye gre; Karacahisar mezras, Sultanck ve Gndomu adndaki iki mezra, Karaaa ve
Yukar Bk adl mezralar, Kuzviran kyndeki Hocenti iftlii, Ovack Yazs mezras,
Kzlkuyu mezras, zaviyenin vakf yerleriydi (VGMA, d. 2178: 79).
XVI. yzyln ilk yarsna ait Karaman vilayetindeki vakflara ait kaytlarda incelediimiz
vakfa dair nemli bilgiler mevcuttur. Burada vakf, vakf- zviye-i merhm eyh Hocenti ve evld-
Yakb Fakh der karye-i Kuzvirn tbi-i Belvirn, vkf Karamanolu Mehmed Beg bin Aleddin
eklinde gemitir. Bu tarihlerde Ovack Yazs ve Kzlkuyu mezralar rnden 120 ake,
Drnakkuyu ve Gkeyk mezralar rnden 60 ake geliri vard.22 Karaaa ve Yukar Bk
mezralarnn r ise 130 akeydi.23 Alibeyhy ile Avarviran snrndaki Gndomu

13
14
15
16
17
18
19

20

21

22

23

Bu mezralar, Belvirana bal Afarviran, Oburcak, Kuzviran, kilise kyleri arasndadr (Ceran, 1999: 178).
Gnmzdeki ad Orhaniyedir.
Gnmzdeki ad Sleymaniyedir.
Konyann umra ilesine bal Doanlnn eski addr.
Gnmzde Konyaya bal Kavak ile Sleymaniye arasndaki topraklarn addr.
Konyann umra ilesine bal Afar olmaldr.
1522 ylnda, Sultanck ve Stck mezralar Alibeyhy ky ahalisinin ekinlik yerleri idi (BOA, TT.d 455:
246). Tapu tahrir defterlerindeki Kuzviran ve Alibeyhyne dair kaytlar incelenmi olup XVI. yzyln ilk
eyreine ait tahrir kaytlarnda zaviyeye dair herhangi bir kayt tespit edilememitir (BOA, TT.d 40, 63, 399, 455).
Karamanolu Mehmet Bey dnemine ait dier vakfiye suretinde ise; Konya sancana bal snrlar belli olan
Karacahisar mezrasndan eyh Hocenti Zaviyesine 304 kile buday ve 304 kile arpa ile ba, bostan ve kovan
rleri ile koyun resminden toplam 522 ake yazlmt. Yine Karaaa ve Yukar Bk adl mezralar eyh
Hocentinin yaptrd mescit ve zaviyeye vakfedilmiti. Ovack Yazs adl mezradan arpa ve budaydan 480 kile
mescit ve zaviyeye vakfedilmiti. Kzlkuyu mezras ise mescit ve zaviyenin vakf olmakla birlikte buday ve
arpadan 432 kile yazlmt. Alibeyhy ve Afarviran kyleri arasnda bulunan Sultanck ve Gndomu
mezralarndan 88 kile, mescit ve zaviyeye vakfedilmiti. Kuzviran kyndeki tahminen 100 dnmlk bir iftlik
mescit ve zaviyenin vakf idi ve r geliri 200 akeydi. ki dnm yeri tasarruf eden Mevlana Sleyman, 84 ake
rn ekerim Dede Zaviyesine vermekteydi (VGMA, d. 2178: 76).
eyh Hocenti vakfiyede Seyyidl-meyihis-slikn kdvet-i erbbl-menkb zbdet-i eshbl-mensb eyh Hocendi ibni
Abdullah Paa olarak zikredilmitir (VGMA, d. 591: 113).
Mezkr mezraalarn snurunda niz olunub emr-i erf ile teft olundukda Arpakl Mihrb Gedi ve Dinek Yolu ve Susuz
Ovack snurunda Sarta ve Alcice Kakl ve mezraa-i Mescid-i Kayadan Kalepez kuyusuna gelen yol ve andan Kuzviranna
giden yol zikr olan hududlardan sbit olub vakfa hkm olunub hccet-i eriyye verilb ber-mceb-i hccet mukarrer kayd
olundu (Kahraman 2009: 64).
Mezraa-i Beg snurunda niz olunub emr-i erf ile teft olundukda Alibegygne giden tark ve Deirmen yolunda Akta
kprs ve Avarviranndan Akaehire giden tarik Kzlca in ve mahruse-i Konyadan kilise tarik ve pbitmezden
Kuzvirana giden tarikden vakfa hkm olunub hccet-i eriyye verilb ber-mceb-i hccet mukarrer kayd olundu
(Kahraman 2009: 64).

SUTAD 39

Hamit AFAKCI

mezrasndan 80 ake r geliri yazlmt.24 al, Bkckkaya ile Yumrual25 adl kk


araziler de zaviyenin vakflar arasndayd (Kahraman 2009: 64). Aladaa bal Afar
snrndaki Karacahisar ve Bolay mezralar ise Server Aa bin Abdullah vakfyd. 865 tarihli
vakfiyesi vard. Deirmenden 20 ake gelir yazlmt.26 Ayn defterde zaviyenin 802 tarihli
vakfiyesinin olduu, vakf gelirlerinin 16 sehme ayrld ve bunlarn nasl kullanlaca da
anlatlmt. Emreli, zaviye civarndaki bahe, Hocentinin mezarnn karsndaki zemin ile
Kovanaz isimli zeminlerin her birinden 70er ake gelir yazlmt. Kadimden bu yerlere
ihtiyac kadar su verilir, mirblk alnmaz ve serbestiyet zere tasarruf olunurdu (Kahraman
2009: 65). Hocenti Fakih mezar karsndaki zemin ifadesi de Hocentinin burada gml
olduunu gstermektedir.
Karaman eyaletine ait tahrir kaytlar incelenmi ama zaviyeye dair bir bilgi elde
edilememitir. Ancak 1501de Kuzviran ky 30 nefer ve 24 haneden olumaktayd ve ehzade
hass olarak kaydedilmiti. Bu kyde Yakub veled-i Hocendi (ift) ile Mehmet veled-i Yakup
(bennak) adl kiiler tespit edilmitir (BOA, TT.d 40: 209). Bahsedilen tarihte Hocentinin olu
Yakupun yaad grlmektedir. Daha sonraki yllara ait tahrir kaytlarnda Yakup ismiyle
karlalmam ama Mehmet veled-i Yakup kyde imam yazlmtr (BOA, TT.d 399: 439; BOA,
TT.d 63: 265; BOA, TT.d 455: 249). Bu isimlere ramen zaviyeye dair bir kaydn olmamas,
vakfn mallarna el konulduu ve sonradan iade edildii fikrini uyandrmaktadr. Ama
elimizde buna dair bir kayt yoktur.
1584 ylnda, eyh Hocenti Zaviyesi ve Mescidinin Belviranda bulunan vakf yerleri ile bu
yerlerden alnan r gelirleri kaydedilmiti. Vakfn; Karaaa ile Yukar Bk mezralarndan
132 ake, Kuzviran kyndeki tahminen 200 dnm yer olan Hocenti iftliinden 300 ake
(buradaki iki dnm yeri Mevlana Sleyman tasarruf eder ve rn verirdi), Ovack
mezrasndan 480 ake ve Kzlkuyu mezrasndan 432 ake geliri vard (TKGMA, TD 584: 48b49a). Ayn yla ait kaytlar ierisinde yer alan perakende bir vesikaya gre, Sultanck ile
Gndomu mezralar da zaviye ve mescidin vakf idi (TKGMA, TD 584).

24

25

26

mezraann snurunda niz olunub emr-i erf ile teft olundukda giden umra yolu ve andan Seleni ay zikr olan
vakfa hkm olunub hccet-i eriyye verilb ber-mceb-i hccet mukarrer kayd olundu (Kahraman 2009: 64).
Mezkr ktann snurunda mtevelli olan Abdlgani ile karye-i Simi ve meraa-i Kalepez siphisi Hac Mehmed Aann
nizlar olman emr-i erf ile teft olundukda kble taraf vakf- zviye-i mezbr ve ark taraf Mecid-i Kayadan Kalepez
kuyusuna gelen tark ile iml taraf kiliseye giden Panbukcu yolu ile arz- muattal ve garb taraf Kuzvirandan
Senirolanna giden tarkden sbit olub vakfa hkm olunub hccet-i eriyye verilb ber-mceb-i hccet mukarrer kayd olundu.
Mezkr mezraalarn seltn-i mziyyeden ellerinde mlk-nmeleri vardr defter-i atkde dah mestrdur (Kahraman 2009: 6465).
Mezkr mezraann snurunda niz olunub emr-i erf ile teft olundukda Karabnar ve t Deresinden Ulusu Pasaklu
Kprsne varur ve Afardan Afar yolundan Bklce gednden mezbr Karabnar dey sbit olup vakfa hkm
olunub hccet-i eriyye verilb ber-mceb-i hccet mukarrer kayd olundu. Zikr olunan mezraa seltn-i mziyyeden vkfa
temlk edilib mlk-nmeleri ve mukarrer-nmeleri vardr defter-i atkde dah mestrdur (Kahraman 2009: 65). 1867de
Karacahisar mezras mahsul tedris artyla zaviyedarlara braklmt (KS 92: 133-1). Ancak bu tarihte
Karacahisar, Karacasadk ve Bolay mezralar vakflar arasnda olan zaviye, Pirlevganda kazasnda gsterilmitir.
Konya sanca kazalarndan Pirlevganda kazasna tabi Hocenti Zaviyesi vakflarndan Karacasadk ve Bolay
mezralar mezradarln (vakfn rlerini toplam grevini yrten) 15 Temmuz 1864ten beri yrten es-Seyyid
Mehmed Emin bin Mehmed Saidin ocuksuz lm zerine imtihan yaplarak vefat edenin orta olan Hadim
mfts Hadimizade es-Seyyid Mehmed Emin Efendi el-Hac Abdullah Efendiye onun hissesi de 11 Mart 1869
tarihinde verildi (KS 93/2: 91-1). 9 Mart 1869 tarihinde bu mezralar ile Hocenti Zaviyesi mlhakatndan
Karacahisar mezras vakfnn ba-art- tedris drtte bir hissenin yars hisseyle zaviyedarlk ve mezradarlk
cihetlerine mutasarrf olan Bursa mderrislerinden es-Seyyid Mustafa Rza Efendi vefat edince byk olu Mahmut
Efendi kalmt. Olunu stanbula yerletirmiti. Ancak ders verme hizmeti Hadim kazasnda yaplmalyd. Bu
ders verme mmkn olmadndan hissesi de Hadim mfts Hadimizade es-Seyyid Mehmed Emin Efendi el-Hac
Abdullah Efendiye verildi (KS 93/2: 91-2).

SUTAD 39

eyh Hocenti Zaviyesi

Vakfa ait yerlerin tasarrufu konusunda zaman zaman anlamazlklar da kmtr. 20 Aralk
1663 tarihinde, eyh Hocenti Zaviyesinin mtevellisi ve eyhi olan Mustafa bin lyas Efendi,
vakf gelirleri etrafnda bulunan sipahiler huzurunda, ceddim eyh Hocentiye Afar
yaknlarndaki Karacahisarda hudutlar belli olan yer hibe ve temlik olub mlkname-i hmayun
verildikten sonra eyh Hocenti, buray bina eyledii mescit ve zaviyenin tamirine, ayende ve
revendeye, evlad- evladna vakf ve art etmiti. Bunun gerei olarak vakfiye yazlp drt tarafnn
hududu belirlenerek kaydedilmiti. Defter ve vakfiyeyi ibraz edince snrlar belirtilen yerin
eyh Hocenti Zaviyesine ait olduu ve burann rnn vakfa alnd belirtilmiti. Ancak
1058de Afar ky sipahileri anlamazlk karnca Konya naibi bu konuda hccet vermiti.
Bunlar men olunmalarna ramen 1061de yine sipahiler vakf yerlerin rn toplaynca
anlamazl Konya naibi ahitlerin beyanyla halletmitir27 (VGMA, d. 2178: 78).
eyh Hocenti Mescidi mtevellileri ve zaviyesinde zaviyedarlar olan Hseyin bin Mehmet,
Seyyid eyh Ali ve Dervi es-Seyyid Mustafa; Belviran nahiyesinde Sultanck ile Gndomu
mezralarnn mescit ve zaviyenin vakf olduunu, rden 300 ake geliri olan iki dnm yere
bakalarnn kartn ifade edince 1747de bu yerin vakfa ait olduu karar verilmiti (BOA,
AHK.KR.d 3: 105; Ek 2).
1840 ylnda, Pirlevganda kazas naibinin arz zerine karlan hesaba gre eyh Hocenti
Zaviyesinin vakf yerleri; Alibeyhy yaknlarndaki Sultanck ve Gndomu mezralar,
Karaaa ve Yukar Bk, Kuzviran yaknlarndaki Hocenti iftlii, Ovack Yazs mezras,
Kzlkuyu mezras ve Karahisard. Bu yerlerden elde edilen vakfn toplam geliri ise 5.220
kurutu (BOA, C. MF 4407).
Vakfn mtevellileri erife, Saliha ve erife Fatma huzurunda vakfn 1247-1252 yllar
arasndaki muhasebesi grlmt. Buna gre Sultanck mezrasndan arpa ve budaydan 3.720
kuru ile Kuzviran mezrasndan arpa ve budaydan 3.275 kuru gelir elde edilmitir. Toplam
6.995 kuru gelirin 2.584 kuruu masraf olarak dlnce kalan 4.441 kuru mtevelli
evlatlarna paylatrlmt. 1250 ve 1252 yllarnda ise bu mezralardan gelir elde edilememiti
(VGMA, d. 2178: 80). Masraflar arasnda muhasebe harc, zahire nakli ve tamirat masraflar yer
almtr. Bunlar, vakfn gelir ve giderlerinin yazld defter-i mfredat ad verilen deftere
kaydedilmitir. Sultanck ve Kuzviran mezralarn ziraat eden Alibeyhy ve umra
kyllerinden alnan 1.910 kurutan mutade-i mezkur (r toplama masraf) 203, icabiye-i
mezkur 476 (harc- muhasebe ve maa- muharrir) kuru dlnce kalan 1.231 kuru vakf
evladna zahire olarak taksim edilmiti. Ayn tarihlerdeki hesaba gre, Pirlevganda kazasndaki
Karacahisar mezrasndan alnan hububattan 14.182,5 kuru gelir elde edilmiti. Bu gelirden
mutade-i mezkur ile muhasebe harc olarak 3.000 kuru ve muharrir maa iin 2.460 kuru
dlnce kalan 8.722,5 kuru zahire olarak vakf evladna datlmt (VGMA, d. 2178: 80).
Mutade-i mezkr denilen r toplama masraf iin her yl 500 kuru olmak zere toplam 3.000
kuru yazlmt. Belvirana bal kilise mezrasnn ziraat olunmad da kaydedilmitir.28

27

28

Zaviyeye ait yerlerin snr yleydi: Karapnardan ve Gelb Deresinden ve nehr-i muazzamadan Basakl
Boazndan gidip Avar Kprsne ular. Ondan dnp Afarl anak Deresinden Kalerus ve Gke
Gediinden Erzac olu Gediine ular. Ondan Kavanu Gediinden Afarl Kervan yolunda gider. Glcek
Pnarna varr. Ondan Bklce Gediine varr, Sandk Tanal Han ve Karapnarda son bulur. Bu hudut
dhilindeki arazi zaviyenin vakfdr (VGMA, d. 2178: 78).
4 ubat 1861 tarihinde Konya sanca Belviran kazasnda bulunan Kayalk ve kilise mezralarnn eyh Hocenti
Vakfna ait olduuna dair mtevellisinin elinde bir senet var mdr? Kayalk mezrasnn baka bir ismi var m?
Diye Konya valisine sorulmu (BOA, MAD.d 8040: 49). Ancak sorulara ne cevap verildii tespit edilememitir.

SUTAD 39

10

Hamit AFAKCI

d. Vakfn artlar
1400 ylnda Karamanolu Mehmet Beyin zaviyeye brakt baz mlk mezralardan elde
edilen gelir 16 hisseye ayrlmt. Bu gelirin bir sehmi rakabe ve tamire, iki sehmi zaviyeyede
konaklayanlar ile gelenlerin nafakalarna ve hayvan yemine harcanacakt. Bundan artan 13
sehim ise Mevlana Yakup Halife ibn eyh Hocentiye, onun vefatndan sonra Mevlana
Abdullah Halife ibn Mehmet Fakihe ait olacakt. Onun da vefatndan sonra oullarna ve
onlarn ocuklarnn aslahna verilecekti. Bunlarn neslinin sona ermesi halinde ise,
Mslmanlarn fukarasna vakfedilecekti29 (VGMA, d. 591: 113). Vkfn, aslah kelimesiyle gzel
ahlak sahibi ve yetenekli kiilerin vakf ynetmesini istemesi, vakfn uzun sre var olmasn
temin etmeye almasndan kaynaklanm olmaldr.
5 Mays 1468 tarihli vakfiyeye gre vakfn geliri 16 sehme ayrlm; bir hisse mescit ve
zaviye rakabesi ile tamiri, iki sehmi zaviyeye urayanlara kalan 13 sehmi ise eyh Hocenti
hayat boyunca kendi zerine almt. eyh Hocenti vefat edince, li-aslah ebni ve ebni ebni
neslen bad nesl smme artl-vkf denilerek kendi neslinden gelenlere bu geliri brakmt
(VGMA, d. 2178: 79). Bu ifadeden kendi ocuklarnn ncelikli olduu anlalmaktadr. Nitekim
Evast- evval 978/8-17 Mart 1571 tarihinde, Konya kazasna tabi Belviran nahiyesinde
Kuzviran isimli kyde Karamanolu Mehmet Bey baz mlk mezralarnn 16 sehminden iki
sehmi eyh Hocenti Zaviyesinin ayende ve revendesine ve bir sehmi rakabesine ve 13 sehmi
ceddim Yakup Halife bin eyh Hocentiye ve ondan sonra gzel ahlakl ocuklarna tevliyet ve
meihat art ettiinin vakfiyesinde ve vakfa ait kaytlarda olduu gibi tasarruf edilirken
zaviyenin medrese namna olduunu belirten mderrisi Mevlana Muslihiddin, zikrolunan 13
sehmin kendisine verilmesini istemiti. Ancak vakfiyede, temessklerde ve fetvada byle bir
durum olmadndan yap, eskiden ne zere bina olunmusa yle tasarruf olunmas ve
Abdullahn tasarruf etmesi emredilmiti (KS 2: 34).
27 Kasm 1630da Mehmet bin Budak adl kii mahkemede vaz bin Sleyman huzurunda,
Karamanolu Mehmet Bey, Kuzviran kynde eyh Hocentinin bina eyledii zaviyenin
eyhliini, zaviyeye vakfettii mezralarn tasarrufunu ncelikle eyh Hocentinin olu Yakup
Halifeye ondan sonra Yakup Halifenin neslinden Abdullah Halifeye ve onun lmnden
sonra da onun oullarnn en salihine art eylemiti. Ben Abdullah Halifenin kardei olan
Budak adl kiinin olu olduumdan vakfn gelirinden benim de hakkm vardr. vaz elebi
mstakilen tasarruf edip beni men eder diyen Mehmet, sorulup hakknn alnmasn talep
edince, durum vaz elebiye sorulmu. O da cevabnda benim ceddim Abdullah Halife ile
Mehmetin babas Budak kardetir ancak vkf, vakfettii mezralarn tevliyetini, ekilmesini ve
gelirinin tasarrufunu ncelikle eyh Hocentinin olu Yakup Halifeye, ikinci olarak onun
oullarndan Mehmet Fakih adl kiinin olu Abdullah Halifeye brakmt. Onun vefatndan
sonra ise salih oullarna ve ocuklarnn ocuklarna art eylemiti. Bu vakfiyesinde kaytl iken
Abdulah Halifenin olu Sleyman Efendinin olu olduumdan vakfn meihatna davac
Mehmet, Mehmet Fakihin dier olu Budak adl kiinin olu olup vkf artndan hari
olduundan tevliyet ve meihatla alakas yoktur diyerek vkf Mehmet Beyin vakfiyesini
gsterdi. Vakfiye Mehmet huzurunda okundu ve davalnn beyanlarna uygun olduu grld.
29

Zaviyenin genel bir deerlendirmesi iin bkz. iftiolu 2001: 216-218. Vakfiyenin sadeletirilmi hali iin bkz.
Ceran 1999. II. Mehmet Bey dnemine ait dier vakfiyede ise vakf yerlerdeki gelir toplandktan sonra 16 hisseye
ayrlm. Bir hisse mescit ve zaviye rakabesi ile tamiri, iki sehmi zaviyedeki fakirlere ayrlrken kalan 13 sehmi eyh
Hocenti hayat boyunca kendi zerine almtr. lnce ocuklarna, onlar lnce onlarn ocuklarna brakmtr
(VGMA, d. 2178: 76). Vakfa ait kaytlarda gelirin 16 hisseye ayrld kaydedilmiti. Ancak Mays 1747de, gelirin alt
hisseye ayrld ifade edilmitir. Bunun dnda bir kayt tespit edilemediinden sehven yazld izlenimini
vermektedir. Buna gre vakfiyede vkf, geliri alt sehim zere taksim etmi. Bir sehmi rakabesine, iki sehmi ayende
ve revendesine, sehmi mtevelli olanlar ile evlad- vkfa art koulmutu (BOA, AHK.KR.d 3: 106).

SUTAD 39

eyh Hocenti Zaviyesi

Davs art- vkfa muhlif olduu tayn ve mtehakkik olmala vkf art gereince tevliyet ve
meihat vaz elebinin hakkdr denilerek Mehmetin istei reddedilmitir (KS 22: 64-2).
22 Ekim 1644te Mustafa elebi bin lyas Bey ile Dede bin Mirza Bey, eyh Hocenti
Zaviyesinin zaviyedar ve mtevellisi olan Ferruhzade bin Yusuf huzurunda; biz eyh
Hocentinin evladndanz. Ferrruhzade ile msavi/ayn derecede olduumuzdan vakf
mahsulnden biz hak talep ettiimizde muhalefet eder, sorulsun. Deyince durum
Ferruhzadeye sorulmu. Cevabnda ceddimiz eyh Hocenti vakfiyesinde, zaviyenin gelirini 16
sehme ayrp bir sehmini zaviyenin rakabe ve tamirine, iki sehmi gelen gidenlerin masrafna ve
13 sehmi aslah ocuklarna art eylemiti. Ben ceddimin aslah ebnasndan olduumdan elimdeki
berat ve hccet ile tasarruf ederim diyerek vakfiyeyi gstermiti. Vakfiye okunduktan sonra
artn anlatld zere kaytl olduu ve dier ocuklara hisse ayrlmad belirtilmiti. Ayrca
ky sakinleri, mahkemedeki ahitliklerinde30 bu kiiler derecede msavidirler lakin Mustafa
elebi ile Dede baka yerde otururlar. Ferruhzade ise zaviyede oturup, zaviyenin hizmetlerini
yapar ve aslah evlattandr diye haber vermeleri zerine Mustafa elebi ve Dedenin art- vkf
gereince talepleri reddedilmitir (KS 7: 67-1). 26 Aralk 1658de ise zaviyenin mtevellisi ve
eyhi olan Mustafa ile vkfn artna aykr harekette bulunan Sefer arasnda da tasarruf
konusunda ortaya kan anlamazlk Mustafa lehine zlmt. Zira Mustafa vkfn olunun
oluydu. Bu konuda bir berat verilmiti. Konuyla ilgili 1660 tarihli fermanda ise, Seferin eyh
Hocentinin kardeinin ocuklarndan olduu, zaviyeden tasarrufta nceliin aslah evlatta
olduu tekrar edilmiti. Seferin vakftan ald mahsul var ise geri alnmas ve ortaya
koyduklar temessklerin divan- hmayuna gnderilmesi emredilmiti (Sak 2003: 421-422).
Zaviyenin gelirlerine dair anlamazlklar, taraflarn uzlamasyla da zlebilirdi.
Kuzviranda medfun eyh Hocenti ve kardei ekerim Dede vakflarnn evladiyet zere
mtevellileri olan eyh Mustafa bin lyas ve el-Hac Kerime binti Mehmet Aa, Denler
mezrasna dair el-Hac Abdurrahman bin Abdlcelil adl kiiyle davalk oldular. eyh Mustafa,
mahkemede unlar syledi: Konyada grlen davada Abdurrahmann elindeki mezra, eyh
Hocenti evlatlarndan olduklar iin, ncelikle eyhin kardei ekerim Dede, ondan sonra evlad-
evladna ve soyu tkenirse eyh Hocenti evlad tasarruf eylesin diye vakfiyede kaytldr.
Abdurrahman, dier ekerim Dedenin evladndandr. Bu kii, vakfiye ve berat ortaya koyarak
yllardr tasarruf etmektedir. Bu konuda verilen fermanlar zerine dava grlp elimize
hccetler verilmiken hala anlamazlk olmaktadr. Bu mezradan elde edilecek rnlerden
alnacak rn yarsn ben ve Kerime dier yarsn da Abdurrahman almak zere anlatk
deyince kad da bu anlamay kabul edip 20 Eyll 1676 tarihinde davay kaydettirdi (KS 21:
217-2).
Mart 1854 tarihinden itibaren grlen bir yllk muhasebesinde eyh Hocenti Zaviyesi
Vakfnn Kuzvirandan ve Sultanck mezrasndan toplam 2.189,5 kuru gelirine karlk
zaviyede yemek yedirmek iin 273 kuru, harc- muhasebe ve maa- muharrir31 olarak 238,5
kuru, hisse-i tevliyet olarak 1.678 kuru masraflar arasna yazlmt (BOA, EV.d 15622: 19a).
Mart 1858 tarihinden ubat 1859a kadar elde edilen aar gelirleri: Kuzviran kynden o ylki
30

31

Esed bin Pir lm ve Bervane bin Beyale ve smail Dede ibni Cafer ve Dede bin Abdlmmin ve Bedel bin Mahmud
ve Yakub bin kr ve Ali Halife ibni Beyale ve Sefer bin Yusuf adl kiiler ahitlik etmilerdi. Bu ahitlerden 1642
yl avarz defterinde Pir Esed, Bervane bin Beyale, Yakb bin kr, Bedel bin Mahmud, Dede bin Mmin ile kyn
imam Ali Halifenin ismi gemektedir (BOA, MAD.d 3074: 135).
nceki yllarda da vakfn muhasebesinin grlmesi esnasnda alnan cretler vard. Nitekim Mays 1681de
Konyada bulunan vakf mtevellileri arzlarnda her yl sonunda mutd- kadm zere kazada evkaf muhasebecisi
olanlarla muhasebelerini grp deftere kaydettikten sonra kanun zere resm-i sicil sekiz ake ve imzaya on iki ake
verirler iken halen evkaf muhasebecisi olanlar buna kanaat etmeyip daha fazla ake alp zulm ettiklerini bildirince
kanun zere amel olunmas emredilmiti (KS 26: 282-1).

SUTAD 39

11

12

Hamit AFAKCI

bedel 3.101,5 kuru 10 para (seneye zam 290,5 kuru 10 para), Sahra nahiyesine bal Sultanck
mezrasndan 457,5 kuru 10 para (yla zam 44,5 kuru 5 para) toplam 3.894,5 kuru 15 para
geliri vard. Vakfn masraflar ise; fakirlere yemek yedirmek iin 486 kuru, trbenin tamiri iin
408,5 kuru 15 para, maa- muharrir (300) ve harc- muhasebe (75) 375 kuru, zaviyedar ve
mtevelli hissesi 2.625 kuru olmak zere toplam 3.894,5 kuru 15 para idi. Gelir gider hesab
yaplnca hi para kalmam. Vakfn gelirinin fakirlere yemek yedirmek ile mtevelli ve
zaviyedar hissesi olduundan yle yapld da yazlmtr (BOA, EV.d 15622: 104b). Bu
kaytlardan bu tarihte zaviyenin tamir edildii anlalmaktadr. Zaviyenin gelirleri; gelip geene
ya da fakirlere yemek yedirmeye, zaviyenin tamirine ve zaviyede alanlarn cretlerine
harcanmtr. Bu masraflardan artan gelir ise vkf evlad arasnda paylatrlmtr. 1854 ve
1858 yllar gelir ve giderleri karlatrldnda; 1854 ylnda gelirin % 12si yemek yedirmeye,
% 11i muhasebe harc ile muharrir maana ve % 77si vkf evladna datlmt. 1859 ylnda
ise gelirin % 12si yemek yedirmeye, % 10u muhasebe harc ile muharrir maana, % 68i
zaviyedar ve mtevelli hissesine ve % 10u trbenin tamirine harcanmt. Her iki rnekte de
grld zere vakfn gelirinin byk ounluu vkf evlad arasnda taksim edilirken
yemek yedirme masraf olarak % 12lik bir dilim ayrlmt. Zaviyede ka kiinin alt ya da
misafir edildii tam olarak bilinememektedir. Ancak tahmini rakamlar verilebilir. Yllara gre
zaviyede tketilen yiyecek miktarna harcanan parann artmas, vakfn gelirinin artmasyla
alakaldr. Zira zaviyede yiyecee ayrlan oran % 12dir. Hlbuki vakfiyede gelene geene ve
fakirlere yemek yedirmeye ayrlan oran 2/16 idi. Bu oranda da yiyecee ayrlan miktar % 12,5
idi. Vakfn ilk yllarndan itibaren yiyecee ayrlan miktarn fazla deimediini
gstermektedir. Vakfn tamirine 1/16 hisse yani % 6,25 hisse ayrlrken XIX. yzylda % 10 idi.
Vakfiyelerde vkf evladna 13/16 hisse yani % 81,25 hisse ayrlrken XIX. yzylda bu orandan
baka yerlere pay ayrlmas nedeniyle bu miktarn azald grlmektedir.
3. Vakftaki Grevliler
Zaviyede vkf evladnn saysna gre alanlar ya da vakftan istifade edenler
deimekteydi. Zira len kiinin ka ocuu varsa hissesi ocuklarna intikal etmekteydi. eyh
Hocentinin yaptrd zaviye ve camide; mtevelli, cabi, zaviyedar, nazr, katip ve imam grev
yapmt.
a. Mtevelli
Vakfn ilerini vakfiye artlar ile dini hkmlere gre idare eden ve vakfta tasarruf
hakkna sahip olan mtevelli, vkfn artyla veya kadnn isteiyle tayin olunurdu. Vakf
ilerini idare etmek zere tayin edilen vakfn mtevellisine, o vakfn nezareti verilmezdi. Zira
ayn kii hem denetleyen hem denetlenen grevinde bulunamazd (afakc 2015: 56).
1501de Kuzviran kynde Yakub v. Hocendi ift ve Mehmedi v. O bennak olarak yazlrken
zaviyeye dair herhangi bir kayt yoktur. Bu tarihte kyde 31 nefer, 24 hane kaydedilirken iftlik-i
Yusuf bin Hocendi mahll ift ifadesi bu nesilden gelen kiilerin elindeki bir iftliin varlna
iaret etmektedir (BOA, TT.d 40: 209-210). 1518 ylnda ise 25 neferin olduu kyde, Mehmet v.
Yakup imam olarak yazlmt (BOA, TT.d 63: 625). 1522 ile 1524 yllarnda da kyn imam
Mehmet v. Yakup idi (BOA, TT.d 455: 249; BOA, TT.d 399: 439). Bu tarihlerde ky 26 nefer 20
hane idi.
1583te Abdullah v. Mehmet zaviyenin eyhi iken Yakup v. Abdullah zaviyenin
mtevellisiydi32 (TKGMA, TD 113: 275b). 1630 yl sonunda zaviyenin tevliyet ve meihat vaz

32

Yusuf v. Abdullah ise muhassl yazlmt.

SUTAD 39

eyh Hocenti Zaviyesi

elebi zerindeydi (KS 22: 64-2). 22 Ekim 1644 tarihinde ise Ferruhzade bin Yusuf, zaviyedar
ve mtevelli olarak grevliydi (KS 7: 67-1). 20 Aralk 1663 tarihinde, zaviyenin mtevellisi ve
eyhi Mustafa bin lyas Efendi idi (VGMA, d. 2178: 78). Vakfn mtevellileri birden ok
olduundan dolay vkf artna uymayarak vakf mahsuln vermeyerek eziyet ettiklerinden
bir hisse galle ile eyh smail Hakk, ubat 1749da atanmt (VGMA, HD 1079: 64b).
Zaviyede kadnlarn da grev aldna dair rnekler vardr. 25 Haziran 1817 tarihinde vakfa
drtte bir hisse ile tevliyet ve zaviyedarla mutasarrf olan Mustafa Halife ibni Mehmetin
lm zerine grevleri, kzlar erife, Saliha ve erife Fatma Hatunlara tevcih edildi (VGMA,
d. 2178: 79). 2 Temmuzda ise dier erife ve Saliha binti Seyyid Ali adl hatunlara msavi
olmalar nedeniyle zaviyedarlk ve tevliyet tevcih olundu (VGMA, d. 2178: 79). Vakfn tevliyet
ve zaviyedarlk cihetlerine mutasarrf olan erife ve Saliha lnce ortaklar erife Saliha ile
erife Fatma, bu hisselerin kendilerine verilmesini arz edince 15 Mays 1842 tarihinde bu istek
onaylanmt (BOA, C.EV 10797). erife Fatma ve erife Salihann lm zerine ise grevlerin
erife Salihann oullar Seyyid Ali ve Seyyid Mehmet ibn Ahmete verilmesini Konya kads
arz etmiti. Evkaf- Hmayun tarafndan durum incelenmi ve bunlarn atanmas iin bir emir
talep edilmesi zerine 25 Nisan 1842de atanabilecekleri belirtilmiti33 (BOA, C.EV 33040).
Vakftan haksz kazan elde edildii tespit edilirse bunlar geri alnmtr.34 Austos 1687de
Belviran kazasnda medfun ekerim Dede ve eyh Hocenti Zaviyesinin beratla evladiyet ve
merutiyet zere mtevellisi olan Mahmut ve Ali adl kiiler gnderdii arzlarnda; zaviyenin
eski mtevellisi olan Ali kendi isteine uygun kiilerden istifade ederek zaviyeye ait
mezralardan elde edilen geliri ilgili yerlere harcamayp kendi masraflarna harcad ifade
edilmiti. Bu kiinin muhasebesinin mfredt defteri gerei yerli yerinden grlp durumun
ortaya karlmas istenmiti. Sylendii gibi kiinin zerinde vakf gelirinden ne karsa vakf
iin alnmas Konya kadsna emredilmiti (KS 34: 284-1; Ek 4).
b. Cabi
Vakfn gelirlerini toplayan ve bir nevi tahsildarlk grevini yapan cabiler, tuttuklar
defterlerini vakf mtevellisine gstermeye ve hesap vermeye, mtevelliler de bu hesaplar
kadya verip tasdik ettirmeye mecburdu (Sertolu 1986: 60; Pakaln 1993: 253).
XVIII. yzyln ikinci eyreinin balarnda zaviyenin cabisi olmadndan senede iki hisse
galle ile Abdurrahman atanmt (VGMA, HD 1133: 86b). eyh Hocenti Zaviyesi vakfna cabi
atamas gerekli olduundan ylda bir mdd buday ile eyh smail Hakk Efendi Temmuz

33

34

Belviran kazas naibi emseddin Efendinin mhrn mutabk bir kta ilam ve kaza meclisinin mazbatas ile Evkaf-
Hmayun mftsnn ilam da var.
Grevini aksatan vkf evladnn hissesi ncelikle varsa ocuklarna yoksa vkf evladndan ehil olana grevin
verilmesi teml-i kadmi idi (KS 109: 101). ocuk says birden fazla ise grevler itiraken verilirdi (KS 99: 227-2).
Zaviyenin nsf hisse zaviyedarlk ve tevliyet cihetlerine mutasarrf olan es-Seyyid Ali bin es-Seyyid Sleymann
Alibeyhy kynde kaydedilen oullar Mehmet Emin, Sleyman ve Ahmet adl oullar teml-i kadm zere
babalarnn yerine 11 Haziran 1883 tarihinde mtereken atanmlard. (KS 96: 479-2; KS 99: 227-2). 1865te hisse
tasarruf eden Fatma binti Mustafa lnce onun hisseleri grev yaplamadndan dolay kz Sddkaya 1877
ylnda verilmiti. Zira zaviyede yemek yedirme devam ediyordu ve her yl muhasebesi grlyordu (KS 99: 2091). Eer ocuklar kkse, onlar byyene kadar grevleri akrabalarna veriliyordu. Mustafa bin Mehmed vefat
ettiinden Konya mahallelerinden Baba Sultandan alt ve be yalarndaki Ali ve Mehmet Tevfik kalmt. 1 Aralk
1875te, rd ve bulularyla biz-zt ciheteyn-i mezkreteyn hidmetini edaya kesb-i iktidar idinceye dein taraflarna babalar
dier Mustafa bin-niyabe getirilmiti (KS 96: 227-2). 8 Ocak 1893 tarihinde, Ali ve Mehmet Tevfikin mahlulleri
sebebiyle Konyann Dedemolu Mahallesinde ikamet eden ve evld- vkftan olan Emine Hatun binti Hac
Mustafaya bir buuk hisse zaviyedarlk ve tevliyet grevleri verilmiti. Dier hisselere Mustafa Aa ile Ahmet
Efendi mutasarrft (KS 109:101-2).

SUTAD 39

13

14

Hamit AFAKCI

1746da atanmt (VGMA, HD 1079: 64b). 1747de vakfiyede cabi kaydnn olmad da ifade
edilmiti (BOA, AHK.KR.d 3: 106).
c.

Zaviyedar

13 Austos 1701 tarihinde Kuzviran kyndeki zaviyenin zaviyedarlar Mehmet bin Sefer
ile Ali bin Mustafa adl kiilerdi (KS 39: 89). XVIII. yzyln ikinci eyreinin balarnda, eyh
Mehmet lnce eyh Abdurrahman zaviyedar ve mtevelli olmutu (VGMA, HD 1133: 86b).
Vakflarn ilerini takip eden mtevelli, zaviyelerde genel olarak ayr bir grevli deildi.
Mtevelli olarak zikredilen kiiler ayn zamanda zaviyenin zaviyedarlaryd. Farkl grevler
ayn kii ya da kiilerde toplanmt. Bu, onlarn daha iyi maa almalarn salayan bir
uygulama olduu gibi grevlerin aile iinde tutulmasn da salamtr. 22 Temmuz 1843
tarihinde ise zaviyenin sekizde bir ve drtte bir vazife ile zaviyedarlk ve tevliyet cihetlerine
mutasarrf olan Mustafann lm zerine kzlar erife ve Fatma Hatuna grevler itiraken
verilmesi gerekirken Mehmet ve Ali bin Ahmet ile baz kiiler mdahale etmiti (KS 78: 31).
len kiinin erkek ocuu olmad zaman babalarnn hakk, kz ocuklarnn talebi zerine
onlara verilebilirdi. Buradaki anlamazln temel nedeni de erkek ocuun olmamas ve kz
ocuklarnn haklarn talep etmesiydi.35
23 Austos 1840 tarihinde, Hocenti Zaviyesi Karacahisar mezras vakfnn te bir hisse ile
zaviyedar olan es-Seyyid Mehmet Said bin el-Hac Mehmet Emin Halifenin lm zerine
hissesi ehliyetleri olan oullar es-Seyyid Mehmet Emin ve es-Seyyid Numan Halifelere
verilmiti36 (BOA, C. MF 4407).
Kydeki zaviyedarlar, baz sulara da karmt. 25 Aralk 1564 tarihli Karaman
beylerbeyine gnderilen hkmde Belviran kazas Kuzviran kynde oturan Vefa ve Ali bin
eyh Safa adl zaviyedarlarn yakalanarak saraya getirilmesi ve kree konma cezalarnn
olduu hatrlatlarak dikkatli olunmas emredilmiti (6 Numaral Mhimme Defteri 1995: 300).
d. Nazr
Mtevellinin tasarruflarna nezaret etmek zere vkf ya da hkim tarafndan
grevlendirilen nazr, vakflarda grev yapan kiilerdendi.37 Mtevelli nazrn grn
almadan vakf zerinde bir tasarrufta bulunamazd (Berki 1966: 44; Akgndz 2013: 359).
Nazr, vakf ve mtevelli ile yakndan ilgilenir, harcamalar kontrol edip usulszlkleri
bildirirdi. Ksaca sylemek gerekirse nazr, vakfn idaresini denetleyen grevliydi.
Zaviyenin vakflarna sekizde bir hisse galle ile nazr olan Osmann berat, Mays 1697de
yenilenmitir (VGMA, HD 1140: 98a). Vakfn bir ake vazife ve yllk 50 kile buday ile nazr
olan Aliden sonra eyh Mehmete Mart 1731de verilmitir (VGMA, HD 1079/2: 116b).
Zaviyenin bir mdd galle ile nazr olan smailin berat Ocak 1755te yenilenmiti (VGMA, HD
1097: 99b). Ocak 1761 tarihinde ise smailin lm zerine grev, oullar Mehmet Sait ile
35

36

37

Zaviye vakfnn sekizde bir hisse tevliyet ve zaviyedarlna mutasarrf olan evld- vkfdan es-Seyyid Mehmed bin
Ebu Bekirin ocuksuz vefatndan sonra vkf evladndan Havva binti Hseyin e 20 Mays 1824te grev tevcih
edilmiti (VGMA, d. 2178: 79). Kadnlarn zaviyede grev aldn gsteren bir kayt olarak da dikkati ekmektedir.
5 ubat 1839 tarihinde Pirlevganda kazas naibinin arz ile balayan sre, 24 Mays 1839da atama kaytlarnn
karlmas, 27 Mays 1839da Darbhane-i Amire mirinin telhisi, 30 Mays 1839da Defterhane-i Amiredeki
vakfiye kaytlarnn incelenmesi ile devam etmi (vakfiyesinin olmad ve ne ekilde tasarruf edildiinin
bilinemedii belirtilmi), 28 Haziran 1839da muhasebe kaytlarnn karlmas istenmi, 21 Ocak 1840ta vakfn
muhasebesi karlm, 27 Ocak 1840ta evkaf mfettiinin ilam, 11 Austos 1840ta Evkaf- Hmayun Nazrnn
iktizas zerine 23 Austos 1840ta grevin tevcih olunmas emredilmiti (BOA, C. MF 4407).
Vakflarda bu ekilde grevlendirilen nazr ad verilen grevliler denetim yapt gibi yarg yetkisine sahip
hkimlerin de vakf mallar zerinde kontrol ve tefti yetkileri vard. Dolaysyla vakfn mtevellileri baz
tasarruflar yapabilmek iin hkimlerin grn almak zorundayd (Akgndz 2013: 360).

SUTAD 39

eyh Hocenti Zaviyesi

Seyyid Mustafaya tevcih olunmutu (VGMA, HD 1097: 100a). 1747de vakfiyede nazr kaydnn
olmad vurgulanmt (BOA, AHK.KR.d 3: 106).
e. Ktip
Ktip, vakfn btn gelir ve giderlerini deftere kaydeden grevliydi. 1741 ylnda zaviyenin
ktibi olmadndan bir hisse galle ile Dervi brahim (VGMA, HD 1079/2: 117b), 1745te bir
mdd38 galle ile ktip Dervi brahim lnce eyh smail atanmt (VGMA, HD 1079: 64b).
Mays 1747de, vkfn gelirleri eitli hizmetlere ve hizmetlilere taksim ettii, vakfiyede ve
defter-i hakanide vakfa cabi, nazr ve ktip kayt olunmad belirtilmiti. Ancak Dervi
brahimin kitabeti zerine aldndan bahsedilerek vakfiyede ve dier kaytlarda
olmadndan vakf rnden aldklarnn iadesi ve kitabetin terki emredilmiti (BOA,
AHK.KR.d 3: 106).
f.

eyh Hocenti Camii ve Grevlileri

Vakfiyede eyh Hocentinin zaviye ile birlikte bir mescit yapt belirtilmi ve vakflar bu
iki yapya braklmt. Dolaysyla mescidi yaptran kii de eyh Hocentidir. O halde yapnn
XIV. yzyla ait olduu sylenebilir. Daha sonraki yllara ait belgelerde ibadethane, cami olarak
gemektedir. Bu durum mescide minber konularak camiye dntrldn gstermektedir.
Ancak camiye ne zaman dntrldne dair bir bilgi tespit edilememitir.
Cami, Belviran kazasna bal Kuzviran kynde idi. Hocenti avu olarak da anlan eyh
Hocenti, Kuzviran adl mevzide camiyi bina etmiti (VGMA, HD 1097: 99b; KS 57: 150).
Hocenti tarafndan yaptrlan camii vakfnda mtevelli, nazr, cabi, imam ve hatip grev
yapmt. Caminin ismi belgelerde Hocenti avu Camii ya da eyh Hocenti Camii olarak
gemektedir (VGMA, HD 1143: 138b; VGMA, HD 1133: 86a)
Vakfiyede zaviye ve mescidin tamirine bir hisse ayrlmt. XVIII. yzyln ikinci eyreinin
balarnda cami evkafnn gelirinin bir hissesinin tamire art olduu hatrlatlarak mtevelli
olarak brahim adl kii atanmt (VGMA, HD 1133: 86b). Ayn tarihlerde caminin bo olan iki
sehm nezareti Seyyid Aliye verilmiti (VGMA, HD 1133: 86a).
Mays 1697de camide bir ake ile hatip olan Mehmetin berat yenilenmiti. Ertesi yl ise
hatip olarak Sleyman grev yapmt. ubat 1699da caminin imam merin lm zerine
atanan Mehmet (VGMA, HD 1140: 98a) imam ve hatip olarak grev alrken onun da vefat
zerine yerine Ekim 1727de brahim atanmt (VGMA, HD 1143: 138b; VGMA, HD 1079/2:
116b). brahimin vefatndan sonra imam ve hatip olan Halil bin mere Mays 1754 tarihinde
beratn kaybetmesi nedeniyle yeniden berat verilmiti (VGMA, HD 1079: 64b). Bu, onun daha
nce bu greve atandn gstermektedir. Ancak ayn yln Ekim aynda grevi braktndan
Musa bin Mehmet atanm (VGMA, HD 1079: 65a), Mart 1755te ise Musann yerine Mehmet
atanrken (VGMA, HD 1097: 99b) Mehmet Halife de Haziran 1760 tarihinde kendi rzasyla
imam ve hatiplii eyh Mehmete brakmt (VGMA, HD 1097: 100a). Camideki bu grevliler
arasnda ok hzl grev deiikliklerinin olmas dikkati ekmektedir. Ayrca atanan baz
imamlarn kendi isteiyle grevi brakmalar verilen cretin yetersizliinden de
kaynaklanabilir.
Bahsedilen camide cabi ad verilen grevli de bulunmaktayd. Camiye ylda iki hisse galle
ile cabi olan Seyyid Abdrrahimin lm zerine ubat 1749 tarihinde Seyyid Seyfullah ve
Seyyid Mehmet atanmt (VGMA, HD 1079: 64b). Bu grevlilerden Mehmetin lm zerine
38

Fatih dneminde bir mdd 20 kile yani 513,12 kg budaya eitti. Arpada ise yaklak 445 kg gelmekteydi (Hinz
1990: 58).

SUTAD 39

15

16

Hamit AFAKCI

hissesi olu Mahmuta, Mays 1755te verilmiti (VGMA, HD 1097: 99b). XVIII. yzyln ikinci
eyreinin balarnda yllk 25 kile39 buday ile cabi olan Seyyid Mustafann grevi terk etmesi
zerine Sefer atanmt (VGMA, HD 1133: 86b).
SONU
Osmanl dneminde vakflara dair kaytlarnda Karamanoullarndan mukarrernamesi
vardr eklindeki ifadeler mlkn ya da vakfn onaylanmas anlamna gelmektedir.
Mukarrernamelere gre, vakfn Karamanoullar devrinde faal olduu anlaldndan Osmanl
dneminde de vakfn almasna izin verilebiliyordu. Zira vakf olduu ispat edildikten sonra
Osmanl padiahlar ya da ehzadeleri de bunlar onaylayan ferman ya da mukarrername
vermilerdi. XIV. yzylda kurulmu olan eyh Hocenti Zaviyesi faaliyetine devam etmi,
Osmanl hkmdarlar da vakfn ileyiini onaylamtr. Bu, Trk-slam devletlerinde
kurumlarn devamlln gstermesi asndan da nemli bir rnektir. Bir dier yn ise
Osmanl Devleti, kendisine aykr olmayan ya da kendisinin yapmak zorunda olduu birok
kurumu aynen devam ettirmitir.
Vakfiyesine gre Karamanolu Mehmet Bey, eyh Hocentinin yapt zaviyeye baz yerleri
vakfetmiti. Bu yerlerin nasl deerlendirilecei de vakfiyede aklanmt. Daha sonraki
dnemlerde uygulamann nasl olduu da grlmektedir. Vakfiye kaytlar ile sonradan
yaplan atama kaytlarnda, vakfa ait grevlerin aile iinde kalmasna dikkat edildii
grlmektedir ki, bu vakfiyede vkfn da zerinde durduu artlardan biriydi. Bu ekilde
davranlarak salnda kendisine ve lmnden sonra aile fertlerine i imkan salayan bir
vakf ortaya karlmt. Bu sayede aile bireylerine gvenli bir gelecek temin edilmeye
allmt. Bununla birlikte aile fertlerinin istifadesine sunulan vakf, vakftan istifade etmek
arzusunda olan aile fertlerini de bir arada tutmu ve ailenin dalmasn nlemiti. Ayn
zamanda vakfta grev almak iin baz zelliklerin aranmas, ailenin eitimine ve ahlak
anlayna da katk salamtr. Ayn zamanda babas len kz ocuklar babasnn yerine
vakftaki grevlere talip olmu ve vakflarda grev almt. Bu vkf evlad arasnda ncelikli
olmakla da alakal bir durumdu.
Vakflar, sosyal hayattaki baz ihtiyalarn karlanmasnda nemli rol oynard. htiya
sahipleri ile yolcularn yeme ime ihtiyalar vakflar tarafndan karlanrd. eyh Hocenti
Zaviyesi, gelip geenlere yemek yedirmek iin vakfiyede belli bir miktarn ayrlmasyla da
dikkati ekmektedir. Vakfa ait yerlerden elde edilen gelirler; zaviye ile caminin tamirine, gelen
geen ile fakirlere yemek yedirilmesine ve bu kurumlarda grev yapanlarn maalarna
ayrlmt. Vakfn gelirlerin bu harcamalar yapldktan sonra elde kalan gelir ise vkf evladna
paylatrlmt. Bu paylamda vkf evlad arasnda ncelikli olanlar vard.
Vakfiyede gelene geene ve fakirlere yemek yedirmeye ayrlan oran 2/16 idi. Bu oranda da
yiyecee ayrlan miktar % 12,5 idi. 1854 ve 1859 yllarnda ise oran % 12 idi. Vakfiyelerde vkf
evladna 13/16 hisse yani % 81,25 hisse ayrlrken 1854te %77 ve 1859da % 68 pay ayrlmt.
Vakfn tamirine ise vakfiyede yaklak % 6,25lik miktar ayrlrken 1859da bu oran % 10 idi.
1854 ylnda % 11 ve 1859 ylnda ise % 10 hisse muhasebe harc ile muharrir maana ayrlmt.
1859 yl tamir masraf zaviyedar ve mtevelli hissesine eklenince oran % 78 olmaktadr.
Dolaysyla vkf evladnn alaca oran yaklak olarak balangtan itibaren fazla
deimemitir. Ancak toplam gelirin % 10una karlk gelen miktar vkf evlad hissesinden
ayrlarak trbenin tamiri gerekletirilmitir.
39

stanbulda budayda kile 20 okka yani 25,656 kg olarak hesaplanrd. Arpa ticaretinde 22,25 kg zerinden ilem
grrd. 1841de itibaren Trkiyede her yerde kile 35,27 litredir yani 20 okkalk eski buday arlna eittir.
Harputta bir mdd sekiz stanbul kilesi idi ve 205,25 kg arla eitti (Hinz 1990: 51, 57).

SUTAD 39

eyh Hocenti Zaviyesi

Vkfn neslinin XIX. ve XX. yzyllarda Karaman eyaletinde farkl yerlerde olduklar
anlalmaktadr. Nitekim Kuzviran, Hadim, Alibeyhy, umra ve Konya gibi yerlerde
bulunan vkf evlad zaviyede grev almlard. Bu, vkfn neslinin daldn gstermekle
birlikte vakftan yararlanacak ncelie sahip insanlarn da kimler olduunu gstermesi
asndan nemlidir. Vakfn gelirlerinin nemli bir blmnn bunlar arasnda paylalmas ise
aile vakf niteliinden kaynaklanmaktadr. Bahsedilen zaviyenin gelirleri barnma, yeme ime
ve vkf evlad arasnda paylatrlmt. Tekke ve zaviyelerin kapatld tarihe kadar faaliyette
olduu dnlen zaviyenin arazileri, bu tarihten sonra mlk olarak ahslarn eline gemi
olmaldr.

SUTAD 39

17

18

Hamit AFAKCI
KAYNAKA
1. Ariv Kaynaklar
1.1. Babakanlk Osmanl Arivi (BOA)
Bab- Asafi Divan- Hmayun Sicilleri Karaman Ahkam Defterleri (AHK.KR.d): 3
Cevdet Evkf (C.EV): 10797, 33040.
Cevdet Maarif (C.MF): 4407.
Dahiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Mdriyeti Kalem-i Umumi Belgeleri (DH.EUM.KLU): 9/52.
Maliye Defterleri (ML.d): 398.
Maliyeden Mdevver Defterler (MAD.d): 3074, 8040.
Maliye Varidat Muhasebesi Temettuat Defterleri (ML. VRD. TMT.d): 9814
Tapu Tahrir Defterleri (TT.d): 40, 63, 399, 455.
Evkaf Defterleri (EV.d): 15622.
1.2. Vakflar Genel Mdrl Arivi (VGMA)
Vakflar Genel Mdrl Arivi (VGMA) Defterleri (d.): 591, 2178.
Hurufat Defterleri (HD): 1079, 1079/2, 1097, 1133, 1140, 1143.
1.3. Tapu Kadastro Genel Mdrl Arivi (TKGMA)
Tapu Tahrir Defterleri (TD): 113, 584.
1.4. Konya eriye Sicilleri (KS): 2, 7, 21, 22, 26, 34, 39, 57, 78, 92, 93/2, 96, 99, 109, 112, 136.
2. Kitaplar, Tezler ve Makaleler
6 Numaral Mhimme Defteri 972/1564-1565 <zet-Transkripsiyon ve ndeks> I (1995). Ankara: Devlet
Arivleri Genel Mdrl Osmanl Arivi Daire Bakanl Yaynlar.
AKGNDZ, Ahmed (2013). slm Hukukunda ve Osmanl Tatbikatnda Vakf Messesesi, stanbul:
Osmanl Aratrmalar Vakf Yaynlar.
AREL, Mehlika (1962). Muttaki Karamanoullar Devri Eserleri, Vakflar Dergisi, S. 5, Ankara, 241250.
Akpaazade (1970). Akpaaolu Tarihi, (Yay. Atsz), Ankara.
ATSIZ (1961). Osmanl Tarihine Ait Takvimler I, stanbul: Kkaydn Matbaas.
BERK, Ali Himmet (1966). Vakfa Dair Yazlan Eserlerle Vakfiye ve Benzeri Vesikalarda Geen Istlah ve
Tbirler, Ankara: Vakflar Genel Mdrl Neriyat.
CERAN, Ahmet eref (1999). Konya Alibeyhy Kuzviran (Kuzren) eyh Hocenti Zaviyesi
Vakfiyesi, Seluk niversitesi Trkiyat Aratrmalar Dergisi, S. 5, 171-180.
FTOLU, smail (2001). Vakfiyelere ve Tahrir Defterlerine Gre Karamanl Eitim-retim
Messeseleri, Isparta: Sleyman Demirel niversitesi Sosyal Bilimler Enstits
Yaynlanmam Doktora Tezi.
DANMEND, smail Hami (1971). zahl Osmanl Tarihi Kronolojisi, C. I, stanbul: Trkiye
Yaynevi.
DLGERLER, Osman Nuri (2006). Karamanoullar Dnemi Mimarisi, Ankara: TTK Yaynlar.
HINZ, Walther (1990). slamda l Sistemleri, (ev. Acar Sevim), stanbul: Marmara niversitesi
Yaynlar.
KAHRAMAN, Seyit Ali (2009). XVI. Yzyl Balarnda Karaman Vilyeti Vakflar, Kayseri: Kayseri
Bykehir Belediyesi Kltr Yaynlar.
KONYALI, brahim Hakk (1967). bideleri ve Kitbeleri ile Karaman Tarihi Ermenek ve Mut bideleri,
stanbul: Baha Matbaas.
KONYALI, brahim Hakk (1997). bideleri ve Kitabeleri le Konya Tarihi, Ankara: Burak Matbaas.
Mehmed Neri (1987). Kitb- Cihan-nm, II, (Yay. Faik Reit Unat-Mehmed A. Kymen), Ankara.
Mneccimba Ahmet Dede, Mneccimba Tarihi, C. I, tarihsiz.
PAKALIN, Mehmet Zeki (1993). Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, I, II, III, stanbul:
MEB Yaynlar.
SAK, zzet (2003). 10 Numaral Konya eriye Sicili (1070-1071/1659-1661) (Transkripsiyon), Konya:
Seluk niversitesi Trkiyat Aratrmalar Enstits Yaynlar.

SUTAD 39

eyh Hocenti Zaviyesi

SCHLTBERGER, Johannes (1997). Trkler ve Tatarlar Arasnda (1394-1427), (ev. Turgut Akpnar),
stanbul: letiim Yaynlar.
SERTOLU, Midhat (1986). Osmanl Tarih Lgati, stanbul: Enderun Kitabevi Yaynlar.
SLAY, Gler (2015). Belviran Kazas Tarihesi ve Sosyokltrel Yaps, izgi Kitabevi Yay., Konya.
AFAKCI, Hamit (2015). Turgutoullarndan Sultan Hatunun Vakf, Vakflar Dergisi, S. 44, Ankara
2015, s. 49-72.
ikr (2005). Karamannme *Zamann Kahraman Karamanlerin Tarihi+, (Haz. Metin Szen, Necdet
Sakaolu), stanbul: Karaman Valilii ve Karaman Belediyesi Yayn.
UZUNARILI, smail Hakk (1982). Osmanl Tarihi, I, Ankara: TTK Yaynlar.
UZUNARILI, smail Hakk (1988). Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, Ankara:
TTK Yaynlar.
NAL, Tahsin (2007). Karamanoullar Tarihi, Ankara: Berikan Yaynlar.

SUTAD 39

19

20

Hamit AFAKCI

EKLER
Ek 1: eyh Hocenti Zaviyesi Vakfiyesi (VGMA, d. 2178: 76-77)

SUTAD 39

eyh Hocenti Zaviyesi

SUTAD 39

21

22

Hamit AFAKCI
Ek 2: Vakfla lgili Sorunlarn zmne Dair Hkm (BOA, AHK.KR.d 3: 105)

Ek 3: eyh Hocentinin eceresi40


Abdullah Paa
eyh Hocenti41
Yakup Halife
Mehmet Fakih
Abdullah Halife42
Budak
Sleyman Halife
Mehmet
vaz elebi43

40
41
42

43

Tablodaki veriler VGMA, d. 591: 113; VGMA, d. 2178: 76; KS 2: 34; KS 22: 64-2den karlmtr.
eyh ekerim Dede, eyh Hocentinin kardeidir.
1571de zaviyenin tevliyetini yrtmektedir (KS 2: 34). 1583te zaviyenin eyhidir. Olu Yakup ise zaviyenin
mtevellisidir (TKGMA, TD 113: 275b).
1630da Mehmet ile anlamazlk olmu ama zaviyenin tevliyeti ve eyhlii onun zerindedir (KS 22: 64-2). Metin
ierisindeki mtevelli atamalarna baklarak devamndaki ecere hakknda bilgi edinilebilir.

SUTAD 39

eyh Hocenti Zaviyesi

Ek 4: Vakfn Gelirinin lgili Yerlere Harcanmamas Nedeniyle Davann Grlmesi in Kadlara Gnderilen
Emir (KS 34: 284-1)

SUTAD 39

23

SUTAD, Bahar 2016; (39): 25-43


e-ISSN 2458-9071

PORT DIRECTIVE OF 1878 FOR MERCHANT SHIPS OPERATING


IN THE OTTOMAN CAPITAL (DERSAADET) ISTANBUL
SEAPORTS*
BAKENT STANBULDA (DERSAADET) LEYEN TCARET
GEMLERNE YNELK 1878 LMAN NZAMNAMES
smail KSE**

Abstract
After the conquest of Istanbul, Ottoman capital was relocated to this city and the multiconnectional waterways passing between Asia and Europa became the Turkish Straits. When reached
to the northern coasts of the Black Sea, the Turkish Straits became a concern of security and
commerce for Tsarist Russia. From the last decades of 19th century Russian desires on Istanbul and
the Straits could not be fulfilled and until present day the desire to control the straits remains. The
war of 1877-78 brought destructive consequences for the Ottomans and paved the way for Russia to
have some control on maritime navigation through Straits. The balance of power during this period
did not allow Russian military control over the Straits. However, it was an undeniable reality that
Russian merchant ships had obtained freedom of navigation within the Straits after the year of 1878.
In order to lessen Russian influence as much as possible and get adapted to new condition the
Ottoman government was forced to issue a new regulation for the merchant ships operating in the
Straits. The new directive brought some rules and rights for foreign vessels, including the one that
limited the Ottoman government to impose penalties or retribution towards prohibited activities
carried out by the Russian commercial ships..

Keywords
Turkish Straits, Russia, Dersaadet, ports, Britain.

z
stanbulun fethi ile Osmanl Devletinin bakenti stanbula tand ve Asya ile Avrupann iki
yakasn birbirinden ayran suyolu da Trk Boazlar oldu. Karadenizin kuzey sahillerine ulatktan
sonra Boazlar arlk Rusyas iin bir gvenlik ve ticaret sorunu haline geldi. Lakin 19. yzyln
son eyreine kadar Rusyann stanbul ve Boazlara ynelik tutkusu gerekleemedi fakat sona da
*

Several people contributed to this study, however all probable deficiencies and mistakes belong to the author. I am
grateful to Hakan Vural, Director of Istanbul Straits Administration for assisting me to search Tariffs/Bills and
Directives in Strait Administration Library; to Prof. Dr. Tuncay Zorlu, Prof. Dr. Sleyman Demirci and Prof. Dr.
Yaar Semiz and Research Assistant Hseyin Mercan for their contribution to the transcription of the document and
their invaluable advises; to Lawson Irenie of Austraila and Dr. Abelina Galustian of USA for their proofreading the
text as native speakers.
**
Yrd. Do. Dr., Karadeniz Teknik niversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi Uluslararas likiler Blm,
ismailkosetr@hotmail.com
Gnderim Tarihi: 02.07.2015
Kabul Tarihi:
25.12.2015

26

smail KSE
ermedi. 1877-78 Sava Osmanl Devleti iin ykc sonular da beraberinde getirirken, Rusyaya
Boazlar kontrol edebilme frsatn salad. Dnemin denge politikas Rusyann Boazlarda askeri
kontrol kurmasn engellemiti fakat 1878 ylndan sonra Rus meneli ticaret gemilerinin Boazlarda
elde etmi olduu seyrsefer serbestisi tartlamaz bir realiteydi. Osmanl Hkmeti Rusya etkisini
mmkn olduu kadar azaltmak ve yeni duruma uyum salamak amacyla Boazlarda ileyen
ticaret gemileri iin yeni bir Nizamname yaynlamak zorunda kald. Yeni Nizamname yabanc ticaret
gemileri iin, yasalara aykr bir ekilde limanlar terk etmeleri halinde Osmanl makamlar
tarafndan kendilerine dokunulamamas dahil baz hak ve kurallar getirmekteydi.

Anahtar Kelimeler
Trk Boazlar, Rusya, Dersaadet, limanlar, ngiltere.

SUTAD 39

Port Directive of 1878 for Merchant Ships Operating in the Ottoman Capital (Dersaadet) Istanbul Seaports

INTRODUCTION
Straits are the narrow waterways connecting two or more extensive areas of sea.1 There
may be two kinds of straits: The first group is natural waterways such as Gibraltar, Magellan
and the Turkish Straits. The second group is artificial waterways such as, Suez, Panama and
Kiel Canals. Apart from a few, almost all of the natural and artificial waterways provide
connection between the Mediterranean and the oceans. This fact is important because from the
very beginning of human history the Mediterranean Sea was the basin of civilization and
commerce. This fact has broad implications so that possible to argue that, human civilization
emerged and blossomed around this area and as a result that situation Mediterranean Sea
became the water basin for commercial connection between the Asian, African and European
Continents. Moreover for a long period the sea connection of above three continents had to pass
through the Mediterranean Sea.2
Apart from commercial relations, many vital battles were also waged in the Mediterranean
or its vicinity. Particularly but not only the Turkish Straits are politically, economically and
strategically important water ways. Their geographical situation empowers their importance
and in turn this prominence gives rise to political interests.3 Considering vitality for human
being, it is seen that sea navigation inevitably had close relation with historical and
technological developments. In this aspect the Industrial Revolution and discovery of steam
power was a crucial turning point for navigation. Because of this turning point the
Mediterranean Sea significantly gained magnificent and extensive historical importance during
the last decades of the 19th century.
Fossil energy sources were/are located to the south and northeast of Mediterranean giving
it a pivotal position providing vital energy supply ways for the rest of the world. Russia, apart
from its agricultural products, was/is one of the fossil energy producers and at this point the
importance of the narrows ensuring connection between the Black and Mediterranean Seas
became significant. The importance based/bases on geographical burden and geostrategic
location of the Straits which they are wholly placed within Turkish territory securing Turkey
sole possession right. This fact makes them Turkish Straits and scholars call them like.4 Thus
in this paper they will be called alike.
The only access from the Black Sea to the Mediterranean was/is via the Turkish Straits
(Bosporus, Sea of Marmora and Dardanelles). From the conquest of Istanbul (1453) and Azov
(1475) until the occupation of Crimea by Russia in 1784 the Black Sea was a mare clausum of the
Ottoman Empire. In the year of 1784 Russia first time during history had an opportunity to
force the Straits and reach the Mediterranean Sea. However the two big powers of the time
England and France were not ready to see Russian ships in warm waters. Furthermore for their
vital interests until the beginning of the 19th century Britain and Frances basic policy was to

1
2
3

Tim Hiller, Sourcebook on Public International Law, Vol. II, Cavendish Publishing Ltd., London, 1998. p. 383.
Cemil Bilsel, Lozan [Lausanne], Vol. II, Sosyal Yaynlar, Istanbul, 1998. p. 302.
Cemil Bilsel, The Turkish Straits in the Light of Recent Turkish-Soviet Russian Correspondence, The American
Journal of International Law, Vol. 41, No. 4 (Oct., 1947), p. 727; J. C. Hurewitz, Russia and the Turkish Straits: A
Revolution of the Origins of the Problem, World Politics, Vol. 14, No. 4 (July, 1962), p. 731.
Bilsel, The Turkish Straits, p. 727.

SUTAD 39

27

28

smail KSE

keep Tsarist Russia out of the Mediterranean and foster Ottoman control over Turkish Straits.5
Admittedly ever since by the London Agreement signed on July 13, 1841 the transit of naval
vessels through the Straits have been regulated by an international agreement (article 1).6
Beginning from 1475 until 1841, about 366 years there was unlimited Turkish control over
Straits, with sole possession Ottoman Empire had incontestable permission or prevention right
for any kind of passage either commercial or warships.7 But after occupation of Crimea,
Catherina II had made Russia a riparian power on the Black Sea Russian policymakers had been
seriously concerned with the Turkish Straits.8
Treaty of Berlin (1878) was the last official paper imposing rules addressing Turkish Straits.
Navigation regime through them prior to WWI will be regulated by this treaty affording free
passage to the commercial vessels and preserving Ottoman Empires right to close Straits to the
warships of any nation. Mirroring free passage right of commercial vessels, the directive of 1878
should be examined. Because, newly emerged situation especially after the Treaty of San
Stefano had propelled Ottoman statesmen to put some acceptable provisions on free navigation
preserving Ottoman control. Preservation of Ottoman control and acceptance of new rules by
Russia could only be achieved by a new directive which issued soon after the above said Treaty.
Bearing this case in mind, in this paper Istanbul Seaports Directive of 1878 will be studied and
abstractive English translation of the directive is attached to assist further studies. To concretize
the work two maps are also included in this paper showing the area said directive of 1878
administered and the regarded ports of the era. The original name of the directive was
Dersaadet Liman Nizamnamesi *Capital Istanbul Seaports Directive+ and as the directive
lacks definite day and month of issuance, bears only the year of publication (1294 [1878]). Thus
the definite day and month of issuance will tried to be determined by the chronological order of
events of the era and calendar system differences which were dissimilarly in use in Ottoman
lands and Europe will be analyzed to determine at least a definite period before or after the
Treaty of San Stefano.
Ottoman-Russian Controversy over the Turkish Straits
The Turkish Straits have remained of vital strategic value to Russia. They were also vital for
the defense of the Black Sea. During the course of history the Turkish Straits have also been a
matter of safety for Russian Southern borders. Therefore, the Russian efforts to annex or at least
control the Straits have never wavered.
Russian Baltic ports freeze or ice-bond during winter and the Turkish Straits have been the
only outlet for Russians to world grain, coal, steel, oil and other important export destinations
throughout the centuries.9 Proving this fact, during Lausanne Conference (1922-23) Russian
Foreign Affairs Commissar Chicherin stated that 70% of Russian grain and in Paris Peace
Conference (1919-20) Russian delegates stated that; 88% of oil, 93% of manganese, 61% of iron
and almost 54% of Russian total exports by sea have to go out via Turkish Straits. In addition at
the end of the 19th and at beginning of the 20th centuries only 20% of commercial ships passing

6
7
8

William A. Renzi, Great Britain, Russia, and the Straits, 1914-1915, The Journal of Modern History, Vol. 42, No. 1,
(March 1970), p. 16.
Hurewitz, op. cit., p. 605.
Bilsel, The Turkish Straits, p. 733.
Ronald Bobroff, Behind the Balkan Wars: Russian Policy toward Bulgaria and the Turkish Straits, 1912-13, The
Russian Review, Vol. 59, No. 1 (Jan., 2000), p. 77.
F. Standefer Crowe, The Soviet Union and the Turkish Straits, 1933-1945, Unpublished PhD Dissertation, Florida State
University, 1973. p. 1.

SUTAD 39

Port Directive of 1878 for Merchant Ships Operating in the Ottoman Capital (Dersaadet) Istanbul Seaports

through Turkish Straits belonged to the countries costing Black Sea.10 Hence the Straits were as
vital for other countries commercial activities whose merchant ships navigating in the Black
Sea as Russia.
In this study the energy based policies from the areas of the south and northeast of
Mediterranean Sea will not be addressed. Nowadays this is an important issue for humanity
and people living around the Mediterranean. The subject of this study is to analyze and unearth
Russian desire to reach warm waters which the only permanent access possible via Turkish
Straits. This desire was vital for Russian Empire because almost two third of its exports
had/have to pass through the Turkish Straits to reach European markets. At present passage of
the Turkish Straits is a matter of security and transportation of fossil energy for Russia.
Apart from Russian interest, the Turkish Straits constituted one of the knotty problems,
located at the core of so-called Eastern Question of general European politics particularly
during the 19th century three conferences and numbers of treaties and agreements have been
done to disentangle that knot.11 At this point it is important to take a look chronological status
and navigation regime of the said seaways.
Soon after the conquest of Istanbul, passage the Turkish Straits were regulated respectively
as follows (1) for 82 years following the conquest until 1535 sole Ottoman control. After 1535 by
capitulatory rights all vessels flying France flag were granted the privilege of free passage
through the Turkish Straits, from time to time other states were also benefitted from that right:
(2) The Treaty of Kk Kaynarca *Kuchuk Kainarjae] (1774) granted Russian commercial
vessels free passage: (3) Russian warships also gained free passage right (1798) but a few years
later this right was cancelled: (4) The treaty with Britain (1809) closed Turkish Straits to all
warships (article 11): (5) The Treaty of Edirne (1829) granted free passage for all nations
commercial vessels: (6) By the Treaty of Hunkar Iskelesi (1833) the Ottomans promised the
Russians not to allow passage of any alien warships. That treaty had brought Ottomans under
definite Russian effect even tutelage and both Britain and France in accordance with their
traditional policy not to let Russias access to the Mediterranean Sea, put strong opposition
against the said treaty: (7) Hence Protocol of Straits (1841) reestablished the status quo for alien
warships including Russia but put some regulations on commercial navigation limiting
Ottoman control: (8) Treaty of Paris (1856) prohibited free passage of all kind of Russian
vessels.12
During negotiations of that treaty Russia to keep its fortifications and shipyards by the
Black Sea had accepted free passage of warships belonging other nations in the first time of
history yet the powers rejected Russian proposal and neutralized the Black Sea: (9) Russia,
through London Treaty on Black Sea (1871) regained the right to build shipyards and
fortifications in Black Sea and free passage of its commercial vessels from Turkish Straits.
During that negotiations Russian delegate Brunnow repeated Russian acceptance of free
passage of all warships. That proposal again rejected especially by England because in that case
Russian warships vis a vis could have free passage right and reach Mediterranean Sea without

10
11
12

Bilsel, The Turkish Straits, p. 731, 733; Bobroff, op. cit., pp. 77-78.
Bilsel, The Turkish Straits, p. 727.
Bilsel, The Turkish Straits, pp. 735-736; Vernon J. Puryear, New Light on the Origins of the Crimean War, The
Journal of Modern History, Vol. 3, No. 2 (Jun., 1931), p. 221; Samuel Kucherov, The Problem of Constantinople and
the Straits, The Russian Review, Vol. 8, No. 3 (Jul., 1949), p. 206.

SUTAD 39

29

30

smail KSE

any restriction: (10) Treaty of San Stefano, empowering previous treaties and protocols clauses
regarded the Straits, afforded definite free passage of Russian commercial vessels.13
As it is seen after the annexation of the northern coasts of the Black Sea and the provisional
occupation of Azov (1739) and later the permanent occupation of Crimea after the Treaty of
Kk Kaynarca (1774) Tsarist Russia committed to a continuing struggle to achieve free
passage regime through the Turkish Straits at least for its commercial vessels. That treaty had
changed the status of the Black Sea finalizing sole Turkish ownership transformed it a common
area both for Ottomans and Russians. One of the most important results of that war was
Russian penetration into the northern shores of the Black Sea. The Crimean War (1853-56) was a
crucial point for the Russian Empire as it highlighted the importance of Turkish Straits to
defend its southern borders. But the balance of power in Europe forced Russia to obey the
neutrality of the Black Sea and ongoing unconditional control by the Ottoman Empire over the
Turkish Straits. The balance of power in Europe was shaken during the unification process of
Germany and irreversibly overturned after the 1877-78 Ottoman-Russian war. Nowadays
without the Turkish Straits the Black Sea would be inland waterway for Russia, lacking any
access to the Mediterranean and the high seas.
After the Peace Treaty of Paris (1856) had been signed to conclude the Crimean War, the
Ottoman Empire imposed some important changes in the structure of the state. During the
reorganization of the state, also accordingly a new Commercial Maritime Law was adopted in
1863.14 The new regulations were preserving traditional Ottoman sovereignty on the Turkish
Straits necessitating the Sultans consent for any kind of passage. In 1871, Russia repudiated the
Turkish Straits Convention which placed restrictions on the passage of its warships which had
been imposed by the Treaty of Paris.15
The Treaty of Paris brought a relatively long-lasting order to the Straits and the
Mediterranean Sea. The balance had been broken in 1871 due to important changes in Europe.
Russia, especially after the defeat of France and unification of Germany (1871) had decided to
benefit from the newly emerged disorder, repudiated the existing status of the Straits. Russian
aspirations forced the Ottoman Government to reregulate the navigation in the Bosporus and
mooring rules into the ports of the Capital. The Treaty of London signed on March 13, 1871
granted Russia new rights in the Black Sea and Turkish Straits.16
In accordance with the newly imposed rules of the London Treaty which attempted to
preserve the existing status quo in the Straits and to balance Russian designs against its
sovereignty, the Ottoman Government on the 24 July, 1871 issued a new Tariff specially
designed to regulate merchant vessels entering and navigating in the ports of the Capital
Istanbul.17
Despite benefitting from the newly imposed rules, Russia was dissatisfied with the changes
to the Turkish Straits regulations. In the year of 1874 a new directive was issued by Ottoman
Government to regulate navigation in the Capital and to solve the persistent problems, yet the
directive brought little changes to the order of 1871.18 Hitherto, from 1871 to 1874 two important
directives had been issued to meet the necessities of the newly emerged situation.19 The basic
13

14
15
16
17
18
19

Nihat Erim, Devletleraras Hukuku ve Siyasi Tarih Metinleri [International Law and Political History Papers], Vol. I, Trk
Tarih Kurumu, Ankara, 1953. pp. 190-400; Wayne Macveagh, Navigation of the Bosporus, New York Times, March
13, 1871. p. 3; Kucherov, op. cit., p. 206.
Erim, op. cit., p. 373.
Edward H. Carr, The Twenty Years Crisis, Palgrave, New York, 2001. p. 169.
Erim, op. cit., p. 369.
Dstur, Dersaadet Liman Nizamnamesi 1871, Vol. II, Matbaa- Amire, Istanbul, 1289 *1872+, pp. 774-785.
Ibid, pp. 774-785.
Dstur, Ibid, pp. 774-785; Dstur, Vol. 4, Matbaa- Amire, Istanbul, 1292 *1875+, p. 573.

SUTAD 39

Port Directive of 1878 for Merchant Ships Operating in the Ottoman Capital (Dersaadet) Istanbul Seaports

aim of the Ottoman Empire was to stop Russian designs concerning Straits and to keep Russia
as far as possible from the Turkish Straits. But the Russian designs on the Turkish Straits were a
foreign policy obsession and would not be put aside.
The treaties of 1841, 1856 and 1871 kept the British fleet out of the Black Sea, Russian access
to Mediterranean was also prohibited.20 Meanwhile, opening of Suez Canal (1869) was a radical
change for the connection of Mediterranean Sea providing easy, short an alternative access to
the British colonies, especially to India. Balancing this newly emerged situation, nine years after
Suezs opening, the Treaty of San Stefano which signed to end 1877-78 Ottoman-Russian War,
guaranteed free passage right of Russian merchant vessels even in time of war. The war was a
calamity which Ottomans had to cope with fueling disintegration of the Empire.
Above mentioned initiatives were not enough to prevent Russian designs on the Turkish
Straits. It was the balance of powers in Europe preventing Russia from using force to achieve its
aims. Nevertheless even though of balance constructed after the Congress of Vienna (1815) and
despite radical changes in European politics as power shifts, the big powers (Britain, France,
Austria and Germany) were still dubious and sensitive against any kind of Russian Pan-Slavist
hegemony providing access to the Mediterranean Sea. Hence the Russian demands had faced
insurmountable opposition. Because of this strong hostility, Russia had to wait for a new
opportunity which would allow radical changes in status quo of the Turkish Straits. The longwaited chance came a few years after, in 1877 a new war broke out between Ottomans and the
Russians resulting in a devastating defeat of the Ottomans. The Treaty of San Stefano (March 5,
1878) which concluded the war was signed and brought comprehensive changes to the existing
status quo in the Turkish Straits.
Ottoman annalist and eyewitness of the era, Cevdet Pasha accuses some high ranking
Ottoman statesmen for 1877-78 War. But despite his accusations Cevdet Pasha does not specify
any information related to the Treaty of San Stefano or arguments on the Turkish Straits.21 As it
is said, the war (1877-78) had disastrous consequences for the Ottoman Empire. The Peace
Treaty of San Stefano which was signed on the 5th day of March 1878 of the Gregorian calendar
and was revised at the Berlin Conference in June-July 1878 by the big powers of Europe had
catastrophic results for the Ottoman Empire. After the 1877-78 War, large parts of Ottoman
territory in the Balkans and Caucasus were lost to Russia and the Turkish Straits again faced an
issue of sovereignty. Moreover by the Treaty of San Stefano the status quo for warships in the
Straits was preserved but for commercial vessels a new regime had been implemented allowing
unconditional free passage of Russian and neutral states merchant ships even in time of war,
bound to or from Russian ports.22
Treaty of San Stefano and Ottoman Struggle to Preserve Sovereignty over Straits
After its indisputable victory, Russia by the treaty of San Stefano tried to gain a strong hold
over Turkish Straits. To concretize the developments of the era it is needed to focus on Russian
efforts following the war of 1877-78, to have free access to the Mediterranean Sea from the Black
Sea and Ottoman Governments efforts to prevent or minimize Russian penetration into its
sovereignty. As stated previously the only outlet to the high seas from southern Russian ports
20

21

22

Barbara Jelavich, Great Britain and the Russian Acquisition of Batum, 1878-1886, The Slavonic and East European
Review, Vol. 48, No. 110 (January, 1970), p. 45; Bilsel, The Turkish Straits, p. 727; Hurewitz, op. cit., p. 607.
Cevdet Paa, Tezakir [Official Biographies], 40 Tetimme, publ. Cavid Baysun, Trk Tarih Kurumu, Ankara, 1967. s.
178-179.
Treaty of San Stefano, Article 24; William L. Langer, Russia, the Straits Question and the Origins of the Balkan
League, 1908-1912, Political Science Quarterly, Vol. 43, No. 3 (Sep., 1928), p. 343.

SUTAD 39

31

32

smail KSE

was through the Turkish Straits. After the war; the Ottoman Empire issued a new directive
regulating navigation, anchoring, loading, unloading and bounding of commercial vessels. As it
is mentioned previous pages that directive was not the first furthermore until 1878 there were
several directives, bills and tariffs had been issued to regulate navigation in the Turkish Straits.
For instance in Hegira calendar (hereinafter H.) on 1276 [February 1860]; H. 1287 [1870]; H. 1288
[May 1871]; H. 1291 [August 1874] numbers of directives/bills and tariffs had been issued to
regulate navigation in Turkish Straits.23
Two of the mentioned directives and tariffs of that period have historical importance. The
Tariff of 1871 was issued after the Treaty of London bringing new rules to the regulation of the
Turkish Straits established after the Crimean War and the directive of 1878 issued after the
Treaty of San Stefano changing the navigation regime for commercial vessels. In this paper the
1878 Directive will be studied and some related clauses will be compared with the Tariff of 1871
which free passage of all commercial vessels in time of war was not allowed. The day and
month of publication of the 1878 Directive is important as, it is not possible to determine a
definite day and month of publication.24
The date of publication affixed on the directive is 1878, however as it is mentioned before
there is no indication of the day and month of issue. It is tried to determine the date of
publication yet the Ottoman Code Books Dstur of 1878 also does not include it. Thus it is not
possible to fix neither the month and or day of issue. But even though it is impossible to fix a
clear day and month for publication, it is possible to determine the probable period of time. In
1878s there were three different calendar systems in the Ottoman territory; respectively the
Hegira calendar (Lunar calendar), the Rum calendar (Solar calendar, based on Julian calendar
but was starting from 622) and the Gregorian calendar which in use at Europe. The directive
had been issued in the Rum calendar and dated 1294. There are 13 days gap between Gregorian
and Rum calendars.25 Rum calendar was 13 days afterward of the Gregorian and instead of
January starting with March. Thus differing from the Gregorian calendar which was in use at
Europe in the era the first month of the Rum, in other words the first month of official Ottoman
calendar was March. That crucial point is important because the Treaty of San Stefano
mentioned pervious pages signed at the 5th day of March 1878 of Gregorian calendar. When the
treaty signed it was 21st of February 1293 Rum in Ottoman Lands.26 That means the treaty was
signed at the last month of Ottoman calendar and the year of Rum 1294 was not entered yet.
As it is known the Treaty of San Stefanos 24th article brought some changes for navigation
of Russian commercial vessels. Therefore, it can be set forward that the directive was published
after San Stefano. The date of publication is important because the 1871 Tariff had been issued
after the Treaty of London, the 1874 Directive was amending articles of 1871 and 1878 Directive
which would bring a new regime should be related with the Treaty of San Stefano. The date of
the directive is Rum 1294 (1878), inevitably in or most probably after the March which was the
first month of the calendar. In addition, the day of San Stefano is 5th of March in Gregorian
calendar, which Rum calendar was coming thirteen days after. This situation shows that when
the official new year of Ottomans entered it was 13th day of March for Gregorian calendar.

23

24
25

26

Dstur [Ottoman Code Book], Vol. II, Matbaa- Amire, Istanbul, 1289 *1872+, pp. 774-785; Mehmet Akman,
Tanzimattan Cumhuriyete Osmanl Hukuk Mevzuat I *From Tanzimat to Republic Ottoman Law Legislation+, I.
Tertip Dsturun Tarihi Fihrist ve Dizini, Trk Hukuk Tarihi Aratrmalar, No. 3, (Spring, 2003). pp. 83-99.
Dersaadet Liman Nizamnamesi 1294 [Capital Istanbul Seaport Directive 1878], Matbaa- Amire, Istanbul, 1878.
Ibid; For comparison of Ottoman and European calendar systems of the 19 th century see Carter Vough Findley, An
Ottoman Occidentalist in Europe: Ahmed Midhat Meets Madame Glnar, 1889, The American Historical Review,
Vol. 103, No. 1, (Feb., 1998), pp. 25-27.
http://193.255.138.2/takvim.asp?takvim=1&gun=5&ay=3&yil=1878 [Accessed 12 December 2015].

SUTAD 39

Port Directive of 1878 for Merchant Ships Operating in the Ottoman Capital (Dersaadet) Istanbul Seaports

Therefore we can make sure that the directive definitely was issued after the 13th day of March
and beyond all questions after the signing of the Treaty of San Stefano (March 5). Because the 5th
day of March of 1878 for Ottomans, was 18th day of March for Europeans and thirteen days had
passed after San Stefano signed.
Considering above mentioned calculations it is definitely possible to say that 1878 Directive
was issued after San Stefano. Despite it is possible to determine an approximate period of time,
the month of publication is also important. Because, if we knew the month and day of the
publication definitely, it would be possible to determine whether the directive was published
after or before Berlin Conference which gathered three months after the San Stefona changing
some rules of it. Developments and documents of the era show that there was no mention of
publication after the Berlin Conference. In addition the Berlin Conference and the treaty signed
after the conference did not include any clear articles for the Turkish Straits. In any case the
probability of publication after the Berlin Conference should be kept in mind. This study will
consider developments of the era and it will be presumed that the directive was published after
the Treaty of San Stefano, in March, April, May or less probably in June instead of after the
Berlin Conference.
Despite its victory after the War of 1877-78 Russia could neither occupy the Turkish Straits
or could achieve free passage rights for its warships. It was actually Britain preventing passage
of Russian warships from the Straits and even hindering occupation of the Turkish Straits by
Russia. Because at the beginning of the war Britain had warned Russia not to challenge British
Imperial interests and Turkish resistance in Plevne had afforded time for a mutual
understanding between Britain and Russia.27 For that reason the status quo for Russian warships
had been preserved by the Treaty of San Stefona. At that time Russia gained the right to annex
large parts of Ottoman territory in the Balkans and Caucasus, to interfere in Ottoman internal
affairs. The war indemnity the Ottomans had to pay would make the bearing risk to make
Ottomans tutelage of Tsarist Russia. For its commercial vessels Russia achieved what she had
asked for along.28 For warships Russia had to wait for new opportunities which will emerge
during WWI.
Article twenty fourth of the San Stefano signed to end hostilities between the two
belligerents Ottomans and Russia was related to the Turkish Straits. The article reads; The
Bosporus and the Dardanelles will remain open in time of peace as well as of war to the merchant vessels
of neutral states bound to or from Russian ports.29 The, 24th clause gave Russia the right of free
passage for its commercial vessels but the existing tradition for warships was preserved due to
British threat against Russia mentioned above. The provision also prohibited the Ottomans
from building any fortification around the ports of the Black Sea.
Despite the fact that, the status quo for warships had been preserved, other articles of the
Treaty were a vital threat to balance of power in Europe. Therefore a new conference was
summoned in Berlin in July 1878. During the Berlin Conferences almost all the articles of San
Stefano were changed. The clause for commercial vessels flying Russian flag was among the
unchanged/untouched articles of the San Stefano. Nowadays the prohibition for the passage of
warships was enforced in Berlin. In the same year the Ottoman Government had published a
new directive regulating merchant or passenger vessels navigation in the Turkish Straits and
bound, moor for the ports of Istanbul, accordingly a new order was agreed on in San Stefano
27

28
29

Enver Behnan apolyo, Gazi Osman Paa ve Plevne Mdafaas [Ghazi Osman Pasha and the Defence of Plevne], Trkiye
Yaynevi, stanbul, 1959. pp. 90-192; Jelavich, op. cit., pp. 46-47.
Erim, op. cit., pp. 388-400.
Ibid, p. 398; Peace Treaty of San Stefano, Article 24.

SUTAD 39

33

34

smail KSE

and Berlin.30 The existing status quo would be maintained for warships but vessels of commerce
from or to Russian ports would have a complete freedom of passage.31
Because the Treaty of San Stefano bringing radical rights and had changed existing regime,
regulations for commercial navigation in the Turkish Straits had to be reregulated. Hence a new
directive had to be issued by the Ottoman Government addressing commercial vessels
transiting the Turkish Straits under the terms of the said treaty. The status quo for warships was
not changed but a new regime would be adopted for commercial vessels. Because of that reason
the directive was related only to the navigation rules for commercial vessels. Thus, following
the Treaty of San Stefano, the Ottoman Government issued a new directive for merchant ships
transiting the Turkish Straits and anchoring at any of the Capital Istanbul ports.
The Rules Brought by the New Directive of Rum 1294 [Gregorian 1878]
The directives/bills/tariffs of 1870, 1871, 1874 and 1878 were regulating navigation of
merchant vessels carrying any kind of cargo. Instead of issuing a new directive, after the Treaty
of London, a new tariff determining the rate of taxes for merchant vessels dated July 1871 had
been attached to the Directive of 1870.32 A few days before the 1871 Tariff, a short Permit
Directive had been issued to regulate navigation in Straits. It may be thought that the aim of the
Permit Directive was to adapt a new order brought by the Treaty of London (March 1871) on
the Straits.33 This Permit Directive, forced vessels flaying the Ottoman flag had to have a port
permission to enter ports, however there were no such clause for alien vessels.34 It was clear that
the actual aim of the Permit Directive was to regulate navigation for vessels flying the Ottoman
flag. The rules for alien vessels had been regulated by the Directive of 1870 and additional Tariff
of July 1871.
The duration of directives/bills/tariffs/permit directives was generally three years. Because
of this reason in 1874 a new Directive had been issued. At that time and until 1874 there was not
any important change on the existing status of the Straits. Hence the 1874 Directive was similar
to 1870/71 Directives and Tariffs. But Russian pressure and demands were visible in this era.
The Ottoman Government was trying to use the balance of power in Europe to prevent ongoing
Russian pressure. Except warships for embassies resident in Istanbul, neither the 1870, 1871 and
1874 nor 1878 Directives had included any rule or clause for warships or ironclads. Because the
Ottoman Government was reluctant to start any discussion on the Straits and support any
clause regarding warships come into force by the treaties.
The last and most important regulation of this turbulent era is the Directive of 1878. This
directive was issued after the treaty of San Stefano to regulate merchant vessels navigation in
the Turkish Straits and the rules to berth in Istanbul for loading or unloading of cargo.35 Among
the directives discussed previously, the 1870 and 1878 Directives were published respectively
after the Treaty of London and the Treaty of San Stefano changing the existing regime of the
Turkish Straits. Despite the directive of 1870 being issued before the Treaty of London, the
Tariff attached to this directive provided adaptation of the newly emerged order of the Treaty
30
31

32

33

34
35

Dersaadet Liman Nizamnamesi 1294 [1878], Matbaa- Amire, Istanbul, 1878.


Index to the Executive Documents of the House of Representatives, 1978-79, Vol. I, Washington, Government Printing
Office, 1879. p. 858; Treaty of San Stefano, Article 24.
Dstur, Dersaadet Sefayin-i Ticariye Vesaireden Ahz ve Istihsal Olunacak amandra Rsumuna Dair Nizamname
Layihas, H. 6 Cemadiyelevvel 1288 *24 July 1871+, Vol. II, Matbaa- Amire, Istanbul, 1289 *1872+, p. 785.
Dstur, Memaliki ahane Limannda Sefayin-i Ticariyeye Virilecek Tezkirelere Dair Nizamname, H. 2
Cemadiyelevvel 1288 [20 July 1871], Vol. II, Matbaa- Amire, Istanbul, 1289 *1872+, pp. 783-784.
Dstur, op. cit., pp. 783-784.
Dersaadet Liman Nizamnamesi 1294 [1878], Matbaa- Amire, Istanbul, 1878; Dstur, Dersaadet Liman Nizamnamesi
1871, Vol. II, Matbaa- Amire, Istanbul, 1289 *1872+, pp. 774-785.

SUTAD 39

Port Directive of 1878 for Merchant Ships Operating in the Ottoman Capital (Dersaadet) Istanbul Seaports

of London. Due to that fact, similarities and differences of the both directives deserve
importance. Some clauses of the Tariff of 1871 and Directive of 1870 were also similar with the
1878 Directive, yet some clauses were different adopting new regimes for foreign merchandise.
For instance at the enclosure of the 1870 Directive; the waterway between Kumkale (see
Map No 1) [the horn at the entrance of Dardanelles located opposite the side of Seddulbahir to
the eastern side of the strait] and to Karaburun western side of Black Sea [to the western side of
Bosporus] and ile *to the eastern side of Bosporus+ were defined as the Turkish Straits and
vessels or caiques navigating in that area had to pay buoy tax in accordance with their
tonality.36 That rule had no exemption, thus either domestic or alien merchant vessels had to
pay the buoy tax. For instance, vessels lighter than five tons would be exempted from buoy tax
either domestic or alien.37 There was no such Tariff enclosed in the 1878 Directive defining
neither the area of the Turkish Straits nor key locations.38 It may be argued that, because the
1870 Directive and 1871 Tariff had defined the area of the Turkish Straits, it was assumed
meaningless to redefine the area in the 1878 Directive.

Map 1: Turkish Straits (Dardanelles, Sea of Marmora and Bosporus). 1-Karaburun: 2-ile: 3Kumkale: 4-Dersaadet.
The 1878 Directive consists of 40 articles the first clause was similar to the Directive of 1870
and enclosure Tariff of 1871 respectively 38th article of 1870 Directive and 13th article of 1871
Tariff both were defining the anchoring area called Dersaadet (Capital Istanbul). Respectively
the area inside of Galata Port and the Bridges at the entrance was assumed as the port of
Dersaadet and the area from Csr-i Cedid *Yenikpr+ to Salpazar and from there to
Sarayburnu was assumed as the port of Galata (see Map No 2).39 The second clause of the
Directive is almost similar to 1871 and imposes rules and determines the sum of taxes for

ttps://www.google.com/maps/place/Sarayburnu,+34400+Fatih%2F%C4%B0stanbul,+T%C3%BCrkiye/@41.016068,28.98
5438,12z/data=!4m2!3m1!1s0x14cab9c5d10d3b69:0xe5a5ed1722916dec [Accessed 30 May 2015].
37
Dstur, Dersaadet Liman Nizamnamesi 1871, Vol. II, Matbaa- Amire, Istanbul, 1289 *1872+, p. 785.
38
Dersaadet Liman Nizamnamesi 1294 [1878], Matbaa- Amire, Istanbul, 1878. pp. 1-16.
39https://www.google.com/maps/place/Sarayburnu,+34400+Fatih%2F%C4%B0stanbul,+T%C3%BCrkiye/@41.016068,28.9
85438,12z/data=!4m2!3m1!1s0x14cab9c5d10d3b69:0xe5a5ed1722916dec [Accessed 30 May 2015].
36

SUTAD 39

35

36

smail KSE

vessels which will enter into and anchor at the port of Dersaadet to unload and load their
cargoes.40
The third clause regulates ration of fines which would be charged to commercial vessels
which committed any kind of act against the Directive. According to this clause all masters had
to pay a buoy tax. This interesting rule brought by the third article was that; if any vessel
flaying an alien flag left the port without paying buoy tax, it would not be stopped by the
Ottoman Authorities and the consulate of flagged ship state would be informed about the
illegal act. The fine for such acts was about five liras.41
This clause deserves close attention, because the 1871 Tariff did not include such a rule for
vessels leaving the ports without any payment. Therefore displays that, Ottoman Government
was either reluctant to molest commercial vessels flying alien flag or the newly emerged threats
forced the Government to consult consulates before imposing any kind of fine to foreign ships.
The clause is also similar to the capitulatory clauses of treaties signed between the Ottoman
Government and European Countries limiting the Ottoman Governments right of jurisdiction
against foreigners who committed crimes in Ottoman territories.42 The Directive of 1870 had
regulated such events at the 24th article saying: [If]Any [alien] vessel breaching the rules brought by
this Directive, master deport of related country shall be informed about the breach.43 It can be seen
that privilege for alien vessels breaching port rules were extended and the Ottoman
Governments sovereignty for interference was limited by the new directive.

Map 2: Dersaadet and Port of Galata. 1-Dersaadet: 2-Sarayburnu: 3-Salpazar: 4-Port of Galata.

40

41
42

43

Dersaadet Liman Nizamnamesi 1294 [1878], Matbaa- Amire, Istanbul, 1878. p. 2; Dstur, Dersaadet Liman
Nizamnamesi 1871, Vol. II, Matbaa- Amire, Istanbul, 1289 *1872+, p. 774.
Dersaadet Liman Nizamnamesi 1294 [1878], Matbaa- Amire, Istanbul, 1878. p. 3-4;
US Congress Records, Doc. No. 304, Treaty Between United States and Sublime Porte, Doc. No. 304, February 9, 1832,
Articles; IV. p. 2-3.
Dstur, Dersaadet Liman Nizamnamesi, H. 19 aban 1287 *November 14, 1870+, Vol. II, Matbaa- Amire, Istanbul,
1289 [1872], p. 778.

SUTAD 39

Port Directive of 1878 for Merchant Ships Operating in the Ottoman Capital (Dersaadet) Istanbul Seaports

The rest of the clauses starting from the fourth to the ninth, similar to the 1871 Directive
were regulating rules for navigation and bounding, mooring to buoys. The tenth clause was
regulating force majeure and the eleventh was regulating rules for vessels carrying flammable
loads. Any vessels carrying flammable cargoes flaying the Ottoman or foreign country flag
would not be able to enter into the ports neither Dersaadet nor Galata.44
Neither the 1870 Directive nor the 1871 Tariff had put any definite buoy number for alien
merchant vessels. Therefore the fifteenth clause of the 1878 Directive had definite buoy numbers
for domestic and alien vessels such as; Austrian Lloyd Company, Russian Companies, Mesajri
[?] Martim Company of France, Italian merchant vessels and British merchant vessels would
bind or moor to buoys between numbers 1 to 56.45
Seventeenth and sixteenth clauses were similar to the previous directives/tariffs/bills and
were also important; underlining the rules for warships at the court of the embassies resident in
Istanbul. It was a privilege given to warships at the court of embassies to anchor or bound at the
entrance of Tophane-i Amire. This right was a kind of privilege because the only vessel allowed
to bind here had to belong His Majesty the Sultan. The other clauses after the sixteenth to
fortieth were related loading or unloading of cargoes and how to berth at the docks. Thus as it
is clearly seen, Ottoman Governments aim to issue a new directive in the year of 1878 was to
prevent any interference into its sovereignty and reregulate the navigation in the Turkish Straits
in accordance with newly emerged situation. While adapting new regime Ottoman statesmen
struggled to preserve state sovereignty on Straits and not to breach any clauses put in use by
the treaties and also not cause a new conflict with Russia over Straits.
CONCLUSION
Throughout history the straits and canals have always strategic importance. This
importance may be commercial or militaristic. The Mediterranean Sea has been remained the
cradle of human civilization, providing connection to neighboring waters or oceans. In this
respect the only way out for the Black Sea was via the Turkish Straits. Any country holding the
Turkish Straits could block all navigation in or out of the Black Sea.
After the conquest of Istanbul the Black Sea had become an inland sea for the Ottoman
Empire. The mare clausum status of the Black Sea continued for about three hundred years but
came to an end with the occupation of the northern Black Sea coast by Russia. However,
without sovereignty of the Turkish Straits, the Black Sea remained a closed basin for Russia but,
after the Crimean War (1853-56) Russias enemies could use the Straits as an avenue for their
navies to attack Russian interests. Because of this vital reason after annexation of Crimea,
Russias basic aim was to occupy or at least control the Turkish Straits. This desire became an
obsession for Russian Foreign Policy. At that time, it was the British Navy that was supreme
naval super power, and held as strong a desire for control of the Turkish Straits as the Russians.
Two important events during the last decades of the 19th century affected the destiny of
Ottoman State and the Turkish Straits. Firstly the opening of the Suez Canal provided Britain a
short and safe route to colonies and India. The second was the disastrous defeat of the Ottoman
Empire in the 1877-78 War. The first treaty signed after the war was the San Stefano Treaty
weakening Ottomans and leaving the door open for Russian interference into domestic
Ottoman affairs. Due to opposition to Europes big powers, several articles of the San Stefano
were changed at the Berlin Conference. However the article granting unconditional free
44
45

Dersaadet Liman Nizamnamesi 1294 [1878], Matbaa- Amire, Istanbul, 1878. pp. 6-8.
Ibid, pp. 8.

SUTAD 39

37

38

smail KSE

navigation to Russian commercial vessels was not changed. San Stefano and Berlin had
preserved the status quo for warships but commercial vessels had achieved an unlimited
freedom.
Before the 1877-78 War, the Ottoman Government had issued a number of
directives/bills/tariffs and post-war peace treaties had brought a new order for the Turkish
Straits. The 1878 Directive was the one, whereas it had been issued after a grave defeat
changing existing status quo. The definite aim was to regulate commercial navigation in the
Turkish Straits in convenience with the newly established order. Despite some articles of the
Directive were taken former directives, some articles had brought new rules for commercial
vessel navigation.
The Directive is not published in the Ottoman Code Book, namely Dstur and is in the
library of Straits Administration. This article shows that, the decline of Ottoman sovereignty on
Straits was an irreversible process fueled by Russia. The scope of this paper is limited with the
Directive and the order that would be established in post-war era. Because of this reason
developments regarding the Turkish Straits after 1878 were not discussed. The abstractive
translation of the 1878 Directive is attached to this paper to assist researchers to evaluate an
Ottoman Source while studying Turkish Straits.

SUTAD 39

Port Directive of 1878 for Merchant Ships Operating in the Ottoman Capital (Dersaadet) Istanbul Seaports

BIBLIOGRAPHY
AKMAN, Mehmet, Tanzimattan Cumhuriyete Osmanl Hukuk Mevzuat I [From Tanzimat to Republic
Ottoman Law Legislation], I. Tertip Dsturun Tarihi Fihrist ve Dizini, Trk Hukuk Tarihi Aratrmalar,
No. 3, (Spring 2003). pp. 67-224.
BILSEL, Cemil, The Turkish Straits in the Lght of Recent Turkish-Soviet Russian Correspondence, The
American Journal of International Law, Vol. 41, No. 4 (Oct., 1947), p. 727-747.
_______, Lozan [Lausanne], Vol. II, Sosyal Yaynlar, stanbul, 1998.
BOBROFF, Ronald, Behind the Balkan Wars: Russian Policy toward Bulgaria and the Turkish Straits, 191213, The Russian Review, Vol. 59, No. 1 (Jan., 2000), pp. 76-95.
CARR, Edward H. The Twenty Years Crisis, Palgrave, New York, 2001.
CEVDET Paa, Tezakir [Official Biographies], 40 Tetimme, publ. Cavid Baysun, Trk Tarih Kurumu, Ankara,
1967.
CROWE, F. Standefer, The Soviet Union and The Turkish Straits, 1933-1945, Unpublished PhD Dissertation,
Florida State University, 1973.
Dersaadet Liman Nizamnamesi 1294 [1878], Matbaa- Amire, Istanbul, 1878.
Dstur [Ottoman Code Book], Vol. II, Matbaa- Amire, Istanbul, 1289 [1872].
_______, Dersaadet Liman Nizamnamesi 1871, Vol. II, Matbaa- Amire, Istanbul, 1289 [1872].
_______,Memaliki ahane Limannda Sefayin-i Ticariyeye Virilecek Tezkirelere Dair Nizamname, H. 2
Cemadiyelevvel 1288 [20 July 1871], Vol. II, Matbaa- Amire, Istanbul, 1289 [1872].
_______,Vol. 4, Matbaa- Amire, Istanbul, 1292 [1875].
ERIM, Nihat, Devletleraras Hukuku ve Siyasi Tarih Metinleri, Vol. I, Trk Tarih Kurumu, Ankara, 1953.
FINDLEY, Carter Vough, An Ottoman Occidentalist in Europe: Ahmed Midhat Meets Madame Glnar, 1889,
The American Historical Review, Vol. 103, No. 1, (Feb., 1998), pp. 15-49.
HILLER, Tim, Sourcebook on Public International Law, Vol. II, Cavendish Publishing Ltd., London, 1998.
HUREWITZ, J. C., Russia and the Turkish Straits: A Revolution of the Origins of the Problem, World
Politics, Vol. 14, No. 4 (July, 1962), p. 605-632.
Index to the Executive Documents of the House of Representatives, 1978-79, Vol. I, Washington, Government
Printing Office, 1879.
JELAVICH, Barbara, Great Britain and the Russian Acquisition of Batum, 1878-1886, The Slavonic and East
European Review, Vol. 48, No. 110 (January, 1970), pp. 44-66.
KUCHEROV, Samuel, The Problem of Constantinople and the Straits, The Russian Review, Vol. 8, No. 3
(Jul., 1949), pp. 205-220.
LANGER, William L., Russia, the Straits Question and the Origins of the Balkan League, 1908-1912,
Political Science Quarterly, Vol. 43, No. 3 (Sep., 1928), p. 321-363.
MACVEAGH, Wayne, Navigation of the Bosphorus, New York Times, March 13, 1871.
PURYEAR, Vernon J., New Light on the Origins of the Crimean War, The Journal of Modern History, Vol.3,
No. 2 (Jun., 1931), pp. 219-234.
RENZI, William A. Great Britain, Russia, and the Straits, 1914-1915, The Journal of Modern History, C. 42,
No. 1, March 1970
Treaty of San Stefano.
US Congress Records, Doc. No. 304, Treaty Between United States and Sublime Porte, Doc. No. 304, February
9, 1832.
https://www.google.com/maps/place/Sarayburnu,+34400+Fatih%2F%C4%B0stanbul,+T%C3%BCrkiye/@41.0
16068,28.985438,12z/data=!4m2!3m1!1s0x14cab9c5d10d3b69:0xe5a5ed1722916dec [Accessed 30 May
2015].
http://193.255.138.2/takvim.asp?takvim=1&gun=5&ay=3&yil=1878 [Accessed 12 December 2015]

SUTAD 39

39

40

smail KSE

ENCLOSURE I:
Abstractive Translation of the 1878 Directive
Dersaadet Port Directive
Article One; The area between the ports of Galata and Dersaadet and the area from cisr-i
cedid *Yenikpr+ to Sal Pazar *Salpazar+ and from there to Sarayburnu and off-shore buoys
will be assumed as port of Galata.
Article Two; All kind of vessels entering into the borders of Dersaadet have to pay below
mentioned taxes. First of all, commercial vessels staying inside of the port for four days shall
pay four lira for each Ottoman tonality and if their stay overrun this period the said vessels
shall pay eight Ottoman liras for each tonality. Secondly, vessels carrying cargoes heavier than
eight hundred tonalities in accordance with their stay in deep port shall pay four or eight liras
tax respectively. Thirdly, vessels transporting wood or charcoal for each tonality shall pay four
liras tax. Fourthly, vessels navigating between Kale-i Sultani [the narrowest part of Dardanelles]
and Karaburun and ile shall pay four lira tax. < Fifthly, vessels with their cargoes lighter than
five tonalities shall be exempted from tax payment. Assistance afforded by towboats belonging
to Port Administration will be free of charge. This tariff shall be three years valid after it come
into force.
Article Three; In case of cash fine punishment for breaching of above said rules, masters
shall be informed by written notification. All kind of vessel masters, before their departure shall
pay all kind of tax or fines. Masters leaving the port without payment of necessary tax or fines
shall be acted as: if departing vessel flying Ottoman Governments flag, Port Masters Office
shall be informed about the case, if departing vessel was flying a foreign countrys flag, related
consulate shall be notified about the act. That kind of vessels shall pay all tax or fines as triple
sum. Buoy Tax Office shall be open every day at 09.00 and shall close one hour before sunset.
Article Nine; Port Administration shall deliver all kind of notification and order to Captain
or Vice-Captain only. Said captains shall sign a document proving their receipt of notification or
order etc. Port Administration shall afford towboats for assistance to needed vessels. Captains
have the right not to accept that towboats, in that case they themselves had to find out towboats
otherwise necessary fine shall be paid.
Article Five; All vessels entering into ports to load or unload cargo shall bind on two buoys
one at the prow and abaft or only one buoy at the prow.
Article Six; All vessels entering into Dersaadet port when arrived onto visible location shall
fly their white and red flags. If vessels coming from Black Sea or Marmora Sea before their
arrival eastern or western direction of Sarayburnu a boat shall be sent to notify masters about
the buoy they shall bind.
Article Seven; All vessels entering into ports without permission or absence of force major
shall not anchor. Vessels shall anchor offshore of the port. Any kind of act breaching that rule
shall be punished and the fine could be five liras.
Article Eight; All white painted buoys at the entrance of Salpazar shall be for 24 hours free
usage of coal transportation vessels. That buoys shall only be used 24 hours and the duration
more than that period shall be fined from one to five liras. Vessels arriving at night shall bind
above said buoys if empty.
Article Nine; Except force major, white buoys close to Yenikpr shall not be used for
binding. Breach above mentioned rule subject to pay from one lira to ten lira fine.
Article Ten; All vessels anchored unpermitted location shall pay three lira fine.
Article Eleven; Vessels carrying ammunition, gunpowder or flammable equipment shall
enter into ports. Above said vessels shall fly red flag on their big pole and shall unload their

SUTAD 39

Port Directive of 1878 for Merchant Ships Operating in the Ottoman Capital (Dersaadet) Istanbul Seaports

cargoes in Bosporus offshore or at the place shown them by Port Administration upon their
arrival.
Article Twelve; If a vessels cargo partly or wholly consists of kerosene/gas oil or naphtha
etc. or something like, they shall unload in Bosporus between ubuklu and Paabahesi. Their
cargo shall be transferred to a place determined by Government.
Article Thirteen; All necessary measures shall be taken to prevent risk of flame while
transferring kerosene to port of Galata. Iron barges shall be used and more than 100 chests shall
not be load onto barges.
Article Fourteen; Barges carrying kerosene etc. shall be unloaded as early as possible and
Port Administration shall not permit more than two barges at dock.
Article Fifteen; [Foreign] Company vessels navigating in [Turkish Straits] shall bind onto
designated numbers of buoys respectively: Austrian Lloyd Co. vessels shall bind 17-18 and 2021 and 33-34 and 30 and jointly with Russian Co. 28-29. Mesajri Martim Co. of France 16-17 and
31-32 and 40-50, Italian Co. vessels 22-23 and 52-56, Russian Co. vessels 22-23 and 24-25 and 30
and 28-29 shall jointly be used with Lloyd Co. Vessels navigating between [Turkish Straits] and
Izmir and Danube to 19 and 53, British Co. vessels 1 and 2 and 3 and 4. Aziziye Administration
vessels to 10-11 and 15-16 and Hidiviye Post vessels 5-6 and 7-8, irket-i Hayriye Co. vessels 5-6
and 7-8 and towboats to locations notified to them and vessels do not related with any company
also shall unload their cargoes at the places notified to them. Buoys fixed against waives shall
not be used in any case.
Article Sixteen; Company passenger vessels, boats and barges navigating between
Bosporus and *Marmora+ Islands shall dock to Yenikpr. Those vessels shall bind to buoys
mentioned in article sixteen.
Article Seventeen; Warships at the court of foreign country embassies shall stay at the
entrance of Tophane-i Amire and to the east of pier belonging to His Majesty Sultan. To the
west the last vessel shall only be at the entrance of Tophane-i Amires small pier. There shall be
enough space between said vessels and warships could control their ropes all day around.
Article Eighteen; Except force major and above mentioned warships, no vessels shall enter
into Tophane-i Amire entrance or bind to buoy at there. Any vessel breaching that clause shall
pay from one lira to five lira fine. Same rule shall be in force for vessels binding unpermitted
buoys.
Article Nineteen; Sail boats entering into ports to load or unload cargo shall anchor and
bind their hawsers outside from abaft. Vessels entered into Dersaadet Port shall start their
operation in four days otherwise they shall subject to pay from one lira to five lira fine.
Article Twenty; If commercial vessels disrepair want to be repaired they will arrange
necessary measures not to harm other vessels and for navigation safety.
Article Twenty one; Commercial vessels shall dock Galata Customs Pier after their receipt
of necessary permission. Only three vessels shall dock the pier at once.
Article Twenty Two; Sail boats, after they load or unload their cargoes and receive
necessary ballast on convenience of weather shall depart from in forty-eight hours from the
port. Breach to this rule shall subject to pay one lira for each day.
Article Twenty Three; If a vessels anchor sticks around another vessels anchor, masters of
both vessels shall immediately assist to solve that problem. If necessary assistance was not
provided, from two lira to seven lira fine shall be paid.
Article Twenty Four; Alien vessels to enter into ports shall submit their customs
permissions by related countrys master deportee and receive necessary documents. After their
arrival to said location no payment shall be done.
Article Twenty Five; Sail boats arrived to Yenikpr except force major shall bind buoys
designated to them and pass from the area same evening. Otherwise they shall pay one lira fine.

SUTAD 39

41

42

smail KSE

Article Twenty Six; Vessels transporting wheat shall bind offshore between bridges to
Istanbul side in front of the timber shops.
Article Twenty Seven; No vessel allowed for long stay inside of ports, if there is such need
they shall stay at the place they are allowed.
Article Twenty Eight; Vessels entered into Yenikpr for repair or maintenance shall only
pay buoy tax and could stay one month at the location between bridges and if they need more
time without approval of experts shall pay ten piasters each over day stay. After completion of
repairing they shall leave the port.
Article Twenty Nine; Vessels after their departure from the port suffered due damage if
return back into the port for reparation shall not subject to repay buoy tax.
Article Thirty; All kind of vessels and boats and barges and lighters etc. to enter from
Yenikpr and exit from Istanbul side shall go in from Galata direction and shall not set sail
neither in Yenikpr nor Eskikpr area. Vessels breaching that rule shall pay in the first time
twenty five piasters, second time fifty piasters and third time one lira fine.
Article Thirty One; If any of vessels take out from deep seabed any kind of goods not
belonging to them shall inform Port Administration.
Article Thirty Two; Vessels in ports necessitating ballast have to pay for such service.
Vessels which do not have to pay buoy tax also shall pay for ballast they received.
Article Thirty Three; Barges allocated to transport ballast shall hoist a red sign showing
quantity of ballast they are allowed to carry.
Article Thirty Four; Vessels entered into port without cargo could not transfer their ballasts
into other vessels instead Port Administration shall send a barge to receive said ballast. Breach
to that rule from five lira to twenty lira fine shall be paid.
Article Thirty Five; Vessels to receive ballast they needed shall apply twenty four hours
prior to their request; the application shall be made by masters or vice-masters. Overtime usage
shall be fined by twenty piaster for each tonality. Ballast Chamber shall be open all days except
Sunday and from 09.00 to 16.00.
Article Thirty Six; All towboats and vessels navigating in Dersaadet without permission of
Port Administration shall not depart one hour after the sun set and one hour before sunrise. In
case of fire this rule shall not be valid. Breach to this rule subject to payment of twenty lira.
Vessels committed such act also shall cover all kind of damage they caused.
Article Thirty Seven; Commercial vessel masters shall submit their petition to Port
Administration directly or via their countrys master deport.
Article Thirty Eight; A vessel shall be ready under the order of Port Administration to assist
any kind of dangerous situation or event.
Article Thirty Nine; Two lifeboat always shall be kept ready to operate by Port
Administration to assist any case of emergency. One of the said lifeboats shall stay near Port
Administration and the other between bridges at Kreki gate. Necessary staff and equipment
shall be ready in those boats and every week that equipment shall be checked.
Article Forty; In case of fire nearest water pump center shall be informed and those who
brought such information shall be rewarded with fifty piasters.
-1294 [1878]- Printed in Matbaa- Amire / Istanbul-

SUTAD 39

Port Directive of 1878 for Merchant Ships Operating in the Ottoman Capital (Dersaadet) Istanbul Seaports

ENCLOSURE: II- Sample Pages of 1878 Directive

SUTAD 39

43

SUTAD, Bahar 2016; (39): 45-59


e-ISSN 2458-9071

MISIRDAN ANADOLUYA S BR MEMLK:


EMR CANIBEK ES-SF (. 1437)
A REBELLIOS MAMLUK FROM EGYPT TO ANATOLIA:
AMIR JANIBAK EL SUFI (D. 1437)
Krat SOLAK*

z
Memlk Devletinde (12501517) ska, emirler aras rekabet yaanmtr. Hedef daha st
mevkilere kmak ve nihayet sultan olmaktr. Sz konusu rekabet, isyanlara sebebiyet vermitir. Bu
isyanclardan birisi de Emir Canbek es-Sfdir. Onun Kahirede balayan isyan Anadoluya
sram ve orada Memlk muhalifi Osmanllar, Timurlular ve Dulkadiroullar gibi gler
tarafndan desteklenmitir. Bylece Emir Canbek es-Sf isyan blgesel bir mesele haline gelmitir.
Dnemin Memlk Sultan Barsbay, sz konusu isyan ortadan kaldrmak iin byk gayret
gstermitir. Anadoluya kere sefer dzenlenmitir. Nihayet sultan, Canbek es-Sfnin
katledilmesini salamtr.

Anahtar Kelimeler
Memlkler, Canbek es-Sf, Dulkadiroullar, ahruh, II. Murad, Karamanoullar,
Akkoyunlular.

Abstract
The rivalry between the Amirs was seen in the Mamluk State (12501517) constantly. The goal
is to step up and finally to be Sultan of Mamluk State. The rivalry was given rise to some rebellions.
One of the rebels is Janbak el Sufi. His rebellion which was occured in Cairo then was expanded to
the Anatolia. And there, the rebellion was supported by Ottomans, Timurids and Dulkadirids. Thus
the rebellion of Amir Janbak el Sufi was turned into a regional issue. The Mamluks sultan at that
period Barsbay tryed a great effort to solve aforesaid rebellion. He organized expedition to Anatolia.
At last, he assured his killing.

Keywords
Mamluks, Janbak el Sufi, Dulkadirids, Shahrukh, Murad II, Karamanids, Aqqoyunlus.

Yrd. Do. Dr., anakkale Onsekiz Mart niversitesi, kursat.solak@hotmail.com


Gnderim Tarihi: 10.02.2015
Kabul Tarihi:
30.03.2016

46

Krat SOLAK

GR
Msr ve Suriyede 1250 ile 1517 yllar arasnda hkm sren Memlkler, Eyyblerin
ordusunda yer alan memlk kkenli askerlerin Eyyb hanedan zerine hkim olmas ile
ortaya km bir devlettir. Asker sistem dhilinde yetitirilen emirlerin idaresindeki devlette,
sz konusu emirler arasnda en st makam olan sultanlk ile herhangi bir st mevkie gemek
iin mtemadiyen atmalar grlmtr. Emir Canbek es-Sfnin isyan da bu meyandadr.
Emir Canbek es-Sf, aada ifade edilecei gibi devlet kademelerinde en st makamlara terfi
etmitir. Memlk Devleti tarihinde grlen pek ok benzeri gibi sultan olmay hedeflemektedir.
Bu uurda baz st dzey emirlerle birlikte hareket etse de dengeler srekli deimektedir. Zira
baka sultan adaylar da bulunmaktadr ve ortam maniple olmaktadr. Neticede Emir
Barsbayn sultan olmas, Emir Canbeki hedefinden uzaklatrmam, lene kadar mevzu bahis
mcadelesini srdrmtr. almamzda onun mcadelesi ile Memlk Devletinde yaatt
buhran ele alnacaktr.
a. Emir Canbek es-Sfnin Memlk Asker Tekilatndaki Yeri
Memlk sistemi1 ile yetitirilen ve Canbek es-Sf ksa ad ile bilinen emirin tam knyesi,
Canbek bin Abdullah es-Sf ez-Zhir eklindedir. Sultan ez-Zhir Ebu Said Seyfeddin Berkukun
(13821389 ve 13901399) memlklerinden biri olduu iin ez-Zhir nisbesi ile anlr. Burc
memlkler dhilinde yer aldndan Kafkasya kkenli olma ihtimali yksektir. Mehul olmas
dolaysyla babasnn ad Abdullah olarak zikredilirken, es-Sf nisbesi, onun Memlk lkesinde
yaygn olan tasavvuf cereyanlarndan birine mensubiyetiyle ilgili olmaldr2.
15. asrda yaam Memlk melliflerinden biri olan ve almamza konu olan Emir
Canbek ile muasr bulunan bn Tagriberdi (. 1470), Canbek isminin anlam zerinde
durmaktadr; Trklerin kullandklar baz isimlerin anlam olmadn belirtmekle beraber bu
ismin Trklerin kulland can kelimesinden geldiini, anlamnn ruh olup erkekler iin
kullanldn ifade eder. Bu sebeple Canbek eklinde, ortada ya harfi olacak biimde yazmann
hibir mana ifade etmediini belirtir. Yine bu noktada Can Temur (), Can Kara ( )gibi
baka isimlerin varlna da iaret ederek Can eklindeki yazmnn doru olmadn kaydeder
(bn Tagriberdi C. II, byy: 27). bn Tagriberdinin zikredilen izahat doru grlmemektedir.
Mellif isimde geen can kelimesini doru aklamakla beraber bek szcn, Trkede bir
unvan ifade eden bey kelimesi olarak kabul etmitir. Gerekten Memlk sahasnda grlen
Kpak Trkesinde, bey, beg kelimesi kullanlmaktadr. (Codex Cumanicus 1880: 300) Bununla
beraber Canbek isminde geen ikinci kelime, Trkede grlen pek kelimesidir. Nitekim bu
manada Tinibek, zbek (zbek) gibi isimlere, gerek Memlklerde gerekse Altn Orda sahasnda
rastlanmaktadr. Bu durum, iki taraf arasndaki Kpak ortak paydasn ortaya koyar. Yine
Memlk brokrasisinde geen Canbek el-Karaman (bn yas C. I, 19601963: 361) ismi, ad geen
kii bu ismi Msra gittikten sonra edinmediyse, ayn adn Anadoluda da yaatldn gsterir.
Dier taraftan Memlklerde grlen Canbolat, Canberdi gibi isimler de, can kelimesinin

slam Tarihinde savalarda esir derek ya da tccarlardan satn alnarak kle olan beyaz insanlar olup asker bir
eitime tbi tutulduktan sonra Memlk Devletinde cretli asker olurlar ve sultanla kadar terfi edebilirlerdi. Bkz.,
(Kopraman 1992: 433-434); Memlk askeri tekilat ile ilgili olarak bkz., (Ayalon 1989: 211247); Ayrntl bilgi iin
bkz., (Ayalon 2015); (etin 2007).
Memlklerde tasavvuf ile ilgili olarak bkz., (Little 2012: 472-482); (Homerin 2002: 243-264).

SUTAD 39

Msrdan Anadoluya si Bir Memlk: Emir Canbek Es-Sf (. 1437)

kullanmna dair bn Tagriberdinin zikrettiklerinin dndaki dier kullanmlardr.3 Bu


durumda almamza konu olan emirin ismi, can pek, pek canl, heyecanl, evik anlamnda
Canbek olmaldr.
Emir Canbek es-Sf, Sultan en-Nsr Zeyneddin Ferec (13991405 ve 14051412) dneminde
Memlk asker tekilatnda srasyla Emiru Mie, Mukaddemu Elf4 grevlerinde bulundu. Onun
adnn getii ilk olay Emir eyh el-Mahmudnin sultanlna giden hadiseler mnasebetiyledir
(815/1412). Canbek es-Sf ve dier nde gelen emirler o srada hapis hayat yaadklar
skenderiyeden yola karak Kahireye intikal ettiler. Ayn yl Canbek es-Sfnin ve baz
emirlerin, yeni Memlk Sultan el-Meyyed Seyfeddin eyh el-Mahmudnin (14121421) emri
dorultusunda askerlerle birlikte Gazzeye gittikleri kayd bulunmaktadr (Makrz C. VI, 1997:
29; C. VII, 1997: 329, 343-344; bn Hacer C. II, 1969: 517). Emirler aras mcadeleler neticesi
girmi olduu ilk hapis hayatndan, yine eyh el-Mahmudnin taht mcadelesi srasnda kt
anlalan Canbek es-Sf, ad geen sultan zamannda Devdru Kebr ve sonra Resu NevbetunNuvvb5 vazifesine terfi etti. Ayn dnemde Emru Meclis ve sonra Emru Silh6 oldu. 14 Recep
818/19 Eyll 1415 ylnda tutuklanarak skenderiye Hapishanesine gnderilene kadar bu son
grevinde kald. 822/14191420 ylna kadar yaklak be yl hapishane hayat devam etti. Onun
Sultan eyh dnemindeki bu be yllk hapis hayatnn sebebi bilinememektedir. Sultan eyh
onu serbest braktktan sonra, len olu el-Makm es-Srm brahimin iktasn Canbeke
tevcih etti. 824 ylnn balarnda (1421) Sultan eyh ld. Yerine olu Ahmed geti. Canbek esSf, Sultan el-Muzaffer Ebus-Saadt Ahmedin yaklak yedi aylk ksa saltanat dneminde
(1421), Mdebbirul-Memleke7 vazifesinde bulunan Emir Tatar tarafndan yeniden Emru Silah
grevine getirildi. Nihayet, Sultan ez-Zhir Seyfeddin Tatarn ay sren saltanatndan (1421)
sonra onun olu Muhammed sultan (14211422) ilan edilirken Tatarn brakt vasiyet gerei
Canbek es-Sf, Atabekul-Asakrlik grevine ykseldi (Ramazan 824/Austos-Eyll 1421).
Bundan sonra Canbek es-Sf, Bb es-Sultnde ikamet etmeye balad. Ancak bu dnemde
Kahirede memlkler aras rekabet kzt. Nitekim iki emir ona kar geldi. Onlar, Devdr
Barsbay ed-Dokmak ile Hcibul-Hccb8 Tarbay idi (bn Hacer, C. III, 1969: 12, 37; bn
Tagriberdi, C. IV, 1986: 224-225; Makrz, C. VI, 1997: 353, 365). Bylece balayacak olan sre,
Emir Canbek es-Sfnin muasr tarihilere daha ok konu olmasna sebep olacaktr.

Muhtelif Memlk kaynaklarnda Canbek es-Sfnin,



,

, ,
eklinde yazld
grlmektedir; Faruk Smer, bu ismi Can Bek olarak yazar. Ona gre de bu isim, can pek (ruhu kuvvetli) anlamna
gelmektedir. Smer, Kalavun hanedan iinde, 1427 veya 1428 ylnda len bir Canbekten de bahseder. Bkz.,
(Smer 1999: 382, 444)
Yzler Emiri ile Binler Emiridir. Bu rtbeleri tayanlara emir mia mukaddem elf de denirdi. En yksek rtbeli
emirler idiler. Bkz., (Uzunarl 1988: 324-325); (Kortantamer 1993: 133, 144); etin 2007: 145.
Memlklerde birden fazla Devdr olduu zaman birinci derecedeki iin bu kavram kullanlmtr. eitli vazifeleri
iinde sultan tarafndan bakalarna yazlacak olan menur, tevki ve mektup gibi evrak sultana arz etmek ve daha
sonra gidecei mahallere sevk etmek, sultana gelenleri takdim etmek saylabilir. Resu Nevbet, Sultan memlklerinin
kumandandr. Onlarn yetitirilmesi ve terfileri ileri ona aittir. Bkz., (Ayalon 2015: 96-97, 99-100); (Uzunarl
1988: 353, 356-357).
Emru Meclis, sultana ait meclislerin hazrlanmas ve terifat ilerine bakard. Emru Silh ise trenlerde sultann
silahn tayp zeredhne de denilen silahhanenin sorumlusuydu. Bkz., (Ayalon 2015: 95); (Uzunarl 1988: 336).
Atabekul-Asakr, Emru Kebr, Atabekul-Cuy kavramlar da ayn anlama gelmekte olup Msrdaki btn askerin
kumandandr. Bkz., (Ayalon 2015: 93); (Kortantamer 1993: 79-80); (Uzunarl 1988: 352-353).
Askerlere ait btn ileri kontrol etmek, emirler ve askerler arasnda yaanan sorunlar, ikta davalarn zmek,
Drul-Adl Divanna getirilenleri sultann huzuruna karmak gibi grevleri vard. Bkz., (Ayalon 2015: 95-96);
(Uzunarl 1988: 355-356).

SUTAD 39

47

48

Krat SOLAK

b. syan ncesinde Emirler Arasnda Yaanan Rekabet


Hcibull-Hccb olan Emir Tarbay, Emir Canbek es-Sfye kar balayan mcadelede,
pek ok emirin onu sevmemesinden dolay Emir Barsbay ile birlikte hareket ediyordu. Sz
konusu mcadelede Emir Tarbay memliku sultaniyeyi9 kendi yanna ekmeyi baard. Bu
brokratik rekabetteki bir dier taraf da Sudun min Abdurrahmann ban ektii hizipti.
Sudun min Abdurrahman esasen sultan aday olarak addettii Emir Canbekin yannda saf
tutmutu. Ancak ikili arasnda yaanan bir diyalog onun safn deitirmesini netice verdi;
Sudun min Abdurrahman, Tatar tarafndan Emru Ahuru Kebr10 grevinde atanan Yebek elCekemnin bu grevden el ektirilerek Suriye ehirlerinde birine nib olarak atanmasn
Canbek es-Sfden talep etti. Aksi takdirde kendi hizbi ile beraber Barsbay ve Tarbay tarafna
geeceklerini bildirdi. Sudun min Abdurrahman ve arkadalarna gre Yebek el-Cekem, kendi
hodalarndan11 olmad gibi ondan saygszlk grmlerdi. stelik Yebek kendilerinden
daha st bir makamda bulunuyordu. Sudun min Abdurrahman dinleyen Canbek es-Sf, son
derece fkelendi ve kendisine srtn dayayan bir emiri bakasnn istei ile gzden
karamayacan syledi. Bu sert cevap karsnda Sudun min Abdurrahman, kendisine nasl
hizmet ediyorlarsa Yebeke de yle hizmet edeceklerini belirterek geri adm att. Bununla
beraber Sudun, kendi hizbinin yanna giderek Canbek es-Sfye itaat etmenin Yebek elCekemye hizmet etmek anlamna geldiini, Yebekin Canbekin ahdamar haline geldiini,
Canbeke sultanlk yolunu amann Yebeke de o yolu amak anlamna geldiini aktard. Bu
szleri duyan emirler niha kararlarn verdiler. Canmz pahasna da olsa diyerek Devdru Kebr
Barsbay ed-Dokmak ile Hcibull-Hccb Tarbayn safna gemeye karar vererek kendi
hodalar olan Canbek es-Sfyi terk ettiler. Bu gelimeden sonra Canbek es-Sf, olanlar
Yebeke anlatt. Bir plan kurdular. Bu plana gre Canbekin rahatszland duyurulacak ve
kendisine ziyarete gelen emirler tutuklanacakt. te yandan Tarbay ve Barsbay, emirler ile
memlku sultaniyeyi topladlar. yle ki dk rtbeli memlkler dnda ou Canbek esSfyi terk etmiti. Bu esnada Canbekin hasta olduu sylentisi duyuldu. Ancak Barsbay ve
evresindekiler bunun bir hile olduunu anladlar. Birka gn sonra Kurban Bayram idi.
Canbek es-Sf bayram namazna kmad. Kendisine bekledii ziyaretler gereklemeyince,
plan deiikliine gitti. Kendisine bal memlklere silah datarak harekete geti. Yebek ve
taraftarlar da onun yanndayd. Bu durum insanlar arasnda telaa sebep oldu. Kale kaplar
kapanarak sava davullar almaya balad. Nitekim Emir Barsbay taraf da ksa srede
hazrland. ki taraf arasnda ksa sreli bir atma yaand. Bu esnada Emir Tarbay, ara bulucu
olarak Canbekin huzuruna kt. Ona, kiminle savaacaksn? Herkes sultann ve Emiru Kebrin
yannda! dedi. Canbek es-Sf ise Barsbayn sz dinlemediini belirterek kendisi ile ayn
lkede yaamayacan ifade etti. Tarbay bu cevap zerine, muhtemelen nceden hazrlanan bir
plan devreye soktu. Canbeke, emirlerin onun yannda olduunu, onlarla konumas
gerektiini, bu i iin de Emru Silah Beyboa el-Muzaffernin evinin msait olduunu syledi.
Bunun zerine Canbek es-Sf ve Yebek el-Cekem sz konusu haneye gittiler ancak orada
tutuklanarak nce kaleye hapsedildiler ardndan skenderiye Hapishanesine gnderildiler
(Zilhicce 824/Aralk 1421) (Makrz, C. IV/I, 19711972: 231; bn Hacer, C. III, 1969: 95; bn
Tagriberdi, C. IV, 1986: 225; bn Tagriberdi, C. XV, 1971: 61-64; bn Tagriberdi 2013: 447-448;

10
11

Memlku Mterevt ve Mstahdemn da denilen bu memlkler, devlette deer olarak en nde bulunan ve sultana
yaknlkta ilk srada yer alan memlklerdi. Bkz., (etin 2007: 99).
Memlk Sultanna ait has ahura nezarete den en yetkili kiidir. Bkz., (Ayalon 2015: 100); (Uzunarl 1988: 337).
Hod, arkada, rencilik arkada ve ayn hocann elinde yetien yani hocada olan rencilerdir. Bkz., (Ayalon
2015: 8-9); (etin 2007: 84).

SUTAD 39

Msrdan Anadoluya si Bir Memlk: Emir Canbek Es-Sf (. 1437)

Yinan 1989: 50). Bylece Canbek es-Sf, alkantl emirlik hayatnda nc defa
zgrln kaybetti.
Belirtildii zere Canbek ile Barsbay arasndaki ilk mcadele Barsbayn baars ile
neticelendi. Kasru Sultande ziyafet verildi. Halife de itirak etti. Barsbaya lala12 hilat
giydirildi. Tarbay, Emru Kebr ilan edildi. lkenin Barsbay ve Tarbay tarafndan ynetilmesine
karar verildi.
Sz konusu hadiselerden hemen sonra Halep Nibi Emir Tagriberdi el-Meyyednin isyan
ortaya kmtr. Ancak bu isyan ksa srede bertaraf edilmitir. Sultan eyhin memlkleri olan
meyyed memlkleri, umumen Canbek es-Sf taraftarydlar. Nitekim kendisi de bir
meyyed olan Emir Tagriberdinin isyannda, Canbekin bana gelenler ve akabinde
hapsedilmesi etken olabilir.
Canbek es-Sfyi tasfiye eden Barsbay ile Tarbayn aras ksa zaman sonra bozuldu.
Tarbaya gre bunun sebebi, Barsbayn lkeyi tek bana ynetme eilimi idi. Oysaki
Barsbayn Canbek es-Sf karsnda baar salamasnda Tarbayn rol bykt. Nitekim
Tarbay, Canbeke kar yaptklarndan pimanlk duymaya balad. Nihayet zhir
memlklerinin de destei ile Barsbaya kar tavr deiikliine gitti. Bunu fark eden Barsbay
kar harekete geti ve Tarbaya yakn emirlerden ikisini tutuklatt. Tarbay bu durumu
konumak zere, evresini uyarlarna aldrmadan Barsbayn katna kt. Barsbay bu frsat
karmad ve onu tutuklayarak skenderiye Hapishanesine gnderdi. Ardndan Barsbay, sultan
olmas nnde byk bir engel kalmad grd. Nitekim tertip edilen nemli bir toplantda
Sultan Muhammed hal edildi ve Barsbay emirler tarafndan sultan ilan edildi (1 Nisan 1422)
(bn Tagriberdi 2013: 448-455; bn Tagriberdi, C. IV, 1986: 226).
c. syann Balamas
Emirler aras yaanan rekabette baarl olamayan ve skenderiye Hapishanesinde
gzaltnda tutulan Canbek es-Sf, iki yl kaldktan sonra firar etmeyi baard (826/1423).
Sultan el-Eref Seyfeddin Barsbay (14221438) bu haberi alnca ok kzd. Mevzu bahis firardan
sonra hayat alt st olan Barsbay evresine kar sert davranlara balad; baz emirleri srd,
bazlarna ar ikenceler yapt. Sultan Barsbayn btn mesaisi buydu. Canbek es-Sfnin
damatlarn tutuklatt. Ona yakn olan herkes tarassut altna alnd ve bu durum yllarca srd.
Sultan Kahirede tellallar kartarak Canbek es-Sfyi bulup teslim eden kiiye bin dinar dl
verileceini, asker ise rtbesinin ykseltileceini, onu gizleyenlerin ve buna yataklk edenlerin
de mahallesinin yaklacan rtt. Sultan Barsbaya gre Canbek es-Sf henz Kahiredeydi.
Zira Suriyeye gitmi olsa o srada orada etkili olan Tinibek el-Becs isyanna karrd. Sultan
Barsbay bir taraftan Msr ve Suriye sahillerine saldrlarda bulunan Kbrsl Frenkler ile megul
oluyordu. Dier taraftan da Canbeki aratmaya devam ediyor, her gelen ihbar
deerlendiriyordu. 28 Rebiulahir 829/9 Mart 1426 gn gelen bir ihbara gre Canbek es-Sf,
Kahiredeki Cudriye Mahallesinde bir evde saklanmakta idi. Bunun zerine pek ok emir ve
memlk silahlaryla mezkr mahalleye baskna gittiler. Mahalle boaltld. Ancak bu ihbar
aslsz kt. Daha sonra Sultan Barsbay, Canbek es-Sf ile akrabaln bildii Kad Fahreddin
Mcidi huzuruna getirtti. Anlalan Sultan Barsbay, Canbeki bulma iini tam bir cad avna
dndrmt. pheli grlen herkes sorgulanyor ve ikenceye maruz braklyordu. Kad
Fahreddin, Canbek es-Sf hakknda bir malumat olmadn, hapsedildii gnden beri

12

Seluklularda olduu gibi Memlklerde de lala kavram, sultann ve emirlerin evlatlarnn yetitirilmesinden
sorumlu kiiyi ifade ederdi. Bkz., (Uzunarl 1988: 318); Seluklu devlet tekilatnn Memlklere tesiri iin bkz.,
(etin 2004: 1-24).

SUTAD 39

49

50

Krat SOLAK

kendisini grmediini beyan etti. Ancak Sultan Barsbay onu nce krbalatt ardndan srgne
gnderdi. Mverrih bn Tagriberdi sz konusu ihbarla ilgili olarak, Sultan Barsbayn
lmnden sonra Canbek es-Sfnin gerekten o mahallede saklandnn renildiini syler.
Dahas, mezkr mellif el-Menhel isimli eserinde, baskn yaplan iki farkl gnde Canbek esSfnin ilgili evde olduunu ve ihtifa ederek yakalanmaktan kurtulduunu yazar (Makrz
1971-1972: 968, 1061; bn Tagriberdi 1971: 61-64; bn Tagriberdi 2013: 459-464, 474-475, 486-487).
Recep 833/Mart-Nisan 1430 tarihinde Sultan Barsbay, Akkoyunlu Karaylk Osman Beye
(14021435) kar ordusunu hazrlarken, bu yllarda Msr sathnda yaylm olan ve on binlerce
insann lmne sebebiyet veren vebadan dolay Canbek es-Sfnin ld ayias Kahirede
yayld. Sultan buna inanmad ve kovuturmaya devam etti. Sz edilen cad av durumu 1430
yl dhilinde de devam etti. yle ki birisi bir dmannn belaya duar olmasn istediinde,
onun evinde Canbekin sakland dedikodusunu ortaya atyor ve o kii ok ciddi badireler
atlatyordu. O gnlerin ahidi mellif bn Tagriberdinin anlatt u olay, Canbek es-Sf
hadisesi karsnda Sultan Barsbayn izledii sk ve sert takip politikasnn Memlk
lkesindeki etkisini gstermesi asndan nemlidir; bir gn sultann hssekilerinden13 birisi, bir
sakann srtna serte vurdu. Buna ok bozulan saka derhal ykn yere brakt ve o hssekiye
dnerek imdi sultana, evinde kimi sakladn syleyeceim eklinde bararak hzl admlarla
kaleye doru ilerledi. Hssekinin arkadalar onu teskin etmek iin arkasndan gittiler. Sakaya
yetien hsseki ona yalvard, yakard ve af diledi. Hsseki korku iindeydi ve rengi solmutu.
evredeki insanlar ise yetersiz Arapas ile sakaya derdini anlatmaya alan hssekiye
glyorlard. Hatta hssekinin bu hali, aylarca o mahallede alay konusu oldu. Mellif bn
Tagriberdi bu bilgileri verdikten sonra; hssekiye meseleyi abarttn ifade ettiini, ancak
hssekinin, hakknda bu kadar dahi ihbar olmayan insanlarn gnlerce krbalanarak ikenceye
maruz kaldklarn kendisine sylediini yazar. Hssekinin emirlie terfi edene kadar da bu
sakadan ekindiini szlerine ekler (Makrz 1971-1972: 968, 1061; bn Tagriberdi 1971: 61-64;
bn Tagriberdi 2013: 474-475, 486-487; Yinan 1989: 50).
. syann Anadoluya Sramas
Emir Canbek es-Sfnin, Sultan Barsbayn sz konusu sk tarassutundan akl almaz bir
baar ile kt grlmektedir. Tam on yl, Kahirenin mahallelerinde ve dnda klk
deitirip kimliini gizleyerek saklanmtr (Ayn, C. I, 1985: 203; bn Tagriberdi, C. IV, 1986:
226, 229; Makrz, C. VII, 1997: 87, 91, 94). Btn aramalara ramen ele geirilememitir.
Kaynaa gre Sultan (Barsbay) onu aramaktan yorulmutu. Nihayet Halep Nibinden gelen bir
mektupla onun hayatta olduunu rendi. Mezkr emir Amikde bir Trkmenin zerinde
Canbek es-Sfye ait olup kendisine ve bakalarna yazlm mektuplar buldu. Canbekin itaat
ya da destek isteine hvi olduunu kolaylkla dnebileceimiz sz konusu mektuplar
Halep Nibi, Sultan Barsbaya gnderdi ve ilgili Trkmeni de hapsetti. Bu haber sultann
moralini bozdu. Zira hayatta olduu sarahat kazanan Canbek es-Sfnin ayrca saltanat
davasndan vazgemedii anlalyordu. Gerekten Canbek es-Sf, Kahire gnlerine son
vererek tebdil-i kyafet ile Suriyeye gemiti (evval 838/Nisan-Mays 1435). Sultan Barsbay
ksa zaman sonra Drende Nibi Balabandan da bir haber ald. Bu habere gre Canbek es-Sf,
ad geen nibi kendisine itaat etmeye aryordu. te yandan Canbek es-Sf, Anadoluya
giderek Kastamonuda sfendiyarolunun yanna snd (Makrz, 1971-1972: 948, 1061; bn
Tagriberdi 1971: 61-64; bn Tagriberdi 2013: 459-464, 474-475, 486-487; Yinan 1989: 50). Canbek,
13

Hssekiler, sultann zel ilerine bakan, seferde ve gezilerinde onu hazrlayan, yalnz ve almad durumlarda onun yanna
girebilen, gece ve gndz onunla beraber olan, bunun yannda devlette eitli grevler de icra eden kiilerdi. Bkz., (etin 2007:
108-109).

SUTAD 39

Msrdan Anadoluya si Bir Memlk: Emir Canbek Es-Sf (. 1437)

sfendiyar Beyden umduu yardm temin edemediinden yahut tavsiye edilmesi zerine,
onun yanndan ayrlarak Osmanllarn Anadolu Beylerbeyi Yrg Paann yanna, Amasyaya
geti. Ayn gnlerde Anadoluda, Kayseri meselesi yznden Karamanoullar ile
Dulkadiroullar arasnda niza vard. Osmanl Devleti, o sralarda Memlk Devletinin
Karamanllar destekleyerek Anadolu ilerine karmas zerine Canbek es-Sfden
yararlanma yoluna gidecektir (bn Tagriberdi 2013: 489; Yinan 1989: 50). Bu durum, iki devlet
arasnda Yldrm Bayezid dneminden bu yana sre gelen nfz mcadelesinin yeni bir
safhasn tekil edecektir. Bylece Kahirede balayan Canbek es-Sf isyan Anadoluya
sram ve blgesel bir sorun halini almtr.
Canbek es-Sf isyan, Memlk Devletinin kuzey snrnda geici de olsa istikrarn
bozulmasna sebep oldu. Anadoluda, Memlk Sultan Barsbaya muhalif olan evreleri bir
araya getirdi (Holt 2003: 186,191). Canbek es-Sfnin Anadoluda anlat beylerden biri
Ramazanl lkesi beylerinden biri olan Gndoduolu Mehmed oldu (Sayraf 19701973: 319).
Nitekim Ramazanl Gndoduolu Mehmed Elbistana gitti. Orada Dulkadirolu Nsreddin
Mehmed Beye, ayet Canbek es-Sf yanna snrsa onu kimseye teslim ve terk etmeyeceine
dair yemin ettirdi (bn Hacer, C. VIII, 1986: 340; Sayraf, C. II, 1970-1973: 320; Yinan 1989: 51;
Akku Yiit 2011: 165). Canbek es-Sfnin destek salamak amacyla yanna vard Yrg
Paa ile de anlat grlmektedir. Zira bu durum blgedeki Osmanl menfaatlerine uygundu.
Nitekim Yrg Paa, Canbek ile ilgili olarak Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Beyin yan
sra Kpekolu Eslemeze, Kutbekolu Mehmede ve Akkoyunlu Beyi Kara Ylk Osmana
mektuplar yazd. Yrg Paa ayrca Canbek es-Sfnin emrine kuvvetler verdi. Memlk
emirlerinden Kurmu el-Aver de Canbeke katld. Canbek, Akkoyunlu Kara Ylkn olu
emikezek idarecisi Mehmed Beyin yanna geti. Oradan da kendisine katlm oldu. Btn bu
katlmlar, Canbek es-Sfnin evresinde nfz kurabilen etkili ve kabiliyetli bir sultan aday
olduunu gstermektedir. Canbek es-Sf kendisine olan sz konusu katlmlarn ardndan
Memlklere ait olan Divriiyi kuatt ve ele geirdi. Bu baardan sonra Akkoyunlu Kara
Ylkn olu Mehmed Bey onun yanndan ayrlmtr. Zira bu srada Timurlu ahruhun
(14051447) nnden kaan Karakoyunlu skender Bey (14201438) Anadoluya girmiti. Onu
brakmayan ahruh, Karakoyunlular karsnda mttefiki olan Akkoyunlu Kara Ylk Osman
Beye skenderin yolunun kesilmesini bildirmiti. Nitekim Akkoyunlu Mehmed Bey ve Kara
Ylkn dier oullar bu amala harekete getiler (Hasan- Rumlu 2006: 213; Aka 1994: 154).
Bu sebeple Canbek Divriide yalnz kald. Buna ramen Canbek, Kpekolu Eslemez ve
Kutbekolu Mehmedle birlikte Malatya zerine yrd ve oray kuatt. Sonraki srete ise
Kpekolu Eslemez Canbekin yanndan ayrlacaktr (Makrz, C. IV/II, 1971-1972: 948, 960; bn
Hacer, C. VIII, 1986: 341; Sayraf, C. II, 1970-1973: 320; Yinan 1989: 51).
te yandan Osmanllarn Anadolu Beylerbeyi Yrg Paa, Kayserinin Karamanoullar
eline gemesine engel olamayan Dulkadir Beyi Nsreddin Mehmed Beyi (13991442)
destekleme karar ald ve onunla haberleti. Bunun etkisi neticesi Canbek es-Sfye, Dulkadirli
Nsreddin Mehmed Beyin olu Sleymandan haber geldi. Sleyman, ondan yana olduunu
ve kendisine doru yneldiini bildirdi. Esasen Dulkadirliler ile Canbek es-Sf arasnda
yazma olmu, Canbek Elbistana davet edilmi ancak bu ziyaret gereklememiti. Ayrca
Dulkadiroullarnn Memlklere kar rahat hareket edebilmesini temin eden bir baka gelime
de yaand; Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Beyin Kahirede tutsak olan olu Feyyaz,
annesi Hatice Hatunun Msra gitmesi sonucu serbest brakld (bn Tagriberdi, C. XV, 61-68;
bn Tagriberdi 2013: 491-493).
Anlatld zere Anadoluda Canbek es-Sf etrafnda teekkl eden btn bu hadiseler,

SUTAD 39

51

52

Krat SOLAK

Sultan Barsbayn onun hakkndaki ngrlerini ve korkularn hakl kard. Nitekim Barsbay
uygulad sk ve sert tedbirleri daha da arttrd. Zira Suriye sahas nibleri her an kendi
aleyhine dnebilirdi. Memlk Devleti tarihinde Suriye ok zaman muhalif merkezlerin merkezi
yahut ana destekisi olmutu. Bu sebeple gvenmedii baz nibleri grevden ald. yle ki
ball ile bilinen Halep Nibinin dahi grev yerini deitirdi. te yandan Canbek es-Sf,
kendisine gelmek isteyen Dulkadirolu Sleyman, yakn adam Kurmu el-Aver vastasyla
davet etti. Bu irtibat zerine Dulkadirolu Sleyman Bey yz elli atlyla Canbekin yanna
vard. Canbek es-Sf onu sarlarak karlad. Sleyman da ona iten yaknlk gsterdi. Bu
srada Canbek es-Sfnin Malatya kuatmas devam ediyordu. Esasen Sleymann tavrlar
hleden ibaretti. Zira Canbek es-Sfyi ele geirmek iin bir plan kuran Dulkadirolu
Sleyman, bir gezinti bahanesiyle adamlarndan uzaklatrd Canbeki yakalatt. Elbistana,
babasnn yanna gtrd (17 Rebilevvel 839/10 Ekim 1435). Dulkadirolu Sleyman Bey bu
durumu Halep Nibine ve Sultan Barsbaya bildirdi ve Canbek es-Sfnin teslim alnmasn
istedi. Canbekin Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Bey tarafndan ele geirildiini renen
sultan nce aldrmad ve bu bir hledir dedi. Daha sonra ise Barsbay, Emir dbek el-Cekemyi;
para, at, skender kuma gibi hediyelerle Elbistana gnderdi (29 Rebilevvel 839/22 Ekim
1435). nlerinden ise Canbek es-Sfnin kendilerine teslim edilmesi iin Dulkadiroullarna
mektup iletti. Dier taraftan Sultan Barsbay sefer hazrl yaplmas iin talimat verdi. Sultan
Barsbayn elisi Elbistana varnca Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Bey onu alaka ile
karlad. Getirilen hediyeleri kabul etti. Eli dbek, Canbek es-Sfyi talep etti. Ancak kozlar
elinde olan Dulkadirolu, Canbeki teslim etmesinin kendisi iin itibar kayb olacan, stelik
bata Timurlu ahruh olmak zere bakalarndan teslim etmemesi ynnde telkinler aldn
syledi. Bu yllarda ahruh ile Barsbay arasnda byk bir rekabet yaanmaktayd. Sultan
Barsbay, ahruhun Kbe kisvesini deitirmek ile ilgili talebini daha nce reddettii gibi 1435
yl dhilinde ahruhun gnderdii hilati paralatm ve elisini dvdrmt (Makrz, C.
IV/II, 1971-1972: 960; bn Hacer, C. VIII, 1986: 342-343; bn Tagriberdi, C. XV, 1971: 61-68; bn
Tagriberdi 2013: 491-493; bn Tagriberdi, C. IV, 1986: 226-227; Kanat 1996; 221; Yinan 1989: 5051).14 Sultan Barsbay bu gnlerde, Canbek konusunda Dulkadiroullar ile iyi ilikiler
kurabilmek iin olacak, Araplar tarafndan ldrlen Dulkadirolu Turakn grev yeri olan
Hums Nibliine onun olu Aliyi tayin etmiti (Zilkade-Zilhicce 839/Haziran 1435) (Makrz,
C. IV/II, 1971-1972: 964-965, 1171; bn Hacer, C. VIII, 1986: 377; Sayraf, C. II, 1970-1973: 312;
Kopraman 1971: 53).15
Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Bey Canbek es-Sfyi ele geirdi. Bununla beraber
bizzat kendisi ihbar etmesine ramen Memlk Sultan Barsbayn elisine teslim etmedi.
Osmanl Devleti zaten ayn amala Nsreddin Mehmed Beyle yazm ve Canbek es-Sf
yanna geldii zaman destek kmasn istemiti. Buna ramen Dulkadirolunun Canbeki
tutuklamas, Osmanllarn bu konuda Dulkadirlilere her trl tasarruf yetkisini vermi olmas
ile ilgili olabilir. Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Bey de, kendisinin elinde olduunu Sultan
Barsbaya bildirerek Canbek es-Sf zerinden yarar salama yoluna gitti.
Elbistana gelen eli dbek, Canbeki Halep Kalesine gtrecekti. Ancak Nsreddin
Mehmed Beyden ald cevaptan sonra onun Canbek es-Sf konusunda mal, para vb.
tekliflere kapal olduunu ve Canbekin ondan alnamayacan Sultan Barsbaya bildirdi. Bu
durum sultan rahatsz etti. Bu esnada Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Beyin Canbeki
serbest brakt haberi, endieleri daha da arttrd. Zira Memlkler tarafndan ele geirilen bir
mektupta, kendisini beyliklerin hmisi olarak gren Timurlu ahruh, Canbeki Suriye zerine
14
15

Canbeke dair oka anlatmlar olan bni Tagrberdinin, el-Menhel isimli eserindeki ayn hadiseler muhtasardr.
Elinin ismi kaynaklarda d ve d olarak gemektedir.

SUTAD 39

Msrdan Anadoluya si Bir Memlk: Emir Canbek Es-Sf (. 1437)

sefer yapmaya kkrtmakta ve olu Ahmed Ckyi de kendisine gndereceini belirtmekteydi.


Gerekten Sultan Barsbayn asl korkusu, Canbek es-Sfyi ahruhun desteklemesiydi.
Nitekim bunu duyunca btn Suriye niblerine hazr olmalar emrini iletti (bn Tagriberdi 2013:
488; Makrz C. IV/II, 1997: 307; Sayraf C. II, 1970-1973: 334). te yandan ahruh, Canbek esSf hamlesinin yan sra Dulkadirli Nsreddin Mehmed Beye bir hilat gndererek onu
Memlk Devletine kar kurmay dnd ittifaka katmak istemekteydi (Kanat 1996: 220,
222).
Canbek es-Sf Dulkadiroullarnn yanndayd. Girdii sultanlk mcadelesi,
Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Beyin, Memlk elisine verdii olumsuz cevapla devam
ediyordu. Bunun yan sra Canbek es-Sf ile Dulkadir beyi arasndaki ilikiler daha ileri
boyuta tand. Canbek es-Sf, Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Beyin kzlarndan Nefise
Hatun ile izdiva etti. Bylece iki taraf arasnda tam bir ittifak gerekleti (bn Tagriberdi C. XV,
1971: 65-68, 71; Holt 2003: 191; Yinan 1989: 52). Esasen Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Bey,
ksa zaman nce ei Hatice Hatun araclyla, oullar Feyyazn serbest braklmas
karlnda Sultan Barsbaya itaat sz vermiti. Bununla beraber Mehmed Bey, Canbek esSfde grd ikbalin ve evre glerin etkisiyle sultann yrngesini terk etti. Devlet olma
fikrine meyletti. Elindeki Canbek kozunu kullanmak istedi (Sayraf C. II, 1970-1973: 338, 342, 344).
Canbek es-Sfnin ahsnda Anadoluda gelien hadiseler dolaysyla Sultan Barsbaya bir
Anadolu seferi dzenlemek dyordu. Devletin geleceini tehlikeye drebilecek olan bu
gelime, nceki isyanlardan farklyd. Canbek es-Sf lke iinden deil dorudan d
desteklerle harekete gemiti. Nitekim Sultan Barsbay Dulkadirliler zerine sefer ilan etti.
nemli grevlendirmelerde bulundu (Sayraf C. II, 1970-1973: 338, 342, 344). 2000 kiilik bir
Memlk kuvveti Msrdan yola kt. Atabekul-Asakr akmak, Emir rkmez, Byk Hcib
Yebek gibi btn byk emirler sefere katlma emri almt (bn Hacer C. VIII, 1986: 377;
Yinan 1989: 52). Sultann askerlerinden ve Ecnd el-Halkadan16 1000er asker alnmt. Suriye
kuvvetlerinin katlmasyla oluturulan ordunun bana Halep Nibi Tagribermi getirildi.
Yanna Hama Nibi Kanbek el-Hamzav verildi. Memlk ordusu Maraa doru yola kt (9
Ramazan 839/27 Mart 1436). Canbek es-Sfnin ve Trkmenlerin ounun Mara gneyindeki
klaklarda bulunduunu renen Tagribermi, onlara baskn yapmak istedi. Bunu duyan
Canbek es-Sf ve Trkmenler Elbistana geti (Sayraf C. II, 1970-1973: 352-353). Memlk
kuvvetlerinin oraya ynelmesi zerine ve Nsreddin Mehmed Bey Elbistan boalttlar. Bu
sebeple Tagribermi eli bo olarak Halepe dnd. Bu sefer elli gn srmt (bn Tagriberdi C.
XV, 1971: 78-79, 84-85; Makrz C. IV/II, 1997: 979-980; bn Hacer, C. VIII, 1986: 378, 384; Yinan
1989: 52; Solak 2011: 252-253).
Memlk ordusu dner dnmez Canbek es-Sf ve Dulkadirolu Nsreddin Mehmed
Bey Memlklere karlk vermek iin Antepe baskn yapmay dndler. Onlar Memlkler
safnda Emir Hsameddin Hoca ile Msr birlikleri komutan Hoca Sudun karlad. Canbek esSf ve Dulkadirliler ar bir hezimete uradlar. Canbek glkle kaabildi. Daha nce am
Nibi Tinibek el-Becsnin isyanna destek veren ve onun baarsz olmas zerine Canbeke
katlan Emir Kurmu el-Aver esir dt. Bundan baka Canbek es-Sfnin yannda saf tutan
pek ok pek ok memlk ve Trkmen de ele geirilerek Halepte hapsedildi. Sultan Barsbaydan
gelen mersum zerine hepsi katledilerek Halep Kalesi kaplarndan birine asldlar. Mellif bn
Tagriberdinin, bu gnden sonra Emir Canbek es-Sfnin ansnn tersine dndn yazmas
16

Memlk ordusunda, sultann deimesine bal olarak deimeyen sabit kuvvetlerdir. Ayrnt iin bkz., (etin 2007:
118-138); Canbek isyannn uluslar aras boyutunu tahlil eden bir alma iin bkz., (Adriaenssens-Steenbergen, in
press)

SUTAD 39

53

54

Krat SOLAK

gerekten dorudur. Bu arada Sultan Barsbay, Canbekin yakaland yolunda haber ald.
Ancak bunun doru olmad anlald (Makrz, C. IV/II, 1997: 980-981; bn Tagriberdi C. XV,
1971: 78-80, 82; bn Tagriberdi C. IV, 1986: 27; Sayraf C. II, 1970-1973: 354-355).
Yaananlara ok kzan ve bizzat sefere kmay dnen sultan, o srada itaat bildirmek
ve Dulkadir Beyliinde kendi beyliinin yolunu amak iin Kahireye gelen Dulkadirolu
Aleddin Ali Beyin olu Hamzay hapse attrd (28 Zilhicce 839/13 Temmuz 1436) (Makrz C.
IV/II, 1997: 979; bn Hacer C. VIII, 1986: 378; Yinan 1989: 52-53).
Sultan Barsbay, Canbek es-Sf ve Dulkadir kuvvetleri karsnda baarl olmutu
ancak Canbek meknsz kap duruyor ve bu durum sultana zor geliyordu. Zira onun varl devam
ettii srece, Kahirede balayan ve blge glerinin de etkisi ile devletin kuzeyinde devam
eden mevzu bahis buhran dinmeyecekti. Bu yzden sultan, ikinci bir sefere karar verdi.
Canbekin ve Dulkadirlilerin zerine Suriye kuvvetlerini grevlendirdi (bn Tagriberdi C. XV,
1971: 82, 85; nalck 1997: 606). Onlar Karamanoullar destekledi. Mttefik kuvvetler Sivasa
kadar ktlar. Ancak yine Canbek es-Sfyi ve Nsreddin Mehmed Beyi ele geiremediler.
Memlk gleri bu seferde Elbistana girdiler ve ehri yakp yktlar. bn Tagriberdi,
Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Beyin, kendisini vatanndan eden mezkr hadiselere
kart iin pimanlk duyduunu belirtir (bn Hacer C. VIII, 1986: 444; bn Tagriberdi C. IV,
1986: 228; Makrz C. VII, 1997: 327).17 Nsreddin Mehmed Bey ve Canbek Ankaraya doru
ekilerek hmileri Osmanllara sndlar (Sayraf C. II, 1970-1973: 369). Elbistann
kaybedilmesinin yan sra Dulkadir Beyi Nsreddinin duyduu nedamet ve mttefiklerin
Ankaraya kadar ekilmesi, Canbek es-Sf adna ilerin iyi gitmediini gstermektedir. te
yandan amacna ulaamayan Memlk kuvvetleri Halepe dndler (19 Rebilevvel 840/1 Ekim
1436) (Makrz C. IV/II, 1997: 996). Buna kzan Sultan Barsbay, bir sre nce Kahire Kalesine
hapsettirdii Dulkadirli Hamza Beyi katlettirdi (17 Cemziyelevvel 840/27 Kasm 1436) (bn
Tagriberdi C. IV, 1986: 207; bn Hacer C. VIII, 1986: 436; Sayraf C. II, 1970-1973: 389; Yinan
1989: 53). Muhtemelen Sultan Baybars, Dulkadirolu Hamza Beyi, Dulkadir Beyi Nsreddin
Mehmed Beye kar antaj olarak kullanmak istemiti. Bundan bir sonu alamaynca onu
ldrtt. Bundan sonra Canbek es-Sf isyan, Memlkler ile Osmanllarn, Kayseri dolaysyla
mcadele eden Dulkadiroullar ve Karamanoullar beyliklerini geri planda destekledikleri
hadiselerin iinde cereyan edecektir.
Karamanolu II. brahim Beyin kardei sa, taht mcadelesinde brahime yenildikten
sonra Msra iltica etmiti. Buradan umduu sonucu alamaynca stanbula gitti. Osmanl
tahtnda II. Murad oturuyordu. Karamanolu sa, Osmanl destei ile Karamanoullar tahtn
ele geirmenin planlarn yapyordu. Dier taraftan Ankaraya kadar ekilmek zorunda kalm
olan Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Bey, hmisi olan II. Murada olu Sleyman
gnderdi. Sultan II. Murad onu ilgiyle karlad. Zira o da Karamanllara tepkiliydi (Makrz, C.
IV/II, 1997: 1003). te yandan Karamanolu II. brahim Bey, Dulkadirolu Nsreddin Mehmed
ile Canbek es-Sfnin Ankaraya gittiklerini, Osmanl Sultanna eli gnderdiklerini,
Osmanllarn ise destek verme kararllnda olduunu Msra bildirdi (Sayraf C. II, 1970-1973:
378; Yinan 1989: 53; Solak 2011: 253-254).
Canbek es-Sfnin ve Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Beyin sz konusu bavurusu
zerine Osmanl Sultan harekete geti. Kald ki Osmanl idaresi, Canbek isyanna mdhil
olduu gibi iki yldan beri Kayserinin tekrar Dulkadiroullarna kazandrlmasn istiyordu.
Nitekim II. Murad, Yrg Paaya haber gndererek kuvvetleri ile mttefiklere katlmasn
emretti. Bu gnlerde Sultan Barsbay eli olarak Emir Tagriberdiyi Osmanl Padiah II.

17

bn Tagriberdi, Dulkadir beyinin bir kzn Canbeke e olarak vermesinin de bu srada gerekletiini yazar.

SUTAD 39

Msrdan Anadoluya si Bir Memlk: Emir Canbek Es-Sf (. 1437)

Murada gnderdi. Bu elilik heyetinin amac, II. Muradn asker hazrlklarn renmekti
(Sayraf C. II, 1970-1973: 128; Solak 2011: 254).
Osmanl kuvvetlerinin yardmn alan Dulkadirolu Sleyman Bey ve Canbek es-Sf
Kayseriye giderek ehri kuattlar (Sayraf C. II, 1970-1973: 378). Bu srada Msrdan ayrlm
olan ve Osmanl saraynda bulunan Karamanolu sa Bey de aabeyi Karamanolu II. brahim
Beye kar askerle takviye edilerek Karaman lkesine gnderildi. Ancak girdii bir
muharebede ld (bn Hacer C. VIII, 1986: 441; Sayraf C. II, 1970-1973: 383; Yinan 1989: 54). ki
ynden saldrya urayan Karamanolu II. brahim Bey ise Sultan Barsbaydan yardm istedi
(Makrz C. IV/II, 1997: 1003). Sultan Barsbay, devletinin kuzeyinde yaanan hadiselere
mdahale edebilmek ve mevzu bahis isyan hareketini dindirebilmek iin bu yardm arsn
nemsedi. Nitekim devletin nde gelenleri ile durum deerlendirmesi yapt. Toplantda
Dulkadirolu, Canbek es-Sf meselesi ve Osmanllarn onlara olan yardm konuuldu (bn
Hacer, C. VIII, 1986: 422). Neticede nc kez Suriye niblerine haber verildi ve onlara ait
birlikler seferber edildi (aban 840/ubat-Mart 1437) (bn Tagriberdi, C. XV, 1971: 82; Sayraf, C.
II, 1970-1973: 378; nalck 1997: 606). Ayrca Sultan Barsbay, Antep, Malatya, Khta ve Gergere
para ve silah gnderdi. taatkr Trkmenlere de bir mektup gndererek Karamanoullarna
itaat etmelerini ve onun dmanlarna kar yardmc olmalarn istedi (bn Hacer C. VIII, 1986:
418; Sayraf C. II, 1970-1973: 378). Bununla beraber Sultan Barsbay bizzat sefere kmad. Ne var
ki Osmanl Padiah II. Murad kendisi sefere karak ehrin Dulkadirlilerin eline gemesini
salad. Maraa kadar ilerlemi olan Memlk ordusu 1437 Maysnda dn emri ald (Makrz
C. IV/II, 1997: 1003-1004; Yinan 1989: 53-54). Osmanl kuvvetlerinin Kayseriye gelmesiyle ehir
ksa sreliine Dulkadirlilerin eline gemi oldu. Karaman zerindeki bu tehdit srerken
Dulkadirolu Nsreddin Mehmed ile Canbek es-Sfnin birlikleri beraber Karamanoullar
zerine yrdler. Akehiri aldlar. Bunun zerine Sultan Barsbay, Suriye niblerine emirler
kararak mevcut seferi takviye etmeleri ve Karaman lkesine gidip brahim Beye yardm
etmeleri iin mektuplar yollad (Makrz, C. IV/II, 1997: 1009; Sayraf, C. II, 1970-1973: 383; Solak
2011: 255).
d. syann Sonu
Nsreddin Mehmed Bey ile Canbek es-Sf, Kayseri kuatmasn Dulkadirolu Sleyman
Beye tevdi ederek gneyden gelecek Memlk kuvvetlerine engel olmak amacyla Marata
beklemilerdi. Ancak Memlklerin Divrii Nibi onlara baskn yapt (22 Muharrem
840/Temmuz 1437). Sultan Barsbay bu haberden memnun oldu ve Divrii Nibine hilat
gndererek taltif etti. Kaan mttefiklerin yollar bu suretle ayrld. Dulkadirolu Nsreddin
Mehmed Bey, olu Sleymann yanna ularken Canbek es-Sf de Akkoyunlu Kara Ylkn
oullar Mahmut ve Mehmedin yanna snd. Kara Ylk kardeler balangta ona kar
menfi bir tavr taknmadlar. Ancak senelerdir onun peinde olan Sultan Barsbay derhal
harekete geti. Mezkr kardelere haber ileten Halep Nibi Tagribermi, Canbek karlnda
onlara be bin dinar para teklif etti. Bylece Kara Ylk kardeler fikirlerini deitirdiler. Bunu
duyan Canbek es-Sf kamak istedi ancak bir ok isabeti ile yaraland ve ertesi gn ld (25
Rebilahir 841/26 Ekim 1437). ldnde ellili yalarndayd. Bunu haber alan sultan neredeyse
mutluluktan uacakt. Artk kendinin gvende olduunu hissetti. Halep Nibi Tagribermi Canbek
es-Sfnin ba ile Kahireye geldi. Sultan Barsbayn ok nemli bir istei gerekleti (Makrz
C. IV/II, 1997: 1023; Sayraf C. II, 1970-1973: 397; Kanat 1996: 225). Nitekim maktul Canbekin
ldne dair dedikodular, kesilen ba Kahireye getirilene kadar (17 Cumdiyella 841/16
Kasm 1437) bitmemiti. Kahireye getirildii gn sevin davullar alnd. Ba bir mzran

SUTAD 39

55

56

Krat SOLAK

stnde gezdirildi ve yaptklarnn cezasn ektii duyuruldu. Ardndan Kahire kaplarnn


bazlarna srayla asld. Canbek es-Sfnin yukarda anlatld zere bir ok yarasndan
mtevellit ld ynndeki bilginin yan sra onun vebadan ld kayd da vardr. Buna
gre Kara Ylkn oullar Halep Nibinin istek ve tekliflerine itibar etmemiler, Canbeki
alkoymay tercih etmiler ancak Canbek es-Sf vebadan lmtr. Ad geen kardeler de
Memlkleri inandrmak iin Canbekin kellesini kesip Halepe gndermilerdir. el-Menhel
isimli eserinde bn Tagriberdi, bu ihtimalin daha kuvvetli olduu ancak insanlar arasnda iki
rivayetin de konuulduunu belirtir. Ad geen mellif, Canbek es-Sfnin devlet ilerinde
gl bir emir konumunda bulunduunu, uzun boylu, yakkl ve nktedan olduunu belirtir.
bn Tagriberdinin Canbek es-Sf ile ilgili bu mlahazalarnn aksine Makrz, Canbekin
kibirli ve acmasz olduunu, dinden uzak yaadn belirtir. bn Tagriberdi, pek ok kez hapis
hayat yaamak zorunda kalan Canbek es-Sfnin emirlik yapt mddetin yl
gemeyeceini, mrnn kalan ksmn hapiste ya da lke iinde yer deitirerek kaak olarak
srdn, bu yaamn Sultan Barsbayn btn saltanat boyunca devam ettiini, zamann
btn skntlarn yaadn yazar. Memlk mellifleri Makriz ve bn Tagriberdi, Sultan
Barsbayn lmn de Canbek es-Sf olay ile ilikilendirirler. Sultan Barsbayn Allahn
yardm ile dmann bertaraf ettiini ancak insanlara olan zulmnden dolay Canbekin
lm ile ayn yl lmcl bir hastala yakalandn ve ardndan vefat ettiini yazarlar.
Bylece Sultan Barsbayn Canbek es-Sf ile olan mcadelesinde ly kararak halka
yapt eziyetlerin karln bulduunu ifade ederler (Makrz C. IV/II, 1997: 960, 1023-1024;
Makrz, C. VII, 1997: 366; bn Hacer, C. VIII, 1986: 342-343, 375; bn Tagriberdi C. IV, 1986: 6168, 84-85, 87-88; bn Tagriberdi 2013: 491-497; bn Tagriberdi C. IV, 1986: 228-229; Sayraf C. II,
1970-1973: 392; Yinan 1989: 54).
Mellif bn Tagriberdi, Canbek es-Sfnin Kara Ylk oullar elinde rehin bulunduu
gnlerde, Memlk Sultan Barsbayn, Kara Ylkn dier olu Hamzaya haber gndererek
kendisine Diyarbakr ve evresinin nibliini teklif ettiini yazmaktadr. Yine ayn mellif,
mezkr Hamzann, kardei Mehmedden Canbeki sa salim kendisine gndermesini
istediini belirtmektedir. Ancak ifade edildii zere Canbek katledildi. Bunun zerine kardei
Mehmede kzan Akkoyunlu Hamza, Mehmedle olan ilk bulumalarnda onu ldrd. Bylece
Kara Ylkn olu Mehmed, Canbekin akbetine urad (bn Tagriberdi, 2013: 497; bn
Tagriberdi, C. IV, 1986: 228-229).
Canbek es-Sfnin dul hanmlar, Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Bey tarafndan
Kahireye gtrld. Memlk Sultan ez-Zhir Seyfeddin akmak (14381453), Canbekin
elerinden, Dulkadirolu Nsreddin Beyin kz olan Nefise Hatun ile evlendi (evval
843/Mart-Nisan 1440). Belirtildii zere Nefise Hatunun ilk kocas Canbek es-Sf idi ve bu
izdivatan bir kz vard (bn Tagriberdi, 2013: 526; Ar 2010: 94, 144).
SONU
Memlk tarihi ayn zamanda bir isyanlar tarihidir. Tahtta saltanat esasnn olmamas ve
asker eitimle yetitirilen her memlkn, gcne gre, sultanla kadar uzanabilme imknna
sahip olmas, Memlk emirleri arasnda bitmek bilmez isyanlara zemin hazrlamtr. Sz
konusu sultanlk mdde emirler, genelde Suriye nibleri arasndan kmakla beraber devletin
zellikle en st dzey brokratlar olan Nibus-Saltanalar ve Atabekl-Asakirler de
potansiyel taht adaylardr. Nitekim Canbek es-Sf isyan bu meyandadr. Mezkr isyan
devlete bir duraksama ve buhran yaatt; Canbek es-Sf isyannn Sultan Barsbayn aktif d
politikasn snrladn syleyebiliriz. Zira sultanla geiinden sadece iki yl sonra Kbrs
Adasna sefer dzenlemi ve fethetmiti. Bu durum, onun tahta oturmasyla beraber fetih

SUTAD 39

Msrdan Anadoluya si Bir Memlk: Emir Canbek Es-Sf (. 1437)

planlar yaptnn gstergesidir. Aliyenin de ele geirilmesini esasen bu fethin devam olarak
deerlendirmek gerekir. Sultan Barsbay bu isyan bastrmak iin defa Anadoluya sefer
dzenletti. ayet onun dneminde devletin kuzey snrnda sknet olsayd, Sultan Barsbay
muhtemelen Dou Akdenizde daha etkin olacak, belki de kendisine halef olan Sultan
akmakn Rodos zerine gerekletirdii seferleri kendi dneminde gerekletirecekti (Solak
2011: 257).
Canbek es-Sf isyan, Memlk Devletinin kuzey snrnda geici de olsa istikrarn
bozulmasna, dhilden hrice uzanan bir buhrana sebep oldu. Daha da tesi onun Anadoluya
gelmesi, Memlk Sultan Barsbaya ve Memlk Devletine kar olan evreleri bir araya getirdi.
Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Bey, Canbek es-Sf olayndaki tavr ile Kahire iin byk
bir tehlike tekil etti. Bu tehlikeyi, srece eklenen Timurlular, Osmanllar ve Akkoyunlular daha
da arttrd. Bylece Kahirede balayan bir isyan, nce Suriyeye sonra Anadoluya srayarak
blgesel bir mesele halini ald. Esasen Canbek es-Sf isyannn esas zemini Anadolu olmutur.
Bu ynyle bu isyan, Anadolu Beyliklerinin Osmanllar karsnda gerekletirdikleri ittifaklara
benzetilebilir.
Emir Canbek es-Sf isyannn devam ettii zaman diliminde; Sultan Barsbayn fevkalade
rahatsz olmas, btn mesaisini bu ie inhisar etmesi, onun peinden yllarca komas,
Canbekin ele geirilmesi iin ceza ve dl mekanizmalarn devreye sokmas, dzenledii
seferler, halk zerinde tesis ettii tarassut ve cad av grnts ve Canbekin lm
karsndaki sevinci dnldnde, devletin mukadderatyla ilgili olan bir hadisede
gsterilen madd ve manev hassasiyet dikkate deerdir. Neticede mevzu bahis isyan, Memlk
Devletinin arlk koymas ile bertaraf edildi. yle ki, Emir Canbek es-Sfyi destekleyen ve
hatta damat edinen Dulkadirolu Nsreddin Mehmed Bey, Memlk tazyiki sebebiyle
kararlln kaybetti. Ardndan alnan malubiyet Dulkadiroullarn devre d brakrken
Akkoyunlularn eline geen Canbek es-Sf, yine Sultan Barsbayn basks ile ortadan
kaldrld. Mevzu bahis isyan hareketine Yrg Paa eliyle dorudan mdahil olan Sultan II.
Murad, sonraki srete de Dulkadir Beylii zerinden dolayl desteini srdrd. te yandan
Memlkler, Emir Canbek es-Sf isyann bilfiil destekleyen ve Osmanl ile de ittifak kuran
Dulkadirolu Mehmed Beyi tahtndan uzaklatrmadlar. Bu durum, ad geen beyin gcnn
yan sra Osmanllarla olan balants ile alakaldr. Canbek es-Sf isyan ayn zamanda
Osmanl Devleti ile Memlk Devleti arasndaki rtl rekabete nemli bir rnek tekil
etmektedir.

SUTAD 39

57

58

Krat SOLAK
KAYNAKA
ADRAENSSENS, Veerle Steenbergen, Jo Van (in press), Mamluk authorities and Anatolian
realities: Jnibak al-f, sultan al-Ashraf Barsby, and the story of a social network in the
Mamluk/Anatolian
frontier
zone,
14351438,http://www.academia.edu/5956066/Mamluk_authorities_and_Anatolian_realities_J%C4%8
1nibak_al-%E1%B9%A2%C5%ABf%C4%AB_sultan_alAshraf_Barsb%C4%81y_and_the_story_of_a_social_network_in_the_Mamluk_Anatolian_frontier
_zone_1435-1438/16.05.2015.
AIR, Abdullah Mesut (2010), Memlk Sultan el-Melik ez-Zhir Seyf ed-Dn akmak Dnemi (1438
1453), zmir: Ege niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, (Yaynlanmam Doktora Tezi)
AKA, smail (1994), Mirza ahruh ve Zaman, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yay.
AYALON, David (1989), Memlk Devletinde Klelik Sistemi, (ev. Samira Kortantamer), Ege
niversitesi Tarih ncelemeleri Dergisi, (IV): 211247.
AYALON, David (2015), Memlk Ordusunun Yaps zerine Aratrmalar I-II-III, (ev. Abdullah Mesut
Ar), Ankara: Trk Tarih Kurumu Yay.
el-Ayn, Bedreddin Mahmud (1985), Ikdul-Cumn f Tarih Ehliz-Zaman, C. I, (yay. Abderrzk etTantv el-Karmt), Kahire.
Codex Cumanicus (1880), (haz. Comes Geza Kuun), Budapete: Academie Hung. Yay.
ETN, Altan (2004), Seluklu Tekiltnn Memlklere Tesiri, Belleten, C. LXVIII, (251): 1-24.
ETN, Altan (2007), Memlk Devletinde Asker Tekilat, stanbul: Eren Yay.
HOLT P. M. (2003), Hallar a 11. Yzyldan 1517'ye Yakndou, (ev. zden Arkan), stanbul: Tarih
Vakf Yurt Yay.
HOMERIN, Th. Emil (2002), Memlklar Dnemi Msrnda Sfiler ve Tasavvuf Aleyhtarlar, (ev.
Salih ift, Uluda niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisit), C. XI, (1): 243-264.
bn Hacer el-Askaln (1969), nb el-Gumr bi-Ebn el-Umr, (yay. ve tah. Hasan Habe), C. II, 4 cilt,
Kahire.
bn Hacer el-Askaln (1986), nb el-Gumr bi-Ebn el-Umr, C. VIII, 8 cilt, (yay. Abdulvehhab el-Buhar),
Beyrut.
bn yas, Muhammed b. Ahmed (19601963), Bedi ez-Zuhr f Vaki ed-Duhr, C. I, 3 cilt, (yay.
Muhammed Mustafa Ziyade), Kahire.
bn Tagriberdi, Cemleddin (byy), Mevrid el-Letfe f men Veliye es-Saltana vel-Hilfe, C. II, 2 cilt, (yay.
Drul-Ktbil-Msriyye), Kahire.
bn Tagriberdi, Cemleddin (1971), en-Nucm ez- Zhire f Mulk Msr vel-Khire, C. XV, (yay. brahim
Ali Tarhan), Kahire.
bn Tagriberdi, Cemleddin (1986), el-Menhel es-Sf el-Mstevf Badel-Vf, C. IV, 7 cilt, (yay.
Muhammed Muhammed Emin), Kahire.
bni Tagrberdi (2013), en-Ncmuz-Zhire (Parlayan Yldzlar), (ev. Ahsen Batur), stanbul: Selenge
Yay.
NALCIK, Halil (1997), Murad II, slam Ansiklopedisi, C. VIII: 598615.
KANAT, Cneyt (1996), Memlk-Timurlu Mnasebetleri (13821447), zmir: Ege niversitesi, Sosyal
Bilimler Enstits, (Yaynlanmam Doktora Tezi)
KOPRAMAN, Kazm Yaar (1971), el- Aynnin Ikd el-Cumnnda XV. Yzyla Ait Anadolu Tarihi ile
lgili Kaytlar, Ankara: Ankara niversitesi Dil AtTarih Corafya Fakltesi Sosyal Bilimler
Enstits (Yaynlanmam Doktora Tezi)
KOPRAMAN, Kazm Yaar (1992), Memlkler, Doutan Gnmze Byk slam Tarihi, C. VI: 433543.
KORTANTAMER, Samira (1993), Bahr Memlklarda st Ynetim Mensuplar ve Aralarndaki likiler,
zmir: Ege niversitesi Yay.
LTTLE, Donald P. (2012), Memlklerde Din, (ev. Efe Durmu), Hstory Studies Prof. Dr. Ever
Konuku Armaan: 472-482.
el-Makrz, Takiyddin (19381956, 19711972), Kitb es-Sulk li-Marifet Duvel el-Mulk, C. IV/I-II, 4
cilt, (yay. Muhammed Mustafa Ziyade - Said Abdulfettah Ar), Kahire.
el-Makrz, Takiyddin (1997), Kitb es-Sulk li-Marifeti Duvel el-Mulk, c. VI; c. VII, 7 cilt, (yay.
Drul-Ktbil-lmiyye), Beyrut.

SUTAD 39

Msrdan Anadoluya si Bir Memlk: Emir Canbek Es-Sf (. 1437)

es-Sayraf, Ali b. Davud b. El-Hatb el-Cevher (19701973, 1994), Nuzhet en-Nfs vel-Ebdn f Tevrh
ez-Zaman, C. II, 4 cilt, (yay. Hasan Habe), Kahire.
SOLAK, Krat (2011), Memlk Devletinin Anadolu Beylikleriyle Mnasebetleri, zmir: Ege niversitesi,
Sosyal Bilimler Enstits, (Yaynlanmam Doktora Tezi) .
SMER, Faruk (1999), Trk Devletleri Tarihinde ahs Adlar I, stanbul: Trk Dnyas Aratrmalar
Vakf Yay.
UZUNARILI, smail Hakk (1988), Osmanl Devleti Tekiltna Medhal, Ankara: Trk Tarih Kurumu
Yay.
YT, Fatma Akku (2011), Memlkler Dneminde ukurova, Ankara: Gazi niversitesi Sosyal Bilimler
Enstits (Yaynlanmam Doktora Tezi).
YNAN, Refet (1989), Dulkadir Beylii, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yay.

SUTAD 39

59

SUTAD, Bahar 2016; (39): 61-69


e-ISSN 2458-9071

HUNLARIN GANSU KORDORUNDAK GUZANG EHR


ZERNE BAZI NOTLAR

SOME NOTES ON HUNNISH GUZANG CITY OF GANSU


CORRIDOR
Krat YILDIRIM*

z
in Halk Cumhuriyetinin orta ksmnda, Dou Trkistana ilerleyen yol zerinde yer alan
Gansu Eyaletindeki Wuwei linin topraklar eski Trk yurtlarndandr. M.. II. yzylda
Hunlar burada Guzang (Hun dilinde Gaizang ) adl bir ehir kurmulardr. Hun
Devletinin yklmasndan sonra bu stratejik ehir hkimiyet mcadelelerine konu olmu ve trl
glerin eline gemitir. Blge ile ilgili tarih ve tarih corafya almalarna katk salamak zere
mhim bir merkez olan bu ehre dir baz tahliller yaplacaktr.

Anahtar Kelimeler
Guzang, Hunlar, Wuwei, ehir, in.

Abstract

Wuwei is one of the ancient Turkic lands which on the road reaching to Eastern
Turkistan and in the middle of Peoples Republic of China. Huns founded a city named
Guzang (Gaizang in Hun language) in second century BC. This strategic city
was aim in dominance struggles and passed into the hands of different powers. There will
be analyses about this important city for contributing to history and geographical history
studies about the region.

Keywords
Guzang, Huns, Wuwei, city, China.

Yrd. Do. Dr., stanbul niversitesi, Edebiyat Fakltesi, Tarih Blm, kursatyildirimtr@yahoo.com
Gnderim Tarihi: 19.11.2015
Kabul Tarihi:
02.02.2016

62

Krat YILDIRIM

GR
Byk Hun Devleti kurulduktan sonra Trkistan sahas ve pek Yolunda mhim
deiiklikler meydana geldi. Hkimiyet alanlarnn genilemesiyle eitli kavimlerden ve
halklardan boalan baz topraklara Hunlar yerletiler. Bu yerlerden en stratejik olanlarndan
biri inin Trkistana baland yerde, pek Yolu denen gzergh zerindeki Gansu
Koridorudur. Buras gneyi dalarla ve kuzeyi Gobi l ile kapl, gneydoudan
kuzeybatya uzanan bir sahadr. in Halk Cumhuriyeti topraklarndaki Gansu Eyaletinde yer
alan bu yerin en mhim noktalarndan birisi bugnk Wuwei lidir. Hunlar blgeye
yerletikten sonra bu yerde Guzang ehrini kurmulardr. Bu ehir konumu, stratejik ve
manevi deeriyle blgeye hkim olan herkesin ele geirmesi lzm gelen bir yer olmutur. in
kaynaklarna dayanarak Guzang ehrine dir baz tahliller yapmaya alacaz.
Tarih Seyir
Guzang , milttan nceki devirlerden haber veren tm in ana kaynaklarnda Hunlar
tarafndan kurulan ve kuzeyden gneye 7 li (li, yaklak 500 metredir) ve doudan batya 3 li
geniliinde olan bir ehir olarak zikredilmektedir (Han Shu 1997: 1612; Hou Han Shu 1997:
2222; Shui Jing Zhu, 2001: 307; Jin Shu 1997: 432; Jiu Tang Shu 1997: 1640; Yuanhe Junxian Tuzhi
1983: 1017). Hunlarn blgedeki siyas varl ise Byk Hun Devletinin kurulmasndan
sonradr. Guzang havalisinde ok kadim devirlerden Hunlarn tarih sahnesine byk bir g
olarak ktklar M.. III. yzyln sonlarna kadar, in kaynaklarnda Rong , Di gibi
adlarla anlan ve bir ksm Trk olan topluluklar yaamaktayd. Nihayetinde Hunlar devrinde
buras Yuezhi (veya )lar ile meskndu. Bilindii gibi Hun Hkmdar Modu, M..
209da iktidara geldikten hemen sonra dousundaki Dunghular malup etmi ve ardndan
gneybatsndaki Yuezhilara hcum ederek onlar srmt. Modu, M.. 176 ylnda in
mparatoriesine yazd mektupta artk Yuezhilar tamamen yendiinden bahsetmektedir
(Han Shu 1997: 3757). Yuezhilar M.. 165te Hunlara yenildikleri srada Gansu dolaylarnda
yayorlard ve gp li Vadisine ekilmilerdi (Chavannes 1907: 189). Yuezhilarn bundan
sonra Fergana taraflarna gerek, batda Daxia ya hcum ettikleri ve onlar kendilerine
tbi kldklar bilinmektedir. Hunlar, bylece Gansu havalisine tam olarak yerleerek Xiutu
Beyi ve Hunye (veya Kunye ) Beyini bu topraklara yerletirdiler (Yuanhe Junxian
Tuzhi 1983: 1017). Yine blgedeki Wusunlar da Hunlar tarafndan srldler (Tong Dian 2003:
4556). Hun devlet yaps ierisinde Gansu ve Dunhuang topraklarn idre etmek zere Xiutu ve
Hunye gibi beyler tayin edilmitir. Hunlarn Xiutu Beyinin Yuezhilarn ve Hunye Beyinin ise
Wusunlarn yurduna yerletirildii anlalmaktadr (gel 1948: 265). Kaynaklarda ittifakla
Guzang ve Wuweiyin, nceden Xiutu Beyinin topra olduu kaydedilmektedir (Han Shu
1997: 1612). Burann kuzeybatsndaki Zhangye ise Hunye Beyinin merkeziydi (Han Shu 1997:
1613). Hunlarn dalmalarna kadar mhim bir Hun nfusunu blgeye yerletirdiklerine phe
yoktur.
inliler Gansuyu ve onun da batsn ilk kez seyyah ve casus Zhang Qianin M.. 138126da yapt seyahtler sayesinde tandlar1. Sonra inli General Huo Qubing M.. 121
1

Jin Shudaki bir kaytta Qin Devleti (M.. 221-206) kurulduktan sonra Hunlarn altn put yapp ge kurban
sunduklar Guzangda Meiyang lesi kurulup, Hunlarn Ganquan Saraynn ele geirildiinden

SUTAD 39

Hunlarn Gansu Koridorundaki Guzang ehri zerine Baz Notlar

ylnda, Hunlarn sa topraklarna hcum edip onlar malup etti. Bu arada Xiutu Beyinin altn
heykeli de ele geirdi. in ordular sonra Qilian Dalarna yneldiler. Xiutu ve Hunye beyleri
byk kayplar verince Hun Chanyusu sinirlendi ve onlar cezalandrmaya karar verdi, iki bey
cezadan korkup ine tbi olmak istediler. Bu arada Hunye Beyi, Xiutu Beyini M.. 101 ylnda
(Han Shu 1997: 1612; Shui Jing Zhu 2001: 307) ldrp askerini ve halkn kendisine katt ve
Guzang-Wuweiye yerletirerek ine baland. Bu hadiseyi mteakip Guzang havalisinde Hun
gc krld (Han Shu 1997: 3769).
Bundan sonra inliler, Lingju nun2 batsnda yerlemeye baladlar, nceleri Jiuquan
li kurdular, sonra bunu lavettiler, orada iskn faaliyetine giritiler ve ardndan idr bir
taksimata girip blgeyi Wuwei , Zhangye , Dunhuang ve Jiuquan olmak
zere drt ile ayrdlar. Bylece Dunhuangn batsnda Trkistana giri iin kullanlan Yumen
(Yeimta) ve Yang (Gney) adl geitleri ellerinde tuttular (Tong Dian 2003: 5191). mparator
Zhao (M.. 87-74) Jin ehrini kurdu ve bylece Hexi denilen Gansu Koridorunda be
il oldu. Buraya Liang Eyaleti dendi ve be il buna baland (Jin Shu 1997: 432; Yuanhe
Junxian Tuzhi 1983: 1017).
Wang Mang M.S. 9 ylnda darbeyle inde iktidar olduktan sonra burann adn Zhangye
olarak deitirdi. in idr sistemine gre mildn balarnda blgeye tamamen yerleen
inliler burada Guzang, Zhangye, Wuwei, Xiutu, Xuci , Luanwu gibi 10 ile kurdular
(Han Shu 1997: 1612). Bu arada Wang Mangn ine hkim olduu esnada kan karklklarda
Kong Fen ve beraberindekiler in ordularnn bir ksmn Gansudan ve dolaysyla GuzangWuweiden ektiler (Hou Han Shu 1997: 1098).
mparator Xian devrinde (M.S. 189-220), Liang Eyaleti defalarca kart ve inliler
Gansudaki be ili ve elbette ki Guzang-Wuweiyi boalttlar. (Tabga) Wei Devleti devrinde
tekrar Liang Eyaleti kuruldu ve Gansudaki be il ona baland. Jin mparatoru Hui (290301)nin yongning saltanat devresinin ilk ylnda (301), Guzang-Wuwei merkezli Liang
Eyaletine Zhang Gui adl kii vali ve Qiang adl kii ise komutan olarak hkim oldu.
Yongjia saltanat devresi esnasndaki (307-313) karklkta Guzang merkezli Liang Eyaletindeki
inli nceki Liang Devletinin son hkmdar Zhang Tianxi (363-376), Tibet meneli
nceki Qin Devletinin Hkmdar Fujian tarafndan ortadan kaldrld. On ksur yl
sonra Tibet meneli Sonraki Liang Devleti Hkmdar L Guang buray ele geirdi. L
Long (lm. 416) devrinde Sonraki Liang ykld. Bu arada Hunlarn kurduu Kuzey Liang
Devletinin Hkmdar Juqu Menxun, Zhangyeyi ele geirdi. Kuzey Liang Hkmdar Juqu
Maoqian (lm. 447) devrinde Tabgalar bu devleti ortadan kaldrd ve blgeye hkim oldu.
Tabga Wei Devleti mparatoru Wu devrinde (408-452) Guzang-Wuwei, zhouzhen yni eyalet
garnizonu oldu, burada drt asker garnizon kuruldu. Tabga Wei mparatoru Xiao Wenn
taihe saltanat devresinin 14. ylnda (490), buras tekrar Liang Eyaleti hline getirildi ve buna
Wuwei gibi 10 il ile 12 ile baland. Sui Devletinin daye saltanat devresinin 3. ylnda (607),
buras Wuwei li oldu. Sui devrinin sonlarna doru inde karklklar knca blgede
yamalar yaand. Tang Devleti kurulduktan sonra wude saltanat devresinin 2. ylnda (619)
inliler buraya tekrar hkim oldular ve burann adn Liang Eyaleti yaptlar. Burada Hexinin

bahsedilmekte (Jin Shu 1997: 432) ise de bu malmat teyit edecek baka bir yllk yoktur. stelik Hunlarn
Yuezhilar attktan sonra blgeye gelmeleri, artk Qin Devletinin olmad bir dneme denk dmektedir.
Dolaysyla Jin Shunun bu kaydn pheyle karlamak gerekmektedir.
Gansudaki Yongdeng blgesinin kuzeybatsndayd.

SUTAD 39

63

64

Krat YILDIRIM

Jiedushi (Asker Komiserlik; Hucker 1985: nu. 777)l kuruldu. Merkez idrenin ordusunda
73.000 asker ve 18.800 ba at vard. Bunlar Qiang (Tibetlilerin atalar)lara kar koyuyorlard.
Tianbao saltanat devresinin ilk ylnda (742), burann ad Wuwei li oldu. Guangde saltanat
devresinin 2. ylnda (764), Wuwei artk tamamen inlilerin elinden kt (Wei Shu 1997: 433,
509; Jiu Tang Shu 1997: 1640; Yuanhe Junxian Tuzhi 1983: 1017-1018). Li Jifu tarafndan 806-820
yllar arasnda yazlan ve inin en eski ve en mull corafya eserlerinden biri olan Yuanhe
Junxian Tuzhi adl kaynak Guzang ehrinin artk yok olduunu bildirmektedir
(Yuanhe Junxian Tuzhi 1983: 1018). Eer bu malmat sonralar metne ilave edilen bir erh
deilse en ge IX. yzyln banda ehrin boaltld veya ykld dnlebilir.
Guzang Ad
Guzang a verilen adlara dir kaynaklarda baz kaytlar vardr. Her eyden nce
kaynaklar ittifakla adn Hun dilindeki Gaizang dan geldiini sylemektedir (Jiu Tang Shu
1997: 1640). Yuanhe Junxian Tuzhidaki bir kaytta araziye baknca ba, kuyruk ve iki kanat gibi
ekillerin grld ve bu yzden Niao (Ku) ehri denildii bildirilmektedir (Yuanhe
Junxian Tuzhi 1983: 1018). Yine Guzang arazisinin ejderhay andrd ve bu yzden buraya
Wolong (Yatan Ejderha) ehri dendii sylenmektedir (Hou Han Shu 1997: 2222).
Blgeye umm olarak Qin Devleti devrinde (M.. 221-206) Yong Zhou veya nihayetinde
III-IV. yzyllarda blgedeki souk havaya atfen Liang Eyaleti (liang: souk) denmitir
(Jin Shu 1997: 432). Yine Guzangn merkez olduu il, inlilerin tarafndan Wuwei
(Kudret ve Saygnlk) olarak adlandrlmtr ki M.. 101 ylnda blgedeki Hun varlna son
veren in zaferini talandrmak zere konulduu anlalmaktadr.
Ad, Hun dilindeki Gaizang dan gelmitir. inliler tarafndan verilen dier adlar fizik
ve siyas mahiyetlidir. ince evriyazm olan Gaizang adnn Hun dilindeki tam karln,
Hunca bir vesika olmadan tayin etmek mmkn deildir. Bununla beraber adn, dil-Ural
Trklerinin merkezi olan Kazan ehrinin adna benzerlii dikkat ekmektedir ki bu adn Hun
diline yakn eski uvaadan gelme olduu bilinmektedir. Serkan Acarn tespitlerine gre
Trke olan Kazan ad, eski uvaa/Bulgarca: Xusan veya Xosan, irmie Ozan veya Azan ve
nihayetinde Tatarca-Bakrta Qazan ekillerinde grlmektedir (Acar 2010: 30, 32). G. Clauson,
eski uvaa meneli Kazan adnn XI. yzyl Dou Trkesinde suyun oyduu ukur yer
mnsna geldiini bildirmektedir (Clauson 1972: 682). Guzang topraklarnn ok sulak olduu
ve blgede ok sayda rmak ve derenin akt kaynaklar vastasyla malmdur. Mesel Wei
Shudaki bir kayda gre V. yzyl etrafnda Guzang ehrinin dou ve bat kaplarnn dnda
kan bulak sular ehrin kuzeyinde birleiyordu. Bu, byk bir rmak hline geliyordu. Geri
kalan arklar ve dereler gle akyordu, bunlar arasndaki yerler sulakt (Wei Shu 1997: 108). Bu
bakmdan hem ses benzerlii hem de Kazan adnn mnsna uygun blge corafyas sebebiyle
Hun dilindeki Gaizang adyla eski uvaadan gelme Kazan ad arasnda bir balant kurulabilir
kanaatindeyiz.
Guzang Corafyas
in ana kaynaklar Guzang-Wuwei topraklarnda su ve otun bol olduunu bildirmektedir
(Wei Shu 1997: 832; Bei Shi 1997: 911; Shui Jing Zhu 2001: 307). Bir kayda gre Guzangn kuzey
ksmnda byk bir gl vard. Gln etraf otlak ve yeillikti, byk bir orduyu yllarca
besleyebilirdi (Wei Shu 1997: 108). Gerekten de hayvancln mhim bir yer tuttuu Hun

SUTAD 39

Hunlarn Gansu Koridorundaki Guzang ehri zerine Baz Notlar

toplumunda, bylesine sulak ve otlak bir yerin merkez olarak seilmesi ve orada ehir
kurulmas gayet tabi bir hldir. Mesel Tabga mparatoru Tai Wu (423-452), merkezi Guzang
olan Liang Eyaletine hcum edecei zaman, maiyetindekilerin bazlar orada su ve ot
bulunmadn syleyince bir mavir yle demitir: Liang Eyaleti, eer su ve ot olmayan bir
yerse nasl memleket hline gelmitir?. Bunun zerine Tai Wu, bu gr onaylam ve
blgeye saldrmtr (Bei Shi 1997: 911). Kendisi de Trk meneli olan Tabga mparatoru iin
sulak ve otlak olan yerin memleket olabilecei dncesi anlalabilirdir. Bunun yannda elbette
ki Hunlar, Gansu Koridorundan ilerleyen pek Yolunun stratejik bir yerinde olmas sebebiyle
de Guzangda bir ehir kurmulardr.
Blgenin konumuyla ilgili Jin Shudaki tasvirlere gre yerin kuzeybats engellerle doluydu,
buras Gney Dalarnn arasndayd, gneyde Bat Qiang (eski Tibetliler)lar ile
evriliydi, bats Xiyu (Bat Topraklar yni Dou Trkistan)ye kard (Jin Shu 1997: 432).
Guzangda ok sayda rmak ve dere vard. Bunlar hakknda, inlilerin Slle Devrinde
(M.S. 220-280) yaam Sang Qin tarafndan yazlan ve Li Daoyuan tarafndan (469-527) ilveler
ve erhler yaplan Shui Jing Zhu (Su Klasii zahlar) adl kaynakta mhim
malmatlar vardr. Buna gre Duye Gl, Guzang ehrinin 300 li kuzeyindeydi,
kuzeydousu Xiutu Glyd. Eski kaynaklarda Zhuye olarak gemekteydi. Bu
suyun st akmlar Guzang Wuweideki Shi Glne dklrd. Gln iki kayna vard,
kuzeydouya akan bir su, Guzang ehrinin batsndan geer, kuzeydouya akar ve Lingyuan
Gl hline gelirdi. Gln suyu yine kuzeydouya akar, Macheng (At ehri)n
dousundan geerdi ki buras Xiutu Beyinin eski toprayd. Aslnda Hun Xiutu Beyinin
payitahtyd. Yine kuzeydouya ilerleyip, Guzang ehrinin alt taraflarna giderdi. Zhang
Sllesi buraya hkim olduktan sonra (M.S. 301den sonra) burann suyu ehrin kuzeyinden
akar ve Macheng (At ehri)a katlrd. Su tekrar kuzeydouya kvrlr ve Qingjian
Irmana katlrd. Blge halk buna Be Kollu Irmak derdi. Su, Guzang ehrinin dousuna
akar ve sonra kuzeybatya kvrlp Macheng Irmana katlrd. Irmak suyu yine Zhangquan
Irma ile birleirdi. Su ilerleyip Guzangn dousundaki Xuci lesine giderdi.
Kuzeybatda Huangshafu (Sar Kum Tepesi) altndan ilerler, kuzeydouya varp
Macheng Irmana katlrd. Yine kuzeydouda Xuanwei lesinden kvrlr, ilerleyip
Ping Gln geride brakp kuzeydouda Wuwei lesinin eski ehrinin dousundan geerdi.
Vadi sular Guzangn gneyindeki dadan kar, kuzeye akp Wuweiye gelir ve gle
dklrd. Burada toplanan su tekrar iki kollu akar ve bir kol Xiutu Glne katlrd ki buraya
halkn dilinde Xihai (Bat Denizi) denirdi; bir kol ise kvrlp 150 li ilerler ve Zhuye
Glne karrd. Buna nesillerdir Donghai (Dou Denizi) denilirdi ki Duhai ile
aynyd (Shui Jing Zhu 2001: 307)3.
Umm olarak tarm ve hayvancla msait olan vahalar zerinde kurulu Liang
topraklarnda devletler d iktisad basklardan pek etkilenmiyorlard. Ticaretten mhim paylar
elde eden blge, corafyasyla kolay mdafaa edilebilirdi. Liang blgesi dou-bat ticaret
yolunda, Gansu blgesindeki stratejik bir geitti (Baykuzu 2002: 758).
Guzangdaki mar Faaliyetleri
Guzangdaki yaplarla ilgili kaynaklarda ok az malmat vardr. Bununla beraber Jin
Shudaki bir kayda gre ehirdeki bir yapya mukaddesat atfedildii anlalmaktadr. Han
3

Sularla ilgili birka tarif iin yine bkz. Han Shu 1997: 1612.

SUTAD 39

65

66

Krat YILDIRIM

devrinin (M.. 206-M.S. 220) sonlarnda Budac Kei Dunhuangl Hou Jin, ehrin batsndaki
bulan stnde dou kapsyla yz yze ikiz gzetleme kulesini dikenin muktedir olacan
sylemitir. Slale devrinde Wei Devletinin jiaping saltanat devresinde (249-254), bulan
zerine dou kaps ile yz yze ikiz kule ina edilmitir. Zhang Gui (255-314) bundan sonra
Sar Irmakn batsna hkim olmutur (Jin Shu 1997: 2222).
inli Liang Eyaleti Valisi Zhang Gui blgeye hkim olduktan sonra Guzang ehrinin
gneyinde bir ehir ina ettirdi. Qianguang (Mtevazi Parlt) Saray dikildi, saraya be
renkli resimler yapld, altn ve yeim tayla sslendi, nadir mcevherler konuldu. Sarayn drt
tarafna birer saray yapld. Her biri ynnn rengini ald. Doudakine Yiyang (Gnee
Odaklanm) Mavi Saray dendi, burada ilkbaharda ay oturulurdu, mhr, elbise, silah, aletedevatn hepsi ynnn rengindeydi, yni maviydi; gneydekine Zhuyang (Kpkzl Gneli)
Kzl Saray dendi, yazn ay oturulurdu; batdakine Zhengxing (dre ve Hukuk) Ak Saray
dendi; sonbahar ay oturulurdu; kuzeydekine Xuanwu (Kara Kudret) Kara Saray dendi; k
ay orda oturulurdu. Tm bu saraylarn her birinin yanna manastr ina edildi, bunlar da
ynnn renginde boyand (Jin Shu 1997: 2237-38). ehrin drt ynndeki renkler yni,
dou=mavi, bat=ak, gney=kzl ve kuzey=kara, eski Trk ve in dncesinde mevcuttur
(gel 2000: 378; Yldrm 2012: 82-87; Mackenzie 1996: 61). Shui Jing Zhuda ise ayn dnemde,
ayn imar faaliyetini ifade etmek zere Guzanga drt ehir ina edildii bildirilmektedir. Buna
gre ehirlerden her biri 1000 bu (ayak) geniliindeydi. Dou ehrinde meyve baheleri
yaplmt ve Jiangwuchang (Kudreti Mek Avlusu) denilmiti. Kuzey ehrinde
meyve baheleri yaplmt ve Xuanwupu (Kara Kudret Bahesi) ad verilmiti.
Bunlarn her biri sarayd. ehrin iinde drt mevsimlik saray vardr. Bayram treninde eski
ehirle beraber be ehir olurdu. Caddeler ve sokaklar birbirine balanrd. ehrin 22 kaps
vard. Sarayn dna byk hatlar yazlmt. indekinde olduu gibi sslemeler yaplmt
(Shui Jing Zhu 2001: 307).
Zi Zhi Tong Jian da ise 730 ylnda, Wuweiyin byk ehrinde yedi kk ehir
olduu ve Hularn onun beini ele geirdikleri kaydedilmektedir (Zi Zhi Tong Jian 1997: 7015).
Guzangn Manevi Deeri
Gansu havalisine, inden Dunhuanga giden koridora ve nihayetinde pek Yoluna hkim
olmak iin Guzang mutlaka elde tutmak gerekmektedir. Bylece bu yerin stratejik olduu
kadar manevi ve psikolojik bir hususiyeti de vardr. Bu bakmdan Hunlarn neden byle bir
yerde ehir ve garnizon kurduklarn anlamak zor deildir. Hunlardan itibaren trl gler de
srarla bu yeri ellerinde tutmak istemiledir. Nitekim yukarda zikredilen Budac keiin,
Guzanga gzetleme kulesi dikenin muktedir olacan bildirmesi bir analojidir ve kei byk
bir ihtimalle Guzang elinde tutan blgeyi elinde tutar demek istemitir. Yine Tabga
mparatoru Tai Wu (423-452)nun Guzangda byk bir kurultay toplamas (Bei Shi 1997: 911),
Tang mparatoru Gao Zu (618-626)nun, drdnc oluna Guzang Beyi unvan bahetmesi (Jiu
Tang Shu 1997: 2420) gibi hadiseler, Guzangn manevi deerini gstermektedir kanaatindeyiz.
Yine Guzangda doan ve yetien birok kii, trl devletler ierisinde ok yksek mevkilere
gelmitir. Mesel Han Devletinde Duan Jiong (Hou Han Shu 1997: 2145), Slle
devrinde Wei Devletinde Gu Xu (San Guo Zhi 1997: 326), Tabga Wei Devletinde Duan
Chenggen (Wei Shu 1997: 1158) ve Yin Zhongda (Wei Shu 1997: 1163), Sui
Devletinde Duan Da (Sui Shu 1997: 1899), Tang Devletinde Li Gui (Jiu Tang Shu
1997: 2248) ve Duan Xiushi (Xin Tang Shu 1997: 4847) gibi kiilerin hepsi Guzangl idi.

SUTAD 39

Hunlarn Gansu Koridorundaki Guzang ehri zerine Baz Notlar

Bylece Guzangdan kan baz kimselere inde kurulan devletlerde yksek orun verildii
anlalmaktadr.
Guzang Budaclk iin de mhim bir merkezdir. Sonraki Liang (386-403) zamannda, Asya
Budaclnn en mhim ahsiyetlerinden Kual Buda rahibi Kumrajiva (lm. 409 veya 413),
buraya gelerek Budacl retmi ve yaymt (Puri 1996: 121-122). Aslen bir Hintli olan
mehur Dharmaksema ise V. yzyln balarnda Liang Eyaletine gelmiti. Guzangda ikmet
etmi ve 25 Buda metnini inceye tercme etmiti. Yetitirdii Guzangl soylulardan Qiujiu
Jingsheng gibi kimseler Mahyna Budaclnn yaylmasnda byk rol oynamtr (Puri 1996:
126). Yine Kuzey Liang Hun Devletinin ve Dou Asyann Budacla gemesinde rol oynayan
Dharmaksemann Liangzhouda birok sutray tercme ettii bilinmektedir (Baykuzu 2007:
200).
Tang devrinde ina edilen Dayun Manastrnn an kulesi ve an bugn hl
durmaktadr. Bugnk Hepingjie lkokulu ile Wuwei ki Fabrikasnn olduu yerler Dayun
Manastr arazisi zerinde kurulmutur.
Wuwei ehrinde nceki Liang Hkmdar Zhan Jun (307-346)un gney saraynn eski
kuyusu ile Han devrinin Wuwei li, Chenghua emesinin ta yazt bugn mevcuttur.
Nfus
Guzangn nfusuna dir kaynaklarda baz rakamlar mevcuttur. Stratejik bir yer olmas
sebebiyle blge srekli farkl glerin hkimiyeti altna girmitir ve buna bal olarak hzl
nfus deimeleri meydana gelmi olmaldr. Buna gre yle bir tablo karlabilir:
Dnem
Milttan nce I. yzyl
(Han Shu 1997: 1612)
Mildn balar (Hou Han
Shu 1997: 433)
VI. yzyln sonlar (Sui
Shu 1997: 815)
VIII-IX. yzyllar (Xin
Tang Shu 1997: 1044)

Hane
17.581

Nfus
76.419

30.700

11.705

22.462

120.281

rnler
Kaynaklar blgede su ve otun bol bulunduunu bildirmektedir. Bununla beraber burada
retilen zira veya el retimi rnlerine dir pek malmat verilmemektedir. Sadece Xin Tang
Shu daki bir kaytta umm olarak Wuweiden kan rnler ak buday, kukonmaz
(?), hal, yabani at derisi, Qiongqiong (ligusticum wallichii; deriyi andran yapraklaryla
uzun mrl bir bitki) eklinde sralanmaktadr (Xin Tang Shu 1997: 1044).
SONU
Bugn in Halk Cumhuriyeti snrlar ierinde yer alan Wuwei, eski bir Trk yurdudur. Bu
topraklarda Sakalar, Yuezhilar, Wusunlar ve Hunlar yaamlardr. Hunlar burada Guzang
adl bir ehir kurmulardr. Hun Devletinin kmesinden sonra ise umm olarak blge eitli
vesilelerle Hunlar, Xianbeiler, Tibetliler, Tabgalar, inliler gibi halklar arasnda el

SUTAD 39

67

68

Krat YILDIRIM

deitirmitir. Buras Trk tarihinin kilit noktalarndan biridir ve elde tutulduu mddete
Gansu Koridoruna hkim olunabilen bir kapdr. Bu bakmdan makalemizde bu mhim yerin
ilk skinleri, ad, corafyas, ehrin kuruluundan yok oluuna kadar olan tarihi, ehirdeki imar
faaliyetleri, ehrin manevi deeri, nfusu ve blge rnleri hakknda baz tahliller yapmaya
gayret edilmitir. Bylece blgeye dir tarih ve tarih corafya almalarnda gz nnde
bulundurulmas gereken baz hususlar dile getirilmitir.

SUTAD 39

Hunlarn Gansu Koridorundaki Guzang ehri zerine Baz Notlar

KAYNAKA
ACAR, Serkan (2010), Kazan Adnn Kkeni, Karadeniz Aratrmalar, 26, 2010, s. 27-33.
BAYKUZU, T. Deniz (2002), Kuzey Liang Hun Devleti, Trkler, C. I, Ed., H. C. Gzel-K. iek-S.
Koca, Ankara: Yeni Trkiye Yaynlar, s. 758-762.
BAYKUZU, T. Deniz (2007), V. Yzylda Hunlar ve Budhizm, A. . Trkiyat Aratrmalar Enstits
Dergisi, 34, 2007, s. 193-214.
BAN GU (1997), Han Shu, Beijing: Zhonghua Shuju Yayn (M. S. 111).
CHAVANNES, E. (1907), Les pays dOccident daprs le Heou Han chou, Toung Pao, II, 8, s. 149234.
CLAUSON, Sir Gerard (1972), An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth Century Turkish, Oxford:
Oxford University Yay.
DU YOU (2003), Tong Dian, Beijing: Zhonghua Shuju Yayn (M. S. 801).
FAN YE (1997), Hou Han Shu, Beijing: Zhonghua Shuju Yayn (V. yzyl).
FANG XUANLNG (1997), Jin Shu, Beijing: Zhonghua Shuju Yayn (M. S. 648).
HUCKER, C. O. (1985), A Dictionary of Official Titles in Imperial China, California: Southern Materials
Center Yay.
L DASH (1997), Bei Shi, Beijing: Zhonghua Shuju Yayn (M. S. 659).
L JFU (1983), Yuanhe Junxian Tuzhi, Beijing: Zhonghua Shuju Yayn (M. S. 820).
LU XU (1997) Jiu Tang Shu, Beijing: Zhonghua Shuju Yayn (M. S. 945).
MACKENZE, Donald A. (1996), in ve Japon Mitolojisi, ev., K. Akten, stanbul: mge Yay.
OU YANXU (1997), Xin Tang Shu, Beijing: Zhonghua Shuju Yayn (M. S. 1061).
GEL, Bahaeddin (1948), in Kaynaklarna Gre Wu-sunlar ve Siyasi Snrlar Hakknda Baz
Problemler, Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Dergisi, VI/4, s. 259-278.
GEL, Bahaeddin (2000), Trk Kltr Tarihine Giri, C. VI, Ankara: T.C. Kltr Bakanl Yaynlar.
PUR, B. N. (1996), Buddhism in Central Asia, Delhi: Motilal Banarsidass Yay.
SANG QN (2001), Shui Jing Zhu, Beijing: Shidai Wenyi Yayn (M. . III. yzyl).
SHRATOR, K., (1930), On the Territory of the Hsiung-nu Prince Hsiu-tu Wang and his Metal
Statues for Heaven Worship, Memoirs of the Research Department of the Toyo Bunko, 5, Tokyo, s. 179.
S MAGUANG (1997), Zi Zhi Tong Jian, Beijing: Zhonghua Shuju Yayn (M. S. 1086).
WE SHOU (1997), Wei Shu, Beijing: Zhonghua Shuju Yayn (M. S. 554).
WE ZHENG (1997), Sui Shu, Beijing: Zhonghua Shuju Yayn (M. S. 636).
YILDIRIM, Elvin (2012), Trk Kltrnde Renkler ve fade Ettikleri Anlamlar, stanbul niversitesi Sosyal
Bilimler Enstits Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, stanbul.

SUTAD 39

69

SUTAD, Bahar 2016; (39): 71-87


e-ISSN 2458-9071

THE SHAPING OF THE YOUNG TURK IDEOLOGY IN THE


BALKAN TRAUMA AND ITS REFLECTION ON THE CUP POLICY
TOWARDS THE OTTOMAN MIDDLE EAST
BALKAN TRAVMASI LE EKLLENEN JN TRK DEOLOJS VE
TTHAT VE TERAKK CEMYETNN ORTA DOU
POLTKALARINA YANSIMALARI
Murat NSOY*
Aye mr ATMACA**

Abstract
There is a causal link between the incidents that occurred in the late 19th, early 20th century
Ottoman Balkans, and the policies of the Committee of Union and Progress in the Middle East. The
members of the Committee who would become the Ottoman ruling elite from the Second
Constitutional period onwards had gone through a tragic and traumatizing experience in the era of
Balkan nationalisms. Serving as young officers and the bureaucrats of the Sultan they lived through
one of the worst episodes of their lives and careers which caused them to look at the Ottoman subjects
in the remaining Ottoman territories. The political outcome of the era of Balkan nationalisms was a
distrust towards the non-Muslim and in particular non-Turkish Ottoman subjects in the Middle
East and the consequential introduction of centralism and an identity politics which evolved
gradually from Ottomanism to Islamism and finally to Turkish nationalism. The aim of this study is
to analyze the main factors shaping the emergence of the early CUP ideology in the era of Balkan
nationalisms and to discuss the outcome of the Balkan trauma on policies of the Committee of Union
on the Arab subjects of the empires remaining territories in the Middle East.

Keywords
Young Turks, Committee of Union and Progress, Balkans, Arab nationalism, centralization.

z
Ge 19. yzyl ve erken 20. yzylda Balkanlarda tezahr eden olaylar ve ttihat ve Terakki
Cemiyetinin Orta Doudaki politikalar arasnda bir nedensellik ilikisi mevcuttur. kinci
Merutiyet ve takip eden yllarda Osmanl ynetici snfn tekil edecek olan Cemiyet yeleri Balkan
milliyetilikleri dneminde trajik ve travmatik bir dizi deneyim yaamlardr. Padiahn gen subay
ve brokratlar olarak hizmet ettikleri blgede hayatlarnn ve kariyerlerinin en zor dnemlerinden
birini yaam olan Cemiyet yeleri, bu deneyim neticesinde mparatorluun geriye kalan
topraklarndaki tebaaya kukuyla yaklamlardr. Balkan milliyetilikleri dneminin etkileri, Orta
Doudaki Arap tebaaya kar da bir gvensizlik eklinde tezahr etmi, merkezletirici ve ilerleyen
zamanda Osmanlclktan, slamcla ve en son da Trk milliyetiine evirilen bir kimlik siyasetinin
*
**

Yrd. Do. Dr., Hacettepe University, onsoymurat@hotmail.com


Yrd. Do. Dr., Hacettepe University, oatmaca@hacettepe.edu.tr
Gnderim Tarihi: 18.01.2016
Kabul Tarihi:
15.02.2016

72

Murat NSOY & Aye mr ATMACA

uygulanmasna yol amtr. Bu almann amac, Balkan milliyetilikleri dneminde ekillenen


ttihat ve Terakki Cemiyeti ideolojisini ortaya karan faktrleri analiz etmek ve Balkanlarda yaanan
travmann Cemiyetin Orta Doudaki Arap tebaaya ynelik uygulad siyasetin sonularn
tartmaktr.

Anahtar Kelimeler
Jn Trkler, ttihat ve Terakki Cemiyeti, Balkanlar, Arap milliyetilii, merkezleme.

SUTAD 39

The Shaping of the Young Turk Ideology in the Balkan Trauma and Its Reflection on the CUP Policy towards the
Ottoman Middle East

INTRODUCTION
Major traumas like war, conquest, exile, enslavement or forced migration often play an
important role in the shaping of political preferences of societys future ruling elites. The
members of the Young Turks/Committee of Union and Progress (CUP) who would leave their
mark on the Second Constitutional period and aftermath had undergone such tragic and
traumatizing events in their early life and career in the Ottoman Balkans. The region was in a
state of chaos in the years that they served as young and idealist bureaucrats and officers of the
Sublime Port. The gradual withdrawal of the Empire from Europe that started almost two
centuries ago with the unsuccessful siege attempt of the Grand Vizier Merzifonlu Kara Mustafa
Pasha was coming to an end. Ottomans were now was facing with the threat of a total
withdrawal from the European continent. The downfall of the Empire was being rehearsed by
the European Powers and their Balkan protges. The once loyal subjects of the Sultan, were
now working for carving out their own nation states from the remaining European territories of
the Empire in Macedonia, Albania and Epir. The local revolutionaries working under the
auspices of the European representatives were conducting guerilla warfare. The Ottoman
schools were by no means modern and universal on the other hand the newly opening foreign
and minority schools were training modern individuals who now speak the nationalized
vernaculars of the Greeks, Serbs and the Bulgarians.
The CUP which emerged as an underground network of civilians and military officers in
the Ottoman Balkans in the final years of the 19th century witnessed in flesh the weak and
disabled Ottoman State apparatus and realized this as one of the main reasons of the territorial
withdrawal. This had a substantial impact on the political views of its members who in the later
years leaned towards centralist policies in the remaining territories of the Ottoman Empire
particularly in the Arab provinces. These traumatic events played a major role in their distrust
towards and tendency to organize in a centralized manner the Non-Muslim and in particular
non-Turkish Ottoman subject in the Middle East.
There is a vast literature on the Young Turks/CUP. Some of the scholarship focuses mainly
on their ideological background in the formation years as well as their activities as the exiles of
the Hamidian regime in the intellectual capitals of the 19th century Europe (see Ahmad 1986,
Mardin 1983, Haniolu 2001, Zrcher 2002 etc.). Some others also discuss their association and
merger with the underground groups in the Ottoman military and civilian bureaucrats, which
transformed them into a revolutionary organization (see Akin 1980, Ramsaur 2007, Kandemir
1975 etc.). On the other hand a variety of literature sees the decentralized state apparatus as a
key point for the weaknesses of the Ottoman administration and the resulting vulnerability of
the Ottoman Balkans to foreign intervention (see Ortayl 2009, Zrcher 1994 Kansu 1995). The
literature also emphasize that the CUP elite has thought that centralization was a remedy to the
problems of the state. A perception which developed in the Balkans long before the second
constitutional period. The same literature also see a relation between centralization and
Turkification policies of the CUP in the former Middle Eastern territories of the Ottoman
Empire and the emergence of Arab nationalism (see Kayal 1997, Gek 2002).
This study argues that the CUP policies in the Arabian Peninsula following the Balkan
Wars could not be fully understood without the examination of the Young Turks Balkan
experience. Therefore it aims to explore and analyze the link between the centralist and

SUTAD 39

73

74

Murat NSOY & Aye mr ATMACA

nationalist tendencies of the CUP members in their Middle East policies and their earlier
experience as young bureaucrats and officers of the Sultan in the Balkan territories of the
Ottoman Empire. Within this perspective, this study will be divided up into four main parts. In
the first part of the study origins of the Young Turk Movement will be examined. Ottomanism,
Pan-Islamism and Pan-Turkism as the driving ideologies of the Young Turks will be the main
theme of the second part. The third part will explore the Balkan Trauma that affected and
shaped the Unionist ideology. In the last part of the study the policies of centralization and
Turkification and their impacts on the Arab lands of the Empire will be examined.
Origins of the Young Turk Movement
The Young Turk era has been perceived as a crucial period in modern Balkan and the
Middle Eastern history. It started in the Hamidian Era among the new generation of Ottoman
intelligentsia that studied in the modern Ottoman schools designed to train military and civilian
recruits for the new state apparatus. The Young Turks were attracted by the revolutionary
ideals of the eighteenth and the nineteenth century Europe and combined them with the
Ottoman Patriotism of their predecessor the Young Ottomans (Haniolu 1995: 17). They
incorporated people from different socio-economic backgrounds, and with various ideological
orientations, driven by the common goal of reinstating the constitution and the parliament.
They believed that the salvation of the Empire would only be possible with the introduction of a
constitutional regime based on the equality of the people.
The CUP was one of the major factions within the Young Turk movement. It was founded
as a secret committee in 1889 by a group of medical students under the name Ottoman Unity
Society. The secret community in Istanbul would later on merge with the small circle of
Ottoman Constitutionalist migrs in Paris led by a former director of education in Bursa
Ahmed Rza and adopt its name and became the CUP (Zrcher 1994: 90-91).
The Young Turks, living in exile in the intellectual centers of Europe had an undeniable
influence on the 1908 revolution. Despite possessing revolutionary ideas, the Young Turks in
exile lacked the most important factor for a revolution: a deterrent military capacity to carry out
a revolution. They were aware of the fact that without the support of the military, their ideas
would never be viable. The catalyst that transformed the reformist brainstorming in European
intellectual centers into a revolutionary movement was the unification of the Ottoman migrs
in Europe with the revolutionary cadres in Selanik and the recruitment of young military
officers in great numbers (Berkes 1964: 337-346). Thanks to the Westernized education system of
the Ottoman military schools, the new generation of military officers were pro-western
individuals and sincere adherers of modernity. Establishing a constitutional system and a
parliament was also the focal point among these young generation soldiers. The Young Turks
approached the army officers who were known to be against the authoritarian rule of
Abdlhamid II. The actual driving force for a revolution came from the third army corps in
Macedonia. The young officers in the garrison at Selanik were restless as Macedonia was
slipping away from their hands. With the aim of preventing the loss of Macedonia, these
officers formed the Ottoman Liberty Society in 1906. As a very crucial development, in 1907 this
society merged with the CUP and their Paris branch (Zrcher 2014: 963). With the establishment
of revolutionist cells in the second and third Ottoman armies, officers and bureaucrats in
Macedonia became the most important element of the revolutionary movement.
The large-scale reactionary movement arose in the Ottoman Empire against the absolute
rule of Abdlhamid II resulted in the Young Turk revolution of 1908. The Unionists and the
liberals with the backing of the army together managed to restore the constitution in July 1908

SUTAD 39

The Shaping of the Young Turk Ideology in the Balkan Trauma and Its Reflection on the CUP Policy towards the
Ottoman Middle East

(Shaw-Shaw 1977: 274). Despite success of the revolutionists, Abdlhamid II remained on the
throne. The revolution created an enthusiasm among the people who desired a constitutional
regime. The kind of system that Young Turks introduced was the introduction of a
constitutional Ottoman citizenship to all subject of the Empire on equal basis.
Looking at the memoirs and statements of the prominent Young Turks one can easily
observe the fact that they had the nave idea of restoring the constitution and putting an end to
the autocratic rule of Abdlhamid, the Empire would be on the right track again. However the
developments demonstrated sadly that reality is not what it seems to be. In an interview given
to Le Temps in 1909 by the prominent unionist leader Rahmi Bey, was saying You ask about
our political program! We do not have such a thing. (Hasan 1989) The unresolved internal
disputes in the Balkans that the Young Turks inherited from the old regime made things
extremely difficult for the Young Turks especially the full scale implementation of the liberal
ideas became a dream.
The Young Turks were far from fulfilling the demands of the most groups such as the
Arabs and the Albanians who were expecting a degree of decentralization (Jelavich 2009: 83).
Soon after the revolution, their euphoria turned into a disappointment due to the sharp change
in the liberal attitudes of the Young Turks towards authoritarianism. The rosy picture that was
painted by the Young Turks before and during the 1908 revolution ended in 1909 and a harsh
centralization and suppression of the ethnic groups started taking the place of the political
rights and decentralization of the Ottoman administration. Disappointed with the fact that the
promises were not hold, various ethnic groups-Albanians and Arabs being at the first placeturned against the Young Turks (Gek 2008).
The Young Turks leaders were perceived by the old and more experienced Pashas as
inexperienced rulers. According to a pro-British Grand Vizier Kamil Paa, the Young Turks who
introduced more political rights and freedoms to the people were far from understanding the
real dynamics of the Empire were. The two Young Turk leaders Cavid Bey and Dr. Bahaeddin
akir during their visit to Kamil Paa explained their plans to actualize the Ittihad- Anasr
project. Kamil Paa replied them by emphasizing the distinctive structure of the Empire and the
people living on it. He then accused the Young Turk leaders of living in a dream world and
being fascinated with it (Kutay 1966: 143-144). The most prominent Young Turk leader Ahmed
Rza was confessing his imperceptions of the Ottoman Society: As I had been living abroad for
twenty years, I did not know the mental state of the populace. It turns out my friends did not either; we
thought the populace was delicate like a respectable woman and tried not to hurt and sadden her. We
decided to execute the reforms slowly [since] we were afraid to offend her. Yet these caused the reforms to
get delayed.(Rza Bey 1988: 41-43)
The champions of the constitution abandoned their liberal ideas which they were not fully
attached and from 1909 onwards followed an authoritarian, centralist1 path. After the failed
counter-revolutionary attempt in 1909, Unionists silenced the liberal opposition. From that time
onwards, they started a reform process with the aim of extending the authority of Istanbul
government to the every corner of the Empire and the standardization of administrative and
financial practices. Unionists argued that the people from various regions of the Empire should
be represented equally in a parliament within the framework of a unified government for a
1

Some scholars argue that Young Turks had centralist tendencies much earlier than the counter revolution. Their
major aim was to prevent the success of the Mrzsteg reform movement in Macedonia, which would mean more
outside intervention to the Empire. Therefore they followed centralist policies right from the very beginning of their
rule in 1908 in contrast to their propaganda for further decentralization and reform to acquire support of
everybody.

SUTAD 39

75

76

Murat NSOY & Aye mr ATMACA

United Ottoman State. After 1909, the Unionists wanted to put an end to the impotence of the
Ottoman state apparatus through centralizing it.
The post 1909 centralization of the Ottoman administration was a multi-level project. On
the parliament level it was realized by making the elected deputies dependent on the Central
Committee in Selanik. As a result of this, the deputies voted along unionist lines. On the local
level, pro-Unionist bureaucrats were appointed to several posts replacing the opponents.
Unionist clubs were established in the entire Empire through which the centralization was
conducted in the periphery. These clubs were supervising the Ottoman local administrators and
giving them orders. Same degree of setting up of Unionist Cadres was visible in the military.
Despite the early attempts to depoliticize the military officers, such as the attempt to
promulgate a law about the resignation of the Unionist soldiers from the army, many of them
continued joining the Unionists and went into a struggle with the decentralist officers. The
lessons taken by the Unionists during the counter revolution of 1909 has played a crucial role in
the further politicization of the military as they intended to get rid of the officers loyal to sultan
Abdlhamid (Gek 2008: 197). On the other hand centralization in education was the pivotal of
all reforms. The government established new schools all around the Empire (Kayal 1997). The
CUP placed emphasis on universal public education which was believed to be the main tool to
achieve the goal of strengthening the power of central administration and spreading its
ideology and reforms to the Empire (Mardin 1983).
One of the leading figures in the centralization project was Talat Paa, an ordinary
bureaucrat of the Abdlhamid regime and also a leading figure in the Young Turk revolution,
became the champion of centralization as the minister of interior and later as the grand vizier.
Despite his leading role to restore the constitution, he turned to an authoritative figure speaking
of the constitutional regime said the nation is not ready. He was also famous for dealing with
the separatists all around the Empire with their own methods which he became familiar during
his encounter with the Balkan separatist movements, he appealed to these methods not only for
dealing with the separatists but also with the daily conducting of the internal affairs like
murdering man through Tekilat- Mahsusa (Hayat 1992: 285-286). Through the methods used
by the Unionists to establish control, such as assassination and other violent methods, which
soon after the revolution turned the positive atmosphere into a reactionist one.
CUP leaders who came to power after the revolution, were not only centralists but also
committed Turkish nationalists. What is called the Young Turk Tradition consisted of three
characteristics. Besides secularist and positivist characters of the Young Turks, Turkish
nationalism was the third and major component of their tradition. They were practical men,
although ideology played an important role in their activities, they were primarily concerned
with the empowerment of the State. Despite turning into Turkish nationalists at an early age,
most of them favored Ottomanism as they still thought it was useful to halt the Empires
disintegration (Luke 1936: 163). Ottomanism was in the center of all the debates in the earlier
days of the revolution with the basic principles such as loyalty to the dynasty, a territorial basis
of identity, a commitment to the fatherland, and the unity of all Ottoman peoples, despite their
mixed ethnic character. In the initial days of the second constitutional period, CUP crystallized
their ideas about the future of the Ottoman Empire and devoted to centralization. Their strong
emphasis on the role of the State and on the role of education was in contrast with the liberals
and their supporters among the Arab, Greek, Armenian, Bulgarian, and Albanian nationalists.
CUPs policy of Ottomanization and centralization was under constant criticism by the nonTurkish elements in the Empire. The overall centralization policies of the Unionist governments
led to the emergence of reactionary movements, which led to the crystallization of ethnic,

SUTAD 39

The Shaping of the Young Turk Ideology in the Balkan Trauma and Its Reflection on the CUP Policy towards the
Ottoman Middle East

lingual and cultural differences. Later on these reactionary movements turned into nationalist
movements. The most criticized of all the Unionist policies was the introduction of Turkish as
the universal language in schools all around the Empire. The Unionists, as part of their
centralization policy, projected Turkish - the language of the upper class Ottomans- as a
common language of the new Ottoman identity. But it was realized by the non-Turkish subjects
as a policy of Turkification (Ahmad 1986: 111).
The Unionists also attempted to create a new kind of homogeneity and solidarity through
the use of Islam as a binding political ideology. As an alternative to Ottomanism, Islamism of
the Unionists was based on the earlier pan-Islamist policies of Abdulhamid II. It was used as an
integrating ideology to protect the unity and continuity of the Empire until the beginning of
World War I. Despite being welcomed by many Muslims, it was discriminatory against nonMuslim minorities in the Ottoman Empire.
The attempts to reach a synthesis between Ottomanism and Islamism failed within years
following the counter revolution of 1909 and politics based on ethnic identity soon
overwhelmed all the others and speeded up the disintegration process of the Empire. The
protests that started as reactions to the centralist policies of the Unionists galvanized the
nationalist revivals. In the last resort, the Unionists hold on to the Turkish nationalism which
originated from the 19th century writings of Western scholars such as Arminius Wambery,
Arthur Lumley Davids, Joseph de Guignes and later on developed by the contribution of
Turkish intellectuals Yusuf Akura, Ziya Gkalp and Hseyinzade Ali Turan gained a
momentum with the pressure of the Balkan Wars (Yetim 2008).
Nationalist propaganda of the Unionists spread among the Turkish speaking subjects
through several organizations and their publications. These organizations and their journals
worked for legitimizing the Turkish nationalist movement. Trk Dernei (Turkish Society) was
the most important of its kind. Established in 1909, this society transformed into Trk Yurdu
Cemiyeti (Turkish Homeland Society) in 1911 and published Trk Yurdu Journal (Turkish
Homeland). Similarly, Gen Kalemler (Young Pens) was established in 1911 in Selanik with the
aim of the simplification of Turkish. Likewise, Trk Oca (Turkish Hearth) was founded in
1912 to raise the awareness of Turkishness among the Turkish speaking Ottoman subjects
(Heyd 1950: 13-15).
Searching for the Roots of the Centralist Tradition of the Unionists: The Balkan Trauma
and Its Effects on the Young Turk Movement
The long nineteenth century started with a slow but decisive withdraw from the Balkans
and the set back of the Empire from the region culminated in the last quarter of the century
with the Russia-Turkish war of 1877-78 (Ortayl 2009). The developments in the following three
decades did not alter this trend and just before the Balkan wars, Macedonia, Epir and Albania
remained as the last territories of the Empire in the Balkans.
The domestic and international incidents following the second constitutional period were a
real catalytic force that gave rise to the development of the centralization policies of the
Unionists. The capital was shocked with a series of sad news from the Balkans, the annexation
of Bosnia and Herzegovina by the Austria Hungary, the unification of Crete with Greece and
the Bulgarian announcement of the cutting of relations with the Ottoman state. The attempt for
restoring the old order by the counter revolutionaries was prevented by the revolutionaries was
used as an excuse for the implementation of the oppressive methods. The suppression of the
counter reformers was followed by a power shift, one, as a result of which all the elite loyal to

SUTAD 39

77

78

Murat NSOY & Aye mr ATMACA

the Sultan were replaced with reformists who were on the one opponents of the old regime but
secessionist on the other. A lot more traumatic was the demand of Italy in 1911 from the
Ottomans to cede Libya to them and the final retreat of the Ottomans from there (Demirci 2006:
471).
The Ottomans experienced a big trauma with the defeats both in the Balkan Wars. The
empire was losing not an ordinary piece of land but the heartland of the Empire. For the
majority of the army officers who played a major role in the 1908 revolution and also took the
lead in the post revolution politics, the Balkan lands of the Ottoman Empire were of prime
importance. These officers were either born in the Ottoman Balkans or served as young officers
in the region in the beginning of their professional life. According to Zrcher, the Unionists on
the eve of the revolution had two thousand members. Based on his research on the most
prominent twenty five members (majority of which were later involved in the Central
Committee of the Unionists which was a party based in Selanik), ten were born in the region
(Zrcher 2010: 84) and almost half of the twenty five members of the Committee had served in
the region as bureaucrats or officers in the early years of their career (Zrcher 2010: 100).
The years that the Unionists spent in the Balkans as part of the Ottoman administration
were very tragic for them. Most of them served in the important centers of the Selanik region
(the area from Manastir to Ohrid and the area around Pristina). Coming from an etatist
tradition, they believed in and represented the authority of the Sultan to whom they devoted
themselves sincerely. Their firsthand experience in the region made them aware of the
vanishing Ottoman power, and the widespread lack of loyalty to the regime among the Balkan
people. The territory was ethnically mixed and no single ethnic group dominated the
population of the Ottoman Macedonia in which at least eight different people group lived. The
officers who served in the Second and the Third armies in the Ottoman Balkans were
conducting a low level warfare with Serbs, Bulgars and the Albanians who were attracted with
the nationalist ideas and totally alienated to the idea of Ottoman unity.
In the region, there was an increasing difference between the Muslim and Christian subjects
of the Empire particularly the changing standards of life between the middle class men in the
cities. This difference was most visible in the education sector. Children of the non-Muslim
subjects were going to schools which were superior compared to those of the Muslims. They
were established by the European missionary organizations (Zrcher 2002: 75). The Young
Turks were also aware of the increasing gap in the economy. Minorities who were supported by
the foreign investors established railways, tobacco factories, breweries and export-oriented
farms, with its banks, insurance companies, hotels and department stores. The non-Muslims
were employed by these companies from the administrative positions down to the level of
skilled workers. The Muslims on the other hand were still working as small artisans or
employed by the bureaucracy. Although the Muslims were predominantly representing the
ruling class, their salaries were paradoxically much lower than the non-Muslims; some lived in
relative poverty which obviously meant the diminishing of the state authority and prestige. One
other trauma for the Muslim representatives of the state in the Balkans was the helplessness of
the state authorities before the representatives of the foreign powers and the Ottoman
Christians who had judicial and diplomatic immunity provided by them (Zrcher 2002).
Unionists were also fascinated with the success of the Balkan societies in educating their
ethnic fellows in Macedonia as patriotic individuals. Groups like Serbs, Bulgarians and the
Greeks established a very effective school network and taught the simplified and concretized
version of their national language. The outcome of the Unionist encounter with the superior
Balkan education philosophy led to an awareness of the Ottoman education system. Outcome

SUTAD 39

The Shaping of the Young Turk Ideology in the Balkan Trauma and Its Reflection on the CUP Policy towards the
Ottoman Middle East

of this in the later years was a tendency in the Unionist mindset to create a centralized
education system and train nationalist individuals believing in the supreme nation of the
Turks and also teach Turkish in the schools.
The dissident young officers and bureaucrats of the time were also stuck in the middle of an
international crisis in Macedonia which was the major international issue of the late nineteenth
century international relations. Macedonia, being at important crossroads was a geostrategically important region. Controlling the region would mean having the predominant
strategic position in the entire peninsula. The political situation and impotence of the Ottoman
administration at that time was so tragic and the problems were so serious that it could anytime
lead to a big scale war in the region. There had been a constant struggle to weaken the Ottoman
rule, there were various rival organizations such as IMRO (Internal Macedonian Revolutionary
Organization). In order to achieve their goal these organizations were conducting terrorist
activities and rebellions against the Ottoman rule. Due to the activities of such rival
organizations the Ottoman subjects were living under severe conditions in Macedonia. It was
beyond the capacity of the Ottoman administration to restore the order (Zrcher 2002).
As a result of the weak and erratic rule of the Ottoman government, the Macedonian
territories were open to foreign interference. The European powers were putting pressure upon
the Ottoman government to agree upon the introduction of reforms. The attempts of the
Ottoman government to reform gendarmerie in the rural areas of the Vilayet-i Selase (Selanik,
Kosovo and Manastr), under the supervision of Hseyin Hilmi Paa was of no use for them.
Finally, with the Ilinden revolt of 1903, the Ottoman Empire agreed to put into effect the terms
of the Mrzsteg agreement signed between Austria and Russia in 1903. With the agreement, the
Ottoman gendarmerie was placed under an Italian commander which was assisted by
representatives from the great powers. The establishment of a gendarmerie force under an
Italian general was a humiliation for the Ottoman officers (Zrcher 2014).
With the Mrzsteg reform, Macedonia began to dominate the European diplomacy. The
enforcement of the Mrzsteg program and the establishment of an international administration
was a serious trauma for the young officers who devoted themselves to the Ottoman state. The
constant humiliations in relations with the Great Powers combined with their intervention in
the Macedonian problem, created dissatisfaction among the officer corps (Jelavich 2009: 83).
They were uncomfortable with the way the Europeans were dealing with the Muslims and the
non-Muslims. They were trying to perform their duty in an environment in which the nonMuslims were in a very privileges situation due to the extended rights given to them by the
Ottoman government.
The privileged position of the non-Muslims accumulated anger among the officer corps and
their main concern was the urgency of radical reforms in the Ottoman administration without
further delay. The severity of the situation in Macedonia made them to consider the possibility
of working with the Young Turks. The revolutionary Army officers in Macedonia were aware of
the fact that the Macedonian problem was not due to the maladministration of the Ottoman
government and more to the weakness of the Ottoman administration. They believed that the
weakness of the central government was at the core of the problems and Ottomans should make
a breakthrough to prevent the inevitable loss of the Balkans. (Zrcher 2014: 970)
The Young Turk revolution of 1908 temporarily spread harmony among the people;
however it had no such effect in the Balkans. According to Haniolu, the 1908 revolution was
an attempt of the CUP to avoid the Great Power intervention in Macedonia, this policy attracted
limited support from ethnic groups. It had only secured the cooperation of Armenians and

SUTAD 39

79

80

Murat NSOY & Aye mr ATMACA

certain Macedonian groups but failed to attract the Greeks and the Serbs, who opted to stay
neutral as they saw the revolution as a sign of the Empires extreme weakness which was a real
blow for the empire (Haniolu 2001).
In the period between 1908 and 1913 just before the effective control of the government by
the CUP, the Empire witnessed a gradual withdrawal from its territories in Europe. Territorial
losses started with the Bulgarian declaration of independence on 22 September 1908, continued
with the annexation of Bosnia-Herzegovina by the Austro-Hungarian Empire on 5 October
1908. Finally, the Balkan Wars started in 18 October 1912 resulting with extensive territorial
gains of Bulgaria, Serbia and Greece and the final nail in the coffin was the Albanian declaration
of independence in the same year.
The second Balkan War was just a small opportunity for the defeated Ottomans to console
itself by getting back only a little portion of its lost territories. The new frontier of the Empire
was now passing from the Maritza River (Lewis 1997: 337). In the Balkan Wars all of the Balkan
Origin Young Turks and the Unionists lost their ancestral homes. Anatolia was the new mother
land for them and their families. The defeats in the Balkans were bitter experiences for the
ruling elite. The ending of Balkan Wars in disaster had major political repercussions in the
Ottoman Sublime Porte. The then Grand Vizier Kamil Paa who was supported by a liberal
government asked for truce which led to the assembly of a conference in London and the
surrendering of the former Ottoman capital Edirne to the Bulgarians was a matter of time. The
Unionists who already decided to stage a coup against the government of the liberals made use
of this occasion and organized a coup often called Bab- Ali Ambush by which Grand Vizier
was driven from power and the Unionists took control in the Ottoman Capital. As a result of
the coup the Unionists took back the government that they turned over to the liberals in 1912
and remained in power in the last five years of the Ottoman Empire (Ahmad 1993: 37).
These tragic developments until the end of the Second Balkan War, heavily influenced the
world view of the Unionists in the following years and played an important role in the shaping
of their ideas about the administrative issues. Most importantly, the establishment of foreign
tutelage over the Macedonian provinces of the Empire through the establishment of a
gendarmerie force commanded by officers from six European countries under an Italian general
influenced their worldview and their policies (Zrcher 1992). The tragic experience which the
Ottoman ruling elite gained in their twenties made them to realize that decentralization was a
real threat to the Ottoman state. Believing that any devolution of power away from stanbul
would pave the way for the country's future dissolution. They became ardent supporters of a
centralized state structure as well as an integrationist policy (Zrcher 2002: 35).
From Centralization to Turkification: Reforms and Reactions in the Arab Land
The Young Turk revolution which began as an attempt to bring justice and freedom to the
people of the Empire, entered into a path of nationalism following the traumas in the Balkans.
The policies implemented in the second constitutional period alienated the Muslim Arabs of the
Empire and drove a wedge between them and the Turks. From 1913 onwards, the Young Turk
revolutionary idealism was over and the Unionists established an extremely authoritarian rule,
giving an end to the freedoms enjoyed by each ethnic group in the Empire since 1908.
As it was argued above, after the revolution there had been a significant change in the
policy of the Empire towards its people in the Middle East particularly the Arabs who were still
under the control of the Ottoman Empire at the beginning of the twentieth century. Despite the
fact that the constitutional revolution created a positive atmosphere among the Arabs who
demanded the new reform programs, their initial disappointment with the Young Turks

SUTAD 39

The Shaping of the Young Turk Ideology in the Balkan Trauma and Its Reflection on the CUP Policy towards the
Ottoman Middle East

occurred after the first elections that created a representation problem against the Arab
population. According to the results, 147 Turks and 60 Arabs were elected out of a total of 245
deputies, whereas 7.500.000 Turks and 10.000.000 Arabs living in the Empire (Ahmed-Rustow
1976: 247; Zeine 1958: 140-143).
In the beginning of the twentieth century Arab nationalism was not yet a widely accepted
ideology and the Arab speaking people of the Ottoman Empire were still showing a sense of
loyalty to the Caliphate. There had been some developments in the field of literature in the
second half of the nineteenth century contributed to the development of Arab enlightenment.
Among those who contributed to the awakening of Arab identity were Christian Arabs from
Lebanon like Nasif Al Yaziji whose writings in Arabic pioneered a style, manner and
vocabulary paved the way for an Arabic renaissance. On the other hand Butrus al-Bustani
(1819-1883) published a dictionary, encyclopedia and periodicals that helped to create a modern
Arabic language. Other than these, there were some intellectual movements in Cairo and other
Arab cities but the strongest center of Arab intellectual movement was Syria. Despite all these
developments only a few Arabs coming from the urban-upper class Ottoman families and in
contact with the European intellectual centers were influenced from the idea of an Arab nation
state. Larger segments of the society like peasants, artisans and nomads were still not
influenced from the waves of nationalism (Ochesenwald-Fisher 2003: 326).
Despite the existence of a cultural awakening among the Christian Arabs, in the second half
of the nineteenth century, their nationalist tendencies were not distinct from the Ottomans.
Following the 1908 revolution Arab subjects of the Empire were neither disillusioned with the
Ottoman Empire nor alienated from the idea of Ottomanism. However, in the aftermath of the
1909 counter revolution, the three objectives of the Unionists,-centralization, Turkish
nationalism and secularism- led to the suppression of the Arabs and their political societies as a
result of which they fled to Europe or went underground like the Turks a decade earlier
(Khoury 1983: 71). Among those who resisted the centralization attempts of the Young Turks
were the Arab Princes, who enjoyed a great autonomy under the Ottoman rule as the rulers of
the territories which were very distant from the center in stanbul. However with the
completing of the Hijaz Railway in 1908 which connected Damascus with Medine, the local
Arab Princes and their territories became easily accessible for the tax collectors from stanbul
which was not something desired therefore rebellions in the Arab provinces were supported by
the local chiefs due to the fear of the spread of the Ottoman central authority (OchesenwaldFisher 2003: 330).
There were several ideological and political factors for the rise of Arab nationalism as a
separatist movement in the Ottoman Empire. Unionists language policies that imposed Turkish
as the official language of the Empire were perceived as Turkification of the Empire especially
by the Arap population who gave a sacred meaning to the Arabic language. These Turkification
policies of the CUP and the growth of Turkism as an intellectual movement were the most
important ideological factors that contributed to the emergence of Arab nationalism especially
after 1913. Accoring to Zeine As far as Arab political nationalism is concerned, it can safely be
asserted that it was the national and racial policies of the Young Turks which fanned its flames
(Zeine 1958: 93). As a consequence to explicit expression of Turkism, Arab intellectuals started
to think that they were alienated in the discussions concerning the future of the Empire. Failure
of the Ottomanism as a unifying ideology of the Unionists especially after the Albanian Revolt
and the Balkan Wars can be accepted as another ideological factor that led to the rise of Arab
nationalism (Dawn 1991: 23).

SUTAD 39

81

82

Murat NSOY & Aye mr ATMACA

Reform and centralization policies of the Unionists were the most significant political
factors for the Arab nationalist reactions. Political, social and economic reforms led to the
dominance of the Turkish language, identity and culture over the other non-Turkish peoples of
the Empire were introduced with a strict centralization policy and hence created
disappointment among the Arab subjects of the Empire. According to them these policies that
excluded Arabs in the public sphere were the initial signs of Turkification of the Empire (Kayal
1998: 126). Two incidents that occurred in the post 1908 period, the Trablus War in 1911-1912
which resulted with the loss of Libya to Italy and the increasing Jewish settlements in Palestine,
also triggered a reactionary movement in the region. Under these circumstances, Arab
nationalism was expressed more explicitly among the Arab intellectuals (Sorby 2005: 16, Dawn
1991: 17).
As a consequence of these reactions the number of Arabic newspapers and Arab societies
increased significantly in the post-1908 period. The political societies that were found after the
establishment of the second constitutional period went one by one underground as a result of
the harsh measures taken by the government after the counter revolution. Among many
societies founded in Istanbul in this period, the most important ones were Al-Muntada al-Adabi
(The Literary Club) and Al-Jamiyya al-Ahd (Covenant Society). On September 2, 1908, the
Arab societies in Istanbul established an umbrella organization under the name of El-Ikha ElArabi El-Uthmani (The Ottoman Arab Fraternity) which defended Ottomanism with the
support of the Arab members of CUP (Gek 2002: 51). The nationalistic sentiments were not on
the agenda of the Fraternity, the only national points in the program were the demands for
national equality, for the spread of education in the Arabic language and the observance of
Arab customs (Yeilyurt 2005: 14).
Two other societies that were founded outside the Empire were Al-Jamiyya al-Arabiyya
al-Fatat (The Young Arab Society) founded in Paris on 14 November 1909 as a secret society by
a group of Arab students and Hizb al-Lamarkaziyya al-Idariyya al-Uthmani (The Ottoman
Administrative Decentralization Party) established in 1912 by Syrian, Lebanese and Palestinian
migrs in Cairo and subscribed to the idea of decentralization while supporting the unity of
the Ottoman Empire (Yeilyurt 2005: 15).
These initiatives right before the Balkan Wars did not give results and the major military
defeats during the War left the Arabs with disappointment for the overall capability of the
Ottomans to hold the Empire together or even survive the enemy powers approaching to
stanbul the center of the Caliphate. In the best case scenario even if the Empire come out of the
war without losing stanbul, the territorial losses in the Balkan territories would mean heavier
tax burden for the Arab provinces which were justified by the increase in tax from 110.000 to
430.000 lira in 1913 and the Ottoman government became extremely unpopular in the eyes of
the Arab people. Influence of Britain and France increased in Syria and Lebanon and their antiOttoman propaganda further inflamed the concerns and enthusiasm for foreign intervention.
Some prominent Arab leaders like Khediv zzet Paa, erif Hseyin, eyh Sanussi and bn Reid
had plans to overthrow the stanbul government and establish an Arab Caliphate (Kayal 1997:
126).
By 1913, Ottoman Empire lost almost all of its territories in the Balkans. Now the territory
of the Empire covered the lands in Asia which was predominantly Muslim. Its rule over the
Arab populated lands extended from the territories of modern day Syria, Iraq, Lebanon, Jordan,
northern Yemen and Israel to Tripoli, Benghazi. For more than four hundred years Arabs
remained as the loyal subjects of the Empire and the Ottomans were regarded as the protector
of the Muslim world against the infidel Europeans. Looking on the brighter side, the land was

SUTAD 39

The Shaping of the Young Turk Ideology in the Balkan Trauma and Its Reflection on the CUP Policy towards the
Ottoman Middle East

the heartland of historical Islam and the Sultan was still the Caliph of them. However these
territories were also under the threat of occupation and more importantly, the centralist policies
and the attempts for the Turkification led to a reactive nationalism in a very short time among
the Arabs and certain Ottoman territories like Syria and Lebanon became the center of Arab
nationalism.
There were also multiple voices of reform coming from the Arab region. Various societies
were formed in the Arab provinces of the Empire with the consent of the Kamil Paa
government and the supervision of the local governors of the Arab Provinces before the start of
the Balkan Wars and while the war was still going on. The most important of these were the
Beirut Committee of Reform (El-Jamiya El-Islahiya), the Lebanese Awakening Society (AnNagda El-Lubnaniya), the Baghdad National Scientific Club (An Nadi El-Watani El-Ilmi), the
Basra Reform Society (El Jamiya El-Islahiya) and the Basra branch of the Beirut Committee of
Reform. Among them Beirut Committee of Reform established on 12 January 1913 by the
Muslim and Christian notables of Beirut was the most popular. These developments were
welcomed by the Kamil Paa government as they were realized as signs of willingness to live
together and an end of the call for foreign intervention (Zeine 1958: 87).
The Bab- Ali coup took place right before the reform committees in Beirut and Damascus
submitted their final draft to the capital. The new government of the Unionists headed by grand
vizier Mahmut evket Paa had its own reform agenda for the Arab provinces not strictly in line
with the former head government and its head Kamil Paa. In principle Mahmut evket Paa
government and the Unionists were against the decentralization of the Empire and they were
willing to yield neither to the demands of the committees formed during the Kamil Paa
government nor to the reform proposals from different parts of the Empire. However they faced
with the reality of the need for decentralization to some extent especially as a result of the
lessons taken by the failure of the policy of centralization to pacify the secessionist attempts in
the Balkans. The then grand vizier Mahmud evket Paa gave orders to form a committee to
listen to the demands of the Arabs and then to generate a self-made reform package. The
Unionist stanbul government was very cautious in the beginning in their policies towards the
Arabs as the Second Balkan War was approaching and the army was desperately in need of
recruits from Arab provinces. As a reconciliatory act, an Arab Arif Al Mardini was appointed
as the governor of Damascus, one of the important Arab cities. However in Beirut, a unionist
called Hazm Paa replaced the liberal Ethem Paa as governor and imposed strict regulations
and censorship to press and also closed the reformist clubs which led to the estrangement of the
Arabs in this city. Next the government promulgated the Provincial Law in March 1913 which
included a reform package with some decentralization measures, strongly criticized and
denounced by the reformists in Beirut and other Arab provinces and closed the Beirut
Committee of Reform on 16 April 1913 (Tauber 1993: 146).
The first Arab Congress also known as the Arab-Syrian Congress met in Paris in 18-23 June
1913 to discuss reforms which would grant more autonomy to the Arabs under the Ottoman
Empire. The reformist groups from Syria, Palestine and stanbul were present in the Congress.
The Beirut Reform Society dominated the Congress which demanded specifically the autonomy
of the Arab provinces, the recognition of the Arabs national rights and the greater participation
in the administrative bodies of the Empire (Zeine 1958: 104). The CUP was also represented by a
delegation under the leadership of Mithat kr. Although the government and the Arab
representatives such as Abd al-Karim al-Khalil and Abd al-Hamid Zahrawi tried to reach an
agreement to realize an Arab-Turkish rapprochement, these positive attempts failed in the

SUTAD 39

83

84

Murat NSOY & Aye mr ATMACA

summer of 1913 (Antonius 1938: 116).


By 1914, just before the beginning of the World War I, the Arab nationalists lost their hopes
because of the Young Turks decision to close all the Arab political organizations and
consequently they began preparing for an armed uprising. During the World War I, with the
support of the British intelligence service, the Emir of Mecca, Sharif Hussein initiated the Arab
Revolt which resulted in the separation of the Arab regions from the Empire (Dawn 1991: 23).
CONCLUSIONS
The last hundred years of the Ottoman Empire was a struggle of the Ottoman
administrators to handle the growing power of nationalist ideology among its subjects and the
growing military dominance of the European powers over the Ottoman Empire. The formula of
the reformers for dealing with the estrangement of the non-Muslims and the non-Turks was to
integrate them to the Ottoman society through bestowing civil liberties and equality meanwhile
the imperial structure was also reformed and revived to make the state being able to defend
itself against the European expansionism. All these attempts stopped neither the territorial
losses nor the increasing national movements which intensified in the 1908-1914 period.
However, the Albanian revolt and their declaration of independence was the end of a dream.
Despite being a Muslim community, Albanians were not willing to live in the Empire anymore.
On the other hand with the Balkan Wars the empire lost its Christian population and became
predominantly a Muslim empire. The idea of Ittihad- Anasr -the union of all elementswhich envisaged the strengthening of all the ethnic groups in the Empire therefore leading to a
feeling of loyalty to the Empire proved to be non-effective right after (Yetim 2008: 74). These
tragic experiences of the Young Turk leaders motivated them to redefine their nationalism
which was now a Turkish and Muslim one (Bozbora 2012: 629).
The Young Turk movement influenced from the Western liberal ideas was predominantly
organized around the dissident Ottomans who escaped to Europe and criticized the
authoritative rule of Abdlhamid II from there. The chance of the movement to overthrow the
Sultan was very little until 1907 as they were only a group of idealist intellectuals without the
necessary means to conduct a revolution. With the unification of the Paris with the Selanik
branch, which was mainly composed of army members, the movement now had the necessary
preconditions for conducting a revolution and bringing back the constitution. Despite the fact
that they could not get the full control of the government, in the second constitutional period
the Unionists in general and the Selanik branch in particular was the most organized of all the
groups represented in the general assembly such as the decentralist liberals and the panIslamist Muslim Association.
Meanwhile, ethnic nationalism started in the Balkans in the early nineteenth century with
the uprisings in Serbia and Greece resulted in the autonomy of the former and the
independence of the latter. Loss of Balkan territories had been a big trauma for the Unionists
along with Balkan Wars. Especially after the counter revolution of 1909 the Unionists favored a
more authoritarian interpretation of the constitution, economic nationalism, anti-imperialism
and general reforms. Some of the Unionist even saw themselves as the saviors of the Empire
and argued for the necessity of the taking of extraordinary measures to protect the Empire.
They concentrated on administrative reforms, among which the reforms regarding the
provincial administration was very important. The reforms in general were attempts to achieve
one major goal, which was the centralization of the Ottoman state. Unionist reforms had
secularist features and have given priority to a central education system supervised by the state.
After the Babiali Coup, the domination of the scene by the Unionists and Turkish nationalism

SUTAD 39

The Shaping of the Young Turk Ideology in the Balkan Trauma and Its Reflection on the CUP Policy towards the
Ottoman Middle East

led to the emergence of a reaction from the Arabs taking the form of an Arab nationalism. The
reaction of the unionists to the Arab nationalism was to suppress them on the eve of the
approaching world war. This study underlined the impact of the Balkan trauma on the policies
of the CUP which followed more centralist and Turkish nationalist path after the Balkan Wars
in the Arab lands of the Empire. Hence, it is argued that there is a causal link between the rise of
Arab nationalism and the post Balkan War policies of the CUP which were radicalized with the
coming to power of the Committee of Union and Progress in 1913, the anti-imperialistic and
self-defensive nationalism of Abdlhamid II which found an expression in his Pan-Islamist
policy was replaced by a more aggressive nationalist policy.

SUTAD 39

85

86

Murat NSOY & Aye mr ATMACA

BIBLIOGRAPHY
AHMAD, Feroz (1986), ttihat ve Terakki (1908 - 1914), stanbul: KaynakYaynlar.
AHMAD, Feroz and RUSTOW, Dankward A., (1976) kinci Merutiyet Dneminde Meclisler: 19081918, Gney Dou Avrupa Aratrmalar Dergisi, No 45, pp. 245-284.
AHMAD, Feroz, (1993), The Making of Modern Turkey, London: Routledge.
AKN, Sina (1980), Jn Trkler ve ttihat ve Terakki, stanbul: Remzi Kitabevi.
ANTONIUS, George, (1938), The Arab Awakening, London.
BERKES, Niyazi Berkes, (1964) The Development of Secularism in Turkey, Montreal: McGill University
Press.
BOZBORA, Nuray, (2012), Albanian Perception of 1908 Revolution and Its Effects on Albanian
Nationalism, IBAC, Vol.2, pp. 623-644.
DAWN, C. Ernest, (1991), The Origins of Arab Nationalism, The Origins of Arab Nationalism, New
York: Columbia University Press.
DEMRC, Sleyman, (2006), The Methods Employed by the Unionists in Power to Control People of
the Ottoman Balkan Peninsula, Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, No:21, pp. 467-479.
GEK Fatma Mge, (2002) Decline of the Ottoman Empire and the Emergence of Greek,
Armenian, Turkish, and Arab Nationalisms, Social Constructions of Nationalism in the Middle East,
Albany: SUNY Press.
GEK, Fatma Mge, (March 2008), What is the Meaning of the 1908 Young Turk Revolution? A
Critical Historical Assessment in 2008, .. Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, No: 38, pp. 179-214.
HANOLU, M. kr, (1995), The Young Turks in Opposition, New York: Oxford University Press.
HANOLU, M. kr, (2001), Preparation for a Revolution: The Young Turks, 1902-1908, Oxford:
Oxford University Press.
HASAN (AMA), erkes, (1989), Domayan Hrriyet: Bir Devrin Yz 1908-1918, stanbul: Arba.
HEYD, Uriel, (1950) Foundations of Turkish Nationalism The Life and Teachings of Ziya Gkalp, London:
Luzec & Company and The Harvill Press.
JELAVICH, Barbara, (2009), Balkan Tarihi-II, 20.Yzyl, stanbul: Kre Yaynlar, stanbul.
KANDEMR, Feridun (1975), Jn Trklerin Zindan Hatralar, 1848-1903, Bir Devrin Siyas ve Fikri
Tarihi, stanbul: Muhit Yaynlar.
KANSU, Aykut (1995), 1908 Devrimi, (ev. Ayda Erbal), stanbul: letiim Yaynlar
KAYALI, Hasan, (1997) Arabs and Young Turks: Ottomanism, Arabism, and Islamism in the Ottoman
Empire, 1908-1918, Berkeley: University of California Press.
KHOURY, Philip S., (1983) Urban Notables and Arab Nationalism: The Politics of Damascus 1860-1920,
Cambridge: Cambridge University Press.
KUTAY, Cemal, (1966), Tarih Sohbetleri (Conversations on History) Volume II, stanbul: Halk.
LEWIS, Bernard, (1997), The Middle East: A Brief History of the Last 2,000 Years, New York: Touchstone
Books.
LUKE, Harry, (1936) The Making of Modern Turkey, London: McMillan.
MARDN, erif, (1983), Jn Trklerin Siyasi Fikirleri 1895-1908, stanbul: letiim Yaynlar.
NUR, Rza, (1965), Hayat ve Hatratm I, stanbul: aret.
OCHSENWALD, William. and FISHER, Sydney Nettleton, (2003), The Middle East: A History, Boston:
McGraw-Hill Inc.
ORTAYLI, lber, (2009), mparatorluun En Uzun Yzyl, stanbul: Tima.
RAMSAUR, Ernest E.,(2007) Jn Trkler ve 1908 htilali, stanbul: Pozitif. (ev: Nuran Yavuz)
RIZA BEY, Ahmed, (1988), Meclis-i Mebusan ve Ayan Reisi Ahmed Rza Beyin Anlar, stanbul: Arba.
SHAW, Stanford J, SHAW, Ezel Kural, (1977) History of the Ottoman Empire and Modern Turkey: Volume
2 Reform Revolution and Republic, Cambridge: Cambridge University Press.
SORBY, Karol, (2005), Arab Nationalism After the Young Turk Revolution (1908-1917), Asian and
African Studies, No. 14, pp. 4-21.
TAUBER, Eliezer, (1993), The Emergence of Arab Movements, London: Frank Caas.
YELYURT, Nuri, (2005), Collapse of Empire: Ottoman Turks and the Arabs in the First World War,
Cambridge: University of Cambridge, (Unpublished Master Thesis).
YETM, Fahri, (December 2008), II. Merutiyet Dneminde Trkle Geite Kapsayc Forml:
Millet-i Hkime Dncesi ve Etkileri, SD Fen Edebiyat Fakltesi Sosyal Bilimler Dergisi, pp.

SUTAD 39

The Shaping of the Young Turk Ideology in the Balkan Trauma and Its Reflection on the CUP Policy towards the
Ottoman Middle East
71-84.
ZEINE, Zeine N., (1958), Arab-Turkish Relations and the Emergence of Arab Nationalism, Beirut: Khayats.
ZRCHER, Erik Jan,(2014) Macedonians in Anatolia: The Importance of the Macedonian Roots of
the Unionists for their Policies in Anatolia after 1914, Middle Eastern Studies, Vol. 50, No. 6, pp.
960-975.
ZRCHER, Erik Jan, Renewal and Silence - Unionist Policies After World War I, Access Date: 2014.
01.05.http://edoc.bibliothek.unihalle.de/servlets/MCRFileNodeServlet/HALCoRe_derivate_00003
231/ejz32_renewal_and_silence.pdf
ZRCHER, Erik Jan, (1992), The Ottoman Legacy of the Turkish Republic: An Attempt at a New
Periodization, Die Welt des Islams, vol. 32, pp. 237-235.
ZRCHER, Erik Jan, (2010), The Young Turk Legacy and Nation Building: From the Ottoman Empire to
Ataturk's Turkey, London: I.B. Tauris.
ZRCHER, Erik Jan, (October 2002), The Young Turks Children of the Borderlands?, Turkology
Update Leiden Project Working Papers Archive Department of Turkish Studies, Universiteit Leiden.
ZRCHER, Erik Jan, (1994), Turkey: A Modern History, London: I.B. Tauris.

SUTAD 39

87

SUTAD, Bahar 2016; (39): 89-99


e-ISSN 2458-9071

OSMANLI DEVLETNDE G VE SYASET: NAMIK KEMLE


GRE 1866-1869 GRT SYANI VE OSMANLI DEVLET
POWER AND POLITICS IN OTTOMAN STATE: 1866-1869 CRETE
REBELLION AND OTTOMAN STATE ACCORDING TO NAMIK
KEML
Musa GM*

z
Osmanl Devletinde 18. asrn ikinci yarsnn sonlarna doru iyice belli olamaya balayan
siyas istikrarszlk ve otorite zafiyeti, 19. asrda birok siyas soruna sebep olacak olaylara zemin
hazrlamtr. Ortaya kan her olay, Osmanl Devletini yeni sorunlarn iine ekmekteydi. 1804
Srp isyan, 1821 Yunan isyan, 1830 Cezayirin igali, 1831-1840 Msr meselesi, 1866-69 Girit
isyan bu sorunlara nemli rneklerdir. Bu sorunlar, Osmanl Devletini, ynetilmesi zor siyas
krizlere srklerken devleti uluslararas siyas arenada g durumda brakmtr. Devletin iinde
bulunduu zaaf hali ise, meseleleri iinden klamaz hale getirmitir. Bunun doal bir sonucu olarak
d mdahaleler gelmitir. ngiltere, Rusya ve Fransa gibi dnemin uluslararas siyasetin etkin
aktrleri Osmanl Devletini, iinde bulunduu kriz nedeniyle zor durumda brakacak yaklamlar
sergilemekten kanmadlar. Tabii ki bu devletlerin birbirine paralel politikalar beslediini
syleyemeyiz. nk Osmanl Devletini ilgilendiren her olayda devletlerin karlarnn att,
yaanlan rneklerde mahede edilebilir. Girit meselesi, bu bahsettiimiz denklem iin de geerlidir.
Osmanl Devletinin, Giritteki isyan ve buna kar gelitirdii politikalarn dnemin aydnlar
arasnda youn bir tartma konusu yapldn grmekteyiz. Btn bunlar Namk Kemalin
yazdklarndan kolaylkla karabiliriz. Namk Keml bu devrin aydnlarndan biridir ve Osmanl
Devletinin meselelerine eilmi nemli bir rnektir. Biz de makalemizde, Girit isyan ve Osmanl
Devletinin Girit politikalarn Namk Kemlin fikirleri ve bak asyla ele alarak dnemin
aydnlarnn Osmanl Devletinin durumuna dair, yaklamlarn ortaya koymaya alacaz.
Burada Namk Kemlin, dnemin uluslararas siyas ekimelerine ve bunun Osmanl Devletini ne
denli etkilediine dair karmlarn ve hangi meselelere younlatn aa vurmaya alacaz.

Anahtar Kelimeler
Namk Kemal, Osmanl Devleti, Girit meselesi, 1866-1869 Girit syan, li Paa ve Osmanl
diplomasisi.

Yrd. Do. Dr., Adnan Menderes niversitesi, Fen Edebiyat Fakltesi Tarih Blm, Yakna Tarihi Anabilim Dal,
musagumus@hotmail.com
Gnderim Tarihi: 24.08.2015
Kabul Tarihi:
14.03.2016

90

Musa GM
Abstract
Ottoman Empires growing authority weakness in the second half of 18th century has resulted
in a lot of political problems in 19th century. Since every issue was reason of another, Ottoman
Empire were in a tough situation. This link between the issues can be seen in many events of 19th
century. 1804 Serbian Rebellion, 1821 Greek Rebellion, 1830 the invasion of Algeria, 1831-1840
Egypt Issue and 1866-1869 Crimean Rebellion could be good examples. While these problems were
putting Ottoman Empire in difficult positions within the country, they were also ruining the
international relations of Ottoman Empire. As an expected result of this, there were external
interferences. Important political actors of era, such as Russia and France did not avoid behaviours
which makes the situation harder for Ottoman Empire. Of course, this cannot be said that those
countries were shaping their policies in parallel, as it could be seen from the conflicts the countries
faced. On the other hand, Ottoman Empires policies regarding the rebellions in Crimea were being
criticized by Ottoman intelligentsia. All of these could easily be inserred from Namk Kemals
writings. Namik Kemal was one of them and was interested in problems of Ottoman Empire. In this
paper, we will examine the Crimean Issue and Ottomans policies regarding it with respect to Namik
Kemals ideas and clarify the approaches of Ottoman Empire to this issue. We will also try to uncover
how this problem has affected Ottoman Empire.

Keywords
Namik Kemal, Ottoman State, Crete question, 1866-1869 Crete Rebellion, li Pasha and
Ottoman diplomacy.

SUTAD 39

Osmanl Devletinde G ve Siyaset: Namk Kemle Gre 1866-1869 Girit syan ve Osmanl Devleti

GR
Osmanl Devleti 19. asra siyas, sosyal, iktisad ve idar birok konuda ypranm bir ekilde
girdi. Bu durum, Osmanl Devletinin 19. asrn batan sona etkilemitir. nk Osmanl
sisteminde meydana gelen gerileme, devletin 19. asrda dnm salayacak niteliini
kaybettiini ak bir ekilde gstermitir. Sava alanlarnda alnan malubiyetler ve bunun i ve
d politikaya yansmalar ak bir ekilde gsterir. Malubiyetler ise iktisad, sosyal, idar ve
siyas hayata tesir etmekte gecikmez. Bu etki ile de birok alanda zihniyet deiimi meydana
gelmeye balamtr. Siyas alandaki etkileri ise olduka geni bir erevede gereklemitir.
Osmanl Devletini oluturan unsurlar, bu zihniyet deiiminden payn almtr. Fransz
htillinin ortaya koyduu ilkeler ise deien zihniyetin ieriini oluturmutur. zellikle mill
ve din alanda ortaya kan yeni aidiyet dnceleri, devletin bekasn da olduka sorunlu bir
srece srklemitir. 1804 Srp isyan ile balayan ve devletin yklna kadar devam eden
sreteki tecrbeler, bu ifadelerimiz iin birer delil tekil eder. Tabii ki bunlar tek tek irdelemek
konumuzu aan bir giriim olacaktr. Ancak devletin bu sorunlar karsnda ald konum,
sorunlar zmede gsterdii aba ve bunu diplomasisine yanstmas, byk devletlerin
yaklamlar ve bunun Osmanl Devletinde oluturduu etkisi dolaysyla Osmanl Devletinde
siyaset ile gcn nasl bir etkileim iinde olduunu gsteren iaretlerin ak bir ekilde
mahede edildiini belirtmek yerinde olacaktr.
Biz ise bu almamzda, 1866-1869 yllar arasn kapsayan yllarda Girit Meselesi ve
Osmanln Devletinin Girit politikasn Namk Kemalin bak asna gre ele alarak; Osmanl
Devleti Giritte kriz ynetiminde nasl hareket etmitir?, Osmanl Devletinde g siyaseti ne
kadar etkilemitir?, Babalinin meselede ortaya koyduu politikalarn yanllklar nelerdir? ve
Osmanl Devletinin gcnn siyasete nasl etki ettii konusundaki sorulara Namk Kemlin
verdii cevaplar irdelemeye altk.
Tarih Zemin
Osmanl Devletini uratran meselelerden biri olan Girit Meselesi, sebep olduu kargaa
hali ile Giriti Osmanl mparatorluu iin, lkenin en ynetilemez ksmlarndan biri yapmt
(Anderson 2010: 175). Giritte ilk kprdanmalar 1770 ylnda balamsa da (Karal ty: 18), asl
olarak 19. asrn nemli bir ksmnda Giritte tam bir kargaa dnemi yaanmtr1. Bunda
Giritin Yunanistanla olan rabtas nemli bir yere sahiptir (Ylmaz 2001: 53). 1821 Yunan
(Mora) syan Giritte zihniyet deiimini etkilemekte nemli rol oynamtr2. Zira 1821 ylnda

On dokuzuncu yzylda Giritte isyanlar o kadar sk grlmekteydi ki Girit ve isyan kelimeleri neredeyse eanlaml hale
geldi(May, 2011: 185).
Girit Ayaklanmasnn fikri alt yapsnn, 1821deki Yunan bamszlk hareketine paralel olarak ve Yunanistan devletinin
kurulmasndan sonra Yunanllarn Megali deay gerekletirmek iin Giritte yrtm olduklar faaliyetlerle atlm olduu
bilinmektedir (Aydn, 2007: 120); bu dnce ile yorulan isyan fikirleri, ayn zamanda da milliyeti bir hareketi
ifade ediyordu: Fransz htillinin getirdii milliyetilik fikirlerinin etkisi, Rusyann tahriki ve zellikle Yunanistann d
politika ilkelerini belirleyen Megali dea iinde Giritin zel bir neme sahip olmas dolaysyla 1820li yllardan itibaren
Giritte huzursuzluklar balad. Bu huzursuzluklarda 1814te Odessada kurulan Filiki Eteryann da nemli bir pay
vard(ksz, 2010: 94); Bunun yannda bu isyanda Girit Hristiyanlarnn ekonomik durumunun etkisi yadsnamaz:
Girit syannn kmasnda, adadaki Rumlarn milliyeti hisleri kadar mevcut ekonomik koullarn da etkili olduu
belirtilmelidir. Giritte yaayan Mslmanlar, ada nfusunun yaklak bete ikisini oluturmasna karn topran te ikilik
ksmn ellerinde tutmaktayd ve Hristiyanlarn Mslman Giritlilere 90 milyon kurua yakn borcu vard. Baka bir ifade ile,
isyann, milliyeti refleksler kadar ekonomik gereklerle de yakndan ilgili olduu belirtilebilir(Pnar, 2008: 3).

SUTAD 39

91

92

Musa GM

balayp Yunanistann bamszl ile sonulanan sre, Girit iin nemli bir rnek
oluturmutur. 1825 ylnda Sisam Adasndaki isyann yine Giriti hareketlendirdii3 ve
Giritten isyana katlmn olduu grlmektedir (Engelhardt 1999: 217). Bu iki etki, Giritteki
isyann hareket noktasn olutururken byk devletlerin bu konudaki tavrlar da adadaki
karklk halinin daha ileri seviyeye ulamasna sebep olmutur. Her devletin belli bir hesab ve
kar salama dncesi vard. Bu durum Giritte Osmanl Devletini belli artlarda tavizkr
politikalar yrtmek zorunda brakm ve devletin 1866-1869 Girit isyan srecinde denge
politikasna gre hareket etmesine sebep olmutur. Devletin gcnn siyasete yansmasnn en
tipik rnekleri ite bu srete kendini gstermitir. Osmanl devlet adamlar bu srete byk
devletlerden ngiltereyi nemli bir denge unsuru olarak grm, Giritteki yaklam ve
beklentilerini bu devlet zerinden ekillendirmitir. Zira ngilterenin blge ile kurduu kar
denklemi, bu yllarda Akdeniz zerinden ekillenmekteydi ve ngilizler, Girit Meselesine
yaklamlarnda bunu, daima gz nnde tutmulard. Bu yzden ngilizler, Akdeniz
dengesinde meydana gelecek bir bozulmaya izin vermeyecek bir hareket tarz benimsemilerdi
(And-And 2000: 36). ngilterenin yaklam, o gn iin, Osmanl toprak btnlnn
korunmasn gerekli kldndan byle bir politika tercihi faydalyd(Adyeke 2000: 23). ngiliz
hkmeti, kanlmaz hale gelmedii takdirde, o dnem iin, Osmanl Devletinin toprak
kaybetmesine kar kyordu(Anderson 2010: 177). Bunun farknda olan Osmanl Devlet
adamlar Girit politikasn tanzim ederken zellikle Rusya ve Girit konusunda Rusyann
politikalarna yakn bir politika izleyen Fransaya kar ngilterenin tutumuna nem
atfetmekteydi. Zira Rusya, zellikle Krm harbi sonrasnda Osmanl Devletine kar dmanca
tutumlarn sertletirmiti ve frsat kolluyordu. Bu yzden Ruslar Osmanl Devletine zarar
verecek hemen her olayn iinde bulunmak yolunu tutmulard(Karal ty: 21). Girit Meselesinde
ise Yunanistann tarafn tutup, adann Osmanl Devletinden ayrlarak Yunanistanla
birlemesi ynnde bir yaklam sergilemilerdir (And-And 2000: 36). Rusyann Giritteki
etkisini abuk anlayan Osmanl devlet adamlar da bu devletin, adann kaderiyle ok yakndan
ilgilendiini fark ettiler(Anderson 2010: 177). Bu yzden Rusyaya kar ngilizlerin tercihlerine
nem verdiler. Denge politikalar dzleminde g-siyaset ilikileri bunu gerekli klyordu.
Giritteki 1866-1869 isyannn ilk kvlcmlar 1866 ylnn balarna kadar geri
gitmektedir(Aydn 2007: 129). Ancak asl isyan austos aynda balam ve 1869 ylna kadar
devam etmitir. Giritli Rumlar, bir takm talepleri olduunu ve bunlarn karlanmadn ifade
ederek isyana kalktlar.4 Ancak asl sebep adann Yunanistana ilhak edilmek
istenmesiydi(Toprak 2012: 151)5 ve Rumlarn isyan konusundaki cretleri Osmanl Devletinin
iinde bulunduu gszlkten kaynaklanmaktayd(Trkmen 2007: 220). Bu da Osmanl
politikalarn d ynlendirmeye ak bir hale getirmitir(Aydn 2007: 131, 137).
Byk devletlerin Girit konusunda birbirleriyle ciddi bir kriz yaamak istemedikleri de
Osmanl devlet adamlarnn tahmin ettikleri bir eydi. Ancak bundan, tam olarak emin
olamadklar iin denge siyasetini elden brakmadlar. Byk devletler ise genel uluslararas
siyas hava nedeniyle Girit Meselesinin daha byk bir siyas kriz halini almadan halledilmesi
konusuna younlatlar. Bu yzden Yunanistann Giritteki faaliyetlerine kar kyor ve Girit
zerindeki isteklerinde sonu alnabilecek bir seviyeye gelmesine frsat vermek istemiyorlard

Yunanistan hkmetinin 1830 ylnda kuruluu srasnda koruyucu devletler olan ngiltere, Fransa ve Rusya Osmanl
idaresinde kalan Girit iin Sisam gibi bir idare usul tavsiye etmi olduklarndan Giritlilerin bu defaki ayaklanmalarnda
kendilerini mdahaleye yetkili zannettiler (Tukin 1996: 89).
Girit RumIarnn isyan gerekelerine bakldnda unlar yer alyordu: Rumca eitim veren okullarn almas, yeni
limanlarn yaplmas, ziraat bankas kurulmas, vergilerin indirilmesi vb. (Trkmen 2007: 232).
Yunanllarn byk Yunanistan kurma hayalleri, 1864 ylnda yedi adann kendilerine verilmesi zerine tekrar uyand. ()
Kendi kendilerine geici bir hkmet kurarak Giritin Yunanistana ilhakn iln ettiler (Tukin 1996: 89).

SUTAD 39

Osmanl Devletinde G ve Siyaset: Namk Kemle Gre 1866-1869 Girit syan ve Osmanl Devleti

(Anderson 2010: 176). Bu uluslararas siyas havadan yararlanmak isteyen Osmanl devlet
adamlar Giritte byk bir kayba frsat vermeden meseleyi birka slahat projesiyle halletmenin
yollarn aryorlard. Bu yzden Giritte asker mdahale imknn elinde tutup diplomasi
mcadelesini Avrupa kabineleri nezdinde srdryorlard (Karal ty: 24).
Diplomasi alannda elini gl tutmak isteyen Osmanl Devleti, li Paay 2 Ekim 1867
tarihinde Girite gndererek, Giritteki krizi yerinde ynetmek iin harekete gemitir (AndAnd 2000: 37; Adyeke 2000: 23). li Paa, burada bir takm i dzenlemelere girimi ve halk
sakinletirmek iin devletin Giritte gl bir ekilde varln srdrd mesajn vermitir.
Bunun yannda asileri etkisiz hale getirmek iin eitli tedbirler alan li Paa, Giritte asker
mdahalenin, gerektiinde gndeme alnabilecei ynnde bir yaklam sergilese de, bu
tedbirin byk devletlerin yaklamlar dolaysyla sonu vermeyeceini dnyordu. Bu
yzden ncelikle Giriti idar ynden slah almalarna younlat. li Paa, ortaya koyduu
slahat projeleriyle byk glerin Girit konusunda Osmanl Devletinin iilerine mdahale
etmesinin nne gemeyi planlyordu (And-And 2000: 37). Giritte, idar dzenlemeleri
ieren bir proje hazrlad. Bu proje, Girit Vilayet Nizamnamesi adnda bir belge ortaya kard.
(Adyeke 2000: 23-24). Bu nizamname Girite, bir dereceye kadar zerklik de veriyordu. li
Paann Giritteki reformlar buradaki Rumlar ikna etmese de, Osmanl Devletinin, adadaki
faaliyetlerini, byk glerin nezdinde, daha meru bir zemine tad. Bu srada uluslararas
arenada Osmanl Devletinin elini glendiren bir yeni bir durum ortaya kt. O da, dnemin
Yakndou siyasetinde nemli rol oynayan Fransz-Rus ittifaknn sona ermesiydi. ttifakn
ortadan kalkmasyla, Giritteki isyanda asilerin tarafn tutan bu iki devlet, burada ortak bir
politika yrtmekte eskisi gibi istekli olmayacaklard. Zaten, II. Aleksanderin 1867 ylndaki
Paris ziyaretinden eli bo dnmesi bunu aka gstermekteydi (Anderson 2010: 177).
Uluslararas siyas arenada meydana gelen deiim li Paann reformlarn daha anlaml
ve sonu alnabilir hale getirdi. li Paann bu tedbirleri sayesinde byk gler, Osmanl
iilerine ve Girit Meselesine karmaktan 1868 Haziran itibariyle vazgetiler. Bundan sonra
1869 yl bana kadar srecek olan diplomasi devreye girdi. Bu srada li Paa Yunanistana
kesin nota verdi (And-And 2000: 38). Byk devlet temsilcileri, Pariste Trk-Yunan
anlamazln meydana getirmi olan notay alma temelli olarak kabul eden bir konferansta,
20 Haziran 1868 tarihinde bir araya geldiler. Konferansta Trk istekleri deerlendirildi,
Yunanistann verdii cevaplar incelendi. Trk tarafnn istekleri hakl grld ve Yunanistana
bildirildi. Yunanistan hkmeti de li Paann notasn kabul etmek zorunda kald (Karal, ty:
36-37).
Girit Meselesinde li Paann abalar sonu vermi ve byk glerin Osmanl
Devletinin iilerine karmalar imdilik nlenmiti. Bu durum, Osmanl Devletinin i
idaresi ve d politikas bakmndan li Paann en byk muvaffakiyetlerinden biri olarak
kabul edilir (And-And 2000: 36). li Paa'nn faaliyetleriyle Girit isyan ve isyann sebep
olduu Trk-Yunan anlamazlnn bu safhas 1869 yl balar itibariyle kapanm oldu (Karal
ty: 36-37). Ancak Giritteki kriz hali bu yl iin geici olarak son bulmusa da, isyanclarn
bahaneleri Giritin Osmanl Devletinden ayrlmasna kadar bitmeyecektir. li Paann Girit
Meselesi diplomasisinde sonu almas, onun ierde olduu gibi, darda, Avrupa diplomatlar
arasnda byk bir otorite sahibi olmas etkili olmutur (Karal ty: 28).
Namk Kemle Gre 1866-1869 Girit syan ve Girit Meselesi
Namk Keml, Rumlarn Giritte isyan ve karklk kararak dikkatleri zerlerine ekmek
istediklerini, bunun iin de byk devletleri meseleye dhil etmeye altklarn; bu yolla

SUTAD 39

93

94

Musa GM

isyanlarndan sonu amaladklar belirtir; bu amaca ulamak iin de bir takm ehl-i fesd*n+
silha sarldklarn ifade eder(Tasvir-i Efkr 458: 2). Namk Keml, htill gibi tabirt- idreye
muhlif olan ahvlin uzamasndan neet etdii mcerrebtdandr. Hatt Yunanistann Memlik-i
Osmniyyeden ayrlmasna dahi vaktiyle fesdnn teskninde zuhra gelen teehhr sebeb olmu idi
(Tasvir-i Efkr 423: 2) ifadeleriyle de Rumlarn Giriti Yunanistana balayacak siyas ortamn
olumasn salamaya altklarna iaret etmektedir. (Tasvr-i Efkr 423: 2). Bunun yannda bir
takm propagandalarla byk glerin mdahalelerini salamaya altklarn, Avrupa
gazetelerinin bu yndeki yaklamlarnn da bunu kolaylatrdn anlatmaktadr (Tasvir-i
Efkr 458: 1). Milliyet ve mezhep konularn da kullanan Giritli isyanclarn, Yunanistann
adaya olan ilgisini daha da arttrmaya altklar Namk Kemlin dikkatinden kamamtr
(Tasvr-i Efkr 423: 2). Bunun Batl devletler tarafndan kullanlmakta olduunu ve bu
devletlerin, durumu bir mdahale arac yapmakta istekli davrandklarn; Cins ve mezhep ve
kavmiyet ve istikll davalar arka mteallik her trl mesilde daim bir alet olagelmitir (Namk
Keml, 1909b: 20) szleriyle aa vurmaktadr. Ancak Namk Keml, Giritli Rumlarn
tuttuklar yolun sonu getirmeyeceini, nk mezhepsel ayrma gre Katoliklerin Fransann,
Rumlar Rusyann, Protestanlar ngilterenin veya Amerikann Mslmanlar da Osmanl
Devletinin hkimiyetine verilmesi gerektiini ve byle deiimin uygulanmasna imdiye
kadar kimsenin teebbs etmediini, Giritteki Hristiyanlarn Hristiyan vali talebi kabul edilse
bile adann te biri Mslman olduunu dolaysyla Rumlar memnun etmek iin
Mslmanlar hukuktan mahrum brakmann uygun bir ey olmadn belirtir ve Girite
Hristiyan bir vali atanmas konusuna kar kar. (Tasvir-i Efkr 423: 3). Namk Kemal buradaki
aklamalar, meseleye mezhepsel adan yaklalmasnn mantki olmayacana, Giritteki
mevcut yap dolaysyla, isyanclarn bu taleplerinin kabul edilemeyeceine iaret etmektedir.
Namk Kemle gre, Osmanl Devleti, en gl olduu dnemde bile hi kimsenin
hukukuna tecavz etmemitir ve bu durum, ona gre ecdadn vnlecek bir zelliidir
(Tasvir-i Efkr 423: 1-2). Namk Keml, 1856 Paris Anlamasnda alnan kararlar gereince
hibir devletin, Osmanl Devletinin i ilerine karmaya hakk olmadn syler. O, devletin i
ilerinde istedii tasarrufu gerekletirmesine hi kimsenin bir ey demeye hakk olmadn
ifade ederek, (Tasvir-i Efkr 458: 2) u aklamada bulunur: Memlik-i Osmniyye sekenesinin
slsnden ziydesi milel-i gayr- mslimeden olmala Saltanat- Seniyye bunlar Rusya vey Yunan
Devletine vermek veyhd tebdl-i mezheb etdirmek niyyetinde olmadn belirtir. Dolaysyla
<kendilerini her sretle msvt- hukkiyyeden mstefd ederek ecz-y asliyyesine tammen ve
kmilen mecz etmeklii muktez-y menfiinden add edecei ikrdr. Bu yzden Devlet-i
Aliyye hukk- ummiyye-i mlkiyyesinin muhfazasna mahss olan silh- mdfaay bunlarn eline
nasl teslm edebilir (Tasvr-i Efkr 465: 3) diye sorar. Bu, Osmanl Devletinin iinde bulunduu
zor duruma iaret eder. Bu yzden hukukun ilememesi Osmanl Devletine zarar verecek hale
gelmektedir. Eer hukuk ilerse Devlet-i Aliyye imdiki buhrndan dahi halelden slim olarak
kurtulur (Tasvir-i Efkr 462: 2). Namk Keml, yukardaki aklamalaryla Avrupann
yaklamlarn eletirmekte ve sorunun bu ekilde daha da karmaklatndan
bahsetmektedir. Zira devlet kendi iradesini yrtemedii bir ortamda Avrupann ifte
standard daha da grnr olmaktadr. Bu konuda baz misaller vererek, Rusya ve Avrupadaki
uygulamalar hakknda da, Rusyalu uhd- mevcdeyi ihll ederek Lehistann altn stne getirdi.
Msy De Bismark Almanyann heyetini istedii srete evirdi tespitini dile getirir (Tasvir-i Efkr
458: 2-3). Avrupadaki uygulamalarn byle bir durum arz etmesine ramen, benzer
meselelerde byk devletlerin Osmanl Devletinin iilerine mdahale etmesinin doru
olmadn ve bu durumun da Osmanl Devletinin kendini korumada bir takm sorunlar
yaamasna sebep olduunu dile getirir(Hrriyet 4: 3). phesiz, devletin kendini korumada

SUTAD 39

Osmanl Devletinde G ve Siyaset: Namk Kemle Gre 1866-1869 Girit syan ve Osmanl Devleti

siyaset retme ve bamsz hareket etmede yaayaca sorunlar Namk Kemlin iaret etmek
istedikleridir. Zaten devletin siyaset retme aralar gcyle snrl olduundan ve g ve
siyasetin birbirini etkilediinden devletin yapabileceklerinin snrlar belliydi. D mdahale bu
ii daha da sorunlu bir srece srklyordu. Devletin kendini savunma ve topraklar zerinde
iradesini yrtme konusu zellikle 19. asrn ikinci yarsnda iyice sorun tekil etmeye balad.
Bunda byk glerin pay ise olduka akt.
Girit syan ve Osmanlnn Devletinin Girit Politikas
Namk Keml, Osmanl Devletinin durumunu anlatrken ok da geriye gitmeden devletin
son 15-20 yllk dnemini deerlendirerek karmda bulunur. Devletin iilerine bu kadar ok
karlmas karsnda, Memleketeyn Meselesi srasndaki durumu aktarrken Bundan on yedi
on sekiz sene mukaddem Memleketeynde bir meclis-i resmde Devlet-i Aliyyenin aleyhinde sz
syleyen spanya elisini ne Avrupaya ve ne de spanya devletine danmakszn eline pasaportunu
verb stanbuldan tard eden Devlet-i Aliyye diye sze balar (Hrriyet 9: 1). Namk Keml, bu
szleriyle, Osmanl Devletinin i ve d politikalarda gn getike daha kt bir durum
sergilediini anlatmaya alr ve deiimin 15-20 yl ncesinde gidildiinde bile hissedildiini
ifade eder. Devletin Giritteki meseleye yaklamn,Girid ihtilline sebebiyyetleri evrk- resmiyye
ile msbet olan ecnebi konsoloslarn tard etmek nerede, ninlar ve murassa kutularla taltif tatybe
abalyor(Hrriyet 9: 1) cmleleriyle eletirir. O, bylelikle, Giritteki meselenin zlmesinin
zor bir srece tandn ve sorunun ortadan kaldrlamayarak srncemede brakldn ifade
eder (Hrriyet 9: 1).
Namk Keml devletin Krm Harbi srasndaki durumuna deinir ve bir anda yz bin
kiilik bir orduyu ve bu orduya gereken mhimmat hazr etmeye muktedir olan olduundan
bahseder. Osmanl Devletinin, bundan 15-16 sene sonra Giritte duruma mdahale etme
konusunda nasl bir acziyet iinde bulunduunu zlerek dile getirir(Hrriyet 9: 1-2).
Meselenin bu kadar uzamasnn ise devlete byk zararlar verdiini u szlerle aklar ve
zlr: Girid gilesinin bidyet-i zuhrundan bu na kadar muhrebelerde ve hastahnelerde telef
olan asker ve dr diyrndan mecrh olarak kalalar dhilinde sefl sergerdn srnerek terk-i cn
edenlerin saysnn olduka fazla olduundan yaknr; askirin mhimmt edevt ile mesrif
nakliyyeleri ve szde aday abluka eden sfn-i harbiyyenin kmr ve mhimmt- sire mesrifi ve irsl
olunan Mustafa Nil Paa ve Hseyin Avni Paa ve mer Paa ve Srr Efendi ve biz-zt sadr- l ve
takm- direleri mesrif harcrhlar ve her hafta gidb gelen yver-i harblerin ve bunlara verilen
aty ve harcrhlarn mikdrnn ne byk meblalara ulatn ve devleti maddeten ciddi
skntlarla kar karya braktn esefle dile getirir. Kalbinde insaf zerresi tayan bir insann
bu duruma zlmemesinin mmkn olmadn ifade eder ve buna sebep olanlara lanet etmemek
kabil deildir der. (Hrriyet 24: 4). Devletin bu meseledeki aczinin dardaki propagandalar
iin nemli bir malzeme olduu, yine Namk Keml tarafndan ifade edilir (Tasvir-i Efkr 462:
1-2). Bunlarn da Osmanl Devletini kt etkiledii, Namk Kemlin dikkatini ekmitir
(Tasvir-i Efkr 423: 3-4). Osmanl Devletindeki bu g sorunu, da baml politikalar
yrtmesine sebep oluyordu. Namk Keml ise bu bamlln ancak muktedir olunduu
zaman ortadan kalkabileceini u szlerle ifade eder: Kuvvetli bulunmak bekmzn temnine
kifyet edebilir. u kadar var ki biz de insn isek yalnz annla kanat etmeyerek hl mevkimizin bittabi iktiz etdirdii n evketi istihsle almalyz (Hrriyet 23: 3). Devletin mutlak suretle
glenmek zorunda olduunun gereklilii ortadadr.
Namk Keml, Giritin Osmanl Devletinin mlk olduunu ve bunun uluslararas
anlamalarla kabul edildiini ise yle ifade eder: Girid *Trhala ve Selnik gibi+ Devlet-i

SUTAD 39

95

96

Musa GM

Aliyyenin tasarruf- medd ile hakkan ve birok muhedt ve b-huss *+ Tammiyyet-i mlk bendini
hv olan Paris Ahidnmesiyle mukveleten mlkdr.Ahlinin slsnden ziydesi slm ve emlk-i
ekseriyyet zere anlarda iken Hristiynlar istiyor diyerek o kadar bin nfs- mslimeyi Yunana teslm
etmek veyhd vatan ve mlklerinden dr eylemek hangi hakka tevfk edilmek mmkn olur? (Hrriyet
27: 5). phesiz ki Namk Keml iin 1856 Paris anlamas nemli bir belge niteliini tar. Zira
bu anlama ile Osmanl Devletinin toprak btnl garanti edilmekteydi. Namk Keml de
bu garantrle nem atfetmekteydi. Bu yzden Giritin kaybedilmesi tehlikesi karsnda 1856
Paris Anlamasna sk sk atfta bulunduu grlr.
Giritteki asilerin, aday, Osmanl Devletinden ayrmaya kyam ettiini syleyen Namk
Keml, devletin isyan srasnda asilere kar itidalli bir yaklam sergileyerek onlar bu yoldan
dndrmeye altn; zerlerine sevk olunan kuvve-i askeriyeye anlar mhceme etmedike
terbiyelerine kalklmad. Mukvemetden ciz kalp da istimn eden ust ne derecelerde muharrem olur
ise olsun afv edildi. Hatt Yunanistandan, geip glistn- mamriyyet hkmndeki bir eyleti harbezr eden ekiy bile dehletlerinden sonra mahss vapurlarla memleketlerine gnderildi. Daha bundan
ziyde itidl nasl olur (Tasvir-i Efkr 458: 2) szleriyle aklar. Bu aklamalar devletin Giritli
Rumlara yeteri kadar msamaha gsterdiini ve onlar yollarndan gzellikle dndrmeye
altn gstermektedir.
Giritteki isyana anlam veremeyen Namk Kemlin, *Giritli Hristiyanlarn,+ askerlik vazife-i
merasyla mkellef tutulmakdan baka ahs virgsnden dahi muf olmak gibi sir hemehrlerinde
olmayan bir fideye mlik olduklar hlde nasl mazlmiyyetlerinden bahs olunabilir (Tasvir-i Efkr
425: 1) diyerek serzenite bulunduu grlmektedir. Namk Keml, Islahat Ferman ilan
edilmesinden bu yana, Osmanl Devleti ile tebaa arasnda ikyet konusu olacak bir muamele
meydana gelmemitir. Buna ramen asiler niin isyan etmektedir? diye sorar (Tasvir-i Efkr
458: 1-2).
Namk Keml bunlara ramen meselenin nnn alnacana inanmaktadr ve sorunun
nasl halledilebileceine dair zm nerilerinde bulunur. Namk Kemle gre, devlet, isyann
ortadan kaldrlmas iin aamal bir yaklam sergilemelidir: Girid erbb- fesdnn re-i
teskni srete mnhasr idi ki birincisi bunlar mesllerinin kabliyle tatyb ve ikincisi Giriddeki
kuvve-i mevcdenin mddet-i medde orada ibksyla terhb ve ncs hukk- hkmete istinden
tedb etmekden ibretdir (Tasvir-i Efkr 423: 2). Burada aamal bir hareket plan vardr.
Bunlar, tatyb (iyi muamele), terhb (korkutma) ve tedb (haddini bildirme)dir. Sras
geldiinde de bunlarn her birine bavurulmaldr. Zira syn zere bulunan tebas hakknda
knnun tayn etdii tedbt icr etmek her devletin hukk- sarhs iktizsndan olduunu kimse bihakkn inkr edemez (Tasvir-i Efkr 423: 2). Devletin kendi topraklarnda hkmn icra etmekte
zgr olduunu bunun hi kimse tarafndan inkr edilemeyecei aktr. Namk Keml Giritte
belli kurumlarn kurulmasnn meseleyi halletmede nemli rol oynayacan dnr bu
kurumlardan birisi ura-y Devlettir. Eer buna ramen isyan sz konusu oluyorsa hkmetin
def-i ihtill in asker sevk etmesine kim mni olabilir? diye sorar (Hrriyet 14: 6).
Namk Keml, hukk ve asker, her tedbirin vcip olduunu u szleriyle anlatr: nki
az-y bedenden biri bir cerha-i nasre uraynca iktiz eden ameliyyt- cerrhiyyeyi (velev ileride o
uzvun btn btn inktn mcib olacak olsa bile) bil-msraa icr etmek yine umm beyninde
terkbi muhtarada brakacak bir hli ibk eylemekden ehven olur (Tasvir-i Efkr 423: 2). Bu cmleler,
Namk Kemlin, hastalkl bir uzvun gerektiinde kesilip atlmasnn, btn btn lmekten
daha ehven olduuna inandn gstermektedir. O, gerektiinde asker mdahalenin
yaplmasn istemekte ve teklif etmektedir. Trk askerinin bu ii yerine getirecek gte
olduunu da O hizmeti de Trk askerinin zr- bazs yerine getir*ebilir+ szleriyle ifade
eder(Hrriyet 59: 4).

SUTAD 39

Osmanl Devletinde G ve Siyaset: Namk Kemle Gre 1866-1869 Girit syan ve Osmanl Devleti

Namk Keml Giritteki isyann i asayi bakmndan sorun tekil ettiini ve burada
bulunan Mslmanlarn can gvenliini salamann devletin grevi olduunu ifade eder.
nk Giritli asiler buradaki Mslmanlara kar olduka iddetli davranmaktadr(Tasvir-i
Efkr 423: 5). Bu yzden Girit'te bahdrn- askirin muhceme-i ummiyyesinden baka baka
istenilecek bir ey kalmamdr (Tasvir-i Efkr 423: 4) diyerek asker mdahalenin gerekliliine
iaret eder. Bundan bir sonu alnacana inandn, Cezrede bulunan askir ve ahl-yi
slmiyyenin mikdr- kuvveti ihtillin tesknine deil Giridin yeniden fethine bile kfi olmak cihetiyle
teebbst- vkiann muvaffakiyyeti asl cy- ende deildir szleriyle gsterir (Tasvir-i Efkr
423: 2). Namk Keml Girit Meselesine dair ortaya koyduu zm nerilerini sralarken
srecin ona gsterdii en nemli ey Giritteki asilerin, her ne yaplrsa yaplsn kanaat
etmeyecekleridir (Tasvir-i Efkr 465: 2-3). Bunu, Girit Meselesinin ilerleyen yllarda ald ekil
ve Giritin Osmanl Devletinden ayrlma sreci ak bir ekilde gstermitir. Namk Keml
bunu yaklak 45 yl nceden grmtr. Zira, Girit Osmanl Devletinden 30 Mays 1913 tarihli
Londra Antlamasyla ayrlacaktr. Bu da asilerin amalarna bir ekilde ulatklarn ve bu
tarihe kadar hibir eye kanaat etmediklerini gstermektedir.
SONU
Osmanl Devletinin 19. asrda en nemli i ve d politika konularndan biri olan Girit
Meselesi, devletin dalmakta olduunu gsteren nemli iaretlerden biridir. 1770 ylndan
itibaren eitli zamanlarda kan sorunlar, Giritte isyan ve kargaaya sebep olmutur. zellikle
Yunanistann adadaki etkisi ve buradaki Rumlarn ideolojileri Giritte Osmanl Devletine kar
bir aidiyet sorunu yaratmtr. Bu sorun ayn zamanda bir zihniyet sorunudur ve adann
idaresini zorlatran bir etki yaratmtr. Osmanl Devletinin 19. asrda iinde bulunduu
sorunlar sarmal da devletin otoritesini ciddi manada zayflatrken devlet adamlarnn yeni
siyaset ilkeleri benimsemesine sebep olmutur. Bunun temel nedeni g ile siyaset ilikisinin
yaratt boluktur. Bu boluk 1866-1869 Girit isyannn ynetiminde ak bir ekilde mahede
edilmitir. Bu asrn bandan itibaren yrrlkte grdmz denge politikalar bunu aka
hissettirmitir ve Girit Meselesinde diplomatik hareket tarz olarak kendini gstermitir. Girit
Meselesinin, ele aldmz 1866-1869 yllar, denge politikalarnn iledii gsteren iaretler
iermektedir. ngilterenin meseleye yaklamyla ekillenen bu politikalar, bu yllar arasnda
sonu vermi gibi grnmektedir. Byk devletlerin iinde bulunduklar durum ise bu
politikalar kolaylatrmtr.
Girit Meselesi ve 1866-1869 Girit syan Namk Kemlin de gndeminde nemli yer
tutmaktadr. Namk Keml hemen her frsatta devletin iinde bulunduu sorunlara kar
alakadar olmu nemli bir mtefekkirimizdir. Onun Osmanl Devletine dair yaklamlar ve
zmlemeleri dneme ayna tutan nemli bir yaz klliyat yaratmtr. Bunu, Namk Kemlin
yaz hayatna baktmzda rahatlkla mahede edebiliriz. Bu yazlar onun, Osmanl
Devletinin iinde bulunduu durumun idrakinde olduunu da aka gstermektedir. Namk
Kemalin Girit Meselesi ve 1866-1869 Girit isyann konu ald makaleleri tetkik edildiinde
onun tarihe ok ynl yaklamlarn, salam bir tarih bilgisini, tarihin dnda bugn sosyoloji
ve siyaset biliminin ihtisas aln iinde olan konulara da hkim olduunu, uluslararas siyas
ilikileri iyi tetkik edebildiini ve dnemin konjonktr hakknda derin bilgi birikimi dikkat
eker.
Namk Keml devletin her geen gn getike g kaybetmekte olduunu gryor ve g
ve siyaset ilikisinin nasl bir hal aldn ortaya koymakta zorluk ekmiyordu. Bunun yaratt
sorunlar onun meselelere dikkatli bir ekilde eilmesine yardm ettiini grmekteyiz. Bu

SUTAD 39

97

98

Musa GM

yzden devleti ilgilendiren her soruna dikkat kesilip zm bulma noktasnda kalemiyle aktif
bir ekilde mcadele vermitir. Ancak Namk Keml Osmanl Devletinden umudunu
kesmemi ve ona gre i iten gememitir. O, devletin kudretini yeniden toparlamak ansna
sahip olduuna inanr. Ancak kritik bir noktada bulunulduunun da idraki iindedir. Bu
yzden sorunlarn ivedilikle halledilmesi gerektiini dnr. 1866-1869 Girit syan ve Girit
meselesine yaklamlar, sorunlarn zm noktasnda hzl ve kesin sonular alnabilecek
siyasetin ve diplomasinin yrtlmesinin gerektiini gstermektedir. Giritteki sorun bir an
nce zlmezse devletin Giritte daha kt artlara srkleneceine inanr. Meselenin
srncemede kalmas ve akbeti Namk Kemlin haklln ortaya koymaktadr. Girit Meselesi
bata olmak zere birok sorunun devleti ykma gtrmesi, Namk Kemlin Girit Meselesi
zelinden devletin d politikasna dair yapt zmlemelerinin doruluunu kantlamtr.
Tabii ki onun hakll, dnemin atmosferini iyi okuduu ve doru sonular kard gereini
ak etmitir. Osmanl Devletinin Girit isyan srasnda ortaya koyduu politikalar ve
diplomasi anlayn birok konuda eletirip Babalinin tutumlarnn baz noktalardaki
yanllarn ortaya koymaktan geri durmayarak cesur bir fikir adam portresi izmitir. Bu da
onun kendi fikirlerine inanan bir mtefekkir olduu gstermektedir.

SUTAD 39

Osmanl Devletinde G ve Siyaset: Namk Kemle Gre 1866-1869 Girit syan ve Osmanl Devleti

KAYNAKA
ADIYEKE, Aye Nkhet (2000), Osmanl mparatorluu ve Girit Bunalm (1896-1908), Ankara: Trk
Tarih Kurumu.
ANDERSON, Matthew Smith (2010), Dou Sorunu 1774-1923, 2. Bask, (ev.: dil Eser), stanbul: Yap
Kredi Yayn.
ANDI, Sphan- ANDI, Fuat (2000), Sadrazam li Paa Hayat, Zaman ve Siyasi Vasiyetnamesi,
stanbul: Eren Yayn.
AYDIN, Mithat (2007), Girit Ayaklanmas (1866-1869)Nn Ortaya k ve Uluslar Aras Bir Sorun
Haline Geliinde Yunanistann Rol, Trkiye Sosyal Aratrmalar Dergisi, Say: 1: 113-148.
ENGELHARDT (1999), Tanzimat ve Trkiye, (Trkesi li Read), stanbul: Kakns Yayn.
KARAL, Enver Ziya, Byk Osmanl Tarihi, Cilt: III., Ankara: Trk Tarih Kurumu Yaynlar.
MAY, Arthur J. (2011), Girit ve Birleik Devletler, 1866-1869, Tarih Dergisi, Say 52 (2010/2), 183-194.
NAMIK KEML (1285/1868), ark Meselesine Dair, Hrriyet, Say: 23: 1-5.
NAMIK KEML (1285/1868), Avrupann Ahvl-i Hzrs, Hrriyet, Say: 14: 1-3.
NAMIK KEML (1283/1866), Bend-i Mahss Girit Meselesine Dairdir, Tasvir-i Efkr,Say: 423: 1-4.
NAMIK KEML (1285/1868), Devlet-i 'Aliyye'yi Bulunduu Hal-i Hatar-Nkden Hlsn Esbb,
Hrriyet, Say: 9: 1-3.
NAMIK KEML (1286/1869), Gene Msr Meselesi, Hrriyet, Say: 59: 1-5
NAMIK KEML (1283/1866), Girit Meselesine Dair, Tasvr-i Efkr, Say: 425: 1-2.
NAMIK KEML (1285/1868), Hasta Adam, Hrriyet, Say: 24: 1-2.
NAMIK KEML (1283/1866), Kurye D'orian'da Grlen Makalenin Mealidir, Tasvr-i Efkr,Say:
462: 1-2.
NAMIK KEML (1285/1868), Memlik-i Osmaniyenin Yeni Mukasemesi, Hrriyet, Say: 20: 1-5.
NAMIK KEML (1283/1866), Osmanl mparatorluunun Taksmi, Tasvr-i Efkr, Say: 430,10
Terin-i Evvel, Say 430: 1-2.
NAMIK KEML (1909), ark Meselesi I, Klliyat- Kemal Makalat- Siyasiye ve Edebiye, Selanik
Matbaas, stanbul: 1-9.
NAMIK KEML, ark Meselesi II, Klliyat- Kemal Makalat- Siyasiye ve Edebiye, Selanik Matbaas,
stanbul 1909: 9-20.
NAMIK KEML (28 ubat 1283/1866), ark Meselesine Dair Layihadr, Tasvr-i Efkr, Say: 465: 1-3.
NAMIK KEML (1285/1868), ark Meselesine Dair, Hrriyet, Say: 23: 2
NAMIK KEML (1283/1866), ark Meselesine Dair, Tasvr-i Efkr, Say: 458: 1-2.
NAMIK KEML (1285/1868), Vevirhm Fil-Emr, Hrriyet, Say: 4: 1-4.
NAMIK KEML (1285/1868), Yine Girit Mes'elesi Tazelendi, Hrriyet, Say: 24: 2-4.
NAMIK KEML (1285/1868), Yunan Meselesi, Hrriyet, Say: 27: 1-5.
KSZ, Melek (2010), Girit Meselesinin Belirsizlik Yllar (1908-1913), Karadeniz Aratrmalar, Say
25: 93-114.
PINAR, Hayrettin (2008), Diplomasi ile Siyasetin Birliktelii: Girit syan ve l Paa, SD Fen
Edebiyat Fakltesi Sosyal Bilimler Dergisi, Say:18: 1-22.
TOPRAK Serap (2012), Megali deaya Bir rnek: Girit, nsan ve Toplum Bilimleri Aratrmalar
Dergisi, Cilt 1, Say 1: 145-160.
TUKN Cemal (1996), Girit, TDV slm Ansiklopedisi, Cilt: 14: 85-93.
TRKMEN, Zekeriya (2001), Girit Adasn Osmanl daresinden Ayrma abalar: Yunan syann
Takip Eden Dnemdeki Gelimeler(1821-1869),OTAM(Ankara niversitesi Osmanl Tarihi
Aratrma ve Uygulama Merkezi Dergisi), Say: 12: 219-244.
YILMAZ, Durmu (2001), Osmanlnn Son Yzyl, Konya: izgi Kitabevi.

SUTAD 39

99

SUTAD, Bahar 2016; (39): 101-145


e-ISSN 2458-9071

RFAT RAM (ARINCI) VE ESARET DNEM RLER*


RFAT RAM ARINCI AND HIS CAPTIVITY PERIOD POEMS
Mustafa ARIKAN**

z
Rifat Rami 1898 ylnda orum skilipte domu, Osmanl Devletinin tarih sahnesinden
ekildii ve Trkiye Cumhuriyetinin doduu yllara ahitlik etmi bir ahsiyettir. Birinci Dnya
Savanda ihtiyat zabit vekili olarak askere alnm ve Irak cephesinde savamtr. Bu cephede
ngilizlere esir dm ve mrnn birka yln Hindistanda Bellary esir kampnda geirmitir.
Esaretten kurtulup memleketine dnd zaman Mill Mcadeleye katlm ve katklarndan dolay
istikll madalyas ile taltif edilmitir. orumda retmenlik ve daha sonra baka devlet kurumlarnda
memuriyet ile memleketine hizmet etmitir. 1972 ylnda Ankarada lmtr.
Rifat Raminin gen yalarda iir ile urat grlmektedir. 1934 ylnda orumda
yaynlad lk adl iir kitabnda sava ve esaret dnemi iirleri de yer almaktadr. Sava
dneminde eitli esir kamplarnda yaayan Trk esirlerinden bazlar gnlk tutmular, kamplarda
teksir bask ile gazeteler karmlar, mektuplar yazmlar, daha sonra esaret hatralarn
yaynlayanlar da olmutur. Esaret dneminde yazlm iir rneklerine az rastlanyor olmas, Rifat
Raminin iirlerinin deerini daha da artrmaktadr. Bu iirler edeb kymetinden daha ziyade, esaret
hayat iinde yazlm olmas; zaman, mekn ve muhteva zellikleri bakmndan daha deerlidirler.
Rifat Raminin sava ve esaret iirlerinin yer ald lk dnda, Avize, Ya Demokrasi Ya
lm, Kbrs Destan, orum ve Havalisi airleri adl iir ve tetkik eserleri bulunmaktadr.
Ayrca arkadalar ile birlikte skilipte Kurtulu Yolu adl mecmuay karmlardr. O, gen Trkiye
Cumhuriyetinin, genlii ve halk aydnlatmak, onlara yol gstermek iin abalayan kadrosu iinde
yer almtr.

Anahtar Kelimeler
Rifat Rami Arnc, harp edebiyat, esaret iirleri, asker tarih, Birinci Dnya Savanda Trk esirleri.

Abstract
Rifat Rami is a person who was born in 1898 in skilip district of orum and witnessed the
years of the Ottoman Empire withdrew from the stage of history and Republic of Turkey emerged. He
was recruited in World War I as reserve officer alternate and fought in Iraq front. He was taken as a
captive by the English and spent a few years of his life in Bellary Prison Camp in India. He
participated National Struggle when he was liberated from captivity and returned from abroad and he
was rewarded with war of independence medal for his contributions. He served as teacher in orum
and as civil servant later in other public institutions to his country. He died in 1972 in Ankara.
*

**

ankr Karatekin niversitesi tarafndan 1-3 Kasm 2013 tarihleri arasnda dzenlenen Trk Harp Edebiyat Konulu I.
Uluslararas Trkiyat Sempozyumunda tebli olarak sunulmutur.
Yrd. Do. Dr., Seluk niversitesi Edebiyat Fakltesi Tarih Blm, marikan@selcuk.edu.tr
Gnderim Tarihi: 14.03.2016
Kabul Tarihi:
30.03.2016

102

Mustafa ARIKAN
It is seen that Rifat Rami was interested in poetry at young ages. His poems in period of war and
captivity has been taking place in his poetry book published in 1934 named lk . Some of Turkish
prisoner who lived in varied prison camp kept a diary, published a newspapers with duplication
printing, and wrote letters, also some of them issued memories of slavery later. Due to shortage of
poems written in period of slavery appreciate of the poems belong to Rifat Rami furher increased.
These poems are more valuable for the specifies like being written in life of captivity and in terms of
time, space and content rather than its literal value.
In addition to lk where war and captivity poems take place, Rifat Rami has poems and
research works named Avize, Ya Demokrasi Ya lm, Kbrs Destan, orum ve Havalisi
airleri . He also ran a periodical named Kurtulu Yolu with his friends. He took place in struggling
staff of young Republic of Turkey to make public conscious and guide them.

Keywords
Rifat Rami Arnc, war literature, captivity poems, military history, Turkish captivities in World
War I.

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

GR
Harp insanlk tarihi kadar eski bir gerekliktir. Milletin ya da ferdin hayatnda derin izler
yaratr. Edebiyatn var olduu tarihten bu yana da onu besleyen bir kaynak olmutur. Btn
milletlerin nce szl sonra da yazl edebiyatnn nemli konularndan birisi de harplerdir.1
Tarihin kkl milletlerinden birisi olan ve Asya, Avrupa ve Afrika topraklarnda birok devlet
kurmu olan Trklerin tarihi, edebiyata malzeme salayacak harpler bakmndan da olduka
zengindir.
Osmanl Devletinin son yzyl, zellikle savalarn getirdii zorluklar, felaketler;
kaybedilen topraklar, vatandan kopuun ifadesi olan gler, kaybedilen hayatlar, esaret vb.
sebebiyle, edebiyata kaynaklk edecek kesif bir zaman dilimidir. 20. Yzyl balarnda hzlanan
k ve yaanlan savalar; Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dnya Savalar ve ardndan Milli
Mcadele yllar, Trk tarihinin nemli bir dnemecini olutururken, kendi edebiyatn da
ortaya karmtr. Tarihin salad malzemenin zenginlii ile mtenasip bir harp edebiyat
varl tartlan bir konudur.2 zellikle Krm Harbinden sonra Trk harp edebiyatnn
gelimeye balad kabul edilmektedir.3 Ceyhan, son yaanlan savalarn edebiyatmzda
klsiklemi eserlerinin verilememi olmasn; pe pee gelen felaketlerin, bir milletin acsn
yaayacak zaman bulamayna balar.4
Ahmet Refik, Birinci Dnya sava yllarnda kaleme ald bir yazsnda; Bir milletin
mevcudiyetine kar vurulan darbeleri def iin icra edilen harp yalnz tarih kitaplarnda makes bulmaz;
bu kahramanlk menkbeleri milletin amk- rhunda muhterem bir mevki ihraz edebilmek iin oraya iir
ve nazmn selsebil ahengi ile aksetmesi cb eder. demektedir.5 phesiz, harp edebiyat millet
ruhunun derinliklerine sadece iir ile deil, edebiyatn her nevi ile hitap etmelidir. Ama,
seferberlik yllarnn anl zaferi anakkale, hl Mehmet Akifin msralarnda, gnldeki,
ruhlardaki gerek yerini, sesini bulmaktadr. Ya da anakkale Trksnde.
Rifat Rami, seferberlik yllarnda savaa arlan tahsil hayat yarm kalm genlerimizden
birisidir. Irak cephesinde savarken esir dm, askerliinin yln Hindistanda ngiliz esir
kamplarnda geirmitir. Bir "bahtsz asker" olarak,6 onun esaret gnlerinde kaleme ald iirler,
harp edebiyat balamnda, bir harp hli rn ve askeri tarih malzemesi olmas bakmndan
nem tamaktadr. Bu iirler, tad edebi deer bakmndan deil, muharip bir askerin
kaleminden km olmalar dolaysyla daha mhimdir. Esaret duygularnn iirin diliyle
anlatlan rneklerine pek rastlanmyor olmas, Rifat Rami ve iirlerini7 deerli klan bir dier
hususiyet olmaktadr.

1
2

3
4

5
6

mer akr, Trk iirinde anakkale Muharebeleri, Atatrk Kltr Merkezi Bakanl Yay., Ankara 2004, s.8
Haluk Harun Duman-Salih Koralp Greir, Yeni Trk Edebiyatnn Kaynaklar: Sava ve Edebiyat (1828-1911), Turkish
Studies, Cilt 4, Say 1/I, K 2009, s. 31-36
mer akr, Trk Harp Edebiyatnda anakkale Mektuplar, Aka Yay., Ankara 2009, s. 23
Nesime Ceyhan, 1911-1922 Yllar Aras Trk Hikayesine Kaynak: Harp, Turkish Studies, Cilt 4, Say 1/II, K 2009, s.
1808
Harp Mecmuas (Haz. Ali Fuat Bilkan-mer akr), Kaynak Kitapl, stanbul 2005, s. 263
Esirler zerine yazlan bir kitapta, onlar "mcbir artlar altnda, dman hkm ve iradesi altna den bahtsz bir asker"
olarak tarif edilmektedirler. Bak. Muzaffer Kran, Harp Esirleri, Ayyldz Yaynlar, Ankara 1958, s. 16
airin nfus kaydndaki ve daha ziyade bilinen ad Halil Rifattr. Esaret iirlerinin yer ald lk adl iir
kitabnda ismi Rifat Rami Arnc olarak yazlmtr. Bu sebeple, mezkr ad tercih edilmitir. Bak. Rifat Rami Arnc,
lk, Vilayet Basmevi, orum 1934. Rifat Rami ve esaret iirlerinden, Prof. Dr. Ali Birinci Beyi 24 Temmuz 2002
tarihindeki ziyaretim srasnda lk hediye etmesiyle haberdar oldum. Kendisine mteekkirim.

SUTAD 39

103

104

Mustafa ARIKAN

Bu almada, onun yaynlanm iirleri yannda, zel arivi iinde yer alan henz
yaynlanmam iirlerinden de istifade edilecektir.
Ailesi ve Hayat
Rifat Rami skiliplidir. Ailesi, Tahir Efendi Oullar8, Tahir Efendizdeler, Trksoylular9
lakaplaryla bilinmektedir. Dedesi Mehmet Nabi (Ebubekir Nabi), babas Mehmet Tahir (187917.02.1922) Efendilerdir. Tahir isminin, aile eceresinde, Trk geleneine uygun olarak dededen
toruna intikalle devam ettii anlalmaktadr. Byk dedelerinden birisi Celli isyanlarnn
bastrlmasnda vazife alm bir Osmanl askeridir.10 Ebubekir Nabi Efendinin, Sultan Mehmet
Reatn tahta kt sralarda, ryasnda iki defa Hz. Peygamberi grd ve padiaha selam
ve kendisine bir mesaj iletilmesini buyurduunu beyanla 5 Haziran 1909 tarihli bir dileke
saraya mracaat ettii, bu isteinin ilgililer tarafndan takip edildii bilinmektedir.11 Mracaat
dilekesinde kulland dil ve slp, onun ulemadan olduuna delalet edebilir.
O, nce eceremiz adl bir drtlnde;
Bykbabam olur Ebu Bekir Nabi.
Pederimiz olur olu Mehmet Tahir.
Soyumuz Seluklu bir Trk Beye tbi,
eceremiz byle tarih ile zhir. msralaryla ecdadna iaret etmekte12 ve yine Ktk adl
iirinde tarih iindeki gemiini;
Balym bu kutsal kara topraa,
Soyumla sopumla candan balym;
nk, eref vermi her aydn aa,
Bahtsz skilipli, TRKBEY OLUYUM.
<
Amasyaya gen Salur boyundan,
Seluk beylerinden Trk Bey soyundan,
Trk Bekir hretli Alay Beyinden
Soy srp gelen ii dalym. msralaryla, gururla anlatmaktadr.13
Yine Hangi alym? adl bir baka iirinde ayn bilgileri;
Bugn hl damarmda Seluk kan alar gelir.
Ondrdnc yzyl ba eceremi balar gelir.
<
Altyz yl evvel domu Trk Beyin son ahfadyz.
Celliyi bastran Trk Bekir Beyin evldyz. msralaryla verir.14

8
9

10
11
12
13
14

Halil Rfat Arnc, orum ve Havalisi airleri, Ankara 1992, s. V


Salih Bardak, Saraya Gnderilen Mektup 18.12.2009, SKLP.COM (14.04.2014). Bardaknn, aile lakaplar
arasnda yer verdii Erefzadeleri ihtiyatla karlamak gerekmektedir. Ebubekir Nabi Efendi saraya mracaatnda
kendisini skilip kazas erefzdegn evladlarndan; yani, erefli, mehur ve soylu ailelerden birine mensup olarak
tantmaktadr. Mabeyn-i Hmyn- Mlkne Bakitbeti yazsnda gemekte olan erfzdelerden ifadesi de bu
duruma delalet etmektedir. Bardak bu ifadeleri, yanllkla aile lakab olarak deerlendirmitir. Bu konuda bak.
Yavuz Selim Karakla, skilipli Tahir Efendizde Ebubekir Nbinin Ryas (1909), Toplumsal Tarih, S. 73, C. 13, Ocak
2000, s. 48-49
Bardak, ayn yer
Karakla, Ebubekir Nbinin Ryas , s. 49
Rfat Arnc, vize, stanbul 1970, s. 4
Arnc, vize, s. 20
Arnc, vize, s. 8

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Babas Mehmet Tahir, skilip Bahabey Mahallesi 24 nolu haneye kaytldr.15 Birinci Dnya
Sava yllarnda ise aile skilipte Siraceddin Mahallesinde ikamet etmektedir.16
Babas ve dedelerinin medfun bulunduu aile kabristan skilipte Kaya Ard mevkiinde,
Hackarani Mezarl srtlarnda bir ba ierisindedir.17
Annesi, Nimet Efendi ve erife Hanmn kz Hanife Hanm (1874-29.07.1963)dr.
Rifat Rami 1314/1898 tarihinde skilipte ailenin ilk ocuu olarak dnyaya gelmitir.18
Btn resmi belgeler ve hal tercmelerinde ayn tarih yer almasna ramen; Irak cephesinde
Habbaniye siperlerinde yazd ve 29-9-333 olarak tarihledii Mezar Tanda adl iirin Yirmi bir
yl sren u mr pr ibirarmda eklindeki ilk msra19, onun bir ya byk olabileceini
gstermektedir.
Kendisine, blgede valilik yapan ve daha sonra sadrazam olan Halil Rifat Paaya20 izafeten
Halil Rifat ad verilmitir. zel evrak iindeki bir dosyada yer alan Adm iirindeki Halil Rifat
Paadan adn ald bu air msra bu hususa atfta bulunmaktadr.21
Ahmet evket (1901-13.08.1953) isimli bir erkek ve Pakize (1917-31.07.1926) isimli,
kkken len bir de kz kardei vardr.
Aile sonralar stanbul, Ankara, Konya22 gibi ehirlere dalmtr.
Rifat Rami ilk tahsilini skilipte yapmtr. Daha sonra Ankarada Erkek Muallim
Mektebine kaydolmu23, Osmanl Devleti 1914 ylnda Birinci Dnya Savana girince, zaman
iinde ortaya kan ihtiyaca binaen 15 Temmuz 1332/28 Temmuz 1916 tarihinde ihtiyat zabit
vekili olarak askere alnmtr. 9 Kanun- sani 1332/22 Ocak 1917de Badatta bulunan 6. Ordu
emrine verilerek, Mstakil Frat Grubu 64. Alay Makineli Tfek Blnde grevlendirilmitir.
29 Eyll 1917de Remadiyede ngilizlere esir dm, ancak 29 Nisan 1920 tarihinde stanbula
dnebilmitir. 2 Mays 1920 tarihinde terhis edilmitir.24
Kendi ifadesine gre; stanbulda Yldzda evket Paa Konanda Yaver Hafz Paann
bir derece terfii vaadi ile hilafet ordusuna yazlmalar teklifini kabul etmemitir. Bunu kabul
edenler Anadoluya gnderilecek ve Kuva-y Milliyecilere kar savaacaklardr. Bu husustaki
padiah emrini dinlememi, 6 Mays 1920 tarihinde er kyafetinde bir Rus vapuru ile

15
16

17
18
19
20

21

22

23

24

Arnc, orum, s. V
Milli Savunma Bakanl Arivi (MSBA), Sicil Dosya Nu (SDN): 17745. Milli Savunma Bakanl Ariv
Mdrlnn 08 Ekim 2013 tarih ve 4510 sayl yazs ekindeki Askeri Safahat Belgesi ve buna ekli belge
suretlerinden istifade edilmitir.
Arnc, orum, s. V; Bardak, ayn yer
Karatay Nfus Mdrl, Nfus Kayt rnei (11.09.2013)
Arnc, lk, s. 9-10
Hakknda bilgi iin bak. Atilla etin, Halil Rifat Paa", Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, C. 15, stanbul 1997,
s. 327-328
Rifat Rami Arnc zel Arivi (RRAA), Klasr II, Dosya 1. Rifat Rami Arncnn zel evrakna ait iinde 10 adet
dosyann bulunduu iki klasr ve bir fotoraf albm, ayrca kendi arivinden baz fotoraflar, gelini lk Arnc
Hanmefendi tarafndan Ankarada Esat Caddesi Nu: 80/5teki ikametghnda yaptmz grmede tarafmza
ltfedilmitir. Bu evraka atflar, RRAA olarak, klasr ve dosya numaralar belirtilerek yaplacaktr. lk Arnc ile,
11 Eyll 2013 tarihinde Konyada Konya Otelde de bir grme yaplm; baz bilgi ve belgelerin yan sra,
kendileri bizzat gelerek Karatay Nfus Mdrlnden ailenin Nfus Kayt rneini temin etmemizi salamtr.
zellikle lk Hanma ve yardmlarn grdm dier aile mensuplarna teekkr bor bilirim.
Bu alma vesilesiyle, Austos 1999 depreminde Glckte olu Gktrk ve kz Gken ile birlikte kaybettiimiz
Konyadan arkadam A. evket Arncnn, Rifat Raminin kardei Ahmet evket Arncnn torunu olduunu
rendim. Kendisini rahmet ve hasretle anyorum.
Arnc, orum, S. V; Abdullah Ercan, 14. Yzyldan Gnmze orumlu airler, stanbul 1991, s. 332: Atilla Alpay,
skilipin Tarihi Dokusu ve evresi zerine Bir Aratrma, Trk Kltrnde z Brakan skilipli limler, Ankara
1998, s. 20
MSBA, SDN. 17745

SUTAD 39

105

106

Mustafa ARIKAN

Anadoluya kamtr.25 nebolu zerinden memleketi skilipe gelerek 31 Mays 1920 tarihinde
skilip Mdafaa-i Hukuk Cemiyetine girip, Yozgat ve Zile ayaklanmalarna katlanlar zerine
piyade ve milis kuvvetleri toplayp sevk edilmesi faaliyetlerine katlmtr.26 Milli Mcadele
dnemindeki hizmetleri sebebiyle, 5 Austos 1969 tarihinde 89105 sayl belge ile krmz eritli
istikll madalyasyla taltif edilmitir.27
Milli Mcadelenin hemen bitiminde 14 Eyll 1922 tarihinde skilipte Bekir (Yrekli)
Efendi ve Hatice Hanmn kz Pakize Hanm (1903-22.1.1974) ile evlenmi; srasyla Gzide
(1924), Bekir Nabi Alpaslan (1927) ve Mehmet Tahir Kaplan (20.03.1930-24.02.2001) isimli
ocuklar olmutur.
Olu Kaplan Arnc tarafndan yazlan ksa hayat hikyesinde, kendi anlattna gre 14
defa ksa ve uzun srelerle askerlik hizmetine arlmtr.28 1930 ylnda Samsunda 15.
Frkada 45 gn levazm snfnda staj yapt ve 30 Mart 1930 tarihinde astemen rtbesine terfi
ettirildii; 1 Austos 1936 tarihinde 15. Tmen 38. Alayda piyade snfnda staja arld;
kinci Dnya sava yllarnda Trkiyenin batda Hitler ordular, douda Sovyetler Birlii
tehdidini yaad dnemde 19 ubat 1942 tarihinde 3. Kolordu 61. Tmen 273. Nakliye
Taburunda grevlendirildii ve 14 Austos 1943 tarihinde terhis edildii ariv belgelerinden
anlalmaktadr.29 Ona, Trk milletinin zor dnemler yaad her iki byk savata Trk
ordusunda hizmet etmek nasip olmutur.
1921-1937 yllar arasnda skilip ve orumda retmenlik, 1937-1949 yllar arasnda
Ankarada ktisat ve Ticaret Bakanlklarnda memurluk yapan Arnc emeklilik yllarn burada
geirmi ve 13 Kasm 1972 Pazartesi gn Ankara niversitesi Tp Fakltesi Hastanesi Dahiliye
Servisinde hayata veda etmitir.30 Ayn gn tarihli Tercman ve Hrriyet gazetelerinde vefat,
Ac Kayp bal altnda Muharip gazilerden, skilipli air Rifat Arnc hakkn rahmetine
kavumutur. 14 Kasm Sal gn le namazndan sonra Hacbayram Camiinden alnarak Yenimahalle
Kabristanna defnedilecektir. Tanr rahmet eylesin. cmleleri ile duyurulmutur.
orumda retmenlik Yllar
Trablusgarp, Balkan, Birinci Dnya Sava ve Milli Mcadeleyi art arda on yllk bir sre
ierisinde yaamak zorunda olan Trk milleti, zellikle tahsilli genlerini seferberlik yllarnda
kaybetmitir. Milli Mcadele ve sonras yllarda, savatan ya da esaretten dnebilen genler,
tahsilleri yarda kalm olsa da maarif hizmetinde istihdam edilmilerdir. Rifat da bunlardan
biridir. retmenlik vazifesine memleketi skilipte Marifet lk Mektebinde 3.5 lira maala
balamtr. Emekli Sand Arivindeki ahsi dosyasnda yer alan Hizmet Cetveline gre,
vazifeli olduu okullar ve tarihleri u ekildedir:
skilip Marifet lk Mektebi Muallimi (18 Eyll 1921- 31 Austos 1923)
skilip Nmne-i Edep Mektebi Ba retmeni, retmen Vekili (1 Eyll 1923-3 Ekim 1923)
orum Orta Mektebi lk Ksm retmeni (6 Ekim 1923-26 Ekim 1924)
skilip Azm-i Milli Mektebi Ba retmeni (27 Ekim 1924-13 Ekim 1928)
Sungurlu Sungurolu Okulu retmeni ve Kltr yar (14 Ekim 1928-14 Eyll 1933)
orum Tanyeri Okulu retmenlii (16 Eyll 1933-16 ubat 1937)31
25
26

27
28
29
30
31

Arnc vize, s. 21. Esaretten Dndkten Sonra adl iirinin bana bu notu dmtr.
Arnc Bir st rtbe ihsan etti Vahidettin Sultan Mehmet/Anadolu kan alarken ihsana minnet etmedik msralarna yer
verdii Minnetsizlik balkl iirinin altna bu konudaki notunu dmtr. Bak. RRAA, II/4.
Emekli Sand Arivi (ESA), Sicil Dosya Nu: VO 522631
Arnc, orum, s. VI
MSBA, SDN. 17745
Emekli Sand Arivi, Sicil Dosya Nu: MO 082003
ESA, SDN: M0 082003. Rumi tarihler Miladi ekliyle verilmitir.

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Rifat Rami memleketi orum ve ilelerinde retmenlik yapt yllarda aktif bir eitimci
ve Trk inklbnn gayretli bir ferdi olarak karmza kmaktadr. skilip Muallimler Birliinin
aktif bir yesidir. Burada arkadalar Asm Nida, mer Azmi, Vehbi, smail Hakk, Osman,
Niyazi ve Necati Beyler ile Mnire ve erife Hanmlarn gayretleriyle skilip halknn eitim ve
kltr hayatnn hizmetkr olmulardr. 1 Nisan 1926-1 Haziran 1928 tarihleri arasnda 41 say
olarak yaymladklar Kurtulu Yolu dergisi32 bu kadronun nemli hizmetlerinden birisi
olmutur. Derginin ykn daha ok Azmi Milli Mektebi Baretmeni Rifat Rami ve ayn
okuldan retmen arkada Asm Nida Beyler omuzlamlardr. Dergi onlarn gayretleriyle
ayakta durmutur. Kurtulu Yolu baln daha kk puntolarla tamamlayan Trkn
Yoludur ibaresi dnem ve dergiyi karan kadronun dnce ve duygu dnyasnn ifadesi
olarak gzkmektedir. Hedeflerini, kararllklarn ve yaptklar iin ehemmiyetini:
Aylardan beri kati bir azimle alan Muallimler Birlii, Kurtulu Yolunu karabilme
hususundaki emelini nihayet gerekletirmitir.
Evet! Cehalet ve taassup, hurafeye ve efsaneye kar inklp, teceddt ve medeniyet
namna at mcadelede, imdiye kadar daima zafere kavuan, hak ve hakikati rten kirli
perdeleri yrtarak muhit ve memleketi aydnlatan genlik, u doan gnele daha yksek bir
evk ve heyecan daha ylmaz bir azim ve metanet kaynanda durmak ve dinlenmeksizin
almak zaruretinde bulunduunu mdriktir. ki senelik parlak hayatnda ahsi ve ferdi
fedakarlklarla hlk msamereler, konferanslar ve msamereler vermek; yetim ve fakir
mektep ocuklarna elbise ve levazm- dersiye temin etmek gibi rehkr hizmet ve
faaliyetlerine, kard mecmuayla halk arasna girerek daha umll ve daha vsi
mikyasta devam edecektir. En byk gayesi, Trk illerinde artk cehalete yer ve sz
vermemektir< Gazi Paamzn bize at ve gsterdii kurtulu yolunda ve farzmahal
kacak btn engelleri paralayarak, ser ve geni admlarla yryecek; refah, irfan ve
saadet kaynayan kurtulu yurduna en evvel koacak ve kavuacaktr. cmleleriyle ifade
etmilerdir. 33
Gazinin at yolda yryen bu gen idealist kadro, ayn idealin yolda ve bir milli
mabet olarak grdkleri34 skilip Trk Ocan 11 ubat 1927de hizmete aacaklardr.35 Ocakta,
skilipin kymetli genleri ve mnevver retmenleri srf cehl sikasyla halen delalette
bulunduklar muhtemel olan saf ve nezih halka milli gaye ve maksad anlatacaklardr. Bu, ayn
zamanda genlik iin bir vatan borcudur.36 Rifat Rami ve arkadalarnn gznde Ocak;
Trkn milli haslet ve faziletinden doan, gurur ve benliini ycelten, milli camiay tarihindeki
azametiyle mtenasip bir tarzda hal ve istikbalini temin ve muhafaza eden, ilahi ateinden nur uleleri
fkran bir mihraktr.37 skilipte ayn yllarda, Muallimler Birlii ve Trk Ocann yannda

32

33
34
35
36
37

Ynetim yeri skilip muallimler birlii olan derginin mesul mdrlklerini srasyla Ziraat Memuru Cemal Doktor
Faik ve Azmi Milli Mektebi retmenlerinden Hakk Safvet Beyler yapmlardr. 36. says yaymlanmad iin, son
say zerinde 42 rakam grlmesine ramen dergi 41 say kmtr. lk 24 says ankr, sonraki saylar orum
Vilayet matbaalarnda baslmtr. 25. sayya kadar skilip Muallimler Birlii adna yaymlanan derginin bundan
sonraki saylar skilip Gelii adna karlmtr. Nshalar 16 sayfa olarak yaynlanmtr. Bak. Abdlkadir Ozulu,
orum Basn Tarihi Notlar, orum 2012, s. 348; Selim Yldrm, skilipin Yakn Tarihi Asndan Kurtulu Yolu
Mecmuasnn nemi, Yaymlanmam Lisans Tezi, Samsun 1999 (www.isikilipinsesi.com, 15 Temmuz 2008).
Mecmuann skilip le Halk ktphanesinde bulunan nshalarna ulamam salayan smail Tahtac Beye teekkr
ediyorum.
Yolumuz ve Yerimiz, Kurtulu Yolu, 1 Nisan 926, S. 1, s.1-2
Katipolu, Ocaa Girelim, Kurtulu Yolu, 15 Mart 927, S. 23, s.1
Katipolu, Trk Oca, Kurtulu Yolu, 28 ubat 927, S. 22, s. 1-2
Ayn yer
Katipolu, Ocaa Girelim, s.1

SUTAD 39

107

108

Mustafa ARIKAN

Hilal-i Ahmer ve Himaye-i Etfal gibi cemiyetler de ayn maksat ve halka hizmet dncesi
etrafnda birlemilerdir.
Rifat Raminin retmenlik yllarnda memleketine hizmet verdii kurumlardan birisi de
orum Halkevi olmutur. O, halkevinin en aktif ubelerinden birisi olan Dil, Tarih ve Edebiyat
ubesinin 1932-1936 yllar arasnda bakanln yapmtr. Bu yllarda faaliyete geen Trk
Tarihi ve Trk Dili Tetkik Cemiyetlerinin yrtt faaliyetler, oluturulan yeni Trk dili ve
tarih tezlerinin taradaki temsilcileri halkevleri ve onlarn ilgili ubeleri olmutur. Rifat Rami,
halkevi temsilcisi olarak orum ve civarnda, Boazky ve Alacahykte yaplan kazlara
nezaret etmi, Hatti/Hitit gne kurslarnn topraktan karl ann fotoraflayarak tespit
etmi/ettirmi, mzelerde bulunan oruma ait eserlerin envanterini karm, orumun tarihi
ve turistik yerlerinin fotoraflarnn ekilerek arivlenmesini salamtr.38
orum Valiliinin 28.2.1935 tarihli yazsnda; orum Eski Bilgiler Aratrma Kurumu
adyla bir kurul oluturulmasnn dnld ve bilgi ve grglerinden istifade edilmek
zere almalara katlmas istendii grlmektedir. Bu cmleden olarak, orum ve havalisi
airleri ve orum tarihi zerine aratrmalarn, yaymlamak maksadyla titizlikle yapt
anlalmaktadr.
Bu yllarda yaplan birok milli gn ve bayramlarn kutlanmasna katk salam; bu
gnlerin hatiplerinden olmu, halkevinde seri konferanslar vermitir.
Ulus, Hkimiyet-i Milliye, Son Posta gazetelerinin ve Anadolu Ajansnn orum muhabiri
olduu, yapt yazmalardan anlalmaktadr. orum ve ilelerindeki kutlamalar ve yaplan
almalardan, yazd yaz ve gnderdii fotoraflarla muhabiri olduu gazeteleri haberdar
etmitir. 13.12.1934 tarihinde, Trk kadnna milletvekili seilme hakknn verilmesi dolaysyla,
yaynlanmak zere Ulus gazetesine bir de Atatrk Kz isimli iirini gndermitir.39
O, orumdan ve retmenlikten ayrld 1937 ylna kadar hizmetlerine memleketinde
devam edecek, bu yldan sonra da orumla ve oradaki faaliyetlerle irtibatn kesmeyecektir.
Yaz Hayat ve Eserleri
Rifat Rami Arnc, orum ve skilipin yetitirdii nemli ahsiyetlerden birisi olarak ve
daha ziyade airlii bakmndan tannmaktadr. Kendisi ve iirleri hakkndaki bilgilere, bu
sebeple, skilip ile ilgili bilgilerde ve eserlerde rastlamak mmkn olmaktadr.
Avizeye yazd takdim yazsnda kendi ifadesine gre 15 yandan beri iir yazmaktadr.
Btn iirleri gz nne alndnda, onun ne kan vasf heccavl olmaktadr. Bu ynne
bizzat kendisi de baz iirlerinde iaret etmekte, hatta bu durumdan gurur duyduu
hissedilmektedir.40 Ona gre hiciv, zgrln z maldr ve hiciv sanat varken insan
dalkavuk olmamaldr.41
iirlerinde esaret, hrriyet, demokrasi, milliyet, rvet, iltimas, irtikp gibi hususlar ele
alnmtr. slubunda, hicvin getirdii hrn bir karakter ortaya kmaktadr.
retmen ve memur olarak alt, kendisi ve lkenin imknszlklar iinde bulunduu
yllarda iirlerini bulduu her ebatta ve evsafta kt paralarna yazd grlmektedir.
Eserlerini bastrabilmek iin, CHP ve DP dnemlerinde ilgili kurum ve ahslardan yardm
talep etmitir. Bu hususta, farkl zamanlarda orum Valilii, orum Halkevi Bakanl, Bursa

38

39
40
41

lk Arncdan temin edilen klasrlerin iinde yer alan ve tarafmzdan I/1 olarak numaralandrlan dosya bu
faaliyetlere ait yazmalardan olumaktadr.
RRAA, I/1
Mesela Hicvim adl ktas iin bak. Arnc, Avize, s.4
Avizenin kapandan.

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Milletvekili Atf Akg ve hatta DPli Bakan Samet Aaolu ile yazmtr.42 Tm bu abalar
sonusuz kalan Arnc, eserlerini kendi kt imknlaryla bastrm ya da o ldkten sonra ailesi
bu ii stlenmitir.
Rifat Rami ayrca manzum piyes ve romanlar, orum tarih ve kltr ile ilgili aratrma
eserleri yazacaktr.
Kurtulu Yolunda zellikle maarif ve sosyal meseleler zerine yazlar/bayazlar kaleme
alacak43 ve yine dergi sayfalarnda baz iirlerine yer verilecektir.44 Onun aratrma yazlarnn
yaynland dergilerden birisi de orum Halkevi dergisi orumludur. skilipli tarihi
ahsiyetlerden eyh Muhiddin Yavs45 ve Ebussuud Efendi46 aratrmalar gibi. Bu tr
aratrmalarnn amatr bir slup ile deil, akademik usuller ile yaplm olduu
grlmektedir.47 21/9/1939 tarihli orum Halkevine gnderdii bir mektubunda, derginin ikinci
ylnda kendisine ulamama sebebinin yazszlktan kaynaklanmas sz konusu ise, bu hususta
yardm edebileceini bildirmektedir.48 Ayrca orum gazetesinde49 de, memleketinde grev
yapt yllarda eitli konularda yazlar yaynlanmtr.
orum ve Havalisi airleri adl eserinin arka kapak bilgilerinde 1949-1950 yllarnda Zafer
gazetesinde timai Tetkikler yaynlad belirtilmektedir.
Eserlerinin muhtevasndan anlalaca zere, dnce hayatnn belirgin izgisi Trk
milliyetilii olmutur.
Rifat Rami Arncnn yaynlanm eserleri unlardr:
lk: 1934 ylnda orum Vilayet Basmevinde baslmtr. 144 sayfadr. kapakta ayrca
Dnkiler ve Bugnkiler balna rastlanmaktadr. Eser iki ksma ayrlmtr. Birinci Ksm
Dnkiler bal altnda Irak cephesi, esaret, mtareke stanbulunda yazlan iirleri muhtevidir.
Bugnkiler adl ikinci ksm, Milli Mcadele ve sonrasnda skilip ve orum gnlerinde yazlan
iirlerden olumaktadr. Daha ok mill konulara yer verilmitir.50

. Samet Aaoluna yazd mektupta, demokrasi inklbna ballmn birer mspet vesikalar olarak devri sabk
karakterize eden Ya Demokrasi Ya lm adl iir, Pr Filozof adl 5 perdelik manzum piyes ve Demokratlar adl
ideolojik romannn maddi imknszlklar nedeniyle basmn temin edemediinden ve emeklilik sonrasnda
alt devlet kurumundaki yevmiyesini bile alamadndan sz etmektedir. Bak. Babakanlk Cumhuriyet Arivi,
Belge Nu: 030.01-55.332.1, 4.XI.1950
43
Rifat Raminin dergide yer alan yazlar unlardr: Trkn timai Yaralar, Araz ve Tedavisi, 1 Nisan 927, S. 1, s. 1011; 30 Nisan 927, S.3, s. 39-41; Kalk Davran!, 31 Temmuz 927, S. 8, s. 1-2; lk Tedrisat Hakknda Dncelerim, 15
Austos 1927, s. 138-139; Terbiye Alemi-Terbiyede Nefis Sanatlarn Vazifesi, 15 Mays 927, S. 25, s. 308-309; 1 Haziran
927, S.26, s. 315-317; 15 Haziran 927, S. 27, s. 324-326; 30 Haziran 1927, S. 28, s. 331-332; Milliyet, 15 Temmuz 1927,
S. 29, s. 337-338; 31 Temmuz 927, S. 30, s. 348-349; 31 Temmuz 927(Yanllkla bir nceki saynn tarihi verilmitir.),
S. 31, s. 358-359; Artk skilipe Bir Ktphane Binas Yaplmaldr, 1 Mart 928, S.38, s. 400-403; Genlikte Alka
Kabiliyeti, 1 Mart 928, S. 38, s. 404-405; Mektep Binas Derdi, 15 Mart 928, S. 39, s. 410-412; Terbiyede Vahdet ve
deal, 1 Mays 928, S. 41, s. 325-327; nklp Maarifinden-Doldurulan Boluk, 15 Nisan 928, S. 40, s. 417-419; Bir
Mektep Amak Bir Hapishane Kapamaktr, 1 Haziran 928, S. 42, s. 433-434
44
Derginin 5, 8, 18, 19, 22, 23, 38, 39 nolu saylarnda yer alan iirleri, srasyla; Artk Kalk Trkiye Muallimler Birliine-,
Muallim Ouz Doan Zindanda eyh Sait Piyesinden Manzum Bir Para-, Sevda Konyada Sevgili Yeni Fikire-, Gkten
Feryat Tayyare Cemiyetine-, Misk- Milli Mar, Zafer, Biz Kimiz, t balklarn tamaktadr.
45
Rfat Arnc, eyh Muhiddin Yavsi, orumlu, 1 Kanun- sani 1940, S. 18, s. 5/535-537
46
Rfat Arnc, Ebussuud Efendi, orumlu, 1 Mays 1940, S. 22, s. 7/665-672
47
Onun bu tavr, baz akademik aratrmalarnda eserlerine atflar yaplmasnn sebebidir. Bu atflardan birisinde, ele
alnan konu zerinde en isabetli tespitin Arnc tarafndan yapld zellikle belirtilmektedir. Bak. Zeki Grel,
Zileli k Ceyhuniye Yeni Bir Bak, Tokat Kltr Aratrma Dergisi, Kasm 1999, S. 14, s. 52-59. Bir baka atf iin
bak. Ahmet Cahit Haksever, orum Bektai Zaviyeleri: Tarihi Sreleri ve Fonksiyonlar, EKEV Akademi Dergisi, S. 36,
Erzurum 2008, s.67-87
48
RRAA, I/1
49
Gazete hakknda bak. Ozulu, orum Basn Tarihi, s. 46-52
50
Eser hakknda bir tahlil ve tenkit yazs iin bak. M. Turhan Tan, "lk", Cumhuriyet, 8 Haziran 1935, s. 6
42

SUTAD 39

109

110

Mustafa ARIKAN

Ya Demokrasi Ya lm: Ayn balk altnda 6 fasikl olarak yaynlamay dnd


eserlerin ilkidir. 1950 ylnda Ankarada Nur Matbaasnda baslmtr. 32 sayfadr. Eserin
nsznde, demokrasi konusundaki dncelerinin olumasnda, sava yllarnda Hindistanda
esir bulunduu srada ngilizlere kar mcadele eden Mehmet Ali (Cinnah) ve evket Ali
biraderlerle Fazlul - Hak, Gandi, Mevlana Abdul - Bari, Mmtaz Hseyin ve arkadalar gibi Hint milli
istiklal ve inklp kahramanlarndan gibi ahsiyetlerin etkisi olduunu sylemektedir. Kendi iddial- ifadesine gre, kitabnda daima vicdan emrinde, Cumhuriyet kanunlarna mutlak sadakatle
her ta gediine koymu ve milli edebiyatmzda demokrasi okulunun kaplarn iirleriyle
amtr.51
Tarihi le Birlikte Kbrs Destan: 1964 ylnda Ankarada Ayyldz Matbaasnda
baslmtr. 32 sayfadr. Kbrs konusunda yazd iirlere gemeden nce Kbrsn Gemiini
Ksaca Gzden Geirelim bal altnda; Kbrsn corafi konumu, tarihteki yeri ve Trklere
kar yaplan katliamn iyz anlatlmtr.52 Dncelerini Erge, tarih ahit olsun, bu ada,
Trkiyeye terk edilerek bu milletler apndaki dava kapanacaktr. diyerek, dnce ve temennisini
dile getirmitir.53 lk iiri Kbrsa Selam yahut Kbrs Trksnde duygularn ifadeye;
Akdeniz gnei erken mi batm?
Bir derdin mi var? Yaral msn?
Barnda ehitler uzanp yatm.
Kanlar iindesin, yaral msn? msralaryla balamaktadr.54
vize: 1970 ylnda stanbulda Kutulmu Matbaasnda baslmtr. 256 sayfadr. Sosyal
konularda kaleme ald hiciv mahiyeti tayan iirlerinden olumaktadr. Halkn, genliin milli
duygularn gelitirmek iin 55 senedir yazd iirlerinin drdnc kitabdr. Dier eserlerinde
olduu gibi, kitabnda hkim olan ruh, fikir ilham Trk milletinindir.55
orum ve Havalisi airleri: 1992 ylnda Ankarada Ankara niversitesi Basmevinde
baslmtr. 311 sayfadr. orumda bulunduu yllarda yapt aratrmalarn mahsul olan bu
eser, Rifat Raminin lmnden 20 yl sonra olu Kaplan Arnc tarafndan yaynlanmtr.
Ankaradan 1939 ylnda orum Halkevi Dil, Tarih ve Edebiyat ubesi Bakanlna yazd
mektubunda bu eserinden 500 sayfalk orum Vilyeti airleri olarak bahsetmekte, orum
Valiliine yapt bir mracaatta ise orumda iken bu tarih vesikalarndan istifade ile hazrladm
XIV nc asrdan zamanmza kadar orum vilayetinde yetien lim, air ve Ediplerin hl tercmeleriyle
eserlerinin hlasasn ihtiva eden ve (479) sahife halinde bir dosya ierisinde toplanan (XIV nc asrdan
zamanmza kadar orum Vilayeti, Alim, air ve Edipleri Antolojisi)ni iliik olarak
sunuyorum.demektedir.56 Bu almas, daha sonra Abdullah Ercan tarafndan yaynlanacak
XIV. Yzyldan Gnmze orumlu airler isimli esere ilham kayna olmu gzkmektedir.57
Rifat Rami Arncnn yukarda bahsedilen yaynlanm eserlerinin dnda baz eserlerinin
ve almalarnn da bulunduu grlmektedir. Bunlardan bir tanesi orum Vilayeti Tarihidir.
Kendi anlatmyla, orum vilayetinin tarihinin tetkikinde memur olarak alm; Mzeler
Genel Mdrl, Ankara ve stanbuldaki mze ve ktphaneler, Boazky ve Alacahyk
hafriyat idarecileriyle yapt temaslar, halk elinde bulunan vesikalar ile yerli ve yabanc
51
52
53
54
55
56
57

Rfat Arnc, Ya Demokrasi Ya lm, Ankara 1950, s. 3


Rfat Arnc, Tarihi le Birlikte Kbrs Destan, Ankara 1964, s. 3-7
Arnc, Kbrs Destan, s. 7
Arnc, Kbrs Destan, s. 9
Rfat Arnc, vize, stanbul 1970, s. 3
RRAA, I/1
orumlu aratrmac Abdlkadir Ozulu Beyin tarafma gnderdii 4 Ekim 2013 tarihli mektupta, emekli senatr
Abdullah Ercann Arnc ile dostluklar bulunduundan bahsedilmitir.

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

kaynaklardan Tarih ilmi ve usulleriyle istifade etmitir.58 orum li Kalknma Projesi, stibdat
Ruhu adl incelemeleri de baslamamtr.
Onun kaleme ald ve yaynlama imkn bulamad baz manzum piyesleri vardr.
Bunlardan Pr Filozofta dikta kartl, demokrasi konusu ilenmektedir. 5 perde ve 84 daktilo
sayfasndan olumaktadr.59 4 perdelik eyh Sait ve 2 perdelik Tayyare piyesi orum ve
kazalarnda oynanmtr.60 Vahdeddinin Ryas, Sancak avuu, Ky Deirmeni ve Mezarclar birer
perdelik manzum piyeslerdir.
Hindistanda esir olduu gnlerde Hrriyet adl bir manzum roman yazd, lkte baz
iirlerin altna dt notlardan anlalmaktadr.61
Mektepten Cepheye-Cepheden Esarete Giden Yol ve Yaananlar Anlatmak
Seferberlik yllarnda birok cephede savamak zorunda kalan Trk milletinin yaad
skntlar, cephelerde verdii kayplar, yaadklar topraklar terk etmek zorunda kalan
kitlelerin aclar vb. yannda, bu zor yllarn bir dier hazin sayfas zellikle Ruslar ve ngilizlere
esir den on binlerce Trk askerinin dnyann drt bir bucana dalm esir kamplarnda
hrriyetsiz yllar yaam olmalardr. Seferber edilen 2.850.000 bin civarnda askerin yaklak
360 binini esirler ve akbeti mehul olanlar tekil edecektir.62 Kesin bir rakam vermek imkn
bulunmamasna ramen, Rusya ve ngiltere elindeki Trk esirlerinin says 240 bin
civarndadr.63 Bunlarn 150 bin kadar ngiltere smrgesi olan topraklardaki esir kamplarna
dalmlardr. Bu esirlerin, bir tespite gre 7.751'i subay kadrosundadr.64
zellikle anakkale ve Dou cephelerindeki kayplar sebebiyle, ihtiyat zabit namzedi
olarak askere alnacak tahsilli neslin alt ya snr 1915 ylnda 18'e drlm, 27 olan st ya
snr kaldrlm, 1916'da devam eden uygulama Eyll 1916'da 17 ya da kapsar hale
getirilmitir.65 Rifat Rami ve yatlar -1314/1898- doumlu lise tahsil seviyesindeki talebeler, bu
dzenlemeler neticesinde 1916 yl Nisan-Mays aylarnda, imtihanlarna giremeden, tahsilleri
yarda kalarak askere alnmaya balamlardr.66 Gtekin'in ifadesiyle " ...bu tevelltller bir
anlamda imtihanlarn I. Dnya Sava ile vermilerdir."67 Rifat Rami'nin byk harp yllarndaki bu
imtihan 15 Temmuz 1332/28 Temmuz 1916'da stanbul talimghlarnda balayacak,
Hindistan'daki yllk esaret hayatn takiben 2 Mays 1920 tarihinde terhisiyle son bulacaktr.

58
59
60
61
62

63

64
65

66
67

orum Vilayeti Yksek Makamna balkl yapt mracaatta bu bilgilere yer verilmitir.
RRAA, I/2
Arnc, lk, s. 143
Arnc, lk, s.55, 59
Edward J. Erickson, Size lmeyi Emrediyorum Birinci Dnya Savanda Osmanl Ordusu, Kitap Yaynevi, 2. Bask,
stanbul 2003, s. 309-315
Cemil Kutlu, I. Dnya Savanda Rusyadaki Trk Esirleri ve Bunlarn Yurda Dndrlme Faaliyetleri, Yaynlanmam
Doktora Tezi, Atatrk niversitesi Atatrk lkeleri ve nklap Tarihi Enstits, Erzurum 1997, s. 7; Cemalettin
Takran, Ana Ben lmedim 1. Dnya Savanda Trk Esirleri, Trkiye Bankas Yaynlar, stanbul 2001, s. 50-51'de
Rusya'daki esirlerin says 65 bin dolaynda gsterilmesine ramen, esirler zerine almalar yapan Ycel Yankda
bu rakam 90 bin olarak zikretmektedir. Bak. Ycel Yankda, Rusyadaki 90 bin Osmanl sava esiri ve Sarkam
Muharebesi, Taraf, 7 Ocak 2015, s. 10. Bu rakama ngiltere elindeki 150 bin civarndaki Trk esirleri eklenince
yaklak 240 bin rakam ortaya kmaktadr. Takran ve Erickson farkl rakamlar zikretmesine ramen, Yankda'n
ngiliz kaynaklarndan ald rakam 150.041'dir. Bak. Ycel Yankda, Millete Deva Olmak Osmanl Sava Esirleri, Tp
ve Milliyetilik, Tarih Vakf Yurt Yaynlar, stanbul 2014, s.26
Yankda, Millete Deva Olmak, s. 26
Mehmet Beiki, " 'htiyat Zabiti'nden 'Yedek Subay'a: Osmanl'dan Cumhuriyet'e Bir Zorunlu Askerlik Kategorisi
Olarak Yedek Subaylk ve Yedek Subaylar 1891-1930", Tarih ve Toplum, S. 13, Gz 2011, s. 61-62
Nuri Gtekin, Eitimli Neslin I. Dnya Savayla mtihan, skenderiye Yaynlar, stanbul 2015, s. 84
Gtekin, Eitimli Neslin mtihan, s. 19

SUTAD 39

111

112

Mustafa ARIKAN

Birinci Dnya Sava'nda ngilizlere esir den Trk askerleri Msr, Irak, Kbrs, Malta,
Hindistan ve Birmanya (Burma)'daki esir kamplarna gnderilmilerdir.68 Rifat Rami'nin
savat Irak cephesinden alnan esirler zellikle Gneydou Asya'daki kamplarda
tutulmulardr. Dierlerine gre daha ok esir barndranlar Hindistan'daki Bellary ve
Birmanya'daki Meiktila ve Thatmyo esir kamplardr. Bunlarn dnda Sumerpur, Ahmed
Nagar, Belgaum, Kalkta stasyon Kamp, Kataphar, Tognung Kamplar Hindistanda;
Schwebo Nekahet Kamp, Rangoon Karantina Kamplar da Burma'da Trk esirlerinin
bulunduklar yerlerdir.
Birinci Dnya Sava'na ihtiyat zabiti/yedek subay olarak katlan tahsilli nesilden bazlar
sava srasnda gnlk tuttular, bazlar da sonraki yllarda hatralarn yaynladlar.69 Onlarn
dneme, olaylara, ksacas yaadklarna baklar muvazzaf subaylara, yksek rtbeli
komutanlara gre daha farkldr. Meslei askerlik olanlar, ordulara komuta edenler ve askeri
brokraside mevki edinenler yaadklar tecrbeleri gelecekteki meslektalarna aktarmak,
kendilerini savunmak, uradklar hakszlklar dile getirmek, tarihi olaylar ierisindeki
byk/nemli rollerini anlatmak, tarihe k tutmak gibi maksatlarla hatralarn kaleme
almlardr.70 htiyat zabitlerinin yazma sebepleri ise fedakrlklarnn unutulmamasn
salamak, "yaanan felaketleri ve zorluklar anlamlandrmak, bunlarla yzleebilmek ve normal hayata
devam edebilmek" ve asker olarak yaadklar "heyecan, aknlk ve normal d tecrbeleri kda
dkme istei" olarak belirtilmektedir.71 Bu kuan en byk travmas esaret ve onlarn bu
travmay atlatma yollarndan birisi de yaadklarn yazya dkmek olmutur.72
Birinci Dnya Sava'nda Trk ordusunda rtbesiz askerler arasnda okuma-yazma bilenler
yok denecek kadar azdr. Buna ramen, son yllarda yaynlanan hatratlar arasnda kk
zabit/astsubay, erba ve er hatralarna da rastlanlmaktadr. "Sradan askerin sesi" olmak
bakmndan, ihtiyat zabiti hatratlar ile birlikte bu anlatlar, harp edebiyat ve zellikle askeri
tarih iin nemli bir kaynak tr olmaktadr.73
Rusya ve Msrdaki esir kamplar ve buradaki esirler hakknda yaplm almalara ve
yaynlanm hatrat/gnlklere oranla, Hindistan ve Burma'daki esir kamlarna ait olanlar yok
denecek kadar azdr.74 Kzlha raporlar ya da Yarbay Hasan Yetimi'nin esaret sonrasnda
yazd rapor75 gibi resmi kaynaklarn dnda; konu balamnda yaynlanan en ilgi ekici
hatrat, mektep grmemi ama kendi kendini yetitirmi, Rifat Rami gibi Irak cephesinde
savam ve Hindistan'da Bellary esir kampnda kalm olan er Hseyin Fehmi Geniol'un
hatratdr.76 "yaadklarn, insani duygularn gizlemeden anlatan"77 Geniol ve hatrat gibi,
68

69

70

71
72
73

74

75
76

77

ngiliz esir kamplar hakknda genel bilgi iin bak. Cemalettin Takran, Ana Ben lmedim Birinci Dnya Savaanda
Trk Esirleri, Trkiye Bankas Yaynlar, stanbul 2001, s. 58-176; Mahmut Akkor, I. Dnya Savanda eitli
lkelerdeki Trk Esir Kamplar, 'Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi), Sakarya 2006, s. 43-123
Bu konuda ksmi bir listeleme iin bak. Beiki, "htiyat Zabitinden Yedek Subaya", s. 77-78, dpn. 123-149; sadece
Rusya'daki esir kamplarn anlatan hatrat ve gnlkler iin ayrca bak. Mustafa Arkan, "Aabey ve Kardei -Hayat
izgisi Savatan Geen ki Medreseli-", anakakkale Aratrmalar Trk Yll, Y.13, S.18, Bahar 2015, s. 395, dpn. 49
Takprl Mehmed Efendi, Irak Cephesi'nden Burma'ya Savan ve Esaretin Gnl, (Haz. Mesut Uyar-Ahmet
zcan), Trkiye Bankas Yaynlar, stanbul 2015, s. xlv
Takprl, Esaretin Gnl, s. xlvi
Takprl, Esaretin Gnl, s. l
Mehmet Beiki, "Askeri Tarihiliin Gayri Resmi Kaynaklar: Asker Anlar ve Gnlkleri", Osmanl Tarihini
Aratrmak: Yeni Kaynaklar Yeni Yaklamlar, (Der. Cevat ayin-Gltekin Yldz), Tarih Vakf Yurt Yaynlar, stanbul
2012, s. 98-99
Gneydou Asya'daki Esir Kamplar ve buradaki Trk esirleri, Seluk niversitesi Edebiyat Fakltesi Tarih
Blm Aratrma Grevlisi Rza zblk tarafndan doktora tezi olarak allmaktadr.
Takran, Ana Ben lmedim, s. 72-92. ATASE'de bulunan rapor, Takran tarafndan sadeletirilerek verilmitir.
Hseyin Fehmi Geniol, anakkale'den Badat'a Esaretten Kurtulu Sava'na Cephede Sekiz Yl Sekiz Ay (1914-1923),
(Haz. Mustafa Yeni), Trkiye Bankas Yaynlar, stanbul 2014, 388 s.
Geniol, anakkale'den Badat'a, s. viii

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

esaretini Burma'daki Meiktila kampnda geiren Rifat Rami'nin hemehrisi, Irak cephesinde
savaan bir dier rtbesiz asker Mustafa Ttnc'nn hatratn da anmak gerekiyor.78 e
bakan, samimi, hesapsz anlatmnda; Irak cephesinde zorluk, imknszlk ve aresizlik iinde
arkadalaryla birlikte cepheden kaarak memleketine dnmek teebbs bile gizlenmemitir.79
Sradan bir askerin sesi olarak Rifat Rami, cephe ve esaret duygularn, dier anlatlarda
grld gibi gnlk, hatrat -burada otobiyografi trn de hatrlamak gerekiyor- yazarak
anlatmam; ok az rastlanlan bir rnek ve anlatm yolu olarak iiri semitir.
Rifat Rami'nin iirlerinde Duygu ve Dnceler
nsan ahsiyetinin olumasnda kaltmn olduu kadar sosyal evrenin de etkisi byktr.
inde yaad toplum ahsiyetin en nemli belirleyicilerinden olmaktadr. Toplumun ahsiyeti
oluturan/gelitiren bu konumu bir "sosyo - kltrel rahim"e benzetilmektedir.80 ocukluk ve ilk
genlik yllarn, srekli savalar ve kayplar iindeki bir milletin mensubu olarak geiren Rifat
Rami, bu savalardan en byn, Irak cephesinde muharip bir asker olarak yaam ve
mukadderat onu esarete kadar srklemitir. Yaanlan artlar ve hadiseler, onun dnceleri
ve ruh hli zerinde de mutlaka etkili olacaktr.
iirlerine dt notlar, onun Irak cephesinde Remadiye, Hit, Habbaniye gibi yerlerde
savatn gstermektedir. Badat'n batsnda Frat cephesinde yer alan bu blgelerde 1917
ylnda savaan Rami iin artk cephenin zor zamanlardr. 1916 ylnda kazanlan zaferler artk
geride kalmtr. Selmanpak direnii, Ktesifon, Kut muharebeleri gibi. 1917 Martnda Badat
kaybedilmitir. Yarbay Ahmet Evrak komutasndaki Birinci Mstakil Frat Grubuna bal
birlikler 29 Eyll 1917de esir dmler,81 Rifat Rami'nin esaret hayat da burada balamtr.
Artk bu tarihten sonraki sava/esaret yllarnda, tabii olarak onun ruh hli, duygu ve
dncelerinin de en nemli belirleyicisi esaret olacaktr. iirlerinde tespit edilebilecek dier
hususlar arasnda hrriyet, ngiliz dmanl, vatan sevgisi, bir ihtilal bekleyii, lm
duygusu, bir esir kamp faaliyeti olarak82 roman yazma gayreti, dn yolu duygular olarak
tespit edilebilir. Askerlik gnlerinin bir etkilenmesi sonucu olarak kendisini "Natralist air"
olarak nitelemesi de bu hususlara eklenebilir.
Esaret/Hrriyet
Irak'ta savan son ylnda ngilizler'e esir den bir askerin, cephede esaretin henz ikinci
gnnde gnlne yazd "Esiriz. Hrriyetimiz yok. Bir mahbustan daha fena. Ne elim ikence.
Dndke tedehh ediyorum. Bu iki gn bana o kadar uzun ve o kadar ar geldi ki bu devre-i esarete
halin sonuna kadar nasl tahamml edeceimi bilmiyorum. lm bunun yannda pek ehven." satrlar,83
askerlik hayatnn yla yakn bir zamann esarette geirecek olan Rami'nin duygu ve

78

79
80
81

82

83

Mustafa Ttnc, Hatra Defterimdir..., (Haz. Abdlkadir Ozulu), orum 2016, 90 s. Yayma hazrlad bu hatrat ile
birlikte, Rifat Rami Arnc hakknda baz belge ve ifahi bilgileri ltfeden Abdlkadir Ozulu Bey'e teekkr
ediyorum.
Ttnc, Hatra Defterimdir, s. 44-47
Tuncel Altnkpr, ahsiyet Analizi, 3. bask, Altnkpr Yaynlar, ? 1985, s. 13
smet Grgl, On Yllk Harbin Kadrosu 1912-1922, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, Ankara 1993, s. 171. Yarbay
kr Naili (Gkberk) komutasnda Halep"ten gnderilen 50. Kolordu ile Frat Grubu yeniden tekil edilmitir.
Bak. Ayn yer. Bu sebeple, Rifat Rami bir notunda bu birlikleri Birinci Frat Grubu olarak adlandrmaktadr.
Esir kamplarnda rtbeli askerler erlere gre daha iyi artlarda yaamaktadrlar. Yllar bulacak bo zamanlarda bir
takm kltrel faaliyetler yaplr. Yabanc dil renmek, gazete karmak, enstrman imali ve koro oluturarak
yaplan msk faaliyetleri, konserler, verilen temsiller, okuma-yazma bilmeyen erler iin alan kurslar vb. Esir
hatratlarn hepsinde bu tr faaliyetlerin anlatmna rastlanmaktadr.
Serezli Mehmet Ragp, Rus ve ngilizlere Kar Bir Osmanl Zabiti (1917-1918), Tima Yaynlar, stanbul 2011, s. 211

SUTAD 39

113

114

Mustafa ARIKAN

dncelerine de bir iaret olarak kabul edilebilir. Hrriyetten mahrumiyeti dnmenin bir
ikence olarak grld ve insan dehete drd, lmn bu duruma tercih edilebilecei
ifadesi; esarette geen yllarn Trk askeri iin ne derin bir znt ve strap olduunu
anlatmaya yetmektedir.
Rifat Rami'nin esarete dair duygularnn ifadesi olarak yazd iirlerden birisi, radyo
tiyatrosuna dntrlerek 28.12.1964 tarihinde Ankara Radyosu Mdrl'ne sunulmutur.
O, mracaat yazsnda olayn hikyesini "Birinci Cihan Savanda Irak'ta Altnc Ordu Birinci
Mstakil Frat Grubunun ngilizlerle yapt sava alannda bir alay sancak avuunun alay sancann
dmann eline gememesi iin, beline sararak kahramanca kurtarmasn karakterize eden, mahallinde
yazdm" szleriyle anlatr. Sancak avuu isimli bu iirin bana da u notu eklemitir: "1 Ekim
1333 tarihinde Irak'ta ngilizlerle yaplan Habbaniye muharebesinde malup ve esir olan Mstakil Frat
Grubu er ve bir sancak avuunun alay sancan beline sararak Frat' geip kamak isterken
olmutur."84 iir, 64. Alay sancak avuu ile ayn alaydan er Ali arasnda geen diyalogla balar
ve devam eder. avu karanlkta kendisine yaklaan karaltya kim olduunu ve parolay sorar.
Parola "Ya hrriyet, ya lm"dr. avu yaadklar gecede bir uursuzla karlaacaklarn
ryasnda grmtr. "Tanrmz esirgesin." ve "Sus. Allah gstermesin." dilekleri karlkl olarak
dile getirilir. Frat' yzp gemek konusunda avu mitsizdir:
"Talihimize bak ki, geidin derin dibi,
Kum lnden eksibe szarak gelir gibi.
Kysna vurarak kpryor bu geit,
Tehlikesi yzde yz, yzde bir de yok mit."
Ali, avuunu cesaretlendirir, nehri daha nce yapt gibi geebileceklerini syler:
"Geenki taarruzda bu geitten ok getim.
Hatta urda dinlenip u kaynaktan su itim.
Haydi avuum haydi!.. Hemen srayp atla,
Biraz da sen bou da kuruyas Frat'la."
Birlikte suya atlarlar ve kar kyya ulamaya alrlar. Bu defa avuu Ali'yi
cesaretlendirmektedir:
"Akntya kaplma, dnen dalgaya bakma,
Allah de de hi korkma, Allah de de hi korkma."
...
Ky yaklayor bak, korkulur mu rmaktan,
Kaderde varsa lr. Asker olmaz korkaktan.
Korkaklk yapma Ali, u gksme gel de bak,
Ne gzel de yakm kuak gibi al bayrak.
Milli eref bundadr, hamiyet de hep bunda,
Kahramanlk dediin ancak vatan urunda,
Bayrana sarlp gereince lmektir.
ehitlere kefendir, gazilere gmlektir."

84

RRAA, I/5

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Gc tkenen, ahadetin eiindeki avu Allah'na yakarr:


Ykselmi yine nabzm, rpnyor bak kalbim,
Ya millete bala, dileim bu hey Rabbim...
Ya Rabbime kavutur, gksmdeki bayrakla,
Aydn dnya kararsn, ay yldzsz Irak'la."
Esir olan grup askerleri nehrin kysna vuran ehit avuu ve gsne sard sanca
grrler:
Kpklerin stnde sanki all gelin kz,
Sarlm bayrana, gksndeki ay yldz.
Tral elmas gibi parm parm parlyor,
Beik gibi dalgalar kahraman sallyor.
Ay yldz grnce hep esirler irkildi,
(Bizim kahraman avu) diyen baknca bildi.
Belli ki, boulmu ta o gn esiz kahraman,
Bir mabut hametile gyor bu cihandan.
...
Yklmt bir lem, fakat hey Allah'm hey!...
Kahramanlk dediin tarihe smayan ey.
Kopuverince arzdan kyametler kopmaz m?
stikllin mns artk yere batmaz m?"
Onun ifadesiyle avuun kahramanl ve ahadeti tarihe smayacak kadar byktr.
Akif'in "Gmelim gel seni tarihe desem smazsn." msranda olduu gibi. Ay yldz gklerden
yere inmi, istiklalini kaybetmi Trk milleti iin bu kyametten farkszdr.
Rifat Rami'nin uruna savat bir baka vatan topra Musul'un elden k, hem onun
hem de Musul'un akacak gzyalarnn sebebidir; ama o belde, belki bir gn yine Trk topra
olacaktr:
"Dman girdi her bana,
Yer vermedi bayrana,
Ay yldzsz Trk Yaar m?
O yakr toprana.
in iin, usul usul,
Duymasnlar, ala Musul.
...
Yapacaz kutsal akn,
O aknn gn yakn.
Tarih bizi seyrediyor,
Sen umutsuz olma sakn.
in iin, usul usul,
Duymasnlar ala Musul.
...
Musul, senin akn bende,
Ate oldu ruhta, tende.
Ey Trklerin esiz yurdu,

SUTAD 39

115

116

Mustafa ARIKAN

Hep gnller bugn sende.


in iin, usul usul,
Duymasnlar, ala Musul."85
O, Irak'ta Remadiye'de yazd Hitabe balkl iirinin esir olurken ngilizlerin elinde
kaldn belirtmektedir.86 lk'te yer alan, bu iirden bir parada devrin iktidar sahiplerini
tenkit etmektedir. Sayfa altna dt nottan, cephede iirlerinin yer ald baz evraka el
konulduu anlalmaktadr.
Irak cephesinde esir den Trk askerleri, nce Badat ve Basra civarndaki esir
kamplarnda karantina altna alnr ve enterne edilirler. Bu kamplarda, hastalklar nlemek iin
yaplan dezenfekte ilemi, bunun kyafetlerin tamamen karttrlarak yaplmas dman
karsnda aresiz bir durumdaki askeri psikolojik olarak ypratr.87 Daha sonra Basra
zerinden, deniz yoluyla Hindistan'n Bombay limanna ulatrlrlar. Gemi ambarlarnda
yaplan bu yolculuklar zorluk ve sefalet iinde geer. Takiben Hindistan ve Burma'daki esir
kamplarnda zor yllar balayacaktr. Hrriyetini kaybetmek, savarken dman eline esir
olarak gemek bir asker iin en arzu edilmeyen durumdur. Tel rgler arasnda geen yllar,
hrriyetten mahrum olmak zaman zaman midi kaybetme noktasna kadar gidebilecektir:
"Akibet biareler medfeni Hindistan olacak,
Alar ve szlarm, gene girmem tabutuma ya Rab;
Serapa alkanl kefen perdei hicran olacak,88
Vatan hsran mdr beni kahreyleyen ah!
Felein ektii haner dideme al kan olacak.
Artk kahrile vurdun sineme haneri billh.
Rami dman elinde eyhah! Hk ile yeksan olacak."89
Hrriyet in balkl iirinde, zulmeti boacak bir aydnlk bekler. Feryatlar btn ufku
sarmtr, imdat yetimemektedir ve kara bahtl evlatlar daha ka yl uzaklarda inleyeceklerdir.
Onu bir yetim olma duygusu sarar ve hrriyetinin nerede kaldn sorar:
"Akm yetim, bilgim yetim, rkm yetim, fikrim yetim.
Nerde kaldn hrriyetim, hrriyetim, hrriyetim "90
Esaret onu ac duygular iine srkler. Bugn, ulu dalar bile inlemekte, btn cihan
Trk'e alamaktadr. Hakir, sefil ve perian olmulardr.91
Esarette geen yl eski Rami'den eser brakmam, ngiliz elinde esir olmann ypratcl
onu tannmaz hale getirmitir:
"nlerken milletim, mefkrem, elim.
Gklerde tufanm, yerlerde selim.
u resme bakp da Rami sanmayn;
85
86
87

88

89
90
91

Tarih konulmam bu iirin ne zaman yazld tespit edilememitir. RRAA, I/6


Arnc, lk, s. 8
Ttnc'nn hatralarnda bu manzarann yaratt ruh hli u satrlarda ifadesini bulur: "Gmlek ve donlarmz da
karttrdlar. Tamamen plak ve ryan olarak drder sra dizildik. Bazlarmz mendille n ve arka ksmlarmz kapamak
istemi isek de ngilizler buna da mani oldular...Manzara cidden ok feci ve aalaycyd. plak vaziyette insan o kadar
mteessir oluyor ki,tariften acizim...Esir olmaktan iseo anda esir olmadan lmek daha evladr.Ben bu hakikatleri grdm iin
yazyorum. nk bu hakikatlere tahamml edilemez." Bak. Ttnc, Hatra Defterimdir, s. 55-56
iirler, tarafmzdan kitapta yer alan ekliyle, orijinal haliyle verilmi; yazm yanllarn dzeltme yoluna
gidilmemitir. Tamlamalarn yazl da bunlardandr.
4 Temmuz 1917'de Bellary'de yazlm iir iin bak. Arnc, lk, s. 21.
Arnc, lk, s. 23
Arnc, lk, s. 37

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Bana benzese de hi ben deilim."92


Bellary'de Trk esirleri komisyonu reisine ithafen yazd bir iirde esaret ve onun yaratt
duygularn iaretleri bulunur. Drt bin Trk genci bir kede unutulmu, kahrolmaktadrlar.
"Osmanllk leminin kara baht" Bellary'de tezahr etmitir. Bu mazlumlar karargh, zulmn
karartt ufuklar Reis Beyin idaresiyle aydnla kavuacaktr. Onun vicdan, Trk' Garbn
penesinde inletmeye raz olmayacak, bir hamiyet kayna olarak akp gelecektir.93
Tabiat, dnya/devir ile Tabiatla Kar Karya iirinde bir hesaplamaya giriir. Tarih
boyunca beeriyet hep ac ekmektedir. nsanlk binlerce senedir birbiriyle kavga etmekte,
harbin katliamlarla dolu musibet/felaket yllar zulm, alak, aalk bir vasat hl
yaatmakta, ykseltmektedir. Ve adeta bu durum tabii bir hal olmutur:
"Artk syle ey dahiyei harb ktal.
Acaba ka bin senedir edvar cidal?
Her kede bir kan, bir alev, ceng vega;
Her evrende zulm zillet ykselir hala.
Bilumum hudutlarda al, yeil bayraklar.
Peinde toplar, tfekler, bomba, mzraklar.
Ki: Hep bunlar senin zerrelerinden mevlut.
Hep bunlar sana raci, sana ait, mev'ut."94
nsan, beeriyeti yceltecek ve ykseltecek btn deerler dmekte, gerileyip
kaybolmaktadr. Ortada yiitlikten, kahramanlktan, arkadalktan, insanlarn birbirine sahip
kmasndan vb. eser yoktur:
"Sadakat, hukuk; kanun, uhuvvet, adalet,
Taali, terakki, ecaatle besalet,
Msavat, tesahup, temellk, hkm, hrriyet,
Sisli simalar altnda ruhu milliyet.
Hep bunlar katlsnlar bir baka mecraya;
Dklsn tedenni denilen o deryaya."95
Yaanlan btn olumsuzlara ramen bir gn yine hrriyete kavuulacaktr. O, insanln
gdasdr. Onun yok olmas, ortadan kakmas ancak beeriyeti alaltr:
"htimal, birgn sevinir zavall hayat.
Ya, tatl bir cereyana katlr kinat.
Hayr yaadka bu haris beeriyet.
Btn nurlarile doar anl hrriyet.
Hrriyet: Milletlerin gdasdr. Mutlak,
Hrriyet olmaz ise beer alalacak."96
Esir kampnda yazd bir baka iirinde, Hindistan'da hrriyetsiz gnlerini "ikenceli
esaret", "lml ikamete memur" olmak eklinde nitelendirmektedir:

92
93
94
95
96

Arnc, lk, s. 46
Arnc, lk, s. 15
Arnc, lk, s. 18
Arnc, lk, s. 19
Arnc, lk, s.19; Esir kamplarndaki hayat anlatan belge, rapor, gnlk ve hatrat gibi kaynaklarda esirlerin
normal d davranlarna; sapmalara, ahsiyet bozulmalarna, kavga ve ldrme hadiselerine, hatta devlet ve
milletine ihanete bile rastlanabilmektedir.

SUTAD 39

117

118

Mustafa ARIKAN

"Ka yl srsn imanma hakaret?


Daha ka yl millet matem balasn?
Ka yl srsn ikenceli esaret?
Daha ka yl biz mazlumlar alasn?
Daha ka yl haykralm bu elde?
Feryatlar, figanlar duymaym.
Daha ka yl sabreylesin bu belde?
Kanunlarn ahkmna uymayn?
Mill azmim, imanm, mill akm, gururum
Ne cevherler var ise hepsi artk lsn m?
Hindistanda lml ikamete memurum
Hakka bakan gzlerim kan dkerek snsn m?"97
Nisan 1920'de esareti biten, hrriyetine ve vatanna kavuan Rifat Rami, bakent stanbul
bata olmak zere vatan topraklarnn byk harpte savat devletler tarafndan igal
edildiini grecek; milleti ile birlikte yeniden bir istiklal mcadelesi verecek, Milli Mcadele
saflarndaki yerini alacaktr. Milli azmi, iman, ak ve gururunun lmediinin ispat, sava ve
sonras yllarda yaad hayat olmutur.
Kin ve ntikam
Kara Duygu balkl iir, Rifat Rami'nin ngilizlere kar duyduu kin ve intikam
duygularnn bir ifadesi olarak karmza kmaktadr. ngiliz elinde esir olmak, ikence
demektir. ine dlen bir zillet98 halidir. Esarette milletler birbirine krdrlm, onlara kan
kusturulmutur. Kudurmu kpekler gibi vahet sergilenmektedir. Ama btn bunlar
yanlarna kalmayacaktr:
"Az m oldu, Allah iin, o ikence, o zilletler.
Kan kusturdu esarette krdrld milletler.
Kudurdunuz akur itler.
Size kalmaz bu vahetler."99
Ayn iirde 'hukuk'un ngiliz'in elinde beeriyete frlatlan bir ta olup olmadn, beerin,
beeriyetin ne olduunu sorar. Gelinen bu noktada Trk, hakikaten beeriyetin bir cz',
kardei midir? Yoksa, onun ba ezilmeye mi allmaktadr. Hakir, hor, aalk m grlmek
istenmektedir: "Trk zilletle yolda mdr?"100
Bir canavarn penesinde insaniyet periandr. O, Trkln dman ngilizlere kar kin
ve intikam duygusu iindedir:
"ngilizler; size kar ruhum yine kin besler.
O saadet sahnasn intikamla kin ssler."101
Vahet, zulm, zillet, hicran gibi olumsuzluklar ngilizlerin eseridir. Onlar esir nedir, hak
nedir, vicdan nedir bilmezler.102
97
98

99
100
101
102

Arnc, lk, s. 48
Zillet; "hakirlik, horluk, alaklk, aalk" anlamlarna gelmektedir. Bak. Ferit Develliolu, Osmanlca-Trke
Ansiklopedik Lgat, Aydn Kitabevi, Ankara 1984, s. 1428
Arnc, lk, s. 37
Ayn yer
Arnc, lk, s. 38
Ayn yer

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Osmanl Devleti'ni paralamak iin etnik farkllklar milliyetilik silahyla ayrlk


hareketlere dntren ve bunda da baarl olan Bat, onun en gl temsilcisi olan ngiltere
ayn yolu esir kamplarnda da takip etmitir. Aznlklardan -zellikle Ermenilerden- seilen
tercmanlar her frsatta Trk dmanlklarn sergilemiler, esirlere hakaretler etmiler, kt
muamelelerde bulunmulardr.103 ngilizler, Irak'ta esir alnan ve kendilerini Osmanl-Trk
olarak ifade etmeyen er ve subaylar ayr kararghlara gndermilerdir. Bellary'de bulunan ve
Trk esirlerin kald yerden tel rglerle ayrlm bir blgede farkl koularda tutulan baz
Krt ve Arap -kendi ifadeleriyle- subay ve erler, Hicaz'da isyan eden erif Hseyin yannda ve
Irak'ta savamak zere, Ermeni tercmanlar araclyla ve vaatlerle kandrlmlar, ngiltere
iin savamak karlnda bunlarn esaretleri sonlandrlmtr.104 Bu eit ihanetlerden bir
tanesinden Rifat Rami de bahsetmektedir. zel arivinde yer alan Kt'a balkl iir denemesinin
altna dt notta; ngilizlerin yaratt ifal ve ifsat ortamndan istifade etmek isteyen
Rumelili Arnavut asll bir askerin kamp yetkililerine mracaat ederek Trklk ve Trkiye ile
alakas olmadn, Trkiye'ye ticaret iin geldiini ve bu arada askere alnarak Irak cephesine
sevk edildiini anlattn, fakat yaplan tahkikat neticesinde yalan sylediinin anlaldn
belirtiyor. Ona gre "Meer yllarca Trklk iddiasnda bulunan bu sahte Trk, sras gelince derhal
dnmeyi de biliyormu."105 Yazd ktada Buda ile dertleecek, ikyetini "Derdimi sordum da
Hind'de Buda'ya" diye balayarak anlatacak; ondan "Sakn kul olmayasn bir Arnavuda" tavsiyesini
alacaktr.106
Milli eref ve haysiyete smayan davranlar sadece baz farkl etnik unsurlarda grlmez.
Ayn esir kampnda kalan Hseyin Fehmi'nin ahadetine gre; cephede Trk ordusuna dair
mahrem bilgileri ngilizlere vererek onlara snan Ahmet Nedim bu ihanetinin karlnda
maal tercman olarak grevlendirilmitir. 22 ubat 1920'de Bellary'de esirler arasna katlacak
bu ahs, Ahmet Nedim tarafndan "din, millet ve vatan haini" olarak nitelendirilmektedir.107 Yine
o, bir dnem esir kamp kumandan da olan ahsn, yaranmak dncesiyle, bir Trk zabitini
ngilizlere gammazladn anlatacaktr.108 Kimden gelirse gelsin, dneklik ve ihanetin ngiliz
esaretinde yaanm olmas, Rifat Rami'de onlara kar duyulacak dmanlk ve kinin
sebeplerinden olmutur.
Onun kin ve nefret duygular, kou duvarnda asl olan Bern Esir Mbadelesi
Antlamas'n109 indirip erevesi ile birlikte yakmasnn sebebi olacaktr. Kamp komutanlnca
muhakeme edilen Rami 7 gn hapis cezas alacak; mahkemede krala ve kanuna hakaret ettii
iin bu cezas 21 gne karlacaktr.110 Bellary'ye gnderilen esirlerin, ehrin yaknndaki
103

104
105

106
107
108
109

110

ngilizlerin emrindeki byle bir Ermeni tercman tipi anlatm iin bak. brahim Arkan, Osmanl Ordusunda Bir
Nefer, Tima Yaynlar, stanbul 2010, s. 236-237
Yarbay Hasan Yetimi'nin tespitleri iin bak. Takran, Ana Ben lmedim, s.73-74
RRAA, I/4; Sava ve esaret yllarndaki bu dneklik ve ihanetler Rifat Rami tarafndan yllar gese de
unutulmayacak, bu meseleler baz yazlarnda tekrar hatrlanacaktr: " Acun savanda dmanlara tutsak olan zaif
seciyeli yurttalarn pek ou Araplk, Arnavutluk, erkeslik, Krtlk, Lazlk, Grclk, Bonaklk, Yahudilik vesaire gibi
ulusallk salgsnda bulunmulardr. Bunlar kendim grdm iin bugn Trke'den baka dilleri konuan yurttalarn
istikballerinden endie etmekte kendimi hakl buluyorum." Bak. Rifat Arnc, "Dil Kapitlasyonundan Kurtulalm",
orum, 26 Austos 1934 (Nakleden: Remzi Karabudak, Harf nklabnn orum Basnndaki Yansmalar,
Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Afyon Kocatepe niversitesi, Afyon 2006, s. 185-186)
RRAA, I/4
Geniol, anakkale'den Badat'a, s. 70, 124
Geniol, anakkale'den Badat'a, s. 142-143
28 Aralk 1917 tarihinde Bern ehrinde taraflar arasnda imzalanan antlamadan hemen bir hafta sonra mbadele
komisyonlar almalarna balamlardr. Bak. Mahmut Akkor, "I. Dnya Savanda Kocaeli'de ngiliz Esirleri",
Uluslararas Gazi Akakoca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Kocaeli Belediyesi Yayn, Kocaeli 2015, s. 863
Olu Kaplan Arnc tarafndan orum ve Havalisi airleri adl eserin sunu ksmna yazlan ksa hayat hikyesinde
bu husus; "...esir kampnda bile Trk'lk haysiyetini ve kt muamele gren Trk esir Trk askerlerinin hakkn koruyan

SUTAD 39

119

120

Mustafa ARIKAN

kayalk bir tepede bulunan "God Save The King" (Tanr Kral Korusun) yazsn okumu
olmalar111 -belki tutulduklar kampta her gn grmekte ve okumaktaydlar- Rifat Rami'nin
tepkisinin arka planndaki sebeplerden birisi olabilir. Evrak arasnda kan Savga112 adl iir, bu
olay ve olayla ilgili dnce ve duygularnn, biraz alayl, hicveden, biraz da sorgulayan bir
ifadesidir:
"Mahkmiyeti lutfetmi mahkemei ulya bana,
yle meyus olmuum ki, zindan oldu dnya bana.
Davacs bir kr kad, muhzr ahit kararla,
Bir adalet mi tecelli eylemitir gya bana.
Her hakszlk karsnda rpermekte hep tylerim,
Vicdanmdan ayrlamam, hem dinlerim hem sylerim.
Adline iyman etmesem Tanrm da hicv eylerim.
Hamd olsun her hakk veren o Zat Kibriya bana.
<
Hangi karar yrttm da mahkm oldum, zindandaym,
Hangi kanundan ktm da menkben taht zandaym.
Hakka tapan bir Trk iken niin taht bhtandaym,
Ata yurdu u (H<..) niin tamu gayya bana.
Amansz dmanlarm: Hem mertliim, hem erliimdir,
Mesleki, milli hayatm kahraman askerliimdir,
Baisi kahrim de elbet, hrriyetperverliimdir,
Hakkmdaki haksz hkm, hakszl ihya bana.
Milletime emperyalist gzler ile bakmaktansa,
Ruhumdaki milli vecdi tehdit ile yakmaktansa,
Gzlerimden riya ile kanl yalar akmaktansa,
Bence, lm mreccahtr, tek iarm hay bana.
Yerlere batsam da gam yok, ben, her eyin fevkndaym,
nk Gnete akam yok, her an Gne avkndaym,
Taliim yansn, yklsn, ben her zulmn zevkndaym,
Yirmi bir gn mahkmiyet, kuduzlardan salya bana.
Zalim miyim, cahil miyim, katil miyim, maznun muyum?
Sark mym, hain miyim, cani miyim, mecnun muyum?
Bir glmedim, gldrmedin, meyus muyum, mahzun muyum?
Trk dman tercmandr Cell denen Kirya bana.

111

112

giriimleri ve yazlar nedeniyle birka defa mahkm edilmi ve cezalandrlmtr." eklinde zikredilmitir. Bak. Arnc,
orum, s. V
Muhittin Erev, "Esaret Hayat I. Dnya Savanda Bir Yedek Subayn Htralar: 4", Hayat Tarih Mecmuas, C. 2, S. 7,
Austos 1967, s. 64
Savga/savg kelimesi "Batan savlan bela, ykm, ac" anlamna gelmektedir. Bak. Derleme Szl, C. X, Trk Dil
Kurumu Yayn, Ankara 1978, s. 3553

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Adsz Ozan, bir kltrsz hain midir, menfur mudur?


Her herzeyi kanun gibi dinleyeme mecbur mudur?
Beynelmilel her karar yrtmak ile mehur mudur?
Damla damla bir gl olan her seyyiat derya bana.113
Yukardaki msralardan anlalaca zere; asla kendisinden adalet tecelli etmeyecek bir
mahkemenin karsndadr. Onu byle bir mahkemede yarglan sebebi; zulme rza
gstermeyii, isyankr ruhu, hrriyete dknldr. Zulme rza gsteremez, riyakr
davranamaz, milli duygularn bastramaz, yok sayamaz kahraman bir asker, Hakka tapan bir
Trk oluu mahkmiyetinin sebebidir. Samalklara kanun diye uymak zorunda deildir.
Hindistanda esir kamp, kendisi iin cehennemdeki gayya kuyusu haline gelse de, ngilizin
nazarnda sular birikip bir deryaya dnse de mhim deildir. Adil olan Cenb- Allahtr.
Adalet, ngilizden beklenmez. Kader arkadalarndan Irakta esir den Alinin de
mektubunda dedii gibi;
Zalimin zulm varsa mazlumun Allah var.
imdi ngilizin zilleti varsa, yarn Hakkn divan var.114
Cephede ya da esarette karlalan, zellikle tercman olarak grevlendirilen, dmanla
ibirlii yapan ihanet iindeki bir tercman tipi ile Rifat Rami de karlam ve iirinde onu
anmadan gememitir.
Divan Harpte, Tevkifhanede ve Divan Harpte Garnizon Ba avuuna balkl iirlerinde de
ayn konu anlatlmaktadr. Baavua;
stihsal ettiin bu hkm deil mi senin?
Haydi; (<<.) hkmne heyeti hakimenin.115 diye seslenmekte, mahkemenin hkmn,
hakaret ederek, hi mesabesinde grmektedir.
Mefkre: Trklk Duygusu
Sava yllarnn mektepli neslinde hkim dnce Trk milliyetiliidir. kinci merutiyet
sonras, yaanlan tarihi sre, gelinen son noktada bir tepki hareketi olarak Trklk fikrinin
gelimesi ve kurumsallamasnn uygun zeminini oluturmutur. stanbulda ve zellikle
ihtiyat zabit talimghlarnda bu hava daha ok teneffs edilmektedir.116 Birok gnlk, hatrat,
mektup vb. harp tarihi ve edebiyatna ait metinlerde bu hususun rneklerine ska rastlanr.
Raminin iirleri ve sonraki yllarda kaleme ald yazlar iin de ayn tespit yaplabilir. Aslnda
dier balklar altnda yer alan iirlerinde de bu duygu ve dncenin izleri srlebilir.
Badatta iken 1917de yazd Yurt Duygusu iirinde, yaanlan kt zamanlardan
gemiteki kudretli, an ve eref dolu dnemlere atflar gze arpar. Adeta tarihe kaan air, her
eyi yaratmaya muktedir olan Allahn, Trk milletine yeniden gzel gnler gstereceinden
emindir. O gnler gelecektir:

113
114

115
116

RRAA, I/6
Mustafa Arkan, Birinci Cihan Harbi Trk Esir Mektuplarnda Duygu ve Dnceler, Osmanl Aratrmalar, C. XI,
stanbul 1991, s. 36. Bir baka esir Trk askeri zulme olan isyann, Yusuf Suresi 91. ayete atfta bulunan Ziya
Paa'nn u msralarna mracaatla dile getiriyor: "Zalimlere dedirir bir gn kudret-i Mevl/ Tallhi le-kd serekallah
aleyn". Bak. Cepheden Cepheye Esaretten Esarete 'rgpl Mustafa Fevzi Taer'in Hatralar, Haz. Eftal kr Batmaz,
Kltr Bakanl Yayn, Ankara 2000, s. 44
Arnc, lk, s. 45
Bu konuda bak. Mustafa Arkan, Bir anakkale ehidi ve Mektubunun Bana Gelenler, Gazi Akademik Bak, C. 5,
S. 9, K 2011, s. 222-226. Trk, Mslman ve Osmanl olmak bakmndan esirlerin zihniyet dnyasnn bir tahlili iin
bak. Ycel Yankda, Millete Deva Olmak, Tarih Vakf Yurt Yaynlar, stanbul 2014, s. 124-135

SUTAD 39

121

122

Mustafa ARIKAN

Ey Byk Trk; bir zamanlar dalgaland kanadn.


Ordularla Avrupaya aslan gibi sarkardn.
Zaferlerle kinata eref veren z adn,
Nerde kald? Neden byle sukut ettin, alaldn?
Deil mi ya! O muzaffer devirleri yaratan
Elbet, Trke byk zafer gsterecek bir zaman.
Ona gre, sinesinden artk kan fkrmakta olsa da yaayan Trk milleti dmanlarn
ldrtacak ve onlar emperyalist ordularla saldrmaya devam edeceklerdir. Ama bu milletin
evlatlar, saldrlara kar haykrarak gslerini siper edeceklerdir. Kendisine kefen bienlerin
hazrladklar tabutu kaldrmak vazifesi onlarn omuzlarna yklenecek olsa da o, Allahtan
midini kesmemektedir:
Emin ol ki: O binlerce kara gnler yaratan
Elbet sana byk zafer gsterecek bir zaman117
stiklalin tehlikeye dt gnlerden selamete yine milli duygularmz, ak halinde
milliyetimize ballmz kavuturacaktr. Nasl bir ana yavrusundan ayrlamaz ise, Kafkas ve
Irak da ana vatann ocuklardr; ama imdi onlar anasndan koparlmak istenmektedir.
Badat'n ufuklarnda ateler, alevler ykselse de onun ad, Sultan Murat devrindeki g ve
kudreti hatrlatr. ltica, yine kendisinden mit kesilmeyecek olan Allah'adr:
Mill akn, mill fikrin, mill ilin, oyman,
erefini ykseltecek u debreen sancan.
Kinata zmrt saan bir rman, bir dan,
Mill hissi fkrtmakta sinendeki kaynan.
Emin ol ki: O binlerce kara gnler yaratan
Elbet sana istiklli gsterecek bir zaman."
Senin bize Kafkas, Irak iki anl evldn,
Muratlarn devrindeki satvetlere bir ydn,
Ate, alev ykseliyor faknda Badadn,
Haykr artk ey soydam; ara ksn feryadn.
nki artk o karanlk asrlar yaratan,
Elbet sana byk zafer gsterecek bir zaman."118
Rifat Rami esarette yazd ve ahsiyet zelliklerinden bahsettii Olamam iirini;
"Esir, teb'it deil, ldrlsem zevk olur hatta,
Kbei milliyete haiml efkr olamam.
Tuttuumuz yol -Allah da bilir- Trkn yoludur,
lrm, ldrrm, her yola reftar olamam."
msralar ile bitirmektedir.119 Onun iin esir olmak, uzaklara srlmek, hatta ldrlmek
bile zevk olacaktr. Milliyetin Kbe'si olan deerden/deerlerden fikren uzaklaamaz. Tuttuu,
yrd yol "Trkn Yolu"dur.120 Bu yolda lr, ldrr ama baka bir yolda yryemez.
117
118
119

Arnc, lk, s. 6
Arnc, lk, s. 6-7
Arnc, lk, s. 22

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Cephede ve zellikle esarette yaadklar, milleti adna bir zeletiri yapmasnn sebebi
olur. Bu zeletiriyi yapt Brak Beni iirinde de Trklk vurgusu/duygusu grlmektedir.121
Basra'da esaretinin ilk gnlerine msadif 15 Ekim 1917 tarihinde onu Trk rk, milleti iin
Allah'n huzurunda, O'na yakarrken grmekteyiz. lemlerin yaratcs, her eye muktedir olan
Allah'a btn lem, kinat secde etmekte, O'nu zikretmektedir. Ancak O'nun yardmyla kt
gnler geecek, karanlk gnler aydnla kavuacaktr. Bu temiz, Mslman milletin hayr iin
dmanlarn Cenb- Allah kahredecektir. Zulmet, Trk'n ikiz kardei midir? Hep byle
gnler mi yaanacaktr? Yce Allah, gnahsz Rami'yi cennetine alacak olsa bile, milleti bu
zilleti yaarken, o cennete girmeyi istemez. Gnahkrlar affeden, kusurlar rten Allah'tan
dilei Trk milletini kurtarmasdr. Yukardaki duygu ve dncelerin ifadesi olan Dua iirinin
birka drtl yledir:
"Dman kahr berbat et,
Raminin gnln ad et,
lhi, rkm yd et,
Ykseldike ara ahm.
ahit olduka eflke,
Sahip olduk u idrake:
Rahmetmezsen neslipke
Trk yaar m zpenah?
Bu zulmet Trk ile tev'em,
Giderse ukbaya her dem,
Milletsiz firdevse girmem,
nk yoktur bir gnahm.
Gaffarzznup iken sen,
Znube mafiret senden,
kmamken canm tenden,
Trk kurtar padiahm!"122
Vatan ve millet sevgisini ifade ettii aadaki msralar, esaret dnnde stanbul
Saryer'de yazlmtr:
"ki yre km dnyalar durduka ben.
Ulu Tanrm ayrma Yurt ve Millet yrmdan.
Onlarn akyla ben hangi derde dmedim,
Yllarca uzak kaldm doduum diyarmdan.
Faziletle cesaret mill servetimizdir,
stersen gel hisse al tarih iftiharmdan."123
120

121

122
123

Bu ifade, 1926-1928 yllar arasnda arkadalar ile birlikte kardklar derginin "Kurtulu Yolu" olan adn
tamamlayan "Trk'n Yoludur" ibaresini akla getirmektedir. Rifat Rami, hayatnn devam eden yllarnda,
arkadalar ile birlikte ya da yalnz ayn yolda yrmeye devam etmitir.
Arnc, lk, s. 22. Kamplarda esirlerden bazlarnn vakarn koruyamay, yanl davranlar Rami'de olduu
gibi, esarete dair yazlm hatrat ve gnlklerde de tenkit edilmektedir. Onun "Hayat bir straptr; ona katlanmak/His
ve uursuzlukla kabildir ancak/nsanlktan dem vurma faide vermez/u karnda rpnan hemcinsine bak" msralar da bu
hususa iaret etmektedir. Bak. Arnc, lk, s. 26.
Arnc, lk, s. 11-12
RRAA, I/6

SUTAD 39

123

124

Mustafa ARIKAN

Allah'a duas, sevgili milletinden ve vatanndan ayrlmamak olan Rami, onlara ancak 1920
yaznda kavuacak, onlarn yal gzlerini silmek iin yeni bir mcadelenin iine girecektir.
Allah'a Snma/Yakar
Trk milletinin savalar ve malubiyetlerin getirdii felaketleri ard ardna yaad
Merutiyet sonras, onun ocukluk ve genliinin ilk yllardr. Hayat izgisi, milletiyle beraber
kendi kaderi de onu mektep sralarndan cepheye, oradan da esarete srklemitir. Zor
zamanlar, zellikle insann lmn kendisine daha yakn olduunu hissettii anlar onu Allah'a
daha ok yaklatrmaktadr. Cephede ve esarette yazdklarnda onun sna, derdini dkt
ve medet umduu yine o yce kapdr. Irak Felluce'de kaleme ald Hakikat'in msralarnda;
kendisinin Hakka ve hakikate meftun olduunu syler. O hakikate kavumutur ama yaad
cemiyet iinde ahit olduu hakszlklar ve mazlum durumuna den insanlar vardr. Bunun
yannda, milyonla insan, bir hayat yaamakta, glp oynamaktadrlar ama bunlarn
hayrndan daha ok sanki gnah vardr. Bu halleriyle de zulme payanda olmaktadrlar. Hak,
zalimlerin elinden frlatlan bir ta halini almtr. Rifat'n btn gayreti, abas bouna mdr?
Bu manzara karsnda Yaradan'a snr, yardm ondan bekler:
"Yarap! Bilmem u genlikteki syim neye vahi?
Sen zahir ol; tut artk desti aczimden lhi!"124
Onun tel rgler arasnda geen gnlerinde, Madras ehri yaknlarndaki Bellary
gecelerinin seher vaktinde dald tefekkr anlar, tabiatn tezekkr haliyle i ie geer. "Fecir
ufkun akanda altn gibi sararrken" Rami tabiat mahede etmekte ve dnmektedir. Bir
acayip hal vardr; ruhlar uyumu, kinat pr-skndur. Ne bir ku sesi vardr, ne bir insan,
her taraf lm sessizliindedir. Tan kzllnda hafif bir rzgrn etkisiyle dallar kmldamakta,
gya yapraklar hasbihl ederek inleyip alamaktadrlar. Yeil imenlikler, arza zmrde benzer
bir dek sermi gibidir ve kran secdesi yapmaktadrlar.125 Tabiatn bu zikir ve tespih halinde;
"stikbli zulme mahkm yzlerce ktlei hayat;
Uyur samtu skt iinde, yazk, yazk, yine heyhat!..."
Zulm yaayanlar ve kendilerini zulme mahkm bir gelecek bekleyenlerin sessiz bir uyku
halinde olmas acnacak bir durumdur; gkte grnen, parlamaya balayan yldzlarn
sessizliinde bile bir ilhilik varken< O uyanktr;
"Nedense; uyanktm, uyumadm hl o gn ben,
Uykusuzluk bu bir det benim iin bilmem neden?"
Engin engin esen sabah rzgr insann yzne deil, ruhlara da titreyerek arpmaktadr.
Ama tel rg boylarnda siyah elde bir sng, inenen hakkn, zulmn iareti olarak
parlamaktadr:
"Engin, engin ruhlara arparak esen badsab,
Her ahsn nasiye ve vakarnda titrerdi hl.
yz admda siyh elde bir sng parlyayarak,
124
125

Arnc, lk, s. 13
Rifat Rami'nin buradaki anlatmnda Kur'n- Kerim'den baz ayetlere telmih vardr. Mesela sra Suresi 44. ayette
"Yedi gk, yer ve bunlarda bulunanlar O'nu tesbih eder; O'nu hamd ile tesbih etmeyen hibir ey yoktur; fakat siz onlarn
tesbihlerini anlayamazsnz. Dorusu O Halm olandr, balayandr." buyurulmaktadr. Bak. Kur'n Kerm ve Trke
Anlam, Diyanet leri Bakanl Yaynlar, Ankara 1998, s. 285. Yer ve gkte yaratlmlarn Allah' zikir, tespih
etmesine dair dier baz ayetler iin baknz. Har 24, Cuma 1, Teabn 1, Nur 41

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Titrerdi penei kahr altnda zavall hak!"126


Aslnda eline silah tututurulup cepheye srlen ya da esir kamplarnda tel boylarnda
grevlendirilen bu siyah askerler ve milletlerinin de hakk inenmi, zulme maruz
kalmlardr. Emperyalist devletler, bata ngiltere olmak zere, lkelerini smrgeletirmiler,
kendi menfaatleri iin zenginlikleri yamalamlar, g ve kudretlerini bu mazlum milletlerin
kan ve gzya zerine kurmulardr. Hatta bunlardan Mslman olanlar aldatarak kendi
dindalarnn karsnda cepheye srmlerdir.127
Rami'yi bu tefekkr annda, btn kinatn ilk sebebi olan yaratcnn adnn gklere ilahi
bir ses olarak ykselmesi ve kalplere ilemesi uyandracak; onun dncelerinin, "ahadetleri
dinin temeli" ezanla bir defa daha tasdiki olacaktr:
"Derken ykseldi gklere muhrik ve ilah bir ses,
Kalbimde ve ruhumda buldu bir semav makes;
Titrerdi tabiat, dalmt hulyaya yerler gkler.
Aksetti kalplere atein seyha:
"Allah Ekber!..."128
O, Bellary'de esaret hayatnn tefekkr anlarnda ayn iman, Allah'a yakarma, dilekte
bulunma anlamndaki Mnact baln koyduu iirinde tekrarlar:
"Ya ilah, zati zam
Bir mebbet zlcelalsn;
Senden artk yok muazzam
Ar ve krste berkemalsn.
Vezirin yok, nazrn hem,
Var diyenler, yalan billh!
Senden zge Tanr bilmem.
Bes 'La ilhe illallah' "129
Rifat Rami Muzaffer Istrap iirinde Allah'na derdini dkmekte; hrriyet dkn, inklp,
dnen, hakszlk karsnda isyan eden, susmayan bir insan, Trk olarak yaratt iin sitem
eder gibi grnmektedir. Kara bir ta, da banda ulu bir am, ifte srlm bir kz, bir
mee aac olarak yaratlsayd belki daha faydal, yaad straptan azade olacakt:
"Ulu Tanr, niin beni kara bir ta yapmadn?

126
127

128
129

Arnc, lk, s. 34.


Hicaz'da ngilizlere kar savarken esir den ihtiyat zabiti Nideli Mehmet'in hatralarnda, vapurda esir
kampna sevk yolculuu srasnda kendilerine yardmc olan Hintli Mslman Hseyin'in azndan bu gerein bir
rnei yle anlatlmaktadr: "O tarihlerde bir havadis kardlar. Almanlar Trk ve slamlardan Suriye, Filistin ve birok
slam memleketlerini tamamen aldlar. Biz imdi oraya gidip, bu topraklar Almanlardan geri alp, yine slamlara teslim ederek
oradan avdet edeceiz dediler. O vakit biz yle zannediyorduk. Hlbuki mesele anlatld gibi deilmi. Meer maksad slam'
slam'a krdrmakm. Velhasl, bu suretle bizi ifal ederek Hintli, Mslman, Mecusi ve Avustralyallardan mteekkil
meydana getirdikleri byk bir svari kuvveti ile...
Evvelce karmzda harp eden askeri biz Alman askeri zannediyorduk. ..birok esir almtk. Esir edilen Trk askerlerinden
anladk ki karmzda bulunan ordunun Trk askeri olduunu. Bunun zerine orada slam ve din kardelerimize kar kurun
attmz anladk." Bak. Mehmet Oral, Hicaz llerinde Bir Avu Trk'n Kahramanl, Sarkam, Hicaz Cepheleri ve
Esaret Anlar, Haz. Salih zkan, 2. bask, Kmen Yaynlar, Konya 2012, s. 226
Arnc, lk, s. 35
Arnc, lk, s. 36

SUTAD 39

125

126

Mustafa ARIKAN

Kulamda senin adlin on yl var ki inilder.


alayanl bir rmaa paralayp atmadn;
Yeter artk; bize hayat, bize necat, mmit ver.
Ulu Tanr, niin byle bana zait dil verdin?
ektiklerim dilimdendir -Lnet olsun- kopar, at!
Yarattn azlara kilit vurdun gnderdin;
Alnmdaki ay yldz bir an olsun parldat!
.....
Ulu Tanr, niin beni Trk ve insan yarattn?
Niin hl gzlerimde mill uur parlyor?
Karanlktan kurtulurken istikbali kararttn.
Niin hl beiimi zalim bir el sallyor?
Ulu Tanr, niin beni inklp yarattn?
Esarete hayat versem vatanmda ne vard?
Sonra tuttun gzlerime bir avu kl frlattn.
mmit sunan istikbalim fecaatle karard.
.....
Ne mmit var istikbalden, ne bir kuru teselli,
Gemilere lanet olsun; halimiz de ok harap.
nsanln nuru snm; mahvoluyor besbelli.
Daha ka yl hkmedecek bu muzaffer strap?"130
Tabiatla Kar Karya iirinde sorgulayan, tenkit eden, hesaplaan bir slubun sahibi olan
Rami, iirin sonunda, lemin yaratcs ve dzenleyicisi olan Allah'a seslenir:
"Syle; ey nazm lem! Bunlar m hayat?"131
Onun yukardaki msralar, Balkan sava yllarnda kaleme ald ve Trk milletini Mill
Mcadele'ye ard gnlerde krslerden haykrd " Y Rb, bu uursuz gecenin yok mu
sabah?/ Maherde mi brelerin, yoksa felh?/ Nr istiyoruz... Sen bize yangn veriyorsun!/ 'Yandk!'
diyoruz... Bomaya kan gnderiyorsun!" nidas ve "Azm kurusun... Yok musun ey adl-i lh!"132
isyan/siteminin sahibi Mehmet Akif'le ayn duygular paylatn gstermektedir.133 manlar
ve tevhit anlaylar phe gtrmeyen her iki ahsiyetin isyan/sitem duygularn dua olarak
grmek gerekiyor. Necat, yani kurtulu ve mit vermesi, Trk'n ay yldzn parlatmas istei
bir duadan ibarettir; Trk'n yaad idbrn ikble dnmesi isteidir.

130
131
132
133

Arnc, lk, s. 49-51


Arnc, lk, s. 20
Mehmet Akif Ersoy, Safahat, Aka Yaynlar, Ankara 1997, s. 196,198
Rifat Rami, arivindeki yaynlanmam bir iirinde Mehmet Akif'i Hz. Muhammed'in elisi olarak nitelemekte ve
ona seslenmektedir: "Gittiimiz kutsal yol, eriatn yoludur/Ben haykran blblm, sen de kokan gldensin/Mehmet Akif
ve Rifat Tek Allah'n kuludur/Ben ki ehli dildenim, sen de ehli dildensin". Onun ifadesiyle, ikisi de mihraba Allah deyip
diz ken, secdede kulluklarn Allah'a arz eden, iirleriyle duygularn cokulu duygularn ifade eden ayn dinin
mensuplardr. RRAA, I/6. Ayn duygularn bir baka iirinde "Hazreti Mehmet kif, O manevi pederim/
Peygamberin elisi, Allah''n mmtaz kulu/ Btn mrm boyunca onu tebcil ederim/ slmn gidecei; nder KF'in yolu"
eklinde dile getirir. Bak. Arnc, vize, s. 237

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Bir htill Bekleyii


iirlerinde bazen mit bazen de mitsizlik iinde grdmz Rami, vatan ve milleti iin
arzulanan gelecein ancak bir ihtill ile gerekleeceine inanr, onu bekler. Hrriyet de, gzel
gnler de onunla gelecektir. Bu dnce ve mit ile yaamaktadr:
"Ulu Tanr; niin benim dizlerimde kuvvet var?
Kalem niin bana s; bu ne zulm, bu ne hal?
Benim ruhum niin hl hrriyeti sayklar?
Niin snmez? Ate saan beynimdeki ihtill!"134
Var adl iirinde ayn ihtill beklentisi dile getirilir:
"Bir ihtill kuuyum, dadan daa konarm;
Ruhumdaki teten, kalbimdeki imandan,
Asrlarca Trklerin aktt al kandan,
Vatanmn stnde yeni dnya kurarm.
Benim dahi gzlerim hayat iin parldar.
En mukaddes ideal, beynelmilel olmakta,
Bunun iin haykrdm ben her sabah afakta,
Vicdanmda mstakbel ihtillin ak var."135
Onun ihtill beklentisini gerekletirecek olan Trk genliidir. Genlie iirinde onlara
nasihat etmektedir. Onlardan vatan davasnda tekin olmalarn beklemektedir. Nasihatlerine
uyulduu zaman, ihtillci genlerin peinden dierleri de koacaktr:
"Seher vaktinde yurduna bak da,
anl silahn omzuna tak da,
htillci genler her gn afakta
Pervasz peinden akarlar yavrum."136
Onun sesini iitecek genler, kendileri ile birlikte ihtille koacak Rami'yi de
unutmamaldrlar. Keke, btn bana gelenler yaanmam olsayd, hayata yeniden
gelebilseydi:
"Sesimi iiten genler bilsinler!
Kalpten ihtilli hl komadm.
Nfustan kaydm ltfen silsinler;
Annemin rahminden zira domadm."137
Esaretin bittii 1920 ylnda Bombay'dan ayrlrken, onu vatana ve hrriyete kavuturacak
yolculuun banda, yaad mrn ve lemdeki varlnn bir muhasebesini yapar. Sanki
baln koyduu iirde Hindistan topraklarnda yaad esareti tanmlar. Bakalar skt
iinde olsalar da o, ihtill dncesini, kendisi ile birlikte gtrmektedir:

134
135

136
137

Arnc, lk, s. 50
Arnc, lk, s. 26. Rifat Rami'nin ihtill bekleyii, Azer air Elmas Yldrm'n esir Trkln ilesini bitirecek
"Mukaddes htill"i anlatt msralarn hatrlatyor: "Karanlkta gzlerim dikilmi ufuklara/ Bir frtna sesi var, bulutlar
gkte dal dal/ Am dou barn skecek afaklara/ Kop ey deli frtna reni gnlme sal/ htill istiyorum, mukaddes bir
ihtill".
Arnc, lk, s. 31
Arnc, lk, s. 58

SUTAD 39

127

128

Mustafa ARIKAN

"Ne strap var yzmde


Ne bir kanl ya gzmde
Biraz dn ve anla ki
htill var u szmde.
.....
Ne bir tufanz bu elde
Ne ihtill var bu dilde
Skt, skt, daim skt!
Skt ister bak u belde.
.....
Artk milli ihtillin
Ve bir anl istikllin
Sevdasile geliyoruz
Glgesinde hr hillin."138
iirlerinde zaman zaman cumhuriyet vurgusu yapan Rifat Rami'yi, memleketine dndkten
sonra giritii istikll mcadelesinin sonrasnda tarihi sre ve artlar, cumhuriyete de
kavuturacaktr.
Tabiatta Hakikati Aramak
Sava yllarna dair kaleme alnan hatratlarda esir kamplarndaki eitim faaliyetlerinin
anlatmna ska rastlanmaktadr. htiyat zabitleri ve dier rtbeli subaylar, bilgi ve becerilerini
arkadalarnn istifadesine sunarlar. Erlere okuma-yazma retmek de bu faaliyetler
arasndadr. Fakat Rami'nin iirleri arasnda yer alan iki msra, stanbul'da ihtiyat zabit
talimghlarn da, talimden arta kalan zamanlarda entelektel bir ortam olutuunu
gstermektedir.139 Naci Fikret Beye Bir Cevap olarak yazd msralarda;
"Ne mektep var, ne kitap var, b tedris, b stadm,
Dersim elvah tabiat; nk tabiat zadm."
demektedir.140 iirin "Crablus: 1916" olarak tarihlenmesi, henz Irak cephesi yolunda,
bugnk Trkiye-Suriye snrnda yer alan Cerablus'ta yazldn gstermektedir.
iirde ad geen Naci Fikret (Batak) Konya'ldr. Rifat Rami'den yedi ya byk olan Naci
Fikret memleketinde mit Mektebi'nde retmenlik yapyor iken ayn celp dneminde (21
Haziran 1332/4 Temmuz 1916'da) askere alnmtr.141 Rami ile stanbul'da Erenky
Talimghnda tanm olmalar gerekir.
Naci Fikret, kendisi gibi retmen olan arkada Namdar Rahmi (Karatay)142 ile birlikte
Konya'nn Merutiyet sonras ve erken Cumhuriyet yllarnn aydn kadrosu iinde yer alan
tannm isimlerindendir. Sadece retmen kimlikleri ile deil; zellikle felsefe ile ilikileri ve

138
139

140
141

142

Arnc, lk, s. 63-64


Bu talimghlar hakknda en geni bilgi, bir roman olarak kaleme alnmasna ramen, hatrat zellii tayan htiyat
Zabiti'nde bulunmaktadr. Bak. Burhan Cahit Morkaya, htiyat Zabiti, Kanaat Ktphanesi, stanbul 1933
Arnc, lk, s. 8
Hayat ve ahsiyeti iin bak. Caner Arabac, Mill Mcadele Dnemi Konya retmenleri, Konya 1991, s. 130-142; Naci
Kum, "Naci Fikret Batak -lmnn Yldnm Vesilesiyle 1891-1948-", Konya, S. 131-132, Eyll-Ekim 1949, s. 2732
Hakknda bilgi iin bak. Arabac, Konya retmenleri, s. 146-160; Muammer Muta, Konya Enerjetizm Felsefe Okulu,
Kltr Bakanl Yayn, Ankara 1990, s. 11-20

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Konya Enerjetizm Felsefe Okulu'nun143 kurucular olmakla temayz etmilerdir. Naci Fikret,
Namdar Rahmi'yi de etkileyen bir ahsiyettir. 1925-1928 yllar arasnda kard Yeni Fikir144
dergisinde Enerjetizm145 zerine felsefesini gelitirmeye almtr. Erken yalarda Abdullah
Cevdet ve Baha Tevfik gibi pozitivist dnrlerin etkisinde kalan ve materyalizmle tanan
Naci Fikret, Enerjetizmin kurucusu Oswald'n aksine; her trl metafizik kavram ve anlaytan
uzak, ilme dayal ve monist bir karakter tayan materyalist bir izaha girimi ve Enerjetizmi
varln btn alanlar iin yaygnlatrp, sistem haline getirme abasyla, dnce tarihimizde
orijinal bir zellik kazanmtr.146
Materyalist bir tabiat/kinat okumasna, dncesine sahip Naci Fikret'ten Rifat Rami'nin
olduka etkilendii anlalmaktadr. stanbul'dan cepheye gitmek iin yola kmak, stat olarak
niteledii Naci Fikret ve onun felsefi sohbetlerinden de ayrlk olmutur. skilip'te yazd ve
Kurtulu Yolu dergisinde yaynlad Sevda adl iiri "Konya'da Yeni Fikir'e thaf" notuyla
yaynlamtr.147
Yukardaki ikinci msra, lemi/tabiat, insann bu lem iindeki yeri ve yaratln tanma
ve anlama zerine sohbetlerin, tartmalarn yapldn gstermektedir. Mspet ilimlere, tabiat
ilimlerine, ilmin rehberliine, skolastik zihniyet kartlna yaplan vurgularda ayn etki
dnlmelidir. Ama mrit, eyhinin materyalist yolunu takip etmemi; anlamaya/okumaya
abalad tabiat, onun yolunu hep Allah'a karmtr. Tabiattan baka hibir realite ve deer
kabul etmeyen Metafizik Natralizm'in148 dnda bir anlay olduu grlmektedir. Tabiat
anlamaya almakta, onu sorgulamakta, cevab ancak felsefenin yardmyla bulabileceini
sylemektedir:
"Syle; milyon yetimin hakk var sinende.
Yzbin kavmin ilmi edvar zelilende.
Keskin admlarnla milyonca senedir
Bak, ettiin Kat' mesafat bugn nedir?
Nedir? u fikre, ruha, vicdana izdiin
u kanl levhai ihtiras, esaret, kin.
Syle; ey nazm lem! Bunlar m hayat?
Artk felsefeye mahkmsun. Fakat heyhat...!"149
ftihar iirinde kendi zihniyet dnyasnn ve karakterinin bir zmlemesine girien, hak
edeni hicvetmek, onunla alay etmekle tanndn syleyen Rami'nin yine tabiata ve
Natralizme vurgusu vardr:
143
144

145

146
147
148
149

Bu konuda bak. Muta, Enerjetizm, 151 s.


Dergi iin bak. Caner Arabac vd., Konya Basn Tarihi, Palet Yaynlar, Konya 2009, s. 398-402. Muta, Naci Fikret'in
Enerjetizm zerine dncelerini Yeni Fikir'deki yazlarna dayanarak vermektedir.
Erkilik/Kudretiye olarak da adlandrlan bu anlay Fizik, kimya ve hayat olaylar yannda psikolojik ve sosyolojik
olaylar da enerji/kudret ile izah eder. Kudreti zaman ve mekn dnda her eit olayda yegne nicelik olarak gren
Enerjetizmi modern ekline ulatran Alman kimyager Wilhelm Oswald'dr. O, maddenin enerji kaybetmesinden
hareketle, enerji birikmesiyle de maddenin meydana geldii hipotezini ortaya koydu. Maddenin kknde enerjiyi
buldu. Bu fikrini maddecilie kar bir tez olarak gelitirdi. Bak. Sleyman Hayri Bolay, Felsefe Doktirinleri ve
Terimleri Szl, 11. bask, Nobel Yaynlar, Ankara 2013, s. 118
Muta, Enerjetizm, s.140
Kurtulu Yolu, 15 K. sani, S. 9, s. 263-264
Natralizm konusunda bak. Bolay, Felsefe Szl, s. 93-94
Arnc, lk, s. 20

SUTAD 39

129

130

Mustafa ARIKAN

"Bir lemim, yazm var, karakm, gzm var,


Yazlacak yazm var, sylenecek szm var,
Natralist tezim var, tabiatta izim var,
Hep bunlar ilham ister, gelip ilkbaharmdan.
Mezar olsa cehennem, ben bu yoldan dnemem,
Hep salarm aard fikrimde srarmdan.
Nef'i ve Ereflerin kahhar ruhu d olsun,
Gvensinler tehzilde byle itiharmdan.
Cihangirane lkm, tabiat severliim,
Saylsn tarihlerde benim yadigrmdan."150
Bir iiri Natralist air baln tamaktadr. Burada tabiatn barndan doduunu bilen
bir air yok mu diye sormakta, tabiat olmann bir hak olduunu, sylemektedir. yle ise
tabiatn ve hakikatin sesi olacak air nerededir? O air yeri, g anlatacak, tabiat bize
okuyacaktr. Tabiat hakikattir; ondaki hakikati bu air gsterecektir.151 Aslnda, bu beklenen air
kendisidir, msralarda bu hissedilmektedir. Esaretten sonra yazlm olmasna ramen, Naci
Fikret etkisinin bir sonucu olarak kaleme alnmtr. nsann topraktan yaratlmas ve tabiatta
geirdii evrime atflarda bulunduu, felsefenin aydnlnn insanlar saadete erdirdiini ve
tabiatn kanunlarnn felsefenin feneri olduunu syledii Toprak iirini de152 bu cmleden
olarak okumak gerekmektedir.
Natralist air olduunu syleyen Rifat Rami'nin tabiata bak ve oradan ulat inancn
bir ifadesi olarak aadaki msralar alnabilir. Kendisini tenkit edenlere de bir cevap nitelii
tayan bu msralar onun inan dnyasn gz nne seriyor:
"Telkin etme bana lys'el dini,
Eer bilmezsem senin bildiini,
Bir hoca deilim, bil ki kfirim,
Baki olan Allah, ben misafirim.
Numanl zam hocamdr stad,
slm dininde etmitir ird.
Bir yanda felsefe, Tefsir bir yanda,
staddan okuduk ta Hindistanda.
lhama sararak sunduk her ah,
Vicdan mbedinden bulduk Allah'.
Zulm boarak nce afaktan,
Dareynde saadet istedik Haktan.
Huzura gtrd Tabiat bizi,
Allah'n rahmeti Hakkn denizi.
Baka ey istemem, dnmez ki dilim,
Hikmete karan zndk deilim.
Saduyu ile sarldk da yine,
ok kr kavutuk Dini mbine.
Kur'ana inandk, Hakka sndk,
Tekfir eylemesin Rif'ati zndk."153

150
151
152
153

RRAA, I/6
Arnc, vize, s. 45-147
Arnc vize, s. 97
RRAA, II/2. Numanl zam olarak zikrettii, Hanef mezhebinin kurucusu mam- A'zm Ebu Hanife'dir.

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Naci Fikret etkisi ile oluan Natralist anlaynn slm imanna brnm bir eklini yine
onun ment iirinde grmekteyiz:
"Arz, atomcl bir kre,
Bir kitabdr her zerre,
Natralist kltre,
Tabiata inandm.
.....
Biyoloji ilgimiz,
Genileyip bilgimiz,
Uzayacak mrmz,
Tababete inandm."154
Dier balklar altnda da rneklerini grdmz, salam bir slm iman sahipliinin
ifadesi olan Tekbir iirinin birka ktas bu bahsi balamak iin yeterli grnmektedir:
"Allah' tekbir kanun- hilkat
Tekbir alarak dodu Tabiat
nerken arzda ruhlarla rahmet
imekler akp haykrr gkler:
Allah Ekber, Allah Ekber...
.....
Felsefe ktr Tanr kulunda
Fizik, Allah'n kudret yolunda
Kimya, Riyaz isbat halinde
Atom, Tp Ruhtan istikbal bekler:
Allah Ekber, Allah Ekber...
.....
Secdeye varp Hakka diz ktk
lh akla Kur'an' ptk
Camide, Kbe'de gzya dkdk
Tekbir alalm Mslman Trkler:
Allah Ekber, Allah Ekber..."155
Rifat Rami 'kim'liinin; onun duygu, dnce ve inan dnyasnn en nemli unsurlarnn
Trk milletine ve slm dinine mensubiyet olduu anlalmaktadr.
Ak
Rifat Rami'nin yllk esareti srasnda manzum bir roman yazma gayreti iinde olduu,
iirlerinin altna dt notlardan anlalmaktadr. Hazan Blbl isimli iirinin Hrriyet

154

155

RRAA, II/4. "Tababete inandm" msra sebebiyle iirin altna dt notta Tabib kelimesini kendi anlayna gre
aklamaktadr. Ona gre tabip; "Trke'den Arapa'ya gemi Natralist devirlere ait bir Natralist terimdir. Allah'n
eserini koruyan manasndadr."
RRAA, II/2. iirin sonuna tabiat iin "Mkevvenat" aklamasn koyan Rami, tabiatn yaratlm, Allah'n bir eseri
olduunu bir defa daha hatrlatmaktadr. Onun Tevhid iiri de, adndan anlalaca zere inan dnyasnn bir
yansmas olarak grlebilir. "Adszozan fakir bu/ tikat bu, fikir bu/ Her nefeste zikir bu/ Lilhe illallah" msralar Lilhe
llllah iirinin son drtldr. Ayn iir Tevhid adyla yeniden dzenlenmi; dierine gre daha uzun olan bu
iirin son ktas "Erebilsem vahdete/ Varabilsem Hazrete/ Nasib eyle Rif'at'e/ Lilhe illallah" eklini almtr. RRAA, II/3;
I/6

SUTAD 39

131

132

Mustafa ARIKAN

romanna ait olduunu sylemektedir. Burada, roman iin seilen isim de iinde bulunulan
artlarn bir sonucu olarak dikkati ekmektedir. Blble yle seslenir:
"Ne hotur kalplerin u birlemesi;
Zulmdr, dokunma, yara demesi!
Sevda dedikleri gnl emesi,
Akyor, akyor hazan blbl!
Niin tmedin de kstrdn gl?"156
Bazen gle k blblle dertleen Rami, bazen de ak ateinin sevenleri ne hale getirdiini
romanda anlatmaya almaktadr:
"Atei aktan m yarattn kn imann.
Atei akla yaktn da canmn canann.
Geri sevdaya dayanmaz gnlmz ah eylesin!
Ta ki, grdke kudursun akmn sultan(n)"157
Onun ifadesiyle, kane yazlm iirler bir romannn paralardr. Mezra adl kz bu
romann mhim bir kahramandr. Hatra'da anlatlan, Mezra'ya duyulan aktr. k Rami
midir bilinmez ama msralarnda ak dile getiren odur. Onun kavuma dileini; o neeli, gler
yzl sevgilinin akyla yanlsa da kalplerdeki sevgi bu atei sndrecek, dindirecek deva
olacaktr. Akyla bir tarih yazacak ve tarihi isteyene sunacaktr. Hayatn sonu lm ve bundan
kaamayacak ise, akn da kendisiyle gtrecektir:
"Bir gece vuslatn canan dilemi, grmemek olmaz.
Bir ak ateini handan dilemi, girmemek olmaz.
Kalplerde uuan sevgimiz bin derde devadr,
Akn tarihini rindan dilemi, vermemek olmaz.
Madam ki hayatn -phesiz- encam lmdr.
Bu ilah akmla kalsam da lmemek olmaz."158
Mezra'ya duyduu ak ile ilhi ak i iedir. Bir Hintli gzele olan ak ona Allah'
unutturamaz:
"Ben de sevdalym, ben de dilhunum.
Ben de Mezra deyen baka mecnunum.
....
Bana da emroldu akn mirac;
Madras'ta geydim bu ate tac.
Ben de tapyorum Rabb Kerime;
Ben de sahip oldum akl selime.
Ben de secdegirim Tanrya bizzat.
Lakin ben beni bilmedim. Heyhat...!"159
Mezra'nn memleketinde geen ylda Rami onun ateiyle yanmakta ama bunu ona
syleyememektedir. Onun masmavi en gzlerine bakarken160 kendisi yanmakta, onunla
156
157
158
159

Arnc, lk, s. 55
Arnc, lk, s. 59
Arnc, lk, s.54
Arnc, lk, s. 43

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

birlikte adeta cihan da yakmaktadr. Onun hasreti, kalbinde dinmeyen bir figana
dnmektedir:
" yl vardr ki aknla yandm.
Izhar dndm, senden utandm.
Sevda arabn imeden kandm.
Gzlerim gzlere bakyor Mezra!
Hayatn cilvesi yamandr yaman.
Cihan yakmaktaym yandm zaman.
Hasretin kalbimde dinmeyen fign.
Ateli itiyakn yakyor Mezra!"161
Bellary'de Mezra'ya duyulan akn benzeri, sanki savat topraklarda bir Arap gzeli iin
de yaanm gibidir. Irak'ta grd mavi gzl gzel, onun romannda, bir baka ifadeyle
hayal dnyasnda Hindistan'a tanmtr. Hint Yollarnda Gnl inal bu duygularn bir
ifadesidir:
"Yabanc sanarak gzme bakma.
O mavi gzlere ina gnlm.
Gzme bakp da kalbimi yakma.
O penbe yzler(e) ina gnlm.
Onsekiz yanda Halep'e girdim.
Koparp kalbimi sizlere verdim.
Halk tiyatrosunda murada erdim.
O sahhar sazlara ina gnlm.
Leylnn sesini yandm duyunca.
Bayldm kaldm Frat boyunca.
Mecnunu oldum aka uyunca.
O blbl szlere ina gnlm.
Arap gzelini Badat ilinde.
Grp destan oldum Irak dilinde.
Remadiye, Zor'la Basra yolunda.
O cellt gzlere ina gnlm.
Hayalin geziyor Madras, Bombay'da.
Bellariye gel ne var her ayda.
Frlasn u oklar, kalmasn yayda.
Yanyor sizlere ina gnlm."162

160

161
162

Avc iirinde vasfettii bu gzler bir sihirli ok gibi ruhuna akmakta, gzlerinden damlayan inci gibi yalar ise
yreini yakmaktadr. O baklar, iinde yldrmlar akmasnn sebebidir. Sonraki msralar ise olduka cretkrdr:
"Musa gibi karnda nurundan eriyorum/ Karmda Mezra deil "......" bana bakyor". iir iin bak. Arnc , lk, s. 44
Arnc, lk, s. 41
RRAA, I/6

SUTAD 39

133

134

Mustafa ARIKAN

Ak, hrriyetsiz gnlerde Hrriyet ad verilmi bir romanda Mezra'da ya da bir Arap
gzelinde ifadesini buluyor gzkse de on sekiz-yirmi iki ya dnemindeki bir gen erkein bu
vadide dolanmasnn insan sebeplerini anlamak gerekiyor.
lm
nsan iin, hayatn sona ermesi demek olan lm; zaman, mekn ve iinde bulunulan
artlar muvacehesinde insan zihninde farkl armlarla hatrlanr. Hayatn normal ak
iinde pek hatrlanmak istenmez. Sava meydanlarnda ya da bir asker iin onun bir devam
zellii tayan esarette, esir kamplarnn kt artlarnda bir kimsenin lm kendisine daha
yakn hissetmesi tabii hle gelir. Cephede her gn onunla yzlemek mukadderdir,
kanlmazdr.163
Remadiye'de Habbaniye muharebesi srasnda, esaretin eiinde ve esir dt ilk
gnlerde kaleme ald ksa iirlerin balklarnda hep lm ifade eden, hatrlatan balklar
vardr. 29 Eyll 1917'de siperde iken yazd Mezar Tanda kendisini ziyaret edecek yolcuya
seslenir. O, vatann istiklali uruna lm bir fedakrdr. Mezar ta, seslendii yolcuyu
cokuyla, kendinden geerek selamlayacaktr:
"Ey yolcu
stikll vatan urunda lm fedakrm,
Selmlar seni vecdile eilip senki mezarm."164
lrsem iirinde krgnlklarla dolu, gcenik bir hayat yaam Rami'nin mezarna
urayanlardan, sevabna bir Fatiha balamalarn ister. Mezarnn baucundaki bu
ziyaretiler, onun bir mazlum olduunu da itiraf edeceklerdir:
"Baknz u kabri pr ibirarma;
Hasbeten bir fatiha ittihaf edin.
Mazlum deil miyim ben itiraf edin.
Dostlarm urayp seri mezarma."165
Mezar Tanda balkl iirinin ilk msra yirmi bir yl sren mrnn sonunda ksm,
hayata gcenmi bir Rami'yi hatrlatr.166
Bellary'de bir resminin arkasna dt notta, kda yansyan suretinde drt yllk bir
strabn tecessm etmi hli vardr. Bu gidiat onun gibi milleti, genlii ve yurdunu da harap
edecek, adeta lmn eiine getirecektir:
"u manzara tam drt yllk bir mcessem strap
Bu gidile millet harap, genlik harap, yurt harap."167
Kendisi gibi aresizlerin mezarnn Hindistan olacan da bir baka iirinde hatrlatr:
"Akbet biareler metfeni Hindistan olacak."168
Bellary esir kampnda 300 civarnda Trk esirinin hayatn kaybetmesi ve orada
defnedilmi olmalar,169 Rami de lmn hatrlan sebeplerinden olmas gerekir.
163

164
165

166
167
168

anakkale cephesinde lm gerekliinin nasl yaand ve alglandna dair bir alma iin bak. Hasan Mert,
"anakkale'de lm", Tarih ncelemeleri Dergisi, C. XXVI, S. 1, Temmuz 2011, s. 151-172
Arnc lk, s. 9
Ayn yer. Bu iir kitabn 49. sayfasnda "lrsem: Mezar Tam in" balyla tekrar yer almaktadr. iirin altna
"Bellari: gh Paa'nn cenaze merasiminde" notu dlmtr. Bak. Arnc, lk, s. 42
Ayn yer
Arnc, lk, s. 42
Arnc, lk, s. 47

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Vatana Dn Yolunda
O, dn yolundaki duygularn yine iirine yanstmtr. Hindistan topraklarn terk
ettikleri Bombay limanndan ayrlrken kaleme ald Sanki iirindeki duygu hali bir ie bak,
kendisini anlatma olarak grlmekte ve iirini kurtuluu getirecek ihtill beklentisi ile
bitirmektedir.170
Yolculuk dnce ve duygularnda daha ok felaket yllarnn sorumlular olan iktidar
sahiplerini tenkit ettii grlmektedir. Msr dolaylarnda iken yazd Olmaz Olmaz da bu
ikyetlerden bir rnektir:
"Dayanlmaz a efendim; zulm oktur hkmetin!
Grmedii bir felaket kalm mdr bu milletin?
Trk milleti pek dertlidir. Neler etsin, neylesin.
Batan bozuk, dertlerini kime yansn, sylesin.
Yeter artk ulu Tanrm; bu felket yetiir;
Rahmedersen belki bir gn bu yaralar bitiir."171
Hkmetlerin, iktidar sahiplerinin sava ve getirdii felaketlerin yaanmasnda sulu
olduklarn syleyen, rahmet ve medeti Allah'tan bekleyen Rami'nin yolda derdini
dktklerinden birisi de vatan airi Namk Kemal'dir. Gemileri Bolayr aklarnda seyrederken,
ikyetlerini sralar ve btn ilerin bo olduunu ona anlatmaya alr:
"Sen ne dersin ulu Kemal u haline hkmetin?
Balta vurdu bir muhteris ta kkne bu devletin!
an kalan z vatann bu uurda harap oldu.
Bu genliin istikbali tehlikeli serap oldu.
Allah iin insaf eyle, u vatana gel de bak!
Milliyetim ortalktan alaklkla kalkacak!
Haykr artk; u ocan dmanlara kalmasn.
Haykr artk; u kaynan alaklarn olmasn.
Durma artk ey milliyet pitar ulu dah!
Zira u grdn ' byk iler! ' btn vahi." 172
Mart 1920 sonunda dnd vatannda igal edilmi bir stanbul ile karlaacan bilen ve
bu durumu Selimiye aklarnda Ekma adl vapurda henz karaya ayak basmadan gren Rifat
Rami, henz yirmili yalarnn banda olmasna ramen, milletin gelecei olacak nesle bir
bebein ahsnda seslenerek Ninni syler. Adeta onunla dertlemektedir. Artk igal edilmi bir
vatandadr ama Mustafa Kemal nderliinde aydnlk ve gzel gnleri getirecek bir baka
mcadele balamtr. iirini de bu vurgu ile bitirir:

169
170
171
172

Takran, Ana Ben lmedim, s. 75; Geniol, anakkale'den Badat'a, s. 143


Arnc, lk, s. 63-64
Arnc, lk, 65.
Arnc, lk, s. 65.

SUTAD 39

135

136

Mustafa ARIKAN

"Kalbim kurudu; beynime tat kanm;


Dman elinde inledike vatanm;
Dilerim senden gz bebeim, aslanm;
By de Mustafa Kemalm ol; ninni!"173
Onun igal stanbul'unda kaleme ald ve zellikle yaanlanlardan mesul tuttuu ttihat
ve Terakki ile Hrriyet ve tilaf Frkas mensup ve iktidarlarn sorgulad/hicvettii ok sayda
iiri bulunmaktadr. Bunlardan lgnlk ad tayan "ttihat ve Terakki Frkasyla Hrriyet ve tilaf
Frkas Mensuplarna Hrmetlerimle!" ithafyla yazlmtr. Her iki siyasi anlaya ve kuruma da
mspet bakmad grlmektedir.174 Bu cmleden olarak, Enver Paa iin yazdklar bir fikir
verebilir:
"ttihadn kumarbaz
Terakkya bir zar att.
Enverpaa hokkabaz
Cihan harbini patlatt."175
SONU
Rifat Rami, Trk tarihinin en nemli dnemelerinden birisi olan Birinci Dnya Sava
yllarn bizzat cephede ve esarette yaam bir ahsiyettir. Devletinin ve milletinin hayatna,
istiklaline kasteden emperyalist ordulara kar bizzat Irak cephesinde savam, kaderi ona
esareti gstermi, hayatnn yln Hindistan'da Bellary esir kampnda geirmitir. Tahsili
yarm kalm binlerce seferberlik gencinden bir tanesidir. O, sadece ilk dnya savann seferber
edilen genlerinden deildir. kinci Dnya Savanda krk be yanda yeniden askere alnm
ve on ay askerlik yapm birisidir. Yani, her iki byk savata da vatan hizmetinde
bulunmutur.
Onun ayrt edici vasflarndan bir tanesi cephede ve esarette kalemini elinden brakmay,
duygu ve dncelerini iirlerine yanstm olmasdr. Bir harp edebiyat mahsul olarak, esaret
ve onun dourduu dncelere dair iirlere daha ziyade esir gazetelerinde rastlamak
mmkndr. Rami esaretin ilk gnnden stanbul'da vatan topraklarna ayak basna kadar
birok iir kaleme almtr. inde bulunulan artlar, bu iirlerin konusunun belirleyicisi
olmaktadr. Esaret, hrriyet, vatan ve millet sevgisi, savat ngilizlere kar duyulan kin,
kurtulu vesilesi olacak bir ihtill bekleyii, lm, Naci Fikret etkisiyle grlen natralizm
vurgusu bu konular cmlesinden olarak grlmektedir.
Rifat Rami'nin, iirlerinde ortaya kan zelliklerinden bir tanesi kuvvetli bir iman ve Allah
sevgisine sahip oluudur. Snaca makam, mit kayna hep Cenb- Allah olmutur.
Zorluklar, zulmet ve zillet hali onu isyana srkleyip inan ve imanndan uzaklatrmam,
aksine kuvvetlendirmitir.
Esir kampnda yaatlmaya allan zillete isyan ve mahkm oluu, sonraki yllarda
iirlerine yansdn grdmz zulme rza gstermeyen, susmayan, tenkit ve hicveden
yaps, ahsiyetinin zellikle bu ynnn temayz ettiini gstermektedir.
Raminin talebelik yllar ve mekteplerdeki hkim dncenin Trk milliyetilii olduu
bilinmektedir. Onun milliyetiliinin tezahrlerini msralarnda grmek mmkn olmaktadr.
Ama bu duygu ve dnceler iinde Turan hi terennm edilmemitir. ttihat ve Terakki Frkas

173
174
175

Arnc, lk, s. 67
Arnc, vize, s. 250-251
Arnc, vize, s. 107

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

ve ileri gelenleri iin mspet eyler dnmez. tilaflar iin de yle. Burada onun, sava
sonras memleketinde skilip Trk Oca kurucusu olduunu hatrlamak gerekiyor.
Osmanl Devleti'nin savaarak can verdii dnemde Rami'nin de iinde bulunduu neslin
abalar devleti yaatmaya yetmemitir. Ama yine ayn neslin verdii mcadele ile bamsz
Trkiye Cumhuriyeti ortaya kmtr. Sava yllarnda ve esir kamplarnda, eitimli neslin ve
zellikle ihtiyat zabiti kuann tespitlerinden ve bu tespitin yaratt zntlerden birisi,
milletin ve ocuklarnn cehaletidir. ou cehalet ile mcadeleye bu kamplarda balamlar,
cumhuriyet dneminde devletin bu vadide omuzlarna ykledii yk de kaldrmaa gayret
etmilerdir. Rami de bu kadro iinde yer alm, uzun retmenlik yllarnda bu hizmeti
bihakkn yerine getirmeye almtr. O, bir ngiliz gemisinde Hindistan'a doru gtrlrken
"Tam yz sene alp arpmaya biz / Kal'abent bir cani gibi mahkm olmalyz" demiti. Aslnda bu
tespit, geen birka yzyl sonucunda ortaya kan ve en ar ykn Rami'nin neslinin tamak
zorunda kald sonucu ifade etmekteydi. Sonraki abasn, bu anlayn hsl ettii bir vazife
uuru saymak gerekir.
skilip Mdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Muallimler Birlii, Trk Oca, Halkevi gibi kurumlarn
kurucu kadrosu iinde yer almas onun tekilat tarafn da iaret etmektedir.
Rifat Rami hayat, ahsiyeti, faaliyetleri ve zellikle sava dnemi iirleriyle bir harp
edebiyat konusu olmakla birlikte, bir harp tarihi aratrmasna da mevzuu olmay hak etmitir.
iirlerinin gc ya da edebilii bu bakmdan bir nem arz etmemektedir. O, iirleriyle, harp
tarihi ve edebiyat iin nadide bir rnek brakm olmakla bir deerli hizmet daha yapm
bulunmaktadr.
Bu alma, "Toplanp dostlarm hep mezarma/ Halil Rif'at' belki anarlar/ Kabrimde alm
llezrma/ Bir fatiha ile dua sunarlar" dileinin sahibi airin sesine bir karlk olarak da kabul
edilmelidir.

SUTAD 39

137

138

Mustafa ARIKAN
BBLYOGRAFYA
Ariv Belgeleri
Babakanlk Cumhuriyet Arivi
Emekli Sand Arivi
Milli Savunma Bakanl Arivi
Rifat Rami Arnc zel Arivi
lk Arnc zel Arivi
Sreli Yaynlar
Kurtulu Yolu
Kitaplar ve Makaleler
AKKOR, Mahmut (2015), "I. Dnya Savanda Kocaeli'de ngiliz Esirleri", Uluslararas Gazi Akakoca ve
Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Kocaeli: Kocaeli Belediyesi Yayn, s. 849-867.
ALPAY, Atilla (1998), skilipin Tarihi Dokusu ve evresi zerine Bir Aratrma, Trk Kltrnde z
Brakan skilipli limler, Ankara, s. 13-33.
ALTINKPR, Tuncel(1985), ahsiyet Analizi, Altnkpr Yaynlar, 3. Bask.
ARABACI, Caner (1991), Mill Mcadele Dnemi Konya retmenleri, Konya
ARIKAN, brahim (2010), Osmanl Ordusunda Bir Nefer, stanbul: Tima Yaynlar.
ARIKAN, Mustafa (1991), Birinci Cihan Harbi Trk Esir Mektuplarnda Duygu ve Dnceler,
Osmanl Aratrmalar, C. XI, stanbul, s. 35-48.
ARIKAN, Mustafa (2011), Bir anakkale ehidi ve Mektubunun Bana Gelenler, Gazi Akademik
Bak, C. 5, S. 9, K, s. 213-243.
ARIKAN, Mustafa (2015), "Aabey ve Kardei -Hayat izgisi Savatan Geen ki Medreseli-",
anakakkale Aratrmalar Trk Yll, Y.13, S.18: 85-410.
ARINCI, Halil Rfat (1992), orum ve Havalisi airleri, Ankara.
ARINCI, Rfat (1 Mays 1940 ), Ebussuud Efendi, orumlu, ,S. 22, s. 7/665-672.
ARINCI, Rfat (1970), vize, stanbul.
ARINCI, Rfat (1 Kanun- sani 1940), eyh Muhiddin Yavsi, orumlu, S. 18, s. 5/535-537.
ARINCI, Rfat (1964) Tarihi le Birlikte Kbrs Destan, Ankara.
ARINCI, Rfat (1950), Ya Demokrasi Ya lm, Ankara.
ARINCI, Rifat Rami (1934), lk, Vilayet Basmevi, orum.
BARDAKI, Salih (18.12.2009), Saraya Gnderilen Mektup, SKLP.COM (14.04.2014).
BEK, Mehmet (2012), "Askeri Tarihiliin Gayri Resmi Kaynaklar: Asker Anlar ve Gnlkleri",
Osmanl Tarihini Aratrmak: Yeni Kaynaklar Yeni Yaklamlar, (Der. Cevat ayin-Gltekin Yldz),
stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, s. 9-104
BEK, Mehmet (2011), " 'htiyat Zabiti'nden 'Yedek Subay'a: Osmanl'dan Cumhuriyet'e Bir
Zorunlu Askerlik Kategorisi Olarak Yedek Subaylk ve Yedek Subaylar 1891-1930", Tarih ve
Toplum, S. 13, s. 45-89
BOLAY, Sleyman Hayri (2013), Felsefe Doktirinleri ve Terimleri Szl, 11. bask, Ankara: Nobel
Yaynlar.
BATMAZ, Eftal kr (2000), Cepheden Cepheye Esaretten Esarete 'rgpl Mustafa Fevzi Taer'in
Hatralar),), Ankara: Kltr Bakanl Yayn.
CEYHAN, Nesime (2009), 1911-1922 Yllar Aras Trk Hikayesine Kaynak: Harp, Turkish Studies, Cilt
4, Say 1/II, s. 1807-1822
AKIR, mer (2004), Trk iirinde anakkale Muharebeleri, Ankara: Atatrk Kltr Merkezi Bakanl
Yay.
AKIR, mer (2009), Trk Harp Edebiyatnda anakkale Mektuplar, Ankara: Aka Yaynlar.
ETN, Atilla (1997), "Halil Rifat Paa", Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, C. 15, stanbul, s. 327328.
TDK (1978), Derleme Szl C. X, Ankara: Trk Dil Kurumu Yayn.
DEVELLOLU, Ferit (1984), Osmanlca-Trke Ansiklopedik Lgat, Ankara: Aydn Kitabevi.
DUMAN, Haluk Harun GRER, Salih Koralp (2009), Yeni Trk Edebiyatnn Kaynaklar: Sava ve

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Edebiyat (1828-1911), Turkish Studies, Cilt 4, Say 1/I: 31-36.


ERCAN, Abdullah (1991), 14. Yzyldan Gnmze orumlu airler, stanbul.
EREV, Muhittin (1967), "Esaret Hayat I. Dnya Savanda Bir Yedek Subayn Htralar: 4", Hayat
Tarih Mecmuas, C. 2, S. 7: 61-64
ERCKSON, Edward J. (2003), Size lmeyi Emrediyorum Birinci Dnya Savanda Osmanl Ordusu,
stanbul: Kitap Yaynevi, 2. Bask.
ERSOY, Mehmet Akif (1997), Safahat, Ankara: Aka Yaynlar.
GENOL, Hseyin Fehmi (2014), anakkale'den Badat'a Esaretten Kurtulu Sava'na Cephede Sekiz Yl
Sekiz Ay (1914-1923), (hzl. Mustafa Yeni), stanbul: Trkiye Bankas Yaynlar.
GRGL, smet (1993), On Yllk Harbin Kadrosu 1912-1922, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yaynlar.
GTEKN, Nuri (2015), Eitimli Neslin I. Dnya Savayla mtihan, stanbul: skenderiye Yaynlar.
GREL, Zeki (1999), Zileli k Ceyhuniye Yeni Bir Bak, Tokat Kltr Aratrma Dergisi, S. 14, s.
52-59.
HAKSEVER, Ahmet Cahit (2008), orum Bektai Zaviyeleri: Tarihi Sreleri ve Fonksiyonlar, EKEV
Akademi Dergisi, S. 36, Erzurum, s. 67-87.
BLKAN, Ali Fuat AKIR, mer (2005), Harp Mecmuas stanbul: Kaynak Kitapl.
KARAKILA, Yavuz Selim (2000), skilipli Tahir Efendizde Ebubekir Nbinin Ryas (1909), Toplumsal
Tarih, S. 73, C. 13, s. 48-49.
KATPOLU (28 ubat 927), Trk Oca, Kurtulu Yolu, S. 22, s. 1-2.
KATPOLU (15 Mart 927), Ocaa Girelim, Kurtulu Yolu, S. 23, s.1.
KIRAN, Muzaffer (1958), Harp Esirleri, Ankara: Ayyldz Yaynlar.
KUM, Naci (1949), "Naci Fikret Batak -lmnn Yldnm Vesilesiyle 1891-1948-", Konya, S. 131132, s. 27-32.
Kur'n Kerm ve Trke Anlam, Ankara:Diyanet leri Bakanl Yaynlar, 1998.
MERT, Hasan (2011), "anakkale'de lm", Tarih ncelemeleri Dergisi, C. XXVI, S. 1, s. 151-172.
MORKAYA, Burhan Cahit (1933), htiyat Zabiti, stanbul: Kanaat Ktphanesi.
MUTA, Muammer (1990), Konya Enerjetizm Felsefe Okulu, Ankara: Kltr Bakanl Yayn.
ORAL, Mehmet (2012), Hicaz llerinde Bir Avu Trk'n Kahramanl, Sarkam, Hicaz Cepheleri ve
Esaret Anlar, Haz. Salih zkan, 2. bask, Konya: Kmen Yaynlar.
OZULU, Abdlkadir (2012), orum Basn Tarihi Notlar, orum.
SEREZL Mehmet Ragp (2011), Rus ve ngilizlere Kar Bir Osmanl Zabiti (1917-1918), stanbul: Tima
Yaynlar.
TAN, M. Turhan (8 Haziran 1935), "lk", Cumhuriyet, s. 6.
TAKIRAN, Cemalettin (2001), Ana Ben lmedim 1. Dnya Savanda Trk Esirleri, stanbul: Trkiye
Bankas Yaynlar.
TAKPRL Mehmed Efendi (2015), Irak Cephesi'nden Burma'ya Savan ve Esaretin Gnl, (Haz.
Mesut Uyar-Ahmet zcan), stanbul: Trkiye Bankas Yaynlar.
TTNC, Mustafa (2016), Hatra Defterimdir..., (Hzl. Abdlkadir Ozulu), orum.
YANIKDA, Ycel (2014), Millete Deva Olmak Osmanl Sava Esirleri, Tp ve Milliyetilik, stanbul: Tarih
Vakf Yurt Yaynlar.
YANIKDA, Ycel (7 Ocak 2015), Rusyadaki 90 Bin Osmanl Sava Esiri ve Sarkam Muharebesi,
Taraf, 7 Ocak, s. 10.
YILDIRIM, Selim, skilipin Yakn Tarihi Asndan Kurtulu Yolu Mecmuasnn nemi, Yaymlanmam
Lisans Tezi, Samsun 1999 (www.isikilipinsesi.com, 15 Temmuz 2008).
Yolumuz ve Yerimiz, Kurtulu Yolu, 1 Nisan 926, S. 1, s.1-2
Tezler
AKKOR, Mahmut (2006), I. Dnya Savanda eitli lkelerdeki Trk Esir Kamplar, Yaymlanmam
Yksek Lisans Tezi, Sakarya niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Sakarya.
KARABUDAK, Remzi (2006), Harf nklabnn orum Basnndaki Yansmalar, Yaynlanmam Yksek
Lisans Tezi, Afyon Kocatepe niversitesi, Afyon.
KUTLU, Cemil (1997), I. Dnya Savanda Rusyadaki Trk Esirleri ve Bunlarn Yurda Dndrlme
Faaliyetleri, Yaynlanmam Doktora Tezi, Atatrk niversitesi Atatrk lkeleri ve nklap Tarihi
Enstits, Erzurum.

SUTAD 39

139

140

Mustafa ARIKAN

EKLER

Ek 1: Milli Mcadele Yllarnda Rifat Rami Bey.

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Ek 2: Birinci Dnya Sava Dnemine Ait Askerlik Belgesi.

SUTAD 39

141

142

Mustafa ARIKAN

Ek 3: kinci Dnya Sava Yllarnda Rifat Rami Arnc.

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Ek 4: kinci Dnya Sava Yllarna Ait Askerlik Belgesi.

SUTAD 39

143

144

Mustafa ARIKAN

Ek 5: Rifat Rami Bey'in zel Arivinden Mtarekeye Dair Bilgi Notu ile Bir iiri.

SUTAD 39

Rifat Rami (Arnc) ve Esaret Dnemi iirleri

Ek 6: Esaret Yllarndaki Mahkmiyetine Dair Yaynlanmam Bir iiri.

SUTAD 39

145

SUTAD, Bahar 2016; (39): 147-169


e-ISSN 2458-9071

ARV BELGELER IIINDA KONYA VLAYET


HAPSHANELERNE BR BAKI (1910-1922)
A VIEW TO THE PRISONS IN THE PROVINCE OF KONYA IN THE
LIGHT OF ARCHIVE DOCUMENTS (1910-1922)
Krat KURTULGAN*

z
Konya, 20. yzyl balarnda be sancak ve 25 kazadan oluan byk idari bir yapdan
oluuyordu. Gerek bulunduu corafi konum ve gerek ise fiziki yaps nedeniyle zamannn modern
ehirlerden biridir. Bu durumu nedeniyle de bnyesinde her trl devlet kurumu ve binas
bulunmaktayd. Bunlara dair yaplan yazmalar sayesinde hapishaneler konusunda olduka fazla
belgeye ulalm ve bilgiler elde edilebilmitir.
Bu almann snrll; Osmanlnn son dnemi olan 20. yzyl balarndaki Konya Vilayeti
bnyesinde bulunan baz hapishaneler olup; gnmzde snrlar ierisinde olmayan yerlerdeki
hapishaneler hari tutulmutur.
Sz konusu srete ariv belgelerine dayandrlarak hapishanelerin fiziki yaps, hapishane
alanlar, iledikleri su ekilleri, mahkm ve tutuklu saylar, asayi, gvenlik ve salk sorunlar
ile bu sorunlarn zmne ynelik gerekletirilen uygulamalar nelerdir? Sorularna cevaplar
aratrlm ve cevaplar verilmitir.

Anahtar Kelimeler
Konya, hapishaneler, mahkm ve tutuklu, gardiyan.

Abstract
In the beginning of the 20th century, Konya had been a big administrative structure which was
consisted of five sanjacks and twenty five districts . Due to its both geographical position and physical
features, it was one of the modern cities of its time. Because of this, it had every kind of government
institutions and government buildings on it. Owing to the correspondence regarding to these
institutions, a great deal of documents had been reached and information could have been obtained.
Limitedness of this study is some prisons in the Province of Konya, in the beginning of the 20th
century which is the last period of the Ottomans. Prisons which are not in the todays borders of the
city are excluded.
In the process aforementioned, the questions of the physical situations of the prisons, prison
employees, crime types of the prisoners, numbers of the convicts and the prisoners, security, order and
health problems, and the practices directed to solve these problems had been handled based upon the
archive documents.

Keywords
Konya, prisons, detainees and convicted people, prison guard.

Dr., Artvin oruh niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Tarih Blm retim yesi; kursatkurtulgan@hotmail.com
Gnderim Tarihi: 21.12.2015
Kabul Tarihi:
31.03.2016

148

Krat KURTULGAN

GR
Eski Medeniyetlerde hapishanelerin tam olarak ne zaman ortaya ktna dair
kesin bir bilgi bulunmamaktadr. Fakat yerleik sisteme gemi, belirli lde gelimi
bir hukuk sistemine sahip blgelerde var olduu sylenmektedir. Bu yaplar
toplumlarn yaam ekilleri, dier medeniyetlerle olan etkileimleri ve benimsedikleri
ceza hukuk sistemlerine gre ekillenmitir. Daha ok infaza kadar geen sreyi
geirmek amacyla kullanlan bu yerler daha sonra modern manada suluyu
cezalandrma veya topluma kazandrma gibi ilevler kazanmtr (Ylmaz, 2001:541543).
Szlkte hapsedilme yeri olarak geen hapishane kavram olarak, kiinin evde,
mescitte veya bir baka yerde davranlarnn kstlanmas anlamna gelir. Kanunen
hkm giyen kiinin belirli bir mddet zorunlu olarak tutulduu mekn demektir.
slam Tarihinin ilk yllarnda hapsedilecek kiiler mescitlerde veya evlerde slah
edilmek suretiyle; savalarda ise adrlarda tutularak cezalandrlmlardr. Drt halife
dneminden itibaren hapishaneler kurumsal kimlik kazanarak yaygnlamtr.
Hapishanelerde mahkmlar cinsiyetine, yana ve iledii suun eidine gre
ayrlmlardr. rnein kadn, hnsa ve erkek, akl bali olmayan, gen ve yal, sivil
ve asker eklinde tanzim edilmitir (Zhir 2014: 7-20). Ksaca cezaevi hapis cezasna
arptrlm olanlarn bu cezalarn ekmek zere kapatldklar yerdir (Atar 2011: 88)
Ve halk arasnda mahpushane olarak adlandrlr. Tevkifhane ise su ileyenlerin
yarglama sreci devam ettii srece cezas kesinleinceye kadar alkonulduklar yerler
olarak tanmlanmaktadr (Develliolu 1999: 1103).
Hapis cezas, devletin belirledii kural, knn ve nizamlar ihlal ederek, sulu
olduuna mahkeme tarafndan karar verilen kimseleri, belli bir sre toplumdan ayr
bulundurmak zere hapishanede kalmak zorunda brakan ve bu suretle toplumu onun
zararlarndan korumak amacn tayan, hrriyeti balayc bir cezadr. Ayrca, ilenen
suun cezasz kalmadn gstermek, bakalarnn bu suu ilemesini nlemek,
suluyu topluma kazandrmada eiticilik ve kiiyi edeplendirip, slah etmek gibi bir
hedefi de bulunmaktadr (Atar 2011: 87). Osmanl Devletinde hapis cezas ilk kez
Tanzimat dneminde kabul edilen 1840, 1851 ve 1858 tarihli ceza kanunlaryla,
hrriyeti balayc bir cezalandrma yntemi olarak kabul edilmitir (Bozkurt 2012:
262).
Mekn olarak nceleri kk kale veya kale burlarnn yan sra; eski, dzensiz ve
nizami olmayan binalar hapishane olarak kullanlmtr. zellikle II. Mahmud dnemi
ile birlikte yaplan Avrupallama abalar ierisinde hapishanelere de yer verilmi ve
baz dzenlemeler yaplmtr. Yeni hapishanelerin inas ve yeni kanunlarn
karlmas, i dinamiklerin yan sra d dinamiklerin talepleri, basklar ve
giriimleriyle gereklemitir. Zaman ierisinde bu basklarn da etkisiyle hapishaneler
sorunu zerine gidilmi ve Osmanl genelinde bulunan hapishanelerin slah iin
almalar yaplmtr. Hapishaneler reformu ile birlikte buralarda kalan mahkmlar
modern hapishanelere nakledilmilerdir (1860). Snrl bte olanaklar nedeniyle bu

SUTAD 39

Ariv Belgeleri Inda Konya Vilayeti Hapishanelerine Bir Bak (1910-1922)

srete yaptrlan hapishaneler genellikle iki katl ve kargir binalardan olumaktadr


(en 2007: 17-28).
Bu slah almalarn balang noktas, Osmanl Devletinin 1856 ylnda imzalad
Islahat Ferman olarak kabul edilmektedir. Burada ama ncelikle gayrimslim
mahkmlarn rahatn ve gvenliini salamaktr (en 2007: 20). D mdahalelerin
giderek artmas zerine en esasl dzenleme 1880de gereklemitir. Hapishanelere
dair dzenlemenin daha ok 1880li yllardan itibaren balamas tesadf deildir.
Tanzimat ve Islahat Fermanlarndan sonra gndeme gelen ve ngiliz Bykeli
Canningin takipisi olduu Hapishanelerin Islah konusu Osmanl Devletini uzun
sre megul etmitir (Gmsoy 2014: 217). Gerek Avrupal Devletlerin basklar ve
gerekse hapishanelerin kanayan yara haline gelmesi sorunun zm iin devleti
harekete geirmi; hazrlanan nizamnameler ve genelgeler ile fiziki ve idari yapda
deiikliklerin yaplmasn salamtr (Tekin-zke 2008: 189; zelik 2011: 19).
Konya, bulunduu coraf konum ve fizik yaps nedeniyle modern
ehirlerden bir tanesiydi. Bu nedenle de bnyesinde her trl devlet kurumu ve binas
bulunmaktayd. Bunlara dair yaplan yazmalar ve belgeler sayesinde hapishanelerin
fizik yaps, hapishane alanlar, mahkm ve tutuklu saylar, iledikleri sular,
asayi ve gvenlik ile salk sorunlar ve bu sorunlarn zmne ynelik
gerekletirilen uygulamalar hakknda bilgi sahibi olabilmekteyiz. Aada bu
konularla ilgili bilgiler verilmektedir.
1. Konya Vilayeti Hapishaneleri
Konya, 20. yzyl balarnda be sancak ve 25 kazadan oluan byk idar bir
yapdan oluuyordu (BOA. DH. MB. HPS. 154.14, L.1-3). Gnmz snrlar itibariyle
Konya ili genelinde toplam dokuz hapishane ve tevkifhane bulunduu
anlalmaktadr. Bu hapishaneler Konya merkez, Akehir, Beyehir, Bozkr, Ereli,
Ilgn, Seydiehir, Sultaniye ve 1918 ylndan itibaren Saideli (Kadnhan)de
bulunmaktayd. Aratrmamza sz konusu dnemde Konya hapishanelerinde
altrlm olan grevliler ve bunlarn zlk haklar hakknda bilgi vererek
balayabiliriz.
1.1. Hapishane Grevlileri
1880 nizamnamesinde hapishane personeli; mdr, baktip, ktip, bagardiyan,
gardiyan, bayan gardiyan, imam, tabip, hademe olarak sralanmtr (Gmsoy 2014:
238). Bu erevede tutulan defterler sayesinde, hapishanelerde alanlar hakknda
olduka fazla bilgi edinilebilmektedir. Ka kiinin alt, isimleri, maalar ve tayin
tarihlerini ieren kaytlardan anlaldna gre; sz konusu dnemde daha ok sivil
memurlar grev yapmaktayd. Grevli olarak hapishane mdr, hapishane ktibi,
tabip ve gardiyanlarn bulunduu grlmektedir. Bu grevliler arasnda gardiyanlarn
says olduka fazladr. Fakat cret asndan ise en az maa almlard. Ayrca Konya
hapishanelerinde byk olanlarnn bazlar hari, hapishane mdrleri ve ktipleri
yoktu. Sadece gardiyanlarca buralarn dzeni salanmt. Bu erevede Konya
genelinde bulunan hapishane ve tevkifhanelerde alanlarn saylar ile bunlara

SUTAD 39

149

150

Krat KURTULGAN

denen tahsisat hakknda ksaca bilgi vermenin faydal olaca kanaatindeyim.


Hapishanelerin yllk masraflarna bakldnda 1913 (1329) yl itibariyle 85.200
kuru tahsisatn maa demelerine gittii grlmektedir. Nisa hapishanelerinde
grevli olan kadn gardiyanlarn da ihtiya durumunda greve balatldklar, dier
zamanlarda ise ilerine son verildii grlmektedir (BOA. DH. MB. HPS. 154.14, L.4345). alanlarn saylar ve aldklar maalar altklar mahallerin durumuna ve
ihtiyaca gre baz zamanlarda arttrlm; baz zamanlarda ise azaltlmtr (BOA. DH.
MB. HPS. 144.16). Hapishane grevlileri arasnda en fazla maa mdrler almakta,
onu ktipler, bagardiyanlar, tabipler ve normal gardiyanlar izlemektedir. Aadaki
Tablo 1de sz konusu alanlarn saylar ve aldklar maalar gsterilmektedir (BOA.
DH. MB. HPS. 154.14, L.43-45).
Tablo 1: Hapishane alanlar ve Aldklar Maalar
Sra
1

alt Yer ve Grevi


Konya Hapishane Mdr

Kii Says
1

Maa(Kuru)
850

Konya Hapishane Ktibi

450

Konya Tevkifhane Mdr

400

Konya Tevkifhane Ktibi

300

5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19

Tabib
Konya Ser Gardiyan
Konya Ser Gardiyan(Tevkifhane)
Konya Gardiyan
Konya Gardiyan
Konya Nisa Gardiyan
Akehir Gardiyan
Ilgn Gardiyan
Ereli Gardiyan
Seydiehir Gardiyan
Sultaniye Gardiyan
Beyehir Gardiyan
Beyehir Nisa Gardiyan
Bozkr Kazas Gardiyan
Bozkr Kazas Nisa Gardiyan

1
1
1
9
3
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1

250
400
300
250
450
200
150
150
150
150
150
150
150
150
50

Baz belgelerde Tablo 1de gsterilen personele ek olarak iae memuru, muhasip ve posta
gardiyan olarak altrlan personel de bulunmaktayd. Nitekim 1919 (1335) tarihli bir belgede
mevcut alan personelin listesi verilmektedir. Ayn belgede hapishaneler ile alakal yaplan
almalarda ihtiya duyulan personel saylarnn yan sra almakta olan personelin
durumlar da aratrlm; zlk haklarnn iyiletirilmesiyle maalarna yzde elli orannda
zam talep edilmitir (BOA. DH. MB. HPS. 162.79. L.19).
28 Ocak 1920 (1336) tarihinde, geen yedi yllk sre iinde alanlarn maalar neredeyse
iki katna karlmtr. Sz konusu dnemde Konya Hapishaneleri Genel Mdr olan Mehmet
Efendizade Mustafa Efendinin 1500, tevkifhane mdrnn ise 1200 kuru maa aldklar;
gardiyanlarn da 600 ile 800 kuru arasnda deien miktarlarda cret aldklar grlmektedir.
Bunlarn yan sra nemli bir deiiklikte nisa hapishanelerinde grevli kadn gardiyanlarn
maalarna yaplan zam ve iyiletirmelerdir. Erkek gardiyanlara oranla ok daha dk cretler
ile altrlan kadn gardiyanlarn geen zaman iinde daha nemli bir konuma geldikleri ve
erkek gardiyanlar ile neredeyse ayn statye kavutuklar sylenebilir. Nitekim Konya Nisa

SUTAD 39

Ariv Belgeleri Inda Konya Vilayeti Hapishanelerine Bir Bak (1910-1922)

Hapishanesinde gardiyan olarak alan Fatma Hanm da 600 kuru maa almtr (BOA. DH.
MB. HPS. 164.50. L. 1).
nceleri dk bir maala altrlmalarnn sebepleri arasnda ihtiya duyulmas
durumunda ie alnmalar ile kadn mahkmlarn saylarnn dk olmas vardr. Buradan
hareketle kadn mahkmlarn saylarnn giderek artmas, bu ite grevli gardiyanlarn daimi
kadrolu olarak altrlmalarna ve bundan dolay cretlerinde de iyiletirmelere sebep
olmutur.
Bir taraftan yeni hapishaneler ina edilirken, dier taraftan hapishanelerde alanlarn
tayin ve ie alnma koullar dzenlenmeliydi. Sorunun zmnde dnm noktas, Ocak 1912
(Knunuevvel 1327) tarihli dzenlemedir. Bu erevede zellikle Avrupa hapishaneleri model
alnm ve gerekli incelemelerde bulunulmutur. Yaplan bu incelemelerde Avrupadaki
hapishanelerde alan memur ve mstahdemlerin belli kurallara gre tayin edildikleri ve bu
sebeple ilerin gayet dzenli ve doru bir ekilde ilerledii sonucu rapor edilmitir. Ayrca
iinin ehli olan bu kiiler sayesinde, burada kalan mahkmlar cezalar sresince slah edilmi
hem de rendikleri zanaat ile darda hayatlarna devam edebilmelerine imkn salanmt
(BOA. DH. MB. HPS. 144.16).
Osmanl hapishanelerinde ise durum olduka farkldr. Zira buralarda alanlarn hem ie
alnma koullar, hem de zlk haklar bulunduklar yerlere gre farkllklar gstermektedir.
zellikle maalarn azl, buralara rabeti azaltmakta; artlar tayan memur ve
mstahdemlerin bulunmasnda zorluklara sebep olmaktadr. Buna ramen buralarda idarenin
ba olan hapishane mdrlerinin atamasnda baz kurallar oluturulmas ve bu kurallara
dikkat edilmesi de istenmekteydi. ncelikle mdr olarak atanacaklar ceza kanunlarn
bilmeliydi. Sonrasnda ise liyakatli olmalyd. Mmknse askerlikten ayrlm subaylardan
alnmalyd. Gardiyanlar ise kesinlikle okuryazar olmalyd. Ayn ekilde bunlarn da
mmknse askeriyeden ayrlm olanlar arasndan seilmesi istenmektedir (BOA. DH. MB.
HPS. 8.13;144. 16). Nisa gardiyanlarn da ise durum biraz farkldr. Gerek mahkm saylarnn
azl, gerekse deneklerin yetersizlii gibi nedenlerden dolay daha ok geici olarak ie
alndklar ve ihtiya kalmadnda ise grevlerinin sona erdirilmiti (BOA. DH. MB. HPS.
144.74;144. 80).
Hapishanelerde altrlmak zere yaplan ie almlara dair genel kurallar, 6 Ekim 1913 (23
Eyll 1329) tarihli bir genelgede anlatlmaktadr. Buna gre ihtiya duyulan mdr, ktip,
gardiyan ve mstahdem gibi her trl alann ie almlarna bakmak zere bir heyet
oluturulmutur. Bu heyet, merkezlerde ceza reisleri, istinaf veya Merkez Mddei-yi
Umumi(Savc), jandarma komutan, kaymakam, shhiye mfettileri ve tabiplerden
oluuyordu. Kazalarda ise savc, jandarma blk kumandan ve belediye tabiplerinden
oluuyordu (BOA. DH. MB. HPS. 148. 99). Bu tarihten sonra yaplan ie almlarda tek yetkilinin
bu heyet olduu aka ifade edilmektedir. Ayrca bu heyet, verdii kararlar dorultusunda
grevlerinde suiistimalleri tespit edilenlerin de grevlerine son verebiliyorlard. Bu uygulama
gnmzdeki idari mahkemelerin bir benzeri olarak gsterilebilir. Bylelikle Avrupada ki
uygulamalarn bir benzeri Osmanl Devletine uyarlanmtr.
alanlara dair verilen bu bilgilerden sonra fiziki yap hakknda da bilgi vermek faydal
olacaktr.

stinaf: Verilen hkmn feshinin istendii st mahkeme. Anlamna gelirken; Mddei-yi Umumi: Savc, umumi
haklar adna dava aan hkim demektir (Develliolu 1999: 461;707).

SUTAD 39

151

152

Krat KURTULGAN

1.2. Hapishanelerin fizik Durumu


Hapishaneler ile alakal yaplan teftiler ve hazrlanan raporlarda dzen ve temizliin yan
sra binalarn genel durumu ile alakal bilgilere de ulamak mmkndr. Osmanl
hapishanelerinin eski tarzda yaplm olmas ve zaman ierisinde yaanan eskimeler nedeniyle
her ynden kt ve kullansz binalar haline gelmitir. Hapishanelerin slah ve yeni
hapishanelerin inas konusunda Konyada da bir dizi almalarn yapld yazmalardan
anlalmaktadr. zellikle mevcut yaplarn fiziki adan son derece kt durumda olduklar ve
acilen bu yaplarn bir nizam erevesinde dzenlenmesi gerektii dile getirilmektedir. 11 Nisan
1911 (29 Mart 1327) tarihi itibariyle Konya genelinde, Bozkr, Beyehir, Ereli, Seydiehir,
Sultaniye kazalarnda yeni hapishanelere ihtiya varken, Ilgnda ise mevcut hapishanenin
tamire ihtiyacnn bulunduu anlalmaktadr (BOA. DH. MB. HPS. 143. 11).
28 Ocak 1912 (15 Knunusani 1327) tarihli Konya valisinin imzasnn bulunduu bir yazda
konu ile alakal yaplmas gerekenler dile getirilmektedir. Eksiklikler konusunda sadece
hapishanelerde sorun olmad, hemen hemen btn devlet dairelerinde yeniden yaplacak
binalara ihtiya bulunduu anlalmaktadr. Mevcut binalarn tamir ve bakmlarnn maliyeti de
anlatlarak acilen zm istenmektedir (BOA. DH. MB. HPS. 36. 3. L2).
ncelediimiz belgeler nda hapishaneler konusunda erkek hapishanelerinin
sorunlarnn yan sra ad geen dier balklardan bir tanesi de Nisa hapishaneleridir.
1.2.1. Nisa (Kadn) Hapishaneleri
Osmanl Devletinde 1912 ylna kadar kadnlara zel hapishanelerden sz etmek mmkn
deildir. Bunun en nemli sebebi kadn mahkmlarn saysnn azldr. Bu srete kadn
mahkmlarn cezalarn kadn hapishanesi anlamna gelen mam Evinde, muhtarlarn veya
kadn gardiyanlarn evlerinde ektikleri grlmektedir. Fakat mahkm saysnn giderek
artmas zerine bu uygulamadan vazgeilmi ve kadnlara zel nisa hapishaneleri
oluturulmas planlanmtr (Bozkurt 2012: 264-265). Fakat maliyetin yksek olmas zerine
mevcut ve yeni yaplmakta olan hapishanelerde kadnlara zel ayr blmler oluturulmas
veya bir iki kouun kadnlar iin ayrlmas yoluna gidilmitir (BOA. DH. MB. HPS. M.
51.42;DH. MB. HPS.146. 83;144. 17). Bu mmkn deilse erkek hapishanelerinden bir
kouunun ayrlmas veya mahkmlarn Nisa Hapishanesi bulunan civar kazalara sevk
edilmeleri istenmitir (BOA. DH. MB. HPS. 144.74;144. 80).
Konya da ise, sorunun zm iin daha ok hane kiralama yoluna gidilmitir (BOA. DH.
MB. HPS. 42.19;47.12;48.10;49.24). Konya valisi 12 Nisan 1916 (30 Mart 1332) tarihinde Konya
merkezde Nisa Tevkifhanesi olarak iki odal bir evin kullanldn, burada on be kii
kalabilecekken saynn giderek arttn ve 49a ktn sylemektedir. Bu kiiler gayri shhi
koullarda kalmlard. Bundan dolay aralarnda hastalklarn arttndan bahisle yeni bir
hanenin daha hapishane olarak dzenlenmesi yoluna gidilmi ve Konya Ermenilerinden
Ohannesden metruk evin Nisa hapishanesi olarak kullanlmaya balanmtr (BOA. DH. MB.
HPS. 49.24. L.1-2.).
Kadn mahkm ve tutuklu saylar Konya merkezdeki mahkmlar arasnda % 2-3 orannda
iken, ilelerde ise Ereli ve Seydiehir hari daha dk orandadr. Bu iki kazada ise durum
olduka fakldr. Ereliye baktmzda 1914 yl itibariyle 96 erkee karlk 22 kadn
bulunmakta ve oran % 81e % 19 kmaktadr. Seydiehirde ise durum 1915 yl itibariyle
olduka farkldr. Burada yedi erkee karlk 23 kadn bulunmaktadr. Erkek mahkmlar % 23
orannda iken kadn mahkmlarn % 77lik bir orana sahip olduklar anlalmaktadr.
Seydiehirde ortaya kan bu durumun sebeplerinden birisi I. Dnya Savanda erkeklerin

SUTAD 39

Ariv Belgeleri Inda Konya Vilayeti Hapishanelerine Bir Bak (1910-1922)

cepheye gitmesidir. Bu sebeple kadnlar, ailenin geimini salayabilmek iin hrszlk ve gasp
gibi sular ilemilerdir. Dier bir sebep ise Seydiehir ve civarnda mahkm olan kadnlarn
hapishane olmamasndan dolay bu hapishanede toplanmalar olabilir.
1.2.1.1.Bozkr Nisa Hapishanesi
Bozkr gibi kk kazalarda ise nisa hapishanesi yoktu. htiya durumunda kiralanan
haneler ile soruna geici zm bulunmaktayd. Kiralama bedelleri de ok sk kontrol altnda
tutulmaktayd. rnein Kaza dhilinde 23 Eyll 1913 (10 Eyll 1329) tarihi itibariyle yllk 480
kuru kira ile bir hanenin kiraland merkeze bildirilmi, fakat merkezden gelen 26 Haziran
1913 (13 Haziran 1329) tarihli bir yazya gre ise yllk 335 kuru kira bedelinin verilmesi uygun
bulunmutur. Nisa hapishanesi konusunda Konya merkezde de ihtiya vard. Bunun iin de
aylk 50 kuru bedel ile hane kiralanmt. (BOA. DH. MB. HPS. 42. 19) . Daha sonraki yllarda
ise 18 Haziran 1916 (5 Haziran 1332) tarihinde hapishane olarak kullanlan bu hanenin tamirata
ihtiyac bulunduu ve bu masrafnda yerel ynetimce karland tespit edilmitir. Konya
merkezde bulunan btn hapishane ve tevkifhanelerde tamirat talepleri vard. Bunun yan sra
bnyelerinde mescit yaplmas da istenmekteydi (BOA. DH. MB. HPS. 45.50).
1.2.1.2. Beyehir Nisa Hapishanesi
Ayn ekilde Beyehir Nisa Hapishanesi iin de 29 Ekim 1917 (29 Terini Evvel 1333) tarihli
bir belgeden anlaldna gre aylk 30 kurutan yllk 360 kuru kira bedelinin uygun
bulunduu anlalmaktadr (BOA. DH. MB. HPS. 47.12). Kiralama ilemi, kira bedellerinin
ncelikle merkeze bildirilmesinden sonra, uygun bulunmas durumunda alnan izin ve bedel
karlnda gerekletirilmektedir.
1.2.1.3. Ereli Nisa Hapishanesi
Ereli Nisa Hapishanesinde de durum farkl deildir. Nisa Hapishanesine olan ihtiyacn
kiralama yoluyla giderildii ve merkez Nisa Hapishanesine nazaran fiyatlarnn daha uygun
olduunu syleyebiliriz. Zira Dhiliye Nezaretine gnderilen 14 Temmuz 1919 (14 Temmuz
1335) tarihinde o yl iin 100 kuru olan icar bedelinin 150 kurua arttrld ve bu artn
merkez tarafndan kabul edildii grlmektedir (BOA. DH. MB. HPS. 48.10). ncelenen
belgelerde bu yerlerin dndaki ilelerde Nisa hapishanelerine dair bilgiye rastlanlmamtr.
Son dnem hapishanelerine baktmzda sadece mahkmlarn kald bir yer olarak
grmek mmkn deildir. Yaplan dzenlemeler ve yeniliklerle buralarn byk bir kompleks
eklinde yeni bir yaam alan haline getirilmilerdir. Bir hapishane dhilinde bulunan yerlere
baktmzda bir idari bina, mahkm koular, hastane, mescit, dkkn ve imalathanelerin
bulunduunu grmekteyiz. Bu blmler ierisinde en faal olan yerler ise ieride bulunan
dkknlar ve imalathanelerdir. ncelediimiz belgelere gre bu ksmlar hakknda ksaca bilgi
vermek faydal olacaktr.
2. Hapishanelerde Bulunan Blmler
2.1. Dkkn
6 Eyll 1912 (24 Austos 1328) tarihi itibariyle hapishaneler bnyesinde alanlara ve
mahkmlara hizmet sunmak zere dkkn bulunmaktayd. Kiralama yoluyla zel ahslar
tarafndan alan bu dkknlarn dnem dnem ikyetlere maruz kald anlalmaktadr.
ikyete konu olan meselelerden en by dkknda satlan mallarn darya oranla fahi

SUTAD 39

153

154

Krat KURTULGAN

fiyatlar ile sata sunulmasdr. Bu sorun ilk kez Kozan Mebusu Homparsum Efendi tarafndan
dile getirilmitir. zm yolu olarak bu dkknlarn iinde satlacak olan mallara dair cret
cetvellerinin dzenli olarak hazrlanmas ve 15 gnde bir teftie tabi olmas istenmektedir. Bir
dier zm ise dkkn kiralarnn ucuzlatlmasyla iinde satlan rnlerin daha ucuza
verilerek mahkmlarn ar ve pazardaki fiyattan daha dk bedel ile erzak almalar
salanm olacakt (BOA. DH. MB. HPS. 143.39. L1).
2.2. malathaneler
Hapishanelerde kalan mahkmlarn buradan ktktan sonra da hayatlarn idame
ettirebilmelerine ynelik bir dizi genelgeler yaymlanmsa da, uygulamada daha ok stanbul
ve zmir gibi ehirlerde bulunan hapishanelerde bu tip imalathanelerin aldn grmekteyiz.
ncelenen belgeler nda 12 Eyll 1911 (30 Austos 1327) yl itibariyle Konya genelinde
bulunan hapishanelerde byle bir uygulamaya ne yazk ki rastlanlmamtr. Fakat bilgi sahibi
olmak asndan deinmek gerekirse bu imalathanelerde marangozluk, kunduraclk ve terzilik
sanatlar icra edilmi ve retilen rnler darya sata sunulmutur (BOA. DH. MB. HPS.143.
40. L1). Bu erevede hapishanelerin planlarna atlyelerin de eklendii ve buralarda alanlara
ynelik baz iyiletirmelerin yapldn sylemek mmkndr.
Ayrca hapishanelerde kalan mahkmlarn ilgi ve alakalarna gre bu zanaatlerin yan sra
tarmla alakal olanlarn da evrede altrlmalar ve bylelikle asalaklktan retici konuma
gelmeleri salanmtr (Tekin-zke 2008: 195). Gnmzde de bu uygulama devam etmekte
ve mahkmlar gerek tarmdan elde edilen rnleri ve gerekse yaptklar el ii rnleri satarak
bir ksm ihtiyalarn gidermektedir.
2.3. Hapishanelere Dair Baz Planlar
16 Mart 1913 (3 Mart 1329) tarihi itibariyle Osmanl vilayetleri genelinde yeni yaplacak
olan hapishanelere dair bir takm almalara balanmt. Bu erevede ilk olarak ne kadar
hapishaneye ihtiya duyulduu belirlenmi, sonrasnda ise yaplmas planlanan hapishanelerin
keif evraklar ve planlarna dair kurallar belirlenmi ve hazrlanan talimatlar vilayetlere tebli
edilmitir (BOA. DH. MB. HPS. 143.46).
ncelediimiz belgelerden; sz konusu talimatlara gre hazrlanan plan ve projelerden yeni
hapishanelerin gerek mtemilat ve gerekse fiziksel grnts konusunda olduka farkl
bilgiler edinilebilmektedir. Deiik ebatlara ve kapasitelere sahip bu hapishanelerin planlarna
baktmzda modern izgileri grmek mmkndr. Bu planlardan bir tanesi iki ksmdan
oluurken; birinci ksmda erkek mahkmlar iin oda, depo olarak bir oda, hastane olarak
oda ve hapishane alanlar iin de oda bulunmaktayd. Ayrca drt odas ise Kadn
mahkmlar iin ayr bir ksm olarak planlanmtr (BOA. DH. MB. HPS. M. 51.42, L.1).
yz kiilik bir baka hapishane plannda ise, ortada idari bina; sanda ve solunda 18er
odadan oluan iki binada toplam 36 mahkm odas bulunmaktadr. Bir baka planda ise
mahkmlara ait 27 oda ve sekiz tanede imalathane bulunuyordu. Bu durum retici hale
getirmek iin abalandn gstermektedir. malathaneler 37 metre kare iken, odalar ise 6 metre
karedir. Pencerelerinin tamam telle kapatlmtr. Ayrca btn hapishanelerde camiler
bulunmaktayd (BOA. DH. MB. HPS. M. 51.42, L.2-4; DH. MB. HPS. 146. 83; 148.116).
Yeni hapishaneler inaat, hem shhi hem de gvenlik asndan son derece elzemdir. Zira
shhi olmayan sadece gnlk zmler reten uygulamalar nedeniyle masraflar artmakta ve
yeteri kadar verimli sonular alnamamaktadr. rnek vermek gerekirse Mlkiye Mfettii
imzal 2 Temmuz 1913 (19 Haziran 1329) tarihli bir belgeden Aydn vilayetinde bulunan

SUTAD 39

Ariv Belgeleri Inda Konya Vilayeti Hapishanelerine Bir Bak (1910-1922)

hapishanelerin gvenlii iin 500 jandarma bulunduu ve bunlara maa olarak yllk 12000 lira
dendii anlalmaktadr. Mfettiin hazrlad bu rapora gre; denen bu para ile 2-3 yl
ierisinde yeni bir hapishane yaplabilecekti. Bylelikle gvenlikli bir hapishanede gereksiz i
gcnden de kurtulmak mmkn olacakt (BOA. DH. MB. HPS. 148.40).
Sz konusu dnemde yaplmas planlanan hapishane binalarnn olduka gvenlikli
olduklarn syleyebiliriz. Etraf yksek duvarlarla ve dikenli tellerle evrili olan bu
hapishaneler gnmz hapishanelerine benzemektedir. Bu yksek gvenlikli binalar sayesinde
d gvenlik iin az sayda jandarma kuvveti kullanlacandan nemli bir masraftan kanlm
olacakt.
Konya geneline baktmzda ilelerde yeni hapishaneler yaplmam bu sorun, daha ok
elde bulunan ve idare edecek kadar uygun grlen binalar ile zlmeye allmtr.
lelerden merkeze ve buradan Dhiliye Nezaretine gelen yazlarda zellikle yeni hapishane
inaat iin izin istenmi, fakat bu talepler karlksz kalmtr. Yeni hapishaneler daha ok
vilayet merkezlerinde yaptrlm, ilelerde ise geici zmlerle sorunlar sonraki dnemlere
tanmtr (BOA. DH. MB. HPS. M. 37.69; DH. MB. HPS. 41. 71).
3. Mahkmlar
Konya merkez ve ilelerinde bulunan hapishanelerin fiziki durumuna ve bulunduu
konuma gre mahkm ve mevkuflarn yerletirildii grlmektedir. zellikle cinayet
sularndan hkm giymi olanlar daha ok merkez hapishanesinde hapsedilirken, dier basit
sular ileyen sulular ise suu iledikleri yerlerde hapsedilmiti.
3.1. Mahkmlarn ledikleri Sulara Dair Aklamalar
Kanunlara gre ana balk altnda mahkmlarn sular gsterilmitir. Buna gre en
nemli su bal cinayettir. Cinayet ve zina gibi sular ar su kapsamnda olup; idam,
kalebentlik, srgn, mr boyu rtbe ve memuriyetten men ve meden haklardan mahrumiyet
cezalarn gerektirirdi. Dier bir balk ise cnhadr. Adam vurma, yaralama, soygun ve
hrszlk gibi sular kapsar ve bir haftadan fazla hapis, muvakkat srgn, memuriyetten
uzaklatrma ve para cezasnn verildii durumlardr. Kabahat ise, daha ok hafif sular ve
para cezalarn kapsayan sular ifade etmekte olup muayyen bir meslek ve sanatn yaplmasn
yasaklayan cezalar verildii durumlardr (en 2007: 18; Komisyon 1991: 54;56;181).
ncelediimiz mahkm cetvellerinde ilenen sular ve ad geen kavramlar hakknda ksaca
bilgi vermek faydal olacaktr.
Fil-i Katle Medhal: ldrmeye teebbs etme suudur.
Iskat- Cenin: Ceninin hayat kabiliyetine malik olmazdan evvel ana rahminden kmas
yerinde kullanlr bir tabirdir. Trkesi ocuk drmedir (Pakaln 1993: 4).
Kutta-i Tarik: Halkn mallarn zorla ellerinden almak zere yol kesenler hakknda
kullanlan bir tabirdir (Pakaln 1993: 333).
Sirkat: Hrszlk (Bardakolu 1998: 384-396).
ekavet: Yol keserek soygun yapmak, hara almak.
zellikle hrszlk olaylarnn sulularn tespit edebilmek iin yaplan uygulamalardan bir
tanesi de bu sular ilemi veya ileyecek olanlar ihbar edenlere yani muhbirlik yapanlara
Amele Nizamnamesinde belirlenen yarm altndan be altna kadar para dl verilmesidir
(Konar 2009: 990).
Cetvellerden edindiimiz bilgiler nda sirkat, ekavet, rza geme, kz karma, ocuk
drme, cinayet vs. balklar altnda mahkmlarn sularna ve aldklar cezalara dair bilgilere

SUTAD 39

155

156

Krat KURTULGAN

ulamak mmkn olmaktadr. rnein sirkat suu ileyen Hac smail Olu Aleddin 11 gn
ceza alrken, ekavet ve Soygunculuk suundan mahkm olan brahim Olu Kadir ise 104 gn
ceza almtr (BOA. DH. MB. HPS. 165.1. L1-3). Cinayet bal altnda kayd tutulan Mustafa
olu Abdullah ise 231 gn ceza almtr (BOA. DH. MB. HPS. 165.4. L6).
3.2. Hapishanelerde Bulunan Mahkmlara Dair statistikler
Elde ettiimiz ariv belgelerinde mahkm ve mevkuflarn saylarnn iki ayr balk altnda
ve iledikleri sulara gre snflandrlarak cetvellere kayt edildiini grmekteyiz. Cetvellerin
bir eidi; saysal durumu bildirmek amacyla tutulurken dieri ise mahkmlarn isimleri,
yalar, aile yaplar, nereli olduklar, iledikleri sular ve aldklar cezalar gstermek amacyla
tutulmaktadr. Bunlara izahat cetvelleri de diyebiliriz. 20. yzyln bandan itibaren
vilayetlerde bulunan hapishane ve tevkifhanelerde mevcut olan tutuklu ve hkmllere dair
aylk dnemler halinde kaytlar oluturulmu ve merkeze dzenli olarak bu kaytlarn bir
nshas gnderilmitir.
Aratrmamza konu olan zaman aralnda Konya Merkez, Akehir, Beyehir Bozkr,
Ereli, Ilgn, Seydiehir ve Ilgn kazalarnda mahkm cetvelleri tutulmutu. Yalnz 1918 (1334)
tarihi itibariyle kayd tutulan kazalara Saideli (Kadnhan) de eklenmiti. Ancak herhangi bir
mahkm kaytl deildi. (BOA. DH. MB. HPS. 160.48). 1914 yl itibariyle 39.983 nfusa sahip
olan bu kazada hapishane bulunmamas da ilgintir (BOA. Memalik-i Osmaniyenin 1330 Senesi
Nfus statistii, 1336, s. 24).
Tablo 2: Konya Merkez Hapishanesi Yoklama Cetvelleri
Yoklama
Yl

Suun
Cinsi

1914
1915
1916

Cinayet
Cnha

Mahkm
Zkr
nas
399
9
146
2

Mevkuf
Zkr
326

Cinayet
Cnha

125
75

5
1

115
50

Cinayet
Cnha

584
306

19
12

356
16

1917

ncelenen cetvellerde kayt bulunamamtr.

1918

Cinayet
Cnha

382
43

3
6

nas
9

Toplam

Genel
Nfus

891

111.938

371
3
1

1297

121.566

626

125.313
184

(Tablo 2 Dipnotlar: BOA. DH. MB. HPS. 152.32.L1-4; 156. 77. L7;157. 36.L2;158. 3.
L5;159. 1. L5; 160. 48; BOA. DH. SN. THR.79.37; BOA. Memalik-i Osmaniyenin 1330 Senesi Nfus
statistii, 1336, s. 24; BCA. 272. 65. 6.3.5. L5).
Tablo 2ye baktmzda Konya merkez hapishanesinin mahkm cetvellerinin 1914 ylndan
1918 ylna kadar geen zaman aralnda sadece 1917 yl itibariyle kaytlarn merkeze
gnderilmediini dier yllarda ise bu ilemin dzenli olarak gerekletirildiini grmekteyiz.
1914 yl itibariyle toplam 891 mahkm ve mevkufun bulunduu Konya Merkez
Hapishanesinde savan balamas ile say 371e dmtr. 1916 ylnda ise olduka artan ve
1297 kiiye ulaan bu say savan sona erdii 1918 ylnda 626 kiiye dmtr. Devlet
dzeninin ve i gvenliinin neredeyse kaybolduu bir srete hapishanelerde de dzen
bozulmu ve herkes kendi iine geldii gibi davranmaya balamtr.
I. Dnya Savann devem ettii 1917 yl itibariyle Konya vilayetinin toplam nfusu
870.305 iken bunlar arasnda gayrimslim nfus ise sadece 450 idi (Bilgi 2010: 112-143). Bu

SUTAD 39

Ariv Belgeleri Inda Konya Vilayeti Hapishanelerine Bir Bak (1910-1922)

durum, il genelinde bulunan gayrimslimlerin baka yerlere g ettiklerini veya ettirildiklerini


gstermektedir. Sava sonras ise bu gidenlerin nemli bir ksm igalci glerin siyasi hedefleri
dorultusunda geri getirilmitir. Fakat Konya ve evresinde nfus younluunu
salayamayacaklarn bildikleri iin daha ok Ermeninin bulunduu Sivas, Erzurum, Elaz
gibi ehirlere yerletirilmilerdir (pek 2006: 288-301). G edemeyen veya cezas nedeniyle
hapiste olan gayrimslimler ise savan sona erdii tarihten itibaren hzla salverilmitir. Gerek
gayrimslim sulular ve gerekse ar cezalar alm Mslman sulular, blgelerinde huzur ve
barn bozulmas ve karklklarn artmas amacyla serbest braklmtr (BOA, MV. 214. 28)
Bunun gibi kiilerin birou igalci glerle birlikte hareket ederek kendi siyasi hedeflerine
ulamaya almlardr.
Kamu dzeninin salanmas veya bozulmasnda hapishanelerin gemi tarihlerden
gnmze, her zaman etkin rol oynadn syleyebiliriz. Nitekim gemite yaanan isyanlarda
isyan edenler ncelikle kendilerine destek salamak zere blgede bulunan hapishaneleri
basmlar ve buralardaki mahkmlar aralarna alarak isyan bytmlerdir. Gnmzde de
durum bundan pek farkl deildir. Kamu dzeninin bozuk olduu Libya, Irak ve Suriye gibi
devletlere baktmzda rejim asndan sulu grlen birok ismin, rejim kartlarnca
kahraman ilan edildiklerini ve cezaevlerinden kurtarldklarn grmekteyiz. Bu erevede bar
gnlerinde dzenleyici bir kurum olan hapishaneler, sava dnemlerinde ise karklklarn
balang noktasn oluturmulardr.
Konya merkez hapishanesinde daha ok cezas ar olan sular ilemi mahkmlar
kalrken ilelerde ise durum biraz farkldr.
Tablo 3: Konya Akehir Hapishanesi Yoklama Cetvelleri
Yoklama
Yl

Suun
Cinsi

1914

Cinayet
Cnha

1915

Mahkm
Zkr

Mevkuf
nas

26

Genel
Toplam

Genel
Nfus

5
6

37

64.633

43

Zkr

nas

Cinayet
Cnha
Kabahat

24

1916

Cnha

10

1917

Cnha

13

1918

Cnha
Kabahat

7
3

11

21

13
7

24

64.492
63.086

(Tablo 3 Dipnotlar: BOA. DH. MB. HPS. 152.32.L1-4; 156. 77. L1;157. 36.L8;158. 3. L3;159. 1. L3; 160. 48; BOA.
DH. SN. THR.79.37; BOA. Memalik-i Osmaniyenin 1330 Senesi Nfus statistii, 1336, s. 24; BCA. 272. 65. 6.3.5. L5).

Sz konusu dnemde Konya vilayetinin en kalabalk kazas olan Akehirde cinayet


suundan mahkm olmu bir sulu kayt edilmemitir. Toplam nfusa oranla sulu saysnn
neredeyse yok denecek kadar dk olmas bu kazada huzur ve barn korunduunu, sakin bir
hayatn yaandn gstermektedir.

SUTAD 39

157

158

Krat KURTULGAN

Tablo 4: Konya Beyehir Hapishanesi Yoklama Cetvelleri


Yoklama
Yl

Suun
Cinsi

Mahkm

1914

ncelenen cetvellerde kayt bulunamamtr.

1915

Cinayet

1916

Cinayet
Cnha

Zkr

Mevkuf
nas

Zkr

nas

Genel
Toplam

41.721

2
2

12

1917

ncelenen cetvellerde kayt bulunamamtr.

1918

ncelenen cetvellerde kayt bulunamamtr.

Genel
Nfus

41.513

42.697

(Tablo 4 Dipnotlar: BOA. DH. MB. HPS. 151.29. L1-4; 152. 32.L1-4; 156. 77. L5;157. 36.L3;158. 3. L1;159. 1. L1-5;
160. 48; 162. 35; BOA. DH. SN. THR.79.37; BOA. Memalik-i Osmaniyenin 1330 Senesi Nfus statistii, 1336, s. 24; BCA.
272. 65. 6.3.5. L5).

Tablo 5: Konya Bozkr Hapishanesi Yoklama Cetvelleri


Yoklama
Yl

Suun
Cinsi

1914

ncelenen cetvellerde kayt bulunamamtr.

1915

ncelenen cetvellerde kayt bulunamamtr.

1916

ncelenen cetvellerde kayt bulunamamtr.

1917

Cinayet
Cnha

1918

Mahkm
Zkr

Mevkuf
nas

Zkr

nas

Genel
Toplam

Genel
Nfus
55.387
57.362

Kabahat

16

17

45.668

(Tablo 5 Dipnotlar: BOA. DH. MB. HPS. 151.29. L1-4; 152. 32.L1-4; 156. 77. L5;157. 36.L18;158. 3. L1;159. 1. L4; 160. 48; 162. 35; BOA. DH. SN. THR.79.37; BOA. Memalik-i Osmaniyenin
1330 Senesi Nfus statistii, 1336, s. 24; BCA. 272. 65. 6.3.5. L5).
Tablo 6: Konya Ereli Hapishanesi Yoklama Cetvelleri
Yoklama
Yl

Suun
Cinsi

1914

Mahkm

Mevkuf

Genel
Toplam

Genel
Nfus

15
8

118

30.561

2
10

13

Cinayet
Cnha

1
6

3
5

15

Cinayet
Cnha

18

22

Cinayet
Cnha

9
16

Zkr

nas

Zkr

Cinayet
Cnha

73

22

Cinayet
Cnha

1916
1917

1915

1918

nas

30.883

1
29

30.235

(Tablo 6 Dipnotlar: BOA. DH. MB. HPS. 151.29. L1-4; 156. 77. L3; 157. 36.L7; 159. 1. L2; 162.
35; BOA. DH. SN. THR.79.37; BOA. Memalik-i Osmaniyenin 1330 Senesi Nfus statistii, 1336, s.
24; BCA. 272. 65. 6.3.5. L5).

SUTAD 39

Ariv Belgeleri Inda Konya Vilayeti Hapishanelerine Bir Bak (1910-1922)

Tablo 7: Konya Ilgn Hapishanesi Yoklama Cetvelleri


Yoklama
Yl

Suun
Cinsi

Mahkm

1914

Cinayet
Cnha

15

1915

Cinayet

13

17

1916

Cnha

14

1917

Cnha

1918

Cnha
Kabahat

Zkr

Mevkuf
nas

Zkr

nas

Genel
Toplam

19

35

17

Genel
Nfus
32.740

34.149

20
31

29.547

18

(Tablo 7 Dipnotlar: BOA. DH. MB. HPS. 152. 32.L1-4; 156. 77. L2;157. 36.L4; 158. 3. L6;159.
1. L1; 160. 48; BOA. DH. SN. THR.79.37; BOA. Memalik-i Osmaniyenin 1330 Senesi Nfus
statistii, 1336, s. 24; BCA. 272. 65. 6.3.5. L5).
Tablo 8: Konya Seydiehir Hapishanesi Yoklama Cetvelleri
Yoklama
Yl

Suun
Cinsi

Mahkm
Zkr
nas

Mevkuf
Zkr

1914

Cinayet
Cnha

9
3

1915

Cnha

1916

Cnha
Kabahat

1
16

1917

ncelenen cetvellerde kayt bulunamamtr.

1918

Cnha

nas

23

Genel
Toplam

Genel
Nfus

15

24.101

30

17

29.934

10

25.006

(Tablo 8 Dipnotlar: BOA. DH. MB. HPS. 152. 32.L1-4; 156. 77. L8;157. 36.L5; 159. 1. L1-5;
162. 35; BOA. DH. SN. THR.79.37; BOA. Memalik-i Osmaniyenin 1330 Senesi Nfus statistii,
1336, s. 24; BCA. 272. 65. 6.3.5. L5).
Tablo 9: Konya Sultaniye Hapishanesi Yoklama Cetvelleri
Yoklama
Yl

Suun
Cinsi

Mahkm

Zkr

1914

Cinayet

11

1915

Cinayet

10

10

1916

Cinayet

19.616

1917

ncelenen cetvellerde kayt bulunamamtr.

1918

Kabahat

15

19.934

Zkr

Mevkuf
nas

14

nas

Genel
Toplam

Genel
Nfus

13

30.640

(Tablo 9 Dipnotlar: BOA. DH. MB. HPS. 152. 32.L1-4; 156. 77. L4;157. 36.L6; 158. 3.L2; 159.
1. L1-5; 160. 48; BOA. DH. SN. THR.79.37; BOA. Memalik-i Osmaniyenin 1330 Senesi Nfus
statistii, 1336, s. 24; BCA. 272. 65. 6.3.5. L5).
Yukardaki tablolara baktmzda yllara gre mahkm saysnda byk deiimlerin
olmadn grmekteyiz. I. Dnya Savann balad 1914 yl itibariyle Osmanl Devleti
bnyesinde bulunan kurum ve kurulularn ileyii belli bir dzende devam etmitir. Bu yl
ierisinde Konyadan gnderilen mahkm cetvellerine gre tm vilayet genelinde toplam 1109
mahkm ve mevkuf bulunmaktadr. 1915 ylna gelindiinde ise byk bir saysal d
yaanm ve toplam 485 kiinin kaydna ulalmtr. zellikle askere almlarn giderek

SUTAD 39

159

160

Krat KURTULGAN

hzland ve yaanan savalarda yaanan insan kayplarnn fazlal dnldnde birok


mahkmun ve mevkufun savamak zere askere alndklar sylenebilir.
Savan ilerledii 1916 ylnda ise giderek kamu dzeninin bozulduu, i gvenliin
zafiyete uradn sylemek mmkndr. Zaten mahkm ve mevkuf saysna baktmzda
byk bir art yaanmas, bu tezimizi ispatlar niteliktedir. Bu yl itibariyle gnderilen
cetvellere gre toplam 1385 mahkm ve mevkuf kayt altna alnmt. Savan sona erdii 1918
ylna baktmzda ise toplam 749 mahkm ve mevkuf vard. 1922 (1338) tarihli mahkm ve
mevkuf saylarn gsterir tabloya gre Konyada 950 mahkm, 650 Mevkuf olmak zere
toplam 1600 kii bulunmaktadr (Tekin-zke 2008: 192).
3.3.Hapishane Gvenlii
20. yzyl balarnda Konya vilayeti genelinde hapishanelerin d gvenliinden
jandarmalar sorumlu iken, i gvenliinden ise gardiyanlar sorumlu idi. ncelediimiz ariv
belgelerine gre, yaanan sorunlar daha ok i gvenlik zafiyetinden kaynaklanmt.
Hapishanelerin gvenlii ve disiplini konusu ihtiyaca gre dnem dnem gncellenmi ve
kurallar genelge ile illere gnderilmitir. Bu genelgelerden sz konusu dnemde yaanan
aksaklklar ve bunlara kar alnmas gereken nlemler ve tedbirler hakknda malumat sahibi
olabiliyoruz. zellikle i gvenlik konusunda sorumlu olan gardiyanlara mhim grevler
dmekte ve yapmalar gerekenler maddeler halinde listelenmektedir. Buna gre, hem
mahkmlarn hem de grmek zere gelen yaknlarnn zerlerinin aranmas istenmektedir.
Yaananlar ierisinde en byk sorun, mahkmlarla mnasebete giren gardiyanlarn yaptklar
ihmaller nedeniyle yaanan olaylardr. Rvet ile dardan salanan bir takm malzemeler
sebebiyle baz mahkmlar birbirini yaralam, bazlar ise bu aletleri kullanarak atklar
yollardan firar etmilerdir. Bunlarn tespiti zerine hazrlanan bu tip genelgeler ile bu hususlara
dikkat ekilmekte, suiistimalleri tespit edilen grevlilerin derhal grevine son verilmesi
emredilmektedir (BOA. DH. MB. HPS. 145.30).
Bylelikle gardiyan ve mstahdemlerin grevlerinde daha dikkatli olmalar salanmtr.
Ayrca verilen bu emirler erevesinde gardiyanlarn hapishanelerde kalan mahkmlarn
gvenlii ve disiplini konusunda da sk tedbirlerin alnd ve buna uymayanlara ynelik baz
uygulamalara gidildii anlalmaktadr. Bu uygulamalardan bir tanesi, olay karan mahkmun
bir baka hapishaneye nakledilmesidir. Fakat bu uygulama zaman ierisinde giderek fayda
salamaktan uzaklam ve ekonomik olarak da zarar vermeye balamtr. Bu sebeple Dhiliye
Nezareti 27 Aralk 1911 (14 Knunuevvel 1327) tarihinde bu uygulamaya son verilmesini ve
olay karan mahkmlarn bulunduklar hapishanede iddetle cezalandrlmalarn ve disiplinin
bylelikle salanmasn emretmitir (BOA. DH. MB. HPS. 71.19.L.1-2).
Bir baka gvenlik uygulamas ise, hapishanelerin gvenlik amal sabah ve akam olmak
zere gnde iki kez yoklama ve arama yaplarak yasad her trl malzemenin koulardan
toplanmasdr. rnek vermek gerekirse; sabah saat 06.00da yaplan byle bir aramada drt
adet kk ve bir adet byk sustal ak; adet ufak bak, bir ivi ve iki adet de esrar
nargilesi ele geirilmitir (BOA. DH. MB. HPS. 166.79). Ele geirilen malzemelere baktmzda
gnmzden ok da farkl bir durumun olmad anlalmaktadr. Yaplan bu kontroller ile
hem mahkmlarn hem de hapishane alanlarnn can gvenliklerinin saland
anlalmaktadr. rnein 25 Haziran 1913 (12 Haziran 1329) tarihinde, Rize Jandarma Blk
Kumandan Yzba Faik Efendinin hapishane ierisinde idama mahkm bir deli ahs
tarafndan baklanarak ehit edildii ifade edilmektedir (BOA. DH. MB. HPS. 148.30). Bu olay
hapishanelerde disiplinin salanamamas durumunda yaanlan olaylara ac bir rnektir.

SUTAD 39

Ariv Belgeleri Inda Konya Vilayeti Hapishanelerine Bir Bak (1910-1922)

3.4. Hapishanelerde Salk Koullar


Hapishaneler Adliye Nezaretince gnderilen mfettiler vastasyla denetlenmektedir.
ncelediimiz belgelere dayanarak temizlik konusunda Konya genelinde tek skntl grnen
yer Akehir hapishanesidir. Dier hapishanelere dair bu konuda her hangi bir ikyet ve uyar
yazsna rastlanlmamtr. Akehir kazas hapishanesi ile alakal olarak hazrlanan 21 Ekim
1913 (8 Terinievvel 1329) tarihli bir tefti raporunda zellikle temizlik ve dzen konusunda
tespit edilen eksiklikler dile getirilmekte ve bir an evvel bunlarn giderilmesi istenmektedir.
Ayrca bu yazda durumun vahametinin gittike artt ve mahkmlarn burada yaamalarnn
mmkn olmad gr dile getirilmitir. Adliye Nezaretince gnderilen bu yazlardan
hareketle Dhiliye Nezareti de durumun bir an evvel dzeltilmesi iin dzenlemelerin
yaplmasn, yoksa mahkmlarn hayatlarnn tehlikeye gireceini ifade etmitir (BOA. DH. MB.
HPS. 72.18.L.1-2).
Her ne kadar dier hapishanelerde sorun tespit edilememise de zaman ierisinde yaanan
doluluk sorunu nedeniyle bir takm hastalklarn artt ve salgna dnt grlmtr.
Yaanan salk sorunlar daha ok cilt ve solunum yollarna dayal hastalklard. Bu sorun,
artan sulu saysna bal olarak, koularda st ste insanlarn kalmas nedeniyle yaanm
olmaldr.
Mahkm cetvelleri zerinde yaptmz incelemelerden anlald kadaryla Konya
hapishanelerinin son dnemlerde doluluk oranlar olduka artmt. Bu nedenle yeni
hapishanelerin inas iin almalar yaplm, buna ilaveten evrede bulunan baz kalelerin de
hapishane olarak kullanlmas dnlmtr. rnein 1912 (1328) tarihli bir belgeye gre;
Konya merkez hapishanesinde mahkm saysnn olduka artmas zerine alnmas dnlen
tedbirlerden biri de yama kalesi demek olan ve gnmzde hala ayakta duran Hisnlekrd
Kalesinin hapishane olarak kullanmyd. Ancak bu dnce paraszlktan uygulanamamtr
(BOA. DH. MB. HPS. 49.12; Sobernheim 1997: 455-456).
Hapishanelerde doluluk sorunu giderek artm ve beraberinde salk koullarn da
olumsuz etkilemitir. Nitekim ubat 1915te yaplan yazmalarda Konya, zmit, Van
hapishanelerinin yan sra Eskiehir hapishanesinde de mahkm younluundan dolay
bulac hastalklarn artt ve zellikle Lekeli Humma hastalnn grld tespit
edilmitir. Tedbir olarak ise tecrit odalar oluturulmutur (Gmsoy 2014: 233). Bir baka
salgn hastalk vakasna da Konya merkezde rastlanlmtr. Burada Nisa Tevkifhanesi olarak
iki odal bir evin kullanld ve burada on be kii kalabilecekken saynn giderek artt ve 49a
kt sylenmektedir. Gayri shhi koullar nedeniyle bu mahkmlar arasnda hastalklarn
arttndan bahisle zm olarak yeni bir hanenin daha hapishane olarak dzenlenmesi yoluna
gidilmitir. Konya Ermenilerinden Ohannesden metruk ev Nisa Hapishanesi olarak
kullanlmaya balanmtr (BOA. DH. MB. HPS. 49.24. L.1-2).
Haddinden fazla mahkmun konulmas hastalklarn davetine sebep olmutur. zellikle
solunum yolu ve bulac hastalklar lm vakalar ile sonulanmtr. Hastalanan mahkmlarn
tedavileri ise daha ok gayrimslim hastanelerinde salanmaktadr. Gnderilen hastalarn
Rum, Ermeni, Trk veya dier rklarna gre akbetleri ya lm ya da firar olmutur (en 2007:
21). Dzenlenen talimat ve genelgelerde sorunun zm iin avlularda mahkmlarn daha
fazla vakit geirmelerine frsat verilmesi istenmitir (BOA. DH. MB. HPS. 144.17).

Suriyenin Humus Kentinde bulunan bu kale Hal valyeleri tarafndan yaptrlm ve Selahaddin Eyyubinin
fethedemedii tek kale olarak nlenmitir (een 1994: 19-20).
Lekeli Humma hastalnn Austos 1914te Arnavutlukun Avlonya ehrinden gelen muhacirler ile geldii ve
zamanla iddetli bir salgna dnt grlr. Bitlerle bulaan ve zellikle kalabalk ve pis meknlar olan
hapishaneleri tehdit eden bir hastalk olmutur (Gmsoy 2014: 233).

SUTAD 39

161

162

Krat KURTULGAN

3.5. Hapishanelerde Beslenme Koullar


Hapishanelerin iae durumlaryla ilgili 1880 tarihli nizamnamenin nc faslndan bilgi
edinmek mmkndr. 53 ve 54. maddelerde ise tutuklu ve hkmllere gnlk 300 dirhemden
oluan bir ift ekmek; adi sululara sadeya, i ya piirilmi sebze, kuru baklagiller ve etten
ibaret yemek ile gnlk 30 dirhem orba verilecektir. Hamile kadnlara ise daha fazlas
verilmektedir. Ayrca ramazan gnleri sahurluk ve iftarlk verilmektedir (Bozkurt 2012:
272.273).
Gnmzdeki gibi dzenli olarak n yemek verildiinden bahsetmek mmkn
deildir. Uzun yllar tek bir n eklinde verilen bu gdalar bir taraftan dzen ve intizam
bozarken bir taraftan da salk koullarnn bozulmasna sebep olmutur. Sorunun giderek
bymesi zerine dikkatler bu konuya ekilmitir. Hapishane tabibi tarafndan Hapishane
Genel Mdrlne 6 ubat 1922 (6 ubat 1338) tarihinde yazlan bir yazya gre; sz konusu
dnemde tutuklulara yirmi drt saatte bir yemek verildiinden bahisle bu durumun mahsurlu
olduu dile getirilmektedir. Zira bu yemekler tamamen tketilemeyip zamanla soumasndan
dolay pe atlmaktadr. zellikle sabahlar mahkmlarn a kaldklar ve ieride yemek
hazrlamak suretiyle bu sorunlarn zmeye altklar sylenmektedir. Bu sorunun zm
iin; gnde sabah saat 12.00 ve akam saat 18.00de olmak zere tabldot usulnde yemek
verilmesi ve yemeklerin evrede bulunan hastanelerden temin edilmesi istenmektedir.
Bylelikle ieride yemek piirmek zorunda kalnmayaca ve shhi koullarn salanaca dile
getirilmektedir (BOA. DH. MB. HPS. 47.65).
Osmanl Devletinin son dnemlerinde yaanan gelimelere paralel olarak kullanlan idari
ve adli binalarn da deitirildii ve modernizasyonu iin abaland anlalmaktadr. Bir
taraftan fiziki yapda deiiklikler yaplrken dier taraftan da kural ve kaideler konusunda
evrensel bir yapnn oluturulmas iin youn mesai harcanmtr. Fakat baarl olunduunu
sylemek ne yazk ki mmkn deildir. Art arda gelen savalar ve savalarda yaanan maddi
manevi kayplar bylesine nemli bir konunun zerine gidilmesine imkn vermemitir. Milli
mcadele sonras yeni kurulan Trkiye Cumhuriyeti toplum zerinde gerekleen byk
ykm tamir etmeyi ncelikli olarak ele alm sonrasnda ise hzla hapishaneler konusunun
zerine gidilmitir.
4. SONU VE DEERLENDRME
Bahsedilen dnemde Konya hapishaneleri, bulunduu corafi konum ve demografik yaps
nedeniyle nemli bir yer haline gelmitir. Bu hapishaneler, ncelikle mahkmlar slah
meknlar olarak planlanmken, zamanla bu fonksiyonunun yan sra yeni yaam alanlar
haline gelmitir. Bu meknlarn asli unsurlarndan bir tanesi mahkmlar iken zamanla
hapishane alanlar ve buralarda mahkmlara ynelik hizmet veren sivil alanlar da asli
unsurlar haline gelmilerdi.
Osmanl Devletinin son dneminde i ve d meselelere paralel olarak byk bir maddi
sknt ierisine girilmitir. Bylesine skntl bir srete hem idari binalar hem de hapishaneler
konusunda bir dizi faaliyete giriilmise de ne yazk ki istenilen sonu elde edilememitir.
Sonu olarak Osmanl Devletinin son dneminde byk bir sorun haline gelen
hapishaneler konusunda yaplan dzenlemeler ile modern artlara haiz birok hapishane
inaatna giriilmitir. Yaptrlan hapishanelere baktmzda fiziki adan byk deiikliklerin
olduu grlmektedir. Eskiden kargir olan ve genellikle iki katl olan bu yaplar, yeni dnemde
ihtiyaca gre ok katl modern binalar eklinde ina edilmitir. Bu yeni nesil hapishanelerde
gze arpan en byk deiim mahkmlar retici duruma getirmek iin yaptrlan

SUTAD 39

Ariv Belgeleri Inda Konya Vilayeti Hapishanelerine Bir Bak (1910-1922)

imalathaneler ve atlyelerdir. Bunlarn yan sra bnyesinde dzenlenen dkkn, cami, hasta
hanelerle, darsnda oluturulan gezinme yerleri ve tarm yapmaya ynelik alanlar ile son
derece gzel, yeni ve byk bir yaam alan haline getirilmitir.

SUTAD 39

163

164

Krat KURTULGAN

KAYNAKA
1-Babakanlk Osmanl Arivi,
Dhiliye Nezareti,
Mebn-i Emriye ve Hapishaneler Mdriyeti (BOA. DH. MB. HPS)
Dosya No: 8, Vesika No: 13; Dosya No: 36, Vesika No: 3; Dosya No: 41, Vesika No: 71; Dosya No: 42,
Vesika No: 19; Dosya No: 45, Vesika No: 50; Dosya No: 47, Vesika No: 12; Dosya No: 47, Vesika No:
65; Dosya No 48, Vesika No: 10; Dosya No: 49, Vesika No: 12;Dosya No: 49, Vesika No: 24; Dosya No:
71, Vesika No: 19; Dosya No: 72, Vesika No: 18.
Dosya No: 143, Gmlek No: 11; Dosya No: 143, Gmlek No: 39; Dosya No: 143, Gmlek No: 40;
Dosya No: 143, Gmlek No: 46; Dosya No: 144, Gmlek No: 16; Dosya No: 144, Gmlek No: 17;
Dosya No: 144, Gmlek No: 74; Dosya No: 144, Gmlek No: 80; Dosya No: 145, Gmlek No: 30;
Dosya No: 146, Gmlek No: 83; Dosya No: 148, Gmlek No: 30; Dosya No: 148, Gmlek No: 40;
Dosya No: 148, Gmlek No: 99; Dosya No: 148, Gmlek No: 116; Dosya No: 151, Gmlek No: 29;
Dosya No: 152, Gmlek No: 32; Dosya No: 154, Gmlek No: 14; Dosya No: 156, Gmlek No: 77; Dosya
No: 157, Gmlek No: 36; Dosya No: 158, Gmlek No: 3; Dosya No: 159, Gmlek No: 1; Dosya No: 160,
Gmlek No: 48; Dosya No: 162, Gmlek No: 35; Dosya No: 162, Gmlek No: 79; Dosya No: 164,
Gmlek No: 50; Dosya No: 165, Gmlek No: 1; Dosya No: 165, Gmlek No: 4; Dosya No: 166, Vesika
No: 79.
Mebn-i Emriye ve Hapishaneler Mdriyeti (BOA. DH. MB. HPS. M)
Dosya No: 37, Vesika No: 69; Dosya No: 51, Vesika No: 42.
Meclis-i Vkel Mazbatalar (BOA, MV)
Dosya No: 214, Vesika No: 28.
Sicil-i Nfus Tahrirat Kalemi (BOA. DH. SN. THR)
Dosya No: 79, Gmlek No: 37.
BOA. Memalik-i Osmaniyenin 1330 Senesi Nfus statistii, Dersaadet Hilal Matbaas, Bab- Ali
Karsnda 1336.
Babakanlk Cumhuriyet Arivi (BCA.) 272.65.6.3.5.

2-DER KAYNAKLAR
ATAR, Zafer, (2011), 20. Yzyl Balarnda Turgutlu Hapishanesinin Genel Durumu, Sosyal Bilimler
Dergisi, Cilt 9, Say 1: 87-102.
BARDAKOLU Ali, (1998),Hrszlk, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, Cilt 17: 384-396.
BLG, Necdet,(2010), Osmanl Devletinin 1917 Yl Yabanc Nfusu, Tarih ncelemeleri Dergisi, Cilt
25, Say 1: 101-146.
BOZKURT, Nurgl, (2012), XX. Yzyl Balarnda Ktahya Hapishanesinin Genel Durumu,
Uluslararas Sosyal Aratrmalar Dergisi, Cilt 5, Say: 21: 261-277.
DEVELLOLU, Ferit, (1999), Osmanlca Trke Ansiklopedik Lgat, 16. Bask, Ankara: Aydn Kitabevi.
GMSOY, Emine, (2014 Aralk), Osmanl Devletinin Son Dnemlerinde Eskiehir Hapishanesi
(1890-1920), Tarih Okulu Dergisi, Say XX: 215-249.
PEK, Nedim, (2006), mparatorluktan Ulus Devlete Gler, Trabzon: Serander Yaynlar.
Komisyon, (1991), Trk Hukuk Lgati, 3. Bask, Ankara: Babakanlk Basmevi.
KONAR, Mehmet, (2009), Osmanl Trkesi Szl, Cilt 1, stanbul: Soy Yaynlar.

SUTAD 39

Ariv Belgeleri Inda Konya Vilayeti Hapishanelerine Bir Bak (1910-1922)

ZELK, (2011 Gz), Mcahit, Mtareke Dneminde Osmanl Hapishanelerinin Durumu,


Cumhuriyet Tarihi Aratrmalar Dergisi, Say 14, Hacettepe nv. AT Enstits: 16-39.
PAKALIN, Mehmet Zeki, (1993), Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, Cilt II, stanbul: MEB
yaynlar.
SOBERNHEIM, M., (1997), Hsnlekrd, slam Ansiklopedisi, Cilt 5/1, Eskiehir: MEB yaynlar: 455457.
EN, mer, (2007), Osmanlda Mahkm Olmak, Avrupallama Srecinde Hapishaneler, stanbul: Kap
Yaynlar.
EEN, Ramazan, (1994), Dviyye ve sbitriyye, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, Cilt 9: 1921.
TEKN, Saadet; ZKE, Sevilay, (2008), Cumhuriyet ncesinde Trkiyede Hapishane Sorunu,
ada Trkiye Aratrmalar Dergisi, VII/16-17: 187-201.
YILMAZ, Metin; (2001), slam Tarihinin lk Asrnda Hapishanelere ve Mahkumlarn
Durumlarna nsan Haklar Balamnda Genel Bir Bak, OMFD, Ondokuz Mays niversitesi
lahiyat Fakltesi Dergisi, 12.13. Say, Samsun,:539-581.
ZAHR, Abdlvehhap Mustafa, (2014), slamda Hapishane Mimarisi, slami Aratrmalar, Beyrut: 720.

SUTAD 39

165

166

Krat KURTULGAN
EKLER

Ek 1: Hapishane alanlar ve Aldklar Maalar. (BOA. DH. MB. HPS. 154-14)


Sra
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43

SUTAD 39

alt Yer ve Grevi


Konya Hapishane Mdr
Konya Hapishane Ktibi
Konya Tevkifhane Mdr
Konya Tevkifhane Ktibi
Tabib
Konya Ser Gardiyan
Konya Ser Gardiyan(Tevkifhane)
Konya Gardiyan
Konya Gardiyan
Konya Nisa Gardiyan
Akehir Gardiyan
Ilgn Gardiyan
Ereli Gardiyan
Kohisar Gardiyan
Seydiehir Gardiyan
Ermenek Gardiyan
Sultaniye Gardiyan
Beyehir Gardiyan
Beyehir Nisa Gardiyan
Karaman Nisa Gardiyan
Karaman Gardiyan
Antalya Teke Sanca Haps.Memuru
Antalya Teke Sanca Haps. Ktibi
Antalya Teke Sanca Ser Gardiyan
Antalya Teke Sanca Gardiyan
Alaiye Kazas Gardiyan
Elmal Kazas Gardiyan
Akseki Kazas Gardiyan
Ka Kazas Gardiyan
Nide Sanca Hapishane Memuru
Nide Sanca Hapishane Ktibi
Nide Sanca Ser Gardiyan
Nide Sanca Gardiyan
Nide Sanca Nisa Gardiyan
Bor Kazas Gardiyan
Nevehir Kazas Gardiyan
Arabsun Kazas Gardiyan
rgp Kazas Gardiyan
Aksaray Kazas Gardiyan
Aksaray Kazas Gardiyan
Ulukla Kazas Gardiyan
Ulukla Kazas Nisa Gardiyan
Burdur Sanca Hapishane Memuru

Kii Says
1
1
1
1
1
1
1
9
3
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
2
1
1
1
4
1
1
1
1
1
1
1
4
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1

Maa(Kuru)
850
450
400
300
250
400
300
2250
450
200
150
150
150
150
150
150
150
150
150
150
300
400
250
200
600
150
150
150
150
400
250
200
600
80
150
150
150
150
150
150
150
50
400

Ariv Belgeleri Inda Konya Vilayeti Hapishanelerine Bir Bak (1910-1922)

44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59

Burdur Sanca Hapishane Ktibi


Burdur Sanca Ser Gardiyan
Burdur Sanca Gardiyan
Burdur Sanca Nisa Gardiyan
Tefenni Kazas Gardiyan
Isparta Sanca Hapishane Memuru
Isparta Sanca Hapishane Ktibi
Isparta Sanca Ser Gardiyan
Isparta Sanca Gardiyan
Isparta Sanca Nisa Gardiyan
Uluborlu Kazas Gardiyan
Egridir Kazas Gardiyan
Yalva Kazas Gardiyan
Karaaa Kazas Gardiyan
Bozkr Kazas Gardiyan
Bozkr Kazas Nisa Gardiyan

1
1
4
1
1
1
1
1
4
1
1
1
1
1
1
1

250
200
600
50
150
400
250
200
600
50
150
150
150
150
150
50

SUTAD 39

167

168

Krat KURTULGAN

Ek 2: Hapishane alanlar ve Aldklar Maalar

SUTAD 39

Ariv Belgeleri Inda Konya Vilayeti Hapishanelerine Bir Bak (1910-1922)

Ek 3: Konya Hapishane ve Mstahdemininin Listesi

Ek 4: Hapishane Plan rnei

SUTAD 39

169

SUTAD, Bahar 2016; (39): 171-185


e-ISSN 2458-9071

ANADOLUNUN FETHN KOLAYLATIRAN FAKTRLER*


THE FACTORS THAT FACILITATE THE CONQUEST OF ANATOLIA
Nilay AIRNASLI **

z
Seluklularn Anadoluda kolaylkla ve rahat bir ekilde ilerlemesinin bir takm nedenleri vardr.
Bunlarn banda Bizans mparatorluunun zor durumda olmas gelmektedir. nk Bizans,
Anadolu halkna kar ayrmclk yapyor ve bu topraklardaki orduyu ihml ediyordu. Bu durum ise
savunma sistemini zayflatt ve Seluklularn Anadolu topraklarndaki fetihlerini kolaylatrd.
Ayrca ar Beyin Anadoluya bir sefer dzenleyerek bu sefer vastasyla Anadolu hakknda bilgi
edinmesi, Anadolu fetihleri asndan mhim bir gelimeydi. Dier taraftan Seluklularn sahip
olduklar Trkmen gc de onlarn Anadoluda ilerlemelerine yardmc oldu. Zira Trkmenler ok iyi
savalard. te yandan Seluklularn hogr sahibi olmalar da nemli bir husustu. Zira Anadolu
halk Seluklularn hogrye dayal idarelerini bizzat tandlar ve bu idareyi benimsemekte saknca
grmediler. Btn bunlar Seluklu hkimiyetinin Anadolu topraklarnda yerlemesinde nemli rol
oynad.

Anahtar Kelimeler
Seluklular, Anadolu, Bizans, Trkmenler.

Abstract
Seljuks had some opportunities so that they had gone forward more comfortable and easier in the
land of Anatolia. At the beginning of these opportunities, the Byzantine Empire was in a difficult
situation. Because the Byzantine applied the discrimination against people of Anatolia and neglected
the army in the land. This is stiuation weakened the defense system and Seljuks conquest in the land
of Anatolia would be easier. Also Cagri Bey organized an expedition to Anatolia and Seljuks took
information about Anatolia through this expedition. This information was very important to Anatolia
conquest. On the other hand Seljuks had Turkmens power which helped them to go forward in
Anatolia. Because Turkmens were good fighters. The other important thing is that the Seljuks had
tolerance towards the events. Because the people of Anatolia recognized the tolerant administration of
Seljuks and they adopted this administration. Briefly Seljuks played an important role that the
settlement of Turkish domination in the land of Anatolia

Keywords

Seljuks, Anatolia, Byzantine, Turkmens.


.

**

Bu konu Byk Seluklu Devletinin Msr ve Anadolu Politikalar adl doktora tez almamzdan yola klarak
hazrlanmtr.
Dr., Orta a Tarihi Bilim Dal, Ankara-TRKYE, nilaynas@yahoo.com
Gnderim Tarihi: 02.03.2015
Kabul Tarihi:
05.02.2016

172

Nilay AIRNASLI

GR
Byk Seluklu Devletinin kurulu sreci, devlete ismini veren Seluk Beyin Cend ehrine
gelerek Mslman olmasyla balamtr. yle ki; Seluk Bey Ouz Yabgu Devletinde1 sba
(ordu komutan) grevinde bulunmaktayd. (Mirhond 1339: 236; Ahmed b. Mahmud 1977: 3;
Kafesolu 1997a: 355; Koca 1997: 47; Sadruddn el-Hseyn 1999: 1; Smer 1999: 87;
Mneccimba 2000: 3) Ancak onun bu grev vastasyla her geen gn itibarn arttrmas
yabgu ile aralarnn almasna sebep oldu. Bunun zerine o da mahiyetiyle birlikte Cend
ehrine gelerek buraya yerleti.2 Seyhun (Sr-derya)un sol kenarnda yer alan ve Trkler ile
slm lkeleri arasndaki snrda bulunan Cend (Kafesolu 1997a: 355), Ouz Yabgu Devletine
tbi, halknn ounluu Mslman olan bir ehirdi.(Smer 1999: 67-87; Barthold 2006: 48) Bu
ehre gelen Seluk Bey de mevcut durum ve artlar dikkate alarak ok gemeden mahiyetiyle
birlikte Mslman oldu ve blgedeki varlklarn devam ettirebilmek amacyla byk bir
mcadele balatt.(Abl-Farac 1999: 292-293) te Seluk Beyin balatt bu mcadele daha
sonra olu Arslan Yabgu ve torunlar Turul ile ar Beyler tarafndan Mvernnehir ve
Horasan topraklarnda Karahanl ve Gaznelilere kar devam ettirildi. Neticede Seluklular,
Gaznelileri Serahsta (1038) malup etmelerinin ardndan devletlerini kurdular (Turan 1965: 56;
Kafesolu 1997a: 361; Kymen 1998: 48-54; Kymen 2000: 268; zgdenli 2013: 76) ve 1040
Dandanakan zaferiyle birlikte de resmen bamszlklarn ilan ettiler.3
Seluklu beylerinin balca amalar ise kendi devletlerinin idaresi altnda slm dnyasnn
siyasi ve manevi btnln salayabilmek olmutur. (Koca 2011: 107) nk slm dnyas
XI. yzylda farkl idarecilerin arasnda blnm, fetihler durmu bir vaziyetteydi. Nitekim
devletin ilk sultan Turul Bey bata olmak zere Alp Arslan ve Melikh gibi Seluklu
sultanlar bu durumu deitirebilmek iin mcadele etmilerdir.(Koca 2011: 107-108)
Seluklu sultanlar bu uurda gayret sarf ederlerken slm dnyasnn kadim rakibi Bizans
mparatorluunun hkimiyeti altndaki Anadolu topraklarna seferler dzenlemeyi de ihml
etmemilerdir. Devletin temelini tekil eden Trkmenlerin durumu ise bu seferlerin
dzenlenmesinde balca rol oynamtr. Nitekim Mslman olmalaryla birlikte slm

Ouzlar X. yzyln birinci yarsnda Hazar Denizinden Seyhun Irmann orta yatandaki Farab ve sficab
yrelerine kadar olan yer ile bu rman kuzeyindeki bozkrlarda yayorlard. Seyhun Irmann azna yakn
yerdeki Yeni-Kent, Ouz Yabgu Devletinin bakenti idi. Devletin banda bulunan kii yabgu unvann
kullanyordu. Ouzlar komular Peenekler, Hazarlar, Karluklar, iiller ve Kimekler ile mcadele halinde
varlklarn srdrmeye almlardr. te yandan Ouz Yabgu Devletinin ne zaman ykld meselesi net
deildir. (Ayrntl bilgi iin bk. Pritsak 1996: 99-102; Kafesolu 1997b: 190; Smer 1999: 61vd; Gndz 2009: 10vd.)
Mirhond 1339: 237; Ahmed b. Mahmud 1977: 3-5; Kafesolu, 1997a: 355; Koca 1997: 47. Sadruddn Hseyn 1999: 12; Abl-Farac 1999: 292-293; Smer 1999: 87; Mneccimba 2000: 3; Seluk Beyin Cende g etmesinin baka
nedenlerinin de olduu ifade edilmektedir: V.V. Barthold (2006: 102) Kuzeydeki Kpaklarn Ouzlara bask
yapmas sonucunda Ouzlarn bir ksmnn gneye inmek zorunda kaldklarn; brahim Kafesolu, (1997a: 355)
Ouz Yabgu Devletinde Yengi-kent ve evresindeki otlaklarn hayvan srlerine yeterli gelmemesi sonucunda
Ouzlardan bir grubun otla daha bol olan gneye indiini; Mehmet Altay Kymen (1998: 24) Seluk Beyin Ouz
Yabgusunu tasfiye ederek onun yerine Yabgu olma dncesini gerekletirmek istemesi zerine Ouz Yabgusu ile
Seluk Beyin arasnn almas ve bundan dolay Seluk Beyin Yengi-kenti terk etmek mecburiyetine dtn,
Sencer Divitiolu ise (1994: 58-59) Ouzlarda Yabgunun seimle ibana gelmesine ramen o dnemde Yabgu
olan Yazr boyundan Barann, kendi salnda olu Ali Han yerine veliaht olarak tayin ettiini, bu duruma kar
kan Seluk Beyin, Yabgu ile aras alnca Cende gitmek durumunda kaldn ifade etmektedir.
Ayrntl bilgi iin bk. Ahmed b. Mahmud 1977: 5vd.; Sevim-Meril 1995: 15-27.; Kafesolu 1997a: 353-362.; Koca
1997: 41-81; Redddn 1999: 5-15; Mneccimba 2000: 3-11; Redddn 2010: 70-87; zgdenli 2013: 61-89

SUTAD 39

Anadolunun Fethini Kolaylatran Faktrler

dnyasnda Trkmen4 adyla anlmaya balanan ve Seluklu ailesinin de Knk boyuna mensup
olduu (Gordlevski 1988: 94; Kafesolu 1997a: 353; Smer 1999: 90; Redddn 1999: 5;
Reddn 2010: 71; Kgarl Mahmud 2013: 55) Ouzlar, Byk Seluklu Devletinin temelini
oluturmaktaydlar. Ancak Seluklu beyleri ve Trkmenler arasnda devletin kurulu
srecinden itibaren baz anlamazlklar yaanmaya balam, bu durum daha sonra da devam
etmiti. Byle bir anlamazlk yaanmasnn en temel sebeplerinden birisi ise, Trkmenlerin
kendi boy dzenlerine gre yaamakta srarc olmalaryd. Gerekten de Byk Seluklu
Devletinin kurulmasyla birlikte slm lkelerinde saylar gittike artmaya balayan
Trkmenler, yaam tarzlaryla bu topraklarda ciddi bir tedirgin yaratmaktaydlar. Zira
Trkmenler, boy beylerinin idaresinde kendilerine yurt, srlerine de otlak bulmak maksadyla
slm lkelerinde bamsz olarak hareket etmekteydiler. (Koca 1997: 93) te yandan Seluklu
idaresi ile devletin kuruluunda byk hizmetleri olmu Trkmenler arasnda, devlet
messeselerinin tanzimiyle alkal bir krgnlk hsl olmutu. Nitekim Byk Seluklu
Devletinin, devlet messeselerinde yaplan dzenlemelerle gitgide yerli halkn devleti haline
gelmesi Trkmenleri olduka rahatsz etmekteydi. Bilhassa da Seluklu beylerinin 1040
Dandanakan zaferinin ardndan orduyu Gaznelilerde uygulanan gulm sistemine gre
dzenleyerek Trkmenleri ikinci plna itmesi, Trkmenlerin Seluklu idaresine kar byk bir
krgnlk duymalarna sebep olmutu. (Koca 1997: 80; Kymen 1998: 162; Agacanov 2006: 135136) Btn bu yaananlar ise Byk Seluklu Devletinin merkezi ynetim anlayna zarar
verebilirdi. (Koca 2011: 4) Dolaysyla Turul Beyin Trkmenlerle ilgili yaanan sorunla ciddi
anlamda ilgilenmesi gerekiyordu.
Trkmenlerin yaam tarzlarna bal olarak slm lkelerinde yarattklar tedirginlik, yerel
yneticilerin Turul Beye eliler vastasyla ikyette bulunmalarna sebep olmutu. (Turan
1965: 74; bnl-Esr 1987:9, s.298-299; Meril 2002: 602) Ayrca Abbs Halifesi el-Kim BiEmrillh da Turul Beye eli gndererek kendisinden mevcut durumla ilgilenmesini istemiti.
Bu cmleden olarak, Halife 1044 ylnda nl slm hukukusu Mverdyi Turul Beye eli
olarak gnderip ondan (Kymen 1986: 37; Kafesolu 1997a: 364) Fethettii topraklarla
yetinmesini geri kalan yerleri ise Arap emirlerine brakmasn talep etmiti. Turul Bey ise buna
karlk Benim askerlerim pek oktur ve bu memleketler onlara kfi gelmemektedir. cevabn vermiti.
(Abl-Farac 1999: 302)
Grld gibi mevcut durum Turul Beyi Trkmenlerle ilgili bir zm bulmaya sevk
ediyordu. Ancak onun ii hi de kolay deildi. nk Seluklu sultan, bir taraftan lideri olmak
istedii slm dnyasnn yerli halknn yamalardan zarar grmelerini nleyip kendi merkezi
ynetimini korumak, dier taraf da devletin temeli olan soydalar Trkmenlerin yer ve yurt
skntlarna zm bulmak zorunda idi. (Turan 1965: 67)
Sonu olarak tecrbe sahibi bir devlet adam olan Turul Bey, herkes iin hayrl olabilecek
gibi grnen bir zm yolu bulmakta gecikmedi. Bu zm yolu ise, Trkmen gruplarna yeni
bir hedef gstermek idi. (Koca 1997: 94) nk Turul Bey, Seluklu beylerinin ele avuca smaz
kardeleri(Grousset 2006b: 183) Trkmenlerin psikolojisinden ok iyi anlyordu ve bu sebeple
de onlarn asker bir mdahale ile kontrol altna alnamayacaklarn iyi biliyordu. (Koca 1997:

Aratrmalara gre; Trkmen ad VIII. yzylda grlmtr ki, bunlar On-Ok kabilesine mensup bir grup
olmaldr. Trkmen adnn ortaya k hem tarihi hem de etimolojik anlamda tartma konusu olmutur. Nitekim
Balasagun ile Mirki arasnda yaayan ve Orta Asyada ilk defa slm dinini kabul edenler Trkmenler olduu iin,
bu ad Mslman Trk anlamnda kullanlmaya balanm ve Ouzlardan Mslman olanlara Trkmen
denilmitir. te yandan XI. yzylda Trkmen, Karluk, Hala ve Ouzlar kapsayan siyasi bir terim olarak
kullanlm, daha sonra Karluklar ve Halalar bu birlikten ayrlnca bu isim sadece Ouzlara verilmitir. (Ayrntl
bilgi iin bk.: Smer 1999: 79; Gndz 2009: 14-16, 44-46)

SUTAD 39

173

174

Nilay AIRNASLI

94) Turul Beyin, kendi soydalarna hedef gsterdii topraklar ise Anadolu oldu. Bu hedef
gelii gzel seilmi bir hedef olmamalyd. Zira bu topraklar uzun zamandan beri Mslman
Trklerin gaz ve akn faaliyetlerinde bulunduklar topraklard ve Turul ile ar Beyler de bu
hususta bilgi sahibi olmalydlar. (Koca 1997: 53) Nitekim nceden Anadoluda gaz
faaliyetlerinde bulunan Mslman Trkler hakknda bilgi sahibi olduu dnlen ar Bey,
(Koca 1997: 53; Sevim 2000: 39) devletin kuruluundan evvel bat ynnde sefere kp
Azerbaycana geldiinde burada bir grup Trkmen ile karlam ve onlar da kendisine
katlmlard. (Kymen 2000: 108) te yandan Anadolunun hkimi Bizans mparatorluu
Seluklularn da mensubu olduklar slm dnyasnn bata gelen rakiplerindendi ve slm
ordular, X. yzyla kadar bu topraklarda nemli gaz faaliyetleri gerekletirmilerdi.5 Hatta
bu gazlarda Trkler de mhim grevlerde bulunmulard. (Sevim 2000: 35-37) Ksacas Turul
Bey bilinli bir ekilde Trkmenlerin dikkatini Anadoluya younlatrmay plnlyor
olmalyd. Ayrca Turul Bey, Anadolu topraklarna ynelerek, hem slmn cihd ve Trklerin
akn geleneini yerine getirip ganimet elde etmeyi hem de slm dinine yeni lkeler
kazandrmay amalyordu. (Koca 1997: 94) Bu kararn ardndan da hemen harekete geildi.
Nitekim Turul Beyin vey kardei brahim Ynal, Mvernnehirde yer alan Trkmenlere u
szlerle Anadoluya aknlar dzenlemeleri telkininde bulunmutur: Sizin burada kalmanz ve
ihtiyalarnz buradan karlamanzdan dolay lkem sknt iine girdi. Bana kalrsa yapacanz en
doru i Rumlara kar gazya kp Allah yolunda cihd etmenizdir. Bylece ganimet de elde edersiniz.
Ben de sizin izinizden gelip yapacanz ilerde size yardmc olacam. (bnl-Esr 1987: 9, s.415;
Sevim 2005: 444) Trkmenler ise brahim Ynaln bu szlerini yerinde bulmular ve Anadolu
ynnde seferler dzenlemek iin harekete gemilerdi. (bnl-Esr 1987: 9, s.415) Neticede
Turul Beyin Trkmenleri Anadoluya ynlendirerek bu topraklarda asker faaliyetlerde
bulunma fikri, zaman iinde devlet politikas haline gelmi ve Seluklu hkimiyeti Anadolu
corafyasnda hzla yaylmaya balamtr. Blgedeki mevcut durum, frsatlar, sahip olunan
bilgi ve imknlar bu ilerleyie avantaj salamtr. te bu almada Seluklular nclnde
Anadoluda gerekletirilen fetih faaliyetlerini kolaylatran faktrleri ortaya koymak iin, ilk
nce Bizans mparatorluunun iinde bulunduu durumu tasvir ettikten sonra ar Beyin
batya yani Dou Anadolu Blgesine gerekletirdii sefer zerinde durulacaktr. Daha sonra
Anadoluya ynlendirilen Trkmenler ve bunlarn faaliyetleri ele alnacaktr. En sonunda da
Anadoluya gelen Seluklularn burada kurduklar hogrye dayanan idare sistemlerinin
burasnn fethinde, Trklemesinde ve slamlamasndaki rol ortaya konulmaya allacaktr.
I. BZANS MPARATORLUUNUN NDE BULUNDUU DURUM
Anadolu topraklarnn hkimi Bizans mparatorluu, Seluklularn tarih sahnesine kp
g kazanmaya baladklar dnemde kendi iinde ciddi sorunlar yaamaktayd. yle ki;

Anadoluya ilk aknlar Hz. mer dneminde yaplmaya balanm idi. Bu aknlar Emevler zamannda da byk
bir gayretle devam ettirildi. Nitekim stratejik adan mhim olan Tarsus, Adana, Misis, Mara ve Malatya ehirleri
snrdaki Mslmanlarn asker sleri haline geldi. te yandan Emev Halifesi Muaviye zamannda Bizansn
bakenti stanbul iki defa muhasara edildii gibi Halife Sleyman zamannda da bir defa muhasara edilmiti.
Ancak Halife Hiamn (743) vefatndan sonra taarruz sras Bizansa gemitir. (Ayrntl bilgi iin bk: Uar 1990:
59-129) Abbsler zamannda da Anadoluya aknlar dzenlenmitir. Bu cmleden olarak Halife Mehd zamannda
stanbula byk bir sefer dzenlenmi (782) Kralie rene yllk vergi demek artyla bar yapmaya mecbur
edilmitir. Hrnr-red zamannda da Tarsustan Malatyaya kadar uzanan snr hatt yeniden
tekiltlandrlmtr. Memun dneminde ise, Anadoluya bizzat halife sefer dzenlemi, Orta Anadoluya kadar
ilerlemitir. (830-833) Bizansa kar dzenlenen en mhim seferlerden biri de Mutasm tarafndan
gerekletirilmitir. Mutasm bu seferde Afyon yaknlarnda bulunan Anadolunun en byk ehirlerinden biri
olan Ammriyyeyi ele geirmitir. te yandan Mutasmdan sonra Bizans cephesindeki asker hareket hzn
kaybetmitir. (Ayrntl bilgi iin bk: Yldz 1980: 31-48)

SUTAD 39

Anadolunun Fethini Kolaylatran Faktrler

Herakleiousun meydana getirdii ve II. Basileiosun baaryla devam ettirdii Bizans ynetim
sistemi bu sonuncu imparatorun lmyle birlikte zlmeye balam, iktidara gelen yeni
halefler ise bir trl kendi otoritelerini salayamamlard. (Demirkent 1982: 144; Ostrogorsky
1999: 296) Neticede feodal asalet snf her geen gn nfuzunu arttrrken kyl ve asker
arazisinin k hzlanmaya balam, buna bal olarak da devletin savunma kuvvetleri ve
vergi dzeni byk bir zarar grmt. Ayn zamanda hazine gelirlerinin devlet ihtiyalar
yerine lks bir yaam iin harcanmas da halkn hayatn olumsuz ynde etkilemiti.
(Ostrogorsky 1999: 296; Mango 2011: 65) Bu arada kilise de daha fazla nfuz sahibi olmak ve
elindeki arazi saysn arttrmak iin gayret sarf etmi, bu durum da halkn karlarn menfi
olarak etkilemiti. (Batav 1971: 32; Levtchenko 1999: 172; Ostrogorsky 1999: 314-315) Asker
snf ve sivil aristokrasinin birbirleriyle olan mcadelesi ise, imparatorluu daha da zor bir
duruma drmt. Bilhassa ba ehirdeki asalet snfnn glenmesi, bu snfn eyaletlerdeki
asker kuvvetlerle arasnda var olan uurumun gittike artmasna sebep olmutu. (Ostrogorsky
1999: 296-297) te asker snfn g kaybetmesi, doal olarak Bizans ordusunun bel kemii
diyebileceimiz Anadolu topraklarnn savunmasnda ciddi bir zafiyet yaratmt. Baka bir
ifade ile Bizans ordusunun en nemli kayna olan Anadolu corafyasndaki themalar, sivil
aristokrasinin kuvvetlenmesiyle birlikte gerilemeye balamt.(Ostrogorsky 1999: 307)
te yandan II. Basileios (976-1025) dneminden itibaren yrtlen doudaki ilhak
faaliyetleri, uzun vadede Bizans mparatorluunu olumsuz ynde etkilemiti. Esasnda II.
Basileiosun bu uygulamadan amac, dou snrnn emniyetini salamak ve slm lkeleri
ynnde Bizans hkimiyetini yaymakt.(Turan 1965: 75; Kafesolu 1997a: 365) Bu niyetle de
blgede mezhepsel ve siyasal sebeplerle imparatorlukla sorunlar yaayan Ermeni krallk ve
prensliklerin6 ounu ya asker g kullanarak ya da onlar kendi istekleriyle topraklarn teslim
etmek mecburiyetinde brakarak ortadan kaldrm, nemli bir Ermeni nfusunu Orta
Anadoluya naklederek Bizans snrn Azerbaycan ve Kafkasyaya kadar uzatmt. (amiyan
1941:1-32; Turan 1965: 75; Kafesolu 1997a: 365) Bu arada Mehmet Ersan (2007: 7) Ermeni
topraklarnn ilhak edilmesi politikasndan bahsederken, Balkanlardaki Trklerin ve Slavlarn
da ge zorlandklarna dikkat ekmekte ve byle bir politikann takip edilmesinin birtakm
sebepleri olduunu ileri srmektedir. Buna gre; Bizans yukarda belirtmi olduumuz gibi
asker gerekelerin yan sra, tl vaziyetteki arazileri retime kazandrmak ve farkl etnik
gruplar asimile edip Rumlatrmak amacyla idaresindeki halklar farkl blgelere g
ettiriyordu. Dier taraftan Ren Grousset ve yine Mehmet Ersann ifadelerine gre; Bizans
mparatorluunun Ermenileri iskna tbi tutma politikalarnn temeli II. Basileiostan evvel
mparator Mavrikios (582-602) zamannda atlmt. Nitekim Mavrikios, dnemin Ssn
hkmdar II. Hsreve yazd mektubunda Ermenilerin, devlet iin tehdit unsuru olduklarn
ileri srmekte ve onlarn topraklarnn ilhak edilmesinin bir devlet politikas haline getirilmesi
gerekliliinden bahsetmektedir.7 Ancak byle bir politikann takip edilmesi, Bizans arazisi iin
6

X. yzylda ne kan iki Ermeni ailesi Pakraduni ve Ardzruni hanedanlar idi. Bunlardan Pakraduni; Ani, Kars,
Erzurum, Pasinler, Erci, Malazgirt taraflarna hkim iken, Vaspurakan yani Van Gl havzasnn dou tarafnda
Ardzruni hanedan hkm sryordu. te yandan blgedeki Ermeni aileleri arasnda siyasi bir birlik mevcut
deildi. Ancak Bizans sz konusu olduunda aralarndaki anlamazlklar bir tarafa brakp bu imparatorlua kar
direnie geiyorlard. Hatta blgedeki Mslmanlarla yeri geldiinde ittifak yapyorlard. nk Bizans,
Gregoryen Ermenileri Ortodoks Rum nfusu iinde eritmek istiyordu. Nitekim yukarda da ifade ettiimiz gibi
II. Basileios, imparatorlua kar direnen Ermenileri dorudan Bizansa balamak ve bylece de dou snrn daha
da gvenli bir hale getirebilmek amacyla ilhak politikas uygulamtr. (Ayrntl bilgi iin bk.: Sevim 2002: 1vd.;
Grousset 2006a: 229, 499vd.; Ersan 2007: 8, 12-13; Ycel-Sevim ty.: 28)
Grousset 2006a: 246; Ersan 2007: 7-8 *Hatta Groussetin ifadesine gre; Ermenilerin zerkliklerinin kaldrlmas ve
onlara kimliklerinin kaybettirilmesi projesi, saurial Leon (474-491) devrinde uygulanmaya balam, ustinianos
(518-527) devrinde de devam ettirilmiti. (Ayrntl bilgi iin bk.: Grousset 2006a: 226, 228vd.)+

SUTAD 39

175

176

Nilay AIRNASLI

adeta tampon vazifesi gren Ermeni krallklarn ortadan kalkmalarna sebep olmu ve
dolaysyla bu durum da Seluklu aknlarn olduka kolaylatrmt. (Batav 1971: 29) Nitekim
Mehmet Altay Kymen (1998: 243)in ifadesine gre; Ermeni prensliklerinin bu ekilde ortadan
kaldrlmas, Seluklularn kademeli olarak bir mukavemetle karlamayp, dorudan Bizans
ile temasa gemelerine vesile olmutu. Burada unu da belirtelim ki, Attaleiates,8 Urfal Mateos9
ve Ioannes Zonaras10 gibi tarih yazarlar Bizans mparatorluunun dou snrndaki ilhak
politikalarn ve orduyu ihml eden tutumunu ar bir dille eletirmekten geri durmamlardr.
Bizans idaresinin Anadolu halkna kar hogrsz tutumu da Seluklu aknlar iin
byk bir avantaj salamtr. nk Bizansn Anadolu halkn Ortodokslatrma politikas ve
onlara kar uygulad ar vergi ykmllkleri, bu topraklarda yaayan insanlarn Seluklu
ve Trkmen birlikleri karsnda ciddi bir savunma gstermemelerine sebep olmutur. (Batav
1971: 34)
Bu arada unu da ifade etmek gerekir ki Bizans mparatorluu bu dnemde yalnzca
Seluklularla deil baka rakipleriyle de mcadele ediyordu. Daha ak bir ifade ile Bizans
mparatorluu dou snrnda Seluklularn ilerleyilerine engel olmaya alrken, batda
Normanlar, kuzeyde de Macarlar ve Peenekler ile mcadele etmek mecburiyetinde
kalmt.(Demirkent 1992: 236-237; Timothy 2011: 248) Dolaysyla bunlar da Seluklular iin
olumlu bir durum yaratmtr.
Ksacas Bizans mparatorluu, kendi iinde takip ettii politikalar ve imparatorluk dnda
yaanan siyas ve asker gelimeler sebebiyle olduka zor bir vaziyette kalm, Seluklular da bu
durumu Anadoluda ilerlemek iin frsata dntrmesini bilmilerdir.
II. ARI BEYN DOU ANADOLU SEFER
ar Beyin Byk Seluklu Devleti resmen kurulmadan nce Anadoluya dzenledii
seferin11, ileriki dnemde bu topraklarda gerekletirilecek asker faaliyetler asndan nemli
8

10

11

Attaleilates, Seluklularn akn faaliyetlerinin baarl olmasnda, kendi savalk yetenekleri kadar Bizans
mparatoru IX. Konstantinos Monomakhosun blgedeki asker birlikleri ihml eden bir politika takip etmesinin de
mhim bir rol oynadn ifade etmitir. Nitekim Bizans da bu konuda u szlerle eletirmitir: Btn bu haller
(yani Seluklularn Anadoluya gelileri) imparatorun izledii tamahkr tutum nedeniyle kendini gsteriyordu. Daha nceleri
beriada sava deeri yksek bir ordu konulandrlmt ve bu ordu, kamu hazinesine ait olan, yaknlardaki belli yrelerin
gelirleriyle elde tutuluyordu. Ne var ki hkmdar askerin bu gelirini kaldrd ve onlar bu eit bir ayrcalktan yoksun etmekle
yalnz balaklarnn arasnda onlar yitirmekle kalmad, bir de onlar kendine dman etti. Bunu yapmakla da hasmlarna
g kazandrm oldu. (bk:Attaleilates 2008: 56.)
Trk ilerleyiinden Bizans sorumlu tutan Urfal Mateos, 1048deki Seluklu aknlarndan bahsederken yle bir
eletiride bulunmutur: mparator Monomakhosun hkimiyeti zamannda brahim Ynal ve Kutalm adl iki kumandan,
sultann divanndan kp, muazzam bir ordunun banda olduklar halde Ermenistana kar yrdler. Onlar btn
Ermenistann, Romallar yznden basz ve mdafaasz kalm olduunu biliyorlard. nk Romallar kuvvetli adamlar
arktan uzaklatrmlard. Btn arkn mdafaas yalnz hadmaas kumandanlarn elinde kalm bulunuyordu. (bk:
Urfal Mateos 2000: 86) Yine Urfal Mateos mevcut durumdan bahsederken u ifadeleri kullanmtr: Grekler,
Ermeni milletinin kumandanlarn kendi ev eyaletlerinden karp gtrmler ve Ermenistann krallk tahtn devirmekle
askerlerin ve kumandanlarn destei olan suru kendi elleriyle ykmlard. Kamay kendileri iin bir zafer kahramanlk olarak
addeden bu Grekler, kurdu grr grmez kamaya balayan kt obanlara benzediler. (bk: Urfal Mateos 2000: 111)
Ioannes Zonaras, Bizans mparatoru IX. Konstantinos Monomakhosun asker kuvvetlere vergi yklemesini ve
muhafz birliklerini kaldrmasn eletirmektedir. Zira ona gre; bu uygulama, Anadolu topraklarn istillara ak
hale getirmitir. (bk.: Zonaras 2008: 96)
brahim Kafesolu (1953a: 270; 1997a: 358)na gre; ar Beyin bu seferi bir keif seferiydi. Nitekim Kafesolu
(1953b: 2)nun ifadesine gre; ar Beyin bu geni ldeki harektnn, umumiyetle bozkr kavimlerinde grld zere
ileride igal edilecek memleketleri yakndan grmek, iklim ve hayat artlarn, ahalisinin durumunu tetkik etmek gibi bir nevi
keif maksad gtm olmas itibaryla ehemmiyeti byktr. Mehmet Altay Kymen (1953: 569) ise brahim
Kafesolunun fikrine itiraz eder ki ona gre; ar Beye ml edilen gaye bizzat ar Beyin aklndan bile gememitir
ve mellif Kafesolunun yapt suni bir sistemletirme ve idealletirmeden ibarettir. Mehmet Altay Kymen (1953: 569)
ayrca u ifadeyi de kullanmtr: Daha devlet kurulmadan bir keif ve nc seferinden bahsetmek abestir. Yine Mehmet
Altay Kymen (1953: 569)in ifadesiyle; ar Beyin yapt bu sefer daha hayati ve acil gayeler urunda, yani ganimet

SUTAD 39

Anadolunun Fethini Kolaylatran Faktrler

olduu kanaatindeyiz. Zira ar Beyin liderliinde hayati gayelerin bir gereklilii olarak
gerekletirilen bu sefer neticesinde, Anadolu topraklarndaki siyas ve sosyal durum hakknda
bilgi edinilerek, buralarn istilya uygun olduu grlmtr. (Kymen 2000: 111)
Turul ile ar Beyler devletlerini kurduklar Horasan topraklarna gemeden evvel bir
mddet Mvernnehirde yaamlard. Ancak onlar bu topraklarda, blgenin hkimi
Karahanllar karsnda kendilerini gvende hissetmedikleri iin zerinde daha rahat
yaayabilecekleri bir yurt aramalar gerektii kanaatine varmlard. (Koca 1997: 53; Kymen
2000: 104) te bu dnceden yola karak da ar Beyin emrindeki kuvvetlerle birlikte
Anadoluya gitmesi kararn almlard. Bilindii gibi onlarn bu karar almalarnda
kendilerinden nce Anadoluda gaz ve akn faaliyetlerinde bulunan soydalar hakknda bilgi
sahibi olmalarnn da etkisi bulunmalyd. (Koca 1997: 53; Sevim 2000: 39) Nitekim Mslman
Trkler bilhassa Abbsler dneminde avsm12 ve sugr13 denilen asker blgelere yerleerek
Bizansa kar dzenlenen gaz faaliyetlerine katlmlar, Anadoludaki mstahkem mevkilerin
ypratlmasnda mhim bir rol oynamlard.14 Aslnda eitli amalarla da olsa Trklerin
Mslman olmasndan nce baz Trk topluluklarnn Anadoluya geldikleri de
bilinmektedir.15
Alnan bu karar gerei Turul Bey; kadnlar, ocuklar, yallarn yannda, srleri ve
arlklaryla birlikte almas g llerin gerisine ekilirken, (Ycel-Sevim ty.: 28; Mirhond
1339: 240; Koca 1997: 53; Kymen 2000: 105) ar Bey de idaresindeki birliklerle Anadoluya
doru yola kt. (1015/1016) (Mirhond 1339: 240; Kafesolu 1953a: 263; Koca 1997: 54; Kymen
2000: 106; Yinan 2013: 31) ncelikle Gaznelilerin elindeki Horasan topraklarna giren ar

12

13

14
15

elde etmek maksadyla giriilmi bir yama seferinden ibarettir. te yandan Mkrimin Halil Yinan (2013: 31) da ar
Beyin bir ksm Ouzla beraber Horasana getiini ve buraya nceden gelen Trkmenlerden de yardm alarak
Anadolu snrna gelip, birka yl bu topraklarda cihd ve gaz faaliyetlerinde bulunduunu belirtmitir.
Avsm szlkte, korumak, engel olmak, snmak anlamndaki asm kknden treyen smenin oulu idi ve
koruyanlar, mstahkem mevkiler anlamna gelmektedir. Bu mstahkem mevkiler Hz. mer zamanndan itibaren
slm ordularnn cihd yapmak iin snrdan uzaklatklar zaman veya gazdan dnerken lkeye girmeden nce
dman saldrlarna kar sndklar blgeler idi. Stratejik ynden yani asker yollarn birletii veya da
geitlerinin giriinde bulunan noktalar ise; Tarsus, Adana, Massisa, Mara ve Malatya idi. (Yldz 1991: 111-112;
Streck 1997: 19-20)
Szlkte geit, dman saldrlarna ak yer, snr gibi anlamlara gelen sagr kelimesinin oulu olan sugr,
darlislm ad verilen slm lkeleri ile darlharp denilen gayri mslim lkelerini birbirinden ayran snr
blgelerine verilen add. Suriye ve el-Cezrenin Hz. mer zamannda fethedilmesinin ardndan slm devletinin
snrlar Toroslara dayanm, slm devleti ile Bizans arasnda tabii bir engel tekil etmiti. Bizans mparatoru
Herakleios, bu snrda yaayan halkn zarar grmemesi iin onlar i ksmlara ekmi ve bylece geni bir alan bo
brakmt. Bunun ardndan Bizansllarn Ta Stomia, Mslmanlarn Davh (d blge) veya Davhir-Rm
adn verdikleri bu alanda Emevler zamannda mstahkem yerler kurulmaya balanmt. te asker amal tahkim
edilen bu blgeye, Toroslar boyunca Malatyadan sonra Frata kadar uzanmaktayd. Ve avsm snrlarnn dman
saldrlarndan korunmas grevini yerine getirmekteydi (Honigmann 1997:2; Avc 2009: 473-474)
Ayrntl bilgi iin bk.: Ycel-Sevim ty.: 26vd.; Sevim 2000: 35vd.;Yinan 2013: 21vd.
Bu cmleden olarak tarihsel srete Anadoluya giren ilk Trk kavimleri Kimmerler ve skitlerdir. (Tarhan 2002:
603-606; ay-Durmu 2002: 580,588-589) Kimmerler ve skitlerin etnik kkenleri hakknda eitli grler varsa da
son yllarda yaplan aratrmalar sonucu onlarn Trk olduu da kabul edilmektedir. (Tarhan 2002: 597; Durmu
2002: 621-625) Avrupa Hunlar dneminde Bask ve Kursk komutasndaki Hun kuvvetleri Kafkasyadan
Anadoluya girmiler ve gneyde Filistine kadar ilerlemilerdir. (398) Ayn ekilde til, Don ve Kuban rmaklar
arasndaki topraklara yerleerek bamsz bir devlet kuran Sabarlar da corafi konumlar itibaryla Ssnlerle
ittifak kurup Bizans ile mcadele etmiler ve Anadoluya girip orta blgelere kadar istil hareketinde
bulunmulardr. (515/516) (Ycel-Sevim ty.: 25-26; Sevim 2000: 33vd). Yine Bizans tarafndan yenilgiye uratlan
Bulgar Trklerinin bir blm Trabzon havalisi ile oruh ve Yukar Frat blgelerine yerletirilmilerdi. (530)
(Yinan 2013: 19) Ayrca Bizans mparatorlar II. Jstinyen ve Herakleios zamanlarnda ranla savamak amacyla
Avarlardan bir ksm halk, Bizans hizmetine alnp Anadoluya yerletirildii gibi imparatorluun Mslman
ordularyla olan mcadelesinde de gayr- Mslim Trkler cretli asker olarak orduda grevlendirilmilerdir.
(Yinan 2013: 19)

SUTAD 39

177

178

Nilay AIRNASLI

Bey, emrindeki kuvvetlerle birlikte buray yldrm hzyla geerek Irak- Acem blgesine girdi.
Bu esnada Hindistan seferinde olan Gazneli Sultan Mahmud ise, ar Beyin kendi
topraklarndan geebilmesine son derece sinirlendi (Koca 1997: 54; Kymen 2000: 106-107;
Sevim 2000: 39-40; Yinan 2013: 31) ve ona engel olamad iin Tus valisi Arslan Cazibi
olduka sert bir dille eletirdi.(Mirhond 1339: 240; Kafesolu 1953a: 263-264; Koca 1997: 54;
Yinan 2013: 31) Bu arada ar Bey Azerbaycana ulat. Burada nceden blgeye gelmi olan
Trkmenler de kendisine katldlar. (Koca 1997: 54; Kymen 2000: 107) Asker gcn daha da
arttran ar Bey, Dou Anadolu topraklarna girdi. nce Vaspurakan Ermeni krallnda
daha sonra da Grcistan topraklarnda akn faaliyetlerinde bulundu.16 Nitekim Ermeni
kuvvetleri ar Beyin nnde ciddi bir direni gsteremedikleri gibi Grc kumandan
Liparit nemli bir gce sahip olmasna ramen ar Beyin karsna kmaya cesaret edemedi.
(Kafesolu 1953a: 268-269; Sevim-Meril 1995: 19; Yinan 2013: 31) ar Bey bir mddet sonra
idaresindeki Trkmenlerle birlikte Ani Ermeni krallnda grnd. Fakat burada fazla
kalmayarak geri dnme karar ald.(Koca 1997: 54; Yinan 2013: 32) ar Bey dn srasnda
farkl bir yol izledi. Azerbaycana gelen Seluklu beyi burada, nceden kendisine katlm
Trkmenlere paylarn vererek onlardan ayrld. Daha sonra da birliklerini kk gruplara
blp her birinin farkl yollardan Mvernnehire gnderirken kendisi de tacir klna girerek
Mvernnehire doru yola kt. (Mirhond 1339:240; Koca 1997: 54-55; Kymen 2000: 111-112)
nk ar Beyin Horasan zerinden Azerbaycana geiini engelleyemeyen Gazneli valisi
Arslan Cazib, kuvvetlerini stratejik mevkilere yerletirerek, onu ve birliklerini yakalamak iin
pusuda beklemekteydi. (Koca 1997: 55; Yinan 2013: 32) Lakin Gazneli valisi amacna
ulaamam, ar Bey kimseye yakalanmadan Mvernnehire dnp kardei Turul Bey ile
bulumay baarmt. (Mirhond 1339: 240; Koca 1997: 55; Kymen 2000: 113; Yinan 2013: 32)
Grld gibi ar Bey, Anadolu topraklarnda ciddi bir direnile karlamadan akn
faaliyetlerini baaryla yrtmt. Byle bir gelime yaanmasnda ise, dier blmlerde de
bahsetmeye altmz gibi Trkmenlerin sahip olduklar sava yeteneklerinin ve Bizans
mparatorluunun blge halkn huzursuz eden politikalarnn nemli bir rol olmutur.
Nitekim ok iyi ok atabilen ve sratli bir ekilde ata binen Trkmen birlikleri ar Beyin
nclnde, kendilerini durdurabilecek mhim bir gle karlamadan Anadoluda baarl
asker faaliyetler gerekletirmilerdir. Trkmenlerin ok atma ve ata binmedeki meziyetleri,
Anadolunun yerli halk zerinde byk bir aknlk ve tedirginlik yaratmt. Baka bir ifade
ile Anadolu halk, Trkmenlerin uzun sal grnleri, ok atmaktaki maharetleri ve sratli bir
biimde ata binmeleri karsnda son derece hayrete dmler, onlarn svari birlikleri nnde
kendilerini mdafaa etmekte zorlanmlard. (Urfal Mateos 2000: 48; Kymen 2000:109;
Grousset 2006a: 539) te yandan Bizans mparatorluunun mezhepsel ayrmcla dayal
politikalarnn bilhassa Ermenilerle aralarnda anlamazlklar yaanmasna sebep olmas,
bilindii gibi Dou Anadoludaki savunma sistemini zayflatm, bu durum da Trkmen
birliklerinin akn faaliyetlerine avantaj salamtr. Gerekten de ar Beyin Anadoluya
girdii dnemde Bizans mparatoru II. Basileios, Ermenilerin topraklar zerinde ilhak
politikas uygulayarak onlar olduka mkl bir durumda brakmaktayd. (Kafesolu 1953a:
266-267) Hatta iinde yer ald zorluklar sebebiyle Ermeni Kral Ioannes Simbat, ar Beyin
Anadoludan ayrld sralarda, Katholikos Petrosu Trabzonda bulunan imparatorun
huzuruna yollayarak Aninin anahtarlarn ona teslim etmiti. (Honigmann 1970: 166; Ersan
2007: 14) Yine Anzevecik (ez-Zavazan) Kral Gurgenin olu Derenik (Honigmann 1970: 166;
Ersan 2007: 15) ve Vaspurakan Kral Senekerim-Hovhannes de krallklarn Bizansa brakmak
16

Ayrntl bilgi iin bk.: Kafesolu 1953a: 267-271; Koca 1997: 54; Sevim-Meril 1995: 19; Kymen 2000: 119-120;
Yinan 2013: 31.

SUTAD 39

Anadolunun Fethini Kolaylatran Faktrler

mecburiyetinde kalmlard. (Grousset 2006a: 540-541; Ersan 2007: 15) brahim Kafesolu
(1953a: 271), Mehmet Altay Kymen (2000: 110), Ren Grousset (2006a: 540-541) ve Mkrimin
Halil Yinan (2013: 31) gibi tarihiler bu durumun, ar Beyin dzenledii seferin yaratt
tedirginlik dolaysyla yaandn ileri srmlerdir. Mehmet Ersan (2007: 20) ise Bizansn
doudaki ilhak politikasnn Seluklu beyinin Anadolu seferinden daha nceki dnemde
baladna dikkat ekmitir.
Neticede Trkmen birliklerinin ar Beyin nclnde Anadoluya dzenledikleri sefer
vesilesiyle, gelecekte Anadolu topraklarnda gerekletirilecek akn ve fetihlere fayda
salayacak bilgiler edinilmitir. Gerekten de onlar, bu sefer vastasyla Anadolunun corafi ve
iklim koullarnn kendi yaam tarzlar iin ne kadar uygun olduunu grdkleri gibi,
Anadoluda kendilerine kar durabilecek ciddi bir gcn olmadn anlamlard. (Kafesolu
1953a: 273-274; Koca 1997: 55-56; Kymen 2000: 111) Ayrca bu sefer ar Beyin ne kadar iyi
bir komutan olduunu gstermi, Trkmenlerin savalkta son derece yetenekli olduklarn
kantlam, onlarn kendilerine olan gvenlerini daha da arttrmtr. te yandan Seluklular bu
sefer sayesinde ekonomik durumlarn dzeltebilecek nemli miktarda ganimet elde ettikleri
gibi, adlarnn etrafta duyulmasn salamlar, bylece kendilerine yeni katlmlar olmasyla
birlikte glerini daha da fazlalatrmlardr. (Koca 1997: 55-56; Kymen 2000: 111-112)
Anadoluda gerekletirdii sefer vastasyla bu topraklardaki mevcut durum ve artlar isabetli
bir biimde deerlendiren ar Bey, kardei Turul Beyin yanna dndkten sonra onu,
Abl-Farac (1999: 293)n belirttii u szlerle akn faaliyetlerine tevik etmitir: Burada iki
byk vali var. Bunlar Harezmah Harun ve Sebktekinin torunu ve Mahmudun olu Mesud. Biz
yalnz bunlarn hakkndan gelemiyoruz. Fakat kefetmi olduum Horasan ve Arminyaya gidebiliriz.
nk buralarda bize kar gelebilecek bir kimse yoktur.
III. TRKMENLERN FAALYETLER
Trkmenlerin slm lkelerinde kendi boy dzenlerine gre yaamakta srar etmeleri,
bilindii gibi Seluklu sultanlarnn onlar, Anadolu topraklarna ynlendirmelerinin balca
sebeplerindendi. Ancak Trkmenlerin slm lkelerinde sorun olan yaam tarzlar Trk
hkimiyetinin Anadolu topraklarnda yaylmasna avantaj salamtr diyebiliriz. nk yaam
tarzlarna bal olarak son derece dinamik ve sava bir yapya sahip olan Trkmenler17,
Anadoluya dzenlenen akn ve seferlerde mhim bir rol oynamlar, Seluklu hkimiyetinin
bu topraklarda yaylmasn salayan faktrlerin banda gelmilerdir.
slm lkelerinde kendi boy beylerinin idaresinde konar-ger yaam tarzlarn
srdrmeye devam eden (Turan 1965: 67-68; Koca 1997: 93) Trkmenlerin yaamay tercih
ettikleri yerler u blgeleriydi. (Smer 1999: 158) Zira ular, Trkmenlere hayatlarn daha rahat
srdrebilecekleri verimli yaylak ve klaklar salad gibi, rakip topraklara aknlar
dzenleyip ganimet elde edebilme imkn da sunuyordu. (Togan 1981: 193; Gordlevski 1988:
85) Onlarn toplandklar u blgelerinin banda da Azerbaycan gelmekteydi. (Smer 1999:
153) Bu u blgesindeki Trkmen nfusu, Seluklu idaresinin slm lkelerinin yerli halkyla
17

Trkler, Orta Asyada ekillenen yaam tarzlarnn temel zelliklerini slm medeniyetine girdikten sonra da devam
ettirmilerdir diyebiliriz. (Koca 2010: 13) Nitekim Atl-gebe Kltr veya Bozkr Kltr (Kafesolu 1997b:
214-215; Koca 2010: 13) gibi isimlerle anlan kltr tipine mensup Trkler bu kltrde mcadeleci, dayankl, sratli
olmay renmilerdir. (Koca 2010: 13-14) Daha ak bir ifadeyle; Orta Asyann elverisiz koullar Trklere,
yerleik hayattan te hayvancla dayal konar-ger bir yaam srmeye sevk etmitir. Onlar daima srleri iin
otlak ve su kaynaklar bulmak amacyla hareket halinde olmulardr. (Koca 2010: 14) Srlerin idaresi ise onlara
hkmetmeyi, dayanmay retmi, onlarda tekilatlk fikrinin doup gelimesine vesile olmutur. (Koca 2010:
27-28) Srleri iin gerekli otlak ve su kaynaklar bulmak hususunda tabiat koullaryla olduu kadar birbirleriyle
de mcadele etmiler, bu durum da onlarn savalk yeteneklerini perinlemitir. (Koca 2010: 30)

SUTAD 39

179

180

Nilay AIRNASLI

anlamazlklar yaayan, kendi hayatlarn idame ettirmekte skntlar eken ve merkezi devlet
idaresine tam anlamyla balanmaya yanamayan Trkmenleri Anadoluya ynlendirmesiyle
birlikte daha da artt.(Turan 1965: 70; Koca 1997: 94-95) te yandan Trkmenler u blgelerinde
kendi yaam koullarna uygun frsatlar bulmalarnn yan sra, Seluklu devleti iin de snr
bekilii grevi yapyorlar, adeta rakip saldrlara kar set vazifesi gryorlard. (Gordlevski
1988: 271; Smer 1999: 158-159) Bilhassa Azerbaycan blgesinde toplanan Trkmenler,
Anadolunun fethinde ve burann Trk vatan haline gelmesinde mhim bir rol oynamlardr.
Bu cmleden olarak onlar, kendi beylerinin idaresinde Anadolu topraklarna aknlar
dzenlemilerdir. (Smer 1999: 153) Trkmenler, bu faaliyetlerini gelii gzel deil son derece
disiplinli bir ekilde gerekletirmekte (Gordlevski 1988: 99), ustaca ata binip, oklarn
hedeflerine isabetli bir ekilde atmaktaydlar. (Koca 2005: 138) Trkmenlerin Anadolu tarafna
gelileri geici ve basit bir istil hareketi deildi. Onlar kendilerine yurt edinmek amacyla
eleri, ocuklar ve hayvan srleriyle birlikte blgeye gelmekteydiler. (Kymen 2001: 234; Koca
2005: 104; Agacanov 2006: 135) Orta Asyadan sren g dalgalaryla birlikte de nfuslar
artyor, blgede daha da gleniyorlard. (Togan 1981:193; Smer 1999: 159; Turan 2008: 216)
Dier taraftan Trkmenler, slm dnyasndaki gaz ruhuna yeni bir canllk getirmilerdir.
(Turan 2005: 30) nk bilindii gibi Bizansa kar yrtlen gaz faaliyetleri slm
dnyasnn kendi iinde yaad problemler sebebiyle X. yzylda zayflamt. (Yinan 2008:
28-30) Dolaysyla Trkmenler slm cihdna uygun sava ruhlar(Turan 2008: 128) ile Bizans
karsnda gaz faaliyetlerini yeniden younlatrmlardr. (Turan 2005: 30) Bu arada unu da
belirtmek gerekir ki Byk Seluklu Devleti, ulardaki Trkmenlere ayr bir nem vermi,
onlar farkl bir statde saymtr. Gerekten de ularda grev yapan beyler slr unvanna
sahipken, savalara da gz denilmitir. Ayrca devlet, bu Trkmenleri vergiden muaf
tuttuu gibi yeri geldiinde de onlara maa dahi balamtr. (Kymen 2001: 234; Koca 2005:
105)
Trkmenler Byk Seluklu Devletinin resmen kurulmasndan nce de kendi beylerinin
idaresinde Anadoluya aknlar dzenlemilerdir. Bu cmleden olarak Turul ile ar beylerin
amcas Arslan Yabguya tbi Trkmenler, onun Gazneli Sultan Mahmudun eline esir
dmesinin ardndan (1025) Horasana gemilerdi. Fakat Gaznelilerle yaadklar anlamazlk
neticesinde burada tutunamayarak dalmlar, kendi beylerinin idaresinde bir ksm Balhan
Dana ve Dihistan tarafna giderken bir ksm da Azerbaycan tarafna gidip bu blge
zerinden Anadoluya aknlar dzenlemilerdir.18
Esas gcn Trkmenlerin meydana getirdii Anadoluya dzenlenen seferler, Byk
Seluklu Devletinin kurulmasyla birlikte daha da younlat. Seluklu ve Trkmen beylerinin
idaresinde pe pee devam eden seferlere kimi zaman bizzat sultanlar da itirak ettiler.19
Nitekim Turul Bey ordusunun banda, Dou Anadolu topraklarna girerek asker
faaliyetlerde bulunmutur. (Turan 1965: 82-85; Sevim-Meril 1995: 36-37; Koca 1997: 97-98;
Kymen 1998: 248-251) Sultan Alp Arslann zamanna kadar yaplan akn ve seferlerde kalc
bir fetih gerekletirilemedi. Fakat Seluklu birlikleri, Sivas ve Malatyann dousunda kalan
blgeye dzenledikleri aknlar sayesinde, Bizans mparatorluunun savunma sistemine
mhim bir darbe vurmular (Kymen 1962: 100; Sevim 2000: 58) ve Anadoluyu daha da
yakndan tanyarak bu topraklarda ileriki zamanlarda gerekletirecekleri fetihlere zemin
hazrlamlard. (Koca 1997: 100; Kymen 1998: 255) Sultan Alp Arslan dneminde ise

18

19

Ayrntl bilgi iin bk.: bnl-Esr 1987: 9, 292vd.; Ycel-Sevim ty.: 30; Koca 1997: 62-64; Kymen 2000: 165-197;
Sevim 2000: 43-44; Yinan 2013: 31-33
Ayrntl bilgi iin bk.: Ycel-Sevim ty.: 31vd; Sevim-Meril 1995: 34vd; Koca 1997: 95vd; Sevim 2000: 45vd; Yinan
2013: 37-40.

SUTAD 39

Anadolunun Fethini Kolaylatran Faktrler

Anadoluya dzenlenen aknlar devam etti. Hatta bizzat Sultan Alp Arslann katld bir
seferde Ani gibi Anadolunun mstahkem bir mevkii ele geirilerek Bizansa ciddi bir darbe
vuruldu.20 Ancak asl zafer 1071 ylnda Malazgirtte kazanld. slm dnyasnn da manevi
desteini alan Sultan Alp Arslann liderliindeki disiplinli, sratli ve cesur Seluklu ordusu,
mparator Romanos Diogenes idaresindeki debdebeli Bizans ordusunu, Trk sava taktiinin
en mkemmel rneini sergileyerek byk bir yenilgiye uratm, Anadolu topraklarnda
gerek Trk ve slm gerekse dnya tarihi asndan bir dnm noktas yaanmasna vesile
olmutu.21 Zaferin ardndan tabiri caizse Anadolunun kaplar ardna kadar Trklere ald22 ve
bu topraklar Trk vatan haline getirecek fetihler balad. (Sevim-Meril 1995: 87; Koca 1997:
15-151; Kymen 2001: 40; Grousset 2006b: 182) Bu fetih faaliyetlerinde de sava ve tekilat
Trkmenler balca rol oynamlardr. (Turan 2008:133)
IV. SELUKLULARIN HOGRYE DAYALI DARELER
Seluklularn hogrye dayal idare biimleri, onlarn Anadolu topraklarnda Bizans
karsnda ilerlerken en nemli kozlarndan birisi olmutur. Gerekten de Anadolunun yerli
halk, Seluklu ve Trkmen birliklerinin asker faaliyetleri dolaysyla korku ve tedirginlik
duymularsa da zaman iinde Trklerin hogrye dayal devlet idarelerini grerek onlar
takdir etmekten ve bu idareyi benimsemekten geri durmamlardr. nk bilindii gibi Bizans
XI. yzylda Anadoluyu asker ve ekonomik anlamda ihml etmi, daha da kts halka kar
Ortodokslatrma ve Rumlatrma politikas takip ederek onlar bask altna tutmaya gayret sarf
etmitir. (Urfal Mateos 2000: 128; Turan 2008: 358) Hatta Sryan Mihail (1944: 23), stanbul
patriinin kendilerinden farkl mezhepleri kabul etmediinden, Sryan kiliselerinde bulunan
kitaplarn, mukaddes eyalarn forumun iinde yakldndan, benzer uygulamalarn
Ermenilere de yapldndan aka bahsetmitir. Ayn ekilde Mverrih Vardan (1937: 177) da
Bizans mparatorluunun btn Ermenilere Rum olmalar ynnde bask yaptn ve buna
bal olarak da Karstaki ahap Ermeni kilisesini yaktklarn ifade etmitir. te yandan
Seluklular hem sahip olduklar Trk devlet geleneinin hem de slm dininin bir gereklilii
olarak devlet idaresinde hogr anlayna yer vermeye son derece itina etmilerdir. Bunu
yaparken de yalnz Mslmanlara deil, farkl inan ve kltrden olanlara da ayn hogrl
tavr sergilemeye almlardr. (Taneri 1975: 191) Dolaysyla da Bizansn zulmleri ve

20

21

22

Ayrntl bilgi iin bk.: Vardan 1937: 177; Kymen 1962: 102; Turan 1965: 105; Honigmann 1970: 185; Ahmed b.
Mahmud 1977 65vd.; bnl-Esr 1987: 10, s. 51-52; Koca 1997: 136; Sevim 1998: 10; Abl-Farac 1999: 316;
Mneccimba 2000: 36-37; Urfal Mateos 2000: 119-122; Sevim 2000: 61; Grousset 2006a: 598-599; Attaleilates 2008:
88vd.
Malazgirt Sava iin bk: Mirhond 1339: 266-270; Turan 1965: 125-134; bnl-Esr 1987: 10, s. 71-73; bnl Adm
1989: 12-20; Sevim-Meril 1995: 62-73; Koca 1997: 141-154; Sevim 1998: 37vd.; Sadruddn Hseyn 1999: 32-37; AblFarac 1999: 320-323; Mneccimba 2000: 40-43; Aksaray 2000: 12-13; Urfal Mateos 2000: 140-144; Kymen 2001: 2640; Sevim 2005: 529vd.; Attaleiates 2008: 156-169; Zonaras 2008: 131-138; Bryennios 2008: 48-57; Redddn 2010:
112.
Mehmet Altan Kymen (1998: 278-279)e gre; Sultan Alp Arslan ile Romanos Diogenes arasnda yaplan anlama
ile Anadolunun kaplar Trklere almam bilakis kapatlmtr. Yalnz burada iki safha sz konusudur. Birinci
safhada Byk Seluklular ile Bizans arasnda sava yapld ve Bizans mparatoru yenilgiye uratlarak esir edildi.
Seluklu Sultan Alp Arslan ile Bizans mparatoru Romanos Diogenes arasnda bir anlama yapld. Bu anlamaya
gre; Seluklular Anadoluda sadece Antakya, Urfa, Menbic, Ahlat ve Malazgirt ehirlerini alacaklar ve
Anadolunun dier ksmna dokunmayacaklard. te bu anlama maddesini kabul etmekle Sultan Alp Arslan
Anadolunun kaplarn Trklere bizzat kendi elleriyle kapatm oluyordu. Ancak ikinci safhada serbest braklan
Romanos Diogenes yeni imparator tarafndan yakalanarak gzlerine mil ekilmi ve imzalad anlama da yeni
Bizans ynetimi tarafndan kabul edilmemitir. Bu ackl durumunu Romanos Diogenes dost olduu Alp Arslana
bildirince onun bana gelenlere Alp Arslan son derece zlm ve anlamann artk geersiz hale gelmesiyle sultan
komutanlarna Anadolunun fethi emrini vermitir. te bu emirle beraber Anadolunun kaplar Trklere almtr.

SUTAD 39

181

182

Nilay AIRNASLI

ayrmc politikalar yznden zor gnler geiren Anadolu halk Seluklu idaresini
benimsemekte pek de zorlanmamtr diyebiliriz. Nitekim Osman Turan (2008: 357) bu hususla
ilgili u szleri dile getirmitir:
<Trkler mill ve slm ananelerin imtizacyla ok ileri bir nizam
getiriyorlard. Seluklu sultanlar ve Trkmen beyleri Yakn-arkta ve hususiyetle
Anadoluda karlatklar Hristiyan din ve mezheplerine kar takip ettikleri
siyaset bu mill ve slm ananeye dayandktan baka devrin itima artlarna ve
kendi menfaatlerine de uygun bulunuyordu. Bu sayede Anadoluda yerli Sryan,
Ermeni ve Rum halklarn kendilerine balyor; bu da Bizansn dini, idari ve mali
tazyiklerine kar Trk idaresini tercihe sebep oluyordu.
Esasnda dnemin kaynaklar da Seluklu sultanlarnn hogr sahibi olduklarna dair
birtakm bilgiler vermilerdir. Bu cmleden olarak Byk Seluklu Devleti Sultan Alp
Arslann, Malazgirt Sava sonunda rehin ald Bizans mparatoru Romanos Diogenese kar
sergiledii merhametli tavr, gerek slm gerekse Bizans, Ermeni ve Sryan kaynaklarnda
aka dile getirilmi ve takdir edilmitir. (Vardan 1937: 178; amiyan 1941: 76; Sryan Mihail
1944: 27; bnl Adm 1989: 16-17; Psellos 1992: 230-231; Sevim 1998: 39; Abl Farac 1999: 322;
Aksaray 2000: 13; Urfal Mateos 2000: 143;Attaleiates 2008: 168-169; Bryennios 2008: 50; Zonaras
2008: 42) Dier taraftan Sultan Alp Arslann olu Melikh da kendi iktidar dnemine ne
kadar hogr sahibi bir sultan olduunu kantlam, bu tavr sebebiyle de idaresindeki
Hristiyan halkn gnlnde mstesna bir yer edinmitir. (Taneri 1975: 158; Turan 2008: 361) yle
ki; Urfal Mateos (2000: 146), Seluklu sultan iin Melikh, hkimiyeti boyunca Allahn yardmna
mazhar oldu. O, btn lkeleri fethetti Ermenistan sulh ve asayie kavuturdu. demitir. amiyan
(1941: 95) ise Melikhn ei bulunmayan, adil, sulhsever, basiretli, faziletli bir zat olduundan,
Hristiyanlara ve bilhassa Ermenilere merhamet ettiinden bahsetmitir. Ayrca Seluklu sultanlar
gibi devlet idaresinde grevli beyler de hogrl tavrlaryla Anadolu halknn takdirini
kazanmlardr. Nitekim Byk Seluklu Sultan Berkyaruk zamannda Dou Anadoluda
valilik grevinde bulunan Seluklu smail, Ermenilerin yaadklar yerlerde imar faaliyetleri
gerekletirmi, ruhanileri himye etmi ve blgede toplanan ar vergileri de kaldrarak halkn
sevgisini kazanmtr. (Vardan 1937: 184; Turan 2008: 362) Ksacas Seluklularn hogrl
tavrnn Bizansn baskc ynetimi karsnda kendilerine Anadolu topraklarna yerlemek
hususunda avantaj saladn syleyebiliriz.
SONU
1040 Dandanakan zaferinin ardndan slm dnyasnda hzla ykselie geen Seluklular,
ksa sre iinde Anadolu topraklarna girmeyi ve bu topraklarda ilerlemeyi baarmlard.
Bizans mparatorluunun XI. yzyldaki mevcut durumu bu hususta Seluklular iin bir
avantaj olmutur. Bizansn ayrmcla dayal politikalar ve ordusunu ihml eden bir tutum
ierisinde olmas Anadolu halknn desteini kaybetmesine ve bu topraklardaki savunma
sisteminin ciddi bir zafiyete uramasna sebep olmutu. Dolaysyla Seluklular da bu tarihi
frsat kullanarak, byk bir direnile karlamadan Anadolu corafyasna girip ilerlemeye
balamlard. .
Dinamik Trkmen gleri Seluklularn Anadolu topraklarnda hkimiyetlerini
kurmalarnda en byk kozlar olmutur. Gerekten de sava yetenekleriyle dikkat eken
Trkmenler, Anadoluya dzenlenen gaz ve aknlarda Seluklu sultanlarna bulunmaz bir
asker g imkn salamlardr. nk ustaca ata binen, isabetli bir ekilde ok atabilen,
olduka cesur ve dayankl bir yapya sahip olan Trkmenler, yeni yurt edinme arzusunun da
verdii evkle Seluklu hkimiyetinin Anadolu topraklar zerinde yaylmasnda balca rol

SUTAD 39

Anadolunun Fethini Kolaylatran Faktrler

oynamlardr.
Seluklularn nceden Anadoluya dzenlenen gaz ve akn faaliyetleri hakknda bilgi
sahibi olmalar mhim bir husustur. Lakin bizzat kendilerinden birisi olan ar Beyin bu
topraklara sefer dzenlemesi ayr bir neme sahiptir. ar Bey, Dandanakan savandan evvel,
idaresindeki Trkmen kuvvetleriyle birlikte Anadoluya dzenledii sefer neticesinde yalnzca
mhim miktarda ganimet elde etmekle kalmam, bu corafyann kendi yaam tarzlarna
uygun olduu, burada kendilerine engel olabilecek ciddi bir asker gcn var olmad
tespitinde bulunarak dnte de kardei Turul Beye bu ynnde aknlar gerekletirmelerini
tavsiye etmitir.
Bizans, uygulad baskc ve ihmalkr politikalar sebebiyle Anadolu halknn desteini
kaybederken, Seluklularn hogrye dayal idareleri onlarn zerinde olumlu bir etki
brakmtr. Bilhassa farkl inan ve kltrlere kar gsterilen sayg, Bizansn Ortodokslatrma
Rumlatrma politikalaryla yzlemek mecburiyetinde kalan Ermeni ve Sryan halk iin
dikkate deer bir idare ekli olmutur.
Seluklu ve Trkmen beyleri idarelerindeki kuvvetlerle birlikte Anadoluya girmelerinin
ardndan hzla bu topraklara yerlemeye balamlardr. Bizans mparatorluu ise bundan
sonraki srete Seluklu hkimiyetinin Anadoluda yaylmasn engellemek adna elinden
geleni yapm, fakat bu teebbslerinde de baarl olamamtr. Nitekim Malazgirtte byk bir
yenilgiye urayan Bizans, bundan sonra 1054 ylnda resmen ayrld bat Hristiyan
dnyasnn ruhani lideri papadan yardm talep etmi bu talep zerine Anadoluya gelen
Hallar Trklere kar kullanmay denemi, baz yerleri ele geirmise de tam bir baar elde
edememitir. Byk Seluklu Devletinin varisi Trkiye Seluklular ile Miryokefalonda (1176)
kar karya gelmi ve ar bir yenilgiye uratlmtr. Bu sava ile istediini elde edemeyen
Bizans mparatorluu, artk saldrdan savunma durumuna geerek mevcut topraklarn
koruma derdine dm ve Anadolunun Trk yurdu olduu gereini kabullenmek
mecburiyetinde kalmtr.

SUTAD 39

183

184

Nilay AIRNASLI
KAYNAKA
ABL-FARAC, Gregory (Bar Hebraeus) (1999). Abl-Farac Tarihi, C. II, (ev. mer Rza Dorul),
Ankara: TTK Yay.
AGACANOV, Sergey Grigorevi (2006). Seluklular, (ev. Ekber N. Necef / Ahmet R. Annaberdiyev),
stanbul: tken Yay.
AHMED B. MAHMUD (1977). Seluknme C. I, (haz. Erdoan Meril), stanbul: Tercman 1001 Temel
Eser.
AKSARAY, Kermddin Mahmud-i (2000). Msmeretl-ahbr, (ev. Mrsel ztrk), Ankara: TTK
Yay.
ATTALEATES, Mikhael (2008). Tarih, (ev. Bilge Umar), stanbul: Arkeoloji ve Sanat Yay..
AVCI, Casim (2009). Sugr, DA, C. 37: stanbul: Trkiye Diyanet Vakf Yay.: 473-474.
BARTHOLD, V.V. (2006). Orta Asya Trk Tarihi Hakknda Dersler, (yay. haz. Kzm Yaar Kopramansmail Aka), Ankara: TTK Yay.
BATAV, erif (1971). Malazgirt Meydan Muharebesi ve Romen Diojen, Belgelerle Trk Tarihi
Dergisi, S. 47: 28-41.
BRYENNOS, Nikephoros (2008). Tarihlerin z, (ev. Bilge Umar), stanbul.
AMYAN (1941). Ermeniler Tarihi Selukler (1021-1224), (ev. H. Andreasyan), stanbul,
Baslmam.
AY, Abdlhaluk-lhami Durmu (2002). skitler, Trkler, C. 1, Ankara: Yeni Trkiye Yay.: 575-596.
DEMRKENT, In (1982). 1071 Malazgirt Savana Kadar Bizansn Asker ve Siyas Durumu, Tarih
Dergisi, S. 33: 133-146
DEMRKENT, In (1992). Bizans, DA, C. 6: stanbul: Trkiye Diyanet Vakf Yay.: 230-244.
DVTOLU, Sencer (1994). Ouzdan Selukluya, stanbul: Eren Yaynclk.
DURMU, lhami (2002). skitlerin Kimlii, Trkler, C. 1, Ankara: Yeni Trkiye Yay.: 620-627.
ERSAN, Mehmet (2007). Seluklular Zamannda Anadoluda Ermeniler, Ankara: TTK Yay.
GORDLEVSK, V (1988). Anadolu Seluklu Devleti, (ev. Azer Yaran), Ankara: Onur Yay.
GREGORY, Timothy E. (2011). Bizans Tarihi, (ev, Esra Ermert), stanbul: Yap Kredi Yay.
GROUSSET, Ren (2006a). Balangcndan 1071e Ermenilerin Tarihi, (ev. Sosi Dolanolu), stanbul:
Aras Yaynclk.
GROUSSET, Ren (2006b). Bozkr mparatorluu, (ev. M. Reat Uzman), stanbul: tken Neriyat.
GNDZ, Tufan (2009). Bozkrn Efendileri Trkmenler zerine Makaleler, stanbul: Yeditepe Yay.
HONGMANN, Ernest (1970). Bizans Devletinin Dou Snr, (ev. Fikret Iltan), stanbul: EF Yay.
HONGMANN, Ernest (1997). Sugr, A, C. 11, Eskiehir: Milli Eitim Bakanl Yay.: 2.
BNL-ADM (1989). Bugyett-taleb f tarihi Haleb, Biyografilerle Seluklu Tarihi, (ev, Ali Sevim),
Ankara: TTK Yay.
BNL-ESR (1987). el-Kmil fit trh (slm Tarihi), C. 9-10, (ev. Abdlkerim zaydn), stanbul:
ar Yay..
KAFESOLU, brahim (1953a). Dou Anadoluya lk Seluklu Akn (1015-1021) ve Tarihi
Ehemmiyeti, Fuad Kprl Armaan, stanbul: TTK Yay.: 259-274.
KAFESOLU, brahim (1953b). Sultan Melikah Devrinde Byk Seluklu mparatorluu, stanbul:
Osman Yaln Matbaas.
KAFESOLU, brahim(1997a). Seluklular, A, C. 10, Eskiehir: Milli Eitim Bakanl Yay.: 353-416.
KAFESOLU, brahim (1997b). Trkler, A, C. 12/2, Eskiehir: Milli Eitim Bakanl Yay.: 142-280.
KGARLI MAHMUD (2013). Divan lgat-it Trk, C. I-III, (ev. Besim Atalay), Ankara: Trk Dil
Kurumu Yaynlar, Birletirilmi 1. bs.
KOCA, Salim (1997). Dandanakandan Malazgirte, Giresun.
KOCA, Salim (2005). Seluklularda Ordu ve Asker Kltr, Ankara: Berikan Yay.
KOCA, Salim (2010). Trk Kltrnn Temelleri, C. 2, Ankara: Kltr Yaynlar.
KOCA, Salim (2011) Byk Seluklu Sultan Melikhn Suriye, Filistin, Msr Politikas ve Trkmen
Beyi Atsz Seluklu Devri Trk Tarihinin Temel Meseleleri, Ankara: Berikan Yay.: 105-145.
KYMEN, Mehmet Altay (1953). Seluklu Devri Trk Tarihi Aratrmalar I, Byk Seluklu
mparatoru Melikah Devrine Dair Bir Eser Mnasebetiyle, Belleten, XVII /68, Ankara: 557-604
KYMEN, Mehmet Altay (1962). Anadolunun Fethi, Diyanet leri Bakanl Dergisi, S. 1: 89-122.
KYMEN, Mehmet Altay 1986). Turul Bey, Ankara: Kltr ve Turizm Bakanl Yay.

SUTAD 39

Anadolunun Fethini Kolaylatran Faktrler

KYMEN, Mehmet Altay (1998) Seluklu Devri Trk Tarihi, Ankara: TTK Yay.
KYMEN, Mehmet Altay (2000). Byk Seluklu mparatorluu Tarihi C. I, Ankara: TTK Yay.
KYMEN, Mehmet Altay 2001). Byk Seluklu mparatorluu Tarihi, C. III, Ankara: TTK Yay.
LEVTCHENKO, M. V (1999). Kuruluundan Yklna Kadar Bizans Tarihi, (ev. Maide Selen), stanbul:
zne Yay.
MANGO, Cyrl, (2011). Bizans Yeni Roma mparatorluu, (ev, Gl aal Gven), stanbul: Yap Kredi
Yay.
MERL, Erdoan (2002). Byk Seluklu mparatorluu Tarihi, Trkler, C. 4, Ankara: Yeni Trkiye
Yay.: 597-633.
MRHOND, Mir Muhammed bin Seyyid Burhneddn Hndh (1339). Tarih-i Ravzatus-Safa, C. IV,
Tahran.
MNECCMBAI, Ahmed b. Lffullah (2000). Cmiud-Dvel Seluklular Tarihi C. I, (yay. Ali ngl),
zmir: Akademi Kitabevi.
OSTROGORSKY, Georg (1999). Bizans Devleti Tarihi, (ev, Fikret Iltan), Ankara: TTK Yay..
ZGDENL, Osman G. (2013). Seluklular Byk Seluklu Devleti Tarihi (1040-1157), C. I, stanbul:
sam Yay.
PRTSAK, Omeljan (1996). Ouz-Yabgu Devletinin Ykl, (trc. Eref Bengi Erbilen), Trk Dnyas
Aratrmalar, S. 104: 93-102.
PSELLOS, Mihail (1992). Mihail Psellosun Khronographias, (ev. In Demirkent), Ankara: TTK Yay.
REDDDN, Fazlullh (1999). Cmit-Tevrih, C. II, Cz 5, (yay. Ahmet Ate), Ankara: TTK Yay.
REDDDN, Fazlullh (2010). Cmit-Tevrih (Seluklu Devleti), (ev, Erkan Gksu-H. Hseyin
Gne), stanbul: Selenge Yay.
SADRUDDN Ebul-Hasan Ali bn Nsr bn Ali el-Hseyn (1999). Ahbrd-devletis-Selukiyye, (ev.
Necati Lgal), Ankara: TTK Yay.
SEVM, Ali (1998). Sbt bnl Cevznin Mirtz-Zaman f Tarihil-yan Adl Eserindeki
Seluklularla lgili Bilgiler II. Sultan Alp Arslan Dnemi, Belgeler, C. XIV (23), Ankara: 1-53.
SEVM Ali-MERL Erdoan (1995). Seluklu Devletleri Tarihi, Ankara: TTK Yay.
SEVM, Ali (2000). Anadolunun Fethi Seluklular Dnemi, Ankara: TTK Yay.
SEVM, Ali (2002). Genel izgileriyle Seluklu-Ermeni likileri, Ankara: TTK Yay.
SEVM, Ali (2005). bnl Cevznin el-Muntazam F Trih el-mem Adl Eserindeki Seluklularla
lgili Bilgiler (H. 430-485/1038-1092), Makaleler, C. II, Ankara: Berikan Yay.: 437-565.
STRECK (1997). Avsm, A, C.2, Eskiehir: Milli Eitim Bakanl Yay.: 20.
SMER, Faruk (1999). Ouzlar (Trkmenler), stanbul: Trk Dnyas Aratrmalar Vakf Yay.
SRYAN Mihail (1944). Sryan Mihailin Vekayinmesi (1042-1195) (ev. H. Andreasyan), Ankara,
Baslmam.
TANER, Aydn (1975). Trk Devlet Gelenei, Ankara: ADTCF Yay.
TARHAN, Taner (2002). n Asya Dnyasnda lk Trkler, Trkler, C. 1, Ankara: Yeni Trkiye Yay.:
597-610.
TOGAN, Zeki Velidi (1981). Umumi Trk Tarihine Giri, stanbul: Enderun Kitabevi.
TURAN, Osman (1965). Seluklular Tarihi ve Trk-slm Medeniyeti, Ankara: Trk Kltrn Aratrma
Enstits Yay.
TURAN, Osman (2005). Seluklular ve slmiyet, stanbul: tken Yay..
TURAN, Osman (2008). Trk Cihan Hkimiyeti Mefkresi, stanbul: tken Neriyat.
UAR, ahin (1990). Anadoluda slam-Bizans Mcadelesi, stanbul: aret Yay.
URFALI MATEOS (2000). Urfal Mateos Vekayi-nmesi ve Papaz Grigorun Zeyli, (ev. Hrant D.
Andreasyan), Ankara: TTK Yay.
VARDAN, (1937). Trk Ftuhat Tarihi (889-1269), (ev. Hrant D. Andreasyan), Tarih Semineri
Dergisi, C. I (1): 153-255.
YILDIZ, Hakk Dursun (1980). slmiyet ve Trkler, stanbul: ar Yay.
YILDIZ, Hakk Dursun (1991). Avsm, DA, C. 4: stanbul: Trkiye Diyanet Vakf Yay.: 111-112.
YNAN, Mkrimin Halil (2013). Trkiye Tarihi Seluklular Devri, C. I, Ankara: TTK Yay.
YCEL Yaar-SEVM Ali (t.y). Trkiye Tarihi, C. I, Ankara.
ZONARAS, Ioannes (2008). Tarihlerin zeti, (ev, Bilge Umar), stanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar.

SUTAD 39

185

SUTAD, Bahar 2016; (39): 187-198


e-ISSN 2458-9071

KIRGIZ SOVYET SOSYALST CUMHURYET TARHNN


BAZI MESELELER
SOME ISSUES OF THE HISTORY OF THE KYRGYZ SOVIET
SOCIALIST REPUBLIC
Khalida DEVRSHEVA*

z
Krgzlarn XX. yzyl balarnda Sovyetler bnyesinde cumhuriyet kurmalar ve yaklak 70
sene devam eden Krgz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti dnemi kendi iinde baz elikili konular
barndrmaktadr. Krgz Cumhuriyeti bamsz olal 25 yl gemesine karlk Krgz Sovyet Sosyalist
Cumhuriyeti tarihinin baz meseleleri tam olarak aydnlatlm deildir. Krgzistanda Sovyet
rejiminin kurulmas, Krgzistann Rusya Federasyonu bnyesine dahil edilmesi, lkedeki
kolhozlatrma ve iskan politikalar, basmaclk harekat, aydnlara yaplan soykrmlar ve kinci
Dnya Sava bu sorunlu meselelerin ne kanlardr. Krgz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti tarihinin
bu gibi ne kan meseleleri yeniden yorumlama beklemektedir.

Anahtar Kelimeler
Krgz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, Bolevikler, Basmaclar, Represya, kinci Dnya Sava.

Abstract
The establishment of Kyrgyz republic within the body of Soviet Union and about 70-year of
ongoing Kyrgyz Soviet Socialist Republic contains some controversial issues in itself. Even after 25
years of independence of Kyrgyz Republic some issues in the history of the Kyrgyz Soviet Socialist
Republic havent yet been clarified in depth. The establishment of Soviet Regime in Kyrgyz Republic,
the inclusion of Kyrgyz Republic into Russian Federation, collective farming and settlement policies
of the republic, basmachi operation, massacre of intellectuals, and World War II are prominent ones of
these problematic issues. These kinds of outstanding issues in the history of Kyrgyz Soviet Socialist
Republic should be reinterpreted.

Keywords
Kyrgyz Soviet Socialist Republic, Bolsheviks, Basmachis, Political Repression, World War II.

Doktora rencisi, Ankara niversitesi, Genel Trk Tarihi (Tarih Ana Bilim Dal), Ankara, halidadevrish@yandex.ru
Gnderim Tarihi: 30.07.2015
Kabul Tarihi:
30.03.2016

188

Khalida DEVRSHEVA

GR
arlk Rusyasnn 1917 ylnda yklmas Orta Asya halklarnn Sovyetler bnyesinde
cumhuriyetler kurmasna izin vermitir. Fakat bu cumhuriyetlerin bamszl tartla
gelmektedir. Orta Asya Trk halklarnn bamszlklarna giden yollarndaki bir aama olan
Sovyet devri tarihinin baz meseleleri imdiye kadar tam olarak tanmlanm deildir.
Krgz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti tarihi meseleleri imdilerde bile Krgz halkn iki
cepheye blen, insanlar taraf olmaya iten, insanlarn u cephelere kamalarna sebep olan
meselelerdendir. Burada Sovyet devrinin yakn gemi saylmas ve insanlarn objektif olmayp
hissi davranmalarna sebep olmalar, Rusya Federasyonu ile devam eden yakn ilikiler nemli
etken saylabilir.
Krgzistanda Sovyet rejiminin kurulmas, Krgzistann Rusya Federasyonu bnyesine
dahil edilmesi, lkedeki kolhozlatrma ve iskan politikalar, basmaclk harekat, aydnlara
yaplan soykrmlar, kinci Dnya Sava gibi Krgz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti tarihi
meseleleri yeniden tanmlama ve yorum gerektiren konularn bazlardr. Bu makalede Krgz
Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti tarihinin baz meseleleri zerinde duracaz.
Krgzistanda Sovyet Rejiminin Kurulmas Meselesi
Konar-ger hayat tarz benimseyen ve XIX. yzylda arlk Rusyasnn boyunduruu
altnda kalmak zorunda kalan Krgzlarn, 1917 ylnda gerekleen Ekim Devriminden sonra
Boleviklerin iktidarn tanma sreci de sorunlu gemitir. Krgzistan topraklarnn Sovyet
rejimine dahil edilmesi, hem yerli aydnlarn yeterince rgtlenememesi, hem de Boleviklerin
g kullanarak iktidarlarn kurmalar sonucu gereklemitir. Bu meseleyi aydnlatrken, Bat
Trkistan corafyasnda cereyan eden olaylar bir btn olarak ele almada yarar vardr.
Krgzistanda Sovyet rejiminin kurulmas, Merkezi Asyadaki dier milletlerin o dnemki
tarihi ile i iedir. Zaten bir btn olan Trkistann paralanmas da Sovyetlerin gelmesiyle tam
olarak gereklemitir. Bu yzden Krgzistanda Boleviklerin iktidara gelmelerini anlatrken,
Trkistann Sovyetleme srecini de ele alm oluruz.
1917 ubat aynda gerekleen Bolevik devrimi Mart aynda Krgzistana ulamtr.
Pipek ceza evi nnde 11 Mart gn yaplan gsterilerden sonra 130 siyasi mahkm tahliye
edilmi, O ehrinde 300 mahkm serbest braklmtr. i rgtleri ksa srede Kzlkya,
Slkt, O, Pipek, Tokmok, Narn ve Prijevalsk (Karakol) blgelerinde Yerel Sovyetler
oluturmular ve z ynetime gemilerdir. Pipekte Mays aynda, Bukara ve Ota Austos
aynda Mslman i Millet Vekilleri Meclisi kurulmutur (Bolaya Sovetskaya Entsiklopediya
1953: 79).
Ekim ihtilaline kadar Krgz aydnlarndan Abdukerim Sdkov ve Ta Kudaybergenov
siyasi parti kurarak Krgzistann bamsz olmas iin harekete gemilerdir. Ala Milli Partisi
ubesi, ura-i slam ve Sosyal Turan Partisi bu amala Trkistanda kurulmu partilerdir. 1917
yl Mart ay ortalarnda, Yedi Su blgesinin milliyeti aydnlar tarafndan Almat ehrinde
Semireya (Yedi Su) Mslmanlar Umum Komitesi kurulmutur. Ancak komitenin iindeki
anlamazlklar yznden, Krgzlar ile Kazaklar Krgz Umum Komitesini kurmulardr.
lerleyen zamanlarda Ala Partisinin Krgz komiteleri oluturulmutur. Semireya
Mslmanlar Umum Komitesi ise Uygur-Dungan Komitesi ve Meclis-i uraya blnmtr.
Meclis-i urann Pipek, Karakol, Narn gibi btn kazalarda ura-i slamiye komiteleri

SUTAD 39

Krgz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Tarihinin Baz Meseleleri

kurulmutur (storiya Kirgizskoy SSR 1986: 371- 372).


1 Kasm 1917de Trkistan blgesinin bakenti olan Takent ehrinde Sovyet iktidarnn
kurulduu bildirilmitir. 15-22 Kasmda Takentte Halk Komiserler uras tarafndan
dzenlenen Trkistan Konseylerinin III. Blgesel Kurultay gereklemitir. Kurultayda
blgelerde Sovyet iktidar oluturulmas hakknda karar karlmtr. Kurulmu olan Halk
Komitesi Kuruluna 15 ye seilmitir. Bunlarn yedi yesi Boleviklerden, sekizi de solcu Eser
Partisi yelerindendi. Bunlarn banda Rus milletinden olan Bolevik, Menevik ve Eser
partilerinin az saydaki yeleri bulunmaktayd. 1917 ylnn Kasm aynn sonunda KzlKyada, Aralk aynda Celal Abadda ve Ota, 1918 ylnn ubat aynda Pipekte, Nisan
aynda Narnda, Mays aynda Karakolda Sovyet iktidarnn kurulduu ilan edilmitir
(orotegin 2002: 474).
Trkistan yerli halk temsilcileri 3 Aralk 1917de1 kabul edilen mehur Rusya Halklar
Haklar Beyannamesini hayata geirmek iin harekete gemilerdir. Yerli halkn ileri grl
temsilcileri Mustafa okay nderliinde 16-22 Kasm 1917de Btn Mslmanlarn
Olaanst IV. Kurultayn dzenlemilerdir. Kurultayda Trkistan zerk Cumhuriyetinin
kurulmasyla ilgili karar alnmtr.
1917 ihtilali zamannda, milliyeti Krgz komiteleri, uray- slamiye gibi kurulular,
Trkistann bamszl iin mcadele ediyorlard. Takentin Boleviklerin eline gemesiyle
bu kurulular Hokandda toplanarak Trkistan Kongresi dzenlediler. Trkistan
Mslmanlarnn 4. Olaanst Kongresi 9 Aralk 1917 tarihinde 180 delegenin katlmyla
Hokandda alr. Kongre 10 Aralkta Demokratik ve Federatif Rusya Cumhuriyeti
erevesinde Trkistann Mahalli Muhtar Cumhuriyeti olarak ilan edilmesi karar alr ve ir Ali
Lapin bakanlnda Halk uras toplanr. 11 Aralkta Halk uras Muhammed Tnbayn
bakanlnda bir hkmet kurarlar (Hayt 1995: 247).
Byle bir hkmetin Hokandda kurulmasndan endielenen Ruslar, Takentteki Sovyet
Komiserlii vastasyla Moisey Kuzmin komutasnda Ermenilerle takviyeli bir orduyu
Krgzlarn zerine yolladlar. 11-22 ubat 1918 tarihleri arasnda sren sava Hokandllar
kaybetti. 10.000 kii katledildi ve 1000den fazla dkkn yakld (Hayt 1995: 247).
Trkistandaki Sovyetler Rus Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyetleri merkez komitesinden
aldklar emir ile 1 Mays 1918de yaptklar kongrede Sovyetlere bal Trkistan Otonom
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetini kurduklarn ilan ettiler (storiya Kirgizskoy SSR 1986: 172173).
Sovyetlerin hedeflerini gerekletirmek iin Trkistanda setikleri yol Trkistan Komnist
Partisini kurmak oldu. 17 Haziran 1918 ve 12-18 Ocak 1920deki Komnist Partisi kongresinde,
Trkistan Otonom Sovyet Sosyalist Cumhuriyetinin adn Trk Cumhuriyeti ve Trkistan
Komnist Partisinin adn da Trk Komnist Partisi olarak deitirdiler. Bu Ruslarn
Trkistan paralama siyasetinin balangc idi.
Krgzistanda Bolevik iktidarnn kurulmas Trkistanda cereyan eden olaylarn bir
paras eklinde gereklemitir. Oysa Sovyet devri ve hatta gnmz Krgzistannda bu
olaylar anlatlrken, resmin tamamna baklmakszn sadece Krgzistandaki olaylar n plana
karlarak anlatlmaktadr. Bu durum baz meselelerin tam olarak anlalmasn
zorlatrmaktadr. rnein, sadece Krgzistanda gerekleen olaylara baklrsa, sanki ii,
asker Boleviklerler toplanarak iktidar ele geirdikleri ortaya kmaktadr. Oysa btn
Trkistan corafyasndaki gelimelere baklrsa, yerli Mslman-Trk ileri gelenler de

Eski takvime gre 2 Kasm 1917 tarihine tekabl etmektedir.

SUTAD 39

189

190

Khalida DEVRSHEVA

Rusyadaki gelimelerden istifade ederek bamsz olmak iin abaladklar, fakat eitli
sebeplerden dolay bunda baarl olamadklar ak ekilde grlecektir.
Krgzlarn Rusya Federasyonu Bnyesine Girmeleri Meselesi
Krgzlarn Sovyetleme devrinde komular ile birlemeyip neden Rusya Federasyonu
bnyesine girdii de zerinde durulmas gereken konulardan biridir. imdiye kadar bu konu
Krgzlarn bamsz olmasn salayan siyasi hamle olarak anlatlagelmektedir.
Eski cumhurbakan Askar Akayev bu meseleye giri olarak yle demektedir; Sovyet
dneminde Krgzlar iin yeni bir devir balad ve Krgz Devletinin oluturulmas iin
mcadele eden Krgz halknn gen, becerikli ve akll oullar cumhuriyetin siyasi hayatnda
ortaya ktlar. Bu 1920lerin sonu- 1930larn balangc idi (Akayev 2002: 452). Boleviklere
kar silahl yol ile mcadele etme gayretlerinin faydasz olduunu anlayan Krgz genleri,
Bolevik rejimi araclyla milli zerklilii kuvvetlendirme yolunu tercih ettiler. Onlarn
arasnda Eenal Arabayolu2, Abdkerim Sdkolu ve Ala Orda partisinin eski yeleri, sosyaldevrimciler, Bukara urasnn yeleri ve dierleri bulunuyorlard (orotegin 2002: 475).
Trkistan Cumhuriyeti iinde bulunan Krgzlar Fergana, Yedi Su, Semerkand ve Sr Derya
blgelerinde yayorlard. Bu blgelere dalan Krgzlar aznlk muamelesi gryor ve eitli
hakszlklara uruyorlard. Bu nedenle 1921 ylnda Almatda dzenlenen bir Parti
toplantsnda ilk defa Dalk Krgz Vilayeti kurulmas dncesi ortaya atlmtr. Ancak bu
sorun zlmemi ve Yedi Su ve Sr Derya blgeleri Kazak zerk Cumhuriyetine verilmitir.
Krgzlarn blnmesi zerine Jusup Abdrahmanov, enal Arabayev, Abdukerim Sdkov gibi
Krgz aydnlar 1922 ylnda Krgz blgelerinin Dalk Krgzistan Vilayetinde
birletirilmesinde srar etmilerdir. Bu srarlar zerine 25 Mart 1922 tarihinde Trkistan
Komnist Partisi Merkez Komitesi Trkistan Cumhuriyeti bnyesinde Dalk Krgz
Vilayetinin oluturmasn kararlatrmtr. Buna gre Pipek, Karakol, Narn ve Oluya Ata
blgesinin bir ksmn iine alan ve merkezi Kokor ky olmak kayd ile Dalk Krgzistan
Vilayetinin kurulmas ngrlyordu. Dalk Krgz Vilayetinin kurulmasna ilikin toplanan
Anayasa Kurultay 1 Haziran 1922de bu projeyi kabul etmemitir. Projenin kabul
edilmemesinde baz yerli siyasetilerin ve merkezden osif Stalinin nemli etkisi olmutur.
Aslnda bu proje Gney Krgzistandaki Krgzlar iine almyordu. Onun iin kabul edilmemi
olmas daha iyi olmutur.
30 Aralk 1922 tarihinde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birlii ilan edildi. 31 Ocak 1924
tarihinde kinci SSCB Kurultay ilk anayasay kabul etti. Artk ortaya kan yeni
cumhuriyetlerin nfus ve snrlar belirlenmiti. 860 bin kiilik Krgz nfusu Trkistan Otonom
Sovyet Cumhuriyeti iinde yer alyordu. 210 bin Krgz ise Pamir, Buhara ve Dou Trkistan
snrlar iinde yayorlard (Bolaya Sovetskaya Entsiklopediya 1953: 75- 83).
Trkistanllarn komnist sistem iindeki durumlarn grmek zere Mart 1924de
Takentte kongre dzenleyen Sovyetler, kongrede birlik aleyhtar olan Kazak ve zbek
delegeleri kkrtarak kongreyi tam kmaza soktular. Dolaysyla birlik hazasndan ok ayrlk
havas hkim oldu. Birliin ileri gelenlerinden Sultan Hoca, Trkistann ayr ayr blmek
istiyorlar diye kar knca Sovyetler tarafndan etkisiz hale getirildi. Bunu takiben ayr
cumhuriyetler fikrini partiler iinde ilemeye balayp baarl oldular. Trkistanda komnist
partileri beraberce Rus komnist partisine mracaat ederek ayr cumhuriyetler kurmak
istediklerini bildirdiler. Bu bavuru zerine Rus Komnist Partisi 12 Haziran 1924de durumu
grerek, Trkistandaki komnist partilerin isteklerini kabul ettiini bildirdi. Bu karara itiraz
2

enal Arabayev ile ilgili ayrntl bilgi iin bkz: (Ebubekir Gngr, Bozkrda Bir Cediti Krgzistan'n Rehberi Moldoke
enaali Arabayev, IQ Kltr Sanat Yaynlar, stanbul 2013).

SUTAD 39

Krgz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Tarihinin Baz Meseleleri

etmek isteyenler oldu ise de kendilerini dinleyecek merci bulamadlar. Neticede toplanan
merkezi toprak komitesi Eyll 1924te almalarn tamamlad ve blge yle ekillendi: zbek
Sosyalist Cumhuriyeti, Trkmen Sosyalist Cumhuriyeti, Tacik Muhtar Blgesi (Ekim 1924den
sonra zerk Cumhuriyet, 1929da zbekistandan ayrld), Kara Krgz Muhtar Blgesi, Kazak
Cumhuriyeti, Karakalpak Muhtar Blgesi (Kazak Cumhuriyetine bal) (Djamgerinov 1981:
10-15).
Toprak komitesinin bu almalar Rus Komnist Partisi tarafndan onaylandktan sonra
Ekim 1924te tamamlanarak Rusya Federasyonu bnyesinde Krgz Muhtar Cumhuriyetinin
kuruluu gereklemi oldu. Pipek, Karakol, Narn, O, Andican vilayetleri ile Namangan
blgesinden on ile, Hokand blgesinden iki ile, Sr Derya ve Oluya Ata blgelerinden on drt
ilenin katlm ile yeni zerk Krgz Devleti kuruluyordu. Kara Krgz zerk Vilayetinin
nfusu 828 bin kii ve yzlm 200 bin kilometre kare olup alt ehir ve 321 kyden
oluuyordu. Devletin bakenti nce Takent olmu ve 1924 sonunda Bikeke tanmtr. 15
Ocak 1925 tarihinde resmi olarak Kara Krgz zerk Vilayetinin kurulduu ilan edilmitir
(Bolaya Sovetskaya Entsiklopediya 1953: 75-83).
Kara Krgz zerk Vilayetinin Blgesel Meclisi 27-30 Mart 1925 tarihlerinde yapt
Anayasa Kurultaynda lkenin resmi adndan kara kelimesinin kartlmas ve lkeye
Cumhuriyet stats verilmesi nerilmitir. 25 Mays 1925 tarihinde Kara kelimesi lkenin
resmi adndan karlmsa da Cumhuriyet Stats tannmamtr (storiya Kirgizskoy SSR
1986: 318-329). Bazen de ahsi olarak keke Kara kelimesi Krgzlarn ad ile birlikte kalsayd
diye dnyorum. Acaba Kara Krgz ismi kalsayd, Kazaklar da Krgz adn deitirmez,
ayn ekilde devam ettirir, ilerde Krgzlarla Kazaklarn btnlemesi daha kolay gerekleir
miydi?
Krgz Muhtar Blgesinin nfusu yaklak 737 bin kiiden; bunun da % 63,5i Krgzlardan,
% 16,8i Ruslardan, % 15,4 zbeklerden ve % 4,3 de dier etnik gruplardan
olumutu(storiya Kirgizskoy SSR 1986: 326-327). Gnmzde zbekler ayn yzdelerini
korurken, Ruslar % 7lere gerilemi, Krgzlar %72lere ykselmi durumdadr.
Krgz aydnlar Cumhuriyet srarlarn srdrmler ve bunda baarl olmulardr. 1
ubat 1926 tarihinde Krgzistan Rusya Federasyonuna bal Krgzistan zerk Cumhuriyeti
olmutur. Krgzistann zerk Cumhuriyet stats almasyla birlikte reform hareketleri de
balamtr. 7 Mart 1927 de Arap harfleri yerine Latin harfleri kabul edilmitir.3 29 Nisan 1929
tarihinde yeni Anayasa, Krgz Bayra ve Devletin Armas kabul edilmi, bakent Frunze (Eski
Pipek) ehri olmutur.
Krgz aydnlar Rusya Federasyonu ve dier Sovyet Cumhuriyetleri ile ayn artlar altnda
Krgzistana Sovyetler Birlii (SSCB) bnyesinde Birlik Cumhuriyeti statsnn verilmesiyle
ilgili nerileriyle resmi olarak Moskovaya teklifte bulunmaya devam etmilerdir. Devlet
yapsnn salamlatrlmasna ynelik bu srarl hareketler kendi meyvesini vermitir ve SSCB
Anayasas gereince 5 Aralk 1936da karar karlarak, Krgz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti
kurulmutur (storiya Kirgizskoy SSR 1986: 559-563).
Krgzlarn zerk cumhuriyet olarak Rusya Federasyonuna balanmas, aslnda bir kapal
kutunun iinde yaam mcadelesi veren canllarn rpnmasna benzemektedir. 1917 ubat
Devriminden sonraki srete Trk halklar iin tam bamsz olma frsat ortadan kalktktan
sonra, zaten kendi aralarnda birlik olamayan Orta Asya milletleri kendi konumlarn
glendirmek iin birbirleriyle mcadeleye girimilerdir. Moskovadaki Bolevik iktidar da
bunun tuzu-biberi olmutur. Bu adan bakld zaman Krgzlarn Rusya Federasyonu
3

Bir ok aydn aslnda bunun Kiril Alfabesine geideki n aama olduunu bildirir.

SUTAD 39

191

192

Khalida DEVRSHEVA

bnyesine dahil edilmesi hakl saylabilir. Fakat eer karde Orta Asya halklar o sreci
birbirlerine destek karak, birlik beraberlik iinde yrtmeyi her trl engellere ramen
baarabilseydi, imdi ne tr konumda olurdu acaba demeden de edemiyoruz.
Kolhozlama ve Yerleik Hayata Geirme Meselesi
Konar-ger hayat yaayan, halkn ou hayvanlar ile yayla-kla arasnda gnn geiren
Krgzlar iin Boleviklerin kolhozlama ve halk yerleik hayata geirme giriimleri ok zor
gelmitir. Bu srete halkn ok fakir dt kesimi zorlanmazken, Krgzlarn nde gelen
kesimi, zenginleri ok zor durumda kalmlardr.
Krgzistanda basklar ve kanl savalar dnemi bittikten sonra ekonomi ve endstri
ynnden kalkndrmak gayesiyle yzlerce Trk yerinden-yurdundan edilmitir. 1928de
lkede sanayinin yeterince gelitii, ancak ziraat iletmesinin gerilerde kald gerekesiyle,
kylerde bulunan 25 milyon kk ziraat iletmeleri Sosyalist Byk iletmelere, yani
Kolhozlara (Kollektivnaya Hozyaystvo) dntrmesi karar verilmitir (Fadeyev vd. 1996: 182183). Stalin devrinde kurulan toplama kamplar ve kolhozlatrma programlarna halk byk
bir tepki gstermitir. nk geim kaynaklar olan hayvanlarn kolhoza vermek
istemiyorlard ve kendi hayvanlarn kesmeye baladlar. Bunun sonucunda 1930 ylnda
Krgzistanda byk ba hayvanlar %24,4, atlar %18,5 ve koyun ile keiler % 15,5 orannda
azalmtr (storiya Kirgizskoy SSR 1986: 426).
Kollektivitize siyaseti, Boleviklere beklenmedik bir insan gc kayna daha
kazandrmt. yle ki; ky aalarn ortadan kaldrmak bahanesiyle milyonlarca kyl
tutuklanarak toplama kamplarna gnderilmiti. Srlen bu kyller, kamplarda dier
mahkmlarla birlikte muazzam bir kle kitlesi tekil etmi ve sosyalist devlet tarafndan kanal
kazma, ormanlarda aa kesme, altn karma vs. gibi en ar ilerde almaya zorlanmlard.
Bu ekilde Rus basksna dayanamayan Krgz Trklerinin 1926da balatm olduklar Narn
isyan bunlardan birisidir. Ellerinden mal-mlkleri alnmak istenen halkn bir ksm bu
faaliyetler srasnda ldrld gibi, bir ksm da in idaresindeki Dou Trkistana kamay
tercih etmitir. Buna kltrel asimilasyon politikas da eklenerek, Krgz Trkleri kendi
benliklerinden uzaklatrlp, yeni bir kimlie brndrlmek istenmitir (leki 2004: 144149, 231-240).
1931 ylndan itibaren konar-ger halinde hayvanclkla uraan Krgz ailelerini yerleik
hayata geirme siyaseti balamtr. Ayn yl 10 bin, 1932de 30 bin, 1933de 22 bin, 1934de ise
23 bin Krgz konar-ger ailesi yerleik dzene geirilmitir (storiya Kirgizskoy SSR 1986: 428429). Krgzlarn yerleik dzene geirilmesi, gelecek adna yaplm bir yatrm olduundan
olumlu bir gelimeydi. Bu ayn zamanda Krgzistann en iyi sulak yerlerini ellerinde
bulunduran yabanclarn da nn kesmekteydi.
Aslnda bir rejim iktidar ele geirdikten sonra istediini yapabilir. Bolevikler de
Krgzistanda uygun grdkleri politikalar uyguladlar. Fakat bu uygulamalar insan haklar,
hr irade, insann seebilme hakk gibi evrensel deerlerden yoksun idi. Sovyetlerin hem
kolhozlatrma, hem de yerleik hayata zorla geirme politikalar iktidar tarafndan istenirse
daha uygun bir zeminde gerekletirilebilirdi. Bu iler zorla uygulamaya konulduu iin
bunlarn bedeli de ar olmutur. En ok bedeli de bu uygulamalardan dolay vatann terk
etmek zorunda kalanlar demitir.
Basmac Hareketi Meselesi
Hokandn Kzl Ordu askerleri tarafndan igali, Fergana vadisinde yeni bir milli hareketin

SUTAD 39

Krgz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Tarihinin Baz Meseleleri

balamasna neden oldu. Bu milli direni hareketi tarihe Basmac Hareketi olarak gemitir
(orotegin 2000: 108). Tarihiler olaylarn cereyanna icabeten bu dnemi ikiye ayrrlar; Birinci
dnem 1918 ylndan 1923 ylna kadarki dnem. kinci dnem ise 1926-1935 yllar arasdr.
Sovyet ynetimi hkmet ve Komnist Partisi adna 8 Ekim 1919da Trkistan Komisyonu
kurarak acilen Trkistana gnderdi. Bu komisyon sahip olduu diktatrce yetkilerle faaliyetini
Ekim 1919dan 1923 ylnn ortalarna kadar zellikle Sovyet iktidarn kuvvetlendirmeye,
Trkistann kesin olarak Rusyaya balanmasna ve Rus ile Sovyet aleyhtar Trkistan Milli
Basmac Hareketini ykmaya sevk etti.
Genelde Fergana vadisi, zelde Calal Abad, O, Margelan, Andijan ehirleri Boleviklie
kar bakaldrma hareketinin merkezleri olmutur. 1918 ylnn Temmuz aynda Basmaclar
Hal Hoca nderliinde O ehrini ele geirmek isterler ama bunda baarl olamazlar. 1919
ylnda Fergana zerkliliinin geici hkmetinin kurulduu Alay blgesinin Erketam
kynde korbalarn4 kurultay dzenlenmitir. Hkmetin bakan olarak hareketin tannm
militan Madaminbek seilmitir.
Milli Muhtariyet giriimlerinin birer birer Sovyetler tarafndan ortadan kaldrlmas
Trkistanda bamszlk ateini durduramad. Nitekim Rus ve Sovyet kart ok sayda kii
silahn alp mcadele iin dalara kmtr. Bu bamszlk hareketi Ruslar tarafndan dnyaya
nemsiz bir olay gibi Basmaclk (Basan-haydutluk edenlerin) hareketi olarak tantlmaya
alld. Trkistandaki bu ayaklanmann gcn kyller oluturuyordu. Daha sonra bu
harekete esnaf ve sanatkrlar, din adamlar ile reformistler de katlmlardr. Boy beyleri, milli
burjuvazi temsilcileri de hareketi destekliyordu. Hareket geleneksel temele dayanyordu.
Bolevik ynetimi bakmndan bir gericilik hareketi ve emperyalist glerin destekledii bir
ayaklanma olarak nitelenen Basmac Hareketi Krgzistanda i savaa dnt. arlk
Rusyann generalleri ile yerel ahalinin zengin snfnn Kzlorduya kar birlemesi, (Bolaya
Sovetskaya Entsiklopediya 1953: 80) bu hareketin i sava grnts vermesine imkn
salamtr.
Gney Krgzistandaki Basmac Hareketini Kalhoca, Madaminbek, Erge, Aman Palvan
gibi korbalar ynetmitir. Korbalarn bakaldrma hareketi eitli ete faaliyetleri ile
gelimitir. Buna karn Fergana vadisinde bir tarm emekilerinden oluan ve Tarmclar
Ordusu olarak anlan bir ordu dzenlenmitir (Aydn 2007: 63).
Fakat ayaklanmann liderleri olmasna karlk merkezi bir tekilatlanmadan yoksundu.
1918 yazna kadar hareketin liderliini Erge Korba yapt. Daha sonra baa geen ir
Muhammed Beg Hac Koakolunun kontrolnde sekiz blge komutanl kurularak tekilat
geniletilmeye alld. Milli ayaklanmay yneten kuvvetler Kasm 1919a kadar Ferganann
byk bir ksmn kontrol altna aldlar. Sovyet idarecileri bunun karsnda nce be kiilik bir
ihtilal komitesi, daha sonra kiilik Fergana Cephesi kurarak Basmaclar bastracak tedbirler
almaya altlar. Bu komiteler ve Kzl Ordu baarsz olunca Ferganada askeri idare tesis
edildi. 3 Eyll 1919da Trkistan Cephesi atlar. Cephe komutanlna General Mihail Frunze
tayin edildi. Kendisi 22 ubat 1920de Takente gelerek milli ayaklanmay bastracak planlar
yapmaya balad.
Yeterli sayda silah olmay Trkistan Trklerinin ilerini zorlatryor, Kzl Ordu
karsnda ar kayplar veriyorlard. Otorite eksikliini gidermek zere Ferganada 24 Eyll
1919da Mehmet Emin Be bakanlnda Fergana Hkmeti kuruldu. Silah yardm iin
Afganistana ve ngilizlere eliler gnderildi ise de bir sonu alnamad. Ayrca hkmetin

Yakn evresinde etkin olan yerel nderler. orotegin, Korbalar-halk silahl kuvvetlerinin kumandanlar olarak
gsterir (T. orotegin, Krgzistan Cumhuriyeti, Trkler, c. XIX, Yeni Trkiye Yaynlar, Ankara 2002, s. 474).

SUTAD 39

193

194

Khalida DEVRSHEVA

tekiline ramen ayaklanmay idare eden liderler arasnda birlik salanamamt. stelik
kabilecilik ve blgecilik de ie kartrlnca hedefe varma yolunda mesafe kat edilemiyordu.
Bunun zerine Mehmet Emin Bey 7 Mart 1920de, Kzl Ordu ile bar imzalamak zorunda
kald. Mehmet Emin 14 Mays tarihinde Korgon kazas yaknlarnda Sovyetler ile
bartrmak istedii iin Hal Hoca tarafndan ldrld (Hayt 1986: 275).
Btn zorluklara ramen Basmaclar mcadelelerini devam ettiriyorlard. Tarmclar
Ordusu Komutan K. Monstrov 1920 ylnda Basmaclar tarafna geer ve Korba Madaminbek
ile Eyll aynda O ehrini ele geirip Andican kuatrlar. Fakat daha sonra Kzlordu
kuvvetleri tarafndan datlrlar. Bundan ok gemeden K. Monstrov yakalanr, Madaminbek
ise Sovyet iktidarn tanmtr.
1920 ylnda Madaminbekin lmnden sonra onun yerine ermuhammed getirilir. Ayn
yln 3 Mays tarihinde Trkistandaki Trk Halklarnn slam Devleti ilan edilmitir. Bu
devletin geici hkmeti Fergana Vadisinin halk arasnda byk nfuza sahip olmutur.
Maalesef bu geici hkmet de belini dorultamamtr. Bylece Gney Krgzistanda balayan
bakaldrma hareketi General Frunze tarafndan 1920de kontrol altna alnmtr (storiya
Kirgizskoy SSR 1986: 192-204). Bylece Basmac hareketinin ilk devresi kapanmtr.
Sovyetlerin kollektivizasyonu uygulamaya koyduu 1930larda Basmaclk harekt tekrar
canlanmtr. 1927 yl Haziran aynn ikinci yarsnda Can Bek Kaz (Kad)nn, byk bir
Basmac birlii datlmtr. Ota yaplan atmalarda 46 Basmac, 3 polis lr ve 6 kii
yaralanmtr (Namatbayev 1989: 62). Bu Basmac harektnn ikinci dneminin ilk kanl
atmasyd.
Aytmerek, Adhoca ve Gaip Pansat Abdurasulov bakanlnda Basmaclar 1932 ylna
kadar Gney Krgzistanda Sovyetlere kar mcadelelerini srdrmlerdir (leki Ankara
2004: 138- 139). 1932 ylndan sonra da Krgzistann merkezden uzak dal blgelerinde Sovyet
hkimiyetini kabul etmeyerek dalara gizlenen az saydaki Basmac gruplar direnlerini
srdrm ama bunlar aznlk durumuna dtkleri iin nemli bir etkileri kalmamtr.
Basmaclar aslnda geleneksel hayat tarzlarnn korunmasn, memleketin en verimli
yerlerine yerlemi olan Ruslarn kovulmasn, slamiyetin yaatlmasn istiyorlard. Onlarn
planl-programl bir ideolojik almalar, siyasi amalar yoktu. Belki de bunun iin bu hareket
blgede baarl olamad. Baarsz olmasna ramen Basmaclk hareketi blge halknn
bamszlk ruhunu canl tutmas asndan nemlidir. Son yllarda basmaclara hak ettikleri
nem verilmekle birlikte, toplumun bir ksmnda basmaclara olan nyargl yaklam hala
devam etmektedir. Bu durumun hakkn da Sovyetlerin etkili propaganda aralarna verelim.
Sovyet Devrinde Krgz Aydnlarna Yaplan Zulmler Meselesi
Bleviklerin Krgzistana hakim olmasyla beraber, halk tek parti tarafndan ynetilmeye
balamtr. 31 Austos 1924te Rusya Komnist Partisinin Orta Asya brosu Partisiz toplum
arasnda parti tarafndan zlmemi olan meselelerin grlmesinin yasaklanmasyla ilgili
karar almtr. Bylece milli sorunlarn halkn arasnda grlmesine aka yasak
koyulmutur (orotegin 2002: 475).
Krgzistan zerk Cumhuriyetinin 1 ubat 1926 tarihinden itibaren Rusya Federasyonu
iinde yer almas, tm ekonomik, sosyal ve kltrel konularn merkezden yani Moskovadaki
ynetim tarafndan seilmesini salamtr. Moskova dier taraftan Krgzistana yabanc
yneticileri atamay hzlandrm bu rakam 1932lere gelindiinde be yz gemitir. Krgz
aydnlar da buna kar memnuniyetsizliklerini ak bir ekilde bildirmilerdir. 12 Haziran 1925
tarihinde Moskovaya gnderilen ikyet mektubu ve onlarn faaliyetleri, Krgz tarihinde

SUTAD 39

Krgz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Tarihinin Baz Meseleleri

Otuzcular olarak bilinir.5 Ancak bu mektupta imzas bulunan Krgz vatanseverleri Pan
slamizm, Pan Trkizm ve Burjuva olarak sulanmtr. Stalin ynetimi Krgzistanda
milli direnii veya dine dayal ynetim eklini savunabilecek kimse brakmamtr.
Moskovadan dikte edilen kararlar uygulanm ve buna kar durabilenler acmaszca
cezalandrlmtr.
Krgzlarn nemli bir ksm Komnist Partisi ats altnda kendi milli benliklerini
kazanmak ve lkelerinin kalknmas iin almaya baladlar. Fakat ok gemeden bunlar da
istenmeyen adam ilan edildiler. rnein, Krgz liderlerinden Komnist Parti Bakan
Abdulkerim Sdkolu 1925te srgne gnderildi. 1926da ise K. Kudaykulolu ve D.
Bakahanolu gibi nderler grevden uzaklatrld. 1933 ylnda Cusup Abdrahmanov
Milliyetilikle sulanm ve Partiden ihra edilmitir (Yldrm 1996: 90-93). Krgz
yazarlarndan ilk olarak Krmz Profesr derecesi alan siyaseti Kasm Tnstanov 4 Eyll
1939 tarihinde Halk dman ilan edilmitir. Pan slamizm, Pan Trkizm, Burjuva,
Halk dman, Sosyal Turanc ve Milliyeti kelimeleri Krgz halk arasnda salgn
hastalk gibi dolayordu ve o dnemler kimse bu hastala bulamak istemezdi.
1932-33 ve 1937-39 yllar arasnda gerekleen tutuklamalar ve sulamalardan sa- salim
dnen olmamtr. Otuzcularn mektubu ve Sosyal Turan Partisi yesi sulamalar
Krgzistanda aydnlarmzn sonunu hazrlayan en byk nedenler olmutur. Bunun yannda
siyaseti ve aydnlarn birounun Smrc snflara mensup olmas srgn ve
cezalandrma iin nemli nedenlerden biri olmutur. rnein, cezalandrlm olan insanlarn
arasndan Abdkerim Sdkov, manaal Aydarbekov, Cusup Abdrahmanov, Acyman
abdanov, Satbald Mamatov tannm zengin beylerin ocuklar idiler. Bunlarn anne-baba ve
akrabalarnn zengin olduklar iin ektikleri ceza ve mal-mlklerinin ellerinden alnarak fakir
dmeleri sonucu deitirmiyordu. arlk rejiminde alm olmak, eskiden medresede dini
eitim alm olmak ok byk su halini almt. Sonu olarak Krgzistan 1930lu yllarda
aydnlarnn nde gelenlerinin ounu kaybetti. Stalin dneminde hapis cezasna arptrlan
veya idam edilenler, hayat hikyelerinden de anlalaca zere Krgzistan Komnist Partisi
iinde 1925 ylndan itibaren mcadele eden ve Krgzistana sosyalist milli bir devlet kimlii
kazandrmaya alan en nitelikli ve mnevver insanlardan oluuyordu (Hsamettin 1996: 94).
Haziran 1991 ylnda Bikek ehrinin yaknndaki ong Ta blgesinde eski kerpi
fabrikasnn ocanda 138 kiinin cesedi bulunmutur. Bu insanlar, 5-8 Kasm 1938 tarihinde
kuruna dizilmek suretiyle lme mahkm edilmilerdir. Onlarn arasnda Stalin terrnn
susuz kurbanlarndan olan Krgz milletinin mehur insanlarnn naalar da bulunmutur.
imdi onlarn hepsi anlarna yarar ekilde tekrar defnedilerek Ata Beyit mezarlnda
yatyorlar. 2000 ylnda burada 1930lu yllardaki katliamn kurbanlar iin ithaf edilen mzeant kompleksi ina edilmitir. Tarihi bilgilere gre, XX yzyln 20-30lu yllarnda lkenin
30.000e yakn vatanda eitli gereksiz nedenlerle hkm giymitir (orotegin 2002: 476).
eitli bahaneler ile Stalin terrne kurban giden Krgz aydnlar ve dneminin ileri
gelenlerin ou Stalinin vefatndan sonra akland veya itibarlar iade edildi. Fakat bu yllarda
kurban gidenlerin tamam imdiye kadar aa kavuturulmu deil. Belki de bazlar hibir
zaman aa kavuturulamayacak. Burada karalama, birbirlerini ispiyonlama, iktidara yalakalk
gibi insani zaaflarn bunca adamn susuz yere ldrlmesinde en nemli etken olduunu da

Bu mektuba Orozbekov, Yangulanov, Artkbayev, Ubhanov, Alimbekov, Hudaybergenov, Aslbekov, Zulfibayev,


Hiyazov, ukin, Tamatov, Arabayev, Alinov, Uralinov, onbaev, Saltanayev, Kulumbayev, Derbiev, Nazarov,
ahmuratov, Bulekbayev, Tlkibayev, Aurov, Cumagulov, Kasmov, Tlegabulov, Smanov, imijiyev, Sadkov,
Aydarbekov ve Muratov imza atmtr.

SUTAD 39

195

196

Khalida DEVRSHEVA

belirtmeliyiz. 1930lu yllardaki soykrmn en byk amac halklar mankurtlatrmak, tek tip
Sovyet insan yaratmakt idi. Fakat ok kr ki bunda baarl olamadlar.
kinci Dnya Sava Meselesi
II. Dnya Sava, insanln XX. yzyldaki en kanl savalarndan biriydi. Bu savatan
Sovyetler bnyesinde bulunan Krgzistan da kendi payn ald. 70 sene bu savan
Krgzistanllar iin Ulu Anavatan Sava olduunu anlattlar.
SSCBye saldran Alman ordular Sovyetler Birlii halklarnn ok zor koullarda gerek bir
direnii ile karlatlar. Krgzlar da bu savaa aktif ekilde katldlar. Brest savunmas Krgz
birliklerinin stn dman kuvvetlerine kar bir ay kadar kahramanca direnmesi sayesinde
gereklemitir. 316. Sovyet tmeninin komutan Tmgeneral Panfilov komutasndaki Krgz
tmeni Moskova savunmasnda nemli bir rol oynamtr. Krgz birlikleri Stalingrad
savunmasnda da aktif rol stlenmitir. Krgzistan kinci Dnya Savana 360 bin Krgz
vatandan gndermi ve 80 binden fazla evladn da kaybetmitir. statistik verileri sava
yllarnda, Krgzistan nfusunun %14,2 orannda kayba uradn gstermektedir. Bunun
%7,6s silah altna alnanlara; %5,6s ise savala dorudan balants olmayan alanlarda
(lojistik destek, sivil savunma orgutleri v.b.) hayatn kaybedenlere aittir. Krgzistann
1941den 1945e kadar verdii nfus kayb 319,3 bin kiiye ulamtr (Batrbayeva 2004: 51).
Harp endstrisi fabrikalarnda altrlmak iin gtrlen Krgzistanllarn says 30 binden
fazlayd.
II. Dnya Sava srasnda, Krgzistanda yaayan vatandalarn durumlar zordu. Be sene
hep ktlk iinde gemi, alktan lenler de olmutu. Askerlere gnderilecek gda ve mallar
bazen halktan zorla toplanrd.
Sava zamannda blgelerde yer alan ve faistlerin igal tehlikesi altnda bulunan sanayi
fabrikalarnn birou acil bir ekilde douya tahliye edilmi, Krgzistana da bu sayede tahliye
yaplmtr. Bikek, Tokmok, Aksuu arazilerine kurulan fabrikalar bunlarn bazlardr.
Krgzistan II. Dnya Savandan bir yarar grmse, bu da Sovyetlerin bat blgelerinden
grlen fabrikalardr.
Bununla beraber Kafkas, Krm ve Volga boyundan Alman, een ve Ahska Trkleri de
Orta Asyaya srlmtr. Krgzistana srlen halklar arasnda yukarda ad geen halklarla
beraber az sayda Azerbaycanl, Kumk, Balkar ve Nogaylar da vard.
Krgzistanl askerler sava yllarnda bir sr kahramanlklar gstermilerdir. Askerlerin
iinden 150 bini nian ve madalya ile dllendirilmitir. 72 askere Sovyetler Birlii
Kahraman unvan verilmitir. Bunlarn iinde Dynkul opokov, olponbay Tleberdiyev,
Dayr Asanov, Asanbek Otorbayev vb. vard (orotegin 2002: 477).
II. Dnya Savann bir de ikinci yz vard. Bu savata kar tarafa esir dm Krgz
askerleri ile ilgiliydi. Onlar Sovyetler tarafndan artk dman saylyordu. Sava sona erdikten
sonra bunlarn bazlar hereyi gz nne alarak geri dndler ve hayatnn geri kalan ksmn
Sibiryadaki kamplar ve hapishanelerde geirdiler. kinci ksm ise batda (Avrupa ve Amerika)
kalmay tercih ettiler. Bunlardan Azamat Altay (Kudaybergen Kocomberdiyev) ve Tlm
Cakpov Amerikan Azatlk Radyosunun Krgz servisinin kurucular olmulard. Demir
kapnn iinde veya darsnda olsun esir dm askerlerin hayat zordu ve hayatlar vatanna
olan hasretle gemitir.
Bazen istemeden akllara, acaba hangi vatan iin savamtk sorusu gelir? Rusya
Federasyonunun her sene gvde gsterisine dntrd 9 Mays askeri trenleri, bir milyon
civarnda Krgz vatandann Rusyada alyor olmas, Krgz iktidarnn Moskovaya
yaknl ve 70 senelik Sovyet devri II. Dnya Savann Krgzlar iin Ata Vatan Sava

SUTAD 39

Krgz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Tarihinin Baz Meseleleri

olmaya devam etmesini salamaktadr. Fakat II. Dnya Sava gerekten bir avu Krgzlar iin
Vatan Sava myd? Yoksa Krgzlar sadece devlerin savanda krlan karasinek miydi? Bu
konular yeniden dnmenin zaman gelmitir sanrm.

SONU
70 yllk Krgz Sovyet tarihi, balangc M.. dnemlere uzanan Krgz tarihine renk katt.
Krgz tarihinde birok ilkler bu dnemde gerekleti. Krgzlar iin ileri-geriye bakarak
toparlanabilme, dnyaya ayak uydurma imkn dodu. Bamsz Cumhuriyet olmann
zeminleri hazrlanm oldu. Dier taraftan Orta Asya Trk halklar tarihlerinde ilk defa
birbirlerinden uzaklatrlarak, birbirlerine yabanc gsterilmek istendi. 70 sene boyunca
Moskovann Ruslatrma politikas btn hzyla devam etti ve bunda da baarl oldular.
Krgzlar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti devrinde % 40a ulaan nfus kaybna uradlar.
Tarihlerinde ilk defa dinsizlii yaadlar. Krgzlar gelenek-grenek, tarih, dil yani
kltrlerinden kopartlarak kimliklerine ters yeni Sovyet adam yaplmak istendi. Fakat
btn bu olumsuzluklara ramen Krgzlar bu dnemi az kaypla atlatmasn bildi. Krgzlar
Krgzistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti dnemini ak yreklilik ile tartmaya devam etmeli
ve ondan gelecek adna dersler karmaldr.

SUTAD 39

197

198

Khalida DEVRSHEVA
KAYNAKA
ASKAR, Akayev (2002),Krgzistan: Gemite, Bugn ve Gelecekte, Trkler, c. XIX, Ankara: Yeni
Trkiye Yaynlar, s. 451- 453.
BATIRBAYEVA, D. ayr (2004), Krgzistan Krsal Nfusunun II. Dnya Sava Dneminde
Urad Kayplar, Mudafaa-i Hukuk, Haziran s. 51-54.
OROTEGN, Tntkbek (2000), KIYAZ Moldokasmov, Krgzdardn Cana Krgzstandn Kskaa Tarh,
Bikek.
OROTEGN, Tntkbek (2002), Krgzistan Cumhuriyeti, Trkler, c. XIX, Ankara: Yeni Trkiye
Yay. s. 454- 484.
DJAMGERNOV, B. D. (1981), storiya Kirgizskoy SSR, Frunze: Mektep Yay.
FADEYEV, A., ERMNSK, E., GOLKOV, G. (1996), Sovyetler Birliinde Sosyalizmin Kuruluu, ev.
erif Hulusi, stanbul: Payel Yay.
GNGR, E. (2013), Bozkrda Bir Cediti Krgzistan'n Rehberi Moldoke enaali Arabayev, stanbul: IQ
Kltr Sanat Yaynlar.
HAYIT, Baymirza (1995), Trkistan Devletlerinin Milli Mcadeleleri Tarihi, Ankara: Trk Tarih Kurumu
Yaynlar.
HAYIT, Baymirza (1986), Trkistanda Basmaclk (Milli Mcadele) Tarihinin Ana Hatlar, Trk Tarihi I,
stanbul.
DL, Aydn (2007), Yerel Kaynaklara Gre zet Krgzistan Tarihi, Bikek: Mega Media Yaynlar.
storieskiy Oerk, Kirgizskaya Sovetskaya Sotsialistieskaya Respublika, 1953Bolaya Sovetskaya
Entsiklopediya, Tom 23, Vtoroe zdanie, Moskva:, s. 75- 83.
storiya Kirgizskoy SSR (1986), c. II-III, Frunze.
LEK, Tamara (2004), Krgzlarn Birinci ve kinci Dnya Savalar Arasnda Sosyo-Kltrel
Durumlar, Dktora Tezi, Ankara niversiteti Sosyal Bilimler Enstits, Ankara, 399 y.
YILDIRIM, Hsamettin (1996),Krgzistann Sosyo-Kltrel Yaps: (XX. Yzyl), Doktora Tezi, A..
Sosyal Bilimler Enstits, Ankara, 238 y.

SUTAD 39

SUTAD, Bahar 2016; (39): 199-211


e-ISSN 2458-9071

YEN UYGUR TRKESNDE AL- FLNN YARDIMCI FL


OLARAK KULLANIMI VE FONKSYONLARI*
AS AN AUXILIARY VERB USING AND FUNCTION OF THE VERB
AL- IN MODERN UYGHUR TURKIC
Mustafa YILDIZ**

z
Yeni Uygur Trkesi, birleik fiilin bir tr olan tasvir fiilleri bakmndan olduka zengin bir
yaz dilidir. Bugn Trk yaz dillerinde sz konusu birleik fiil yaplarnda kullanlan yardmc
fillerin says aa yukar 30 civarndadr. Bu anlamda, Yeni Uygur Trkesinde bilinen 27 tane
yardmc fiil vardr. Bunlar, al-, t- (vt-), bala-, ba-, bar-, br-, bol-, i-, -, al-, kl-, kt-, il-,
kir-, kr-, oy-, ma-, oltur-, t-, sal-, tala-, tota-, tur-, tgt-, yat-, yt-, yr- filleridir.
Bu almada, zikredilen fiillerden al- fiilinin bir yardmc fiil olarak kullanm zerinde
durulmu ve bu fiille kurulan tasvir fiillerindeki anlam ayrntlar incelenmitir.

Anahtar Kelimeler
Yeni Uygur Trkesi, tasvir fiili, birleik fiil, yardmc fiil, al- yardmc fiili.

Abstract
Modern Uyghur Turkic is a rich literary language in terms of descriptive verbs which is a kind
of compound verb. Today, the number of auxiliary verbs which used in compound verbs in Turkic
literary language roughly around 30. In this sense, there are about 27 known auxiliary verb in
Modern Uyghur Turkic. These are the following verb: al-, t- (vt-), bala-, ba-, bar-, br-, bol-, i, -, al-, kl-, kt, il-, kir-, kr-, oy-, ma-, oltur-, t-, sal-, tala-, tota-, tur-, tgt-, yat-, yt-,
yr-.
In this study, it focused on as a auxiliary verb using of the verb al- and examined meaning
details in descriptive verbs which established this verb.

Keywords
Modern Uyghur Turkic, descriptive verb, compound verb, auxiliary verb, the auxiliary verb al-.

*
**

Bu alma Yeni Uygur Trkesinde Tasvir Fiilleri isimli doktora tezinden retilmitir.
Do. Dr., Necmettin Erbakan niversitesi Ahmet Keleolu Eitim Fakltesi Trke Eitimi Blm, El-mek:
myildiss@gmail.com
Gnderim Tarihi: 16.03.2016
Kabul Tarihi:
30.03.2016

200

Mustafa YILDIZ

1. GR
Kelime yapm yollarndan biri de kelime birletirmedir. Trk dilinde bu yol ok ilektir.
zellikle fiil alannda Trk dilinin ilk dnemlerinden beri bu yolla tekil edilen rnekleri
izlemek mmkndr. Trk dilinde fiil birletirmelerinde temel olarak iki yap karmza
kmaktadr. Bunlardan biri asli grevi yardmc fiil olan kl-, et- gibi yardmc fiillerle isim
unsurlarnn bir araya gelerek oluturduu birleik fiiller, ikincisi de iki fiilin zarf-fiil ekleriyle
birlemesi sonucunda ortaya kan birleik fiil yaplardr. ki tr arasnda temel olarak ortaya
kan farkllk birinci yapda asli grevi yardmc fiil olan fiiller bulunurken, ikinci trdeki
rneklerde yer alan yardmc fiillerin aslnda bu yaplarn dnda temel bir fiil olmasdr. Sz
konusu fiillerin yardmc fiil olma ilevi sonradan ortaya kan bir durumdur. Birleik fiilin bu
tr Trk dili alannda bugne kadar eitli isimlendirmelerle tanmlanmaya allmtr. Bu
isimlendirmeler iinde en yaygn olan tasvir fiili kavram olmutur. Tasvir fiili; zarf-fiil eki
alm bir esas fiille, bu esas fiildeki olu ve kl tasvir nitelii tayan bir yardmc fiilin zel bir
anlam oluturacak biimde birleip kaynamasndan olumu birleik fiildir.
Trk dilinde tasvir fiili yaplarnda kullanlan yardmc fiillerin says yaklak olarak 30
kadardr. Bu fiillerden al-, bil-, ket-/git- ber-/ver-, dur-/tur-, yat-, yor-, oltur-/otur- bak-, gr-, kal-, kel/gel-, yaz- gibi fiiller en yaygn olanlardr.
Gabain, sz konusu birleik fiilleri iki grupta snflandrmtr: Tasvir fiili yaplarnda
yardmc fiil olarak kullanlan fiiller, gerekte mstakil olarak kullanlma zelliine de sahiptir;
ancak yardmc fiil olarak gerek anlamn genellikle kaybeder. Gabaine gre bu tr yardmc
fiiller esas fiildeki klnn eidini gsterir. O, bu gruba dur-, d-, ge-, gel-, getir-, git-, kal-, ko-,
tut-, var-, ver-, yat-, yaz-, yr- yardmc fiillerini almtr. Gabainin modales Hilfsverb (modal
yardmc fiil) olarak adlandrd fiiller ise tasvir fiili yaplarnda kullanlan yardmc fiillerin
tersine kendi anlamlarn korurlar. Bu grupta ise bala-, bil-, buyur-, git-, gr- fiilleri yer
almaktadr. Ancak bu gruba alnan bil- fiili yukardaki tanmn aksine yer ald birleik fiil
yaplarnda kendi anlamn tamamen kaybetmi durumdadr. gitmeye bilirsin, kurtar bilrse,
olabilir bu rneklerde bil- fiili muktedirlik veya ihtimal anlamlar verir. Gabain, bil- fiilini 3.
grupta modal yardmc fiiller blmnde incelemitir. bil- fiili, bu grupta yer alan bala-,
buyur-, gr-, git- gibi gerek anlamn ksmen koruyan bir yardmc fiil deil tersine gerek
anlamn tamamen kaybetmi bir yardmc fiil niteliindedir (Gabain 1953: 24-25).
Banguolu da benzer bir anlayla tasvir fiillerini anlamlarna gre yeterlik fiilleri, ivedilik
fiilleri, srek fiilleri, yaklak fiilleri ve yar tasvir fiilleri eklinde snflandrr. (Banguolu,
1990: 488-494).
Zeynep Korkmaz, tasvir fiilini; zarf-fiil eklinde olan esas fiille, bu esas fiildeki i, olu ve
kl herhangi bir ynden tasvir eden yardmc fiilin yeni bir anlam oluturacak ekilde birleip
kaynamasndan olumu birleik fiil olarak tanmlar (Korkmaz 1992: 146)
Muharrem Ergin, iki taraf fiilden oluan birleik fiil yaplar iin tasvir fiili terimini
kullanmaz. Yardmc fiil durumunda olan fiillerin birleik fiil yaplarnda anlamlaryla deil
sadece bir ekim unsuru olarak grev yaptklarn syler (Ergin 1989: 365). Bu noktada Gabain
ve Banguolunun grlerinden ayrlr. nk Gabainin, modal yardmc fiil, Banguolunun
da yar tasvir fiili olarak tanmlad birleik fiil yaplarnda yardmc fiiller, tasvir fiillerinde
yer alan yardmc fiillerin tersine hem kendi anlamlarn belli lde korurlar hem de bir ekim
unsuru olarak grev grrler.
Ahmet B. Ercilasun, Kutadgu Bilig Grameri-Fiil adl almasnda birleik fiili bir kelime

SUTAD 39

Yeni Uygur Trkesinde Al- Fiilinin Yardmc Fiil Olarak Kullanm ve Fonksiyonlar

grubu olarak tanmlar. Bu noktadan hareketle birleik fiili oluturan unsurlarn gerek
anlamlarndan farkl olarak yeni ve tek bir anlam ifade edecek ekilde bir araya geldiini
belirtir. Bu ynden birleik fiilin herhangi bir hareketi, oluu ifade etmede basit ve tremi bir
fiilden farknn olmadn, sadece sz konusu bu fiil ekillerinin yap itibaryla birbirinden
farkl olduunu ifade eder. Ercilasun, bildirme ekiminde kullanlan er-, tur- ve bol- fiillerinin
cmle kuruluunda grev yaptklarn, bu tr kullanmlarn birleik fiil iinde dnlmemesi
gerektiini de vurgular ve birleik fiilin ister cmle iinde olsun ister olmasn yeni ve mstakil
bir anlam karladn syler. Ercilasun, birleik fiil konusunda bu tespitleri yaptktan sonra
birleik filleri ikiye ayrr:
1. Bir taraf isim bir taraf fiil olan birleik fiiller (isim+fiil),
2. ki taraf fiil olan birleik fiiller (fiil+fiil).
Ercilasun, birinci grupta isim unsurunun normal bir isimin yannda sfat ve zarf da
olabileceini, ayrca sfat-fiillerin de bu grevde ska kullanldn belirtir. kinci grupta ise
zarf-fiil ekini alm bir esas fiille bir yardmc fiilin birlemesinden meydana gelen birleik fiil
yaplarn inceler (Ercilasun 1984: 45-87).
Zeynalov, bu yardmc fiillerle kurulan birleik fiil yaplarn, hareketin balamasn, devam
etmesini ve ynn bildirenler; hareketin srekliliini, aniliini, devamlln bildirenler; hareketin
snrn, bitmesini bildirenler; hareketin tekrarn ve genelletirme anlayn bildirenler olmak zere
drt temel gruba ayrr. (Zeynalov 1986: 455-468).
ada Trk yaz dillerinden birisi olan Uygur Trkesi de birleik fiilin bir tr olan tasvir
fiilleri bakmndan olduka zengin bir yaz dilidir. Bu anlamda, Yeni Uygur Trkesinde bilinen
27 tane yardmc fiil vardr. Bunlar, al-, t- (vt-), bala-, ba-, bar-, br-, bol-, i-, -, al-, kl-,
kt, il-, kir-, kr-, oy-, ma-, oltur-, t-, sal-, tala-, tota-, tur-, tgt-, yat-, yt-, yr- filleridir.
Bu yaz erevesinde yukardaki fiillerden al- yardmc fiilinin tasvir fiili yaplarndaki yap,
kullanm ve ilevleri zerinde durduk.
2. al2. 1. Yap
Uygur Trkesinde hem mstakil hem de yardmc bir fiil olarak kullanlmakta olan al- fiili
kapal tek heceye sahip bir kk fiildir. Hem nesne ile hem de nesnesiz kullanlabilmektedir.
Uygur Trkesinde, yapsnda /a/ nls bulunan kapal tek heceli kelimeler genellikle dar
nll ekler alp ak hece durumuna geince hecedeki /a/ nls /e/ nlsne dnr
(Nadzhip 1971: 53). eli<al-i alma, al, elima<al-i-mak karlkl almak, eli<al-i aln,
alnz, unuvelip<un-up al-i-p konup, konuverip, kirivelip<kir-ip al-i-p girip,
zltrveli<zltr--p al-i kabulleni vb.
Bugn zbek Trkesindeki tasvir fiili yaplarnda da yardmc bir fiil olarak kullanlmakta
olan al- fiilinin nlsnde ksmen yuvarlaklama meydana gelmitir.1
2. 2. Kullanm
al- fiilinin tasvir fiillerinde yardmc fiil olarak kullanlmaya baland dnem Harezm
Trkesi dnemine rastlar. Zeynep Korkmaz, u- fiilinin Harezm sahasnda kaleme alnan
eserlerde zellikle de Trkmen ve Kpak lehelerinin zelliklerini tayanlarda ok az
kullanldn ve zamanla da dtn belirtir. Bu dnemde bil- fiilinin yannda al- fiilinin

zb. yetib l- yeti-, trtib l- ek-, yz l- yazabil- vb. (TL 1981: 534).

SUTAD 39

201

202

Mustafa YILDIZ

tasvir fiillerinde yeni bir yardmc fiil olarak kullanlmaya balandn syler (Korkmaz 1995:
610). al- yardmc fiili Harezm ve aatay Trkesi dnemlerinde tasvir fiili yaplarnda esas
fiile zarf-fiilin sadece A ekli ile balanm, iktidar ve ihtimal anlam veren birleik fiiller tekil
etmitir. Bugn bu fiil Ouz grubunun dnda kalan ada Trk yaz dillerinin hemen hemen
hepsinde tasvir fiillerinde kullanlan bir yardmc fiil olarak varln srdrmektedir. Ancak
sz konusu fiil, bugn esas fiile balanrken sadece A zarf-fiilini almaz, bunun yannda p
zarf-fiil ekiyle de birleik fiiller oluturur.
al- yardmc fiili, Uygur Trkesinde tasvir fiili yaplarnda olduka ilek bir kullanma
sahiptir. Bu fiilin Uygur Trkesinde esas fiile iki ekilde baland tespit edilmitir:
a) -A;-y zarf-fiil eki ile: ilalmidi<il-a al-ma-di yapamad, oltiralmay<oltur-a al-may
oturamadan, ktr alan<ktr- al-an kaldrabildi, tonuyalmaydu<tonu-y al-ma-ydu
tanyamaz, ilalaymn<il-a al-a-men yapabilirim vb.
b) -(I)p zarf-fiil eki ile: kirivaldim<kir-ip al-di-m girdim, giriverdim, torilavaldim<torila-p
al-di-m doruladm, savundum, tyyarlap almidi<tyyarla-p al-ma-di- hazrlamadn,
ualavaldi<uala-p al-di kucaklad, rvaldi<r-p al-di- rverdin, tutuvaldi<tut-up al-di
tuttu vb.
Haciyev, sz konusu fiilin zbek Trkesinde Uygur Trkesinden farkl olarak esas fiile
ekilde balandn kaydeder.2 Haciyev, bu farkl kullanmda yardmc fiilin esas fiile zarffiil eki yerine grlen gemi zaman eki ile balandna dikkat ekmitir. Leyla Karahan da
grlen gemi zaman ekinin sz konusu fonksiyonu zerinde durmu ve bu ekin ilgili
rneklerdeki ilevini tarz ve balama olarak tanmlamtr.3
Uygur Trkesinde al- yardmc fiilinin sz konusu zarf-fiil ekleriyle birlikte esas fiile
balanma ekli yledir.
2. 2. 1. -A; -y zarf-fiil eki ile kullanm
al- yardmc fiili, Uygur Trkesinde tasvir fiili yaplarnda nl ile biten esas fiile -y,
nszle biten esas fiile ise -A zarf-fiil eki ile balanr. Bu oluumda zarf-fiil eki ile al- yardmc
fiilinin kaynamas sonucunda fiilin iktidar ekli -Al-/-AlA-/-yAlA- olarak eklemitir (Tmr
1987: 129). ztrk, Yeni Uygur Trkesinde yeterlilik ifadesinin nl ile biten fiillerde -lA veya
-yAlA; nszle biten fiillerde ise -AlA- ekinin getirilmesiyle karlandn, yeterlilik yaplarnn
olumsuz ekillerinde ise ekin -Al- ekline girdiini belirtir (ztrk 1994: 101) rnek: bina
ilalaymn<bina il-a al-a-mn bina yapabilirim, billmign<bil- al-ma-an bilemedi,
uliyalaydu<ula-y
al-a-du
uyuyabilir,
iinlmydu<iin-
al-ma-y-du
inanamaz,
eytalmaydiknsn<ayt-a al-ma-y-di-kn-sn syleyemiyormusun, oziyalaysn<oza-y al-a-sn
ayaklanabilirsin, basalmidi<bas-a al-ma-di basamad.
Bu eklemi yaplarn yannda sz konusu yardmc fiilin A; -y zarf-fiil ekleriyle
kalplama srecine girmeden kullanld birleik fiil rneklerine rastlamak da mmkndr.
syl alsa<syl- al-sa sevilebilse, tosap ala almas<tosap al-a al-mas engel olamaz, ktr
alan<ktr- al-an kaldrabildi vb. Ancak, metinlerde zarf-fiil eki ile al- fiilinin ekletii
rnekler daha sk kullanlmaktadr. Kaynamann olduu birleik fiil yaplar imlda birleik,
kaynama olmayanlar ise ayr yazlr.
al- yardmc fiili bu birleik fiil yaplarnda bir ekim unsuru olarak grev yapmakta ve
anlam olarak da imkan, iktidar ve ihtimal anlamlar ile esas fiili tasvir etmektedir. Uygur

1. -(I)p zarf-fiil eki ile: irib ldi kard, otirib ldi oturdu, 2. A; -y zarf-fiil eki ile: ry ldign bakabildi, kr
lign grebildiler, 3. Arada hibir vasta olmadan: oidi-ldi, brdi-ldi vb. (Haciyev 1966: 99-110).
bk. Leyl Karahan, Grlen Gemi Zaman Eki d/-dinin Tarz ve Balama Fonksiyonlarna Dair, TKAE, C.
XVIII, 1990, s. 335-341.

SUTAD 39

Yeni Uygur Trkesinde Al- Fiilinin Yardmc Fiil Olarak Kullanm ve Fonksiyonlar

Trkesinde bu yardmc fiilin A; -y zarf-fiil eki ile birlikte kullanmndan ortaya kan birleik
fiil yapsn u ekilde ifade etmek mmkndr.
Esas fiil + -A, -y + albasalmidi
ilalaymen
oltiralmay
uliyalaydu
ktr algan
syl alsa
ala almas

<bas-a al-ma-di
<il-a al-a mn
<oltir-a al-may
<ula-y-a al-a-du
<ktr- al-an
<syl- al-sa
<al-a al-mas

basamad
yapabilirim
oturamaz
uyuyabilir
gtrebilmi
sevilebilse
alamaz

2. 2. 2. (I)p zarf-fiil eki ile kullanm


al- yardmc fiilinin Yeni Uygur Trkesinde birleik fiil oluturduu bir baka ek ise -p
zarf-fiil ekidir. Sz konusu fiilin p zarf-fiil eki ile birlikte birleik fiil yaplarnda kullanmna
dair rnekleri Karahanl Trkesinde grmekteyiz.4
Bugn al- yardmc fiilinin bu kullanm Yeni Uygur Trkesi dnda pek ok Trk yaz
dilinde de karmza kmaktadr.5
al- yardmc fiilinin -A;-y zarf-fiil eki ile kullanld birleik fiil rneklerinde kendisini
gsteren ekleme temayl, fiilin p zarf-fiil ekiyle oluturduu birleik fiil yaplarnda da
grlmektedir. Sz konusu rneklerde iki nl arasnda kalan -p zarf-fiil eki nce tonlulaarak
/b/ye sonra da szc /v/ sesine dnr. Bu ses hadisesinin sonucunda zarf-fiil eki ile al- fiili
birleir ve -vAl- eklinde bir yap ortaya kar. ualavaldi<uakla-p al-di kucaklad,
kirivaldim<kir-ip al-di-m girdim, giriverdim, iivalay<i-ip al-ay ieyim, tutuvalmay<tut-up almay tutuvermeden, skvaldim<sk-p al-di-m sktm, szvaldi<sz-p al-di vb. Bu ekiller,
Uygur yaz dilinde olduka sk kullanlmaktadr. Bu durum zbek Trkesi'nde grlmez.
Kalplam olan bu rneklerin yan sra ekleme temayl gstermeyen birleik fiil rneklerine
de rastlanmaktadr. kuaklap aldi< kuakla-p al-di kucaklad, tyyarlap almidi<tyyarla-p al-madi- hazrlamadn, tosap aldim<tosa-p al-di-m engelledim vb. Ancak bu ekilde olan birleik
fiil yaplar eklemi ekillere gre daha seyrek bir kullanma sahiptir. ztrk, bu yaplarn
yannda al- fiilinin, -l- dmesi sonucunda birtakm fiillerle kalplatna dikkat eker ve bu
yaplarn tek bir fiil intiba verdiini belirtir.6
Uygur Trkesinde al- tasvir fiilinin p zarf-fiil eki ile birlikte oluturduu birleik fiil
yapsn u ekilde formlletirebiliriz:

ln tilese amu arzusn, urup alsa, birse, bedtse ksin Btn arzusunu klc ile isterse, vurmal, vermeli ve
bylelikle hretini bytmelidir. (Arat 1991: 242-2279).
zb. yzib l- yazmak, ydlb l- hatrlamak vb. (Schamilolu 1996:156); Kzk. krip ald grd, kirip ald
aktard vb. (Iskakov 1974: 266); Tat. yolap aldm uyudum, ilp ald eledi, seti (Yoldaev 1965: 83).
api- ~ epi dar kmak, gtrmek (<alp -), apa- ~ epa- ~ ik- kamak, gzden kaybolmak, uzayp
gitmek (<alp a-), apal- ~ pal- brakmak, miras brakmak (<alp al-), pkel- ~ ekkel- ~ ekel- getirmek,
dourmak (<alp kel-), ekket- gtrmek (<alp ket-), ekkir- getirmek, dhil etmek (<alp kir-), eper- vermek,
takdim etmek (<alp ber-), pal- kalmak (<alp al-) (ztrk 1997: 102).

SUTAD 39

203

204

Mustafa YILDIZ

Esas fiil + -(I)p + alkuaklavaldi


yetivalayli
kirivaldi
tutuvalalmaptu
iivalansilr
ilivaldi
torilavaldim

<kuakla-p al-di
<yet-ip al-ayli
<kir-ip al-di
<tut-up al-almaptu
<i ip al-ansilr
<il-ip al-di
<torila-p al-dim

kucaklad
yetielim
girdi, giriverdi
tutamam
imisiniz
baladn
doruladm

2. 3. levler
Esas fiile balanrken hem A; -y, hem de (I)p zarf-fiil ekiyle balanan al- yardmc fiilinin
ilevlerini de esas fiile birlikte baland zarf-fiilin trne gre iki ayr balkta ele almamz
mmkndr.
2. 3. 1. -A; -y zarf-fiil eki ile ortaya kan ilevler
Al- yardmc fiili A zarf-fiil ekiyle birlikte kullanldnda esas fiili iktidar, imkn ve
ihtimal anlamlaryla tasvir eder. Eski Trke dneminden Harezm Trkesi dnemine kadar
iktidar bildiren yapnn u- ve bil- ile kurulduunu biliyoruz. Bil- fiilinin tasvir fiili yaplarnda
tespit edildii eser Kutadgu Biligdir. U- fiili, bu dnem eserlerinde iktidarn olumlu
ekillerinde yerini bil- fiiline brakmtr. Harezm Trkesi metinlerinde u- fiilinin olumsuz
eklinin iyice seyreklemesiyle de bil- fiili hem olumlu iktidar hem de olumsuz iktidar eklini
karlamaya balamtr (Korkmaz 1995: 610). U- fiilinin olumsuz ekli, aatay Trkesi
dneminde tamamen kullanmn kaybetmi ve bu fiilin yerine al- ve bil- fiillerinin olumsuz
ekilleri yaygnlamtr (Eckmann 1958: 126).
Bugn al- yardmc fiili Ouz grubu yaz dilleri dnda kalan Trk lehelerinin pek
ounda da -A zarf-fiil eki ile imkn, iktidar ve ihtimal bildiren birleik fiiller tekil etmektedir.
zbek Trkesinde de -A, -y zarf-fiil eki ile kullanlmakta olan al- yardmc fiili esas fiildeki i,
olu ve hareketi yapabilmek iin sahip olunan kabiliyeti, imkn ve yeterlilii ifade etmek iin
kullanlr (Haciyev 1973: 34). Uli Schamilolu da zbek Trkesinde a;-y l- yapsnn ihtimal
anlam verdiini belirtir (Schamilolu 1996: 156).
Bugn Uygur Trkesinde muktedirlik ve imkn bildiren birleik fiil yaps al- yardmc
fiilinin -A;-y zarf-fiil ekiyle birlikte bir esas fiile balanmas sonucunda ortaya kar. Bu tasvir
fiili yaps, Hazirki Zaman Uygur Tili Grammatikisi adl Uygur gramerinde Pilni imkn tslk
zek ekli olarak ifade edilmektedir (Tmr 1987: 396).
Al- yardmc fiilinin A;-y zarf-fiil eki ile birlikte kullanmyla ortaya kan birleik fiil
yaplarnda esas fiildeki i, olu ve hareketi aadaki anlamlarla tasvir ettii tespit edilmitir.
2. 3. 1. 1. al- yardmc fiili, esas fiildeki i, olu ve hareketin yerine getirilebilmesi iin gerekli
olan kabiliyetin varln ifade etmeye yarar:
Bizni oul su zk unda ustiki-dptu padia kpilikk arap,-sua ba krp kirip kts
nahayiti uzun vakit tknd ikidu. Bula ms, ti su stid ondisia yetip uliyalaydu.
Bizim olan yzmede o kadar usta ki, demi padiah, etrafndakilere bakarak: Suya
dalncaok uzun vakit getikten sonra kar. Sadece bu deil, su stnde srt st yatp
uyuyabilir de. UHM, 34

SUTAD 39

Yeni Uygur Trkesinde Al- Fiilinin Yardmc Fiil Olarak Kullanm ve Fonksiyonlar

-Tapti, tapti!-dp oal bolup vairivetiptu paa,-pt dnyada mnla muunda gzl balarni
bina ilalaymn. Dnyada meni aldima tdian ktgr yo! Bunidin keyin hmmlar meni
mrimg boy sunular...
-Doru syledin, diye sevinip haykrm sivrisinek, dnyada sadece ben byle gzel
baheler yapabilirim. Dnyada benim nme geecek gl hibir kimse yok! Bundan sonra
hepiniz benim emrime boyun einiz... UHM, 60
Yardmc fiilin olumsuz olmas durumunda ise esas fiildeki sz konusu hareketin
ilenebilmesi iin gerekli olan kabiliyete sahip olunmad anlalr:
Can soja, tikn stid oltarandk, ornida te oltiralmay, kzliri ala-cala yaltiratti. U baran
bei tvn sagilap, ikki ayalni yl ki bil jiilmay oltaran Tacigldin kz zmtti.
Can Reis, diken stndeymi gibi yerinde rahat oturamaz, gzleri rkek rkek bakar. O,
yava yava ban nne eip, iki kadnn desteiyle yklmadan duran Taciglden gzn
ayrmazd. JS, 56
uni nmu dmlr uni yi naa dp tonup alaydu. Sn bolsa bailarnila doraydiknsn.
Hibir yni naini eytalmaydiknsn. gni sndin zerikkinimu u.
Bunun iin insanlar onu yeni bir ark diye dinler. Oysa sen hep bakalarn taklit
ediyormusun. Hi yeni ark syleyemiyormusun. Sahibinin senden sklmasnn sebebi de
budur UHM, 30
2. 3. 1. 2. Sz konusu hareketin ilenmesi iin lzumlu olan gc, kudreti ve imkn anlatr.
Tasvir fiili yapsnn olumsuz olmas durumunda ise hareketin gerekletirilmesi iin sahip
olunmas gereken g ve kudretin olmad ortaya kar.
-Admlrni arii hr il bolaa ilivatan iiiz an ata bolmisimu u yeri bolmaptu, bu yeri
bolmaptu dydianlar daim iip turidu. ilivatan iiizni toriliia ziiz in ilalsiizla, hr il
gp szlrg ula salmay, ziizni bilii ilvrginiiz tzk.
-nsanlarn gr trl trl olduu iin yaptnz i o kadar hatal olmasa da oras
olmam, buras olmam diyecek olanlar her zaman kar. Yaptnz iin doruluuna
kendiniz inanabiliyorsanz, kimsenin szne kulak asmadan kendi bildiiniz gibi yapmanz
dorudur. UHM, 136
1871 yili ar padiah ulcini igilivelip, bir n mi skr turuzanda, Velibay u Rus skrliri
v baa Rus hrbiy-mlkiy mldarlirini ptn tminatini ytkzp beriini bir n yili ktr
alan. uni biln zimu alahid beyip ar hkmiti aldidiki inaviti zor dricid skn.
1871 ylnda ar, padiah ulcay ele geirip, birka bin asker dikince, Velibay,
askerlerinin ve dier Rus harb-mlk memurlarnn btn ihtiyalarn salama grevini birka
yl stlenebilmi. Bylece kendisi de fevkalade zenginleerek ar hkmeti nezdindeki itibarn
son derece artrmtr. OZ, 74
u svptin iilarni, umumn mgkilrni an tomurini slktk oriuilar sli monu kmr
an eisi anca biln hkmt vkili itay katip eknliginimu ila peri ilialmatti.
Bu sebepten dolay, genellikle alanlarn kann slk gibi emenlerin, aslnda bu kmr
ocann sahibi madenci ile hkmet vekili inli ktip olduu da anlalamaz. , 93

SUTAD 39

205

206

Mustafa YILDIZ

kiy tvriniini basalmian Asilan paid jilavttid, szini davam ilalmidi.


indeki frtnay bastramayan Asilkan birden alayverdi ve szn devam ettiremedi.
JS, 64
Bk uzalardin badim; kn iidin, kn batidin, kngydin v tskydin... Sn zor idi; haman
zor bolup krnd, y talarni tai Tri tai!
unlik zor v igizsin, hi nrs seni tosap ala almas idi. Haman sn bar idi...
Pek uzaklardan baktm; doudan, batdan, gneyden ve kuzeyden... Sen byktn; daima
byk grndn, ey dalarn da!
O kadar byk ve ykseksin, hibir ey sana mani olamazd. Daima sen vardn A II,
616
Bu gpni alian vzir, mldarlar-mu oamtilik bilen ahzadini azi-azia tgmy mataa
kiriiptu. Bu matalar biln ms bolup ktkn ahzad zini tutuvalalmay, bailara z maharitini
krsitip oymai bolup poldu ilip dryaa zini etiptu.
Bu sz iiten vezir ve maiyetindekiler dalkavuklukla ehzadeyi, azlar hi kapanmadan
vmeye girimiler. Bu vglerle mest olup giden ehzade kendini tutamadan bakalarna
maharetini gstermek iin cumburlop nehre atlm. UHM, 34
Nem svptin mlup boldu? zldn biz ksiz, lrmn limu? Alt million nopusa eg
bolup turup ttin klgn bir oum bulanilar aldida tiz pkni tp svvi nd? Ya! Yetrlik
km, kuvvtmu bar di, u k-yritimizni sprvrlikk kltrp, puta tkilllmidu...
Hangi sebepten malup olduk? Ezelden biz gsz, lecek bir halk mydk? Alt milyon
nfusa sahipken dardan gelen bir avu apulcu nnde diz kn temel sebebi nedir? Yok
yok! Yeterli g de kuvvet de vard. Bu gcmz gayretimizi seferber edip, iyi bir ekilde
tekilatlanamadk JS, 407
Buruni zamanda bir padiani gzl bir izi bar ikn. Unia nurun hrlrdin lilr klgn
bolsimu iz rt iptu. izni klid nim barliini billmign ata-anisi uni nim rti barliini
soraptu.
Gemi zamanda bir padiahn gzel bir kz varm. Ona birok ehirden eliler gelmise
de kz bunlarn hepsini reddetmi. Kzn gnlnde ne olduunu bilemeyen anas ile babas, ona
ne gibi art olduunu sormu. UHM, 2
mtcan ularni idin ms, nidin ila-pri ilalaydu,- tonu avaz, tonu talppuzlar.
Ahmetcan onlar nnden deil, sesinden fark edebilirdi, tan ses, tan telaffuzlar. ,
92
2. 3. 1. 3. al- yardmc fiili, esas fiildeki i, olu ve hareketin yerine getirilme ihtimalinin olup
olmadn ifade etmeye yarar.
rzidur; tac tgl, hr nim ilsa ,
ngiliz Bayron syl alsa,
msdi amdanda Bayronni mi,
U idi Anglo-Saksonni ruhi...

SUTAD 39

Yeni Uygur Trkesinde Al- Fiilinin Yardmc Fiil Olarak Kullanm ve Fonksiyonlar

Lyktr; ta deil, her ne olsa,


ngiliz Bayron gibi sevilebilse;
Snmezdi amdanda Bayronun mumu,
O idi Anglo-Saksonun ruhu...A II, 668
ata muu yrdikn,-dptu bulbul, rncip,-sni z naan yokkn, hr an iraylik sayridim
digini bilnmu pkt bakilarni naini doraydiknsn. Tora, bzi ular an iraylik
sayriyalmaydu. Lekin u bailarni dorimay zig has ahan biln z muhabbitini, oalligini, gemayusini ipadilydu.
Prz ite buradaym demi blbl zlerek: Senin kendi arkn yokmu; ne kadar gzel
tyorum desen de, aslnda bakalarn taklit ediyormusun. Doru, baz kular o kadar gzel
tmeyebilir. Lakin onlar bakalarn taklit etmeden, kendilerine has henk ile kendi z
muhabbetlerini, gamlarn, kayglarn ifade ederler UHM, 30
Eytanliri h gp. Bira bu yrlrd seni kimlikini bilidian baa kii yo. zdp yrgnlrmu
mdi seni tonuyalmaydu. Bunidin atircm bolsa bolidu.
Sylediklerin doru. Ancak bu yerlerde seni tanyan baka kimse yok. Arayp duranlar da
artk seni tanyamaz. Bundan dolay rahat ol OZ, 86
-Nem, inmyvatamsiz? Tora, z kzi biln krmign kii lvtt iinlmydu. Mana, mnmu z
vatida hmarli gruppisini balii msmidim.
-Niin, inanmyorsunuz? Doru, kendi gzyle grmeyen kii elbette inanmayabilir. te
ben de kendi zamannda yardmlama grubunun bakan deil miydim B, 95
-Mn rp yezini tolu bilmism anda mllim bolalaymn.
-Hr kni gezit-kitap ouysn, bir nemilrni ba ktrmy yazisnu?!
-Ben Arap yazsn tam bilmezsem nasl retmen olabilirim.
-Her gn gazete, kitap okuyorsun, birazn ban kaldrmadan yazarsn deil mi?! , 89
2. 3. 2. -(I)p zarf-fiil eki ile ortaya kan ilevler
Uli Schamiloluna gre -p al- yaps, znenin esas fiildeki hareketin sonucundan
faydalann bildirmektedir. zbek Trkesinin zahl Lgatinde de sz konusu fiilin, Uli
Schamilolunun belirttii anlam verdii kaydedilmitir. Fiilin zbek Trkesindeki
durumunu inceleyen Haciyev ise al- fiilinin p zarf-fiil eki ile ifade ettii anlam ayrntlarn drt
maddede vermitir. Haciyev, bu fiilin, yukardaki anlamnn yannda belirli fiillerle
birletiinde esas fiildeki i, oluun bir kereliine ileniini tasvir ettiini belirtmektedir
(Haciyev 1973, 33). R. Rahmet Arat, bu fiilin Karahanl dneminde de p zarf-fiil eki ile birlikte
kullanldn belirtir ve iki temel ilevinden bahseder:
1. al- esas fiildeki i, olu ve hareketin zne iin ilendiini bildirir. Bu bakmdan -p beryapsna ters bir anlam ifade etmektedir.7
2. Esas fiildeki i, olu ve hareketin bittiini, tamamlandn bildirir. (Arat 1987: 232-233).
Taranan metinlerden, al- fiilinin -p zarf-fiil ekiyle birlikte Yeni Uygur Trkesinde de esas
fiildeki hareketi yukarda belirtilen anlamlarla tasvir ettii tespit edilmitir.
2. 3. 2. 1. al- yardmc fiili esas fiildeki i, olu ve hareketin zneye dnn ifade eder.

ln tilese amu arzusn-urup alsa, birse, bedtse ksin Btn arzusunu klc ile isterse, vurmal, vermeli ve bylelikle
hretini bytmelidir. (Arat 1991, 242-2279).

SUTAD 39

207

208

Mustafa YILDIZ

-Yepil, teim, yepil! Mn iig kirivaldim!-dptu. unda ta yepiliptu. o batur olini krlmy,
apa kynig aytiptu.
-Kapan, dam, kapan! Ben iine girdim! demi. O zaman da kapanm. Byk bahadr
olunu gremeden, zlerek geriye dnp gitti. UFA, 254
A yydian svapni
Nim ilivaldu mdi?
Buni eytia dostlar,
Tilim barmaydu zdi.
A yediimiz eyalar
Nereye gitti imdi?
Bunu sylemeye dostlar,
Dilim varmaz asla A II, 458
U sl icil bolan halda gpni baa kina blp mrg aridi.
-ay-pay iivalansilr? dp soridi.
O biraz utanm bir halde sz baka tarafa ekip mere bakt.
-ay-may itiniz mi? diye sordu , 8
Mnmu bir blk dhanlar biln puta selinan bir tamni stig iivalanidim. Yn bir
gzidiki bir otunni:
-Vay isit balam! Emdi anda ilarmn?! degn nal pryadi alandi.
Ben de bir grup kyl ile birlikte salam bir ekilde yaplm bir damn stne
kmtm. Yine bir baka atdaki hatunun biri:
-Vay yazk balam! imdi ne yapacam?! diyen feryad duyuldu. S, 3
nki ular ottura mktpt latin yezii bilen savatli bolan idi. Bu ularni z ana tilini
igiveliini mst ilanidi.
nk onlar ortaokulda latin yazs ile okuma yazma renmi idi. Bu onlarn kendi ana
dilini korumak iindi. UYT, 27
unda uya, saa oa boluni, saa oa uya boluni ginivalsun!
Byle gne, sana benzer olmay, sana benzer gne olmay rensin! M, 58
nki ular Glmhrmni ya boluia arimay, zini tutuvalan, tmkin, hmm chttin
abruylu iknlikini bilitti.
nk onlar Glmehremin gen oluuna bakmadan, kendini tutan, temkinli, her yn
den saygn olduunu biliyorlard. S, 8
al- yardmc fiilinin olumsuz olduu durumlarda ise esas fiildeki i, olu ve hareketin
bitirilmedii, tamamlanmad anlalr.
mlilr:
-o, yaz knliri z nlrd yrd, nimia ilik ozu-tlgini tyyarlap almidi?-dp
soraptu.
Karncalar:
-Peki, yaz gnleri nerelerde dolatn, niin klk yiyecek ve ieceklerini hazrlamadn?
diye sormular UHM, 130

SUTAD 39

Yeni Uygur Trkesinde Al- Fiilinin Yardmc Fiil Olarak Kullanm ve Fonksiyonlar

Majuyini virini alian ocaniyaz u knila atlinip yola iti. Majuyi ocaniyazni
aldia iip, intayin izzt-hrmt ir ktp aldi.
Majunyinin haberini duyan Hocaniyaz hemen o gn ata binip yola kt. Majunyin
Hocaniyazn nne knca, ok saygl bir ekilde karlad. JS, 121
2. 3. 2. 2. Esas fiildeki i, olu ve hareketin tezlik ve kolaylk iinde tamamlandn bildirir.
ir, kaa ms, krngn drk unuvelip aildaveridian. ir, uddi ta tousidur ki,
kei tani illap tinmas; ta atanda, lni ia, hayata, mgk v icata ndr.
air, her grd aaca konuverip tecek bir karga deildir. air, tpk tan horozu gibi
dir. nk gece boyu tan arr, susmaz; tan vaktinde halk ie, hayata, emek ve icada
arr A II, 596
-Hy sn bir dm dm yatin, mn hm su iivalay,-dp bulani syidin bir ytm iti.
Rodupay beini ktrp dediki:
-y nainsap, bulani tatli, erin syni hmmisini iip tgitipsn.
Hey sen biraz yzkoyun yat, ben de su iivereyim, deyip pnarn suyundan bir yudum
iti. Zorla ban kaldrp dedi ki:
-Ey insafsz, pnarn tatl, irin suyunun hepsini iip tketmisin UD, 290
Mayimanni klkisidin tonidi ana.
-Rastla snmu, izim?
-Mn bolmay, cin-ytan devidimu?
-Kzmg r kiyapitid krndimu, dymna!
Kiz anisini uaklap aldi.
-Cenim apam, sadd apam...
Mayimhann glnden tand anas.
-Gerekten sen misin kzm?
-Ben deil de cin-eytan m zannettin yoksa?
-Gzme er kyafetinde mi grnd diyorum acaba!
Kz anasn kucaklad.
-Canm anam, saf, temiz anam... M, 72
Bir karap shri biln sn yumuvaldi mu meni,
rm-rm aliria rvaldi mu meni.
Hr idim ld kiyiktk kzliri krmst mn,
Kirpigini ok ilip sn ilivaldi mu meni.
He ketlmymn eidin ygilip alan kbi,
Putlirimdin ygimtk ygivaldi mu meni.

SUTAD 39

209

210

Mustafa YILDIZ

Bir bakp sihrin ile sen uyutuverdin mi beni


rm rm salarna rverdin mi beni
Hr idim lde geyik gibi gzlerini grmezken ben,
Kirpiini ok klp sen balayverdin mi beni.
Hi gidemiyorum yanndan sarlp kalm gibi,
Ayaklarmdan sarmak gibi sarverdin mi beni. A II, 476
Yolvas ilirini ourlitip, alini eip etrapa bir ur arap iandin keyin:
-Hy ava, eni u iplas?!-dp vairaptu. Toancan uduni iaret ilip:
n padiahi lem, , silini kelivatanliliklirini krp uduni iig kirivaldi-dptu.
Kaplan dilerini gcrdatp salyalarn saarak etrafa bir bakm. Sonra:
-Hey avanak! Hani o pis hayvan, diye barm. Tavanck kuyuyu iaret ederek:
-te lemlerin padiah, ite, sizin gelmekte olduunuzu grp kuyunun iine girdi, de
mi. UHM, 74
Kyinki kndin bu yan mtcan kpirk soal beridian boluvaldi.
Sonraki gnden bu yana Ahmetcan ok fazla soru sorar oldu. , 82
Glmhrm dhan ayalliria as bds hrikiti biln yrdin likkid ktrlp harvini yan
tatisia olturuvaldi-d, kni sarisia taya saldi-it!
Glmehrem ky hanmlarna has evik hareketi ile yerden birden srayp arabann
yan tarafna oturuverdi ve eein sarsna vurdu, hit! S 8
-Hy bdbt, olumdin nemia zni tartivalisn!- degini zni kenizkni olidin elip
krmki boldi.
-Hey bedbaht, elimden kd niin ekiyorsun! deyinceye kadar kd cariyenin elin
den alp grmek istedi. UD 34
3. SONU
Yeni Uygur Trkesinde tasvir fiili yaplarnda kullanlan yardmc fiillerden biri olan alfiili esas fiile iki ekilde balanr. Bunlardan birisi -A/-y+al- yapsdr. Sz konusu yap ile
oluturulan birleik fiillerde al- fiili gerek anlamnn dna tam olarak kar ve esas fiili imkn,
iktidar, kabiliyet ve ihtimal anlamlaryla tasvir eder. Ayn zamanda bir ekim unsuru olarak,
kip ve ahs eklerini tama grevini de stlenir. Bu yap metinlerde genellikle -Al-/-AlA-/-yAlAeklinde eklemi olarak karmza karken az da olsa -A/-y+al- eklindeki analitik yapy
koruyan tasvir fiili rneklerine de rastlamak mmkndr.
Dier bir yap ise al- fiilinin -p zarf-fiil ekiyle birlemesinden ortaya kan tasvir fiilleridir.
Bu ekilde kurulan birleik fiil yaplarnn da yine birinci grupta olduu gibi -p al- yapsndan
-vAl- eklinde eklemesi sz konusudur. Taranan metinlerde ekleen yaplarn analitik
yaplara nazaran daha yaygn olduunu kaydetmek gerekir. -p+al-/-vAl- yaps anlam olarak,
esas fiili -p+ber- yapsnn tersine bir anlamla tasvir eder. Yani esas fiildeki i olu ve kln
bakas lehine deil bizzat znenin kendisi iin ilendiini, tam olarak sonulandn ve
tamamlandn; bir de esas fiildeki hareketin aniliini, birden ortaya kn tasvir eder. -vAl eklinde eklemi olan yaplarda al- fiilinin anlam kendini hissettirmezken henz eklememi
olan -p al- eklindeki analitik yaplarda, al- fiilinin asl anlamn ksmen koruduu
grlmektedir.
Haciyevin zbek Trkesi iin nc grupta kaydetmi olduu oidi-ldi, brdi-ldi gibi
rneklere taranm olan Yeni Uygur Trkesi metinlerinde rastlanlmamtr.

SUTAD 39

Yeni Uygur Trkesinde Al- Fiilinin Yardmc Fiil Olarak Kullanm ve Fonksiyonlar

KAYNAKA
A) TARANAN ESERLER
ziz Savut, www.tangritagh.net(com) 5/25/2003 Maale-Xewerliri (Hikye).
BHRAM, Calalidin (1994), br Beidiki , incan.
Cungo Milletliri, S. 2001-6, (2001), incan
SMDY, Ziya (1984), Mayiman, Almuata.
SMDY, Ziya (1985), Jillar Siri, Almuata.
SMDY, Ziya (1995), mt pndi, Almuata.
ERCLASUN, Ahmet Bican (1988), Uygur Halk Masallar, Ankara.
KASAPOLU ENGEL, Hlya (2000) Abdurrehim tkrn iirleri,
C. I-II, stanbul. (inceleme).
TKR, Abdurrehim (1989), Oyanan Zemin, incan.
Uyur Folklorini Antologiyasi, (1988), Almuata.
Uyur l Dastanliri, (1991), incan.
20. sirdin Buyanki Uygur Yezi Triyti, Uyghurlar
B) FAYDALANILAN ESERLER
ARAT, R. Rahmet (1987), Die Hilfsverben und Verbal adverbien im Altaischen, Makaleler, Ankara.
ARAT, R. Rahmet (1991), Kutadgu Bilig I. Metin, Ankara.
BANGUOLU, Tahsin (1990), Trkenin Grameri, Ankara.
ECKMANN, Janos (1958), aatay Dili Hakknda Notlar Trk Dili Aratrmalar Yll Belleten
1958, Ankara: TDK Yay., 115-126.
ERCLASUN, Ahmet Bican (1984). Kutadgu Bilig Grameri-Fiil, Ankara.
ERGN, Muharrem (1989), Trk Dil Bilgisi, stanbul.
GABAN, A. Von (1953). Trkede Fiil Birlemeleri, Trk Dili Ara-trmalar Yll Belleten,
Ankara.
HACYEV, Azim (1973), Fel, Takent.
HACYEV, Azim (1966). zbek Tilide Kmeki Feller, Takent.
ISKAKOV, A. (1974), Kazrgi Kazak Tili-Morfologiya, Almat.
KARAHAN Leyl (1990), Grlen Gemi Zaman Eki d/-dinin Tarz ve Balama Fonksiyonlarna
Dair, TKAE, C. XVIII, s. 335-341.
KORKMAZ, Zeynep (1995), Trkiye Trkesinde ktidar ve mkn Gsteren Yardmc Fiiller ve
Gelimeleri, Trk Dili zerine Aratrmalar, C. I, Ankara.
KORKMAZ, Zeynep (1992), Gramer Terimleri Szl, Ankara.
NADZHIP, E. N. (1971), Modern Uigur, Moskov.
zbek Tilinin zahli Lgeti, (1981) C. I-II, Moskova.
ZTRK, Rdvan (1994), Yeni Uygur Trkesi Grameri, Ankara.
ZTRK, Rdvan (1997), Uygur ve zbek Trkelerinde Fiil, Ankara.
SCHAMLOLU, Uli (1996), Trk Dillerinde Yardmc Fiiller Sorunu, Uluslar Aras Trk Dili
Kongresi 1988, Ankara.
TMR, Hamit (1987), Hazirki Zaman Uygur Tili Grammatikisi-Morfologiya, incan.
YOLDAEV, A. A. (1965), Analitieskie form glagola v tyurkski yazka, Moskva.
ZEYNALOV, Ferhad (1986), Trk Dillerinde Birleik Eylem Meselesi, Edebiyat Fakltesi Trk
Dili ve Edebiyat Dergisi, stanbul.

SUTAD 39

211

SUTAD, Bahar 2016; (39): 213-227


e-ISSN 2458-9071

DERLEME SZLNDE GEEN ATASZ, BLMECE,


HKYE VE MASAL TRLERNN ADLANDIRILMA EKLLER
VE KKENLER ZERNE BR DEERLENDRME
AN EVALUATION ON NAMING SHAPES AND ORIGINS OF
PROVERB, RIDDLE, LEGEND AND NARRATIVE TYPES INCLUDED
IN DERLEME SZL
Mehmet YASTI*

z
Bugn Trkiye Trkesi yaz dilinde atasz, bilmece, hikye, masal gibi kelimelerle karlanan
halk edebiyat rnlerinin Anadolu azlarnda tarih, kltrel, etnik, sosyolojik, folklorik, corafi,
din vb. nedenlerden dolay Derleme Szlnde (DS) farkl kelimelerle ifade edildii grlmektedir.
Bugne kadar genel olarak Anadolu azlar zerine yaplm en kapsaml alma Trk Dil Kurumu
tarafndan 12 cilt hlinde yaymlanan Trkiyede Halk Azndan Derleme Szldr. Bu
almada Trkiye Trkesi yaz dilinde balca drt terimle (atasz, bilmece, hikye, masal/yk)
adlandrlan halk edebiyat rnlerinin Derleme Szlndeki karlklar tespit edilerek, bunlarn
dalm alanlar ve kkenleri zerinde durulmutur.

Anahtar Kelimeler
Atasz, bilmece, hikye, masal, Anadolu azlar, Derleme Szl.

Abstract
Today in Turkey Turkish written language the products of folk literature are satisfied with terms
such as proverbs, riddles, narratives, legends. These are expressed with different types. In the Derleme
Szl (DS) due to historical, cultural, ethnic, sociological, folkloric, geographic, religious, etc.
reasons in Anatolian dialects. So far in general, the most comprehensive study on Anatolian dialects
has been done Trkiyede Halk Azndan Derleme Szl published in 12 volumes by the Turkish
Language Institution. In this study, equivalents of the products of folk literature called with four
main types (Proverb, Riddle, Legend, Narrative) in Turkey Turkish written language written have
been identified in the Derleme Szl and have been focused on their origins and their distribution
and grieves.

Keywords
Proverb, riddle, narrative, legend, Anatolia dialects, Derleme Szl.

Yrd. Do. Dr., Necmettin Erbakan niversitesi, Sosyal ve Beeri Bilimler Fakltesi, Trk Dili ve Edebiyat Blm, Konya,
mehmetyasti42@gmail.com
Gnderim Tarihi: 24.03.2016
Kabul Tarihi:
29.03.2016

214

Mehmet YASTI

GR
Trkler tarihi boyunca eitli kltrlerle tanmlar ve onlarla etkileim iinde
bulunmulardr. Bu etkileim zellikle sosyal, din, kltrel ve ticari boyutlarda olmu, ilk
yansmalarn da dilin szvarlnda ve meydana getirilen edebiyat rnlerinin eitliliinde
gstermitir.
Trk dilinin tespit edilebilen ilk yazl rnleri 7-8. yzyllarda meydana getirilmi olup
Gktrkler dnemine aittir. Bu yaztlar mezar talar hviyetinde olup genellikle kayalar
zerine kaznarak yazlmlardr. Kayay kazyarak yazmann gl ve sosyo-ekonomik
yaam artlardan dolay Gktrkler pek fazla eser meydana getirememilerdir. Bu dnemden
gnmze ulaan yaztlar iinde zellikle Gktrk Abideleri -Tonyukuk, Kl Tigin ve Bilge
Kaan Abideleri- Trk edebiyatnn nasihatname (nasihatl-mluk) trnde yazlm ilk rnleri
kabul edilir. Yaztlarda devletin banda bulunan Kaan ve yardmclarnn halk tehlikelerden
sakndrmak iin yaptklar eitli ihtarlar ve tler yer alr (Tekin 1998: 25). Ayn zamanda
Tonyukuk Yazt Trk hatra; Kl Tigin yazt Trk hitabet edebiyatnn ilk rnleri telakki
edilir.
8. yzyln ikinci yarsndan itibaren Uygurlar dneminde yaz kda yazlmaya
balanmtr. Meydana getirilen edebiyat rnlerin ve eitlerinin benimsenen Budizm,
Maniheizm gibi dinlerin etkisi ile artt gzlemlenir. Bu dnemde Trk edebiyatna Trke
terim ve kavramlarn yannda bata Sanskrite, ince, Sogda ve Hinteden olmak zere birok
edeb tr ve terim kazandrlmtr. Manzum trlerden iirler, ba ve baik ilh, kg nazm,
iir, trk ve ark ve bunlarn vezni, Hinte padak msra, Hinte lok beyit veya manzume,
takut1, koug iir, yr iir, trk, kavi2 (=Hinte kvya); nesir trnde avdan ve atik
(Sanskrite jataka) anlat, masal, Burkan dinini reten ve sepet olarak adlandrlan
mukaddes kitaplar (Sutralar, Vinayalar, Abhidharmalar). Sutralarda nom, nom sudur, nom bitig,
sudur Burkann verdii vaazlar bir araya toplanmtr. Altn Yaruk, Sekiz Ykmek, Kuan-i-imPusar, Vimalakirtinirdesasutra, Beyaz Lotus Cemiyeti Sudras, Prajnaparamita, Yitiken Sudur, nsadi
Sudur, Hsin Tzin Ukutda Nom sutra trnde yazlm eserlerdir. Vinayalar, Budist rahip ve
rahibelerin gnlk hayatlarn dzenleyen kurallarn yer ald eserlerdir. Bu trn zelliklerin
yanstan tam olarak yanstan bir eser imdiye kadar tespit edilememitir. Abhidharmalarda ise
genellikle felsefi, metafizik yn ar basan temalar ilenmitir (Tekin 1998: 40). Trkenin
soyut meselelerdeki anlatm zenginliini ortaya koymas bakmndan nemlidir. inceden
tercme edilmi olan Abidarim Knlg Koavarti astr adl eser bu trn rneidir (en 2015: 2830).
slm ncesi Gktrk ve Uygurlar dneminde meydana getirilen eserlere bakld zaman
herhangi bir snf ayrmnn bulunmad, devleti idare edenler ile boy, ulus, bodun olarak tabir
edilen halk tabakas arasnda duygu, dnce, dnya anlay bakmndan bir fark olmad
grlr. Ozan, kam ad verilen airler, kopuz alarak ak ve tabiat konularn ieren kouklar ile
sava, g gibi sosyal olaylar konu alan destanlar ve sagular, Totemizm, amanizm ve
Budizm gibi inan veya dinler erevesinde terennm etmilerdir (Elin 1998: 295).

inasi Tekin, kavramn Uygur metinlerinde ounlukla lok kelimesi ile birlikte kullanldn ve bundan dolay
anlamnn iirle ilgili olmas gerektiini ifade etmitir (Tekin 1998: 40).
inasi Tekin daha ok slup hususiyetine iaret eden bu kelimenin anlamnn ne olduu ve ne iin kullanldnn
kesin olarak bilemediini ifade etmitir (Tekin 1998: 29).

SUTAD 39

Derleme Szlnde Geen Atasz, Bilmece, Hikye ve Masal Trlerinin Adlandrlma ekilleri ve Kkenleri
zerine Bir Deerlendirme

10. yzylda byk oranda slm dinini benimseyen gebe ve yerleik Trkler arasnda
eski edebiyat gelenei bir sre devam etmitir. Ancak zamanla ehir ve kasabalarda kurulan
medreselerde yetien insanlar ile medrese eitimi almayan yerleik ve gebe halk arasnda
havs ve avm ad verilen bir snf ayrm teekkl etmitir. Bu snf ayrm, meydana getirilen
edebiyat rnlerinin de Halk Edebiyat ve Divn Edebiyat rnleri olmak zere ikiye
ayrlmasna neden olmutur. Kendilerini halktan saymayan medreseliler ile idareci konumunda
bulunanlardan oluan erf ve zdegn ad verilen soylular snf ortaya kmtr. Bu zmreye ait
kiiler tarafndan Arap ve Fars edebiyatnn taklidi ile balayp gelien ve Divn Edebiyat ad
verilen bir manzum ve mensur eserlerden oluan edebiyat kolu meydana gelmitir (Elin 1998:
295).
Arap ve Fars kltrnn etkisinde gelien ve bu paralelde rn ve edeb trlerin meydana
getirildii Divn Edebiyatnn yannda geleneklerine bal halkn duygu ve dnya grn
yanstan daha Trk ve Trke olan atasz, bilmece, masal, hikye, destan, trk, ninni gibi
manzum ve mensur anonim ve kolektif halk edebiyat rnleri de meydana getirilmitir. Halk
edebiyat terimi, Trkiyede yaklak 100 yldr Divn Edebiyat dnda kalan saz ve tekke iiri
trnden mahsuller ile ataszleri, bilmeceler, destanlar, masallar, hikayeler, fkralar, maniler, trkler,
ninniler, atlar gibi ilk syleyeni bilinmeyen eserler iin kullanlmaktadr (Elin 1998: 295).
Bu almada Trkiye Trkesi yaz dilinde atasz, bilmece, hikye ve masal terimleri ile
karlanan halk edebiyat rnlerinin DSdeki karlklar zerinde durulmu, bunlarn getii
yerler belirtildikten sonra kkenleri tartlmtr. Kkeni ile ilgili kaynaklarda herhangi bir
bilgiye ulaamadmz halk edebiyat rnlerinin sadece kullanldklar yerler verilerek
aratrmaclarn dikkatine sunulmutur.
1. Atasz Karlnda Kullanlan Kelimeler
Atasz, szlklerde: Uzun deneme ve gzlemlere dayanlarak sylenmi ve halka mal olmu,
t verici nitelikte sz, darbmesel (BTS); Bir dnceyi, gerek ve hikmeti veciz ekilde anlatan,
atalardan bugne gelmi ve halka mal olmu ksa sz, darbmesel (KAL); Bir fikri, bir d, mecaz yolu
ile ksa ve kesin olarak anlatan, eskiden beri azdan aza sylenegelen anonim zl szler, mesel; darbmesel, durub- emsl; hikmet; kelam- kibar (TS) ekillerinde tanmlanmtr.
Gktrk yaztlarnda, Uygur bitiglerinde, Karahanl devri eserlerinde ve 14. yzyl Kpak
sahas eserlerinde atasz iin sa- sylemek (Caferolu 1993: 128; 1930:44) fiilinden tretilmi
sab>saw>sav kelimesi kullanlmtr (Ercilasun-Akkoyunlu 2014: 810).3 Gktrk metinlerinde
daha ok t anlamnda kullanlan kelime, Uygur metinlerinde ise tam olarak atasz
karlnda tespit edilmitir. Karahanl sahasnda saw kelimesinin anlam genilemesine
urayarak atasz dnda birok kavram iin kullanld grlr: saw (2) kssa, tarihsel
eyler; saw (3) hikye; saw (4) mektup, risale; saw (5)(~sav) 1. sz, t, nasihat, haberler,
salklar; 2. Kssa, hikye, anlatlma, hikye edilme; saw (6) som; saw (7) hret, an (nl-I
2012: 662). slam dnem Trk edebiyatnda saw/sav mefhumunun yannda Arap ve Fars
dilinin etkisiyle meel kelimesi de kullanlmtr. Habee mesl, messle; rmice mal ve
branice ml kelimesi Arapada masal, mesel ve okluk ekli emsl atasz(leri) karlnda
kullanlmtr. Kelimenin emsl, durb-i emsl, darb- mesel ekilleri XX. yzyla kadar eitli
edeb eserlerde grlr. Bunun yannda Veled elebinin Kitb- Atalar (885/1480), Hzihi-r
Rislet-i min Kelimt- Ouz nme el mehur bi Atalar Sz gibi Ouz Trkesi ile yazlm baz

Dvn Lgtit-Trkte edeb tr olarak sw kelimesi ayrca anlatm (hikye); hikye (kssa); mektup (risale)
karlnda (Ercilasun-Akkoyunlu 2014: 810); Eski Anadolu Trkesinde sav; hikye, kssa; sz, lakrd; haber
anlamlarnda kullanlmtr (Dilin 1983: 181).

SUTAD 39

215

216

Mehmet YASTI

eserlerde de Trke atalar sz tabiri kullanlmtr (Brockelmann 1993/VIII: 120; Elin 1998:
453).4
Atasznn karl olarak Derleme Szlnde on kelime tespit edilmitir.5
1.1. Deme (~Demece - ~Dimece)
Kelime, Trkiye Trkesi yaz dilinde iir; daha ok Alev airlerin tarikatlaryla ilgili konular
ileyen iirlerine, kendilerince verilen ad; atasz (TS 1988:351) anlamlarnda kullanlmtr. Deme
sz de- sylemek, demek (ET. <te-) fiiline dayanr (Glensoy 2007: 275). Bu kk mA fiilden
isim yapm ekiyle genileyerek bugnk eklini almtr. Deme, tr olarak atasznn dnda
iir, at, trk trleri iin de kullanlmtr. Azlarda deme kelimesinin +cA isimden isim yapm
ekiyle gelimi hli olan demece (<de-me+ce), dimece (di-me+ce) ekillerinin de atasz
karlnda kullanld tespit edilmitir. Deme (~Demece, ~Dimece)nin kullanld yerler
unlardr: Deme (Safranbolu-Zonguldak; Zana-Amasya; Zile Tokat-DS IV: 1416.); Demece (Kars;
Dzky Keap Giresun; Nide-DS IV: 1416); Dimece (-Bolu; ankr; Samsun; Sivas-DS
1993/IV: 1416)
1.2. Deyiet
Deyiet (<de-y-i+t), Trke deyi (de-y-i) ile Arapa +t ekinin kalplamasndan meydana
gelmitir. Deyit azlarda ilerleyici benzeme (progressive dissimilaion) sonucunda e-i-> e-ie eklinde gelime gstererek deyiet eklini almtr. Kelime, DSde atasz dnda mani, destan,
at ve iir trleri iin de kullanlmtr. Kelimenin deyiet ekli sadece elde tespit edilmitir
(DS 1993/IV: 1446).
1.3. Deyesek
Sadece Antalya/Manavgat Ahmetler yresinde (DS 1993/IV: 1446) tespit edilen deyesek
kelimesinin deyiten tretildii anlalmaktadr. Kelimenin ilerleyici benzeme (progressive
dissimilaion) sonucu e-i-e>e-e-e ve >s eklinde gelime gstererek *de-y-es+ek<*de-y-i+ek biimini
aldn sylemek mmkndr. +Ak eki Trkede kltme ve sevgi ifade eden isimden isim
yapm ekidir (Eraslan 2012: 94). Ataszlerinin de ksa ve zl szler olmas bunu
dndrmektedir.
1.4. Deyileme
Kelime sadece Kseler *Eme-Uakta bulunan Kaar airetinde kafiyeli atasz
anlamnda tespit edilmitir (DS 1993/IV: 1447). Kelimenin kken olarak de- fiilinden geldii
anlalmaktadr. Kelimenin geliimi yledir: deyileme<de-y-i+le-me.

4
5

Moolcada atasz, vecize, zdeyi erten ge, erteyin ge kelimeleri ile karlanmtr (Karaaa 2003/I: 527)
ada Trk lehelerinde atasz karlnda unlar kullanlmtr: Azerbaycan Trkesinde atalar szi; Bakurt
Trkesinde mkl, ytim, atalar hzi; Kazak Trkesinde makal, mtel, nakl; Krgz Trkesinde makal-lakap; zbek
Trkesinde mal; Tatar Trkesinde atalar szi, mkal, ytim; Trkmen Trkesinde atalar szi, nakl; Uygur
Trkesinde makal (Trk Leh. Szl 1992/I: 32); Yakut Trkesinde xohono; Tobollar tamak; Tuvalar lger-comak;
Sagaylar takpak; Koybollar spsek, uvalar comak, samah, vattisin ile Dou Trkistandan Hoten civarnda Guma
kasabasnda okumam halk arasnda tabma (Elin 1998: 454); Gagavuz Trkleri sleyi; .Kumuk Trkleri atalar sz,
ata sz; Karaay-Malkar Trkleri nart sz, ata-babalan szleri; Nogay Trkleri ata sz, takpak; Altay Trkleri kep ss;
Hakas Trkleri sspek, adalar sz; or Trkleri ajlg ss; Irak Trkmenleri darb- mesel, emsal, deme, demece, deyiet,
cmle-i hikemiyye (Atmaca 2013: 21).

SUTAD 39

Derleme Szlnde Geen Atasz, Bilmece, Hikye ve Masal Trlerinin Adlandrlma ekilleri ve Kkenleri
zerine Bir Deerlendirme

1.5. Oranlama (~Orannama-1)


Ataszleri kalplam szlerdir. Dolaysyla ll, orantl szlerdir. Ataszn oluturan
kelimelerde herhangi bir deiiklik yapmak sz konusu deildir. Azlarda tespit edilen
oranlama kelimesinin de bununla ilgili olduunu syleyebiliriz. <ET. or- kesmek-an+la-ma
eklinde gelime gsteren kelimenin Anadolu azlarnda atasz dnda masal, yk; yank
trk gibi kelimeleri de karlad grlmtr (Kars; Aybast-Ordu; Gemerek *KoyulhisarSivas; Yozgat; Baviran *Kzlcahamam, *Aya- Ankara, DS 1993/IX: 3286). Oran kelimesinin
kk kaynaklarda ihtilafldr. Trkede l, nispet anlamlarnda kullanlan oran kelimesini
Dankoff, Ermenice law, rule, cutom anlamlarna gelen rne dayandrrken Glensoy anlamca
kelimenin Trkede kullanlan anlamndan uzak olmas dolaysyla bu fikre katlmamtr.
Hasan Eren ise kelimenin kkeni hakknda bir fikir beyan etmeden soru iareti koymutur
(Eren 1999: 308; Glensoy 2007/II: 629). Oranlama kelimesinin ilerleyici benzeme (progressive
dissimilaion) sonucu oluan oranlama>orannama biimi de Anadolu azlarnda
kullanlmaktadr (Ankara, DS 1993/IX: 3286).
1.6. Snaka
Ataszlerinin tarih sre iinde birok deneme ve tecrbe sonucu oluan ksa ve zl
szler olduunu aikrdr. Snaka kelimesinin sna- denemek, tecrbe etmek+-k denenmi+a
eklinde gelime gsterdii anlalmaktadr (Glensoy 2007/II: 768). Kemal Eraslan +A ekinin
(hitap, ar) fonksiyonunda isimden isim yapm eki olarak dnlebileceini ifade etmi ve
utada (utad+a), sevine (sevin+e), tkele (tkel+e) rneklerini vermitir. (Eraslan 2012: 93).
Muharrem Ergin de kelimenin sonunda yer alan +A ekinin bugn Anadolu azlarnda grlen
yapsana<yap-sa-n-a, gitsene<git-se-niz-e gibi birtakm eklerin sonunda yer alan ar, hitap eki
olduunu iddia etmitir (Ergin 1988: 310). Kelime Anadoluda Urfa ve Silifke/el olmak zere
iki yrede tespit edilmitir (DS 1993/X: 3608).
1.7. Tekerleme
1. Bir dilin zelliklerinden olan, ho, artc, basmakalp syleyi; 2. Masallarn ve halk
hikyelerinin banda mizah unsuru olarak sylenen, yar anlaml, yar anlamsz, kafiyeli, klielemi
giri szleri; 3. Saz airleri arasnda yarma niteliindeki karlkl iir syleme; 4. Bilhassa orta
oyununda kullanlan ho, artc ve gldrc karlk (BTS; KAL; TS) anlamlarnda geen
tekerleme azlarda masallara balarken sylenilen yar anlaml yar anlamsz szler (tekerleme-1
Bornava-zmir DS 1993/X: 3863) ile atasz (tekerleme-2 *eme, *Tire-zmir; Gavraz, BolamanSamsun DS 1993/X: 3863) karlnda da kullanlmtr. Kelimenin dn-, dola- devretanlamna gelen tek- fiilinden geldiini sylemek mmkndr. Kelimenin geliimini yle
gsterebiliriz: <*tek-er+le-me6. Tarih metinlerde tekerleme kelimesine rastlanmamtr.
1.8. Teselleme-1:
Anadolu azlarnda atasz ve avutma, oylama anlamlarnda kullanlmtr. Kelimenin gaml
olan kimsenin gnl nasihat, taltif, tebir gibi baz esbb ile almak (Muallim Naci 2009: 707) Arapa
tesellden geldii anlalmakta olup hece dmesi sonucu teselleme eklini aldn sylemek
mmkndr. Hece dmesi (haplology) azlarda sk grlen bir ses olay olup sesleri birbirine
benzeyen hecelerden birinin drlmesidir. Pazar+ertesi (pazartesi), bala-y-aym (balaym),

Teker kelimesi iin bk.: Mehmet zmen, Deirmen, Teker ve Tegzinmek Kelimelerinin Kkenleri zerine, Trk Dili
zerine Makaleler, Aka Yay., 2010, s.19-28.

SUTAD 39

217

218

Mehmet YASTI

syle-y-eyim (syleyim)<gibi. Teselleme kelimesinin geliimini yle gsterebiliriz:


teselle+me<*tesell+*le+-me.
Kelimenin kullanld yerler unlardr: (Tokat; Eskiehir; ekerpnar *Sungurlu-orum;
Merzifon Amasya; Balam *Drtyol-Hatay; Gemerek, Maksutlu *arkla-Sivas; Yozgat; -Kr.;
Bakrda *Develi-Kayseri; Adana DS 1993/X: 3896).
1.9. Atacoru
Atasz karlnda kullanlan atacoru, Derleme Szlnde Anadoluda sadece Marata
(Ekinz*Elbistan-Mara-DS 1993/XII: 4427) tespit edilmitir. Atacoru, ata; cet, ecdat kelimesi ile
cor (<or) sz; danma anlamna gelen kelimelerin birlemesinden teekkl etmitir. or, 16.
yzylda meydana getirilmi ehname Tercmesi ile 17. yzylda yaam olan Karacaolann
iirlerinde sz, lakrd, lf anlamnda kullanlmtr. or kelimesi metinlerde yle gemitir:
Bu orlar eidip ah- devran
Ferahtan doldu gnl ad handan (ehnme Tercmesi, XVI. 108)
Olan senin orun duyar kserim
Kserim de zlfme asarm (Karacaolan, XVII.19)
(TTS 1996/V: 3680
Bugn Trkiye Trkesi yaz dilinde kullanlmayan cor, Bat Trkesinde sz anlamna
gelen or (or-I, Dilin 1983: 199) kelimesinin azlarda fonetik deiiklie uramasyla olumu
bir eklidir. Trke kelimelerin banda yansmalar hari // sesi bulunmaz. or kelimesinin de
Farsa lt, amata (r-2, Muallim Naci 2012: 640) anlamlarndaki rdan geldiini
syleyebiliriz. Yaptmz aratrmada Kahramanmara/Elbistan ilesinde sz anlamnda orun
mstakil olarak hl kullanld tespit edilmitir.7
1.10. Metel (I-4):
Arapa meel kelimesinin azlarda ald ekildir. Metel azlarda atasz dnda yk,
masal, kouk, atasz, iir, mersiye, ark ve mani anlamlarnda birok edebi tr iin
kullanlmaktadr. Atasz karlnda sadece Maydos *Eceabat-anakkalede tespit edilmitir
(metel (I-4), DS 1993/IX: 3174).
2. Bilmece
Bilmece trnn ilk rneklerine 11. yzylda Kagarl Mahmudun Dvn Lgtit-Trk
adl eserinde rastlyoruz. DLTde tapzu, tapzuu, tapuzu, tabuzu (Ercilasun-Akkoyunlu
2014: 855) kelimelerinin bilmece, tabuz-/tabz- (Ercilasun-Akkoyunlu 2014: 855) fiilinin de bilmece
sormak anlamnda kullanld tespit edilmitir. Zikredilen kelimelerin hepsi bul- anlamndaki
tap- (Ercilasun-Akkoyunlu 2014: 853) kelimesinden gelmitir.8
Kelimelerin geliimi yledir:
tapzu<tap-(u)-z-(u)-
tapzuu<tap-(u)-z-(u)-gu
7

Krgz Trkesinde yormak, yorumlamak anlamlarnda cor (/t cor) kelimelerinin de or>cor kelimesi ile ilgili
olduunu syleyebiliriz. Kelimenin dier ekilleri Azerbaycan Trkesinde yormag; Bakurt Trkesinde yurav;
Kazak Trkesinde joruv; zbek Trkesinde yoymak; Tatar Trkesinde yurau; Trkmen Trkesinde yormak;
Uygur Trkesinde corimak biimindedir (TLS 1992/I: 994).
ada Trk lehelerinde bilmecenin karl olarak tap- kknden tretilen kelimeler bugn Azerbaycan
Trkesinde (bilmca, tapmaca); Bakurt Trkesinde (tabmak, yomak); Krgz Trkesinde (tabmak); zbek
Trkesinde (t{pim{); Tatar Trkesinde (tabmak, bavatk, sir); Trkmen Trkesinde (tapmaca, matal); Uygur
Trkesinde (tepimek) kullanlmaktadr (TLS 1992/I: 70). Konu ile ilgili ayrntl bilgi iin baknz: Fatih Erbay,
Trkede Tap- Fiilinin Anlam zellikleri, S Edebiyat Dergisi, C. 8, s. 29-41.

SUTAD 39

Derleme Szlnde Geen Atasz, Bilmece, Hikye ve Masal Trlerinin Adlandrlma ekilleri ve Kkenleri
zerine Bir Deerlendirme

tapuzu<tap-(u)-z-u
tapuzu<tap-(u)-z-u (tapzuu tapuzdum (Ercilasun-Akkoyunlu 2014: 855)
tapuz-/tapz-<tap-(/u)-z- bilmece sormak
Derleme Szlnde bilmece9, bulmaca karlnda dokuz kelime tespit edilmitir:10
2.1 Aaak (II)
Bilmecede kapal, gizli, bilinmeyen bir eyi ortaya karma, arama sz konusudur. Buradan
hareketle aacak kelimesinin a- fiil tabanna -acak sfat-fiil ekinin getirilmesiyle oluturulduu
bellidir. -AcAk sfat-fiil eki baz durumlarda kalc isimler yapabilir: alacak, verecek,
gelecek,<gibi. Trkiye Trkesi yaz dilinde kapak amaya yarayan alet, kalem aaca, anahtar
(BTS) gibi anlamlarnda kullanlan kelimenin sadece bir yerde (ayaz *avat-Artvin-DS
1993/I: 57) bilmece anlamnda kullanld tespit edilmitir. Bu kullanm, Anadolu insannn
tahayylnn zenginliini gstermesi bakmndan kayda deerdir.
2.2. Aramaca
Anadolu azlarnda sadece Edirnede (DS 1993/I: 297) tespit edilen kelimenin semantik
olarak aacak kelimesi ile ilintili olduu sylenebilir. Aramaca, bilmecelerin zellii olarak bir eyi
bulmak iin dnsel boyutta aramak eyleminden tretilmitir. Kelime ara- fiil tabanna -maca (ma+ca) ekinin getirilmesiyle teekkl etmitir.
2.3. Asal
Sadece Burdurda (DS 1993/I: 339) bilmece karlnda kullanlan kelimenin Arapa meel
kelimesinden geldii anlalmaktadr.11 Meel kelimesi Anadolu azlarnda ncelikle e-e>a-a
eklinde gelime (mesel>masal) ile ince nlden kaln nlye dnm (velarization), daha
sonra banda bulunan nsz drerek (apheresis) (mesel>masal>asal) eklini almtr.
2.4. Elim (III)
Szlklerde bir avucun alabilecei miktar; bir tutam; bir demet; bir para; bir deste gibi (BTS; S)
anlamlarda kullanlan kelimenin bilmece ve bulmaca ile ilgisini tam olarak tespit edemedik.
Ancak kelimenin yukarda zikredilen anlamlarndan hareketle bilmecelerin/bulmacalarn ksa
ifadeler olmasyla bir ilgi kurmak mmkn olabilir. Kelimenin geliimi tken Trke Szlkte
elin (<el+in) eklinde verilmitir (S). +in eki tarihi Trk lehelerinde benzerlik, yaknlk ifade
eden kelimeler treten bir ektir (Ta 2009: 31). Kelimenin elin(<el-in)>elim eklinde bir gelime
gsterdiini sylemek mmkndr. Elim bilmece/bulmaca karlnda AfyonkarahisarDinarda (elim *III], Evciler *Dinar-Afyon- DS 1993/V: 1707) tespit edilmitir.
2.5. Mat
Metel, meel kelimesinin fonetik deiiklikle azlarda ald biim olup masal, yk, bilmece,
atasz, iir, ark, mani gibi birok edeb tr karlamaktadr. Bilmece karlnda kullanlan

Anadoluda bilmece karl kullanlan kelimeler sadece DSdeki ile snrl deildir. DSde olmayan atl hekat, atl
mesel, bilmeli matal, bulmaca, dele, mesel, fck, gazelleme, hikye, masal, matal, metel, sz tanmaca, tandurmaca, tanmaca,
tantmaca, tanumaca gibi kelimeler Anadoluda hl bilmece karlnda kullanlmaktadr (Tarn 2015: 1089).
10
DSde bilmece karlnda kullanlan kelimelerin bazlarnn anlamlar bilmece, bulmaca eklinde verilmitir. Ancak,
Gaziantepte tespit edilen ve sadece bulmaca anlam verilen yanltma (<ya-n--l-t-ma) kelimesi bilmeceden farkl
olabilecei dncesiyle bu almaya alnmamtr (Gaziantep-DS 1993/XI:4168).
11http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&arama=kelime&guid=TDK.GTS.56e9daaa00b2e7.00568409
(eriim
tarihi 15.02.2016)
9

SUTAD 39

219

220

Mehmet YASTI

matn da matal/metel kelimesinin azlarda ksalmasyla teekkl etmi biimi olmas kuvvetle
muhtemeldir. Buna gre kelimenin geliimi yle verilebilir: Meel>metel>matal>mat.
Matn bilmece karlnda azlarda kullanld yerler uralardr: (mat (I) *Gemlik-Bursa;
Balca *Ardanu-Artvin-DS 1993/IX: 3135).
2.6. Tanmal hekat
Tanmal: Tan- kelimesine -mal sfat-fiil ekinin getirilmesiyle teekkl etmitir. mAlI sfatfiil eki Bat Trkesinde ortaya km ve ilk rnekleri Eski Anadolu Trkesi metinlerinde mAlU (gnder-mel ol-; istemel ol-<gibi.) eklindedir. Ek, bugn daha ok Bat Trkesinin
Azerbaycan
Trkesi
lehesinde
(gr-meli
yer
(grlecek);
-meli
gzel
(vlecek),<rneklerinde grld gibi.) kullanlmaktadr (Ergin 1988: 337). Kelimenin bu
ekli Erzincanda tespit edilmitir (yle bir tanmal hekat syledi ki hi birimiz bulamadk, Erzincan
DS 1993/X: 3810).
Hekat, Arapa hikyet kelimesinin azlardaki ksalm ekli olup Hikayet>hikt>hekat
eklinde bir gelime gstermi olmas muhtemeldir.12 Kelime hikye anlamnda Karsta ve
Erzurumda kullanlmaktadr.13 Hekat kelimesi tanmal hekat biimiyle bilinecek, bilinmesi gereken
sz(ler)eklinde tanmlanabilir. fade bu biimiyle anlam genilemesine urayarak azlarda bir
edeb tr olarak bilmece, bulmaca anlam kazanmtr.
2.7. Tapmaca (~tapba, ~tapbaca)
ada Trk leheleri iinde kelimenin tapmaca ekline Bat Trkesinin Azerbaycan ve
Trkmen Trkesi lehelerinde rastlanlmaktadr (TLS 1992/I: 70). Tap- fiiline -maca (-ma+ca)
ekinin getirilmesiyle teekkl eden kelimenin Kars ve Bayburtta iskn olan Azerbaycan
Trkleri tarafndan kullanld anlalmaktadr (Erbay 2007: 35). Kelimenin yine ayn
corafyada tapba ve tapbaca ekilleri de tespit edilmitir. Kelimenin kullanld yerler unlardr:
Tapmaca (Gmenler, Zellice *Sarkam-Kars; Van; Ahrl-Ankara); tapba (rili, Bayburt;
*Sarkam-Kars); tapbaca (Karapapak-Kars) (DS 1993/X: 3828-3829).
2.8. Metel (I-3)
Meel kelimesinden geldii anlalan metel azlarda bilmece dnda yk, masal, kouk,
atasz, iir, mersiye, ark ve mani anlamlarnda birok edeb tr iin kullanlmaktadr. Bilmece
karlnda geni bir corafyada kullanld anlalmaktadr. Kelimenin getii yerler
uralardr: Mecitz-orum; Vezirkpr, Mardar *Bafra-Samsun; Bua *Merzifon-Amasya;
Doanbeyli, Krkler *Misis-Adana (metel [I-3], DS 1993/IX: 3174).
2.9. Ttk (I)
1. Bilmece 2. Eya anlamlarnda Malatya-Ptrgede (Sana bir ttk syliyeyim mi?, Babik
*Ptrge-Malatya- DS 1993/X: 3927) tespit edilmitir. Kelime hakknda kaynaklarda herhangi
bir bilgiye ulalamamtr.

12

13

http://www.nedemek.org/hekat+nedir;
http://www.erzurumyenikusak.com/yazaruyeyazi/Hikaye-veya-HekatAnlatma-Gelenegi-ve-Erzurum/728 (eriim tarihi 15.02.2016)
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_ttas&view=ttas&kategori1=derlay&kelime1=hekat

SUTAD 39

Derleme Szlnde Geen Atasz, Bilmece, Hikye ve Masal Trlerinin Adlandrlma ekilleri ve Kkenleri
zerine Bir Deerlendirme

3. Hikye14
DLTte hikye iin tk (<-t-()k) (DLT/1 1998: 68), tkn (<-t-kn-) (DLT/1 1998:161);
Karahanl Trkesinde ise saw kelimesinin kullanld grlmtr (saw (3), DLT/III: 154-17;
nl-I 2012: 662) Cumhuriyetin ilk yllarnda dilde sadeleme hareketlerinin hz kazand
dnemde Arapa hikye kelimesine Trke karlk bulmak iin yeni kelimeler yannda
azlardaki ve tarih dnemlerde kullanlp unutulmu Trke kelimelerin de canlandrlmak
istendii eitli uygulamalardan grlmektedir. Bu almalarda hikye iin de ertei15, hek,
tkn, srek16 kelimeleri teklif edilmi (Lewis 2007: 70), ancak Trkiye Trkesi yaz diline
girmeyen bu kelimelerden tkn ayn kkten treyen dgn (Mecitz evresi -orum- DS
1993/IX: 3311); dg (eme zmir); tg (Balkesir ve evresi); tkn (Ordu; Adana); knck
(Kprcek-Ktahya-DS 1993/IX: 3325) kelimeleri hikye anlamnda olmasa da yk, masal
karlnda azlarda karlk bulmutur.
3.1. Crk (IX)
DSde ise hikye karlnda sadece crk kavram tespit edilmitir (crk *IX+, Babik
*Ptrge-Malatya- (DS 1993/III: 929). Kelimenin kkeni hakknda bilgiye ulalamamtr.17
4. Masal18, yk19
yk (anlat) ve masal trnn ilk rnekleri Uygur Trkesi metinlerinde grlr (Prens
Kalyanamkara ve Papamkara Hikayesi, Dantipali Bey, atani Bey, Maitrisimit Nom Bitig<gibi).
Uygur Trkesinde avdan, atik (Sanskrite jataka) yk ve masal karlayan kavramlardr. Bu
tr eserlerde gemiteki Buda ve Buda adaynn bandan geen olaylar ilenmitir. Bunlar
olaanst motiflerle ssl eserlerdir. Bu bakmdan slam dnem edebiyatndaki menkbelerin
temelini tekil eden trlerdir (en 2015: 30-31).
Derleme Szlnde masal ve yk kavramlar ayn kelimelerle karlanm olup yedi
adlandrma ekli tespit edilmitir:
4.1. Matal
yk ve masal anlamnda kullanlan kelime Arapa meel kelimesinden gelir. nl
kalnlamas (velarization) e-e>a-a ve >t eklinde gelime ile kelimenin matal biimini ald
sylemek mmkndr: meel>masal>matal.
Mataln kullanld yerler uralardr: (Arapkir *Malatya; Urfa; Boazlyan-Yozgat.;
Kekrk- DS 1993/IX: 3135).

14

15
16
17
18

19

ada Trk lehelerinde hikye karlnda kullanlan kelimeler unladr: Azerbaycan Trkesinde (heky);
Bakurt Trkesinde (hiky); Kazak Trkesinde (hikaya); Krgz Trkesinde (angeme, ikaya); zbek Trkesinde
(hikay); Tatar Trkesinde (hiky); Trkmen Trkesinde (hekya); Uygur Trkesinde (hikay) (TLS 1992/I: 340341).
Moolca erteki eski zamandan kalma anlamndaki kelimeden gelse gerektir. (Karaaa 2003: 527)
Kelime DLTte srek/srk olarak gece toplants, msamere anlamnda gemitir (DLT/I: 478).
Crk (IX) kelimesinin yansma szck crdan tretilmi olmas muhtemeldir.(?)
ada Trk lehelerinde masal karlnda kullanlan kelimeler unladr: Azerbaycan Trkesinde (nal); Bakurt
Trkesinde (kiyt); Kazak Trkesinde (abuv, abs); Krgz Trkesinde (at ab); zbek Trkesinde (ertk); Tatar
Trkesinde (kiyt); Trkmen Trkesinde (erteki); Uygur Trkesinde (k) (TLS 1992/I:562).
ada Trk lehelerinde yk karlnda kullanlan kelimeler unladr: Azerbaycan Trkesinde (heky);
Bakurt Trkesinde (hiky); Kazak Trkesinde (ngime); Krgz Trkesinde (angeme); zbek Trkesinde (hikay);
Tatar Trkesinde (hiky); Trkmen Trkesinde (hekya); Uygur Trkesinde (hekaya). (TLS 1992/I:683).

SUTAD 39

221

222

Mehmet YASTI

4.2. Metel (I-1)


Metel azlarda yk, masal dnda kouk, atasz, iir, mersiye, ark ve mani anlamlarnda
birok edeb tr iin kullanlmaktadr. Kelimenin yk ve masal karlnda kullanld yerler
uralardr: (metel *I-1], Kunduzlu-orum; Antakya Kyleri-Hatay; Telin *Grn-SivasHamurcu
*ncesu-Kayseri; *Bor-Nide; Afar, Klbasan *Karaman-Konya; ncirlik-Adana; Yanpar,
Gkeburun *Silifke-el).
4.3. tkn
Kelimeye hikye anlamnda ilk defa DLTde rastlanmtr. DLTte tkn (<-t-kn-)
(DLT/1 1998:161) yannda ayn kkten geldii anlalan tk (<-t-()k) (DLT/1 1998: 68) kelimesi
de hikye karlnda tespit edilmitir.
Bugn Trkiye Trkesi yaz dilinde kullanlmayan tkn (Ordu; Adana DS 1993/IX: 3311)
ve ayn kkten tredii anlalan dgn (Mecitz evresi -orum DS 1993/IX: 3311); dg
(eme zmir); tg (Balkesir ve evresi DS 1993/IX: 3311); knck (Kprcek-Ktahya DS
1993/IX: 3325) kelimelerinin Anadolu azlarnda masal/yk karlnda kullanld
belirlenmitir.
Kelimenin Cumhuriyetin ilk yllarnda dilde sadeleme hareketleri kapsamnda tarih
lehelerden tespit edilerek hikye karlnda kullanlmas nerilmise de yaz diline
girmemitir (Lewis 2007: 70).
4.4. Uzaklama (uzannama, uzlama (I), uzunlama)
Kulaktan kulaa nakledilerek zamanmza kadar gelen ve olaanst maceralarla, kahramanlklarla
sslenmi olan hayal hikye (KAL) eklinde tanmlanan masallarda zaman bilinmeyen, belirsiz,
faraz, uzak bir zamandr. Masaln bu adlandrma biiminin semantik zelliiyle ilintili olduunu
syleyebiliriz.
Uz, masallarda az gitti uz gitti tekerlemesinde uzak anlamnda kullanlr (Glensoy
2007/II:982) kknden trediini dndmz uzaklama kelimesinin Anadolu azlarnda
yine kkte olan uzunnama (u-z20+(u)n+l(~n)a-ma), uzlama (<uz+la-ma), uzunlama (u-z+(u)n+la-ma)
ekilleri de belirlenmitir. Glensoy, uz maddesinde, kelimeyi isim olarak uzak kelimesinin
kk alm, uzak maddesinde ise kelimenin kknn pheli olduunu ifade etmek iin yldzl
(<*uz-a-k; <OT. uza gemi zaman+k) tahlille gstermitir (Glensoy 2007/II:982).
DSde kelimelerin kullanld yerler uralardr:
Uzaklama (Niksar Tokat-DS 1993/XI: 4053)
Uzunnama (Karabzey *Ara Kars; Yazky *Safranbolu-Zonguldak; Kars Kyleri DS
1993/XI: 4053)
Uzlama (I) (Saylan-Ordu DS 1993/XI: 4053)
Uzunlama (Kanar, Yazky *Safranbolu-Zonguldak- DS 1993/XI: 4053)
4.5. Yalan yartrmas
Masal karlnda tespit edilen adlandrma DSde sadece Zonguldak-Balkur yresinde
saptanmtr (Yakademirciler *Balkur-Zonguldak) (DS 1993/XI: 4140).
Uzaklamada olduu gibi kelimenin semantik zellii ile ilgili bir adlandrma biimi
olduunu dnebiliriz. Masallarn olay rgsnn farazi olmas bunu dndrmektedir.
Yartrma kelimesi ise yaktrma (<ya-k---tr-ma) kelimesini artrmaktadr. Yaktrma
20

Tuncer Glensoy uzun kelimesinin etimolojisine pheli yaklamtr. Kelimenin tahlilini iki farkl ekilde
vermitir: 1. <*-z+-(u)n; 2. <z-/oz- bakasndan ileriye gemek (DLT)+-(u)n (Glensoy 2007: 983).

SUTAD 39

Derleme Szlnde Geen Atasz, Bilmece, Hikye ve Masal Trlerinin Adlandrlma ekilleri ve Kkenleri
zerine Bir Deerlendirme

konumuzla ilgili olarak szlklerde: Gerek olmayp herhangi bir benzerlik sebebiyle ortaya atlan,
uydurma (sz); Yakacak duruma getirmek, uygun drmek; (Bir eyin bir kimse tarafndan)
Yaplabileceini kabul etmek, uygun grmek, lyk grmek (KAL); Gerek olmayan bir eyi gerekmi
ss vererek anlatmak (TS) gibi anlamlarda kullanlmtr.
4.6. Oranlama-2
DSde oran (II-3) (el, DS 1993/IX: 3286), orannama-2 (Peman *Daday-Kars; Grn-Sivas; Bal,
anll *Aya-Ankara) (DS 1993/IX: 3286) biimleri de olan oranlama-2 (Kars; Aybast-Ordu;
Gemerek-Sivas; Civanyayla *Mersin, Navdal *Mut-el DS 1993/IX: 3286) masal, yk dnda
atasz, yank trk, tekerleme gibi trleri de karlamak iin kullanlmtr (Kelimenin geliimi
iin bk. 1.5.)
4.7. Erden (I)
Erten kelimesinin Anadoluda sadece zmir Torbalda masal karlnda kullanld tespit
edilmitir (Tepeky *Torbal-zmir- DS 1993/V: 1764). Kelimenin tarih lehelerde masal karl
yoktur. Ancak ada Trk leheleri iinde erden kelimesi ile ayn kkten trediini
(morphological doublets) dndmz masal anlamnda zbek Trkesinde ertk, Trkmen
Trkesinde erteki biimleri vardr (TLS 1992/I: 562).
Masallarn bilinmeyen, faraz bir gemi zamanda olduu dnlrse Eski Uygur Trkesinde
geen nceden, evvelden anlamndaki erteken (erte+ken) kelimesinin erten kelimesi ile kkte
(morphological doublets) olduunu syleyebiliriz (Eraslan 2012: 569).
Erten kelimesinin tarih ve ada Trk lehelerinde hem gemi hem de gelecek anlamlar
vardr. Moolcada erken, erken a, eski zaman; erkenden, eskiden, daha nceden, uzun zaman nce;
gemi, eski zamandan kalma anlamnda erten ve eski zamanlardan kalma anlamnda erteki
kelimelerinin getii grlr (Karaaa 2003/I: 527). Benzer ekilde Altay Trkesinde eski;
ertegide: eskiden; ertegi ak: yakn gemi anlamlarnda ertegi kelimesinin kullanld grlr
(Naskali-Duran 1999: 85).21
Bu kavramlar iinde erden kelimesinin Eski Uygur Trkesinde nceden, evvelden
anlamndaki geen erteken (erte+ken) kelimesinden gelimi olduunu sylemek mmkndr.
ki nl arasnda vurgusuz kalan sert nszn yumuayarak zamanla dmesi ve st ste
gelen nllerin de kaynamas Trkede sk grlen bir ses olaydr. Erden kelimesin de byle
bir gelime gstermi olmas muhtemeldir. Kelimenin geliimini u ekilde gsterebiliriz:
er-t-e+ken>erte++en >ertn>erten>erden.
SONU
Trkiye Trkesi yaz dilinde atasz, bilmece, hikye ve masal/yk kelimeleriyle
karlanan halk edebiyat trlerinin Anadolu azlarnda farkl ekillerde adlandrld
grlmektedir. Dal sesliler (allopnone) hari atasz on, bilmece dokuz, hikye bir,
masal/yknn ise yedi farkl adlandrmas Derleme Szlnde tespit edilmitir. Anadolu

21

Altaycada yarn, erkenden gibi anlamlarda geen erten ve ertengi kelimeleri de vardr. Ancak masallarn olay
rgsnn gemie ynelik olmas dolaysyla ertegi kelimesinin masal ile ilgisinin daha fazla olduu sylenebilir.
(Naskali-Duran 1999: 85). Benzer ekilde Tanklaryla Tarama Szlnde yarnki, ertesi anlamnda erteki (irteki) (TTS
1993/III: 1518); Tarama Szlnde erkenden, erken erken anlamlarnda erden (irden) (Dilin 1983: 84; TTS 1993/III:
1490) kelimeleri gemektedir. A. Tietze ise Erkenden, sabah sabah; sahur zaman anlamlarnda geen erden kelimesinin
etimolojini yle vermitir: DS 1764, TS 1490 erden<er III+sfattan zaman zarf yapan -den ablativus eki (Tietze 2002:
732).

SUTAD 39

223

224

Mehmet YASTI

azlarndaki tr adlandrmalar Trkenin ilk dnemlerinden itibaren geliimini ve ada


Trk leheleri ile olan balantlarn ortaya koymas bakmndan nemli ipular vermektedir.
Atasz karlnda deme (~demece- ~dimece), deyiet, deyesek, deyileme, oranlama (~orannamaI), tekerleme, teselleme-I, snaka, atacoru, metel (I-4) kelimeleri tespit edilmitir.
Bunlardan deme (~demece- ~dimece), deyiet, deyesek, deyileme kelimeleri de- fiilinden
tretilmitir. Deyi+t kelimesinden gelien deyiet kelimesi ilerleyici benzeme (progressive
assimilation) sonucu bu eklini alarak Trkenin fonetiine uydurulmutur. Teselleme kelimesi
teselli+le-me kelimesinden gelmi olmaldr. Benzer seslerden oluan ve art arda gelen
hecelerden birinin dmesi (haplology) Trkede sk grlen ses olaylarndandr. Teselli+le-me
kelimesinde de byle bir durum sz konusudur. Snaka kelimesi sna- fiilinden tretilmitir.
Sna- deneme k denenmi isim gvdesine +a ekinin getirilmesiyle teekkl etmi
olmaldr. Atacoru kelimesi birleik isim yapsna sahiptir. Cor kelimesinin Farsa amata,
grlt anlamna gelen r kelimesininden gelmi olmaldr. Metel (I-4) kelimesinin azlarda
birden ok tr iin kullanld tespit edilmitir. Metel kelimesi Arapa mesel kelimesinden
gelmitir.
Bilmece karlnda aaak (II), aramaca, asal, elim (III), mat (I), tanmal hekat, tapmaca
(~tapba- ~tapbaca), metel (I-3), ttk (I) kelimeleri tespit edilmitir.
Bu adlandrmalardan a- ve ara- fiillerinden tretilmi olan aaak (II), aramaca Trkiye
Trkesi yaz dilinde farkl anlamlarda kullanlmaktadr. Azlarda anlam genilemesine
(semantic extension) urayarak edeb tr ad olarak terimlemitir. Tap- fiilinden tretilen
tapmaca (tapba, tapbaca),Trkiye Trkesinin sz varlnn tarih ve ada Trk leheleri ile
olan ban gstermesi bakmndan nemlidir. Mat (I) kelimesi mesel>masal>matal>mat eklinde
bir gelime gstermitir. metel (I-3) kelimesi de meselden gelmitir. Tanmal hekat, sfat
tamlamas biiminde oluturulmu bir adlandrmadr. Birinci unsur Trke tan-fiiline mal
sfat-fiil ekinin getirilmesiyle teekkl etmi, ikinci unsur ise hikayet (Hikayet>hikt>hekat)
kelimesinin ksalmasyla olumutur. Elim (III) kelimesi el+in>el+im eklinde bir gelime
gstermi olmaldr. +in eki, Trkede kltme, benzerlik ifadesi tayan isimler tekil eder.
Bilmecenin de ksa ve zl szler olmas bunu dndrmektedir. Ekin n>m deimesi sonucu
+im eklini alm olmas muhtemeldir.
Hikye iin crk (IX) kelimesi tespit edilmitir. Edeb tr ad olarak crk kelimesinin kkeni
tespit edilememitir.
Masal/yk karlnda ise matal, metel (I-1), tkn (~dgn-~dg-~tg-~knck),
uzaklama (~uzannama-~uzlama (I)-~uzunlama), yalan yartrmas, oranlama-2 (~oran (II-3),
orannama-2), erden kelimeleri tespit edilmitir.
Masal/yk iin kullanlan adlandrmalardan tkn kelimesi ve ayn kkten tredii
anlalan trev ve alafonlar (~dgn-~dg-~tg-~knck) Trkenin tarih ve ada
Trkeleri ile olan ilgisi gstermesi bakmndan nemlidir. uzaklama (~uzannama-~uzlama (I)~uzunlama) kelimesinin trev ve alafonlarnn semantik genileme sonucu tr ad olarak
azlarda kullanld grlmektedir. Masal/yk karlnda kullanlan yalan yartrmas
adlandrmasnn ise masal olay rgsnn farazi bir zaman ve meknda olmas hasebiyle yalan
yaktrmas ile ilgili olduunu dnmekteyiz. Erden kelimesi szlklerde hem eski, gemi hem
de gelecek, yarn anlamlarnda gemektedir. Masaln olay rgsnn gemile ilgili olmas
dolaysyla kelimenin eski, gemi anlamlarnda Eski Uygur Trkesinde rastladmz erte+en
(er-t-e+ken>erte++en>ertn>erden) kelimesinden geldiini ve anlam genilemesine (semantic
extension) urayarak tr ad olduunu sylemek mmkndr.
Anadolu azlarnda bu tr halk edebiyat rnleri iin yaplan adlandrmalarn Derleme
Szlnde geen kelimelerden fazla olduu son dnemlerde yaplan az aratrmalarnda

SUTAD 39

Derleme Szlnde Geen Atasz, Bilmece, Hikye ve Masal Trlerinin Adlandrlma ekilleri ve Kkenleri
zerine Bir Deerlendirme

ortaya kmaktadr. Bu adlandrma ekillerine bakldnda atasz ve bilmece dnda kalan


hikye, masal trlerinin byk oranda Trke kelimeler ile karlk bulmas dikkat
ekmektedir.22
Anadolu azlarnda atasz, bilmece, hikye ve masal/yk iin kullanlan adlandrmalar
Derleme Szlndeki ile snrl deildir.23 zellikle son dnemlerde azlar zerine yaplan
almalar bunu ortaya koymaktadr. Mstakil az aratrmalarnn sz varlklar Derleme
Szlne ilave edilerek Derleme Szlnn gncellenmesi salanmaldr. Bu ekilde
Trkenin sz varlnn zenginliini ve corafi dalmn daha salkl biimde ortaya koymak
mmkn olacaktr.
Derleme Szl'nde Atasz, bilmece, hikye, masal/yk iin kullanlan kelimeler ve coraf
dalmlar yledir:

Atasz
1

22

23

deme (1.1.~demece,
~dimece)
deyiet

Bilmece
1.2. 11

Hikye

aaak (II)

20 crk (IX)

Masal / yk
21 matal

12

aramaca

22 metel (I-1)

deyesek

13

asal

deyileme

14

elim (III)

oranlama 5.1.(~orannama-I) 15

mat (I)

23 tkn
(23.1~dgn,
23.2~dg,
23.3.~tg,
23.4~knck
24 uzaklama
(24.1~uzannama,
24.2~uzlama (I), 24.3~uzunlama)
25 yalan yartrmas

tekerleme

16

tanmal hekat

teselleme-I

17

snaka

18

tapmaca
tapbaca)
metel (I-3)

atacoru

19

ttk (I)

10

metel (I-4)

(tapba,

26 oranlama-2 (26.1~oran (II-3), 26.2


~orannama-2)
27 erden

almamzn dnda kaldndan Derleme Szl dndaki kaynaklarda yer alan adlandrma biimleri
deerlendirmeye alnmamtr.
Derleme szlnde yer alan edeb tr adlar sadece atasz, bilmece, hikye ve masal/yk ile snrl deildir.
Konunun hacimli olmasndan dolay dier edeb tr adlandrmalar baka bir almamzn konusudur.

SUTAD 39

225

226

Mehmet YASTI
KISALTMALAR
DS: Derleme Szl
TS: Tarama Szl
DLT: Dvn Lgtit-Trk
KAL: Kubbealt Lugat
TS: tken Trke Szlk
BTS: Byk Trke Szlk
KAYNAKA
ALBAYRAK, Nurettin (2004), Ansiklopedik Halk Edebiyat Terimleri Szl, stanbul.
ATALAY, Besim (1998), Divan Lgat-it-Trk Tercmesi, I-II-III-IV, Ankara: TDK Yay.
ATMACA Emine (2013), Kazak Trkesinde Makal-Meteller ve Dil Organ Adyla Kurulmu,
Makallar, Teke-Uluslararas Trke Edebiyat Kltr Eitim Dergisi, S. 2/1, s. 20-48.
BRTEK, Ferit (1944), En Eski Trk Savlar, Ankara.
BORATAV, Pertev Nail (1993), Mani, slam Ansiklopedisi, 7. C., stanbul: Milli Eitim Yay., s. 285288.
BROCKELMANN, Carl (1993), Mesel, Maal, slam Ansiklopedisi, 8. C., Ankara: MEB Yay., s. 120124.
CAFEROLU, Ahmet (1993), Eski Uygur Trkesi Szl, Enderun Kitabevi.
CAFEROLU, Ahmet (1930), Orhun Abidelerinde Atalar Sz, Halk Bilgisi Haberleri, C. I, S. 3, s. 4346.
CLAUSON, Sir Gerard (1972), An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Oxford: At
The Clarendon Press.
Derleme Szl (1993), C. I-II-III-IV-V-VI-VII-VIII-IX-X-XI-XII, Ankara: TDK Yay.
DEVELLOLU, Ferit (1993), Osmanlca-Trke Ansiklopedik Lgat, Ankara: Aydn Kitabevi Yay..
DLN, Cem (1983), Yeni Tarama Szl, Ankara: TDK Yay.
NADELYAYEV, V.M., NASLOV, D.M., TENEV, E.R., ERBAK, A.M. (1969), Drevnetyurkskiy
Slovar, Leningrad.
ECKMANN, Janos (1988), agatayca El Kitab, (ev. Gnay Karaaa), stanbul: stanbul niversitesi
Edebiyat Fakltesi Yay.
ELN, kr (1998), Atalar Sz, Trk Dnyas El Kitab, 3.C., Ankara: Trk Kltrn Aratrma
Enstits Yay., s. 543-466.
ERASLAN, Kemal (2012), Eski Uygur Trkesi Grameri, Ankara: TDK Yay.
ERBAY, Fatih (2007), Trkede Tap- Fiilinin Anlam zellikleri, Konya: S Edebiyat Dergisi, C. 18, s.
29-41.
ERCLASUN, Ahmet Bican AKKOYUNLU, Ziyat (2014); Kagarl Mahmud-Dvnu Lugtit-Trk,
Ankara: TDK Yay.
ERDAL, Marcel (1991), Old Turkic Word Formation, A Functional Approach to the Lexicon, Wiesbaden I-II.
EREN, Hasan (1999), Trk Dilinin Etimolojik Szl, Ankara: TDK Yay.
ERGN, Muharrem (1988), Trk Dil Bilgisi, stanbul: Bayrak Yay.
GABAIN, A. von (1988), Eski Trkesinin Grameri, (ev. Mehmet Akaln), Ankara: TDK Yay.
GLENSOY, Tuncer (2007), Trkiye Trkesindeki Trke Szcklerin Kken Bilgisi Szl I-II,
Ankara: TDK Yay.
GRSOY NASKAL, Emine (1997), Trk Dnyas Gramer Terimleri Klavuzu, Ankara: TDK Yay.
GRSOY NASKAL, Emine -DURANLI, Muvaffak (1999), Altayca-Trke Szlk, Ankara: TDK Yay.
Karlatrmal Trk Leheleri Szl I-II (1992), Ankara: Kltr Bakanl Yay.,
KO, Kenan-vd. (2003), Kazak Trkesi Trkiye Trkesi Szl, Ankara: Aka Yay.
LESSING, Ferdinand D. (2003), Moolca-Trke Szlk I-II, (ev. Gnay Karaaa), Ankara: TDK Yay.
LEWIS, George (2007), Trajik Baar, stanbul: Paradigma Yay..
Muallim Nc (2009), Lgat-i Nc, (haz. Ahmet Kartal), Ankara: TDK Yay.
PROHLE, Vilhelm (1991), Karaay Lehesi Szl, (ev. Prof. Dr. Kemal Ayta), Ankara Kltr
Bakanl Yay.
REDHOUSE, Sir James W. (2001), Turkish and English Lexicon, stanbul: ar Yay.

SUTAD 39

Derleme Szlnde Geen Atasz, Bilmece, Hikye ve Masal Trlerinin Adlandrlma ekilleri ve Kkenleri
zerine Bir Deerlendirme
ORKUN, Hseyin Namk (1987), Eski Trk Yaztlar, Ankara: TDK Yay.
EN, Serkan (2015), Eski Uygur Trkesi Dersleri, stanbul: Kesit Yay.
Tanklaryla Tarama Szl (1995), C. I-II-III-IV-V-VI-VII-VIII, Ankara: TDK Yay.
TARIN, Glsm (2015), ukurovada Bilmece Sorma Gelenei Adana-Osmaniye), Turkish Studies,
International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 10/12
Summer, s. 1085-1102.
TA, brahim (2009), Kutadgu Biligde Sz Yapm, Ankara: TDK Yay.
TEKN, inasi (1998), slam ncesi Trk Edebiyat, Trk Dnyas El Kitab, 3.C., Ankara: Trk
Kltrn Aratrma Enstits Yay., s. 25-75.
TIETZE, A. (2002), Tarihi ve Etimolojik Trkiye Trkesi Lugati I-II, stanbul: Simurg Yay.
Trke Szlk I-II (1988), Ankara: TDK Yay.
NL, Suat (2012), Karahanl Trkesi Szl, Konya: Eitim Yay.
NL, Suat (2013), aatay Trkesi Szl, Konya: Eitim Yay.
YUDAHN, K.K (1988), Krgz Szl I-II, (ev. Abdullah Taymas), Ankara: TDK Yay.
Online Faydalanlan Kaynaklar
TS: tken Trke Szlk http://www.otukensozluk.com/ (eriim tarihi 20.02.2016)
KAL: Kubbetalt Lugat
http://www.kubbealtilugati.com/ (eriim tarihi 20.02.2016)
BTS: Byk Trke Szlk
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&view=bts (eriim
tarihi 21.02.2016)
TS: Tarama Szl http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_tarama&view=tarama
(eriim
tarihi 21.02.2016)
TTAS:
Trkiye
Trkesi
Azlar
Szl
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_ttas&view=ttas (eriim tarihi 20.02.2016)

SUTAD 39

227

SUTAD, Bahar 2016; (39): 229-244


e-ISSN 2458-9071

KAZAK TRKES, KIRGIZ TRKES VE TRKYE TRKES


RNEKLERYLE ZARF-FL EKLERNN EDAT TRETME LEV
THE FUNCTION PARTICLE DERIVATION OF GERUND AFFIXES
WITH EXAMPLES OF KAZAKH, KYRGYZ AND TURKISH
Onur BALC*

z
Trk dilinin ilek kullanlan eklerinden olan zarf-fiil ekleri genel olarak fiilimsiler veya ekimsiz
fiiller kategorisinde sfat-fiil ve isim fiil ekleriyle birlikte deerlendirilmektedir. Bu ekler temel
grevlerinin yannda baz szcklere eklenerek kalplarlar ve bir yapm eki gibi hareket ederler.
Genel olarak ek kalplamas olarak adlandrlabilecek olan bu olay zarf-fiil ekleri zelinde en ok edat
ilevine kavumu szcklerde grlmektedir. ncelenen lehede baz zarf-fiil eklerinin fiil kk ve
gvdelerine gelerek dilbilgisel anlama sahip olan edatlar trettikleri tespit edilmitir. Bu zarf- fiil
eklerinin bazlar lehede de ortak olarak kullanlan eklerdendir. Baz eklerde ise bu ortaklk
grlmemektedir. Ayrca bugn kullanlmayan, arkaik olarak adlandrlabilecek baz zarf-fiil eklerinin
de edat tretme ileviyle kullanld grlmtr.

Anahtar Kelimeler
Zarf-fiil ekleri, edatlar, Trkiye Trkesi, Kazak Trkesi, Krgz Trkesi.

Abstract
The gerund affixes, which are frequently used in Turkish, are widely evaluated with infinitive
and attributive verb in the category of gerundial or defective verbs. Besides their main tasks, these
affixes stereotype by being added on some words and act like a derivational suffix. This event, which
can be named stereotypes of affixes, is observed in words which mostly gained particle function on the
gerund affixes. It has been found out on three dialects examined, that some gerund affixes derive the
particles, which have grammatical meaning, by being added in the verbs roots and stems. Some of
these gerund affixes are affixes, which are used commonly in three dialects. This partnership is not
seen in some affixes. Also it has been observed, that some gerund affixes, which can be named as
disused today and archaic, are used with the function particle derivation.

Keywords
Gerund affixes, postposition, Turkish, Kazakh, Kirghiz.

Yrd. Do. Dr., Cumhuriyet niversitesi Edebiyat Fakltesi ada Trk Leheleri ve Edebiyatlar Blm,
onur.balci.ctl@gmail.com
Gnderim Tarihi: 24.02.2016
Kabul Tarihi:
21.03.2016

230

Onur BALC

1. GR
Edatlar genel itibariyle szckler ve cmleler arasnda eitli anlam ilikileri kuran
dilbilgisel anlaml szckler olarak deerlendirilebilir. Berke Vardar, edat terimi yerine ilge
terimini kullanr ve bu terimi u ekilde aklar: eitli dillerde nnde yer ald ya da
ardndan geldii birimle baka bir birim ya da tmcenin geri kalan blm arasnda ilgi
kurmaya yarayan, anlam, ayn balamdaki br birimlerle belirginleen ilevsel biimbirim.
(2002: 120). Yazar, balac farkl bir tr olarak deerlendirmi ve u ekilde tanmlamtr: Bir
cmlede ilev asndan iki szc, iki szck beini ya da hem ayn trden hem de ayr
ilevli iki tmceyi birbirine balayan biimbirim. (2002: 31).
Grld zere edat ve bala terimleri farkl kategorilerde deerlendirilebilmektedir.
Ancak iki trn de baml biimbirim olarak deerlendirilmesi, her ikisinin de anlamdan
ziyade ilevle var olmas iki kavram birletirmektedir. Zira balalar genel itibariyle balama
edat balyla edatlarn bir tr olarak deerlendirilmektedir.
Edatlar, Trkiye Trkesi almalarnda eitli tasniflere tabi tutulmutur. Bu konu ile ilgili
olduka ayrntl bir alma yapan Necmettin Haceminolu, Trk Dilinde Edatlar isimli
eserinde edatlar, ekim edatlar, balama edatlar, kuvvetlendirme edatlar, karlatrmadenkletirme edatlar, soru edatlar, arma-hitap edatlar, cevap edatlar, nlemler, gsterme
edatlar, tekerrr edatlar olmak zere on gruba ayrmtr (Haceminolu 2015: VIII).
Krgz Trkesinde ekim edatlar candoo; balama edatlar ise baylamta olarak
adlandrlmaktadr. Bu szckler, kzmat sz trkmdr grevli szckler bal altnda
incelenmektedir. Bu szckler u ekilde aklanmtr: Grevli szckler, temel szck
trlerinden ayrlmtr. Szlk anlamn byk lde kaybetmi, dil bilgisel anlam baskn olan
szckler grubuna dhil edilirler. Tek balarna cmle gesi olarak da kullanlmazlar. Bunlar,
aslnda, cmle iindeki anlaml szlerin szdizimsel ve anlamsal adan kendi aralarnda ne tr
bir iliki kurduunu gsterir. (Oruzbayeva vd. 2009: 475).
Krgz Adabiy Tilini Grammatikas adl eserde ise edatlar ve balalar anlamsz szck
trleri (maani berb sz trkmdr) iinde deerlendirilmitir. Bu szcklerin tek balarna
szlksel bir anlama sahip olmadklar, asl szck trlerine eitli anlamlar ykleme grevinde
kullanldklar belirtilmitir (Kudaybergenov vd. 1980: 475)
Kazak Trkesi gramerleri edatlar yardmc kelime (kmeki/law sz) olarak deerlendirir.
Iskakov, edatlarn, eklendikleri kelimeleri ya tamamlayarak ya da aklayarak onlara eitli
anlamlar eklediini belirtmitir. Ardndan edatlar u ekilde tanmlamtr: Edatlar, kelime ile
kelimenin ya da cmle ile cmlenin arasnda iliki kurmak iin kullanlan, bekletikleri
kelimelerin kavramlarna eitli anlamlar ykleyerek onlar ekil ynnden aklayan,
szlksel-dil bilgisel anlam olan kelimelerdir. (1991: 362). Yazar, bu tanmn ardndan
edatlarn ekim edatlar (septewlikter), balama edatlar (jalawltar) ve sona gelen edatlar
(demewlikter) olmak zere e ayrldn belirtmitir (1991: 362)
Qazaq Tilini Grammatikas-I Morfologiya isimli eserde edatlar u ekilde aklanmtr:
Dilimizde baz szckler szlk anlamndan ayrlarak szck ile szcn, cmle ile
cmlenin arasndaki ilikiyi bildirmek iin veya szce ilave anlam yklemek iin kullanlan
gramatik ge olarak grev yapar. Bu szcklerde szlksel anlam bulunmamasna ramen
kendilerine zg hizmete ait anlamlar vardr. Bu anlam, dilbilgisel anlamdr.
Anlamndaki, kullanlndaki bu zellikleri dikkate alnarak bu trdeki szckler farkl bir
grup, szcn farkl bir tr olarak blnr ve edatlar (lawlar) olarak deerlendirilir.

SUTAD 39

Kazak Trkesi, Krgz Trkesi ve Trkiye Trkesi rnekleriyle Zarf-Fiil Eklerinin Edat Tretme levi

(Balaqayev vd. 1967: 219). Eserde, edatlar Iskakovun yapt gibi ekim edatlar (septewlikter),
balama edatlar (jalawltar) ve sona gelen edatlar (demewlikter) olmak zere e ayrlmtr.
(1967: 219).
Zarf-fiil ekleri, filleri geici olarak zarflatran, eklendii fiile bal szcklerle zarf-fiil bei
kuran eklerdir. Bu ekleri alan fiiller ve/veya zarf-fiil bekleri temel yklemin zamann veya
durumunu gsteren zarf tmleci olarak grev yapar. Bu ekler, Kazak Trkesinde kseme,
Krgz Trkesinde akl olarak adlandrlmaktadr.
Iskakov, , fiil tabanlarndan hususi ekler ile yaplarak gerekli derecede zaman, kip ve baka
anlamlar bildiren zel yaplarn zarf-fiil olarak adlandrldn ifade etmitir (1991: 305). Kazak
Trkesindeki zarf-fiil ekleri unlardr: 1) (I)p, -p; 2) A, -y; 3) GAlI; 4) GanA; 5) GandA; 6)
ArdA; 7) MastAn; 8) MayInA.
Azrk Krgz Adabiy Tili adl eserde zarf-fiillerle ile ilgili unlar kaydedilmitir: Zarf-fiiller
temel fiilin farkl bir durumunu bildiren ayr bir yapsdr. Daima, nasl, ne zamana kadar, ne
zamandan beri, ne iin, neden sorularna cevap vererek i-hareketin nasl gerekletirildiini,
zamann, sebebini ve maksadn bildirir. (Oruzbayeva vd. 2009: 449). Krgz Trkesindeki
zarf-fiilleri ise unlardr: 1) A, -y; 2) (I)p; 3) GanI (-GAlI); 4) GanA; 5) GA; 6) MayInA.
Zarf-fiil ekleri, dier fiilimsi ekleri gibi cmle anlambilimi asndan son derece nemli
eklerdir. zellikle temel cmlenin yan cmlesi olmas hasebiyle bir cmlede birden fazla
yargnn bulunmasna imkn tanmaktadr. Bu da Trkenin ifade imknlarn
geniletmektedir. Bu zelliinin yannda bu ekler bazen kalplaarak dilbilgisel anlaml
szcklerin olumasna sebep olabilmektedir. rnein; ar, gre, diye gibi szckler bu
kalplamann neticesinde ortaya kmtr. Zarf-fiil eklerinin kalplaarak edat tretme ilevi bu
noktada kendini gstermektedir. Zarf-fiilden edatlara dnm cmle iindeki rneklerde
daha belirgin olarak grlebilir. (Korkmaz 2009: 1058).
Zeynep Korkmaz, tretim ve birletirmenin ardndan nc kelime tretme yolu olarak
kalplamay kabul etmekte ve bu hadiseyi u ekilde aklamaktadr: Biz kalplama terimi ile
herhangi bir kelime ile birleen ekim veya yapm ekinin, tretim yolu ile yaptklarmzda
olduu gibi, bilinen belirli grevi ile kullanlmayp, eklendii kelime ile beklendiinden ayr,
yeni bir anlam meydana getirecek tarzda birleip kaynam olmasn kastediyoruz. (1994: 1).
Her ne kadar bu hadise bir kalplama olarak grlse de nihayetinde bir tretmenin olduu
aikrdr. Zarf-fiil eklerinin kalplat rneklerde ekin temel anlamnn, az da olsa, kendini
hissettirdii sezilmektedir.
Zarf-fiil eklerinin edat tretme ilevine tarih Trk lehelerinde de rastlamak mmkndr.
rnek olarak u edatlar verilebilir: adn, aruru, aa, anu, ayru, baa, etre, aru, od, te, tr,
tapa<1
Kazak Trkesi, Krgz Trkesi ve Trkiye Trkesinde Edat Treten Zarf-Fiil Ekleri
1.1. A/ -O, -y
Bu ek, lehede de edat treten eklerdendir. Trkiye Trkesinde yalnzca ikilemelerde
kullanlan bu ek dier iki lehede hem ikilemelerde hem de tek bana kullanlmaktadr. Bu
ekten treyen edatlar ve rnekleri yledir:

Bu rnekler u eserden alnmtr: HACIEMNOLU, Necmettin (2015), Trk Dilinde Edatlar, stanbul:
Bilge Kltr Sanat.

SUTAD 39

231

232

Onur BALC

Kazak Trkesi
a) qaray -A doru
qara- bak- fiil kknden treyen bu edat isimlere ynelme hali eki ile balanmakta ve
temel yklemin ynn gstermektedir.
Xaydar mrza 15-korpusqa qarast Mamaxatundag att skerimen baylans qurp, qajet bolan
jadayda bul skerdi Malatiyaa qaray jiberetin edi. (J, 96) Haydar Bey, 15. Kolorduya bal olup
Mamahatunda bulunan bir svari alay ile de balant kurarak, gereinde bu alay Malatyaya
doru harekete geirecekti.
b) tarta -A yakn
Edat, tart- ek- fiilinden tremitir. Genellikle say isimlerine ynelme hali eki ile
balanarak cmlede baland say civarnda tahmin bir anlam vermektedir.
Bul kolhozd irili-usaqt on ma tarta mal qayrda qumda jatr. (Mil, 116) Bu kolhozun on
bine yakn mal alvyon kumlarnda duruyor.
c) jne ve, ile
Edat, jan- dn- fiilinden tremitir. Bu fiilin dnmek anlam ada Kazak Trkesinde
kullanlmamaktadr. Ancak tarihsel olarak yan- fiilinin dnmek anlamnn olduu
bilinmektedir.2 Bu edat hem balama edat hem de ekim edat olarak kullanlmaktadr.
Ol ne qlp tdasn jne tdayn dese de qol tiye me? (KS, 182) O ne yapp dinlesin ve
dinleyeyim dese buna ulaabilir mi?
Krgz Trkesi
a) kzdy +A doru
kz+d- bekle- fiil gvdesinden tremi olan bu edat yer yn bildiren edatlardan biridir.
Ke meykin stan batst kzdy bara cattk (KADG, 492) Geni ovadan doudan batya
doru gittik.
b) caraa gre
cara- uygun ol- fiil gvdesinden treyen bu edat isimlere ynelme hali eki ile balanr.
Krl, al meni baykags bardr, a biz da an baykayl, laygna caraa kep, i bolo jatar< (B, 74)
Grelim, o bana nem vermiyor, biz de onun iin ihtiyatl davranalm, sz de i de layna
gre olur.
c) karata gre
Bu edat karat- baktr- fiil gvdesinden tremitir.
Oondoy ele, ayaldn kulagna karata alardn mi bir trd kyal-corugun aytp berer elem. (C,
78) yle ite, kadnn kulana gre onlarn bin bir trl zelliini sylerdim.

Bk. TOPARLI, Recep; Vural, Hanifi; Karaatl, Recep (2007), Kpak Trkesi Szl, Ankara: TDK
Yaynlar.

SUTAD 39

Kazak Trkesi, Krgz Trkesi ve Trkiye Trkesi rnekleriyle Zarf-Fiil Eklerinin Edat Tretme levi

) kr gre
Trkiye Trkesindeki gre edatyla birebir denk olan bu edat kr- fiilinden tremitir. Zarffiil eki, Krgz Trkesindeki dudak uyumunun etkisiyle yuvarlaklamtr. simlere ayrlma
hli eki ile balanmaktadr.
Andan kr Atake baatr kzn berer beken? Oylodu bele uunu<(C, 102) Ona gre Atake batr
kzn verecek miymi? Dndn m bunu<
d) cete kadar
cet- ula- fiil kknden tremitir. simlere ynelme hli eki ile balanr. Genellikle zaman
ve mekn bildiren szcklerle edat bei kurar.
Seni keke cete kt albaym (AKAT, 484) Seni ge vakte kadar bekleyemem.
e) cana ve
Kazak Trkesinde kullanlan jne gibi can- dn- fiilinden tremitir. Hem balama edat
hem de ekim edat olarak kullanlabilmektedir. Bu edat Krgz Trkesi gramerlerinde
balama edat (baylamta) olarak deerlendirilmektedir.
Mslman dininin kutu - Meke cana Medinada caaganlardan tartp, ran, Oogan, ndstandn
daalarna eyin arpann nann ceken. (C, 59) slam Dininin kutsal meknlar Mekke ve
Medinede yaayanlardan, ran, Ogan, Hindistann tannm ahsiyetlerine kadar herkes arpa
ekmei yemi.
Trkiye Trkesi
a) ile
Hem ekim edat hem de balama edat olarak kullanlan bu edat Kazak Trkesinde de
Krgz Trkesinde de kullanlmamaktadr. Bu lehelerde bu edatn anlam men/menen;
ben/benen edatlar karlar.
Kardei kk ve yuvarlak bir francala diliminin stnde saat cam takar gibi dikkatle yerletirdii
jambona tereyan srerken hi bir meseleyi ciddi konuamazd. (Y, 13)
b) gre
gr- fiiline zarf-fiil eklenmesi suretiyle olumutur. simlere ynelme hali eki ile balanan
bu edat nazaran, nispetle anlamlar tar.
Sesin bir perde alalmasndan, heyecannn zirveden aa dmeye baladn sezen Besim, telkin
dozunu bu iniin derecelerine gre ayarlayarak ablasna yaklat. (Y, 19)
c) gee
ge- fiilinden treyen bu edat Trkiye Trkesinde yalnzca zaman bildirmek iin
kullanlmaktadr.
Biri be gee, diye mrldand. (Y, 307)
) diye
de- fiilinin zarf-fiil eki almas neticesinde olumutur.
Herkes... diye tekrarlad ve dilimi srd. (Y, 13)
d) te
simlere ynelme hli eki ile balanan bu edatn yaps t-e biimindedir.
Gzel olduu pek iddia edilemezdi ama gzellikten de te gl bir ekicilii vard. (TS, 1551).

SUTAD 39

233

234

Onur BALC

1.2. p
Bu zarf-fiil eki Kazak Trkesi, Krgz Trkesi ve Trkiye Trkesinde ortak olan zarf-fiil
eklerinden biridir. Bu zarf-fiil eki genellikle tarz, durum bildiren zarflar yapmaktadr. Bu ekle
treyen edatlara Trkiye Trkesinde rastlanmamaktadr.
Kazak Trkesi
a) dep diye
Kazak Trkesinde sebep anlam bildiren ve ska kullanlan edatlardandr. Yaps de-p
eklindedir.
As yde pak, anq sldr estildi. ne boluwa kerek dep oylap, jartlay aq turan esikten
salap edi. (, 58) Mutfaktan bak, atal krts iitildi. ne olmal diye dnp yar ak
duran kapdan gzetlemiti.
Krgz Trkesi
a) kzdp +A doru
kz+d- gzle-, bekle- fiil gvdesinden treyen bu edat isimlere belirtme hali eki ile
balanmaktadr.
Mektepti kzdp cndk. (AKAT, 485) Okula doru yrdk.
b) batap +DAn itibaren
Edat, ba+ta- bala- fiil gvdesinden tremitir. Bir eylemin balad an gstermektedir.
simlere ayrlma hali eki ile balanmaktadr.
Uul kndn batap, beara kz, kapstan kayra kezikken cigitti kt boldu. (EA, 122) O gnden
itibaren zavall kz anszn karlat delikanly bekler oldu.
c) tartp +DAn beri, +DAn itibaren
tart- ek- fiilinden treyen bu edat batap edat ile anlamdatr. simlere ayrlma hali eki ile
balanr.
Mart aynn birini kndrnn tartp aprel aynn ekini carmna eyin grafikte belgilenen
kmrlr bir carm ese ak arlp turdu. (AKAT, 489) Mart aynn ilk gnlerinden itibaren nisan
aynn ikinci yarsna kadar grafikte gsterilen kmrlerin bir buuk kat karld.
) karap +A gre
Bu edat, kara- fiilinden tremitir. simlere ynelme hali eki ile balanr.
Adam keypin kiygen sykrdr ce kuuubu? Sylgnn, tamak-a cegenine karap adam dep
oyloso, kee bir klk-coruu canagintip sykrn elestetet. (C, 43) nsan klna giren bir sihirbaz m?
Konumasna, yemesine, imesine gre insan diye dnrsn, baz hareketleri ve tavrlar
sihirbaz anmsatr.
d) dep diye
de- fiilinden treyen bu edat en ilek edatlardandr.
- Ors bukaralgna tpybz dedierbi dep surap koydu. (B, 39) Rus egemenlii altna
girmeyeceiz dediniz mi diye sordu.
2.3. GAndA/-GOndO
-GAn/-GOn sfat-fiil eki ve bulunma hali ekinden mteekkil bu ek, lnl Trkiye
Trkesinde olmamasna ramen Anadolu azlarnda AndA biiminde bulunmaktadr. Kazak

SUTAD 39

Kazak Trkesi, Krgz Trkesi ve Trkiye Trkesi rnekleriyle Zarf-Fiil Eklerinin Edat Tretme levi

Trkesinde ve Krgz Trkesinde bu eki alan szck temel yklemin zamann bildiren zarftmleci olur.
Kazak Trkesi
a) qaraanda +A gre
qara- bak- fiilinden treyen bu edat mukayese anlam vermektedir.
Aytad: quday pleneden saqtasn, o da adamm dep jr oy, on qasnda biz swleli kisini biri
emespiz be, oan qaraanda men taza kisi emespin be - dep. (KS, 199) Diyor ki: Allah falancadan
korusun, o da ben adamm diyor ya, onun yannda biz nurlu bir adam deil miyiz, ona gre
ben temiz bir adam deil miyim - diye.
b) salstranda +A ramen, -DII halde
Bu edat, salstr- karlatr- fiil gvdesinden tremitir.
Kp nrseni krip, estip kep salstranda, jeilip qaldm. (Mil, 160) ok ey grp duymama
ramen yenildim.
c) ytpegende yoksa
Genellikle cmleler arasnda balama edat olarak kullanlan bu edat karlk, ztlk ilikisi
kurmaktadr.
Waqt barda kp arman oqp qalnz, ytpegende lgermey qaluwz bden mmkin.
(http://bilim-all.kz/quote/6711) Vakit varken ok kitap okuyun, yoksa olgunlua erememeniz
son derece mmkndr.
Krgz Trkesi
a) karaanda +A gre, nazaran
Kazak Trkesinde de bulunan bu edat uygunluk, nispet ilikisi kurmaktadr.
Aalamda cok rayluu balasn baka uuldarna karaganda atas Cakp da zg cak kr. (C,
213) lemde olmayan gzellie sahip evladn baka oullarna nazaran babas Yakup da bir
baka severdi.
2.4. MAstAn/-BAstAn-/-BOstOn
Kazak Trkesinde de Krgz Trkesinde de hareketin tarzn bildirmek iin kullanlan bu
zarf-fiil eki birleik zarf-fiil eklerinden biridir. MAs sfat-fiil eki ve ayrlma hali ekinden oluan
bu ek, Trkiye Trkesindeki mAdAn zarf-fiil eki ile anlamdatr. Bu ek her iki lehede de birer
edat tretmitir.
Kazak Trkesi
a) qaramastan +A ramen
Bu edat, qara- fiilinden tremitir.
Yusuf pen inisi balalqtarna qaramastan ata-analarn qurmetteytin. (QX, 45) Yusuf ile kardei
ocuk olmalarna ramen babalarna ve annelerine sayg gsterirlerdi.
Krgz Trkesi
a) oogo karabastan +A ramen
Krgz Trkesinde daima birleik olarak kullanlan bu edat Kazak Trkesinde olduu gibi
kara- bak- fiilinden tremitir.
Ooo karabastan crgnlr da att cetelegen boyuna ileendi kadam iltep baskandar t cay.

SUTAD 39

235

236

Onur BALC

(C, 5) Yolcular buna ramen atn ipinden tutarak kk admlarla yryorlard.


2.5. (y)In
Bu ek, incelemeye konu olan her lehede de yaamayan bir zarf-fiil ekidir. Bu nedenle bu
ek iin arkaik bir zarf-fiil eki demek mmkndr. Gabain, bu ek ile ilgili olarak unlar
kaydetmektedir: Belki de Trke ncesi zamandan gelen (bu ek, Moolcada da vardr) ok az
tevsik edilmi olan bir ek de, fonksiyonu uya benzeyen -n ekidir; bu ekin olumsuzu
mayndr. (2007: 86). Korkmaz da bu ekin Moolca ile ortaklatn, Trkiye Trkesinde ilek
zarf-fiiller kurma zelliini kaybettiini kalplam bir kalnt halinde bulunduunu ifade
etmitir (2009: 1013).
Yukarda da belirtildii gibi bu zarf-fiil eki Kazak Trkesinde de Krgz Trkesinde de
kullanlmamaktadr. Ancak bu lehelerin gramerleri yeri geldiinde bu eke gnderme
yapmaktadr. rnein Azrk Krgz Adabiy Tili isimli eserde sayn edatnn yaps u ekilde
aklanmtr: Sayn edat say- anlamndaki eski sa- fiili ile eski bir zarf-fiil eki olan yn zarf-fiil
ekinden oluur. (Oruzbayeva vd. 2009: 482).
Bu ek, lehede de edat treten eklerdendir.
Kazak Trkesi
a) sayn her
Trkiye Trkesindeki her szcnn kullanmndan farkl olarak zaman bildiren
szcklerden sonra gelerek onlara her anlam katar.
Mrzalar, Bas qolbas sosnn sona deyin kn sayn mazd jeiske qol jetkizip otran
abuwlmzd resmiy xabarlarda jay ana jorqtar dep krsetip jrdik. (J, 534) Efendiler, Bakomutan
Savann sonuna kadar her gn byk baarlarla gelien taarruzumuzu resm bildirilerde pek
nemsiz harekttan ibaret gsteriyorduk.
b) eyin/ deyin +A kadar
Anlam olarak Trkiye Trkesindeki dein edat ile denk olan bu edat ayn edatn farkl
grnleridir. simlere ynelme hli eki ile balanarak temel veya yardmc yklemi zaman
asndan tamamlayan zarf tmlecini oluturur. Yaps teg-in biimindedir.
Biz aq pataa qaraal elw jl tolan joq, elw jla eyin soldat almaq emes edi. Odan tand, bul
- bir dep, o qol men sol qoln barman bast. - Bir som jyrma tynnan artk ttinnen ramat almaq
emes edi, byl jl jyrma bir men qrq besti arasnda kelgennen alm ald, artq ald. Bul - eki. (ME,
286) Biz padiaha itaat edeli elli yl olmad, elli yla kadar asker almayacakt. Bundan cayd, bu
bir diyerek sa eli ile sol elinin parman bastrd. - Bir som yirmi kurutan fazla bir aileden
vergi almayacakt, bu yl yirmi be ile krk be arasnda vergi ald, fazlaca ald. Bu da iki.
zi qazaqt os ke baytaq jerinde tuwp, sonda skenin, sol dalan rbir butasna deyin buan
tans ekenin tanta aytad. (, 3) Kendisi Kazaklarn bu geni, usuz bucaksz topraklarnda
doup, orada bydn, bu bozkr her bir alsna kadar tandn anlatyor.
Krgz Trkesi
a) sayn her
Kullanm zellii Kazak Trkesindeki ile ayndr.
Kz cuma sayn daaga bargansp, atas itegen kolhozgo kattap turu. (EA, 122) Kz her hafta
yazla gider gibi babasnn alt kolhoza gidip gelirdi.

SUTAD 39

Kazak Trkesi, Krgz Trkesi ve Trkiye Trkesi rnekleriyle Zarf-Fiil Eklerinin Edat Tretme levi

b) eyin/ deyin +A kadar


Kazak Trkesinde olduu gibi fonetik nedenlerden dolay farkllam edatlardr. Azrk
Krgz Adabiy Tili isimli eser, bu edatlar e anlaml edat olarak deerlendirmitir.
Baykap krs, uu kezge eyin ann can da acrata albayt eken. (C, 38) yle bir baktnda
anlad, bu zamana kadar onun yan bile ayrt edemiyormu.
Cazda egilgen egin kzg deyin orulup cynalp btt (AKAT, 484) Yazn ekilen ekin gze
kadar biilip toplanp biter.
Trkiye Trkesi
a) dein
Kazak Trkesinde ve Krgz Trkesinde olduu gibi bu edat isimlere ynelme hli eki ile
balanmakta ve zaman bildiren zarf yapmaktadr. Edatn yaps hakknda muhtelif grler
mevcuttur. Haceminolu, konuyla ilgili unlar kaydetmektedir: aatay, Kpak ve hussiyle
Bat Trkesi sahalarnda kullanlmtr. Asl ekli tegidir n Muharrem Ergine gre vasta hali
ekidir. Biz de ayn kanaattayz. (2015: 31). Zeynep Korkmaz ise Bu edat fiil kkenli edatlar
bal altnda incelemi ve bu edat iin dt dipnotta unlar kaydetmitir: Haceminolu,
edatlar konusundaki eserinde, bu edatn den+in yapsnda olduunu bildiriyor ise de, edatn
Eski Trkeden beri teg-i ve teg-in biimlerinde gelierek iki ayr zarf-fiil oluturduu,
dolaysyla deinin de < teg-in yapsnda olduu tartmaszdr. (2009: 1056).
Bu almada da bu edat fiil kkenli bir edat olarak kabul edilmi ve In eki bir zarf-fiil eki
olarak deerlendirilmitir.
Kydan bir alk sesi geldi< Odann gneli duvarna dein. (TS, 484)
2.6. -sA/-sO
Trkiye Trkesi gramerlerinde genel olarak art eki, dilek art eki gibi balklarda
deerlendirilen bu ek, genel itibari ile zarf-fiil ekleri iinde deerlendirilmemitir. Bu ek, hem
ahs eki almas hem de dilek, istek bildiren kipler kurmas hasebiyle genellikle kip eki olarak
deerlendirilmitir. Ancak bu eki zarf-fiil eki olarak deerlendiren aratrmaclar da mevcuttur.
Talat Tekin, Orhon Trkesi Grameri adl eserinde sAr ekini eylem zarflar kategorisinde
deerlendirmitir (2003: 177).
Trkiye Trkesinde ise konu Grer Glsevin ve Leyla Karahann yazlaryla gndeme
gelmitir. Grer Glsevin, Trkede -sa art Gerundiumu zerine adl almasnda bu ekin
istek anlam barndrd durumlar dnda bir zarf-fiil eki zellii tadn belirtir (1996: 279).
Leyla Karahan -sa/-se Eki Hakknda adl makalesinde Glsevin ile ayn grte olduunu
gsterir. Ekin zarf-fiiller grubunda deerlendirilmesi gerektiini dile getirir. (1996: 471-474).
Mevlt Gltekin de Krgz Trkesinde Zarf-Filler ve Trkiye Trkesi Karlklar zerine Bir
Aratrma isimli makalesinde sA/-sO ekini yan cmlecik kurduu zaman bir zarf-fiil eki olarak
kabul etmi ve bu ekin kalplaarak edat tretebildiini ifade etmitir (2011: 111).
Kazak Trkesi ve Krgz Trkesi gramerlerinde bu ek tasarlama kipi kuran ek olarak
deerlendirilmitir.
sA ekini, dilek, istek bildiren kip kurmad mddete zarf-fiil eki olarak deerlendirmek
gerekmektedir. Bu adan baklnca bu ek, her lehede de edat treten eklerden biri olarak
deerlendirilmitir. Bu ekle tretilen edatlar, asl edat olmaktan ziyade edat gibi kullanlan
adlar olarak deerlendirmek daha doru bir bak asdr.
Kazak Trkesi

SUTAD 39

237

238

Onur BALC

a) bolmasa yoksa
bol-ma-sa yapsndaki bu edat ztlk bildiren balama edatlarndan biridir.
Egerde esti kisilerdi qatarnda boln kelse, kninde bir mrtebe, bolmasa jumasnda bir, e
bolmasa aynda bir, zinen zi esep al. (KS, 190) Eer akll adamlarn iinde olmak istiyorsan,
gnde bir kere, yoksa haftada bir, hi olmazsa ayda bir kere kendi kendine hesap sor.
b) ne bolmasa veya, ya da
Birleik olarak kullanlan ve -sa eki ile kurulan, genellikle birbirine denk unsurlar balayan
bir balama edatdr.
Sansz kp knder tip jatsa da, ne bir jaa mit kelip sergitken, ne bolmasa jdew kildi bir
saatqa bolsa da selt etkizip aladatqan mezgil bolan emes. (ME, 9) Saysz gnler gese de, bir yeni
umut getirip canlandran veya zayf gnl bir saat dahi olsa yerinden oynatan, artan bir an
olmad.
c) ytpese yoksa
Balama edat olarak kullanlan edatlardandr.
Sonda rkim nesibesin qudaydan tileydi, ytpese qudaydan tilemeydi, aruwa izdemeydi (KS, 180)
O zaman herkes nasibini Allahtan diler veya Allahtan dilemez, megale peinde komaz.
) olay bolsa yleyse
Genellikle aklama bildiren yarglardan nce kullanlan edattr.
J, olay bolsa, biz quday taalan ayb joq, mini joq, zi dil dep iyman keltirip edik. (KS, 207)
Evet, yleyse, biz Allaha kusuru yok, eksiklii yok, kendisi adildir diye iman etmitik.
d) ytse de buna ramen
Balama edatlarndan biridir.
Men dniyeni kbinese kitaptan tanp kelem. Siz qolmen ustap kzben krdiiz. Mmkin, meniki
jansaq bolar. ytse de bir nrseden saqtandrm keledi. (Mil, 14) Ben dnyay ounlukla kitaptan
tandm. Siz el ile tutup gz ile grdnz. Mmkn, benimki yanltr. Buna ramen nlem
almak istiyorum.
Krgz Trkesi
a) krs meer
nceleme yaplan leheler iinde yalnzca Krgz Trkesinde kullanlan balama
edatlarndan biridir. Yaps kr-se biiminde olan edatta kelimenin kknde bulanan kr- fiilinin
anlam tamamen kaybolmutur. Krgz Trkesinin karakteristik zellii olan dudak
ekerliinden dolay sA ekindeki nl yuvarlaklamtr.
Krs atas Kals-Cep aarnn etindegi kolhozgo predsedateldikke aylanp, zayb menen kp
ketiptir. (EA, 122) Meer babas Kals-Cep ehrinin kenarndaki kolhoza bakan seilerek, kars
ile birlikte g etmi.
b) bolso ise
Krgz Trkesinde kullanlan pekitirme edatlarndan biridir. Gerek Krgz Trkesinde
gerekse Kazak Trkesinde bol- fiili cevher fiil olarak kullanlmaktadr. Bu edatta da bu husus

SUTAD 39

Kazak Trkesi, Krgz Trkesi ve Trkiye Trkesi rnekleriyle Zarf-Fiil Eklerinin Edat Tretme levi

net biimde grlmektedir.


Kd bolso toodogu ktoolordon obolu tg artp tp, anan arabaga cktp kel elek, tkn
kzd aga kol cetpedi. (EKT, 30) Tezei ise dadaki klaklardan, nce deveye, sonra da arabaya
ykleyip getiriyorduk, geen gz ona da g yetmedi.
c) bolboso yoksa
Balama edatlarndan biridir. Yaps bol-bo-so eklindedir.
- uluk Kagandn uulandrlgan cak boldu. Bolboso Ktaydn tan talkap klat ele, dedi ekincisi Uu in Katundun akyelin koyuu kerek dep coop berdi (K, 30). - uluk Kaann auland iyi
oldu. Yoksa ini altst edecekti, diyor, teki: - u ing Katunun heykelini yapp tapncaklara
koymal diye karlk veriyordu.
) ce bolboso veya
Krgz Trkesinde mnferit olarak kullanlan ce veya edat ve bolboso edatnn birlemesi
ile olumu bir balama edatdr.
Balkim, oondo too etegin tayanarbz. Ce bolboso bulaktuu kolotko cetsek, kerkakan soyup ttap
bir tnabz. (C, 7) Belki o zaman da eteine ularz veya su akan rmak bulursak orada
Kerkakay serbest brakp biraz rahatlarz.
d) oondoy bolso da +A ramen
Krgz Trkesinde birbirine zt durumlar balayan balama edatlarndan biridir.
Genellikle cmleleri balamada kullanlr.
Ras aytas, azr ordonun biyligi bt boydon Narbotonun kolunda. Oondoy bolso da uu kezge
eyin zn kan dep atay elek. (C, 7) Doru sylyorsun, u anda kararghn ynetimi
Narbotonun elinde. Buna ramen kendisini imdiye kadar han ilan etmedi.
Trkiye Trkesi
a) ise
Trkiye Trkesinin pekitirme edatlarndan biridir. Yer yer kendinden nce geldii
szckle birletii grlmektedir.
Tarihe inanmayalm. nk her hadisesi ancak bir defa olmutur ve ilmin arzusuyle tekrar edilemez.
Premonition hadiseleri ise bir deil, milyarlarca defa olmutur. (Y, 340)
b) neyse
Cmleleri balamak iin kullanlan balama edatlarndan biridir. Yaps ne+i-se
biimindedir.
Biz Nusretle aktk. Tabii, bizim efendi kplere bindi. Sra bana gelir diye korkusundan. Halbuki
zavall... Neyse, bunlar da ayr konuuruz. (Y, 181)
c) oysa
Cmleler arasnda neden-sonu ilikisi kuran balama edatlarndandr. Oysaki biiminde
kullanm da mevcuttur.
Evet, habersizlikten krlyordu btn gazeteler... Oysa isyan vard memlekette... ki aydr Ar
danda vuruuluyordu. (YA, 1)
) yoksa
Cmleleri tahmini bir ztlk anlamyla balayan edattr.

SUTAD 39

239

240

Onur BALC

Dikkat ediniz. Fizyonomi ve tavr yoklamanz yaplyor. inizi okuyorlar. Eski dnya
hislerinizden kurtulunuz. Yoksa kabul edilmezsiniz. (Y, 27)
d) yleyse
Cmleler arasnda arta bal bir sonu ilikisi kurar.
Bu gecikmenin sebebi de teki olamaz. yleyse hi gelmeyecek. (Y, 138)
2. 7. I
lehede de edat treten bu ek, Trkenin en eski zarf-fiil eklerinden biridir.
Kazak Trkesi
a) gri gre
Kazak Trkesinin fonetik temayllerine aykr olarak sz banda k->g- tmllemesinin
grld bu edat ekim edatlarndan biridir. Edatn yaps kr-i biimindedir. simlere ayrlma
hli eki ile balanr.
Meni bir janan krilik, bir janan nawqas aynaldrp jr oy. Eginge a almaspn. Men
senderden gri eginge erterek aynalsqan kisimin. (E, 271) Beni bir taraftan yallk bir taraftan da
hastalk alkoyuyor ya. Bu yzden ekin bimeye kamam. Ben sizlere gre ekinle daha nce
uram biriyim
b) ta daha, bunun zerine
Bu edat, tak- fiilinden zarf-fiil eki ile tretilmitir. Eski Trkeden itibaren bugnk yaz
diline kadar kullanlagelen ta/ da/ da hem kuvvetlendirme, hem de balama edat olarak
kullanlmaktadr. (Haceminolu, 2015: 138). Kazak Trkesi gramerlerinde bu edat balama
edatlar iinde denkletirme edatlarndan biri olarak gsterilmitir (bk. Iskakov, 1992: 365).
Biz lsek, erte ta bir ul tuwad. (ME, 371) Biz lrsek yarn bir oul daha doar.
Krgz Trkesi
a) dag da, de, dahi, bile
Bu edat, ta edatnda sz banda t->d- tmllemesinin meydana gelmesi neticesinde
ortaya km bir edattr. engel, bu edat pekitirme edatlar iinde deerlendirmektedir (2005:
345).
Al dag Zulaykan oylop, uktabay kkan bolu. (C, 244) O da Zleyhay dnerek uyumaz
oldu.
Trkiye Trkesi
Trkiye Trkesinde tek bana kullanlmayan bu zarf-fiil eki fiillerle kalplaarak edatlar
tretmitir.
a) ar
Genellikle yer ve zaman bildiren (zellikle gn szc ile birlikte) kullanlan bu edatn
yaps a-r- biimindedir.
- Nasl olsa Mmtazla deniz ar komusunuz, gidecek olsanz bile ge gidersiniz. (H, 175)
b) doru
simlere ynelme hli eki ile balanan bu edatn yaps hakknda tartmalar mevcuttur.
Haceminolu, Brockelmannn bu edatn yapsnn tour- fiilinin zarf-fiil ekli olduunu kabul
ettiini belirterek bu izah eklinin makul olduunu ifade etmitir (2015: 37). Yani edatn yaps
to-ur-u biimindedir.

SUTAD 39

Kazak Trkesi, Krgz Trkesi ve Trkiye Trkesi rnekleriyle Zarf-Fiil Eklerinin Edat Tretme levi

Mefharet kalkt ve Besim'e gzleriyle bir iaret ektikten sonra, kzyla yz yze gelmemek iin,
baheye bakan terasn merdivenlerine doru yrd. (Y, 17)
c) dolay
Unsurlar arasnda sebep-sonu ilikisi kuran bu edatn yaps dola-y- eklindedir. simlere
ayrlma hli eki ile balanr.
Daha dn, bu szmden dolay okuyorlard (TS, 556)
) tr
Trkiye Trkesinde arkaikleen t- ge- fiilinden treyen bu edatn yaps t-r-
biimindedir. simlere ayrlma hli eki ile balanarak sebep-sonu ilikisi kurar.
Sonunda biz bu hareketimizden tr on bir ay hapse mahkm olduk. (TS, 1552)
d) kar
Kavramlar arasnda neden, kartlk gibi anlam ilgileri kuran bu edatn yapsn Korkmaz
u ekilde aklamaktadr: kar--u (1994: 65). simlere ynelme hali eki ile balanmaktadr.
Hayr; ona doduu gnden beri balyd. Hatta douunun artlar dnlrse, ona kar
minnettard da. Pek az ocuk bu kadar zamanda bir eve teselli ve sevin getirebilirdi. (H, 10).
a) dahi
Trkiye Trkesinde pekitirme edat olarak kullanlmaktadr. Yaps tak- eklindedir.
Bu defteri dahi iyi muhafaza etmek de lazm, galiba. Yazhanenin gzne uyan anahtar yok deil,
Selmin'den bunu umarm. (Y, 116)
2.8. ken
ncelenen leheler arasnda yalnzca Trkiye Trkesinde kullanlan ken eki, isimlere veya
isimlemi yaplara gelmesi sebebiyle zel bir yere sahiptir. Bu ek, Trkiye Trkesinde
balama edatlar tretmektedir.
a) derken
Bu edat, iki cmleyi gerekleme zamannn ncelii, sonral ilikisine gre balar.
Fakat sen byle haykrrsan, aylp baylrsan, evvela Hasibe farkna varr, sonra konu komu, derken
btn koy, btn semt, btn stanbul duyar.(Y, 43)
b) yleyken
Cmlelerdeki ztlklar ortaya karmak iin kullanlan bir balama edatdr.
Bandan beri gazetesiyle beraber Halk Partisi'ni tutuyor, bylece memleket iin en faydal ii
yaptna seksiz phesiz inanyordu. yleyken yaz yazmak nedense ok yorucu olmakta, sanki
inanmad eyleri savunuyormu gibi, kalemi her kelimeye inatla taklmaktayd. (YA, 113).

SUTAD 39

241

242

Onur BALC

3. SONU
Trkenin ilek olarak kullanlan eklerinden biri olan zarf-fiil eklerinin edat tretme ilevi,
tpk tarih Trk lehelerinde olduu gibi ada Trk lehelerinde de devam etmektedir. Bu
husus Kazak Trkesi, Krgz Trkesi ve Trkiye Trkesinden alnan rneklerde net bir
ekilde grlmektedir.
Zarf-fiil eklerinin bu ilevine lehenin gramerleri de gnderme yapmaktadr. Gerek
arkaik gerekse kullanlmakta olan zarf-fiil eklerinin edat trettii yeri geldiince belirtilmitir.
Baz zarf-fiil eklerinin her lehede de edat trettii, bazlarnn ise lehede ortak
olmad, iki veya bir lehede edat trettii grlmtr. Bu husus u ekilde zetlenebilir:
lehede de edat treten zarf-fiil ekleri: -A/-O, -y; -sA; -(y)In; -I
ki lehede edat treten zarf-fiil ekleri: Kazak ve Krgz Trkeleri iin: -p; -GAndA; MAstAn/-BAstAn-/-BOstOn;
Tek lehede (Trkiye Trkesi) edat treten zarf-fiil eki: -ken.
Trkiye Trkesinde son zamanlarda zarf-fiil olarak nitelendirilmeye balayan sA ekinin
lehede de edat treten bir ek olduu tespit edilmitir. Bu ekin, fiillerle kalplaarak edat
tretmesi, kip kurmad durumlarda, zarf-fiil olduunun bir baka gstergesi olarak
deerlendirilebilir.
lehede de kullanmdan den baz zarf-fiil eklerinin kalplaarak edat tretme ilevini
yerine getirdii tespit edilmitir. (y)In eki lehe iin de byledir. I eki Kazak Trkesinde,
Trkiye Trkesinde ve Krgz Trkesinde tek bana kullanlmayan ancak edat treten
eklerdendir.

SUTAD 39

Kazak Trkesi, Krgz Trkesi ve Trkiye Trkesi rnekleriyle Zarf-Fiil Eklerinin Edat Tretme levi

KISALTMALAR
AKAT: Oruzbayeva B.-A. Tursunov-C. Sdkov-A. Akmataliyev-S. Musayev-T. Sadkov
(2009), Azrk Krgz Adabiy Tili, Bikek: Avrasya Press.
B: Kasm-Bek, Tlgn (2000), Baskn, Bikek: am Basmas.
C: Stamov, Asanbek (1992), Cortuul, Bikek: Mamlekettik Ukun Kontserni.
E: Mustafin, Gabiden (2009), Engimeler, Almat: An Ars Baspas.
EA: Cetimiev, Seyit (1989), El Arasnda, Frunze: Adabiyat Basmas.
EKT: Aytmatov, Cgz (2011), Erte Kelgen Turnalar, Bikek: Okuuunun Kitepkanas.
: aymerdenov, Safwan (2010), ne, Almat: ner Baspas.
J: Atatrik, Mustafa Kemal (2006), Joldaw (Atatrkn Nutuk adl eserinin Kazak Trkesine
Aktarm), (Akt. Ahmet Yesevi Uluslararas Trk-Kazak niversitesi Tercme Merkezi
Uzmanlar), Ankara: Atatrk Aratrma Merkezi Yaynlar.
KADG: Kudaybergenov, S.-A. Tursunov-C. Sdkov (1980), Krgz Adabiy Tilinin
Grammatikas I Blm Fonetika Cana Morfologiya, Frunze: lim Baspas.
K: Atsz, Nihal (2000), Kkcaldardn lm (Nihal Atszn Bozkurtlarn lm adl
eserinin Krgz Trkesine aktarm), (Akt. nbay Tursunbekov), Ankara: Bilig
Yaynlar.
KS: Abay (2007), Kara Szder (leder, Poemalar, Awdarmalar, Kara Szder isimli eserin
Kara Szder blm, 174-241. sayfalar aras), Almat: Mektep.
ME: ME: wezov, Muhtar (2009), Engimeler, Almat: An Ars Baspas.
Mil: Mustafin, Gabiden (2012) Millioner, Elektronik kaynak.
QX: Axmad, A. (2013), Quran Krim Xikayalar, Almat: Kwser Sayaxat.
TS: Trk Dil Kurumu (2011), Trke Szlk, Ankara: TDK Yaynlar.
Y: Safa, Peyami (2000), Safa, Peyami (2000), Yalnzz, stanbul: tken Yaynlar.
YA: Tahir, Kemal (2006), Yol Ayrm, stanbul: thaki Yaynlar.
KAYNAKA
ALKAYA, E. (2007), Kuzey Grubu Trk Lehelerinde Edatlar. Elaz: Manas Yaynclk.
BALAKAYEV, M., T. Kordabayev, A. Hasenova, A. Iskakov (1967), Kazak Tilini
Grammatikas-I Morfologiya, Almat: Kazak SSRnn lm Baspas.
BALC, Onur (2014), "Kazak Trkesi ve Trkiye Trkesinde ekim Edatlarnn stemleri",
TEKE Dergisi, Say: 3/3, s. 72-93.
BOLAT, Cuma (2014), Asanbek Stamov'un Cortuul roman zerine dil incelemesi (eviri yaz,
aktarma, ekil bilgisi incelemesi), Kayseri: Erciyes niversitesi Sosyal Bilimler Enstits
(Yaynlanmam Yksel Lisans Tezi).
DELCE, H. . (2008), Szck Trleri. Sivas: Asitan Yaynlar.
GABAN, A. Von (2007), Eski Trkenin Grameri, (ev. Mehmet Akaln), Ankara: Trk Dil
Kurumu Yaynlar.
GLSEVN, Grer (1990), Trkede -sa art Gerundiumu zerine, Trk Dili, S. 467, s.
276-279.
GLTEKN, Mevlt (2011), Krgz Trkesinde Zarf-Filler ve Trkiye Trkesi Karlklar
zerine Bir Aratrma, TBAR-XXX, s. 99-126.
HACIEMNOLU, Necmettin (2015), Trk Dilinde Edatlar, stanbul: Bilge Kltr Sanat.
http://bilim-all.kz/quote/6711
ISKAKOV, Axmedi (1991), Kazirgi Kazak Tili-Morfologiya; Almat: Ana Tili Yaynlar.
KARAHAN, Leyla (1996), -sa/-se Eki Hakknda, Trk Dili, S. 516, s. 471-474.
KASAPOLU ENGEL, Hlya (2005), Krgz Trkesi Grameri, Ankara: Aka Yaynlar.

SUTAD 39

243

244

Onur BALC

KORKMAZ, Zeynep (1994), Trkede Eklerin Kullanl ekilleri ve Ek Kalplamas Olaylar,


Ankara: TDK Yaynlar.
KORKMAZ, Zeynep (2009), Trkiye Trkesi Grameri-ekil Bilgisi, Ankara: TDK Yaynlar,.
KUDAYBERGENOV, S.-A. Tursunov-C. Sdkov (1980), Krgz Adabiy Tilinin Grammatikas I
Blm Fonetika Cana Morfologiya, Frunze: lim Baspas.
L, Y.-S. (2004). Trk Dillerinde Sontaklar. stanbul: Kebike Yaynlar.
ORUZBAYEVA B.-A. Tursunov-C. Sdkov-A. Akmataliyev-S. Musayev-T. Sadkov (2009),
Azrk Krgz Adabiy Tili, Bikek: Avrasya Press.
TOPARLI, Recep; Vural, Hanifi; Karaatl, Recep (2007), Kpak Trkesi Szl, Ankara:
TDK Yaynlar.
VARDAR, Berke (2002), Aklamal Dilbilim Terimleri Szl, stanbul: Multilingual.

SUTAD 39

SUTAD, Bahar 2016; (39): 245-252


e-ISSN 2458-9071

TRKEDE YEN BR NEOLOJ RNE: FLLEEN


MARKALAR
A NEW NEOLOGY SAMPLE IN TURKISH: THE VERBALIZED
BRANDS
Arda KARADAVUT*

z
Canl bir varlk olan dilin sz varl srekli geliim hlindedir. Dilde nceden mevcut olmayan
bir szck tretmeye neolojizm denir. Neolojizmler teknolojik, ekonomik, psikolojik veya kltrel
sebeplerden ortaya kmaktadr. Neolojizm kavram birok dil bilimci tarafndan dil yozlamasnn
sebeplerinden saylmaktadr. Bu almada markalarn hem retici hem de tketici yoluyla nasl eylem
hline getirildii, bu eylem hline getirmenin sebepleri, neolojizm balamnda retici ve tketici
asndan ayr ayr deerlendirilecektir. alma sonunda neolojizmlerin dilin biim ve anlam
yapsna uyduunda o dilin sz varlna katkda bulunan szlk birimler olduu ispatlanacaktr.

Anahtar Kelimeler
Dil yozlamas, marka, neolojizm, retici, tketici.

Abstract
The presence of utterance of language, which is an animate asset, is in progress. Naming after a
newly produced term in a language is described with the term neologism the terminology of
linguistics. Neologisms might emerge from technological, economic, psychological or cultural causes.
Many linguists consider the concept of neologism one of the causes of language deterioration. In this
study, that brand names are rendered to the concept of verbalized through both producer and
consumer, and the causes of the rendering to the concept of verbalized in terms of producer and
consumer on the basis of neologism will be examined separately. At the end of the research, it will be
displayed that neologisms contribute to the vocabulary of a language when these are compatible with
the structure of mode and meaning of that language.

Keywords
Language deterioration, brand names, neologism, producer, consumer.

Ar. Gr., Blent Ecevit niversitesi Fen Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm, ardakaradavutt@gmail.com
Gnderim Tarihi: 19.02.2016
Kabul Tarihi:
25.03.2016

246

Arda KARADAVUT

1.GR
Ekonomik, teknolojik ve kltrel deiimler, sava, g gibi kitlesel olaylar ve baka dillerle
olan ilikiler gibi eitli etkenler sonucunda yeni kavramlar ortaya kar. Bu yeni kavramlarn
dil ile ifade edilebilmesi iin de yeni szcklere ihtiya vardr. Yeni szckler bir dile tretme,
yabanc dillerden uyarlama gibi yntemlerle girer. Dile giren yeni szcklerin, dilde var olan
bir szcn tretilen yeni ekillerinin veya yabanc bir dilden alnarak dile uyarlanan bir
szcn genel ad olan neoloji terimi, Yunanca neos (yeni) ve logos (sz) szcklerinin
birlemesiyle meydana gelmitir.
Neolojizm, dil bilimciler tarafndan farkl tanmlarla ifade edilmitir. Gnay Karaaa Dil
Bilimi Terimleri Szl adl eserinde yenicilik maddesiyle verdii neolojizm hakknda
unlar kaydeder: letiimi ikinci plana atan yanl dil kullanmlarndan biridir. Kendisini
balca iki yolla gsterir. 1. Yeni ve henz yaygnlk kazanmam szleri kullanmak veya
mevcut szleri henz allmam farkl anlamlarda kullanmak. 2. Bir dilin kendi kk ve
eklerinden yararlanarak, o dilin yaayan ve l szlerindeki yapya bakarak veya az ve
lehelerden sz ve yap alarak gerekletirilen dil kullanm. (2013: 866). Karaaa
neolojizmleri yanl dil kullanmlarmdan biri olarak grmekte ve dilin kendi ek ve kklerinden
yararlanarak neolojizmlerin meydana geldiini belirtmektedir. Nee Emecan ise baka bir
dilden dnleme yoluyla dilin sz varlna giren gelerin de neolojizm olarak kabul edilmesi
gerektiini syler (1998: 21).
Dictionnaire de Linguistique et du Langage adl szlkte neolojizm, Yeni bir gsterilenreten veya yeni bir gsterilen-gsteren ilikisinden meydana gelen, daha nce kullanlmayan,
bir iletiim esnasnda ilev kazanan bir szlk birim biiminde tanmlanmaktadr
(www.archive.org). airlerin iirlerinde yeni szckler kullanmasyla, yabanc kaynaklarn
evrilmesiyle vs. yeni geler dile birok ekilde girebilmektedir. Peter Newmark, Neolojizmler,
dile yeni katlan szck birimler veya dilde var olan bir szck birimin yeni bir anlam
kazanmas eklinde tanmlanabilirler. aklamasn yapar (2016:122).
Nianyan, szlnde neolojinin tanmn yaparken bulunan yeni gelerin deyim de
olabileceini syler (www.nisanyansozluk.com). rnein jilet atmak jiletle saldrmak
(www.tdk.gov.tr) deyimi yabanc bir szcn Trkeye uyarlanmasyla oluan bir deyimdir.
sa Sar ise neolojizmi Yeni bir kavram karlamak ya da mevcut bir kavram daha iyi
tanmlamak amacyla tretilmi, dilin tretim kurallarna uygunluk gstereni fakat uydurma
(coinage) ya da kopyalama sonucu da ortaya kabilen, yeni szckleri ifade eden bir terim
olarak aklar (2013:20).
Yaplan bu farkl tanmlar sonucunda neolojizm kavram hakknda bir gr birliinin
olmad ortaya kmaktadr. Buna karn dil bilimciler neolojizmi genelde biim neolojisi ve
anlam neolojisi olmak zere ikiye ayrrlar. Melis Oktu Neolojizm Balamnda Dilsel
retimler/ Ekonomik Gstergeler: 2000 Yllarnda Yaanan Ekonomik Krizin Dil Bilimsel
zmlemesi adl almasnda J. F. Sablayrollesin biim neolojisi ve anlam neolojisi
hakkndaki grlerini verir. Sablayrollese gre biim neolojisi daha nce dilde bulunmayan
kelimelerin meydana getirilmesidir. Biim neolojisinde yeni geler ounlukla szcklere n
eklerin ya da son eklerin eklenmesiyle oluur. Anlam neolojisi ise dilde var olan bir szce
yeni bir anlamn yklenmesiyle ortaya kar (2009: 128).

SUTAD 39

Trkede Yeni Bir Neoloji rnei: Fiilleen Markalar

Neolojizmin eitli ilevleri vardr. Franszca zerine almalarn yrten szlk bilimciler
J. Provost ve J.F. Sablayrolles, biim-anlam-dil d gereklik arasndaki bantdan ortaya kan
neolojizmin ilevlerini ar ilevi, uslamlama ilevi ve bant ilevi olarak aklar (Oktu,
2009:125).
Bu ilevden ikincisi olan uslamlama ilevi, yeni ge kullanan konuucunun dinleyici
zerinde yaratt etki olarak tanmlanabilir. Neolojizmin uslamlama ilevini gnmzde
markalar youn bir ekilde kullanmaktadr.
2. FLLEEN MARKALAR
Gnay Karaaa fiilin tanmn Dil Bilimi Terimleri Szl adl eserinde yle yapar:
Varlktaki deiime eylem denir. (2013: 389). Muharrem Ergin de fiilleri Fiiller hareketleri
karlayan kelimelerdir. diye aklar (2013: 280).
Trke fiil ynnden ok zengin bir dildir. Tarih boyunca dier dillerden ald isimleri
yardmc fiiller veya isimden fiil yapma ekleriyle fiilletirmitir. Mesela Ercilasun, ince biet
(fra) isminin Eski Trke dneminde +I- isimden fiil yapma ekiyle fiilletirilerek biti-
(yazmak, boyamak) eklini aldn belirtir (2004:129). Yine Arapa lm anlamndaki vefat
szc (Kanar, 2009:656) Trkenin yardmc fiillerinden olan et- fiiliyle birleerek lmek
eylemini karlamtr. Son yllarda ise zel ad olan marka isimleri bazen retici bazen de
tketici yoluyla fiilletirilmektedir.
Asl talyanca marca olan szck dilimize marka eklinde gemitir. Gnmzde
marka daha ok pazarlama terimi olarak kullanlmaktadr. Amerikan Pazarlama Dernei
markay rnlerini sata sunan kiilerin sz konusu bu rnleri tanmlamak ve piyasadaki
dier emsallerinden ayrabilmek iin kullandklar isim, sembol veya bunlarn eitli
kombinasyonlar (www.ama.org) biiminde tanmlarken Trk Patent Enstits ise markay
Bir teebbsn mal veya hizmetlerini bir baka teebbsn mal ve hizmetlerinden ayrt etmeyi
salamas kouluyla; kii adlar, szckler, ekiller, harfler, saylar, mallarn biimi ve
ambalajlar gibi izimle grntlenebilen veya benzer bir biimde ifade edilebilen, bask
yoluyla
yaymlanabilen
ve
oaltlabilen
her
trl
iaretlerdir.
(http://www.tpe.gov.tr/TurkPatentEnstitusu/commonContent/MAbout)
eklinde
tanmlamaktadr.
Trk Dil Kurumunun Trke Szlnde marka:
1. Resim veya harfle yaplan iaret.
2. Bilet, para yerine kullanlan metal veya baka eyden para.
3. Bir ticari mal, herhangi bir nesneyi tantmaya, benzerinden ayrmaya yarayan zel ad
veya iaret.
4. mec. Tannm rn, saygn kii vb. (TS, 2011:1627) olmak zere 4 farkl ekilde
tanmlanmaktadr.
Marka szcnn Trke Szlkte yer alan nc tanm Bir ticari mal, herhangi bir
nesneyi tantmaya, benzerinden ayrmaya yarayan zel ad veya iaret. eklindedir. Ancak
bazen yeni bir rnn herhangi bir marka tarafndan ilk defa piyasaya srlmesinden sonra o
rnn isminin o markayla anlmasyla o markann zel isim olma durumu ortadan kalkar ve o
marka cins isim hline gelir. Bu durum pazarlama literatrnde jenerik marka terimiyle
karlanr. Pimapen markas bu duruma iyi bir rnektir. PVC pencere trnn ncs olan
bu marka daha sonra adn btn PVC pencerelere vermitir. Jenerik marka adlar toplum
tarafndan daha ok bilinir ve daha fazla kullanlr. Bu youn kullanm sonucu baz jenerik

SUTAD 39

247

248

Arda KARADAVUT

markalar szle girmitir. Bant, iti, vb.


Son yllardaki ekonomik gelimelerle irket saylar hzla artarken bunun aksine jenerik
marka saysnda son dnemlerde bir d gzlemlenmektedir. nk firmalar ok ksa bir
sre ierisinde birbirlerinin kardklar rnlerin benzerlerini piyasaya srmektedirler. Bu
yzden markalar tketicinin zihninde daha fazla yer edinebilmek iin baz farkndalk yollar
ararlar. Reklam, marka farkndal oluturmak iin iletmeler tarafndan youn olarak
kullanlan bir iletiim aracdr. Murat Akn, Marka farkndal oluturulmak istenen reklam
mesajlarnn ierii; hafzada depolanmas kolay olan, kolay hatrlanabilir ve markann dier
markalardan farkl olduunu vurgulayan slogan ve tantc zel mzik paralarndan
olumaldr. der (2007: 44).
Markalar, rnlerini tketiciye kitle iletiim aralarna reklam vererek tantrlar ve
tketiciyi rnn satn alnmas yolunda ikna etmeye alrlar. Gnmzde rekabet ortamnn
gittike artmasyla markalar iletmeye yarattklar yeni bir rnn adlandrlmasnda bu
rnn tketicinin zihninde kalc olmasna ve tketiciyi satn alma davranna yneltmesine
dikkat ederler. Reklamlarda kullanlan neolojiler reklam metinleriyle kalc hle getirilir. Son
yllarda ise birok marka neolojizmin uslamlama ilevini kullanarak, kardklar rnlerin
adlarn fiilletirme yoluna gitmektedir.
Trkede bir ad, iki ekilde eylem hlini alr. Bunlardan ilki bir isme isimden fiil yapma
ekinin getirilmesiyle oluur; ikincisi ise isimlerle bir araya gelip birleik fiil yaps oluturan
yardmc fiillerle meydana gelir. Gnay Karaaa isimden fiil yapma ekleri iin Addan eylem
treten ekler, adlara ve ad soylu kk ve gvdelere gelerek, getirildii ad ile ilgili grlm yeni
bir eylemin, yeni bir yapma ve olmann adn yapan eklerdir. eklinde bir aklama yapar
(2013: 65).
Markalarn fiilletirilmesinde genellikle +lA- isimden fiil yapma eki kullanlr. Ergin bu ek
hakknda Misalleri saylamayacak kadar ok olup isimden fiil yapmak gerekince bugn en
canl ek olarak daima bu eke bavurulur. der (2013: 180). rnein, Cappy atomla enerjini
atomla! (www.cappy.com.tr) sloganndaki atom+la- fiili, sz konusu ekle oluturulmutur.
sa Sar Dilde Yeniden Adlandrma htiyac: Retronimler adl makalesinde Adrienne
Lehrerin neolojizmler hakkndaki grlerini verir. Baz neolojizmler genellikle
okuyucunun/dinleyicinin dikkatini ekmek ya da reklamlarda aklda kalcl artrmak iin
etkisel amaca ynelik kullanlr ve kelime oyunu ya da cinaslar sonucu ortaya kar te bu
etkisel ama gnmzde fiilletirme yoluyla ortaya kmaktadr. Sar, bu amacn ne ekilde
karsa ksn neolojizmlerin meydana geldikleri anda szcksellemi olduklarn, belirli bir
yap ve anlamla dilin sz varlndaki yerini aldklarn syler (2013: 21).
Markalar rnlerini bazen kendileri fiilletirirken bazen de bu durum tketici tarafndan
meydana getirilir.
2.1. reticinin Fiilletirdii Markalar
Son yllardaki ekonomik ve teknolojik gelimeler markalar arasndaki rekabeti farkl bir
boyuta tamtr. Markalar piyasada kalc olabilmek iin srekli yeni sloganlar ve reklamlar
retmek zorundadrlar. Bu yzden marka sloganlar genellikle kelime oyunlaryla rl,
kafiyeli, aklda kalcl kolay olan ve tketiciyi satn alma eylemine tevik eden dinamik
sloganlardan seilir. Markalar, son yllarda bu dinamizmi salamak ve tketiciyi satn almaya
davranna yneltmek iin iletmeye sunduklar yeni rnlerinin reklam sloganlarn
fiilletirme yoluna gitmektedirler. Markalarn kitle iletiim aralarna verdikleri reklamlarda bu

SUTAD 39

Trkede Yeni Bir Neoloji rnei: Fiilleen Markalar

durumun rneklerine ska rastlanmaktadr.


2.1.1. AtomlaABD kkenli Coca Cola irketinin alt markalarndan Cappynin bir rn olan ve ierisinde
bulunan bal, ananas, portakal vb. yiyeceklerden oluan Atom adl meyve suyunun bir
reklamnda Cappy atomla enerjini atomla! (http://www.cappy.com.tr/) sloganyla marka
fiilletirilmesi yaplmtr.
2.1.2. CheetoslaDnyaca nl cips markas olan Cheetos, Trkiyedeki reklamlarnda Cheetosluyor
muyuz? eklinde bir slogan kullanmaktadr. (www.cheetos.com.tr)
2.1.3. Craxla1962 ylnda Firuz Kanatl tarafndan Eskiehirde kurulan bir biskvi firmas olan Eti
rnlerinden biri de Crax adl ubuk krakerdir. Bu ubuk krakerin reklamnda Elenceyi
sonuna kadar craxla! (www.etietieti.com) slogannda fiilleen marka rnei grlmektedir.
2.1.4. Tonla1984 ylnda anakkalede kurulan ve adn anakkalenin mitolojideki adndan alan
Dardanel markasnn piyasaya sunduu ilk rn bir ton bal konservesidir. Dardanel Tonun
son kan reklamnn slogan Dardanel Tonla pilavn tonla eklindedir.
(http://www.dardanel.com.tr/)
2.1.5. KloraklaKlorak markas tketici ile ilk kez 1960 ylnda bulumutur. lk zamanlar cam ielerde
satlan amar ve temizleme suyu 1980lerde hafzalara kaznan sar plastik ieye gemitir.
Ege Blgesinin ilk amar suyu markas Klorak, amar suyu kavramn topluma Klorak
kelimesi ile retmitir. Markann gnmzdeki slogan Hijyenin ve kar gibi beyazln 50
yldr Egede bir ad var Klorak. Biz Kloraklarz. eklindedir (www.klorak.com.tr). Burada da
yine fiilleen marka rnei grlmektedir.
2.1.6. MondiBir mobilya markas olan Mondinin Evini mondile, hayat yenile slogannda fiilleen
marka tespit edilmitir. (http://www.mondi.com.tr/)
2.1.7. VernelleTrkiyenin en ok bilinen deterjan markalarndan biri olan Vernelin internet sitesinde
yle bir aklama vardr. 1976 ylnda amar ykamasnda bir dnm noktas yaand ve
Trkiye Vernel ile tant. Bu tarihten itibaren yumuatmak "Vernel'lemek" oldu.
(www.vernel.com.tr). Kendini yukardaki gibi tantan markann 1976 ylndan beri slogan
Vernelleyin yumuack olsun vernelleyin mis gibi koksun! eklindedir. Fiilleen markalarn
ilk rneklerindendir.
2.1.8. Vestellen1984 ylnda kurulan ve fabrikas Manisa'da bulunan beyaz eya ve elektronik irketi olan
Vestel, son yllarda Trkiye Vestelleniyor. eklinde bir slogan gelitirmitir.
(www.vestel.com.tr) Bu rnek imdiki zaman ekiyle ekimlenmesi bakmndan dierlerinden
ayrlmaktadr.
2.1.9. YandexleRus kkenli internet arama motorlarndan olan Yandexin Trkiyedeki slogan

SUTAD 39

249

250

Arda KARADAVUT

Yandexlesene eklindedir. (www.yandex.com.tr)


Tespit edilen markalarn genellikle +lA- isimden fiil yapma ekini alm emir kipinin ikinci
teklik ve okluk ahs hlinde rnekleri vardr. ki rnekte zaman ekinin, bir rnekte zaman
ekiyle birlikte soru ekinin, bir rnekte de art ekinin kullanld grlmektedir.
2.2. Tketicinin Fiilletirdii Markalar
Jenerik markalar, tketici tarafndan ad aktarmas yoluyla farkl markalarn ayn tr
rnlerinin isimlerinin yerine de kullanlarak cins isim hlini alrlar. Marka-rn ilikisi
erevesinde bir rn ilk olarak hangi marka tarafndan piyasaya srldyse daha sonra o
markann adyla anlr. Markalar sadece daha nce piyasada bulunmayan bir rn piyasaya
srmekler jenerik marka olmazlar. Lemi Akn jenerik markalarn oluumunu ilk olmak,
uzunluk ve basknlk, genelleme, marka ismi ile rn arasnda anlamsal bir ilikinin
bulunmas ve yer isminden gelenler olmak zere be balk altnda inceler (2014:24).
Syleyi kolayl, markayla rn arasndaki anlam ilikisi gibi sebeplerle jenerikleen markalar
tketici tarafndan gnlk hayatta daha youn kullanlan jenerik markalar sadece cins isim
olarak deil fiil olarak da gnlk yaamda kullanlmaktadr. Konuma dilinin sz varlnda
hem isim hem de fiil olarak yerini alan bu markalardan bazlar szlklere de girmeyi
baarmtr. Tketicinin fiilletirdii jenerik marka rnekleri aadadr.
2.2.1. BantlaSelobant, 1928 ylnda Amerikan 3M irketinde alan mhendis Richard Drew tarafndan
icat edilmitir. Akn, (2014: 23) selobantn bakkal ve frnlarda zellikle paketleme iin
kullanldn belirtir ve hlen Scotch ve 3M markas altnda 400'den fazla bant eidinin
retildiini syler. Bant ad tketici tarafndan zaman ierisinde cins isim hline dnmtr.
Bantla- fiili de yine bu markann tketici tarafndan fiiletirilmesi sonucu oluan ve iki eyi
birbirine yaptrmak anlamnda kullanlan bir eylemdir.
2.2.2. Cifle1974te piyasaya kan kire zc ve yzey temizleyici formlleri olan temizlik markas
Cif bu alanda Trkiyedeki ilk markalardandr. Tketici bu markay zamanla cins isim hline
getirmi ve fiilletirmitir. Banyo mutfak vs. temizliinde baka markalar kullanlsa bile yaplan
i lavabolarn ciflenmesidir.
2.2.3. itileEski bir sv deterjan markas olan iti, halk tarafndan benzer rnleri kartan dier
markalarn yerine de kullanlarak jenerik marka hlini almtr. Marka, yaygn kullanmyla
hem ad hem de fiil olarak szle girmeyi baarmtr. Gnmzdeki itile- fiili de bu
markadan gelmektedir (www.tdk.gov.tr.). kirini kartmak iin amarn iki yann birbirine
srtmek anlamndadr.
2.2.4. FotooplaBir bilgisayar program markas olan ve fotoraflar zerinde deiiklik yapmaya yarayan
Photoshop Trkeye fotoop eklinde uyarlanmtr. Bu marka hem ad hem de fotooplaekli ile eylem olarak tketici tarafndan yaygn bir ekilde kullanlmaktadr.
2.2.5. Grgrlazmir'de 1960'l yllarda retilmeye balanan bir tr mekanik hl sprgesinin markas
olan Grgr zamanla tketiciler arasndan grgrla- ekli ile fiillemi ve cins isim hline
gelmitir.

SUTAD 39

Trkede Yeni Bir Neoloji rnei: Fiilleen Markalar

2.2.6. JiletleDnyaca nl Gillette tra bann Trkedeki telaffuzu jilet eklindedir. Gilletteten
sonra iletmeye sunulan dier tra ba markalar da jilet adn kullanm ve marka cins isim
hline gelmitir. Jiletle- fiili berberlerin kulland ve tketicinin fiilletirdii marka
rneklerinden biridir.
2.2.7. Uhula1932 ylnda August Fischer tarafndan gelitirilen sv yaptrc markas olan Uhu,
lkemizde uhula- ekliyle fiillemitir.
2.2.8. ViledalaAlman ev temizlik malzemeleri reten bir markann ad olan Vileda, lkemizde yerleri
silmek sz beinin yerine viledala- eklinde fiillemitir.
3. SONU
Neolojiler dile giren yeni szlk birimlerdir. Oktu, Boulangerin neoloji hakknda ortaya
koyduu be farkl yaklamdan sz eder. Bunlar:
1.
2.
3.
4.
5.

Yeni szlk birimlerin retilmesi sreci


Yeni szlk birimlerin kavramsal ve uygulamal olarak incelenmesi
Kurumlar tarafndan gerekletirilen organize planl bir etkinlik olmas
Yeni szlk birimlerle desteklenmesi gereken alanlarn belirlenmesi
Neolojimzlerin bir btnce ierisinde deerlendirilmesi yaklamlardr (2009: 126).

Markalarn kendi rn isimlerini fiilletirmesi Boulangerin Kurumlar tarafndan


gerekletirilen organize planl bir etkinlik yaklamna girmektedir. Tketici tarafndan
fiilletirilen markalar ise Yeni szlk birimlerin retilmesi sreci yaklamnn iinde
deerlendirilebilir. Bu yaklama gre konuan kii bilinli veya bilinsiz yeni szckler
retebilir.
Dil bir iletiim aracdr. Konuan kii dncelerini en ksa yoldan dinleyiciye aktarmak
ister. rnein mutfak lavabosunu x marka amonyakl kimyasal bir deterjanla sildiini anlatmak
isteyen bir ev hanm Lavaboyu x ile sildim. demektense, jeneriklemi marka adn
fiiletirmeyi tercih eder: Lavaboyu cifledim gibi.
Toplum tarafndan tr ad hline getirilip daha sonra fiilletirilen jenerik markalardan
bazlar szlklere girerek dilin sz varlna katlmtr. Bantla-, itile-, grgrla- ve jiletle- fiilleri
Trke Szlkte kendine yer bulmutur. Tketici tarafndan fiilletirilen ve gnlk hayatta
youn bir ekilde kullanlan jenerik markalarn says dikkate alnmal ve szlklerde daha ok
yer edinmelidir. Erdoan Bozun dedii gibi Trke sz varl bakmndan deil szlk
bakmndan fakir bir dildir. (2006:40).
Sonu olarak birok dil bilimci tarafndan ele alnan neolojiler, dil yozlamas sebeplerinden
grlse de reticinin bizzat kendi markalarn fiilletirmesi veya tketicinin iletiim kolayl
asndan markalar fiilletirmesi Trkenin zenginlii olarak deerlendirilmelidir. Ayrca, bu
ekilde markalardan oluan fiiller, eylemin kaynan aklamas bakmndan kken bilgisine
yardmc olmaktadr.

SUTAD 39

251

252

Arda KARADAVUT
KAYNAKA
AKALIN, Hluk (Editr) (2011), Trke Szlk, Ankara: TDK Yaynlar.
AKIN, Murat-AVCILAR, Mutlu Yksel (2007), Tketici Temelli Marka Deeri Kavram, Pazarlama
Dnyas, Yl: 21, Say: 2007-1: 39-46.
AKIN, Lemi (2014), Jenerik Marka simlerinin Oluumu ve TDK Szlkne Giri ekilleri, Uluslararas
Sosyal Aratrmalar Dergisi, C. 7, S. 31: 19-28
EMECAN, Nee (1998), 1960'tan Gnmze Trkce: Bir Szlk Denemesi. Istanbul: YKY Yaynlar.
ERCLASUN, Ahmet, Bican (2004), Balangtan Yirminci Yzyla Trk Dili Tarihi, Ankara: Aka
Yaynlar.
ERGN, Muharrem (2013), Trk Dil Bilgisi stanbul: Bayrak Yaynlar.
GLSEVN, Grer-BOZ, Erdoan (2006), Trkenin ada Sorunlar, Ankara: Gazi Kitabevi.
KANAR, Mehmet (2009), Osmanl Trkesi Szl, stanbul: Say Yaynlar.
KARAAA, Gnay (2013), Dil Bilimi Terimleri Szl, Ankara: TDK Yaynlar.
OKTU, Melis (2009), Neolojizm Balamnda Dilsel retimler/ Ekonomik Gstergeler: 2000 Yllarnda
Yaanan Ekonomik Krizin Dil Bilimsel zmlemesi, stanbul Aydn niversitesi Dergisi, Yl 1,
Say 1: 123-133
SARI, sa (2013) Dilde Yeniden Adlandrma htiyac Retnonimler, Trkbilig 2013/25: 19-26
Elektronik Kaynaklar
www.ama.org (Eriim tarihi: 18.02.2016)
http://www.cappy.com.tr/ (Eriim tarihi: 15.02.2016)
www.cheetos.com.tr (Eriim tarihi: 15.02.2016)
http://www.dardanel.com.tr/ (Eriim tarihi: 15.02.2016)
DUBOS, Jean, (2001) stream/DictionnaireDeLinguistiqueDubois/Dictionnaire-de-LinguistiqueDubois_djvu.txt (Eriim tarihi: 15.02.2016) www.archive.org
www.etietieti.com (Eriim tarihi: 15.02.2016)
/tr/sirket_profili (Eriim tarihi: 15.02.2016) www.klorak.com.tr
http://www.mondi.com.tr/ (Eriim tarihi: 16.02.2016)
NEWMARK,Peter,(2016)Content/ilts.ir/Page/142/ContentImage/A%20Textbook%20of%20Translatio
n%20by%20Peter%20Newmark%20(1).pdf (Eriim tarihi 18.02.2016) www.ilts.ir
NANYAN,
Sevan,
(2009)
/?k=neolojizm&x=0&y=0
(Eriim
tarihi:
18.02.2016)
www.nisanyansozluk.com
/tr/giris-sayfas/vernel-hakknda-her-sey/tarihimiz.html (Eriim tarihi: 15.02.2016) www.vernel.com.tr
http://www.tpe.gov.tr/TurkPatentEnstitusu/commonContent/MAbout (Eriim tarihi: 13.02.2016)
www.yandex.com.tr (Eriim tarihi: 16.02.2016)

SUTAD 39

SUTAD, Bahar 2016; (39): 253-262


e-ISSN 2458-9071

TRKEDE EMR-STEK KP VE YABANCILARA TRKE


RETM
IMPERATIVE-SUBJUNCTIVE MOOD IN TURKISH AND
TEACHING TURKISH TO FOREIGNERS
nan GM*

z
Yabanclara Trke retimi, gnmzdeki poplerliine karn birok sorunu da beraberinde
getirmitir. Bunlarn banda Trkenin gramerindeki tasnif, tanmlama ve ilev sorunu gelmektedir.
zellikle kimi gramer konularnn yabanclara anlatmnda glk ekilmektedir. Bu sorunlarn
ortaya kmasndaki temel gerekelerden birisi, Trk dil bilgisinin yeterince iyi ilenememesidir. Trk
gramerindeki bu sorunlar Trkeyi yabanc dil olarak retmede de gzlenmektedir. Emir ve istek
kipi, birleik zamanl ekimler (fiillerin iki kipli ekimi), adlatrma (-mAk, -mA, -(y)X) gibi
konularn yabanclara anlatlmasnda karklk meydana gelmektedir. Emir ve istek kipi, Trkenin
tarihsel ve ada gramerlerindeki tartmal konulardandr. Dolaysyla bu tartmal konularn
yabanclara anlatmnda da problemler ortaya kmaktadr. Bu makalede istek ve emir kipiyle ilgili
genel bilgi verilmi, Trkenin tarihsel dnemlerinde ve standart Trkiye Trkesindeki kullanm
sklklar ve ilevlerine deinilmi, genel bir ereve izilerek zm nerisi getirilmeye allmtr.

Anahtar Kelimeler
Trke retimi, dil bilgisi sorunlar, emir kipi, istek kipi, ilev.

Abstract
Despite its popularity nowadays, teaching Turkish to foreigners has accompanied several
problems. Among them, problems of classification, definition and function in Turkish grammar are
the most important. Especially some grammar subjects are told to foreigners with difficulty. One of
the main reasons why these problems come out is that Turkish grammar cant be treated adequately.
Thus, these problems in Turkish grammar are observed in teaching Turkish as a foreign language as
well. The subjects such as imperative and subjunctive mood, inflections with compound tense
(inflection of verbs with two moods), nominalisation (-mAk,-mA, -(y)X) cause complexity while
being told to foreigners. The imperative and the subjunctive mood are the argumentative subjects in
historical and contemporary grammar of Turkish. So, there are problems in telling these
argumentative subjects to foreigners as well. In this essay, general information about the imperative
and the subjunctive mood has been given, their frequency of occurrence and functions in historical
terms of Turkish and standard modern Turkish have been mentioned and solution offer has been tried
to be brought with a general frame being drawn.

Keywords
Teaching Turkish, problems of grammar, imperative, subjunctive mood, function.

Okutman, Sleyman Demirel niversitesi Uluborlu Selahattin Karasoy Meslek Yksekokulu, e posta: inangumus@sdu.edu.tr
Gnderim Tarihi: 17.05.2015
Kabul Tarihi:
30.11.2015

254

nan GM

1. GR
Yabanclara Trke retimi, son zamanlarn popler alanlarndan biridir. lkemizdeki
yabanc uyruklu rencilerin oalmas, Trke retimini daha da cazip duruma getirmitir.
Trkeyi eitim dili ve akademik dil olarak renecek bu rencilerin disiplinli bir Trke
renim srecinden gemeleri gerekmektedir. Trke hazrlk aamasnn, rencinin btn bir
renim yaamn etkiledii yadsnamaz bir gerektir. Bu durum, Trke retiminin nemini
ortaya karmaktadr. Hazrlk aamasndaki uyum sreci, rencinin baarsn dorudan
etkilemektedir. Sistemli bir dil retiminin yannda, Trk kltrnn de aktarlmas, bu uyum
srecini daha da hzlandran bir etmen olarak grlmektedir.
Bugn lkemizde niversitelerin ya da zel kurulularn at birok dil merkezi
bulunmakta, sertifika programlar almakta ve yabanclara Trke retimi balamnda
yaynlar (tez, makale, bildiri) yaplmaktadr. Olumlu gelimelerin gzlenmesine karn bu
poplerlik, beraberinde birok sorunu da ortaya karmtr. Bu sorunlar; alann yeterince iyi
bilinmemesi, dil retiminin sistemli olmamas, dil merkezlerinin stats, eitmenlerin
yeterlilikleri, materyallerin ierikleri, ders ierikleri ve programlar, hedef kitlenin durumu ve
retimde karlalan glkler olarak deerlendirilebilir.
Trke retiminde karlalan bu glklerle ilgili birok alma yaplm ve zm
nerileri getirilmitir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken birka nokta var. Baz nerilerin
zellikle uygulamaya ynelik olmamas, teorik bilgilere boulmas hibir yarar
salamamaktadr. Yabanclara Trke retimi konusunda yeterlilie sahip olmayan ya da bu
alanda ders vermemi kiilerce yaplan bu yaynlar, neriden teye geememektedir.
Yabanclara Trke retiminin birok yn vardr. Okuma, yazma, dinleme, konuma gibi
becerilerin Trke bilmeyenlere kavratlmas kolay bir i deildir. ncelikle iyi bir program,
ekip almas ve hedef kitlenin iyi belirlenmesi gerekmektedir. Bu alanla ilgili yaplm pratie
ynelik yaynlarn ve yazlm kitaplarn yol gstericilii yadsnamaz. Ancak tm bu almalar,
kimi zaman yeterli olamamaktadr. Burada reticiye byk i dmektedir. Gerektii yerde,
pratik zmlerin bulunmas, iinden klmaz baz konularn formle edilerek basitletirilmesi,
hedef kitlenin dzeyine gre bir anlatm biiminin seilmesi ii biraz daha kolaylatracaktr.
2. TRKE RETMNDE EMR VE STEK KP PROBLEM
Trke retiminde karlalan temel sorunlardan biri, emir ve istek kipinin anlatmdr.
zellikle emir ve istek kipinin retimi iin ayr ayr verilen gramer kalplar fonksiyon
belirsizliine yol amaktadr. Trke retimine ynelik hazrlanan kitaplarn mfredatlarnda
konu bal olarak sunulan istek kipinin kullanm skl ve gncel Trkedeki ilevinin
belirlenmesi gerekmektedir. ncelikle temel sorun emir ve istek kipinin adlandrlmasnda
yatmaktadr. Bu, sadece Trke retiminin deil, Trk gramerinin sklkla tartlan
konularndan birisidir. Trkede emir kipinin varl ve fonksiyonlar, istek kipinin ortaya
k, kullanm alan ve gnmzdeki durumu hl bir problem olarak ortada durmaktadr.
Yabanc uyruklu bir renciye istek eki olarak verilen -(y)A morfeminin hem konuma dilinde
hem de yaz dilinde geni olarak kullanlmamas belirli sorunlar da beraberinde getirmektedir.
Konuyu netletirmek ve bir zm nerisi getirmek iin ncelikle emir ve istek olarak
adlandrlan bu iki kipin Trk gramerindeki genel grnmne bakmakta fayda vardr:
Kktrke, Uygur Trkesi ve Karahanl Trkesiyle ilgili hazrlanan gramer kitaplarnda istek
kipi bal bulunmamaktadr (Tekin 2000: 180-182; Eraslan, 2012: 345-351; Haceminolu 2008:
182-194). Talat Tekin, birinci kii ekimlerinde gnlllk kipi baln; ikinci ve nc

SUTAD 39

Trkede Emir-stek Kipi ve Yabanclara Trke retimi

kiilerde ise buyurma kipi baln kullanarak emir kipinin birinci kiilerde iletilemeyeceini
vurgulamtr (Tekin 2000: 182). Dier tarihsel lehelerde gelecek zaman karlayan -GAy
morfeminden ortaya kan ekiller istek olarak deerlendirilmitir: Eski Anadolu Trkesinde
-(y)A (zkan 2000: 138-143 ), Harezm Trkesinde -A, -GA, -Ay (Haceminolu 1997: 156-157),
aatay Trkesinde teklik birinci kii: -(A)y, -(A)yIm, -(A)yIn; okluk 1. kii: -(A)lI, -(A)lI,
-(A)lIm (Eckmann 2005: 114). Kpak Trkesinde dorudan istei ifade eden bir ek yoktur
(Karamanlolu 1994: 133). Bugn -(y)A biiminde verilen istek kipinin, Trkenin balang
dnemlerinde bulunmad, daha sonraki dnemlerinde ise sadece istek iin deil, dier baka
fonksiyonlar iin de kullanld (gelecek zaman, emir vb.) anlalmaktadr.
Modern Trkenin ele alnd gramer kitaplarnda, istek kipinin byk oranda
kullanmdan dm olduuna dair bilgiler vardr: Tahsin Banguolu, stein bildirmesi
(indicatif de lopratif) kararl bir dilek ifade eder ve yerine gre buyuru anlamna yaklar.
Netekim bu kipin tekli ve oklu 3. kiileri Yeni Trkede ve yaz lehemizde eskimi saylp
yerlerine buyuru kipinin 3. kiileri kullanlr olmutur (seve yerine sevsin, seveler yerine
sevsinler): Ben antam alaym. Baheye iyi bakasnz. Merak etmesinler. Gidelim servi revanm yr
Sadabada. aklamasn kaydederek -(y)A morfeminin bir ynyle kullanmdan dm
olduunu ifade etmitir (Banguolu 2007: 469-470). Muharrem Ergin, ekin geliimi ve ilevini
ifade ettikten sonra Fakat hemen ilave edelim ki bu da bugn nazar bir ekim durumundadr.
nk ikinci, nc ahslarda bugn ok az kullanlmakta ve yerlerine umumiyetle emir,
bazen de art ekli kullanlmaktadr. Bylece bugn istek fonksiyonu iin istek eklinin yerini
emir ekli alm gibidir. biimindeki deerlendirmesiyle ekin kullanm alannn olduka
daraldn vurgulamtr (Ergin 2004: 311-312). Zeynep Korkmaz, istek ekleri ierisinde 3.
teklik ve okluk kiiler iin -(y)A morfeminin zayflamasndan dolay -SXn ve -sXnlAr
morfemlerinin kullanldn ifade etmitir (Korkmaz 2007: 652). stek eki olarak verilen -(y)A
morfeminin birinci kiilerde atasz, deyim, kalplam ekil, halk azlarnda, halk iir ve
hikyelerinde veya tarih devirlerdeki havay aksettiren tasvirlerde; ikinci ve nc kiilerde
da istek ilevi yannda uyar veya istek-emir aras bir fonksiyonda kullanldna iaret eder:
Yolun ak ola. Alverite fazla oyalanp da sakn tren saatini karmayasn. Ar git ki yol alasn.
Sylenenleri unutmayasn, yaplacak ileri sraya koyasn. (Korkmaz 2007: 656-657).
Nurettin Demir ve Sema Aslann almas, istek kipinin kullanm skl ve bugnk
fonksiyonlarna dair toparlayc bilgi vermesi bakmndan nemlidir: stek kipi -(y)A, standart
Trkiye Trkesinde kullanm alan daralm ve ilevleri, bata gnlllk kipi ve birleik
ekimlerde -sA olmak zere, dier istek iaretleyicilerince devralnm bir biimbirimdir.
Standart Trkede dua, ilenme gibi kalplam sz ve deyimlerle az zelliklerinin yanstld
trk, mani, masal, halk hikyesi gibi trler darda tutulursa, en yava geriledii iddia edilen
ikinci kiilerden dahi byk oranda ekilmi, yerini alt kii iin de gnlllk kipine ve ksmen
-sAya devretmitir. (Demir-Aslan 2010: 277). Bundan dolay bu morfem, kullanm skl
azalarak bir kip ekimi olmaktan kp arkaik zellikler gsteren bir biimbirim olarak sadece
belli kullanmlarda yaamaktadr. -A eki, standart Trkede tutunduu kullanmlarn
birounda istek dnda olaslk, tahmin, karm vb. bildirmektedir. Sen azndan karm
olmayasn?, Bizi grmeyeler veya Bizi grm olmayalar vb. Bir ksmnda ise varsayma ya da
koula dayallk vardr (Aslan 2007: 587).
stek kipiyle ilgili olarak yaplan deerlendirmeler, Eski Anadolu Trkesinden itibaren
kullanlmaya balanan -(y)A morfeminin zaman ierisinde kullanmdan dt ve yerini emir
ekillerine brakt ynndedir. Burada sorulmas gereken soru udur: Genel dilde emirden
daha fazla kullanm sklna sahip olan istek ilevi, hangi baka biimlerle yerine

SUTAD 39

255

256

nan GM

getirilmektedir? Yant olarak emir kipi balnda verilen ekimin ne ktn gryoruz.
stelik bu ekim, emirden ziyade istei iaretlemektedir. Burada temel problem
adlandrmadadr. Bunu Trke retimi ders kitaplarnda da gryoruz. -(y)A morfemi istek
bal altnda zorlama rneklerle anlatlmaktadr. Adlandrmada ve ilev belirlemede hatalar
olduu gze arpmaktadr. Burada yaplmas gereken, emir kipi yerine istek-emir bal
altnda ortak bir ek emas dzenlemek ve fonksiyonlarn (istek, emir, uyar, hatrlatma vb.)
belirlemektir.
Konuya daha da aklk getirmek iin gramer kitaplarmzda emir kipi olarak verilen
ekimle ilgili de baz bilgiler vermek gerekir. Emir kipi de Trk gramerinin problemli
alanlarndan biridir. Gerek tarihsel metinlerimizde gerekse gnmzde emir kipi iin standart
bir ekimin olmamas, istek ekimiyle baz rtmelerin olmas, bu kipin tasnif ve tarifinde baz
glklere yol amtr. zellikle emir kipinde birinci kiilerin varl, tartma konusu olmaya
devam etmektedir.
Tasarlama kipi eklerinden biri olan bu ekler tasarlanan hareketi emir eklinde ifade eder,
hareketin emirle yaplmasna iaret eder. (Ergin 2004: 304) ifadesi tam olarak geerli deildir.
Emir ekiminde kullanlan eklerin fonksiyon olarak daha ok istek kategorisinde
kullanldna tank oluyoruz.
Tahsin Banguolu, emir ekiminin birinci kii ekimleri iin mantkl olmadn
vurgulamtr: Bu tek kip de tekli ve oklu 2. ve 3. kiilerden ibarettir. Buyuru eydilen, veya
sz geene eydeni nazar olarak kesin eilimini duyuran bir kip olduu iin 1. kiiye
ynelmesi mantk deildir. (Banguolu 2007: 473).
Zeynep Korkmaz, emir kipiyle ilgili grleri ve tarihsel dnemlerdeki durumunu ele
aldktan sonra birinci kiilerin de emir ekillerinin olabileceini ileri srer: Trkiye Trkesine
gelince: Bu konuda yaplan bir aratrma ve metinlere dayanan dikkatli bir inceleme; insann
kendi kendine de emredebileceini ve emir kipinin yalnz ekil olarak deil, ilev bakmndan
da birinci ahs ekimlerinin var olduunu gstermektedir. (Korkmaz 2007: 669).
Ahmet Bican Ercilasun, emir kipinin birinci kiileriyle ilgili deerlendirmesinde, insann
kendi kendisine de emredebilecei kanaatini ileri srmtr. Ercilasun; Muharrem Ergin ve
Zeynep Korkmaz dndaki aratrmaclarn emir kipinin birinci kiilerinin olamayaca,
bunlarn ilevden hareketle istek kategorisine alnmas gerektii ile ilgili grlerini
eletirerek bu biimlerin emir kategorisinde verilmesi gerektiini savunmutur: nsann
kendi kendisine emredemeyecei doru deildir. u rnek, insann kendisine de
emredebileceini gsterir. Ahmet dedim kendi kendime, kalk ve al. Bu cmledeki kalk ve al
emir ekilleri deil midir? te Ahmet, kendi kendine kalk ve al diyerek kendisine
emretmektedir. (Ercilasun 2011: 61). Ercilasunun verdii rnekler, emir ekiminin birinci kiisi
iin deil ikinci kii ekimine uygun rneklerdir. Burada kii kendisini soyutlayarak, kar
tarafa yani ikinci kii (sen) konumuna getirmi, bylelikle emir, ikinci kii (sen) iin iletilmitir.
Birinci kii iin olsa dahi, sonucunda ceza bir yaptrm sz konusu olmayaca iin bu ekimler
emir deil istek kategorisindedir.
Bilindii gibi Trkede herhangi bir biim, kendi temel ilevi dnda yan ilevlere de sahip
olabilmektedir. Trk dili tarihinde aka gzlemleyebildiimiz bu durum, gnmz
Trkesinde de devam etmektedir. Szckler ve biimler, balam ierisinde deerlendirilir. Her
dil birimi, etkileim hlinde olduu dier dil birimleriyle kurduu bantyla varlk kazanr.
Bir dilsel enin birlikte bulunduu teki dilsel elerle ayn dilsel yap iinde kurduu
bantlardan kaynaklanan dilsel kimlii (mer-Uzun vd. 2011: 81) olarak ifade edilen deer
terimi, dilsel birliklerin kullanmlarndaki deikenlii gsterir. Dilsel bir genin deerini
belirleyebilmek iin, onunla ayn dzlemde yer alan br gelerle kurduu kartlk

SUTAD 39

Trkede Emir-stek Kipi ve Yabanclara Trke retimi

bantlarn gz nnde tutmak gerekir. (Gz-Huber 1998: 70). Szgelimi Kktrkede


bulunma ekinin (-dA) ayrlma durumu iin de kullanlmas, Uygur Trkesinden itibaren
grdmz gelecek zaman ekinin (-gAy) istei de ifade etmesi (-A biiminde), bugn geni
zaman ilevli -(A/U)r ekinin imdiki zaman; imdiki zaman eki olan -yor ekinin de kimi yerde
geni zaman ifade etmesi gibi. Bu durum Trkenin her sahasnda ve dneminde
gzlemlenebilmektedir. Mustafa zkan Eski Anadolu Trkesinde istek kipinin on iki
fonksiyonunu (gelecek zaman, istek, art, geni zaman, imdiki zaman, emir, gereklilik vb.)
belirlemitir (zkan 2007: 83-113).
Burada emir iin de ayn durumdan sz etmek mmkn. Hatta emir kipinin yaplmas
istenen ii kesinlie balayarak emir biiminde ifade eden bir gramer kalb (Korkmaz 2007:
665) olmas ona daha zel bir konum salamaktadr. Semantik olarak kesinlik, buyurma
ifadelerinin olmas; emir kipinin hiyerarik bir yaplanma, ast-st ilikisi dzeyinde
gerekleebileceini, sosyal hayatta iletilmesinin mmkn olmayacan imlemektedir. Kald
ki emir anlam, sadece emir kipiyle deil, zaman zaman gereklilik, gelecek zaman, imdiki
zaman gibi kalplarla da ifade edilebilir:
Hemen buraya gel!
Hemen buraya geliyorsun!
Hemen buraya geleceksin!
Hemen buraya gelmelisin!
Verilen rneklerde nanslar olsa da istenilen eylemin gereklememesi durumunda ceza
bir yaptrmla sonulanabilecei anlam yatmaktadr. Btn emir eklerinde de balam
ierisinden, emir mi yoksa istek mi olduu ortaya konulmaldr. stek kipi de tarihsel olarak
baktmzda benzer bir kullanma sahiptir. Dolaysyla emir kipinin ve istek kipinin ilevsel
olarak birbirine yaknl, zaman zaman birbirlerinin yerine de kullanlabileceini ortaya
koymaktadr. Bundan dolay tarihsel ve ada gramer incelemelerinde emir ve istei ortak bir
paydada (istek-emir biiminde) deerlendirilmesi, getii rneklerin balamndan hangi anlam
kastediliyorsa o fonksiyonunun ne karlmas gerekmektedir. Hatta gnmzde istek ekimi
olarak gsterilen -(y)A biiminin hemen hemen hi kullanlmadn (Baz kalp ifadeler dnda:
hayrola, kolay gele vs.), bunun yerine emir kipinin istei de karladn biliyoruz. Bunda
tarihsel sre ierisinde emir ve istek kipinin i ie gemilii byk rol oynamtr.
Sema Aslan Demir Trkede steme Kiplii Semantik-Pragmatik Bir nceleme balkl
kitabnda konuyu ayrntl olarak ele almtr. almada isteme st kmesinin alt anlam
alanlar emir, istek, rica ve yalvarma (Aslan Demir 2008: 15) olarak belirlenmitir. Emir kategorisi
iin verilen bilgiler dikkat ekicidir: Bir ifadenin emir olabilmesi iin bir buyurucunun, bir
eyleyicinin ve bir buyruun; buyurucudan kaynaklanan yksek dereceli empoze ve
ynlendiriciliin; buyurucu ve eyleyici arasnda eit olmayan, buyurann grece stat
stnlne dayanan ilikisinin olmas gerekir. Emir, buyurucudan eyleyiciye belirli bir
dayatma ile ynelen; ierii, harekete geirici-ynlendirici olan; yksek dereceli isteme bildiren
bir anlam alandr. Bu ynyle emrin, isteme skalasnn en st aralnda yer ald
sylenebilir. (Aslan Demir 2008: 16). steme skalasnn en st aralnda yer alan bu kiplik
kategorisinin emir dnda da iaretleyicileri vardr. -(X)yor, -AcAk, -mAlI, -(X/A)r, -mAz gibi
biimbirimler cmle ierisinde emir deeri kazanabilir (bkz. Aslan Demir 2008: 168-173).

SUTAD 39

257

258

nan GM

Emirle ilgili yaplan genel deerlendirmelerden sonra, Trkenin tarihsel dnemlerinde


konuyla ilgili verilen morfemleri tablolar hlinde gstermek yerinde olacaktr:1
Tablo 1: Kktrke (Tekin 2000: 180-182)2
1. kii
2. kii
3. kii

Teklik
-(A)yIn
-~gIl
-zU(n) ~ -Un

okluk
-(A)lIm
-(X) ~ -(X)lAr
-zU(n) ~ -Un

Tablo 2: Uygur Trkesi (Eraslan 2012: 345-348)


Teklik

okluk

1. kii

-(A)yIn

-(A)lIm

2. kii

-~gIl

-(X) ~ -(X)lAr

3. kii

-zUn

-zUnlAr

Tablo 3: Karahanl Trkesi (Haceminolu 2008: 190-193)

1. kii
2. kii

Teklik
-(A)yIn / -Ay
-AyI / -yI / -eyim
- ~ -gIl / -gIn

3. kii

-sU / -sUn / -sUnI

okluk
-AlI / -(A)lIm
-(X)lAr
-sUlAr /
-sUnlAr

Tablo 4: Harezm Trkesi (Haceminolu 1997: 153-156)

1. kii

2. kii
3. kii

Teklik
-AyIn / -AyIm
-gAyIn / -gAyIm /
-AyIn men
- ~ -gIl / -gul
-kl
-sUn / -sU

okluk
-gAl / -Al / -gAlIm -lI /
-AlIm
-(X) /
-(X)lAr
-sUnlAr

Birinci kiilerdeki ekimler btnyle istei, dier ekimler ise balamdan hareketle bazen emir bazen de istei
karlamaktadr.
Ad geen eserde ikinci ve nc kiiler buyurma kipi; birinci kiiler ise gnlllk kipi bal altnda verilmitir.

SUTAD 39

Trkede Emir-stek Kipi ve Yabanclara Trke retimi

Tablo 5: Kpak Trkesi (Karamanlolu 1994: 116)


Teklik
1. kii
2. kii
3. kii

-AyIm / -gAyIm
- ~ -gIl (sen)
-gUl / -kIl / -gIn kIn
-sXn

okluk
-AlIm / -gAlIm
-AlIk /-AlI
-(X) / -(X)Iz
-(X)lAr
-sXnlAr

Tablo 6: aatay Trkesi (Eckmann 2005: 112)


Teklik
-(A)y(In)

okluk
-(A)lI

2. kii

- ~ -gIl / -gIn

-(X)(lAr)
(X)Xz(lAr)

3. kii

-sUn / -dik

-sUnlAr / -dikler

1. kii

Tablo 7: Eski Anadolu Trkesi (zkan 2000: 143)


1. kii
2. kii
3. kii

Teklik
-AyIn / -AyIm
~ -gIl
-sUn

okluk
-AlUm
-(X) / -(X)Uz
-sUnlAr

Tablo 8: Osmanl Trkesi (Demir-Ylmaz 2006: 101)

1. kii
2. kii
3. kii

Teklik
-(y)AyIn
-(y)AyIm
~ -gIl
-sUn / -sU

okluk
-(y)AlUm
-(U) / -UUz
-sUnlAr

Tarihsel dnemleri gsteren tablolardan, gramer kitaplarmzda istek kipi olarak verilen
ekimin sonradan ortaya kt ve snrl bir kullanma sahip olduu anlalmaktadr. Emir kipi
olarak verilen ekimin de geni oranda istei karlad, emir anlamnn sadece hiyeraride
geerli olduu grlmektedir. Dolaysyla yabanclara Trke retiminde istek ve emrin ortak
bir paydada (istek-emir biiminde), her kii iin btn ekimler gsterilerek ilenmesi daha
doru olacaktr. Konu anlatlrken birinci kiilerde emir anlamnn olmad, bu ekimin sadece
istei imledii vurgulanmaldr. teki kii ekimleri iin, emir mi, istek mi olduunun
balamdan anlalmas gerektii belirtilmeli, rnek cmlelerle (emir ve istei gsteren ayr ayr
cmleler belirlenerek) konu pekitirilmelidir.
Yabanclara Trke retiminde temel bavuru kaynaklarndan biri olan Yeni Hitit
Yabanclar in Trke Ders Kitabnn Dilbilgisi Destei blmnde istek kipi iin, birinci
kiilerin sk (Ben artk gideyim. imdi biraz ara verelim.), ikinci kiilerin nadiren (Sakn ge
kalmayasn. Bunu byle bilesiniz.), nc kiilerin de ok nadiren (O bir daha derse ge kalmaya.

SUTAD 39

259

260

nan GM

Onlar byle konumaya.) kullanld belirtilmitir (Komisyon 2014: 186). Konu anlatm ksmnda
da emir ve istek ayr tablolar hlinde verilmi, her tabloda rnek cmleler sralanmtr (Emir:
Onlar beklesinler mi? Sen git. Siz okuyun; stek: Ben yemeyeyim mi? Sen iesin. O konua. Siz
sorasnz. Biz kalm.) Altrma cmleleri, iki konu iin de ortaktr (Komisyon 2014: 57).
Yabanclar in Trke Dilbilgisi adl almada, istek ekimi iin -(y)e morfemi verilmi ve
ekim olarak da okuyaym, okuyasn, okuya, okuyalm, okuyasnz, okuyalar rnekleri (olumsuz,
olumlu soru ve olumsuz soru biimleriyle birlikte) sralanmtr (Trkmen 2009: 183). kinci kii
ekimleri yerine daha ok dilek-art kipi, 3. kii ekimleri yerine de emir kipinin kullanld
belirtilerek sz edilen kii ekimlerinin zayfladna iaret edilmitir:
Siz de bizimle gelseniz! (gelesiniz yerine)
Buyurun yle oturun. (oturasnz yerine)
Biraz daha kalsan!
Onlar da bize katlsnlar, arkadalarla tansnlar. (Trkmen 2009: 184).
Birinci ve nc cmlelerde, art kipiyle oluturulan yap tam olarak istei
karlamamaktadr. Dolaysyla bu cmlelerde de istek formunda emir biimlerinin
kullanlmas daha yerinde olacaktr.
Ayn almann emir kipi konusunda tasarlanan hareketin emir eklinde ifade edildii
belirtilmi, istek anlam vurgulanmamtr (Trkmen 2009: 184).
stanbul Yabanclar in Trke Ders Kitab adl almada, istek ve emir ayr balklar
hlinde verilmitir. Emir kipi iin, bir iin, oluun, hareketin yaplmasn ya da yaplmamasn
emretmek iin kullanlr. Kii kendine emredemeyecei iin, 1. tekil (ben) ve 1. oul (biz)
kiilerde emir kipi kullanlmaz. ifadeleri kullanlmtr. Emir dndaki herhangi bir
anlamndan sz edilmemi, istek-rica-temenni anlam alanna girebilecek rnekler (Ltfen derste
sessiz olun; Kolay gelsin.) de verilmitir (Blkba-Gedik vd. 2012: 9). stek kipinde ise ikinci ve
nc kiilerin bulunmad belirtilmi, 2. ve 3. ahslarda, istek kipi yerine emir kipi getirilir.
stek kipi genellikle 1. tekil (ben) ve 1. oul (biz) ahslarda kullanlmaktadr. eklindeki
aklamayla konu daha da karmak hle getirilmitir (Blkba-Gedik vd. 2012: 13).
Gazi niversitesi Trke renim, Aratrma ve Uygulama Merkezi tarafndan
hazrlanan A1-A2-B1 Yabanclar in Trke Dil Bilgisi adl alma, konulara daha ilevsel
yaklamtr. Emir kipi bal altnda emir, buyruk, direktif (Hemen anneni ara.); istek, dilek,
rica, dua, beddua, t, uyar (Anneciim benim iin kek yap; Allah rahmet eylesin.) gibi ilevler
rneklerle desteklenmitir (Mehmet 2014: 213-217). stek kipi de dilek-istek kipi bal
altnda modern Trkiye Trkesindeki kullanm skl esas alnarak hazrlanmtr. stek
ekiminde sen / siz / o / onlar ekimlerinin u anki Trkede kullanlmad, bu kiilerde emir
formlarnn kullanld vurgulanmtr: Ben yardm edeyim; Sen yardm et; O yardm etsin; Biz
yardm edelim; Siz yardm edin; Onlar yardm etsinler. (Mehmet 2014: 217). Ayrca dilek-istek
ekiminde II. Tip balnda -mAk iste- yapsnn da verilmesi ilevsel adan uygundur
(Mehmet 2014: 217). almada kiplerin ilevleriyle deerlendirilmesi yerinde bir anlaytr. Her
biimin cmlelere gre deer kazanmasna vurgu yaplm, bylelikle anlam ve kullanmn da
gz nne alnd bir alma ortaya kmtr. Burada sadece, kiplerin ayr balklar olarak
deil de, ortak bir balkta, tek bir morfem olarak verilip buna bal olarak ilevlerin
sralanmasnn daha uygun olaca ifade edilebilir.
Emir ve istek iin ayr ayr verilen tablolar ve ilevler konuyu daha karmak hle
getirmekte ve retimde glkler dourmaktadr. zellikle istek iin verilen cmlelerin
kullanm alan hemen hemen ortadan kalkmtr. Standart Trkede iletilmeyen bir ekimin
yabanclara retilmeye allmas kimi sorunlara yol aacaktr. Bunun yan sra renci, emir

SUTAD 39

Trkede Emir-stek Kipi ve Yabanclara Trke retimi

ekimi olarak rendii bir biimle gnlk hayatta sk karlat zaman kafasnda soru
iaretleri oluacaktr. Dolaysyla, fonksiyon itibaryla buradaki ilevin istek olarak
vurgulanmas ya da daha salkl bir zm olarak konu balnn istek-emir biiminde
belirlenmesi gerekmektedir.
3. SONU
Yabanclara Trke retimi son zamanlarn popler alanlarndan biridir. Fakat bu
poplerlik, alanla ilgili yeterliliklerden kaynaklanan kimi problemleri de beraberinde
getirmitir. Gramer konularndan bazlar, bu problemlerin banda gelmektedir.
Trkenin gramerinde eskiden beri tartlagelen emir ve istek kipinin kullanmlar ve
fonksiyonlar, Trkenin yabanc dil olarak retilmesinde karmza kmaktadr. zellikle
gnmzde kullanm skl azalm istek kipinin ve fonksiyon olarak emirden ok istei
karlayan emir kipinin retilmesi baz glkler dourmaktadr. Burada ncelikle gz
nnde bulundurulmas gereken durum, ada Trkedeki kullanm olmaldr. stek kipi
olarak verilen -(y)A morfeminin gnmzde olduka dar bir alanda kullanld gz nne
alnmal, emir kipi olarak verilen biimlerin de fonksiyon itibaryla temel olarak istei
karlad, belirli durumlarda (hiyerarik yaplanmalarda) emir fonksiyonunda kullanld
vurgulanmaldr. zellikle emir kipinin birinci kiilerde iletilmedii anlatlmaldr. Bylelikle
Trkenin gncel kullanm n plana alnm olup Trkeyi yabanc dil olarak renenlerin
zihinlerindeki olas kavram ve anlam kargaasnn nne geilecektir. Bu iki kip birletirilerek
her kii ekimi iin ayr ayr olmak zere ortak bir morfem uygulanmal, istek kipi olarak
verilen -(y)A morfeminin salt belirli kalp anlatmlarda yer ald belirtilmelidir:

Tablo 10: stek-Emir ekimi

1. Kii
2. Kii
3. Kii

Teklik
-(y)AyIm
-
-sXn

okluk
-(y)AlIm
-(y)Xn / -(y)XnXz
-sXnlAr

Bunun yannda dier biimlerin de kullanld balam gerei istek, emir, rica, yalvarma
gibi anlamlara gelebilecei, ilgili konularda anlatlmaldr. Sz gelimi emir anlam iin emir
kipinin yannda -(X)yor, -AcAk, -mAlI, -(X/A)r, -mAz; istek iin snrl olarak A, gnlllk, -sA
gibi yaplarn, ayrca rica ve yalvarma gibi anlamlar iin de farkl gramerlik gelerin (rica:
Pencereyi aabilir misiniz? / yalvarma: Ne olursun, Allah akna vb.) kullanld (Aslan Demir
2008: 167-180), bu kullanmlarn balam ierisinde deer kazand vurgulanmaldr.

SUTAD 39

261

262

nan GM
KAYNAKA

ASLAN, Sema (2007). stek Kiplii, Gereklik, Gerekletirilebilirlik, VIII. Uluslararas Dil,
Yazn ve Deyibilim Sempozyumu Bildiri Kitab I, Konya, 581-590.
ASLAN DEMR, Sema (2008). Trkede steme Kiplii Semantik-Pragmatik Bir nceleme,
Ankara: Grafiker Yay.
BANGUOLU, Tahsin (2007). Trkenin Grameri, Ankara: TDK Yay.
BLKBA, Fatma-GEDK, Enver vd. (2012). stanbul Yabanclar in Trke Ders Kitab A2,
stanbul: Kltr Sanat Basmevi.
DEMR, Nurettin-ASLAN, Sema (2010). Sklk Kopyas rnei Olarak stek Eki (y)A,
Turkish Studies, Volume 5/4, s. 276-290.
DEMR, Nurettin-YILMAZ, Emine (2006). Trk Dili El Kitab, Ankara: Grafiker Yay.
ECKMANN, Janoss (2005). aatayca El Kitab, ev.: Gnay Karaaa, Ankara: Aka Yay..
ERASLAN, Kemal (2012). Eski Uygur Trkesi Grameri, Ankara: TDK Yay.
ERCLASUN, A. Bican (2011). Trkede Emir ve stek Kipi zerine, Trk Gramerinin
Sorunlar Toplants Bildirileri, Birletirilmi Birinci Bask, Ankara: TDK Yay., s. 61-66.
ERGN, Muharrem (2004). Trk Dil Bilgisi, stanbul: Bayrak Yay.
GZ, Nkhet-HUBER, Emel-SENEMOLU, Osman-ZTOKAT, Erdim (1998). Aklamal
Dilbilim Terimleri Szl, (Yneten: Berke Vardar), stanbul: ABC Kitabevi Yay.
HACIEMNOLU, Necmettin (1997). Harezm Trkesi ve Grameri, Ankara: TDK Yay.
HACIEMNOLU, Necmettin (2008). Karahanl Trkesi Grameri, Ankara: TDK Yay.
MER, Kmile-KOCAMAN, Ahmet-ZSOY, A. Sumru (2011). Dilbilim Szl, stanbul:
Boazii niversitesi Yay.
KARAMANLIOLU, A. Fehmi (1994). Kpak Trkesi Grameri, Ankara: TDK Yay.
KOMSYON (2014). Yeni Hitit I Yabanclar in Trke Ders Kitab, Editr: N. Engin Uzun,
Ankara: Ankara niversitesi Basmevi.
KORKMAZ, Zeynep (2007). Trkiye Trkesi Grameri (ekil Bilgisi), Ankara: TDK Yay.
MEHMET, Glsn (2014). A1-A2-B1 Yabanclar in Trke Dil Bilgisi, Ankara: mtr medya.
ZKAN, Mustafa (1999). Tarih Trkiye Trkesi Metinlerinde stek Eki -a/-enin
Kullanl zerine, Eski Trkiye Trkesi Toplants - Bildiriler, Ankara: TDK Yay., s. 83113.
ZKAN, Mustafa (2000). Trk Dilinin Gelime Alanlar ve Eski Anadolu Trkesi, stanbul:
Aydn Kitabevi.
TEKN, Talat (2000). Orhon Trkesi Grameri, Ankara: Sanat Kitabevi.
TOPARLI, Recep (1984). Kpak Trkesi Grameri, Erzurum: Atatrk niversitesi FenEdebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Ders Notlar: 34.
TRKMEN, Fidan (2009). Yabanclar in Trke Dil Bilgisi 1, zmir: Ege niversitesi Yay.

SUTAD 39

SUTAD, Bahar 2016; (39): 263-284


e-ISSN 2458-9071

KTAHYALI MEK VE BADATLI RHNN TERKB-


BENDNE NAZRES
MESHKI (MEK) OF KUTAHYA AND HIS NAZIRE TO THE
TERKIB-I BENT OF RH OF BAGHDAD
Yunus KAPLAN*

z
Terkib-i bent, farkl kafiyelere sahip bentlerden oluan ve bentlerin sonunda, ayn kafiyeye sahip
birer beyit olan nazm eklidir. Bu iirlerde genellikle hayattan ve talihten ikyet, toplumsal eletiri,
felsef dnceler ile din ve tasavvufi konular ele alnmtr. zellikle 16. yzyl airlerinden
Badatl Rhnin, yaad devrin aksayan ynleri ve bunlarn toplumsal yap zerinde oluturduu
olumsuzluklar eletirel bir dille anlatt terkib-i bendi airler tarafndan ok beenilmi, bu yzyl ve
sonrasnda birok air bu iire nazire yazmtr. Hayat hakknda kaynaklarda herhangi bir bilgi
bulunmayan Ktahyal Mek de Badatl Rhye nazire yazan airlerdendir. Meknin terkib-i
bendi de Badatl Rhnin iiriyle ayn vezinde ve ayn bent saysna sahiptir. Ancak Rhnin
terkb-i bendi, sekizer beyitlik 17 bentten oluurken Meknin terkib-i bendinin ise 14, 15 ve 16.
bentleri dokuzar, dierleri ise onar beyitten olumaktadr.
Bu almada Ktahyal Meknin terkib-i bendinin ekil ve muhteva zellikleri zerinde
durulmu ve bu iirin eviri yazsna yer verilmitir.

Anahtar Kelimeler
Klasik Trk Edebiyat, Badatl Rh, Ktahyal Mek, Terkib-i bent, Nazire.

Abstract
Terkib-i bent (which might be translated into English as the combination of strophes) is a
poem structure consisting of strophes with distinct rhymes, each of which ends with a couplet bearing
the same rhyme of it. Complaints about life and luck, sociological criticism, philosophical ideas, and
religious and sufi subjects are considered mostly in these poems. Especially the terkib-i bent written
by Rh of Baghdad, one of 16th Century poets, in which he narrates, in a critical manner, the
hindered aspects of the era he lived through, and the unfavourable effects of them on the sociological
structure, has been appreciated by other poets, and many nazires (a poem modeled after another
poem in respect to both content and form) has been written by these poets in 16th Century and after,

Do. Dr., Osmaniye Korkut Ata niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm retim yesi,
Osmaniye. e-mail: yunuskaplan80@mynet.com
Gnderim Tarihi: 06.11.2015
Kabul Tarihi:
17.03.2016

264

Yunus KAPLAN
in response to this poem. Meshki (Mek) of Kutahya, whose life there is not much information about
in any resource, is one of many poets to have written a nazire to the Rh of Baghdad.
In this work, form and content characteristics of the terkib-i bent of Meshki of Kutahya has been
dwelled on, and the translation of this poem has been presented.

Keywords
Classical Turkish Literature, Badatl Rh, Ktahyal Mek, Terkib-i bent, Nazire.

SUTAD 39

Ktahyal Mek ve Badatl Rhnin Terkib-i Bendine Naziresi

GR
Terkib-i bent, bentlerle kurulan bir nazm eklidir. Her bent, iki blmden oluur. Birinci
blme terkip-hane ad verilir. Ksaca bent olarak adlandrlr. Her bent, be ile on arasnda
deien beyit saysna sahiptir. Bentlerin kafiye dzeni gazele benzer. Bentleri birbirine
balayan son beyte vasta beyti veya bendiyye denir. Vasta beyti, her bentte farkl olup kendi
iinde kafiyelidir (Dilin 2005: 233). Terkib-i bentlerde bent says genellikle 5-7 arasnda deise
de Nb ve Leyl Hanmda olduu gibi 3-4 bende kadar inebilen, Badatl Rh ve Esrr
Dedede olduu gibi 17 bende kadar uzayan terkib-i bentler de grlr (pekten 2010: 114).
Terkib-i bentlerde genellikle talihten ve hayattan ikyet, din, tasavvufi ve felsefi
dnceler anlatlm, toplumsal yergi niteliinde eletirilere yer verilmitir. Mersiyeler,
genellikle bu nazm ekliyle kaleme alnr (Dilin 2005: 233).
Klasik Trk edebiyatnda bu nazm eklinin en nemli temsilcisi, Badatl Rhdir. 16.
yzyl airlerinden olan ve Badatta doan Rh, klasik Trk edebiyatnn en ok gazel yazan
airlerinden biridir. Bundan dolay nemli bir gazel airi olarak anlan Rh, asl hretini
sekizer beyitten oluan on yedi bentlik terkib-i bendiyle yakalamtr. Hiciv trnde yazlan bu
iirde air, devrin aksayan ynlerini, sosyal adaletsizlikleri ve bunlarn toplumsal yap zerinde
oluturduu olumsuzluklar dile getirmitir.
Badatl Rh, bu dncelerini dile getirirken terkib-i bendinin hemen her beytinde yarayar, zengin-fakir, mir-geda, has-am, rint-zahit, kmil-cahil gibi kart tipleri; safa-cefa,
zenginlik-fakirlik, kirli-temiz, talihli-talihsiz, imanl-imansz, ekil-mana gibi zt kavramlar bir
araya getirerek onlar karlatrm; bylece sosyal tipler ve gruplar arasndaki etkileimleri,
kar davranlar, toplumun elikilerini gstermitir. Bu kullanmlarda havas-has, ayan, paa,
bey, mir ve hce kelimeleriyle yksek tabakay, yneticiler ve zenginler snfn; halk-avam-am,
ged, dilenci szleriyle alt tabakay yani hibir deeri olmayan ve hibir deere sahip olmayan
snf; zahit, sofu diyerek genellikle bir tekke ve tarikata bal, dindar, fakat cahil kesimi; air,
k, rint szleriyle aydn, entelektel, arif ve kmil kiileri ve bunlarn oluturduu gruplar
ifade etmitir. Bunlarn hepsini de Osmanl Mslman toplumu ierisinde bulunan,
birbirleriyle etkileimden doan davranlar gsteren sosyallemi gruplar olarak sergilemitir
(Gler 2008: 29-30.
Badatl Rhnin eletirel bir yaklamla, yaad dnemin sosyal hayatndaki birtakm
olumsuzluklara deindii bu terkib-i bendi, kendi dneminde ve sonrasnda airler tarafndan
ok beenilmi ve bu iire birok nazire yazlmtr. Cevr (l. 1654) (Ayan 1981: 160-66), Nimet
(l. 1659-60) (Ersz 2007: 120-131), Berber-zde Mehmed Zihn (l. 1715) (Alptekin 2007: 520-37),
Arpaeminizde Mustafa Sm (l. 1734) (Kutlar 2004: 247-53), Bursal Levh (l. 1751) (Glhan
2010: 61-78; Okumu 2011: 291-307), Hamet (l. 1768) (Arslan ve Aksoyak t.y.: 76-83), Snblzde Vehb (l. 1809) (Yenikale t.y.: 289-93), Leyl Hanm (l. 1848) (Arslan 2003: 173-76), Ziya
Paa (l. 1880) (Gzler 1987: 82-127), Musa Kzm Paa (l. 1890) (Bardak 2007: 537-555),
Muallim Naci (l. 1893) (Muallim Naci 1327), Trabzonlu Cd (l. ?) (Aslan 2001: 367-86) Badatl
Rhye nazire yazan airlerdendir. Badatl Rh Dvnn yaymlayan Cokun Aka gre
Fehm, Abd, Edirneli Kabl (l. 1828-29), Kandiyeli Ali Rid Efendi, Ayetullah Receb Vahy
gibi airlerin de nazireleri bulunmaktadr (2001: 51). Badatl Rhnin terkib-i bendine yazlan
bu nazireler arasnda en mehur olan, Ziya Paann onar beyitlik on iki bentten oluan
naziresidir.

SUTAD 39

265

266

Yunus KAPLAN

Ktahyal Mek ve Terkib-i Bendi


1. Hayat
Meknin hayat hakknda kaynaklarda herhangi bir bilgi bulunmamaktadr. Ancak terkibi bendinin Nare-i Terc-i Bend-i akm Mek-i Ktahiyyev1 balndan Ktahyal olduu
anlalmaktadr. Yine terkib-i bendin son bendindeki

Ktahyada bde-ke-i sar- auz


Ne Mr u ne od sir-i meydn- Dmuz
beytinden Meknin bu iiri, Ktahyada iken yazd anlalmaktadr. Ayrca terkib-i
bendinin Badatl Rhye nazire olmas ve bu iirin kaytl olduu mecmuann 16. ve 17. yzyl
airlerini havi olmasndan hareketle Meknin, 16. veya 17. yzylda yaadn sylemek
mmkndr.
2. Terkib-i Bendi
2.1. Nshalar
Ktahyal Meknin, Badatl Rhye nazire olarak yazd terkib-i bendinin iki yazma
nshas bulunmaktadr.
1. Mecma-i Er (stanbul Bykehir Belediyesi Atatrk Kitapl Bel_Yz_K.007):
Mecmuann 113b-118b varaklarnda Nare-i Terc-i Bend-i akm Mek-i Ktahiyyev
balyla kaytl olan iir, nesih hatla kaleme alnmtr. Her sayfada ift stun hlinde yazlm
17 satr bulunmaktadr. Balk ve vasta beyitleri krmz mrekkeple yazlmtr.
119 varaktan oluan bu mecmuann derleyeni ve derlenme tarihi belli deildir. Batan eksik
olduu anlalan ve baz yapraklar sonradan yanl ciltlenen bu mecmua ierisinde 16. yzyl
airlerine ait gazel, kaside, tahmis, mseddes, terkib-i bent gibi nazm ekilleriyle yazlm
birok iir bulunmaktadr. Bu iirler, belli bir dzene gre yazlmam olup say itibaryla en
fazla gazel bulunmaktadr. Bu gazellerin de byk ounluu birbirine naziredir.
2. Mecma-i Er (Sleymaniye Ktphanesi Uaki Tekkesi 367): Meknin terkib-i bendi,
mecmuann 21b-26a varaklarnda kaytl olup Nare-i Mek-i Ktahiyyev baln
tamaktadr. Sayfa kenarlarna, farkl satr saysnda ve nesih hatla kaleme alnmtr. Balk,
krmz mrekkeple yazlmtr.
100 varaklk bu mecmuann da derleyeni ve derlenme tarihi belli olmayp 16. ve 17. yzyl
airlerinin iirlerini ihtiva etmektedir. Mecmuda farkl trlerde ve nazm ekillerinde kaleme
alnm birok iir bulunmaktadr. Baz iirler sayfa kenarlarnda kaytl olup iirlerin tertibinde
belli bir dzen gzetilmemitir.
2.2. ekil zellikleri
Ktahyal Mek de Badatl Rh gibi terkb-i bendini Mefl Mefl Mefl Feln
vezniyle kaleme almtr. Ancak Rhnin terkb-i bendi, sekizer beyitlik 17 bentten oluurken
Meknin terkib-i bendinin ise 14, 15 ve 16. bentleri dokuzar, dierleri ise onar beyitten
olumaktadr.

Her ne kadar balkta terci-i bent ifadesi kullanlsa da bentlerin sonunda aynen tekrarlanan vasta beyitleri olmad
iin bu iirin nazm ekli terkib-i benttir.

SUTAD 39

Ktahyal Mek ve Badatl Rhnin Terkib-i Bendine Naziresi

iirde vezin itibaryla ciddi kusurlar grlmemektedir. Baz beyitlerde ak hecelerin kapal
heceye dnmesiyle oluan imale karmza kmakta, bunlarn da byk ounluunun
terkip ilerinin uzun okunmasyla olutuu grlmektedir:

Drr-i adef-i maden-i dery-y admz


Yekt gher-i adr-nin-i kef-i destz
imdi emen-i dehrde mur- dilimzdr
Pervne olan em-i ru- dil-bere her dem

I/3
III/5

Birka beyitte ise uzun nlye sahip kapal hecelerin ak heceye dntrlmesiyle oluan
zihafa rastlanmaktadr:

Zhid gibi her ge-i mirba ber--ber


urmaz yzmz ebru-y dil-dr-perestz

I/4

Ey mbtedi b-aber-i ez-srr- aat


Ger pendmi utsa ideym ben seni gh

IX/4

Bentlerin hepsi kafiyelidir. airin kafiye trlerindeki tercihi ise tek ses benzerliinden
oluan mcerred kafiye ile revi ve ridf harflerinden oluan mrdef kafiyeden yanadr. 17
bendin 8i mcerred, 7si mrdef kafiyelidir. Dier iki bentten biri revi, dahl ve tess
harflerinden oluan messes kafiye dieri ise revi ve kayd harflerinden oluan mukayyed
kafiyelidir. Meknin, baz bentlerde ayn kelimeyi kafiye olarak birden fazla kullanarak kafiye
kusuruna dt grlmektedir. I. bentte perest, III. bentte dem, V. bentte bl, VIII.
bentte zer, IX. bentte gmrh ve gh, XIII. bentte yuf, XVII. bentte saf ve vef
kelimeleri ikier kez XII. bentte ise rh kelimesi kez tekrarlanmtr.
iirin btn bentleri kafiyeli olmasna ramen 10 bendinde redif tercih edildii
grlmektedir. Bu redifler, eklerden (I., II., VIII., XI., XII., XVI. ve XVII. bentler), kelimelerden
(IV. ve VII. bentler) ve ek+kelimelerden (XIV. bent) olumaktadr.
2.3. Muhteva
Meknin terkib-i bendi, Badatl Rhnin terkib-i bendiyle hem ekil ve hem de muhteva
bakmndan birok ynden benzerlik gstermektedir. Ayrca her iki airin kullandklar dil ve
sahip olduklar slup da birbiriyle rtmektedir. Tasavvuf umdeler, dnya nimetlerinin
geicilii, kendini lim sanan cahillerin durumu, vefaszlk, riyakr kaba sofular, rintlik ve
rintliin hlleri gibi konular her iki airde de ortak olan unsurlardr.

anma bizi kim re-i engr ile mestz


Biz ehl-i arbtdauz mest-i elestz

Badatl Rh I/1 (Ak 2001: 187)

anma bizi kim cins-i met- ser-i destz


Biz cevher-i nr ru- urd-i elestz

Mek I/1

Gr zhidi kim shib-i ird olayn dir


Dn mektebe vard bugn std olayn dir

Badatl Rh VI/1 (Ak 2001: 189)

Her kim ki bu gn ib-i ird olayum dir


rif geinp cmleye std olayum dir

Mek IV/1

SUTAD 39

267

268

Yunus KAPLAN

retde nola erre isek manide yuz


Rhl-uds Meryeme nef itdgi ruz

Badatl Rh XII/1 (Ak 2001: 192)

Ala bizi kim nr- meh pertev-i yuz


Biz Rul-emn deme nef itdgi ruz

Mek XII/1

arhu ki ne sadinde ne nasinde be var


Dehr ki ne snda ne mnda a var

Badatl Rh VII/1 (Ak 2001: 190)

Her kim ki dise ynet-i lemde vef var


nanma anu szine kim anda a var

Mek VII/1

Yuf rna dehr gl gl-zrna hem yuf


Ayrna yuf yr- cef-krna hem yuf

Badatl Rh XV/1 (Ak 2001: 194)

Ey dil feleg lufna zrna hem yuf


Ehl-i dile cevr itdgi evrna hem yuf

Mek XV/1

Meknin terkib-i bendi, Rhnin terkib-i bendiyle muhteva bakmndan byk oranda
rtse de Badatl Rh; toplumsal eletiri, sosyal adaletsizlik ve yozlama gibi konular daha
belirgin bir ekilde dile getirmitir. Meknin ise tasavvuf dnceleri daha fazla n plana
kard grlmektedir. airin bentlerde dile getirdii dncelerin zeti yledir:
Mek, dnya nimetleri karsndaki kaytszln dile getirip ilah aka olan meylini ifade
ederek iirine balar. Bu konudaki samimiyetini ise zahitle kendisi arasndaki farka iaret
ederek aklamaya alr. Rindane bir edayla her ne kadar grnte meyhanede bulunsa da
hakikatte gnlnn sevgiliyle hakiki arab itiini ve tevhit kadehinin arabyla sarho bir
hlde olduunu syler:

Mande eker yr ile dil bde-i nb


retde eger ge-i mey-ne-niestz

I/7

aire gre gl ve kadeh, yani bahar mevsimi olduu iin insan dnya dertlerinden
uzaklatran iki imenin zaman gelmitir artk. Ancak o, daha iki imeden ilah akn
etkisiyle sarho hldedir. Onun ak sarholuuyla sararm benzini grenler, ezelden beri k
olduunu anlamakta gecikmezler. nk sevgilinin elife benzeyen boyu karsnda iki bklm
olan airin sarholuu, Elest Bezmiden gelen bir sarholuktur:

Mtemgeh-i ez-rz- ezel bde-perestm


L-cra-ke-i cm- mey-i bezm-i elestm

II/10

Ona gre dnya, gam ve dert ile dolu olduu iin insann badeye olan dknl
normaldir. Ancak yine de insan baz srlar gnlnde saklamasn bilmeli, bu srlar kimseye ifa
etmemelidir. Zaten k iin sakinin ikisinin mumunun ahitlii olmasa gam evi olan bu dnya
bir taneye bile demez:

Olmayd eger hid em-i mey-i s


Bir abbeye degmezdi bu am-ne-i lem

III/4

air, arif geinip ksa zamanda ak yolunda mesafe kat etmek isteyen cahillere de atar.
Ona gre bu kiilerin en bariz zellikleri, iinde bulunduklar cehaletin farknda olmamalardr.
Ayrca bunlar, hibir emek harcamadan ak yolunda adlarndan sz ettirerek dnyada bu

SUTAD 39

Ktahyal Mek ve Badatl Rhnin Terkib-i Bendine Naziresi

zellikleriyle mehur olmann derdindedirler:

Mjgn ile a- ru- rn ile ben de


alar azayn ni-i Ferhd olayum dir

IV/3

Beinci bentte air, sevgilinin vgsn yapar. Bu dnya, inciyle dolu byk bir deniz olsa
bile ilerinde ei ve benzeri olmayan tek inci sevgilidir. Onun aya benzeyen yznn parlakl,
her sabah vakti gnei canlandrd iin nazlanmay fazlasyla hak etmektedir. Ancak
dnyadaki btn gzel isimlerin sahibi olan bu sevgilinin yzn grebilmek iin gzlerin
zikir srmesiyle glendirilmesi lazmdr:

Ol h- cihnu yzin ol dde grr kim


Dil srme-i ikr ile an eyledi bn
V/7
Sonraki bentte ise gznn ve gnlnn nuru olan sevgilisine seslenerek iinde bulunduu
durumdan, ektii eziyetlerden bahsetmek ister. Aslnda onu en ok zen ey, sevgilinin
kendisinden ilgiyi kesmesidir. Her eye ramen ondan af dileyen air, onun cmertliinden
medet umarak kendisini ya olgunlatrmasn ya da dnya skntlarn gsleyecek hikmet
sahibi yapmasn ister. Eer bunlar olmuyorsa cann almasnn daha uygun olacan syler:

Minet-kede-i pr-am- endh- belda


Luf eyle ki bu ste-i ib-i himmet
Ya kmil ola ikmete ya terkini lsa
Yud ikem-i k-i zemn ire ylsa

VI/9-10

air yedinci bentte dnyadaki vefaszlktan ikyetidir. Ona gre Dnyada vefa var.
diyenler yalan sylemektedirler. nk dnya, gl baheleriyle donatlm bir cennet bile olsa
eninde sonunda viran olacaktr. Ancak sabah akam Allah zikrinin getii gnller, iinde
tavuslarn dolat cennete dnecektir. Eer insan, ebedi hayatn temaasnn zevkini srmek
istiyorsa halvete girip yokluk ehline dhil olmaldr. nk insan, halvette cefa ekerek nefsini
terbiye etmezse Allah ile arasndaki perdeyi kaldramaz:

Sen ada v a sendedr ey ce velkin


Arada hemn perde olan nefs-i hev var

VII/8

nsan, aynaya benzeyen gnln her trl kederden temizlemeli ki gnl alan sevgilinin
yanann parlakl gznden hi kaybolmamaldr. k olan kimse, seher vakti yle feryat
etmeli ki cier kan gzlerinden akmamal ve hi kimse de bunu bilmemelidir. Bu kimseler,
uzlet kesine ekilmeli ve dnya nimetlerinden el ekmelidir. nk insan eninde sonunda bu
dnyadan gidecek ve bu dnya nimetlerinin ahirette kendisine hibir faydas olmayacaktr:

Yodan seni var ideni sev kim saa yarn


Bir erre adar fide yo sm zerden

VIII/7

Bir insan, Allah gcendirmemek iin hlini ve iinde bulunduu acziyeti kimseye
bildirmemelidir. nk Allah dnda kendisine yardmc olacak hi kimse yoktur. Her daim
ona dua etmeli ve ondan yardm dilemelidir. Hakiki srlara vakf olamayan kiiler ise bir
mride balanmal, gnllerini zikirle sslemelidirler. Byle yaptklar mddete Allah onlarla
birlikte olacaktr:

ut pendmi ikir-i mdm ile heme


T kim saa her ghda Allh ola hem-rh

IX/8

SUTAD 39

269

270

Yunus KAPLAN

Gece gndz gnl alan sevgiliyle birlikte olduunu syleyen air, ondan grd
ihsanlarla mutludur. Onun iin cann feda etmeyen n adnn ktye kmas ise
kanlmazdr. nk byle bir sevgiliyi seyretmenin karlnda binlerce can feda edilse yine
de azdr:

Cnneyi seyr itmege ey - ayrn


Azdur kola bi cn- muaddes aa urbn

X/10

Bu hakiki sevgili, zahitlere ne kadar gizli ise klara da o kadar aikrdr. Dnyada ister
dilenci ister hkmdar olsun her kim varsa onun nazarnda birdir:

Her kim ki aa urasa birdr naarnda


Ger merd-i ged olsa ya Dr-y cihndur

XI/7

air, ilah akn knhne vakf olmu bir k olarak kendini; ayn , gnein parlakl
ve Cebrailin insana fledii ruh olarak tanmlar. Her sabah parlakln artran gne,
sermayesini ezelden beri badeyi terk etmeyen bu n gnlnn mumundan almaktadr.
Bakalar tvbe ederken o, yapm olduu tvbenin sadakatini muhafaza etmenin derdindedir.
Her trl bela ve musibetin kahrn da ekmeye hazrdr ve kendisiyle birlikte olanlarn kalp
aynasn amaktadr:

Her kim ki bizmle bir adm hem-nefes olsa


yne-i albin aaruz ehl-i ftuz

XII/8

Bir sonraki bentte ise gerek sevgilinin zellikleri anlatlr. Bu dnya bahesinde evveli ve
ahiri olmayan tek varlk odur. O, her trl dnya ssnden mnezzehtir. ki dnyann
padiahdr ve hikmet ile drt unsur onun karsnda zora girer. Her ne varsa ona secde
hlindedir. Her gzn, onu grmesi mmkn ise deildir. ster mmin ister kfir olsun herkes
onun ihsanna muhtatr. Az ve duda herkese gizli bir srdr ve bu sr, herkese idrak
edilemeyecei iin ifa edilmemelidir. Ona bakmayan gren gzlerin kr olmas daha iyidir:

Her dde-i bn ki cihna naar eyler


Kr oldu yegdr ki aa olmaya nr

XIII/8

On drdnc bentte ise gerek kullarn zellikleri dile getirilmitir. mrn Allaha secde
etmekle geiren kullar, azap klcyla ba kesilse bile Hakkn srlarn ifa etmezler. Sabr ve
kanaat sahibi olduklar iin bakalarnn knamalarndan da asla utanmazlar. Nerede bir arif
varsa onu tanrlar. Gnl ehli olan bu insanlara hor baklmamaldr. nk bunlar, inleyen
dertli gnlleriyle gnei ksufa verirler. Yine fena ehline de hor baklmamaldr. nk onlar
da bir ah edecek olsalar ay glgede brakrlar. Eer gnl ehline kim byklenirse cihan
halknn ona yuh demesi normaldir:

Ehl-i dile her kim ki tekebbrlenr ey dil


Lydur eger al- cihn ger dir ise yuf

XIV/8

Mek, yuf redifli on beinci bentte felee atar. nk onun en bariz zellii, gnl ehline
eziyet etmesidir. air ayrca bu bentte ona yardmc olan her ne veya her kim varsa hepsine yuh
ekmekten geri durmaz:

Kevkebler aa znet in old hevdr


Anlar dai ulm itse hevdrna hem yuf

XV/6

aire gre dnyada kemal ehli kalmam, dnya nimetleri iin insanlar haset ierisinde
gece-gndz hileyle birbirinin maln yemektedirler. Gzlerini dnya hrs kaplayan bu

SUTAD 39

Ktahyal Mek ve Badatl Rhnin Terkib-i Bendine Naziresi

insanlara yaptklar kt ileri brakmalar sylense bile yaptklar bu ilerden asla


vazgemezler:

Ger birisine fs u fcr eyleme dirse


Ol ileri terk itmez eger olsa ktekde

XVI/7

Son bentte ise Mek, kendisinin de aralarnda olduu Hak gerek klarn vasflarn
anlatr. Bu gerek klar, gece gndz Allaha secde ederler ve her trl dert ve belaya
sabretmesini bilirler. Onlar, yokluk ikliminin padiah olduklar iin hibir dnya nimeti ve
makamnda gzleri yoktur. nk Hazreti Peygamber, yokluk ile vnd iin kendileri de
yokluk iinde can verirler ve sofu hrkasn hibir zaman srtlarndan karmazlar:

Terk eylemezz ra-i pemneyi al


Urdu eli himmetle girbn- vefya

XVII/4

air yine bu bentte, rzgra stanbula git diyemeyeceini ancak oraya giderse de
kendisi gibi fakr erbab olanlarn elini ve ayan pmesini isterken bir nevi stanbul hasretini
dile getirir:

Ey bd ben stanbula var git dimem amm


alarsa eger kend ayl o hevya
Bs eyle kef pyini her kim ki bulam
Ol meralede Mek-i b-berk nevya XVII/5-6

SONU
Bu almada ele alnan terkb-i bendin airi olan Meknin hayat hakknda kaynaklarda
herhangi bir bilgi bulunmamaktadr. air hakkndaki tek bilgi, Badatl Rhnin terkib-i
bendine nazire olan iirinin balndaki ibare ve bu iirinin son bendindeki ifadeye gre
Ktahyal olduudur. Ayrca airin terkib-i bendinin Badatl Rhye nazire olmas ve bu iirin
kaytl olduu mecmuann 16. ve 17. yzyl airlerini havi olmasndan hareketle Meknin, 16.
veya 17. yzyl airlerinden olduunu sylemek mmkndr.
Ktahyal Meknin terkib-i bendi de Badatl Rhnin terkib-i bendi gibi 17 bentten
olumaktadr ve ayn vezne sahiptir. Ancak Rhnin terkb-i bendi sekizer beyitlik bentlerden
oluurken; Meknin terkib-i bendinin 14, 15 ve 16. bentleri dokuzar, dierleri ise onar beyitten
olumaktadr.
Mek, terkib-i bendini tasavvuf bir tarzda kaleme alm ve bu iirinde ilahi aktan
bahsetmitir. air, dnya nimetlerinin geicilii, ilahi akn nemini ve hakiki n
zelliklerini rindane bir edayla dile getirmi; ilahi ak yolunda iinde bulunduu durumu
klasik Trk edebiyatndaki k-mauk ilikisinden yola karak aklamaya almtr. Ona
gre ak yolunda ilerlemek iin nefsi ciddi ekilde terbiye etmek gerekir. Bu yzden ksa
zamanda mesafe kat etmek isteyen cahilleri eletirmekten de geri durmamtr. aire gre bu
kiiler ak yolunda, gnllerini her trl dnya nimetlerinden ve kederlerden temizlemeli,
uzlet kesine ekilerek srekli gerek sevgiliyi dnmelidirler. inde bulunduklar acizlii
kimseye bildirmemeli ve sadece ondan yardm dilemelidirler. Byle yaptklar mddete
Allahn yardm da onlarn zerinden eksik olmayacaktr.
Divan airlerinin ska yaptklar gibi Mek de bu iirinde gnl ehline daima eziyet eden
felee atmaktan geri durmaz. airin hedefinde felek dnda dnya nimetleri iin byk haset

SUTAD 39

271

272

Yunus KAPLAN

ierisinde birbiriyle ekien insanlar da vardr. Kendisinin de aralarnda olduu Hak


gerek klarn en nemli vasflarnn, gece gndz Allaha secde etmek ve her trl dert ve
belaya tahamml gstermek olduunu syleyerek iirini bitirmitir.
Nare-i Terc-i Bend-i akm Mek-i Ktahiyyev2

(B. 113b, U. 21b)

Mefl Mefl Mefl Feln


I
1.

anma bizi kim cins-i met- ser-i destz


Biz cevher-i nr ru- urd-i elestz3

2.

Cevlngehimz kngre-i ar- uddur


Ger k gibi dde-i od-bnlere pestz

3.

Drr-i adef-i maden-i dery-y admz


Yekt gher-i adr-nin-i kef-i destz

4.

Zhid gibi her ge-i mirba ber--ber


urmaz yzmz ebru-y dil-dr-perestz

5.

Bu ehline ey bd- ab syle ansun


Keflki geer nvekimz ib-i atuz

6.

ncitmeye r deglz kimseyi al


Amm ki teh e-i meyyl-ikestz

7.

Mande eker yr ile dil bde-i nb


retde eger ge-i mey-ne-niestz

8.

Mil deglz nee-i nev-bdeye t ki


Zr ki mey-i sar- tevd ile mestz

9.

an- emen-i glen-i dny-y fenda


T hem-dem[i] ol lle-ru- bde-perestz

10. Biz mest-i arb- ade-i pr-i munuz


An-fat dehrde b-nm u ninuz4

(U. 22a)

II

3
4
5

1.

S yine devrn gl sar- Cemdr


Bi ev ile blbl dai ser-germ-i naamdur

2.

un bdeyi kim fal- bahr- arab old


Her yerde bu gn bde-i Cem dfi-i amdur5

Nsha farklar gsterilirken stanbul Bykehir Belediyesi Atatrk Kitapl Bel_Yz_K.007 nshas iin B., Sleymaniye
Ktphanesi Uaki Tekkesi 367 nshas iin U. ksaltmas kullanlmtr.
Balk: Nare-i Mek-i Ktahiyyev U.
cevher-i nr ru: cevheriyz zmre U.
fat: fat U.
bde U.da yok.

SUTAD 39

Ktahyal Mek ve Badatl Rhnin Terkib-i Bendine Naziresi

3.

sn meyi kim bde-i glgn ider irc


Her yerde ki dny olus renc elemdr

4.

Mamrlaruz un bize s kerem eyle


Destinde eger bde dker sar- Cemdr

5.

Grdke ru- zerdmzi merdm-i lem6


Dirler bize kim u ma- ademdr

6.

Gr devleti kim al- zamne bize dirler7


Crb- der-i eh-per-i vus- aremdr8

7.

Cm- meyi un kim bizz ol h ki dirler


Necm meh [] urd aa ayl aemdr

8.

Bu nam grince bize dir ehl-i firset


Firdevs-i Rm u oten Hind Acemdr

9.

Ende-i ebr-y dil-r ile ey dil


Dim elif-i metmz geri ki amdur

(B. 114a)

10. Mtemgeh-i ez-rz- ezel bde-perestem


L-cra-ke-i cm- mey-i bezm-i elestem
III

6
7
8
9
10

1.

Pr old dil derd am- ahr ile lem9


Ger bdeye meyl eylemesn neylesn dem

2.

an- emen-i dehri gezp grmedm ey dil


Bir once-i lal-i leb-i dil-ber gibi urrem

3.

Ser-rite-i esrr nihn eyle glde


Her b-aberi eyleme rz- dile marem

(U. 22b)

4.

Olmayd eger hid em-i mey-i s10


Bir abbeye degmezdi bu am-ne-i lem

5.

imdi emen-i dehrde mur- dilmzdr


Pervne olan em-i ru- dil-bere her dem

6.

Ger yr bizmle ola ev itmege birdr


Ya glen-i Rvn ola ya an- cehennem

zerdmizi: zerdmizi U.
devleti kim: dgni U.
der-i eh-per: d-ehr U.
derd am: derd am U.; ahr: hret U.
Bu msrada olmayayd kelimesinin, muhtemelen vezin gerei olmayd eklinde yazld akla gelmektedir.

SUTAD 39

273

274

Yunus KAPLAN

7.

Ol yr- vefdr ki cd- keremden11


Ger syler isem bule ar himmet-i tem

8.

Dny aaf ehline t ar-i mbrek


Kim biz iderz anu ile dem--dem

9.

an- emen-i glen-i glzr- cihnda


Bi lem-i ayret ile her sat [] her dem

10. Bir yerde eger cem ola erbb- arbt


Keyfiyyet esrrumz bilmege heyht
IV
1.

Her kim ki bu gn ib-i ird olayum dir


rif geinp cmleye std olayum dir

2.

am-nesini arar- cehl itdi arbe


imdi mey-i glgn ile bd olayum dir12

3.

Mjgn ile a- ru- rn ile ben de


alar azayn ni-i Ferhd olayum dir

4.

Bir nie hner kim ala t rz- ymet


Peyd ideyin ib-i cd olayum dir13

5.

Bu lem-i fnde keml-i hner ile


Mehr- cihn n ad-i imd olayum dir

6.

emr-i anat ile merdn udvr


alvetde olup nefsme celld olayum dir

7.

Himmet idben an- glistn- cihnda


a buluban ben dai dil-d olayum dir14

8.

nkim adef-i drri-i yekdne Necefdr


Ben anu in zim-i Badd olayum dir

9.

Ben sylerem ey nr- dil dde aa kim


Vala ireyin hecrden zd olayum dir

10. Dnyda eger km- dil drr-i Necefdr


Ol cevher-i cndur beden aa adefdr
V
1.

11
12
13
14

cd: od U.
mey, U.da yok.
cd: ird U.
buluban: bulayn U.

SUTAD 39

Ol dil-ber-i ran ki yaraur aa dny


Zlfin[i] dil-vz ile ol met-i bl

(B. 114b)

(U. 23a)

Ktahyal Mek ve Badatl Rhnin Terkib-i Bendine Naziresi

2.

Drr ile olu bar- mu olsa bu lem


Basa yine oldur arada gevher-i yekt

3.

Aa yaraur nz ki nr- meh-i ry


Ser-meal-i urdi ider her seer iy

4.

Gizl dimezin f iderin hir bn


lemde odur cmle-i esmya msemm15

5.

Ol h- cihn kend bilr tn yosa


Bilmez an ib-naar- pyin bl

6.

Bir gevher-i yek-dne o kim evvel ir


Nmyla ider kilk-i beyn znet-i in

7.

Ol h- cihnu yzin ol dde grr kim


Dil srme-i ikr ile an eyledi bn16

8.

Yani gher-i t- udvend cihn17


Bu glen-i dnyda ger ey il dn

9.

Mtem-gede-i dehrde bilmekse murdu


Var ge-i alvetde otur illede tenh

(B. 115a)

10. ikr-i seer-i fa ile bn u hir18


Bil nefsini evvel bilesin Rabbi ir
VI

15
16
17
18

1.

Ey nr- dil dde gelp dile ikyet


T kim ideyin arete li rivyet

2.

Cevr sitem-i gerdi-i gerdn- dende


Bir bir ideym kende ey h ikyet

3.

Ben - b-reden ey serv-i revnum


Nitdm saa kim eyleyesin terk-i maabbet

4.

Luf eyle baa nki bu am-nede ldum


Sevd-y ser-i zlf-i pernua lfet

5.

Ey nr- dil dde-i am-dde-i


Ben bende bed itdm ise sen eyle mrvvet

6.

n glen-i dnyda iczet ile ey h


Vird bu sitem-ddeye lufu ile ikmet

ideyin: ideym U.
bn: iy U.
Bu beyit, U.da yok.
fa: vifa: U.

SUTAD 39

275

276

Yunus KAPLAN

7.

Her kim ki baa gelse ilc- mara in


Luf eyle aa kim bedeninden gide illet

8.

Y Rab keremden baa vir ikmet-i kmil


T ekmeyeyin glen-i dnyda meaat

9.

Minet-kede-i pr-am- endh- belda


Luf eyle ki bu ste-i ib-i himmet

10. Ya kmil ola ikmete ya terkini lsa


Yud ikem-i k-i zemn ire ylsa
VII
1.

Her kim ki dise ynet-i lemde vef var


nanma anu szine kim anda a var

2.

ut kim bu cihn glen-i Firdevs-i berndr


n iri vrn ola anda ne af var

3.

Her gesi bu deyr-i arb ire mheyy


Hem-derd bilr kim nice bi renc an var

4.

ahr- zen-i dny getrr an- dilde


Bir yirde ki cey-i sitem-i cevr cef var

5.

vus- rmn- behit olsa aceb mi


Ol dilde ki her m u seer ikr-i ud var

6.

l-i dili la ar eyle ki oldur


Ol eh ki anu t- erfinde a var

7.

Var alvet-i tae girp ehl-i fen ol


Glde eger ev-i tem-y be var

8.

Sen ada v a sendedr ey ce velkin


Arada hemn perde olan nefs-i hev var

9.

Her cn ile mte meel eker r19


lince bel pertev-i envr- ud var

10. Amm meded-i pr ile her sat her dem


alvetde cef ekmese irmez aa dem
VIII
1.

19

Mirti pk eyle ubr- kederden


T gitmeye mihr-i ru- dil-ber naarudan

meel eker r: meel skker r U.

SUTAD 39

(B. 115b)

(U. 26a)

Ktahyal Mek ve Badatl Rhnin Terkib-i Bendine Naziresi

2.

Ger ise yle fin eyle seer kim


C itmeye n- ciger em-i terden

3.

an aladuu yle gerek kim ser-i mevce


Ke bilmeyeler merdm-i lem aberden

4.

Var ge-i uzletde anat ile say it


Suln- cihn davetine gitme yerden

5.

Ser-menzil-i dnydan idersin sefer ir


Marr- cihn olma unutma seferden

6.

Sen sylemese derdi rif olan alar


l-i dil-i nlnu hep reng-i zerden

7.

Yodan seni var ideni sev kim saa yarn


Bir erre adar fide yo sm zerden

8.

Ger il ise ol anemi sev ki dem--dem


Gitmez gl-i rusr- erfi naarudan

9.

Ol once eger ister ise kim an gerdn20


Dr eylemeye ge-i destr- serden

(U. 25a)

10. Var nefs ile Rabbi bil her dem-i dny


dem aa dirler kim ola rif-i Mevl21
IX

20
21
22
23

1.

Avli her kimseye ey bende-i gmrh


Ar itmeye kzrde olur aret-i Allh

(U. 23a)

2.

Faru var ise kimseye kef eyleme zinhr


Kim tem-i ayy virmez aa virmese Allh

(B. 116a)

3.

Derd-i dil-i nlnu her kimseye dime


l-i dili aret-i Allha di her gh22

4.

Ey mbtedi-i b-aber ez-srr- aat


Ger pendmi utsa ideym ben seni gh23

5.

Var mride dmet kemerin bala merdn


T eyleye ol pr seni rif[i] billh

6.

Var yinee maal- ikr ile cil vir


T kim olasn dehrde ib-dil-i gh

ol: ey U.
Bu beyit U.da yok.
l-i dili: l dili U.
utsa: utsan U.

SUTAD 39

277

278

Yunus KAPLAN

7.

Gir medrese-i aa o ebced-i a


Kim olmayasn dnyede bir chil-i gmrh

8.

ut pendmi ikir-i mdm ile heme24


T kim saa her ghda Allh ola hem-rh

9.

Alu var ise idmet-i dergh- udda


Cehd eyleyigr rz [u] eb m u seergh

(U. 23b)

10. T kim diyeler al saa merd-i uddur25


lm amel cmlesi b-ry- riydur
X
1.

Elminnet lillh ki eger ub u eger m26


Dil-dr ile biz n iderz bde-i gl-fm

2.

Her ande gidersek yine hem-obetimzdr27


em mey-i s v ur v leb-i cm

3.

Gr lufn kim ser-o olup bir iki bse28


Lalinden eger eyler isek ger ama- m29

4.

rfnn gr kim yine far- kereminden


Olmaz bize zrde-dil meh-ry- gl-endm

5.

urbn olayn ol ehe kim - zra30


Her neyse murd kereminden ider inm

6.

Gr kim nice ayd- dil-i u in olm


l-i siyehi dne v zlfi aa bir dm

7.

Her - b-reye kim irmese luf


Heyht ki o aste o dil-berden ala km

8.

Her kim ki nir itmez aa cevher-i cn31


degl ol kimse ider kendyi bed-nm

9.

Ger lib ise ubu szi benden iit kim


Bu gice baa htif-i ayb eyledi ilm

10. Cnneyi seyr itmege ey - ayrn32


Azdur kola bi cn- muaddes aa urbn33
24
25
26
27
28
29
30
31
32

ikr kelimesi vezin gerei ikir eklinde okunmutur.


merd-i uddur: merd uddur U.
Elminnet lillh: Minnet ancak Allahadr.
gidersek: gidersen U.
lufn: lufu U.; bse: bseden U.
lalinden: laliden U.
olayn: olayum U.
her, U.da yok.
ayrn: ayrn U.

SUTAD 39

(B. 116b)

Ktahyal Mek ve Badatl Rhnin Terkib-i Bendine Naziresi

XI
1.

Ol zmre ki ser-defter-i peymne-kendur


Dirler baa fer-i arem-i derd-kendur

2.

Zhidden eger gizl ise gevher-i t


Rindn- arbtiye gn gibi ayndur

3.

l-naar alaa hergiz naar itmez


Ser-kngre-i ar aa cy- cevelndur

4.

h- cigeri ceven-i Dvd ider k34


Bilme an kim zbek-i b-tr kemndur

5.

emr-i ud zr ider hy an ey am35


ad pre eger prehen cnne-i cndur

6.

Ol ikmet-i er iledr hre-i lem


anma an kim chil-i b-nm u nindur

7.

Her kim ki aa urasa birdr naarnda


Ger merd-i ged olsa ya Dr-y cihndur36

8.

Grdke gzel uln dir merdm-i lem


Bu yai gher oldu y Rab nice kndur37

9.

Dirler dai bu glen-i dny-y dende


Anlar ki bugn ehl-i dil-i meseledndur

(U. 24a)

10. rmidr aa sylediler srr- mada


Sen dai abl eyle an dme inda
XII

33
34
35
36
37
38
39
40

1.

Ala bizi kim nr- meh pertev-i yuz


Biz Rul-emn deme nef itdgi ruz38

2.

Terk eylemezz bdeyi biz rz- ezelden


Lebrz-ke-i mareke-i cm- abuz

3.

Her ub demi dd- er- dilmzden39


Sermye-dih-i aaa-i pertev-i yuz40

kola: kim ola U.


cigeri: ekdi U.; Dvd: Dvud U.
zr: dd B.
ger merd-i ged: girmez d-ged U.
gher: gevher U.
deme: dem U.
demi: dem U.
pertev-i yuz: per yuz U.

SUTAD 39

279

280

Yunus KAPLAN

4.

Ger lal-i mb imege il tevbe iderler41


Biz tevbeyi uratmamaa ahd-i nauz

5.

fn- bel opsa nehengz oluruz ar


Fri-i zaam kemeke-i keti-i Nuz42

6.

Erbb- vera grse bizi zhid-i pkz


(B. 117a)
Her ande ki var hid mey ehl-i ruz

7.

amu gzine merdmek-i em-i hizberz


Amm dil-i abba af virici ruz

8.

Her kim ki bizmle bir adm hem-nefes olsa


yne-i albin aaruz ehl-i ftuz43

9.

Ger zerre adar nuumuza var ise bhe


Bu beyti o tb ile sen biz nice ruz

10. Ger glen-i dnyda mum-i ulumtuz


Ser-eme-i ayvnda olan b- aytuz
XIII

41
42
43
44

imege: imeye U.
keti: kte U.
albin: alb U.
Bu beyit, U.da yok.

SUTAD 39

1.

Bu glen-i dnyda odur evvel ir


lyi-i dnydan ola ayyib hir44

2.

Oldur o ehinh- serr-i d-cihn kim


ar old aa ikmet ile r anr

3.

Manar-beden h-nin eyledi albin


Hem udret ile eyledi her cnibe dir

4.

Oldur iki lemde o Dr-y zamne


Kim secde ider dergehine skin sir

5.

Her gz grimez ol eh-i bn meger kim


ynesini ren ide bn u hir

6.

Dr are-i b- yem-i isnna mutc


Ger bilse v ger bilmese hem mmin kfir

7.

Mhr ile lebi herkese esrr- nihn


Dvne olup syleme herkes bilemez sr

Ktahyal Mek ve Badatl Rhnin Terkib-i Bendine Naziresi

8.

Her dde-i bn ki cihna naar eyler45


Kr oldu yegdr ki aa olmaya nr

9.

Ol mihr mehe rz [u] eb-i glen-i dehr


Dnyda eger olmaz isek valna dir

(U. 25b)

10. Al- red-i fal u kemli nidelm biz


Fehm-i red-i dni li nidelm biz46
XIV
1.

bid ki ibdetle ider kendyi mevf


Hep mrin ider secde-i Allhda marf47

2.

emr-i ab ile eger ban kesse


lmaz saa esrr- udy dai mekf

3.

r eylemez ol ane-i ayrdan al48


Zr ki odur abr u anat ile marf

4.

Her ande gide rifi gn gibi bilrler49


Egnine eger ra giyerse ya yeil f50

5.

Ehl-i naaru her biri geldke celle51


f yaar eylese ger m ile bir yuf

6.

Erbb- dil vechine or bama ki zr


urdi ider derd-i dil-i zr ile meksf52

7.

Ey ce fen ehline or bama an kim


T meh yzi eylemeye h ile masf53

8.

Ehl-i dile her kim ki tekebbrlenr ey dil


Lydur eger al- cihn ger dir ise yuf

9.

Ey ce eger szme lmaz ise irr


Efsneye z idelm biz dai n-r

(B. 117b)

XV
1.

45
46
47
48
49
50
51
52
53

Ey dil feleg lufna zrna hem yuf


Ehl-i dile cevr itdgi evrna hem yuf

(U. 24b)

ki, U.da yok.


fehm: mzd U.
mrin: amelin U.
ayrdan: ayra U.
gide: gider U.
egnine: eynine U.
naaru: naarn U.
derd: derde U.
h ile: ehl-i U.

SUTAD 39

281

282

Yunus KAPLAN

2.

aru ki met- ser-i bzr taabdur


Dkknna yuf kle v bzrna hem yuf

3.

Gerdn ki sebsnda ola bde-i lm


Ssine yuf bde-i ammrna hem yuf

4.

Kevkebler aa znet in old hevdr


Anlar dai ulm itse hevdrna hem yuf54

5.

Ger olsa afdr- felek mihr-i dr-efn


Gerdn gibi ger olsa afdrna hem yuf

6.

Ger ar Feln- akm olsa dirin ben


andna eczsna bmrna hem yuf

7.

lemdeki gv u ar ola il simsr55


Bu amkeden il ayyrna hem yuf

8.

Ger far ile r ise fen-i merdm-i dny56 (B. 118a)


Biz istemezz farna v rna hem yuf

9.

n ayr- ud fide virmez bize ferd


Bir errece ey ce ne dny v ne ub
XVI

1.

Bilmem nice old ki bugn zr-i felekde


Yo old keml ehli abda kepenekde

2.

Hep dehri gezp aln grdm ased zre


Talde dp her biri bir gne emekde

3.

Biribirin mln l ile dem--dem

Bu ir-i dnyda eb [u] rz yemekde57

54
55
56
57
58
59

4.

Her birisi fersde-i nefes-i vhbla


urm yzine aru eli belde etekde

5.

Rat u zer smn ile bu tze kekler58


Kim biri um ire biri al yelekde

6.

Ol kimseye kim eh vire bir ae ulfe


mri geer anu am- yekrn u kekde59

anlar, U.da yok.


gv u ar: gv ar U.
dny: dn U.
ir: r B.
rat: rat U.; tze: bde U.
mri gier: mrini eker U.

SUTAD 39

Ktahyal Mek ve Badatl Rhnin Terkib-i Bendine Naziresi

7.

Ger birisine fs u fcr eyleme dirse60


Ol ileri terk itmez eger olsa ktekde

8.

Bilmez mi ol suln- cihn kim aa dim


o gide beer ikr ide deryda semek de61

9.

Bunlar bilemem dza- pr-nra gider mi


Y rz- cez bunlara a ramet ider mi62
XVII

1.

Biz kim iderz ub u mes secde udya


abr itmege y eylemiz derd belya

2.

hen-eh-i ilm-i af-gster-i faruz


Mil deglz kerr fer izz alya

3.

n ld Rasl-i ure far ile far


Biz cn virrz far gibi cy- afya

4.

Terk eylemezz ra-i pemneyi al63


Urdu eli himmetle girbn- vefya

5.

Ey bd ben stanbula var git dimem amm64


alarsa eger kend ayl o hevya

6.

Bs eyle kef pyini her kim ki bulam


Ol meralede Mek-i b-berk nevya

7.

db ile ur dmetine syle bu nu


Bir bir naar- pk o an- udya

8.

Gevher-nigin-i yr ile odan yine dmi


Cm- mey-i glgn u ur v afya65

9.

Alur ele dil-ber ile yt- mb


Bu beyti our her nefes erbb- vefya

(U. 26b)
(B. 118b)

10. Ktahyada [biz] bde-ke-i sar- auz


Ne Mr u ne od sir-i meydn- Dmuz

60
61
62
63
64
65

her: ger U.
y: t U.; o: ba U.
y: t U.
pemneyi: temiye U.
bd: yr U.
ur: ur B.

SUTAD 39

283

284

Yunus KAPLAN
KAYNAKA
AK, Cokun (2001). Badatl Rh Dvn, Karlatrmal Metin, Bursa: Uluda niv. Yaynlar.
ALPTEKN, Leyl (2007). Berberzde Mehmed Zihn Dvnnn Bilimsel Yayn ile Eserin ekil ve Muhtev
Bakmndan ncelenmesi, stanbul: Mimar Sinan Gzel Sanatlar niversitesi SBE, (Yaymlanmam
Yksek Lisans Tezi).
ARSLAN, Mehmet - AKSOYAK, smail Hakk (t.y.). Hamet Klliyat (Dvn, Sened-uara, Vildetnme,
ntisbl-Mluk),
Ankara:
Kltr
ve
Turizm
Bak.
Yaynlar,
e-kitap,
http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10617,girisvemetinpdf.pdf?0, [ET. 18.03.2012].
ASLAN, Mustafa (2001). Badatl Rhnin Terkb-i Bendine Bir Nazire Daha: Trabzonlu brahim
Cdnin Terkb-i Bendi, Trabzon ve evresi Uluslararas Tarih Dil - Edebiyat Sempozyumu
Bildirileri, C. II. Trabzon: Trabzon Valilii l Kltr Mdrl Yaynlar.
AYAN, Hseyin (1981). Cevr, Hayt, Eserleri, Edeb Kiilii, Eserleri ve Divannn Tenkidli Metni,
Erzurum: Atatrk niversitesi Yaynlar.
BARDAKI, Ramazan (2007). Musa Kzm Paa (Hayat-Sanat ve Klliyat), Ankara: Ankara
niversitesi SBE, (Yaymlanmam Doktora Tezi).
DLN, Cem (2005). Trk iir Bilgisi, Ankara: TDK Yaynlar.
ERSZ, Glden Esra (2007). Nimet Divan, Adana: ukurova niversitesi SBE (Yaymlanmam
Yksek Lisans Tezi).
GZLER, H. Fethi (1987). Ziya Paann Terci-i Bendi ile Terkib-i Bendi zerine Dnceler, Ankara:
Kltr ve Turizm Bak. Yaynlar.
GLER, Zlfi (2008). Badatl Ruhnin Mehur Terkib-Bendine Sosyal Psikoloji Asndan Bir
Bak, e-Journal of New World Sciences Academy, Cilt 3, Say 1. s. 28-43.
GLHAN, Abdlkerim (2010, Yaz). Levh ve Badatl Rhnin Terkib-bendine Naziresi, stanbul:
Dil ve Edebiyat Aratrmalar Dergisi, C. I, S. 2, s. 61-78.
PEKTEN, Halk (2010). Eski Trk Edebiyat Nazm ekilleri ve Aruz, stanbul: Dergh Yaynlar.
KUTLAR, F. Sabiha (2004). Arpaemni-zde Mustafa Sm, Dvan, Ankara: Kltr ve Turizm Bak.
Yaynlar,
e-kitap,
http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-90172/arpaeminizade-samidivani.html, [ET. 02.01.2013].
Mecma-i Er, stanbul Bykehir Belediyesi Atatrk Kitapl, Bel_Yz_K.007, vr. 113b-118b.
Mecma-i Er, Sleymaniye Ktphanesi Uaki Tekkesi 367, vr. 21b-26a.
Muallim Naci (1327). Terkb-i Bend-i Muallim Nc, stanbul: Tuna Vilayet Matbaas.
OKUMU, Sait (2001, Bahar). Bursal Levh Hasan Efendi ve Badatl Rhye Naziresi, EKEV
Akademi Dergisi, Yl 15, Say 47. s. 291-307.
YENKALE, Ahmet (t.y.), Snbl-zade Vehb Dvn, Ankara: Kltr ve Turizm Bak. Yaynlar, e-kitap,
http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292567/h/sunbul-zade-vehbi.pdf, [ET. 25.02.2013]. s.
289-93.

SUTAD 39

SUTAD, Bahar 2016; (39): 285-307


e-ISSN 2458-9071

CEMLEDDN SHAK EL-KARAMANNN EN-NESHUSSFYYE FL-MEVZD-DNYYE VE RSLE F ETVRSSLK SML ESERLERNE DAR
ABOUT EN-NESHUS-SFYYE FL-MEVZD-DNYYE AND
RSLE F ETVRS-SLK BY CEMALEDDN SHAK ELKARAMAN
Suat DONUK*

z
Yazma eserler, ktphane kataloglarna bazen yanl isimle kaydedilebilmektedir. zmir Milli
Ktphanesi numara 2016/1deki yazma, kataloa Cemleddin shak el-Karamannin Risle f
Etvris-slk adl eseri olarak kaydedilmitir. Hlbuki bu yazma, ayn mellifin enNesihussfiyye fil-Mevizid-dniyye adl baka bir eseridir. Bu katalog zerinden alma
yrten bir aratrmacnn en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyyeyi Risle f Etvris-slk
ismiyle yaymlad anlalmaktadr. en-Nesihus-sfiyyenin bu aratrmacnn tespit etmedii
nshalar da vardr. Bu nshalarda eser ad ak bir biimde yer almaktadr. en-Nesihussfiyye filMevizid-dniyyenin muhtevasn yet, hadis, kelm- kibr ve iirlerle desteklenen tler
oluturmaktadr. Bu muhteva eserin ismiyle de uyumludur. Dervilerin insn- kmil olmak iin
yrd manev yola slk ad verilir. Mutasavvflara gre slk ve nefsin mertebeleri vardr. Bu
mertebeler iin 'etvr- seba terimi kullanlr. Kaynaklar Cemleddin shak el-Karamannin Etvr-
Seba ismiyle de bilinen Risle f Etvris-slk adl bir eserinin bulunduunu bildirmektedir. Fakat
ktphanelerde Cemleddin el-Karaman'nin Risle f Etvris-slk olarak bildirilen farkl
yazma eser yer almaktadr. Bunlardan hangisinin Karamannin Risle f Etvris-slk adl eseri
olduunun tespiti, ktphanelerdeki seyr slk ve etvr- seba risalelerinin tasnifiyle mmkn
olacaktr. Bu almada Cemleddin el-Karamannin en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye ile
Risle f Etvris-slk isimli eserleri hakknda bilgi verilmi, ilgili aratrmacnn Risle f Etvrisslk adyla yapt yaymn hatal grlen yn ortaya konmaya allm ve bu yaymn gerekli
tashihlerden sonra en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye ismiyle yaplmas teklif edilmitir.

Anahtar Kelimeler
Tasavvuf, Cemleddin shak el-Karaman, en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye, Risle
f Etvris-slk.

Yrd. Do. Dr., Celal Bayar niversitesi, Eitim Fakltesi Trke Eitimi Blm, suatdonuk@hotmail.com
Gnderim Tarihi: 30.11.2015
Kabul Tarihi:
08.02.2016

286

Suat DONUK
Abstract
Manuscripts can be recorded in the library catalogue with incorrect names sometimes.
Manuscript in the number 2016/1 in Izmir national library was recorded in catalogue as Cemaleddin
Ishak el-Karamani's work which is named as Risale fi Etvari's -suluk. Whereas, this manuscript is
another work named as en-Nesaihu's-sufiyye fi'l-Mevaizi'd-diniyye of the same author. It is
understood that who is a researcher making study in catalogue information published en-Nesaihu'ssufiyye fi'l-Mevaizi'd-diniyye with the name Risale fi Etvari's-suluk. EnNesaihu's-sufiyye fi'lMevaizi'd-diniyye has copies that researcher could not determine. The name of work is included
clearly in those copies. Admonishment constitutes the contents of enNesaihu's-sufiyye fi'l-Mevaizi'ddiniyye which are supported by verse, hadith, nice kalam and poems. This content is in compliance
with the work's name. Sulk is moral way that Sufi experts walk in this way in order to be absolute
people. According to mystics, this way and personality have got degrees. The term "etvar- seb'a" is
used for those degrees. Sources informs that there is a work named as Risale fi Etvari's - suluk known
with the name Etvari's-Seb'a of Cemaleddin el-Karamani. But there are three different works
informed as Cemaleddin el-Karamani's Risale fi Etvari's - suluk in manuscript libraries. The
determination of them whichever is the work of Karamani as Risale fi Etvari's - suluk will be possible
for confirmation of leaflets of seyr-u-suluk and etvar- seb'a which have many samples in libraries. In
this study, detailed information has been given for works named as en-Nesaihu's-sufiyye fi'lMevaizi'd-diniyye and Risale fi Etvari's - suluk of Cemaleddin Ishak elKaramani, it has been
revealed for faulty aspect of publishing that researcher made with the name of Risale fi Etvari's suluk and it has been offered that this publishing is made against with the name of en-Nesaihu'ssufiyye fi'l-Mevaizi'd-diniyye after necessary correction of this publishing.

Keywords
Mysticism, Cemleddin shak el-Karaman, en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye, Risle
f Etvris-slk.

SUTAD 39

Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-Sfiyye fil-Mevizid-Dniyye ve Risle f Etvris-Slk


simli Eserlerine Dair

GR
Osmanl Devleti kltr dnyasndan gnmze intikal eden pek ok tr ve sayda yazma
eser bulunmaktadr. ounluu Trkiyedeki ktphanelerde bulunan nshalarn bir ksm
yurtdndaki ktphanelere dalmtr. Trkenin yan sra Arap, Fars, Yunan ve Ermeni
dillerinde de yazlan bu nshalarn Trkiyedeki saysnn 300.000i at tahmin edilmektedir.
Adedi ok olan yazma eserler tr bakmndan tasnife tabi tutulduklarnda karmak bir durum
ortaya kmaktadr. Nitekim yazma eserler ilk nce bilimsel ve sanatsal olmak zere iki balk
altnda toplanmaktadr. Sanatsal olanlar, manzum ve mensur biiminde snflandrldktan
sonra her iki snfn altna pek ok tr sralamak gerekmektedir. Ayn durum bilimsel yazmalar
iin de geerlidir. Din, siyaset, tp, hukuk, corafya, tarih vb. pek ok trde yazmaya rastlamak
mmkndr.1
Hem adet hem dil hem de tr olarak pek ok eidi bulunan yazma nshalarn tetkiki,
tespiti ve tasnifi ayr ayr glkler tamaktadr. Szn ettiimiz her aamay da
gerekletirecek kiinin bilgi birikimi geni, donanml biri olmas gerekmektedir. Osmanl
Trkesi, Arapa ve Farsaya, bu milletlerin dnem ve sanatlaryla tm edebiyatlarna, Arap
alfabesiyle yazlan el yazs karakterlerine, tarih metinlerin sistematiine ve bibliyografyaya
hkimiyet yazmalar tetkik edecek ahslarda bulunmas gereken ilk zelliklerdir. zenli ve
disiplinli bir alma yntemine sahip olma ile titizlik bu kiilerde olmas gereken dier
vasflardr. Bu zelliklerden bazlar uzmanlk gerektiren iler arasnda yer ald ve ileri nsha
inceleme ve snflandrmas olan ou kiide bulunmad iin baz problemler ortaya
kmaktadr. Bu mevzuda ska karlalan sorun ktphane kataloglarnda ok sayda bilgi
yanlnn bulunmasdr.
Gler Gnlta tarafndan hazrlanan Manisa l Halk Ktphanesi Trke El Yazmalar
Katalounda, Seyyid Vehb Efendi adl yazarn Latfe-i Seyyid Vehb ismini tayan, ahlak konulu
manzum bir eserinden sz edilmektedir (1986: 31). Edebiyat tarihimizde birden fazla Vehb
mahlasl airin varl bilinmektedir. Bunlardan Seyyid Vehb (. 1149/1736) olarak bilinen
sanatnn Latfe adl bir eseri kaytlara gememitir. Onun kaleme aldklar arasnda ahlak
konulu manzum bir telif de grnmemektedir (Dikmen 2001: XXXVII-75; Arslan 2015: 1).
Vehb mahlasl olup Snblzde nisbesi ile dier Vehblerden ayrlan bir air vardr. Hiciv
trnde kaleme ald iirlerle divan edebiyatnda tannan Snblzde Vehbnin (.
1224/1809) Lutfiyye isimli manzum bir ahlak kitab bulunmaktadr (Kuru 2010: XXXVIII-141;
Grgendereli 2015: 1). Manisa l Halk Ktphanesi Katalounda bildirilen eser Lutfiyye-i
Snblzde Vehb olmaldr.
smet Parmakszolunun tertip ettii Kbrs Sultan II. Mahmud Ktphanesi Katalounda
hayat hakknda bir kayda tesadf edemediimiz air Hakkn tarafndan tertip edilen bu
Trke divan biiminde bir cmle sarf edilmitir (1964: 16). Burada hayat hakknda bilgiye
ulalamad bildirilen ahsn mahlas yanl okunduu iin byle bir sorun ortaya kmtr.
Hlbuki nshadaki yazlar titizlikle okunsa eserin sahibinin mahlasnn Hakan olduu tespit
edilecekti. Nitekim edebiyat tarihimizde bu mahlas kullanan bir air bulunmaktadr (Tuman

Bu paragraf kaleme alnrken Niyazi nver ve Dursun Kayann yazmalar.gov.tr web sitesinde yer alan Yazma
Kitaplar isimli almasndan istifade edilmitir. bk. https://www.yazmalar.gov.tr/elyazmaciligimiz_tr.php (E. T.:
13.11.2015)

SUTAD 39

287

288

Suat DONUK

2001: I-238). Hilye-i Saadet isimli din mesnevisiyle tannan Mehmed Beyin (. 1015/1606)
mahlas Hakandir (Uzun 1997: XV-68; Pala 2015: 1).
adi Aydnn randaki ktphane filerine dayanarak meydana getirdii ran
Ktphaneleri Trke Yazmalar Katalounda Mlhime-i Cevr isimli bir eserden sz edilmektedir.
15 evval 1037 (18 Haziran 1628) ylnda istinsah edilen bu yazmann Kasabolu Ali Beg adna
telif edildii belirtilmektedir (Aydn 2008: 49). Bu katalogda sz edilen eserin ad Melhame
olmaldr. Cevr brahim elebinin (. 1065/1654) kaleme ald bu mesnevi Kasabolu Ali
tarafndan yazlmad gibi byle bir ahsa ithaf edilmi de deildir (Boyraz 2000: 72).
Sz konusu bu hatalar sadece basl ktphane kataloglar ile snrl olmayp Trkiye
yazmalar toplu elektronik katalounda da ska grlmektedir. rnein bu elektronik
katalogda, Princeton niversitesi Trke Yazmalar koleksiyonu numara Garrett Collection
Barudi Series Ottoman Turkish 1932Yqda kaytl Vaka-i Kerbela isimli bir yazma eser
bulunmaktadr.2 Yazar Ethem Bey olarak gsterilen bu nsha, gerekte Fuzlnin (. 963/1556)
Hadkats-sed isimli eserini ihtiva etmektedir.
Trkiye yazmalar toplu elektronik katalounda bir yazma eserin yanl tespitine rnek
olarak Yap Kredi Sermet ifter Aratrma Ktphanesi numara 262de kaytl bir nshay
gstermek mmkndr. Zeyl-i akik isimli eser yazmalar.gov.tr elektronik katalounda
Nevzde Atyye (1046/1636-37 [?]) ait olarak gsterilmektedir.3 Fakat varak grntleri
temin edilip okunduunda bu eserin Nevzde Atynin deil, Ukzde Hasbin (.
1136/1724) Zeyl-i akik olduu anlalmaktadr.
Kataloglarda grlen hatalar, eser ve yazarlar yanl biimde tespit etmekle snrl deildir.
Bazen eser ve yazar ad doru bildirilen nshalar hakknda mhim yanl bilgiler de
verilebilmektedir. Nevzde Atynin Hadikul-hakik f Tekmileti-akik isimli akik-
Numniyye zeylinin Topkap Saray Mzesi R. 1438de kaytl nshas kataloa eser-yazar
isimleri balamnda doru olarak girilmitir. Bununla beraber ayn katalogda bu yazmann
mellif hatt , yani bizzat yazarnn elinden km bir nsha olduu bildirilmektedir.4
Mstensih, mellif hatt baka bir nshadan istinsah ettii yazmann sonundaki telif kaydn
aynen yazd iin katalou hazrlayanlar bu sonuca varm olmallar. Fakat nshann harf
karakterleri, el yazs mevcut olan Nevzdeninkileri andrmamaktadr (Donuk 2015: 182).
Ayrca sz edilen yazmann 145b varann kenarna ilenen ok kk bir kaytta Atynin
lmnden yaklak yirmi be sene sonra istinsah edildii belirtilmektedir (Nevzde Aty,
[yz] 1632: 145b).
zmir Milli Ktphanesi numara 2016/1de kaytl nsha, ktphane katalouna yanl
biimde geirilen yazma eserlerden biridir. Ceml Halfe ve Ceml el-Karaman adlaryla da
tannan Cemleddin shak el-Karamannin (. 933/1526-27) kaleme ald bu eserin ismini
zmir Milli Ktphanesi Katalou, Risale f Etvris-slk eklinde bildirmektedir (Yardm 1997: III173). Fakat yazmann metni okunup incelendiinde bunun Ceml el-Karamannin Risle f
Etvris-slk isimli eseri olmad, en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye adl telifi olduu
anlalmaktadr. Sz konusu katalou hazrlayan aratrmac; cildi, zahriyesi veya balnda
eser ad yazl olmayan nshay yeterli dzeyde incelemeden, yazarn tm kitaplarn gz
nnde bulundurmadan, tahmin ile bir yargya varm olmaldr.
Edebiyat tarihinde, konusu eser inceleme ve neri olan bilimsel almalarn ilk basaman
eserin nshalarnn ve lzumlu kaynaklarn tespiti meydana getirmektedir. Bir almada tarih
dnemlerden kalan tm kitaplar incelemek mmkn olmad iin bunlarn zeti

2
3
4

bk. https://www.yazmalar.gov.tr/detay_goster.php?k=112482 (E. T.: 13.11.2015)


bk. https://www.yazmalar.gov.tr/detay_goster.php?k=117230 (E. T.: 13.11.2015)
bk. https://www.yazmalar.gov.tr/detay_goster.php?k=98517 (E. T.: 13.11.2015)

SUTAD 39

Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-Sfiyye fil-Mevizid-Dniyye ve Risle f Etvris-Slk


simli Eserlerine Dair

durumundaki ktphane kaytlarndan istifade edilmektedir. Yazma eser kataloglar


hazrlanrken yaplan hatalar, bu kataloglar zerinden balatlan tarih metin neri almalarn
ilerleyen aamalarda ok ciddi sorunlarla kar karya brakabilir.
Nitekim Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye isimli
eserinin ktphane katalouna Risle f Etvris-slk biiminde kaydedilmesi bu konuda
alma yapan bir aratrmacy mhim bir hataya sevk etmitir. Yksek lisans tezi olarak tarih
bir eseri hadisleri bakmndan incelemeyi amalayan aratrmac Mehmet Sait Toprak,
muhtemelen bu katalou esas ald iin en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye adl eseri
Risle f Etvris-slk zannetmi, eserin adn net olarak bildiren daha gvenilir nshalarn
tespit edemedii iin almasn Hadisleri Bakmndan Risale fi Etvaris-slk ismi ile
tamamlamtr (Toprak 2000: 1-480). stelik asl gvdesini en-Nesihus-sfiyye fil-Meviziddniyye metninin meydana getirdii bu tezini gzden geirerek Risle f Etvris-slk (Seyr
Slk Makmlar) Ceml el-Karaman ad altnda kitap olarak yaymlamtr (Toprak 2013: 1-381).
(Eserin kapa iin bk. Resim 1, aratrmacnn kurduu metnin ilk sayfas iin bk. Resim 2)
Bu almann amac Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-sfiyye fil-Meviziddniyye ile Risle f Etvris-slk adl eserlerini ayrntl bir ekilde tantmak, Risle f Etvrisslk ismiyle yaplan yaynn hatal tarafn ortaya koymak ve lzumlu tashihlerden sonra enNesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye adyla tekrar yaymlanmasn teklif etmektir.
1. en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye
Ceml mahlas kullanan Cemleddin shak el-Karamannin kaleme ald eserleri tarih
kaynaklar ierisinde en derli toplu biimde Ktib elebinin (. 1067/1657) Slleml-vusl il
Tabaktil-fuhl isimli tabakt kitab vermektedir.5 Burada Ceml el-Karamannin yazd
eserler olarak Tevbi fis-Sarf, Hiye al Tefsril-Beyzv, Tefsrl-Kurn (Mcdele Sresinden
Kurn- Kermin sonuna kadar), Risle f Etvris-slk, erhl-ehdsil-erban, Risle fidDevrnis-sfiyye (Molla Arab- Vaize reddiyye biiminde yazlmtr) ve tesirli kasideler
eklinde bildirilmektedir (Ktip elebi 2010: I-295).
Ceml Halfen eserlerine deinen kaynaklardan Mecd Mehmed Efendinin (. 999/1591)
Hadikul-hakik isimli akik- Numniyye tercmesi; Risle fid-Devrnis-sfiyye, Tevbi fis-Sarf,
Hiye al Tefsril-Beyzv, Tefsrl-Kurn, erhl-ehdsil-erban ve Arapa gzel kasideler
biiminde bir liste vermektedir (zcan 1989: I-373).
slam ilim leminde bibliyografi trnn en nemli eserlerinden biri olan Ktib elebinin
Kefz-znn isimli eserinde Cemleddin shak el-Karamannin eserleri dank biimde yer
almaktadr. Envrt-tenzl ve Esrrt-tevl (Hiye al Tefsril-Beyzv), Tefsrl-Ceml Halfe
(Tefsrl-Kurn), Risle f Etvris-slk, Risle fid-Devrnis-sfiyye ve Raksihim, erhl-ehdsilerban ve Risletn-nushiyye li-Tlibit-turukil-fethiyye Kefz-znnda Ceml el-Karamanye
ait olduu bildirilen eserlerdir (Ktip elebi 2014: I-391; II-691, 705; III-830; ngren 2001:
XXIV-449).
leriki zamanlarda yazlan kaynaklarn, bilgilerini neredeyse aynen tekrar ettikleri bu
eserler ierisinde en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyyeden sz eden Ktib elebinin
Kefz-znnudur. Ktib elebinin esere verdii Risletn-nushiyye li-Tlibit-turukil-fethiyye
ismi en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyyeyi anlam itibariyle karlamaktadr. Birden fazla
isimle anlma hususu, tarih eserlerde ska rastlanan bir durumdur.
5

Cemaleddin shak el-Karaman hakknda bilgi bulabildiimiz eski kaynak olan Takprzdenin e-akikunnumniyye f Ulemid-devletil-Osmaniyyesinde maalesef onun kaleme ald eserlere deinilmemektedir. bk.
Ahmed Subhi Furat (haz), E-ekikun-numniye f Ulemid-devletil-Osmaniye-Takprl-zade, Edebiyat Fakltesi
Yay., stanbul 1985, s. 370-371.

SUTAD 39

289

290

Suat DONUK

en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye hakknda tamamlayc bilgilere onun mevcut


nshalar sayesinde ulamaktayz. Onun Manisa Yazma Eser Ktphanesi numara 45 Ak Ze
17de zenli bir biimde istinsah edilmi, fiziksel adan iyi durumda bir nshas vardr.
955/1548-49 yl ile mevcutlar arasnda en eski istinsah tarihli yazma olan bu nshaya gre
eserin tam ad en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyyedir (Cemleddin shak el-Karaman
[yz] 1548-49: 1a-129a). (Yazmann ilk sayfas iin bk. Resim 3) Yukarda en-Nesihus-sfiyye filMevizid-dniyyeyi Risle f Etvris-slk ismi ile yaynladn belirttiimiz M. Sait Toprak, bu
nshay almasna dhil etmemitir (Toprak 2013: XXXI-XXXII). Metin tesisinde bu nsha esas
alnsayd muhtemelen byle bir hata yaplmayacakt. Nitekim yazmann kapanda eser ad
ak bir biimde yle yazldr:

M. Sait Toprakn Risle f Etvris-slk (Seyr Slk Makamlar) Ceml el-Karaman


adl yaynnda incelemeye dhil edilmeyen en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye
nshalarndan biri de BB Atatrk Kitapl No. OE Yz 0762de kaytldr (Yazmann ilk sayfas
iin bk. Resim 4). Bu yazmada metnin balnda eserin isminin muhtasar biimini grmekteyiz.
Kitbun-nesih min-Maklt- Kutbul-rifn Ceml Halfe (Rahmetullhi Aleyh) eklinde yazlan
eser adnn orijinal grnts u ekildedir:

en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyyenin zmir Milli Ktphanesi numara 2016/1de


kaytl yazmasnn kapak veya balnda herhangi bir eser ad bulunmamaktadr. Daha nce
deinildii zere katalog yazar, eserin adn yanl biimde Risle f Etvris-slk olarak tespit
etmitir. (Buna binaen aratrmac Mehmet Sait Toprakn yapt yaynda esas ald bu
yazmann ilk sayfas iin bk. Resim 5.)
Dier bir en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye nshas olan Sleymaniye
Ktphanesi Hac Mahmud Efendi Blm numara 2895de kaytl yazmann kapanda
aada verildii zere Ceml Tasavvufa ait bir eser yazldr:

Bu nshann net bir biimde eser ad bildirmemesi M. Sait Toprak bir kez daha yanla
sevk etmi; o, bu yazmay Risle f Etvris-slkn baka bir nshas olarak kabul etmitir
(Toprak 2013: XXXI). (Yazmann ilk sayfas iin bk. Resim 6)
M. Sait Toprakn zahriye veya balnda herhangi bir eser ad yer almad iin Risle f
Etvris-slk zannettii en-Nesihus-sfiyye6 nshalarndan biri de Sleymaniye Ktphanesi
Ayasofya Blm No. 1748de kaytldr (Yazmann ilk sayfas iin bk. Resim 7). Katalogda
eserin adnn Kitb- Ceml gibi genel bir ifadeyle gemesi aratrmacy bu ekilde hareket
etmeye itmi olmaldr (Toprak 2013: XVI).
6

en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye isimli eser bu almann ilerleyen ksmlarnda gerekli hallerde enNesihus-sfiyye biimiyle ksaltmaya tabi tutulacaktr.

SUTAD 39

Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-Sfiyye fil-Mevizid-Dniyye ve Risle f Etvris-Slk


simli Eserlerine Dair

en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye, isminden anlalaca zere muhtevas


bakmndan nasihat-nme trne girmektedir. yet, hads, kelm- kibr ve iir iktibaslar
yardmyla tler veren eserin mukaddimesinde bildirilen sebeb-i telif de buna iaret
etmektedir. Burada Ceml Halfenin belirttii sebep, eserin din vaazlarda tasavvuf
nasihatler anlamna gelen ismine uymaktadr. Yazar, Arapa mncaat ve nat blmlerinden
sonra Allah Tel, Hz. Muhammed ve meleklere inananlara acyp, onlarn dnya ve ukba
rahatlarn dnp, Allah ve Peygamber katnda yzleri ak olmas, enbiya ve evliya
nazarnda rezil olmamalar ve cehenneme girmemeleri iin Allah, Resl, ulem, suleh ve
urefnn szlerini takdim ederek eserini telif ettiini belirtmektedir. Mukaddimedeki ilgili yerin
asl yledir: Hakk Sbhneh ve Telya hamd-i b-hadd ve sen-y b-add ve Hazret-i Resle ve
line ve ashbna ve etbna ve ahbbna salt- bil-gye ve tahiyyt- m-l-nihye ve sir enbiy-y
mrseln ve melike-i izma ve hamele-i kirma du-y mm ve selm- tmm in v izhr ve tezkr
tekrr klmakdan sonra erkn- izzete ve ayn- rifate ve ashb- devlete ve erbb- nimete ve musdr-
gayrete ve mzhir-i himmete ve mcmi-i fursata ve mtbi-i shhate ve Allhu Telya inanup
bilenlere ve Reslullh kabl klanlara ve Kurnun hakkatine ve hadsn sdkiyyetine mn ikrr ve
itirf izhr idenlere ve cehenneme cennete ve elem lezzete ve sevb ikba ve sul hisba ve bk
ahvl-i hirete ve ehvl-i kymete hakk u sbit diyenlere ve rec tutup havf yiyenlere efkat refet ve
rikkat atfet eyleyp ve dny v ukb ve l v uhr kuvvetlerin ve rhatlarn ve sadet
siydetlerin murd u matlb ve maksd u mahbb idinp ve Mevl-y Hakm ve Resl-i Kerm katnda
tat istikmet ve inkyd itatle yzleri a ve szleri sa olup muazzez mkerrem olmalarna
meyl mahabbet ve iltikt rabet idp ve enbiy v evliy ve asfiy v etky ve cmle mahlkt ve
cem-i masnt arasnda rsvy ermsr ve bellara giriftr ve zebnler elinde esr, cehennem iinde
hor u hakr olmalarna havf vehm idp kasd olund ve azm klnd ki rz-y Rahmn ve cef-y eytn
ve hrmet-i Resl-i Emn ve gayret-i kabl-i dn in Hakk Celle ve Alnun ve Reslullh-
Muallnun ve ulem-y miln ve suleh-y kmiln ve ebrr- zevil-k ve-evk ve ahyr- lis-sdk
vez-zevkun kelimt- drer-br ve elfz- gher-nisrlarndan ve anlardan mstefd mntefi ve
mstefz mtemetti olduumuz szlerden birka hazretlerine ihd v inh ve ilm ilk
idile(Cemleddin shak el-Karaman [yz] 1552-53: 1b-2a)
Bu aklamann hemen akabinde yazar yet-i kerme (agyz: 2b-3a) ile hads-i eriflerden
(agyz: 4a) ve Hz. Ali (agyz: 5a) gibi din bykleri ile Abdlkadir Geyln (. 561/1165-66)
(agyz: 8a), eyh Sadreddin-i Konev (. 673/1274), mm- fi (agyz: 42a) gibi evliylarn
szlerinden iktibaslar yapar. Bazen de Hz. Osman (agyz: 58b), Hz. mer (agyz: 20a) benzeri
slm byklerinin yaamlarndan rivayetler bildirir. Alntlarn bitiminde yani kelimesini
balant edat olarak kullanarak bunlar aklamaya ve manalarna gre tler vermeye balar.
Araya konuyla alakal Arapa (agyz: 10b), Farsa (agyz: 11a) manzumeler ile Ceml (agyz: 14a)
mahlasndan kendisinin kaleme ald anlalan iirler serpitirir. Trke dndaki
manzumeleri de aklayarak te balar.
en-Nesihus-sfiyye bu erevede Fasl (agyz: 5a, 117a) ad verilen, birbirinden kesin
izgilerle ayrmann zor olduu on yedi blm boyunca devam etmektedir. Baz blmlerin
balarnda istisna olarak ayet, hadis, iir ve sz iktibas olmakszn dorudan nasihat verildii
grlmektedir. Buna bir rnek olarak 12. fasl vermek mmkndr. air eserin nasihat-nme
trne girdiine dorudan iaret eden bu blme yle balamaktadr: Dah gerekdr kim ehl-i
Hak olan, ulemya ve ukalya mushabet ide. Ve hukemya ve sulehya muvfakat eyleye. Ve anlardan
gelen kelmullh ve ehds-i Neb ve kelimt- kmiln[i] istim ide ki cn dirile ve gnli tzelene. Ve
hakda gayreti ve erde himmeti arta. Hak Celle ve Al buyurur (agyz: 113b-114a)
en-Nesihus-sfiyyenin trnn nasihat-nme olduuna iaret eden hususlardan biri de

SUTAD 39

291

292

Suat DONUK

Ceml el-Karamannin esere yerletirdii bir manzumesinde isminde nasihat kelimesini


kullanmas ve batan sona tasavvuf tler vermesidir. Balnda Kasde-i Nsiha-i
Muhrika yazl olan bu iir en-Nesihus-sfiyyedeki en uzun manzumedir (Toprak 2013: 148152). stelik bu iir Trk edebiyatnda yer alan manzum nasihat-nme rneklerinden biri
olarak kabul grmektedir (Kaplan 1993: 49).
Yukarda ortaya koyduumuz zere konusu yet, hadis, zl sz ve iirler yardmyla
nasihat vermek olan bir eserin isminin (seyr ) slk mertebeleri hakknda kitapk anlamn
tayan Risle f Etvris-slk olmas akla uygun gelmemektedir.
2. Risle f Etvris-slk
Cemleddin shak el-Karamannin eserlerini zikreden kaynaklar arasnda sadece Ktib
elebinin (. 1067/1657) Slleml-vusl il Tabaktil-fuhl ile Kefz-znnu Risle f Etvrisslkn ismini vermektedir. Bunlardan Slleml-vusl il Tabaktil-fuhlda eser hakknda
herhangi bir malumat verilmemitir. Kefz-znnda ise Risle f Etvris-slk iin Tarikata
girme durumlar hakknda bir risaledir. Etvrs-seba diye de isimlendirilmitir. eklinde
izahat yaplmtr (Ktip elebi 2014: II-691).
Risle f Etvris-slk isminin Trkeye evirisini (seyr ) slk mertebeleri hakknda
risale biiminde yapmak mmkndr. Etvr- Seba ise yedi durum/ tarz/ derece olarak
tercme edilebilir. Asl isim ierisinde geen slk kelimesi tasavvuf bir terimdir. Szlkte
yola girmek, yolda yrmek, bir eyin iine nfuz etmek, katlmak, intikal etmek anlamlarna
gelen slk, terim olarak ise talibin, bir mridin gzetiminde yapt manevi yolculuk
demektir (Uluda 2010: XXXVIII-127). Tasavvuf ehlinin, ruhun insan- kmile uygun bir hl
almas iin gerekletirilen bu manevi yolculukta baz mertebelerden gemesi gerektiine
inanlr. Seyr alallh, seyr maallh, seyr fillh, seyr anillh, seyr billh, seyr ilallh ve seyr
lillh olarak isimlendirilen ve yedi makamdan oluan bu mertebelere Salahaddin Uk (.
1196/1781-82) ve dier baz mutasavvflar etvr- seba, yani yedi tavr tesmiye etmektedirler
(Pakaln 1983: III-290-291). Tasavvufa girmi kiilerin, nefislerinin terbiye edilmesi ya da
ruhlarnn olgunlamas yolunda geirdii safhalar biiminde terim anlam kazanan etvr-
seba, ayrca nefsin mertebeleri iin de kullanlmtr. Bu anlaya gre nefsin mertebeleri
emmre, levvme, mlhime, mutmainne, rziye, marziye, sfiye eklinde sralanr (Tek 2005:
I-181). Bundan dolay zellikle nefsin ktlklerden arndrlmasn esas alan (Uluda 1997: XV394) Halvetiyye tarikatna mensup pek ok ahs tarafndan etvr- seba konulu risale kaleme
alnmtr. Yiitba Ahmed emseddin, Snbl Sinan, Mecdddin lyas Saruhn, Sofyal Bl,
Niyz-i Msr etvr- sebay ele alan eserler yazan ahslardan bir kadr (Bostanc 1996: 18).
Kendisi de bir Halvet eyhi olan Ceml el-Karaman Risle f Etvris-slk adl eserde tasavvuf
yoluna girenlerin yrd, yedi makamdan meydana gelen bu manevi yolu, dier bir deyile
etvr- sebay ilemi olmaldr (ngren 2012: 35).
Yazma eser ktphanelerinin hlihazrdaki kaytlarnn bildirdiine gre Cemleddin shak
el-Karamanye ait, tasavvuf mertebelerini, yani etvar- sebay anlatan nsha bulunmaktadr.
Bu nshalarn knyeleri;
Ankara Milli Ktphane, No. 06 mil. Yz. A 9007/13. (Yazmann ilk sayfas iin bk.
Resim 8)
Konya Blge Yazma Eser Ktp., Burdur l Halk Ktp, No. 15 Hk 197/6. (Yazmann ilk
sayfas iin bk. Resim 9)7

Bu eserin balnda Risle el-Etvrs-sitte (Alt tavr) yazldr. Fakat muhtevasnda Etvrs-seba (yedi tavr)
bulunmaktadr.

SUTAD 39

Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-Sfiyye fil-Mevizid-Dniyye ve Risle f Etvris-Slk


simli Eserlerine Dair

Sleymaniye Ktp., ehid Ali Paa Blm, No. 1194. (Yazmann ilk sayfas iin bk.
Resim 10)
biimindedir. Fakat her nsha mukayese edildiinde bunlarn farkl eserler olduklar
grlmektedir. Cemleddin shak el-Karamannin tasavvuf mertebeleri konusunda bir risalesi
olduunu bilen mstensih veya mtemelliklerin nshaya ona aidiyet bildiren bir ifade yazmas
neticesinde bu yazmalar kaytlara byle gemi olmaldr.8
Ceml Halfeye ait olduu bildirilen bu nshalar incelendiinde baz ortak zellikler
tadklar grlmektedir. Her de Arapa mensur eserlerdir. Hacmi kk risaleler olmalar
baka ortak bir zelliktir. Nitekim Sleymaniye nshas 6, Burdur nshas 5, Milli Ktphane
nshas 4 varaktan ibarettir.
Her nsha, tasavvuf mertebeleri konu edinmitir. Sleymaniye nshasnda ilenen
mertebeler emmre, levvme, mlhime, mutmainne, rziye, marziye, sfiye biimindedir. Milli
Ktphane yazmasnda bunlarla birlikte seyr-alallh, seyr-maallh, seyr-fillh, seyr-anillh,
seyr-billh, seyr-ilallh ve seyr-lillh makamlarna da deinilmektedir. Burdur nshasnda ise
tavr- evvel, tavr- sn, tavr- slis eklinde bir sralama ile toplamda yedi tasavvuf mertebe
ortaya konmaktadr.
nshann ayn eserler olmadn yukarda belirtmitik. Bundan dolay ad geen
telifler farkl zellikler de sergilemektedir. rnein, seyr slk konusunu iledikleri halde
konunun esasn oluturan makamlar ayr isimlendirmelerle ele almaktadrlar.
Sleymaniye nshas, mukaddime blmnde yaplan aklamaya gre dier bir eserin
ksaltlm hlidir. Metnin sonuna konan izimlerle etvr- sebann aklanmas, bunda
bulunup dier iki nshada olmayan bir baka zelliktir.
Milli Ktphane nshas hem nefsin dereceleri hem slk mertebelerini anlatmas cihetiyle
dier iki eserden ayrlmaktadr. Bu husus bu eseri dierlerine nazaran daha tafsilatl
klmaktadr. Metnin sonunda yer alan istinsah kaydna gre bu nsha 1088/1677-78 senesinde
yazlmtr. Geriye kalan iki nshann istinsah tarihi belli deildir.
Etvar- seba konulu eserler genel itibarla ya seyr-alallh, seyr-fillh gibi seyr slk
makamlarn ya da emmre, levvme benzeri nefis dereceleri esas alnarak tertip edilir. Burdur
nshas ise etvr- evvel, etvr- sni gibi farkl bir tertibe gre hazrlanmtr.
Ktphane kaytlarnn bu eserler iin verdii, Cemleddin shak el-Karamanye aittir.
biimindeki bilgiyi u anki artlara gre teyit etmek mmkn deildir. nk ortada ayn
konuda yazlm, baz zellikleri benzer farkl eser vardr. Bunlarn mukaddime veya
hatimesinde, mellifinin kimliini aa kartacak bir bilgi de yoktur. Eserlerin balnda ak
bir eser-yazar knyesi de bulunmamaktadr. Sadece Milli Ktphane nshasnda eserin Ceml
el-Karamannin Risle f Etvris-slk olduu u ekilde yazldr:

Fakat Cemlnin Risle f Etvris-slknn bu eser olduuna emin olmamz iin


aynsndan baka nsha veya nshalarn tespit edilmesi gerekmektedir.
Yazma eser ktphanelerinde isminde slk ve etvr- seba bulunan pek ok nsha
bulunmaktadr. Bunlar Trke9 - Arapa,10 muhtasar11 - tam,12 tercme13 - telif,14 manzum15 8

9
10
11

Mesela Milli Ktphane, No. 06 mil. Yz. A 9007/13 nshasnn ilk varann banda Risle f Etvris-slk elMsemm bil-Etvris-seba li-eyh Cemleddin shak el-Karaman (vr. No. 130b) yazmaktadr.
Bir rnek iin bk. Ankara Milli Ktphane, No. 06 Mil Yz A 2399/8.
Bir rnek iin bk. Burdur l Halk Ktphanesi, No. 15 Hk 197/6.
Bir rnek iin bk. Sleymaniye Yazma Eser Ktphanesi, ehid Ali Paa Blm, No. 1194.

SUTAD 39

293

294

Suat DONUK

mensur16 olmalar bakmndan farkl eitler sergilemektedir. Trkiye yazmalar elektronik


toplu katalounda slk, etvar, seba kelimeleri tarandnda bu trde onlarca yazma
grntlenmektedir.17 Bizce, Cemleddin shak el-Karamannin Etvr- Seba ismiyle de bilinen
Risle f Etvris-slknn doru bir biimde tespiti ancak tm bu yazmalarn tasnifinden
sonra gerekleebilecektir.18
Yukarda seyr slkn, tasavvuf ve tarikata giren kiinin insn- kmil olmak iin bir
derviin gzetiminde yapt manevi yolculuk olduunu, bu ilerleyite manevi olgunluk
tamamlayncaya kadar seyr-ilallh, seyr-fillh, seyr-maallh, seyr-anillh gibi makamlardan
getiini belirtmitik. Mehmet Sait Toprakn Risle f Etvris-slk adyla yayna hazrlad
eserin muhtevasnda seyr slk sreci veya etvr- seba kavramlarnn izah
bulunmamaktadr (2013: XI-XII). Toprakn kapana Manevi Tekaml Mertebeleri ifadesini
de yerletirdii yaynda bu makamlar ile ilgili tasavvuf terimler de yer almamaktadr.
Etvr- seba ibaresinin nefsin mertebeleri iin kullanldna, bu mertebelere emmre,
levvme, mlheme, mutmainne benzeri isimler verildiine daha nce deinmitik. M. Sait
Toprakn yayna hazrlad eserin metni nefis ile ilgili husus bir izahat veya tasavvuf terim
de ihtiva etmemektedir.
Mehmet Sait Toprakn Risle f Etvris-slk olarak yaymlad eserin muhtevas 1. enNesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye blmnde tafsilatl olarak anlatld zere din
byklerinin szleri, evliynn rivayetleri, yet-i kermeler, hads-i erfler ve Arapa-Farsa
iirlerden hareketle nasihatler vermekten ibarettir (Toprak 2013: 2-266).
Dier ad Etvr- Seba (Yedi Tavr) olan Risle f Etvris-slkte mantk icab ya yedi
unsurdan ibaret bir konu olmal, ya da eser yedi blmden meydana gelmelidir. Fakat
Toprakn yaymlad eserde on yedi fasl bulunmaktadr (Toprak 2013: XVI). Konu da daha
nce belirttiimiz gibi mminlere tlerdir.
sminde risle (kitapk) ifadesi bulunan eserlerin umumiyetle hacimsiz olmalar bilinen
bir durumdur. Etvr- seba risaleleri incelendiinde bunlarn ortak zelliklerinden birinin ksa
anlatml, hacimsiz kitapklar olular dikkat ekmektedir. Nitekim Tasavvufta Etvr- Seba ve
Sofyal Blnin Etvr- Sebas isimli tezde yer alan Trk edebiyatnda Etvr- Seba konusunda
yazlm risaleler listesine gre bunlar varak saylar daha ok 6 ile 20 arasnda deien
eserlerdir (Bostanc 1996: 30-33). Bunun nedeni olarak yedi adml bir yolculuu veya yedi
hususu ayrntya girmeden konu edinmelerini gstermek mmkndr. Cemleddin shak elKaramanye atfedilen Risle f Etvris-slk nshasnn en hacimlisinin alt varak olmas
buna baka bir rnek olarak verilebilir. Mehmet Sait Toprakn ise Risle f Etvris-slk ismiyle
yayna hazrlad eserin en hacimsiz nshas 74, en hacimli yazmas 154 varaktr (2013: XXXIXXXII).

12
13
14
15
16
17

18

Bir rnek iin bk. eyh Vel Ayntb, Sleymaniye Ktp., Halet Efendi Blm, No. 827 (Bostanc, agt, s. 32.).
Bir rnek iin bk. stanbul Millet Ktp, Ali Emiri Koleksiyonu, No. 34 Ae Manzum 927.
Bir rnek iin bk. Ceml-i Halvet el-Aksaray, Risletl-etvris-seba, Manisa Yazma Eser Ktp., No. 45 Hk 2963/6.
Bir rnek iin bk. Sleymaniye Ktphanesi, Hekimolu Blm, No. 438 (Bostanc, agt, s. 32.).
Bir rnek iin bk. Snbl Sinan, Sleymaniye Ktp., Hac Mahmut Efendi Blm, No. 2835 (Bostanc, agt, s. 31.).
bk.
https://www.yazmalar.gov.tr/detayli_arama.php?cmd=search&eserAdi=seb%27a+&yerno=&yazar=&not=&kolek
siyon=&olcu=&kutuphane=&satir=&kagit=&yaprak=&yaziTuru=&dvd=&konu=&mustensih=&istinsahYeri=&telif
1=&telif2=&telifTuru=Hicri&istinsahTarihi1=&istinsahTarihi2=&istinsahTarihiTuru=Hicri&submit=%A0%A0Ara
%A0%A0 (E. T.: 13.11.2015)
https://www.yazmalar.gov.tr/detayli_arama.php?cmd=search&eserAdi=etvari%27ss&yerno=&yazar=&not=&koleksiyon=&olcu=&kutuphane=&satir=&kagit=&yaprak=&yaziTuru=&dvd=&konu=&
mustensih=&istinsahYeri=&telif1=&telif2=&telifTuru=Hicri&istinsahTarihi1=&istinsahTarihi2=&istinsahTarihiTur
u=Hicri&submit=%A0%A0Ara%A0%A0 (E. T.: 13.11.2015)
Bu makalenin konusu bal bana Risle f Etvris-slk olmad iin bu kadar malumat ile iktifa edilmitir.

SUTAD 39

Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-Sfiyye fil-Mevizid-Dniyye ve Risle f Etvris-Slk


simli Eserlerine Dair

3. SONU
Yazma eser ktphane kataloglar Arapa ve Farsay iyi bilen, Trk, Arap ve Fars
edebiyatlarna hkim, eski yaznn her trlsn zebilen, donanml kiilerce hazrlanmaldr.
imdiye kadar bu hususa riayet edilmedii iin hlihazrdaki ktphane kataloglarnda pek ok
hatayla karlamak mmkndr. Edebiyat tarihisi bu durumun farknda olarak almalarn
yrtmelidir. Katalog bilgilerinden istifade etmeli, fakat eseri bizzat inceledikten sonra
almasna yn vermelidir. zmir Milli Ktphanesi numara 2016/1deki yazma, Cemleddin
shak el-Karamannin Risle f Etvris-slk isimli eseri olarak kataloa kaydedilmitir. Fakat
bu yazma, ayn yazarn en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye adl eseridir. Aratrmac
Mehmet Sait Toprak, katalog bilgilerinden hareketle en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye
adl eseri Risle f Etvris-slk ismiyle yksek lisans tezi olarak almaya balamtr. Nsha
tespiti aamasnda en-Nesihus-sfiyyenin, iinde en eski istinsah tarihlisinin de bulunduu
baz yazmalarn gzden karmtr. Kataloglarda ismi net biimde belirtilmeyen nshay da
Risle f Etvris-slk zannetmek suretiyle almasna dhil ederek tezini tamamlamtr. Bu
ekilde metnini kurduu en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyyeyi Risle f Etvris-slk
Manevi Tekml Mertebeleri adyla kitap olarak da yaymlamtr.
Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye adl eserinin
ismi net biimde belli olan nshalar vardr. Bu nshalar ile M. Sait Toprakn Risle f Etvrisslk adyla yaymlad nshalarn metinleri ayndr. Bu metnin mukaddimesinde yazar
eserini mminlerin rezil olmamalar ve cehenneme girmemeleri adna, Allah Telnn, Hz.
Muhammedin, din byklerinin, evliyalarn szlerini sunmak iin kaleme aldn
belirtmektedir. Eser, batan sona kadar, senedi yet, hadis, kelm- kibr ve Arapa-FarsaTrke iirler olan nasihatlerden meydana gelmitir. Bu muhteva en-Nesihus-sfiyye filMevizid-dniyye ismine de uygun dmektedir.
Seyr slk ve etvr- seba tasavvuf birer terimdir. Seyr slk, tasavvuf ehlinin kemle
ermek iin bir dervi gzetiminde katettii manevi yolculuktur. Etvr- seba bu yolda geilen
yedi aamaya tekabl etmektedir. Ayn zamanda nefsin eitlerine de bu isim verilmektedir.
Ktphanelerde etvr- seba ve seyr slk hakknda kaleme alnm pek ok yazma eser
bulunmaktadr. Bunlardan biri de Ceml Halfe, Ceml el-Karaman isimleriyle de bilinen
Cemleddin shak el-Karamanye aittir. Asl ismi Risle f Etvris-slk olan esere Etvr- Seba
da denilmektedir. uanki ktphane kaytlarna gre Ceml Halfenin Risle f Etvrisslknn yazma nshas bulunmaktadr. Fakat bu nsha ayn dil ve muhtevada
olduklar halde farkl eserlerdir. Bunlardan hangisinin gerekte Cemleddin shaka ait
olduunu tespit etmek uan iin mmkn grnmemektedir. Cemal el-Karamannin Risle f
Etvris-slknn tespiti ancak yazma eser ktphanelerindeki tm etvr- seba risalelerinin
tasnifi ile mmkn olabilecektir.
Slk ve etvr- seba hakknda yazlan risalelerin baz ortak zellikleri bulunmaktadr.
Mutasavvfn insn- kmil olmak iin yrd manevi yolu anlatmas, seyr ilallh, seyr
alallh, emmre, levvme gibi slk ile ilgili tasavvuf terimleri izah etmesi, hacimsiz olmas,
ou zaman izimler ile terimleri aklamas bu eserlerin ortak hususiyetlerinden bazlardr.
Mehmet Sait Toprakn Risle f Etvris-slk ismi altnda yayna hazrlad eserde bu
zelliklerin hibiri bulunmamaktadr.
Tm bunlarn nda bizce, Mehmet Sait Toprakn Risle f Etvris-slk Manevi Tekml
Mertebeleri-Ceml el-Karaman adyla yaymlad eserdeki bilgiler gzden geirilmeli, Risle f
Etvris-slk olarak kurulan ve byk bir abann rn olduu belli olan metin en-Nesihussfiyye fil-Mevizid-dniyye biiminde tashih edilmeli ve bu isimle yeniden yaymlanmaldr.

SUTAD 39

295

296

Suat DONUK
KAYNAKA
ARSLAN, Mehmet (2015.11.13), SEYYD VEHB, Hseyin, Trk Edebiyat simler Szl, Eriim
Tarihi:2015.11.13,http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay
=2018
AYDIN, adi (2008), ran Ktphaneleri Trke Yazmalar Katalou, stanbul: Tima Yaynlar.
BOSTANCI, Ali Haydar (1996), Tasavvufta Etvr- Seba ve Sofyal Bl Efendinin Etvr- Sebas,
stanbul: Marmara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi.
BOYRAZ, eref (2000), Trk Halk Biliminin Yazl Kaynaklar Olarak Melhemeler, Ankara: Hacettepe
niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Yaynlanmam Doktora Tezi.
Cemleddin shak el-Karaman (1552-53), en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye, zmir Milli
Ktphanesi, No. 2016/1.
Cemaleddin shak el-Karaman (1548-49), en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye, Manisa
Yazma Eser Ktphanesi, Akhisar Zeynelzde Koleksiyonu, No. 45 Ak Ze 17.
Ceml-i Halvet el-Aksaray, Risletl-etvris-seba, Manisa Yazma Eser Ktp., No. 45 Hk 2963/6.
DKMEN, Hamit (2001), Seyyid Vehb, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, C. 37, Ankara:
Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar.
DONUK, Suat (2015), Nev-zde Aty - Hadikul-hakik f Tekmileti-akik (nceleme-Metin),
Manisa: Celal Bayar niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Yaymlanmam Doktora Tezi.
FURAT, Ahmed Subhi (1985), E-ekikun-numniye f Ulemid-devletil-Osmaniye-Takprlzade, stanbul: stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar.
GNLTA, Gler (1986), Manisa l Halk Ktphanesi Trke El Yazmalar Katalogu, Manisa: Trk
Ktphaneciler Dernei Yaynlar.
GRGENDEREL, Mberra (2015.11.13), SNBLZDE, Vehb, Trk Edebiyat simler Szl,
Eriim
Tarihi:
2015.11.13,
http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=2123
KAPLAN, Mahmut (1993, Austos), "eyh Ceml-i Karamannin Nasihatnmesi", Yedi klim Dergisi,
Cilt V, Say 41: 49.
Ktip elebi (2010), Slleml-vusl il Tabaktil-fuhl, (editr) Ekmeleddin hsanolu, C. I,
stanbul: slam Konferans Tekilat slam Tarih, Sanat ve Kltr Aratrma Merkezi Yaynlar.
Ktip elebi (2014), Kefz-znn, (ev.) Rt Balc, stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar.
KURU, Selim Srr (2010), Snblzde Vehb, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, C. 38,
Ankara: Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar.
Nevzde Aty (1632), Hadikul-hakik f Tekmileti-akik, Topkap Saray Mzesi Trke
Yazmalar, No. R. 1438.
NGREN, Reat (2001), KARAMN, Cemleddin shak, Trkiye Diyanet Vakf slam
Ansiklopedisi, C. 24, Ankara: Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar.
NGREN, Reat (2012), Osmanllarda Tasavvuf, Anadoluda Sfler, Devlet ve Ulema (XVI.
Yzyl), stanbul: z Yaynclk.
ZCAN, Abdlkadir (1989), akaik- Numniye ve Zeyilleri, C. I, stanbul: ar Yaynlar.
PAKALIN, Mehmet Zeki (1983), Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, stanbul: Milli Eitim
Basmevi.
PALA, skender (2015.11.13), HAKAN, Mehmed Beg, Trk Edebiyat simler Szl, Eriim
Tarihi:2015.11.13,http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay
=3904
PARMAKSIZOLU, smet (1964), Kbrs Sultan II. Mahmud Ktphanesi Katalogu, Ankara:
Ktphaneciler Dernei Yaynlar.
TEK, Abdurrezzak (2005), Aziz Mahmud Hdynin Seyr Slk Anlay, Aziz Mahmud Hdy
Uluslararas Sempozyum Bildirileri, Cilt 1, stanbul: skdar Belediyesi Yaynlar.
TOPRAK, Mehmet Sait (2000), Hadisleri Bakmndan Risale fi Etvaris-slk (Cemali el-Karamani),
zmir: Dokuz Eyll niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi.
TOPRAK, Mehmet Sait (2013), Risle f Etvris-slk (Seyr Slk Makmlar) Ceml el-Karaman,
stanbul: Okuyanus Yaynlar.
TUMAN, Mehmet Nail (2001), Tuhfe-i Nil, (haz.) Cemal Kurnaz-Mustafa Tat, Ankara: Bizim Bro
Yaynlar.

SUTAD 39

Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-Sfiyye fil-Mevizid-Dniyye ve Risle f Etvris-Slk


simli Eserlerine Dair
ULUDA, Sleyman (1997), Halvetiyye, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, C. 15, Ankara:
Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar.
ULUDA, Sleyman (2010), Slk, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, C. 38, Ankara:
Ttkiye Diyanet Vakf Yaynlar.
UZUN, Mustafa (1997), Hkn Mehmed Bey, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, C. 15,
Ankara: Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar.
YARDIM, Ali (1997), zmir Milli Ktphanesi Yazma Eserler Katalogu, C. III, zmir: Milli Ktphane
Vakf Yaynlar.

SUTAD 39

297

298

Suat DONUK

EKLER
RESMLER
Resim 1: Mehmet Sait Toprak tarafndan yayna hazrlanan Risle f Etvris-slk adl kitabn
kapa

SUTAD 39

Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-Sfiyye fil-Mevizid-Dniyye ve Risle f Etvris-Slk


simli Eserlerine Dair

Resim 2: Mehmet Sait Toprak tarafndan Risle f Etvris-slk ismi ile kurulan metnin ilk
sayfas

SUTAD 39

299

300

Suat DONUK

Resim 3: Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye adl


eserinin Manisa nshasnn (No. 45 Ak Ze 17) ilk sayfas

SUTAD 39

Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-Sfiyye fil-Mevizid-Dniyye ve Risle f Etvris-Slk


simli Eserlerine Dair

Resim 4: Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye adl


eserinin BB Atatrk Kitapl nshasnn (No. OE Yz 0762) ilk sayfas

SUTAD 39

301

302

Suat DONUK

Resim 5: Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye adl


eserinin zmir Milli Ktphane nshasnn (No. 2016/1) ilk sayfas

SUTAD 39

Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-Sfiyye fil-Mevizid-Dniyye ve Risle f Etvris-Slk


simli Eserlerine Dair

Resim 6: Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye adl


eserinin Hac Mahmud Koleksiyonu nshasnn (No. 2895) ilk sayfas

SUTAD 39

303

304

Suat DONUK

Resim 7: Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-sfiyye fil-Mevizid-dniyye adl


eserinin Ayasofya Koleksiyonu nshasnn (No. 1748) ilk sayfas

SUTAD 39

Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-Sfiyye fil-Mevizid-Dniyye ve Risle f Etvris-Slk


simli Eserlerine Dair

Resim 8: Cemleddin shak el-Karamannin Risle f Etvris-slk (Etvr- Seba) isimli eseri
olarak kaydedilen Ankara Milli Ktphane, 06 mil. Yz. A 9007/13 numaral yazmann ilk sayfas

SUTAD 39

305

306

Suat DONUK

Resim 9: Cemleddin shak el-Karamannin Risle f Etvris-slk (Etvr- Seba) isimli eseri
olarak kaydedilen Burdur l Halk Ktphanesi 15 Hk 197/6 numaral yazmann ilk sayfas

SUTAD 39

Cemleddin shak el-Karamannin en-Nesihus-Sfiyye fil-Mevizid-Dniyye ve Risle f Etvris-Slk


simli Eserlerine Dair

Resim 10: Cemleddin shak el-Karamannin Risle f Etvris-slk (Etvr- Seba) isimli eseri
olarak kaydedilen Sleymaniye Ktp., ehid Ali Paa Blm, 1194 numaral yazmann ilk sayfas

SUTAD 39

307

SUTAD, Bahar 2016; (39): 309-323


e-ISSN 2458-9071

KLSK TRK EDEBYATINDA YEN BR TP:


ERDEML AYDIN TP
A NEW PROTOTYPE IN CLASSICAL TURKISH LITERATURE: THE
RIGHTEOUS INTELLECTUAL PROTOTYPE
Aye DALYAN*

z
XIX. yzyl Encmen-i uara airlerinden olan Hersekli rif Hikmetin Manzme balkl
kasidesinde devleti ynetenlerin gvenilir olmadklar zerinde durulur. Bylece metinde devlet
adamlarna gvenmeyen, gvensizlik ortamnda kendi iine kapanan bir toplum sz konusu olur.
Siyasi ve ekonomik baarszlklar, yneticilerin dnya zevkleri peinde komaktan devlet ileriyle
ilgilenmemeleri halk bezdirmi, birey ve kurumlar sorgulanr hle gelmitir. Bu srete, yzyllardr
otoriter devletin basks altnda yaayan kul, artk gzn am ve devletini bu hle getiren sorunlar
grmeye balamtr. Bireylemeye alan kulun mutsuzluunun en byk nedeni de aslnda yanl
ynetim, dolaysyla k iindeki devlettir.
Kasidedeki temsil insan, kul olmaktan kp bir birey olma abasyla metinde yer alr. Ne
gelenekten kopan ne de tam anlamyla yeni olabilen bir bireyle karlalr. Metinde bu bireyin
dnyay gzlemledii ve onu yorumlamaya alt anlalr. Bu anlamda birey tam olarak bir kaos
iindedir. Bu nedenle yeni insan mutsuzdur. Metinde, bireylemeye alan erdemli insanlarn
mutsuz olduu belirtilir. Bylece metinde izilen yeni insanla Erdemli Aydn Tipi iaret edilir.
alma iki blmden olumaktadr. Birinci blmde Yap bal altnda metnin anlam
birimleri araclyla dnemin ideal insanna dair izler belirlenmitir. kinci blmde, Yapdan elde
edilen veriler nda dnemin ideal insan tipini belirlemeyi merkeze alan bir yntem eliinde iir
tahlil edilerek bir kltr yorumuna ulalmas hedeflenmitir.

Anahtar Kelimeler
Hersekli Arif Hikmet, kaside, erdemli aydn tipi, varoluuluk, deiim.

Abstract
In Manzme, the quasida of Herzegovinian rif Hikmet, who is a poet in Encme-i uara in
XIXth century, the statement on the people ruling the government as being untrustworthy is being
emphasized. With this a society not trusting the statesmen and cloistering itself in a climate of
distrust is the subject in this text. The failures the state has experienced and the fixation of the
statesmen to the joys of the world have made the people from that period unhappy and have directed
them to question life, government and humanity. In this process the human being, living under the
pressure of the authoritarian government, has now opened his eyes and is able to see the problems
*

Dr., Dou Akdeniz niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm, Kuzey Kbrs Trk Cumhuriyeti, email: ayse.dalyan@emu.edu.tr
Gnderim Tarihi: 06.02.2016
Kabul Tarihi:
28.03.2016

310

Aye DALYAN
harming the governemnt. In fact, the main reason for the unhappiness of the human being trying to
be individualized is mismanagement, so the collapsing government. So the text is representing the
collapse of the Ottoman Empire. The representative human in the qasida plays a part in the text with
his effort on being transformed from a slave into an individual. An individual being tradition-bound
and being not able to transform completely at the same time is encountered. The ideal person
presented by the poet develops by changing with the rind type of the tradition in accordance with the
period. It is understood from the text that the individual is observing the world and is trying to
comment on it. In this sense the individual is literally in the middle of a chaos. For this reason the
new prototype is unhappy. It is mentioned in the text that the righteous people trying to be
individualized are unhappy. So with the new person presented in the text the Righteous Intellectual
Prototype is being pointed out. The study consists of two parts. In the first part traces about the ideal
person model of the period have been determined through the unit of meaning under the title
Structure. In the second part, the aim was to reach a culture interpretation by entreating a poem
in the light of gathered information from the structure, in accordance with a method emphasizing
the determination of the ideal prototype of the period.

Keywords
Herzegovinian Arif Hikmet, quasida, righteous intellectual prototype, ghettoness, change.

SUTAD 39

Klsik Trk Edebiyatnda Yeni Bir Tip: Erdemli Aydn Tipi

GR
Sanat eserini meydana getiren sanatkr, rn verme abas iinde kabul veya red
noktasnda mutlaka doa ve toplumla iliki kurma mecburiyetindedir. Sanatkr doada mevcut
olan nesneleri eserinde dntrme becerisine sahiptir. Sanatkr ile doa/toplum arasndaki
karlkl etkileimde sz konusu olan dnm srecinde, insann zihni ve dnce dnyas da
deimeler geirir. Bu etkileim ve dnm kltrn en yaratc ve arpc sonucu olan
sanatsal retime yol aar. Yazar ya da airin toplumdaki yerinin ne olaca ve hangi sosyal
sorunlar ele alaca ve bunlardan hareketle eserinde hangi tipi/karakteri sunaca bu ilikiye
baldr. Bu noktada her edeb eserin toplumsal bir ana denk geldii, yazar ya da airin bu
deiim ve dnm fark ederek dneminin estetik anlayyla eserinde sunduu grlr
(Gltekin 2012: 350). Bylece tarih srete edeb farkllklarn toplumsal deiim ve dnm
iinde deerlendirilmesi gerekmektedir. Bu noktada edebiyat, zele indirilirse iir, insann
kltrel evriminin deiimine ve dnmne ayna tutar. Bu da kukusuz toplumsal deiimin
kltrel yzn temsil eder. XIX. yzyl, bilindii gibi hem toplumsal hem de bireysel adan
deiimin ve dnmn en ok gzlenebildii bir yzyldr. Dnya haritasnn yeniden
izildii bu dnemde Osmanl da haritada yerini almtr. Byle bir ortamda toplum, zelde
yzyllardr Osmanl Devletti hanedanna kul olarak alglanan insan, belki de nceki yzln
insanlarna gre daha fazla kendini, toplumu ve hatta kurumlar sorgular olmutur.
Sorgulayc, ancak dier taraftan da iyiletirme amac tayan bu tavr da doal olarak
dnemine ait aydnlar yetitirmitir. te bu gayeyle, dnemin aydnlar olan airler Osmanlda
Encme-i uara topluluunu kuraralar. Bu noktada XIX. yzyl Encmen-i uara airlerinden
olan Hersekli rif Hikmetin Manzme balkl kasidesi de Osmanl toplumundaki ve klsik
Trk iirindeki deiimi ve dnm temsil etmesi asndan nemlidir. Kasidede birok
alanda toplumsal ve ahlak deiimlerin; yeni insan grnlerinin ve yeni dnce
dnyalarnn varl sz konusudur. Dnemini temsil eden kasidenin deerlendirilmesi
noktasnda ncelikle kasideyi oluturan yapnn zmlenmesi gerekmektedir.
YAPI
Hersekli rif Hikmetin Manzme balkl kasidesi, toplam 23 beyittir. Metinde kasidenin
medhiye, tegazzl, fahriye gibi blmlenme sistemine uymad, bylece kaside blmlenme
eklinde gelenekten uzaklamann sz konusu olduu sylenebilir. Hersekli rif Hikmetin 23
beyitlik Manzme balkl kasidesi yledir:
1.
2.
3.
4.
5.

Frg sgar ynei lemnm buldum1


Cihanda kei meyhneyi cy saf buldum
Cihan geri tecellgh takdrtdr amm
Harbat leminde baka bir feyzi Hud buldum
Berdir irki tevt irki hodnmyden
Melmet ehlini zdei zerk u riy buldum
bdetle diler kim cenneti teshr ede zhid
Annn zmrei zhhd ben ehli siv buldum
Bely aklile zrdei n ir olmaz

bnlemin Mahmud Kemal nal, Hersekli Arif Hikmet Klliyat sar Dvn, Matbay mire,
stanbul H. 1335, s. 98 100.

SUTAD 39

311

312

Aye DALYAN

6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.

Cnn erbbn lemde bhavf rec buldum


Aratrdm hezran kerre tab ehli dnyy
Hele yrn ile hbn gayet bvef buldum
Yazklar kim, cihn olmu firbld ryi
Riclin hlini hem vei tavr nis buldum
Sevd msiv vicdnn etmi hrsile telvis
Tamakrn ml ch hemn hun fez buldum
Ednye temelluk riyet bir mr iin demez
Bu suretle taayy fikrini pek nbec buldum
Deildir lemi zdeg hengmei lem
Cihnda herkesi bir gn derde mbtel buldum
Sorarsan nidgin kayd taassub mdde benden
Muhakkak bilmi ol kim mahsulsz mdde buldum
Dilersen anlamak ger hsl mny edyn
An ben m-very derki erbb nh buldum
unt tabatte bidyet yok nihyet yok
Vukut zamn bir mselsel mcer buldum
Ncm ehli ne bilsin cilvei ahkm eflki
Hisbtn ann ezcmlei sehv hat buldum
Tabbin aczini grdm ilc derdi sevddan
Bely aka dtm rencii gamdan dev buldum
Nie dikkatler ettim bulmadm sr umrn
Ne buldumsa cihanda bess bbek buldum
Tasavvur eyledim ahvlini ok kerre dnynn
Nihyet sreti damkader huzmsaf buldum
Nedir crmi fzilet kim ann erbbn y Rab
Peranhl mahzn u hakr bnev buldum
Ne gaflettir ilh kendini derk edemez insan
Hakikat leminden bhaber serderhev buldum
Tabat sevk eder hkmi siyset men u zecr eyler
Musbettir u hilkat kim belenderbel buldum
Deildir ihtiyr filinin mecbrudur herkes
Cihna tan eden ehs bfehm zek buldum
Sud etsen de sertk revk ar alya
Sakn zannetme kim desti meiyyetten reh buldum
Eer maksd ise Hikmet nizm lemi dnya
Buna kf v kfil eri pki Mustaf buldum

Metnin anlam halkalarna bakldnda, kasidede iki anlam biriminden bahsedilebilir. Bu


anlam birimlerinden ilkini klsik Trk iir geleneinin izlerini tayan beyitler (halkalar)
oluturur. kinci anlam birimini ise modern insann douunu iaret eden beyitler meydana
getirir.
Birinci Anlam Birimi
Birinci anlam birimi klsik Trk iir geleneinin deerlerine dair iaretlerin verildii (1., 2.,
3., 4., 11., 15., 21., 22. ve 23.) beyitlerden oluur. Bu noktada kasidede beyitlerin yerlerinin
deitirilebildiinde metnin anlam btnlnn bozulmad anlalr. Birinci anlam

SUTAD 39

Klsik Trk Edebiyatnda Yeni Bir Tip: Erdemli Aydn Tipi

birimindeki halkalar ortak paydada buluturan temel kavram, din dnya gr ve kader
inancdr.
1. Halka
Frg sgar ynei lemnm buldum
Cihanda kei meyhneyi cy saf buldum (1)
Kadehin parltsn, dnyay yanstan ayna, dnyadaki meyhane kesini de elence yeri
olarak kabul ettim.
air

dinleyici / okuyucu
Dnya gr (rindane).

air halkada nesneleri nasl algladyla ilgili bilgi verir. airin nesneleri alglamas klsik
Trk iirinin hakikatin grnende deil grnmeyende aranmas esasna dayanr. Dolaysyla
bu dnce tarz dnemin din dnya grn temsil eder. Halkadaki alg sistemi kadeh
araclyla hakikati grme gibi bir hayal yaratr. Hayalde bulunan kadeh, Cm Cemi iaret
ederek okuyucuya Cemd ve skenderi hatrlatr. H. Ritter, Cm- Cem hikyesinin kayna
olarak M IV. yzylda yaayan Msr kimyagerlerinden Zozimosu gsterir. Bu cam gaybdan
haber verir, dmanlarn mahveder ve simya maddelerinden oluur (Ritter 2011: 56, 57). Gnl
Tekinin engnme zerine yapt incelemesinde Cm- Cem bahsi gemektedir. Buna gre,
Cm- Cem yedi felein srrn hav yedi maddeden yaplmtr. zerinde yedi iklimin srrn gsteren
yedi hat vardr (Tekin 1992: 129). air klsik Trk iir geleneindeki ayna ile kadehin hakikati
gstermeye dayanan balantsndan uzaklamayarak rindane bir tavrla insan beyninin
gerekleri alglamadaki acizliini ve gerekleri ancak kadeh araclyla anlalr klabileceini
syler. Ayrca kadeh ve arapla Tanr akn; meyhane ile de tekkeyi iaret eder.
2. Halka
Cihan geri tecellgh takdrtdr amm
Harbt leminde baka bir feyzi Hud buldum (2)
Geri dnya, kaderin tecelli ettii yerdir, ama meyhane leminde baka bir lh feyz
buldum.
air

dinleyici / okuyucu
Dnya gr (rindane).

Halka, airin inan dnyasyla ilgili bilgi verir. aire gre dnya, kaderin tecelli ettii
yerdir. air, rindane dnce tarzyla dnyayla ve ahiretle ilgilenmeyen bir insan olarak
konuur. Dolaysyla o, lh hakikatin peinde olan kiidir.
3. Halka
Berdir irki tevt irki hodnmyden
Melmet ehlini zdei zerk u riy buldum (3)
Gsteriilik irkinden ve karklk irkefinden kendisini kurtaran melamet ehlini hile
ve riyadan uzak buldum.
air

dinleyici / okuyucu
Dnya gr (rindane).

SUTAD 39

313

314

Aye DALYAN

Bu halkada da air dnyay bir rind olarak alglar. Bu algya gre sofu denilen gerek
dindar olmayan, gsteri merakls kiilerin en belirgin zellikleri hile ve riya yapmalardr. air
bu tarz insanlardan uzak durduunu ve bir rind olarak gsteriten uzak durmay tercih ettiini
syler.
4. Halka
bdetle diler kim cenneti teshr ede zhid
Annn zmrei zhhd ben ehli siv buldum (4)
Zahidler, cenneti ibadetle etkilemeyi istedikleri iin onlar dnya ehli bulurum.
air

dinleyici / okuyucu
Dnya gr (rindane).

Klsik Trk iirinin zahid tipinin tek istei cennettir. Bu hedefine ibadetle ulaacan
dnen zahid tipini air hor grr, nk rindlere gre zahidler sadece cenneti hedefledikleri
iin gerek ibadeti alglayamamaktadrlar. Bu nedenle onlar Tanry anlayamazlar ve geici
olan dnyann tesiri altnda kalrlar.
5. Halka
Sorarsan nidgin kayd taassub mdde benden
Muhakkak bilmi ol kim mahsulsz mdde buldum (11)
Ey inat, bana taassup bann ne olduunu sorarsan, kesinlikle bilmi ol ki bunun
sonusuz, aslsz bir iddia olduunu anladm.
air

dinleyici / okuyucu
Rind ve zahid atmas.

Taassup, birbirine taraftarlk etme, kendi dinini ok stn tutarak baka dinden olanlara dman
olma (Develliolu 1998: 1009) eklinde aklanmaktadr. Soyut bir kavram olan taassup
kelimesi ba kelimesiyle somutlatrlr. Bylece bu bada yer alan kendi imannn stn
olduunu ifade eden zahidler ile dnyann geici olduunu dnen rindlerin tartmalarnn
sonusuz kalaca dnlmektedir. Bu halkada iaret edilen, rind ile zahidin ekimesidir.
Zahid tipi rind tipini her zaman hor grerek, rindin imann sorgular. aire gre bu sorgulama
ve sulama sonusuz kalacandan aslsz bir tartma olarak alglanmaldr.
6. Halka
Tabbin aczini grdm ilc derdi sevddan
Bely aka dtm rencii gamdan dev buldum (15)
Sevda derdine are bulmakta tabibin yetersizliini grdm, ben ise ak belasna dtm
gam eziyetinden deva buldum.
air

dinleyici / okuyucu
Dnya gr (rindane).

Halkaya gre air gelenein k tipi olarak konuur. Gelenein ak strapldr. k her
ne kadar aclar iinde olsa da strapl hlinden memnundur. Istrapl aka doktorlar are
bulamaz. Bu noktada halka, gelenee ait deerleri temsil eder.

SUTAD 39

Klsik Trk Edebiyatnda Yeni Bir Tip: Erdemli Aydn Tipi

7. Halka
Deildir ihtiyr filinin mecbrudur herkes
Cihna tan eden ehs bfehm zek buldum (21)
nsann yaptklar iradeli bir davran deildir, yle yapmak zorundadr. Bu nedenle
dnyay knayan insanlar anlaysz ve aptal buldum.
air

dinleyici / okuyucu

nsan davranlarn kader belirler.


nsanlara ait ihtiyar fiillerin ilh irade ve kudretin zorlayc tesiriyle meydana geldiini savunan
gruplarn ortak ad olan Cebriyye itikat sisteminde insanlarn kendilerine has bir iradeye sahip
olmadn, zihn ve amel btn fiillerinin ilh gcn zorlayc tesiriyle meydana geldii (Abdlhamid
1993: 205) savunulur. Halka, bu din dnya algsnn bilgi sistemini temsil eder. Bu sisteme
gre her nesnenin kinatta nceden tayin edilmi sabit bir yeri vardr. Tanr nesnelerin sbit
yerlerini nceden tayin eder. slam dininde bu konumlandrma olay kader gstergesiyle
aklanr. Kader, Tanrnn emriyle oluturulan, deimeyecek hkmlerdir ve canl/cansz her
eyin gelecei bu hkmler neticesinde nceden belirlenir. air, kinatn bu dnce tarzndan
farkl olarak aklanamayacan syler ve farkl bir tavr taknanlar anlaysz, aptal bulur.
8. Halka
Sud etsen de sertk revk ar alya
Sakn zannetme kim desti meiyyetten reh buldum (22)
Gkyznn en byk kubbesine de ykselsen, Tanrnn irade gcnden kurtulacan
zannetme sakn!
air

dinleyici / okuyucu

nsann lh iradenin hkmlerinden kaamayaca.


air bu halkada da teslimiyeti tavrn srdrr. Tanr iradesinin her eyden stn
olduunu ve hi kimsenin bu iradeden kaamayacan belirtir. Halka nceki halkayla birlikte
dnlmelidir. Buna gre her insann kinatta Tanr tarafndan nceden belirlenmi sabit bir
yeri olduu, insan davranlarnn bu hareket alannn snrlarnca gerekleebilecei belirtilir.
Halkada, padiahlktan sonra en st makam olan sadrazamla kadar bir insann ykselmesinin
kiinin kaderini deitiremeyecei iaret edilir.
9. Halka
Eer maksd ise Hikmet nizm lemi dnya
Buna kf v kfil eri pki Mustaf buldum (23)
Hikmet, eer maksat dnya dzeninin kurulmasysa, Hz. Muhammedin temiz eriatn
yeterli ve kefil buldum.
air

Kendisine
(gizli alc) dinleyici / okuyucu

Dnya dzenini salamaya Hz. Muhammedin eriat yeterlidir.


air bu halkada gelecee dair umut ve beklentilerini dile getirir. airin gelecee ait umudu,

SUTAD 39

315

316

Aye DALYAN

dnya nizamnn salanmasdr. Bu nizam salayacak hkmlerse Hz. Muhammedin


eriatnda yer alr. Bylece airin slamn kurallarnn uygulanmasndan memnun olduu,
gelecein de bu hkmlerle ekillenmesi gerektii vurgulanr. Bylece halkada, padiahlktan
sonra en st makam olan sadrazamla kadar bir insann ykselmesinin kiinin kaderini
deitiremeyecei iaret edilir.
kinci Anlam Birimi
kinci anlam birimi, modern insann douunu ve bu douun sancl srecini temsil eder.
Her halkada tabiata, XIX. yzyln sosyal olaylarna ve bu yzyl temsil eden insanlarna
sorgulayc bir tavrla yaklaan yeni bir insanla karlalr. Bu noktada anlam biriminde 14
halka (5., 6., 7., 8., 9., 10., 12., 13., 14., 16., 17., 18., 19., 20. beyitler) bulunur. lk anlam biriminde
temsil edilen dnya grnn ikinci anlam biriminde zaman zaman rtld ve bu
nedenle elikilerle dolu yeni bir insann varlna ulald belirtilir. Bu anlam biriminde yer
alan halkalar birbirine balayan temel kavram ise sorgulama eylemedir.
1. Halka
Bely aklile zrdei n ir olmaz
Cnn erbbn lemde bhavf rec buldum (5)
Akl belas ile niin ve nasl sorularna gcenmeden cevap arayan delileri korkusuz
ve kimseye minnet etmeyen kiiler olarak grdm.
air

dinleyici / okuyucu

nsan grnlerini sorgulama.


Bu halkada farkl bir insanla karlalr. Bu insan dnyay sorgulayan ve dnyaya phe ile
bakan yeni insandr. aire gre bu insanlar akl belasna dmtr, nk akln sorgulayc
zelliinden dolay ho olmayan ve bilinmesi istenmeyen gerekleri renebilmektedir. Bu
noktada bilinmesi istenmeyen gerekler yargs da bizi yine toplumun deien hakikat algsna
gtrr. Deien hakikat algs din sylemden pozitif bilimlere doru ynelmekle aklanabilir.
Pozitif bilimlere gre bilgi maddede bulunur ve renebilir bir unsurdur. aire gre ise bilgiye
ulamaya alan insanlar delilik ehlileridir; nk akl banda olan insanlar kendilerine
problem oluturacak deneyimleri yaamak istemezler.
2. Halka
Aratrdm hezran kerre tab ehli dnyy
Hele yrn ile hbn gayet bvef buldum (6)
Dnyaya balanm kiileri binlerce kez aratrdm. zellikle sevgililer ile gzelleri ok
vefasz buldum.
air

dinleyici / okuyucu
nsan grnlerini sorgulama.

Bir nceki halkada hakikati alglamaya alan yeni insan tantlr, bu halkada da yeni
insann karsnda yer alan zt tip olan hakikati sorgulamayan ve bylece dnyann
gzelliklerine kanm insandan bahsedilir. Onlar dnyann geici zevklerine aldanmtr. Bu
insan topluluunun kimlerden olutuu, dnyaya balananlar diye nitelendirilen vefasz
sevgililer ve gzeller olarak belirlenir.

SUTAD 39

Klsik Trk Edebiyatnda Yeni Bir Tip: Erdemli Aydn Tipi

3. Halka
Yazklar kim cihn olmu firbld ryi
Riclin hlini hem vei tavr nis buldum (7)
Yazklar olsun ki dnyay ssn aldatclna bulanm, devlet adamlarnn hlini de
kadn gibi iveli buldum.
air

dinleyici / okuyucu

nsan grnlerini sorgulama.


air, dnyadaki insan grnleri zerine gzlem yapmaya devam eder. airin belirledii
2. tip olan dnyaya balanan insan topluluunun zellikleri bu halkada da aktarlmaya allr.
Bu insan topluluklar, dnyay geici gzelliklerle donatrlar ve donattklar geici gzellikler
araclyla dnyaya biraz daha balanrlar. Devlet adamlar da bu 2. tip insan grubuna dhil
edilir, nk devlet adamlar nefsan gzelliklerle donatlan bu dnyaya balanmtr ve onlar
da gzelliklerin peindedirler. Bu gzellikleri elde etme uruna iveli bir kadn gibi kandrc
olurlar.
4. Halka
Sevd msiv vicdnn etmi hrsile telvis
Tamakrn ml ch hemn hun fez buldum (8)
Msivnn karal vicdann hrsla kirletmi, mal ve makama haris olanlar acmasz
buldum.
air

dinleyici / okuyucu
nsan grnlerini sorgulama.

air halkada, evresinde karlat insanlarn tipik zelliklerini aktarmaya devam eder.
air maddi deerlere nem veren mal ve makam dkn insanlar eletirir. Bu insanlarn
hrslar yznden vicdanlarn kaybettiklerini iddia eder.
5. Halka
Ednye temelluk riyet bir mr iin demez
Bu suretle taayy fikrini pek nbec buldum (9)
Geici bir mr iin alaklara dalkavukluk etmeye demez. Byle yaama fikrini ok
yersiz buldum.
air

dinleyici / okuyucu
nsan grnlerini sorgulama.

air, bir nceki halkalarda tanmlad fani dnyaya balanan insan tipini dalkavuk olarak
niteler. Bu tip insanlar yaama uruna alak olarak belirttii insanlara yaltaklanrlar. air
byle bir yaamn uygun olmadn dnr.
6. Halka
Deildir lemi zdeg hengmei lem
Cihnda herkesi bir gn derde mbtel buldum (10)

SUTAD 39

317

318

Aye DALYAN

Bu grltl dnya, zgrlk lemi deildir. Dnyadaki herkesi bir baka trl derde
mbtela grdm.
air

dinleyici / okuyucu
nsan grnlerini sorgulama.

air, halkada gzlemledii insan grnlerinden hareketle dnya algsn ifade eder. Ona
gre bu dnyada zgrlk mmkn olamamaktadr. nsanlarn asl hedefi hakikate ulamak
olmaldr. slam inancnda insanlar geici olan bu dnyada grlt ve patrt iinde ilelerini
doldururlar. Merkezde insan ruhu yer alr, bedense bu bedenin kafesidir. Ruh bedenden
kurtulduunda gerek zgrlk balar.
7. Halka
Dilersen anlamak ger hsl mny edyn
An ben m-very derki erbb nh buldum (12)
Eer dinlerin meydana getirdii mny anlamak istersen ben onu aklllarn idrakinin
tesinde buldum.
air

dinleyici / okuyucu
nsan grnlerini sorgulama.

airin akll olarak tanmlad insanlarn anlama kabiliyetinin din karsnda aciz kald
bu halkada vurgulanr. Dier halkalardan da anlalaca gibi bu insanlar masivaya nem
vermi kiilerdir. Bu noktada ne bu dnyaya ne de ahirete deer vermeyen delilerin dinin
manasn kavrayabilecei dnlebilir.
8. Halka
unt tabatte bidyet yok nihayet yok
Vukut zamn bir mselsel mcer buldum (13)
Tabiat olaylarnda balang da son da yoktur. Zamann olaylarnn zincirleme olaylar
btn olduunu anladm.
air

dinleyici / okuyucu
Tabiat sorgulama.

air bu halkada yaam dzeneklerini sorgular. Bu dzeneklere gre tabiat olaylar


zincirleme olaylar btn olarak dnlr. Bu da okuyucuyu pozitif bilimlere ynlendirir.
Pozitif bilimlerde tabiat olaylar neden-sonu ilikisi iinde aklanr. Her olay meydana getiren
bir neden ve bu nedenin oluturduu bir sonu vardr. Bu sonu da yeni bir olayn nedeni olur.
Pozitif bilimler penceresinden nesneyi alglama biimi, baka bir ifadeyle bilimsel yaklam
olarak da bilinen bu algnn halkaya hkim olduu anlalr. airin bu yaklam, okuyucuyu
yeni insana gtrr. Bu yeni insan, doa olaylarna objektif yaklaan ve nedensonu iinde
aklayan aydn tipi olarak tanmlanabilir. Dier taraftan bu hkm din dnce sisteminin
nesneleri ve olaylar alglama biimiyle ters dmektedir. Din dnce sistemine gre
tabiattaki her nesnenin kinatta sabit bir yeri vardr. Bu sabit yer nesnenin Tanrya yaknl
veya uzakl derecesinde deer kazanr ve yorumlanr. Btn bu konumlama ve deerler bir
bilgi btn olarak Tanrda bulunur. Tanr her eyi bilen ve gren bir yapya sahip
olduundan kader denilen sistemi oluturur. Kinatta sabit yeri olan cisimlerin yaayaca
olaylar kader denilen sistemle nceden tayin edilir. Bylece air, birinci anlam birimindeki (7.

SUTAD 39

Klsik Trk Edebiyatnda Yeni Bir Tip: Erdemli Aydn Tipi

Halka / 12. Beyit) kaderci anlayn bu halkada rtm olur. Dolaysyla air bu halkada
kendisiyle eliir.
9. Halka
Ncm ehli ne bilsin cilvei ahkm eflki
Hisbtn ann ezcmlei sehv hat buldum (14)
Mneccimler felek hkmlerinin tecellisini ne bilsin. Onlarn yaptklar hesaplar ksaca
hatal buldum.
air

dinleyici / okuyucu
Tabiat sorgulama.

air bu halkada yine yeni, ideal insan olan aydn tipi olarak konuur. Bir aydn tipi olarak
nceki halkada tabiat olaylarn alglamaya alan insann bu halkada da gkyz hareketlerini
bilimsel adan sorgulamasyla karlalr. Bu yeni ideal insan, klsik Trk edebiyatnn yldz
yorumlayclar olan mneccimleri eletirir, nk (bir nceki halka ile dnldnde)
dnyadaki her ey neden-sonu iinde oluan bir zincirler btndr. Yldzlar da bu btn
iinde deerlendirilmeli ve yorumlanmaldr. Mneccimlerin yapt yldz hesaplar hataldr.
Bunun nedeni mneccimlerin bilimden uzak kalmas ve yldz hareketlerini nedensonu ilikisi
iinde aklanamamasdr. Buradaki mneccimler ve onlarn hesaplar (kehnetleri) ile
kastedilen, gelecein tahmin edilmesidir. Dolaysyla gelecek kehnetle deil olaylarn nedensonu ilikisi iinde yorumlanmasyla aklanmaldr.
10. Halka
Nie dikkatler ettim bulmadm sr umrn
Ne buldumsa cihanda bess bbek buldum (16)
Ne kadar dikkat ettimse de mamurluk eserinin izlerini bulamadm. Dnyada ne buldumsa
hep temelsiz ve geiciydi.
air

dinleyici / okuyucu
Yaam sorgulama.

Yeni ideal insan olan aydn tipi bu halkada da yaam sorgulamaya devam eder. deal
aydn tipi, etrafnda meydana gelen olaylar bo, temelsiz ve geici bulur. Onun istedii
ilerlemek ve gelimektir. evresindeki dalkavuklar ve alaklar bu boluun iinde geici ilerle
uramaktadr.
11. Halka
Tasavvur eyledim ahvlini ok kerre dnynn
Nihyet sreti damkader huzmsaf buldum (17)
Dnya hllerini ok defa dndm, sonunda sefaya neden olan almay, kedere sebep
olan brakmay doru yol olarak grdm.
air

dinleyici / okuyucu
Yaamda ayakta durma yolu.

air bir aydn olarak, karmak bir sisteme sahip olan dnyay sorgular ve bu sistemde nasl
ayakta durulmas gerektiine dair zm nerileri retir. Buna gre geici olan dnyada ayakta
durmak iin insan, psikolojik olarak kendini dnmelidir ve mutlulua neden olan tercih

SUTAD 39

319

320

Aye DALYAN

etmelidir. nsan ztraba yol aan hllerden uzak durmaldr. Bylece bu yarglar Sokratesin
erdem anlayyla benzerlik tar.
Halka, geleneksel deerlerle sylenen birinci anlam biriminin 6. halkasnda (15. beyit) ak
bels yznden gamn ztrabndan zevk alma durumuyla atmaktadr. Bu da blnm bir
insan tipini iaret eder. aret edilen tipten hareketle yeni ideal insann kendi iinde elikiler
yaad, tam olarak eskiden kopamad, ancak kopmak istedii anlalr. Zaten metindeki iki
zt dnce ayn insanda birleir.
12. Halka
Nedir crmi fzilet kim ann erbbn y Rab
Peranhl mahzn u hakr bnev buldum (18)
Y Rab, erdemli kiilerin suu nedir? Onlar perian, zgn, kymetsiz ve nasipsiz
buldum.
air

Rab
(gizli alc) dinleyici / okuyucu
Hayat sorgulama.

air bu halkada Tanrya sesleniyormu gibi konuur, ancak seslendii aslnda okuyucu ya
da dinleyicidir. Yine halkada cevabn bildii bir soruyu sorar, baka bir ifadeyle arifane bir
ekilde cahillik yapar. Dneminin arpklklarn dile getirmek isteyen air, aslnda aknlk
iindedir ve bu aknln cevabn bildii bir soruyu sorma ekliyle vurgular. aire gre
eserin kaleme alnd dnemde erdemli insanlar mutsuzdur. Hak ettiklerine
ulaamadklarndan perian ve nasipsizlerdir. Kymetleri bilinmemektedir.
13. Beyit
Ne gaflettir ilh kendini derk edemez insan
Hakikat leminden bhaber serderhev buldum (19)
Tanrm! nsann kendini tanyamamas ne byk aymazlktr. Onlar, hakikat leminden
habersiz akl pek havada grdm.
air

Tanr
(gizli alc) dinleyici / okuyucu
nsann kendini sorgulamas.

Men arafe nefsehu feqad arafe Rabbehu Hadis-i erifi iaret eden air; hayat ve
evresindeki insanlar sorgulayan ideal insann hakikati alglamas iin ncelikle kendilerini
sorgulamalar gerektiini dnr. Kendini sorgulamayan insann byk bir gaflet iinde
olduunu syler.
14. Halka
Tabat sevk eder hkmi siyset men u zecr eyler
Musbettir u hilkat kim belenderbel buldum (20)
nsann doas insan harekete geirir, siyasetin hkmleri ise insan engeller. Ne baa
beladr u yaratl, bela stne bela getirir.

SUTAD 39

Klsik Trk Edebiyatnda Yeni Bir Tip: Erdemli Aydn Tipi

air

dinleyici / okuyucu
nsan ile siyasetin arpmas.

air halkada, insann kanunlarla dizginledii nefsan duygular iaret eder. nsan sosyal bir
varlktr ve bir toplulukta yaar. yesi olarak yaad toplulukta huzurun hkim olmas ve
zgrlklerin snrlarnn belirlenmesi adna bir takm yaptrmlar hazrlanr. Her insan bu
yaptrmlara uymak durumundadr. Kanunlarsa su sz konusu olduunda oluur. Baka bir
ifadeyle kanun oluabilmesi iin yaplan eylemin su nitelii tamas gerekir. Bylece her su
olarak tanmlanan eylem neticesinde kanunlar oluur, ancak kanunlar bir siyasi dnce
tarafndan tek tarafl oluuyor ve uygulanyorsa kart gr cephesinde bulunan insan bu
hkmler karsnda engellenir. air de bu hkmlerin oluumuna neden olan insann yapt
eylemlerin su olarak alglandn kastederek, insann yaratlnn bu tarz sular ilemeye
eimli oluunu vurgular.
Kasidenin anlam halkalarnn meydana getirdii yapsndan hareketle dnemini temsil
eden Erdemli Aydn Tipi yledir:
ERDEML AYDIN TP
Hersekli rif Hikmetin Manzme balkl kasidesi, klsik Trk edebiyatnda yeni insann
oluumunu iaret eder. Metin yeni insann oluum srecini yanstr. Bu srece modern insann
doum sanclar denilebilir. Metindeki yeni insann kafasnn kark olduu gzlemlenir. Zaten
air de bu yeni insan deli (5. beyit) olarak nitelendirir. Bu insan aslnda birden meydana
km temelsiz bir tip deildir. Klsik Trk iirinin rind tipinin dnemin dnce dnyasyla
evrim yaayarak yeni insan tipine dnmesidir. Bu nedenle yeni insan ne tam anlamyla
modern ne de tam anlamyla gelenein temsilcisi olabilmitir.
Yeni insandaki gelenee ait izler yukarda da sylendii gibi rind tipinin alg dnyasnda
aranmaldr. Bu anlamda yeni insan, gelenekte olduu gibi gsteriten, irkeflikten uzak; hile ve
riya yapmayan kiileri (3. beyit) temsil eder. XIX. yzyln dnce dnyasyla dnm
yaayan rind tipindeki yeniye ait izlerse varolu felsefesiyle aklanabilir. Varoluuluk, insann
toplumda yabanclat, mutsuzlat, huzursuzlat, gn ile gelenek arasnda
kopukluklarn yaand, mnsz bir varla dnt zamanlarda nkseder (Sartre 1985: 10).
Byle bir ortamda bireycilik oluur. Varoluulua gre bireycilik, ancak yalnzlk, bountu,
kayg ve umutsuzluk iinde belirir, korunur ve derinleir (Sartre 1985: 10). Metinde dnm
geiren rind tipinin, dier bir ifadeyle yeni aydn tipinin erdemli insanlardan olutuu belirtilir.
Erdem, nsan tinsel adan yetkinlie ulatran ahlksal iyiler btn; dncelerinde ve
eylemlerinde istencini ahlksal iyiye ynlendirmi insan nitelii: iyilii isteme, ktlkten katr
(Gl 2003: 479.). Sokratese gre erdem, her eyin amacna uygun olduu srece iyi ve
gzeldir. nsann amacysa iyinin kendisine ulamaktr. Mutlu olmak da dolaysyla iyi olana
baldr. yiye ulamak iin de insan, iyi ile ktnn ayrdmn yapabilmelidir. Bunu elde
edebilmek de bu bilginin insanda bulunmasyla mmkn olabilmektedir. te Sokratese gre
doutan gelen bu bilgi erdemdir (Saygn, 2008: 130-135). Metne gre erdemli insan mutsuzdur,
periandr, kymetsiz ve nasipsizdir (18. beyit).2 Mutsuzluunun nedeni dnyay ve dnyadaki
varlklar sorgulamasdr (17. beyit). Korkusuzdur da, nk o artk akl denilen bir belaya
2

kif Paann Adem Kasidesinde de benzer bir ruh hli sz konusudur. air kasidenin 40. beyitinde;
yle bmr gamn sahn fenda gya
Yapt enkz elemden beni benny adem
Tpk Hersekli rif Hikmet gibi bir ruh hlindedir. Kendisinin gam hastas olduunu, yokluk mimarnn elem
enkazndan kendisini oluturduunu dnr.

SUTAD 39

321

322

Aye DALYAN

dmtr. Bu anlamda bkmadan, korkmadan, gcenmeden ve kimseye minnet etmeden


dnyay, insanlar, tabiat ve dini sorgular. Sorgular hep niin? ve nasl? ifadeleriyle balar
(5. beyit). Dnyay sorgulayan bu insan evresindeki tkenmilikler nedeniyle
engellenmektedir. zellikle insanlara kar devletin yanl siyas yaklamlar bu yeni insan
bunaltan en byk faktrdr (20. beyit). Zaten yeni insann ban belaya sokmasnn nedeni de
devletin siyas yapsyla atmasndan kaynaklanr (20. beyit). air byle bir dnyadan, tpk
varoluular gibi bkar ve hayat yaanacak bir yer olarak grmez, nk ona gre lkeyi ve
toplumu ileriye tayacak hibir oluum yaanmamaktadr (7. beyit). Bylece zgrln
mmkn olmad bir dnya ortaya kar ve insanolu byle bir dnyada zgr olamaz (10.
beyit). zgr olamayan ve engellenen insann hareket alan daralnca yaad dnya ile balar
yava yava kopabilmektedir. Hayattan kopan insan da dnyay yaanacak yer olarak bulmaz
(4. beyit).3 Dnyay artk bir ss yna ve tpk varoluular gibi geici zevklerin kuatt bir
yer olarak dnr (7. beyit). Bu yap, varoluulardan Kierkergaard tarafndan, insanlarn
sradan zevklerle yetindikleri eklinde yorumlanr(Sartre 1985: 10-12).
Metinde mutsuz insanlarn mutluluu nasl yakalayacana dair neriler de
bulunmaktadr. Varoluular da metindeki yeni insan gibi braklmln, yalnzln,
bountusunu, umutsuzluunu, mitsizliini belirtmekle yetinmezler. Bu kiinin kendini tanmasn,
zn yaratmasn, benliini kazanmasn, baskdan kurtulmasn da isterler. nsan ezen teknik dzene,
kiiliini silen toptanc topluma, benliini ineyen zorbala kar koyar, gerekirse bakaldrr (Sartre
1985: 10). Her ne kadar metinde bakaldr sz konusu olmasa da, bakaldrya ynelecek
insana zemin hazrlayan dnceler sunulur. Bu, korkmama (5. beyit) ve ban belaya
sokmaktan ekinmeme (20. beyit) eklinde metinde kendini gsterir. Ancak metinde airin
mutsuz, bunalm erdemli kiiye idealize ettii baka zm nerileri vardr. aire gre
mutsuzluktan ve bunaltdan kurtulmann ilk yolu insann kendini bilmesinde aranmaldr (19.
beyit).
Sokratese gre hayat kendini bilen insana seenekler sunar. Erdemli insan, hayatn
sunduu seeneklerden mutlulua ulatracak olan iyiyi, doruyu ve gzeli semeli, kedere
neden olacaklardan uzaklamaldr (17. beyit). Mal ve makam derdine dmeden (8. beyit),
geici bir mr iin alaklarn dalkavukluunu yapmadan onuruyla yaamaldr (9. beyit).
Zaten dalkavuka yaama fikri mnasebetsizliktir (9. beyit). Mneccimlerin rettii gibi
gereki olmayan fikirlerden uzak durulmaldr, nk onlarn ne srdkleri dnceler
hataldr (14. beyit). Tabiat olaylar, bilimle aklanmaldr, nk tabiattn balangc ve sonu
yoktur. Tabiat olaylar, neden sonu ilikisi iinde zincirleme olaylar btndr (13. beyit). Bu
nedenle hakikati ancak erdemli insanlar grebilir (6. beyit). Dinlerin mnsn da ancak deliler
anlayabilir (12. beyit).
airin tasvirlerine gre mutsuz erdemli insanlar dnyay pozitif bilimlerle sorgular, ancak
metindeki yeni insan henz tam anlamyla modern olamamtr. Yeni insan huzuru ve dnya
dzenini gelenekten gelen din alg sisteminde arar.4 air bu noktada erdemli insana, devlet ve
toplum dzenini Hz. Muhammedin eriatnda aramasn tavsiye eder (23. beyit). Bu da yeni
3

Yine benzer dnce kif Paann Adem Kasidesinin 34. beyitinde yer alr. kif Paa, bu dnyada muradna
ulaamayacan, byle bir dnyann yerin dibine gemesi gerektiini; gnein, ayn ve yldzlarnn yokluun
ayaklar altnda yok olmas gerektiini syler:
Bermurad olmayacak ben yere gesin lem
Necm mihr mehi olsun eseri py adem
Benzer alg, kif Paann Adem Kasidesinin 49. beytinde de bulunur, ancak Hersekli rif Hikmette mutsuzluun
zm mevcutken kif Paada bir mitsizlik sz konusudur. kif Paaya gre mutsuz insan, gerek yaamdan
tedeki bir yaamda muradna erecektir. Bu da ataerkil zihniyetin ahiret inancna denk gelmektedir.
Yesim ol mertebe kim sreti mmdimdir
Mvery feleki mahv heyly adem.

SUTAD 39

Klsik Trk Edebiyatnda Yeni Bir Tip: Erdemli Aydn Tipi

insann hakikati sorgulamada ve bulmada birbirine zt dnceleri bir araya getirdiini,


dolaysyla metinde kendi iinde elikileri olan bir aydn tipinin izildii anlalr.
Metinde ideal erdemli aydn tipinin karsnda, airin ifadesiyle dnyaya balanm
insan tipleri vardr. Bunlarn en nemli zellikleri dnyaya gereinden fazla nem
vermeleridir. Dnyaya bal olarak nitelenen bu insanlar e ayrlr. Birincisi, klsik Trk iir
geleneinden gelen sofu olarak bilinen zahid tipidir. air bu tipi temsil eden insan topluluuna
zmrei zhhad (4. beyit) der. Zahid, metinde gelenee uygun olarak tasvir edilir. Tek kaygs
cennet olan zahid, cenneti ibadetle elde edebileceini dnr (4. beyit). natlklaryla nldr
(11. beyit). Dnyay knar, anlaysz ve aptaldr (21. beyit). Dnyaya balanm insan
tiplerinden ikinci grup, gzellerdir. Bu gzellerin en nemli zellii, tpk gelenekte olduu
gibi, vefaszlklardr (6. beyit). Metindeki dnyaya balanm nc insan grubu, airin
zerinde sk sk durduu topluluktur. Bu insanlar genel olarak devleti ynetenlerdir (7. beyit).
Hersekli rif Hikmetin Manzme balkl kasidesinde air, hkmdar ya da herhangi bir
ynetenle ilgilenmez. Hatta metinde hkmdardan hi bahsedilmez. Hersekli Arif Hikmetin
kasidesinde iaret edilen ynetenler devlet adamlar, dolaysyla sadrazam ve vezirlerdir. Bu
kiiler geici dnya zevklerine dmtr. air bu tipi alak olarak nitelendirir. Alaklarn en
nemli zellikleri de mal ve makam dknlkleridir (8. beyit). Devlet adamlar, ynetimde
kadn ivesiyle hareket ederler (7. beyit). Vicdanlarn kaybetmi, hrsl ve fesattrlar (8. beyit).
Dnya dertlerine dtklerinden hibir zaman zgr olamayacaklardr (10. beyit). Bu insanlar
alaktr, nk insanlarn yaama haklarnn kendi ellerinde olduklarn dnrler ve insanlar
ldrtebilirler (9. Ve 20. beyit). Varoluular, insanlarn seimlerinin nemini vurgularlar.
Metinde alaklara (devlet adamlarna) bir mr iin boyun eenlerse dalkavuklardr (9. beyit).
airin ifadesiyle bir mr iin alaklara dalkavukluu seenler, varoluulara gre benlii
olmayan kiilerdir (Gdelek 2008: 362).
Yukarda grld gibi metinde, evresindeki insanlar, dnceleri ve yaay
biimlerini sorgulayan, olaylarda nedensonu ilikisi arayan insanla karlarz, ancak bu
insan dnyay alglarken din deerler sisteminden ayrlmaz. Metindeki din deerler sistemini
temsil eden kader inancndan da bahsedilebilir (22. beyit). aire gre insan davranlar iradeli
deildir (21. beyit). Bu dnce din deerler sisteminin bilgi hiyerarisiyle aklanabilir. Din
deerler sisteminin bilgi hiyerarisine gre insanlarn evrende nceden tayin edilmi sabit bir
yeri vardr. Tanr her canly evrende sabit bir yere yerletirir. Bylece canllar kader denilen,
nceden belirlenen sistem etrafnda yaamn srdrrler.
nsanlarn nesne alglar da dnemin din deerleriyle yakn iliki iindedir. Bu anlamda
metne bakldnda nesnelerin din alg sistemiyle deerlendirildii grlr. rnein metinde
kadeh, dnyadaki gerekleri yanstan bir aynaya benzetilir (1. beyit). Meyhane, lh feyz
kaynadr (2. beyit). Dnya da kaderin tecelli ettii yer (2. beyit) olan taasub badr (11. beyit)
ve geiciliin, temelsizliin (16. beyit), sse bulanmln (7. beyit) simgesidir.
SONU
Hersekli rif Hikmetin Manzme balkl kasidesinde temsil insann, bireyleme abasyla
karlalr. Bu yeni insan, Erdemli Aydn Tipi olarak karmza kar. Bu tip ne gelenekten
kopan ne de tam anlamyla yeni olabilen biridir. airin metinde izdii ideal insan, gelenein
rind tipinin ana gre deiim yaamasyla oluur. Metinde bu tipin dnyay gzlemledii ve
dnya dngsn yorumlayp aklamaya alt anlalr. Akln nemini kavrad anlalan
tip, dnyay aklla alglamann zorluklarn okuyucuya aktarr. Bu anlamda Erdemli Aydn Tipi
tam olarak bir kaos iindedir ve mutsuzdur. Metinde, bireylemeye alan erdemli insanlarn

SUTAD 39

323

324

Aye DALYAN

mutsuz olduu belirtilir. Metne gre mutsuz Erdemli Aydn Tipi zamann, tabiat olaylarnn,
gelecein pozitif bilimlerle aklanmas gerektiini syler. Her ne kadar kendisi dnyay bizzat
pozitif bilimlerle sorgulamaya alsa da, bunu tam anlamyla baaramaz. Erdemli Aydn Tipi,
huzuru ve dnya dzenini pozitif bilimlerde deil, gelenekten gelen din alglama biimlerinde
arar. Bu da yeni insann hakikati sorgulamada ve bulmada birbirine zt dnceleri bir araya
getirdiini gsterir. Dolaysyla metin kendi iinde elikileri olan Erdemli Aydn Tipini izer.
Bylece metnin kaleme alnd dnemde klsik Trk edebiyatnda dnemini temsil eden yeni
bir tipin olutuu anlalr.
Erdemli Aydn Tipi, ancak iyiyi ve doruyu setii srece mutlu olabilir ve
mutsuzluklarndan kurtulabilir. Erdemli Aydn Tipinin karsnda yer alan kart tip de
bulunmaktadr. Bunlara metinden hareketle ksaca alak insan tipi denilebilir. Bu tip kendi
iinde gruba ayrlr. Birinci grupta mal ve mlk hevesine den devlet adamlar, dier bir
ifadeyle dalkavuklar bulunur. kinci grupta gelenekten gelen vefasz sevgililer ve gzeller;
nc grupta da sahte sofular yer alnr. air mutluluun, alak insan tipinden ve onun
zihniyetinden uzak durulmasyla salanabileceine inanr.
Hersekli rif Hikmetin Manzme balkl kasidesinde, klsik Trk iirinin tiplerinde
olduu gibi iirin farkl zelliklerinde de deiimin yaand sonucuna ulalr. rnein, iirin
gelenekten ahsilemeye doru yol ald gzlenir. Bu kendini, kaside geleneinin blmlenme
biimine uyulmamasyla da gsterir. air, kaside geleneinin nesib/tebib, girizgh, medhiye,
fahriye ve dua blmlerine uymaz. Metindeki yeniye dair izlerden biri de metne seilen
konunun soyut bir kavram olmasdr. Bylece kasidede, insandan soyut bir kavram alan olan
toplumun ve dnya dzeninin sorgulanmasna doru gei yaanr. Bylece hem kasidedeki
teknik adan hem de yeni dnceleri temsil eden bir tipin sergilenmesi asndan kasidenin
dnemini temsil ettii anlalr.

SUTAD 39

Klsik Trk Edebiyatnda Yeni Bir Tip: Erdemli Aydn Tipi

KAYNAKA
ABDLHAMD, rfan (1993), Cebriyye TDV slam Ansiklopedisi, C. 7 (205-208), stanbul.
AKA, Belde (2011), Nbnin Orta nsan Tipinin Hersekli rif Hikmetteki Deiimi, Ankara: hsan
Doramac Bilkent niversitesi Trk Edebiyat Blm: (Baslmam Yksek Lisans Tezi).
AKTA, erif (2009), iir Tahlili -Teori ve Uygulama-, Ankara: Aka Yay.
DEVELLOLU, Ferit (1998), Osmanlca Trke Ansiklopedik Lugat, Ankara: Aydn Kitabevi Yay..
GDELEK, Kamuran (2008), Kierkegaardn nsan Gr, Uluslararas Sosyal Arastrmalar Dergisi
The Journal Of International Social Research (357371), Volume 1/5 Fall.
GL, Abdlbaki vd. (2003), Felsefe Szl, Ankara: Bilim ve Sanat Yay.
GLTEKN, Mehmet Nuri (2012), Kltr ve Edebiyat Sosyolojisi Gerilimli ve Yaratc Bir liki:
Edebiyat-Toplum-Roman, Sosyolojiye Giri-Sosyolojinin Temel Kavramlar, Ankara: Detay Yay.
bnlemin Mahmud Kemal nal (H. 1335), Hersekli Arif Hikmet Klliyat sar Dvn, stanbul:
Matbay mire.
KAPLAN, Mehmet (2007), Trk Edebiyat zerine Aratrmalar -Tip Tahlilleri-, stanbul: Dergah Yay.
RTTER, Hellmut (2011), Dou Mitolojisinin Edebiyata Etkisi -Karlatrmal Edebiyat Metinleri-, ev.
Mehmet KANAR, stanbul: Ayrnt Yay.
SARTRE, J. P. (1985), Varoluuluk (Existentialisme), ev: Asm Bezirci, stanbul: Say Yay.
SAYGIN, Tncay (2008), Sokratik Erdem Ve Aristoteles'in Sokratik Erdemle lgili Baz
Deerlendermeleri, Felsefe Dnyas, 2008/1, 47: 130-136.
TEKN, Gnl (1992), Ahmed- D engnme -nceleme, Tenkitli Metin-, Harvard niversitesi
Yakndou Dilleri ve Medeniyetleri Blm Dou Dilleri ve Edebiyatlarnn Kaynaklar, Trke
Kaynaklar: 16, Harvard/ABD.
Trke Szlk (2005), Ankara: TDK Yay.

SUTAD 39

325

SUTAD, Bahar 2016; (39): 327-345


e-ISSN 2458-9071

TAYYR-ZDE ATNIN KAYIP ESER:


FLKL-MEN F MEDHS-SULTN
TAYYR-ZDE ATS MISSING WORK:
FLKL-MEN F MEDHS-SULTN
Erdem Can ZTRK*

z
Tayyr-zde At, biyografik kaynaklarn verdii bilgiye gre H. 1225 (M. 1810/1811) tarihinde
stanbulda dnyaya gelmitir. Kk yata eitimine balam, memuriyet hayatna atlm,
devrinde pek ok farkl kurum ve makamda grev yapm nemli bir isimdir. Dedesi, babas ve kendisi
uzun yllar Saray ve Enderun hizmetinde bulunmulardr. Bu sebeple Enderunu iyi tanmaktadr.
Bu birikimin neticesinde, Enderun hakknda geni bilgi ieren tarih kitaplarndan birini, Tarih-i
Aty kaleme almtr. Bu eser nemli bir tarih kitab olup zellikle 4. ve 5. ciltleri Trk Edebiyat
asndan da nem arz eder. Daha ok bu eseri vesilesiyle tannan Tayyr-zde At, bir de Divan
sahibidir. Kaynaklarda, Tayyr-zde Atya ait olduu ifade edilen ancak bugne kadar bulunamam
olan Flkl-Men f Medhis-Sultn isimli kk hacimli bir de mstakil kitap vardr. Bu
alma, yazarn kayp olan bu eserinin tespiti zerine, eserin ilim dnyasna tantmn
amalamaktadr. 143 beyitlik tek bir kasideden oluan risale, devrin padiah Sultan Abdlazizi
methetmek iin kaleme alnmtr. Kaside iinde aka belirtilmese de okuyucuda, Tayyr-zde
Atnn yeni bir grev beklentisiyle bu kasideyi yazd ve padiaha sunduu dncesini
uyandrmaktadr. Bu almada Tayyr-zde At ve eserleri hakknda ksaca bilgi verildikten sonra,
Flkl-Mennin incelemesi yaplacak ve kitabn tam metni almann sonuna ilave edilecektir.

Anahtar Kelimeler
Tayyr-zde At, Flkl-Men f Medhis-Sultn, Sultan Abdlaziz, kaside.

Abstract
According to the biographical sources Tayyar-zde At was born in stanbul in H.1225
(AC.1810-1811). In the very begining of his early life he started to be educated, and being an officer
he served at numerous govermental positions and institutions of the era. He, his father and
grandfather were employed as instructor at the palace and Enderun. For this reason he had got much
knowledge about Enderun. As a result of erudition, he narrates the Tarih-i At which includes overall
historical knowledge about Enderun. Being a weighty historical book, this work, especially the 4. and
5.volume, hold the key for the Turkish Literature. Rather known by this work, at the same time he

Ar. Gr. Dr., Namk Kemal niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm, e-mail:
erdemcanozturk@gmail.com
Gnderim Tarihi: 17.02.2016
Kabul Tarihi:
03.03.2016

328

Erdem Can ZTRK


owns a Divan. He has got another separate booklet named Flkl-Men f Medhis-Sultan which
is a small book and announced in resources as written by Tayyr-zde At but couldnt be identified
so far. This paper aims at introducing this work of the author to science world which is unknown so
far. It has got 143 verse and is the only ode that written to praise the Sultan of the era Abdulaziz. He
didnt make his meaning plain in the work but in the readers mind it can be raised a feeling that as if
he wrote this ode to have a new govermental position. In this study after a brief information about
Tayyr-zde At and his works, we will examine the Flkl-Men and add the full text end of the
study.

Keywords
Tayyr-zde At, Flkl-Men f Medhis-Sultan, Sultan Abdulaziz, qasida.

SUTAD 39

Tayyr-Zde Atnn Kayp Eseri:Flkl-Men f Medhis-Sultn

GR
Klsik Trk Edebiyat, Osmanl Edebiyat, Eski Trk Edebiyat gibi adlarla anlan edeb
dnem, uzun bir zaman dilimini kapsamakta; farkl tr, ekil ve muhtevadaki ok sayda eseri
ifade etmektedir. Manzum, mensur ya da manzum-mensur kark olarak kaleme alnan bu
eserlerin hacimleri de birka varaktan ciltler dolusu kitaba kadar kabilmektedir. Bu devirde
kaleme alnan edeb rnler genel olarak, en kk nazm ekillerinden btn bir kitaba kadar,
belirli kurallara ve bir gelenee tbi olarak ortaya konmutur.
Klsik iirin oluturduu gelenek dhilinde sevgiliye hitap eden kne iirler daha ziyade
gazel eklinde; bir devlet by ya da padiahtan para, rtbe, makam, memuriyet vb. temin
etmek beklentisiyle yazlan ve ilgili mercie sunulan iirlerse kaside eklinde kaleme alnmtr.
Muhatabn metheden, onun stn vasflarn sralayan bu kasideler ou zaman yazarna,
beklentilerini elde etmek yolunda nemli birer vesile olmutur. Tayyr-zde At da
Osmanlnn sona yaklat dnemlerde yaam; Sultan Abdlazize hitaben bir kaside kaleme
alm air ve tarihidir. Tayyr-zde Atnn kasidesini tam olarak hangi beklenti ile yazd,
Sultan Abdlazize ulatrp ulatramad bilinmemektedir. Ancak kasidenin yazld tarih ve
muhtevasndan hareketle, byk ihtimalle bu tarihte Atnn memuriyetten azledilmi olduu
ve yeniden memuriyete dn arzusuyla bu kasideyi kaleme ald dnlmektedir. airin
Flkl-Men f Medhis-Sultn adn verdii kasidesi, mstakil bir eser olarak baslmtr.
Yakn zamana kadar kayp olan bu eserin yanl kataloglanm olduu tarafmzca tespit
edilmi ve incelemesiyle birlikte metninin ilgililerin istifadesine sunulmas amalanmtr. nce
Tayyr-zde At hakknda temel bilgiler verilecek ardndan eserin ekil ve muhteva zellikleri
incelenerek metni ortaya konulacaktr.
1. Tayyar-zde At ve Eserleri
Tayyr-zde At kaynaklarda, At Beg (Tayyr-zde Atullh Ahmed Beg) (Bursal
Mehmed Tahir 1342: 108), Atullh Ahmed Beg (Mehmed Sreyya 1311: 481-482), Tayyrzde At Beg (Tuman 2001: 683-684) gibi isimlerle anlmaktadr. Biyografik kaynaklar doum
tarihinin H. 1225 (M. 1810/1811) olduu hususunda ittifak ederler.1 Tayyar-zde At, Enderun-
Hmayun memurlarndan Mehmed Tayyr Efendinin oludur. Henz drt yanda sbyan
mektebinde eitimine balayan Tayyr-zde At, almaya ilk olarak Enderunda balad.
Daha sonra dr- r azal, divan ktiplii, ser-asker mektupuluu, Adana ve Halep mal
mdrl, stanbul muhasebecilii, Cezre-i Bahr- Sefd mstearl, Harem-i erf-i Nebev
mdrl gibi ok farkl yer ve makamlarda vazifelerde bulundu. lm tarihi tam olarak
tespit edilebilmi deildir. Sicill-i Osmnde 1877, Osmanl Melliflerinde 1880 olarak
bildirilmektedir. Son Asr Trk airlerinde ise lm tarihinin, kesin olmamakla beraber H. 1300
(M. 1882/1883) senesinden evvel olmas gerektii belirtilmi; Sicill-i Osmn ve Osmanl
Mellifilerinin verdii bilgilerin yanl olduu ifade edilmitir. (nal 1999: 184) eitli
kaynaklardaki bilgilerden hareket eden Mehmet Arslan, Tayyr-zde Atnn lm tarihinin
1880den sonraki bir tarih olmakla birlikte 1883ten de nceki bir tarih olmas gerektiini
dnmektedir. (Arslan 2010: 33) Yine M. Arslan, Tayyr-zde Atnn lm tarihini,
1

Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisinin At Bey, Tayyarzde maddesinde doum tarihi kaynak
gsterilmeksizin 1801 olarak verilmise de dier kaynaklarn 1810 tarihinde ittifak etmelerine istinaden DAda
yer alan bilginin yanl olduunu belirtmek mmkndr. Bkz. Mehmet pirli, At Bey, Tayyarzde, DA, C.
40, s. 34-35.

SUTAD 39

329

330

Erdem Can ZTRK

biyografisini yazd baka bir kaynakta 1882 olarak vermektedir.2 Kesin olarak bilinmese de
lm tarihi yaklak olarak bu tarihlere tekabl etmektedir. (Ayrca bkz. Ergun 1936: 535-537;
Babinger 1992: 397-398; Eliak 2005: 3-4)
Tayyr-zde Atnn eserleri unlardr:
1.1. Trh-i At: Eser nce 4 cilt olarak planlanm daha sonra 5 cilt hline getirilmitir. Her
bir cildin kapak ve hatime ksmlarnda eserinin muhtevas hakknda bilgi vermitir. Trh-i At,
Enderun ile ilgili en nemli kaynaklarn banda gelmektedir. 5 Ciltten oluan eserin muhtevas
u ekildedir:
Birinci Cilt: Osman Gaziden Kanun Sultan Sleymana kadar olan on padiah dneminde
yaplan iler; bu padiahlarn hayrlar. Bu dnemde yaayan limler, eyhler. Enderun tekilat,
kanunlarn db ve bunlarla ilgili eitli terimler. Saray mensuplarnn grevleri.
kinci Cilt: Enderun ve sarayda yetien 79 sadrazam, 3 eyhlislam, 36 kaptan- derya ile
dier baz rtbe ve makamlarda grev yapanlarn biyografileri.
nc Cilt: 19. yzyln baz devlet adamlar, kendi hayat ve grev yapt memuriyetler,
eserini hazrlarken istifade ettii kaynaklarla bu kaynaklarn mellifleri.
Drdnc Cilt: Osmanl padiah ve ehzadeleri ile Enderunda yetien airlerin hayatlar
ve iirlerinden rnekler.
Beinci Cilt: Padiahlara gre kronolojik, ksa bir Osmanl tarihi. Nazm-nesir kark
metinler. Enderun hakknda ksa malumatlarla baz zel konular hakkndaki bilgiler. (bkz.
Arslan 2010: 5 C.)
1.2 Divan: Tayyr-zde At, tarihiliinin yannda bir de divan sahibi bir airdir. Kendi
hatt ile yazlm divannn iki nshas mevcuttur. (Arslan 2010: 43) Bu eser mrettep
olmamakla birlikte kaside, tahmis ve tatir nazm ekilleriyle yazlm 390 beyit tutan 29
manzume; 113 gazel; 54 tahmis; 6 kta; 4 tazmin; 93 beyit ve 3 msradan olumaktadr. (Eliak
2005: 5-8; Eliak 2005: 239)
1.3. Tuhfetl-Frisn F Ahvli Huylil-Mchidn: Arapadan tercme olup eserin asl
mellifi tespit edilememitir. Atlar, atlarn bakm ve hastalklar hakknda bilgiler ihtiva
etmekte olan eviri 54 blmden oluur. (Erk 1960: 495-511)
1.4. Tayyr-zde Mecmuas: Ali Emir Manzum No: 81 ve 82 olmak zere Tayyr-zde At
adna iki mecmua kaytldr. lki 20 ikincisi ise 12 varaktr. Mecmualarn ikisi de mellif hattdr.
Sz konusu mecmualar Ragp Paa Mecmuasna zeyl kabul edilmektedir. Pek ok tarihi olay
hakknda bilgi, biyografi ve manzum paralar ihtiva etmektedir. (Arslan 2010: 49-50; Eliak
2005: 239)
1.5. Glen-i Her Hsl ve Ravza-i Durb- Emsl: Bu eserin Mecmua ile ayn eser mi yoksa
farkl ve mstakil bir eser mi olduu hakknda kesin bir bilgi yoktur. Yine Trh-i Atnn
beinci cildinden anlald kadaryla Medinede temize ekilip stanbulda baslmas
planlanmtr. Ancak henz yazma yahut basma metnine ulalamamtr. (Arslan 2010: 52-53)
1.6. Flkl-Men f Medhis-Sultn: Bu eserden, eski kaynalardan sadece Son Asr Trk
airleri bahsetmektedir: On be sahifeden mrekkeb ve Sultan Abdlazizin methine mteallik
Flkl-Man f Medhis-Sultn nmndaki kasidesi H. 1279 (M. 1862/1863)da tabolunmutur.
2

Mehmet Arslan, At, Tayyr-zde, Trk Edebiyat simler Szl,


(eriim: http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=2188)

SUTAD 39

Tayyr-Zde Atnn Kayp Eseri:Flkl-Men f Medhis-Sultn

(nal 1999: 184) Mehmet Arslan ise Osmanl Saray Tarihi isimli eserinde Tayyr-zde Atnn
eserleri hakknda bilgi verirken, bnl-Eminin verdii bu bilgiyi nakletmi ve eserin henz
bulunamadn bildirmitir.
Flkl-Men f Medhis-Sultn, Mill Ktphane yazmalar arasnda yanl adlandrlm
ve tasnifsiz hlde tarafmzdan tespit edilmitir. Manzumenin banda, ismi aka yazmasna
karn ktphane verilerinde Cevhir-i Efkr Ahmed At 1279 eklinde kaytldr.
2. Flkl-Men f Medhis-Sultn
2.1. Ad, Telif Tarihi ve Sebebi
bnl-Eminin bildirdii ve eserin banda da aka grld zere eserin tam ismi
Flkl-Men f Medhis-Sultndir. Eserin telif tarihi de ismi gibi aka belirtilmitir.
Yazmann sonunda yer alan htime kayd u ekildedir: Sb Mutaarrf- Cezr-i Bar- Sefd
Sadetl Amed A Beg Efendini drc-i cevhir-efkrlardr. F-sene 1279 (Tayyr-zde At 1279:
16) Eserin u an iin elde bulunan tek nshasnn H. 1279 (M. 1862/1863) tarihinde kaleme
alnd htime blmnden anlalmaktadr. Yine ayn yerde geen cevhir-efkrlardr
ibaresi, eserin ktphane verilerine yanl geme sebebi olmaldr.
Flkl-Men f Medhis-Sultn, mstakil bir sebeb-i telif blmne sahip deildir. Eser
kaside nazm ekliyle ve tek para hlinde yazlmtr. Eserin gerek bal, gerek muhtevas,
gerekse baz beyitleri kasidenin telif sebebini vermektedir.
Eserin balndan anlald zere yazlma sebebi, devrin sultan Abdlaziz Han
methetmek; onun g, kudret, basiret, adalet gibi stn vasflara sahip bir padiah olduunu
beyan etmektir.
air daha nceki grevinden azledilmi, bunun verdii znt de eserini kaleme almasna
etki etmitir:
imdi azl uzlet meat etdi pr-mell
Luf- tesliyyet ile aba ebbetdir gelen
Geri mazlm eyletden velkin am yimem
er nn reh-berim elde adatdir gelen (Tayyr-zde At 1279: 11-12)
Bu azlediliin Tayyr-zdeyi fazlasyla zd eserinden rahatlkla anlalmaktadr. air,
baka grevlere talip ve hazr olduunu ifade etmek zere, her ne kadar azledilmi olsa da hak
ve adaletten asla ayrlmadn; hnkra her zaman sadk olduunu ve olmaya devam
edeceini defaatle dile getirmitir. Babas ve dedesinin de sarayn eitli vazifelerinde
bulunduunu; ailesinin III. Ahmed devrinden beri saraya sadakatle hizmet ettiini
vurgulamtr:
`n Amedden beri nkrm abd-i d
`imetile far eder ran meserretdir gelen
bni ayyram cidr- evketi gncikiyem
Ced-be-ced lnemdir alma cesretdir gelen (Tayyr-zde At 1279: 11)
Badezn rum u albdayken ey cn- azz
Devletide imete dla niyyetdir gelen
Sllem-i blya lufula ud etsem nolur
albe akm- adatde niybetdir gelen (Tayyr-zde At 1279: 12)

SUTAD 39

331

332

Erdem Can ZTRK

Mefarsn l-i Omn ben etsem de asem


`ni olmam mlk-i Omna sadetdir gelen (Tayyr-zde At 1279: 12)
Tayyr-zde Atnn eserini yaklak 50 yanda yazd; bu eserin yazld srada
grevinden azledilmi olduu dnldnde, yeni bir grev talebinde bulunduu ancak -bu
maksatla yazlm dier kasidelerde de olduu gibi- bunu aka ifade edemedii dncesi
hsl olmaktadr. Hayat ve yapt grevler incelendiinde, bu eserin takdiminden sonra
yeniden eitli devlet kademelerinde grev ald da bilinmektedir.
2.2. Nsha zellikleri
imdiye kadar, kaynaklarda ad gemesine ramen bulunamam olan eser, herhangi bir
yazma ya da mecmuann bir paras hlinde deil, mstakil olarak tertip edilmitir. Ancak elde
tek bir nshas mevcuttur. Yaplan katalog ve ktphane taramalarnda baka bir yazma ya da
basma nshasna rastlanmamtr.
Temin edilebilen grntlerde eserin n ve arka kapa ile zahriye blmleri mevcut
deildir. Kitapta, yazld dnem itibariyle, gnmzde kullanlan sayfa numaralandrmasna
benzer (1, 2, 3, 4 <) bir numaralandrma sistemi kullanlmtr. Eser boyunca kaside metninin
tamamnn etraf cetvelle evrilmitir.
lk yaprakta sayfa numaras belirtilmemi, st orta ksmda yer alan ser-levhann etrafna
kk bir tezhip ilenmitir. Bu ileme gl, iek ve yaprak desenlerinden oluur. Yine ayn
sayfann en st ksmnda eserin, 6 Temmuz 1974 ylnda stanbulda smail Erenden satn
alndn bildiren bir kayt vardr.
kinci sayfadan itibaren sayfa numaralar, yapraklarn orta st ksmlarna gelecek ekilde
ve kitabn sonuna kadar yazlmtr. Kitap toplamda 15 sayfa ve htime blmnden
olumaktadr.
Kitabn sayfalarnn hem alt hem de st ksmlarnda anma ve yrtlmalar mevcuttur. Eser
dijital ortama aktarlrken yaplan hata sonucu yahut sayfalarn birbirine ok yakn
yaptrlmas/dikilmesi sebebiyle metnin i ve orta ksmlarnda baz kelimeler
grlememektedir.
Eserin 15. sayfasnda kaside son bulur. Ayn sayfann altnda yine 6 Temmuz 1974 tarihi
damga ile baslmtr. Bu sayfann sol tarafndaki yaprak numaralandrlmam olup htime
kayd burada bulunmaktadr. Bu sayfada eserin 1279 tarihinde tamamland ve Mutasarrf-
Cezir-i Bahr- Sefd Ahmed At Bege ait olduu belirtilir. Sayfann altnda, ancak bir ksm
okunabilen bir mhr yer alr. Mhr zerinde Ankara 1946 ibaresi okunabilmektedir. Mill
Ktphanenin kurulu tarihinin 1946 olduu dnldnde, bu mhrn Mill Ktphane
mhr olmas ihtimali hayli yksektir. Mhrn sa tarafnda ise 1042/1974 numaras
mevcuttur.
2.3. ekil zellikleri
Eser, mstakil olarak baslm olup 15+1 (htime) sayfadan ibarettir. 143 beyitlik kaside
metni ve htime kaydndan oluur. En sonda yer alan htime kaydnda yazarn unvan, ad ve
eserin yazm tarihi bilgileri mevcuttur.
Flkl-Men, tek bir kasideden oluan mstakil bir eserdir. air, birka yerde eserinin bir
kaside olduunu bizzat bildirir:
Bu ade bhesiz ayn- ibdet add olur
~av zid gelmedi fikre belatdr gelen

SUTAD 39

Tayyr-Zde Atnn Kayp Eseri:Flkl-Men f Medhis-Sultn

Eyle gey br tenezzl terk-i tad eyleyip


Erdi pyna ade kes nihyetdir gelen (Tayyr-zde At 1279: 12-13)

Etmedim bu ere dek tadm ade kimseye


Nev-ars- kilkime dmd- iffettir gelen (Tayyr-zde At 1279: 13)
Gelen redifli kaside Filtn Filtn Filtn Filn kalbyla yazlmtr. ki yerde vezin
aksamalar olmakla birlikte yazarn genel itibariyle aruza hkim olduu ve eserine baarl bir ekilde
uygulad grlmektedir.
Kasidenin redifi -dr/-dir/-tr/-tir gelen: ilatdir gelen, ayetdir gelen, iffettir gelen, fratdr
gelen, ; kafiyesi ise -at, -et: ilatdir gelen, ayetdir gelen, iffettir gelen, fratdr gelen,
eklinde tam kafiyedir.
Kasidelerde genel olarak der-vasf- , der-medh-i gibi klsik balklar bulunur. (Kurnazeltik 2010: 124) Flkl-Men ise tek bir kasideden olutuu iin yalnzca kitabn banda yer alan ve
eserin ismini bildiren bir bala sahiptir: Flkl-Men F Medis-Suln (Tayyr-zde At 1279:
1)
Kasideler gelenek ierisinde belirli bir yap kazanm, bu yapya uyanlar makbul grlmtr.
Bununla birlikte gelenein ekillendirdii yapya uymayan kasideler de mevcuttur. (Kurnaz-eltik 2010:
126; Sara 2007: 21-46; Tahirl-Mevlev: 1994: 84-87; avuolu 1986: 20-22; Dilin 1999: 122-166)
Tayyr-zde Atnn Flkl-Mensi ikinci grupta yer alan, yani klsik yapya uymayan
kasidelerdendir. air nesib, tebib, girizgh gibi blmlerin hi birine yer vermemitir. Hatta klsik
eserlerde bulunmas gelenek hlini alm olan besmele, hamdele, tevhid, mnacat, nat gibi blmleri
dahi yazmadan, dorudan methiye blm ile eserine balamtr. Hemen ilk beyitten itibaren drt halife,
Hz. Hasan, Hz. Hseyin ve mer bni Abdlaziz eitli stn vasflar ile airin memduhuyla benzerlik
ilikisi ierisinde bahis konusu edilmitir. Devamnda ise ileride her biri tek tek sralanacak olan tarih,
efsanev ahslar, unvan ve memleketler yine memduhun methi iin emsal ve kyas malzemesi olarak
kullanlm; geni bir tebih, telmih, mecaz ve mbalaa ekseni kullanlmtr.
Sebeb-i Telif blmne sahip olmayan kasidenin telif sebebi muhtevasndan anlalmaktadr.
Kasidenin nemli blmlerinden olan fahriye blm de Tayyr-zde At tarafndan kullanlmad gibi
air pek ok kez kendi aczinden ve sz uzattndan bahsetmektedir.
air mahlasn kasidenin 141. beytinde zikreder. Sz konusu ta beyitten sonra iki beyit daha
yazarak manzumesini tamamlar. Bu blm ayn zamanda kasidenin dua ksmdr. Tayyr-zde At,
Flkl-Mennin 140. beytinden itibaren son 4 beyitte memduhuna dua ederek eserine son verir:
Gelmiyor evf- n u evketi iya h
Sz tamm oldu duya bala nevbetdir gelen
Secde-i kre varp eyle du imdi A
Eylesin teyd ~a ~ayder-abatdr gelen
T be-maer grmesin y Rabbi bir erre keder
Ber-arr etsin `ud tatnda izzetdir gelen
Cenneti etdike ecdd- mlkne maarr
Dim ol lemde dilden bu ibretdir gelen (Tayyr-zde At 1279: 15)

SUTAD 39

333

334

Erdem Can ZTRK

Eserin, kaside nazm ekliyle yazlmasna karn, bu eklin en temel zelliklerini bile
tamyor olmas dikkate yndr. Bu durum manzumenin, Klsik Trk Edebiyat geleneinin
bozulmaya, yenileme hareketlerinin grlmeye baland bir dnemde yazlmasyla alkal
olmaldr.
2.4. Konusu ve Muhtevas
Eserin tamam tek bir kasideden olumaktadr. Kaside, Sultan Abdlaziz Han eitli
ekillerde vasf ve methetmektedir. Yer yer air kendinden ve ailesinden, dededen beri devlet ve
saraya sadakatle hizmet ettiklerinden de bahsetmekle birlikte eserin asl konusunu Sultan
Abdlaziz Hann methi ve stn vasflar oluturmaktadr.
Kaside eklinde kaleme alnan Flkl-Men nesib, tebib, girizgh gibi klsik blmler
olmakszn dorudan methiye faslyla balamaktadr. Matla beytinden itibaren ilk drt beyitte
Hz. Ebu Bekir, Hz. mer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hseyin ve mer bin
Abdlazizin mehur ve stn vasflar Sultan Abdlazize hamledilmitir.
Eserin banda besmele, tevhid, mnacat gibi blmlerin olmamas, Hz. Peygamberin
eserin ileriki ksmlarnda ve sadece bir kez zikredilmesi de dikkat ekicidir. Alev olduu
bilinen air, kendisinin bu ynne dier eserlerinde zellikle vurgu yapmaktadr. (Eliak 2005:
19) Bu eserdeki tercihi de bu hususla alakal olmaldr. Ayrca Hz. Alinin lakab hline gelen
Haydar sfat da iirde pek ok kez kullanlmtr. (Tayyr-zde At 1279: 1, 4, 8, 15)
Eser boyunca dikkat eken bir dier husus, tarih ve mitolojik pek ok ahsiyet ve unvann
arka arkaya sralanmas, bunlarn stn ve mehur vasflarnn tek tek Sultan Abdlazize ml
edilmesidir. Klsik Trk iirinde tarih ve mitolojik ahsiyetlerle nemli unvanlarn memduh ya
da sevgiliyi yceltmek maksadyla kullanlmas sk karlalan bir durumdur. Ancak genel
itibariyle manzumelerde bu nemli unvan ve ahsiyetlerin birkann kullanlmas yeterli
grlmtr. Tayyr-zde At ise birka tebih ve telmihle yetinmeyip akla gelebilecek pek ok
unvan ve ahs Sultan Abdlazizi methetmek iin ayr ayr bahis mevzusu yapm, kimi devlet
ve memleketleri Abdlazizin devletiyle kyaslayarak onun ne derece yce bir makam sahibi
olduunu vurgulamtr. Kasidede geen ahs, unvan, lke ve memleketler srasyla yledir:
Ferdn, Dr, Sencer, Cem, skender, Rstem, Nirevn, Cemd, Grssb, Sm,
Keykubd, Husrev, Keyhusrev, Kvs, Lehrsib, Getsib, sfendiyr, Erder-i Drab,
Ikyl-i Arab, Manehr, Keymers, Pervz, Hrmz, Heng, Kisr, Ferdn, Ferru,
Behrm, Nermn, Erdevn, Bbek, Hrmz bni Yezdicerd, Ferruzd, zer, Trn,
Frz h, `rizm, Ners, l-Ektf, Ferruzd, Tahmasb,Yezdicerd, Tahmuras, Cmsb,
Pddiyn, Kayser, Ssniyn, Efrsiyb, bni San, Htem, Ekn, pr, Dahhk,
eddd, Behrm, Nermn, hkn- Trk, fafr- n, ryn- Hind, Abbs, Ftmiyyn,
Yemen, Eyyb, Osmn Hn, Ftih Sultn Selm, Sleymn, Hn Mahmd, Hayder-nihd,
Zll- Yezdn, vekl-i Mustaf, Fsgores, Rstem, Behrm, Dahhk bin Ulvn- edd,
Krun, Sm, Zl, Rstem, Sokrt, Bokrt, Feltn, B Al Sn, Bihzd, l-i Osmn,
Isfahn, Zleyh, Kandehr, Afgniyn, Kirmnh, Medyn, San, Karha, Hayder
Bunlarn kimi sahip olduu stn vasf ve baarlar sebebiyle Sultan Abdlazize
benzetilmi; kimi kt vasflar sebebiyle Sultan Abdlazizin tam zdd olarak nitelenmitir.
lke ve memleketler Abdlaziz Hann lkesiyle mukayese edilmi, Abdlaziz Hann
makamnn ve lkesinin ycelii mbalaalarla ortaya konmutur.
Sultan Abdlazizin methi dnda, airin kendi, meslei ve ailesi ile ilgili bilgiler verdii
blmler de mevcuttur. Tayyr-zde At bu kasideden nce hi kimseye bir kaside
sunmadn, bunun kendisi iin bir ilk olduunu sylemektedir:

SUTAD 39

Tayyr-Zde Atnn Kayp Eseri:Flkl-Men f Medhis-Sultn

Etmedim bu ere dek tadm ade kimseye


Nev-ars- kilkime dmd- iffettir gelen (Tayyr-zde At 1279: 13)
Ailesinin Sultan III. Ahmed devrinden beri saraya sadakatle hizmet ettiklerini, kendisinin
de imdiye kadar sadakat ve doruluk zere hizmetlerine devam ettiini syler. Her ne kadar
azledilmenin verdii znty yaasa da isyan etmesinin ya da sadakatten bir an olsun
ayrlmasnn mmkn olmadn ve kendisine gnderilen teselli mektubunun zntsn
hafifletmeye yeterli olduunu ifade eder:
`n Amedden beri nkrm abd-i d
`imetile far eder ran meserretdir gelen
bni ayyram cidr- evketi gncikiyem
Ced-be-ced lnemdir alma cesretdir gelen
sene semt-i Cezyirde gezip rz u leyl
stimet iffete hid raiyyetdir gelen
imdi azl uzlet meat etdi pr-mell
Luf- tesliyyet ile aba ebbetdir gelen
Geri mazlm eyletden velkin am yimem
er nn reh-berim elde adatdir gelen (Tayyr-zde At 1279: 11-12)
Tayyr-zde, ak olarak ifade etmese de bir yerde yeniden bir memuriyet talebinde
bulunduunu ima etmektedir:
Sllem-i blya lufula ud etsem nolur
albe akm- adatde niybetdir gelen (Tayyr-zde At 1279: 12)
At, eserinin banda dorudan Sultan Abdlazizi methetmeye balad gibi sonunda da
dorudan dua blmne geerek kasidesine son verir:
T be-maer grmesin y Rabbi bir erre keder
Ber-arr etsin `ud tatnda izzetdir gelen
Cenneti etdike ecdd- mlkne maarr
Dim ol lemde dilden bu ibretdir gelen (Tayyr-zde At 1279: 15)
2.5. Dil ve slp zellikleri
Tayyr-zde At, 143 beyitten mrekkep kasidesinde klsik iirde allagelen slbun bir
rneini vermitir. Ne terkiplerden ber sade bir dil kullanm ne de bol terkiplerle rl,
anlalmas g bir metin ortaya koymutur. Klsik Trk iirinin orta derecede bir airi
hviyetinde olduu grlen Tayyr-zde, Flkl-Mende orta derecede bir dil kullanmay
tercih etmitir. Klsik iirin yaygn olarak kullanlan telmih ve tebih unsurlarn bolca
kullanm, Sultan Abdlazizi methederken zellikle mukayese ve tebihten bolca istifade
etmitir.
Daha nce de iirler kaleme aldn ancak bu kadar youn bir mazmunlar dnyasn ilk
kez kullandn yine kendisi sylemektedir:

SUTAD 39

335

336

Erdem Can ZTRK

~mil-i er olaldan bunca mamn omad


Zde-i aba selset ile vsatdir gelen (Tayyr-zde At 1279: 14)
Bu ifadenin, kasidenin slbunun bir gerei ve memduhun yceltilmesi maksadyla
sylenmi olma ihtimali de gzden karlmamaldr.
SONU
Flkl-Men f Medhis-Sultn, kaside nazm ekliyle yazlmtr, ancak genel itibariyle
kasidenin sahip olmas gereken ekl zelliklerin ouna sahip deildir. Eserin tek bir
kasideden ibaret olmakla birlikte mstakil bir kitap olduu dnldnde, klsik eserlerde
bulunmas gelenek hlini alm besmele, tevhid, mnacat, nat gibi blmlerinin bulunmad
grlmektedir. Kasideye dorudan Sultan Abdlazizin methiyle balayan air, eseri boyunca
memduhunu methetmi ve yine memduhuna dua ederek eserini sonlandrmtr. Hem eserin
hem de kasidenin plan itibariyle, nceki dnemlerde uyulan geleneksel yapdan farkl olduu
grlmektedir. Bunun yazarn bir tasarrufu mu yoksa 19. yzyldan itibaren Klsik Trk
edebiyatnda artarak grlmeye balayan deiimlerin bir paras m olduu, bu dnem
zerine yaplacak kapsaml ve mstakil almalarla ortaya konabilir. Tayyr-zde Atnn
genel olarak aruz veznini baaryla kulland grlmektedir. Yine Klsik Trk edebiyatnn
mazmunlar dnyasna hkim olduu ve bunlar baarl bir ekilde kullanabildii eserlerinden
anlalmaktadr. Bir Divan sahibi olmann yannda zellikle 5 ciltlik tarihi ile mehur olan
Tayyr-zde At, Klsik Trk iirinin orta dereceli airlerinden kabul edilmektedir. Bu
almayla, kaynaklarda kayp olarak bildirilen Flkl-Men f Medhis-Sultn adl eseri
bulunmu, zerinde temel incelemeler yaplarak transkripsiyonlu metni ortaya konmutur.
3. Metin
3.1. Metin Tesisinde Esas Alnan Hususlar
Genel olarak metnin tesisi srasnda; Arapa ve Farsa n eklerin, son eklerin, birleik kelime ve
terkiplerin yazmnda, smail nverin tekliflerine uyulmutur. (nver 1993:51-89) Metin transkribe
edilirken elde ikinci bir nshann bulunmamasnn dourduu glklerle karlalmtr. Buna binaen
gerekli grlen yerlerde metin tamiri yaplm ve tamir yaplan yer keli parantez [] ile gsterilmitir.
Zaman zaman grlen iml hatalar dzeltilerek transkirbe edilmitir. zellikle eserin imls ve yazm
tarihi dolaysyla bildirme eki yuvarlak deil (ilatdr, aletdr vb), dz okunmutur (ilatdir,
aletdir vb.). Yine tamlama eki ayn gerekelerle yuvarlak deil (zamnu, fermnu vb), dz
okunmutur (zamn, fermn vb.). zel isimlerin imls srasndaysa, metindeki imlya ve ismin aslna
sadk kalnmtr (~ayder, ~asen, Fore vb.) Son olarak, eserin yazm tarihi dolaysyla kelimeler
gnmzde kullanlan ekliyle iml edilmitir (grdi > grd, itdi > etdi, didi > dedi vb.).
3.2. Flkl-Men f Medhis-Sultnnin Transkripsiyonlu Metni
[1]
Flkl-Men f Medis-Suln

[Filtn Filtn Filtn Filn]


1

Barekallh pdih- nr- ilatdir gelen


ehriyr- dil B Bekr-sretdir gelen
Ram efatden muammer mye-i hnesi

SUTAD 39

Tayyr-Zde Atnn Kayp Eseri:Flkl-Men f Medhis-Sultn

Mjde Omn-ilim Fr-aletdir gelen


~ayder-cret ~asen-frat ~seyn-menabet
Cmi-i sn-i l kn- ayetdir gelen
Nam- milketde mer bni Azzi adeli
ehriyr- mnif dndr-fratdr gelen
Ol Ferdn-alet Dr-ed Sencer-ulm
Cem-tvn skender-r-y ehmetdir gelen
Rstem Nirevn Cemd ger Grsbla Sm
Olsalar mevcd- nkrm deletdir gelen [2]
Keyubd u `usrevi ayy eyleyen unvnn
Ol serr-r-y ser-tc- ilfetdir gelen
Luf- ~a ile nim- mlk olur pyidr
h- Keyusrev-ulm Kvs-udretdir gelen
Grmemi Lehrsib Getsib sfendiyr
Byle bir arz- dilrde besletdir gelen
10

ba eyler Erder-i Drab Iyl-i Arab


n u evketle khe hep reznetdir gelen
Ben Manehr Keymer-i red Pervze de
G verdim imdi grsnler ne devletdir gelen
Hrmz Heng Kisr v Ferdn Ferruu
Adl dd erre bu mihr-i adletdir gelen
Derdi Behrm u Nermn Erdevn u `usrevn
ntisb- Bbeke ar- aratdr gelen
Derk etseydi zamn Hrmz bni Yezdicerd
Cn atard Bbeke far- iatdr gelen
Grse Ferruzd- n-nev-zer dai bu evketi
Ba-i h etmede zge acletdir gelen
Rat- zer v Trn yd olur mu bunda h
Ba ehen-h- am-n u neetdir gelen [3]
Olsa Frz h u `rizm cn atard bba
Hep mlke imetin d- niyyetdir gelen
Ners l-Ektf Ferruzd u ahmasb dai
Grseler ayrn olurlard ne letdir gelen
Yezdicerd ahmura u Cmsb u Pddiyn
Bi-abi tad ederlerdi femetdir gelen

20

ayer Ssniyn Efrsiyb hreti


Kim olurlar bu inn-rn- meknetdir gelen

SUTAD 39

337

338

Erdem Can ZTRK

bni San u ~temi h yda cet oymayan


M- man-y tefsr-i sevetdir gelen
Yo mall-i yd- Ekn ile pr hele
imdi grsnler ne drt- kemletdir gelen
ahr olur ak u eddd mdrik olsa ar
Bendegn- ahdie hep istimetdir gelen
Mster etmem deride -maarr- ayebde
Emr fermnla her emre shletdir gelen
Kesb-i mamriyyet etmekde memlik nev-be-nev
Meclis-i vldan akm- adletdir gelen
ayd eder bir nie Behrm u Nermn alem
Medii tesre ayyd- belatdr gelen [4]
~l n- Trk fafr- n ryn- Hind
Olsa imet-kr- hne rechatdr gelen
Devlet drtn teml-i Abbs ile
N-bec tebhdir bir sehv-i fikretdir gelen
Yd olur mu Fmiyyn u tebyi-i Yemen
Onlar arnda hm hep ikyetdir gelen
30

Olamaz h bir vekli l-i Eyybe ys


Rey u tanm-i umr iin ibetdir gelen
ad hezrn ramet olsun r- Omn `na kim
Nesl-i pkinden melek-sretli retdir gelen
[Ger] Fati Suln Selm ile Sleymn grseler
~aa bi kr etmek isterlerdi nimetdir gelen
t- hne iin b-bhe der cmle mlk
Hep ir u merebi al ynetdir gelen
()3 pk `n Mamd sr menabet
Sye-i adl-ver-i avn- hviyyetdir gelen
~aret-i ~ayder-nihd Abdl-azz `na `ud
ll- Yezdn nmn vermi mehbetdir gelen
[ll-]4 ~a menr unvn vekl-i Muaf
Ba imml-mslimn mesd- milletdir gelen [5]
Sen o gerdn-menziletie vcd- evketi
Mekremet-mhiyet ilhm- ilatdir gelen
Ey ehenh- gzn ey km-kr u km-bn
ev- evf iin aba ubetdir gelen

3
4

Sayfa ba yrtk.
Sayfa ba yrtk. Kelimenin sonundaki harf ve anlamdan hareketle ll olmas gerektii dnlmektedir.

SUTAD 39

Tayyr-Zde Atnn Kayp Eseri:Flkl-Men f Medhis-Sultn

Ol fevid-kmil yne-i lem-nm


Kab- lsi ile dehre sadetdir gelen
40

Bulmada emr-i hmynu ile lem refh


Mlke ser-mye-i nafetle ervetdir gelen
yle mamrul-cevnib heyet oldu devleti
bta v reke btn ab- hretdir gelen
adr u nrla sipihdr u res mliye
Her birisi mlik-i knc-i riysetdir gelen
Her umr- riciyye n u evketle dner
~amd lillh her ie l-naretdir gelen
eyl-slm gibi fl selefde gemedi
Diyn- ahda fal u sematdr gelen
ur- ems n u evketin mdr sylemem
Bendegn kevkeb-i evc-i afetdir gelen
Grmedim iitmedim hem gelmedi h bir zamn
Rd dni bendegnn maiyyetdir gelen [6]
Her birinde var nim- mlke drl itidr
uvvet-i emr-i hmynula udretdir gelen
Askeri ser-askeri erkn- arb-i devleti
Levaallh ib-i kilk besletdir gelen
Msiyi mea Fore eylerdi heves
Msi-yi n g etse ayretdir gelen

50

Asker-i hneni her birini bi Rsteme


Eylerem terc avn-i Rabb-i izzetdir gelen
nyd- lekeri yle metn stvr
~a naardan alasn arz- amiyyetdir gelen
Cnd-i hne ile b-avn-i ~a tesr olur
Her umr- n-giriftden ikyetdir gelen
Cey-i mnd nola ab etse ry- lemi
Bel-i inm- hmynula miknetdir gelen
Sne girmek dmenin mmkin midir ecnda
Sye-i hnede ceye celdetdir gelen
Dursa Behrm Kbil ak bin Ulvn- edd
Savet-i ecnda ar irsetdir gelen
`h u n-h nie run rezm-ha b-gvh
avlet-i ceyile keydimde cebnetdir gelen [7]
Sm u Zl Rstem-i zerrn-klha bet
Bir siph arbesiyle avfa nevbetdir gelen

SUTAD 39

339

340

Erdem Can ZTRK

Penesi bir ferdini ber-kte eyler bet


Pehlevnn- cihna cmle vaetdir gelen
Cmle-i rne-i cnd verir rehb hirs
Grdm idi dmene hep avf u ayetdir gelen
60

Her sipeh add olsa ciz bir siphden eh


Bu veayla nim- mlke ccetdir gelen
Cndii ~a ba ede saa seni ecnda
Bu drd- dimde albe uvvetdir gelen
Buldu tersne umr ser-te-ser sn-i nim
Frata nd apala nice orvetdir gelen
Eyledike fenn-i deryy taallm s-be-s
Mekteb-i bariyyee emvc- udretdir gelen
ald l-i -s grd avv- himem
imdi d buldu drri kn- ymetdir gelen
S-be-s km-i hmynu btn ayn- avb
Mlk takme vapur- irsetdir gelen
Grse ebced-n olurdu fl- tarr eger
Mekteb-i arbiyyee her fenn-i heyetdir gelen [8]
S- cey kmy v smy corfiy
Hendese fenn-i tel ilm-i ikmetdir gelen
Leker-i hneni her mevii drl-fnn
Bunlara seyf alem rd ryetdir gelen
ob- rad aup ia eyledike oplar
avr- bm-i dmene dehet irsetdir gelen

70

Mminne dd- ~a[dr] far- cret ~ayder


~sn-i enr ile baa liyatdr gelen
~a hemn ul u al pyidr etsin ad
Badezn malb olur cnde mahretdir gelen
Vlid-i l-ir askeri tanm edip
imdi fenn-i emr-i tensa kemletdir gelen
Fey-i ~a p afer a u oluda baal-gr5
Nuret udret liyat hep reznetdir gelen
Olsa bed-h nola ser-dde-i seyf-i esef
Badezn defn-i adya knc-i uzletdir gelen
~sn-i icr v nim- mlke geldi itih
Ehl-i infa bu avle ehdetdir gelen
Pdihm sen meyyidsin umr- devleti

Bu msrada vezin aksamaktadr.

SUTAD 39

Tayyr-Zde Atnn Kayp Eseri:Flkl-Men f Medhis-Sultn

Cnib-i Br teldan ynetdir gelen [9]


Devlet-i slma m avn-i ~aken dver
n-be-n tr-i dvra shletdir gelen
li mesd- hne verir mlke nim
Cebr-i non ile ikmle delletdir gelen
Ahda Sor u Bor u Feln ba-ke
~ayret eyler B Al Sn-firsetdir gelen
80

Pdihm h tefekkr etme b-luf- lh


aybdan imrna mlk iretdir gelen
~mi-yi dnsin veliyy-i nimetim b-fey-i ~a
~kmi inf u icrya kefletdir gelen
Gelseler eslf u ecdd- im bir yere
tna teslm ederler tat- nafetdir gelen
nki sensin ehriyrn- im zbdesi
R- slim balar tc ilfetdir gelen
Mfi u dndr u mnimdir vcd- hiri
Mekremet cret beslet pk-ynetdir gelen
`ayli demdir gitdi nisyn u cehlet imdicek
lm istidd u dni hep diryetdir gelen
Rabet-i hnei grdkce ab- ek
Marifetler pr-hnerler ilm-i ikmetdir gelen [10]
Keti-yi nkr seyr et cii oy skit ol
Mjde ey Bar- Sefd stde iynetdir gelen
Mihr-i lem-tbdan bl iy-y evketi
`re geldi emime gerdn- ametdir gelen
Drdan seyr eyle sr oldu u ar grsene
Ol kerm mnim mh-yi himmetdir gelen

90

ehriyr- heft-kiversin ki grmekle felek


Mterye dde-i renle rifatdir gelen
ll- ~asn mstal- evketi her bir araf
Zr-destn kr ederler istiratdr gelen
Ey cihn ban tc mlk mefar
n-be-n mirt- dehre arz- rametdir gelen
Fey tevf hem-seri fevz-i lh reh-beri
Avn-i ~a ile nim- mlke nuretdir gelen
Ar- hnede ilm dni oldu ryegn
ltiftla kemletdir arfetdir gelen

SUTAD 39

341

342

Erdem Can ZTRK

Emr-i memriyyet oldu gn-be-gn efzn-ter


Mlke tevs-i ziratla imretdir gelen
Pdihm arz- mlk ar u tanmi ile
erat- adya bir mekr cehletdir gelen [11]
Geldi stanbul pek meys buldu keri
~amd lillh kim udmle meserretdir gelen
Dde-i gerdna n-mehd idi byle srr
ur u mihre dnd stanbul ne alatdr gelen
imdi mesrr oldu ey dil ekme ayr bm-i am
Adl dd menba pr cd- himmetdir gelen
100 Reh-rev ol mest nect u da ekme avf u bm
ad hezrn kr ola ub u selmetdir gelen
Vlid-i -n- cennet iyn imeti
Cna minnetken ul etdi o devletdir gelen
~rz- cnmdr ubdiyyet baa mevrdur
ftira bu cihet ile liyatdr gelen
`n Amedden beri nkrm abd-i d
`imetile far eder ran meserretdir gelen
bni ayyram cidr- evketi gncikiyem
Ced-be-ced lnemdir alma cesretdir gelen
sene semt-i Cezyirde gezip rz u leyl
stimet iffete hid raiyyetdir gelen
imdi azl uzlet meat etdi pr-mell
Luf- tesliyyet ile aba ebbetdir gelen [12]
Geri mazlm eyletden velkin am yimem
er nn reh-berim elde adatdir gelen
te mlk ite mfetti ite inf- azz
`imet-i da mkft u inyetdir gelen
rtikb etmem o-med szle tavr-i mal
Fikr-i Bihzd-ayle d- retdir gelen
110 Badezn rum u albdayken ey cn- azz
Devletide imete dla niyyetdir gelen
Sllem-i blya lufula ud etsem nolur
albe akm- adatde niybetdir gelen
Grdgm dem vech-i hnede nrniyyeti
Brekallh bir mcessem mh- alatdr gelen
Mefarsn l-i Omn ben etsem de asem
`ni olmam mlk-i Omna sadetdir gelen

SUTAD 39

Tayyr-Zde Atnn Kayp Eseri:Flkl-Men f Medhis-Sultn

Srme eyler Ifahnler egeri bulsalar


`k-i rh srme-i ayn- celdetdir gelen
Defter-i iynm ecr-i cezl med ile
Mav ibt eyleyen ng ibretdir gelen
Bu ade bhesiz ayn- ibdet add olur
~av zid gelmedi fikre belatdr gelen [13]
Eyle gey br tenezzl terk-i tad eyleyip
Erdi pyna ade kes nihyetdir gelen
Ald alm bir per-r r- ilatdir gelen
~sn n- vesiyle nr- fratdr gelen
Dil verince bildim ol mh- felek-ch hemn
- rdeye arz- inbetdir gelen
120 `ayli demdir d-ber-d idi snemde fir
Grdm ol cnn ile birlikde vulatdr gelen
Eylemidi em-i n-brm onu hicri sebl
Ddeler-ve dil-i eyd vulatdr gelen6
Ba Zleyy aylimde neler tavr eder
mm mandan mevld-i melatdr gelen
Grmedi gz vech-i tbende gibi sn-i ceml
em-i imn- cihna sn-i ryetdir gelen
andehr Afniyn pr u Kirmnhda
Mili n-bd yle bir ev u alvetdir gelen
Byle elf- pern m becdur vafa
`ra ekdr- azl lm- uzletdir gelen
Etmedim bu ere dek tadm ade kimseye
Nev-ars- kilkime dmd- iffettir gelen [14]
~mil-i er olaldan bunca mamn omad
Zde-i aba selset ile vsatdir gelen
o zamndr ebkem ll olmd maberim
ev-i medile dile sn-i selmetdir gelen
`memi mechl iken memdudur malm eden
Nvdna sn-i zbyi meziyyetdir gelen
130 albime hm udm ba edip baa ne
Bu sefer dil-neye mihmn- ratdr gelen
`meni addi degildir vaf- hne yaza
ev-i evf ile fikre cesretdir gelen

Bu msrada vezin aksamaktadr.

SUTAD 39

343

344

Erdem Can ZTRK

Terk olur mu nimet-i evf- hne ile


albime baa lefet drl leetdir gelen
Nee-i evf verdi cret-i nba yol
Vsat-i afv- hmynula yetdir gelen
Med-i hne d-y rdur bu kere
`ra ayl men-yi alvetdir gelen
Elde iken h fed olsun mu bu vat-i sad
li-i kilk-i siyha sad- satdir gelen
Klliyen er uk idi hezrn am
Cy- lufula dile vird-i uretdir gelen [15]
Ey Medyn ey San ey ara ayr ur
Gl-nihl-i r-iy ezhr- evketdir gelen
Eyleme tacz ma vdi-yi dbdan
Ben dedike meye bu yolda rabetdir gelen
ayr o tadi ar eyle mnct vel
Ez-ber et vird-i dus ile leetdir gelen
140 Gelmiyor evf- n u evketi iya h
Sz tamm oldu duya bala nevbetdir gelen
Secde-i kre varp eyle du imdi A
Eylesin teyd ~a ~ayder-abatdr gelen
T be-maer grmesin y Rabbi bir erre keder
Ber-arr etsin `ud tatnda izzetdir gelen
Cenneti etdike ecdd- mlkne maarr
Dim ol lemde dilden bu ibretdir gelen
mn
1280 [16]
H
Sb
Mutaarrf- Cezr-i Bar- Sefd
Sadetl Amed A Beg Efendini
Drc-i cevhir-efkrlardr
F-sene
1279

SUTAD 39

Tayyr-Zde Atnn Kayp Eseri:Flkl-Men f Medhis-Sultn

KAYNAKA
ARSLAN, Mehmet (2010), Osmanl Saray Tarihi Tarih-i Endern, stanbul: Kitabevi Yaynlar.
ARSLAN, Mehmet (2010), At, Tayyr-zde, Trk Edebiyat simler Szl, (eriim:
http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=2188)
BABNGER, Franz (1992), Osmanl Tarih Yazarlar ve Eserleri, (ev. Cokun ok), Ankara: Kltr
Bakanl Yaynlar.
BURSALI MEHMED TAHR (1342), Osmanl Mellifleri, stanbul: Matbaa-i mire.
AVUOLU, Mehmet (1986), Kaside, Trk Dili ve Edebiyat Dergisi Trk iiri zel Says II -Divan
iiri-, S. 415-416-417: 17-77.
DEVELLOLU, Ferit (1999), Osmanlca-Trke Ansiklopedik Lgat, Ankara: Aydn Kitabevi.
DLN, Cem (1996), rneklerle Trk iir Bilgisi, Ankara: TDK Yaynlar.
ELAIK, Muhittin (2005), Tayyrzde At Divan, Ankara: Bilge Yaynlar.
ELAIK, Muhittin (2005), Enderunlu At ve iirleri, Osmanl Aratrmalar, S. XXVI: 237-264.
ERGUN, Sadeddin Nzhet (1936), Trk airleri, stanbul.
ERK, Nihal (1960), Tuhfetl-Frisn F Ahvli Huyl El-Mchidn Adl Kitabn limler Tarihi
Ynnden ncelenmesi, Ankara DTCFD, S. XVII/3-4: 495-511.
NAL, bnl-Emin Mahmud Kemal (1999), Son Asr Trk airleri, (Haz. Mjgan Cunbur), C. 1,
Ankara: AKMB Yaynlar.
PRL, Mehmet, At Bey, Tayyarzde, DA, C. 40, s. 34-35.
KURNAZ, Cemal ELTK, Halil (2010), Divan iiri ekil Bilgisi, Ankara: H Yaynlar.
MEHMED SREYYA (1311), Sicill-i Osmn, C. 3, stanbul: Matbaa-i mire.
REDHOUSE, Sir James (1992), Turkish and English Lexicon, stanbul: ar Yaynlar.
SARA, M. A. Yekta (2007), Klasik Edebiyat Bilgisi Biim-l-Kafiye, stanbul: 3F Yaynlar.
EMSEDDN SM (1317), Kmus- Trk, stanbul: kdm Matbaas.
Tahirl-Mevlev (1994), Edebiyat Lgat, stanbul: Enderun Kitabevi.
Tayyr-zde At, Flkl-Men f Medhis-Sultn, Mill Ktphane (Tasnifsiz).
TUMAN, Mehmet Nail (2001), Tuhfe-i Nil, C. 2, Ankara: Bizim Bro Yaynlar.
UNAT, Faik Reit (1988), Hicr Tarihleri Mild Tarihe evirme Klavuzu, Ankara: TTK Basmevi.
NVER, smail (1993), evriyazda Yazm Birlii zerine neriler, Trkoloji Dergisi, C. XI, S. 1: 5189.

SUTAD 39

345

SUTAD, Bahar 2016; (39): 347-355


e-ISSN 2458-9071

YZEY ARATIRMALARI IIINDA BORLUK VADS KAYA


ST RESMLER
ROCK ARTS OF BORLUK VALLEY IN THE LIGHT OF SURVEYS
Akn BNGL*

z
Trkiyenin kuzeydousunda yer alan Kars ili, en eski alardan itibaren yerleim grmtr.
Bulunduu corafi konum itibariyle, Anadolu ile Kafkaslar birbirine balayan jeopolitik bir neme
sahiptir. Bu zellii nedeniyle blge tarih boyunca deiik topluluklar tarafndan srekli olarak elde
tutulmak istenmitir. Atatrk niversitesi, DPT ve Kltr Turizm Bakanlnn destekleri ile
yrttmz aratrmalar sonucunda, blgede bolca rastladmz kaya st resim, figr, yaz ve
damgalar, eskia insanlarnn sosyal ve kltrel pek ok zelliini yanstmaktadr. rnek olarak,
Kaya st resimlerinin izildii dnemin hayvan trlerini ve bu hayvanlarn avlan ekillerini
gsterebiliriz.

Anahtar Kelimeler
Dou Anadolu, Kars, yzey aratrmas, Borluk Vadisi, kaya panosu.

Abstract
The province of Kars, which is located in the northern east of Turkey, has been settled since the
earliest eras of human history. The province of Kars has a geopolitical importance due to its location
as it connects Anatolia and Caucasus. Therefore, it has become a place which has been wanted to
retain throughout the historical process. As a result of the researches, which have been carried out by
the help of Ataturk University, State Planning Organization and the Ministry of Culture and
Tourism, the rock painting figre, writing and marks that we find in abudance in the region, reflects
many features of social and cultural peculiarities of pre-historic time and people.

Keywords
Eastern Anatolia, Kars, survey, Borluk Valley, rock panel .

Yrd. Do. Dr., Kafkas niversitesi Fen Edebiyat Fakltesi Tarih Blm,e-posta: akinbing@hotmail.com
Gnderim Tarihi: 07.03.2016
Kabul Tarihi:
17.03.2016

348

Akn BNGL

GR
Kaya st resim, figr, yaz ve damgalar (Petroglif) insanolunun eski alarda yapm
olduu tarih, kltr-medeniyet ve sanat rnleridir. Bundan dolay nem tayan kaya st
resimler eskia insanlarnn sosyo-kltrel pek ok zelliini yanstmaktadr. Tarihin erken
dnemlerinden itibaren kaya resimleri (Petroglifler), kaya veya maara yzeylerine kazma,
izme veya boyama eklinde yaplmlardr. Bunlarn ilk rneklerinde sanat slubu fazla
grlmemektedir. Ancak zamanla bir sanat slubunun gelitii gzlemlenmektedir (oruhlu
1997: 13 vd.; Alok 1998: 1 vd.; Ceylan 2008a).
Trk Dnyasndaki kaya resimleri sanatsal zelliklerinden ok, sonraki Trk sanat
devirlerinin temellerini oluturan ikonografik ve ikinolojik niteliklerinden dolay nemlidir.
Erken dnem kaya panolar genellikle av kltrn ve sembolizmini yanstan sahneler
iermektedir. Bu resimlerin bazlarnda sembolik anlamlar ieren hayvan mcadele
sahnelerinin ilk rneklerine rastlyoruz. Bu sahneler, eitli sembolik ve mitolojik anlamlar olan
hayvanlarla ilgili kompozisyonlar, dini inan ve gnlk hayatla ilgili olaylar ifade etmektedir.
Ayrca kaya resimlerinde damgalar veya damgaya benzer iaretler, daire ya da dikdrtgen
ekiller ile drt ana ynde iaretler grlmektedir (Ceylan 2008a: 1 vd.; Kyar 2008: 177 vd.;
Demir 2009: 5 vd.; Demir 2010: 13; Sevindi 2013: 156; Ceylan 2014: 1 vd.; zgl 2015: 169 vd.;
Gnad 2015: 1 vd.).
Atatrk niversitesi, DPT ve Kltr Turizm Bakanlnn destekleriyle yrttmz
aratrmalar sonucunda Anadoluda Cunni Maaras, Kurbanaa Maaras, Yazlkaya,
Geyiklitepe, Karaboncuk, Dereii, Yalca, Karaboncuk-emeba, Tunkaya-iekli, Tun
Kaya resimleri gibi birok kaya panolar tespit ettik. Borluk Vadisi de tespit ettiimiz nemli
kaya panolar arasndadr. Ayrca ayn corafya iinde deerlendirdiimiz ran, Azerbaycan,
Grcistan ve Nahvan blgesinde de yaptmz yzey aratrmalar sonucu, bilinmeyen yeni
kaya resimleri tespit edilmitir. Bir ksmnn zerinde okunabilen runik yazlar da yer alan bu
kaya resimleri sayesinde Anadolu ile Orta Asya ilikileri konusunda daha salam ve detayl
almalar yaplabilecektir.
Kars Corafyas
Trkiyenin kuzeydousunda yer alan ve insanlk tarihinin en eski alarndan itibaren
yerleim grmeye balayan Kars ili, bulunmu olduu corafi konum itibariyle, Anadolu ile
Kafkaslar birbirine balayan jeopolitik bir neme sahiptir. ki blge arasnda bir eit kap
grevi stlenen Kars corafyas, tarihi srete srekli olarak egemen glerin elde tutmak
istedikleri bir yer olmutur (Ceylan 2001: 15; Ceylan 2008b: 34; Karagei 2011: 6 vd.)
Dousunda Ermenistan; gneydousunda Idr; gneyde Ar; batsnda Erzurum;
kuzeyinde ise Ardahan illeri ile evrili olan ilin ykseklii ortalama 1768 metredir. Ancak
Hanlar geidi 2260 ve Kars-Kazman arasndaki 2020 rakml Pasl geidi nemli
geitlerdendir. l topraklar yksek dalarla kuatlm ve genellikte bat-dou dorultusunda
uzanan akarsularla derin biimde yarlm bir plato niteliindedir. Kuzey ksmlarnda Kabak,
Ksr ve Akbaba dalar; dou kesimlerinde ise Dumanl da balca ykseltiler arasndadr.
Gney kesimlerini ise Karasu ve Aras dalarnn uzantlar tekil eder (Sevindi 1999: 5 vd).
Blgenin nemli akarsular arasnda, Bingl dalarnn kuzey bat eteklerinden doarak
Erzurum/Pasinler ile Kars/Kazman ve Idr ovalarn dolap yurdumuzu terk eden Aras

SUTAD 39

Yzey Aratrmalar Inda Borluk Vadisi Kaya st Resimleri

rma bulunmaktadr. Aras rmann nemli bir kolu olan Arpaay, ilin dousunda Trkiye
ile Ermenistan snrn izmektedir. Ayrca Sarkam yaknlarndaki dalardan kaynaklanan ve
93 kilometre uzunluunda olan Kars ay snr blgesinde Arpaaya karr.
Dou Anadolu blgesinin en souk yerlerinden biri olan Kars ilinde, Dou Anadolu
yksek yayla iklimi grlr. Karasal iklim tm iddetiyle blgede yaanmaktadr. Kazman
ilesinin bulunduu blmn daha ok kara ii ya rejiminin grld sahalara dhil
olduu grlmtr. Orman alt snr 1800- 1900 metreden balamaktadr. st ykseklik 2800e
kadar ulamaktadr. klimsel artlara bal olarak blgenin bitki rts bozkrdr. Blgenin ova
ve havzalarnda iklime bal olarak ge gelen baharn da etkisiyle ayrlar mays dneminde
ancak yeermeye balamaktadr (Tetik 1986: 80).
1940l yllarn bandan itibaren blgede aratrmalar yapan . Kl Kkten, iklimsel olarak
Kars Platosu ile Aras Vadisi arasnda fark grdn belirtmektedir. Blgede don olaylarnn
uzun sreli oluu yetien bitki trlerini snrlamakta ve zellikle vejetasyon devresi uzun olan
trler yetimektedir. Kazman ilesinde meyve baheleri 1150- 1650 metreler arasnda Aras
rmann zamanla brakm olduu alvyonlar zerinde yer alr. Bu alvyonlarn kalnl 150
metre civarnda olup kum ve iri akllardan oluur (Kkten 1943a: 607; Atalay 1983: 33-34; Uzun
1991: 9-24; Koday 2004: 193).
Borluk Vadisi/Azat Ky Kaya st Resimleri
Kars blgesinde yapm olduumuz arkeolojik yzey aratrmalar sonucunda,
Anadolunun tarihncesi Kaya st resim sanatna byk katklar salayan birok Kaya st
resim sanatnn varln tespit etmi bulunmaktayz. Kafkasya ile Anadolu arasnda nemli bir
geit kaps olan Kars blgesinde srdreceimiz yeni arkeolojik yzey aratrmalar ile
tarihncesi dnemin Kaya st resim sanatna ait yeni merkezlerin bulunacan mit
etmekteyiz (Ceylan-Bingl vd. 2011: 9; Korucu 2009: 43).
Kars kentinin 8 km kadar gneybatsnda bulunan Azat ky yaknlarndaki Borluk
Vadisinde tespit ettiimiz Kaya st resimleri, Kars blgesinin tarihncesi dnemi sanatna ok
byk bir katk salamaktadr. Kafkasya ile Anadolu arasnda nemli bir konumda bulunan
Kars blgesi, ayn zamanda bu corafi blgelerdeki Prehistorik a sanatnn en eski ve deerli
Kaya st resimlerine sahiptir.
Azat ky, byk ve eski bir yerleim merkezi olmakla beraber Kars kentine en yakn
prehistorik ren yerine sahiptir. Ky yerlemesinin hemen gney eteinde bulunan Dndartepe
Hy, Prof. Dr. .K. Kkten tarafndan 1944 ylnda saptanm ve 1952 ylnda da hykte
kendisi tarafndan kk bir kaz almas yaplmtr. Dndartepe Hy, Tun andan
Urartu Krallnn sonuna kadar yerleime sahne olmutur, ancak kydeki insanlar tarafndan
ar bir ekilde tahrip edilmitir. Hyk, yaklak olarak 33 x 42 m boyutlarnda oval bir plan
gstermektedir ve gney taraf, iinden Azat Deresinin getii Borluk Vadisine almaktadr
(Resim 1). Hyn en stnde ve gney ucunda, dou-bat dorultusunda uzanan ta duvar
bulunmaktadr. Andezit talardan yapld anlalan duvarn d yzleri ve birleme yerleri
kabaca dzeltilmi olup Erken Demir a ya da Urartu Krall dnemine ait olduu
anlalmaktadr (Kkten 1943a: 607; Kkten 1943b: 119 vd.; Ceylan 2001: 29; Bingl 2003: 23;
Gnad vd. 2012: 49 vd. Ceylan 2015: 177; Karagei 2015: 110).
Dndartepe Hynn yaklak olarak 350-400 m dousunda ve Borluk Vadisinin kuzey
eteindeki kayalklar zerinde bulunan Kaya st resimlerinin deniz seviyesinden ykseklii
ortalama 1.830 m kadardr. Resimler vadi tabanndan yaklak olarak 15-16 m ykseklikte,
andezit kayalklarn gney yz zerine kaznmtr (Resim 2). Resimlerin kayalklarn st

SUTAD 39

349

350

Akn BNGL

ksmna olan uzakl ise ortalama 6-7 mdir. Olduka kolay ulalabilen resimlerin evresine,
daha sonra insanlar tarafndan kazma ile baz isimler yazlmtr. Baz resimler kaya
paralarnn atlayarak kopmas yznden tahrip olmu, baz resimler de kar, yamur, rzgr
ve gne gibi doal etmenlerden dolay silinmitir. Yaklak 1,20 x 1,40 m geniliindeki bir
alan zerine 28 resim yaplmtr. Bu resimlerin 4 insan, 9 tanesi erkek dakeisi, 3 tanesi dii
dakeisi, 3 tanesi da koyunu, 4 tanesi yaban sr, 1 tanesi olak, 2 tanesi domuz, 1 tanesi
geyiktir (Resim 3). enesi ve burnu abartl olarak olduka byk ve uzun izilen bir hayvan
figrnn tr ise saptanamamtr. Buradaki resimlerin hemen hepsi, Kazman-Camulu
Kaya st resimlerinde olduu gibi, kazma-vurgu eklinde yaplmtr. Resimlerin
byklkleri farkldr; resimlerin byk ya da kk boyutlu yaplmalarnda, kaya
yzeyindeki atlaklarn azl ve okluunun yan sra, dzgnlnn de belirleyici bir rol
oynad dnlmektedir (Ceylan 2015: 173 vd).
Kaya yzeyindeki resimleri st, orta ve alt olmak zere ana grupta toplayabiliriz. En
kalabalk grubu oluturan stteki resimlerde, bir tanesi sadan sola ve sekiz tanesi soldan saa
doru yrd dnlen insan ve dokuz hayvan figr izilmitir. ounlukla cepheden
izilen insan figrlerinin kollar yana doru ak olarak gsterilmi ve figrler olduka ematik
izilmitir. Yan yana gsterilen 6 cm uzunluundaki iki insan figr, aadaki geyik figrnn
boynuzuna bitiik olarak ilenmitir. Burada izilen hayvan figrleri arasnda en ilginlerinden
birini de birini de, geyik figr oluturmaktadr. Geyik, sol tarafa doru yrr durumda
gsterilmekle birlikte gvdesi 16 cm uzunluunda ve 13 cm yksekliindedir. amulu Kaya
st resimlerindeki geyik figrlerinin belirleyici zelliini boynuzlar oluturmaktadr. Kaln ve
uzun olarak yaplan boynuzlar, atal biimlidir.
Azat Kaya st resimlerinde yabandomuzu figrleri bir baka ilgin hayvan trn
oluturmaktadr. Burada domuz tasvir edilmi ve stte olan sol tarafa, ortada olan ise sa
tarafa doru yrr durumda betimlenmitir. Ortadaki domuz figrnn gvdesi 10 cm
uzunluunda ve 6 cm yksekliindedir, ancak stteki domuz figr, bundan ok daha byk
boyutlu yaplmtr. Sol taraftan betimlenen st ksmdaki domuz figrnn gvdesi 18 cm
uzunluunda ve 7,3 cm yksekliindedir.
Buradaki bir baka hayvan tr de da koyunlardr. Saa doru yrr vaziyette gsterilen
da koyununun ba ksm silinmitir. Ancak kuyruunun byk ve kaln olmas dier hayvan
trlerinden ayrt edici zellii olarak grlmektedir. Sol tarafa doru yrr durumda gsterilen
iki da koyunu ise hemen hemen ayn byklktedir. Bir baka da koyununun gvdesi 14 cm
uzunluunda ve 9 cm yksekliinde tasvir edilerek sol tarafnda, kollarn yana am bir insan
figr bulunmaktadr. Benzer da koyunu figrleri Kazman Blgesindeki all Kaya st
resimlerinde de grlmektedir.
Azat Kaya st resimlerindeki bir baka hayvan trn de yaban srlar oluturmaktadr.
Sol tarafa doru yrr durumda betimlenen sr figrlerinin gvdesi de iri yaplmtr.
Srlarn yarm ay biimli boynuzu ve uzun kuyruklar belirleyici zellikleri olarak karmza
kmaktadr. Sr figrlerinin en byn, panonun st ksmna kaznan figr
oluturmaktadr. Gvdesi 14 cm uzunluunda ve 6 cm yksekliinde olan yaban srnn
lleri uyumludur.
Azat Kaya st resimlerinde betimlenen hayvan figrlerinin en byk ksmn da keileri
oluturmaktadr (Resim 4). Farkl byklkte ve kaya yzeyinin st, orta ve alt ksmna
serpitirilerek betimlenen dakeilerinin bir ksm sa tarafa bir ksm da sol tarafa yrr
vaziyette izilmitir. Orta tarafn kaya yzeyinin krk ve atlaklarla dolu olmas nedeniyle
buraya izilen dakeileri, daha kktr. Gvdesi 12,5 cm uzunluunda, ykseklii de 6,5 cm
olan sol alt kede yer alan dii dakeisinin hemen stnde bulunan erkek dakeisi ise, sa

SUTAD 39

Yzey Aratrmalar Inda Borluk Vadisi Kaya st Resimleri

taraftan betimlenmitir. Dakeisinin en belirgin zelliini, arkaya doru yay gibi uzayan uzun
kvrml boynuzlar oluturmaktadr. st ksmda yaplan erkek kei figr, sol taraftan
gsterilmitir. Dakeisinin en belirleyici zelliini, yine arkaya doru yay gibi uzayan uzun
kvrml boynuzlar oluturmaktadr. Dakeisi resimleri, Kurbanaa Maaras ve Kozlu
Ayardaki kei resimleriyle yzeysel de olsa bir benzerlik gstermektedir (Ceylan 2015: 174).
Betimlenen hayvan trlerinin olduka eitli ve zengin olmas Azat Kaya st resimlerinin
en nemli zelliidir. Kaya st resim sanatnn ok yaygn olduu Kazman Blgesinde,
Camulu, all, Karaboncuk ve Kozlu-Ayardaki Kaya st resimlerinde, Azatta betimlenen
yabansr ve domuz gibi hayvan trlerine rastlanlmamaktadr. Buradaki Kaya st
resimlerinin en erken Kalkolitik ve en ge de Tun anda yaplm olduklar dnmekteyiz.
zellikle yabansrlar ve geyik figr, Kalkolitik adan itibaren blgede grlmemektedir.
Gnmzden 7000 ile 5500 yllar arasnda yapld anlalan Kaya st resimleri, Kars blgesinin tarihncesi Kaya st resim sanatna ok byk bir katk salamaktadr.

SUTAD 39

351

352

Akn BNGL

KAYNAKA
ALOK, E. (1988), Anadoluda Kaya st Resimler, stanbul.
ATALAY, . (1983), Trkiye Vejetasyon Corafyasna Giri, zmir.
BNGL, A. (2003), En Eski alardan Urartunun Yklna Kadar Kars ve evresi, Atatrk niversitesi Sosyal
Bilimler Enstits Baslmam Doktora Tezi, Erzurum.
CEYLAN, A. (2001), Sarkam Tarihi, Erzurum.
CEYLAN, A. (2004), Erzurum ve evresinde Erken Dnem Trk zleri, Trk Kltr, Atatrk niversitesi
Yaynlar, Erzurum.
CEYLAN, A. (2014), Dou Anadoluda lk Trk zleri, 15. Trk Tarih Kongresi Sempozyum Bildirileri, Ankara, 1-15.
CEYLAN, A. (2008a), Dou Anadoluda Kaya Resimlerinin Trk Tarihi Asndan nemi, Bilim ve topya, 163.
CEYLAN, A. (2008b), Dou Anadolu Aratrmalar Erzurum-Erzincan-Kars-Idr 1998-2008, Erzurum.
CEYLAN A. (2014), Trk Dnyasnda Yeni Kaya Resimleri, 17. Trk Tarih Kongresi Sempozyum Bildirileri,,
Ankara, 1-15.
CEYLAN A. (2015), Dou Anadolu Aratrmalar Erzurum-Erzincan-Kars-Idr 2008-2014, Erzurum.
CEYLAN A. -Bingl A.- Topalolu Y.-Gnad Y. (2011), 2009 Yl Erzincan, Erzurum, Kars ve Idr lleri Yzey
Aratrmalar, 28. Aratrma Sonular Toplants 2, Ankara, 1-20.
CEYLAN N. (2007), Kazmanda Tarihi ve Arkeolojik Aratrmalar, Kafkas niversitesi Sosyal Bilimler Enstits
Baslmam Yksek Lisans Tezi, Kars.
DEMR N. (2009), Trk Tarihinin ve Kltrnn Kayna Olarak Kaya zeri Resimler (Petroglifler) ve Yazlar
Zeitschrift fr die Welt Der Trken/Journal of World of Turks, Vol. I, No 1, Mnih-Almanya, 5-19.
DEMR N. (2010), Kaya st Resmi Olarak Da Keisi/Elik ve Tarihi Alt Yaps, Zeitchrift fr die Welt der
Trken/Journal of World of Turks Vol.2, No. 2, Mnih-Almanya, 3-30.
GNADI, Y. - Y. Topalolu - A. Bingl - A. Ceylan (2012), 2010 Yl Erzurum-Erzincan- Kars-ldr lleri Yzey
Aratrmalar, 29. Aratrma Sonular Toplants C. 3, Ankara, 49-71.
GNADI Y. (2015), Kars Doyumlu Kaya Resimleri, III. Uluslararas Trk Kltr Sempozyumu Bildirileri,
Erzurum, (Baskda).
KARAGE M. (2011), Kars-Akyakada Tarihi ve Arkeolojik Aratrmalar, Kafkas niversitesi Sosyal Bilimler
Enstits Baslmam Yksek Lisans Tezi, Kars.
KARAGE M. (2015), Arpaay Havzasnda Tarihi ve Arkeolojik Aratrmalar, Kafkas niversitesi Sosyal Bilimler
Enstits Baslmam Doktora Tezi, Kars.
KARPUZ H. (1977), amuluda Yontma Ta a Kaya Resimleri, TBTAK Bilim ve Teknik 10/212, 1-6, Ankara.
KIRZIOLU F. (1953), Kars Tarihi, Ankara.
KIYAR N. (2008), Orta Asyadan Anadoluya Deien Corafyalarda Petroglifler, Seluk niversitesi Ahmet
Keleolu Eitim Fakltesi Dergisi, Say 26, Konya, 177-190.
KODAY Z. (2004), Kazman lesinde Meyvecilik, Dou Corafya Dergisi, Yl: 9, Say 12, Konya.
KORUCU H. (2009), Karsta Erken Tun a ve Karaz Kltr zleri, TAED 9, Ankara, 43-60.
KKTEN . K. (1943a), Karsn Tarihncesi Hakknda lk Ksa Rapor, Belleten 7/27, Ankara, , 601-613.
KKTEN .K. (1943b), Dou Anadolu Kars Blgesinin Tarihncesi Aratrmalarna Dair lk Not, DTCFD 1/2,
Ankara, 119-121.
ZGL O. (2015), Erzurum Blgesi Kaya Panolar, Trakya niversitesi Edebiyat Fakltesi Dergisi 5/10, Edirne, 169198.
SEVND C. (1999), Sarkamn Corafi Etd, Atatrk niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Baslmam Doktora
Tezi, Erzurum.
SEVND C.- A. Yaln Tavuku (2013), irvaz Kalesi ve Kaya st Resimleri (enkaya-Erzurum) Atatrk
niversitesi Gzel Sanatlar Enstits Dergisi, S.31, Erzurum.
TETK M. (1986), Kuzeydou Anadoludaki Saf Saram (P. Silvestris L.) Ormanlarnn Ekolojik Koullar, Atatrk
niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Baslmam Doktora Tezi, Erzurum.
UZUN S. (1991), Kazman ve evresinin Fizik Corafyas, Atatrk niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Baslmam
Doktora Tezi, Erzurum.
YAMA A. (2011), Kars Borluk Vadisi, Atlas, S. 214, stanbul, 133-138.

SUTAD 39

Yzey Aratrmalar Inda Borluk Vadisi Kaya st Resimleri

EKLER
Resimler

Resim 1: Borluk Vadisi Genel Grnm

Resim 2: Azat Kaya st Resimleri

SUTAD 39

353

354

Akn BNGL

Resim 3: Azat Kaya st Resimleri

Resim 4: Da Keisi Figr

SUTAD 39

Yzey Aratrmalar Inda Borluk Vadisi Kaya st Resimleri

Resim 5: Svari Figr

Resim 6: Azat Kaya st Resimleri

SUTAD 39

355

SUTAD, Bahar 2016; (39): 357-370


e-ISSN 2458-9071

ORTA ASYADAN ANADOLUYA KAYALARA YAZILAN TRK


KLTR (DERE KAYA RESMLER)
THE TURKISH CULTURE FROM CENTRAL ASIA TO ANATOLIA
WRITTEN ON THE ROCKS (DERE ROCK DRAWINGS)
brahim NGR*

z
nsanolu, dier canllardan farkl olarak kendisini kalc ekilde tantmak ve ifade etmek isteyen
bir varlktr. Bu istek onu deiik yntemler aramaya sevk etmitir. Trkler bu kural iinde zamanla
ortaya kard kltr gerei, heyecanlarn, ekonomik yapsn, inanlarn, toylarn ve cenazelerini,
yani kltrlerine dair ne varsa talar zerine yazp izmeyi bir yntem olarak belirlemilerdir. te bu
kltrn izlerini grebildiimiz kaya resimleri btn Asyaya ve Avrupa ortalarna kadar yayld
gibi, kadim Trk topra olan Anadolu corafyasnda da aka grlebilmektedir. Anadoluda kaya
resimlerinin youn bulunduu yerlerden birisi de Orta Asyann giri kaps ve Kafkaslarn nemli
bir yeri olan Kars ilimizdir. Dereii Kaya Resimlerinin, bunlar arasndaki en nemli rneklerden
olduunu dnmekteyiz.

Anahtar Kelimeler
Bozkr Trk kltr, Orta Asya, petroglif, Anadolu, Kars.

Abstract
Man is a creature that wants to introduce and express himself as permanent unlike other livings.
This will has always led him to search for different methods. The Turks as a culture which they
brought about in a rule have carved their feelings, excitements, economic structures, cults, wedding
and funeral ceremonies and other culture related depictions on rocks and stones as a method.
Depictions on rocks which still carry the marks of such culture have been observed from Asia up until
central Europe are clearly seen in Anatolia, which has been a Turkish land. One of the places where
depictions are commonly observed in Anatolia is Kars, which is entrance to Central Asia and an
important place for Caucasus. Depictions of Dereii (Invalley) are among the top marks of Turkish
culture in this town.

Keywords
Turkish Steppe culture, Central Asia, petroglyph, Anatolia, Kars.

Yrd. Do. Dr., Erzincan niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi, Tarih Blm, ibrahimungor@gmail.com
Gnderim Tarihi: 07.03.2016
Kabul Tarihi:
18.03.2016

358

brahim NGR

GR

nsanolu, var olduu gnden bugne corafi artlarn etkisi altnda


yaamn srdrmtr. Corafyann kendine has zelliklerinin, zamanla
zerinde yaayan insanlarn sosyal ve ekonomik yaantlarna yn verdii
bilinmektedir. Orta Asya bozkrlarnda ortaya kan Trk kltr bu anlamda
kendisine has zel bir toplumsal yaam tarz ve ekonomik yap ile ortaya
kmtr. Bu kltrn ortaya kt yer konusunda farkl bilim dallarnn
birbirine yakn ancak farkl tespitleri bulunmaktadr. Tarihiler, in
kaynaklarn esas alarak yaptklar tespitlerde Trklerin anayurdunun Altay
Dalar olduunu belirtmektedirler. Sanat tarihileri, Trklerin anayurdu
olarak Kuzeybat Asya sahasn nermektedirler. Kltr tarihileri, Altay-Krgz
bozkr sahasn veya Baykal Glnn gneybatsn nermektedirler.
Etnologlar, Trklerin anayurdu meselesine, Asyann kuzey blgelerini
nererek katk salamaktadrlar. Antropologlar bu konuda Krgz Bozkr-Tanr
Dalar arasn nerirken, baz dil bilimciler ise Trklerin anayurdu olarak
Altaylarn veya Kingan Dalarnn dou ve bats tespitini yapmaktadrlar. Dil
bilimciler, blgede yaptklar aratrmalar neticesinde, Altay-Ural Dalar aras
ile Hazar Denizinin kuzey ve kuzeydou bozkrlarnn Trklerin anayurdu
olmas gerektii ynnde gr bildirmilerdir (Ceylan 2015a: 9-52; Ceylan A.
2016, Gme 2002: 17 vd.; Kafesolu 1996: 48; Nemeth 1940: 299-306; zey 1997:
1 vd. ; Turan 1993: 19 vd.; Koca 1990: 12; R{sonyi 1971: 1 vd.). Gerek olan
udur ki: Bozkr Trk Kltr veya daha geni bir ifade ile Atl Bozkr Trk
Kltr olarak adlandrdmz kltr, ortaya kt Orta Asya bozkrlarndan
Orta Avrupaya kadar ok geni bir corafyaya etkili bir ekilde yaylmtr
(Memi, 2009: 33-36; Ylmaz-Daman 2010: 143-159; Somuncuolu 2000: 1 vd.;
Tashbayeva 2001:9-79). Hayvancln ba geim kayna olduu bu kltr,
daha milattan ok nceki yllardan itibaren Anadolu ilerine kadar etkili bir
ekilde yaylmaya balamtr. Tarm toplumlarnn yerleik yapsndan ok
farkl gelien hayvanclk, yaylak-klak yaamnn getirdii hareketliliin
ziyadesinde zaman zaman uzak corafyalar kefetme arzusunu ya da
zorunluluunu da beraberinde getirmitir (Kafesolu 1996: 31-33; Golden 2013:
21-30 ).
Orta Asya konar-gerleri ve daha batda yaayan konar-gerler, yerleik
kltrde yaayanlara gre daha zor artlarda yaamlarn srdrmlerdir. Bu
yaam kltr, yerleik yaayan eski bat halklarna zor ve kaba
grnmtr1. Fakat yeni yaplan aratrmalar gstermektedir ki konar1

Orta Asyada ortaya kp zamanla batya doru yaylan gebe kltr, daha lka da
ele alnan bir konu olmutur. Eski Yunan filozofu Eflatun, gebe kltrn vahi aile

SUTAD 39

Asyadan Anadoluya Kayalara Yazlan Trk Kltr (Dereii Kaya Resimleri)

gerler, tabiat artlar konusunda uzmanlam toplumlardr. Hayvanclk


yannda, uygun arazi artlarnda tarm yaptklar, hatta ticaret ile de
uratklar ada aratrmalar vastasyla kesin bir biimde bilinmektedir
(Kafesolu 1996: 312; Koca 2002: 21). Ayrca sanayi ve el sanatlarnda da hem
Orta Asya hem de Avrupa ortalarna kadar yaylan konar-gerlerinin ok iyi
ustalar olduuna phe yoktur2. Atl Bozkr Trk Kltrn ortaya karan
Trkler, demir madenini kullanarak kendi ihtiyac olan silahlar rettikleri gibi
retim fazlas metal rnlerin ticaretini de yapmlardr (Mandalolu 2013: 129150). Kazakistanda, Alma-Ata ehrinin 50 km dousunda bulunan Esik
Kurgannda yaplan kazlarda ortaya kan buluntular, zellikle de Altn
Elbiseli Adam, Orta Asya Bozkr Trk Kltrne dair tm nyargl bilgileri alt
st etmitir (Diyarbekirli 1973: 294; Akiev 1978: 4). Bylece Bozkr Trk
kltrnn daha M.. I. binin ortalarnda ulat yksek seviye gzler nne
serilmitir. Anadolunun Orta Asya giri kapsn tekil eden Dou Anadolu ise
bu kltrn en eski izlerinin milattan ok nceki dnemlerde grlmeye
baland bir corafi blge olarak ortaya kmtr3.
Corafi artlarn etkisi ile hayvancla ynelmi olan Trkler, yaadklar
corafyaya kendi izlerini de brakmay ihml etmemilerdir. Bahsettiimiz
kltrn en nemli kalntlarndan biri ise hi phesiz milyonlarca kilometre
kare alana yaylan ve baz rneklerde neredeyse ayn kii tarafndan yapld
hissini uyandran kaya resimleridir.
Kaya resimleri, insanlarn nlerine kan her kayaya geliigzel izdikleri
ekiller deildir. Bugn tarihiler ve bu alana ilgi duyan dier bilim adamlar

gruplar olarak tanmlarken, medeniyete geiin ise ancak tarm hayat ile olabileceini ileri
srmtr (enel, 1968: 206, 212 vd.).
skitlerin de konar-ger bir kltr ile yaamalarna karn, el sanatlarnda, ss ve mcevher
yapmnda esiz eserleri ortaya koyduklar yaplan arkeolojik aratrmalar sayesinde ok iyi
bilinir hle gelmitir bk. (Durmu, 2012: 151-162; Memi, 2012: 77-90).
Kars ili bu anlamda olduka zengin bir blgemizdir Kars ve evresini bu denli zengin klan
ok nemli zellikler vardr. Bunu daha iyi anlamak iin ncelikle Karsn corafi
unsurlarndan ksaca bahsetmemiz gerekmektedir. ncelikle Kars, Dou Anadolu Blgesi
iinde bulunan bir ilimizdir. Dou Anadolu Blgesi: 163.200 km2lik ok geni bir alan
kapsar. Anadolunun en yksek blm Dou Anadolu Blgesidir (Erin 1953: 4 vd.;
Tarkan 1974: 1 vd.). Ayrca Kafkaslar olarak bilinen corafyann da nemli bir blm
zerinde yer alan Kars corafyas, etraf ortalama 3000 m ykseklie sahip dalarla evrili,
yaz yalarn bol miktarda alan ve mevsiminde olduka gr ayrlara sahip olan,
hayvanclk iin son derece uygun bir blgedir (Atalay-Mortan 2011: 518-523; Ketin 1983: 502
vd.; Sevindi 1999: 10). Dalk alanlarn ok yksek rakma sahip olduu Kars yresinde V
ekilli vadilerin de ykseklii dier blgelerimizle karlatrlamayacak kadar fazladr.
Bunlardan elbette en nemlileri, iinden Aras Irma ve Kars aynn akt vadilerdir.
Etrafn eviren dalk alanlar ve derin vadilerle ekillenmi Kars Platosunun ortalama
ykseklii 1800-2000 m arasndadr (arolu-Ylmaz 1986: 83-89). Tm bu zellikler,
hayvanclkla uraan milletler asndan Kars corafyasn cazip bir yer haline getirmitir.

SUTAD 39

359

360

brahim NGR

arasnda bu ynde ciddi tartmalar olabilmektedir. Moolistandan Orta


Avrupaya kadar ok geni bir corafyada grlebilen ve binlerce yllk bir
kltrn ifadesi olan Trk kaya resimleri ve damgalar, bazen ideolojik bazen
de etnik tahammlszlk nedeni ile Trk kltrnden uzak unsurlarm gibi
kat bir n yarg ile reddedilebilmektedir. Ancak bu alann bilim insanlar iyi
bilmektedir ki; geliigzel bir kayann izilmesi ya da baka bir milletin
kendisine has kltrel unsurlarla bir kayann zerine resim izmesi ile Trk
kaya resimleri, parmak izlerinin ayrt edicilii kadar birbirinden farkldr.
nk kkleri binlerce yl geriye giden Trk kaya resimleri, hem Trk yaz
sisteminin hem de Trk resim sanatnn atasdr. Trklere ait kaya resim sanat
yine Trklere ait maddi ve manevi kltrn temellerini yanstmaktadr.
Yaznn atas olarak kabul ettiimiz petroglifler, Orta Asya corafyasnda ok
eskiden beri kullanlan unsurlardr. Daha Paleolitik ada kullanld bilinen
yerlemelerde av sahneleri veya hayvan tasvirleri, Yukar Lenada ikin Kayas
zerindeki vahi at resimleri bunlara dair ok gzel rneklerdir.
Moolistandaki Candaman kaya resimleri Neolitik; Sakta (Shaktha)
Maarasnda grlen ok, yay ve hayvan resimleri ise Mezolitik aa ait
rnekler arasnda yer alr. Orta Asyada Kalkolitik a itibari ile kaya
resimlerinin yaygnlat grlmektedir. Bir gelenek olarak kaya resimlerinin
Hunlar ve Gktrkler dneminde de kullanld bilinmektedir (oruhlu 1997:
20 vd.). Hun devri ve M.S. I. yzyldan sonraki dnemlerde svari veya yaya
asker tasvirleri, sava sahneleri, geyik tasvirleri Trk-skit-Sibirya sanatnn en
nemli sembolleri arasnda yer alr (Martnov 2013: 1 vd.).
Orta Asyada, Paleolitik ada ilk izleri grlmeye balanan ve zaman
iinde kltrel deiim ve geliimin paralelinde ilerleyen Trk kaya resimleri
sanatnn Gktrklere kadar kullanlmaya devam edilmesi de bu resimlerin
sahipleri hakknda bilimsel tespitte bulunmay olduka kolaylatrmaktadr.
Kaya resimleri balangta genel olarak dvme, daha sonra kazma ve daha
yakn dnemlerde ise izme teknii ile yaplmtr. lgin bir ekilde
Anadoluda, dvme, kazma ve izme teknii kullanlarak yaplm Trk
meneli kaya resimlerinin ok sayda rnei tespit edilmitir (Somuncuolu
2011: 1 vd.; Ceylan 2008a: 29 vd. ; Musabayev 1998: 2 vd.). Bu da duygularn,
heyecanlarn, ekonomik ve dini yaantlarn kayalara yazlmas ve resmedilmesi
kltrnn Orta Asya Bozkr Trk Kltrne uygun bir biimde, daha milattan
ok nceki zamanlardan itibaren Anadoluda var olduunun nemli
gstergelerindendir.
Kaya resimlerinin en eski ilkel rnekleri incelendiinde genel bir sanatsal
slbun olumad grlmektedir. Ancak zaman ierisinde yava yava bir
sluba gei sz konusu olmutur. Orta Asyadaki rneklerin bazlarnda, erken
dnem Trk Sanatnn nemli sanat slubu olan hayvan slubunun olduu

SUTAD 39

Asyadan Anadoluya Kayalara Yazlan Trk Kltr (Dereii Kaya Resimleri)

anlalmtr. Kaya resimlerinde Hun devrinden Gktrk devri sonrasna kadar


teknik ve estetik adan fazla bir deiikliin ortaya ktn sylemek
mmkn deildir (Martnov 2013: 1 vd.). Ayrca kaya resimlerinin farkl
merkezlerde farkl kalitede yapld da anlalmtr. Bu anlamda kaya
resimleri sanatsal deerleri yerine sonraki dnem Trk sanatnn temellerini
oluturan ikonografik ve ikonolojik zellikleri ile deerlendirilmelidir (oruhlu
2006: 12 vd.; oruhlu 1997: 66 vd.; gel 1988: 110 vd.).
Orta ve Asya Kaya resmi rneklerinin, M.. I. binyl itibari ile 2500 yl
kadar sre iinde kullanlan rneklerinin ok eitli konular ele ald grlr.
Snrlandrdmz zaman diliminin erken rneklerinde av kltrn ve
sembolizmini gsteren ekiller betimlenmitir. Baz kaya resimleri zellikle
hayvan mcadelelerini ifade etmitir. Bunun yannda en can alc rnekleri:
savaan insan figrleri, svari betimlemeleri, adrl araba tasvirleri, Pazrk
kurganlarnda rnekleri grlen balar maskeli ve bazen kuyruu dml
mencuk diye ifade edilen pskl sslemeli at tasvirleri, kurt, da keisi, geyik
gibi eitli sembolik ve mitolojik anlamlar olan hayvanlarla ilgili
kompozisyonlar, din ve gnlk hayatla ilgili sahneler oluturmaktadr.
Bunlardan farkl olarak kaya resimlerinde damgalar, daire ya da dikdrtgen
ekiller, drt ana yn belirten iaretler de yer almaktadr (oruhlu 1997: 66
vd.; Roux 2001: 52 vd.; Ceylan 2015: 9-52; Ceylan A. 2016: Baskda).
Sosyal hayat hakknda ok deerli bilgiler edinmemizi salayan kaya
resimlerinde dn ve eitli elence sahneleri de grlr. Bu sahneler bazen
ak ak dn/toy gibi elencelerde oynanan oyunlarn ayrntlarn dahi
gstermektedir. Bu kaya resimlerinde ok ilgin ayrntlar da vardr. Mesela
baz kaya resimlerinde ilenen betimlemeler, gnmz Anadolu dnlerinin
vazgeilmezi, ortak sevin gsterisinde bulunan Anadolu Trklerinin elence
sembol halay oyunlarnn Orta Asyada, milattan binlerce yl ncesine
ulaan bir gemiinin olduunu anlamamz salamaktadr (Ylmaz 2013: 223248).
Orta Asya ve Anadolunun kltrel balarn aydnlatmak asndan son
derece nemli bilgiler veren kaya resimlerinden bahsederken Anadolu iin ok
ok nemli olan Erzurum Cunni Maarasndan bahsetmek gerekir. nk bu
maarada tespit edilen petroglifler Anadolu Trk tarihi ve Anadolunun kadim
etnik kimlii hakknda son derece nemli bilgileri barndrmaktadr. Bu
maarada detayl almalar yapan A. Ceylan, Anadolunun 1071 Malazgirt
Sava ncesi kimlii asndan esiz deerdeki sonulara ulamtr. Bu
almalarda Ceylan, 12 Trk boyuna ait 29 damgay tespit etmitir. Bu boylar;
Beenek, uvaldr, epni, Salgur, Eymr, Alayuntlu, gdir, Bgdz, Avar,
Yazr, Bayat ve Kaydr. Ayrca Gktrk Yaztlarnn atas olan harf sistemine
(batllarn runik dedii alfabe sistemini oluturan Trke harf karakterleri) ait
SUTAD 39

361

362

brahim NGR

harflerin de bu maarada tespit edilmi olmas ok manidardr (Ceylan 2002:


425-429; Lvts 2000: 37-50).
Orta Asya corafyasnn en eski alardan beri kadim milleti olan Trklerin
kendilerini ekonomik, siyasi ve her trl kltrel unsurlaryla ifade ettikleri ve
bazen de hkimiyet sahalarn belirtmek iin kullandklar kaya resimleri, yle
anlalyor ki daha milattan birka bin yl nce Anadoluya ulamtr.
Anadolulu da pek ok farkl yerde grlebilen bu resimler bazen ustaca bazen
de stilize formlarda yaplmtr. Ancak bu resimlerin kendine has zelliklerinin
olduu da nemli bir gerektir. Daha nce de belirttiimiz gibi kaya resimleri
Anadolunun hemen her yerinde grlebilmektedir. Dou Anadoluda ise;
Kars, Erzurum, Erzincan, Idr, Hakkri, Ordu, Artvin ve Tunceli gibi
illerimizde younlamaktadr. Bu illerimizde A. Ceylan bakanlnda
yaptmz almalar gstermitir ki kaya panolar zerinde grdmz
figrler, Kazakistan, Krgzistan, Azerbaycan, ran gibi kadim Trk
corafyalarnda grlenlerden ok farkl deildir (Ceylan 2008a: 30 vd.; Ceylan
2008b: 307; Ceylan 2007: 172; TopaloluGnad vd. 2011: 9; Ceylan 2001: 29.;
Ceylan 2015b: 173-176; zgl 2015: 169-198). Anadolu kaya resimlerinin
temalar; ok atan svari, svari, av sahneleri, dini riteller, hayvan
mcadeleleri, geyik, da keisi, kurt, at gibi figrlerden olumaktadr (Ceylan
2006: 1-15; ay 1983: 34 vd.; ngr-Bingl vd. 2013: 61-77).
Dereii Kaya Resimleri
Bu almada asl konu balmz olan Dereii Kaya Panosu, A. Ceylan
bakanlnda 1998 ylndan bu yana yrtlen almalarn Kars ayanda,
2005 ylnda kefedilmitir. Bu pano zerinde yer alan resimler blgenin tarih
ve arkeolojik ynden aydnlatlmasna ciddi katk salamtr. Dereii Kaya
Panosu eski Kars-Ardahan karayolunun dou kesiminde yer alr. Bu yol ayn
zamanda tarih bir doal yoldur. Bu zellii ile Dou Anadoluda bulunan
nemli yollardan biridir. Kaya resimlerinin bulunduu dere ise Kars aynn
iinden geerek Ardahana doru devam etmektedir. Bu mevkiinin rakm, Kars
ilinin ortalamas ile hemen hemen ayn, yani 1798 mdir. Kaya resimlerinin
olduu kayalarn dou ksmnda geni ve dzlk alanlar vardr. ncelediimiz
resimler derenin yama ksmnda dz bir andezit kaya zerine ilenmitir. Bu
kaya 2x2.10 m boyutundadr. Resimlerde kullanlan teknik ve ortaya kan
sonu ele alndnda Kazman ilesinde bulunan Geyiklitepe kaya panolar ile
birbirine benzer zellikler tamaktadr (Ceylan 2008b: 225-228; Ceylan 2008a:
30 vd.).
Dereii Kaya Panosunda geyik, at, da keisi, svari ve kpek resimlerinin
yan sra iki adet tuzak sahnesi tasvir edilmitir. Bu kaya resimleri arasnda ok
basit bir biimde ilenmi bir de insan ekli gze arpmaktadr. Bu kaya
SUTAD 39

Asyadan Anadoluya Kayalara Yazlan Trk Kltr (Dereii Kaya Resimleri)

resimlerinde de Geyiklitepe rneinde olduu gibi hayvanlarn hareket


hlindeki durumlar resmedilmitir. Pano zerinde drt adet at resmi
bulunmaktadr. Atlardan bir tanesi aha kalm vaziyette ilenmitir. Bu atn
gzleri ok belirgin ve az ak bir biimde ilenmitir. Kaya zerine svariler
stilize bir biimde izilmiken, atlarn detayl izilmi olmas ilgintir. Panoda
bulunan svarinin de farkl izilmi olmas ayrca ilgi ekicidir. Svarilerden
bir tanesi kazma teknii ile yaplrken dier ikisi izgi teknii ile yaplmtr.
Panonun yukar ksmnda tasvir edilen atn hemen stnde atla ters istikamette
ve ayaklar atn karn ksmna gelecek biimde bir da keisi resmi yaplmtr.
Bu keiyi kuyruk yapsna bakarak A. Ceylan, teke olarak tanmlamtr.
Vcudu belirgin bir ekilde ortaya koyulan tekenin ba ksm
detaylandrlmamtr. Duruuna bakldnda bu da keisinin tuzaktan
uzaklat izlenimi oluturulmutur (Ceylan 2008b: 252). Ayrca Pano zerinde
bulunan geyiin boynuzlar n plana karlm ancak buna oranla vcudu belli
belirsiz bir ekilde ortaya konulmutur.
Panoda bulunan iki tuzak sahnesinden biri panonun ortasna yaplm ve
bir merdiven grevini grmektedir. Bir dier tuzak ise panonun bat ksmna
yaplm ve karalama biiminde oluturulmutur. lgin bir ekilde tuzak
sahneleri de Kazman Geyiklitepe rnekleri ile benzerlik gstermektedir. Yine
Dereii Kaya Panosu zerinde anlamlandrlamayan ok sayda izgi ve ekiller
bulunmaktadr. Panonun yer ald andezit kayalarn kar ve yamur sularyla
ar derecede yprand ve paraland grlmektedir. Bu tahrip edici
etkilerin kayaln yzeyinde oluan birok resmin yok olmasna neden
olduunu tahmin etmek g deildir. Dereii Kaya Resimlerinin eitli
benzerliklerinden dolay Kazman Geyiklitepe ile ayn dnemde yaplm
olduunu tahmin etmekteyiz (Ceylan 2007: 172; Ceylan 2008b: 252).
Moolistandan Sibirya ve Avrupann ortalarna kadar, ayrca Anadolunun
batdaki u noktas zmir-demi Konaklya kadar yaylm olan kaya
resimleri bilim evrelerince enine boyuna dnlmektedir. Bu konuda kafalar
en ok yoran ve soru iaretlerine sebep olan ey ise bunlarn tarihlendirilmesi
ile ilgilidir. nsanlk tarihi ve zellikle milattan nceki Trk izleri iin olduka
nemli olduunu dndmz bu kaya resimleri zerine ya tespitinde
kullanlan karbon testi gibi bilimsel teknikler uygulanamamaktadr. Bu
anlamda hem bizim ele aldmz Dereii Kaya Resimleri ile ilgili, hem de dier
kaya resimleri ile ilgili tam bir tarih tespitinde bulunmamz imdilik mmkn
grnmemektedir (Karpuz 1977: 1-5; Harmankaya-Tannd 1996). Anlalan
odur ki Somuncuolunun da dedii gibi btn bu kaya resmi alanlarndaki
kodlar, tarz ve slp birbirinin ayn, figrler ise birbirlerinin benzeridir
(Somuncuolu 2007: 128-146; Kyar 2008: 177-190). Bu da bize Milattan nceki
dnemlerden bu gne Anadolunun da tpk Altay Dalar, Sayan Dalar,
SUTAD 39

363

364

brahim NGR

Tanr Dalar, Moolistan ve benzeri corafyalar kadar kadim bir Trk topra
olduunu gstermektedir.
SONU
Trkler Milattan nceki devirlerden itibaren yaadklar corafyalara ve
kendi kltrlerine son derece nem vermilerdir. Yine Trkler corafyaya bal
olarak ortaya kardklar Atl Bozkr Trk Kltrn somut olarak yaadklar
corafyaya ilemilerdir. Atl Bozkr Trk Kltrnn sanatsal unsuru olan
kaya resimleri balangta belirli bir slbun dnda ortaya km olsa da
zamanla srekli hareket hlinde yaayan bozkr Trklerinin inanlarn,
duygularn, sosyoekonomik yaplarn, cokularn vb. anlattklar bir sanat
hline gelmitir. Nihayetinde kaya resimleri geliigzel herhangi bir obann
karalamalar deil, milattan nceki zamanlardan gnmze kadar kazand
slp ile Trk kimliini yanstan nemli unsurlar olarak ortaya kmtr.
Gnmzde Eskia tarihileri, arkeologlar, speleologlar tarafndan srdrlen
almalar gelecekte de devam edecektir. Bu almalar, Asya ilerinden,
Avrupaya kadar, ok nemsediimiz Trk kltr izlerinin, nasl yayldn
gsterirken, Anadolunun da ne kadar eski bir Trk yurdu olduunu ortaya
koymaktadr. Kars Dereii Kaya Resimleri zerinde yaptmz almalarn;
Anadolu, zellikle de Kars ve evresinde erken dnem Trk izlerinin
aydnlatlmas asndan son derece faydal olduunu dnmekteyiz.

SUTAD 39

Asyadan Anadoluya Kayalara Yazlan Trk Kltr (Dereii Kaya Resimleri)

KAYNAKA
AKEV, Kemal Alisar (1978), Kurgan Issk, Kazakistan Sakalarnn Sanat, Moskova: skustvo Yaynlar.
ATALAY, brahim MORTAN, Kenan (2011), Trkiye Blgesel Corafyas, stanbul: nklap Kitapevi.
CEYLAN, Alpaslan (2001), Sarkam Tarihi ve Arkeolojik Aratrmalar, Erzurum: Atatrk niversitesi
Edebiyat Fakltesi Yaynlar.
CEYLAN, Alpaslan (2002), Dou da lk Trk Yerlemelerinden Cunni Maaras, Trkler, C VI: 425429, Ankara: Yeni Trkiye Yaynlar.
CEYLAN, Alpaslan (2007), 2005 Yl Erzurum-Erzincan-Kars-Idr lleri Yzey Aratrmalar, 24.
Aratrma Sonular Toplants, C I: 129-148.
CEYLAN, Alpaslan (2008a), Dou Anadoluda Kaya Resimlerinin Trk Tarihi Asndan nemi,
Bilim ve topya Dergisi, 163 (14): 26-35.
CEYLAN, Alpaslan (2008b), Dou Anadolu Aratrmalar Erzurum-Erzincan-Kars-Idr (1998-2008),
Erzurum: Gne Vakf Yaynlar.
CEYLAN, Alpaslan (2010), Dou Anadoluda lk Trk zleri XV. Trk Tarih Kongresi-I, Ankara: 215232.
CEYLAN, Alpaslan (2015a), Tataki Trkleri Okumak, Trkiz Dergisi, (6), 34: 9-52.
CEYLAN Alpaslan (2015b), Dou Anadolu Aratrmalar II Erzurum-Erzincan-Kars-Idr 2008-2014,
Erzurum: Atatrk niversitesi Yaynlar.
CEYLAN, Alpaslan (2016), Trk Dnyasndan Yeni Kaya Resimleri XVII. Trk Tarih Kongresi,
Ankara (Baskda).
AY, Abdulhluk (1983), Anadoluda Trk Damgas, Ankara: Trk Kltrn Aratrma Enstits.
ORUHLU, Yaar (1997), Erken Devir Trk Sanat ABCsi, stanbul: Kabalc Yaynevi.
ORUHLU, Yaar (2006), Trk Mitolojisinin Ana Hatlar, stanbul: Kabalc Yaynevi.
DYARBEKRL, Nejat (1973), Kazakistanda Bulunan Esik Kurgan Cumhuriyetin 50. Ylna
Armaan, stanbul: 291-304.
DURMU, lhami (2012), skitler, Ankara: Aka Yaynlar.
ERN, Srr (1953), Dou Anadolu Corafyas, stanbul: stanbul niversitesi Yaynlar.
GOLDEN, Peter B. (2013), Trk Halklar Tarihine Giri, (ev. Osman Karatay), stanbul: tken
Yaynevi.
GME, Sadettin (2002), Trk Kltrnn Ana Hatlar, Ankara: Aka Yaynlar.
HARMANKAYA, Sava- TANINDI, Ouzhan (1996), Trkiye Arkeolojik Yerlemeleri I, stanbul: TAY.
KAFESOLU, brahim (1996), Trk Milli Kltr, stanbul: Boazii Yaynlar.
KARPUZ, Haim (1977), amulu'da Yontma Ta a Kaya Resimleri, TBTAK Bilim ve Teknik, C
10 (112): 1-5.
KETN, hsan (1983), Trkiye jeolojisine Genel Bir Bak, stanbul: Teknik niversite Matbaas.
KIYAR, Neslihan (2008), Orta Asyadan Anadoluya Deien Corafyalarda Petroglifler, Ahmet
Keleolu Eitim Fakltesi Dergisi, 26: 177-190.
KOCA, Salim (2002), Eski Trklerde Sosyal ve Ekonomik Hayat, Trkler, C III, Ankara: Yeni
Trkiye Yaynlar.
KOCA, Salim (1990), Trk Kltrnn Temelleri-I, stanbul: Damla Yaynevi.
LIVITS, Vladimir A. (2000), Eski Trk Runik Yazsnn Ortaya k zerine, Sadettin Gme-T.
leki, ADTCFD, 20/31, Ankara: 37-50.
MANDALOLU, Mehmet (2013), Eski Trklerde Sanayi, Ticaret ve Maliyenin Ekonomik Adan
Deerlendirilmesi, nsan ve Toplum Bilimleri Aratrmalar Dergisi, C 2 (2): 129-150.
MARTNOV, A. . (2013), Altay Kaya Resimleri, Ankara: Atatrk Kltr Dil Ve Tarih Yksek Kurumu.
MEM, Ekrem (2012), skitlerin Tarihi, Ankara: Altnpost Yaynlar.
MUSABAYEV, G. (1998), Kazakistan Arkeoloji Aratrmalar Margulan Okullar XIV. Bilimsel Pratik
Konferans almalar, Kazakistan.
NEMETH, Gyula (1940), Trkln Eski a, lk, C XV: 299-306.
GEL, Bahattin (1988), slmiyetten nce Trk Kltr Tarihi, Ankara: Trk Tarih Kurumu Basmevi.
ZEY, Ramazan (1997), Dnya Platformunda Trk Dnyas, Konya: Aktif yaynlar.
ZGL, Oktay (2015), Erzurum Blgesi Kaya Panolar, Trakya niversitesi Edebiyat Fakltesi Dergisi,
V (10): 169-198.

SUTAD 39

365

366

brahim NGR
R[SONY, L{szl (1971), Tarihte Trklk, Ankara: Trk Kltrn Aratrma Enstits.
ROUX, Jean Paul. (2001), Orta Asya Tarih ve Uygarlk, stanbul: Kabalc Yaynevi.
SEVND, Cemal (1999), Sarkamn Corafi Etd, Erzurum: Atatrk niversitesi, Sosyal Bilimler
Enstits, (Yaynlanmam Doktora Tezi).
SOMUNCUOLU, Servet (2007), Sibiryadan Hakkriye Tataki Trkler ve Bozkr Kavimleri, Atlas
Dergisi, 177: 128-146.
SOMUNCUOLU, Servet (2000), Saymalta Gkyz Atlar, stanbul: Atok Yaynlar.
SOMUNCUOLU, Servet (2011), Sibiryadan Anadoluya Tataki Trkler, stanbul.
AROLU, FuatYILMAZ, Ycel, (1986), Dou Anadoluda Neotektonik Dnemdeki Jeolojik Evrim
Ve Havza Modelleri, Maden Teknik Arama Dergisi, 107, Ankara: 83-89.
ENEL, Alaeddin (1968), Eski Yunanda Siyasal Dn, Ankara: Ankara niversitesi Siyasal Bilimler
Fakltesi Yaynlar.
TARKAN, Tevfik (1974), Ana izgileriyle Dou Anadolu Blgesi ve evresi, Atatrk niversitesi 50.
Yl Armaan, Erzurum.
TASHBAYEVA, K. (2001), Petroglyphs of Kyrgyzstan, Petroglyphs of Central Asia, Bishkek.
TOPALOLU, Yasin-GNADI Yavuz-BNGL, Akn-CEYLAN, Alpaslan (2011), 2009 Yl
Erzincan, Erzurum, Kars ve Idr lleri Yzey Aratrmalar, 28. Aratrma Sonular Toplants, C
2: 375-398.
TURAN, Osman (1993), Trk Cihan Hkimiyeti Mefkresi Tarihi, stanbul: Boazii yaynlar.
NGR, brahim-BNGL Akn vd. (2014), 2012 Yl Erzincan-Erzurum lleri Yzey Aratrmalar,
31. Aratrma Sonular Toplants, C 1, 61-78.
YILMAZ, Anl DAMAN, Ali (2010), Saymal Tan Bronz Dnemi Petroglifleri, Kafkas niversitesi
Sosyal Bilimler Enstits Dergisi 5: 143-159.
YILMAZ, Anl (2013), Saymalta Petrogliflerindeki Toy (enlik) Sahneleri zerine, Tarih
ncelemeleri Dergisi, XXVIII/1, zmir: 223-248.

SUTAD 39

Asyadan Anadoluya Kayalara Yazlan Trk Kltr (Dereii Kaya Resimleri)

EKLER

Harita 1: Dou Anadolu ve Kars Blgesi

SUTAD 39

367

368

brahim NGR

Foto 1: Dereii Genel Grnm

Foto 6: Dereii Kaya Panosu

SUTAD 39

Asyadan Anadoluya Kayalara Yazlan Trk Kltr (Dereii Kaya Resimleri)

Foto 2: Dereii Kaya Panosu (Tuzak Sahnesi)

Foto 3: Dereii Kaya Panosu (Hayvan Tasvirleri)

SUTAD 39

369

370

brahim NGR

Foto 4: Dereii Kaya Panosu (Tuzak Sahnesi ve Hayvan Tasviri)

Foto 5: Dereii Kaya Panosu (Hayvan Tasvirleri)

SUTAD 39

SUTAD, Bahar 2016; (39): 371-390


e-ISSN 2458-9071

ERZURUM/ENKAYA PETROGLFLERNDEK AT/GEYK VE


GNE KURSU
ERZURUM /ENKAYA PETROGLYPHS IN THE HORSE/DEER AND
SUN DISK
Oktay ZGL*

z
Tarihin erken alarndan itibaren kaya resimleri ya da petroglifler, kaya yzeylerine veya
maara duvarlarna yaplmtr. Bunlardan bazlar dvme ve kazma teknii ile yaplrken, bazlar
da izme ve boyama teknii ile yaplmlardr. Kaya resimlerinde insanlar, kendi inanlarn,
ekonomik yaplarn, toplumsal olaylara bak alarn, mistik dncelerini ve gnlk hayattaki
ileriyle ilgili olan betimsel elere yer vermilerdir. Yazl kltrn ilk aamasn oluturan
petrogliflere ve damgalara Trk kltrnn hkim olduu hemen btn corafyalarda rastlamak
mmkndr. Moolistandan balayp Kazakistan, Krgzistan, zbekistan, Dou Avrupa,
Kafkaslar, Anadolu, ran vb. tarih boyunca Trklerin yaylm olduu corafyalarda ska
karlalan kaya st resimler, bilim adamlar arasnda ska tartlan konular arasndadr.
Birbirinden binlerce km. uzaklkta ve farkl corafyalarda ortaya kan bu petrogliflerde ve
damgalarda slup birlii, yapm teknii ve yapld yerler bakmndan byk bir benzerlik hkimdir.
Bu benzerlik bize, kaya resimlerinin ayn kkten geldiini, ayn kltr dairesinden ktklarn ve
farkl corafyalara eitli g yollaryla ulatklarn gstermektedir. Yazl dnemden nceki
insanlarn yaaylar ve toplumsal durumlar hakknda olduka nemli veriler salayan petroglifler,
adeta o devrin bir nevi iletiim arac olmulardr. Anadolu bozkrnn giri kaps olan Dou Anadolu
Blgesi ve Erzurum, kaya resimleri bakmndan Trkiyenin zengin bir blgesini oluturmaktadr.
Anadolu Trklnn yazsz dnemden nceki zamanlara k tutabilecek bu kaya st tasvirler ve
bunlarn yorumlanyla Anadolu ile Orta Asya arasndaki var olan tarihi, kltrel balarn daha da
eskiye gidecei dnlmektedir. Blgemizde daha nce almalar yaplan Karayaz Cunni
Maaras, Oltu ve enkayada yeni tespiti yaplan kaya st panolar, yazsz devirlerden nceki ve
sonraki Anadolu Trk Kltr tarihi hakknda eitli bilgiler verecek zellikler tamaktadrlar.
Blgede yaplacak kapsaml yzey aratrmalar ve almalar sayesinde konunun daha iyi
aydnlatlacan dnmekteyiz.

Anahtar Kelimeler
Orta Asya, Erzurum, enkaya Petroglif, damga.

Yrd. Do. Dr., Atatrk niversitesi Edebiyat Fakltesi Tarih Blm 25240, ERZURUM, oktayozgul@hotmail.com

372

Oktay ZGL
Abstract
Since the dawn of history, early rockpaintings or petroglyphs were made on rock faces or walls of
the caves. While some of them were done witht tattoos and carving technique, some of them were
made by drawing and painting techniques. With rock paintings, people placed descriptive elements
for their beliefs, economic structures, social events, perspectives, thoughts, and daily life of mystical
affairs. Petroglyphs and stamps that create the first phase of the written culture can be found in
almost all regions where Turkish culture is dominant. Starting from Mongolia, Kazakhstan,
Kyrgyzstan, Uzbekistan, Eastern Europe, the Caucasus, Anatolia, Iran and so on, the rockpaintings
are frequently encountered in the regions where Turks geographically spread over throughout history,
and among the issues debated among scientists. Unity of style of petroglyphs and stamping appearing
from thousands of miles and from different regions to each other dominated by a great similarity in
terms of construction technique and places .This similarity shows us that the rock paintings are from
the same root, the same culture, and it has reached a variety of different geographies of migration
routes. The petroglyphs which provide us with important data about people lived in pre-writing
period and their communal activities had infact been a communication device for that period.
Erzurum, the gateway to the Anatolian steppe, and Eastern Anatolia of Turkey, is a region rich in in
terms of rockpaintings. These rock paintings and their interpretations may shed light on the
Anatolian Turkishnessin unwritten times leading to have historical, cultural ties existed already
between Anatolia and Central Asia. In our region, previously studied Karayazi Cunni cave and
newly fixed rock above boards at Oltu and enkaya have pecularities that may reveal a variety of
information about the history of Anatolia before and after unwritten periods. Thanks to the extensive
surveys and studies in the region we believe the issue will be better explained.

Keywords
Middle Asia, Erzurum, enkaya, Petroglyphs, brand.

Erzurum/enkaya Petrogliflerindeki At/Geyik ve Gne Kursu

GR
Anadolunun giri kapsn ve ran ile Turan arasnda nemli bir geii oluturan Dou
Anadolu Blgesi; kuzeyde Karadeniz Blgesi, gneyde; Gneydou Anadolu Blgesi, batda
Anadolu bozkrlar ve douda ise Kafkasya ile komudur (Erin 1953:5; Ketin 1983: 463 vd.).
Ykseklii, Trkiye ortalamasnn ok stnde olan bu blge, nemli g yollar zerinde
yer almas ve stratejik bir kavak olmas dolaysyla tarih boyunca nemini hep korumutur.
Yine bu blge tarih ncesi dnemlerde sahip olduu verimli artlar dolaysyla, insanlarn
btn ihtiyalarn karlayabilecek zelliklere sahipti. ayr ve ormanlk alanlarn bolluu,
sulak alanlarn varl, av hayvanlarnn okluu ve kaya snaklarnn bulunmas bu blgenin
eski alardan gnmze kadar yerleim grmesini salamtr. Bu zellikleri blgenin
Eskiadan itibaren Mezopotamya Anadolu ve Kafkaslar arasnda srekli mcadele olan bir
blge olmasn dourmutur (Atalay 1992: 3 vdd.; zgl 2011: 33 vd.).
2000 m. nin zerinde yer alan geni dzlklerin olmas ve etrafnn yksek dalarla evrili
olmas, Dou Anadolu Blgesinin en belirgin zelliini oluturur. Blgenin en alak ksmn
875 m. ykseltisi ile Idr Ovas oluturur. Van Gl Havzas, Mu Ovas, Bingl Ovas,
Malatya Havzas, Gle Havzas, Ardahan Havzas, ldr ve Akta Havzas, Erzurum-PasinlerHorasan ovalar dier ova ve havzalardr. Idr Ovasnn dnda kalan dier ovalar
Trkiyenin ortalama ykseltisiyle ayndr. Bu zellii blgenin eskialarda yksek lke
olarak adlandrlmasna sebep olmutur (Erin 1953: 5; Tarkan 1974: 8; Ketin 1983: 463 vd.).
Dou Karadeniz ile Erzurum-Kars Platosu arasnda nemli bir konumda ve bir gei
noktasnda yer alan enkaya, il merkezinin 185 km. kuzeydousunda yer almaktadr. lenin
dousunda Allahuekber dalar, batsnda Krda, gneyinde ember dalar ve kuzeyinde
Ziyaret dalar bulunmaktadr. Kuzeyinde Olur, batsnda ve gneyinde Oltu ve Narman,
dousunda ise Gle, Selim ve Sarkamn yer ald enkaya, Dou Karadeniz ormanlarnn
uzantsn tekil eden ormanlar bakmndan son derece zengindir (nal 2004: 34 vdd.).
Hem Karadeniz hem de Dou Anadolu iklim zellikleri gsteren enkaya ilesinde az ve
k scaklklarnda pek fazla fark olmamasna ramen, gneyde karasal iklim kuzeyde ise
Karadeniz iklim tipi daha yaygndr ( Erin 1969: 269 vd.).
Dou Anadoluyu Karedeniz kylarna ve Kafkasya(Batum-Tiflis)ya balayan enkaya,
nemli tarihi yollar zerinde yer almaktadr. M. Pehlivann ifadesiyle, Sereme Boaz-spirTortum gzergh ve Narman-Oltu-Olur-enkaya hatt, eskia boyunca hem denize ulamak
hem de maden yataklarn kontrol altnda tutmak iin kullanlmlardr (Pehlivan 1991: 21vd.).
Olur-Oltu-Narman ve enkayann da iinde bulunduu bu vadiler ayn zamanda Romann
Kafkaslara alan kaps durumundaydlar. MS. V ve VII. yzyllarda Sasaniler, Bizans ile olan
mcadelelerde bu vadileri kullanmlar ve Bizans ordularn bu vadilerde malup etmilerdir
(Grousset 1973: 296).
oruh Nehri ile Aras Nehri havzalar arasnda kalan enkaya, Kafkasya, Karadeniz, ran ve
Anadolu ilerine uzanan doal yollarn kesime noktalar zerin de yer almas bakmndan
stratejik bir konuma sahiptir (Tmertekin 1987: 23 vd.; zgl 2015: 163).
En eski tarihi lk Tun ana kadar uzanan blgede, Karaz, Urartu Kimmer-skit (zgl
2015:164), Seluklu, Saltuklu, Osmanl hkimiyetini yaanmtr. Milli mcadele dneminde de

SUTAD 39

373

374

Oktay ZGL

enkaya, blge savunmas asndan son derece nemli bir nokta olmutur. Birok medeniyetin
izine rastlanan blge, tarihi ve arkeolojik bakmdan olduka zengin bir yer olmasna ramen,
bilimsel almalar maalesef o kadar zengin deildir (Gnad, 2007: 70 vd.).
Abideler ve yazl vesikalar gemi tarihin aydnlatlmasnda rol oynayan ok nemli
kantlardr. Bunlarn yetersiz kald durumlarda, gemiin aydnlatlmas, sosyo-ekonomik ve
dini ynden incelenmesi daha karmak hale gelir. te bu durumda gemiteki insanlarn
maara duvarlarna yapm olduklar resimler, tasvirler, damga ve semboller eski devirlerin
karanlk alarna k tutarlar (Alok 1988: 1 vd.; Demir 2009: 6 vdd.; Tezcan 1990: 1 vdd.).
Petroglif, kelime anlam itibaryla ta zerine yaplan oyma demektir. Bu kelimeyi
karlamak iin Trkiye Trkesinde kaya st tasvirler, kaya panolar, kaya resimleri,
ta oymalar gibi kavramlar kullanlmaktadr. Oyma, dvme, kazma ve boyama
teknikleriyle talara, kayalara ve maaralara ilenen petroglifler, bulunduklar yerlerin yazsz
dnemine ait sosyal, dini, ekonomik hayatyla ilgili nemli ipular vermektedirler. Bu nedenle
kaya st resimleri ya da kaya panolar o devrin adeta bir iletiim arac vazifesi grmlerdir
(Anati 2004: 60 vd.; Mert 2007: 233 vd.).
Orta Asyadan Anadoluya ve Avrupann birok yerinde ortaya kan petroglifler, yapm
teknikleri, slup, motif ve corafi mekn bakmndan byk oranda benzerlik gstermekle
beraber bazen farkllk da gsterebiliyorlar. Moolistandan (Somuncuolu 2008: 54-168.;
oruhlu 1997: 19 vdd.) balayp, Kazakistan (Samashev 2001: 151-220.; Musabayev, G, 1998: 2
vdd.) Krgzistan1 (Tashbayeva 2001: 9-79.; Somuncuolu 2008: 1 vd.) zbekistan, Trkmenistan
(Khujanazarov 2001: 80-121.; Myradowa 2011: 415 vd.), Azerbaycan (Somuncuolu, 2008: 426436) Anadolu (Somuncuolu, 2008: 458-540), ran2 Dou Avrupa ve Balkanlarda Eski Trk
boylar tarafndan yaplm ve aralarnda yapm teknii, slubu ve figrler bakmndan aynlk
gsteren birok kaya resmi tespit edilmitir (Tashbayeva- Khujanazarov vd. 2001: 7 vd.).
Kaya resimlerinin yayld yerlerin ortak corafi zelliklerine baklnca yksek yerlere
yapldklar, genelde byk kayalklarn ve vadi ve sulak alanlarn tercih edildikleri grlr.
Eski Trk boylar tarafndan bazen otlaklarn snrlarnn belirlenmesi, bazen orannn
kendilerine ait olduklarn anlatmak iin birer iaret, bazen de bir kutsal tren ya da yu
trenini simgelemek iin bu kaya resimlerini yaptklar anlalmaktadr (nan 1968: 284
vdd.;Tezcan 1990: 14 vd; gel 1988: 760 vdd.).
Yaznn kefinden nce byk bir ihtimalle (Mezolitik ve Neolitik) dnemlere ait olduu
dnlen kaya st resimleri, Trk kltr ve medeniyetinin yayld corafyalardaki nemli
kltrel hazinelerdir. nk bu petroglifler, Eski Trk boylarnn yaaylar, ekonomik
hayatlar, dini inanlar, sevinleri, sembolleri, beslenme biimleri, corafyalar vb. hakknda
bize nemli bilgiler aktarrlar (Tashbayeva- Khujanazarov vd. 2001: 6 vd.; oruhlu 1997: 20
vd.).

zellikle Unesco Kltr Miras Listesinde yer alan Krgzistann Saymalta Vadisinde on bin tan zerinde yz
bine yakn kaya resmi bulunmutur. A. Ceylan bakanlnda Orta Asyann deiik corafyalarnda Trkyap
projesi kapsamnda pek ok kez bilimsel aratrma yapma imkn bulduk. Bu aratrmalarmzdan birisini de
Saymalta Vadisinde gerekletirdik. Bu talardaki kaya resimleri Trk sanatnn ve zellikle konar-ger yaam
biiminin en erken evrelerini oluturmaktadrlar. Bu konu ile ilgili bilimsel yaynlar ilerleyen zamanlarda
yaynlanacaktr. Saymalta petrogliflerindeki tasvirlerin ayrntlar hakknda geni bilgi iin bk: Ylmaz 2013; 213248
2009 Ylnda A. Ceylan bakanlndaki randa tarihi ve arkeolojik aratrmalar kapsamnda Erdebil eyaletine bal
38 23 56 N, 47 40 55 E koordinatlarndaki eski ad Hive olan Meginehrde ok sayda kaya zerinde petroglif tespit
ettik. Orta Asya ve Anadoludaki petrogliflerle byk bir benzerlik ierisinde olan bu kaya resimleri, ran-Turan
arasndaki en eski kltrel kodlar olmakla birlikte, Moolistandan balayp, Anadolu, ran zerinden Balkanlara
ve Avrupaya yaylan erken dnem Trk izlerinin en byk sanatsal ve kltrel rneklerindendir.

Erzurum/enkaya Petrogliflerindeki At/Geyik ve Gne Kursu

Trklerin erken dnemlerine ait olduunu dndmz bu petrogliflerde, insann


doayla olan ilikileri, vahi yaamla olan mcadeleleri, kutsal saydklar hayvanlarla olan
ilikileri grafiksel elerle ifade edilmitir. nsann Tanryla ve kutsal saylan varlklarla ilikisi
kayalara resmedilirken byk lde, insanlar tarafndan mitolojik olduuna inanlan
hayvanlarn (geyiklerin, da keilerinin /tekelerin, kurtlarn, atlarn, kartallarn, ylanlarn)
tasvirlerinden yararlanlmtr. Bunun yan sra toplumsal hayatn bir paras olan sava ve av
sahneleri de petrogliflerde ska karmza kmaktadr (oruhlu, 1997: 13-25; oruhlu, 2006: 11
vd.; gel, 1988: 109 vdd.). Petrogliflerde yer alan bu tasvirler, ileride ortaya kacak olan erken
dnem Trk sanatnn da balang noktasn tekil eder. (oruhlu 2007: 176 vd; Ceylan 2008:
25 vd.; Esin 2006: 273 vd.).
Birbirlerinden ok uzak olan corafi alanlarda zellikle Trklerin yaylm alanlarnda
karmza kan kaya resimleri, slup, yapm teknikleri(dvme, izme kabartma) ve mekn
birlii bakmndan byk lde benzerlik gstermektedirler. Nitekim bu corafyalarda
bulunan dier Trk yaztlar, runik3 harfli yaztlar damgalar (Lvits 1978: 4 vd.; Amanjolov
2003: 1 vdd.) ve arkeolojik bulgular btn bu petrogliflerin ayn kltrn rn olduklarn
ortaya koymaktadrlar.
Anadolu, kaya resimleri bakmndan zengin bir corafya olmakla birlikte, Dou Anadolu
ve Erzurum daha zengindir. Kafkaslar Erzuruma balayan ve genelde g yollar zerinde
bulunan Kars, Ardahan, Erzurum, Erzincan, Sivas vb. blgelerde ska rastlanan kaya
resimlerindeki runik harfler ve damgalar, Anadoludaki Trk varlnn Malazgirt Zaferinden
ok daha eski tarihlere kadar gittiini gstermektedir. Ayn zamanda bu petroglifler, Orta Asya
Trk kltr ve sanatnn bu corafyada binlerce yldr var olduunu da gstermektedirler
(zgl, 2015: 173.).
Kaya resimlerinde av sahnelerinin, hayvan mcadele tasvirlerinin, runik harflerin, Ouz
boylarna ait eitli damgalarn, zellikle Eski Gktrk yazsnn prototiplerinin (Cunni ve
Geyiklitepe) izlerinin yer ald aka grlmektedir. Bugn lkemizden eitli yollarla
koparlmaya allan Gneydou Anadolu Blgesinin kltrel kodlarnn ve tarihi ifrelerinin
de Orta Asyaya kadar uzandn gsteren bu kaya resimlerinin benzerleri(yapl tarihleri
hakknda itilaf olsa bile)Triin yaylasnda, Hakkride, Vanda Gevarukda Cudi Danda tespit
edilmitir(Ceylan 2002: 425 vd.; Ceylan 2006: 1 vd.; Ceylan 2008a: 1 vdd.; Demir 2009: 6 vd.;
Alok 1988: 5,13,30).
Yazl tarihten nceki dnemlerde yaayan insanlarn ekonomik, toplumsal, estetik ve dini
hayatlar hakknda bize nemli bilgiler sunan kaya resimleri ve onlarn zerlerinde yer alan
figr ve tasvirler, Erzurum ve evresinin dip tarihinin aydnlatlmasnda ve Orta Asya ile olan
kltrel balarnn aratrlmasnda nemli birer domino ta gibidirler. Eski Trk boylar, tarihi
sre ierisinde Orta Asyadan Anadolu bozkrlarna kadar gittikleri yerlere kendi rumuz ve
simgelerini gtrmlerdir. Otlaklara ve yaylalara kendi boylarnn rumuzlarn kazyan
3

Trk karakterli olarak bilinen ve Gktrk Alfabesinin ilk rneklerini yanstan bir harf sistemine sahip olan bu yaz,
ilk olarak Kuzey skandinav lkelerinde 1800 l yllarda tespit edilmitir. Giz, sr ve esrar manasna gelen kelime,
Orhun Abidelerinin bulunmasndan sonra aralarndaki benzerlie baklarak Trk karakterli runik yazs eklinde
isimlendirilmitir. Daha sonra bu kelime yaygnlaarak terimlemitir. Runik harfler ve bu yaz sistemi hakknda
daha fazla bilgi iin bak. Amanjolov 2003 Almat 1 vd.; Lvits, 2000, ev, S.Gme-T.leki.; Doan 2000,
161.zellkle A. Ceylann bakanlnda ve benim de yesi olduum ekip tarafndan yrtlen Dou Anadolu
Yzey Aratrmalar kapsamnda Erzurum-Karayaz Cunni maarasnda ortaya karlan Eski Trklere a ait olan
damgalar, kaya resimleri ve sembollerin yan sra Gktrk yazsnn prototipini oluturan Runik harflerin varl
olduka dikkat ekicidir.

SUTAD 39

375

376

Oktay ZGL

Trkler, maara ve kayalara kendi damga ve iaretlerini izmiler, inan ve dncelerini


duvarlara naketmilerdir (Mert 2007: 1 vd.; Enverolu 2005: 1 vdd.).
Petroglifler bakmndan zengin olan Erzurum Blgesinde imdiye kadar Karayaz Cunni
Maarasnda, kaya panolar, damgalar, runik harfler ve eitli semboller tespit edilmitir. A.
Ceylan bakanlnda ve benim de yesi olduum ekip tarafndan 2012 ylnda almasn
yaptmz enkaya ilesi alayan Kynde de, Orta Asya Anadolu arasndaki etnolojik ve
kltrel balar ortaya koyan kaya panolar tespit edilmitir. Tespit edilen bu kaya panolar
Erzurum-Kars platosunun Kars yresindeki Dereii (Ceylan 2008a: 252), Camulu (Ceylan 2008a:
2008, 279; Ceylan-Bingl-Topalolu 2008: 137.), Borluk (Ceylan, 2001: 29), Geyiklitepe (Ceylan
2008a: 225; Ceylan 2008b: 75-81), iekli, Tunkaya (Ceylan 2008a: 303 vd.) kaya panolar ile
yapm teknii, slup birlii ve figrler bakmndan ok byk bir benzerlik gstermektedirler.
Erzurum li, enkaya lesinin 48 km gneydousunda, Kaynak Kynn 7 km dousunda,
Kaynak Ky alayan Kalesinin 2352 m. hemen alt ksmnda 2329 m. ykseklie sahip olan
blge, 40 26 36 13 K ve 42 26 49 45 D koordinatlarndadr. enkaya lesini Sarkam
ormanlarna balayan corafyada yer alan Kaynak Ky, ormanlarn bittii noktada
bulunmaktadr. Blgede yaptmz incelemelerde Eskiada yerleim grm lk Tun ve
Demir a a tarihlendirilen olan iki kale tespit edilmitir. Yredeki kk alayanlar dikkat
ekmektedir. Her alayan adeta bir kale ile talandrlmtr. Bu alayanlardan birincisinde
kalenin hemen alt ksmnda bulunan kayalklarda Dou Anadolunun pek ok yresinde tespit
ettiimiz kaya resimlerine benzer kaya panolar tespit edilmitir. 2012 ylnda ise tarafmzdan
ok detayl bir alma yaplmtr (ngr-Bingl vd. 2014: 70).
Andezit kayalklardan olumu ta bloklar zerine kazma ve izme teknii kullanlarak
yaplan kaya resimlerinde, iki tane araka arkaya dizilmi halde duran uzun boynuzlu geyik
tasviri, iki tane yularl at figr, bir da keisi figr ve bir de gne kursu tasvirleri tespit
edilmitir. Ayrca kurda ya da kpee benzetebileceimiz iki hayvan izimi de panoda yer alan
dier izimlerdir.
Da Keisi Tasviri
Kaynak Ky kaya panolarnda yer alan nemli tasvirlerden bir tanesi hi phesiz da
keisi/tekesi motifidir. Kayalklarda tespit edilen da keisi tasvirinin Orhun Abidelerindeki
Kltigin Yaztnn dou yzndeki kuyruu dik olan da tekesi motifiyle byk bir benzerlik
tad anlalmaktadr( Figr 1-2). Da keisinin boynuzlar arkaya dnk kvrlm bir ekilde
izme teknii ile yaplan da keisi tasviri III numaral panoda yer almaktadr. phesiz Trk
dnyasnn en eski damgalarndan ve sembollerinden olan da keisi, bamszl, cesareti,
zgrl temsil etmesiyle Trk kltr tarihinde ok nemli bir yere sahip olmutur (Tezcan
1990: 177; Gra 1973: 318; ay 1983: 111-123). Hatta insanlar tarafndan Tanrnn yeryzndeki
temsilcisi olduuna inanlan kaan sembolize ettii dnlmtr (Radlof 1892: 1 vd.; Esin
2002: 727; Ceylan 2015:12).
Rusya Federasyonuna bal muhtar Trk Cumhuriyetleri olan Tuva, Buryat ve Hakasta
yaayan Trkler tarafndan bir eit kutsallk atfedilen ve totem olarak da tepelerine ve yksek
yerlere heykeli yaplan da keisi/teke motifi, Trk kltr hayatnda vazgeilmez bir sembol
olarak gnmze kadar gelmi, hallara kilimlere, destanlara ve masallara konu olmutur. Da
keisi ya da da tekesi figr, Orkun ve Moolistan blgesindeki birok antta ve yerleim
yerinde srekli kullanlan bir sembol olmutur (Tezcan 1990: 179; oruhlu 2006: 172 vd.).
Bununla birlikte Anadolu Trk tarihinde nemli roller oynayan Sarkeililer, Kzlkeililer,
Karakeililer, Tekeoullar gibi Trk boylar da kendilerine sembol olarak keiyi semiler ve

Erzurum/enkaya Petrogliflerindeki At/Geyik ve Gne Kursu

gnlk hayatlarnda hemen hemen her eyde da keisini simge olarak kullanmlardr (ay
1983: 1 vdd.; Esin 1978: 94 vd.).

At Tasviri
II. Nolu panoda yer alan altl stl yularl bir ekilde at tasvirleri yer almaktadr. Alttaki
resimde yer alan atn yular daha belirgindir. ki at tasvirinin hemen nnde gne kursuna
benzeyen bir gne motifi yer almaktadr Sol altta bulunan atn kulaklar biraz daha dik olarak
izilmi, stteki atn ise kuyruu daha net bir ekilde izilmitir. izimler cepheden yaplmtr.
stteki ayn gz belirgin bir ekilde izilmi olmasna ramen alttaki atn yznde belirgin bir
organ ekli yoktur. izimlerde dikkat eken ayrnt, dier Kuzeydou Anadolu kaya
resimlerindeki at tasvirlerinden farkl olarak atlarn yularl bir ekilde izilmi olmalardr(Figr
3-4). Kuyruklar da dier blgedeki dier kaya resimlerine kyasla daha ksadr. Kayalarn dou
ynne doru izilen at figrlerinin kuzeybatsnda onlara benzeyen baka bir at resminin
izilmi olmasna ramen fazla belirgin deildir. Ancak ayn teknikte yaplm olduu ve
muhtemelen ayn kii tarafndan izildii atn izim eklinden anlalmaktadr.
Erken dnem konar-ger Trk boylarnn damga, simge ve yaam biimlerini yanstan bu
at izimleri, blgenin corafi yaps ile uygunluk gstermektedir. enkaya gibi Erzurumun
dalk-vadilik arazi yapsnda Kaynak Kynn yaknlarndaki kaya resimlerinin yapld
saha, at yetitiricilii ve koyunculuk iin daha uygun bir alan tekil eder.
At ile zdeleen Trklerin hayatlarnn her aamasnda at ile ilgili simgeleri kullandklar
bilinmektedir. Bu onlarn trklerine, mezarlarna, yemeklerine ve dini inanlarna kadar
yansmtr (nan 1987: 116 vd.; Grsoy-Naskal 1995: 1 vdd; Aksoy 1998: 41 vd.; Gumilev 1999:
129 vd.).
Trkler, at evcilletirdikten sonra hem etinden hem stnden faydalanmlar hem de bir
inan merkezi olan Gk tanr dininin merkezi yerlerinden birine konumlandrmlardr. Daha
ok kurganlarda ortaya karlan at gmleri ile beraber atlara ait ilk arkeolojik veriler
Kelteminar Kltr(M.5000-3000)nde ortaya kmasna ramen, Kalkolitik devirde ortaya
kan Anav Kltr nn tun devrine ait II. Kltr tabakasnda rastlanmtr( oruhlu
2012:1051). Afenesyevo-Andronovo-Karasuk-Tatk ve Tagar Kltrndeki kurganlarda atla
beraber gmlen insan cesetleri, at koum takmlar ve kurban edilen atlar, Trklerin ata ne
kadar deer verdiklerini gsterir( oruhlu 2012:1055). Kurganlardan baka konar-ger Trk
boylar gittikleri yerlere bazen snr iareti, bazen kendi boy ve damgasn anlatan bir rumuz,
bazen de kutsal saydklar bir blgede bir ritel gerekletirmek iin setikleri hayvanlar
resmederlerdi. Bunlardan en nemlilerinden birisi olan at, Trklerin kaya resimlerine kazm
olduklar en eski simgelerden birisidir. nk at evcilletiren ve dnya medeniyetine
kazandran ilk millet Trkler olmutur.
Trk Dnyasnn hemen hemen her tarafnda grlen kayalara kaznm at motifleri ve at
resimleri Trklerin Anadoluya girileri ile beraber daha da artmtr. zellikle Erzurum, Hns
ilesi Beykynde, Tunceli blgesinde, Azerbaycan Gencede ve Nahvan Kelbecerde tespit
edilen at heykelleri Trklerin ata verdikleri deeri ve nemi gstermektedirler. Nitekim batllar
Trkler iin at stnde doarlar, at stnde lrler deyimini bouna kullanmamlardr
(Ceylan 2004: 30 vd.; zkan 2000: 33 vd.; Caferolu 1953: 201-212). Bunun yan sra atlara
olduka fazla nem veren Trkler, bir yln adn On ki Hayvanl Takvimde At yl olarak

SUTAD 39

377

378

Oktay ZGL

adlandrmlardr (Turan 1941: 1 vdd.; Ceylan 2015: 14).


At zerinde doan, At ile gmlen, Tanrsna atn kurban eden beslenmesinin
byk bir blmn at kesip yiyerek karlayan bir milletin sosyo-kltrel tarihini yazarken
atla ilgili btn kaya resimlerine, at biimli mezar talarna, at heykellerine ve dier kltrel
motifleri dikkate almak ok daha faydal olacaktr.
Geyik Tasviri
I Nolu Kaya panosunda arka arkaya duran iki tane geyik tasviri ve aralarnda ise kulaklar
dik, ayaklar keskin hatlarla izilmi, kurda benzeyen fakat tam olarak anlamlandrlamayan bir
hayvan resmi de tespit edilmitir. Kpee benzeyen hayvan, bamsz bir nesne gibi izilmitir.
Geyiin stte olannn boynuzlar uzun ve ok simetrik bir ekilde izilmi olup ayak toynaklar
tam olarak belli olmamakla birlikte az ksm ve enesi dier geyie gre daha oval ve bombeli
bir ekilde izilmitir. Bu geyiin 3 cm. nnde Geyiklitepe tuzak sahnesine benzer fakat tam
anlalmayan bir tuzak paras vardr( Figr 5-6). Geyiin bat tarafnda yaplm olan bu
tuzan alt taraflar tahrip olduu iin tam olarak anlamlandrlamamtr. Gz ok ak bir
ekilde yaplan geyiin boynuzlarnn abartl bir ekilde yapld grlmektedir. Bu ekilde
yaplan geyik tasvirlerine Orta Asyadaki birok kaya resmindeki tasvirlerde rastlamak
mmkndr. (Esin 2004: 1 vdd.; Esin 2006: 203 vdd.; Karadavut-Yeildal 2007: 102 vd.; oruhlu
1995: 32 vdd.). Dier geyiin yz ksm ve gzleri daha belirgin olmakla birlikte biraz daha
yukar bakar bir ekilde tasvir edilmitir.
izgi tekniinde yaplan geyik tasvirlerinin benzerlerine Erzincan Dilli Vadisinde (Ceylan
2016: 9-10), Kars Geyiklitepe (Ceylan 2005: 21-50), Camulu (Ceylan 2008: 279 vd), Borluk Vadisi
(Ceylan 2001: 9), Dereii ( Ceylan 2008: 300) nde rastlanmaktadr. Bu geyik tasvirlerinin ortak
zellikleri; izgi tekniinde yaplmlar, abartl bir ekilde boynuz ve toynak ksmlarnn
izilii ve pastoral bir sahne iinde hareketli birer nesne gibi tasvir edilmeleridir. Kuzeydou
Anadolu Blgesinde rneklerini oaltabileceimiz geyik tasvirleri, Orta Asya-Anadolu
arasndaki kltrel gemiin nemli ortak simgelerinden birisidir.
Trk kltrnn vazgeilmez unsurlarndan olan geyik, hem av hayvan olarak hem de
destanlarda da ifade edildii gibi kutsanmaktadr( gel II 2006:102 vd). Bununla birlikte Orhun
Abidelerinde yaygn bir ekilde avlanan geyik hakknda u iadeler yer alr: ogay kuzn Kara
Kumug olurur ertimiz. Kiyik yiy tabgan yiy olurur ertimiz. Budun boguz tok erti.
(ogayn kuzey yamalar ile Kara Kumda oturuyorduk. Geyik yiyerek, tavan yiyerek
oturuyorduk. Milletin boaz tok idi.) (Ergin 1999: 66-67).
Geyik kelimesi, Divan- Lugatit Trkte, wk olarak geer (Kagarl Mahmud, 1985: I, 67,
239, 265). wk kelimesi ayrca, keyik biiminde yaban hayvan, av hayvan ve av olayn
anlatmak iin de kullanlmtr (Kagarl Mahmud, 1985: I, 8, 10, 11, vd.).
Erken dnem Trk kltrnn devam ve siyasi yansmas olan Gktrklerde de geyik,
kutsal kabul edilmitir. 2001 ylnda Moolistanda Bilge Kaan Klliyesinde yaplan kaz
almalarnda Bilge Kaan Hazinesi olarak ele geen 2280 adet buluntunun iinde altn ve
gm eserler, deerli talar, dokuma paralar, eitli eyalarla birlikte iki geyik heykelcii de
ele geirilmitir (oruhlu,2002b:98). Mezar eyalarnn iinde geyik heykelciklerinin bulunmas,
Trklerin ahiret inanc bakmndan nemlidir. ldkten sonraki hayatlarnda da geyii
kullanacaklarn iaret eder. Kaz almalarnda bulunan ve konu ile ilgili aratrmalar yapan
Durmu, Gktrk dneminde gelenee uygun olarak geyikli talar bulunduunu, geyik
tasvirlerinin klliyelerle snrl olduunu belirtir. Durmu, Bilge Kaan Antlndan kartlan
geyik heykelciklerinin gm olduklar hakknda bilgi vermektedir (Durmu, 2009: 113).

Erzurum/enkaya Petrogliflerindeki At/Geyik ve Gne Kursu

Ayrca konu ile ilgili bir baka bilim insan olan Esin ise, M. I. Bin ylndan itibaren Elbeden
Kamaya, Yeniseye ve douda Moolistan-Gobi lne kadar Avrasyann btn kuzey
blgelerinde zellikle kurganlarda geyik tasviri ile yaplm dikili ta paralarnn var olduunu
belirtir (Esin 2006: 224-225).
Gne Kursu
Trk kltrnn vazgeilmez gelerinden olan ve Eski Trk inan sisteminin nemli bir
unsuru olan gnein Kaya panolarnda yer almas son derece dikkat ekicidir. I Nolu panoda
yer alan gne tasviri, izgi tekniinde yaplm olup, iki yularl at tasvirinin hemen nnde
yaplmtr. Dairesel motifte izilen gne tasvirinin gney bat ksm hemen ndeki atn yz
ile birletirilmitir( Figr 7-8) Hatta ndeki atn kula gnein iinde kalmtr. Gne
kursunun hemen dou tarafnda kpee benzeyen bir hayvann varl dikkat ekmektedir. Bu
kompozisyonda gne kursu, atlar ile kpee benzeyen hayvan arasnda kalmaktadr.
Gne kursu, Trk inan sisteminde koruyucu zellii ile ay ve yldzlar gibi bir yere
konumlandrlmaktadr. Eski Trk mitolojisinde, in kaynaklarnn vermi olduu bilgilere
gre Kaann gnee byk bir saygs vardr. Bundan dolay adrn kaps douya, gnein
doduu yne gre alr. Bu yzden Trk mitolojisinde ve Trk kltrnde nemli bir figr
olan gne tasvirinin enkaya Kaya panolarnda, da keisi, at ve geyik tasvirleriyle bir btn
halinde dnld zaman, bu resimlerin Trk Kltrnn erken evreleri hakknda ne kadar
nemli olduklar daha iyi anlalacaktr.
Orta Asya kavimlerinde gne ve ay klt daima var olmutur. Bugn bile, dil-Ural
Mslman Trklerinden olan Mierler arasnda gnele yemin etme gelenei devam
etmektedir (Gme 2011: 47). Eski Trk inanlarnda ay ve gne ile ilgili inanlar birbirinden
birlikte ifade edilirdi. Gne ve ayn iki karde olduuna inanlr. Bununla birlikte gne anay,
ay babay; gne diiyi, ay erkei; gne scakl, ay soukluu; gne gneyi, ay kuzeyi temsil
eder (gel II 2006: 187-200).
enkaya resimlerinde yer alan Gne kursunu, Saymalta kaya resimlerindeki gne kursu
ile kyaslamak mmkn gibi grnse de Saymaltan bronz dnemi petrogliflerindeki
sahnelerde amanlar sanki gnee yolculuk yaparcasna tasvir edilmilerdir (Ylmaz2013:234,
Figr 9-10) enkayadaki gne kursu ise atlar ve yabanl hayvanlar arasnda tasvir edilmitir.
Bununla birlikte bu gne iareti Altay kaya resimleri-Biiktu Bommda resim 35-75-189-802860da deiik biimlerde tasvir edilmitir ( Martinov 2013: 75-399-409-456). Yine Biiktu
Bommdaki bir resimde (res:39)gne ekli bir geyiin karnnda olarak tasvir edilmitir.
(Martinov 2013: 335).4
enkaya resimlerinde yer alan gne kursunun izim teknii ve simgesel durumu dikkate
alndnda Biiktu-Bomm ve Saymalta bronz dnemi petroglifleri ile benzerlik tad
grlr. Bununla birlikte Saymaltataki gne kurslar dvme teknii ile yaplmken,
enkaya ve Biiktu-Bomm dakiler izme teknii ile yaplmlardr(Figr 11-12 Pano izimleri).
4

Biiktu-Boom kaya resimleri Karakol ve Ursul da nehirlerinin birletii Dalk Altayn orta ksmnda yer
almaktadr. eitli tasvirler ieren gruplar halindeki yaklak bin resim, aratrmaclar tarafndan farkl zamanlarda
kayt altna alnmtr. Biiktu- Boom, Dalk Altayn tarih ve kltr mirasdr. Kefedilen resimlerin birou
Dalk Altay ve Orta Asya tarihinin farkl dnemlerine aittir. Biiktu-Bommda ok sayda gne kursunu gsteren
iaretler ve geyiklerle birlikte deiik kompozisyonlardaki av ve tuzak sahneleri, totemistik simgeler vb. eski Altay
insannn yaam hakknda ok nemli kltrel deliller ortaya koyarlar. Tpk Saymaltata olduu gibi buradaki
kaya resimleri de Trk kltrnn gelime alar bakmndan son derece nemlidir.

SUTAD 39

379

380

Oktay ZGL

Kaya panolarnda ayrca, gne kursunun yan sra dairesel motifler, tuzak sahnelerine
benzeyen, tasvirler kpek gibi yrtc bir hayvana benzeteceimiz ematik hayvan tasvirleri de
yer almaktadr5 (Soylu 1978: 22 vdd.).
SONU
Bilindii zere, M III. binden itibaren at evcilletiren Trkler, M. 2000-1500l yllardan
sonra Orta Asya bozkrlarndan batya doru yaylma srecine girmilerdir( Tarhan 1972: 21)
Atl gebe kavimler, M. 1500l yllardan itibaren Gney Rusya-Kafkasya ve Dou
Anadoluya doru hareket etmeye balamlardr. Bu uzun sren g hareketleri, Kafkasya ve
Kuzeydou Anadoluda genellikle byk nehirlerin(Aras-Frat-Kura) izmi olduu
gzerghlar yoluyla meydana gelmitir( Khanazov, 1982; 55-57; Durmu, 1993; 26 vd) Bu g
gzerghlarndan birisi de Ardahan- enkaya- Oltu- Narman- Tortum ve spir hattdr. Bu
gzerghlarda erken dnem Trk boylarnn yapm olduklar kaya resim sanatnn rneklerine
rastlamak mmkndr. ldr-Baky kaya resimleri ve enkaya Kaynak ky kaya resimleri
bunlardan bazlardr.
A. Ceylan bakanlnda Erzurum blgesinde ve enkayada 2012 ylnda yaptmz yzey
aratrmalarnda almasn yaptmz Kaynak Ky kaya panolar, Kars, Erzurum, Erzincan
vb. dier illerdeki kaya panolar ile yapm teknii, figrler ve kompozisyon bakmndan byk
bir benzerlik gstermektedirler. izim bakmndan kk apl farkllklar olmasna ramen,
enkaya Kaya resimlerindeki en nemli ve ayrc zellik, resmedilen atlarn yularl olmasdr.
Kaya Panolarnda yer alan resimlerdeki konularn; Orta Asyadaki Kazakistan, Saymalta,
Tamgalsay; Azerbaycandaki Gobustan; randaki Megin, Trkmenistan, Moolistan,
Krgzistan vb. Orta Asyann deiik corafyalarnda bulunan kaya resimlerinin, Kuzeydou
Anadolu kaya resimleri birlikte dnld ve deerlendirildii zaman, Anadolu Trk
tarihinin 1071 ile balamad bu tarihin Anadolu Trk tarihinde sadece sembolik bir deer
tad anlalr. Tarihlendirilmeleri konusunda farkl grler olmasna ramen, enkaya kaya
panolarnn at, da keisi, geyik, atl svari vb. Trk mitolojisi ve kltr bakmndan son
derece nemli saylan sembolleri barndrmas, Trk tarihinin ve sanatnn erken evreleri
asndan son derece nemlidir.
Bilim adamlarna bu konu hakknda den grev, Anadoluda bulunan kaya resimleri, ta
heykeller, Hakkri Stelleri, Runik Harfler ve damgalarn Orta Asya ile olan benzerliklerini ya da
ayrlklarn, bilimsel kantlarn nda orta koymaktr. Anadoludaki Trk tarihinin balang
noktalarn yeniden yorumlamak, yazl belgelerin yannda arkeolojik ve sanatsal materyallerin
de yeterince kullanlarak, multidisipliner alma yntemleri ile Anadoluda Trk tarihin
balangcn yeniden yazmak gerekir. te bu noktada Kuzeydou Anadolu kaya resimlerinin
yannda enkaya ve evresinde bulunan kaya resimleri, Trk Kltr tarihi asndan byk bir
deere sahiptir. Dileimiz, bu konu ile ilgili aratrmalarn artmas ve byk bir tarihsel
hareketlilie sahip olan Trk kltrnn Anadoludaki emekleme srecinin arkeolojik kantlar
ile daha iyi aydnlatlmasdr.

Yrede eskiden beri hayvanclk yapld iin evcilletirilen hayvanlarn onlarn hayal dnyasnda yer etmesi son
derece doaldr. Bu yzden kpein kaya panolarnda yer almas o hayvann oban kpei olabileceine iaret
olabilir. Nitekim konar-ger Eski Trk kltrnn yaylak-klak hayatlarnda vazgeemedikleri bir hayvan olan
kpein bir sembol olarak at, geyik ve da keisiyle birlikte tasvir edilmesi ok nemlidir.

Erzurum/enkaya Petrogliflerindeki At/Geyik ve Gne Kursu


KAYNAKA
AKSOY, Mustafa (1998, Ekim), Trklerde At Kltr Ve Kmz, Trk Dnyas Tarih Dergisi, stanbul,
38-44.
AMANJOLOV, Altay S. (2003), storiya i Teoriya Drevnetyurkskogo Pisma, Almat.
ANAT Emmanuel, 2004), Introducing the World Archives of Rock Art (WARA): 50.000 years of
visual arts XXI Valcamonica Symposium , Capo di Ponte, Edizioni del Centro, pp. 51-69.
ALOK, Ersin (1988), Anadoluda Kayast Resimleri, stanbul.
ATALAY, brahim (1992), Trkiye Corafyas, stanbul.
BELL, Oktay (2004), Trk Dnyasndaki Ta Balbal ve nsan Biimli Heykellerin Anadoludaki
zleri., Trk Kltr, Atatrk niversitesi, 85-108.
BNGL, Akn (2002), Karayazda Tarihi ve Arkeolojik Aratrmalar, A. . FenEdebiyat Fakltesi
Sosyal Bilimler Dergisi2/2829, Erzurum, 173190.
CAFEROLU, Ahmet (1953), Trk Onomastiinde At Klt, Trkiyat Mecmuas, c. X, stanbul, 201212.
CEYLAN, Alpaslan (2002), Anadolu da ki lk Trk Yerlemelerinden Cunni Maaras Trkler Ansk.,
c. VI, Ankara. 425-429.
CEYLAN, Alpaslan (2001), Sarkam Tarihi ve Arkeolojik Aratrmalar, Erzurum,
CEYLAN, Alpaslan (2004), Erzurum ve evresindeki Trk Yerlemeleri Trk Kltr, Atatrk
niversitesi Yay., Erzurum, 21-51.
CEYLAN, Alpaslan (2006), Dou Anadoluda lk Trk zleri XV. Trk Tarih Kongresi Ankara, 1-15.
CEYLAN, Alpaslan (2008), Dou Anadoluda Kaya Resimlerinin Trk Tarihi Asndan nemi,
Bilim ve topya, S.163, 26-35.
CEYLAN, Alpaslan (2008a), Dou Anadolu Aratrmalar Erzurum-Erzincan-Kars-Idr 1998-2008,
Erzurum.
CEYLAN, Alpaslan (2008b), Kazmanda Tarihi ve Arkeolojik Aratrmalar, Kafkas niversitesi,
Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, 1/I, Kars, 75-81.
CEYLAN, Alpaslan-Bingl, Akn- Topalolu, Yasin (2008), 2006 Yl Erzincan, Erzurum, Kars ve
Idr lleri Yzey Aratrmalar 25. Aratrma Sonular Toplants, c. III, Ankara, 12-149.
CEYLAN, Alpaslan (2015, Gz), ldr Baky Kaya Resimleri, Ardahan niversitesi nsani Bilimler
Ve Edebiyat Fakltesi Dergisi, 2 /7-29.
CEYLAN, Alpaslan (2016) Trk Dnyasndan Yeni Kaya Resimleri TTK, Baskda
AY, Abdulhaluk (1983), Anadoluda Trk Damgas, Trk Kltrn Aratrma Enstits Dergisi,
Ankara.
ORUHLU, Yaar (1997), Trk Sanatnda Av Sembolizmi, Arkeoloji Sanat, c.V,76 :13-25.
ORUHLU, Yaar (1995), Trk Sanatnda Hayvan Sembolizmi, stanbul,
ORUHLU, Yaar (2002). Gktrk Sanat, Trkler, Cilt IV, Ankara: Yeni Trkiye Yaynlar, s. 91-99.
ORUHLU, Yaar (2006), Trk Mitolojisinin Ana Hatlar, stanbul.
ORUHLU, Yaar (2007), Erken Devir Trk Sanat, stanbul.
ORUHLU, Yaar (2012), Arkeolojik Kaz Sonularna Gre Trklerde Mezarlara At Gmme
Gelenei Atatrk Kltr Dil Ve Tarih Yksek Kurumu, Tarih Ve Medeniyetler Tarihi Bildiriler
Volume I Ankara, 1051-701.
DEMR, Necati (2009), Trk Tarihinin ve Kltrnn Kayna Olarak Kaya zeri Resimler
(Petroglifler) Ve Yazlar.,Zeitschriftfrdie Welt der Trken, ZfWTVol. 1/1.5-19.
DOAN, smail (2000), Runik Yaznn Geliim Corafyas ve Yaylma Sahas. Trk Dili Aratrmalar
Yll, Belleten, 151-173.
DURMU, lhami (1993), skitler (Sakalar), Ankara.
DURMU, lhami (2009). Bilge Kaan, Kl Tigin ve Bilge Tonyukuk, Ankara.
ENVEROLU, lham, (2005), ada Azerbaycan Resim Sanatnda Eski Trk Damgalarnn Etkisi, Konya:
Seluk niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, (Yaynlanmam Doktora Tezi).
ERN, Srr (1953), Dou Anadolu Corafyas, stanbul.

SUTAD 39

381

382

Oktay ZGL

ERN, Srr (1969), Klimatoloji ve Metodlar, stanbul niversitesi.


ESN, Emel (2006), Trklerde Maddi Kltrn Oluumu, stanbul.
GME, Sadettin Yamur (2011), amanizm Ve Eski Trk Dini Ankara
GUMLEV, Lev (1999), Eski Trkler (Ahsen Batur), stanbul.
GNADI, Yavuz (2007) Erzurum-enkayada Tarihi ve Arkeolojik Aratrmalar, Erzurum: Atatrk
niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, (Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi).
GRA. A. D. (1973), Vopros Datirovski Semantiki Drevnetyurkski Tamgoobraznh zobrajeniy
Gornogo Kozla, Tyurkologieskiy Sbornik, Moskva, 316333.
ESN, Emel (1978). slamiyetten nceki Trk Kltr Tarihi ve slma Giri, stanbul.
ESN, Emel (2004), Orta Asyadan Osmanlya Trk Sanatnda konografik Motifler, stanbul.
NAN, Abdlkadir (1968), Makaleler ve ncelemeler, Ankara.
NAN, Abdlkadir (1987), Manas Destan, (Makaleler ve ncelemeler), Ankara.
NAN, Abdlkadir (2006), Tarihte Ve Bugn amanizm, TTK. Ankara.
KAGARLI Mahmud (1985), Divan- Lugatit Trk Tercmesi, Cilt I, ev. Besim Atalay, Ankara: Trk
Dil Kurumu Yaynlar.
KARADAVUT, Zekeriya-YELDAL, nsal Ylmaz (2007), Anadolu-Trk Folklorunda Geyik, Milli
Folklor Dergisi, 19/76.102-112.
KETN, hsan (1983), Trkiye jeolojisine Genel Bir Bak, stanbul.
KHUJANAZAROV, M. (2007), Petroglyphs of Uzbekistan, Petroglyphs of Central Asia Bishkek.
KOAY, Hamit Zbeyr (1984), Erzurum ve evresinin Dip Tarihi, Ankara.
LIVITS, Vladimir A. (2000), Eski Trk Runik Yazsnn Ortaya k zerine, S. Gme-T.
leki, ADTCFD, c:20/ 31,37-50.
MARTNOV, A. , Altay Kaya Resimleri Biiktu-Bomm (ev Z. Balan zer) Ankara: Atatrk Dil ve
Tarih Yksek Kurumu.
MERT, Osman (2007), Kemaliyede Eski Trk zleri: Dilli Vadisindeki Petroglif ve Damgalar,
Atatrk niversitesi Trkiyat Aratrmalar Enstits Dergisi, 34, 233-254, Erzurum.
MUSABAYEV, G. (1998), Kazakistan Arkeoloji Aratrmalar Margulan Okullar XIV. Bilimsel
Pratik Konferans almalar, Kazakistan.
MYRADOWA, E. A. (2011), Bezeli Derenin Gayalaryndaky Sungat Trkmenstanyn Taryhy we Medeny
Yadgarlklary, Akabat.
ORKUN, Hseyin Namk (1994), Eski Trk Yaztlar, Ankara.
GEL, Bahaettin (1988), Trk Kltrnn Gelime alar, stanbul.
GEL, Bahaettin (2006), Trk Mitolojisi II, Ankara
ZGL, Oktay (2011), Eskiada Yukar Aras Vadisi, Erzurum: Atatrk niversitesi, Sosyal Bilimler
Enstits (Yaynlanmam Doktora Tezi).
ZGL, Oktay (2015), Erzurum Blgesi Kaya Panolar, Trakya niversitesi Edebiyat Fakltesi Dergisi
10/169-198.
ZGL, Oktay (2015, Gz), oruh Ve Kr Vadisinde Kimmer-skit Yer Adlar, Ardahan niversitesi
nsani Bilimler Ve Edebiyat Fakltesi Dergisi 2/159-181.
ZKAN, Haldun (2000), Erzincan Ve evresinde Orta Asya Trk Mezar Geleneini Srdren
Bezemeli Mezar Talar, Atatrk niversitesi Trkiyat Aratrmalar Enstits, 31-47.
RADLOFF, Wilhelm (1892), Atlas DrevnosteyMongolii *Moolistan Tarihi Eserleri Atlas+, (Trud
Orhonskoy Ekspeditsii) *Orhun Seferi Aratrmalar+ I.Bask, Saintpetersburg.
SAMASHEV, Z. (2001),Petroglyphs of Kazakhstan, Petroglyphs of Central Asia, Bishkek.
SARAOLU, Hseyin (1989), Dou Anadolu Blgesi stanbul.
SOMUNCUOLU, Servet (2008), Sibiryadan Anadoluya Tataki Trkler, stanbul.
SOYLU, Gner (1978), Anadolu Prehistorik Devirlerinde Avclk zleri" Antropoloji, Ankara
niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Dergisi, 8, (1973-1974), 27-51 Ankara.
TARKAN, Tevfik (1974), Ana izgileriyle Dou Anadolu Blgesi ve evresi, Atatrk niversitesi 50. Yl
Armaan, Erzurum.
TARHAN, Mehmet Taner (1972) Bozkr Medeniyetlerinin Ksa Kronolojisi Tarih Dergisi 24, 17-32.
TASHBAYEVA, K. (2001), Petroglyphs of Kyrgyzstan, Petroglyphs of Central Asia, Bishkek.
TASHBAYEVA K- Khujanazarov M. Ranov V.- Samashev Z. (2001), Petroglyphs of Central Asia,
Bishkek.

Erzurum/enkaya Petrogliflerindeki At/Geyik ve Gne Kursu


TEZCAN, Mehmet (1990), Eski Trklerde Damga (Baslmam Yksek Lisans Tezi) Erzurum.
TURAN, Osman (1941), On ki Hayvanl Trk Takvimi, stanbul.
TMERTEKN, Erol (1987), Ulam Corafyas. stanbul.
NAL, idem (2004), enkayann Corafi Etd, Erzurum.
NGR, brahim- BNGL, Akn-TOPALOLU, Yasin-GNADI, Yasin-CEYLAN, NezahatZGL, Oktay-CEYLAN, Alpaslan (2012), 2012 Yl Erzincan-Erzurum lleri Yzey
Aratrmalar, 31. Aratrma Sonular Toplants, Ankara: c 1, 61-78.
VARY, H. Von. (1968), Alttrkische in NordeastAnatolien Ural Altaische, Jahrbcher 40/12, 5078.
YILMAZ, Anl (2003), Trk Dnyasnda Balballarn Dalm, stanbul: stanbul niversitesi, Sosyal
Bilimler Enstits, (Yaynlanmam Doktora Tezi).
YILMAZ, Anl (2013), Saymalta Petroglifleri zerindeki Toy (enlik) Sahneleri zerine Tarih
ncelemeleri Dergisi XXVIII /1, 223- 248.
http://mc2. vicnet.net.au/home/date/web/index.html.

SUTAD 39

383

384

Oktay ZGL

EKLER

Harita 1

Erzurum/enkaya Petrogliflerindeki At/Geyik ve Gne Kursu

Figr 1: enkaya Kaya Resimlerindeki Da Keisi Resmi

Figr 2: Kltigin Yaztndaki Da Keisi Tasviri

SUTAD 39

385

386

Oktay ZGL

Figr 3: enkaya Tasvirlerindeki Yularl At Resimleri

Figr 4: ldr Baky Kaya Panosundan Bir rnek- At ve Atl Svari Resimleri

Erzurum/enkaya Petrogliflerindeki At/Geyik ve Gne Kursu

Figr 5: enkaya Panolarndaki Geyik Resimleri ve Tahrip Edilmi Bir Tuzak

Figr 6: Kars Geyiklitepe Geyik ve Tuzak Sahnesi

SUTAD 39

387

388

Oktay ZGL

Figr 7: At Resimleri nndeki Gne Kursu

Figr 8: Biiktu Bomm Kaya Resimlerindeki Geyiin Alt Tarafna izilmi Gne Kursu
(Martinovdan)

Erzurum/enkaya Petrogliflerindeki At/Geyik ve Gne Kursu

Figr 9: Biiktu Boom ve Saymaltataki Gne Kurslar

Figr 10: Saymalta Vadisindeki Gne Kurslar

SUTAD 39

389

390

Oktay ZGL

Figr 11: Geyik Tasviri izimleri

Figr 12: At ve Gne Kursu izimleri

SUTAD, Bahar 2016; (39): 391-407


e-ISSN 2458-9071

DOU ANADOLU KAYA RESMLER IIINDA


DOYUMLU KAYA PANOLARI
DOYUMLU ROCK PANELS IN THE LIGHT OF ROCK
PAINTINGS IN EASTERN ANATOLIA
Yavuz GNADI*

z
Paleolitik adan itibaren insanlar duygu ve dncelerini anlatmann yollarn aramlardr.
Bu yollardan birisi de maara duvarlarna ve kayalk alanlara yaplan ve adeta o devrin iletiim arac
olan kaya resimleridir. Kaya resimlerinde insanlar, doa ile mcadelelerine, tabiatla olan ilikilerine
ve inan ekilleri olan bir takm ritellere yer vermilerdir. Dnyann hemen hemen birok blgesinde
rastlanan kaya resimleri, ait olduklar blgeye ve kltre gre farkl zellikler gstermektedirler. Orta
Asyada M.. IV. Binyl balarnda ortaya kan ve atl gebe kltrn erken evrelerini oluturan
Trk kltr ise kaya resimleri bakmndan zengin bir kltr temsil eder. Moolistandan balayp
Anadoluya kadar uzanan geni corafyada rastlanan kaya resimleri, erken dnem konar-ger Trk
boylarnn yaam tarzlarn, inanlarn, otlaklarnn snrlarn ve pastoral hayatlarn ifade eder.
Daha ok kazma-dvme-izgi ve boyama tekniinde yaplan bu resimlerde ounlukla at, atl svari,
yrtc hayvanlar, da keisi, geyik vb. hayvanlar tasvir edilmitir. Anadolunun kaya panolar
bakmndan zengin bir blgesini oluturan Kuzeydou Anadolu-Doyumlu Kaya resimleri, eitlilik
bakmndan byk bir zenginlie sahiptir. Toy sahneleri, atl svari, insan ve hayvan tasviri vb.
birok kompozisyonu bnyesinde barndran Doyumlu Kaya Panolar, blgedeki dier kaya panolar
ile birlikte, Anadolunun erken dnem Trk kltr tarihi hakknda nemli veriler sunarlar.

Anahtar Kelimeler
Dou Anadolu, Doyumlu, kaya resimleri, Orta Asya.

Abstract
The people have looked for ways to express their feelings and thoughts since the Paleolithic Age.
One of the these ways is rock paintings , which were communication tools of this age and were
painted on walls in cave, on shelter and on rocky areas. The people gave place in their lives to a
number of rituals in their relationship with nature and in the struggle with nature. The rock
paintings, found in everywhere in world, show different characteristics according to the region and
culture to which they belong. Emerging at the beginning of the fourth thousand years BC, in the
Central Asia and forming stages of nomadic culture, Turkish culture represents a rich culture in
terms of rock paintings. The rock paintings founded in the wide region extending from Mongolia to
Anatolia, are with regarded to about beliefs, lifestyles, pastoral lifes of Turkish tribes. In these rock
painting made with scraping-tattoo-line and painting techniques are mostly depicted horses, cavalry,
wild animals, mountain goats, deer and so on. Northeast Anatolia-Doyumlu rock paintings, which
*

Yrd. Do. Dr., Atatrk niversitesi Edebiyat Fakltesi Tarih Blm 25240, ygunasdi@hotmail.com
Gnderim Tarihi: 08.03.2016
Kabul Tarihi:
28.03.2016

392

Yavuz GNADI
are a rich area of Anatolia in terms of rock panels, have a great wealth. Incorporating a lot of
compositions as Toy scenes, depictions of people and animal etc Doyumlu Rock Paintings provide
very important knowledge about Turkish cultural history along with other rock panels in the region.

Keywords
Eastern Anatolia, Doyumlu, rock paintings, Central Asia.

SUTAD 39

Dou Anadolu Kaya Resimleri Inda Doyumlu Kaya Panolar

GR
Anadolu, Kafkasya ve Orta Asya arasnda balant oluturan Dou Anadolu Blgesi nemli
bir corafyadr. Dou Anadolu Blgesi, iinde barndrm olduu doal kaynaklar, su
kaynaklar, tarm ve hayvanclk iin gerekli olan verimli arazileri ile tarih ncesi alardan
balayarak srekli yerleim gren bir yer olmutur. Anadolunun en yksek blgesi olan Dou
Anadolu Blgesi 163.200 km2lik alanyla Trkiye corafyasnn %21ini kapsamaktadr (Erin
1953: 4 vd.; Tarkan 1974: 7 vd.).
Makalemize konu olan Kars Blgesi, Kafkasya Blgesinin bir parasn oluturmakla
beraber, Anadoluyu Kafkaslara balayan nemli bir geittir (Harita 1). Dou Anadolu
blgesinin Erzurum-Kars platosunda kalan Kars, ykseltisi 3000 myi bulan dalar ile evrili ve
Erzurum ili ile birlikte Trkiyenin en souk blgesidir. (Tetik 1986: 80 vd.).
Kars ile evresini oluturan yksek da sralar ve platolarn dnda blgedeki nemli bir
yer eklide V eklindeki vadilerdir. Kars ay ve Aras gibi nemli nehirler de bu derin V
vadiler iinde ak gsterirler. Bu vadilerin, dalarn ve dier corafi unsurlarn ekillendirdii
Kars ili platosunun ykseklii 1800 m. ile 2100 m. arasnda deimektedir (arolu-Ylmaz
1986: 83 vd.).
Kafkaslar Anadoluya balayan nemli bir balant noktas olan Kars; iinde barndrm
olduu doal kaynaklar, bulunmu olduu konum ve tabii zenginlikler dolaysyla eskiadan
gnmze birok topluma ev sahiplii yapmakla kalmam, ayn zamanda erken dnemlerde
eitli Trk boylarnn da konaklad, hayvanclk yapt, yaylak ve klak geleneklerini
devam ettirdii ok nemli bir blge olmutur.
Gemi tarihin aydnlatlmasnda ve toplumlarn ekonomik, sosyal ve dini inanlarnn
belirlenmesinde hi phesiz yazl ve arkeolojik kaynaklar byk bir nem tar. Ancak yazl
kaynaklarn olmad veya az ya da yetersiz kald zamanlarda insanolunun maara
duvarlarna yapm olduu resim, tasvir ve eitli sembollerin nemi daha fazla ortaya kar.
nsanlarn bu arkaik devirlerde maara duvarlarna ya da kayalklara yapm olduklar resimler
veya bir dier deile petroglifler, dnemin insanlarnn yaaylar hakknda birok bilgi verir.
Bu kaya resimlerinden dnemin gnlk hayatlarndan, av sahnelerinden, dini inanlarndan,
sosyo-ekonomik hayatlarndan vs. birok konu hakknda yorum yapmamz mmkndr.
Dalk alanlardaki kayalara, maara duvarlarna vurma-oyma-dvme-kabartma vb. teknikler
ile yaplan bu resimler, yazsz dnemlere ait kaynak tekil etmesi bakmndan olduka
nemlidirler (oruhlu 1997: 19 vd.; Alok 1988: 4 vd.; Enverolu 2005: 2 vd.).
Kaya resimlerini tarihlendirmede bilim adamlar arasnda birok farkl gr
bulunmaktadr. Orta Asya ve Anadoluda Paleolitik adan itibaren grlen kaya
resimlerinde svariler, av sahneleri, hayvan figrleri ve mcadeleleri vs. konular tasvir
edilmitir. Orta Asya corafyasnda Mezolitik dneme tarihlendirilen birok kaya resimleri
bulunmutur. Bu dneme ait resimlerden en dikkat ekeni Orta Asyada Ge Mezolitik dneme
ait Sakta (Shaktha) Maarasnda bulunan resimlerdir. Bu resimler dnemsel bilgi vermesi
asndan nemlidir (oruhlu 1997: 20 vd.). Yine Gney zbekistandaki Zaraut Maarasnda,
Kazakistandaki Karadalarda (Mezolitik-Neolitik) bulunan eitli hayvan sahneleri, av
sahneleri, Moolistanda Kalkolitik aa tarihlenen Candaman kaya resimleri, yazsz dneme
ait erken devir Trk topluluklar hakknda bilgi veren nemli ipulardr. Balang evresinde
herhangi bir sanat ve estetik deer tamayan bu resimler giderek ok gzel bir hayvan slubu

SUTAD 39

393

394

Yavuz GNADI

sanatn vcuda getirmi, zellikle skit, Hun ve Gktrklerde erken devir Trk sanatnn
ortaya kmasn salamtr (Alok 1988 : 3 vd.; Musabayev 1998: 2 vd.; Ceylan 2008a: 29 vd.;
Demir 2009: 6 vd.; Somuncuolu 2011: 1 vd.). Kars ve evresinde ise H. Karpuz tarafndan KarsCamuluda 1977 ylnda tespit edilen kaya resimleri, Paleolitik aa tarihlendirilmitir
(Karpuz 1977: 1 vd.).
Aralarnda yapm teknikleri, slup birlii ve corafi bakmdan byk benzerlik gsteren
kaya resimleri, Orta Asyadan balayp, Moolistan (Somuncuolu 2011: 1vd.), Kazakistan
(Somuncuolu 2008: 1 vd.; Samashev 2001: 151 vd.), Krgzistan (Tashbayeva 2001: 9 vd.),
Azerbaycan (Somuncuolu 2012: 1 vd.; Parlak 2007: 70 vd.), Trkmenistan (Myradowa 2011:
416 vd.), ran1, Anadolu (Vary 1968: 61 vd.; Koay 1984: 33 vd.; Ceylan 2002: 425 vd.; Mert 2007:
250 vd.; Ceylan 2008a: 29 vd.; Somuncuolu 2012 2 vd.), Balkanlar, Dou Avrupa ve Sibiryaya
kadar ulaan bir alanda grlmektedirler.
Orta Asya erken dnem Trk kltrnn Anadoluya tanmas asndan byk nem
tayan kaya resimleri, Anadolunun pek ok yerinde sanki tek elden kmasna ayn slup
birlii iinde grlebilmektedir. Anadoluda Erzurum, Erzincan, Kars, Idr, Ordu, Artvin vb.
ehirlerdeki kaya resimlerinde zellikle atl svariler, ok atan svari resimleri, av sahneleri,
hayvan mcadeleleri, dini ayin ritelleri olarak nitelendirebileceimiz sahneler, da keisi
motifleri, at motifleri, geyik resimleri dikkati eken nemli figrlerdir (ay 1983: 34 vd.; Ceylan
2010: 215 vd.).
Kaya resimlerinde yer alan konular arasnda dn-toy ve elence sahneleri de
bulunmaktadr. zellikle bu konu hakknda deerli almalar yapan A. Ylmaz,
Saymaltataki Toy/enlik Sahneleri adl almasnda, Lena Nehri yaknlarndaki Kulenga,
Gney Sibiryada Anga Nehri yaknlarndaki Vtoroy Ostroyda,Yukar Lenadaki ikinoda ve
Saymaltata bulunan petrogliflerdeki halay ekme sahnelerinden, dans eden insan
sahnelerinden ve eitli elence sahnesi diyebileceimiz resimlerden bahseder (Ylmaz 2013:
221-248) Bununla birlikte Doyumlu kaya resimlerinde de, el ele tutumu insanlarn birlikte
halay ekmeleri tasvir edilir. izgi teknii kullanlarak yaplan resimlerdeki insanlarn
cepheden izilerek yapldklar, omuz kol ve ayaklarn ayn ekilde tasvir edildikleri
grlmektedir. Saymalta toy ve enlik sahnelerindeki el ele tutuan insan tasvirli resimlerden
farkl olarak daha byk ve ematik bir ekilde izilmilerdir.
Bu bizim amzdan ok nemli olmakla beraber, bugn lkemizde ve zellikle Dou ve
Gneydou Anadolu blgemizde oka oynanan halay, toy ve enliklerin kaynann Orta
Asya olduunu gstermektedir. Dolaysyla herhangi bir etnik zmreye ya da farkl bir kltre
atfedilemez. Aksine bu petrogliflerde yer alan ve bugn Anadolunun hemen hemen her
yerinde oynanan bu oyunlar, Trklerin bu corafyada bir ve beraber olarak binlerce yldan beri
var olduklarn ve kklerinin temellerinin Orta Asyaya dayandnn bir kantdr. Bugn
deiik sebeplerle lkemizden koparlmak istenen bu blgemizin kltrel kkleri bilinmelidir
ki Orta Asyaya kadar uzanmaktadr.
Trk tarihinin ve kltrnn erken evreleri hakknda ok nemli ipular veren bu kaya
resimleri arasnda zellikle A. Ceylan tarafndan 2002de Karayaz Cunni Maarasnda tespit
edilen kaya resimleri, 12 Ouz Boyuna ait 29 eit damga Trk tarihi ve kltr asndan
byk nem tamaktadr. Zira burada yaplan aratrmalarda ortaya kan sonuca gre
Trkler, Anadoluya Malazgirt Zaferinden ok daha nce gelmilerdir. Bu damgalardan bir
tanesi de Kay Boyuna aittir. Runik harfler olarak adlandrdmz Trk karakterli resim yazs

A. Ceylan bakanlnda randa yrttmz tarihi ve arkeolojik aratrmalar kapsamnda Erdebil Eyaletine bal
Meginehrde birok kaya resmi bulunmutur. Yrttmz almalar srasnda yksek bir kayalk zerinde
saylar 50yi geen kaya resmi tespit edilmitir. Bu almalar detayl bir ekilde daha sonra yaynlanacaktr.

SUTAD 39

Dou Anadolu Kaya Resimleri Inda Doyumlu Kaya Panolar

ve Gktrkenin prototipini meydana getiren bu runik harfli yaz sistemine ait harflerden 5
tanesi de bu maarada tespit edilmitir (Ceylan 2002: 425 vd.; Lvts 2000: 37 vd.).
Dou Anadolu Blgesi zellikle Erzurum ve Kars yresi kaya resimleri bakmndan
olduka zengindir. Kafkaslar Erzuruma ve batya balayan nemli g yollar zerinde yer
alan Kars ve evresi, stratejik konumu, doal evresi ve nemli yol gzerghlar zerinde
bulunmas nedeniyle Orta Asyadan balayp, Balkanlara kadar olan g srelerinde birok
eski Trk boyunun urak yeri olmutur. Tarm ve hayvancla son derece elverili olan Kars
platosunda, erken devirlerdeki konarger Trklere ait olduunu dndmz eitli kaya
panolar ve resimleri tespit edilmitir. . K. Kkten tarafndan Kars Yazlkayada 1969 ylnda
tespit edilen kaya panolarna ilaveten yeni kaya resimleri A. Ceylan bakanlnda ve benim de
yesi olduum ekip tarafndan 2004 ylnda Kars li Kazman lesi aban Kynn 5 km
kuzeybatsnda ki (Sakasen)2 Geyiklitepede (Ceylan 2008a: 30 vd.; Ceylan 2008b: 225 vd.) 2005
ylnda Kars-Ardahan yolunun dousundaki Dereiinde (Ceylan 2007: 172 vd.; Ceylan 2008b:
252 vd.), Kazman lesi Camulu yaylasnda, Camulu ve ieklide (Ceylan 2008b: 279 vd.;
Ceylan-Bingl 2008: 137), 2007 ylnda Kazman lesinin 21 km batsndaki Karaboncuk
Kynde (Ceylan 2008b: 307 vd.), Tun Kayada, Kurbanaa Maarasnda (Ceylan 2008b: 303
vd.), Yalca Kynde ve 2008 ylnda Kars il merkezine 6 km. uzaklktaki Borluk Vadisinde
(Ceylan 2001: 29 vd.; Topalolu-Gnad vd. 2011: 9) ok zorlu arazi artlarna ramen birok
kaya panosu ve resmi tespit edilmitir. Kkten tespit etmi olduu kaya resimlerinin tarihlerini
M.. 15.000-7.000 tarihleri arasnda gstermektedir (Kkten 1975: 95 vd.). Yine bu kaya
resimlerinin tarihleri konusunda Erzen, Harmankaya, Karpuz gibi bilim adamlar farkl tarihleri
savunmaktadrlar (Karpuz 1977: 1 vd.; Harmankaya-Tannd 1996).
2011 ylnda Kars linin 44 km. kuzeybatsnda, Susuz lesinin 24 km. kuzeybatsndaki
Doyumlu Kynn hemen kuzey tarafndaki kayalk alanda, daha nce belirlenen
yerlemelerdeki kaya resimlerinin benzerleri tarafmzca tespit edilmitir (zgl-Ceylan vd.
2013: 285) (Foto 1-4). Yksek bir kayalk alanda bulduumuz bu kaya panolar daha nce
Karsn deiik yerlerinde bulunmu kaya resimleri ile benzerlik gstermektedir.
Doyumlu kaya panolarnda yer alan semboller, resimler ve figrler olduka etkileyici bir
grnme sahip olmakla beraber baz resimlerin daha sonradan izildikleri grlmtr.
Kazma ve dvme teknii ile yaplan Doyumludaki kaya resimlerinde el ele tutumu bir halde
5-6 kiinin elence ve toy enliini andran halaya benzer bir tasviri, Orta Asya ve Anadoluda
hemen hemen btn kaya panolarnda yer alan da keisi, kpek, at, atl svari, av ve tuzak
sahnesi, gne kursu ve eitli tasvirler resmedilmitir.
Orta Asyann birok blgesinde ve Kafkasyada bulunan birok kaya resminde
kutlamalara halay ekerek katlan figrlere, karlkl duran ve bu ekilde dans eden tasvirlere
ska rastlanr. Muhtemelen bu kutlama ya da toy sahnesinde yer alan insanlar, ya ok byk
bir olay ya da herhangi bir zafer veya mcadeleden baaryla ktklarn kutluyorlard (Foto
14, izim 1). Kazakistann, Krgzistan snrna yakn bir blgedeki Tamgalsay kaya
resimlerinde hem halay ekenler, hem de karlkl dans eden tasvirlere rastlanlmaktadr
(Somuncuolu 2008: 1 vd.; Ylmaz-Daman 2010: 143 vd.).
Doyumlu kaya resimlerinde kayann batsnda izgi teknii ile izilmi 6 adet insan
resminin yer ald grlr. Bu resimler, yaya olarak ve hareketsiz bir ekilde tasvir
2

Sakasen ismi M.. 8. yzyllarda bu blgeye g eden Saka Trkleri ile ilikilidir. Bu blgeye g eden konar-ger
skit boylar asrlar boyunca Kr, Aras ve oruh Vadilerini kullanarak Anadoluya yaylmlardr. Bu esnada baz
blgelere isimlerini vermilerdir. Sakasen ismi de bu ekilde blgeye skit boylar tarafndan verilmi olan bir
isimdir. Sakasen ismi 1927 ylnda yaplan bir deiiklikle aban Ky olarak deitirilmitir. Konu hakknda
ayrntl bilgi iin bk: Ceylan 2008: 224 vd.; Ceylan 2015: 578; zgl 2016: 168.

SUTAD 39

395

396

Yavuz GNADI

edilmilerdir. nsanlarn el ve ayaklar olduu gibi izilmi, detaylara girilmemitir. lk bata


izilen insann kafas biraz daha belirginletirilmitir. Muhtemelen sanat tarafndan bu kii
vurgulanmak istenmitir. Bu izimlerde kollar yana ak ve ayaklar birbirine eit mesafede
izilmitir. Muhtemelen bu insanlar toy ve enlik sahnesinin kk insanlar, yani ocuklar
idiler. Panonun kuzeydousunda st taraf krlm ksmda kii el ele tutumu gibi tasvir
edilmitir. Bunlar dier tasvirlerden daha detayl izilmitir. Burada izilen figrden ortada
olann kafas daha belirgindir. Dier ikisi biraz daha belirsizdir. nn de kollar ak bir
ekilde aa doru betimlenmitir. Eller ak ve parmaklar zellikle vurgulanmtr. Yine
ayaklar da buna bal olarak dier sahnedekine gre daha geni bir adan izilmitir.
Cepheden yaplan bu izimlerde, sanki bir halay sahnesi tasvir edilmitir. Ancak eller tam
olarak birbirine gemi deildir. Bu insanlar, kk insan tasvirlerinden farkl olarak daha
byk ve zenli izilmilerdir. htimalle buradakiler boyun ya da topluluun ileri gelen
insanlar idi. Benzerlerine Saymalta ve Tamgalsay petrogliflerinde rastlanr (Ylmaz 2013: 224
vd; Tashbayeva vd. 2001: 28,40-43). Saymalta petrogliflerinden farkl olarak Doyumluda yer
alan bu sahnelerdeki izimler, izgi teknii kullanlarak yaplmtr. Doyumlunun corafi
durumu dikkate alndnda, kaya panolarndaki bu sahnelerin kalabalk bir konar-ger
topluluu ifade ettii anlalr.
Panolarn iki tarafnda dikey bir ekilde yaplm bir tuzak ile avlanmaya alan insan
figrleri yer almaktadr. Tuzak uzaktan rgl bir kafesi andrmaktadr (Foto 5, 12-13). Bu
ekilde yaplm tasvirlere Avrasyann birok yerinde rastlanlmaktadr. Nitekim balangta
yer alan bu av sahneleri ve hayvan tasvirleri zaman sonra hayvan slubu diye adlandrlan
Erken Devir Trk Sanatnn balang evrelerini oluturmutur (oruhlu 1998: 66 vd.;
oruhlu 1993: 117 vd.; gel 2003: 65 vd.).
Kayann batsnda u taraflar krlm olan ksmda izilmi olan bu tuzan benzerine
Geyiklitepede rastlanlmaktadr (Ceylan 2007:172; Ceylan 2008b: 252). Geyiklitepe tuzak
sahneleri iinde en dikkat ekici unsur, runik harflerin varldr. Bu harfler u ekilde
okunmutur (Ceylan 2015: 19 vd).
1- Egk Az iin yakar (Bat Trk Oyma (Runik Yazs);Skp kar ey Ay hastal! Egk
Azn(Kii Ad) kr atyla bu geyik armaann; evin hanm are buyur! dedi, iyiletir hastalk
ktln ey Ay yeti, are buyur!. Al ablann borcunu, hastal iyiletir, ktl ez!
2-Av hayvan uzat!Abann(Kii ad) avn uzat, nasibi uzat! Av vur!deyip av baarya ulatr Av
ei! Av hayvan uzat, a(tr) ey Rab, avn uzat!
3-Egk Az in Yakar, Aban'n Av Yakar ve En'in Av Yakar; Enin (Kii Ad) nasibini a
Av ei!
Geyiklitepe kaya resimleri izgi teknii ile yaplm olup detaylar zellikle vurgulanmtr.
Hayvanlarn sakallar, kaburgalar ve boynuzlar detayl olarak izilmitir. Yine geyik ve
ceylanlarn balarnn arkaya evrilmi olarak perspektif bir adan izildii grlmektedir.
Hayvanlarn hareket halinde yaplm olduu grlr. Doyumlu'da tuzak sahnesinde ise atn
zerinde yer alan bir svarinin elinde mzraa benzeyen silahyla tuzaa doru av kovalamakta
olduu grlr. Kovalanan hayvan, karmak izgilerden dolay fazla belirgin olmamakla
birlikte muhtemelen da keisi olduu anlalr. Atl svari bu sahnede silahn geriye doru
germi bir ekilde hareket halinde tasvir edilmitir. Ardahan ldr Bakyde A. Ceylan
tarafndan tespit edilen ve yaynlanan kaya resimlerinde de atl svarilerin avlarn yakalamaya
alrken silahlarn geriye doru germi ve mzran-silahn tam atacak ekilde tasvir

SUTAD 39

Dou Anadolu Kaya Resimleri Inda Doyumlu Kaya Panolar

edildikleri grlr. (Ceylan 2015: 12 vd) Bununla birlikte Baky resimlerindeki av sahnesi
btn ynleri ile daha belirgindir. Av kpei, avlananlar, avlanan hayvanlar ok arpc bir
ekilde resmedilmitir. Ancak Doyumluda durum biraz farkldr. Av ve tuzak sahnesi
izgilerin ok karmak olmasndan dolay detaylar anlalamamaktadr. Buna mukabil atl
svarinin da keisini avlamaya ynelik hamlesi belli olmaktadr. Doyumlu ile ayn snrlar
paylaan ve aralarnda ok az bir mesafe bulunan bu blgede, ayn kltrden gelen insanlarn
ayn eyleri yaadklar ve kayalara resmettikleri dnlmektedir.
Doyumlu da bulduumuz resimlerden birisi de Trk Dnyasnn en eski damgalarndan
bir olan da keisi/da tekesi motifidir. En eski dnemlerden beri bu damga; bykl,
bamszl, kararll, cesareti ve asaleti sembolize eder. Dou Trkistandan balayp, btn
Trk Dnyasnda ortak olarak kullanlan da keisi motifi, ayn zamanda kaana ball
simgelemekte olup, Orhun yaztlarndaki Kltigin Yaztnn tepesinde de resmedilmitir.
(Tezcan 1990: 177; Radloff 1892: 1 vd.). Hakasya, Buryat, Tuva ve Sibiryann deiik yerlerinde
yaayan amanlar hala da keisi/da tekesi postunun iine girip ayin yapmaktadrlar. Yine
Trkler da keisi/tekesine o kadar byk bir deer vermilerdir ki, Anadoluya akn akn gelen
Trkmen oymaklar bile kendilerini Karakeili Akkeili Sarkeili Kzlkeili Tekeli Tekeoullar gibi adlarla isimlendirmilerdir (ay 1983: 111 vd.; oruhlu 2007: 172 vd.). Trk
Dnyasnn hemen hemen her tarafnda eitli dnemlerde gnlk hayatta kullanlan
eyalarda, hallarda, kemerlerde vb. daha farkl yerlerde de da keisi motifi ska kullanlan bir
motif olmutur (Esin 1978: 5 vd.; Glensoy 1989: 55 vd.).
Eski Trk geleneinde atl olmayan bir adamn kymeti yoktur. Eski Trklerin savata,
avclkta, uzak blgelere g etmede kullandklar ata olduka kymet verdikleri bilinmektedir.
Trklerin ata verdikleri deeri Orta Asya ve Anadoludaki kurganlarda grmem mmkndr
(Akiev 1987; Ceylan 2002: 425 vd.). Doyumlu kaya panolarnda resmedilen atl svarinin
avlanmaya kt tasvir edilmitir. Atl svarinin hemen sol st ksmnda dier tasvirlerden
biraz daha byk ve farkl bir teknikte tasvir edilmi bir at figr bulunmaktadr. Ayrca
Trklerin avclkta vazgeemedikleri kpeinde atl svarinin hemen arkasnda resmedildii
grlmektedir.
Eski Trklerde atn ok nemli bir yeri olduu bilinmektedir. Orhun ve Yenisey
kitabelerinde kullanlan ylk ve at adlar da bunu gstermektedir. Eski Trklerin kullanm
olduklar on iki hayvanl Trk takviminde bir yln ad at yldr (Turan 1941). Atn ilk
ehliletirildii blge tartmal olmakla beraber at Asya, Avrupa ve Afrika ktalarna tantan
Trkler olmutur.
Trkler, kaya resimlerinde, kurganlarnda, kii ve yer adlarnda,
efsanelerinde, trklerinde at kullanmlardr (gel 1991: I-31 vd.; Caferolu 1953; Esin 1965).
Trkedeki isim manasna kullanlan adn da at ile alkal olduu, baz bilim adamlarnca
ifade edilmektedir (nan 1987: 116). Trkler atn etini yer, stn (kmz) ierlerdi. Trkler,
matem gstergesi olarak atn kuyruunu kesiyor ve savaa giderken atn kuyruunu
dmlyorlard (Teke 1993: 126 vd.). Trk dnyasnn btn blgelerinde grld gibi
Anadoluda da at resimlerine ska rastlanr. Ouzlarn Anadoluya girdikleri ilk blgelerde
(Erzincan-Tunceli-Elaz izgisinin dousu) at motifli mezar talar bulunmutur. rneklerine;
Vann Muradiye lesi Yaz At Kynde, Antalya Arkeoloji Mzesinde, Kars Arkeoloji
Mzesinde, Erzurumun Oltu lesinde, Erzurumun Hns lesi Beykynde, Tunceli
blgesinde, Azerbaycan-Gencede, Azerbaycan-Bak Mzesinde, Nahvanda ve NahvanKelbecerde rastlamaktayz (Teke 1993: 123 vd.; gel 1991: I-8 vd.; Ceylan 2002: 425 vd.). Bu
adan bakldnda Doyumlu kaya panolarnda resmedilen at, kpek ve atl svari de Trk
milletinin kayalara kazd bir mhr olarak tarihteki yerini almtr.

SUTAD 39

397

398

Yavuz GNADI

SONU
Kars Doyumluda tespit ettiimiz kaya resimleri, Kuzeydou Anadolu kaya resimleri ile
hem yapm teknii, hem de ierisinde barndrd tasvirler bakmndan byk benzerlik
gstermektedir. Konular ayn olmakla birlikte, izim yntemleri ve detaylar aradaki farklar
yanstmaktadr. Ayn zamanda kaya resimlerine daha sonra eklenen izgiler ve tahribatlar,
kaya panolarndaki detaylar belirleme asndan zorluk karmaktadr. Doyumluda kaya
resimlerindeki tasvirlerden olan at figr hemen hemen btn Kuzeydou Anadolu kaya
resimlerinde yer almaktadr. zellikle Geyiklitepe, Baky ve enkaya (zgl 2015: 176 vd),da
grlen yularl at resimleri, bu corafyadaki eski atl-gebe kltrn sanatsal yansmalardr.
Bununla beraber, Doyumlu kaya resimlerindeki bir dier unsur ise, blge kaya panolar ile
paralellik arz eden da keisi motifi ve atl svari tasvirleridir. zellikle detayl bir ekilde
resmedilen at tasvirleri, bu bakmdan ok nemlidir (Foto 6, 8-9, izim 2.). Trk kltr
hayatnda ok byk bir deeri olan at ve demir sayesinde Trkler atl kavimler ann
Asyada ve Avrupada asrlar boyunca lideri olmulardr. At evcilletiren Trkler, bu maksatla
onu destanlarna, hallarna (Pazrk), mezarlarna, iirlerine ataszlerine asrlar boyunca
ilemitir. Atla zdeleen Trkler, zaman iinde At zerinde doup at zerinde len insanlar
diye isimlendirilmitir. Bu anlamda konar-ger Trk kltrnn, yaylak klak hayatnn
vazgeilmez unsurlarndan olan at ve atl svari resminin Doyumlu Kaya resimlerinde tasvir
edilmesi, blgedeki Trk varlnn kltr tarihi bakmndan ok daha eski dnemlere kadar
gittiini ortaya koyar (Foto 7, 10-11, 15).
Doyumlu Kaya resimlerini, blgedeki dier kaya resimlerinden ayran en byk zellik,
toy sahnesini bnyesinde barndrmasdr. El ele tutuur bir ekilde tasvir edilmi insan
figrleri, Saymaltan Bronz dnemi petroglifleri ile bir ba kurmamz salar. Blgenin
hayvanclk asndan elverili bir corafi yapya sahip olmas ve blgede nemli rmaklarn
bulunmas, bu yrede uzun sren konar-ger yaam kltrn dourmutur. Erken dnem
Trk boylarnn doa ile mcadelelerini ve pastoral yaamn konu edinen kaya resimlerinin,
Kuzeydou Anadolu corafyasnda birok rneinin bulunmas, aradaki kltrel kodlar
aklamakla birlikte, binlerce yldr Orta Asya-Anadolu arasnda devam eden oban kltrn
de aklar. Bu kodlar Anadolu-Orta Asya balantsn ok daha eski tarihlere kadar gtren
nemli ipulardr.

SUTAD 39

Dou Anadolu Kaya Resimleri Inda Doyumlu Kaya Panolar

KAYNAKA
AKEV, Kemal A. (1978), Kurgan Issyk, Iskusstvo Sakov Kazachstana, Moskova.
ALOK, Ersin (1988), Anadoluda Kaya st Resimleri, stanbul.
CAFEROLU, Ahmet (1953), Trk Onamastiinde At Klt, Trkiyat Mecmuas X, 201-212.
CEYLAN, Alpaslan Akn Bingl vd. (2008), 2006 Yl Erzincan, Erzurum, Kars ve Idr lleri Yzey
Aratrmalar 25. Aratrma Sonular Toplants III, Ankara, 129-148.
CEYLAN, Alpaslan (2001), Sarkam Tarihi ve Arkeolojik Aratrmalar, Erzurum.
CEYLAN, Alpaslan (2002), Dou Anadoludaki lk Trk Yerlemelerinden Cunni Maaras, Trkler
Ansiklopedisi VI (ed. Hasan Celal Gzel), 425-429.
CEYLAN, Alpaslan (2007), 2005 Yl Erzurum-Erzincan-Kars-Idr lleri Yzey Aratrmalar, 24.
Aratrma Sonular Toplants-I, Ankara, 163-182.
CEYLAN, Alpaslan (2008a), Dou Anadoluda Kaya Resimlerinin Trk Tarihi Asndan nemi,
Bilim ve topya 163/14, stanbul, 26-35.
CEYLAN, Alpaslan (2008b), Dou Anadolu Aratrmalar (Erzurum-Erzincan-Kars-Idr 1998-2008),
Erzurum.
CEYLAN, Alpaslan (2010), Dou Anadoluda lk Trk zleri XV. Trk Tarih Kongresi-I, Ankara, 215232.
CEYLAN, Alpaslan (2015), Tataki Trkleri Okumak, Trkiz Dergisi, (6), 34: 9-52.
AY, Abdulhaluk (1983), Anadoluda Trk Damgas, Ankara.
ORUHLU, Yaar (1993), slamiyetten nceki Trk Sanatnda Hayvan Mcadele Sahneleri, Sanat
Tarihinde konografik Aratrmalar-Gner nala Armaan, Ankara, 117-141.
ORUHLU, Yaar (1997), Erken Devir Trk Sanatnn ABCS, stanbul.
ORUHLU, Yaar (2007), Erken Devir Trk Sanat, stanbul.
DEMR, Necati (2009), Trk Tarihinin ve Kltrnn Kayna Olarak Kaya zeri Resimler
(Petroglifler) ve Yazlar, Zeitschrift Fr Die Welt Der Trken / Journal of World of Turks, 1/1, 519.
ENVEROLU, lham (2005), ada Azerbaycan Resim Sanatnda Eski Trk Damgalarnn Etkisi, Seluk
niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Baslmam Doktora Tezi, Konya.
ERN, Srr (1953), Dou Anadolu Corafyas, stanbul.
ESN, Emel (1965). The Horse in Turkish Art, Central Asiatic Journal X/3-4, 167-227
ESN, Emel (1978), slamiyetten nceki Trk Kltr Tarihi ve slama Giri, stanbul.
GLENSOY, Tuncer (1989), Orhundan Anadoluya Trk Damgalar-Damgalar-mgeler, Enler, stanbul.
HARMANKAYA, Sava - Ouz TANINDI (1996), Trkiye Arkeolojik Yerlemeleri - 1:
Paleolitik/Epipaleolitik, stanbul.
NAN, Afet (1987). Manas Destan , Makaleler ve ncelemeler, Ankara.
KARPUZ, Haim (1977), amulu'da Yontma Ta a Kaya Resimleri, TBTAK Bilim ve Teknik
10/212, Ankara, 1-6.
KOAY, Hamit Zbeyr (1984), Erzurum ve evresinin Dip Tarihi, Ankara.
KKTEN, smail Kl (1975), Kars evresinde Dip Tarih Aratrmalar ve Yazlkaya Resimleri,
Atatrk Konferanslar V, 1971-1972, Ankara, 95-104.
LIVITS, Vladimir, A. (2000), Eski Trk Runik Yazsnn Ortaya k zerine, (ev. S. Gme - T.
leki), Ankara niversitesi Dil-Tarih ve Corafya Fakltesi Tarih Aratrmalar Dergisi 31, Ankara,
37-50.
MERT, Osman (2007), Kemaliyede Eski Trk zleri: Dilli Vadisindeki Petroglif ve Damgalar,
Atatrk niversitesi, Trkiyat Aratrmalar Enstits Dergisi 14/34, Erzurum, 233-254.
MUSABAYEV, G. (1998), Kazakistan Arkeoloji Aratrmalar Margulan Okullar XIV. Bilimsel Pratik
Konferans almalar, Kazakistan.
MYRADOWA E. A. (2011), Bezeli Derenin Gayalaryndaky Sungat Trkmenstanyn Taryhy we Medeny
Yadgarlklary, (Trkmenistann Tarihi ve Medeni Yadigrlklar) Akabat.
GEL, Bahaeddin (1991), Trk Kltr Tarihine Giri I, Ankara.
GEL, Bahaeddin (2003), slamiyetten nce Trk Kltr Tarihi: Orta Asya Kaynak ve Buluntularna Gre,
Ankara.
ZGL, Oktay (2015), oruh ve Kr Vadisinde Kimmer-skit Yer Adlar, BELG 2, Ardahan, 159-

SUTAD 39

399

400

Yavuz GNADI
181.
ZGL, Oktay Alpaslan CEYLAN vd. (2013), 2011 Yl Erzincan-Erzurum-Kars ve Idr lleri
Yzey Aratrmas, 30. Aratrma Sonular Toplants-II, Ankara, 277-292.
PARLAK, Tahsin (2007), Tur-An Yolunda Araln Srlar, Erzurum.
RADLOFF, Wilhelm (1892),, Atlas der Altertmer der Mongoli, St. Petersburg.
SAMASHEV, Z. (2001), Petroglyphs of Kazakhstan, Petroglyphs of Central Asia Bishkek, 151-220.
SOMUNCUOLU, Servet (2008), Sibiryadan Anadoluya Tataki Trkler, stanbul.
SOMUNCUOLU, Servet (2011), Saymalta: Gkyz Atlar, stanbul.
SOMUNCUOLU, Servet (2012), Damgalarn G (Kurgan), stanbul.
AROLU, Fuat - Ycel YILMAZ (1986), Dou Anadoluda Neotektonik Dnemdeki Jeolojik Evrim
ve Havza Modelleri, Maden Teknik Arama Dergisi-107, Ankara, 83-89.
TARKAN, Tevfik (1974), Ana izgileriyle Dou Anadolu Blgesi ve evresi, Atatrk niversitesi 50.
Yl Armaan, Erzurum, 7-22.
TASHBAYEVA K. (2001), Petroglyphs of Kyrgyzstan, Petroglyphs of Central Asia, Bishkek, 9-79.
TEKE, E. Fuat (1993). Pazrk, Ankara.
TETK, Mehmet (1986), Kuzeydou Anadoludaki Saf Saram Ormanlarnn Ekolojik Koullar, Atatrk
niversitesi Baslmam Doktora Tezi, Erzurum.
TEZCAN, Mehmet (1990), Eski Trklerde Damga, Atatrk niversitesi Sosyal Bilimler Enstits,
Baslmam Yksek Lisans Tezi, Erzurum.
TOPALOLU, Yasin Yavuz GNADI vd. (2011), 2009 Yl Erzincan, Erzurum, Kars Ve Idr lleri
Yzey Aratrmalar, 28. Aratrma Sonular Toplants II, Ankara, 1-19.
TURAN, Osman (1941). Oniki Hayvanl Trk Takvimi, stanbul.
VARY, Hermann (1968), Alttrkische in NordeastAnatolien Ural Altaische, Jahrbcher 40/12,
Wiesbaden, 50-78.
YILMAZ, Anl - Ali DAMAN (2010), Saymal Tan Bronz Dnemi Petroglifleri, Kafkas niversitesi
Sosyal Bilimler Enstits Dergisi/5, Kars, 143-159.
YILMAZ, Anl (2013), Saymal Ta Petrogliflerindeki Toy (enlik) Sahneleri zerine, Tarih
ncelemeleri Dergisi XXVIII /1, 223-248.

SUTAD 39

Dou Anadolu Kaya Resimleri Inda Doyumlu Kaya Panolar

EKLER

Harita 1: Kars l Haritas ve Doyumlu Ky

SUTAD 39

401

402

Yavuz GNADI

Foto 1: Doyumlu Ky

Foto 2: Doyumlu Kaya Panolar Genel Grnm

Foto 3: Panolardan Detayl Grnm

SUTAD 39

Dou Anadolu Kaya Resimleri Inda Doyumlu Kaya Panolar

Foto 4: Panolardan Detayl Grnm

Foto 5: Tuzak Sahnesi

Foto 6: At, Kpek ve Atl Svari Tasviri

SUTAD 39

403

404

Yavuz GNADI

Foto 7: Panolardan Detayl Grnm

Foto 8: At, Kpek ve Atl Svari Tasviri

Foto 9: Atl Svari Tasviri

SUTAD 39

Dou Anadolu Kaya Resimleri Inda Doyumlu Kaya Panolar

Foto 10: Kpek Tasviri

Foto 11: Panolardan Detayl Grnm

Foto 12: Tuzak Sahneleri

SUTAD 39

405

406

Yavuz GNADI

Foto 13: Tuzak Sahnesi ve Detaylar

Foto 14: Toy Sahnesi

Foto 15: Panolardan Detayl Grnm

SUTAD 39

Dou Anadolu Kaya Resimleri Inda Doyumlu Kaya Panolar

izim 1: Toy Sahnesi

izim 2: At, Kpek, Atl Svari ve Tuzak Tasvirleri

SUTAD 39

407

SUTAD, Bahar 2016; (39): 409-421


e-ISSN 2458-9071

YALICA KALESNDE YILAN FGR


VE TRKLERDE YILAN SMGES
SNAKE FIGURE IN THE YALICA CASTLE
AND SYMBOL OF SNAKE AMONG TURKS
Nezahat CEYLAN*

z
Kars ili, Kazman ilesinde yer alan Yalca Kalesi, Dou Anadolu Blgesinin yksek kalelerinden
birisidir. Yalca Kalesi Kazmandan gelen yayla yollarn ve bu kalenin dousunda bulunan verimli
ovalar kontrol altnda tutmaktadr. Kale, lk Tun ve Erken Demir anda yerleim grmtr. Kalenin
kuzey ksmnda antsal nitelikte kaya panolar yer almaktadr. Kaya panolar izgi ve oyma tekniiyle
yaplmtr. Panolar zerindeki bir resimde 70 cm. boyutlarnda bir ylan figr ve onun altnda insan
figrlerine rastlanmtr. Panonun bulunduu blmn bat ksmnda ylan figrne benzer bir figr daha
kayalklarda tespit edilmitir. Ylan, Orta Asya Trkleri arasnda salk, saadet, talih, ifa ve bilge sembol
olarak grlmtr. Orta Asya Trkleri gittikleri her yere ylan, ejderha, kartal, ku, geyik ve at gibi
hayvanlarn kabartmalarn ve resimlerini ilemilerdir. Ylan figr bazen korkunun, bazende
lmszln simgesi olmutur. Geleneksel Trk toplum hayat ierisinde kendine yer bulan ylan figr,
On ki Hayvanl Trk takvimi ierisinde, amanizm geleri arasnda, mimaride ve dokumada youn olarak
grlmtr.

Anahtar Kelimeler
Kars, Yalca Kalesi, Orta Asya, ylan, kaya panolar, amanizm, On ki Hayvanl Trk Takvimi.

Abstract
Yalca Castle located in district Kazman-Kars is one of the highest castle in Eastern Anatolia
Region. This castle keeps under control the fertile plains located in the east of the castle and the highland
way from Kazman. The castle was used as a settlement at the Bronze and Early Iron Age. Monumental
rock panels are located in the north of the castle. The rock panels were made with carved and lines
techniques. A picture on panels with snake figure in the size 70 cm and human figure under it has been
found. Snake was seen as a symbol of the health, happiness, luck, healing between Turks living in Central
Asia. Turks living in Central Asia painted pictures of the dragons, eagles, birds, animals such as deer and
horses wherever they went. Snake figure was the symbol of immortality and fear. Snake figure finding place
to yourself in life of the traditional Turkish society, are densely seen within the Twelve Animal Turkish
Calendar, between elements of shamanism, architecture and weaving.

Keywords
Kars, Yalca Castle, Central Asia, snake, rock panels, Shamanism, the Twelve Animal Turkish
Calendar.

Dr., Atatrk niversitesi Lojmanlar 61/6, e-mail: bceylanerzurum@hotmail.com


Gnderim Tarihi: 07.03.2016
Kabul Tarihi:
28.03.2016

410

Nezahat CEYLAN

GR
Kazman, Kars iline bal olup, 1600 m. ykseltide yer almaktadr. Kuzeyinde Kars,
dousunda Tuzluca, batsnda Sarkam, gneyinde Arnn Karakse kazas bulunmaktadr
(Harita 1). Kazman, yaklak 1972 kmlik bir yz lmne sahiptir. Aras Nehri yatanda,
verimli topraklara sahip olan lman iklimli ile, yksek dalar arasnda, tarm yapmaya
elverili bir konuma sahiptir. Ykseklik farkllklar ile iinde fazladr. Kazmanda, en alak
kesim Akay ky dousunda yer alan 1080 m ykseklikteki alandr. En yksek noktas ise
Ak Dede Tepesi olup, 3275 mdir. ki nokta arasnda bal ykselti fark ise 2200 mye
ulamaktadr (Erentz 1954: 17 vd.).
Kazman meteoroloji istasyonunun verilerine gre ylda yaklak 24 gn kar yal
gemektedir. Ekim aylarnda balayan kar yalar, Nisana kadar devam etmektedir. Kar
ya, Ekim, Kasm ve Nisan aylarnda az olup, Aralk ve Mart dnemlerinde art
gstermektedir. Kazmanda son 22 yl ortalama ya miktar 423,5 mmdir (Krzolu 1953:
19).
Kazman ilesinde halkn ounluu baclkla geimini temin etmektedir. Bu sebeple
Kazman eskiden beri Karsn meyve bahesi rolndedir.
Kazman, akarsular asndan da olduka zengindir. Bu akarsulardan biri olan, Aras
Nehri, blgedeki hkimiyetini uzun yllardr srdrmektedir (Ceylan N. 2007: 7). Aras
gnmzde dahi etrafnda birok yerleim yeri barndrmakta olup, Dou Anadoluda
donmadan akan tek nehirdir (Uzun 1991: 154).
Kazman Blgesi, tarihi adan olduka zengin bir blgedir. Kazman blgesinde,
Paleolitik Dneme ait Tombultepe (Kkten 1975: 102; Harmankaya-Tannd 1996: Tombultepe;
Ceylan N. 2007: 67), Kurbanaa (Kkten 1970: 2 vd.; Harmankaya-Tannd 1996: Kurbanaa;
Ceylan 2007: 67), Yazlkaya (Kkten 1970: 2 vd.; Kkten 1975: 101 vd.; Harmankaya-Tannd
1996: Yazlkaya; Ceylan N. 2007: 68) gibi merkezlerin varl bilinmektedir.
Kazman blgesinde Budakveren Yerlemesi (T), aban Kalesi (T), Sakasen Kalesi
(T), Kzlar Kalesi (Kozbe-Ceylan vd., 2008: Kzlar Kalesi; Ceylan N. 2007: 65) (T), Camulu
Hyk (GD) gibi merkezler ise Tun ana aittir (Ceylan N. 2007: 36).
Urartu dnemine tarihlenen merkezler; Budakveren Dz Yerlemesi, Kozlu Kalesi, Keivan
Kalesi, Ktek Kalesi, all Kalesi, aban Kalesi, Sakasen Kalesi dir (Ceylan N. 2007: 52).
Demir ana ait olan merkezler ise Budakveren, Kozlu Kalesi, Kuyumcular Yerlemesi,
Kozlu Sulama Tesisi, Keivan Kalesi, Ktek Kalesi, all, aban Kalesi, Sakasen Kalesi,
Geyiklitepe (Ceylan A. 2007: 108; Kozbe- Ceylan A. 2008: Geyiklitepe; Ceylan A. 2008: 225 vd.),
Kzlar Kalesi (Kozbe-Ceylan vd. 2008: Kzlar Kalesi; Ceylan N. 2007: 65) ve Camulu Hyk
(Ceylan A. 2008: 279; Ceylan A.-Bingl 2008: 137; Pehlivan 1984: 30; Kozbe-Ceylan A. 2008:
Camulu)tr.
Kazman Blgesi, kaya panolar ynnden de olduka zengindir. nsanolunun doa ile
yapt yaam sava bu kaya st resimlerinin domasna sebep tekil etmitir. Kayalarn
stne izilen resimler, yapldklar zamandan gnmze kadar, en byk sanat ant olarak
ayakta kalabilmilerdir. Kaya sanatlar insanolunun en eski miras olma zellii ile gelecek
nesillere, gemiin kltrel mesajlarn ve inanlarn aktarrlar. Bu ynyle olduka zengin
olan blgede; Geyikli, Camulu, Kurbanaa Maaras, Yazlkaya, Karaboncuk- emeba,
Kmrl, Tunkaya Yalca, iekli Kaya Panolar yer almaktadr (Ceylan, A. 2008). Kazman
tarihinin gnna karlmasnda kaya st resimlerinin nemi yadsnamaz bir gerektir.

SUTAD 39

Yalca Kalesinde Ylan Figr ve Trklerde Ylan Simgesi

Kaya st resimleri, Kazman blmnn doal gzelliklerinin yan sra blgeye kltrel
zenginlik de katmaktadr.
Trk tarihinde, Orta Asya kkenli kaya resimleri hi phesiz Trklerin Anadoluya yapt
aknlar dorular niteliktedir. Kuzey ve Kuzeybat Moolistanda kaya panolarnn varl,
Eneolitik ve Bronz andan itibaren bilinmektedir. Eneolitik ve Bronz anda, kaya
panolarnda, ylan motiflerinin rnekleri grlmektedir (Hoppal 2015: 31).
Yalca Kaya Panolar, Kazmann kuzeydousunda bulunan Yalca Kynn 1 km.
kuzeydousunda yer almaktadr. Yalca Ky, Kazmann en kk kydr. Kyn
yaknnda 2961 m. ykseklikte Yalca Da yer almaktadr. Digor ve Yalca kynn
kuzeyinde, Yalca Kalesi bulunur (Foto 1-4). Dou Anadolunun yksek kalelerinden biri olma
zelliini tayan ve deniz seviyesinden 2090 m. ykseklikte bulunan Kale, Kazmandan gelen
yayla yollarn ve ayn zamanda kalenin dousunda bulunan tarm alanlarn kontrol edebilecek
ekilde konumlandrlmtr. Kalenin lk Tun andan itibaren yerleim grd anakmlek bulgularndan anlalmaktadr. Kale, youn olarak lk Tun ve Erken Demir anda
yerleim grmtr. Kalenin kuzey kesiminde, byk antsal kayalar zerinde, kaya resimleri
bulunmaktadr. Blgedeki dier kaya resimleri izgi ve kazma tekniinde yaplmasna ramen,
Yalca Kaya resimlerinin, oyma tekniinde yapld grlmektedir. Kaya panosunda, 70 cm.
boyutlarndaki ylan figrnn altnda, birbirine kenetlenmi insan resimleri bulunmaktadr
(Foto 5-6) (Ceylan A. 2008: 303 vdd.). Her iki yandaki resimler yetikin insan figrlerine ait iken,
ortadaki resim bir ocua aittir. Panonun bulunduu tan bat ksmnda da yosun iinde
olduundan tam olarak anlalamayan kvrml bir figr daha izilmitir. Boyut asndan
dierinden daha kk olan bu figr, panonun st ksmnda yer alan ylan figr ile byk
lde benzerlik gstermektedir. Panonun bulunduu ta, yaklak 2 m. eninde ve 1 m.
boyunda andezit tadr. Pano ise 9 cm. eninde 1 m. boyundadr. Panonun kalenin giri ksmna
yaplmas kaleyi koruma amal olduunu dndrtmektedir (Ceylan A. 2008: 303 vdd.).
Trk sanatnda hayvan slubu adl sanat tarz, Trk kltrnde hayvan figrlerinin
zaman iinde artmasna bal olarak ortaya kmtr (Turan 2009: 87 vd.; oruhlu 2000 : 221
vd.). Eski Trk takviminde,on iki yllk devir esas olarak alnmtr. Gne- Ay karma hesabna
gre dzenlenen, On ki Hayvanl Trk takviminde, on iki yllk devreyi srayla u hayvanlar
meydana getirmektedir (Turan 2009:33 vd.; Esin 2004: 119; Kafesolu 1983: 329).
1-) Sgan (Fare) 2-) Ud (kz ve Sr) 3-) Bars (Kaplan, Pars, Aslan) 4-) Tavgan (Tavan)
5-) Luu veya nek (Ejderha, Balk veya Timsah olabilir) 6-) Ylan 7-) Yunt, Yont (At) 8-) Koy, Kon
(Koyun, Ko) 9-) Biin (Maymun) 10-) Takagu, Takgu (Tavuk ve Horoz) 11-) Kpek 12-)
Tonguz (Domuz)
On ki Hayvanl Trk Takviminin, Miladi takvimin baz yllarna gre uygulan, 1994
ylnda Trkmenistan iin hazrlanan, Trkmen Medeniyeti Dergisinin arka kapanda yer
almaktadr. Aada On ki Hayvanl Trk Takvimi emas bulunmaktadr (oruhlu 2000: 238).

SUTAD 39

411

412

Nezahat CEYLAN

gel; On ki Hayvanl Trk Takviminde hayvanlarn bir dairenin etrafnda eit aralklarla
dizildiklerini ve bu aralklarn 12 ay ve 12 saati gsterdiini belirtmitir (gel 2014: 316).
Kafesolu, On ki Hayvanl Trk Takviminin kullanl ile ilgili olarak Gktrklerde,
Uygurlarda, Bat Trklerinde (Bulgarlar) ve muhakkak ki daha nceleri Hunlarda kullanlm olup<
ifadeleriyle, takvimin kullan dnemini Hunlara kadar dayandrmaktadr. Gktrke kitabeler,
Uygur kitap ve hukuki vesikalar, Tuna Bulgar kitabelerinin bazlar, Bulgar hakanlar listesi,
Manas destanndaki baz hadiseler bu takvimle tarihlendirilmitir. Eski Trk takvimi, son
zamanlara kadar Orta Asyada bilhassa Krgzlarda kullanlmaya devam etmitir (Kafesolu
1983: 329). eitli Trk topluluklar, kiilerin doduklar yla denk den bu takvimdeki
hayvann, kii zerinde, btn yaam boyunca etkili olacana inanrlard. Bu ekilde o
hayvann himayesini temin etme inan salanrd (oruhlu, 2000: 239). rnein ylan ylnda
meyve ok az olup, genelde ktlk yaanr. Bu ylda ylan, san gibi hayvanlar oalr. Ylan
ylnda doan ocuklar bazen mlaym, genelde ise kt huylara sahip olur. Ylan ylnda
insanlar arasnda ekememezlik, kin, haset gibi duygular artar (Turan, 2009: 103).
Eski kutsallardan olan ylan, akl-duygu, sevgi-nefret, yaam- lm, iyilik- ktlk, anskt ans gibi kart zellikleri kendisinde barndrmaktadr. Ylan hem kutsaldr hem de ondan
ok korkulur. gel, ylan ya da kulakl ylann (ejderha) hayat aacnn bekiliini yaptn
belirtmektedir (gel 2014: 584).
Ylan, Trk amanizminde, yeralt tanrs Erlik ile ilgili bir simgedir. zellikle kara ylan
Erlikle ilgili bir gedir (oruhlu 2000: 245). Trk boylar arasnda ylan, amana yardm eden
hayvan ruhlarndan birisini temsil etmekteydi. Ylan, aman iin vazgeilmeyen koruyucu
ruhtu. Esrarengiz bir hayvan olduu iin amann yeralt ve yerst seyahatlerinde ona yardm
etmekteydi. amanlar yeralt ve yerstne seyahat ettikleri vakit, giydikleri kaftann zerinde
bal, byk azl ylanlar yer almaktayd (Seyidolu 1998: 86). amann klahnn n
ksmnda da birka sra ylan ba bulunmaktadr. Katonova gre Beltir ve agay amanlarnn
davullarnn zerinde yedi sar kz, maral, kurbaa, ylan, kayn aac, gne, ay, eitli
yldzlar ve kt ruhlar temsil eden geler grlmektedir (oruhlu 2010: 86).
Altay Yaratl efsanesinde ylan, ktlk ilah ve ruhu olan yeralt tanrs Erlikin szne
aldanan bir hayvan olarak karmza kmaktadr. Ylan ve kpek, yenilmesi yasaklanan
daldaki meyveleri korumakla grevliydiler. Erlik, ilk insanlar olan Trungey ve Ejeyi, yasak
meyveyi yemeleri iin kandrmaya alr. Ylan, aaca karak elmay srr. Erlikin szne
kanan Ejede elmadan srr ve srmak istemeyen Trungeyin zorla azna srer. Yaratc lgen
bu iin sorumlularn arar. Hepsi suu birbirlerinin zerine atarlar. Bu nedenle hepsi
cezalandrlr. lgen ylana imdi sen Knns (eytan) oldun. Kiiler sana dman olsun, vursun,
ldrsn der. Sonuta lgenin cezas olarak,Trungey ve Eje dnyada, eytanda yeraltnda
yaamaya mahkum edilir (nan 1972: 15 vd.; oruhlu 2010: 181; gel 2014: 490 vd.). Ayrca
Altay mitolojisinde vcudu batan aaya ylanlarla sarl olan Erlik, elinde krba yerine ylan
tutar1 (Biray 2013 : 97).
Orta Asya Trk destanlarnda ylan oka kullanlan bir simgedir. Bu destanlardan birisi
de Ylan- Baba (Clan- Baba) destandr. Bu destanda Bir yiit, Ylan- Babay kovalayan bir
ejderhay ldrerek onu kurtaryor< (gel, 2014: 713). Bir baka destan ise Ylan- Han
destandr. Bu destanda Dev Ylan- Hann bir duda yerde; bir duda gkte enesi ile dnyay
tutuyordu< (gel 2014: 716).
Trk ve Altay mitolojilerinde ylan ana ve ylan ata terimleri bulunmaktadr. Mitolojide ak
ylan olarak belirtilen ana tanradr. Ylanlarn ondan trediine inanlr. Bu ylan anann,
diisi ibke, erkei ise erbke olarak adlandrlmaktadr. Ylan ata terimi ise kara ylan
olarak adlandrlan ylan tanrdr.
1

SUTAD 39

Yalca Kalesinde Ylan Figr ve Trklerde Ylan Simgesi

Bratton, Smer Mitolojisinde yer alan Adem hikayesinin en nemli unsurlarndan biri olan
ylan motifini Smer ve Tevrat arasndaki benzerlikle aklamaya almaktadr. Bratton Smer
kap ve kacaklarndaki ylan motiflerini ve Smer mitolojisinde bir ylann hayat aacnn
altnda bekilik yaptn eserinde belirtmektedir (Bratton 1995: 52 vd.). Glgam Destannda
ise, Glgam genlik ve hayat otunu yiyerek, deri deitirme zelliine ve lmszle
ulamaktadr (Armutak 2004: 152). Smer yaratl efsanesinde gkyz ve yeryz tanrlarn
yaratan Lakmuyla Lakamu, birer dii ve erkek yland. Ouz- Nameye gre yer evreni
ylandr. Altay efsanesinde ise benzer olarak yer altnn hakan, yedi kat yerin altnda yaayan
lan Mongustan bahsedilmektedir (Biray 2013: 98).
Trk halk, ylan hazinelerin bekisi ve koruyucusu olarak grmtr. Gktrk Devletine
ait Orhon kitabelerinde ve Uygur Bilge Kaan antnda ejder bekilik yapmaktadr (Esin 1978:
49 vd). Orta Asya Trkleri hayat aacnn altnda bekleyen ylana (kulakl ylan denilen
ejderha) abra/ acrga derlerdi (gel 2014: 584). Ylan veya onun dev sureti olan ejderha iin
ayrca yel bke kavram da kullanlmtr. Hatta Hunlar bakentlerine Ejderha ehri (Lungcheng) adn vermilerdir (gel 2014: 717). Azerbaycan Trkleri arasndaki halk inannda ise
ev iyesi olarak kabul edilen ylan, yaad evin bereketi demektir. Yaad yeri berekete
kavuturur, refah ve bolluk getirir, ldrlemez, nk bereket semboldr2 (Biray 2013:98).
nceki dnemlerde, sabrl, merhametli, misafirperver, dost canls olarak karmza kan
birbirine sarlm ylan figr, Orta Asya Trkleri arasnda salk, saadet, talih, ifa ve bilge
sembol olarak grlmtr (Biray 2013: 96 vd.). Orta Asya Trkleri gittikleri her yere ylan,
ejderha, kartal, ku, kz ba, aslan gibi hayvanlarn kabartmalarn ve resimlerini ilemilerdir
(Baar 1978: 48; Orozobayev 2012: 110). Trklere ait Tamgal Sayda, kaya resminin zerinde iki
adet gne, aslan, boa, kpek ve inek sembolleriyle birlikte ylan figr de yer almaktadr.
Ayrca Kazan kentininde armas kanatl ylandr (Biray 2013: 98). Nahcivandaki Gemikaya
kaya panolarnda geyik ve ylan tasviri birlikte yer almaktadr. Dier bir Gemikaya kaya
panosunda ise elinde ylan tutan insan figr bulunmaktadr (Baheliyev-Marro 2009: 1 vdd.)
Manas Destannda ise ylan u ifadelerle gemektedir (Yldz 1995: 438):
Ylan ylnda srnsene!
Ylk yl o yerde
Varp vuru salsana
Bu da sana vermez mi?
Manas Destannda, ylan ylnda srnmenin, ylk ylnda savamann baar getirecei
vurgulanmtr. Trkler, yllara verdikleri anlamlar ile o yl tanmlam, kendileri iin o yln
zor veya kolay geeceine inanmlardr.
Kagarl Mahmut eserinde, Trklerin On ki Hayvanl Trk Takvimi yllarnn hepsini
hikmetli saydklarn, o yl ile ilgili fal tuttuklarn ve uur saydklarn belirtmitir (Kagarl
Mahmut, 1985: 347; oruhlu 2000: 241).
Krgz, Kazak, Bakurt, Hakas, Tuva, Yakut gibi Trk halklarnda ylan klt ile ilgili
unsurlara rastlanmaktadr. rnek verilecek olursa Bakurtlarda on iki kavme karlk gelen on
iki kutsaldan biri ylandr (Roux 2005: 389). bn Fadlan seyahatnamesinde X. yyda Bakurtlar
arasnda ylana tapanlardan bahsetmitir ( Doan, 1954: 67). gel, Sibirya da yaayan halklarn,
ylan gibi korkun hayvanlarn figrlerini sakladklarn, bunu yapmakla, hayvanlarn
kendilerine yardm edeceklerine inandklarn belirtmitir (gel 2014:53). Ylan, Kpak
Trklerinde de aile ocann koruyucusu olarak karmza kmaktadr (Paayeva ve Paayev
2005: 103).
2

Ev iyesinin evleri koruduuna inanlrd. Evlerde bereket sembol olarak grlrd.

SUTAD 39

413

414

Nezahat CEYLAN

Uygurlarda; kutsal ylanlar olan Nagalarn kral ile kralielerini ve yine Uygurlara ait olan
Irk Bitig adl fal kitabnda, dnyann merkezinde, Altn Dada oturan altun balg ylan
mitolojik unsur olarak grmekteyiz (Esin 1979: 38). Manihaizm etkisiyle yazlan Irk Bitigde,
ylan, ay, domuz, ahin, kartal gibi hayvanlar ktl temsil etmektedirler. Ylan kavramnn
temsil ettii bir baka ge ise Uygurlardaki kuzey ynn iaret etmek iin kullanlan kara
ylandr (oruhlu 2010: 181). Uygur budist edebiyatnda ylan, reenkarnasyon inancna gre
karanlklar dnyasnda, ylan bedeninde doan kt ruhlar simgelemektedir. Az amranmak
knl agulug ylanka okayur Hrs, ihtiras sevgisi ya da ball olan zihin zehirli ylana benzer
rneinde, hrs ve ihtiras sahibi insanlarn ylan bedeninde doduklar aklanmtr. Ayrca
insan gnah ilemeye ynelten unsurlar, zehirli ylannki ile benzetilmitir (Demirci 2014: 680).
Ylan, eitli sanat eserlerinde kuvveti, lmszl ve dnyann yaratln sembolize
eden bir motif olarak temsil edilmektedir. Kltrmzde olduka nemli yeri olan ylan,
dokumalarn desen ve motiflerinde de kullanlm bir figrdr. Tansu bu motiflerin S ya
da yatk S harfi eklinde, kvrml, ift bal aaya sarkk , ok kollu, irkin grnl,
korkun bir yaratk eklinde ya da ylan biimli tasvir edildiini eserinde belirtmektedir
(Tansu 1971: 42 vd.). Genellikle ran ve Orta Asya dokumalarnda en yaygn kullanlan hayvan
motiflerinden birisi hi kukusuz ylan motifidir (rer 2002: 67.). Konyadaki kilimlerde hayat
aac motifinin st ksmnda aatan ban dar uzatm saa ve sola doru bakan ylan
figr bulunmaktadr. alma alanmz oluturan Yalca Kalesinin bulunduu alandaki Kars
kilimlerinde grlen ylan motifleri de u ekilde karmza kmaktadr (lmez, 2010: 14 vd.).

Ayrca el rgl nakl oraplar zerinde, kuma ve ilemlerde de ylan motifini grmek
mmkndr (lmez 2010:17).

SONU
Ylan motifi, Trk topluluklar arasnda, ebedilik, ebedi bekilik, koruyuculuk anlamnda
kullanlmtr. Trk topluluklar arasnda amanizmin nemli bir unsuru olarak karmza
kan ylan, amanlarn yeraltna yaptklar seyahatlerde onlara koruyuculuk yapmaktadr.
Uygurlarda kuzey ynn temsil eden ylan Irk Bitig adl fal kitabnda altun bal ylan olarak
gemektedir. Smer mitolojisinde hayat aacnn altnda bekilik yapan yine ylandr. Orta
Asya Trkleri arasnda saadet, talih, salk ve ifa temsilcisidir. Krgz, Kazak, Tuva, Hakas,
Bakurt, Yakut gibi Trk topluluklarnda sonsuzluk, sonsuzluun bekilii, koruyuculuk gibi
grevlerde simge olarak kullanlmtr. Zehirli ylan lm simgelerken, deri deitirme
zellii ile lmszl de temsil etmektedir. Trk mitolojisinde iyilii ve ktl temsil

SUTAD 39

Yalca Kalesinde Ylan Figr ve Trklerde Ylan Simgesi

eden bu simge, Trk sanatnn pek ok alann ierisine yansmtr. Blgede tespit edilen ok
saydaki kaya resimlerinin Orta Asya ile ilgili olduu belgelenmitir. Bunlardan en nemlisi hi
phesiz Geyiklitepe kaya resimleridir. Geyiklitepe kaya resimlerinde belirlenen Gktrk
Yaztlar bu birliktelii ortaya koymaktadr. Yalca Kalesi, kaya resimleri de bu anlamda,
Anadolu tarihi iin byk nem tamaktadr.

SUTAD 39

415

416

Nezahat CEYLAN
KAYNAKA
ARMUTAK, Altan (2004), Dou ve Bat Mitolojilerinde Hayvan Motifi II, stanbul niversitesi,
Veterinerlik Fakltesi Dergisi, 30 (2), stanbul, 143-157.
BAKHSHALYEV, Veli CATHERNE Marro (2009). The Archaeology of Nakhichevan / Ten Years of New
Discoveries, stanbul.
BAAR, Zeki (1978), Halk Hekimliinde ve Tp Tarihinde Ylan, Ankara.
BRAY, Nergis (2013), Terim Dnyamzda Ylan: Kavram, Anlam ve Yap Bakmndan, Avrasya
Terim Dergisi I/2, stanbul, 95-113.
BRATTON, Gladstone (1995), Yakn Dou Mitolojisi, stanbul.
CEYLAN, Alpaslan (2007) Kuzeydou Anadolu Yzey Aratrmalarnn Bir Deerlendirmesi,
Atatrk niversitesi Sosyal Bilimler Dergisi VII/39, Erzurum, 103-117.
CEYLAN, Alpaslan (2008), Dou Anadolu Aratrmalar I (Erzincan-Erzurum-Kars-Idr 1998-2008),
Erzurum.
CEYLAN, Alpaslan BNGL, Akn vd. (2008), 2006 Yl Erzincan, Erzurum, Kars ve Idr lleri
Yzey Aratrmalar, AST XXV 3, Ankara, 129-148.
CEYLAN, Nezahat (2007), Kazmanda Tarihi ve Arkeolojik Aratrmalar, Kars: Kafkas niversitesi,
Sosyal Bilimler Enstits, (Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi).
ORUHLU, Yaar (2000), Trk Hayvan Takvimi, M.Uur Derman Armaan Altmbeinci Ya
Mnasebetiyle Sunulmu Tebliler-M.Uur Derman Festschrift Papers Presented On The Occasion Of
His Sixty Fifth Birthday ( Ed. Irvin Cemil Schick), Sabanc niversitesi Yaynlar, stanbul, 221-253.
ORUHLU, Yaar (2010), Trk Mitolojisinin Ana Hatlar, Ankara.
DOAN, Ltfi ( 1954), bni Fadlan Seyahatnamesi, Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 3/
1, 59- 80.
ERENTZ, Cahit (1954), Aras Havzasnn Jeolojisi, TJK, Blten No: 11, Ankara.
ESN, Emel (1978), slamiyetten nceki Trk Kltr Tarihi ve slama Giri, stanbul, 49-53.
ESN, Emel (1979), Trk Kosmolojisi (lk Devir zerine Aratrmalar), stanbul.
ESN, Emel (2004), Orta Asyadan Osmanlya Trk Sanatnda konografik Motifler, stanbul.
HARMANKAYA,

Sava

TANINDI,

Ouz

(1996),

Trkiye

Arkeolojik

Yerlemeleri-1:

Paleolitik/Epipaleolitik, stanbul.
HOPPAL, Mihaly (2012), amanlar ve Sembolleri. Kaya Resimleri ve Gsterge Bilim, stanbul.
NAN, Abdulkadir (1972), Tarihte ve Bugn amanizm-Materyaller ve Aratrmalar, Ankara.
KAFESOLU, brahim (1983), Trk Milli Kltr, stanbul.
KAGARLI, Mahmut (1985), Divan- Lgat-it Trk, Ankara.
KIRZIOLU, Fahrettin (1953), Kars Tarihi, Ankara.
KOZBE, Glriz -CEYLAN, Alpaslan vd. (2008), Trkiye Arkeolojik Yerlemeleri (TAY)-4, stanbul.
KKTEN, smail Kl (1970), Yazlkayada Ve Kurbanaa Maarasnda (Kars- amulu) Yeni Bulunan
Diptarih Resimleri, Karseli 6/69, Kars, 2-16.
KKTEN, smail Kl (1975), Kars ve evresinde Dip Tarih Aratrmalar Yazlkaya Resimleri, Atatrk
Konferanslar V, Ankara, 95-104.
OROZABAYEV,

Mayrambek

(2012),

Krgz

Halk

nanc

ve

Halk

Hekimlii

Uygulamalarnda Ylan, Karadeniz XV, Ankara, 107-123.


GEL, Bahaeddin ( 2014), Trk Mitolojisi I, Ankara.
GEL, Bahaeddin (2014), Trk Mitolojisi II, Ankara.
LMEZ, Filiz Nurhan (2010), Dokumalarda Ylan Motifi, Sleyman Demirel niversitesi Gzel Sanatlar
Fakltesi Dergisi 3/6, Isparta, 1-21.
PAAYEVA, Valide-PAAYEV, Nazim (2005), Ejder Desenli Azerbaycan Hallar, Atatrk
niversitesi Gzel Satlar Dergisi 15, Erzurum, 101- 122.

SUTAD 39

Yalca Kalesinde Ylan Figr ve Trklerde Ylan Simgesi

PEHLVAN, Mahmut (1984), En Eski alardan Urartunun Yklna Kadar Erzurum ve evresi,
Erzurum: Atatrk niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, (Yaynlanmam Doktora Tezi).
ROUX, Jean Paul (2005), Orta Asyada Kutsal Bitkiler ve Hayvanlar, stanbul.
SEYDOLU, Bilge (1998), Kltrel Bir Sembol: Ylan, Dursun Yldrm Armaan, Ankara. 86-92.
TANSU, Sabiha (1971), Ylanl Halnn Hikayesi, Trkiyemiz 3, stanbul, 42-43.
TURAN, Osman (2009), On ki Hayvanl Trk Takvimi, stanbul.
UZUN, Sebahat (1991), Kazman ve evresinin Fiziki Corafyas,, Erzurum: Atatrk niversitesi
Sosyal Bilimler Enstits. (Yaynlanmam Doktora Tezi).
RER, Harun (2002), Yabanc irketlerin Bat Anadolu Blgesindeki Halclk Faaliyetleri ve Bunun
Geleneksel Trk Hal Sanatna Etkileri, zmir:

Ege niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits,

(Yaynlanmam Doktora Tezi).


YILDIZ, Naciye (1995), Manas Destan (W. Radloff) ve Krgz Kltr ile Ilgili Tespit ve Tahliller, Ankara.

SUTAD 39

417

418

Nezahat CEYLAN

EKLER

Harita 1: Kars Haritas

SUTAD 39

Yalca Kalesinde Ylan Figr ve Trklerde Ylan Simgesi

Foto 1: Yalca Kalesi

Foto 2: Yalca Kalesi

SUTAD 39

419

420

Nezahat CEYLAN

Foto 3: Yalca Kalesi Sur Duvarlar

Foto 4: Yalca Kalesi Sur Duvar

SUTAD 39

Yalca Kalesinde Ylan Figr ve Trklerde Ylan Simgesi

Foto 5: Yalca Kalesi Ylan Kabartmas

Foto 6: Yalca Kalesi Ylan Kabartmas

SUTAD 39

421

SUTAD, Bahar 2016; (39): 423-441


e-ISSN 2458-9071

LETM FAKLTES RENCLERNN KULLANIMLAR VE


DOYUMLAR YAKLAIMI EREVESNDE SOSYAL MEDYA
KULLANIM ALIKANLIKLARI
SOCIAL MEDIA USES AND GRATIFICATIONS APPROACHES ON
FACULTY OF COMMUNICATION STUDENTS SOCIAL MEDIA
HABITS
Nilfer CANZ*

z
Bir toplum iinde yaayan insanlar gvenlik, beslenme, elence ve haber alma gibi bir takm
ihtiyalarn karlamak iin; gnlk yaam pratii gereksinimlerinden biri olan iletiime ihtiya
duyarlar. Bu iletiim erevesinde ise; fotoraf, gazete, telefon, radyo, televizyon, cep telefonu,
internet ve yeni iletiim aralarndan sosyal medyay youn ekilde kullanrlar. Sosyal medyann
gnmzdeki kullanm younluu ise, sosyal medya kullanma alkanlk ve motivasyonlar
konusuna eilmeyi gerektirmektedir. Bylesi bir amatan ortaya kan bu almada, kullanmlar ve
doyumlar yaklam temel alnarak Seluk niversitesi letiim Fakltesindeki rencilerin sosyal
medya kullanma alkanlk ve motivasyonlar aratrlmtr.
Seluk niversitesi letiim Fakltesi sosyal medya kullancs 438 renci katlmcdan, alan
aratrmas ile elde edilen verilere gre; insanlarn sosyal medya kullanmalarnda 6 motivasyon
belirlenmitir. Bunlar nem srasna gre; Bo Zamanlar Deerlendirme ve Elence, Bilgilenme ve
Sosyal Etkileim, Gzetim-Rehberlik ve Rahatlama, Sosyal Ka, Ekonomi ile Kiisel Sunum
motivasyonlardr.
Katlmclarn cinsiyeti, ya ve gelir dzeyi; sosyal medya kullanma motivasyonlarn ve sosyal
medya kullanma oranlarn belirleyen temel deikenler konumundadr.

Anahtar Kelimeler
Kitle iletiim, sosyal medya, kullanc, kullanmlar ve doyumlar, sosyal medya kullanm
motivasyonlar.

Abstract
Sharing the information is a kind of need in the everyday practices of people who live in the
community to meet the individual needs as security, nutrition, entertainment and communication. In
the context of communication, the society uses the mass media such as photography, newspapers,
telephone, radio, television, mobile phone, internet and especially growth in using social media
efficiently as new communication tools. The intensive use of the social media today requires to focus
on the topic of social media use attitudes and motivation. For this purpose, this study aims to research
about social media use attitudes and motivations of the students of the Seluk University Faculty of

Dr., T.C. Gmrk ve Ticaret Bakanl, alpbeg06@hotmail.com


Gnderim Tarihi: 01.12.2015
Kabul Tarihi:
06.04.2016

424

Nilfer CANZ
Communication on the basis of social media uses and gratifications theory.
In the survey phase of the study, according to the data obtained from fieldwork that were held
with 438 student social media users from the Seluk University Faculty of Communication, 6
motivation types has been identified on the usage of social media. The motivations in their order of
importance; Pass Time&Entertainment, Information Seeking & Social Interaction, SurveillanceGuidance&Relaxation, Social Escape, Economic and Social Recognition are proposed by the
participants.
Gender, age and income level of participants are essential variables to determine the motives for
social media use and the rate of social media use.

Keywords
Mass media, social media, users, social media uses and gratifications, motives for social media
use.

SUTAD 39

letiim Fakltesi rencilerinin Kullanmlar ve Doyumlar Yaklam erevesinde Sosyal Medya Kullanm
Alkanlklar

GR
On sekiz ve on dokuzuncu yzyllarda Avrupada yeni bulularn ortaya kmas ve
buharn sanayide kullanlmas retimi artrrken sermaye birikiminin olumasna da neden
olmutur. Sanayi Devrimi ya da Endstri Devrimi olarak isimlendirilen bu yeni durum,
sosyolojik dnmlerin ve yeniliklerin temel sebebidir. Kitlesel yaantyla birlikte kitle iletiim
aralarnn ortaya kmas da yine bu durumun bir sonucu olarak kabul edilmektedir.
Gnmzn modern insanlar renmek ve bilmek istediklerini saniyelerle ifade edilen bir
hzda geni kitlelere ulatrabilen gazete, dergi, kitap, radyo, televizyon, telefon, bilgisayar ve
internet gibi kitlesel yayn yapan kitle iletiim aralarndan karlar duruma gelmilerdir
(Bykbaykal, 2005:71). Bunlardan zellikle internet, Yirminci yzylda yaanan hzl teknolojik
gelimeler sayesinde byk ilerlemeler kaydetmitir. Tek bir tayc kanal zerinde, bir
ortamdan baka bir ortama, grnt ve yazy gnderen sistem olan internet, geleneksel kitle
iletiim aralar zerinde yapsal ve biimsel deiimlere yol am, ayn zamanda toplumsal ve
ekonomik etkiler de yaratmtr (Saymer, 2008:25). nternetin gelimesi ve yaygnlamas yeni
medya kavramnn ortaya kna da neden olmutur.
Cep telefonu, internet ve sosyal medyadan oluan yeni medya, gnmz kitlesel ve
bireysel iletiiminin en gzde aralar durumundadr. Zaman ve mekn snrlamas olmadan
(mobil tabanl), paylamn, tartmann esas olduu insan bir iletiim ekli olarak tanmlanan
yeni medya (Vural ve Bat, 2010:3351); bilgiye ulamaya alan her kullancnn ayn zamanda
bir bilgi kayna olduu yeni bir medya dzenini ifade etmektedir (Bostanc, 2015:46).
Geleneksel medyadan (gazete, tv, radyo vb.) dijitallik, interaktiflik, multimedya biimsellii ve
kullanc trevli ierik retimi, hipermetinsellik, yaylm ve sanallk gibi zellikleriyle
farkllamaktadr (ztrk, 2014a:408). Yeni medyay oluturan en popler aralarn banda ise
sosyal medya gelmektedir.
yle ki artk, bo zaman deerlendirmelerinden alma ekillerine, gnlk modadan
yeme-ime alkanlklarna, elenceden siyasi oy verme davranna (Canz, 2011:114), haber
retiminden haber akna, al veriten reklama kadar birok alan sosyal medya tarafndan
dzenlenir olmutur. Daha z bir deyile, kitle iletiim aralarnn toplumda yerine getirdii
eitim, toplumsallatrma, haber - bilgi verme, elendirme, tartma ortam hazrlama,
gdleme, kltr gelitirme ve btnletirme ilevleri (Kaya, 1985:15-16) sosyal medya
tarafndan yerine getirilir olmutur.
Kitle iletiim aralarnn topluma yn verdii ve toplumu ekillendirdii dncesi 1900l
yllarn balarndaki gl etkiler dnemi olarak kabul edilen aratrmalarla ortaya
konulmakla birlikte (Kalender, 2005:109) ilerleyen yllarda yaplan aratrmalarla kiilerin bu
aralar deiik amalarla kullandklar fikri de olumaya balamtr. Yani insanlar kitle
iletiim aralarn hangi amala kullanmaktadrlar? sorusu sorulmaya balanmtr. Bu soruya
cevap ise, Elihu Katz tarafndan 1940l yllarda kefedilip 1970li yllarda ilk defa ismi konan,
Kullanmlar ve Doyumlar yaklamyla verilmitir.
nsanlarn medyay kendi yararlarna kullandn ifade eden kullanmlar ve doyumlar
yaklam; Katz, Blumler ve Gurevitch tarafndan zaman getike de srekli gelitirilmitir. Bu
aratrmaclar, medyay kullanm amacnn, medya seimi ve kullanmnda etkin rol oynadn
belirtmilerdir (Rossi, 2002). Kendisinden nceki aratrmalarda izleyiciyi pasif kabul eden, bu
nedenle de kitle iletiim aralar tarafndan ne sunulursa onu almak zorunda grlen

SUTAD 39

425

426

Nilfer CANZ

kullanc bu yaklamda aktif kabul edilerek ihtiyalar dorultusunda medyay setii


kabul edilmektedir (Mutlu, 1999:81).
Katzn ortaya att Kullanmlar ve Doyumlar Yaklamnn be temel varsaym
vardr (Katz, Blumler ve Gurevitch, 1974:21-22):
1-zleyici Aktiftir: Kullanc kendi amacn gerekletirmek iin medyay kullanmaktadr.
2-zleyici nisiyatif Sahibidir: Bireyler kendi ihtiyalarn karlamak iin ihtiyalar
dorultusundaki kitle iletiim aralarn ya da ieriklerini seerek kullanrlar.
3-Medya Tek Doyum Kayna Deildir: nsanlarn gereksinimleri ok eitlidir ve medya
tketimi her gereksinimi eit biimde karlamaz. Bu nedenle medya haricinde insan
ihtiyalarn tatmin edebilecek alternatif kaynaklar da vardr. Medya o alternatif
kaynaklarla rekabet ierisine girer.
4-nsanlar Motivlerinin ve Gereksinimlerinin Farkndadr: nsanlar kendi ilgilerinin ve
motivlerinin farkndadr. Bu yzden de kitle iletiim aralarnn kullanm amalar ile ilgili
veriler dorudan izleyiciden elde edilir.
5-zleyici Ynelimleri Aratrlrken, Medyann Kltrel nemi Hakkndaki Deer Yarglar
Gz Ard Edilmelidir: zleyici ynelimleri onlarn sahip olduklar kavramlar zerinden
kefedilirken, kitle iletiiminin kltrel nemi hakknda deer yarglarnn askya alnmas
gerekmektedir. nk medyay izleme karar veren izleyiciler bireysel davranmakta ve
kendi ihtiyalarn tatmin noktasnda tercihte bulunmaktadr.
Katza gre medya araclyla bireylerin giderdii ihtiyalar be gruba ayrlmaktadr
(aktaran Glnar ve Balc, 2011:29-30):
-Bilisel htiyalar: Kanaat, bilgi ve anlay glendirme ile ilgili ihtiyalar
-Duyusal htiyalar: Estetik, zevk veren duygusal deneyimleri glendirme ile ilgili
ihtiyalar
-Bilisel-Duygusal htiyalar: stikrar, kendine gveni, gvenilirlii, ve mevcut
durumu glendirmeyle ilgili ihtiyalar bu snftadr.
-Btnletirici htiyalar: Btnletirici ihtiyalar aileyle, arkadalarla ve dnya ile
balanty glendirme ile ilgili ihtiyalardr.
-Ka htiyac: Gndelik hayatn geriliminden ve skntlarndan kala, kurtulma
istei ile ilgili ihtiyalardr. Bu ka dorudan bireyin kendisinden uzaklama eklinde
olabilecei gibi sosyal rollerinden uzaklama biiminde de olabilir.
Kitle iletiim aralarnn insanlar tarafndan ne amala kullanldn belirlemek zere
bu zamana kadar yaplm aratrmalara bakldnda gazete, televizyon gibi geleneksel
aralar zerine younlat grlmektedir. Son yllarda internet ve sosyal medya zerine
yaplan tek tk aratrmalarn varlna da rastlanmakla birlikte letiim Fakltesi
rencilerinin sosyal medyay ne amala kullandklar zerine yaplm aratrmaya henz
Trkiyede rastlanmamaktadr. Kullanmlar ve doyumlar yaklam esas alnarak Seluk
niversitesi letiim Fakltesi rencileri rneinde yaplan bu aratrma; letiim Fakltesi
rencilerinin sosyal medyay kullanma alkanlklar ve motivasyonlarn belirlemeyi
amalamaktadr.
1. SOSYAL MEDYA
Sosyal medya ile ilgili farkl farkl tanmlamalar yaplmaktadr. ztrk (2014b:219),
sosyal medyay, internet ortamnda sanal topluluklarn oluturulmasna, sosyal etkileime
ve sanal ortamda ortak i retimine olanak salayan web sayfalar olarak tanmlamaktadr.
Boyd ve Ellison (2008:211) ise; kullanclara snrl bir sistem iinde ak veya yar ak
profiller oluturma, dier kullanclarn listesini oluturma ve paylamda bulunma,

SUTAD 39

letiim Fakltesi rencilerinin Kullanmlar ve Doyumlar Yaklam erevesinde Sosyal Medya Kullanm
Alkanlklar

balantl olduu kullanclarn ve dier kullanclarn hareketlerini listeleme izni veren a


tabanl hizmetler olarak tanmlamaktadr. Bulunmaz (2011:30) ise, yaplan farkl
tanmlamalardan hareketle daha sade bir tanmlamaya varmakta sosyal medya, kiilerin
internet zerinden yer ve zaman snrlamas olmadan fikirlerini ve grlerini belirtmelerine
olanak salayan, internetin sunduu multimedya zelliklerini snrsz bir ekilde kullanm
imkan veren, ayn zamanda baka kiilerle karlkl gr alveriine ve paylama dayal bir
interaktif ortamn varln hayata geiren geni tabanl platform olarak belirtmektedir.
Nasl tanmlanrsa tanmlansn sosyal medya, insanlarn kendi aralarnda oluturduu,
tasarlad, enformasyonu dei toku yapt ve ieriklerini yorumlad sanal topluluklar ve
alarda etkileimlerin aralarn ifade etmektedir. Web 1.0dan Web 2.0a geilmesiyle ortaya
kmtr (ztrk, 2014a:411). znde paylam ve iletiim vardr. Kiilerin videolar, kelimeler,
yazlar, sesler ya da resimler araclyla iletiimde bulunabildii internet platformlardr.
Katlmclarna evrimii (online) ortamlarda kendilerini ifade etme, iletiime geme, gruplara
katlma ve bu ortamlara fikir, yorum ve yaynlaryla katkda bulunma imkan sunmaktadr
(Tengilimolu, Parlt ve Yar, 2014:78). En fazla kullanlan belli bal ortamlar: Facebook,
Twitter, Youtube, WordPres, LinkedIn, Google+, Foursquare, Blogger ve Wikipedia olarak
kabul edilmektedir.
Sosyal medyann genel olarak u zellikleri vardr (Bostanc, 2015:54):
Katlm: Kullanclarn katk salamasn ve geri bildirimde bulunmasn tevik eder.
Aklk: Hizmetlerinin ou geri bildirim ve katlma aktr. Oylamay, yorum yapmay ve
bilgi paylamn tevik etmektedir. erie eriilmesi ve kullanlmas nadiren engellenir. ifre
korumal ierikler ho karlanmamaktadr.
Karlkl letiim: Geleneksel medyann tek ynlln aarak, iki ynl karlkl
iletiim iin daha iyi imkanlar sunar.
Topluluk: Ayn ilgi alan etrafnda olumu olan topluluklara ve yelerine, ksa srede
etkili iletiim kurma imkan sunar.
Ballk: Dier sitelerle balantlardan, kaynaklardan ve ierik oluturan kullanclardan
yararlanarak geliir.
Geleneksel medyadan ise; etkileimlilii, ierik retmede uzmanlk istememesi, ieriinin
istenildii anda gncellenebilmesi, zaman ve mekn snrlamas olmamas, gven problemi
yaamas, teknik kullanm becerisi gerektirmesi, profesyonellik gerektirmemesi, reklam ve
ierik hedeflemesinin daha belirgin olmas, belli bir merkezi kontrole tabi olmamas, geri
bildirimin anlk alnabilmesi (Eitti ve Ik, 2015:17) ve kalclk farkllklaryla ayrlr.
2. KULLANIMLAR VE DOYUMLAR ZERNE YAPILAN ARATIRMALAR
Dnyada ve lkemizde kullanmlar ve doyumlar yaklam esas alnarak yaplm ok
sayda aratrma bulunmaktadr. Bunlarn ilki McQuail, Blumler ve Brownun (1972) yapt
aratrmadr. Onlardan sonra ise Rubinin (1985); Rosengren, Wenner ve Palmgreenin (1985)
Televizyon Kullanm zerine yaptklar aratrmalar gelmektedir. Alanda yaplan ilk alma
olan McQuail ve arkadalarnn almasnda, izleyicilerin televizyonu oyalanma (ka,
elence, duygusal rahatlama), kiisel ilikiler (arkadalk, sosyal fayda), kiisel kimlik
(deerlerin pekitirilmesi ya da iini rahatlatma, kendi kendini anlama, gerei kefetme) ve
enformasyon edinme iin izledikleri ortaya kmtr.
lkemizde ise, Koakn (2001:132-133) yapm olduu Televizyon zleyici Davranlar

SUTAD 39

427

428

Nilfer CANZ

Televizyon zleyicilerinin Tercihleri ve Doyumlar isimli almas kullanmlar ve


doyumlar yaklam esas alnarak yaplan ilk aratrmalarn banda gelmektedir. Ardndan
Vedat ve Vesile akrn 2010 ylnda yapm olduklar Televizyon Bamll
aratrmas; Kadir Canzn 2011 ylnda Yerel Televizyon zleme Alkanlklar ve
Motivasyonlar: Konya rnei almas ile yine 2011 ylnda Balc, Akar ve Ayhann
Televizyon ve Semen likisini Yeniden Dnmek: 2009 Yerel Seimlerinde zleyici
Motivasyonlar aratrmas bu alanda yaplm yerli aratrmalardan bazlarn
oluturmaktadr.
lkemizde son yllarda sosyal medya kullanclar zerinde kullanmlar ve doyumlar
yaklamnn esas alnd aratrmalara rastlanmaktadr. Ayhan ve Balcnn (2009)
Krgzistanda niversite Genlii ve nternet: Bir Kullanmlar ve Doyumlar Aratrmas
isimli makaleleri bu alandaki ilk almalardandr. Ayhan ve Balc (2009: 22) bu
almalarnda Krgzistandaki niversite rencilerini internet kullanmaya ynelten drt
temel motivasyon belirlemilerdir. Bunlar; bilgilenme/etkileim, sosyal ka,
ekonomik fayda ve elence motivasyonlar eklinde sralanmtr.
Akayn (2011) Gmhane niversitesi rneinde yapm olduu Kullanmlar ve
Doyumlar Yaklam Balamnda Sosyal Medya Kullanm: Gmhane niversitesi
zerine Bir Aratrma isimli almas da bu alandaki bir dier almay oluturmaktadr.
Akay (2011:148) bu aratrmasnda sosyal medya kullanclarnn sosyal evre
edinme/sosyalleme, elence/bo vakit geirme, rahatlama/stresten uzaklama ve
bilgi edinme/hayat tanma motivasyonlar nedeniyle sosyal medyay kullandklarn
ortaya koymutur.
Karako ve Glsnlerin (2012) Konya rneinde Facebook kullanclar zerine yapm
olduklar Kullanmlar ve Doyumlar Yaklam Balamnda Facebook: Konya zerine Bir
Aratrma almas da bu alanda yaplm bir dier aratrmadr. Karako ve
Glsnlerde
(2012:50) bu aratrmalarnda Facebook kullanclarnn Elence,
Bilgilenme/Arkadalk, Rahatlama/Sosyal Ka ve Sosyal Etkileim motivasyonlar
nedeniyle Facebook kullandklarn ortaya koymulardr.
Ancak, bu zamana kadar lkemizde letiim Fakltesi rencilerinin sosyal medya
kullanm ve doyumlar zerine yaplm her hangi bir aratrmann bulunmamas ise
almay nemli klmaktadr.
3.YNTEM
3.1.ARATIRMANIN UYGULANMASI VE RNEKLEM
Kullanclarn sosyal medya kullanma alkanlklar ile motivasyonlarn ortaya
koymak amacyla Seluk niversitesi letiim Fakltesindeki renciler zerinde bir saha
aratrmas gerekletirilmitir. Aratrma kitle iletiim aralarnn insanlar tarafndan ne
amala kullanldn aklayan, kullanmlar ve doyumlar modeli temel alnarak
gerekletirilmitir. Aratrma rnekleminin belirlenmesinde Amal rneklemenin alt
grubu olan Maksimum eitlilik rneklem Yntemi esas alnmtr. Saha aratrmasna
esas olan veriler letiim Fakltesindeki sosyal medya kullancs rencilerden 459 kii ile
yz yze anket teknii ile elde edilmitir. Bu anketlerin n incelemelerinin sonucunda 438
anket analize tabi tutulmutur.
alma, literatr taramasnda ortaya kan veriler dorultusunda sosyal medya
kullancs letiim Fakltesi rencilerinin sosyal medya kullanma alkanlklar
hakkndaki u sorulara cevaplar aramaktadr:
Soru 1: letiim Fakltesi rencileri sosyal medyay en ok hangi amala

SUTAD 39

letiim Fakltesi rencilerinin Kullanmlar ve Doyumlar Yaklam erevesinde Sosyal Medya Kullanm
Alkanlklar

kullanmaktadrlar?
Soru 2: letiim Fakltesi rencilerinin sosyal medyay kullanma amalar nem srasna
gre nasl sralanr?
Soru 3: letiim Fakltesi rencilerinin sosyal medya ortamlarn kullanma nedenleri
demografik zelliklere gre deiiklik gsterir mi?
3.2.VER TOPLAMA ARALARI
Katlmclarn sosyal medya izleme davranlar ve motivasyonlarn belirlemek amacyla
iki blmden oluan anket formu hazrlanmtr. Anketin ilk blmnde sosyal medya izleme
motivasyonlarn belirlemeye alan, kullanmlar ve doyumlar ifadelerinden oluan 5li likert
tipinde 40 maddelik bir lek bulunmaktadr. lek, daha nceki aratrmalarda (McQuail ve
arkadalar 1972, Rubin 1985, Koak 2001, akr ve akr 2010, Glnar ve Balc 2011) kullanlan
televizyon izleme motivasyonlar leinin sosyal medya ekseninde revize edilmesiyle
uygulamaya hazr hale getirilmitir. Rubin tarafndan gelitirilen lek, kullanmlar ve
doyumlar literatrnde yaygn olarak kullanlmaktadr. Bu almada lein gvenilirlii
(Cronbachs ) 0.94 olarak hesaplanmtr. Bu lekte Hi Katlmyorum (1), Katlmyorum (2),
Kararszm (3), Katlyorum (4) ve Tamamen Katlyorum (5) aralklarnda cevaplar alnmtr.
Anketin ikinci blm ise; katlmclarn ya, cinsiyeti, eitim dzeyi, aylk ortalama
harcamas ve ikamet ekli gibi sosyo-demografik zelliklerini ortaya koyacak sorulardan
oluturulmutur.
Oluturulan anket formu sahada uygulanmadan nce ayr uzmana yzey geerlilii iin
inceletilmi ve onlarn nerileri dorultusunda gerekli dzenlemelere tabi tutulmutur. Ayrca
anket formunun anlalrlnn gzlemlenmesi ve sahada karlaabilecei dier sorunlar
nceden grebilme asndan 35 kii zerinde n-teste (pre-teste) tabi tutulmu ve son
kontroller yapldktan sonra da uygulamaya hazr hale getirilmitir.
3.3.VERLERN ANALZ VE KULLANILAN TESTLER
Alan aratrmas 28 ubat 2015 - 03 Mart 2015 tarihleri arasnda Seluk niversitesi letiim
Fakltesine kaytl, sosyal medya kullancs 1., 2., 3. ve 4. Snf rencileriyle yz yze
grme yoluyla gerekletirilmitir. Elde edilen veriler, istatistik program kullanlarak
elektronik ortamda ilenmitir.
Verilerin analizinde srasyla; ankete katlanlarn cevaplarnn yzdelik dalmlarn ortaya
koymak amacyla frekans analizi; sosyal medya kullanmna ilikin baz davranlarn ortaya
koymak amacyla aritmetik ortalama gibi betimleyici istatistik teknikleri esas alnmtr.
Aratrmann temel amalarndan olan sosyal medya kullanma motivasyonlarnn alt
boyutlarnn belirlenmesinde, kefedici faktr analizi kullanlmtr. Faktr analizi sonucu elde
edilen gruplar deiken olarak kaydedilip, demografik zelliklerle olan ilikisi, Cinsiyet gibi iki
kllarda Bamsz rneklem T-testi (Independent Samples T-Test) ve ok kllarda Tek Ynl
Varyans Analizi (ANOVA) araclyla test edilmi, anlamllk dzeyi p=0.05e eit ve daha
kk olanlar deerlendirilmeye tabi tutulmutur. oklu karlatrmalarda Tukey testi esas
alnmtr.

SUTAD 39

429

430

Nilfer CANZ

4.BULGULAR VE YORUM
4.1. Katlmclarn Sosyo-Demografik zellikleri
Katlmclarn demografik zelliklerini ifade eden baz bulgular u ekildedir:
Aratrmaya katlanlarn ya dalm verilerine bakldnda (N=438), katlmclarn
yzde 17.8i 18-20 ya aralnda, yzde 60.5i 21-23 ya aralnda, yzde 20.1i 24-26 ya
aralnda, yzde 0.9u 27-29 ya aralnda, yzde 0.7si de 30 ve zeri ya grubunda yer
aldklar grlmektedir.
Katlmclarn cinsiyet dalm oranlarna bakldnda, aratrmaya katlanlarn
(N=438) cinsiyet bakmndan yzde 48.6s kadn, yzde 51.4 erkektir. Elde edilen bu
oranlar cinsiyet bakmndan karlatrmann yaplabilecei bir dzeyi gstermektedir.
Eitim durumu asndan katlmclarn (N=438) yzde 12.3 birinci snf olduklarn
ifade ederken; yzde 23.1i ikinci snf; yzde 42.0si nc snf ve yzde 22.6s da
drdnc snf olduklarn belirtmilerdir.
Aratrma sorularndaki cevaplarda katlmclarn (N=438) aylk ortalama
harcamalarna ilikin betimleyici istatistik sonularna bakldnda, katlmclarn yzde
10.0unun 300 TLden az, yzde 48.9unun 301-600 TL aras, yzde 28.5inin 601-900 TL
aras, yzde 12.6snn da 901 TL ve zerinde para harcadklar grlmektedir. Ortaya kan
bu sonular katlmclarn ounluunun (%58.9unun) alt gelir dzeyinde harcamaya sahip
olduklarn gstermektedir.
Aratrmaya katlanlarn ikamet etme ekillerine bakldnda ise (N=438),
katlmclarn yzde 3.0nn evde tek bana, yzde 11.9unun ailesiyle, yzde 47.9unun
yurtta, yzde 36.3nn evde arkadalaryla birlikte ve yzde 0.9unun da akrabalaryla
birlikte kaldklar grlmektedir. Ortaya kan bu verilere gre rencilerin byk
ounluunun (yzde 84.2sinin) yurt ve ortak ev yaam gibi birliktelik gerektiren sosyal
ortamlarda ikamet ettikleri sylenebilmektedir.
4.2. Sosyal Medyann Kullanlma Nedenlerinin nem Dzeyleri
rencilerin sosyal medyay kullanma nedenlerinin nem dzeylerini ortaya koymak
amacyla yneltilen sorulara verilen cevaplara bakldnda en fazla ehrimde, lkemde ve
dnyada neler olduunu renebiliyorum (A.O.=4.1689), ondan sonra srasyla Mesafe ve
zaman kstlamas olmadan ucuz iletiim kuruyorum (A.O.= 4.0388), Beni ilgilendiren
konularda bilgi sahibi oluyorum (A.O.= 4.0068), Fotoraf yaynlayabiliyorum (A.O.= 3.9635)
ve Tandklarmla karlkl iletiim kurabilmemi salyor (A.O.= 3.9566) seeneklerinin ilk
be sray ald; en alt be sray ise, Dini duygularm glendiriyor, dini bilgimi artryor
(A.O.= 2.1644), Yapacak daha iyi bir eyim yok (A.O.= 2.2260), Uyuukluktan kurtaryor
(Hareketlilik salyor) (A.O.= 2.2466), Gndelik yaantdan uzaklayorum (A.O.= 2.5114)
ve Milli kltrm retip, yaatyor (A.O.= 2.6416) seenekleri almaktadr.
Bu sonular rencilerin sosyal medyay en fazla, dnyada ve evrelerinde neler
olduunu renmek, haber almak iin kullandklarn; en az dzeyde de dini duygularn
tatmin etmek amacyla kullandklarn ortaya koymaktadr.

SUTAD 39

letiim Fakltesi rencilerinin Kullanmlar ve Doyumlar Yaklam erevesinde Sosyal Medya Kullanm
Alkanlklar

Tablo 1: Sosyal medyann kullanlma nedenleri

ehrimde, lkemde ve dnyada neler olduunu


renebiliyorum
Mesafe ve zaman kstlamas olmadan ucuz iletiim kuruyorum
Beni ilgilendiren konularda bilgi sahibi oluyorum
Fotoraf yaynlayabiliyorum
Tandklarmla karlkl iletiim kurabilmemi salyor
Sosyal medyay takip etmekten holanyorum
Video yaynlayabiliyorum
Yneticilerimizin icraatlarn takip edebiliyorum
Gncel kampanyalardan haberdar oluyorum
Yaynladklarmla beeni alabiliyorum
Yeni rn ve hizmetlerden haberdar oluyorum
Skldmda zamann gemesine yardm ediyor
Alkanlk oldu artk
Tandklarmla bir arada olmam salyor
Elence ihtiyacm gideriyor
Hoa vakit geirtiyor
Bo zamanlarm deerlendirmeme yardmc oluyor
Sohbet konularna yabanclamam engelliyor
Gnn stresinden kurtaryor
cretsiz tantm yapabiliyorum
Neelendiriyor
Benimle ayn sorunlar paylaan insanlar olduunu
reniyorum
Beni rahatlatyor
Paylamlarmla insanlar etkileyebilmeme imkan sunuyor
Alacam rnlerin seimini yapmam salyor
Reklamlaryla rnler hakknda bilgileniyorum
, okul ve evremdeki sorunlardan biran olsun uzaklatryor
Orada ak duruyor ve arada baklyor
Arkada oluyor
Bakalar hakknda nasl dneceim konusunda yol gsterici
oluyor
Siyasi dncemin olgunlamasna yardmc oluyor
Skc ilerden kurtuluyorum
Yalnz kalmyorum
Skc insanlardan kurtuluyorum
Hayata bak am deitiriyor
Milli kltrm retip, yaatyor
Gndelik yaantdan uzaklayorum
Uyuukluktan kurtaryor (Hareketlilik salyor)
Yapacak daha iyi bir eyim yok
Dini duygularm glendiriyor, dini bilgimi artryor
Valid N (listwise)

Min.

Max.

Mean

Std.
Deviati
on

438

1,00

5,00

4,1689

,98443

438
438
438
438
438
438
438
438
438
438
438
438
438
438
438
438
438
438
438
438

1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00

5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00

4,0388
4,0068
3,9635
3,9566
3,7740
3,7260
3,7078
3,6895
3,6621
3,6416
3,6005
3,6005
3,5342
3,4452
3,4041
3,3813
3,3059
3,2945
3,2877
3,2785

,98075
,92385
1,09232
,98754
1,11226
1,17674
1,17623
1,10312
1,23079
1,17830
1,12297
1,23737
1,11674
1,15422
1,12946
1,24497
1,23359
1,18438
1,29932
1,16196

438

1,00

5,00

3,2534

1,20911

438
438
438
438
438
438
438

1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00

5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00

3,2283
3,2123
3,1393
3,0936
3,0662
3,0388
2,9726

1,16309
1,22825
1,27689
1,29527
1,23181
1,20671
1,24160

438

1,00

5,00

2,9589

1,25771

438
438
438
438
438
438
438
438
438
438
438

1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00

5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00

2,8447
2,8379
2,8333
2,6712
2,6553
2,6416
2,5114
2,2466
2,2260
2,1644

1,27952
1,25062
1,24819
1,22396
1,20158
1,24625
1,15942
1,15935
1,18787
1,17386

SUTAD 39

431

432

Nilfer CANZ

4.3. Sosyal Medya Kullanma Motivasyonlar


Sosyal medya kullanma aratrmasna katlanlarn sosyal medya kullanma
motivasyonlarn tespit etmek amacyla hazrlanan likert tipi 40 maddeye verilen cevaplar
dorultusunda faktr analizi uygulanm; alt faktr grubunun ortaya kt grlmtr.
lekte yer alan ifadelerin faktr yklemesi, aritmetik ortalama ve standart sapma deerleri
Tablo 2de ele alnmaktadr.
Tablo 2: Sosyal Medya Kullanma Motivasyonlarna Ynelik Faktr Analizi (Principal Component
Analysis, Varimax Rotation, N= 438)
M

SD

Load

Gnn stresinden kurtaryor

3,29

1,184

,781

Neelendiriyor

3,27

1,161

,739

Skldmda zamann gemesine yardm ediyor

3,60

1,122

,699

Hoa vakit geirtiyor

3,40

1,129

,679

Elence ihtiyacm gideriyor

3,44

1,152

,638

Bo zamanlarm deerlendirmeme yardmc


oluyor
Beni rahatlatyor

3,38

1,244

,575

3,22

1,163

,558

, okul ve evremdeki sorunlardan


uzaklatryor
Alkanlk oldu artk

3,06

1,231

,505

3,60

1,237

,489

Sosyal medyay takip etmekten holanyorum

3,77

1,112

,483

Bo Zamanlar Deerlendirme ve Elence

Bilgilenme ve Sosyal Etkileim


ehrimde ve dnyada neler olduunu
renebiliyorum
Beni ilgilendiren konularda bilgi sahibi
oluyorum
Yneticilerimizin icraatlarn takip edebiliyorum

4,16

0,984

4.00

0,923

,696

3,70

1,176

,676

Tandklarmla karlkl iletiim kurabilmemi


salyorkonularna yabanclamam engelliyor
Sohbet

3,95

0,987

,584

3,30

1,235

,497

Ucuz iletiim kuruyorum

4,03

0,980

,443

Tandklarmla bir arada olmam salyor

3,53

1,116

,431

Milli kltrm retip, yaatyor

2,64

1,246

,713

Siyasi dncemin olgunlamasna yardmc


oluyor
Dini duygularm glendiriyor, dini bilgimi

2,84

1,279

,666

2,16

1,173

,660

artryorbak am deitiriyor
Hayata

2,65

1,201

,629

Uyuukluktan kurtaryor (Hareketlilik salyor)

2,24

1,159

,604

Gndelik yaantdan uzaklayorum

2,51

1,159

,542

Yapacak daha iyi bir eyim yok

2,22

1,187

,514

Bakalar hakknda yol gsterici oluyor

2,95

1,257

,483

Arkada oluyor

2,97

1,241

,441

Skc insanlardan kurtuluyorum

2,67

1,223

,744

Skc ilerden kurtuluyorum

2,83

1,250

,733

Yalnz kalmyorum

2,83

1,248

,517

Benimle ayn sorunlar paylaan insanlar


olduunu reniyorum

3,25

1,209

Sosyal Ka

SUTAD 39

Var.
33.60

.902

2.98

7.45

.817

2.25

5.63

.840

1.49

3.72

.795

1.20

3.01

.793

,712

Gzetim-Rehberlik ve Rahatlama

Ekonomi

Eig.
13.44

,451

letiim Fakltesi rencilerinin Kullanmlar ve Doyumlar Yaklam erevesinde Sosyal Medya Kullanm
Alkanlklar
Reklamlaryla rnler hakknda bilgileniyorum

3,09

1,295

,675

Alacam rnlerin seimini yapmam salyor

3,13

1,276

,643

Yeni rn ve hizmetlerden haberdar oluyorum

3,64

1,128

,613

Gncel kampanyalardan haberdar oluyorum

3,68

1,103

,561

Yaynladklarmla beeni alabiliyorum

3,28

1,299

,706

Video yaynlayabiliyorum

3,72

1,176

,654

Fotoraf yaynlayabiliyorum

3,96

1,092

,581

cretsiz tantm yapabiliyorum

3,12

1,273

,557

Paylamlarmla insanlar etkileyebilmeme


imkan sunuyor

3,21

1,228

KMO Sampling Adequacy


Barletts Test of Sphericity

.937
X=8787.926

Kiisel Sunum

1.14

2.86

.806

,407

df=780

p< .000

Faktr analizinde faktr gruplarnn snflandrlma ve deerlendirilmesinde Varimax


rotasyonlu tablo dikkate alnmtr. zdeeri 1den byk ve minimum ykleme bykl
0.40tan byk olanlar analize dahil edilmitir. Analize dahil edilen maddelerin genel olarak
gvenilirlik katsays (Cronbachs ) 0.948 olarak hesaplanmtr ki; faktr analizinde
gvenilirlik katsays (Cronbachs ) 0.700n zerinde olanlar gvenilir ve analiz yaplabilir
bulunmaktadr. Faktr analizinde Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) rnekleme deeri 0.937; Barletts
testi sonucu 8787.926 deeri ve p< .000 dzeyinde gereklemitir. Elde edilen sonular;
bulgularn yksek derecede gerekletiini ve kabul edilebilir snrlar iinde olduunu ortaya
koymaktadr. Analiz sonucunda ortaya kan alt faktr sosyal medya kullanma
motivasyonlarndaki toplam varyansn %56.27sini aklamaktadr.
Aratrmaya katlanlar sosyal medya kullanmaya ynelten ilk ve en nemli faktr, Bo
Zamanlar Deerlendirme ve Elence faktrdr. Bu faktrn z deeri 13,44; gvenilirlik
derecesi ise .902 gibi olduka yksek bir deerdir. Faktrn tanmlad fark yzdesi tek bana
toplam varyansn (%56.27nin) %33.6sn oluturmaktadr. Bu faktr oluturan maddelere
bakldnda; katlmclarn neelenmek, skldnda zaman geirmek, hoa vakit geirmek,
elence ihtiyacn gidermek, bo zamanlarn deerlendirmeye yardmc etmek, rahatlatmak, iokul ve evredeki sorunlardan uzaklamak, alkanlktan ve sosyal medyay takip etmekten
holandklar iin sosyal medyaya yneldikleri grlmektedir.
Katlmclarn sosyo demografik zellikleriyle bo zamanlar deerlendirme ve elence
faktrne atfettikleri nem arasnda anlaml farkllama olup olmadna bakldnda, yalar
ile Bo Zamanlar Deerlendirme ve Elence faktr arasnda anlaml farkllamann olduu
grlmektedir (F= 39.871; sd.= 4; p< .05). Betimleyici istatistikler ve oklu karlatrma tablosu
incelendiinde, farkllamann 30 ya ve zerindekilerle 18-20 ya, 21-23 ya, 24-26 ya ve 27-29
ya arasnda olduu grlmektedir. Buna gre 30 ya ve zerindeki katlmclarn dier ya
kategorisinde bulunan katlmclara gre bo zamanlar deerlendirme ve elence faktrne
daha fazla nem atfettikleri, bu amala sosyal medyay daha fazla kullandklar ortaya
kmaktadr.
Katlmclarn bir dier sosyo demografik zelliklerinden aylk harcama dzeyleri ile bo
zamanlar deerlendirme ve elence faktr arasnda anlaml farklln olup olmadna
bakldnda da harcama dzeyleri ile Bo zamanlar deerlendirme ve elence faktr arasnda
anlaml farkllamann bulunduu grlmektedir (F= 6.645; sd.= 3; p< .05). Betimleyici
istatistikler ve oklu karlatrma tablosu incelendiinde, farkllamann 300 TLden az gelire
sahip olanlarla 601-900 TL aras ve 901 TLden fazla gelire sahip olanlar; 301-600 TL aras gelire

SUTAD 39

433

434

Nilfer CANZ

sahip olanlarla 601-900 TL aras ve 901 TL ve zeri gelire sahip olanlar arasnda olduu
grlmektedir. Buna gre 600 TLye kadar gelire sahip olanlar, 601 TL ve zeri gelire sahip
olanlara gre bo zamanlar deerlendirme ve elence faktrne daha fazla nem atfettikleri,
bu amala sosyal medyay daha fazla kullandklar ortaya kmaktadr.
Aratrmaya katlanlar sosyal medya kullanmaya ynelten ikinci nemli faktr,
Bilgilenme ve Sosyal Etkileim faktrdr. Bilgilenme ve Sosyal Etkileim faktr tek
bana toplam varyansn (%56.27nin) % 7.45ini aklamaktadr. Bu faktrn z deeri 2.98;
gvenilirlik derecesi ise .817 gibi bir deerdir ki; bu tatmin edici dzeydedir. Katlmclar
gndelik yaantlarnda kendilerini etkileyen konular hakknda bilgi edinmek ve tandklaryla
bir arada olmak amal sosyal medyaya ynelmektedirler. Bilgilenme ve Sosyal Etkileim
faktrn oluturan maddeler; ehrimde ve dnyada neler olduunu renebiliyorum, beni
ilgilendiren konularda bilgi sahibi oluyorum, yneticilerimizin icraatlarn takip edebiliyorum,
tandklarmla karlkl iletiim kurabilmemi salyor, sohbet konularna yabanclamam
engelliyor, ucuz iletiim kuruyorum ve tandklarmla bir arada olmam salyor eklinde
belirmektedir.
Demografik deikenler asndan Bilgilenme ve sosyal etkileim faktr incelendiinde,
katlmclarn yalar ile Bilgilenme ve sosyal etkileim faktr arasnda anlaml farkllama
bulunmaktadr (F= 40.181; sd.= 4; p< .05). Betimleyici istatistikler ve oklu karlatrma tablosu
incelendiinde, farkllamann 21-23 yala 18-20; 24-26 yala 18-20; 27-29 yala 18-20 ya
arasnda olduu grlmektedir. Buna gre 21-29 ya kuanda bulunanlar 18-20 ya
kategorisinde bulunanlara gre bilgilenme ve sosyal etkileim faktrne daha fazla nem
atfetmektedirler. Ayrca 30 ya ve zerindekilerle 18-20 ya, 21-23 ya, 24-26 ya ve 27-29 ya
arasnda da farkllamann olduu grlmektedir. Buna gre 30 ya ve zerindekiler dier ya
kategorisinde bulunan katlmclara gre bilgilenme ve sosyal etkileim faktrne daha fazla
nem atfettikleri, bu amala sosyal medyay daha fazla kullandklar ortaya kmaktadr.
Katlmclarn harcama dzeyleri ile Bilgilenme ve sosyal etkileim motivasyonu arasnda
da anlaml farkllama bulunmaktadr (F= 8.493; sd.= 3; p< .05). Betimleyici istatistikler ve oklu
karlatrma tablosu incelendiinde, farkllamann 300 TLden az gelire sahip olanlarla 601900 TL aras ve 901 TLden fazla gelire sahip olanlar; 301-600 TL aras gelire sahip olanlarla 601900 TL aras ve 901 TL ve zeri gelire sahip olanlar arasnda olduu grlmektedir. Buna gre
600 TLye kadar gelire sahip olanlar, 601 TL ve zeri gelire sahip olanlara gre bilgilenme ve
sosyal etkileim faktrne daha fazla nem atfettikleri, bu amala sosyal medyay daha fazla
kullandklar ortaya kmaktadr.
Aratrmaya katlanlar sosyal medya kullanmaya ynelten nc faktr, GzetimRehberlik ve Rahatlama faktrdr. Bu faktrn z deeri 2.25; gvenilirlik derecesi ise
.840dr. Faktrn tanmlad fark yzdesi tek bana toplam varyansn (%56.27nin) %5.63n
oluturmaktadr. Bu faktr oluturan maddelere bakldnda; milli kltrm retip,
yaatyor; siyasi dncemin olgunlamasna yardmc oluyor, dini duygularm glendiriyordini bilgimi artryor, hayata bak am deitiriyor, uyuukluktan kurtaryor, gndelik
yaantdan uzaklayorum, yapacak daha iyi bir eyim yok ve bakalar hakknda yol gsterici
oluyor amalarndan olutuu grlmektedir.
Demografik deikenler asndan gzetim rehberlik ve rahatlama faktr incelendiinde,
katlmclarn yalar ile gzetim rehberlik ve rahatlama faktr arasnda anlaml farkllama
bulunmaktadr (F= 18.208; sd.= 4; p< .05). Betimleyici istatistikler ve oklu karlatrma tablosu
incelendiinde, farkllamann 21-23 yala 18-20; 24-26 yala 18-20; 27-29 yala 18-20 ya ve 30
ya ve zerindekilerle yine 18-20 arasnda olduu grlmektedir. Buna gre 21ya ve zerinde
bulunanlar 18-20 ya kategorisinde bulunanlara gre gzetim rehberlik ve rahatlama faktr

SUTAD 39

letiim Fakltesi rencilerinin Kullanmlar ve Doyumlar Yaklam erevesinde Sosyal Medya Kullanm
Alkanlklar

nedeniyle sosyal medyay daha fazla kullanmaktadrlar. Ayrca 30 ya ve zerindekilerle 21-23


ya ve 27-29 ya arasnda da farkllamann olduu grlmektedir. Buna gre de 30 ya ve
zerindekiler 21-23, 27-29 ya kategorilerinde bulunan katlmclara gre gzetim rehberlik ve
rahatlama faktrne daha fazla nem atfettikleri, bu amala sosyal medyay daha fazla
kullandklar ortaya kmaktadr.
Katlmclarn harcama dzeyleri ile gzetim rehberlik ve rahatlama faktr arasnda da
anlaml farkllama bulunmaktadr (F= 10.540; sd.= 3; p< .05). Betimleyici istatistikler ve oklu
karlatrma tablosu incelendiinde, farkllamann 300 TLden az gelire sahip olanlarla 601900 TL aras ve 901 TLden fazla gelire sahip olanlar; 301-600 TL aras gelire sahip olanlarla 601900 TL aras gelire sahip olanlar arasnda olduu grlmektedir. Buna gre 300 TLden az gelire
sahip olanlar 601 TL ve zerinde gelire sahip olanlara gre; 301-600 TL aras gelire sahip
olanlar 601-900 TL aras gelire sahip olanlara gre gzetim rehberlik ve rahatlama faktrne
daha fazla nem atfederek, bu amala sosyal medyay daha fazla kullandklar sonucu ortaya
kmaktadr.
Aratrmaya katlanlar sosyal medya kullanmaya ynelten drdnc faktr, Sosyal
Ka faktrdr. Bu faktrn z deeri 1.49; gvenilirlik derecesi ise .795dir. Faktrn
tanmlad fark yzdesi tek bana toplam varyansn (%56.27nin) %3.72sini oluturmaktadr.
Bu faktr oluturan maddelere bakldnda; skc insanlardan kurtuluyorum, skc ilerden
kurtuluyorum, yalnz kalmyorum ve benimle ayn sorunlar paylaan insanlar olduunu
reniyorum maddelerinden olutuu grlmektedir.
Demografik deikenler asndan sosyal ka faktr incelendiinde, katlmclarn
yalar ile sosyal ka faktr arasnda anlaml farkllama bulunmaktadr (F= 15.568; sd.= 4;
p< .05). Betimleyici istatistikler ve oklu karlatrma tablosu incelendiinde, farkllamann 30
ya ve zerinde olanlarla 18-20 ya; 21-23 ya; 24-26 ya; 27-29 ya arasnda olduu
grlmektedir. Buna gre 30 ya ve zerinde bulunanlar dier ya kategorilerinde bulunan
katlmclara gre sosyal ka faktrne daha fazla nem atfetmekte, bu amala sosyal medyay
daha fazla kullanmaktadrlar sonucu ortaya kmaktadr.
Katlmclarn harcama dzeyleri ile Sosyal ka faktr arasnda da anlaml farkllama
bulunmaktadr (F= 5.462; sd.= 3; p< .05). Betimleyici istatistikler ve oklu karlatrma tablosu
incelendiinde, farkllamann 300 TLden az gelire sahip olanlarla 601-900 TL aras ve 301-600
TL aras gelire sahip olanlarla 601-900 TL aras gelire sahip olanlar arasnda olduu
grlmektedir. Buna gre 600 TL ve altnda gelire sahip olanlar 601-900 TL aras gelire sahip
olanlara gre; sosyal ka faktrne daha fazla nem atfetmekte, bu amala sosyal medyay
daha fazla kullanmaktadrlar.
Aratrmaya katlanlar sosyal medya kullanmaya ynelten beinci faktr, Ekonomi
faktrdr. Bu faktrn z deeri 1.20; gvenilirlik derecesi ise .793dr. Faktrn tanmlad
fark yzdesi tek bana toplam varyansn (%56.27nin) %3.01ini oluturmaktadr. Bu faktr
oluturan maddelere bakldnda; reklamlaryla rnler hakknda bilgileniyorum, alacam
rnlerin seimini yapmam salyor, yeni rn ve hizmetlerden haberdar oluyorum ve gncel
kampanyalardan haberdar oluyorum maddeleridir.
Demografik deikenler asndan ekonomi faktr incelendiinde, katlmclarn yalar ile
ekonomi faktr arasnda anlaml farkllama bulunmaktadr (F= 22.176; sd.= 4; p< .05).
Betimleyici istatistikler ve oklu karlatrma tablosu incelendiinde, farkllamann 24-26 yala
18-20; 27-29 yala 18-20 ve 21-23 yalar arasnda; 30 ve zerindekilerle 18-20, 21-23, 24-26 ve 2729 yalar arasnda olduu grlmektedir. Buna gre 24 ya ve zerinde bulunanlar 18-20 ya
kategorisinde bulunan katlmclara gre; ayrca 27-29 ya kategorisinde olanlar 21-23

SUTAD 39

435

436

Nilfer CANZ

kategorisinde bulunanlara; 30 ya ve zerindekiler de tm ya kategorilerine gre ekonomi


faktr nedeniyle sosyal medyay daha fazla kullanmakta
Katlmclarn harcama dzeyleri ile ekonomi faktr arasnda da anlaml farkllama
bulunmaktadr (F= 10.209; sd.= 3; p< .05). Betimleyici istatistikler ve oklu karlatrma tablosu
incelendiinde, farkllamann 300 TLden az gelire sahip olanlarla 601-900 TL aras ve 901
TLden fazla gelire sahip olanlar; 301-600 TL aras gelire sahip olanlarla 601-900 TL aras ve 901
TL ve zeri gelire sahip olanlar arasnda olduu grlmektedir. Buna gre 600 TLye kadar
gelire sahip olanlar, 601 TL ve zeri gelire sahip olanlara gre; ekonomi faktrne daha fazla
nem atfetmekte, bu amala sosyal medyay daha fazla kullanmaktadrlar.
Aratrmaya katlanlar sosyal medya kullanmaya ynelten altnc ve son faktr, Kiisel
Sunum faktrdr. Bu faktrn z deeri 1.14; gvenilirlik derecesi ise .806dr. Faktrn
tanmlad fark yzdesi tek bana toplam varyansn (%56.27nin) %2.86sn oluturmaktadr.
Bu faktr oluturan maddelere bakldnda; yaynladklarmla beeni alabiliyorum, video
yaynlayabiliyorum, fotoraf yaynlayabiliyorum, cretsiz tantm yapabiliyorum ve
paylamlarmla insanlar etkileyebilmeme imkan sunuyor maddeleridir.
Demografik deikenler asndan kiisel sunum faktr incelendiinde, katlmclarn
yalar ile kiisel sunum faktr arasnda anlaml farkllama bulunmaktadr (F= 65.879; sd.= 4;
p< .05). Betimleyici istatistikler ve oklu karlatrma tablosu incelendiinde, farkllamann 30
ya ve zerinde olanlarla 18-20 ya; 21-23 ya; 24-26 ya; 27-29 ya arasnda olduu
grlmektedir. Buna gre 30 ya ve zerinde bulunanlar dier ya kategorilerine gre kiisel
sunum faktrne daha fazla nem atfetmeleri nedeniyle sosyal medyay daha fazla
kullanmaktadrlar.
Katlmclarn harcama dzeyleri ile kiisel sunum faktr arasnda da anlaml farkllama
bulunmaktadr (F= 8,969; sd.= 3; p< .05). Betimleyici istatistikler ve oklu karlatrma tablosu
incelendiinde, farkllamann 300 TLden az gelire sahip olanlarla 601-900 TL aras ve 901
TLden fazla gelire sahip olanlar; 301-600 TL aras gelire sahip olanlarla 601-900 TL aras gelire
sahip olanlar arasnda olduu grlmektedir. Buna gre 600 TLye kadar gelire sahip olanlar,
601 TL ve zeri gelire sahip olanlara gre; kiisel sunum faktrne daha fazla nem atfetmekte,
bu nedenle de sosyal medyay daha fazla kullanmaktadrlar.
Sosyal medya kullanma faktrleri ile eitim dzeyi ilikisi karlatrldnda ise, anlaml bir
farkllk olumamaktadr (p> .05). Bu nedenle eitim dzeyi ile sosyal medya kullanma faktrleri
deerlendirmeye alnmamtr.
Sosyal medya kullanma faktrleri ile cinsiyet arasnda bir ilikinin olup olmadna
bakldnda ise, cinsiyetlere gre anlaml farkllklarn olduu grlmektedir (p< .05).
Independent Samples t- Test verilerine gre Bo Zamanlar Deerlendirme ve Elence faktrne
kadnlar (M=3.706) erkeklerden (3.414); Bilgilenme ve Sosyal Etkileim faktrne kadnlar
(M=4.065) erkeklerden (3.815); Gzetim Rehberlik ve Rahatlama faktrne kadnlar (M=2.898)
erkeklerden (2.540); Sosyal Ka faktrne kadnlar (M=3.179) erkeklerden (2.874); Ekonomi
faktrne kadnlar (M=3.826) erkeklerden (3.363) ve Kiisel Sunum faktrne kadnlar
(M=3.771) erkeklerden (3.411) daha fazla nem vererek sosyal medyay kullanmaktadrlar.

SUTAD 39

letiim Fakltesi rencilerinin Kullanmlar ve Doyumlar Yaklam erevesinde Sosyal Medya Kullanm
Alkanlklar

Tablo3: Sosyal medya kullanma faktrleri ile cinsiyet ilikisi

Sosyal Medya Kullanma Faktrleri

Cinsiyet

Bo Zamanlar Deerlendirme ve Elence


Faktr

Kadn

Bilgilenme ve Sosyal Etkileim Faktr


Gzetim Rehberlik ve Rahatlama Faktr
Sosyal Ka Faktr
Ekonomi Faktr
Kiisel Sunum Faktr

Mean

Std.
Deviation

Std. Error
Mean

78

3,7064

,85514

,09683

265

3,4143

,81841

,05027

Kadn

78

4,0659

,68828

,07793

Erkek

Erkek

265

3,8156

,71573

,04397

Kadn

78

2,8989

,89216

,10102

Erkek

265

2,5409

,78049

,04795

Kadn

78

3,1795

1,08480

,12283

Erkek

265

2,8745

,94150

,05784

Kadn

78

3,8269

,78159

,08850

Erkek

265

3,3632

,95664

,05877

Kadn

78

3,7718

,94730

,10726

Erkek

265

3,4113

,88113

,05413

4.4. Sosyal Medya Kullanma Motivasyonlarnn nem Dzeyleri


Katlmclarn sosyal medya kullanma motivasyonlarnn nem dzeylerine bakldnda
Bo zamanlar deerlendirme ve elence faktrnde ilk sray; sosyal medyay takip
etmekten holanyorum (A.O.=3.77), alkanlk oldu artk (A.O.=3.60) ve skldmda zamann
gemesine yardm ediyor (A.O.=3.60) maddelerinin ald grlmektedir. Yani sosyal medya
kullanclar, en fazlas bu maddeler nedeniyle sosyal medyay kullanmaktadrlar. Bu faktr
ierisinde en az dzeyde de; i, okul ve evremdeki sorunlardan biran olsun uzaklatryor
(A.O.=3.06), beni rahatlatyor (A.O.=3.22) ve neelendiriyor (A.O.=3.27) maddeleri nedeniyle
sosyal medyay kullanmaktadrlar.
Tablo 4: Bo zamanlar deerlendirme ve elence motivasyonu nem dzeyi
Bo Zamanlar Deerlendirme ve Elence Faktr A.O.

Sosyal medyay takip etmekten holanyorum


Alkanlk oldu artk
Skldmda zamann gemesine yardm ediyor
Elence ihtiyacm gideriyor
Hoa vakit geirtiyor
Bo zamanlarm deerlendirmeme yardmc oluyor
Gnn stresinden kurtaryor
Neelendiriyor
Beni rahatlatyor
, okul ve evremdeki sorunlardan biran olsun
uzaklatryor

N
438
438
438
438
438
438
438
438
438

Min.
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00

Max.
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00

Mean
3,7740
3,6005
3,6005
3,4452
3,4041
3,3813
3,2945
3,2785
3,2283

Std.
Deviati
on
1,11226
1,23737
1,12297
1,15422
1,12946
1,24497
1,18438
1,16196
1,16309

438

1,00

5,00

3,0662

1,23181

Sosyal bir canl olan insan kendisini ilgilendiren konularda ve yaad evre hakknda
srekli bilgi alma ihtiyac duyar ki; bunun byk bir ksmn da kitle iletiim aralaryla
karlar. Bu nedenle, sosyal medyay kullanma gerekelerinden birisi de Bilgilenme ve sosyal
etkileim faktr olmaktadr. Bilgilenme ve sosyal etkileim faktrnn alt maddelerine

SUTAD 39

437

438

Nilfer CANZ

bakldnda ilk sray nem atfedilen sraya gre; ehrimde, lkemde ve dnyada neler
olduunu renebiliyorum (A.O.=4.16), mesafe ve zaman kstlamas olmadan ucuz iletiim
kuruyorum (A.O.=4.03) ve beni ilgilendiren konularda bilgi sahibi oluyorum (A.O.=4.00)
maddelerinin ald grlmektedir. En az dzeyde nem atfettikleri maddeler ise; Sohbet
konularna yabanclamam engelliyor (A.O.=3.30), tandklarmla bir arada olmam salyor
(A.O.=3.53) ve yneticilerimizin icraatlarn takip edebiliyorum (A.O.=3.70) maddeleridir.
Tablo 5: Bilgilenme ve sosyal etkileim motivasyonu nem dzeyi
Bilgilenme ve Sosyal Etkileim Faktr A.O.
ehrimde, lkemde ve dnyada neler olduunu
renebiliyorum
Mesafe ve zaman kstlamas olmadan ucuz iletiim
kuruyorum
Beni ilgilendiren konularda bilgi sahibi oluyorum
Tandklarmla karlkl iletiim kurabilmemi salyor
Yneticilerimizin icraatlarn takip edebiliyorum
Tandklarmla bir arada olmam salyor
Sohbet konularna yabanclamam engelliyor

Min.

Max.

Mean

Std.
Deviation

438

1,00

5,00

4,1689

,98443

438

1,00

5,00

4,0388

,98075

438
438
438
438
438

1,00
1,00
1,00
1,00
1,00

5,00
5,00
5,00
5,00
5,00

4,0068
3,9566
3,7078
3,5342
3,3059

,92385
,98754
1,17623
1,11674
1,23359

Gzetim rehberlik ve rahatlama faktrnde en fazla nemi; arkada oluyor (A.O.=2.97)


maddesi almaktadr. Ondan sonra srasyla, bakalar hakknda nasl dneceim konusunda
yol gsterici oluyor (A.O.=2.95) ve siyasi dncemin olgunlamasna yardmc oluyor
(A.O.=2.84) maddelerinin ald grlmektedir. Bu faktr ierisinde en az dzeyde de; dini
duygularm glendiriyor, dini bilgimi artryor (A.O.=2.16), Yapacak daha iyi bir eyim yok
(A.O.=2.22) ve Uyuukluktan kurtaryor (A.O.=2.24) maddeleri nemsenmektedir.
Tablo 6: Gzetim rehberlik ve rahatlama motivasyonu nem dzeyi
Gzetim-Rehberlik ve Rahatlama Faktr A.O.
Arkada oluyor
Bakalar hakknda nasl dneceim konusunda yol
gsterici oluyor
Siyasi dncemin olgunlamasna yardmc oluyor
Hayata bak am deitiriyor
Milli kltrm retip, yaatyor
Bakalarnn sayfalarn ziyaret ederek gndelik yaantdan
uzaklayorum
Uyuukluktan kurtaryor (Hareketlilik salyor)
Yapacak daha iyi bir eyim yok
Dini duygularm glendiriyor, dini bilgimi artryor

N
438

Min.
1,00

Max.
5,00

Mean
2,9726

Std.
Deviation
1,24160

438

1,00

5,00

2,9589

1,25771

438
438
438

1,00
1,00
1,00

5,00
5,00
5,00

2,8447
2,6553
2,6416

1,27952
1,20158
1,24625

438

1,00

5,00

2,5114

1,15942

438
438
438

1,00
1,00
1,00

5,00
5,00
5,00

2,2466
2,2260
2,1644

1,15935
1,18787
1,17386

Sosyal medya kullanma motivasyonlarndan Sosyal ka faktrnde ilk sray;


Benimle ayn sorunlar paylaan insanlar olduunu reniyorum (A.O.=3.25), Skc ilerden
kurtuluyorum (A.O.=2.83) ve Yalnz kalmyorum (A.O.=2.83) maddeleri almaktadr. Bu faktr
ierisinde en az dzeyde de; Skc insanlardan kurtuluyorum (A.O.=3.06) maddesi
nemsenmektedir.

SUTAD 39

letiim Fakltesi rencilerinin Kullanmlar ve Doyumlar Yaklam erevesinde Sosyal Medya Kullanm
Alkanlklar

Tablo 7: Sosyal ka motivasyonu nem dzeyi


Sosyal Ka Faktr A.O.
Benimle ayn sorunlar paylaan insanlar olduunu
reniyorum
Skc ilerden kurtuluyorum
Yalnz kalmyorum
Skc insanlardan kurtuluyorum

Min.

Max.

Mean

Std.
Deviation

438

1,00

5,00

3,2534

1,20911

438
438
438

1,00
1,00
1,00

5,00
5,00
5,00

2,8379
2,8333
2,6712

1,25062
1,24819
1,22396

Sosyal medya kullanma motivasyonlarndan Ekonomi faktrnde ilk sray; Gncel


kampanyalardan haberdar oluyorum (A.O.=3.68), Yeni rn ve hizmetlerden haberdar
oluyorum (A.O.=3.64) ve Alacam rnlerin seimini yapmam salyor (A.O.=3.13) maddeleri
almaktadr. Bu faktr ierisinde en az dzeyde de; Reklamlaryla rnler hakknda
bilgileniyorum (A.O.=3.09) maddesi nemsenmektedir.
Tablo 8: Ekonomi motivasyonu nem dzeyi
Ekonomi Faktr A.O.
Gncel kampanyalardan haberdar oluyorum
Yeni rn ve hizmetlerden haberdar oluyorum
Alacam rnlerin seimini yapmam salyor
Reklamlaryla rnler hakknda bilgileniyorum

N
438
438
438
438

Min.
1,00
1,00
1,00
1,00

Max.
5,00
5,00
5,00
5,00

Mean
3,6895
3,6416
3,1393
3,0936

Std.
Deviation
1,10312
1,17830
1,27689
1,29527

Sosyal medya kullanma motivasyonlarndan Kiisel sunum faktrnde ilk sray;


Fotoraf yaynlayabiliyorum (A.O.=3.96), Video yaynlayabiliyorum (A.O.=3.72) ve
Yaynladklarmla beeni alabiliyorum (A.O.=3.28) maddeleri almaktadr. Bu faktr ierisinde
en az dzeyde de; cretsiz tantm yapabiliyorum (A.O.=3.12) ve Paylamlarmla insanlar
etkileyebilmeme imkan sunuyor (A.O.=3.21) maddeleri nemsenmektedir.
Tablo 9: Kiisel sunum motivasyonu nem dzeyi
Kiisel Sunum Faktr A.O.
Fotoraf yaynlayabiliyorum
Video yaynlayabiliyorum
Yaynladklarmla beeni alabiliyorum
Paylamlarmla insanlar etkileyebilmeme imkan sunuyor
cretsiz tantm yapabiliyorum

N
438
438
438
438
438

Min.
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00

Max.
5,00
5,00
5,00
5,00
5,00

Mean
3,9635
3,7260
3,2877
3,2123
3,1210

Std.
Deviation
1,09232
1,17674
1,29932
1,22825
1,27337

SONU VE TARTIMA
Seluk niversitesi letiim Fakltesindeki rencilerin sosyal medya kullanma
alkanlklarnn ve motivasyonlarnn, kullanmlar ve doyumlar yaklam erevesinde
aratrld bu almann bulgularna gre; letiim Fakltesi rencileri sosyal medyay en
fazla, dnyada ve evrelerinde neler olduunu renebilmek, ucuz iletiim kurabilmek ve
kendilerini ilgilendiren konularda bilgi sahibi olabilmek iin kullanmaktadrlar.
Trkiyenin yksek retimi ierisinde szel blmde yer alan letiim Fakltesi rencileri
sosyal medyay Bo Zamanlar Deerlendirmek ve Elenmek, Bilgilenmek ve Sosyal
Etkileimde bulunmak, Gzetim-Rehberlik ve Rahatlamak, Sosyal Ka, Ekonomi ve
Kiisel Sunum ihtiyalarn karlamak iin kullanmaktadrlar. Ortaya kan bu durum ise;
daha nce dier faklte rencileri ve dier kullanclar zerinde yaplm (Ayhan ve Balc

SUTAD 39

439

440

Nilfer CANZ

(2009), Akay (2011), Karako ve Glsnler (2012)) almalara gre letiim Fakltesi
rencilerinin sosyal medya kullanma motivasyonlarnn farkllklar ierdiini gstermektedir.
letiim Fakltesi rencileri dier motivasyonlar yannda Ekonomi ve Kiisel Sunum
motivasyonlar nedeniyle de sosyal medyay kullanmaktadrlar.
Bo zamanlar deerlendirmek ve elenmek amacyla sosyal medyay kullanan renciler,
ayn zamanda, sosyal medyay takip etmekten holandklar ve alkanlk edindikleri iin de
sosyal medyay kullanmaktadrlar.
Sosyal medya kullanma motivasyonlarndan bilgilenme ve sosyal etkileim
motivasyonuna nem verenler; sosyal medyann, ehrinde, lkesinde ve dnyada neler
olduunu renebilmesine imkan vermesi ile ucuz iletiime imkan vermesi zellikleri
nedenleriyle sosyal medyay kullanmaktadrlar.
Gzetim-Rehberlik ve Rahatlama motivasyonuna nem veren rencilerin sosyal medya
kullanmadaki en nemli nedenlerinin banda sosyal medyann, arkada olmas ve bakalar
hakknda nasl dnlecei konusunda yol gsterici olmas motivasyonlar gelmektedir.
Sosyal ka motivasyonuna nem veren kullanclarn sosyal medya kullanmadaki en
nemli nedenlerinin banda ise, sosyal medyann kendisiyle ayn sorunlar paylaan insanlar
olduunu renmesine imkan vermesi ve skc ilerden kurtarmas zellikleri gelmektedir.
Ekonomi motivasyonuna nem verenlerin sosyal medya kullanmadaki en nemli
nedenlerinin banda ise, sosyal medya araclyla gncel kampanyalardan haberdar
olabilmesi ile yeni rn ve hizmetlerden haberdar olmas imkanlar gelmektedir.
Kiisel sunum motivasyonuna nem veren kullanclarn sosyal medya kullanmadaki en
nemli nedenlerinin banda ise, sosyal medyann fotoraf ve video yaynlayabilmeye imkan
vermesi zellii gelmektedir.
Ya, gelir dzeyi ve cinsiyet gibi sosyo-demografik zellikler sosyal medya kullanma
motivasyonlarna atfedilen nemde belirleyici olmaktadr. 30 ya ve zerindeki katlmclar
daha gen katlmclara; 600 TLye kadar gelire sahip olan katlmclar daha fazla gelire sahip
olan katlmclara ve kadnlar erkeklere gre tm motivasyonlara daha fazla nem
atfetmektedirler ve bu amala sosyal medyay daha fazla kullanmaktadrlar.
Sonu olarak, letiim Fakltesi rencileri sosyal medyay en fazla bilgi edinebilmek ve
iletiim kurabilmek amal kullanrlarken; Kullanmlar ve Doyumlar Kuram erevesinde ise;
bo zamanlar deerlendirme ve elence, bilgilenme ve sosyal etkileim, gzetimrehberlik ve rahatlama, sosyal ka, ekonomi ve kiisel sunum motivasyonlar
nedenleriyle sosyal medyay kullanmaktadrlar.
Seluk niversitesi letiim Fakltesi lokalinde yaplan bu almadan baka iletiim
fakltelerinin genelinde ya da tm niversite rencilerinin genelini temsil edecek
rneklemden yaplacak yeni almalara ihtiya bulunmaktadr. Bylelikle dier iletiim
fakltesi rencilerinin ve niversite rencilerinin sosyal medya kullanma alkanlklar ve
motivasyonlarndaki farkllklar daha iyi ortaya konabilecek ve karlatrmalar yaplabilecektir.
Bu veriler ise, niversite genliine mesaj vermek isteyen reklamclarn, yneticilerin,
siyasetilerin, kurulularn ve halkla ilikiler irketlerinin iini kolaylatracaktr.

SUTAD 39

letiim Fakltesi rencilerinin Kullanmlar ve Doyumlar Yaklam erevesinde Sosyal Medya Kullanm
Alkanlklar
KAYNAKA
AKAY, H. (2011), Kullanmlar ve Doyumlar Yaklam Balamnda Sosyal Medya Kullanm:
Gmhane niversitesi zerine Bir Aratrma, letiim Kuram ve Aratrmalar Dergisi, Gz 2011, S.
33, s. 137-161.
AYHAN, B. ve BALCI, . (2009), Krgzistanda niversite Genlii ve nternet: Bir Kullanmlar ve
Doyumlar Aratrmas, Bilig, K / 2009, S. 48, s. 13-40.
BALCI, ., AKAR, H. ve AYHAN, B. (2011), Televizyon ve Semen likisini Yeniden Dnmek: 2009
Yerel Seimlerinde zleyici Motivasyonlar, Seluk letiim, C. 6, S. 4, s. 48-63.
BOSTANCI, M. (2015), Sosyal Medya ve Siyaset, Konya: Palet Yaynlar.
BOYD, D. M. ve ELLSON, N.B. (2008), Social Network Sites: Definition, History and Scholarship, Jounal
of Computer-Mediated Communication, Vol:13, No:1, p.210-230.
BULUNMAZ, B. (2011), Otomotiv Sektrnde Sosyal Medyann Kullanm ve Fiat rnei, Global Media
Journal Turkish Edition, C. 2, S. 3, s. 20-51.
BYKBAYKAL, C. I. (2005), Kitle letiim Aralar ve Toplumsal Yaam, .. letiim Fakltesi Dergisi, S.
21, s. 71-75.
CANZ, K. (2011), Yerel Televizyon zleme Alkanlklar ve Motivasyonlar: Konya rnei, G.. letiim
Fakltesi letiim Kuram ve Aratrma Dergisi, Gz 2011, S. 33, s. 113-136.
AKIR, V. ve AKIR, V. (2010), Televizyon Bamll, Konya: Literatrk Yayn.
ETT, . ve IIK, M. (2015), Sosyal Medyann Yabanc Turistlerin Trkiyeyi Tatil Destinasyonu Olarak
Tercih Etmelerine Etkisi, Dergi Karadeniz, S. 27, s. 11-30.
GLNAR, B. ve BALCI, . (2011), Yeni Medya ve Kltrleen Toplum, Konya: Literatrk Yayn.
KALENDER, A. (2005). Siyasal letiim: Semenler ve kna Stratejileri, Konya: izgi Kitabevi.
KARAKO, E. ve GLSNLER, M.E. (2012), Kullanmlar ve Doyumlar Yaklam Balamnda Facebook:
Konya zerine Bir Aratrma, Akdeniz letiim Akdeniz niversitesi letiim Fakltesi Dergisi, Aralk 2012,
S. 18, s. 42-57.
KATZ, E., BLUMLER, J and GUREVTCH, M. (1974), Utilization of Mass Communication by the
Individual, The Uses of Mass Communications: Currnet Pespectives on Gratifications Research into, Jay G.
Blumler ent Elihu Katz (Eds.). California: Beverley Hills, pp.:19-32.
KAYA, R. (1985), Kitle letiim Sistemleri, Ankara: Teori Yaynlar.
KOAK, A. (2001), Televizyon zleyici Davranlar Televizyon zleyicilerinin Tercihleri ve Doyumlar
zerine Teorik ve Uygulamal Bir alma, Konya: Seluk niversitesi Sosyal Bilimler Enstits
Halkla likiler ve Tantm Anabilim Dal, Yaynlanmam Doktora Tezi.
MCQUAL, D., BLUMLER, J. G. and BROWN, J. R. (1972). The Television Audience: A Revisted Perspective, in
Denis Mc Quail (ed). Sociolgy of Mass Communications, pp.135-165.
MUTLU, E. (1999), Televizyon ve Toplum, Ankara: Trkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Yayn.
ZTRK, D.. (2014a), Siyasal letiim Arac Olarak Sosyal Medya: 2012 Amerikan Bakanlk
Seimlerinde Twitter Kullanm zerine Bir Aratrma, Yeni Medya Aratrmalar: Kavramlar,
Uygulamalar, Tartmalar, (Editr: dil Saymer), Konya: Literatrk Yayn, s. 399-436.
ZTRK, M.C. (2014b), Sosyal Medya Kurumsal Sosyal Sorumluluk letiimi, Yeni Medya Aratrmalar:
Kavramlar, Uygulamalar, Tartmalar, (Editr: dil Saymer), Konya: Literatrk Yayn, s. 197-241.
ROSENGREN, K., WENNER, L., and PALMGREEN, P. (1985), Media Gratifications Research: Current
Perspectives, California: Beverly Hills.
ROSS, E. (2002), Uses & Gratifications/Dependency Theory, http://zimmer.csufresno.edu/ ~johnca/spch100/7-4uses.htm. (Eriim Tarihi:28.10.2015).
RUBN, A. (1985), Uses of Daytime Television Soap Operas by College Students, Journal of Broadcasting &
Electronic Media, 29, pp.67-77.
SAYIMER, . (2008), Sanal Ortamda Halkla likiler, stanbul: Beta Yayn.
TENGLMOLU E., PARILTI, N. ve YAR C.E. (2014). Hastane ve Hekim Seiminde Sosyal Medyann
Kullanm Dzeyi: Ankara li rnei, file:///D:/Belgelerim/Downloads/846-1925-1-SM.pdf, s. 76-96,
(Eriim Tarihi: 14.11.2015).
VURAL, Z.B.A. ve BAT, M. (2010). Yeni Bir letiim Ortam Olarak Sosyal Medya: Ege niversitesi letiim
Fakltesine Ynelik Bir Aratrma, Journal of Yasar University, S.20, C.5, s. 33483382.

SUTAD 39

441

SUTAD, Bahar 2016; (39): 443-455


e-ISSN 2458-9071

DNLERDE KUTSAL ZAMAN VE MEKNIN TARHSEL


YAPISININ FENOMENOLOJK ALGISI
PHENOMELOGIC PERCEPTION OF HISTORICAL STRUCTURE OF
SACRED TIME AND SPACE IN RELIGIONS
brahim Hakk KAYNAK*

z
On dokuzuncu yzyldan bu yana, din konusunun ok ynl olarak incelemeye tabi tutulduu
bir dnem olmutur. Dinin ok ynl aratrmaya tabii tutulduu bu dnemlerde felsefi, psikolojik,
sosyolojik ve fenomenolojik adan ok ynl din tanmlar yaplmtr. Yaplan aratrmalarda dinin
kayna olarak kutsal gsterilmitir. Bylece kutsal kavram din kavram birlikte ele alnmtr. Din
Fenomenolojisi, fenomenolojinin kavramsal erevesinden hareketle kutsaln tezahr eklinde tanm
getirerek, kutsal tarihsel bir fenomen olarak alglamtr. Bu almada, din kavram zerinden
hareketle, fenomenolojik adan kutsal ele alnp pagan kltrlerden balayarak kutsaln zaman ve
mekn iindeki yansmas ve bu yansmann farkl dinlere mensup insanlar tarafndan alglanmas,
brahimi gelenekten gelen Yahudilik, Hristiyanlk ve slamiyet asndan fenomenolojik dzlemde ele
alnacaktr.

Anahtar Kelimeler
Kutsal, kutsal zaman, kutsal mekn, fenemonoloji.

Abstract
XIX. and XX. centuries were the ages that religion as a theme was examined multidimensionaly.
Multidimensional definitions of religion were made in terms of philosophy, psychology, sociology and
phenomenology in the periods in which religion was being search in a multi-pronged way. In the
surveys, sacred was indicated as the source of religion.Thus, the concept of sacred was dealt with the
concept of religion.The phenomenology of religion concerning from the conceptual frame of
phenomenology by defining it as a manifestation of sacred concept, it perceived sacred as a historical
phenomenon. In this study, from this point of religion concept, the sacred will be examined in terms
of phenomenology and the sacred time and spaces will be evaluated beginning from the pagan
cultures and to the Judaism, Christianity and Islam that were emerged from the Abraham tradition.

Keywords
Sacred time, sacred space, phenomenology, ritual.

Yrd. Do. Dr., Necmettin Erbakan niversitesi Turizm Fakltesi, ihkaynak@konya.edu.tr


Gnderim Tarihi: 29.03.2016
Kabul Tarihi:
05.04.2016

444

brahim Hakk KAYNAK

GR
Din ilk insanla birlikte var olan ve varln devam ettiren, insanlarn yaamlarn
dzenlemek iin ayinler, riteller ve tabular sunan, bireysel ve toplumsal boyutu olan bir
fenomendir. Dinin temel gesi kutsaldr. nsan, dinin sunduu ayinler, riteller ve ayinlerle
birlikte iinde yaad topluma uyum salar. Dinin sunmu olduu bu yaam modelleri, farkl
zaman ve meknlarda, kutsal olann farkl olmasna yol aarken fenomenolojik anlamda asla
atmaz. Kutsal, kutsal zaman ve mekn kavramlar fenomenolojik bak asyla tm dinlerin
ortak noktasdr. Dinler yaplanrken hep ayn ilkeler zerinden yaplanmtr. nsan ve dinin
zamansal ve meknsal ortak bir gemie sahip olmas dinler tarihinin ve din fenomenolojisinin
temel konusunu tekil etmektedir nsanla birlikte var olan bu temel olgu teden beri Felsefeden,
Sosyolojiden, Psikolojiye, Fenomenolojiye kadar farkl disiplinlerde ele alnmtr. ncelikle
burada sz konusu olan kutsal ve kutsallk kavramlarn Din Fenomenolojisinde ne anlam ifade
ettii zerinde durulacaktr.
XIX. ve XX. yzyllar, din konusunun ok ynl olarak incelemeye tabi tutulduu bir
dnem olmutur. Dinin ok ynl aratrmaya tabii tutulduu bu dnemlerde felsefi,
psikolojik, sosyolojik ve fenomenolojik olarak ok ynl din tanmlar yaplmtr. Ancak bu
yaplan tanmlarn ortak yn dini aklamada kutsal kavramnn merkez konumuna
getirilmesi olmutur(Yldrm 2007: 59). Din Fenomenolojisinde, kutsal kavramndan hareketle
din, tarihsel srelerde insanla var olan, bireye ve topluma yn veren kutsaln
tecrbesidir(Wach 1995: 37) biiminde ifade edilmitir. Dinin sistematik bir tarzda ele
alnd bir tanmda ise, "din, insanlar zerinde genel bir varlk nizamnn kavramlaryla
formle edilen ve bu kavramlar araclyla geree son derece uygun motivasyonlar ve
retilerle balantl bir ruh halini rttren, her eyi kuatc bir otorite hakimiyeti salayan
bir semboller sistemi olarak" kabul edilir. (Geertz 1973: 87) Anlalaca zere, dinin temel
kavram olan tanr veya tabiatst otorite, genellikle kutsal kavramyla e deer anlamda
kullanlmaktadr.
1. FENOMENOLOJK AIDAN KUTSAL
Dinler kendilerini yukardan aaya bir varlk hiyerarisi iinde ifade etmekte, en st
otorite olan Tanr, dolaysyla kutsallk dncesi zerinde ina etmektedir. Dolaysyla btn
dinlerin temelini oluturan ana unsur, kutsallk dncesidir. Konuya aklk getirmesi
noktasnda kutsal, mekan ve zaman kavramlarndan nce, fenomen ve fenomonolojinin ne
olduunu ortaya koymak gerekmektedir. Kelime olarak Fenomen, Yunanca: phainomena,
Almanca; Phnomen ve Trke; olay, tecelli karldr. Farkl szlklerde anlam gsteren
ey, grnen ey, akta duran ey, tezahr, kendi bilin ieriini gsteren (Wahrig 1982:
2840), emsaline nadiren tesadf edilen ey, vaka (Denker C.2 1973: 74) eklinde aklamalar
getirilmitir. Bu tanmlarda ortaya kan ortak nokta, grn ve ortaya k, ne saf bir nesne,
ne de bilinen bir nesnedir. Baka bir ifade ile, grnen eyin ortaya kmasyla anlalabilen
varln kesin gerekliidir. Bu yzden fenomen deyimi, tamamen znel veya hayali bir eyi,
znenin hayatn ifade etmez(nal 1999: 74).Btn bu kavramlar erevesinde fenomen, varl
alglanabilir duruma getirme, grnmeyeni grnr hala getirme veya herhangi bir eye anlam
ykleme olarak anlalabilir.
Kutsal ise, Trkede sayg gsterilmesi gereken, tapnlan ey veya varlk anlamna, gl

SUTAD 39

Dinlerde Kutsal Zaman ve Meknn Tarihsel Yapsnn Fenomenolojik Algs

bir dini sayg uyandran veya uyandrmas gereken, kutsi, mukaddes; tapnlacak ve urunda
can verilecek derece sevilen; bozulmamas, dokunulmamas gereken, stne titrenilen; Tanrya
adanm olan, tanrsal olan (TDK 1998: 1424) gelmektedir. ngilizce de "sacred" ve "holy",
Latince'de "sancti", Yunancada hagio, Almancadaki Heilige kavramlarna denk
dmektedir. Kutsal kitaplardaki karl ise; Eski Ahitte gados veya godes, ncilde
Ruhul Kuds, Kuran- Kerimde de kuddus, tebareke, ona dokunulmas sakncal
anlamnda haram ifadesi kullanlmtr (Oymak 2000: 445)
1.1. Fenomenolojik Gelenekte Kutsal
Kutsal olmayan hibir din olmad gibi, kutsalsz bir din de yoktur. Politeist dinlerden
monoteist dinlere kadar hepsinde bir kutsal ve kutsallk anlay vardr. Dolaysyla kutsal, o
dinin temel btnln salayan veya kuatan en temel unsurdur (Aaolu 2009: 5). Sosyal
ve Beeri Bilimler arasnda yerini alan Din Fenomenolojisi de inceleme konusu olarak kutsal
merkezine alarak (Kuu 201: 167) dinlerin ibadet ve ayinlerini, kutsal yer, zaman, eya ve
ahsiyetlerini inceleyen ve ortak noktalarn bulmaya alan (Kk 1993: 13) bir bilim dal
olmutur. Din fenomenolojisi, her hangi bir dinin tarihsel geliimi ile ilgilenmez; aksine
dinin/dinlerin fenomenlerinden evrensel bir anlay, yani onun temel anlamn ortaya koyar.
Ayrca din fenomenolojisi, geni anlamda dini dncelerin, fiillerin, adet ve geleneklerin,
alkanlklarn ve simgelerin hepsine uygulanan genel fenomenolojik yntemlerin uygulanmas
olarak anlalabilir(nal 1999: 80).
Kutsal anlama abas iinde olan R. Otto, tremendum (mthi, dehet verici), majestas
(an, heybet, azamet), energicum (enerji) ve mysterium(gizem, sr) ( Feigel 1948: 15; Eliade 1991:
VII) kavramlar zerinden hareketle numinous (mistik tecrbe kutsaln tecrbesi) kavramn
merkezine alarak kutsala tamamen farkl ve hi bir eye benzemeyen eklinde (evik 2007:
132) bir tanm getirerek kutsal - tanry numen olarak isimlendirmitir.
M. Eliade kutsal tanmlamada ganz andere (tamamen baka ) terimini kullanmtr.
Eliadenin kutsal tanmlamasnda kutsal, kendini her zaman, doal gereklerden tamamen
farkl bir gerek olarak gstermesi anlamna gelmektedir (Eliade 1991: VIII ). Eliade,
hierophanie (kutsaln tezahr) (Eliade 1991: VIII), M.Kenzie theophanie (tanrnn
tezahr) (evik 2007: 131-132) kavramlarn kullanarak kutsal fenemonolojik adan
alglanabilir ve kavranamazlk dna karmlardr.
Eliadenin ifadesiyle kutsal, kendini bize gsteren eydir(Eliade 1991: IX). Tezahr
kavramndan hareketle kutsal kendine referans alan Din Fenemomonolojisi, dinin vitrininde
sergilenen eyler nispetinde dinin zne yaklamaktadr. Fenomenolojik olarak kutsal, mit ve
ritellerin meydana geldii zaman ve meknlarda tezahr eder ki, bu da homoreligios iin
zamann ve meknn trde olmad anlamna gelir (Eliade 2007: 5-9). nsann evren
tasavvurunda temel obje olan tanr, tarihsel srelerde farkl biimlerde alglanarak karmza
kmaktadr. Genel tanmyla kutsal, gl bir din sayg uyandran veya uyandrmas gereken
kabul grm; bozulmamas, dokunulmamas gereken, stne titrenilen deerlerdir. Btn bu
aklamalar dorultusunda Medeniyet Tarihinde kutsal- tanr tasavvuru farkl biimlerde
alglandna ahit olmaktayz.
1.2.Kutsal Zaman ve Mekn Anlay
Takvim ve saat gibi zamanla ilgili lm aralar modern zamanlara kadar yaanan
deiimlerle nicel dakiklie doru ilerleyerek, bilimin iman, ahlak ve sanattan ayrlmas (Nef
1970: 8-12) geleneksel ve modern zaman ve mekn lm, bilgisi ve algsn farkllatrmtr.

SUTAD 39

445

446

brahim Hakk KAYNAK

rnein gne saati ile llen geleneksel saat, enlem, boylam ve mevsimlere gre deiirken,
gnmzde kullandmz mekanik saat ile llen zaman, evrenin doal ritimlerinden ya da
insan yaamndaki eitli uygulamalardan etkilenmeksizin, zaman ve meknda sabitliini
korumaktadr. Bylelikle insan etkinliinin kalplar artk, insan yaamnn ya da doal
hareketlerin ritmiyle balantl bir zamana gre deil, bu yeni mekanik zaman kavramna gre
dzenlenmeye balanmtr(Shapin 2000: 41). Modern zamanlarda seklerizm ve din
dolaymndaki tartmalar, geleneksel ve modern kozmoloji anlayndaki farkllamadan
beslenmektedir.
nsanlk tarihinin balangcndan bu yana zaman ve meknn nelii konusunda tartmalar
yaplmakla birlikte, yaratl ve kozmogoni gibi inan konularna ilikin zaman ve mekn
belirleme, dini pratikler, ayinler ve riteller iin zel kutsal zaman anlay, dinin de ilgi alanna
girmektedir. Kutsala bal olarak, varl aklama ve ona bir hedef belirleme iddiasnda olan
dinler, varln ve varoluun kutsal bir zaman ve mekn dzleminde gerekleen doal,
toplumsal ve insani eylem ve hareketlerde yanssn bulan, ksaca grnlerden olutuu
iddiasyla yorumlama abasnda bulunurlar (elik 2010: 34).
Zamann ve meknn kutsallamas, insanlarn dnya zerinde deneyimledii belli olaylar
dizisini sabitleyerek anlamlandrmas neticesinde kutsal gce balln ve itaatini sergilemesi
iindir. Kutsallaan zaman ve mekn iki ekilde deer kazanr. Birincisinde ac, sknt ve zorluk
derecesi yksek olaylardan sonra zaman ve meknn kutsallamasdr. rnein ktlk, sava ve
deprem gibi doal-toplumsal olaylarn yeri ve tarihinin belleklere kaznmas eklinde ortaya
kar. kincisi ise Tanrnn belli bir zaman ve mekn bildirmesiyle, tayin etmesiyle belirlenir.
Yahudilikte Sleyman mabedi, Tur Da, Fsh bayram, haftalar, ardak gnleri; Hristiyanlkta
Kuds, kiliselerde anlarn ibadet ve dua zamanlarn bildirmesi gibi gnde yedi kere almas
vs; slamiyette Mescid-i Aksa, Kbe, Arafat Da, Cuma, Ramazan ay, Kadir gecesi ve Arefe
gn gibi zaman ve mekanla ilgili kudsiyet Tanrnn bildirmesiyle veya Peygamberlerin
snneti ile belirlenmektedir. Keza Dinlerde Kutsaln/Tanrnn dnda somutlat Kutsal
meknlar, bu meknlar kutsaln tezahr ettii meknlardr. Tapnaklar, sinagoglar, kiliseler ve
camiler. Bu meknlar yerle semann bulutuu alanlardr. Buna gre her mabet veya ona benzer
dier yaplar, kutsalln merkezidir (eker 2016: 45).
Son tahlilde, varln ve hayatn dini deerler sistemine gre akland ve benimsendii
tarihsel srete insanlk, zaman ve mekna Tanrnn belirlemi olduu ilahi hedefler
dorultusunda kutsal bir mahiyet atfetmitir. Zaman ve mekn belirlemenin dini saikleri,
insann varlk ve hayat anlama isteinde ve yneliminde temel bulur. Geleneksel dnya
gr, yaanan zaman ve mekn yaratl ve son arasnda anlaml bir hedefe doru
dzenleyerek(elik 2010: 34), kendi zaman ve mekn anlayna kutsallk, dolaysyla anlam
katar. Buna gre kutsaln eitli eylemlerde tecelli ettii zaman ve mekn kutsal zaman ve
mekn olarak tanmlana gelmitir.
1.3.Politeist/Mitolojik Dinlerde Kutsal
nsann zaman ve mekn iinde dini tecrbesi iinde ilikiye girdii somutlatrlm
doast varlklara inan/iman, btn dinlerin belirleyici bir zellii olup, btn inan
sistemlerinde ok farkl tezahrlerde gsterir.
Daha nce de belirtildii zere, hemen btn dinlerin temelini oluturan vazgeilmez
unsur, kutsallk dncesidir. Bilinen btn dinlerde var olan mana ve tabu arasndaki
ilikilerin deiik biimlerde tezahr etmesi sonucunda insan zihninde varlk algs kutsal ve
kutsal d olarak ikiye ayrlr. Bu balamda, klasik bilgiler yannda Eliadenin kutsal ve kutsal
d kavram gz nne alndnda insann maddi ve manevi olmak zere iki dnyas vardr.

SUTAD 39

Dinlerde Kutsal Zaman ve Meknn Tarihsel Yapsnn Fenomenolojik Algs

Maddi dnya, insann zerinde yaad reel, somut, fiziki dnyay, corafyay, mekn, yani
insann kutsal ile zaman ve mekn dzleminde iliki kurduu uzam gsterir. Manevi dnyas
ise insann sahip olduu soyut, znel teolojik-metafizik inanlar ve deerler dnyasdr. Bu
manevi dnyann tezahr de, yine zaman ve mekn zerinde ifadesini bulan dini inan, ayin
ve ritellerde kendini gsterir.
Mitolojik dinlerde tanrsal gler ilgili olduklar olaylar/eylemler sonucunda, insanlar
tecrbe ettikleri ekillerde yceltilerek olumlu ya da olumsuz, iyi veya kt tanr/tanralar
tipinde simge ve imgeletirilir. Bylece insan dnyasnda tanr anlay ve inanc var olmaya
balar. Aslnda g tecrbesi insan zihninde daha nceden zel ve belirli tanrlar
yaratmtr(nal 1999: 182.
Mitler evrenin ve insann yaratl, insann doa ve toplumla, yani sosyal evre ile ilikisi
erevesinde olu(turul)mu izah ve anlatm biimleridir. Baka bir ifade ile insann kendisi ve
kendi dndaki dnya ile kurduu iliki biiminin, anlam araynn rndr. Zira insan
evren ierisindeki yeri ve nemi, hayatn anlam, karlalan insani, doal ve toplumsal
sorunlara kar verdii cevaplar bu anlatlar iinde bulunmaktadr. Evrenin oluumu, tanrlar,
tanrlarn doa ve toplumla ilikileri, doal afetler, sava, ktlk, hastalk, lm vs. hep mitolojik
dnce iinde ifadesini bulmutur. (Gen. Bilgi iin bkz. Estin-Laporte 2002) rnein,Canllar
yaratldktan sonra onlar donatma ii iki karde tanrya, Prometheus ve Epimetheusa verilir.
Epimetheus, doaya ve birbirlerine kar korunmalar iin hayvanlara bol bol post, di, trnak
datmaya balar. Sra insana gelince ona verecek bir eyin kalmadn dehetle grr. plak,
yumuak insan, eli nnde ackl bir ekilde ackl bir durumda baknp durmaktadr.
Prometheus insann imdadna yetiir. Olymposa kp tanrlardan atei, atein yardmyla
yaplan aralar, dolaysyla zanaatlar, alarak hayvanlardan korunmas ve kendini donatmas
iin insana verir. Bylece insanlar kendilerini, teki hayvanlardan ve doadan koruyabilecek
duruma gelirler. Ama o zaman daha insanlar devlet bilgisine sahip olmadklar iin, kendilerini
birbirlerinin saldrlarndan koruyamazlar. yle ki, bu yzden neredeyse yok olup
gideceklerdir. Olymposdan atei alan Prometheusa fena biimde kzm ve bilindii biimde
cezalandrm olmakla birlikte Zeus, insanlarn bu durumuna acr; yok olup gitmelerine gnl
raz olmaz. nsanlar birbirini yiyip bitirmesinler diye, Hermes ile insanlara devlet bilgisini
gnderir. Hermes bu bilgiyi, zanaatlarn bilgisinin belli kiilere verilii gibi, baz kiilere mi
vereceini, yoksa herkese mi datacan sorar. Zeus, onu btn insanlara datmasn syler.
Eski Yunancada sz, yk anlamna gelen mitos (mythos), ilk veya ilkel insan
topluluklarnn, evreni, yeryzn ve tabiat olaylarn kiiletirerek yorumlama veya henz
srrn zemedikleri hayat ile ilgili her trl oluumu anlaml bir biimde aklama
gereksiniminden domu yklerdir. Yunan dilinde sz kavramn ifade etmek iin, mythos,
epos ve logos gibi deiik kelime sz konusudur. Mitos, sylenen ve duyulan szdr; yani
anlatla gelen masal, yk ve efsane anlamna gelir. Epos, daha st ve deiik bir anlam tar.
Belli bir dzen ve lye gre sylenen, okunan sanatl, ustaca sylenmi szdr. Mitos
herkesin paylat ykler iken, Epos, air veya ozanlara ait bir yk anlatma hususiyetidir.
Sanatl bir sz syleme olan epos, iir, destan ve ezgi anlamlarna gelir. Logos ise, gerei
nedenlere dayal olarak aklamak, sz, insan dncesinin rn olan kavramlar halinde
ifade edilmesi demektir(Akgl 2012: 22).
Eski a insanlarnda doa ve doast glerin fizik, metafizik ve etik etkilerini yanstan
mitoslar, metafizik inan, reti ve gndermeleri itibariyle, evrimci kuramlara gre, dinlerin
balangc, ilk formu saylmaktadr. Tanrlarn yaratlmas, teogonik yklere; evrenin
oluumu/yaratlmas, varln balangc ve hayat, kozmogonik yklere; te dnya ile ilgili

SUTAD 39

447

448

brahim Hakk KAYNAK

iler eskatolojik yklere konu olmaktadr. lkel veya ilk insann fizik dnyadaki aba ve
eylemleri, metafizik ilgileri, toplumsal dnya algs siyasal, ekonomik, tarihsel, sosyolojik,
psikolojik, yasal ve etik unsurlar mitoslar haline getirilmitir. Mitoslarn ilk ve nemli yazl
kaynaklar bilindii gibi, Homeros ile Hesiodosun yazya geirdii lyada ve Odysseia adl
destan ve yklerden olumaktadr. lyada, aristokratik bir ynetimi, dolaysyla krall
desteklemek iin mitolojik/dinsel deliller ne srer. Odysseia ise, toplumun sivil ynlerini ele
alr. Ayrca, Troya seferinden dnen Odysseusun bandan ve lkesinde geen olaylar zaman
ve yer bildirerek anlatr( Akgl 2012: 23) Bu tip inan sistemleri ve onlarn da vurumu olan o
dine ait grngler deiik zamanlarda ve meknlarda farkl ekillerde yanssn bulmutur.
Yunanistandaki Atina kenti Tanra Athena, Anadoludaki Afrodisias kenti tanra Afrodit
adna kurulan kentlere rnek tekil etmektedir. Buradan anlalaca gibi geleneksel kltr
insanlar kutsal nce fiziki leme getirerek somutlatrmlardr. Politeist dinlerde kutsal, insani
zellikler tayan somut ve mcessem bir varla dnmtr. Onlara yln belli gnlerinde ve
meknlarda kurbanlar sunulmu, insan, doay, toplumu eitli anlat ve grngler
dolaymnda anlamlandrmtr.
Benzer ekilde, tarmn ve yerleik hayata geiin yapld Neolitik atalhykte Tanr,
bire bin veren Toprak ana ile ilikilendirilerek toprak anaya Ana Tanra denmitir. nk
onlar iin toprak besleyici temel unsurdur. Bu Ana Tanra byk karnl, iri gsl ve geni
kalal, sanda ve solunda oturan vahi hayvanlarla sembolize edilmitir. Anadolu
Uygarlklar ierisinde Ana Tanra klt, Hepat, Arinna, Kybele, Rhea, Artemis ve Leto
isimlerini alarak tapnaklarnda sunulan kurbanlaryla birlikte varln srdrmtr. Hitit
kanunlarnn genel muhtevasndan anlalaca zere Ata erkil kltrn egemen olduu (Knal
1956: 366) Hitit mparatorluunda, egemenliini gklerin tanrs Teupa brakarak Ana
Tanra, Tanrnn Anas unvanyla, Gk Tanr Teup ile birlikte anlr olmutur. Bu srelerde
tanr ya da tanra mcessem bir varla dntrlerek, dnemin sanat anlay iinde resim
ve heykelleri yaplm ve kutsal meknlar ve ehirler kurulmutur.
1.4. Monoteist Dinlerde Kutsal
1.4.1. Yahudilik
Hristiyan geleneinin zeminini oluturan Yahudilikte kutsalln yegne kayna ve
datcs Tanrdr. Onsuz bir kutsiyet anlay dnlemedii gibi dier kutsal ahs, mekn,
zaman ya da nesnelerin de kutsall Ona baldr (eker 2016: 45).
Yahudilikte Tanr olmak, var olmak anlamnda (Bak 2012: 58) Yahve olarak
adlandrlmtr. nsan biimci dnlen Tanr, karmda baka ilahlarn olmayacaktr (k
20/3) eklinde Musaya verilen eriatla son bulmutur. Yahudilikte kutsallk yalnzca Tanr
Yahve ile snrlandrlarak, ilkelerin kutsal anlaynn alan daraltlm ve ontolojik bir alana
karlmtr. Yahve, paganist kltrlerde olduu gibi insanlk halini yanstmaz: Bir aileyi deil,
gksel bir mahiyeti vardr ( Eliade 2003: 222).
Yahudilikte mutlak kutsal olan Tanr Yahve ve Onunla temas halindeki fenomenler
kutsaldr (Demirci 2002: 496).Yahudilikte bata ahid sand olmak zere (I. Samuel, 6/19), Sina
Da, srail diyar, Sleyman Mabedi, Mabeddeki eyalar, hatta ibadet malzemeleri kutsal
saylmtr (k 3/5; 28/15; Levililer 11/41-46; 10/10; II. Samuel 21/6-25).
Yahudilikle birlikte Sami dinlerde zaman kavram yeni ve farkl bir nitelie brnr.
Zaman anlaylar ve ynelileri bakmndan Yahudilik, Hristiyanlk ve slamiyetin ortak bir
kategoriyi temsil ettikleri sylenebilir. Bu tek tanrl bu dinler grubunda zaman, balang ve
sonu olan bir boyut olarak kabul edilir. Bu anlamda tarih, yaratl ve kyamet arasndaki

SUTAD 39

Dinlerde Kutsal Zaman ve Meknn Tarihsel Yapsnn Fenomenolojik Algs

devamll esas alan izgisel bir zaman tasavvuruna dayanr(elik 2010: 36). Ancak bu izgisel
zemin zerinde insan ve toplumlarn hayat Kutsallk ve kutsal dlk ya da iyilik ve ktlk
arasnda gidip gelen dairesel bir yrytr. Zaman insanlar arasnda deveran eder durur.
Yahudilikle zaman veya tarih daha ok seilmi bir halkn zgn bir nitelik kazanr.
rnein kyamet bu halkn dnyada yaptklar iyilik ve ktlklerin hesabnn topluca
grlecei belirli bir zaman, maher de belirli bir mekn temsil eder. Bylece Tanrnn ikin
olduu toplumsal dzen belli amaca, yani zamana doru alr. Yehova, artk tarihin insana
tand bu zamann bitmesini beklemektedir. Bu anlamda srailoullarnda tarih yazm ok
nem kazanm, kendinden sonraki dinlere de gemi zaman hakknda dolu bir anlat,
peygamberlerin hayat hakkndaki bilgileri miras brakmtr. Zira Yahudilerin gznde tarih,
Yahvenin yks ve ilahi iradenin yansd ve yaratt bir meknn sahnesi olarak
sunulmaktadr(elik 2010: 38). Bu tarihi sre iinde sraille kutsal bir anlama yapan Tanrnn
varl doada deil, tarih iinde kendine yer bulur. Kutsal zaman ve mekn, son tahlilde,
Tanr, Kral ve halk arasndaki szlemeye olan ballk ve kutsal meknda somutlaan
mminlerin ahidlerine ballk veya uzaklama eylemlerinin yasma alandr. Tarihin ve
dnyann sonu, Tanrnn zaman durdurmas ve dnya hayatnn son bulmasyla nihayete
erecektir. Yahudiliin dier dinlere ve toplumlara bak as bu zgn tarih ve seilmi toplum
anlayndan hareketle pek olumlu olmamtr. Zira bu bak as, dier tek tanrl dinlere
oranla hem zaman olarak, hem de zamann yryn sergiledii mekn olarak nce
gelmesinden kaynaklanmaktadr.
1.4.2. Hristiyanlk
Hristiyanlkta kutsiyet sa ile balayarak dier alanlara uzanr. Onsuz bir kutsal/kutsallk
dnlemez (eker 2016: 42). Hristiyan inancnda, tanrnn sada mcessemlemesi, inanlar
iin mkemmel ahs, gerek Tanrdan gerek Tanrdr(Cox 2004: 153) eklinde bir kutsal
anlay ortaya konmutur :"Bana iman edin; ben Baba'daym, Baba da bendedir. Hi deilse bu
ilerden dolay iman edin"(Yuhanna 14: 11). Dolaysyla yceliin ve kutsalln kaynan sa
Mesihle ilikilendirilmektedir. Tanrnn, say kutsad ifade edilerek sann Tanrnn kutsal
haline geldiine vurgu yaplmtr (eker 2019: 46). Hristiyanlkta kutsallk kavramnn gerek
anlamda mimar Saint Pauldr. Paul ile birlikte kutsallk yalnzca Tanr ve Ona inananlarla
snrlandrlmtr. Pauln Eski Ahid eriatn reddetmesi, ona dayal btn kutsal
fenomenlerden de uzaklamas sonucunu dourmutur (Demirci 2002: 496).
Hritiyanlkta dnyann ve zamann yaratlndan nce varolan ve dnyann yok oluuyla
zamann bitiiyle son bulmayacak olan ezeli ve ebedi bir Tanr inancna dayanmaktadr.
Zamann bir balangc ve sonu olduu inanc Yahudi-Hristiyan dncesi vastasyla yerleik
hale geldi ve bu anlay dini temelde savunulmutur. Bu erevede Aziz Augustinus Tanr
Sitesinde zamann aslnda ara bir zaman dilimini temsil eden eytann Sitesinde bir gnahtan
arnma, bir imtihan olduunu savunarak, zamanlarn sonunun ise, zamann dnda olan
sonsuzlua bir gei an dncesi olduunu yerletirmitir. ncil birok yerde sann
yeryzne zamanlarn sonunu balatmak iin geldiini anlatr. Buna gre insanln
serveninin son aamasna girildii, tarihin sonunun ve Tanrnn krallnn yaklat
bildirilmektedir(elik 2012: 39).
Hristiyan dncesinde tarih, sann hayatnn tarihsellii etrafnda yaplanm olup,
yaratltan balam, brahim akdinden geerek sann ikinci geliine(mesianik bin yl) ve
dnyann sonuna uzayan bir izgidir. Sonuta Hristiyanln zaman, Liturji zaman dngsel
olduu halde, izgisel bir zaman temsil etmektedir. Buna gre, dnya bir kez yaratlm ve bir

SUTAD 39

449

450

brahim Hakk KAYNAK

tek sonu olacaktr(elik 2012: 39).


1.4.3. slamiyet
Genel anlamda slamn zaman anlaynn Yahudilik ve Hristiyanln izgisisyle
rttne ve ayn gelenein mirass olduu sylenilmektedir. nk her dinin de
yaratl, dnya hayat, kyamet, lm, yeniden dirili, hesap gn, ebedi mutluluk/Cennet ve
ceza/Cehennem gibi zaman ve mekanla alakal inanlarn her dinde de ortak olmas
sebebiyle yukardaki yarg geerlilik kazanr grnmektedir. Genel zaman anlaynn tesinde
btn dinlerin zaman belirleme adna eitli takvimler kullana gelmilerdir. Dier dinlerde
olduu gibi, Mslmanlarn da, kendi hicri takvim anlaylar yannda, tarihsel olarak zamana
kar ilgilerinin temelinde namaz vakitleri, oru ay olan ramazan aynn balang ve biti
tarihlerini belirleme zarureti yatmaktadr. Kuran, esasen gndelik hayatla ilgili olarak, gnlk
namaz vakitleri, Cuma namaz ve yllk ramazan orucu gibi tekrarlanan ibadetlerle, mminlerin
hayatn akn bir zamansalla tama amacn hedefledii sylenebilir(elik 2012: 43).
Zaman ve kutsallk ilikisi balamnda, Kuranda, kutsal ya da kutsal olann herhangi bir
tanm yaplmam olmakla birlikte, kutsiyet veya kutsallk belirten baz kelime ve kavramlar
bulunmaktadr:
1. Her trl eksiklikten uzak anlamnda el- Kudds (Har,24) ; Kutsaln temel zelliklerine
de yer veren Kuran-Kerim Allah birdir, domam, dorulmamtr. Onun hibir dengi
yoktur. Hi kimseye muhta deildir, aksine her ey ona muhtatr (hlas Suresi) eklinde
kendinden phe gtrlmeyecek bir kutsal anlayna sahiptir.
2. Bir tamlama olarak ifade edildiinde kutsal deerler, meknlar anlamnda mukaddes
(Maide 21-110; Taha 12; Duhan 2,3) Bu surelerde geen ayetler de herhangi bir yer, zaman,
mekn, eya ve varlklarn kutsal olup olmadn belirleyen en nemli unsurun kendisi
olduuna iaret etmektedir.
Yukarda yaplan tanmlardan da anlalaca zere, yaratcnn bizzat kendisi kutsal kabul
edildii gibi, Onunla ilikisi bulunan bir ksm eya ve yerlere de kutsallk atfedilmektedir.
slmdaki Tevhid kavram, kutsal ile sekler arasnda bir ayrma gidilmesine izin vermez.
nk slma gre yeryzndeki her nokta ve varln her an kutsal varln bir tr
tecellisidir(evik 2007: 137). Kutsala sayg anlayndan kaynaklanan kbleye kar ayak
uzatlmaz, abdest bozulmaz (bevl etme), bye kar saygl olma, bir ie balarken besmele
ekme, her ii Allah adna yapma anlay, ezan okunurken susmay tercih etme vb. davranlar
yine insann her an kutsalla ilikisinin slamdaki fenomenolojik bir gstergesi olarak
deerlendirilebilir. Burada Kble mekna, bir ie balamada besmele her ana, ezan, kurban
ve hac belirli zamana delalet etmektedir.
1. FENOMENOLOJK AIDAN KUTSAL ZAMAN
Zaman,insan iin kltrel bir var olu ve insann var oluunun srekliliini salamaya
ynelik bir aba eklinde tanmlanmaktadr (Bak 2014: 215). Zamann tam anlamyla bir
tanm olmamakla birlikte, insann kendini anlamaya ynelik bu abasnda zaman lmenin
arelerini bulmutur. Dini trenler, mevsimler ve takvimler, insann zaman lmede
kullandklar aralardr. Bunun en somut rneini hayatn tarma dayal olduu Hititlerin
kaybolan tanr Telepinu efsanesinde grmekteyiz. Telepinu verimlilik ve bereket tanrsdr.
Onun kayboluu ve yeniden ortaya k tarihsel ve dngsel benimsenen ilk zaman anlay
olmutur.
Zaman bir olu, bir eylem srecidir. Olu ve eylem bir meknda gerekleir. Dolaysyla

SUTAD 39

Dinlerde Kutsal Zaman ve Meknn Tarihsel Yapsnn Fenomenolojik Algs

insann yaad bu evrende iki temel boyutu vardr: Zaman ve mekn. Zaman bir oluun, bir
eylemin olduu ana, bu ann gerekletii yer ise mekna delalet eder. nsan kendini, evreni ve
kutsal anlamas, kutsalla ilikisi bu iki kavram zerinden gereklemektedir. nanan insann,
hangi zaman veya meknda bulunursa bulunsun, ftrat eksenine bal olarak, kutsalla
ilikilerinde zaman ya da meknn dna tamas mmkn deildir. te insann kutsalla daha
yakn ilikiye girdiini dnd veya kutsaln, eitli vesilelerle kendisini insana daha fazla
hissettirdii bu zaman ya da meknlara kutsal zaman veya kutsal mekn ad verilmektedir
(G 2000: 251).
M. Eliade, Kutsal ve Din D adl eserinde iki tr zamandan bahsetmektedir: Tarihsel
zaman ve tarihsel olmayan. Tarihsel olan zaman, kutsal zamana, tarihsel olmayan zaman ise
din d zamana iaret etmektedir. Kutsal zaman, devrevi bir zamana iaret eder ki, doas
gerei tersine dnebilir, bulunduu ynde, imdi haline getirilmi bir ilksel efsanevi zamandr.
Her devrevi zaman yani kutsal zaman balangta olmu olan kutsal bir olayn yeniden
gncelletirilmesinden ibarettir. Her devrevi zamanda kutsal zaman yeniden ortaya kar
(Eliade 1991: 48-49). Kutsal d zaman ise, dinsel anlamdan yoksun eylemlerin yer aldklar adi
zamansal sreyi ifade etmektedir (Eliade 1991: 50-51). Din d zaman bozulmaya ve yok
olmaya mahkmdur. (Bak 2004: 112). Riteller, ayinler, mitler hep bu kutsal zamann
deerleridir. Bu anlamda zamana, mekna ve varlklara kutsallk veren Tanrnn kendisidir
( G 2000: 246). Teolojik anlamda insan var oluunun anlamn burada bulur.
Dinsel anlamda zaman kavram, dairesel (devrevi) ve izgisel (lineer) olmak zere iki
ekilde vurgulanmaktadr. Bu zaman trlerinin her ikisi de kutsaln tezahrleri ile birlikte yeni
bir boyut kazanarak kutsallar (Yldrm 2007: 71). Dairesel zaman, balangc ve sonu belli
olup, tekrarlanan nevruz ve ylba kuttrenlerinde olduu gibi yeniden bir balangca delalet
etmektedir. Her dini bayram, her dini tren zaman, tarihi gemi iinde nceden meydana
gelmi olan kutsal bir olayn yeniden gncelletirilmesi demektir (Yldrm 2007: 71). Lineer
zaman evrimseldir. Basitten karmaa doru, homojenlikten heterojenlie doru gider.
Mesihin getirecei gelecee doru akar.
Dinlerdeki kutsalla ilikili drt kavramdan sz edilebilir ( Demirci 2002: 496-497):
1. Kutsal meknlar. ounlukla hierofonik (tabiatst bir gcn herhangi bir yerde
grnyle ilgili) gerekelere bal olarak baz corafyalar tabu erevesinde korunmu kutsal
meknlar olup onlarla temas zel ritelleri gerektirir. Bu meknlarda bulunmak kiiye dnyev
veya uhrev imtiyazlar kazandrr. Hac meknlar, tapnaklar bu tre klasik rneklerdir.
2. Kutsal zamanlar, kutsal d zaman periyodudur. lkel dinlerde kutsal zamanlar
tanrlarn balangta yaptklar eylemleri ieren zamanlardr. Bunun monoteist dinlerdeki en
gzel rnei Yahudilik teki abat kutlamalardr.
3. Kutsal varlklar. Bata Tanr olmak zere doast olduuna inanlan varlk trleri,
bazen insanlar, hayvanlar kutsal saylr. Bu varlklar kutsallklarn uhrev glerinden alrlar.
Kabile efleri, khinler, amanlar, kehanet hayvanlar bu tre geleneksel rneklerdir.
4. Kutsal nesneler. Tabiatst g tadklar gerekesiyle bata as trleri, talar, kutular,
elbiseler ve yzk olmak zere eitli nesneler pek ok kltrde kutsal saylr; bunlarn olaan
st gler tadna inanlr; onlarla temas zel ritelleri gerektirir.
2. FENEMONOLOJK AIDAN KUTSAL MEKN
Dini gelenekler asndan meknlar birbirine denk deildir. Bir ksm meknlar Tanrnn
tezahr ettii, Tanryla veya metafizik alanla ya da ilk, mutlak ve sonsuz olanla dorudan

SUTAD 39

451

452

brahim Hakk KAYNAK

balant kurulan blgeler olarak seilip ayrlmtr; dolaysyla kutsaldr. Kutsallatrma insann
dnyadaki varoluunu belli bir mekn, yani balang noktas zerinden gerekletirme,
anlamlandrma ve sonsuz klma eylemi olarak anlalmtr. Buna gre her bir kutsal ya da
kutsallatrlm mekn ayn zamanda ilk ve ideal olana dn, kutsallatrmann kendisi ise
gemi, imdi ve gelecek arasnda kurulan ebedi ba ve ynelimi ifade etmektedir (Grkan
2007: 75).
Kutsal mekn, ayin ve ritellerin gerekletirildii yerlerdir. Mekna kutsallk atfedilmesi,
ulhiyetin o yerde tecelli etmesinden kaynaklanmaktadr. Dinlerde kutsal kabul edilen yerlerin
aslnda mekn olma asndan dier yerlerden pek bir fark yoktur. Ancak burada uluhiyyetin
tecellisi, inanla ilgili bir olayn vuku veya burann dini bir ahsiyetle balants, mekan dier
yerlerden farkl klmakta ve kutsallatrmaktadr (Erba 2002: 97; Harman1996: 382). Efsane
temelli geleneksel toplum insanlar yaad corafyada yer alan da, rmak, gl, aa, kaya,
maara gibi doal unsurlar kutsal merkez olarak benimsenmilerdir (Bak 2004: 92). Bu
durum ilahi dinlerde de halk inanlar arasnda hala varln kltrel bir unsur olarak devam
ettirmektedir. Kutsal mekn anlay pagan inanlardan ilahi dinlere doru evrimleerek bir
geliim gstermitir. Anadoluda pek ok rneini grdmz antik kentler, kutsal mekn
etrafnda ekillenmi ve mabetsiz, tapna olmayan bir kente rastlanlmamaktadr. Yahudilik,
Hristiyanlk ve slam asndan durum bundan farkl deildir.
Kutsal yerler, bir toplumun dini hayatnn merkezi olan, insan hayatna yn veren ve anlam
kazandran yerlerdir. Kiinin dini ne olursa olsun, insan tabiat byle yerlere ihtiya duymu ve
kutsal duygusu balangtan beri insan tecrbesinin bir paras olagelmitir (Erba 2002: 97).
Dindar insan her daim kutsal bir dnyada yaama istei iindedir.
Kutsal mekn kavram ve bu yerleri ziyaret, insanlk tarihi boyunca btn din ve inan
sistemlerinde grlmtr (Harman 1996: 383). Kutsal yerler, bir toplumun dini hayatnn
merkezi olan, insan hayatna yn veren ve anlam kazandran yerlerdir. Kiinin dini ne olursa
olsun, insan tabiat byle yerlere ihtiya duymu ve kutsal duygusu balangtan beri insan
tecrbesinin bir paras olagelmitir. nsan bu duyguyu mabette herhangi bir yerde
olduundan daha derince hisseder. nk kutsal yerler ilahi lemle dnyevi lemin kesitii,
Tanr ile insann bir nevi bulutuu ve kiinin kendisini ilahi huzurda hissettii yerlerdir (Erba
2002: 98).
Bir yere yerlemek, bir mekn iskn etmek dnyann yaratln tekrarlamak ve bylece
Tanrnn eserini taklit etmektir. Bu durumda dindar insan asndan meknda yer tutma
konusundaki her var olusal karar, dinsel bir karar oluturmaktadr. Oturmay setii
dnyay yaratma sorumluluunu stlenerek, yalnzca kaosu evrenletirmekle kalmamakta,
ayn zamanda, yaad yeri Tanrnn dnyasna benzer hale sokarak, onu kutsallatrmaktadr
(Aaolu 2009: 7).
Meknn kutsallna delalet eden zellikler u ekilde sralayabiliriz:
a) Kutsal kabul edilen yerin Tanr tarafndan gsterilmesi: Sleyman Mabedi'nin
yeri Hz. Davud'a melek vastasyla bizzat Yahve tarafndan gsterilmesi (Tekvin 8: 20-21).
Ka'benin yeri Hz. brahim'e iaret edilmi (Hac,22/26), Hz. Musa'ya da kendisinin
MukaddesTuva vadisinde bulunduu yine vahiy yoluyla bildirilmitir (k 3: 5; Taha,12).
b) Tanr'nn o yerde kudretiyle hazr bulunuu. Biz ayetlerimizi ufuklarda ve kendi
nefislerinde onlara gstereceiz (ura, 53). Hz. Musann Tura gelip de Allah ile konuup bana
kendini gster demesi ve Allahn daa tecellisi (Araf 143) Tanrnn o yerde kudretiyle hazr
bulunuuna bir delil gsterilmektedir.
c) Tanr'nn o yerde grnmesi (theophany). Hristiyanlkta, kilisenin bir yapnn tesinde
Mesihin bedeni (Schimmel 2007: 261) eklinde alglanmaktadr.

SUTAD 39

Dinlerde Kutsal Zaman ve Meknn Tarihsel Yapsnn Fenomenolojik Algs

d) Tanr'nn o yerde gcn izhar etmesi: Tanrnn Sina Da zerine inmesi, Musay
armas ve onunla konumas (k 19:20-24; Araf 143) her iki dinde de inananlar asndan
Tanrnn gcnn o yerdeki tezahr olarak alglanr.
e) Bir yerin insanlar tarafndan kutsal saylmas: Peygamberlerin doup byd,
yaad, dini insanlara anlatmak iin faaliyet gsterdikleri yerler (Mekke, Medine, Kuds) ve
din byklerinin, ehitlerin kabirlerinin bulunduu yerler kutsal saylmaktadr.
SONU
Dnya zerindeki ilahi ve beeri kaynakl tm dinlerde grlebilen kutsal, kutsal zaman ve
mekn anlay, din kavramnn evrenselliine dikkat ekmektedir. nsan doas gerei yce bir
varla inanmaya ihtiya duymu ve onunla iletiime geebilmenin k yollarn bulmutur.
Bu iletiimde kutsal zaman ve kutsal mekn, dindar insana elik etmitir. Kutsal zaman ve
meknlar, inanlar asndan kendini gvende hissettii anlardr.
Yukardaki filolojik ve teolojik analizlerden de anlalaca gibi kutsal kavramn zihinlerde
art mana hemen hemen btn dinlerde mevcudiyeti sz konusudur. Teolojik anlamda
kutsal, insann kodlarndan getirdii bir zelliktir. nsann onunla ilikiye geebildii lde
canllk kazanmaktadr.
Kutsal olmayan bir din dnlemediinden, din, insann ontolojik bir parasdr.
Dolaysyla gerek linguitik adan gerekse teolojik anlamda din veya dinler mazi (gemi ),
muzari(imdiki) ve istikbale ( gelecek ) ynelik bildirimler sunarlar. Mitolojik inanlardan tek
tanrl dinler zaman ve mekan iinde var olan her eyi varlk hiyerarisi iinde anlaml bir
fenomene dntrr. kutsal meknlar, insanlar zaman tnelinde bir yolcua kararak
imdiki zaman insanlarna gemie ynelik hatra ve hafzalarn tazeler ve gelecee ynelik
olarak bir ibret sahnesi ve bir medeniyet tasarm sunar. Bu da kutsal bir zaman ve mekan
algs erevesinde gerekleir. nsan dahil her eyi kutsaln bir grnts haline getirir.
rnein hac ibadeti gemi ve gelecein birbirine baland bir ana dnr. Bu btn
insanlk tarihi iinde dngsel bir ekilde tekrarlanr. Dindar insan, yaad yeri Tanrnn
dnyasna benzer hale sokarak, mekn kutsallatrmtr. Kutsal, dinlerdeki ortak nokta pek
ok olmakla birlikte, kutsal ve kutsallk anlay farkllk arz etmektedir.
Zamann meknla birlikte alglanmas ve tasavvur edilmesi, mekan olmakszn zamandan
da sz edilemeyecei anlamna gelmektedir. Mekn olmakszn zaman tamamen bo bir
ieriktir. nsann zaman ve mekn iindeki hareketi, kutsal zaman ve mekan algs ile
btnleerek, Tanr ile birlik olur. Tanr ile birlik olmak, Onun vasflarn z olarak insan
hayatnda yaanmasdr. Fenomenler, Tanrnn tekrar tekrar tezahrn, hayatn taklit
etmektir.

SUTAD 39

453

454

brahim Hakk KAYNAK


KAYNAKA
A) Telif Eserler
AKGL, Mehmet (2012), Mit, Din ve Toplum likisi ss.20-39; Mitoloji ve Din, Eskiehir: Anadolu
niversitesi Yaynlar.
BIAK, Ayhan ( 2012), Evren Tasavvuru, stanbul: Dergh Yaynlar.
BIAK, Ayhan (2004),Tarih Dncesinin Oluumu, stanbul: Dergh Yaynlar.
COX, L.James ( 2004), Kutsal fade Etmek, Din Fenomenolojisine Giri,(ev. Fuat Aydn), stanbul: z
Yaynclk.
ELK, Celalettin (2010), Sosyal Zaman ve Din, Konya: izgi Yaynlar.
ELADE, Mircea (1991), Kutsal ve Din D, (ev. Mehmet Ali Klbay), Ankara: Gece Yaynlar.
ESTN, Colette; LAPORTE, Helene (2002) Yunan ve Roma Mitolojisi,(ev:Musa Eran) Ankara:
Tbitak.
FEGEL, K. Friedrich (1948) Das HeligeKritische Abhandlung ber Rudolf Ottos Glechnamiges
Buch, Tbingen.
GEERTZ, J. Clifford (1973), The Interpretation of Cultures: Selected Essays, Basic Books Place of
Publication, New York.
KUU, Emir (2011), Din Fenomenolojisi, Wilfred Cantwell Smith rnei, Ankara: Sarka Yaynlar.
KK, Abdurrahman, (1993), Dinler Tarihi, Ankara: Ocak Yaynlar.
NASR, Seyyid Hseyin (1995), Bir Kutsal Bilim Anlay, (ev. ehabeddin Yaln), stanbul.
NEF, Jhon U. (1970), Sanayilemenin Kltr Temelleri,(ev: Erol Gngr) , stanbul: MEB Devlet
Kitaplar.
SHAPN, Steven (2000), Bilimsel Devrim (ev:Ayegl Yurdaal), stanbul: zdm Yaynlar.
SCHMMEL, A. Maria (2004), Dinler Tarihi, stanbul: Krkambar Kitapl.
NAL, Mustafa (1999), Din Fenomenolojisi; Tarihe, Yntem, Uygulama, Kayseri: Geit Yaynevi.
TDK,Trke Szlk, Ankara, 1998.
WAHRG, Gerhard (1982), Deutsches Wrterbuch, ,Mnchen: Mosaik Verlag.
B) Makaleler
EVK, Mustafa (2007,Bahar), Kutsaln Anlam Alan , Yznc Yl niversitesi Sosyal Bilimler
Enstits Dergisi, Say 13: 131-133.
DEMRC, Krat (2002), Kutsiyet Maddesi TDV, slam Ansiklopedisi, ,C.26,s.496, Ankara, Trkiye
Diyanet Vakf Yaynlar.
ERBA, Ali (2002), slam D Dinlerde Hac, Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi C.4, (5):
97-100.
KTEM, lker (2005), Fenomenoloji ve Edmund Husserl'de Apaklk (Evidenz), Problem, Dil ve Tarih Corafya Fakltesi Dergisi, 45(1) : 27-55
G, Ahmet (1998) Dinlerde Kutsal ve Kutsallk Anlay, Dinler Tarihi Aratrmalar. I:(337338),Ankara.
G, Ahmet (2000), Kuranda Kutsallk Anlay, Uluda niversitesi, lahiyat Fakltesi Dergisi,
C.9,(9).
GRKAN, Salime Leyla (2007 ) Yahudilikte Mabet: Kutsaln Tezahr, Gezgin Dergisi, S.11:86.
HARMAN, mer, Faruk ( 1996), Hac Maddesi, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, 14 / 382386, stanbul.
KINAL, Fruzan (1956), "Eski Anadolu'da Kadnn Mevkii", Belleten, XX(79):355-366.
KUU, Emir (2011), Kutsal Kavramn Yeniden Dnmek: Mana Modelinden Dzen Nosyonuna Doru,
Dilbilimleri Akademik Aratrma Dergisi C. 11,(3) :167-169
OYMAK, skender (2000), Akada ve evresinde Kutsal Mekn Anlay F., lahiyat Fakltesi
Dergisi, S. 5,(445).
EKER, Cihat (2016), Hristiyanlkta Yahudilie Tepki Olarak Gelien Kutsallk Anlay, nsan ve
Toplum Bilimleri Aratrma Dergisi,C.5,(1):46-47.
YILDIRIM, Mnir (2007,Mays-Austos),Mircea Eliadede Kutsal ve Kutsal Zaman Kavram Dini
Aratrmalar, C.10,(28).

SUTAD 39

Dinlerde Kutsal Zaman ve Meknn Tarihsel Yapsnn Fenomenolojik Algs

C) Tezler
AAOLU,
Zeynep
Erdem
(2009),
Dini
Ziyaret
Yerleri
ve
Halk
nanlar
AsndanKzlcahamamamldere,Ankara
niversitesi
Sosyal
Bilimler
Enstits
YaynlanmamYksek Lisans Tezi.
YILMAZ, Fatma Bra (2011), Mircea Eliadenin Kutsal Anlay, A Sosyal Bilimler Enstits,
Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi.
D) Internet
ww.arkitera.com. /proje/, Kutsallk Kavram ve Mekn, 2016.

SUTAD 39

455

SUTAD, Bahar 2016; (39): 457-476


e-ISSN 2458-9071

YERYZ DEKLNE BALI YORUM HATALARI:


ALAEHR VE LDK NERESDR?
REVIEW MISTAKES ON THE HISTORICAL GEOGRAPHY DUE TO
EARTH CHANGES: WHERE ARE ALAEHR AND LDK ?
Ramazan TOPRAKLI*

z
Mitridatn Apameyadaki sava srasnda meydana gelen bir depremden (veya deprem silsilesi)
sonra gller her yeri yuttu ve daha nceden hi gl bulunmayan ovalar kaplad ve rmaklar ve
kaynaklar tat; bu arada daha nceden mevcut olan birok rmak ve kaynak tamamen kayboldu. Sz
konusu deprem M 50lerde oldu, bir byk deprem de MS 54de oldu (Arundel, 2013: 17-18).
Bilinen son byk deprem 1509da oldu (Bczade, 2012: 483; Ambraseys-Finkel, 2006: 30).
Yaklak 500 yl evvel Eridir Glnde vuku bulan coraf deiiklik, tarihimiz hakknda yeni
grlerin ortaya kmasna sebep oldu ve olmaya da devam edecek. Yukarda grld gibi bu
deiiklik, ilk deiiklik de deildi. Sz konusu coraf deiiklii tekrar edecek olursak; Eridir Gl,
gemite Eridir ve Hoyran olmak zere iki para idi ve sular Hoyrandan Eridire doru akan 1617 bm uzunluunda el-Battal, Halis veya Menderes adnda byk ve derin bir rmak, rman
zerinde de bir kpr vard. Herodotosun szn ettii Kral Yolu, Kemer Boaz mevkiinde; bu
kpr zerinden geiyordu. 17. Asrn balarnda iki gl birlemi, kpr ve yol su altnda kalmt.
Bu almada Alaehirin Yalva (Antichette veya Kk Antakya), Ldikin Eridir (Laodikia,
Akrokos), Lampenin Senirkent ovas (Karaarslan, Arslan, el-Leys, Pankaleia), Kelbianosun
Gelendost-Kelifler ovas olduu grlmtr. Uluborlu, Eridir, Yalva ve arkkaraaa ilelerinin
bulunduu topraklara Kk Firikya denir. Roma, Kk Firikya blgesi iin thema Thrakesia der.
Kk Firikya, Sleyman krde Friyats-sagr olarak geiyor. Metinlerde deniz olarak anlan
yer Eridir Gl, Kelbianos ovas ise Gelendost ile Eridir Gl arasnda kalan ova idi (Ek. 1).
Bize, Denizlinin Ldik, Manisadaki Alaehirin Filadelfiya olduu retilmiti. Bu vahim hat,
bilgi eksikliine bal ortaya kan yorumlar yznden olumutur. nk, insanlar, Menderes
Nehri diye sadece bugn var olan bilmektedirler. Hlbuki, tarihte bir baka Menderes Nehri daha
mevcut idi ve bu nehir de iki gl arasnda akmakta idi. Bu hakikati bilince de blgedeki btn
yerletirme ilerinin gzden geirilmesi gerekmektedir.
250 yllk Seluklu dneminde; Yalva ve Eridir kentlerinden bahsedilmeyiinin sebeb-i hikmeti
adlarnn Alaehir ve Ldik olmasym. Anna Komnenada Filadelfiya olarak geen Alaehir
Yalvatr. 1100-1300 arasndaki Seluklu hkimiyeti dneminde Yalva (Alaehir)-Eridir (Ldik)
hatt; iki gl arasndaki byk, derin Menderes ve bu nehrin kys olan Kelbianos ovas, Trk-Roma
ve Trkmen-Mool mcadelesinin zirveye kt yerdir (Ek. 1).

Yksek Mhendis, ramazantoprakli@yahoo.com


Gnderim Tarihi: 10.02.2015
Kabul Tarihi:
06.04.2016

458

Ramazan TOPRAKLI

Anahtar Kelimeler
Trk-Roma mcadelesi, Menderes, Thema Thrakesia, Kelbianos, Yalva, Gelendost, Eridir.

Abstract
After an eartquake* (or a series of earthquakes) occured during a war led by Mithridates at Apameia, lakes overflooded the lands and the plains which had no lakes or rivers before and and rivers and
springs flooded. Meanwhile several existing springs and rivers totally disappeared. The quake
mentioned above occured at circa 50 BC. Another big earthquake happened in 54 AD. (Arundel,
2013: 17-18).
The last known earthquake happened in 1509 AD ( Bczade, 2012;483; Ambraseys- Finkel,
2006: 30).
The area in which Uluborlu, Eirdir, Yalva and arkikaraaa are situated was called Frigia
Mi-nor. The Romans called Frigia Minor as Thema Thrakesia. Sleyman kr called Frigia Minor
as Friyats-sagr. Historical texts called the Eridir lake the Sea, and the plain between Gelendost
and this Sea Kelbianos Plain.
If we recall the geographical changes of the past, the Eridir lake existed as two parts; namely
Eridir and Hoyran lakes. Two lakes joined in the beginning of the 17 th century AD and both the
river and the bridge sunk into the water.
Approximately 500 years earlier, certain changes of the earth around the Eridir lake occured.
Upon understanding this reality, new views cocerning our history appeared and will continue to do
so. As mentioned above the change was not the first one.
Also, there was a 16-17 km long river called el-Battal, Halys or Meander with a bridge over it.
At the Kemer Pass, the Kings Road, mentioned by Heredotus, ran over this bridge. Alaehir that is
mentioned as Filadelfiya by Anna Komnena is Yalva. The reason that the words Yalva and Eridir
were not used, is that at the time they were called Alaehir and Ldik.
This study concludes that Yalva was called Aleehir, (Antichette or Minor Antioche,
Antakya), E-ridir was called Ldik (Laodikia, Akrokos), Lampe was called Senirkent (Karaarslan,
Arslan, el-Leys, Pankaleia) and Kelbianos plain lay between Gelendost and the Eridir lake.
Yet we have been taught that Denizli was Ldik, Manisa Alaehir was Philadelphia. This grave
error happens because people do know only one River Meander which today exist. They do not have
any knowledge about the other River Meander which run between the lakes upon a time. Upon
knowing this reality, all of the placements of the area have to be reviewed.
During the two centuries of Seljuk reign, between 1100-1300, the area betweenYalva
(Alaehir)-Eridir (Ldik); the deep river Meander running between two lakes and Kelbianos Plain,
which has shores on both sides of the river was the place where Turkish -Roman and TurkomanMongol battles peaked. (An. 1).

Keywords
Turkish-Roman battles, Meander, Thema Thrakesia, Kelbianos plain, Yalva, Gelendost, Eridir.

SUTAD 39

Yeryz Deiikliine Bal Yorum Hatalar: Alaehir ve Ldik Neresidir?

GR
Anadolu topraklarna doru ilk gaz hareketleri Muaviye zamannda balad. 669 ylnda
Uluborlu (Ammriye), sahabe Fadale b. Ubeyd tarafndan ilk defa fethedildi. Thema Thrakesia,
Emev ve Abbas ordularnn, Romann Thrakesia ktalarn hezimete urattklar yerdir. Battal
Gazinin gsterdii kahramanlklar dolaysyla buraya Hseyin ovas (Merc Hseyin), iki gl
arasndaki byk ve derin Menderese de el-Battal denildi (Belzur, 2002: 244: Vittek, 1944: 2).
770lerin kahraman ise Hasan b. Kahtaba idi. Abbasiler dneminden itibaren de Gller Blgesi
veya Hamideli topraklarna Trkler gelmeye balad. Uluborlu, 838 (223)de Halife el-Mutasm,
Ans et-Trk, Vasf et-Trk, nak et-Trk, Ahmet b. Uceyf ve Afin gibi kumandanlara tbi
gl Trk birliklerince ikinci kez fethedildi. Uluborlu, nc kez 1068de; Alparslann
beylerinden ikinci bir Afin tarafndan tekrar fethedildi. Trkler, Anadoluya doru akn etmeye
balad. 1071 Malazgirt zaferinin arkasndan Romen Diyojen ile yaplan antlamaya uymayan
Roma kaleleri, ele geirilmeye baland. 1075 veya 1080de znik bakent olmak zere Trkiye
Devleti kuruldu.
Arkasndan Hal Seferleri balad. 1097de znik dt. Klarslan Eskiehirde de yenildi
ve geri ekildi. Hallar, Kemer Boazndaki byk ve derin el-Battal veya Menderes nehrini
geerek Yalva ele geirdiler. Bir ksm Hal, esas kuvvetten ayrlp farkl bir yoldan (BeyehirSide?), geri kalanlar ise Konya istikmetine gittiler (Arundel, 2013: 48). Bu frsat deerlendiren
Roma, kaybettii kaleleri tekrar almaya balad ve Trkler, ta Akehire kadar ekildi (Khoniates,
1995: 45-49; Yinan, 2013: 202-204). Klarslan 1107de lnce de kurduu siyasi birlik sratle
bozuldu, paraland ve kld (Turan, 1998: 149).
17. Yzyln balarnda bir corafi deiiklik oldu. Eridir ve Hoyran glleri birbirlerine
kavutu. Aralarnda 16-17 bm bir mesafe olan iki gl, sularn ykselmesiyle yava yava
yaklak yz ylda birleti. ki gl arasndaki rmak, rman zerindeki kpr ve tarihi Kral
Yolu, gl sular altnda kald. Bu corafi deiiklik bilinemedii iin de, Keleneus, Apameya,
Laodikya, Amorion ve daha baka birok kadim kentin yerleri yanl bilindi veya bilinemedi.
Tarihi vesikalarda geen Menderes nehri, Byk Menderes veya Kk Menderes sanld ve buna
gre tarihi olaylar tam olarak corafyamza oturtulamad. Bunda bn Hordazbih (820-912) ve eldris (1100-1166)nin tarif ettii yollar, kentler ve duraklarn corafyamza tatbik edilememi
olmasnn da ok etkisi vardr.
mparator Yuannis Komnenos (1118-1143), 1120 ylnda bir harp hilesiyle Uluborluyu
Trklerden ald, yoluna devamla Hierakoryphitisi de ele geirdi. Daha nce Eridir olarak ifade
ettiimiz bu yer, Aksu-Terziler kynde zerinde bir tapnak kalnts olan Sivrida veya Sivri
Kale (Gynada) olmaldr (Sarre,1895: 170). 1142 ylnda Sultan Mesd, Uluborluyu kuatt, bunu
haber alan Yuannis, Uluborlu zerine yrd, Sultann ekilmesi zerine Kemer Boazndan
geerek Eridir Gl iindeki Yeilada (Nis)y ald. Jann ayrlmasn mteakip mevki-i
mezkreyi Trkler istirdat etti (Yinan, 2013: 260). Yuannis, Sultandan izin ald ve Beyehir,
Derebucak civarndaki Trk topraklarndan geerek Antalya (Side) zerinden ukurovaya gitti ve
8 Nisan 1143de orada ld. Gen Manuel Komnenos, ayn yoldan stanbula dnd ve ta
taknd. Sultandan izin almadan Yukar Firikyadaki Trk topraklarndan geti. Bu arada Brakena
(brad) kalesini ald, Kemer Boaznda avland. Raman (Rahman?) ve adamlaryla savat,
Andronikos Komnen ve Theodoros Dosietes adl iki yaknn sultann adamlarna esir verdi.
Kinnamos bu olay, hatal olarak 1146 ylna kaydetti (Kinnamos, 2001: 19-20, 28-29, 49-52;
Khoniates, 1995: 8-9, 24, 34; Yinan, 2013: 260-262).

SUTAD 39

459

460

Ramazan TOPRAKLI

Thrakesion themasnn (Menderes kenar) yamalanmas (Khoniates, 1995: 36) ile brad
kalesinin alnmasn bahane eden Manuel, 1146da Akehir zerinden gelerek Konyay kuatt.
arkkaraaa-Kemer Boaz-Uluborlu zerinden ricat etti. Trkler tarafndan takip edilen
Manuelin piyade ktalarna Stkuyusu ile Yenice Sivrisi (Tzibrelitzemani) arasnda byk darbe
indirildi. 1146 sonunda Sultan ile Manuel arasnda bir antlama imzaland. Kemer BoazUluborlu arasndaki topraklar ile brad kalesi Romaya verildi. 1147de yeni bir Hal Seferi
balad. Sultan Mesd, 25 Ekim 1147de Alman imparatoru Konrad Eskiehirde bozguna
uratt, elli yl sonra babasnn cn ald.
Fransa kral VII. Lui, Balkesir, Edremit, Efes, Denizli, Dinar, Uluborlu, Kemer Boaz, Eridir,
arkkaraaa, Beyehir, Side (Satalie) zerinden Kudse gitti. Kemer Boaz ve Derebucak civarnda
Trklerle savat. Yaklak iki ay nce; hemen hemen ayn yollardan imparator Konradn
kardei Otto fon Fraysing gemiti. 1155 ylnda Manuel, Kemer Boazndan itibaren Trk
yurtlarn talan ederek Trkleri katletti. Beyehir-Side (Antalya) zerinden ukurovaya gitti.
Sultandan izin alarak Silifke, Larende veya Karaman, Beyehir, arkikaraaa, Yalva ve Ktahya
zerinden stanbula dnd.
Manuel, Konyay almak ve Trkleri Anadoludan atmak niyetiyle 1176 ylnda bir sefere
daha kt. Honaz, Dinar, Uluborlu zerinden geerek Kemer Boazna geldi. Kemer Boazndan
itibaren Trk topraklarna giren Manuel, Sultan Klarslan tarafndan kurulan tuzaa dt.
mparator Manuel, byk bir yenilgi ald. 1. Manuel Komnen ile 2. Klarslan arasnda
Gelendost-Kke ky nlerinde bir antlama imzaland. Bu antlamann maddeleri arasnda
toprak genilemesi yoktur. (Kinnamos, 2001: 40-42, 54, 60-68, 131 139-40; Koniates, 1995: 70, 121132; Yinan: 2013: 202-204, 263-266, 269-271, 275-76, 307-310).
Anadolu Seluklu tarihinde adlarndan ok sk bahsedilen Alaehir Yalva, Ldik Eridir,
Thrakesia themas, Uluborlu-Gelendost-Eirdir-Yalva ve Karaaa aras topraklardr. Kilbia
veya Kelbianos, ekseriyeti gl altnda kalan Gelendost ovasdr. Rivayete gre Eridir-Bedre halk
bu ovaya Altnova (Aaova) derlermi. Aada grlecei zere bildiklerimize ilve olarak
1097, 1108, 1109, 1113, 1116, 1119, 1136, 1146, 1177, 1183, 1187, 1189, 1196 ve 1211de iinde
Gyseddin Keyhsrevin de ehit dt savalarn hepsi, Menderes kenarnda, Gelendost
ovasnda vuku buldu. Bunlar kayda geen hususlardr. (Ek. 1: Haritalar)
Hasan Beyin Alaehir Seferi, Alaehir ve Ldiki ilgilendiren dier olaylar ile Gyaseddin
Keyhsrevin Alaehir Seferi, kaynaklardan verildikten sonra, sz konusu tarih metinleri ve
tarihi corafya tartlacaktr.
1. Kapadokya Emiri Hasan Beyin 1109 Alaehir (Yalva) Seferi Hakknda Bilgiler
1.1- Aleksios (1081-1118), Philokalesi bir ordu ile yollad. Tamamen harap olan Adramittionu
yeniden ina ettirdi. Trk kuvvetlerinin Lampede olduunu sorup rendikten sonra ordusunun bir
ksmn zerlerine gnderdi. Bunlar Trkleri tamamiyle malup ve son derece byk bir vahetle
zulmettikten sonra Philadelpheiaya yerlemi olan Philokalesin yanna dndler. Bunun zerine
Cappadocia valisi Hasan, byk bir ordu ile Philokalese kar kt; lkin dmann ehemmiyetsiz
addettii iin Philadelpheiaya uramadan yanndan geti ve ordusunu e ayrd. Bunlardan birini
Kilbia ovasna, birini zmirle Nymphaion stne, tekini de Pergamos ile Khliaraya gnderdi.
Philokales, ilk iki bl birer birer malup ettii halde ncs seri bir ricatle elinden kat. Anna
ikinci blkten geri kalanlarn Maeanderde boulduklarn syler: Bu Phrygiann etrafn dolanan bir
nehirdir ve nehirlerin en dolambal olandr. Sz, birinci blktekilerine ait olup Annann bunu
yanllkla ikinci ble temil ettii kabul edilirse bir mna kar. Bu su Kk Menderes, Kaystros
olmaldr (Rmzi, 1960: 122).
1.2- Bizans imparatoru Anadoludaki teditten istifade ederek garp vilyetlerini zapt etmek ve

SUTAD 39

Yeryz Deiikliine Bal Yorum Hatalar: Alaehir ve Ldik Neresidir?

Anadolu sevahil-i garbiyesinde mstahkem kaleler ina edip dhile nfuz edebilmek zere ssl-harekeler
tesis etmeye teebbs etti. General Filokal bir ordu ve donanma ile gnderdi. Edremit ehrinin harabeleri
zerine yeniden ehir ina etmek zere Hristiyanlar davet etti. Trkler bunu iitir iitmez ehr-i
mezkru yeniden zapt eylemek zere ilerleyip Lampeye geldiler. Fakat Rum generali bunlarn stne
daha kesif bir mfreze sevk ederek onlar ricate mecbur etti. Trkler, kadnlar ile ocuklarn da beraber
getirmilerdi. Rumlar kadnlar boazladlar ve ocuklar da kaynar kazanlara attlar. Bu kadar feci bir
vahete kurban olan Trkler, rkdalarn Rumlardan intikam almaya davet ettiler. Anadolu mers
Rumlar zerine harekete baladlar. 1109da Kayseri emiri Hasan, 24 bin kiilik bir ordu ile hareket etti.
Bunu iiten Filokal, Alaehire kapand. Hasan bu ehri muhasara etmekten vazgeip Rumlarn igal
ettikleri ehirleri yama ve ihrak etmeye karar verdi. Ordusunu e ayrp birini Sarda, dierini zmire
ve ncsn de Bergamaya gnderdi. Filokal, bunu frsat bilip nce birincisini malup etti, ikincisini
ise iddetli bir harpten sonra ricate mecbur etti, fakat ncsn takip edemedi (Yinan, 2013: 227228).
1.3- Hal ve Roma taarruzlarna ramen Trkler henz igal ettikleri yerlerde yayorlard. Aleksios
Komnenos, Garb Anadoluyu Edremitten zmire ve Antalyaya kadar istirdada balad. Artk devletin
iinde bulunduu buhran dolaysyla mdafaa edecek durumda olmayan Trkler, Ulubat Glne doru
ekilmeye baladlar. Bizansllar takiple kadn ve ocuklar ile birlikte hareket eden Trklere saldrdlar ve
misli grlmemi bir vahet yaptlar. Klarslann beylerinden olup Hallara kar gsterdii
kahramanlklar dolaysyla htras Trkler arasnda bir vel mertebesine ykselen Hasan Bey,
Klarslann lmnden sonra mstakil olmu idi. Hasan Bey, 24 bin kiilik bir ordu hazrlad. Bu
vaheti yapan Filokales adl Bizans kumandan Alaehire (Filadelfiya) gitti ve emniyet tertibat alarak
zaferinin zevkini kard. Hasan Bey, intikam almak maksadyla Alaehir zerine yrd. Bizans
kumandan surlarla evrili ehrin kaplarn kapayarak orada bir kuvvet bulunmad intiban verdi. Bir
yandan muhasara makinelerine sahip olmayan, dmanna ehemmiyet vermeyen Hasan Bey, ordusunu
e blerek on bin kiilik bir ksmn Kk Menderes nehri zerinde bulunan Kelbianos, bir ksmn
zmir ve bir ksmn da Krkaa ve Bergama istikmetinde sevk etti; kendisi de bizzat zmir zerine
yrd. Bizans kumandan, Hasan Beyin taarruzunu renerek harekete geti ve Kelbianos istikmetinde
endiesizce ilerleyen Trk askerini bozguna uratt. Ricate mecbur kalan Trkler, Menderes nehrini
geerken de boulmak ve tutsak olmak suretiyle de zayiata uradlar. Cesaret alan Rumlar, nc grup
Trk kuvvetlerini de takibe koyuldular ise de onlar sratli bir dnle Alaehire vardlar. (Turan, 1998:
150-151).
2. Alaehir (Fildelfiya, Yalva) ve Ldik (Akrokos, Eridir) Hakknda Dier Baz Bilgiler
2.1- 1097 (490)Jan Dukas, Ayasulug zerine yrd. Emir Tanr-vermi ile Emir Pars, merkumu
karlad, gayet hunrzne bir muharebe oldu. Emirler malup oldu ve iki bini mtecaviz esir brakarak
ricat ettiler ve dalan askerlerle birlikte Bolvadine kadar geri ekildiler. Dukas, bunlarn zerine
yryerek birok kan dkt ve birok esir alarak geri dnd (Yinan, 2013: 206). (Rumlar) Adalar
denizi sahillerini de kurtarmaa baladlar. aka kendi memleketi olan zmirde idi. Efeste Tanr-vermi,
Edremit ve teki sahil ehir ve blgeleri de baka Trk beylerinin idaresinde idi. Aleksios, Dukas
idaresindeki bir donanma ile sahil ehirlerini kuatt. Donanmay zmirde brakan Dukas, kara kuvvetleri
ile Tanr-bermi ve Marak (Barak) zerine yrd. Trkler, geceleyin oradan ekildiler. Trkler, bu
blgelerden Menderes nehrini geerek Bolvadin ve Ulubad blgelerinde topland. Rumlar Sart, Alaehir,
Denizli ve Honas ehirlerini aldlar (Turan, 1998: 95). Burada sz konusu olan Menderes, iki gl
arasndaki Menderes veya el-Battal nehridir.
2.2- 1113 (507) Sultan ahin-ah, bizzat ordusunun bana geerek Sarta yrd. Alaehirdeki
Rum valisi Konstantin Gabras, Sultan karlamaya kt. Vki olan muharebede Anadolu ordusu ricate

SUTAD 39

461

462

Ramazan TOPRAKLI

mecbur oldu. Sultan, sulha talip oldu. Sulh muahedesi imza edildi. Fakat sultan, bu malubiyetin acsn
karmak iin Sultan- zamdan istimdat etti. O da elli bin kiilik bir ordu gnderdi. znikten Edremite
kadar btn havaliyi tahrip ve Bursa, Apolonya ve Kiziki yama etmiti. Bunu iiten Aleksios,
stanbuldan hareket etti. znikin Rum valisi Kamis, Trklere malup ve esir oldu (1114). Bunun
zerine imparator hareket eyledi. Ampelas ve iporel nam kumandanlar malup ve maktul oldular. Fakat
imparator bizzat hcum ederek Trk ordusunu ricate mecbur etti ve Alaehire muvasalat eyledi. Bu
esnada Kamis esaretten kurtularak *Filadelfiya ile Acrocus arasnda; birka ordunun konaklamasna
yetecek byklkteki ovada (Anna, 1967: 378)+ Kayserin yanna geldi. Trkler sulh talep etti. mparator
onlarla akd-i sulh ederek stanbula dnd (1114). ahin-ah, akdettii muahedeyi bozmak ve tekrar
tecavz iin tedarikte balam, Sultan- zamdan istimdat eylemiti. Sonunda ahin-ah ile imparator
sulh anlamas imzaladlar. mparator stanbul yolunu tuttu (Yinan, 2013: 229-230-233). ahin-ah,
taarruz halinde bulunan Romaya kar Alaehir (Filadelfiya) mstahkem mevkiine bir ordu gnderdi.
Fakat ehrin valisi Konstantin Gabras, Efes civarnda Kelbianosda Trkleri yendi (Turan, 1998: 154).
2.3- 1116 (510) mparator Aleksios, 21 Eyll gn; Pitekhasdan yryerek nc gnde Eskiehir
ovasna oradan da devamla Santabaris (Afyonkarahisar)e vard. Oradan Kamisi Bolvadin zerinden
Kedrea (uhut-Arzl / Gereme)ya (Toprakl, 2013: 147-158, 152); Stinpiyotu da Amorion zerine
gnderdi. Kendisi de Arzlya geldi. Arzl kalesinde bulunan Trk beyi Boa (Poukheas), bir gn nce
kaleyi terk etmiti. Oradan Furs (Burses)un soyundan Fard (Bardas), Corc Lebune ve skit Bitik
(Pitikas)i kuvveti bir birlik banda; Yourtubeli, Kundanl, Eyuplar, Akahisar zerinden Kemer
Boazna gnderdi. Bunlar, Bigadi (Marsyas) aynn kaynaklar yanna bir karargh kurdular ve
devamla Zompi (Kemer Boaz)deki kpry geerek Amorion (Senirkent) ovasna girdiler (Toprakl,
2013: 147), Trk beyi Monolik ile birlemek iin acele eden Trklere saldrdlar ve mallarn gaspettiler.
Oradan douya doru kaan Trkler, doudan gelen Trklerle birleerek Romann kararghn
yamaladlar. Geri dnen Rumlarla Trkler, Yenice Sivrisinin gney bat eteklerinde savaa tututular.
Rumlar, Corc Lebune ile Arzlda bulunan imparatora haber saldlar. mparator kuvvetli bir orduyla
Yenice ve Afar ovasnda bulunan Trkler zerine yrd. Aleksi, Fasilyus (Basileus)u n, sa kanat
kumandanlna Firiyenni (Bryennios), sol kanada (Yalva taraf) Gavras (Yalva kumandan
Konstantinos Gabras) ve artlarn bana da Yank (Kekaumenos) tayin etti. Trklerle
karlatklarnda; nc bir Trkn ehit edilmesi zerine Trkler, geri ekildiler. mparator, Krkehit
(Hoyran) Glne (Kayaaz civar) vard ve ertesi gn Mesanakta hisarn (Senirkent-Genceli ky?)
igal etti. Oradan Bolvadin zerine hareket etti. Aleksios gece, Geneli ile Karamk aras; Milli Ovada
karargh kurdu ve sabah olunca Ampouna doru yola koyuldu. Sultan bu anda Rum ordusunu her
yandan embere alarak iddetli bir ekilde saldrd ama Rum ordusunun saflarn bozamad. Sultan
Augustopolis (Yalva?) ile Akronios (Afyonkarahisar) arasndaki ovada, imparatoru karlad ve bir
antlama imzaladlar (Anna, 1996: 479-497 ve Toprakl). Ampoun, Afyonkarahisar-Ambanaz
(Beyyaz) olmaldr (Rmzi, 1960: 82, 150).
2.4- 1119 (513) Yeni tahta kan Yuannis Komnen, pederi kadar cesaret ve ecaat sahibi olup
ordularna bizzat kendisi kumanda ederdi. Sultan Mesd tahta kar kmaz biraderinin imparator ile
akdettii muahedeyi nakzetmi ve Rumlar eline geen Anadolu arazisinin istirdad zmnnda ordularna
tecavz emrini ita eylemiti. Anadolu ordular hududu geerek Firikyay alt st eylemiler ve Alaehiri
geri almlard. Alp Kara (Emir Beara), Anadolu ordularna kumanda etmekte idi. Denizliyi karargh
ittihaz etmi ve yannda kuvvetli bir mfreze bulunmakta idi. mparator, Trklerin ileri harektn tevkif
iin stanbuldan Anadoluya mrur etti ve Alaehir civarna kadar ilerledi. General Eksk ehri zapta
memur etti. Merkum ehri zapt etti. mparator ise bizzat ordusunun aksam- mtebakisiyle hareket edip
Denizliyi muhasara eyledi ve zapta muvaffak oldu, mparator Jan, Alp Kara ile 800 Anadolu
kahramann zincire vurdurdu. Denizlinin mahsur olduu iitilince Anadolunun her tarafndan kuva-

SUTAD 39

Yeryz Deiikliine Bal Yorum Hatalar: Alaehir ve Ldik Neresidir?

y imdadiye gnderildi. Yaplan muharebe sonunda Trkler ricat ettiler. Jan Komnen, stanbula dnd
(Yinan, 2013: 240). Sz konusu Alaehir Yalva, Denizli ise Eridir (Ldik-Laodikya)dir.
2.5- 1136 (530) Afin kumandasnda bulunan bir ksm Trkler, Lazkiyeye kadar ilerleyip dndler
(Turan, 1998: 174). Sz konusu Lazkiye Eridir, Afin ise nc bir Afin olmaldr.
2.6- 1145 (540) Manuel, Trkmenlerin taarruzu zere ordusuyla Anadoluya geti. Bitinyaya
doru ilerlemekte olan bir Trk frkasn ricate icbar eyledi. Fakat dier bir Trk frkas Lidyaya girmi
ve Sart havalisini yama ve zmir sahillerine kadar temdd-i gret eyledikten sonra geri dnmt.
Gazaba gelen imparator, sultana bir tehditnme gnderdi (Yinan, 2013: 263). mparator, oannes ve
Andronikos Kontostefanos ile sava ilerinden iyi anlayan Porsuku grevlendirdi. Seluklulara kar yeni
bir sefer yapmay kararlatrd. (Trkler), byk bir gayretle Pithekas yanndaki mstahkem mevkileri
kuatmaktaydlar ve (Menderes kenarndaki) Thrakesion themasna yaptklar bir aknda nlerine kan
her eyi yamalamlard. mparator, Lidya iinden, Menderes nehri kenarnda ve Firikyada bulunan
ehirlere kadar ilerleyerek bunlar, kendilerini tehdit eden tehlikeden kurtard ve Seluklular malup
ederek izledi. Manuel, Filomeliona kadar ilerledi ve Trklere kar bir sava verdi (Khoniates, 1995: 36).
Bylece cenuptaki fetihlerden baka Trkler Efes (Seluk) yaknnda Kelbianon kasabasna, Sakarya
vadilerine ve znik yaknlarna kadar ilerlemilerdi. mparator bu istillar karsnda Trkleri
Anadoludan karmak iin byk bir ordu ile harekete geti. Firikya ehirlerini ve Menderes blgesini de
Trklerden kurtard. Trklerin Karahisar ve Akehir geitlerinde kurduklar pusular aan imparator
Konya hedefine doru ilerledi (Turan, 1998: 180). Trkler, Thrakesiallarn topraklarna saldrdlar.
Theodoros Kontostefanos, ordu toplamak zere oraya gnderilmiti ama henz oraya varamamt.
Trkler, denize yakn Kelbianon adndaki blgeye kadar etraf tahrip ederek ilerlediler. Manuel, Trk
topraklarn igal etmek niyetiyle ordu toplad. nk Trkler, Romallarla yaptklar anlamay
bozmular, bir saura ehri olan Prakanay zaptederek civarn yamalamlard. Sultan ordusunun
byk bir ksmyla Akehirde kald, fakat askerlerinin bir ksmn ayrarak, ilerleyen Romallarn yolunu
kesmek zere gnderdi. Manuel, Akehire varnca burasn hcumla zaptetti. (Kinnamos, 2001: 35-3637). Kelbianon veya Kelbianos ovas, Gelendost ovasdr.
2.7- 1176 (572) Miryokefalon Sava mnasebetiyle geen Lampis ovas, Alaehir
konusunda ipucu sunar; Honazdan imparator, Lampis zerinden Kelainaiya yrd, Marsyas
suyunun kart Menderesin kaynaklar buradadr (Khoniates, 1995: 123). mparator Manuel
Komnenos, bu savata byk bir yenilgi ald.
2.8- 1177 (573) Manuel, bir yl gemeden Jan Vatas ile Kostantin Dukas ve Miel Aspiyeti,
Trklerin zerine gnderdi. Jan Vatas askeriyle Menderes zerinde vki Heyel mevkiine geldi ve
askerinin bir ksmn nehrin bir tarafnda dier ksmn dier tarafnda pusuya yatrd. Trkler gelip
nehri geerken Rumlar pusudan karak ok yadrdlar ve birounu ehit ettiler. Bunu gren atabek,
Rumlar def ve maiyetinin nehirden serbeste mrurunu temin edebilmek zere czi bir kuvvetle
Rumlarn tahassun ettii tepeye kemal-i iddetle hcum etti. Bu esnada nehrin te yakasnda dier bir
takm Rum kuvvetlerinin Trk askerlerini nehirden getike boazlamakta olduklarn mahede edince
onlarn imdadna kotu. Nehir ok derin olduu iin geebilmek zere bir geit yeri aradysa da bulamad.
Nihayet heri bdbd gemeye karar verdi. Kalkann kayk ittihaz etti ve klcn krek yerine kulland
ve sol eliyle de yannda yzen atnn dizginini tuttu ve bu suretle kar sahile kt. Anadolunun bu
harikulde kahraman nehri mrur eder etmez bir tmsein zerine kt ve teye beriye dalan
askerlerini etrafna toplanmaya ard. Fakat bu srada onun yannda saklanm olan Alan cinsine
(rkna) mensup bir Bizans askerinin ani bir taarruzuna urayarak ehit oldu. Rum generali Miel
Aspiyet de ller arasndayd. (Yinan, 2013: 313). Heyel, Eye-burnu denilen yerdir.

SUTAD 39

463

464

Ramazan TOPRAKLI

2. 9- 1183 (578) Miryokefalon muharebesi esnasnda Niksar kurbnde Anadolu askerleri tarafndan
katledilen mahud Andronik Vatasn biraderi olup bilhare Menderes sahillerinde Trklerle harp ettiini
zikrettiimiz Jan Vatas o srada Alaehir valiliinde bulunuyordu. Merkum, (imparator Aleksios namna
hareket eden) Andronikin emirlerini dinlemiyor, tehdidatna birtakm tehdidat ile mukabele ediyordu.
Andronik merkumun zerine ordu sevk etti. lm deinde olduu halde askerine kumanda eden Jan bu
askeri perian ettiyse de birka gn sonra kendisi de ld. Alaehir ahalisi onun lmnden sonra duar-
zaaf olarak Andronike arz- tabiiyet ve btn mesuliyetini Vatas ile oullarna tahmil ettiler. Vatasn
oullar, Andronikin intikamndan korkarak Anadolu sultanna iltica ettiler. (Yinan, 2013: 325).
2.10- 1187 (582) Bizans imparatoru Andronik itlf edilmi ve zaak Lanjer clus etmiti. Sultan
Klarslan Rumlar arasndaki tefrikadan bilistifade Emir Sam(i) kumandas altnda Lidya httasna
byk bir svari kuvveti gnderdi. Emr-i mrn-ileyh Alaehiri geerek Sard havalisine takrib etti ve
oradan cenuba inerek Ayasluga (Seluk) kadar btn o civar yakt ykt. Kilibyan ovasn zapt ve
oradaki ktaat perian eyledi. mparator, sultana bir hara- senev itasn teklif eyledi. 1187 (Yinan,
2013: 331-32). Kilibyan, sz konusu Kelbianos veya Gelendost-Kelifler ovasdr.
2.11- 1189 (585) Teodor Mankafas, Alaehirde istiklalini ilan etmi, btn Lidya ktas Alaehire
iltihak eylemiti. Merkum, kral unvan alarak sikke kestirmiti. mparator bizzat Alaehire gelerek
muhasara ettiyse de sulha mecbur oldu. Bilhare imparatorun isteiyle Alaehir ekbiri Mankafas
beldelerinden ihra etti. Mankafas bunlardan intikam almak arzusuna dt, doruca Anadolu
sultannn memlikine iltica ile Sultan Klarslann oullarndan olup Rum hududuna karb bir
memlekette; Uluborluda valilik etmekte bulunan Gyseddin Keyhsrev nezdinde ikamet etti (Yinan,
2013: 334).
2.12- 1196 (592) Sultan Gyseddin ile imparatorun aras ald. Buna sebep, Msr Sultannn
imparatora iki at gndermesi ve Konya civarndan geerken bu atlarn msadere edilmesiydi. stanbulda
bulunan btn Konya tacirlerini kmilen tevkif ettirip zindanlarna ilka ve mallarn yama ettirdi. Bu
muameleden gazaba gelen Sultan Gyseddin derhal sefere kt. Menderes sahillerini tahrip ve iki yahut
ehri yama eyledi. Badehu Firikya Antakyas zerine yrd. Gece vakti muvasalat ettiinden
ehirdeki bir dn dolaysyla kan grlty kendine kar hazrlanm bir hareket sanarak Menderes
civarnda vki Lampeye ekildi. Maiyetinde bir sr ser var idi. Sultan bu esirleri teba-i sdkas
meyannda idhal etmeye karar verdi. Mevsim kt. Sultan Konyaya gitti. Esirleri Akehire iskn etti
(Yinan, 20013: 363-364).
2.13- 1204 (600) Aklsz Teodor, Alaehire hkim olmutu. Laskaris, bunun memleketini elinden
ald. Honas ehriyle Menderes sahillerindeki baz ehirler Manuel Mefrozum isminde bir Bizans
asilzdesinin eline gemi, merkum orada mstakilen idare-i hkmet eylemiti (Yinan, 2013: 380).
Alaehir Yalva, Menderes iki gl arasndaki el-Battaldr.
3. Gyseddin Keyhsrevin Alaehir Seferi (1211, 21 Zilhicce 607 Pazar) Hakknda
Bilgiler
3.1-Bu harbin sebebi, Sultann nce bahsi geen gurbet ve seyahati sralarnda Lekeri
(Laskaris)nin memleketine girerken ve karken mani olmaya almas ve Gyseddinin saltanat tahtna
oturmasndan sonra hara gnderme ve emirlere itaat etme hususunda ar davranmas idi.
Ferman icab, btn asker serdarlar, sipahi sahipleri, her trl mhimmat ve mevcuduyla
ordughta hazrlanld. Rum lkesinin en byk ehirlerinden Alaehir snrna yetitikleri zaman
casuslar, saltanat bayrann ekildiini Tekfur Lekeriye haber vermilerdi. Civardaki kabile ve
airetlerle ehirler ve adalar hkimlerine (Skkan- Cezayir) feryatnameler yadrd, asker toplayarak tam
bir tabiye ile Trk askerlerinin imhasna koyuldu. Sultan, parlak bir gne gibi kzl renkli ipek kaftann

SUTAD 39

Yeryz Deiikliine Bal Yorum Hatalar: Alaehir ve Ldik Neresidir?

giymi, koluna kuvvetli bir yay, beline klarn akan gzya gibi mcevherli bir kl balamt. Fil gibi
kuvvetli, ahu gibi evik, bir iftesiyle eddadn sarayna rahneler aan, kotuu zaman ukurlarn
tozundan semada baka bir zemin yaratan atna binmi ve tam merkezde yerlemiti.
Kavgay kknden fasletmek gayretiyle keskin klcn ekti ve bir hamlede muharebe saflarn
yararak, tam arpma arasnda dmann ortasna saldrd. Lekeriyi atnn zerine abanm grd.
Klcn ondan esirgedi. Elini sngsne att ve ilk vuruta ona kyamet gnn ehresini gstererek attan
yere yuvarlad. Tekfura: Ey Kenduz, ey amur diye bard.
Hassa askerleri, onun ban teninden ayrmak istediler. Sultan mani oldu, tekrar atna bindirerek
salvermelerini emretti. Lekerinin askerlerine tekfurlarnn akbeti haberi ulanca bozguna urayarak
kap daldlar. Sultann askerleri her naslsa yamacla koyulmu, kendisini yalnz brakmlard.
Anszn yabanc bir Firenk sultann karsna kt. Padiah, bu adamn kendi muzaffer ordusundan bir
nefer zannyla aldr etmemiti. Atn ileri sren Firenk, sultana dnd ve an bir darbe ile onu ehit etti.
Padiahn ehadeti haberi, beylere, asker serdarlarna ulanca hepsi akn ve sersem bir hale
geldiler. Bu muharebede birok asker lm, biroklar boulmu, bazlar amura saplanarak, bazlar
korkudan telef olmulardr. Bu arada angir Aybe esir edilerek tekfurun yanna gtrld. Aybenin
gz sultann nna tesadf edince feryatlarla yz srd. Lekeri, sultann cesedini kaldrmalarn
emretmekle beraber anigire teselli verdi. Keyhsrev, ehitlik mertebesine erimi ise de cesedini misk ve
glsuyu ile temizleyerek Mslman mezarlnda topraa verdiler, bilhare Konyaya kmbetleri altna
defnettiler (bni Bibi, 1941: 46-48). 23 Zilhicce 607 Cuma, Konya; 14 Muharrem 608 (Turan, 1996:
290). 19 veya 26 Zilhicce Cuma olmaldr. te bu Alaehir, kh Antakya /Antiochette, kh
Filadelfiya olarak kaydedilmi olan Yalvatr.
3.2- Bu sefere, Kayseri S-bas Yakup Kara-kulak ile Aka-aba ve Beg-bars adl baz beyler de
katlmlardr. Bizans kaynaklarna gre Trk ordusu Denizli ve Ldik arasnda bugn mevcut olmayan
Antiochia ehrini muhasara ettii srada gelen Bizans ordusuyla karlat. Sultan bizzat atn imparator
zerine srerek onu bir darbe ile yere drd. Muhafzlar hcuma geerken sultan hasmna
dokunmamalarn emretti. Atndan dt halde yaralanmam bulunan Laskeris, derhal ayaa kalkarak
sultann atnn ayaklarn kesti. Sultan atndan dt ve ldrld (Turan, 1998: 289). N. Gregoras;
Trkler istediklerini alamadlar derken anlamasnn Seluklular lehinde olduu anlalyor. Nitekim
Ldikin Trklere brakld, Tripolis ve Menderes nehrinin hudut tekil ettii gzkyor. Laskarisin
Alaehir ve Tripolis yolundan gitmemesi de buna delalet eder (Turan, 1998: 291; ak. 57). Turan
maalesef, Antiochiann bugn mevcut olmadn syler, hlbuki bugn mevcut olmayan
Eirdir Gl altnda kalan Menderes olup, Antiochia Yalva olarak yaamaktadr.
3.3- Alexios III.un Konya sultannn sarayna gitmesi gen Grek devleti aleyhine Seluklularn eline
bir silh gemesine sebep oldu. Sultan, Laskarisin imparatorluk tahtn kaynbiraderine terketmesini
talep ederek fetih plnlarn meruiyet kisvesine brmek imknna sahip olmutu. Menderes kenarndaki
Antiokheiada alevlenen mcadeleler, mezbhane ve ekirdeini 800 cretli Ltinin tekil ettii znik
mparatorunun mtevaz sava kuvveti iin ok zyiatl oldu. Buna mukabil znik hkmdar zaferi
kazand. Sultan savata ehit, eski imparator Alexios III esir dt (Ostrogorsky, 1981: 397).
3.4- Akropolites tarihinde; Rumlarn minyatr ordusuyla Anadolu Seluklularnn
ordusunu, Menderes Antakyasnda kar karya getiren gelimeler ve Menderes Antakyas
savanda mparator Theodoros Laskaris ile Sultan Gyseddin Keyhsrevin teke tek
arpmas ve Sultann ahadeti yle verilir:
mparator Alexios, bir gemiyle Epirden Antalya (Side?)ya vard. Sultan onu byk bir sevinle
karlad. mparator Theodoros znikte bulunuyordu. Sultann eli kurulu oraya vard ve Sultann
isteklerini ona bildirdi. Laskaris adamlarnn her trl artta destek olacaklarna dair szleri zerine;

SUTAD 39

465

466

Ramazan TOPRAKLI

elileri de yanna alarak znikten yola kt ve Filadelfiyaya vard. Sultan ise davranlarnda bahane
olarak iine yarayan imparator Alexiosu yanna alp Antakyaya kar saldrya geti; bu, Menderes
yresinde nemli bir kentti. Kente kuatma gerelerini yerletirdi ve kenti kuatt. Laskaris byle bir halin
gerekleeceinden korkuyordu; nk besbelliydi ki eer Sultan bu kenti zaptederse, Rum devletinin
btn lkesini zaptetmesini hibir ey engellemeyecekti; o nedenle kelle koltuunda savat. Hi kimse
gidi srasnda biraz yiyecek ve giyecek dnda, gereksiz nesne tamasn diye emir vererek gidii
hzlandrd. Btn ordusu 2000 askerden oluuyordu; bunlardan 800 talyanlard ve gerisi ise
Rumlard. mparator Antakyaya vardnda Pers elisini efendisinin yanna gitsin diye brakt. Bunun
zerine o kii gidip Sultana, mparatorun sefer kn bildirdi ama beriki ona hi inanmad. O zaman
eli, yemin ederek mparatorun yaknda bulunduunu dorulad. Sultan bunu duyar duymaz,
olabildiince abuk glerini toplad ve sava dzeninde dizdi. lk olarak Sultann ordusuna talyanlar
saldrd. Mslmanlar kalabalk bir ekilde Laskarisin kuvvetlerini saf d ettiler. Sultan zafer kazanarak
Laskarisi arad ve onun zerine saldrd. Bu mcadele sonunda Laskaris Sultan ehit etti (Akropolites,
2008: 27-30). Laskaris, Sultann saldrya getii Antakyaya, rahat bir ekilde girmesi mmkn
olamayacana gre, Akropolites de yer yer olaylar kartrmaktadr. Laskaris, nce Yalvaa
gelmi, orada sultann elisini Konyadaki Sultana gnderdikten sonra Kemer Boaznda
(Menderes kys) harp dzeni alarak sultan beklemeye balamtr. Filadelfiya, Alaehir ve
Antakya ayn yerdir. 1189 ve 1211lerde Uluborlunun garbnda Trke bir isim olamayaca iin
bni Bbnin bu ve Mankafas olaynda geen Alaehir, Yalvaa dellet eder. Akropolitesin dedii
gibi Laskerisin ordusu, 2000 askerden ibaret deildir. Adalar sakinleri (Eirdir Glndeki
adalarn sakinleri) dhil, blgeden ok sayda katlm vard.
4- TARTIMA: TARH METNLER LE MEKNIN YZLETRLMES
Tarihi bir olay, corafya zerinde belli bir yerde vukbulur. Tarihte vukbulan bir olayn
yeri, yeri kesin bilinen ehirler, rmaklar veya ovalardan hareketle corafya zerine
yerletirilerek yeri belli edilir. 1870-1930 yllar arasnda, aralklarla da olsa yaklak 50 yl
lkemizi dolaan Rmzi (Ramsay), asl kaynaklar tarayarak Anadolunun Tarihi Corafyas adl
nl eserini neretmitir. Rmzi, Eridir Glnde vukbulan coraf deiiklii bilmedii iin
birok kentimizin yerini yanl tespit etti, bunlarn bir ksmn bata verdik. leyda kynden
gelip Hoyran Glne dklen rman ad, Kelidon (Khelidon) yani Krlang aydr. rkenez
kynden doarak Menderese karan ayn ad Orgasdr. Oynan (Eumneia), uhutun bir ky
olup oradan Senirkent-Genceli kyne yol vardr. Ptinger, kasabann (Ad Vicum) adn vermez.
Senirkent ovasnn ad, Lampedir. Odon tarafndan Dmtrie kaydedilen Balkesir-Edremit,
Rmzide Damatry geer (Rmzi, 1960: 239, 346). Hoyran Glnn dou sahilinde kalntlar gl
iinde olan ve 1530 yazmnda Eridir ilesine tabi Delikl Kaya (?) ky, sz konusu Edremit
olmaldr. Edremit ad, Demetrios ile alkaldr. Keleneus civarnda Demetrios adna
rastlanlmaktadr (Toprakl, 2011b: 14). Kemer Boazndaki Medinetl-Endos-babe (Toprakl,
2013: 157) ad, ilgintir. Hasan Beyin Alaehir Seferine sebep tekil eden; Trklerin katledildii,
kadnlarnn boazlanp, ocuklarnn kaynar kazanlara atld yer, Lampedir. Lampe, Miryokefalon
Sava (Koniates, 1995: 123) ve Keyhsrevin Firikya Antakyas (Yalva) seferinde de sz konusu
olmutur (Yinan, 2013: 363-364).
Bugne kadar tarihinin Efes-Ayasulukta gsterdii Kelbianos, Gelendost ile Barla arasndaki
ovadr. Deniz denilen yer, eski Eridir Gl, deniz sahili olarak geen yer, Eirdir Gl sahilidir.
Ayasluk (Bakimse-Bakilise?) birden fazladr (m, 1987: 316). Efes (Lentiana)deki kilise de
Ayasuluk olmaldr. Efeste, Theologos denen sa mezi, Ermi Ioannes onuruna bir kilise
yaplm (Anna, 1996: 336) kaydndan, Efes kilisesinin de havri Yuhanna adna yapld
(Arundel, 2013: 22-23) ve Ayasuluk olduu anlalmaktadr.

SUTAD 39

Yeryz Deiikliine Bal Yorum Hatalar: Alaehir ve Ldik Neresidir?

Gller Blgesinin en byk kentleri olmasna ramen Yalva ve Eridir, Seluklu tarihinde
pek gemez. Bu husus bize garip geldi. Gller Blgesinde vukbulan corafi deiiklikte; ok
mhim bir husus, byk ve derin Menderes nehri gl sular iinde yok olmutu. Sz konusu
nehir, tarihi metinlerde ok sk geiyordu. Laodikyann Eirdir olduunu; Mays 2013de
nerettiimiz Stkuyusu Baskn ve Ammriye adl kitapta bahsetmemize ramen Denizlide
bulunan Ldik, zihnimizin nne adeta bir perde tekil etti.Bir yolculuk esnasnda, Yalvan
rkenez (Bakonak) kasabasndaki Alaar Sokak ismini grnce Yalvan Alaehir olabileceini
dndk. Zaten yer adlar ilgimizi hep ekti. Alaar (Alaehir) ad, ne demek oluyordu?
Ispartann iindeki en eski yol, tapu kaydnda Burdur osesi olarak geer. Bu bir gelenektir: Bir
ay, geip geldii kyn adyla ifade edilir. Bir yol da gittii istikametteki byk ehirle anlr.
Yalva-Konya yolu, rkenezden geer. Alaar Sokak, tam da eski yol zerindedir. Konuyu
aratrdmzda Manisa-Alaehirin dnda baka bir Alaehir (Filadelfiya) daha olduu ortaya
kt. Ama ne hikmetse bugne kadar Alaehirden sadece Manisa Alaehir anlalmt. ManisaAlaehir 1390da fethedildi (Ostrogorski: 1981: 505).
1097 Eskiehir yenilgisinin ardndan Hallar, Bozdurmubeli-Kemer Boaz zerinden gelerek
Temmuz aynda Yalva (Kk Antakya) zaptettiler. Dukasn karayolu ile geldii yer, bugnk
Efes deil Gelendost ovas olmaldr. Kelbianosta Dukasa malup olan Tanr-vermi ile Barak,
Kemer Boaz ve Bozdurmubeli zerinden Bolvadine ekildiler. Dukas, onlar takiple Bolvadinde
Trkleri malup ve katletti (Yinan, 2013: 204, 206; Turan, 1998: 95). Yalva Hallardan teslim
alan Dukas, Gelendost ovasndaki Tanr-vermi ile Barakn zerine yrr ve ksa yoldan
Bolvadine gelir. Eriler ky Barak-kayas, Gelendost-Bal Akapa (Aka-apa?) reni ve
Gelendosttaki Baraklar sllesi ilgi ekici adlardr.
1100l yllarda Trkler, Konya civarna toplanm durumdalar. Yukarda sz edilen Efes,
Sart, Filadelfiya ve Ulubad konularnda yanlma olduunu sanyoruz. nk ifadeler corafyayla
rtmyor. Trkler, Bolvadinde bile kalamadlar, hepsi katledildi. Ulubad blgesinde
toplanmalar mmkn deildir. Ulubad, baka bir Ulubad olmaldr. Byk Sultanlardan biri
olan Mesd, Roma tarafndan Masut Gouverneur de Cogni (Khoniates, 1685: 14, Md. 2) Konya
valisi olarak grlr. Bu ifadelerden Trklerin, Yalvan bile dousuna ekildikleri
anlalmaktadr. Karme (Anna, 1996: 461-62), Carme (Anna, 1967: 378), Kotoiraikia (Anna, 1996:
480), Cotrcia (Anna, 1967: 391), Kellia (Anna, 1996. 481), Cellia (Anna, 1967: 391) eklinde
kaydedilmi olan yerlerin Ulubad, Manyas ve znik civarnda olmalar mmkn deildir.
Trklerin 1108-1118 yllarnda Bolvadinden 6, Eskiehirden 3 merhale uzakta; Rum hududunda
talan yapmasn, hatta kadn ve ocuklaryla beraber o yerlere kadar gitmesini kabul etmek, akl
ve manta aykrdr. Annann her sz doru olamaz. Karme, Yalva Gele-germi, Cotrcia
Gelendost-Ktrnek, Kellia Ktrnek Killik Pnar(?), Filadelfiya Yalva, Akrokos *utaki, bir eyin, bir
yerin ucu] (Anna, 1996: 459) Eridir olmaldr. Eridir adnn Yunanca u manasna gelen
Akro ile ilgilidir. Eridir ehri, Gelendost, Menderes ve gln bulunduu vadinin gney
ucundadr.
Trklerin gemi olduklar Menderes, Kemer Boaznda; Hoyran ve Eirdir glleri arasnda
bulunan rmaktr. Menderesi geiyorlard ifadesi bile bu nehrin, Byk veya Kk Menderes
olamayacan gsterir. nk Byk ve Kk Menderes doudan batya doru akarlar. Batdan
douya doru ekilen Trkler, Menderesin kysndan ekilmek varken; niin Menderesi
gesinler? O halde Menderesin ad Kaystros vs. olmas icap etmez mi? Hlbuki Hoyran ve Eirdir
glleri arasndaki Menderes (el-Battal), kuzeyden gneye doru akar. Eridir civarn terk eden
bir ksm Trkler, Ertoku Kervansaray yolunu (Kir Yolu) takiple Menderesi, bat (Senirkent)
tarafna geerek; Bozdurmubeli zerinden Bolvadine gitmilerdir. Bu yol, tarihte ok kullanld.

SUTAD 39

467

468

Ramazan TOPRAKLI

Timurlenk bu yolu kullanarak Akehire gitti. 1120 ve 1142 yllarnda Yuannis, 1148de Hallar,
Uluborlu-Kemer Boaz-Eridir yolunu kulland. Mezkr Adramittion, Balkesir-Edremit deil,
Hoyran Glnn dou sahilinde bir yer olmaldr. Eirdir ve Hoyran gllerini iine alan Thrakios
themas ve Gelendostta bulunan Kelbianos ovas, tarihi corafyaclar tarafndan Efes-Ayasuluka
yerletirildii (Kinnamos, 2001: 35-36-37; Khoniates, 1995: 36, Rmzi, 1960: 122; Yinan, 2013:
206, 227-228; Turan, 1998: 150-151, 154, 180) iin mi bu fahi hatalara dlmt? Muhakkak
ki, tarihi corafyadaki sz konusu deiiklik bilinmedii iin fahi hatalara dlm
olmalyd. Krlm, paralanm nadide bir camn bilgisayar programlar ile birletirildii gibi
para para olmu tarihi corafya, toparlanmaya ve bir araya getirilmeye allmtr. (Ek. 1:
Haritalar)
4.1- Kelbianos, Kilbia, Killania Ovas, Lampe Ovas ve thema Thrakesia Neresidir?
Kelbianos ve Thrakesia iin Manuelin 1146 Konya kuatmas en byk bir delildir (Yinan,
2013: 263; Koniates, 1995: 36; Turan, 1998: 180; Kinnamos, 2001: 35-36-37). Kinnamos Kelbianos
ovasn, Khoniates ise Thrakesia themasn kaydetmitir. Trkler, Menderes kenarndaki
Thrakesion themasn yamalamlard. Trklerin yamalad iddia edilen yerler, Barla ve
Gelendost arasndaki yerleimlerdir. Roma ordusu, Afyonkarahisar-Bozdurmubeli veya
Afyonkarahisar-Yourtubeli zerinden Gelendost ovasna geldi. oannes, Kontostefanos ve
Porsuk, Kelbianos ovasndan Trkleri attktan sonra Kemer Boaz ve Bozdurmubeli zerinden
ay ilesi civarnda imparator Manuele mlki oldular. 1146 ylnda Uluborlu, Romann
elindedir. Trklerin Eirdir-Kemer Boaz hattnn batsnda olmalar sz konusu deildir.
Kaynaklardan Eridir ve Hoyran gllerinin Romaya ait olduu anlalyor. Trkler, Gelendost
ovasnn dousuna atlmlardr. Trkler, Bozdurmu ve Sultan dalarnn kuzeyinde de
yoklardr. Hl byleyken kaynak metinlerde geen Efes, Ayasluk, Sart, zmir, Edremit, Nimf,
Bergama, Khliara, Alaehir ve Ldik adl ehirler, Eirdir Gl civarnda olmaldr. (Bkz. Har. 1)
Hitit metinlerinde adnn Kuwalja olarak getii sanlan Kelainainn Midas (M738-696)
tarafndan kurulduuna inanlmakta ve blgenin bereketli dzlkleri arasnda dou uta, gney
blmne Killania denen Yalva-arkikaraaa (Karaaa ovas) dzlkleri vard (Sevin 2001: 205,
154). Sevin, Killania olarak biraz farkl verse de Kilbia veya Kelbianos ovas, sz konusu Menderes
ile Gelendost arasndaki ova olmaldr. Kilbia ile Kelene arasnda bir iliki olabilir. nk
Kelbianos ovas, Kelene kentinin gneyinde; Kelene ile Eridir Gl arasndaki byk ovadr. Halis
veya el-Battal nehri, menderesler izerek gneye doru akar, bir mddet sonra Bigadi ay
(Katarraktes, Marsyas, sular cokun ay) ile birleir, daha sonra da Yalva (Orgas ve Obrimas) ay
ile birletikten sonra Eridir Glne kavuur (Bkz. Toprakl, 2012: Yol ve Tarih).
Akropolites, sadece Filadelfiyann Morotheodorosun kontrol altnda kaldn sylerse de
daha sonra; Morotheodoros ve Sabbasn yenilmesiyle Laskarisin Kelbianon, Menderes, Filadelfiya
ve Neokastray kazandn ifade eder (Akropolites, 2007: 85). Laskaris 1214 (1211)de Kelbianon,
Neokastra, Filadelfiya ve Menderes vadisinde kontrol salad (Akropolites, 2007: 86). Laskaris,
Monotor ve Sabbas takip etti ve baarl bir ekilde Kelbianon, Menderes, Filadelfiya ve
Neokastarann kontrolunu eline geirdi (Akropolites, 2007: 120). Akropolites, gneyden kuzeye
Theorosun hkim olduu yerleri verirken Kelbianonu Menderes ile Filadelfiya arasnda gsterir
(Akropolites, 2007: 123). Filhakika Gelendost ovas, sz konusu kayp Menderes ile Yalva
(Filadelfiya) arasndadr. Kalamos (Ormandaki Galami: bn Hordazbih: 101, Toprakl, 2013: 146),
Neokastrann balad yerde bir kydr (Akropolites, 2007: 149). Akropolites mparator
Theodorosun topraklarn aklarken; kuzey douda Neokastray, gney douda ise Kelbianonu
verir (Akropolites, 2007: 153). Kelbianon Gelendost, Neokastra Afyonkarahisar ve AfyonkarahisarBayat civar, Filadelfiya Yalva, Menderes vadisi ise Hoyran ve Eridir glleri ile bu iki gl

SUTAD 39

Yeryz Deiikliine Bal Yorum Hatalar: Alaehir ve Ldik Neresidir?

arasndaki Menderes Nehrinin bulunduu vadidir. Ancak yaplan antlamada; Tripolis ve


Menderes snr olup, Ldik (Eridir) Trklere verildi (Turan, 1998: 291; ak. 57). Tripolis,
Limenopolis, Baris olup Menderesin batsnda Kelbianos ise Menderesin dousundadr.
Kaynak metinlerde geen deniz Eridir Gl, sahil ise Eridir Gl sahilleri olmaldr. nk
bn Sad el-Maribde Eridir Gl iin deniz ve sahili gibi ifadeler kullanlmtr (Vittek,
1944: 2). Gelendost ovasnda Ayapa (Aya-apa?) Pnar, bunun yaknnda da Gelendosta yer altnda
tnel yollar, harman yerinde mozayik mabed, Hykte iskelede byk mezar, civarnda birok hykler
var (Demiralay, 1998: 14). Efeste Jstinianus dnemi, 6nc yyda Theologos denen sa mezi, Ermi
Ioannes onuruna bir kilise yaplm (Anna, 1996: 336) eklindeki kayttan, Apameyadaki kilisenin
de havri Yuhanna adna yapld ve sann davas uruna ok ac ektii sylenen Firikyann
(Arundel, 2013: 22-23), Kk Firikya olduu anlalmaktadr. S 301, Diocles dneminde bir
ikenceci, kiliseyle birlikte tm halk yakt (Arundel, 2013: 23). aka sanki kiisel mlk imi gibi
zmiri igal etmekte iken (akann ldrlmesini Anna, Kitap 9da anlatt. Umar), beri yanda Tanrvermi, deniz kysndaki Efes adl kenti elinde tutuyordu. (Efesin o dnemde, hatta Aydnoullar
dneminde bile, Roma anda olduu gibi, bir kanalla denizle balants vard. Umar). te bu nedenle,
imparator, nce ky blgesi ve aka ile uramas gerektiine hkmetti (Anna, 1996: 336). Efes ile
Apameya kiliselerinin bugn Eirdir Gl iinde ve Menderes civarnda olduu anlalyor.
nk kanalla (nehirle) denize (Eridir Gl) bal olan yer, Seluk-Efes deil, Lentiana ve
Apameyadr. Ayasulugtan Gelendost (Kelbia) ovas, Adalar denizinden Eridir Gl anlalmaldr.
Glden deniz olarak sz edildiine gre; iinde adalar bulunan Eridir Glnden pekl;
Adalar denizi olarak bahsedilmi olmaldr. lk Adalar denizi Eridir Gl (ap, 2014: 2), ikincisi
Anadolunun garbndaki Akdeniz idi (Bkz. Har. 1).
Gl kysndaki At ayr (Hayl Sahras) (bni Bibi, 2014: 664) mevkii yanna Gelendost halk,
Gelifler diyor. Gelif kelimesinin baraka, ba evi gibi anlamlar var. Gelendostlu, kam ve hasr
otundan yapt yazlk kulbelere gelif diyor. Kulbenin dn amurla svayarak kullanyorlar.
Gelendostun baz kylerinde, kerpi kalbna da gelif denir. Kerpi kalb olan gelif, Arapa
kalb kelimesiyle alkaldr. Gelendost halk, kerpi kalb iin gelif deil, kerpi kalb diyor.
Kelbia ile Kelif-Gelif arasnda bir ba olabilir. Kelbia kelimesindeki (b)nin (f) veya (v) olarak
telffuz edildiini ok iyi biliyoruz. nsanlar bir zamanlar, kelbia (gelif < kelif < kelfi < Kelbia)
denilen basit evlerde yaam olabilirler. (Ek. 1: Haritalar)
1176 (572) Miryokefalon Sava mnasebetiyle bahsi geen Lampis (Khoniates, 1995: 123),
Senirkent ovas olup Lampe, Homa nndeki ovadr (Rmzi, 1960: 147) eklindeki kayt doru
deildir. 1196 (592)da Sultan Gyseddin Keyhsrev derhal sefere kt. Menderes sahillerini
tahrip ve iki yahut ehri yama eyledi. Badehu Firikya Antakyas zerine yrd, ehirdeki
bir grlty kendine kar bir tertip sanp Menderes civarnda vki Lampe (Senirkent-legp
ovas)ye ekildi. Sultan, Bozdurmubeli-ay zerinden Konyaya dnd (Yinan, 2013: 363-64)
ifadesi, Yalva, Lampe ve Menderes konusuna aklk getirir. Menderes, iki gl arasndaki nehirdir.
Bu nehri, Demiral (1926-2014), Hoyran Glnden kan bir nehir, nce Gelendost tarafna, bilhare
Bedre tarafna kvrlr, sonra da Nis adasnn arkasndan geerek, Kprbana gidermi eklinde
anlatt1.
1

mer Demiral (1926-2014): lk retmenliim srasnda 1946-47 yllarnda kar-koca iki Fransz, Barlaya geldi. Eskikyyeri
(Kpek Sultan veya Kpek Soluyan) denilen yerde iki yazt okudular, kitabede yle yazyormu: Hoyran Glnden kan bir
nehir nce Gelendost tarafna, bilhare Bedre tarafna kvrlr, sonra da Nis adasnn arkasndan geerek, Kprbana
gidermi. Zamanla Kprba imi ve nehrin sular ovay basm. Kyleri su altnda kalan halka buday yardm yaplm.
Halk, kendilerine yardmda bulunanlara kar bir teekkr ifadesi olarak; bu yazt dikmiler. Kar-koca iki Fransz, Jeanne
ve Louis Robert olmal. Louis Robert 1948, A DTCF Dergisi, Cilt VI, s. 531-534, Trkeye evrilen; Anadolunun
Eski a ehirleri, Prof. Louis Robert (Paris), Orta Anadoluda Parlais ehri adl makalesinde bu kitabelerden bahseder.
mer Hoca, 67 sene nceki bir olay biraz kartrm olabilir, nk kitabelerde nehir ifadesi yoktur. Ancak Roma

SUTAD 39

469

470

Ramazan TOPRAKLI

4. 2- Kapadokya Emiri Hasan Beyin 1109 (502) Alaehir (Yalva) Seferi


Hasan Beyin 1109daki bu seferi, Senirkent-legp (Lampe) ovasnda katledilen ve ocuklar
kaynar kazanlara atlan Mslmanlarn intikamn almak iin yapmtr. Manisa-Alaehir, Konya
aras, Kral Yolu (Kemer Boaz, Uluborlu, Denizli) zerinden 600, Konya-Sart 650, Konya Efes 750
bm olup yaklak 25 gnlk bir yoldur. Byle uzun bir seferi, arkasnda destek birlikleri
olmayan bir kumandann dnmesi mmkn olamaz. Hasan Bey, Kral Yolu zerinden Yalva
(Alaehir) sanda brakarak yrd. Yalvan 15 bm gneyi; Madenli (Ktrnek, Hsnul-Meclis,
el-Alemeyn) kyne geldiinde ordusunu e ayrd:
1- Soldaki yoldan orduyu, Gelendost ve devamla Kelbia ovasnda bulunan Efes (Lentiana) ve
Limenopolis vs. gibi ehirlerin zerine gnderdi. Bu yolun devamnda Eridir Gl ve
Laodikya/Ldik-Eridir ehri vardr.
2- Ortadaki yol, Kral Yolu olup Uluborlu (Nimphaion/Nimf)ya gider. Kemer Boaznn
gneyinde de Apameya (zmir) vardr. Hasan Bey bizzat, bu ordunun banda Kemer
Boazndaki kprden geerek Senirkent (Lampe) ovasna gitti. Kadn, erkek ve ocuk vahete
maruz kalan Trkler, Lampe ovasnda bulunuyorlard. Annann dedii gibi Mendereste
boulanlar, bunlardr.
3- Sadaki yol, Yalvan gney ve batsndan, Hoyran ovasna gider. Bunlar, ani bir ricat
yaptklar iin takipten kurtuldu. Turan, Alaehire (Yalva) dndler derse de Yalva nnden
Konyaya gitmi olmallar. (Bkz. Toprakl, 2014: Ammriyenin Fethi Risalesi). (Ek. 1: Haritalar)
4.3- Alaehir, Yalva, Kk Antakya, Firikya Antakyas veya Kk Firikya Antakyas
Alaehirin Yalva olduuna dair tarih delilleri u ekilde sralayabiliriz:
4.3.1- Alaehir olarak verilen ehri (bn Bibi, 1941: 46-48); Bizans kaynaklar, Denizli ile Ldik
arasnda bugn mevcut olmayan Antiochia (Turan, 1998: 289-291) ve Menderes kenarndaki
Antiokheia olarak verilir (Ostrogorski, 1981: 397). Bylece Alaehir ile Antiochia rtrler.
Aralarnda 5-6 bm olan Denizli ile Denizlide olduu kabul edilen Ldik arasna Antiochia
yerleemez. Bu ancak Ldikin Eridir olmas halinde mmkndr. Baka bir ifadeyle sz
konusu Antakya, Denizli Ldik ile Denizli arasndaki (bugn olmayan) Antakya deil, Denizli ile
Eridir Ldik arasndaki Yalva Antakyasdr. Filhakika Yalva, Eridir-Denizli yolu zerindeki
Kemer Boazna 30 bm mesafededir. Yalva, 1097de Hallarn eline gemiti (Yinan, 2013: 204).
Manisa-Alaehir ise 1390da fethedildi (Ostrogorski, 1981: 505). Aslnda bugn mevcut olmayan
Antiochia deil, Menderestir.
4.3.2- Akropolitesin Md. 3. 4 (nolu balktaki)deki; Laskaris, znikten yola kp Filadelfiyaya
vard. Sultan Antakyaya kar saldrya geti; bu, Menderes yresinde nemli bir kentti. mparator
Antakyaya vardnda eliyi efendisinin yanna gitsin diye brakt. Bunun zerine o kii gidip Sultana,
mparatorun sefer kn bildirdi. Sultan bunu duyar duymaz, glerini toplad ve sava dzeninde
dizdi vs. gibi ifadelerine iyi baklrsa Filadelfiya ile Antakyann ayn yer olduklar grlr. ki
gl arasndaki Menderes yok olduu iin Kariada yeni bir Antakya (Kk Antakya) ikame
edilmitir. Hlbuki Antiochette (Kk Antakya) Yalva olup kk sfatn, bulunduu Kk
Firikya blgesinden alr. 1097de Eskiehirden yola kan Hallardan birou, derin bir rmakta
bouldu, kalanlar Yalva (Minor Antakya) zaptettiler (Yinan, 2013: 204). te bu derin rmak,
500 yl nce gl altnda kalan Menderestir.

anda baslan paralarn arka yznde Tioulos ayn simgeleyen tanrnn kabartmas ve ayrca "Tioul" biiminde ad
vardr (Eirdir Ansiklopedisi, Md. Tioulos). Tioulos eklinde bahsedilen rmak, Menderes nehri olmaldr. RT

SUTAD 39

Yeryz Deiikliine Bal Yorum Hatalar: Alaehir ve Ldik Neresidir?

4.3.3- bni Bibi vakayinmesinde Birok asker bu muharebede lm, biroklar boulmu,
bazlar amura saplanarak telef olmulardr (bni Bibi, 1941: 46-48). nsanlarn boulduu nehir,
Kemer Boazndaki Menderestir. Byk ve derin Mendereste Hasan Beyin askerleri de
boulmutu (Rmzi, 1960: 122). 1097de Yalva elden kmt. Hlsa sz konusu Alaehir,
Yalva (Kk Firikya Antakyas, Antichette)tan bakas olamaz.
4.3.4- Gyseddin Keyhsrev, 19 veya 26 Z 607 Cuma gn, Kurban bayramndan 6 veya 13
gn sonra ehit dmtr. Sultan Keyhsrevin bayram Konyada geirdiini kabul edersek;
Sultan, yaklak 190 bm gelen Kemer Boazna 6 gnde ancak gelebilir. Bayram ertesi yola kan
bir ordu 19 Z, bir hafta sonra kan bir ordu 26 Z Kemer Boazna gelir. Manisa-Alaehir, Konya
aras, Kral Yolu (Kemer Boaz, Denizli) zerinden 600 bm; 20 gn srer ve Zilhicce ay kar.
Kald ki, o tarihte Uluborlunun bats Trklere ait olmad iin bir ehrin Alaehir gibi Trke
bir isim almas sz konusu olamaz.
4.3.5- Kamises, Filadelfiya ile Akrokos arasnda; birka ordunun konaklamasna yetecek
byklkteki ovada (Anna, 1967: 378) imparatorun yanna geldi (Anna, 1996: 462). Sz konusu
Filadelfiya Yalva, vadi ucu veya lke ucu manasna gelen Akrokos Eridir, byk ova Kelbianos
(Gelendost-Kelifler) ovasdr. Mslmanlarn felkete uradklar Karme, Yalva-Gele-germi
kynn eski addr.
4. 3. 6- ki gl arasnda bulunan Menderes vadisini koruyan kale, Yalva (Kk Antakya)
kalesidir. Byk Menderes vadisi o kadar uzun bir vadidir ki, Aydn ili, Baaran-iftlik
kyndeki bir kale ile bu vadiyi korumak mmkn deildir. Manisa Alaehir ile Baaran-iftlik
ky arasndaki bir kale arasnda mantk bir ba kurmak asla mmkn deildir. Baarandaki
Antakya, sonradan uydurulmu olmaldr. Benzer ekilde Efesin 50 bm dousunda da
Kelbianon diye bir yer icat edilmitir.
4. 3. 7- Balk Md. 1. 1deki olaylar, Manisa-Alaehir corafyasyla rtmez, ama Yalvala
rtr.
4.3.8- Yalva rkenez kynde Alaar Sokak adnda bir yol vardr. Alaar (Alaehir),
Yalvataki kale olmaldr. Alann alaca ve orman iindeki aasz yer anlamlar var. Filadelfiya
adndaki fila, Trklerce ala yaplm olmaldr. ehir adlarmz ekseriya, kadim adlarnn
Trkeye uyarlanm halidir. Alaehir, Yalva-Antakyasdr. bn Bibi (1192-1280?) Alaehiri
Rumun en byk ehirlerinden biri olarak verir.
4.4- Ldik, Laodikya, Lazkiye, Acrocus, Akrokos veya Eridir
Kamis, esaretten kurtularak, Filadelfiya ile Acrocus arasnda; birka ordunun konaklamasna
yetecek byklkteki ovada; Kayserin yanna geldi (Anna, 1967: 378). 1119 (513) Anadolu
ordular kumandan Alp Karann, karargh ittihaz ettii Denizli (Yinan, 2013: 240) ve 1148 yl
18-19 Ocak gnleri; yz binin zerinde bir Hal ordusunun urad ve bir Rum vali tarafndan
idare edilen Laodikya, Eridirdir. 1211 (607)de airetlerle ehirler ve adalar sakinleri (bn Bibi,
1941: 46-48) ifadesinde geen Adalar sakinleri, Eridir Glndeki Adalarn sakinleri olup Eridir
adalarnn Romaya tabi olmad anlalyor. 1211 (607)de Sultann ehit olmasna ramen,
yaplan sulh anlamasnda Trklere braklan Ldik de Eridirdir. Tripolis ve Menderes hudut
olarak kabul edildi (Turan, 1998: 291 ak. 57). 1211de Trk-Roma snr, Menderes ve Kemer
Boazdr. Menderes nehri azndaki Limenopolis (Limen-gm)in o tarihteki ad Tripolis
olmaldr. Akro-kos, Lazkiye, Ldik veya Denizli eklinde geen yer Eridir, byk ova ise
Gelendost (Kelbianos) ovasdr. Bir zamanlar Eridir iin denizi olan manasna Denizli denmi

SUTAD 39

471

472

Ramazan TOPRAKLI

olabilir.
Makar John denilen John sahili, seyyahlar nezdinde mehurdur (Vittek, 1944: 2). John veya
Jann 1142de kararghn kurduu ada, o gn bu gndr Jan (Can) Komnenin adyla anlr.
Gyseddin Keyhsrev, 1205 civar ksa bir sre Eridir Can Adada ikamet etmitir (Toprakl,
2013: 44-45, Gldeki Adalar, Hamideli Tarih 01). Can Ada iin beynel-halk Glistan derler.
Ylanlolu eyh Ali Aa zaman, hamam ve birok mtemilatyla, misafir arlamakta kullanlan Can
Ada (Bczade, 2012: 94) bir Trke aittir (Arundel, 2013: 74).
Eridir ad, beylikler dneminde Felekabad olarak geiyor. bn Sad ise Felekbr (Felek ehri,
Felek kalesi) olarak verir. 1270li yllara ait bir vesikada Eridir Glnden Rm denizi, Eridirden
utaki Felekiyye olarak bahsedilir (Turan, 1988: 154) ki, Dndar Bey lkabn, ehrin Felekiyye
adndan alm olmaldr. ehirleri iin Alaehir, Karaaa, Senirkent ve Uluborlu (ulu kale-li
manasna ulu-br-l > Uluborlu) adlarn veren Trkler, Akrokos adn, Eritir olarak kullanm
olmallar. Beyehir ve Soula glleri kysndaki baz mevkilere diktir, yantir, tirler, kumtir, incetir,
ottirler, kaya-tirleri, kara-toprak-tiri, arpalk-tiri gibi isimler verildiini grdk. Eri ile yaplm
birok yer ad vardr (ap, 2013). Tirin 1. Gl evresine ylan toprak set (Alak tir gle
dayanmaz) 2- Deniz kys, yal 3. ki tarla arasnda snr olan ince yol, 4. Pirin tarlasnn evleklerini
ayran snr vs. gibi anlamlar var. Eridir ad, gl iindeki erim (dden) ile de ilgili olabilir.
SONU
Seluklu Devleti, 1097 Eskiehir yenilgisinden sonra byk nisbette klm ve Konya
civarna hapis olmutur. Roma, en gl sultanlardan biri saylan, 1147de Hallar perian
eden Sultan Mesdu Konya valisi olarak kaydeder. Bu keyfiyet ve iin mantken mmkn olup
olamayacan hi dnmeden Trkleri kh Denizli, hatta zmir ve Efes-Ayasulug, kh ManisaAlaehir, kh ta Edremit ve Ulubata kadar gtrld ve hayli bir tarihi corafya yaratld.
Hlbuki Trk-Roma arasndaki btn mcadele; Gelendost, Eridir, Senirkent ve Uluborlu
ilelerinin kaplad Kk Firikya adl Uc Blgesinde cereyan etmitir. Thema Thrakesia
burasdr. Menderes merkezli bak as, gl sular altnda kalarak yok olan Menderesin
evresindeki blgenin, baka bir Menderes isimli nehre; Byk Menderes nehrine uydurulmasna
neden olmu ve bylece yanl bir tarih yazlm ortaya km bulunmaktadr. Tabii bu iin
sonunda da kan uyumazl meydana gelmi ve kaynak metinlere itiraz edilmeye balanmtr.
Rmzi, bu sebepten Annaya itiraz etmi, Peutinger tablolarn hatal bulmu ve Parlaisin Barla
olmadn savunmutu. Sz konusu Menderes, iki gl arasndaki byk ve derin rmak idi. Bu
nehir zerinde srme-ekme bir kpr var (Vittek, 1944: 2). Barla-Eyi veya Eye-burnu mevkiinin
ad, 1097 ylndaki zmir valisinin ad Hyeleas ve Heyel ile alkal olmalyd.
1176da Yalva (Alaehir) ve Eridir (Ldik, Akrokos)in Romada olmasna ramen uygulanan
tabiye ve sevklcey ile 2. Klarslann kazand, Miryokefalon Zaferinin nemi, bir kat daha
anlalmtr. Tarihte; akl ve mantk bir kenara konularak; her yazlan doru kabul edilemez.
Tarih eitimi, zaman zaman arazide yaplmal ve can skc olmaktan kurtarlmaldr. Menderes
Trkmenleri diye kaydedilenler ite bu, ok iyi ok atan Etrak-i Hamit veya Uc
Trkmenleridir. 1302 znik-Koyulhisar ve 1389 Kosova Zaferlerinin kazanlmasnda ok messir
oldular. Osman Gazinin oullarndan birinin adnn Hamid oluu bir rastlant olmamaldr
(Pahimeris (Pachymeres), 2009: 75; Kofolu, 2006: 275-276).
Trkler, Kk Firikya blgesinde 1100-1300 aras; tam iki asr, aralksz savat.
Ezberlerimizin bozulduu Isparta ili, yer olarak Kemer Boaz, iki gl arasndaki byk ve derin
Menderes veya el-Battal nehri, Kelifler (Kelfi < Kelbi < Kelbianos) ovas, bir er meydan olup tarihin
dmlendii yerdir.

SUTAD 39

Yeryz Deiikliine Bal Yorum Hatalar: Alaehir ve Ldik Neresidir?

KAYNAKLAR VE TETKK ESERLER


AKROPOLTES, Georgios (2007), The History (yay. hzl. Ruth Macrides), Oxford: Oxford University
Press.
AKROPOLTES, Georgios (2008), Vekayinme (ev. Bilge Umar), stanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar.
AMBRASEYS, N. N.-Finkel C. F. (2006), Trkiyede ve Komu lkelerde Sismik Etkinlikler, (ev. Koak,
M. Uur), TBTAK, Ankara:Sistem Ofset.
ANNA, Komnena (1967): The Alexiad (ev. A. S. Daves, Elizabeth), Routledge-Kegan Paul LtdLondon.
ANNA, Komnena (1969), The Alexiad (ev. E. R. A Sevter), Penguin Books-Great Britain.
ANNA, Komnena (1996), Alexiad, Malazgirtin Sonras (ev. Bilge Umar), stanbul: nklp Kitabevi.
ARUNDEL, F. V. J. (Eyll 2013), Anadoluda Keifler (ev. Atabay Topba), Ankara: Sistem Ofset.
BCZADE, S. S. (2012), Isparta Tarihi (yay. hzl. H. Babacan), Isparta: Isparta Valilii.
DEMRALAY, brahim (1998), Hafz brahim Demiralayn Hatrat, Isparta: Glta Kltr Dizisi.
El-Belzur (2002), Fthul-Bldn (ev. Mustafa FAYDA), Ankara: T. C. Kltr Bakanl Yay.
bn Bibi (1941), Anadolu Seluk Devleti Tarihi (ev. M. Nuri Gencosman), Ankara: Uzluk Basmevi.
bn Bibi (1996), el-Evamirl-Alaiye fil-Umuril-Alaiye (Seluk Name) 1 (ev. Mrsel ztrk) , Ankara:
T.C. Kltr Bakanl Yaynlar.
bn Bibi (2014), el-Evamirl-Alaiye fil-Umuril-Alaiye, Seluknme II, (ev. Mrsel ztrk), Ankara:
Trk Tarih Kurumu Yaynlar.
KHONATES, Niketas (1685), Histoire de Constantinople (ev. Msr. Cousin), Paris.
KHONATES, Niketas (1995), Historia, (ev. Fikret Iltan), Ankara:Trk Tarih Kurumu Yay.
KNNAMOS, Ioannes (1836), Historia (nr. A. Meineke), Corpus Scriptorum Historiae ByzantinaeBonn.
KNNAMOS, Ioannes (2001), Ioannes Kinnamosun Historias, (ev. In Demirkent) , Ankara:Trk
Tarih Kurumu Yay.
KOCA, Salim (2003), Trkiye Seluklular Tarihi, 2. Cilt, orum: Karam Yaynlar.
KOFOLU, Sait (2006), Hamidoullar Beylii, Ankara:Trk Tarih Kurumu Yay.
OSTROGORSKY, Georg (1981): Bizans Devleti Tarihi (ev. Fikret Iltan), Ankara:Trk Tarih Kurumu
Yay.
PACHYMERES, Georges (2009), Bizansl Gzyle Trkler (ev. lcan Bihter Barlas) lgi-stanbul.
RAMSAY, W. M. (1897), The Cities and Bishoprics of Phrygia, Oxford: At The Clarendon Press.
RAMSAY, W. M. (1960), Anadolunun Tarihi Corafyas (ev. Mihri Pekta), stanbul: MEB Yay.
SARRE, Firidrik (Friedrich) (1895), Kk Asya Seyahati,( ev. D. olakolu), stanbul: Pera Yay.
SEVN, Veli (2001), Anadolunun Tarihi Corafyas I, Ankara:Trk Tarih Kurumu Yay.
STRABON (2009), Antik Anadolu Corafyas (ev. Adnan Pekman), stanbul:Arkeoloji ve Sanat Yay.
SLEYMAN kr (2013), Seyahatl-Kbra, (yay. hzl. Hasan Mert) Ankara:Trk Tarih Kurumu Yay.
M, Nizamddin (1987), Zafernme (Fr. ev. Necati Lugal), 2. Bask, Ankara:Trk Tarih Kurumu
Yay.
API, Salih (Nisan 2014), Ktip elebi, emzade, Ahmed Vasf Efendi, Karnzade Eirdir iin yazdlar.
API, Salih (Ocak, 2013), Eridr-Eirdir smi zerine.
TOPRAKLI, Ramazan (2010), Deien Corafya ve Miryokefalon Sava, Ankara: Semih Ofset.
TOPRAKLI, Ramazan (2011a), Yalva Meydan Muharebesi ve Kakbeli Zaferi, Ankara: Semih Ofset.
TOPRAKLI, Ramazan (2011b), Deien Corafya ve Miryokefalon Sava, 2. Bask, Ankara: Semih Ofset.
TOPRAKLI, Ramazan (2012), Yol ve Tarih, Ankara: Semih Ofset
TOPRAKLI, Ramazan (2013a), Hicr 541 / 1146 Stkuyusu Baskn ve Ammriye, Ankara: Sistem Ofset.
TOPRAKLI, Ramazan (2013b), Son almalar, Hamideli Tarih 01, s. 42-55, Ankara: Sistem Ofset.
TOPRAKLI, Ramazan (2014a), Ammriyenin Fethi Rislesi, Ankara: Sistem Ofset.
TOPRAKLI, Ramazan (2014b), Tarihin Dmlendii Miryokefalon ve Yenice Sivrisi Gezi Rehberi, Ankara:
Sistem Ofset.
TOPRAKLI, Ramazan (Eyll 2014c), Battal Gznin Trbesi, Trbe Da ve Kreke Da, Trk Yurdu
Dergisi, 7. Devre, Cilt 34 (66), Say: 325 (686), 103. Yl, Sezenler Cad. 4/12 Shhiye-Ankara.
TURAN, Osman (1988), Trkiye Seluklular Hakknda Resm Veskalar, 2. Bask, Ankara:Trk Tarih
Kurumu Yay.

SUTAD 39

473

474

Ramazan TOPRAKLI
TURAN, Osman (1998), Seluklular Zamannda Trkiye, 6. Bask, Boazii Yaynlar-stanbul
VEZROLU, Nuri Gngr (2005), Eirdir Ansiklopedisi, Isparta: Sinan Ofset.
VTTEK (Wittek), Pol (Paul) (1944): Mentee Beylii, ev., Gkyay, O. ., Ankara:Trk Tarih Kurumu
Yay.
YNAN, M. Halil (2013), Trkiye Tarihi, Seluklular Devri, Cilt 1, Ankara:Trk Tarih Kurumu Yay.

SUTAD 39

Yeryz Deiikliine Bal Yorum Hatalar: Alaehir ve Ldik Neresidir?

EKLER
Ek 1: Haritalar

Eski Alaehir (Yalva)-Konya Yolu zerinde bulunan ve Alaehire iaret eden Yalva-rkenez
(Bakonak)deki Alaar sokak grlmektedir. (Fot.: Prof. Dr. M. Kudret Seluk, 29.07.2015)

SUTAD 39

475

476

Ramazan TOPRAKLI

Kk Firikya Har.: Bugnk Eirdir Gl, Hoyran ve Eirdir glleri olmak zere iki paradr.

SUTAD 39

SUTAD, Bahar 2016; (39): 477-492


e-ISSN 2458-9071

HOFSTEDENN BELRSZLKTEN KAINMA KLTREL


BOYUTU BALAMINDA TRKYEDE YRTLEN ZM
SRECYLE LGL 7 HAZRAN 2015 MLLETVEKL GENEL
SECM NCES BR ARATIRMA
A STUDY CONCERNING THE SOLUTION PROCESS IN TURKEY
RELATED TO HOFSTEDES AVOIDANCE OF UNCERTAINTY IN
THE CONTEXT OF CULTURAL DIMENCION BEFORE 7th JUNE
2015 PARLIAMENTARY ELECTION
Hasan GLLPUNAR*
Seyfullah GMOK**
z
Bireyin tutum ve davranlar iinde bulunduu koullara bal olarak farkllk gstermektedir.
Sebep ve sonular bakmndan belirgin bir ortamda, bireyin tutum ve davranlarnn rasyonel yn
ar basmaktadr. Dolaysyla olumlayan bir bak, bireyin tutum ve davranlarna egemen
olmaktadr. Ancak sebep ve sonular bakmndan belirsizliin artt durumda, belirsizlikten
kanabilmek iin bireyin tutum ve davranlarndaki radikal eilim artmaktadr. Bu durum
toplumsal bir sorunun zmnde taraflarn birbirinden uzaklamasna neden olmaktadr.
Bu alma Cumhuriyetin kuruluundan bugne Trkiyedeki en nemli sorunlardan biri olan
Krt sorununun zm iin balatlan zm sreci ile ilgili oluan alg trlerini ve bu alg
trlerinin zm srecinin geleceine olan etkilerini ele almaktadr. Bu amala zm sreci ile
ilgili farkl yaklamlarn egemen olduu Gmhane ve rnakta bir aratrma yaplmtr.
Aratrmada basit tesadfi rneklem yntemi ile rnakta 300, Gmhanede 250 kii ile yz-yze
grlmtr. zm sreci ile ilgili be alg trnn ortaya konduu almada, zm sreci
hakknda olumlayc bir baka sahip olanlarn zm srecinin devamndan yana olduu, bu konuda
daha ileri admlarn atlmas gerektii grne sahip olduklar sonucuna varlmtr. Buna karn
zm sreci ile ilgili endie ya da olumsuz bir algya sahip olanlarn ise, Krt sorununun zm
iin daha sert ve kat eylemleri nerdikleri grlmtr. Dolaysyla belirsizliin hakim olduu alg
trlerinde zm sreci ile ilgili tutumlarda daha radikal bir eilim gzlenmitir.

Anahtar Kelimeler
Hofstede, kltr, belirsizlikten kanma, Trkiye, zm sreci, terr.

*
**

Do. Dr., Gmhane niversitesi, letiim Fakltesi, e-posta: hgullupunar@gmail.com


r. Gr., rnak niversitesi, rnak Meslek Yksekokulu, e-posta: seyfullah42@gmail.com
Gnderim Tarihi: 14.03.2016
Kabul Tarihi:
29.03.2016

478

Hasan GLLPUNAR & Seyfullah GMOK


Abstract
An individuals attitudes and behaviours differ depending upon the circumstances in which it is
located. In a significant environment in terms of cause and effect, the rational aspects of an
individuals attitudes and behaviours dominate. Therefore, an affirmative perspective has control over
the individuals attitudes and behaviours. But in the case of increased uncertainty in terms of cause
and effect, radical tendency in an individuals attitudes and behaviours are increasing to avoid
uncertainty. This case causes the parties diverging from each other in the matter of solutions for
social problems.
This study deals with the perception types related to the solution process that has been
initiated for the solution of Kurdish issue in Turkey which is one of the most important problem since
the foundation of Republic and the effects of these perception types on the future of solution process.
For his purpose, a research has been carried out in Gmhane and rnak where different approaches
are prevailing about the solution process. In the study with the simple random sampling method, 300
people in rnak and 250 people in Gmhane were included with face to face interview. The study,
in which five types of perception about the solution process have been revealed, has concluded that
those who have an affirmative perspective about the solution process support the continuation of this
process and taking further steps about the issue. However, it is clearly seen that those who have
concerns or negative perceptions regarding the solution process propose harder and strict actions
related to the solution of Kurdish issue. Therefore, in perception types dominated by uncertainty,
more radical tendency has been observed in the attitudes about the solution process.

Keywords
Hofstede, culture, avoid uncertainty, Turkey, solution process, terror.

SUTAD 39

Hofstedenin Belirsizlikten Kanma Kltrel Boyutu Balamnda Trkiyede Yrtlen zm Sreciyle


lgili 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Secimi ncesi Bir Aratrma

GR
Hofstede (1983: 78), ulusal kltrlerin birbirinden bamsz olarak bireysellik ve
kolektivizm, g aral, belirsizlikten kanma, erillik ve diillik olmak zere drt farkl
faktrden olutuunu belirtmektedir. Bu kltrel faktrler, bireyin kiilik yapsndan toplum
iindeki tutum ve davranlarna kadar geni bir alanda etkilidir. Gnlk yaamda bireyin
evresini ve ilikilerini anlamlandrma biimini etkilemektedir. Bireysellik ve kolektivizm, g
aral, erillik ve diillik gibi faktrler belirgin zellikleriyle bireyin nasl davranaca
konusunda ngrleri kolaylkla salayabilmektedir. Toplumdaki belirsizlikten kanma
dzeyi ise daha karmak ve ngrlemez tutum ve davranlara neden olmaktadr.
Belirsizlikten kanma, belirsiz ve mulak durumlar iin toplumdaki tolerans ele
almaktadr. Bu zellikteki kltrler, kat kural ve mutlak inanlarla belirsiz durum olasln en
aza indirmeye almaktadr. Bu mutlak inan, gerekle ilgili olarak bireyin kendi inancdr
(Hofstede 1998: 13). Dier bir ifadeyle belirsizlikten kanma kltr, bir lkedeki insanlarn
planlanmam durumlara gre planlanm durumlar tercih etme derecesini ifade etmektedir.
Planl durumlarda, bireyin nasl davranmas gerektii ile ilgili ak kurallar vardr. Bu kurallar
yazl olabildii gibi, yazl olmayabilir ya da gelenekler tarafndan dayatlabilir (Hofstede 1993:
90).
nsanlar bilginin yetersiz olduu ya da ak olmad ortamlarda kendilerini tehdit altnda
hissetmektedirler (Sr-Tl 2006: 332). Buna bal olarak bireyde gerilim olumakta ve bireyin
olacaklar nceden bilme ya da belirsizliin stesinden gelmeyi kolaylatracak yazl ve yazl
olmayan kurallara olan gereksinimi artrmaktadr (Becerikli 2005: 25). Dolaysyla belirsizlikten
kanma kltr, bireyin ak olmayan ve ngrlemeyen durumlara duyduu endie
nedeniyle gergin olmasn, mutlak dorulara olan inan ve kat davran kodlarn benimseme
yoluyla bu durumlardan kurtulmaya almasn ifade etmektedir (Hofstede 1984: 390).
Belirsizlikten kanma kltrnn yksek olduu lkelerde insanlar tehlike ve farklln
stesinden gelmek iin gl bir hissiyata sahiptirler (Hofstede 1993: 90). Dolaysyla insanlarda
aktif, saldrgan, duygusal, gvenlik araynda olma, hogrsz olma zellikleri egemendir
(Hofstede 1984: 390). Risk almaktan kanlan bir durum sz konusudur. Genel olarak duraan
bir evrede faaliyet gsterme tercih edilmektedir (Poussard-Erkmen 2008: 17).
Toplumdaki belirsizlikten kanma seviyesi, toplumda resmi dzenlerin ve kontrol
sistemlerinin okluunu, standart prosedr ve planlar, uzmanlk ve kariyer srekliliine
verilen nemi, bireylerin risk alma eilimlerini ve ounluun kabul dndaki dnce ve
davranlara olan hogry etkilemektedir (Sr-Tl 2006: 331). Bu nedenle belirsizliin
dk olduu kltrlerde, belirsizlik normal yaamn bir paras olarak grlr. Esnek planlar,
yaratclk, geliim ve yenilik nemli deerler arasnda yer alr (Poussard-Erkmen 2008: 17)
Baka bir anlatmla derin dnme, daha az saldrgan olma, duygusal olmama, kiisel riskleri
kabul etme ve greceli olarak daha hogrl olma zellikleri ne kmaktadr (Hofstede 1984:
390).
Hofstede (1983: 83) 50 lke zerinde yapt aratrmaya dayanarak Trkiyenin gl
belirsizlikten kanma kltrel zelliine sahip bir lke olduunu sylemektedir. Trk kltr
risk almaya kar daha tedirgin bir yapya sahiptir. Dolaysyla belirsizlikten kanmann daha
yksek olduu bir kltrdr (Poussard-Erkmen 2008: 17). Trkiyenin ulusal kltr yapsnda
egemen olan gvenlik ihtiyacyla bireysellik ve toplumsallk kltr boyutlar arasnda bir

SUTAD 39

479

480

Hasan GLLPUNAR & Seyfullah GMOK

iliki sz konusudur. Yaplan bir aratrmada gvenlik ihtiyacnn belirsizlikten kanma


boyutunun da etkisiyle bireysellii azaltt sonucuna varlmtr (Demir-Okan 2009: 138-139).
1980li yllardan beri Trkiyedeki belirsizlikten kanma kltrnn en nemli
sebeplerinden birinin de terr olaylar olduu sylenebilir. Terrn ortaya kard belirsizlik
ortam bireylerin sosyal, siyasal, kltrel ve ekonomik olarak risk alma eilimini zayflatmakta
ve bu belirsizliin stesinden gelebilmek iin daha kat bir bak asyla tutum ve davran
gelitirmesine neden olmaktadr. Bu durum toplumsal farkllklar arasndaki hogr ve
uyumu olumsuz etkilemektedir.
Baka rgtler olmasna ramen Trkiyedeki terrn temel aktr PKKdr. PKK
(Krdistan i Partisi), temeli 1974 ylnda Ankarada Abdullah calan ve arkadalar
tarafndan atlan bir rgttr. Ancak asl kuruluu, 1978 ylnda Diyarbakrn Lice lesi Fis
kynde yaplan bir toplantyla gereklemitir. rgtn temel amac Dou ve Gneydou
Anadolu Blgesini Trkiyeden ayrarak ran, Irak ve Suriye topraklar zerinde bamsz bir
Krdistan devleti kurmaktr (Ceylan 2012: 293-294; Gl 2012: 110-11). Trkiyeye kar silahl
mcadeleyi ise 15 Austos 1984 gn Eruh ve emdinli ilelerinde gerekletirdii eylemleriyle
balatmtr (Tekin 2013: 211-212). Bylece Trkiye Cumhuriyetinin ilk yllarndan itibaren
zlemeyen bir konu olan ve daha ok kimlik sorunu temelinde ilerleyen Krt sorunu
PKKnn himayesi altna girerek zlemez bir hal almtr (Altun 2013: 64). Dolaysyla
lkedeki belirsizlik algs iddet ve atmann da etkisiyle daha da derinlemitir.
rgt 1990l yllarda siyasi faaliyetlere arlk vermeye balam (Kuzu 2009: 131) ve bu
dnemde meslek kurulular, demokratik kitle rgtleri ve sendikalara szmaya almtr
(Ekinci 2011: 70). 1999da Abdullah calann yakalanmasndan sonra ise, rgt silahl
mcadeleye son verdiini ve bamsz Krdistan fikrinden vazgetiini aklamtr. Yeni talep,
ierii aka ortaya konamayan demokratik konfederasyon olmutur (Arakon 2010: 183).
2000li yllarla birlikte silahl mcadelenin yannda siyasal alan daha youn olarak kullanmak
isteyen rgt, zellikle ideolojik eitime younlam ve bu amala genellikle Irakn Kuzeyinde
bulunan kamplarda yelerine rgtn felsefesi ve ideolojisi ile ilgili eitimler vermitir (zkanzdemir 2014: 52). rgt bu sylem, strateji ve yapsal deiiklii hayata geirmek amacyla
KCKy kurmutur. PKK/KCK yaps, bir yandan iddet eylemleriyle hem blge halkna hem de
devlete gl olduu imajn verirken, dier yandan siyasallama abalarna devam ederek ikili
bir strateji izlemitir (zeren-Szer vd. 2012: 60). Tm bu srecin siyasal aktr olarak DTP,
BDP ve HDP gibi siyasal partiler ise siyasallama srecine meruiyet kazandrmaya almtr.
Trkiyenin son 40 ylna damgasn vuran btn bu gelimeler Krt sorunu ve zm ile
ilgili belirsizlii derinletirmi ve karlkl gvenin dayal bir siyasal ortamn olumasn
zorlatrmtr. 2009 ylndan itibaren ad nce Krt alm, demokratik alm, milli birlik
projesi ve zm sreci gibi isimlerle tanmlanan srete Krt taraf, Krt kimlii etrafnda
ekillenen siyasi, dilsel ve kltrel haklarn tannmas ynnde umutlanrken; Trk taraf,
PKKya imtiyaz verilecei ve lkenin blnecei ynnde endielere sahip olmutur (Arakon
2010: 186-187). Karlkl gvensizliin toplumsal hafzada st dzeyde yaand bu dnemde
balatlan srecin topluma anlatlmasnda ciddi skntlar ortaya kmtr. Srecin toplum
tarafndan yorumlanmasnda hakim olan belirsizlik algs srece kar kat tutumlarn
olumasna neden olmutur. Srecin ilk yllarnda ortaya kan umut nedeniyle gl bir destek
olumasna ramen 2015e gelindiinde Trkiyenin iinde bulunduu siyasal atmosferin de
etkisiyle artan belirsizliklere bir tepki olarak srecin toplumsal destei azalmtr. Dolasyla
ortaya kan belirsizliin srele ilgili algy nasl etkilediinin tespiti ve Krt sorununun
zm konusunda gelecekte yaplmas gerekenlerle ilgili tutumlarn ortaya konmas amacyla
bu aratrma yaplmtr.

SUTAD 39

Hofstedenin Belirsizlikten Kanma Kltrel Boyutu Balamnda Trkiyede Yrtlen zm Sreciyle


lgili 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Secimi ncesi Bir Aratrma

1. ARATIRMA SORU VE HPOTEZLER


Trkiyenin zlemeyen en nemli sorunlarndan biri olan ve 1980li yllarda silahl
mcadeleye dnen Krt sorunun zm iin balatlan zm sreci ile ilgili toplumun
deiik kesimlerinde farkl alglar ortaya kmtr. Genel olarak siyasi taraftarla bal olarak
ortaya kan algnn yannda, konunun blgesel balamda tanmlanmas asndan farkl
yaklamlar bulunmaktadr. Sorundan dorudan etkilenen Trkiyenin dou ve
gneydousundaki blgelerde oluan alg ile Trkiyenin batsndaki alg arasnda nemli
farklar olumutur. Dou ve Gneydou blgelerinde genel olarak Krt etnik siyaseti
temelinde ekillenen bir bak hakim olurken; bat blgelerinde Trkiyenin blnme endiesi
balamnda gerekleen bir alg meydana gelmitir. Bunlarn yannda liberal bak asna sahip
toplumsal kesimler tarafndan sre olumlu bir alg ile tanmlanmtr. Bu kapsamda zm
sreciyle ilgili alglarn tespiti ve bu alglara bal olarak zm srecinin gelecei ile ilgili
oluan tutumlarn ele alnmas bakmndan aratrmann temel sorular u ekilde
belirlenmitir:
zm sreciyle ilgili ortaya kan alg trleri nelerdir?
zm sreciyle ilgili alg trleri zm srecinin geleceini nasl etkilemektedir.
Aratrmann hipotezleri ise unlardr:
zm srecini olumlayan alg, srecin gelecei ile ilgili olumlu tutumlarn
desteklenmesini salar.
zm srecine dnk endieler srecin geleceiyle ilgili olumsuz tutumara neden
olur.
zm srecine dnk endieler Krt sorununun zm asndan sert ve kat zm
nerilerini gndeme getirir.
2. METODOLOJ
2.1. Aratrmann Uygulanmas ve rneklem
Krt sorununun zm amacyla devletin balatm olduu zm sreci ile ilgili alg
trlerinin tespiti ve bu alglarn, zm srecinin geleceiyle ilgili tutumlar nasl etkilediinin
ortaya konmas amacyla bu aratrma yaplmtr. zm srecinde baarya ulama
umutlarnn azald, belirsizliklerin artt ve giderek daha kt senaryolarn gndeme geldii
7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seimi ncesinde zm sreciyle ilgili farkl alg trlerinin
belirgin bir ekilde ortaya konabilecei iki ehir olan Gmhane ve rnakta bu aratrma
yaplmtr. Aratrmaya balamadan nce gelitirilen lek 50 kiilik bir rneklem zerinde
denenmi ve gerekli dzeltmeler yaplarak sahada uygulanmtr.
Aratrmada tesadfi rneklem yntemi ile Gmhanede 250, rnakta 300 vatandala
yz-yze grlmtr. rnakta daha fazla denekle grlmesinin nedeni gvenilirlik
gerekesiyle riskli cevaplarn daha fazla olabilecei dncesidir. Dolaysyla gvenilirlik
gerekesi ile analize tabi tutulan denek says Gmhanede 240a, rnakta ise 276ya
drlmtr.
2.2. Veri Toplama Aralar
Verilerin toplanmas amacyla bir anket formu hazrlanmtr. Bu form, blmden
olumaktadr. Birinci blm, zm sreci ile ilgili alg ve tanmlamann tespiti amacyla 34
maddeyi ieren bir lekten olumaktadr. Bu lek, sre hakkndaki olumlu, olumsuz ve
srecin taraflarna dnk toplumun endielerini dile getiren yarglardan olumaktadr.

SUTAD 39

481

482

Hasan GLLPUNAR & Seyfullah GMOK

lekteki her bir madde iin 5li Likert lei kullanlmtr. Buna gre, 1: kesinlikle
katlmyorum, 2: katlmyorum, 3: kararszm, 4: katlyorum ve 5: kesinlikle
katlyorum eklinde tanmlanmtr.
Formun ikinci blmnde zm srecinin geleceiyle ilgili 5i olumlu, 5i olumsuz olmak
zere toplam 10 farkl tutumla ilgili maddelerin yer ald bir lek oluturulmutur. Bu lein
oluturulmasnda Hofstedenin (1983: 78) belirsizlikten kanma kltrel boyutu esas alnmtr.
Bu blmde zm sreci ile ilgili ortaya kacak alg trlerine bal olarak srecin geleceiyle
ilgili olumlu ve olumsuz ynl nerilerin tespiti amalanmaktadr. Dolaysyla srecin olumlu
ya da olumsuz alglanmas ile srecin geleceiyle ilgili olumlu veya olumsuz ynl nermelerin
belirsizlikten kanma kltrel boyutu balamnda incelenmesi istenmektedir. Bu lekte de,
formun birinci blmnde olduu gibi 5li Likert lei kullanlmtr.
Formun nc blm ise sosyo-demografik ve siyasal tercihlerin tespitine dnk
sorulardan olumaktadr.
2.3. Verilerin Analizi ve Kullanlan Testler
Aratrmada elde edilen veriler SPSS 22 program ile analiz edilmitir. almada
betimleyici istatistik, ortalama, faktr, regresyon ve gvenilirlik analizleri kullanlmtr.
Aratrmaya katlanlarn zm sreci ile ilgili alglarnn ortaya konmas amacyla kefedici
faktr analizi yaplmtr. Ayn aratrma verilerinin kullanld baka bir almada faktr
analizi, hem her iki ilden (Gmhane-rnak) elde edilen toplam veriler, hem Gmhane
verileri hem de rnak verileri dorultusunda ayr ayr yaplmtr. Bu almann temel amac,
zm sreciyle ilgili alg trlerinin srecin gelecei konusundaki tutumlar nasl etkilediini
ortaya koymaktr. Bu nedenle faktr analizi yaplarak ortaya konan zm sreci alg
trlerine ksaca deinilmitir. Alg trlerinin geleceiyle ilgili tutumlarda ise, hem
Gmhanede hem de rnakta elde edilen veriler zerinde ayr ayr analizler
gerekletirilmitir.
3. BULGULAR VE YORUMLAR
3.1. Betimleyici statistikler
Aratrmaya katlanlarn yzde 46,5i Gmhane, yzde 53,5i ise rnaktan olumaktadr.
Yzde 20,7si 17-23 ya, yzde 23,1i 24-28 ya, yzde 21,9u 29-34 ya, yzde 24,5i 35-46 ya ve
yzde 9,8i 47-70 ya aralndadr. Aile gelir durumu asndan bakldnda; yzde 23,7si 1001000 TL, yzde 22,4 1001-1750 TL, yzde 20,3 1751-2400 TL, yzde 25,1i 2401-4250 TL ve
yzde 8,4 4251-25000 TL gelire sahiptir. Meslekleri ele alndnda ise; yzde 17,9u esnaf,
yzde 16s ii, yzde 15i memur, yzde 17,7si zel sektr alan, yzde 13,8i renci,
yzde 4,1i ev hanm, yzde 5,8i isiz, yzde 2,9u ifti ve yzde 6,8i dier meslek gruplarna
aittir.
Aratrmaya katlanlarn siyasi grlerine bakldnda; kendisini milliyeti olarak
tanmlayanlar yzde 19,1, muhafazakarlar yzde 17,2, demokratlar yzde 16, sosyal
demokratlar yzde 15, slamc yzde 12,9, sol yzde 7,4, liberal yzde 2 ve dier olarak
belirtenler yzde 10,5tir. Bununla birlikte 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seiminde
aratrmaya katlanlarn yzde 20,5i AK Partiye, yzde 40,2si HDPye, yzde 15i MHPye,
yzde 5,7si CHPye ve yzde 18,5i dier partilere oy vereceini sylemitir. Aratrmada
yardan daha fazla denein rnaktan olmas HDPnin oy oranndaki ykseklik asndan
anlamldr.

SUTAD 39

Hofstedenin Belirsizlikten Kanma Kltrel Boyutu Balamnda Trkiyede Yrtlen zm Sreciyle


lgili 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Secimi ncesi Bir Aratrma

3.2. zm Sreci Algs


Gmhane ve rnakta gerekletirilen bu aratrmada, 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel
Seimi ncesi zm sreciyle ilgili oluan algnn ve bu algya bal olarak zm srecinin
gelecei asndan meydana gelen tutum ya da tutumlarn ortaya konmas amalanmtr.
zm srecinin oluturduu alg, yaymlanma sreci devam eden dier bir almada
ayrntl olarak ele alnmtr. Bu alma ise, oluan bu algnn zm srecinin gelecei ile ilgili
neden olduu tutumlar ele almaktadr. Bu bakmdan almann bu blmnde dier bir
almada ayrntl olarak tartlm olan zm sreci algs ile ilgili faktrlere ksaca
deinilmektedir.
Faktre tabi tutulan maddeler ile ana grup arasnda anlaml bir fark (p=,000)
bulunmaktadr. Gerekletirilen analizde zm sreci ile ilgili 34 maddede gelitirilen lein
toplam 27 maddesinin faktrlere ayrlabilecei grlmtr. Toplam veriler kapsamnda
gerekletirilen analizde, faktrlerin Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) rneklem yeterlilii lt
0,903 olarak gereklemi ve toplam varyansn yzde 65,038i aklanmtr (Tablo 2). Analizde
gerekleen KMO rneklem yeterlilii lt ok iyi olarak kabul edilebilecek bir deeri ifade
etmektedir (Kalayc 2006: 322). Aklanan varyans oran ise sosyal bilimler asndan olduka
yksek olarak kabul edilebilir.
Yaplan analizde 9 maddeden oluan ilk faktr olumlayc bak olarak isimlendirilmitir.
zm sreciyle ilgili olumlu yarglarn yer ald bu faktrde en yksek faktr yk 0,846, en
dk faktr yk ise 0,615 olmutur. Faktrde yer alan yarglarn genel ortalamas 3,431dir
(Tablo 1). Toplam varyansn yzde 21,519unun akland olumlayc bak faktrnde
gvenilirlik deeri (=,920 ) yksek dzeyde gereklemitir (Tablo 2).
Tablo 1: zm Sreci le lgili Tanmlanan Faktrler
MADDELER
Yarglar
Olumlayc Bak
Refahmz artracak bir projedir
Baarl olursa Gneydou Anadolu Blgesinin kalknmas
kolaylar
Baarl olmas Trkiye'nin btnln salamas iin
yeterlidir
Baarl olursa blgedeki isizlii azaltr
Farkl etnik kkene mensup kesimlerin bar ve huzur iinde
yaad bir Trkiye yaratabilir
Trkiye Tarihindeki en nemli kalknma projesidir
Terr olaylarnn bitmesini salayacaktr
Baarl olmas Gneydou Anadolu Blgesi'ndeki gvenlik
sorununu zer
Trkiye'nin blnmesi iin yrtlen bir proje deildir
Genel Aritmetik Ortalama
Devlete Dnk Endie
Cumhurbakan Krt sorununun zmnde yeterince
samimi deil
ktidar partisi Krt sorununun zmnde yeterince samimi
deil
Krt sorununun zmnde devlete gvenmiyorum
zm srecindeki eit vatandalk sylemlerinin lafta
kalacan dnyorum.

A.O

SS

F. Yk
2
3
4

3,512 1,441 ,846


3,567 1,473 ,829
3,615 1,483 ,778
3,374 1,437 ,770
3,629 1,408 ,736
3,174 1,516 ,708
3,238 1,496 ,699
3,343 1,433 ,632
3,433 1,463 ,615
3,431
2,986 1,579

,835

3,095 1,526

,821

2,988 1,579

,802

2,858 1,440

,726

SUTAD 39

483

484

Hasan GLLPUNAR & Seyfullah GMOK


Hkmetin gizli hesaplarnn olduunu dnyorum.
zm sreci Krtleri sindirme projesidir.
Genel Aritmetik Ortalama
Fiili Krt Siyasetine Dnk Endie
zm srecinde Abdullah calan samimi bulmuyorum.
zm surecinde PKK'y samimi bulmuyorum
zm srecinde HDP'yi samimi bulmuyorum
zm srecinde HDP, PKK ve Abdullah calann gizli
hesaplar vardr
Genel Aritmetik Ortalama
Olumsuzlayan Bak
leride kurulacak bir Krt devletinin ilk admlarndan biridir.
Abdullah calan'n serbest braklmasn salayacak bir
projedir
PKK'nn merulatrlmasna dnk bir projedir
Kimlikler zerinden i sava harekete geirmektedir
lkeyi blmeye dnk bir projedir
Genel Aritmetik Ortalama
Baarszlk Endiesi
Baarsz olursa devletin kati gvenlik tedbirleri yeniden
gndeme gelir
Baarsz olursa faili mehul cinayetler yeniden baslar
Toplum hayat iin gvenlik problemi ekonomik
problemlerden daha nemlidir
Genel Aritmetik Ortalama

2,980 1,515
2,448 1,393
2,892

,657
,609

3,122 1,642
3,104 1,657
3,118 1,661

,906
,898
,897

3,073 1,577

,759

3,104
2,846 1,479

,799

3,003 1,445

,792

2,598 1,466
2,485 1,443
2,242 1,413
2,634

,695
,640
,569

3,526 1,343

,832

3,308 1,390

,708

3,755 1,409

,660

3,529

Tablo 2: Faktrler ve Gvenilirlik Deerleri


Faktrler
zdeer (Eigenvalues)
Varyans
C. Alpha
Olumlayc Bak
5,810
21,519
,920
Devlete Dnk Endie
3,532
13,080
,848
Fiili Krt Siyasetine Dnk
3,456
12,799
,927
Endie
Olumsuzlayan Bak
2,832
10,489
,839
Baarszlk Endiesi
1,931
7,151
,684
Total
65,038
,579
KMO Measure of Sampling Adequacy : ,903
Bartletts Test of Sphericity : X2= 8469,771; df : 351; p=,000

Devlete ve hkmete kar endielerin dile getirildii yarglarn yer ald ve 6 maddeden
oluan ikinci faktr devlete dnk endie olarak isimlendirilmitir. En yksek faktr
yknn 0,835, en dk faktr yknn ise 0,639 olarak gerekletii (Tablo 1) devlete
dnk endie faktrnde toplam varyansn yzde 13,080i aklanm ve gvenilirlik deeri
ise () 0,848 olarak gereklemitir (Tablo 2). Devlete dnk endie tanmlamasnda yer alan
yarglarn ortalamas 2,892dir (Tablo 1).
nc faktr fiili Krt siyasetine dnk endie olarak adlandrlmtr. Bu faktrde
bulunan yarglar HDP, Abdullah calan ve PKK zerinden srele ilgili endieleri
belirtmektedir. zdeeri 2,832 olan faktrde toplam varyansn yzde 12,799 aklanm ve
gvenilirlik deeri () 0,927 olarak gereklemitir (Tablo 2). En yksek faktr yk 0,906, en
dk faktr yk ise 0,759dur. Yarglarla ilgili olarak tespit edilen genel ortalama 3,104tr

SUTAD 39

Hofstedenin Belirsizlikten Kanma Kltrel Boyutu Balamnda Trkiyede Yrtlen zm Sreciyle


lgili 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Secimi ncesi Bir Aratrma

(Tablo 1).
zm sreci ile ilgili olumsuz deerlendirmelerin yer ald yarglardan oluan ve
drdnc srada yer alan faktr olumsuzlayan bak olarak isimlendirilmitir. Toplam
varyansn yzde 10,489unun akland bu faktrn z deeri 2,832, gvenilirlii ise () 0,839
olarak gereklemitir (Tablo 2). Olumsuzlayan bak faktrndeki en yksek faktr yk
0,799, en dk faktr yk ise 0,569 olmutur. Faktrde yer alan yarglara ait genel ortalama
2,634tr (Tablo 1).
Beinci ve son faktr baarszlk endiesi olarak adlandrlmtr. Bu faktrde yer alan
yarglar zm srecinin baarsz olmas durumunda ortaya kabilecek olumsuzluklar ifade
etmektedir. Gvenilirlik deeri () 0,684 ve z deeri 1,931 olarak gerekleen faktrde toplam
varyansn yzde 7,151i aklanmtr (Tablo 2). En yksek faktr yk 0,832 olurken en dk
faktr yk 0,660 olmutur. Ayrca bu faktrde yer alan yarglarn genel ortalamas 3,529dur
(Tablo 1).
Faktrlerin genel ortalamalar ele alndnda; aratrmaya katlanlarn olumlayc gr
destekledikleri, devlete dnk endie konusunda kararsz ya da katlmadklar, fiili Krt
siyasetine olan endie konusunda kararsz ya da katldklar, olumsuzlayan gre
katlmadklar ve baarszlk endiesine sahip olduklar sylenebilir.
3.3. Aratrmaya Katlanlarn Blgeye Bak
Aratrmaya katlanlarn Gneydou Anadolu Blgesi ile ilgili genel deerlendirmelerinin
belirlendii ortalamalara bakldnda; Gmhane ve rnak asndan nemli bir ortalama
farknn olmad grlmektedir. Blgenin bilinli bir ekilde devlet tarafndan geri brakld
eklindeki algnn ortalamas; Gmhanede bu gre katlmama ynnde, rnakta ise
katlma ynnde gereklemitir (Tablo 3).
Tablo 3: Blge le lgili Alglarn Ortalama Deerleri

YARGILAR

GMHANE

IRNAK

N Min. Maks. AO S.S


N Min. Maks. AO S.S
Gneydou
Anadolu
Blgesi
devlet
238 1
5 2,576 1,384 268 1
5 3,437 1,494
tarafndan bilinli olarak geri braklmtr.
Gneydou Anadolu Blgesi son yllarda hzl
238 1
bir ekilde kalknmaktadr.
Gneydou
Anadolu
Blgesi
devlet
238 1
otoritesinin zayf olduu bir blgedir.
Gneydou Anadolu Blgesinde insanlar
236 1
madur eden uygulamalar azalmtr.

3,53 1,217 273

3,22 1,394

3,294 1,434 273

3,161 1,405

3,51 1,239 275

3,14 1,374

Gneydou Anadolu Blgesiyle ilgili yarglara ait ortalamalarn yer ald Tablo 3te de
grld gibi; hem rnaktan hem de Gmhaneden aratrmaya katlanlar, genel olarak
blgenin son yllarda hzl bir ekilde kalknd, blgede insanlar madur eden uygulamalarn
azald ve blgede devlet otoritesinin yetersiz olduu grlerini desteklemektedirler.
3.4. zm Sreci Algsna Bal Olarak Gelien Tutumlar
zm sreci ile ilgili olarak ortaya konan alglarn zm srecinin devam ve gelecei

SUTAD 39

485

486

Hasan GLLPUNAR & Seyfullah GMOK

asndan sahip olunan tutumlar nasl etkiledii aratrmann temel sorularndan biridir. Bu
balamda yaplan analizde zm srecinin geleceiyle ilgili hem olumlu hem de olumsuz
tutumlar, zm sreci hakknda oluan alglarla karlatrlmtr. almann bu blmnde
zm sreci alg trlerinin zm srecinin geleceiyle ilgili tutumlar anlaml bir ekilde
aklayanlarna yer verilmitir (Tablo 4-5).
3.4.1. zm Sreci Algs ve Olumlu Tutumlar
Genel olarak bakldnda zm srecini olumlayc bir bakla deerlendirenler, bu
srecin ne pahasna olursa olsun devam ettirilmesi kanaatine sahiptirler. Baka bir anlatmla
devam eden srele ilgili olarak herhangi bir pheye sahip olmayanlar, srecin devam
konusunda olumlu bir tutum gelitirmilerdir.
Tablo 4. zm Srecinin Gelecei le lgili Olumlu Tutumlar
GMHANE

TUTUMLAR
zm sreci devam
etmeli

= 1,802

+ ,590 olumlayc (,000)


+ (-,133) devlete dnk endie (,013)

R =,607; F(5-232)=71,764; P=,000


1,956 + ,140 fiili Krt Siyasetine endie (,000)
2

zm iin blgenin
ekonomik olarak
kalknmas yeterlidir

Ne pahasna olursa
+
= 2,873
olsun barn
+
salanmas iin
hkmet zm sreci
projesine devam
etmelidir
Ne pahasna olursa
+
=
olsun barn gelmesi
2,113 +
adna HDP, PKK ve
+
Abdullah calan
devletle grmeye
devam etmelidir
= 3,526 +
PKK silah brakmaldr

R2=,065; F(5-231)=3,196; P=,008


,459 olumlayc (,000)
(-,303) olumsuzlayan (,000)

R2=,481; F(5-229)=42,501; P=,000

IRNAK
0,237

+ ,639 olumlayc (,000)


+ ,112 devlete dnk endie (,014)

R2=,490; F(5-269)=51,693; P=,000


+ (-,255) devlete endie (,000)
2,621
+ (,162) olumsuzlayan (,013)
R2=,092; F(5-267)=5,437; P=,000
+ ,489 olumlayc (,000)
1,288 + (-,122) fiili Krt siyasetine endie (,029)
+ ,134 baarszlk endiesi (,023)
R2=,421; F(5-265)=38,581; P=,000

,375 olumlayc (,000)


+ ,400 olumlayc (,000)
(-,121) fiili Krt siyasetine endie (,028) ,963 + (-,223) fiili Krt siyasetine endie (,000)
(-,199) olumsuzlayan (,013)
+ 209 baarszlk endiesi (,000)
R2=,382; F(5-231)=28,507; P=,000

R2=,457; F(5-269)=45,279; P=,000

,295 fiili Krt siyasetine endie (,000)

2,991 + ,420 fiili Krt siyasetine endie (,000)


+ (-,192) devlete endie (,000)
R2=,123; F(5-231)=6,495; P=,000
R2=,272; F(5-269)=20,066; P=,000
p deerleri parantez iinde verilmitir.

zm sreci devam etmeli gr ile aratrmada ortaya konan zm sreci alg


trleri arasnda yaplan analizde hem Gmhanede hem de rnakta zm srecini olumlu
yorumlayanlarn bu gr destekledikleri grlmtr. Gmhane verileri ile yaplan
analizde zm sreci alg trlerinin zm sreci devam etmeli gr zerinde anlaml bir
aklayc (%60) olduu ortaya kmtr. Gmhanede zm srecini olumlayc bir bakla
deerlendirenler, zm sreci devam ettirilmelidir grn desteklemilerdir. Dolaysyla
Gmhanede zm srecini olumlayanlarda gerekleecek bir birimlik art zm srecinin
devam ettirilmesine olan destei yzde 59 orannda artrmaktadr. Ancak Gmhanede
devlete dnk endie arttka zm srecinin devam ettirilmesi grne olan destek de
azalmaktadr. Dier bir ifadeyle Gmhanede zm sreciyle ilgili olarak devlete dnk
endiede meydana gelecek bir art, srecin devam ettirilmesine olan destei yzde 13 orannda
azaltmaktadr.

SUTAD 39

Hofstedenin Belirsizlikten Kanma Kltrel Boyutu Balamnda Trkiyede Yrtlen zm Sreciyle


lgili 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Secimi ncesi Bir Aratrma

rnakta zm srecini hem olumlayanlar hem de bu konuda devlete dnk endieleri


olanlar zm srecinin devam etmesi grn desteklemektedirler. zm sreci alg trleri
zm sreci devam etmeli grn yzde 49 orannda aklamaktadr. Buna gre rnakta
zm srecini olumlayanlarda meydana gelecek bir art, zm srecinin devam ettirilmesine
olan destei yzde 64 orannda; devlete dnk endie arttnda ise yzde 11 orannda
artrmaktadr. rnakta zm sreciyle ilgili olumlu bir algya sahip olanlar
Gmhanedekilere gre daha yksek bir oranda zm srecinin devamndan yana bir tavr
sergilemilerdir. Ayrca Gmhanede devlete dnk endie artnda zm srecinin devam
ettirilmesine olan destek derken, rnakta artmtr.
zm sreci alg trleri, zm iin blgenin ekonomik olarak kalknmas yeterlidir.
gr zerinde anlaml bir aklaycdr. Ancak Gmhanede yzde 6,5, rnakta yzde 9 ile
dk bir aklama dzeyine sahiptir. Bu gr ile Gmhanede fiili Krt siyasetine duyulan
endie algs, rnakta devlete dnk endie ve olumsuzlayan bak alglar arasnda
anlaml bir iliki bulunmutur. Gmhanede fiili Krt siyasetine olan endie dzeyinde
meydana gelecek bir art zm iin blgenin ekonomik olarak kalknmas yeterlidir.
grne olan destei yzde 14 orannda artrmaktadr. Gmhaneliler fiili Krt siyasetine
endie duyduklarnda zmn blgenin ekonomik olarak kalknmasna bal olduunu
dnmektedirler. Dolaysyla zm iin fiili Krt siyasetiyle mzakere yapmak yerine
blgenin ekonomik olarak kalkndrlmas gr ar basmaktadr. rnakta ise, devlete
dnk endie dzeyinde gerekleecek bir art zm iin blgenin ekonomik olarak
kalknmas yeterlidir. grne olan destei yzde 25 orannda azaltrken, zm srecine
olumsuz yaklaanlarda meydana gelecek bir art bu gre olan destei yzde 16 orannda
artrmaktadr.
zm sreci alg trleri, Ne pahasna olursa olsun barn salanmas iin hkmet
zm sreci projesine devam etmelidir. gr zerinde hem Gmhanede (%48) hem de
rnakta (%42) anlaml bir aklayc olmutur. Gmhanede zm srecini olumlayan ve
olumsuzlayan bak alar iin anlaml bir iliki ortaya karken; rnakta olumlayan, fiili
Krt siyasetine dnk endie ve baarszlk endiesi alglar iin anlaml bir iliki
bulunmutur. Buna gre Gmhanede olumlayan bakta meydana gelecek bir art, ifade
edilen gre olan destei yzde 46 orannda artrmakta, olumsuzlayan bakta oluacak bir
art, ilgili gre olan destei yzde 30 orannda azaltmaktadr. rnakta ise Ne pahasna
olursa olsun barn salanmas iin hkmet zm sreci projesine devam etmelidir.
grne olan destek, zm srecini olumlayanlarda meydana gelecek bir artta yzde 49,
baarszlk endiesi duyanlarda meydana gelecek artta yzde 13 orannda ykselirken;
fiili Krt siyasetine dnk endiede oluacak bir artta azalmaktadr (%12). Dolaysyla
rnakta fiili Krt siyasetine olan endiede meydana gelecek bir art, hkmetin zm
srecini devam ettirmesi gerektii ynndeki gr zayflatmaktadr.
zm sreci alg trleri, Ne pahasna olursa olsun barn gelmesi adna HDP, PKK ve
Abdullah calan hkmetle grmeye devam etmelidir gr zerinde Gmhanede
yzde 38, rnakta yzde 45 orannda anlaml bir aklaycdr. Gmhanede olumlayc
bak, fiili Krt siyasetine dnk endie ve olumsuzlayan bak; rnakta ise olumlayc
bak, fiili Krt siyasetine dnk endie ve baarszlk endiesi ile bu gr arasnda
anlaml bir iliki bulunmutur. Gmhanede zm srecini olumlu deerlendirenlerin bu
dncelerinde meydana gelecek bir art Ne pahasna olursa olsun barn gelmesi iin HDP,
PKK ve Abdullah calan devletle grmeye devam etmelidir grn yzde 37,5 orannda
artrrken; fiili Krt siyasetine dnk endiede meydana gelecek bir art yzde 12,

SUTAD 39

487

488

Hasan GLLPUNAR & Seyfullah GMOK

olumsuzlayan bakta meydana gelecek bir art yzde 20 orannda bu gre olan destei
azaltmaktadr. Dier bir anlatmla Gmhanede zm srecini olumlu grenler Trkiyede
barn salanmas iin HDP, PKK ve Abdullah calann devletle grmesi gerektiini
savunurken; zm srecini olumsuz deerlendirenler ve fiili Krt siyasetine endie duyanlar
bu gre katlmamaktadrlar. rnakta ise sreci olumlu deerlendirenlerin (%40) ve srecin
baarsz olaca endiesi tayanlarn (%21) bu dncelerinde meydana gelecek bir art, Ne
pahasna olursa olsun barn gelmesi iin HDP, PKK ve Abdullah calann devletle
grmeye devam etmesi gerekir. eklindeki gre olan destei artrmaktadr. Buna karn
rnakta fiili Krt siyasetine dnk endiede meydana gelecek bir art bu gre olan destei
yzde 22 orannda azaltmaktadr. Dolaysyla HDPnin en fazla oy ald ehirlerden biri olan
rnakta, fiili Krt siyasetine olan endie, HDP, PKK ve Abdullah calann bar iin devletle
grmesi gerektii grne olan destei azaltmaktadr. Bu durum, fiili Krt siyasetine olan
endie arttka HDP, PKK ve Abdullah calann srele ilgili samimiyetinin sorguland
eklinde yorumlanabilir.
zm sreci alg trleri PKK silah brakmaldr gr zerinde Gmhanede yzde
12, rnakta ise yzde 27 orannda aklayc zellie sahiptir. Gmhanede fiili Krt
siyasetine dnk endiede meydana gelecek bir art, PKKnn silah brakmas gerektii
grn yzde 30 orannda glendirmektedir. Ayn ekilde rnakta fiili Krt siyasetine
dnk endiede oluacak art bu gr yzde 42 orannda artrmaktadr. Ancak rnakta
devlete olan endiede bir art meydana geldiinde PKKnn silah brakmas gerektii grne
olan destek yzde 19 orannda azalmaktadr.
3.4.2. zm Sreci Algs ve Olumsuz Tutumlar
Srecin gelecei ile ilgili olumsuz tutumlar zerinde anlaml bir aklayc olan zm
sreci alg trlerine bakldnda; genel olarak sreci olumsuzlayan, fiili Krt siyasetine ve
devlete dnk endie alglar ne kmaktadr. Dolaysyla analizlerde ortaya kan zm
sreciyle ilgili alg trleri ve srecin geleceini olumsuzlayan tutumlar arasndaki ilikiler,
endie, kayg ve olumsuz dncenin daha radikal tutumlarn gelimesine neden olduu
sylenebilir.
Tablo 5: zm Srecinin Gelecei le lgili Olumsuz Tutumlar
TUTUMLAR

GMHANE

=
+ (-,452) olumlayc (,000)
2,380 +
3,889
zm sreci acilen
=
+ ,167 devlete endie (,008)
sonlandrlmaldr
R2=,453; F(5-232)=38,465; P=,000
+ ,275 olumsuzlayan (,002)
+
Terrn bitirilmesi iin =
2,043
2,127
askeri nlemler
=
+ ,249 fiili Krt siyasetine endie (,000)
+
artrlmaldr
R2=,249; F(5-228)=15,104; P=,000
=
+ ,389 devlete endie (,000)
2,690 +
1,419
HDP daha sert bir
=
+ (-,229) fiili Krt siyasetine endie (,000)
politika izlemelidir
R2=,153; F(5-228)=8,244; P=,000
= 2,266 + ,313 fiili Krt siyasetine endie (,000)
2,861 +
Hkmet daha sert bir
politika izlemelidir
R2=,110; F(5-229)=5,683; P=,000
= 2,125 + ,194 olumsuzlayan (,040)
+
Gneydou Anadolu
2,150 +
Blgesinde problemlerin =
zm ancak askeri
=
+
yntemle salanabilir
R2=,129; F(5-232)=6,893; P=,000
p deerleri parantez iinde verilmitir.

SUTAD 39

IRNAK
(-,160) baarszlk endiesi (,033)
R2=,040; F(5-267)=2,219; P=,053
(-,252) olumlayc (,001)
,278 fiili Krt siyasetine endie (,000)
R2=,220; F(5-264)=14,873; P=,000
,143 devlete endie (,020)
R2=,070; F(5-265)=3,968; P=,002
(-,145) devlete endie (,019)
R2=,080; F(5-264)=4,611; P=,000
(-,300) olumlayc (,000)
,295 fiili Krt siyasetine endie (,000)
,145 olumsuzlayan (,013)
R2=,323; F(5-267)=25,485; P=,000

Hofstedenin Belirsizlikten Kanma Kltrel Boyutu Balamnda Trkiyede Yrtlen zm Sreciyle


lgili 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Secimi ncesi Bir Aratrma

zm sreci alg trleri, zm sreci acilen sonlandrlmaldr gr zerinde


Gmhanede yzde 45, rnakta yzde 4 orannda anlaml bir aklaycdr. Gmhanede
olumlayc bak ve devlete dnk endie rnakta ise baarszlk endiesi alglar
balamnda anlaml bir iliki gereklemitir. Gmhanede devlete dnk endiede
gerekleecek bir art, zm srecinin acilen sonlandrlmas grne olan destei yzde 16
orannda ykseltmektedir. Buna karn, olumlayan bakta meydana gelecek bir art ayn
gre olan destei yzde 45 orannda azaltmaktadr. rnakta ise, baarszlk endiesinde
oluacak bir art zm srecinin acilen sonlandrlmasna dnk gre olan destei yzde 16
orannda azaltmaktadr.
zm sreci alg trleri Terrn bitirilmesi iin askeri nlemler artrlmaldr. gr
zerinde Gmhanede yzde 25, rnakta yzde 22 orannda anlaml bir aklaycdr.
Gmhanede olumsuzlayan bak ve fiili Krt siyasetine dnk endie, rnakta
olumlayc bak ve fiili Krt siyasetine dnk endie balamnda anlaml bir iliki
olumutur. Bu kapsamda, Gmhanede zm srecine olumsuzlayan bir alg ile
yaklaanlarn bu grlerinde gerekleecek bir art yzde 27,5 ve fiili Krt siyasetine dnk
endiede meydana gelecek bir art yzde 25 orannda askeri nlemlerin artrlmas gerektii
grne olan destei ykseltmektedir. rnakta ise fiili Krt siyasetine olan endiede
meydana gelecek bir art, askeri nlemlerin artrlmas gerektii grn yzde 28 orannda
glendirmektedir. Buna karn olumlayan bakta meydana gelecek bir art, bu gre olan
destei yzde 25 orannda azaltmaktadr.
zm sreci alg trlerinin HDP daha sert bir politika izlemelidir. gr zerindeki
aklama oran Gmhanede yzde 31, rnakta yzde 7dir. rnakta sadece devlete kar
endie ile bu gr arasnda anlaml bir iliki ortaya kmtr. Bu endie dzeyinde meydana
gelecek bir art, HDPnin daha sert bir politika izlemesi gerektii grne olan destei yzde
14 orannda artrmaktadr. Gmhanede ise devlete dnk endiede meydana gelecek bir
art, yzde 39 orannda HDPnin daha sert bir politika izlemesi gerektii dncesini
glendirirken; fiili Krt siyasetine dnk endiede olacak bir art, yzde 23 orannda bu
gre olan destei azaltmaktadr.
zm sreci alg trleri Hkmet daha sert bir politika izlemelidir. gr zerinde
hem Gmhanede (%11) hem de rnakta (%8) dk bir aklayc durumundadr.
Gmhanede fiili Krt siyasetine dnk endie, rnakta ise devlete dnk endie algs
ile bu gr arasnda anlaml bir iliki ortaya kmtr. Hkmetin izledii politikay daha
sertletirmesi konusunda Gmhanede fiili Krt siyasetine olan endiede meydana gelecek
bir art bu gr yzde 31 orannda kuvvetlendirirken; rnakta devlete duyulan endie de
oluacak bir art, yzde 14,5 orannda zayflatmtr.
Gneydou Anadolu Blgesinde problemlerin zm ancak askeri yntemlerle
salanabilir gr zerinde zm sreciyle ilgili alg trlerinin anlaml bir aklayc olduu
bulunmutur. Bu aklama oran Gmhanede yzde 13; rnakta ise yzde 32 dzeyindedir.
Anlaml bir iliki ortaya kan alg trleri zerinde durulduunda; Gmhanede zm
srecini olumsuzlayan bakta meydana gelebilecek bir artn bu gr yzde 19 orannda
artrd grlmtr. rnakta ise, fiili Krt siyasetine dnk endiede meydana gelecek bir
artn yzde 29,5 orannda, olumsuzlayan bakta meydana gelecek bir artn ise yzde 14,5
orannda zmn sadece askeri yntemlerle salanabilecei grne olan destei
ykseltecei sonucuna ulalmtr. Buna karn rnakta olumlayan bakta meydana
gelecek bir art zmn sadece askeri yntemlerle olabilecei grne olan destei yzde 30
orannda azaltmaktadr.

SUTAD 39

489

490

Hasan GLLPUNAR & Seyfullah GMOK

SONU
almada Gmhane ve rnakta yaplan bir aratrma ile iki aamal bir sre
izlenmitir. lk aamada, zm srecinin vatandalar tarafndan nasl algland; ikinci
aamada, bu alglara bal olarak zm srecinin geleceiyle ilgili oluan olumlu ve olumsuz
tutumlar ele alnmtr. lk aamada her iki ilde yaplan aratrma verilerine dayal olarak
zm sreciyle ilgili algnn be tre ayrlabilecei grlmtr. Bunlar: olumlayc bak,
devlete dnk endie, fiili Krt siyasetine dnk endie, olumsuzlayan bak ve
baarszlk endiesidir.
Aratrmada zm sreciyle ilgili ortaya konan be alg tr, zm srecinin bundan
sonraki dnemlerde nasl devam etmesi gerektii ile ilgili hem olumlu hem de olumsuz
tutumlarla karlatrlmtr. Yaplan analizlerde genel olarak zm sreci ile ilgili olumlu bir
algya sahip olanlarn srecin devam etmesinden yana olduklar ve taraflarn birbirini
anlamaya dnk eylemlerde bulunmasn istedikleri grlmtr. Bununla birlikte srecin
baarsz olaca endiesini tayanlar da benzer grleri desteklemilerdir. Buna karn zm
srecinde fiili Krt siyasetine, devlete ve zm srecine kar kukular olanlarn srecin
bitirilmesi ve zm iin daha sert ve kat tedbirlerin alnmas gerektii tutumlarna sahip
olduklar tespit edilmitir. Dolaysyla, srele ilgili herhangi bir endie beslemeyenler destek
ve lml tutumlarn srdrrken; endieye sahip olanlar, sorunun zm iin daha sert ve
kat bir tutum gelitirmilerdir.
zm sreci ile ilgili olumlu bir algya sahip olanlar, zm srecinin devam etmesi, ne
pahasna olursa olsun barn salanmas iin hkmetin zm sreci projesine devam etmesi
ve yine HDP, PKK ve Abdullah calann devletle grmelere devam etmesi gerektii
grlerine destek vermilerdir. rnakta bu destek Gmhaneye gre daha gl bir ekilde
gereklemitir. Ayrca devlete endie duyulduunda Gmhanede zm srecinin
bitirilmesi gr desteklenirken; rnakta, devam etmesi gerektii gr desteklenmitir. Bu
sonu, terrden dorudan etkilenen blgedeki insanlarn zm srecine verdikleri gl
destei pekitirmektedir.
rnakta devlete kar endie duyulduunda, srecin devam etmesi gerektii gr
desteklenmesine ramen blgenin ekonomik olarak kalknmasnn zmn temeli olaca
gr desteklenmemitir. Ayrca rnakta fiili Krt siyasetine dnk bir endie olutuunda
Ne pahasna olursa olsun hkmetin srece devam etmesi ve HDP, PKK ve Abdullah calann
devletle grmeye davam etmesi gerektii grlerine olan destek azalmtr. Bu durum genel
olarak Gmhanede de gereklemitir. Ayrca Gmhanede gerekleen nemli
sonulardan biri de, fiili Krt siyasetine endie duyulmas durumunda zm iin blgenin
ekonomik olarak kalknmasnn yeterli bulunmasdr. Dolaysyla fiili Krt siyasetinin gven
vermemesi Gmhanelilerde zmn ekonomik kalknma temelinde salanmas grne
neden olmutur.
PKKnn silah brakmas gerekir gr fiili Krt siyasetine olan endieye bal olarak
hem Gmhanede hem de rnakta desteklenmektedir. Ancak rnakta devlete kar
olabilecek bir endie durumunda, PKKnn silah brakmas grne olan destek azalmaktadr.
Dolaysyla bu srete devletin bir muhatab olarak yer alan fiili Krt siyasetinin taraftar olan
vatandalar, devlete kar endie duyduklarnda zmn salanmasndaki en nemli adm
olan rgtn silah brakmasn istememektedirler. Bir anlamda silahl mcadelenin destekisi
konumunda olabilmektedirler.
Genel olarak bakldnda; zm srecinin gelecei ile ilgili olumsuz tutumlar srece

SUTAD 39

Hofstedenin Belirsizlikten Kanma Kltrel Boyutu Balamnda Trkiyede Yrtlen zm Sreciyle


lgili 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Secimi ncesi Bir Aratrma

duyulan endielere bal olarak desteklenmitir. zm sreci acilen sonlandrlmaldr,


Terrn bitirilmesi iin askeri nlemler artrlmaldr, HDP daha sert bir politika
izlemelidir, Hkmet daha sert bir politika izlemelidir ve Gneydou And. Blgesindeki
problemin zm ancak askeri yntemlerle salanabilir eklindeki tutumlar, hem
Gmhanede hem de rnakta fiili Krt siyasetine olan endieye bal olarak desteklenmitir.
Dolaysyla, fiili Krt siyasetine duyulan endie zm sreciyle ilgili olumsuz tutumlarn
ortaya kmasnda nemli bir faktr olmutur. Bununla birlikte devlete duyulan endie, zm
srecinin acilen bitirilmesi gerektii grne Gmhanede destek salarken; rnakta ise
HDPnin daha sert bir politika izlemesi gerektii dncesini glendirmitir. Ayrca rnakta
devlete duyulan endie hkmetin daha sert bir politika izlemesi gerektii grne olan
destei azaltmtr.
zm sreci ile ilgili olumsuz alglar, srecin geleceiyle ilgili olumsuz tutumlar
beslemektedir. Buna karn srece duyulan olumlu bak, srecin geleceiyle ilgili olumsuz
tutumlara olan destei azaltmaktadr. Dier bir ifadeyle, srele ilgili gelien olumlu alg
olumsuz tutumlar engellemektedir.
Bu alma, zm srecinde iletiim stratejisinin nemini ortaya koymaktadr. Devletin
karsnda yer alan tarafn ya da taraflarn belirsizletii durumlarda bilginin arptlmas
asndan uygun bir ortam olumaktadr. Bunun sonucunda izlenen politikalarla ilgili oluan
alglar, gerek anlamdan uzaklamaktadr. Bu bakmdan etkin ve verimli bir iletiim
stratejisinin ortaya konmas, sorunun zmnde ekonomik, sosyal ve gvenlik nlemleri
kadar nem tamaktadr. Hatta demokratik bir meruiyetin salanmas asndan temel bir
ara olarak grlebilir. Dolaysyla ortaya konacak iletiim stratejilerinin etkin ve verimli bir
ekilde ele alnabilmesi iin bu konudaki bilimsel aratrmalarn yaygnlatrlmas
gerekmektedir.

SUTAD 39

491

492

Hasan GLLPUNAR & Seyfullah GMOK


KAYNAKA
ALTUN, Nurullah (2013), Modern Trkiyede Kimlik: Krt Kimliinden Krt Sorununa, Akademik
ncelemeler Dergisi, 8 (2): 45-67.
ARAKON, Maya (2010), Ayrlk Krt Hareketinin Tarihsel Dinamiklerine Ksa Bir Bak, Alternatif
Politika, 2(2): 175-194.
BECERKL, Sema Y. (2005), Uluslararas Halkla likiler, Ankara: Nobel Yaynlar.
CEYLAN, Ali K. (2012), Terr, stanbul: Yeniyzyl Yaynlar.
DEMR, Halis OKAN, Tarhan (2009), Motivasyon zerinde Ulusal Kltr Etkisi, Gazi niversitesi
ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi Dergisi, 11(1): 121-142.
EKNC, Tark Z. (2011), Krt Siyasal Hareketlerinin Snfsal Analizi, stanbul: Sosyal Tarih Yaynlar.
GL, Talip (2012), Terr ve Terrizm, stanbul: ARK Kitaplar.
HOFSTEDE, Geert (1983), The Cultural Relativity of Organizational Practices and Theories, Journal
of International Business Studies, 14(2): 75-89.
HOFSTEDE, Geert (1984), The Cultural Relativity of the Quality of Life Concept, The Academy of
Management Review, 9(3): 389-398.
HOFSTEDE, Geert (1993), Cultural Constraints in Management Theories, The Executive, 7(1): 81-94.
HOFSTEDE, Geert (1998), Think Locally, Act Globally: Cultural Constraints in Personnel
Management, Management International Review, 8: 7-26.
KALAYCI, eref (2006), Faktr Analizi, (Ed. eref Kalayc), SPSS Uygulamal ok Deikenli statistik
Teknikleri, Ankara: Asil Yayn Datm, 322-331.
KUZU, Ali (2009), Terr m Krt Sorunu mu?, stanbul: Kariyer Yaynclk.
ZKAN, Ersan - ZDEMR Habib (2014), Nitelikli Terr rgt yesi Kayna: KCK Siyaset
Akademisi rnek Olay, Mustafa Kemal niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, 11 (28): 4960.
ZEREN, Sleyman - SZER, M. Alper - BAIBYK, Ouzhan (2012), Bireylerin Terr
rgtlerine Katlmasna Etki Eden Faktrler zerine Bir Alan almas: PKK/KCK rnei,
International Journal of Security and Terrorism. 3(2): 57-83.
POUSSARD, J. Miniba - ERKMEN Turhan. (2008). Ynetim-letiim-Kltr. stanbul: Arkan Basm
Yaym Datm.
SIRI, nsal - TILI Mehmet (2006), Hofstedenin Belirsizlikten Kanma Kltrel Boyutunun
Ynetsel-rgtsel Srelere ve Pazarlama Asndan Tketici Davranlarna Etkisi, Marmara
niversitesi ..B.F. Dergisi, 16(1): 327-342.
TEKN, Arslan (2013), mraldaki Konuk, stanbul: Paraf Yaynlar.

SUTAD 39

SUTAD, Bahar 2016; (39): 493-496


e-ISSN 2458-9071

ESK UYGUR TRKES DERSLER


EN, Serkan (2015), Eski Uygur Trkesi Dersleri, stanbul: Kesit Yaynlar,
303 s., ISBN 978-605-9100-13-7
Abdullah MERT*

Eski Trkenin ikinci dnemine karlk


gelen Eski Uygur Trkesi dneminde
meydana getirilen eserlerin ounluu din
ierikli eviri eserlerdir. Kktrk devletinin
yklmasndan sonra bozkra hkim olan
Uygurlar 763 ylnda Bg Kaan
nderliinde Manihaizmi devlet dini
olarak benimsediler. 840 ylnda eitli
gerekelerle tarm havzasna gp yerleik
hayata geen Uygurlar burada Budizm ile
karlap bir mddet sonra bu dini kabul
ettiler. Budist, Manihaist ve az miktarda
Hristiyanlkla ilgili eserleri dillerine
evirdiler. Din alanda yazlan metinlerin
byk blm ince, Toharca, Sanskrite,
Tibete ve Soudadan yaplan evirilerden
meydana gelmitir. Uygurlar, Din ierikli
metinlerin dnda astronomi, fal-by,
salk ve hukukla ilgili metinler de ortaya
koymuturlar.
Eski Uygurlardan kalan metinler dier
kavimlerden kalan metinlerle birlikte 20.
yzyln bandan itibaren Batl aratrma
heyetleri tarafndan kendi lkelerine
tanmtr. Trke yazl belgelerin toplanmasnda en byk baary Alman heyeti
gstermitir. Turfan seferleri srasnda ele edilen ok sayda Uygurca yazma ve basma eser
Almanyaya tanmtr. Dou Trkistandan tanan yazl belgeler gnmzde Almanya,

Ar. Gr., Necmettin Erbakan niversitesi, Sosyal ve Beer Bilimler Fakltesi, Trk Dili ve Edebiyat Blm,
amert@konya.edu.tr
Gnderim Tarihi: 07.01.2016
Kabul Tarihi:
25.02.2016

494

Abdullah MERT

ngiltere, Rusya, Japonya, Fransa, in ve Trkiye gibi lkelerin ktphanelerinde veya ilgili
birimlerinde yer almaktadr.
Trkiyede Eski Uygur Trkesiyle ilgili almalar zellikle son on yl iinde hz
kazanmtr. Bu sahaya ynelik alan aratrmac saysnn artmas sayesinde niversitelerin
Trk Dili ve Edebiyat blmlerinin ounda Eski Uygur Trkesi dersi sahann uzmanlar
tarafndan okutulmaya balanmtr. Fakat dersin retimine ynelik kaynaklar snrl sayda
kalmtr. Serkan en tarafndan hazrlanan ve yeni basks 2015 ylnda Kesit Yaynlarndan
kan Eski Uygur Trkesi Dersleri isimli kitap sz konusu gereksinimden tr lisans ve
lisansst derslerde bavurulmak zere Trkolojinin istifadesine sunulmutur.1
inasi Tekine ithafla balayan eser Giri (s. 17-48), Dilbilgisi (s. 49-83), ncelemeler (s. 87-231),
Uygulama Metinleri (s. 232-243), Kaynaklar (s. 245-247), ncelenen Szcklerin Dizini (s. 249-257)
Tpkbasmlar (s. 259-303) olmak zere yedi blmden meydana gelmitir. Kitaba Kesit
Yaynlarndan kan baskda Uygulama Metinleri ve ncelenen Szckler Dizini blmleri
eklenmi, bylece kitap daha kullanl hle getirilmitir.
Eski Uygur Trkesiyle oluturulan eserler Giri blmnde ait olduklar evrelere gre
Budist evreye Ait Metinler (s. 24-34), Manihaist evreye Ait Metinler (s. 36-38), Hristiyan evreye
Ait Metinler (s. 38), Din D evreye Ait Metinler (s. 38-40) eklinde snflandrlm ve eserlerin
ierikleri hakknda bilgiler verilmitir. Giri blmnde son olarak Eski Uygur Trkesi
Metinlerinin Bulunuu, Okunuu ve zerlerine Yaplan almalar (s. 41-47) blm yer almtr.
Sz konusu evrelere ait eserler hakknda aratrmaclar tarafndan hazrlanan bilimsel
almalara kitapta yer verilmesi rencilerin bibliyografik bilgi seviyelerinin artmasna katk
salamas asndan nem arz eder.
Dilbilgisi blmnde Eski Uygur Trkesinin az zelliklerine, yazm zelliklerine, ses
bilgisine, biim bilgisine ve sz dizimi zelliklerine deinilerek kk bir Eski Uygur Trkesi
grameri oluturulmutur. Bu blm Bilge Kltr Sanat Yaynlarndan kan ilk baskyla ayndr.
303 sayfadan oluan kitabn 87-231 sayfalar arasnda genie bir yer tutan ncelemeler
blmnde Eski Uygur Trkesiyle meydana getirilen eitli din ve din d evreleree ait
nemli metinlerden paralarn almaya dhil edildii grlmektedir. ncelenen metinler
seilirken Vinaya, Sutra, Abhidharma, anlatlar, tvbe dualar ve din d metin trlerine ait en
az birer metin parasna incelemede yer verilmeye dikkat edildii anlalmaktadr. ncelenen
metinler u balklar altnda ele alnmtr:
nsadi Sudurdan Bir Blm (s. 87-91), Altun Yarukun Balang Ksmndan Bir
Blm (s. 92-111), Abhidharma Metninden Bir Para (s. 112-113), A Pars Masalndan
Bir Blm (s. 114-134), yi ve Kt Dnceli Prens Masal (s. 134-146), Susuz Kalan
Balklar Masal (s. 146-162), Geyikler Beyi Masalndan Bir Blm (s. 162-165)
Maitrisimitten Bir Blm (s. 166-175), Kentso (Hsan-Tsang) Biyografisi (s. 176-183),
Kanti Klguluk Nom Bitigden Bir Para (s. 183-186) Budist evrede Yazlm By
Metninden Bir Para (s. 186-192), Budist evrede Yazlm Din iir (s. 192-194),
Maniheizme Ait Tvbe Duas Huastvaniftten Bir Para (s. 195-198), Maniheist evrede
yazlm Anlat Paralar (s. 198-204), Hristiyan evrede Yazlm, Metinlerden Paralar
(s. 204-208), Hukuk Belgelerinden rnekler (s. 208-212), Mektup rnei (s. 212-215),
Salk Bilgisi Metinlerinden rnekler (s. 215-219), Gkbilimine Dair Metin rnei (s.
1

Bilge Kltr Sanat Yaynlarndan kan ilk bask iin bkz: EN, Serkan (2014), Eski Uygur Trkesi
Dersleri, Bilge Kltr Sanat, stanbul, 240 s.,

SUTAD 39

Eski Uygur Trkesi Dersleri

219-221), Fal Metninden rnekler (s. 221-225), Ak iiri rnei (s. 229-229), Halk
Edebiyat rnleri (Atasz rnekleri) (s. 229-231).
almada sz konusu metinlerin yazevrimi (transkripsiyon) ve harfevrimi
(transliterasyon) yaplmtr. Yazevrimi yaplan szcn hemen yanna kk puntolarla
anlam verilerek rencilerin Eski Trke szckleri ve onlarn satr alt karlklarn ayn anda
grmesi, anlamn alglamas ve Trkenin sz varlndaki devamlln fark etmesinin
amaland anlalmaktadr. Metinler kitapta aadaki biimde yer alr:
birgerbirleerek birbir or(u)ntayerde yglmylm trilmileriderilmileri

pyrkrw byr wrn t yqylmys tyrylmys lry


kergekgerek birbir kintikeikincisine agrbyk ayagsaygl

krkk ,, pyr ykyntys k qyr yq" (s. 88)


Metnin Trkiye Trkesine aktarm bal altnda incelenen metin paralar Trkiye
Trkesine aktarlm, Metinden Seilen Szcklerin ncelenmesi bal altnda ise incelenen
metinlerde geen baz szcklerin tahlilleri yaplmtr:
biliglig: bilgili < bil-(i)g+lig [bil- bilmek -i (YS) -g (FYE) +lig (YE)] (s. 90)
yalangukl: insanl < *ya-l-()ng+u-k+l ~ yalangukl [*ya- parlaklk
samak (FT) -l- (FFYE) - (YS) -ng (FYE) +u- (FYE) -k (FYE) +l (YE) ~ -ilerleyici
benzeme neticesinde- yalangukl] (s. 113)
Kitaba Kesit Yaynlarndan kan baskda dhil edilen Uygulama Metinleri blmnde
kitabn sol tarafndaki sayfalarda metin paralarnn yazevrimleri ve hemen szcklerin
yannda kk puntolarla Trkiye Trkesi karlklar yer almtr. nceleme metinlerinden
farkl olarak bu blmde harfevrimi ve szck tahlillerine yer verilmemitir. Balktan da
anlalaca zere bu blm rencilerin uygulama yapmas iin hazrlanmtr. Kitabn sa
tarafndaki sayfalarda metinlerin orijinal imlal ekline yer verilerek lisansst rencilerin
metin okuma pratii yapmalar amalanmtr. Fakat atan Bey Masalnn giri blmnn
yer ald metnin orijinal imlal ekli fotoraf kalitesinden dolay okunamayacak durumdadr.
Sonraki basklarda fotorafn yenilenmesi okuyucu asndan kullanl olacaktr.
Uygulama Metinleri blmnde Altun Yaruk, atan Bey Masal, Huastuanift, A Pars Masal
ve Fare Isr Falndan ksa paralar yer alr. Sonraki basklarda bu blmdeki metinlerin
artrlmas faydal olacaktr.
ncelenen Szckler Dizini Bilge Kltr Sanat Yaynlarndan kan ilk baskda yer almayp
Kesit Yaynlarndan kan baskda kitaba dhil edilen blmlerden biridir. Bu blmde metin
paralar altnda incelenen szckler alfabetik olarak bulunduklar sayfa numaralar ile
dizinlenmitir. Dizin sayesinde tahlili merak edilen szck okuyucu asndan kolayca bulunur
hle gelmitir. Yeni baskda bu blmn kitaba dhil edilmesi faydal olmutur.
Tpkbasmlar blmnde ncelemeler bal altnda ele alnan metinlerin tpkbasmlar yer
almtr. Tpkbasmlar, metinleri orijinalinden de okumak isteyen renciler iin faydal
olmutur. Kitabn Bilge Kltr Sanat Yaynlarndan kan basksnda Tpkbasmlar blmnde
yer alan metinlerin fotoraflarnn olduka bozuk ve okunmalarnn g olduu grlmtr.
Yeni baskda sz konusu fotoraflarn yenilenmi olmas ve bylelikle metinlerin okunabilir bir
grnm kazanmas kitabn daha verimli kullanlmasn salamtr.

SUTAD 39

495

496

Abdullah MERT

Yaymlandnda Eski Uygur Trkesinin retimi konusunda nemli bir boluu


dolduran Eski Uygur Trkesi Dersleri isimli ders kitabnn Kesit Yaynlarndan kan baskda
eksiklikler gz nne alnarak gncellenmesi Trkoloji rencileri iin faydal olmutur. Bu
deerli almasndan tr Do. Dr. Serkan ENi kutlar, almalarnn devamn merakla
beklediimizi belirtmek isteriz.

SUTAD 39

SUTAD, Bahar 2016; (39): 497-501


e-ISSN 2458-9071

MS-NME
(nceleme-Transkripsiyonlu Metin-eviri-Dizin-Tpkbasm)
AI, Ufuk Deniz (2012), Ms-nme (nceleme-Transkripsiyonlu Metin-eviriDizin-Tpkbasm) , Konya: Palet Yaynlar, 235 s., ISBN 978-605-61314-3-1
Muhsin UYGUN*

Kssalar, ders karlmas gereken olaylardr. Tarih ve din neme sahip insanlarn
yaadklar olaylar hikye eklinde anlatlr. Bu sayede insanlarn bilin kazanmas salanr.
Trk edebiyat tarihine bakldnda Kssa-i Yusuf, Kssa-i Musa, Musa-name gibi adlarla bir
peygamber etrafnda oluturulan kssalarn yannda, Ksas'l-Enbiya, Kssa-i Enbiya gibi
adlarla birden fazla peygamber etrafnda oluturulan kssalar yer almaktadr. Hz. Musa
etrafnda oluturulan kssalar, ksas'l-enbiya tarz eserlerde oka yer almasna ramen
mstakil bir eser olarak ok fazla ele alnmamtr. Anadolu sahasnda yazlan a-i Ms
Aleyhi's-Selm Maa Firavn avmihi Min Ehli'l-Kfr ve'-alm1 ile tantmn yaptmz aatay
sahasna ait Ms-nme adl eserler dorudan Hz. Musa kssasn konu edinmektedir.
A tarafndan yaynlanan Ms-nme adl eser; Giri, Sonu, nceleme, Transkripsiyonlu
Metin, Trkiye Trkesine Aktarma, Dizin ve Tpkbasm blmlerinden olumaktadr.
Yazar, Sz Ba'nda (s. 9-10) son dnem aatay dili ve edebiyat ile ada Trk leheleri
arasnda bir kopukluk olduundan bahsetmi, aatay Trkesinin son dneminde kaleme
alnan eserler zerine yaplacak almalarla bu kopukluun giderileceini belirterek byle bir
alma yaptn dile getirmitir. Ayrca yazar, kitab oluturan blmler hakknda ksa bilgiler
vermitir.
Aratrmac, Giri (s. 11-21) blmn be alt bala ayrmtr. Bu alt balklar
unlardr: aatay Edebiyat, aatay Edebiyatnn Son Dnemi, Ms-nme, R. Shim'on Hakham'n
Ms-nme'si ve Dil zellikleri Bakmndan Ms-nme'nin Klasik aatay Metinlerinden Fark.

*
1

Okt., Necmettin Erbakan niversitesi, Trk Dili Blm. muygun@konya.edu.tr


Bu eser Gkhan LKER tarafndan allmtr:
Gkhan LKER, (2013), a-i Ms Aleyhi's-Selm Maa Firavn avmihi Min Ehli'l-Kfr ve'-alm, Konya: Palet
Yaynlar.

Gnderim Tarihi: 21.03.2016


Kabul Tarihi:
28.03.2016

498

Muhsin UYGUN

Eserin Kapak Fotoraf


aatay Edebiyat bal altnda, aatay Trkesinin yaz dili olarak kullanld yzyllar
ve corafyalardan bahsedilmitir. aatay Trkesi ve edebiyat hakknda yaplan
aratrmalarda, bu devrin hangi dnemlere ayrld ile ilgili eitli grler ileri srld
belirtilmi, bu erevede A. N. Samoylovi'in 1928 ylnda yaymlad K istorii literaturnogo
sredneaziatskoturetskogo yazka adl makalesinde, Orta Asya edeb Trk dili ile ilgili yapm
olduu tasnife, Fuat Kprl'nn slm Ansiklopedisindeki aatay Edebiyat maddesinde
yapt tasnife, M.A. erbak'n 1953 ylnda yaymlanan K istorii uzbekskogo literaturnogo yazka
drevnogo perioda adl makalesinde Eski zbeke adyla yapm olduu tasnife ve aatay
Trkesi ve edebiyat hakknda en kapsaml aratrmalar yapan ve bu dnemin gramerini
kaleme alan Janos Eckmann'n Orta Asya edeb Trk dili ile ilgili yapm olduu tasnife yer
verilmitir.
aatay Edebiyatnn Son Dnemi adl blme yazar u bilgi ile balamaktadr: "zerinde
altmz Ms-nme adl eser, dil zelliklerine gre, Kprl'nn Gerileme ve kme Devri
(17.-19. yy), Samoylovi ve erbak'n zbeke, Eckmann'n Klasik Sonras Devir diye tanmlad
dnemde yazlm olmaldr."
Bu aklamadan sonra yazar, 19. yzyl boyunca Trkistan'n kltr hayatnda gzle
grlr bir deime ve iyileme olmadn, eitim seviyesinin dk, kltrel geliimin ise ok
yava olduunu ifade etmitir. Benzer durumun edebiyat iin de geerli olduunu, bu yzylda
Buhara Hanl'nda dikkati eken hibir aatayca eser yaynlanmadn belirtmitir. Bunun
yannda Hive ve Hokand'da aatay Trkesinde canl bir edeb faaliyet olduuna dikkat
ekmitir. Ayrca bu dnemdeki air ve yazarlarn klasik devirdeki konular kt bir ekilde
taklit ettiklerine de deinmitir.

SUTAD 39

Ms-nme

Ms-nme adl blmde, yazar eseri nasl bulduunu u szlerle anlatmtr:


1995 ylnn Nisan aynda, zbekistan'n Namangn ehrini gezerken, bir
caminin kapsnda satlrken grdm bu kk ta basks metin, srf
balndan dolay dikkatimi ekmiti. O zamana kadar Trk edebiyatnda Trkiye de dhil btn Trk dnyas- Ms peygamberin Kuran'da geen kssas
ve bu kssa temel alnarak menkbeleen hayatnn klasik edebiyatmzda oka
konu edildiini biliyordum ama Ms-nme baln tayan bir mesnevinin
varlndan haberdar deildim. Ta basks yoluyla oaltlm, sadece yazar ve
yazarn mahlas belirtilen, yazld yere veya basld zamana dair hibir bilgi
olmayan bu eseri okumaya baladmda, aatay edebiyatnn veya bu edebiyatn
en sadk takipisi olan zbek Trkesinin manzum bir metni olduunu grdm.
Ta basks metinde bask yeri ve tarihi olmad iin, eser hakknda daha fazla
bilgi toplamak midiyle bir hafta sonra ayn cami nnde, bu eseri aldm kiiyi
buldum. Benim, ad erzat olan kiiden satn aldm nsha fotokopiydi. Mutlaka
eserin aslnn yerini biliyor olmalyd. Bunu ona sordum. Namangn'daki bir
ktphanenin ismini verdi ve eserin asln orada bulabileceimi syledi.
Heyecanla denilen yere gittim. Fakat orada byle bir eser yoktu. Yanl
ynlendirilmitim. Bir daha erzat' grmedim.
Ac; Ms-nme ve yazar Mirza Ahmed bin Mirza Kerim hakknda elde edebildii
bilgilerin snrl olduunu, hatta eserin yazar hakknda hibir bilgiye ulaamadn u szlerle
ifade eder: "Mahlas zd olan Mirza Ahmed bin Mirza Kerim ismi ulaabildiim hibir
kaynakta gememekte veya sahann uzman kiilerce bilinmemektedir."
Eserin bulunuuyla ilgili aklamadan sonra yazar, Ms-nme hakknda u bilgileri
vermektedir:
Ms-nme, 46 sayfadan oluan, her sayfasnda on be msra bulunan bir
eserdir. Sayfa numaralar Arap rakamlaryla numaralandrlm, sonradan yanna
gnmzde kullanlan rakamlar elle ilave edilmitir. Eserde aruz vezni ustalkla
kullanlmtr. Baz harf, szck ve msra eksiklikleri ta basksndan
kaynaklanmaktadr.
Eser, Hz. Musa'nn Tr danda Allah ile konumasn konu edinen, mefln/
mefln/faln vezniyle balayan, mefln/mefln/mefln/mefln vezniyle
devam eden ve nihayetinde 4+4+4 durakl 12'lik hece vezniyle bitirilen Ms-nme
adl bir mesneviden, Bb Rabia Mersiyesi adl 12 bentlik muhammes ve Gazel-i Diger
Mersiye adl 17 bentlik mseddesten olumutur.
42 beyitlik giri blmnden sonra Hz. Musa'nn Allah'tan istediklerini
sralad yeni bir blme geilir. Bu blmden itibaren mesnevi 4 mefln
vezniyle devam eder. beyitlik gei blmnden sonra Allah'n Hz. Musa'ya
sorular sorduu blm gelir. Bu blm 28 beyitten oluur. Allah'n Hz. Musa'ya
cevaplar verdii blm yine ayn vezinle ve 11 beyitle oluturulmutur. Hz.
Musa'nn "Ben mi yoksa Muhammed mi yakn dostun?" diye sorduu blmn
vezni ayndr. 55 beyitten oluur. Hz. Musa'nn Allah'tan rzalk istedii blm de
ayn vezinle oluturulmutur ve bu blmde 11 beyit vardr. Buradan itibaren
4+4+4 durakl 12'lik hece vezniyle kaleme alnan blmler balar. Hz. Musa'nn iyi
ve kt mmetlerinin kimler olduunu Allah'tan sorup rendii blm 30
beyitten olumutur. Peygamberler ve Allah'n cennette mmin kullara yzlerini
gsterdii ve onlar adna ziyafetler verdii blm ise 24 drtlkten olumaktadr.

SUTAD 39

499

500

Muhsin UYGUN

Allah'n yzn kullarna gsterdii ve onlara ziyafet verdii blm 7 drtlk, 4


belikten olumutur. Son iki blmn kafiye emas aaab cccb dddb eklindedir.
Buradan itibaren Ms-nme biter ve Bb Rabia Mersiyesi baln tayan
muhammes balar. Muhammesin vezni filtn/filtn/filtn/filn'dr. Kafiyesi
aaaaa bbbba cccca eklindedir. Bibi Rabia, airin kzdr. air len kznn ardndan
mersiye yazmtr. Bu muhammes 12 bentten olumutur.
Eser Gazel-i Diger Mersiye adl 17 bentlik bir mseddesle biter. Vezni 4
mefln'dr. Kafiyesi aaaaaa bbbbba ccccca eklindedir.
R. Shim'on Hakham'n Ms-nme'si adl blme yazar u ifadelerle balar:
"1999 ylnda internette yaptm tarama sonucunda Musa-nama ismine tesadf
ettim. Bu isim, yaymlanm bir kitabn adnda vard: The Mus-nma of R. Shim'on
Hakham. Editrln Herbert H. Paper'in yapr bu eser, Cinninnati'de Hebrew
Union Collage-Jewish Institute of Religion desteiyle Hebrew Union Collage Press'e 1986
ylnda bastrlmtr.
Eseri incelemeye ve yaymlamaya karar verince, 2008 ylnda, Kanada'da
yaayan bir arkadam vastasyla kitab aldm. Eser elime gemeden evvel Msnme, belki de Mirza Ahmed bin Mirza Kerim hakknda bilgiler edinebileceimi
umuyordum. Fakat sonu beklediim gibi olmad. Eser, otuz sayfadan oluan
nsz ve giri hari, Hz. Musa'nn hayatn ve mcadelesini anlatan 518 sayfalk
brani alfabesiyle ve branice yazlm mensur blmden oluturulmutu.
Her ne kadar beklentilerimizi karlamasa da, bu eser sayesinde Mirza Ahmed
bin Mirza Kerim'in -kesinlikle Mslman, kuvvetle muhtemel zbek veya Uygur
Trk- neden Trklerin veya Mslmanlarn pek rabet etmedii bir konuyu
kaleme aldn renmi olduk."
Aratrmac bu bilgilerden sonra R. Shim'on Hakham ve eser hakknda detayl bilgiler
vermitir. A, vermi olduu bilgiler nda zerinde alt eseri ilgilendiren baz nemli
sonular 4 madde hlinde aklamtr.
Dil zellikleri Bakmndan Ms-nme'nin Klasik aatay Metinlerinden Fark adl alt balkta
yazar, ses ve ekil bilgisi kurallar nda, 16 madde hlinde eserin klasik aatay
metinlerinden farkn ortaya koymutur. Bu maddelerden bazlar yledir:
*+nI ilgi hli eki bir rnek dnda kullanlmaz. Bunun yerine son devir
aatay Trkesinin en belirgin zellii olan +nI kullanlr.
*Ms-nme'de kullanlan bul "bu" iaret sfat klasik dnem metinlerinde
yoktur.
*Eserde bulunma hli eki hep d'li ekillerde kullanlmtr. nsz uyumunu
bozmutur.
*Ms-nme'de okluk nc ahs iin -- ortaklama eki kullanlmtr
(kilisn gelsinler) Bu yapya klasik aatay Trkesin metinlerinde rastlanmaz.
Fakat buna benzer rnekler ada Trk lehelerinde (zbek, Yeni Uygur, Krgz
vb.) bulunmaktadr.
*Eckmann'n istek ekleri olarak kabul ettii, klasik dnem metinlerinde
kullanlan okluk birinci ahs emir ekleri -(A)lI, -(A)lI, -(A)lIm'dr. Ms-nme'de
kullanlan okluk birinci ahs emir ekleri tarih Kpak metinlerinde grlen -AlIk
eklinin devamdr: -AlIk, -AlUk.
* Klasik aatay Trkesi metinlerinde fiil kk ve gvdelerine GU sfat-fiil
eki ile iyelik ekleri getirilip bar/yok szckleri eklenerek bir istek yaps

SUTAD 39

Ms-nme

oluturulurdu (kelgm bar gelesim var, gelmek istiyorum). Ms-nmede bu


yapya benzer, fakat sfat-fiil eki olarak r, -Ar eklerinin kullanld bir istek yaps
vardr (klarm bar yapasm var, yapmak istiyorum). r, -Ar sfat-fiil ekleriyle
yaplan bu istek kipi, ada Karaay-Malkar Trkesinde kullanlmaktadr.
Sonu (s. 22) blmnde, eser hakknda genel bir deerlendirme yaplm, giri blmnde
eser hakknda verilen detayl bilgiler nda burada eserin nemine deinilmitir. Sonu
blmnden sonra Transkripsiyon alfabesi, ksaltmalar ve kaynaklar verilmitir.
nceleme (s.31-112) blmn aratrmac iki alt balk altnda vermitir. Bu balklar
unlardr: Ses Bilgisi ve ekil Bilgisi.
Ses Bilgisi bal altnda metindeki ses olaylar hakknda bilgiler verilmi, bu bilgiler
verilirken ses olaylar nl uyumu, nl deimeleri, nl dmesi, nl tremesi, nl birlemesi,
nsz uyumu, nsz deimeleri, nsz dmesi, nsz tremesi, nsz ikizlemesi, gme,
kaynama ve hece dmesi gibi alt balklara ayrlmtr.
ekil Bilgisi blm; yapm ekleri, isim, sfat, zamir, zarf, fiil, bala, edat ve nlem gibi
balklara ayrlarak oluturulmutur. Bu balklar altnda, eserdeki ekil bilgisi zellikleri
incelenmi, her balk iin ok sayda rnek verilmi, rnekler verilirken kelimelerin metindeki
yerleri belirtilerek verilen rneklerin metin zerinde grlmesi salanmtr.
Transkripsiyonlu Metin (s.113-144) blmnde Arap harfleriyle kaleme alnm olan metnin
transkripsiyon harflerine aktarlm ekli verilmitir. Transkripsiyonlu metin oluturulurken
vezin gerei deiiklik yaplan kelimeler, yaplan ulamalar ve dzeltmeler dipnotlarla
gsterilmitir.
Trkiye Trkesine Aktarma (s.145-168) blmnde transkripsiyonlu metin, genel itibariyle
manzumelerin yaplarna sadk kalnarak, devrik yaplarn ok olduu blmlerde serbest
eviri teknii kullanlarak Trkiye Trkesine evrilmitir.
Dizin (s.169-210) blmnde, metinde geen kelimelerin alfabetik dizini verilerek metnin
sz varl ortaya konulmutur. Baz kelimelerin yanna parantez ierisinde (A.) veya (F.)
eklinde ksaltmalar verilmitir. Bu sayede metindeki Arapa ve Farsa asll kelimeler
belirtilmitir. Eserin dizin blm oluturulurken Kutadgu Bilig III ndeks kitabndaki usle
uyulduu, bu usln yeterli olmad yerlerde Yakup KARASOY'un Satr Alt Tercmeli Bir
Fkh Kitab ve Gnay KARAAA'n Lutf Dvn'ndaki usle uyulduu dile getirilmitir.
Tpkbasm (s.211-235) blmnde, eserin Arap harfli metninin tpkbasmna yer verilmitir.
Byle bir eseri bilim camiasna kazandrd iin Sayn Do. Dr. Ufuk Deniz AI'y tebrik
eder, baarl almalarnn devam etmesini temenni ederiz.

SUTAD 39

501

You might also like