You are on page 1of 7

Aadaki metin Gilles DELEUZEn Paristeki FEMIS Sinema okulu rencilerine

hitaben yapt konumann evirisidir. Bu eviri, konumann Chaos Media


tarafndan yaplan video kaydndan Ulus Baker tarafndan evirilmitir. Video
kaydnn kr autonomediaya ulamasn salayan Angela Melitopoulosa ve Chaos
Mediaya teekkrler.

Yaratma Eylemi Nedir?


Gilles Deleuze
Ben de, kendi hesabma bir soru sormak isterdim sizlere-sizlere ama
kendime de. Bu u trden bir soru olurdu -siz, sinemada ne
yapyorsunuz ve ben, felsefe yaparken, ya da yapmay umarken,
gerekten ne yapyorum?
Ne demeli...Sizin oralarda her ey kt gidiyor gibi anlald
kadaryla, ama benim alanmda, felsefede, iler ktnn de kts...
u soruyu da sormak isterdim -sinemada bir fikri olmak ne demek?
Eer biri sinema yapmay umuyorsa bir deyile bir fikri varsa -bu ne
demektir? Bir fikir sahibi olmak ender bir olaydr. Neredeyse bir
tr bayramdr. Ve bir fikri olmak, genel olarak bir fikre sahip
olmak demek deildir -bir fikir her zaman adanmtr; u ya da bu
alana adanm... Bir fikir bazen resimde, bazen romanda, bazen
felsefede, bazen bilimde olabilir. O alanlardan birine adanmtr
ama hep. Ve farkl alanlara adanm fikirler hi de ayn
deildirler...
yleyse fikirler ancak potansiyel olarak fikirdirler. Gizli g
kaynaklarna benzerler ama her zaman, daha imdiden, angajedirler,
u ya da bu ifade tarzna adanm haldedirler -ve bu yzden ifade
edildikleri tarzlardan ayrdedilemezler.
Bu yzden, genel olarak bir fikrim olduunu syleyemem. Her zaman
bildiim bir tekniin iinde bir fikrim olabilir-- sinemada,
felsefede, vs.
Peki ama, bir eyde bir fikre sahip olmak ne demektir?
Kar mzda bir durum var: Ben felsefe yapyorum, siz ise, sinema
yapyorsunuz. Felsefenin nne ne gelirse onu dnmeye, onun
zerinde usavurmaya hazr olduunu sylemek kolay. O zaman neden
sinema zerinde de dnmesin?
Ama bu fikir deil bir harekettir. Felsefe ise nne ne karsa onu
dnmek iin yaplm bir ey deildir. Baka bir eyi dnmek
iin icat edilmi deildir felsefe. unu diyeceim: Felsefeyi her
hangi bir ey stne dnmek,usavurmak iin bir garanti belgesi
gibi ele almak her eyi karmakark etmektir. nk kimse, herhangi
bir ey stne dnmek iin felsefeye ihtiya duymaz. Sinema
zerine dnmeye, usavurmaya gerekten yetkili olanlar, yalnzca
filmciler, sinema eletirmenleri ya da basite sinemay sevenlerdir.
Ve sinema stne dnmek iin hibir ekilde felsefeye ihtiya
duymazlar. Tpk, matematik stne dnmek iin matematikilerin
felsefeye ihtiyalar olduunu sylemenin son derecede gln bir
fikir olmas gibi...

Felsefe, eer bir eyler zerine dnyorsa - bu dnd ey,


ierdiinden, maddesinden ve malzemesinden baka bir ey
olsayd,varlk nedeni ortadan kalkard zaten. Ve felsefenin kendi
alann tayin etmek ok kolaydr. unu da eklemeliyim; felsefe de en
az baka bir disiplin kadar yaratc ve alkan bir disiplindir:
Felsefe KAVRAMLAR yaratan ve icat eden bir disiplindir.
Kavramlar, o halleriyle, hazr- yapm veriler olarak elde
bulunmazlar. Gklerin, cennetin bir kesinde,bir filozofun gelip,
onlar devirip kavramasn beklemezler. Kavramlarn yaplmalar,
imal edilmeleri gerekir...
Kukusuz, bu u ya da bu kavram oturup imal etmeye benzemez - u ya
da bu kavram bir filozofun oturup, hadi imal edeyim diye ie
kalk mas samalktr, tpk bir ressamn, gnn birinde hadi yle
yle, byle byle bir resim yapaym demesinin sama olaca gibi...
Bir ZORUNLULUK olmas gerekir. Baka trl, ortada hibir ey
yoktur...
Ancak bu zorunluluk olduka karmak bir eydir: Szn gelii bir
filozof -hi deilse urasyla daha tank olduum iin- mesela
sinema zerine dnmekle uramaz. Kavramlar yaratmay, icat etmeyi
nerir. Bundan dolay, sizin nnzde, yalzca kavramlar icat etmeyi
bildiimi, baka bir ey zerine dnmeyi bilmediimi sylemek
isterdim...
Bu yzden, sinema yapan sizlerin sinema yaparken ne yaptnz
sylemeye kalksaydm, bu ksr bir cevap olurdu. Ama unu sylerdim
( ve sizin kavramlara yapacak bir eyiniz yok, kavram sizin iiniz
deil)-siz, sinema yapanlar, HAREKET- SRE BLOKLARI yaratyorsunuz,
icat ediyorsunuz (blocs de mouvement-dure) Baka bir deyile, eer
hareket-sre bloklar imal ediyorsanz, sizin sinema yaptnz
syleyebilirim ben de...
Dikkat edin, sizin alannzda, sinemada, bir yk-anlatmnn, bir
anlatnn sz konusu olduunu syleyenler var. Felsefe de ykler
anlatr.Kavramlarn yksn, tarihini anlatr.Ya da kavramn
tarihini. Ve sinema bize, hareket-sre bloklar kullanarak ykler
anlatr.Resmin izgi-renk bloklaryla, mziinse ok zel trden
bloklarla, seslerle anlatlmas gibi...
Bilime gelince; o da daha az yaratc, daha az alkan deildir. Bu
dzeyde, sanat ile bilim arasnda yaplan karlatrmalara hibir
sayg duymuyorum. Bilimsel faaliyet daha az yaratc deildir. Ama
kavramlar onun da ii deildir.Talihimiz var ki, felsefe tam da bu
yzden hala varolabiliyor.Keif diye bir ey varolsa bile, bilimci
bir kaif deildir. Daha ok, bilimci LEVLER yaratmakta, imal
etmektedir.
Bu alanda dnrken, ok zetlediimin farkndaym; ama gerekemiz
de var.Bu trden bir cevap konusunda oktandr alm olduumu da
iyi biliyorum. Ancak yle devam edeyim ksaca: Bir ilev imal
etmek, en azndan iki diziyi, topluluu, grubu birbirlerine tekabl
ettirmektir.
te bu, bilimin taban ilevi, temel-ilevidir.Yeni ortaya km
bir durum da deildir bilim tarihinde...Bu, bilimn kavramlarla

hibir ii olmad anlamna geliyor.Eer birisi, en az iki diziyi


tekabl ilikisine sokuyorsa, onun bilim yaptn syleyeceim...
Ve eer birinin birilerine konumas, hitap etmesi mmkn ise eer
bir filmci bir bilimciye, bilimci ise bir filozofa hitap
edebiliyorsa, bu ancak her birinin kendi alanndaki yaratc
faaliyet cinsinden gerekleebilir.Yaratm yalnzlkta gerekleir;
ama birilerine bir ey sylemek yaratmn adna olabilir ancak...
Eer, kendi yaratmlaryla tanmlanan btn bu farkl disiplinler
ortak bir ufukta birleiyorlarsa kavram bloklar, hareket-sre
bloklar, izgi-renk bloklar, ilev bloklar icat eden bu
disiplinlerin bulutuklar bu snra bu ufka mekan-zaman adn
verebiliriz. Bu disiplinlerin hepsi, ortak olarak paylatklar
faaliyetleri iinde, mekan-zaman yaratrlar...

Bresson
yi bilinir: Bressonda topyekn, btnlkl mekanlar yoktur.
Aksine, balantsz mekanlar vardr onun: Kede bir yer.Hcre
gibi.Ve sonra, baka bir ke, baka bir yer... Bir dizi kk mekan
k r nt s , mekan paracklar.Balantlar ise nceden-belirlenmi
deildir...
Elbette, bunun tam aksini kullanan ok byk film ynetmenleri
vardr -yani mekan paralarnn nceden belirlenmi dzenlenmesini
yapanlar...Bu paralardan btnlkl mekanlar yeniden kurmak kolay
deildir; ve sinemada o kadar ok sayda mekan biimi ve tarz
vardr ki, sinemada mekana dair genel bir tanm retemeyebiliriz...
Ama Bresson, her durumda, birbirleriyle balantsz kk mekan
paracklarndan nceden belirlenmemi mekan yaratan ilk
sinemacdr.
Ve her yaratm snrnda, ufkunda mekan-zaman bulunduu iin,
aksine, Bressonun bloklar bu tr bir grsel mekana doru
ynelecektir; yani nceden belirlenmi olmayan, balants
koparlm bir mekana.
te Bressonda ellerin rol burdan geliyor: Kenardaki el. Mekan
paralarn birbirlerine balayanAma bu bir kurum deildir...
Felsefe de deildir.Bressondaki mekan tipi kenardaki elin
sinematografik deer kazandr. Bresson, sinemaya dokunma ve
temas deerlerini sokan kiidir.
Eer Bresson bir yaratcysa, uzay iinde balantlar koparlm
paralar yaratan biriyse, bu yalnzca el ile mmkndr... ihtiya
duyduu budur...
Ve bu zorunluluk aslnda u trden iler: Bresson gibi yapmak
gerekmez; Bressonda zorunlu olan bu fikir bakasnda hi de
zorunlu olmayacaktr. lle de u tarz bu tarz fikre sahip olmak
deildir sorun, bir fikre sahip olmak zorunludur ama...
Evet, ok doru, bir yaratc haz iin alan biri deildir...
Bir yaratc mutlaka ihtiya duyduu eyi yaratandr...

Budalayla Yedi Samurainin yks

Sinemada bir fikri olmak ise, baka bir eyde fikri olmak deildir.
Buna karn, sinemada, baka disiplinlerde de geerli olduklar
grnen fikirler de vardr. Romanda mkemmel olan baz fikirler,
sinemada da mkemmel fikirler olabilirler. Ama, kesin olarak
havalar birbirinden farkldr.Dier taraftan, sinemada, yalnzca
sinematografik olan fikirler vardr...
Sinemada, bir romanda deer bulmu fikirler sz konusu olsa bile bu
fikirlerin yine de, daha imdiden sinematografik srece adanm
olduklarn, ona ait olduklarn syleyeceiz.
Bu nokta zerinde ok srar ediyorum, nk u anda ilgi duyduum
ey bir filmcinin film yaparken ne yapt...zel olarak da, bir
filmci, szgelimi bir roman sinemaya uyarlamaya niyetlendiinde
iin aslnda ne yapmaktadr?
Besbelli ki, byle bir giriim, sinemada yalnzca sinemaya zg
fikirler bulunabileceinden, fikrin ancak romann roman fikri olarak
sunduu fikirle TTREMe girmesiyle mmkn olacaktr. Ve burada,
greceli olarak zayf bir roman uyarlamaya aba gsteren bir
filmcinin durumundan bahsetmiyorum. Bir filmci, zayf bir roman
uyarlama ihtiyac duyabilir. Sonuta ortaya kacak bir filmdir
nas l olsa ve romann zayf oluu, kendi z fikriyle hareket eden
filmin ok iyi olmasn engellemeyecektir.
Biraz farkl trden bir soru ortaya atmak istiyorum: Bir romann bir
filmle yaknl olduu zaman, ya da biri, sinemada, romandaki bir
fikre tekabl eden bir fikre sahip olduu zaman ne olur?
Bu, Kurosawann en ilgin olduu noktadr.
Neden Kurosawa ile Shakespeare, Kurosawa ile Dostoyevski arasnda
bir yaknlk, bir tanklk vardr? Neden bir Japonun Shakespeare
ve Dostoyevski ile bir akrabal olsun?
Bu yaknlkla ilgileniyorum, nk Kurosawann Shakespeareden ya
da Dostoyevskiden yapt uyarlamalarn dnda, bambaka bir
yerde, Yedi Samurai filminde en iyi rneini bulabiliyoruz bu
durumun...
Neden Dostoyevski?
Bir ey hatrlataym... lk bakta ufak bir ayrnt olarak
grlebilir ama, Dostoyevski kahramanlar ou zaman, olduka
a k nlk verici insanlardr. Genel olarak, ok tedirgin, hareketli,
acelecidirler. Srekli olarak, belli bir sre iin durup,
sevdiklerinden bahsederler; sevdiim kz Tanya... Ba belada,
yardm istiyor... Yardmma ihtiyac var... Yoksa lecek... Ve
kahramanmz sokaa iner aceleyle... Ve aniden, ke banda bir
arkadala ya da ezilmi bir kpekle karlar... Ve.... Her eyi
toptan unutuverir; ama her eyi- Tanyann lmekte olduunu, onu
beklediini, yardmna ihtiyac olduunu... Sonra, baka bir
arkadayla karlar, onunla ay imeye gider..ve aniden, yine...
Beni Bekliyor Tanya... Gitmeliyim... vesaire...
Bu da nedir? Btn bunlar ne anlama gelir?
Dostoyevski kahramanlar hep bir aciliyet haline yakalanm
durumdadrlar.Hep lm kalm sorunlaryla kar karya kalrlar.

Ama bilirler ki, daha da acil olan bir sorun vardr. Ama bu sorun
nedir? te onu bilmezler...
Her ey, sanki bir yangn km, her ey yanmaktayken, kap dar
kmak yerine kendime unlar demem gibidir: Hayr! Hayr! Burada
daha da acil bir ey var.Onu renene kadar yerimden kmldatmayn
beni...
Ama bu BUDALAdr... budala... bu, budalann formldr...
Yedi Samurai ise, ak, yani oval bir mekann korkun bir yamur
tarafndan srekli dvld, amurda yzlen bir kyn evresinde
balar.Samurailer, mthi bir aceleyle kouturup durmaktadrlar:
Hendekler kazlacak, eli silah tutabilen kyller eitilecek,
dmana kar hibir ak braklmayacaktr...
Ama, btn bu aciliyetin ortasnda, daha mthi, daha acil bir soru,
onlar srekli ziyaret etmektedir: Soru, kimdir bir Samurai
sorusudur...Ne bir ispat, ne de bir tarih sorusu.nk sorulan,
genel olarak Samurailer kimdi trnden bir tarif sorusu deildir.
Aristokratik rejim zlyorken ve kyller, aslnda Samurailere hi
ihtiya duymadan kendilerini savunacak gce sahip olmuken kimdir
bir Samurai sorusudur bu. Yani, bir KMLK sorusu...
Bu kimlik sorusunun ziyaret ettii Yedi Samurai, Kurosawa,
Dostoyevskide ufak bir genel ayrnt olarak grlebilecek eyle
e-titreim iindedir: Romandaki bir fikir, romandadr; sinemadaki
bir fikir ise sinemada...

Minelli ve Ryalar
Fikirleri temalar ile kartrmamak gerekir yine de; aklma
Minellnin kolayca bir temayla kartrlabilecek, ama aslnda btn
eserini kuatan bir ayrnt, zayf ama kapsayc bir ayrnt olduu
iin bir fikir olan ryalar geliyor.
Bu ryalar, birilerinin grd trden ryalardan deil; Minelli
daha ok bakalarnn grd ryalardan bahseder. Bakasnn,
tekinin ryasnn, hayalinin bir paras olmak; bakasnn ryasna
yakalamak gibi bir ey; ve daha da kts, ryasna yakalandnz
dnyann en tatl, en gzel kz da olsa, bir canavar kesilmi
demektir;
Bakas nn ryasna m yakalandnz; boku yediniz demektir bu...

Straublar
Straublarn eserleri ses ile grnt, sylenen ile gsterilen
aras ndaki bir kopu fikrine dayanr.Ses ile bakn birbirinden
koparlmas.Bunu tiyatronun da yapabilecei sylenebilir; ama hayr;
ses bir ey sylemekte, grnt baka bir ey gstermektedir; buna
evet; ama Straublarda ses bir ey syler, sylerken ykselir; evet,
havaya doru ykselir; grntyse baka bir ey gsterir; ve ses
grntnn altna girecek ekilde aa iner yeniden; grntnn
altna girer; bir yer alt sesi olur...
te Straublardan bir yeralt sesi-grnts; lde, yerin altnn
bir mezarlk, milyonlarca yllk bir mezarlk olduu apaktr...

Bylece Straublarn sinemas ses ile bakn birbirlerinden


koparlmalarndan ok, eski bir doa kanununun, unsurlarn evrensel
evriminin sinemaya dahil oluudur: Su-ate-hava-toprak.Havaya doru
ykselip, sonra yeraltna, grntnn altna giren sz...

Sanat ve Diren

Sanatn bilgi verdiini, yani bir enformasyon tr olduunu, ya da


bir tr iletiim olduunu dnmek isteyenler var. Ama sanat
iletiim deildir; enformasyon ise hi deildir.En az, asgari bir
enformasyonu iletmeden edemese bile, bilgi vermeye, enformasyona,
hatta kar- enformasyon denen eye hevesli, deildir pek...
leti im ise sanatkrane filan deildir; tm yapt insanlara neyi
dnmeleri neyi hissetmeleri, neyi yapmay planlamalar
gerektiinin sylemektir. Enformasyon ise, insanlara bu sylenenleri
yapabilmeleri iin verilmesi zorunlu en az, asgari yapp- etme
bilgisi, asgari bir pedagojidir.
Sanat kar- enformasyon da deildir; kar- propaganda hi deildir;
nk onunla,devlet aygtlarnn bir salgs olarak karlamak
iten bile deildir ou kez...
Hay r, sanat bir iletiim deil, enformasyon-kar enformasyon filan
deildir. Bir tanm gibi davranamayacam bir fikir ileri sreyim
yine de; sanat, lme kar direntir...
Ne trden bir diren acaba? Lascaux maaralarnda bebin yldr
durup bekleyen duvar resimleri, ite direnmektir.
Ama lme kar direncin ikinci bir tarzyla bir bulumas vardr
sanatn: Yani insanlarn kavgasyla; lme, tahakkme, basklara
kar umutlu kavgasyla...
te Bachn mzii, Rnesans sonras kurumsallam iki mziin,
kutsal, ilahi kilise mziiyle onun kart profan, sarayl, dnyevi
mziin seslerini bastrmaya abalayan bir lktr: Defolun!
kiniz de ekip gidin!...

Sanat Eksik Olan Bir Halk Bekler

Diren neye kardr peki?


Akl mda Michel Foucault gibi bir dnrn eserinin anlattklar
var: Ondokuzuncu yzyldan itibaren dnyay sarmaya balayan,
Napolyoncu kurumlarda ilk ekillerini bulan bir disiplin toplumu...
Hapishane, Kla, Hastane, okul, fabrika gibi yerlerde beliren ve
tm topluma yaygnlaan bir iktidar biimi...
Ama Foucaultnun disiplin toplumu tezi ile kaldn dnmek ciddi
bir yanl anlama olur. O pekala, yava yava disiplin
toplumlarndan farkl trden bir toplumsal iktidar dzenine
geilmekte olduunun da farkndadr.
Bu yeni iktidar tarzna denetim toplumlar diyebiliriz sanyorum...
Otoyollarda zgrce dolamaya braklrken kim syleyebilir aslnda
denetlenmiyor olduumuzu...
Hi kukusuz, her ey disiplin kurumlarna kar bir sorgulamann
epeydir balam, hatta direncini doruk noktasna vardrm
olmasndan bellidir: Okullama sistemine ilikin en modern

sorgulamalarn en az elli yllk bir tarihi var.Gelecek iin ise,


okul biiminin tmyle ortadan kalkaca kestirimi daha imdiden pek
revata deil mi? ile eitimin birleebilecei, yeni
teknolojilerle ev iine tanabilecei filan hep yakn bir gelecee
ilikin tasvirlerdir.
Ama her ey, disiplinlerin hafiflemesiyle birlikte, denetimin
kuatc bir hal almaya doru gittiini gstermektedir: zgrce
dolamaya brakan ve st-kodlamalar araclyla uzaktan, dokunmadan
denetleyen yeni iktidar aralar.
Tam byle bir noktada kesmek istiyorum bu konumay: Direncin bir
tr olarak sanata dair Paul Kleenin bir szn hatrlatarak:
Sanat, eksik olan bir halk beklemektedir... Henz eksik olan bir
halk bekleyen, aran eydir sanat ...
Hepinize teekkr ediyorum byle bir karlama iin...

You might also like