Professional Documents
Culture Documents
R - Psi̇koloji̇ Gi̇ri̇s 1 PDF
R - Psi̇koloji̇ Gi̇ri̇s 1 PDF
PSKOLOJYE GR 1
NSZ
nsanlarn davran, dnce ve duygularn daha iyi anlamak iin btn bunlara neden
olan etmenler hakknda dnmek pek ok insan iin ilgi ve ekici ve merak uyandrcdr.
Psikoloji bilimi ile ilgilenen aratrmaclarn da benzeri konularda tutkulu bir merak iinde
olduklar aktr. Ancak insan davran, dnce ve duygularn aklamaya aba sarf ederken
onlarn ayn zamanda yapmalar gereken, insann insan incelemeye almasnn getirdii
olas glkleri, titiz gzlemler ve kontroll aratrma dzenekleri sayesinde bertaraf etmeleri
ve elde ettikleri bulgular ortaya koyarak elde ettikleri bilgileri kamuoyuyla paylamaktr.
Psikolojiye Giri 1 ve Psikolojiye Giri 2 ders kitaplarnda, yaklak 150 yldr,
insanlarn eitli ynleri hakknda biriktirilmi bilgiler ve sregelen tartmalarn bir zetini
bulacaksnz.
Bu ders kitab, psikoloji bilimi ile yeni tanan rencilerin psikolojinin tanm,
kulland yntemler, insan anlamada kullanlan belli bal yaklamlar ve insanlarn temel
zellikleri konusunda edinmeleri gereken temel kavramlar, temel teorileri ve insan
davranlarnn eitli ynlerine ilikin aklamalar tantma amacn tamaktadr. Paylalan
bu bilgilerin, okuyucuda insanlar anlamak iin temel bir ereve izmesi ve Psikolojiye Giri
2 de ele alnacak olan uygulamal konular iin bir balang oluturmas beklenmektedir.
Paylatmz bilgilerin insanlarn eitli ynlerine ilgi duyan sizlerin bu konudaki
kavraylarnda yeni bir pencere amas umuduyla.
Dr. Sema Karakelle
Ayvalk, 2014
NDEKLER
NSZ
12
17
17
18
20
20
21
21
22
22
23
24
24
25
25
26
31
37
37
37
38
39
39
40
42
42
44
52
3.1. Giri
57
58
58
60
60
62
64
3.3.4. Epigenetik Gr
65
70
4.1. Giri
75
76
76
77
78
78
80
4.3.3. Bir Nrondan Dier Nrona Bilgi Nasl Tanyor Ya da Sinaptik leti
80
4.3.4. Nrotransmitterler
81
87
5.1. Beyin
93
93
94
5.1.3. Serebrum
94
95
96
96
96
97
97
100
105
111
112
113
113
114
116
116
118
119
125
132
132
135
136
137
137
139
146
152
8.2.1. Duyum
152
152
153
153
155
156
156
157
159
164
169
170
173
174
175
177
178
184
190
190
192
193
193
10.5.2. Meditasyon
195
10.5.3. Hipnoz
195
195
201
208
208
211
Blm Sorular
219
220
227
229
231
13. BELLEK
236
243
244
244
13.3.2.alma Bellei
245
246
247
247
248
13.6. Unutma
249
14. BELLEK
255
261
263
263
264
KISALTMALAR
YAZAR/LAR NOTU
Kazanm
Anahtar Kavramlar
Psikoloji Bilimi
Yapsalclk
levselcilik
Gestalt Ekol
Davran Yaklam
Psikanaliz
Hmanistik Psikoloji
Bilisel Yaklam
Evrimsel Psikoloji
organik kkenli rahatszlklarla ilgilendikleri iin ilala tedavi yrtebilirler. ster organik
kkenli olsun, ister psikojenik olsun pek ok durumda, etkili bir tedavi sreci iin psikolog ile
psikiyatristin ibirlii yaparak almas gerekir.
19. yzyln ikinci yarsnda biyoloji ve fizik gibi doa bilimlerinde kullanlan yntem
ve ara - gerelerin insan incelemek iin kullanlmaya balanmas ksa srede nemli yntem
ve anlay deiiklikleri ortaya karmtr. Aratrmaclar zihinsel olgular aratrmak iin
teknikler gelitirmi, aletler tasarlam; insan zihnini incelemek zere kontroll gzlem ve
deneyi kullanmaya balamlardr.
Bu aratrmalarn nemli bir ksm duyularn incelenmesi ile ilgiliydi. Wundtun
almalarnn nemli bir ksm da bu konularla psikofizyoloji- ile ilgilidir. Ancak Wundt,
psikofizyoloji ile ilgilendii kadar, insan bilincinin ie bak yntemiyle incelenmesi ile de
ilgilenmitir. Amac bilin srelerinin en temel paralarn analiz etmek ve bu paralarn
nasl dzenlendiklerini/sentezlendiklerini belirlemek ve bu dzenlemeleri yneten birleme
yasalarn ortaya koymakt. Bu paralarn duyumlar olduunu kabul edildiinden onlar
anlayabilmek iin psikofizyoloji bilgisinden yararlanmak gerekiyordu. Ayn zamanda
psikolojiyi deneye dayanan bir bilim olarak ele ald iin almalarn da bu anlaya dayal
olarak yrtmtr. Wundtun lmnden hemen nceki yllarda, Almanyada psikoloji
dergisi, bir ka ders kitab yaynlanm ve ikinci bir aratrma laboratuvar kurulmutu.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Blm Sorular
1.
2.
3.
4.
5.
olmutur?
6.
7.
8.
Kazanm
Anahtar Kavramlar
Bilim
Bilimsel Bilgi
Bilimsel Yntem
2.1.GR
Birinci blmde, Psikolojinin insann doas ve yaps ile sorular aydnlatmaya
alan dier baz disiplinlerden farknn, kulland bilgi edinme yollarndan
kaynaklandndan sz etmitik. Psikoloji, bir bilim dal olarak doduundan bu yana bilimsel
yntemi kullanarak insan hakknda bilgi retmek amacn tamaktadr. Bu bakmdan
psikolojinin insan nasl incelediini anlamak iin nce bilimin, bilimsel yntemin ve bilimsel
bilginin ne olduunu kavramak gereklidir. Bu blmde hem bilimsel yntemin genel
zelliklerini reneceiz hem de psikoloji aratrmalarnn zellikleri hakknda bilgi
edineceiz.
sistematik olarak gzlemler ve deneyler yrterek almalar, bir dier ifadeyle bilimsel
yntemi kullanarak aratrmalar yrtmeleridir.
bilimsel olarak aratrlamaz gzken sorular yarn aratrabilir olabilmektedir. Ancak yine de
her bilimsel aratrmann mevcut durumda incelenebilir bir soru ya da problem ile balamas
gerekir.
Gndelik hayattaki gzlemlerimize ya da sezgilerimize dayanarak sorduumuz
sorularn aratrlabilir hle dnebilmeleri iin zerlerinde biraz almak gerekir. leriki
sayfalarda, gndelik sorularn bilimsel bir aratrma sorusuna nasl dntrlebileceini
aklayan bir rnek bulacaksnz.
Daha sonra aratrmac, sorduu sorunun cevab hakknda bir tahminde, bir ngrde
bulunmaldr. Buna aratrma srecinin ikinci basama olan hipotez diyoruz. Problem ve
hipotez belirlendikten sonra, bunlara uygun olarak ve o konudaki mevcut bilgi birikiminin
nda aratrma sreci tasarlanr. Bunun iin almann kimler zerinde yrtlecei, hangi
lme/deerlendirme yollarnn kullanaca, aratrmann tr/deseninin nasl olaca, veri
toplama srecinin nasl dzenlenecei, toplanan verilerin hangi istatistik tekniklere analiz
edilecei basamaklarnn belirlenmesi gerekir. Btn basamaklarn nasl gerekletirileceini
planladktan sonra, artk veri toplama zaman gelmitir. Daha sonra elde edilen veriler analiz
edilerek, bulgular incelenir. Bylece sorduumuz soruya verdiimiz cevabn geerli olup
olmadn test etmi oluruz. Eer cevabmz dorulanmamsa ve aratrmann yntem
dzenlemelerinde bir sorun yoksa, o zaman bu sorunun olas dier cevaplar zerinde
almaya devam etmek gerekir. nk her hipotez, aratrma bulgularyla desteklenene kadar
geici bir zm teklifidir. Aratrmac ister sonular bekledii gibi ksn, isterse kmasn,
aratrmasnn sonularn bilimsel kamuoyu ile paylamaldr. Bunu yapmann yolu, alanla
ilgili kongrelerde sunun yapmak ve bilimsel aratrma makalelerini basan akademik
dergilerde yaynlamaktr.
imdi her iki deiken ile tam olarak ne kast edildii zerinde biraz dnmeliyiz.
Uzun sre ders almak denildiinde, bir metni bandan kalkmadan, zihni dalmadan
okuyabilmek kast edilmektedir, yani dikkatin dalmamas, yani dikkatin korunabildii sre.
Dolaysyla deikenlerimizden birini dikkat sresi olarak tanmlamamz mmkndr.
Dier deiken ise kahve imektir. Kahve imek belirli, herkes tarafndan ayn ekilde
anlalabilecek bir ey gibi grnmektedir. Fakat bir aratrma tasarlamak iin hangi kahve, ne
kadar kahve, nasl bir kahve gibi konular akla kavuturmak durumdayz. nk aratrma
sonularnn baka aratrmaclar tarafndan tekrarlanabilirlii ancak buna baldr. Burada bir
yol, gerekten kahve kullanmak ve kahvenin tr, kullanlan kahvenin miktar, younluu
gibi faktrleri standardize etmektir. Ancak bir yol da, eer kahvenin etken maddesinin
kimyasal olarak ne olduunu okumalarmzdan renmisek ve kahvede bulunan kafeinin
etkili olabileceini dnrsek, o zaman kahve ime deikenini mg kafein alm olarak
tanmlamaktr. Bu daha gvenli bir yoldur, nk aratrmay yrtrken insanlarn kahve
sevip sevmemeleri, verilen kahveyi bitirip bitirmemeleri gibi olas bozucu etmenler ortadan
kaldrlm olacaktr. Bu durumda kafeini mesela tablet olarak veya enjeksiyon yoluyla
verebilmemiz mmkn olacaktr.
Bu aamada sorumuz artk u hle gelmitir: 5 mg kafein alm, dikkat sresini
uzatyor mu? Deikenler tanmland iin, soru incelenebilir bir aratrma problemi hline
dnmek zere gibi grnmektedir. imdi unu dnmeliyiz, dikkat sresinin uzam
olduunu nereden anlayacaz?
Bu konunun iki boyutu vardr; birincisi dikkat sresini nasl belirleyeceimizle
ilgilidir. Bir psikolog olarak mevcut dikkat dzeyini len testlerden birini kullanmamz
mmkndr. Eer byle bir test yoksa ve dikkatin yapsn biliyorsak, o zaman byle bir
test/grev gelitirmemiz de mmkndr. Biz mevcut bir testi kullandmz varsayalm. Bu
durumda dikkat sresini AB testinden elde edilen puann ykseklii olarak tanmlam oluruz.
Srenin uzayp uzamadn da puanlarn artp artmadna gre belirlemi oluruz. Dolaysyla
sorumuz yle olmutur: 5 mg kafein alm, AB dikkat testinden alnan puanlar arttrmakta
mdr?
Bu konunun ikinci boyutu ise, kafein almnn dikkat puanlarn arttrp arttrmadn
nasl anlayabileceimiz meselesidir. lk akla gelebilecek yol, bir gruba kafein vermek, dier
gruba vermemek ve her iki grubun dikkat puanlarn karlatrmaktr. Bu durumda sorumuz
u hle gelir:
5 mg. kafein verilen grup ile verilmeyen grubun AB dikkat testinden aldklar puanlar
arasnda anlaml bir fark var mdr?
Bu yapsyla sorumuz artk bilimsel olarak incelenebilir bir hle dnm, bir
aratrma problemi halini almtr.
kinci aama, sorduumuz sorunun olas cevabnn verilmesi yani hipotezin ifadesi
olacaktr. Bu rnekte hipotezimizi gzlemlerimiz dorultusunda belirleyebiliriz. Gndelik
ifadesiyle olas bir cevap; evet, uzatyor, ben daha iyi alyorum olabilir. Ama
aratrlabilir bir dilde ifade ettiimiz sorunun cevab da ona uygun olmaldr. Bu durumda,
hipotezimiz, 5 mg. kafein verilen grupla kafein verilmeyen grubun AB dikkat testinden
aldklar puanlar arasnda anlaml bir fark vardr eklinde olacaktr.
nc aama, bu sorunun nasl bir aratrma kurgusuyla cevaplanabilecei yani
aratrmann yntem blmnn tasarlanmasdr. Kafein alan ve almayan gruplarn dikkat
testinden elde ettikleri puanlar karlatracamza gre, iki grubumuz olmaldr, bu
gruplardan birine kafein vermeli, dierine vermemeli ve belirli bir srenin sonunda her ikisine
de dikkat testini uygulamalyz. Sre basite byledir.
Ancak, yine dnlmesi gereken pek ok ey vardr. Eer bir gruptaki bireylerin
dikkat sreleri zaten uzunsa, o zaman gruplar arasnda kabilecek fark nasl kafeine
balanabilir? O zaman her iki gruptaki bireylerin dikkat srelerini kafein vermeden nce de
lmemiz, sonra kafein uygulamasn yapmamz/yapmamamz ve sonra tekrar dikkat lm
yapmamz gerekir. Yoksa asla aradaki farkn kafeinden kaynaklandndan emin olamayz.
Bunun gibi pek ok olas bozucu etmen zerinde dnp kararlar vermeli ve deney
dzenini tasarlamalyz. rnein alk/tokluk gibi hem dikkat dzeyini ve hem de kafeinin
etki sresini etkileyebilecek etmenlerin nasl kontrol altna alnabilecei (rnein sabah a
karnna gelmesi salanan deneklere nce kahvalt verildikten sonra n test, arkasndan deney
grubuna kafein uygulamas, kana karmasnn beklenmesi ve son test, dier gruba ayn
srenin sonunda son test gibi) dnlmelidir. Bu bir rnek olduu iin deneklerin
belirlenmesi, veri toplama srecinin tasarlanmas ve yrtlmesi aamalarnda bu deneyin
sonularn etkileyebilecek ve bu yzden kontrol altnda tutulmas gereken dier etmenlerin
neler olabilecei zerinde durmayacaz. Ama eer gerek bir aratrma yapyor olsaydk,
mevcut bilgi birikimi ve kiisel tecrbelerimiz erevesinde daha ayrntl dnerek,
aratrmann gvenirliini arttrmak zere bir dizi dzenleme daha yapmamz gerekecekti.
Veri toplamay tamamladktan sonra artk sra verilerin uygun istatistik tekniklerle
analizine gelmitir. Aratrma sorumuz iki grup arasndaki farklar inceleyecek ekilde ifade
edildiine gre, buna uygun bir istatistik analiz yapp (bu rnekte t testi) aradaki farkn
anlaml olup olmadn belirlememiz mmkndr.
2.4.2.1. Gzlem
Gndelik hayatta hepimiz yaygn olarak kullandmz bir bilgi edinme yolu olan
gzlem, psikologlarn kulland nemli veri toplama yollarndan biridir. Ancak veri toplamak
amacyla yaplan gzlemi, hayat iinde kullandmz gzlemden ayran baz hususlar vardr.
Gzlemlerin bir veri toplama yolu olabilmesi iin kayt edilmeleri ve incelenecek ilev
asndan deerlendirilmeleri gerekir. Genel olarak iki ekilde gzlem yaplabilir; doal hlde
gzlem ve sistematik gzlem.
Doal hlde gzlemde aratrmac, hi bir mdahalede bulunmakszn, gzlem
yaplmayan durumun aynen korunmasna zen gstererek gzlem yapar. Bu gzlem yolu her
hangi bir ilevin, davrann ya da durumun doal ortamnda nasl oluageldiini btn
ynleriyle grmemizi salar. Genellikle aratrmalar iin etkili bir balang noktasdr.
Sistematik gzlem ise, nceden seilip belirlenmi belirli bir davran, ilev ya da
durumlarn belirli bir plana ya da sisteme gre, izlenmesi ve kayt altna alnmas demektir.
Gzlemler, iaretleme listeleri kullanlarak ilgili ilevin/davrann ya da durumun
varl, skl, iddeti, nitelii gibi eitli zellikleri asndan puanlanarak
deerlendirilmelidir. Kimi durumlarda gzlem gnlkleri tutmak da mmkndr. rnein
doal hlde gzlem yaptmzda gzlem gnl tutmak uygun bir kayt yolu olabilir.
Gnmzde gzlemler iin genellikle grnt veya ses kaytlar alnmas tercih edilmektedir.
Ancak bu tr kaytlarn da sonradan iaretleme listeleri ve taksonomiler kullanlarak ilgili
ilev asndan puanlanmas veya deerlendirilmesi gerekmektedir.
Gzlem teknii son derece etkili bir veri toplama yolu olmasna ramen, bu yolla elde
edilen bilgilerin gvenirliine glge drebilecek ok sayda etmen vardr. Gzlemci
yanll pek ok durumda en nemli zedeleyici unsur olarak karmza kar. Bugn grnt
2.4.2.2. Grmeler
Grme, aratrdmz probleme bal olarak hazrladmz sorular erevesinde,
szel olarak ve yz yze yrttmz bir bilgi toplama yoludur. Grme teknii, belirli bir
konuda daha derinlemesine bilgi edinme olana salamaktadr.
Grmeler birey ile veya kk gruplar ile yrtlebilir. Sorulan sorularn
zelliklerine gre, yaplanm, yar yaplanm veya yaplanmam olarak tasarlanabilirler.
Yaplanm grmelerde, aratrmacnn soraca sorular nceden tam olarak belirlenmitir.
Hatta kimi durumlarda cevap seenekleri de nceden belirlenebilir ve aratrmac,
katlmcnn cevaplarna dayal olarak uygun seenekleri iaretler. Yar yaplanm
grmelerde, aratrmacnn soraca sorular belirlenmitir ancak aratrmac konuyu demek
ya da gelitirmek amacyla yan sorular ekleyebilir. Yaplanmam grmelerde ana noktalar
veya konular bellidir ancak grmenin seyri her katlmcda farkl geliebilir.
2.4.2.4. lekler
Bir bireyde belirli bir zelliin mevcut olup olmadn ve ne kadar sahip olduunu
deerlendirmek istiyorsak lek kullanrz. Dolaysyla lekler, belirli bir zellie ya da
nitelie (depresyon eilimi, ecinsellere ynelik tutumlar gibi) sahip olma miktarn
belirlemek iin kullandmz aralardr. Katlmclar lekte belirtilen davranlar ne sklkla
yaptklarn veya ne kadar sahip olduklarn kendi beyanlar ile bildirirler. leklerden ilgili
zelliin dzeyini bildiren bir puan elde edilir.
Sklkla kartrlsa da lekler ile anketler yap ve ama itibariyle birbirlerinden farkl
zelliklere sahiptir. Anketler belirli bir zellie sahip olma dzeyini belirleme amac
tamazlar, belirli bir konudaki grler, dnceler, davran biimleri vb. gibi nisbeten daha
geici durumlar belirlemeye alrlar.
nsanlarn eitli zelliklerinin dzeyini belirmeye ynelik ok sayda lek
gelitirilmitir. Bu aralarn en nemli sorunu kiinin kendi beyanna bal olmalardr. Ancak
leklerde sorgulanan, belirli bir zellie (rn: utangalk) sahip bir bireyin, gndelik
hayattaki utangalk gstergesi olan davranlar ne sklkla yaptdr. Bir dier ifadeyle,
bireye bir ankette olabilecei gibi kendinizi utanga buluyor musunuz gibi bir soru
sorulmaz. Gndelik hayatta utanga olan bireylerde tipik olarak grlen davranlar ne
sklkla yaptklarna ilikin bir dizi soru (yeni tantm birinin gzlerine bakarak
konumaktan kanrm) sorulur. Bylece aslnda anketlerden farkl olarak dolayl bir lm
yaplm olur ama bu deerlendirmeyi yapan yine bireyin kendisidir.
2.4.2.5. Testler
Bir psikolojik test, belirli bir zellii tanmlayan/ifade eden bir davran rnekleminin
nesnel ve standart lm iin hazrlanm aratr. Testlerde deerlendirilmek istenen
zelliin ya da yapnn kullanlmasn/icrasn gerektiren sorular/grevler/uyaranlar sunulur.
Bireylerin sunulan bu durumlardaki tepkileri nicelik ve/veya nitelik asndan puanlanr ve
deerlendirilir. Dolaysyla testler leklerde olduu gibi bireyin beyanna dayal deildir.
lgili zellii/yapy ortaya kartmak zere hazrlanm grevlerdeki performansn dorudan
gzleyerek deerlendirmeye dayaldrlar. rnein utangalk lm yaptmz dnelim,
bu durumda test ortamnda bireyin ilk kez karlat bir kimsenin gzlerine ne kadar sreyle
baktn gz hareketlerini kayt ederek tesbit edersek tepki dzeyini dorudan lm oluruz.
Testlerin ierii, malzemeleri, sras, ynergeleri, uygulama biimi ve dzeni,
puanlama biimi standart hle getirilmitir. nk nemli olan uygulama koullarnn sabit
tutulmasdr. Ancak bylece cevap (puan) farkllklarnn llen nitelikteki (davrantaki)
bireysel farkllklardan kaynakland syleyebilmemiz mmkndr. Bu bakmdan psikolojik
testler ancak, ilgili test ile ilgili eitim ve supervizyon alm bir psikolog tarafndan
kullanlmaldr. Ayrca bireyler hakknda doru tan ve deerlendirme yapabilmek ve
karlatrabilmek iin bireylerin bu testlere aina olmamalar gereklidir. nk ainalk
testteki performans etkiler ve dolaysyla elde edilen puanlarnn gvenirliini zedeler. Bu
yzden testlerin belirli bir gizlilik deeri vardr, aka paylalmas uygun deildir.
bulunduu ayr bir panel, srenin belirlenmesi iin gerekli malzemeler vb) bu bizim
gelitirdiimiz bir alet olur.
Tpk testlerde olduu gibi, alet ve grevler de ierik, kullanlan malzemeler,
ynergeler, sra, uygulama biimi ve dzeni, puanlama vb. zellikleri bakmndan
standartlatrlmtr.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Blm Sorular
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
nedenlerini aklaynz.
8.
10.
Kazanm
nsanlarn evrimsel ve
biyolojik temellerini kavrar.
salg sisteminin insan
dnce ve davranlarndaki
etkilerini aklar
Kaltmsal sreleri tanmlar.
Genetik ve Epigenetik
kaltm aklar.
Kaltm evre tartmasnn
gncel boyutlar hakknda
temel bir kavraya sahiptir.
Anahtar Kavramlar
salg sistemi
Kaltm
Genetik
Epigenetik
Davran Genetii
Epigenetik Gr
3.1. Giri
Galaksinin uzak bir kesinde, evrende yaayan pek ok zeki trn yelerinin de
bulunduu bir partiye katldnz varsayn. Her sosyal etkileimde olduu gibi, nce yeni
tantnz varlklara kendinizi tantmanz gerekir. Ne dersiniz? Olas bir balang yle
olabilir; Merhaba! Ben bir insanm. smim Asuman.
Bu basit iki cmle, sizin mensup olduunuz trn zelliklerini tadnz belirttii
gibi, ayn zamanda sizin Asuman adn tayan bamsz bir varlk olduunuzu, baz
bakmlardan dier insanlardan farkl ve zgn bir birleim olduunuzu ifade eder. Gerekten
de byledir, hepimiz btn insanlarla ayn zellikleri paylarz ama ayn zamanda her eyiyle
bizim tpkmz olan bir baka canl da yoktur.
Birinci blmde psikolojinin tanmn yaparken, psikolojinin bir insann dier
insanlarla neden/nasl benzer ve neden/nasl farkl olduunu aklamakla ilgilendiinden sz
etmitik. Bu blmde insanlarn hem birbirine benzer ve hem de farkl olularnn arkasnda
yatan biyolojik baz etmenlerden ve bunlarn trn yeni yelerine nasl aktarldklarndan sz
edeceiz.
3.2.1.1.Hipofiz Bezi
Hipofiz, pek ok sayda farkl hormon reten ve vcudun ileyii zerinde byk bir
etkisi olan bir bezdir. Beynin alt ksmnda yer alr; hipotalamus ile balants vardr ve sinir
sistemi ile i salg sisteminin etkileerek almasn salamaktadr.
n hipofiz dier i salg bezlerinin faaliyetlerini tetikleyen ok sayda hormon retir.
Ayn zamanda byme hormonu reterek vcudun byme miktarn ve zamanlamasn
dzenler. Arka hipofiz ise kan basnc ve su dengesinin dzenlenmesini ve cinsel zelliklerin
kazanlmas ve srdrlmesi, annelik, st retimi gibi ilevlerin yrtlmesini salayan
hormonlar retir. Baz doum kontrol haplar, arka hipofizin ilgili hormonu retimini
engelleyerek yumurta salnmn ortadan kaldrr.
3.2.1.3.Pineal Bez
Beyinde bulunan pineal bez, gn boyunca organizmann etkinlik dzeyini ayarlar.
Pineal bez k ile uyarldnda (isterseniz gne dounca diye dnebilirsiniz), bu bez
melatonin hormonunun retimi azaltmakta, bylece vcut ss ykselmekte ve organizmann
etkinlik dzeyi artmaktadr. Ik azaldnda/gece olduunda ise, melatonin salgs
arttrlmakta ve vcut ss derek organizmann etkinlii yavalamaktadr.
Bu aklanan bezler dnda, pankreas, gonadlar (erkeklerde testisler ve kadnlarda
yumurtalklar), bbrek st bezleri gibi insann etkinlik dzeyi, davranlar ve zihinsel
etkinlikleri zerinde dorudan ve dolayl etkilerde bulunan baka bezler de bulunmaktadr.
nsan davranlarnn biyolojik temellerini kavrayabilmek iin bir dier konu sinir
sisteminin anlalmasdr. salg sistemini incelerken de grlebilecei gibi sinir sistemi ve
i salg sistemi karlkl etkileim iinde alr. Ancak, gnmzde, beyin ve sinir sistemi ile
ilgili almalar, teknolojinin ilerlemesi ve sinir bilim alannda yrtlen ok sayda aratrma
yrtlmesi ile hatr saylr bir bilgi birikimi oluturduundan bu konuyu ayr bir blm
olarak ele alacaz. Bu yzden bu alt blmde yalnzca i salg sistemi (endokrin sistem)
zerinde durulmutur. Duygular, heyecanlar ve motivasyonla ilgili blmlere geldiimizde i
salg sistemini hatrlamamz ve etkilerini yeniden gzden geirmemiz gerekecektir.
lkemizde ayn isimli sevilen bir sinema uyarlamas yapld iin iyi bilinen Cengiz
Aytmatovun Selvi Boylum Al Yazmalm isimli eseri bu tartmay bir ak hikyesi
zerinden inceleyerek gndelik yaam iindeki baz sonularn tartmaktadr.
Bu tartma, bir insann zelliklerinin tamamn kaltm yoluyla aktarlmas veya bo
bir levha olarak dnyaya gelmesi ve her zelliini yaad evre yoluyla edinmesi iki
ucundan oluan bir eksen zerinde gezinen bir sarka olarak hayal edilebilir. Eer tm
zelliklerimiz kaltmsal olarak aktarlyorsa, o zaman grece deimezdirler. Eer iinde
yaadmz ortam nedeniyle ediniyorsak o zaman ortam deiince deiebilirler. Farkl
zellikler iin farkl cevaplar verilebileceini dnebilirsiniz. Ancak hangi zelliklerimizi
kaltmsal olarak aldmz ve hangi zelliklerimizi yaadmz evre iinde edindiimiz
meselesine verilen cevaplar, sregeldii yzyllar boyunca (gerekten de bir ka yzyldr
srmektedir) alarn ekonomik, sosyal, politik ve kltrel genel zelliklerine gre
deikenlik gstermitir.
yle dnelim, eer asil slaleler var olacaksa, o hlde bu insanlarn daha stn
nitelikli olmalarn salayan zellikleri, kaltmla aktarlm ve sabit/deimeyen zellikler
olmaldr. Ancak bu yolla belirli bir ailenin asrlar boyu ynetimi elinde tutmasn salayan
bir meruiyet zemini oluabilir. nk eer her insan uygun evre koullarna maruz
kaldnda stn zellikler edinebiliyorsa, asil slalelerin bir deeri/anlam olmaz. nsanlarn
iyi beslendikleri, iyi eitim grdkleri, sevgi ve ilgi ile yetitirildiklerinde aileleri hangi sosyal
snfa mensup olursa olsun onlarla ayn kaderi paylamak zorunda olmadklarn kabul etmek,
hem farkl toplumsal yaplanmalardan kaynaklanr ve hem de farkl toplumsal dzenlemeleri
dourur. Bir dier ifade ile, hizmetinin olundan kral/sultan olamazd ama gnmzde
devlet bakan olabilmektedir. Bu ereveden bakldnda, rnein 19. yzylda ngiliz
felsefecisi J. Lockeun grlerini veya 20.yzyln balarnda, Amerika kkenli bir psikoloji
akm olan davranl daha doru konumlandrmak mmkndr. Ayn zamanda
Aytmatovun romannda bu soruya verdii cevab da zerinde yaad zemin ve zaman
zerinden anlamlandrabiliriz.
Gnmzde, gndelik hayatta pek ok zelliin ve davrann yalnzca evresel
etmenler yoluyla edinildii gr popler bir eilim olsa da, artk psikoloji alanndaki
aratrmalar durumun tam olarak byle olmad dorultusunda sonular vermektedir.
Yaklak son 30 yldr, doutan getirdiimiz baz sabit zellikler ve eilimlerimizin
olduu ancak bunlarn iinde yaadmz evresel olanaklar ile ekillendii kabul
edilmekteydi. Bir dier ifadeyle, kaltm ya da evreden hangisinin daha belirleyici
olduundan ok, hangi alanlarda, hangi geliim dnemlerinde, hangi ilevler iin birbirlerini
nasl etkilediklerinin incelenmesinin daha nemli olduu vurgulanmaktayd. Hala kaltmevre tartmasnn bu ekilde cevaplanmas baskn olan eilimi yanstmaktadr. Hatta en
azndan psikoloji bilimi iin, bu tartmann ad kaltm-evre etkileimi sorununa
dnmtr.
Ancak nmzdeki 25 yl iinde yeni eilimler ortaya kacak gibi grnmektedir.
Bunlar anlayabilmek iin kaltm denildiinde tam olarak neyin kast edildiini bilmemiz;
Hormonlarn retimi ise, daha nce anlatld zere, k, gn uzunluu, beslenme gibi
evresel koullardan etkilenir. ok sayda almada hcrenin dndaki harici olaylarn yan
sra kiinin ve hcre iinde meydana gelenlerin gen ifadesi zerinde etkili olduunu
gsterilmitir. Bir dier ifadeyle genler ibirlii yaparak ilev grmekte ve kiilerin
zelliklerini, yalnzca tadklar dorultusunda tek ynl bir ekilde deil de daha ok
evresel etmenlerle etkileim iinde belirlemektedirler.
Epigenetik Kaltm
nsan bir hcredeki (zigot) genetik bilginin defalarca kopyalanarak bymesi ile
oluuyorsa, yani her hcrenin genetik kodu aynysa farkl hcresel yaplar nasl ortaya kar?
Yani bbrek hcreleri, kas hcreleri, beyin hcreleri birbirlerinden nasl farkllar?
Bu farklar, her hcre tipinin geliimi srasnda gerekleen olaylarn, faal hle gelen
genleri ve bu genlerin rnlerini etkileme ve etkileim iine girme ekillerini belirlemesi
sonucu ortaya kmaktadr. zellemi birok hcre, kendine zg yapsn koruyabildii gibi
bunu yavru hcrelere de aktarr. Yani organlar geliirken DNA dizileri sabit kalm olsa da,
kendilerinden treyen hcrelere bu deiiklikleri aktarrlar. Bu hcresel dzeyde gerekleen
ve genin evresiyle etkileimi yoluyla oluan yeni bilgilerin aktarmnn epigenetik kaltm
sistemleri yoluyla olduu kabul edilmektedir. Epigenetik kaltm sistemleri, ayn zamanda,
gen faaliyetinin dalmndan ve hcre durumlarnn srdrlmesinden ve aktarlmasndan
sorumlu sistemleridir.
3.3.4. Epigenetik Gr
Epigenetik gr ise, epigenetik kaltm sistemleri hakknda biriktirilen bilgilerden
yola karak, kaltm ve evre arasnda iki ynl ya da karlkl bir alveriin sregeldiini
ifade eder. Klasik kaltm evre etkileimi grnde, kaltm, evreden yararlanma
olanaklarmz belirleyen tek ynl bir kaynak olarak ele alnmaktadr. Bir dier ifadeyle,
kaltm ile aktarlan zellikler grece sabittir; iinde yaadmz ya da maruz kaldmz
koullar (evre)bu potansiyelden yararlanma dzeyimizi tayin eder.
Epigenetik gr ise, bu ilikinin bir etkileim olduunu, yani kaltm ve evrenin
birbirlerini karlkl olarak etkileyip deitirdiklerini savunmaktadr. Bir zelliin ortaya
knda kaltm ve evrenin greceli katklarn, u kadar evreden u kadar kaltmdan gibi
toplanabilir olarak dnmemelidir. Ayrca, tam genetik ifadenin bir seferde, dllenme veya
doum esnasnda meydana geldiini ve bundan sonraki genetik mirasmzn bizi ne kadar
idare edeceini grmek iin dnyaya tadn sylemek doru deildir. Bu yeni gre gre,
karmak davranlar, insanlara belirli bir geliimsel yne eilim salayan baz genetik
yklemeleri ierirler. Ancak gerek geliim, miras aldmz genlerin karm kadar karmak
bir baka unsuru, evreyi gerektirir. evresel etkiler, ebeveynlik, aile dinamikleri, eitim gibi
yetitirme olarak ele alnan etmenlerden; virsler, doum komplikasyonlar, hatta
hcrelerdeki biyokimyasal olaylar gibi biyolojik etmenlere kadar uzanr.
Genetik ve epigenetik aratrmalardan elde edilen sonular, kaltm evre etkileiminin
imdiye kadar varsaylandan karmak, ikisinden birinin tek ynl etkisine dayanmaktan ok
birlikte ve etkileerek gelien etmenler olduklarn ortaya koymaktadr. Ancak bu etkileim
birinin etkisi-dierinin tepkisi zinciri iinde deil de, daha ok belirli zel bir koullarla
tanmlanan ve her durumda ibirlii yaparak ve birbirlerini dengeleyerek ilev grdkleri
anlamna gelmektedir. Daha sonraki blmlerde anlatlacak olan gerek beyinin ve gerekse
geliimsel srelerin plastik (biim deitirebilir) oluu, aslnda bu ibirliinin nasl
oluabildiini de gstermektedir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Blm Sorular
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
aklaynz.
8.
9.
zerinde srdrlmektedir?
10.
Kazanm
Anahtar Kavramlar
Nron
Nron ii Yaplar
Sinaptik leti
Nrotransmitter
4.1. Giri
nsan, ancak bedeninin iinde ve d dnyada olup bitenler hakknda gelen
malumatlara gre duygu, dnce ve eylemlerini izleyip dzenleyerek yaamn srdrebilir.
rnein bu metni okurken/yazarken a olduunuzu fark eder, bir yandan sklmaya
baladnz dnr, okuma/yazma etkinliinize devam eder ancak bir yandan da ne zaman
ara vermenizin uygun olabileceini planlarsnz. Bu arada gelen bir epostaya gznz
taklabilir, komik bulup glersiniz, yanda km bir kk reklam ikonu size alnz
yeniden hatrlatabilir ve aniden bir eyler yemek iin kalkarsnz. Elbette duyu organlarnz,
dolam, solunum gibi sistemleriniz de ilevlerini yerine getirmektedir.
Btn bunlar yapmak iin, insann zihni ve bedeni bir btn olarak almal,
birbirinin durumundan haberdar olmal, birbirini dzenleyebilmeli, bu dzenlemenin
sonularn da izleyerek yeniden dzenleyebilmelidir. Hepimiz iin olduka sradan olan bu
akn aksamadan srebilmesi iin vcut sistemleri arasnda dzenli bir ibirlii gereklidir.
nc blmde bahsedildii gibi, bu al verii salayan iki sistem vardr; kan
dolam iine hormonlar yoluyla kimyasal mesajlar salglayan endokrin sistem ve sinir
akmlar yoluyla elektrokimyasal mesajlar ileten sinir sistemi. Bu blmde sinir sistemini
inceleyeceiz.
evresel sinir sistemine balayan omurilik yoluyla vcudun her yerinden gelen sinir iletilerini
alr ve ayn yolla bilgi iletir.
Omurilik, beyni evresel sinir sistemine balayan nronlarn oluturduu ana hattr.
Bu ana hat, bel kemii ad verilen omurgann ortasndaki bo ksmda yer almaktadr. Yani
son derece yaamsal bir yap olan omurilik, eklemli bir kemik yap olan omurga tarafndan
korunmaktadr.
Omurilik sinirleri, omurilikten karak duyu alclarn bedendeki tm kaslara ve
bezlere balar. Omurilik bedenin sa ve sol taraflarnn faaliyetlerini koordine eder ve
beyinde yer almayan basit hareket reflekslerini dzenlemekten sorumludur (gz krpma gibi).
Bu yzden rnein beyni zedelenmi bir insan, parmana ine batrldnda elini hzla geri
ekme tepkisini verebilir. Omurilik sinirlerinin zarar grmesi, bacaklarn ya da gvdenin fel
olmasna neden olur. Felcin derecesi zararn omurilikte hangi ykseklikte meydana geldiine
baldr, ne kadar yksekte oluyorsa o kadar ciddi fel meydana gelir.
Otonom sinir sistemi, heyecanlar ve baz duyu deneyimlerini anlamak iin gerekli olduundan
insan davranlaryla ilgilenenler iin de nemlidir.
Otonom sinir sistemi, sempatik sistem ve parasempatik sistem olmak zere iki blm
hlinde ilev grr. Her iki blmde dorudan vcudumuzdaki i salg bezlerinin ve dz
kaslarn faaliyetlerini kontrol eder ve dzenler.
Sempatik blmn sinir lifleri korku, kayg, duygusal gerginlikler, stres gibi
heyecan/duygu durumlarnda alr. Vcudun acil durumlarda ok hzl ve youn bir ekilde
harekete gemesi ve uyank olmas iin gerekli hazrlklar yapar. Bylece kan basnc ve
solunum hzlanr, gzbebekleri byr, duyusal keskinlik ve dikkat artar, fazla enerji iin eker
ve ya salglanr. Bylece vcut mcadele etmek, kamak ya da korunmak istedii durum iin
hazrlanm olur.
Parasempatik blmn sinir lifleri ise, ayn durumlarda ancak retilmi bu tepkileri
durdurmak ve dzenlemek iin ilev grr. Eer heyecan yaratan durum ortadan kalkm veya
azalmsa, sistemin normal dengesini bulmas iin gerekli durdurucu veya dengeleyici
dzenlemeleri yapmak parasempatik blmn iidir.
Bu iki sistem birbiriyle uyumlu veya birbirlerini dengeleyecek bir ekilde alrlar.
Yakn zamanlara kadar, bu iki sistemin yalnzca birbiriyle zt altklar dnlrd. Ancak
artk, bazen kart ilev grdkleri, bazen bamsz ve bazen de ayn anda alabildikleri
kabul edilmektedir. Sempatik ve parasempatik sistemlerin tm organlarla ba vardr ancak
her acil durumda tm organlarn birden aktif hle geirilmesi gerekmez.
Otonom sinir sistemi, adndan da anlalabilecei gibi, kendi kendine almaktadr.
Ancak son zamanlarda baz almalarda bireylerin, biyolojik geri bildirimler zerinde
alarak kalp at hzlarn drmek veya solunumlarn yavalatmak gibi baz
mdahalelerde bulunabildikleri gsterilmitir.
Btn dier hcrelerde olduu gibi, her nronun, metabolik faaliyetlerinin yer ald
ekirdei ieren bir hcre gvdesi (soma) vardr. Ancak dier hcrelerden farkl olarak,
nronlarda hcre gvdesinden uzanan ince lifler bulunur. Bunlar bir nronun etrafndaki dier
hcrelerden bilgi almasn ve bunu dier hcrelere iletmesini salar.
nronlar ise balayc ya da arac nronlardr. Arac nronlarn says dier nron tiplerine
oranla ok daha fazladr.
Sinir sisteminde ayrca ok sayda glial hcre bulunur. Glial hcreler eitli ekillerde
nronlar destekleyen hcrelerdir. Bir ka nemli ilevini yle sralayabiliriz; nronlar zarar
grdnde oalarak hcresel atklar temizleme, miyelin klf oluturma, nronlar aras
boluklar doldurarak nrotransmitterleri toplama. Astrosit ad verilen bir gliyal hcre tipi,
kan beyin bariyerini oluturarak zehirli ya da zararl maddelerin beynin i blgelerine
ulamasn engellemektedir. Bu yzden glial hcreler sinir sistemi iin ok nemlidir.
olan sinaptik iletinin nasl gerekletiine bakalm. ounlukla byle olmasa bile, biz bir
nronun sadece tek bir nrondan mesaj alarak yalnzca tek bir nrona ileteceini varsayalm.
Nronun dendritleri veya hcre gvdesi sinyali alr. Sinyal yeterince gl ise, nron atelenir
ve akm akson boyunca ilerleyerek aksonun u dallarna ular. Her daln ucunda akson ucu
ya da sinaptik kesecik denilen kk kese benzeri yaplar vardr. ounlukla bu dmecikler
ile yandaki nron arasnda ok kk boluklar bulunur. Bu boluklara sinaptik alan ya da
sinaptik boluk denilir. Bir nron aksonunun ucu, sinaptik boluk ve yandaki nronun dendrit
ya da hcre gvdesinden oluan tm alana sinaps ad verilir.
Sinir akmnn yandaki nrona aktarlmas iin sinaptik boluu gemesi gerekir. Sinir
akmnn zellikleri dnldnde, elektriksel olarak aktarlmas gerektii akla gelmektedir
ama yle olmaz. (Siz de byle dndyseniz zlmeyin, nk nrologlar da uzun sre
byle sanmlard.) Aslnda iletme ii kimyasal olarak yaplmaktadr. Akson ularnn ou,
sinaptik kesecikler iermektedir. Sinir akm aksonun ucuna ulat zaman, bu keseciklerden
nrotransmitter ad verilen biyokimyasal maddeler yaylr. Nrotransmitterler, sinaptik
boluun iine yaylarak yandaki nronu etkilerler. Nrotransmitterlerin pek ok eidi vardr.
Her biri iin sinaptik boluun kar tarafnda reseptr (alc nokta) ad verilen kk
engeller bulunur. Her nrotransmitter, kendisi iin uygun olan reseptre sanki bir anahtarn
kilide oturmas gibi balanr. Baz nrotransmitterler, yandaki nronu uyarr ve onu
atelenmeye hazr hle getirirler. Bazlar ise, ketler ve atelenme olasln azaltr. Bylece
gelen ileti, bir dier nrona aktarlma sreci tamamlanm olur.
Nronlarn uyarlp atelenmesinin yani getirdii bilgiyi iletmesinin her zaman iyi ve
gerekli olduunu dnmemek gerekir. Bazen gelen uyarann ketlenmesi organizma iin daha
uyumsaldr. rnein ar/ac yaratan bir uyaran dnn. Endorfin ve enkefalin isimli
nrotransmitterler ac/ar uyaranlarnn iletilmesinde ketleyici ilev grrler ve bylece
acya/arya dayanabilmeyi salarlar.
4.3.4. Nrotransmitterler
Nrotransmitterler sinir sistemi iin ok nemlidir. nk gelen bilginin tanp
tanmayacan veya ne hzda tanacan belirlerler. Sinaptik iletinin bu ekilde olduu
ortaya konulduktan sonra, nrotransmitterler ile ketleme ve uyarma mekanizmalar zerinde
allarak pek ok yeni ila tedavisi gelitirilebilmitir. imdi iyi bilinen ve beynin gndelik
ileyiinde etkin rol oynayan nrotransmitterlere ve ilevlerine bir gz atalm.
Asetilkolin: Hem merkezi ve hem de evresel sinir sisteminde bulunur. Motor nronlar
zerinde uyarc olarak etkilidir ve kaslarn kaslmasn salar. Asetilkolin eksikliinin
Alzheimera yakalanm hastalarda hafza bozukluklarna neden olduu dnlmektedir.
Gaba (gama-aminobutrik asit): Beynin ierisinde en ok bulunan engelleyici
nrotransmitterlerden biridir. Gaba seviyesi dtnde kayg bozukluklar, depresyon gibi
hastalklar ortaya kmaktadr ve baz psikiyatrik ilalar bu hastalklar gaba etkinliini
arttrarak tedavi etmektedir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Blm Sorular
1.
2.
3.
4.
5.
6.
Kazanm
Anahtar Kavramlar
Beyin
Beyin Sap
Limbik Sistem
Serebrum
Korpus Callosum
5.1. Beyin
Beyin cerrah Vertosickin ifadesiyle, beyin, 1-2 kg arlnda yal bir organdr.
Ancak bu yaln ifadenin, beyinin nemini azalttn sanmaynz. Vertosick yle devam
etmektedir: Ruhun nadide kuma, beynin sinir iplikikleriyle dokunmu olarak
durmaktadr. Gerektende gnmzde ok sk tekrarland gibi, insan beyni evrendeki
maddenin en karmak rgtlenme biimlerinden biridir. Bu karmak sistemi anlayabilmek
iin nce yapsn bilmemiz gereklidir. Bu yzden ok ksaca beyin anatomisinden sz
edeceiz.
5.1.3. Serebrum
Serebrum insanlarda beynin toplam ktlesinin te ikisini kapsamaktadr. Grevi daha
yksek seviyeli bilisel ve duygusal ilevleri yrtmektir. Gndelik hayatta beyin deyince
insanlarn aklna ceviz ii gibi olan grntsyle serebrum gelmektedir. Serebrumun zerinde
beyin kabuu (serebral korteks) denilen nisbeten ince bir tabaka vardr. Beyine kvrm kvrm
grntsn veren bu tabakadr ve alt ince katmandan olumaktadr. st dzey faaliyetlerin
hemen hepsi beyin kabuu tarafndan yrtlmektedir.
Serebrum, neredeyse simetrik bir ekilde sa ve sol yar kreler (hemisfer) olarak
ikiye blnmtr. Bu iki yar krenin ortasnda, korpus kallosum ad verilen kaln bir sinir
lifi demeti bulunur. Korpus kallosum, iki yar kreyi birbirine balar, iki yar krenin
birbirinden haberdar olmasn ve egdml olarak almasn salar.
Beyin ynlerine bal olarak drt loba ya da blme ayrlmtr. Her lob her iki yar
krede de vardr ve gerektiinde sa yan (parietal) lob, sol yan (parietal) lob gibi
isimlendirilir.
n (frontal) lob, plan yapma, karar verme, hedef koyma gibi bilisel etkinlerde aktif
olur. Yan (parietal) lob tm vcuttaki deri, kas ve eklemlerdeki duyusal alclardan bilgi alr
ve bunlar kayt ederek gerekli dzenlemeleri yapar. Ayrca harita izlemek, yol bulmak, tarif
etmek gibi meknsal yetenekleri de dzenledii bilinmektedir. Art kafa (oksipital) lobu,
grsel bilgileri iler, renk, ekil ve hareketi oksipital lob ile alglayp ilem yaparz. Temporal
lob ise, iitme ve duyma ilgili bilgileri iler. Dili anlama ve kavrama ile balantlar olduu
gsterilmitir.
Her bir lobda belirli grevler iin uzmanlam baz alanlar tehis edilebilmektedir.
Vcutta saylar 600 kadar olan hareket kaslar, hareket (motor) korteksi tarafndan kontrol
edilmektedir. Motor korteksin en byk iki blm parmaklara, zellikle baparmaa ve
konuma ile ilikili kaslara ayrlmtr. Beyinde daha byk alanlar olmas, insanlarn eya
kullanma, ara gere yapma ve konuma etkinliklerine daha ok nem verdiklerini
gstermektedir. Bedensel-duyusal korteks, scaklk, dokunma, beden pozisyonu, denge, ac
duyma gibi duyusal bilgileri ileyerek kontrol eder. itme korteksi her iki kulaktan bilgi alr,
farkl alanlarda olan dil retme ve dili anlama ile ilgili ilevlerle ilgilenir. Grme korteksi ise,
gzden gelen ok ayrntl duyusal bilgileri alarak iler ve gerekli ilevleri yrtr.
imdiye kadar anlatlanlardan beyin kabuunun (serebral korteks) tamamnn duyusal
bilgiye ayrlm olduunu sanabilirsiniz. Ama yle deildir. Aslnda beyin kabuu, tm
bilginin btnletirilmesi, yorumlanmas ve deerlendirilmesi ile ilgilenir. Eer yalnz
duyusal bilgiyi alp ona gre dzenlemeler yaplsayd, insan ses ve grsel kayt alan ve
onlara gre gerekli beden paralarn ynlendiren bir varlk olarak tasavvur etmek gerekirdi
ki, insan byle bir varlk deildir. Onun yerine, btn duyulardan gelen bilgileri birletiren,
badatran ve bu btnlemi bilgiye gre ortama uygun davranlar reten bir yapdr. Bu
tr badatrma alanlarnn beyin kabuunun pek ok yerine dalm olduu
dnlmektedir. Ayn zamanda n lobun (frontal lob) karmak muhakeme grevlerinden
sorumlu olduunu hatrlamak gerekir.
Her lobun ve hatta her yar krenin uzmanlat baz grevler var gibi grnyorsa da
her birinin belirli bir ilevi kontrol ettiini sylemek yanltc olur. Beyin yaplar, grevlerini,
ibirlii iinde ve hep birlikte alarak yerine getirmektedirler.
ilenmektedir. rnein insanlarn pek ounda, konuma ve dil bilgisi sol yar kredeki
etkinlie; mizah ve metafor kullanm sa yar kredeki etkinlie baldr. Serebral korteks
yar krelerindeki bu fonksiyon ihtisaslamasna yanallama denir. Bu konuda zellikle,
rnein korpus kallosumu her hangi bir nedenle tahrip olmu veya tbbi nedenlerle ameliyatla
ayrlm hastalar zerinden ayrntl bilgiler edinilmitir. Korpus kallosum balantsnn
ayrld bu tr bireylere ayrk beyinli hastalar denilmektedir. nsanlarn pek ounda, sa ve
sol yar krelerden birinin baskn grnd alanlar dil ve konuma ile ilgili ilevler veya
belirli duygu durum halleri olabilmektedir. rnein sa yar kresine anestezi yaplan hastalar
genellikle glmekte ve olumlu duygular dile getirmekte, sol yar kresine yaplanlar ise
alamaktadrlar. Fakat birok bilim adam, okumak veya mzik icra etmek gibi karmak
fonksiyonlarn her iki yar kreyi de kapsadnda hem fikirdir. Mantksal dnen insanlar
sol beyinli, yaratc dnen insanlar sa beyinli olarak adlandrmak beyin yar
krelerinin alma ekliyle uyumamaktadr. Normal insanlarda karmak dnme, beyin
yar kreleri arasndaki etkileimin ve btnlemenin bir sonucudur.
besleyen ve onlar bir tr tutkal ilevi grerek bir arada tutan destek dokusu hcreleri (gliyal
hcreler) de olumaya balamtr. Dllenmeden sonra yaklak 6. haftada nron g
balamtr. Sinir kanalnn duvarndaki hcreler oalarak ve g ederek beyin kabuunun
(korkteksin) alt tabakasn oluturur. 18. haftada hemen hemen tm kortikal nronlar
yerleecekleri alanlara ularlar. Nron g, 26. haftaya kadar srebilir. Bu sre, nronlarn
hcrelerin orijinal yerlerinden uygun yerleim blgelerine doru hareketlerini ve bylece
beynin farkl dzey yap ve blgelerinin oluumunu kapsamaktadr. Sinir g
tamamlandktan sonra, beyindeki yarklar oluur. 16. haftada optik sinir oluur. Nral gn
sonunda gliyal hcreler aksonlar sarararak miyelinizasyonu balatr. Miyelinizasyon,
omurgada balar, beyin kabuu altndaki yaplara doru ilerler ve kortekste sonlanr. Ancak
parietal ve frontal loblarda miyelinizasyon doum sonrasnda balamaktadr. Normal bir
gebelikte, sinir kanal kapandktan sonra, yeni olgunlam nronlarn remesi (nrogenesis)
doum ncesi dnemin yaklak 20. haftasnda balar ve doum ncesi dnem boyunca
devam eder.
Omurgann tepe noktasndan gelimeye balayan cenin beyni, nce refleksleri ve
temel motor koordinasyonu salayan beyin sap yaplarn oluturur. 20. Haftadan itibaren
fetus, a, sese, tat ve dokunma uyaranlarna tepki vermeye balar, ilerleyen haftalarda
tepkileri giderek daha karmak hle gelir. EEG ile llebilen kortikal etkinlik, 19-20.
haftalarda balar. 24. haftada tm beyin yaplar yerlerini almtr. Doum ncesi dnemin
yaklak 23. haftasnda nronlar aras balantlar olumaya balar. Beyin ieriden darya ve
arkadan ne doru olgunlarken giderek daha karmak ilevler stlenen bir balant sistemi
olarak rgtlenir. Son aylk dnemde fetsn doum ncesi yaantlarn kayt ettiine
ilikin bulgular vardr.
Limbik sistem de dhil, dier btn beyin kabuu alt yaplar doum ncesinde
olumutur ve doumdan sonrada gelimeyi srdrrler. Kapsaml beyin bymesi doumdan
sonra, bebeklik ve izleyen dnemler boyunca devam eder. Bebein beyninin doumda
arl, beynin yetikinliindeki arlnn yaklak olarak %25idir. kinci doum gnnde
bu oran yaklak %75 olur. Fakat beynin blgeleri homojen bir ekilde olgunlamaz. Bu
sray, beyin kabuundaki deiimleri incelerken greceiz.
Birinci yata, beyinde sinir hcresi says azalrken, beynin arl yaklak iki kat
kadar artar. Bunu salayan nronlar arasndaki balantlarn gelimesidir. Nronlar, hayatn
ilk yllar boyunca, iki ok nemli yolla deiir. Birincisi aksonlar ya hcreleri ile kaplama
sreci olan miyelinizasyon doumdan nce balar ve doumdan sonra de ve hatta ergenlie
kadar devam eder. kincisi, nronlar arasndaki sinaptik balantlar artarak, yeni doal yollar
oluur. Yeni dendritler byr, dendritler aras balantlar artar, aksonlar ve dendritler aras
sinaptik balantlar oalr. Miyelinizasyon doal aktarm hzlandrd gibi, dendritik
balantlarn genilemesi de sinirsel patikalarn yaylmasn kolaylatrr. Doum annda
dendrit alar seyrek ve az gelimitir. Doumdan sonraki ilk alt ay boyunca duyusal
mesajlar akn ettike, bu alar da geliir. Bu patikalarn bymesi evresel etkilere duyarldr.
Doumdan sonra maruz kalnan grnt, ses, koku, dokunma, dil ve gz konta kurma gibi
malumat aklar, beynin sinirsel balantlarnn ekillenmesine yardmc olmaktadr. Bir
Sinaptik balantlar
Sinaptik balantlar, ilgin bir ekilde gerektiinin iki kat kadar retilmektedir.
Kullanlan balantlar glenir ve yaamay srdrr ama kullanlmayanlar yerlerini baka
patikalara brakr veya yok olur. Sinirbilim diliyle sylersek, bu balantlar budanacaktr.
rnein bebekler fiziksel hareketler yaptka ve dil yetilerini kullandka patikalar
glenecek, kullanlmayanlar ise zaman geldiinde budanacaktr.
Ancak doumdan sonra asl faaliyet beyin kabuunda gerekleir. Beyin kabuunun
ban arka tarafndan aln blgesine doru kvrlan drt ana alan yani loblar, olgunlama
sralarna gre yle dizilmitir: Art kafa lobu (grme); yan kafa lobu (dokunma, meknsal
alglama ve yer bulma, dikkat ve hareket kontrol); akak lobu (duyma, iitme, dil ve ilgili
hafza sreleri); aln loblar (istemli hareket, bedensel hareketlerin planlama ve
koordinasyonu, amal davran), n aln kabuu, geliimini en son tamamlayan blge, akl
yrtme, bellek, zdenetim, dikkat, planlama ve yarglama.
Grme korteksinde sinaptik fazla retimin doruk noktas, doumdan sonraki drdnc
aydr. Bu dnemi, okul ncesi yllarnn ortas ve sonu arasndaki devreye kadar greceli bir
bzlme dnemi izler. Beynin duyma ve dil yetilerini ieren blgelerinde benzer, ama bir
para daha ge bir sre saptanmtr. Fakat beynin daha yksek dzey dnme ve kendi
kendini kontrolnn vuku bulduu aln korteksinde, fazla retimin doruk noktas yaklak
olarak 1 yanda olur. Ge ergenlik dneminin ortasndan nce, sinapslar yetikinlikteki
younluuna ulamaz.
Hem kaltmn hem evrenin sinaptik fazla retimin ve onu izleyen bzlmesinin
zaman ve seyrini etkiledii dnlmektedir. Genel olarak beynin baz blgeleri, mesela
birincil motor blgeleri, dier blgelerden, mesela birincil duyusal blgelerden, daha nce
geliir. nloblar, yeni doan bebekte olgunlamamtr. Fakat hayatn ilk ylnda, frontal
lobdaki nronlar miyelin ile kaplandka ve birbiriyle balandka, bebekler uyku gibi
fizyolojik ihtiyalarn dzenleyecek yetenei gelitirir ve reflekslerini daha fazla kontrol
edebilirler. stemli dnme gerektiren bilisel yetiler, birinci yln sonlarndan nce ortaya
kmaz. Aslnda frontal lobun n blgesi, beynin en uzun srede gelien blgesidir;
yetikinlik balarken bile saptanabilir deiimler geirir.
Bu arada, miyelinizasyon temposu, beynin farkl blgelerinde deiiktir. Grsel
alanlar iin miyelinizasyon, doumda oluur ve ilk alt ayda tamamlanr. itsel
miyelinizasyon 45 yalarna kadar tamamlanmaz. Drt yana kadar, beynin el-gz
koordinasyonu ile ilgili ksmndaki miyelinleme henz tamamlanmamtr.
ilemesine yardmc olur. En st dzeydeki lob akl yrtme, karar verme, kendini kontrol
etmesiyle ilgilidir. Bununla birlikte n lobun geliimi 18-25 ya arasnda yetikinlie kadar
devam etmektedir. Ayrca ergenlik dneminde beynin daha kk alanlarnda sinaptik
budanmalar grlr. Bu budamalar sonunda ergenlikte bireyler ocukluktan daha az, daha
seici, daha etkili sinirsel balantlara sahip olur. Bu alanlar, dikkatin kontrol, kafa kartrc
dncelerin azaltlmas, motor eylemlerin ketlenmesi ve birbiriyle yaran seenekler
arasnda gei yaparken daha esnek olmay iermektedir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Blm Sorular
1.
2.
3.
organizasyonu nasldr?
4.
5.
6.
7.
8.
Kazanm
Anahtar Kavramlar
Geliim
Bedensel Byme
Hareket Geliimi
Duyu Geliimi
Duyu-Hareket Btnlemesi
6.1. Giri
Drt kuan bir arada olduu bir aile fotoraf dnn. Dede/anneanne; anne/baba;
onlarn gen ve yetikin ocuklar ve onlarn ergen veya kk ocuklar ya da bebekleri. Bu
ho grnt, insanlarn yaamlar boyunca geirdikleri deiimleri ortaya koyduu gibi, bir
yandan da bir insann zaman izgisi boyunca getii farkl dnemleri bir arada
gstermektedir.
nsanlar (ve hatta hayvanlar da) bedensel, zihinsel ve duygusal adan geliip
deiirler. Bu deiimler bir zaman izgisi zerinde gerekleir. Her birey/canl, kendi
balangcndan lmne kadar uzanan bir yaam hattnda, kaltmla devrald eilimler ile
evresel etmenlerin karlkl etkileimi yoluyla farkllaarak ilerlemektedir.
nsanlarn yaamlar boyunca geirdii bu deiimler, insann geliim sreci dediimiz
ak oluturur. Geen zaman, gndelik hayatta bize bu deiimlerin en nemli nedeni olarak
gzkse bile, aslnda yan artmas hibir eyin nedeni veya aklamas deildir. Geliim
srecini incelerken, hem bireylerin zaman iinde geirdikleri bu deiimleri betimlemek ve
hem de bunlarn neden ve nasl olduunu aklamak isteriz.
Bu blmde, insan geliimine ilikin temel kavramlar ile fiziksel ve duyusal geliim
alanlarn inceleyeceiz.
etkileyen temel/asli olaylar ierir. Kk yata ebeveyn kayb, ergenlikte hamilelik, bir kaza
ya da felaket gibi veya piyango/yarma kazanma gibi. Ancak ister olumlu, isterse olumsuz
olsun, bu gibi olaylarn etkileri her bireyde grlmeyebilecei gibi, her bireyi de ayn ekilde
etkilemez. Normatif olmayan yaam olaylarnn roln anlamak, bireyin bunlara nasl uyum
saladnn incelenmesi ile ilgilidir. Kimi durumlarda olumlu gzken olaylar (piyango
kazanma) olumsuz sonulara veya olumsuz gzken olaylar (yakn kayb) olumlu sonulara
dnebilir. Bu noktada geliimin bir kayp-kazan etkileimi olduunu ve biim
deitirebilir olduunu yeniden hatrlamalyz.
kinci aylk dnemin sonunda ise, fetsn boyu yaklak 35.5 cm. ve arl 500
gramdan biraz fazladr. Bu dnemin ayrt edici zellii hzl byme ve olgunlamadr.
Drdnc aydan itibaren kalp atlar dinlenebilir ve fets dnme, yuvarlanma gibi egdml
hareketleri yapabilir.
nc aylk dnemde yalanma artar, hatlar yuvarlaklar. Fets artk dardan
gelen seslere tepkiler verir ve ok daha hareketlidir. Uyku ve uyanklk periyodlar grlr,
hemen tamamen insan grnmne kavumutur. Yaklak 51-52 cm boy ve 3.400 gr. arlk
ile doum beklenir.
Doum sreci, anne ve bebein ibirlii ile gerekleen aamal bir sretir. Fets
bir sre nce, ba rahim azna gelecek ekilde ters dnmtr. Doumun balamasyla
rahim kaslmalar giderek artacak ve bylece bebek annenin vcudundan dar kacaktr.
Gnmzde doumlarn nemli bir ksmnn hastanelerde ve tbbi imknlardan yararlanlarak
yaplmas, doum komplikasyonlarn ve l doumlar nemli lde azaltmtr.
Anneler doumdan sonra yeni durumlarna uyum salamakla ilgili bir sre geirirler.
Bu dneme, doum sonras dnem (post partum) denilmektedir. lkemizde bu dnem, halk
arasnda lohusalk dnemi olarak adlandrlr. Lohusalk, annenin bedeninin fiziksel olarak
eski hline dnmesi ve psikolojik olarak ocuk bytmeye uyum salamas iin geen ve
yaklak 6 hafta kadar srebilen bir dnemdir. Her eyden nce, rahim eski hline dner, st
vermeyi de salayacak bir dizi hormonal deiim gerekleir, yumurta retimi yeniden balar.
Ayn zamanda, hormonal deiimler, yorgunluk, yeni doann bakmyla ilgili gven eksiklii
veya yeni doann youn bir bakm ve ilgiye ihtiya duymas gibi nedenlerle duygusal
dzensizlikler grlr. Baz anneler ksa srede bu dnemi atlatabilirler ancak bazlar iin
uzun srer ve stresle ba edememe, kayg ve depresyonla sonulanabilir. Doum sonras
depresyonu, Amerikada annelerin %70inde grlmektedir. lkemizde yeni doum yapan
kadnlarda bu tr belirtiler grlse bile, bu gibi durumlarda psikiyatrik destek talebi ok dk
olduu iin mevcut verilerden bir sonu karmak uygun olmaz. nk gen anneler byle
belirtileri olsa bile, nemsemiyor/ifade etmeye ekiniyor ve yardm istemiyor olabilirler.
Ancak lkemizde lohusalk dneminin, geleneksel olarak, gen annelerin ailelerinden sosyal
ve duygusal destek grebilecekleri ekilde tanmlanmas ve gndelik uygulamalarn bu
anlaya gre dzenlenmesi sayesinde daha kolay geirilebildii de dnlebilir.
ise douta vardr fakat zamanla ortadan kalkar. Bebekler doduklarnda pek ok temel
igdye ve bunlar gidermek iin temel reflekslere sahiptirler. rnein, beslenme temel bir
igddr. Bebekler kaynaa dnme (yanana bir ey dediinde bebekler o yne doru
dner), emme ve yutma refleksleri ile bu ihtiyalarn giderebilirler. Yani emzirme esnasnda
bebekler annelerinin memesi yanaklarna dediinde o tarafa dner, azlarnda
hissettiklerinde ise emerler ve st yutabilirler.
sonra kol ve bacaklar byr, gvde en yava deien ksmdr. Bu dnemde ortaya kan
sakarln en nemli nedeni, beden paralarnn bymeleri arasndaki bu uyumsuzluktur.
Ergenler bu dnemde cinsel geliimlerini de tamamlar ve yeni bir canl retebilecek fiziksel
yeterlilie ularlar. Ayn zamanda beyinde de baz deiiklikler olur.
lk yetikinlikten itibaren potansiyel kaynakl bedensel byme ortadan kalkar. lk
yetikinlikte beden fiziksel adan en salam ve en iyi alan bir dnemini yaamaktadr.
Ancak, bedendeki deiimler geen zaman boyunca devam etmektedir. Orta yetikinlikte,
yava yava tm alanlarda bir duraklama grlr. Ellili yalardan itibaren fiziksel g
kayplar hissedilmeye balanr, eker hastalklar, damar hastalklar gibi kronik rahatszlar
balar. Hormonal deiimler sonucu kadnlarda yumurta retimi durur, erkekler ise miktar ve
kalitesi azalmakla birlikte yaamlarnn sonuna kadar sperm retebilirler. leri yallkta
organlarn ilev kapasitelerinde azalma ortaya kar ve kimi bireylerde boy ksalmas
grlebilir.
Hareket (motor) geliimi, insanlarn dengeli ve koordineli hareketleri yapabilir hle
gelmeleri ve zaman boyunca hareket becerilerindeki deiimleri kapsar. Hareketler kullanlan
kas gruplarna dayal olarak snflanr; byk kas hareket becerileri, yrme, zplama,
merdiven inip kma gibi uzun kaslarn kullanmn; kk kas hareket becerileri ise izme,
hamurla oynama, kak kullanma, dme ilikleme gibi ksa kaslarn kullanmn ierir. Baz
hareketler ise her iki kas grubunun egdml kullanmn gerektirir, topla oynamak gibi. Pek
ok hareketin geliimi byk kaslar dzeyinde balar ve zamanla kk kaslarn da
kullanlabilir hle gelmesiyle incelir. Top ile oynayan bir ocuun 1.5 yandaki ve 15
yandaki halini gzmzde canlandrdmzda bu ak fark edebiliriz. 1.5 yanda kocaman
ve hafif bir topu gvdesinden de g alarak iki koluyla atan ocuk, 15 yana geldiinde
parmaklaryla topu kavrayp srebilir hle gelecektir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Blm Sorular
1.
2.
3.
4.
Zigot ne demektir?
5.
6.
7.
8.
Kazanm
Sosyalleme kavramn
tanmlar.
Sosyalleme srecindeki belli
bal etki kaynaklarn syler.
Bowlbynin Balanma
Kuramn aklar.
Anahtar Kavramlar
Bilisel Gelime
zmleme
Uyumsama
Yap skelesi
Sosyal Gelime
Sosyalleme
Balanma
Giri
Bu blmde insan geliiminin iki nemli alannda, bilisel ve sosyal duygusal
geliim alanlarnda yaam boyu ortaya kan deiimleri inceleyeceiz.
dier insanlarla iletiim ve etkileim iinde olan ve ibirlii yapan bir varlk olarak ele
alnmaya balandn da gzden karmamak gerekir. Bu erevede, Piaget ile hemen hemen
ayn zamanda yaam olmakla birlikte, farkl bir bak a ortaya koyan bir baka isimden,
L.S. Vigotskyden sz etmemiz gerekecektir.
yukar doru tanr ve uygun olanaklar ortaya karsa sonraki evrelerde zmlenebilir.
Ancak bu tanan zmlenmemi atma bir sonraki evrenin kazanmlarn olumsuz ynde
etkileyebilir. Evreleri ve aklamalarn okuduunuz zaman bunun nasl mmkn
olabileceini daha iyi anlayacaksnz. imdi Eriksonun evreleri yoluyla psiko-sosyal
geliimin yaam boyu deiimini inceleyelim.
1. Temel Gvene Kar Gvensizlik (0-2): Burada kk bebein zmesi gereken
atma, iinde yaad dnyaya gven duymak ya da duymamak meselesidir. Kk ocuk,
bakm verenlerin temel ihtiyalarn zamannda, dzenli ve sistematik olarak gidermesi
halinde, bu dnyann emniyetli ve endie duyulmasna gerek olmayan bir yer olduu kansn
oluturacaktr. Burada temel ihtiyalar denildiinde, beslenme kadar, fiziksel bakm,
ihtiyalarna duyarl olunma, ilgi, sevgi, dokunulma/dokunma vb.nin de kast edildiini
unutmaynz.
2. zerklie Kar Kuku ve Utan (2-3): Bu evrede ocuun zmesi gereken atma,
artk daha hareketli ve katlmc olduu dnyada, bamsz olarak balatt eylemlerin yeterli
ve etkili sonular olup olmad meselesidir. rnein kak kullanarak tek bana yemek
yediinde, baarl bulunup takdir grecek midir yoksa beceriksiz bulunarak kendi
eylemlerinin sonularndan kuku ve hatta utan duymas m gerekecektir.
3. Giriimcilie Kar Sululuk (4-6): Bu evrede ocuun zmesi gereken atma, daha
yetenekli ve zerk bir birey olarak, giritii daha karmak projelerde kendi eylemlerinin
snrlarn grme ve rekabet edip edemedii meselesidir. steklerini snrsz gerekletirme
arzusunun engellenmesi ve isteklerine kurallara uygun yollar bulma gereklilii, sosyal
kurallar ve normlarn geliimini salayacak bylece uygun giriimcilik ve rekabet stratejileri
edinilebilecektir.
4. alkanla Kar Aalk Duygusu (6/7 yatan erinlie kadar): Bu evrede ocuun
zmesi gereken atma gerek dnyada, gerek ilerde (okul gibi) aba ve retkenlik
gsterdiinde elde edecei sonularla ilgilidir. Gsterilen abalar renme ve baarya m
dnecek yoksa baarszlk sonucu aalk duygusu mu gelitirecektir.
5. Kimlik Kazanmaya Kar Rol Karmaas (Ergenlik): Bu evrede gencin zmesi
gereken atma, imdiye kadar edindikleri zerinden yeni ve kendine uygun kimlik
gelitirmek veya gelitirmemek meselesidir.
6. Yaknla ve Dayanmaya Kar Yaltlmlk (lk yetikinlik): Bu evrede zlmesi
gereken atma, btnlemi bir kimlik, sosyal ve mesleki roller edinmi gen yetikinin,
dahil olmaya balad ilikiler anda yakn ilikiler gelitirmesi ya da gelitirmemesi
meselesidir. E, yakn arkadalklar, bir yetikin olarak kendi ailesiyle/einin ailesi veya
mesleki evrelerle yaknlk/uzaklk ekseninde uygun dengeyi kurmas gerekecektir.
7. retkenlie Kar Durgunluk (Orta Yetikinlik): Bu evrede orta yetikinin zmesi
gereken atma, yarna neyi, ne kadar brakaca ile ilgilidir. Orta yetikin birey, yeni nesilin
geliime katkda bulunmak zere ok eitli dzeylerde ve farkl alanlarda katkda bulunup
bulunmayaca meselesindeki duruunu belirlemektedir. Yeni neslin geliimine katkda
bulunmak veya retken olmak renci yetitirmek, bir kitap vb. bir eser vermek veya mze
yaptrmaktan ocuk sahibi olmaya, torun bakmaya, gnll kurulularda almaya veya
yetikin evlatlarna klk erzak hazrlamaya kadar uzanabilen ok geni bir yelpaze olarak
dnlmelidir.
8. Benlik Btnlne Kar Umutsuzluk (Yallk):Bu son evrede yal bireyin zmesi
gereken atma, yaad hayatn yaanmaya deer olup olmad meselesidir. Bu, tm
hayatnda yapp ettiklerinin olumlu ve olumsuz sonularyla barmak, gnahyla sevabyla
kabullenmek ve hayatn kendi iinde sonlu olduunu kavramak veya pimanlk ve
umutsuzlua dmek arasnda kurulacak bir dengedir.
Eriksonun kuram, birey ile toplumun kesiimini aklayan bir ereve sunmaktadr.
Ancak insanlarn sosyal geliimleri ok daha farkl alardan da ele alnabilir. Sosyalleme
srecinin paralarn oluturan ebeveyn-ocuk ilikileri, arkadalk ilikileri, cinsiyet
rollerinin edinilmesi gibi temel konular olduu gibi, sosyal iliki becerilerinin geliimi, dier
insanlar anlama, kimlik ve aidiyet edinme gibi konular da eitli boyutlaryla incelenmitir.
Biz burada yalnzca sosyallemenin baz ynleri zerinde duracaz.
popular kuramlardan biri J. Bowlbynin Balanma Kuramdr. Ona gre, belirli kiilere kar
duygusal balar kurma eilimi, insan doasnn bir parasdr ve yeni doanda zaten tohum
hlinde bulunur. Duygusal ba, yerine bir bakas konulamayan ve eiz bir birey olarak
nemli olan partnerle kurulan grece uzun sreli ba olarak tanmlanabilir. Duygusal ba
kurulduunda partner olan kiiye olan yaknlk korunmak istenir. Bu tip bir iliki, bebek ile
bakm veren arasnda yaknlk yaratan ve bu yaknln devam etmesini salayan i ie
gemi bir igdsel davranlar daarc tarafndan kurulur ve korunur.
Balanma, kiinin gvenlik duygusuyla ilikili olan bir eit duygusal badr.
Balandnzda, o kiinin varl size gvenlik ve rahatlk duygusu verir ve d dnyaya
alrken o kiiyi gvenli bir s olarak kullanrsnz. Yedi sekiz aylktan itibaren bebekler
anne, baba ya da bakm verene balanrlar, yani onlar yabanclara tercih ederler. Bebek
bakmnn paylald kltrlerde, bebeklerin evrelerindeki yetikinleri ve byk ocuklar
gvenli s olarak kullanmaktadrlar. Erken ocukluk dneminde bilisel alandaki gelimelerle
balantl olarak, amaca gre dzeltilmi partnerlik ortaya kar. Gvenli s, dzenli olarak
ulalabilir olmal veya temas kaybedilmemelidir. Ancak mutlaka fiziksel varlnn srmesi
gerekmez. birliine dayal bir planla ele alnabilir. Orta ocukluk dneminde baz balanma
davranlar giderek azalr. Ancak ocuk, ihtiya hissettiinde mesela kaygl durumlarla ba
etmek iin gvenli bir sse ihtiya duyar. Ergenlik dneminde atmalar grlse bile,
ebeveyne duygusal ba gldr. Ergen giderek daha zerk olsa da ebeveyn hl gvenli bir
str.
Bowlbye gre, btn ocuklarda balanma olumaktadr ancak her birinin isel
alma modeli birbirinden farkl olabilir. sel alma modeli, ocuun balanma figrnn
varlndan ve gvenirliinden emin olmas ya da olmamas ile ilgili eleri kapsar. 5
yandaki bir ocuk, anneye dair belirgin bir Isel modele, bir benlik modeline ve bir iliki
modeline sahiptir. Gvenli Balanma, ocuun anne babay gvenli s olarak kulland ve
kolayca yattrld isel alma modeline denilmektedir. Gvenli balanm ocuk anneden
ayrlmakta glk ekmez.; kayglandnda temas arar ve kolayca yatr. Anne temas
balattnda kanmaz, yeniden yanna geldiinde olumlu karlar. Anneyi bir yabancya
tercih eder. Gvensiz Balanma, ocuun anne babay rahata gvenli s olarak
kullanamad, ayrlk ya da ayrldktan sonra birleildiinde kolayca yattrlamad bir
modelidir. Bu balanma modellerinin kalc olup olmad dnlebilir. Genel olarak
bireyler aile evresi ve yaam koullar tutarl olarak devam ettiinde balanmadaki gven
veya gvensizlik tutarl bir ekilde devam etmektedir.
Balanma ilikileri, yaamn ilk dnemlerinde ok byk bir neme sahiptir. ocua
gvenilir sosyal destek veren yetikinlere gvenle balanma ocuun bir dizi toplumsal
beceriyi renmesi, risk alabilmesini, yeni koullara uyum salayabilmesini ve kiisel
ilikilerde samimiyet aramasn ve kabullenmesini salar. Ancak sosyal duygusal geliim
asndan bakldnda, ocukluk dnemindeki balanmann nitelii yetikinlikte nemli olup
olmad da dnlmelidir. Genel olarak balanmann niteliinin daha sonraki insan ilikileri
iin temel bir model olarak varln srdrd kabul edilmektedir. Balanma artk eitli
insanlarla yaam boyunca ballk kurma sreci olarak ele alnmaktadr. Bu bak ana
gre, yetikinlik boyunca kurulan romantik ve romantik olmayan btn ikili yakn ilikiler
ocuklukta edinilen balanma biiminden etkilenmektedir. Boylamsal almalar balanma
statsnn etkilerinin yetikinlie kadar srebildiini gstermektedir. Baz almalarda
balanma modeli etkilerinin kuak boyunca devam ettiine ilikin bulgular elde edilmitir.
Kuaklar arasndaki benzerlik kaltsal olmaktan ok, annenin ocuklara ynelik
davranlarnn benzerliinin bir sonucu olarak yorumlanmaldr.
Sosyal geliimi etkileyen bir dier nemli etmen akran ilikileridir. Akran gruplar,
ocua ailenin dndaki dnya hakknda bir bilgi ve karlatrma olana sunarlar. ocuklar
yeteneklerine veya becerilerinin dzeyine dair geri bildirimleri akran gruplarndan alrlar.
Akranlarla kurulan iyi ilikiler, salkl sosyal ve duygusal geliim iin olduka nemli
grnmektedir. Akranlar tarafndan reddedilen, madur edilen veya yalnz braklan
ocuklarda ve genlerde depresyon, saldrgan davranlar gsterme riski daha fazladr.
ocuklar 6 aylktan itibaren, dier bebeklere ilgi duyarlar; dokunmak isterler,
giysilerini ekitirirler, uzun sure bakarlar ve glmserler. Ancak belirgin arkada tercihleri 34 yalarnda ortaya kar. Yaplan aratrmalarda, okul ncesi dnemde ocuklarn yakn
arkadalar olarak tanmladklar tutarl bir ismin olduu ve ocuklarn yakn arkadalar
olarak bildirdikleri ocuk iin yer tutmak, onun iin bir eya saklamak gibi davranlar
gsterdikleri bulunmutur. Arkada tercihlerinde hemcinsine dnk bir yanllk vardr. Okul
anda arkadalk ilikileri geliir. Yakn ve uzun sreli arkadalklar balar. Bir arkada
grubu olma ya da edinme fikri gelimeye ve karmaklamaya balar. Bu dnemde arkadalk,
ocuklar tarafndan daha ok fiziksel veya ilgisel benzerlik ile tanmlanmaktadr. Ancak
ocuklarn akran gruplarna ayrdklar zaman arttm ve onlarla birlikte olmak nemli hle
gelmitir. Bu ya dneminde de hemcinslerle arkada olma ve gruplama baskndr. Ergenlik
dneminde ise arkada gruplar cinsiyet asndan karr. Tutum ve dnce benzerliine
bal, uyuma dayal arkada gruplar ortaya kar. Yakn ve derin ikili ilikiler grlr. Ayn
zamanda romantik ilikiler de kurulmaya balanr. lk yetikinlik dneminde, yeni yakn
arkadalklar kurulur. Genel olarak, ilgi, tutum, yaama biimi benzerliine bal
arkadalklar kurma eilimi devam etmekte, yakn arkadalara ve arkada gruplarna dzenli
zaman tahsis edilmektedir. Orta yetikinlik dneminde de benzer bir eilimler sregelir. Bu
dnemlerde, ev dnda yeni sosyal balantlar kurulduka, arkada evreleri de geniler.
Yallkta ise, ocuklarn evden ayrlmalar ve e kayplar nedeniyle arkada ihtiyac artsa
bile, yeni arkadalar edinmekten ok eski yakn arkadalarla grme eilimi grlmektedir.
Yallkta arkadalk ilikilerini srdrenlerin fiziksel ve duygusal adan kendilerini daha iyi
hissettikleri dorultusunda aratrma sonular bulunmaktadr.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Blm Sorular
1.
2.
3.
4.
5.
Yaknsak Geliim Alan ile Yap skelesi Kurma arasndaki ilikiyi nasl
aklarsnz?
6.
Eriksona gre bir psiko-sosyal evrede beklenen geliim, bir nceki evrenin
Kazanm
Anahtar Kavramlar
Duyum
Duyusal Eik
Mutlak Eik
Duyusal adaptasyon
Fark eii
Weber Yasas
Fotoreseptr hcreler
Karanla uyum
Feromon
Tat tomurcuu
Papilla
Paradoksal scak
Kinestetik duyu
Denge duyusu
8.1. Giri
nsanlar ve hatta btn canllar, iinde yaadklar dnyadan gelen uyaranlarla
evrilmilerdir. Kendimizi gndelik hayat aknn her hangi bir annda dondursak, etrafmz
sarm olan yzlerce grnt, ses, k, koku, hareket, temas uyaranlarn belki bir an fark
edebiliriz. zel bir koul olmad srece bu uyaranlarla iinde bulunduumuz duruma uygun
hareketleri yapacak ve uygun ekilde davranacak ekilde birlikte var oluruz. Fakat bir de
yle bir rnee bakalm:
ou bakmdan grmesi normaldi; nesnelerin eklini tanmlayabiliyor, insanlar
tanyabiliyor ve kitap okuyabiliyordu. Fakat giden bir arabaya veya koan bir kiiye bakarsa,
dzgn ve srekli bir hareket izlenimi yerine ardk olarak gelen statik fotoraf kareleri gibi
yansmalar gryordu. Caddede kardan karya gemeye korkuyordu, nk kardan gelen
bir aracn eklini, rengini ve hatta plakasn grebildii hlde hzn kestiremiyordu. Biriyle
karlkl konumann telefonda konumak gibi olduunu sylyordu nk konuma
srasnda deien yz mimiklerini ve ifadeleri gremiyordu. Bir fincan kahve koymak bile
byk skntyd, nk sv kanlmaz ekilde tap yere dklyordu. Ne zaman
yavalamas gerektiini bilemiyor, kahve cezvesinin asn zamannda deitiremiyordu.
nk svnn fincan iinde ne hzla ykseldiini tahmin edemiyordu. Tm bu beceriler size
ve bana ok olaan ve doal gelir. Ama bir eyler yanl gittiinde
Bu tanmlama, beyninde orta temporal olarak adlandrlan blgesi ift tarafl hasar
grd iin hareket krl ikyeti olan bir hastay (Ingrid) anlatan Ramachandrandan
alntlanmtr. Bu gibi vaka rnekleri zerinden beynin ve zihnin alma sistematiini daha
ayrntl renmek isterseniz, kendisinin kaynakada bildirilen kitabn okuyabilirsiniz.
Ingridin yaamak zorunda olduu bu ilgin durumdan ok eitli sonular karmak
mmkndr; grme srecinin karmakl, beynin nasl da bir btn olarak ve egdml
almakta olduu, bir beyin hasaryla yaamann glkleri
Ama bizim dikkat ekmek istediimiz asl nokta, duyumlarmz ve alglarmzn
aslnda gndelik, zihinsel ve ruhsal btn deneyimlerimizi nasl ekillendirmekte olduu
meselesidir. Bu sre nasl ilemektedir? evremizde bulunan yzlerce uyaran nasl bir
sreten geerek dncelerimizin, duygularmzn ve eylemlerimizin biimlendiricisi ve
ynlendiricisi olabilmektedir?
Sre yle grnr; uyaranlar, be duyumuz tarafndan alglanr, sonra bunlara gre
dnr ve davranrz, basit. Elbette, hi bir ey grnd gibi deildir. Her eyden nce,
duyularmz be taneden fazladr (hangisi olduunu renmek iin blmn sonuna kadar
okumalsnz). Ayrca duyumlarla alglar birbirinden ayrmamz gereklidir. Beden
duyularmz uyarldnda biz onlar duyumsarz. Duyum, bir duyu alcsnn uyarlmasyla
vcudun iinde veya dnda bulunan artlarla ilgili bir yaant veya farkndala yol aan
nral bir ilemdir. Alglama ise, gelen duyusal malumat tanma, dzenleme, balantlarn
kurma, anlamlandrma ve yorumlama srecidir.
rnein, 500 litrelik bir su iinde bir gram sofra tuzu; odal bir evde yaylm bir
damla parfm; sessiz bir ortamda 6 metre uzaklktaki kol saatinin sesi; ak, karanlk bir
gecede 50 km. uzaklktan bir mum alevinin temel be duyu iin mutlak eik olarak
bulunmutur.
Bu tr deerlerin belirlenmesinde, sessiz, karanlk, tatsz, kokusuz ntr durumlarda
lm yaplmaktadr. Normal koullarda, mevcut duyusal uyarlmlk dzeyine bal olarak
bu ller deiebilir. rnein cips yedikten sonra, tuza ilikin mutlak eiiniz ykselmi
(eiiniz ykselir nk duyumsamanz iin daha fazla miktarda tuz gerekir) olacaktr.
Tm duyularmz, otomatik olarak, ortamdaki uyaranlarn oluturduu ortalama bir
uyarlma dzeyine uyum salar. rnein bulunduumuz ortamdaki bir kokuyu veya dzenli
bir sesi bir sure sonra fark etmemeye balarz. Bu uyum sreci tm duyularmzn evresel
koullara kolaylkla uyum salamasn ve ortamda bulunan ok saydaki ipucunu ar
derecede yklenmeden almasn salar. Buna duyu adaptasyonu veya duyusal uyum denilir.
Bu durumda akla yle bir soru gelebilir. Eer belirli bir ortamda bulunan uyaranlarn
dzeyine belirli bir sre sonra uyum salyorsak, o hlde bu ortamda bir eylerin deitiini
nasl anlayabiliyoruz?
Gerekten de bunun olabilmesi iin uyaranlarn ancak fark edilebilir fark denilen
belirli bir dzeyde farkllamalar gerekir. Fark eii, iki uyarc arasnda fark olarak
tanmlanabilen en kk fiziksel farktr. Ernst Weber, 1830da fark eiini, belirli bir
uyarcnn sabit bir kesri ya da oran olarak hesaplamtr. Fark eii, orijinal uyarcnn
byklne ya da iddetine gre deiir. Uyarc ne kadar bykse ya da iddetliyse, ancak
fark edilebilir fark yaratmak iin gerekli deiiklik o kadar byktr. Bu, Weber Yasas
olarak bilinir. Bu oranlarn deeri, duyu trlerine gre farkllamaktadr. Tat duyusunda ancak
fark edilebilir fark, %20 ya da 1/5tir. Ancak iitme duyusu ok daha hassastr, bir sesteki
%0.3lk bir deiimi fark edebiliriz. Fark eikleri de kiiden kiiye deiebilir ve bildirilen
oranlar insanlarn en az %50sinin ancak fark edebildii dzeyi gstermektedir.
Gzler, ilerinde bir sv olan ve her biri farkl ileve sahip eitli yaplarla donanm,
kas tabakalarndan oluan kreciklerdir. Gz k dalgalarn toplar, odaklar ve beyine doru
yol alan bir sinir sinyaline dntrr. Ik gze, n ksmda bulunan saydam bir tabaka olan
korneadan girer. Gzn renkli ksm olan irisin merkezindeki bir aklktan yani gz
bebeinden geerek gz merceine ve oradan da retinaya ular. Retina, gz kresinin arka
ksmn kaplayan a duyarl bir katmandr. Retinann zerinde ve gz merceinin tam
arkasnda fovea ad verilen bir girinti noktack vardr. Grnt burada en net
halindedir.Retina tabakas k dalgalarnn nral iletiye dnmesini salayan alc hcrelerle
kapldr. ki eit k alc (fotoreseptr) hcre vardr; ubukuk (rod) ve koni hcreleri.
Ayrca gelen uyarmlar ubukuk ve konilerin bulunduu blgelerle birletiren ok sayda
hcre bulunmaktadr. ubukuk ve koni hcreleri, ok farkl say ve kombinasyonla ift
kutuplu hcrelere balanrlar. ift kutuplu hcreler, bu oklu iletileri alarak btnletiren ve
gangliyon hcrelere gnderen zel yapl sinir hcreleridir. Gangliyon hcrelerinin aksonlar
birleerek her bir gzden beyinin ilgili blgelerine ileti gnderen grme sinirini olutururlar.
Her bir gzn retinasnda, yaklak 120 milyon ubukuk ve 8 milyon koni bulunur. Bu
hcrelerin duyarl olduu zellikler birbirinden farkldr. ubukuklar lo ya da karanlk gibi
dk aydnlanm ortamlarda daha etkin alr ve gece grn salarlar. Koniler ise
parlak kta etkin alr ve ayn zamanda renk grn salarlar. Hepimiz aydnlk bir
ortamdan karanla girdiimize, nce grmz kaybettiimizi fakat bir sure sonra yeniden
grmeye baladmz deneyimlemiizdir. Gelen n miktarna gre ubukuk ve konilerin
duyarllnn deimesine karanla uyum denilir. Karanlkta uyum, karanlkta zaman
geirdike, ubukuklarn, konilerden daha hassas hle gelmesi sayesinde gereklemektedir.
Grme sinirini oluturan lifler, her bir gzden ayrldktan sonra bir sure birlikte
giderler, daha sonra optik kiazmada aprazlaarak ikiye blnrler ve her iki gzden gelen
birer lif demeti birleerek giderler. Son aratrmalar bu lif demetlerinin farkl patikalar
oluturarak farkl blgelerle balant kurduklar ynnde sonular vermektedir.
Renk grme, nesnelerden yansyan k huzmelerinin zelliklerine bal bir
deneyimdir. nsanlar k dalgalarnn ancak belirli bir uzunlukta [400-700] nanometre
arasnda-olanlarna kar duyarldrlar. Belirli fiziksel dalga uzunluklarna sahip k
huzmeleri, belirli renklerin deneyimlenmesine neden olur. rnein renk tayfnda dk ular
mor ve mavi, yksek ular krmz ve turuncu olarak tanmlarz. Bu nedenle k fiziksel
olarak renk isimleriyle deil, dalga uzunluklaryla belirtilir. nk renkler, duyu sisteminin
belirli dalga uzunluklarna ilikin tanmlamalardr.
Btn renk deneyimleri, temel boyutta ele alnabilir; ton, doygunluk ve parlaklk.
Renk tonu, krmz, mavi gibi, bir n rengini yakalayan ve dalga uzunluuna bal olan
boyuttur. Renk doygunluu, bir tonun safl ya da canlldr. Youn renkler, en yksek
doygunlua sahiptir; pastel/yumuak renkler dk doygunlua sahiptir; gri sfr doygunlua
sahiptir. Parlaklk ise, bir renkteki n iddetini veren boyuttur. Beyaz en parlak, siyah ise
en mat renktir.
Eer bir ses her iki kulaa eit mesafede ise veya eit iddette ulayorsa, o zaman
sesin kayna belirlenemez. Bu durumda, ba uygun ekilde evirmek suretiyle, kulaklarn
ynn deitirerek sesin kaynan bulmaya alrz.
hcrelerinin daha youn olmasna ve bu malumatn ilendii daha geni duyusal korteks alan
olmas ile aklanabilir.
Dokunma temelde basn duyusu zerinden ilev grmekle birlikte insan ve
hayvanlarda byme veya endorfin gibi hormonlarn retimini arttrd aratrmalarla ortaya
konulmutur. Henz etki mekanizmas tam aklanamamakla birlikte tm canllarda
dokunulma kendini iyi hissetme hli salamakta ve bymeyi hzlandrmaktadr.
Is duyumu biraz daha ilgin bir ekilde ilev grmektedir. Scak ile ilgili malumatlar
ve soukla ilgili malumatlar farkl sinir hcreleri tarafndan alnmaktadr. Beyin scak liflerle
souk liflerden ayr ayr duyum almakta ve bunlar birletirerek ortam ssna uyum hakknda
dzenlemeler yapmaktadr. Eer her iki lif ayn anda faaliyete geerse, beyin bu bileik
rnty ortaklatrarak okuyabilir. rnein, lk ve souk bir eylere ayn anda
dokunduunuzda beyin bunu scak olarak tanmlar. Bu olgu paradoksal scak olarak bilinir.
Ac/ar duyumu ise bireylere gre ve hatta ayn bireyin eitli zamanlarnda bile
farkllaabilen olduka karmak bir yapya sahiptir. nsanlarn ounlukla kanmak
istedikleri bir duyum olsa bile, ac/ar hissi, kendini korumakla balantldr ve aslnda son
derece yaamsal bir ilevi bulunmaktadr. Ancak bir yerimiz acdnda yaptmz bir
hareketi durdurur veya deitiririz; ar hissettiimiz zaman hastalandmz ve tedavi
grmemiz gerektiini dnrz.
Yakn zamanlarda, ac/ar reten uyaranlara tepki veren alc sinir hcreleri
tanmlanmaya balamtr. Baz alclar sya, baz alclar kimyasallara, bazlar mekanik
uyarclara ve bazlar da bunlarn birleimden oluan uyarclara tepki vermektedir. Vcudun
her tarafnda yaylm bulunan bu sinir hcreleri, miyelin kapl sinir lifleriyle hzl ve miyelin
kapl olmayan sinir lifleriyle yava bir ekilde ac/ar duyumunu omurilie iletmektedir. Bu
duyum omurilik zerinden talamus ve oradan da beyin kabuundaki ilgili blgelere
gitmektedir. Bylece ac/arnn kayna, konumu, durumu deerlendirilir ve gerekli eylemler
dzenlenebilir.
Ac/ar duyarll arasndaki durumsal ve bireysel farklarn aklanmas olduka
karmak bir meseledir. rnein kapy amaya giderken kolunuzu hzlca arptnzda nce
aldrmaz, gidip kapy aar ve daha sonra ne kadar acdn fark edersiniz. Ayrca, insanlar
arasnda ac/arya dayankllk bakmndan belirgin farklar olduu bilinmektedir. Bu nasl
gereklemektedir? Byle durumlar Melzack tarafndan ortaya atlan Kap Kontrol Kuram
ile aklamak mmkn grnmektedir. Bu kurama gre, omurilikteki sinirsel kaplar ac/ar
duyumunun beyine iletilmesini kontrol etmektedir. Kap ak ise daha fazla; kapal ise daha az
ar hissedilmektedir. Kapnn kapal ya da ak olmas, iki farkl duyusal sinir lifi arasndaki
yara baldr. Kaln lifler, uyarldklar zaman ac/ar akmnn beyine ulamasnn
engellemek zere kapy kapatma eilimi gsterirler. nce lifler ise, uyarldklar zaman
akmn beyine ulamas iin kapy ama eilimi gsterirler. Ayrca beyin sapndaki baz
alanlar kapnn kapatlmas iin yukardan sinyaller gnderebilirler. Dikkatin baka yne
ynlendirilmesi gibi daha st beyin seviyelerinden gelen sinyallerin de kapy kapatmalar
mmkn olabilmektir. Bu kurama gre, bireyler arasndaki farkllklarn kiinin sahip olduu
kaln ince lif saysna bal aklanmas mmkn grnmektedir. Ayn zamanda, ary
azaltc hipnoz veya konsantrasyon teknikleri vb. uygulamalarn omurilikteki bu kapnn
kapanmasn salayarak ilev grdkleri dnlmektedir. Ancak akupunktur uygulamalarn
bunlardan ayrmak gerekir, akupunktur endorfin salglanmasn uyararak acy azaltma ilevi
grmektedir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Blm Sorular
1.
2.
3.
4.
5.
Kornea, iris, gz mercei, retina ve fovea nedir ve birbirleriyle nasl bir iliki
iindedirler?
6.
7.
8.
kestirebilirsiniz?
9.
Feromon nedir?
10.
11.
Kazanm
Anahtar Kavramlar
Alglama
Alglama lkeleri
Algsal rgtleme
Algsal Deimezlik
Binokler ipucu
Monokler ipucu
Alg yanlmas
Algda Seicilik
Necker kp
Baz durumlarda ise, retinadaki grnt deitii halde, algmz sabit kalabilir. Bu
yarglara varrken beynimiz dnyann kaotik ve ekilsiz olduu deil, sabit fiziksel zellikleri
olduu varsaymndan hareket eder. imdi, alglarmzn nasl olutuunu anlamak zere iin
ncelikle tm insanlarda ortak olan temel alglama ilkelerini incelemeye balayalm.
2. Yaknlk: Zaman veya meknda yakn olan eyleri birlikte alglama eilimimiz
vardr. rnein aadaki resimdeki dairelerden birbirine yakn duranlar birer grup olarak
alglyoruz.
3. Sreklilik: Alglarken belirli bir dorultuyu izlemeye, paralarn bir sreklilik veya
ak dorultusunda birletirmeye ynelik bir eilim vardr. rnein aadaki ekilde stteki
para devam eden bir izgi grnmektedir.
5. Basitlik/yi ekil (Pragnanz): Bir ekli sunulan uyarc koullar altnda mmkn
olduu kadar iyi grme eilimimiz vardr. yi ekil (pragnanz) simetrik, sade ve sabit olan
ve daha basit bir hle getirilemeyendir. rnein:
bir sinei, retinal grnts byk olmasna ramen dev bir yaratk olarak alglamayz,
bildiimiz boyutta ancak yakndan uan bir sinek olarak alglarz. Bu deimezlikte iki etken
nemlidir: lki, eklin/nesnenin aina olmas veya kiinin bu nesnenin nitelii hakknda daha
bilgi/deneyim edinmi olunmas gerekliliidir; ikincisi ise, uzaklk ipularnn varldr.
Uzaklk ipular olmad zaman, byklk deimezlii sadece nesne ile ilgili daha nceden
ne renmisek ona bal olmak zorundadr. Uzaklk ipular yoksa daha fazla hata kacaktr,
ancak bu retinal grntnn byklyle olan radikal farkllk kadar olmayacaktr.
3. Parlaklk ve Renk Deimezlii: Nesnelerin parlakl iinde deimezlik sz
konusu olmaktadr. zerlerine den k miktarna bal olarak parlaklklar deimi olsa
bile, nesneler ayn beyazlk, grilik veya siyahlk derecesinde alglanrlar. nsanlar bir kmr
parasn ay nda da, gne nda da en koyu siyah olarak grrler. Parlaklk kararmz,
nesnelerin yanstt mutlak k miktarndan ok, evredeki nesneler veya zeminle
karlatrldndaki greli yansma oranna gre deerlendiririz.
Benzeri bir durum renkler iinde geerlidir. Aina nesnelerin renklerini, duyusal
bilgiye bakmakszn bildiimiz renklerini koruyarak alglama eiliminde oluruz. Ancak
nesneler yabancysa renk deimezlii bozulabilir.
byle bir ey olmaz, Bylece gz krelerinin kas hareketlerinin oluturduu sinirsel ileti
derinlik ve uzakla ilikin malumat salam olur.
Tek gze bal (monokler) ipular: Derinlik ve uzakla ilikin baz ipular tek gz
gryle de salanabilmektedir. rtme ya da st ste binme, greli bir uzaklk ipucudur.
lk nesne yakn olarak, ikincisi ya da arkada kalan uzak olarak alglanr. Bylece derinlie
ilikin bir ipucu da elde edilmi olur.
Bir dier uzaklk ve derinlik ipucu dorusal perspektiften gelir. rnein iki paralel
izgi ufukta birleiyormu gibi grnr. Ayrca, ufuk perspektifi denilen uzaktaki nesnelerin
puslu veya bulank grnleri olmas da uzaklk ve derinlikle ilgili bilgi verir. Bu yzden
miyop gzlerde mesafe tayini bozulabilmektedir.
Kullanlan bir dier ipucu, doku deiimlerine dayal ipulardr. Yakndaki nesnelerin
dokular daha ayrntl, uzaktaki nesnelerin dokular daha dzdr. rnein ayanzn
dibindeki akl talarn ayrntl ekilde grrken, uzaktakileri yaygn lekeler olarak grrz.
Nesnenin dokusundaki bu grn farkll uzaklk ve derinlik miktar hakknda bilgi
vermektedir.
Hareketlerin alglanmas ise farkl duyulardan gelen eitli bilgilerin btnletirilerek
deerlendirilmesinden oluan karmak bir algsal yorumlamadr. Bu konu zerindeki
aratrmalar giderek artmaktadr.
Mler-Lyer illzyonu
Hem duyu sisteminin fizyolojisi, hem rgtleme ve deimezlik ilkeleri nedeniyle
insanlarn ou ayn algsal durumlarda ortak yanlmalar yaarlar. Bu zellik, alg yanlmalar
(illzyonlar) ile halsinasyonlar arasndaki fark aklar. nk halsinasyonlarda yanlma
bireye zgdr ve kimse tarafndan paylalamaz.
Alg yanlmalar iin sklkla grsel rnekler kullanlmaktadr ama iitme, tat ve
dokunma duyularnda da yanlmalar vardr. Hareketlerle ilgili bir alg yanlmas hepimizin
deneyimlemi olmas muhtemel olan indklenen hareket yanlmasdr. Duran bir arata
bulunduumuzda, yannzdaki bir dier ara hareket etmeye balarsa bizde kendimizi geriye
doru hareket ediyormu gibi alglarz. Ancak zemin gibi sabit bir ipucunu kullanarak bu
durumun farkna varabiliriz.
Aslnda, mevcut olmayan bir eyin nasl alglanabilir olduu veya var olmayan bir eyi
nasl grmeyi/iitmeyi vb. baardmz olduka ilgin bir meseledir. Bu yzden
aratrmaclar zellikle grsel algnn kimi zelliklerini aratrmak iin eitli yanlmalar
retmilerdir. Yukardaki ekilde Mller-Lyer illzyonunu ve aada Ponzo yanlmas ve
dier baz derinlik yanlmalarna ilikin rnekleri grebilirsiniz.
Ponzo illzyonu
aktr. Bu durumda muhtemel bir aklama yle olabilir; aadan yukarya alglama
sreleri, bize dnyadaki uyarcnn kimlii hakknda birden fazla seenek sunuyorsa veya
hibir seenek retilemiyorsa, o zaman yukardan aaya alglama sreleri, mevcut
temsilleri, balamlar ve beklentileri kullanarak dnyada olup bitenleri alglamamz salyor
olabilir. rnein yakn zamanlarda dava konusu olan A.B.Dde iki polis memurunun,
kendilerini grdkten sonra, cebinden parlak bir ey karan gen zenciyi ldrmeleri olayn
dnn. fadelerine gre polisler, alaca karanlkta, ocuun cebinden kard parlak eyi
(folyoya sarl bir sandvi) silah zannetmilerdir. Bu durum, aadan yukar alg sreleri
ilgili nesne hakknda yeterli bilgi vermediinden (parlaka, uzun, cepten kan bir ey),
yukardan aa alg srelerinden yararlanlmas (gece sokakta gezen gen zencilerin sulu
olmasna ilikin bir beklenti) ile aklanabilir.
Ancak bu konu sanldndan daha derin ve karmak grnmektedir. Bir de yle
dnnz, biz ilk olarak bir kpei tyleri, drt aya, kulaklar, gzleri gibi organlarn
tandmz iin mi tehis ederiz, yoksa ilk olarak bir kpei tehis ettiimiz iin mi o kpein
bu ksmlarn tanyabiliriz?
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Blm Sorular
1.
2.
3.
4.
5.
7.
8.
Kazanm
Anahtar Kavramlar
Bilin
Bilin d
Uyku
Biyolojik saat
REM uykusu
Meditasyon
Hipnoz
Psikoaktif madde
10.1. Giri
Gndelik hayatta bilin kelimesini hangi durumlarda kullanrz?
Birden olaylarn bilincine vard ya da o anda tam olarak ne yapmakta olduunun
bilincine vard veyaaniden ne dndnn bilincine vard ve ok utand.
Byle kullanmlarda sanki bilin dnce, duygu ve hareketlerimizi kapsayan ve
aniden ortaya kan bir farkndalk hli gibidir.
Bazen kendine veya evrede olup bitenlere ilikin farkndaln yokluu halini
tanmlamak iin kullanrz; bilinsizce yemeklere saldrd, yle laflar etti ki sanki
bilinsizce konuuyordu.
Baz durumlarda ise, beyin etkinliklerine ilikin belirgin bir fizyolojik durumu
tanmlamak iin kullanrz. Kazadan hemen sonra bilinci yerindeydi, ancak ambulans
geldiinde bilincini kaybetmiti, on be gndr youn bakmda, henz bilinci yerine
gelmedi.
Bu kullanmlarn tamam gerekten de bilincin belirli ynlerine iaret etmekte ve
bilin kelimesinin zihnimizde yaratt karmak ve gizemli etkiden syrlmamz
salamaktadr. Ama ayn zamanda bilinli haller ile bilinli olmayan haller arasndaki sradan
geigenlii farkettirerek bu konuda zlmesini gerekenlerin mahiyeti haknda ipular
vermektedir.
Bu blmde bilin, bilinli yaantlar ve gndelik hayatta yaadmz doal ve bazen
de yapay bilin deiimlerinden sz edeceiz.
Psikolojinin dou yllarnda, insan insan yapan zellik olarak ele alnarak hemen
btn almalarn temel meselesi olan bilin konusu, davran yaklamn da etkisiyle
tamamen gzden dmtr. Davran yaklamn ncs kabul ettiimiz J.B.Watsonn
davran bak asn alana takdim eden manifesto niteliindeki makalesini
yaynlamasndan sonra, Burtn psikoloji nce ruhunu kurban etmiti, sonra zihninden
vazgeti. imdi de pek erken gelen bir sonla kar karya kalarak btn uurunu kaybetmi
olduu grlyor eklinde yapt yorum, 1920li yllardaki durumu gzler nne
sermektedir.
Aradan geen yzyla yakn zaman boyunca, psikolojinin nce zihnini ve yakn
zamanlarda da bilincini geri kazanm olduu grlmektedir. Ancak bu sre zarfnda, hem
zihin ve hem de bilin alannda yrtlen aratrmalarn yaklamlar ve aratrlma
yntemleri olduka deimitir. Bilin konusuna gsterilen ilgi ve yrtlen aratrmalarn
says giderek artmaktadr ve grnen o ki nmzde bu konularn ok sk tartlaca yllar
bulunmaktadr.
Bilincinde olmadmz srelerin bir ksm olduka aktr, rnein otonom sinir
sistemi etkinliklerinin farknda olmayz, otomatiklemi hareketleri gerektiren etkinlikleri tam
olarak ne yaptmzn hi farknda olmadan baaryla tamamlayabiliriz. Bazlar ise daha
karktr. rnein bilinli bir anda anlarmzn ounun farknda deilizdir. Sorulduunda,
dn akamki yemek zamanyla ilgili yaantlarnz hatrlayabilirsiniz ama sorulmadan nce
hatrnzda deildir. Elbette bu anlar veya yemein tarifi vb. gibi bilgiler her iki durumda da
zihinde temsil edilmektedir. Ama belirli bir anda zihnimizde olan tm her ey bilin
alanmzn iinde bulunmaz. Onlar bilincimizin dnda ama zihnimizin iinde, Vertosickin
deyimiyle sinir iplikikleri tarafndan dokunmu olarak bulunurlar. Ayn zamanda belirli bir
anda bilin alanna nelerin girebileceini, biz bilincinde olmasak bile etkileyebilirler. rnein
bu akam ne yemek yiyeceinizi dnrken, tam olarak dn aklnza getirmeseniz bile
baka bir yemek tercih edebilirsiniz, belki ancak sorulduunda bu tercihin nedeninin farkna
varrsnz.
Belirli bir anda bilincin dnda olan ama dnce ve davranlar etkileyen bu
srelerin varln aka grebildiimiz ilk bulgular, farkna varmadan renme ve rtk
bellek konularndaki aratrmalardan gelmitir.Bu almalar renme ve bellek ile ilgili
blmlerde inceleyeceiz.
Bilindii zere, bilin d kavram ilk kez S.Freud tarafndan telaffuz edilmitir.
Ancak Freud, bilin dn daha farkl bir ekilde ele alm ve kiilerin, kendileri iin rahatsz
edici veya iyi olu halini tehdit eden baz deneyimlerine ilikin hatralar, fikirleri ve drtleri
bastrdn ve bilincin dna ittiini sylemitir. Ancak bu fikir ve hatralarla ilgili gl
duygular bilinli davran ve dnceler zerinde etkili olmaktadr. Bugn, bilin d terimi,
bastrma gibi savunma mekanizmalaryla ortadan kaldrlmak istenenler olmak yerine ok
daha zararsz , zihnin ieriini oluturan tm bilgi ve sreler iin kullanlmaktadr.
Dolaysyla bugn bilin aratrmalarnn iaret ettii rtk srelerin veya bilincin dnda
olanlar tanmlamasnn Freudun kulland anlamda bilin d kavramyla bir ilgisi
bulunmamaktadr.
Belirli bir bilinli bir durumda kullanlan srelerle, bunlar etkileyen bilinli olmayan
sreleri birbirinden ayrmak mmkn grnmektedir. Dil kullanm bu durumun iyi
rneklerinden biridir: Sz dizimi kurallar, kelime bilgisi vb. gibi dil ile ilgili kaynaklarn
hemen hi biri bilincimizde olmakszn, belirli bir durumda uygun ekilde kullanrz, konuur,
doru olarak anlar ve doru olarak yorumlarz.
Baz aratrmaclar, baz olaylar bilinle, bazlar ise bilinsizlikle balantldr
dncesinden hareketle snflamalar yaplmasn nermektedirler. Bu tr snflamlardan
sizler iin yle bir rnek seilmitir:
Dikkat edilen uyaranlar; hatrlama; asl/ndeki olaylar; aikr ve yeni uyaranlar; aba
gerektiren sreler; uyank olma; ak bellek; niyetli renmeler bilinli hallerle ilgili
srelerdir.
gzlerden bir taraftan dierine kayma grlr. Birinci evre genellikle bir ka dakika srer, kii
kolayca uyandrlabilir ve uyandnda uyumu olduunun farknda olmayabilir.
2. ve 3. evreler yava yava derinleen bir uykuyu tanmlarlar. Beyin dalgalarnn
genlii artar ve daha yava hle gelir. Bu evrelerde kiinin uyandrlmas zordur, ses ya da k
gibi uyaranlara tepki vermez. Kalp at hz, kan basnc ve vcut ss dmeye devam eder.
Uykunun 4. evresinde, beyin ok yava delta dalgalar yayar. Kalp at hz, solunum
hz, kan basnc ve vcut ss en dk seviyelerdedir. Gen yetikinlerde delta uykusu,
ounlukla gecenin ilk yarsnda daha hafif uykunun arasna serpitirilmi olarak 15-20
dakikalk paralar hlinde ortaya kar. Delta uykusunun sresi yala birlikte azalr. Belirli bir
sre uykusuz kaldktan sonra, ilk dnlenen uyku evresidir.
Uykuya daldktan yaklak 1 saat sonra, kii uykunun 4. evresinden 1.ye doru srayla
bir ykselie geer ve bu sre yaklak 40 dakika srer. Birinci evrenin ve uyankuyarlmlk durumunun zellii olan dk genlikli ve testere dii eklindeki beyin dalgalar
tekrar ortaya kar. Kalp at hz, kan basnc artar fakat vcuttaki kaslar uyku dngsnn
btn evrelerinden daha fazla gevemitir ve kiinin uyandrlmas gtr. Gzler, kapal olan
gz kapaklarnn altnda hzl bir ekilde hareket ederler. Uykunun bu hzl gz hareketleri
(Rapid Eye Movement-REM) evresi, dier btn evrelerden farkldr ve REM uykusu olarak
isimlendirilir.
Uyku evreleri
REM uykusu gerekten ilgintir nk beyin faaliyeti, kalp at hz, kan basnc gibi
fizyolojik lmler uyank bilinli haldekilere benzemektedir. Ancak vcudun istemli kaslar
paralize olmutur ve hareket edemez. Bu evre ayn zamanda ryann grld evredir.
Kedilerle yaplan bir almada, istemli hareketleri kontrol eden beyin sapnda bir lezyon
oluturularak, kaslarn katlamas engellenmi ve bu haldeyken REM uykular incelenmitir.
Kediler, REMe girdiklerinde hareket etmeye balamlar, kimileri ban kaldrm, kimileri
hareket etmeye alm, kimileri ise av arama ve ava saldrma davranlar gstermitir.
10.5.2. Meditasyon
Meditasyon terimi, sempatik sinir sisteminin faaliyetlerini bastrmak amacyla,
kullanlan eitli konsantrasyon, yanstma ya da dncelerin odaklamas yntemlerinin
herhangi birisine atfta bulunmaktadr. Meditasyon, kiinin sakinlemek, rahatlamak ve
zihnini arndrmak gibi amalarla gerekletirdii, bir noktaya (rnein nefesine) veya
dnce akna younlama gibi teknikler kullanlarak yaplabilen bir bilin durumu
deiimidir. Meditasyon sadece metabolizma hzn drmekle kalmaz, ayn zamanda kalp
at ve solunum hzlarn da azaltr. Meditasyon srasnda, gevemi uyanklk srasnda
gzlenen alfa beyin dalgalar belirgin bir ekilde artmaktadr. Dzenli meditasyon
yapldnda kayg seviyesinin azaldna ilikin aratrma sonular bulunmaktadr.
10.5.3. Hipnoz
Hipnoz, hipnotize edilebilen kiinin telkinlere cevaben, alg, motivasyon ve kendini
kontrol etmesinin deimesi yolu ile anlalabilen farkl bir bilin halidir. Bireyler hipnoza
yatknlk bakmndan farkl dzeylerde olabilmektedir ve bu nisbeten istikrarl bir niteliktir.
Hipnoz altndayken bireyler, kimi motor becerilerle (rnein kollarn bklemez hle
gelmesi) ve alg deneyimleri ile (sinek halsinasyonu grmek) ilgili telkinlere ak hle
gelirler. Bu tr durumlarda alnan EEG verileri, hipnoza yatknl yksek olan katlmclarn
ilgili beyin blgelerinde telkin sonras azalm beyin etkinlii olduunu ortaya koymutur.
Hipnozun ac/ar hissi zerinde etkileri daha sk aratrlm ve destekleyici bulgular elde
edilmitir. Hipnotik srete bilin alanna giren uyaranlar zerinde allarak ac/ar hissi ile
ilgili bir kontrol salanabildii dnlmektedir. Hipnozun ktye kullanlmas ve
ticarilemesi son derece mmkn ve kolay olduundan olumlu bulgular da ok temkinli bir
ekilde ele almak gereklidir. Hereyden nce hipnoz, hipnotik yatknl olan bireyler
zerinde etkili olmaktadr. Bu almalarn hipnoza yatkn bireylerde yrtlyor olmas
bilimsel aratrma mant asndan bir dizi snrll iinde barndrmaktadr.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Blm Sorular
1.
Bilinci tanmlaynz.
2.
4.
5.
6.
7.
Kazanm
Anahtar Kavramlar
Tre zg Hazrbulunuluk
renme
Klasik Koullanma
Uyaran Genellemesi
Snme
Etki Kanunu
Olumlu-olumsuz pekitire
ve 2. tip ceza
Pekitirme Tarifesi
11.1. Giri
nsan yaamnn balangcnda, oluan canlnn fiziksel olarak bymesi bize ok
inanlmaz grnr. Dllenmeden itibaren 33 ayn tamamlayarak 2 yan bitiren ocuk
milimetrik ebattan metrelik ebada getii gibi, bedensel olarak tm ilevlerini yerine
getirebilen ve bamsz olarak hareket edebilen bir varlk hline gelmitir. Ancak, belki de bu
kadar somut gzkmedii iin tam farknda olamadmz ey, bu yeni canlnn ayn zamanda,
iinde yaad dnyaya ilikin saysz bilgi, kavram, davran, beceri, tutum ve alkanlk
edinmi olmasdr.
Yedinci blmde, ilk iki yl iindeki sinaptik balant artn gsteren resmi
hatrlaynz (isterseniz geri dnp bakabilirsiniz). Bu balant art, zihnin giderek
karmaklamas anlamna gelir ve bu sre gittike daha zelleerek mr boyu srecektir.
Sinaptik balantlar, uyarana maruz kaldka yani d dnyayla etkileime girdike artmakta,
kullanlmayanlar budanmakta, kullanlanlar yeni balantlar kurarak karmaklamay
srdrmektedir.
Dnya ile kurulan etkileimin, bir dier ifadeyle geirdiimiz deneyim ve yaantlarn
nasl iselletii meselesi zerinde tartmalar olsa da bugn artk insanlarn zihinlerinin
evreleriyle etkileerek karmaklatn biliyoruz. nk insanlar renmektedirler. Esasen
belirli bir sinir sistemine sahip her canl renmektedir. Eski zamanlarda insana zg iler
yapabilen marifetli hayvanlarn durumu doast glerle aklansa bile, bugn edindikleri
becerilerle bir meslek edinmi hayvanlarla (polis kpekleri, gsteri yldz balina/yunuslar
vb.) birlikte yayoruz. Bu, renme alannda yaplm almalarla mmkn olmutur.
Elbette insanlarn rendikleri eyler ok daha karmaktr, bizler soyut kavramlar, sembol
sistemlerini, fikirleri, karmak problemleri zmeyi ve hem de btn bunlar retmeyi
reniriz. te bu iki blmde btn bunlarn nasl olabildiini veya renme srelerinin
neler olduunu ve nasl ilev grdklerini inceleyeceiz.
renmenin nasl gerekletii, eitim, ocuk yetitirme gibi meselelerde aikr
etkilere sahip olduundan, zerinde ok allm ve nemsenmi bir konudur. Ayn zamanda
bu renme biimlerinin ortaya konulu zamanlar psikolojinin insana bak ve ele alndaki
deiimlere paralel bir seyir izlemektedir.
Bugn, zerinde yeterince allarak ittifaka varlm birka temel renme biimi
vardr; klasik ve edimsel (operant) koullanma, gzlem yoluyla renme, farkna varmadan
renme, kavrayarak renme gibi. Bu renme biimlerinin nemli bir ksmn, nispeten
karmak dier canllarla da paylatmz renince arabilirsiniz. Burada tre zg hazr
bulunuluk eklinde tanmlanabilecek bir kavramdan da sz etmek gerekir. Bazen tre ait
fiziksel zellikler, bedensel ya da yapsal zellikler gibi, kazanlabilecek davranlarn trn
snrlandrmaktadr. Yani, eer uygun bir ses karm aygt yoksa pek ok karmak beceriyi
renebilen bir canlnn insan gibi konumay asla renememesi mmkndr. nsan insan
yapann gerekten ne olduu, zerinde daha ok dnmeyi hak eden bir mesele gibi
grnmektedir.
gibi yiyecekle bir ilgisi olmayan uyaranlarn yiyecekle ilikisini kurmay renmesi ile
aklam ve bu yeni salyaya psiik salya adn vermitir.
Bulduu ey (hayvanlarn insanlar gibi renebilecek nitelikte olmalar) o dnemin
anlay iin o kadar inanlmazdr ki, bulgularn bilim camiasyla paylamak iin bu konu
zerinde pek ok koulu ve olas aklamay snayan kontroll ve sistematik deneyler
yrterek 10 yl kadar daha almtr. Bu sonularn yaynlanmas ve Amerikada
duyulmasndan sonra, bu kavramlatrmann o yllarda Watsonun balatt davranlk
akmnn temel kabulleriyle uygunluu dolaysyla, konuya youn bir ilgi gsterilmitir.
Watson ve Raynerin nl Kk Albert deneyi ile klasik koullanmay insan zerinde de
gstermeleriyle psikoloji alannda bir r almtr (aadaki paragrafta parantez iindeki
uyaran-tepkilerin ilki, Pavlov, ikincisi Kk Albert deneyine aittir).
Klasik koullanma basite yle gereklemektedir: Organizmann sahip olduu
herhangi bir doal uyaran- tepki ba (yiyecek-salya; yksek ses-korku gibi) olmaldr. Eer
bu doal (yani bir koula bal olmadan, refleksif olarak var olan) uyaran ile e zamanl
(bitiik) olarak yapay (kendiliinden bu tepkiyi karmayan, koula bal) bir uyaran daha
verilmeli (ngrak sesi; tavan) ve yeterince tekrar yaplmaldr. Yani, nce koullu uyaran
(ngrak, tavan) hemen arkasndan koulsuz uyaran (yiyecek-yksek ses) verilmeli ve tepki
(salya-korku) elde edilmelidir. Uyarana ve uyaran-tepki bann baz zelliklerine ve sunum
aralna gre deiebilmek kaydyla belirli bir tekrar saysndan sonra, daha nce doal
tepkiyi karmayan uyaran, bu tepkiyi ortaya karabilir hle gelmektedir. Yani kpekler bir
sre sonra yalnzca ngrak sesini duyduklarnda, yiyecee gerek kalmakszn salya tepkisi
vermekte, tavan gren Albert alamaya balamaktadr. Ancak bu tepkiyi orijinal tepkiden
ayrmak zere ona koullu tepki denilmektedir.
Koullu uyaran - koullu tepki ba bir kez yerletikten sonra, bana yeni bir uyaran
daha eklenerek iki veya daha fazla dereceli artlamalar (krmz k-ngrakyiyecek)oluturulabilir. Koullanm tepki benzer uyaranlara genellenebilmektedir. Yani bir
kez ngrak-salya ba renildikten sonra, organizma, bir baka ses gibi benzer dier baz
uyaranlarda da (zil, anahtar sesi vb.) ayn tepkiyi vermektedir. Buna uyaran genellemesi
denilmektedir. rnein tavan ve fareye artlanm Kk Albert nihayetinde bu durumu
beyaz tyl tm nesnelere genelleyerek Noel Babaya da korku tepkisi vermeye balamtr.
Eer yalnzca benzerleri iinden belirli bir tr uyarana ynelik koullanma yaplmak
isteniyorsa o zaman, yle bir koullanma sreci tasarlanmaldr; krmz k-ngrakyiyecek var koulu; yeil k-ngrak-yiyecek yok koulu. Bylece uyaranlarn ayrt edilmesi
de retilebilmektedir.
Eer dikkat ettiyseniz her durumda, doal olarak tepkiyi karan uyarann sunulmas
gerekmektedir. Peki, koulsuz uyaran sunulmazsa ne olur? Her ne kadar uyarann zellikleri,
koullanmann iddeti, sresi vb. ok eitli etmenler etkili ise de, ana fikir olarak, eer
koulsuz uyaran yeterince tekrarda sunulmazsa ortaya kan koullu tepki azalarak ortadan
kalkmaktadr. Buna snme denilir. Peki ya, tepki sndkten sonra, tekrar ayn bala yeniden
karlalrsa? O zaman tepki, iddeti az da olsa geri gelmektedir. Buna kendiliinden geri
gelme denilmektedir. Eer tekrarlanrsa snm olan koullu tepki, eskisinden ok daha ksa
srede yeniden ortaya kmaktadr.
Klasik koullanma almalar daha sonraki yllarda da, hem yeni tepkiler oluturmak
ve hem de yerlemi tepkileri ortadan kaldrmak zere defalarca snanm, baarl sonular
elde edilmi ve gelitirilmitir. rnein klasik koullamaya dayanan sistematik
duyarszlatrma tedavisi, fobilerde, baz kayg bozukluklarnda yaygn olarak
kullanlmaktadr. Buradaki mantk, koullanarak renilmi bir uyaran-tepki bann, bu ba
oluturan uyarana yava yava ancak sistematik olarak maruz brakarak ve koullu tepkinin
ortaya kmamasn salamak suretiyle sndrlebileceidir. rnein st tadna irenme
tepkisi veren kk bir ocuu dnn. Bu durumda, ocuun tat duyarllk seviyesi gzden
karlmadan, mesela 250cc suya 2.5 cc st oranyla balanarak ve bu oran tedricen st lehine
artacak ekilde sistematik olarak su imesi salanabilir. Burada nemli olan, verilen st
miktarnn her seferinde irenme tepkisi oluturmayacak kadar az olmasdr. Aylar
srebilecek bu uygulama ile sonunda ocuun st tadna duyarszlamas mmkndr. Dikkat
ederseniz bu olduka incelikli yrtlmesi gereken bir itir. Etkili bir klasik koullanma
oluturmak veya bir koullanmay ortadan kaldrmak iin titiz ve dikkatli dzenlemeler
yapmak gereklidir.
Gndelik hayatta ilgisiz grdmz baz uyaranlarn baz tepkileri ortaya
karmalar, biz oktan unutmu olsak bile, eski yaantlarmza edindiimiz klasik
koullanmalara bal olmas mmkndr. ocukken gittiiniz diinin binasndaki lahana
yemei kokusu, siz bu yaanty hatrlamyor olsanz bile, lahanay ya da o tr apartmanlar
hi sevmemenizle sonulanm olabilir. Veya tam tersine, anneannenizin mavi iekli yemek
tabaklaryla elenmi doygunluk ve keyif hissiniz, ileride sizin de mavi iekli tabaklar tercih
etmenize neden olabilir.
Klasik koullanma olduka etkileyicidir. nsanlarn davranlarn dzenleme, olumsuz
bulduunuz davranlar ortadan kaldrma gibi hevesleriniz yksekse yaplabilecek pek ok
ey var gibi grnmektedir (Yine de nce Stanley Kubrickin Otomatik Portakal isimli filmini
seyretseniz iyi olur). Ancak insan davranlarnn ok boyutluu dnldnde, klasik
koullamann aklayamad pek ok edinilmi davran vardr. Her eyden nce, klasik
koullanmann oluabilmesi iin doal ya da refleksif bir uyaran-tepki ba olmas ve dier
uyaran/uyaranlarn bu koulsuz uyaranla elenmesi gereklidir. stelik bunun tutarl bir
ekilde tekrar etmesi de gereklidir.
Bu durum, kanlmaz bir ekilde klasik koullamaya edinilebilecek davranlar
snrlandrr. Ayrca, klasik koullanma durumunda canlnn herhangi hibir ey yapmasna,
bir etkinlikte bulunmasna gerek yoktur. Sanki her ey onun dnda cereyan etmektedir.
Hlbuki insanlar gndelik hayatlar ierisinde etkindirler, bir dizi davranta bulunurlar, pek
ok davran kendileri, istemli bir ekilde balatrlar. Bu durumda bu tr davranlar nasl
kazanlmaktadr? Bu sorunun cevab Skinner tarafndan edimsel ya da operant koullanma
ortaya konularak verilmitir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Blm Sorular
1.
2.
3.
4.
gelme nedir?
5.
6.
7.
8.
9.
10.
bulunuz.
Kazanm
Anahtar Kavramlar
Premack ilkesi
Dolayl Pekitirme
Dolayl ceza
Sosyal renme
Model alma
Mekn renme
12.1. Giri
Klasik ve edimsel koullanmann gereklemesi iin organizmann/ canlnn/ bireyin
bizzat kendisinin bir koullanma deneyimi yaamas gerektirdiinden sz etmi ve bu
durumun insanlarn ve hatta dier canllarn btn renmelerini aklayp aklamayacan
sormutuk.
Gerekten de gndelik gzlemlerimizle bile baka yollar olmas gerektii sonucuna
ulaabiliriz. Kimi durumlarda deneyip yanlarak rendiimizi dnrz; rnein oban
salatas yaparken en lezzetli sonu iin domatesin salatala orannn nasl ayarlanmas
gerektii deneyip yanlarak renilen bir ey olabilir. Deneme-yanlma yoluyla renme,
geen blmde sz edildii zere Thorndike tarafndan da allmtr ve aslnda
edimsel(operant) koullanma ile aklanabilmektedir. nk her denemenin sonular, bir
dahaki denemedeki davranlar belirlemi olmakta ve yeni davrann retilmesi iin geri
bildirim ve pekitirelerden yararlanlmaktadr. Bylece durum yine davran sonular
tarafndan ekillenir ilkesine uygun olarak aklanabilmektedir.
Fakat bazen bir aletle ya da konuyla urarken ani bir kavrayla yeni bir davran
ediniriz. Deiik bir kutuyu amaya altnz dnn; imdiye kadar renmi olduunuz
btn yollar ie yaramad; sonra birden durumu anladnz ve kutuyu atnz. Bylece yeni bir
kutu ama davran edinmi olursunuz. Ancak bu durumda renme, tekrarlar sonucunda
yava yava ve kademeli bir ekilde gelimek yerine, baarsz deneme yanlmalardan sonra,
aniden ve baarl bir sramayla gerekleir. Gnmzde byle ele alnmasa bile, 20.yzyl
balarnda bu srece kavrama yoluyla renme denilmitir.
Kavrama yoluyla renme davran ve terimi, ilk kez 1920lerde W.Khler
tarafndan, kendisinin empanzeler zerinde yapt almalar sonucu ortaya atlmtr.
W.Khler, bugn psikolojinin daha ok alg alannda ele ald bir yaklam olan bir Gestalt
ekolnn bir temsilcisidir. Gestaltiler, ilk blmde de sz edildii gibi, genel olarak insann
tm davranlarn aklayabilecek bir model oluturma iddiasn tamaktaydlar. Bu
bakmdan Khler, kavrama yoluyla renmeyi durumun bir btn olarak kavranmasn
gerektiren bir renme biimi olarak tanmlam ve zerinde almtr.
Bugn klasiklemi deneylerinde Khler, bir empanzeyi kafese koymu ve kafesin
hemen dnda ancak hayvann elinin ulaamayaca bir mesafeye muz brakmtr. Kafesin
iinde nceden konulmu bir sopa da (sonraki almalarda ancak i ie geirildii zaman
boyu yeten iki sopa)bulunmaktadr. empanze, kafese girdikten sonra muzu grnce, kolu ile
uzanmay deneyerek bir mddet uram; ulaamaynca barma, szlanma gibi engellenme
tepkileri gstermitir. Daha sonra kafesin iine bakmaya balam ve aniden yerdeki sopay
alarak, dardaki muzu kendine doru ekmitir. Benzeri baka bir alma, grev olarak
kutularn kullanld bir dzen ile yaplmtr. Kafesin tepesine asl muzlar ve kafesin iinde
byke kutular bulunmaktadr. empanze bir sre srayarak muza ulamaya alm,
ulaamaynca engellenme tepkileri vermi ve ayn dier almada olduu gibi, aniden
kutular st ste koyarak muzlar almtr. Bir dier ifadeyle durumdaki btn unsurlar
birletirerek bir zm bulmutur. Khler, bu temel dzenlere benzeyen ve benzeri sonular
veren ok sayda alma yrtmtr. Bir Getalti olarak Khler, burada grlen
davranlarn edinilmesini, srecin bir btn olarak kavranmasn gerektiren bir renme
durumu olarak aklamtr.
Ancak, takip eden yllarda Khlerin bu almalarnn dier aratrmaclar tarafndan
tekrarlanabilirliinde sorunlar ortaya km, baz deneylerde destekleyen sonular elde
edilmemitir. Bugn, Khlerin kavrama yoluyla renme adn verdii sre, bir renme
biimi olarak ele alnmamakta, problem zme gibi daha karmak bir beceri olarak
tanmlanmaktadr. Bu tr daha karmak bilisel sreleri daha sonraki blmlerde ele
alacaz.
Gndelik gzlemlerimize dayanarak hemen dnebileceimiz bir dier yol dier
insanlarn davranlarn gzleyerek nasl renmekte olduumuz konusudur. Gerek
insanlarda gerekse dier canllarda ortaya konulan bu tr renmeleri ayrntl olarak
inceleyeceiz. Ancak ondan nce, henz edimsel (operant) koullanmay unutmadan,
gndelik yaamda kullanlmas kolay olan bir ilkeden sz etmek uygun olacaktr.
Hatrlanabilecei gibi, edimsel (operant) koullanma, canl/organizma ancak belirli bir
ihtiyaseviyesinde olduunda bir dizi etkinlik ya da davran yaptn kabul etmektedir. Bu
kabulden yola kan ilgin bir gr, Premack ilkesi diye bilinir. Premack ilkesi, belirli bir
durumda, birey, birden fazla davranta bulunma arzusu tayorsa ve bunlar bir ncelik
srasna dizilebiliyorsa (daha ok yaplmak istenenlerden daha az yaplmak istenenlere doru)
daha ok istenilenler pekitire olarak kullanlarak, daha az istenilenlerin yaplmasnn
mmkn olduunu savunmaktadr. rnein, tatl yemei ok sevdii ama orbay az sevdii
bilinen a bir ocua, orban bitirirsen, tatldan iki tane yiyebilirsin denilmesi gibi.
Premack ilkesinin uygulanabilmesi iin, canlnn davranlarnn gzlenmesi ve yapmaktan
holand etkinliklerin bulunmas gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken, tm
etkinliklerin yaplmak istenen eyler olmasdr. Daha sonra bu holanlan etkinlikler, ncelik
srasna dizilerek sttekiler alttakiler iin pekitirme amal olarak kullanlabilmektedir.
imdi nce gzlem yoluyla nasl renilebildiini ve dier baz renme yollarn
gzden geirelim.
kabullerine dnm olana sunan bu grler, daha sonraki yllarda kendini (z-)dzenleme
gibi kavramlatrmalarla Sosyal-Bilisel Yaklam olarak anlmaya balanmtr.
Bandura, model olmann nemine zellikle dikkat ekmitir. nk sosyal renme,
kimi davranlarn retme kast olmakszn, yalnzca gzlenmesi suretiyle edinilebileceini
veya pekiebileceini gstermektedir. rnein, bir ocua herhangi bir olumsuz davrann
engellemek iin vurduunuzda, ona ayn zamanda, sorun zmenin bir yolu olarak
saldrganl da retmi olursunuz. Bir dier ifadeyle, siz o amala yapmam olsanz bile,
farkna varmakszn bir baka davran iin model olma olasl vardr. Her ne kadar Bandura
tarafndan kullanlan bir kavramlatrma deilse de byle bir bak as bizi ayn zamanda
farkna varmadan ya da rtk olarak renilmi davranlarn incelenmesinin nemine
gtrr. Bu konuyu az sonra ele alacaz.
Gerek klasik gerekse operant koullanmann hemen btn canl trlerinde grlen
temel renme yollar olduunu biliyoruz. Pek acaba, olduka insana zg grnen gzlem
yoluyla renmeyi de dier canllarla paylayor muyuz?
Sonraki yllarda yrtlen aratrmalar, gzlem yoluyla renmenin yalnz insanlara
mahsus olmadn gstermitir. Aslnda hayvanlarla yrtlen almalar, bir sosyal grup
iinde yaarken koullanmalar ve gzlem yoluyla renmenin nasl birlikte ilev grdn
incelemek bakmndan son derece verimlidir. rnein, dier farelerin yeni ve bilinmedik bir
yiyecei denediklerini gzleyen farelerin, yeni yiyecei deneme eilimlerinde bir art
grlmtr. Bir dier almada, bir grup fare, dier bir grup farenin nceden koullanm
bir davrana ilikin snme yaantlarn izlemilerdir. Gzlemci farelerin davranlar,
gzlemci olmayan farelerin davranlarndan daha abuk snmtr. Tavuklar, kuzgunlar,
maymunlar ve kurbaa yavrularyla yrtlen almalarda da, bu canllarn trlerinin baka
bir yesinin yaptklarn gzleyerek davranlarn deitirdikleri ortaya konulmutur.
Tolman ve Honzik tarafndan 1930 ylnda yrtlen nl bir deney ile Tolmann
gizil renme adn verdii renme biimini ilk kez tanmlanmtr. Deneyde, iki grup a
fare bir labirente konulmu ve bir balang kutusundan yola karak bir var kutusuna
ulamalar salanmtr. Bu gruplardan ilki, var kutusunda dl (yiyecek)bulurken, ikinci
grup var kutusunda hi bir ey bulamamtr. Edimsel koullanma ilkelerine uygun olarak,
davran pekitirildii iin birinci grup labirenti ikinci gruptan daha iyi renmitir. Ama
Tolman, daha nce pekitirilmemi gruptan baz fareleri alarak, onlara labirentin var
kutusunda yiyecek verdiinde, bu fareler, ilk gruptaki fareler kadar baarl olmulardr.
Tolman, bu bulgular, pekitirilmeyen farelerin de gerekte labirent hakknda birok ey
renmi olduklar fakat bu renmelerin gizil olduu, bir ekilde isel olarak depoland
ama dsal davrana yansmad eklinde yorumlamtr. Denekler, labirentte hzl
komalarn gerektiren bir durum olduunda, edinmi olduklar bilgiden yararlanmlar, gizil
olarak rendikleri bilgiyi kullanmlardr. Bir dier deneyde, nce fareler iinde aslnda
farkl uzunlukta yol olan bir labirentte balang kutusundan var kutusuna gitmeye
koullanmlardr. Daha sonra, bu yollarn bazlar belirli sistematik bir dzenle kapatlmtr.
Labirentte daha nce deneyim edinmi fareler, edinmemi farelere oranla her durumda
mevcut en ksa yolu tercih etmilerdir. Tolmana gre, fareler deneme-yanlma yoluyla kr
krne bir keif yapmaktan ok, labirentin genel grnmne -isel bir haritaya- gre hareket
ediyormu gibi davranmlardr.
Tolman tarafndan yrtlen bu aratrmalar, koullanmalardan farkl baka renme
biimlerinin de olabilecei ve bunlarn gizil olarak edinilip gerektiinde kullanlabileceini
gstermesi bakmndan ok nemlidir. Daha sonra, bilisel yaklama ilham veren bir kaynak
olarak bu deneyler, renmenin, farelerde bile, gzlenebilir bir davrantaki bir deiiklikten
daha fazlasn kapsad gstermitir. renme, davranlara dorudan yansmas
gerekmeyen, aikar olmayan zihinsel srelerdeki baz deiiklikleri de iermektedir. Bu fikir
bilisel yaklamn temel k noktalarndan biri olmutur.
Tolmann almalar ayn zamanda mekn renmesi konusunda hatr saylr bir
bilginin birikmesine nclk etmitir. Mekan renme, dorudan uygulamaya dnk bir alan
olarak, daha sonraki yllarda olduka iyi incelenen bir konu olmutur. Menzel tarafndan 1973
ylnda empanzelerle yrtlen bir deney olduka ilgin sonular vermitir. Deney,
empanze aratrmacnn kucanda gezintiye kmken bir dier aratrmacnn hayvanlarn
yaadklar park alannn iinde belli blgelere yiyecek saklamas ve kucaktaki empanzenin
bunu grmesi ile balamaktadr. Hayvan kafesine konulduktan bir sre sonra, tm
empanzeler parkn iine braklr. Yiyecek saklanan yerleri grm olan empanzeler,
dierlerine oranla ok daha yksek sayda yiyecei bulmulardr. Bu dzenin eitli
versiyonlar yaplm, her seferinde daha nce gzlem yapm hayvanlar, Tolmann
almasnda olduu gibi en ksa yol ilkesine uyarak, saklandn grdkleri yiyecekleri
toplamlardr.
Meknlarla ilgili oluturulan bilisel haritalar, tm canllar tarafndan evre
zelliklerini tanma ve tanmlamada, evredeki nemli hedef nesneleri bulmada ve rota
izmede kullanlmaktadr. Mekn renme ile ilgili almalarda kular, arlar, fareler,
insanlar ve dier hayvanlarda uzay-mekn hafzas konusunda arpc sonular elde edilmitir.
rnein, pek ok ku tr, mevsim uygun olduu zaman, yiyecekleri (tohumlar) saklamakta
ve daha sonra, elverisiz mevsimlerde sakladklar yiyecekleri bularak yemektedirler. Svac
kuu ile yaplan almalarda, bu kularn, tohumlar gmdkleri binlerce yere %84lk bir
kesinlikle geri dndkleri bulunmutur. Svac kular ayn zamanda, hala tohum olan yerler
ile tohumlarn boaltld yerleri de birbirinden ayrt etmektedirler. Bir dier ifadeyle daha
nce boalttklar yere bir daha gitmemektedirler. Bu durum kuun tesadf bir ekilde
yiyecek aramadn veya durum nedimsel koullanmayla aklanamayacan gstermektedir.
Gizleme davran, balangta pekitirilmemitir yani ku, belirli bir ama dorultusunda
yalnzca tohumu gizlemi, bu bilgiyi ve haritay gerekli zamana kadar belleinde tutmu ve
zaman geldiinde harekete gemitir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Blm Sorular
1.
2.
3.
4.
5.
Ksaca aklaynz.
6.
8.
13. BELLEK
Kazanm
aklar.
rtk ve ak bellek
srelerini aklar.
leriye ve Geriye Ket
vurmay aklar.
Anahtar Kavramlar
Unutma Erisi
Kmeleme
alma Bellei
Kodlama
Depolama
Geri Getirme
Hatrlama
Tanma
rtk Bellek
Ak Bellek
Unutma
13.1. Giri
imdiye kadar insanlar hakknda pek ok temel bilgiyi gzden geirdik. nsanlar
iinde yaadklar dnyay alglar, renir, dnr ve bylece yaamlar boyunca geliirler.
Peki btn bu edinilen eyler, bilgiler, yaantlar, imgeler nerede dururlar? nsanlarn
edindikleri eyleri zihinlerinde muhafaza ettikleri, ok eskilerden beri kabul gren bir fikirdir.
Fakat neyin - nasl muhafaza olduu, her birinin ayr bir yeri olup olmad gibi meseleler
zerinde pekok gr ortaya atlm ve tartmalar yaplmtr. imdiye kadar farkl tr
bilgileri depolad varsaylan ok eitli bellek tr tanmlanm, bellek sistemlerinin nasl
dzenlendiine ilikin eitli modeller ortaya konulmutur.
Gnmzde gerek nrobilim gerekse duyum ve alg alanndaki yeni almalar,
bellein iinde bir eylerin durduu bir yer, bir depo olmaktan ok ierii yeniden ina
edilebilen etkin bir a olduuna iaret etmektedir. Ancak henz, bellei aklamak zere bilgi
ileme modeline dayal depolu model anlay yaygn olarak kullanlmaktadr. Biz de bu
erevede kalarak, nce temel bellek ilemlerini gzden geireceiz ve daha sonra tanmlanan
eitli bellek trlerini inceleyeceiz.
ok genel ve sezgisel olarak depolu modeller kavramlatrmasn ortaya atm ve daha sonraki
pek ok aratrmac bu yoldan ilerlemitir.
1930larda bellek alannda Sir Frederick Bartlett, bellein zaman iinde yeniden
yaplandrldna ve orijinal halini muhafaza etmediine ilikin sonular veren almalarn
yaynlam ancak ok ilgi grmemitir. Bu durum, davran yaklamn renme
almalarna arlk vermesi kadar, o zamanki dnce ikliminde bu bulgularn bir karlk
bulmamas ile de aklanabilir. nk Barlettin almalar aslnda bellein dnyann tam,
kesin ve gvenilir bir kayd olmadn ortaya koymaktadr.
Bellek almalar bilisel yaklamn ortaya kyla beraber ivme kazanmtr.imdi
temel bellek ilemleri ve tanmlanm bellek trlerini ksaca gzden geirelim.
zellikten yararlanarak eitli kiisel stratejiler gelitirmek ve KSBye gelen bilgiyi daha uzun
sreli tutmak mmkndr.
Bu bellek, ayn zamanda tekrardan etkilenmektedir. Tekrar yapldnda ksa sreli
bellekte tutulan bilginin miktar artmaktadr. Bir ilgin zellik ise, ksa sreli bellein
aksatlmaya son derece duyarl olmasdr. rnein az evvelki telefon numarasn evirirken,
dardan iddetli bir grlt geldiini ve dikkatinizin bir anlk kaydn dnn. Tekrar
numara evirme iine dndnzde yanl evirme olaslnz artar. Hatta tamamen
unutmu da olabilirsiniz. nk KSBden bir bilgi kaybolduunda artk sonsuza dek
kaybolmutur.
13.3.2.alma Bellei
Dikkat ettiyseniz, ksa sreli bellek belirli bir anda yeni karlatmz az miktardaki
bilgi zerinde olduka snrl bir sre iinde yapabildiimiz ilemleri tarif etmektedir. Ancak,
hayatta karlatmz durumlar ok daha farkl olabilir. rnein, yolda yrrken, yandaki
kafede oturanlar arasnda bir anlna tandk bir yz grdnz, yryp yannzdakiyle
konumaya devam ederken bir yandan nereden tandnz bulmaya altnz, bir sre
sonra aniden hatrladnz ve hemen geri dnerek yllardr grmediiniz bu arkadanz
bulduunuzu dnn. Btn bunlarn yalnzca KSBnin kapasitesi dhilinde yaplabilmesi
mmkn deildir. nk bu esnada hem KSB ilemleri yrtlmekte, hem uzun sreli bellek
taranmakta ve hem de sohbet gibi dier baz etkinlikler srdrlebilmektedir.
alma Bellei, biz bilisel grevleri srdrrken gerekli bilgileri geici olarak
aklmzda tutmamz, uzun sreli bellekten getirmemizi ve gerekli ilemleri yrtmemizi
dzenleyen bir bellek mekanizmasdr. A.Baddeley tarafndan tanmlanan bu bellek tr, yeni
ve eski bilgilerin srekli olarak dntrld, birletirildii ve aktarld bir alma
masas olarak kavramlatrlabilir. alma bellei, belirli bir durumda gelen bilgiler, bunlarn
bir yandan zihinde tutulmas, bir yandan gerekli dier bellek blgelerinin taranmas, uygun
bilgilerin geri getirilmesi, grevin icra edilmesi ya da srdrlmesi gibi ok sayda i ile
ilgilenir. Bu yzden kimi yazarlar megul bir kavak benzetmesi yapmaktadrlar.
Baddeleye gre, alma bellei, biri seslere ve dieri grsel mekansal bilgiye duyarl
iki kle sistem ile, bir merkezi yrtc ve bir episodik destek bileeninden olumaktadr.
Fonolojik dng bileeni, konuma gibi seslerden gelen bilgiyi tutan bir kle
sistemdir. Szel bilginin kavranmas, isel konuma gibi ilemlerden ve onlar tekrarlamaktan
sorumludur. Bu modele gre akc bir ekilde okuyabilenler iin yazl materyal de fonolojik
dng bileeni tarafndan ilenir. nk okuma, semboln sese dntrlmesini kapsar.
Grsel meknsal kopyalama bileeni, grsel, imgesel, meknsal bilgileri tutan ve
onlar tekrarlamaktan sorumlu olan kle sistemdir.
Merkezi yrtc ise dikkati kontrol ettii gibi iki kle sistemin ne zaman ve nasl
ilev greceini dzenler. ou durumda bir bilisel grev hem her iki kle sistemin de
sralarn bilinli olarak hatrlamak, hangi durumda ne yapmas gerektiine karar vermek vb.
iin deneyimli kullancya oranla ok daha fazla zaman harcar ve bilinli aba gsterir.
Bildirimsel (ifade edilebilir) bellek ise, dnya hakknda bildiimiz kavramlar, tanmlar
gibi olgular ve olan olaylar hakknda hemen her trl bilgi eidini ierir. Bu bellek trnn
de ikiye ayrld dnlmektedir: Semantik (anlamsal) bellek ve episodik bellek. Semantik
bellek, szcklerin, kavramlarn, kurallarn ve soyut dncelerin belleidir ve dilin kullanm
iin gereklidir. Bu modeli ortaya atan Tulvinge gre, semantik bellek, bir kiinin sahip
olduu zihinsel kavramlar dizinidir. Bu kavramlar dzenlenmi bilgilerden oluur. Szckler
ve dier semboller, onlarn anlam ve ima ettikleri, onlar arasndaki ilikiler ve kurallar,
formller, algoritmalar hakkndadr. Kii sahip olduu bu kavram, sembol, kural ve ilikilerle
onlar zerinde ilemler yapabilir. Anlamsal bellek, uyarmlarn alglanabilir zelliklerini
kaydetmez, daha ziyade alnan sinyallerin bilisel karlklarn kaydeder. Episodik bellek ise,
kiisel olarak yaadmz anlarn saklanmas ile ilgilidir. Belirli bir deneyime ilikin anlar
(ilk kez kar grme, diploma treniniz, kardeinizin doumu gibi) episodik bellek olaylarn
oluturur ve otobiyografik bellek ile de balantldr. Episodik bellek, deiime ve kayplara
duyarldr ancak ayn zamanda gemii hatrlamann, insanlar tanmann temelini oluturur.
Bu anlar zellikle semantik bellekte saklanan formel yapnn pek ok zelliini tamaz.
Bu durumda, uzun sreli bellekte bilgilerin nasl kodland ile ilgilenmeliyiz. Uzun
sreli bellekte bilgi iitsel, grsel ve anlama dayal olarak kodlanmaktadr. USBde bilginin
ok boyutlu olarak kodland hakknda ok eitli aratrma sonular mevcuttur. Ayn
zamanda, USBde bilgilerin rgtl bir btnlk oluturduunu da belirtmek gerekir. Bu
rgtl btnlk, karmak bir a sistemi gibi tasavvur edilebilir. Solsoya gre, giderek
genileyen bir literatr, bilgilerin iyi yaplanm ve olduka kullanl bir aa kaydedildiini
dndrmektedir. Bu durumda belirli bir bilginin geri getirilmesi, ilikili dier bilgilere de
erime kapasitesi olan bu aa giri yaplarak mmkn olmaktadr.
Bu noktada, bellek tr ile kullanlan kodlama ve geri getirme ipularnn
farkllaabileceini gzden karmamak gerekir. rnein episodik bellekteki yaantlar
kodlamak veya geri getirmek iin olayn olduu anla veya balamla ilgili zellemi
ipularna ihtiya duyulur. nk her yaantmzn kodlanmasna gerek yoktur. Bir dier
ifadeyle, her gn iin bir tane di fralama ansn deil, di macunu yerine yanllkla
ampuan sktmz gnn ansn kodlama eilimimiz vardr. Semantik bellek ise daha
farkldr. Semantik bellein ieriini oluturan bilgi bekleriyle birok farkl an ve balamda
karlalm olduundan deneyimlerin farkl zaman ve yerleri hesaba katlmadan geri
arlmaya uygun olurlar. Trkiyenin bakentinin Ankara olduunu geri getirmek iin zel
bir anya ihtiya kalmamtr.
Kodlama ve geri getirme srelerini daha iyi anlayabilmek iin, bir etki kayna
olarak, hatrlama ve tanma sreleri arasndaki farklar tanmlamalyz. Hatrlama, daha
nceden sahip olunan bir bilgiyi ya da uyaran yeniden retmeyi gerektiren bir geri getirme
yoludur. Tanma ise, daha nceden sahip olunan bir bilgiyi ya da uyaran belirlemeyi veya
ayrt etmeyi gerektiren bir geri getirme yoludur. rnein, snavda bir kavram ya da kuram
aklamanz istendiinde hatrlamanz gerekmektedir, ancak oktan semeli testlerde
seenekler iinden doru cevab tanrsnz. ou durumda, tanma performans, hatrlama
performansndan yksektir. nk tanma durumlarnda geri getirme ipular daha aikrdr.
Hem kodlama ve hem geri getirme sreleri zerinde, bilginin kodland ve geri
arld ortamn ve balamn etkili olduuna ilikin aratrma sonular bulunmaktadr. ki
dilli kiilerle yaplan bir almada, katlmclardan turistik yerler, nl aktrler gibi
konularda sorulan sorulara cevaplar vermeleri istenmitir. almann hipotezi, bilginin
edinildii balam/ortamn hatrlamay etkileyecei, dolaysyla, katlmclarn sorunun
sorulduu dil ile rendikleri bilgileri cevap olarak verecei dorultusundayd. Gerekten de
katlmclar ince sorulan sorulara, bu lke ile ilgili cevaplar, ngilizce sorulan sorulara ise o
lke ile ilgili cevaplar vermilerdir. nsanlar hem d ve hem de i koullarn oluturduu
ortamsal veya balamsal ipularn da kodlamakta ve geri arma koullar bunlara benzer
ise daha iyi bir bellek performans gstermektedirler.
13.6. Unutma
Unutma, gndelik insan hayatnda ok sk yaknlan bir durumdur. oumuz pek ok
eyi hatrlayamadmzdan sz ederiz. Bu yaknmalarn bir ksm, aslnda uyarann hi
kodlanmam olmas ile ilgilidir. Eer kodlanm ise, o zaman bu durum geri getirmenin
bozulmas ile ilgilidir.
Unutma ile ilgili klasik alma, Ebbinhausun ortaya koyduu unutma erisidir.
Blmn banda sz edildii gibi, Ebbinghaus hatrlanlanlarn geen zaman boyunca nce
hzl ve sonra yava bir ekilde azaldn ve belirli bir hatrlama seviyesinde sabitlendiini
bulmutur. Ancak bu alma unutmann nedenini aklamamaktadr.
Neden unutulduu aslnda kolayca cevaplanamayacak bir soru gibi grnmektedir.
Genellikle, eer bir kez bilgi uygun ekilde kodlanmsa, kodlama hatalar, geri getirme
ipular veya izlerin kaybedilmesi gibi bozucu etkilerle aklanmas mmkndr. Ayn
zamanda eski renilenlerin yeni ve yeni renilenlerin eski bilgilerin hatrlanmasnda
olumsuz etkileri olabildii de bilinmektedir. Bu etkiler ket vurma olarak bilinir. Ket vurma,
bir bilginin bir dierinin hatrlanmasn engellemesi veya bozmasdr. Aslnda gndelik
hayatmzda bu tr pek ok rnekle karlarz, dolabnzn dzenini deitirdiinizi dnn,
bir sre eyalar eski yerlerinde ararsnz.
Ket vurma iki ynl olabilir: leriye doru ket vurma durumunda, eskiden
rendiklerimiz yeni rendiklerimizi hatrlamamz bozmaktadr. Araba kullanmaya dz
vitesli bir arata baladnz ve bir ka yl sonra otomatik vitesli bir arabaya getiinizi
dnn. Bu durumdaki hemen herkesin syleyebilecei gibi, bir sre dz vitesli araba
kullanyormu gibi bir dizi gereksiz hareket yapacaksnz. Daha nce araba kullanmak
hakknda rendiiniz eyler, bu yeni durum iin geerli deildir ve performansnz
bozmaktadr. Geriye doru ket vurma ise, yeni renilenlerin eski hatrlamalar bozmasdr.
Otomatik vitesli araba kullanmaya iyice altktan sonra, dz vitesli bir arabay kullanmak
durumunda kaldnz dnn. Eskiden kullanmakla ilgili bir sorun yaamadnz halde,
otomatik vitesli ara kullanm deneyiminiz, dz vitesli araba kullanma performansnz
olumsuz ynde etkileyecek, bir sre acemi gibi davranmanza neden olacaktr. Benzeri bir
durum telefon numaras deiikliklerinde de karmza kar.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Blm Sorular
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
14. BELLEK
Kazanm
Anahtar Kavramlar
Otobiyografik Bellek
Fla Bellek
Bellek Glendirme
14.1. Giri
Btn grdklerinizi, duyduklarnz, kokladklarnz.... rendiklerinizi hatrlamak;
amaz bir hafzaya sahip olmak ister miydiniz? Pek ok insan bunu nemli bulur. Her eyi
tam da olduu gibi hatrlamak sanki nemli bir stnlk, hayatta baarnn srr gibidir.
Okulda ya da kitaplarda rendiimiz bilgileri unutmamak nemlidir; bir toplantda
konuulanlarn ayrntlarn hatrlamak da yle.
nsanlar rnein fla bellek anlarnda olduu gibi pek ok eyi aynen
hatrlayabildikleri fikrine sahip olsalar bile, aratrmalar farkl sonular vermektedir. ou
durumda annn ierii tamamen bozulmasa bile, ayrntlar yeniden biimlenmekte veya an
zn koruyacak ekilde ksalabilmektedir. Aslnda iinde yaadmz dnyada maruz
kaldmz uyaranlarn younluunu hayal ettiimizde tmn aynen muhafaza etmenin bir
ilevi olmadn dnmek mmkndr. Fakat yine de bilinli olarak aklmzda tutmaya
niyet ettiimiz durumlarda, bunu yapabilmek iin bellein kimi zelliklerinden yararlanarak
daha etkili stratejiler kullanmamz mmkndr. Bu blmde btn bunlar gzden
geireceiz.
Bu durumda bellein yeniden inas fla bellekler iin geerli deil midir diye
dnebilir. Bilisel yaklamn oluumundaki nc isimlerden U.Neisser, kendi fla
belleinden (Pearl Harbour baskn) bir yaant zerinde almtr. Bu yaantya gre,
radyoda beysbol ma dinlemektedir ve yayn bu anons dolaysyla kesilmitir. Ancak bu
yaantnn doruluu incelendiinde, dinlediini iddia ettii man olayn olduu aralk
aynda oynanmadn bulmutur.
Amerikada 11 Eyll olayndan sonra yaplm ilgin almalardan da sz etmek
gerekir. Aratrmaclar, almalarna 2001 ylnda, olaydan hemen sonra balam,
rencilerden hem 11 Eyll duyduklarnda tam olarak nerede ve ne yapmakta olduklarna
ilikin sorular cevaplamalarn istemilerdir. renciler ayn zamanda hemen birka gn nce
olan kiisel olarak nemli bir dier olayla (parti, snav, ma vb.) ilgili benzeri sorular
cevaplamlardr. Daha sonra renciler, bu ilk grmeden 1, 6 ve 32 hafta sonra yeniden
uygulamaya alnmlar ve ayn anlarla ilgili sorular cevaplamlardr. Her iki olaydan
hatrlananlar arasnda anlaml fark bulunamamtr. Katlmclar, her iki olayda da neredeyse
ayn oranda tutarl detaylar hatrlamlar ve tutarsz detaylar eklemilerdir. Ayn katlmclarla
1 yl sonra yeniden grldnde, benzeri eilimin srd grlmtr, her ikisinde de
hatrlama giderek bozulmutur. Aradaki en nemli fark, katlmclarn fla bellek anlarnn
doruluuna, kiisel anlarnn doruluundan daha fazla inanmalardr. Ancak burada
aratrmann yntemi asndan unu hatrlatmakta fayda gryoruz. almada, bir baka
kiisel an ilk seferde sorularak renilmekte ve daha sonra her seferinde sorulmaya devam
edilmektedir. Bylece bu an aslnda iaretlenmi olmakta ve daha sonra hatrlanma olasl
artmaktadr. Bu bakmdan sonu karrken temkinli olmak gerekir. Bu aratrmann
bulgularna dayanlarak, insanlar daha fazla gvenmelerine ramen fla belleklerin de
bozulduunun sylenmesi mmkndr. Ancak, gndelik anlar ile fla bellek anlarnn
benzer ekilde bozulduunu sylemek doru olmaz. nk almann yntemi gerei artk o
an, sradan bir kiisel an olmaktan km durumdadr.
yerletirilerek kodlanmasdr. Daha sonra zihinden o mekn gezilerek uygun sra ile
hatrlamak mmkndr. rnein, alveri listemizi dnelim; ekmek, biskvi, yufka, st,
peynir, yourt, ayran, yumurta, tavuk, meyve suyu, ikolata, muz. On iki kalemlik bu liste
iin, yle bir harita oluturmak mmkndr: Buday tarlasnn yanndan ge, mandraya
ura, kmese bir bak, ocuklar kolla. Daha ehirli bir rnek isterseniz, alverie kmadan
evinizin her odasnda o odayla ilgili alnacaklar tasarlayp, alveri yaparken zihinden
odalar gezerek hatrlamak rnek olarak verilebilir.
Bu tr bellek glendirici teknikler kiisel armlar zerinden, kiisel ihtiyalara
dnk hazrlandnda ve tuhaf benzetmeler ierdiklerinde daha etkili olmaktadrlar. Bu
yzden bireylerin, bu tekniklerdeki fikirleri kullanarak kendi ihtiyalarna uygun, kendi
armlarn ieren ierikler oluturmas daha elverilidir. Son olarak daha pek ok bellek
gelitirici teknik olduunu ancak tmne burada yer verilmediini belirtmemiz gerekir.
Daha nce sz edildii gibi, kodlama, saklama ve geri getirme sreleri ou zaman
birlikte alrlar. Dolaysyla anlaml bir malzeme zerinde altmzda ve uzun sreli
saklamak istediimizde, ilk aamadan balamamz gerekecektir. Bu bizi renme stratejileri
olarak bilinen stratejilere gtrr. Yeni renilen anlaml materyallerde etkili renme
stratejileri kullanlarak etkili bir saklama ve etkili geri getirme yapmak mmkndr. Uzun ve
ayrntl bir konu olmakla birlikte, elverili stratejiler ksaca yle zetlenebilir. Bir metni
aldnzda nce tmne bir gz gezdirin, balklar alt balklar, ekilleri, resim altlarn
okuyun. Yani metnin ne amala, hangi konuyu nasl bir organizasyonla anlatama amac
tadn anlamaya aln. Daha sonra metin iindeki alt balklar gzden karmadan, kendi
cmleleriniz ve konuyu dzenleme biiminize gre zetler karn. alrken eski
bilgilerinizle bu yeni bilgilerin birbiriyle ilikilendirin, benzer ve farkl ynlerini, tutarl tutarsz ynlerini fark edin. Bylece metni anlamlandrm ve mevcut bilgilerinizle
ilikilendirmi olursunuz. Metni anlamlandrmann bir yolu, metin iindeki kavramlar ya da
bilgileri, bir ema eklinde kutucuklar iinde zetleyip birbirleriyle ilikilerini gstererek
izmek, yani bilgi haritas yapmaktr. rnein Karadeniz blgesini tek bir sayfalk bilgi
haritas ile, topografik yaps, iklimi, yetien bitkiler, maden vb. doal kaynak, ekonomik
yaps... tantmak ve bu haritay hazrlarken saylan olaylar uygun bir dzenle yerletirerek
birbirleriyle balantlarn da kolayca hatrlamak mmkndr.
Bir dier anlamlandrma yolu, metindeki bilgileri btnletirip birletiren veya
grselletiren zihinsel senaryolar oluturmaktr. Bir deney okuyorsanz, o deneyin yapld
laboratuvar, olaylar, deneyin yapl, srecin nasl gelitii gibi aamalar zihinde grsel
olarak canlandrmak mmkndr. sterseniz Pavlovu ya da Skinneri bir yandan hayal ederek
koullanmalar konusu anlamlandrp iselletirmeniz ve daha iyi hatrlamanz mmkn
grnmektedir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Blm Sorular
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
tartnz.
9.
KAYNAKA
Ark, A. (1992). Bilimsel Aratrma Yntemleri. antay Kitabevi, stanbul.
Ark, .A. (1991). renme Psikolojisine Giri. .. Edebiyat Fakltesi Basmevi
Bulduk, S. (2008). Psikolojide Deneysel Aratrma Yntemleri. antay, stanbul.
Chabris, C. veSimons, D. ( 2012). Grnmez Goril: Gndelik Yanlsamalar
Hayatmz Nasl Ynlendiriyor, NTV yaynlar, stanbul.
Domjan, M. (2004). Koullanma ve renmenin Temelleri. Trk Psikologlar Dernei
Yaynlar
Hauser, M. (2007). Deitoku Edilebilir Zihinler. inde J.Brockman (Ed.), Gelecek
50 Yl, NTV Yaynlar, stanbul.
Heally, J. M. (1999). ocuunuzun Gelien Akl. Boyner Yaynlar
Jablonka, E. ve Lamb. M. (2011). Evrimin Drt Boyutu. Boazii niversitesi
Yaynlar
Gerrig, R.J. ve Zimbardo, P.G.(2012). Psikoloji ve Yaam. Nobel Akademik
Yaynclk, Ankara.
Matlin, M. (2005). Cognition. John Wiley&Sons Inc.
Miller, P. (2009). Geliim Psikolojisi Kuramlar. mge Yaynlar, Ankara.
Morris, C.G.(2002), Psikolojiyi Anlamak. Trk Psikologlar Dernei Yaynlar, Ankara.
Onur, B. (1995). Geliim Psikolojisi: Yetikinlik, Yallk, lm. mge Yaynlar,
Ankara.
Pinel, J.P.J. (2006). Biopsyhology. Pearson Education Inc., Newyork.
Ramachandran, V.S. (2011). Beyindeki Hayaletler. Boazii niversitesi Yaynlar,
stanbul.
Santrock, P. ( 2011). Yaam Boyu Geliim. Nobel Yaynlar, Ankara.
Schultz, D.P.ve Schultz, E.M. (2002). Modern Psikoloji Tarihi. Kakns Yaynlar,
stanbul.
Schunk, D.H. (2009). renme Teorileri. Nobel Yaynevi, Ankara.
Solso, R.L. ve Johnson, H.H. (2005). Psikolojide Deneysel Ynteme Giri (Ayiei,
A. ev.Edt.). Kitabevi, stanbul.
Solso, R. L., Maclin, K.M. ve Maclin, O.H. (2007). Bilisel Psikoloji, Kitabevi,
stanbul.
Vertosick, Jr. (2005). Beyne Birkez Hava Demeye Grsn. Tbitak Yaynlar,
Ankara.