You are on page 1of 141

SOSYAL BLMLER

DERGS

ORDU NVERSTES

SSN: 1309 - 9302

SOSYAL BLMLER
E N S T T S

ORDU NVERSTES
SOSYAL BLMLER ARATIRMALARI DERGS
(OSBAD) Aralk 2013

SSN: 1309 - 9302

SAHB
Ordu niversitesi
Sosyal Bilimler Enstits Adna
Do. Dr. Serhat YENER
(SBE Mdr)
EDTR
Do. Dr. Mehmet YILMAZ

EDTR YARDIMCILARI
Yrd. Do. Dr. ermin TA KALAFATOLU
Yrd. Do. Dr. Filiz ZAYMOLU ZTRK
YABANCI DL DANIMANI
Yrd. Do. Dr. Cneyt ZATA

Kapak Tasarm / Dergi Mizanpaj Tamer GNL

indekiler
zen OKAT ZDEM
Belma FIRLAR

5 - 16

Web Tasarmnn nemi : Destinasyon Web Sitelerinin


Grsel Tasarmlarnn Deerlendirilmesi

Aygl KILIN

17 - 27

Seili Bakentlerin Kent Planlama yks: Ankara, Brasilla,


Canberra, slamabad, Washngton DC

Utku ALTUNZ

18 - 33

Egemen Neo Klasik ktisata Eletirisel Yaklam: Post


Otistik ktisat ve 2008 Kresel Krizinin Post Otistik Analizi

Yeim ELK

34 - 42

Gstergebilimsel Analiz Yoluyla


Kiisel Bakm Reklamlarnn ncelenmesi

Mustafa ZKAN

43 - 48

Lojistik Regresyon Analizi le


retmenler zerinde Bir Uygulama

Filiz ZAYMOLU ZTRK

49 - 55

Sosyal Bilgiler Dersi 6.Snf Corafya Konularnn


retiminde Yaratc Drama Ynteminin Kullanmnn
renci Baars ve Tutumlarna Etkisi

Mustafa SOLMAZ

56 - 62

Kapitalizmin Marxa ve Webere Gre Analizi

smet Emre GKALP

63 - 74

letiim Teknolojileri ve Sendika

Banu MUSTAN DNMEZ

75 - 79

Trk nansal Halk Danslarnn Figrlerine Gsterbilimsel


Bir Bak: Alevi Semah Figrlerinin Anlamlar

Mustafa KILLI
Mustafa TALIYAN

80 - 85

Meslek Yksekokulu rencilerinin letiim Becerilerinin


ncelenmesi: Bir Alan Aratrmas

Ahmet TERZ

86 - 91

Sosyal Sorumluluk Asndan evre Muhasebesi ve evre


Muhasebesine Homo Ekonomikus Bir Bak

Altan DEMRBA
Mustafa Kemal KTEM

92 - 99

Kamu Ynetininde Bilgi Toplumu Kapsamnda


Liderlik Sorunsal

TOGRUL HALLOV

100 - 103

Nahvandaki Son Tun-Erken Demir a


Yerleimlerinde Bulunmu Silahlar

zlem ALTUNZ
Burcu KO
Azize HASSAN

104 - 111

Turizm Eitiminde Yeni Paradox:


Mantar retim Elemanlarna Doru

Mehmet KABACIK

Drt ve Be Yldzl Otel Mutfaklarnda alan


112 - 120 Mutfak Personelinin Gda Gvenlii Konusunda
Bilgi Dzeylerinin Saptanmas

.Pelin DNDAR
Kutay GROCAK

121 - 127

Yeni letiim Teknolojilerinin


Yazl letmeleri zerindeki Etkisi

Mehmet KINIK

128 - 136

Balama Eitiminde Popler Mzik Eserlerinden


Yararlanma: Orhan Gencebay rnei

EDTRDEN

Deerli akademisyenler,

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergimiz Sosyal
BilimlerAratrmalarnn (SOBAD) 7. says ile karnzdayz.Dergimizin 6.
says sonrasnda Enstitmz ve dolays ile SOBAD yaplanmasnda bir takm
deiimler yaadk. Enstitmz Mdrl grevine Do. Dr. Serhat YENER
atanrken ben de kendisinin takdiri ile ayn zamanda enstit ynetim kurulu yesi de olarak SOBAD editrl grevini devraldm. Bu vesile ile bata Sayn
Mdrmz Do. Dr. Serhat YENER olmak zere, SOBAD kuruluundan
bugne zveri ile tayan gemi ynetimlere ve editr Yrd. Do. Dr. Muhammet KUZUBAa teekkr etmek isterim.

Anlan gelimeler dorultusunda 7. saynn nemli lde gemi
dnemin ilkelerinin ve almalarnn bir rn olduunu ifade etmek istiyorum.
Gei dnemi dezavantajlar eliinde yayna hazrlamaya abaladmz bu
sayda makale sahiplerinin olas maduriyetlerini engelleyebilmek adna dergi
yayn ilkelerinde herhangi bir revizyona gitmeksizin dergiyi devraldmz hali
ile bu say iin yarm kalanlar tamamlamaya gayret gsterdik.

8. saymz ile SOBADda gerekleecek ok sayda yeniliin mjdesini imdiden vermek istiyorum. Enstit Ynetim Kurulumuzun karar ile artk
SOBAD ylda defa yaynlanacak. Bylece birbirinden farkl disiplinlerden
gelen daha ok sayda almay akademisyenlerle buluturmak ve dolays
ile Sosyal Bilimler Enstits Dergisi olmann hakkn daha fazla verebilmek
mutluluunu yaayacaz. Bu saymzdan itibaren makale kabullerinin evrimii makale takip sistemi ile gerekletirilebilmesi konusundaki almalarmz
da balatm bulunuyoruz. En byk hedefimiz ise SOBADn indekslendii
uluslararas veri tabanlarnn saysn artrmaktr.

Deerlendirme sreci tamamlanm olan 17 makaleyi 7. say ile ilginize
sunarken gelecek saylarda yer alacak makaleler iin yayn ilkelerimizi ve yazm
kurallarmz yenilenen kurumsal web sitemiz http://sobiad.odu.edu.trden
takip edebileceinizi belirterek 8. saymzda buluuncaya kadar esenlikler diliyorum.
Do. Dr. Mehmet YILMAZ
-----------EDTR---------- -

WEB TASARIMININ NEM: DESTNASYON WEB STELERNN


GRSEL TASARIMLARININ DEERLENDRLMES
ZET

Prof. Dr. Belma Frlar*


Dr. zen Okat zdem*

Literatre bakldnda, web sitelerinin etkinliklerine dair yaplan aratrmalarn youn olarak sitelerin ieriine yneldii;
fonksiyona ynelik incelemelerin ou zaman yzeysel olarak gerekletii grlmektedir. Oysa bir web sitesinin etkinliinin tam
anlamyla ortaya konulabilmesi iin sitenin her bir unsurunun kendi alt bileenleriyle birlikte ayr ayr denetlenmesi gerekmektedir.
almada, web sitelerinin etkinliinin belirlenmesinde alg ve tepki itibaryla nemli roller oynayan grsel tasarma dair kriterler bulusal deerlendirme yntemi nda mercek altna alnmakta ve rneklemde yer alan web siteleri analiz edilmektedir. Bu
balamda kamusal destinasyon web sitelerinin sayfa tasarmlarnn bulusal deerlendirmesi, almann aratrma oda olarak
belirlenmitir. alma ile ulalan bulgular paralelinde lke ekonomisinin nemli bir girdisi olan Trk turizm sektrne, evrensel
alm alanlar olarak deerlendirilebilecek web sayfalarnn tasarmnn iyiletirilmesi suretiyle katk salanmas hedeflenmitir.
Anahtar Kelimeler: Web Tasarm, Grsel Tasarm, Destinasyon Pazarlama, Turizm, Pazarlama letiimi

THE IMPORTANCE OF WEB DESIGN:


VISUAL DESIGN EVALUATION OF DESTINATION WEB SITES
ABSTRACT
As in the literature, the researchs about web site efficiency are mostly about site context. The analysis about function are mostly
superficial. Whereas, controlling every little part of a web site respective is a necessity to show its efficiency. Here in this context
in the study of perception and response event web sites that play an important role in visual design criteria are below the lens as
featured and the web sites evaulated by heuristic evaluation method.The research focus of this study is public destinations web sites
heuristic evaluation. By the diagnosis of this study, Turkish tourism sectors web sites design will be better; also Turkish tourism
sector which is an important input of the country will be more successful.
Keywords: Web Design, Visual Design, Destination Marketing, Tourism, Marketing Communication.
r. Gr. Dr., Ege niversitesi, letiim Fakltesi, Reklamclk Blm, ozen.okat@ege.edu.tr
Prof. Dr., Ege niversitesi, letiim Fakltesi, Reklamclk Blm, fbelma@gmail.com

GR
Teknoloji ve bilgi temelli acl yaama damgasn vuran dijital iletiim ortamlarnn banda internet gelmektedir. Dnyann
hemen her noktasna, her kuruma veya kiiye tek tkla eriimi
olanakl klan internet, hem bireyler hem de rgtler iin yeni
frsatlar ve farkl bak alarn ifade etmektedir. Sosyo-ekonomik boyuttaki etkileri, kresel erevede dikkate alndnda
internetteki web siteleri, etkisi en geni alana yaylabilen imaj
gstergeleri olarak grlmektedir. Web siteleri aracl ile
alveri yaplabilmekte, faturalar denebilmekte, frsatlar
yakalanabilmektedir. Bilgi ann en etkili iletiim aralarndan
birisi olarak gsterilen web sitelerinin ilem younluunun
nemi de tam bu noktalarda belirginlemektedir. ounlukla
web sitelerinin ziyareti says ve sitede kal sresinin dikkate alnmas sonucu ortaya kan veri paketleri olan web trafik
raporlar, baar veya baarszln temsilcileri olarak dikkate
alnmaktadr.
Genel mantk erevesinde, web sitelerinin ziyaret ve ilem
kapasitelerinde etkili olabilecek deikenlere ilikin bir
deerlendirme yapldnda reel dnyadaki temel kurallarn sanal ortamlar iin de geerli olduu yargsna ulamak olanakldr.
Buna bal olarak da btnsellik ve mteri memnuniyeti
gibi rgtsel baary temsil eden kriterlerin dijital ortamlarda
da geerli olduu yargs kabul grmektedir. Bu dorultuda web
sitelerinin hedef kitleleri balamnda amaca ynelik olarak estetik ve ilevsel biimde tasarlanmalar gerektii ilkesinden
hareketle masast yaynclk iin geerli olan pek ok temel
tasarm kriterinin dijital ortamlara da uyarlanabilecei sonucu
ortaya kmtr. Bu almada masast yaynclk iin geer-

li olan tasarm kriterleri erevesinde web sitesi tasarmnda


dikkate alnmas gereken ltler belirlenmi ve bu ltler,
Trkiyedeki destinasyon web sitelerine ynelik yaplan
deerlendirme kapsamnda kullanlmtr.

1.

BR TASARIM ALANI OLARAK


WEB STELER

Bir web sitesinin arayz; metinler, grafik elemanlar, balantlar,


biimlendirmeler ve sitenin genel kalitesini etkileyen pek ok etkenden oluan karmak bir yapdr (Ivory & Hearst, 2002: 56).
Tek tek yerletirilen her bir bileen, btne hizmet etmek zere
yaplandrldndan birbiriyle balantldr ve/veya balantl
olmak durumundadr nk estetik ve ilevsellik site ziyaretileri tarafndan btnsel olarak alglanr.
Web sitelerinde tasarmn eitli perspektifler dikkate alnarak
oluturulduu grlmektedir. Bu perspektifler u ekilde
snflandrlmaktadr (Conte vd., 2008: 109):

Kavramsal: Alan uygulamasn oluturan kavramsal
elemanlar temsil etmektedir.

Sunum: Arayz elemanlarnn sralama ve taslak
uygulamalaryla ilgili olan karakteristiklerini temsil etmektedir.

Dolam (navigasyon): Dolam alann, bilgiye eriim
elemanlarn ve bu elemanlarn dzenini tanmlamaktadr.

Yapsal: Bileenleri ve dzeni dorultusunda
uygulamann nasl yaplandrldnn bir dier ifade ile
uygulamann yapsal ve mimari zelliklerini temsil etmektedir.
Kavramsal tasarm perspektifi, ierik bileenlerinin tanmlanarak
gruplanmas ile ilgili sitenin ierik yapsn yanstmak zere dikkate alnmaktadr. Site iinde gezinimi salayan dolam ubuk5

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

lar ve balantlarn yaplandrlmasn kapsayan dolam


perspektifi, kullanclarn bilgiye eriimini ve etkileimini
kolaylatrmada tasarmc tarafndan dikkate alnmak
durumundadr. Sunum perspektifi sitede yer alan elerin
algsal sralamasn ve okunakll balamnda ifade edilirken
yapsal perspektif, siteye ait fonksiyonlarn yani yklenme sresi, reklamlar, alr pencereler vb. etkisi ile ekillenen kullanc
deneyimlerini n planda tutmaktadr. Bir dier ifade ile metinler,
balantlar ve grafikler bir web sitesinin yap talardr.
Site Mimarisi
Sayfa Performans
Sayfann Biimlendirilmesi
Metin Biimlendirme

Balant
Biimlendirme

Grsel Biimlendirme

Metin Bileenleri

Balant Bileenleri

Grsel Bileenleri

ekil 1: Web Sitesi Mimarisi Basamaklar


Kaynak: Ivory, Melody & Hearst, Marti (2002). Improving Web Site Design, Internet Computing, IEE, School
of Manage, California University, Vol.6, Issue 2, p.57.
Web sitelerinin kullanclarnn, herhangi bir alanda kal
srelerini ve ziyaret sklklarn etkileyen en nemli iki faktr kullanm kolayl ve hz olarak gsterilmektedir (Cox,
Dale, 2002: 864). Bu iki bileen beklentileri karlamazsa birey, o anda bir baka siteye gei yapabilmektedir ve dolaysyla
zayf olarak tanmlanabilecek site, mterisini kaybedebilmektedir. te bu nedenle ekil 1deki basamaklarn takibi ve hedeflere gre yaplandrlmas bir zorunluluktur. te yandan her
bileenin btn temsil ettii asla unutulmamaldr. Bir dier
ifadeyle web sitelerinin tasarmnda en kritik nokta amalar ve
hedef kitledir. Bunlar net biimde belirlendiinde web sitesinin
ilevi netleir ve tasarmda kullanlacak metinlerden grsel objelere, hiper linklerden animasyonlara kadar saysz deiken
kolaylkla seenekler arasndan tespit edilebilir hale gelmektedir.
Bir web sitesinin kullanc dostu ve ilevsel olarak
tanmlanmasnda ierik ve tasarm ana belirleyicilerdir.
Web sitesinin sahibi konumundaki rgtlerin stratejik hedefleri paralelinde belirlenen ierikte bilgi her eydir. Bilgisayar kullanc arayz tasarmnda doru bir etkileim
salamann on temel kural vardr. Bunlar u ekilde ifade
etmek mmkndr (Appledan aktaran zcan, 2003: 57):

Benzeik ekillerin kullanm

Dorudan ileme

Grnrllk

Tutarllk

nceden sezinilir olma

Kullanc kontrol

pularyla uyar ve diyalog

Affedici olma (kullancnn hatalarn telafi edebilme)

Standart alglama

Estetik uyum
Grld zere bilgiye bireylerin kolayca eriimini salayan,
gncel bilgileri sistemde vurgulayan, sistemi kullancyla
etkileimli klan unsurlarn byk bir oran ancak en ok estetik
6

uyum kural, grsel tasarm ve bileenleri ile ilikilidir. Estetik,


grsel iletiim yapbozunun en nemli paralarndan biridir (Dake,
2005:3). Estetik uyumun web tasarma yansmas olan, ieriin
sunum biimi olarak arayzn grsel tasarm, kullancda
ilk izlenimi yaratan unsur olmas itibari ile web sitelerinin
etkinliinde kritik rol oynayan faktrlerin banda gelmektedir.

2.

WEB STELERNDE
GRSEL TASARIM VE ELER

Gnmzde grselliin olduu her alanda nemi ve etkisi


tartlmaz hale gelmi olan tasarm unsuru, grsel almalarda
dikkate alnmadnda tm emeklerin boa gitmesine neden
olmaktadr. Etkin bir tasarmn belirleyicileri ise tasarmn izleyicileri balamnda ekillenmektedir. Bu dorultuda etkin bir
web tasarmnn en kritik noktas, kullanc konumundaki birey
olarak n plana kmaktadr. Bir web sitesi, kullanclarnn istek
ve beklentilerini karlayamadnda ilevini yerine getiremedii
iin varln koruyamamaktadr. Nasl ki kiileraras iletiimde
ilk izlenim fiziksel unsurlara gre olumaktaysa ve iletiimin
gidiatn nemli lde etkilemekteyse, bir web sayfasnn
tasarm da kullanc nezdinde sitenin sahibi olan kii, kurum
ya da kurulu hakknda sonradan deitirilmesi ok zor olan ilk
izlenimleri aktarmaktadr. Dolaysyla bir internet kullancsnn
herhangi bir web sitesini ziyaret ettii anda ilk dikkate ald
hususun, bir dier deyile ilk izlenimi oluturan unsurun tasarm
olduunu sylemek mmkn olmaktadr. Renkler, grafikler,
animasyonlar, tipografi ve dier elerin konumlandrlmas
gibi eitli deikenlerden oluan bu alandaki yerleim,
kullanclarn davransal tepkilerinin ynn belirlemektedir.
Web sitelerinde tasarm hedef kitlenin beenilerine hitap
ederek onlar daha fazla etkilemek ynnden byk nem
tamaktadr. Yaplan aratrmalar, kullanclarn beklentilerinin u ynlerde olduunu gstermektedir (Ylmaz,
2000): Hz, Sadelik, Kullanlabilirlik, erik ve Uyumluluk.
Bir web sitesi tasarlanrken ncelikle dikkate alnacak unsurlar, web sitesinin hedef kitlesi, amac ve ierik kapasitesidir. Web sitesi tasarlanrken bu unsur ile tasarm
arasnda uyum oluturulabilirse, web sitesi, kullanclarnn
beklentilerinden biri olan uyumluluk zelliini tayacak
ve dolaysyla da ilgili kurum ya da kuruluun baarsna
katk salayacaktr. Sz konusu uyumu salamada dikkate alnan tasarm eleri; renk, yap, tipografi ve kullanlan
grsel objelerdir. Bunlar ksaca u ekilde aklanabilir:
Renk: Grsel alglamada nemli bir yer tutan renk, insan psikolojisi zerinde byk lde etkide bulunabilmektedir. Tasarmda
renklerin birok farkl ilevi vardr. Kimi zaman bir eyi n
plana karmada yardmc, kimi zamansa izleyicileri belirli bir
amaca ynlendirmede etken olarak kullanlmaktadr. Renk,
ayn zamanda doal bir ekicilik unsurudur (Uar, 2004: 45).
Bir web sayfas tasarmnda renklerin kullanmna ilikin belirli
ltler bulunmaktadr. Bunlar:

Sayfada kullanlan farkl renklerin says

Web sayfasnda kullanlan renklerin bir arada ve tek tek
psikolojik etkileri (scak souk)

Kullanlan renklerin sayfa iinde birbirleri ile uyumu
(zt tamamlayc)

Kullanlan renklerin sayfa iinde birbirleri ile uyumu
(zt tamamlayc)

Web Tasarmnn nemi : Destinasyon Web Sitelerinin Grsel Tasarmlarnn Deerlendirilmesi (5 - 16)

Bu ltlerin uygun ekilde dikkate alnmas tasarmn estetik ve


psikolojik etkinliinde nemli bir rol oynamaktadr.

Sayfada grsel elerin kullanmna ilikin belirli ltler


bulunmaktadr:

Yap (grsel hiyerari, mizanpaj ve denge): Tasarmc grsel


hiyerariyi amacna uygun ekilde kulland takdirde, mesajn
etkin ekilde kurgulayarak izleyicisine iletebilmektedir (Uar,
2004: 153). Her grsel tasarmda izleyicinin sayfa iindeki
eleri doru bir srada alglamas ve sayfann istenilen etkiyi
yaratabilmesi iin hiyerarik yapy oluturan ltler gz nne
alnmaldr:



e)


Sayfadaki denge (simetrik, asimetrik, denge yok)

Grsel elerin kullanm (yatay dikey)

Sayfadaki boluklar (negatif alanlar)

Kullanlan elerin says (sade, karmak): ok fazla sayda grsel e kullanm sayfa tasarmnda problem
yaratmaktadr.

nem srasna gre dikkati eken eler sralamas
(parlak renkli, byk, gzn alglama haritas)

n plana karlan e says
Sralanan ltlerin izleyicide braklan etkinin ynn belirlemesi, sayfann etkililiini artrmas ya da azaltmas nedenleriyle dikkate alnmas gereklilii sz konusu olmaktadr.
Tipografi: nceden tasarlanan, kalb hazrlanarak dklen ve
genel olarak yazl iletiimin btn alanlarnda kullanlan harf,
say, sembol, izgi ve noktalama iaretleri tipografik karakterler olarak anlmaktadrlar (Becer, 2002: 176). Bir web sayfa
tasarmnda en nemli elerden biri de tipografidir. Bu eler,
kullanlan metinlerin gsterim ekillerinden olumaktadr.
Sayfada asl anlatlmak istenen konu, metinlerle ifade edilmektedir. Bu dorultuda sayfada kullanlan tipografik eleri
deerlendirmede belirli ltler bulunmaktadr:

Kullanlan yaz tiplerinin says

Kullanlan yaz tipinin okunakll

Kullanlan metinlerdeki harf aras boluklarn tutarll
(espas)

Satr uzunluu (en fazla 50 karakter)

Kullanlan yaz tipinin hedef kitle ile uyumu

Kullanlan puntolar (harf ebad ve okunakll)

Byk kk harf kullanm

Satrlar aras boluk (kelime yksekliinin si kural)

Kullanlan dikkat ekici tipografik eler (kaln, italik,
alt izili, renkli)

Balklarn kullanm

Balk metin aras boluk kullanm

Ksaltmalar

Metinlerin dizili ekli (Sola dayal, ortal, saa dayal,
iki yana dayal)
En somut bilgiyi metinlerin verdii, metinlerin de tipografik
elerden olutuu gz nne alndnda metinlerin sayfadaki
kullanm ve yerleim biimi okunakll salamada en temel
lt olarak grlmektedir.
Kullanlan grsel objeler (resim, fotoraf, grafik ve illstrasyonlar): Grsel objeler semboller, diyagramlar ve
illstrasyonlar kapsamaktadr (Lee & Boling, 1999: 4). Bir web
sayfas tasarmnda kullanlan resim, fotoraf, grafik ve illustrasyon gibi elerin sayfann genel uyumluluunu bozmamas,
karmaa yaratmayacak ekilde kullanlmas gerekmektedir.

Arka planda resim kullanm (karmak, estetik)


Grsel objelerde sunulan mesajlar (her bir objede tek
Grsel objelerin metinle ilgililii
Grsel objelerin kadrajlamas

Sayfada kullanlan grsel objeler sayfann okunakllna, anlam


btnlne katk salamakta ya da sayfann anlamlln tamamen yitirmesine neden olmaktadr. Sade, anlalr, doru ekilde
kadrajlanm, net grsel eler sayfann etkinliini artrmakta ya
da azaltmaktadr.

3.

DESTNASYON WEB STELERNDE


TASARIMIN NEM

ngilizce kkenli Destination kelimesi Trkede Destinasyon; pazarlama alannda ise turizm pazarlamas balamnda
Destinasyon Pazarlamas eklinde kullanlmaktadr. Trk
Dil Kurumu Byk Trke Szlkte (http://tdkterim.gov.tr/
bts/) destinasyon, varlacak olan yer olarak tanmlanmaktadr.
Destinasyon, turizmin olmazsa olmaz bileenlerinden biri
iken; derecesi deimekle birlikte turizm, bir destinasyonun geliimini etkileyen en nemli ekonomik ve sosyal faaliyetlerden biri olarak grlmektedir (zdemir: 2008, 7). ok
basit anlamyla ziyaret edilen yer anlamn tayan turizm
destinasyonlar, eitli turistik deerlere ve zelliklere sahip ve
turistin seyahati sresince ihtiya duyabilecei turistik rnlerin
tamamn veya bir ksmn sunabilen corafi bir mekn olarak
tanmlanabilmektedir (Atay: 2003). Ayrca turizm sektrnde
destinasyon kavram, corafi yerleim birimlerini gibi bir otel
ya da tatil kyn ifade etmek iin de kullanlabilmektedir.
Gnmzde oteller, tatil kyleri vb. destinasyonlarn pazarlama
iini sklkla seyahat acentelerinin; corafi yerleim birimlerinin
tantmn ise bakanlklar ve yerel ynetimlerin stlendikleri
grlmektedir. Seyahat acenteleri, reklamlarn etkili bir ekilde
farkl ortamlarda gerekletirirken, corafi yerleim birimlerinin tantmlar bakanlk ve belediyelerin internet sitelerindeki bilgiler, tantm brorleri, sosyal medyadaki bireysel
yorumlar ve tavsiyelerden teye geememektedir. l ve ileler
baznda turizm sektrn canlandrmak iin gerekli olan destinasyon pazarlamas, turizm sektrnn neminin gitgide
artt gnmzde dikkat ekici bir pazarlama alan olarak
n plana kmaktadr. Turizm, dnya apnda geniledike
destinasyon pazarlamasnda yeni frsatlar sunmaktadr. Bu
balamda eriilebilir ve kullanlabilir turist mekanlarnn
saysnn gittike artmasna karn kkl mekan kimlikleri,
eski gcn kaybetmekte ve yeni ortaya kan turizm blgeleri
arasndaki rekabet artmaktadr (Morgan, Pritchard: 2005, 372).
Younlaan rekabet, hem yerel ynetimlerin hem de konaklama
tesislerinin pazarlama iletiimi abalarna ayrca nem vermelerine neden olmaktadr. zellikle yerel ynetimlerin, blgeleri dahilindeki sosyal tesislerine ilikin tantm faaliyetlerinin kapsamnn her geen gn geniledii belirlenmektedir.
Gnmzde herhangi bir konuda bilgi almak isteyen bir
bireyin ilk yapt i, internet ortamnda yer alan arama
motorlarndan herhangi birine arad bilgiye ilikin kelimeleri yazarak aratrmaktr. Bu nedenle de artk kurum
ve kurulularn web sayfalar, ilk izlenimin oluturulduu
7

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

alanlar olarak n plana kmaktadr. zellikle de turizm


sektrnde bir destinasyona ilikin bilgi almann en kolay
yolu internettir. Bylesi nemli bir potansiyeli olan iletiim
aracnn dikkatle tasarlanmas da hem turizm acenteleri hem
tesisler hem de turistik yerleim birimleri asndan hayatidir.
Tasarm ise ilk izlenimi yaratan ncelikli unsurdur. Hem
olumlu izlenimin oluturulmas hem de kullanclarn beklentilerinden biri olan uyumluluun yakalanabilmesi iin destinasyon web sayfas tasarmnda, web sayfas grsel
tasarm kriterlerine dikkat edilmesi gerekmektedir. Genel
olarak turizm sektrnde kullanlan web sayfalar Trkiye
rneinde incelendiinde yle bir sonuca ulalabilmektedir:
Turistik tesisler ve seyahat acentelerinin web sayfalar ticari
kayglar nedeniyle daha etkin tasarlanmaktadr. Ancak ehir
destinasyonlarnn tantmnda bavurulan web sitelerinin dijital dnyann etkileimlilik kriterlerine uygun olmalarna ramen
ilevsel olmadklar izlenmektedir. Gnmzde, herhangi bir
konuya ilikin bilgi arama srecinde kullanc konumundaki birey, ilk olarak internetteki arama motorlar yardmyla aratrma
yaparak ilgili web sayfalarna ulamakta ve sonrasnda veri
tabanlar olarak dikkate ald web sitelerini tklayarak ayrntl
bilgi edinmeye ynelmektedir. lgili site, bilgiye eriim ve bilgi
ierii balamnda kendisini tatmin etmiyorsa ksa srede oradan
ayrlmaktadr. Ksacas bilgi arama srecinde web sitelerinin
ierik ve fonksiyon zellikleri paralelinde ihtiya ve istekleri
yantlama yetenekleri nemli rol oynamaktadr ki, ite bu noktada da yaplacak deerlendirmenin nemi belirginlemektedir.

4.



TRKYEDEK DESTNASYON
WEB STELERNN BULUSAL
DEERLENDRME YNTEMYLE
GRSEL TASARIM ETKNLNN
BELRLENMES

Yakn gemite turizm sektrnn ve turizm hareketinin


armlar dikkate alndnda ilk akla gelen deniz, kum ve
gne lsdr. acl yaamda ise 1980li yllarda balayan,
1990larda byk hz kazanan teknoloji ve bilgi temelli
deiimler paralelinde younlaan bilgi ak, yeni mteri, yeni
rn, yeni retim, yeni iletiim vb. trlerini ekillendirmektedir.
Yaanan deiimlerin bireylerin ilgi odaklarnda da dnm
yaratmas neticesinde turistik hareketlerin rotas ve dolaysyla
turizm sektrndeki faaliyet alanlar da farkllamaktadr. Bu
balamda yaanlan kreselleme dneminde rnlerde izlenen

kiiselletirilmi retim yaklamnn bir hizmet sektr olan turizme yansmas ve kts, bireysel ilgi alanlarnn dikkate alnmas
suretiyle alternatif turizm modellerinin gelitirilmesi olmutur.
Ulusal kalknma arac olarak yorumlanan turizm sektr,
yaanan deiimler ile uluslararas platformda ekonomiden
politikaya kadar eitli alanlarda nemli etkiler yaratan bir
faaliyet halini almtr. Uluslararas boyuta tanan turizm faaliyetleri, kiisel talep, istek ve ihtiyalarla btnletirildiinde
zellikli retimler eitlenmi, bireysel meraklarn dikkate
alnmasyla belirli yerleim alanlar yeni turistik arenalar
olarak belirlenmi ve dolaysyla sektr; yresel, blgesel ve
ehirsel kalknmann da bir arac haline gelmitir. Ayn zamanda bu yeni turizm alanlar ile Destinasyon kavram ve
Destinasyon Pazarlamas yaklam yeniden tanmlanmtr.
Gnmzde destinasyonlarn ynetimi, turizm sektrnn
en kritik noktalarndan biri olarak dikkate alnmaktadr.
Destinasyonlarn ynetiminde ncelikle mevcut kltrel
ve turistik varlklardan yola klmaktadr. Kltrel ve turistik deerler, ilgili destinasyonda yer almyorsa ynetimler, grlmeye deer eserler retmek suretiyle lke ve/veya
blgelerini cazip hale getirmektedir. Bu balamda sz konusu yreler, blgeler ve zellikli olarak da ehirler, belli bir
yaam tarz eliinde sunularak deer yaratlmas hedeflenmektedir. Yrtlen pazarlama iletiimi faaliyetleri paralelinde
sz konusu ehirlere ait doal, kltrel vb. ekicilik faktrleri
dikkate alnmakta ve bunlarn hedef kitlelerle paylam da
multimedya zelliklerini bnyesinde barndrmas nedeniyle
gnmzn en etkili iletiim aralarndan biri olan internet ve
tabii ki buradaki web siteleri araclyla gerekletirilmektedir.
statistiki verilere gre 2011 ylnda dnya nfusunun %32,7si
internet kullanmtr ve bu say her geen gn artmaktadr
(http://www.internetworldstats.com/stats.htm) (Bkz. Tablo 1).
Pingdomun verilerine gre ise 2011 ylnda dnya genelinde
3.146 milyar e-posta hesab saysna ulalm; 2010 ylnda
255 milyon olan web sitesi says, 2011 ylnda 555 milyon
adede ykselmitir (http://royal.pingdom.com/2012/01/17/
internet-2011-in-numbers/). Bu balamda irdelendiinde
dnya genelinde en nemli ve temel iletiim aralarndan
biri haline geldii grlen internette, Trk turizm sektrnn tantm almalar incelendiinde, turistik tesislere
ait internet sayfalarnn profesyonelce hazrlandnn dikkati
ekmesine karn; yre, blge veya ehirlere ait tantmlarn
yapld web sayfalarnn zellikli olarak iletiim etkinlii
asndan eksiklikler barndrdklar belirlenebilmektedir.

Dnya Blgeleri

Nfus
( 2011 Est.)

Internet
Kullanclar
31 Aralk 2000
itibaryla

Internet
Kullanclar
Son Veriler

Yaygnlk
Byme Oran
(Nfus Yzdesi) 2000-2011

Tablonun
tamamndaki
kullanc
yzdesi

Afrika
Asya
Avrupa
Orta Dou
Kuzey Amerika
Latin Amerika /
Karayipler
Okyanusya / Avustralya

1,037,524,058
3,879,740,877
816,426,346
216,258,843
347,394,870

4,514,400
114,304,000
105,096,093
3,284,800
108,096,800

139,875,242
1,016,799,076
500,723,686
77,020,995
273,067,546

13.5 %
26.2 %
61.3 %
35.6 %
78.6 %

2,988.4 %
789.6 %
376.4 %
2,244.8 %
152.6 %

6.2 %
44.8 %
22.1 %
3.4 %
12.0 %

597,283,165

18,068,919

235,819,740

39.5 %

1,205.1 %

10.4 %

35,426,995

7,620,480

23,927,457

67.5 %

214.0 %

1.1 %

360,985,492

2,267,233,742

32.7 %

528.1 %

100.0 %

DNYA TOPLAM 6,930,055,154


8

Web Tasarmnn nemi : Destinasyon Web Sitelerinin Grsel Tasarmlarnn Deerlendirilmesi (5 - 16)

Kaynak: World Internet Usage And Population Statistics


(2011) Eriim: http://www.internetworldstats.com/stats.htm

Kltr ve Turizm Bakanl tarafndan belirlenen Turizmi Gelitirilecek Marka Kentler balamnda seilmitir.

Bulusal Deerlendirme Konusu ve Kapsam:


Internet sitelerinin etkinliinin deerlendirilmesinde trafik
verileri kullanlmaktadr. Ancak, bir web sitesi tasarm
gerekletirilmeden nce, web sitesinin kullanllnn
ngrlmesine dair biimsel yntemlere bavurulmas olduka g olarak grlmektedir. Konuya ilikin bilgisayar
bilimleri alannda bilgisayar kullanc etkileimi zerine
alan kullanllk uzman Jacob Nielsen ve Rolf Molich,
kullanc arabirimlerini deerlendirmede 4 farkl yntemin
olduunu ne srmektedirler (Nielsen & Molich, 1990: 249):

rneklem Seimi:
almada tesadfi olmayan rnekleme yntemlerinden,
Yargsal (Kastl) rnekleme (Kurtulu, 2010: 64) yntemi
kullanlmtr. Kltr ve Turizm Bakanl Trkiye Turizm
Stratejisi
(http://www.kultur.gov.tr/TR/dosya/1-70089/h/
ttstratejisi2023.pdf) kapsamnda Turizmi Gelitirilecek Marka Kentler, ehir turizmi balamnda Ankara, stanbul, zmir,
Antalya; kltr turizmi balamnda ise Adyaman, Amasya,
Bursa, Edirne, Gaziantep, Hatay, Konya, Ktahya, Manisa,
Nevehir, Kars, Mardin, Sivas, anlurfa ve Trabzon olarak
rneklem belirlenmitir. ehir ve kltr turizmi balamnda
ele alnan ehirlerin web sitelerinin tasarm deerlendirilmesi,
Kltr ve Turizm l Mdrlklerine ait internet sitelerinin ana
sayfalar zerinden gerekletirilmitir. lgili web sitelerinin,
Google Arama Motoru zerinden yaplan tarama neticesinde ilk
sayfada yer almalar ve ilk 5 sonu deerlendirmesinde sz konusu ehirlere ilikin en objektif ve etkili tantm almalarnn
yrtld alanlar olarak tespit edilmeleri neticesinde dikkate alnmtr. Ayn zamanda Kltr ve Turizm Bakanlna
bal olan Kltr ve Turizm l Mdrlkleri tarafndan
hazrlandklar belirlenen web siteleri, iletiim srecinde btnsellik kriterinin de deerlendirmeye alnabilmesi adna tercih
edilmitir. Bu erevede deerlendirmesi gerekletirilecek
sitelere eriimde, google arama motoruna; ehir ad + turizm anahtar kelimeleri yazlarak tarama gerekletirilmitir.


Biimsel analiz teknikleri

Bilgisayarla iletilen otomatik yntemler

Deneme kullanclarnn deneyimleriyle deneysel
yntemler

Bir kiinin arayz incelemesiyle yaplan bulusal
deerlendirme
Arayzn estetik ynden deerlendirilmesinde ilk yntemin
bugne dek hi kullanlmam olmas; ikinci yntemin grsel tasarm alanna uygulanamaz olmas; nc ynteminse
zahmetli, pahal ve uzun zaman alan bir yntem olmas nedenleriyle bulusal deerlendirme yntemi, web sitesi arayzlerinin yayna girmeden nce deerlendirilmesinde uygulanabilir bir seenek olarak grlmektedir. Gerek hayatta pek
ok kullanc arayz deerlendirmelerinde bulusal yntemi
kullanmakta, ancak bu tr deerlendirmenin deersiz olarak
nitelendirildii dnemden beri ou aratrmac sz konusu
deerlendirmeye ilikin bilgi sahibi olamamaktadr (Nielsen &
Molich, 1990: 249). Bulusal deerlendirme yntemiyle arayz
deerlendirmede, zellikle deerlendirme konusu ile ilikili bir
alanda uzmanlaan kullanclarn deerlendirmelerine nem
verilmektedir. Bulusal deerlendirme; web arayzne bakarak
neyin iyi ya da kt olduunu bir fikirle ortaya karmaktr
(Nielsen & Molich, 1990: 249). letiimde nceliin nem
kazand amzda, web site tasarmlarnn ok ksa zaman
dilimlerinde gerekletirildii gz nne alndnda, bulusal
deerlendirme yntemleri, nitel deerlendirme yntemleri olarak, site yaynlanmadan nce ve sonra deerlendirme
yaplmasna olanak tanyarak iletiim etkinliine katkda
bulunacak ve almalarn hzla tamamlanmalarna olanak
tanyacak deerlendirme ltleri olarak karmza kmaktadr.
Bu almada web sayfalarnn kullanllnda byk
nem tekil eden arayzlerin grsel sunumlarna ilikin bir
bulusal deerlendirme yaplmaktadr. Kullanllk prensibine dayal bulusal yntemin uygulanmasnda, kapsaml
bir literatr taramasyla ortaya karlan tasarm kriterleri bulusallar olarak ele alnmtr. Dolaysyla sz konusu deerlendirme etkin bir grsel tasarmn tamas gereken nitelikler balamnda snflandrlarak yaplmtr.
Gerekletirilen literatr aratrmas neticesinde belirlenen
tasarm eleri erevesinde bulusal deerlendirme modl*
oluturulmutur. Deerlendirme kapsamna alnan destinasyon
ehirler, Kltr ve Turizm Bakanl tarafndan belirlenen Turizmi Gelitirilecek Marka Kentler balamnda seilmitir.
bir grsel tasarmn tamas gereken nitelikler balamnda
snflandrlarak
yaplmtr.
Gerekletirilen
literatr
aratrmas neticesinde belirlenen tasarm eleri erevesinde bulusal deerlendirme modl* oluturulmutur.
Deerlendirme kapsamna alnan destinasyon ehirler,

Deerlendirmede, grsel tasarmn drt temel bileeni olan


renk, yap, tipografi ve grsel obje kriterlerine ilikin
alt almlar, aranan niteliklerin varolup olmamasna bal
olarak (+) ve (-) puanlama yntemiyle gerekletirilmitir.
Ana kriterlerin alt bileenleri olarak genel toplamda 23 adet
deerlendirme sorgusu belirlenmitir. Her bir ehrin kltr
ve turizm il mdrlklerine ait sitelerin grsel tasarmlarnn
puanlanmas neticesinde elde edilen veriler ile tasarmlarn
btnleik pazarlama iletiimi ve etkinlik adna iyiletirilmesi
iin neriler sralanmtr. Belirlenen kriterlerin internet sitelerinde olumlu ya da olumsuz olarak deerlendirilmesindeki
alt sorgu kriterleri (bulusallar) u ekilde belirlenmitir:
A.Renk
1.
Sadelik: 3 ila 4 farkl renkten fazlasnn kullanm
tasarmda karmaa yaratacaktr, tasarmlarda bu ilke dikkate
alnm m?
* Conte ve arkadalarnn Web Usability Inspection Technique
Based On Design Perspectives balkl bulusal deerlendirme
ynteminin kullanld almas referans olarak alnmtr.
2.
Uyum: Kart ve komu renk uyumu ile ntr renklerin kombinasyonlar ve armoni gibi genel renk deerlendirme
ilkelerine uyulmu mu? Renklerin kullanmnda hakim renk
kullanm var m? Hakim renk benzer ya da kontrast renklerle
desteklenmi mi?
B.Yap (grsel hiyerari, mizanpaj ve denge):
1.
Denge: Simetrik veya asimetrik denge var m?
2.
Negatif alan: Sayfa tasarmnda izleyici gzn rahatlatacak boluklar yer almakta m? ereveler etrafnda yeterli
boluklar var m?
3.
Yalnlk: ok fazla sayda karmak e kullanm
tasarmn yalnln bozacaktr Bu nedenle az sayda grsel e
9

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

kullanlmas ya da kullanlan grsel elerin doru ekilde


konumlandrlmas gerekmektedir. Sayfadaki eler yeterince
sade mi?
4.
nem sras: nemli eler mi, nemsiz eler mi n
planda grlyor? Kullanlan tasarm elerinin nem sras uygun mu?
5.
likili eler: Birbirleriyle ilikili elerin arasndaki
iliki belirtilecek ekilde sayfa dzenlemesi yaplm m?
C.Tipografi
1.
erik uyumu: Kullanlan yaz tipleri ierik ile uygun
grnyor mu?
2.
Okunakllk: Kullanlan yaz tipi okunakl m? Gereksiz yere trnakl, serifli yaz karakteri kullanm var m?
3.
Espas: Harf aras boluklar yeterli mi?
4.
Satr uzunluu: Satr uzunluu en fazla 50 karakter
olmaldr. Bu kurala dikkat edilmi mi?
5.
Punto: Kullanlan puntolar ok mu kk ya da byk?
Uygun puntolar kullanlm m?
6.
Satr aras boluk: Satrlar aras boluklarda kelime
yksekliinin si kural vardr. Bu kurala dikkat edilmi mi?
7.
Dikkat ekici tipografik e: Belirli kelime ya da
karakterlere kaln, italik, alt izili, renkli gibi belirteler
uygulanm m? Uygulandysa bu uygulama gerekli midir?
Uygulanmadysa uygulanmal mdr?
8.
Balk: Balklar renk, byklk, karakter, yerleim
ynnden tasarma uygun mu?

9.
Yabanc dil: Turistik bir sayfada olmazsa olmaz olan
yabanc dil seenei var m?
10.
Hareket: Sayfada akan yazlar okuma hz bakmndan
uygun mu?
D. Kullanlan grsel objeler (resim, fotoraf, grafik ve
ilstrasyonlar)
1.
Fon grseli: Arka planda kullanlan grsel obje
karmaa yaratyor mu? Metinlerin okunmasna engel oluyor
mu? erik ile uyumlu mu?
2.
Mesaj: Her bir objede tek mesaj kuralna uyulmu mu?
3.
Metinle ilgililik: Kullanlan grsel objeler metin ile ilgili mi?
4.
Kadraj: Kullanlan grsel objelerdeki kadrajlama uygun mu?
5.
Yn: Kullanlan grsel objelerin yn, sayfay okutacak ekilde mi?
6.
Hareket: Sayfada kullanlan hareketli grsel objeler
sayfann genel yapsna uygun mu?
Bulgular ve Deerlendirme:
Toplamda 19 ehire ait web sitesinin tasarm elerinin
deerlendirildii bu almann ilk aamasnda renk faktr
dikkate alnarak sadelik ve uyum alt kriterleri incelenmitir. Bu
balamda tasarmn temelleri itibaryla sadelik 3-4 renk kullanm
ile snrlandrlrken uyum ise kombinasyon, armoni, hakimiyet
ve kontrastlk deikenleri paralelinde deerlendirilmitir.

Tablo 2: Destinasyon ehirlere ilikin web sitelerinin renk deikenlerinin deerlendirilmesi


Renk deerlendirmesine ilikin sonularn yer ald Tablo
2den de izlenebilecei zere Ankara, stanbul, zmir, Antalya,
Amasya, Edirne, Ktahya, Kars, Mardin ve anlurfa illerine
ait web siteleri, tam puan almtr. Gaziantep ve Hataya ait
web sitelerinde uyum ve Nevehirin web sitesinde de sadelik
10

asndan sorunlar olduu tespit edilmitir. Adyaman, Bursa,


Konya, Manisa, Sivas ve Trabzona ait web siteleri ise tasarmda
renk dengesi itibaryla olumsuz olarak deerlendirilmitir. Tm
bu tespitlerin yansra web sitelerindeki tasarm bileenlerinin
iletiim etkisi itibaryla renk faktr balamnda tanmlanabilen

Web Tasarmnn nemi : Destinasyon Web Sitelerinin Grsel Tasarmlarnn Deerlendirilmesi (5 - 16)

en nemli sorun btnsellik ilkesine uyulmamasdr. Bilindii


zere ilgili web siteleri Kltr ve Turizm Bakanlna bal il
mdrlkleri tarafndan ekillendirilmitir. Ortak kurum kltr
beraberinde ortak bir tasarm dilini de getirir gr balamnda

deerlendirilen web sitelerinin renk dalmlar genel olarak


incelendiinde, bylesi bir uyum ve dengenin mevcut olmad
tespit edilmitir ki, bu da iletiim etkinlii asndan negatif etki
eleman olarak yorumlanmtr.

Tablo 3: Destinasyon ehirlere ilikin web sitelerinin yap deikenleri ynnden deerlendirilmesi
ehir destinasyonlarna ait web sitelerinin tasarmlarnn
etkinliinin yapsal bileenler itibar ile deerlendirildii Tablo
3den de izlenebilecei gibi hibiri tam puan alamamtr. Simetrik ve asimetrik dengenin incelenmesi neticesinde Ankara,
zmir, Antalya, Adyaman, Amasya, Bursa, Edirne ve anlurfa
dndaki 11 ile ait web sitesinde denge kuralnn gzetilmedii
grlmtr. nternet kullancs konumundaki bireyin ilgili siteyi zitaret ettiinde gerek arad bilgiye eriimini etkinletiren
gerekse ilem kolayl sunan alansal boluklarn kullanmnn
da zmir, Amasya, Edirne, Ktahya ve anlurfa dnda ya var
olmad ya da yetersiz snrlar iinde kald tespit edilmitir.
Alglama teorisi gereince kii ok sayda unsurun bulunduu
bir vitrine baktnda, ihtiyac olan rn grmesi glemekte,
bir anlamda seici alglamay gerekletirememektedir. Bunun sonucunda da davransal tepkinin gereklemesi mm-

kn olamamaktadr ki, bu durum web site tasarmlar iin de


geerli olmaktadr. lgili web siteleri de sz konusu yalnlk
faktr itibaryla incelendiinde 19undan 10unda yalnlk faktrnn dikkate alnd grlmektedir. Tasarmda kullanlan
elerin nem srasna gre diziliinde ise dier tm sitelerde
hatalar olduu grlrken sadece anlurfaya ait web sitesinde sistematie uyulduu belirlenmektedir. Sz konusu eler
arasndaki iliki ve bu ilikinin sunumu sorgulandnda da;
Edirne, Konya, Manisa ve Sivas dndaki illerin tmnde
dengeli sunumlar kmaktadr. Deerlendirmenin rneklemini tekil eden web sitelerinin tasarmndaki yapsal bileenler
btnsel olarak deerlendirildiinde grlmektedir ki; zmir,
Amasya ve anlurfa dndaki tm illere ait web sitelerinde
iletiim etkinlii balamnda eksiklikler olduu sonucu ortaya
kmaktadr.
11

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Tablo 4: Destinasyon ehirlere ilikin web sitelerinin tipografi deikenleri balamnda deerlendirilmesi
12

Web Tasarmnn nemi : Destinasyon Web Sitelerinin Grsel Tasarmlarnn Deerlendirilmesi (5 - 16)

Genelde 10 kriterin sorguland ve bu paralelde ilgili sitelerin


tipografi asndan tasarm iletiimi etkinliklerinin denetlendii
aratrmann nc ksmnda Tablo 4deki sonulara
ulalmtr. Deerlendirme kapsamnda yer alan web sitelerinin
ierik uyumu, okunakllk, espas, satr uzunluu, punto, satr
aras boluk, dikkat ekici tipografik e, balk, yabanc dil ve
hareket balamnda deerlendirilmesi neticesinde Tablo 4de de
grlmekte olduu zere; sadece anlurfann web sitesi tam
puan almtr. Ankara, stanbul, zmir, Antalya, Amasya, Bursa, Konya, Kars, Sivas ve Trabzona ait web siteleri tipografik
elerin etkin kullanm itibaryla ortalamann snde kalmtr

(6-7 puan). Bu tabloda en dikkat ekici nokta, Antalya ve


anlurfa dndaki sitelerin tamamnda yabanc dil butonunun
bulunmamas olmutur. lgili ehirlerin dnyaya alan vitrinleri
olan bu sitelerde bylesi bir boluun varl iletiim etkinliini
tehdit eden nemli bir eksiklik olarak deerlendirilmitir.
Balklarn uygunluu, dikkat ekici tipografik e kullanm ve
satr aras boluklarda da benzer sorunlarn varl da tasarm
srecinde tipografik elerin iletiim etkinlii itibaryla aktif kullanmna zen gsterilmediinin ana gstergeleri olarak
yorumlanmtr.

Tablo 5: Destinasyon ehirlere ilikin web sitelerinin grsel obje deikenleri balamnda deerlendirilmesi
Web sitelerinin grsel tasarmnda kullanlan resim, fotoraf,
grafik ve illustrasyonlarn yani grsel objelerin deerlendirilmesi
neticesinde, deerlendirilen sitelerin 19undan 12sinde arka
planda kullanlan objelerin karmaa yaratmad, metinlerin okunmasn zorlatrmad ve ierikle uyumlu olduu
belirlenmitir. Tablo 4den de izlenebilecei gibi Ankara,
stanbul, Adyaman ve Manisa dndaki tm sitelerde verilen
her objeye tek mesaj kullanm kuralna uyulduu, kullanlan grsel objelerin metinle ilgili olduu saptanmtr. Grsel gelerin

kadrajlar, yn ve hareketlilikleri genel olarak incelendiinde


uygunluun incelenen sitelerdeki dalm %50 seviyesinde
izlenmitir. Bu balamda grsel objelerin kullanmnda zmir,
Antalya, Edirne, Manisa, Nevehir, Kars ve anlurfa illerine
ait web siteleri baarl bulunmutur. Dolaysyla btnselliin
yakalanmas adna rnek bir model belirleyerek uygulamann
tm alanlara yaygnlatrlmasnn nemi bu noktada da tespit
edilmitir.
13

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Tablo 6: Destinasyon ehirlere ilikin web sitelerinin tasarm deikenleri balamnda deerlendirilmesinin genel sonular
ehir destinasyonu olarak deerlendirmenin rneklemi olarak
belirlenen 19 web sitesinin tasarm bileenlerinin genel sonular
incelendiinde en yksek puan anlurfa (22 puan) almtr.
lgili sitede belirlenen en nemli sknt, yalnlk gesinin dikkate alnmamas olarak belirlenmitir. Ayrca site yabanc dil
seeneinde ngilizcenin yansra Rusa ve Almanca gibi be
farkl alternatifi barndrmas nedeniyle lkemizin ehir destinasyon tantmnda dnyaya alan penceresi olarak Etkili Bir
rnek eklinde deerlendirilmitir. Sunulan dil seeneklerinden
bir tanesinin iler olmad tespit edilmitir.

sayfada ok fazla enin bir arada sunulmaya allmasdr.


Grsel tasarmlarn birincil kuralnn sadelik olduu gz
nnde bulundurulduunda bu durum sitelerin iletiim etkisini
olumsuz ynde etkileyen engellerden bir dieri olarak karmza
kmaktadr. zetle gerekletirilen deerlendirme neticesinde lkemizdeki ehir destinasyonlarna ait web sitelerinin
tasarmnda ciddi skntlar izlenmektedir ve bunlar iletiim etkisini olumsuz ynde etkileyecek niteliktedir.

anlurfa dnda yabanc dil seenei sunan tek il Antalyadr


ve burada da sadece ngilizce seenei yer almaktadr. anlurfa
ve Antalya dnda deerlendirilen hibir destinasyon sitesinde yabanc dil seenei yoktur. Bu durum, kltr ve turizm
temal destinasyon siteleri ynnden byk bir olumsuzluktur.
Gerekletirilen deerlendirme sonucu ikinci srada 19 puan ile
zmir; nc srada Amasya ve Edirne; drdnc srada Antalya;
beinci srada ise Ankara, Kars ve Mardin destinasyonlarnn
web siteleri yer almaktadr. 15 puann altnda puan alan dier
sitelerde ise grsel tasarmlar balamnda byk eksiklikler
sz konusudur. Btnsel deerlendirildiklerinde ilgili sitelerin
grsel tasarmlar ynnden gze arpan en temel sorun ise ana

Trkiyenin turizm ynnden olduka gelimi bir lke


olmas; turizme ilikin tantm abalarna youn oranda ihtiya
duyulmas gibi etkenler Trkiyeye ait turistik deerlerin etkin
iletiim kanallar araclyla duyurulmasna olan gereksinimi artrmaktadr. Gnmzde birok sosyo-ekonomik amal
faaliyette olduu gibi turistik harekette de rn sorgulamadan satn alma tepkisine kadar saysz sre, internetteki web
sitelerinde gereklemektedir. Web sitelerinin okunakll ve
ziyaret edilebilirliindeki en temel etkenlerin banda ise grsel
tasarm gelmektedir. Sektrel deerlendirme sonucunda grlen
en temel sorunun Trkiyede yerel ynetimlerin idaresindeki
destinasyonlarn internet kanalyla tantmlarnda byk eksik-

14

SONU

Web Tasarmnn nemi : Destinasyon Web Sitelerinin Grsel Tasarmlarnn Deerlendirilmesi (5 - 16)

eksiklikler olmasdr. Bu nedenle alma Trkiyedeki turistik


yerel destinasyonlarn internet kanalyla tantm almalar zerinde younlatrlm ve gerekletirilen bulusal deerlendirme
sonucunda neriler sralanmtr.

tesi niteliini tamaktadrlar. Tm sitelerin Kltr ve Turizm


Bakanlna bal olduu anlalmasna ramen grsel tasarm
ve iletiim etkisi balamnda btnlk bulunmad izlenmektedir.

almann erevesi itibar ile mevcut literatr incelendiinde


web sitelerinin tasarm bileenleri ile iletiim etkinlii arasndaki
kpry dikkate alan yeterli sayda almann varolmad
belirlenmitir. Mevcut almalardaki ierik ve web analizlerinin, rnekleme dahil edilen sitelerin fonksiyon denetimleri ile
etkileim yetenekleri balamnda gerekletirilmesine karn
iletiim srecinde hedef etkide nemli paya sahip olan grsel tasarmn inceleme d kald grlmtr. te yandan
gnmzde her geen gn nemi belirginleen sektr dalmlar
dikkate alndnda hizmet sektr ve zellikli olarak da turizm
sektr karmza kmtr. Trkiyenin turizm ve kltrel
deerler ynnden olduka zengin bir lke olmas paralelinde
ulalan bulgularn genellenmesi neticesinde de deerlendirmenin
erevesi izilmitir. Deerlendirmeye ilikin rneklemin belirlenmesinde Trkiye Kltr ve Turizm Bakanl tarafndan
gerekletirilen Trkiye Turizm Stratejisi balamnda turizmi
gelitirilecek marka kentler dikkate alnmtr. rnekleme dahil
edilen kentlerin grsel deerlendirmesi gerekletirilecek web
sitelerinin seiminde ise arama motorlarndan kan sonulara ve
sitelerin dorudan kltr ve turizm ierikli olmasna gre hareket
edilmitir. Arama motorunda sadece ehir ismi yazldnda turizm ile ilgili - ilgisiz birbirinden ok farkl sonulara ulald
grlmtr. Bu nedenle rneklem kapsamna alnacak siteler
belirlenirken, deerlendirmede denklik salanmas ynnden
tek dil, tek ses, tek kaynak ilkesinden hareket edilmitir ve
ehirlerin turistik ve kltrel deerlerinin tantmlarn kamusal
dzeyde gerekletiren Kltr ve Turizm l Mdrlkleri Web
Siteleri deerlendirme kapsamna alnmtr.

Tm bu tespitler neticesinde belirlenen sorunlara ilikin zm


nerileri u ekilde belirlenebilmektedir:

Deerlendirme sonucunda ele alnan sitelerin tasarm anlamnda


btnle sahip olmadklar grlmekle birlikte her bir destinasyonun web sitesinin ana sayfasna yerletirilen ynlendirme
butonlarnn hemen her sitede ayn olduu grlm ve tm sitelerde Ana Sayfa, Atatrk, Genel Bilgiler, Tekilat emas, Kltrel Detaylar, Turizm Aktiviteleri, Kamu Hizmet Standartlar,
Gezilecek Yerler, Fotoraf Galerisi vb. butonlar olduu tespit
edilmitir. rneklem kapsamna alnan tm sitelerin adreslerinin de www.sehirad kultur.gov.tr biiminde olmas, sitelerin
tamamnn temelde tek merkeze bal olduunun en nemli
gstergesi olarak deerlendirilmitir.
Aratrma neticesinde gze arpan bir dier nemli bir nokta ise turizm web sitelerinin olmazsa olmaz unsuru olarak deerlendirilen
yabanc dil seeneinin varolup olmamasyla ilikilidir. Ele
alnan 19 destinasyon web sitesinden sadece ikisinde yabanc dil
seenei olduu grlmtr. Bunlardan biri olan Antalyann
web sitesindeki ngilizce seeneine tklandnda www.goturkey.com adresli Trkiye Resmi Turizm Portalnn Antalya
sayfasna ynlendirme gerekletirilmektedir.
Grsel tasarmlar balamnda ise sitelerin butonlarnn tekdze yerletirilmi olduu grlmektedir ki bu durum, sitenin kullanlln olumsuz ynde etkileyen nemli bir unsurdur. Tm mesajlarn ana sayfada verilmeye allmas iyi
bir web sitesinin tamas gereken yalnlk zelliine glge
drmektedir. ok fazla ve gereksiz enin ana sayfada yer
almas sonucu tasarmn izleyici algsndaki nem sras da
yanl ekilde olumaktadr ve bununla birlikte sitelerin pek
ok ou, belediye web sitelerinin proje / aktivite tantm si-


Arama motorlarnda sadece ehrin adnn yazlmasyla
ilk sralarda Kltr ve Turizm l Mdrlklerinin sitelerinin
kmas salanmaldr.

Sitelerin ana sayfalarnda yer alan eler ana balk
butonlaryla gruplandrlarak farkl sayfalara ynlendirmelerle
ierik yalnlatrlmaldr.

Tm kltr ve turizm sitelerine en az biri ngilizce olacak ekilde yabanc dil seenei / seenekleri eklenmelidir.

Bakanla bal Kltr ve Turizm l Mdrlkleri
sitelerinin tamamnda tasarm ve grsel tasarm balamnda
btnlk salanmaldr.

Tm sitelere arama motoru / site haritas seenekleri
eklenmelidir.

Butonlar Kltrel Deerler ve Turistik Aktiviteler
eklinde iki ayr balkla gruplandrlarak sol stuna yerletirilm
elidir.

Tm sitelerde olmas gereken butonlar, tm sitelerde
ayn standartta yer almaldr.

Kullanlan tm balklarda ayn tarz seilmelidir.

Gereksiz kaln, italik, glgeli ya da alt izili metinlere
yer verilmemelidir.

Metin ve zemin renginin gz yormayacak ekilde
kontrast yaratmas salanmaldr.

Sayfalarn grsel dengesine dikkat edilmelidir.

levsel olmayan linkler karlmaldr.

Tm sitelerin ana sayfalarnda yer alan eler
azaltlarak sayfalar yaln hale getirilmelidir.
21. yzylda byk nem tayan, hemen herkesin herhangi bir
konuya ilikin n bilgi almak amacyla kulland bir iletiim
arac olan internetin etkin ve iler ekilde kullanlmasnn
gereklilii gz ard edilemeyecek bir gerektir. zellikle
nem verilen sektrlerde bilinli kullanmnn nemli getiriler
salayacak bir iletiim arac olmas internetin daha fazla dikkate
alnmasnn en byk nedenidir. Yaln, kullanl ve iyi ileyen
gncel bir internet sitesinin kurumlara salayaca faydalarn
says sonsuzdur. zellikle turizm gibi n bilginin younlukla
internet ortamndan saland sektrlerde web site tasarm zel
bir uzmanlk gerektirmekte ve ansa braklamayacak kadar hayati saylmaktadr. Bu erevede gerekletirilen deerlendirme
neticesinde yukarda sralanan nerilerin yerine getirilmesi,
kltr ve turizm bakmndan nemli zenginliklere sahip olan
Trkiyeye ekonomik anlamda byk getiriler salayacaktr.

KAYNAKA
Atay, Ltfi (2003). Destinasyon Pazarlamas Ynetimine likin
Stratejik Bir Yaklam, Dokuz Eyll niversitesi letme
Fakltesi Dergisi, Cilt IV, Say 2.
Becer, Emre (2002). letiim ve Grafik Tasarm, Ankara: Dost
Kitabevi.
Conte T. & Massolar J. & Mendes E. & Travassos G. (2009).
Web usability inspection technique based on design perspectives, IET Software, Vol.3, Iss:2, s.106 123.
Cox, B.G. Dale (2002). Key Quality Factors In Web Site De15

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

ign and Use: An examination, International Journal of Quality


& Reliability Management, Vol. 19 Iss: 7.
Dake, Dennis (2005). Aesthetics Theory. Handbook of Visual
Communication - Theory, Methods and Media. Ken Smith vd.
(Ed.) London: Lawrence Erlbaum Associates: 3 - 23.
Internet World Statics (2011). Eriim: http://www.internetworldstats.com/stats.htm, 10.05.2012.
Ivory, Melody & Hearst, Marti (2002). Improving Web Site Design, Internet Computing, IEE, School of Manage, California
University, Vol.6, Issue 2, p.56 63.
Kurtulu, Kemal (2010). Aratrma Yntemleri, stanbul: Trkmen Kitabevi.
Kltr ve Turizm Bakanl, Eriim: http://www.kultur.gov.tr/
TR/dosya/1-70089/h/ttstratejisi2023.pdf, 10.02.2012.
Lee, Sung Heum & Boling, Elizabeth (1999). Screen Design
Guidelines for Motivation in Interactive Multimedia Instruction:
A Survey and Framework for Designers, Educational Technology, 39: 19 26.
Morgan, Nigel ve Pritchard, Annette (2005). Turizm Sektrnde
Reklamclk. stanbul: MediaCat Yaynlar.
Nielsen, Jakob & Molich, Rolf (1990). Heuristic evaluation of
user interfaces. In: Carrasco, Proceedings of the ACM CHI 90
Human Factors in Computing Systems Conference 1990. Jane
and Whiteside, John (eds.) Seattle: Washington,USA: 249-256.
zcan, Ouzhan (2003). nteraktif Media Tasarmnda Temel
Admlar, Ankara: Kltr Yaynlar.
zdemir G. (2008). Destinasyon Pazarlamas, Ankara: Detay
Yaynclk.
Pingdom, Eriim: http://royal.pingdom.com/2012/01/17/internet-2011-in-numbers/, 10.05.2012.
Trk Dil Kurumu, Byk Trke Szlk, Eriim: http://tdkterim.gov.tr/bts/.
Uar, Tevfik Fikret (2004). Grsel letiim ve Grafik Tasarm,
stanbul: nklap Kitabevi.
Ylmaz, Cneyt (2000). Web Organizasyonu ve Tasarm, Tbitak Ulakbim, Eriim: www.ulakbim.gov.tr/ belgeler/ 2000web.

16

SEL BAKENTLERN KENT PLANLAMA YKS: ANKARA,


BRASILIA, CANBERRA, ISLAMABAD, WASHINGTON DC
Aygl KILIN*

ZET

Bakent, bir lkenin da bakan yzdr. Bu nedenle birok lkede, bakentin grsel ve ilevsel adan estetik ve kusursuz olmas
iin zel bir aba sarf edilir. Kent planlama eylemi, kentsel alann dzenlenmesi erevesinde kent fonksiyonlar arasnda ahenkli bir ilevsellik yaratarak, kentsel alan; salkl, uyumlu ve yaanabilir klmann balca uygulama arac olmutur. Dolaysyla
bakentler iin kent planlama eyleminin zel ve ayrc bir yeri bulunmaktadr. Bu almada, ncelikle kentsel gelimenin ve kent
planlamasnn kuramsal erevesi belirtildikten sonra, bir kent iin bakent olarak seilmenin ayrc nitelii vurgulanmtr.
Sonrasnda, seili bakentlerin ilk kent planlama srecini ieren kent planlama yklerine yer verilmi ve bu srete yaanlan
sorunlarn, kentsel gelimeyi nasl ve ne ynde etkiledii konusu zerinde durulmutur.
Anahtar Kelimeler: Kent, Kentsel Gelime, Bakent, Kent Planlamas

URBAN PLANNING STORIES OF SELECTED CAPITALS: ANKARA,


CANBERRA, ISLAMABAD, WASHINGTON DC
ABSTRACT

Capital is a countrys face looking at outside. Therefore, in many countries a special effort is exerted for making the capital aesthetic and perfect in visual and functional aspects. Creating a harmonious functionality between the urban functions in the frame of
the urban-area arrangements; the action of urban planning has become the main means of application for making the urban area
healthy, compatible, and habitable. Hence, the action of urban planning has a special and distinctive place in capitals. In this study;
firstly the theoretical framework of the urban development and urban planning has been specified. Then, for a city, the distinctive
feature of being elected as the capital has been emphasised. Lastly, the urban planning stories including the initial urban planning
processes of the selected capitals have been handled; and the subject of how and in what direction the problems faced in these processes affected the urban development has been dealt with.
Keywords: City, Urban Development, Capital, Urban Planning
*Yrd. Do. Dr., ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Ynetimi Blm

GR
Kent, znde barndrd dinamikler nedeniyle olgusal
olarak srekli deiip gelimitir. Bu niteliinden dolay da
canl bir organizmaya benzetilmitir. Modernlemenin de bir
lt saylmas nedeniyle tarihsel srete sosyal ve meknsal geliimine yn verilmek ve ona, bir kimlik kazandrlmak
istenmitir. Dolaysyla kentsel alanda planlama, kanlmaz bir
eylem olmutur. Bir kentin, bakent olarak seilmesi, onu, kamusal binalarn fiziksel olarak konumlandrld ve lkenin, bu
noktadan ynetildii balca odak merkezi konumuna getirmitir.
Ayrca ulusal ve uluslararas anlamda ok ynl ilikilere meknsal anlamda ev sahiplii yapma nitelii, ona, dier kentler
arasndan syrlarak bir cazibe merkezi olma frsat sunmutur.
Bu balamda bakentler, toplumun politik, ekonomik ve sosyal
durularn tanmlayan birer simge olarak nitelendirilmitir.
Bu almaya konu olan ve seili bakentler olarak tanmlanan
Ankara, Brasilia, Canberra, Islamabad ve Washington DC,
mevcut ok saydaki lke bakentlerinden sadece bir kadr.
Buna karn farkl zaman dilimlerinde bakent nitelii kazanmakla birlikte bu bakentleri ne karan, onlar ayrc ve
aratrlmaya deer klan baz ortak niteliklerin varlndan
sz edilebilir. rnein sz konusu bakentlerin, bakent seilir
seilmez uluslararas bir yarmayla balayan bir planlama eylemine konu olmas, ortak niteliklerden biri olmutur. Planlama
eyleminin, dorudan siyasal iktidarn iradesi ve takdiri erevesinde gerekletirilmi olmas ve bu eylemin gerektirdii finansal
maliyetin, dorudan siyasal iktidar tarafndan stlenilmi olmas

bir baka ortak nitelik olarak belirmitir. Ayrca planlama eyleminin, kent planlama kuramlarndan beslenen ve alannda uzman
olan kent planlamaclar tarafndan gerekletirilmi olmas,
sz konusu bu bakentlere ilikin ayrc niteliklerden bir dieri
olmutur.
Bu almada, ncelikle kentsel planlamann kuramsal erevesine ve bakent olmann ayrc niteliklerine yer verilmitir.
Devamnda, alfabetik sra gzetilerek, her bir bakentin kent
plannn hazrlanp uygulamaya konulmas srecinde kent ya da
konut tasarm leinde yaanan gelimeleri ieren kent planlama yklerine yer verilmitir. Son olarak da her bir bakente
ilikin planlama eyleminin toplumsal beklentileri karlama
nitelii zerinden sz konusu eylemin baarl/baarszl
balamnda ilk bakent plannn zaman iinde nasl ve ne ynde
gelitii/deitii zerinde durulmutur. zetle bu alma, bir
lkenin en nemli kenti olarak kabul gren bakente ilikin
kent planlamas zerinden kent planlama eyleminde yaanan
zorluklarn doru okunmasna katkda bulunmay hedeflemitir.

2.

KENT PLANLAMASININ
TARHSEL ARKA PLANI

Kent, tanmlanrken, bir takm ltler kullanlmtr. Sz konusu bu tanmlarda siyasal, fiziksel ve fonksiyonel ltler
kullanld gibi ikincil ilikilerin yaand mekn olarak
younluk, heterojenlik, uzmanlama ve iblm (Yldz, 1995:
3; Duru, 2002: 7) gibi ltlerin de ne kt grlmtr.
17

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Tarmsal olmayan, retim yaplan ve tm retimin


denetlendii, datmn koordine edildii, belirli teknolojinin
beraberinde getirdii byklk, younluk, heterojenlik ve
btnleme dzeyine varm yerleme tr (Kartal, 1978: 5)
eklindeki kent tanm, bu ltlerin ounu iermesi asndan
en kapsaml tanm olarak belirtilebilir. Kentler, tarih boyunca
kltr ve medeniyetin doduu, gelitii ve yayld kuvvet
merkezleri olmutur. Bugnk arkeolojik veriler, tarihte ilk kent
ve kentleme olgusunun Gney Mezopotamyada Uruk (Warka)
ve evresinde gerekletiini gstermitir (evik, 2005: 3). Bat
dnyasndaki kent gelimesi ise Atina, Korent, Isparta gibi Eski
Yunan kentleriyle balatlmtr (Yrkan, 2006: 34). lk kentler
biimlenirken, dier bir ifadeyle antik kentler biimlenirken,
ortak hayatn birok dank organn bir araya getirmi, surlar iinde bu organlarn karlkl ilikilerine olanak tanmtr.
Toplumsal yaama ilikin depolama olana (binalar, mahzenler, arivler, antlar, tabletler, kitaplar) sayesinde ise kentler,
karmak bir kltr nesilden nesille aktarabilecek nitelie
kavumutur (Mumford, 2007: 683-684).
Planlama, teknik adan gelecee baklp gzlenen seenekler
arasnda uyum seimlerinin yaplmas ve bunlarn uygulamaya
konulmas sreci olarak tanmlanmtr (Baykan, 2004: 3; Baykan, 2007: 309). Bir baka tanma gre planlama; sosyal, psikolojik ve politik adan arzu edilen ile mali ve teknik gibi olanaklarn
badatrlmas eylemidir (Yavuz, 1978: 49-51). Planlama eyleminde kent planclarna/tasarmclarna ilikin grev (misyon)
ise yle tanmlanmtr: Yeni yerleme alanlarnda modern
yaamn gerektirdii tm karmak ilikiler ann, mevcut
yerlemede yaanan sorunlar olabildiince zmeye ynelik
yeni nlemlerin gelitirildii bir planlama yaklam gelitirme
yetisini ortaya koyabilmi olmalardr (Ersoy, 2007c: 22).
Kent planlamasnn bir disiplin olarak geliimi ve kabul grmesi
yeni saylr. Ancak tarih boyunca her uygarln kentleri meknsal bir dzenlemeye konu olmutur. Huotun, eski uygarlklarn
mekn dzenlemesine ve kent ehresinin karakteristik elerine
bu anlamda iaret etmesi, sz konusu tespite dayanaklk etmitir
(Hout, 2000). Sanayi Devrimi ile birlikte Avrupann sanayilemi
kentlerinde, ekonomik ve sosyal meknda hzl bir dnm
yaanmtr. Kentsel alanda kar karya kalnan, kiinin alt
yapsn oluturan ve tm ekonomik iliki ve faaliyetleri kapsayan
ekonomik mekna; yine kiinin st yapsn oluturan ve kiinin
benimsedii ve zmsedii tm sosyal ve tinsel deerleri, tavr
ve davranlar kapsayan sosyal mekna ilikin (Kartal, 1992:
50) sorunlar, kent planlama kuramlarnn gelimesinde balca
tetikleyici unsur olmutur. Tarihsel sre boyunca yaanan demografik, siyasal, ekonomik, sosyal ve kltrel deimeler dzleminde kentler; antik kentler, sanayi ncesi kentler, sanayi
kentleri ve sanayi sonras kentler olarak snflandrlmtr. Bu
balamda gelien kent kuramlar ise genel olarak geleneksel
kuramlar ve ada kuramlar eklinde snflandrlmtr (Kele,
1972: 5-24). Ayrca kent topyaclarnn ideal kent modelleri ve
20. yzyl kent topyalar, kent sorunlarna kar kurgusal olarak
retilmitir.
Tarihsel sre boyunca yaanan kentsel sorunlar karsnda
dnrlerce kurgusal olarak retilen ideal kent modellerinden
bazlar uygulanabilmitir. Ancak sz konusu bu topik kent
modellerinin byk ksm, kent tasarmclar (planlamaclar)
iin yeni kent planlama modelleri oluturma bakmndan ilham
kayna olmaktan teye gidememitir. Ertana gre, topyac sosyalistler olarak bilinen Saint-Simon, Charles Fouries ve Robert
Owen tarafndan yaratlan topik (hayali) kent tasarmlar, esas
18

itibariyle Sanayi Devrimi ile balayan kapitalist retim srecinin


yaratm olduu hzl kentleme, salksz alma, salksz
yaama ve barnma koullar ile salksz kentsel evreye bir tepki olarak domutur. Ayn ekilde Ebenezer Howardn Bahe
Kent; Frank Lloyd Wrightn Broadacre (geni dnm) Kent;
Le Corbusierin Insal Kent ve ada Kent tasarmlar da
20. yzyl kent topyalar olarak ne km (Ertan, 2004: 6-10)
ve bu tasarmlar, birok kent planlamacya, geni grllk
kazandrp onlarn yolunu aydnlatmtr.
19. yzylda hzl sanayilemenin ve sermaye birikiminin
yaratm olduu olumsuz sosyal ve meknsal dnm nedeniyle kentsel reform hareketleri geliirken, dier taraftan kentsel
yap da bu iki unsurun salad olanaklar zerinden yeniden
biimlenmitir. Dier bir ifadeyle kent yapsn biimlendirmede, yeni kapitalist sanayi arlkl ekonominin oluturduu
refah seviyesindeki ykselme ve kentsel reform hareketlerinin
bymesi etkili olmutur (Thorns, 2004: 17-18). Sz konusu
bu reformalist hareketlerin ngrd gzel kent hareketinin
kkenleri Enlil (2011)e gre, 19. yzyl Avrupa kentlerinin
(Parisin) geni bulvarlarna dayanmasna karn, sz konusu
hareket, Amerikada ortay km ve burada gelimitir. Ancak 1930lu yllarda esin kayna olan Avrupaya geri dnerek,
dnemin totaliter rejimleri altnda bu hareketin grkemli projeleri, Avrupa corafyasnda geni uygulama alan bulmutur.
Sz konusu bu harekette; simetri, slup birlii, dzen, antsallk
ve geni bulvarlar gibi nitelikler ne kmtr. Ne var ki, gzel kent hareketlerinin projeleri, st gelir gruplarnn beklentilerine odaklanm ve bu hareket kapsamnda, dk gelir
gruplarnn gndelik yaamlar ve bunlarn karlatklar sorunlar ncelenmemitir. Ayrca kentsel alana reformalist sembolik
bir estetik anlayyla yaklalm ve pahal projeleri nedeniyle
finansman glk yaratmtr. Sz konusu gzel kent hareketi,
seilmi bakentlerin kent planlama eylemi zerinde de belirleyici olmutur. Dolaysyla tm bu topik kent tasarmlar ve reformalist kentsel hareketler, kentsel planlama konusunda anlaml
bir bilgi birikimi salarken, ayn zamanda birok planlamacnn
yetitirilmesi ve sre iinde daha toplumsal kent tasarmlarnn
retilmesi konusunda nemli bir rol stlenmitir.
Kentsel gelime olgusu balamnda srekli olarak deien
kent sorunlar karsnda daha salkl ve yaanabilir bir kentsel alan yaratmak iin deiik zamanlarda, eitli kent planlama kurumlar gelitirilmitir. ou kez nceki kent planlama kuramna bir tepki olarak gelien sz konusu planlama
kuramlar, Klasik Kent Planlama Kuramyla balatlabilir. Bu
kuramda, planlama; ett ve aratrma, fiilen plan yapma
ve plan uygulama biiminde aamal bir eylem olarak
grlmtr (Kele, 1997: 99). Bu aamal eylemin balca
amac; insanlar salkl, rahat ve gzel yerlemelerde yaatmak
ynnde olmutur. Ancak bu yaklamda ekonomi esine neredeyse hi yer verilmemi olmas, planlamann geni lde
teknik bir aba gibi grlmesine neden olmutur. Kapsaml
Kent Planlama Kuramnda planlama; bir yerel ynetim birimi
tarafndan hazrlanan ve o yerlemenin fiziksel gelimesine
ilikin kararlarn alnmasnda bavurulacak siyasa rehberi
eklindeki bir resmi belge niteliinde olmutur (Ersoy, 2007a:
116-117). Bu yaklamn temel ilkeleri arasndan en ok dikkati
eken ilkeler; kamu yararna hizmet etme anlay, planlama
srecinde vatandalarn katlmnn desteklenmesi, planlamann
uzun vadeli ve kapsaml olmasdr (engl, 2007: 64). Stratejik
Meknsal Planlama Kuram, 1980li yllardan itibaren planlama
alannn gndemine, geleneksel planlama yntemlerinin zellikle byk kentlerde grlen yeni olgu ve sorunlar karsnda

Seili Bakentlerin Kent Planlama yks: Ankara, Brasilla, Canberra, slamabad, Washngton DC (17 - 27)

yetersiz kald eletirisi zerine, daha esnek bir planlama yntemi olarak tasarlanmtr (Gedikli, 2007: 229-231). Bu yaklam
balamnda, planlamann uzun vadelilik anlay terk edilmi,
buna karn daha esnek kabul edilen ve piyasa eilimlerinin
kayglarn dikkate alan planlama anlay yerlemeye balamtr
(engl, 2004: 27).
Kent planlamas srecinde (plann hazrlanmas, finansmann
salanmas, uygulanmas ve denetlenmesi aamalarnda) rol
oynayan kent aktrlerine (devlete, yerel ynetimlere, sivil toplum kurulularna, rgtlenmemi kent halkna) bal olarak
farkl uygulama modellerinden sz edilebilir. Kent planlama
srecindeki uygulama modellerden biri olan yukardan aaya
planlama modelinde, devlet, meknsal dzenlemeyi kendi
anlay erevesinde ald kararlarla yine kendi uygular. Bu
uygulama modeline bir tepki olarak gelien aadan yukarya
meknsal planlama modeli ise gecekondu merkezli kentleme
olgusu balamnda aklanmtr (engl, 2007: 78-79). Buna
gre, modernist planlama yaklamnn yukardan aaya planlama anlayna karlk gecekondu merkezli kentsel gelime,
aadan yukarya bir karar verme ve uygulama srecine iaret
etmitir. Ayrca 1960l yllardan balayarak toplumsal bir muhalefet ile gelien ve aadan yukarya doru planlama modelini destekleyen savunmac planlama yaklam ise oulcu bir
toplumda, bata kent yoksullar olmak zere, kentin ihmal edilen
gsz ve korumasz kesimlerinin karlarnn savunulmas ve
planlama srecine dhil edilmesini amalamtr (Ersoy, 2007b:
197).

3.BAKENT OLMANIN AYIRICI ZELL


Bakent, siyasal iktidarn oturduu, ulusal g ve kltrn
sunulduu mekndr. Dolaysyla ynetim, siyaset, ekonomik, askeri, bilimsel ve kltrel ilevlerin geekletirildii ve
lke halknn kaderine yn verildii ana mekn durumundadr.
Bu nedenle bakent, lkenin aynas, gelimiliin sembol ve
milletinin umudu olarak grlr. Tarihte ilk nemli bakentler,
zellikle Douda Mezopotamya, Hindistan ve in gibi lkelerde
siyasal sistemin bir ifadesi olarak olumu ve ayn ekilde Bat
dnyasnda da Rnesans Dnemi yeni kentlerinin pek ou, ayn
amala kurulmutur (Tankut, 1993: 21). 18. yzyln sonlarnda
kurulan Washington, 20. yzyln ilk yarsnda kurulan Ankara
ve Canberra ile kinci Dnya Savanda sonra kurulan Brasilia
ve Islamabadn siyasi ve corafi adan bakent olarak seilme
nedenleri farkllk gstermitir. Ancak bu kentlerin, mevcut siyasal iktidarn iradesi sonucu bakent seilmi olmalar ve lkenin gurur misyonunu yklenecek ekilde yine siyasal iktidarn
iradesi balamnda ilk kent planlama eylemine konu edilmi
olmalar, sz konusu bakentlerin en nemli ortak noktalarn
oluturmutur.
Bakentler, sahip olduklar ilevler ve nitelikler balamnda
kendi aralarnda bir snflandrmaya tabi tutulabilir. Wolman (2008), bakentleri; ok ilevli bakentler, uluslararas
bakentler, politik bakentler, federal sistemdeki bakentler ve
niter devletlerdeki bakentler eklinde snflandrmtr. ok
ilevli bakentlere ekonomik, politik, sosyal ve kltrel anlamda
her ynyle ilevsel olan Londra, Paris, Tokyo, Moskova, Berlin
rnek gsterilebilir. Uluslararas bakentler, dier ilevlerin yan
sra uluslararas alandaki etkin rolleriyle ne kmakta olup Londra, Tokyo gibi bakentler bu gruba birer rnek olarak verilebilir. Politik ynleriyle ne kan bakentlerin dier fonksiyonlar
daha zayf olup Ankara, Canberra, Washington DC, Islamabad
ve Brasilia, bu grubun balca rnekleri olarak ne kmtr.
Federal sistemdeki bakentlere Washington DC, Brasilia, Can-

berra, Berlin; niter devletlerdeki bakentlere ise Ankara ve


Atina rnek verilebilir.

4.


BAKENT ANKARA, BRASILIA,


CANBERRA, ISLAMABAD VE
WASHINGTON DCNN
LK KENT PLANLAMA YKLER

Ankara, Brasilia, Canberra, Islamabad ve Washington DC,


bakent ilan edildikten hemen sonra, siyasal iktidarn, bu kentlere
ilikin ilk giriimlerinden biri, sz konusu bu kentler iin bir kent
plan eylemi hazrlatp uygulamaya koymak eklinde gelimitir.
Bakent ilan edilen bu kentlerin her biri iin yaplan ilk kent
plan hazrlama ve uygulama srecinin yksne, bu blmde
yer verilmitir. Sz konusu bakentlerin kent/konut tasarm
leinde fiziksel dzenleme ykleri, planlama eyleminin
kentsel sorunlar zme ve toplumsal beklentileri karlayabilme
yetisinin deerlendirilmesi, ayrca plann uygulanmas srecinde kar karya kalnabilecek olas skntlara ilikin bir fikir
oluturulmas asndan ele alnmtr.
4.1. Bakent Ankarann Kent Planlama yks
Kurtulu Sava sonrasnda Lozan Anlamasnn onaylanp geerlilik kazanmas zerine stanbuldaki Anlama Devletlerinin birlikleri, 2 Ekim 1923te stanbuldan ayrlmtr. Bu gelimeden
sonra Yeni devletin bakenti neresi olmal? sorusu akllar kurcalamaya balamtr. Bizanstan bu yana devletlere bakentlik
yapan stanbul, artk TBMM hkmeti ynetimine gemiti ve
yeni Trkiye Cumhuriyeti Devletinin ynetim merkezi oraya
tanabilirdi. Ancak Ankara, 27 Aralk 1919dan itibaren Trk
ulusal hareketinin ynlendirildii merkez olmu ve yeni devlet
de orada kurulmutu. O halde yeni devletin bakenti, Ankara
olabilirdi. Bakent seiminin bir yasa ile belirlenme aamasna
gelindiinde, bu ii, Trkiye Cumhuriyetinin kurucu liderlerinden smet nn stlenmi ve arkadalaryla Ankarann bakent
olmasn dzenleyen bir yasa nerisini, Meclise sunmutur. Tek
maddelik bu neri, 13 Ekim 1923 ylnda TBMMde byk
ounlukla kabul edilmitir (Turan, 1998: 292-293). Bu tarihten
itibaren Trkiye Cumhuriyeti Devletinin ynetim merkezi, Ankara olmutur.
Cumhuriyetin kurucu kadrosu Ankaraya geldiinde, kent,
demiryolu ve telgraf ann urak noktas olmak dnda, genel
anlamda dier birok Anadolu kentinden farksz durumdayd
(Cantek, 2003: 97). 1917 ylnda byk bir yangn geiren Ankara, bakent ilan edildiinde yirmi bin nfuslu, yeili, suyu
olmayan tozlu ve orak bir kasaba grnm sergilemekteydi. Yeni bakentte ynetim binalarna, hastanelere, yabanc
devlet adamlarn arlayacak konuk evine, eitim ihtiyacn
karlayacak fakltelere, sinema, tiyatro, klp, konferans salonu
gibi kltr ve elence merkezlerine ihtiya vard. Sz konusu
kentte, milletvekillerinin ve devlet memurlarnn oturacaklar
konutlar yoktu ve ulam yetersizdi. naat malzemesi byk
zorluklarla bulunuyordu ve yetimi insan gc yetersizlii nedeniyle mimar ve kent planclar, yabanc lkelerden getiriliyordu
(Bayraktar, 2006: 111).
Baken Ankarann kentsel geliimine byk nem veren
Atatrk, Cumhuriyetin bakenti olan Ankarann hzla imar
gereklidir; yeni ve ada bir devletin almasnda dzen ve
verim, bir uygarca imar edilmilik iinde salanabilir szleri
ile bakent imarnn zorunluluunu vurgulamtr (Geray, 2003:
5-6). Yeni bakentin yeniden yaplandrlmas iin nce 16 ubat
19

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

1924de 417 sayl Yasa ile Ankara Belediyesini bir tara belediyesi olmaktan karmak iin stanbuldaki ehremaneti ile ayn
grev ve sorumlulua sahip Ankara ehremaneti kurulmutur.
Ankara ehremaneti, yetki ve grevleri bakmndan stanbul
ehremaneti ile ayn olup Yasa, ynetmelik ve kararlarnda farkl
olarak Ankara zel durumuna uygun olanlar izleyecekti. Ankara
ehremininin (Belediye bakannn) atama yolu ile greve getirilmesi uygun grlm ve bu yllarda Ankara ehremaneti,
yap gerelerinin ve altyaplarn hzla retilmesi iin fabrikalar,
santraller, ii evleri, un ve ekmek fabrikalar kurmutur (Tankut, 1993: 49-50; Geray, 2003: 7).
Ankara ehremaneti, hizmet verdii alt yl (1924-1930) boyunca baarl iler yapmakla birlikte, baarsz bulunduu
iler de yapmtr. Baarsz olduu iler arasnda en bata
kent imar iin 24 Mart 1925 ylnda 583 sayl Yasa ile
yapt byk kamulatrma sonucu ele geirilen yaklak
300 hektarlk kent toprana sahip kamamas, dolaysyla
kenttin gelecei iin bu topra kullanamamas olmutur.
Bu kadar byk bir arazi parasnn kent planlamas iin
deerlendirilmemi/deerlendirilememi olmas hem merkezi
ynetim, hem de ehremaneti iin karlan byk bir frsat
olarak deerlendirilmitir. Ayrca Ankara ehremaneti, arsa potansiyelinden yararlanamad gibi kurduu inaat malzemesi
imalathanesiyle yap maliyetlerini drememi, dar gelirlilere
ucuz konut retememi, su getirmeyi baaramam, havagaz ve
eksik elektrik a tamamlama iini yabanc firmalara brakm ve
kanalizasyon konusunda fikir bile retememitir (Tankut, 1993:
50).
1927 ylna gelindiinde nfusu 74.000e ulaan Ankarada,
dzensiz kentleme nedeniyle geleneksel Osmanl konutlar,
4-5 katl apartmanlardan oluan yeni yaplama ve memur
konutlar olarak da bilinen baheli konutlar eklinde tr
konut grlmtr. Ankaraya ait ilk harita 1924 ylnda Asker haritaclar tarafndan hazrlanmtr. kinci grsel belge,
kamulatrma alanlarna ilikin kroki olup bu iki grsel belge
de gelecee ilikin bir dzenleme iermemitir. Bu nedenle ilk
planlama giriimi ehremanetinin inaat irketine smarlad
iki plandan olumu ve bunlardan biri eski kente, dieri ise yeni
kente ait dzenlemeleri iermitir. Bu iki plandan biri olan ve
yaznda Lrcher Plan diye anlan Yeniehir Plan kabul
edilip uygulamaya konulmutur. kinci plan ise hzla artan konut
sorunu nedeniyle onaylanmtr. Ancak Lrcher Plan baarsz
bulunmutur. Ne var ki, Yeniehirin bir ksm deimeyecek bir
ekilde belirlenmitir. Bu olumsuz durum karsnda endielenen
siyasal iktidar, 1927 ylnda, basn araclyla Ankara Kent
Plan yarmas dzenleneceini bildirmitir. Ankara kent
planlamas iin dzenlenen bu yarmada; J.Brix, L. Jausseley
ve Hermann Jansenden oluan kent plancs yarmtr (Tankut, 1993: 53-67; Kurt, 2008).
Yarmaya katlan kent planlamaclar arasndan Jansenin
Plan baarl bulunmutur. Dolaysyla Jansen, 1928 ylnda,
Lrcherin dar kapsaml plannn uygulanan ksmlarnn
deitirilmeden kalacan kabul etmi ve bu erevede Ankara Kent Plann hazrlamaya koyulmutur. Dier taraftan
ehremanetinin sahip olduu teknik kadro ve ynetim yapsnn
imar uygulamalarn ynetemeyecei kararna varlm ve bu
konuda yeni bir rgtlenme yaps ngrlmtr. Bu balamda
28 Mays 1928de 1351 sayl Yasa ile Ankara ehri mar
Mdrl (AM) kurulmutur (Kurt, 2008).
Yeni kurulan tekilat, bal olduu kurallara gre kendi karar
organlaryla imar plan yapmak ve yaptrmak iin tam yetkili
olup sahip olduu fonlar kullanma hakkna sahip olmutur.
20

Ayrca 1351 sayl Yasada yaplan eklerle uyulandrma (arazi


ve arsa dzenlemesi) ve hamur yetkilerine de sahip olmutur.
Bylece Ankara zelinde Yeniehir ve Cebeci konut blgeleri ile
devlet ynetim merkezi, yksek renim kurulular, hastaneler, spor alanlar ve kentsel alt yaplar ina edilmitir (Bademli,
1985: 158; Kurt, 2008).
Ankara kent plancs Jansen, imar plann 300.000 nfus ve
yaklak 2.000 hektar alan iin hazrlamtr. Kentin makro
formunun oluumunda nemli katklar olan planda zellikle
toporafik verilerin iyi kullanld, dier taraftan bymeye
kapal bir yapnn olutuu grlmtr. Tat yollarnn snrl
tutulmas sonucunda Dou-Bat aksnda gelime ngrlmemi
ve bu konuda arlk, Kuzey-Gney aksna verilmitir (Kurt,
2008).
Bu dnemde, zellikle brokrat kesimden kaynaklanan speklatif basklar ve kentsel rant salama sonucunda kent plannda
deimeler yaplm, ayrca Bahelievler, Beevler ve ankaya
semtlerinde plan d gelimeler olmutur. Bunlar gidermek
iin 1938 ylnda evre Dzeni Plan hazrlanmasna ramen,
plan d gelimelerin nne geilememitir. Jansenin Atatrke
sorduu Bir ehir plann tatbik edebilecek kadar kuvvetli bir
iradeniz var mdr? (Atay, 2004: 488) sorusuna verilen cevab,
yanllayacak biimde planda yaplan deiiklikler ve plan d
gelimeler sonucunda, 1938 ylna gelindiinde Jansen, plann
altndan imzam silebilirsiniz demek zorunda kalmtr (Geray,
2003: 8-9; Kurt, 2008).
Cantek (2003: 127-128)e gre, Kurtulu Sava ve
Cumhuriyetin ilk yllarnda Ankaraya gelen yabanclarn
ou, Anadolu kltr ile ilk kez karlamtr. Yerli halk,
corafyas ve iklimiyle Ankara, yabanclar iin yaanmas zor
bir yer olmutur. Yabanclarn kentteki varlklar ve kentin yeni
bir toplumsal dzenin ina edilip uygulanaca yer olmas,
yerliler iinde hayat zorlatrmtr. Yerliler ve dardan gelenler, yaam kltrleri balamnda birbirinden farkllarken,
dardan gelenler de kendi iinde tabakalamaya balamtr.
Yazarn belirttiine gre, kooperatifler, siteler, lojmanlar vb.
yaplamalar, statleri birbirine denk aileleri bir araya getirmi
ve bunlarn, iine kapal sekin cemaatler olarak hayatlarn
srdrmelerine olanak tanmtr. Eraftan, zengin ve hatr
saylr baz aileler dnda, yerlilerin dhil olamadklar (veya olmak giriiminde bulunmadklar) bu cemaatsel yerleimler, halk
ile ynetici kadro arasndaki mesafeyi hep korumaya hizmet
etmitir. Dolaysyla bakent Ankara kent planlama eylemi,
byk lde rant odakl speklatif basklara maruz kalarak,
etkinliini nemli lde yitirmitir. Sz konusu planlama eylemi, kentteki mevcut snfsal farkllamann derinlemesini
nleyemedii gibi kentsel sorunlara zm de retememitir.
4.2. Bakent Brasiliann Kent Planlama yks
Brezilyann Orta gney kesiminde bulunan Goias eyaletinin
merkezi ve en byk kenti olan Goiania, yeni bakent olarak
sonradan ina edilmitir (Martine, 2010: 45). Buna gre, 1955
ylndaki seim kampanyasnda tecrbeli bir politikac olan
bakan aday Juscelina Kubitschek, Brezilya halkna birok
vaatlerde bulunmutur. Bu vaatlerden biri de yeni bir bakent
sz olmutur. Esasnda Kubitscheke muhalefet edenler yeni
bakent projesine kar kmlardr. Ayn ekilde geni bir halk
kesimi de projenin pahal olduu gerekesiyle sz konusu projeyi eletirmitir (Story, 2006: 74-75). Ancak Brasilia, tarihi anlamda ok eski ve ekici bir yerdi. Burada kurulacak yeni bir
bakent zerinden ulusun zenginlii sembolize edilebilir ve ayn
ekilde oluturulmas tasarlanan endstriyel bu modern kent,
Brezilyann btnlnn simgesi olabilirdi. Kubitschek sei-

Seili Bakentlerin Kent Planlama yks: Ankara, Brasilla, Canberra, slamabad, Washngton DC (17 - 27)

mi kazanm ve sznde durarak yeni bakent Brasilia iin


imar plan hazrlama almalarn balatmtr (Cornish, 2008).
Dolaysyla Brasilia, Brezilyann yeni bakenti olarak 19561960 yllar arasnda ina edilmitir (Bertaud, 2001: 8).
Federal hkmet, 1956 ylnda Brasilia kent plan iin ulusal yarma dzenle karar alm ve bakent imarna ilikin
yarma iin oluturulan Organizasyon Komitesi; mulk bulunmakla birlikte 500.000 nfus tahmini, baraj, suni gl, askeri havaalan, otel ve bakanlk sarayndan oluan deimez
artlarn aklamtr. 16 Mart 1957 tarihinde, yirmi alt gruba
ait kent planlama tasarlarnn yart yarmada, Brezilyal
mimar Lucia Costann Plano Piloto de Brasilia olarak
bilinen kent plan, Organizasyon Komitesi tarafndan baarl
bulunmutur (Acioly, 2010; Story, 2006: 84). Yeni bakent Brasilia ina edildii tarihlerde, ou Brezilya kentlerinin dank
olduu dnlyordu. Bu nedenle kentsel yaamn tm ynlerinden, iin ehli planlama uzmanlarnn sorumlu olmas gerektii
eilimi hkim yaklam olmutur. Kentin tasarm iin seilen
kent plancs Lucio Costa, bir marksistti ve Le Corbusirein
rencisiydi. Le Corbusier, Lucia Costann fikirleri zerinde etkili olan biriydi. Le Corbusiere gre, uyumlu kent, ilk
olarak kent biliminden anlayan uzmanlar tarafndan planlanm
olmaldr. Kent planclar, planlarn oluturduktan sonra, sz
konusu planclar, muhalefet edilmeksizin planlarn uygulayabilmeliler. Bu grler, brezilya cumhurbakan olan ve drt
yllk hizmet dnemi boyunca bakentin inasnda inisiyatif
alan Kubitschek ile kent planlamacs Lucia Costa tarafndan
paylalyordu (Bertaud, 2001: 8).
Yeni bakent Brasilia, kent planlamasnda, bir g izlenimi yaratacak ekilde, uak modelinde tasarlanmtr. Uak eklinde tasarlanan kent plannda hkmet binalar, kokpitte (pilot kkne)
yerletirilmitir. Kanatlar ise oturma alanlar iin tasarlanmtr.
Uak ekline benzeyen bu ekirdek kasabaya yaklak 20 km
uzaklkta uydu kentlerin ina edilmesi tasarlanmtr (Layton,
2012; Bertaud, 2001: 8). Buna gre, Costann kent plan modeli,
hafife yukar eimli basit bir ha iaretini, dier bir benzetmeye
gre ise havadan baknca bir uak figrn andryordu. Buna
gre Dou-Bat (antsal) eksenli ana gvde 9,75 km olup bu
eksene parlamento binas, yksek federal mahkeme binas, Planalto Sarayndan oluan yasama, yrtme ve yarg eklindeki
l g merkezi binalarn yerletirilmesi ngrlmtr.
Kuzey-Gney (yerleim blgesi) ekseni, 14,3 km olup bu eksen;
oturma alanlar, i, ticaret, elence gibi tamamlayc fonksiyonlar iin tasarlanmtr. Kuzey-Gney ekseni zerinde alak ve
yksek sral sper bloklar oluturulmu ve her sper blok apartmanlara blnmtr. Drt bloktan oluan mahalleler iin okullar, kiliseler, marketler, yeil alan, salk merkezleri, sinemalar
gibi kent donatlar ngrlmtr. Dou-Bat (antsal) ekseni
uzak mesafeli heyecanlandrc mimarisi ile gsterili bir atmosfer yaratrken, Kuzey- Gney (yerleim blgesi) ekseni yakn
mesafeli, ayrntl ve iine kapank bir grnm sergilemitir.
Yerleim blgesinde oluturulan tek biim oturma alanlaryla
snfsal farklln ortadan kaldrlmas amalanmtr. Bylece
bu ideal kent plannn ngrd gibi, bir milletvekili ile zel
ofr komu olabilecekti (Acioly, 2010; Philippopoulos, 2007).
Apartmanlarn n cephesi, giri iin kullanlacakt ve bu cephede,
ocuklarn, araba korkusu yaamadan oyun oynayabilecei
bo alanlar oluturulacakt. Arka cephe, araba giri-k iin
dzenlenecekti. Trafik ak ayarlanp yollar, ana caddelere
balanacakt. Bylece modernizmin gerektirdii btn unsurlar,
yeni bakent Brasiliada da hayat bulacakt (Acioly, 2008).

Bu kent plan, kent planlamaclar iin rya gibi bir projeydi.


nk planlamaclarn ideal kent grleriyle birebir uyuyordu
ve plan, imar iin kullanlacak meknsal alanla tam bir uyumluluk iindeydi. Plann uygulama aamasnda, plan zerinde
hibir deiiklik yaplmamtr. Bakentin mimari tasarmnda,
planclar tamamen zgr braklm ve kent planna mdahale
edilmemitir. Bu plannn anahtar noktas ilham olmutur.
Ne var ki, Lucia Costann kent plan, tam ve dzenli bir taslak
deildi. Ancak bu modern mimarlk okuluna aitti ve bu akm,
Brezilya kent planlamasndaki hkim anlayt (Acioly, 2008).
Kamuoyundan plana yneltilen eletirilere kar yeniliki (modernistler) kent planclar eletirilere kar kmlardr. Brezilya
kentleri, halkn gelenek ve alkanlklarna gre biimlenmitir.
Bu nedenle toplumda topik bir anlayn rn olan ideal
kent modeline kar tepkisel bir duru olumutur. Yenilikiler,
ideal kent tasarmyla yeni deerler yaratmay ve bu yaratlan
yeni deerlerin toplumu motive edeceini ngrp oradan
yeni bir toplum yaratmay tasarlamlardr. Ksacas ideal
bir kentin yaratlmas zerinden, ideal toplumun yaratlaca
dncesinden yola klarak, rnek bir proje tasarlanmtr
(Acioly, 2008). Bata Franco-Swiss, mimar Le Corbusierden
oluan yenilikiler, birbirinden farkl ve kabaca yaplm bloklar
arasna serpitirilmi zgara gibi sokaklardan oluan geleneksel
tasarma karydlar ve bu anlamda Costa, Le Corbusierin en
parlak mridi olarak gsterilebilirdi (Philippopoulos, 2007).
Ancak Brezilya halk, geleneksel kent tasarmlarnn balca
zelliklerini oluturan ar kalabalk, hastalk saan kirli su
ukurlarnn bulunduu sokaklar ve sosyal snf farklln
belirginletiren yaplama trne alkt ve tercihleri de bu
ynde younlamtr. Bu tercih karsnda kent planclarnn
yapaca tek ey, kent plann yasalatrmakt. Bylece kent
planna otomobil gibi yeni teknolojiler de dhil edilebilecek ve
makam-mevki ya da para gibi bask aralarnn kullanlmasyla,
kent plann bozacak risklerin de nne geilmi olunacakt
(Acioly, 2008).
Kubitschekinin siyasi ynetimi boyunca, planlama faaliyetleri,
fazlasyla ideolojik karakterliydi ve planlama, ynetimin kontrolnde etkili bir enstrman olarak grlyordu. Bakent imar
plan iin mali olanaklar saland ve tasarlanan imar plan, sonunda meknda uygulamaya dntrld. lkenin birok yerinden iiler, bakent inaatnda almak zere Brasiliaya akn
edip gece-gndz byk bir hevesle altlar (Acioly, 2008).
Kent planna ilham kayna olan topyann gerektirdii gibi
iiler, mimarlar ve planclar ayn artlar altnda yediler, uyudular ve tek tip giyindiler. Kendilerini Brasiliann nc naclar
anlamna gelen Candango olarak adlandrdlar. Brasiliada
inaat ve mhendislik iileri, ulam ve traktr srcleri, yol
yapm ve peyzaj ile ilgilenen iiler olmak zere toplamda 60
bin civarnda ii, 41 ay boyunca youn bir eklide alt ve bu
almada, 200den fazla traktr ile buldozer gibi i makineleri
kullanld. 21 Nisan 1960 tarihinde yeni bakent resmi trenle
ald. Bu sre boyunca temel kamu binalar, 3.500 konut, otel,
hastane, okullar, su ve elektrik sistemleri, kanalizasyon ve telefon ebekeleri tamamlanmtr (Acioly, 2010; Philippopoulos,
2007; Richards, 2010).
Mimari adan bir uak eklinde tasarlanan bakent kent
planlamas, otoyollar ve onursal antlarn ne kt zgn
tasarmyla tanmlanm (Bertaud, 2001: 8) ve sonunda kent
sakinleri, yeni konutlarna kavumutur. Ancak yeni konutlar ve
yeni meknsal dzenleme eskisinden farklyd. Kent sakinler,
bundan rahatsz oldular ve yeni konutlarn garipsediler.
21

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Yeni kentin meknsal dzenlemesinde balca eletiri noktas,


binalar aras ulam salayacak sokaklarn olmayyd. Yani
yayalarn yryebilecei yollar yoktu. Binalarn etrafnda uzayan
asfalt yollar, dier bir binaya uzanmyordu, sadece ana yollarla
balant salanmt. nsanlar, ak alanlar kullanarak kardan
karya gemeye alyorlard. Trafik klar konulmamt.
Dolaysyla trafik akn durdurup karya gemek ok zordu.
Yrme zorluu nedeniyle insanlar, her yere arabayla gitmek
zorunda kalmtr (Acioly, 2008).
Lucia Costann kent tasarmndan Brasiliann bir araba
kenti olduu ve buna gre tasarland aka anlalyordu.
Yeni bakent genellikle bo grnyordu. nk insanlarn
yryebilecei, ke balarnda durup dinlenebilecekleri, yryerek restaurantlara gidebilecekleri, ar-pazar dolap vitrin
gezebilecei, durup trafik klarnn deimesini bekleyebilecekleri noktalar, yollar, meydanlar vb. alanlar yoktu. Sokaklar olmad iin sokak isimleri de yoktu. Posta adresi iin harf
ve numaradan oluan tamamen ussal bir yntem esas alnmt.
Dolaysyla bakentteki meknsal dzenleme tamamen evde
oturmak ve almak zerine kurulmutu (Acioly, 2008; Philippopoulos, 2007; Layton, 2011). Kent plannda, 25 yl iinde
kent nfusunun 500.000ne ulaaca tahmin edilmiti. Ancak
1985de nfus, 1.579.000e ulam ve bu rakam, ilk planda tahmin edilen nfus orannn katndan daha fazlayd. Dolaysyla
Lucia Costann Bakent Brasilia iin tasarlad kent plan,
halkn beklentilerini karlamaktan olduka uzak bir nitelik sergilemekteydi (Acioly, 1987).
Btn bu sorunlar karsnda insanlar, sosyal hayatlarnn
snrlandrldn ve sosyal hayattan dlandklarn dnmeye
balamlardr. Ancak ar derecede standartlandrlm bu
meknsal dzenleme yasal olarak deitirilemezdi. Buna
karn insanlar, binalarn n cephesi yerine arka cepheyi kullanmaya balamlardr. Varlkl kent sakinleri, kent evresinde istedikleri zelliklere sahip zel konutlar yaptrp oralara
yerlemeye balamlardr. Bu durum, zel konut retme
piyasasn canlandrm, cesaretlendirmitir. Bylece ideal
kent plannn esas unsurunu oluturan snfsz toplumsal yap,
bakent merkezinin evresinde, yasal olmayan yerleim yerlerinin olumasyla yklm ve kent eperinde, farkllklar
derinletiren eitli sosyal snflara zg yerleim yerleri
olumaya balamtr. Tm bu sorunlardan dolay kent plan,
sonraki yllarda olduka deitirilmitir. Dier bir ifadeyle bu
planlama eyleminin, gelecekte en az deiiklik gerektirecek
ekilde yeniden tasarlanmas hedeflenmitir (Acioly, 2008;
Philippopoulos, 2007; Bertaud, 2001: 8).
4.3. Bakent Canberrann Kent Planlama yks
Yz yllk ngiliz smrgesinden sonra 1880li yllarn sonlarnda
alt Avustralya kolonisinde, ulusuluk (milliyetilik) eilimleri
ykselmeye balamtr. Bu yllarda demiryolu sisteminin kademeli ileyii ve telgrafn kullanlmas, insanlar arasndaki
iletiimi artrm; koloniler arasndaki ticari rekabete ramen
iletiim ve ulam olanaklar, farkl kolonilere mensup insanlar
yaknlatrmtr. 1898 tarihli Federal Kongrede, delegeler, yeni
bir bakente ihtiya olduu konusunda hem fikir olmulardr. Ne
var ki, bakentin konumlanaca yer konusunda ciddi bir fikir
ayrl sz konusu olmutur. Sonunda koloni bakanlar, 1899
ylnda, federal bakentin New South Wales de olmas konusunda uzlamtr. Ancak sz konusu bu blgede, salkl bir kentsel
gelime olgusu iin, bakentin konumlandrlaca yer olarak
seilecek alann Sydneyden en az 160 km uzaklkta olmas gerekiyordu. ncelikle Avustralya Federal Cumhuriyeti, 1 Ocak
22

1901 ylnda ngiliz Parlamentosunun bir yasas ile kurulmutur.


Sonraki yllarda The New South Wales Hkmetinin yer
gstermesi ile yeni bakent iin inceleme balatan Federal Parlamento, 1 Ocak 1911 ylnda Canberrada, 2356 m karelik bir
alanda federal bakentin kurulmasna kara vermitir (Canberra,
2008).
Avustralya Federal Cumhuriyetinin bakenti olarak seilen
Canberra, uluslararas yarma sonucunda kent planna kavuan
birka kentten biri olmutur. Bakent iin uluslararas kent plan
yarmas, 24 Mays 1911de balamtr. Bakent kent plan
seimi iin oluturulan Seici Kurul, yarma sonucunda finale
kalan Alfred Agache, Eliel Saarinen ve Chicago mimarlarndan
Walter Burley Griffin arasndan, en ok Griffinnin tasarmn
beenmitir. Ancak Kurul, sz konusu Griffin plann biraz
savurganca bulmu ve bu adan eletirmitir. 1913 ylnda
Avustralyada hkmet deimitir. Sonrasnda kurulan yeni
hkmetin uygulamalar erevesinde Griffin, bakentin kent
planlamasnda yardmc olmak zere Avustralyaya davet
edilmitir. Kent planlamacs Griffin, yeni kurulan sz konusu
hkmetin bakan W. H. Kelli tarafndan, Tasarm ve naat Federal Mdr olarak atanmtr. Dolaysyla planlamacs Griffin,
bu gelimeden sonra bakent Canberraya ilikin kendi plan zerinde almaya balamtr (Canberra, 2008; Meng, 2002: 2).
Avustralya corafyasna da bal olarak Griffin bakent
tasarmnda, toporafya ve peyzaj unsurlar belirleyici olmutur.
Griffin tarafndan tasarlanan ulusal bakent Canberra kent
plannda, kentin tam ortasna Capital Hill yerletirilmitir. Parlamento binasnn konumlandrlaca bu noktadan darya
doru uzanan ve kentin farkl ynlerini gsteren nsal geni
caddenin her biri, bir setle oluturulacak suni gl de kapsayacak ekilde birletirilmitir. Sz konusu bu nsal caddelerin
birleiminden bir gen oluturulmutur. geni andran alan
iine ise ynetsel binalar yerletirilmi ve konutlarn bulunduu
alan, nsal ve geometrik sokaklarla dzenlenmitir (Canberra,
2008; Capital, 2008; ACT Government, 2004: 5).
Griffin tarafndan tasarlanan sz konusu Canberra kent plan,
esas olarak 19. yzylda kentsel gelimeye ilikin olarak
gereklemi bulunan iki genel yaklamdan etkilenmitir. Bunlardan birincisi gzel kent yaklamdr. Kentsel gelimeye
ilikin bu yaklam, planlama ve peyzaj nitelikleriyle ne
kmtr. Bu yaklam balamnda Griffin kent tasarm, fikir
babalnn Daniel Burnhan tarafndan yapld Chicago kent
planyla byk benzerlik gsterir. Ayrca ikinci genel yaklam
ise bahe kent (Garden City) olarak bilinen ve Ebenezer Howard tarafndan tasarlanan kentsel planlamaya dayanr. Griffin
kent tasarmn etkilendii belirtilen (Meng, 2002: 3) bu planlama yaklamnda, dk younlukta nfus ve gelimi bir
ulam teknolojisi esas alnmtr. Buna gre, kentler, tek merkezli bir formda daha fazla yaylarak byme yerine, yerleim
alanlar, kentsel sistemin bir paras olacak ekilde ve ok
merkezli olarak tasarlanmaldr. Ayrca ulam teknolojisinden
yararlanmak suretiyle nfusun, kentsel donatlardan (niversite,
orta dereceli okullar, salk kurumlar, kltrel yaplar, elence
alanlar gibi) daha fazla beslenebilecei bir kentsel rgtlenme
ngrlmtr (Enlil, 2012). Dolaysyla Griffinde etkilendii
bu yaklam kapsamnda ana kent ve birbirine demiryolu ve ana
akslarla ile balanm kentler sistemi ngrlmtr. Esasnda
bu yaklamn nitelikleri, Canberra corafyasyla da uyumluluk
iinde olmutur.

Seili Bakentlerin Kent Planlama yks: Ankara, Brasilla, Canberra, slamabad, Washngton DC (17 - 27)

Birinci Dnya Sava nedeniyle planlama iin ayrlan fonlarn


yetersizlii; yer seme konusundaki kararszlk ve Griffinin
baz brokratlarla ekimesi sonucu 1921 ylna kadar,
bakentte, fiziki anlamda ok az bir gelime salanabilmitir.
Ayrca yetkililer tarafndan planc Griffinin szlemesi de
yenilenmemitir. Buna karn Canberrada, parlamento binasnn
inasna balanlmtr. Ancak sz konusu bina, Griffin plannda
gsterilen yerde yaplmamtr. Babakann evi, iki hkmet
binas ve eitli binalarn inas Canberray biraz gelitiren
birka fiziksel faaliyet olmutur. Ancak 1930lu yllardaki byk
kriz, bakentteki yaplama faaliyetini olduka etkilemitir.
Sonrasnda yani 1939 ylnda balayan kinci Dnya Sava,
bu olumsuz durumun srmesine neden olmutur. kinci Dnya
Sava sonras, siyasal iktidarn, bakentin imar iin ayrd
para, snrl olmakla birlikte, her eye ramen imar almalarna
devam edilmitir (Canberra, 2008).
Bakentin geliim dzeyini ve niteliini aratrmakla grevli
klnm bir Komisyon (seilmi) oluturulmutur. Bu Komisyonun bana John Overall, sonra da Sir John atanmtr. Komisyon, uluslararas alanda n yapm kent planlamaclardan ve
mimarlarndan yararlanma yoluna gitmi ve bu balamda
Londrada, kent planlama profesr olan William Holforda
ulamtr. Holford, ulusal bakent iin, bahe kent olarak
kalmal; modern iletim sistemi gelitirilmeli; Avustralyann
kltrel zelliklerinden birkana kent merkezinde yer verilmeli
eklinde nerilerde bulunmutur. Komisyon, Griffin tarafndan
tasarlanan asl kent plann karp zerinde yeniden almaya
balam ve 1970 ylnda Genel Byme Stratejisi ya da
Y-Plan olarak adlandrdklar kent plan hazrlanmtr. Bu
plan, 30 yl boyunca bakentin meknsal geliimine yn vermi
ve bu zaman zarfnda Komisyon, Canberray, ulusal bakentten
kartp uluslararas ne sahip bir bakente dntrmtr.
Ayrca Griffinnin ilk planda tasarlad suni gl, sonradan
oluturulmu ve sz konusu mimarn ad, bu gle verilmitir
(National Capital, 2008). Sonu olarak bakent Canberrann
meknsal dzenlemesinin uzun bir srece yaylm olmas, zaman ve mali adan bir hayli masrafl olmutur (Gordon, 2008).
4.4. Bakent Islamabadn Kent Planlama yks
Pakistan, 1947 ylnda bamszln kazanmtr. Bu tarihten
itibaren yeni bir bakentin gerekli olduuna inanlm ve Islamabad, 1959 ylnda Pakistann yeni bakenti olarak seilmitir.
1959dan 1963 ylna kadar uzanan srete Yunan mimar ve
planc C.A. Doxiadis, yeni bakent iin kent plan almalarn
srdrm ve mimar, 1961 ylndan itibaren hazrlad plan
uygulamaya geirmek iin fiili anlamda almalara balamtr.
Bakent iin yer seimine karar verilirken, ncelikle bilimsel bir
aratrma yaplmtr. Ancak bu aratrma, politik dncelerin etkisinden uzak tutulamamtr. Neticede yeni bakentin kurulaca
yer olarak, Islamabad yerleim alannda karar klnmtr. Bu
kararn alnmasnda sz konusu yerleim alannn sahip olduu
baz nicel ve nitel zellikler etkili olmutur. rnein sz konusu
alann ulam yollarnn zerinde olmas; bu blgenin toporafik
nitelikleri ve denize olan ykseklii; seilen bu alann Himalaya
Dalarnn eteinde olmas, ayrca Rawalpindi yerleim alanna
olan yaknl (buradan ii salama, ulam andan yararlanma) gibi bir dizi unsur, yer seim kararnda belirleyici olmutur
(Maria, 2008; Adeel, 2012: 995-1002; Zaib, 2012: 3).
Esasnda yeni bakent olarak seilen Islamabad yerleim alan,
tepeler ve dzlkler arasnda uzanan kent formuyla ve tarihi dokusuyla; teokratik, demokrasi, otoriterlik ve totaliterlik arasnda
gidip gelen gerilimleriyle gelenekselliin ve modernizmin mey-

dan okuduu ve bu balamda eski bir ulusun ve yeni bir lkenin


bakenti olmaya hazrlanacaktr. Bakent iin seilen yer, 1165,5
km karelik geni bir alandan olumutur (Zaib, 2012: 3-4). Bu
geni alan zerinde 54.000in zerinde kyl yaamaktayd. Yetkililer, yeni bakentin kurulmas iin sz konusu bu zel mlklerin kamulatrlmas gereine inanm ve kamulatrma sonucunda birok kyl, gnlsz olarak atalarndan kalma mlklerini
(arazilerini ya da evlerini) terk etmek zorunda kalmtr (Hull,
2008: 506). Doxiadis tarafndan tasarlanan Islamabad metropoliten alann ilk imar plan; Ulusal Park, Rawalpindi ve Islamabad
bileenlerinden olumutur. Dier bir ifadeyle kent plan, dynametropolis olarak adlandrlan sz konusu bu esaslar zerinde
gelitirilmitir. Metropolitan alann esi olan Rawalpindi,
Islamabad ve Ulusal Parkn drt ana yol ile birletirilebilecei
ngrlmtr. Dolaysyla Muree (Kashmir) Anayolu, Isalamabad Anayolu, Soan Anayolu ve Bakent Anayolundan oluan
bu drt anayolun, dik alarla birletirilecei tasarlanmtr. Ne
var ki, yeni bakentin ilk kent plannda tasarlanan sz konusu
bu ana yollardan sadece Kashmir ve Islamabad anayollar ina
edilebilmitir. Ayrca Islamabad ve Rawalpindinin gelecekte
trafik sorunu ile kar karya kalmamas iin kendi i merkezlerinden Gneybatya doru geliebilecei ngrlmtr (Maria, 2008; Doxiadis, 2008).
Bakentin ilk kent plancs Doxiadis, kentin ngrlmeyen
ynde bydn ve baz dinamiklerden yoksun olduunu
ifade etmitir. Planc Stephenson, kentin asl plannda ngrlen byklkte olmadn belirtmitir. Bunun zerine planc
Botka da uzun dnem kentin yararna olacak ara bir forml
bulmutur. Bu formle gre, Rawalpindi ve Islamabad ieren
anayollar, iki kilometrelik aamalarla dilimlere ayrlacak ve
gelitirilmi zgara modeli uygulanacakt. Sz konusu daire
dilimleri; ynetim birimleri, oturma alanlar, eitim binalar ve
ticaret binalar iin kullanlabilirdi. Dolaysyla kentsel alanda
meknsal yerletirme, gelir gruplarna gre aamal olarak ve
zgara modeli kullanlarak dilimler eklinde oluturulmutur.
Yava akan trafik, al-veri faaliyetleri, geni kareler eklinde
oluturulan yerleme alanlarnn iine yerletirilmitir. Bu
yerleme biiminde yollar, dik alarla kesiecek ekilde
tasarlanmtr. Ne var ki, kent plannda Rawalpindi iin ngrlen meknsal dzenleme, asla gerekletirilememi ve bakentin
gelime niteliini olumsuz etkileyen bu durum, imar plann
yrtmede yaanan kurumsal zayfla balanmtr. Dier bir
ifadeyle plann uygulanmasna ilikin yetki grevinin; federal,
eyalet ve yerel ynetim arasnda akla kavuturulmam
olmas, uygulamada bir yetki bunalm yaratm ve bu durum,
kent plannn gerektii gibi uygulanmasn engellemitir. Bunun
yan sra Bakenti Gelitirme daresi, 1960 ylnda Federal
Hkmete bal olarak ulusal bakenti gelitirme ve meknsal
planlamay yrtme amacyla kurulmutur, ancak fiili anlamda
yetkileri snrl kalmtr (Maria, 2008; Adeel, 2012: 996). Bu
durum da kent plann gerektii gibi uygulanmasn engelleyen
bir baka unsur olmutur.
Zaibin belirttiine gre, Doxiadisin Islamabad kent plan,
byleyici nitelikte olmutur. Yazara gre, sz konusu bu plan;
bir grafik, bir strateji, bir ideoloji gibi kent planlamasnda ok
ynl grnmn sentezi olarak tanmlanabilir. Ne var ki, 20.
yzyln unutulmu bir planlama eylemi olmutur. Ayrca modernizmin son byk vurularndan bir olarak nitelendirilen bu
plann, birok yne ekilmi olmas, sz konusu plann ne
kan en nemli zellii olmutur (Zaib, 2012: 2). Bu balamda
bakent Islamabadn imarn olumsuz etkileyen ve kent plannn
gerektii gibi uygulanmasn kesintiye uratan balca unsurlar
23

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

finansal zayflk; teknik ekip yetersizlii; federal, eyalet ve yerel


ynetimler arasndaki yetki ve grev belirsizlii; her ynetim
birimin kendi plan ve siyasas iin alm olmas eklinde
sralanabilir. Bu anlamda bakent Islamabad kent planlama
sreci, bir kent planlama eyleminin siyaset ve brokrasi mdahalesine nasl yenik dtnn ne kan bir rnei olarak
deerlendirilebilir.
4.5. Bakent Washington DCnin Kent Planlama yks
Washington DC, Amerika Birleik Devletlerinin ulusal bakenti
olup Columbia Blgesinde bulunur. Ulusal bakent, 19. yzylda,
basit bir ekilde ve yaygn olarak DC eklinde yazlmtr. Ayrca
federal kent ya da Washington kenti eklinde de adlandrlmtr.
Bu kent iin kullanlan DC ksaltmasnn alm District of
Columbia (Kolumbiya Blgesi) eklinde olup sz konusu bu
kent, zel statl bir blge olarak kabul edilmitir. Columbia
Blgesi, kendi iinde bir btnlk grnm sergilemitir. Bu
Blge, Potomac rmann kenarnda kurulmu olup Blgenin
Gneybatsnda Virginia Eyaleti; Kuzeybat, Kuzeydou ve
Gneydousunda Maryland Eyaleti bulunur. Ulusal bakent,
adn, ABDnin ilk Bakan olan George Washington ynetiminden sonra, sz konusu bu ilk Bakann soyadndan almtr.
Bu Blgenin ad olan Columbia ad ise Amerika ktasn ilk
kefeden Cristopher Columbusdan esinlenerek verilmi ve
Amerikan halknn, Columbia adnda iirsel bir arm
alglad belirtilmitir (Washington, 2008).
On Amerikan kolonisi, ngiltereye kar ayaklanarak 1777de
kabul ettikleri Konfederasyon Maddeleri ile zayf ancak ortak
bir otorite yaratmlardr. 1787 Anayasas ile sz konusu koloniler, konfederasyondan federasyona geilmitir (am, 2000: 9097). Ancak bakent seimi ve bakentin planlama almalar
federasyona gemeden nce balamt. Yeni lkenin bakenti,
James Madison ve Alexander Hamilton arasnda Gneyde bir
yer seme zerinde anlamaya varlarak kararlatrlmtr. Columbia Blgesi, 16 Temmuz 1790 ylnda Birlemi Devletler
Anayasasnn esaslarna gre federal bir blge olarak kurulmu
(Washington, 2008) ve Washington DC, 18. yzylda etnik
din, dil ve kken ayrm yaplmakszn tm insanlarn ulusal
bakenti olarak seilmitir. Washington DCnin, sembolik olarak
doan bir bakent olduu ifade edilmi (Abbott, 2008) ve kentin birok kesinin, ulusal birlemeye ynelik iletiler ierdii
belirtilmitir. Bununla birlikte bakent iin seilen yer, Kuzeyli
ve Gneyli devletler ile Potomac rma boyunca Batya ynelen
blgeler arasndaki etnik ve snfsal farkllklar uzlatrc nitelikte olmu ve hkmetin kentte konumland yer ise Potomac
ve Anacostia rmaklarnn her ikisinden kolaylkla ziyaret edilebilecek bir yer olarak belirlenmitir. Dier taraftan sz konusu
bu kent, ulusal bakent seilir seilmez, kentsel geliimine yn
verilmek zere kente ilikin planlama almalar balatlm ve
bu anlamda Washington DCnin meknsal (fiziksel) dzenlenmesinin bir planlama dhilinde gereklemesine byk nem
verilmitir.
Washinton DCnin kent tasarm iin Binba Pierre Charles
LEnfant, bakan George Washington tarafndan seilmitir.
Fransa doumlu mimar, mhendis ve kent planlamac Pierre
Charles LEnfant, Amerikan kolonilerine askeri bir mhendis olarak gelmi ve Washington DC iin 1791 ylnda temel
bir plan izmitir. Bu plan, Bakentin ilk kent plan olmutur.
LEnfant, Washington DC kent plan zerinden Avrupadaki kent
tasarmlarndan sonra yeni federal bir kent yaratmtr. izdii
kent plan, o gnn Avrupa kentlerinde ve Kuzey Amerikann
byk ksmnda etkili olan Barok stili tarznda olmutur. Sz
24

konusu kent plannda, LEnfant, byk bir ak alan zerine


hkmetin nemli ilevleri arasnda balant olacak ekilde
grkemli bir kent kurmay tasarlamtr. Kent plan, gidi-geli
emberlerinden ve dikdrtgen eklindeki parklardan olumutur.
Ayrca plan, nsal olarak uzanan balca sokaklar ve geni caddeleri iermitir. Uzun, kegen ve geni olan bu caddelere Virginia Caddesi, Pennsylvania Caddesi, Maryland Caddesi gibi
federal devletlerin isimlerinin verilmesi kararlatrlmtr. Kent
plannda; ak alanlara, kr manzaral parklara, eitli heykellere ve antlara genie yer verilmitir. Kentin ulam anda,
arlkl olarak yeralt toplu tama sistemi kullanld iin, ilk
kent plannda yer alan bu unsurlarn birou neredeyse hi bozulmadan ilk hallini korumu ve gnmze kadar gelebilmitir
(Washington, 2008; Washington, 2012: 1). Esasnda Federal
Blge iin yaplan bu ilk kent plan, sz konusu kentin gelecei
iin elmas deerinde saylmtr. nk bu ilk planda, her bir yn
iin 10 mil (16 km) mesafe ngrlm ve bu mesafe toplamda
100 mil (259 km) alana denk dmtr. Columbia Blgesi,
bitiik iki eyalet (devlet) olan Virginia ve Marylanddan alnan
toprak paralarnn birletirilmesinden oluturulmutur. Dier
bir ifadeyle Potomac Irmann Gney srasnda Alexandria Eyaleti, Kuzey srasnda ise Washington Eyaleti bulunmaktayd.
Washington DC, corafik ve geometrik olarak merkez seilip
sz konusu bu evre alanlardan toprak kazanlarak, blge, daha
geni bir alan kapsayacak ekilde geniletilmitir (Washington,
2008).
Momford (2007: 493)a gre, LEnfant, kent plannda,
arlkl olarak bulvarlara bal kalm ve bunu mmkn klan
ise yaplamann snrl nitelii olmutur. Buna gre kent
planlamacs LEnfant, cadde sisteminden deil, ana binalar
ve meydanlarla ie balamtr. Bu noktalar arasnda sadece
trafii rahatlatmaya deil, yol zerinde gzelliklere ve parklara
da dikkat ederek, ayn anda karlkl gr bir btn olarak
korumay amalayan dorudan balant hatlar, yani bulvarlar
tasarlamtr. Dolaysyla Washington DC, geni ana bulvarlarn
bulunduu ve bu balant noktalarnn bir biri iine girdii bir
dizi trafik rmcek a eklinde planlanmtr. Sz konusu ana
bulvarlar, 50 metre geniliinde ve her bir bulvarn iki kenarnda
3 metrelik yaya kaldrm, her iki yan aa kapl 10 metrelik
akl zeminli yry yolu, ortada ise 25 metre geniliinde
bir atl araba yolu tasarlanmtr. Yazarn belirttiine gre,
LEnfant, kamu binalarna ve pazar yerine giden kk
bulvarlarn geniliini bile 40 metre geniliinde tasarlamtr.
Dolaysyla bu ilk tasarma ounlukla bal kalnmas, Washington DC yerleim dzeninin, ok fazla bozulmadan gnmze
gelmesinde etkili olmutur.
Esasnda Washington DC, nemli baz fiziksel ykmlardan
geerek gnmze kadar gelebilmitir. rnein 24 Austos 1814
ylnda ngiliz kuvvetleri tarafndan gerekletirilen bir misillemede, Bakent Washington DC, atee verilmitir. Dolaysyla bu
misillemede devlet binalar, eyalet meclis binas, hazine binas
ve Washington deniz donanmas yaklmtr. Atee verilen ve
yamalanan bu binalar arasnda, Beyaz Saray da bulunmutur.
Yanmaktan kurtulan az saydaki devlet binalar ise korunmu
ve korunan bu binalar, gnmze kadar kullanlabilecek ekilde
gelebilmitir. Washington Ant, 1888 ylnda alm ve bu tarihten sonra yaplan kent planlar erevesinde, kentteki antsal
eserlerin sayca artmas salamtr. Bu eserlerin yapm ise daha
ok balar ve katklar zerinden gerekletirilmitir (Washington, 2008).

Seili Bakentlerin Kent Planlama yks: Ankara, Brasilla, Canberra, slamabad, Washngton DC (17 - 27)

1929 tarihli Dnya Ekonomik Krizinin yaand yllarda Bakan


Franklin D. Rooseveltin Yeni Anlamas, ABDye ekonomik krizden kurtulma frsat sunmutur. Ancak 1940l yllarda
yaanan kinci Dnya Sava boyunca, Bakent nfusunda,
byk bir art olmutur. Snrl saydaki apartman katlarnda
oda arkadal iki kat artmtr. Dolaysyla konut sknts
yaanmaya balanm ve bu durum, toplumsal yaamda sknt
yaratm, ayrca Bakentteki mevcut nfus art; insanlarn otobslerde, tramvayda yer yarna girimesine neden olmutur.
Bakent blgesine ilikin nfus, 1950li yllarda dorua ulam
ve bu balamda sz konusu skntlar katlanarak artmtr.
Martin Luther Kingin 4 Nisan 1968 de suikasta uramas,
Bakentin baz blgelerinde ayaklanmalarn yaanmasna neden
olmutur. Ayaklanmalar iddete dnnce, birok iyeri ve bina
yaklmaktan kurtulamamtr. savatan bu yana Amerikan
tarihindeki en byk igal, Bakente, bu tarihlerde yaanmaya
balanmtr. stenmeyen ve lkeye zarar veren bu gelime, kent
planlamasna yeni bir yn vermi ve metro inaat gibi yeni kent
donatlarn, bundan sonra tasarlanacak kent planlarna dahil
edilmesinde etkili olmutur (Washington, 2008). Devam eden
yllarda havaalan, alt yapy gelitirme projeleri, kirli su artma
sistemi, kent eserlerini koruma ve bu eserleri artrma projeleri
gibi unsurlar, kent planlamasna dhil edilerek, kent donatlar
eitlendirilmi ve kentsel alan, daha ilevsel klnmtr.
Washington DC kent tasarmn ayrc klan ve ilk kent plannn
ok az deierek gnmze kadar gelmesinde etkin rol oynayan metro inaatna, Bakentin igalinden sonra balanlmtr.
Dolaysyla metropoliten alanda, salkl ulam akn salayan
ve gnmze kadar srekli gelitirilen bu metro sistemi sayesinde, Bakent ile d mahalleleri arasnda sk ve ilek bir
ulam ann kurulmasnda baar salanmtr. Dier taraftan
metro sistemi, Bakentte uygulanan ilk kent planndaki meknsal dzenlemenin bozulmasn da nemli lde nlemitir.
Dolaysyla son iki yzyl boyunca ulusal bakentin tasarm iin
yaplan kent planlar, Bakentin ilk kent plan olan LEnfantn
tasarm zerinde sadece birka deiiklik yaratmtr. Bu
deiikliklerin en nemlileri, Bakenttin kent planlama eylemine ilikin olarak oluturulan McMillan Komisyonu tarafndan
20. yzyln ilk blmnde yaplan deiiklikler olmutur. Sz
konusu bu deiiklikler ise bata planlamac Daniel Burnham
olmak zere dier bir ka kent planlamaclar tarafndan hayata
geirilmitir. Ancak LEnfantn orijinal dikdrtgen tasarm,
baskn konumunu gnmze kadar koruyabilmitir (Underwood, 2004: 47). Bu durum ise LEnfantn Washington DCye
ilikin ilk kent plannn, yapsal adan Bakentin fiziksel dokusuyla ve kentteki sosyal beklentilerle ayn paralellik iinde
olduuna iaret etmektedir.

5. SONU
Kent ve kent planlama kuramlar, yzyllardr sre gelen kentsel
gelime olgusunu doru okuma ve kentin geliimine yn verecek
unsurlar doru saptama konusunda rehber olmutur. Sz konusu kuramlarn her biri, kenti meknsal anlamda daha salkl bir
dzenlemeye kavuturma amac tamtr. Bu balamda kentsel
meknnn kullanm biimine ilikin farkl yaklamlar sunulmu
ve bu anlamda fiziki uygulama modelleri gelitirilmitir. Ancak
bu yaklamlarn hibiri, kentsel gelime olgusunu tek bana
aklayacak ve kentsel alanda karlalan sorunlar zme
kavuturacak kapsayc bir yaklam sergileyememitir. Esasnda
bu durum, kentsel sorunlarn ok ynl ve girift niteliine
balanr. Buna karn kent planlamaclar/tasarmclar, sz
konusu bu yaklamlar zerinden beslenmi ve dolaysyla bu

yaklamlar, mimarlar ve kent planlamaclar iin yol gsterici ve


kafa geniletici nitelikte olmutur.
Bakentler, lkenin simgesi, halkn gurur kayna ve
gelimiliin bir gstergesi olarak, meknsal dzenine ve sosyal adan geliimine byk nem verilmitir. Dolaysyla
hibir lke, kentsel geliimi plansz; fiziki dokusu bozuk; kent
donatlar yetersiz; sosyal/kltrel rntlerden yoksun; alt
yaps eksik; kent eperi, denetimsiz ve plansz derme-atma
yaplarla dolu bir bakente sahip olmak istemez. Bu nedenle
lkeler, bamszln kazanr kazanmaz ounlukla ynetim
merkezi olarak setikleri yerleim alannn imar ile dorudan
ilgilenmeyi balca grev kabul etmilerdir. Hatta baz lkeler, ulusal bakentlerine uluslararas alanda saygn bir yer
kazandrmak adna, sadece bakentin kentsel gelimesiyle
yetkilendirilmi (Washington DC ve Canberrada olduu gibi)
zel bir birim dahi oluturmutur.
Seili Bakentler iin hazrlanan ilk kent planlar, siyasi iktidarn
iradesi sonucu hazrlanm olup yine siyasi iktidar tarafndan
mali ve teknik olanaklar salanarak hayata geirilmitir. Siyasal iktidarlarn bu yaklam, kent planlamasnda, yukardan
aaya uygulama modelinin tercih edildiini gstermitir.
Aslnda bu modelin tercih edilme nedeni; kent planlarnn
uyguland dnemle yakndan ilintili olup bu erevede
aklanabilir gerekeler iermektedir. Seili Bakentlerin ilk
kent planlama ykleri deerlendirildiinde yle bir sonula karlalmtr: Mali olanaklarn snrll; kent plannn,
beklentileri karlayamamas; plan yrtecek donanml
brokratlarn olmamas; lkelerin sava, siyasi ve ekonomik
kriz gibi olumsuz bir sreten geiyor olmas gibi gerekelerden dolay, seili hibir bakente, ilk kent plan, tasarland
gibi uygulanamamtr. Dolaysyla bu planlardan arzulanan sonular alnamam ve kent planlar, devam eden zaman
srecinde ksmen ya da tamamen deitirilmitir. Sz konusu
bu ilk kent planlama eylemlerinde, siyasal iktidarn iradesine
ve dorudan giriimine ramen (sz konusu dnemlerde yerel
ynetimlerin ok daha zayf bir yaplanma iinde olduu da gz
nnde bulundurularak), kentsel planlama eyleminin ne derece
zorlu ve skntl bir alma olduunu gstermesi asndan sz
konusu bu planlama rnekleri, nemli saylmtr.

KAYNAKA
ABBOTT, Carl (2008). The Future Of The Ceremonial City,
http://www.proqest.umi/com, Eriim Tarihi: 19 Nisan 2008.
ACIOLY, Claudio (2008). Brasilia From Plan To Metropolis,
http://www.ihs.nI/downloads/, Eriim Tarihi: 07 Nisan 2008.
ACIOLY, Claudio (1987). Infrastructure Fort He Poor: The
Cause of Brasilia, http://www.claudioacioly.com/ , Eriim Tarihi: 28 Nisan 2010.
ACIOLY, Claudio (2010). Brasilia, From Plan to Metropolis:
a Critique From the Perspective of Low Income Housing Policies, http://www.claudioacioly.com/, Eriim Tarihi: 28 Nisan
2010.
ACT GOVERNMENT (2004). City West Master Plan, Urban Design and Projects Team /ACT Planning & Land Authority, May 2004, http://www.actpla.act.gov.au/data/assets/
pdf_file/0016/2590/citywest-mp.pdf, Eriim Tarihi: 13 Austos
2012.
ADEEL, Muhammad (2012). Assessing the Implementation
of Rawalpindis Guided Development Plan Through GIS and
Remote Sensing, http://www.corp.at/archive/CORP2010_201.
pdf, Eriim Tarihi: 12 Austos 2012, s.995-1002.
25

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

ATAY, Falih Rfk (2004). ankaya, stanbul: Pozitif Yaynlar.


BADEML, Raci (1985). Ankara 1985den 2015e, Ankara: Ankara Bykehir Belediyesi.
BAYKAN, Gnay (2004). ehircilik: Bir Kltr rn retme Sorunsal, ehircilikte Reform, 8 Kasm Dnya ehircilik
Gn 27. Kolokyumu/6-8 Kasm 2003, Mersin: Mersin niversitesi/TMMOB ehir
Planclar Odas, s. 1-17.
BAYKAN, Gnay (2007). Planlama Kuram ve Kentsel Planlama Eitimi, Melih Ersoy (der.), Kent Planlama Kuramlar,
Ankara: mge Kitabevi, s. 307-349.
BAYRAKTAR, Erdoan (2006). Gecekondu ve Kentsel
Yenileme, Ankara: Ekonomik Aratrmalar Merkezi Yaynlar.
BERTAUD, Alain (2001). The costs of Utopia: Brasilia, Johannesburg, and Moscow,
http://alain-bertaud.com/images/AB_The%20Costs%20
of%20Utopia_BJM4b.pdf,
Eriim Tarihi: 12 Austos 2012.
CANBERRA (2008). Short History, http://www.canberahouse.com/, Eriim Tarihi: 20 Mart 2008.
CANTEK, L. Funda enol (2003). Yabanlar ve Yerliler,
stanbul: letiim Yaynlar.
CAPITAL (2008). Australias Capital City, http://www.tomur.
net.au/, Eriim Tarihi: 20 Mart 2008.
CORNISH, Edward (2008). UTOPIA: Lessons From Brasilia,
http://www.proqest.umi.co, Eriim Tarihi: 20 Mart 2008.
AM, Esat (2000). ada Devlet Sistemleri, stanbul: Der
Yaynlar.
EVK, zlem (2005). Arkeolojik Kantlar Inda Tarihte
lk Kentler ve Kentleme Sreci, stanbul: Arkeoloji ve Sanat
Yaynlar.
DOXIADIS, Constantinos A. (2008). Islamabad the Capital
of Pakistan, http://www.doxiadis.org/files/pdf/Islamabad_project_publ.pdf, Eriim Tarihi: 7 Nisan 2008.
DURU, Blent; Ayten Alkan (2002). 20. Yzylda Kent ve
Kentsel Dnme, Blent Duru ve Ayten Alkan (der.), 20.
Yzyl Kenti, Ankara: mge Kitabevi.
ENLL, Zeynep (2011). Reformist Yaklamlar: Gzel Kent
Hareketi, http://www.yildiz.edu.tr/~enlil/KPT/DERS10.pdf,
Eriim Tarihi: 28 Kasm 2011.
ENLL, Zeynep (2012). Garden City, http://www.yildiz.edu.
tr/~enlil/KPT/DERS11_a.pdf, Eriim Tarihi: 02 Austos 2012.
ERSOY, Melih (2007a). Kapsaml Planlama Kavramnn Tarihsel Geliimi ve Bugn, Melih Ersoy (der.), Kent Planlama
Kuramlar, Ankara: mge Kitabevi, s.115- 171.
ERSOY, Melih (2007b). Kapsaml Planlama Yaklamna Kar
Liberal Eletiri: Savunmac Planlama Anlay ve oulculuk,
Ersoy Ersoy (der.), Kent Planlama Kuramlar, Ankara: mge
Kitabevi, s.197-228.
ERSOY, Melih (2007c). Planlama Kuramna Giri, Melih Ersoy (der.), Kent Planlama Kuramlar, Ankara: mge Kitabevi,
s.9-35.
ERTAN, Kvlcm Akkoyunlu (2004). 20. Yzyl Kent
topyalar, ada Yerel Ynetimler Dergisi, Cilt. 13, Say: 3,
2004, s.5-21.
GEDKL, Bahar (2007). Stratejik Meknsal Planlama: Planlamada Yeni Anlaylar, Yntemler ve Teknikler, Melih Ersoy
(der.), Kent Planlama Kuramlar, Ankara: mge Kitabevi, s. 229277.
GERAY, Cevat (2003). Cumhuriyetin 80ninci Yldnmnde:
ehirciliimiz ve Ankara, Ankara: TMMOB ehir Planclar
Odas Yayn, s.5-13.
GORDON, David L. A. (2008). Ottawa-Hulland Canberra:
Implementation of Capital City Plans, http://www.biomedsearch.com/article/Ottawa-Hull-Canberra-Implementationcapi26

tal/98248389.html, Eriim Tarihi: 28 Nisan 2008.


HULL, Matthew S. (2008). Ruled by Records: the Expropriation of Land and the Misappropriation of Lists in Islamabad,
American Ethnologist, Vol. 35 No. 4 November 2008, http://
www-personal.umich.edu/~hullm/MHull_2008_Ruled_by_Records.pdf, Eriim Tarihi: 14 Austos 2012, s.501-518.
HUOT, Jean-Louis vd. (2000). Kentlerin Douu, Ali Bekta
Girgin (ev.), Ankara: mge Kitabevi.
KARTAL, S. Kemal (1978). Kentleme ve nsan, Ankara: Trkiye ve Orta Dou Amme daresi Enstits Yaynlar No: 175.
KARTAL, S. Kemal (1992). Ekonomik ve Sosyal Ynleriyle
Trkiyede Kentleme, Ankara: Adm Yaynclk.
KELE, Ruen (1972). ehirciliin Kuramsal Temelleri, Ankara: Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar
No:332.
KELE, Ruen (1997). Kentleme Politikas, Ankara: mge
Kitabevi.
KURT, Hac (2008). Trkiyede Kent Planlarnn Siyasal
Amalarla Yozlatrlmas: Ankara rnei, http://www.e-sosder.com/, Eriim Tarihi: 03 Mart 2008.
LAYTON, Morgan (2012). Urban Design & The New City Brasilia, http://landscapeismorgan.files.wordpress.com/2011/03/
brasilia-dissertation.pdf, Eriim Tarihi: 11 Austos 2012.
MARIA, Sajida Iqbal; Muhammad Imran (2008). Planning of
Islamabad and Rawalpindi: What Went Wrong, http://www.isocarp.net/Data/Case, Eriim Tarihi: 07 Nisan 2008.
MARTINE, Georg; Gordon McGranahan (2010). Brazils Early Urban Transition: What Can It Teach Urbanizing Countries?,
the International Institute for Environment and Development
(IIED), August 2010, http://pubs.iied.org/pdfs/10585IIED.pdf,
Eriim Tarihi:14.08.2012.
MENG, Bunnarith (2002). Urban Planning And Development
Of The Australian Capital Territory Canberra: A Critical Review, Faculty of Architecture, Department of Urban and Regional Planning & Policy, the University of Sydney, Australia,
http://www2.hawaii.edu/~csaloha/articles/Australian_Capital_
Territory_Canberra.pdf, Eriim Tarihi: 12 Austos 2012.
MUMFORD, Lewis (2007). Tarih Boyunca Kent: Kkenleri
Geirdii Dnmler ve Gelecei, Gnl Kara ve Tamer Tosun
(ev.), stanbul: Ayrnt Yaynlar.
NATIONAL CAPITAL (2008). Bulding Canberra From 19581988, http://www.nationalcapital.gov.au/, Eriim Tarihi: 20
Mart 2008.
PHILIPPOPOULOS, Andreas; Andreas Mihalopoulos (2007).
Brasilia: Utopia Postponed, http://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=1494890, Eriim Tarihi: 28 Nisan 2010.
RICHARDS, J. M.; J. de Sousa-Leo (2010). 1959 February:
Brasilia, http://www.architectural-review.com/archive/1959february-brasilia-by-jm-richards/8607275.article, Eriim Tarihi:
12 Austos 2012.
STORY, Emily Fay (2006). Constructing Development: Braslia And the Making of Modern Brazil, http://etd.library.vanderbilt.edu/available/etd-07282006-115412/unrestricted/EFSdissertation.pdf, Eriim Tarihi: 14 Austos 2012.
ENGL, H. Tark (2004). ehircilikte Reform abalarna
likin Metodolojik ve Kuramsal Bir Deerlendirme,
ehircilikte Reform, 8 Kasm Dnya ehircilik Gn 27.
Kolokyumu/6-8 Kasm 2003, Mersin: Mersin niversitesi-TMMOB ehir Planclar Odas, s. 19-29.
ENGL, H. Tark (2007). Planlama Paradigmalarn
Dnm zerine Eletirel Bir Deerlendirme, Melih Ersoy
(der.), Kent Planlama Kuramlar, Ankara: mge Kitabevi, s. 59114.

Seili Bakentlerin Kent Planlama yks: Ankara, Brasilla, Canberra, slamabad, Washngton DC (17 - 27)

TANKUT, Gnl (1993). Bir Bakentin mar, stanbul: Anahtar


Kitaplar Yaynevi.
THORNS, David C. (2004). Kentlerin Dnm Kent Teorisi ve Kentsel Yaam, Hasan Nal ve Esra Nal (der.), stanbul:
Global Yaynlar.
TURAN, erafettin (1998). Trk Devrim Tarihi-2. Kitap, Ankara: letiim Yaynlar.
UNDERWOOD, Carmel; Robert Underwood (2004). The
Making of a City, http://exchanges.state.gov/englishteaching/
forum/archives/docs/04-42-2-d.pdf, Eriim Tarihi: 14 Austos
2012, s. 47-57.
WASHINGTON (2008). Washington, http://en.wikipedia.org/
wiki/washington, (Eriim Tarihi: 20 Mart 2008).
WASHINGTON (2012). A History of the National Mall and
Pennsylvania Avenue National Historic Park, http://www.nps.
gov/nationalmallplan/Documents/mallpaavhistory.pdf, Eriim
Tarihi: 12 Austos 2012.
WOLMAN, Hal vd. (2008). Capital Cities Their National
Governments:Washington DC in Comparative Perspective,
June 11, 2007, http://www.gwu.edu/~gwipp/papers/wp030.pdf,
Eriim Tarihi: 07 Nisan 2008.
YAVUZ, Fehmi vd. (1978). ehircilik, Ankara: Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar No: 412.
YILDIZ, Ferruh (1995). mar Bilgisi, Konya: Atlas Kitabevi.
YRKAN, Turhan (2006). ehir Sosyolojisinin ve nsan
Ekolojisinin Teorik Temelleri, Ankara: Nobel Datm.
ZAB, Ahmed; Khan Mahsud, (2012). Nature and the City: The
Legacy of Doxiadiss Plan for Islamabad, http://www.urbanpk.
com/upkgallery/citypictures/Islamabad/Master%20Plan%20
&%20Documentation/Islamabad%20-%20Nature%20&%20
City%2020The%20Legacy%20Of%20Doxiadiss%20Plan%20
for%20Islamabad.pdf, Eriim Tarihi: 14 Austos 2012.

27

EGEMEN NEO KLASK KTSATA ELETRSEL YAKLAIM: POST OTSTK


KTSAT VE 2008 KRESEL KRZNN POST OTSTK ANALZ
Utku ALTUNZ*

ZET

almada mevcut iktisat eitim sistemine ve gnmz iktisat eitiminde egemen kuram olan neo-klasik iktisada post otistik iktisat kuram tarafndan yneltilen eletiriler gz nnde bulundurularak aratrma konusunu kapsaml bir biimde anlamaya ve
konuya her adan hakim olarak zm nerileri sunmaya allmtr. zellikle mevcut iktisat sisteminin toplumun beklentilerini
ve gereksinmelerini karlamakta yetersiz kald zamanlarda yntem ve sistem tartmalar artmaktadr. Son dnemde eletiriler
younlaarak yaanan kresel ekonomik krize yol aan temel sebebin Neo-klasik sistemin olduu ynnde gelimitir. almann
dier bir amac son yaanan 2008 global ekonomik krizini Post Otistik ktisat bak asyla Trkiye deerlendirmesini tartmaya
amaktr.
Anahtar Kelimeler: Post Otistik ktisat Hareketi, Neo-klasik ktisat, 2008 Global Ekonomik Krizi
JEL Snflamas: E 13, P 16, P 51.

URBAN PLANNING STORIES OF SELECTED CAPITALS: ANKARA,


CANBERRA, ISLAMABAD, WASHINGTON DC
ABSTRACT

In this study we tried to comprehensively understand the research topic and offer solutions considering the criticism of present
education of economics and dominant neo-classical economics by the Post Autistic Economics. Especially in the course of time,
the current economic system remains incapable to meet societys expectations, demands, and requirements, the system and method
debate has been increasing. Recently, the basic reason that led to criticism by focusing the global economic crisis has developed in
the direction of the Neo-classical system. Another purpose of this study is to open discussion of last 2008 global crisis to Turkeys
assessment from the view point of Post Autistic Economics
Key Words: The Post Autistic Economics Movement, Neo-classical Economics, The 2008 Global Economic Crisis
JEL Classification: E 13, P 16, P 51.
*Yrd. Do. Dr, Sinop niversitesi BF, letme Blm.

GR
Gnmz egemen iktisat retisi olan Neo Klasik Teori, uzun
zamandr gnmz ekonomilerinin sorunlarn zemedii
ynnde eletirilmektedir. Baka bir ifadeyle giderek artan bir
ekilde gnmz ekonomik problemlerinin sorumlusu olarak
grlmektedir. Hatta son dnemde yaanan kresel ekonomik
krizle birlikte zlemeyen ekonomik sorunlara yol aan temel
nedenin Neo-klasik sistemin kendisi olduu konusunda grler
yaygnlamaktadr. Post Otistik iktisat hareketi, 2000lerin
banda Fransann prestijli okullarndan Ecole Normale Suprieure recilerinin yaynlad bir deklarasyonla ortaya
kmtr. Daha gereki, oulcu ve sosyal bilimlerle ilikisini
koparmayan bir bilim dal isteinin vurguland deklerasyonda
iktisat biliminin otistik bir bilim haline gelmi, gerek hayatla
tm ban koparm, tmyle matematiin soyut formlleri
arasnda kaybolmu olduuna vurgu yaplmaktadr.
almada ncelikle, Neo-klasik kuramn temel varsaymlar
ele alnarak tartmal grlen yanlar gzden geirilecektir.
kinci blmde Post Otistik iktisat hareketi ve Neo-klasik iktisada ynelik eletirel yaklamlar incelenecek ve son blm
de ise Post Otistik ktisat erevesinde, yaanmakta olan
kresel ekonomik kriz ve Neo-klasik kuram paradigmalar
karlatrlarak sonulara ulalmaya allacaktr.
1-Neo Klasik Paradigma ve Eletiri Alan Temel Varsaymlar
Neo klasik iktisat retinin egemenlii bir asrn zerinde devam
28

etmektedir. Klasik iktisatn braknz yapsnlar, braknz gesinler sloganyla devletin ekonomideki etkinlii azaltlm ve 19.
yy sonunda, kapitalizme yneltilen iddetli eletiriler, toplumsal dzen konusunda tarafsz kalmay imknsz hale getirmitir.
Klasik iktisadn daha gncel hale getirilip revize edilmesi
olarak da ifade eden neo klasik iktisatta, deer teorisi Marksist
kuramn da etkisi ile yeniden aklanmtr. Dikkat ekici bir
husus, klasiklerin makroekonomik yaklam korunmakla birlikte, mikro ekonomik aralarn, retici-tketici gibi mikro karar birimlerinin davranlarn incelemek zere kullanlmasdr.
Birok ynden eletiriye maruz kalan neo klasik iktisatn eletri
konularn u ekilde sralayabiliriz.
1.1.Neo-klasik ktisadn deolojik Eletirisi
16. Yzylda sosyal bilimlerde ve de zellikle doa
bilimlerindeki poplarite art, kapitalizmin ykselii ile birebir
ilikilidir. Bu dnemde bilimin geliimine verilen destee paralel
olarak ampirik bir aratrma ynteminin de benimsenmi olmas,
tm bilimlerin geliimi iin uygun bir ortam hazrlamtr.
ktisadn douu ve geliimi de doa bilimleri gibi, kapitalizmin
ortaya kyla birlikte olmutur. lk bilimsel atlm 16. Ve 17.
yzyllardaki merkantilist harekette kendini gsterir. Devamnda
Fizyokratlar ve Klasiklerle bugnk iktisadntemelleri atlm
olur (Lange, ev:,eref,1968:70).
Neo klasik iktisatta ilk gze arpan eliki bireyselciliktir. Bireysel rasyonellik, bireyin ve toplumun refah kaynadr. Emein
karl tam olarak crettir ve her birey hak ettii creti almak-

dr. Piyasa ekonomisi olmazsa olmaz sistemdir ve bu piyasaya


yaplacak bir mdahale, toplumsal zarara yol amaktadr. Neo
Klasik iktisat retisinde eksiksiz biimde alan mkemmel bir ekonomi modeli mevcuttur. zellikle batl lkelerin
iktisatlar ve akademisyenleri, yazdklar ekonomi kitaplarnda
neo klasik yanl bir tutum sergilemektedirler.
Marksist iktisat veya Keynesgil ktisat nemsemeyen bu ve
benzer yaklamlar, iktisat renen kitlelere serbest piyasa ideolojisini alamakta ve sistemin eletirisini engellemektedir
(Nelson,Ed:,Ard, 2004:80). Bu durum iktisadn nesnel bir
bilim olmad ve ideolojik amalara hizmet ettii tezini ortaya
kartmaktadr.
1.2. Emek-Zaman Kavramnn Yerini
Fayda Kavramnn Almas
Neo klasik teoride fayda n plana alnm, deerin belirleyicisi olarak da emek-zaman yerini sbjektif zahmete brakmtr.
Oysaki Kahnemann ve dier konu ile ilgilenen iktisat ve
psikologlarn deneyimlenen faydann llebilir olduuna
dair yapt deneylerde deneyimlenen faydann llebilirlii
kantlanmtr. nsanlarn mutluluunun lmnde ise
anmsanan faydann nemli olduu n plana karlmtr Daniel Kahneman fayda kavram yerine artk neoklasik iktisadn
llebilir bir kavram olarak grmedii mutluluk kavramn
kullanmaktadr. Kahnemana gre fayda llebilmektedir.
Kehneman, deneyimlenen faydaya gre mi yoksa anmsanan
faydaya gre mi mutlu olduumuzu birbirinden ayrmamz
gerektiini ve bunun llebilir olduunu belirtmektedir (Kahneman,1999:112).
1.3. Homo Economicus Varsaymnn Gerek Dl ve
Neoklasik Rasyonilzmin Eletirisi
Homo economicus birey, mallar, piyasalar ve dier
ekonomik konularda tam bilgiye sahip, karlat seenekler
arasnda mutlaka deerlendirme yapan, ou aza tercih eden,
yapt tercihler birbiriyle elimeyen kiidir. Homo economicus tketiciler, faydalarn maksimize ederken, reticiler,
krlarn maksimize eder(een, 2004: 221). Adam Smithin
iktisad adam (homo economicus) modeli, insann iktisad
davranlarn aklamaya ynelik en etkili ve baarl olduu
kadar en ok eletirilen bir model olarak gze arpmaktadr.
Geleneksel iktisadn temel ald bu model, insann pazar yerindeki davranlarn olduka ikna edici bir ekilde aklamakla
birlikte, onun sosyal hayattaki, iktisad olmayan veya olmad
dnlen davranlarn aklamakta yetersiz kalmtr.
Faber ve dierlerine gre insan davrannn baz
boyutlarn temsil etmekle birlikte hibiri saf haliyle deneysel
olarak gzlemlenemez. Toplum adam modeli, geleneksel iktisat
okulunu heterodoks iktisat okullarnn yan sra dier sosyal ve
davran bilimleriyle uzlatrmaktadr (Faber, Manstetten ve Petersen,1997: 83). nsan davrannn kapsaml yeni bir kavramla
ifade edilmesi demek olan toplum adam (homo societius) modeli u drt temele dayanr ve onlar tarafndan desteklenir:

Smithin iktisad adamnn retken yn

Neo-klasik iktisadn, insanlarn daima rasyonel tercihlerde bulunduu ve bu balamda bireylerin faydalarn,
firmalarn da krlarn maksimize ettikleri varsaym

Azalan marjinal fayda yasasna dayanan marjinalist
okulun kaynaklarn optimal tahsis ve dalmna bakan yn;

Ken Wilberin insan geliimi ve Abraham Maslowun
insan ihtiyalarnn hiyerarisi modelleri.

Egemen Neo Klasik ktisata Eletirisel Yaklam: Post Otistik


ktisat ve 2008 Kresel Krizinin Post Otistik Analizi (28 - 33)

2002 ekonomi Nobel dll Daniel Kahneman, bireyin, belirsizlik ve risk karsnda sistematik olarak irrasyonel davranabildiini
kantlamaktadr. Kahneman, gelitirdii refah teorisinde NeoKlasik kuramn dayand bu en gl varsaymn geerliliini
sorgulamaktadr (Kahneman ve Tversky, 1979 :263).
1.4. Tam Rekabet Piyasasnn mknszl
Tam rekabet piyasasnn ayrc zellii, piyasadaki alc
ve satclarn tek balarna fiyat etkileme gcne sahip
olmamalardr. Yani tam rekabet koullarnda firmalar bamsz
fiyat politikas gdemez. nceden saptanan fiyatlar, firmalarca kabullenilmek zorundadr. Bununla birlikte tam rekabet
piyasalarnn gerek hayata uygulanabilmeleri imknszdr.
Tam rekabet piyasalar, alc ve satclarn eksiksiz bilgiye sahip olduklar varsaymna dayanmaktadr. nk birok mekn
ve zaman engeli, bu durumun gereklemesini engellemektedir (Weintraub, 1999: 140 ). Mallarn tmnn birbiriyle ayn
olduunu savunan homojenlik koulu da gnmz dnyas ve
rekabet koullar durumunda imknsz bir varsaymdr. Tam
rekabet varsaymlarndan piyasaya giri kn serbest olma
koulu, zellikle byk lekli firmalarn varl nedeniyle
gnmz dnyasnda imknszdr. Rekabet etme gc yarnda
geriye den kk lekli firmalarn piyasadan kp bir daha
piyasaya girmemeleri ska karlalan bir durumdur. Alc ve
satclarn piyasa fiyatna etki edemeyecek kadar ok sayda
olduu varsaymna dayanan atomiste varsaym da topik bir
varsaymdr.
1.5. Kr Maksimizasyonu Varsaymnn Eletirisi
Neo-Klasik teoride her firmann nihai amac, kar maksimizasyonudur. Bunun iin firmalar retimlerini Marjinal maliyet
= Marjinal hslat eit oluncaya kadar artrr ve sat fiyatn da
bu retim miktarna gre belirler. Oysaki gerek hayatta firmalar kr maksimizasyonuna ok fazla ynelmemektedir. Ayrca
talep ve maliyet fonksiyonlarndan habersiz olduklarndan Marjinal maliyet = Marjinal hslat eitliine ynelemezler. Ayrca
marjinal maliyet ve marjinal haslat gibi hayali kavramlarn
lmnn ve hesaplannn zor olmas dier bir handikaptr.
2.Post Otistik ktisadn Douu ve Geliimi
2000 ylnn Haziran aynda, Fransada bir grup iktisat
rencisinin internet zerinden yaymlad Autisme-economie baln tayan bildiri ile post otistik iktisat hareketini
balatmlardr. Bildiri genelde rencilerin iktisat disiplini ve
eitimi zerine ikyetlerini ve nerilerini konu ediniyordu.
Bildiride, neoklasik iktisadn ve buna bal matematiksel modellerin retilmesine ilikin tepki ortaya konulmutur.
Kelime anlam ie yneliklik olan Otizm; mr boyu sren beyinsel bir rahatszlktr ve sosyal etkileimde, sosyal iletiimde
kullanlan dilde veya sembolik veya hayali oyunda gecikmelerle kendini gsteren sinir sisteminde dzensizlik olarak
snflandrlr. Kii grdklerini, duyduklarn, duyumsadklarn
doru bir ekilde alglayamaz; bu nedenle sosyal ilikileri ve
davranlarnda ciddi sorunlar vardr. Erkeklerde daha yaygn
olarak grlr. Otizm ya kendi bana ya da zek gerilii,
renme gl, epilepsi gibi dier geliimsel bozukluklarla
birlikte ortaya kabilir (Wikipedia).
Henz gen bir bilim olsa da iktisat biliminin nceki tm
ngr, teori ve uygulamalarn otizme benzeten ve bu adan
eletirerek yeniden baka bir iktisat arayna ynelen Post
29

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

otistik ( Otistik Dnem Sonras ) iktisat kavramna gtrd.


Kontrol d matematik kullanm, hayali imgelerin kullanmn
arttrmaktadr. Bireyin homo economicus oluu, otistik insanlar
gibi yalnzca kendi evresiyle snrl rnleri talep eden, dier
insanlarla ilikiye girmeyen ve onlarn tercihlerini, taleplerini,
amalarn nemsemeyen bir insan modelidir. Bununla birlikte
neoklasik reti ile niversitelerin, hakim g olan sermayenin
hakimiyetine alnmakta olduunu ve rencileri otistik insan
olarak yetitirmek amacyla planland belirtilmektedir.
Post Otistik ktisat kuramnn kar kt temel sorunlar u
ekilde sralanabilir;

Oluturulan kurgusal dnyann gereklere inememesi
ve deiimleri aklamada yetersiz kalmasdr.

Krizleri veya ekonomik ilikileri nedenleri aklamada
elikiler ve tutarszlklar barndrmas.

Matematiin iktisad aklamada artk ara deil ama
haline gelmesi ve ekonomide llemeyecek birok kavramn
matematik kullanmyla llmesi giriimi

Devaml olarak faydasn maksimize etmeye alan
(homo economicus) bireyin gereki olmay. Homo economicus modeli de otistik insanlar gibi dierleri ile ilikiye gemeyen
ve dier insanlarn taleplerini, seimlerini, amalarn nemsemeyen bir insan modelidir.

Kolayc bir yntem olan Ceteris paribus varsaym

Para, neo-klasik ktisat yalnzca yzeysel olarak
deinilmektedir. Oysaki para ekonomik aktivitenin can
damardr.

Neo-klasik retide fiyat ve piyasalarn dengeye
noktasna doru eilimleri konularna srekli olarak deinilir.
Ayrca hepsi de llebilir mal ve hizmet miktarna dayanan;
teknik anlamda snrsz banka kredisi arz, snr tesi serbest sermaye aklar ve parann deerini koruma konularnda matematiksel modeller retme almalar yaplr. lave olarak, zel
kurulular tarafndan kr amacyla piyasaya srlen herhangi bir
matematiksel miktarn bir birim olarak snrlandrlmas, gereklikle badatrlamaz.
Post otistik iktisat hareketi belli bir akademisyen tarafndan
desteklenmi ve gnlk Le Monde gazetesinde rencilerin
isteklerinin yaynlanmasyla lke apnda bir tartma
balamtr. Sonrasnda 600 renci meslektalarnn isteklerine imza atmlardr. Fransa Eitim Bakan, Jack Lang, tepkiye
destek vererek Fransadaki deimez mfredat yeniden incelemek iin bir kurul oluturmutur. Ayn zamanda Edward Fullbrook elektronik Post Otistik Ekonomi Haberlerinin paylald
bilimsel bir gazete kurmutur (Durmeier, 2005:2). Yeniden
hazrlanan mfredata gre ekonomik gerekliklerle, niversitedeki derslerin yapsal ve ierik olarak entegre edilmesi gerei
ve deolojik grlerin, iktisadi gerekliklerin nne gememesi
de vurgulanmaktadr( Fullbrok, 2001:13).
Fransa da neo klasik ekonominin gl savunucularndan
ekonomist Bernard Guerrienin post otistik iktisat savunan
grleri, lkede byk yank uyandrmtr. Guerrien, mikro
ekonomik yntemlere yapt keskin eletirilerle adeta neo
klasik iktisata bakaldr hareketi balatmtr. Guerrien, neo
klasik ekoln kurmaca hane halklar ve youn matematik
kuramlarla faydasz teoriler oluturduundan bahsetmektedir
(Guerrien, evirimii Kaynak). Guerriene gre tam rekabet
kavram da yalnzca merkezi bir sistemde var olabilir ve bu
yzden piyasa ekonomisiyle hibir ilgisi yoktur. Standart mikro
ekonominin tm varsaymlar geersizdir ve bu varsaymlardan
30

ulalabilecek sonular etrafmzda grdmz hemen her


eyle elimektedir.
2.1.Otizmin ktisadi Boyutu
Post otistik iktisatn zerinde nemle durduu meselelerden biri
mikro iktisadn ne kadar gerekli olduu konusudur. zellikle
Guerrienin mikro iktisad srdrmek iin belli bir nedenimiz
var m? adl makalesinde, standart firma ve standart tketici
varsaymnn akl dlna vurgu yapmas, mikro ekonomiye
yaplan en nemli eletirilerin banda gelmekteydi. Kendisinin de neo klasik iktisat olmas, harekete duyulan gveni
arttrmtr.
Martinasa gre neredeyse hibir firmann fiyatlama politikasnn
neo klasik teorideki ile rtmemektedir(Martinas,2003:112).
Maksimum kr ve maksimum fayda amacnn gerekleebilmesi,
eksiksiz bilgiyi ve gelecekle ilgili tam ngry gerekli
klmaktadr. Ayrca gnmz insan ahlktan yoksun olmad
iin neo klasik iktisadn belirledii tarzda bir ekonomik aktr
deildir. Bireyin bu trde bir insan olarak tanmlanmas, ahlaki anlamda insan varlna aykrdr. Post otistik hareket iin
standart mikro ekonominin reddi iin nemli matematiksel sebepler mevcuttur. ki rn arasnda tercih yapan tketici modelinde
iki kii analiz edildiinde herhangi bir sknt olmamasna karn
birden fazla kiinin olduu durumda rekabet kavram iin iine
girmekte ve iler daha karmak bir hal almaktadr. Neo klasik
retide her aktr iin fiyat veri olarak kabul edilmektedir. Fiyat
aktrler tek balarna belirleyememektedirler. Bu durumda post
otistiklerin sorduu soru fiyat kimin belirledii noktasndadr.
Neo klasik iktisat retisinin firma davran ya da artan marjinal maliyeti azalan marjinal gelire eitleyerek krll maksimize etmek olarak deklare ettii firma ve rnlerin ne kadar
uygulanabilir olduu tartmal bir konudur. Birok rnn kar
karya kald gerek maliyet koullarna ilikin aratrmalar,
vakalarn %95inde ya da daha fazlasnda makul bir rn seviyesi ierisinde marjinal maliyetlerin ya sabit kaldn ya da
dtn ortaya koymutur. Firmalarn gerek davranlarna
ilikin aratrmalar da benzer olarak, vakalarn %95 ya da daha
fazlasnda firmalarn azalan marjinal geliri hi hesaba katmadan
mmkn olan en yksek seviyede sata ulamaya altklarn
gstermitir.
Neo klasik retide ska dile getirilen tketici tercihlerinin
bte dorusu ile farkszlk erilerinin teet olduu noktada
belirlendii gr de olduka hayali bir durumdur. yle
ki Sippel tarafndan yaplan ampirik almada rencilerin
davranlar, tahmin edilmeye allm ve baarsz olunduu
gzlenmitir. Baka bir ifadeyle insanlarn her zaman objektif ve rasyonalist dnemeyecei ve neo klasik retideki
snrlarn her zaman gerek hayat yanstmad anlalmtr
(Sippel,1997:32).
ktisat metodolojisinin nc isimlerinden Caldwelle gre
ekonomik akl yrtme olarak belirtilen olgu, nemli lde
mikroekonomiye dayanmaktadr. rencilere iktisat dersi verilirken daha az matematik kullanarak daha somut anlatmlara yer
verilebilir( Caldwell, 2002: 13). Neo klasik iktisat sa ve sol olmak zere birok ideolojik yapya hizmet etmektedir. ktisatlar,
neo klasik retiyi rekabeti piyasalara olduu kadar kapitalist
tekele ve sosyalist planlamaya uyarlanmaya almlardr. Bireyselci pro market neo klasik iktisatlarn yannda liberal ve
sosyal demokrat neo klasik iktisatlar, hatta Marksist neo klasik
iktisatlarn varl bu durumun kantdr.

2.2.Post Otistiin zm nerileri


Post otistik iktsat zm nerilerini u ekilde sralamaktadr.

rencilere mikro ekonomi dersi verirken ok daha
dk seviyede matematik kullanlmaldr. Mesela elastikiyet hesaplamalarnda belli seviyede matematiin yannda tm
kavramlar, retim olanaklar erisi ile arz ve talep diyagramlar
bata olmak zere grafiksel olarak ele alnmaldr. Denklemler
ve matematiksel ifadeler, szel yorumlara yardmc, arac nitelikte kullanlmaldr. zellikle byme, enflasyon, faiz, isizlik,
tasarruf ve tketim eilimleri gibi makro ekonomik konular ile
tketici fayda maksimizasyonu, retici fayda maksimizasyonu,
maliyet analizleri gibi mikro ekonomi konularnn irdelenmesinde saf ekonometrik denklemler kullanlmas renciler
tarafndan anlalabilirlik ve yorumlanma konusunda glk ortaya karacaktr.
Matematiin ar kullanm iktisat tarihimizin son 50 yl
iinde biimlenmitir. Neo-klasik iktisadn nemli ismi Alfred
Marshalln yazdklarnda ok az matematik vard ve matematii
yalnzca bir yardmc ara olarak gryordu. Matematiin gerekli olduunu ama btnyle matematie dayanan soyut bir
iktisadn doru olmayacan dnyordu.

ktisat bilimi, dier disiplinlerle koordineli almaldr.
zellikle de finansal krizlerle mcadelede gerekli kamu mdahaleleri ihtiyac, aktrlerin birlikte almas gereini beraberinde
getirmektedir. Son dnemde yaanan krizler ya da Fransadaki
isizlik dzeyi gibi gncel problemlerin analizinde neo-klasik
teorinin syleyebilecei fazla bir ey yoktur. Genel denge teorisi
yksek seviyede merkezi bir ekonomiyi tanmlamaktadr. Fakat
bu tr bir ekonominin varl neo-klasik iktisatlara bile gereki gelmemektedir(Raveaud,2002:32).
Disiplinin, yaamn iktisadi ilikilerini kavrayabilmesi ancak
tarih, sosyoloji, antropoloji gibi sosyal bilimlerle egdml
hareket edebilmesiyle mmkndr. Kastedilen ilikilerin
zamanlarna, meknlarna ve aktrlerine gre farkllamas,
iktisadn bu farkllamalar kavrayabilecek esneklie ve
tanmlama yetisine sahip disiplinlere yaknlamasn zorunlu
klar. ktisat insan ilikileriyle anlam bulan bir disiplin olmakla
beraber bu ilikilerin kurulmayp insan iktisatn nesnesi haline
getirmek ya da iktisad belirleyici bir unsur olarak almak, ilikiler
halinde olmas gereken tm disiplinleri yaralayan hiyerarik bir
dzenin kurulmasna yol aar.

ktisadn azalan kaynaklarla ba kurmas gerekmektedir. Kirlenme gibi toplumsal olaylar da iktisatn ilgi
alannda olmaldr. Gelecee ilikin tam ngr, fiyat tahminleri gibi durumlar genellikle yanltc olabilmektedir. Bunun
yerine gnmzdeki daha gereki sorunlar olan nkleer enerjinin olmad bir dnyada kalknmay nasl srdrebiliriz?
, fosil yaktlara nasl bir alternatif gelitirebiliriz? , kaynaklara ulamda ne gibi yeni yntemler gelitirebiliriz? , yaam
standardn nasl ykseltebiliriz? , gibi gncel toplumsal sorunlara cevap aramaldr.

ktisadn en nemli konularndan biri olan gelir dalm
konusunda cretlerin ve krlarn seviyeleri nasl belirlenir sorusuna neo klasik iktisatta yant bulunamamaktadr. nk neo
klasik iktisatta sosyal snflar, bu retinin aklayabilecei
deikenler deillerdir. Keynesyen ve Marksist retilerde
deinilen g kavram neo klasik teoride keskin ekilde reddedilmekte ve tm aktrler eit saylmaktadr. Post otistik iktisatta
g kavram objektif ekilde deerlendirilmelidir(Frank, 2002:
77).

Egemen Neo Klasik ktisata Eletirisel Yaklam: Post Otistik


ktisat ve 2008 Kresel Krizinin Post Otistik Analizi (28 - 33)


Dnceye daha fazla yer verilmelidir. Neo klasik iktisattaki gibi var olan iktisadi sorunlara nerilmi tm yaklamlar
arasnda sadece birinin sunulmas yerine eitli dncelere
yer verilmelidir. nk neo klasik iktisatn izledii bu yntem,
kendiliinden doru kabul edilen ( saf aksiyomatik) niteliktedir.
Post otistik iktisat dogmalara kar bir harekettir.

Neo klasik iktisatn emek gc nedeniyle sadece retim
faktr olarak grd insan, bu kalptan dar karlmaldr.
nsann nasl daha refah iinde yaamas gerektii, nasl daha
adaletli kazanabilecei, kazanlarn nasl daha etkin ekilde
blebilecei gibi sorulara cevap aranmaldr.
3.2008 Kresel Krizinin Post Otistik Analizi
Finansal krizler iin eitli tanmlamalar bulunmaktadr. Bunlardan Mishkin gre, Finansal kriz, verimli yatrm olanaklarna
sahip finansal piyasalarn ahlki tehlike ve ters seim problemlerinin gittike ktlemesi nedenleriyle, fonlar etkili
biimde kanalize edememesi sonucu ortaya kan dorusal olmayan bozulmadr (Mishkin,1996:1-2). zellikle gelimekte
olan ekonomiler, uluslar aras finansal oklar, dviz kurunun
yanl ynetimi, mali dzensizlik, finansal serbestleme ve ulusal bankaclk sisteminin zayfl gibi eitli nedenlerle uluslar aras finansal krizlerle kar karya kalmaktadrlar (Sachs,
1995:22). Kresel kapitalizm ve sermayenin serbestlemesi ile
birlikte ABD de ba gsteren kresel kriz, Avrupa lkelerine de
sirayet ederek 2008 ylnn ikinci eyreinde tm dnyay etkisi
altna alan bir krize dnmtr.
2008 ylnda ABD nin nde gelen birok finans kuruluunda patlak veren, tm dnyay etkisine alan ve 2013 yl itibariyle hala
etkisini devam ettiren kresel kriz, neo klasik iktsat retisini
yeniden tartlr hale getirmitir. Mevcut iktisat retisi, kriz
ncesi meydana gelen kriz sinyallerini alglayamamas nedeniyle eletirilmitir. Gerekten de birka ekonomist dnda o
dnemin ekonomisi, sorunsuz bir ekilde ileyen bir ekonomi
olarak tarif edilmekteydi.
Krizin ortaya kmasyla uygulanan neoklasik krizler
mcadele aralarnn krizi nleme yerine daha da derinletirmesi
ve sorunsuz alanlara da sirayetini hzlandrmas, post otistik
eletirileri tekrar konuulur hale getirmitir. Neo klasik retide
piyasalar, devlet mdahalesi olmad srece dengededir.
Bylesine bir ortamda, arz ve talep arasndaki dengeyi fiyatlar
belirler. Talep arttka fiyat artar, arz geniledike fiyatlar der.
Fiyat, talep ve arzdaki deiime duyarldr, yani esnektir. Dier
bir deyile, talep veya arzdaki herhangi bir ani azal ya da art,
fiyatlara annda yansr. nk 2008 krizi neo klasik retinin
tezinin aksine mdahalenin olmad bir ortamda patlak vermi
ve devlet mdahaleleri ile kontrol altna alnmtr. Ekonomide
reel deikenler (retim, istihdam, gelir) para miktarndan
etkilemediini Yani, parann ekonomide fiyat artlarndan baka
etkisi olmadn savunan neo klasik dncenin aksine kresel
krizde likidite bolluunun ciddi bir rol oynad bilinmektedir.
Devlet, para basarak ekonomiyi iyiletiremez, ancak fiyatlar
ykseltir diyen neo klasiklere inat, kresel krizde birok devlet
mdahalesi ve para baslarak piyasaya likidite pompalanmas da
uygulanan kriz nleme politikalarndan olmutur.
Neo klasik retinin tam rekabet ve eksiksiz bilgiye sahip olma
varsaymnn 2008 krizi ncesi geerli olmad bilinen bir gerektir. Kresel krizin en nemli sebeplerinden biri olan yksek
riskli finansal enstrmanlar kullanan kiiler, tam bilgiye sahip
olmamalar nedeniyle bu riskli katlar portfylerine almlardr.
31

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Post Otistik ktisat Hareketinin yayn organ olan Real-World


Economics Review de yaynlanan Mad, bad, and dangerous
to know adl makalede Keen(2009), kresel finans krizinin ortaya kmasna yol aan Neo-klasik teorinin, sadece yanl ve
tehlikeli olduunu ifade etmitir. Neo-klasik iktisat, yapsnda
bulundurduu piyasa ekonomisi ve doal istikrar inancnn
bir sonucu olarak gndemdeki krizi dorudan tevik ettiini
belirtmitir (Keen, 2009:2).
Kapitalist sistemi srarla benimseyen neo klasik
dncede kapitalizmin finansal krizleri iinde barndrd
gerei gz ard edilmitir. Kapitalizmin speklasyonlar iinde
barndrmas, finansal krizlerin kanlmaz sebebidir. Oysaki neo
klasik iktisat savunucular, speklasyonlarn istikrar saladn
iddia etmektedirler. Yksee alp de satan yatrmclarn irrasyonel ve baarsz olduunu savunmaktadr. Kresel krizin
sebeplerine baktmzda finansal piyasa aktrlerinin yksek
riskli subprime kredileri piyasaya srd izlenebilmektedir.
Sz konusu rnlerin rasyonel dnen bireyler tarafndan talep edilmesi akllara u soruyu getirmektedir. bireylerin rasyonel
olduklar iin mi yoksa dier bireyler satn ald iin mi bu yksek riskli kredileri satn aldklardr. Subprime kredilerin risk
durumunun piyasada ktye gitmeye balamasyla birlikte sahte
gven bir anda yok olmu ve domino etkisiyle piyasalar hzla
zlmeye balamtr. Piyasada oluan konut balonu, Post Otistik iktisadn gerekilik sorununu gn yzne karm, sanal
bir dnya oluturularak krize adeta davetiye kartmtr. Benzer
ekilde iktisat eitimi verilirken sadece bir kuram zerinden derslerin anlatlmas, dier iktisat okullarnn anlatlmamas veya
gereken nemin verilmemesidir. Dolaysyla bu sorun, oluan
krizlerin zm noktasnda ortaya kmaktadr. Dier iktisat
kuramlarnn krizlere bak as hakknda bilgi sahibi olunmas
ile belki de bu son yaanan global ekonomik kriz, global hale
gelmeden atlatlabilirdi. Piyasann tek bir sisteme baml
olmas baz grlmesi gereken noktalarn grlememesine
neden olmu dolaysyla olumsuz sonularn ortaya kmasna
engel olamamlardr. Oysaki 2008 krizinin mdahale aralarna
baktmzda neo klasik iktisatn aksine devlet mdahalelerinin
ska uyguland keynesyen politikalarn uyguland grlmektedir.
SONU
2008de balayan ekonomik krizi nceden tahmin
edebilen ekonomist says, yok denebilecek kadar azdr. Hakim
neoklasik ekonomi teorisi, klasik ekonomi teorisinden devrald,
Piyasa her eyi dzenler ana fikri zerine dayanyordu.
Neoklasik ekonomi teorisinin, zellikle son ekonomik krizle birlikte inanlrln yitirmesinin ba nedeni, bu teorinin
ilerliini gsterebilmek iin abstrakt/soyut rneklere ihtiya
duymasdr. Neoklasik teorinin artk savunulamayacan iddia
eden belki en nemli bilim adam, Paul Samuelsondur. Samuelson, Adam Smithin klasik ekonomi teorisinin gncellenmi
versiyonu Neoklasik teoriyi, iki temel noktada eletirmektedir.
Szde Adam Smith tarafndan gncellendii savunulan Adam
Smithin Bte/Tketim konular ve letme/Firma teorisidir.
Bu iki alanda da, ok rasyonel bir yoldan gidilir ve iletmenin
kazanc, yapt retime balanr. Bu teoride srekli kr sz konusu olmamakla birlikte devasa firmalar daha az alan ve daha
az retimle srekli kr eden yaplar haline gelmilerdir. Hatta
yle ki, dnya ekonomisi kmenin eiindeyken bile, kontrol
ettikleri devletlerden trilyonlarca Dolar para alabilmi ve tarihin
en byk krlarn yapabilmilerdir.
32

2008 Krizi ile neoliberal politikalarn k; bireyin rasyonel olduu ve ekonomik kararlarnda isabet kaydettii, kamu
mdahalelerinin bulunmad koullarda piyasalarn otomatik
olarak dengeyi salad gr, ekonomik krizlerin sz konusu olmad eklindeki serbest piyasa yanllarnn tm iddia ve
grlerinin ilevselliini yitirdiinin kantdr.
Post Otistik ktisat Hareketi olarak adlandrlan bildiride, egemen reti olan Neo-klasik iktisat kuramna eletiri
yaplmtr. Buradaki eletiri, Neo-klasik iktisat kuramnn tamamen dlanmasna ynelik deil, farkl iktisat kuramlarnn
tamamlayc sfatla yanna yerletirilmesine yneliktir.
Post Otistik ktisat Hareketi, Neo-klasik iktisat kuramnn
varsaymlar ve metodolojisini eletirerek son dnemde yaanan
kresel ekonomik krizin sinyallerinin iktisatlar tarafndan
alglanamam olmas, bir bakma eletirilerindeki hakllklarn
dorulamaktadr. Belki de krsel krizin salt neo klasik iktisatla
zm bulamayaca gr, post otistik hareketin grlerine
gre neoklasik retinin gncellenmesine frsat verebilecektir.

KAYNAKLAR
CALDWELL,Bruce J.(2002).In Defence of Basic Economic
Reasoning, Post Autistic Review, Issue no.13, , ev.Gkmen
Tark Acar, (evrimii),http://www.btinternet.com/%7Epae_
news/review/issue13.htm, 25.04.2013.
EEN,Aydn (2004). Rasyonel Eylem Aksiyomatik Bilgi ve
Homo Economicus, ktisat zerine Yazlar I, stanbul, letiim
Yaynlar.
DURMEIER, Thomas (2005). Post-Autistic Economics: A
German Perspective, Wilhelmshher Allee 121, D-34121 Kassel, Germany, p.2, http://eaepe.org/files/ Duermeier_PAEcon.
pdf (14.02.2013).
FABER, Malte, REINER Manstetten ve THOMAS Petersen
(1997). Homo Oeconomicus and Homo Politicus. Political
Economy. Constitutional Interest and Ecological Interest,
Kyklos, 50 (4): 457-83
FULLBROK Edward(2003). A brief history of the post autistic economics movement, post autistic economics, 21 November 2001,http://www.btinternet.com/opae_news/history.htm
(eriim)01.05.2013.
GILLES Raveaud (2002). For Guerrien and Beyond, Post
Autistic Review, Issue no.13, (evrimii), http://www.btinternet.com/%7Epae_news/review/issue13.htm, 4.04.2013.
GUERRIEN, Bernard (2002). Is There Anything Worth Keeping in Standart Microeconomics?, Post Autistic Review Issue no.12, March 2002, , (evrimii) http://www.btinternet.
com/%7Eapae_news/review/issue12.htm, 26.04.2013.
KAHNEMAN, Daniel. (1999). Experienced Utility and Objective Happiness: A moment Based Approach, Cambridge University Press.
KAHNEMAN, Danielve TVERSKY Amos (1979). Prospect
Theory: An Analysis of Decision Under Risk Econometrica,
vol.47,no.2,.263-291.
KATALIN,Martinas (2003). Is the Utility Maximization Principle Necessary, Post Autistic Review, issue no.12,101-114.
LANGE, Oskar (1968). Ekonomi Politik 4, Ekonomi Politikte
Akmlar ve Bilimsel Bilginin Belirlenmesi, (ev: Muvatfak
eref), Istanbul, Ata Kitabevi.
MISHKIN, FREDERC(1996). Lessons From the Asian Crisis, NBER Working Papers, 1-2,http://www.nber.org/papers/
w7102,10.10.2012.

NELSON,Julie A.. (2004). Standart Mikroekonomiden Geride


Ne Braklmaldr?, Post Otistik ktisat ,Editr: Kaya Ard, Istanbul, IFMC iktisat Dergisi Yaynlar.
REINHARD Sippel(1997). An Experiment On The Pure
Theory Of Consumer Behaviour, The Economic Journal, 107
(September), 14311444. # Royal Economic Society 1997. Published by Blackwell Publishers, 108 Cowley Road, Oxford OX4
1JF, UK and 350 Main Street, Malden, MA 02148, USA.
ROTERING, Frank (2002). Towards a New Economics, Post
Autistic Review, Issue no.14, , (evrimii), http://www.btinternet.com/%7Epae_news/review/issue14.htm, 4.03.2013.
SACHS, JEFFREY (1995). Alternative Approaches to Financial Crises in Emerging Markets, nternet Adresi: http://www.
hiid.harvard.edu/pub/ pdfs/568.pdf, Eriim Tarihi: 14.03.2013.
WEINTRAUB, Roy E. (1999). How Should we Write The History of Twentieth Century Economics? Oxford Review of Economic Policy, vol.15,139-152.
WIKIPEDIA, (evrimii), http://tr.wikipedia.org/wiki/Otizm,
17 Ocak 2008.

Egemen Neo Klasik ktisata Eletirisel Yaklam: Post Otistik


ktisat ve 2008 Kresel Krizinin Post Otistik Analizi (28 - 33)

33

URBAAN EXAMINATION of PERSONAL CARE


ADVERTISEMENTS THROUGH SEMIOLOGICAL ANALYSIS
ABSTRACT

This paper focuses on an analysis of reproducing meanings by personal care advertisements. The main purpose of the study is to
identify the world presented or created by advertisements for the consumers and to clarify basic characteristics and components of
this world. Within this direction, advertisements of personel care products towards women and men are analyzed comparatively. In
this process, personel care advertisements published in 2013 are investigated through semiological analysis. In the conclusion of the
study, the differences and similarities between advertisements of personel care products towards women and men were revealed. In
this regard, the foreground values and concepts in the advertisements in order to persuade consumers were determined.
Keywords: advertising, semiological analysis, personel care advertisements

GSTERGEBLMSEL ANALZ YOLUYLA


KSEL BAKIM REKLAMLARININ NCELENMES
ZET

Yeim ELK*

Bu alma, kiisel bakm rnleri araclyla anlamn yeniden retilmesinin analizine odaklanmaktadr. Bu almann temel
amac, reklamlar tarafndan sunulan ya da yaratlan dnyay tanmlamak ve bu dnyann ana karakteristiklerini ve bileenlerini
aklamaktr. Bu dorultuda, kadnlara ve erkeklere ynelik kiisel bakm rnleri reklamlar karlatrmal olarak analiz edilmektedir. Bu srete, 2013 ylnda yaymlanan kiisel bakm rnleri reklamlar gstergebilimsel analiz ile zmlenmitir. Bu
almann sonucunda, kadnlara ve erkeklere ynelik kiisel bakm rnleri reklamlar arasndaki benzerlikler ve farkllklar ortaya konulmutur. Bu erevede, tketicileri ikna etmek iin reklamlarda n plana karlan kavramlar ve deerler belirlenmitir.
Anahtar szckler: reklam, gstergebilimsel analiz, kiisel bakm rnleri reklamlar.

INTRODUCTION
This paper focuses on an analysis of reproducing meanings by
personal care advertisements. The main purpose of the study is to
identify the world presented or created by advertisements for the
consumers, and to clarify basic characteristics and components
of this world. Within this direction, advertisements of personel
care products towards women and men are analyzed comparatively. In this process, personel care advertisements published in
2013 are investigated through semiological analysis.
Within this frame, first, researches have been conducted to
analyze meaning construction and ideology in the field of advertising are mentioned. In the second part, the method of the
current study is explained. In the third part, the findings of the
research are presented, and in this frame, a semiological analysis of Nivea cellular anti-age cream, Bvlgari Omnia Crystalline
perfume, Paco Rabanne Invictus perfume, and Wella SP Men
natural shade gradual tone advertisements is presented. In the
conclusion part, the differences and similarities between advertisements of personel care products towards women and men
are revealed. In this regard, the foreground values and concepts
in the advertisements in order to persuade consumers are determined.
1. Literature Review
The present study is based on the theoretical framework of cultural studies. As noted by Barker (2008), cultural studies is an
interdisciplinary field of enquiry which analyzes the production
and inculcation of maps of meanings (p. 38). Within this perpective, cultural studies focused on the study of culture as the signifying practices of representation within the context of social
power (Barker, 2008: 7, 38). In this respect, Storey (2003) pointed
*Ar. Gr. Dr., Akdeniz niversitesi letiim Fakltesi, Halkla
likiler ve Tantm Bl., Reklamclk ve Tantm Anabilim Dal.

34

out that the core interest of the cultural studies is the relations
between culture and power, andculture refers the production, circulation and consumption of the meanings (p. 3). In this manner,
cultural studies analyzehow the world is socially constructed and
represented, and examine how meaning is produced symbolically
in language as a signifying system(Barker, 2008: 7).A number of
studies based on the framework of cultural studies have been conducted to analyze meaning construction and ideology in the field
of advertising (e.g. Souza&Leao, 2013; Khattab, 2012; Anderson,
Dewhirst&Ling, 2006; Oyedele&Minor, 2012; Alaniz&Wilkes,
1995; Caillat&Mueller, 1996). Within this perspective, the prominent studies related to meaning construction and ideology in advertisements are mentioned in this section.In this manner, Judith Williamson is one of the most prominent scholars. Williamson (1978)
focused on decoding advertisements, and examined how ideology is
reproduced, and which meaning is created in advertisements. Williamson examined the process of creating difference, and pointed
out meaning transference from the referent system to product

Images, ideas or feelings become attached to certain products,


by being transferred from signs out of other systems (things or
people with images) to the products, rather than originating in
them. This intermediary object or person is bypassed in our perception; although it is what gives the product its meaning, we are
supposed to see that meaning as already there, and we rarely notice that the correlating object and the product have no inherent
similarity, but are only placed together (hence the significance of
form). So a product and an image/emotion become linked in our
minds, while the process of this linking is unconscious. (p. 30).
As another example of this line, Souza and Leao (2013) analyzed
the pepper brand advertisements, andfocused on how myths
reproduced in the advertisements. In this context, semiological analyis was used to examine Chilli Beans advertisements.
The findings of the study indicated that a reproduction of myths
which sustain the metanarrative that gives meaning to the brand:
hedonism p. 575).Besides, Khattab (2012) focused on female

Gstergebilimsel Analiz Yoluyla Kiisel Bakm Reklamlarnn ncelenmesi (34 - 42)

identity in local and international womens magazines. The


study employed semiology to deconstruct signs and discover the
deeper ideological function of advertising. In this frame, magazine front covers and product advertisements were selected for
a semiotic reading. The findings of the study revealed that both
international and local magazines portrayed women in sexualized ways, and mainstream global values appear to be determining factors even in the magazines (p. 14). Likewise, it is also
found that despite attempts made by locally distributed international magazines such as Cosmopolitan to localize images, models continued to represent mainstream global-national values
of beauty, filling locally distributed womens magazine pages
with images of the perfect woman (p. 14). Besides, Harrison
(2008) focused on masculine identity, and analyzed an online
advertisement for male mascara. Harrison pointed out that during the past two decades, the traditional concept of masculinity
has challenged by the pervasive spread of metrosexual attitudes
and practices through Western cultures (p. 55). The analysis indicated that the producers of the advertisement encourages men
to be consumers of feminine-style products while also allowing
them to maintain the characteristic features that have traditionally been gendered as masculine by the composition of verbal
and visual components (p. 55). A number of studies have been
conducted to analyze cosmetic advertisements in Turkey. In this
frame, abuk (2012) focused on referent systems and ideology
in advertisements in order to indicate how meaning structures
are constructed. Within this perspective, six advertisements on
cosmetics published in Cosmopolitan Turkey magazine is examined by employing semiological analysis. The findings of
the study pointed out that the advertisements frequently used
the myths of science, technology and beauty (p. 57-58). Collaterally, the findings of the study revealed that these myths
serve for the maintenance of the dominant belief system, and
the main assertion is that science is the source of beauty and
youth (p. 40). Similarly, Kavukcu (2013) examined cosmetic
advertisements towards womenby conducting semiological
analysis. In this regard, cosmetic advertisements in Elele, Instyle, New Beauty and Vogue magazines, television advertisements, advertisements in pharmacies and cosmetic shops, and
internet advertisements were investigated. The findings of the
study indicated that the models do not have the mentioned
problems (acne, cellulite, wrinkles etc.) in the advertisements
(p. 210). The analysis pointed out that the feeling of becoming
perfect came into prominence in the cosmetic advertisements
(p. 210). In these researches conducted by abuk and Kavukcu,
only cosmetic advertisements towards women were analyzed.
Apart from that, a number of studies have been focused onrepresentation of gender in advertisements (e.g. Dnmez, 2012; Ac,
2012; Bat, 2010; Comu, 2008; Tekvar, 2006; Sabuncuolu,
2006). In this frame, Tekvar (2006) focused on gender signs in
magazine advertisements, and examined how gender roles and
stereotypes were built in magazine advertisements. In this regard, the advertisements published in mens magazine FHM and
womens magazine Cosmopolitan were investigated comparatively by employing semiological analysis and content analysis. The findings of the study revealed that there occur mostly
linguistic texts in Cosmopolitan commercials while visual texts
are more than linguistic texts in FHM commercials (p. 343). The
analysis indicated that there were not taken place any obvious
sexual intercourse signs in FHM advertisements while they were
detected in Cosmopolitan advertisements (p. 343).In addition, it
is determined that both of the magazines included signs, which
associate with fetishism and sexual fantasies. In the research
conducted by Tekvar, advertisements towards women and men

were examined in the example of different product categories (p.


343). Similarly, Bat (2010) examined feminine body portrayal
preferences in magazine advertisements. In this respect, in the
first phase, content analysis is conducted in order to determine
the thematic categories of womens stereotyped body portrayal.
In the second phase, advertisements were investigated through
semiological analysis. The findings of the study pointed out that
advertisements contribute sexist notions about ideal womans
body (p. 103). In this frame, it is found that sexual body imagery of women on the verge of pornography has taken place
in the advertisement, and these images reinforced stereotypes
of women as sex objects, and contain unrealistic notions about
womens body (p. 129).Likewise, Sabuncuolu (2006) focused
on gender in the example of television advertisements. In this
respect, fourteen televison advertisements by employing judgmental sampling. Semiological analysisis conducted in order to
specify if there are masculine and feminine features in television
advertisements. In the conclusion of the study, masculine and
feminine features were determined in television advertisements.
The findings of the study pointed out that tradational feminine
models came into prominence in the advertisements (p. 207).
The analysisindicated thatcharacteristic features of masculine
models were overwhelmingly reproduced the traditional male
image (p. 207-208). In the researches conducted by Bat and
Sabuncuolu, advertisements towards women were examined in
the example of different product categories. Within this context,
the current study is aimed to determine basic characteristics and
components of the world presented or created advertisements for
the consumers in the example of personal care advertisements.
In this respect, the differences and similarities between advertisements of personel care products towards women and men are
investigated.
2. Method
This research is characterized as an qualitative study. In this respect, personel care advertisements published in 2013 were investigated through semiological analysis. Semiology is a qualitative, structuralist approach to studying signs and codes within
texts (Caillat&Mueller, 1996). As noted by Barker (2008),
semiotics is one of the key methodologies in cultural studies,
and focused on how the meanings generated by texts have been
achieved through a particular arrangement of signs (p. 35). In
this manner, Leiss, Kline and Jhally (1990) pointed out that semiology is useful for analyzing advertisements, particularly in
its capacity to dissect and closely examine a cultural code, and
its sensitivity to the nuances and oblique references in cultural
systems (p. 214).In the process of semiological analysis, all the
elements, verbal and visual, are identified, signs and their denotative features are specified; these components are grouped according to the concepts they carried; referent systems and myths
reproduced within this context, main contradictions and meaning embedded in the advertisement are revealed (e.g. Souza
and Leao, 2013; Khattab, 2012; Anderson, Dewhirst and Ling,
2006).Within this perspective, in the current study, evaluation
of visual components is realized based on the studies conducted
by Van Leeuwen and Jewitt, and Kress and van Leeuwen. Van
Leeuwen and Jewitt (2001), and Kress and van Leeuwen (2006)
provide a detailed and comprehensive analysis in visual design.
In the present study, judgmental sampling, a non-random sampling technique, was used. As pointed out Mick and Oswald
(2006), selective sampling is common in studies using semiotic
analysis. In this manner, advertisements, publishedin 2013, selected from Marie Claire, Capital, Hurriyet and Mens Health
were examined. In this frame Nivea advertisement for cellular
35

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

anti-age cream published in Hrriyet, Bvlgari advertisement for


Omnia Crystalline perfume published in Marie Claire, Paco Rabanne advertisement for Invictus perfume published in Mens
Health, and Wella advertisement for SP Men Natural Shade
Gradual Tone published in Capital, were analyzed.
3. Findings
In this section, a semiologicalanalysis of Nivea cellular anti-age
cream, Bvlgari Omnia Crystalline perfume, Paco Rabanne Invictus perfume, and Wella SP Men natural shade gradual tone
advertisements is presented.
3.1. Nivea Cellular Anti-Age Cream Advertisement
Nivea advertisement for cellular anti-aging cream is showned
in Figure 1. A blonde woman is taken place on the left side of
the advertisement.Cells are taken place in the background of the
advertisement. The model is shown different positions in the
cells. In the first position, the model is sleeping at the top of
the advertisement. In the second position, the model is sitting,
and lifting her arms. In the third and fourth position, she is acting. The product islocated on the right side of the advertisement.
Headline, body copy, brand name, and website address of the
company are taken place at the bottom of the advertisement.

focus, tonal contrast, colour contrast, and preferences about the


placement of the compenents in the foreground or background
(Harrison, 2008: 68; Kress and van Leeuwen, 2006: 209). In this
context, the larger represented participants, components in the
focus, areas of high tonal contrast, and represented participantsin
the foregroundhave greater salience (Harrison, 2008: 68; Kress
and van Leeuwen, 2006: 209). In this manner, in the current
study, the larger picture of the model has greater salience than
other components in the advertisement. Besides, the product and
the text in the foreground of the advertisement have greater salience than the cells in the background of the advertisement. Similarly, the areas of high tonal contrast in the advertisement -the
frame of text, the terms new and Nivea- have greater salience.
As shown Figure 1, strongly saturated colour in the advertisement is dark blue. In this respect, the terms new, anti-age, cell
rejuvenation, day, SPF 15, hyaluronic acid, and magnolia extract
have greater salience. In addition, preferences about framelines,
pictorial framing devices, empty spaces, continuity in colour,
and visual shapes affects whether represented participants are
seen as connected or disconnected (Harrison, 2008: 68; Kress
and van Leeuwen, 2006: 209). In this regard, more continuity in
colour and in shapes means greater connection (Harrison, 2008:
68).Within this perspective, in the present study,blue and white
preferred as dominant colours in the advertisement. Blue refers
to positive connotation like tranquil and serenity,high quality,
trustworthy and dependable (Jacobs et al., 1991; Miles, 2010).
White refers to purity, cleanness, and clarity (Mahnke, 1996;
Wright, 1988; Fraser&Banks, 2004; Labrecque&Milne, 2012).
Besides, the main components in terms of visual continuity are
cells in the advertisement. Cells in the upper right side, and cells
at the bottom of the advertisement contribute to create greater
connection.
In the Nivea advertisement for cellular anti-age cream, the
model is looking directly at the viewer. In this manner, Harrison
(2008) underlined that faces create strong engagement on the
part of the viewer through the image act/gaze and social intimacy/distance (p. 66). When the model is looking directly at the
viewer, this causes the viewer to feel a strong engagement with
the model (p. 66).This gaze has important functions:

Figure 1: Nivea Advertisement for Cellular Anti-Age Cream


(2013)
A anti-ageing skincare cream called as Cellular Anti-Age produced by Nivea is introduced in the advertisement. Harrison
(2008) pointed out that the placement of represented participantsimplies different information roles. In this regard, represented
participants on the left side have the value of being given
knowledge while represented participants on the right are new
(Harrison, 2008: 68; Kress and van Leeuwen, 2006: 209). Besides, represented participants at the top have the value of being
ideal while represented participants below represent the real
(Harrison, 2008: 68; Kress and van Leeuwen, 2006: 209). Within this perspective, in the current study, the model refers to given
knowledge while cells that are taken place on the right side of the
advertisement refer to new knowledge. The product on the right
side of the advertisement refers to new knowledge. Besides, the
model and cells at the top of the advertisement have the value
of being ideal while the product and the text at the bottom of
the advertisement represent the real. Apart from that, salience
implies the attainment of anrepresented participant to capture
the viewersattention, and, in this frame, the size, sharpness of
36

In the first place it creates a visual form of direct address. It


acknowledges the viewers explicitly, addressing them with a
visual you. In the second place it constitutes an image act
the participants gaze (and the gesture, if it is present) demands
something from the viewer, demands that the viewer enter into
some kind of imaginary relation with him or her (Kress and van
Leeuwen, 2006: 117-118)
Besides, spatial distance between represented participants and
the viewer is important in creating a sense of intimacy or non-intimacy (Harrison, 2008: 67). In this regard, Kress and van Leeuwen (2006) pointed out that the relation between the participants
represented in images, and participants are portrayed as though
they are friends, or as though they are strangers (p. 126). In the
present study, concerning social intimacy and distance, it is noticed that the model is photographed at a close personal distance
(head-and-shoulder shot). A head-and-shoulder shot contributes
to create the kind of intimacy that exists between people who
are willing to touch one another physically -family members,
close friends, and lovers (Harrison, 2008: 67). Apart from that,
regarding perspective in terms of vertical angle, it is noticed that
the model is positioned at a medium angle to the viewer. This
implies that represented participant has equal power with the

Gstergebilimsel Analiz Yoluyla Kiisel Bakm Reklamlarnn ncelenmesi (34 - 42)

viewer (Harrison, 2008: 66; Kress and van Leeuwen, 2006:


148). In addition, regarding perspective in terms of horizontal
angle, the model is positioned at a frontal angle to the viewer.
This implies that the model is one of us (Harrison, 2008: 66),
and what you see here is part of our world, something we are
involved with (Kress & van Leeuwen, 2006: 136).
Cellular awakening and rejuvenation of the skin come into
prominence in the headline of the advertisement.In this frame,
the innovative dimension of the product is pointed out, and,
in this respect, it is implied that skin care works at the cellular
level. In this manner, it is emphasized that the product provides
skin cell renewal, and induces cells to behave like younger ones.
Besides, it is underlined that the Nivea Cellular Anti-Age is a
new care product. It is also stated that the product is a day cream,
and includes hyaluronic acid, magnolia extract, and contains sun
protection factor (SPF) which reduces the negative effects of
the sun and protect the skin. In addition, it is pointed out that
the product reduces the wrinkles, improves the skins firmness,
and provides cell rejuvenation. In this manner, Harrison (2008)
stated that mood indicates the way that the speaker wishes to
interact with the reader, and is determined by whether a clause is
in the declarative, is a command, or is in the form of a question
(p. 65). In the current study, every clause in the Nivea advertisement is declarative. In other words, declarative statements are
preferred rather than a command or a question. Harrison (2008)
pointed out that regarding declarative statements,
the text does not tell the reader to do something or pose rhetorical questions that he cannot answer. In this way, the reader is in a
position of equality with the text. It is informative; he will make
his own judgments as to the worth of the information. (p. 65)
In addition, Harrison (2008) remarked that modality is a way
in which the text reflects the attitudes of the speaker, and associated with the use of verbal modifiers that reflect negativity,
positivity, obligation, inclination, possibility, and certainty (p.
65). In the present study, verbal components in the Nivea advertisement illuminate the features of the product as positive and
certain. Modal operators (e.g. would, could, should, might) have
not been used in the Nivea advertisements.
In the Nivea cellular anti-aging cream advertisement, regarding categorization made by Souza and Leao (2013), Williamson (1978) and Fiske (1996), eternal youngness, femininity,
miraculous beauty and science myths are reproduced. The
innovative dimension of the product -cellular awakening and
rejuvenation of the skin- come into prominence by the composition of verbal and visual components. In this manner, the model
is showned different positions -sleeping, sitting and lifting her
arms, and acting- in the cells. This refers to cellular activity,
cell rejuvenation, and youngness. The model, who has bright,
firm and younger-looking skin, and cell rejuvenation are presented as ideal in the advertisement. In this frame, it is pointed
out that Nivea cream proposed a solution for ageing process as
a natural phenomenon. The advertisement implies that Nivea
cream neutralized the signs of ageing, and slows down aging
process. Nivea anti-age cream provides a brighter, firmer and
younger-looking skin, and the product is proposed for women
not desiring to have a wrinkled dull skin. Besides, in the level
of connotative meaning, the use of terms like cellular, SPF 15,
and hyaluronic acid, and cells in the background of the advertisement refers to science. As Harrison (2008) pointed out that
the discourse about the products attempts to validate their use

through scientific terminology (p. 61). Within this perspective,


main contradictions in the advertisement are youngnes versus
oldness,femininity versus masculinity,firm skin versus wrinkled
skin, bright skin versus dull skin, younger-looking skin versus
older looking skin,anti-ageing versus aging.
3.2. Bvlgari Omnia Crystalline Advertisement
Bvlgari Advertisement for Omnia Crystalline perfume is
showned in Figure 2. A young, blonde haired modelis taken
place in the middle of the advertisement. The model wears the
precious and sparkling crystal jewelries. The model is keeping
the cap of perfume bottle in her hands, and holding the cap of
perfume bottle to her neck on a white background. Brand name
is taken place from left side to right side of the advertisement.
The phrase Omnia Crystalline Perfume is taken place under
the brand name at the bottom of the advertisement.

Figure 2: Bvlgari Advertisement for Omnia Crystalline Perfume (2013)


A new perfume called as Omnia Crystalline produced by Bvlgari
is introduced in the double page magazine advertisement. Within the perspective based on van Leeuwen and Jewitt (2001), and
Kress and van Leeuwen (2006), the model holding the cap of
perfume bottle in her hands on the left side of the advertisement
refers to given knowledge. The model, who is carrying a crystal
jewellery on her head,is taken place on the right side of the advertisement refers to new knowledge. Besides, the information
about the product on the left side of the advertisement refers to
new knowledge. The model at the top of the advertisement has
the value of being ideal while the brand name and information
about the product at the bottom of the advertisement represent
the real. The brand name located in near the center of the
advertisement provides the nucleus of information. The information about the product in the margin of the advertisement
refers to surrounding elements that contribute to main knowledge. Apart from that, the larger picture of the model, and brand
name that is written by larger font size have greater salience. The
areas of high tonal contrast in the advertisement -brand name,
and the information about the product-have greater salience. As
stated above, more continuity in colour and in shapes means
greater connection (Harrison, 2008: 68). In this manner, in the
current study, black, white, and rose gold preferred as dominant
colours in the advertisement. In the level of connotative meaning, black refers tosophistication, glamour,power, and in the
fashion world, black expresses status, elegance, richness, and
dignity; white refers to purity, cleanness, and clarity (Mahnke,
1996; Wright, 1988; Fraser&Banks, 2004; Labrecque&Milne,
2012). Rose gold refers to gentleness, warmth, modernity, and
luminescence(http://bvlgariomnia. bulgari.com/us/the-iconicbottle). Besides, the main components in terms of visual conti37

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

nuity are brand name on the cap of the perfume bottle and brandname lettering under the photographs of the model. Besides,
the main components in terms of visual continuity are opulent
jewelries in the advertisement. Ostentatious ring on the finger
is taken place both the left side and right side of the advertisement. These components contribute to create greater connection.
In the Bvlgari Advertisement for Omnia Crystalline Perfume,
the model is looking directly at the viewer. As stated above, this
causes the viewer to feel a strong engagement with the model
(Harrison, 2008: 66). Regarding social intimacy and distance,
it is noticed that the model is photographed at a close personal
distance. Concerning perspective in terms of vertical angle, it is
noticed that the proportion of the vertical angle is low, and the
model is positioned at a a bit high angle to the viewer. As noted
by Sells and Gonzalez (2002), this implied that the power difference between the depicted and the viewer is minimal-small
enough to overcome, perhaps by purchasing the product. Apart
from that the perfume bottle has not taken place in the advertisement. Instead, only the cap of the perfume bottle is taken place in
the advertisement. The cap of perfume bottle resembles infinity
symbol. Collaterally, in Bvlgari website, it is stated that
Two circular halves that wink at Bulgaris historical roots of
Greek symbolism, intertwine naturally and sinuously, projecting
a radiant and gentle grace. A metaphor of infinity and power,
the bottle stirs the senses and boosts confidence. The is the ancient symbol of infinity and balance that for the Ancient Greeks,
symbolized air, one of the four fundamental elements associated
with liberty, movement, lightness and spiritual uplift(http://bvlgariomnia.bulgari.com/us/the-iconic-bottle )

comes into prominence by the composition of verbal and visual


components. In this manner, the main components in terms of
visual continuity are opulent jewelries in the advertisement. In
the level of connotative meaning, crystal jewelries in the advertisement implies luxury, luminescence, and glamour.Using precious stones refers to high status, and upper social class. Visually, ostentatious crystal ring on her finger is paired with the cap
of perfume bottle. Possession of precious stones as a marker
high statusis paired with Bvlgari. Exquisite model wearing the
precious and sparkling crystal jewelries prefers Bvlgari Omnia.
It is implied that women preferring Bvlgari Omnia Crystalline
perfume has high status. Within this perspective, main contradictions in the advertisement are high status versus low status,
precious stones versus worthless stones, bright versus dull, femininity versus masculinity.
3.3. Paco Rabanne Invictus Advertisement
Paco Rabanne Advertisement for Invictus Perfume is showned
in Figure 3. The muscled model is carrying a metal cup on his
shoulders. The metal cup is similar form with perfume bottle.
Cloudy sky is taken place in the background of the advertisement. Two half-naked womenare taken place at the bottom of the
advertisement. These womenis holding the cup-shaped perfume
bottle. Brand name is taken place in the middle of the advertisement. The phrase -The new fragrance for him- , and Invictus
are taken place under the brand name. Website address of the
company is taken place at the bottom of the advertisement.

Verbally, it is stated that Omnia Crystalline is a perfume in


the Bvlgari advertisement. In this respect, omnia means all
or everything in Latin (http://latindictionary.wikidot.com/
adjective:omnis). Crystalline means having the structure and
form of a crystal or composed of crystals (http://www.oxforddictionaries.com/ definition/english/crystalline?q=Crystalline). In
this manner, the term crystalline refers to a mythological figure.
Collaterally, in Bvlgaris website, crystalline is described, and it
stated that it feels like stone, but looks like water: petrified by
the gods according to the ancient Greeks who named this raw
material, which is nearly as hard as diamond, Krystallos(http://
bvlgariomnia.bulgari.com/us/the-sparking-crystal).
In the Bvlgari advertisement for Omnia Crystalline perfume,
regarding categorization made by Souza and Leao (2013),
Williamson (1978) and Fiske (1996), femininity, miraculous
beauty, and material power mythsare reproduced. Standard
of beauty and aesthetic ideal are referred in the Bvlgari Omnia
Crystalline advertisement. The young and beautiful model, who
is carrying a crystal jewellery on her head and on her finger,
is presented as ideal in the advertisement. the Bvlgari brand at
the bottom of the advertisement represent the real. The model
is positioned at a a bit high angle to the viewer in the advertisement. As noted by Sells and Gonzalez (2002), this implied
that the power difference between the depicted and the viewer is
minimal -small enough to overcome, perhaps by purchasing the
product. In this manner, Bvlgari is proposed for women being
admired and being approved, and desiring to illuminate luminous femininity. Collaterally, in Bvlgari blog, it is stated that
Omnia Crystalline captures the glowing clarity of crystal light, a
sparkling jewel of light, reflects and reveals a womans radiance,
luminosity, gentle sensuality, and graceful femininity (http://
bvlgariomnia.blogspot.com/).Within this perspective, crystal
38

Figure 3: Paco Rabanne Advertisement for Invictus Perfume


(2013)
A new perfume called as Invictus produced by Paco Rabanne is
introduced in the single page magazine advertisement. Within
the perspective based on van Leeuwen and Jewitt (2001), and
Kress and van Leeuwen (2006), the metal cup, whichis similar
form with perfume bottle, on the left side of the advertisement
refers to given knowledge. The model carrying a metal cup on
his shoulders at the top of the advertisement has the value of
being ideal while the cup-shaped perfume bottle, and two halfnaked women holding the perfume bottle at the bottom of the
advertisement represent the real. Represented participants in the
center provide the nucleus of information while represented participants in the margin are subservient components (Harrison,
2008: 68; Kress and van Leeuwen, 2006: 209). In this frame, the
brand name and name of the perfume in the center of the advertisement provide the nucleus of information. The model, women
and the perfume bottle in the margin of the advertisement refer

Gstergebilimsel Analiz Yoluyla Kiisel Bakm Reklamlarnn ncelenmesi (34 - 42)

to surrounding elements that contribute to main knowledge.


The larger picture of metal cup, the model, and brand name that
is written by larger font size have greater salience. Similarly,
the perfume bottle and brand name in the foreground of the advertisement have greater salience than cloudy sky in the background of the advertisement. The areas of high tonal contrast in
the advertisement cloudy sky in the backgroundhave greater
salience. Black, white, metallic grey, and purpleare preferred
as dominant colours in the advertisement. As stated above, in
the level of connotative meaning, black refers to sophistication,
glamour, power, and in the fashion world, black expresses status, elegance, richness, and dignity; white refers to purity and
clarity (Mahnke, 1996; Wright, 1988; Fraser&Banks, 2004;
Labrecque&Milne, 2012). Purple connotes luxury, authenticity,
quality, sophistication, and intelligence (Mahnke, 1996; Wright,
1988; Fraser&Banks, 2004; Awad, 2007; Labrecque&Milne,
2012). Grey implies intellect and modesty (Awad, 2007).In this
manner, Harrison (2008)examined a mascara advertisement towards men, and pointed outthat this advertisement feature a conservative colour palette of black, grey, white, and brown -a stark
contrast to similar advertising to women in which the colours
are many, vibrant, and lush (p. 61). Apart from that, the main
components in terms of visual continuity are the metal cup and
the cup-shaped perfume bottle. These components contribute to
create greater connection.It is noticed that there are not empty
spaces in the advertisement, and components in the advertisement connect each other. In the Paco Rabanne advertisement for
Invictus perfume, the model is looking directly at the viewer.
As stated above, this creates imaginary relation with the viewer
(Kress and van Leeuwen, 2006: 117-118). Concerning social intimacy and distance, the modelis photographed at a far personal
distance (from the waist up). Regarding perspective in terms of
vertical angle, it is noticed that the model is positioned at a medium angle to the viewer.As stated above, this implies that represented participant has equal power with the viewer (Harrison,
2008: 66; Kress and van Leeuwen, 2006: 148). Concerning perspective in terms of horizontal angle, it is noticed that the model is positioned at a frontal angle to the viewer. As mentioned
above, this implies that the model is one of us (Harrison, 2008:
66), and what you see here is part of our world, something we
are involved with (Kress & van Leeuwen, 2006: 136).
Verbally, the term Invictus refers to undefeated person orunbeaten person, and achieving victory. In this manner, a mythologic
figure is referred by the name Invictus perfume in the Paco Rabanne advertisement. In this manner, Sol Invictus was a solar deity in the Roman Empire in the third century(Halsberghe, 1972).
Besides, the expression The new fragrance for him
in Paco Rabanne advertisement is a declarative phrase. In other
words, a declarative phrase are preferred rather than a command
or a question. In this manner, as noted by Harrison (2008), regarding declarative phareses, the text does not tell the reader to
do something or pose rhetorical questions that he cannot answer
(p. 65)
In the Paco Rabanne advertisement for Invictus perfume, regarding categorization made by Souza and Leao (2013) and Fiske
(1996), masculinity and success myths are reproduced. In this
regard, the dark-haired and muscled male implies masculine
look.In this manner, Harrison (2008) pointed out that the photographs of muscular body parts and handsome faces, which are
representations of male beauty, are a tribute to the male body
and propose that any man using the product advertised is either
as beautiful or has the potential to achieve such beauty with the

product(p. 64). Harrison (2008) analyzed a mascara advertisement towards men, and remarked that discursive choices of this
advertisement reveal parallels and disjunctions with cosmetic
advertising to women (p. 61). In this frame, Harrison pointed
out that
Visually, the representations of men are photographs of faces as
well as body parts such as mouths, eyes, biceps, and torsos. This
is similar to the way womens bodies have been depicted in advertising -not as a whole, but in parts which can be manipulated
and, thus, objectified by the producer (p. 61).
The man carrying a metal cup on his shoulders is presented as
leader and conqueror, and implies undefeated champion in the
Paco Rabanne advertisement. Two half-naked women holding
the perfume bottle at the bottom of the advertisement reinforce
the domination of undefeated champion. Victoryand invinciblenesscome into prominence by the composition of verbal and
visual components.The model carrying a metal cup on his shoulders is presented as ideal in the advertisement. The name of the
perfume -Invictus- in the center of the advertisement provide
essential information.In this manner, the main components in
terms of visual continuity are the metal cup and the cup-shaped
perfume bottle in the advertisement. In the level of connotative
meaning, the cup and the term Invictus refer tocompetition, victory, being a champion, courage, brave, irresistible, unconquerable hero. Expression on his face and posture of the model refers
to honour of victory. Within this perspective, main contradictions in the advertisement are victory versus defeat, success versus failure, being a champion versus being a defeated person,
masculinity versus femininity.
3.4. SP Men System Professional Gradual Tone Advertisement
Wella Advertisement for SP Men Natural Shade Gradual Tone
is showned in Figure 4. Dark-haired man is taken place in the
middle of the advertisement. Digital codes (one and zero) are
taken place in the background of the advertisement. Brand name
is taken placeon the left side of the advertisement. The phrase
Men System Professional is taken place under the brand name.
Headline, body copy, the logo of company, and slogan are taken
place at the bottom of the advertisement.

Figure 4: Wella Advertisement for SP Men Natural Shade


Gradual Tone (2013)
39

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

A new hair shading product called as SP Men Natural Shade


Gradual Tone produced by Wella is introduced in the single
page magazine advertisement. The product provides shading
for grey hair, prevents the natural cycle of whitening of hair,
and contributes to turn grey hair into black or brown hair.Within
the perspective based on van Leeuwen and Jewitt (2001), and
Kress and van Leeuwen (2006), the brand name, a set of purple
coloured digital codes, and the text on the left side of the advertisement refer to given knowledge. The product on the right
side of the advertisement refers to new knowledge. The brand
name, the model, and the purple coloured digital codes at the
top of the advertisement has the value of being ideal while the
product and the text at the bottom of the advertisement represent the real. The larger picture of the model, brand name and
headline that are written by larger font size have greater salience. Besides, the brand name, a set of purple coloured digital
codes, the information about the product, and the picture of the
product in the foreground of the advertisement have greater salience. On the contrary, a set of white and grey coloured digital
codes in the background of the advertisement has less salience.
The model, brand name, the text, and the product are in the focus of the advertisement while a set of white and grey coloured
digital codes are out of focus and blurred. The areas of high
tonal contrast in the advertisement -the brand name and headline- have greater salience. Black, purple, and whiteare preferred
as dominant colours in the advertisement. As mentioned above,
in the level of connotative meaning, black implies sophistication, glamour, power, and in the fashion world, black expresses
status, elegance, richness, and dignity; white refers to purity
and clarity (Mahnke, 1996; Wright, 1988; Fraser&Banks, 2004;
Labrecque&Milne, 2012). Purple connotes luxury, authenticity,
quality, sophistication, and intelligence (Mahnke, 1996; Wright,
1988; Fraser&Banks, 2004; Awad, 2007; Labrecque&Milne,
2012). In this manner, as mentioned above, Harrison (2008)
examined a mascara advertisement towards men, and pointed
outthat this advertisement feature a conservative colour palette
of black, grey, white, and brown -a stark contrast to similar advertising to women in which the colours are many, vibrant, and
lush (p. 61). Apart from that, the main component in terms of
visual continuity is brand name SP. Besides, the main components in terms of visual continuity are also purple, white and
grey coloured digital codes. SP and digital codes contribute to
create greater connection in the advertisement.In the Wella advertisement for SP Men Natural Shade Gradual Tone, the model
is looking directly at the viewer. This invites the viewer to share
the enriching experience of wearing cosmetics (Harrison, 2008:
66). In this case, the face Concerning social intimacy and distance, the modelis photographed at a far personal distance (from
the waist up). Regardingperspective in terms of vertical angle,
it is noticed that the model is positioned at a medium angle to
the viewer. As mentioned above, this implies that represented
participant has equal power with the viewer (Harrison, 2008:
66; Kress and van Leeuwen, 2006: 148). Concerningperspective in terms of horizontal angle, it is noticed that the model is
positioned at a oblique angle to the viewer. This impliesthat the
model is one of them (Harrison, 2008: 66).
In the Wella advertisement for SP Men Natural Shade Gradual
Tone, box of the product and comb are presented like an upright
tower. In this manner, Harrison (2008) remarkedthatregarding
vertical tube and its angled wand in the mascara advertisement,
the mascara product is presented in an architectural manner,
with the mascara tube resembling an upright tower while the
applicator leans, in a vector of motion, at a sharp angle to it
40

(p. 63). Harrison pointed out that the architectural representation


of the mascara tube and wand is designed to make men see the
product use as rational rather than emotional (p. 65). Kress and
van Leeuwen (2006) emphasized that straight lines and angular designs mean mechanical, technological order, as opposed
to curves and circles which implies natural processes (p. 54-55).
As noted by Harrison (2008), angularity reflects a world we
can, at least in principle, understand fully and rationally, and
technological skill and rational thinking are characteristic features related to traditional masculinity (p. 63-64). In the light of
these, the composition of the box of the product and comb, and
the square shape of the text in the Wella advertisement for SP
Men Natural Shade Gradual Tone refers to technological order,
rational thinking, and traditional masculinity.
Verbally, recoding of excellence or perfection comes into prominence in the headline of the advertisement. It is pointed out that
enable color pigment of SP Men Natural Shade Gradual Tone
allows for a gradual return to natural hair color black or brownin the body copy of the advertisement. Besides, it is implied that
grey hair gradually regains their natural shade step by step. The
product enables a gentle, mild, smooth return to the hairs natural
colour. It is also stated that suitable for hair with a grey level
of up to 70 %. The specially developed anti-aging technology
with vitamin C and pigments supplied simultaneously with the
hair color and care. Additionally, it is pointed out that skin compatibility dermatologically approved.The phrase Men System
Professional refers to specialization in the field of men care.
The slogan is SP: The science of personalized care. The slogan emphasizes being a personalised product of Wella SP Men,
and refers to customising clients treatments according to their
hair needs and wants. In the current study, every clause in the
Wella advertisement is declarative. In other words, declarative
statements are preferred rather than a command or a question.
As mentioned above, Harrison (2008) pointed out that regarding declarative statements,the reader is in a position of equality
with the text, and the viewer will make his/her own judgments
as to the worth of the information (p. 65). Apart from that, in the
study conducted by Harrison, the verbal text overwhelmingly
represents the qualities of the product as positive and certain (p.
65). Similarly, in the current study, verbal components in the
Wella advertisement represent the features of the product as
positive and certain. Apart from that, Harrison (2008) remarked
that the mascara advertisement towards men mixes the discourse
of advertising of female personal care products with language
designed to appeal to the traditional male (p. 61). According to
Harrison (2008),
the verbal and visual discourses in the advertisement work together to create a meaning for mascara that is at odds with societal conventions that it is a product only for women. Eyelashes
and what mascara can do for them are de-emphasized. Rather,
the approach is holistic with the face emphasized, suggesting
that male mascara will add to an overall effect of health and
beauty, rather than distinguishing one specific facial feature.
Hence, buying mascara becomes not a vanity purchase, but a
masculine activity based on forethought and rationality. (p. 64)
Within this perspective, Harrison (2008) also pointed out the
avoidance of some terms which is frequently ised in the advertisements towards women:
On the one hand, the products are not renamed to conceal their
feminine roots -for example, mascara is not lash enhancer.

Gstergebilimsel Analiz Yoluyla Kiisel Bakm Reklamlarnn ncelenmesi (34 - 42)

On the other hand, make-up in general is considered corrective, that is, as addressing a health concern rather than a beauty
issue. Also, much of the discourse about the products attempts to
validate their use through scientific terminology. Thus, Velocity
Moisturizer Emulsion, a facial cream, is vitamin-enriched with
the capacity to stabilize skins natural defenses while special
humectants attract and hold additional moisture for hours. (p.
61)
Harrison (2008) focused on verbal processes in each clause, and
pointed out that the advertisements text positions the mascara
as a product that can improve male appearance without creating
a feminine look. It does this by primarily encoding the mascara
as an actor -in this case, a tool that gets things done in just the
right way (p. 62). The clausal analysis of Studio5ive advertisement indicated that the mascara, the primary participant, and its
variants are the subject of the seven independent clauses, and in
six of these, the mascara is actively achieving goals (p. 63). In
addition, Harrison (2008) pointed out that the avoidance of the
term eyelashes or lashes is reflected in the visual text, which
has no image of eyelashes at all -a discursive feature which is
usually highlighted in mascara advertising to women (p. 63).
Within this perspective, when verbal components are underestimated in the present study, similar features are specified. In this
respect, it is noticed that the product encodes as an actor, and the
term hair dyeing is not used in the Wella advertisement.
In Wella advertisement for SP Men Natural Shade Gradual Tone,
regarding categorization made by Souza and Leao (2013), Williamson (1978) and Fiske (1996), eternal youngness, masculinity, and science mythsare reproduced. Masculinity, and
perfection come into prominence by the composition of verbal
and visual components. The dark-haired model and the coloured
digital codes are presented as ideal in the advertisement. The
product at the bottom of the advertisement represents the real.
As stated above, concerning perspective in terms of horizontal
angle, it is noticed that the model is positioned at a oblique angle to the viewer. This implies that the model is one of them
(Harrison, 2008: 66). In this manner, it is pointed out that Wella
natural shade product proposed a solution for the natural cycle
of whitening of hair, and contributes to turn grey hair into black
or brown hair.Wella advertisement for SP Men Natural Shade
Gradual Tone addresses to men who desire a perfect-looking appearance. In the level of connotative meaning, the use of terms
like pigment,vitamin C, and the phrase skin compatibility dermatologically approved refers to science.Within this perspective, main contradictions in the advertisement are youngness
versus olderness; younger-looking appearance versus olderlooking appearance; grey hair versus black/brown hair; recode
versus not recode; masculinity versus femininity; perfection versus imperfection.
4. Conclusion
In the conclusion of the study, the differences and similarities
between advertisements of personel care products towards women and men were revealed. In this regard, the foreground values
and concepts in the advertisements in order to persuade consumers were determined. Regarding similarities between advertisements of personel care products, it is indicated that femininity
and beauty myths are reproduced in the personal care advertisements towards women. Collaterally, masculinity myth is reproduced in the personal care advertisements towards men. Science
and youngness myths are reproduced in the advertisements of
cosmetics used for beautification. Femininity and masculinity

are reproduced in the perfume advertisements. In this context,


the main contradiction in the advertisements is femininity versus masculinity in the personal care advertisements. Besides, the
main contradictions in the advertisements of cosmetics used for
beautification are youngness versus olderness; younger-looking
appearance versus older-looking appearance; anti-ageing versus
ageing. Concerning the composition of visual components, it is
determined that the larger components in the personal care advertisements in terms of salience are the models. Personal care
advertisements focused on physical appearance, and the body is
presented as parts in these advertisements. As mentioned above,
Harrison pointed out that visually, the representations of men
are photographs of faces as well as body parts such as mouths,
eyes, biceps, and torsos. This is similar to the way womens
bodies have been depicted in advertising -not as a whole, but
in parts which can be manipulated and, thus, objectified by the
producer (p. 61).Besides, the models are presented as ideal
in the personal care advertisements while the products at the
bottom of the advertisements represent real. The areas of high
tonal contrast -the brand name, headline and some terms- have
greater salience in the personal care advertisements. Theproduct, headline and brand name is taken place in the foreground of
the advertisements. In this context, the products are presented as
solutions for younger-looking appearance or achieving success
or gaining higher status. Besides, personal distance comes into
prominence rather than social distance or public distance in the
personal care advertisements. The models are looking directly
at viewer in the personal care advertisements. As mentioned
above, this causes the viewer to feel a strong engagement with
the model, and creates imaginary relation with the viewer (Harrison, 2008: 66; Kress and van Leeuwen, 2006: 117-118). Apart
from that, verbally, it is specified that the products are presented
as solutions for younger-looking appearance or achieving success or gaining higher status in the advertisements of cosmetics
used for beautification. Apart from that, verbally, it is specified
that declarative, positive, and certain statements are used in the
advertisements of cosmetics used for beautification.The products encode an actor and achieve goals in the advertisements of
cosmetics used for beautification. As Harrison (2008) pointed
out that the users of the product are backgrounded (p. 63). Standardized advertising approach is preferred rather than localized
strategy in personal care advertisements. These advertisements
have not been referred to local cultural values. The same or similar visual components are used in the beautification and perfume
advertisements.
Regarding dissimilarities between advertisements of personel
care products, it is indicated that although the composition of
visual and verbal components in the SP Men advertisement resembles the Nivea advertisement, it is noticed that the term hair
dyeing is not used in the Wella advertisement. In this manner, as
mentioned above, Harrison (2008) also pointed out that the verbal components conceal their feminine roots, and the the using
of terms which is usually used in advertisement towards women
is avoided (p. 61-63).
Besides, mythological figures are referred in the perfume advertisements while these components have not taken place in the
advertisements of cosmetics used for beautification. Foreign language is used, or local language is not preferred in the perfume
advertisements while the headline and the body copy are translated in the advertisements of cosmetics used for beautification.
Apart from that, concerning advertisements towards women,
science myth is reproduced in Nivea advertisement while mate41

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

rial powermyth is reproduced in Bvlgari advertisement. Concerning advertisements towards men, success myth is reproduced in the perfume advertisement towards men while science
and youngness myths are reproduced in the perfume advertisement towards women. Regarding the composition of visual
components, it is determined that the visual components are
overwhelmingly used in the perfume advertisements. Verbal
components come into prominence in the advertisements of cosmetics used for beautification rather than in the perfume advertisements.

REFERENCES
Alaniz, Maria L. & Wilkes, Chris (1995). Reinterpreting Latino
Culture In The Commodity Form: The Case Of Alcohol Advertising In The Mexican American Community. Hispanic Journal of
Behavioral Sciences. 17: 430-451.
Anderson, S. J., Dewhirst,T & Ling, P. M. (2006). Every Document and Picture Tells A Story: Using Internal Corporate Document Reviews, Semiotics, and Content Analysis To Assess Tobacco Advertising. Tobacco Control. 15 (3): 254-261.
Ac, Didem (2012). Semiotic Analysis of Woman Image: A Research in Todayss Istanbul Outdoor Advertisements (Unpublished Master Thesis). Istanbul: Yeditepe University Graduate
School of Social Sciences.
Awad, Elias M. (2007). Electronic Commerce: From Vision to
Fulfillment. New Jersey: Prentice Hall Publication.
Barker, Chris (2008). Cultural Studies: Theory and Practice. California: Sage Publication.
Bat, Uur (2010). Reklamclkta Retorik Bir Unsur Olarak
Kadn Bedeni Temsilleri. Kltr ve letiim. 13 (1): 103-133.
Bvlgari Advertisement for Omnia Crystalline Perfume (2013).
Vogue Turkey.
Caillat, Zahn & Mueller, Barbara (1996). The Influence of Culture on American and British Advertising: An Exploratory Comparison of Beer Advertising. Journal of Advertising Research.
36 (3): 27-45.
Comu, Sevda (2008). Feminist Sylem Asndan Televizyon
Reklamlarnda Sunulan Kadn mgesi (Unpublished Master Thesis). Ankara: Gazi University Graduate School of Social Sciences.
abuk, Didem (2012). Cosmopolitan Reklamlarnda Anlam
Yaplar ve deoloji. Global Media Journal Turkish Edition. 3
(5): 40-60.
Dnmez, brahim Hakan (2012). Reklamda Cinsel Arzu Nesnesi
Olarak Erkein Sunumu. International Symposium on Language
and Communication: Research Trends and Challenges. Izmir
University on June 10-13 2012. http://www.researchgate.net/publication/255979786_Reklmda_Cinsel_Arzu_Nesnesi_Olarak_
Erkein_Sunumu/file/e0b495213767218be3.doc. (accessed on 23
August 2013).
Fiske, John (1982). Introduction to Communication Studies. London: Routledge.
Fraser, Tom & Banks, Adam (2004). Designers Color Manual:
The Complete Guide to Golor Theory and Application. San Francisco: Chronicle Books.
Halsberghe, Gaston (1972). The Cult of Sol Invictus. Leiden:
Brill.
Harrison, Claire (2008). Real Men Do Wear Mascara: Advertising Discourse and Masculine Identity. Critical Discourse Studies. 5 (1): 55-73.
http://bvlgariomnia.bulgari.com/us/the-iconic-bottle (accessed on
23 August 2013).
http://bvlgariomnia.bulgari.com/us/the-sparking-crystal
(accessed on 23 August 2013).
http://latindictionary.wikidot.com/adjective:omnis(accessed on
42

23 August 2013).
http://www.oxforddictionaries.com/definition/english/crystalline
?q=Crystalline(accessed on 23 August 2013).
Jacobs, Lawrence, Keown, Charles, Worthley, Regina & Ghymn,
Kyung-il (1991). Cross-cultural Colour Comparisons: Global
Marketers Beware. International Marketing Review. 8(3): 21-30.
Kavukcu, Sevim (2013). Kadn kozmetik rn reklamlarnn
gstergebilimsel yntem araclyla zmlenmesi(Unpublished
Master Thesis). Istanbul: Beykent University Graduate School of
Social Sciences.
Khattab, Umi (2012). Saya Happy: Re-reading the Promotion of
Female Identity in Local and International Womens Magazines
-ASemiotic Study. E-Journal of Social & Behavioural Research
in Business. 3 (1): 14-28.
Kress, G., & van Leeuwen, T. (2006). Reading Images: The
Grammar of Visual Design (Second edition). London: Routledge.
Labrecque, Lauren & Milne, George (2012). Exciting Red and
Competent Blue: The Importance of Color in Marketing. Journal
of the Academy of Marketing Science. 40 (5): 711-727.
Leiss, William, Kline, Stephen & Jhally, Sut (1990). Social Communication in Advertising: Persons, Products and Images of WellBeing. New York: Routledge.
Mahnke, Frank H. (1996). Color, Environment, and Human Response. New York: Reinhold.
Mick, David Glen & Oswald, Laura R. (2006). The Semiotic
Paradigm on Meaning in the Marketplace. In Handbook of Qualitative Research Methods in Marketing. Edited by BELK, Russell
W. Cheltenham: Edward Elgar.
Miles, Anastasia (2010). Empathizing Color Psychology in Web
Design. http://www.1stwebdesigner.com/design/color-psychology-website-design/ (accessed on 23 August 2013).
Souza, Ildembergue Leite & Leao, Andre Luiz Maranhao de
Souza (2013). Does Dionysius Wear Chilli Beans? Mythological Analysis of the Pepper Brand Advertising. RAC-Revista de
Administraao Contemporanea. 17 (5): 574-597.
Nivea Advertisement for Cellular Anti-Age Cream (2013). Hrriyet Newspaper.
Oyedele, Adesegun&Minor, Michael S. (2012). Consumer Culture Plots in Television Advertising from Nigeria and South Africa.Journal of Advertising. 41 (1): 91-108.
Paco Rabanne Advertisement for Invictus Perfume (2013). Mens
Health Turkey.
Sabuncuolu, Ayda (2006). Televizyon Reklamlarnda Toplumsal Cinsiyet (Unpublished Master Thesis). Izmir: Ege University
Graduate School of Social Sciences.
Sells, Peter and Gonzalez, Sierra (2002). The Language of Advertising. http://www.stanford.edu/class/linguist34/Unit_15/perspective.htm (accessed on 23 August 2013).
Storey, John (2003). Cultural Studies and The Study of Popular
Culture. Georgia: The University of Georgia Press.
Tekvar, Oya Srma (2006). Dergi Reklamlarnda Toplumsal
Cinsiyet Gstergeleri: FHM ve Cosmopolitan Reklamlarnn
Karlatrmal Gstergebilimsel zmlemesi (Unpublished
Master Thesis). Ankara: Ankara University Graduate School of
Social Sciences.
van Leeuwen, T., & Jewitt, C. (Eds.). (2001). Handbook of visual
analysis. London: Sage Publications.
Wella Advertisement for SP Men Natural Shade Gradual Tone
(2013). Capital.
Williamson, Judith (1978). Decoding Advertisements: Ideology
and Meaning in Advertising. London: Boyars.
Wright, Angela (1988). The Beginners Guide to Colour Psychology. London: Colour Affects Ltd.

LOJSTK REGRESYON ANALZ LE


RETMENLER ZERNDE BR UYGULAMA
Mustafa ZKAN*
ZET

Bu almada Giresun ilinde grevlerini ifa eden retmenlerin, mesleklerinden haz alp almamalarna sebep olan etkenler incelenmeye allmtr. alma iin elde edilen verilere ait sonular binary (ikili) durumda olduu iin alma lojistik regresyon
analizi (Logit) yardmyla sonulandrlmtr. Yaplan analiz sonucunda retmenlerin mesleklerinden haz almamalarn etkileyen
faktrlerin banda, retmenin kendini srekli yenileme isteinin olmas faktrnn olduu tespit edilmitir. Ayrca, retmenleri
mesleklerinden soutan faktrlerden olan birok deikenin retmenler iin nemli bir etkiye sahip olmad da fark edilmitir.
Anahtar Kelime: Lojistik Regresyon, Logit, Eitim

AN APPLICATION ON TEACHERS
WITH LOGISTIC REGRESSION MODEL
ABSTRACT

In this page, it has been tried to investigate the factors of the teachers, take plesure in their jobs, work in Giresun City. Because of
the reseach results look binary situaiton, it was used to logistic regression in this page. The result shows that is the first factor of
not untake pleasure their job is wanted to reform themselves for in job and many factors which we believed that have an important
impact to love job, dont have an important impact in being teacher.
Key words: Logistic Regression, Logit, Education

GR
Sosyal ve beeri bilimlerin gnden gne gelitii amzda,
bu bilgilerin gen nesillere aktarlmas ok nemli bir sretir.
limlerin gen nesillere aktarlmasnda grev alan neferler
olan retmenlerin mesleklerinden aldklar zevk ve mutluluklar onlarn verimliliklerini de doal olarak etkilemektedir. Bu
almada, Giresun ilinde grevlerini ifa eden retmenlerin
mesleklerinden haz alp almadklar ve bu duygularn olumasn
etkileyen faktrlerin neler olduu belirlenmeye allmtr.
Uygulamada, Giresun ilinde grevlerini ifa etmekte olan
retmenlerle yaplan anket sonucu elde edilen bilgilerin bir
ksm analize tabi tutulmutur. retmenlerin mesleklerinden
haz alp almadklarn belirmek iin aklayc deiken olarak
kullanlan mesleinizden souduunuzu hissediyor musunuz?
eklinde sorulan anket sorusu binary durumunda olduu iin
alma lojistik regresyon analizi olarak deerlendirilmitir.
almada, ncelikle lojistik regresyon analizi hakknda genel
teorik bilgiler anlatlm, daha sonra konu ile ilgili veriler lojistik regresyon analizi yardmyla analiz edilmi ve sonu
ksmnda genel bir deerlendirmeye yer verilmitir.

1.

LOJSTK REGRESYON ANALZ

Baml deikenin kategorik olmas durumunda veri analizi


iin diger mmkn teknikler olarak diskriminant analizi, probit analizi, logaritmik dorusal regresyon ve lojistik regresyon
saylabilir (Ouzlar, 2005: 22). Lojistik regresyon analizinin
kullanm amac istatistikte kullanlan dier model yaplandrma
teknikleriyle ayndr. En az deikeni kullanarak en iyi uyuma sahip olacak ekilde sonu deikeni (baml yada cevap
deikeni) ) ile bamsz deikenler kmesi (aklayc

deikenler) arasndaki ilikiyi tanmlayabilen ve genel olarak


kabul edilebilir modeli kurmaktr (Cokun ve dierleri, 2004:
42).
Klasik olarak, lojistik regresyon modelleri deneysel koullar
altnda elde edilen veriler iin, rnein, biyolojik deney ve
uygulama dozlarna duyarllk durumlarnda uygun bulunurlar.
Lojistik regresyonun mevcut kullanm yntemleri gzlemsel
almalardan elde edilen analiz verilerini ierir (Pregibon,
1981: 705).
Bilindii zere lojistik regresyon analizinde lojistik fonksiyonlar kullanlr. Lojistik fonksiyon veya lojistik eri 1844 veya
1845 yllarnda Pierre Franois Verhults tarafndan poplasyon
bymesinde sigmoid eri olarak kullanlmtr (elik, 2011:
387). leri parametrik olmayan bir istatistiksel metot olan lojistik regresyon, baml deiken salam-bozuk gibi mutlaka ikili
sonucu olan deiken olduunda kullanlr (Akgl ve evik,
2005: 390).
Logit(lojistik) model terimi, 1944 ylnda Joseph Berkson
tarafndan tantld. Bu terim, 1934 ylnda Chester Ittler Bliss
tarafndan gelitirilen lojistik regresyona ok benzeyen probit model ismiyle gncelletirildi(Cramer, 2003: 10). 1949
ylnda GA Barnard yaygn olarak kullanlan lod-odds terimini
oluturdu; Log-odds bir olayn olabilirliinin lojistiidir (http://
en.wikipedia.org). 1968 ylnda, Gordon ve Kannelin kardiyolojik hastalklarla ilgili yaptklar alma ikili lojistik regresyon analizinin balangc olmutur (Akta, 2006: 108).
Trkiyede lojistik regresyon analizi ile birok alanda ve
eitlilikte almalar mevcuttur. Bu almalardan sadece eitim
yada eitim faktrleri veri olarak kullanlan almalardan bir
ksm aadaki gibi zetlenebilir;

*r. Grevlisi, Cumhuriyet niversitesi Suehri M.Y.O.

43

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

nalan ve arkadalar, meslek yksekokulu rencilerin zbakm gc dzeylerini belirlemek ve bunlar etkileyen faktrleri belirlemek zere almalarda bulunmutur (nalan ve
dierleri, 2006: 95). Kayri ve Okut, zel yetenek snavlarna
giren bireylerin baarsn, cinsiyet ve risk oranlarn karml
lojistik regresyon analizi ile belirlemeye almlardr (Kayri ve
Okut, 2008: 227). Atik, ilkretim 6. 7. ve 8. snflarda okuyan
rencileri arasndaki zorbalk ve kurban olma davrann etkileyen faktrlerin belirlenmesi zerine almada bulunmutur
(Atik, 2009: VI). Evren ve arkadalar, niversite rencilerinde
iddet davranlarn alglanan salk ile ilikisi ve bu ilikinin
cinsiyete gre farkllk gsterip gstermediini belirlemek zere
lojistik regresyon analizini kullanarak belirlemeye almlardr
(Evren ve Dierleri, 2011: 380).
Lojistik regresyon modelleri zayf lekle llm deikenler
arasndaki ilikinin eklini ortaya koyan modellerdir. Yaplan
birok almada baml deiken sadece iki sonuca sahiptir. Genellikle zerinde durulan olayn gereklemesi
1 gereklememesi ise 0 ile gsterilir. Hem teorik hem de
deneysel incelemeler baml deiken iki sonulu iken cevap fonksiyonunun eklinin S veya ters S eklinde olacan
gstermitir. Baml deiken, ekil 1a ve 1bde de grld
gibi biti noktalar dnda yaklak olarak dorusaldr. Bu cevap
fonksiyonlar 0 ile 1 deerlerinde X ve Y eksenlerine asimptottur.

olarak ifade edilebilir.


Yukarda ki ifadede Z, bamsz deikenlerin dorusal gsterimidir ve - ile + arasnda bir deer alrken, Zi 0 ile 1 arasnda
deer alr (Gujarati, 2004: 595). Ayrca, Z aadaki gibi yazlr;
Z= _0+ _1 X_1+ _2 X_2+_3 X_3+ +_p X_p
Yukarda gsterilen eitlikte 0, 1, 2 ve 3 regresyon
katsaylardr.
Modele ait regresyon katsaylar,
olarak hesaplanmaktadr ve Q(Y)= 1 P(Y) dir.
Lojistik regresyonun sonular odds oranlarn (odds ratios)

ekil 1: S ve ters S eklindeki cevap fonksiyonu grafikleri

ekil 1de gsterilen cevap fonksiyonlar, lojistik cevap


fonksiyonlar olarak bilinir.
Lojistik fonksiyonun 0 ile 1 arasnda bir deiim aralna sahip olmas lojistik fonksiyonun tercih edilmesindeki ilk nemli
nedendir. Lojistik model, ortaya kacak riski 0 ile 1 arasnda
herhangi bir deer olarak tahmin etmeye yarar. Baka bir deyile
1in stnde veya 0n altnda bir risk olmaz. Bu durum, her
model iin her zaman doru olmamaktadr (Bircan, 2004: 188189).
Biri baml (Y) ve dieri bamsz (X) deiken olmak zere iki
deikeni olan lojistik regresyon modeli,

sunar. Lojistik regresyon analizi faktrlerinin greli nemlerinin sonularn belirlemek ve deerlendirmek iin gl bir
aratr. Sz edilen greli nem denklemlerinde olduu gibi regresyon katsaylarnn hesaplanmas, ayrca ek olarak baml
deiken dikkate alnarak, her bamsz deikenin ne kadar
nem(risk) tad bulunmaktadr (elik, 2011: 388). Ksaca,
odds oran olma ihtimalinin olmama ihtimaline oran olarak
tanmlanmaktadr. Odds oran, epidemiyoglarn nisbi risk
dedii riskin tahmininde kullanlr. Risk, toplam meydana gelen orandr. Nisbi risk ise, bir durumdaki riske karlk dier
durumdaki riskin olmasdr (Akgl ve evik, 2005: 391). rnek
olarak, evli olup olmama durumunda mesleki motivasyonun
yksek olmas riskleri verilebilir. Odds oran (OR deeri) 1e
yakn olan deikenler Ynin deiimine nemli etkide bulunmayan deikenlerdir. Bu tr deikenlerin katsaylar anlaml
deil ise bu deiken nemli bir etken deildir. Katsay anlaml
olmak artyla, 1den byk OR deerleri bu deikenin nemli
bir etken olduunu gsterir. 0a yakn OR deerleri ise, katsay
anlaml olmak artyla, deikenin nemli bir etken olduunu
ancak Ynin dk deerle almasna neden olduu negatif etkili
bir etken olduunu gsterir (evik, 2004: 387; zdamar, 2002:
633).
Modelin uygun olup olmad test edilebilir. Bu nedenle, test
ilemlerinde olan sfr ve alternatif hipotezler yazlabilir (elik,
2011: 392-393):
H0: Model verileri temsil etmektedir.
H1: Model verileri temsil etmemektedir.

eklinde formle edilmektedir.


Buna ek olarak, bamsz deikenin birden ok olduu durumlarda (ok deikenli lojistik regresyon) ise,
44

Yazlan hipotezi test etmek iin en ok olabilirlik (maximum


likelihood) kullanlmaktadr. Hipotezlerin testinde L(likelihood)
istatistiinin dntrlm ekli olan -2LogL(-2LL) istatistii
kullanlr. . -2LL istatistii, k modeldeki parametre saysn
gstermek zere -k serbestlik derecesiyle X2 dalmna yakn-

Lojistik Regresyon Analizi le retmenler zerinde Bir Uygulama (43 - 48)

sar. -2LL istatistii, modele girecek bamsz deikenlerin modele katklarnn olup olmadn test etmede de kullanlmaktadr.
Bu durum, lojistik regresyon katsaylarnn test edilmesi demektir.
Lojistik regresyonda, gzlenen deerin tahmin edilen deerler
ile karlatrlmas, log ihtimal (log likelihood) fonksiyonuna
dayanr. yi model, gzlenen sonularn yksek ihtimallerini
oluturan modeldir. Bunun anlam, -2LLLden kk olmasdr.
Eer model mkemmel uyumlu olursa, ihtimal (likelihood) 1 ve
-2LL 0 olur (Akgl ve evik, 2005: 397-398).

2.

UYGULAMA

almann bu ksmnda Giresun ilinde grevlerini srdren


retmenlerden rassal olarak seilen 306 denek retmene
uygulanan mesleki tkenmilik anketi sonular kullanlmtr.
retmenlerin anket sorularna vermi olduklar cevaplar, SPSS
17.0 paket program yardmyla lojistik regresyon analizine tabi
tutulmutur.
Anket katlmclarnn mesleklerini yapmaktan souduklarn
belirten meslekitukenmislik deikeni aklanan deiken
olarak belirlenmitir. Veriler 0:Hayr (mesleimden soumadm)
ve 1: Evet (mesleimden soudum) olarak kodlanmtr.
Aklayc deikenler olarak ise belirlenmi olarak cinsiyet,
medeni durum, mskvizyon, ogrencifikri, kurum, ya, dinclik,
diyalog, yonetim, yenileme ve yil deerlendirilmitir. Cinsiyet deikeni, retmenin cinsiyetini belirlemekte olup 1:
kadn ve 2: erkek olarak kodlanmtr. Medeni durum deikeni,
retmenin evli olup olmadn belirtmekte ve 1: bekr ve 2:
evli olarak belirlenmitir. Mskvizyon deikeni, retmeninin
alannda gzel iler yapabileceine inanc olup olmadn ifade
etmekte olup 1: hibir zaman, 2:ok nadir, 3: bazen, 4:ou zaman, 5: her zaman olarak kodlanmtr. Ogrencifikri deikeni,
retmenin rencileri tarafndan nasl alglandn nemseyip
nemsemediini ifade etmektedir ve 1: hibir zaman, 2:ok nadir, 3: bazen, 4:ou zaman, 5: her zaman olarak kodlanmtr.
Kurum deikeni, retmenin ne tr bir okulda altn ifade
etmekte olup, 1: genel lise, 2: meslek lisesi, 3: Anadolu-fen
lisesi, 4: dier lise trleri olarak kodlanmtr. Ya, deikeni
retmenin yan ifade etmektedir. Burada 1: ya 35 ve 2:ya
36 olarak deerlendirilmitir. Dinclik deikeni, retmenin
rencilerle bir araya geldiinde kendini din ve enerjik hissedip
hissetmediini ifade etmektedir ve 1: hibir zaman, 2:ok nadir, 3: bazen, 4:ou zaman, 5: her zaman olarak kodlanmtr.
Diyalog deikeni, retmenin kendine gre, rencileri ile iyi
diyalog kurup kuramadn ifade etmektedir ve 1: hibir zaman, 2:ok nadir, 3: bazen, 4:ou zaman, 5: her zaman olarak
kodlanmtr. Yonetim deikeni, retmenin okul idaresi ve
alanlarla iyi iliki kurup kuramadn ifade etmektedir ve
1: hibir zaman, 2:ok nadir, 3: bazen, 4:ou zaman, 5: her
zaman olarak kodlanmtr. Yenileme deikeni, retmenin
kendisini yenilemenin iinden gelip gelmediini ifade etmektedir ve 1: hibir zaman, 2:ok nadir, 3: bazen, 4:ou zaman, 5:
her zaman olarak kodlanmtr. Yil deikeni, retmenin ka
yldr retmenlik yaptn ifade etmek olup 1: 0-5 yl aras,
2: 6-10 yl aras, 3: 11-15 aras, 4: 16-20 yl aras, 5: 21 ve zeri
yl olarak kodlanmtr.
Lojistik regresyon analizi ncesinde, aklayc deikenlerin
frekans durumlar ve ki-kare analizi ile aralarnda ki iliki
incelenmitir. Anketleri cevaplayan retmenlerden elde edilen

veri seti dorultusunda aadaki sonular elde edilmitir.


Anketi cevaplayan retmenlerin, %66s mesleklerinde
soumadklarn, %34 ise mesleklerinden souduklarn
beyan etmilerdir. Bununla birlikte, retmenlerin %34,6s
kadn ve %65,4 erkektir. Ayrca rneklemin oluturulduu
retmenlerin %12,4 bekr, %87,6s evlidir. rneklemde
bulunan retmenlerin kendilerini, branlarnda iyi iler yapacak gte hissedip hissetmedikleri ynndeki anket sorusuna %2si hibir zaman bu gte olmadklar, %2si ok nadir byle hissetleri, %10,5i bazen byle hissettikleri, %45,8i
ou zaman byle hissettikleri ve %39,9u her zaman byle
hissettikleri ynnde bilgi vermilerdir. Anketi cevaplayan
retmenlerin, rencilerin kendileri hakkndaki dncelerini
umursayp umursamadklar eklimdeki anket sorusuna %42,5i
hibir zaman, %27,1,i ok nadir, %18i bazen, %7,5i ou
zaman ve %4,9u her zaman nem verdikleri ynnde bilgi
vermilerdir. Anketi cevaplayan retmenlerin %12,7si genel
lisede, %53,6s meslek lisesinde, %30,4 Anadolu veya fen
lisesinde ve %3,3 dier lise trlerinde almaktadr. Anketi
cevaplayan retmenlerin %42,8i 35 ve alt ve %57,2si 36
ve zeri yata ki retmenlerden olumutur. retmenlerin,
rencilerle bir araya geldiklerinde kendilerini din hissedip
hissetmedikleri ynnde sorulan anket sorusuna %2si hibir zaman, %5,6s ok nadir, %14,4 bazen, %51i ou zaman ve
%27,1i her zaman eklinde cevap vermilerdir. retmenlerin
rencilerle iyi diyalog kurup kuramadklar ynnde sorulan
anket sorusuna cevaplar %0,7 hibir zaman, %0,3 ok nedir,
%6,5 bazen, %50 ou zaman, %42,5 her zaman eklinde cevap vermilerdir. Yine ankete katlan retmenler Okul yneticileri ve dier alanlarla iyi diyalog kurabilir misiniz?
eklinde ki anket sorusuna, %0,7 hibir zaman, %1 ok nadir,
%7,5 bazen, %46,4 ou zaman, %44,4 her zaman eklinde cevap vermilerdir. Kendinizi yenilemek iinizden geliyor mu?
eklinde ki anket sorusuna ise retmenler, %44,1 hibir zaman,
%30,7 ok nadir, %19,3 bazen, %4,9 ou zaman, %1 her zaman
eklinde cevap vermilerdir. Ayrca, rneklem kmesine dhil
olan retmenlerin %8,5i 0-5, %29,1i 6-10, %28,4 11-15,
%11,4 16-20, %22,5i ise 21 ve zeri yldr retmenlik yapmakta olduklarn beyan etmilerdir.
Lojistik regresyon analizinde aklana deiken olarak
kullanlan retmenlikten souyup soumadklar ynndeki meslekitukenmislik deikeni ile aklayc deikenler
arasnda ki iliki ki-kare analizi vastasyla analiz edilmitir.
Aklanan deiken olan retmenlikten souyup soumama
ile cinsiyet(P=0,126), medeni durum (P=0,691), rencilerin
retmen hakkndaki dnceleri (P=0,108), retmenin ya
(P=0,114), ka yldr retmenlik mesleinde olduklar(P=0,766)
ynndeki sorulara verilen cevaplar arasnda istatistiksel
olarak anlaml bir iliki bulunamamtr. Bununla birlikte,
retmenlikten souyup soumama ile alanlarnda gzel iler
yapabilecek gte olup olmama (P=0,000), alan okul tr
(P=0,001), rencilerle bir araya geldiklerinde kendileri din
hissedip hissetmedikleri (P=0,001), rencilerle iyi diyalog kurup kuramama (P=0,001), okul yneticisi ve dier alanlarla
iyi ilikiler kurup kuramama (P=0,001), kendini yenilemeyi
isteyip istememe (P=0,001) sorularna verilen cevaplar arasnda
istatistiksel olarak anlaml bir iliki olduu tespit edilmitir.
almann asl amac olan lojistik regresyon analizi, SPSS
17.0 paket program yardmyla gerekletirilmi ve aadaki
sonular elde edilmitir.
45

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Tablo 1: Veri Says ve Deiken Kodlar

Tablo 2: Sadece Sabit Terimin Bulunduu Modelin Bilgileri

Tablo 1 incelendiinde, ankete katlan kiilerin says ve


kayp veriler gsterilmektedir.
Anketi cevaplayan toplam 306 kii bulunmaktadr. Kayp olgu
says ise 0dr. Aklanan (baml) deikenin nasl kodland
Dependent Varianle Encoding sekmesinde gsterilmektedir.
Kodlama, 0:hayr ve 1:evet olarak gerekletirilmitir.Catego
rical Variables Codings ksmnda, kategorik deikenlerin frekans ve kodlamalar grlmektedir. Ya deikeninde 35 ya
ve alt 131, 36 ya ve zeri 175 kii vardr. Ayrca 0: 36 ya ve
zeri ile 1: 35 ya ve alt olarak kodlanmtr. Medeni durum
deikeni incelendiinde 38 kiinin bekr olduu ve 268 kiinin
evli olduu grlmektedir. Ayrca 0:evli ve 1: bekr olarak
kodland grlmektedir. Cinsiyet deikeni incelendiinde,
106 adet kadn ve 200 tane erkek olduu grlmektedir ve
0:erkek, 1:kadn olarak kodlanmtr.
46

Tablo 2, modelde sadece sabit terimin bulunmas durumunda


elde edilecek modele ait bilgiler verilmektedir.

Lojistik Regresyon Analizi le retmenler zerinde Bir Uygulama (43 - 48)

Tabloda Iteration History a,b,c sekmesi, sadece sabit deeri


bulunduran lojistik regresyon modeli iin -2LLnin deerini
belirtmektedir ve 392,261olarak hesaplanmtr. Variables in
the Equation sekmesinde ise modele ait sabit terimin katsays
gsterilmektedir. Sabit terim -0,664 olarak hesaplanmtr. Bu
deer istatiksel olarak anlaml bulunmutur (P=0,000).
Tablo 3: Sabit Terim ve Btn Aklayc Deikenlerin
Bulunduu Modelin Bilgileri
Block 1: Method =Enter
Omnibus Tests of Model Coefficients

a. Variable(s) entered on step 1: cinsiyet, medeni, mskvizyon,


ogrencifikri, kurum, yas, dinclik, diyalog, yonetim, yenileme, yil.

Tablo 3, lojistik regresyon analizi iin, hem sabit hem de


aklayc deikenlerin hepsinin modele dhil edildii son
aamay ve uyum iyilii istatistiklerini gstermektedir. Omnibus Tests of Model Coefficients sekmesi bir nceki adma gre
meydana gelen iyilemeyi ifade etmektedir. Bu iyilemenin
79,779 birim olduu grlmektedir.
Model Summary sekmesinde -2LL deerini 312,482 olarak
hesaplamtr. Yine, modelde sadece sabit deeri dikkate alan
Tablo 2de bu deer, 392,261olarak belirlenmitir. Modele tm
deikenler eklendiinde elde edilen -2LL deeri sadece sabit
terimin bulunduu denkleme ait olan -2LL deerinden kktr.
yilemenin ka birim olduunu ifade eden 79,779 deeri ayn
zamanda testin iyileme ki-kare testi dir. Ayrca, tabloda ifade
edilen ki-kare (chi-squire) istatistii, sabit hari olmak zere,
mevcut modeldeki btn bamsz deiken katsaylarnn 0
olduu eklindeki sfr hipotezini test eder. Bu, regresyon modelindeki F testinin eitidir (evik, 2004: 393).
Modele ait ki-kare deerinin 79,779 olduu iyileme durumda, P= 0,0002 olduu iin H0 hipotezi reddedilir. Bu modelin
anlaml bulunduunu ifade eder.
Classification Table sekmesi, modeldeki tahminlerini
gstermektedir. Bu sekmeye gre toplamda 73 kii yanl tahmin edilmitir. retmenlikten soumadn ifade eden 23
katlmc, retmenlikten soumu olarak tahmin edilmiken;
retmenlikten souduunu ifade eden 50 retmen ise
retmenlikten soumam olarak tahmin edilmitir. Yine
retmenlikten soumayan 179 kii ve retmenlikten
souduunu belirten 54 kii doru tahmin edilmitir. Oransal
olarak deerlendirildiinde, retmenlikten soumayan kiilerin
%86,6s ve retmenlikten souyan kiilerin %51,9u doru
tahmin edilmitir. Model genel olarak anketi cevaplayan 306
retmenin retmenlikten souyup soumad ynnde
%76,1 orannda doru tahmin yapmtr
Variables in The Equation sekmesi, aklayc deikenler ve
sabit katsay ile ilgili B deerlerini gstermektedir. Sz konusu
Bler, oklu regresyonda tahmin fonksiyonu oluturulmasnda
kullanlrken lojistik regresyonda kiinin bir ii yda dierini
yapma ihtimalini belirlemede kullanlr (evik, 2004: 393).
Modele ait B deerleri incelendiinde, retmenlik mesleinden
souyup soumamay en fazla retmenin kendini yenileme
istei duymas (0,811) etkilemektedir. Daha sonra sras ile
allan kurumun tr (-0,607), retmenin ya (0,502),
retmenin alannda gzel iler yapabileceine dair olan inanc
(-0,397), retmenin kendini rencilerle bir araya geldiinde
din hissetmesi (-0,375), retmenin cinsiyeti (-0,297),
retmenin medeni durumu (-0,289), retmenin rencileriyle
iyi diyalog kurabilmesi (0,202), retmenin okul idaresi ve
dier alanlarla iyi ilikiler kurabilmesi (-0,176), retmenin
renciler nazarnda nasl alglandn nemsemesi ((0,103) ve
retmenin alt yl says (-0,060) etkilemektedir. Burada B
deerinin pozitif yda negatif olmas ilikinin ynn belirtmektedir. Denklemde belirlenen B deerleri incelendiinde Mskvizyon (0,029), Kurum (0,003), Dinclik (0,049) ve Yenileme(0,000)
bamsz deikenleri, 0,05 anlamllk seviyesinde istatistiksel
olarak anlaml bulunmutur. Ancak dier bamsz deikenlerin
tamam, 0,05 anlamllk dzeyinde istatistiksel olarak anlaml
bulunmamlardr
47

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

P(Y)=P(meslekitukenmislik)= 1/(1+ e^(-Z)


denklemi, Tablo 3de bulunan katsaylar dikkate alnarak
oluturulur. Bu denklemde; Z= 1,9310,297(Cinsiyet)
0,289(Medeni) 0,397(Mskvizyon) + 0,103 (Ogrencifikri)
0,607 (Kurum) + 0,502(Ya) 0,375(Dinclik) + 0,202(Diyalog)
- 0,176 (Yonetim) + 0,811 (Yenileme) 0,060(Yil) olarak
hesaplanr.
Bu denklem P(Y) eitliine konulduunda 0 ile 1 arasnda bir
deer elde edilir. P(Y)<050 ise Y=0 ve P(Y)>0,50 ise Y=1 kabul edilir ve Y=0 olduunda ilgili retmenin mesleinden
souduu; Y=1 olduunda ilgili retmenin mesleinden
soumad belirlenmi olur.
Exp(B) stununda bulunan deerler odds oranlardr. Matematiksel olarak, bu deer e^B dir. Lojistik katsaylarn anlamak iin,
bir olayn oddsi bakmndan deerlendirilmesi gerekir(evik,
2004: 394). almada retmenin mesleinden soumama
ihtimalinin, retmenlikten souma ihtimaline oran odds
orandr. Tablo 3de 0,05 anlamllk seviyesinde anlaml bulunan
deerlerin oddsini incelendiinde, Mskvizyondeikeninin
bir birim artmas sz konusu olduunda, log odds sinin
0,672 birim artt, Kurum deikeni bir birim arttnda log
oddssinin 0,545 birim artt, Dinclik deikeni bir birim
arttnda, log oddssinin 0,687 birim artt ve Yenileme
deikeninin bir birim arttnda, log oddssinin 2,251 birim
artt grlmektedir.

SONU
Gen nesillerin, hem lke refahna hem de kendi geleceklerine yatrmn temelini oluturan lise sreci, genel eitim srecinde nemli bir yere sahiptir. Bu srete alnan eitimin
mkemmellie yaknl rencilerin gelecekleriyle ilgili daha
salkl ve cesur admlar atabilmelerini ve niversite srecinde
de baarl bir grafik izmelerinin temelini oluturmaktadr.
Eitimin ana unsuru olan retmenlerin, mesleklerindeki azim
ve gayretleri, rencilerine de yansyacaktr. Bu sebeple, eitim
sisteminin daha kaliteli olmasnda ve daha baarl bir nesil yetitirme gayesinde olan lkemizin nemli sorunlarndan
birisi de retmenlerin motivasyonunu ve mesleki atelerinin
kllenmemesini salamaktr. alma, Giresun il merkezinde
grevlerini ifa eden 306 adet retmene uygulanm olan anket sorularnn lojistik regresyon analizi ile test edilmitir.
almada, retmenlerin mesleklerine olan evklerinin
devamll iin, retmenin kendisini yenileme hissinin
srekli canl olmas, allan kurumun tr, alannda iyi iler
yapabileceine inancnn ve rencilerle ilikilerinin daha scak
olmas gereklilikleri belirlenmitir. Her ne kadar, almamzda
kullanlan belirleyici faktrler genel bir kanya varmak iin yeterli olmasa da, bu alanda yaplabilecek iyiletirmeler iin bir
kstas alnabilir. alma neticesinde, retmenlerin altklar
yllarn okluunun onlar mesleklerinden soutmad, allan
kurumun trnn retmenin mesleki motivasyon devamlln
etkiledii, rencilerle iyi iletiim kuran retmenlerin mesleklerinden daha fazla zevk gibi nemli bulgular elde edilmitir.

KAYNAKA
AKGL, Aziz ve EVK, Osman (2005). statistiksel Analiz
Teknikleri- SPSSte letme Ynetimi Uygulamalar, Ankara:
Emek Ofset Ltd. ti.
AKTA, Cengiz (2009). Lojistik Regresyon Analizi:
48

rencilerin Sigara me Alkanl zerine Bir Uygulama,


Eskiehir Osmangazi niversitesi Sosyal Bilimler Enstits
Dergisi, C. 1, S. 26, s. 107-121.
ATK, Gkhan (2006). lkretim kinci Kademe rencileri
Arasnda Zorbalk Davranlarn Yordamada Denetim Oda,
Benlik Saygs, Aile Stili, Yalnzlk ve Akademik Baarnn
Rol, Yanmlanmam Yksek Lisans Tezi, Ankara: Ortadou
Teknik niversitesi Sosyal Bilimler Enstits.
BRCAN, Hdaverdi (2004). Lojistik Regresyon Analizi: Tp
Verileri zerine Bir Uygulama, Kocaeli niversitesi Sosyal
Bilimler Enstits Dergisi, S. 2, s. 185-208.
CRAMER, JS. (2003). The Orijin and Development of
The Logit Model http://www.cambridge.org/resources/0521815886/1208_default.pdf: (eriim tarihi: 27.02.2012)
COKUN, Sibel, KARTAL, Mahmut, COKUN, Akn,
BRCAN, Hdaverdi (2004). Lojistik Regresyon Analizinin
ncelenmesi ve Di hekimliinde Bir Uygulama, Cumhuriyet
niversitesi Di Hekimlii Fakltesi Dergisi, S.1, C.7, s.41-50.
ELK, M. Yusuf (2011). Nasl? Biyoistatistik Bilimsel
Aratrma SPSS, ISBN: 9786056209048.
EVK, O. (2004). Lojistik Regresyon Analizi ile Tokat Sanayi
Sitesi letmelerinde Bir Uygulama, Gaziosmanpaa niversitesi ktisadi ve dari Bilimler Dergisi, C. 18, S. 3-4, s. 387:396.
EVREN, Halil, TOKU, Burcu ve EKUKLU, Galip (2011).
Trakya niversitesi rencilerinde iddet Davranlar ve
Alglanan Salk likisi, Balkan Med J., S. 28, s. 380-284.
GUJARATI, Damodar N. (2004). Basic Econometrics, 4th.
Edition, The McGrawHill Companies.
KAYR, Murat ve OKUT, Hayrettin (2008). zel Yetenek
Snavndaki Baarya likin Risk Analizinin Karml Lojistik Regresyon Modeli ile ncelenmesi, Hacettepe niversitesi
Eitim Fakltesi Dergisi, S. 35, s. 227-239.
http://en.wikipedia.org/wiki/Logit (eriim tarihi:27.02.2012)
OUZLAR, Aye (2005). Lojistik Regresyon Analizi
Yardmyla Sulu Profilinin Belirlenmesi, Atatrk niversitesi
ktisadi ve dari Bilimler Dergisi, C.19, S.1, s.21-35.
ZDAMAR, K. (2002). Paket Programlar ile statistiksel Vari
Analizi I, Eskiehir: Kaan Kitabevi.
PREGIBON, Darly (1981). Logistic Regression Diagnostics,
The Analysis of Statistics, C. 9, S. 4, s.705-724.
NALAN, Demet, ENOL, Vesile ve ZTRK Ahmet (2006).
Meslek Yksekokulu rencilerinin z-Bakm Gc Dzeylerinin Belirlenmesi, nn niversitesi Tp Fakltesi Dergisi,
S.12, s. 95-102.

SOSYAL BLGLER DERS 6. SINIF CORAFYA KONULARININ


RETMNDE YARATICI DRAMA YNTEMNN KULLANIMININ
RENC BAARISI VE TUTUMLARINA ETKS
Filiz ZAYMOLU ZTRK*
ZET

Bu aratrmada; ilkretim altnc snfta okutulmakta olan Sosyal Bilgiler dersinde yer alan Corafya ve Dnyamz nitesinin
retiminde, yaratc drama ynteminin rencilerin derse dnk baarlar ve tutumlarna olan etkisi aratrlmtr. Aratrmann
denekleri Van Beyzm 80. Yl lkretim okulu ikinci kademeye devam eden 6. snf rencileri arasndan seilmitir. Aratrma
Sosyal Bilgiler dersi Corafya ve Dnyamz nitesinin bilisel dzeyde bilgi ve bu amaca ynelik kazanmlarla snrl tutulmutur.
Aratrma sonularndan elde edilen bulgular yaratc dramann uyguland deney grubu ile geleneksel yntemin uyguland kontrol grubunun baarya ynelik, bilisel alann bilgi dzeyinde anlaml bir farkllk bulunduundan, yaratc drama ile retim daha
etkili olduunu gstermitir.
Anahtar Kelimeler: Sosyal Bilgiler, yaratc drama, renci baars, tutumlar.

THE AFFECT OF CREATIVE DRAMA METHOD ON STUDENTS ACHIEVEMENTS AND ATTITUDES IN SOCIAL STUDIES LESSONS
ABSTRACT

In this research; the aim was experiment the effectiveness of creative drama method in social studies lessons on students cognitive
achievement and affective attitudes. In order to make this real; sampling group was chosen among the students in Van Beyzm
80.Yl Elementary School. The research was limited to the unit named Geography and Earth in social studies. The sub-problem
questions tried to be answered on an experimental group and a control group. The findings showed that the achievement and attitude
scores of experimental group were higher than the control group has, because of using creative drama instruction method in the
experimental group rather than the control group.
Key Words: Social studies, creative drama, student achievement, attitudes.

GR
Gnmz eitim anlaynda verim ve yeterliliklerinin
arttrlmas yolu ile gelimelerini salayc bilgi, beceri ve
tutumlarn kazandrlmas amalanmtr. te bu nedenle; eitli
eitim merkezlerinde, derneklerde ve vakflarda alan kurslar
ile resmi ve zel kurum ya da iyerlerinde hizmet ii eitim
etkinlikleri arasnda yaratc drama almalarna yer verildii
grlmektedir (San, 1994: 8).
Yaratc drama; bireyi merkeze alan gnmz eitim yaklam
iin nemli seenektir. Bireyi merkeze alan eitim yaklam;
renenin en iyi biimde renebilmesi iin aktif duruma
geirilmesini, renmenin renci yaantsndan ayrlmamasn,
renenin ilgi ve ihtiyalarnn n planda olmasn gerektirir
(Demirel, 1997: 62). Bireyi renme-retme srecinin temelinde bulunduran yaklam, ocukluk dneminden balayarak
evresindekileri taklit eden, bylece yeni durumlara uyum
gsteren, baka bir deyile oyun oynama gereksinimini sona
erdirmeyen bireyi yetitirmeye dnk bir anlaytr (stnda,
1988: 58).
Yaratc dramann bilisel davranlar, duyusal zellikleri ve
devinisel becerileri kazandrmada etkili bir retim yntemi
olduu, bata duyularn eitimi olmak zere btncl bir estetik anlay oluturmada sanat eitimi alan ve yaanlan sreci
betimleme, aklama ve kontrol edebilme olanaklaryla bir disip*Yrd.Do.Dr., Ordu niversitesi, Eitim Fakltesi,
lkretim Blm. E-posta: filizzayimogluozturk@odu.edu.tr

lin olarak bireylerin ok ynl gelimelerine olanak salad


eitli kaynaklarda belirtilmektedir (Nixon, 1988; ONeil and
Lambert, 1990; merolu, 1990; stnda, 1994-1997; Aral ve
Baran, 2003; stnda, 1997; San, 1991).
Sosyal Bilgiler dersi birok szel bilginin, kavramn ve ilkenin
renildii bir konu alandr. Bu bilgiler renciler iin anlaml
hale getirilmezse, rencileri ezberlemeye yneltir. Dersi daha
anlaml hale getirmek ve ezberlenmesi gereken zel kavramlarn
retilmesini kolaylatrmak amac ile yaratc drama gibi eitli
renme yntemlerinden yararlanlabilir.
Ancak Sosyal Bilgiler dersi retim programnn renci
merkezli duruma getirilmesinin gereklilii zerinde almalar
yaplmtr. Bu dorultuda Sosyal Bilgiler retim programnn
iyiletirilmesi hususunda 2005 ylnda program gelitirme
uzmanlaryla birlikte yaplan yeni mfredat program ie
koulmutur. Yeni Sosyal Bilgiler retim Program da
yaratc drama kavramnn eitim-retim iin nemini ortaya koymaktadr. nk yeni uygulamaya konulan program
rencilerin eitim-retim srecine aktif olarak katlmalarn
ve hedeflenen kazanmlar etkinlikler erevesinde rencilerin
birbirleriyle ve evreleriyle etkileim iine girerek renmelerini
salamaya almaktadr (MEB, 2005).
Sosyal Bilgiler eitiminde renme-retme srecine
rencinin etkin biimde katlmasn salayan yaratc drama;
bilgiyi tekrarlamayp, bilinenleri sorgulayan ve kendi bilgisini
kendisi retecek insan yetitirilmesine ve gelitirilen eitim
programnda bilisel alann yan sra duyusal zelliklerin ele
49

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

alnmasyla dersin retimine ilikin baz problemlerin zlmesi asndan nemli lde katk salayabilir (MEB, 2005).
Aratrma sonularnn Sosyal Bilgiler eitimine yntem
gelitirme asndan yarar salamas ve ileride yaplacak
aratrma ve almalara katkda bulunmas beklenmektedir.
1.1. Aratrmann Amac
Bu balamda aratrmann amac, ilkretim Sosyal Bilgiler
dersinin Corafyamz ve Dnyamz nitesinin retiminde,
yaratc drama ynteminin uyguland grup ile geleneksel
yntemin uyguland grubun derse ynelik baarlar arasnda
anlaml farkllklarn olup olmadn ortaya koymaktr.
1.2. Problem Cmlesi
Sosyal Bilgiler dersinin Corafya ve Dnyamz nitesinin
retiminde, yaratc dramann uyguland grup ile geleneksel
yntemin uyguland renci grubu arasnda anlaml (manidar)
bir baar ve tutum farkll var mdr?
1.3. Alt Problemler
1.
Deney ve kontrol grubu rencilerinin n test
uygulamas sonucu elde edilen bilgi ve tutum seviyesi ne dzeydedir?
2.
Deney ve kontrol grubu rencilerinin son test
uygulamas sonucu elde edilen bilgi ve tutum seviyesi ne dzeydedir?
3.
Deney ve kontrol grubu rencilerinin n ve son test
uygulamas sonucu elde edilen bilgi ve tutum seviyesi istatistiksel olarak anlaml mdr?
1.4. Sayltlar

Bu aratrmada;
1.
Kontrol altna alnamayan deikenler, her iki grubu da
ayn oranda etkiler,
2.
Tutum leine yant verenler gerek dnclerini
yanstr temel sayltlarndan hareket edilmitir.
1.5. Snrllklar

Bu aratrma;
1.
2004/2005 retim yl bahar dneminde; Van
Beyzm 80. Yl lkretim Okulu altnc snfnda renim
gren renciler ile,
2.
Altnc snf Sosyal Bilgiler dersi Corafya ve
Dnyamz nitesi ile,
3.
Corafya ve Dnyamz nitesinin ileniinde
kullanlan yntemlerden, yaratc drama yntemi ile,
4.
rencilerin derse ilikin duyusal zelliklerinden
yalnzca tutum boyutunda olanlarn tutum lei ile toplanm
olmas ile snrldr.

2.

YNTEM

Bu blmde aratrmann modeli, aratrmann deseni, denekler,


veri toplama aralar, deneysel ilem, ilem basamaklar, verilerin kayna ve cinsi ile kullanlan istatistiksel teknikler
aklanmtr.
2.1. Aratrma Modeli

Bu aratrmada, drama retim yntemi ile geleneksel retim yntemlerinin rencilerin akademik baarlarna
ve tutumlarna etkisi snanmtr. Problemle ilgili olarak Neden? sorusuna yant aranmtr. Yani, uygulanan yntemlerin
(bamsz deikenler: Drama ile retim yntemi ve geleneksel
retim yntemi) akademik baary etkileyip etkilemedikleri
50

saptanmaya allmtr. Bu nedenle aratrma deneme modelinde bir almadr.


2.2. Deney Deseni
Deneme modelinin zelliklerine uygun olarak, drama ile
retim yntemi ve geleneksel retim ynteminin rencilerin
baarlar ve tutumlar zerindeki etkisini snamak iin, yansz
bir seim ile bir deney ve bir kontrol grubu belirlemitir.
Deney grubunda drama yntemi, kontrol grubunda ise geleneksel yntem kullanlmtr. Her iki gruba deneysel ilemler
balamadan nce ve deneysel ilemlerin sonunda rencilerin
akademik baarlarn lmek iin bir baar testi ve Sosyal Bilgiler dersine ynelik tutum lei kullanlmtr.
2.3. alma Grubu

Aratrma 2004-2005 eitim retim ylnda Van
Beyzm 80. yl ilkretim okulunun 6-A ve 6-C isimli iki
altnc snf ubesine uygulanmtr. Aratrma iin Beyzm
80. yl ilkretim okulunun seilmesinin nedeni, aratrmacnn
ayn okulda grev yapyor olmas nedeniyle rencileri tanmas
ve oklu ynetimince kolaylk salanacann dnlmesidir.
6. snf rencileri ile yaplmasnn nedeni ise seilen okulda
saysal avantajnn bulunmas ve Corafya ve Dnyamz nitesinin bu snf seviyesinde okutulmasdr.
Aratrmann alma grubunu oluturacak deney ve kontrol
grubundaki rencilerin belirlenmesinde, rencilerin cinsiyet, ya ve akademik baarlar n test puanlar lt olarak
alnmtr. Belirtilen ltlerden cinsiyet ve yan, rencilerin
akademik baarlarnda farkllk oluturabilecei dnlerek
deney ve kontrol gruplarnn oluturulmasnda akademik
baar testinin yannda bu ltler de gz nnde tutulmutur.
Bu koullar salayan rencilere deney ve kontrol gruplar
oluturulmutur. Deney ve kontrol grubunun oluturulduu
snflarda tm rencilere seilen yntemler uygulanmtr.
Aratrmann deneklerini, Van li Merkez 80.Yl Beyzm
lkretim okulu ikinci kademeye devam eden 6. Snf
ubelerinden 6/A snfndaki 25 ve 6/C snfndaki 25 renci
oluturmaktadr. Aratrma incelenirken; deney grubu, yaratc
drama ynteminin kullanld grup (6-C snf); kontrol grubu
ise geleneksel retim ynteminin kullanld grup (6-A snf)
olarak belirlenmitir.
2.4. Veri Toplama Aralar
Bu aratrmada, veri toplamak amacyla ilkretim 6. Snf Sosyal Bilgiler dersi Corafya ve Dnyamz nitesine ait baar
testi aratrmac tarafndan gelitirilmitir. Bu lme aracnn
zellikleri aada sunulmutur.
2.4.1. Baar Testi
rencilerin Sosyal Bilgiler dersi 6. Snf Corafyamz ve
Dnyamz nitesine ilikin baarlarn lmek amacyla test
hazrlanrken aadaki ilemler gerekletirilmitir.
1.
Okul eitim programna bal kalnarak nite hedef ve
davranlar kartlmtr.
2.
Corafya ders kitab, ansiklopedi ve dergilerden
yararlanlarak belirtke tablosundaki davranlar dorultusunda,
oktan semeli 80 adet soru hazrlanmtr.
3.
40 aday soru, Gazi niversitesi, Eitim Bilimleri
Blmnden, lme ve program gelitirmede uzmanlam

Sosyal Bilgiler Dersi 6.Snf Corafya Konularnn retiminde Yaratc Drama


Ynteminin Kullanmnn renci Baars ve Tutumlarna Etkisi (49 - 55)

retim yesi ve MEBde grev yapan be Sosyal Bilgiler ders


retmeni tarafndan, maddelerin renci dzeyine ve nite
kapsamna uygunluu alarndan deerlendirilmitir.

Tablo 2: Baar Testi Analiz Sonular

4.
Bu deerlendirmeler sonucunda 20 soru testten
kartlmtr.
5.
Hazrlanan 20 soruluk baar testi, geerlik ve gvenirlilik almas iin Van 80.Yl Beyzm lkretim Okulunda
kontrol ve deney gruplarnn yer almad farkl ubede bulunan toplam 80 renciye uygulanmtr.
Uygulanan testlerin SPSS program ile madde zmlemeleri yaplm, test istatistikleri (glk dereceleri, standart
sapma, madde ayrcl) hesaplanm ve sonular Tablo 1de
verilmitir.
Tablo 1: Baar Testini Oluturan Maddelerin Glk
Dereceleri (Pj), Standart Sapmalar (Sj) ve Ayrclk Gleri
(Rjx).

Kullanlan testin aritmetik ortalamas 11.84, standart sapmas


2.07, ortalama gl 0.52 ve KR-20 gvenirlilii 0.72 olarak
bulunmutur. Tablo 2 incelendiinde, aritmetik ortalamann
ortanca ve tepe deerinden kk olmakla birlikte ortanca ve
tepe deeri eit durumdadr (X <X ort=X tepe). Bu
durum baar testinde elde edilen puanlarn ok u noktalarda
toplanmad ve puanlarn normal bir dalm gsterdiini belirtmektedir.
2.4.2. Tutum lei

rencilerin derse ynelik duyusal eilimlerini
lmek amacyla bir tutum lei hazrlanmtr. lein sorular
hazrlanrken, n denemesi yaplmadan nce uzman grlerine
bavurulmu ve onlarn grleri nda lekteki cmleler
yazlmtr. Likert tipinde bir forma dntrlen bu cmleler 84
kiilik renci gruplarna deneme olarak uygulanmtr. Uygulama sonular Tablo 3te verilmitir.
Tablo 3: Tutum lei n Uygulama Formunun Madde Toplam Test Korelasyonlar

statistiksel zmlemelere gre, ayrclk gc indeksi 0.32 ve


zerindeki, glk indeksi ise 0.26-0.55 arasndaki maddeler,
aratrmann n ve son testine alnmtr. Bu alma sonucunda
toplam 20 soruluk bir test oluturulmutur. Baar testinin analiz
sonular Tablo 2de verilmitir.

Tablo 3te verilen tutum leinde kullanlan maddelerin i


tutarllk ltleri olan madde-test korelasyonlarna bakldnda
btn maddeler birbiri ile uyum iindedir. Zaten tutum maddelerin monotonik bir iliki iinde ayn yapy lmesi beklenmektedir. Bu nedenle gelitirilen Sosyal Bilgiler dersi tutum
lei kullanlabilir niteliktedir.
Uygulama sonular zerinde tek tek maddelerle ilgili t testi ile
manidarlk kontrol yaplmtr. Bu amala renci gruplarndan
en yksek puan alan %27 ile en dk puan alan %27 renci
grubu belirlenmitir. Tek tek her bir madde iin st grup ile alt
grup arasnda t testi hesaplanmtr. 0.05 manidarlk dzeyinde
51

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

anlaml olan cmleler aratrmada uygulanmak zere seilmi


ve standart bir tutum lei formatlarna dntrlmtr. Bu
ekilde olumlu bir tutuma sahip olanla olmayan rencilerin
daha iyi tespit edilecei dnlmektedir. Hazrlanan standart
leklerin daha sonra Cronbach Alfa gvenilirlik katsaylar
hesaplanm ve deeri 0.81 bulunmutur.
Elde edilen gvenilirlik katsaysnn bir tutum lei iin yeterli
olduu dnlmektedir. Aratrmada kullanlan tutum lei
likert tipinde olduu iin 5 tane cevaplandrma seenei vardr.
Bunlar: Tamamen Katlyorum, Katlyorum, Kararszm,
Katlmyorum ve Hi Katlmyorum seenekleridir.
2.5. Verilerin Toplanmas

Baar testi ve tutum leinin hazrlanmasndan
sonra veri toplama aralarnn uygulanmas ve aratrmann
uygulama aamalarnn gerekletirilebilmesi iin Gazi niversitesi Eitim bilimleri Enstitsnden alnan resmi yaz
ile Van 80. Yl Beyzm lkretim Okulu Mdrlne
bavuruda bulunulmu ve Van l Milli Eitim Mdrlnden
seilen okulda uygulama yaplabilmesi iin izin alnmtr.
Onay ileminin ksa srede bitirilebilmesi iin resmi belgeler
aratrmac tarafndan takip edilmitir.
Gerekli izinlerin alnmasndan sonra baar testi ve tutum
leinin n uygulamas yaplm ve gerekli analizlerden sonra
leklere son ekli verilmitir.
Aratrmada belirlenen ltler dorultusunda deney ve kontrol gruplar belirlenmitir. Deney ve kontrol grubu olarak belirlenen 6-A ve 6-C snflar aratrmacnn kendi snflardr.
Deneysel koullarn uygunluu ve denetimi asndan her iki
gruptaki uygulamalar aratrmac tarafndan ekillendirilerek
yrtlmtr.
Deney ve kontrol grubundaki rencilere aratrmann
uygulannda izlenen yol, dersin nasl ilenecei ve hangi
etkinliklerin yaplaca aklanmtr. Deney grubuna (6-A
rencileri) drama ynteminin kullanlarak derslerin ilenecei
ve drama ynteminin aamalar ve nasl uygulanaca; kontrol
grubuna (6-C rencileri) ise geleneksel retim yntemi ile
ders anlatlaca ve dersin ilenme ekli anlatlmtr.
nitenin ileniine gemeden nce deney ve kontrol gruplarna
baar testi ve tutum lei (n test) uygulanmtr. nite 20
ign iinde ilenmitir. Bu srenin sonunda deney ve kontrol
grubuna son test uygulanmtr. Elde edilen verilen Bulgular ve
Yorum blmndeki ilgili tablolarda sunulmutur.
2.6. Verilerin Analizi
Birinci denence ile ilgili verilerin zmlenmesinde, rencilerin
Sosyal Bilgiler dersi Corafyamz ve Dnyamz nitesindeki hedefleri ne derece gerekletirdiini saptamak amacyla
baar testinin, n ve son test puanlarnn ortalama ve standart
sapmalarna baklmtr. Veri analiz ilemleri ise aadaki gibidir:

Deney ve kontrol gruplarnn n test puanlar arasnda
anlaml bir fark olup olmadn saptamak amacyla bamsz
gruplar t testi kullanlmtr.

Deney ve kontrol gruplarnn son test puanlar arasnda
anlaml bir fark olup olmadn saptamak amacyla bamsz
gruplar t testi kullanlmtr.

Deney grubunun n test ve son test puanlar arasnda
anlaml bir fark olup olmadn saptamak amacyla eli gruplar
t testi yaplmtr.
52

Aratrma kapsamnda toplanan veriler, SPSS 12.0 istatistik paket program ile zmlenmitir. Sonularn yorumlanmasnda;
deikenler arasnda anlaml bir fark olup olmadn belirlemede 0.05 anlamllk dzeyi lt olarak kabul edilmitir.

3.

BULGULAR VE YORUM

Bu blmde, aratrmann alt problemleri dorultusunda toplanan bilgilerin aratrma yntem ve teknikleri dorultusunda
istatistiksel analizler sonucunda elde edilen bulgular ve bunlara
ilikin yorumlara yer verilmitir.
Deneysel ilemin gerekletirilebilmesi iin gruplarn denklii
n koulunun salanabilmesi gerekmektedir. Bu nedenle uygulanan n test sonular ve bu sonularn yorumlar u ekildedir:
3.1. Birinci Alt Probleme likin Bulgular ve Yorumu
Bu deneysel aratrmada zmlenmeye allan ilk alt problem, Deney ve kontrol grubu rencilerinin n test uygulamas
sonucu elde edilen bilgi ve tutum seviyesi ne dzeydedir?
biiminde ifade edilmitir. Buradan hareketle veriler analiz
edilmi ve sonular bilgi ve tutum olmak zere iki ayr tabloda verilmitir. n test baar puanlarnn ayrntlar Tablo 4te
verilmitir.
Tablo 4: Deney ve Kontrol Gruplarndaki rencilerin n
Test Baar Puanlarnn Karlatrlmas

Tablo 4te grld gibi mevcudu 25 olan deney grubu


rencilerinin baar testi n puanlarnn aritmetik ortalamas
8.45; yine ayn saydaki kontrol grubunun baar testi
son puanlarndan ald puanlarn ortalamas ise 8.68dir.
rencilerin alm olduklar bu puanlar 20 soruluk bir test iin
dk saylabilir. Zaten bu aamada nitenin ileniine henz
geilmedii iin alnan puanlarn dk olmasnn bir nemi
yoktur. Unutmamak gerekir ki burada ama rencileri konu
zerindeki bilgilerini lmek deil, deney ve kontrol grubunun
bilgi seviyesi olarak eit olup olmadn denemektir.
Tablo 4te grld gibi, deney ve kontrol grubundaki
rencilerin n testlerden aldklar puanlar zerinde bamsz
gruplar t testi analizi yaplmtr. ki grup arasndaki fark ortaya koymak iin yaplan t testi analizleri sonucu t deeri 0.001
hesaplanmtr. Bu sonu 0.05 manidarlk dzeyinde anlaml
deildir. Dolaysyla iki grup arasnda istatistiksel olarak anlaml
bir fark yoktur. n test olarak uygulanan baar testinde, deney
ve kontrol grubu olarak oluturulan iki snfn birbirine denk
olduu grlmtr.
Yaratc drama ynteminin Sosyal Bilgiler dersine ynelik etkisinin daha net incelenebilmesi iin renci tutumlarnn da
aratrma srecine dhil edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle
gelitirilmi olan tutum lei rencilerin deneysel alma
sreci ncesi seviyelerinin belirlenmesi aamasnda gruplar arasndaki eitlii salama hususunda ihtiya duyularak
kullanlmtr. Tutum leinin n test olarak uygulanmasndan
elde edilen sonular Tablo 5te verilmitir.

Sosyal Bilgiler Dersi 6.Snf Corafya Konularnn retiminde Yaratc Drama


Ynteminin Kullanmnn renci Baars ve Tutumlarna Etkisi (49 - 55)

Tablo 5: Deney ve Kontrol Gruplarndaki rencilerin n


Test Tutum Puanlarnn Karlatrlmas

test puanlarnn aritmetik ortalamasndan olduka yksek olmas


oluturmaktadr.
Gruplar arasndaki farkn deney grubu lehine olmas; deney
grubunda uygulanan yaratc drama ynteminin, kontrol grubunda uygulanan geleneksel retim yntemine oranla renci
baarsn daha fazla arttrdn ortaya koymaktadr.

Tutum lei puan ortalamalarnn deerlendirilmesinde,


rencilerden alnan puanlarn 54 arasnda olmas ok olumlu,
43 arasnda olmas olumlu, 32 arasnda olmas olumsuz ve
21 arasnda olmas ise ok olumsuz tutum ierisinde olduklarn
gsterir.
Tablo 5te grld gibi deney grubu rencilerinin, tutum
lei n test puanlarnn aritmetik ortalamas 3.8; son test
puanlarnn aritmetik ortalamas ise 3.9 olarak tespit edilmitir.
Burada rencilerin genel itibariyle olumlu tutum ierisinde
olduklar gzlenmitir. Aratrma ncesinde uygulanan tutum
leklerinin puanlar zerinde t testi analizi yaplmtr. ki grup
arasnda hesaplanan t deeri 0.36 olup bu sonu 0.05 manidarlk
dzeyinde anlaml deildir. n test tutum puanlar asndan
bakldnda deney ve kontrol gruplar arasnda bir fark yoktur.
Bu durum, uygulamann tutum seviyeleri hemen hemen ayn
olan snflarda yaplm olduu savn dorulamaktadr.
3.2. kinci Alt Probleme likin Bulgular ve Yorumu
Aratrmada cevab sorgulanmaya allan ikinci alt problem,
Deney ve kontrol grubu rencilerinin son test uygulamas
sonucu elde edilen bilgi ve tutum seviyesi ne dzeydedir?
biiminde ifade edilmitir. Buradan hareketle veriler analiz
edilmi ve sonular bilgi ve tutum olmak zere iki ayr tabloda
verilmitir.
Geleneksel retim ynteminin uyguland kontrol grubunun
ve yaratc drama ynteminin uyguland deney grubunun
son testleri arasnda istatistiksel olarak anlaml bir fark olup
olmad aratrlm ve bu amala ortalamalar arasndaki farkn
test edilmesinde kullanlan bamsz gruplar t testi kullanlmtr.
Sonular Tablo 6da gsterilmitir.
Tablo 6: Deney ve Kontrol Gruplarndaki rencilerin Son
Test Bilgi Puanlarnn Karlatrlmas

Aratrmada deney ve kontrol gruplarna son test uygulandktan


sonra elde edilen puanlar zerinde t testi analizi yaplmtr.
Sosyal Bilgiler Corafya ve Dnyamz nitesi iin yaplan
son test sonularna gre deney grubunun baar dzeyinin
ortalamas 16.59 iken kontrol grubunun baars 13.45 olarak
tespit edilmitir. Tablo 3te grld gibi iki grup arasndaki
fark ortaya koymak iin yaplan bamsz gruplar t testi analizleri sonucu bu deer 7.57 olarak bulunmu olup, , bu sonu
0.05 manidarlk dzeyinde anlamldr. Yani gruplar arasnda
fark vardr. Bu farkn kaynan Tablo 6da grld gibi,
deney grubu rencilerinin baar testi son puanlarnn aritmetik ortalamasnn kontrol grubu rencilerinin baar testi son

Tablo 7: Deney ve Kontrol Gruplarndaki rencilerin Son


Test Tutum Puanlarnn Karlatrlmas

Tablo 7ye gre, deney grubundaki rencilerin Sosyal Bilgiler


dersi tutum leinden aldklar son test puanlarnn ortalamas
4.5, standart sapmas 0.45; kontrol grubundakilerin ortalamas
4.0, standart sapmas 0.52dir. ki grubun tutum puanlar
arasnda hesaplanan t deeri 7.22dir. Bu sonu 0.05 manidarlk
dzeyinde anlamllk ifade etmektedir. Dolaysyla deney grubu
kontrol grubuna kyasla daha yksek ortalama elde etmitir. Sosyal Bilgiler dersi Corafya ve Dnyamz nitesinde yaratc
drama ynteminin kullanld deney grubundaki rencilerinin
geleneksel retim uygulanan kontrol grubundaki rencilerden
daha olumlu tutum sergiledikleri gzlenmitir.
3.3. nc Alt Probleme likin Bulgular ve Yorumu
Aratrmada cevab sorgulanmaya allan nc alt problem, Deney ve kontrol grubu rencilerinin n ve son test
uygulamas sonucu elde edilen bilgi ve tutum seviyesi istatistiksel olarak anlaml mdr? eklinde ifade edilmitir. Bu
soruyla ilgili zmlemelerde bulunabilmek iin, yaratc drama ynteminin uyguland deney grubunun baar testi ve tutum lei n test ve son test puanlar arasnda, son test lehine
anlaml bir farkllk olup olmad aratrlm ve bu amala ortalamalar arasndaki farkn test edilmesinde kullanlan eli gruplar t testi kullanlmtr.
Deney grubu rencilerinin baar n test ve baar son test
puanlarna ilikin eli gruplar t testi sonular Tablo 8te
verilmitir:
Tablo 8: Deney Grubu rencilerinin Bilgi Testi n Test ve
Son Test Puanlarna likin Eli Gruplar T Testi Sonular

Tablo 8de grld gibi deney grubu rencilerinin, baar


testi n test puanlarnn aritmetik ortalamas 8.45; baar testi
son test puanlarnn aritmetik ortalamas ise 16.59dur.
Tablodaki p deerinden de (P<0.05) anlalaca gibi, deney
grubu rencilerinin baar testi n test ve son test puanlar
arasnda 0.001 dzeyinde istatistiksel olarak anlaml bir farkllk
bulunmutur. Bu farkn kaynan, Tablo 8de grld gibi
baar testi son test puanlarnn baar testi n test puanlarndan
olduka yksek olmas oluturmaktadr.
53

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Baar testinin son test puanlarnn baar testi n test puanlarndan


yksek olmasnn nedeni, deney grubuna uygulanan drama
ynteminin etkisi olarak yorumlanabilir. Ancak geleneksel
yntemle ilenen grupta da bir artn olmas olasdr. Bu nedenle, yaratc drama ynteminin asl etkisini deerlendirebilmek
iin bu iki grupta da n test ve son test puanlar arasndaki farkn
anlamllk dzeyine bakmak gerekir.
Tablo 9: Kontrol Grubu rencilerinin Bilgi Testi n Test
ve Son Test Puanlarna likin Eli Gruplar T Testi Sonular

Tablo 9da grld gibi kontrol grubu rencilerinin baar


testi n test puanlarnn aritmetik ortalamas 8.68; baar testi
son test puanlarnn aritmetik ortalamas ise 13.45tir.
Tablodaki p deerinden (p=0.48) anlalaca gibi, baar testi n
test ve baar testi son test puanlar arasnda anlaml bir fark ortaya kmtr. Fakat p deeri anlaml farkllk deeri olan 0.005
dzeyine ok yakndr. Anlamllk dzeyine ok yakn olmasnn
nedeni, Tablo 9da da grld gibi baar testi n test puanlar
ile baar testi son test puanlar arasnda bir farklln olmasna
ramen bu farklln ok az bir dzeyde kalmas, baarnn fazla
olmamas oluturmaktadr.
Baar testi son test puanlarnn baar testi n test puanlarndan
az bir fark gstermesinin nedeni, kontrol grubuna uygulanan
geleneksel yntemin etkisi olarak yorumlanabilir. Bu sonulara
gre geleneksel retim yntemi renci baarlar zerinde fazla bir farkllk yaratmamtr.
Yaplan deneysel ilemde gruplar arasnda sre ierisinde
oluan deiimin duyusal ynnn de incelenmesi iin baar
testi ile birlikte n ve son test olarak uygulanan tutum lei,
yaratc drama ynteminin renciler zerindeki etkisini dier
bir ynden incelemek iin ie koulmutur. Bu nedenle her iki
grup iin de sre ncesi ve sonras durumlarnn tutum leine
yansmalarnn da incelenmesi gerekir.
Deney grubunda bulunan rencilerin Sosyal Bilgiler dersine
ynelik tutumlarndaki deiimin incelenmesi iin yaplan analiz sonular Tablo 10da sunulmutur.
Tablo 10: Deney Grubu rencilerinin Tutum lei n
Test ve Son Test Puanlarna likin Eli Gruplar T Testi
Sonular

Tablo 10 incelendiinde 25 deney grubu rencisinin n testte


aldklar puanlarn aritmetik ortalamas 3,8 iken; son testte
aldklar puanlarn ortalamas 4,5tir. Yaplan eli gruplar t testinin p deeri 0.001 bulunmutur. Bu durum deney grubunun
Sosyal Bilgiler dersine ynelik duyusal hazrbulunuluklarnn
deneysel sre ierisinde istatistiksel olarak anlaml bir biimde
54

deitiini gstermitir. Buradan da deney grubunda derslerin


ileniinde kullanlan yaratc drama ynteminin derse ynelik
olumlu tutumlar arttrmaya ynelik bir etki yaratt sonucuna
ulalmtr.
Yaratc dramann etkisini daha iyi grebilmek iin kontrol
grubundan elde edilen tutum puanlarnn da analiz edilmesi gerekli olmutur. Bu nedenle yaplan eli gruplar t testi sonular
Tablo 11de verilmitir.
Tablo 11: Kontrol Grubu rencilerinin Tutum lei n
Test ve Son Test Puanlarna likin Eli Gruplar T Testi
Sonular

Tablo 11 incelendiinde kontrol grubunun n test tutum puanlar


ortalamas 3.9 iken; son test tutum puanlarnn ortalamas ise 4.0
olarak hesaplanmtr. Bu durum kontrol grubunun tutumlarnda
nemli bir deiiklik olmadnn iaretidir. Analiz sonucunda
elde edilen p deeri de 0.85 olarak tespit edilmesi de bu gr
desteklemektedir. Dolaysyla geleneksel yntemle ilenen dersler renciler derse ynelik olumlu tutum gelitirmeye yardm
etme konusunda baarsz olmutur.

4. SONU VE NERLER
4.1. Sonu

Bu aratrmada yaratc drama ynteminin Sosyal
Bilgiler dersinde rencinin akademik baars ve tutumlar zerindeki etkileri ortaya konmaya allm ve alt probleme
cevap bulmaya allarak, aratrmann asl ura noktasn
oluturan problem cmlesinin zmlenmesi amalanmtr.
Deneysel yntemin kurallarnn aratrmac tarafndan konulup
uyguland aratrmada elde edilen sonular u ekilde zetlenebilir:
1.
n test olarak uygulanan baar testi ve tutum lei
sonular ve bunlarn analiz edilmesinden elde edilen verilere
gre, deney ve kontrol grubu olarak oluturulan iki snfn
birbirine denk olduunu grlmtr. Bylece 6-A ve 6-C
snflarnn, zerinde allacak olan deneysel yntem iin uygun olduuna karar verilmitir.
2.
Deney ve kontrol gruplarndan alnan son test puanlar
zerinde yaplan analizlere gre ayn seviyede almaya
balayan iki gruptan sre sonunda yaratc drama ynteminin
kullanld deney grubu, geleneksel yntemle derslerin ilendii
kontrol grubuna gre bilgi ve tutum seviyesi anlamnda daha fazla ilerleme kaydetmi, bu durumun istatistiksel olarak anlaml
olduu grlmtr. Dolaysyla yaplan son testlerde gruplar
arasnda fark olduu tespit edilmitir. Bu farkn kaynan deney
grubu rencilerinin baar testi ve tutum lei son puanlarnn
aritmetik ortalamasnn kontrol grubu rencilerinin baar testi
ve tutum lei son test puanlarnn aritmetik ortalamasndan
olduka yksek olmas oluturmutur. Gruplar arasndaki
farkn deney grubu lehine olmas; deney grubunda uygulanan
yaratc drama ynteminin, kontrol grubunda uygulanan geleneksel retim yntemine oranla renci baarsn daha fazla
arttrdn ortaya koymaktadr.

Sosyal Bilgiler Dersi 6.Snf Corafya Konularnn retiminde Yaratc Drama


Ynteminin Kullanmnn renci Baars ve Tutumlarna Etkisi (49 - 55)

3.
6. snf Sosyal Bilgiler dersinde yaratc drama ynteminin kullanlarak programn uyguland deney grubu ile geleneksel yntemin uyguland kontrol grubu arasnda baar ve
tutum ynnden n test sonular arasnda denklik tespit edilirken, son test sonular arasnda manidar dzeyde deney grubunun
baarsnn yksek olduu grlmtr.
Yaratc drama yntemi, rencinin hem derse olan ilgi ve motivasyonunu arttrmakta, bilgiyi yaayarak renme frsatlar
sunarak, renmenin daha zevkli hale gelmesini salamaktadr.
Dolaysyla eitim programlarnda mihver ders olarak yer alan
Sosyal Bilgiler dersinin amalarna uygun olarak yaama dair
bir ok bilgi ve becerinin (grupla alma becerisi, empati kurma ve iletiim becerileri, etkili konuma becerisi, aratrma ve
eletiri yapabilme vb.) kazandrlmasnda mutlak suretle uygun
yer ve zamanda uygulanmas gereken bir yntemdir.
4.2. neriler
Sosyal Bilgiler dersinde yaratc drama ynteminin
kullanlmasnn baar ve tutumlara etkisinin aratrld bu
aratrmann sonucunda elde edilen bulgulara dayal olarak
aadaki neriler gelitirilmitir:
1.
Sosyal Bilgiler dersi, konular ve renci dzeylerine
uygun olarak yaratc drama etkinlikleri belirlenmeli, bu konuda
plan ve programlar hazrlanmal, uygulamalar yaplmaldr.

retim Program. Ankara: Talim Terbiye Kurulu Bakanl.


NIXON, Jon. (1988). Teaching Drama. A Teching Skills Workbook (Focus on Education). London: Macmillan Education Ltd.
ONEIL, Cecily and Alan LAMBERT. (1990). Drama Structures. A Practical Handbook For Teachers. London: Hutchinson.
MEROLU, Esra. (1990). Anaokuluna Giden 5-6 Yandaki
ocuklarn Szel Yaratclklarnn Geliiminde Yaratc Drama
Eitiminin Etkisi. Yaynlanmam Doktora Tezi, Ankara: Hacettepe niversitesi Sosyal Bilimler Enstits.
SAN, nci. (1991). Eitimde Drama Ankara niversitesi
Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi. Ankara: 23.2.
SAN, nci. (1994). Drama ve retim Bilgisi. Ankara: Trk
Alman Kltr leri Kurulu Yayn Dizisi. No 5.
STNDA, Tlay (1988). Dramatizasyon Arlkl Yntemin
Etkililii. Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi. Ankara: Hacettepe niversitesi Sosyal Bilimler Enstits.
STNDA, Tlay. (1994). Gnmz Eitiminde Dramann
Yeri. Yaadka Eitim. Kasm/Aralk. Say 37. 7-10.
STNDA, Tlay. (1997). Vatandalk ve nsan Haklar
Eitimi Dersinin retiminde Yaratc Dramann Eriiye ve
Derse Ynelik renci Tutumlarna Etkisi. Yaynlanmam
Doktora Tezi, Ankara: Hacettepe niversitesi Sosyal Bilimler
Enstits.

2.
retmenler Sosyal Bilgiler dersinde konular ilerken
yaratc drama etkinliklerinden yararlanmaldrlar.
3.
Sosyal Bilgiler derslerinde kullanlacak olan yaratc
drama etkinliklerinin hazrlanmas ve uygulanmasnda renciler
etken olarak yer almaldr.
4.
Yaratc drama yoluyla retimin uygulanmas
srasnda, retmen sadece sorularyla ve geri bildirimleriyle rehberlik yapmal ve renciler iin snfta rahat, gerilimsiz, zgrce dncelerini ifade edebilecekleri bir ortam
yaratmaldr.
5.
rencilerin baarlar yalnzca yaplacak snavlarla
deil, yaratc dramann retimde kullanlmas sreci iinde
yaptklar almalarla da deerlendirilmelidir.
6.
retmenler, zellikle rencileri yaama hazrlayan
Sosyal Bilgiler gibi derslerde retmen merkezli, ezbere dayanan bir retim yerine renci merkezli ve bilgiyi kendisi
yaplandran, renmeyi renen renciler yetitiren retim
yntemlerini kullanmaldrlar.
7.
Eitim programnn ieriinin ykl olmas nedeniyle yaratc drama yoluyla retim ynteminin uygulanmas
zorlamaktadr. Be nedenle, eitim programlarn ierikleri
bu aktif renme-retme yntemini uygulamaya olanak
salayacak ekilde yeniden dzenlenmelidir.

KAYNAKA
ARAL, Neriman ve Glen BARAN. (2003). Eitimde Drama.
stanbul: Ya-pa Yayn Pazarlama.
DEMREL, zcan. (1997). Kuramdan Uygulamaya Eitimde
Program Gelitirme. Ankara: Usem Yaynlar.
Mill Eitim Bakanl (2005). lkretim Sosyal Bilgiler Dersi
55

THE ANALYSIS OF CAPITALISM ACCORDING TO MARX AND WEBER


SUMMARY

The emergence of capitalism, the development and functioning process of it according to Marx and Weber constitute the purpose of
the research. First of all, it has been mentioned about the history philosophy of Hegel and the materialism of Feuerbach. It has been
explained the development of the understanding of dialectical materialist history by taking dialectics from Hegel and materialism
from Feuerbach. And later, it has been focused on the ideas of Marx and Weber about capitalism. It has been understood that there
is not a direct criticism of Weber to Marx. However; there is no connection between capitalism and profit and the ambition of making more money has been advocated by Weber in an indirect way. But, in Marx, it has been stated that the main ground on which the
functioning of capitalism is not profits, it is surplus-value. It has been understand that the contradiction between capital and labor
has betrayed itself clearly in surplus-value.
Key Words: Surplus-value, Dialectics, Philosophical History, Profit, Spirit

KAPTALZMN MARXA VE WEBERE GRE ANALZ


ZET

Mustafa SOLMAZ1

Kapitalizmin ortaya knn, geliiminin ve ileyii srecinin Marxa ve Webere gre nasl temellendirildii, aratrmann amacn
oluturmaktadr. ncelikle Hegelin tarih felsefesine ve Feuerbachn materyalizmine yer verilmitir. Diyalektiin Hegelden, materyalizmin de Feuerbachtan alnmasyla, diyalektik materyalist tarih anlaynn nasl gelitii aklanmtr. Daha sonra srasyla
Marxn ve Weberin kapitalizm hakkndaki grleri zerinde durulmutur. Weberin Marxa ynelik dorudan bir eletirisinin
olmad anlalmtr. Ancak dolayl yoldan, kapitalizm ile kr amac, daha ok kazanma hrs arasnda bir ilikinin kurulamayaca
Weber tarafndan savunulmutur. Fakat Marxta kapitalizmin ileyiinin dayand temel zeminin kr deil, art-deer olduu
saptanmtr. Art-deerde, sermaye ile ii arasndaki elikinin kendini ak bir ekilde ele verdii anlalmtr.
Anahtar Kavramlar: Art-deer, Diyalektik, Felsefi Tarih, Kr, Tin

INTRODUCTION

There are two main approaches at the point of development and


functioning of capitalism. They are based on the views of Marx
and Weber. Researchers generally have tried to justify one of
these two thesis. Some of them collect argument to validate the
views of Marx and some of them collect argument to validate
the views of Weber. However; there have been a few thesis comparing the views of both of them and revealing the differences
between them. It has been needed to make that research to overcome that difficulity and to have more clear information about
the capitalist organizational. Because of this, first of all, it has
placed the theory of Marx and later, Webers. Then the comparision has been made between them. It has been mentioned the
circumstances prepearing it as the theory of Marx has been more
understandable. It has been mentioned about the philosophy of
history of Hegel and the vulgar materialisim of Feuerbach. It has
been tried to explain how a social dialectic has developed from
these two foundations. It has been tried to analyze how that new
dialectic has defined the capitalism.
1. From the Dialectic of Spirit to Social Dialectic that Societies Have Replaced Each Other
Hegel agrees that there are three types of historiographies: Genetic History, Intelluctual History and Philosophical History. In
Genetic History, the writer has involved in the spirit of the event
that he has told. The writer and the events that he told do not
belong to a different time zone. The writer ha internalized the
events that he has met. However; there is a difference between
the writer and the context that the events occured in the Intelluctual History. The writer does not involve in the events that he
Ar. Gr. nnn niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Sosyoloji
Blm.

56

belong to a different time zone. The writer ha internalized the


told. He beyonds of it.
Intelluctual History has dividen into four groups: Universal History, Pragmatic History, Critical History and Philosophy World
History. Universal History, in general, is the history of a nation,
country or the whole world. It offers a holistic narration. Pragmatic History has been written with the concern of turning to
the past. Benjamins interpretation about Historical Materialism
reminds the Pragmatic History of Hegel. To articulate the past
historically is not to know that past how it has been in fact. In
contrast to that, it means to capture a memory in a time of danger. The important factor for historical materialism has been to
protect a historical image in the case of danger with its original
form.(Benjamin, 2009: 39-40) There is a tendency to the past
for some reasons in both of them. While the reason of this tendecy has been recovered the subject itself to be a tool of the ruling
classes in Benjamin, the reason of the interest to the past is moral
in Hegel. In case of disruption of a nations spiritual atmosphere,
Practical History has a great task to resurrect it again. Another
form of Intellectual History is Critical History. Critical History
is different from other data of history. The subject of it is not
occured events, it is history itself. It investigates that what kind
of historical writing would be more suitable. The history of researches such as: Religion, Law and Art consist of the transition
to Philosophical World History. The forth kind of history writing
is about the conceptual development of various diciplines.
Philosophical World History, includes the rational category in
history. Hegel makes a statement about that subject in three places. In the first, he has stated that it is the simple Reason thought
that reason has dominated to the world and for that reason the
thing that has rational progresses in the world history.(Hegel,
2011a: 15) In the second, he says that if we can not enter to the
History of World with Reason and information, , then, at least

Kapitalizmin Marxa ve Webere Gre Analizi (56 - 62)

we should believe that Reason is there.(Hegel, 2011a: 16) In


the third, he has said that if so, World History has been a rational progress, the nature of the World History has always been
and the same, but the Spirit has explained that only nature in
a specific presence is a compulsory process and just that history itself should be examined.(Hegel, 2011a: 17) The different
views discussed in all three, can not be easily distinguished from
each other. However; the attitude of Hegel is the direction of the
second one.
For a beter understanding of the subject, we have to be remembered everything that Socrates discovered in Anaxagoras. Socrates has said that he has first came across the concept of Reason in Anaxagoras. He gets carried the hope like he has found
a teacher in the particular one that has shown the particular purpose of it and in the whole that has shown the universal purpose
of it. But then, he has understood that the thing that Anaxagoras
has understood from the Reason is not an abstract thing, it is like
something such as: air, and ether. The thing Socrates has tried to
find is an abstract mission from the movement of himself. But
Anaxagoras has tried to find a more different thing like tangible
assets. The purpose in the Philosophy of History is similar to the
one that Socrates has researched the nature by means of Reason.
However; the subject has changed here. The research site is not
nature, it is historical narratives.
We understand with the rationality in History that it has a beginning, development and result. More importantly, we comprehend
that the purpose of the events that have occured. History is a way
towards freedom. The principle of Spirit, the last purpose of it,
is that the thing we are called the nature of it has been just an abstract, universal thing. (Hegel, 2011a: 29) It is that man is free
with regard to Human, isnt One or some people. Man should not
be free because of the qualifications that human being has. He
has gained that right just as he is a human. This is the first principle of Spirit. The second principle is related to the fulfillment
of the necessary things to reach that purpose. A mode should be
brought for actuality and that activation is functionalization and
in general it is the activity of people.(Hegel, 2011a: 29) Human
beings have to act to fulfill their subjective needs. What pushes
people into action is their needs, desires and passions. Because,
nothing is achived without the general interests of the participants to it, and in the extent of the ignorance of all other interests and ends that have been or to have been, the admission
all of the nerve fibers to an only object and concentrate all of the
needs of the individuality on that target, we have said that it is a
passion and then in general we should say that we can say that
nothing has been managed without passion in the world.(Hegel,
2011a: 30) We both respond to our own needs and reach more
things that we aim while we are trying to get our passion. Hegel
has given an example about a fire event on that issue (Hegel,
2011a: 34-35). We can ask to anyone the account for that as a
someone that has been aggrieved. The most effective and direct
way of it is to hurt him. We think to burn his house even if we
know that we have been criticized. We believe that our own revenge will come down by hurting him economically. For that
reason, we have done the first movement. However; we can not
think that if we burn that house, other houses will also burn. The
harm that we will cause can not be only related to goods. We
can cause the death of lots of people. they have implied that
more things have appeared that in general, people aimed and
reached and the things that know and want in an indirect way via
of their actions; thet have fullfilled their interests, however; in
that way, the more important thing has been managed that it has

not been in their aims and consciousness whereas it has been in


their actions as an inter thing.(Hegel, 2011a: 34- 35)
If the person has run his passion, lots of things will happen that
he has aimed. His particular interests, wishes and passion have
been the essential condition of the universe. The particular interest of the passion is not seperated from the activation of universal, because, the one that has been universal has been born
from the one that has been specific and particular. The ones that
have argued with each other is particular and some parts of them
could disappear.(Hegel, 2011a: 40) The one that is general and
universal consits of meeting their particular actions of the people
who have tried to resolve their own desires and passions and
their conflicts. In that process time is also important. Time is
the negative in sensual: thought is also the same disadvantage,
however; it so infinite and interior that everything that has been
existed solves with it.(Hegel 2011a: 87) The certain shape of
the Spirit does not pass only in natural way in time, unlike of
that it is eliminated in the activity of sef- conscious by itself.
That elimination is also a storage and upgrade as it has been the
activity of thought. In that way, Spirit both eliminates reality
and durability of that thing and gains universality and thought of
that thing (Hegel 2011a: 87). The progress of Spirit consists of
three stages. First of all, represents the decadent of Spirit to the
natural one. Spirit is not aware of here that it has been different
from the natural and material one. When if is aware of that, second stage takes place. However; Spirit is not separated from the
natural completely here. It is stil affected from the natural one.
The case that Spirit is get rid of the natural effects consists of the
third stage of the progress of Spirit. Spirit is stil completely free
from the natural. It has reached the pure universality and selfconsciousness of Spirit.
Indian thought consists of the decadent of the Spirit to natural
one. Spirit can not pass the natural one in it. Spirit was embedded to it. It has not understood that it is different from the area of
objects and natural assests. There is a single substance in Indian
thought. And, it is not the product of thought. It is a powder that
the nature has produced. That way of thinking the one that has
been sensual does not serve the intellectual one. So, everything,
the sun, stars, Ganges, Indus, animals, flowers, are the God for
it and in this divinity, the one that has an end loses its solidity
and permanence, but the one that has been divine can change
for own and as it is susceptible, it can be dirty from beginning
to end.(Hegel, 2011b: 38) However; the harm of the divine one
does not occur in Indian thought. Anthropomorphic understanding of the God has been developed in Egypt and Greece. According to Herodotus, almost all the names of God have come from
Egypt to Hellas. Poseidon, Dioskurlar, Hera, Hestia, Themis,
Khariftler and the others have been known by Egyptians since
the ancient times. However : they do not know the name of Poseidon. Pelasgs have been given that name to this God. No other
communities apart from Libya have known the name of Poseidon (Herodotos, 2007: L).
The thought that Spirit is different from the natural has been
in Persians. In Persians thought, Spirit has understood that it is
different from the natural. The light that has been spreaded from
Zoroaster has provided the development of that understanding.
Primeval things showing Spiritual is different from natural have
come from both Egypt and understanding of God of Jews. Isris
and Osiris cultures have shown that the natural one has been
compromised. There has been a speculative interfere towards the
natural one. But, Yehova is a pure One. The light has been
57

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Yehova anymore The breaking between east and west has


bome true in that way, Spirit goes in the depths in its own and
comprehends the fundamental, abstract principle as Spiritually.
(Hegel, 2011b: 95) Spiritual element here breaks itself from
the sensual elements and Nature has reduced something external. That is the reality of the nature because, idea can reach to
compromise to itself later. The first word of is will be opposed
to nature. Because, firstly, it has gained a value here. (Hegel
2011b:95 ) It is important that the breaking of Spirit from natural. Because, Spirit should be with own. That is completely
Freedom, because, when I am dependent on someone else, I am
not myself, if I am with my own, then I am free. This is the own
consciousness.(Hegel, 2011a: 24)
The journey of Spirit consists of the essence of philosophy history of Hegel. However; Marx thinks in a more different way:
My dialectic method is not only different from Hegel but also,
it is completely the opposite of it. The living process of human
brain for Hegel is the creator and architect of the real world and
real world is an external phenomenal form of the idea. For me,
on the contrary, the idea is not anything different from the reflection of the material world to the human mind.(Marx, 2003a:
26- 27) History like information can not complete the process of
it by reaching an imaginary state of perception. A perfect society and a perfect state are the things that have only been in our
thoughts. On the contrary, all cases which have followed one
another in History consist of the temporary stages of development of human society. Each stage is necassary and therefore legitimate in the period, but, it becomes invalid when it meets new
superior conditions. It has to give its place to another one. How
the Bourgeoisie scattered all of the old-fashioned and durable instutions due to the competition and world marketing, in the same
way that dialectical philosophy has scattered all of the concepts
of absolute and ultimate truth with the concepts of the ultimate
states of the people corresponding to them (Engels, 2009: 1718). Dialectical development showing itself in the History and
nature, the chain of reasons moving towards the lower level to
upper level, according to Hegel is in a place that is unknown
since eternity. It is necessary to destroy that reverse posture. We
should take the opinions in our brain as a reflection of ideas and
reconceive those with a materialistic point of view instead of
seeing real objects as a reflection of absolute level of this or that
idea. In that way, dialectic has transformed into both external
world and human thought. But the dialectic of the idea becomes
just a conscious reflection of the real world and in that way, the
dialectic of Hegel is converted head-up, he has been put over his
feet (Engels, 2009: 55-56 ).
The thought of two philosophers has an important place in the
essence of scientific socialism Marx and Engels have tried to
develop. The first of these is Hegel and his dialectical method.
Second one is Feuerbach and his strict, hard materialism. According to Feuerbach, Nature exists as independent each kind
of philosophy, there is nothing apart from nature and people and
superior beings that have been created by our religious power is
not anything apart from a reflection.(Engels, 2009: 25).
Although it is seen like Feuerbachs naturalistic has a shocking effect on German idealizm, it still has a very rude quality.
The most important deficiency is that he does not see the nature
as the developing asset in historical process. A dialectic nature
concept is missing in it. There have been three important and
big discoveries which will change that belief so far. The discovery of development law of cell, energy and types has caused the
idea that natural thing has a tough structure and tough always
58

changes. These were the discoveries which had been done in the
age in which Feuerbach lived. But Engel broached two important reasons why Feuerbach had not got a nature idea suitable to
these new discoveries. One of them was that discoveries in those
periods have been in the crawl stage yet. Also even scientists
who were directly interested in that area were complicated in
that point. Second one was Germany conditions which caused
Feuerbach to be far away from his society and to box in only
one small village. These two important factors caused not to the
formation of dialectic nature understanding.
If a dialectic is taken from Hegel and if nature is taken from
Feuerbach; a dialectic understanding which got free of its mystic
shell will be developed. It is not enough. The area in which new
developed dialectic will be applied will be communal world not
natural world. We should adapt dialectic especially on communal area. That discrimination should be hold in front of especially eyes. Because Marx and Engels criticise Feuerbach because
Feuerbach insisted on natural area and he paid attention to communal ones. According to Marx and Engels, a person is a sensitive on one side and on the other side a person is a communal
being. Person and society are not discriminated from eachother.
Then the last shape of dialectic will turn into this: .. Dialectic
sees the every communal type which has developed as historically in a liquid movement(Marx, 2003a: 27)
2. The Capitalism Analysis of Marx
The society types which have developed in historical process
and will develop are qualified as With rough lines, asian type,
antique, feudal and modern production types, advanced periods
of economic society institude. (Marx, 2009: 93) Marxs explanations focus on modern productio types and capitalist production. We need a general assessment to understand the Marxs
analysis related to capitalist organising. There are four main elements of methodoloyg which we have to apply:
a)
How is capital acquired which is needed for Industrial
Revolution;
b)
How do workers and unpropertied proletarian who
have come together in the factory system appear;
c)
What are the powers who offer many people to work all
together at the same time and in the same place;
d)
What is the core of that capitalist orginising operation
mechanism and all that process
a) At the beginning of nineth century, Islam Empire took all
world trade under its hegemony. It took hold of all the beaches
of Spain, Africa, Mediterranean, Eygpt and Syrian. Mediterranean harbours such as Carthage, Tunis, Alexandria and Antios
belonged to Muslims (Pirenne, dateless: 267). Thus West Europe
started to creep into its own skin. It started to be far away from
trade and cultural interaction and it leaned towards feudal organising. Byzantine Empire which is another part of Rome Empire was luckier. Because Istanbul and Anatolian beaches had
not been taken under domination yet. Byzantine had the key of
Europe in its own hand. But later, in fifteenth century, with the
help of wartime which had been done by Ottoman Emperor Sultan Mehmet, there was a not wanted event. Byzantine started to
lose not only its own trade centers also lose its asset and power.

Kapitalizmin Marxa ve Webere Gre Analizi (56 - 62)

Europe was facing with an important deadlock economically. Ways which would save it from that situation were being
searched. Geographical Discoveries was the lead of those ways.
Both new trade ways were being found and richness belonged
to those regions were being used with the help of geographical discoveries. Big revolutions which were seen in trade and
provided the development of merchant capital were important
elements which made transition from feudal production type to
capitalist production type easy with geographical discoveries
in 16th and 17th centuries. mmediate expansion in world market, the accesion of goods in circulation, the ambition and rival
business which have been showed by Europen nations to have
Asias products and Americas treasuries, the system of commercial factory gave corporeal assistance for the breaking up
feudal chain on production.(Marx, 2004: 293) Manifacture and
the production movement itself showed an enourmus development as a result of the discovery of America and the ways of
East India Sea with expansion fact of trade. The silver and gold
crews which had been brought from India changed the situations
of communal classes totally. It put down a big and tough beat
on feudal land ownership and its proletarians (Marx, 1968: 62).
Silver and gold which had a movement in Europe increased after
finding of mines which were richer and of which processing was
easier in America in 16th century. So the value of silver and gold
decreased if they were compared with other mines. Employees
continued to get silver as money depending their workpower.
Workers financial price was at the same rate but their wages
decreased. Because they had less goods in the consideration of
same quantity silver. That situation made it possible that capital
got big and communist bourgeoisie carried forward its ascension
(Marx, 2003b: 33).
b) The finding of the ways of Geographical discoveries and new
trade were the ones which generally formed the trade capital.
The presence of usurer capital was needing some of the products to turn into goods and also it needed some of these products to develop near the goods trade in the various functions of
money (Marx, 2004: 526). In that meaning, the awaken of trade
again caused the awaken of usury again. Though usury was not
in repose. Because money was service for arresting others labor by buying land, money and slave, money can be spent as
capital and it can can get interest. There were two characteristics
which showed the presence of usury in the periods which prevented capitalist (Marx, 2004: 527).The first borrowed money
was given to super class and landowner and the other was given
to artisans who had their own labor vehicles. Artisans started
not to pay the dept which they had borrowed in the lenght of
time. They lost their own means of production. Because the
depts which had been given lavish landowners spent freely were
not taken, their lands were confiscated. There were many unemployed and idle people everywhere. Those people were not
only the landowners. Those people were also artisans who had
lost means of production and properties to live. Independent
proleterian which had been created via accomodation of people
with land by force and resolving links of feudal dependents was
not assimilated by manifactures with the same speed. Additionally, those people who had been detached suddenly from their
conventional life styles did not get used to live in that discipline
which was needed by that new situation in the same speed. They
become beggar, bribour and adrift with the effect of some aptitudes or many times with compulsion of conditions (Marx,
2003a: 630). There were similar periods especially in 13th century but generally being adrift always developed at the end of
15th century and at the beginning 16th century. There were so

many adrifts that the England King Henri VIII as the many other
kings had 72.000 of them hanged out and there must be a very
big destution to carry off finding them job and then at last they
got over all the difficulties and they were successful in that goal.
The quick improvement of manifacture was giving gradually an
end to those idles especially in England.(Marx, 1968: 62)
The production styles were generally guild, manifacture and
Huge Industry in the historical process. Guild is a middle ages
production style. An artisan who work in guild had the authority to have a number of employees. S/he had the chance to have
some limited number of workers who would obey his or her
rules.
Manifacture is a production style which was active between
years of 15th and 16th centuries and XVIII th and XIX th centuries. Manifacture is a planning which is as a home industry.
The pieces of goods which had been produced was coming from
different places and at the end of that process they were being
installed in a place. The whole production process of a goods
was not being done there. It was a production style which was
more barbaric in Huge Industries and more developed in guild.
c) Different pieces were being functioned in only one place in
other words it was functioned in factory organization and that
situation was preparing the birth of Huge Industry Business
Huge not in different places. There were two important invention which prepared the development of Huge Industry Business.
Those were the invention of winder machine and the other is using of steam power in the production process. The first invention
was the spinner machine, winder which had been invented by
James Hargreaves in 1764. That machine was the beginning of
bobin which was invented later and it was being moved by hand.
That winder had sixteen or eighteen spindles while a normal
winder had only one spindle also one employee was enough to
do all work. That invention needed more yarns than the previous amount (Engels, 2007: 32). Winder was being developed
regularly so that it would go with the change or else it would
be thrown away. In reality, because capitalists used water powe,
they had the chance to prevent that situation by the help of old
machines but it was impossible for the one by one spinners. That
was the beginning of the factory but later it showed a new development with turning yarn machine which had been invented by
Richard Arkwrigth in 1767. It was the most important invention
of 18th century after steam engine. From the beginning it had
been thought for Mechanical movement and it had been totally
depended on new principles. Samuel Crompton who had put the
features of yarn machines and winder together invented spool in
1785. The system of factory became the first in producing cotton yarn by the help of development of winder machine which
belonged to Arkwright and its first step setup (a slight twist and
roving twist). Those machines was applied to linen yarn gradually with small changings and it took place the hand working in
that area, too. Nevertheless end had not come in that time yet.
Dr.Cartwrigh invented engined weaving loom at the end of 18th
century and he developed it well in 1804 thus it started to compete with hand weaving looms in a successful way. All of those
machines were invented by James Watt in 1764 and that steam
engine which provided driving energy became more important
since 1785 (Engels, 2007: 34-35)
While putting many machines together in a large manifacture
caused to usage of steam power, the competition between steam
and human muscle maked it quickly to gather machines and people in big factories (Marx, 2003a: 407). While revolution wind
was sweeping country, there was a top and bottom situation
59

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

which was quiet and not less powerful in England. Steam and
new machinery turned manifacture into modern big industry
situation and thus it destroyed all the basic of bourgeois society.
The slow development of manifacture period turned into a overwhelming lively period of production (Engels, 2003: 299)
d) Lastly, it was important to understand the process style of capitalist production style and modern production style. The goods
which has been produced has double sides. One of them is to
meet the need of people themselves and above this to not have
a process. That side forms the usage value of goods. But if that
goods exceeds its value and it changes with an other goods, it is
called as changing value. While usage value is really important
in terms of surviving of an employee and continuation of life,
it is important to change with an other goods and make profit
from it for the owner of capital. The usage value of a goods is
important for the owner of capital, too. But that usage value is
necessary which is produced by the owner if it subserves to person who will buy it. It means changing value for capitalists and
it means usage value for the others.
G(goods) M(Money) G(goods) which is the most easy circulation style of goods is the turning of goods into money and
turning of money into again goods also it is selling for buying.
But there is one extra circulation way which is totally different
from it. It is M-G-M1. It means turning of money into goods
and then againg turning of goods into money also it means buying to sell. It is indispensible condition for a capitalist to buy
a goods, to handle it and to make profit it (Marx, 2003a: 139).
The development of value which is objective or main source of
M-G-M1 circulation is important for a capitalist because it is his
or her subjective purpose. Step by step the capitalist become big
by having a different character and s/he will function by having
a conscious and willpower (Marx, 2003a: 143). M1 has been
more than first M. M1 has started to have more value than the
first money which was driven in the markets before. I call that
rise which is above its first value as surplus-value. First driven
value increases its first level and it puts a plus on its normal
level. That movement turns it into capital. (Marx, 2003a: 142)
The capital of a capitalist consists of fixed capital, changing capital and surplus-value: C(Capital)= f(fixed capital) + c(changing
capital) +s(surplus-value). The capitalist puts his or her money
in a wholesale means of production. The money which is needed
to buy means of production has been taken by him or her in one
time. That means of production lives for a long time. The capital
which has been put by the capitalist runs out by depending on the
presence of that means of production. For example the money
which is taken from a capitalist pocket to buy a yarn spinning
machine is M.Suppose that the life of a means of production is
10 years. According to it, there is a transition from fixed capital
into production process in the amount of M/10 every year. Fixed
capital which has been spent by the capitalist for means of production will run out at the end of ten years. If capital does not
add to production process depending to time, changing capital
will appear. The capital which has been spent for raw materials
and wages forms the changing capital. The value of raw materials and wages has passes to the production value in one time
and wholly. They has been transmitted to production gradually
as the elements of fixed capital (Marxs,2004:100). The changing capital which has been paid in for wages causes to hand in
a surplus-value via employees who have not got anyting to live
without wage : c turns into c+. Any wage has not been
paid for that +.. which has been added to c.That is labor of
60

which response has not been paid.


Generally, profit and plus-value have been mixed with together.
But there is an important difference between them. Although
every kind of surplus-value crystallizes under any private style
(such as profit, usury and rent ) later, originally it is like a sunstance structure of a labor of which responce has not been paid.
The secret to make capital bigger appears itself as saving authority which is related to others a number of labors whose response
has not been paid at the end (Marx, 2003a: 457) profit is
an other name which is given to surplus-value itself and it has
been presented in correlation with total capital, it has not been
presented with changing capital.(Mrax, 2004: 191) .On the
other hand, the surplusvalue rate is the rate of surplus-value to
changing capital part. (Marx, 2003a: 448 ) We should think
profit on total capital , in other words we should think it on
c.On the other hand ,we should understand surplusvalue on
changing capital ,in other words we should understand it on c.
The fixed capital which is 400.000.000 Sterlin and the changing capital which is 100.000.000 Sterlin are different in every
country in addition to that if we suppose that we have surplusvalue as the amount of changing capital, lets think that we have
a capital which is 600.000.000 Sterlin. Our profit will be 20% in
other words our profit will be 100.000.000 Sterlin in that investment process. The surplus value which has been won without
paying any wage to employees will be 100% in other words it
will be 100.000.000 Sterlin.
Suppose that capital which has been given as wage is 100 Sterlin. If the produced surplus-value is 100 Sterlin, it shows that the
half of an employee workforce occurs from the labor which has
not been paid. Also if we measure that profit with capital which
has been given as wage, we will say that tha profit rate is hundred out of hundred because the given value is hundred and held
value is two hundreds. On the other hand, if we take into account
not only given capital as wage but also given social capital for
example if we consider 400 Sterlin as the value of raw materials
and 500 Sterlin as the value of machines, we will say that the
rate of profit is 20%. Because a profit which is 100% is 1/5 of
given total capital (Marx, 2003b: 81).
We should not see the difference between profit value and
surplus-value only quantitavely. The qualitative difference between them is more important. The relation between capital and
labor is rellay clear in surplus-value. The amount of owned labor
is certain without paying any labor. Profit causes a mediation
because means of production have needed raw materials. Also
whether means of production has been bought appropriately or
not and whether raw materials have been bought affordly or not
are included into work. Therefore, profit causes that surplus-value which is clear at the beginning will be seen with other things
and it will be disappered by other things at the end. The image
of capitalist earnings are originated from these kind of things
occurs. But the cause of getting surplus-value is not because of
neither means of production nor raw materials directly or indirectly. The only way to live for an employee is labor without any
wages is not paid more or less.
Weber who tries to explain the capitalist economy from the vital
basis of a certain religion understanding says that the purpose of
capitalism is not profit motive. Many of the richest people, especially many of rich cities and the emperors which are the most
developed ones suitably and economically in terms of natural

Kapitalizmin Marxa ve Webere Gre Analizi (56 - 62)

sources and associated networks acceptede Protestantism in 16th


century; the effects of these provide the Protestantism to be active in economic fight in todays world. But since that days that
historical question has been asked to that situation. The question is that How will church revolution which is in economically developed places be explained? Surely the answer of is
not easy. Getting rid of being traditional in economical situation
has appeared as an element which support has supported process of insubordination to both religion tradition and traditional
authorities. But today , it should be given too much attention to
that subject: Reform is not to take totally all the effects of church
authority on the peoples life, reform is to change the presence
style with a different meaning. Changing is to give its place to
an authority who has an effect to all living styles, has a forever
power, and observable effective in all the parts of private and social life .The rule of Catholic Church which giving punishment
to unbeliever and behaving softly to siner was more valid in the
past than now it is. Now it is seen as a nice thing by people who
has modern economic structure and also the people who lived in
widest places richly and economically in 15th century saw it as
a nice thing, too. (Weber, 2012: 24-25)
3. The Capitalism Analysis of Weber
Two important elements caused to the development of modern
capitalism. The discrimination of home and work and notebookkeeping caused new capitalism to become more regular
and planned. But these things are not enough for the development of capitalism. Capitalism is a product of certain living style
It is a product of people who works for God, do not waste their
money and tries to be away all the bad habits and luxuries things
which will seduce them. It has developed as a result of life style
in which people tries to exalt Gods renown, spend every bit of
time for God by working and give importance to time.
The intensive development of religion on life is related to an ascetic living style. We can not consubstantiate exactly that living
style with traditional first sin teaching. The first sin teacing of
Middle Ages needed to break ties with life. On the other hand
Puriten ascetic does not try to be away from that world. Unlike
it gives importance to that world. It works on it, it exalts Gods
renown in such a way.
Aziz Paulus underpined the first sin in the first periods when
Christianiy started to spread. He believed that human being was
removed from heaven because s/he ate illicit fruit and then s/
he was taken down to earth. Sin entered the world via a person
and death entered the world via sin. Thus death spreaded to all
people. Because they all sinned.(Rom.5: 12) Only one sin will
cause condemnation of all people also only one accuracy event
will acquit all people in the life. (Rom.5: 18) Because how
many of them were all seen as sin because of an intractable man,
many of them will be seen as truthful after obeying behaviour of
a man. (Rom.5: 19) God presented the Messiah as the sacrifice
whose blood would forgive sin and it was embraced with faith.
Thus God showed the justice. Because God forgave all the old
sins by being patient. God did it to show Gods own justice, to
be stay in just, to acquit people who believed in Jesus in present
time . (Rom.3: 25-26) Jesus was confessed to death for our
sins and he was awakened for our acquittance. (Rom.4: 25)
According to Augustinus, if God is good and if the world is
Gods creation, how will be devilry in that world? Augustinus
tried to overcome that conflict like this : I am sure that when
I want something or not, There is not anybody except me who

want this or not. So this is me. The reason of sin was that which
I tried to understand gradually. (Augustinus, 2012: VII. 3) The
reason of sin was me. If I had not sinned, How would I have
underwent a trial due to a sin which was not related to me? God
does not want me to do anything bad so the reason for unhandled
sin is not to obey the rules of God and to choose the bad though
I should head towards good.
Boethius is asking, too. His question is that If there is God,
Where does devilry originate from? If there is not God, Where
does goodness come from? (Boethius, 2006: 67). But additionally, he answered like this: An being who has the power to do
everything, s/he will do everthing. There was nothing, I said.
Then Will God do devilry? No, I said. ThenThere is no devilry. (Boethius, 2006: 229)
Thomas defended that there were two devilry types, one of them
was physical devilry and the other was ethic devilry. We needed
to present illnesses as the original penalty of sin as the requirement of Catholic belief. (Thomas, 2003: 243) He was answering like this. Body had the penalty of sin which had been done
by Adem. (Tomas, 2003: 247) The first sin was not the source
of ethic devilry. The reason of it was our own self-control. Ethic
devilry occurs when our self-control is under enjoyable things
domination (Tomas, 2003: 71). Therefore we can be responsible
for the events which we have done so far.
The color of the first sins comment changes vitally with Calvin. If the apostacy by which man withdraws from the authority
of his Maker, nay, petulantly shakes off his allegiance to him,
is a foul and execrable crime, it is in vain to extenuate the sin
of Adam. Nor was it simple apostacy. It was accompanied with
foul insult to God, the guilty pair assenting to Satans calumnies
when he charged God with malice, envy, and falsehood. In fine,
infidelity opened the door to ambition, and ambition was the
parent of rebellion, man casting off the fear of God, and giving
free vent to his lust. (Calvin, datelessa: II. I) In particular, the
miserable ruin into which the revolt of the first man has plunged
us, compels us to turn our eyes upwards ; not only that while
hungry and famishing we may thence ask what Ave want, but being aroused by fear may learn humility. (Calvin, datelessa: I. I)
Calvin thinks that the only saver of human beings is God. Paulus
also defended that God was important for the saving of people.
But Calvin goes beyond from Paulus. In conformity, therefore,
to the clear doctrine of the Scripture, we assert, that by an eternal and immutable counsel, God has once for all determined,
both whom he would admit to salvation, and whom he would
condemn to destruction. We affirm that this counsel, as far as
concerns the elect, is founded on his gratuitous mercy, totally
irrespective of human merit; but that to those whom he devotes
to condemnation, the gate of life is closed by a just and irreprehensible, but incomprehensible, judgment. (Calvin, datelessb:
III. XXI)
According to Weber, the core of belief type which lies under
capitalism is this. The only thing we know is that some people
will rescue and the others will stay as damned, to realise that
humanistic skill or sin has an important role in defining that
fate is a conjecture of the changement of Gods unchanging absolute freedom behest from the eternity .(Weber, 2010: 83) At
the beginning, there was a big rupture and dissociation between
people and God . This was because of the first sin. But we should
not think that we can join that rupture with only people working
61

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

or labor. Because Gods desicion is deathless and timeless.


There is a big conflict in that part. If a person is not sure that
whether s/he will be choosen and rescued or not then Why does
s/he work for God? Why does s/he try to increase Gods chance?
In exactly that point, Weber focuses on the impossibility of relation which we have established. What we have focused on is
the source of irrational element which lies under every job
concept as it is here. (Weber, 2012: 62) Decree absolute element of Calvinism was only one of the different possibilties.
But neverthless, we persuaded themselves that it had not got any
unique consistency in its own type (Weber, 2012: 105)

Result
The reason why Weber is interested in modern capitalism is the
thought which says that there is not a direct relation between
capitalism and gainings, also winning and picking up profit impetus. Because winning desire was the biggest desire of many
people in the past as it is same in todays world. Waiters, doctors,
drivers, artists, call girls and many people have a purpose for
job. So winning desire is not the reason for the capitalism in
modern societies. But there is a problem. Profit which has been
believed as the reason for capitalism by Weber is not the reason
for capitalism according to Marx. According to Marx; forming
of capital, appearing of unemployees and idle people, the spinning machine which provide the place for people to work all
together and applyment of steam power in industry are the main
reasons for the formation of capitalism with the development of
trade and usury since 15th and 16th centuries. The purpose of
profit could explain the process of capitalist organising. Marx
is against of that idea, too. According to him, the problem is
distraining to employees labor without paying any money. But
profit consists not only the others distrained labor but also capital which holds and exploits others labor. (Marx, 2004: 452).
Thus the profit rate depends on not only surplus-value but also
many conditions such as; savings taken from fixed capital, the
methods more productive than the average, means of productions buying prices (Marx, 2004: 330).
We should understand the difference between Marx and Weber. The reason for Marxs critisizm about capitalist economy
is not the profit which appeared after the production period
and formed after f+c+s. Marx is against to s. Marx always
focuses on that his own surplus-value should not be mixed with
profit or capital gaining because he says that in reality his own
surplus-value is a kind of surplus-value or many times it is only
a piece of surplus-value. (Engels, 2003: 239) The main problem
is the unchanging reality which lies under those various profits
images. The gaining which has been taken from changing capital provides those various profit images to appear. Profit makes
that relation invisible. It makes an image which shows that taken
gaining comes from means of production and other elements
for which unchanging capital has been spent. But There is nothing like this in unchanging capital. Capital is against for labor
slightly.
We can get surplus-value over employees via the help of changing capital and capital which has been paid for wages. We can
get profit by getting surplus-value not only over employees via
the help of unchanging capital and capital which has been paid
for means of production but also over whole producton process.
There is an important discrimination between profit and surplusvalue. Surplus-value takes place in the origin of all these relations. Profit is only the image of these relations. Its provision in
62

agriculture department is rent. Surplus-value lies under their


basic. If there is not any surplus-value, neither profit nor rent
will develop. Surplus-value provides the formation of both profit
and rent. In that meaning, surplus-value should be prevented and
disaccorded firstly. Means of production should be the capital
not only of only one person but also of whole society not to
formation of surplus-value. It is not enough. Socialized means
of production should be worked for society. By using this way
we can prevent the holding of unpaid labor and exploitation of
their labor.

BIBLIOGRAPHY
AUGUSTINUS, Aurelius (2010), tiraflar, Translater: idem
Drken, Kabalc Publishing House, stanbul
BENJAMIN, Walter (2009), Pasajlar, Translater: Ahmet Cemal,
Yap Kredi Publishing House, VII. Press, stanbul
Boethius (2006), Felsefenin Tesellisi, Translater: idem
Drken, Kabalc Publishing House, stanbul
CALVIN, John (Datelessa), Insttutes of the Christian Religion
I, Translater: Henry Beveridge, The Edinburgh Printing Company, Edinburgh
___(Datelessb): Insttutes of the Christian Religion II, Translater: John Allen, Presbyterian Board of Publication, Philadelphia
ENGELS, Friedrich (2003), Anti-Dhring, Translater has not
been definied, Eri Publishing House, III. Press, Place has not
been specified.
___(2007), ngilterede Emeki Snfn Durumu, Translater has
not been defined, Eri Publishing House, The place has not been
specified
___(2009), Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin
Sonu , Felsefe ncelemeleri, Karl Marx-F. Engels, Translater:
Cem Eroul, Yordam Book, stanbul, 11-77
HEGEL, G. W. F (2011a), Tarih Felsefesi 1, Translater: Aziz
Yardml, dea Publishing House, III. Press, stanbul
___ (2011b), Tarih Felsefesi -2, Translater: Aziz Yardml, dea
Publishing House Yaynevi, III. Press, stanbul
Heredotos (2007), Tarih, Translater: Furkan Akderin, Alfa Press
Extension, stanbul
MARX, Karl ___(1968), Alman deolojisi, Translater: Selhattin Hilv, Sosyal Publishing House Publications, stanbul
___(2003a), Kapital I, Translater: Alaattin Bilgi, Eri Publishing
House Publications, III. Press, The place has not been specified
___(2003b), cretli Emek ve Sermaye / cret, Fiyat ve Kr,
Translater has not been definied, Eri Publishing House Publications, The place has not been specified
___(2004), Kapital III, Translater: Alaattin Bilgi, Eri Publishing House, II. Press, The place has not been specified
PIRENNE, Jacques (Dateless), Byk Dnya Tarihi, Meydan,
The place has not been specified
THOMAS, Aquinas (2003), On Evil, Translater: Richard Regan,
Oxford Press, Oxford
WEBER, Marx (2010), Protestan Ahlak ve Kapitalizmin Ruhu,
Translater: Glistan Solmaz, Alter Publishing House, II. Press,
Ankara

LETM TEKNOLOJLER VE SENDKA


ZET

smet Emre GKALP1

Gn getike daha da gelien iletiim teknolojileri ve bilgi paylam artk insan hayatnn ayrlmaz bir paras haline gelmitir.
Gnmzde tm rgt yaplarn deitiren bu yenilikler phesiz sendikal rgtlenmeleri de etkilemitir. Bireylerin birleerek
glerini kullandklar sendikalarn rgtlenmesinde, nmzdeki yllar da bu teknolojilerin en nemli aktrlerden biri olarak
karmza kmas kuvvetle muhtemeldir. Bu balamda makalemizde, sendikalar bu yeni dzende kendilerine salam yerler edinebilmek ve rgtlenme srelerini daha etkin bir hale getirmek iin hangi yollar izleyebilecekleri tartlmaya allmtr.
Anahtar Szckler: letiim teknolojileri, kreselleme, sendika, enformasyon, internet

COMMUNICATION TECHNOLOGIES AND TRADE UNION


ABSTRACT

Developing day by day and sharing of information communication technologies has now become an integral part of human life. Today, these innovations are changing the structure of the entire organization without a doubt affected the trade union organizations.
Individuals combine their power in the organization of trade unions in the coming years, the emergence of these technologies are
likely seen as one of the most important actors. In this context, article, trade unions established themselves in order to acquire these
new processes and organization to make it more effective ways in which you can follow is discussed.
Keywords: Communication Technologies, globalization, trade union, information, internet

GR
Gnmzde bilgi artk bir retim faktr, bir girdi hatta temel kaynak olarak kullanlmaktadr. Gelien bilgi iletiim
teknolojileri ve yaygnlaan internet ile bilgi paylam zellikle byk kentlerde ok yksek dzeylere ulamtr. Bu
yaygnlamann sonucu olarak bilgiye verilen nemin artmas
ile insan topluluklar yeniden yaplanm ve bilgi toplumu
olumutur. Hatta kresellemenin bu kadar hz kazanmasndaki
en nemli faktrn bilgi dolam hzndaki art olduu sylenebilir. Toplumda yaanan bu deiim phesiz emek piyasalarn
ve dolaysyla sendikalar da etkilemitir. Kreselleme ile
balayan para dolam ve gitgide daha da sertleen rekabet
ortam ile meydana gelen ok uluslu firmalar ise maliyetleri
drmek iin emek maliyetlerinin daha dk olduu blgelere
yatrm yapmaktadr. Yatrm yaplan blgelerin ise ortak zellikleri sendikalama oranlarnn dk olmasdr. Sendikasz
alan iilerin toplam igc iindeki paynn yksek oranlarda olmas ise sosyal koruma imknlarnn ok kstl olmas,
emein ucuz ve esnek yaplanmas ile yoksulluun yaylmasna
neden olmaktadr.
almamzda srasyla, sendikalarn oluum tarihi, bilgi toplumuna gei sreci, kreselleme ile sanayi toplumundan bilgi
toplumuna gei aamalar anlatlm ve sendikal hareketin bu
durumdan nasl etkilendiine deindikten sonra sendikalarn
kresellemenin emek piyasas zerindeki bu olumsuz etkilerini bertaraf etmek ve an gereklerine uygun bir yaplanma
gerekletirmek iin hangi yollar kullanabileceine dair bir
deerlendirme yaplmtr.

Ankara niversitesi, Siyasal Bilgiler Fakltesi, alma Ekonomisi ve


Endstri likileri Blm Doktora rencisi, iegokalp@yahoo.com

1.

SENDKA OLUUMU

Sendikalar, iilerin alma yaamna ilikin sorunlarn


zmek, ortak karlarn ve haklarn korumak, gelitirmek iin
kurduklar, renk, dil ve din gibi ayrm yapmakszn tm iileri
kapsayan ve iinin birliini etkin bir gce dntrme abasnda
olan rgtsel yaplanmalardr. 18. yzyln ikinci yarsnda
sendikal hareket, sanayi devriminin oluumu yani Avrupada
buhar gcnn makinelere uygulanmas ile hz kazanmtr.
ada sanayi teknii 18. yzyln ikinci yarsndan balayarak
artc bir hzla gelimi ve bu gelime byk ve derin toplumsal deimelere yol amtr (Talu, 2008: 18). Teknolojik
alandaki gelimeler ile kyller ve zanaatkrlar geim darlna
derek fabrikalarda almaya balam ve geni bir ii snf
olumutur. Kentlerin nfusu hzla artm, insan onuruna uygun olmayan alma artlar ortaya km, cret dzeyleri
drlm ve smr ile adaletsizlik yaratlmtr.
alanlarn bu duruma ilk tepkisi makine krcl olmutur.
ilerin yaadklar sefalete, ar alma koullarna ve makine ile zdeleen kapitalist dzene kar isyanlar, makineleri
krmak ve paralamak olarak ortaya kmtr. Adna Ludizm denilen ve makine krcl anlamna gelen bu ilk ii hareketi, ii
snfnn bilincine ve rgtlenme kltrne katkda bulunmutur.
Fakat kapitalizme kar ii snfnn bu hareketine hkmetler,
makineleri paralayanlara lm cezas vererek eylemlerin
nne gemilerdir (Tezkoopis, 2009). Bu eylemlerden sonu
alnamamas zerine yardmlama dernekleri kurulmutur. Bu
dernekler sendika anlamnda bir rgtlenme olmayp, sadece
alma esnasnda alamaz duruma gelenlere yardm amal
kurulmu yaplanmalardr. Bunun yannda hastalk, kaza,
isizlik gibi her iinin her zaman bana gelebilecek zor durumlarda veya lm sonras einin ve ocuklarnn geiminin
salanmasna yardm edilmesi gibi amalar bu dernekler tarafn63

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

dan benimsenmitir. Zamanla yardm sandklar alanlar


rgtlenmeye balam, iiler g kazanm ve bu deneyim
giderek sendikalamaya doru yol almtr. Sonu olarak ilk
sendikal rgtlenme 1700l yllarn banda ngilterede ortaya
kmtr. Bu sendikal rgtlenmelerin ou meslek sendikalar
olmakla birlikte yasal anlamda ilk sendika 1820 ylnda
ngilterede kurulmutur (Kurt, 2007:18). ngiltere dnda,
ABDde ve Bat Avrupa lkelerinde de iilerin uzun sren mcadeleleri ve grevleri, rgtlenme haklarn elde etmeleri sonucunu dourmutur. Sendikal rgtlenmeye kar koyan devletler
ise daha sonra sendikal rgtlenmeyi bir hak olarak tanmak zorunda kalmlardr (Ersz, 2006:53).
Sendikalarn douu ile ii snfnn mcadelesi gelimeye
balam, iiler yaama ve alma koullarn dzeltmek iin
isteklerini daha rgtl olarak, srarl bir ekilde savunmaya
alm ve bu geliim ierisinde sendikalar yirminci yzylda
etkin rgtler haline gelmitir. Fakat serbest rekabet dneminin kapanmas ve emperyalizm ann balamas ile baz dev
irketler kurulmu ve tekeller olumutur. Makine teknolojisinin
geliimi ve yeni bulular sonucu, ihtiya ve teknoloji d kalan makinelerin yenilenmesi zorunluluu, sermaye ihtiyacn ve
sermayenin gcn arttrmtr. Gerekleen bu deiim emein
sermaye tarafndan smrlmesini salam ve ii snf zerindeki smry de arttrmtr. Eski tip smrgeciliin yerini
emperyalist smr alm ve gelimi kapitalist lkelerin tekelci
irketleri gelimekte olan veya gelimemi lkelere sermaye
yoluyla girerek lkelerin ekonomilerini kontrol altna almtr.
Bir baka deyile sermaye, teknolojik gelimeler ile smrye
yeni bir boyut katmtr. ilerin gelien tepkileri ve bilinlerindeki art ile snf olgusu eitli ilerlemeler kaydetmi ve
eitli rgtlenme yollar gelitirilmitir. Yani sendikal hareket
dnden bugne birok deiime sahne olmu ve geliimini devam ettirmitir.
1.1 Trkiyede Sendikal Geliim
Trkiyede sendikal hareketin oluumu genel anlamda
deerlendirildiinde, Batda yaanan kanl atmalarn yer
almad, bununla birlikte sosyalist dncelerin ounlukla
nclk ettii sylenebilir. Trk sendikaclnn tarihi kkenleri
Osmanl mparatorluu dnemine kadar uzanmaktadr (Kurt,
2007:93). i rgtleri Osmanl dneminde mevcut olmasna
ramen ekonomik ve sosyal hayat zerinde herhangi bir etki
yaratamamlardr. Osmanl mparatorluunun son dnemlerinde Avrupadaki yeniliklere uyum salanamamas ve i
hayatnn tezgah ile el ilerine dayanmas bunun en nemli nedenleridir. Batdaki ilerlemelere uyum salanamamas sanayinin
ilerlemesini engellemekle beraber, sendikaclk hareketlerinin
de ortaya ksn geciktirmitir. Bylesine bir ortamda kurulan
Ameleperver Cemiyeti (1871) lkemizde ilk sendikal hareket
olarak karmza kmaktadr (Kurt, 2007:93).
20. Yzyln banda sanayileme hareketinin yok denilebilecek
dzeyde olmas ve yava gelimesi, uzun sre sendikal hareketin
clz kalmasna neden olmutur. Tarma dayal toplum dzeninin
ve rgtsz yapnn egemen olduu Cumhuriyet ncesi dnemde, Ahi Birlikleri, Lonca gibi esnaf rgtlerinin kurulmasyla
rgtlenmeler balam, bu rgtler toplumsal dzeni salamada
nemli roller stlenmilerdir. Trkiyede alma hayatna
ilikin ilk yasal dzenleme 1865 ylnda kabul edilmitir. Bu
yasa ve takiben kabul edilen mevzuatn amac Ereli blgesindeki kmr madeni alanlarn korumak olmutur (Yorgun,
2005:141).
64

1885 ylnda Osmanl Amele Cemiyeti ve 1909 ylnda ise


Osmanl Terakki Sanayi Cemiyeti kurulmu fakat bu gelimeler
ile iilerin grevle kazandklar haklar, 31 Mart Olay sonras
Abdlhamitin tahtan indirilmesi ve skynetim ilan ile
yrrln kaybetmitir. Daha sonra Cumhuriyetin ilanna
kadar olan sava yllar ile Cumhuriyetin ilk yllarnda ok insan kaybedilmesi ve ekonomik adan zor bir dneme girilmesi sendikal hareketin durmasna neden olmutur. Devletilik
politikas ile kalknma abalar sonucu yeni fabrikalar alm
ve sanayileme gelimeye balamtr. Bu dnemde devletin
ivereni koruyucu politikalarna kar tepki olumu ve sistemin
korunmas amacyla 1936 ylnda ilk Kanunu karlarak tepkiler bu kontrol altna alnmtr.
kinci Dnya Sava sonrasndaki uluslararas konjonktr
ve Trkiyenin yeni oluan dnyada kendine bir yer bulma
abalar; isel dinamiklerle birleerek, siyasi ve iktisadi alanda
olduu gibi alma ilikileri alannda da nemli deiimler getirecektir. Bu deiimlerin en temel halkas, ok partili siyasal
yaama geilmi olmasdr (Makal, 2003:6). Trkiyede 1946
ylnda ok partili hayata gei ile sendikal alanda yeni bir sayfa
alm ve 1947 ylnda ilk sendikalar kanunu kabul edilmitir.
Bu dnemde birok ii sendikas ve dernei kurulmutur. 1960
ylndaki askeri darbe ve yrrle konulan 1961 Anayasas
Trk Sendikaclnn dnm noktas olmutur. 1963 ylnda
274 sayl Sendikalar Kanunu ve 275 sayl Toplu Szlemesi
Grev ve Lokavt Kanunu ile iilere ekonomik ve sosyal haklarn
yannda, toplu grme ve grev hakk da verilmitir. 1960-1980
yllar arasnda lkemizde iilerin saysal bykl ve igc
iindeki oran byk lde artmtr. Bu art sonucu kurulan
birok sendikaya ramen 1975-1980 yllarnda patlak veren sasol atmas sendikalara da sram ve eitli blnmeler ortaya kmtr.
1980 askeri darbesi sonucu karlan 1982 Anayasas ve 2821
sayl Sendikalar Kanunu ile sendikal hareket daraltlmtr.
Dnyada meydana gelen deiimin ekonomik kreselleme,
ulus devletinin etki alann daraltma, uluslararas ilikileri ve
standartlar sermaye lehine artrma ynnde gelimesi, bata
sendikalar olmak zere piyasaya mdahale eden kural ve
kurumlarn gcnn krlmasna neden olmakta ve bu yzylda
sendikalarn varlklarn tartlr klmaktadr. Genel olarak
ekonomik koullar ve izlenen ekonomi politikalar, teknolojik
deiimlere bal yeni retim ve alma biimleri, uluslararas
rekabetin younlamas, devletle iverenlerin sendikalara ve
endstri ilikilerine yaklam tarz, sendikaclk ve toplu pazarl
etkileyen balca faktrler arasnda yer almakta ve sendikalar
bu sreten olumsuz etkilenmektedir. Dnyadaki gelimelere
paralel olmasa da, 1980 sonrasnda Trkiyede ortaya kan
ekonomik, teknolojik, sosyal, siyasal ve hukuki deiikliklerin
sendikalar etkiledii bir gerektir (Yorgun, 2005:139).

2. ENFORMASYON DEVRM
Enformasyon devrimini tanmlamak Dnya uygarlnn yeni
bir aamaya geiini anlamaktr. El deirmeni feodal toplumu,
buharl makine sanayici kapitalist toplumu nasl yarattysa
mikro ilemciler ve bilgisayarlar da enformasyon toplumunu yaratmtr. Enformasyon devrimi toplumsal alann her
blmnde, ekonomide, siyasette ve dnme tarznda kendi
kavramlarn oluturmaktadr. Ayrca Enformasyon Devrimi,
bilim devriminin hemen ardndan ortaya kmtr. Bunda bilgiye artan itahn yannda, bilginin insanl gelitireceine olan
gl inan da etkin olmutur (Headrick, 2002).

letiim Teknolojileri ve Sendika (63 - 74)

Enformasyon devrimine gre yeni toplumun yaamsal kayna


tekno-bilimsel bilgidir. lk olarak bilgi, bir retim faktr olarak
ekonomik yapy tmyle dntrmtr. Bilginin sezgilere
dayal olmaktan kp nesnel bir varlk haline gelmesiyle alnpsatlabilen bir rn olabilecei ve hammadde, emek, sermaye ve
giriim gibi retim faktrleri arasnda yer alabilecei (zdemir,
2009:36) gr ortaya kmtr.
Ksaca, 1765 ylnda buhar gcnn kefedilmesiyle ortaya
kan sanayi toplumu gelien teknolojiler ve bilgi paylam
dorultusunda ekillenerek bilgi toplumuna evrilmektedir. Bu
defa buhar gcnn yerine bilginin gc n plana km ve
teknolojinin tabann oluturmutur. Bu balamda aralarndaki
farklarn daha iyi anlalabilmesi iin sanayi toplumu ve bilgi
toplumunun karlatrmal analizi Tablo:1 de verilmitir.
Tablo-1: Sanayi ve Bilgi Toplumlar Ekonomilerinin
Karlatrmal Analizi

nemli bir faktr olarak retime girmektedir. Nasl buharl makine kapitalist toplumu yarattysa, bilgisayar da bilgi toplumunu
yaratmtr (zdemir, 2009:192).
80li yllardan itibaren yaanlan teknolojik gelimeler ile bilgi
saklanabilen, istenildiinde ulalabilen bir forma ulam, bilgi
alar olumaya ve eitli lkelerde yaylmaya balamtr.
Teknolojik gelimenin etkileri lkeden lkeye deimekle birlikte, bunun etkinlii artarak devam etmektedir. Bu sebeple
toplumlar, bilgi birikimlerini artrarak gelimelerini tamamlamak, bilgiye erimek, eriilmi bilgileri kullanmak, yaymak
ve bunlardan teknoloji retmek amacyla youn bir rekabete
girmilerdir. Son yllarda meydana gelen bilgi patlamas ile birlikte iletiim teknolojisinde meydana gelen gelimeler bilgi toplumunun oluturulmasnda en nemli etken olmutur. Teknolojik gelimenin bir rn olarak evlere kadar uzanan bilgi
alar, bilgi ann zellii olarak alglanmaktadr. Bu bilgiler, bilgi otobanlar denen hzl bilgi ulam alar vastasyla
yaplmaktadr ve bilginin deeri artk tm dier ekonomik
aralarn nne gemitir (Ycel, 1997:25).
Ekonomik adan geleneksel ulam a kadar, belki de ondan
da nemli hale gelen bilgi ana yollar, hzla dnyann her
noktasn birbirine balamaktadr. Bilgi teknolojisi ve iletiim,
giderek artan bir oranda bir araya gelmekte; bir arada toplanma sreci, bilgi toplumunun yaplandrcs olmaktadr (Benli,
2004:222).

Kaynak: .Melih Ba, Dalgalarla Gelen Gelecek Kurgubilimci Guru: Alvin Tofler,AD Business Notebook, Mart
1998,s.28
2.1.1 Bilgi a ve Deien Toplum
ada uygarln ulat bilgi dzeyini tanmlamada tam bir
gr birliine henz varlm deilse de, son 20 yl ierisinde
bilim ve teknolojideki ba dndrc gelimelerin meydana
getirdii bilgi patlamas ve bilgi teknolojilerinin toplumsal ve
ekonomik gelimeye sunduklar olanaklar dikkate alndnda,
Tofflerin nc dalga olarak betimledii aamann bilgi
a, bu dnemin ngrd toplumun da bilgi toplumu
olarak adlandrlmas uygun grlmektedir (zden, 2002:15).
Sanayi toplumunun teknolojileri ile gerekletirilen maddi retim
yerine bilgi toplumunda, bilgisayarlara ve biliim teknolojilerine dayal bir retime geilmektedir. Bilginin kullanm arttka
retim yaps da deimekte, bilgi, igc ve sermayeden de

Dnya Ekonomi Forumu tarafndan 2001 ylndan bu yana


hazrlanan Kresel Bilgi Teknolojisi raporlarnda, lkelerin bilgi toplumuna geiteki hazrlklar ve bu konudaki eitli gstergeleri dikkate alarak bir takm sralamalar
yaplmaktadr(Kalknma Bakanl Bilgi Toplumu Dairesi
Bakanl, 2013). Dnya Ekonomik Forumunun 2012 yl
Kresel Bilgi Teknolojisi Raporuna gre Trkiye, 142 lke
arasnda okullarda internet eriiminde 62. sra, temel hizmetlere
eriimde bilgi teknolojisinin etkisinde 41. Sra, inovasyon kapasitesinde 71. Sra, mobil internet aboneliklerinde 53. sra,
evden internete eriimde ise 51. Srada bulunmaktadr. Ayrca
Trkiyenin Bilgi iletiim teknolojilerine stratejik yatrmlar
yapt ve bu yatrmlarn devlet gelirlerini arttrd ve daha
istikrarl bir ekonomi oluumunda etkili olduu belirtilmektedir
(The Global Information Technology Report, 2012:85). TUK
2012 Hanehalk Biliim Teknolojileri Kullanm Aratrmasna
gre ise, lkemizde internete eriim imkan olan hane oran bir
nceki yla gre yaklak %10 artarak %47,2 oranna ulamtr
(TUK, 2013). Avrupa genelinde bu oran bir nceki yla gre
yaklak %10,9 artarak %73 seviyelerine ulamtr (http://
epp.eurostat.ec.europa.eu, 2013). Ayrca lkemizde 16-74 ya
aralndaki bireylerde internet kullanm oran %47,2dir. Bu
oran dier lkelerle karlatrlmak istenildiinde Tablo:2 elde
edilmitir.
ekil 1: lkeler ve nternet Kullanm Oranlar

65

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Kaynak: Bilgi Toplumu Stratejisinin Yenilenmesi Projesi Toplumsal Dnm ekseni Mevcut Durum Raporu 2013:30.
Veriler ve tablolar incelendiinde lkemizin, gelimi lkeler
ve Avrupa Birlii lkelerine gre bilgi iletiim teknolojileri
kullanmnda daha kstl imknlara sahip olduu grlmektedir. Bununla birlikte bilgi iletiim teknolojilerinin kullanmnn
lkemizde art gsterdii ve enformasyon devriminin etkisi ile
bilgi toplumu olma yolunda ilerleme grld sylenilebilir.

3.1

KRESELLEME VE SENDKA

Kreselleme olgusunun dnyadaki siyasal, sosyal, ekonomik


vb. eitli etkileri toplumsal hayatmzda kendisini her gecen gn
biraz daha fazla hissettirmektedir. Bu blmde kresellemenin
oluumu ve sendikal harekete etkileri deerlendirilmeye
allacaktr.
3.1 Kresellemenin Douu
ok geni bir anlama sahip olan kresellemeyi tanmlamak iin
en kapsaml aklamalar bile yetersiz kalmaktadr. Kreselleme
yirminci yzyln ilk eyreinden itibaren gnmze kadar aktalitesini koruyan ve kimsenin tam olarak aklama getiremedii
bir kavram olarak karmza kmaktadr (Kurt, 2007:93).
Globallemenin
Trke
karl
olarak
kullanlan
Kreselleme, ekonomik ierikli bir kavram olarak ortaya
kmtr. Son yllarda dnya leinde ortaya kan ilikiler ve
yeni yaam biimleri kresellemenin anlam konusunda bize
baz fikirler vermektedir (Balay, 2004:62).
Kavram olarak kresel szcnn kkeni 430 yl ncesine
dayanmaktadr. talyan iktisat Geminiano Montanari daha
1680 ylnda Dnya ticaretinin gelimesini ifade etmek iin
kreselleme kavramndan yararlanmtr (Ersz, 2006:6).
lk kresel btnleme hareketinin ise 1870 ile 1914 arasnda
gerekletii sylenebilir. Deniz vastalarnda buhar gcnn
kullanlmasyla ulam giderlerinin azalmas, ngiliz-Fransz
anlamasnn ba ektii gmrk tarifelerindeki indirimler
bu oluumun temelini oluturmu, hammadde ile mamul sanayi rnlerinin ticareti younlamtr (Ar, 2007:23). 1960l
yllardan beri hzla gelien iletiim teknolojileri ile kullanm
artan kreselleme kavram 1990l yllarda daha belirgin olarak
ortaya km ve teknolojideki gelimelerin hzlanmas, bilgi
ekonomisinin daha ok ne kmas, dnyada yaanan neoliberal politikalarn ykselii, ok uluslu sermayenin kresel
bir pazarda gelimesi gibi etkenler ile ok daha etkili olmutur
(Ersz, 2006:194).
letiim teknolojilerinin gelimesi kiilerin zamanla kendi
lkelerinin dnda almalar yapmasnda etkili olmutur.
Farkl lkelerden farkl insanlar bir araya getiren bu teknoloji
dnce ve tecrbe paylam ile yeni mamller, eitli farkl
hizmetler ve birok farkl retim biimleri ortaya karmtr.
Bu dnce geliimi ile insanlar kendi blgesel dncelerini
kresel dnceler ile deitirmek zorunda kalm ve bylece
kreselleme aradaki mesafeleri kaldrarak dnya genelinde
snrsz mal, hizmet ve sermaye dolamn salamtr. Bylece
insanlarn snrlar genilemi ve dnya eskisinden daha da
kk bir hal almas ile daha da lek byten kresel firmalar
ortaya km ve rekabet daha da zorlu bir hal almtr. cretlerin nemli bir maliyet kalemi olduu bu yeni dzende bu firmalar
ise daha ucuz, rgtlenmemi ve ucuz emein olduu blgelerde
retim yapmay tercih etmeye balamlardr.
66

3.2 Kresellemenin Sendika zerindeki Etkisi


1970li yllarda hzlanarak g kazanan kreselleme olgusu,
alma hayatnn eitli alanlarn dorudan ya da dolayl olarak
etkilemitir. Bu sre iinde, toplu i ilikileri ynlendirilerek,
biimlendiren kurulu endstri ilikileri sistemleri de tartlmaya
balanmtr. Bu tartmalar ise, nce ii ve daha sonra da
iveren sendikalarnn sistem iindeki yerleri ile ilevlerine
ynelik yeni yaklamlar ve yaplanmalar gndeme tamtr.
Bu yndeki gelimeler, artk geleneksellemi olan ii ve
iveren sendikacl anlayn yeni bir yrngeye ekerek,
endstri ilikileri sistemlerinde alternatif modelleri de beraberinde getirmitir (Kocaba, 2003:41).
Kresellemeyle balayan uluslararas ekonomik hareket, para
ak ve bunlara bal olarak artan rekabet, ulusal piyasalar
saha dna iterek bireysellii n plana karmakta ve bunun sonunda sendikalarn gcn hafifletmekte ve dayand kkleri
zayflamaktadr. Sendikalar mcadele edip hayatlarna devam
edebilmeleri iin gereken toplumsal koullar dardan olumu
olumsuz d etkenlere kar zayflamakta, bunun yan sra kiisel
dzeyde oluan farkllklar sendikal gcn dayand temelleri
zayflatmaktadr(Kurt, 2007:53).
Kreselleme ile birlikte ortaya kan ok uluslu ve gl
irketler, minimum maliyet ile verimlilie nem vermekte ve
bunu salamak iin ok farkl yntemlere bavurmaktadrlar.
Gelimekte olan lkeler ise kalknabilmek iin bu ok uluslu
firmalar lkelerine ekmeye almaktadrlar.
Genellikle uluslararas sermayeyi lkelerine ekmek amacnda
olan lkeler, sendikal haklarn snrlanmas, cretlerin
azaltlmas, alma artlar konusunda irketlere daha ok
msamaha gsterilmesi gibi davranlarla d yatrm iin cazip
bir konum elde etmeye almaktadrlar. Sosyal damping nitelii
tayan bu uygulamalar baz irketlerin azgelimi lkelerde
yatrm yapmasnda etkili olabilmektedir (Sargersil, 2004:153154).
Mesela, tam bir kresel irket olarak kabul edilen Nike firmas,
ABDdeki merkezinde yalnzca model tasarm almas ve
stratejik maliyet, karllk hesaplar ile kresel platformda
pazarlamann koordinasyonunu yrtmektedir. Minimum retim
maliyetine nem vermekle, cretlerde ykselme olursa dk
cretli baka lkelere gemektedir (Kurt, 2007:53). Bu ve buna
benzer birok irket sermaye hareketleri ile yer deitirmekte
ve daha ucuz ve uysal emek salayabilecei blgelere gemektedir. Bu durum ise sendikalarn glerinin azalmasna neden
olmaktadr.
zellikle rgt dzeyi asnda durumun ne olduu kreselleme
asndan nem tamakta ve sendikalamann g kaybettii
grlmektedir. ngiltere ve Fransa gibi sendikalama dzeyi iyi
olan lkelerin sendikalamasnda d grlmektedir. Dnya ekonomisi btnleirken, isizlik artm, alma saatleri
esnekletirilmi, maliyetin drlmesi iin cretler azaltlm
ve iiler rgtszletirilmitir (Kurt, 2007:41).

letiim Teknolojileri ve Sendika (63 - 74)

Tablo 2- Sendikalama oranlar

ine dman dnceler gelitirmilerdir.


Sanayi Devriminden balayarak srekli gelime eiliminde
olan teknoloji, alma hayatndaki byk deiikliklerin ana
sebebi olmutur. Sanayilemeye paralel olarak gelien otomasyon teknolojisi kitlesel retimi olanakl klarken, bir yandan da
ortaya kard igc tipi ve retim sreciyle sendikal gcn
azalmasna yardmc olmutur (Ersz, 2006:70).
Zaman ierisinde enformasyon devrimi ile bilgi toplumunun oluumu sendikalarn teknolojiye kar olan tavrlarnn
deimesine neden olmutur. 1980li yllardan itibaren sendikalar teknolojiye kar daha scak bir yaklam benimsemeye
balamtr. zellikle yeni iletiim teknolojilerinin kapitalizm tarafndan ucuz ve hzl bir kaynak olarak kullanlmaya
balanmas bu srete etkili olmutur.

Kaynak: Biliim ve letiim Teknolojileri Dernei, www.bitder.org


Tablo:5 de grlecei zere sendikalama oranlar 1980den
gnmze nemli miktarlarda azalma gstermektedir. Bu da
sendikalarn tm dnyada ciddi bir gerileme iinde olduunu
bize anlatr. Birok lkede sendikalar hzla ye kaybetmekte,
sendikalama oranlar dmekte ve ye kayb ile sendikalarn
toplumsal etkileri her geen gn daha da azaltmaktadr.
Sosyal haklarn gelitirilmesinde byk paya sahip olan
sendikalarn etkisizletirilmesi sonucu, hem gelir dalmnn
bozulmakta hem de yoksullama oranlarnda art karmza
kmaktadr. Sendikalarn haklarnn kstlanmasyla cretler
drlm, emek ucuzlam ve esnekletirilmitir. Yani isizliin
artt, farkl cret seviyelerinin olduu, sosyal gvenlie ayrlan
paralarn azald ve bu dorultuda sendikaszlatrmann
gerekletirildii yerde yoksulluk da artmaktadr.
Sendikalarn kresellemenin yaratt sorunlara ve tehditlere kar koyabilmesi iin gemiteki yaplarn rnek
alamayacaklarnn ve sadece kendi balarna deil deiik sivil toplum rgtleri ile ortak hareket etmeleri gerektiinin alt
izilmektedir (elik, 2005:66). Sendikalar, kreselleen sermaye ile baetmek, direnmek ve bu duruma kar var olan tek
toplumsal g olarak kendilerini bu grevin gerektirdii lde
gelitirmek ve bu dorultuda fordist retime dayanan kkl
sendikal paradigmalarnda reform yapmak zorundadrlar.
Artk bir tek lkede belirli bir topluluun sendikas olmak
kresellemeye kar koyamayacaktr. Yerel ve global lekte
politikalar retilmeli ve dier sendikalar ile dayanma iinde
olunmaldr. Ancak bu ekilde kresel retim artlar altnda ok
uluslu firmalarn bilgisine sahip olabilme yetisi kazanlabilecek
ve rgtlenme ile sisteme kar doru faaliyetler yrtlebilecektir. te tam da bu noktada yeni iletiim teknolojileri sendikalarn
anlatlan gereksinimlere kavumasn salayabilecek yegane
aralar olarak karmza kmaktadr.

4.

YEN LETM TEKNOLOJLER


VE SENDKA

Teknolojinin gelimesi ve sendikal hareket arasndaki iliki 19.


yzyla kadar uzanmaktadr. Sanayi devrimi ile teknolojinin
i hayatnda kullanlmaya balanmas i gcn dlam ve
sendikalarn bak asnn olumsuz olumasna neden olmutur.
Sendikalar teknolojiye iddetli bir ekilde kar km ve mak-

4.1 Yaygnlaan nternet ve Sendika


nternet son yllarda sratli bir biimde evrensel iletiimi beraberinde getirerek insan hayatnn pek ok alanna ve bilin
sistemine girmitir. nternetin insan hayatna girmesi pek ok
dier iletiim aralarna kyasla daha hzl olmutur. rnein,
radyonun 50 milyon dinleyiciye ulamas 38 yl, televizyonun
ise 13 yl almken internet kullanmnn yaygnlamas iin ise
yalnzca 5 yl yetmitir (Ersz, 2006:33).
nternetin dnyay ne kadar deitirdiine dair artk bir kuku yoktur. Kresel bilgisayar iletiim ann ortaya knn, matbaann
icat edilii ile karlatrlacak kadar derin ve yaygn bir olay
olduu herkese kabul edilmektedir. nternet, yaadmz dnyada kitaplardan hisse senedine kadar eyalar nasl aldmz ve
nasl sattmz, nasl rendiimizi ve nasl rettiimizi, nasl
elendiimizi ve bilgilendiimizi vb. ok eyi deitirmitir.
nterneti kullanan herkes bunu bilmektedir. Yaanan bu deiim,
ok farknda olmasalar da, sendikalar da iine almaktadr.
Her ne kadar, bilinli ve uurlu bir ekilde sendikalarn istei
ile gereklemiyor olsa da, yeni iletiim teknolojilerinin, birok kurumun yannda sendikalar da etkiledii bir gerektir.
Tpk, nasl ki 19. yzylda telgraf kefedilip yaygn bir ekilde
kullanlmaya balanm ve dnya ekonomisi, kltr ve hatta
daha az lde olsa bile ortaya kan sendikalar zerinde nemli
bir etkiye sahip olmusa, gnmzde de sendikalarn kendilerini
yeni teknolojilerden ve internet kullanmndan soyutlayamad
grlmektedir (Benli, 2004:224).
Sendikal hareketin internetle tanmalar 1980li yllara
dayanmasna ramen genel anlamda birok sendika teknolojiye
kar mesafeli olmu ve uzun bir sre web siteleri kurulmamtr.
lk internet web sayfasna sahip olan ii kuruluu 1994 ylnda
Uluslararas Eitim ileri Birlikleri Federasyonu (IFWEA)
olmutur (Gndoan, 2002:123). Sendikalarn internetten ve
biliim teknolojileri ile ge tanmasnn nedeni bunun bir sermaye arac olduu eklindeki yaklamdan kaynaklanmtr.
Fakat sendikalarn yeni oluan piyasalara ve firmalara kar etkili olabilmesi ancak ve ancak yeni iletiim teknolojilerini ve
zellikle de interneti kullanmalar ile mmkn olacaktr.
Kreselleme ile sendikalarn internet ve dier iletiim teknolojileri ile tanmalar, sendikalarn yeni bir biim almas sonucunu
dourmakta ve geleneksel sendika modeli yerine yeni sendikal
model araylarn gndeme getirmektedir.
4.2 Deien Sendikal Yap
nternete ve yeni iletiim teknolojilerine dayal sendikaclk
anlay geleneksel sendika anlayndan farkl olarak ayn zam67

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Tablo-3: nternet alannda sendikalarn dnm

Kaynak: A. Benli, Sendikalar, Bilgi Teknolojileri ve nternet

hip bir sendikadr. Bilgisayarl iletiime gemeden nce, sendika


merkezi ile ubeleri arasndaki iletiim faks makineleri yardm
ile gerekletiriliyor, bilgiler ayrca ehrin ilan boardlarna da
aslyordu. Her bir ubeye faks makinesinin verilmesi, yelere
hzl ve doru bilgi aktarma arac olarak dnlmt. Ancak
bu uygulamadan vazgeilerek, gerekli dokmanlar oluturmak,
ye listelerini tutmak ve gncelletirmek, hesaplar dzenlemek,
birbirimizle ve dier sendikalarla iletiim kurabilmek, ubelerin
internete ulaaca bir a ilemcisini gelitirmek iin fon tahsis
edilmesine karar verilmitir. Bylece, 1992 grmeleri sresince ubelerin bir ksm aa balanmtr. Bundan dolay bilgi
yelere hzl, verimli ve doru olarak iletilmitir. Bu durumdan iveren de yararlanmtr. Doal olarak toplu grmelerin
sreci daha da etkili olmutur. Bilgisayar teknolojisine dahil olmadan nce, biz ube bakanlarnn bilgisayar kullanmaya ait
tecrbeleri yoktu. letiim an gelitirmek isteyen sendika,
bize bilgisayarn nasl kullanlabileceine dair pratik tecrbenin yannda eitim de verdi. Bilgisayar kullanarak yelerimizi herhangi bir gelime konusunda daha etkili bir ekilde
bilgilendirebileceimizi kefettik. Bylece, ubeler daha gl
ve aktif hale geldi.(Benli, 2004:225) rnekte anlatld gibi
bilgisayar kullanm ve internet eriimi sendikal faaliyetlerde
her geen gn daha da vazgeilmez bir ara haline gelmektedir. Bilgi dolamnn ve eriiminin hzlanmas ve kolay bir hal
almas sendikal faaliyetlerin etkinlii noktasnda ok nemli
bir gerekliliktir. Dier taraftan bilgisayar ve internet teknolojisi gn getikte ucuzlamakta ve yeni merkezler ile ubeler yeni
bilgisayarlar iin daha az mali kaynak ihtiyac hissetmektedir.
Bu koullar altnda anlay deiiklii ile deiimin daha da
hzlanmasnn sendikalarn yararna olaca dnlmektedir.
Tablo 4: Gelimi lkelerde sendikalama oranlar, toplam
internet kullancs ve internet kullanan sendikal saylar

Sendikalarn ye saysnda olduu gibi ye yapsnda da son


yirmi ylda hzl bir deiim yaanmaktadr. Mavi yakal erkek
iilere dayal sendikal rgtlerde, beyaz ve pembe yakal ii
saysnda meydana gelen art nedeniyle yeni ve potansiyel
ye taban deimektedir. Bu gelimeye bal olarak sendikalar da yeni ye tabanna hitap edebilmek iin faaliyetlerini
eitlendirmek istemektedir; ancak bu istekler sendikal yaplara
ve politikalara henz somut olarak yanstlamamaktadr. Bu nedenle sendikalarn ye saysnda arttan ok azalma yaanmakta
ve net etki azalma ynnde olmaktadr (Yorgun, 2005:148). Bu
etkinin pozitif ynde deitirilmesi iin sendikalarn yapsn
yirmi birinci yzyla uygun politika ve programlara uygulanmas
gerekmektedir.
4.2.1 Bilgisayar Kullanm
nternet ve bilgisayar, modern bilgi teknolojisi devriminin
nc kollarndandr. Bir bilgisayar a olan internet, bir PC
ve bir modem ile corafi engeller olmakszn izne bal olarak
dier btn bilgisayarlar ile balant kurabilmektedir (Benli,
2004:222).
Sermaye sahipleri bir iletiim arac olarak bilgisayarlardan nasl
faydalanyorlar ise, sendikal hareketin de bu iletiim olanan
dikkate almas zorunlu hale gelmitir. Aada, bir sendikac
gznden, sendikal hareketin bilgisayar iletiim arac olarak
nasl kullandna dair ilgin bir rnek yer almaktadr. UNA
(United Nurses of AlbertaBirleik Alberta Hemireleri),
Kanadada faaliyet gsteren, 1992 yl toplu pazarlk
grmeleri sresince 13.000 yeyi temsil eden, 125 ubeye sa68

Kaynak: Naci GNDOAN, nternet ve sendikal hareket,


Amme daresi Dergisi, Aralk 2002, s.124
Tablo:5e bakldnda, sendikalama oranlaryla internet kullanan sendika yesi saylar arasnda, ABD dnda, bir korelasyon gze arpmaktadr. sve, ABD ve Avustralya gibi lkeler,
sendika yelerinin kiisel bilgisayar (PC) kullanmn tevik etmekte ve internete eriimleri konusunda onlara finansal destek

letiim Teknolojileri ve Sendika (63 - 74)

salamaktadrlar (Gndoan, 2002:124). lkemizde ise


sendikalarn bilgisayar kullanmn daha da arttrmalar ve
bu yolla yelerin bilgisayar korkusunun giderilerek kresel
dnme ve taralln giderilmesinin retilmesine yardmc
olmalar gerekmektedir.
4.2.2 Veri Taban Oluumu
Veri taban, temel olarak; birbiriyle ilikili ve hiyerarik yapl
verilerin izlenmesi, seilmesi, deitirilmesi, ekleme ve silme
ilemleri gibi pek ok farkl amalarda kullanlmasna yardmc
olan bir depolama sistemi olarak tarif edilebilir. Gnmzde
veri tabanlarn her yerde grmek mmkndr. zellikle byk
organizasyonlar ve devlet kurumlar ok geni veri tabanlarna
sahiptirler.
Sendikalarn veri tabanlarndan birok alanda yararlanabilmeleri mmkndr. i snfnn potansiyel gc mcadele ettii
glere kar saysal stnlnden kaynaklanmaktadr. Ancak bu saysal stnln siyasal gce dntrlebilmesi
srecindeki en nemli engellerden biri byk saylardaki ii
snfnn birlikte hareket etme, karar alma, uygulama noktasnda
karlalan zorluklardr. Bu zorluklar aabilmenin bir yolu da
gittike karmaklaan ye saylarnn ve profillerini dzgn
ileyen veri tabanlar sayesinde saklanmasdr. ilerin eposta adreslerine ilikin veri taban oluturma ve yelere hzl
bir ekilde ulaabilme, firmalarla nceki yllarda yaplan toplu
szlemeleri kaydetme ve bu dorultuda politika belirleme veri
taban oluturmann faydalarndan bazlardr. Yine iilerin
cret ve szlemelerle ilgili verilerin sakland veritabanlar
sendikalara byk kolaylklar salamaktadr. Byle bir ilevin,
modern bilgi sistemi olmadan yrtlmesi olanakszdr (enkal,
2003:37).
Sendika iinde yeni iletiim teknolojileri, bilgi ynetimini de
mmkn klmaktadr. Bilgi ynetimi, teknolojinin mcadelesi
yaklamna gre, bilginin ilenmesi ve eriilmesi ile ilgilenen
ktphanecilik, belge ynetimi, dokmantasyon ve enformasyon gibi disiplinlerin vard son noktadr. Bilgi ynetimi, bilgiyi
kiiye bal olmaktan karacak ve bilgisayara bal klacak bir
uygulama olarak grlmektedir (zdemir, 2009:80). Sendikalar
bu gelimeler dorultusunda kendilerinin belirleyecei zellikteki veritabanlar oluturmal ve bu veri tabanlarn dnya genelinde dier sendikalar ile paylamaldr. Ayrca dier sendikalarn
veri tabanlarndan faydalanmal verileri ilemeli, analiz etmeli
ve yeni politikalar oluturmada kullanmaldr.

5.

YEN TEKNOLOJNN
SENDKALARA ETKLER

nceleri buhar gcnn gerekletirdii devrimi artk bir anlamda yeni iletiim teknolojileri gerekletirmitir. Aralarndaki
fark ise yeni teknolojilerin ok hzl yaylmas ve hayatn her
alannda birok yenilik getirmesidir. Gelien iletiim teknolojileri
insanlarn hayatlarn deitirdii gibi rgt yaplanmalarnda da
eitli farkllklar meydana getirmitir. retimde bilginin nemli bir girdi olarak kullanlmasyla bilgi birikimi ve tecrbenin
paylam gn getike daha da nem kazanmaktadr.
Son yllarda sendikalar ile yeni iletiim teknolojileri
arasndaki iliki aratrmalara konu olmakta, iletiim teknolojilerinin sendikalar zerindeki olumlu ve olumsuz etkileri
deerlendirilmektedir. Sendikalarn teknoloji kart tavrlarnda
deiimin yaand, hatta yeni retim ve ynetim anlayna
gre yaplanan piyasalara ancak teknolojik donanm salayarak

kar koyabilecekleri iddia edilmitir. (enkal, 2003:33). Ancak


yeni imknlardan yararlanabilmek iin gerekli bilgi ve teknolojik yeterlilie sahip olmak gerekmektedir. Yeni teknolojilerin
olumsuz etkileri zerinde younlaan sendikaclarn byk
ounluunun bu teknolojilerin sunabilecei frsatlarn nemli
ksmndan yeterince haberdar olduklarn sylemek mmkn
deildir (Yorgun, 2005:154).
5.1 Sanal Grev, Sanal Birey
Gnmzde sanallk ve sanal grev iletiim teknolojisini etkin bir ekilde kullanmayan sendikalar asndan pek anlam
ifade etmezse de nmzdeki yllarda byle bir gelime ile
kar karya kalacaklarn sylemek mmkndr (enkal,
2003:39). Gelien ve her gn daha ok insann eklendii yeni
iletiim teknolojilerine bakarak, gelecein grevlerinin sanal
ortama daha ok tanacan tahmin etmek ok zor deildir.
Bahsedilen teknolojik gelimeler gz nne alndnda hemen
hemen tm iletmeler gelecekte internet teknolojisine baml
hale geleceklerdir. alanlarn birounun sanal bir ortamda
grevlerini ve faaliyetlerini srdrmesi sonucu, dzenlenecek
grevler sanal bir zellik kazanacak ve geleneksel grevin yapsn
deitirecektir.
Gnmzde iyerinin nnde dzenlenen grevlerin artk pek fazla bir anlam kalmamaktadr. Bu balamda farkl lkelerde ve
blgelerde faaliyet gsteren ayn veya farkl iletmelere bal
olan iileri rgtleyen sendikalar iletiim teknolojisi yardmyla
iileri bir araya getirerek sanal bir greve gidilmesini mmkn
klacaklardr. Sanal grevler, internet ortamnda kiisel tepkileri
kitlesel tepkilere evirecek ve eitli kampanyalar ile kamuoyu
oluturulmasnda etkili olacaklardr.
Sanal grevin en nemli zellii deiik lkelerde veya blgelerde alan iileri iletiim teknolojisi aralaryla rgtleyip
ayn yerde alyorlarm gibi ii brakmalarn ve greve gitmelerini salayabilmesidir. nternet ve web yardmyla, sendikalar
artk birer siberrgtleyiciler haline gelmilerdir. yle ki; uzak
corafyalarda meydana gelen grevler esnasnda sendikalarn
interneti kullanarak iileri harekete geirdii, yine internet
sayesinde daha nceden ulalamaz olan ii gruplarna sendika
hakknda bilgiler verildii, sendikaclk tantmnn yapld
sendika raporlarnda yer almaktadr (Benli, 2004:228).
Sendikalar grev esnasnda internetten faydalanmalarna rnek
olarak, 1997de UPS grevi devam ederken, sendika, grev
hakkndaki gelimeleri yelerine ve kamuoyuna bildirmek
iin zel web siteleri kullanmasn veya Bridgestoneda
yaplan ve Siber Grev olarak adlandrlan grevde, sendikann
irketi toplu szleme imzalamaya zorlama konusunda internetten nemli lde faydalanmas gsterilebilir (enkal,
2003:36). Ama bizim iin yeni iletiim teknolojilerinin sendikal adan grevde kullanlmasnn en nemli rnei IBM Trkiye alanlarnn Second Life internet sitesinde 1 Austos
2010 tarihinde dzenledii sanal grevdir. 2007 ylnda IBM
talyadaki alanlar da sanal grev dzenlemitir. lkemizdeki
Sanal Grev ise Avrupann en gl sendikalarndan Uni Global Union sendikas ile Tez-Koop- sendikasnn ibirlii ile
gereklemitir.
Second Life internet sitesi insanlarn sanal kimliklerinin olduu
ve sanal birey kavramnn hayat bulduu bir alandr. Buradaki
grevde IBM alanlarna bir grev adas verilmi ve normal hayattaki gibi sloganlarla, ve pankartlarla bir grev yaplmtr. Bu
hususa ilikin olarak bir IBM alannn u szleri www.kadin
69

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

muhendisler.org internet sitesinde yaynlamtr. Hepimiz


aslnda ayn zamanda sanal kiiler deil miyiz? Sanal grevin tek
sebebi kresellememiz. nternet ile yer kavramn tamamen yok
ettik, etmek zorundaydk da. O gnk, i ve yaam koullar sizin her an her yerde olmanz gerektiriyor. Bunun tek zm
de sanal yaama dnmenizde. Fiziksel bir grev iin ayn anda
insanlar ayn mekana getirmeniz gerekir. Bunun zorluklarn
hepimiz biliyoruz. Biz sanal grev yaparak milyonlarca kiiyi
bir araya getirme gcne sahibiz. Tabi bu yapalm dediinizde
hemen yaplas bir ey deil. Baarl olmak iin planlama, organizasyon, iletiim ve iyi sre ynetimi yapmanz gerekir.
5.2 Kamuoyu Oluturma
Kamuoyu, bir grubu etkileyebilecek ve sorun olarak
alglanabilecek bir olay ya da durum ortaya ktnda; grup,
bu olay ya da durumun etkilerini deerlendirerek bir gr
oluturduunda ve bu grlerini belirli tutum ve buna bal
davranlar biiminde gsterdiinde olumaktadr (Vural,
1999:49). Dolaysyla kamuoyunun oluumunda tutumlarn
olumasnn nemli bir yeri vardr. Tutum, kii ya da olay
karssnda olumlu ya da olumsuz tepki gsterme eilimi olarak
tanmlanr. Bir tutumun iki ynn, eilimin kendisi ve yn
oluturur (Vural, 1999:49).
Kamuoyunun meydana gelmesinde sanayi devrimi ile insanlarn
ehirlemesi, okuma-yazma oranlarnn artmas ve gelien
teknoloji ile iletiim aralarnn yaygnlamas nemli kaynaklar olarak gze arpar. nceleri genel grlerin sadece kendi
toplumlarna ait konulara ilikin olaca dncesi hakimken,
gelien teknolojiler ile bilgi alar olumu ve kresel anlamda
kamuoylarnn ortaya kmas ile geerliliini yitirmitir.
Kamuoyunu, meslek kurulular, dernekler, sendikalar, gnll
kurulular, siyasi partiler gibi rgtlenmi gruplar ile basn
organlar belirler. Sendikalar snf rgt olarak tanmlayan ve
ii snfnn siyasette sz sahibi olmas yolunda bir gre sahip
olan sendikalar iin kamuoyu ok nemli bir unsurdur. Sendikalar, iletiim teknolojileri ile yelerin haklarn koruyabilmekte, yeleriyle, kamuoyuyla etkin iletiim kurabilmektedirler.
Bununla birlikte sendikalar internet siteleri vastasyla tm dnyada milyonlarca kiiye ok hzl bir ekilde ulaabilmekte ve
kendilerine taraftar bir kitle meydana getirerek yelerinin menfaatlerini korumak iin kamuoyu oluturacak eylemlerde bulunabilmektedirler. Buna dnyadan rnek olarak; Afrikal Belediye iilerinin ngiliz ok uluslu irketi Blawater PLCye ve
Uluslar aras Kimya, Enerji, Maden ve Genel iler Sendikas
Federasyonunun (ICEM) Brigestone ve Rio Tint gibi okuluslu
irketlere kar iletiim teknolojileri ve zellikle internet ile kamuoyu oluturarak kazand baarlar verilebilir.
Yani kitle iletiim aralarnn geni toplumsal kesimlere ulaacak
ekilde yaygnlamas ve kitle psikolojisini ynlendirebilecei
veya ekillendirebilecei gr ile yeleri bilinlendirmek ve
kamuoyu oluturmak artk sendikalarn iverenle bir anlamazlk
durumunda kullanacaklar en etkin silahlardan biri haline
gelmitir. Bu sayede sendikalar, ok uluslu irketlerin hem kendi
lkesinde hem de alt dier lkelerde imaj kaybetmemeleri
iin uzlamaya zorlayabilmektedir (enkal, 2003:39-40).
5.3 yelere Eriim
ye odakl sendikaclk, birok sendikann birincil amac
olmaldr. nk bir sendika iin en deerli varlk yesidir.
Sonuta sendika gcn yelerinden almaktadr. Gl vasflarla
donatlm ye, gl sendika anlamna gelir (enkal, 2003:36).
70

letiim teknolojileri dorultusunda yapsn ve ileyiini


deitiren sendikalarn, yeleriyle, dier sendikalarla ve kamuoyuyla ilikilerini gelitirme, yelerinin haklarn koruma
ve gelitirme, internet marifetiyle ulusal ve uluslararas alanda
mevcut bilgi sistemlerini kullanma, yeni yeleri rgtleme ve
alma yaamndaki deiime ayak uydurma konusuna eilmesi
amzn gereidir. Bu ekilde sendikalar, iletiim teknolojileri
yardmyla yelerinin haklarn koruyabilecek, yeleriyle, kamuoyuyla etkin iletiim kurabilecek ve yeni yelere eriebilecektir.
zellikle internet ortam zerinden yaplacak katlmlar ile
sendikalar ok fazla sayda yeye sahip olabilmektedir. nternet,
sendikalarn yelerine sunduklar hizmetleri eitlendirmi ve
bireyselletirmitir. Sendikalar, web siteleri, e-posta, sohbet
odalar, bltenler, online yelik ve oylama mekanizmalar gibi
internet aralarn kullanarak yelerine sunduklar hizmetleri
gelitirip, sendika hizmet talebini arttrabilirler (Gndoan,
2002:126).
Birtakm sendika yeleri, bu hizmetlerden ye olmayanlarn
yararlanmamas gerektiini savunurken; sendikalar da yeni yeler kazanabilmek iin bunun gerekli olduunu dnmektedirler.
Uygulamada, internette web sitesi bulunan ou sendika, web
sitelerine giren herkese birok bilgi sunarken, ayn zamanda
yalnzca yelerinin girebilecei alanlar da oluturmulardr.
Yani, yelerine ve ye olmayanlara sunduklar hizmetleri
farkllatrmlardr (Gndoan ,2002:127). Bunun amac
ise yelerin sanal ortamda eitli etkinliklere, oylamalara ve
tartmalara katlabilmeleri ve bu yolla yeni yeleri cezbetmektir.
nternet, rgtlenme ve yeni yelere ulamada yardm ederek
sendikalar glendirir. nternet sendikalara, artan oranda farkllaan ve bireyselleen igc ile kollektif hareket
ve dayanma arasndaki boluu doldurarak, hizmetlerini
gelitirme ve ye saylarn arttrma olanan sunmaktadr
Grevlerde olduu gibi, ihtiya duyulan zamanlarda halk
destei oluturmada yardm eder. Gerekten internet, sendikalara hizmetlerini gelitirmede ve ye ekmede byk frsatlar
sunmaktadr. nk teknolojik gelimelerin bir sonucu olarak
doan internet, bilgi toplumunun artan saydaki heterojen ve
bireysel igc ile sendikalizmin kalbinde yer alan kollektif
aktivite ve dayanma arasnda kpr oluturmaktadr (Benli,
2004:237).
5.4 Toplu Pazarlk
Toplu pazarlk, retim faktrlerinden emek ve sermaye
arasndaki eitli kar atmalar ve elikiler sonucu, taraflar
aras pazarlk gc dengesini kurmak amacyla ortaya km
bir yaplanmadr. Yani cretli olarak alanlarn temel ekonomik, demokratik, sosyal ve kltrel taleplerinin elde edilmesi,
kullanlmas ve gelitirilmesi iin sendikalar vastasyla iveren
veya iveren temsilcileri ile yaplan grmelerin bir szlemeye
balanarak uygulanmas demektir.
Gemite toplu pazarlk sreleri sadece sendika szcleri
ile iveren temsilcileri arasnda geerken, gnmzde yeni
iletiim teknolojileri ve internetin yaygnlamas ile daha geni
bir platforma yaplmaktadr. Ayrca yeni iletiim teknolojilerinin yaygnlamas ile topu pazarlk sreleri eitli deiimler
geirmektedir. Toplu pazarlk yaplacak firmann iinde
bulunduu sektr hakkndaki bilgilere sahip olmak ve bu veriler
ve bilgiler dorultusunda hareket etmek, uluslar aras firmalarla
yaplacak pazarlklar da ise dnyadaki dier sendikalardan bilgi
alarak hareket edebilmek bu srecin yapsn deitirmitir.

letiim Teknolojileri ve Sendika (63 - 74)

Artk dnya genelinde ulalabilen tm verilerle toplu pazarlk


stratejisi belirlenmektedir.
Ayrca yelere internet aracl ile srekli veri sunulup onlarn
grleri alnarak toplu pazarlklar ynlendirilebilmektedir.
Bu yolla da yelerin srece etkin bir ekilde katlmalar ve toplu szlemeye verilen destek orann belirlenmesi salanabilir.
2000 ylnda BT ile Amerikan letiim ileri Sendikas
(CWU) arasndaki grmeler ilk olarak internet zerinden
gerekletirilmitir (Gndoan, 2002:127).
Yakn gelecekte sendikalar ve iverenler toplu pazarlk mzakerelerini iilerle ve dier sendikalarla birlikte ibirlii iinde
sanal olarak gerekletirebileceklerdir. Birbirlerinden binlerce kilometre uzak olan insanlar sanki beraber ayn odada
alyorlarm gibi bir platform yaratlacak ve sanal toplant
salonlar oluturulacaktr. Byle bir ortamda enformasyon ok
hzl ve etkin ekilde yaylabilecek ve birok ye grmelere
direk katk salayabilecektir. Dier yandan sendika liderlerinin
toplu pazarlk srasnda tavr ve davranlar iiler tarafndan
grlebilecek ve effaflk salanabilecektir.
Bu ekilde
oluturulacak ve internet vastasyla gerekletirilecek e-toplu
pazarlk gnmzdeki toplu pazarln yerini alacaktr.
nternetin toplu pazarlk alannda kullanlmas uluslar-st
dzeyde toplu pazarlk yapma olanak da salamaktadr. Ayrca
ileri teknoloji kullanan yeni organizasyonlar yksek beceriye
sahip alanlar talep etmesi toplu pazarln yapsn etkilemektedir. Bu etkileim sendikalarn yksek dzeyde bilgiye sahip
elemanlar istihdam etme ya da ibirlii yapmalarn gerektirmektedir (enkal, 2003:42).
5.5 rgtlenme ve Katlm
Son yllarda rgtsel g merkezli rgtlenme biimi yerini bilginin n planda tutulduu bir rgtlenme srecine brakmaktadr.
Bireysel tantm, dergi ve dier eski iletiim sistemleri ile kendilerini tantan sendikalarn bu rgtlenme hareketleri iletiim
teknolojisinin gelimesiyle yeni bir anlam kazanmaktadr. Artk
gnmzde birok sendika internet, web sitesi ve e-posta yoluyla daha baarl rgtlenme faaliyetleri yrtmektedir.
Birok yenilii beraberinde getiren iletiim teknolojileriyle
rgtlenme gnmzde olduka kolaydr. Bu rgtlenme ekli
sendikalara eitli alardan yarar salamaktadr. zellikle
ok geni kitlelere ok uygun maliyet ile ok ksa srede ve
etkin bir biimde ulaabilme sendikalar asndan en faydal
olandr. Artk dnyada birok lkede sendikalar rgtlenme
konusunda teknolojik donanma sahip birimler kurmaktadr.
Bu birimler ise eitli iletiim aralar kullanlarak ok eitli
yntemler gelitirilmekte ve bu yolla sendikalara yeni yeler
kazandrlmasna allmaktadr. Ayrca sendikalar bu sayede
yksek vasfl iileri de rgtleyebildikleri gibi uluslararas
dzeyde de rgtlenme salayabilmektedirler (enkal, 2003:43).
Artk gnmzde internet sendikalarn en ok kullandklar
iletiim aralarndan biri haline gelmitir. Sendikal rgtlenme ve
internet ilikisinin geleceine bakldnda, internette karlkl
etkileim, iletiim ve bilginin ucuz maliyeti dolaysyla, sendikal geliim asndan gelecek on ylda sendikalarn birtakm
kolaylklar elde edecekleri ileri srlebilir. Bilgisayar ve internetin kullanlmaya balanmas sonucunda, d dnya ve yelerle iletiimde ve baz hizmetlerin salanmasnda salanan
dk maliyetler, elektronik sendika rgtnn genilemesine
yol aacaktr. Bu adan bakldnda, internetin; rgtlenme ve
ye alma biimlerini, sendikalarn salad hizmetleri, sendika
demokrasisini ve Uluslararas sendikal aktiviteleri deitirecei

anlalmaktadr. Genel olarak literatre gz atldnda, internetin sendikalar canlandraca konusunda hemfikir olduu gzlenmektedir. lk olarak, sendikalarn web zerinden ok sayda
hizmet salayabilecei ileri srlmektedir. Gzlenen en nemli
hizmet tr ise sendikalar zerinden bilgi verilmesidir (Benli,
2004:243).
5.6 Demokrasi ve Eletiri
Sendika ii demokrasi, sendikalarn olmazsa olmaz ilkelerinden
biri olarak bilinir. Aksine dnceler ve uygulamalar, sendikalarn
var olma felsefesine ters der. Sendika ynetimi mevkilerine
seim sonucu gelmelerinden dolay, genellikle demokratik bir
mekanizmann var olduu kabul grmektedir. Ancak gerekte
sendika ii demokrasinin ileyiinde seim mekanizmalarna
ramen demokratik kurallardan eitli sapmalar grld iin
sendika ii demokrasi daima ok tartlan bir konu olmutur.
Dnyada ve zellikle lkemizdeki sendikal yaplar bu erevede
deerlendirmeye tabi tutulduunda iyi sonularn alnamad,
sendika ii demokrasinin iyi iletilemedii dikkat eken husus
olarak karmza kmaktadr. Sendikalarn yelerinin kararlarda sz sahibi olamad, dland ve eletiriye kapal yaplarn
varln srdrd rgtlenme biimlerinde eitli sorunlarn
ve gven eksikliklerinin olmas muhtemeldir. Demokratik
dnme kltrleri zayf olan sendika yeleri, kurulu bir sendikal dzene yalnzca toplu i szlemesinden yararlanmak iin
girmekte, sendikal demokrasiyi gelitirmek iin yeterince aba
gstermemektedir (Yorgun, 2005:150).
Sendika-ii demokrasinin ileyii sadece gstermelik seim
esasn dikkate alan bir yapdan kartlp gerek demokratikleme
abalarnn kurulmasnn en nemli yollarndan birisi iletiim
teknolojileridir. rnein internet rgt ii iletiimi ve bilgiye
ulamay ve kullanmay gelitirerek yelerin karar alma srelerinde daha etkin olabilmelerini salayarak sendika ii demokrasiye katk salayabilecektir veya sendikalar internet sitelerinde
mali konulara ve harcamalara ilikin tm verileri yaynlayp
effaflk salayabilirler. Bu ekilde tm yeler demokratik bir
biimde istenilen bilgilere ulaabilecektir (Lordolu, 2004:94).
ABDde demokrasi hayatnda etkin hale gelen iletiim teknolojisi teknikleri sendikalar asndan da nemli bir rnek tekil
edebilir. ABDde sendikalar, ucuz ve hzl bir oylama yntemi
olmas nedeniyle toplu i szlemelerinin kabul edilmesinde ya
da grev oylamalarnda internet oylamasn sk sk kullanmaktadr.
rnein, Mart 2000de Amerikan Mhendisler Sendikas
(SPEEA) Boeing firmasyla yaplan toplu i szlemesini internette yelerinin oylarna sunmutur (Gndoan, 2002:127).
yeler daha fazla bilgi elde ettii zaman hem i piyasas hem
de sendikalarla ilikilerin gelimesi ve aktif olmalar sz konusu
olacaktr. nternet sayesinde kararlara katlma ve sendika seimlerinde aday olma olduka kolaylamaktadr (enkal, 2003:38).
Bu ynde yaplan aratrmalar, bilgi ve iletiim teknolojilerinin
kullanld sendikalardaki oligarik yapnn kanlmaz olarak
deitiini ortaya koymaktadr. Bu anlatlanlara ek olarak bahsedilen teknolojiler ailedeki sorumluluklar sebebiyle sendikal
aktivitelere katlamayan kadnlarn katlm arttrabilir. Ev ileri
ve ocuk bakm gibi ilerden dolay sendikal faaliyetlere zaman
ayramayan kadn iiler asndan bu teknolojiler nemli olanaklar sunmakta ve onlarn rgt iinde seslerini duyurabilmelerine yardmc olmaktadr.

6. E-SENDKA VE YENDEN YAPILANMA


E-sendika kavram toplumun temel kurumlarndan biri olan ve
71

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

uzun snfsal mcadeleler sonucunda biimlenen sendikalarn,


yeni iletiim teknolojisi ile tanmalar nedeniyle gndeme gelen
bir tanmlamadr. Egemen syleme gre e-sendikalar sayesinde
sendikalar daha etkin ve verimli hale gelecektir (Atabek, Yce,
zdemir, 2006:4 ).
Sendikalarn iletiim teknolojileri ile tanmalar, kreselleme
sreciyle yeni bir ivme kazanmtr. Bu durum geleneksel
sendikacln yerine yeni sendikal model araylarn gndeme
getirmektedir (enkal, 2003:). E-sendika yaklam internet
her eyi deitiriyor iarndan hareket etmektedir. E-sendika
yaklamnn en nemli temsilcilerinden Darlintona gre sendikalar, bilgisayarlar yalnzca baz etkinliklere destek olmak
amacyla kullanmamaldrlar. Sendikalar interneti tm strateji
ve amalarnn merkezine almaldrlar. Dolaysyla e-sendika
yaklam yeni iletiim teknolojileri dorultusunda yapsn ve
ileyiini deitiren sendikalar, yeleriyle, dier sendikalarla ve
kamuoyuyla ilikilerini gelitirme, yelerinin haklarn koruma
ve gelitirme, internet alaryla ulusal ve uluslararas alanda
mevcut bilgi bankalarna balanma, yeni yeleri rgtleme ve
alma yaamndaki deiim ve dnmleri takip etme konusunda etkinleeceklerini vurgulamaktadr (zdemir, 2009:3940).
E-sendika yaklam, e-postalar, web sayfalar, uzaktan eitim
modlleri ve video konferans olanaklar ile yirmi birinci yzyln
sendikaclk hareketidir. Sendika kampanyalar ile sendikal
tartmalar ve gncel haber ve bilgilerin iinde yer ald iyi
bir sendika web sitesi, yeleriyle sendikann btnlemesine
yardmc olabilir (Benli, 2004:239). E-sendika, yaklamna gre
sendikalar birok faaliyetini elektronik ortamdan faydalanarak
yrtmelidir. Sendikalar i ve d haberlemelerini, ye kabul sistemlerini ve yeleri ile haberlemeyi, tm yazmalarn ve hatta
toplu pazarlk srelerini elektronik ortamda, e-posta ve internet
siteleri ile gerekletirmelidir. nternet siteleri ierdikleri bilgi
ve balantlarla ve sunduklar karlkl etkileim platformlar ile
sendikalar d dnyayla kurduklar ilikide en nemli vitrinleri
olmaldr.
E-sendika yaklam sendikalarn eninde sonunda bu yola
gireceini belirtmektedir. nternete ulamn artt ve bilgisayar software ve harwareinin ucuzlad bir gelecekte e-sendika
kanlmaz olacaktr. Sanal sendika ya da internet sendikacl
ad verilen yeni sendika tipinin yakn bir gelecekte kamuoyunun gndemine yerleecei tahmin edilmektedir. Sendikalar
yenilemek iin yeni teknolojileri pozitif ve iyimser olarak
deerlendirmek nemlidir. Sendikalar bu gelimelere uzak
durmamal, yenilikleri iyi kullanmaldr (Benli, 2004:240). Yani
sendikalarn teknolojik deiime kar tavr almalar ve teknolojik deiimi yavalatc faaliyetlere girimemeleri gerekmektedir. Bu yzden sendikalar asndan en uygun politika teknolojiden iyi ekilde yararlanmann yollarn aramalardr (enkal,
2003:44). Aksi halde bu olguyu benimsemeyen ve yeni iletiim
teknolojilerinin yaratt yeni topluma uyum salamayan sendikalar ise yok olma tehdidiyle kar karya kalacaktr (zdemir,
2009:41).
6.1 nternet Sitesi Oluturma
Bugn dnyann her tarafnda byk sendikalarn web
sayfalar mevcuttur. Sendikalar bu web sayfalaryla sendikal mcadeleyi baarl bir ekilde srdrmektedirler. stelik elverili
web siteleri gelitirmenin ve srdrmenin maliyeti ok olsa
da sendikalarn bu konuda elde edecekleri fayda daha fazladr
(enkal, 2003:38).
72

Sendikalarn internet sitesine gerek duymasndaki arkasndaki


temel neden yelerdir. Ayrca internet sitesi olan sendikalarn
byk ksmnn demokratik yapdaki sendikalar olduunu sylemek yanl olmaz. yeleri ile beraber olabilen, paylamc ve gizli bir eye ihtiya duymayan sendikalar internet sitesi kurmakta
ve yeleri ile etkin bir biimde iletiim kurmaktadrlar (zdemir,
2009:109). Dnyann herhangi bir tarafndaki bir kimse veya
ye web sitesinden sendikaya ait dokmanlar annda izleyebilir. stedii veriye veya gelimeyi sendikasna sorabilir. Ayrca
iiler sendikalaryla daha samimi ve yakn iliki iine girebilirler. Fakat burada nemli olan husus sendika yelerinin sendika site ve ieriine kolay eriiminin salanabilmesidir. Sendikal rgtler, yelerinin eitim ve gelir durumlarn gz nne
alarak, internet sitelerini, yelerinin beklentileri dorultusunda
kurmal ve kullanm kolaylatracak komut ve programlar ile
desteklemelidirler. Ancak bu ekilde kurulan internet siteleri ile
sendikalar ile yeler arasnda etkin bir iletiim kurulabilecei
unutulmamaldr.
6.2 E-posta
nternet, hzl bir iletiim aracdr. E-posta gndermenin maliyetinin ok dk oluu, yeleri hem kendi aralarnda daha
youn bir iletiim kurmaya yneltir, hem de sendikalara ve
kamu kurumlarna daha kolay ulamalarn ve bu yolla da
skntlarn gerekli yerlere iletmelerini salar. Bugn birok
sendika, yelerine ulamada ve yeni yeler kazanmada epostadan yararlanmaktadr. E-posta sadece sendika ile yeler
arasndaki iletiimi salamakla kalmaz, ayn zamanda, bir bask
grubu olma niteliini tayan sendikalarn, yelerinden belli
uygulamalar bu yolla protesto etmelerini isteyerek, bu kollektif
gc ynlendirmelerini de salar (Gndoan, 2002:122).
E-posta gelimi ve gelimekte olan lkelerde hzla yaylan
bir iletiim arac olarak karmza kmaktadr. E-posta bilgi
anda kullanlan en etkin ve yaygn iletiim aracdr. Internet
ile ilgili olan veya olmayan kiiler iin bir e-posta hesabnn
almas neredeyse zorunluluk haline gelmitir. Sadece bir tua
tklayarak birok kiiye, saniyelerle ifade edilebilecek bir hzla
dilediiniz bilgiyi gnderebilme e-posta ile mmkn olmaktadr.
Ayrca posta ve dier iletiim aralarna gre daha ucuz ve hzl
olmas e-postann en ncelikli tercih nedenidir. Bu yolla her trl
dokman, video ve bilgi gnderilip saklanabilir. Byk kitlelere
ulamann en etkin yollarndan biri olan e-posta, gnmzde
modern rgt kltrnn ayrlmaz bir paras haline gelmitir.
Yeni bir iletiim ekli olan elektronik postann sendikalarca
kullanlmas, ou zaman tartmalar ile gncel haber ve bilgilerin yelere iletilmesi eklinde olmaktadr. Sendika yeleri ise
bu hzl bilgilendirmeler sayesinde etkin bir biimde iletiime
katlmakta ve sendikann bir paras haline gelmektedir.
Sendikalar srdkleri mcadeleleri yeni iletiim teknolojileri
ile rebilme yetisini gn getike daha ok kazanmaktadr.
zelletirme eylemleri srasnda kurulan web siteleri ve fabrika ierisinde, demir parmaklklarla korunan, zel korunakl
bilgisayar karargahlar ve tersane ve kot iilerinin
durumlarnn aa kartlmasnda e-posta gruplar, bu srecin
rnleridir(zdemir, 2010:).
ada sendikaclk, yeni iletiim teknolojileri ile rgtlenme
mcadelesinde yeni atlmlarn peindedir. Yeni iletiim teknolojileri ile rgtlenme almas yaplacak iyerinin tespit edilmesi, bu iyeri hakknda bilgilerin toplanmas, rgtlenmede en temel gereksinim olan haberlemenin kolaylamas ve hzlanmas

letiim Teknolojileri ve Sendika (63 - 74)

ve rgtlenme almas yaplan iyerindeki nc iilere


ulalmas gibi konularda almlara sahiptir. Ayrca, sendikal olmayan iiler de, nasl rgtlenebiliriz? gibi sorularn e-posta
ile gndererek sendikalara ulamaktadrlar (zdemir, 2009:2).
Ksaca elektronik postann kullanlmas yeler ve ye olmayanlar ile sendikalarn arasnda gl bir iletiim olumasna ve
sendikal btnlemeye yardmc olmaktadr. Dnya genelindeki
sendikalarn byk ounluu, gelien iletiim teknolojileri
ile beraber internet siteleri, elektronik posta listeleri ve aktif
tartma platformlar ile online eriimi salamaya almaktadr.
Buradaki asl ama meydana getirilen bilginin doru ve gvenilir bir biimde ayrca hem ucuz hem de etkin bir yol ile sendikal
etkileimi ve bilgi dolamn en uygun ekilde salanmasdr.
6.3 Akll Telefon ve Tabletler
Akll cep telefonu sahipliinde, Trkiye yzde 10la ayrca mobil
genibantla internet hizmeti salayan tabletlerin saysnn nfusa oran yzde 1,7yle hem gelimi lkelerin hem de gelimekte
olan lkelerin gerisinde kalmaktadr(Bilgi Toplumu Stratejisinin
Yenilenmesi Projesi Toplumsal Dnm ekseni Mevcut Durum
Raporu 2013:31-32). Bu oranlara bakldnda lkemizde tablet
ve akll telefon kullanm kapasitesinin dk olduu grlmektedir. Fakat gelien teknoloji ve telefon ile abonelik cretlerindeki d dikkate alnrsa bu oranlarn nmzdeki yllarda hzl
bir ekilde artaca tahmin edilebilir. nsanlarn daima cebinde
veya antasnda bulunan ve internete kolay eriim salayan bu
cihazlar sendikal rgtlenme iin vazgeilmez bir ara olmas
kuvvetle muhtemeldir. Sendikalarn bu cihazlara ynelik program ve uygulama gelitirmesi nmzdeki yllarda rgtlenmelerinde byk kolaylk salayabilecektir.
6.4 Sosyal Alar
Sosyal alar insanlarn internet zerinden birleerek meydana
getirdikleri sanal topluluklardr. Burada insanlar birbirleri ile
etkileimli olarak, karsndaki haber ve yorumlara kendileri
de yorumlarda bulunarak etki ederler. zellikle son 10 ylda
internetin yaygnlamas ile daha da nemli bir alan olarak
karmza kan sosyal alar insanlar birbirine daha yakn
hissetmelerini salamaktadr. rgtlenme anlamnda bu alar
insanlar tarafndan youn bir biimde kullanlan aralar haline
gelmitir. Bunun en arpc rnekleri; Wall Streeet igali ve Arap
Bahar olarak karmza kmaktadr. nsanlarn bu kadar nemli
oluumlar meydana getirdii sosyal alar, sendikal rgtlenme
iin de phesiz ok nemli bir kaynaktr. Gnmzde lkemizdeki birok sendikann sosyal alar zerinden takip edilmesi mmkndr. Fakat rgtlenme arac olarak bu platformlar
kullanlmas ve buralardan yelere etkin ve doru bilgilerin
ulatrlmas ile rgtlenme alannda devrim niteliinde yenilikler yaplabilir. Birok sosyal an bulunduu ve bunlardan
en bynn dnya genelinde yaklak bir milyar kullancs
olduu ayrca lkemizdeki nfusun yaklak %40nn buraya
ye olduu dnlrse bu alandaki potansiyelin sendikalar iin
r aabilecek derecedeki nemi anlalabilecektir.

SONU
Bilgi ve iletiim teknolojilerindeki gelimeler sonucu bilgiye
ulamann ve iletiimin kolay, hzl ve ekonomik adan ucuz
hale gelmesi, btn rgtleri olduu gibi sendikalar da nemli
lde etkilemi, onlarn yaplarnda ve faaliyetlerinde birok
deime neden olmutur (Gndoan, 2002:129). Tm rgtler
iin bilgi teknolojilerinin kullanm artk vazgeilmez bir unsur
haline gelmi ve bu teknolojilere uyum salama uyarlama konusu hassasiyetle yaklalan bir alan haline dnmtr. Sendi-

kalarda ilk balarda tehdit gibi kabul gren bu yenilik anlay,


bilgisayar ve internetin kullanmnn dnyada ve lkemizde
hzl yaylmas ile yerini internet hizmetlerini gelitirerek yeni
ve gen yelere hitap eden, ya bakmndan daha byk kesimin
de bu gelimelere ayak uydurmaya altnn farknda olan, internet kullanamasa da kullandrtarak srece dahil olan yelerine
bu konularda eitli eitim hizmetleri veren, yelerini internet
zerinden kayt eden ve birok online hizmet almas ieren
bir ekle brakmaktadr.
ada hayatta bilgi ve zaman kullanm ok nemli bir hale
gelmitir. Bilgiye istenilen zamanda ulalmas iin devletler
tarafndan da ok eitli almalar yaplmtr. lkemizde de birok kamu kurumu, internet siteleri ve bilgi portallar araclyla
vatandalarn doru bilgiye en ksa srede ulalmasn salayan
teknolojileri kullanmaktadr. Sendikalarn rgtlenme alannda
bu teknolojileri kullanmas ise ada yapsal gelimeleri
salayarak, yelere ait veri tabanlarn oluturmasna, bilgi
portallar oluturmasna ve farkl eitli yazlmlar ile gncel
bilgilerin eriilmesine olanak salayacaktr. Ayrca sendikalar,
gerekli altyap almalar gerekletirilmesine, yelerin dier
sendikalar, medya kurulular, kamu kurumlar, sivil toplum
rgtleri, konfederasyonlar ve niversiteler ile bilgi paylamnda
bulunmalarn salayacak platformlar gelitirmeye gereken nemi vermeli ve kaynak aktararak, geliimi srekli bir hale getirmelidir.
Sendikal rgtlenme ve internet ilikisinin geleceine
bakldnda, webde karlkl etkileim, iletiim ve bilginin
ucuz maliyeti dolaysyla, sendikal geliim asndan gelecek
on ylda sendikalarn birtakm kolaylklar elde edecekleri ileri
srlebilir. Bilgisayar ve internetin kullanlmaya balanmas sonucunda, d dnya ve yelerle iletiimde ve baz hizmetlerin
salanmasnda salanan dk maliyetler, elektronik sendika
rgtnn genilemesine yol aacaktr. Bu adan bakldnda,
internetin; rgtlenme ve ye alma biimlerini, sendikalarn
salad hizmetleri, sendika demokrasisini ve Uluslararas
sendikal aktiviteleri deitirecei anlalmaktadr (Benli,
2004:238).
Kresel sendikal hareketin paras olmak isteyen her lkedeki
sendikalar gibi Trkiyedeki sendikalar da internet teknolojisinden daha fazla yararlanmak ve yeni artlara adapte olmak
zorundadr. Bu zorunluluk yerine getirildii lde sorunlara
zmler bulunulacak ve sendikal baarlar artacaktr (Yorgun,
2005:155). nteraktif internet sitelerine sahip olmayan, sosyal
alardan uzak duran, bilgi paylamnda kstl imknlara sahip
olan sendikalar ise uygun donanm ile bilgiye sahip olamayacaklar ve an gerekliliklerinin arkasnda kalacaklardr. Bilgi toplumunun geliimi ve kresellemenin etkisiyle da sendikalarn
kendilerine hitap etmeyecei dnen yeler sendikalara
erimede zorlanp onlardan uzaklaabileceklerdir.

KAYNAKA
AR, K.Necdet (2007) Kreselleme Srecinde Trkiyede
cretlerin Geliimi, Ankara
ATABEK, .; Ycesan, . G. ve Yce, E. (2006) Siberuzayda Sendikalar: Yeni Olanaklar,
Yeni Sorunlar, nternet ve
Toplum: Bilgi Toplumuna Doru, XI. Trkiyede Internet
Konferans, TOBB Ekonomi ve Teknoloji niversitesi, Ankara,
Aralk, 21-23.
AYDOAN, Aylin, Teknoloji ve emek: Yeni iletiim teknolojileri ve emek ilikisinin analizi iin kuramsal bir ereve,
73

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

(29/05/2013) http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=29077
BADADOLU, Enis, Trkiyede Sendikal Haklar,
(28/10/2010)
http://iscilerbirarada.org/trabzon/enis_bagdadioglu_tr.pdf
BALAY, Refik (2004) Kreselleme Bilgi Toplumu ve Eitim,
Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi, Cilt37,
Say 2
BENL, Abdurrahman (2004) Sendikalar Bilgi Teknolojileri ve
nternet, Mlkiye Dergisi, Say:243
ELK, Aziz (2005) Avrupa Sendikalarnn Ykselii ve D
zerine, Birikim Dergisi, Say 200 SY.55-66
HEADRCK, Daniel R. Enformasyon a: Akl ve Devrim
anda Bilgi Teknolojileri, Kitap yaynevi, 2002.
ERSZ, Hseyin nlem (2006) Deien Teknoloji ve
Kresellemenin nsan Kaynaklar Politikas ve Sendika
likilerine Etkisi, Tez, Adnan Menderes niversitesi, Sosyal
Bilimler Enstits.
GNDOAN, N. (2002) nternet ve Sendikal Hareket, Amme
daresi Dergisi, Aralk.
KALKINMA BAKANLII (2013) Bilgi Toplumu Stratejisinin
Yenilenmesi Projesi Toplumsal Dnm ekseni Mevcut Durum
Raporu, 31-32
KOCABA, Fatma (2002) Kreselleme Srecinde veren
Sendikalarnda Yeniden Yaplanma Gereksinimi, Anadolu niversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi.
KURT, Mehmet (2007) Endstri likileri erevesinde okuluslu irketler, Sendikal Faaliyetler Ve Kreselleme, Tez, Cumhuriyet niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits.
KUTLU, Denizcan, Teknolojinin gzbebei ile imtihan:
Emek ve teknoloji, 01/11/2010) http://www.sendika.org/yazi.
php?yazi_no=33445
LORDOLU, Kuvvet (2004) Trkiyede Mevcut Baz
Sendikalarn Liderlik ve Ynetim Anlaylar ve Baz Sendikal
Sorunlardan rnekler, alma ve Toplum.
MAKAL, Ahmet (2003) Cumhuriyetin 80. Ylnda Trkiyede
alma likileri, Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi
Gelime ve Toplum Aratrmalar Merkezi tartma metni.
ZDEMR, Gamze Ycesan (2010) Trkiyede sendikal hareketin teknoloji ile imtihan: farkl sendikaclk, http://www.
sendika.org/yazi.php?yazi_no=29936 , Eriim (21/10/2010)
ZDEMR, Gamze Ycesan (2009) Emek ve Teknoloji Tan
Kitapevi yaynlar, Aratrma Dizisi.
SARIGERSL, Glsen (2004) Kreselleme ve okuluslu
letmelerin alma likilerine Etkileri, Dokuz Eyll niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi Cilt 6, Say 1, zmir.
SELAOLU, Ahmet (2004) rgtlenme Sorunu ve Sendikal
Yapda Deiim Aray, alma ve Toplum, 2004/2
SENDKALAR, letiim Teknolojileri ve nternet Semineri, (21/10/2010) http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.
php?kod=77217&tipi=2&sube=0
ENKAL, Abdulkadir (2003) letiim Teknolojileri ve Sendikalar, imento veren Dergisi,. Cilt:17, Say:1, s. 36. 40.
TALU, Nuray (2008) Sendikalarn Douu; Trkiye Ve Bat
Avrupa lkeleri Karlatrmas, Tez, Gaziosmanpaa niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits.
TEZKOOP SENDKASI (2009) Eitim Kitaplar, Sendikal
inin Ders Notlar.
TUK, (2012) 2012 Yl Hanehalk Biliim Teknolojileri
Kullanm Aratrmas Sonular Trkiye statistik Kurumu
Haber Blteni, (25/05/2013) http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=10880
VURAL, A.M. (1999). Yerel Basn ve Kamuoyu. Anadolu niversitesi Yaynlar: Eskiehir.
WORLD ECONOMK FORUM (2013), The Global Informa74

tion Technology Report 2012:85


YORGUN, Saym (2005) Kreselleme Srecinde Trk
Sendikaclnda Yeni Yneliler Ve
Alternatif neriler
alma ve Toplum 2005/3.
YKSEL, zden (2010) Eitimde Dnm: Eitimde Yeni
Deerler. 4. Bask,Ankara: Pegem A Yaynclk.
http://www.emekdunyasi.net/ed/isci- sendika/9021-ibmturkte-grev-basliyor , (30/10/2010)
http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=32364, (30/05/2013)
http://kisi.deu.edu.tr/vahap.tecim/I_Hafta_VB.pdf (26/05/2013)
http://www.kadinmuhendisler.org/IBMBilisimSendikasi.aspx
(24/05/2013)
http://ekutup.dpt.gov.tr/bilim/-YcelBilim-teknoloji politikalar.
ve.21.yzyln.toplumu (27/12/2010)
http://www.kristalis.org.tr/aa_dokuman/Avrupa%20sendikalarinin%20yukselisi%20ve%20dususu.pdf (23/05/2013)
http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=29936 (20/05/2013)
http://bilgitoplumu.blogspot.com/2006/10/bilgi-anda-bilgi-toplumu-ve-bilgi.html (29/05/2013)
www.inovasyon.org/html/cbt/AYK.CBT6.htm (30/05/2013)
www.bilgitoplumu.gov.tr (16/05/2013)
http://www.tezkoopis.org.tr/yayin/egitim/6.pdf (17/12/2010)
http://epp.eurostat.ec.europa.eu/tgm/table.do?tab=table&init=1
&language=en&pcode=tin00073&plugin=1 (25/05/2013)
http://www.sabah.com.tr/Teknoloji/Haber/2012/01/27/facebookta-avrupa-lideriyiz (25/05/2013)

TRK NANSAL HALK DANSLARININ FGRLERNE


GSTERGEBLMSEL BR BAKI:
Alevi Semah Figrlerinin Anlamlar1
Yrd. Do. Dr. Banu MUSTAN DNMEZ*
ZET

Tm dnyada halk danslarna ait figrler, ok deiik amalarla oluturulmaktadr. Bu figrler gemite yaanm tarihsel bir olay,
retim biimlerinden kaynaklanan sosyal davranlar, Pagan dnemlere ait inansal ritelleri, kadn ve erkein birbirlerine kur
yapmasn, doadaki hayvanlarn ya da bir av olaynn taklidini, ya da yalnzca kareografik ve estetik bir oyun amacn ierebilmektedirler.
Ancak zellikle inansal ritellerin bir uzants olan halk danslarn, o inancn mensubu olan halklarn kolektif belleini ve
atalarndan grdkleri hayat algsn iermesi bakmndan gstergebilimsel bir anlam havuzuna benzetebiliriz. Bu dans trlerinin
figrsel balamdaki inansal anlamlar, ierdikleri szler tarafndan da desteklenmektedir.
Alevi semahlarna ait figrler, alma boyunca bu anlamda ele alnmtr. Pisagoras felsefesinden Mevlevilie kadar Anadolu
toprann ortak bir mahsul olarak alglanmas gereken birok kltrle i ie olmu olan Alevi kltr, bu kltrlere ait danslarla da uzaktan ve ya yakndan bir akrabala sahiptir. Tarikat uygulamalar da dhil olmak zere Anadolu inanlarnn birok
trnde, inan ritellerini yerine getirmek iin dnerek ibadet etmenin kkenleri ise eski bir Anadolu uygarl olan Hititlere kadar
dayandrlmaktadr.
Bu almada, yalnzca ritim eliinde dnerek ibadet etme olarak tanmlanamayacak kadar byk bir anlam havuzuna sahip
olan semah figrlerinin her biri olmasa bile nemli bir ksm, gstergebilimsel adan tekrar ele alnmtr.
Anahtar Szckler: Alevi kltr, inansal dans figrleri, gstergebilim, semah, kltrel zmleme.

A SEMIOTICAL VIEW INTO TURKISH RELIGIOUS FOLK DANCE FIGURES:


Meanings of the Alevi Semah Figures
ABSTRACT

All the dance figures belonging to the folk dances in the world are made up for various reasons. These figures are composed of a historical event, social behaviors as the result of reproduction, religious rituals from Paganian ages, the courtship of men and women,
imitation of an animal in nature or a hunting event, the gist of a choreographic and aesthetic play.
All the folk dances as the extent of religious rituals, however, resemble a semiotic receptacle of senses which the people of certain
faith possess within their collective memories and come from their descendants perception of life. In the figurative context, the religious senses of these dance figures are also referred by the use of lyrics.
In this study, the figures of Alevi semah are mentioned in this sense. The Alevi culture considered as the product of Anatolian territory and in hand with a variety of cultures from the philosophy of the Pythagoras to Mevlevi Order shares a kinship with these
cultures. In many Anatolian beliefs including the cults, the whirling as an act of worship dates back to the Hittites.
To sum up, the study will reevaluate the figures of semah which have a sense of values more than praying by whirling in a rhythm
within the semiotic context.
Keywords: The Alevi culture, religious dance figures, semiotics, semah, cultural analysis.

GR:
SEMOLOJ (GSTERGEBLM) ZERNE
Latince kkenli sym ya da symbol, iaret anlamna gelmektedir (Kabaaa-Alova, 1995: 587). Bu szck loji (bilim)
szcyle birletiinde, semioloji, Trkesiyle iaret ya da
gstergebilim anlamna gemektedir. Kavram, Mutlunun
tanmyla Gerek szl, gerekse szsz gsterge sistemlerinin ve
bu sistemlerinin anlamlarnn kurulmasnda ve yeniden-kurul*Bu alma, nn niversitesinde 2012 ylnda gerekleen 1.
Uluslararas Trk Halk Oyunlar Kongresinde sunulmu, ancak
yaynlanmam bildirinin geniletilmi halidir.
nn niversitesi, Gzel Sanatlar ve Tasarm Fakltesi, Mzik
Blm retim yesi, Malatya. banu.donmez@inonu.edu.tr, mustandonmez@gmail.com turk@odu.edu.tr

masndaki rollerini konu alan bilim dal olarak tanmlanmaktadr


(Mutlu, 1995, 142). Yazar, gstergebilimin ilk kurucusu olarak,
bu terimi ilk kez Essay Concerning Human Understanding adl makalesinde semiotik ya da gstergeler retisi
kavram altnda kullandn vurgulamaktadr. Ancak kavramn
gelitirilmesi ve ayrntlandrlmas, Charles Pierce ve Ferdinand de Saussure sayesinde olmutur. Kavram, ncelikle dile ait
gstergeler iin dilbilim zelinde domu olsa da, daha sonra
tm gstergeler iin kullanlmaya balamtr.
Anlamlarla ykl gstergeler havuzu, yalnzca dz mantksal
ifadelerin zmlenmesi iin deil, arlkl olarak duygusal
gstergelerin yer ald kltrel ifadelerin zmlenmesi iin
de nem ihtiva eder. Bu ifade formlarn Guiraud, mantksal
gsterge ve duygusal gsterge olarak ikiye ayrmaktadr. Bu
ifade formlarnn temel zellikleri maddelerken ise mantksal
gstergelerin daha ussal ve nesnel, duygusal gstergelerin ise
75

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

daha znel ve ikin olduunu ifade etmektedir (1994: 26). stelik gstergebilim disiplini, kltrn okunmasnda, anlalmasnda
ve analiz edilmesinde daha da nemlidir. nk kltr, mekna ve zamana gre deikenlik ieren greli bir olgudur.
Dolaysyla okunmas, anlalmas ve zmlenmesi gereken
gstergeler havuzu, her toplumda farkl farkldr. Bu kltrel
farkllk, her toplumun ya da topluluun kltrel grnglerinin
ayr ayr analiz edilmesini gerektirir. Dolaysyla gstergebilimsel olarak analiz edilmesi gereken kltrlerin says, etnik/cemaatsel topluluklarn says kadardr. stelik kltr alan o kadar
genitir ki, insann rettii soyut ya da somut rnlere ait tm
gstergeleri iermektedir. Edebiyattan mzie, el sanatlarndan
giyime, batl itikatlardan inan sistemine kadar tm alanlar
ierebilecek bir zenginlie sahiptir. Kltr alannn daha znel
ve duygusal olmas, onun toplumdan topluma farkl biimlerde
ilenmesini salar ki, bu da kltrn gstergebilimsel bir analiz
birimi olarak, biraz daha deerli klar. Her eyden nce kltr,
bireysel sanatlarla karlatrldnda kolektiftir. Dolaysyla
kltr analiz etmek kolektif akl analiz etmek anlamna gelir
ki, kolektif akl bir kiinin akl deil, bir topluluun akldr.
Bu anlamda zellikle folklor, antropoloji ve etnomzikolojiye ilikin konular, kolektif akln ele alnd ve tarihten gelen
deerler havuzunun ilendii konularn banda gelmektedir.
Dolaysyla ileride ele alnacak olan semahn szsel ve figrsel
anlamlar bu alann, e deyile gstergebilim-kltr ilikisinin
nemli bir paras olarak grnmektedir.

BULGULAR: ALEV SEMAHLARININ SZSEL ve FGRSEL ANLAMLARI


1.
Semiyoloji-Kltr likisi erevesinde
Danslarnn Szsel ve Figrsel Analizi

Halk

Yukarda da ele alnd gibi semioloji, zellikle folklor, antropoloji ve etnomzikoloji gibi konularn ele alnd
ve tarihsel bir backrounda sahip deerler havuzunu ieren kltrel rnlerin zmlenmesinde daha bir nem kazanmaktadr.
nk bu alanlarda yaplacak bir alma kk bir topluluun
ya da kksz ve geleneksiz bir kltrel icadn deil, daha geni
lekli topluluklarn ve daha kkl geleneklerin ortaya kmasn
salayacaktr.
Dolaysyla folklor ya da halkbilim disiplininin doal bir paras
olan halk danslar, bir kiinin rn deildir. Halk danslar, ne
popler danslar gibi sonradan ortaya kan moda akmlarn,
ne de modern dans topluluklarnn oluturduu ve kk
topluluklarn yalnzca kareografik amalarla icat ettikleri kltrel rnler deildir. Tpk dier folklor eleri gibi hem kolektif bir bellein, hem de tarihsel bir gemiin rndrler. Bu
anlamda, bu alanda yaplacak bir zmleme de tarihsel anlamlara ve yaanmlklara vurgu yapaca iin deerlidir. zellikle halk danslar, semah gibi dinsel/mistik bir nitelie sahip
olduu zaman, hem iermi olduu szsel ve iitsel gstergelerin anlamlar daha derin, hem de tarihsel olarak daha kkl
demektir. Eilmezin de ifade ettii gibi Alevi kesimde
sren semah gelenei, henz ayin karakterini korumaktadr.
Yzyllardr kapal toplum olarak yaamalar nedeniyle, dier
kltr formlaryla etkileimde clz kalan Aleviler, semahlarn
dinsel bir tren olarak korumakta, elencelik bir dans olarak
grmemektedirler (2006: 50).
2. Semah Szcnn Anlam ve Uygulan Amac
Semahn sz ve figrlerine ilikin oklu anlam havuzu ele
76

alnmadan nce, semah szcnn anlam ve uygulan amac


zerinde durulmas gerekir. nk bir kavramn anlamsal
balam bilinmeden, iermi olduu szsel ve grsel gstergelerin anlamlarnn zmlenebilmesinin olana yoktur. Semah
szc, gk kubbe ya da iitmek gibi farkl anlamlara gelen
Osmanlca kkenli sema szcnn Trk halk dilindeki telaffuz biimidir. Mevlevi ayinlerinde de dnerek gerekletirilen
ritel dansnn sema olarak adlandrlmas ve sema ve semah
szcklerinin telaffuz yaknl, bu durumu dorulamaktadr:
Mevlevi tarikatnda szcn kkenine bal kalnmtr
Halk szcn asl syleniini deitirmi ve semah biimine
sokmutur (Bozkurt, 1995: 19).
Semah, Alevi inan riteli olan cem iinde yaplan ve insan
yaratlnn ilendii krklar sylencesini betimleyen folklorik
nitelikli bir danstr. Krklar sylencesine gelince, u ekilde
tanmlanabilir:
Alevilikte Krklar Meclisi ve bu meclisin oluturduu Krklar
cemi (Krklar toplants), Tanryla arasndaki perdeyi kaldrm,
Tanr kat olan ar- leme km, Tanryla bir olmu insanlar
ifade eden bir sylencedir. Sufi bir dnceyle tahayyl edilen bu
sylenceye gre Krklar, Tanrnn tm sfatlarna sahiptir. Baka
bir deyile Alevilikte insan, semavi dinlerdeki gibi balktan
ya da demin altnc kaburga kemiinden yaratlmamtr,
doumla halk edilmitir. Dolaysyla Krklar sylencesi, ayn zamanda insann yaratl sylencesidir (Mustan Dnmez, 2011:
194).
Bu dnce, nar tarafndan Alevi sylencesinde ilk Ayini Cem, insann yaratld Krklar Meclisinde yrtlmtr
biiminde ifade edilir (nar, 2005: 112). Alevilerin cem
ayininin (Ayin-i cem) yaratltan nce Ar- lemde yer alm
olan Krklar Meclisini anma olduu Melikoff tarafndan da
ifade edilir (Melikoff, 1997: 56). Bu nedenledir ki cem duas
olan glbanklarda dndnz semah Krklar semah ola,
yaptnz cem Krklarn cemi ola veya birimiz krk, krkmz
bir ifadeleriyle, Krklar sylencesinin Alevi cem ritellerinde
canlandrld dorulanm olur.
z olarak semah, krklar sylencesinin canlandrld cem
iindeki ritel dans olarak tanmlayabiliriz. Bu dans biiminin
ayn zamanda gk hareketlerini, ak, derdi, evrensel devinimi
ve evrenin dzenini de betimlediini, ozanlarn dizelerinde de
grmekteyiz.
3.
Semahn Sz ve Figrlerine ait oklu Anlamn
zmlenmesine Dair Bir Deneme
Semahta her ne kadar yrelere gre deien bir kareografi,
kyafet ve mzik gelenei olsa da, tm semahlar iin ortak baz
kurallar bulunmaktadr. ncelikle bu kurallarn betimlenmesi
gerekmektedir. Bu kurallar u biimde genelleyebiliriz:
1) Tm semahlar, balamsal olarak krklar sylencesini
betimleyebilmek amacyla, cem riteli iinde dnlr.
2) Alevi Semahlar, Alevi kltrel kimliinin hem gemiteki,
hem de gnmz modern dnyasndaki nemli bir izdmdr
(Diner, 2004: 412).
3) Her semah ilahi bir dans ve dolaysyla beden devinimi ile gereklemektedir. Mzik, ritim ve dans araclyla
gerekletirilen bu devinim, Graya gre zamann sonsuz bir

Trk nansal Halk Danslarnn Figrlerine Gsterbilimsel


Bir Bak: Alevi Semah Figrlerinin Anlamlar (75 - 79)

devrini ifade etmektedir. Yazar bu dansn, tamamlanmam ve


kmil hale gelmemi insann, gnostik bilgiyi elde ederek insan-
kmil olmas srecini de resmetmekte olduunu ifade eder.
Yazara gre kmilleme srecinin edinilmesini salayan Btni
inan sistemleri, Eski Anadoludaki Hitit ve Frig kltrnden,
Mezapotamyada Luvi ve Smer kltrlerine, Eski Msr, Antik
Yunanda Orfizm, Pythagoraslk, Platon ve Plotinosuluktan
semavi dinlere kadar gelmitir (Gray, 2010: 123-127).

7) Her semah, cem iinde Alevi inan nderi dedenin liderliinde,


Ona ait olan postun nnde ve Ona srt evirmeksizin dnlr
(bkz. ekil 2).
ekil 2

3) Semahlarn ok byk bir yzdesinin szlerini Pir Sultan Abdal, ah Hatayi, Kul Himmet gibi byk Alevi ozanlar oluturur.
Bu durumun nedeni, semahlarn dier folklorik elere gre ok
daha deimeye ka korumal ve otantik olmas, bu nedenle
semah szleri iin Alevi felsefesini stn bir dnce gc ve
Trkeyle zetleyebilen ulu ozanlarn tercih edilmesidir.
4) Semahlarn genellikle arlama (yava balang) ve yeldirme
(hzlanma) olarak iki ksma ayrlarak dnlmesi, bir ritel dans
olan semahn transa ynelik niteliinden kaynaklanmaktadr. Semahlarda hzlandrma komutu ieren szler, yr turnam yr
biiminde iken, yavalama komutu ieren szler, elen turnam
elen, haber soraym ya da elen dur, sallan dur biimindedir.
5) Semahlarda h nidas, kolektif olarak yaplmas gereken
ritmik dans balatma, ya da yavalatma ve hzlandrma ilevi
grr.
6) Semahlarda Aleviler iin kutsal kabul edilen turna sembolize edilir. Turna, lmsz, haber tayan ve kutsal bir ku
olarak bilinir (bkz. ekil 1). Bu durumu Birdoan ve Melikof u
biimde ifade eder: Turna sembolizmi, in, Kore, Japonya gibi
Uzak Dou uluslarnda yaygndr. inde turna, her eyden nce
lmszlk kuudur (Birdoan, 1995: 515). Uzak Dou kkenli turna kuu-lmszlk anlam ilikisi Melikoff tarafndan da
ele alnr: All turnann, sonsuz yaamn sembol olduu in,
Kore, Japonya gibi baz uzak dou lkelerinde rastlanan bu inan, Trklerin Batya doru yaptklar seferler srasnda tanm
olsa gerek (Melikoff, 1997: 53).

Fotoraf: Banu MUSTAN DNMEZ


(Mustan Dnmez, 2008: 194).
8) Semahlar plak ayakla dnlr (bkz. ekil 3). Ayakkab, stat
belirleyici bir nitelie sahiptir. Ayakkab ve orabn karlarak
semah dnlmesi, cemaat yeleri arasndaki stat farkn ortadan kaldrd gibi, derviliin de gstergesidir. Bunu Yunus Emreye ait dervie bir sz olan Ba ak yaln ayak/
araym Mevlam seni dizelerinde de grmekteyiz.
ekil 3

ekil 1

Fotoraf: Banu MUSTAN DNMEZ,


(Mustan Dnmez, 2008: 191).
9) Semahlarda avucun birinin kalbin zerinde birinin yukarda
olmas figr, Tanr-insan zdeliini ve bu zdelie gnl ve
kalple ulalabileceini sembolize eder (bkz. ekil 4).
ekil 4

www.insanokur.org

Post, Alevi inan nderi dedenin cemi yrtmek iin oturduu makamn
Alevilikteki addr. Bu blge cem halkasnn ortasnda olup, konum
olarak cemaatin oturduu yerden biraz daha yksekedir.

77

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

www. vindir.com/huu&hasbhal(alevtschesemah)dedoelenrotterdam

ekil 7

10) Her iki ak elin gkyzne kaldrlmas figr, semahlar


srasnda Tanrnn anmsandn ve Ona yakarldn sembolize eder (bkz. ekil 5).
ekil 5

www.kavaklidere.bel.tr
14) Semahlarda niyaz hareketi yz yze baklarak yapldnda,
Hakkn insanda olduu ve secdenin yalnzca insana yaplmas
gerektiini ifade eder (a.g.e. 104). (bkz. ekil 8).
ekil 8

www.aleviweb.com
11) Semahlarda avu iine bakma figr ise, kendi eline bakan insann aynada kendi yzn grm olmas dolaysyla,
Tanrsal gzellii grm olur dncesidir (Er, 1998: 104). Bu
sz, Alevi-Bektai nefeslerinden Hilmi Dede Babann, Tuttum aynay yzme, Ali grnd gzme , ya da k Veysel
atrolunun dizeleri ile Saklarm gzmde gzelliini/ Her
nere bakarsam sen varsn orda gibi szlerle ifade edilir (bkz.
ekil 6).
ekil 6

Fotoraf: Banu MUSTAN DNMEZ


(Mustan Dnmez, 2008: 190).
15) zellikle musahipler in dnd semahlarda kadn ve
erkein birbirine niyaz etmesi, kadn ve erkein doann ilahi
dengesini salayan temel unsurlar olarak alglanmasndan ileri
gelir (bkz. ekil 9).
ekil 9
www.demlink.net

www.semah.nedir.com
12) Semahlarda sekerek yrme ve kollar ap kapama figr,
kutsal ku turnann hareketlerinin taklidiyle oluturulmu figrlerdir (bkz. ekil 2).
13) Semahlarda Mevlevi semasnda olduu gibi Bir el yukar
bakarken dier elin topraa bakt duru biimi, Haktan alnann
halka verilmesini ifade eder (a.g.e.104). (bkz. ekil 7).
78

16) Miralama semah, Melek Cebrailin Hz. Muhammedi


Miractaki yeil kandile karmasn konu eden cem mzik
trdr. Bu nedenle birok yrede Alevi dedeleri, Cebrail melei
betimleyebilmek iin miraclama semahn beyaz bir kyafetle
dnerler. Krklar sylencesinin n aamas olan miraclamada,
mirac olgusu betimlenir (Mustan Dnmez, 2011: 197) (bkz.
ekil 10).

Trk nansal Halk Danslarnn Figrlerine Gsterbilimsel


Bir Bak: Alevi Semah Figrlerinin Anlamlar (75 - 79)
Alevilikte yol kardei anlamna geen bir kltrel bir aile kurumu.
Cem treni iinde, iki evli ift arasnda ikrar verilmesiyle gerekletirilir.

ekil 10

kareografik amalarla uygulanmamaktadr. Uygulanan her bir


figr derin bir anlam ifade etmektedir. Semah srecinde uygulanan figrlerde, Uzak Doudan Anadoluya girmi kutsal bir
klt olan turna kuunun hareketleri betimlenmekte ve turna,
semahn szleri iinde de aktif olarak kullanlmaktadr. Bunun
yan sra semahlar, daha ok sufi bir dnceyi ve insan-Tanrevren zdeliini ifade etmesi ynyle Mevlevi semalarna da
benzemektedir. Bu nedenle alma iinde yer alan en temel baz
figrlerin, Alevi felsefesini ne ekilde yanstt zerinde duruldu ve bu figrlerin Anadolu mutasavvflndan nemli izler
tad zerinde duruldu.

KAYNAKA

Fotoraf: Banu MUSTAN DNMEZ


2004 ylnda zmir Limontepe Cem Evinde
yaplan bir cem treninden
17) Semahlarn birounda, semahlarn belinde bir kuak
vardr. Bu kuak, krklar sylencesinde yer alan u durum ile
ilgilidir: Hz. Muhammet krklar semahn dnerken, sarnn
yere derek krk para olmas ve krklarn bunu kemer yapp
kuanmas nedeniyle, krklar semah dnlrken semahlar bellerine kemer balarlar (bkz. ekil 11). Bu gelenek de, cem ve
semah ritelinin, Alevi yaratl sylencesi olan Krklar sylencesini ifade ettiini gsterir.
ekil 11

www.sivasbahadun.com

SONU
Bu almada Alevi semahlar, gstergebilimsel olarak, kltr
incelemesi amacyla ele alnmtr. Semahn balamna ve figrlerine gstergebilimsel adan yaklalmtr. Alevi Btniliinin
merkezinde yer alan Krklar sylencesi, cem araclyla
canlandrlmaktadr. Cem iinde uygulanan semah dans ise,
bu sylencenin nemli bir bileenidir. Dolaysyla tm semahlar, z itibariyle krklar sylencesinin bir devam olduu iin,
aslnda krklar semahdr. Bu olguya, semahn balamn gsterebilmesi asndan alma iinde deinilmitir.
Semahn balam dnda bir dier nemli unsur ise figrleridir. Semah iinde uygulanan hibir figr, yalnzca estetik ve

BRDOAN, Nejat (1995). Anadolu Aleviliinde Yol Ayrm,


stanbul: Mozaik Yaynlar.
BOZKURT, Fuat (1995). Semahlar, stanbul: Cem Yaynlar.
INAR, Erdoan (2005). Aleviliin Gizli Tarihi, stanbul: ivi
Yazlar.
DNER, Fahriye (2004). Gnmzde Semahlar ve Alevi
Kimlii, Folklora Doru, Volume 65, 1-77.
GUIRAUD, Pierre. (1994). Gstergebilim, ev. Mehmet Yaln,
Ankara: mge Yaynlar.
GRAY, Cenk (2010). Semadan Semaha Sonsuz Bir Devir,
Trk Kltr ve Hac Bektai Veli Aratrmalar Dergisi, 56.
Say, 119-152.
ELMEZ, Mesude (2006). Gelenekten Gelecee Halk
Oyunlar, topya Yaynevi, Ankara.
ER Piri (1997). Anadolu Aleviliinde Semah ve Oyun
Kavramlar zerine, Trk Halk Kltr Aratrmalar, Ankara:
Kltr Bakanl Yaynlar.
KABAAA Sina-ALOVA Erdal (1995). Latince-Trke Szlk, stanbul: Sosyal Yaynlar.
MELIKOFF, Irene (1997). Anadoluda Heterodoks slam, ev. .
Cem Erseven, stanbul: Ant Yaynlar.
MUSTAN DNMEZ, Banu. (2010). Alevi Cem Ritelinde
Canlandrlan Krklar Sylencesinin iir-Mzik-Dansla
likisi, Uluslararas Sosyal Aratrmalar Dergisi, Volume 3, Issue 14, 191-199.
MUSTAN DNMEZ, Banu. (2008). Alevi Mzik Uyan
Balamnda zmir Limontepe Alevi Gmenlerinin Mzik Pratikleri, Yaynlanmam Doktora Tezi, zmir: Dokuz Eyll niversitesi Gzel Sanatlar Enstits.
MUTLU, Erol (1995). letiim Szl, Ankara: Ark Yaynevi.
nternet
-www.insanokur.org
-www. vindir.com/huu&hasbhal(alevtschesemah)dedoelenrotterdam
-www.aleviweb.com
-www.semah.nedir.com
-www.kavaklidere.bel.tr
-www.demlink.net
-www.sivasbahadun.com

79

MESLEK YKSEKOKULU RENCLERNN


LETM BECERLERNN NCELENMES: BR ALAN ARATIRMASI
Mustafa KILLI*
Mustafa TALIYAN**
ZET

letiim, toplumlarn temelini oluturan bir sistem, bireysel davranlar grntleyen ve etkileyen bir teknik, rgtsel ve ynetsel
yapnn dzenli ilemesini salayan bir ara, sosyal sreler bakmndan zorunlu bir bilim ve sosyal uyum iin gerekli bir sanattr.
letiim hem bireysel hem de rgtsel dzeyde her faaliyetin temelini oluturmaktadr.
Bu almada i evrelerinin nitelikli ara eleman ihtiyacn karlamaya ynelik olarak eitim veren meslek yksekokullarnda
renim gren rencilerin iletiim beceri dzeylerinin ne olduunun saptanmas amalanmtr. Aratrmaya katlan rencilerin;
cinsiyet, ya, gelir dzeyi, program, snf seviyesi, anne ve baba eitim dzeyi, yaanlan yer gibi deikenlerle iletiim becerileri
arasnda bir ilikinin olup olmad aratrlmtr.
Anahtar Kelimeler: letiim, letiim Becerileri, Meslek Yksekokulu rencileri

ANALYSIS OF VOCATIONAL SCHOOL STUDENTS


COMMUNICATION SKILLS: A FIELD STUDY
ABSTRACT

Communication is a system which form the basis of community, a technic that affect the behavior of individuals, a tool that enables
the orderly functioning of the organizational and administrative structure, a compulsory science in terms of social processes and an
art that necessary for social cohesion. Communication is the basis of both individual and organizational activities.
Aim of this study, determine what is the level of communication skills of students who studying in vocational schools providing
education in order to meet the needs qualified staff of the business community. In the study, relationships between communication
skills and variables such as gender, age, income level, program, grade level, educational level of mother and father and residential
is investigate.
Keywords: Communication, Communications Skills, Vocational School Students

GR:
Bireyler hem sosyal hayatta hem de i hayatlarnda srekli
olarak bakalaryla iletiim halindedir. letiimin salkl ve etkili bir ekilde kurulabilmesi iin iletiim becerileri iyi durumda
olmaldr.
letiim szc, latince kkenli bir szck olan ve ortak
klma anlamna gelen communicare fiilinden tretilen (Bakan ve Bykbee, 2004:3), communication kelimesinin
dilimizdeki karl olarak kullanlmaktadr. Sosyal bir varlk
olan insan, doas gerei yaamn dier insanlarla beraber topluluk halinde srdrr. Dier insanlarla birlikte yaamak ve
ibirlii yapmak insanlarn birbirlerini tanmalar, birbirleriyle anlamalar, duygu dnce ve fikirlerini paylamalaryla
gereklemektedir. te tm bunlar salayan, insanlar birbirlerine balayan ve gelimelerine katkda bulunan en nemli
etkileim sreci iletiimdir. (Tevrz vd.1999). nsanlarn birbirleri ile anlama sreci olan iletiimle ilgili yaplan tanmlar ok
eitli ve farkldr. letiim, konuan ve dinleyen kiinin, gd,
alg, eilim ve tutumlarndan oluan, , insan davrannn olduka karmak bir ekli olarak ifade edilmektedir (Durukan
ve Maden,2010:60). letiim, insanlarn toplu halde yaamaya
balamalarndan itibaren toplumsal etkileimlerde rol oynayan sembolik mesajlarn karlkl olarak ulatrlmasyla, baz
anlamlar aralarnda paylamalar srecidir (Durgun,2006:119)
*Do. Dr., KS. BF ,letme Blm
**r .Gr., OK. Bahe Meslek Yksekokulu

80

nsanlararas iletiim, bilgi, dnce, duygu, tutum ve kanlarla,


davran biimlerinin kaynak ile alc arasndaki bir ilikileme
yoluyla bir insandan (insanlardan) dierine (dierlerine)
aktarlmas srecidir (Yksel, 2007:9).
letiim gerek bireysel gerekse rgtsel bazda her faaliyetin temelini oluturur. rgt asndan ele alndnda, iletiim insan
vcudunu meydana getiren tm organlar arasndaki iletiimi
salayan sinir sistemi gibi, birimler arasndaki bilgi, veri ve
anlay aktarmna hizmet eden yatay ve dikey kanallarn
oluturulmasn ifade eder (imek, 2007:204). letiimin
en nemli etkilerinden biri ise koordinasyon zelliidir.
rgtlerin ileyiindeki faaliyetler dikkate alndnda koordinasyonun ve iletiimin ok nemli etkilere sahip olduu
grlr (Eroluer,2011:122). letme yneticisi, bakalarna i
yaptrmak suretiyle amalara ulamaya alan kii olduuna
gre, onun baars ve iinde faaliyet gsterdii rgtn etkinlii
zerinde rol oynayan en nemli etkenlerden biri iletiim srecidir (imek vd.,2008:70). Meslek Yksekokullarnda renim
gren rencilerin mezuniyet sonras kamu ve zel sektre ait
rgtlerde eitli grevler stlenecekleri gz nne alndnda
iletiim becerilerinin gelimi olmas mesleki baarlar iin
nemli bir basamak oluturacaktr.
Beceri szc, Trk Dil Kurumunun Byk Trke szlnde
kiinin yatknlk ve renime bal olarak bir ii baarma ve bir
ilemi amaca uygun olarak sonulandrma yetenei, maharet
olarak tanmlanmaktadr. Pek ok beceri iin temel oluturan
iletiim becerileri szel olan ve olmayan mesajlara duyarllk,

Meslek Yksekokulu rencilerinin letiim


Becerilerinin ncelenmesi: Bir Alan Aratrmas (80 - 85)

etkili olarak dinleme ve etkili olarak tepki verme biiminde


zetlenebilmektedir (Baker ve Shaw, 1987; aktaran Korkut,2005:143).
Sosyal beceriler arasnda kabul edilen iletiim becerileri, birbiri
ile ilikili olan empati, szl ve szsz iletiim, dinleme becerisi,
doru geri ileti verme, beden dili kullanma gibi bir dizi beceriyi
iinde barndrmaktadr (zerba vd.,2007:125 ).
letiim becerileri gelimi olan bireyler, kendilerini dier bireylere doru ifade edebilme ve onlar doru anlama imkan
bulacaktr (Gln ve Karc, 2010:124). Kiinin meslei ne olursa olsun, iyi iletiim becerisine sahip olmas mesleki baarsnn
n kouludur.

2.

Aratrmann Amac, Yntem,


Bulgular ve Yorum

2.1.Aratrmann Amac
Bu almann genel amac, meslek yksekokullarnda renim
gren rencilerin iletiim beceri dzeylerinin ne olduunu
saptamaktr. Aratrmaya katlan rencilerin; cinsiyet, ya, gelir dzeyi, program, snf seviyesi, anne ve baba eitim dzeyi,
yaanlan yer gibi deikenlerle iletiim becerileri arasnda bir
ilikinin olup olmad aratrlmtr.
2.2.Aratrmann Yntemi

Aratrma Osmaniye Korkut Ata niversitesi Bahe
Meslek Yksekokulunun farkl programlarnda renim gren
rencilerin iletiim becerilerini eitli deikenler asndan
karlatran bir almadr.

Aratrmann rneklemini letme Ynetimi, Muhasebe ve Vergi Uygulamalar, Bilgisayar Programcl,
Kimya Teknolojisi ve Gda Teknolojisi programlarnda 20112012 retim ylnda renim gren 1. ve 2. snf rencileri
oluturmaktadr. Aratrmaya katlan renci says 257dir.
Aratrmada kullanlan anket formunun ilk blmnde,
karlatrmal analizlerde kullanmak zere rencilere cinsiyet, ya, gelir dzeyi, anne ve babann eitim dzeyi, yaanlan
yer gibi demografik deikenlerini tespit etmeye ynelik sorular yneltilmitir. kinci blmde ise, bireylerin iletiim becerilerini nasl algladklarn deerlendirmek amacyla Korkut
(1996) tarafndan gelitirilen letiim Becerileri Deerlendirme
lei (BD) kullanlmtr. BD; her zamandan hibir
zamana kadar derecelendirilmi, 5li likert tipi bir lektir. Toplam 25 anlatmdan olumakta olan lekte puann fazla olmas
bireylerin iletiim becerilerini olumlu ynde deerlendirdiklerini
yanstmaktadr.
Aratrmada elde edilen verilerin analizi, SPSS 16 (Statistical
Packages for Social Sciences) program kullanlarak yaplmtr.
Verilerin istatistiksel deerlendirilmesinde frekans analizi ve korelasyon testleri kullanlmtr. statistiksel analizlerde anlamllk
dzeyi p<0.05 olarak seilmitir.
2.3. Bulgular Ve Yorum

Bu blmde ilk olarak, anket katlmclarna ait demografik deikenlerin dalmlar say ve yzdelerle tablolar
eklinde verilecektir. Daha sonra BD sonular anket
katlmclarnn demografik deikenlerine gre verilip, demografik deikenlere gre iletiim becerilerinin farkllap
farkllamadn test etmek amac ile gerekletirilen analiz

sonular sunulacaktr.

Anketin gvenilirlii ve ankete katlan rencilerin sorulara verdikleri cevaplarn i tutarlln lmek amacyla gvenilirlik analizi yaplm ve i tutarlklk katsays (Cronbachs
Alpha) 0.78 olarak bulunmutur. Cronbachs Alpha deerinin
sosyal bilimler aratrmalarnda 0.70in zerinde olmas istenmektedir (Kzgn, 2009:105). Bu sonuca gre anketin gvenilirlik derecisinin yksek olduu kabul edilebilir.
Ankete katlan rencilerin cinsiyete gre dalm Tablo 1.de
verilmitir. Tablo incelendiinde ankete katlan 257 renciden
%61,9unun (159 kii) bayan, %38,1inin (98 kii) ise erkek
olduu grlmektedir.
Tablo 1. rencilerin Cinsiyete Gre Dalm
Cinsiyet

Frekans (N)

Yzde (%)

Bayan

159

61,9

Erkek

98

38,1

Toplam

257

100

Ankete katlan rencilerin ya gruplarna gre dalm Tablo 2. de verilmitir. Tablo incelendiinde ankete katlan 257
renciden %56,8inin (146 kii) 19-20 ya aralnda olduu
grlmektedir.
Tablo 2. rencilerin Ya Gruplarna
Gre Dalm
Ya Gruplar
18 ve alt
19-20
21-22
23 ve st
Toplam

Frekans (N)
29
146
64
18
257

Yzde (%)
11,3
56,8
24,9
7,0
100

Ankete katlan rencilerin anne eitim dzeylerine gre


dalm Tablo 3. de verilmitir. Tablo incelendiinde ankete
katlan 257 renciden %88,7sinin (228 kii) annelerinin
ilkretim dzeyinde eitim alm olduklar grlmektedir.
Tablo 3. rencilerin Anne Eitim Dzeylerine
Gre Dalm
Anne Eitim
Dzeyi
lkretim
Lise
nlisans
Lisans
Toplam

Frekans (N)

Yzde (%)

228
26
2
1
257

88,7
10,1
0,8
0,4
100

Ankete katlan rencilerin baba eitim dzeylerine gre


dalm Tablo 4. de verilmitir. Tablo incelendiinde ankete katlan rencilerin babalarnn %63,4nn (163 kii)
ilkretim dzeyinde, %32,3nn (83 kii) lise dzeyinde
eitim alm olduklar grlmektedir.
81

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Tablo 4. rencilerin Baba Eitim Dzeylerine


Gre Dalm

Baba Eitim
Dzeyi
lkretim
Lise
nlisans
Lisans
Toplam

Frekans (N)

Yzde (%)

163
83
6
5
257

63,4
32,3
2,3
1,9
100

Ankete katlan rencilerin Tablo 3. ve 4te verilen anne-baba


eitim dzeyi oranlarna bakldnda ilkretim dzeyinde
renim oranlarnn yksek olduu, yksekrenim dzeyinde
renim grenlerin orannn ise dk olduu gzlenmektedir.
Tablo 5te ankete katlan rencilerin kendilerinin ve ailelerinin
algladklar gelir dzeyleri verilmitir. Tablo incelendiinde
rencilerin gelir dzeyi alglamalarna gre %27,2sinin (70
kii) alt gelir, %70inin (180 kii) orta gelir ve %2,7sinin (7
kii) ise st gelir dzeyinde olduklar grlmektedir.
Tablo 5. rencilerin Gelir Dzeylerine Gre Dalm
Gelir Dzeyi
Alt
Orta
Yksek
Toplam

Frekans (N)
70
180
7
257

Yzde (%)
27,2
70,0
2,7
100

Tablo 6da ankete katlan rencilerin aileleri ile birlikte yaadklar yere gre dalmlar verilmitir. Tablo
incelendiinde rencilerin %31,9unun (82 kii) ky-kasaba,
%40,1inin (103 kii) kk ehir ve %28inin (72 kii) byk
ehirlerde yaadklar grlmektedir.
Tablo 6. rencilerin Gelir Dzeylerine Gre Dalm
Yaanlan Yer
Ky-Kasaba
Kk ehir
Byk ehir
Toplam

Frekans (N)
82
103
72
257

Yzde (%)
31,9
40,1
28,0
100

Ankete katlan Bahe Meslek Yksekokulu rencilerinin programlara gre dalmlar Tablo 7de verilmitir. Ankete katlan
rencilerin %21,8i letme Ynetimi, % 22,2si Muhasebe
ve Vergi Uygulamalar, %18,7si Bilgisayar Programcl,
%17,9u Kimya Teknolojisi ve %19,5i Gda Teknolojisinde
renim grmektedir.
Tablo 7. rencilerin Programlara Gre Dalm
Program Ad
letme Ynetimi
Muhasebe ve Vergi
Uygulamalar
Bilgisayar
Programcl
Kimya Teknolojisi
Gda Teknolojisi

Toplam

82

Frekans (N)
56
57

Yzde (%)
21,8
22,2

48

18,7

46
50

17,9
19,5

257

100

Tablo 8de ankete katlan rencilerin snflar gre dalmlar


verilmitir. Tablo incelendiinde rencilerin %54,1inin (139
kii) 1.snfta, %45,9unun (103 kii) ise 2.snfta olduklar
renim grmekte olduklar grlmektedir.
Tablo 8. rencilerin Snflara Gre Dalm
Snf

Frekans (N)

Yzde (%)

1.Snf

159

61,9

2.Snf

98

38,1

Toplam

257

100

Ankete katlan rencilerin lekteki anlatmlarla ilgili deerlendirmelerinin aritmetik ortalamas 4,25 olarak
hesaplanmtr. Bu ortalamaya gre rencilerin iletiim beceri
dzeylerini yksek olarak algladklar sonucu karlmaktadr.
rencilerin BDde yer alan 25 anlatma verdikleri puanlarn
aritmetik ortalamas alnarak yaplan genel deerlendirmede
cinsiyet deikeninin rencilerin genel iletiim becerilerinde
anlaml bir farkllk ortaya karmad grlmtr. Ancak
BDde yer alan 25 anlatma bayan ve erkek rencilerin yapt
deerlendirmeler tek tek incelendiinde, baz anlatmlarda
anlaml farkllklar gzlenmitir. nsanlara gerektiinde yardm
etmekten holanrm anlatmnda bayan ve erkek renciler
arasnda anlaml bir farkllk grlmtr (p=0,029;p<0,05). Tablo 9da da grlecei gibi bayan rencilerin erkek rencilere
gre daha yardmsever olduklar sonucuna ulalmaktadr.
Tablo 9.
nsanlara gerektiinde yardm etmekten
holanrm anlatm ile cinsiyet ilikisi
nsanlara gerektiinde yardm etmekten holanrm
Cinsiyet

Her
Genel- Bazen
zaman likle

Nadiren

Hibir
zaman

Toplam

Bayan

108
(67,9)

43
7
(27,04) (4,40)

1
(0,62)

159

Erkek

58
(59,2)

30
(30,6)

5(5,1)

3
(3,06)

2
(2,04)

98

Toplam

166
(64,6)

73
(28,4)

12
(4,6)

4
(1,6)

2
(0,8)

257

Korelasyon Analizi
Deer
Pearsons R

-,137

P
,029

BDde yer alan Yaadm olaylardaki cokuyu her halimle


bakalarna iletebilirim anlatmnda da bayan ve erkek renciler
arasnda anlaml bir farkllk grlmtr (p=0,036;p<0,05).
Tablo 10.da da grlecei gibi bayan rencilerin yaadklar
olaylardan duyduklar cokuyu paylamada erkek rencilere
gre daha baarl olduklar sonucuna ulalmaktadr.

Tablo 10. Yaadm olaylardaki cokuyu her halimle


bakalarna iletebilirim anlatm ile cinsiyet ilikisi
Yaadm olaylardaki cokuyu her halimle
bakalarna iletebilirim
Cinsiyet

Bayan
Erkek
Toplam

Her
Genel- Bazen Na- Hibir Toplam
zaman likle
diren
49
39
7
3
159
61
(30,8)
(24,5)
(4,4)
(1,9)
(38,4)
30
(30,6)
91
(35,4)

26
(26,5)
75
(29,2)

28
12
(28,5) (12,2)
67
19
(26,1) (7,4)

2
(2,04)
5
(1,9)

98
257

Deer
-,131

,036

Tablo 11. nsanlara kars scak bir ilgi duyarm anlatm


ile ya ilikisi
nsanlara kars scak bir ilgi duyarm
Ya
Her Genel- BaNa- Hibir ToGruplar zaman likle
zen
diren zaman plam
7
14
5
3
0
29
18 ve alt
(24,1) (48,3) (17,2) (10,3)
54
60
24
6
2(1,4) 146
19-20
(37,0) (41,1) (16,4) (4,1)
34
20
8
2
0
64
(53,1) (31,3) (12,5) (3,1)
21-22

Toplam

9
(50,0)

6
(33,3)

1
(5,5)

1
(5,5)

1
(5,5)

18

104
(40,5)

100
(38,9)

38
(14,7)

12
(4,7)

3
(1,2)

257

Korelasyon Analizi

Pearsons R

Arkadalarmla beraberken
kendimi rahat hissedebilirim

rencilerin BDde yer alan 25 anlatma verdikleri puanlarn


aritmetik ortalamas alnarak yaplan genel deerlendirmede ya
deikeninin rencilerin genel iletiim becerilerinde anlaml
bir farkllk ortaya karmad grlmtr. Ancak BDde
yer alan 25 anlatmla ilgili olarak yaplan deerlendirmeler
incelendiinde, baz anlatmlarda ya gruplarna gre anlaml
farkllklar gzlenmitir. nsanlara kars scak bir ilgi
duyarm anlatmnda ya gruplar arasnda anlaml bir farkllk
grlmtr (p=0,037;p<0,05). Tablo 11de grlecei gibi
rencilerin ya ortalamas ykseldike insanlara kar daha
scak bir ilgi duyduklar sonucuna ulalmaktadr.

23 ve
st

rencilerin BDde yer alan 25 anlatma verdikleri puanlarn


aritmetik ortalamas alnarak yaplan genel deerlendirmede
gelir dzeyi deikeninin rencilerin genel iletiim becerilerinde anlaml bir farkllk ortaya karmad grlmtr.
Ancak BDde yer alan 25 anlatmla ilgili olarak yaplan
deerlendirmeler gelir dzeyleri asndan incelendiinde,
Arkadalarmla beraberken kendimi rahat hissedebilirim
anlatmnda gelir gruplar arasnda anlaml bir farkllk
grlmtr (p=0,011;p<0,05). Gelir gruplar arasnda yaplan
korelasyon testlerinde st gelir grubuna mensup rencilerin
oran %2,7 (7 renci) olduundan bu grupta yer alan renciler
orta gelir grubuna dahil edilerek hesaplama yaplmtr. Tablo
12den de grlecei gibi rencilerin gelir dzeyi ykseldike
arkadalar ile beraberken kendilerini daha rahat hissetleri sonucuna ulalmaktadr.
Tablo 12. Arkadalarmla beraberken kendimi rahat hissedebilirim anlatm ile gelir dzeyi ilikisi

Korelasyon Analizi

Pearsons R

Meslek Yksekokulu rencilerinin letiim


Becerilerinin ncelenmesi: Bir Alan Aratrmas (80 - 85)

Deer

,130

,037

Ya
Her Genel- BaNa- Hibir ToGruplar zaman likle
zen diren zaman plam
24
26
17
2
1
70
Alt
(34,3) (37,1) (24,3) (2,9)
(1,4)
91
68
24
2
2
187
Orta
(48,6) (36,4) (12,8) (1,1)
(1,1)
115
94
41
4
3
257
Toplam
(44,7) (36,6) (16,0) (1,5)
(1,2)
Korelasyon Analizi

Pearsons R

Deer

,159

,011

BDde yer alan Yaadm olaylardaki cokuyu her halimle bakalarna iletebilirim anlatmnda da alt ve orta gelir gruplarndaki renciler arasnda anlaml bir farkllk
grlmtr (p=0,029; p<0,05). Tablo 13.de grld gibi orta
gelir grubundaki rencilerin alt gelir grubuna gre yaadklar
olaylardan duyduklar cokuyu paylamada daha baarl
olduklar sonucuna ulalmaktadr.
Tablo 13. Yaadm olaylardaki cokuyu her halimle
bakalarna iletebilirim anlatm ile gelir dzeyi ilikisi
Yaadm olaylardaki cokuyu
her halimle bakalarna iletebilirim
Ya
Her Genel- BaNa- Hibir ToGruplar zaman likle
zen diren zaman plam
20
17
24
7
2
70
Alt
(28,6) (24,3) (34,3) (10,0) (2,8)
71
58
43
12
3
187
Orta
(38,0) (31,0) (23,0) (6,4)
(1,6)
91
75
67
19
5
257
Toplam
(35,4) (29,2) (26,1) (7,4)
(1,9)

83

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Arkadalarmla beraberken
kendimi rahat hissedebilirim

Korelasyon Analizi

Pearsons R

Deer

,136

,029

rencilerin BDde yer alan 25 anlatma verdikleri puanlarn


aritmetik ortalamas alnarak yaplan genel deerlendirmede,
aileleri ile birlikte yaadklar yer deikeninin rencilerin
genel iletiim becerilerinde anlaml bir farkllk ortaya
karmad grlmtr. Ancak BDde yer alan 25 anlatmla
ilgili olarak yaplan deerlendirmeler yaanlan yer asndan
incelendiinde, Dndklerimi istediim zaman anlalr
biimde ifade edebilirim anlatmnda anlaml bir farkllk
grlmtr (p=0,001;p<0,05). Tablo 14te de grlecei gibi
byk ehirlerde yaayan rencilerin ky-kasaba ve kk
ehirlerde yaayan rencilere oranla dndklerini istedikleri zaman anlalr biimde ifade edebildikleri sonucuna
ulalmaktadr.
Tablo 14. Dndklerimi istediim zaman anlalr
biimde ifade edebilirim anlatm ile yaanlan yer ilikisi
Dndklerimi istediim zaman
anlalr biimde ifade edebilirim
Yaanlan
Yer

Yaanlan
Yer

Her
zaman

Genellikle

Bazen

Nadiren

KyKasaba

29
(35,4)

33
(40,2)

17
(20,7)

2
(2,4)

1
(1,3)

82

Kk
ehir

53
(51,5)

30
(29,2)

16
(15,5)

2
(1,9)

2
(1,9)

103

33
(45,8)

31
(43,1)

8
(11,1)

72

115
(44,7)

94
(36,6)

41
(15,9)

4
(1,6)

3
(1,2)

257

Byk
ehir

Toplam

Hibir Tozaman plam

Korelasyon Analizi

Pearsons R

Deer

,131

,035

Meslek Yksekokulu rencilerinin renim grdkleri programlar gre iletiim becerileri asndan anlaml bir farkllk
grlmemitir. rencilerin renim grdkleri programda
bulunduklar snf asndan yaplan analizlerde de herhangi bir
farklla rastlanmamtr.

Her zaman

Genellikle

Bazen

Nadiren

Hibir
zaman

Toplam

KyKasaba

28
(34,1)

31
(37,8)

20
(24,4)

2
(2,4)

1
(1,3)

82

Kk
ehir

43
(41,8)

40
(38,8)

18
(17,5)

2
(1,9)

103


rencilerin anne ve babalarnn eitim seviyesi ile sahip olduklar iletiim becerileri arasnda da anlaml bir farklla
rastlanmamtr.

42
(58,4)

23
(31,9)

6
(8,3)

1
(1,4)

72

SONU

113
(44,0)

94
(36,6)

44
(17,1)

5
(1,9)

1
(0,4)

257

Byk
ehir

Toplam

Korelasyon Analizi

Deer
Pearsons R

215

P
,001

BDde yer alan Arkadalarmla beraberken kendimi rahat hissedebilirim anlatm ile yaanlan yer arasnda anlaml
bir farkllk gzlenmitir. (p=0,001;p<0,05). Tablo 15te de
grlecei gibi rencilerin yaadklar yer kyden kente doru
deitike arkadalar ile beraberken kendilerini daha rahat
hissetleri sonucuna ulalmaktadr.
Tablo 15. Arkadalarmla beraberken kendimi rahat hissedebilirim anlatm ile yaanlan yer ilikisi

84

Osmaniye Korkut Ata niversitesi Bahe Meslek


Yksekokulunda renim gren rencilerin iletiim becerilerinin incelendii almada, rencilerin kullanlan lekteki anlatmlarla ilgili deerlendirmeleri iletiim becerilerini iyi
olarak algladklarn gstermektedir.
Bahe Meslek Yksekokulunda mevcut bulunan programlarda
renim gren renciler arasnda iletiim becerileri asndan
herhangi bir farkllk grlmemitir. rencilerin snf seviyelerine gre de iletiim becerileri arasnda farkllk grlmemitir.
rencilerin byk bir ounluunun anne-babalarnn eitim
dzeylerinin ilkretim dzeyinde olduu grlmektedir.
rencilerin ailelerinin eitim dzeyleri ile iletiim becerileri
arasnda farkllk grlmemitir.
Gelir dzeyleri asndan yaplan analizlerde orta gelir grubuna
mensup rencilerin alt gelir grubuna gre arkadalaryla beraberken kendilerini daha rahat hissettikleri ve yaadklar olaylardaki cokuyu bakalarna iletebildikleri sonucuna ulalmtr.
rencilerin aileleriyle birlikte yaadklar yere gre yaplan
analizlerde kentlerde yaayan rencilerin ky veya kasabada
yaayan rencilere gre dndklerini anlalr biimde ifade
edebildikleri ve arkadalaryla beraberken kendilerini daha rahat
hissettikleri sonucuna ulalmtr.

Meslek Yksekokulu rencilerinin letiim


Becerilerinin ncelenmesi: Bir Alan Aratrmas (80 - 85)

Ya deikenine gre yaplan analizlerde 21 yandan byk


olan rencilerin insanlara kars scak bir ilgi duyduklar sonucuna ulalmtr.

Demiray,Ankara, Pegem Yaynclk.

Cinsiyete deikenine gre yaplan analizlerde bayan


rencilerin erkeklere oranla daha yardmsever olduklar ve
yaadklar olaylardaki cokuyu bakalarna daha kolay iletebildikleri sonucuna ulalmtr.
Meslek Yksekokullarnda letme Ynetimi, Muhasebe ve
Vergi Uygulamalar programlarnda Bro Ynetimi ve letiim
Teknikleri dersi, Bilgisayar Programcl programlarnda ise
Genel ve Teknik letiim dersi verilmektedir. Kimya Teknolojisi ve Gda Teknolojisi programlarnn mfredatlarnda ise
iletiim ile ilgili herhangi bir ders bulunmamaktadr. Meslek
Yksekokullarndaki tm programlarda iletiim ile ilgili bir ders
okutulmas rencilerin iletiim becerilerinin gelitirilmesinde
fayda salayacaktr.

KAYNAKA
BAKAN, smail ve BYKBEE, Tuba (2004), rgtsel
letiim le Tatmini Unsurlar Arasndaki likiler:Akademik
rgtler in Bir Alan Aratrmas, Akdeniz ..B.F. Dergisi,
Say:7, ss.1-30.
DURGUN, Serpil (2006). rgtsel letiim ve rgt Kltr,
Yznc Yl niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, Cilt.3,Say.2,
Aralk, ss.112-132
DURUKAN, Erhan ve MADEN, Sedat (2010). Trke
retmenlerinin letiim Becerileri zerine Bir Aratrma, Sosyal Bilimler Aratrmalar Dergisi, Say.1, ss.59-74
EROLUER, Kemal (2011), rgtsel letiim ile Tatmini
Unsurlar Arasndaki likiler: Kuramsal Bir nceleme, Ege
Akademik Bak Dergisi, c.11,s.1, ss.121-136.
GLN, Sirel ve KARCI, Yasemin (2010), letiim Meslek
Lisesi rencilerinin letiim Beceri Dzeylerinin ncelenmesi
(Ankara l rnei), letiim Kuram ve Aratrma Dergisi,
say.31, ss.123-140.
KIZGIN, Yldray (2009), Tketicilerin Kredi Kart Marka
Tercihlerinin Kmeleme Analizi ile ncelenmesi:Mula rnei
Celal Bayar niversitesi S.B.E. Dergisi, cilt.7, say.2, ss.93-110.
KORKUT, Fidan (1996), letiim Becerilerini Deerlendirme
leinin Gelitirilmesi: Gvenirlik ve Geerlik almalar,
Psikolojik Danma ve Rehberlik Dergisi, 2(7), ss.18-23.
KORKUT, Fidan (2005), Yetikinlere Ynelik letiim Becerileri Eitimi, Hacettepe niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi,
28, ss.143-149
ZERBA, Mehmet A. BULUT, Mehmet USTA, Erturul
(2007), retmen Adaylarnn Algladklar letiim Becerisi
Dzeylerinin ncelenmesi, Ahi Evran niversitesi Krehir
Eitim Fakltesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Say 1, ss.123-135
MEK, erif - ELK, Adnan - AKGEMC, Tahir (2008),
letme Becerileri Grup almas, Ankara, Gazi Kitabevi.
MEK, erif (2007), Ynetim ve Organizasyon, Konya, Adm
Matbaaclk.
TEVRZ, Suna - ARTAN, nci - BOZKURT, Tlay (1999),
Davranlarmzdan Semeler (rgtsel Yaklam), Beta
Yaynlar, stanbuldan aktaran lhsan Yiit (2004), rgtsel letiim Asndan Biliim Teknolojileri ve Bir Uygulama,
Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Marmara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, stanbul.
TUTAR, Hasan (2009), rgtsel letiim, Ankara, Sekin
Yaynevi.
YKSEL, Haluk, A., (2007), Genel letiim, Ed.Uur

85

SOSYAL SORUMLULUK AISINDAN EVRE MUHASEBES VE


EVRE MUHASEBESNE HOMO EKONOMKUS BR BAKI
Ahmet TERZ*
ZET

Muhasebenin temel kavramlarndan ilki kabul edilen sosyal sorumluluk, muhasebecileri evreye kar duyarl olmaya ve tm toplumun -kendisinden sonraki nesiller de dahil- refahn dnmeye sevk etmitir. evre Muhasebesi, bu sorumluluun bir gerei olarak
ortaya kmtr. Modern anlamda iktisadn ideal insan Homo Ekonomikus (ktisadi nsan) ise ou aza tercih etmeyi, kar
maksimize ederken maliyetleri en aza indirmeyi ve kendi karn/faydasn her eyin zerinde tutmay ilke edinmitir. Bu makalede,
karn her eyin zerinde tutan Homo Ekonomikusun evre muhasebesine bak ele alnm, kanunlar ve denetim yoluyla evrenin
korunmas ve bu sayede srdrlebilir bir kalknmann salanmas gerektii sonucuna varlmtr.
Anahtar Kelimeler: evre Muhasebesi, Sosyal Sorumluluk, Homo Ekonomikus.

ENVIRONMENTAL ACCOUNTING IN TERMS OF SOCIAL RESPONSIBILITY


AND AN HOMOECONOMICUS OVERVIEW OF
ENVIRONMENTAL ACCOUNTING
ABSTRACT

The Social responsibility which is generally interpreted as the initial concept of accounting, requires accountants to be responsible for the environmental and the future of the next generations. Environmental accounting is the product of this responsibility. On
the other hand, Homo Economicus, the ideal human being of the modern economics, hes always pursued profit maximization, cost
minimization and keeping his own interest over the rest. This paper overviews the Homo Economicus approach to environmental
accounting. It concludes that environment should be protected through the law and the control and sustainable development should
be maintained.
Keywords: Environmental Accounting, Social Responsibility, Homo Economicus,

GR:
evre Muhasebesinin aklanmasndan nce, evre kavramndan
ne anlalmas gerektii zerinde durulmaldr. evre muhasebesi, evre kavramnn iyi tanmlanp, tanmlanan ereve ierisinde ortaya kan sorunlarn hissedilebilir bir dzeye ykselmesi ile ortaya kmtr. evresel sorunlarn tm ekolojik sistemi
tehdit eder dzeye gelmesiyle birlikte evre konusu dnya kamuoyunun gndemine gete olsa gelebilmi ve ekoloji, hukuk,
iktisat, tp, ynetim gibi bilim dallarnn konuya eilmelerinin
yan sra muhasebenin de konuyu kendi mant ierisinde ele
almasn gerekli klmtr (Krlolu ve Can, 1998 : 3).
evre Kavram
evre kavram ile ilgili farkl bak alaryla deiik
tanmlamalar yaplabilir. Bunlardan bazlar u ekildedir.
evre; insanlarn ve tm dier canllarn yaamlar sresince
birbirleri ile karlkl olarak ilikiler kurup etkileime girdikleri
fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kltrel ortam olarak
tanmlanabilir (Lazol, Mual ve Ycel, 2008: 57).
TDKdaki tanmla evre; Hayatn gelimesinde etkili olan doal,
toplumsal ve kltrel d faktrlerin btnldr (TDK, 2013).

*retim Grevlisi, Ardahan niversitesi,


BF letme Blm retim Eleman, Ardahan

86

En geni anlamyla evre; insan ve dier tm canl varlklar ile


birlikte doann ve doadaki insan yaps elerin btndr.
Buradaki tanmdan da anlalaca zere, bir doal bir de yapay evreden sz etmek mmkndr. Doal evre insan mdahalesine maruz kalmam ya da insan mdahalesinin snrl
kald ve henz deitiremedii tm doal varlklar ifade etmektedir. Yapay evreden kast ise, insanlk tarihindeki sosyal
ve ekonomik deiimler sresince, geni lde doal evreden
yararlanlarak, insan eli ile yaratlan tm deer ve varlklar
kapsamaktadr (Bakale, 2009: 3).
Tanmlamalardan da anlalaca zere, bahsi geen ayrm dikkate alndnda doal evrede doaya ya da doal varlklara bir
d mdahale olmad iin herhangi bir sorundan bahsetmek ok
mmkn deildir. Doal evreyle ilgili sorunlarn temelinde var
olan etken insandr. zellikle sanayilemenin yaygnlatrlmas
ve youm biimde kullanlmasyla birlikte evre sorunlar
nemli boyutlara ulamtr (Kurunel, Bykalvarc ve Alkan,
2006: 83).
evre le lgili Sorunlar ve Nedenleri
evreyle ilgili sorunlar ok eitli biimlerde karmza
kmaktadr. 19. yzyln son eyreinde balayan ve sonraki
yzyllarda iyice hz kazanarak devam eden sanayi devrimi; kar
maksimize etme, refah art, hzl kentleme, gecekondulama
ve sanayileme gibi kavramlar literatre kazandrmtr. Karn
en st seviyeye karlabilmesi iin doal kaynaklarn hesapsz
ve pervaszca kullanlmas, evreye verilen zararlarn gz ard

Sosyal Sorumluluk Asndan evre Muhasebesi ve


evre Muhasebesine Homo Ekonomikus Bir Bak (86 - 91)

edilmesi suretiyle elde edilen refah, yenilenemez kaynaklarn


ar kullanm ile salanan teknolojik geliim, kontrol edilemeyen youn gle beraber gelen ar nfus art ve plansz
ehirleme hem kr hem de kent toplumunun yapsn bozmutur
(zbirecikli, 1999: 53).
Sz konusu bu bozulma hava kirlilii, su kirlilii, toprak
kirlilii, grlt kirlilii, kimyasal kirlilik, manyetik kirlilik ve
k kirlilii gibi pek ok sorunu beraberinde getirmitir (etin,
2011: 13).
evreye Ait Sorunlarla lgili Ekonomik Yaklamlar
nsann hem bilimsel bilgiyi kullanmas hem de kendini artk
doann dnda kabul etmesinin temelinde Newtoncu Paradigma yatmaktadr. Bu paradigmann iki ana ilevi vardr. Birincisi, bilimsel bilgiyi kullanarak insan aydnlatma ve doadan
bamsz klma, ikincisi ise bilimsel uygulamalarla doaya
kar insan egemenliini salamaktr. 16. ve 17. yzyllarda ortaya kan bilim dallarnn hemen hepsi bu paradigmann ciddi
manada etkisinde kalmlardr. Dolaysyla, ekonomi bilimi de
iktisadi bymeyi, insan iradesinden bamsz, kendiliinden
gelien doal bir sre olarak grmtr. Newton mekaniinde
hareketi ynlendiren k sabitine denk gelecek ekilde, Adam
Smith de piyasalarn ileyii iin grnmez el teorisini ortaya
atmtr. Buna gre doal kaynaklar, rnler, para ve igc,
Newtoncu evrenin sonsuz uzayna benzer; yani snrsz bir pazar
iin hzla metalamaktadr. Bu mekanik gr ierisinde gelien
sanayi kapitalizmi, evre sorunlarna yol aan uygulamalar
balatmtr (Mutlu, 2007: 179).
nsanlk son yllarda bir yol ayrmna gelmitir. Ne pahasna
olursa olsun ekonomik byme diyen Homo Ekonomikuslar ile
nce evre diyen evreciler arasnda sert ve uzun tartmalar
yaanmtr. 1970lerle birlikte evre bilincinin artmas ve
evreci sivil toplum rgtlerinin glenerek, evreye ramen
kar anlay ile hareket eden gruplarn etkisini ksmen krmas
ile birlikte tartmalarn daha uzlamac bir zeminde yrtlmesi
salanmtr (Altnbay, 2007: 2).
evre ile iktisadi byme arasndaki dengenin salanabilmesi
iin uygulanmas istemiyle bir takm ekonomik yaklamlar ileri srlmtr. Bu yntemlerden en nemlisi Srdrlebilir
Kalknma Modelidir. Gnmzde uygulanan ya da henz zerinde tartlan yntem ve teknikler niteliklerine gre, sosyal
yntemler, hukuki yntemler, ekonomik ve teknik yntemler
olarak snflandrlabilir (Krlolu ve Can, 1998: 15).
1 - Srdrlebilir Kalknma
Ekonomik kalknma ve refah amalanrken, evrenin dengesinin
ve doann korunmas gerektii bilinci srdrlebilir kalknma
modelini dourmutur (Yldztekin, 2009, 368). Bu model iktisadi byme ile ekolojik dengeyi birlikte ele almaktadr.
Srdrlebilir kalknma modeli, toplumun refah artn sadece
ekonomik gelime olarak deil, ekonomik kalknma ve evre
korunmasn da ieren Toplam Gelime olarak grr (Snmez
ve Bircan, 2004: 482).
Bir lkede srdrlebilir kalknmann salanabilmesi ekonomik srdrlebilirlik, ekolojik srdrlebilirlik ve sosyal
srdrlebilirliin salanmas ile gerekletirilebilir. Yani
kuaklar aras kaynak kullanm etkinliine sahip srdrlebilir kalknma olgusu: doal sermayeyi tketmeyen, gelecek
kuaklarn da gereksinimlerini nemseyen ve sahip kan,
ekonomi ile eko-sistem arasndaki dengeyi gzeten ve ekolojik

adan srdrlebilir nitelikte olan bir ekonomik kalknmadr


(Bakale, 2009, 7).
2 - Eko - Kalknma
Eko - Kalknma, ekolojik ynden salkl kalknma stratejisi anlamna gelmektedir. Yerel ve blgesel kalknmann,
evrenin potansiyeli ile uyumunun olmas, doal kaynaklarn
uygun kullanmna titizlikle dikkat edilmesi ve uygulanmas
planlanan organizasyon ekillerinde ve teknolojik yeniliklerde
doal ekosistemlerin ve sosyo-kltrel yapnn bozulmamasna
zen gsterilmesi sonucunda salanabilecei varsaymna
dayanmaktadr. Eko - Kalknmann temelinde teknolojinin etkin
kullanm sonucunda, doal kaynaklarn da verimli bir biimde
kullanm yatmaktadr. Srdrlebilir kalknmayla aralarndaki
temel fark, Eko-Kalknmann, ekoloji ile teknoloji kavramlar
zerinde arlkl durmasdr (Alagz, 2004, 9-18).
3 - Fayda Maliyet Analizi
Fayda Maliyet Analizi, gerekletirilmesi dnlen bir
yatrmn ya da projenin topluma yansyacak fayda veya maliyetlerinin parasal dee dntrlmesi suretiyle, projenin
gerekletirilmesinin ne derece rasyonel olacann kararnn
alnmasnda ilgililere yardmc olan ve yol gsteren bir aratr
(Aymaz, 2009: 32).
Fayda Maliyet Analizi, gelimi ve gelimekte olan lkelerde
uygulanmas amalanan projelerin makro ekonomik politikalara
uygunluk derecesinin belirlenmesinde kullanlmaktadr. Analiz
yardmyla hem kamu sektrnn hem de zel sektrn planlanan yatrmlarnn etkinlik esasna gre kaynaklarnn tahsisi
ve uygulanabilir olup olmadklarna karar verilmektedir. Fayda
maliyet analizi sonucunda karar vericiler ve politika belirleyen
ilgililer sosyal refah ve dolaysyla sosyal fayday arttracak
projelerin tercih edilmesinde etkin bir karar verme arac elde
etmi olacaklardr (Ergen, 2008: 116-117).
4 - evre Etki Deerlendirmesi Yntemi
Bu yntem, Gerekletirilmesi planlanan yatrmlarn ya da
projelerin evrede oluturabilecek olumlu ya da olumsuz etkilerinin tespit edilmesinde, ortaya kabilecek olumsuzluklarn
nlenmesi veya zararn en aza indirilmesi iin alnacak nlemlerin, seilen yer ile teknoloji alternatiflerinin tespit edilerek
deerlendirilmesinde ve projelerin hayata geirilmesinde izlenmesi ve kontrolnde srdrlecek almalar iermektedir (TC
Orman Bakanl, 2009: 3).
evre etki deerlendirmesi yntemi; Proje, plan ve programlarn
evresel, sosyal ve ekonomik etkilerinin sistemli bir ekilde incelenmesini ngrmektedir. Planlanan bir yatrmn evrenin
yaanabilirlii zerindeki etkilerinin hesaplanmas yntemlerini iermektedir. Ayrca, bir projenin sonucunda ortaya kma
ihtimali olan her trl anlaml sosyal ve evresel etkilerin
deerlendirilmesidir. Tm bunlar ieren rapora ED raporu
denmektedir (Gler ve obanolu, 1994: 11).
ED raporu, evresel Etki Deerlendirme Teknikleri ve projenin evreye verecei atklarn karakteristikleri ve emisyon miktarnn tanmlanmas, projenin yaplaca evrenin
tanmlanmas, olabildiince saysal nedenlerle projenin neden
olabilecei her etkinin evre zerindeki etkilerinin tanmlanmas,
proje alternatiflerinin kyaslanmas ve btn evresel etkilerin
btnsellik ierisinde incelenerek nerilerin oluturulmas
aamalarn iermektedir. Deerlendirmede esas olan, gerek
evresel adan gerekse ekonomik adan en iyi alternatifi tespit
etmektir (Krlolu ve Can, 1998: 19-20
87

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Yasal Dzenlemeler ve Standartlar


Sanayilemenin byk bir hzla yaylmas ve iktisadi bymenin
biricik ama olarak grld 19. ve 20. yzylda, yaanlabilir
bir evre iin mutlak gerekli olan temiz su ve hava Homo
Ekonomikus asndan serbest mal olarak kabul edilmitir.
Daha fazla ekonomik byme ve daha fazla kar elde etmek iin
serbest mallarn adalar ve sonraki kuaklar dnlmeden
pervaszca kullanlmas bu kaynaklarn dnya genelinde ciddi
oranda kirlenmesine sebep olmutur. Bu durum evre ile ilgili
baz standartlarn ve yasal dzenlemelerin gerekliliini beraberinde getirmitir. lke baznda ve uluslararas bazda oluturulan
bu yasalar evre Hukukunu ortaya karmtr.
Ekonomik adan evre kirliliini dsallk olarak niteleyebiliriz. Dsallk; iktisadi faaliyetlerin piyasa d tm etkileridir. Daha geni bir ifadeyle dsallk; retici ya da tketicilerin
davranlarnn btn sonularna katlanmadklar ve retime ya
da tketime karar verilirken bakalar zerindeki etkileri dikkate
almadklar zaman ortaya kan bir olgudur ve bu dsallklarn
iselletirilmesi, kaynak dalmnda etkenliin salanmas
ve toplum refahnn arttrlmas iin bir takm kirlilik kontrol
aralar kullanlmaktadr. Bu aralar direkt ve endirekt kontrol
aralar olarak belirlenmektedir (Erken ve Uzay, 1991: 118).
Tablo 1. Kirlilii nleyen Dolayl ve Dolaysz Politikalar
Direkt (Dolaysz)
Aralar
Piyasaya Dayal
Tevikler
Ticari maksatl
permiler
Teminatn iadesi
sistemi
kame edilen
girdilere ve
girdilerdeki indirimlere verilecek
sbvansiyonlar
Ynlendirme ve
Kontrol
(Belirgin Kaynak
ve Aktarlmaz
Kotalar)
Hkmet retimi
veya Harcamalar

Vergilendirmeden
muaf tutma
103
Girdi - kt
vergileri ve
sbvansiyonlar

Emisyon Ynetmelikleri
Tehizat, ilem,
girdi ve kt ile
ilgili ynetmelikler
Arndrma,
Temizleme,
Atklarn Tanzimi,
Takviye ve Ajans
denekleri

Endirekt
(Dolayl)
Aralar
31,9
40,1
28,0

Muhasebenin temel ilkelerinden ilki olarak kabul edilen Sosyal


Sorumluluk; muhasebenin organizasyonunda, uygulamalarn
geree dntrlmesi aamasnda ve sonrasnda, retilen bilgilerin raporlanmasnda belirli ilgi ve kar gruplarnn deil tm
toplumun karlarnn gzetilmesi anlamnda kullanlmaktadr
(Kutlu, 2009: 7). Muhasebe ancak byle bir hassasiyet ierisinde
olursa verecei bilgiler tarafsz, adil ve geree uygun olabilecektir (Sevilengl, 2008: 22).
Burada bahsedilen sosyal sorumluluk, muhasebeden ok muhasebe kurallarnn icracs olan muhasebeciyi ilgilendirmektedir. nk yasal olarak gvence altna alnm birka
konu dnda, muhasebe ilemlerinin dzenlenmesi ve
deerlendirilmesi tmyle muhasebecinin bilgi, yetenek ve inisiyatifine kalmaktadr. Sosyal sorumluluk bilincinden uzak olan
bir muhasebeci meslek ahlak ile asla badamayacak ynelimler iine girerek btn toplumun karlarn zedeleyebilecektir.
Toplumun karlarn korumak adna yaplmas gerekenlerin
banda bu kavramn yasal dayanaklarla uygulanabilir hale getirilmesi gelmektedir (Srmen, 2012: 24).
evre Muhasebesi (Environmental Accounting)
Literatrde Yeil Muhasebe (Green Accounting) olarak da
kullanlan evre muhasebesinin farkl tanmlar olmakla birlikte en geni tanmyla; evresel kaynaklarn kullanm ve sz
konusu kaynaklarn kullanm sonunda doacak etkilerin muhasebesi olarak ifade edilmektedir (Krlolu ve Can, 1998: 54).
Literatrde evre muhasebesi ile ilgili yaplan baz tanmlar u
ekildedir;
evre muhasebesi, evre dzenlemesinden ya da yatrm ncesi,
sras ve sonrasnda uyulmas zorunlu evresel sorumluluklardan
dolay ortaya kan harcamalar gibi, evreye zg maliyetlerin
tanmlanmas ve raporlanmasdr (Boyd, 1998: 3).
evre muhasebesi, doann ekonomiye etkisini anlayabilmek
iin kullanlan nemli bir ara olarak kabul edilmektedir.
evre muhasebesi, doal kaynak kullanmlarnn sosyal refaha
katksn hesaplarken ayn zamanda kaynaklarn bozulmas ile
ortaya kan kirliliin tm topluma ykledii maliyeti de gstermektedir (IUCN, 2013: 1).

Teknolojik
Gelime

Kaynak: Krlolu ve Can, Age., s. 22.


Muhasebede Sosyal Sorumluluk Kavram ve evre Muhasebesi
letme ortaya koyduu faaliyetler nedeniyle iinde bulunduu
evreyi hem etkilemekte hem de o evreden etkilenmektedir.
Dolaysyla iletmelerin etki alanna giren tm evrelere kar
sorumlu olduklar aktr. letme ierisinde bir birim olarak
alan ve iletmenin mali nitelikli tm ilemlerini kayt altna
alarak sonular yorumlayarak raporlayan muhasebenin de ayn
evreye kar sorumluluklar vardr.
88

evre muhasebesi, yatrmlarn toplumun karlarn gzeterek


evreyle uyumlu bir ekilde gerekletirilmesini, etkin ve verimli evre koruma faaliyetlerinin srdrlebilmesini ve bunlarn
gzetilmesi suretiyle srdrlebilir kalknmann salanmasn
hedeflemektedir (Ministry of The Environmental, 2002).
evre muhasebesi mikro anlamda, genel muhasebe, raporlama,
denetim ve evresel ynetim muhasebesini iermektedir. Yani
evre iin gerekli olan muhasebenin tm alanlarn ihtiva etmektedir (Hamid, 2002: 6).
evre Muhasebesi; hem isel kullanclara hem de dsal
kullanclara bilgi salamak iin raporlar hazrlamaktadr. sel
kullanclar evre Ynetim Muhasebesi olarak da ifade edilebilir (Yakhou ve Dorweiler, 2004: 65).
Tablo 2de gsterildii zere evre muhasebesi farkl
balamda kullanlabilir (Environmental Protection Agency,
1995: 4);

Tablo 2. evre Muhasebesinin Kapsam ve


Uygulama Alanlar
evre Muhasebesi
Trleri
1. Milli Gelir Muhasebesi
2. Finansal Muhasebe
3.Ynetimsel veya
Ynetim Muhasebesi

Faaliyet Alan

lgili

Toplum

Dsal

irket

Dsal

irket, departman,
rn hatt ya da
sistem

sel

Kaynak: Environmental Protection Agency, an Introduction to Environmental Accounting as a Bussiness Management Tool: Key Concepts and Terms, Washington DC 1995,
s. 4.
Kirleten der
Trkiyede uygulanan kirleten der prensibi dorultusunda,
evre kirliliine sebep olan kurum ya da kiilerden gerekli
evre finansmann saland iddia edilebilir, ancak bu prensibin ne kadar anlalr olduu tartma konusudur. evre Kanununda: (3/3/1988 - 3416/1. md.) Kirlenmenin nlenmesi,
snrlandrlmas ve mcadele iin yaplan harcamalarn kirleten
tarafndan karlanmas esastr. Kirletenin kirlenmeyi durdurmak, gidermek ve azaltmak iin gerekli nlemleri almamas
veya bu nlemlerin yetkili makamlarca dorudan alnmas nedeniyle kamu kurum ve kurulularnca yaplan gerekli harcamalar
6183 sayl Amme Alacaklarnn Tahsil Usul Hakknda Kanun
hkmlerine gre kirletenden tahsil edilir. Ancak kirletenler,
kirlenmenin nlenmesi ve snrlanmas iin yaplan giderleri
deme ykmllnden sz konusu kirlenmeyi nlemek iin
gerekli her trl tedbiri aldklarn ispat etmek kaydyla kurtulabilirler denmektedir (evre Kanunu, 1983).
Bu kanun topran ya da suyun kirlenmesi durumunda ksmen
uygulanabilecektir, ancak hava kirliliinin ya da ses kirliliinin
maliyetleri nasl llecektir? Bu tip bir kirlenme karsnda
uzmanlar kirliliin bedelini nasl belirleyebileceklerdir? Ayrca
bu kanun paras olana kirletme hakkn da dolayl olarak vermektedir. Fayda maliyet analizi sonucunda, yapaca evre
yatrmlarnn deyecei cezadan daha ok olacan hesaplayan
bir homo ekonomikus, karn maksimize etmek ve rasyonel
davranmak adna kirliliin bedelini demeye raz olacaktr.
evreyi ilgilendiren tm faaliyetler doru ve gereki veriler ile tanmlanmad ve yaptrmlara esas tekil edecek
ekilde denetlenmedii srece evre konusunda istenen dzeye gelinemeyecei aktr. Trkiyenin ksa srede evresel
denetim politikasn gereki bir ekilde uygulamas gerekmektedir. Trafik polisinin ve trafik iaretlerinin olmad bir ortamda
trafik dzeninden bahsedilemeyecei gibi, Trkiyede mevcut
durumda gereki bir evresel denetimden bahsetmek mmkn
deildir (Derin, 2003: 4).
Homo Ekonomikus Nedir? Kimdir?
Modern iktisatta makbul insan, rasyonel/aklc davranan
insandr. Aklc olmaktan kast ise kendi ierisinde bir tutarlla
sahip ve hep daha fazlasn isteyen davranlar sergilemektir.
Homo Ekonomikus, kendisine sunulan frsatlara ilikin mevcut
bilgi ve dier kstlar altnda nceden belirledii olas en iyiye
ulamaya alan, ou aza tercih eden ve tercihlerinde tutarl

Sosyal Sorumluluk Asndan evre Muhasebesi ve


evre Muhasebesine Homo Ekonomikus Bir Bak (86 - 91)

olan bireyler eklinde tanmlanmaktadr.


ktisat derslerinde rencilere ssl szlerle anlatlan ve ideal insan tipi olarak sunulan homo ekonomikus, aslna faydasn maksimize ederken maliyetleri minimize etmeye alan, karlarn
her trl erdemin zerinde tutan, gereki bir dnya grne
sahip insan modelidir (Balolu, 2013). Onun en byk motivasyonu daha fazla kazanmaktr ve rasyonel olmaktr. Modern
iktisat, ekonomiyi renmeyi talep eden herkese ekonomik
insan modelini nermekte ve sistemi bu rasyonalite zerine kurmaktadr. Sermaye sahipleri, ellerinde biriken sermayeyi kullanrken ekonomik insan modelini rehber edinmekte,
dolaysyla daha fazla kar elde etmeye abalamaktadr.
Erdal M. nsal, yazm olduu ktisada Giri kitabnn ktisadi
Kararlarn Rasyonel Olmas bal altnda; ktisatlarn
insanlarn kendi iktisadi karlarna gre bir seim yaptklarn
kabul etmeleri, insanlarn bencil (selfish) olduunu varsaymalar
anlamna gelmez: (...) ktisadi kararlarn rasyonel olmas ile
yardmseverlik (altruism) arasnda bir eliki yoktur (nsal, 2011: 27-28) diyerek, bahsedilen homo ekonomikusun
aslnda bencil olmadn, herkes kadar karlarn koruyan bir
insan modeli olduunu vurgulamtr. Ancak nsal, pratikte
bencil olmadan homo ekonomikus olmann imknszlndan
bahsetmemitir. Gnmzde firmalarn karlarn artrma yntemleri kstldr. Klasik Kar = Fiyat - Maliyet modelinden hareket
edilecek olursa, kar arttrmann iki yolu ortaya kacaktr.
Birinci yol: Fiyat = Maliyet + Kar; Fiyat arttrmak suretiyle kar
maksimize etmektir. Bu yntemde piyasaya satlan rnlerin
fiyatyla oynanarak kar arttrlabilir. rnein; 10 liraya saylan
bir maln maliyeti 8 lira ise kar 2 lira olarak gerekleecektir.
Daha yksek bir kar elde edilmek isteniyorsa fiyatn 10 lirann
zerine karlmas yeterli olacaktr. Hedef kar 4 lira ise, fiyat 12
lira olarak belirlenecektir. Ancak kreselleen rekabet ortamnda
artk fiyat firmalar deil, piyasann kendisi belirlemektedir.
Firma, piyasann belirledii fiyatn zerinde bir fiyat belirlerse
mteri ve pazar kaybna urayacak, pazar gl rakiplerine
kaptracaktr. Bu durum firmann maliyetlerinin artmasna sebep
olacak ve hzl bir k srecine girecektir. Grld zere
gnmzde firma karllnn arttrlmas iin fiyat artrm pek
rasyonel bir yol grnmemektedir. Dolaysyla homo ekonomikus asla bu yolu tercih etmeyecektir.
kinci yol: Maliyet = Fiyat - Kar; Maliyetleri drmek suretiyle kar maksimize etmektir. Reat Karcolu, bu felsefeyi yerine getiren firmalarn stn rekabet gc elde edeceini syledikten sonra, global dnya pazarlarnda fiyat satclar deil
alclar (mteriler) belirlemekte olup, her zaman mterilerin
alabilecekleri fiyattan ve kalitede rnler sunan iletmeler
karlarn maksimize edeceklerdir (Karcolu, 2000: 2) vurgusunu yapmaktadr. Karcolunun da belirttii gibi, gnmz
piyasa koullarnda stn rekabet gcn elde etmek isteyen
homo ekonomikus, sadece maliyetlerle oynayabilecektir. Maliyet liderliini ele geiren firmalar hem pazar paylarn artracak
hem de karlarn maksimize edebileceklerdir.
Homo ekonomikus, kaliteden taviz vermeden maliyet liderliini
ele geirme hedefine ulaabilmek iin ciddi dzeyde bir maliyet azaltmna gitmelidir. Bunu baarmann en basit ve en
ok uygulanan yolu da evreye kar duyarsz olmak ve evre
yatrmlarndan mmkn olduunca kamaktr.
89

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Muhasebe Hileleri ve Homo Ekonomikusun Zaferi


Enron, Parmalat, Worldcom, Xerox gibi firmalarda yaanan
muhasebe skandallar, muhasebe ilkeleri ile yetitirilen muhasebecilerin homo ekonomikus karsnda sosyal sorumluluun
gereini yerine getiremediklerini gstermektedir. rnein Enron skandalnda irket, finansal tablolar araclyla karlarn
olduundan fazla gstermek suretiyle borlarn gizlemitir.
Denetim irketinin hazrlad raporda, Enronun kazanlarn
ykseltmek iin muhasebe kaytlarnda ok sayda karmak
ilem yapt tespit edilmitir. Dier yandan raporda denetim
irketi, kusurlu ilemleri tespit etmesine ramen irket hakknda
olumlu gr bildirmitir (zbirecikli, 2006: 13).
Telekomnikasyon sektrnde faaliyet gsteren Worldcom
irketi, masraf kalemlerini varlk hesaplarna aktarmak suretiyle
muhasebe hilesine bavurmutur (zbirecikli, 2006, 9).
Waste Management irket ise, finansal tablolarn yanl beyan
etmesine ramen irkete ait denetim raporlar olumlu gr
iermitir. Denetim irketi, gelirlerdeki %12lik yanll nemli grmediini beyan etmi ve SEC, deneti firmann mterisini
korumaya ynelik bu ilemleri grmezden gelmitir (Atmaca,
2012: 193).
Bahsi geen muhasebe skandallarnn ve daha birounun
gsterdii gerek udur: Homo Ekonomikus, kendi karlar
iin toplumun refahn hie sayabilir. Sosyal sorumluluk ile
yetitirilen ve onun gereini yapmaya alan muhasebeciler,
Homo Ekonomikusun iktisadi gc altnda ezilmekte ve toplumun refahn dnmektense patronunun karlarn n planda
tutmaktadr.
Rizede muhasebeciler zerine yaplan bir saha aratrmasnda
Muhasebeci, beklenenden fazla vergi kmas durumunda
mkellef firmay uyarmaldr ifadesini katlmclarn %69.40
doru bir ifade olarak grmtr (Terzi, 2010: 82). Bu durum
vergi mkelleflerinin, vermeleri gerekenin ok altnda bir tutarda vergi dediklerini gstermektedir. Aratrmaya gre bu sonu
yle yorumlanmtr; Trkiyenin vergi toplamadaki sknts
da gz nnde bulundurulursa, meslek mensuplarnn bu
tutumlarnn lke gelirinin dmesine, salkl bir vergilendirmenin salanamamasna, gelirlerin salkl toplanamamas
yznden adil bir gelir dalmn oluturulamamasna ve meslek
mensuplarnn itibarnn ok ciddi biimde sarslmasna yol
at sylenebilir (Terzi, 2010: 82).

SONU
Muhasebenin temel kavramlarndan ilki olan sosyal sorumluluk
gerei gelien evre muhasebesi, kii ya da kurumlarn deil
tm toplumun refahn arttrma dncesiyle oluturulmutur.
ktisatta ideal insan olarak karmza karlan, daha fazla kar,
daha dk maliyet ve her eyin daha fazlasn isteyen homo
ekonomikus, karn artrlmasndaki tek yolun maliyet azaltm
olduu bilinciyle hareket etmektedir. retim aamasna ortaya
kan eitli kirlilik trlerinin engellenmesi adna yaplacak
tm evresel yatrmlarn ek maliyet getirecei aktr. Bu durum ekonomik insann aklc yaklamna ters dmektedir.
Yatrmlarn toplumun karlarn gzeterek evreyle uyumlu bir
ekilde gerekletirilmesini, etkin ve verimli evre koruma faaliyetlerinin srdrlebilmesini ve bunlarn gzetilmesi suretiyle
srdrlebilir kalknmann salanmasn hedefleyen evre muhasebesi, homo ekonomikus iin nemli bir maliyet art demektir. ktisadi insan bak asyla, evre muhasebesi maliyet
90

artndan baka bir anlam ifade etmemektedir.


evre yasalar ile ilgili kan kanunlarn uygulanmas tm toplumun refah iin bir zorunluluktur. Homo ekonomikuslarn, inisiyatifine braklacak uygulamalar ya yarm yamalak olacaktr
ya da hi uygulanmayacaktr. evre muhasebesi uygulamalar
gerek belediyeler gibi kamu kurumlar gerekse zel sektr
iin zorunlu hale getirilmeli ve sk denetim ile uygulanrl
artrlmaldr.

KAYNAKA
ALAGZ, Mehmet (2004). Srdrlebilir Kalknma
Paradigmas, Seluk niversitesi Sosyal ve Ekonomik
Aratrmalar Dergisi, Y. 4, S. 8, s. 9-18.
ALTINBAY, Ali (2007). evresel Maliyetlerin Raporlanmas,
Akademik Bak, S. 11, s. 1-11.
ATMACA, Metin (2012). Muhasebe Skandallarnn nlenmesinde Kontrol Sisteminin Etkinletirilmesi, Afyon niversitesi
BF Dergisi, C. 14, S. 1, s. 191-205.
AYMAZ, Rukiye (2009). Isparta Antalya Burdur retim
letmelerinin evre Konularna ve evre Muhasebesine
Yaklamlarna likin Bir Aratrma, Yaymlanm Yksek
Lisans Tezi, Isparta: Sleyman Demirel niversitesi Sosyal Bilimler Enstits.
BALOLU, Filiz (2013). Ekonomik Olaylara Sosyolojik
Yaklam,
http://www.ekodialog.com/Makaleler/ekonomikolaylara-sosyolojik-yaklasim.html, Eriim: 01.05.2013.
BAKALE, Elif (2009). evre Muhasebesi ve Uygulamas,
Yaymlanm Yksek Lisans Tezi, stanbul: Marmara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits.
BOYD, James (1998). The Benefits of Improved Environmental Accounting: an Economic Framework to Identify Priorities,
Discussion Paper 98 - 49, Washington DC, s. 3.
ETN, Eray (2011). retim letmelerinin Sosyal Bir Sorumluluk Olarak evre Muhasebesine Verdikleri nem: Mersin Tarsus Organize Sanayi Blgesinde Faaliyet Gsteren retim
letmeleri zerinde Bir Uygulama, Yaymlanm Yksek
Lisans Tezi, Karaman: Karamanolu Mehmet Bey niversitesi
Sosyal Bilimler Enstits.
EVRE KANUNU (1983).Hekimler ve Tabip Odas Yneticileri
in Mevzuat, http://www.ttb.org.tr/mevzuat/?option=com_
content&view=article&id=49:vre-ka.., Eriim: 01.05.2013.
DERN, Orhan (2003). evre ve Srdrlebilir Kalknma Tematik Paneli Vizyon ve ngr Raporu, Ankara: Vizyon 2023, s.
1-64.
ENVIRONMENTAL Protection Agency (1995). an Introduction to Environmental Accounting as a Business Management
Tool: Key Concepts and Terms, Washington DC: Environmental Protection Agency.
ERGEN, Zuhal (2008). Kamu Kesimi Yatrm Projelerinin Deerlendirilmesinde Fayda - Maliyet Analizi Teknii ve
Trkiyede Uygulanabilirlii, ukurova niversitesi SBE Dergisi, C. 17, S. 2, ss. 115 - 132.
ERKEN, Uur ve Uyar, aban (1991). demek stemiyorsan
Kirletme, No: 39, YASED stanbul: Yaynlar.
GLER, aatay ve obanolu, Zakir (1994). evresel Etki
Deerlendirmesi, Birinci Bask, Ankara: TC Salk Bakanl
Salk Projesi Genel Koordinatrl.
HAMID, Mohammed A. Raouf A. (2002) Theoretical Framework for Environmental Accounting - Application on the Agyptian Petroleum Sector, Ninth Annual Conference of the Economic Research Forum, Cairo Egypt.

Sosyal Sorumluluk Asndan evre Muhasebesi ve


evre Muhasebesine Homo Ekonomikus Bir Bak (86 - 91)

IUCN The World Conservation Union (2013), Environmental


Accounting: What is t All About?, http://www.unpei.org/PDF/
budgetingfinancing/Environmental-accounting.pdf, Eriim Tarihi: 03.03.2013
KARCIOLU, Reat (2000). Stratejik Maliyet Ynetimi Maliyet ve Ynetim Muhasebesinde Yeni Yaklamlar, Erzurum: Aktif Yaynevi.
KIRLIOLU, Hilmi ve Can A. Vecdi (1998). evre Muhasebesi, Adapazar: Deiim Yaynlar.
KURUNEL, Fahri, Bykalvarc A. ve Alkan A.T. (2006).
Muhasebe Meslek Mensuplarnn evre Muhasebesi
Hakkndaki Grleri: Konya li zerinde Bir Aratrma,
Seluk niversitesi Karaman BF Dergisi, Y. 9, S. 11, s. 82-88.
KUTLU, Hseyin Ali (2009). Tekdzen Genel Muhasebe, Ankara: Nobel Yayn Datm.
LAZOL, brahim, Mual E. ve Ycel Y (2008). Srdrlebilir
Bir evre in evre Muhasebesi ve KOBlere Ynelik Bir
Aratrma, Muhasebe ve Finansman Dergisi, S. 38, s. 56-69.
MINISTERY of the Environmental (2002). Environmental
Accounting Guidelines, http://www.env.go.jp/en/policy/ssee/
eag02.pdf, Eriim Tarihi: 03.03.2013.
MUTLU, Ahmet (2007). Srdrlebilir Kalknma ve evre
Muhasebesi (I), Muhasebe ve Finansman Dergisi, S. 33, s. 178187.
ZBRECKL, Mehmet (1999). Ulusal Dzeyde ve Firma
Dzeyinde evre Muhasebesi - Hindistan rnei, Muhasebe
ve Finansman Dergisi, S. 4, s. 53-56.
ZBRECKL, Mehmet Bamsz Denetinin Mteri
Firmann Yolsuzluk Eylemi Karsndaki Tutumu: irket
Yolsuzluk Vakalar ve Yasal Dzenlemeler erevesinde Bir
nceleme, Muhasebe ve Denetime Bak Dergisi, Y. 5, S. 18,
s. 1-18.
SEVLENGL, Orhan (2008). Genel Muhasebe, 14. Bask, Ankara: Gazi Kitabevi.
SNMEZ, Feritah ve Bircan, Kamil (2004). letmelerin Sosyal Sorumluluu ve evre Sorunlarnda Ekonomik Yaklamlar,
Yaklam Dergisi, S. 133, Y. 12, s. 476-490.
SRMEN, Yusuf (2012). Muhasebe 1, Trabzon: Celepler
Matbaaclk.
TC evre Orman Bakanl (2009). ED Rehberi - Ocak
letmecilii ve Cevher Hazrlama - Zenginletirme Tesisleri,
Ankara.
TERZ, Ahmet (2010). Muhasebe Meslei ve Rizedeki Meslek
Mensuplarna Ynelik Bir Aratrma, Yaymlanm Yksek
Lisans Tezi, Erzurum: Atatrk niversitesi Sosyal Bilimler Enstits.
NSAL, Erdal M. (2011). ktisada Giri, Geniletilmi 3. Bask,
Ankara: maj Yaynclk.
YAKHOU, Mehenna and Vernon P. Dorweiler (2004). Environmental Accounting: an Essential Component of Business
Strategy, Business Strategy and the Environmental, No: 13.
YILDIZTEKN, hsan (2009). Srdrlebilir Kalknmada
evre Muhasebesinin Etkileri, Atatrk niversitesi SBE Dergisi, S. 13 (1), s. 367-390.
h t t p : / / w w w. t d k . g o v. t r / i n d e x . p h p ? o p t i o n = c o m _
gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.512fb356d57a55.274-2179,
Eriim: 17.04.2013

91

KAMU YNETMNDE BLG TOPLUMU


KAPSAMINDA LDERLK SORUNSALI
Altan DEMRBA*
Mustafa Kemal KTEM**

ZET

Kamu ynetiminin sosyal, psikolojik ve ekonomik evredeki deiimden etkilenmemesi mmkn deildir. Bilgi teknolojilerinden daha
ok yararlanlan gnmzde, kamu kurumlar gerektiinde iletme verimliliinde alabilmek iin organizasyonlarnda sre
ynetimini gerekletirmeli ve bilgiyi ynetecek etkin liderlerle deiimi, kurumu ve projeleri ynetmelidir. Kamuda tartlan
verimlilik gibi birok sorunun zm yollar dnldnde; ynetimde sergilenilen etkin liderlik uygulamalarnn, alanlar
yreklendirme ve organizasyon hedeflerine yneltme ynleriyle nemi ortaya kacaktr. Bilgi toplumunun kamu yneticisi; otokrasi
yerine demokrasiyi benimseyen, kurallar yerine politika belirleyen, geni bir vizyona sahip, taklitilik yerine yaratcl n plana
karan ve riski tehlikelerden kama deil de frsatlar bulma olarak yorumlayan anlayyla lider olabilir ve takm oluturabilir,
hizmet sunumunda vatanda memnuniyetini artrabilir. Yeni kamu ynetimi ve ynetiim kavramlarnn tartld gnmzde ileri
doru yapmak yerine doru ileri tespit edip yapmak nem kazanmaktadr. Bilgi toplumu erevesinde bilgiyi, deiimi ve organizasyonu ynetebilmek, doru ileri yapmak iin liderlik nemli bir aratr.
Anahtar Szckler: Kamu ynetimi, Bilgi toplumu, Liderlik, Kamu Ynetiminde Liderlik.

LEADERSHIP PROBLEMATIC WITH IN THE


SCOPE INFORMATION SOCIETY IN PUBLIC ADMINISTRATION
ABSTRACT

It is impossible for public administration not to be affected by the change of social, psychological and economic environment. The
information age, in which information technologies has been mostly utilized, forces public organizations to attain private sectorlike efficiency, public organizations should manage processes, and with effective leaders, should manage the change, the organization and the projects. When considered the ways of solution to the problems such as efficiency in public sector, high performing effective leadership practices in management will be important for staff encouragement and for strategic alignment of organizations.
The public manager of information society may become a leader by considering democracy instead of autocracy, by determining
the policy instead of rules, having broad vision, highlighting creativity instead of imitating, and commenting the risk as reaching
the oppourtunities instead of avoiding dangers and finally create a team and increase the citizen satisfaction. The concept of new
public management and governance discussed today, it is considered appropriate that determining the right things and doing them is
more important than conducting things in an effective way. In order to manage the information, transformation and the organization
within the framework of information society, leadership is a crucial means of conducting the right things.
Key Words: Public Administration, Information Society, Leadership, Leadership in Public Administration.

1.GR:
Gnlk yaantmzda bilgi a, bilgi toplumu, bilgi
teknolojisi, bilgi alt yaps, bilgi otoyolu gibi terimler sk
kullanlmaktadr. Bunun temel nedeni gnmzde bilginin
ekonomik kalknma ve toplumlarn gelimesi asndan tad
nemin giderek artmasdr (Tonta, 1999: 363). Ynetimin her
alannda da bilginin nemini grmekteyiz.

Ayrca gnmzn katlmc karar verme anlay; daha geni


alanlara yaylm, geri beslemesi olan, ciddi katlml ve daha
fazla bilgiye dayal bir sre iermektedir. Bylelikle daha fazla
aklk ve effaflk ideolojik tercih olarak deil teknolojik zorunluluk olarak kendisini gstermektedir (Cleveland, 1985: 188).
Buradan yola karak kamu ynetimi dhil her trl ynetim
alannda bilginin yaygnlamasyla bir effafln gereklilik haline geldii sonucu karlabilir.

Francis Baconun 1597de yazd gibi bilgi g demektir.


Bilgi yayldka glenen bir yapya sahiptir. Bu, eitim yoluyla milyonlarca bilgili insandan oluan bir toplum yaratmann
kanlmaz sonucudur ki; bireylerin, toplumun ve devletin baka
bir seenei olamaz (Cleveland, 1985: 188). Bilginin hzl
yaylmasnn bir sonucu olarak yeni olan her dncenin ve
rnn insanlar ile organizasyonlarn ihtiyalar dorultusunda
talep grmesi, bilgiyi beraberinde ona sahip olan gl klabilir.

Gn getike ilerleyen ada toplumda; artan yenilikler, hzl


deime ve gelimeler, ak bir sistem olan rgtleri de etkilemekte, karmaklatrmaktadr. Yeni boyutlar ve sorunlar
gndeme gelmekte, bunlar yeni yaklamlar ve zmler beklemektedir (ktem, 1991: 60) . Ortaya kan yeni boyutlar ile
sorunlarn anlalmasnda ve ynetiminde bilgili olmak, yeterli
ynetim kabiliyetine sahip olmak nem kazanmaktadr.

*Doktora rencisi, Hacettepe niversitesi, Kamu Ynetimi Blm,


ademirbas78@hotmail.com
**Do. Dr., Hacettepe niversitesi, Kamu Ynetimi Blm, kemalok@hacettepe.edu.tr

Kamu ynetiminde kreselleme akmnn bir uygulamas


olarak ortaya kan deiim ve dnm sreci yeni kamu
ynetimi ve ynetiim (Giritli, 2011: 235) gibi kavramlar beraberinde getirmitir. Bunlarla beraber uluslar aras balamda

92

kamu iletmecilii kavram yaygnlamtr. Ynetimin siyasetten idareye kaymas; idarede hiyerarik rgtlenme yerine, yatay rgtlenme modeline geilmesi; belli srelere
odaklanm idare anlayndan, sonulara odaklanm idare
anlayna geilmesi; kamu hizmetinden yararlananlara mteri
gibi baklmas; kaynaklarn kullanlmasnda mali disiplinin ve
ekonomik tutumlarn esas alnmas gibi temel eler yeni kamu
iletmeciliinin belirleyici zellikleri olmaktadr (Giritli, 2011:
235). Beliren bu yeni kavramlar alglayabilen, yorumlayabilen
ve organizasyon amalarna uyarlayabilen yneticilere gereksinim zorunlu hale gelmitir. Deiimi bir tehdit olarak gren ve
onu engellemeye alan rgtlerin yok olmas veya en azndan
byk kayplar yaamalar neredeyse kanlmazdr. Bu noktada
rgtn algsn belirleyen en nemli unsur liderin veya yneticinin deiime bakdr (Leblebici, 2008: 61). Yeni kamu
ynetimiyle beraber deiimi ve dnm ynetecek lider
zellikli ynetici kavramnn nem kazandn grmekteyiz.
Modern ynetimlerde birok alanda uzmanlamann artmas
ve derinlemesi gerekmektedir. alanlarn emekleri her geen
gn daha kk paralara ayrlmakta, teknolojinin gelimesi spesifik uzmanlklar gerektirmekte, modern rgtlerin hacmi ve
karmakl, ynetilebilir daha kk paralarn, blmlerin
mevcudiyetini zorunlu klmaktadr (zer, 2005: 36). Bu durum
eitli disiplinleri birletirici ekilde bir araya getirebilen, eitli
uzmanlk alanlarn ynetebilme yeteneine sahip lider ynetici
olmay zorunlu klmaktadr.
Kamuda liderlie sadece alanlar asndan deil vatandaa
yaklam asndan da bakmak gerekmektedir. Kamu hizmetlerinin hzl, kaliteli ve maliyet ynnden etkin hale getirilmesi
iin e-devletle birlikte, devletin yurttalar karsnda taknd
emredici rol yerine yurtta mterisi olarak alglayan yeni kamu
idaresi anlay gelimektedir (Eren, 2005: 163).
Bu ekilde zelliklerin konuulduu gnmz kamu iletmesini
iyi ynetmek organizasyon politikasn bilmeyi, organizasyon
alanlarn etkileyecek zellikleri tamay, yksek performans iin alanlar yreklendirecek bir liderlik anlayn gerektirir. nsan kaynan ynetmek gnmz organizasyonlarnda
deiimle birlikte iyice glemitir. Yneticilerin zellikleriyle
ynetimin baars doru orantl hale gelmitir.
Kamu iletmelerinin baarl bir ekilde ynetilmesi iin liderlik
zellikleri nemlidir. Liderlik ve g doru orantldr. Birbirini
etkiler. Farkl evrelerden gelen organizasyon alanlarnn
sorunlar, kamunun karlat karmaklk sorunlar ve
vatandalar (bir anlamda mteri) ile yaanabilen skntlar liderlik ile alabilir.
Kamu ynetimi yaam dngs ierisinde kaynaklarn
elde edilmesi ne kadar nemliyse evresel destein, alan
desteinin alnmas o kadar nemlidir. Kltrel farkllklar
ynetmek ustalk ister. Yalnzca teknik bilgiyle bir yere gelinemez. Kitleleri srkleyebilecek yapda olmak gerekir. Bunun
srr liderliktedir.
2.
Kamu Ynetimi ve Bilgi Toplumu
Bilgi ve iletiim teknolojilerinde yaanan ilerlemeler, ekonomik, toplumsal, siyasal ve kltrel anlamda deiimlere
neden olabilmektedir. te yandan, kamu ynetiminde klasik
kamu ynetimi anlayndan, yeni kamu ynetimi, yeni kamu
iletmecilii ve ynetiime uzanan paradigma deiiklikleri
tartlmaya ve yanstlmaya balamtr. 1960larn sonunda
ortaya atlan, retim ve emek faktrnn bilgi olduu, bilgi

Kamu Ynetininde Bilgi Toplumu


Kapsamnda Liderlik Sorunsal (92 - 99)

ve iletiim teknolojilerinin gelimi olduu, sanayi sonras toplumu ifade etmede kullanlan bilgi toplumu kavram erevesinin izildii bir ortamda, kamu ynetimi kendini yeniden
yaplandrmaya almakta ve zellikle kamu bilgi ynetiminde
ina sreci srmektedir (ktem, 2010: 23). Sanayi toplumundaki para, tehizat, bina, tesis gibi maddi sermayenin yerini bilgi
toplumunda insan ve bilgi sermayesi almaktadr. Bu durum bilgi
toplumunda kamu ynetimi iinde insan faktrnn nemini
ortaya karmaktadr. nsan faktr klasik, neo-klasik, modern
ynetim anlaylar sonras post-modern ynetim anlayyla
beraber daha fazla nem kazanmtr. Bilgi toplumunun ynetici insan kamu ynetimi organizasyonlarnn, rgtlerinin,
iletmelerinin ilerlemesinde nemli bir aratr. nk artk kas
gc nemli deil beyin gc nemlidir.
Devlet tarafndan sunulan kamu hizmetleri ve bu hizmetlerin sunumundaki etkinlik, lkelerin ekonomik ve sosyal yaam zerinde byk etkiye sahiptir. Bu adan, bilgi toplumuna dnm
srecinde kamu hizmetlerinin, vatandalar ve i dnyasnn ihtiya ve beklentilerine uygun olarak, bilgi ve iletiim teknolojilerinin de yardmyla etkin, hzl, kaliteli, srekli, gvenilir, effaf
ve btnleik ekilde sunumu nem arz etmektedir. Ancak,
bu dnm srecinin bir unsuru olan e-devlet olgusu, sadece
hizmetlerin elektronik kanallara tanmas anlamna gelmemekte; bunun yan sra verimli i srelerine, kurumlararas ibirlii
yeteneine ve ortak vizyona sahip, bilgiye dayal kamu ynetimi
anlayn ifade etmektedir (DPT BT Stratejisi, 2006: 13). fade
edilen bu yeni anlaylar yetenekli alanlar ve bu deiimi
ynetecek olan liderler araclyla yaama geirilebilmektedir.
Bilgi toplumu bilgi teknolojilerinin gelimi lkelerde
iletiim, hizmetler vb. alanlarda zamanla artan bir ekilde
kullanlmasyla olumutur. OECD tarafndan 2006 ylnda
tamamlanan e-Devlet Trkiye Aratrmasna gre Trkiye edevlet uygulamasnda byk apl ilerlemeler kaydetmektedir. Trkiye e-devlet alannda devleti daha etkin, etkili, effaf
ve hesap verebilir klmaya ynelik nemli kazanmlar elde
etmi bulunmaktadr. llebilir nitelikte nemli sonular
elde edilmitir. rnein gelir vergisinin vergi daireleri yerine
bankalar tarafndan tahsili, vergi tahsilt birim maliyetini 2
dolardan 0,35 dolara drmtr (www.bilgitoplumu.gov.tr,
2010: 4). Ayrca e-Devlet giriimlerinde baary yakalamak
iin literatrden kartlan bir takm stratejileri, Gil-Garcia ve
Pardo (2005) be sorunlu kategoriye gre ilikilendirmitir. Sorun kategorilerinden en byn rgtsel ve ynetsel sorunlar
snf oluturmaktadr. yi kabiliyetli ve saygn BT lideri, nc
sorun kategorisi iin baar stratejilerinden birisi olarak takdim
edilmitir. Kurumsal ve evresel sorunlara kar ise st ynetici
liderlii yine baar stratejisi olarak verilmitir. (Pekgzl, 2012:
175)
Bilginin kresel dzeyde yaylmas bilgiye dayal ekonomik bir
sreci balatm, bu sre gelimi lkelere stnlk salarken,
gelimesini henz tamamlamam lkeler iin de eitli engeller yaratmtr. nsanlar ve toplumlar bir kez daha tarihin nemli
dnemelerinden birini yaamaktadrlar. Hemen herkes ne zaman, ne olacan kestiremese de niin yle olduunu anlam
grnmektedir. Byk deiimin temelinde, bir yanda sistemli
aratrma ve gelitirme abalar, dier yanda bilgi sektrnn
istihdamdaki paynn giderek artmas yatmaktadr (Balay, 2004:
77). Bilgi toplumu erevesinde gnmzde ynetimin icra
edildii her alanda deiim ok hzldr. Mteri beklentileri
ve rekabet iletmeleri yeni araylara yneltmekte ve iletmeler
organizasyon yaplarn, retim ile pazarlama yntemlerini, yneticileri ile alanlarnn sahip olmas gereken zellikleri
93

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

srekli yenileyerek ayakta kalmaya almaktadr. Deiimi


doru yneten, ihtiya duyulan bilgiye rakiplerinden nce sahip
olan ve bunu amalar dorultusunda iyi yneten organizasyonlar sahip olduklar beyin gcyle on binlerin hatta milyonlarn
rettiklerinden fazla deer retebilmekte ve zenginlemektedir.
Bilginin geleneksel retim faktrleri olan doal kaynaklar, emek
ve sermayenin yannda drdnc ama en nemli bir retim faktr olduu artarak kabul edilmektedir.

Liderliin birok bilim adamnca deiik tanmlar yaplmtr.


Tek bir tanmn doru olduu sylenemez. Liderlik kimi zaman
ynetmek ve faaliyetleri koordine etmektir, kimi zamansa karizma, enerji, yntem, yreklendirme gibi kavramlarla kendini gsteren bir olgudur (Demirba, 2005: 27) . Bu durumda liderlie,
bir grup insan belirli amalar etrafnda toplayabilme ve bu
amalar gerekletirmek iin onlar harekete geirme bilgi ve
yeteneklerinin toplamdr, denilebilir (Eren, 1998: 390).

Birok batl lkede, Amerikada olduu kadar Avrupada da


kamu ynetimleri, biliim teknolojilerine byk lekli geiin
baarl olmas iin en nemli koulun st ve orta dzey yneticilerin, sreteki insan unsuruna dikkat ederek ve yeni
tekniklerin benimsetilmesinde ada iletiim tekniklerini kullanarak, personelin yeni tekniklerin getirecei yararlara duyarl
duruma getirilmesinde ve onlarn bu srece katlmlarnn tevik
edilmesinde ok etkili rol almalar olduunu saptamlar. Bu,
kamu ynetiminde st ve orta dzey yneticilik tarznn byk
lde dnmyle birlikte yryecektir: daha az hiyerarik ve
daha ok katlmc bir yaklam (Cohen, 1989: 89). Bilgi toplumunda kamu alannda dnen bu yneticilik tarznn olmaz ise
olmaz liderlik kavramdr.

Trk tarihinde bu byk milleti her alanda baarya kavuturan


birok lider vardr. rnein Ulu nder Atatrk milletimizin
barndan kan gerek bir liderdir. Gnmzde i yaamnda
da, ynetimin olduu her yerde iin boyutuna gre liderler
vardr. Ama her ynetici liderdir demek doru deildir. Liderlik ve ynetim arasnda nemli bir fark vardr. Ynetim, bir
rgtn sreleriyle, bunlarn hatasz ve etkin yrtlmesiyle
ilgilidir; liderlik ise rgtn amalaryla ilgilidir. Lider amaca
odaklanr. Liderler iyi yneticilerdir, bu arada ekip ve takm kurarak gelecei yaratrlar. evrelerini gzlemlerler, dnrler,
iyi ve doruyu bulurlar, kararlarn verirler, harekete geerler
ve baarya ularlar. renme srecini asla gz ard etmezler.
Geliimin srekli olduunu unutmazlar, ayn zamanda bildiklerini retirler (Sullivan, 1997: 67).

3. Kamu Ynetiminde Liderlik


rgtlerin bilgi anda baarl olabilmesi ve topluma nderlik
edebilmesi iin bilimsel ltlere gre ynetilmesi gerekmektedir. Bu nedenle rgtler ncelikle bilimsel ynetim anlayna
ve bilimsel bilgiye sahip insanlar tarafndan ynetilmelidir.
Bu amala rgtler ynetim yaplarn ada rgtlerde
kullanlan insan kaynaklarnn ynetimi anlayna gre yeniden
yaplandrmaldr. nk her alanda rekabet ortamnn geerli
olduu bilgi toplumlarnda, geleneksel ynetim anlay ile
rgtlerin baarl olmas ve varlklarn srdrebilmesi mmkn
grlmemektedir (Bulu, 1998: 788). Kamu ynetiminde ynetici pozisyonunda olan alanlarn liderlik zelliklerine sahip
olmalar hiyerarinin olumsuz etkilerini azaltmada ve vatanda (
mteri) ile olan iletiimde olumlu sonular douracaktr.
3.1. Liderliin Tanm
Liderliin anahtar ryalara sahip olmaktr, baarnn anahtar da
ryalar gerek yapmaktr. Etkili liderlik baarl kamu yneticisi
olmak iin nemli bir anahtardr. Kresel yarn skl, kamu
ynetiminin deiim ve dnm sreciyle birlikte ynetiim
modeline gemeye balamas, karmak ynetim ilikileri
liderlii olmaz ise olmazlardan biri yapmtr.
nsanlar kimi zaman yaptklar ilerde birilerinin ynlendirmesine ve kendi adlarna karar alnmasna gereksinim duyarlar.
Bu herkesin her ii yapamayaca olgusu ile aklanabilir.
Kimi zaman akl danlan arkadalar vardr. Gemite yaplan
uygulamalara gre de kararlar oluturulabilir. Toplumun ortak
yararnn olduu konularda da toplumun ynlendirilmeye, ortak bir hedefe odaklandrlmaya ihtiyac olabilir. Zor koullar
kendini gsterdiinde zm yolunu toplumda ileri gelen roln
stlenmi yaknlar gsterebilir. Byk iler sz konusu olduunda
da nder gereksinimi belirir. Topraklar igale uram, ordular
datlm, insanlar esir edilmi bir milleti diriltip yeniden
bir araya getirmek ve ortak hedefe ynlendirmek kolay bir i
deildir. flasn eiine gelmi bir irketi tekrar eski mutlu ve
zengin gnlerine getirmek etkili bir liderlikle gerekletirilebilir.
Kiilerin, alanlarn, insanlarn kalbine seslenmek, onlar
urunda mcadele edilmesi gereken deerlere inandrmak kolay
deildir. Liderlik zellikli ve belli bir yetenein zerindeki
insanlarn gerekletirebilecei bir roldr.
94

Ynetim alannda liderlik ile ilgili birok bilim insan eitli


almalar yapmlar ve bir takm sonulara ulamlardr. Fiedler adl dnr liderin grev merkezli veya iliki (iletiim)
merkezli olabileceini belirtmitir (Verma, 1996: 216). Hlbuki
lider hem greve ynelik hem de alan ilikilerine ynelik olabilir. Hersey ve Blanchard ise astlarn olgunluk seviyeleriyle
liderlerinden grdkleri davranlarn ilikisini incelemilerdir.
Olgun olan eitimli astlara, olgun olmayan eitimsiz, yalnzca
syleneni yapan astlara gre liderlerin farkl davrandklarn
ve astlarn yetkilendirmede bu hususa dikkat ettiklerini
gzlemlemilerdir (Eren, 1998: 405). Vroom ve Jago da liderin karar verirken belli kurallar dhilinde karar verdiini, bu
konuda otoriter davran ekli, biraz otoriter davran ekli, bire
bir danma ekli, gruba danma ekli ve uzlama davran ekli
olmak zere be yntemin olduunu belirtmilerdir (Verma,
1996: 218). Otoriter liderin kararlar kendisinin verdiini,
alanlar dinlemediini, biraz bilgi edinen liderin geni bilgi
almadan belli bilgileri edinerek karar verdiini, bire bir danma
eklini uygulayan liderlerin sadece uygun grdkleri yneticilerle gr alveriinde olduklarn, gruba danma davran
eklini uygulayan liderlerin tm alanlarn grlerini
aldklarn ve son karar kendilerinin verdiini, uzlama davran
eklini benimseyen liderin ise tm alanlar zm zerinde
uzlatrdn ve onlarn onayn aldktan sonra karar verdiini
belirtmilerdir (Demirba, 2005: 35). Bu konuda ok alma
olmasna ramen liderlik anlaynn duruma ve koullara gre
deiiklik gstereceini ve dinamik bir ynnn olduunu unutmamak gerekir.
3.2 Liderlik zellikleri ve Yetenekleri
Liderlik, dier insanlar iin bir vizyon yaratma, vizyonu gerek
yaama dntrme ve devam ettirme gcne sahip olma srecidir. Kiisel zellikler ve yeteneklerden elde edilen etkileme
gcn kullanarak lider olunabilir. Ayrca eitli hiyerarik
kademelere gre liderin sahip olmas gereken beceri ve zellik miktar farkl olacaktr. Kamu iletmelerinde kurumsal
ve dnsel zellikler daha fazla st ynetimlerde grevli
liderler iin nemlidir. Alt kademe liderleri iin ise organizasyon koullarn iyiletirmede teknik bilgi ve beceri nem
kazanmaktadr.

Kamu Ynetininde Bilgi Toplumu


Kapsamnda Liderlik Sorunsal (92 - 99)

Kurumsal

Ynetsel

Kurumsal
Kurumsal
Ynetsel

Teknik

Ynetsel
Teknik
Teknik

Alt Kademe
Yneticisi

Orta Kademe
Yneticisi

st Kademe
Yneticisi

ekil 3.1. Hiyerari Kademeleri ile Liderlerin Sahip Olmalar


Gereken zelliklerin likilerini Gsteren Grafik
Kaynak: Eren, Erol, Ynetim ve Organizasyon, Beta Yaynclk,
1998, stanbul, s.396.
Yine de kamu ynetiminde bir lider grev yeri organizasyonda
hangi kademe olursa olsun insan ilikilerinde iyi olmaldr ve
iini ok iyi bilmelidir, takm iinde grev alabilecek seviyede,
takm almasna yatkn olmaldr.
Etkili liderlerin
belirtilmitir:









gsterdikleri

baz

zellikler

aada

Esneklik,
Hrs,
Zek,
Kararllk,
Sosyal evrenin bilincinde olmak,
Sorumluluk almada istekli olmak,
Yaratclk,
Sebatkr olmak,
Enerjik olmak,
Strese dayanabilmek (Verma, 1996: 212) .

Bu zelliklerin bazlar kiilikle ilgili olsa da belli bir eitim


program izlenerek bu liderlik zellikleri kazanlabilir. Bunun
oranlar deiik bir aratrma konusuna girer. Her ynetici lider olamaz, liderlii baaramaz. ok iyi eitim alm veya ok
alan bir ynetici alanlarn ruhuna seslenmiyorsa, onlar
harekete geirip sinerji yaratamyorsa liderlikten sz edilemez.
Liderlik kiileri ssleyerek oluturulmaz, zor koullar liderleri
yaratr.
Eitim, alma ve deneyim yneticilere baar iin (iyi bir lider olma yolunda) gereksinim duyaca zorunlu sahip olunmas
gereken zellikleri kazanmada yardmc olabilir. Bu yetenekler
aadadr:




Kavramsal yetenekler,
Sosyal yetenekler,
Diplomatik yetenekler,
letiim yetenekleri,
Ynetimsel (idari) yetenekler (Verma, 1996: 213).

Lider, kendi tarznn farknda olmaldr. Liderler rgtsel kltr yaratr, oluturur, buna karlk, kltrler gelecek nesil
liderlerini olutururlar. Byyen rgtte, kltr oluumunda
ve glendirilmesinde gr ve yetenek sahibi olmaldr. Ak
ve uyumlu mesajlar vermeli, kararl ve sabrl olmaldr. Lider,
becerikli bir deiim yneticisi olmaldr. Gerekirse, eski kltrel varsaymlar barndran kiilerin grev yerini deitirmek
gibi u nlemleri alacak otorite ve yetkisi olmaldr (ktem,
1993: 115). Kamu ynetimi gibi vatandan beklentilerinin
ve devletin gereksinimlerinin hzla deitii ve dnmn
hissedildii bir ynetim alannda bu noktalar ok nemlidir.
Bu arada Millera gre i deneyiminin (tecrbesinin) liderlik
geliimi ve etkinliine olumlu ynde katks vardr ve on yllk
bir tecrbe ile bir yllk bir tecrbe arasnda bu konuda nemli
bir fark bulunmaktadr (Miller, 2012: 4). alma hayatnda
zorluklarla karlaldka kazanlan tecrbe zamanla hata
yapmamay ve doru kararlar vermeyi retmekte, bir anlamda
lider adayna deer kazandrmaktadr.
Belirtmek gerekir ki; alanlar yreklendirmek, alan
amalar ile organizasyon amalarn rttrmek nem
kazanmaktadr. Unutulmamaldr ki; verimliliin neminin
giderek artt lkelerde, motivasyon ve verimlilii artran tek
faktr olmamakla birlikte mutlak etkili bir faktr konumundadr
(ler, 2005: 20).
3.3. Liderlik Prensipleri
Liderlik prensiplerini liderlik zellikleriyle ve davranlaryla
birlikte izlemek ve uygulamak kamu yneticilerini organizasyon alanlarnn, dier yneticilerin ve st ynetimin gznde
daha iyi bir konuma getirecektir.
Bu prensipler bir ynetimin teknik, kavramsal ve insani
boyutlaryla aklanabilir (Verma, 1996: 213):

Bir vizyona ve bu vizyonu gerekletirmeye ynelik
cesarete ve balla sahip olma,

Teknik yeterlilikleri gelitirme,

Kendini iyi tanma ve bireysel geliimi salama,

Takm yelerini tanma ve kontrol etme (Kamu ynetiminde gerekletirilen projelerin takm almas mantyla
gerekletirildii dnlmtr.),

Etkin bir iletiim kurma ve insanlar bilgilendirme,

Uzun dnemli verimlilii salama,

Takm almasn zendirme ve katlm salama,

Kusursuz ve zamannda kararlar almak,

Takm yelerini yetkilendirmek,

Yeteneklerini ustalkla kullanmak,

Etkili bir dinleyici olmak ve yeni dnceleri dinlemek, cesaretlendirmek,

Yararl bir geri besleme verebilme,

Sorumluluk almaya istekli olmak ve sorumluluu yerine getirmek.
3.4.
Liderlik Koullar
Maxwell liderliin belli koullardan olutuunu ve bu koullarn
renilebileceini, koullarn liderliin temeli olduunu belirtmektedir. Koullar kesin olan, deitirilmesi zor olan kurallar
btndr (Maxwell, 1999: 5). Kamu alanlarnn birer takm
yesi olarak grlmesi ve yneticilerin bu takmn lideri olmalar
gerektiinden hareketle kamu yneticisine de bu koullarla birlikte yeni bir anlay getirilebilir. Maxwellin liderlik koullar
zetle, geni ufuk, etkileme, sre, denizcilik, iletiim, salam
95

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

zemin, sayg, sezgi, ekim gc, balant kurma, i ember, yetki verme, yeniden retim, ortaklk, zafer, byk an, ncelikler,
zveri, zamanlama, byk geliim ve miras koullardr (Maxwell, 1999: 5).
Maxwellin liderlik koullarn kamu ynetimine uyarladmzda
aadaki sonulara ulalabilir:

Kamu ynetiminde lider byk dnmelidir.

Kamu ynetiminde lider takm yelerini etkilemelidir.

Kamu ynetiminde lider sreci iyi ynetmelidir.

Atlacak admlar kamu ynetiminde lider nceden
plnlamaldr.

Kamu ynetiminde lider szn dinletmelidir.

Kamu ynetiminde lider gvenilir olmak zorundadr.

Kamu ynetiminde lider takm yeleri zerinde
saygnlk uyandrmaldr.

Kamu ynetiminde lider gl sezgilere sahip olmaldr.

Kamu ynetiminde lider takmnn ekim merkezidir.

Kamu ynetiminde lider gereksinim duyulduunu hisseder ve yardm eder. Kalbini kullanr.

Kamu ynetiminde lider takm yelerinin gcnden
g alr. Gcn artrr.

Kamu ynetiminde lider yetki vererek takm yelerine
gvendiini gsterir, onlar rakip deil ortaktrlar. Yksek derecede gvenmelidir.

Kamu ynetiminde lider nceki kamu liderlerinin ynetici, lider adayyd.

nsanlar tandklar ve gvendikleri insanlarla, ayn
yolda olmak isterler. Bu kamu iin de geerlidir.

Kamu ynetiminde lider ne yapp eder takmyla birlikte grevleri baarl bir ekilde yerine getirir.

Kritik durumlarda verilecek iyi bir karar baary getirir. Kamu ynetiminde lider ne yaparsa baar gelecek, ne
yapmaz ise baary etkilemeyecek bilir.

Kamu ynetiminde lider koullara gre personelini
kendine tercih edebilmelidir.

Zaman ynetimi konusunda kamu lideri uzman
olmaldr.

Kamu ynetiminde liderler yerlerini doldurabilecek
liderleri yaratabilmelidir.

Kamu ynetiminde liderler grev sresi bittiinde gerekten iyi bir hatra brakmaldr.

Kamu ynetiminin lideri iyi bir lider yetitirmelidir.
nsanlarn mrnn sonunda brakaca dikili ve verimli bir
aac olmaldr. Miras isim olabilecei gibi, kamu kurumunda
kurulan sistem ve anlay da olabilir.
3.5.
Liderlik Yaklamlar
Liderlik seviyesini artrmak ve lider olabilmek iin bir ok kuram
ortaya atlmtr, bu konuda bir ok dnce ileri srlmtr.
Liderlik takm yelerini amaca doru ynlendirmede bir etkileme srecidir. Lider olmada izlenmesi gereken bir ok yol
vardr. Bu konuda eitli yaklamlar sz konusudur.
Aada liderlii aklayan be genel yaklam anlatlmtr.

Kiisel zellik yaklam,

Davran yaklam,

Durumsallk yaklam,

Doal liderlik yaklam,

Etkileyici (karizmatik) liderlik yaklam (Verma,
1996: 213) .
96

3.5.1. Kiisel zellikler Yaklam


Kiisel zellikler yaklamnda liderliin kiisel zelliklerle
doru orantl olduu, lider olmada kiisel zelliklerin nemli
olduu vurgulanmaktadr. rnein teknik ve ynetimsel zeka
seviyesi, kiisel olgunluk ve ilgi sahasnn genilii, i motivasyonun salam olmas ve hedef odakl olma, takm yelerinin
deerlerine ve gereksinimlerine saygl olma, analiz ve sentez
yapabilme yetenei, iyi iletiim kurabilme gibi kiisel zellikler
liderlik seviyesini belirler.
Fakat bu yaklamn kesin olmad, ok zeki ve yetenekli
olmasna ramen, etkileyici olamayan ve liderlik yapamayan
rneklerle tartmaya aktr. Kamu ynetiminde de teknik yeteneklere fazlasyla sahip ve iyi bir eitim, renim gemiine
sahip olmasna ramen alanlarn etkileyemeyen ynetici
rneklerine rastlanabilmektedir.
3.5.2. Davran Yaklam
Davransal yaklam liderlii kiisel zelliklerle ilgili deil
faaliyetlerle inceler, aklar. Onlarn ne yaptklaryla ve ileri
nasl yaptklaryla ilgilenir. Davransal yaklamn iki boyutu
vardr. Greve ynelik boyutu ve ilikilerle ilgili boyutu. Greve
ynelik boyutta yaplan, baarlan iin kalitesi ve miktar zerine odaklanma vardr. likiler boyutunda ise takm yelerini destekleme ve ortak hedefe ynlendirme, kiisel tatmini
salama, dllendirme, tannma gibi kiisel hedeflere yardmc
olma, alanlar mutlu klma, alanlar yaratc olmaya tevik
etme ve pozitif takviye, glendirme sz konusudur.
Kamu ynetiminde liderlerin zellikle alanlarn destekleme
ve takdir etme konularnda idarenin kendilerine verdii anayasal
bir yetki olan takdir yetkisini suiistimal ederek tarafl
davranmamas gerekir. Davranlarda ve kararlarda tarafsz
davranlarak doru ileri yapan ve organizasyonu gelitiren,
deer yaratanlarn n plana karlmas gerekir.
3.5.3. Durumsallk Yaklam
Durumsallk yaklamna gre liderin davranlarn etkileyen
drt farkl kavram vardr:
1.
Takm liderinin kiisel zellikleri,
2.
Takm yelerinin kiisel zellikleri,
3.
Takmn zellikleri,
4.
Organizasyonun, blmn ve takmn yaps (Verma,
1996: 214).
Bu kavramlar liderin davranlarn etkiler. Liderlik sreci karmak bir sretir. Bu konuda genelleme yaplamaz.
Liderliin olabilmesi lidere bal olduu kadar dier bileenlere
de baldr. rnein demokratik bir ynetici alanlar arasnda
lider gzyle grlebilir demek bazen doru olmayabilir.
alanlar yneticilerinde farkl zellikler arayabilir.
Kamu ynetiminin ok farkl alanlarda icra edilmesi ihtiya duyulan lider tipini de farkllatracaktr. Hiyerarinin ok nemli
olduu bir organizasyon ile akademik faaliyetlerin, aratrma ve
gelitirme faaliyetlerinin nemli olduu bir organizasyonun ihtiya duyduu lider tipi farkl olacaktr.
3.5.4. Doal Liderlik Yaklam
Liderlii neden-sonu ilikileri ile aklar. Doal koullar lideri
yaratr. Etkili liderler doru nedenleri tehis eder ve doruyu
uygular. Uygulamada lider kendini belli eder.

Kamu ynetimi alannda da gerekten kapsaml bir sorunun


iinden kimsenin kamad durumlarda ortaya kan ve soruna
salkl bir yaklamla yaklap, tehisi yerinde yapp sorunu
zme kavuturan lider rnekleri mevcuttur.
3.5.5. Karizmatik Liderlik Yaklam
Karizmatik liderlik yaklam doal liderliin bir uzants gibi
dnlebilir. Karizmatik lider geni bir vizyona sahiptir. Yeni
frsatlar yaratr ve deiimi olumlu ynlendirir. Takm yelerinin
geliimini salar. Onlar etkiler ve davranlarn kontrol eder.
Bu tip liderlerde stn bir gven duygusu vardr. Ne yapmalar
gerektiini, ne yapmamalar gerektiini iyi bilirler. Yksek bir
manevi gleri vardr.
Karizmatik liderler ekonomik, sosyal, politik gerilim
anlarnda ne frlarlar. Yerleik deerler sorgulandnda ya da
reddedildiinde, gemi geleneklerden honutsuzluk ac verici
bir hal aldnda, ileri yapmann yollar iflas ettiinde, radikal
deiim arzusu doduunda ya da felket tehdidi olduunda
belirirler. Karizmatik liderler var olan olanaksz durumdan
kurtulu vaadini tayan bir mesaj ve bir program getirirler (Werner, 1993: 32).
Karizmatik liderler dnmc liderler olarak ta isimlendirilirler. Takm yelerini yksek bir manevi duyguyla baarya
ynlendirirler ve organizasyon hedeflerini gerekletirirler.
letiimcidirler ve parlak vizyonlar sayesinde hedefleri iyi belirlerler. Yeni bir vizyon yaratrlar. Bir anlamda deiim mhendisidirler. Organizasyon alanlarnn hedefleri ile ynetimin
hedefini rttrrler.
Kamu kurumlarnn hantal yapsn, yeni teknolojiyi ve bilgi sistemlerini kullanarak ada hale getiren liderler bu zelliklere
sahip karizmatik liderlerdir.
Bu liderlik yaklamlarnn doru kabul edildii ortamlar vardr.
Doru kabul edilmedii ortamlar da vardr. Bunlar iletmenin
yapsna, organizasyon kltrne ve alanlarn, yneticilerin
kltrne, deer yarglarna gre deiebilir. Yine gnmzde
gemile bu gn birletiren transaksiyonel liderlik anlay ile
bu gnle gelecei birletiren tranformasyonel (dnmc) liderlik anlay vardr. Transaksiyonel liderler gemiteki yararl
ileri devam ettirirler ve bunlar gelecee aktarrlar. Gnmze
uyarlarlar. Dnmc liderler ise astlarnn yeteneklerini grp
onlar gelecee ve hedeflere ynlendirirler, ileri grldrler,
ufuk tesini grrler.
SONU
Liderlik dinamik bir sretir ve belirli bir tanmn yapmak zordur. Genel bir tanm olarak liderlik; ileri kiilerin saygsn kazanarak, onlarn rzas ile onlarn gvenini salayarak, adaletli
olarak yaptrabilmektir (Verma, 1996: 220).
Saygnlk ve gven duygusu liderlik iin kritik szcklerdir.
Zorlama ve bask liderlikte kullanlamaz. Liderlikte bir grup
alan, insan etkilemek, onlar hedefe ynlendirmek, onlarn
amac ile organizasyonun amacn rttrmek, takm haline getirmek anlay olarak kabul edilmitir.
dari anlamda liderlik organizasyonu, evresiyle birlikte zellikle makro seviyede gerekli deiimi gerekletirerek ve uygun
bir organizasyon kltr yaratarak dengeleme, yola getirme
srecidir. Bir anlamda byk resmi grebilmektir (Montgom-

Kamu Ynetininde Bilgi Toplumu


Kapsamnda Liderlik Sorunsal (92 - 99)

ery, 2003: 221).


Bir lider takmnda demokratik yntemleri kullanarak
alanlarn glerini oaltr dier bir ifadeyle sinerji yaratr,
takm gc oluturur. Lider dier alanlar zerinde baskn
olan biri deildir. Kamu lideri gerekletirilen projelerin yaam
dngs ierisinde dier takm elemanlarna destek salayan,
onlara bilgi veren, zor anlarda ynlendirme yapan ve alanlar
tevik edip moral verendir.
Liderlik ile yneticilik ayn kavramlar deildir. Baz yneticiler
ayn zamanda liderdirler, baz liderler de yneticidirler ama her
ynetici ayn zamanda liderdir demek doru olmaz. Liderlik
etmek ile ynetmek ayn kavramlar deildir. Yneticilik insan
ilikilerini kapsad gibi davransal olmayan zellikleri de kapsar. Liderlik ise davranlarla icra edilir.
Kamu evresinde elbette btn kamu yneticileri ayn zamanda liderdir demek doru olmaz fakat kamu ynetiminde
zellikle takm olarak hareket etme ve takm olarak alma
durumu kamu yneticilerine liderlik zellii kazandrma da
ok etkilidir. Kamuda gerekletirilen projeler bir grup, bir
takm olarak ele alndndan, sorunlar proje takmlaryla
zme kavuturulduundan burada ynetici olanlarn strateji
gelitirme, amalar ve hedefleri belirleme gibi grevleri de
baaryla gerekletirmeleri gerekir. Bu da iyi bir liderlik ile
olur. Ksaca bir kamu yneticisi ayn zamanda lider olmaldr
denilebilir. nk sorun zecek ve verimlilii elde edecek
takm oluturmak ve hedefe ynlendirmek, grev blm yapp
kontrol salamak basit bir ynetimle gerekletirilemez. Etkin
bir liderlik ile baarl olunur.
Lider takm iinde arkadalk duygusunu gelitirir, karlkl
gveni en st seviyeye kararak, takm yelerinin en yksek performans ile almasn salar ve allabilir bir kurumsal ortam yaratr. Takm ruhunu yaratmak ok nemlidir.
Ynetimde kullanlan karar verme, organize etme, plnlama
gibi fonksiyonlar kamu ynetiminde ou zaman deiik kltrlerden gelen alanlar ynlendirmede nem kazanr. Herkesi ortak deerlerde buluturmak iyi bir liderin sayesinde olur.
Liderin alanlar yreklendirmesi ynetim fonksiyonlarnn
gerekletirilmesini hzlandrr.
Liderlikten yoksun yneticilik uygulamalar; nce astlara, sonra kuruma ve dolaysyla ynetimin evresindeki tm faktrlere
zarar vermektedir (zsalmanl, 2005: 145).
Liderin ve yneticinin zellikle odakland konular izelgede
belirtilmitir. Liderler etkin olmaya odaklanrken yneticiler
verimlilie odaklanmlardr. nemli olan alanlara ortak
hedefleri iyi anlatmak ve onlar motive ederek her alandaki
kty baarl bir ekilde grmektir. Takm ruhu iin liderlik
vazgeilmez bir zelliktir. Yneticilik ve liderlik gerekirse
senteze ulamaldr.
izelge 4.1. Lider Mi Ynetici Mi?
Kaynak: Vijay K. Verma and R. M. Wideman, Project Manager
to Project Leader? (Kamu Ynetimine Uyarlanmtr.), Project
Management Institute, 1994, s. 627-633.

97

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Lider Mi Ynetici Mi?


Liderin odakland
konular
Vizyon
Ne retiyoruz/sunuyoruz
ve niin satyoruz?
Uzun menzil
nsanlar
Demokrasi
Olanak tanma
Gelitirme
Meydan okuma
Yaratclk
Yenilikilik
Politika
Esneklik
Risk(frsatlar bulma)
Tepe noktas

Yneticinin odakland
konular
Hedefler
Nasl ve ne zaman olduunu
anlatmak
Ksa menzil
Organizasyon ve yaps
Otokrasi
Engellemek
Srdrmek(var olan dzeni)
Uymak(itaat)
Taklitilik(rnek alma)
darecilik
Kurallar
Kararllk
Risk(tehlikeden kanma)
Dip Nokta

yi liderler doru ileri yaparlar - yi yneticiler ileri doru


yaparlar.
Hzla deiim yaanan ynetim bilimi alannda, zel kesim
rgtlenmelerini olduu kadar kamu ynetimini de zorlayan
gelimeler, zellikle bilgi teknolojilerinin geliimine uyarlanabilen, etkileime ak ve duyarl yaklamlar gerektirmektedir
(ktem ve Yldz, 2002: 1).
Kamu kesiminde geliimin salanmas iin verimliliin
artrlmasn hedefleyen, sreleri iyiletirmeye ynelik, sorumluluk-yetki ve azami katlm ilkelerini ynetsel srecin ilevleri
haline getiren, performans odakl, toplumsal kalite anlayn
n planda tutan bir dnmn hayata geirilmesi gerekli hale
gelmitir (Aydn ve ktem, 2009: 140).
Kamuda ekonomik etkinlii azaltan dier nedenlerin yan
sra i srelerinde etkinliin salanamamas, kamu tarafndan
yaratlan katma deerin dk olmasnn nemli bir nedenidir
(DPT BT Stratejisi, 2006: 13).
Yukarda belirtilen grlerden yola klarak; var olan verimlilik sorunu, katma deer yaratma sorunu, bilgiyi etkin kullanma
ve gereini yapma sorunu, dnm ynetme sorunu gibi birok konuyu zme kavuturmak ve kamu ynetimini gelecee
hazrlamak maksadyla eitli pozisyonlarda grevli olan yneticilerin liderlik zelliklerine sahip olmalar ve deiimi ynetebilmeleri konular nem kazanmaktadr.
Genel bir dnceyle kamu ynetiminde de iyi bir lider vizyon
sahibi olarak belirir. Ufuk tesini grebilenler lider olabilmektedir. Lider ynetici organizasyonunu iyi tanr, olanaklarn iyi
tahlil eder ve baarya ulamak iin kaynaklarn en etkin ekilde
kullanmay bilir.
Liderlik, doru unvana sahip olmaktan ibaret deildir. Byk
bir iyerinde veya projede prestijli bir konuma sahip olmak yetmez. Liderliin sorumluluklarn stlenebilmek iin baz kiisel
zelliklere sahip olmak gerekir. Bunlardan ilki tutkudur. klan
98

yolculua ve varlacak yere kendini adamam bir lideri kimse


izlemez (Hammer, 1995: 27).
Kamu ynetiminde lider gerekletirilecek projelerin ismini
duyunca heyecanlanmal ve takm yelerine bu heyecan verebilmelidir. Kamu ynetiminde liderlik dier kiileri, takm
yelerini etkilemeyi ve onlar hedefe ynlendirmeyi gerektirir.
Bu yolda bir beceri ister.
Bu liderlik aadaki gereksinimleri (Verma, 1996: 220) akla
getirir:

Varlacak yeri nceden grebilme (kamu hedefleri),

Oraya gitmek iin (hedefe) aklanabilir, zorunlu bir
neden,

Yaplacaklarla ilgili genel bir istikamet ve gereki
bir zamanlama (zamanlamay ve bteyi kapsayacak ekilde
ynetim pln),

stekli bir takm etkileyebilecek bir kapasite ve
bu takm altrabilme (takm almasn beslemek ve
gelitirmek).
Kamu kurumlarnda liderin nasl olmas gerektii de dier liderlik tanmlar gz nnde bulundurularak aadaki gibi belirtilebilir:

Etkili bir kamu ynetiminde lider ok iyi bir iletiimci
olmaldr.

Zor anlarda stresi en aza indirmeli, olaylara sakinlikle,
soukkanllkla yant verebilmeli ve esnek olmaldr.

Baarl kamu liderleri takmlaryla birlikte baarl
olurlar, ortak hareketle baary yakalarlar.

yi kamu liderleri zel ikna ve etkileme taktiklerine sahiptirler, evrelerini bu sayede ok iyi ynlendirirler, etkilerler.
izelge 4.2. Kamu Liderlii
Kaynak: *Verma, Vijay K., The Human Aspects of Project
Management (Kamu Ynetimine Uyarlanmtr), PMI Inc.,
1996, USA., s.220.
alanlar ve hizmet gtrleni (mteriyi) dinle.*
alanlarn kalbine hkmet ve onlar cesaretlendir, tevik et.*
Gerek bir takm gibi davran ve yksek performans hedefle.*
nn iyi gr daha da nemlisi gelecei de gr.*
Kamu yararn gzet.
Etkin olmaya odaklan.
Sosyallemeyi ihmal etme.
Kaliteden dn verme ve evrene kaliteyi gtr.*
Deiime ve yeniliklere nem ver.
alanlar tekiletirme, yreklendir.
Devletini ve vatandan sev, sayg duy.
Politika
Esneklik
Risk(frsatlar bulma)
Tepe noktas
grenler, yaptklar i veya i ortamlarndan memnun olduklar
lde verimli alrlar. Bu nedenle, yneticiler igrenlerin
salt ekonomik ve sosyal gereksinmelerini deil, ayn zamanda
psikolojik gereksinmelerini de karlamaya almaldrlar
(t, 2004: 286).

yi bir liderin kim olduu nemli deil, ne yapt nemlidir.


Yeni kamu ynetimi ve ynetiim kavramlarnn tartld
gnmzde ileri doru yapmak yerine doru ileri tespit edip
yapmak nem kazanmaktadr. Bilgi toplumu erevesinde bilgiyi, deiimi ve organizasyonu ynetebilmek iin, doru ileri
yapmak iin liderlik nemli bir aratr.

KAYNAKLAR
Aydn, Ercment, ktem, M.K., Trk Kamu Ynetiminde nsan
Kaynaklar Bilgi Sistemi zerine, Sosyo-ekonomi Dergisi,
2009-1.
Balay, Refik, Kreselleme, Bilgi Toplumu ve Eitim, A
Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi, Cilt 37, Say 2, 2004.
Bilgi Toplumu Stratejisi(2006-2010), Devlet Planlama Tekilat,
2006.
Bulu, Bekir, Bilgi anda nsan Kaynaklar Ynetiminin Temel Bileenleri, Yeni Trkiye Dergisi, 4(19), 1998.
Cleveland, Harlan, The Twilight of Hierarchy: Speculations on
the Global Information Society, Public Administration Review,
Vol.45,No. 1 (Jan.-Feb., 1985), s.188.
Cohen, Jean-Claude, Pons, Martine, Kamu Ynetiminde Ofis
Teknolojileri zerine, Amme daresi Dergisi(eviren: M.K. ktem), Cilt 22, Say 2, 1989dan ayr bas, Ankara.
Demirba, Altan, TSK Kuruluunda Bulunan Fabrika ve Benzeri
Birimlerde Uygulanan Proje Takm Liderlii ile Sivil Organizasyonlarda Uygulanan Proje Takm Liderliinin Karlatrlmas ve
htiyalarn Belirlenmesi, Hava Harp Okulu Yksek Lisans Tezi,
2005, stanbul.
Eren, Erol, Ynetim ve Organizasyon, Beta Yaynclk, 1998,
stanbul.
Eren, Veysel, Durna, Ufuk, Kamu Hizmetlerinin Daha yi
Grlebilmesi in Alternatif Bir Ynetim Yaklam: Elektronik Devlet, .. Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, Nu: 32, 2005,
stanbul.
Giritli, smet ve dierleri, dare Hukuku, Der Yaynlar, 2011,
stanbul.
Hammer, Michael ve dierleri, Deiim Mhendislii
Devrimi(eviren: Sinem Gl), Sabah Yaynlar, 1995, stanbul.
Leblebici, Doan N., 21. Yzyln Liderlik Anlayna Bak,
C.. Sosyal Bilimler
Dergisi, 2008, Cilt:32 Nu:1, s.61.
Maxwell, John, Liderlik Yasalar(eviren: brahim ener) (
Kamu Ynetimine Uyarlanmtr), Beyaz Yaynlar, 1999,
stanbul.
Miller, P., Leader Development- what we know and where to
now, Singapore Management Review, Asia-Pacific Journal of
Management Theory and Practice, vol.34, no.1, 2012.
Montgomery, Van Wart, Public-Sector Leadership Theory: An
Assessment, Public Administration Review, Vol.63, No.2, 2003,
s.221.
t, Adem vd.., Stratejik nsan Kaynaklar Ynetimi
Balamnda rgtlerde gren Motivasyonu Sreci, www.sosyalbil.selcuk.edu.tr.
ktem, M.Kemal, Gdleme Kuramlar ve Yetien Kamu Yneticilerimiz, Amme daresi Dergisi, Cilt 24, Say 3, 1991, Ankara.
ktem, M.Kemal, rgtsel nderlik, Amme daresi Dergisi,
Cilt 26, Say 2, 1993, Ankara.
ktem, M.Kemal, Sekiner, Ezgi, Bilgi Toplumu ve Kamu
Ynetimi Balamnda Bireyin Yeri: Vatanda m Tketici mi?,
H.. Tketici-Pazar-Aratrma-Danma Test ve Eitim Merkezi Tketici Yazlar(2), 2010.
ktem, M.Kemal ve Yldz, Mete, Kamu Ynetimi ve Bilgi

Kamu Ynetininde Bilgi Toplumu


Kapsamnda Liderlik Sorunsal (92 - 99)

Teknolojileri, S Sosyal Bilimler Meslek Yksekokulu Dergisi,


Cilt 5, Say 2, 2002.
ler, Ferit, Departmanl Maazalarda Motivasyon zerine Bir
Aratrma, Erciyes niversitesi BF Dergisi, Say 25, 2005.
zer, M.Akif, Gnmzn Ykselen Deeri: Yeni Kamu
Ynetimi, Saytay Dergisi, say:59.
zsalmanl, Aye Yldz, Trkiyede Kamu Ynetiminde Liderlik ve Lider Yneticilik, Manas niversitesi Sosyal Bilimler
Dergisi, 2005.
Pekgzl, pek, e-Devlet Projelerinin Ynetilmesi: PolNet
Projesi rnei, Sosyo Ekonomi Dergisi, 2012-1 Ocak-Haziran.
Sullivan, Gordon ve dierleri, Umut Bir Yntem Olamaz
(eviren: Aye Bilge Dicleli), Boyner Holding Yaynlar, 1997,
stanbul.
Tonta, Yaar, Bilgi Toplumu ve Bilgi Teknolojisi, .. letme
Fakltesi Bilgi Toplumu ve Hizmetleri Paneli, 1999, stanbul.
Verma, Vijay K., The Human Aspects of Project Management (
Kamu Ynetimine Uyarlanmtr), PMI Inc., 1996, USA.
Vijay K. Verma and R. M. Wideman, Project Manager to Project
Leader? (Kamu Ynetimine Uyarlanmtr.), Project Management Institute, 1994.
www.bilgitoplumu.gov.tr, E-Dnm Trkiye Projesi, 2010.
Werner, Isabel, Liderlik ve Ynetim (eviren: Vedat ner), Rota
Yaymclk, 1993, stanbul.

99

NAHIVANDAK SON TUN-ERKEN DEMR AI


YERLEMLERNDE BULUNMU SLAHLAR
Dr. TOGRUL HALLOV*
ZET

Makalede, Nahivandaki Son Tun-Erken Demir a yerleimlerinde bulunmu silahlar aratrlm ve arkeolojik malzeme biim
ve zellikleri esas alnarak gruplandrlmtr. Nahivanda Son Tun a-Erken Demir a srecine tarihlenen yerleimlerden ele
geen ok, haner ve mzrak ularndan oluan buluntu gruplarnn Azerbaycann Hocal-Gedebey kltrel srecine zg zellikler
gsterdii tespit edilmitir. Hanerlerin bazlar Orta dou kltrne aittir.
Anhtr Szlkler: Hanerler, ok ve mzrak ular, n Asya kltr, Hocal Gedebey.

THE ARMS DISCOVERED IN THE MONUMENT OF EPOCH


LATE BRONZE EARLY IRON AGE IN THE NAKHCHVAN
ABSTRACT

In the article arms discovered in the monument of epochlatebronze-early ironage in the Nakhchivan is studied. The search aeological materials are classified by form and specialty. It is defined that daggers, arrow and spear heads founded in archaeological
monument belong to epochlate bronze-early ironage in the Nakhchivan have got peculiarity of culture of Khojal-Gadabay in Azerbaijan. Some of daggers belong to culture Near East.
Key Words: daggers, arrow and spear, culture Fore Asia, Khojaly Gadabay

GR:
Nahivan zerk Cumhuriyetindeki Son Tun-Erken Demir
a (M.. II binyln sonu-I binyln ncesi(M.. XIV-VIII
yzyllar) yerleimlerinin renilmesi maddi ve manevi kltrmzle ilgili nemlidir. Nahivandaki Son Tun a-Erken
Demir a srecine tarihlenen yerleimlerde bulunmu arkeolojik malzemeler kil kaplardan, ss eyalardan, i aletlerinden
ve dier maddi kltr rneklerden ibarettir. Bulunan arkeolojik
malzemelerden bir grubu silahtr. Silahlar hanerlerden, ok ve
mzrak ularndan ibarettir. Bulunan arkeolojik malzemelerin
her biri kendine zg zellie sahiptir, biim ve zelliklerine
gre birbirinden farkldr.
HANERLER
Nahivandaki Son Tun-Erken Demir ana ait yerleimlerde
bulunmu tun hanerler formca drt ana gruba ayrlmaktadr.
Birinci gruba kabzas yass, gen biimli namlu, omurgas
kabark hanerler dhildir. Bunlarn namlusu dz yaplm, ucu
inceltilmitir. Bazlarnn ksa kabzasnda bir delik almtr
(tab. I, 1, 2). Bu grup hanerler Kolan, Kzlburun, Hakkhlk
nekropollerinde bulunmutur (Novruzlu, Bahaliyev, 1992:
57, 65, Bahaliyev, 2002: 42). unlar biim ve zelliklerine gre amhor, Gedebey (Pkrbv, 1977: 82), Ganceay
(Nerimanov, 1958: tab. XIII, 17, s. 101), Mingeevir (Kzyev,
1951: 15, Aslanov, Vaidov, one, 1959; tab. XIII) ve Gney
Kafkasyadaki dier yerleimlerde (Pokrebova, 1977: 34-35;
Markovin, Mungaev, 2003: 74, 74) bulunmu hanerlerle benzerlik tekil etmektedir.

*AMEA Nahivan Blm. email:x.toqrul@gmail.com

100

kinci gruba kabzas ile bal ayr ayr yaplm hanerler


dhildir (tab. I, 3). Bu gruba dhil olan hanerler Kolan nekropolnde bulunmutur (Novruzlu, Bahaliyev, 1992: 65). Hanerlerin hepsinin gen biimli namluyu birinci grup hanerler gibi omurgasnda kabartmaldr, ksa kabzasnda bir delik
almtr. Az kenarlar dz, ucu sivri ve inceltilerek yaplmtr.
kinci grup hanerlerin benzerleri Hanlarda (Nerimanov, 1958:
91), Mingeevirden (Aslanov, Vaidov, one, 1959:tab. XIV, 4,
6, 8, 9) ve Hocal-Gedebey kltrne ait dier yerleimlerde
(Avarova, 2007: 22-23) bulunmutur.
nc gruba kabzas ve bal komple biimde dklm
boru kabzal hanerler dhildir. Bunlarn kabzasnn ortas
dikdrtgen biimli kabartmaldr, ucu sivri, az keskin ve
inceltilerek yaplmtr (tab. I, 4, 5, 6, 7, 8). Muncuklutepe
(Aslanov, braqimov, Kakay: 2003,26, 34), Kolan (Novruzlu, Bahaliyev, 1992: 65), Boyahmed (Novruzlu, Bahaliyev,
1993:22), Kumluk (Bahaliyev,2006: 81-85) nekropollerinde bu
trl hanerler bulunmutur. Bu arkeolojik malzemelerin benzerleri Hocal-Gedebey kltrne ait Hanlar (Nerimanov, 1958:
91), Mingeevir (Aslanov, Vaidov, one, 1959: tab. XIV, 4, 6, 8,
9) ve dier yerleimlerde (Avarova, 2007: 22-23) bulunmutur.
Nahivandaki Son Tun-Erken Demir ana ait yerleimlerde
bulunmu u gruba dhil olan hanerler ikinci grup hanerler
kimi konik biimli balkl yaplmasna ramen kendine mahsus
yerel zellikler tamaktadr.
Kolan nekropolnde bulunmu hanerin yaprak biimli namluyu
kabzasna birleik blmde drtgen formada kalnlatrlmtr
(tab. I, 4). (Novruzlu, Bahaliyev, 1992: 65). Kolan nekropol
ahbuz ilesinin Kolan kynde yer almaktadr. lk kez 1986
ylnda tespit edilmitir. 1986-1989 yllarnda nekropolde 16 ta
kutu tipli kabir aratrlmtr. Kabirlerden M.. II.-I. binyla ait
insan iskeleti, kil kaplar, silahlar, ss eyalar ve dier arkeolojik

Nahvandaki Son Tun-Erken Demir a


Yerleimlerinde Bulunmu Silahlar (100 - 103)

malzemeler bulunmutur.

Muncuklutepe nekropolnde bulunmu hanerin birinin kabzas tamamen basittir (tab. I, 5) (Aslanov, braqimov,
Kakay: 2003, 26, 34).Muncuklutepe nekropol Ordubad ilesinin Sabirkend ve Kelenterkend kylerinin yaknlarnda
yer almaktadr. Nekropol ilk kez K.M. Aslanov tarafndan
aratrlmtr. Sonraki dnemde orada B.. brahimli tarafndan
aratrmalar yaplmtr. Aratrma srasnda nekropolde 33 kabir aratrlmtr. Kabirlerden M.. VIII.-VI. yzyllara ait insan iskeleti, kil kaplar, ss eyalar, silahlar ve dier arkeolojik
malzemeler bulunmutur.

mesine ramen ondan farkldr. Bu gruba dhil olan hanerlerin


kabzas ikinci grup hanerlerden farkl olarak yast yaplmtr.
Desteinin omurgas kaln, ucu sivri yaplmtr. Namluyu her
iki yzden inceltilmitir (tab I, 9). Culfa, Kzlburun nekropollerinde bulunmu bu trl hanerlerin Ortadou kltrne ait
hanerlerle benzerlik gsterdii grlmtr. Bu trl hanerler Muan, Uzuntepe (Djafarzade, 1946: tab. V, 5,2), Gedebey
(Aliyev, 1977: 102)yerleimlerinde ve Ortadou kltrne ait
yerleimlerde (http://www.belgeler.com. Hanifi Biber, 205: 15,
17) bulunmutur. Bu trl hanerler n Asya lkelerinde (Assuriya, Nihavend ve b.) yaygndr.

Kumluk nekropolnde bulunmu bu gruba giren hanerlerden


birinin konik biimli balnn yukars ve aas genler
oluan alarla bezenmitir (tab. I, 6). Dier hanerin balnn
yukars naksz, baln gvdesi ise genlerle nakldr (tab.
I, 7) (Bahaliyev, 2006: 81-85; Halilov, 2008: 117-121).

Culfa nekropol ayn adl ehrin yaknlarnda yer almaktadr.


Nekropol 1939-1940 yllarnda demiryolu ekimi srasnda
datlmtr. Dalm kabirlerden bir grubunun malzemeleri
K.K. Vasiliyev tarafndan toplanlarak 1951 ylnda Grcistan
Devlet Tarih Mzesine teslim edilmitir. Mzedeki arkeolojik
malzemeler V.H. Aliyev tarafndan aratrlmtr. Arkeolojik
malzemeler Erken Demir ana ait kil kaplardan, ss eyalar,
tun hanerlerden ibarettir.

Kumluk nekropol Ordubad ilesinin Bist ky arazisinde yer


almaktadr. Nekropol ilk kez 2005 ylnda V.B. Baheliyevin
ynetimi ile tarafmzdan tespit edilmitir. Nekropoln
aratrlmas sonraki dnemlerde de tarafmzdan devam
ettirilmitir. Aratrmalar srasnda nekropolden M.. II.-I.
binyla ait kil kaplar, ss eyalar, silahlar bulunmutur.
Boyahmed (Novruzlu, Bahaliyev, 1993:22) nekropolnde
bulunmu hanerlerin konik biimli bal biim ve zelliklerine gre, Kumluk haneri gibi genlerden oluan alarla
bezendirilmitir (tab I, 8). Boyahmed hanerinin balndaki
genlerden oluan alar Kolan hanerleri gibi svastika biiminde yaplmtr.
u nekropol Culfa ilesinin Boyehmed kynde yer alyor.
Boyehmed nekropol ilk kez 1989 ylnda inaat almalarnda
tespit edilmitir. 1991 V.B. Baheliyev tarafndan burada kabir
olduu tespit edilmitir. Kabirlerden M.. II-I binyla ait insan
iskeleti, ss eyalar, silahlar, kil kaplar, xrdabynuzlu hayvan
kemii ve dier arkeolojik malzemeler bulunmutur.
Boyahmed, Kolan hanerinin konik biimli balndaki svastika biimli nak Nahivann eski airetlerinin manevi kltryle ilgili belli kompozisyonu ortaya koyduunu dnmek
mmkndr. Bu fikre temel oluturmak iin kaynaklara gz
atarsak konik, biimi eski airetlerin tasavvurunda gk kubbesini, svastika resmi gnei, dnyann drt biimli olduunu
sembolize eden yaplar grrz. Tun ana ait boya bezemeli ve basit kil kaplarn zerinde svastika tasvirleri izilmitir.
Bunlarn bir grubunun Gnei veya hayrsever Tanrlarla bal
ku ve insanlar sembolize ettii baz aratrmaclar tarafndan
da belirtilmitir. Sibirya halklarnn, zellikle Yakutlarn
halk inanlarnda svastika resmi, koruyucu markay sembolize etmektedir (Okladnikova, 1984: 39). Eski Trkler Gk
Tanrsna kudretli Allah gibi tapnmlar. Bunlarn dini-ideolojik
grlerine gre Gk Tanr insanlarn talihini zer, hakanlar
ykseltir veya devirir (Stebleva, 1976: 45). Trklerin dini-ideolojik grlerinde hakana iktidarn Gkten verilmesi, onun da
klt ve hayat aac ile ballk tekil etmesi ile ilgili eitli efsane ve rivayetler vardr (Patopov, 1978: 53). Konik biiminin
eski insanlarn tasavvurunda gk kubbesini, svastika resminin
Gnei sembolize etmesi, dnyann drt biimli olduunu
gstermesi ile ilgili ok bilgi vardr (Bahaliyev, 2002: 40).
Nahivandaki Son Tun-Erken Demir ana ait drdnc
grup hanerler ikinci grup hanerler gibi komple ekilde dkl-

Kzlburun nekropol Nahivan ehrinin gneyinde, Babek ilesinin Nehram kynde yer almaktadr. lk kez 1895 ylnda
N.V. Fyodrov tarafndan bulunmutur. 1896 ylnda mparator
Arkeolojik Komisyonunun talimat ile nekropolde arkeolojik kazlar yaplmtr. Kaz srasnda bulunmu maddi kltr
rnekleri Moskovadaki Devlet Tarih Mzesine verilmitir.
1909 ylnda bu malzemelerin bir grubu A. A. Spisin tarafndan
yaynlanmtr. Nekropolde 1926 Meaninov tarafndan bir,
A.A. Miller tarafndan iki Son Tun-Erken Demir ana ait
kabir aratrlmtr. Kabirlerde kil kaplar, ss eyalar ve dier
arkeolojik malzemeler bulunmutur.
OK ULARI
Nahivandaki Son Tun-Erken Demir ana ait yerleimlerden
(Hakkxlk, Kolan, (Novruzlu, Bahaliyev, 1992:53, 65), Muncuklutepe (Aslanov, braqimov, Kakay: 2003,15, 20) ve b.)hayli sayda ok ular bulunmutur. Bunlarn bir ksm obsidyenden
(deve gz ta) (tab. I, 7, 8), dier ksm tun ve demirden
yaplmtr (tab. I, 5, 6).
Deve gz tandan (obsidyen) yaplm ok ularnn hepsi gen biimli yaplm arka tarafndan oyuk almtr (tab II, 16221). Metal ok ular dkme ve dvme yntemi ile yaplmtr
(tab II, 1-15). Hep ta, hep metal ok ular kanatl ve kanatsz
olmak zere iki gruba ayrlmaktadr.
Kanatl ok ular dkme ve dvme yntemi ile gen biiminde yaplmtr. Bunlarn ular sivridir, tiyesinin ortasndan
desteine doru kabarktr (1, 2, 11, 12, 15). Bazlarnn kanatlar
biraz ieri katlanmtr. Kanatl ok ularnn bu trl yaplmas
okun dedii yerden kolaylkla kmasn engellemekte ve daha
ok tehlike yaratmasn salamaktadr. ugrup ok ular Gney
Kafkasyada daha ok yaylmtr. Benzerleri Mingeevirde
(Kazyev,1951: 12-14, Aslanov, Vaidov, one,1959:tab. XV,
1-15), Genceay ilesinde (Nerimanov, 1958: tab. II, IV) ve
dier yerleimlerde bulunmutur.
Kanatsz ok ular dkme yntemi ile hazrlanmtr (tab II, 3,
8, 11). Bunlarn ounun saplar yast, bazlar ise biraz yuvarlak yaplmtr. Saplarla birleen omuz ksm dz veya eimlidir.
Bu arkeolojik malzemeler zelliine gre Genceay ilesinden
(Nerimanov, 1958: tab. XVI, 1), Mingeevirden (Aslanov, Vaid
101

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

MIZRAK ULARI
Nahivandaki Son Tun-Erken Demir ana ait yerleimlerden
Kzlburun (Seyidov, Bahaliyev, Novruzlu, Babayev, 1995:
resim 11, 10.11), Culfa (Aliyev, 1977: 103) ve Mardanglde
(Aslanov, braqimov, Kakay, 200: tab. LXXI, 1,2) ok sayda
bulunmu mzrak ularnn bazs dkme, bir grubu ise dvme
yntemi ile yaprak biiminde yaplmtr. Bunlarn ucu sivri,
grupesi enlidir. Kanatlar grupesinden ucuna doru gittike
daralyor. Bu arkeolojik malzemeler biim ve zelliklerine gre
iki gruba ayrlmaktadr.
Birinci grup mzrak ular boru destekli yaplmtr (tab. II, 10).
Bunlarn ucu sivri, tiyesi enli, uzunsov biimdedir. Tiyesinin
ucundan desteine doru kabartlmtr.
kinci grup mzrak ular yast destekli yaplmtr. Bunlarn
desteinin ortasnda kk delik almtr (tab. II, 9). Bu arkeolojik malzemelerin tiyesi birinci grup mzrak ular gibi sivri,
tiyesi enli, uzun yaplmt.
Her iki grup mzrak ularnn benzerleri Mingeevirde (Aslanov,
Vaidov, one, 1959: tab. IX, XV), Gedebeyde (Halilov, 1959:
103), Muandada (Djadarzade, 1946:tab. XII), Lenkeranda
(Mahmudov,Kesemanli, 1947: tab. II, 8), Grcistanda (Pixealuri, 1979:tabl. XXXI, 11), Kubanda (Kozenkova, 1982: 154)
ve Gney Kafkasyadaki (Texov, 1957: 68;Markovin, Mungaev,
2003:72) dier Son Tun-Erken Demir ann yerleimlerinde
bulunmutur.

SONU
Yaplan aratrma sonucunda u bulgulara ulalmtr:
Nahivandaki Son Tun-Erken Demir a yerleimlerinde
bulunmu hanerler, ok ve mzrak ular biim ve zelliklerine
gre farkl yaplmtr. Hanerler drt, ok ve mzrak ular ise
iki gruba ayrlmaktadr. Bu arkeoloji malzemelerin eitlilii
insanlarn iilik alkanlklar ile ilgilidir. Bunlarn eitli desenlerle sslemesinde insanlarn iilik alkanlklar ile eit dini-ideolojik grleri de nemli yer tutmaktadr. Nahivandaki
Son Tun-Erken Demir dnemi yerleimlerinde bulunmu hanerlerde, ok ve mzrak ularnda Hocal-Gedebey, Ortadou kltrne ait zelliklerinin olmas bu dnemde Nahivann eski
ifti-hayvandar airetlerinin Azerbaycan, Gney Kafkasya
ve Ortadou lkelerinin airetleri ile yakn ekonomik-kltrel
ilikilerinin olduunu kantlyor.
KAYNAKA
AliyevV. H.(1977). Azerbaycanda Tun ann boyal kaplar
kltr. Bak, lm.
Aslanov Q.M., Vaidov R.M., one Q.. (1959) Drevniye
Minkeaur. Bak, AN Azerb. SSR.
Aslanov Q.M., braqimov B., Kakay S.M. (2003). Drevniye
nekropol Xaraba-Gilana. Bak, lm.
Avarova .N. (2007). Hocl-Gadabey kltr airetlerinin tun
memulatlar (M.. XIV-VII yzyl). Bak, Nurlan.
Bahaliyv V.B. (2006). Ordubad ilesinin Bist ky etrafnda
Son Tun ve Erken Demir ana ait antlar, Nahivan
retmenler Enstitsnn Haberleri, No:2 (6), s. 81-85.
Bah Baheliyev V.B. (2002). Gemi kaya tasvirlerinin poetikas.
Bak, 128 s.
Bahaliyev V.B. (2002). Nahivanin Erken Demir a kltr.
Bak, lm.
Djafarov Q.F. (1984). Svyazi Azerbaydjanaso Stranami Peredney Azii v Epoxi Bronz i Ranneqo Jeleza. Bak, Nauka.
Halilov C.E. (1959). Bat Azerbaycann Tun a ve Demir
ann balarna ait antlar. Bak, Azerbaycan SSREA.
Halilov T.F. (2008) Kumluk nekropolnden bulunmu tun hanerler. AMBA Nahivan Blmnn Haberleri, No:1, s. 117102

121.
http://www.belgeler.com. Hanifi Biber(2005) Urartu silahlar:
kl, haner ve baklar doktora tezi. Van 2005, 211 s.
Kazyev S.M. (1951). O nekotor xtipaxorujiya iz Minkeaura, MKA, Bak, AN. Az SSR, t. II, s.5-30.Kozenkova B..
(1982). Tipoloqioya ixronoloqieskiyaklassifakiyapredmetov
Kobanskoykultur. Moskva, Nauka.
Mahmudov F.R., Kesamanli Q.P. (1974). Drevnyem nekropole
bliz Lenkorani. AN Az SSR, No:3, s. 47-56.
Munaev R.M. (1975). Kavkazna Zareepohibronz. Moskova,
Nauka.
Markovin V.., Mungaev R. M. (2003) Severniy Kavkaz. Moskova, Nauka.
Nvruzlu E.., Bahaliyv V.B. (1992). ahbuz ilesinin arkeoloji kantlar Bak, lm.
Nvruzlu E.., Bahaliyv V.B. (1993). Culfa ilesinin arkeoloji
kantlar. Bak, lm.
Nerimanov.H. (1958).Genceay ilesinin arkeoloji kantlar.
Bak, AzSSREA.
Okladnikova E.A. (1981). Petroqlif Sredney Katuni. Novosibirsk, Nauka.
Patapov L.P. (1978). Drevnetyurkskieertipoitanianeba i sayano-altayskixnaradov. Etnoqrafiyanarodov Zapadnoy Sibiri i
Altaya. Novosibirsk. Pokrebova M.N. (1984). Zakavkazskie i
eqosvyazi s Peredney Aziey v skifskoevremya. Moskova.
Stebleva ,V. (1972). Krekonstrukii drevnetyurtkskoymifoloqieskoy sistemi. Tyurolokieskiysbornik 1971, Leninkrad.
Syidv A.K., Bahaliyv V.B., Nvruzlu E.., Babayv V.M.
(1995). Nahivannv Babek ilesinin arklji kantlar. Bak,
Azerbaycan.
Texov B.V. (1957). Pozdnebronzo vaya kultura Liaxovskoqobasseyna. Stalinir: Qosizdat, YuqaOsetii.

Nahvandaki Son Tun-Erken Demir a


Yerleimlerinde Bulunmu Silahlar (100 - 103)

Tab I. Hancerler. (1, 3, 4- Kolan; 2-Kzlburun; 5-Muncuklutepe; 6,7-Kumluk; 8-Boyahmed; 9-Culfa; 10-Habulak; 11-Mingeevir)

Tab II. Ok ve mzrak ular (1, 2, 3, 4, 10- Kzlburun; 5, 6-Cilfa; 7, 8, 14, 15-Muncuklutepe; 11, 15, 16-Sar dere; 12,
18-ahtaht; 20, 21, 2, 23-Kolan; 22, 23, 24-Genceay)

103

TURZM ETMNDE YEN PARADOKS:


MANTAR RETM ELEMANLARINA DORU
zlem ALTUNZ1
Burcu KO2
Azize HASSAN3
ZET

Yksekretim kurumlarnda grev yapan eitimcilerin sahip olduu kiilik nitelikleri, mesleki ve insan ilikileri vb. nitelikler,
rencilerin mezuniyet ncesi ve sonras yetkinliklerini nemli lde etkileyecektir. Bu niteliklerin eksikliinden kaynaklanan
problemler ise turizm eitimde farkl kanser noktalar oluturacaktr. Bu noktada mevcut kurumlarn saysn arttrmaktan ziyade,
isel ya da eitsel gelimeyi tevik etmek ve salamak son derece nemlidir. Bu aratrma kapsamnda da, her ne kadar rencilerin
retim elemanlarnn niteliklerini deerlendirmeleri noktasna odaklanlm olunsa da; rencilerin baar, giriimcilik, duygu
ve motivasyonlarn etkileyen farkl kurum ii problemlere ve ihtiya d eitim kurumu problemine teorik olarak deinilmesi
almann hedeflerindendir.
Anahtar Kelimeler: Turizm Eitimi, Eitimciler, Kiilik Nitelikleri, Mesleki Nitelikler, nsan likileri Nitelikleri

NEW PARADOX IN TOURSM EDUCATION: TOWARDS


MUSHROOM INSTRUCTORS
ABSTRACT

Personality, vocational and human relations characteristics of instructors work in institutions of higher education will affect before
and after graduation competences of students significantly. The problems are caused by lack of these characteristics will create different cancer points in tourism education. At this point, rather than increasing the number of institutions, encouraging and ensuring
the internal or educational development in existing institutions is extremely important. In the scope of this study, although focused
on the point of students evaluation of teaching staffs characteristics, also touching on the different internal problems of institutions
are effective on achievement, entrepreneurship, feeling and motivation of the students is one of the purpose of the study.
Key Words: Tourism Education, Instructor, Personality Characteristics, Vocational Characteristics, Human Relation Characteristics

GR:
Turizm sektrnn yapsal zellii ve emek youn retim sistemi olmas nedeniyle, otomasyonun sz konusu sektrn her
alannda youn bir ekilde uygulanamad grlmektedir. Bir
turist rehberinin, nbro, kat ve servis personelinin iininin,
hibir araca yaptrlamyor olmas bu gr dorulamaktadr.
Bu adan, turizm sektrnn; gerek i gren, gerekse turistik
rnden faydalanan tketiciler asndan temel esinin insan
olduu ve burada, nitelikli bir hizmet ve hogr sanatnn esas
alnd sylenebilir (Grdal, 2002).

(Christou, 1999). Herhangi bir turizm eitim kurumundan mezun olan rencilerin bilgi ve becerilerinin, kalifiye elemanlardan daha yksek seviyede olmas vb. gibi d evrelerden
doan beklentiler, meslek ve teknik eitimde farkl ynelimlerin olumasn ve devam etmesini, mesleki eitimde yeni
model araynn bir sonucu olarak da, ilgili eitim sisteminin
sosyal ve ekonomik basklara daha fazla duyarl olmasn gerekli
klmaktadr (Tabbron ve Yang, 1997).

Turizm
sektrnde
alan
i
grenler
asndan
deerlendirildiinde, insan kaynaklarnn kalitesi, sadece turizm
iletmeleri ile ilgili deildir. Ayn zamanda o lkede verilen turizm eitimi ile de ilgilidir. Turistik rnden faydalanan tketicilerin, i gren hizmetinden memnun kalabilmesi ve tatmin
olabilmesi iin, alannda uzman kiileri yetitirebilecek etkili bir
turizm eitim sisteminin oluturulmas ya da mevcut eitim sisteminin gelitirilmesi mecburidir

Trkiyede, 1953 ylnda Milli Eitim Genlik ve Spor Bakanl


ile Kltr ve Turizm Bakanlnn ibirlii yapmas sonucunda,
Ankara ve zmir Ticaret Liselerinde Turizm Meslek Kurslarnn
almasyla, baz turizm derneklerinin de tercman rehberlik
kurslarn dzenlemeleriyle turizm eitimine baland grlmektedir. Turizm eitimi ihtiyacnn niversiteler dzeyinde
hissedilmesiyle birlikte ise, 1965-1966 eitim-retim yl itibariyle lisans dzeyinde turizm eitimi veren ilk kurum olan,
Ankara Ticaret ve Turizm Yksek retmen Okulu faaliyete
gemitir (nlnen ve Boylu, 2005).

Yrd. Do.Dr. Sinop niversitesi, Turizm let.ve Otelcilik Yksekokulu


Ar.Gr., Gazi niversitesi, Turizm Fakltesi
3
Prof.Dr., Gazi niversitesi, Turizm Fakltesi

SYM tercih klavuzundan elde edilen bilgilere baklarak 2012


ylna gelindiinde; ilgili ylda Trkiyede n lisans dzeyinde
eitim veren meslek yksekokullarnn says 131i devlet, 19u

1
2

104

ise vakf ve KKTC olmak zere toplamda 150dir. Turizm alannda lisans dzeyinde eitim veren faklte ve
yksekokullarnn says ise 55tir ( Erdin ve Ylmaz, 2012).
Turizm eitiminin niversite dzeyinde verilmeye baland
1965 yl ile kyaslandnda, 2012 yl itibariyle, Trkiyede
niversite dzeyinde turizm eitimi veren birimlerin saysndaki
art yukarda grlmektedir. Kurum saysnda yaanan bu
denli art, bir adan ilgili alana akademik boyutta talebin
mevcudiyetinin gstergesi olarak yorumlanabilecei gibi, halen mesleki eitiminde renmeye kar bir diren olduunu
sylemek mmkndr (Atherton, 1999). Mesleki eitim ierisinde yer alan turizm eitiminde de, bu dirence etki edebilecei
dnldnden, saylar hzla artan yksekretim kurumlar,
retim elemanlar ve renciler l kmesini oluturan her
deikenin ayrntl bir ekilde incelenmesi gerekmektedir. Bu
kmenin zellikle eitimciler boyutu ciddi bir nem arz etmektedir. yle ki; mesleki teknik eitimin baarl olmas konusunda birok Avrupa lkesi, eiticilerin ok iyi eitilmesini n
plana kartarak (ngiltere Modeli, Almanya Modeli vb.) zm
aramaktadrlar. Eiticiler kendilerini ne lde gelitirebilmi
ve yeterli sorumluluk alabilmilerse, o lde teknik eitimde
baarl olurlar (Hodkinson, 1998).
1.

TURZM ETMNDE SELF-RENEWING


(KENDN YENLEYEN) SORUNLAR

Yksekretim kurumlarnda grev yapan eitimcilerin sahip


olduu kiilik nitelikleri, mesleki ve insan ilikileri vb. nitelikler, rencilerin mezuniyet ncesi ve sonras yetkinliklerini
yksek derecede etkileyecektir. Bu niteliklerin olmayndan ya
da eksikliinden kaynaklanan problemler ise mesleki eitimde
farkl kanser noktalar oluturacaktr.
Kanser noktalar kavramyla ifade edilmek istenen, tedavisi
yani zm, gelien teknoloji ve bilgi kaynaklaryla mmkn,
ancak grmezden gelinerek ya da yanl tedavi yntemleriyle
kt sonulara gtren sorunlardr. zellikle mesleki eitim
boyutunda, bu sorunlarn zenle ele alnmas gerekmektedir.
Mesleki eitimdeki alt problemleri yaratan kanser hcreli temel nedenlerin, btn aamalaryla ele alnmas gerekmektedir.
Birbirinden bamsz grnen genel ifadeler, dnlenin aksine etkileim halindedir.
Duruma turizm eitimi asndan bakldnda, etkileim halindeki sorunlarn oluturduu zincir aadaki ekilde zetlenmeye allmtr. Buna gre; turizm eitimi anlamnda mevcut
ihtiyacn zerinde alan yksekretim kurumlar; beraberinde
eksik snamay, yani retim elemanlarnn, alan yeterliliklerinin olup-olmadna dair incelemeler tam olarak yaplmadan istihdam edilmeleri hatasn getirmektedir. Yine ayn giriimden,
renci saysnn artmas, puanlarn ve nitelikli renci alm
orannn dmesi ve mezun renci says artacandan istihdam
edilme anslarnda azalma sonular grlebilecektir. Bu dng
ierisinde, altyap yetersizliinden kaynaklan problemlerin ortaya kmas ya da olan problemlerin devamll; buna bal
olarak gerekli beceriye sahip olmayan retim elemanlarnn
duruma mdahale etmede yetersiz kalmalar; zlemeyen bu
problemlerin drd renci memnuniyet seviyeleri, eitim
kalitesi, adaptasyon ve inanlar; duygusal ve donanmsal anlamda sekteye uratlan rencinin ve kurumun baarsnn olumsuz ynde etkilenecei dncesi, yukardaki ekilde deinilen
ve zincirin devamn oluturan sorunlardr. Tm bu bileenler
ise, kiilerin mezuniyet sonras i hayatlarndaki verimliliini
etkileyeceinden, ayn eksik donanm ve motivasyonla me-

Turizm Eitiminde Yeni Paradox: Mantar


retim Elemanlarna Doru (104 - 111)

zun kalabalk bir grubun, sektrel durumu olumsuz ynde


etkileyecei kanlmaz bir sondur.

Bu aratrma kapsamnda her ne kadar rencilerin, retim


elemanlarnn niteliklerini deerlendirmeleri noktasna
odaklanlm olunsa da; rencilerin baar, giriimcilik, duygu ve motivasyonlarn etkileyen farkl kurum ii problemlere ve ihtiya d eitim kurumu problemine teorik olarak
deinilmesi almann hedeflerindendir. Bu hedeften yola
karak, farkl almalar da taranmtr. rnein; ahin ve
Fndk (2008) almalarnda mesleki eitime ilgiyi azaltan sorunlara deinmilerdir.

Mesleki ynlendirmede yaanan olumsuzluklar,

Eitim programlarndan kaynaklanan sorunlar,

Reel sektrle yaanan uyumsuzluklar,

Yetersiz altyap ve eski teknoloji,
konular aratrmaclarn deindii temel sorunlardandr. Bu
sorunlara turizm eitimi boyutunda bakldnda ise, Tuyluolu
(2003)nun yapm olduu almada bahsetmi olduu balklar
dikkat ekicidir. Bunlar:

Turizm sektr ile turizm eitimi veren kurulular
arasnda hukuki erevede etkin bir ibirlii ve kiisel abalara
dayanan yetersiz ibirlii; ortak hedefe dnk fonksiyonlarn
gereklemesine, mevcut fiziksel ve beeri kaynaklardan rasyonel bir ekilde faydalanlmasna engel olmaktadr.

Turizm eitiminde entegrasyon ve koordinasyon
salanamamtr. Bu da eitim almalarnn makro bir model
kapsamnda birbirini tamamlayan bir biimde yrtlememesine neden olmaktadr.

Turizm meslekleri, bu mesleklerin deiik kademelerinde alma hakk, unvan kullanma kanuni himaye altna
alnmadka, haksz rekabet artlarnda istihdam nlenmedike,
igc verimi dmekte ve sektr gelitike nitelikli personel
daha yksek cretlerle yeni iletmelere kaydndan igc stabilitesi bozulmaktadr.

Uygulanan ders programlar ounlukla kuramsal olup,
uygulamal derslere programlarda fazla yer verilmemektedir.

Turizm eitiminin gerektirdii eitim aralar ve laboratuvarlar drt yllk eitim kurulularnda bulunmamakta, verilen bilgiler uygulama imkn olmadndan unutulmaktadr.

Yabanc dil eitimi yeterli deildir.
105

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013


Eitimin verimli olabilmesi, uygulamal derslerin
etkinliinin salanmas iin renci kontenjanlar 50 kiide
dondurulmaldr.

Gerek sektrden uzman retim elemanlarnn temini,
gerekse staj ve uygulama imknlarnn salanmas asndan,
yksekokullarn kurulu yerlerinin byk ehirlere yakn
olmasn kanlmazdr.
Grdal (2002) ise; Trkiyede n lisans ve lisans dzeyinde turizm eitimi veren yksekokullarn halen mevcut olan ve zm
bekleyen kronik sorunlarn u balklar altnda toplamtr:



Kurulu yeri seimi ve okullama younluu,


Eitim kalitesinin iyiletirilmesi,
Staj yapma ve tez hazrlama zorunluluu,
stihdam sorunlar.

Yukarda turizm eitiminde karlalan sorunlar alt gruplar


halinde belirtilmitir. Ancak almamzda da vurgulamak
istediimiz temel noktalardan birisi, Avrupa lkelerinin pek
ounda, meslek kurslar ve ortarenim dzeyinde turizm
eitimi verilirken (Boylu, 2004), Trkiyede halen yksekretim
kurumlarnn almasna gerekten ihtiya duyulup-duyulmad
konusudur. 2012 Ekim aynda Ankarada dzenlenen Turizm
Eitimi Workshop/ Konferansnn sonu bildirgesinin ilk maddesinde de bu noktaya deinilmitir. Bildirgenin ilgili maddesi u ekildedir: Turizm eitimi veren mevcut faklte ve
yksekokullarn mfredatlarnn revize edilmesi, n lisans ve
lisans dzeyinde yeni yksekokullarn almamas.
2.

ARATIRMA METODOLOJS

2.1.
Aratrma Yntemi
Bu aratrma, elde edilmek istenen sonular itibariyle uygulamal
bir aratrmadr. Aratrmann uygulama ksmnda anket yntemi kullanlmtr. Anket formu 3 blmden olumaktadr. Birinci
blmde, rencilerin baz demografik zelliklerini belirlemeye
ynelik sorular yer almaktadr. kinci blmde, ideal bir retim
elemannn sahip olmas gereken nitelikler 3 boyut altnda, 52
ifade ile ele alnm ve rencilerin ifadeleri 5li Likert tipi lee
gre (1- Kesinlikle Katlmyorum..5- Kesinlikle Katlyorum)
cevaplandrmalar istenmitir. Anketin nc blmnde ise,
retim yelerinin ne kadarnn ikinci blmde yer alan niteliklere sahip olduunu belirlemek zere, 1- Hibiri,..,5Tamam olacak ekilde iaretleme yapmalar istenmitir.
Anket formu seilirken; ilgili sektrde grev alacak i grenlerin
eitiminde iletiim ve insan ilikilerinin neminden yola karak
kiilik ve insan ilikileri nitelikleri, teorik derslerin dnda
uygulamay gerektiren mesleki derslerin kalitesini dnerek
mesleki nitelikler, ideal bir retim elemannda bulunmas gereken nitelikler olarak belirlenmitir. Sz konusu anket Akgln
1994 ylnda yapm olduu almadan faydalanlarak
hazrlanm ve uzman grne tabi tutulmutur.
2013 yl ubat-Mart ve Nisan aylarnda, 20 devlet niversitesinde bulunan ve turizm eitimi veren faklte, yksekokul
ve meslek yksekokullarndan, bu kurumlarda grev yapmakta
olan retim elemanlarnn da yardmlaryla toplamda 710 anket
toplanmtr (Dorudan katlmc ile grlerek ve online anket
yntemiyle). Ancak 31 anket eitli nedenlerden dolay (anketin
byk bir ksmnn bo braklmas) dikkate alnmamtr. Daha
sonra, birinci snf rencilerinin de niversite eitim-retim
dnemlerinin ilk aamasnda olmalarndan ve bu dnemde
106

mesleki derslerden ziyade, ortak dersleri alyor olmalarndan


dolay, alma sonularnn gvenirliinin debilecei
gz nnde bulundurularak, 161 veri daha alma dnda
braklmtr. Bylece, 518 veri ile analize balanmtr.
2.2.
Aratrmann Amac ve nemi
nsan gc odakl turizm sektrnde alan kalifiye olmayan
personel says kmsenemeyecek kadar fazladr. Buna karn
turizm eitimi alm kiilerin de, yanl eitim ya da uygulama
eksikliinden kaynaklanan nedenlerden dolay, i yaamlarnda
beklenen performans sergileyemedikleri grlebilmektedir.
Turizm eitimi veren yksekokullarn saysndaki fazlala
ramen, eitimli i grenlerin i sahasndaki performanslarna
ve eitimli olmayan i grenlerin tercih edilmesine ilikin, halen olumsuz yorumlarn geliyor olmas da dndrcdr. Bu
noktada mevcut kurumlarn saysn arttrmaktan ziyade, isel
ya da eitsel gelimeyi tevik etmek ve salamak son derece
nemlidir. Bu adan deerlendirildiinde turizm eitimi ile
ilgili olarak yaplan her bir alma literatre katk salayacak
nitelikte olacaktr.
Buna karn turizm eitimi veren retim elemanlarnn sahip olmas gereken nitelikleri ve bu niteliklere sahip olupolmadklarn belirlemeye ynelik az sayda almaya
rastlanmtr. Bu aratrmann, ilgili literatrde bu adan byk
bir boluu dolduraca dnlmektedir. alma daha sonra
bu konuda yaplabilecek daha kapsaml almalara bir temel
oluturacandan nemli grlmektedir.
Yukarda belirtilen aklamalar dorultusunda bu almann
temel amac; says giderek artan turizm eitim kurumlarnda
(n lisans-lisans eitimi veren) almakta olan retim
elemanlarnn ideal niteliklerinin yeterliliklerini belirlemektir.
Bu kapsamda almann hipotezleri aada verilmitir:
H1: rencilerin retim elemanlarnda bulunmas gereken
niteliklere (kiilik nitelikleri, mesleki nitelikler, insan ilikileri
nitelikleri) ynelik beklenti dzeyleri ile gzlem dzeyleri
arasnda anlaml bir farkllk vardr.
H2: rencilerin retim elemanlarnda bulunmas gereken ideal niteliklere ynelik beklenti dzeyi, eitim grdkleri birimlere gre farkllk gsterir.
H3: rencilerin retim elemanlarnda bulunmas gereken ideal niteliklere ynelik gzlem dzeyi, eitim grdkleri birime
gre farkllk gsterir.
H4: rencilerin retim elemanlarnda bulunmas gereken ideal niteliklere ynelik beklenti dzeyi, blmlerine gre farkllk
gsterir.
H5: rencilerin retim elemanlarnda bulunmas gereken ideal niteliklere ynelik gzlem dzeyi, blmlerine gre farkllk
gsterir.
H6: rencilerin retim elemanlarnda bulunmas gereken ideal niteliklere ynelik beklenti dzeyi, snflarna gre farkllk
gsterir.
H7: rencilerin retim elemanlarnda bulunmas gereken
ideal niteliklere ynelik gzlem dzeyi, snflarna gre farkllk
gsterir.
3.

ARATIRMA BULGULARI

Aratrmaya katlanlarn demografik zellikleri incelendiinde;


toplam 518 katlmcnn 255inin (%49,2) kz rencilerden,
263nn (%50,8) erkek rencilerden olutuu; yine toplam

katlmclarn 301inin (%58,1) faklte, 144nn (%27,8)


yksekokul ve 73nn (%14,1) meslek yksekokulu
rencisi olduu grlmektedir. Aratrmaya katlan niversite
rencilerinin 139u (%26,8) Turizm letmecilii ve Otelcilik
Blmnde, 130u (%25,1) Turizm letmecilii Blmnde,
101i (%19,5) Seyehat letmecilii Blmnde, 98i (%18,9)
Gastronomi ve Mutfak Sanatlar Blmnde ve 50si (%9,7)
Konaklama letmecilii Blmnde renim grmektedir.
Demografik zelliklerin son boyutu olan rencilerin snflarna
ynelik sorudan elde edilen veriler dorultusunda, 518
rencinin snflara gre dalmna bakldnda; 202 katlmc
(%39) nc snf, 177 katlmc (%34,2) ikinci snf ve 139
katlmc (%26,8) drdnc snf rencisidir.

Turizm Eitiminde Yeni Paradox: Mantar


retim Elemanlarna Doru (104 - 111)

retim elemanlarnda 4,48 orannda bulunmasn beklerken,


ilgili nitelikleri retim elemanlarnda grme dereceleri ise
3,30dur ve her iki ortalama arasndaki fark -1,18187dir. p
deeri 0.05ten kk olduu iin iki ortalama arasndaki fark
anlamldr.
Tablo 2: deal Bir retim Elemannda Olmas Gereken
Niteliklerin Beklenti Ve Gzlem Seviyesi Farkn Belirlemeye Ynelik Tek rnek T-Testi

Tablo 1: Katlmclarn Demografik zelliklerine Ynelik


Analiz

nsan ilikileri niteliklerinin retim elemanlarnda bulunmasna


ynelik katlmclarn beklenti seviyelerinin ortalamalar 4,42
iken, ilgili nitelikleri retim elemanlarnda gzlemleme dereceleri ise 3,24tr. ki ortalama arasndaki fark -1,24190dr ve p
deeri 0.05ten kk olduu iin iki ortalama arasndaki fark
anlamldr.
Buna gre; ideal niteliklerin tm boyutlarnda p<.05 olduundan,
beklenti ve gzlem dzeyi arasnda fark anlamldr ve H1 kabul
edilmitir.
Tablo 3: rencilerin Eitim Grd Birime Gre retim
Elemanlarndan Beklenen deal Nitelik Seviyesi

a: Meslek Yksekokulu, b: Yksekokul, c: Faklte

Tek rnek t-Testi (One-Sample t-Test) sonularna gre;


rencilerin aratrmada geen kiilik niteliklerinin,
kurumlarndaki retim elemanlarnda bulunmasn bekledikleri
derece 4,44 iken, retim elemanlarnda gzledikleri ilgili nitelik derecesi 3,56dr. ki ortalama arasndaki fark -,87919dur.
%95 gven aralnda p deeri 0.05ten kk olduu iin, iki
ortalama arasndaki fark anlamldr.
Katlmclar, bir dier nitelik boyutu olan mesleki niteliklerin

Barlet Krsellik Testi sonucunda korelasyonun MANOVA


iin uygun olduu grlmtr (p<.05). Kovaryans matrisinin
eitlii Boxs M testi kullanlarak test edilmitir. Anlamllk
deeri .05in zerinde olduu takdirde, kovaryans matrisinin
homojen olduunu sylemek mmkndr (Hair vd., 2009: 234).
Boxs M testi sonucuna gre anlamllk dzeyi .001 bulunmutur.
Ancak Boxs M testinin sonucu, byk rneklemlere kar hassas olduundan ve alma kapsamnda ulalan rneklem
bykl 518 olduundan, anlaml kan sonular da tolere
edilebilir (Tabachnick ve Fidell, 2007: 86). Varyanslarn homojen dalp dalmadn tespit etmek zere Levene Testinin
sonularna baklmtr. lgili test sonularna gre, beklenen
niteliklerin btn boyutlarnda varyans homojen dald iin
(kiisel nitelik beklentisi p: .787, mesleki nitelik beklentisi p:
.652, insan ilikileri nitelik beklentisi p: .755) analize devam
edilmitir.
107

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

deal bir retim elemannda bulunmas gereken nitelikler


tm boyutlar (kiilik nitelikleri, mesleki nitelikler, insan
ilikileri nitelikleri) ile birlikte dikkate alndnda, niteliklerin mevcudiyetine ynelik beklenti dzeyinin aratrmaya
katlan rencilerin birimlerine gre anlaml biimde farkllk
gstermedii tespit edilmitir ( F=1,52, Wilks Lambda=.982, p:
.168). Buna gre, H2 reddedilmitir.
MANOVA testinin ardndan, hangi boyutlarda anlaml
farkllklarn olduu tek tek incelenmitir. Birinci tip hatann
oluumunu azaltmak iin gvenirlik dzeyi baml deiken
saysna blnmtr (.05/3) (Pallant, 2005: 259). Buna gre;
rencilerin birimlerine gre her bir boyuta ynelik beklenti seviyesi arasnda anlaml bir farkllk sz konusu deildir (p>.017).
Tablo 4: rencilerin eitim grd birime gre retim
elemanlarnda gzlenen ideal nitelik seviyesi

birimlerine gre her bir boyuta ynelik gzlem seviyesi arasnda


anlaml bir farkllk sz konusudur. Farklln nedenini saptamak amacyla, Post Hoc testinden faydalanlmtr. nsan ilikileri
nitelikleri boyutunda varyans homojen daldndan Bonferroni, kiilik nitelikleri ve mesleki nitelikler boyutlarnda ise varyans homojen dalmadndan Tamhane testi kullanlm olup,
elde edilen sonulara gre; ideal niteliklerin btn boyutlarnn
gzlem seviyelerinde, meslek yksekokulu ve yksekokul
rencilerinin faklte rencilerine gre daha olumlu tutum sergiledikleri grlmektedir. lgili tm boyutlardaki farkllklarn
etkisi ise dk seviyededir (kiilik nitelii : .040, mesleki
nitelik : .043 ve insan ilikileri : .056).
Tablo 5: rencilerin Blmlerine Gre
Elemanlarndan Beklenen deal Nitelik Seviyesi

retim

a: Meslek yksekokulu, b: yksekokul, c: faklte


Barlet Krsellik Testi sonucunda korelasyonun MANOVA
iin uygun olduu grlmtr (p<.05). Kovaryans matrisinin
eitlii Boxs M testi kullanlarak test edilmitir. Anlamllk
deeri .05in zerinde olduu takdirde kovaryans matrisinin
homojen olduunu sylemek mmkndr (Hair vd., 2009:
234). Boxs M testi sonucuna gre anlamllk dzeyi .000
bulunmutur. Ancak Boxs M testinin sonucu, byk rneklemlere kar hassas olduundan ve alma kapsamnda ulalan
rneklem bykl 518 olduundan, anlaml kan sonular da
tolere edilebilir (Tabachnick ve Fidell, 2007: 86). Varyanslarn
homojen dalp dalmadn saptamak amacyla Levene Testi
sonularna baklmtr. Gzlenen insan ilikileri nitelikleri boyutunda ( p: .140) varyans homojen dalrken, gzlenen kiilik
nitelikleri (p: .000) ve mesleki nitelikler boyutlarnda (p: .033)
varyans homojen deildir. Ancak hcre bana den say 30un
zerinde olduu iin analize devam edilmitir (Pallant, 2005:
258).
deal bir retim elemannda bulunmas gereken nitelikler tm
boyutlar (kiilik nitelikleri, mesleki nitelikler, insan ilikileri
nitelikleri) ile birlikte dikkate alndnda, gzlenen nitelik seviyesinin aratrmaya katlan rencilerin birimlerine gre anlaml
bir biimde farkllk gsterdii tespit edilmitir ( F= 5,40, Wilks
Lambda=.940, p<.05). Buna gre, H3 kabul edilmitir. Etkinin
ise dk seviyede olduu grlmektedir (: .031).
MANOVA testinin ardndan, hangi boyutlarda anlaml
farkllklarn olduu incelenmitir. Birinci tip hatann oluumunu
azaltmak iin gvenirlik dzeyi baml deiken saysna
blnmtr (.05/3) (Pallant, 2005: 259). Buna gre; ideal niteliklerin btn boyutlarnda p<.017 olduundan, rencilerin
108

1.Turizm letmecilii ve Otelcilik, 2.Turizm letmecilii,


3.Seyehat letmecilii ve Turizm Rehberlii, 4.Gastronomi ve
Mutfak Sanatlar, 5.Konaklama letmecilii
Barlet Krsellik Testi sonucuna gre, korelasyon MANOVA
iin uygundur (p<.05). Kovaryans matrisinin eitlii Boxs M
testi kullanlarak test edilmitir. Boxs M testi sonucuna gre
anlamllk dzeyi .000 (p<.05) bulunmutur. Bu durumda kovaryans matrisi homojen deildir. Ancak Boxs M testinin sonucu,
byk rneklemlere kar hassas olduundan, anlaml kan
sonular da tolere edilebilir (Tabachnick ve Fidell, 2007: 86).
Varyanslarn homojen dalp dalmadn tespit etmek zere
Levene Testinin sonularna baklmtr. lgili test sonularna
gre, beklenen kiilik nitelikleri (p: .000) boyutunda varyans
homojen dalmazken, mesleki nitelikler (p: .311) ve insan
ilikileri nitelikleri (p: .888) boyutlarnda varyans dalm
homojendir. Pallant (2005: 258)n belirttii gibi hcre bana
den say 30un zerinde olduu iin analize devam edilmitir.
deal bir retim elemannda bulunmas gereken nitelikler tm
boyutlar (kiilik nitelikleri, mesleki nitelikler, insan ilikileri
nitelikleri) ile birlikte dikkate alndnda, beklenen nitelik seviyesinin aratrmaya katlan rencilerin blmlerine gre
anlaml bir biimde farkllk gsterdii tespit edilmitir ( F=1,91,
Wilks Lambda=.957, p<.05). Buna gre, H4 kabul edilmitir.
Bu etkinin dk seviyede olduu grlmektedir (: ,015).
MANOVA testinden sonra, hangi boyutlar kapsamnda anlaml
farkllklarn olduu incelenmitir. Birinci tip tip hatann oluu-

munu azaltmak iin gvenirlik dzeyi baml deiken


saysna blnmtr (.05/3) (Pallant, 2005: 259). Buna gre
her bir boyut tek tek incelendiinde, beklenen mesleki nitelikler ve insan ilikileri nitelikleri boyutlarnda anlaml bir
farkllk saptanamamken (p>.017), kiilik nitelikleri boyutunda p<.017 olduundan anlaml bir farkllk sz konusudur. Bu boyuttaki farklln nedenini saptamak amacyla Post
Hoctan faydalanlm ve varyans homojen dalmad iin
Tamhane testi kullanlmtr. Test sonularna gre; beklenen kiilik nitelikleri boyutunda; Turizm letmecilii blm
rencileri, Seyehat letmecilii ve Turizm Rehberlii Blm
rencilerine gre daha olumlu tutum sergilemektedirler. Kiilik
nitelikleri boyutundaki farklln etkisi ise dk seviyededir
(: .027).
Tablo 6: rencilerin Blmlerine Gre
Elemanlarnda Gzlenen deal Nitelik Seviyesi

retim

Turizm Eitiminde Yeni Paradox: Mantar


retim Elemanlarna Doru (104 - 111)

MANOVA testinden sonra, hangi boyutlarda anlaml


farkllklarn olduu incelenmitir. Birinci tip hatann oluumunu
azaltmak iin gvenirlik dzeyi baml deiken saysna
blnmtr (.05/3) (Pallant, 2005: 259). Buna gre; kiilik
nitelikleri boyutunda p>.017 olduundan rencilerin blmlerine gre kiilik niteliklerini gzlem seviyeleri arasnda anlaml
bir farkllk bulunamazken, mesleki nitelikler ve insan ilikileri
nitelikleri boyutunda p<.017 olduundan, anlaml bir farkllk
sz konusudur. Farkllklarn nedenini saptamak amacyla Post
Hoc yaplm ve mesleki nitelikler boyutunda varyans homojen dalmad iin Tamhane Testinden, insan ilikileri nitelikleri boyutunda ise varyans homojen daldndan Bonferroni Testinden faydalanlmtr. Test sonularna gre; gzlenen
mesleki nitelikler boyutunda; Turizm letmecilii ve Otelcilik;
insan ilikileri nitelikleri boyutunda ise Turizm letmecilii ve
Otelcilik ve Konaklama letmecilii blm rencileri, Gastronomi ve Mutfak Sanatlar blm rencilerine gre daha
olumlu tutum sergilemektedirler. Mesleki nitelik (: .030) ve
insan ilikileri (: .000) boyutundaki farklln etkisi ise dk
seviyededir.
Tablo 7: rencilerin Snflarna Gre
Elemanlarndan Beklenen deal Nitelik Seviyesi

1.Turizm letmecilii ve Otelcilik, 2.Turizm letmecilii,


3.Seyehat letmecilii ve Turizm Rehberlii, 4.Gastronomi ve
Mutfak Sanatlar, 5.Konaklama letmecilii
Barlet Krsellik Testi sonucunda korelasyonun MANOVA iin
uygun olduu grlmtr (p<.05). Kovaryans matrisinin eitlii
Boxs M testi kullanlarak test edilmitir. Anlamllk deeri
.05in zerinde olduu takdirde kovaryans matrisinin homojen
olduunu sylemek mmkndr (Hair vd., 2009: 234). Boxs
M testi sonucuna gre anlamllk dzeyi .002 bulunmutur. Ancak Boxs M testinin sonucu, byk rneklemlere kar hassas
olduundan ve alma kapsamnda ulalan rneklem bykl
518 olduundan, anlaml kan sonular da tolere edilebilir (Tabachnick ve Fidell, 2007: 86). Varyanslarn homojen dalp
dalmadn tespit etmek zere Levene Testinin sonularna
baklmtr. lgili test sonularna gre, gzlenen kiilik (p: .787)
ve insan ilikileri nitelikleri (p: .257) boyutlarnda varyans homojen dalrken, mesleki nitelikler (p: .028) boyutunda varyans
homojen deildir. Ancak Pallant (2005: 258)n belirttii gibi
hcre bana den say 30un zerinde olduu iin analize devam edilmitir.
deal bir retim elemannda bulunmas gereken nitelikler tm
boyutlar (kiilik nitelikleri, mesleki nitelikler, insan ilikileri
nitelikleri) ile birlikte dikkate alndnda, gzlenen nitelik seviyesinin aratrmaya katlan rencilerin blmlerine gre
anlaml biimde farkllk gsterdii tespit edilmitir (F=2,43,
Wilks Lambda=.945, p<.05). Buna gre, H5 kabul edilmitir.
Bu etki dk seviyededir (: .019).

retim

2: kinci snf, 3: nc snf, 4: Drdnc snf


Barlet Krsellik Testi sonucunda korelasyonun MANOVA
iin uygun olduu grlmtr (p<.05). Kovaryans matrisinin
eitlii Boxs M testi kullanlarak test edilmitir. Anlamllk
deeri .05in zerinde olduu takdirde kovaryans matrisinin
homojen olduunu sylemek mmkndr (Hair vd., 2009:
234). Boxs M testi sonucuna gre anlamllk dzeyi .001
bulunmutur. Ancak Boxs M testinin sonucu, byk rneklemlere kar hassas olduundan ve alma kapsamnda ulalan
rneklem bykl 518 olduundan anlaml kan sonular da
tolere edilmitir (Tabachnick ve Fidell, 2007: 86). Varyanslarn
homojen dalp dalmadn tespit etmek amacyla Levene
Testinin sonucuna baklm ve beklenen kiilik nitelikleri (p:
.009) ve mesleki nitelikler (p: .009) boyutunda varyansn homojen dalmad, beklenen insan ilikileri boyutunda ise homojen dald (p: .276) tespit edilmitir. Pallant (2005: 258)n
belirttii gibi hcre bana den say 30un zerinde olduu
iin analize devam edilmitir.
deal bir retim elemannda bulunmas gereken niteliklerin
mevcudiyetine ynelik beklenti dzeyinin aratrmaya katlan
rencilerin snflarna gre anlaml bir biimde farkllk
gsterdii tespit edilmitir ( F=2,14, Wilks Lambda=.975,
p<.05). Buna gre, H6 kabul edilmitir. Bu etkinin ise dk
dzeyde olduu grlmektedir (: .012).
MANOVA testinden sonra, hangi boyutlarda anlaml farkllklarn
olduu incelenmitir. Birinci tip hatann oluumunu azaltmak
iin gvenirlik dzeyi, baml deiken saysna blnmtr
109

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

(.05/3) (Pallant, 2005: 259). Buna gre her bir boyut tek tek
incelendiinde p>.017 olduundan, anlaml bir farkllk tespit
edilememitir.
Tablo 8: rencilerin Snflarna Gre
Elemanlarnda Gzlenen deal Nitelik Seviyesi

retim

4.

SONU

Bu aratrma; kiilik nitelikleri, mesleki ve insan ilikileri niteliklerinin, retim elamanlarnda bulunmasna ynelik renci
beklentisinin ve ne derece bulunduuna ynelik gzlem derecesinin belirlenmesi amacyla yaplmtr.
Aratrmadan elde edilen verilerin analizinde, sz konusu
niteliklerin tm boyutlarnda, rencilerin beklenti ve gzlem
dzeyleri arasnda anlaml bir farkllk olduu tespit edilmitir
(p<.05). Bu kapsamda kiilik niteliklerine ynelik renci
beklentisi 4,44 seviyesinde iken, gzlenen deer 3,56; mesleki
niteliklere ynelik beklenti seviyesi 4,48 iken, gzlenen deer
3,30 ve insan ilikileri niteliklerine ynelik renci beklentisi
seviyesi 4,42 iken, gzlenen deer 3,24tr.

2: kinci snf, 3: nc snf, 4: Drdnc snf


Barlet Krsellik Testi sonucunda korelasyonun MANOVA iin
uygun olduu grlmtr (p<.05). Kovaryans matrisinin eitlii
Boxs M testi kullanlarak test edilmitir. Anlamllk deeri
.05in zerinde olduu takdirde kovaryans matrisinin homojen
olduunu sylemek mmkndr (Hair vd., 2009: 234). Boxs
M testi sonucuna gre anlamllk dzeyi .087 bulunmutur. Bu
durumda kovaryans matrisi homojendir. Varyanslarn homojen
dalp dalmadn tespit etmek zere ise, Levene Testinin
sonularna baklmtr. lgili test sonularna gre, gzlenen
kiilik nitelikleri (p: .187) ve mesleki nitelikler boyutunda (p:
.068) varyans homojen dalrken, gzlenen insan ilikileri nitelikleri boyutunda (p: .030) varyans homojen dalmamaktadr.
Ancak; Pallant (2005: 258)n belirttii gibi hcre bana den
say 30un zerinde olduu iin analize devam edilmitir.
Gzlenen nitelik seviyesinin aratrmaya katlan rencilerin
snflarna gre anlaml bir biimde farkllk gsterdii tespit
edilmitir ( F=3,16, Wilks Lambda=.964, p<.05). Buna gre;
H7 kabul edilmitir. Bu etkinin dk seviyede olduu grlmektedir (: ,018).
MANOVA testinin ardndan, hangi boyutlarda anlaml
farkllklarn olduu incelenmitir. Birinci tip hatann oluumunu
azaltmak iin gvenirlik dzeyi baml deiken saysna
blnmtr (.05/3) (Pallant, 2005: 259). Her bir boyut ayr ayr
incelendiinde, gzlenen kiilik nitelikleri boyutunda anlaml
bir farkllk mevcut deilken (p> .017), gzlenen mesleki ve insan ilikileri nitelikleri boyutunda p<.017 olduundan anlaml
bir farkllk vardr. Farklln nedenini saptamak amacyla,
Post Hoc uygulanmtr. Mesleki nitelik boyutunda varyans homojen daldndan farklln tespitinde Bonferroni testinden
faydalanlrken, insan ilikileri nitelikleri boyutunda varyans
homojen dalmad iin Tamhane testi kullanlmtr. Testten
elde edilen sonulara gre; gzlenen mesleki nitelikler boyutunda ikinci snf rencileri, nc snf rencilerine nazaran; gzlenen insan ilikileri boyutunda ise ikinci ve drdnc
snf rencileri nc snf rencilerine nazaran daha pozitif
yaklam sergilemektedirler. Mesleki nitelikler (: .017) ve insan ilikileri (: .031) boyutundaki farklln etkisi ise dk
seviyededir.
110

rencilerin eitim odakl demografik zelliklerinin, niteliklere


ynelik beklenen ve gzlenen deer zerinde farklla neden
olup-olmadn belirlemek amacyla yaplan MANOVA testlerinin sonularna gre ise; rencilerin eitim grdkleri birimlere gre retim elemanlarndan beklenen nitelik seviyesinde
anlaml bir farklln bulunmamas dnda (MANOVA p deeri
.05ten byk), birimlere gre gzlenen nitelik seviyesi, blmlere ve snflara gre beklenen ve gzlenen nitelik seviyeleri
arasnda anlaml bir farkllk olduu saptanmtr (MANOVA
iin p<.05). Daha sonra demografik deikenlerin farkllk
yaratmas durumuna tm nitelik boyutlar iin tek tek baklm
ve birimlere gre gzlenen niteliklerin tm boyutlarnda, blmlere gre beklenen kiilik nitelikleri, blmlere gre gzlenen
mesleki ve insan ilikileri nitelikleri, snflara gre gzlenen
mesleki ve insan ilikileri boyutlarnda anlaml bir farkllk
olduu saptanmtr (.05/3, p<.17). Farkllklarn kaynan
belirlemek iin Post Hoc Testi yaplmtr. Elde edilen dikkat
ekici sonulara bakldnda ise; rencilerin birimlerine gre
kiilik nitelikleri, mesleki ve insan
ilikileri nitelikleri gzlem seviyeleri arasndaki farklln,
tm nitelik boyutlarnda meslek yksekokulu ve yksekokul
rencilerinin, faklte rencilerinden daha olumlu bir tutum
sergilemelerinden kaynakland grlmektedir. Bunun nedeni olarak da, faklte rencilerinin niversiteye giri puan
itibariyle genel olarak meslek yksekokulu ve yksekokul
rencilerinden daha baarl olmalar ve kurumlarnda grev
yapan retim elemanlarndan kiilik nitelikleri, mesleki ve insan ilikileri nitelikleri boyutundaki beklentilerinin daha yksek
olabilecei gsterilebilir.
Bir baka dikkat ekici sonu olan blmlere gre mesleki ve
insan ilikileri niteliklerinin, retim elemanlarnda gzlem seviyesinin farkllamasnda; mesleki nitelik boyutunda Turizm
letmecilii ve Otelcilik Blm rencilerinin, Gastronomi
ve Mutfak Sanatlar Blm rencilerinden, insan ilikileri
nitelikleri boyutunda ise Turizm letmecilii ve Otelcilik ve
Konaklama letmecilii Blm rencilerinin, Gastronomi
ve Mutfak Sanatlar Blm rencilerinden daha olumlu
bir tutum sergilemeleri etkilidir. Bu durum, Trkiyede Gastronomi ve Mutfak Sanatlar Blmnn ksa bir gemiinin
olmasndan dolay, henz ilgili alanda akademik boyutta lisans
ve lisansst eitim alm akademisyenlerin mevcut olmamas
ya da saysnn olduka az olmasndan ve dolaysyla uygulamal
derslerin arlkl olduu bu blmdeki eitimin, yeterli dzeyde yetkin olmayan eiticiler tarafndan veriliyor olmasndan
kaynaklanyor olabilecei gibi, mfredatlardaki ve teknik uygulama alanlarndaki eksikliklerden de kaynaklanyor olabilecei

mfredatlardaki ve teknik uygulama alanlarndaki eksikliklerden


de kaynaklanyor olabilir. Buna gre ilgili sonu; renciyle
iletiimi ve uygulama ders kalitesini gerektiren Gastronomi ve
Mutfak Sanatlar Blmlerindeki eksikliin bir gstergesidir
eklinde yorumlanabilir.
Son olarak, rencilerin snflarna gre mesleki ve insan ilikileri
niteliklerini gzlemleme seviyelerinin farkllamasnda, mesleki nitelik boyutunda ikinci snf rencilerinin nc snf
rencilerinden ve insan ilikileri nitelikleri boyutunda, ikinci
ve drdnc snf rencilerinin nc snf rencilerinden
daha olumlu tutum sergilemeleri etkilidir. Bu sonucun, ou turizm eitimi veren kurumdaki mfredatlarda, mesleki yeterlilik
gerektiren uygulama derslerinin arlkl olarak nc snf itibariyle veriliyor olmasndan ve bu dnemde alnan uygulama
derslerinin ve uygulama derslerini veren retim elemanlarnn,
rencilerin mesleki ve insan ilikileri nitelikleri asndan
beklentilerini karlayamamasndan kaynaklanyor olmas
muhtemeldir.

Turizm Eitiminde Yeni Paradox: Mantar


retim Elemanlarna Doru (104 - 111)

Konferans/Workshop Sonu Bildirgesi, 17-19 Ekim 2012, Ankara.


Tuyluolu T. (2003), Trkiyede Turizm Eitiminin Nitelii,
Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Yksek Lisans
Tezi, Ankara.
nlnen K. ve Boylu Y. (2005), Trkiyede
Yksekretim Dzeyinde Turizm Eitimindeki Gelimelerin
Deerlendirilmesi, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi,
3(12):11-32.

KAYNAKA
Akgl H. (1994), Eitim Fakltelerindeki retim Elemanlar
Ve rencilerin deal Bir retim Elemannn Nitelikleri
Hakkndaki Grleri le Kendi Kurumlarndaki retim
Elemanlarnn Bu Nitelikleri Uygunluklarnn Karlatrlmas,
Dokuz Eyll niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Doktora
Tezi, zmir.
Atherton J. (1999), Resistance To Learning: A Discussion
Based On Participants In In-Service Professional Training Programmes, Journal Of Vocational Education&Training, 51(1):7790.
Boylu Y. (2004), Anadolu Otelcilik Ve Turizm Meslek Liselerinde renim Gren rencilerin Okul Amacna Ynelik
Beklentilerinin Deerlendirilmesi, Gazi niversitesi Eitim Bilimleri Enstits, Doktora Tezi, Ankara.
Christou E. S. (1999), Hospitality Management Education In
Greece: An Exploratory Study, Tourism Management, 20:683691.
Erdin, S. B. ve Ylmaz, G. (2012), Gnmzde Turizm
Eitiminin Yksekretim erisindeki Yeri, Turizm Eitimi
Konferans-Tebliler, 18-31.
Grdal M. (2002), Trkiyede Mesleki Turizm Eitiminin
Yapsal Analizi, Okullama, Eitimin Kalitesi, Staj-stihdam
Sorunlar Ve zm nerileri, Turizm Eitim Konferans, Turizm Bakanl, 391-400, Ankara.
Hair J. F., Black W.C., Babin B. J. ve Anderson R. E. (2009),
Multivariate Data Analysis (Seventh Ed.),New York: Prentice
Hall.
Hodkinson P. (1998), Technicism, Teachers And Teaching
Quality In Vocational Education And Training, Journal Of Vocational Education&Training, 50(2):193-208.
Pallant J. (2005), SPSS Survival Manual (Second Ed.), Sydney:
Allen Unwin.
ahin . ve Fndk T. (2008), Trkiyede Mesleki Ve Teknik
Eitim: Mevcut Durum, Sorunlar Ve zm nerileri, Trkiye
Sosyal Aratrmalar Dergisi, 12(3):65-86.
Tabachnick B. G. ve Fidell L. S. (2007), Using Multivariate Statistics (Fifth Ed.), Boston: Pearson Education, Inc.
Tabbron G. ve Yang J. (1997), The Interaction Between Technical And Vocational Education And Training (TVET) And
Economic Development In Advanced Countries, I.J.E.D.,
17(3):323-334.
Turizm Bakanl Eitim Genel Mdrl, Turizm Eitim

111

DRT VE BE YILDIZLI OTEL MUTFAKLARINDA ALIAN


MUTFAK PERSONELNN GIDA GVENL KONUSUNDA
BLG DZEYLERNN SAPTANMASI
Mehmet KABACIK**
ZET

Aratrma Drt ve be yldzl otel mutfaklarnda alan mutfak personelinin gda gvenlii konusunda bilgi dzeylerinin saptanmak amacyla planlanp yrtlmtr. Aratrma Antalya, Trabzon, anakkale, Gaziantep ve zmir li eme lesinde bulunan 6
drt yldzl, 13 be yldzl olmak zere toplam 19 otelde, 377 mutfak personeline anket uygulanmtr. alanlarn gda gvenlii
ile ilgili sorulara verilen cevaplarla otellerin yldz says arasnda bir iliki olup olmadn test etmek amacyla Ki-Kare(ChiSquare) baar testinden aldklar puanlarn ortalamasn saptamak iin One-Way Anova analiz yntemi uygulanmtr. Otellerin
yldz saysna gre baar testinden alm olduklar puanlarn ortalamasn karlatrmak iin t testi uygulanmtr.
Anahtar Kelimeler: Otel mutfaklar, mutfak personeli, HACCP, gda gvenlii

DETERMINING THE FOOD SAFETY KNOWLEDGE


LEVEL OF THE KITCHEN STAFF WORKING
FOR 4 AND 5 STAR HOTEL KITCHENS
ABSTRACT

This study is planned and conducted with the aim of determining the food safety knowledge level of the kitchen staff working for
4 and 5 star hotel kitchens. In the study 377 kitchen staff from 6 four-star and 13 five-star totally 19 hotels in Antalya, Trabzon,
anakkale, Gaziantep and eme in Izmir province were surveyed. Chi square test was applied to check whether there is a relation
between answers given to the questions about food safety and star numbers of the hotels. One way ANOVA was applied to determine
the average of the scores of achievement test among mentioned groups. Finally to compare the average of achievement test scores
with respect to the star numbers of the hotels, t-test was used.
Keywords: hotel kitchens, kitchen staff, HACCP, food safety

1.GR:
Gda gvenlii, btn insanlarn aktif ve salkl bir yaam
iin gerekli olan besin ihtiyalarn ve gda nceliklerini
karlayabilmek amacyla yeterli, salkl ve gvenilir gdaya
fiziksel ve ekonomik bakmdan erimeleri ve srdrmeleri
durumudur(zel 2003).
Gda gvenlii hizmetinin amac; gdalarn retimden tketime
kadar olan aamalarda, hijyenik ve kimyasal ynlerden denetim,
kontrol ve muayene edilerek bunlarn en uygun salk ve teknik
koullar iinde ilenmesi, saklanmas, tanmas ve datlmas,
kullanlmas ve pazarlanmasnn gerekletirilmesini ve elverili
olmayan nedenlerle oluacak eitli hastalk ve zehirlenme etkenleri ile bulamann besin ve besin deeri kayplarnn nlenmesini salamaktr(Aslan, 2005).
*Bu alma Gazi niversitesi Eitim Bilimleri Enstits Aile Ekonomisi ve Beslenme Eitimi Bilim Dalnda Yrd. Do. Dr. Saime KKKMRLER danmanlnda tamamlanan Drt ve Be Yldzl Otel
Mutfaklarnda alan Personelin Gda Gvenlii Konusunda Bilgi
Dzeylerinin Saptanmas adl yksek lisans tezinin verilerinden
yararlanlarak hazrlanmtr.
**retim Grevlisi, Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yksekokulu, Otel Lokanta ve kram Hizmetleri Blm

112

Konaklama tesislerinde sunulan hizmetlerin en nemli blmn mutfak hizmetleri oluturmaktadr. Toplu beslenme sistemleri ad altnda
incelenen bu hizmetlerde mutfak temizlii kurumlar iin belirlenen
sanitasyon standartlar ve personel hijyen kurallarnn ilenmesiyle
salanabilir. Standartlarn belirlenmedii ve hijyen kurallarnn
iletilmedii yerlerde besin enfeksiyon ve zehirlenmeleri nemli bir
halk sal sorunu oluturur(Ba ve Merdol 1999).
Otel mutfaklarnda gda gvenliinin salanabilmesi, gdalarn retiminden tanmasna, depolanp saklanmasna, hazrlanp piirilmesine
ve servis yaplp tketilmesine kadar geen btn aamalarda gda hijyen ve sanitasyonu ilkelerine tmyle uyulmasna baldr(Baykan,
1981).
Besin hazrlanmasnda grev alan personelin insan sal ynnden
nemli sorumluluklar vardr. Bu nedenle personelin herhangi bir
bulac hastalk tamayan bireylerden seilmesi ve belirli aralklarla
salk kontrollerinin yaplmas gereklidir. Personelin salkl olmas
kadar zellikle besinle urarken el, vcut ve giysi temizliinin de hijyenik bir ekilde salanmas zorunludur(Da, 1996).

1.1.1.Problem
Drt ve Be Yldzl Otellerin mutfaklarnda alan personelin
gda gvenlii konusunda bilgilerinin saptanmas.
1.1.2. Aratrmann Amac
Bu aratrma Drt ve Be Yldzl Otellerin mutfaklarnda alan

Drt ve Be Yldzl Otel Mutfaklarnda alan Mutfak Personelinin


Gda Gvenlii Konusunda Bilgi Dzeylerinin Saptanmas (112 - 120)

personelin gda gvenlii konusunu ne derece bildikleri ve


uygulamalarnda bu konularda ne kadar bilinli davrandklarnn
saptanmas amacyla planlanp yrtlmtr.
1.2.3.Aratrmann nemi
nsan yaamnn en nemli gerekleri banda gelen beslenme
salkl ve gl bir toplum olumasnda temel etkendir.
Beslenme ve gda tketim oranlar lkelerin kalknmlk
dzeyinin nemli bir gstergesidir.
Tketici, retici ve datmc zincirinde tmyle her kesimi
etkileyen gda kkenli salgn, zehirlenme, bozulma vb. olumsuzluklar, endstriyel kalite sistemindeki hijyen sorunlarndan
kaynaklanmaktadr(Gnyel, 2001).
Teknolojik gelimeler, tarm toplumundan sanayilemeye gei
hz, aile bireylerinin zellikle kadnn i dnyasnda yerini
almas, insanlarn pek ounun ev dnda, bakalar tarafndan
hazrlanan yiyecekleri tketme eilimi ve sosyal aktivitelerin bireylerin hayatndaki yeri ve nemi nedeniyle, ev dnda yemek
yeme bir ihtiya, bir zorunluluk olarak karmza kmaktadr.
Dolaysyla da beslenme hizmeti sunan iletmelerde bu alardan
tercih nedeni olmakta ve ilevleri kalite standartlar iinde
mterilerin trl ihtiyalarna cevap vermek zere oluturulmu
otel iletmeleridir(Tarhan, 1999).
Gda sektrnde gda gvenlii, kalitenin ayrlmaz bir paras
haline gelmitir. Trk Gda Sektrnde gda gvenlii
anlamnda son zamanlarda ciddi gelimeler kaydedilmektedir.
Bu gelimeler, iletmelerin sadece yasal yaptrmlar asndan,
uluslar aras ticaretteki gereklilii asndan ya da duyarl
tketici istekleri asndan bask altnda kalmalar nedeniyle ilgili deildir. Ayn zamanda insan saln etkileme asndan
da iletmelerin bilinli hale gelmeleri ve daha ok sorumluluk tamalar nedeniyle gda gvenlii ile ilgili gelimeler
salanmaktadr(Aksu, 2005).

Kapsaml bir yiyecek gvenlii stratejisi, risk ynetim
amalarn, yiyecek gvenliini ve retim sistemleri iin performans kriterlerini kurmay gerektirir(Stecchini ve Torre,
2005:96).
Gdalarn sebep olduu hastalklarn ou, tarladan sofraya
kadar geen aamalarda biriken hastalardan kaynaklanr. Bu
nedenle tarladan sofraya kadar geen btn aamalar ok titiz
ve sistematik ekilde kontrol edilmelidir. Gda rnlerinin insan sal asndan olumsuz etkiler oluturabilecek unsurlar iermemesi ve gvenli olmas byk nem tamaktadr.
Bilimsel gelimelere paralel olarak, insan sal asndan gda
gvenliini salamak amacyla gda reticileri tarafndan uygulanmak zere eitli kurallar gelitirilmitir(Seven ve Trker,
2003:28).
lkemiz turizm sektrnden nemli gelir girdisi olan lkeler
arasndadr. Turizm gelirlerinin artmas lke ekonomisine nemli katl salamaktadr. Turizmin gelimesi turistlerin konaklama
tesislerinden duyduklar memnuniyetle yakndan ilgilidir.
Konaklama tesislerinde sunulan hizmetlerin en nemli blmn
mutfak hizmetleri oluturmaktadr. Toplu beslenme sistemleri ad
altnda incelenen bu hizmetlerde mutfak temizlii kurumlar iin
belirlenen sanitasyon standartlar ve personel hijyen kurallarnn
ilenmesiyle salanabilir. Standartlarn belirlenmedii ve hijyen
kurallarnn iletilmedii yerlerde besin enfeksiyon ve zehirlen-

meleri nemli bir halk sal sorunu oluturur(Ba ve Merdol,


1999:38).
Mutfak her eit gda maddesinin ilemlerinin yapld ve
sunulmaya hazr hale getirildii yerlerdir. Otel mutfaklarnda ev
mutfaklarna gre daha fazla kiiye hizmet verilmektedir.
Otel ietmelerinde gelirin nemli bir ksmn yiyecek- iecek
departman salamaktadr. Otellerin yiyecek iecek satlar
deiik hizmet alanlarnda gerekletirilmektedir. Bunlar
arasnda genel ve zel yemek salonlar, barlar, kafeteryalar,
pastaneler bulunmaktadr. Bu alanlarda otelde konaklayan
mterilerin yan sra, yalnz bu hizmetlerden yaralanmak iin
gelen mterilerde hizmet verilmektedir(Yurdaglen, 1994).
Yiyecek iecek hizmetlerinde, servis edilen yiyeceklerin salk
asndan herhangi bir risk tamamas iin hizmetin yrtld
her alanda ve hizmetin her aamasnda sanitasyon ok nemlidir.
Bu nedenle otellerin yiyecek ve iecekle ilgili ana blmlerinden olan mutfak ve restaurantlar da besin, personel, fiziksel alan
ve ara- gere sanitasyonuna gereken nem verilmelidir(Uygun,
1998).
1.1.4. Aratrmann Snrllklar
1.
Aratrma Antalya, Trabzon, anakkale, Gaziantep ve
zmir/emede bulunan drt ve be yldzl otel mutfaklarn
kapsamaktadr.
2.
alanlarn ya, cinsiyet, eitim seviyelerindeki
farkllklar.
3.
letmelerde grev yapan personel ile snrldr.
4.
Aratrma planlanan zaman ile snrldr.
5.
letmelerin; kalitesi, ilerine verdikleri nem, tketiciye verdikleri deere gre snrllklar olmas beklenmektedir.
1.1.5.Varsaymlar

rneklem grubunun evreni temsil edecek nitelikte
olduu varsaylmaktadr.

Aratrmada lme arac olarak kullanlacak anket
formu ve gda gvenlii baar testi kullanlacaktr, elde edilen
bulgularn, otel mutfaklarnda alan personelin gda gvenlii
konusunda bilgilerinin dzeyini yanstaca varsaylmaktadr.

letmelerin yldz saysna,

alanlarn cinsiyetine,

alanlarn eitim ve deneyim seviyesine,

alanlarn iyerindeki grevine, gre sorulara verdikleri cevaplar arasnda farkllk olaca varsaylmaktadr.
2.YNTEM
2.1.Aratrma Modeli
Drt ve be yldzl otel mutfaklarnda alan personelin
grleri dorultusunda, gda gvenlii konusundaki bilgi
dzeylerinin ortaya konulmas ve otellerin yldz saylar ile
mutfak personelinin bilgi dzeyleri arasnda bir ilikinin olup
olmadnn belirlenmesi amacyla planlanp yrtlen bu
almann yntemi, tarama modelinde betimsel bir aratrmadr.
2.2.Aratrmann Evreni

Aratrmann evrenini Antalya, Trabzon, anakkale,
Gaziantep ve zmir li eme lesinde bulunan daha ok turizm
sektrnde hizmet veren drt ve be yldzl otel mutfaklarnda
alan personel oluturmaktadr.
113

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

2.3.Aratrmann rneklemi

rneklemin oluturulmasnda Antalya, Trabzon, anakkale, Gaziantep ve zmir li eme lesinde bulunan drt ve
be yldzl otel mutfaklarnda alan personel, tesadfi yntemlerle belirlenmitir.

Aratrmann rneklemini 6 drt yldzl, 13 be yldzl
olmak zere toplam 19 otel ve bu otellerde anketlere cevap veren
377 mutfak personeli oluturmaktadr.
2.4.Verilerin Toplanmas

Aratrma verilerinin toplanmasnda aratrmac
tarafndan, konu ile ilgili aratrmalardan yararlanlarak, uzman grleri alnarak, geerlilik ve gvenirlik almas
yaplarak, gelitirilen anket formu ve gda gvenlii baar testi
kullanlmtr. Anketler aratrmac tarafndan bizzat yzyze
grme yntemiyle doldurulmutur. Anket formu iki blmden
olumaktadr. Birinci blmde genel bilgiler, ikinci blmde ise
personelin gda gvenlii ile ilgili tutumlar yer almaktadr. Gda
gvenlii baar testinde; depolar, yiyecek hazrlama ve piirme
alanlar, personel hijyeni ve besin hijyeni ile ilgili sorular yer
almaktadr.
2.5.Verilerin Analizi

Toplanan veriler SPSS 13.0 istatistik program
kullanlarak analiz edilmitir. Mutfak personelinin genel
bilgilerini analiz etmede frekans(f) ve yzde(%) deerleri
kullanlmtr. alanlarn gda gvenlii ile ilgili sorulara verdikleri cevaplarla otellerin yldz says arasnda bir iliki olup
olmadn test etmek amacyla Ki-Kare(Chi-Square) analiz
yntemi uygulanmtr. alanlarn baar testinden aldklar
puanlarn ortalamasn saptamak iin One-Way Anova analiz
yntemi uygulanmtr. Otellerin yldz saysna gre baar
testinden alm olduklar puanlarn ortalamasn karlatrmak
iin t testi uygulanmtr. Baar testinde 33 soru sorulmu ve
her doru cevaba 3 puan verilmitir. Buna gre deerlendirme
aadaki gibi yaplmtr.

99-85

ok iyi

84.9-70

yi

69-9-55

Orta

54.9-45

Zayf

44.9-0

ok zayf

3.BULGULAR VE TARTIMA
Aratrmaya katlan personele ait demografik bilgiler ile farkl
yldzl otel mutfaklarnda alan personelin gda gvenlii ile
ilgili tutumlar ve sorulara verdikleri cevaplarn dalm, sorulardan aldklar puanlarn karlatrlmasna ait bilgilere yer
verilmi ve yorumlanmtr.
3.1.Personele Ait Demografik Bilgiler

Aratrmaya katlan personelin ya, renim durumu,
iyerindeki grevi ve hizmet srelerine ilikin bilgilerin dalm
verilmitir.

114

Tablo: 1 Personele Ait Demografik Bilgilerin Dalm(n=377)


Ya

18 ve alt ya
19-25 ya
26-35 ya
36-40 ya
41-45 ya
46 ve zeri ya
Cinsiyet

55
110
148
37
24
3
N

14.6
29.2
39.3
9.8
6.4
0.8
%

Kadn
Erkek
renim Durumu
lkokul
Ortaokul
Lise
Yksekokul

33
344
N

8.8
91.2
%

123
76
164
14

32.6
20.2
43.5
3.7

alanlarn %39.3 26-35 ya aralndadr. Bu durum


Trkiyede gen nfusun fazla olmas ile doru orantl olarak
aklanabilir. alanlarn %91.2sini erkek, %8.8ini kadn
oluturmaktadr. Grld gibi otel mutfaklarnda alanlarn
byk ksmn erkekler oluturmaktadr, kadn alanlarn az
olmas sosyo-kltrel etmenlere bal olabilir. alanlarn
%43.5i lise mezunu, %32.6s ilkokul mezunu, %20.2si ortaokul mezunu, %3.7si yksekokul mezunudur.
Tablo 2: alanlarn yerindeki Grevi Hizmet Sreleri ve
alma Saatlerinin Dalm(n=377)
yerindeki
Grevi
Aba
Su efi
Blm efi
Demi chef
Komi
Stajyer
Stewart
(Bulak)
Depocu
Gda mhendisi
Hizmet Sresi
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
26 ve st
alma Saati
8
9
10
11
12 ve st

20
18
85
85
69
35
48

5.3
4.8
22.5
22.5
18.3
9.3
12.7

9
8
N

2.4
2.1
%

108
124
71
47
20
7
N
119
24
176
3
55

28.6
33.0
18.8
12.5
5.3
1.8
%
31.6
6.4
46.7
0.8
14.6

Drt ve Be Yldzl Otel Mutfaklarnda alan Mutfak Personelinin


Gda Gvenlii Konusunda Bilgi Dzeylerinin Saptanmas (112 - 120)

alanlarn byk ksmn blm efi (%22.5) ve demi chef


(%22.5) oluturmaktadr. Blm efi ve demi chefin fazla olmas
her otelde bu pozisyonda alan personelin ok olmasndan
dolaydr. Aratrmaya katlanlarn %5.3n aba, % 2.1ni
de Gda Mhendisi veya Hijyen Sorumlusu oluturmaktadr. Bu
da gsteriyor ki otellerin ounda Gda Mhendisi veya Hijyen
Sorumlusu bulunmamaktadr, ayrca aba ve su efinin az
olmas her otelde birer tane olmasndan dolaydr alanlarn
ounluu, (%33.0) 6-10 yldr bu meslekte alyor, %28.6.
26 yl ve daha fazla sredir bu meslekte alyor. alanlarn
yarya yakn (%46.7) gnde 10 saat alrken % 31.6s gnde
8 saat almaktadr.
Tablo 3: alanlarn e Alnmadan nce ve Alndktan
Sonra Salk Kontrollerinden Geme Durumlar, Kontrol
Sreleri ve Yaplan Kontrollerin Dalm
e Alnmadan
nce Salk Kontrolnden Geme
Durumu (n=377)
Kontrolden getim
Kontrolden gemedim
e Alnmadan
nce Muayene
Olunan Blmler
(n=372)
Az-Di
Grme
Dahiliye
e Alndktan
Sonra Dzenli
Salk Kontrolnden Geme
Durumu (n=377)
Kontrolden geiyorum
Kontrolden gemiyorum
Dzenli Salk
kontrolnden
Geme Sreleri
(n=377)
Ayda Bir
Ayda Bir
Alt Ayda Bir
Ylda Bir
Dzenli Olarak
Yaplan Salk
Kontrolleri
(n=377)
Boaz Kontrol
drar-Gaita Kontrol
Akcier Filmi
ekilir

372
5

98.7
1.3

6
1
365
N

1.6
0.3
98.1
%

362

96.0

15

4.0

3
196
164
14
N

0.8
52.0
43.5
3.7
%

23
265

6.1
70.3

89

23.6

Tablo 3te grld gibi alanlarn %98.7inin ie alnmadan


nce salk kontrollerinden getii, bunlarn da %98.1inin

dahiliye blmnde muayene olduklar saptanmtr. Yine


alanlarn %96.0nn ie alndktan sonra dzenli olarak salk
kontrollerinden getii, bunlarn da %52.0nn ayda bir,
%43.1inin ise alt ayda bir dzenli kontrollerini yaptrdklar,
%70.3nn idrar-gaita kontrol, %23.6snnda akcier filmi ekimini ie alndktan sonra dzenli olarak yaptrdklar
saptanmtr.
Tablo 4: yerlerinin niforma Verme Durumu, alanlarn
niforma Dnda Giydikleri Giysiler, Temizleme Sreleri ve
Temizleme Yerlerinin Dalm (n=377)
yerinin niforma
Verme Durumu
Veriyor
Vermiyor
Giysilerinin
Temizlenme
Sresi
Her gn
Gnde Bir
Haftada Bir
On Be Gnde Bir
Ayda Bir
Giysilerinin
Temizlendii Yer
Yerinde
Evde

376
1
N

99.7
0.3
%

334
36
3
3
1
N

88.6
9.5
0.8
0.8
0.3
%

367
10

97.3
2.7

alanlarn tamamna yaknna (%99.7) iyeri niforma vermektedir, yine alanlarn %88.6snn giysilerinin her gn
temizlendii saptanmtr, ayrca giysilerin byk ksm (%97.3)
i yerinde temizlenmektedir. Bu durum, giysilerin temizlii konusunda iletmelerin duyarl davrandn gstermektedir.
Tablo 5: alanlarn yerlerinde Her nitede El Ykama
Lavabosu Bulunma Durumu ve alanlarn El Ykama
Durumlarnn Dalm (n=377)
Her nitede El
Ykama Lavabosu
Bulunma Durumu
Var
Yok
alanlarn
Ellerini Ykama
Durumlar
Mutfaa Her
Girite
Her e
Balamadan
Para vb. Dokununca
Tuvaletten knca
Hepsi

367
10
N

97.3
2.7
%

10

2.7

13

3.4

3
351

0.8
93.1

alanlarn %89.9unun iyerlerinde her nitede ayr el ykama


lavabosu bulunduu saptanmtr. alanlarn %90.8inin
mutfaa her girite, her ie balamadan nce ellerini ykadklar
115

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Tablo 6: alanlarn alma Ortamlarnn Gvenliinin


Yeterlilik Durumu ve alanlarn yerlerinde Maruz
alma Ortamnn
Gvenliinin
Yeterlilii
Evet
Hayr
Ksmen
yerinde Maruz
Kalnan Kazalar
Kesikler
Yanklar
arpmalar
Hibiri

327
14
36
N

86.7
3.7
9.5
%

302
40
7
13

80.1
10.6
1.9
7.4

Kaldklar Kazalarn Dalm (n=377)


alanlarn %86.7si alma ortamlarnn gvenli olduunu
belirtmilerdir. %9.5i de ksmen alma ortamlarnn gvenli olduunu belirtmilerdir. Bu durum iletmelerin alma
ortamnn gvenliine nem verdiklerini gstermektedir.
yerlerinde en ok maruz kalnan kaza ise kesiklerdir(%80.1).
Bu da alanlarn alma esnasndaki dikkatsizliinden olabilir.
Tablo 7: alanlarn Hizmet i Eitim Alma Durumlar ve
Hizmet ii Eitimi Veren Kiinin Dalm
Dzenli Hizmet
i Eitim Alma
Durumu (n=377)
Evet
Hayr
Eitim Verilen
Konular (n=335)
lk Yardm
i Sal ve
Gvenlii
Kiisel Geliim ile
lgili Konular
Salkl Beslenme
Hijyen Konusunda

335
42
N

88.9
11.1
%

66
61

17.5
16.2

0.3

7
200

1.9
53.1

Tablo 7ye bakldnda alanlarn %88.3nn hizmet


ii eitim aldklar, hizmet ii eitim alanlarn % 61.0nn
eitimlerini zel bir firma yetkilisinden , % 9.6snn da iyeri
yneticisinden aldklar saptanmtr.
otellerin hizmetii eitimlere verdikleri nemin arttn gstermektedir.
Tablo 8: alanlarn Dzenli Hizmet i Eitim Alma
Durumlar ve Eitim Aldklar Konularn Dalm

116

alanlarn daha nce hijyen eitimini alma durumlarna


bakldnda 4 yldzl otel alanlarnn %76.6s hijyen eitimi
alrken, 5 yldzl otel alanlarnn %91.3 daha nce hijyen
eitimi ald belirlenmitir. Otellerde yldz says arttka hijyen eitimi alma durumlar artmaktadr. Bu durum istatistiksel
olarak anlamldr(p<0.05).
alanlarn iyerinde dzenli hizmet ii eitim alma durumlarna
bakldnda 4 yldzl otel alanlarnn %76.6 s dzeli hizmet
ii eitimi alrken, 5 yldzl otel alanlarnn %91.3 dzenli hizmet ii eitim ald belirlenmitir. alanlarn dzenli
hizmet ii eitim almalar ile otellerin yldz saylar arasndaki
iliki istatistiksel olarak anlaml olduu bulunmutur(p<0.05).
Tablo:10 alanlarn Depolarla lgili Sorulara Verdikleri
Cevaplarn Dalm(n=360)

Drt ve Be Yldzl Otel Mutfaklarnda alan Mutfak Personelinin


Gda Gvenlii Konusunda Bilgi Dzeylerinin Saptanmas (112 - 120)

alanlarn depolarla ilgili sorulara verdikleri cevaplarn


dalmna bakldnda, Souk depo veya buzdolabnda saklanan yiyeceklerin zerleri kapak film veya folyo gibi gerelerle
kapatlmal (p<0.04). Souk depo ve buzdolabmda pimi
yiyecekler i yemeklerden ayr tutulmal (p<0.04). Souk
depo ve buzdolabnda et ve et rnleri dier yiyeceklerden ayr
tutulmal (p<0.04). Kuru depo veya kilerde su veya kalorifer
borularnn gememesi salanmal, yda geiyorsa izole edilmeli (p<0.01).Kuru depo veya kilerin ss yaklak 15 -20c
derece civarnda olmal (p<0.01). Temizlik ara ve gereleri
ayr bir depoda tutulmal (p<0.01). ifadelerine verilen cevaplarda istatistiksel olarak fark bulunmutur. Bu da gsteriyor ki
be yldzl otel mutfaklarnda alan personelin depolarla ilgili
bilgi dzeyi drt yldzl otel mutfaklarnda alan mutfak personeline gre daha yksektir.
Tablo:11 alanlarn yiyecek hazrlama ve piirme ilgili
sorulara verdikleri cevaplarn dalm

alanlarn personel hijyeni ile ilgili sorulara verdikleri cevaplara bakldnda istatistiksel olarak bir fark
bulunmamtr(p>0.05). Tablo: 12 de grld gibi sorulara
verilen doru cevaplarn oran da yksektir. Bu durum drt ve
be yldzl otel mutfaklarnda alan personelin bilgi dzeyleri
bakmndan olumlu bir sonutur.
Tablo:13 alanlarn besin hijyeni ilgili sorulara verdikleri
cevaplarn dalm(n=360)

alanlarn yiyecek hazrlama ve piirme ile ilgili sorulara


verdikleri cevaplara bakldnda istatistiksel olarak bir fark
bulunmamtr(p>0.05). Tablo: 11 de grld gibi sorulara
doru cevap verenlerin oran da yksektir. Bu durum drt ve
be yldzl otel mutfaklarnda alan personelin bilgi dzeyleri
bakmndan olumlu bir sonutur.
Tablo:12 alanlarn personel hijyeni ilgili sorulara verdikleri cevaplarn dalm (n=360)
117

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

alanlarn besin hijyeni ile ilgili sorulara verdikleri cevaplarn


dalmna bakldnda, Yemeklerin n soutma ilemi 23
saat ierisinde tamamlanmal (p<0.05). Taze sebze ve meyveler akarsu altnda iyice ykanmal(p<0.01). ifadelerine verilen cevaplar da istatistiksel olarak fark bulunmutur. Tablo.13
de grld gibi bu ifadelere drt yldzl otel mutfaklarnda
alanlarn tamam doru cevap verirken be yldzl otel
alanlarnn %86.8-%92.0 doru cevap vermitir. Bu durum
be yldzl otel mutfaklarnda alanlarn saysnn(n=300) ok
olmasndan kaynaklanabilir. Tablo: 13 de grld gibi dier
sorulara verilen cevaplarn oran yksektir ve istatistiksel olarak
fark bulunmamtr(p>0.05).
Tablo:15 alanlarn Baar Testinden Alm Olduklar
Puanlarn Yldz Saysna Gre T Testi Sonular(n=377)
Oteller
4 yldz
5 yldz

N
77
300

X
75.81
76.84

S
18.99
17.35

Sd
374

t
.455

p
.486

alanlarn sorulara verdikleri cevaplarn otellerin yldz saysna


gre dalmna bakldnda; anlaml bir fark bulunmamtr
[t(374)=0.45, p>0.05]. be yldzl otel alanlarnn alm
olduklar puanlar ortalamas(X=76.84), drt yldzl otel
alanlarnn alm olduklar puanlarn ortalamasna (X=75.81)
gre biraz daha yksektir. Otel alanlarnn baar testinden
alm olduklar puanlarn ortalamasna bakldnda hibir ok
iyi (85-100) dzeyde puan alamamlardr. Bu durum Otelcilik
ve Turizm sektrnde gda gvenlii konusunda henz istenilen
seviyeye ulalamadn gstermektedir.
Tablo:16 alanlarn Baar Testinden Alm Olduklar
Puanlarn renim Durumuna Gre Anova Sonular(n=377)
renim
Durumu
lkokul
Ortaokul
Lise
Yksekokul
Toplam

123
76
164
14
377

73.27
74.68
79.79
79.50
76.63

23.03
20.66
10.34
2.56
17.67

3.72

.012*

alanlarn baar testinden alm olduklar puanlarn renim


durumuna gre anova sonularna bakldnda istatistiksel olarak
anlaml bir fark bulunmutur(p<0.05). Tablo: 17 de grld
gibi yksekokul mezunlarn ortalamas 79.50, lise mezunlarnn
ortalamas 79.79, ortaokul mezunlarnn ortalamas 74.68, ilkokul mezunlarnn ortalamas ise 73.27 dir. renim durumu
baar testinden alnan puanlarn ortalamasn etkilemektedir.
Yksekokul ve lise mezunlarnn alm olduklar puanlarn
ortalamas, ortaokul ve ilkokul mezunlarnn ortalamasna gre
daha yksektir. Bu durum aratrmamzn varsaymlarn da
desteklemektedir.
Tablo:17 alanlarn Baar Testinden Alm Olduklar
Puanlarn
yerindeki
Grevlerine
Gre
Anova
Sonular(n=377)

118

yerindeki
Grevi
Aba
Su efi
Blm efi
Demi Chef
Komi
Stajyer
Stewart
Depocu
Gda Mh.Hijyen Sor.
Toplam

20
18
85
85
69
35
48
9
8
377

81.60
75.66
78.71
80.47
80.21
79.97
55.56
80.33
80.62

4.92
19.15
5.93
5.87
6.29
14.64
38.43
4.44
4.06

12.41 .000**

76.63

17.67

alanlarn baar testinden aldklar puanlara bakldnda en


yksek ortalamaya(81.60) abann, daha sonra gda mhendisi ve ya hijyen sorumlusunun(80.62), en dk ortalama(55.56)
ise stewartn sahip olduu tespit edilmitir. alanlarn baar
testinden alm olduklar puanlarn iyerindeki grevine gre
anova sonularna bakldnda istatistiksel olarak anlaml bir
fark bulunmutur(p<0.01).
yerindeki grevine gre alm olduklar puanlarn
ortalamas incelendiinde en yksek puana abalar sahiptir, bu da abalarn gda gvenlii konusunda kendilerini
gelitirdiklerini gstermektedir. Daha sonra gda mhendisi
veya hijyen sorumlusu gelmektedir, gda mhendisi ve hijyen sorumlularnn abandan daha dk bir puana sahip
olmalar olumsuz bir sonutur. Demi cheflerin ortalamalarnn
yksek olmas demi cheflerin %57.7nn lise ve yksekokul mezunu olmasndan kaynaklanmaktadr. almamzda en dk
ortalamaya steawartlar sahiptir, bu da steawartlarn %80.0nn
ilkokul mezunu olmasndan kaynaklanmaktadr. Toplamda
elde edilen ortalamalara bakldnda drt ve be yldzl otel
mutfaklarnda alan personelin gda gvenlii bilgi dzeylerinin iyi(70.0-84.9) derecede olduu tespit edilmitir.
4.SONU VE NERLER

Drt ve be yldzl otel mutfaklarnda alan mutfak personelinin gda gvenlii konusunda bilgi dzeylerini saptamak amacyla gerekletirilen almadan elde edilen sonular
aada verilmitir.
alanlarn %39.3 26-35 ya aralndadr. alanlarn
%91.2sini erkek, %8.8ini kadn oluturmaktadr. alanlarn
%43.5i lise, %32.6s ilkokul, %20.2si ortaokul, %3.7si
yksekokul mezunudur. alanlarn byk ksmn blm efi
(%22.5) ve demi chef (%22.5) oluturmaktadr. Aratrmaya
katlanlarn %5.3n aba, % 2.1ni de Gda Mhendisi veya Hijyen Sorumlusu oluturmaktadr. alanlarn
ounluu(%33.0) 6-10 yldr bu meslekte alt, alanlarn
yarya yaknnn (%46.7) gnde 10 saat alrken % 31.6snn
gnde 8 saat alt tespit edilmitir.
alanlarn %98.7inin ie alnmadan nce salk kontrollerinden getii, bunlarn da %98.1inin dahiliye blmnde muayene olduklar saptanmtr. Yine alanlarn %96.0nn ie
alndktan sonra dzenli olarak salk kontrollerinden getii,
bunlarn da %52.0nn ayda bir, %43.1inin ise alt ayda bir

Drt ve Be Yldzl Otel Mutfaklarnda alan Mutfak Personelinin


Gda Gvenlii Konusunda Bilgi Dzeylerinin Saptanmas (112 - 120)

%70.3nn idrar-gaita kontrol, %23.6snn da akcier filmi ekimini ie alndktan sonra dzenli olarak yaptrdklar
saptanmtr.
alanlarn tamamna yaknna (%99.7) iyeri niforma vermektedir, yine alanlarn %88.6snn giysilerinin her gn
temizlendii saptanmtr, ayrca giysilerin byk ksm (%97.3)
i yerinde temizlendii saptanmtr.
alanlarn %89.9unun iyerlerinde her nitede ayr el ykama
lavabosu bulunduu saptanmtr. alanlarn %90.8inin
mutfaa her girite, her ie balamadan nce ellerini ykadklar
tespit edilmitir.
alanlarn %86.7si alma ortamlarnn gvenli olduunu
belirtirken, %9.5i de ksmen alma ortamlarnn gvenli olduunu belirtmilerdir. Bu durum iletmelerin alma
ortamnn gvenliine nem verdiklerini gstermektedir.
yerlerinde en ok maruz kalnan kaza ise kesiklerdir(%80.1).
alanlarn %88.3nn hizmet ii eitim aldklar, hizmet ii
eitim alanlarn % 61.0nn eitimlerini zel bir firma yetkilisinden , % 9.6snn da iyeri yneticisinden aldklar saptanmtr.
Aratrmamza katlan alanlarn %88.9unun dzenli olarak
hizmet ii eitim aldklar tespit edilmitir. Bu durum iyi bir
gelime olarak deerlendirilebilir. Hizmet ii eitim verilen
konularn banda ise hijyen eitimi gelmektedir(%53.1).
alanlarn daha nce hijyen eitimine alma durumlarna
bakldnda 4 yldzl otel alanlarnn %76.6s hijyen eitimi
alrken, 5 yldzl otel alanlarnn %91.3 daha nce hijyen eitimi ald saptanmtr. alanlarn iyerinde dzenli
hizmet ii eitim alma durumlarna bakldnda 4 yldzl otel
alanlarnn %76.6 snn, 5 yldzl otel alanlarnn %91.3
dzenli hizmet ii eitim aldklar tespit edilmitir.
alanlarn depolarla ilgili sorulara verdikleri cevaplarn
dalmna bakldnda, Souk depo veya buzdolabnda saklanan yiyeceklerin zerleri kapak film veya folyo gibi gerelerle
kapatlmal (p<0.04). Souk depo ve buzdolabmda pimi
yiyecekler i yemeklerden ayr tutulmal (p<0.04). Souk
depo ve buzdolabnda et ve et rnleri dier yiyeceklerden ayr
tutulmal (p<0.04). Kuru depo veya kilerde su veya kalorifer
borularnn gememesi salanmal, yda geiyorsa izole edilmeli (p<0.01).Kuru depo veya kilerin ss yaklak 15 -20c
derece civarnda olmal (p<0.01). Temizlik ara ve gereleri
ayr bir depoda tutulmal (p<0.01). ifadelerine verilen cevaplar istatistiksel olarak fark bulunmutur. Bu da gsteriyor ki be
yldzl otel mutfaklarnda alan personelin depolarla ilgili
bilgi dzeyi drt yldzl otel mutfaklarnda alan mutfak personeline gre daha yksektir.
alanlarn, yiyecek hazrlama ve piirme ile ilgili sorulara
verdikleri cevaplara bakldnda istatistiksel olarak bir fark
bulunmamtr(p>0.05). Sorulara verilen doru cevaplarn oran
da yksektir. Bu durum drt ve be yldzl otel mutfaklarnda
alan personelin bilgi dzeyleri bakmndan olumlu bir sonutur.
alanlarn, personel hijyeni ile ilgili sorulara verdikleri cevaplara bakldnda istatistiksel olarak bir fark
bulunmamtr(p>0.05). Sorulara verilen doru cevaplarn oran
da yksektir. Bu durum drt ve be yldzl otel mutfaklarnda
alan personelin bilgi dzeyleri bakmndan olumlu bir sonutur.

alanlarn besin hijyeni ile ilgili sorulara verdikleri cevaplarn


dalmna bakldnda, Yemeklerin n soutma ilemi 23
saat ierisinde tamamlanmal (p<0.05). Taze sebze ve meyveler akarsu altnda iyice ykanmal(p<0.01). ifadelerine verilen
cevaplar da istatistiksel olarak fark bulunmutur. Bu ifadelere
drt yldzl otel mutfaklarnda alanlarn tamam doru cevap verirken be yldzl otel alanlarnn %86.8-%92.0 doru
cevap vermitir. Bu durum be yldzl otel mutfaklarnda
alanlarn saysnn(n=300) ok olmasndan kaynaklanabilir.
Dier sorulara verilen cevaplarn oran yksektir ve istatistiksel
olarak fark bulunmamtr(p>0.05).
alanlarn sorulara verdikleri cevaplarn cinsiyete gre
dalmna bakldnda; cinsiyet gre anlaml bir farkllk grlmektedir. [t(374)=1.29, p<0.01]. Kadn alanlarn(X=80.36),
erkek alanlara (76.27) gre daha yksek bir ortalamaya sahip
olduklar grlmektedir.
alanlarn sorulara verdikleri cevaplarn otellerin yldz saysna
gre dalmna bakldnda; anlaml bir fark bulunmamtr
[t(374)=0.45, p>0.05]. be yldzl otel alanlarnn alm
olduklar puanlar ortalamas(X=76.84), drt yldzl otel
alanlarnn alm olduklar puanlarn ortalamasna (X=75.81)
gre biraz daha yksektir. Aradaki farkn az olmas rneklemin
be yldzl otellerde ok olmasndan olabilir.
alanlarn baar testinden alm olduklar puanlarn yaa gre
anova sonularna bakldnda, ya arttka alnan puanlarn
ortalamas da artmaktadr. Bu durum ya fazla olanlarn daha
ok mutfaklarda ynetici (aba ve su efi) konumunda
olmasndan kaynaklanmaktadr.
alanlarn baar testinden alm olduklar puanlarn renim
durumuna gre anova sonularna bakldnda istatistiksel
olarak anlaml bir fark bulunmutur(p<0.05). Yksekokul
mezunlarn ortalamas 79.50, lise mezunlarnn ortalamas
79.79, ortaokul mezunlarnn ortalamas 74.68, ilkokul
mezunlarnn ortalamas ise 73.27 olduu saptanmtr.
alanlarn baar testinden aldklar puanlara bakldnda en
yksek ortalamaya(81.60) abann, daha sonra gda mhendisi ve ya hijyen sorumlusunun(80.62), en dk ortalamaya(55.56) ise stewartn sahip olduu saptanmtr. alanlarn
baar testinden alm olduklar puanlarn iyerindeki grevine
gre anova sonularna bakldnda istatistiksel olarak anlaml
bir fark bulunmutur(p<0.01).
neriler

Otellerin yldz saylar ne olursa olsun HACCP sistemi
uygulanmal ve sonular resmi kurumlarca denetlenmelidir.

Oteller HACCP sistemini uygulamada personeli tevik
edici yntemler gelitirmelidir.

Gda alannda alan personelin, teknolojik gelimelere
paralel olarak bilgilerinin gncelletirilmesinin yannda,
kazanlm yanl i alkanlklarn olumlu ynde deitirilmesi
amacyla alannda uzman kiiler tarafndan verilecek dzenli
hizmet ii eitimler yaplmaldr.

Gda gvenlii konusunda hizmet ii eitim verilirken,
personelin, grev, ya ve eitim durumu gibi farkllklar gz
nnde bulundurmal ve buna gre hizmet ii eitim planlanmal
ve yrtlmelidir.
119

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013


Gda sektrnde alan personelin ie almnda,
meslek liselerinin yiyecek iecek hizmetleri blm ya da en az
lise ve dengi okul mezunu kiilerin seilmesine dikkat edilmelidir.

yeri yneticileri, gda mevzuatnda yer alan gda ve
alanlar ile ilgili hususlar dikkate almal ve bunlar titizlikle
uygulamaldr.

KAYNAKLAR
AKSU, N. (2005).HACCPin Prensipleri ve Trk Gda Sektr
zerine Bir Uygulama, Gazi niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, letme Anabilim Dal, retim Ynetimi ve Pazarlama
Bilim Dal(Yaynlanm Yksek Lisans Tezi).
ASLAN, S. (2005). HACCP ve SO 9001 Kalite Belgeli Catering Firmalar le Dier Firmalarn Gda Gvenlii Konusunda
Mevcut Durumlarnn Karlatrlmas ve Personelin Eitiminin
Tespit Edilmesi, Gazi niversitesi Eitim Bilimleri Enstits
Yksek Lisan Tezi, Ankara.
BA, M. ve MERDOL, T.(1999). , Drt, ve Be Yldzl
Otellerin Sanitasyon Durumunun HACCP Yntemi ile
Deerlendirilmesi. Beslenme ve Diyet Dergisi, 16(4)38-46.
BAYKAN, R. (1996), Trkiyede Tketicinin Korunmas Tedbirleri neriler ve Ekonomik Etkileri, TO Yaynlar.
DA, A. (1996). Toplu Beslenme Servislerinde alan Personel
in Gelitirilen Hijyen Eitim Programlarnn Bilgi-Tutum ve
Davranlara Etkisi, Hacettepe niversitesi Toplu Beslenme Sistemleri Program Bilim Uzmanl Tezi, Ankara
GNYEL, N. (2001). Kritik Kontrol Noktalarnda Risk Analizi
(HACCP) le SO 9000:2000 Revizyonu Arasndaki likiler ve
Gda Sektrnde Bir Uygulama, Marmara niversitesi Yksek
Lisans Tezi, stanbul.
ZEL, L. (2003). Ortadou lkelerinde Gda Gvenlii ve Gda
Politikalar, Hacettepe niversitesi, Yksek Lisans Tezi, Ankara.
SEVEN, E. ve TRKER, R. (2003). Gda Gvenlii HACCP ve
TS 13001, Standart, 42:50 28-34.
STECCHN, M.L. ve DEL TORRE, M. (2005).The Food Safety Management System. Universty of Udine, Italy. Meat and
Willingness to Change Cooking Practices Appete ,22(83)96-98.
TARHAN, A. (1999). Ankarada Otellerde Gda Kayplar ve
Mutfak Personelinin Gda Kayplarna likin Uygulamalar,
Gazi niversitesi Yksek Lisans Tezi Ankara.
UYGUN, Z. S. (1998). Antalyadaki , Drt ve Be Yldzl
Otellerin Mutfak ve Restaurantlarnn Sanitasyon Durumu, Hacettepe niversitesi Bilim Uzmanl Tezi, Ankara.
YURDAGLEN, N.(1994). Be Yldzl Otel letmelerinde
Mutfak Hijyeni ve Hijyenik artlarn Oluturulmas, Gazi niversitesi Yksek Lisans Tezi, Ankara

120

YEN LETM TEKNOLOJLERNN


YAZILI BASIN LETMELER
ZERNDEK ETKS
Yeni letiim Teknolojilerinin Okuyucu zerindeki
Etkisini ncelemeye Ynelik Bir Aratrma

ZET

.Pelin DNDAR*
Kutay GROCAK**

Yeni iletiim teknolojileri, gazete okuyucusunun okuma alkanlklarn deitirmektedir. Alternatif fikirlere de ihtiya duyan okuyucu, bilgiye hzl ulamay, detayl bilgiyi elde etmeyi arzulamaktadr. Okuyucu bunlar zamandan ve maliyetten tasarruf ederek
yapmay istemektedir. Okuyucu giderek gazeteye ulama noktasnda yeni iletiim teknolojilerini daha fazla kullanmaktadr. Bunun
dier nedeni; okuyucu yorumlardr. Alt izilen noktalarn vurguland bu almada; yeni iletiim teknolojilerine gei sreci
aklandktan sonra yeni iletiim teknolojilerinin getirileri ve yeni iletiim teknolojilerinin yazl basn iletmelerine etkisi zerinde
durulmutur. Sz konusu etkinin ispat asndan niversite rencilerine dzenlenen anket sonular deerlendirilmitir.
Anahtar Kelimeler: Yeni letiim Teknolojileri, Yazl Basn letmeleri, Okuyucu

EFFECT OF NEW COMMUNICATION


TECNOLOGIES ON WRITTEN PRESS BUSINESSES
A Research Designed for Examining the Effect
of New Communication Technologies on Reader

ABSTRACT

New communication technologies change reading habits of newspaper readers. Reader who needs alternative ideas, wishes to get
information quickly and detailed information. The reader would like to do this by saving time and cost.
The reader gradually more uses new communication technologies reaching the point of the paper. Another reason of this, reader
commentaries. Emphasized the points outlined in this study, after explained the process of transition to the new communication technologies, emphasized yields of new communication technologies and the impact of new communication technologies on the written
press businesses. For proven of point at issue, the survey results which is edited to university students was evaluated.
Key Words: New Communication Technologies, Written Press Businesses, Reader
Yeni letiim Teknolojilerine Gei Sreci
GR:
Gndelik yaam pratiklerimizi deiime uratan yeni iletiim
teknolojileri, pek ok alanda olduu gibi gnlk haber alma
gereksinimimizi karlayan gazetelerin de okuyucu ile buluma
noktasna yeni bir boyut amtr. Okuyucunun haber alma
ihtiyacn daha kolay ve zahmetsizce karlayan yeni iletiim
teknolojilerinden yazl basn iletmeleri lehine sonular
karabilmek iin ncelikle anlam ve derinlii deiime urayan
olgulara bakmak gerekmektedir. Sonrasnda ise, sreklilik olgusuna glge drmeden almak durumunda olan yazl
basn iletmelerinin dikkat etmesi gereken noktalar ya da ilk
srada irdelemeye tabi tutmas gereken konular deerlendirme
srecine katmak art gzkmektedir. Vurgulanan noktalara
aklk getirmek amacyla hazrlanan bu almann konularn
srasyla; yeni iletiim teknolojilerine gei sreci, yeni iletiim
teknolojileri ve getirdikleri, yeni iletiim teknolojileri ve
yazl basn iletmeleri oluturmaktadr. alma, yeni iletiim
teknolojilerinin okuyucu zerindeki etkisini incelemeye ynelik
gerekletirilen aratrmann sonularyla tamamlanmaktadr.
Do.Dr. Ege ni, letiim Fakltesi, Gazetecilik Blm, Basn Ekonomisi ve letmecilii Anabilim Dal
Yksek Lisans rencisi, Ege ni.letiim Fak, Gazetecilik Blm

Bireyin toplum iinde sosyallemesini ve iinde bulunduu


dnyay anlamasn salayan; toplumun ise birey zerindeki
hakimiyetini kolaylatrp, kltr ve politika gibi eitli unsurlarla onu yeniden ekillendirmesine katkda bulunan kitle
iletiim aralar, teknolojinin desteiyle gnmzde yeni bir
hale brnmtr. Tarihsel sre iinde Sz ile iletiim, insan evrimi, yaz ile iletiim ise teknolojinin geliimi ile mmkn olmutur. Aa kovuklar ve maaralardan modern binalara
geilmesini salayan teknik gelimeler kitle iletiim aralar
iinde de kendine yer bulmu; bu sayede ilkel kabile iinde temel yaam formu olarak nitelendirilen insan, toplum kurallar
iinde bilgi alveriinde bulunan bir yurttaa dnmtr. Bu
dnm iinde ise Ait olmak ile birey olmak arasndaki ince
izgiyi belirleyen unsur ise bilginin kendisi olmutur. Hangi
ama ve kaynaktan retilmi olursa olsun bilginin varl,
ierikten bamsz olarak birey ve toplum iindeki ikili dengeyi
salamakta kullanlm, bunu yaparken de o an kitle iletiim
aralarndan yararlanlmtr.

121

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Gndelik pratikler iinde fark edilmese de gnmz teknolojilerinin geliim seyri, alt balk olarak bu makalenin de konusu olan yeni iletiim teknolojilerini de etkilemitir. ncesinde yaznn sonrasnda ise kadn bulunmas ile birlikte
balayan kayt altna almak ve belgelemek kavramlar, binlerce yllk insan tecrbesi ve yaam pratikleriyle haber alp
vermeye dnmtr. Daha nceleri geni kitlelere ve byk
corafyalara aktarlan bilgi, elle hazrlanm fermanlar ve snrl
sayda kaleme alnm kitaplarla yaplrken, Alman bilim insan
Johann Gutenbergin 15. yzylda modern anlamda matbaay
icat etmesiyle yeni bir boyut kazand. Bilginin gelimesinde
en byk etken basmevinin bask makinesinin bulunuu ve
kuruluu ile balad (apman,1970: 78). Dolaysyla matbaann
icadna kadar olan ksm, haberlemede ilk ve u an iin en uzun
dnemi ifade etmektedir. Ayn zamanda bu dnem, bilimsel
bilginin kabul grmeye balad ve her alanda kendini hzla
gelitirdii bir aa da iaret etmektedir. nk bu dnemi
takip eden yllar iinde matbaann da etkisiyle Avrupa merkezli balayan kk fikir hareketleri toplumda kabul grmeye
balam ve Aydnlanma ana doru kitleleri srklemitir.
Haberleme anlamnda ve gnmz leinde ilk gazete ve el
ilanlar da bu dnemde ortaya kmaya balamtr.
Hayatn olaan ak iinde dnya nfusunun artmaya balamas
ve endstri alannda yaanan gelimelerin ekonomide belirleyici
olmasyla birlikte, bireyin retim srecine daha fazla katld
ikinci bir dnem balamtr. yi dzenlenmi bir toplumsal ortamda endstrilemenin gerek ilevi, yaam iin gerekli eyleri,
birtakm daha rahat yaama ara ve olanaklarn, ok daha fazla almaya zorunlu klmadan salamak ve yaygnlatrmaktr
(Russell,1979; 210). Dolaysyla bu srete buhar gcnn
kullanlmas ve buna bal olarak seri retime geilmesi Endstri
Devrimini balatm, toprak zerinde birbirinden kopuk ya
da snrl iletiimi olan bireyler, belli noktalarda belli amalar
iin kmelenmi topluluklar oluturmaya balamtr. Bylece
Aydnlanma ann getirdii fikri yeniliklerle fiziki koullarn
ehirlerdeki varl gazete ve el ilanlarnn yaygnlamasn
salamtr. Bylece gazeteler an teknolojisini en iyi kullanan-hatta kullanmak zorunda olan birer araca-dnmtr.
Sonrasnda ise yazl basn rnlerinin ihtiyalar dorultusunda
eitlenmeye balamas, dergi ve mecmua gibi dnemsel
yayncla geilmesi hem kendi iinde basn sektrn hem
de toplum iindeki yaam tarzn etkilemitir. Bu dnem iinde
bilimsel bilginin belirleyicilii iletiim anda yeni bir dnemin de balangc olmutur. nk 19. yzyln sonunda bir
baka bilim insan Heinrich Rudolf Hertzin radyo dalgalarn
kefetmesi gereklemitir. Bu dnemin sonunda, gnmz
modern yazl basn rnlerinin emeklemeden yrye getii
bir dneme girilmitir. Sonraki yllarda Guglielmo Marconinin
radyo yaynclnn yolunu amas, birey ve toplumun temel anlamda haberlemesine yeni bir boyut kazandrarak kitle
iletiiminde farkl bir dneme girilmesine sebep olmutur. Radyo
gerek gcne De Forest tarafndan gelitirilen lamba(vakumlu
tp) ile kavumutur. (Gnen,2004; 17) Burada dikkat edilmesi gereken nokta; iletiim pratiklii salayan ve aracy ortadan kaldran bu bulu, rekabet anlamnda hibir zaman yazl
basn rnlerinin geleceini etkilememitir. nk bu teknolojinin yaygn ve pratik olarak kullanlmas ancak 20. yzyln
ortalarnda transistr ad verilen kk elektronik devrelerin
icat edilmesiyle mmkn olmutur. Bundan sonraki dnemde
televizyonun hayata girmesi, uydu teknolojilerinin gelimesi
kresel anlamda kitle iletiimi mmkn klar hale gelmitir.
Toplumun gelien enformatii uluslararas iletiim aknn ve
122

yaygnlamas ve kltrleraras etkilerin fazlalamas ile birlikte


gitmektedir. Elektronik iletiim teknolojileri en ok uluslararas
etkileim srecine katkda bulunmu olabilir; ancak dier baz
eilimlerle de cesaretlendirilmitir. Bu eilimler arasnda ok
uluslu ticari imparatorluklarn yaygnlamas: rekabet eden g
bloklarnn g ve etkilerini yayma abalar; belirli format, dil
ve hikye trlerinin birok farkl toplumda geni kabul grmeye balad uluslararas kitle iletiim kltrnn ykselii
saylabilir. (McQuail,2005;265) Dolaysyla uluslararas boyutta
kitle iletiim, bilgi paylamn yeniden tanmlad bir ortama
dnerek, ekonomik gc temsil eden bir simge olmutur.
Yeni letiim Teknolojileri ve Getirdikleri
Bilginin sadece retilmesini ve datlmasn deil; ayn zamanda paylamn demokratik adan salayan ve bu anlamda
frsatlar yaratan yeni iletiim teknolojilerinin erevesi btn
iletiim elerini eitli kombinasyonlar da birletiren ortamlar
kapsamaktadr. (Tuncel, 2005; 92-93) Bu adan bakld zaman
bireylerin gndelik yaam pratiklerini deitiren yeni iletiim
teknolojileri, kaynaklara ulamak, alternatif fikirlere erimek ve
bankaclk hizmetlerini daha etkin klmak gibi getirdii birok
kolayln yan sra; toplumu oluturan bireylerin sosyallemeleri
iin uygun bir ortamn oluumunu kolaylatrmakta onlar bilgi
edinme konusunda motive etmektedir. Bu sayede de bireyler
yeniliklere ak olma hogrsne sahip olabilmekte ve kendilerini daha kolay ifade edebilme imknna kavumaktadr.
Azalan verimler kanununun, terk edilmesi ngrs ile doan
bilgi toplumu yeni iletiim teknolojileri sayesinde bir gibi
bymektedir. nk daha fazla bilgiye erime ansn yakalayan okuyucu, giderek azalan yerine artan bilgiler silsilesine
sahip olma imknna kavumaktadr. Yazl basn iletmelerinde
retime konu olan faktrlerin zne bakld zaman, hammadden igcne, teknolojiye, sermayeye ve bilgiye kadar uzan bir
zincirin varl dikkate alndnda; yeni iletiim teknolojileri
tm bu faktrlerin bir sentezi neticesinde doan yazl basn
rnnn okuyucuya eriim noktasnda kilit bir rol stlenmi
bulunmaktadr. Ancak gzden karlmamas gereken nemli
nokta, okuyucunun yeni iletiim teknolojilerini ne derece kullanma yeti ve becerisine sahip olduudur. nk teknoloji
kullanmndan mahrum olan kesimin varl dikkate alndnda;
toplum nezdinde gzlemlenen bilgi uurumu bariz ekilde
kendini gsterecektir. Bunun kkenine bakld zaman dikkat
eken en nemli nokta, yksek gelir dzeyine sahip kesimle
daha dk gelir dzeyine sahip kesim arasnda srekli artan
aktr. Yeni iletiim teknolojilerine ulama konusunda maddi
yetersizlik yaayan kesimin varl dikkate alndnda; bu
grubun teknolojinin getirdii olanaklardan faydalanamayaca
gerei kendini gstermektedir. Geim sknts yaayan; hatta
yaamn idame ettirme konusunda zorluk yaayan bu kesim
asndan yeni iletiim teknolojileri, lks mal kategorisi iinde
snflandrlmaktadr. Dolaysyla bu kesimin, yeni iletiim
teknolojilerini kullanma yetisi ve becerisine sahip olma ihtimalini dnmek hayalcilik olacaktr. Dier taraftan toplumun
dier bir kesiminin de yeni iletiim teknolojilerini yaantlarnn
ayrlmaz bir paras yapt gerei de, iinde yaadmz ortamda belirgin bir ekilde kendini gstermektedir. Her ne kadar belli bir maliyete katlanmay gndeme getirse de; yaam
kolaylatran yeni iletiim teknolojileri pek ok kii asndan
vazgeilmez bir boyut haline gelmitir.
Dier taraftan 20.yzyln son on ylnda ise enformasyon ve
iletiim teknolojileri alannda yaanan yeni gelimeler ve ortaya

Yeni letiim Teknolojilerinin Yazl letmeleri zerindeki Etkisi (120 - 127)

kan internet, saysal televizyon, cep telefonlar gibi yeni


iletiim teknolojileri uygulamalar, enformasyon toplumu tezlerinin somutlamas olarak ele alnm ve bu bilgi ve iletiim
teknolojileri alannda yaanan devrim niteliindeki gelime, pek
oklarna gre toplumun, ekonominin, kltrn ve politikann
yeni biimini yaratmtr (Baaran, 2010: 73). nk; internetin gelimesi, elektronik postann ve worldwide web ann
yaygnlamasyla, her yere ulaan dnya apndaki ala, ayn zamanda cep telefonu gibi btn dnyada insanlar arasnda anlk
balar kuran, uzaklklar ortadan kaldran, tepkime srelerini
sfra indiren, olaylarn yanklarn fazlalatran, dolaysyla da
geliimi ile olaylarn yapsn tamamen deitirebilen bir durum ortaya kmaktadr (Karaor,2009:124). Tm bunlarn
yannda yeni iletiim teknolojilerinde yaanan hzl deiim,
dnya zerindeki toplum, ekonomi, kltr ve politikalarn daha
i ie girmelerine, yaknlamalarna sebebiyet vermitir. yle
ki gemi dnemlerde dnyann herhangi bir yerinde meydana
gelen bir olayn yeryznn dier blgelerinde duyurulmas
genellikle haftalar hatta aylar almakta bu gecikmeden dolay
olayn etkisi zaman ierisinde azalmaktadr (Karaor,2009:121).
Oysa gnmzde yeni iletiim teknolojileri sayesinde kltrel
yaknlamalara daha kolay zemin hazrlanabilmekte, ekonomide yaanan deiimlerin dnya apnda yaand gerei
daha kolay hissedilebilmekte, siyasi deiimler yerel ya da ulusal deil uluslararas boyutlarda irdelenebilmekte ve bilginin
yaylma hzna bal olarak da toplum gereinin de yeniden
inas mmkn olabilmektedir. Tm bu anlatlanlar, bizi yeni
iletiim teknolojileri sayesinde dnyann kresellemekte
olduu gereine gtrmektedir.
Yeni letiim Teknolojileri ve Yazl Basn letmeleri
Yeni teknolojilerin giderek daha maharetli iletiim aralarn
ortaya kardklarn ve bu aralarn enformasyona eriimi
ve enformasyonun datmn ok kolaylatrd hatta belirli
llerde demokratikletirdii gzlenmektedir. Buna bal
olarak alternatif medya giriimlerinin yeni teknolojilerle daha
yaygnlat sylenebilir. (Atabek, 2001:134)
Dayanksz rn reten yazl basn iletmeleri asndan olaya
baktmz zaman, temel ilkeler kar elde etmenin yan sra,
sreklilik ve topluma hizmet olarak belirginlik kazanmaktadr.
Yayn srecine ara vermeksizin almak zorunluluu iinde
olan yazl basn iletmeleri asndan yeni iletiim teknolojileri
haberlere, bilgilere, yorumlara daha kolay ulama asndan
yeni bir mecra yaratm bulunmaktadr. Bireylerin gazete okuma
alkanlklarn da nemli lde deiime uratmtr. Bu adan
bakldnda dnyada ya da lkede olup biten gelimelerden
daha hzl haberdar olma ansn yakalayan okuyucu, bilgilere
kolay eriebilme imknn ve edindii fikirler sayesinde yorum
yapabilme gcn yeni iletiim teknolojilerinden almaktadr.
Tketicinin bilgi edinme sresini ksaltan; haberlere kolay
erime imkann yaratan, deiikliklerden abuk haberdar olma
frsatn sunan yeni iletiim teknolojileri yazl basn rnlerine erime noktasnda da vazgeilmez bir misyon stlenmi
bulunmaktadr.
Gnmzde pek ok noktada olduu gibi yazl basn
iletmelerinde de mteri/okuyucu her almann giriilen her
abann odak noktas konumundadr. Okuyucuyu dnmeksizin
atlan her adm iletmeleri kmaza srkleyecektir. Ynetim, birey, sistem, yap ve liderlik olgularnn odak noktasna yerleen
mteri/okuyucu olgusu yazl basn iletmelerinin vcuda
getirdii rnlere ulama hususunda da ayn nem katsays ile
karmza kmaktadr.

Yeni iletiim teknolojileri, yazl basn iletmelerini mteri


gzyle deer yaratabilmenin yolunu aan nemli bir belirleyicidir. Nitekim gazetelerin internet sayfasnda giderek artan
okuyucu yorumlar bunun bariz bir gstergesidir. Bu yorumlar okuyucuyu tanmak, ona yakn olmak, onu anlamak gelen
geri bildirimleri deerlendirmek, ikyet ve nerilerden politikalar gelitirmek ve tm bunlarn neticesinde deien okuyucu
beklentilerine uygun yeni basn rnleri tasarmlarna gidebilme
keyfiyetinin yaanmas asndan dikkate deerdir.
Gazeteler, okuyucunun satn alrken maddi olarak zorlanmad
ve birok sat noktasnda hazr bulundurulan rn grubu
iinde yer almaktadr. Bu sebeple nasl ki, yazl basn rnlerine ulama noktasnda iletmelerin farkll yakalamalar
mteriyi ekmek asndan nem tayorsa ayn konu yeni
iletiim ortamlarnda sunulan gazeteler iin de geerliliini
korumaktadr. Farkllk olgusunu gazeteyle btnletirebilmek
iin okuyucudan gelen sese kulak vermek gerekmektedir. Bu
sebeple de yeni iletiim teknolojilerini kullanarak gazeteleri
sunmay tercih eden iletmelerin salam bir pazar aratrmas
yaparak deien ve gelien beklentileri dikkate almalar; elde
edecekleri veriler dorultusunda gazetelerin tasarmlarna ve
ieriklerine yn vermeleri art gzkmektedir. Bu gerekliliin
altnda yatan temel gereke; bilgisayar ve internetten oluan
yeni teknolojilerinin eskiye kyasla deerli olan bilgileri daha
geni bir alana yaylmasn mmkn klmasdr (Kalseth and
Cummings, 2001:165).
Okuyucuda meydana gelen farkllamalar daha yakndan
gzlemleyebilmek ve elde edilen verileri daha ksa srede
deerlendirebilme ansna kavumak iin dikkate alnmas
gereken bir baka yaklam da isel pazarlama anlaydr.
letmenin istihdam ettii personele okuyucu gzyle bakmas
gerei zerine kurulan bu anlayn benimsenmesi neticesinde basn iletmesi, okuyucudaki farkllamalar daha kolay
gzlemleme ansna kavumakta ve yeni iletiim teknolojileri
kanal ile sunulan yazl basn rnlerinin vcuda getirilmesinde bu farkllamalara dikkat ederek zamandan tasarruf etme
imknn yakalamakta; bu da dayanaksz rn reten yazl
basn iletmelerine maliyet ve daha birok noktada avantajlar
salayabilmektedir. sel pazarlama abalarnn etkinlii kurum
ii iletiimin ne oranda salanabildii ile de ilintilidir. Kurumun
gelecee ynelik olarak yapaca deerlendirmelere aktif olarak
katlma gereklilii ierisine giren alann okuyucu olarak
yapaca deerlendirmelerin takdiri ya da dikkate alnmas bu
nokta da nem tamaktadr. te bu noktada kurum ii iletiim
alanlar katlmn tevik etmede hayati nem tamakta ve
yksek performansl takmlar iin gerekli bir bileen olarak
grlmektedir.(Emanuel Camilleri, 2011: 270)
Yeni iletiim teknolojileri aracl ile gazete okuyucusuna
ulaabilmeyi kolaylatran bir baka noktada sinerjik ynetimdir.
nk internet, cep telefonu, akll cep bilgisayar aracl ile
gazetelere ulama konusunda talepkar olan okuyucu, ncelikle
hem grsel tasarm hem de ierikte btnsellii yakalama arzusunu tayacaktr. Bu da sinerjinin kendisidir. nk srmanet,
manet, stunlar bal bana her ne kadar bir anlam olsa da; bir
araya gelmedikleri srece gazetenin btnselliini ifade etmek
konusunda yetersiz kalmaktadr. erikte btnsellie gelince
kltr sanat, spor, ekonomi, politika ve benzeri sayfalarn her
biri bal bana bir deer tasa da, her bir sayfann oluumuna
deer katan fikirler, grsel temalar ve benzeri olmadka ad
geen sayfalarn tam anlamyla olutuuna kanaat getirmek
123

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

gtr. Ya da bir ke yazsnn derinliine inildiinde yazy


meydana getiren yap talarnn dikkate deer olduunu ama
bir araya gelmedii srece ke yazsndan bahsetmenin g
olduunu sylemek yanl olmayacaktr. Btn bunlardan yola
karak, yeni iletiim teknolojileri kanal ile sunulan gazetelerin
vcuda getirilmesinde de sinerji olgusunun dikkate alnmas
gerektii gerei kendini gstermektedir ve bundan iletme
lehine sonularn yakalanmas dnldnde de bu olgunun
da ynetilmeye mecbur olduu hissedilen bir realitedir. Bu sebeple yeni iletiim teknolojileri kanal ile gazetelerin sunumunda
da sinerjik ynetim olgusunun gereklilii bariz bir ekilde kendini gstermektedir.
Aratrmann Konusu ve Ama:
almann teorik ksmnda da belirtildii zere; yeni iletiim
teknolojileri gndelik yaam pratiklerimizi deiime uratm
ve pek ok yeni teknolojiyi yaantmzn ayrlmaz bir paras haline getirmitir. Yeni iletiim teknolojileri karlkl etkileim,
kitlesizletirme ve e zamansz olabilme(Geray, 2003: 1819) zellikleriyle geni kitlelere hitap edebilmenin yan sra
geni kitlelerle mesaj alveriini salayabilme ve mesajn
alnmasn ya da yollanmasnn zamann da kullancnn kendisinin ayarlamasna olanak tanmaktadr. Vurgulananlarn
yan sra okuyucunun yazl basn rn olan gazetelere daha
kolay ulaabilmesini salamakta ve alternatif fikirlere zaman
ve maliyet unsurlarna yenik dmeden ulaabilme ansna
kavuan okuyucu kesim bu sayede sentez yapabilme yeteneini
gelitirme imknna haiz olabilmekte ve bireysel dncenin
doru olup olmadna da daha ksa zaman dilimde kanaat getirebilmektedir. Kiileraras iletiime ayr boyut kazandran yeni
iletiim teknolojileri ayn zamanda azalan verimler kanunu bile
altst eden bilgi unsuruna daha hzl daha kolay ulaabilme
imknn da getirmektedir. Bu sayede farkl fikirlere tek bir tula
ulaabilme olanana kavuan okuyucunun vizyonu da ayr bir
izgiye geme ansna eriebilmektedir. Tm bunlarn dnda
okuyucu odaklln gnmzde tad anlam ve deer dikkate alndnda da; yeni iletiim teknolojileri sayesinde gazete
sayfalarnda yer bulan okuyucu gr ve deerlendirmelerinin
dikkate alnmaya balamas da dikkate deer bir noktaya
baklar younlatrmaktadr.
Yukarda belirtilen hususlar sorgulama srecine dhil etmek
suretiyle gerekletirilen yeni iletiim teknolojilerinin okuyucu
zerindeki etkisini incelemeye ynelik olarak gerekletirilen
aratrma, Ege niversitesinde 12 fakltenin lisans rencileri
zerinde yaplmtr. Aratrmada renilmesi hedeflenen temel
noktalar ise; yeni iletiim teknolojilerinin okuyucularn gazete
okuma alkanlklarn ne lde deitirdii, yeni iletiim
teknolojilerinden hangisi ya da hangilerinin gazete okuma, takip
etme noktasnda tercih edildii ve bu tercihin altnda yatan temel
faktrlerin neler olduunu tespit etmek olarak belirginlemi
bulunmaktadr.
Yntem ve Teknik:
Yntem ve teknik olarak 4 tanesi semeli, 3 tanesi de ncelik
sralamal olmak zere toplam 7 soruyu ieren anket formu
hazrlanarak, aratrma evrenini oluturan Ege niversitesindeki
12 fakltede uygulanm ve her fakltenin lisans rencisinin
belli bir yzdesine ulalmaya allmtr.
rneklem:
rneklem belirlenirken zerinde durulan temel nokta; bilinli
bir kitlenin dikkate alnmas gerektii gereidir. Bu sebeple de
niversite rencileri rneklem olarak seilmitir. renciler
124

rastlantsal rnekleme yntemi ile seilmitir. 12 faklteye


ait toplam 33.113 lisans rencisinden 1000 kiiye anket
uygulanmtr. Aratrma sonularnn gvenilirlii asndan
binde +-2.56 hata pay ile %90 gven seviyesine denk gelen
bir sonucu yakalamak esasen hedeflenmitir. Dier taraftan ise;
gndelik yaam pratiklerimizi tamamen deitiren yeni iletiim
teknolojilerinin gazete okuma alkanlklar ne oranda ve hangi
gerekelerle deitirdiini deerlendirmek aratrmann temelini
oluturmaktadr.
Aratrmann Snrllklar:
Her fakltede renim gren rencinin ders /laboratuar/snav
saatlerinin farkl olmas, tm fakltelerde okuyan rencilere
ulama gereklilii dikkate alndnda zorluklara sebebiyet vermi ve ister istemez aratrmann sresinin uzamasna
neden olmutur. Bunun dnda baz fakltelere anket yaplma
esnasnda karlalan brokratik engeller, temel olarak
aratrmann snrllklarn oluturmaktadr.
Aratrma Sonularnn Deerlendirilmesi:
1.NCELK
5%
34%

30%

31%

Kiileraras iletiim

Gazete okumak

Kaynaklara ulamak

Dier

2.NCELK
8%
39%

25%

28%

Kiileraras iletiim

Alternatif fik. ulamak

Kaynaklara ulamak

Dier

3.NCELK
7%
30%

22%

41%

Kiileraras iletiim

Biriysel d.de

Kaynaklara ulamak

Dier

Tablo 1:Yeni letiim Teknolojilerinin Gndelik Hayatmza


Katklar
Yeni iletiim teknolojileri sadece sohbet amal deil; kurum iinde toplant, seminer ve benzeri etkinliklerin daha
kolay duyurulmas neticesinde kiileraras iletiime katkda
bulunmaktadr. Dier taraftan internet zerinden yaplan, bilimsel ya da i amal anlk yazmalar (Chat) ayn mantkla bu srecin ilevselliini artrmaktadr. Bu mantkla olaya baktmz
zaman, anket sonularndan yeni iletiim teknolojilerinin en
ok kiileraras iletiimi etkiledii grnn ortaya kmas
neticesinden bireysel kalitenin ve beraberinde gelecek olan kurumsal kalitenin etkilenme potansiyeli iine girdiini sylemek

Yeni letiim Teknolojilerinin Yazl letmeleri zerindeki Etkisi (120 - 127)

mmkndr. Nitekim kiileraras iletiimin birinci ncelikte yer


almas anlatlanlarn bir sonucudur. Bunun yannda yeni iletiim
teknolojilerinin bireylerin gazete okuma ve kaynaklara ulama
alkanlklarn deitirdiini de sylemek olasdr. Ayrca
yeni iletiim teknolojileri sayesinde sadece tek bir nokta ya da
gr zerinde kilitlenmeyen okuyucu, alternatif pek ok fikri
renebilme ve buna ynelik sentez yeteneini gelitirebilme
olanana da kavumaktadr. Dolaysyla bireysel dnce ya
da dnceleri daha fazla deerlendirebilme olanana kavuan
okuyucuya daha salkl ve nyargsz deerlendirme yapabilme
yolu almaktadr. Anket sonularna bakldnda da; 2.ncelikte kiileraras iletiimden sonra gelen %28 lik dilimle alternatif fikirlere ulamak ve 3.ncelikte de %41 lik oranla bireysel
dncenin deerlendirilmesi vurgulanan noktalar destekler
niteliktedir.

3.NCELK

7%
31%
35%

27%

Internet

Cep telefonu

Akll tablet

Dier

Tablo 3:Bilgi/Habere Ulamada En Sk Kullanlan Yeni


letiim Teknolojileri
Dnyada neler olup bittii konusundaki bilgi ve haberlere,
ulama gereksinimi iinde olan okuyucu; maliyet, hz ve kolay
ulam noktalar asndan deerlendirildiinde yeni iletiim
teknolojilerine ynelmi bulunmaktadr. Dolaysyla internet,
cep telefonu ve akll tablet olarak bilinen yeni iletiim teknolojileri televizyondan sonra hayatmzn ncelikleri arasnda ayr
bir yer edinmi bulunmaktadr. Nitekim niversite genelinde
yaplan anket sonular deerlendirildiinde; internetin yzde 68
birinci ncelikte yer almas cep telefonunun ikinci ncelikte ba
ekmesi ve nc ncelikte ise %35lik dilimle akll tabletin
ilk sray almas belirtilenlerin bir sonucu olarak karmzdadr.
1.NCELK

9%

38%

18%

35%

Tablo 2:Yeni letiim Teknolojilerinin Gazetelere Ulamak


Amacyla Kullanm
Gndelik yaam pratiklerimizi deitiren yeni iletiim teknolojileri, sadece internet deil; cep telefonu, uydu sistemleri
ve mobil iletiim aralar kanalyla yaantmz iine girmi
bulunmaktadr. Gnlk haber alma ihtiyacn, hisseden okuyucu eilimlerine gz attmz zaman, bu teknolojilerin gazete
okuma srecinde yzde 91 orannda kullanld dikkat eken
nemli bir noktay oluturmaktadr.

Bilgiye hzl ulamak Daha detayl bilgi al.


Farkl mec. ulamak Dier

2.NCELK

6%
21%

40%

33%

1.NCELK

10%

Bilgiye hzl ulamak

Daha ekonomik olmak

Daha detayl bilgi al.

Dier

6%

3.NCELK

16%
68%
9%

35%

24%
32%

Internet

22
%

10
%

Cep telefonu

Televizyon

Dier

2.NCELK
26
%

Internet

42
%

Daha kolay okumak

Daha ekonomik olmak

Bilgiye hzl ulamak

Dier

Tablo 4:Yeni letiim Teknolojilerinin Yaantmza Getirdii


Kolaylklar
Yeni iletiim teknolojilerini tercih nedenlerinden birisi de daha
ok bilgiyi ksa zamanda yakalayabilmektir. nk gnmz
yaam koullarnda zamana kar yaran bireyler ilerini
tamamlayabilme ve sonulara hzl ulaabilme zorunluluunda
olduklarndan; bilgiye daha kolay ulama avantajn sunan yeni
125

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

iletiim teknolojilerini yaamlar iine sokmu bulunmaktadr.


Olaya bu adan baktmzda da; daha detayl bilgiyi yakalama, farkl mecralara ulaabilme olanan elde etme gibi nedenlerin yan sra bilgiye daha ekonomik olarak ulaabilme
ansna sahip olma eklinde sralanan avantajlar dier rnlerde olduu gibi yazl basn rn olan gazetelerde de nemli hale gelmitir. Nitekim ankete katlanlarn yantlarna gz
attmzda; gazetelere ynelik okuma alkanlklarnda yeni
iletiim teknolojilerinin tercih etme nedeninin yzde 38 oranla
bilgiye hzl ulama olarak belirginlemesi, anlatlanlarn bir
sonucu olarak karmza kmaktadr. Bunu daha detayl bilgiye ulamak seenei takip etmektedir. nk gazete okurlar,
salkl deerlendirme ile gerekli sentezi yapp, rasyonel sonuca gidebilmek iin farkl grlere ihtiya duymaktadr. Bunun yolu da daha detayl bilgiden gemektedir. Dier yandan
ekonomikliin tm rnlerde olduu gibi gazetelere ulama
noktasnda da okuyucu asndan nem katsays dikkate
alndnda; ikinci ncelikte yer alan yzde 33lk orann ve
nc ncelikte de ilk sray takip eden %32lik orann tesadf
olmad aka grlmektedir. Yukarda tabloda da grld
zere; bilgiye sadece ulamak deil, farkl mecralardaki bilgiye
zahmetsizce kolay ulamann yolunu aan yeni iletiim teknolojilerinin katks irdelendiinde ise; birinci ncelikteki %18lik
nc kademe yer alan dilim, benzer ekilde tesadf bir sonu
olarak yorumlanmamaldr.

Tablo 5:Yeni letiim Teknolojilerinin Gazeteleri Takip Etme


Hususunda Kullanlma Skl
Bilgiye zahmetsizce ulamann yan sra; alternatif grleri
de benzer platformda bulan okuyucu, gnmz dnyasnda
gazeteleri yeni iletiim teknolojileriyle daha fazla takip eder hale
gelmitir. Sat noktasndan ou zaman birden fazla gazeteyi
satn almay tercih etmeyen okuyucu yeni iletiim teknolojileri aracl ile ayn haberin birden ok gazete verili tarzna,
ieriine, vurgulanan deerlere bakma merak iine girmektedir.
Nitekim toplam yzde 99luk oran bunun bariz bir gstergesidir.

Tablo 6:Yeni letiim Teknolojileri Kanalyla Gazetelerde


Okuyucu Deerlendirmelerine
Gnmzn deien kalite anlay, yazl basn iletmeleri
asndan okur odakl olmay n plana karmtr. Bu adan
bakldnda da eskiden ok fazla dikkate alnmayan okuyucudan gelen yorum ve eletirilerin nem katsays artmtr.
Yeni iletiim teknolojileri ise bunu kolaylatran, okuyucuya
ilikin yaratt yeni platformlarla buna n ayak olan bir konum kazanmtr. Nitekim yzde 86lk oran bu grn
desteklendiini dorulamaktadr.

Tablo 7:Okuyucularn Gazetelere Ulama Hususunda Tercihi


Yazl basn rnnden farkl olarak yeni iletiim teknolojileri
gn iindeki anlk gelimelerden okuyucuyu haberdar etme
asndan dikkate deer bir noktada durmaktadr. Dier taraftan da baz ke yazarlarnn yorumlarn, onlarn vurgulad
deerleri tekrar okuma gereksinime iine giren okuyucu nezdinde
de yazl basn rnnn deeri farkl bir noktada durmaktadr.
Nitekim yzde 37lik bir oran bunun bariz bir gstergesidir. Ancak gndelik yaammz iine giren yeni iletiim teknolojilerinin birok noktada olduu gibi gazete okuma alkanlarn da
deitirdii grnn kant da anket sonularndan grld
gibi yzde 63 olarak belirginlemektedir.

SONU
Yaantmzda yeni bir boyut aan ve gndelik yaam pratiklerimizi deiime uratan yeni iletiim teknolojileri, yazl basn
rn gazetelerin okuyucu alkanlklarna da farkllklar
getirmitir. Anket sonularna bakldnda da; kiileraras
iletiim yannda yeni iletiim teknolojilerinin gazete okuma ve
kaynaklara ulama alkanlklarn bir hayli deitirdiini grlmektedir. Bunun dnda alternatif fikirleri renme imknn da
sunan yeni iletiim teknolojileri sayesinde okuyucunun sentez
yapabilme yeteneini daha fazla gelime imknna kavumakta
ve bireysel dncenin deerlendirme potansiyelinin art mmkn olabilmektedir. Tm bunlar hi phesiz gnmz okuyucusunun, yeni iletiim teknolojilerini gazetelere ulama noktasnda
giderek daha fazla kullanr hale geliinden kaynaklanmaktadr.
Nitekim anket sonularndan elde edilen %91 lik oran bunu ispat
eder niteliktedir.
Gnmzde okuyucu profili tarafndan en sk kullanlan yeni
iletiim teknolojileri sorgulama srecine tabi tutulduu vakit; internet ba ekmekte ve onu cep telefonu izlemektedir. Bunlarn
dnda, kullanlma yzdesi internet ve cep telefonuna kyasla
yeni art gsteren akll tabletlerin de yine devreye girmesi,

126

Yeni letiim Teknolojilerinin Yazl letmeleri zerindeki Etkisi (120 - 127)

anket sonularndan da izlenecei zere dikkat ekicidir.


Kreselleen dnyamzda ada okuyucu iin zaman olgusunun giderek artan nem katsays, hedefleri de deiime
uratmtr. Dolaysyla bilgiye sadece ulamak deil daha hzl
ulama abas ierisine giren okuyucu bununla da yetinmeyerek daha detayl bilgiyi nasl ve ne ekilde elde ederim gayreti ile hareket eder hale gelmitir. Tm bunlar yaparken de
zamann yannda maliyet konusunda da dikkatli ya da tedbirli
davranmay tercih eden okuyucu, bu konu zerinde titizlikle
durmaya zen gstermektedir. Anket sonularna gz atld
zaman ise; belirtilen noktalarn, yeni iletiim teknolojilerinin
gndelik hayatmza getirdii kolaylklar ierisinde ba ektii
grlmektedir. Vurgulanan noktalarla beraber yeni iletiim
teknolojilerinin, daha fazla gazete okuma gerekesiyle tercih
edildii de yine anket sonularnda % 84 lk oranla kendini
gstermektedir. Okuyucular bu tercihe ynelten bir baka neden ise; yeni iletiim teknolojileri kanalyla sunulan gazetelerin
basl gazetelerden farkl olarak okuyucu deerlendirmelerine
daha fazla davetkr bir tutum ierisinde oluundan ileri gelmektedir. Buna bal olarak da; gnmzde gazeteler eskisinden
farkl olarak sat odakl olmak yerine okuyucu odakl olmay
tercih etmektedir. Daha kaliteli hizmet anlaynn bu noktadan
getiinin farknda olan gazete iletmeleri, okuyucunun her
abann odak noktasna yerletiini grmekte ve onlarn deien
deer ve beklentilerinin gazetelerinin potansiyel yaamlarna
garanti altna alma noktasnda ne kadar nemli olduunun bilinciyle hareket etmeyi tercih etmektedirler. Onlar bu ekilde
hareket etmeye ynelten hi phesiz anket sonularndan da
grld zere; deiim yaayan okuyucular.

KAYNAKA
ATABEK mit, TUNCEL Hakan, KARA Hakan, KARADUMAN Murad, HALICI Nihat(2005). Yeni letiim Teknolojileri
ve Medya, Der: Sevda Alanku, stanbul: IPS letiim Vakf
Yaynlar,
ATABEK mit(2001), letiim ve Teknoloji, Ankara: Sekin
Yaynlar
BAARAN Funda(2010).letiim Teknolojileri ve Toplumsal Gelime Yaylmann Ekonomi Politii, Ankara: topya
Yaynevi
CAMILLERI, Emanuel (2011). Project Success: Critical Factors
and Behaviours, England: Gower Publishing Ltd.
APMAN
Nedim(1970).
Gazetecilik
Teknii-Kitle
Haberlemesi (Mass Communication), zmir: Bakent Yaynevi
GERAY, Haluk (2003). letiim ve Teknoloji, Uluslararas
Birikim Dzeninde Yeni Medya Politikalar, Ankara: topya
Yaynevi
GNEN E. zgr (2004). Medya Dnyas, stanbul: stanbul
niversitesi Basm ve Yaynevi Mdrl
KALSETH, Karl, CUMMINGS Sarah(2001).Knowledge Management: Development Strategy or Business Strategy? Information Development, 17(3), 163-171
KARAOR Sleyman(2009).Yeni letiim Teknolojileri, Siyasal Katlm ve Demokrasi, Ynetim ve Ekonomi Dergisi, Cilt
16/2, 121-131
MCQUAL Denis, WINDAHL Sven(2005). letiim ModelleriKitle letiim almalarnda, ev: Konca Yumlu, Ankara: mge
Kitabevi
RUSSELL Bertrand, RUSSELL Dora(1979). Endstri Toplumunun Gelecei, Ankara: Bilgi Yaynevi
127

BALAMA ETMNDE
POPLER MZK ESERLERNDEN YARARLANMA:
ORHAN GENCEBAY RNE
Mehmet KINIK*
ZET

an yeniliklerini en somut biimde ierisinde bulabileceimiz mzik trlerinden biri phesiz popler mziktir. Bunlardan algsal
ierik asndan; icrann dzeyi, teknii, icracnn tarz ve tavr gibi zellikler, popler mziin alg eitiminde yararlanlabilecek
kaynak olma zelliini gstermektedir. Bu trde kaynak zellii tayan sanatlardan biri de Orhan Gencebaydr. Albmlerindeki
bestelerin tamam kendine ait olan Orhan Gencebay, eserlerinde alg eitlilii ve teknii, gelenekselden kopuk olmayan yeniliki anlay, Bat alg tekniinden yararlanmas, ton, makam zenginlii gibi mzikal unsurlar eserlerine ustaca yanstan bir
sanatdr. Aratrmada, Orhan Gencebay eserlerinin balama eitiminde farkl icra ekillerini kazandrma amac tayan drt
eserinin mziksel analizi yaplmtr. Bu analizler sonrasnda seilen drt eser, algsal blmleri zerinde kazandrdklar beceriler
belirtilerek, balama retimine uygun yazm ve terminoloji ile ettsel nitelik tayan kaynak eklinde sunulmutur.
Anahtar Kelimeler: Balama, Balama Eitimi, Popler Mzik, Orhan Gencebay

TAKING ADVANTAGE OF POPULAR MUSICAL CREATIONS


IN BAGLAMA INSTRUCTION: ORHAN GENCEBAY CASE
ABSTRACT

Obviously, popular music is a kind in which innovations of the age could be found in concrete form. Out of these innovations, characteristics such as level and technique of performance and also musical style and attitude of performer are valuable resources and
they can be benefitted in instruction of musical instruments. The ones who are putting forward these characteristics are of course
the performers who have high levels of performance. Orhan Gencebay, one of these paramount performers, has a wide instrumental
variety and technique in his compositions which all he created by himself, has an innovative approach which is not completely disconnected from the traditional, employs western performing style, has richness of tone and scale and reflects these properties to his
compositions. With the aim to bring in new techniques and different performance styles, through the research, four musical creations
of Orhan Gencebay which may give support to baglama instruction were musically analyzed. As the result of these analyses, the
four compositions were presented as resources of practice to baglama instruction. Also skills which may be gained were specified.
Keywords: Baglama, Baglama Instruction, Popular Music, Orhan Gencebay

1.GR:

Kendi dnemi ierisinde yaygn ve dier mzik trleri ierisinde dinlenme oranna gre belli bir arla sahip olan popler mzik bir sanat/meslek dal, olmann yannda bnyesinde
eitli yenilikleri de barndran mzik trdr. Popler mzik
kendi dnemine damgasn vuran mzik olmakla birlikte mzikal adan ierisinde yenilikleri barndrmak zorunda olan bir
mziktir. nk mzik retimini etkilemekte olan gelien mzik
teknolojisi, insanlarn zevk ve beklentilerini de deitirmektedir.
Bu da bu tr mziklerin sunduklar yeniliklerle popler olma
ltlerini etkilemektedir. Poplerliin kendi ierisinde deiimi
ve geliimi zorunlu klan gelerin banda; yenilie yatrm yapan rekabeti piyasa artlar gelmektedir. Bu rekabet ortam da
popler mzii retenler asndan yenilii zorunlu klmaktadr.
Yeniyi arayan popler mzik bu ynyle deneysel bir ierik de
tar. Bir tr aray ta denilebilecek yeniliklerin ierisinde ileri
dzey algsal icra da yer almaktadr. Geleneksel alglarn da
kullanld popler mziklerde alglar geleneksel olmasna
karn icra, geleneksel eserlerden daha ileri dzey performans
gerektiren seviyelerde olabilmektedir.
*Yrd. Do. Dr., Fatih niversitesi Konservatuar Trk Mzii Blm
retim yesi

128

Bunun nedenlerinden biri; bu tr mziklerin retiminde grev


alan icraclarn ounun ileri dzey icra yeteneine sahip
olmalardr. Popler mziklerin bu ynleri de eitim retim
boyutuyla ele alnarak alg eitiminde yararlanlabilecek
kaynak olma zelliklerini n plana karmaktadr.
PROBLEM
Balama eitiminde ileri dzey icray destekleyecek mevcut
repertuara ek olarak popler mzik eserlerinin ne tr faydalar
salayaca aratrmann problemini oluturmaktadr.
AMA
Aratrmann amac; geleneksel mzik repertuar ierisinde
balama icrasn ileri dzeylere tayabilecek niteliklere sahip
popler mzik eserlerinden oluan yeni repertuar ile balama
eitiminde verimlilii artrmak ve yeni alg tekniklerini ieren
repertuarla eitim daarn geniletmektir. Bunun yannda popler mzik eserlerinin eitim mzii repertuarna kazandrlmasn
salamaktr.
YNTEM
Aratrmann evrenini popler mzik piyasasnda yer alan tm
eserler oluturmaktadr. Aratrmann rneklemi ise Orhan

Gencebay eserleridir. Bu eserlerden i rneklem yolu ile balama


eitimine katk salayacak drt eser belirlenerek yine balama
icrasna ynelik mziksel analizleri yaplmtr. Analizlerde
Orhan Gencebay eserleri ierisinde balamann alg teknii
asndan geliimini salayacak eserlerinden balama ile alnan
giri ve ara mzikleri ieren blmler tespit edilmitir. Daha
sonra bu blmler balama eitimine uygun bir yazm ekli ve
terminoloji kullanlarak ettsel nitelikli balama retim materyali eklinde sunulmutur.
Hayatmzn neredeyse ayrlmaz paras olmasna ramen popler mzik, eitim sistemimizde ayn oranda yer almamaktadr.
Kendi ierisinde icrasal ve teknolojik adan birok yenilii
barndran popler mziin lisans dzeyinde ders olarak
okutulduu mzikoloji blmlerinden sonra yine faklte
dzeyinde, Eitim Faklteleri Gzel Sanatlar Eitimi Mzik
Eitimi Anabilim Dallardr. Ancak burada eitimin ierii, daha
ok tr, sanat, yllara gre gelimeler, eserler ve alg adlarn
iermekte olup, bu mzik trnn icra, alg teknii, yorum gibi
kendi bileenlerinden yararlanmak eklinde olmamaktadr. Oysaki popler mziin yeniliki olma zellii icrasal ynlerden
de baz avantajlar beraberinde getirmektedir. Bunlar arasnda
alg teknii, yenilik iermesinin yannda performans asndan
profesyonel icray da iermektedir. Popler mziin bu yn de
yararlanlabilir kaynak olma zelliini ortaya karmaktadr. lkemizde popler mziin nemli bir zellii de yine kendi ierisinde popler nitelik tayan geleneksel mzikle uluslar aras
mziin sentezlenmesi eklinde olmasdr. Bu da popler mzii
yeni yapan unsurlardan biridir.
Her besteci ya da mzik yapmcs rnlerinin gndemde
kalarak popler olmasn ister. Baz sanatlar ise, mzii popler yapan unsurlardan biri olan dinleyici kitlenin beklentilerini ve mziksel adan gncel yenilikleri eserlerine yanstarak
poplerlii salamaktadrlar. Bununla ilgili somut gstergelerden biri de, pop olarak adlandrlan mzii retenlerin arabesk
mzikten, arabesk mzik reticilerinin de benzer kayglarla pop
mzik rneklerinden yararlanmalardr. Bunun sonucunda Ortaya bir kaynama km, zellikle arabesk mzik pop mzii
byk oranda etkilemitir. Ortaya pop-arabesk-Trk mzii gibi
bir gen km ve gerek anlamda yeni bir tarz popler mzii
yaratmtr. Aslnda poplerlemek bir dn vermektir. Pop
mzik arabeskleti ve bunun nedeni de pazarn genilemesidir.
ok az orandaki popler mzik hari, pop mziin etkisi ile alt
yaps zenginleen arabesk mzik de eskisinden daha geni halk
tabanna ulamtr (Karahasanolu, 2003: 129).
Trkiyede popler mzik kendi evresinde bulunan etkenler dorultusunda geliim ve deiim gstermek suretiyle
kendi ulusal kimliine kavuma yolunda hzla ilerlemektedir. Bu kimliin oluumunda geleneksel mziklerin etkisinin
yannda bat mzii alglarnn ve alg tekniinin kullanlmas
sreci etkilemektedir. Dolaysyla her popler mzii kendi
balamnda deerlendirmek gerekeceinden, evrensel bir popler mzik geliim ve deiiminin yeryzndeki btn popler mziklere uygulama olana da yoktur. Amerikan popler
mzii ile Endonezya popler mziinin, ya da Avrupa lkelerinde benimsenen popler mzik ltlerinin Trkiyedeki popler mziklerle ayn normlarda olmas beklenmemelidir ( Erol,
2002: 130).

Hayatmzn ayrlmaz paras olan ve popler nitelik kazanm pop mzik, toplumda en yaygn biimde dinlenilen, kullanlan ve tketilen mzik trdr. lkemizde popler
mziin kavramsal ve terimsel olarak oturduunu sylemek ve

Balama Eitiminde Popler Mzik Eserlerinden


Yararlanma: Orhan Gencebay rnei (128 - 136)

Trk popler mzii form ve mziklerini bat popler mzii


form ve mzikleri ile ayn tutmak mmkn deildir. Dolaysyla
Trkiyedeki popler mzik temel olarak ana kolda vcuda gelmektedir. Birincisi bat mzii etkisi ile gelien popler mzik, ikincisi klasik Trk mzii etkisi ile oluan popler mzik, ncs ise halk mzii etkisi ile oluan popler
mziktir. Bunlarn her nn ortak bileeni arabesk mziktir
(Karahasanolu, 2003: 127).
Trkiyede pop mzik her ne kadar daha derin bir gemie sahip olsa da, ad ve yaygnl ile 1990l yllarda daha belirgin
bir ekilde kendini hissettirmeye balamtr. Bununla birlikte
bugnk arabesk- pop mziin ya da pop- arabesk mziin birbiri ierisinde grlmesinde etken olan birbirlerinin mziksel alt
yap ve st yaplarndan yararlanmalar da yine 1990larda daha
belirgin biimde ortaya kmaya balamtr. Aralarndaki en belirgin fark ise solistlerin okuyu tarzlar ve st yap alglarnn
kullanldr. Bu manada dnldnde arabesk mzikte
kendi dnemi ierisinde ok kii tarafndan dinleniyor olmas
sebebiyle popler nitelik tar. Arabeskin tketili oranna gre
popler olmas, Orhan Gencebayla 1960lara dayanmaktadr.
Gnmz pop mzik eserleri incelendiinde Trk halk mzii
alglarnn etkin bir ekilde kullanld grlmektedir. zellikle son zamanlarda ortaya kan ve artk zgn bir nitelik
gsteren pop mzii rneklerinde halk mziinin yalnzca ezgisel, dzmsel, tartmsal ve makamsal yapsndan yararlanlmakla
yetinilmemi, bu elere ek olarak; oturtum (alglar ve sesin
mzik eseri ierisinde grevlendirili biimi) da balama, davul,
zurna, mey ve tef gibi geleneksel Trk halk alglarna da yer ve
nemli grevler verilmitir. Bu farkl alglama yntemi ile yeni,
zgn ve bize zg tnlar elde edilerek daha geni ve salam bir
taban oluturulmutur(Gedikli, 1999: 76).
Modern ve aa uygun bir anlay ierisinde alg eitiminin
yaplmas, kullanlan yntemlerin yannda bu eitimi her dzeyde besleyecek bir alg eitimi repertuarnn olmasna baldr.
Bu repertuarn olumasnda sz konusu algya ait yerlemi
bir mzik kltrnn olumas gerekmektedir. Bu oluum ierisinde geleneksel sanatlarn, eitimcilerin ve zgn almalar
ile topluma mal olmu sanatlarn rol phesiz byktr. Bunlardan geleneksel sanatlarn rnleri yine geleneksel unsurlar
ieren zelliklere sahiptir. Eitimcilerin almalar ve rnleri
genellikle iin eitimsel boyutunun geliimi ve dzenlenmesi
esas zerinde srdrlmektedir. zgn almalar yapan baz
sanatlarn rnlerini oluturmalarndaki kayglar ise geleneksel sanatlardan ve eitimcilerden farkl olup, daha ok yeni
ve zgn fikirler etrafnda almalarn srdrmeleridir. Bu
tr zgn almalar yapan sanatlarn mesleklerini srdrebilmeleri ve bir anlamda ayakta kalabilmeleri de buna bal
olmaktadr.
Trkiyede balama eitimini besleyen temel materyallerin
banda geleneksel halk mzii repertuar gelmektedir. Bunun
yannda baz balama metotlarnda balang ve orta dzeyi
ieren altrma ve ettsel almalar bulunmaktadr. Bu tr
altrma ve ettsel almalarn bir ksm tamamen zgn, yeni
alma ve denemeler olup bir ksm da geleneksel eselerin
altrma ve ett ekline dntrlmeleri yoluyla elde edilmektedir. Balamann geleneksel bir alg olarak adlandrlmas ve
kategorize edilmesi, kimilerince bu algnn sadece geleneksel
eserlere elik saz olduu eklinde dar bir ierie sktrlmasdr.
Oysa dnyada, neredeyse herkes tarafndan bilinen birok alg,
bir kasabada, bir ehirde ya da bir blgede domu olmasna
ramen, zellikle algnn icrasal ynn ieren tekniinin geli129

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013


Burada Gencebay rneinin verilme sebebi; o yllarda Trk mzik piyasasnda
birok nl arabesk mzik sanats olmasna ramen Gencebayn mziklerinde
halk mzii ve sanat mzii gelerini kullanmasnn yannda bat alglarn ve
bu alglarn icra tekniklerini de kullanyor olmas, Trkiyedeki pop ad verilen
mzie onu daha da yaklatrmtr. Bu onu popler yapmann yannda dier
arabesk mzik sanatlarndan da farkl klmaktadr.
2
Bkz. Sava Ekici, Balama Eitimi Yntem ve Teknikleri, Yurt Renkleri Yaynevi,
Ankara, 2006. ve M. Aydn Atalay, ve Y. Kemal lim, Pozisyonlarla Uzun Sap
Balama Metodu1, Aktel Basm Yayn, stanbul, 2004.
1

tirilmesi ile tm dnyada bilinen hatta tm dnya kltrne mal


olmu alglara dnmlerdir. Bu da o algnn sadece dnya
kltrne mal olmas ile kalmam doduu yerin ve kltrn
tannmasna da katk salamtr.
Trk mziinin ya da geleneksel mziimizin birok yabanc
lkede, zellikle bat mzik kltr etrafnda yer alan lkelerde
ilgi grd muhakkaktr. Ancak yabanclarn mziimize olan
ilgileri daha ok, genel hatlar ile nasl olduunu renebilme
merakn gidermeye ynelik olup ayrnty iermemektedir.
Geleneksel Trk mziinin nemli bir ayan tekil eden
trkler, Trk halk alglar eitiminde ska kullanlan eserlerdir. Balama eitiminde de en sk kullanlan materyallerden
olan Trk halk mzii repertuarndaki eserlerin byk bir
ounluu trk icrasna ynelik olduu iin ok az bir ksm
dnda kalanlarn balama eitiminde ileri dzey teknik
geliimi salayacak niteliklere sahip olmadklar gibi byle bir
kayg da tamazlar. Bu eserler genellikle balama eitiminde
balang ve orta dzey geliimi salayabilecek ierie sahiptir ve gelenein alglara aktarlmasnda ya da alglar eliinde
srdrlmesinde nemlidirler. Balama icrasnn teknik olarak
daha ileri dzeylerde srdrlebilmesi iin geleneksel eserlerin bir blmnn yannda alg tekniini ileri seviyelere
tayabilecek eserlere ihtiya duyulmaktadr. Bunlar yine geleneksel eserlerden bazlar olabilecei gibi popler mzik ierisinde yer alan ve balama icrasnda ileri dzey icra yeteneine
sahip sanatlarn eserlerinden yararlanma eklinde de
olmaldr. Trkiyede popler mzik ierisinde yer alan nemli
sanatlardan biri olan Orhan Gencebay, balama icrasndaki
baars, balamay kullanarak besteledii eserleri ve bu eserlerde balamay kendine has, ok farkl bir stilde almas ile
eserlerinden balama eitiminde yararlanlabilecek nemli bir
sanatdr. Trkiyede balama icrasna farkl bir soluk getiren
sant geleneksel alg olan balamann uluslar aras niteliklere
sahip olabileceini eserleri ve icras ile gstermektedir.
Aratrmann bu blmnde Orhan Gencebayn balama
retim sistemi ierisinde yer almas, dolaysyla Trk mzii
eitim sistemi ierisinde yer almasnn gerekelerinin anlalmas
ve almada ortaya konulan rneklerin neminin anlalmas
asndan sanatnn mzikal ynlerinden bahsetmek yerinde
olacaktr. Bunun yannda Bat mziinde sanatlarn alg
icrasnn gelimesindeki rollerinden ksaca bahsedilmektedir.
Dnyadaki birok algnn geliiminde ve tannmasnda o
algy stn bir beceri ile icra eden sanatlarn rol phesiz
ok byktr. Bu sanatlarn birou sadece ileri dzey eserleri
icra etmekle kalmam ayn zamanda bu tr eserleri kendileri
bestelemilerdir. Bu icra ve besteleri sayesinde de alglarnn
dnyaca tannmasn salamlardr. Bunlar; virtz bestecilerden olan, dneminin nemli mzisyenlerinden Niccolo
Paganininin , (17821840) keman iin, teknii ok ileri dzey
eserleri bestelemesi ve icra etmesi, kemann tm dnyada tann
masnda ve alnmasnda etkili olmutur. Yine bu alglardan
130

Geleneksel repertuar ierisinde saylar azda olsa alg teknii asndan


nemli eserler vardr. Bunlardan Azeri yresine ait Kayta, Ali Ekber iee
Ait Haydar Haydar, Ankara Divan Aya gibi eserler alg teknii asndan
nemli eserlerdir.
3

Keman tekniini gelitirerek ok ileri dzeylere gelmesini salayan ve bu konuda devrim yaratan Paganini nin bu almalarndan sonra bata talya olmak
zere Avrupada ok sayda virtz keman sanats yetimitir
4

biri olan piyano, kendi dneminin nemli sanatlarndan


J. S. Bach, W.A. Mozart ve Franz Liszt gibi sanatlarn ileri dzey icralar ve besteleri sayesinde gelimi ve dnyaca
tannmtr. Komumuz Azerbaycann geleneksel algs olan
tarn dnyaca tannmasnda ve tar icrasnn geliiminde, Hac
Hammemmedovun tar ve senfonik orkestra iin besteledii
eserleri Ramiz Guliyevin ileri bir icra teknii ile yorumlamas
sayesinde tarn uluslar aras bir nitelik kazanmas, alglarn
geliiminde eser ve icracnn nemine verilebilecek baka bir
rnektir.
Balama icrasnda ileri dzey icra tekniine sahip olan Orhan
Gencebayn balamay farkl pozisyonlarda ve tonlarda almas
bu zellie sahip olmasnda nemli etkenlerden biridir. Geleneksel trklerin byk bir blm uzun sap balama ile kara
(Bozuk dzen) dzen akortta tek tele gre yazlp alnan eserlerdir. Bu eserlerin icrasnda balamann orta ve st teli genellikle yresel tavrlarda sadece dem teli olarak kullanlrken
Orhan Gencebayn ou eseri kara dzen akortta ve uzun sapta
telin de etkili biimde kullanlmas ile alnabilen ve icrasal
ynden geliimi salayan eserlerdir. Gencebayn eserlerindeki
balama partilerinin hemen hepsi balamann teknik stnlklerini gsteren ierie sahiptirler. zellikle tezene ynlerinin ve parmak numaralarnn doru ve etkili kullanlmas ile
salanan aceliteli blmlerin balama eitiminde kullanlmas
icracya nemli katklar salayacaktr. Geleneksel mzikten
kopuk olmayan Orhan Gencebayn eserlerinin birounda
yine geleneksel motifleri grmek de mmkndr. Sanatnn
kendisi katld televizyon programlarnda geleneksel balama
icraclarndan Bayram Aracdan yararlandndan bahseder.
Bunun yannda Orhan Gencebay Bat mziine ilgi duyan, Bat
teknii zerinde alan; Trk halk mzii ve Trk klasik mzii
konusunda kk yalardan itibaren dersler alm, Samsun ve
Edirne musiki cemiyetlerinde, halk evlerinde, stanbul belediye konservatuarnda, Ankara ve stanbul radyolar ve stanbul
mzik piyasasnda alp beste yaparak bir anlamda sentezlenmi
bir mzik kltr ierisinde kendisini yetitiren ve kendi duyumuna nem veren bir sanatdr (zbek, 2009: 180).
Besteci ve yorumcularn zelliklerinden biri de alglarn
tekniinin yannda kullanm alann gelitirmektir. Bu balamda
Gencebay, balamann telini de etkili biimde kulland
iin balamann ses alannn (register) gelimesine nclk
edenlerden olmutur. Sanatlarn alglarnda iyi bir seviyeye gelebilmeleri ya da virtz olabilmeleri iin onlar bu seviyeye tayabilecek eserlerin olmas gerekir. craclarn teknii,
geliime ne kadar ak olursa olsun onlarn bu geliimi kazanabilmeleri ve uygulamaya geirebilmelerini salayan repertuara ihtiya vardr. Bu repertuar, icracnn geliiminin yannda
algnn teknik geliimini de salar.
Trkiyede balama eitimi alan ya da belli dzeylerde balama
alan kiilerin birou, sanatnn eserlerini almaktadrlar. Bunun ncelikli nedeni ise; sanatnn eserlerinin poplerlii ve iyi
bir balama icracs olmasdr. Anacak bu dncenin altnda
Orhan Gencebay eserlerinin beenilmesinin

Balama Eitiminde Popler Mzik Eserlerinden


Yararlanma: Orhan Gencebay rnei (128 - 136)
talyann Brescia ehrinde yaayan ilk keman lutiyesi Gasparo da Salodur.
(15421609) O zamanlar keman sadece o blgede tannan bir alg iken daha
sonraki dnemlerde teknii ileri dzey olan icrac ve besteciler sayesinde bu
algnn n dnyaya yaylmtr.
6
Bkz: Gnl Da, Elhamdlillah, Cennet Gzlm, Gurbet, O sen miydin, Goca
Dnya,
5

ve zevkle alnmasndan ok alan kiiyi alg teknii olarak


gelitirecei inanc ve gerei yatmaktadr. Birok balama
icracs ve rencisinin ounlukla kendi abalar ile Orhan
Gencebay eserlerinden yararlanyor olmalarna ramen balama
eitim sistemi ierisinde konunun ciddi bir yaklamla ele
alnd ve sunulduu almalar ne yazk ki grlmemektedir.
Gencebay nemli klan zelliklerinden biri de; balama
icras asndan ileri dzey icra teknii gerektiren eserlerini, Trkiyede balama icrasnn alg teknii asndan
gnmzdeki kadar gelimi olmad dnemlerde, 1960l
yllardan itibaren sergilemi olmasdr. Gencebayn bu yllardan
itibaren sre gelen icras ve eserleri bu alanda devrim nitelii
tamaktadr. Gencebayn bu almalar birok sanaty ve
balama icracsn etkilemi, bunun sonucunda zellikle popler
mzik bnyesindeki balama icrasnda ciddi gelimeler grlmeye balamtr. Sanatnn eserlerindeki balama partileri,
balamann solo bir alg olma zelliini son derece belirgin
ve etkili bir ekilde ortaya koymaktadr. Gencebay balamay,
eserlerinin bandan sonuna kadar kullanmaktan ziyade algnn
karakterine en uygun blmlerde kullanmaktadr. Bu da, eserde
yer alan tm alglarn bulunduu bir orkestra ierisinde dier
alglarn grev paylamna verdii nemi gstermektedir.
Geleneksel balama icraclarnn genellikle dgh kararl basit makamlarda en sk tercih ettikleri karar sesi 1. tel la ve re
perdeleridir. Oysa Gencebay, balamann sahip olduu teknik
zellikleri geni biimde kullanarak birok eserinde dgh karara gre daha zor, ancak teknik adan daha zengin olan 2. tel
sol perdesini karar sesi olarak kullanmaktadr. Bu da, balama
eitiminde sanatnn eserlerini, alg tekniini gelitirme ve
ettsel boyut itibariyle daha yararl hale getirmektedir.
alg tekniinin gelitirilmesinde ok ynl alma kapsamnda
yeni altrma ve ettlere ihtiya duyulmaktadr. Bunlar arasnda
a tonal rnekler parmak egzersizi olarak yarar salamaktadr. Ancak bu tr almalar ve rnekler balama retim programlar
ve metotlarnda yer almamaktadr. Balama retimine bu anlamda katk salamas asndan Gencebay eserlerinde bu tr
rnekler yer almaktadr.
Orhan Gencebayn eserleri ve mzik anlay biim olarak ele
alndnda arln Trk halk mzii ve Trk sanat mzii zerine olduu grlebilir. Bunun yannda oryantal mzik olarak
ta adlandrlan Arap mzii izlerini grmek mmkndr. Orhan
Gencebayn eserlerinde, bestelendikleri ya da piyasada yer
aldklar yllara gre alg icras ynyle belirgin bir gelimilik
sz konusudur. Burada sanatnn alma ve alma disiplinine
nem verdii grlmekle birlikte bat mzii sistemi ve eserleri ierisindeki alg disiplinini benimsemi olmas bunun
dier sebeplerinden biri olarak gsterilebilir. Sanat yapt
mzii ve tarzn kendi szleri ile u genel kavramlar etrafnda
toplamaktadr; Orhan Gencebay eserleri karma bir yapya sahiptir. Trk mziinin ( Trk halk mzii, Trk sanat mzii ve
oryantal mzik) makam, ritim ve alglar ile Bat mzii ritim,
alg ve tekniini eitli arlklarla kullanan; ritmi ne karan
ve kemann nemli bir ge olduu eklemlenmi bir yapdr (zbek, 2009: 174). Bu ynlerle dnlecek olursa Gencebayn
eserlerini ve tarzn karma bir tr olarak deerlendirmek mm

Orhan Gencebay eserlerindeki a tonal rnekler iin bkz: Berhudar Ol albmnde Dirili adl eser ve Ya Evde Yoksan Albmnde Nazar Demez adl
eserler ierisindeki a tonal gekiler.
7

kndr. Tm bu zellikler ise Gencebay mziinin geliime ak


bir mzik olduunu gstermektedir.
1960l yllarn sonunda Gencebayn mzik piyasasna girip
kendini kabul ettirmesine kadar daha ok halk ozanlarnn ve
klarn algs olarak bilinen balama, bu kiilerin alg
teknii asndan icralarndaki eksiklikleri, o dnemde batdan
uyarlanan mzikleri icra eden ve dinleyenlerce ilkel, ky
algs ya da kyl algs gibi bir anlamda aalamalara neden
olmutur. Gencebayn byle bir zamanda balamas ile mzik
piyasasnda yer almas, balama icrasndaki baarl alma ve
besteleri ile balamay basit ve kk gren zihniyetin bu olumsuz dncelerinin belirgin biimde azalmasna neden olmutur.
Arabesk mzik Trkiyede mzik alanndaki baz akademisyenler tarafndan dinlenebilir bir mzik olarak grlmese de Trk
halknn nemli bir blm tarafndan dinlendii bir gerektir. 1988 ylnda yaplan bir aratrmaya gre Trkiyede plak
irketleri, ylda 200 milyon kaset retmektedir ve bunun 150 milyonu arabesk mzie aittir(Stokes, 2009: 180). Gnmzde de
arabesk mzik hala saylar milyonlar bulan bir kitle tarafndan
dinlenmektedir. Bunlar ierisinde halk mzii kltrn
benimsemi insanlar arasnda balama alan ya da balama
renenler de bulunmaktadr. Balama alan kiilerin birou
eitli arabesk mzik sanatlarn dinlese de Orhan Gencebay
dinlemek ve onun eserlerini balama ile almak ayr bir ustalk
gerektirdiinden onlar bunu icrada kendilerini gelitirme arac
olarak ta grmektedirler.
BULGULAR
Aratrmada, balama eitimine katk salayaca dncesi ile
Orhan Gencebayn eserlerinden drd i rneklem kapsamnda
seilmitir. Daha sonra bu eserlerdeki balama partileri,
balama retim esasna gre dzenlenerek notalar ile birlikte
verilmitir.
Bu blmde balama eitimine katk salayaca dnlen drt
eserin mziksel analizi yaplmtr. Bu eserler; Sende Haklsn
albmnde yer alan Nihavent makam dizisindeki Unutulmaz
adl eser, Yarabbim albmde yer alan Felekle Sohbet adl
Muhayyer Krd makam dizisindeki eser ve Nihavent makam
dizisindeki Gnl adl eser, Yargsz nfaz albmnde yer
alan Karcar makam dizisindeki Sylenmedik Sz Kalmad
adl eserlerdir. Yaplan analizlerde; ele alnan eserlerin balama
eitimine uygunluu ve kazandrd beceriler belirlenmeye
allmtr. Bunlardan Gnl adl eserin giri blm notaya alnarak mziinin de dinlenmesi ile balama eitiminde
kullanlabilirliinin yannda salayaca yararlar tespit
edilmitir. Buna gre; eserin giri blm, balama retiminde
nihavent makam dizisi ierisinde belirli bir alma disiplini gerektirip, bu disiplin ierisinde alnmas durumunda ileri dzey
icra yeteneini kazandrmaktadr. Eserin kendi hz olan, drtlk
notaya yaklak 116- 120lik metronom deerinde alnmas
ile zellikle otuz ikilik notalarn icrasnda, notalar zerinde belirlenen parmak numaralarnn kullanlmas durumunda alan
kiiye belli bir acelitenin yannda seri ve akc bir icra zelliini
kazandrmaktadr. Eserde 1. tel hkimiyeti grlmektedir.
Yazar Meral zbek, kitabnda yer alan bu blm, Orhan Gencebay ile yapt
Orhan Gencebay arabeskinin mzik yaps hakkndaki syleiden aldn dip
not olarak belirtmitir.
8

131

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Aratrmada yer alan, Sylenmedik sz kalmad adl eserin ara


saz olan ve sadece balama ile alnan blm alnarak balama
icrasna uyarlanmtr. Karcar makam dizisindeki bu eser,
karcar makamnn karar sesi olan Dgh perdesi yerine Orhan
Gencebayn ustaca kulland, balamadaki rast perdesinden
icra edilmitir. Eserde karcar makam dizisinin arzalarnn
yannda zaman zaman la bemol perdesi de kullanlmaktadr. Eserin rast perdesine grlmesi sonucunda dizisinin drdnc
derecesi zerinde yer alan hicaz aralnn icrasnda, balamann
birinci ve ikinci tellerinin teknik olarak iyi bir geki pozisyonu
biiminde kullanlmas, icrada ileri dzey performans gerektirmektedir. Ancak bu, Orhan Gencebayn ald ekilde ve
notalar zerinde belirtilen tel ve parmak numaralar kullanlarak
132

alndnda dier pozisyonlara oranla daha kolay, mantkl ve


yararl olmaktadr. Bu eserde de otuz ikilik nota deerlerinin iki
tel zerinde seri biimde ska kullanlmas, eserin ileri dzey
icra teknii kazandran zelliini ortaya karmaktadr. Tm
bunlarn yannda eserin makam dizisi olan karcar makamnn
balamada birinci tel ak la perdesi yerine ikinci tel sol perdesinden alnmas her ne kadar renme aamasnda eseri
zorlatrsa da, eserin belli tekrarlar yaplarak pratiklemesi ve
oturmas sonucunda alg teknii asndan nemli gelimeleri
ve katklar salamaktadr. Eserde en nemli blm ise; karcar
dizisinin drdnc derecesi zerinde yer alan hicaz drtlsnn
birinci ve ikinci tel kullanlarak alnd pozisyondur.

Balama Eitiminde Popler Mzik Eserlerinden


Yararlanma: Orhan Gencebay rnei (128 - 136)

Aratrmada yer alan nihavent makam dizisindeki Unutulmaz


adl nc eserin balama ile alnan giri saz alnarak
balama retimine uyarlanmtr. Bu eser de yine acelite ieren
bir icra zelliine sahiptir. Eserde soru cevap eklinde yer alan
yayl alglar ve balama blmleri esere renk katmann yannda

bu blmlerin her ikisinin de balama ile alnmas durumunda


icracya ileri dzey acelite becerisi kazandrmaktadr. Eserin
en nemli zellii; akc bir icrann yannda parmak pratiini
gelitirme ve tel geilerinde seri hareket etme becerisini
kazandrmasdr.

133

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

Aratrmada, balama retimine uyarlanan Felekle sohbet adl


drdnc eserin balama ile alnan giri saz alnmtr. Krdi
makam dizisinin balamann ikinci teli zerindeki sol karardan
alnmas esere taranspoze bir zellik kazandrmtr. Bu zellik
ayn zamanda alma teknii asndan baz yenilikleri ve ettsel
pozisyonlar dourmu, bu da icrasal zenginlik kazandrmtr.
134

Eser, glisandolarn yannda parmak arpmalarn gerektiren, bir


vuruta iki ses elde etme becerisini de kazandrmaktadr. Acelitel
bir performansla almay gerektiren eser, birinci ve ikinci teller
arasnda pozisyon geilerini kazandrma asndan nemli bir
ettsel nitelik tamaktadr.

Balama Eitiminde Popler Mzik Eserlerinden


Yararlanma: Orhan Gencebay rnei (128 - 136)

SONU VE NERLER
Balama eitiminde geleneksel eserlere oranla popler mzik
eserleri bu eitim kapsamnda yeni bir mzik tr olma
zelliine sahiptir. Dolaysyla bu tr ierisinde, balama eitimi
asndan ezgisel, alg teknii, icrac yorumu gibi ynlerden
belli yenilikleri sunmaktadr. Bunlarn balama eitimine uygun
biimde adapte edilmesi, eitimin niteliini artrmaya ynelik
katklar salamaktadr. Popler mzikler ierisinde balama,
ska kullanlyor olmasna ramen bundan eitim ynyle
yararlanlmamas bir eksiklik olarak grlmtr. Aratrmada
bu eksiklii belli oranda gidermek iin popler mzik eserleri
ierisinde yer alan, balamada etkili ve ileri bir icra teknii sergileyen Orhan Gencebay eserlerinden yararlanlmas gerektii
dnlmtr. Bunun sonucunda da balama eitimine farkl
ve yeni icra teknii ieren eserler kazandrlmtr. Aratrma iin
seilen eserler virtzite iermese de ileri dzey icra zelliklerine sahiptir. Ayrca bu eseler, balama retimi asndan yeni

materyal zelliine de sahiptirler. Bu da balama eitiminde


repertuar asndan eitliliin yannda farkl uygulamalarn
tannmasn salamaktadr. Bunun yannda bu aratrma yoluyla
elde edilen eserlerin icras, belli dzeyde acelite ile telin etkili
ve akc biimde kullanlmas sonucunda alg teknii asndan
ileri dzey performans kazandrmaktadr. Tm bunlarn yannda
bu eserler, balama alm teknii asndan gemiten beri sre
gelen geleneksel icrann yannda zellikle renme aamasnda
olanlara yeni bir icra eklini kazandrmaktadr. Aratrmada
i rneklem yoluyla elde edilerek balama retimine adapte
edilen eserlerden nn hzlar (metronom) notalar zerinde
belirtilmi olsa da, bu eserleri alan ya da balama renen
kiinin seviyesine uygun bir hzda alnmas nerilmektedir.
Bunun yannda eserlerin hzlar sanatnn albmlerinde grlebilir. Eserler daha ok ett nitelii tadklar iin retimin
balang aamasnda dk metronomlarda alnmas ve mutlaka tel ve parmak numaralarna uyulmas gerekmektedir. Ayrca
bu eserleri sanatnn albmlerinden dinleyerek belli bir kulak
135

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits 10 - 12 - 2013

ainal kazanlmas deifreyi kolaylatracak ve renmeyi


hzlandracaktr.
Eserlerin kazandrd
sralanabilir:

mziksel

davranlar

ekilde

1.
Nihavent makam dizisini balamann teli
kullanlarak akc biimde alabilme,
2.
Karcar makam dizisini balamann ikinci teli zerindeki sol karar perdesinden alma, dizinin drdnc derecesi zerindeki hicaz aralnn birinci ve ikinci tel geileri
kullanlarak alabilme,
3.
Krdi ve Muhayyer krdi dizilerinin ikinci tel sol karar
perdesi zerinden alabilme,
4.
Eserlerde balamann her telininde doru ve akc
alma becerisinin yannda ileri dzey acelite gerektiren icra
becerisi kazanma ve yksek hzlar ieren eserlerde iki el koordinasyon becerisini gelitirme.
Balama retimi iin yeni materyaller, Orhan Gencebayn
dier eserlerinde bulunan balama partilerinin yannda balama
haricindeki alglar iin yazlm partilerin balamaya adapte
edilmesi ile de salanabilir. Bunlarn tamam balama retimi
iin yeni almalar olma zelliine sahiptir. Orhan Gencebay
eserlerinin farkl alglar alan aratrmaclarn yapaca yeni
aratrmalarla dier Trk mzii alglar iin eitim retim
materyali haline dntrmeleri nerilir.

KAYNAKA
EROL, A. (2002). Popler Mzii Anlamak, Balam
Yaynclk, stanbul, s. 130.
GEDKL, Necati. Bilimselliin Merceinde Geleneksel
Musikilerimiz ve Sorunlar, Ege niversitesi Basmevi, zmir,
1999. S. 76.
KARAHASANOLU, S. (2003). Trk Popler Mzii inde
Kullanlan Trk Mzii alglar, Popler Mzik Yazlar,
Popler Mzik Aratrmalar Dernei Dergisi. Glermat Matbaa
ve Yaynclk, zmir, s. 127-129
ZBEK, M. (2009). Popler Kltr ve Orhan Gencebay Arabeski, letiim Yaynclk, stanbul, s.174-178.
STOKES, M. (2009). Trkiyede Arabesk Olay, letiim
Yaynclk, stanbul, s. 180.

136

Dergi Hakknda

ORDU NVERSTES SOSYAL BLMLER ARATIRMALARI DERGS


(OSBAD) /SSN: 1309 - 9302

Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits tarafndan
yaynlanan Sosyal Bilimler Aratrmalar Dergisi yayn
hayatna 2010da ylda iki say olarak balamtr. Dergi 2014
itibariyle Ocak, Mays ve Eyll olmak zere ylda say
olarak yaynlanacaktr. Sosyal Bilimler Aratrmalar Dergisi
uluslararas hakemli ve evrimii akademik bir dergidir.

Dergi; iktisat, iletme, maliye, sosyal politika, alma
ilikileri, siyaset bilimi, kamu ynetimi, uluslararas ilikiler,
hukuk, davran bilimleri, tarih, sanat tarihi, arkeoloji, Trk dili
ve edebiyat, eitim bilimleri, tarih, corafya, iletiim bilimleri,
sosyoloji, felsefe, antropoloji, sanat ve tasarm, yabanc diller ve
edebiyatlar, dil bilim alanlarnda retilen Trke ve ngilizce
almalar ve aratrmalar yaynlayarak Trkiyede bu alandaki
birikime katkda bulunmay amalamaktadr.

Dergiye;aratrma makaleleri, sosyal bilimler alannda
farkl disiplinlerde retilen kitaplarn ve bilimsel etkinliklerin deerlendirilmeleri,
tartma-derleme, eviri ve kitap
tantm-eletirileri trnden metinler yazm kurallarna uygun
olmak kouluyla gnderilebilir. Deerlendirilmek zere dergiye gnderilen almalar konusuna gre alandan iki hakemin
deerlendirmesine sunulur. Kitap ve bilimsel etkinlikler ile ilgili yazlar hakem deerlendirme srecine girmez. Gnderilen
makalelerde fotoraf, grafik, tablo ve harita gibi grsel malzemeye yer verilmise, bunlarn ayr bir dosya olarak bavuru
CDsine veya e-postaya eklenmesi gerekmektedir.
Yazlarn Deerlendirilme Sreci
Dergiye gnderilen yazlar Yayn Kurulu tarafndan biim
ve ierik asndan n deerlendirmeden geirilir. Kurulun
onaylad yazlar alanyla ilgili iki hakemin deerlendirilmesine
sunulur. Hakem deerlendirmesinin sonucunda iki hakemden de
olumlu rapor alan yazlar yaymlanr. Hakem raporlarndan biri
olumlu dieri olumsuz ise, yaz nc bir hakeme gnderilir.
Hakemlere yazar ad gnderilmez ve hakemlerin isimleri gizli
tutulur.
Hakem deerlendirmesi sonucu, varsa istenilen deiiklik ve dzeltmeler ile birlikte yazarlara bildirilir. Dzeltme ve deiiklik
istenmesi durumunda yazarlar, yaz ile ilgili kararn kendilerine bildirilmesinden itibaren en ge 15 gn ierisinde yazy
yaptklar dzeltmelere ilikin raporlaryla birlikte dzeltilmi
olarak, dzenledikleri telif-devir szlemesi ile dergi iletiim
adresine gnderirler. Yazarlar hakemlerin eletiri ve dzeltmelerinde katlmadklar hususlar varsagerekeleriyle birlikte
itiraz etme hakkna sahiptirler. Dzeltmeler iin yazara verilen srenin almas durumunda makale, bir sonraki say iin
deerlendirmeye alnr. Yaynlanmas kabul edilmeyenmakaleler yazarlara iade edilmez.
Dergi Politikas

Dergiye gnderilen yazlarn baka hibir yerde yaynlanmam olmas ya da yayn iin deerlendirme
aamasnda bulunmamas gerekmektedir. Yaynlanan yazlarn
her trl sorumluluu yazar(lar)na aittir. Yayn iin kabul
edilen yazlarn yayn hakk, yaynlanan yazlarn da her trl
telif hakk dergiye aittir. Dergide yaynlanan yazlardan kaynak
gsterilmeden alnt yaplamaz. Dergide yaymlanmak zere kabul edilen yazlar, Yayn Hakk Devri Szlemesinin yazarlar
tarafndan imzalanmas ile dergide yaynlanmaya hak kazanr.

Yaz Teslim Kurallar



Ordu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Sosyal Bilimler Aratrmalar dergisine gnderilen yazlar, referans sistemi,
dipnot gsterme biimi ve kaynaka dzenlenmesinde American
Psychological Association (APA) stilinde hazrlanmaldr.
Balk; ierik ile uyumlu olmal, yazlarnve zetlerin zerinde,
sadece yaznn bal bulunmal, yazar ad yer almamaldr.
Ayr bir kapak sayfasnda yazarlar, isimlerini, tam ve ak kurum adreslerini, telefon ve faks numaralarn ve elektronik posta
adreslerini bildirmelidirler. Bu bilgiler, hakemlere gnderilmeyecektir.
z; gnderilen makalelerde 100 kelimeyi gemeyen Trke
ve ngilizce z (Abstract), en fazla be anahtar kelime (hem
ngilizce hem Trkeleri) olmaldr. Bir toplantda tebli edilmi
ancakyaymlanmam olan bildirilerde toplantnn ad, tarihi ve
yeri belirtilmelidir.
Ana metin;10 punto ile 1.5 satr aralnda yazlp, 6.0009.000 szck arasnda olmal ve Times New Roman veya benzeri bir yaz karakteri kullanlmaldr. Sayfa kenarlarnda 3er
cm boluk braklmal ve sayfalar numaralandrlmaldr. Metin
iinde vurgulanmas gereken ksmlar koyu deil eik harflerle
yazlmaldr. Alntlar trnak ierisinde verilmeli, be satrdan
az alntlar satr arasnda, be satrdan uzun alntlar ise satrn
sandan ve solundan 1.5 santim ieride blok halinde ve 1 satr
aralyla 1 punto kk yazlmaldr.
Blm balklar;yaz, giri blmyle ikinci sayfadan balamal
ve uygun blmlere ayrlmaldr.
Balk dzeyi
1.

dzey

2.

dzey

3.

dzey

4.

dzey

Format
Sola Yasl, Kaln, Szckler Byk Harfle
Balar Kk Harfle Srer - 12 Punto
Sola Yasl, Kaln, Szckler Byk Harfle
Balar Kk Harfle Srer 10 Punto
Sola Yasl, kaln, italik, Szckler Byk
Harfle Balar Kk Harfle Srer 10
Punto
Sola Yasl, kaln, Szckler Byk Harfle
Balar Kk Harfle Srer 9 Punto

Blm balklar;yaz, giri blmyle ikinci sayfadan balamal


ve uygun blmlere ayrlmaldr.
Notasyon ve ksaltmalar; ilgili bilim alannn standart notasyon ve ksaltmalar olmal veya metin iinde ilk getii yerde
tanmlanmaldr. Gerekli durumlarda, notasyon ve ksaltmalar
Giri blmnde veya bu blm izleyen ayr bir blm iinde
verilebilir.
ekiller ve Tablolar; tm izimler, haritalar, grafikler,
fotoraflar vb. ekil olarak deerlendirilmelidir. ekiller, ardk
olarak numaralandrlmaldr. Bunlara metin iinde ekil
1. eklinde atfta bulunulmaldr. Her bir ekil iin uygun bir
balk kullanlmal ve balk eklin altna numarasyla birlikte
yazlmaldr. Tablolar ardk olarak numaralandrlmaldr.
Tablolara metin iinde numaralaryla Tablo 1. eklinde atfta
bulunulmaldr. Her bir tablo iin uygun bir balk kullanlmal
ve bu balk tablonun zerine numarasyla birlikte yazlmaldr.

137

Metin iinde baka eserlere yaplan atflar;



Yazar soyad, yl ve sayfa kullanlarak (Yazar, 1999,
s.113) eklinde yaplmaldr.

ki yazarl eserlerde iki yazarn soyad (Yazar ve
Yazar, 2000, s.120) eklinde kullanlmaldr.

Daha ok yazarl eserler, yalnzca ilk yazarn soyad
verilerek Yazar vd. eklinde ve yine benzer biimde yl ve
sayfa numaras yazlarak kullanlmaldr.

Atfta bulunulan eserler Kaynaka blmnde ilk
yazarn soyadna gre alfabetik liste olarak sralanmaldr.

lk yazar ayn olan eserlerde sralamay belirlemek
iin srasyla ikinci ve daha sonra gelen yazarlarn soyadlar
kullanlmaldr.

Tm yazarlar ayn olan eserler ylna gre eskiden
yeniye doru sralanmaldr.

Tm yazarlar ve yllar ayn olan eserler ise yln
sonuna eklenen kk harfler kullanlarak 1999a ve 1999b
eklinde birbirlerinden ayrlmaldr.

lk yazar ve yl ayn olan ve daha fazla yazarl
eserler de ayn ekilde ayrlmaldr.

Metnin tm, ara balklar dahil, son notlar (endnote)
hari, iki satr aralkla yazlr.

Metinde paragraflar sola yasl olarak balatlr.

Metin iinde kitap, dergi ve film, TV program adlar
italik yazlr. rnein, Siyaset Meydan programnda ().
Ayrca yeni veya teknik bir terim metin iinde ilk getii
anda italik yazlabilir, sonrasnda italik yazlmaz. rnein,
1990lardan sonra almlama almalar Trkiyede de art
gstermitir. ngilizcede yaygn olan ifadeler ve ksaltmalar
italik yazmaynz. rnein, a priori, vis-a-vis, per se vb
Metinde bir ifadeyi daha ok vurgulamak amacyla italik
yapmaynz.

Saylarn kullanm: Cmlelere balarken saysal
ifadeler szck olarak verilir. rnein: Elli iki tezden yirmisi
() metin analizi zerineydi, kalan 10 tanesi retim srelerinin ekonomi politii ile ilgiliydi.

Bir ifadeyi aniden kesintiye uratacak bir bilgi veriliyorsa, ift izgi kullanlr. rnein: Bu iki katlmc biri ilk
gruptan dieri ikinci gruptan seilmilerdi- ayr ayr test edildiler.

Metinde dipnotlar, ilgili olduu sayfada
numaralandrlarak verilir; metin sonuna konulmaz.

Metinde sadece tek ek var ise Ek olarak italik
balklandrlabilir ve metinde byle yer alabilir. Birden ok
ek var ise Ek A, Ek B biiminde harflendirilerek sralanabilir.
Metin sonunda yer alan bu eklere balklar verilmelidir. Ana
metinde etiketleri ile belirtilmelidir. rnein: Trkiyede
yaplm haber konusundaki doktora tezlerinin ve master tezlerinin konu dalmna bakldnda (Ek A ve Ek B), 1990lardan
itibaren bunlarn ounun temsil, ideoloji ve sylem meselelerine odakland
Kaynaka

Kaynakada tm yazarlarn soyadlar ve dier
adlarnn ilk harfleri yer almaldr. Kaynaklar aadaki
rneklere uygun olarak yazlmaldr.

Kaynakada ayn yazarn ok sayda kayna varsa,
kaynaklar eskiden yeni tarihe doru sralanarak yazlr. Ayn
tarihli kaynaklarda harf ile sralama yaplr. rnein: 2000a,
2000b.

Dergilerin varsa DO numaralar yazlr. rnein:
Anderson, A. K. (2005). AffectiveInfluences on theAttentional
Dynamics SupportingAwareness. Journal of ExperimentalPsychology: General, 154, 258281. doi:10.1037/0096138

3445.134.2.258 Yoksa url numaralar yazlr. rnein


Fe:Feminist eletiri dergisi urlsi. http://cins.ankara.edu.tr/
cansun.html

Klasik eserlerin (Marx, Freud gibi) zgn tarihleri
biliniyorsa kaynan sonunda u ekilde verilir: (zgn eser
1846 tarihlidir)

Ayn soyadl yazarlardan, yayn daha eski tarihli olsa
bile adnn ilk harfi alfabetik olarak nce gelen kaynakada
nce belirtilir. rnein: Kker, E. (1998). Politikann letiimi
letiimin Politikas, Ankara: Vadi. Kker, L. (2007). Hukuk
Reformlar Srecinde Trkiyenin nsan Haklar Sorunu. nsan
Haklar Habercilii, (der.) Sevda Alanku, stanbul: IPS Vakf.

Kitap ve raporlarn kaynakada gsteriminde nce
yaynland yer ve sonra kitabevi, yaynevi ad, kitabevi,
yaynevi, yay. vb. ekler belirtilmeksizin verilir. rnein:

Ankara: mge

London, UK:Routledge

stanbul: Konrad Adenauer Vakf.
Tek yazarl kitap
Bal, S. (2012). Egzotik Opsiyonlar-leyi ve Fiyatlama- MATLAB Kodlar ile. stanbul: at Kitaplar.
Philip Kolker, R. (1999). Yalnzlk Sinemas- Penn, Kubrick,
Coppola, Scorsese, Spielberg, Altman. Ertan Ylmaz (ev.).
Ankara: teki.
ok yazarl kitap
Gneri Frlar, B. ve Yeygel akr, S. (2004). Sanal Ortamda
Btnleik Pazarlama letiimi. zmir: Ege niversitesi Basm
Evi.
Atabek, N. ve Data, E. (1998). Kamuoyu ve letiim.
Eskiehir: Anadolu ni. Yay.
Editrl kitap
Uur Tanrver, H. (Ed.) (2008). Sen Benim Kim Olduumu
Biliyor Musun? Toplumsal Yaamda Kimlik zdmleri. Hil
Yayn: stanbul.
Editrl kitapta blm
Ulu, G., Ylmaz, M. ve Ikda . (2009). Blogs and Forums
in a Presidential Election Process in Turkey. Fiordo, R. ve
Dumova, T. (Ed.). Handbook of Research on Social Interaction
Technologies and Collaboration Software: Concepts and Trends
iinde (ss. 372-382). Hershey-New York: IGI Global Publications.
Sadece elektronik basl kitap
OKeefe, E. (n.d.). Egoism & thecnsts in Western values.
eriim http://www.onlineoriginals.com/showitem. asplitem I
135
Kitabn elektronik versiyonu
Freud, S. (1953). Themethod of interpretingdreams: An
analysis of a specimendream. J. Strachey (Ed. & Trans.), The
standart edition of thecompletepsychologicalworks of Sigmund
Freud (Vol. 4, pp. 96-121). http://books.google.com/books
(zgn eser 1900 tarihlidir)
Shotton, M. A (1989). Computeraddiction? A study of computerdependency [DX
Reader version]. Retrievedfrom http://www.ebookstore.tandf.
co.uk/html/index.asp
Schiraldi, G. R. (2001). The post-traumaticstressdisordersourcebook: A guide
tohealing, recovery, andgrowth [AdobeDigitalEditionsversion].
doi: 1 0.1036/0071393722

Elektronik adresten yararlanlan kaynak


kaynan eriilebilecei URL verilir.
http://www.bianet.org/bianet/toplum/119375-avatar-in-sozdesolculugu-uzerine.
Elektronik makaleler
varsa digitajobjectidentifier (DOI) numaras belirtilmelidir.
VonLedebur, S. C. (2007). Optimizing knowledge transfer
bynewemployees in
companies. Knowledge Management Research & Practice.
Advance online
publication. doi: 1 0.1 057/palgrave.kmrp.8500141.
Elektronik gazete makaleleri
etin, . (2010, 21 Ocak). Televizyon alkanlklarmz IPTV
ile deiecek. www.hurriyet.com.tr.
Kitaptan evrilmi blm
Kaynaka:
Weber, M. (1958). The Protestan EthicandTheSpirit of Capitalism. T. Parsons (ev.). New York: Charles Scribners Son. (lk
bask. 1904-1905).
Metin indeyse: (Weber, 1904-1905/1958)
Rapor ve teknik makaleler
Gencel Bek, M. (1998). Mediscape Turkey 2000 (Report No.
2). Ankara: BAYAUM.
Dergiden tek yazarl makale
ksz, O. (2007). Kamuoyu Oluum Srecinde Basn-Siyaset
Etkileiminin Etik Adan Deerlendirilmesi: Kbrs Mzakerelerinin Hrriyet Gazetesinde Sunumu. Seluk letiim
Dergisi, 5(1), 66-81.
Dergiden ok yazarl makale
Ymaz, M., Ikda ., (2011). Reflections on the 2008 U.S.
Presidential Election in the Turkish Blogosphere. International
Journal of Interactive Communication Systems and Technologies, 1 (2), 68-71.
Elektronik dergiden makale
Conway, P. (2003). Truthandreconciliation: Theroad not taken
in
Nambia. Online Journal of PeaceandConflictResolution, 5 (1).
(varsa doi numaras, yoksa URL verilir. URL rnei: http://
www.trinstitute.org/ojpcr/5_1conway.htm
Kaynaa ait sayfann adresi (URL) ya da varsa sadece doi
numaras yeterlidir.
Yazar belli olmayan editr yazs
Editorial: What is a disaster and why does this question matter? [Editorial].
(2006). Journal of Contingencies and Crisis Management, 14,
1-2.
Yazar belli olmayan gazete ve dergi yazlar iin
The United States and the Americas: One History in Two
Halves. (2003, 13 Aralk). Economist, 36.
Strongafterchockscontiniue in California. (2003, 26 Aralk).
New York Times [Ulusal Bask.]. s.23.
Metin indeyse: (United States and the Americas, 2003)
(Strong after shock, 2003)
Yazar belli olan gazete ve dergi yazlar iin
Bruni, F. (2003, 26 Aralk). Pope pleads forend to terrorism and
war. New York Times, s.21.

Baslmam tezler, posterler, bildiriler


YK Tez Merkezinden indirilmi ise URL adresi de knye
bilgileri sonuna verilir.
Sar, E. (2008). Kltr Kimlik ve Politika: Mardinde
Kltrleraraslk. (Yaymlanmam doktora tezi). Ankara niversitesi/Sosyal Bilimler Enstits, Ankara.
Ansiklopediler
Balkans: History. (1987). Encyclopaedia Britannica iinde (15.
Bask. Cilt. 14, s. 570-588). Chicago: EncyclopaediaBritannica.
Metin indeyse: (Balkans: History, 1987).
Szlkler
Gerrymander. (2003). Merriam-Websterscollegiatedictionary
(11. Bask). Springfield, MA: Merriam-Websters.
Metin indeyse: (Gerrymander, 2003).
Grme
Arroyo, Gloria Macapagal. (2003). A time for Prayer. Michael Schuman ile sylei. Time. 28 Temmuz 2003. Eriim
Tarihi 13 Ocak 2004, http://www.times.com/time/nation/article/0,8599,471205,00.html
Ansiklopediler
Balkans: History. (1987). Encyclopaedia Britannica iinde (15.
Bask. Cilt. 14, s. 570-588). Chicago: EncyclopaediaBritannica.
Metin indeyse: (Balkans: History, 1987).
Szlkler
Gerrymander. (2003). Merriam-Websterscollegiatedictionary
(11. Bask). Springfield, MA: Merriam-Websters.
Metin indeyse: (Gerrymander, 2003).
Grme
Arroyo, Gloria Macapagal. (2003). A time for Prayer. Michael Schuman ile sylei. Time. 28 Temmuz 2003. Eriim
Tarihi 13 Ocak 2004, http://www.times.com/time/nation/article/0,8599,471205,00.html
Televizyon program
Kaynaka
Long, T. (Yazar), ve Moore, S. D. (Ynetmen). (2002). Bart vs.
Lisa vs. 3. Snf [Televizyon Dizisi]. B. Oakley ve J. Weinstein
(Yapmc), Simpsonlar iinde. Blm: 1403 F55079. Fox.
Metin indeyse: (Simpsonlar, 2002)
Film
Huston, J. (Ynetmen/Senaryo Yazar). (1941). Malta ahini
[Film]. U.S.: Warner.
Metin indeyse: (Malta ahini, 1941)
Fotoraf
Adams, Ansel. (1927). Monolith, the face of Half Dome, Yosemite National Park [Fotoraf]. Art Institute, Chicago.
Metin indeyse: (Adams, 1927)
Yazlarn Gnderilmesi
Belirtilen ilkelere uygun olarak hazrlanm yazlar, internet
zerindenderginin web sayfasndaki makale gnderme sistemi
kullanlarak elektronik ortama yklenmelidir.
Not: Metin iinde ve kaynakada APAnn kullanmyla ilgili
olarak Anadolu niversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (http://
sbd.anadolu.edu.tr/yazimkurallari.html) den yararlanlmtr.

Tantm yazlar
Orr, H. A. (2003, 14 Austos). Whats not in yourgenes. [Review of the book Nature vianurture: Genes, experience, and
what
makes us human]. New York Review of Books, 50, 38-40.
139

ORDU NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
Cumhuriyet Yerlekesi, Cumhuriyet Mah. P.K: 52200 Eitim Fak.
Kat:1 Sosyal Bilimler Enstits Merkez/ORDU/TRKYE
Tel : 452 234 50 10 / 1016 - Mdriyet zel Kalem 1776
Faks
: (0452) 226 52 31
Mail
: sbe@odu.edu.tr
Web : sbe.odu.edu.tr

You might also like