Professional Documents
Culture Documents
Bozkurt Güvenc-Kulturun ABCsi
Bozkurt Güvenc-Kulturun ABCsi
BOZKURT GÜVENÇ
KÜLTÜRÜN ABC'SÝ
ÝÇÝNDEKÝLER
Sözbaºý
Atalarýmýz ve Köklerimiz?
Cansýz-Canlý-Canlýüstü
Deðiºim ve Süreklilik
Evrim ve Devrimler
Fonksiyonlar ve Yapýlar
Halkbilimi ve Ötekiler
Ýnsan-Dil ve Ýletiºim
Metot ve Teknikler
Oðuzlar:Kim Bu Oðuzlar?
Sayfa 1
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
Öðeler (Unsurlar)
Psikolojik Farklýlýklar
Rönesans:Yeniden Doðuº
ªamanlar ve ªamanlýk
Türler ve Sýnýflar
Uygarlýk ve Kültürler
Yasalar ve Yasaklar
Zen Budizm-Tasavvuf
Kaynakça
Sözbaºý
15 Aðustos 1997
Atalarýmýz ve Köklerimiz?
Kaynak: Leakey, 1971. Ýnsanýn Atalarý. Türk Tarih Kurumu Van Loon,
1990. Ýnsanlýðýn Vataný. Güneº
Hemen her sanat dalý bir tür kültür olayý veya sorunu ile ilgili olduðu
halde, kültür, onun ABC'si ve öðeleri, sanatla sýnýrlý
deðildir. Bu yüzden, kültürü yaratan, tartýºan, eleºtiren ve geliºtiren
sanatçýlar, yazarlar, düºünürler yanýnda; kültür olgusunu araºtýrýp anlamaya,
açýklamaya çalýºan felsefeciler, tarihçiler ve bilginler görülmüºtür.
Kültür ile din arasýnda da benzer bir iliºki vardýr. Din olgusunun
yaygýnlýðýna, tarihiliðine ve evrenselliðine aðýrlýk veren
düºünürler, toplumlarý ve kültürleri, belli baºlý dinlere göre sýnýflayarak,
Budist, Hýristiyan ve Ýslam medeniyetlerinden söz etmiºlerdir. Toplumu
oluºturan bireylerin çoðunluðu belli bir dine mensup ise, böyle bir sýnýflama
yapýlabilir. Belli bir medeniyet alanýna giren toplumun kültürü, ayný
Sayfa 6
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
medeniyet alanýna giren öteki toplumlarla anlamlý benzerlikler gösterebilir.
Ne ki, kültür ve uygarlýk alanlarýnda, benzerlikler kadar farklýlýklar da
anlamlýdýr. Sözgeliºi, Taylandlýlar, Koreliler ve Japonlar -çoðunlukla- Budisttir.
Ancak ayný toplumlarda, baºka dinler de bulunduðu gibi, her birinin Budizmi
anlayýºý, yorumlayýºý, uygulayýºý kendine benzer. O kadar ki, yalnýz Japonyâ'da
Budizmin 150'den fazla mezhebi, kolu, tarikatý vardýr. Ýslam Alemi'ndeki
durum pek farklý deðildir. Uzakdoðu'da Malezya ve Endonezya, Ortadoðu'da
Ýran ve Irak, Kuzey Afrika'da Cezayir ve Fas, Müslüman ülkelerdir ama bu
ülke kültürlerinin eºit veya özdeº olduðu da söylenemez. Her birinin kendine
özgü bir Ýslam anlayýºý, yorumu ve uygulamasý vardýr. Sanat alanýnda olduðu
gibi, Ýslam dini, Allaha ºükür Müslümaným diyen veya kelime-i ºahadet
getiren herkese ortak bir Ýslam kimliði verir; ama kültürel farklarý
ortadan kaldýrmaz.
Sayfa 8
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
Cansýz-Canlý-Canlýüstü
Sosyo-Biyo=Psiko
Deðiºim ve Süreklilik
DEÐݪÝM VE DEÐݪMEZLÝK
Allah gecinden versin ama, ölümlü bir meslektaºým olarak, ayný deðiºim
serüveni sizin de baºýnýza gelebilir. Ýster misiniz, ayný öbeklere bakýp,
benim yaºlý dostum ne kadar da deðiºmemiº! diyeyim?
Deðiºim sürecinin görece yavaº, ömür beklentisinin ise yine görece kýsa
olduðu dönem ve çaðlarda, insanlar deðiºime tanýk olacak kadar
yaºayamýyorlardý.
Ortalama yaº 30-35 dolayýnda idi. Ne olup bittiðini anlayýncaya deðin ömür sona
eriyor, masallar, meseller, destanlar, hayatýn gelip geçiciliðine karºý,
kalýcýlýðý, sürekliliði ve deðiºmezliði yankýlýyor gibiydi. Ancak, Endüstri
Devrimi'yle birlikte yaºanan kültürel deðiºmeler ve en az ikiye katlanan
ömür beklentisi, deðiºmenin kaçýnýlmazlýðýný gözler önüne seriyor. N'apsýn
insanoðlu? Deðiºimi sineye çekmekten baºka? Deðiºime razý oluyor ama ruhun
ölümsüzlüðünü, cennetteki hayatý, deðiºenler içinde deðiºmeyen bir
öz bulunduðunu hayal ediyor. Aslýnda, bilmiyor, emin olamýyor ama inanmak
ihtiyacýnda. Çünkü, ºairin dediði gibi Kiºi hayal ettiði sürece ve hayal
ettiði kadar yaºýyor! Gerçekten ºu satýrlarý yazýp okurken, yaºýyor muyuz
yoksa yaºadýðýmýzý hayal mi ediyoruz? Nasýl emin olabiliriz ki? Emin olamayýz.
Ancak insandaki hayal kurma ve inânma gücünün hemen her kültürde ve her
zaman
görüldüðünü söyleyebiliriz. Ýnsanoðlu yenemediði engelleri hayal gücüyle aºýyor.
Hayal gücü olmasaydý nasýl dayanabilirdi yaºamýn güçlüklerine?
Kaynak: Güvenç, 1976. Sosyal Kültürel Deðiºme. Hacettepe Ünv. Van Loon,
1990. Ýnsanlýðýn Vataný. Güneº.
Evrim ve Devrimler
Fonksiyonlar ve Yapýlar
Bir akarsunun iki kýyýsýnda geliºen bir yerleºmede, insanlarýn bir kýyýdan
ötekine gidip gelmeleri bir gereksemedir ki karºýlanmasý bir iº, hizmet,
görev veya fonksiyondur. Kültürler bu fonksiyonu türlü biçim ve yapýlarla
karºýlýyabilir. Sözgeliºi: a) salla, b) sandalla, c) gemiyle, d) köprüyle,
e) balonla, f) helikopterle, g) uçakla, h) teleferikle, i) tünel veya tüple
geçebilirler karºý yakaya. Daha baºkalarý da konuºup tartýºarak düºünülebilir:
Leander öyküsündeki boðazý yüzerek geçmek, akarsu yataðýný doldurmak,
dondurmak, boºaltmak ya da telefon ve internet aðý ile gidip-gelme ihtiyacýný
azaltmak gibi.
Halkbilimi ve Ötekiler
Sayfa 28
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
Ancak, 19 yüzyýlýn ortalarýnda, bu ilkellerin aralarýnda
yaºayýp dillerini/kültürlerini öðrenme fýrsatý bulan bazý araºtýrmacýlar,
Güneydoðu Asya'da, Afrika'da ve Güney Amerika'daki ilkellerin hiç de sanýldýðý
gibi ilkel olmadýðý gerçeðini gördüler ve yazdýlar. Ýlkeller, ilkel deðil
sadece farklýydýlar. Komºularýmýzdan biraz daha az ya da-çok. O zaman ºu
soru kaçýnýlmaz oluyordu: Neden?
Ýnsan-Dil ve Ýletiºim
Kavram
Ancak kimi iºlevcilerin ileri sürdüðü gibi, kültürün tam anlamýyla bir
bütün ya da bütünleºmiº sistem olduðunu söylemek güçtür. Tarihi ve
çevresel etkenlere ve çeliºkilere açýk olan kültürler tam bir bütünlük
kazanamazlar. Kazanýr gibi olurken, iç-dýº güçler dinamiði, dengeyi ve
bütünleºme sürecini alt üst eder. Bütünlük bir idealdir. Bütünleºme yerini
hemen ayrýºmaya, çatýºmaya býrakýr.
Kuram
Klerikos (rahipler)
Sayfa 39
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
Elen Cumhuriyeti, birbirine rakip Aristoslar ile Demoslarýn
yönetiminde imiº. Kim güçlüyse, kent toplumunu yönetirmiº.
Soylu Aristoslarýn yönetimine aristokrasi, orta sýnýf Demoslarýn
yönetimine demokrasi denirmiº. Bu iki rakip zaman zaman
kanlý iktidar savaºlarý yapmýºlar. Hukukçu Solon, ünlü yasalarýyla bu
iki sýnýf halký, barýº ve hukuk düzeni içinde uzlaºtýrmaya ve yaºatmaya
çalýºmýº. Kim iktidarda ise Rahipler o sýnýfa hizmet etmiº, köylüleri
onlar yönetmiº. Baºka bir deyiºle, Elen Cumhuriyeti bugünkü anlamda
demokrasi deðilmiº, çünkü toplumun yüzde 85'i yönetime katýlamazmýº.
Her aileye üç-beº tane esir ve köle düºtüðüne göre, toplumun büyük
çoðunluðu Laikos imiº yani toplumun ve yönetimin dýºýnda tutulurmuº.
Bu durum ufak tefek deðiºikliklerle, Roma Ýmpartorluðu'nda, Byzantion'da
ve Orta Çaðlarda da devam etmiº. Onsekizinci yüzyýl ortalarýnda, Fransa'da
güçlenen ve iktidara ortak olmaya kalkýºan Fransýz orta sýnýfý
(burjuva/demos) karºýsýnda iki büyük gücün ittifakýný bulmuº: Devleti ve
Krallýðý temsil eden soylu Aristoslar ile ülkenin mal varlýðýnýn yaklaºýk
yarýsýna sahip rahipler kilisesi yani Klerikos. Burjuvalar, köylülerin
(Yorgos) desteðini aramýºlar. Devrimi desteklerlerse, köylüleri vatandaº
yapmayý vaat etmiºler. Deneyimli köylüler maceradan kaçýnmýºlar:
Siz kozunuzu paylaºýn. Ýktidarý kim alýrsa biz onu tanýr; ona sadýk
kalýrýz. demiºler. Çareºiz burjuvalar, son çare olarak, kent sokaklarýnda
yaºayan yersiz yurtsuz, baldýrý çýplak (sans culotte) Laikoslara yanaºmýºlar,
ayný teklifi yapmýºlar. Hapishanelerde sürünen ve hastanelerde bakým
bekleyen laikler devrimi desteklemiº; Krallýða ve Kilise'ye karºý,
iç-savaºta burjuvalarýn yanýnda yer almýºlar. Büyük Fransýz Devrimi'nin
tarihi böyle de okunabilir. Burjuvanýn Bastille Hapishanesi'ne saldýrýp
mahkumlarý salývermesi boºuna deðildi.
Metot ve Teknikler
Sayfa 46
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
Bu devrimin büyüklüðü, keºfin büyüklüðünden çok, sonuçlarýndan kaynaklanýr.
Evcil bitki ve hayvanlarýn enerjisiyle beslenip, adale ve çekim gücüyle
dünyaya egemen olan insanoðlu, toprakta çalýºan el ve kollarýn sayýsýný
azaltýp, artý ürünüyle ºehirde yaºayanlarýn oranýný ve sayýsýný artýrarak
ilk kent devrimini ve medeniyetini baºlatmýºtýr. Medine'den türetilen
medeni sözcüðü kentli demektir. Öyle ki, mimarlýk, takvim (zaman) ilmi,
yazý, matematik, ticaret, hukuk, din, devlet, yönetim, eðitim, bilim,
felsefe ve sanat gibi kültürleri evrenselleºtirip çaðdaº uygarlýðýn alt
yapýsýný hazýrlayan tüm teknik baºarýlar Neolitik kültürün eseri olmuºtur.
Köy, köylü, tarým ve kýr kültürü deyip hepsini ayný kefeye koyan kiºi
yanýlýyor. Köylerin, tarým kültürlerinin temel benzerlikleri yanýnda çok
önemli farklýlýklarý da vardýr. Hem benzer hem benzemezler. Kültürbilim bu
ayrýmý yaparak baºlar iºine. Okulu olmayan köylü ve köyleri eðitimsiz
saymak daha da büyük bir hata olur. Tarýmcýnýn eðitimi okulda deðil evinde
ve tarlasýnda, asker ocaðýnda dünyayý tanýmakla gerçekleºir. Eðitim
sürecinin okulla sýnýrlý olduðunu varsaymak ne büyük bir yanýlgýdýr.
Okulda öðrenilmeyen bazý gerçekler hayatta öðrenilir. Tarým kültürüyle
ilgili bazý bilgi noksanlarý ise köylüden öðrenilebilir -eðer öðrenmeye
açýk bir tavýrla yaklaºýlýrsa- köye ve köylüye. Okullarda iyi ve yeterli
eðitim gördüðünü sanan yönetici ve eðitimciler, aslýnda tanýmadýklarý
köylüye kalkýnma dersi vermeye çalýºýrlar, bazen zor durumda kalýrlar.
ªu kýssadan belki herkese düºecek küçük hisseler olabilir:
Biz Türkler kültür tarihimizin kaynaklarýný belki çok iyi bilmeyiz ama
Anadolu'yu fetheden atalarýmýzýn Oðuzlar olduðunu; Oðuzlarýn Üçoklar ve
Bozoklar olarak önce iki ana kola, sonra her kolun üçer dala, her dalýn
dörder boya ayrýldýðýný; Oðuzlarýn toplam 24 boydan oluºan büyük bir aile
olduðunu biliriz ya da Dede(m) Korkut destanýnda okuyabiliriz. Oðuz
boylarýnýn bazýlarý bugün kullandýðýmýz soyadlarýnda da yaºamaktadýr.
Sayfa 49
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
Haný dediðimiz beð erenler,
En uzun yolculuklar tek bir ilk adýmla baºlar demiºtir, bilge kiºiler...
Öðeler (Unsurlar)
Tablo 1
Sayfa 51
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
Kültürel Öðeler (Muhteva) Tablosu
10 Genel Yönelim
11 Kaynaklar
12 Yöntembilim
13 Coðrafya
14 Ýnsan Biyolojisi
15 Davranýº ve Kiºilik
16 Demografya
17 Tarih ve Kültür
18 Tüm Kültür
19 Dil
20 Haberleºme-Ýletiºim
21 Dil Kaynaklarý
22 Beslenme
23 Hayvancýlýk
24 Tarým
25 Besin Teknolojisi
26 Besin Tüketimi
28 Deri, Tuhafiye
29 Giyim kuºam
30 Süsler Takýlar
31 Doðal Kaynaklar
32 Malzeme Üretimi
34 Yapýlar (Binalar)
35 Yapý ݺletme-Bakýmý
36 Yerleºmeler
37 Enerji ve Endüstri
38 Kimya Endüstrisi
39 Aðýr Sanayi
40 Makineler
41 Araç ve Gereçler
42 Mal-Mülk, Mülkiyet
43 Deðiº-tokuº
44 Piyasa Ekonomisi
45 Finansman
46 ݺler ve ݺçiler
47 Ekonomik Örgütler
Sayfa 53
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
48 Turizm ve Ulaºým
49 Kara Ulaºýmý
50 Deniz ve Havayollarý
51 Hayat Sigortalarý
52 Dinlenme
53 Güzel Sanatlar
54 Eðlenceler
55 Birey ve Hareketlilik
56 Tabakalaºma
58 Evlilik
59 Aile Kurumu
60 Akrabalýk
61 Akraba Gruplarý
63 Mekan Örgütleri
64 Devlet
65 Hükümet
66 Siyasal Davranýº
67 Hukuk
68 Suç ve Ceza
Sayfa 54
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
69 Yargýlama Düzeni
70 Silahlý Kuvvetler
71 Savaº Teknolojisi
72 Savaº
73 Sosyal Sorunlar
74 Sosyal Güvenlik
75 Saðlýk-Hastalýk ve Týp
76 Ölüm
77 Dini Ýnançlar
78 Dini Davranýºlar
79 Dini Kuruluºlar
80 Sayýlar ve Ölçüler
87 Kesin Bilgiler
82 Doða ve Ýnsan
83 Cinsiyet
84 Çoðalma
85 Bebek ve Çocuk
86 Toplumsallaºtýrma
87 Eðitim Süreci
Sayfa 55
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
Kaynak: Murdock, G.P. ve Ark., Outline of Cultural Materials. (1965).
Tablo 2
15 Davranýº ve Kiºilik
36 Yerleºmeler
79 Dini Kurumlar
Sayfa 56
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
151 Duyum ve algýlama
155 Kültür-Kiºilik
361 Biçimler
362 Konutlar
363 Yollar-trafik
364 Kanalizasyon
366 Ticarethane
367 Parklar
792 Ermiºler
793 Hacý-Hocalar
Sayfa 57
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
794 Cemaat
795 Tarikatler
796 Törenler
797 Bayramlar
798 Misyonerler
Psikolojik Farklýlýklar
Sayfa 62
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
Çaðlar ve kültürel bunalýmlar insanlarý yaratýyor. Kuºkusuz. Çaðlara yol
veren ve yön gösterenler de ayný insanlar deðil mi? Ýnsan-toplum etkileºimi
hep bildiðimiz, en azýndan derinlerde sezdiðimiz fakat evrensel kerrat
cetvelini bir türlü ortaya koyamadýðýmýz, bir iliºkiler yumaðý deðil mi?
Bu yumaðýn en yaygýn ve gizemli adýdýr kültür.
Kültürleme
Kültürlenme (Culturation)
Kültürleºme (Acculturation)
ªamanlar ve ªamanlýk
Sayfa 66
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
ªAMAN
Orta Asya (Altay) kökenli bir terim olan tanrý (tengri), ýºýðýn
ve gücün kaynaðý Tanyerinden gelir. Bu yüzden ºamancý toplumlar,
gökyüzündeki
(cennetteki) iyi ve yer altýndaki (cehennemdeki) kötü tanrýlara inancý
emreden dinlere kolay uyum saðlarlar. Ancak din deðiºtirdikten sonra da
ºamanlýk sürer. Japonya'da ºamanlýk, halk inançlarý ve sanatlarý arasýnda
hâlâ yaºamaktadýr. Yalnýz, halk deðil, Saray ve Tanrýlarýnoðlu Ýmparator
da töreye saygýlý davranýr. Yeni imparatorlar, göreve baºlarken son geceyi
bir ºamanla geçirir ve sanatýn sýrlarýyla tekniklerini öðrenir. Ýnanmasý
belki zor, ama Japonyâ'nýn bugünkü imparatoru da bu töreden geçerek mesleðe
kabul edilmiº ve ºaman olmuºtur. Ýkinci Dünya Savaºý sonunda, düºmana teslim
olmaktansa, bütün milletin harakiri yapmasýný öneren fanatiklere karºý,
Ýmparator Hiro Hito, Ýmparator ölüm emri vermek için deðil yurttaºlarýný
yaºatmak için vardýr gerekçesiyle teklifi kabul etmemiºtir. Biz Müslüman
Türkler de gizliden gizliye yöneticilerimizin ºaman olmalarýný, ºamanca
hünerler sergilemelerini beklemiyor muyuz?
Sayfa 68
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
Kaynak: Ýnan, 1995. Tarihte ve Bugün ªamanizm. TTK.
Eliade, 1988. Shamanism. Arkana-Penguin.
Türler ve Sýnýflar
Sayfa 69
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
-Ekonomi (Üretim/Tüketim): yoksul, orta halli, varlýklý vb.
Asya tipi üretim tarzý (ATÜT) adýný verdiði bir ikinci kültür alaný daha
vardý; ama Marx sýnýflayamadýðý bu âlaný tarihçilere býrakmýºtý.
Yýl 1871, Filozof Nietzsche'nin Tanrý öldü, insaný yaratmak görevi ºimdi
biz insana kaldý, dediði yýldý. Ýngiliz Herbert Spencer (1876) Darwin'in
evrim ilkelerini kullanarak, toplumlarý basitten karmaºýða, savaºçýdan
barýºçýya doðru, dört boyutlu bir evrim merdiveni üzerinde sýralayýp
sýnýflýyordu. Dünya savaºlarý Spencer'i doðrulamadý. Kýzýlderili
toplumlarýn âile akrabalýk iliºkileri üzerindeki araºtýrmalarýyla ünlü
Amerikalý hukukçu (1877) Morgan, uygarlýk düzeyini ölçüt olarak, kullanarak,
toplumlarý:
Sayfa 71
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
Mekanik dayanýºmadan organik dayanýºmaya doðru deðiºtiðini önerdiler.
Uygarlýk ve Kültürler
Uygarlýk ve Kültürler
Uluslarüstü, Uluslaraltý
(Arkeolojik), (Ekonomi-politik)
Yaradanýn amacý, niyeti ne? Neden gönderiyor neden geri çaðýrýyor? Niçin
sýnýyor bizleri? Cennete gideceklerle gidemeyecekleri ayýrmak için bu kadar
telaºa, savaºlara, serüvenlere gerek var mý? Egemenlik tümüyle Yaradan'ýn
ise, neden sorumlu tutuyor kendi yarattýklarýný? Biz insanlarý daha kusursuz,
ya da daha az kusurlu yaratamaz mýydý? Acaba gücü mü yetmedi? Yoksa gücü
yeterdi de istemedi mi? Bu iki soru ve onlara verilen yanýtlar, Tanrý
inancýyla baðdaºmaz. Ancak dini inancýn yanýtlamadýðý fizikötesi sorulardýr
bunlar. Ýnançla çözümlenir. Hikmetinden sual olunmaz! denir.
Ýnsantürü sorar, sorgular ama her zaman yanýt veremez. Yanýt veremeyince de,
daha önce verilmiº yanýtlara teslim olur. Çaðdaº kültürler, geçen yüzyýlýn
sonunda bu tür sorularýn bilginler tarafýndan çok kýsa zamanda
yanýtlanacaðýna inanmak istiyordu. Ne var ki, küçük ve önemsiz sorunlarý
çözümledikçe, büyüklerin büyüdüðünü, yanýtlarýn bizden uzaklaºtýðýný görür
gibi oldu. Ölümsüzlüðe ulaºan veya bizim öyle gördüðümüz üç beº deha çýkýp
bu mucizenin sýrrýný çözüyor ama bizim gücümüz yetmiyor onlarý anlamaya.
N'apalým? Varoloºçu düºünürlerden Sartre, Que faire? (Ne yapmalý?)
hayatýn en temel ve en çetin sorusudur, der.
Yasalar ve Yasaklar
Bu iºleri hukuk kurumu düzenler. Her iki tür yasada da, yasanýn
evrenselliði ilkesi geçerlidir. Yasalar, bazý kiºilere deðil herkese
eºit olarak uygulanýr -uygulanmalýdýr...
Son yüzyýlda yapýlan kültür ve toplum araºtýrmalarý, ensest yasaðý ile dýºevlilik
(ekzogami)
kuralýnýn evrensel geçerliðini ortaya koymuºtur. Yasanýn tek istisnasý,
belki Firavun soyu idi. Firavunun kýz ve erkek çocuklarýnýn evlenip çocuk
sahibi olmalarýna izin veriliyordu; çünkü onlar tanrý veya yarý tanrý
sayýlýyordu. Yasaklar, yasa koyabilen tanrýlar için deðildir.
Kültürbilimciler ensest yasâðý ile yasasýnýn evrenselliði üzerinde durdular,
gerekçeisni bulmaya, iºlevini anlamaya çalýºtýlar. Neden, ne için? Çok
sayýda teori üretildi. Hepsinin iyi kötü, gerekçeli dayanaklarý vardý
ama hiçbiri olayýn evrenselliðini açýklamaya yetmiyordu. Dünyadaki
hemen bütün dinler, töreler, ahlak okullarý, aðýz birliði etmiºçesine
baba ile kýzý, ana ile oðlu, erkek ve kýz kardeºi arasýndaki ensest
iliºkisini yasaklýyor; çözüm olarak ancak aile dýºýndan bir eºle evlenip
çocuk sahibi olabilirsin diyordu. Neden? Yeryüzünde yaºayan yüzler ve
yüzlerce toplum ve topluluk üzerinde yapýlan araºtýrmalar sonunda, yasanýn
evrenselliði anlaºýldý. Açýklama son yýllarda yapýlabildi. Ýnsanbilimci
Levi-Strauss'a (1969) göre, akla ve mantýða en yatkýn gelen açýklama
Sayfa 81
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
ºöyleydi:
Son derece evrensel fakat basit bir yasaðýn yol açtýðý tartýºmalar,
toplumsal yasalarý bulma ve açýklama iºinin ne derece çetin olduðu
konusunda sadece bir fikir verebilir. Gerekçesini ve amacýný anlayamadýðýmýz,
açýklayamadýðýmýz için de anlamsýz bulduðumuz pek çok kural ve yasaðýn
gerisinde, gizli saklý amaçlar bulunabilir. ݺte bu gerekçeyle, halkbilimci
Sumner, Töreler herºeyi doðru kýlar demiºtir; biz Türkler de ayný sözü
deðiºik biçimde doðrularýz Ne buyurmuº atalarýmýz? Belki bilmeyiz ama her
Sayfa 82
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
törenin ve sözün saðlam bir dayanaðý vardýr, ya da olmalýdýr. Yasa ve
yasaklarýn ruhuna böyle bakmak gerekir. Her zaman bu kadar evrensel olmasa
da, geçerli olduðu sürece uymak gerekiyor yasalara ve yasaklara.
Uygularken, yasalarýn deðiºmek üzere yapýldýðýný ve zaman-mekanda deðiºtiðini
de hatýrlamalýyýz.
Zen Budizm-Tasavvuf
Budizmin kolu olan Zen tarikatý ile Ýslamýn kolu olan Tasavvuf felsefesi
arasýnda nasýl bir iliºki olabilir ki? Kültürler arasýndaki benzerlikler,
bazen farklardan daha da gizli saklý olabiliyor. Kültürün ABC'sinin son
harfinde saklý bir benzerliði -varsa- bulup ortaya çýkarmayý deneyeceðiz.
Varsa diyorum. Olmayabilir de.
Yýllar önce, Hiroºima'da, Budizm tarihi profesörü. SATO Miçiro ile japon
ve Türk kültürleri ürerinde sohbet ediyorduk. Farklarýn, belki de
benzerliklerden daha baskýn olduðunda karar kýlýyorduk ki, Profesör SATO,
Türk-Çin benzerliklerinin daha anlamlý olabileceðine iºaret ettikten sonra,
Sufilik ve Zen Budizm konularýyla ilgili olup olmadýðýmý, neler okuduðumu
sordu. Doðrusu, fazla bir ºeyler bilmiyordum. Neden bu iki konuyu birlikte
sorduðunu merak etmiºtim. ªöyle açýkladý SATO: Eðer, Japon kültürü ile
Türk-Ýslam kültürü arasýnda tarihi ve kültürel benzerlikler arýyorsanýz,
Zen ile sufiliði karºýlaºtýrmanýz herhalde verimli olabilir. Suzuki'nin
ünlü Çayhane'sini okumuºtum Kültürün ABC'sinin son harfi Zye gelince,
aklýma ilk gelen Zen Budizm oldu. Bir de sufiliði öðrenebilsem, SATO'nun
karºýlaºtýrmasýný yapabilirim umuduna kapýldým. Ýdris ªah'ýn The Way of
the Sufi (Sufi Tarikatý) derlemesine baºvurdum. Aklým daha da karýºtý...
ABC'yi nereye varacaðý önceden kestirilemeyen bir Z denemesiyle bitirmek
sakýncalý görünüyor ama yine de bir deneyelim.
Mutluluk beldesine...
Zen ustasý, aydýnlýðý açýklamaz ama onun karanlýk ile arakesitini çizer:
-Muhyiddin El-Arabi
Sayfa 86
Bozkurt_Guvenc-Kulturun_ABCsi
Gururlu ve kendini beðenmiº kiºinin
-ªirazlý Sadi
Kaynakça
Sayfa 89