You are on page 1of 171

T.

C
ANKARA UNiVERSiTESi
SOSY AL BiLiMLER ENSTiTUSU
TEMEL iSLAM BiLiMLERi
(TEFSiR) ANABiLiM DALI

r,.

KUR'AN-1 KERiM'DE ARINMA KAVRAMI

Yiiksek Lisans Tezi

Ahmet Lutfi ALKAYA

~~.

'

i '

Ankara - 2000

T.C
ANKARA UNiVERSiTESi
SOSYAL BiLiMLER ENSTiTUSU
TEMEL iSLAM BiLiMLERi
(TEFSiR) ANABiLiM DALI

KUR'AN-1 KERiM'DE ARINMA KAVRAMI

Yiiksek Lisans Tezi

Ahmet Liitfi ALKAYA


Tez Dam~mam
Do~. Dr. idris SENGOL

Ankara - 2000

T.C
ANKARA UNiVERSiTESi
SOSY AL BiLiMLER ENSTiTUSU
TEMEL iSLAM BiLiMLERi
(TEFSiR) ANABiLiM DALI

KUR' AN-I KERiM'DE ARINMA KAVRAMI

Yiiksek Lisans Tezi


Tez Dam,mam :Do~.Dr.idris SENGUL

Tez Jiirisi Uyeleri


Ad1 ve Soyad1

imzas1

-~~~J Z_fClJll T

~;:!J1 .lft>"' ~~ e\-" lii

5 fiAlfC.l\ ~ ........................

..P..c~~...D.r.....-.;2.eJ~:.l~.....:?..B.l"f.t
.D..at:;....JJ.r.....l.dr.:t~....:f?.EIN..~UL
..D.e.~.~...l'lc..... N.-.b.~J~...BD.Z.Ls:U r2- T
Tez Smav Tarihi : 03.07.2000

iCiNDEKiLER
ONSOZ .................................................................. .... ................................................................. 4
GiRiS : KONUYI..A iLGi:Li TERiMI.ER......... ...... ..... .... .............................. ............................ 8

A)

NefsKavranurunincelenmesi........

B)

Tezkiye kavranurun incelenmesi. ................................................................................. 19

BiRiNCi BOLUM
ARINMADA A~AMALAR
A- RUH-BEDEN iLiSKiSiNDE OORONUMLER
1- inkar (Yabanclla~ma) .................................................................................................... 23
2- Nefs-i Emmare (Egoizm) ................. .............. ........... ............... .... ..... .......... .................. 25

3- Nefs-i Levvame (Vicdan Rahatstzhgi) ............................ .............. ......... .... .. ................. 28


4- Nefs-i Mulhime (Sagduyu) ............................................................................................ 30

5- Nefs-i Raziye (Olgun Ki~ilik) .......................................................................................33


B- ARINMA ASAMALARINDA ETKiN UNSURLAR
1- SirkKavramt ................................................................................................................... 38
2- Sirkin Buytik Zulum Olmasmm Anlamt ......................................................................... 44
3- Sirkle ilgili Ayetlerin Ortak Yonlerinin Analizi ............................................................ .46
4-Sirkin Annmadaki Olumsuz Etkisi. ................................................................................. SO
C- KUR' AN'I KERiM'DE ANLATILAN TOPLUMLARDA ARINMA PROBLEMi
1- Eski Mtsrrda Annma Problemi...................... .. ............................................................. 53
2- Karun ve Annma Problemi........................................................................................... 58
3- Ad Toplumu ve Annma Problemi........... ...... .. ...... ........................ .... .... ... ..................... 61
4- Y ahudiler (Samiri) ve Annma Problemi ....................................................................... 66
5- IIristiyanlJ.k: ve Annma Problemi.................................................................................. 73
6- islamiyet Oncesi Mekke Toplumu ve Annma Problemi .............................................. 81

iKiNCi BOLUM
ARINMADA OLUMLU VE OLUMSUZ FAKTORLER
A- iNSAN- DIS DONYA iLiSKiSiNDE UYUMU SAGLAYAN ETKENLER
1- Tevhid ............................................................................................................................ 87
2- SultaDonemindeHz. ibrahim(as) ...................................................... ..... .................... 89
3- Kur'an'm Hz. ibrahim (as)'e Verdigi Onem ve "Kalb-i Selim" ifadesininYorumu ........94
4- Buytik Gunahlar ve Sirk ili~kisi. ................................................................................... 97

B- TARiH BOYUNCA iNSANLARDA ARINMAYI ZORLASTIRAN FAKTORLER


1- Diinya Hayatmm Gervekligi ve OliimsOzliik Dii~iincesi.. ........................................... 101
2- Baskt ve Zorlama......................................................................................................... 106
3- Sevginin ~m Kullamrnmm Olumsuz Etkisi.. ............................................................ 111
4- Sefaatvilik Du~uncesi. .................................................................................................. 113
5- Akhn i~letilememesi (Du~unce Y oksunlugu) ............................................................. 116
6- Bilgisizlik veya Zan ve Tahmine Uymak.................................................................... 125

UCUNCU BOLUM
VERiMLiLiK
iNSANIN YAPISINDAKi ZITLIKLAR HAKKINDA DEGERLENDiRME
A- insarun Olumsuz Yonlerini Annmada Kullanmast Mumkiindiir................................ 133
B- Egitimin Annmadaki Rolu Hakkmda Bir Degerlendirme.......................................... 146
SONU<;.................................................................................................................................. 156
SONUCUN TURKCE OZETi. .............................................................................................. 162
SONUCUN iNGi:I..izCE OZETi. ........................................................................................... 163
BIBLIYOGRAFYA................................................................................................................ 164

ONSOZ
istiklal ~airimiz insaru tarurnlarken, 'onemsiz hir varhgun diyorsun eger hir hilsen
'ifadesini kullanmaktadrr. Sokrat'm medresesinin giri~inde de 'ey insan kendini hil,' soziim1n
yer aldtgt hilinmektedir. Diinyadan, ilk insandan Kutlu Nehi'ye kendinin arifleri gelip
geymi~tir. Kendi henliginin strlmm, ozelliklerini kavrayan ve taruyan Rahhini de hilmi~tir
~eklini alan hu ozlii soz, tarih boyunca bizim gibi farkh yorumcular tarafindan ele ahnmi~trr.
insanm en onemli yanlarmdan biri, onun kendi kendinin ~uurunda olmas1 ve kendini
kontrol edehilmesidir. Bu ozelligine ragmen zaaflmm-yeteneklerini, ho~luklmm-giiy
kaynaklmm,eksilerini-artllmm,olumsuz egilimlerini- olumlu egilimlerini tanuna ve
potansiyelini hu tammaya gore ortaya koyahilme yabastyla kendini inceleyen ve Kur' arun
Itgtyla derinliklerini kefeden insan saytst yok az gorunmektedir.
Bu faaliyet,insanm tiim olumsuzluklmm ortaya yikanp kendisini hor gormesi ~eklinde degil,
henligini aratrrmak, tanunak, insafh, tarafsiZ, rasyonel, geryekyi hir anlayt~la ele almak
~eklinde olmahdrr.
Kendinden hahersiz Ademoglu' nun hemcinslerini ve di~ diinyayt hilmesi imkansiZ
olacagt gihi, onlar hakkmdaki hiikiimleri de yiizeysel, isahetsiz ve tutarsiZ olacaktrr.
insan, hir uytan hir uca evreni, onun en degerli varhgt insaru, evrenin ve kendinin geryek
anlam ve degerini; ancak evreni ve kendini tiim yonleriyle ele alan ilahi hilgiyle ve hu hilgiyi
olu~umundaki derin duyu, degerlendiri prizmasmdan geyirerek kavrayahilir.
insan, onemi sezildigi andan hu zamana, yiizeysel ve derinden yok defa ele ahnmi,
uzerinde durulmu, fiziki ve ruhi yonleriyle degerlendirilmitir. Demokritos'un
Euthymia'smdan, Sokrat'm Daimoru'una, Gazali'nin Miftah'ul Kulup' undan
Marifetname'ye kadar hir yok eser hep 'diinyalan saklayan' olarak nitelendirilen insaru ele
almi~trr.

Cunkii insan, ortaya koydugu eylemiyle hazen olumlu ve yaptct; hazen kihir ve
gururuyla olumsuz ve yalruz; hazen olahildigine ytktct ve entrikact nitelikte; hazen
olabildigine aytk, effaf ve emniyet yapth; hazen hencil ve ego yoriingeli; hazen yardtmsever
ve fedakar; hazen sahte ve iki yiizlii, hazen yiirekten ve dopradop;hazen hasiretli, geni
ufuklu; hazen de miyop hakth olarak hirhirinden yok farkh davraru ve stfatlarla ortaya
ytkmaktadtr.
insan yarattlrrken her ~ey olmaya uygun olan "yiicelerden yiicesi" noktadan "aaguarm
aagtst" noktaya kadar, hem sonsuz yiicelmelere hem de korkuny alyalmalara aytk ozel
yarattha sahiptir. iyerigine hem ruhanilik hem de nefsanilik kaynagt yapt yekirdekleri
yerletirilmitir. Yaptsmdaki asli egilimlerin kullaruhp, olumsuz egilimlerinin amacmm
anlathp anlatlmamasmda, iradenin hakkmm veriliinde veya verilemeyiinde,potansiyel
giiciiniin sezilip en giizel ekil ve artlarla ortaya ytkarthp degerlendirilmesinde veya
degerlendirilememesinde insan yaptsmda hulunan hu renklilik dikkate ahnmahdrr.

insaru yalm olarak akhyla, iygiiduleriyle veya sosyal egilimleriyle ele alanlar, onun
fonksiyonu ile ilgili ciddi bir bilgi ortaya koyamamaktadrrlar. Bilakis insaru iyice kapalt,
bilinmeyen bir varhk olarak degerlendirerek ondan beklenen verimliligi, sahip oldugu
potansiyellikten hayata ytkartamayarak elde edememi~lerdir.
Ustelik insana bu dii~iinceyle yakla~anlann kimine gore insan "du~unen hayvan",
kimine gore de libido dii~uncesiyle dolu bir yaptdtr.
Oysa ki insam oziindeki potansiyelle, fakiilteleriyle, egilimleriyle kendi maddi yaptstm ve
diger dunyalan a~abilecek bir dinamizme sahip bulunmaktadtr.
Bugiin atomun kiiyiik diinyasma girip, partikiiller dunyasmda bilimsel ke~ifler yapan,
atomun giiciinii ortaya ytkanp
mesafeleri

a~an

ya~ammda

kullanan, onunla ve

yaptt~ ke~if

ve icatlanyla

insan, kendini hayvani meralarda aramarun ve oziindeki anlamt ve iyerigi

anlayamamarun cezastm yekmektedir. Onun biitiin

vah~eti,

bencilligi, tutkulan, hak-hukuk

tantmazhgt, ve rahata dii~kiinlugu bu yantlmalannda aranmaltdrr.


insan, deha ve zekasma ragmen kendini bilememe, anlamlandrramamarun kahnna
ugramt~trr. Bunun sonucu olarak da istenilen verimlilige ula~amamt~ ve yozla~mt~trr. i~te
Kur'an, bu sorulara cevabt ayrmtth olarak vermektedir.
Bu
aradtk.

yalt~mamtzda

insandan beklenildigi verimliligin nastl

olu~turulabileceginin

Bu yizgide ilk olarak, insarun yaptstru dogru ve butiincul bir

~ekilde

cevabtm

ele almak

problemin kaynagtrun dogru tespiti ve dogru yoziime ula~ma nedeniyle onem ta~tmaktaydt.
Bu nedenle ilk once nefs konusunun aytklanmasmda ya~anan problemleri ktsaca ortaya
koyduk. Nefsin yaptstm olu~turan ruh kavrammt ve daha sonra biyolojik yapmm yaradth~tru
ele aldtk.
Rahat anla~tlmast aytsmdan kavramlan insani tecriibelerle zenginle~tirerek
ve
kavramlara geni~ bir ekilde deginerek ele aldtk. Bu yapmm ve ilikinin aytkya ortaya
konmast, problemi anlama ve yoziim getirme aytsmdan onem tatmaktaydt.
Birinci bolumde kavramlar ve kavramlann

olu~turdugu

yaptrun Kur' an-1 Kerim

tarafindan kategorilere ayrtmtru ele aldtk. insan yaptsmm birbiriyle olan ilikisinin altt
kategori olarak Kur' an da smrllandmldtgtm gorduk. Bu kategorileri incelerken ayetlerin
yorumu ve diger tip kaynaklanyla kategorinin ozelliklerini ve verimlilikteki konumunu
belirginle~tirdik ve zenginle~tirdik.
Aamalarda ve nefs kavrammda goze yarpan ozelliklerin tespitini yapttk. Bu tespitler
ttgmda problemlerin kaynaklandt~ biyolojik yaptya ve irk kavramma Kur' an anlayt~tyla
degindik.
Birinci bolumiin sonunda da verimliligin ilk insandan balayarak seyrini ele aldtk.
Sapmalann yaandt~ toplumlan, Kur' an ktssalanndan da yararlanmak suretiyle konumuz
aytsmdan degerlendirdik.

ikinci boliimde fitratta olu~an yozla~maya agrrhk vererek,bu olu~umda etkisini


belirledigimiz degi~ik ~artlar iizerinde durduk. insan yaptst ve dt~ diinya ili~kisi ile

insan

verimliliginde esas tutulmast gereken tevhid konularma burada yer verdik. islam ve armma
ili~kisini ayet ve hadislerle inceledik. Bu inceleme sonucunda giiniimiizde ger~ek anlamtyla
anla~t1amayan islam kavramtnm oziinii ifade etmeye ~ah~ttk.
ikinci boliimiin sonunda insanda armmayt zorla~trran i~ ve dt~ etkenlere deginerek
problemi ~e~itli yonleriyle ele aldtk.
U~iincii boliimde ise, nefs kavramtnm incelenmesi srrasmda kar~lffilZa ~tkan insan

biinyesindeki olumsuz duygulann


kullantm

~eklini

verili~

ama~lannt,

biyolojik yaptdaki fonksiyonlannt,

Kur' an bilgisiyle ve orneklerle ele alarak somut

~oziimler

ortaya koymaya

~alt~ttk.

Son ktstmda da Kur' ani egitimin insamn verimliligini saglamasmdaki ve


amacmt ger~ekle~tirmesindeki rolii ve etkisine yer verdik.
Konularm ele

almt~mda, ~tkt~

yarattlt~

noktast olarak kullandtguruz nefs kavrammm maddeden

yarattlan yoniinii ifadede herhangi bir anlam

kan~tkltW. olu~turmamak i~in,

stk stk biyolojik

yapt veya algtsal biyolojik beden kaltbmi kullanmak durumunda kaldtk.


Diger bir ifadeyle "insan verimliligi" iizerine,

~evrenin

verdigi olumsuz

~artlara

ragmen,

ktstth imkanlan degerlendirme yoluyla hazrrlamaya ~alt~tiWro bu ~ah~ma, uzun zamandan


beri insamn yaptst ve ilahi taktirin insanda on gordugu verimlilik konusundaki dii~iincelerimin
etkisiyle :fikir bulmu~tur.
Kur' an, hadis, tefsir, tasavvuf, ttp ve konuyla ilgili diger kaynaklar ile gozlemlerimden
olu~an

bu

~alt~maya

girerken

te~vikleriyle

bana

~ah~ma

duygusu ile moral veren ktymetli

Hocam Do~. Dr. idris ~ENGOL Bey'e, mesai arkada~lanma ve e~ime te~ekkiirlerimi sunar,
bu ~ah~mayt nasip eden Allah' a sonsuz hamd ederim.
Ahmet Liitfi ALKAYA

GiRi~

KONUYLA iLGiLi TERiMLER

GiRiS
KONUYLA iLGiLi TERiMLER
A-Nefs Kavrammm incelenmesi:
Nefs kavramt, islam litaratiiliindeki mevcut kaynaklarda; ruh\ ego, zat, ~ahts2 ,
alol,istem, arzu3 , his ve iradeli biyolojik: yap1 veya insamn kotii huylan ve ~irkin slfatlan ile
kotii his ve huylarm bulundugu biyolojik: yaptmn i~i oz, cevher4 anlamma gelmektedir.
Kur'an-1 Kerim'de sekiz farkh anlamda kullantlmaktadrr.
Zatulllah anlammda

: Taha I 41, Ali imran /28, En' am 12/54.

insan ruhu anlammda : Fecr I 21, En' am I 93, Zumer I 42.


Kalp, Sadr anlammda

: Al-i imran 3 I 154, Araf, 7 I 205, Yusuf I 11

insan bedeni anlammda: Al-i imran 3 I 146, Enbiya I 35


Bedenle birlikte ruh anlammda: Bakara, 2 I 286, En-am I 152 Yunus I 23.
Zat anlammda : Bakara, 2 I 48 , Lokman I 28 , Muddessir /38.
Cins anlammda : Tevbe I 128, Rum I 28 , Araf, 7 I 188.
insan algtlanm ve rahmani ruhu etkileyip kotiiluk yonunde sevk edip yonlendiren kuwet
anlammda: Yusuf, 18 I 53, Taha I 96, Maide /30.ayetlerde kullantlmaktadrr.
GOruldugu gibi gerek islam literatiirunde yer alan meal, tefsir, makale gibi kaynaklar ile,
gerekse eski Yunan'dan tercume edilen eserlerde, kavram ile ilgili bir karga~a bulunmaktadrr.
Bu nedenle kavram bir tiirlu Kur'an'm istedigi yere oturtulamamt~tlr. Bu durum da tabiattyla
kavramt, dolaytstyla insam anla~umaz kllmakta, insan da uzerinde ~ok ~ey soylenen; fakat
bilgisine tam olarak ula~uamayan bir nadide varhk olarak srrh bir anka ku~u durumuna
du~mektedir.

Oysa toplum insanlardan

olu~maktadrr.

Toplumun mutlulugu, insanm butiin potansiyeli

ile kendini ortaya koymas1 ile saglanmaktadrr. Mutlu bireyler, verimli insanlar, kendi ve evren
konusunda butiinsel bir bilgiye sahip olan

ki~ilerdir.

Bu bilgiyi sagllkh bir

~ekilde

alan

ki~i,

kendini ve evreni anlamlandrrabilmektedir.


Metafizik: bilgiyle evrenin ustiine clkarak kendi misyonunu goren insan, yine o bilgiyle
kendi yaptsma girerek
kendini dogru bir ~ekilde ve yakmdan tamma imkamna
kavu~maktadrr.

Asun Efendi, Ebu'l Kemal Abmet; El Ukyanusu 'I basit fi Tercemeti 'l Kamusi 'l Muhit (Kamus tercamesi) lstanbul1250
s.234. Bursevi, 1. Halda;Ruh el Beyan, lstanbul1969, 11175.
2
Aydm, HOseyin,Muhasibinin TasavvufFelsefesi, Ank. 1976, s.74.
3
K~eyri, Risale,c;ev Tahsin YazJ.ct Meb. Yay.lst. 1966 s. 186-187aynca bkz. Cebecioglu, Ethem. TasavvufTerimleri ve
Deyimleri SiJzlaga, Ank. 1997, s.545.
4
Altmta, Hayrani, ibn-i SinaMetafizigi, A-otF yay. Ank.1989, s.123.

insan adt verilen varhgt yozmek ve ondan en yiiksek diizeyde verim alrnak, kavramlarm
Kur'an ayetleri

t~tgtnda

dogru bir

~ekilde

anla~tlmastyla geryekle~mektedir.

ele ahrup

Bu

yabada en onemli noktayt, insam tarumlama ve yozmede kullarulan , onemli bununla beraber
en kapah kavram olan ''Nefs" kavrammm yaptsmm bilinmesi

olu~turmaktadrr.

Bu kavramm

yaptsmm bilinmesi yolunda da tasavvufve ttp kurumlarmm verileri onem ta~tmaktadtr.


<;unkii insanlan biyolojik bedenin gereksinimlerini en aza indirerek ve ibadetleri
geregince yerine getirmeyi saglayarak egiten ve bir disipline sokan tasavvuf, bu metodunun
sonucunda insamn ozellikleri konusunda deneyim sahibi olmu~ insanlan ytkardtgt gibi, insan
ve iyerigi konusunda yaztlmt~ eserleri de literatiiriimiize kazandtrmt~trr. insarun pisi~ik
yoniinden ziyade anatomisiyle

ilgilenen tlp ilmi, insamn biyolojik bedeni ve

yah~ma

sistemi

ile ilgili onemli ilerlemeler kaydetmi~tir.


Metafizik bilgi ve tecriibeler ile deney ve ispat birikimi ile

geli~en

bilimler bir arada

kullaruldtgtnda insamn iyerigi ile ilgili Kur'an'm kullandtgt kavramlar daha tutarh ve isabetli
anla~tlmaktadrr.

Geyirdigi
ortaya

ye~itli a~amalar

ytkmt~,bu

nedeniyle, bilimsellige soguk bakan Htristiyanltk din

anlayt~t

ve burjuvazi-halk arasmdaki ekonomik adaletsizlige tepki olarak dogan 18.

yy. 'm materyalist ve pozitivist anlayt~t da metafizik geryekleri bilgi olarak kabul etmemi~tir.
Bu yiizythn anlayt~ma gore, insanda herhangi bir derinlik veya dualist bir yon
bulunmamaktadtr. Durum bu yonde olunca kavram karga~ast da yok gibi goriinmektedir. Bu
varsaytma gore sadece insamn biyolojik bedeni ve iy giidiileri varsaytlmakta, bu varhk da
kendi ifadeleriyle "ekonomik hayvan" olarak tammlanmaktadrr.
Bu anlayt~, ktsmen islam diinyasma da yanstm1~ ve tecriibe ile ke~:fi bilgiye dayanan
so:fi bilginlerin tecriibeleri, miisbet bilgi olarak kabul gormemi~tir. Halbuki, insaru tam olarak
tetkik etmek
bakt~la

~artttr.

kendimizi

Klasik

~emalardaki

ku~atamamaktan

yagda ve belli hayat

~artlan

fakirlik, bilgilerimizin

geni~ligine

ragmen, genel bir

ileri gelmektedir. Geryekten mesele, insamn belli bir

altmda arzettigi

gorii~ii

kavramak degil; onu normal olarak

tezahiir ve ayru zamanda mevcut olan biitiin etkinlikleriyle kavramaktrr. Boyle bir bilgi ancak,
gerek bugiinkU diinyamtzda gerek

geymi~te,

organik ve dimagi, beden ve ruhi kuwetimizin

yanstmalarmt dikkatle ara~trrmak suretiyle elde edilmektedir. 5


Bu nedenlerle biz kavramt ele altrken kavramtn yaptstru
yaptyt once tek tek yukardaki kaynaklar
ili~kisini,

t~tgtnda

birlikteligini ve bu birliktelikten

olu~turan

ruh ve biyolojik

ele ahp daha sonra bu yaptrun birbiriyle

olu~an

kavram (nefs) iizerinde

yah~mamtzl

yonlendirmeyi uygun gormekteyiz. Zira, mevzuu bahs olan bu srr (nefs) bir cevherdir ki, onun

iki arazt vardrr. Ve insamn zatmda iki vecih vardrr.Oda ruh ve bedendir6 . Problemi bu ~ekilde
ortaya koyduktan sonra, "ruh" kavrammm once etimolojisine, konumuzu ilgilendiren yoniiyle
Kur' an da kullaruh~ma ve insandaki fonksiyonuna bakahm :

s Carrel, Alex, insan Denen Mefhul, Hayat yay. Qev. Orner Durmaz. !st. 1999 s. 13.
el-Cili, Kutbuddin Abd11lkerim b.lbrahim b. Abd11lkerim; insan-1 Kamil, Qev. AbdiUaziz Mecdi Tolun, tz yay. !st. 1998, 38

10

Rub,

Arap~a

bir kelimedir. "Ravh" ve "Rib" kelimeleri ile ayru kokten gelir. Ravh,

rahmet; rih de riizgar demektir7 .


Ruh'un Kur'an'da kullamlan diger mecaz anlamlanna balap, ondan kast olunan ger~ek
anlam(can) 'a gelelim.
- Vahiy: "Allah , emrinden olan ruhu kullanndan diledigine indirir. Razi'ye gore ruh ile
murad vahy-i ilahidir8 ."
"Melekleri, kullanndan diledigine, emrinden olan ruh ile indirir ayetindeki "ruh"
mufessirlere gore vahiydi?".
Gibi ayetlerde "ruh" vahiy anlammda kullarultru~trr.
Katade'ye gore vahiy, ruhtur. Hayatm kendisidir. Vahiyden uzak toplumlar ruhsuz ceset
gibidir. Suddi'ye gore ruh imandrr; ~iinkU kafir oliidiir imanla dirilir. Aynca ruh bir cism-i
latiftir ki insan o ruh sebebiyle hayat bulmaktadtr. Bundan dolayt Kur'an'da "Ey inananlar!
Hayat bulabilmeniz i~in Allah ve el~isinin ~agnsma uyun10 ! Denilmektedir.
-Bununla birlikte; sebep-sonu~ ili~kisinden dolayt soyledigimiz ayetlerden peygamberlik;
insanhga hayat kaynag. olmasmdan dolayt Kur'an, hayat kaynag. olan Kur'an'1 (vahyi)
insanhga getirdiginden dolayt "Biz onu Ruhu'l Kudiis ile
(asi\ "Allah'tan bir
kullan1lml~trr.

ruh12"

Zira Hz.

gii~lendirdik"

ayetinde Cebrail

ayetinde yer aldtgt gibi Hz. isa (as) anlamlannda da

isa da materyalist Yahudi toplumuna hayat vermek i~in

gonderilmi~tir.

Ruh'un ger~ek anlamt ~u ayette kullarulml~trr. "Sana ruhun ne oldugunu soruyorlar, de


ki : Ruh rabbimin emrinden ibarettir. Bu konuda size pek az bilgi verilmi~tir. Razi'ye gore bu
ayette ruhla muradm, Kur' an veya Cibril-i Emin olduguna dair rivayet varsa da esas olan
ruhla muradm, bedene taalluk edip ecsamm hayatma sebep olan ruh oldugudur13 ." Kur' an,
ruhun

ger~egini

tam olarak kavrayamasak bile, smrrh da olsa bir bilgiye

ifade etmektedir. Nesefi, bu konuda, insan kendi viicudunda kendisine

ula~abilecegimizi

kom~u

bulunan ruh'un

mahiyetini idrakten aciz olunca, kendisini yaratan Rabbinin mahiyetini nasil idrak edebilir
diyerek konunun kapaliligma i~aret etmektedir14. Hazin de Allah ruh meselesine ne mukarreb
melegi ne de miirsel nebiyi muttali kllmad1 diyerek ayru noktaya dikkat ~kmektedir 15 .
Celaleyn de ayru gorii~ii payla~makta ve pek az bilgiden kastm insan bilgisinin Allah'm
bilgisine olan nisbeti oldugunu soylemektedir16pilozof ve mutasavvuf Gazzali'ye gore,

e1-isfehani, Raglp, Mafredat-z Elfazz 'I Kur'an, rvh mad. Daru'1 Kalem; 1st Ty. S.174-175.
Mtl'min. 40/15, Mebmet Vehbi Efendi, Hulasatu 'I Beyan Fi Tefsiri 'L Kur'an, Ovda1 N~. 1st 1966, 12/4946.
9
Nahl, 16/2, Muhammed b. lbrabim el Bagdadi (Hazin), LiJbab-a 't Te 'vii fi Maani 't Tenzil, Matbaa-i Hayriyye Mtsrr tz. s.
31111
10
Enfal, 8/24, bkz. M. Vehbi, 511872, Yazrr, Elmahh Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur'an Dill, Azim yay.ist. 1992, 4/216,
Hazin. 21182.
11
Bakara, 2/87, bkz. Yazrr, 1/343.
12
Nisa, 41171, bkz. Yazrr, 3/134.
13
1sra, 17/85, M. Vehbi, 8/3048, aynca bkz. Yazrr, 5/320-321.
14
Nesefi, Ebu'1 Berakat Abdullah b. Abmet, Medariku 't Tenzil ve Hakayzku 't Te 'vii, Mtsrr 1313, 3/178.
IS Hazin 3/179.
16
Ce1a1eddin Abdurrahman Ebu bekr-i's Suyuti, Tefsir-u Celaleyn, 9$ yay. ist. tz. s.236 aynca bkz. M. Vehbi, s.8/3048.
8

11

Rub, buyruklar alemindendir. Varhklar iki bolumden olumUtur. Bunlardan biri emir
alemi, digeri halk alemidir17.
"Giine, ay ve YI!dtzlar Allah'm emrine uyarlar yaratmak da buyurmak da O'na aittir."
ayetinde ge~en yaratma ve emir U anlamlan i~ermektedir:
Yaratuan alemde sayt ve nicelik vardrr.
Emir (buyruk) aleminden olan ilerde ise uzunluk, ktsahk, genilik ve sayt yoktur.
Buradaki emir; etki, kumanda ve kuvvet anlamma gelmektedir. Bu etki ve kuvvet, butiin
canstz varhklan, bitki, hayvan ve insan cinsini kapsar. Bir farkla ki, insanda en
ortaya

~tk:ar

ki, Ruh; insanda irade, alai,

i~en

a~tk:

olarak

konuma gibi uurlu bir etki yapan ozel bir

18

cevherdir .
Ruhun i~erigi konusundaki diger goriiler unlardrr:
- Rub,

ger~ek

canlmm oyle bir paryastdtr ki, canhda hayat bununla oluur. Canh bir hayat

kayna,gidrr. His ve uur, aktl ve anlama giicii, isteme giicii gibi ozellikleri de
geni ve etrafh bir hayat cevheridir

19

i~in

alan daha

"Ben onu diizenledigim, insan ekline koydugum ve


onun

i~ine

i~ine

ruhumdan ufledigim zaman derhal

secdeye kapanm." Ayetine gore insana Allah'1 tanimast

i~in

uflenen ozel bir etki ve

kuvvettir. Ruh'un (bu etkinin) hayat (bitki}, hayvan (uur}, insan (alai), peygamberlerde
(yiiksek anlayt-idrak) ve ahlaki (iiflenen) en yiiksek ruh gibi seviyeleri vardt?0 .
' Bedene ait biitiin fonksiyonlan gozden ge~irdim. Ruhumuza ait sadece uurlu, eylemli,
iradeli ve beden iizerinde aksiyon ozelliklerine sahip diiiincelerin kaldtgw anlad1m' ,ifadesi,
ruhun bu ~ok yonlii i~erigini anlatmaktadrr21 .
Ruh iizerinde soylenen diger tanim da, "Rub, hayat ve Uur sahibi, nurani, dt bir beden
giydirilmi, beden ile oldugu surece kaytth, bedenle ilgisini kesince hareket kazanan, gorii ve
duyuu ayn boyutta ger~ekleen emri bir kanundur eklindedir22 . Kulli ruh olarak da
vastflanan bu emri rub, Allah'm isimlerinin bedende tecellisidjr23 .
Rub, bir cevher-i nurani olup emsin ziyasmm niifuzu gibi bedene niifuz eder ve bu
cevherin tebdil, tahvil ve bedenden te:ftiki de mumkiin degildir. Arleta giil yagmm giil
yapragma ve susam yaginffi susam tanesine sereyaru gibi sereyan eder ve bu cihetle bedene
hayat gelir ve bedeni harekete, tedbir ve tasarrufa balatrr24 .
Yukanda belirttigimiz

a~lklamalar

ltgmda ruhun maddeden olumadtgw anlamaktaytZ.

Bunun anlamt, ruhun alem-i halk, yani ehadet alemi de dedigimiz atomlann birlemesiyle
oluan diinyadan olmadt,gidrr.

17

Gazali, Ebu Hamid Muhammed bin Muhammed; Kzmyayz saadet, ~am yay. Ty. 1/34.

Araf. 7/54, Yaztr, 5/320-321.


el-MeraW, Abmet Mustafa ,Tefsiru '[ Meragi, Mlsrr 1373/1953, 1/336-37.
20
Hicr, 15/29, Yaztr, 5/322.
21
Dekart, Rene, Ruhun ihtiraslan, .yev.Mehmet Karasan Meb yay. Ank. 1972 s. 20
22
Beditlzzaman, SlJzler, Nesil yay. !st. tz. s.231
23
Geylani, Abdillkadir, AtiY.Ye-i SabhaniY.Ye, .yev. Cabbarzade Mehmet Arif, Alem yay. 1st. 1996, s.l88.
24
M.Vehbi, 8/3050.
18

19

WC.. ~IEKOGRJrriM ii.1JRULU


OO~'ll'A1f0~ MUEaKJElft

12

Rub, melekler gibi, Allah'm buyrugu olan Kun emriyle ortaya ytk:an; ~uurlu, nurani
kanundan ibarettir, saytsi, uzunlugu, geni~ligi yoktur. iyinde bulundugu bedenin ~eklini
almaktadrr.
Bu aylklamalara netlik kazandrracak onlarca benzer tecrubeden bir tanesini Dr.
Burgess'ten anlatlp, ruhun bedenle olan

ili~kisine

ve

ili~kisinin olu~turdugu

yeni bir kavram

olan nefs'e geyelim:


23 Mayts 1902'de saat 18:45'te iyice hastalandt E~imin iizerinde diiz durumda
uzanmi~ ylplak beyaz bir ~ekil belirdi. Bu saydam ~ekil, olmekte olan e~imin sol gorune bir
kordonla baglanmt~tl. Bu, onun astral bedeni veya nurani bedeniydi. Astral bedenin her
burulu~unde ~iddetli bir kurtulu~ mucadelesi ba~hyor ve bu srrada fizik bedende yrrpmmalar
goruliiyordu. Bu vizyonu 6 saat izledim. Uzerimde aW.rhk vard1 ve uyuklar gibi gozlerim
kapamyordu. Sonunda kotii an geldi ve son bir titremeden sonra hastanm nefesi kesildi. Bu
"

E~im

srrada astral bedenin kendisini kurtarmak iyin yabaslnl arttrrd1g,.ru gordiim. Son nefes ve
yabalamayla birlikte astral bedeni fizik bedene baglayan kordon koptu ve derhal diger ruhi
varllklar ve bulutlarla yok oldu. 0 anda hissettigim agrrhk da iizerimden kalkt125 .
Yunus Emre bu olayt bir ~iirinde ~u ~ekilde anlatmaktadtr.
i~bu soze Hakk tamktrr, bu can govdeye konuktur.
Birgfin ola ytk:a gide kafesten ku~ uymu~ gibi. 26
Astral bedene islam literatiirunde "Viicud-u mevhibe-i Hakkani veya Rabbani
denilmekted~ . Dr. Burgess'in ya~adtgt tecrube, duru goru, diger adtyla clairvoyance28 dir.

Yine islam literatiiru bunlann omekleriyle doludur. Bu durum ~u ~ekilde aylklanmaktadrr.


Kiilli ruh ariflerde bulunan unsurlan

temizlemi~,

nur ile siisleyerek yok

etmi~tir.

Arttk: bu

insanlar ba~tan a~aW.ya nur olmu~lardtr. PUr nur olan kalpleri kendilerinin kabirleri olmu~tur.
Sofiyye tstuahl ile lamekan, bini~an elleri bunlann kahbtdrr. Yani yeri olmayan, hiybir ni~am
bulunmayan mana diyarlan bunlann kahb1 olmu~tur. Arifler muhayyerdir, dilerse rub, dilerse
cisim ~eklinde zuhur ederler dedikleri i~te buras1d1~9 .
Astral beden ve fizik bedenin yeki~mesi Kur'an'da "Gameratii'l Mevt=Oliim dalgalan
olarak isimlendirilmekte ve ~u ~ekilde anlatdamaktad1r. "Ben de Allah'm indirdigi gibi
indirecegim diyen o zalimleri oliim dalgalan iyinde melekler de ellerini
canlanruzi ylkarm (nefsinizi kurtann) derken onlann halini bir gorsen.

uzatffil~,

haydi

30

Mevlana, Mesnevi'sinde, e~inin sol goziine bagh oldugunu gordiigu kordonu, gfimu~i ve
parlak, ~e:ffaf kordon olarak anlatrr. Bu kordon, beden sagilkli iken ~e:ffaf, hastayken mat
(donuk) renktedir. 31

25

Ruhselman, Bedri, Ruh ve Kainat, Gayret Kitabevi 1st. 1946, 2/570-71


Taty1, Mustafa, Yunus Emre Divam, Ak~ag yay. Ank. 1991, s.257.
27
Erzurumlu, 1bra.bim Haklo; Marifetname, Alem yay.tst. tz. s.548
28
B~kalannm g6nnedigi, g6zle g6rQlmeyen eyleri g6rme kuvveti.
29
Geylani ,Abdi1lkadir, s.l88.
30
En'am, 6/93, bkz. Muhammed b. Hazin el Bagdadi, 2/37 ayr~ca bkz. Yazrr, 3/464-465.
31
Rumi Mevlana Celaleddin, Mesnevi; ~ev. Veled tzbudak, Meb yay. 1st. 1991 s.32.
26

13

Diger tecriibelerde Astral beden=ruh, aktc1 bir bulut, hafif dumana benzeyen ve
yogunla~an
konu~an

bulut, parlak ve

1~lk sa~an

bulut, su buhan, beyaz sedef elbiseli insan goriinfu:nu,

ve hareketi gayet kolay, egilen ve cesetsiz bir halde hayati butiin fonksiyonlanyla

sayts1Z yerde bulunabilen bir ~ekil olarak anlatumaktadrr?2 Bu s1fatlarla ifade edilen ruh,
cemal slfatm tecellisi olan sultani, yonetici ruhtur. Begenilen huylarm yeri olan bu ruh, beden
kahbma tevdi edilmi~ bir latifedir33 .
islam tasavvufu ve ziibdetiil hakaytk adh eserde yiizlerce omek bulunmaktadrr. Aynca
Ruhsal Ara~trrma Demekleri ylilarca onceden buyiik kentlerde kurulmu~tur. ABD
ba~kanlarmdan Lincoln'un kans1 Mrs. Lincoln'un, kiiyiik ya~ta olen oglunu slk s1k odasmda
gordugu resmi kayttlara geymi~tir. 34
Tecriibelerde ruhun fizik bedene fluoresan

1~1gma

benzeyen parlak kordonlarla fizik

bedenin kalbine, beynine ve gobegi ile hayati organlarma bagh oldugu anlat1lmaktad1r. 35
ya~arken

Allah rasulu bu kordonu son anlar1n1


etmi~tir.

"ebherim koptu" buyurarak ifade

36

Ebher, damar anlamma da gelir. Allah rasulu o srrada kendi vizyonunda,


dedublesinin kendisinden, yani mubarek cesedinden aynld1gw haber vermektedir. 37
Kaynaklarda, nefs kavramm1 dogru bir ~ekilde anlamayt zorla~t1ran ruh kavrammm
etimolojisi, Kur'an'da kullanili~1 ve insanda ustlendigi fonksiyon ger~ek anlam1 olarak bu
~ekilde ele almmaktadrr

38

~imdi

de ruh'un fizik bedenle

ili~kisine

geyelim: Kur'an-1 Kerim'in anlatt1gt iizere

insanm burun bedeninin ilk maddesinin kaynaw, porselen gibi tm tm oten ve hayat

olu~umuna

Zlt, kuru, yig bir yamurdur? Hayat ozelligi ta~1mayan bu kuru yamur, yap1~kan bir yamur
9

haline gelinceye kadar 1slatud1. 40 Daha sonra bu 1slatuan yamur, degi~mi~ ve ~ekillenmi~
olarak insan mayas1n1 meydana getiren bir olu~um haline getirildi. Bu kan~1m, yamurun
oziinden ahnan elementlerin ve minerallerin olu~turdugu kat1~1k11 bir sudur, Zemah~eri de
burada ge~en 'em~ac' kelimesini katl~lkll, kimyasal bir kan~lffi olarak tabir etmektedir. 41
Goriildugu gibi burada zincirleme bir yaratmadan soz edilmektedir. Hz. Adem'in, yani

ilk insarun var

olu~u

birden hire degil, belirli

yani Allah'm bir kanunu, yaratma ~eklidir.

~ekillerde olmu~tur.

Bu durum da sunnetullah,

42

32

Ruhselman. Bedri s. 570-580.


Klleyri, Risale, 1/187 aynca bkz.Nakibendi, Muhammed Nuri ~emseddin ,Miftahu 'I Kulub, Huzur yay. !st. 1983, 'rev.
Abdtllkadir Ak'riyek, s.193,.
34
Philips, p.v.s. 0/dakten Sonra Yaayanlar, Kervan yay. !st. 1976 s.214.
35
Ruhselman, Bedri s.570-580
36
Buhari, Muhammed b.lsmail, e/-camiu 's sahih (sahih-i Buhari) Mtsrr 1343 Megazi,83.
37
Buhari, Megazi, 83. Mtlslim b. Haccac el k:ueyri, el-Camiu 's sahih (sahih-i mUslim) Mtsrr 1955. Selam 50-51; ibn-i Mace,
Muhammed b. Yezid, Sanen Mtsrr, 1954; Txb, 38. Ebu Davut, Stlleyman b. El-~'as es-Sicistani, Sanen-i Ebi DavudMtsrr
1952; Txb,19.
38
Ruh konUSWlda aynca bkz. Guenon, Rene; RuhfU Yanzlgz, yev. L.Fevzi Topayoglu, lz yay. !st. 1966; Karabulut, Ali Rxza.
Ruhlar Alemi, islamda Vasiyetve iskatMeselesi, 4.bsk. Elifyay. Ank. 1989.
39
Satfat, 37111, bkz. Txbyan, 4/15.
33

40
41

42

Hicr, 15/26,28, bkz. ,zemaheri, Mahmud b. Orner, el-Keafan Hakaiki Gavamizi 't Tenzil, Kahire, 1968, 2/390.

1nsan 76/2, Zemaheri, 4/194.


Araf, 7 /54 , bkz.. Yaztr, 4/48-60.

14

insarun yaratth~ma sperma'nm olu~umu ile devam etmeden once konunun a~tkhg. i~in
~unu

hatrrlayahm. Ruh'un niteligi bolumunde iki rur yaratmadan, emr ve halk'tan bahsettik.
yaratth~t

Hz. Adem'in

ile ilgili ayetler incelendiginde "balk" yani "yaratma" fiilinin

kullaruldtg.ru gormekteyiz. "insaru, bir damla sudan yaratt1." 43 vb. ayetler gibi. Farkh yani
emir aleminden bir yaratmayt Allah, "kelime" olarak ifade ettigi Hz. isa' da gostermektedir.
Bu ayette Hz. isa, Hz. Meryem'e atdm1~ "kelime" olarak nitelendirilmektedir. Bu kelime,
emir aleminden olan "ol" buyrugudur. "Bir
44

o da oluverir

~ey

diledigi zaman O'nun emri "ol" dan ibarettir,

ayetinde ki tarzda oldugu iizere Hz. isa'nm babas1Z yaratth~ ozelligi

vurgulanmakta ve Allah'm her rurlu yaratmaya kadir oldugu gosterilmektedir.


Bu

a~lklamadan

sonra insarun

giizel yapt1 ve insaru yaratmaya

yaratth~ma

devam edelim. "O'dur ki,

~amurdan ba~lad1."

her~eyin yaratth~mi

Sonra onun neslini bir ozden, degersiz

(dayaruks1Z) bir suyun oziinden yaptt." 45


Goruldugu gibi, insanda iki vecih vardrr. Ve onun fizik bolumunu olu~turan en
yap1 ta~1 olan ilk insan hucresi, 1slatdan topraktaki minerallerden yaratdmaktad1r. 46

kU~uk

Buraya kadar insamn ureme hucresinin topraktan alman unsurlarla balk edildigini, bu
yaratmarun balk alemine ait oldugunu anlamaktaytz. Bu yarattlan hucrenin Hz. Adem'e
donu~mesi

Kur'an-1 Kerim'de ~u

Topraktan

(se~ilerek)

~ekilde

anlattlmaktadrr.

yarattlan (ilk insan hucresi) Hz. Adem'e "Allah ol! Dedi. Ve o da

oluverdi" ayeti, bundan sonraki yaratmarun emir aleminden bir anda olan yaratma oldugunu
ifade etmektedir47 .
Bu ilk yaratth~tan sonra, insamn yaratth~mm ayru ~ekilde devam ettigini gormekteyiz.
Zira insan hucresini olu~turan ve besleyen maddeler, besinler yoluyla yine topraktan
kazarulmakta veya toplandmaktadrr. Bundan sonraki a~ama, ayette ~oyle anlatdmaktadrr:
"Biz insaru bir siizmeden yaratt1k. Sonra onu bir nutfe olarak saglam bir karar yerine
koyduk."
"Sonra nutfeyi alaka (embriyo)'ya

~evirdik.

Alaka (embriyo)'yu bir yignemlik ete

~evirdik,

bir ~ignemlik eti kemiklere ~evirdik, kemiklere et giydirdik; sonra onu bamba~ka bir
yaratlk yapttk. Yaratanlarm en giizeli Allah, ne yiicedir. Razi'ye gore Halk-1 Ahar'la murad,
insamn rub verilmezden evvelki ahvaline muhalifbir suret iktisab etmesidir. 48
Etin kemiklere ~evrilmesi, kemik yaplffilfidaki bir a~amadrr49 . Burada onemli olan
ozellik

~udur:

GOruldugu gibi insan ister Hz. Adem gibi, unsurlan

yarattlan bir hucre

olu~sun,

buyiimesi ve

gerekli unsurlar besinler yoluyla topraktan gelmektedir.


Nahl, 16/4, bkz. Yam, 5/230, M. Vehbi, 7/2784.
Al-i !mran. 3/59-60, bkz. Yam, 2/377 vd.
45
Secde, 32/7,8, bkz. Ende10si, Ebu Hayyan, Bahru 'I Muhit, 51453.
46
el-Cili, lnsan-l Kami/, s.39, aynca bkz. Meydan Larousse, 2/515-516.
47
Al-i !mran, 3/59, bkz. Yam, 2/377.
48
M. Vehbi, 9/3606.
49
Saglztz.mlZ ve Tzp Ansiklopedisi, Geliim yay.{tsvi~re-Cenevre)Bsk.1st.1974 s.4/4114.
44

oziinden almarak

olsun sonra ol emriyle yarattlstn, isterse Hz. Adem den sonra ana

rahminde sperm ve yumurtanm dollenmesi yoluyla

43

~amurun

geli~mesi i~in

15

Allah, secde suresi 8 ve 9. ayetlerde "Sonra onun neslini bir ozden hakir bir suyun
oziinden yaptt, sonra ona bi~im verdi, ona kendi ruhundan ufledi," buyurarak ruh iifleyinceye
kadar insam bir madde ve ii~iincii ~ahts olarak anlatmakta, ruh iiflendikten sonra onu muhatap
olarak ikinci ~ahts yapmakta ve nefs diye bahsetmektedir.
"O'na kendi ruhundan iifledi. Ve sizin i~in kulaklar, gozler ve goniiller yarattt.Ne kadar
az ~iikrediyorsunuz.Dileseydik her nefsi dogru yola getirirdik. 50
Burada insandan istenilen yapt ve

davraru~m

niteligi konusunda onemli bir nokta

bulunmaktadrr. Bu noktayt ismail Haklo Bursevi ~oyle tarif etmektedir:


"iyi bil ki; insarun nefsi, sorumlu olan bu nefs-i cismani (biyolojik yaptdtr). Rub ise latif
bir yaptda olup ona siiziilmii~tiir. Bedende ttpkt ate~in komiire, giilsuyunun giile ge~i~i gibi
ge~er. i~te herkesin ben dedigi, dengeyi bulmu~ ger~ek insan budur. Oz yapt, asli ruhtur. Veli,
nebi de odur. Meleklerin secde ettigi yapt da odur. 51 Bu rub; sultani, yonetici, emri ruhtur.
Cemal stfatmm bir tecellisidir52 .
Kur' an; da da nefs kelimesi insanm rub ve beden birle~imi olan biitiinliigu yani zat ve
hakikati anlammda kullantlrr. 53
Bundan sonraki kavram olan tezkiye'ye
armmanm

ger~ekle~tirecegi

ge~meden

once, tezimizin ana temast olan

yer olan nefs kavrammm ne oldugu konusunda yukanda

anlattlanlar t~tgmda bir ~er~eve ~izelim: Mevzuu bahs olan nefs, bir cevherdir ki, onun iki
vasfi vardrr. Zatmda iki vecih vardrr. Biri siifliyete, biri ulviyete nazrrdtr. Her vechinde ve
ifade-i kelamda zatt, evsafi, ve efali vardrr. 0 birdir dersen dogru soyledin, ikidir dersen yine
dogru soyledin. ikisi beraber 0 ikidir, hayrr iki degil ii~tiir dersen yine dogrudur. insanm
hakikati

i~te

budur. Cunkii Hakk Teala, rub ve cesetten her birini digerinin hiikmii altma

sokmu~tur .
54

insan, maddi ve manevi yonii olan ~ift boyutlu bir varhktrr. Birbirine ztt karekterler olan

fizik beden ile ruhi (astral) bedenden olu~turulmu~ kompleks bir yaradtlt~a sahiptir55 .
insanm ruhi boyutu Allah' a(c), biyolojik ve fizik bedeni de maddi unsurlara yakmltk
duymaktadrr. Ruhun yarattlt~mda emir aleminden olan ilahi nefha durumu varken, biyolojik
ve fizik bedenin yarattlt~mda, toprak unsurunun ozii bulunmaktadrr. Bu nedenle emr-u nehyin
konusunu

olu~turan

hayvani nefs (biyolojik yapt), biitiin zemimelerin

men~ei

olup ulvi ruhun

ztttma yerilmi~tir
Rub Allah'tan emir ve nefha olmast dolaytstyla Allah'a ozlem duyarken, biyolojik
56

beden,

devamh

~ekilde

topraga baglt unsurlarm

olu~turdugu

ve siiriikledigi yone

ko~maktadrr .

57

50

Secde, 32/8,9, bkz. Endelusi, Ebu Hayyan, 5/543.


Bursevi, 1. Ha.kkl, 11175.
52
el-Cili, s. 38-39.
53
Aydm, H11seyin,Muhaszbinin TasavvufFelsefesi, s.79.
54
Osmanogl.u ~eyh Ahmet, Galzar-z Sofiyye, Kaside-i Taiyye $erhi, terc. Abdullah Develioglu , Kitsan yay. 1st. 1997, s. 20 I,
aJ?ca bkz. KUeyri, 1/188.
5
M. Vehbi, 8/3049.
56
Bkz. Osmanoglu ~eyh Ahmet, s. 201.
57
Rahmani ruh'un Ozellilderi iyin bkz. 1. Hakkt, Marifetname , s. 248.
51

16

i~te

bu ko~tugu yon, onun yalt~an biyolojik bedeninin tabii hareketleri ve viicudun


savunma mekamzmalandrr. Bu durum kalbin ve viicudun otonom veya gayri iradi yalt~ma
sistemidir. Tahkike gore insarun bedeni rahm-1 maderde tekemmiil edip ruhu kabule istidad1
tam ve kabiliyet geldiginde Cenab-1 Hakk onun ruhunu halk eder ve bedeni

yalt~maya

ba~lar .

58

Ya~amaya ba~ladtgmuz

siirece, yiiregimizde siirekli bir s1cakhk vardrr. Bu s1cakhk, bir

tiir ate~tir ve bu ate~, damarlaruruzdan gelen kan ile beslenir. Kan ise, alman besinlerin
midede
olu~an

i~lenmesi

ve ince bagtrsagm yOzeyinden kdcal damarlarla almtp emilmesi yoluyla

ve bedenin hiicrelerine protein

seyrekle~tirdigi

ta~1yan

bir SlVtdrr. Stcagm yiirekten

ayn~ttrdtgt

ve

en ince ve en hlzlt paryalan olan noronlar, bu sinir hiicreleridir. Kalbin

stcakltgmdan oluurlar59 ve viicudun biitiin boliimlerine girerek atom hareketi canlthgt


saglarlar. Bir sinir hiicresi olan noronlar, sonuyta topraktan elde edilen sodyum, potasyum,
clor iyonu ve proteinlerden beslenir ve aktm hlzlanrun 1/1000 sn olan yiiksekliginden dolayt
sinir sistemiyle biitiin bedende hareket eder. 60 Alman biitiin bilgiler degerlendirilmek ve
yoziilmek iizere hayvani ruh denilen bu noronlann yonetim merkezi olan kozalaks1 bez veya
epifiz bezine gonderilmektedir. 61 Bu hiicreler bildigimiz hiicrelerden yok baka son derece
farkhlamaya ugraml, ozel yap1 akilleri ve davrarulan olan milyarlarca sinir hiicresidir.
Nefsin, yani biyolojik ve fizik bedenin baglantt, yani algt merkezi ite beyinde bulunan
bu bezdir. Bazt ettbba tarafindan dimaga buakdan kuvve olarak da nitelendirilmektedir62 .
irade (istem) de buradan yapdrr. Bu bez tektir. Bezlerden gelen iki algt, bir tek nesneden
gelen iki izlenim noronlar aracthgtyla burada birlemektedir. Beden fonksiyonlanru kalpte
icra etmez. Beynin tamamindada icra etmez. Beynin ortasmda asth bulunan yam kozalagt
eklindeki gudde,glande,epifiz bezi olarak isimlendirilen bez, biitiin sistemlerin merkezi
olarak algdan degerlendirir ve istem (irade) yi gervekletirir. Bu merkez, biyolojik ve fizik
bedenin, yani hayvani ruh'un hareketlerinin diger bir ifadeyle nefsin merkezidir. Htzlan
elektrik aktmlndan kat kat yiiksek olan bu noronlann veya hayvanctklarm Kueyri ve diger
mutasavvuflara gore kotii ve yirkin huylann yeri olan nefse (biyolojik bedene) tevdi edilmi
bir latife olmas1 da muhtemeldir. Nitekim begenilen huylann yeri olan ruh da bu kahba tevdi
edilmi bir latifedir63 .
"Senin en biiyiik diimarun iki yarun arasmdaki nefsindir. 64 Hadisi bu geryegi ifade
etmektedir.

Biitiin

mekanizmalanru

kotiiliikler;

harekete

korkma,

geyiren

ofkelenme

noronlann

am

gibi

egilimler,

beslenmesi

ve

bu

savunma

kontrol

altma

almamamasmdan kayanaklanmaktadu. Lokman (as) ogluna ders verirken nefsin istegini


58

M. Vehbi, 8/3049.
Dekart, s.11-13.
60
Songar, Ayhan, Beynimiz ve Sinirlerimiz,tlim ve Teknik Serisi; 1st. 1990, s.9

59
61

62

63
64

Saglzgzmzz, TlpAnsiklopedisi, 511713-20.


Osmano~u ~eyh Ahmet, s. 202, Songar, aym yer."Bu htlcreler elektrik aknmyla yilklildllrler."

KUeyri, 11187.
Acluni,lsmail b. Muhammed; Keiful Hafa: Kahire ty. 11160.

17

verirsen azar. Cakmakta~mda ate~in gizlendigi gibi, nefsani arzular da bedende gizlidir.
Caklhrsa (tahrik edilirse) parlar, kendi haline b1ralahrsa gizlenir diyerek biyolojik yapmm bu
niteligine i~aret etmektedir65 Tezkiye kavrammda da bu konuya klsaca deginilecektir.
insani ruh ise onceki sayfalarda ay1klamaya vali~tlgmuz ilahi ne:fhadrr. Bu ruh, Allah'tan
gelen ve yine Allah'a doniicii olan esas maddeden soyut cevher veya unsurdur.ilahi ruh'a,
hayvani ruhu (nefsi) etkileyi~ine veya hayvani ruhtan etkileni~ine gore isimler verilmi~tir.
c;unkii insani rub, fill ve tesirlerinde maddeye yaklndrr. Asil olarak kalp denilen organm
iyeriginde goniilde insana baglanm~~t1r. 66 Diger baglanma yeri de beyindeki kozalaks1
bezdir. 67
insani ruhun, hayvani nefs, (beden) ile olan ili~kilerinin niteligi, onun Kur'an tarafindan
degi~ik

~ekilde isimlendirilmesine neden olmaktad1r. insani ruh,

(biyolojik

alg~sal

hayvani nefsin yani

bedenin) hiikmii altmda kahp ozelliklerini ortaya koymazsa Nefs-i emmare

(kotiiliik- a~rrilik isteyen, beden hiikmiine donii~mektedir68 .


Kendine verilen akll, gonderilen kitap, ve verilen isteme giicu (ciiz-i irade) yoluyla
oziine uymakta; fakat geyici ihtiras veya biyolojik yapmm egilimlerinden yine de
etkilenmekteyse Nefs-i Levvame, (kendini kotiiliik ve a~rriliklardan dolayi kmama)
olu~maktadrr. Ruh, bedenin (hayvani nefsinin) ihtiraslan, tutku ve fonksiyonlan iizerinde bir
iistiinliik saglad1ysa nefs-i miilhime( dogruyu sezen nefis) admi almaktadrr.
Eger ruh, h1zh hareketleriyle kozalaks1 bezin fonksiyonlarmi olumsuz yonde etkileyip
dogru karar verme ve bedenin kontroliinii engelleyen (hayvani nefis) veya noronlarm
hareketlerini, ilahi buyruklar ve ibadetleri dogrultusunda kls1tlayarak

yat1~trrd1

ise nefs-i

mutmainne, (tatmin olmu~ nefis) haline gelmektedir.


Biyolojik yapmm egilimleri iizerinde tamamen ruhun egemenligi var ise;ruh, radiye,
marziyye, kamile insan a~amalarmi geymekte ve maddi bedenin kendine tabi olmasmi
69
saglam1~ olmaktadrr . Bu durum ~u ~ekilde sembolize edilmektedir. Beden kafesinin iyinde
goniil ku~u bulunmaktad1r. i~te zincire bagl1 olan ku~ da tlpkl ruhun zat1 gibidir. Ruh, yap1c1
bir kuvvetle bedeni yonettigine gore, hiy ku~kusuz bedenin arzu ve egilimlerine yenik
dii~ebilir.

Ruh, onlara boyun egmesi sebebiyle bu kuvvetlerin bivimini alabilir. Ruh, bedenle

birlikte oldugunda son derece yahn ve basittir. Daha sonra kabiliyetinin kabul edi~i olyusunde
halleri ve hiikiimleri degi~ir70
incelememiz sonucunda Nefs'in, biyolojik yap1yla birlikte olan rahmani ruhun
bile~iminden olu~an bir kavram oldugu anla~Ilmaktadrr. Ciinkii ruh ve beden, nitelikleri ba~ka
ba~ka ~eylerdir. ilahi irade ile birinin aharla imtizactyla mecmuu bir araya gelmekle insan
65

Gazali, Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed, Milkaefeta 'I Kulab, ilahi Nizam , ryev. Yaman Ankan, Yunus Emre yay.
1st.I969, 8.526.
66
Ruhselman Bedri ; 8.570-580.
67
Ruhselman Bedri ; 8.570-571.
68
Gazali, Kimya-i Saadet, 8. 130.
69
Erzurumlu lsmail Hakla, Marifetname, 8.547-548.
70
el- Gazali , Mecduddin Ebu'l Futuh Ahmed b. Muhammed, Risaletil 't Tuyur, islam Felsefesinde SembolikHikayeler (ibn-i
SuhreverdiA. Gazali, N. Razi) 1nsan yay. <;ev. Derya 0r8, l.b8k. i8t. 1997 8. 178-179, aynca bkz. KUeyri, 11188.

18

olur; yoksa yalruz ceset insan olamaz, yalruz ruh da insan olamaz. Binaenaleyh insanm ruh ve
bedenden miirekkep bir nefs oldugu meydanda bir hakik:attir71 .
Kur'aru-Kerim'in kastettigi ve bizimde tezimize konu olan nefs kavramt veya, ruh ve
biyolojik yapmm bu birlikteligi, birbiriyle olan ili~kisi, etkile~imleri, ve bu ili~ki sonucu
ortaya konulan eylemin Kur' anda ifade edilen alti a~amast veya ili~kinin degi~ik tiirde
tezahiirleridir72
Annma veya verimlilik kavramt da nefsin bu biyolojik yaptsmm; tasavvuf diliyle
hayvani nefs boliimiinde yer alan insamn alt

ki~ilik

yaptstru

olu~turan ~e~itli

egilimlerin temel

almmastyla a~tklanacak, konuyla ilgili Kur' an ayetleri bu yoniiyle degerlendirilecektir.


Bu hatrrlatmadan sonra nefsin algt, tutku ve egilimlerinden
dogru,

bilin~li

ve yararh kullammmm

gervekle~tirilerek

olu~an

negatif yoniiniin

insanda hedeflenen verimlilige, bu

verimliligi saglaytp yaradth~ gayesini gervekle~tirecek faaliyete, diger adtyla annma veya
tezkiye kelimesiyle ifade ettigimiz verimlilige ul~ma sOrecini ifade eden tezkiye kavramma
geyebiliriz.

71

el-Gazali, Risaletil't Tuyur, s. 178-179.


Bkz. Kara, Mustafa, Erefoglu Rumi Divam, tdv yay. Ank. 1995, s.66-154, Nefs de mertebeler konusunda aynca bkz.
Abdullah lbn-i Muhammed el Mlsri el Rumi el Kadiri, Mazekkin Nafus, vev Ymnan Ankan, Saadet yay. 1st.1977, s. 16 vd.
Gazali, Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed , Eyyahe '1 Veled, yev. Ahmet Serdaroglu, Erhan yay. 1st. 1990, s. 22. Erbili
Muhammed Emin, Tasavvufun lncelikleri, Trc. Mehmet Can, Osmanh yay. 1st 1997, s. 115.
72

19
B- Tezkiye Kavrammm incelenmesi :
Tezkiye, liigatta antmak, temizlemek, parlatmak: ve ovmek gibi anlamlara gelmektedir1.
Bunlardan hareketle bu kavrarmn verimlilik ~abast, ruhu manevi kirlerden anndrrmak: giinah
olgusundan temizlemek anlammt i~erdigi anla~tlmaktadrr.
Bu anlamlanmn yarunda ancak: tezkiye ettikleriniz

hari~ir

ayetinde oldugu gibi kesmek ve

bogazlamak: anlamt vardt?.


"Olmeden once oliiniiz3," sozii, nefs kavrammda bahsettigirniz negatif yoniin kontrol altma
almmastdrr. Sofiyye indinde olmeden once oliiniiz ve nefsinizi oldiiriin gibi ifadelerden
murad, nefsi tezkiye, ahlak:t rezile ve evsafi mazmumeden pak: etmek manasmdadtr. Eflatun
da buna benzer olarak, 'iradenle ol, tabiatla diril' der ki bununla ruhla devam eden sonsuz ve
Bu anlamlara gore tezkiye, nefsin negatif yoniiniin
huzurlu hayatt kastetmektedir4
bogazlanmast, zarannm bogazlanmast, kaldrrtlmast anlamlanna gelmektedir.
Ate~in

parlamasma zeka denir.

noktastdrr ve zeka denir.


5

noktastdrr

Ya~m

Anlayt~m

zihinde aniden belirmesi de

anlayt~m

en iist

olgunluguna da zeka denir ki hayatm en parlak: ve olgun

Armmaya konu olan tezkiye kavramt Kur'an'da sert 'ze' ile kullarulan tezkiye fiilidir.
Biraz once zeka,olgun
ze' harfi ile
degildir.

ba~layan

ya~, anlayt~, bogazlayt~, parlayt~ ~eklinde

fiil,

ger~ek

anlammt verdigimiz 'peltek

anlama yak:m olsa bile kastettigimiz ve inceledigimiz fii1

Keskin'ze' ile tezkiye, zekatm ash olan zeka fiilinin tefil kaltbmdan

gelmi~ ~eklidir.

Bu

ise anhk dedigimiz, temizlik, pak:ltk ve teharet anlamtyla; arttp biiyiimek demek olan nema
feyiz ve bereket anlammdadrr . Dolaytstyla 'sert ze'

ile tezkiye; temizlemek,

feyizlendirerek, hiiyiitmek ve temize ~tkarmak, anlamlanna gelmektedir

geli~tirip

0 halde tezkiye kavramt ii~ anlamt biinyesinde banndrrmaktadtr:


Birincisi, algtlanm ve 5 duyusunu bilgisizlik, kotii duygu ve sozler, kotii ortam, fena
huylar,

alt~kanltklar ve

vahiy dt~l unsurlardan temizlemek.

ikincisi, ruh-u rahmanisini, duyulanm koruyarak: iman, ilim, ilahi ahlak: ozellikleriyle ve
vahiyle besleyerek ~evresine t~tk yayacak: ~ekilde beslemek.
U~iinciisii, insarun verilmi~ ciiz-i iradesini temizleme ve besleme yoniinde kullanmastyla

Allah'tan yardtm istemesidir7.insanm bu iradeyi kullanmada Allah'tan yardtm istemesi


onemlidir.Rasulullah(asm)

~u ~ekilde;

"Allahtm ; benim nefsime tak:vasw (dogru olam

bilmeyi ve yapmayt) ver ve onu temizle. Sen onu temizleyenlerin en hayrrhstsm. Sen onun

tbrahim. Mustafa; el Mu'cemll'l Vesit, !st.1992.s.396. Karaman,Hayrattin,Yeni Kamus, !st.1995.s.167, aynca bkz. Razi
Necmeddin, Mirsada 'libad, Tabran, 1453, s. 98,105; Cebecio@u Ethem, Tosavvuf Terimleri ve Deyimleri Sllz/llJ/fl, Ank.
1997.
2
Maide 5/3, Muhammed b. Hazin, 11452-453, aynca bkz. Taheri, Tefsir, 9/502, M. Vehbi, 3/1143.
3
Acluni, a.g.e., 2/291.
4
Osmano@u ~eyh Ahmed , s. 203, aynca bkz. l Hakkt , s. 203.
5
Yaztr, 31153.
6
Yazrr, 9/243-244, aynca bkz. Razi Necmeddin, s. 95/105.
7
Yazrr, aym yer.

20
velisi ve mevlas1sm." 8 diyerek Allah'tan yard1m isterdi. Zira a~agtdaki ayet ve hadiste
gortilecegi gibi insan, yanh~ i~ iizere bulundugu halde egilimlerle orgiilu yonunu ovme, gibi
d1~

veya iv sebeplerle kendini dogru ve temiz gorebilmektedir.


''Nefsinizi temize vlkarmaym" 9 . Onu ovmeyin10ifadeleri, kotiiluge meyilli oldugu

geryegi ve tehlikesi her zaman bulunuyorken, bu tehlikeyi yok farz ederek

yanh~

ve tehlikeli

bir davraru~la temiz gibi gostermeye yall~maym;Lokman (as) m misaliyle, vakmak ta~mda
ate~in

gizlendigi gibi, nefsani arzular da biyolojik yap1da mevcuttur. Ortam1 olu~unca ortaya
vlkar anlamma gelmektedir11 . "0 kendilerini temize vlkaranlan gordun mu" ayeti, bu hatayt
ele~tirmektedir. insanm kendini tezkiyesi, hatalardan

ari gostermesi muteber degildir. Razi'ye


gore tezkiye, insarun kendini methidir. Ki geryege muartzd1r; viinkii insanm evveli topraktan
halk olunup egilimleri giin ve giin terbiye-i ilahiyye ile ~u mertebe-i insaniyeye gelmektedir.
Bir yok zaaf ve noksanhkla muttaslf bulunmaktadrr. insarun necat1; ancak ittikada oldugu ivin
insana lazim olan ittikayt sure-i necm de tavsiye etmektedir.<;unkii menhiyattan ictinab
ederek nefsini , zarardan vikaye etmeyen kimse, aldarur, fayda gormez. ~u halde takvas1
olmayan bir tezkiye mazarrattrr12 . Hadiste de geytigi iizere "bir adam Rasulullahm yanmda
bir adami ovdu.
Hz. Peygamber (AS) 'yazlklar olsun! Arkada~mm boynunu vurdun', 13 diyerek
arkada~1ru ovmekle onu kendi yap1s1 konusunda yarultt1gtru ve nefsi temiz olmad1gt halde
temiz oldugunu soyleyerek bir nevi

arkada~mm

algilarm~

etmektedir. Hadisin devammda, "mutlaka ovecekse onun

olumsuz etkiledigini ifade

~oyle ~oyle

oldugunu zannediyorum

desin.Bunu da gervekten o kimseyi bu surette zannediyorsa soylesin'ifadesi geymektedir."


Orner ibn-i ata ~oyle der: Ktzmun ismini "hera" (tohmet ve koruluk kabul etmeyen) koydum.
Zeynep

bin-i ebi Mesleme,

"Rasulullah bu ismi koymayt yasaklad1,

dedi.

Neyle

14

isimlendirelim dedim. Zeynep koyun" buyurdu.


Bu hadis, temiz ve pak slfatmm yalruz Allah'a yakl~tlgtru ve O'nun ozelligi oldugunu,
insanm nefsinin korulukleri iverdigini bundan dolayt geryege aykm olarak nefsi temiz kabul
ederek "Bera" demenin yarulg1 oldugunu vurgulamaktadrr.
Tezkiye veya ayru anlamda kullarulan Tuhr (annma) kavramlarm1 inceledikten sonra
kavramm yerine oturmas1 ve kavramdan anlad1w.mm daha net ortaya koymak ivin

~u

tespitleri de yap1p Kur' an-1 Kerimdeki omeklere geyelim.


insan, baki bir yon olan ruh ile
varllktrr

15

viirtiyen ve daguan yon olan bedenden olu~an bir

Fani, yani biyolojik bedenini tehlikelerden korumak ivin arizi, geyici duygular

Nesai, Ebu Abdurrahman b. ~uayp (Silne-i Nesai) Mtsrr 1930, tstiaze 13,65. M1lslim, zikir. 73. Ahmet b. Hanbe1, el-Mi!sned,
Mtsrr,l313, 4/371; 6/209.
9
Necm, 53/32, bkz, Yazrr, 7/318.
10
Sabuni, Muhammed Ali, Muht. Tefsir-u ibn-i Kesir, Daru'l Kalem, Beyrut, 3/403.
11
Gazali, Mukaefeta 'I Kulab, s. 526.
12
Nisa, 4/49, M. Vehbi, 3/943; 14/5644,5645.
13
Miras, Kamil, Buhari Tecrid-i Sarih Terc. Dib.yay. Ank.1980, 8/98.
14
Sabuni, M. Tefsir-u !bn-i Kesir s.3/403.
15
el-Cili, s. 38.
8

21
kendisine

verilmi~tir.

Bu duygular, onun

ya~arruru

devam ettirebilmesi iyin verilen savunma

mekanizmalandrr. Kotii olan bu duygular degildir. Bu duygular onun tabii yaptsmda bulunan
unsurlardrr16 .
Kur 'an, 'nefsini tezkiye eden ve antan,
davraru~t

insandan

istememektedir.

Bu

kullarulmasmdan kaymtlmastru istemektedir

17

kurtulmu~tur',

egilimlerin
.

ifadesiyle, miimkiin olmayan bir


am,

siirekli

ve

bilinysizce

Tezkiye, bu amhktan korunma,ve egilimlerin

kullammlannm daha once iiy a~ama olarak anlatttgtrruz vahiy, akd ve irade ile kontrol altma
almmasmm saglanmastdrr. Ktsacast a~mhklann onlenmesidir.
Nefs boliimiinde nefs'in altmct ve en son aamast olan smrr, egilimlerin amaylarma
uygun kullantmidtr. Kontroliin en iist seviyede saglandtgt smrr, insana hedef gosterilen raziye
makamtdrr. 18 islam bilginlerinden bazdarma gore esas insanhk derecesi ve olumlu degeri
gosterme bu iki derecenin ortast olan nefs-i miilhime aamasmda balamaktadrr19 .
Annma veya tezkiye, hem bedenin hem de ruhun kurtuluu olarak gosterilmektedir.
Ciinkii, insanm bama gelen kotiiliiklerin yogu, savunma mekanizmalan olan ihtiraslan veya
infialleri yanlt ve am olarak kullanan insanm ameli nedeniyledir. Bu ozelligi Allah U ayette
ifade etmektedir:
"Balanmza gelenlerin yogu ellerinizle yapttklanmz (hazrrladtklanmz) sebebiyledir.
Ciinkii Rabbani bir keyfiyet olan insan ruhu, Rahmanm dostluguna yakmken, beden ve
eytanm yakmt olmutur. Oyleyse insan, once iy giidiisel egilimlerin kotiiliigunden, tasavvuf
deyimi ile kendinden geymedikye izafi ruhla baki kalamaz. Zira, ofke, ve benzeri egilimler, bu
egilimlerin dogurdugu kotii huy ve ahlakm tiimii, bedeni cismin stfatlandrr. Bu hazrrlanan
azabm sebebi, bedenin kazanma giiciiyle yaptlgt. sozlii, :fiili, itikadi zararlardrr. " 20
"Buna kar~dtk, her tiirlii nimet ve iyilik, Allah'tan bir nefha olan ruhtan, dolaytstyla
Allah'tandrr. Bunun ifadesi olarak Hakk Teala, ruhu, tazim iyin kendi zatma muzaf kdmtttr
ki bu ruh, evladt Adem' de caridir"21
0 halde annma, bu mekanizmalarm am kullarulma smmm bilmeyi saglayan bir aklt
gerektirdigi gibi, her hangi bir davrarum niteligini (iyi ve kotii) gosteren bir bilgeligi (vahiy
bilgisini) gerektirmektedir.
Tezkiye (verimliligin) oluturulmast, akd, vahiy,

aile yevre ilikisinin sagltkh

oluturulmastyla stkt bir iliki iyerisinde goriinmektedir. Simdi konuyla ilgili ornekleri
Kur'an-1 Kerim'in kullandtgt. kavramlarla gorelim:

16

el..oazali, Ebu'l FutuhAhmed b. Muhammed, s. 178-179.


1$ems, 91/9, bkz. Suyuti Celaluddin. ed Durru'/Mensur fi't Tefsir'i bi'l Me'sur, Mlsrr, 1314, s. 8/529,Yazrr, 9/241-244.
18
Fecr, 89/28, bkz. Razi, Mefatih, 3/177; M. Vehbi, 15/6450-6451.
19
el-Kadiri Abdullah lbn-i Muhammed, Mazekkin Nufus, s. 16-17.
20
Al-i imran, 3/182,1. Hakkt, s. 258; aynca bkz. Yazrr, 2/472.
21
Hadid, 57/17; M. Vehbi, 7/2744-2745
17

22

BiRiNCi BOLUM
ARINMADA ASAMALAR

23

A- RUH- BEDEN iLiSKiSiNDE GORUNiJMLER

1-inkar (yabancda~ma):
Kur' an-1
a~mhklanru

Bu
~tekmek

Kerim,

bu

surede,

kurtulu~unu,

insarun

nefsin

zararh

onleme anlammdaki (tezkiye)'ye ve bu zararlardan korunmaya baglamt~trr.

ger~tegi

ifade

i~tin, pe~ pe~e

on bir adet yemin kullanmakta ve insanm ilgisini konuya

istemektedir.

''Nefse ve onu diizgiin

bi~timde ~ekillendirene

(yaratana)." "Sonra ona (nefse), kotiiyii

(zaran) sezme ve ondan korunma duygusunu ilham edene." ''Nefsini


temizleyen

kurtulmu~tur."

a~mhklarmdan

"Onu korumaytp giinahlara gomerek ona lnyanet edenler zarar

edip, hiisrana ugramt~tlr". ibn-i Abbas'm rivayetine gore

Hz. Peygamber (as) bu ayeti

okudugu zaman durur ve "Allah'tm! Benim nefsime takvas1n1 ver ve onu temizle. Sen onu
temizleyenlerin en haytrhstsm. Sen onun velisi ve mevlastsm, diye dua ederdi. " 22
Dokuz yeminin cevabt, son iki ayetle verilmektedir. Daha sonraki konularda ele
ahnacak olmakla birlikte onemine binaen iki ozellige deginecegiz.
Tezimizde inceledigimiz ilk kavram olan nefs konusundaki

dii~iinceler 1~1gmda

yedi ve

onuncu ayetleri inceleyelim:


Nefs, i~tinde bedensel arzu veya egilimler ta~tyan ve zarar i~lemeye elveri~li, biyolojik
ktstm, ve biyolojik bedenin

a~mhklanndan

ve o kotiiliiklerden saktnmayt emreden ikinci bir

ktsmdan olmak iizere iki yonden olu~maktad~ 3 .


Kur' an, zarar duygusu dedigimiz nefsin birinci yoniine heva ad1n1 verirken, diger
yoniine de sakmma ve iyilik duygusu ad1n1 vermektedir.
Heva, biyolojik bedenin istek, tutku, ihtiras ve hevesleri ile
biinyeye zarar veren

i~tsel

etkenleridir. Daha once de

~iddetli

a~ttkladtgmtz

ve

a~m

egilimlerinin

gibi heva, biinyenin

varhg.nt devam ettirmesi i~tin verilen savunma mekanizmalannm, amact dt~mda ve siirekli
kullamlma ah~kanltgt veya huyudur. Arzu, istek anlamma gelmektedir. Nefsin, tabiat yoniine
meyl etmesi, sufli cihete yonelip ulvi cihetten yiiz
egilimlerin a~tnhg. yoniinde yonelimidir

24

~tevirmesi,ilahi ol~tiilere

bakmaksiZID

"Ey iman edenler! Kendiniz, anne - babaruz ve yakmlanruz aleyhine bile olsa, Allah
i~tin ~ahitler

olarak adaletli olun. Sahit olduklanruz ister zengin, ister fakir olsun; Allah onlara

sizden daha yakmdtr ve daha iyi gozetir. Nefsinizin arzusuna, hevasma uyarak adaletten
donmeyin ayetinde, fakiri,akrabayt sevip gozetme ve actma duygusu ile hareket edip de
menfaat kazanma yararmt umarak kendini yonlendirmenin adalet kavramma uymadtgt
anlattlmakta, bu duygulan a~m ve bilgisizce kullantmm heva ve sapktnhk oldugu ifade
edilmektedir.

25

~ems. 9ln,suyuti, 8/529 ..


el-Cili, Geylani, insan-z Kamil, s. 38-39.
24
Uludag, Sflleyman, Tas. Ter. StJz, s.219.
25
Nisa,4/135, Yaztr, 3/104.
22

23

24

Nefsin bu negatif yoniinii dogruya gotiiren yol olarak gorenler, bu amhk, ve


kotiiliiklerini ahkanhk haline getirip hevalanna tapar olmulardrr. 26
Bu durum, nefsinin (biyolojik bedenin) amltklanna teslim olma ve dtimedir. islam
bilginleri biyolojik yapmm bu egilimlerini, celal stfatmm tecellisi olan hayvani rub olarak
ifade ederken, sultani ruhu ise cemal stfatmm tecellisi olarak ifade etmektedirler. insarun
yabanctlamast ve inkar hastah~ bu iki kavramm ilikisi sonucu ortaya ~tk:an bir aamadt~ 7 .
Bu dii~iiiin en yogun oldugu nokta, tapmma ve hayrr (iyilik) yoniiniin yok olmast, akt1 ve
vicdarun kapanmastyla olu~an, artlanma, veya muhurlenmedir.
Bu son durum, biyolojik yapmm a~mWdanna teslim olmak, ayetin ifadesi ile "Rahmani
ruhu (bu amltklanyla gommektir.)" Ruh'un bedende gomulmesini mutasavvuflar U ekilde
a~Iklamaktadrr.

Hayvani ruhun, sultani ruhun ayru olmasma yedi mertebe vardrr. Sultani rub,

her bir derecede

~teitli

nedenlerle bir miktar kendi stfatlarmt kaybeder, hayvani ruhun

ahlakmt alrr, onun stfatlanna biirtiniir. Kur'an'm "desse'' fiili ile kasti budur28 .
Kur'an-1
Kerim, bu a~amayt ozlerini ortenler olarak nitelemektedir.
"inkar edenlere gelince onlan uyarsan da, uyarmasan da, o kafirler i~tin birdir; onlar
inanmazlar. Allah, onlarm, kalplerini ve kulaklarmt miihtirlemi~tir, gozlerine perde
indirmitir. Onlar i~in buytik azap vardrr." 29
Kur' an, bu seviyedeki insanlan muhatap almamakta, kafirleri kalplerinde hastaltk: olan
ve hastahg. devamh artan kiiler olarak anlatmaktadrr. 30
Ozlerine yabanctlama o kadar artmttlf ki, kendilerine dogru anlattlmca arslandan
iirkmii yaban e~ekleri gibi ka~maktadrrlar? 1
Yeminlerin cevabt olan sekizinci(8.) ayetin ikinci ktsmmda ise, o a~mltk:lardan korunma
(takva} duygusu ile i~in iyi olup olmadt~ anlama yetisinin kalbine dii~iirtildiigunden veya
telkin edildiginden bahsedilmektedir. Takva kelimesi, vky koktinden olup mahvolmaktan
korumak, k:urtulmak ve muhafaza etmek anlamlanna gelmektedir. Vikaye de i~ine
i~ilebilecek veya yenilebilecek bir eyin, doktilmeden ve par~talanmadan muhafaza
edilebilecek ~ekilde konuldugu kap veya gere~t demektir. iftial formunda fill, kendini
muhtemel saldmdan, tehlikeden korumak, dikkatli uyaruk olmak anlamma gelmektedir32 .
Kalbe dii~iirtilen bu kabiliyet, ruh'tan kaynak bulan vicdan ve ruhun gozii olan aktldtr. 33
Dogruyu yanlt~tan ayrrabilen vicdan mekanizmast, bu aymct yoniiyle annmada onemli
bir unsur ve akt1 gibi metafizik bir str ve ayru zamanda akla bir pencere olarak kabul
edilmektedir34

Furkan, 25/44, bkz. M. Vehbi, 15/6030, ~emseddin Muhammed Nuri, Miftahu 'I Kulup, 193.
Nakibendi Muhammed Nuri, s. 193-194.
28
~ems, 91/10, Nakibendi Muhammed Nuri, aym yer.
29
Bakara, 2n, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/21, Yazrr, 1/125, M. Vehbi, 11140, vd.
30
Bakara, 2/10, bkz. Muhammed b. Hazin, 1122, Yazrr, 11126, M. Vehbi, 11142, vd..
31
M1lddessir, 74/50,51
32
Fazlur Rah:man. Allah 'm Elfisi ve Mesajz, ~ev. M. P~ac1, A. c;~i, Ank. Okulu yay. Ank. 1997, bkz. Takva md., s. 10.
33
Haec, 22/46; !sra, 17/46, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/307, M. Vehbi, 10/3555, aynca bkz. Yazrr, 4/221-222.
34
Bediflzzaman, Mesnevi-i Nuriye, SOzler Yay.s.44
26

27

25
"Ey irnan

edenler ,Allah'tan korkup-sakuursaruz ve

sorumluluk:lanntz1

yerine

getirirseniz, size dogruyu yanhtan ayrran bir nur ile anlayt (furkan) verir, kotiiliik:lerinizi
orter, sizi bagtlar. Allah, biiyiik fazl sahibidir"35 Ayette sozii edilen anlayt kabiliyeti,
miifessirlerce tak.vaya baglanmaktadrr. Tak.varun Kur'an-1 Kerim'de ki kullantmi, fiziksel bir
korumadan ~ok, ahlaki bir anlam tatmaktadrr. Talk b. Hubeyb'in bir fitne ~tkmca ondan
tak.va ile sakm dedigi Bekr b. Abdullah el-Miizeni'nin, 'bize takvayt izah et' sozii
iizerine, Talk b.Hubeyb 'takva; Allah' tan bir nur iizere, ondan sevap umid ederek O'na itaatle
amel etmendir' eklinde cevap verdigi rivayet edilmektedir. Takvanm organlardaki hakikatt,
hakkt yerine getirmek ve zaran (giinaht) ak:ltyla bilip terk etmektir36 .Aagtdaki hadisler,ems

91/10' daki aytnct mekanizmayt anlatmaktadrr. Hz. Peygamber de (asm) : "Hiikiim verenler,
hiikmii verse de, sen kalbine dant.'m
38
"i~ini trrmalayan eyi brrak, trrmalamayana bak"
buyurarak insandaki dogruluk
terazisine iaret etmektedir.
Bu ayetlerin ttgtnda ( ems, 6/10) arttk insamn i~inde heva (atn tutkusal) tehlike ile
vicdan yonii oldugunu anlamt bulunmaktaytz.
"Kim Rabbinin makammdan korkup nefsini hevadan( Rtn istek, ozlem ve
duygulanrun smrrlan amasmdan altkorsa, onun yurdu cennettir,

39

i~indeki

ayetinde bu yon ortaya

kondugu gibi aaW.daki hadiste de bu tehlikeli yone dikkat ~ekilmektedir.


" Ummetim hakkmda endie ettigim konularm en tehlikelisi, heva (bedenin altkanhk
haline getirilmi zarara gotiiren hisler)uymak ve uzun yaama diiiincesidir. Hevaya uymak
insam Allah'tan saptrrrr, tul-i emel ve ahireti unutturur; ~iinkii uzun yaama istegi bedenin
dokusunu koruma egilimidir. Uzun emel eden kimse ecelinin

~ok ge~

gelecegini hayal eder

insan uzun omrii Allah'm takdirine veya yaamamn hakkmda hayrrh olmasma brrakmahdtr.

40

Kur' an-m ortaya koydugu bu oluum insamn insana ozgii niteliklerini yitirmesi anlamma
gelen yabanctlama (alienation-alinasyon) drr. Bu kavram, giiniimiiz insanmm dini, felsefi,
ekonomik, sosyal, kiiltiirel ve psikolojik alanlardaki

~okiiiiniin

ortak nedenidir. Goriildiigu

gibi dini yozlamanm temelinde insanm oz benliginden sapmas1 kendi oz varhgtndan


uzaklamast yatmaktadtr. 0 halde yabanctlama ancak nefs tezkiyesi ile insanlann tiimiiyle
oz bilin~lerine kavutuklan, kendi ~evrelerinin ve kiiltiirlerinin ruhtan kaynaklandtgtru
anladtk:lan zaman son bulacaktrr41 .

2-Nefs-i Emmare (Egoizm) : Topraktan yarattlan her canhmn nefsinde, bedenin


fonksiyonlanrun geregi arrtltga yonelme tehlikesi her zaman mevcuttur.

35

Enfal, 8/29, bkz. M. Vehbi, 15/6341, Yaztr, 4/221-222.


el-Muhasibi, er-Riaye, yev. Abdulhakim Y11ce, <;agJ.ayan yay. tzm. 1997, s. 37.
37
Acluni, 1smaii b. Muhammed, Kedu 'I Hafa, ve Mazilu 'I ilbas amme 'tehere Mine 'I ehadis ala elsineti 'n nas, Kahire, tz.
1/36, Ahmed b. Hanbel,, 4/228, Darimi, Sanen, Kahire, 1966, Btlyu, 2.
38
Buhari, B1lyu,3,Ahmed b.Hanbel, 3/153;Tirmizi,Ebu 1sa (Sanen)Kahire,1292; Klyamet 60.
39
Naziat, 79/41, bkz. M Vehbi, 15/6341.
40
Buhari, Rikak, 45, aynca bkz. Gazali ,Minhacu 'I Abidin, s. 104.
41
Geni~ bilgi iyin bkz. Saka, ~evki, YabanczlamO Karzsznda Kur'an, 1r~t KitaphW,, Ank. 1997, s. 25-29.
36

26
Bu gizli tehlike, heva veya fiicurdur. Geryek mu'minler bu ozelligi ortmedikleri gibi onu
gizleyen her yolu da kaparlar42 .
N efsin bu yonii, " Senin en biiyiik diimantn iki yarun arasmdaki nefsindir" ifadesiyle en
tehlikeli diiman olarak nitelendirilmektedir. 43
Nitekim bir hadiste, miiriklerle yaptlan bedir savamdan dontite, astl savam bedenin
bu egilimli yonuyle yaptlan sava oldugu belirtilmektedir. 44 Mevlana, bu hadisi tefsir
mahiyetinde ~u beyitleri soylemektedir:
Biz imdi kiiyiik cihattan dondiik.
Peygamberle beraber biiyiik cihattaytz
Sunu bil ki saflan bozup da@tan aslanla savamak kolaydrr
Astl asian, nefsini maglup edendir45 .
Yunus da bir iirinde bu hususu U ekilde dile getirmektedir:
Hakikate bakar isen, nefsin sana diiman yiter
Var imdi ol nefsin ile vuru toku sava yiirii
Nefstir eri yolda koyan, yolda kalrr nefse uyan,
Ne iin var kimse ile nefsine kakt bu yiirii46
Sems suresinin 7 ve 10. ayetleri, nefsin bu tehlikeli yoniinii ortaya koyarken diger
ayetler, insanm onun hatalanru kapatmaya egilimli oldugunu; bildirmektedir. Ayette dikkat
yekilen bu yap1, Yusuf (as)'m ktssasmda Mts1r azizinin kans1 tarafindan itiraf edilip U
ekilde ortaya konmaktad1r.
"Hiikiimdar, o kadmlara" derdiniz neydi ki, o vakit Yusufun nefsinden murad almaya
kalktmtz ? dedi. Kadmlar : Haa, Allah iyin biz onun aleyhinde hiybir fenaltk bilmiyoruz"
dediler. Azizin kans1 da: "Simdi geryek ortaya ytkt1. Aslmda onun nefsinden ben istegini
geryekletirmek istedim. 0 ise iiphesiz dogrulardandrr. dedi. Bu sozlerden sonra nefsin
biyolojik yoniinun kural ve strur tarumaz tutkularma iaret ederek; "Ben nefsimi temize
ytkarmtyorum. <;unkii nefis, iddetle kotiiliigu ( zaran veya arrtltgt ) emreder." S1rf kendi
kendine kalrrsa fenaltga siiriiklenir, itirafint yaptt.Bu durumda,ayette geyen emmarenin
manas1, emredici, yani buyurucu ve buyurdugunu yaptmc1 demek olur47 .
0

halde Yusuf (as) gibi; Allah'm rahmet ettigi nefis fenaltga siiriiklenmekten

korunmakta ve

Allah'm butiin nefislere verdigi bu vicdan mekanizmas1yla nefisler,

kotiiliikten ve arrtltktan armdrrtlabilmektedir. islam bilginleri, bu durumu oyle ifade


etmektedir: insanda kemal odur ki, kim nefsinin aytplanru bile, onu ahlak-1 rediesinden
donduriip ahlak-1 hamide ile huylandrra, ta anda marifeti hak hastl ola. Zira insandan olmakta
murad, marifeti Hakk hastl etmektir48 .
42

Gazali, Minhacu 'I Abidin, s.81.


Ac1uni, 1/160.
44
Ac1uni, 11511,512.
45
Ankaravi, !smail, Minhacu 'I Fukara, ~ev. Saadettin Ekici, insan yay. 1. bsk. 1st 1996.
46
Taty1, Mustafa, Yunus Emre Divam, Ak~ag yay. Ank 1999, s. 99.
47
Yusuf, 12/53; Yusuf, 12/18, bkz. Kara, Mustafa, Erefoglu Rumi Divam, s. 153.
48
Kara, Mustafa, s. 153.
43

27
Kaynaguu ilahi nefha olan ruhtan alan bu kuwetler, bedenin ihtiraslanna ustiin geldigi
zaman amhW. isteyen emredici yonunu huld.imsuz lolrnakta ve zararh olan her hangi bir
fiilden uzaklattrmaktadrrlar. Azizin kanst, "Ben onun nefsinden muradlffil almak istedim o
ka~mdt."

Sozl.iyle insan bedeninin ihtiraslanrun yaptmm giicune i~et etmektedir. Cunld.i


beden, tabiatleribne meyl eder hissi lezzet ve egilimleri emreder ve kalbi sufli yone ~eker. Bu
sebeple fiskt fucurun, zemaim ve Uunun yuvast saytlmaktadrr. Zira bu yapt, kibir, haset,
ktskan~hk, ofke gibi egilimlerin dogdugu yerdir

49

Soz sahibi,bu ihtiraslarm, bedenin fonksiyonlarmm amhklan oldugunu "nefs kotiilugu


emredicidir" sozl.iyle ortaya koyarken, "Rabbimin kayrrdtW, ve korudugu nefs

hari~"

sozl.iyle

de Hz. Yusufun (as) nefsi bu gibi amhklara teslim olmayan, ka~man, fonksiyonlanru
yerinde kullanan nefslere iaret etmitir50 .
Sems suresinde" rahmani yonunu gomen ziyan etmitir" 51 ayetine deginmi ve bedenin
ihtiraslarmt gereksiz ve alfl kullanmarun kotiiluges 2 bu isteklere bag.mhhk oluturup devamlt
kullanmarun ise, rahmani (sultani- yonetici) ruha, dolaytstyla bu ruha

~agrran

ilahi emirlere

(vahye) , tamamen duyarstzlaIp bu yonu ortmeye (ld.ifre, inkara ve yabanc!lamaya ) yo}


a~tgma

deginmitik. Bu en alt seviyedeki insanlar, normal algtsal fonksiyonlarmt yerine

getirmekte, yani iitmekte, gormekte,tatmaktadrrlar. Bu konu Kur'an'da oyle ifade edilir: "
Onlann gozleri vardtr

(ger~egi)

gormezler. Kulaklan vardtr

(ger~egi)

iitmezler, kalpleri

vardrr, onunla (Allah't )kavramazlar. Onlar hayvanlar gibidirler, belki daha aaW,dadtrlar. 53
Kur' an-1 Kerim, bu en alt noktayt psikolojik hastaltk ve oze yabancilama olarak ifade
etmektedir. Bu noktada olan bir inkarc1 i~in, indirilen her ayet inkarctyt otkelendirip, kinini
arttmrkens 4 rahmani ruhlarmt (ilahi nefesi ) bedenlerinin ihtiraslarmt dtizenlemede kullarup,
bu yonunu parlatan55 mu'minin sevincine sevin~, imaruna iman katar. 56 Kalbi Allah'm zikrine
yumuar ve

57

~enesi ustii aglayarak yere kapanrr. 58 Hz. Yusuf, bu vastfta bir mu'min olarak

bizlere omek gosterilmektedir. Demek ki tezkiyede iman, takva ve muhabbet-i ilahiyenin


insaru koruyan, kotiilugunu onleyen koruyucu bir onemi ve rolii bulunmaktadrr. Bu durumu
miifessirler U ekilde ifade etmektedir. Ey insan, sen nebati cismaniyetin yoniiyle hayvani
nefsin itibariyle zaytf bir mahluksun; fakat muhabbet-i ilahiyenin ItW,ru i~eren islamm
terbiyesi ile olgunlamca, islamiyet yonuyle abdiyetin i~inde bir sultansm ve ciiziyetin i~inde
bir alemsin59 .

0smanoglu ~eyh Ahmet, s. 202

49

so Osmanoglu ~eyh Ahmet, ayru yer.

~ems, 91/10, bkz. Suyuti, 8/529, Yam, 9/241-244.


Z1lmer, 39/53, bkz. Yam, 6/501-502.
53
Araf, 7/179, bkz. Yam, 1482-483, M. Vehbi, 5/1808.
54
Tevbe, 9/125, bkz. Sabwri,M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/180-181.
ss ~ems. 91/9, bkz. Yam, 9/233-236.
56
Tevbe, 9/124, bkz. Yam, 4/431-432.
57
Hadid, 57/16, bkz. Yam, 7/427-429.
~ 1sra, 17/109; Meryem, 19/58, bkz. Yam, 5/332-333.
59
BediOzzaman, StJzler, s. 132
51

52

28
0 halde, insarun verimli bir ki~ilige huzurlu bir ya~ama sahip olabilmesi i~in bunyesinin
olumsuz egilimlerini Kur'an-1 Kerim'in ~izdigi ~izgi dt~mda kullanmamast bu konuda Hz.
Yusufu ve diger peygamberleri omek almast gerekmektedir.
~imdi

Kur'an'm armmadaki seviyeyi ifade

a~mhklardan

rahatstzhk duyan ve

pi~man

i~in

kullandtg. ileri bir kavram olan,

olan anlammdaki Kur'ani bir tabire,nefs-i lewame'

kavramma ye ge~elim.
3- Nefs-i Levvame (Vicdan RahatsiZhg):
Kur' an-t Kerim, insana iiflenen ruhun insan bedeniyle olan ili~kisini anlatrrken, onceden
ele aldtguruz altt seviyeden bahsetmektedir.
inceledigimiz ayetlerde, bu seviyelerle ilgili olarak, en alt seviye olan yabanctla~ma ve
inkara, daha sonra da nefs-i emmare kavramma, ayetlerden omekler vererek

a~tkltk

getirmeye

~ahttk.

iliki ve ~attma sozii ile kastettigimiz (insana yarattltt srrasmda uflenen emri, kumanda
eden, sultani rahmani nefes ile, bedenin merkezi kalpte kanm stcakltkla inceltilmesinden
oluan toprak (besin) kaynaklt noronlarm htzh hareketinden oluan hayvani ruh(sinir
sistemi)dir.
Ayet oyledir: " Kendini kmayan nefse yemin ederim. insan kendi iizerine gozciidiir'.

60

Bu diizey anlattlrrken insanm niteligine dikkat ~ekilmektedir. insan denen kompleks varhk ne
yapttg. bilmeyecek bir bedenden ibaret degildir. Kendini bilen, kendi kendine rahmani ruhtan
kaynak alarak vicdanmda duyan bir basiret ( kalp gozii) sahibidir. insanm bu seviyesini,
mutasavvuflar

~u

ekilde

a~tklamaktadrr.

Bir insan,

i~ledigi

eder, tevbe eylerse, arttk egilimlerine uymaz o giinaht

iin battl oldugunu bilir, tiz rucu

i~lemez

ve ilemeye de kast eylemezse,

ol insanm nefsi, nefs-i emmarelikten kurtulup lewame seviyesine yiikselmi olur61 .


Bu ozelligi, onun diger canltlar arasmdaki konumunu da belirlemektedir. insanm
ger~egi,

kendine kart bir basiret ( kalp gozii= ruhuyla baktt ) oldugu

i~in

kendinde olup

biten, ruhuna ilien her eyi duymakta ve davrarularmt bu duyua gore degerlendirmektedir.
Yapt1g. butiin eylemlerine kendi vicdanmda kendisini taruk bulmaktadrr. Bu tantkltk
yapan yon, ona ilham edilen dogruyu yanhtan ayrrmaya,bedeni kumandaya yarayan ve ilahi
nefha ozelligi tatyan ruhun bir fonksiyonu olan vicdandtr62 .
ibadetler, bedenin faaliyetlerini diizenlemekte, ki~iye saglam bir ktlavuz, tutarh bir
manttk, gii~lii bir bakt~ kazandtrmaktadrr. Aynca ibadetler, bedenin fonksiyonlarmm
minimum diizeye indirilip, yoriingelerinde kullantlmast, ruhun sesinin daha duyulur olmast
sonucunu dogurmaktadtr63

60

Klyame, 75/2-14.
Kara, Mustafa, s.154.
62
Yazrr, 8/441, aynca bkz. Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/575.
63
Safvet, Senih, ibadetin Getirdikleri, Nil yay.lzm. 1992, s. 6,124.
61

29
Saglam iman ve ibadetlerle ula~tlan bu sonucu hadis ~oyle ifade etmektedir: "Kul, bana
nafile ibadetlerle yakla~maya devam eder. Sonu~a ben onun i~iten kulaW,,goren gozU,
yi.iriiyen ayaW, olurum. " 64
ibadetlerin ki~iye kazandrrdtW, ruh inceligi ve giiylii vicdan; " mii'minin firasetinden
sakmm, o Allah'm nuruyla bakar," hadisiyle de wrgulanmt~trr
egilimlerini

a~mya kayt~tan

ahkoymaktadrr. "Namazt ktl,

amaktan ahkor,"ayetinde, Razi'ye gore namazm insam

65

Zira ibadetler, bedenin

~iiphesiz

namaz amhktan smm

fah~adan

ahkoymasmm iiy ihtimali

vardrr. Bunlardan en onemlisi, insanm namaz ktlmakla nefs-i basis ve eytanm masiyetini
te~vikine tebaiyet etmeyi ar ve aytp saymast, ve nefsinin egilimlerini terk ettirmesidir.

66

N e var ki armmanm bu seviyesinde bulunan insanda, ruhun bedenin ihtiraslanyla olan


iistiinliik cehdi

= gayreti

zaman zaman azalmaktadtr.insan,viedam veya ruhunun bu sesini,

ahkanhk ve tutkularmm etkisiyle kapamaya

yah~ttgt

gibi, yapttgt ilerin ve amhklarmm

sonucu olan zararlarmt hak:lt gostermek iyin birbiri ardma ozUrlerini saytp dokmektedir.
Buradaki seviyede, sorumluluklarmt bilen; fakat zaman zaman tutkulanru atn ve
bilinysiz kullanmanm verdigi zararla piman olan insarun ikilemi, gel-git'i ve psikolojisi,
nefs-i levvame=kendi kmayan nefs tabiriyle ifade edilmektedir.

67

Ayette kullantlan tabiri, giinliik hayatta gozlemlemek miimk:iindiir. Yaptlan bir hatadan
sonra pi~manhk duyan ve ozele~tiride bulunanlann saytst az degildir.
Yunus Emre'nin

a~aW,daki

mtsralannda yaptlan hatanm farkmda olma ,

ozele~tiride

bulunma ve kendini hesaba yekme durumu goriilmektedir.


Aciz kaldtm zalim nefs'in elinden
Sol diinyarun lezzetine doyamaz.
Kazamp kazamp verir ziyana
Hak yo lunda bir puluna ktyamaz. 68
~aW,daki

ayette, nefsinin
psikolojisi anlattlmaktadrr.

a~mhklarma

giden mii'minin, derhal geriye

donii~iiniin

"Sineleri her zaman Allah'a kar~t saygtyla yarpan miittakiler, eytandan bir tek vesvese
dokundugu zaman hemen Allah't anarlar ve derken gozleri aythverir. 69
Oz ele~tiri veya muhasebe, kiinin iyine ilham olunan, hayn-erri, giizeli-yirkini,
Allah'm sevdigini-sevmedigini birbirinden ayrran giiyten, Allah'm nethasmdan kaynagtfil
almaktadtr.
Sems 8. ayette

iizerinde durdugumuz bu takva duygusundan dolayt bir yOk insan

hatastru anlamakta ve kendisini sorgulamaktadrr. Tebuk Gazast'ndan geri kalan iiy sahabinin
tavn, annmanm bu seviyesini gostermektedir.
64

Buhari, Rikak. 38;M1lsned. 6/256.


Ahmed b. Hanbel, Milsned, 6/241.
66
Ankebut, 29/45, M. Vehbi, 10/4208.
67
K.lyame, 75/2, bkz, Yazrr, 8/437, Sabuni, M Teftir-u ibn-i Kesir, 3/574.
68
Tatyt , Mustafa, s. 232.
69
Araf, 7/201, bkz. Yazrr, 41195-196.
65

30
"Yer yOzi.i butiingeniligine ragmen onlar
daralma altmda kaldt."

i~in

daraldt da daraldt. Vicdanlan da bu

70

Bu taw incelendiginde, temelde bedenin egilimlerinin am kullarulmasmm soz konusu


oldugu gorulmektedir. Zorluk ordusunun oluturuldugu Tebuk Gazast srralarmdaki hararet,
a~hk

ve sava bedenin varhguu tehdit eden durumlardandrr. Bedenin rahata ahkanltg., bu

emre itaati geciktirmitir. Vicdanlan ise


71

gotiirmutiir

ii~

sahabeyi itaate ve kendilerini kmamaya

Zira bedeni yoktan var eden de oldurende Allah'trr. Mulkiin sahibi dir. U~

sahabi, ilk insan ve ilk peygamber Hz. Adem (as) gibi unutkanltga dumuler ve muhafaza
egilimlerini kullanmtlardrr. Zira, ebedilik agact, yok olmayan bir mulk gibi olgularla
sembolize edilen beeri egilimlerin smrrstz istekleri nedeniyle Hz. Adem (as) bunyesinin
hayat vericisinin Allah oldugunu unutarak hrrsla amel etmi,ebedi kalmaya yol aramt ve
sonradan hatastru anlaytp piman olmutur72
Bu seviyedeki annmada da beden mekanizmalartrun amhgt ve zaman zaman zarara yol
a~masmm

soz konusu oldugu gorulmektedir. Allah'm insana nefsini verdigi andaki tertemiz

yarattlt durumu yoktur. Bularukltk zarar ve iyilik kavramlan arasmda gel-gitler soz
konusudur. Bu tehlike bir sonraki diizeyde daha da azalacak,

ilahi netharun bedendeki

kontrolu emniyet kazanacak, dogruluk yoluna ilhamt artacak ve kii, Allah'la baglanttstru
daha saglam kuracaktrr.
Sonu~

olarak vicdan rahatstzhg. duyan insan, kendine uflenen ruhun ilahi niteligi

nedeniyle ruhun bir etkisi veya fonksiyonu olan aklt, smrrh iradesi veya (istem) giicuyle
oziine uymakta; fakat

ge~ici

ihtiras (algt) lanndan veya biyolojik bedenin faaliyetlerinden

yine de etkilenmektedir.Bu faaliyetiyle, annmastru ger~ekletirme ~abasmda demektir.


Simdi de verimlilik yolunda ileri bir aama olan Allah'tan ilham alan ruha ve onun
ozelliklerine, goriinulerine ge~elim.

4- Nefs-i Miilhime (Sagduyu):


Ruh ve bedenden oluan bir varhk olan nefsin oluumunda nitelik ve nicelikleri farkh

iki yon bulunmaktadrr.


Kur'an, nefs kavramtnm i~erisindeki ruhun, ash yurduna yani Allah'a ilerlemesini,
(donu O'na'drr veya hepiniz sonra Allah'a donduruleceksiniz) soziiyle anlatmakta

73

ve bu

74

donute ruhun bedenle olan cihad faaliyetine tezkiye adtru vermektedir

Ruhun ortiilup, bedenin egilimleri ve bu egilimlerin tutku haline getirilen fonksiyonlan


ile

kirletilmesine

verilmektedir.

70

ise

inkar,

kafirlik,

yabanctlama

veya

75

Tevbe, 9/118, bkz. Yaztr, 4/420.


Zamaheri, Ke~~af, 2/231-316, aynca bkz. Sabuni, Safveta 't Tefasir, 1/567.
n Kasapoglu, Abdurrahman, Adem 'den Hatem 'e Ki~ilik, tzci yay. 1st 1997, s. 17.
73
Yasin, 36/83; bkz. Yaztr, 6/426.
74
~i.kak. 84/6, bkz, Yaztr, 8/530.
75
Bakara, 2/6;Nahl,l6/108, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/21, Yaztr, 1/125.
71

kalbin

muhurlenmesi

adt

31
Kur'an,

annmada

inkar

(kafirlik-orruculuk),

korucUluk,

vicdani

rahatstzhk

seviyelerinden sonraki a~amayt ilham alan, devamlt Allah'la ili~kide olan nefs olarak
nitelemektedir.
"Ona kotulugunu ve ondan korunmast gerektigini insarun gonlune

du~urdu."

Ayetinde

ge~igi

ii.zere dilimizde sag duyuya yakm olarak ifade edilen ilham kelimesini mufessirler ve
islam alimleri benzer ~ekillerde yorumlamaktadrrlar. ilham, Allah'm kulun kalbine tecelli
etmesiyle gelen ozel bir anlam ve bilgidir. ilham bildirmek ve haber vermek demektir. Kalbe
konulan iyilik ve hayrr duygusudur. Bir manayt gonle du~urmek demektir. 76
Ayette, nefsin

nefsinin

a~mhk

ilhamtru, Allah'la olan baglantismi arttrran sebep olarak takva, yani

(fiicur) yonunun engellenmesi gosterilmektedir. Fucur ise haktan sapmak,

kotiiluk ve isyana du~mek, ve zarar olarak yorumlanmaktadtr77 .


Ba~ta

da ifade ettigimiz gibi, nefs, dogruyu-yanlt~t, zaran-ziyaru seyecek ~ekilde

yaratilmi~

ve a~mhklardan korunma duygusu da kendisine ilham edilmi~tir.


Burada nefs-i natika, rahmani ruh, ilahi nefha adlanyla da vasrllandlfllan ruha, zaran ve

itaati vasttastz ilham edildigi iyin "elheme" fiili kullarulmaktadrr.

Ki~iye du~en

bu ilham

dogrultusunda fiicur veya ~er yonunu antma olmahdrr. Takva, sakmma veya Allah'a kar~t
sorumluluklarmi yerine getirme ve her rurlu emir ve yasaklar, bedenin kontrol edilmesini
saglamakta, ilahi nefhamn kumandasmi artt1rmaktadrr.
Bu durum ayette

~oyle

ifade edilmektedir:

"Onlar, ayakta iken, otururken, yanlan Ozerine yatarken Allah't anarlar ve ~oyle derler:
78
'Rabbimiz, sen bunlan bo~una yaratmadm. ' Hz. ibrahim de putperest bir toplum iyinde
tefekkUrle ilhammi duymu~tur.
Gonulleri her zaman Allah' a

kar~1

saygtyla yarpan muttakiler,


dokundugu zaman hemen Allah' I anarlar ve derken gozleri aythverir. 79

~eytandan

bir vesvese

Hadiste ise, "kul, nafile ibadetlerle Allah'a yakla~rr, sonra Allah, onun tutan eli, goren
gozO, i~iten kula8J olur buyrulmaktadrr." 80
Bizim ugrumuzda yaba gosterenleri yolumuza (Kur' an yolu)na ula~tmrtz81

vaadi

ilhamtn, tefekkUr ve ibadetlerle devamh oldugunu gostermektedir. Beyzavi bu ayetin


tefsirinde mucahedenin hem zahiri, hem de battni bir manaya geldigini soylemekte ve
yolumuz kelimesinden maksadm da Allah'a ytkan hidayet yolu oldugunu ifade etmektedir.
Nitekim Mevlana, Mesnevisinde; 'ey karde~ bu sonsuz bir dergahtrr, her ula~ttgm yer Allah' a
dogrudur' ifadesiyle bu ayeti yorumlamaktadtr82 .

~ems, 9ln,8, Tahanevi, Muhammed b. Ali, Ke~~af-z Istzlahat-z Funun, Hind. 1962, aynca bkz. Gazali ihya, 3/17, Yazrr,
9/241, Sabuni,M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/644
77
Yaztr, 9/241, aynca bkz, Sabuni,M. Tefsir-u lbn-i Kesir, 3/644.
78
Al-i 1mran, 3/191, bkz. Razi, 9/139, Yaztr, 2/483-484.
79
Araf, 7/201, bkz. Yaztr, 4/195-196.
80
Buhari, Rikak, 38; M11snet, 6/256.
81
Ank:ebut, 29/69 bkz, Sabuni,M. Tefsir-u lbn-i Kesir, 3/44-45.
82
Ank:aravi, s. 210-211.
76

32
Burada soziinil ettigimiz ilham; sinesi ruhtan gelen giizel du~uncelerdir,zira ~eytarun
83

telkinleri annmayt engelleyen ilham tiiriidur


Nitekim, Suara suresindeki kotil

~airlere

gelen ilham bu tiirdendir. Mufessirlere gore bu

tilr ilham, gelip annmayt engellemeye sebep olan kotil stfatlar, yalancthk, ve fiillerinde
bozgunculuktur ki bu stfatlar ile ~eytarun stfatlan benze~mektedir.

84

Tefekldir ve takva (haramlardan korunma ve emirleri yap rna) ile bu konularda kararhltk,
rahmani ruhu, bedeni ruh veya biyolojtk yap1ya kar~1 ilstiln tutmaktadrr.
ula~mada

Kur' an-1 Kerim, annma surecinde bu seviyeye

~u

ozellikleri de onemli

saymaktadrr:
"Onlar yok az uyurlar." islam mutasavvuflanna gore, biyolojik yap1smm egilimlerini
kontrol altma almak isteyen

ki~inin

az yemek ve az uyumakla,
ate~,

unsurun erimesini saglamas1 gerekmektedir. Bu unsurlar,

bedenindeki dort

katl~tk

hava, su ve toprakt1r. Bu srr

nedeniyledir ki tasavvuf ilminde kllletu't taam, kllletu'l menam, ve killetu'l kelam sozii darb1
meseldir.
abitlerle

85

"Yiyip iymede a~mhga kaymazlar." ibrahim Ethem, liibnan daglarmda ya~ayan

konu~tum

mutlulugu dort

~eye

bagladdar; yok yememek, yok

ihya etmek ve halkm kotiiluklerine ortak olmamak der.

86

konu~mamak,

geceleri

0 halde bu unsurlarla "Rukuda ve

secdede Allah'm nzasffil aramak ve" goklerin ve yerin yaratili~ffil dii~ilnmek gibi"

87

bu ve

diger tutumlar, biyolojik bedenin dengeli yah~mas1 ve neticede. nefs tezkiyesine ula~mak iyin
gerekli konulan

olu~turmaktadu.

Allah'm boyaslyla boyanmak yani Allah'm ahlaklyla ahlaklanmak bu ogutlerle


mumkiindur. 88
Biyolojik bedenin fonksiyonlafffil etkileyen toklugu, ilahi alemin yemegi olan ayltkla,
bedensel bir stfat olan uykuyu, meleklerin s1fat1 olan uyantkla,

~eytarun

stfat1 olan kibir ve

gururu, Adem (as)' in stfatl olan tevbe, reca, ve muhtayltkla degi~tirmenin annmarun bu
seviyede geryekle~mesine neden oldugunu gormekteyiz.

89

Bu konuda filozoflann da ayru goril~te olduklafffil gormekteyiz. Atinah filozof


Antisthenes en biiyiik

dii~man

olarak bedenin hazlarlnl (ihtiraslarlnl) gormekte ve bu konuda

hazdan, deli olmaktan daha yok korkanm demektedi?0 Diger goru~lerine katdmasak bile
erdem ve mutluluk konusundaki bu

anlayt~ma

katdmaktaytZ.

Sokrat da iyinde bir Daimonion'un bannd1gmt, hayatmm onemli anlannda bu


daimonion kendine yol gosterdigini, daha dogrusu ahkoyucu bir rol oynad1gmt, uyanc1 bir ses
oldugunu soylemektedir. Sokrat, bu ilhami sesi, iyindeki tannsal ses sayar ve ona uyar. Bu
ses, Sokrat'm dogru bilgiye dayanan ahlak goril~ilnil tamamlayan etkendir. Kendisi, tanfffilD
83

Kara, Mustafa, s. 65.


~uara, 26/221-223, Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/662.
85
Zariyat, 51117, l Hakla, s. 63,285,289.
86
Araf, 7/31, GazaliMinhacu '/ Abidin, s. 131.
87
Secde, 32115; Al-i 1mran, 3/191, bkz. Yazrr, 484-486.
88
Ba.kara, 2/138, bkz. Yazrr, 11426-427.
89
Erzurumlu,!brnhim Hakla, s.609.
90
GOkberk, Macit, Felsefe Tarihi, Remzi yay.lst. 1996, s. 54.
84

33
i~imizde,

sesini

gonliimU.zde duymahytz onlan

dt~ goriinii~lerde

(dindarhk belirtisi ogelerde)

aramamahytz. Dinliligimizi ifade eden bu ogeler dt~ goriinii~iimU.z olmamahdrr demektedir. 91


Bu ifadeler de insarun yaptsmda inceledigimiz ilham edili~liligi dogrulamaktadrr.
Mutasavvuflara gore, biyolojik yaptda miirekkep olan nefs-i nattkaya isyan ve itaattm
Allah'm vasttastz olarak ilhammdan dolayt Nefs-i Miilhime adt verilmektedir. Bu

a~amada

insanda ilim, comertlik, kanaat, tevazu, sabtr, oziirleri kabul etmek, gU.zel sesleri sevmek ve
onlan dikkatle dinlemek, ferahhk, i~ geni~ligi, giiler yiizliiluk ve hikmetli konu~ma stfatlan
2

gozlemlenmektedi?

Goruldugu gibi bu seviye vicdan rahatstzltg. ile pi~manltktan ileridir.

Diinyada ve ahirette bu makama yiikselenler, rabbani ilham ile

mii~erref ve

miinevver olurlar,

her nesnenin hakikatini rabbani ilham ile bilirler, hayrrdan ve ~erden haberdar olur1~3 .
0 halde nefs tezkiyesinde bu stfatlarla donanan insan, kendinden beklenen insanltk
potansiyelini ger~ekle~tirmeye ba~lamaktadtr. Dolaytstyla toplumsal ~evre ile uyumlu bir
ki~ilik

sergilemekte verimli bir varhk olarak olumlu deger uretmektedir.

Kur'anm armmada kullandtgt diger bir kavram bir biriyle yakm anlamlar ta~tyan nefs-i
mutmainne ve raziyedir. ~imdi verimliligin bu ust smrrlarmt inceleyelim.

5- Nefs-i Raziye (Oigun Ki~ilik):


Allah ve insanm rahmani ruhunun devamlt olan

il~kisi,

insanda

~ok

onemli

degi~iklikler

olu~turmaktadrr. Bu degi~iklik i~tenlikle (ihlas) yaptlan ibadetlerle saglanmaktadtr. ibadetler,

Allah'la ili~kinin vazge~ilmez, yegane unsurunu

olu~turmaktadrr.

Allah, Fecr suresi, 27. ayetinde,oturakla~mt~, sakinle~mi~ veya huzura eri~mi~ nefse
hitap etmekte, ve 'ey huzura ermi~ nefis! Sen rabbinden razt, rabbin de senden razt olarak don
9

rabbine! Gir salih kullartmtn i~ine! Gir cennetime!" ~uyurmaktadrr.


Bu ayetin nuzul sebebi olarak degi~ik ki~iler ve olaylar gosterilir. Hz. Osman ibn-i
Affan ve Hz. Hamza (ra) bunlardandtr. Hangisi hakkmda soylenmi~~e soylensin ger~ek olan
birinin mahyla, digerinin caruyla Allah'm dinini yiicelttikleridir. ibn-i Abbastan gelen rivayet,
bu ayetin Hz. Ebubekir hakkmda indigidir. Bu ayet indiginde Hz. Ebubekir (ra) oturuyordu.
Ey Allah'm el~isi, ne gU.zel ~ey bu dedi. Rasulullah (as), bu hitap sanadtr buyurdu95 .
Ger~ektende Hz.
7

Ebubekir,

ayetin ifadesi ile iyi kimseler96,

98

olarak ayetlerde oviilmu~ bir sahabidir.

korunanla? ve ikinin ikincisi

nefsinin cimriliginden

Bu stfatta olan kimseler, yapttklan ibadet ile nefs ve din yolundaki gayretleri ile inkar
edenlerin attlamadtgt sarp yoku~a

99

attlmt~lar, bir boynu kolelik zincirinden ~ozmu~ler, a~hk

giiniinde akraba olan yetimi, hi~bir ~eyi olmayan yoksulu doyurmu~lar 100 ve inarup
91

Gtikberk, Macid, s. 50.

92

1. Haklo, s. 591.

93

Kara, Mustafa, s. 154.


Fecr, 89/27-30, bkz, Yaztr, 9/201-208.
95
Sabuni, M Tefsir-u lbn-i Kesir, 2/258.
96
Nur, 24/22, bkz, Yaztr, 6/34.
97
Jlar, 59/9, bkz, Yaztr, 7/501-506.
98
Tevbe, 9/40, bkz, Yaztr, 4/345-346.
99
Beled, 90/11, bkz, Yaztr, 9/227-228.
100
Beled, 90/10-18, bkz, Yaztr, 9/229-230, Sabuni,M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/641-643.
94

34
birbirlerine sabrr ve merhamet tavsiye etmilerdir101 . Boylelikle Allah't anrmlar ve kalpleri
ibadetlerle mutmain olup huzura ermiler, nefs-i nattkalan olan rahmani ruhlanru Allah'm
stfatlanyla, razt oldugu vasrflarla donatmtlardrr

102

islam literatiirtinde bu seviyenin en belirgin ozelligi olarak Hz. ibrahim' de mii~ahhas


olarak gordiigumiiz itminan sabrr ve teslimiyet goriilmektedir.

Hz. ibrahim (as), Kalbinin yatt~mast Allah'tan gozle gorebilecegi bir diriltme istedi. Su
ayet, bu olayt anlatmaktadrr:
"ibrahim, Rabbim, oliileri nastl dirilttigini bana goster, demiti. Allah; inanmadm mt?
Dedi. ibrahim; hayrr inandtm, fakat kalbim kuvvet bulsun diye gormek istiyorum diyerek
(hakkal yakin) seyir olarak

yaratt~t

izlemek istedi; yiinkii haber gormekle bir degildir. Biz de

inandtguruz halde dualanmtzda Hakk Tealayt ve Hz. Muhammed (as) yi gormek isteriz. 103

Hz. ibrahim, comertligi, misafirperverligi, iytenligi, hilmi ile huzura ermi~ bir hanif Allah
do stu olarak Kur' an' da omek gosterilmek.tedir. 104
Biraz once ozelliklerini saydtguruz itminan ve huzura imkan veren sebepler;

Allah' a

derinden inanma, rahmani ruhun bedende, hayvani ruha iistiinliigu, ibadetlerin beden
fonksiyonlanm diizenlemesi, stresten ve kaygtdan uzak olarak genilik vermesi, noronlarm
1/100 sn. de olan aktmmm en alt diizeye indirgenmesidir. Metabolizmamn bu ahengi Allah't
anmayla

geryekle~mektedir.

Razi'ye gore burada geyen zikrullah Kur'an'drr Allah'm vaat

ettigi sevap ve cennet elbette vaki olacagma binaen miiminlerin kalpleri miisterih olur,
endi~eleri kalmaz. Su halde tilaveti Kur'an'm nefs tezkiyesindeki onemi biiyiiktiir. 105

Kur'an, "mii'minler namazlanru hu~u iyinde ktlarlar buyurmaktadrr. ibn-i Abbas, burada

ge~en hu~uyu korku ve sakinlik, Hz. Ali; kalp sakinligi olarak nitelemek.tedir.

106

Buradan

namaztn siikunetle ktlmdtgt takdirde geryek fonksiyonunu yerine getirecegi ve insam


rahatlatacagt anla~tlmak.tadrr. Hz. peygamberin U hadisi de bu yonii teyit edici niteliktedir:
"Rasulullah'm Hz. Bilal'e, 'namazla bizi rahatlat Bilal'

107

buyurmast, namazt yOk htzh

ktlan bir bedeviyi iki kere geriye yevirmesi, bedevinin nastl ktlaytm ey Allah'm
Demesi

iizerine

~u

ger~ekle~ebilmesi i~in

sozleri

soylemesi,ibadetlerin,

itminan

ve

annmamn

el~isi!

saghkh

onemli bir nokta oldugunu gostermektedir.

"Agrr agrr ktl, mafsallarm sakinle~sin vd."

108

"Yiice Allah, a~agtda namazm bedenin a~rrtltklarma set ~ekip zarardan altkoydugunu
soylemektedir." Namazt ktl, namaz biiyiik giinahlardan ve kii~iik giinahlardan insam altkor. 109
Baka

101
102
103

bir

ayette,

namazm

hu~u

(sakinlik)

Asr, 103/3, bkz, Yaztr, 9/432-436.

t. Haklo, s. 619-620.

Bakara, 2/260, Muhammed b. Hazin, 1/198.


En' am, 76n9, bkz. Yazrr, 3/449, 7/546.
105
Rad, 13/28, M. Vehbi, 7/2640-2641.
106
Sabuni,M. Tefsir-u ilm-i Kesir, 2/559.
104

107

MQsned, 5/364,371.

108

Tirmizi, Salat /226; Ebu Davut, Salat /148; Nesai, lftitah/105,167.


Ankebut, 29/45, bkz, Yazrr, 6/222-224.

109

ic;inde

ktlmmast

gerektigi

ozellikle

35
vurgulanmaktadrrn. Hz. Peygamber; 'giizel koku, kadmlar ve gozOmun nuru namaz bana
sevdirildi' 1n, buyurarak bunlarm insan ya~amt ve metabolizmasmdaki teskin edici
ozelliklerine i~aret etmektedir.
Daha once hayvani ruh veya

~ehvani

nefs ile Dekart'm hayvan ruhlan,

ate~ par~actklan

diye soz ettigi, 111000 sn. ile hareket eden proteinlerden olu~an noronlardan bahsetmi~tik.
Bu par~ac1klann ~ogalmas1, insanm ald1gt besinlerin miktarma bagh bulunmaktadrr. Hz.
Peygamber(as) de "insanoglu karnmdan daha kotU bir kap doldurmamt~trr", buyurarak dolu
bir midenin insan metabolizmasma verdigi stkmtlyt ifade etmi~tir.n 2
Hz. Peygamber (as) diger bir hadisinde oru~ ibadetinin insaru sakinle~tirici etkisine
i~aret

etmekte ve "Seytan damarlanruzdaki kan gibi damarlanruzda dola~rr, oru~ tutarak


113
ge~ecegi yollan daraltmtz",
buyurmaktadrr. Hz. Peygamber bu sozOyle gfinumUzde t1bbm
ancak ifade edebildigi, ba~ dondiiren bir htzla damarlaruruzda aktp canhhgunm saglayan
fonksiyona veya sisteme astrlar once a~tkllk getirmi~ bulunmaktadtr.
Zira noronlarm a~m hareketliligi bunyenin savunma mekanizmalarmt en fist dfizeyde
kullantma hazrr duruma getirmesine neden olmaktad1r. Ofke, saldrrma, ka~a gibi duygular
bunun sonucunda ortaya ~tkmaktadrrlar.
Kur'an, cinlerden olan ~eytanm ate~ten yaratlldtgmt ifade etmektedir. Bu ate~, safi beyaz
ve kmmzlhkla kanmt ate alevidir ki niifuz edicilik ozelligi bulunmaktadrr. n 4 Bu durumda,
insanm hayvani veya egilimsel nefsini yoneten sinir sistemindeki noronlann bu tehlikeli
ozellikleriyle, eytanm devamh kotiiliik ve vesvese telkin eden ytklct ozellikleri ortiimektedir
liS

Rasulullah (asm) ibadet ve takva ile hem Allah'tan razt olmu~ hem de Allah kendisinden
razt olmu~ ~ekilde bir hayat sOrmu~ ve Allah'm insanlara giizel ornek olarak gosterdigi model
insan, armmt~ insan olarak insanltga gosterilmi~tir. Muferssirlere gore usve uyulacak,
arkasmdan gidilecek ornek demektir. Bu ayet,Allah RasiilOniin, yalruz sozleriyle degil fill ve
hareketleri dahil delil, ve kendisine uyulan bir peygamber oldugunu hukme baglamaktadrr116 .

Hz. Peygamber (asm)'m bu

a~amayt

ifade eden sozOnii hatrrlaytp annma yolunda en biiyiik

engel olarak gosterilen irke ge~elim.


"Herkesin bir ~eytaru vardrr, benim ~eytantm ise bana teslim olmu~tur."n 7 Fecr
suresinde Allah'1 anarak oturakla~an nefsin hemen pe~inden Allah'tan razt olan (raziye),
Allah'm kendinden razt odugu kuldan (marziyye) bahsedilmektedir ki, bu iki seviye, ibadetin,
takvarun, Allah bilgisi (Marifetullah)'m son derecesidir.

110

Mtl'minun, 2311, blcz, Yaztr, 5/508.


Gazali, , ihya-i Ulumi 'd din, Kahire, 1352,2/28.
112
Tinnizi, Z-o.bd, 47; lbn-i Mace, Et'ime 50
113
Buhari, ltikaf, 8; Gazali, Kimyayz Saadet, 1/154.
114
Rahman, 55115, M. Vehbi, 14/5699, aynca bkz. Yam, 7/371.
115
Nas, 114/4, bkz. Yaztt, 101189-190.
116
Ahzab, 33/21, Yaztr, 6/304, aynca bkz. M. Vehbi, 11/4409.
117
Mtlsned, 1/257.
111

36
Bu ayetlerin Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Hamza (ra) gibi

ye~itli

ozellikleri olan

ashaptan biri, ozellikle Hz. Ebubekir (ra) hakkmda indigini belirtmi~tik.


Bu stfattaki ki~iler ve ozellikle Kur'an'da amlan ve salih olduklan ifade edilen
peygamberler, Allah'tan olan ilahi nefhanm insanm biyolojik bedeniyle olan

ili~kisinde

bir

dualizm olu~masma imkan vermemi~ler, bu dualizmin olu~mamast nedeniyle giinah


olgusunun ortaya ytkmastru engellemi~lerdir. Bu durum ve bu seviye, olgunlugun, uyumlu
ki~iligin zirvesi, egilimlerle sava~manm (cihadm) galibiyeti saytlmaktadrr118 .

Rahmani ruhun bedendeki

gotiinii~leri

hakkmda

~u

degerlendirmeyi yaptp annmada

yizgisinde en biiyiik engel olarak gosterilen ve temel olarak algt ve egilirn bozuklugundan
kaynaklanan

~irk

kavramma geyelim.

Rahmani ruh veya emri ruh Allah'tan topraktan yarattlan biyolojik bedene
Bu rub,

iiflenmi~tir.

davram~larmda

davram~larm

biyolojik (hayvani) bedenin etkisi altmdadrr. Bu etkinin ~iddeti,


(amel) niteligini belirler. Bu etkinin en yogun noktast Kur'an'm fitrata

yabanctla~ma diye nitelendirdigi inkar yizgisidir.

119

Bu noktada, bedenin yaptst topraga,

maddeye, algt ve ihtiraslara, baghdrr. Egilimler ve arzular insanm ruhunu biitiimiitiir. 120
dii~iince

yiiliiyii~iidiir.

Razi
ve Yazrr'a gore bu yiitiiyii~ pi~manhktrr. Azgtnhga pi~manhktrr. 0 halde tevazu ve itaat, nefs
tezkiyesinde gerekli olan onemli vastflardandrr. 121 Rahmani nefesin etkisinin en yogun nok.tast
ibadetin, takvanm, ilahi emirlerin biitiinii olan dinin insam amacma ula~trrmast; vadedildigi
gibi ihlash ki~ilerin mutlulugudur ki onlar, ibadet ve taatla buna ula~ffil~lardrr. 122Bu iist smrr,
aynca Allah'm ve elyilerinin kazanacaw 123 hiikmiiniin yerine gelmesi ve rahmani ruhun
biyolojik bedenle olan cihadtru kazamp razt olmu~ ve razt olunmu~ olarak Allah'a
donmesidir. ibn-i Cerir'in nakline gore ayette geyen Rabbine don emri, oliim amndadrr.
Nefsin Rabbine donmesi temiz ruhun diinyadan ytkmastdrr.Diger miifessirlere gore oldiikten
sonra ruhlarm bedenlere girmesi ve insamn dirilmesidir. 124 Bu durumu U ayet aylk-seyik
Aynca bu nokta, inkarcmm toprak olmayt arzulamast,

ve bedenen

ortaya koymaktadrr:
"Ey insan, geryek.ten sen, hiy durmakslZm Rabbine dogru bir yaba harcaytp
durmaktasm; sonunda 0' na varacaksm." 0 halde insan, omliiniin ba~langtcmdan sonuna
kadar bu yaba iyerisindedir. Binaenaleyh bu ayet, mii'minleri salih amele te~vik, inkarctlan
kotii amelden nefret ettirmektedir. <;iinkii insan emeginin
huzuruna ytkacaktrr.
stfatlan mevlaya

118

125

kar~thwm

almak iizere Rabbinin

ilahi vahiyle boyanan insan, isyan kaynaw olan beeriyete aid kotii

yakla~ttnct

nafileler olan yabast sebebiyle tamamiyle yok ettiyse, Allah'm

Kasapdglu, s.12.
Bakara, 2/6,7 bkz, Yazrr, 11192-198.
120
Nebe, 78/40, Muhammed b. Hazin, 1/26, aynca bkz, Yazrr, 1/195-196.
121
Nebe, 78/40, Yazrr, 9/505.
122
Sad, 38/83, Hicr, 15/40-42, Muhammed b. Hazin, 3/101.
123
M1lcade1e, 58/21, bkz, M. Vehbi, 14/5830.
124
Fecr, 89/28, Taberi ,Tefsir, 30/122, aynca bkz, Ruhu'l Meanifi Tefsiri'lKur'ani'lAzim ve's Sebi'lMesani, Beyrut, tz,
15/2168.
125
~ikak, 84/6, M. Vehbi, 15/6394.
119

37
adeti oyledir ki, ona liitfuyla yok olan kotii slfatlanna karlhk onlara giizel stfatlar bahseder.
Nefs-i kamile veya olgun nefs olarak da adlandmlan bu kiilik yap1s1 onceki biitiin safhalann
iyi ve giizel vasrtlarm1 iyermek.tedir. Rabbine uzanan yabada bu nok.taya ulaan insanm istegi

kiilli iradeye bitiiktir. Bu vasJ.ftaki insarun nzas1, ofke ve benzeri egi.limleri Mevla iledir.
Verimliligin bu son noktas1 insanda amaylanan ufku oluturmak.tadrr. Mutasavvuflar, bu
durumu U ekilde ortaya koymaktadrrlar: F ena fillah makamma ulatlktan sonra istedigin gibi
ol,artlk ilmin cehalet olmadtw gibi, yapttwn da cehalet degildir126 .

126

1. Haklo, s. 619-627, aynca bkz. Erbili, s. 119.

38

B- ARINMA A~AMALARINDA ETKiN UNSURLAR:


1-Sirk kavram1 :
Kelime anlamt olarak ortakbk, e~ kabul etmek, ortak kabul etmek demektir. 1 Biz bu
maddede kavramm Kur'an-IKerim'de kullanih~mt goz onunde bulunduracagt2;.

inceledigimiz surelerin ilgili ayetlerinde nefsin veya rahmani ruh ile biyolojik bedenin
olu~umu yani insamn ozelligi iizerinde durduk. Gordugum\iz nokta ~u oldu: insan i~erisinde

Allah'tan olan bakt, emri bir etki olan rahmani ruhla, ana maddesi toprak olan hiicre ve
i~eriginden

oluan yine topraktan hayattru devam ettiren sonunda yine topraga kanacak halk

aleminden niceligi olan bir maddi ruhu banndmnaktadtr. Bu konulara daha once deginmitik.
Rahmani yonu devamh olarak Allah't gozetmektedir. Fakat biyolojik bedenin ve
algtlann ~e~itli etkileri, yani ruh ve biyolojik bedenin ilikisinin niteligi Rahmani ruhu ~e~itli
ekillerde etkileyebilmektir. Bu etki, hazen ~ok ha:fif, olaylann aktma ve iddetine gore
hazen arallklarla, hazen de fiziki ve ekonomik nedenler ile,aradan uzun zaman ge~mesinden
kaynaklanan sosyolojik oluum ve baglaytclhklara gore ahkanhk haline getirilerek
ger~ekleebilir.

Bu durumlar algllarda bozukluga yol

a~

ve ilerler ve irk olgusunu ortaya

~lkanr.

Kur'an-1 Kerim'de ~irk, herhangi bir nesneyi veya herhangi bir kimseyi ya da herhangi
bir kavramt, deger verme, onem verme, iistun tutma, tercih etme baktmmdan Allah'la eit
veya daha ileri bir diizeyde gormek ve bu yarplk bakl~ aytstyla hareket etmek anlamtnda
kullarulmaktadrr. Kur'an, bu tutumu Allah'tan ba~ka gUy ve kuvvet sahibi yoktur diye
reddetmektedir? Yarattlklannm sahipmi gibi goriindiikleri gUy ve kuvvet ise geryekte
Allah'a ait sonsuz giiciin, kadir ve kaviy slfatlannm o kiilerdeki yans1mastdrr. Buradaki
kadir, pek kudretli, hem de daima kudretli demektir. Kuvvet bir yone bakarken, kudret her
yone bakar. Mesela, bir tam yuvarlarut kuvvetledir. Kudret ise saga giderken tersine de
gotiirebilmektir. Klsacas1 kuvvette bir yaresizlik, kudrette ise se~me anlamt vard1r. 3
0 halde fiziki, siyasi, askeri, mali gUy ve kuvvet nedeniyle ~ahlslara hayran olmak,
aynas1 olduklan ozellikleri kendilerindenmi gibi gormek olur. Bu kimse bir lider, bir
hiikiimdar, bir zengin, bir arklct, bir din adamt, bir Peygamber olabildigi gibi bahye,
zenginlik gibi bir nimet de olabilmektedir. Bu tarz bir hal, tlpkl, aynamn yans1tt1gt llgt
aynamn kendisi oldugunu zannetmek gibidir. Geryekte biiyiik goriilmesi, hayran olunmas1,
kendinden medet umulmas1 gereken tek varhk ve gUy sahibi Allah'trr.
Aym mantlk, Allah'm insanlarda yanstyan diger tiim slfatlan

i~in

de

ge~erlidir.

Giiy

kuvvet verme U ayetlerle reddedilmektedir.


Onlar (o putlar) sizin ve babalanruzm(ilah) diye isimlendirdigi bo~, kavramstz
isimlerden ba~ka bir ~ey degildir. Allah, onlara hiybir gUy indirmemi~tir. 0 putlara tapanlar
zanna (tahmine) ve nefislerin alyak hevesine (kotiiliigu emreden korlemi yoniine) uyuyorlar.
1
1bn-i Manzur, Lisanu '1 Arab, Beyrut,
2

1954.s.256.
Kehf, 18/39, bkz. M Vehbi, 8/3126-3127.
3
M1llk. 6711, Yazrr, 1/229-230, aynca bkz. M. Vehbi, 9/3587.

39

Onlann ifade ettigi manalarda hiv biri kendilerinde bulunmakslZlil siz ve babalanruz dini srrf
nefsin istek ve arzulanndan ibaretmi gibi kabul ederek bo ve manastz hayallerle takttruz
demektir. 4 Oysaki zan gervekten bir ey vermez. 0 halde irk o kadar biiyiik zuliimdiir ki,
inanan bir insan ivin Allah'm birliginde zan bile kabul edilmemektedir 5 Demek ki strf nefsin
arzu ve egilimlerinden kaynaklanan iimit ve hayal peinde gitmek, yani idealizm yeterli
degildir, reel bir esasa dayanmak gerekmektedir6 .
insanlarm, ktymet ve deger verip hayran olduklan kimseler gervekte gliylii degillerdir.
Bu giicii hiv yoktan insanlar onlara vermekte, ve yine kendileri ayakta tutmaktadrrlar.
"Ey insanlar! Bir omek verildi. Simdi onu dinleyin. Sizin, Allah'm dtmda tapmakta
olduklanntz hepsi bunun ivin bir araya gelseler dahi gervekten bir sinek bile yaratamazlar.
Eger sinek onlardan bir ey kapacak olsa onu geri alamazlar. "isteyen de giiysiiz istenen de.
Allah'm giiciine geregi gibi degerlendiremediler. Allah giiy sahibidir, azizdir. Allah dtmda
sembolletirilerek tapuan
cisimler
yogu
insanlar tarafindan
ilahlattnldtklarmt
bilmemektedirler. Miirikler, putlarm1 zagferanla cilaladlklanndan sinekler onlann cilastn1
yalamak ivin putlann balanna iiiiiirlerdi. Allah bu misali vermekle insanlan imana ve
insafa davet etmekte ve tefekkiirii emretmektedir. 0 halde tezkiyede tefekkiir
emrolundugumuz bir metottur7
Ozii ve mantlW. her zaman aym alan irk kavramtnln kullamldtW. diger veitlerine de
omek verip bir sonraki konumuza geyelim:
Peygamberi ve
nitelendirilmektedir.

din

adammt

ilahlatrrma

da

Kur'an'da

Sirk

kavramt

ile

Andolsun, "Allah, Meryem oglu Mesih'tir'' diyenler kiifre diimiitiir. Oysa Mesih'in
dedigi udur: "Ey israilogullan, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin.
Ciinkii 0, kendisine ortak koana cenneti haram ktlmtttr. Onun bannma yeri atetir.
Zulmedenlere yard1mc1 yoktur. Ciinkii Mesih mucize ile her ne zarar, her ne menfaat
yapabilirse kendi zatmdan degil, Allah'm ihsaru ile yapabilir. Bu ayetler inince Rasulullah
(as) bir miinadi gondererek insanlara, 'cennete ancak Miisliiman(egilimlerine hakim) nefsin
girecegini' duyurmutur. 8 Kavramm kullanildtgi diger konu, ilah konumuna vlkartuan
yoneticilerdir. Kur'an'da kavramtn bu tip kullantmma omek olarak Firawn ve vevresinin Sirk
sistemi verilir. Bu tiir Sirk sisteminin, diktatorliigun veya oligarinin ozellikleri her yagda, her
toplumda goriilebilecek evrensel bir modeldir."
"Firawn dedi ki: "Ey onde gelenler! Sizin ivin benden baka ilah oldugunu
bilmiyorum. 9 Onde gelen aile tabakasma Kur'an-1 Kerim, "Ali Firavn" 10 demektedir'' ki
4

Necm, 53/23, Yaztr, 7/314, aynca bkz. M. Vehbi, 14/5634.


Ywms, 10/36, M. Vehbi, 14/5635, aynca bkz, Sabuni, Safvetu 't Tefasir, 1/583.
6
Yaztr, 7/315.
7
Haec, 22n3,74, M. Vehbi, 9/3587, aynca bkz, Sabuni. Safvetu 't Tefasir, ayru yer.
8
Maille, 5n2, Yaztr, 3/318, aynca bkz, Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 1/536.
9
Kasas, 28/38, bkz. Yaztr, 6/186-187.
10
Araf, 7/130, bkz. Yaztr, 4/117-118.
5

40

balk, onlardan menfaat umduklan, iilkenin

biit~esinden

yararlanma umudunda olduklan ve

ona yakm olmakla kendilerine sagladlklan imtiyaz nedeniyle ve nefislerin hevasmt yerine
getirdikleri i~in onlan ve Firawn'un ilahhk ettigi bir diizeni severek benimsemi~lerdi 11 .
Kur'an bu tutumun sonucunu gosterir, bu ve buna benzer tutumlan Sirk olarak niteler.
"insanlar Fir'avn'a ve onde gelen ~evresine, Fir'avn'm emrine uymu~lardt. Oysa Fir'avn'm
emri dogruya gotiiriicii degildi. 0, ktyamet giinu toplumunun onderligine ge~er, boylece
onlan ate~e gotiirmu~ olur... Biz onlara zulmetmedik~ ancak onlar kendi nefslerine zulmettiler.
Boylece Rabbinin emri geldigi zaman, Allah't btraktp da tapttklan ilahlan, onlara hi~bir ey
saglamadt, helak ve kaytplarmt arttumaktan baka bir ie yaramadt. Bu helak insanlarm kendi
kazan~landu; ~unkii

onlar hi~bir eye muktedir olmayan sembol ve putlan ilah olduklan

zanmyla ibadete laytk zannetmilerdir. 0 halde nefs tezkiyesinde zan ile hareket etmemenin
rolii biiyiiktiir.

12

Bu boyun egiin psikolojik, sosyolojik, algtsal sebeplerine konuyla ilgili maddemizde


ikinci bolumde deginecegiz.
Diiiince, zihniyet, ya~am bi~imi, koruyucu ve kurtanct olarak Allah'a ortak koulan
varhklar, yaptlan heykellerle gosterilmekte ve yaattlmaya ~ahtlmaktadu.
Kur'an'm bu tiir Sirk kavramtyla kastettigi elbette ki bilim ve teknolojinin ulamadtW,
bazt ilkel totemci Afrika kabileleri ile eski toplumlardaki tapmma adeti degildir.
Allah'm dunyaya her mudahalesi sonrast peygamberler miicadeleye balamtlar, sonu~ta
hazen bir gemi dolusu insarun, hazen de

bir-kav kiinin kurtulmasmt saglamtlardrr. Bu


13

peygamberler, diger insanlar gibi olumliidiir

peygamberlerden sonra toplum i~inde salih

saytlan din adamlan onun ogutlerini insanlara duyurmaya devam eder. Aradan ge~en uzun
zaman veya peygambersiz fetret devirleri yenilenen tevhid dinini yeniden dejenere eder. Bu
dejenerede etkili unsurlardan biri de ibadet ve bilgisiyle Allah'a yaklaan salih kullara
Allah'm makam ve ozellik verdigi zanrudu. Dolaytstyla insanlar tarafindan taptlmaya hak
kazanmtlardu. Onlara gore bu ikinci dereceden tanrtlara kulluk

etmedik~e,

Allah'a ibadet de

makbul olmaz. Allah, son derece yiiksektir; O'na yakla~mak i~in birinin rehberligi artttr.
Onlar, kullanrun i~lerini goriirler, kendilerine yardtm ederler. Bundan dolayt onlann Allah'm
kulu ve duyuruculan olduklanru unuttular, onlar adma heykeller diktiler. Sonraki nesiller de
bu timsallerle onlarm medlulleri arasmdaki farkt anlayamadtlar ve atalanmtzt boyle yaptyor
bulduk diyerek bu gelenegi sosyal bir davraru bi~imi olarak devam ettirdiler. 14
Omek: "ibrahim babasma ve toplumuna demiti ki~ "Sizin, kartlarmda bel biikiip
egilmekte oldugunuz bu temsili heykeller nedir?" Biz atalanmtzt bunlara taptyor bulduk,"

Vatan~, Celaleddin, Tevhid ve Degiim, Pmar yay.lst. 1999, s.ll3.


Hud, 11/97-101, M. Vehbi, 6/2424, aynca bkz. YIIZlf, 5/9-10.
13
Enbiya, 21/34,35, bkz. Sabuni,M Tefsir-u jbn-i Kesir, 2/507, aynca bkz. Yam, 5/452.
14
Maide, 5/101, Ytldmm, Suat, Kur'an'da Uluhiyyet, Kaylhan yay.lst. 1987, s. 372.
11

12

41

dediler. Bu tutum, onlann, dedelerinin yapageldigi


delilleri olmadtgmm gostergesidir.

yanh~ i~lerden

ve adetlerden

ba~ka

bir

15

Bu duruma yakm tarihimizden bir ornek verelim:


Bugiin Suudi Arabistan'm resmi mezhebi durumundaki vehhabilik, tarihteki bu
olu~umun

tekran korkusuyla ortaya

~tkmt~trr.

Mezhebin kurucusu Muhammed ibn

Abdulvehhab, 1740 yilinda Zeyd b.el-Hattab'm (M. 634) mezanru Allah'm ve el~isinin
emirleri dt~mda turbe haline sokuldugu ve insanlar tarafindan ziyaret edildigi; dolaytstyla
medet umulup bez baglanarak insanlann dinden ~tkmalanna sebeb oldugu i~in ytkmayt teklif
eder ve bu teklifi kabul ederek oradaki mezar ytkthr. Aga~lar bile yok edilir. 16
Ulkemizin ~e~itli yerlerinde bu tur inaru~ ve davraru~lar devam etmektedir. 17
Aract anlammda ~irk kavramtm Kur' an ~u

~ekilde

ifade etmektedir:

"Onlar, Allah't btraktp din bilginlerini rablar (ilahlar) edinirler, Meryem oglu Mesihi de.
Oysa onlar, tek olan bir ilaha ibadet etmekten

ba~ka

bir

~eyle

emrolunmaduar. Ondan

ba~ka

ilah yoktur. 0, bunlann ~irk ko~tuklanndan uzaktrr''. Ahbar ve ruhbanlar vas1ta kabul edilince
Allah'm emri ve hukmu degil onlann hukiim ve iradeleri, egilimlerinin keyfiligi kabul
edilmek zorunda kalmrr ki, Allah'm yetkisi insana verilmi~ olunarak ~irke du~ulmu~ olunur. 18
Hnstiyanltkta din adamlanrun kutsalhg., endulujans, giinah affetme yetkisi hala devam
etmektedir. 19
Kur'an'm annmada en onemli sorun olarak gordugu diger bir engel de biyolojik bedenin
algt ve ihtiraslannm amact dt~mda kullanilip ge~ici tutkulann gaye haline getirilme ~eklidir.
Bu durum haram- helal gozettirmez.insan, Allah'm emir ve yasaklan yerine biyolojik
bedenin emirlerini ve yasaklanru koymu~tur. Arttk hedonizm=hazcthk bu tarz ya~amm
felsefesi olmu~tur. Yunanh filozof Aristippos (M. 0 435-355) bu felsefenin tarihteki
ornegidir.
Aristippos'un hedonizm anlayt~ma gore hi~bir kural yoktur. <;tkarlanru ve arzularmt
du~unen

hirer individualisttirler. Bunlann goru~unde tek ger~ek hayatm nimetlerindeki bir

anltk haz duygusudur. Dini inaru~lar da insana urucu tutkular vermektedir.

20

Bu goru~, kotulugu emreden nefsin alt~mt~ tutkulanrun disipline edilmi~ ifadesidir.


Heva diye adlandtrtlan smrr tantmaz hedonizm, Allah'm kanunlan
ve isteklerini yaptmct bir.ilah olarak kabul edilmektedif2

kar~tsmda

kanun koyucu

"Kendi istek ve tutkularmt (hevas1m) ilah edineni gordun mu? Simdi ona

kar~1

sen mi

vekil olacaksm? Yoksa sen onlann ~ogunu i~itir (soz) ya da akltru kullarur mt saytyorsun?
Onlar;ancak hayvanlar gibidirler; hayrr onlar yol baktmtndan daha ~a~km ve a~ag.dadrr.
15
Enbia.
16

21153-54, Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/511 .


Attar, Ahmet Abdulgafur; Muhammed b. Abdilvehhab,Beyrut. 1387, 1967.s.63-64. Emin Said. Siretu 'l'imami ~ ~eyh
Muhammed b. Abdilvehhab, Beyrut 1382.
17
Bkz. AkyddJz, Selim; Artvin dolaylannda haul inanflar, Lisans Tezi, AotF,1966-67 .s.19.
18
Tevbe,9/31, Yazrr, 4/318.
19
K~ilk.Abdurrabman. TOmer GilDay, Dinler Tarihi, Ocak yay. Ank. 1993, s. 32.
20
GOkberk., s. 56.
21
Bolay, S. Hayri; Felsefi Doktrinler SiJz/agil, Aky~ yay. Ank. 1987 (geniletilmi 4. Baskl ), s. 79.

42

Cunkii bu vastfta bir kimse Allah'a ibadet eder gibi nefsinin arzulanna ibadet edip, dinini
22
arzusuna bina etmekte, hakk:a ve dogruya yol bulamamaktadrr.

Mii'minlerin aktl ve basiretleri ibadet ettik~e artarken23 , mu~riklerin aktl, basiret, algt ve
~uurlan,

amacmdan farklt yerde kullandtklan sawnma mekanizmalan veya bedenlerinin


fonksiyonlan kapanrr ve nefslerinin kolesi olmakla behaimden daha kotii bir konuma
du~erler4

Kur'an'm Allah'a ortakhk, ilah edinme, loymet verme, Allah gibi sevme olarak
niteledigi ~irk kavranu ~u ~ekilde ortaya ~tkabilir. 25
insanm sosyal ve biyolojik gereksinmelerinin biri de sevme ve sevilme duygusudur. Bu
ihtiraslar, insana birbirleriyle

ban~ i~inde ya~ama,

hayatt birlikte

payla~ma,

ortak deger

iiretme, insan neslini devam ettirmek amactyla verilmi~tir.


"Sizin araruza meveddet koyduk. Bu Allah'm varhwnm bir delilidir. Allah'm varhWrun
delillerinden biri de siikunete ula~aca~ruz eler yaratmastdtr' ayetinde ge~en meveddet,
muhabbet ve merhamet anlamlanna gelip sosyal diizenin korunmast i~in insan bedenine
koyulmu~ egilimlerdendir. " 26
Bu nimetlerin, gayesinin dt~mda ve a~m bir ekilde kullantlmast, yonelilen nesnelere
ger~ekte olmayan degerlerin verilmesine neden olur. Bu degeri Kur'an, ~irk kavramma dahil
etmektedir. Bu taw, Kur'an'da di~ilere tapma olarak ~oyle ortaya konmaktadrr:
"Onlar, O'nu btraktp da

di~ilere

taparlar. Onlar o her tiirlii hayrrla

ili~kisi kesilmi~

~eytandan ba~kasma

tapmazlar. Onlann en ~ok tapttklan, veya adma davet ettikleri di~ilerdir.


Yunanltlar ve digerleri gibi putperest toplumlarm putlanmn kadm ismiyle isimlendirilmi~
olmast da kadma tapmanm ruha hakim olmasmdan dogmutur 7 . Bir hediyelik e~ya sergisinde
gordiigum tabaklann iizerindeki kalp figiirlerinin i~ine ilenmi "Seni sevdigim kadar Allah't
sevseydim Peygamber olurdum" sozii yukanda ge~en ayete omek olu~turmaktadrr.
Konulannm

~ogu

irk sistemine Ozerine kurulu filmlerimiz, romanlaruruz, edebi

literatiiriimiiz i~inde ozellikle lale devri ~iirlerimiz28 , ~arktlanmtz ve eski Arap ~iiri, insanm
bir iiriinii, kiiltiirii ve sanatt olarak Kur'an'm saktndrrdtw ve
eitlik, ilahltk ifadelerini iyermektedir.
tiiriinden omek verelirn:
Tannm senden ba~ka kimim var benim
~ikayet etmeye kime gideyim.
Kuluna kul oldum, severek tapttm.

22

29

vazge~ilmesini

istedigi ortakltk,

Bu konuya, gen~ kitle tarafindan ilgi duyulan ~arlo

Furkan, 25/43,44, M. Vehbi, 10/3840.


Enfal, 8/29, bkz. M. Vehbi, 15/6341, Yazrr, 8/530,4/400.
24
M. Vehbi, 10/3841.
25
Bakara, 2/165., bkz, Yazrr, 11478-479.
26
Rum, 30/51, Yazrr, 6/247.
27
Nisa, 4/117, Yazrr, 3/86.
28
bkz. Pekten, Haluk; Divan ~iiri, T!lrk Dili Dergisi ( Tllrk ~iiri Ozel Saytst ) TDK yay. Eyltll 1986, s.280.
29
bkz. Alkaya, Ahmet L11tfi, Hz. Peygamber 'in ~iire yak/a~zmt,Lisans Tezi, Ank. 1997.s.8
23

43

Gel gor ~u halimi bak ne haldeyim. 30


"Allah bu halin kendi nefislerine zulmetmek oldugunu ~u

~ekilde

ifade etmektedir;

"insanlar iyinde Allah'tan ba~kasmt e~ ve ortak tutanlar vardrr ki, onlar kadtnlan,
Allah't severler gibi severler. iman edenlerin ise Allah'a olan sevgileri daha gii~liidiir. Bu ayet
~una dikkat etmemizi gosteriyor ki ilahhk makammda sevgi bir esasttr, sevginin hiikmii
itaattir, Allah'a denk tutulan ~eyler ye~itlidir. Bir ta~tan, madenden, ruhtan, yocuktan, e~ten,
maldan ,bahyeden ,melekten gok cisimlerine kadar bir ~ok ~ey ~irk kavramt iyine girebilir.
Burada geyen "hiim" zamiri bunlardan aktlhlara
itaat ettikleri lider,

ba~kan

ve biiyiikler olarak

i~aret

eder ki miifessirler Allah' a isyanda

aytklamt~lardrr.

0 halde sevgi egilimini Allah

sevgisi yoniinde astl olarak kullanmak nefs tezkiyesinde onemli bir noktadtr."31
Kavramtn biitiin ye~itlerinde anlamtn, konulan farkh olsa bile aym sonucu, ~irki, ortaya
ytkardtgmt, dolaytstyla ~irkin tezkiye edilmesi gereken onemli bir unsur oldugunu
gormekteyiz.
Biitiin konularda, kaynagt Allah'ta olmakla beraber smtrh olarak insanlara verilen ilahi
stfatlarm Allah unutularak, kalpten ytkanlarak ikinci boliimde bahsedecegimiz ye~itli
nedenlerle, O'nun yaratttklanna, O'ndan bagt.mstz varhklarmt~ gibi yoneltilmesi Allah'a olan
yolculukta ~irke yol aymaktadrr. Annma yolunda en yaygm ve en zor engel budur. "insanlarm
yogu Allah'a

~irk ko~madan

iman etmezler. Allah'tan

ba~kasma

ilah payesi verirler,

kutsalltklar uydururlar veya diinya nimetlerine taparcasma dii~kOnliik gosterirler''32


Boyle bir tutum ve davraru~ iyine giren mu'min, iizerine bu stfatt almt~ olur. Bu stfat,
annma yolunda kesinlikle kaldmlmast gereken bir durumdur.
Tarih boyunca insarun bu problemi, Kur'an'm taviz koyrnadtgt konusu olmu~tur. Bu
husus, insanlan veya bu durumdaki ki~ileri azap iyinde brrakrrken, 33 aym zamanda
yeryiiziindeki en biiyiik zuliim olarak ifade edilmektedir. 34
Kur'an't Kerim, biraz onceki ayetin devamtnda tiim bu

davraru~lan

yapanlan zalimler,

onlann fiillerini de zulmetmek olarak nitelemekte ve bu davram~m sonucunu ~u ayette


bildirmektedir.
"0 zulmedenler, azaba ugrayacaklan zaman, muhakkak biitiin kuwetin tiimiiyle
Allah'm oldugunu ve Allah'm verecegi azabm geryekten ~iddetli oldugunu bir bilselerdi. Bu
bilgisizlik hiikmiin onun oldugunu, bu konuda ortagt. olmadtgmt biitiin e~yarun onun gozetimi,
otoritesi, tasarrufu altmda oldugunu bilmemekten kaynaklanmaktadrr. 0 halde Allah ve
stfatlan hakkmda saglam bir bilgi nefs tezkiyesinde gerekli unsurlardandrr. 35
Biyolojik bedenlerin fonksiyonlanndaki
kiiltiire ve gelenege duygusal baghhklan,

i~te

ah~kanhklan,

bu

ah~kanhklarm olu~turdugu

bu bilgisizlikleri nedeniyledir.

Bu taiz mOzik t1lril, mtlzik piyasasmda onemli bir yekOn ol~ ve ragbet gOrmektedir.
Bakara, 2/165, Yaztr, l/472, aynca bkz. M. Vehbi, 11280.
32
Yusuf, 12/106, Yaztr, 5/103.
33
Tevbe, 9/23,70, bkz. Yazrr, 4/299-300.
34
Lokman, 31/34, bkz. Yaztr, 6/280.
35
Bakara, 2/165, Sabuni, M Tefoir-u ibn-i Kesir, 1/148.
30

31

44

Hevaya bagh samimiyetsizlikleri, akhru k:ullanamamalan, kork:ulan ya~ama i~in yardtm


beklemeleri, minnettarhklan gibi nedenlerden dolayt Kur'an'm ifadesiyle egilimlerinde,
biyolojik bedenlerinde ve algtlannda bozukluk olumaktadrr.
Miiriklerin, rum duygulan i~levsel olarak sa@.amdrr; fakat ahkanhklan, yaptlanlan ters
gostermektedir. Bu durum mu'min i~in iman sevdirildigi suslu-~ekici ktlmdtw gibi36 kiifiir
i~in ozel olarak suslu ve ~kici gosterilmektedir.

37

0 halde insanlar, butiin k:udretin tek sahibi bulunan bir Allah'tan


tantmamah, onun emrinden

ba~kasma

ba~ka

mabut

~e~idi

itaat etmemeli, biitiin sevgisini Allah'a olan sevgisinde

toplamahdrr. GOruldugu gibi Allah'u Teala, birligini akli ve hissi baktmdan ispat ettikten ve
burun insanlan her rurlu irkten sakmdrrdtktan sonra tevhid inancma davet etmektedir. Bu
durumda kii,egilimlerle orgiilii nefsini,aktl,vahiy ve Rasuliillah' bu rurlu yantlgtdan korumah
ve Allah'm daveti dogrultusunda tezkiye ye ~ah~mahdtr 8 .
olu~unun

Simdi irkin buyiik zulum

nedenlerine ktsaca deginelim.

2. Sirkin Biiyiik Zuliim Olmasmm Anlama :


Kur' an-1 Kerim

~eitli

ayetlerde

~irkin

annmanm oniindeki en biiyiik engel oldugunu ve

Allah'm affetmeyecegi tek giinah oldugunu belirtmektedir. 39


Kur'an'a gore irk, hem insanm

i~indeki

Rahmani ruh'a hem de

yarattlt~ ger~egine

tamamen ztt bir durumdur.


Zulum, zaleme fiilinde olup yogun karanltk anlamma gelir. Terim olarak zulum ise bir
~eyi yerinden ba~ka bir yere koymakttr.

40

Allah'm hakktru, Allah'tan ba~kasma vermektir.

Ayru zamanda "Andolsun ki biz Ademogullarmt ustiin bir ~erefe nail ktldtk." 41 Ayetinin
ifadesince Allah'm kendine ibadetle yiikiimlii tutup42 ~ereflendirdigi insan, kendine uflenen

Rahmani ruh'u

yarattlmt~lara

yaratanm

mabutlugu
43

k:ullugudur

elinden

ibadet ettirerek kendini


ahp,

yarattlana

al~ak

vermektir.

ve zelil ktlmaktadtr. Sirk,


Yarattlanm,

yarattlana

bu

Lokman suresi, 31/11, 13'te bu durum ~oyle anlattlrr:

"Allah, gokleri gorebildiginiz bir direk olmadan yarattt. Gokten bir su indirdik de orada
her giizel ~ifti bitirdik."44
Bu ayette, yaratmaya, ol~uye ve yaratmanm tekligine dikkat ~ekilir. "i~te bunlar,
Allah'm yaratttklandrr. Gosterin bana, O'ndan

ba~ka

{Tanrt dedikleriniz) ne yarattl? Dogrusu

o zalimler, a~tk bir saptkltk i~indedirler." 45

36

Hucurat, 49n, bkz. Yazrr, 7/196-198.


En'am, 6/137, bkz. Yazrr, 3/522-523.
38
Yazrr, 1/479, aynca bkz. M. Vehbi, 1/281.
39
Nisa, 4/48, bkz. Yazrr, 2/569.
40
el-isfehani, Ragtb; el-Mafredat, 527.
41
1sra,17no, bkz. Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/389.
42
Zariyat, 51156, bkz. Sabuni, M Tefsir-u ibn-i Kesir, 3387.
43
Yazrr, 6/272.
44
Lokman, 31/10, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/462, M. Vehbi, 11/4317, Yazrr, 6/272.
45
Lokman, 31111 bkz. Muhammed b. Hazin, 3/463-464, M. Vehbi, 11/4318,.
37

45

Bu ayette, Allah'tan ba~ka ilah edilenler "zalimler'' olarak nitelenmektedir. Cunkii bu


yanh~ tutum, algt bozuklugundan kaynaklanan46 geryegi ter gormekle mabutlugu her ~eyi
yaratan Allah'm47 elinden ahp O'nun yaratttklarma vermeye neden olmaktadrr.
Bu ayet de bu fiili buy(ik zulum olarak nitelemektedir.
"Yavrum, Allah' a ortak ko~ma, yunkii ortak ko~mak, buy(ik bir zulumdur."48
"Boyledir, yunkii Allah haktrr, O'ndan ba~ka yalvardlklan battldrr. Yuce olan Allah'trr.
Cunkii gece ile gOndUzO birbirine sarmas1,

gOne~

ile ay't emrinize vermesi gibi, burun ayetleri

varhgma delalet etmesi iyin apactk insanlara gostermektedir. 0 halde insanlann yalvardtklan
dahil hepsi O'na muhtacttr, yok olmaya maruzdurlar."49
Yunus suresinde de ~irkin sadece zanna (tahmine) 50 dayah oldugu, zanmn gercek bilgi
olamayacaW, vurgulanarak ~irk psikolojisi ~u ~ekilde ortaya konur.
"insanlar, kendilerine ne zarar ne de yarar vermeyen ~eylere taparlar. ibadet ettikleri
zaman nzk vermedikleri gibi ibadet edilmediginde zarar da veremezler'' 51 Zor durumda
kahnca (savunma mekanizmalan her yolu dener ve sonunda nefislerini kurtarmak icin nefs-i
Emmare'nin

soo~tk

durumdaki tipik bahane ve sozle kurtulma ozelligini sergileyerek) dini

sadece Allah'a has ktlarak bu tavtrlarmt degi~tirirler. GOruldugu gibi burun sebeplerin yegane
sahibi olan ilahi varhk en inkarct kalplere bile varhg.ru ~irksiz ve ~eriksiz olarak zorla
duyurur. Kurtubi, yaratili~m ~iddetli durumlarda Allah'a donmeye egilimli oldugunu, kafirin
bile slkmtili ve sebeplerin kesildigi durumlarda dua ettigini belirtmektedir. Allah onlan
karaya ctkanp kurtarmca tekrar eski sapkm du~uncelerine donerler ve Allah'la aralarma
~efaatciler

koyarak yedek ilahh bir din olu~tururlar.

Oysa, "Allah, insanlara hie zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler. Yani
Allah insanlan g(inahlan olmaks1Zm cezalandtrmaz, koruluk kazanmadan onu yaratlp da
azabw tattrrmaz" 52 0 halde bu tavrr kar~tsmda duyacaklan bir azap vardrr ve insanlann
ba~larma gelen her koruluk kendi amellerinin sonucudur. Taberi'ye gore bu durum, Allah'm
yapm1~ olduklan bir curum olmadan insanlarm kalplerini kapamadtg.run delilini olu~turur.
Aynca insanlar, kesp denilen kazanma iradesiyle elde edilen sozlu, itikadi, fiili g(inahlar
kazanrrlar. Bu kazancm irade ile olmas1 da aynca bir ilahi adalettir. 53
Hz. Peygamber (as)'de insarun iman1n1 ~irkten armdrrmas1 gerektigini soylemi~tir.
iman edip de imanlarma zuliim kan~trrmayanlar, i~te g(ivende olacak ve korunacaklar
onlardrr. Dogru yola gidenler de onlardtr. (6/82) Ayeti indiginde Hz. Peygamber (as)'in

En' am. 6/109-110, bkz. Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 1/607-608.


Mll'min,40/62, bkz. Sabuni, M Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/250.
48
Lokman, 31/34.
49
Lokman, 31/30, Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/69, aynca bkz, M. Vehbi, 11/4337.
50
Yunus, 10/36.
51
Maide, 5n6, Enbiya, 21/66, Ce1aleyn, Tefsiru 'I Kur'ani 'l Azim, 'r$ yay. s. 33, aynca bkz. M. Vehbi, 9/3448.
52
Yunus,I0/44, Sabuni, Safvetit't Tefasrr, 1/586.
53
Kasas, 28/47,Al-i 1mran,3n,l81, Taheri, Tefsir, 111120, aynca bkz, Sabuni, Saffeta't Tefasir, 1/586, Yazrr, 2/472.
46
47

46

ashab1 hanginiz nefsine


ayeti indi. 54

zulmetmemi~tir?

Dediler. Bunun iizerine

"~irk

biiyiik bir zuliimdiir,"

Nefsine zulmetmek, biyolojik bedenin algilanru, yarultmak ve koreltmekle olmaktadrr


ki, daha once, iman ve ibadetin basirete gotiirdiigunii heva (biyolojik bedenin ihtiraslanru
bilin~siz

ifade

ve

a~m

etmi~tir.

a~IWru

kullanma)run algdarda korelmeye, hiikiim vermede bozukluga yol

0 halde insan, nefsini tezkiyede Kur'an'm emri ile takvasma

~ah~mah,

bu yolla

bu zuliimden uzak durmahd1r.


3- Sirkle Dgili Ayetlerin Ortak Yonlerinin Analizi :
Bu madde altmda daha once anlatt1gmuz insanm biyolojik bedeninin yapxs1ru goz oniine
alarak ~irk ile ilgili ayetlerde dikkat

~ekilen

yonlere deginecegiz.

Sirkin, nefis dedigimiz biyolojik bedende

olu~umunun

bilimsel temelini ortaya koymak

armmayx ~abukla~trrma ve kolayla~trrma yolunda nesnel bir temel saglayacaktrr.


Zira, tezimizin ilk kavrammdan bu yana, yeri
Kur' an, armmanm oniinde en biiyiik engel olan

geldik~e

~irki,

a~lklamaya ~ah~tlgxmxz

biiyiik zuliim olarak

nitelemi~

gibi
ve

affetmeyecegi tek giinah olarak gostermi~tir.


Oyle ki, Kur' an, insanlarm ~ogunun ~irk ko~madan iman etmediklerini belirterek
insanlara dikkatli olmalan konusunda bu ve benzeri diger ayetlerle ikazlarda bulunmu~tur.
<;iinkii insanlar Allah'm varhWru biisbiitiin inkar etmezler, halls tevhid ile de iman etmezler
ve Allah'tan ba~kasma ilahhk payesi verirler.
Kur' an' a gore

~irkin

55

Simdi, bundan onceki maddede verdigimiz,

anlamlanru goz oniinde tutarak once

~irkle

ilgili

degi~ik

ayetlerin ortak

yonlerine bakahm.
"Goklerde kim var, yerde kim varsa hep Allah'mdrr. Allah'tan

ba~kasma

tapanlar dahl,

ger~ekte ko~tuklan

ortaklara uymuyorlar. Onlar sadece zanna (hayat ve vehimlerine)


kaplhyorlar ve onlar sadece sa~mahyorlar. Boyle yap1p, onlara deger vermekle Allah'tan
yakalarmi kurtaracaklarmi sanrrlar. Onlannki, vehim ve hayal pe~inde ko~makt1r. <;unkii
Allah'm kudreti altmda hepsi O'na mahkumdur." 56
"Onlarm

~ogu

zandan

ba~ka bir~eye

uymuyorlar. Zan ise

ger~egin

ifadesi degildir. Ne

kadar muhte~em ve ~airane olursa olsun hi~bir zaman ger~ek hiikmiin saglayacagx faydayx
saglayamaz. Bu tiir bir algx

i~erisinde

olanlar,

ger~egi

kendi algilad1klan gibi sanan, ilmi

uydurma ~eylerden ibaret gibi farz eden nefslerinin tahmin ve egilimleri


gurubundandrr. 57

pe~inde ko~an

indiye

"ibrahim babasma demi~ti ki: Sizin, kar~Ilarmda bel biikiip egilmekte oldugunuz bu
heykeller nedir? Biz atalantruzl bunlara tap1yor bulduk dediler. Halbuki "Onlar o
isimlendirdiginiz putlar, sizin ve babalanruzm (tann) diye isimlendirdiginiz isimlerden

ba~ka

bir ~ey degildir. Allah, onlara, hi~bir gii~ ve otorite indirmemi~tir. 0 putlara tapanlar, zanna ve
54

Buhari, 11144.
Yusuf, 12/106, Yazrr, 5/103.
56
Yusuf, 10/66, M. Vehbi, 6/2232, aynca, bkz. Yazrr, 4/498, Sabwll, Safvet, 1/590.
57
Yusuf, 10/36, Yazrr, 4/488, aynca bkz. Sabuni, Safvet, 11583, Sabwll, M Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/200.
55

47
nefislerin alyak hevesine (fiicur yonune) uyuyorlar. Halbuki onlara, Rabbleri tarafindan yol
gosterici gelmi~tir. Goruldugu gibi yaptJ.klan o kadar buyfik bir zulumdur ki Allah onlann
cinayetlerini sayarken hitaptan gaibe iltifat etmektedir. Bunlar, hitaba laytk aktl sahipleri degil
belki de behayim gibi nefsi egilimlere tabi kimselerdir. Zira, dini srrf nefsin istek ve
arzulanndan ibaretmi~ gibi kabul ederek nefs-i emmareleri pe~inde ko~maktadrrlar58
0 halde nefsin keyfi egilimlerine uymak ~irk gibi onemli bir engeli ortaya ytkarmaktadrr.
"Siz, O'nu brralop ancak sizin ve atalanruzm taktt~ bir talom isimlere taptyorsunuz.
Allah onlara hiybir gUy ve otorite (ilahltk ozellikleri, delilleri) indirmemi~tir. HukUm yalruz
Allah'mdrr. 0, yalruz kendisine tapmantz1 emretmi~tir. i~te dogru din budur. Ama insanlann
yogu bilmezler." 59 Aktllan nu bunu kendilerine emrediyor, yoksa onlar azgm bir topluluk
mudur? 0 halde onlar yeli~kidedirler. isyankar, geryegi kabul etmemekle haddi a~an, geryek
kendi egilimlerine uymaymca aktl ve insaf dairesinden ytkan ve yalan uydurmaya

alt~km

bir

60

topluluktur.
"Yoksa onlann Allah'tan ba~ka bir Tannst nu var. Allah'm ~am onlann ortak
ko~tuklarmdan yficedir." "Zulmedenlere bundan ba~ka bir azab da vardrr. Mufessirlere gore
bu, ~irk ko~anlara olum sonrast kabirde ve ahirette verilecek azaptrr. " 61
"Firavun, kendi halkt iyinde ba~rdt ve dedi ki: "Ey halktm, Mtstr'm mulkU ve ~u
alttmda akmakta olan nehirler benim degil mi? Yine de gormeyecek misiniz? " ... Boylelikle
kendi halkmt kUyumsedi, onlar da ona boyun egdiler. Geryekten onlar fastk olan bir halktt.
Hazin' e gore Firavun zamarunda buyfikler ve makam sahipleri kollanna altm bilezikler
takarlardt, i~te Firavun adaleti terk etmi~ bozulmu~ olan kavmini zenginligi ile boyun
62
egdirmi~tir. "
"Bir de ~u geryek var: insanlardan bazt adamlar, cinlerden bazt adamlara st~lardt.
Oyle ki, onlann azgmlJ.klarmt artlTlTlardt. Cinleri Allah'a ortak ko~tular. Oysa onlan 0
yaratnu~trr. Cahiliye devrinde insanlar, konakladtklan zaman o vadideki cinlere stgtrurlardt ki
bu cinlerin kibrini arttlTlTdt. 0 halde insarun vazifesi her vakit Allah'a stgtnffiaktrr. <;unkU
geryek melee O'dur." 63
"Kendi istek ve tutkulanru (hevastru) ilah edineni gordiin mii? Simdi ona

kar~t

sen mi

vekil olacaksm? Y oksa sen onlann yogunu i~itir ya da ak1mt kullanrr nu saytyorsun? Onlar,
ancak hayvan gibidirler; hayrr, onlar yol balommdan daha ~a~kmdrrlar. "Siz ve Allah'tan
ba~ka tapttklanruz cehennemin odunusunuz. Siz oraya gireceksiniz. Eger onlar Tann olsalardt
oraya girmezlerdi. Boyle kimseler, nefsinin arzulanru ilah edinip Allah'a ibadet eder gibi

58

Necm. 53/23, M. Vehbi, 14/5634, aynca bkz yam, 7/314


Yusuf, 12/40, bkz. Sabuni, M Tefsir-u lbn-i Kesir, 2/250-251.
60
Tur, 52/32, Yam, 7/80 ..
61
Tur, 52/43-47, M. Vehbi, 14/5621, aynca bkz. Yam, 7/283.
62
Zuhruf, 43/51-54, M. Vehbi, 13/5222.
63
Cin, 72/6, En' am 6/100, M. Vehbi, 16/6181.
59

48

egilimlerinin keyfi arzusuna ibadet edip dinini arzusuna bina ederek Allah'a ibadeti terk
64

etmektedir."
"Bana, Tannruz ancak bir tek Tanndtr; diye vahyolunuyor. O'na teslim olacak mtsffilZ?
"insanlardan kimi Allah'tan ayn olarak kendisine ne zarar, ne de yarar veremeyen ~eylere
yalvanr. Boyle oldugu gibi, yalvardtgt putlarm htikmtintin devamtm saglamak i~in ko~turur.
65
i~te uzak sap1~ budur."
" ... Allah'a yakl~trrdtwruz vaslflardan ottirti size yaztklar olsun... " "Peygamberlere
vahyedip benden ba~ka ilah yoktur bana ibadet edin."(dedigim halde) Rahman ~ocuk edindi
dediler. Allah bundan yticedir. Dogrusu melekler ikram olunmu~ kullardrr. insana yakl~an
melekler gibi Allah'm kelamt tizerine soz soylememesi indirileni kabul etmesi,ve kendisine
emredileni yapmas1d1r. 66
"iylerinden kim; "Ben O'ndan ba~ka bir ilarum" derse, biz ona cehennemi ceza olarak
veririz. Zalimleri biz boyle cezalandtrmz. " 67
"Allah'1 brraklp kendilerine zarar vermeyecek ve yararlan dokunmayacak ~eylere kulluk
ederler ve "Bunlar Allah katmda bizim ~efaatyilerimizdir'' derler. De ki : "Siz Allah'a,
goklerde ve yerde bilmedigi bir ~eyi mi haber veriyorsunuz? 0, sizin ~irk ko~tuklaflDlZdan
uzak ve yticedir. Mtifessirlere gore insanlann bazdan kendilerini Allah'a ibadete laytk
gormediklerinden putlara veya sembollere ibadetlerini Allah'a ibadete vesile sayarlar. Ve
bunlarm kendilerine ~efaat edeceklerine inanrrlar. Nitekim giintimtizde insanlarm yogu htisnii
zan ettikleri kimselerin kabirlerine pek yok tazimle me~gul olurlar."68 Ve derler, biz bunlara,
srrf bizi Allah'a yakla~trrslnlar diye taptyoruz. i~te bu ayetler feti~izmin (putperestligin)
dogu~una delalet etmektedir. Hz. Peygamberin klyamet giintine iman konusundaki uyanlarma
kar~m Taifli mitoloji ~airi ve filozofNadr b. Haris'in klyamet giinti oldugu vakit el-Lat bana
~efaat eder dedigi rivayet olunmaktadrr. 69

"ilahlan bir tek ilah m1 yaptl? Sa~IrtlCI bir ~ey." YUriiytin, ilahlanruza bagllhkta kararh
olun, asil istenen budur diye bir gurup yekip gitti ve biz bunu diger dinde i~itmedik, bu, iyi
bo~

bir uydurmadan

ba~kas1

degildir dediler. Haytr, onlar benim Kur'an'tmdan

ku~ku

iyindedirler. Atalarmdan beri ~irk dtizenine ah~mt~ olan cahiliye dti~tincesi, her ~eyin
htiktimranlt8tnm Allah'm elinde oldugunu bilmiyor, bu kadar ye~itli insanlarm, ye~itli emel ve
duygularm1 yalruz bir ilahln nasil tatmin edebilecegini dti~tintiyor da tevhide ~a~1yor. 70
Onlarm ttimtinti toplayaca8tmtz giin: sonra diyecegiz ki: "Nerede (o bir ~ey) sarup da
ortak ko~tuklanruz?"

64

Enbiya, 21/98,99, Furkan, 25/43-44, M. Vehbi, 10/380.


Haec, 22/12, Sabwri, M Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/533 .
66
Enbiya, 21/18-26, M. Vehbi, 10/3413.
67
Enbiya, 21/29.
68
Yunus, 10/18, M. Vehbi, 6/2180, aynca bkz, Yazrr, 4/463.
69
ZOmer,39/3, Yazrr, 4/463.
70
Sad, 38/4-8, Yazrr, 6/461, aynca bkz. M. Vehbi, 12/4769.
65

49

"Sonra onlann: Rabbimiz olan Allah'a and olsun ki, biz mu~riklerden degildik:."
Demelerinden ba~ka bir yamlmalan olmadt. Buradaki fitne kelimesi, mufessirlere gore
insarun ktyamet g\inu ~irklerinin farktnda bile olmaytp inkar ettikleri itiraz kelarrudrr. 71
"insanlardan kimi de vardrr ki, Allah' a kar~t denkler, benzerler tutarlar ki, onlan Allah't
severler gibi severler. Oysa iman edenlerin Allah sevgisi daha kuwetlidir... " 0 zaman
kendilerine uyulan kimseler, azabt gorerek kendilerine uyanlardan ka~tp uzakla~mt~lar ve
aralanndaki butun ba.glar par~a par~a kopmu~tur. Mufessirlere gore kendilerine tabi olunanlar
toplumun reisleri ve emir ve yasaga iktidan olanlardtr. Aralannda kesilen baglar ise dunyada
kotulUkte ittifak Ozere vaki olan yeminleri ve anla~malandrr. 72
Kur'an-IK.erim'den omeklerini verdigimiz ~irk ~e~itlerinde, Allah'm dini olan islamtn
temel prensibi olan tevhid ger~egine ters anlayt~ ve eylemlerin ortaya konuldugunu
gormekteyiz. Armmada en buy\ik engel olan ~irki ve ~e~itlerini inceledikten sonra annmarun
en son noktast olan tevhidin onemine ik:inci bolumde deginecegiz. Ayetlerin ortak noktas1
alan tevhide ~agnyt belirttikten sonra diger ortak noktalanna ge~elim.
Ayetlerde anlattlan ~e~itli ~irk ~ekillerinde Allah inancmm oldugu gorulmektedir. Fakat
bu inancm niteligi, eylemleri, ortaya konu~u, temel prensip olan Tevhide ayktn motifler
ta~tmaktadrr.

Ayetlerde aradan ge~en peygambersiz zamarun etkisiyle olu~up gelenek ad1 verilen
bilgisizligin ve biyolojik egilimlerin yanlt~ kullantmmm ele~tirisinin yaptldtgw gormekteyiz.
<;unkU egilimlerini yanlt~ yonde ve keyfi olarak kullanan insan, Allah ile dogrudan kar~1
kar~tya

gelmeyi goze alamamakta ve Allah'a

kar~t

O'nun slfatlanndan, meleklerinden,

peygamberlerinden ve salih ki~ilerden bir yardtmct umarak hayallerle bir fayda ve teselli
beklemektedir. 73
Allah'ta insanlara ait ozellikler arama davraru~mm sonucu olan "Antromorfolojik" taVtr
ele~tirilmektedir. 74 Bu durum, insanlann Allah't maddesel nesnelerde arama ve duyulannm
maddesel dunyaya bagliligmdan kaynaklanmaktadrr. Kur'an, bedenden ve onun algtlanndan,
biyolojik: beden olan nefsin fonksiyonlanndan kurtulmayt her turlii bagliliktan ~oziilme olarak
anlatrr. Mufessirlere gore bu ayet, insarun bedeni yaptsmdan kurtuldugunda bu dunyada
gormesi mumkiin olmayan ~eyleri ahirette gorecegine i~aret eder.Su halde, 'mani zail olunca
memnu avdet eder' kuralmca perde zail olunca gorulmesine mani olan ~eyleri cumlesi gorul\ir
ki o perde de goziin zaytfhg. ve insarun egilimlerinin sonucu olarak ortaya ~tkan gaflettir. 75
Sirk davraru~mm Allah'a imandan sonra veya beraber ortaya ~tkttgt, ayette belirtilmektedir.
Davraru~, iman a~amasmda ve imanla beraber olabilmektedir. Bu tutum, biyolojik beden
dedigimiz nefsin, algt (ihtiras) lannm insan tarafindan kullarummdan kaynaklanmaktadrr 76
71

En'am. 6/22,23, Kurtubi, 6/401, aynca bkz. Sabuni, M Tefsir-u lbn-i Kesir, 11512, Sabuni, Safoet,11384 .
Bakara, 2/165, Kadl, Nasuruddin Beyzavi, Tefsir-u Beyzavi, s. 127, aynca bkz. M Vehbi, 1/283.
73
Enbiya 21/54, Enbiya, 21/66, En'am, 6/148, Nahl, 16/92, Yazrr, 4/463.
7
"Nisa, 4/171, Maide, 5n2, Tevbe, 9/30, bkz. Yazrr, 4/317.
15
Al-i imran, 3/35, Kaf, 50122, M Vehbi, 14/5531.
12

76

Kasas,28/60,Enbiya,25/67 bkz.Zelllah$eri,Ke''af,3/122,Muhammed b.Hazin,3/277

50

Bu analizden sonra irkin annmadaki yeri ve onemine deginip Kur'an'da omekleri


verilen annma engellerine ve yeitlerine bakalun.

4 - Sirkin Annmadaki Olumsuz Etkisi :


Kur'an-1 Kerim, ilk vahiyden son vahiye kadar Allah'm tek oldugunu vurgulann,
hukuk ve sosyal yaaytla ilgili ayetlerin sonlarmda bile Allah'm i.istiinli.iguni.i ifade etmitir.
Hz. Peygamber (as) de i~ledigi konudan dolayt ihlas suresinin Kur'an'm i.iyte birine e~it
oldugunu buyunnu~tur.
77

Kur'an, ihlas suresinde oz olarak ortaya konulan Tevhit geryegine en bi.iyi.ik darbe
olarak daha once Kur' an' a gore tarurmru yapttguruz her hangibir eyi Allah' a denk tutma,
tercih etme veya Allah' tan i.istiin gonneyi gori.ir.
Bu geryege ters bir durum, omeklerini verdigimiz ayetlerde

ye~itli ~ekillerde

ifade

edilmekte, bu ifadelerin genel adt ~irk olarak koyulmaktadrr. <;e~itli ayetler, ~irki en bi.iyi.ik
zuli.im,

78

bu nitelikte davraru~ (amel) i.ireten insanlan, davraru~lanrun aytkltgma veya

yogunluguna gore degerlendirmekle hazen sitem ederek hazen de ~iddetli ~ekilde uyararak
79

zalim olarak stfatlandtnnaktadrr.


Allah, bi.itiin gi.inahlan affedecegini; fakat kendisine
~irk

insanlarm yogunun ise Allah'a

~irk ko~ulmaslnt

affetmeyecegini,

aytklann~trr.

komadan iman etmediklerini

Ayetin ini

sebebi, kafirlerin islam'a ginne meselesi ise de manarun asilerin tevbesine de ~amil olduguna
~i.iphe

yoktur. 0 halde Allah'm kendisine

edilmedigi takdirde soz konusudur.

~irk ko~ulmas1m bagt~lamayacagt

konusu tevbe

80

Bu ayetler, Rahmani ruhun beden iyerisinde temiz bir

~ekilde

korunup Allah' a ulamast

yolundaki bi.iyi.ik tehlikeyi hatrrlatmaktadtr.


Biyolojik bedenin (hayvani ruh) Rahmani ruhla birlikteligi insaru olu~tunnu~tur.
82

Meleklerin secde ettirildigi insan

81

da yer yi.izi.inde Allah'm halifesi83 olarak kerim kllmmlttr.

Bu srratlarma ragmen insan, biyolojik: bedenin yanh yonelilerinden dolayt bi.inyesinde


bozukluga yol aymakta, iyinde tatdtgt Rahmani ruhu, topraktan yarattlan, oli.imli.i, biyolojik
bedenin egilimlerine,

a~rrtltklarma,

yanlt~hklarma

tabi kllmakta,

dolaytstyla onu ilah

edinmektedir.
Bi.inyede ortakltk yani ~irkin heva ye~idi bu noktada ortaya ylkmaktadrr. insan, Rahmani
ruhunu biyolojik bedende hakim kllmak zorundadrr. Annmarun geryeklemesi iyin bu yaba
(cihat) gereklidir. Etimolojik aytdan cihat, harp anlammda degildir, aslmda bi.iyi.ik gi.iy sarfi,

77
78

79

Buhari, Eyman,3; FezaiHl'1 Kur'an, 13. Muslim, Mtlsafirin,259.


Lokman, 31/34.

Haec, 22/71, bkz, Sabuni, Safoet, 1/401.


Zilmer, 39/53, Nisa, 4/48, Suyuti, 7/236,aynca bkz Sabuni,M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/225.Yazrr, 6/502,.
81
Hicr, 25/29, bkz, M. Vehbi, 9/3606, aynca bkz. Gey1ani, Abd1ilkadir,Ati,Y.Ye-i Sabhaniye, s. 188.
82
Araf, 7/11; Hicr, 15/29-32 Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/8.aynca bkz, Yaztr, 4/17,
83
Bakara, 2/30, bkz. M. Vehbi, 1192.
80

51
buyiik ~taba, yeltenme gibi anlamlan vardrr, yani burada ki~iden belli bir fonksiyonu ya da i~i
84

ifa etmesi iyin glicunu zorlamast istenmektedir

Allah'a teslimiyet veya ban~ olan (islam )

85

ile sonuyta glivenlige ula~mak anlammdaki

(iman) yine Allah' a baghltkla ger~tekle~ir. 87


Oysa giinumuzde ~togu insan ~irkin buyiik sapkmhk oldugunu

duymu~tur.

86

Ama bunu

kendisi ile uzaktan yakmdan ilgili gormez. Mu~rik kavramtru ve mu~rikleri sadece ta~tan ya
da tahtadan oyulmu~ totemlere secde eden insanlar zanneder. Onlara gore ~irk ko~anlar,
sadece Hz. Peygamberden once Kabe' deki putlara tapan cahiliye Araplan ve onlara benzer
ilkel putperestlerdir.
Sirk o halde sadece tahtadan oyulmu~ putlarla strurh degildir. i~tinde ya~adtgtmtz
toplumda da saruldtgmdan ~tok yaygmdtr. insanm kendisine hayat amact olarak belirledigi,
kendisinden medet umdugu, nzastru aradtgt her varhk; Allah'tan
Bu nedenle de

ba~ka

edindigi hirer ilahtrr.

~irk yamba~lffilZdadrr.

Hayattru Allah'tan bqka bir varhga, bir insana ya da ideoloji

(du~unce)'ye

adayanlar;

birbirlerine tapma sozcukleri ile a~tk olanlar; ba~ka insanlann begenisini kazanmak, ~ttkar ve
prestij elde etmek i~tin ya~ayanlar; kendileri, Allah' a yaklamak i~tin vesileye muhtay
olduklan halde bu aciz insanlara baglananlar, olulere dua edenler,

bah~tesi,

mah ve

akrabalanrun kendisini ebedi ya~atacak sanan bahye sahibi gibi olanlar, yocuk vermesi iyin
Allah'a dua edip sonra da onu kendilerinden bilenler ona Allah'tan usrun bir sevgiyle
baglamp Allah'a

e~it

deger verenler ... Allah'a ancak onlann degerli oldugu onerisi kabul

edilince inananlar. Bunlann hepsi de Kur'an'm tabiriyle "uzak sapt"

i~terisindedirler.

imanlan da tam anlamtyla bu engellerden annmak, onlan Allahtan bilmek ve O'nun


yolunda degerlendirmek dolayts1yla dini yalmz Allah'a has ktlmakla

ger~tekle~ir.

Hanif

saptkhktan istikamete, varp1kllktan dogruluga meyildir. 0 halde insan yiiziinu dine oyle
tutmahdrr ki egriliklerden, bozuk hevalardan, bo~ egilimlerden sakuup yalruz Allah' a
meylederek yaratili~a uygun diien Allah'm dinine sanlabilmesi mumkiin olsun.
~irkten annmt~

88

Kur'an

bu kalbi, kalb-i selim olarak niteler. Mufessirlere gore bu kimse , dininde

bilgisizlikten ve bozuk ahlaktan, mal ve evladm errinden annm1~ nefistir. 89


Dolayts1yla, iman ve tevhid nimetlerinin kaybedilmesi, insamn "gokten diiffiU de bir
ku onu kap1vermi veya ruzgar onu 1ss1Z bir yere surtikleyip atffil gibi bir stkmttya
du~mesine neden olmaktadtr. Mufessirlere gore iman yiicelikte semaya benzer. insant

imandan ~ttkanp telefine sebep olan nefsani egilimlerin a~ms1 anlammdaki (~ehevat) insana

84

Acluni, 1/511,512, aynca bkz. Zebidi, M Murtaza, Tacu '1 Arus, Cevahiru '1 Kamus, Mtsrr, 1306, s. 7/534-539.
Bakara, 2/208, Razi, Mefatih, 281141-142.
86
Hucurat, 49/14, bkz. Ragtp, e1-1sfebani, Mafredat, 240, aynca bkz. Sabuni, M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/368-369, Yaztr,
7/216.
87
Al-i lmran. 3/101-103, bkz. Yaztr, 2/406.
88
Mtt'min.. 40/65, Al-i imran, 3/64, Meryem, 19/48, Yaztr,6/254, aynca bkz. M. Vehbi, 11/4276, Sabuni, M. Tefsir-u ibn-i
Kesir, 3/54 .
89
~uara. 26/89, M. Vehbi, 10/3917, aynca bkz. Sabuni,M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 21651.
83

52

meylederek yarattha uygun diien Allah'm dinine sanlabilmesi miimkiin olsun. 88 Kur'an
irkten

annnu~

bu kalbi, kalb-i selim olarak niteler. Miifessirlere gore bu kimse , dininde

bilgisizlikten ve bozuk ahlaktan, mal ve evladm errinden anruru~ nefistir. 89


Dolaytsiyla, iman ve tevhid nimetlerinin kaybedilmesi, insamn "gokten
ku onu kap1vermi veya rilzgar onu

ISSIZ

dii~mii

de bir

bir yere siiriikleyip atmi gibi bir slkmt1ya

diimesine neden olmaktadrr. Miifessirlere gore iman yiicelikte semaya benzer. insam
imandan ylkanp telefine sebep olan nefsani egilimlerin a~mst anlammdaki (~ehevat) insana
zarar verebilen yrrtiCI ku~a benzer. Riizgar da insaru pe~ine taktp gotiiren hevadtr ki tenha
yerlere siiriikler sonra terk eder. 0 halde tezkiyede tevhid ve iman onemli bir unsurdur. " 90
~irkten,

kargaadan kaostan uzak kalma yabasmda olmak, diger ifadesiyle Tevhidi

gozetmek, insam tiim benligi ile Allah' a yonelttiginden dolayt, insam azaptan kurtarmakta ve
insam, mutlu, ozgiir, tiim potansiyeliyle yaami degerlendiren ve deger iireten verimli bir
varhk durumuna getirmektedir.

88

Mtl'min, 40/65, Al-i imran, 3/64, Meryem, 19/48, Yazrr,6/254, aynca bkz. M. Vehbi, 11/4276, Sabuni, M Tefsir-u lbn-i
Kesir, 3/54 .
89
~uara. 26/89, M. Vehbi, 10/3917, aynca bkz. Sabuni,M Tefsir-u ilm-i Kesir, 2/651.
90
Hac,22/31, M. Vehbi, 9/3534, aynca bkz. Yam, 5/487, Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/542.

ViC v0KsEKOGRETil'd KURULU


DCI.OMANTASYON IM!DKEZi

53

C- KUR' AN' I KERiM'DE ANLATILAN TOPLUMLARDA ARINMA PROBLEMi:

Kur'an'1 Kerim, insandan beklenen verirnlilige engel olan faktorleri, tekrarlana


tekrarlana olgu haline gelen olaylan, lossa adt altmda ebedi mesajmda insanlara sunmu~tur.
Ger~ekten Kur' an lossalan dikk:atle incelediginde, toplumlann ve milletlerin ayakta
kah~1, ~oldi~u ve yok olu~u ile ilgili "Sunnetullah" m (insanhgm fert ve toplumlan ile ilgili
hayatm

alo~mda

hakim ve

ge~erli

sosyal kanunlarm) nuvelerini ana hatlan ile esaslanm

gormernek mumkiin degildir. 1


Biz de bu boliimde

ba~ta ~irk

olmak iizere diger annma problemlerini yukmda

bahsettigirniz her zaman ve her mekanda ortaya


omeklenen yer ve

~aruslarm

~Ikabilme

olgusundan dolayt, Kur'an'da

klssalanru inceleyerek verirnliligini engelleyen sebepleri ve bu

sebeplerin kaldmlma yollarmi ortaya koymaya ~ah~acagtz.


Cunldi Kur'an klssalarma bakt1gimlz zaman buyfik bir ekseriyetle bu Kur'an'i usluba
konu olan malzemenin (annmayt

saglami~)

peygamberlerin ve bunlarm hak davalanrun tarihi

oldugunu goruruz. Bu klssalarm anlatilma gayelerinden biri de insandan beklenilen verimin


elde edilmesi

i~in

peygamberlerin ve onlarm arkasmda giden

ya~amaya,

omek hayat1

ideal

~izgiyi

se~kin

insanlarm sergiledigi

tutturmaya ozendirerek Allah'm istedigi ve razt oldugu (

merziyye) kullarm seviyesine ~Ikarmaktrr. 2


Bu seviyeyi daha onceki incelememizde (verimliligin veya annmarun ust swn=nefsi
merziyye) olarak ele alml~tlk. Simdi, Kur'an'da lossalan anlattlan toplumlar ile bu
toplumlardaki degi~ik tezahur ve ~ekillerde ortaya ~Ikan annma problemini inceleyelim:

1- Eski M1s1r' da Annma Problemi :


Kur'an'da klssalan anlatilan toplumlann, bu toplumlarm liderlerinin ve sosyete olarak
~evresinin

bilinen lider

biiyfiklenmek

Allah'a

ba~

kaldrrmak, O'na ortak

ko~mak;
4

insanlann mallarmi haksiZlikla yemek

cinsel

yeryiiziinde haksiZ yere


sapmalara5 azgmhga

yonelmek ozlerine yabancila~mak7 ilahi emirlere, peygamberlere kulak tlkamak8 gibi ortak
ozellikleri vardrr.
Kur' an' da bu ozellikleri bunyesinde barmdrran topluluga Firawnun {Mtsrr krrallan),
ailesi ve ~evresiyle ona boyun egen hallo omek olarak verilmektedir. 9
6

~eng111, !dris; Kur'an Mesajzm WOttrmada Kzssalann Onemi, 1. Kur'an Sempozyumu Tebli~er-Milzakereler, 1-3 Nisan
1994. Ank. Bilgi Vakfi yay. Ank. Kasnn, 1994, 8.26.
2
~eng111, idris, a.g.m., s.2. geni bilgi i~in aynca bkz. ~engOl, idris, Kur'an Kzssa/an Ozerine, ltk yay, !zmir-1994.
3
M1l'min, 40/56, Kasas, 28/39, bkz. M. Vehbi, 12/4933.
4
Tevbe, 9/34, bkz. M. Vehbi, 5/1999.
~ Araf, 7/80,81, bkz. 4/1678.
6
Araf, 7/85. ~uara, 26/30. H1ld, 11/85, bkz. M. Vehbi, 4/1682-1683.
7
Araf, 7/179, Bakara, 2/6, MOddessir, 74/50,51, bkz. M. Vehbi, 5/1806-1807.
8
Fussilet, 41/44, bkz. M. Vehbi, 1215075.
9
Zuhruf, 43/54, Hud, 11/97, Ahmet, Cevdet Paa, Kzsas-z Enbiya ve Tevarih-i Hulefa, Bedr yay.ist, 1981, 1128, aynca bkz.
M. Vehbi, 13/5222
1

54
Mtsrr toplumunda hem liderlerde hem de halkta, Allah'a e~ ilahhk iddia etmesiyle10 ve
bu davete halkm boyun egmesiyle annma problemi olu~tugu goriilmektedir. 11
Firavun, Mtsrr krallanna verilen gene! addrr. Bir yok tarihyiye gore Hz. Musa ile
miicadele eden Firavun ikinci Ramsestir12 . Kur' an, zuliim ile ~ohret bulan bu krallan bu
lakapla anarak stfatlanru anlatrrken13 , adaletli ve rii~t sahibi hiikiimdan ise melik lakab1yla
anmi~trr ki melik hiikiimdar demektir. 14
Simdi de Eski Mtsrr'm yap1sma deginelim: Eski Mtsrr, yok ilahh bir dine sahipti. Pek
yok sapkm inany ve gelenek vard1. Bu ozelligi sosyetenin ~u sozlerinden anhyoruz. "Seni ve
ilahlarmt terk etsinler de yeryiiziinde bozgunculuk ylkarsmlar diye mi Musa'yi ve halktru
serbest brrakacaksm ey Firavun! 15
Bu ozelligi nedeniyle Eski Mlsrr Allah'1 inkann bir sembolii ve ilham kaynaW. olmu~tur.
Kur'an bata Hz. Yusuf olmak iizere Hz. Yakub'un ogullarm1 Mls1r'a yerletirdigini, Hz.
Yusufu da hazinelerine yonetici olarak koydugunu anlatrr. 16
Hz. Yusuf ve halkmm Mlsrr'a

yerle~mesinden

sonraki geyen zamanda kendilerine

gosterilen hiirmet azalml~, israilogullan i~yi olarak ezilen smlf statiisiinde Mls1r klrah ve
yoneticilerine yah~maya ba~lami~lardrr. 17
Kur'an'da ileri gelenler diye anlatllan (mele) kavrammm Ragtp'm miifredatmda
giiniimiizde kullarulan sosyete toplulugu oldugunu anlamaktayiZ.
Bu anlamda dernek, parlemento ve kabine de mele kavramm1 kar~Ilar. 18
israilogullarmt ezen, Al-i Fravun terimiyle anlatllan, hiikiimdar ve tabakas1drr. Mlsrr'm
zengin ve verimli bir delta olan Nil deltasmda kurulmas1 lidere ve yevresine bol kazany
gelmesini saghyordu. Bu kazany, ezilen israilogullanndan elde ediliyor, kazancm hesab1n1
vermeyi gerektirmeyen, e~itliligi tarumayan vok ilahhhk diizeni de ~irki destekliyordu.
Tevhid, tek ilahh din

anlayi~I,

hesap verme, daW.tma, her yonden

bu durum "mele" veya "sosyete" tabakasmm

i~ine

e~itlik

anlamma geliyordu ki

gelmiyordu. Somiiriiniin ve kazancm

devam etmesini saglamak iyin israilogullannm Mlsrr' dan ylkmalan engellendigi gibi Firavun
ve onun ilahlannm ilah olarak tanmmas1 isteniyordu. 19
Tarihi kaynaklar da Hz. Musa oncesinde toplumu tek ilahh dinlere yagiran insanlardan
bahseder. M.O 14. Yiizyii ortalannda ya~ayan IV. Amenofis'in halkl tek ilahh dinlere
yagirdigi ve yonetime geytigi bilinmektedir. Ancak oliimiinden sonra Amon-Ra papazlan
yonetime donerek eski kral ve takipyilerini birer miirted, din bozguncusu, yeni Tevhid dini
icad edicisi oldugunu iddia ettiler. Mtsrr toplumu da Amon-Ra Rahiplerine uydu. En biiyiik
10

Zuhruf, 43/51, bkz. M. Vehbi, 13/5219.


Zuhruf, 43/51-54, bkz. M. Vehbi, 13/5222.
12
Eli Bamavi, A Historical Atlas, Lonclra, 1992, s. 4.
13
Htld, 11/97, bkz. Bamavi, 4. M. Vehbi, 6/2419.
14
Yusuf, 12/54, Zebidi, Mlk md, 1/80, aynca bkz. Alusi, 3/313.
Is Araf,7/127, bkz. Yt1dmm Suat, s. 361.
16
Yusuf, 12/55,56, Ahmet, Cevdet, s. 23.
17 Ahmet Cevdet, Kzsas-z Enbiya, 1/27, aynca bkz. Kazanc1, Ahmet Ltltfi; Peygamber Tarihi, Feza yay. 1st. 1997.s. 21131.
18
lsfehani, Ragtp, el Mufredatfi Garibi'l Kur'an,Dar'ul Kalem, lst.tz., s. 35.
19
Araf, 71127, bkz. Yazrr, 4/114.
11

55
ilahm Gune Tann "Aton" olduguna inarultrdt Ktsa surede
doniildii.

20

~ok

ilahh din anlaytma geri

Bu beeri din, hukuk kuralt i~ermedigi gibi, hesabm olrnadtgt bir inan~ ortaya

koyuyordu. Koleletiren bu din, sosyete tabakasma ho gelen bir sistemdir.


Bu sistemin onderi Firavun ve mele (~evre)'si, atalar kiiltUniin etkisiyle Allah't
maddesel olarak tasavvur etmektedir. Vezirine olan, "Ey Haman! Bana bir kule yap Musa'nm
ilahmt goreyim" emri bu durumu ortaya koymaktadrr. Miifessirlere gore Firavunun bu
soziinde ~eliki vardrr. Cunkii kendinden baka ilah oldugunu bilmedigini soyledigi halde Hz.
Musa'nm ilahmt aramak i~in ~evresinden yard1m istemektedir. Oysa kendi zannmca ilahm
hemen icad edivermesi ozelligi bulunmalt idi. 21
Firavun

ger~ek

maliku'l-mulk (mal sahibinin) Allah oldugunu bilmemektedir. Bu

duruma , hazrr bulduklan zengin Mlsrr'm gelirleri sebep olmaktadrr. 0, bu durumuyla


yabancilamanm son noktasmda, kalbi, akh miihiirlenmi bir goriiniim arzetmektedir. 22
Firavun'u ilah oldugu zannma ve kibrine, ~evresi ile halkmm, kendine olan hizmeti,
ordulan ve Mlsrr iizerindeki tasarrufunda ger~ek miilk sahibi oldugu algtst yol a~maktadrr.
Ciinkii bu durum ilahhk iddia eden diger krallar i~in de s6z konusudur.
Nemrut'un bu durumu; Kur'an'da Oyle anlatilrr: "Allah, kendisine mulk verdi diye
Rabbi konusunda ibrahim'le tarttmaya gireni gormedin mi? Oysa biiyiikliik stfatt olan
miitekebbir, yoktan var edici ozellik olan 'hahk' stfatmdan dolayt Allah'm hakktdtr. Bir kudsi
hadiste "kibriya benim ridam buyiikliik izanmdtr; her kim bunlardan birisinde benimle
~ekiirse, ben onu atee koyartm" buyrulmaktadrr "23
Bu ve inceledigimiz diger toplumlarm buyiik bir bolumunde, tapmilan varhklarm
yaratict ozelligi olduguna inanilmamaktaydt. Aksine, putperest toplumlarm ~ogunun, gokleri
ve yeri yaratan ( Biiyiik Tann) inancma sahip oldugunu goriiriiz. Tapttklan putlar ya da
benzeri sahte ilahlar ise, yaratict degil daha ~ok egitici, yonetici, hiikiim koyucu, doyurucu
gibi stfatlara sahiptirler.
Firavun ve Nemrut ktssalarmt anlatan ayetlerde goriildiigu gibi kendini ilahlatrrmaya
kalkan insanlar da insaru, evreni vs. yaratttklanru iddia etmemilerdir. iddialan kendilerinin
egitici, hiikiim koyucu, yonetici olduklan yonundedir. Alalh kavrarru, ger~ek rububiyet
olmakstzm fonksiyonlarmt kaybetmi bir hatrra eklinde zihinlerinde bulunmaktadrr. 24
ite Firavun ve benzeri toplumlann yoneticilerinde bu tiir bir irk soz konusudur.
Firavun, "gokleri yediginiz i~iginiz her eyi ben yaratt1m" dememektedir. Onun iddiast tiim
bunlarm hakimi oldugu ve tasarrufhakktna sahip oldugu, yani rububiyet konusundadrr.
Bu nedenle, Hz. Musa ve israilogullan'nm Mlsrr'dan ~Iklma izin vermemi, kendi
iktidarma golge

20

diiiirmek

Eli Bamavi, A Historical Atlas, s. 71 .


Kasas, 28/38, M Vehbi, 10/4103.
22
Bakara, 2/6,7,18, bkz. Yaztr, 6/187.
23
Bakara, 2/258, bkz. Masnet, 2/248.
24
Yildmm, s. 91-92.
21

istememitir.

Rab

kelimesinin

etimolojisinde bu

anlam

56
goriilmektedir.

Rab, egiten, yol gosteren, kendisine itaat edilen anlamma gelir. 25 Firavun

halktru eziyor, onlara kendi diiiincelerini tek dogru olarak kabul ettiriyor, onlan
kiiyiimsuyordu. 26
"Ben size yalmzca kendi goriiiimu gosteriyorum ve ben sizi dogru yoldan da bakasma
yoneltmiyorum. Mufessirlere gore bunun nedeni Hz. Musa'nm adaleti ve tevhidi ve milletinin
menfaatini getirmek istemesidir. 27
"Ey halkun! Mtsrr'm miilkii ve U altunda akmakta olan nehirler benim degil mi? Yine de
gormeyecek misiniz? ... " "Boylece halkmt kiiytimsedi, onlar da ona boyun egdiler." Hz.
Musa'ya olan muracaati engellemeye yaltmakla Mtsrr'm butun maltru nefsani egilimine
hasretmeye 9ahmakta ve servetiyle halkt yonlendirmek istemektedir. Mtsrr halkt, aktllannm
dondurulmulugunu onu dogrulayarak ispat ettiler 28
GOriildugu gibi Firavun da halkt da derin bir saptkhk veya uzak bir sapt olarak
nitelenen irk iyerisindedirler.
Firavun, "Mtsrr'm Rabbi'nin " yonetici, yol gosterici ve hukiim koyucusunun kendisi
oldugunu

iddia

etmekte,

iktidarma

Allah'm

Peygamberinin,

dolaytstyla

Allah'm

buyruklarmm mudahale etmesini istememektedir.


"Andolsun, benim dttmda bir ilah edinecek olursan, seni mutlaka hapse atacagun."
Alemlerin Rabbi de ne imi!, ifadesinde Hz. Musa'nm Firavun'un keyfi yonetimini ytkacag.
korkusu ile gurur ve kibir goriinmektedir.Egilimleri onu oyle kaplamtttr ki tevhid delilleri
kartsmda tehditten baka yol bulamamaktadrr. Alemlerin Rabbi ne imi, ibaresini normal bir
soru olarak da anlamak miimkiindiir. Fakat selefle halef mufessirleri inkar anlamtru da
ytkarmtlardrr ki bu ozellikler yabanctlamanm en bariz i~aretleridir. 29
Halkm Firavun'a olan boyun egmesi, yevresinin ve ileri gelenlerin bagltltg. bir
aldanmadrr.

<;unkii onun sahip oldugu imkanlardan dolayt balk tarafindan astl sahip

(Maliku'l- Miilk) gibi algtlanmakta o'na gizli bir hayranltk duyulmaktadrr. Oysa bu ozellikleri
olmayan kii iyin nefs (biyolojik bedenin algtlan ) ayru algtyt (hayranltk ihtirastru )duymaz
gostermez. Bu duygu amact dogrultusunda, bilinyli olarak kullantlmahdtr. Aksi halde
tapmaya kadar gidebilir.

insan ancak olaganustu ve nadir olan


yogunla~tmr,

~eylere hayranltk duyar. irademiz dti~iincemizi

daha once gormedigimiz bir ~eyi ogrenir, hafizamtzda tutanz. Hayranltk

duygusunun kullanun alaru budur.


Hayranltk duyulmayacak , itibara laytk olmayacak ~eyleri akltmtzda belirleriz. Zira
hayranltk duydugumuz ~eyin esastru, yaptstru, geryekligini akluntzla ytplak olarak gorme, o
eyin hayran olunacak durumunu kaldtnr.

Zebidi, Tacu 'I Arus Rbb md. 11260, aynca bkz. tbn-i Manzur, Lisanu 'I Arab, Rbb md., Ul~, s.387.
Zuhruf, 43/51-54, bkz. M. Vehbi, 13/5223.
27
M11-min, 40/29, M. Vehbi, 12/4966, aynca bkz. Yazrr, 6/523, Sabuni,M Tefsir-u ihn-i Kesir, 2/242-243.
28
Zuhruf, 43/51-54, M. Vehbi, 14/5222.
29
~uara. 26/23, tbn-i Kesir, Tefsir-i Kur'ani '1 Azim, 6/147-148.
25

26

57
Ktsacast, insanoglu olarak a~m bir hayranltga dii~mekten biyolojik bedenimizin algtlart
(nefs)'ru ahkoymak ivin birvok ~eylerin bilgisini edinmekten ve en nadir ve en ilginy ~eyleri
gozden geyirmeye ve incelemeye kendimizi ahtlrmaktan ba~ka yaremiz yoktur. 30
Bu ekilde bir davraru hem biyolojik bedenirnizin bu egilimini dogru ve bilinvli
kullanmaya hem de alai ve bilgi yoluyla astl hayranhk duyulacak varhga ulamamtzt
saglayacak ve insandan bu ihtiras yonuyle en verimli bir kullantm saglanacaktrr.
Firavun bir devlet

ba~karu

olsa da srradan insan yaptsma sahiptir. Halkm onu boyun

egerek kabul edi~i , arabalan, miilkii, niifuzu elbiseleri vb. nimetleri sebebiyledir. Bu durum
halkta hayranhk ihtirastrun ortaya vtkmasma sebep olmakta; insanlar bilgisizlik, aktl
yiiriitmeme maddi menfaat edinme ve yakmlarmdan olma gibi sebeplerle ona bir giiy ve
otorite kazandrrmaktadrr31 .
Bu duruma Yusuf ve Necm surelerinin incelenii srrasmda ktsaca deginmitik. "Onlar,
sizin ve dedelerinizin uydurdugu bo isimlerdir. Allah onlara Tann olduklanna dair bir yetki,
giiy, otorite vermemitir."32
Firavun'un halkt baskt, korkakltk aagilik kompleksi, hayranhk, cahillik alalslZhk,
~ahsiyetsizlik,

diinyastru her ne pahasma olursa olsun kurtarabilme kaygist gibi sebeplerle


insanlart ilahlattran onlartn diizenini Allah'm Dini'ne tercih eden miirik toplum modeline en
giizel omektir. Bu model,

ki~ileri

her ne sebeple olursa olsun yiiceltip onlann peinden

siiriiklenen diinyadaki pek vok iilkenin insanlan arsmda da en yaygm olan irk yeididir33 .
insanlarm kendilerinin iirettikleri bu problem bireysel ve sosyal bir olgu olarak
Kur'an'da anlatthr. Ayru statu giinumuz insaru ve toplumlan ivin geverli ve var oldugu gibi
gelecek nesiller ve toplumlar ivin de geverli olabilecek ve var olabilecek muhtemel bir
tehlikedir. Tarih felsefesi ve sosyal bilimlerin goriiii de bunu ispat eder. 34
Firavun ve halkta artnma sorununda etken-edilgen, edilgen-etken bir iliki soz
konusudur. Bu tarz diiiince insanlarm kendi fikirlerinin ve kararlartrun olmastru yasaklar.
"Ben izin vermeden mi iman ettiniz", ayetinde bu diiiince goriilmektedir. Goriildiigu gibi
Firavun'un yonetimi insanm diiiince ozgiirlugune smrrlama getirmektedir. Sirk diizenine
dayah bu yonetim, Kur'an'm "cebbarin anid" terkibiyle ifade ettigi oligariye dayah
despotizme omek oluturmaktadrr.

<;unkii despotizm, raiyetini pasifletiren ve onlan

geleneksel haklarmdan mahrum brrakan, gerektigi durumlarda bunun ivin burokratik


diizenlemeleri, korku egilimini ve askeri giicii kullanan oligarik bir devlet bivimidir? 5
Bedenin ihtiraslartrun yaratth amactyla, kendinin yaratth amactru tanimamt halk veya
kiiler, bu bilgisizligin ve aktlstzhgm sonucu olarak Rahmani ruhunu veya iist kiiligini bir
baka nesnenin etkisinde ve yonetiminde btrakabilir.
30

Dekart; Rene; s.60,61.


Vatanda, Celaleddin, Tevhid ve Degi~im, s. 113.
32
Yusuf, 12/40, Necm, 53/23, bkz, Tusi, Tefsir-u Tzbyan, trc. MuhammedEfendi, 1st. 1317, 1/52.
33
Yazrr, 1/309.
34
~eng111, !dris, Kur'an Kzssalanmn Tarihi Degeri., 4. Kur'an Sempozyumu, Fecryay. 7-18 Ocak 1998 s.27.
35
~uara, 26/49, Keane, Der John, Sivil Toplum ve Devlet(Avrupa 'da yeni yakla~zmlar) , Aynnb yay. 1st. 1993, s. 57.
31

58

Bu durum, kendi potansiyelini ortaya koyarak insanm ozgtir ve verimli bir varhk
olmaslill gti~le~tirir. Y onetiminde oldugu ki~iyi de yarultarak, kendisini ger~eginden farklt bir
konumda gormesine neden olur, azdmr, olumsuz etkiler ve gururlandmr, bunun sonucu
zorbahk ve adaletsizlik sebep-sonu~ ili~kisi i~ersinde artar? imkanlar i~erisinde
6

olarak

bulunan, 1~Iklar altmda, korku veya sevgi ile alkt~lanan, sahip oldugu varltg., makamt goz
kama~trran

bir lider veya yonetici halkm goziinde farkh algtlanmakta nadir insanlann sahip
oldugu bu stra dtt konum insanlarda hayranhk duygusuna yol aymaktadrr.
Huldimranltk, saltanat, dunyaca gtiylii olmak, refah i~inde ya~amak da tezkiyede onemli

bir sorun olan

~irk,

gurur ve kibire gotiirebilmektedir. Kibir ve gururla imandan

Firavun ve askeri, davet fayda vermeyince helak

olunmu~tur.

ka~man

Kur'an-1 Kerim bu durumu

ifade i~in "nebeze" fiilini kullanmaktadrr. Nebez; eline ufactk ~aktllan altp atmaktrr ki ~u
halde Firavun ve askeri her ne kadar kendilerini buyiik

saymt~larsa

da Cenah-1 Hakk, onlan

insanm elinin ucuyla atmt~ oldugu ~aktllara te~bihle tahkir i~in "fenebeznehum"
buyurmaktadrr ki, oz benligine yabanctlamt ari bir ey demektir. 37
0 halde insanm, bedeninin bu egilirnlerini dikkatli kullanmast ve gurur ve buyiikluge
sebebi, Allah'a kul olmakta bilmesi gerekmektedir. Zira kibrin aktbeti, felaket, zillet ve
meskenettir.
2- Karun ve Armma Problemi :
Karun; ibn-i Abbas'a ve diger bilginlere gore, Hz. Musa' run amcasmm ogludur.
Malmm ~oklugu Samiri gibi munafik etmi, azdtrmt~ ve Allah' a isyan etmeye ba~lamt~trr.

38

Firavun, siyasi zulum ve basktda sembol oldugu gibi, Karun da mali baskt ve
vurgunculukta alemdir. Karun ktssast, ihtikarc1, vurguncu bir kapitalist ktssas1d1r39 .
Aag.daki ayetlere bakttgtmtzda, Karun'un maddeyi astl kabul ettigini, iradesiyle
algtlanru

kendine

gonderilen

peygamberlerin buyruklanna gore

diizenlemedigi

i~in

yarultt1gw, muhafaza egilimlerini verili~ amacma uygun olarak kullanamad1gw sonu~ta


yanlt~

degerlendirmelere ve

davraru~lara

ulattgtru goriiriiz. Bu tutumu o ve benzerlerinde

annma problemi halinde yer alrr.


~imdi

bu ayetleri mufessirlerin goru~leriyle degerlendirelim.

"Karun, Musa'nm halkmdandt. Onlara kar~t azgmltk etmi~ti. Biz ona oyle hazineler vermi~tik
ki, anahtarlaflill gtiylii kuvvetli bir topluluk zor tatrdt. Halkt ona demi~ti ki, "~tmarma! Bil ki
Allah ~tmanklan sevmez. " 40
"Allah'm sana verdiginden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu gozet; ama diinyadan
da nasibini unutma! Allah'm sana ihsan ettigi gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryiiziinde
bozgunculugu arama. Allah bozgunculan sevmez. " 41
36
Keane,
37

Der John, Sivil Toplum ve Devlet(Avrupa 'da yeni yaklQtmlar), aym yer.
M. Vehbi, 10/4105, aynca bkz. Gazali,Minhacu'IAbidin, s. 103, Ylldmm, s.290.
38
Sabuni, M Tefsir-u hm-i Kesir, 3/23.
39
Yazrr, 6/202.
4lJ Kasas, 28n6, bkz. M. Vehbi, 10/4142, aynca bkz. Muhammed b. Hazin, 3/433.
41
Kasas, 28n7, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/432, M. Vehbi, 10/4144, Celaleyn. Tefsir, 90.

59

"Karun ise, 0 (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi'


muydu ki Allah, kendinden onceki nesillerden, andan daha

gii~lii,

demi~tir.

andan daha

Bilmiyar

~ak

taraftan

alan kimseleri helak etmi~ti. .. " 42


Derken Karun, ihti~am i~inde halkm kar~tsma ~tktt. Diinya hayattru arzulayanlar,
"Ke~ke Karun'a verilenin benzeri bizim de alsaydt. Ger~ekten a, ~ak biiyiik dirayet
sahibidir." Dediler.
"Kendilerine ilim verilmi~ alanlar ise, ~oyle dediler: "yaztklar alsun size! iman edip iyi i~ler
yapanlara Allah'm miikafatt daha iistiindiir. O'na da sabredenler kaw~abilir.
"Derken biz O'nu da, saraytru da yerin dibine geyirdik. Arttk Allah'a

kar~t

kendisine

yardtm edecek taraftarlan almadtgt gibi a, kendini sawnup kurtarabilecek kimselerden de


degildi.'
"Daha dun, anun yerinde almak isteyenler de, demek ki Allah kullarmdan diledigine
nz1o ~ak da az da verir. Sayet Allah bize liitufta bulunmu~ almasaydt, bizi de yerin dibine
geyirirdi. Demek ki inkarctlar kurtulamazmt~ demeye ba~ladtlar." 43
Karun, ihtikarct, zekat gibi emirlere duyarstz, wrguncu, sasyal adaleti hiye sayan bir
kapitalist ktssastdrr.
Kur' an, serveti saklamayt, zekattru vermemeyi yeryiiziinde bazgunculuk yapmak alarak
niteler. 44
Hz. Peygamber, maddi refahm getirdigi ahlaki bazulmayt

ye~il

atu brraktp zehirli atu


yiyen behaim hadisiyle anlatmakta, hakstz yalla, haram mal taplamayt zehirli at yemeye
benzetmektedir. Bu anlattm1yla, karuma egilimini bilin~siz kullanarak din karde~lerinin
yardtmtna ka~maktan yekinen cimrileri tasvir ederek, bu hakstz kazancm zehirli at gibi ki~iyi
oldiirecegini bildirmi~tir. 45
Hz. Orner de 'bir taplum iyerisinde mal balla~tt mt, mutlaka Allah anlarm arasma

ktyamete kadar kin ve

di.i~manltk

sakar', diyerek, ilahi yiikiimliili.iklerin ifasmdan uzak maddi

refah artt~tru, genel ahlaktn bazulmasmm dagal bir sebebi (si.innetullah) alarak gormektedir. 46
Karun bu serveti Allah'm ana alan li.itfu alarak gormemekte ve kendisindeki (iktisat
veya ticaret) bilgisi sayesinde kazandt~ iddia etmektedir. 47
Karon ve anun benzeri alarak insanltk tarihinde artaya ~tkan ornekler, maltru Allah'm
emrettigi tarzda degerlendirmeyip sasyal adaletsizlige neden alanlan gostermesi a~tsmdan
onem ta~tmaktadrr.
Karun, bu durumda biyalajik yaptsma ait muhafaza egilimlerinin birinde sapktnltk veya
bazukluk
42

ya~amaktadrr.

Bu kelime mi.ifessirler tarafindan yanak yomlek gibi insanlann

odi.in~

Kasas, 28n8, Acluni, Kesfu 'l Hafa, 1/412, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/433, M. Vehbi, 10/4145, Celaleyn. Tefsir, 90,
Yazrr, 6/203.
43
Kasas, 28n6-82, bkz. M. Vehbi, 10/4148, Sabuni,M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 3124.
44
Kasas, 28n7,, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/434, M. Vehbi, 10/4150..
45
Miras, Kamil, Sahih-i Buhari Tecrid-i Sarih Terc. Dib yay. Ank. 1980 5.bsk. 5/247.
46
Tabako~u, Tilrk lktisat Tarihi, s.90.
47
Kasas, 28n7, Ebu Bekr es Suyuti, 90aynca bkz. Muhammed b. Hazin, 1/433, Sabuni, M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/24 , M.
Vehbi, 10/4145, Yazrr, 6/203.

60
ahp verir oldugu ktskarulmaz, az bir

~ey

manastyla tefsir edilmektedir. Allah boylelerinin

benliklerini tarutmak tym hastahklanrun derecesini ifade eden maun kelimesini


kullanmaktadrr ki munafik karakterli ki~ilerin hepsini iyine alrr. 0 halde cimrilik vermek ile
nefsten temizlenmesi gereken manevi bir hastahktrr. 48Hem kendini, hem de yevresini olumsuz
yonde etkilemektedir. 49 Adaletsiz gelir dagllmuna neden olan ayru sorun giinumiiz
dunyasmda da soz konusu probleme yol aymakta, insanlar ve ulkeler arasmda steak ve soguk
sava~lara,

ho~nutsuzluga

neden olmaktadrr. Karun biyolojik bedenin ihtiras1, algt ve

fonksiyonu olan gururu, koruma egilimini

yanh~

ve bilinysiz kullanmasmm cezastru sarayt ile

yere batmakta gormu~tiir.


Gurur, daha sonralan actklayacagtmtz iizere, kendi hurriyetimizi her zaman ilahi emirler
yoniinde kullanmak iyin benligimizde duydugumuz irade (istem giicii) den kaynaklanmahdtr.
Zira, insan, rahmani yoniine tercih yaptp, olumlu deger (salih amel) uretince deger kazarur,
iradeden ba~ka bir sebep, biyolojik bedende yerilmege deger bir gurur dogurur50 .
Karon,

ihti~amla

halktn icine

ctkml~.

malikii'l-mulk (mulkiin gercek sahibi) tarzmda

davranmt~,

mahru Allah'm kendisine lutfu olarak degil, kendindeki bilgi sayesinde verildigini

soylemi~tir.

Bu nimetler onu gurur ve kibire, kendini begenmeye ve yeryiiziinde bozgunculuk

yapmaya yoneltmi~tir. 51
Oysa insaru gurura sevk edecek meziyet Allah'a kul olmast, icindeki Rahmani ruhu ciizi
iradesiyle biyolojik bedenine hakim kdmastdrr. insanm hakh olarak oviinmesine ve
yerilmesine sebep olan biricik fiil veya

davraru~t;

ancak ciiz-i iradesine bagh

davraru~landtr.

Allah'm bize verdigi bu cuz-i (smrrh) isteme (irade) giicu biyolojik bedenin ihtiraslarmt,
algtlarmt

a~mhkta

kullanmadtgtmtz ve bu giicii ona teslim etmekle kaybetmedigimiz surece,

bizi kendi kendimizin hakim ve efendisi ktlarak Allah' a dogru

ilerleyi~i

ve

anru~1

52

kolayla~tmr .

Karon, bu ihtirast, amacmdan farklt ~ekilde, bilincsiz ve manttkstzca kullanmt~tlr.


Nimetin sahibinin kendisi oldugu zanruna kaptlmt53 zenginligi, ihtiama54 zorbahga55 ve
kural koyuculuga yol acmt, sahip oldugu her eyin Allah'm mulkii ve tasarrufu altmda
oldugunu

dii~iinmeyerek

davranma ve

Allah'm mulkiiyle, Allah'm mulkiinde bozgunculuga, halkma kotii

~tmarma yoluna,

dolaytstyla iikiirsuzliik yoluna gitmitir.

izzet ve ~erefin mu'minlerin ve Allah'm oldugunu buyuran Allah56 Karun'u kendi


mulkiinde Allah'a isyan etmek, gurur ve rida Allah'm olmast geryegine ragmen57 dolaytstyla
48
Maun. l07n, Alusi, 15/310-311, Aynca bkz. Suyuti, 8/644, Muhammed b. Hazin, 4/436, Yazrr, 9/502, Altm~, Hayrani,
"Psikoloji SiJzlilgu Uzerine Deneme" A01:F Dergisi. ''Muhafaza egilimlerinin bozulmasz, cimrilik, kloptomani (falma
hastalzgz). "
49
Kasas, 28n9, bkz. M. Vehbi, 10/4148, Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 3124.
50
Dekart, s. 35.
51
Kasas, 28n6,77, Muhammed b. Hazin, 3/433, aynca bkz. Ttbyan. 3/211, Sabuni, M Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/23 .
52
Dekart, s. 47.
53
Kasas, 28n8, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/433, Ebu Bekr es Suyuti, 90.
54
Kasas, 28n9,, bkz. M. Vehbi, 10/4148, Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 3124 ..
55
Kasas, 28n7 Ttbyan, 3/211-212 .aynca bkz. Muhammed b. Hazin, 1/434, M. Vehbi, 10/4150,
56
Fatrr, 35/10, bkz. Yazrr, 6/377, M. Vehbi, 11/4560.
57
Ebu Davud, Libas, 29; Ke[u 'I Hafa, 211 06; Milsned, 2/248, 376

61
~irk ko~maktan

Allah'a mahm, giiciinii denk tutmak, ona


gevmi~tir.
Allah'm uyanlan ve buyruklarma

dolayt sarayt ile beraber yerin dibine

58

zenginligi onu duyarstzla~trrm1~, ~artlandtrmt~,


oziine, vicdanma yabanctlatrrmitlr. Annmarun bu aamasmda alan ve biyolojik bedenin

arzulannm kolesi
gonder iyi

olmu~

Karun gibi

iler yapahm',

kar~1

ki~ilerin

diyecekleri

obiir diinyada

stla~ttklarmda

'bizi tekrar diinyaya

'Allah'm ise gonderilseniz ayru

tavn yine

sergileyeceksiniz' diyecegi ifade edilmitir. Nefs-i Emmare'nin, stla~ttgmda Allah'a yana


yalala dua etmesi, kendisine nimet tattmldtgmda "Bu benim bilgimden verildi", 60 diye cevap
vermesi biyolojik bedenin duyarsiZllk, oziine yabanctla~ma derecesini,dolaytstyla bu
ozellikleri tatyan Karun sembolii ki~ilerdeki annmanm bulundugu seviyeyi gosterir. Allah,
59

arttk vicdanlanna miihiir wrulmu bu insanlann yarattlt amavlanru

gervekle~tirmelerinin

imkanstz oldugu gerve@nden dolayt helakle cezalandtrmittr.


Karun klssasmda bir vok mev'ize ve ibretamiz meseleler olmasma binaen Kur'an'1
Kerim'de Karun'un klssastru beyanla nasihat dinlemeyen ve kibr-i gururu kendine adet eden,
maltrun zekattru vermeyenlerin helak olacaklanru, iimmet-i Muhammed'in bu vakayla yol
bulmalanru ve bu gibi fena ahlaktan nefslerini tezkiye etmelerini Cenab-1 Hakk bu vesileyle
tavsiye etmi~tir. Ciinkii insanlardan, evvel geyenlerin sergiize~ti, sonra gelenlere hirer ders-i
ibrettir61 .
3- Ad Toplumu ve Armma Problemi :
Hud suresinin ilgili ayetleri, Ad kavminin annma sorunu

y~ayan

bir topluluk oldugunu

ifade eder.
Bahca oze11ikleri, Yemenin kuzeyinde Ubar denen yiiksek, ayru zamanda verimli
Umman'm sahile yakln kesiminde ticaret yollanrun kesitigi yerde oturmaland1r. 62
Ad halklna Hud (as) gonderilmitir. Hz. Hud (as) tum Peygamberler gibi halklm ortak
ko~madan Allah' a iman etmeye ve kendinin soylediklerine iman etmeye yagmr.
Kavim, Hz. Hud'a diimanltkla cevap verir. O'nu akllsiZltkla, yalancthkla, atalannm
kurdugu sistemi degi~tirmeye valt~makla SUylar.
Hz. Hud ile halkl arasmda geyenlerden Hud halklrun sorunlanru anlamaktaytz.
"Ey halklm, Allah'a ibadet edin, sizin O'ndan

ba~ka

ilahtruz yoktur. Siz yalan olarak

(tannlar) diizenlerden ba~kas1 degilsiniz."


"Biz senin soziinle ilahlanmtz1 terketmeyiz. Sana iman edecek de degiliz. Biz,
ilahlanmtz seni vok kotii yarpmttrr (demekten) ba~ka bir ey soylemeyiz."
"Allah't ~ahit tutanm, sizlerde ahitler olun, ben sizin ~irk ko~tuklanruzdan uzagun."

~ Kasas, 28/81,, bkz., Muhammed b. Hazin. 3/434


s9 En' am, 6/28, bkz. Yazrr, 3/410411.
60
Lokman, 31/32, Yunus, 10122, bkz. Yazrr, 4/468469.

M. Vehbi, 10/4151, aynca bkz. ~engQl, Kur'an Kzssalanmn Tarihi Degeri, Fecr yay. 4. Kur'an Semp. 7-18 Ocak 1998,
Kzssalan Ozerine,ltk yay. tzm. 1994.
62Atlaslz Bilyilk Uygarlzklar Ansiklopedisi, ttetiim yay.1st.thz., s.55, aynca bkz. Alusi, 12/224, , Muhammed b. Hazin,
2/355, Yazrr, 9/192, M. Vehbi, 6/2357.
61

~engQl, Kur'an

62
"i~te

Ad hallo: Rabblerinin ayetlerini tanunaytp reddettiler. O'nun elyilerine isyan ettiler

ve her inatyl zorbarun ernri ardmca yiiriidiiler." Miifessirlere gore zorbalar hak gozetmeyen
Ad'm idarecileridir.

63

Ayetlerde armma yolunda ortaya ytkan tipik sorunlar goriiyoruz. Bu halk zorba ve inatyt
ki~ileri

emir veren kimse olarak gormii~ler, onlann soZiinii kanun olarak takip

etmi~lerdir.

Ad kavmi ile ilgili bu degerlendirmeyi yapttktan sonra islam kaynaklanndaki konumu


ile armma problemine neden olan sebeplere bakaltm:
Ahkaf, yemen ulkesinde buyiik kum tepeleridir." 64
"Yemen diyarmda, Hadramut civarmda Ahkaf denilen yerde Ad kavmi zuhur etti. 01
havaliyi mamur ettiler ve giizel binalar yapttlar. Lakin dogru yoldan sapttlar ve putlara
tapttlar. 65
Hz. Ali ibn-i Talib, Ahkafm Hadramutta Burhud adt verilen bir vadi oldugunu soyler.
Es-~ihr

Katade der ki: Bize anlattldtgma gore Adt Yemen' de bir kabile olup

denilen bir yerde

deniz civarmdaki kumsallarda otururlarmt~.


Kur' an' da konu anlattlrrken kullamlan kelimeler, Ad hallorun hem ya~am tarzt hem
ya~adtklan bolge haklonda bilgi vermektedir.
Bu kelimelerin en onemlilerinden biri olan Ahkaf, Hrlk'm yogulu olup egri biigru
66

kumluk demektir. Ad'm yurdu, kumluk Yemen bolgesi anlammdadrr. Demek ki ahkaf
kelimesi, Ad kavminin kuvvetlerine ragmen yerlerindeki yiiriikliige
uygun bir kelimedir.

i~aret

eden ve ilahi ikaza

67

Ad halkmda annma probleminin ortaya ytkmasma neden olan etkenleri ayetlerle


yukandaki veriler t~tgmda ~u ~ekilde ortaya koyabiliriz:
"Ad hallonm ya~adtgt yer altm ve tiitsii ticaretinin yolu iizerindeydi. Bu nedenle bu
bolgedeki Ubar kenti ticari alanda biiyiik geli~me gostermi~, diger ticari merkezlerden gelen
tiiccar ve kervanlarla yaptlan a1t~-veri~ neredeyse tiim halkm zengin olmastm saglamt~trr. 68
Ekonomik refah bir yok toplumda oldugu gibi, Ad halkmda da sosyal dejenerasyon ve dinden
kopmaya neden oldu. Bu durum, sosyal bir olgu olarak Kur'an'da anlatilir. 'Biz, bir yeri yok
etmek istedigimizde zenginleri azdmnz. Zengin olan bir kimsenin hukukullaht muhafaza
etmeyip malmda suistimal ederek gururlu ve kibirli olmast ehvendir.' 69
Boylesi bir zenginlik ve refah ortamt Ad halktmn algtlartm degi~tirdi, yamlttt,
ihtiraslanm azdrrdt ve kibirli bir yaptya sahip olmalanna, Hz. Hud'un ogutlerini algilayamaz
seviyeye dii~melerine neden oldu. Kur'an-1 Kerim'in, bu durumu oze yabanctla~ma olarak
ifade ettigine daha once de deginmi~tik.

63

Hud, 11/51-60, Beyzavi, 1/567, Ttbyan, 2/202, M. Vehbi, 6/2368-2369.


Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 3n3.
6
~ Ahmet Cevdet , KzsaN Enbiya . 1/19.
66
tbn-i Kesir, Hadislerle Kur'an-z Kerim Tef. ~agn yay.lst.ty. 13n255, aynca bkz. Kurtubi, 16/204, Alusi, 12/224.
67
Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 3n3, aynca bkz. Yaztr, 7/113.
68
;am l'nteresse, FranszzAratzrmaDergisi. Ocak 1993 Saytst.s.18, aynca bkz. M Vehbi, 6/2359.
69
Kasas, 28/58, Ttbyan, 3/208 M. Vehbi, 10/4124
64

63

"Ad; onlar yeryiiziinde hakstz yere hi.iyiiklendiler ve dediler ki: kuvvet baknnmdan
bizden daha ustiinu

kimmi~?

Onlar,

ger~ekten

kendilerini yaratan Allah't gormediler mi? 0,

kuvvet baknnmdan kendilerinden daha ustiindiir oysa onlar, bizim ayetlerimizi bilerek inkar
ediyorlardt 70
Ad halktm bozgunculuga ve putlara tapma siiriikleyen sebebi ~u ayet a~tklar.
"Hattrlaym ki bir zamanlar Allah Nuh hallonda sonra sizi yeryiiziinun sahipleri yaptru,
ba~kalanna vermedigi gil~, kuvvet ve gosterili bedenleri sizlere vermiti. Bu nimetleri
akhruzda tutunuz.'m
Ad halkmdan ve ozelliklerinden bahseden diger bir sure ise Suara suresidir. Buna gore
Ad, "Yuksek yerlere arutlar

in~a

etmekte" ve oliimstiz ktlmmak umuduyla sanat yaptlan

edinrnektedir. Ad kavminde estetik egilim geli~mi~tir. Fakat bu estetik egilim, bu alandaki


ba~an, onlann gururlanmasma, kibirlenmesine neden olmu~tur72 . Aynca bozgunculuk

yaptp, tutup yakaladtklannda zorbaca davranmaktaydtlar. Hud, halktru uyardtgmda ise onun
sozlerini "ge~mi~tekilerin geleneksel tutumu" olarak yorumlarlar. Ba~lanna bir ~ey
gelmeyeceginden de son derece emin olduklan anla~tlmaktadrr.
Bu tavrr "Allah'a vanrsan bile daha iyi bir hayrr bulacagtffi"73 diyen kiinin tahmini gibi
kesin olmayan bilgiye dayanan (Nefs-i Emmare) armma seviyesinin tipik tavndrr.
Nitekim son yillarda Ubar' da yaptlan kaztlar sonucunda 1993 ytlma kadar 8 kule ve
kalenin surlan bulunmu~tur. Bu buluntular kumun 12 metre altmdan ~tkarttlmt~ttr.
Nasa'nm Space Umagmg Radar (uzaydan goriintii radan) ile Umman tizerinden alman
goriintiilerle Arap kervanlanrun yolunun resmi ~izilmi~, halkm dilinde efsane olarak kalrru~
Ad halktrun ticaret ve kuleler ~ehri ( diger adtyla Kumlann Atlantisi, Ubar) Kur'an'da sozii
edilen Ad'm ~ehri olarak ortaya ~tkarttlmt~trr. 74
Kur' an Ad' m ugultu yiiklu, gii~lu bir kasrrga ile yok edildigini bu kasrrgarun yedi gece
ve sekiz giin araltk vermeksizin surdugunu o halkm da

i~i

kof hurma kiitiikleri gibi

~arpthp

yere ytktldtgmt soyleyerek bu azabt haber vermi~tir. 7s


Arkeologlann Ubar adtru verdigi ~ehir, aslmda irem ~ehridir. Peer suresinde bu ~ehrin
ozellikleri ~u ~ekilde anlattltr:
"Gormedin mi Rabbin ne yaptt Ad kavmine?"
"Sutunlar sahibi irem'e?"

"Ki ulkeler i~inde onun benzeri yarattlmarru~tt." Mufessirlere gore irem, Ad'm yoneticisi
Seddad b. Ad'm yapttrdtgt buyiik binalara iarettir. 76
... "Bunlar ulkelerde azrru~lardt, oralarda ~ok bozgunculuk yaprru~lardt ,,n

Fussilet, 41115,16, bkz. Muhammed b. Hazin, 4/87.

71

Araf, 7/67,69, bkz. Beyzavi, 1/429, M. Vehbi, 4/1665 .

n Kasapoglu, s.29.
73

Kehf, 18/36, bkz. Muhammed b. Hazin., 3/207-209.


(:am Interesse a. g. d. ayru yer.
15
Hakka, 69/6-7, Suyuti, 7/450, aynca bkz. Kurtubi, 16/206, M. Vehbi, 13/5350, Yazrr, 7/350.
76
Fecr, 89/6-8 Muhammed b. Hazin, 4/275, aynca bkz. M. Vehbi, 15/6440, Yaztr, 9/194,.
17
Fecr, 89/11,12, bkz. Muhammed b. Hazin., 4/275, 2/354-355.
74

64
Tarih~iler

Araplan Arab-1 Baide, Aribe , Miista'ribe ve Miista' cime olarak dort losma

aymrlar. Ad hallo yok olmu~ en eski Araplardrr. Bunlar ad, Semud, Tasm ve Cedis'tir.
Soykiitiik~iileri Ad'a, Nuh'un ogullanndan Sam'm oglu irem'in oglu Avs'm oglu Ad'm

yocuklanndan bir topluluktur demilerdir.


Bu nesep, Kur'an'm ilk muhataplan tarafindan Ad kavmi

nam~yla

tanmmt, mehur

olmutur. Avs ve Ad' dan daha biiyiik dedeleri olan irem nam1yla da lakap almllardtr. 78
Ad'm

~ocuklanrun

ilk

ya~ayan

loslmlanna Ad-1 Ula (ilk Ad), sonra gelenlerine de Ad-1

Uhra (veya Ahire) denilmitir. Necm suresinde "0, onceki Ad kavram1m yok etti."
denilmi~tir.

Ad-1 Uhra ise yok edilen kavimden sonra ya~ayan ve Mekk:elilerin bildikleri topluluktur.
Bir rivayete gore Hz. Hud (as) Ahkafa (irem) pek uzak olmayan Hadramut'a ~ekilmi~ ve
vefatma kadar orada kalmltrr. Hz. Ali onun krr:nnzl tepenin eteginde gomiilii ve iizerinde bir
ceviz agact (Semure) oldugunu soyler. 79 ibn-i ishak da, Hz. Nuh'un torunlanndan iram Ad'm
dedesidir, der. 80
"Sizi Nuh kavminden sonra halifeler loldtg.ru ve yaratlh~ta sizi onlardan iistiin loldtg.ru
hatrrlaym ayeti bunu teyid etmektedir. 81
Ad hallorun Hz. Nuh'tan sonra ni~in putlar, ilahlar edindikleri insaru ~a~trtsa da ~irkin
olu~umuna,

Kur' anm ~irki tarifine bakttguruzda ve sonra yukanda edindigimiz bilgilerle

bunlan kar~ua~trrdtguruzda, putyuluk felsefesini daha iyi kavrayabilmekteyiz:


Ad halkmm ya~adtgt, biitiin toplumlar iyin de soz konusu olan bu biiyiik annma sorunu
ile ilgili son degerlendirmeyi yapmadan, her toplumda ve her konuda degi~ik nesnelerle
kar~tffilZa

put olarak ~lkan put~uluk felsefesine, tezkiyedeki onemine binaen deginmekte yarar
gormekteyiz.
Bunlardan baztlan hak dinin dejenere (bozulmu~) ~eklidir ki, hak dine ait motifler ta~rr.

Bunlardan en onemlisi ~u inan~trr;


Biiyiik saydlklan kimselerin ~ekilleri yaplirr, bu sembollere saygt gosterilir ve taplDllarak
yard1m istenilir. Boyle yapmakla o yiice azizlerin, kendilerine ~efaat edeceklerine inaruhr.
Allah katmda makbul kimseler olduguna (kudsiyetlerine) inant1rr. 82
~irkle

ilgili daha once inceledigimiz (2/165)'inci ayette, insanlardan kiminin Allah'tan

ba~ka ~eyleri O'na e~ tuttugu onu Allah't sever gibi sevdigini83 belirtmi~tik.

Tefsirciler "hum" zamirinin aktllllar losmmt ifade ettigini denk, benzer anlammda
kullarulan "Endad" kelimesinin Allah'a isyanda itaat ettikleri liderleri, ba~kanlan ve biiyiikleri
oldugu ~eklinde a~lklami~lardrr. 84

78

Yazrr, 9/192.

79 Kazanc1, 11146.
80

Yazrr, 9/192, aynca bkz. M. Vehbi, 15/6440.


Araf, 7/69, bkz. Beyzavi, l/429.
82
Yazrr, 4/462, aynca bkz. Ytldll11Il, s. 298.
83
Bakara, 2/165, bkz. Beyzavi, 11127. M. Vehbi, 11283
84
Yazrr, 1/472.
81

65

Bu ifadeler, Ad kavminin

i~inde

oldugu annma probleminin yogunlugunu Kur'an'm

temel kavramlan olan, Tevhid, Takva ve Adalet'ten uzakla~ttklanru ve i~lerindeki Rahmani


ruhu ve ondan kaynak bulan akh 85 ortti.iklerini gostermektedir.
Ebu Rukan: Urum, Ad'm kabirleridir,demi~ ve "orada deve siiriisiiniin oniinde gelip ilk
gorunen develere benzer kabirler vardrr'' rrusrasmt okumu~tur. 86
Uriim'iin bir anlarru da ni~an, alamet anlarruyla dikilen yol gosterici i~aretler, yol feneri
gibi nesnelerdir. Ad'm kabirlerine de denir. 87
Daha once verdigimiz ayetler

t~tgmda,

Ad halktnm Hz. Nuh dolaytstyla kutsiyet

atfettikleri dedelerinin hatrrasma her yiiksek yere arutlar diktiklerini bunlan ilah, sahte tannlar
edindiklerini, Nuh kavminin olaymt efsane ve eskilerin geleneksel tutumu olarak
nitelendirdikleri ve Allah'a ula~mada en biiyiik armma engeli olan ~irke maruz kaldtklarmt
gormekteyiz. Saddat b. Ad, cennetin zikrini i~itip, ben onun gibi yapanm deyip Ad
sahralannda pek ~ok arut in~a etti ki kasrrlan giimii~ ve zebercedden idi.Kasrrlann
88
aga~lar diktirtip arasmdan su aktttt ki irem baglan adtyla isimlendirilir.
Oysa insan, arutlar yaptrran estetik egilimi sayesinde
stfatmtn sahibinin Yiice Allah oldugunu, O'nun yaratttgt
~alt~maltydt.

ger~ek e~siz sanat~mm

e~siz

i~ine

cemal

kainata bakarak anlamaya

89

0 halde tefekkiiriin nefs tezkiyesinde onemli bir rolii vardrr.


Bu tutumlan yarunda gii~lii kuvvetli olu~lan onlan sadist bir ruh haline biirundiirmii~,
ticaret ve zenginligin ~tmartmast da buna eklenince, Allah' a kimdir bizden daha kuvvetli
diyerek, O'na ait stfatlan hakstz yere ve zalimce kullanmaya yol a~rru~trr. Mucize
gelmedigini iddia etseler de Allah mucize gonderdigini; fakat yalanlandtgtru ifade
etmektedir. 90
Hz. Peygamber de

"hi~bir

peygamber yoktur ki, insanlann iman etmesine yetecek delil

ve mucize verilmi~ olmasm. Bana verilen de Allah'm vahyettigi Kur'an'dtr." 91 demi~tir.


Ad halkt, Allah'a kar~t gelmeyi, rast geldigi mii'mine omuz atmayt, zorla yakalayarak
tokatlamayt onun bag.fttsma giilerek kar~tltk vermeyi gii~lii kuvvetli olmanm bir geregi sayan
sadist ruhlu sinist insanlar haline gelmi~lerdir. 92
Sadizmde, biyolojik bedenin ihtiras ve zevklerinde a~mltga giden, bununla devamlt
tatmin olan; fakat bir ti.irlii tatmine ula~mayan agresif (saldtrgan) bir tutum gozlenirken, Ad
halkmtn oze11iklerini ta~tyan sinizmde etrafi rahatstz etme, ~aka, alay, taciz, gibi motifler
belirgindir.Yunanca kelbiyecilik anlarruna gelen bu yolun mensubu, kiistah, hayastz, ahlaki
degerleri sarsan bir ki~ilik ta~rr. 93

85

Enfal, 8/29, bkz. M. Vehbi, 5/1839.


Razt, Fahruddin, 31/161.
87
Yaztr, 9/192.
88
Ttbyan, 4/275 aynca bkz. M. Vehbi, 15/6440,
89
Kasapo~u, 30.
90
Ahkaf, 46/26, Hud. 11/53, M. Vehbi, 6/2361, aynca bkz. Yaztr, 4/547.
91
Buhari, Fezailtt'l Kur'an, 6/97.
92 Kazanc1, 11143.
93
Altm~, A01F der. 32/64 "Psikoloji SiJzlaga Ozerine Deneme".
86

66
Ad halkmm bu tavn sergilemesinde daha once sayd1guruz ~e~itli nedenler kadar
zenginlik ve refah da etkili olmu~tur.
imkanlarm ~oklugundan i~inde ya~amlan zamamn degeri azahr. Bunun sonucunda
insanlar

ama~

olmu~lar,

yoklugundan kaynaklanan bir bunahma girerler. Bu can slkmtlsmdan harap

ayette ifade edilen "her yOksek yere bir amt yapma gibi yararslZ bir ~eyle oyalamp

eglenirler. Giivercinle oynamak Ad kavminin kotii adetlerindendi.Kulelerden yolculan


gozetlerler, servetlerini gostermek i~in kireyli ve sanath, biiyOk havuzlu konaklar yaparlard1 ki
biitiin vakitlerini bu i~lere sarf ederlerdi. 94 Oliimsiiz kalma gibi imkanslZ ve bo~ hayallerin
pe~indeydiler. insanlar bundan dolayi kutsal bir amaca sanlmak ve biitiin enerjilerini bu

amacm

ba~ansma

istemektedirler."

ama~

adamak yoluyla

ve anlam

ta~1yan

yeni bir hayat bulmak

95

Oysa insan ve varhgm

yaradili~

gayesi oliimsiiz kllmmak iimidiyle, her yOksek tepeye

bir bina in~a etmekten yOk farkh olup vahiy kaynakhd1r. 96


Ad halkmm zenginligi, giiylii kuvvetli

olu~lan,

Tevhid inancma ters bir durum

sergilemelerine, her zorbayi lider edinmeye, onun emri ardmca gitmelerine, dedeleri iyin
amtlar dikmeye, o putlan ilahlar edinmeye, Allah' 1 hatrrlatan Hz. Hud peygamberin
soylediklerine de ge~mi~in masallan97 veya babalanm1Za vaat edilen azap masah98 demelerine
yol

a~ffil~trr.

Ad kavmi de Kur'an'm en biiyOk zuliim99 diye nitelendirip tevbe edilmedigi takdirde


affetmeyecegi tek suy olan

~irke

saplamp annmada

b~ansiZ olmu~lar,

Rahmani ruh, akll,

vicdan gibi metafizik unsurlan barmdrran nefslerine, Allah'm peygamberleriyle uyansma


ragmen zulm etmi~lerdir. Zira onlar ibadeti ba~kasma yaptllar, kuvvet, kulak, goz, kalp gibi
nimetleri mahalli layiklna ve menfaatlerine sarf etmediler; belki nefsani egilimlere, heva ve
heveslere sarf etmekle zayi ettiklerinden istifade edemediler. Onlann sarf edilmesi gereken
yer ~udur ki kalpten maksat Allah't tan~maya yonelmekle cehilden kurtulmak, gozden maksat
alemi miikevvenata baklp her bir zerresinden ibret almak, kulaktan maksat hakki i~itip kabul
etmektir. 100
4- Yahudiler- Samiri ve Annma Problemi :
Kur'an annma konusuna ye~itli ayetlerde yer vermekte101 ve annmayi kurtulu~a giden
yol olarak gostermektedir.

Degi~ik

yerlerde zaman zaman kullamlan "annma" kelimesine

bakt1guruzda genellikle ~irk ile ilgili konulann son klsm1ndaki ayetlerde kullamldlgmi
gormekteyiz. Sirkle ilgili ayetlerin

d1~mda

giinahlardan temizlenme de kastedilmektedir.

~uara, 26/128, M. Vehbi, 10/3929.


s Hoffer, Eric, Kesin inanflzlar, (\-ev. Erkll G!lnur} 1m yay.1st. 1995. 6.bsk. s.89.
96
Kur'an 'da Varlzgzn YaratllJI Gayesi i~in bkz. ~engttl, Bizim Dergah, Ma}'ls 1993, }'11: 6, sa}'l: 61, s. 27-30.
97
Mil'minun, 23/83; Mut:a.ffifin. 83/13, bkz, Yazrr, 9/69; M. Vehbi, 9/3658.
98
Sebe, 34/43, bkz, Yazrr, 9/69.
99
Lokman, 31/34, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/462.
100
M. Vehbi, 13/5352.
101
Fatrr, 35/18; Abese, 80/3; Bakara., 21151. Necm. 53/32, T1byan, 3/287, Yazrr, 6/383.
94

67
Sonuyta irk de diger saptmlnn davrarular da zulOm102, giinah103 ism104 fevahi 105 gibi
kavramlarla ifade edilmektedir. BOllin bu hatalarm ve zulmOn kaynagt olarak insamn
biyolojik bedeni olarak Ortuturmeye yahtlguruz ruh ve beden ikilisi, biyolojik bedeni (nefsi)
gosterilmektedir. 106 Takva (korunma) da bu hatalarm olumamasmda ve tezkiyede kilit
kavram olarak gosterilmektedir. 107 Peygamberlerin ve Allah'm slfatlanrun yeryiizilndeki
canWarla ozdeimine israilogullan ve israil halkmdan Samirinin tutumu omektir.
Yahudilerde de peygamberlerini yiiceltme ve Allah'm seviyesinde gorme ile kendilerini
Allah'm sevgili kullan gorme gibi irk davrantl bulunmaktadtr. Boylelikle bu din mensuplan
kendilerini, peygamberlerini ve din adamlartn1 ilahlatlrmalan sonucunda hak dinden (tevhid)
uzaklamilar,

irke dayah bir din anlaytma sapmilardrr. Yahudiler hakkmda, 'hem irk

koup hem kendilerini temize ylkaranlan gormOyor musun? Haytr, Allah ancak diledigini
temize ylkanr' ayeti inmitir. Bunun Ozerine onlardan baztlan RasulOllah'a gelerek,
'yocuklarm giinahlan var m1,' dedi. 'Haytr' cevabtn1 almca, 'ite biz de onlar gibiyiz, giindiiz
yaptlklanmiZ gece temizlenir, gece ilediklerimizde giindOz affolunur' diyerek kendilerinin
Allah katmda sevimli olduklanru soylediler. Bunun iizerine Allah bu ayeti indirdi. Bu ayette,
Allah'm insanda sakll olan giizel ve kotu egilimleri bildigi ve nefsini ovmenin, temiz
gostermenin sozle degil asd,
edilmektedir. 108

kotO fiil ve sozlerden anndrrmakla olacagma iaret

'Yahudiler, Uzeyr Allah'm oglu dediler. Hristiyanlar da Mesih Allah'm ogludur dediler.
Bu onlarm kendi agtzlanyla uydurduklan sozlerdir. Daha once inkara sapmi olanlarm
sozlerine benzetiyorlar. Allah onlan kahretsin, nasd da saptmyorlar!
Onlar, Allah'tan baka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler. Meryem
oglu Mesih'i de. Oysa onlar bir olan Allah' a ibadet etmekle emrolunmulardt Allah'tan baka
hiybir ilah yoktur. MOriklerin ortak kotuklan eylerden de yiicedir 0' .109
Hz. Uzeyr'in Allah'm oglu oldugu dOOncesine yahudileri iten olay tarihte yaadtklan
Buhtunnesar savatyla Babil krah Nebuketnesar'm KudOs'O yaklp ytkmas1 ve israilogullanm
Oy paryaya bolmesidir.
Y ahudiler, KudOs' e Mtsrr krah Firavunla verdikleri mucadeleden sonra gelmiler, Hz.
Musa'mn yolculuk srrasmda Tur dagmdan aldtgt levhalan KudOs'e koymulardt Uzun sOren
esaretten sonra Tevrat'1 ve Olkelerini kaybedip tekrar esarete dOmeleri, Sam'a sOrulmeleri,
bir klsm1mn da oldorulmeleri felaketinde frzeyr (as)'in yaptlklan Dzeyr (as)'in onlarm
goziinde yiiceltilmesine neden olmutur.

102

Lokman, 31/34, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/462, M. Vehbi, 11/4317, Yazrr, 6/272.
Nisa, 4/101, Beyzavi, 1/298, M. B. Hazin, 1/314.
104
En'am, 6/120, Nisa, 4/48, bkz. Beyzavi, 1/280, Yazrr, 2/569.
105
Nahl, 16/90, Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/343.
106
~ura, 42/30, bkz. Ttbyan, 4/80, M. Vehbi, 13/5148-5149.
107
Leyl, 92/17-18; Araf, 4/26, Yazrr, 9/257, geni bilgi it;:in bkz. Fazlurrahman, Allah 'm El~isi ve Mesajz, t;:ev. M. Pat;:act, A
v!ft\:i, s. 13, M. Vehbi, 3/943, 14/5644-5645.
108
Nisa, 4/49, Beyzavi, 1/280.
109
Tevbe, 9/30,31, bkz. Ttbyan, 2/136-137. M. Vehbi, 5/1993-1994, Yazrr, 4/317
103

68

Uzeyr (as) Nebukednezar'dan Kudus'e ka~nu~, ~ehrin yannu~ ytlolnu~ hall ona biiyiik
iiziintii vermi~tir. ibn-i Abbas, "Altl ustiine gelrni~ tptssiZ yatan ~ehre ugrayan ve bunu
oliimden sonra Allah nereden diriltecek110 diye iiziilerek hayat vermeyi goziinde buyiiten
ki~inin Uzeyr (as) oldugunu soyleyerek, ayetin nuzul sebebi konusunda en ge~erli bilgiyi

verir. 111 Bakara 2/259 ayetin devanunda O'nun Allah'm giicune olan imam anlattlmaktadrr.
Hz. Uzeyr, Allah'a dua etmi~, israilogullarma gelrni~ Tevrat't Zebur'dan yeniden
yaznu~ttr. Yahudiler de bu ba~ka tiirlu olmaz, muhakkak Allah'm ogludur demi~lerdir. 112
Bu soz, ayetin ifadesiyle ger~ekte hi~bir ciddi anlanu olmayan bo~ bir sozdur, ~eli~kidir.
Bunu soylemekle daha once inkar eden (toplumlara) benzerler.
Kur'an,
hahamlarmm

Ruhbanlarm
Allah

benimsemi~lerdir.

adma

ve

bilginlerin

uydurduklan

de

edinildigini

ilah

hukiimleri

adeta

soylerY 3

Yahudiler,

hukiimlermi~

ilahi

gibi

Tarih boyunca Tevrat'a ve diger kitaplarma eklenen bu hukiimler, yahudi

halkt tarafindan asrrlardan beri din adma uygulana gelmektedir. Halk, din adamlanna, dinde
hukiim koyucu, hatta Allah'm hukiimlerini

degi~tirici

bir vastf vererek onlan Allah'a

~irk

ko~maktadrr.

Muharref incilde, hahamlarm ilahhk payesi ile kar~tlanmaktan zevk ald1klan soylenir.
"Din bilginleri ve Ferisiler ~olende ba~ko~eye, havralarda en se~kin yerlere kurulmaya
baytlrrlar. Meydanlarda selamlanmaktan114 ve insanlann kendilerini Rabbi diye
~agrrmalarmdan zevk duyarlar.115

Din bilginleri, geleneksel Yahudiligi savunan ortadoks Yahudilerdir. Sozlu vahiy


olduguna inandtklan Talmut'a da inanrrlar. Talmut, Tevrat'm yorumudur.

116

Hz. isa, din bilginlerinin adaleti, merhameti, sadakati ihmal ederek, halka yemin, o~ur
vb. ibadetler konusunda ince hukiimler koymalarmt, Peygamberlerin mezarlarmt yaptp, dogru
ki~ilerin tiirbelerini donattp onlan ilah edinmelerini ele~tirir. 117

Kur'an ve incil'in soz konusu ayetleri Yahudilerin bu tavtrlanru anlattr. Yahudi


hahamlarmdan Sellam b.

Mi~kem,

Numan b. Evfa ve Malik b. Sayf Hz. Peygambere gelip

"Uzeyr, Allah'm ogludur." Demi~lerdir. 118


Bu bilgiler, Kur'an'm Allah'tan iistiin tutma, deger verme, yiiceltme anlanunda
tantmladtgt ~irk'in tarihteki olu~umuna t~tk tuttugu gibi, ~agtm1Zda olu~an hukiimdarltk,
diktatorluk, kahramanltk gibi olaylann aym ~ekilde ~irke yol a~abilecegi ger~eginin tiim
toplumlar ve ~artlar i~in ge~erli sosyolojik bir olgu oldugunu a~tk~a ortaya koymaktadrr.

110

Bakara, 2/259, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/194.


Yazrr, 2/180, aynca bkz. M. Vehbi, 2/483.
112
Tlbyan, 2/136 aynca bkz.Yazrr, 4/316,
113
Tevbe, 9/31, bkz. M. Vehbi, 5/1993, Yazrr, 4/317.
114
inc11, Yeni Yll8lll yay. 2.bsk.1st. I995,Matta, 23-7.
115
Sabuni, 2/139.
116
Kllvtlk, Abdurrahman-Tilmer, Gtlnay, s.201.
117
1ncil, Matta, 23/18,23,29. Ayetler.
118
Suyuti, Celaluddin; ed Durru '1-Mensur Fi 't Tefsir'i hi 'I Me 'sur, Mlsn:, 1314, s.234.
m

69
Nitekim gOnumiiz Turkiye'sinde Anadolu'nun bir
ger~egine

~ok

yoresinde rurbe ve yatrrlar tevhit

aylon aktl almaz davrarularla darbe vurmakta, basit bir sevginin otesine

gidilmekte, Allah'a ait stfatlar bu turbedeki ahtslara verilmektedir. Artvin ve dolaylannda


veli veya ehit mezarlarma, ziyaretten
i~in

~ok

bir dertten kurtulmak veya arzunun

gidilmekte, kurban kesilmekte, namaz ktltnmakta,

yaktlmaktadrr.

~aput

ger~eklemesi

baglanmakta, opulmekte, mum

119

Yahudi toplumunda gordugumiiz diger armma problemi, irkin farklt bir gorunuti
olarak kartmtza

~tkan

Allah'm stfatlanyla, canltlann ozelliklerini ozdeletirme, nesneyi ilah

olarak algtlama manttkstzltgtdtr.


Bu durumun en canh omegi Samiri ve halkmm geleneksel tutumu ile tuttuklan yol olan
dinleridir. Soz konusu durumu Kur'an oyle haber vermektedir.
"Ve israilogullan'run denizden ge~melerini sagladtk. Derken bir kavme vardtlar ki, onlar
kendilerine mahsus bir taktm putlara taptyorlardt. Dediler ki; Ey Musa! Onlann tannlan gibi,
sen de bize bir tann yap! Musa onlara Dedi ki: siz ger~kten cahillik eden bir kavimsiniz.
"<;unkU o gorduklerinizin

i~inde

bulunduklan din, yok olmaya mahkumdur ve burun

yapttklan battldtr.
"Sizi alemlere usrun ktlan Allah oldugu halde, ben size O'ndan baka ilah m1 arayaytm!
Dedi." Bu ifadeler israilogullanrun paganist inan~h Mtsrr kUlrurunden derinden etkilendigini
gostermektedir.120
Bu hitaptan sonra Hz. Musa israilogullan'na Allah'm onlara olan Firavundan kurtarma
nimetini hatrrlatrr, 121 kardei Hz. Harun'u yerine ge~irir, 122 Tur dagmda peygamberlik ve
Tevrat verilir. 123 israilogullarma nimet olarak da kudret helvas1 ve btldrrcm indirilir. 124
Bu aamadan sonra Hz. Musa yanlannda yok iken imanlan denemeye tabi tutulur. 125
Hz. Musa'nm gelip Allah'm nimetlerini hatrrlatmast uzerine U cevabt aldt:
"Biz, sana verdigimiz sozden kendiligimizden caymadtk. Fakat biz 0 (Ktbti) kavminin sus
eyasmdan bir taktm agrrhklar ytiklenmitik. Onlan (atee) atttk.

Samiri de kendi

(mucevherlerini) boylece atffiltt."


"Nihayet Samiri onlara boguren bir buzag. heykeli ortaya

~tkardt.

Bunun iizerine Samiri ve

adamlan: ite sizin de, Musa'nm da ilaht budur; ama 0 unuttu." Dediler.
"Onlar gormuyorlar m1ydt ki, o buzag., kendilerine

hi~bir

sozle kartltk veremiyor; onlara ne

bir zarar, ne bir yarar vermeye sahip bulunam1yordu." Bu gibi bilgisizlik, bilgisizce bir insaru
takip her millette her zaman ge~erlidir. Su halde aldattlmak, burun insanlarda mevcut bir

119

Akylldlz, Selim; s.l7.


Araf, 7/140, Mevdudi, Ebu'l Ala, Tejhimu 'I Kur'an, Terc. Muhammed Han Kayani, 1nsan yay. 1st 1986, s. 2/81.
121
Araf, 7/141, bkz. Beyzavi, 1/444, Tefsiru Celaleyn, 143, Sabuni,M Tefsir-u llm-i Kesir, 3/47.
122
Araf, 7/142, bkz. Beyzavi, 11445, Sabuni, M Tefsir-u jbn-i Kesir, 3/48.
123
Araf, 7/144-145,, bkz. Beyzavi, 11446, Tefsiru Celaleyn, 144, Sabuni,M Tefsir-u jbn-i Kesir, 3/50, Yazrr, 4/131.
124
Taba, 20/80, bkz. M. Vehbi, 8/3322 .
125
Taba, 20/85, bkz. Muhammed b. Hazin. 3/256, M. Vehbi, 8/3327.
120

70
ge~mi~

yarulmadrr. Bu nedenle, insarun iktida edecegi kimsenin


elzemdir. 126

ve

~irndiki

halini bilmesi

Bu buzaW, ile smandlldanru Hz. Harun da hatrrlatrr ve israilogullanru Tevhid'e ~agtrrr.


Fakat aldtW, cevap ~oyle olur: "Musa bize donup gelinceye kadar, biz ona tapmaya devam
edecegiz." 127
israilogullarmm Hz. Yusufla Mts1r'a yerle~tirilip, ~artlar degi~ince Hz. Musa ile
kurtartlmasma ve yukanda

ge~en

donattlmalarma ragmen, imam

nimetler dahil Kur'an'da sozii edilen diger nimetlerle

i~lerine

sindiremediklerini, maddeci ve isyankar bir tutuma


128
sahip olduklanru, ~irke saptrran nefsani isteklerle kendilerine zulmettiklerini gormekteyiz .
Hz. Musa, israilogullanrun bu oze11iklerini ta~1yan Samiri'yi sorgular:

-" Ey Samiri senin bu yapttgm nedir?"


.-" Samiri; Onlarm gormedikleri bir ~ey gordum. Sana gelen ilahi

el~inin

(Cebrail'in) izinden

bir avu~ (toprak) ald1m. Ve onu (erimi~ alttnlarm) i~ine att1m. Bunu, bana boylece nefsim ho~
gosterdi." Mufessirler, nefsin ho~ gosterdi soziine binaen Samirinin israilogullanna reislik
etmek hulyasmda oldugunu bu nedenle nefsi, bu kom
komlukleri nefsi tezyin ettigini,

hari~ten

i~i i~lemeye

kendini sevk edip

bir kimsenin sebep olmadigtru ve bu hilesine Cibril-i

Emin'in atmm ayagmdan ald1W, topraW, alet ettigini beyan etmektedirler. Ki bu da nefsdeki
irntiyaz egiliminin bir fitnesidir. 0 halde nefs tezkiyesinde bu egilirnden korunmak ve
tehlikelerinden sakmmak gerekmektedir. 129
Samiri'nin bu

~ekilde davraru~mm

yani, Cebrail'in izinden aldtW, toprakla bir buzaW,

heykeli yapmas1mn nefsinin (biyolojik bedeninin) algtlanrun

~arplld1gmdan,

belirttigi bilgisizlikten, Samirinin de oteden beri etkilendigi

~evresinden,

Hz. Musa'run da

o halkm kUlturunun

\izerindeki olumsuz etkisinden meydana geldigi anla~tlmaktadrr.


israilogullan ve Samiri'nin Mtsrr halkmm put kUlmrunden etkilendigi, bu nedenle bu
tavn esas kabul ettikleri, tevhit

ger~egini i~lerindeki

kenarmdaki insarun kritik durumu gibi


anla~tlmaktadrr.

~upheli

Rahmani ruh'a aykm olarak bir yar


kabul ettikleri bu

davraru~larmdan

130

Samiri, kendi

davraru~lanrun

(~ok

tanncthW,), paganizml (puta


taptcthW,) buzaW, sevgisinin i~lerine sindirilmi~ derecede g\i~lu oldugunu 131 , "i~te sizin
ilahlmz ve Musa'run da ilaht olan
unuttu. 132 diyerek savunur.

hak:Wlgtru, politeizmi
ger~ek

Kur'an'da soz konusu olayla ilgili

tann budur. Fakat Musa, ilahlmn bu oldugunu

ge~en

"Dediler ki, ey Musa, bize Onlarm Tannlan

gibi bir tann yap ifadesi, israilogullanrun ~ogunun ortak du~uncesini olu~turmaktadrr ki,

126

Taha, 20/87-89, M. Vehbi, 8/3331.


Taha, 20/90-91, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/357.
128
Yazrr, 1/300.
129
Taha, 20/95-96, M. Vehbi, 8/3337-3338.
130
Haec, 22111, Mevdudi, s. 2/81.
131
Bakara, 2/93, bkz. T1byan, 1/52.
132
Taha, 20/88, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/357.
127

71

boyamn elbiseye, suyun damarlara giri~i gibi ~u ~irkleri nedeniyle buzag. muhabbeti
kalplerinde yer etmi~tir. 133
israilogullarimn, dogduklan, yocukluklanru geyirdikleri, kiiltiirunu aldJ.ldan Misrr
ulkesi, dedelerinden beri onlann inanylanru, sosyal

ya~amlanru ~ekillendirmi~

ve politeist-

paganist bir ya~ama ~artlandrrmi~trr ki, mufessirlere gore de israilogullanmn ~aktiklan


Mtsrr' da Apis okiiziine taptlmaktaydt 134
israilogullan puta tapicllikla, Tevhid geryegine ve iylerinde dogruya yagrran Rahmani
ruha, ilhama zulmetmi~lerdir. Kotiiliigu emreden, Allah'1 gozleriyle gormek isteyen, inanma
iyin bunu ~art ko~an biyolojik bedenlerinin istekleri, ilhami yonlerini kaplami~ ve gommii~tiir.
Hz. Musa'run ~u sozO bu durumu ortaya koymaktadrr. 135
"Ey halkim! Cidden siz o buzagxyx put edinmekle kendi kendinize zulmettiniz, bari gelin
Rabbinize tevbe ile doniin de nefislerinizi oldiiriin... " <;unkii nefis, (biyolojik yap1) her
algllamak, tatmak, gormek, dokunmak,

i~itmek,

~eyi

koklamak istemektedir. Hz. Musa'mn

"nefislerinizi oldiiriin" emri, tevhide ters, Rahmani ruh'a ters, biyolojik bedenin yaplsma ters,
Allah'1 cisimlere
arzulardan

te~bih

uzak:la~ma

edip, cisimleri O'na mukabil gormelerinden

emridir. <;unkii kotiiliik:leri yaptrran,

~irke

kaynak:lanan bu

saptrran hep nefsani istek:ler

veya temayiillerdir. 136


israilogullarmda gordugumiiz bu annma problemi, niteligi aytsmdan bu tur putyulugun
ortaya

ytkt~t

tevhit dininin dejenerasyonunu ve stkt stktya benimsenmesi konusunda ayiklayxct

ipuylan veren bir omektir:


Bu konuya

yah~mamtzm

ikinci boliimiinde "Tarih boyunca annmayx

zorla~trran

etkenler" adt altmda deginecegimizden bir omek:le yetinecegiz.


Mtsrr ve Akdeniz havzasmda
temsil eden heykeller yaygmdt 137.

ya~ayan

israilogullan da Hz. Yusuftan sonra

toplumlarda okiiz, buzag. ve tabiat giiylerini


uzun sure kaldJ.ldan Mtsrr'm bu inany

kiiltiiriinden olumsuz etkilenmi~tir.


Kur'an, bu paganist kiiltiiriin nufuz edici etkisini "Buzagx sevgisi iyirildi" 138 ayetiyle
ifade eder.
Kur'an-1 Kerim, Allah'1 insanlann anlama diizeyinde anlatabilmek iyin Allah'a ait
insanlarm da bildigi stfatlar kullanmt~trr. 139 Bu stfatlann en onemlisi, Tevhit dininin ozOnii
olu~turan

yaratlcthk stfatldrr. Kur'an'da insanlann yoneldigi nesnelere genel anlamda vesen


140
adt verilir. insanlar ise bunlara ilah veya Tanrt adt verirler. 141

133

Araf, 7/138, Tlbyan, 1152, aynca bkz. Beyzavi, 1182.


Yazrr, 11300, aynca bkz. Ahmet Cevdet, 1/31.
135
Bakara, 2/55; Nisa; 41153, Beyzavi, 1182.
136
Bakara, 2/54, M. Vehbi, 1/130, Yazrr, 1/300.
137
Ahmet Cevdet, Kzsas-z Enbiya, 1/19,37.
138
Bakara, 2/93, bkz, Tlbyan, 1152, Yazrr, 11350.
139
Cerrahoglu,!smail; Tefsir Usula, Tdv. Yay. 10.bsk. Ank. 1995, s.132-133.
140
YddlfllD, Suat, Kur'an 'da Uluhiyyet, 371.
141
Taha, 20/88, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/257.
134

72

insanlann, putla~trrdtklan tabiat giiylerini, nesneleri ve kavramlan ilahla~tmnalan iyin


onceden bir ilah kavramma sahip olmalanrun geregi aytkttr.
Allah'm yarat1clhk stfatt, besleyici, iiretici, yoktan var edici,
ta~tyordu.

O'nu

dii~iinebilmek

e~i

bulunmaz ozellikler

iyin insanm tabiatta bulunan nesnelere yollamalar yaparak yani

O'nun stfatlarmt tabiatta sembolize edebilecek nesneler bularak hayal etmeleri gerekiyordu.
Zamanla Allah toprak gibidir, tarla gibidir, Allah gibi yoktan var eder, analtk yapar gibi
benzetmeler kalkarak ozde~le~tirmeler ba~hyordu. Arttk Allah, toprak olmu~tu. Tarla olmu~tu,
yaratlcthk stfatmm dogurganhk ozelligi ile bilinen di~ilerle ozde~le~tirilmesi sonucu tannyalar
ortaya ylktt. Ana Tannya, Bereket Tannyast, Tabiat Ana kiiltleri bu siirecin iiriiniidiir. Bunlar
gibi diger ilahlar da Allah'm stfatlanrun degi~mi~ ve ozde~le~tirilmi~ 142 ~eklidir.
Bir ba~ka degi~le, ilahi vahiyden zaman iyinde uzakla~an insanhk, fitratmdaki dine
yatkmhk geryegini brrakamadtgmdan ya hayalen ilahi dinleri dejenere ederek mitos haline
getirmi~

veya din diye tabiat olaylarma ilahi giiyler atfederek yeni yeni

yeli~kili

ilahlar

uydurmu~,

dinler ihdas etmi~tir ki, adma mythe(mit) adt verilmi~tir. Kur'an ktssalan bu
geryegi diger omeklerle ortaya koydugu gibi inceledigimiz Samiri ktssasmda da ortaya
koymaktadrr.
Samiri'nin sembolii oldugu israilogullan'nm buzagtya tapma istekleri ve davram~lan,
bereketli nil nehrinin geytigi zengin Mlsrr havzast halkmm degi~ik inany kiiltleri (dini olgu)
nedeniyle ortaya ytkmt~trr. Bereketin sembolii inege tapma kiiltii israilogullarmt
etkilemi~tir

143

Degi~ik

omeklerini ye~itli ayetlerde inceledigimiz annma problemleri ile problemlerin


niteligi olan nesnelerde gordiigumiiz gibi:
ilk yaglarda yok tannlara tapanlar, agaylara, pmarlara, heykellere, canltlara taparlarken
astl bu varhklara degil, bu sembollerin ifadesi olan, onlara hiikmettiklerine inandtklan
tannlara taparlardt. 144
israilogullanmn bu tutumlannda da ayru dii~iince hakimdir. Ciinkii, yevrenin insan
egitiminde ve onun ~ekillenmesinde ki olumlu ve olumsuz etkileri, egitim biliminin
bulgularmda ortaya ytkan bir geryektir. Toplumu

olu~turan

bireyin

~ekillenmesinde

yer alan

ana-baba, aile, arkada~, tore, gelenek gibi tiim unsurlar yevrenin iyerisine girmektedir.
Aile iyindeki ki~iler, varltklar, diger insanlar ile bireyi etkileyen yevre etmenleri, bireye
kendine ozgli bir ki~ilik kazandmr. 145
israilogullanrun Firavun'un basktst altmda ya~ayan ve ona boyun egen bir topluluk
oldugunu daha once belirtmi~tik. Baskt olmadan bile insamn etkilenip yevrenin iiriinii
~enel, Alaattin, Bilim ve Otopya, AOSBF, Ekim,94, s.25.
Ahmet Cevdet, 1/31.
144
Dekart, Ruhun ihtiraslan, s.l31..
145
Bqaran, 1:brahim Ethem, Egitim Psikolojisi (Modem Egitimin Psikolojik Temelleri), Ank. 1994, s.167-168.
142

143

73

oldugunu gordiikten sonra, israilogullanrun dini olgularla dolu Mtsrr'dan etkilenirn derecesini
daha kolay anlamaktaytz.
Kur' an, israilogullanrun algtlanru etkileyen bu niifuzdan onlan kurtarmak i~in onlara
verilen nirnetlerin ~e~itlerini ve ~oklugunu ardarda gelen oniki hatrrlatmayla yer verir. Bu
niifuzun kalplerinden

~tkarttlmast i~in

verilen ilahi bogazlama emri de

sonu~suz

kalmakta,

146

kalpleri ta~ kesilmekte, terim anlamtyla yabanctla~ma ya~amaktadtrlar.


Algtlann, ve egilimlerin davraru~ olu~turmadaki onemi Samiri ktssasmdan
anla~tlmaktadtr. Algtlarm verilerini degerlendirmede metafizik bir etki olan akla dii~en gorev,
bu degerlendirmeyi kendisine ilham olunan ve vahiyle gosterilen yone dogru
ger~ekle~tirmektir.

Bu
yoneltip

~ekilde

bir degerlendirme, ortaya konan

i~erisinde ta~tdtgt

davraru~

(amel) in niteligini,

Rahmani nefha'ya uygun ktlacak ve insan, hem

i~

~irkten

tevhide

diinyasma, hem

de dt~ diinyasma uyum saglayarak, sagltkh eylemler ger~ekle~tirecektir. islam (ban~) bu


tavrrla daha kolay ger~ekle~ecektir.
Simdi diger bir annma probleminin ya~andtgt topluluga ge~elim:
5- Hristiyanbk ve Annma Problemi :
Tarih boyunca insanlann Allah't soyut kavramlardan somut kavramlara indirgeme
egilimleri Peygamberler tarafindan teblig edilen Tevhit dininin dejenerasyonuna ve oziinden
ayn :fikirlerin ortaya ~tkmasma neden olmu~tur.
insanlan maddele~tirme ve ya~anan hayatm objeleriyle Allah'm stfatlanru ve bizzat
kendisini ozde~le~irme ~abasmda olan toplumlan bundan onceki konulanmtzda ele almt~ttk.
Hristiyanltk da Allah el~isi Hz. isa ile gonderilen tevhid dini islam idi. Daha once de
bahsettigimiz gibi, Yahudi gelenegine, onlann materyalist tutumlarma, sekiiler diinya
gorii~lerine, peygamberi ve dogru kimseleri ilah edinmelerine tepki olarak ortaya ~tktt. Tek
ilaht anlatmak, dejenere edilmi~ hak dini, Kur'an'm kastettigi Tevhit temeline oturtmak i~in
gelmi~ olan Hz.isa"m mesajt, ne var ki i~inde bulundugu tarihsel ~artlar, felsefi ekoller ile
antik paganist Yunan dii~iincesinin de etkileriyle farkh bir yon ~izdi. 147
Simdi problemi Kur' an ayetleriyle ortaya koyaltm:
"Siiphesiz Allah, Meryem oglu Mesih'tir'' diyenler kiifre

dii~mii~tiir.

Oysa Mesih'in

dedigi ~udur: "Ey israilogullan, benirn de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin.
Ciinkii o, kendisine ortak ko~ana ~iiphesiz cenneti haram ktlmt~ttr. Onun bannma yeri ate~tir.
Zulmedenlere yardtmct yoktur."
"Andolsun, Allah, ii~iin ii~iinciisiidiir'' diyenler kiifre dii~mii~tiir. Oysa tek bir ilahtan
ba~ka ilah yoktur. Eger soylemekte olduklanndan vazge~mezlerse, onlardan inkar edenlere
mutlaka act bir azap dokunacaktrr. Miifessirlere gore Hristiyanlar
dememekte, ilah iiiir demekte ve Allah't bu

146
147

ii~iin ii~iinciisii

ha~a

Allah iiiir

saymaktadtr. Razi'ye gore bu

Bakara, 2/47-74, Beyzavi, In9,89, T1byan, 1/52. aynca bkz. M. Vehbi, 3321-3322,
Boyner, Nevzat. Yeni Bir YaklQlzmla ilim ve Din, Nil yay.!zm. ,s. 10 (Muk:addime)

74
soz akJ.l ve manttkla battldrr. Zira hadis olan isa (as) ve validesi ilah olamadtklan gibi , ii~
~eyin

bir ~ey olmas1 dahi olamaz. Ki Allah zatta ve s1fatta bir oldugunu beyanla iptal

etmi~tir.
"Onlar, Allah't brralop bilginlerini ve rahiplerini rablar(ilahlar) edindiler ve Meryem

148

oglu Mesih'i de... Oysa onlar, tek olan bir ilah'a ibadet etmekten ba~ka bir ~eyle
emrolunmadtlar. Ondan ba~ka ilah yoktur. 0, bunlann ~irk kotuklan eylerden yiicedir."
Ruhbaru ilah edinmeleri demek, Allah'm haram ktldtguu helal, helal kddtgtru haram
kdmalan, halkm da bunlan kabuldeki itaatkar tutumlandrr. 149
Ba~ka

~irke

bir

~ok

ayette de bunlarm

~irk ko~malan

defalarca kmanmaktadrr. Kur' an,

sapan her iki dinin mensuplarm1 da biitiin hak dinlerin oziine, yani Allah't tek bir ilah

edinip O'ndan ba~kasma kulluk etmemeye davet eder.


"De ki; "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin araruzda ortak olan bir kelimeye "tevhid"e gelin.
Allah'tan b~kasma kulluk etmeyelim, O'na hi~bir ~eyi ortak ko~mayal1m ve Allah't btralop
bir klsffilffilZ diger bir klsffilffilZl Rabler edinmeyelim. "Eger yiiz ~evirirlerse, deyin ki:
"Sahid olun, biz ger~ekten miisliimanlanz." 1so
Hz.isa, hakkmdaki diger ayet de ~oyledir:
"Ey Kitap Ehli, dininizde

ta~klnllk

etmeyin ve Allah hakkmda

soylemeyin! Meryem oglu Mesih, sadece Allah'm


O'ndan bir ruh'tur. Allah'a ve

el~ilerine

el~isi,

ger~ek

olmayan

~eyleri

O'nun Meryem'e atttgt kelimesi ve

inanm, (Allah)

ii~tiir

demeyin. Kendi yaranruza

olarak buna son verin. (:iinkii Allah, yalruzca bir tek tanndrr. Ha~a 0, ~ocuk sahibi olmaktan
yiicedir. Goklerde ve yerde olanlann hepsi O'nundur. Vekil olarak Allah yeter." 151
"Allah yarunda isa'nm durumu, Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattt, sonra
ona "01" dedi, artlk olur."Bu, Rabbinden gelen ger~ektir. Oyle ise ku~kulananlardan olma. 1s2
Ozde~im veya Antropomorfik tavrm dt~mda insanlan sapmaya ve ~irke gotiiren diger bir

konu da Hz.isa'nm babastz olarak yaratth~tdrr."Biz ruh'umuzu (Cebrail) ona gonderdik. Ona
diizgiin bir insan

~eklinde

goriindii." "Meryem dedi ki: Ben senden Allah'a s1guunm, eger

Allah'tan korkuyorsan bana dokunma.""Ruh, ben sana sadece Rabbi'nin

el~isiyim:

sana

tertemiz bir erkek ~ocugu hediye edeyim diye geldim," dedi."Benim nasll oglum olur, bana
bir insan dokunmad1 ve ben bir zaniye de degilim" dedi."Oyledir. (dedi Cebrail) Rabbin, 0
bana kolaydrr. Onu insanlara bir mucize ve bizden bir rahmet kllmak
dedi. Bu

yaratt~,

i~in

bunu

yapaca~"

insanlara Allah'm kemali kudretini, bedi-i sanattru ve azametini gostermesi

i~indir.lSJ

"Allah, boylece diledigini yaratrr. Bir ~eyin olmastru istedi mi ona older ve o da oluverir." 154

148

Maide, 5172,73, M. Vehbi, 3/1283, aynca bkz. Yazrr, 3/311 .


Tevbe, 9/31, Beyzavi, 11498.
150
Al-i 1mran, 3/64, Beyzavi, 1/211. aynca bkz, Yazrr, 2/387,
151
Nisa, 4/171, bkz, Beyzavi, 1/319, T1byan, 1/289.
152
Al-i 1mran, 3/59,60, T1byan, 1/289. aynca bkz. M. Vehbi, 2/618,
153
Meryem, 19/17-21, Muhammed b. Hazin, 3/228, aynca bkz. M. Vehbi, 8/3204, Sabuni,M Tefsir-u lbn-i Kesir, 2/446.
154
Al-i 1mran, 3/47, bkz. Muhammed b. Hazin, 2/231, M. Vehbi, 2/602, Yazrr, 2/365, 5/320-21.
149

75
"Meryem'e ruhumuzdan bir ~ocuk iifledik, Onu ve oglunu alemlere bir alem yapttk."Buradaki
alem miifessirlere gore Allah'm kudretidir. 155
Hz.isa ile ilgili ayetlerden daha onceki toplumlan incelerken tespit ettigimiz sebeplerin bu
konuda da ge~erli oldugunu gormekteyiz.
Konumuzu ilgilendiren annma problemine neden olan yonler ~unlardrr:
-Hz.isa'nm, inkarct Yahudi toplumuna ve alemlere mucize olmak iizere babaslZ olarak
yaratllmast.
-Hz.isa'run

gelenege

aykm

olarak

Allah'm

birligini

ve

kendisinin

kullugunu

vurgulamast.
-Hz.isa'run

inkarct

yahudi

toplumunu

imana

davet

iizere

gosterdigi

mucizelerin

ve str dini

inaru~lanyla

olaganiistiiliigu.(Allah'm izniyle oliileri diriltmesi vb.)


-Bu olaylarm, tarihsel donemde yer alan gnostik
ozde~im

inaru~lar

kurularak yorumlanmasl.

-Bu yorumlann havarileri temsil eden Ruhban smrli tarafindan Hristiyanltk dininin genet
felsefesi durumuna getirilmesi.
-Bu tutumun gelenek halinde siirdiiriilmesi, konsiillerde benimsenmesi ve kilise tarafindan
skolastik dii~iince halinde kahpla~tmlmas1.
Bu noktalardan konumuzla dogrudan ilgisi olan yonii, Hz.isa'run yaratlh~t ve bu
mucizevi
ozde~im

yaratlh~tn,

tarihsel donemde yer alan gnostik

inaru~Iar

ve sir dini

inaru~lanyla

kurularak yorumlanmastdrr.

i~te bu tutum da, insarun biyolojik yaptsmm aklile~tirme, ozde~im kurma manttk

yaptsmdan kaynaklanmaktadrr. Hz.isa'da bu yaratth~tyla Allah'm oglu kabul edilmektedir. 156


Hz.isa'run yaratlh~t, halk aleminden bir yaratma degil, emir aleminden bir
yaratmadrr. Olu~umunda yine topraktan ahnml~ unsurlar vardrr.

157

Emir aleminden yaratmada, ~ekillenme, sure, nicelik yoktur. Allah'm "01" emri
vardtr, istenilen oluverir. 158 Hz.isa'run Allah'm kelimesi olmast159 o'nun Allah'm "01"
emriyle yoktan yaratlldtgmt ve tiim insanlara iiflenen ruh gibi

iiflenmi~

ruh oldugunu ifade

eder. Hz.isa'run bu mucizevi yaratlh~t, o donemde bulunan insanm gnostik yaratllt~ felsefesi
ile ozde~le~tirilmesi, ilk yarulmalara ve ozden sapmalara yol a~mt~ttr.
Bundan onceki samiri ktssasmda dini kiiltlerin ortaya ~tkt~t konusunda ktsa bir
bilgi vermi~tik.
Kiiltiirel olarak ilkel toplumlarda dejenerasyon, semboller yoluyla

ger~ekle~iyordu.

Kavramlan biyolojik bedeniyle (algdanyla) gorme istegi, onlarm sembolize edilmesine neden
olmu~tur.

Kavramlan sembolle~tiren ilkel insan, ilahi kavramlan yeryiiziine ait kavramlarla

ozde~le~tirmekte

ve bu yolla din ktsa zamanda aslmdan uzak bir

bi~ime

biiriinmekteydi.

m Meryem. 19/21, Enbiya, 21/91, Yazrr, 5/461, aynca bkz. M. Vehbi, 8/3204.
~ Nisa, 4/171, bkz, Beyzavi, 1/211.
157
Al-i 1mran, 3/59,60, Muhammed b. Hazin,1/253 bkz. M. Vehbi, 8/3050, Osmanoglu ~eyh Ahmet. Gtllzar-z Sofiyye, s. 201
158
Al-i 1mran, 3/59,60, Yasin,36/82, bkz. Gaza1i, Kimya-i Saadet, 1/34, Yam, 5/320,2/377, Tefsir-u Celaleyn, s. 54.
159
Nisa, 4/171, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/445, Beyzavi, 1/318, Ttbyan, 1/289.
1

76
Ce~itli

benzetmeler yapthyordu. Tann yarattctdrr, "anama benzer." Tann getirendir, "bahama


benzer" gibi.Bu benzetmelerden sonra buyiik bir iytenlikle ozde~le~meler ba~ltyordu. Tann
"anadrr", Tann "baba"drr omeklerinde bu durum gorulmektedir. 160
Hz.isa' da gosterdigi mucizeler, mucizevi dogumu nedeniyle sonralan ilah olarak
algtlanmada etkili

olmu~tur.

Bu duruma neden olan hayal ihtirastru biyolojik bedenin bir

fonksiyonu olarak daha once aytklamt~ttk.


Antropomorf (insan-tann)

anlayt~l,

Allah'm insan

~eklinde

hayal edilip, boylece

tasarlanmast sonucu ortaya ytkar. Antropomorf tanrJda da insanm hayat di.izeni gibi bir di.izen
tasarlanrr. E~, ogul gibi. 161
Hristiyanltk akidesinin geli~im devrelerine bakttguruzda, bu tUr inanylann tarihsel
donemde Akdeniz havzasmda, ozellikle Eski Yunan'da var oldugunu, akideyi etkiledigini
goruri.iz. Sokrat, ozellikle Tann hakkmdaki bu benzetmelere

kar~1 ytkmt~,

balk dininin

annmastru, bunun iyin de Tann iyin yakt~tkstz tasavvurlarm ortadan kalkmastru istemi~ir. 162
Dinin, insarun

yaratth~1

konusundaki

~eklinde algtlanarak da olsa bilinmekteydi.

Hristiyanltk akidesini

a~tklamalan

~ekillendirdigini

soyledigimiz Gnostizm,

dualist bir mht hareketidir. Dogu kokenli olan ve


Hristiyanltktan once var olan dini bir harekettir.
Gnostizmin burun

~ekilleri,

Eski Yunan'da mit (efsane)

163

ye~itli ~ekillerde

mitolojisi ve teolojisi varltk

kurtulu~a

yonelik

tezahur eden Gnostizm,


kar~tsmda

taktmlan kesin

taVIrdan ve bu varhga getirilen yorumdan kaynaklanmaktadrr. Gnostizm, Hristiyan din


felsefesini etkilemi~tir. 164
Hz.isa'mn mucizevi dogumu ve aym ~ekilde yok olu~u, sonraki gelen yorumcular
tarafindan gnostik felsefeye uygulanmasma neden

olmu~tur

ki bu da tezkiyede ortaya ytkan

problemin nedeni konusunda fikir vermektedir.


Gnostik efsane, ruhu bekleyen kaderi ve aktbeti anlatmaktadrr. Onun semavi nur
alemindeki ilk yerini, trajik bir ~ekilde oradan du~u~unu, yeryiizUndeki garip halini, bedendeki
esaretini, ondan kurtulu~unu ve sonunda nurlu aleme yeniden yi.ikseli~ini anlatmaktadrr. 165
Esasen buraya kadar olan klstm dini kaynaklara paralellik gosterse de aynntth bir
~ekilde

inceledigimizde, antropomorfik: bir tavrm olu~umuyla kar~tla~tnz.


Seytanlarm eline

di.i~en

bu nur

par~actklan,

kendi kendilerine
1~tk ~eklini

Tanr~'ya

ula~amaz.

Bu duruma actyan yi.ice tanrJ, onlan kurtarmak iyin semavi bir

~eytanlan

tantmamalan iyin insan bedenine sokarak gonderir. Ogul, uyuyanlan uyandmr.

-oglunu-

Gorevi sona erince, yeniden goge yi.ikselir ve boylece olumle birlikte bedenlerinden kurtulan
nur par~actklarma kendini izleyecekleri yolu ayml~ olur.
~enel, Alaattin,Bilim ve Otopya, s. 35.
~enel, aym yer, Ttbyan, 2/136,137.aynca bkz. Ytldlfliil, s. 289, Yam, 4/317
162
Gokberk, s. 51.
163
Gokberk, s. 6.
164
Akdemir, Salih, Hristiyan Kaynaklanna ve Kur 'ana GiJre Hz. !sa, Basllmamt Doktora Tezi, A01F Ank.1988,s.64.
165
Akdemir, s.65, aynca bkz. Gokberk, Felsefe Tarihi, s. 143.
160
161

77
insamn cesedinden kurtulrnast, insamn kendi amelleriyle ger~ekleemez; ancak
insan dtmdaki ilahi bir miidahale ile

ger~ekleebilir.

ekillendirdigi Hristiyanhgm temel tatru oluturur.

Bu gnostik anlayt, Pavlos'un ve onun

166

Srr dinleri, Roma imparatorlugunun insana hayat ve coku vermeyen resmi


dinlerine bir tepki olarak dogdu. Uzun siiren savalar, ebediyet diiiincesi veren srr dinlerine
dogru tatmin arayan insanlan yoneltti.
Bu srr dinlerinin en onemli ozellikleri unlardrr:
-Kurtanct kahramanlan ya ilahi ya beeri veya yan ilahi yan beeri bir tabiata sahiptirler.
-Kurtanctlann hepsi mucizevi bir dogumla meydana gelmi, diimanlan tarafindan
oldiiriilmii, sonra tekrar

ii~iincii

giinde muzafferane bir ekilde dirilerek semaya yiikselmi ve

ebedi hayata erimilerdir.


-Hepsinde komunyon elementi olarak, kurtancmm et ve kantru temsilen bir hayvan eti,
yamnda ~ogunlukla ekmek, su, arap vardrr.
-Hepsinde giinahlardan artrup, kurtulua ermek i~tin (kan veya su ile) vaftiz yapilir.
-Komunyondan yiyen muminler, bu kurtancmm sahip oldugu insan ustii cvheri kendi
viicuduna ahyor; ebediyetten emin olarak O'nunla birletiklerine inaruyorlard1.
-Bu kurtanc1 Tannlar arasmda ozellikle mitra, biitiin kainatm yaratlct tannst ile kendine
inananlar arasmda bir efaat~tidir. 167
Pavlus, ne pahasma olursa olsun, Hristiyanhgt bu ogretinin hakim oldugu yerlerde
yaymaya kararh oldugu i~tin, ogretisini, sozciiliigunii yapttgt Hz.isa'mn saf tevhid mesajtyla
degil, aksine srr dinlerini ve Gnostizm'i esas alarak meydana getirmitir. 168
Pavlus, srr dinlerine ve gnostizme dair bilgileri, putperestligin hakim oldugu Tarsus'ta
ogrenmitir. Luka ise, daha

balangt~an

itibaren bu saplk dinlerin ogretilerine gore

yetitirilmitir. Boylelikle O'nun diiiince yaptsmm ekillenmesinde


rol oynadtgt gorulmektedir. 169

~evre

ve ailenin onemli

Tevhid dini halinde dogup klsa bir sure sonra Hz.isa'yt Allah'm oglu olarak kabul eden
Hristiyanhk'ta, irk sorunu Pavlus ve Luka ikilisiyle
bakttWmtzda onceleri

radikal-gelenek~ti

~tlkarttlmttrr.

Cunkii Pavlus'un hayatma

Yahudi mezheplerinden Ferisi mezhebine bagh sert

tabiath bir Yahudi oldugunu goriiyoruz. 170


Onceleri doktor olan Luka da Hristiyan olmadan once putperestti. ite Luka, Y ahudi
muhtevah bu mesajt hi~t sevmedigi yahudilerin tekelinden ~tlkanp onu putperest
hemehrilerine mal etmeyi ama~lamttlf. Ancak, hemehrilerinin tevhide dayanan ve bir ~ok
ibadet gerektiren bir dini aynen kabul etmeleri mumkiin degildir. Su halde onun Pavlus'un
ekillendirdigi irk ogretisi eklinde ekillendirilmesi gerekecekti ki Pavlus bunu yapmttrr. 171
166

Akdemir, 8.66,67.
Akdemir, 8.63.
168
Akdemir, 8.63-64.
169
B8af8Il. 1. Ethem, 8.26.
170
Akdemir, 8.42.
171
Akdemir, 8.60.

167

78

Aynca Luka, Hz.isa'run, "toplulugumu Petrus iizerine kuracagun" 172 sozune ragmen
Hz.isa'run Petrus'a verdigi kilise kurma hakklru elinden almt, kiliseyi Paulus'a dayandtrmi
diger havarileri dtarda brrakmttrr. 173
Luka yukanda saydtguruz nedenlerden dolayt gerekli gordiigu zaman kutsal metinlerde
degiiklik yapmaktan bile ~ekinmemitir. Boylelikle irk gelenegi ve tevhit gelenegi diye iki
gorii ortaya ~tkml, hazen birbirleriyle ~attarak hazen siyasi anlama yaparak giiniimiize
kadar gelmilerdir. 174
incili yorumlama yetkisi olan pavlos~u irk gelenegi bu ogretiyle Hristiyanllgm ana
diiiincesini oluturmu,

orta~agda

kilise babalanrun felsefesi olan (patristik felsefe) ile

ozellikle Aurelius Augustinus (354-430) tarafindan, gelimeyi belirleyen temel olarak kabul
edilmitir. 175
Daha once de

a~lkladtguruz

gibi Kur'an Yahudi ve Hristiyanlann "Allah't (tevhid

~gisini)

brraklp bilginlerini ve rahiplerini rabler (ilahlar) edindigini soylemi ve bunu irk


olarak nitelendirmitir." 176
Oysa Tevhitteki anlaIlrrhk kolay ve a~tktrr. Hristiyanhk'ta Pavlus'la balayan annma
problemi, insanlan ve bu dinin mensuplanru azap i~inde brrakmttlr. Bu durumdan kurtulmak
isteyen kilise, patristik felsefede bi~imi belirlenmi olan bu ogretiyi temellendirmek ve
sistematik olarak derleyip toplamak yoniindeki ugralanyla skolastik (din adamlanru
yetitiren manastrr) felsefesi oluturmak zorunda kalmttrr. inan~ konulanru olabildigi kadar
akllla denetleyip ogretiyi akla uydurmak bu felsefenin ugratdrr. UgraIlar sonunda "Credo ut
mtelhgam", 'anlayaytm diye inaruyorum' goriiii ortaya ~tkmlttr. 177
Bu

a~lklamalardan

sonra Hristiyanhgm Teslis, inkarnasyon, asli giinah, kefaret gibi


dayand1~ dort temel inan~an asli giinah maddesini, Kur'an'm annma ile ilgili yoniinden
degerlendirip bir sonraki topluma ge~elim.
Srr dinlerinin Hristiyanhga soktugu

inan~lardan

biri olan asli giinah ogretisi,

Hristiyanllgm ogretisinin bel kemigini oluturur. Hristiyanhk akidesine bakttguruzda dinin bu


ogreti dogrultusunda ekillendigini goriiriiz.
Pavlus'a gore, biitiin insanlar giinahkardt Pavlus asli su~ goriiiinii bu noktadan (srr
dinlerinden esinlenerek) balatmaktadrr. 178
Hz. Ademin diimesi sonucu giinah ve oliim insanlar iizerine bir kader olarak ~okiip
yayilivermitir. "Giinah bir insan yoluyla, oliim de giinah yoluyla diinyaya girdi. Boylece
oliim biitiin insanlara yaylld1. <;iinkO hepsi giinah iledi." 179 Ve insanlara actyan Tann,

172

!ncil, Matta 16/17-9.ayetler.


Akdemir, s.75.
174
Akdemir, s.79, aynca bkz. Ahmet Cevdet, 1146.
175
Gokberk, s.151.
176
Tevbe, 9/31, bkz. Ttbyan, 2/136,137; Beyzavi, 1/280; Muhammed b. Hazin, 2/229-230; Yaztr, 4/317-318.
177
Gokberk, s.158.
178
K~1lk. Abdurrahman; TOmer, GOnay, s.234.
179
!neil, Romaltlar, 5112.
173

79
giinahlardan aklanmalan i~in oglunun ~arrmhta olmesine katlanacakttr.

180

incil'de olmayan,

sadece Pavlus'un mektubunda yer alan bu sozleri, Hristiyan din adamlan vahiy olarak kabul
etmektedirler.
Kur'an'1 Kerim'in koydugu ilkelerden biri bireysel sorumluluk ilkesidir.

Hi~

kimse,

i~lemedigi

bir su~tan dolayt ba~kasmm giinahmdan sorumlu tutulamaz.


Bu ilke Kur'an'da ~oyle anlatllmaktadrr:

"Kim dogru yola giderse ancak kendisi i~in dogru yola gitmi~ olur. Kim de saparsa
kendi aleyhine sapmi olur. Hi~bir kimse bakasmm giinahmt yiiklenmez." Salih amelin
181
sevab1 sahibine oldugu gibi, giinahm cezas1 da failine aittir.
Fatrr suresinde bu durum daha ~arp1c1 ifadelerle wrgulanmaktadrr:
"Hi~bir

giinahkar, bir bakasmm giinahmt ~ekmez. Eger giinahl agrr olan bir kimse,

yiildinu taImak

i~in

bir bakaslDl

~agrrrrsa,

akrabas1 bile olsa, yiildinden

hi~bir

ey ta1nmaz.

Ey Muhammed! Sen ancak gormedikleri halde Rablerinden korkanlan ve namaz kllanlan


uyanrsm. Kim giinahlarmdan arlDlp temizlenirse, kendisi i~in arlDlp temizlenmi olur.
Nihayet donii Allah'ad1r. Bir kimsenin bakasmm giinahlDl yiiklenmesi ilahi adalete
aykmdrr. Giinah ~ekenler, bakasmm giinahmt ~ekmeyecegi gibi, nefslerini kamil iman ve
ustun ahlak ve salih amel ile temizleyenler de strf kendi menfaatlerine olarak manevi
kirlerden temizlenmi olurlar. 182
Bireysel sorumlulugu kabul eden Kur'an'm " asli giinah" ogretisini kabul etmemesi
tabidir. Zaten Kur'an, Hz Adem'i affettigini ve ogullarlDl da ilimle, ihsanla erefli klld1guu
belirtmektedir. 183

Hz Adem'in yasak agacm meyvesinden yemesi ve bir giinah ilemesi, daha once de
belirttigimiz gibi elektrik aklmlanyla yiiklii hayvani ruh'un oluturdugu biyolojik bedenin
sawnma mekanizmalanrun veya temel egilimlerinin bir sonucudur. 184
Bu egilimler, biyolojik bedende ~eitli ekilde gorulurler. Bunlardan bazllan beslenme,
korkma, hiiziin, ka~ma, ev kurma ve aile edinme, sevme, sevilme, nefret etme, klskanma,
endie, klzma, tiksinme bazlian da Hz. Adem klssasmda gordiigumiiz gibi biyolojik bedenin
varhgtru, hayatlDl, ebediyetini saglama duygusu gibi, biyolojik
mekanizmalan olan ve temayiillerini olu~turan fonksiyonland1r 185 .
Konuyla ilgili ayetler Oyledir:

bedenin

sawnma

''Nihayet eytan ona fisildaytp: 'Ey Adem sana ebedilik agaclDl ve yok olmayacak bir
huldimranhgt gostereyim mi?" dedi.
(Oliimliilukten kurtulup ebedi yaama arzusunda olan insarun atalan, eytarun
gosterdigi) o

aga~an

yediler. Hz. Adem'in, Allah'm emirleri ile nefsinin smrrsiZ egilimleri

180

lncil, Galatyalzlar, 2/16-21. ayetler.

181

1sra, 17115, Muhammed b. Hazin, 3/167, aynca bkz. T1byan, 2/323, Mevalab, 2/348.

182

Fabr, 35/18, Tlbyan, 3/286, Mevalab, 3/301 aynca bkz Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/144, Mevalab, 3/301 M. Vehbi,
11/4574 Yazrr, 67383
183
1sra, 17no, Taheri, Tefsir, 1n1, aynca bkz. Tibyan, 2/334, Mevalab, 2/353.
184
Songar, Ayhan, s.9.
ISS KasapoglU, S. 12.

80

arasmda tutuldugu imtihanda

~att~ma ya~amt~,

egilimlerini kontrol altma almada kendisine

yoneltilen emri terk etmi~, kararWtk ve sebat gosterememi~tir. 186


"Ey Adem, sen ve ein cennette durun, dilediginiz yerden yetin; fakat U agaca
yaklamaytn, yoksa zalimlerden olursunuz. Derken onlarm, kendilerinden gizli kalan ~irkin
yerlerini kendilerine gostermek

i~in

onlara fisudadt: Rabbiniz,

ba~ka

bir sebepten dolayt

degil, srrf ikiniz de hirer melek ya da ebedi kahcuardan olursunuz diye


etti."dedi. Mufessirlere gore bu

aga~

tahdit ve kulluk i~in konulmu~tur.

187

cennete yenilmek

i~in

~u

agaan men

degil, Hz. Adem'in egilimlerini

Ayetlerden anladtgmuz \izere, ihlis Hz. Adem ve Hz. Havva'nm asli unsurlan toprak
olan biyolojik bedenlerinde bulunan onu koruma, sonsuza devam ettirme (hayat) duygusunu,
yok olma kar~tt duygusuyla, dogru soyledigine yeminle 188 ve cennetin nimetlerinden mahrum
kalacaklarma dair sozlerle endielendirerek harekete ge~irmi~, vesvese vermi~tir. Miifessirlere
gore vesvese, nefsin egilimlerinin fisudadtgt arzular ve
tiirliidiir.

~eytanm

vesvesesi olmak iizere iki

189

Nefislerinin ortaya koydugu bu


anlaytp iizerlerini ortmeye

ba~laduar.

davram~tan

sonra kotii yerleri goriindii ve hatalarmt

Buradaki isyan, egilimlerinin hatah kullantmtdtr. Bu

nedenle Kuteybe'ye gore Hz. Adem hata

etmi~

olur ki kasten isyanda bulundu demek dogru

degildir.Aynca bu hatadan sonra kotii yerlerini ortmeye ~ah~malan insandaki dogal utanma
duygusunun ilk belirtisidir. insam kotuluk yapmaktan ahkoyan bir motiv olarak onem
tatmaktadrr. Nefislerinin ihtirasmdan dolayt kendilerini kmaytp, Rablerinden ilham ahp ona
tevbe ettiler. 190
Bu ilham ah~t ve yalvan~ kelimeleri Bakara suresinde anlat1lmaktadrr:
"Adem Rabbinden bir taktm kelimeler aldt (tevbe etti) bunun iizerine (Allah) onun
tevbesini kabul etti." Mufessirlere gore kelimeler, Allah'm ogrettigi dualardrr. 191 0 halde
insan nefs tezkiyesinde giinahlan kendine huy edinmemek

i~in

Hz. Adem (as) gibi daima ,

istigfar ve tevbe \izere bulunmahdrr.


Hristiyanltgtn ~irk geleneginin dayanagt gnostik felsefenin onemli noktasmt olu~turan
asli giinah tezi Kur'an tarafindan soz konusu ayetlerle reddedilmitir. <;unkii islam'a gore
sorumluluklar

~ahsidir.

Hz. Adem'in bu giinaht

i~lemesi

de daha once soziinii ettigimiz

biyolojik bedeninin sahip oldugu ihtiraslarmdan biri olan muhafaza egilimini


Allah'm uyansma ragmen kullanmasmdan kaynaklanmaktadrr

192

bilin~siz

ve

Hristiyanltgtn Hz. isa'yt Allah'm oglu, Hz. Meryem'i e~i kabul eden gnostik felsefe ile
srr dini kokenli ~irk anlayt~t, biyolojik yapmm Allah't insan beyniyle alg11ama, ~ekillendirme
186
Taha, 20/120,121, Zam~, Keaf, 3/88, aynca bkz. Beyzavi, 2/59, M. Vehbi, 8/3357, Ahmet Cevdet, Kzsas-zEnbiya,
1/17.
187
Araf, 7/19,20, Beyzavi, 1/417-418. aynca bkz. Yazrr, 11276-277
188
Araf, 7/21, bkz. Beyz.avi, 1/418, T1byan, 2/48.
189
Araf, 7/20, Ebu Hayyan, Bahru 'I Muhit, 8/532, aynca bkz. T1byan, 2/49, Yazrr, 7/16.
190
Taha, 20/121, Muhammed b. Hazin, 3/262, aynca bkz, Mevdudi, 2/21.
191
Bakara, 2/37, T1byan, 1/32, aynca bkz. Yazrr, 1/278.
192
Beyz.avi, 2/59, Zamah.eri, Ke~~af. 3/88, aynca bkz. M. Vehbi, 8/3357

81
ve tabiatta ozde~le~tirme vabast ile Hakk Teala'yt insanhgm aile ya~amma benzetme
egiliminin urunu olarak goz0kmektedir193 .
Gnostik dinler ve str dinlerinde insanhk tarihince surdurulen Allah't insana ve insan
ya~ayt~mdaki baba'ya benzetme yabast olan (antropomorfizm) Hz. isa'nm muhatab1 insanlar

tarafindan da
aile

tipini

surdurulmu~.

sonuyta insan, algi seviyesine indirgedigi kendi yaamtnda olan

biyolojik bedeninin

fonksiyonlanndan

olan gorme

ve

ozdeim

kurma

fonksiyonlanyla degerlendirmi, tarihsel yabast olan soyut olam somutlama faaliyetini devam
ettirmitir. Bu durum da 'Credo ut intelligam', 'anlayaytm diye inaruyorum.' eklinde
ozetlenen irk anlaytma (rahmani ruhla-biyolojik bedenin Zlthgma) yani insanlan azab
iverisinde btrakan annma problemine yol ayffil~br.
Simdi, annma ile ilgili problemlerin son omegi alan islamiyet oncesi Mekke
toplumunda yaanan annma problemine geyelim.
6- isiamiyet Oncesi Mekke Toplumu ve Annma Proplemi :
islam oncesi Mekke toplumu veya Cahiliye devri denince, akluruza tatan ya da
tahtadan oyulmu totemlere secde eden, fal oklan yeken, kurban kesen insanlar akhffilza gelir.
Burada, soz konusu alan tek Allah inancma (tevhide) annmaya ulamaya engel olarak;
daha once degindigimiz ve oluumunu anlattt~ annma sorununu oluturan sebepler
oldugu kadar Mekke'deki Kabe'nin ticaret merkezi olmasmm ve rant kavgasmm korukledigi
tarihsel sebeplerin de onemli yeri vardrr.Biraz sonra deginecegimiz gibi dedeler dini putyuluk
ve onlarm getirdigi kazany birbiriyle ozdelemi, tevhid inancma alan tepkinin daha iddetli
olmasma neden olmutur. <;unkU

aztnhg.

olu~turan

ve iktidan ellerinde bulunduranlar

menfaatlerin devamm1 ve artmastru bu putlara borvlu olduklan ivin putyulugu butun gtiyleri
ile desteklerler. 194
"insanlarm yogu Allah'a irk komadan iman etmezler." Yani ahbarm helal ve
yasaklarma uymakla onlara kulluk ederler. 195 Putvuluk felsefesini olu~turan bu sebepler, tarih
boyunca ilahi mudahaleden bir muddet sonra tekrar olumaya ba~laml, irkin yogun olarak
yaandlgt fetret donemlerinde statOkocu bir durum alffilttr.
Mekke toplumunda

olu~an

annma probleminin de benzer birkav sebebi vardrr. Bu

sebeplerin baZJst onceki annma sorunlanyla ozde iken, biri de Mekke'deki Kabe'nin dinsel
statOsOnden kaynaklanmaktadrr ki Mekke, hukuki, siyasi ve sosyal ilerin yOrOtOldugu,
meclisi ile bakanlanyla tipik bir dini ehir devleti konumundayd1. 196
Mekke toplumunda annma sorununa neden alan etkenlerden en onemlisini putvuluk
fenomeni olu~turmaktadtr.
a- islam literatOrundeki ortak goru, baZJ put isimlerinin Allah'm isimlerinden tOremi
oldugu yonundedir.
193

bkz. T1byan, 2/136, 137, Beyzavi, 1/82, Y8Z1r, 4/317,. M. Vehbi, 1/130
Vatanda , Ce1a1eddin, Tevhid ve Degi~im, s.ll3.
195 Yusuf, 12/106, Beyzavi, 1/612, aynca bkz. Y8Zlf, 5/103. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ __
196
l>irvani, Harun Han, lslamda Siyasi Da#Jnce ve !dare Ozerine Ara~tzrmalar, Ank. 1965, s.24-29, aynca bkz. Hamidullah,
islam Peygamberi, trev. Salih Tug, 1st. 1960.
194

82
Kur'an-1 Kerim, bu isirnlerin Allah'm isirnlerinde sapkmhk eden mulhidler tarafindan
kondugunu, onlarm terk edilmesi gerektigini bildirir. 197
Mekke toplumundaki Arap mu~rikleri Allah'm isimlerinden bmstru ahp muennes
sigastyla Allah isminden el-Lat; el-Aziz isminden el-Uzza ~eklinde kendi putlarma
koymu~lard1.

Daha onceki toplumlarda da gordugumiiz gibi, bu isimler peygamberin

tebliginin yeni oldugu zamanlarda Allah't niteleyip insanlara tarutmakta iken, soyut olaru
somutla~trrmak ve biyolojik bedeni ile algtlamak isteyen insan198 tarafindan tabiattaki
benzerleri ile ozde~le~tirilmi~tir. Merkezden uzakla~tlkya, sonraki nesil temsil olunan bu
nesneleri tannla~trrmaya ve bir taktm kUltler (dini olgular) olu~turmaya ba~lamt~trr.
Bir sonraki nesil, bunlan Allah'tan ayn yedek ilahlar, ~efaatyiler olarak benimsemi~ ve
Kur'an-1 Kerim'in tabiriyle atalar veya dedeler dini olu~mu~tur. 199
Diger toplumlar iyin soz konusu olan bu durum Mekke toplumunda da ayru

degi~imin

sonucu olu~mu~tur.
Tarihi bilgiler, bu isimlerden en yaygm, ayru zamanda ozel isim olarak bilinen Allah
isminin el-Lat muennes sigastyla; lihyani, Safai, Semud, Palmir ve Nebat metinlerinde
tannya ilat olarak geytigini soyler. 200
Arabistan yartmadasmm her tarafinda bu putlarm degi~ik isirnlerle yaytlml~ olmast ortak
bir asla i~aret eder. Daha once Allah'm stfatlan olan bu sembolik
isimler temsil edilerek somutla~tmlmt~, sonraki gelenler bu timsallerin i~aret ettigi
isimleri unutmu~, bu maddelere taptlarak kaba bir ~irke du~ulmu~t\ir. Meseta Allah isminden
el-Lat,

el-Aziz'den

takmt~lardrr.

el-Uzza,

el-Mennan'dan

Menat

isimlerini

ytkanp

sembollerine

201

Kur'anda Allah't anlatmak, insanlarm algt duzeyine indirmek iyin mute~abih ayetler
dedigimiz kelirneler kullarulmt~trr. Omegin Allah'm hiybir ~eye ihtiyact olmayan ozelligi
anlattlrrken ibrani kUlrurunde bilinen yekpare, som, iyinde bo~luk olmayan (kaya) anlamtna
gelen "samed" ismi kullantlmttlr?02
b- Mekke toplumunda meleklerin de putla~tmhp Allah'm ktzlan olarak tannla~tmldtklartru
ve Allah' a ait stfatlarm baztlanmn muennesle~tirilip onlara verildigini goruruz. 203
Bu durum, insanm soyutu somut olarak arama, metafizik nesneleri biyolojik bedenin
algtlanyla arama egiliminden ve a~m tazmden kaynaklanmaktadrr. Tanrtyt, O'nun da neslinin
olacag. zanruyla yarattlanlara; ozellikle kendi hayat duzenlerindeki insanlara benzetmek
sebebiyle ~irke du~mekte idiler. 204

197

Araf, 7/180, bkz. Yazrr, 4/179-180.


Furkan, 25/21, Bakam, 2/55, Nisa, 4/153, bkz. Tlbyan. 1/52, Beyzavi, 1/82.
199
Araf, 71101, M. Vehbi, 12/4769aynca bkz, Yazrr, 6/461, Ytldmm, s.298.
200
Ytldmm, s.370.
201
Taberi, Tefsir, 53/23, aynca bkz, 1bn-i Kesir, 3/517.
202
1bn-i Kesir, Tefsir, s.8/547.
203
Tur, 52/39, bkz. Yazrr, 7/281.
2
o.tr1byan. 1/52, Beyzavi, 1/82. aynca bkz. tbn-i Kesir, 3/301
198

83

Boyle olunca, onun soyunun da kutsal olmast, bir bakuna Tannrun

par~ast

kabul

edilmesi ka~trulmaz sonu~ olacaktt.


Aynca meleklerin, mi.i~riklerin di.inyevi giinli.ik hayatlarmt yakmdan ilgilendiren bir
205

takun fonksiyonlan (koruyuculuk vb.) bulundugunu goz oniine alarak diinyarun

ye~itli

halleri

gibi konularda onlann yardtmlanna mazhar olacaklarmt umdular. Onlar ise ~efaat
edemezler. 206
Melek ki.iltii, diger biryok sahte tannlann kayna.gt oldugundan, iireme veya tabiattaki
fonksiyonlan veya ~efaat kavramlan sebebiyle, Kur' an, meleklere tapmmayt yasaklamaya
fazla onem vermi~tir.
c-

islam oncesi Mekke toplumunda ya~anan annma problemine yol ayan tarihi neden,

onceleri salih kimselerin hatrrastru

ya~atmak

207

atalartrun gelenegini takip tutumu

iyin dikilip, sonra niyin dikildikleri unutulup

nedeniyle kudsi olduklan inanctyla yardtm istenilen,

aract kabul edilen ve insan eliyle yaptlan putlardrr. Kur' an, bu tiir put~ulugu evsan208 ve
esnam209 kelimeleriyle insan eliyle tapmma amactyla yaptlmt~ putlar olarak anlatrr. Evsan'm
tekili olan vesen, "taptlan ta~" 210 asnamm tekili olan sanem ise altm, g\imii~ veya agaytan
yapthp taptlan heykel211 anlamma gelmektedir. Nusup ise, bizzat kendisine taptlan ta~lar veya
iizerinde kurban kesilen ta~lardrr.
Mekke mii~rikleri de bu tiir bir annma problemi ya~amakta ve dedelerinden gelen
ah~kanhkla bu tiir heykellere tapmakta idiler. Nuh kavminin taptlgt putlar Araplara intikal
etmi~tir?

12

''Nuh kavminden kimisi, kimisine "sakm tannlanruzt brrakmaym: Vedd, Suva, Yagus,
Ya'uk ve Nesr'den asia vazgeymeyin" demi~lerdi. Muhammed ibn-i Ka'b'a gore bu isimler
Adem (as) ile Nuh (as) arasmda geyen salih bir kavmin liderleriydi. Oldiiklerinde onlan
sevenler, onlara tabi oldular. Onlardan yardtm dilemeye ba~ladtlar. Seytan onlann ~ekillerinin
yaptlmastru telkin etti ve ho~ gosterdi. 213 i~te bu miras putlar, cahiliye Araplan tarafindan da
yiiceltilirdi. 214
Arap yartmadasmda Vedd, Kelb kabilesinin; Suva; Huzeyl'in; Yagus, Mudar'm ve
sonra da Sebe civanndaki Beni Gutayfm; Ya'uk; Hemdan'm; Nesr ise, Himyer'in idi. 0
putlar Nuh (as)'un kavminden salih ki~ilerin isimleridir. Onlar oliince ~eytan onlann halkma,
onlarm daha once oturmu olduklan yerlere amtlar (ansab) dikmelerini ve bunlara onlann

205
Zuhruf, 43/15, bkz. Yaztr, 7/47, aynca bkz. Teymiyye, Takiyuddin, Ahmet, Tefsir-u Sureti 'l ihlas, Matbaatu'l
Huseyniyye, Kalrire, 1323, s. 29.
206
1bn-i Kesir, 7n5, aynca bkz. Muhammed b. Hazin, 4/206.
207
Hud. 11/53,63, bkz. Yaztr, 4/457, M. Vehbi, 6/2373.
208
Haec, 22/30, Ankebut, 29/19,25, Ttbyan, 3/95, Mevalob, 3/10l.aynca bkz. Yazrr, 5/488,
209
Araf, 7/138, En' am, 6n4, 1brabim, 14/35, bkz. Tazrr, 4/126, Tefsir-u Celaleyn, s. 144.
210
tsfehani, Ragtp, Mtlfredat, s. 512.
211
!sfehani, Ragtb., s.287, aynca bkz. Alusi, 6/58.
212
Buhari, 6n3.
213
Nub, 71/23, Muhammed b. Hazin, 4/331.
214
1bn a1 Kalbi, (Kitab alAsnam), Putlar Kitabz. ~ev. BeyzaDiltlngen. A01F yay. 89 Ank. 1969, s.48.

'!fie ~EKOGRl'ITiM KURULU


IOO~'lrA81(0JM ~ll

84

adlanru venneleri

i~in

vesvese verdi, boyle yapttlar. Zamanla

ni~in

dikildiklerine dair bilgi

ortadan kalkmca onlara taptlmaya, medet umulmaya ba~landt.


Mekke toplumunun bilgileri olmadtldan halde bunlan salihler ve kutsiler olarak kabul
edip, Allah'a ula~mada aract olarak kabul edi~lerinin teme] sebebini, anlattlan tutum
olu~tunnu~, sonradan gelen nesiller olarak atalanru bulduklan yo] iizerinde dogmatik bir
15
dii~iince ile takip etmi~lerdir?
ikinci boliime ge~meden once Kur'an'da anlattlan toplumlarda ortaya ~tkan degi~ik
inan~

olgulan ile konumuz olan Mekke toplumundaki tevhide

tepkinin nefs ile

ili~kisi

konusuna ~ok ktsa deginelim:


Buraya kadar inceledigimiz biitiin toplumlar ile ayru annma problemlerinin goriilmesi
nedeniyle inceleme kapsamma almadtgmuz Nuh, Semud gibi toplumlarda ortak yon olarak
Allah inanctru goriiyoruz. Bu inan~ Mekke toplumunda oldugu gibi a~tk~a Allah olarak ifade
edilmekte, diger toplumlarda ise benzer adlarla yiice bir varhk olarak dii~iiniilmektedir. Tann,
Rab, Yiice anlammdaki ba'l kelimesi, iistiin anlammt ta~tmaktadrr ki, buna bir omek te~kil
etmektedir. 216
Tevhid dini ile ~irk dini arasmdaki sorun, i~te tam burada ortaya ~tkmaktadrr. insanm
yaptstru olu~turan Rahmani ruh ve biyolojik beden (hayvani nefs) arasmdaki egemenlik
miicadelesi

dt~

diinyada da insan oziindeki dualizm olarak ortaya

~tkmaktadtr. Dt~taki

bu

miicadele i~teki miicadelenin yanstmast, ortaya ~tkt~tdrr. Ktsacast mii~rik Allah inanct,
Aristo'nun evreni yarattp ilk hareketi verdikten sonra emekliye ayrtlmt~, diinyaya kan~mayan,
hesaba ~ekmeyecek (ahireti olmayan) Allah inanctdtr. Allah, sadece ismi ile vardt~ 17 .
Putlara olan a~m baghhk, gelenegin etkisi, atalarm tutumlarma baghhk oldugu kadar
nefislerin sevdastdtr da? 18 Nefs kavramtni i~lerken, Yusuf suresinde biyolojik bedenin
a~trtltw, sorumsuz davram~t ve hemen verilecek olaru219 istedigine deginmi~tik.

Diger toplumlar
bedenin arzu ve

i~in

oldugu gibi Mekke toplumu

ihtiya~lanru

ktsttlaytct bir engel

i~in

de putlar ilahi emirlerin biyolojik

olu~turuyordu.

Emekliye

aynlmt~,

emir ve

yasaklan olmayan, zihinde var olan; fakat toplumsal ya~ayt~ta olmayan bir Allah inanct,
Kur'an'm temel kavramlan olan adalet, e~it gelir dagtltmt, insanlarm e~it statiisii, zina, kumar,
dolandmcthk, zuliim yasaw gibi kavram ve hiikiimlerin olmamastru saghyordu. Bu tutumuyla
onlar, ashnda o putlara uymuyorlar, nefislerin arzusuna uyuyorlar denilmektedir. Nefslerin
arzusu ise

a~m

egilimlerdir. Dini, srrf nefsin istek ve arzulanndan ibaret gibi kabul edip nefs-i

emmareler pe~inde ko~mak, 220 nefslerin arzusuna uyma olarak ifade edilmi~tir.
Mekke de putlar somiiriiye dayah ticaretin koruyucusu durumundadrr. Adaleti, zekatt,
yardtmt, e~itligi, helal kazanct, tevhidi, ibadeti emreden tevhid dini islam, tarih boyunca
215

ibn al Kalbi, s.50.


Taberi, Tefsir, 13/91-94.
217
Gokberk, s. 84.
218
Necm, 73/53, bkz. Yaztr, 7/314.
219
Klyame, 75/20, T1byan, 4/244, Mevaklb, 4/306. aynca bkz. Sabuni ,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/576,
220
Yaztr, 7/314, aynca bkz. Muhammed b. Hazin, 4/206.
216

85
organizrnaya benzeyen toplum ve refah

i~erisinde ya~ayan

miitre:fin (ileri gelen) ziimresi

tarafindan tepkiyle kar~tlarum~ttr. Mekke toplumu,sadece zihni inanca sahip olup da


sorulunca Allah'a inandtguu belirtip sosyal hayatta diledigi gibi ya~amak isteyen materyalist
topluma, annma problemi

ya~ayan

insan nefsi ile insanlardan


221

nefse (arzulara) canh hirer omek olu~turmaktadrr

olu~an

topluma veya toplumsal

.0nlar, aslmda o putlara uymuyorlar,

nefislerin arzusu veya sevdasma uyuyorlar. "Gokleri ve yeri kim yarattt dersen Allah"
derler. 222 ayetinin ifade ettigi gibi yaratmada Allah kabul edilmekte, yeryiizii egemenliginde
ise kendi arzularmm bir temsili, sembolii olan ve bu arzularmt

geryekle~tirmede

kullandtklan putlar one siiriilmektedir. Zira bu putlar, nefsin istegi olan

ktltf olarak

a~trtltklara,

her tiirlii

kotiiliige, zarara izin vermekte aym zamanda ~efaat~ilik yapmaktadrrlar. Mekkeliler Kabe'yi
tavaf ederlerken, Lat, Uzza, ve oteki put Menat hiirmetine; ~iinkii onlar ulu kugulardrr,
efaatleri umulur derlerdi. ite miirikler , beyaz talardan yapttklan putlarmt boyle airane bir
benzetme ile yiiksekte

u~an

kugu kuuna benzeterek onlarm efaatlerini ummaktaydtlar. Bu

durumda inan~ ve amellerinde hakkt gozetmemektedirler. 223


0 halde insanm ahiretini kurtarmast, kendi arzu ve hisleriyle degil, Allah'm indirdigi
delillere uygun hareket etmektedir. Tezkiye, insan nefsinin arzulanyla degil, Allah'm
hiikiimleriyle deger iiretmekten saglanacak etki ve mutlulukla miimkiin olacaktrr.

221

Vatanda, Celaleddin, Tevhid ve Degiim, s. 113.


Zuhruf,43/9, bkz. M. Vehbi, 13/5182-5183.
223
Yaztr, 7/310,14,15.
222

86

iKiNCi BOLUM
ARINMADA OLUMLU VE OLUMSUZ FAKTORLER

87
A-iNSAN-DIS DONYA iLiSKiSiNDE UYUMU SAGLAYAN ETKENLER

1- Tevhid:
Arapya 'vhd' kokiinden tefil vezninden mastardrr. Bir ~eyin bir olduguna hiikmetmek,
birlemek tek ktlmak anlammdadtr1. Kur' an, insanhk tarihi boyunca insarun yaptsmda ve dt~
diinyadaki eylemlerinde yaratili~a (fitrat) uygun eylemlerde bulunmasmt istemi~tir.
Bu eylemlerin niteligi, insarun yaptsmdaki uyuma, yani astl yaptsllli

olu~turan

oliimsOz

veya baki rahmani ruhla, onu ku~atan toprak kokenli biyolojik bedeni arasmdaki ili~kinin
2

uyumuna baghdrr.
Allah'tan olan baki rahmani ruhun, yok olucu biyolojik bedene kar~t iistiinliigu, ona
saglayacagt. hakimiyet, bedenin arzularmm ilahhgt.ru onler ve insarun dualist yaptsllli tevhide
donii~tiiriir. Tersi durum ise ~irki olu~turur.

Dualist yaptdaki insanlarm olu~turdugu eylemler ise toplumda yine kendi yaptsmda bir
hayat tarn ortaya ~tkarrr. Rahmani ruhun kaynagt. Allah'm sadece ismi bilinir biyolojik
3

bedenin (hayvani ruhun) dt~ diinyadaki sembolii ve hayali koruyucusu, kendilerini aldatlct
putlar da hayat1n1 kaplar.
Boylece insan biinyesinde ortakltk
olu~turdugu dt~

(~irk)

soz konusu oldugu gibi, bu tiir biinyelerin

diinyada ~e~itli goriiniimlerde idoller ve putlar olu~ur.

Bu nedenle Kur'an ii~ ba~ltk altmda toplanan tevhide biiyiik onem verir.

a- jbadette Tevhid:_ibadetlerde Allah'tan ba~kasma kulluk etmemektir.


"(Bu Kur'an) Allah'tan ba~kasma kulluk etmeyesiniz diye ayetleri saglamla~tlrtlmt~,
sonra da uzun uzadtya a~tklanmt~ bir kitaptrr." Geylani, kim zarar ve menfaati Allah'tan degil
ba~kasmdan goriiyorsa o Allah'm kulu degil, kimden goriiyorsa olun kuludur der. 4

"Allah'tan

ba~kasma

azabmdan korkuyorum ..."

kulluk etmeyin, dogrusu ben hakklllizda can yaktct bir giiniin

"Hiikiim vermek ancak Allah'a aittir. 0, ba~kasma degil, ancak kendisine tapmaruzt

emretmi~tir. "

"Rabbin yalruz kendisine ibadet etmenizi buyurmu~tur."

"Onlara kendi i~lerinden ve dt~larmdan Allah'tan ba~kasma kulluk etmeyin, diyen


peygamberler gelmi~ti ki tevhide davet edip ka~mdrrdtlar."

1
Kamus, 2/48, aynca bkz. Tahanevi, 2/168, Edip Kemal, Lamiyye-i Kelamiyye, A01FD, s. 1-2, Ank. 1954, s.9, 1 no1u
dipnot, Ctlrcani, ~eng111, Kur'an Kzssalarznzn Tarihi Degeri, 4. Kur'an Sempozyumu, Fecr yay, 7-18 Ocak1998, 48, Ozier, Mevlitt, islam Dililncesinde Tevhid, Nun yay. 1st 1995.
2
Saffat, 37/11, bkz. Ttbyan, 4/15, Cili, insan-z Kamil, s. 39.
3
Zuhruf,43/9, bkz, M. Vehbi, 15/5182-5183.
4
Hud, 1112, en-Nedvi, Ebu'l Hasan, islam Dililncesi Hayatz, ~ev, Said ~il:nek, 1st. 1997, s. 238,39, aynca bkz,
Beyzavi, 1/553, Ttbyan 21191.
5
Hud, 11126, Bkz. Ttbyan, 2/195.
6
Yusuf, 12/40, M. Vehbi, 6/2507, aynca bkz, Sabuni,M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 21250.
7
isra, 17/23, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/17.
8
Fussilet, 41114, Yazrr, 6/551, aynca bkz. M. Vehbi, 12/5037.

88
"Yalruz sana ibadet eder ve yalruz senden yardm1 dileriz." Razi'ye gore ibadetin ozli
kulun tezelliil ve

hu~u

ile Allah'a tazimi ifa etmektir, bu da Allah'a ibadette O'ndan

ba~kasmt

goniilden ~tkarmaktrr.
b- Yaratmada Tevhid: Yerin, gogun ve ikisi arasmdakilerin, ozetle biitiin kainatm yarattctst,
orta~ ve benzeri olmayan, bir Allah'trr.
Bu husus Kur'an'da ~u ayetlerde ifadesini bulmu~tur: "Allah, gokleri ve yeri
yaratandtr." "GOkleri ve yeri geregince yaratmt~trr. Onlarm e~ ko~tuklarmdan yiicedir." 0
halde "Giine~e ve aya secde etmeyin, eger Allah' a kulluk etmek istiyorsaruz; bunlan yaratana
9

secde edin." 10
"Allah, once yaratrr, oliimiinden sonra onu tekrar diriltir, sonunda yine O'na
doneceksiniz." "Bilin ki, yaratma da emir de sadece O'na aittir. Alemlerin Rabbi olan Allah
yiicedir." Bu duruma fiillerde tevhid denmektedir ki, bu da varhkta Allah'tan
etki sahibi olrnadt~a ilrnelyakin aynelyakin ve hakk:alyakin olarak inanmaktrr. 11
c- Allah 'm Zatz ve Sifatlarz Konusunda Tevhid:
"Ey Muhammed de ki: 0, Allah tektir. Allah her

~eyden

ba~ka ger~ek

miistagm ve her

~ey

O'na

muhta~trr.

0, dogmamt~ ve dogurulmamt~trr. Hi~bir ~ey O'na denk degildir." Allah, ayet'el


kiirsi ile bu ihlas suresinde oldugu kadar, islam' dan ba~ka hi~bir dinde boylesine giizel tarif
olunmamt~trr. Zamah~eri'nin

Ubey ve Enes (ra) den rivayetlerine gore gokler ve yer ihlas

suresi iizerine kurulmu~tur.


Aynca ~u ayet O'nun hi~ benzeri olmadt~ anlat1r. "O'nun benzeri hi~bir ~ey yoktur.
0, i~itendir, gorendir." 13
Birinci boliimde inceledigimiz toplum ornekleri ile ilgili ayetlerde, tevhidin bu ii~
yoniiniin ihlal edildigini, insanm yaptsmda ve dt~ diinyada dualizme yol a~tldt~ gordiik.
Oysa Kur'an, insanm yiizlinii hanif olarak Allah' a ~evirmesini;~iinkii biitiin insanlan dogu~tan
12

bu fitrat iizere

yaratt1~

vurgular. Allah, bu yaptya sahip insan

i~in

de oziinde

ban~a ula~mt~

anlamtna gelen "Miisliiman" kelimesini kullarur. Bu anlamda, insanm biyolojik bedeni olarak
isimlendirdigimiz (hayvani nefsi) ~ah~an bedeni; Allah'm yaratth~ma koydugu Rahmani
ruhun ve bu ruhun fonksiyonlarmdan olan aktl ve iradenin muhatab1 ilahi emirlerin altma
girmi~ olur. insamn yaptsmda astl olan ve istenilen de budur. Kur'an, biinyenin araztnm
aslisine teslimine, ban~ ve huzur durumuna "islam", bu nitelikteki ki~iye ise "miisliiman"
ad1n1 vermektedir. 14
Hz.Peygamber (as), kendi yaptsmm bu yoniinii kastederek: "Herkesin bir
benim ~eytanm1 bana teslim olmu~tur"

15

vardrr,

buyurmu~, biyolojik bedeninin kendisine emredilen

Fatiha. 1-4, Muhammed b. Hazin, 1117, aynca bkz. M. Vehbi, 1123, Yaztr, 11109.
1brahim, 11/34, Nahl, 16/3, Fussilet, 41137, bkz., M. Vehbi, 12/5065 .
11
Rum. 30111, Yaztr, 10n1.
12
1hlas, 11411-5, ~ri, 4/298, aynca bkz. 15/2340, Yaztr, 10n2.
13
~ura. 42111, bkz. Yaztr, 10n1.
14
Bakara,2/131, Ankaravi, 210/211.
15
Masned, 11257.
10

~eytam

89
olyiilerde hareket edip zarara yol ayan

a~mhklardan

korundu@mu, Rahmani ruhun emrinde,

fonksiyonlanru yapttguu anlatllll~trr .


.Aagtdaki hadisinde bu fonksiyonunun adtru nitelemi~tir:
"Miisliiman, diger miislumanlann dilinden ve elinden giivende oldugu kimsedir." 16 Bu
hadis, biinyedeki ahenge ve bu ortamm dt~ diinyada olu~turdugu olumlu etkiye i~aret etmekte,
insanlarm eline, armmanm neresinde olduklarma dair saglam bir olyii vermektedir. Kur'an'm
annma konusunda tevhidi iyeren diger kavrallll haniftir. Sozliikte yarp1kllktan dogruluga
meyil dogruluk ve tevhid anlallllna gelmektedir. 17
Kur'an Hz.ibrahim (as)'in hanif oldugunu wrgulayarak biitiin insanlara hanifler olarak,
~irk ko~makslZln

ve ihlasla, batudan hakka doniip tek Allah'a inananlar olarak Allah'a


yonelmelerini emretmektedir ki ne Yahudi, ne Hristiyan, ne mii~rik, bilakis insanlara omek
bir "miisliiman" olarak nitelenen Hz.ihrahim, bu slfatlarla muttaslf bir muhahiddir18 . Hz.
ibrahim'in

iyerisinde

Hz.ibrahim'in tavn

bulundugu

toplumun inany

sistemi ve bu

sistem

iyerisinde

Kur'an tarafindan owlmektedir. Bu OVgU Hz.ibrahim'in tevhidi tum

yonleriyle Allah' a vermesi ve O'na yonelmesi nedeniyledir.


Hz. ibrahim ile sembolle~en tevhid anlayt~ma gore, kelimeyi tevhid, uluhiyette ~irki
reddeder. Bu mana, slfatlan yogaltmakla beraber onlarm hepsini bir tek ilahhkla birle~tirerek
zatta birligi ifade etmektedir ki bu da ~u anlama gelmektedir.Bir yok zatlar ve onlarda baz1
slfatlar miimkUn olsa da biitiin slfatlan iyine alan ancak bir tek zat vardrr.Dolaytstyla
mabutluk, ehadiyet yaratma, ve diger stfatlarda Allah vahittir. 19 insanlarda ya~anan armma
problemi de Allah'm slfatlannm insanlar tarafindan geryek anlallllnda kullamlma istegi ile bu
dolaytstyla

stfatlarm

tevhidin

diger

dejenere

sebeplerinden

dolayt

aldtgt

~ekilden

kaynaklanmaktadrr. Yoksa tevhid, Adem' den Hatem (as) e kadar biitiin peygamberlerin ortak
davetidir.
bu

Kainatm en biiyiik geryegi olan bu davete ve peygamberlerine ortak kart ylkt~ ve

ytkt~ta

Mele (ileri gelen) tabakanm onde gelmesinin sebebini, kalbini irfana, dilini

burhana, bedenini

ate~e,

yocugunu kurbana, maltru iyilik ve misafirlige, oziinii Allah'a teslim

eden Hz. ihrahim gostermekte ve tezkiye yolunda bize bir ~ahit ve numune olu~turmaktadrr.
Simdi, Hz. ihrahim'in bulundugu toplumda tevhidin alg1laru~1ru dejenerasyonunu,
olu~an balk dinini ve bu ortamda Hz. ibrahim'in gosterdigi saghk11 davraru~1 gorelim ...
2- Sulta Doneminde Hz.ibrahim (as):
Hz. ibrahim'in en onemli ozelligi, ~artlanmallll~ akltyla Allah't araytt, bu arayt~t
sonunda iyindeki Rahmani ruhun ilhallllna kulak vermesi, sonra da ailesi, yevresi ve basktct
sulta yonetimine ragmen kendi ozbenligini, tevhide inanc1ru ba~ dondiiren bir teslimiyetle

Buhari, !man. 4,5, Rikak. 26; M11slim, !man. 64, 6S.Tirmizi, Ktyamet, 52; Nesai, hnan. 8,9,11.
Yazrr, 6/254.
18
Haec, 22/31, bkz. T1byan, 3/95, Mevalob, 3/101, Sabuni,M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/541
19
Yazrr, 10/80.
2
Kutup, Seyyid, Dazeltilmesi Gereken Kavramlar, Risale yay. c;ev. Nurettin YlldiZ.lst. 1995, s. 20.
16

17

90
ortaya koymas1, ilahi ahlakla ahlaklanmasi, ve insani seyenegin en yiikseginin kendinde
toplanmas1d~ 1 .

Tefekkiirii ve sonucunda verilen peygamberlik i1mi nedeniyle davetini

ba~latt1W.

ortamm

yarplklig. bu onemi artmr.


"Rabbi bir zaman ibrahim'i bir taklm kelimelerle smam1~, 0 da onlan tamamlami~tl."
Bu kelimelerin neler oldugu konusunda degi~ik rivayetler vard1r. Ortak gorii~, Hz. ibrahim'in
hayat1 boyunca yan insan, yan hiikiimdar roliindeki krala

ba~

kaldrrmas1,

ate~e

atdmas1,

oglunu bogazlamas1yla emredilerek smand1g. ve bunlan yerine getirme konusunda tereddiit


gostermedigi Beyt-i Serifi temizleme, ilahi hiikiimleri teblig ve menaslk-1 Hacc1 ifa
oldugudur?2
Hz. ibrahim, Allah' a bu yoniiyle tam bir teslimiyet gosterdigi gibi, inanctm sulta ve
~iddete

ragmen ortaya koyabildigi iyin biinyesiyle

ban~

iyinde olan anlammda miisliiman

olarak adlandlfllmi~trr.
"ibrahirn, Yahudi degildi, Nasrani degildi.
miisliimand1, mii~riklerden degildi. "

Sadece Allah'a yonelmi~ olan bir

23

Hz. ibrahim, Allah'1 arayt~mda akhm kullanm1~, vicdamn Allah'1 telkin eden sesine
kulak vermi~, ilk once biinyesinde silm (ban~a) ula~mi~trr. Miifessirlere gore Hz. ibrahim'e
verilenin ~artlanmayan ve tesir altmda kalmayan akl-1 kamil ile hidayet oldugudur. 24 iy
diinyasmda olu~an tevhidin veya birligin yans1masw d1~ diinyadaki insanlann yap1p
etmeleriyle Zit bir durum olarak gormii~ ve halklm tevhide davet etmi~tir.
Hz. ibrahim donemindeki insanlann dini kiiltlerini yapuan kazt yah~malan ortaya
koyar. Bu

yah~malara

(Nemrut) adh yeni

gore Asurlulann diktator ve

ba~kenti

sava~yl

hiikiimdan ll.Asurnasirpal, Khalah

iyin Amanos daglanndan odun

kestirmi~, gosteri~li

bir saray

yaptlfffil~trr. (M.O 833-859) ll.Asurnasirpal'in idaresindeki halk, devamll korku iyinde

tutulurdu. Kral her y1l bir sefer ayar, hakimiyeti altmdaki hiikiimdarlar da
edilmesini onlemek iyin ona hediyeler gonderirlerdi. 25
Asur, Khalah (Nemrut) ve Ninova Asurlularm onemli
hiikiimdar kiiltii, Asurlular

ba~ta

~ehirlerinin

~ehirleridir.

yagma

Yan ilah yan

olmak iizere Babil ve Ur gibi Mezopotamya havzasmm

halklarmda goriiliir. Yazttlara ve kabartmalara gore ill.Zarikum gibi diger Asur krallan da
rahip olup y1ld1Zlara tapmakta idiler. 26
Krallara verilen bu dini statU, daha once de gordiigumiiz gibi insanlarm Allah'm Melik,
Rezzak gibi ilahi stfatlarmi

somutla~trrmast

ve krallan Allah'm emirlerinin uygulaytctst

olarak gorme egilimlerinden kaynaklanrr. 27 Hristiyanltgm niifuzu altmdaki kralllklar ile islam
tarihinin Emeviler devrinde de eski toplumlar kadar bariz goriilmese de bu
21

Nisa, 4/125, Yazrr, 3/91, aynca bkz. M. Vehbi, 411063.


Bakara, 21124, bkz. M. Vehbi, 2/221, Yazrr, 3/450.
23
Al-i 1mran, 3/67,68, bkz. Muhammed b. Hazin, 11254, Beyzavi, 1/212, Yazrr, 2/389.
24
M. Vehbi, 9/3439, Tefsir-u Celale}n, 32.
15
Meydan Larousse, Bayak Lagat ve Ansiklopedi, Meydan yay. 1st. 1990, s.In55-756.
26
Ahmet Cevdet, 1/20, aynca bkz. Larousse, 1n55
27
Larousse, 4/223, Ttbyan, 1/52, Beyzavi, 1/82. aynca bkz, lbn-i Kesir, Tefsir, 3/301
22

anlayt~

91

goliilrnektedir. Nitekim Emeviler doneminde yoneticiler melik: slfattru mecaz olarak da olsa
kullanmt~lar; fakat bazt uygulamalartm da "Ztllullah" Allah'm yeryiiziindeki golgesi ve
halifesi olduklan ,O'nun tarafindan desteklendikleri iddiastyla geryekle~tirebilmi~lerdir. 28
Asurlularm dini hayatlarmda ulusal tann Asur, sami tannst dagan, onemli yer tutar.
Khalah=Nemrud adt verili~inden, Asurlularm ~ehirlerine iinlii
hiikiimdarlarm isimlerini verdiklerini, hukiimdarlarm yan ilah-insan ~eklinde kabul edilip
Allah ile insanlar arasmda vekil saytldtklartm bilmekteyiz. Din adamlanrun da iilkenin mali
ve iktisadi hayatmdaki rolu buyiik idi. 29
Asur kabartmalan ve arutlarmda Tann figiirleri astk ka~lt, buyiik gozlii olarak yizilmi~
onun heykelleri normal heykellerden biiyiik olarak yaptlrnt~ttr. 30
Adtyaman yaktnlarmdaki Nemrut dagmda bulunan heykellerde de bu durum
Yeni kurulan

ba~kente

goliilrnektedir. Aynca bu heykeller geyim sanattydt Hz.ibrahim'in babast da put yaparak


hayattru surdiiliiyordu ve dogal olarak bu sanatm ana malzemesini

olu~turan

putlarm

piyasadan kaldtnlrnastru hiy arzu etmezdi.Buna ragmen Hz.ibrahim putlan suya egiyor, hadi
iyin, hadi iyin diyordu? 1 Bu ~artlar altmda Hz.ibrahim, kendisine gelen i1im dolaytstyla
ortama ve topluma ragmen oz benligini ortaya koymu~tur. Ayette geyen i1im, Mufessirlere
gore, vahiy, niibiivvet veya tevhid ilmidir ki onu teblig ile emrolunmu~tur. 32
Hem babast, hem yevresi, hem de kral tarafindan aldtgt tehditlere ragmen Allah'a teslim
ol emrini yerine
yoneli~inden

getirmi~tir.

Mufessirlere gore "eslim" emri, ilk iman teklifi

kinayedir. Ytldtzlarm ve

giine~in

kar~tsmda

batmasmdan Allah onun kalbine, islam

bilgisine gotiiren tevhid esaslan ile ilgili delilleri ilham

etmi~,

aklt ermeye

ba~ladtgt

zamandan

itibaren egitip giizel duygularla donatmt~ttr? 0 halde tezkiyenin saglanmasmda tefekkiir,


tedebbiir ve teakkiiliin de onemli bir yeri vardrr.
"Sizin oteden beri tapmakta oldugunuz bu temsiller nedir? Allah'tan ba~ka uydurmaya
ytkttgtruz ilahlara mt ibadet ediyorsunuz? Alemlerin Rabbi olan Allah hakkmdaki golii~ ve
dii~iinceniz nedir? dedi" Razi'ye gore bu, mu~riklerin putlartm tahkirdir? 4
Butiin peygamberlerin tarih boyunca toplumlarma yonelttigi ayru soruya eskiden beri
3

verdikleri cevabm ayrustyla kar~tltk verdiler:


"Biz atalanmtZt bunlara tapar halde bulduk. Onlann ilah olarak deger verdiklerine biz
de ilah dedik." dediler ki bu tutum gelenek ve taassuptan ba~ka bir ~ey degildir? 5
<;unkii insan ayru insan, gen, dna, biyolojik yapt da ayruydt. Aradan geyen uzun zaman,
biyolojik bedenin hevast(ki biz buna isyan diyoruz), Hz.Nuh'un tufan olaytru bir mit ve
uzaklarda bir efsane olarak algtlatmaktayd1.
28

Hadduri. Macid. islam 'da Ada let Kavramz. s.46. aynca bkz. Ahmet Cevdet. 1/619. Gokberk. 150.
M Larousse. 1n58. aynca bkz. Yam. 3/449.
30
Larousse. aym yer.
31
Taheri. Ebu Cafer. Muhammed b. Cerir. Tarihu 'l Umem ve 'l Malak Kahire. 1939.1/235.
32
Meryem. 19143. Tlbyan. 3/38. aynca bkz. Mevaktb. 3/39. M. Vehbi, 8/3221.
33
Bakara, 2/131, Yam. 1/411
34
Enbiya, 21/52, M. Vehbi, 9/3540.
35
Enbiya, 21/53, bkz. Ebu bekr es-Suyuti, Tefsir-u Celaleyn, s. 32.
29

92

"Yemin ederim ki siz aytkya bir saptk:ltk ve dalalettesiniz. Sizin babalanruz da dalalet
ivinde imiler, dedi." CiinkU bir eye tabi olma sebebi, eskilik, yenilik veya atalar yolu olup
olmamast degil, Allah'm emrine ve Hakk'm deliline uygun olmastdrr. Bunun iyin fikthta zarar
kadim olmaz diye bir genel kaide vardrr. 36
Hz.ibrahim ktssasmt inceledigimizde, halktn bilgisizce tutumunu, babalanru bulduklan
statiikoyu eletirmeksizin benimseyilerini, bu durumu en dogal durum, tek ilahhg. ise
zalimlik olarak gordiiklerini anlanz. 37
"Hz.ibrahim eline baltayt ald1. Ne kadar put varsa hepsini ktrdt, biiyiik putun yaruna
vard1. Baltayt onun boynuna asti, vtktt gitti." "Kim yaptt bunu ilahlartmiZa? 0 mutlaka
zalimlerden biri olmah. ihrahim denilen bir delikanh vardt, ilahlanmtzi diline dolaytp
duruyordu. Getirin onu halkm oniine. Umulur ki onun tannlar hakktndaki soylediklerine
ahitlik eden bulunur."38
Hz.ihrahim, "Sen mi yaptm bu ii ilahlanmtza ey ihrahim" sorusuna aktllan ileten,
ortak hilinv dtma ytktp geryekleri halktan farkh goren bir basiretle : "Dogrusu bu ii
biiyiikleri yapmttlr. Eger konuurlarsa onlara sorun, dedi ki bu cevap, tevhide ait onemli
ipuylartm barmdtrmaktadrr. Bu cevapta biiyiik putun kendisiyle birlikte bakalanna ibadet
edilmesine ktzmast esprisi ile tatan ilahlann acizligi ve savunmastzhg. ozellikleri insanlan
durup diiiinmeye sevketmitir.Bu ayet gurubunda kullamlan "enfiisihim" kelimesine
Zamaheri, "el-fikretii's saliha" yani sagduyu veya vicdan anlamtm vermektedir.
Bunun iizerine "astl

39

zulmeden bu delikanh degildir, sizsiniz" dediler ki bu cevap,

insanlann baztlanrun diiiincelerini felv eden ortak bilincin (gelenegin, artlanmthgm) dttru
gostermesi baktmmdan ilginytir. Hz. Ibrahim, davrarulanyla, putlann yam srra, insanlann
basiretini kapatan diiiince idollerini de ktrmttlr. 40
"Demek siz, Allah't btraktp da, size faydas1 ve zaran olmayan varllklara taptruyorsunuz
oyle mi?:Size de, Allah't btraktp tapttg.ruz putlanruza da yuf olsun, hiv akltruzt kullanmaz
mtstruz?" dedi. Beyzavi'ye gore "iiffin" lafzt onlann hallerini takbih ve onlan insanfa
davettir.

41

Oysaki insanlar, kendi diiiincelerini ve davrarularmt degil, Hz.ihrahim'in yagnstru


saptkhk olarak goriiyorlardt insanlann geymiteki hiikiimdarlan

kutsal hirer kurtanct

goriiniimiinde idiydiler ki halktn am baghhg. soz konusu idi.


Bu egilimleri sonucunda sevgi ihtirast en Uy noktalara, hayranhga ve tapmaya ulatl. Bu
tutum, muhakeme ve aklm ilemesini giiyletirmi ve "Onu yaktn ve boylece ilahlanruza
yardtm etmi, intikamlanru almt olun" soziiyle neks etmilerdir. Ayettte ifade edilen neks
bir eyin donmesidir. Miifessirlere gore, Allah, nefslerine irk etmekle zulm ettiklerini kendi
36

Enbiya, 21153-54, Yazrr, 1/482-483


M. Vehbi, 9/3447-3448.
38
Enbiya, 21/58-61, bkz. M. Vehbi, 9/3445 .
39
Enbiya, 21/62-63, ~ri, 3/122, aynca bkz. Muhammed b. Hazin, 3/277.
40
Enbiya, 21/64, M. Vehbi, 9/3446-3447.
41
Enbiya. 21/66-67, M. Vehbi, 9/3449.

37

93

dilleriyle

ikrar

ettirmi~,fakat

inkarda

tsrar

nedeniyle eski

saptkhklanna yeniden

42

dondurmu~tiir

Hz.ibrahim bilin~li tavnm, gii~lu imarum, Tann-Sultan Nemrud onunde de artaya


kaymaktan ~ekinmemi~,

anun tannhguu inkar etmi~tir.

43

Peygamberler,

statiikaya

dakunmadtklan surece rahat~a dala~abilmekte, tevhid deyince i~ degi~mektedir. 0 zaman


kanu, ataritenin anlardan (ilahlara stguup hallo somurenlerden) ahrup gUft ve kuwetin,
haram-helal kayma hakktrun sahibine verilmesi alaytdrr. i~te bunun i~indir ki Nub (as), Hud
(as), Hz. Musa (as), Hz. ibrahim (as) ve peygamberimiz (as) donemlerinde bariz almak uzere
yonetimi elinde bulunduranlar, kaltuklanna aday alanlardan daha
butiin gii~leri ile mucadele etmektedirler.
Bu statiika ve

~artlanmt~ltk

~ak

tevhitten

~ekinmekte

ve

44

a derecede idi ki;

Halktan bazt kimseler; hastahgtmdan ~ifa bulursam ibrahim t~m adun t~tyaytm,
tannlara yardtm etmi~ alayun, diye adak adtyardu. 4s Hz.ibrahim'in ate~e attlmasmdan sanra
ana sadece yegeni Lut ile amcasmm ktzt Sarenin

iman etmesi, mevcut yapmm

46

etkileyiciliginin gostergesidir.
Hz. ibrahimin i~inde bulundugu taplum, bir an i~in vicdanlanru veya sag duyularmt
dinlemi~ler; bir an irtin ger~egi de ikrar etmi~ler; fakat yagun ~irk kUltiirunun getirdigi
alumsuz telkin, ve benzeri sebeplerle ilahi taktirin on gordugu degiimi bunyelerinde
ger~ekletirememi~lerdir.
varalu~

Demek aluyar ki, temiz fitratta yarattlan kalp bazulunca, insan

nedeninden sapmaya ve kendine ozgii niteliklerini yitirmeye

Allah, bu taplumun sagduyusuna kazandtklan nedeniyle muhur


nur giremez,araya iman

t~tgt

ba~lamaktadrr.Arttk

wrmu~tur. Onlarm

kalplerine

dagamaz.Giinahlar artbgt zaman kalpte basiret nurlan

korelmektedir. Bu taplumun, ger~egi kendiliginden sezip, du~unup bulmaya, dinleyip


i~itmeye ve ger~egi kabul etmeye kabiliyetleri kalmamt~trr. Asli kalpleri vardrr; ama ~evre ve
kotii ah~kanltklann etkisiyle anu orten ikinci bir ah~kanltk kazanmt~lardrr. 47 0 halde ger~egi
anlamak

i~in yarattlmt~

alan insan kalbinin butun faaliyet ve yetenekleri, nefsani egilimlerle

baguldugunda insaru tezkiyeye gotiiren ilahi degerler kanusunda bir inat kaplamaktadrr.
Bu tespitlerden sanra Kur'an'm Hz.ibrahim (as)'e verdigi onem ile tezkiye'de onem
verdigi "Kalb-i Selim" ifadesinin yarumuna geyelim:

42

Enbiya, 21/68, Muhammd b. Hazin, 3/277, aynca bkz, M. Vehbi, 9/3447.


Taheri, 1/241.
44
Kutup,Dazeltilmesi Gereken Kavramlar, s. 26.
4
s Taheri, 1/242.
46
Kurtubi,; el Cami li Ahkami 'I Kur 'an, 2/305.
47
Bkz, Saka, s. 54, Sabuni, Safvetu 't Tefasir, s. 1/33, Yazrr, 1/195, M. Vehbi, 1151.
43

94

3- Kur'an-1 Kerim'in Hz. ibrahim (as)'e Verdigi Onem & "Kalb-i Selim" ifadesinin
Yorumu:
Kur'an-1 Kerim'de, "0 gUn ne mal, ne ogullar fayda verir, o gUn ancak kalb-i selim ile
gelen i~ goriir'' buyrularak Hz. ibrahim'in Allah'a ~irkten ve nifaktan uzak, imam kendine
fayda veren saglam bir kalple geldigi ifade edilmektedir. 48
Sozluklerde "selime" :fiili ile "muslim" kelimelerinin ikisinin de "silm" kokiinden
geldigini gormekteyiz. Silm kelimesi lugatta ban~a girmek, ban~ yapmak gibi anlamlarda
kullanilir. 49 ~ag.daki ayet ve hadislerde de goriildugu iizere aym kokten gelen islam, ban~a
ula~mak,

Muslim ise

ban~a

ve gUvenlige

girmi~

insam anlammda kullamhr, ve iyerdigi

anlam, islam ve kalb-i selim kavramlanmn yorumlanmas1 ve armmada gosterdigi ufuk


a~smdan

onem

t~Imaktadrr.

Mufessirlere gore kalb-i selim, dininde bilgisizlikten nefsinde

kotii huylardan, maim ve evladm muhtemel


kimsedir. 50

~errinden

salim ve pak olarak ilahi huzura gelen

"Ey inananlar! Hepiniz birlikte silme (ban~a) girin. Seytamn adlmlartm izlemeyin;
yunkii o size apaylk bir du~mandrr' ayetinde ifade edilen 'silm' kelimesini Hz. Peygamber
(as)' in ~u hadisi aylklamaktadrr:
"Musluman, diger muslumanlann dilinden ve elinden diger kimselerin (gUven,
huzur,selamet, ban~) anlammdaki silm iyinde oldugu kimsedir."51
Daha onceden aylklad1guruz nefsin yap1s101 goz onune alarak, Kur' amn Hz. ibrahim iyin
kulland1g. bu terkibe bakahm:
Yukandaki ayet ve onu aylklayan hadise gore; islam ve Musluman kelimelerinin
kokiinu

olu~turan

"silm" ; silahlDl brrakma, kavgaya degil

ban~a

girme, teslim olma, gUven ve

huzura, din diliyle "itmi'nana kavu~ma" anlamlanna gelmektedir. Cunkii, s-1-m kokiinun
anlam1, giiven iyinde (to be safe); sagilklJ saglam (whole) ve yekpare (integral) olmaktrr. Aym
zamanda silm olarak ban~, huzur; selam olarak paryalara bolunmemi~ olma anlam1nda
kullan1lmaktadrr. 52 0 halde buradan muslumanm ban~ ve ho~gorii sahibi bir vaslf ta~1mas1
gerektigi ortaya ylkmaktadrr. 53 Mufessirlere gore kalb-i selim ifadesi, bunyenin kan~lkliktan,
~irk

ve manevi kirlerden armdmlmas1, bunyenin gUven,

ban~

ve huzura

Ku~eyri'ye gore kalplerinde hastahk vardrr ayetinin ZJttJ olarak kullamh~1drr.

kavu~turulmas1drr.
54

~uara, 26/88, Ebu bekr es Suyuti, s. 70, aynca bkz. Sabuni, Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/651.
Klleyri, Abdtllkerim b. Havazm; er-Risale, Kahire, 1966, s.9 aynca bkz. Develio~u, Feri~ Osmanllca-Tilrkfe
Ansiklopedik Lilgat, Aydm yay. Ank. 1993, s.953.
50
M. Vehbi, 10/3197.
51
Bakara, 2/208, bkz. Buhari iman,4,5; Rikak,26; M1lslim, iman, 64,65; Tirmizi, Ktyamet, 52; Nesai, hnan, 8,9.
52
Fazlurrahma.n, Allah 'm Elfisi ve Mesajz, s. 4, aynca bkz. KUeyri, Er-risale, 9, Develio@u, s. 953.
53
Geni bilgi i~in bkz.~engtll ,tdris;Kur 'an 'da HoglJril ve Hilrriyet, Diyanet !Imi Dergi, cilt-31, say1-l,
Ocak- ~ubat-Mart, 1995, s . 13/30.
54
Sabuni, Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/651.
48
49

95

Allah, Hz. ibrahim'i yukandaki anlamlarda stfatlandrrmakta, 'ibrahim'de size giizel bir
omek vardrr' anlanundaki ayetle insanlara omek gostennekte ve insanlann ona iktida etmekle
kiifiir stfatlanndan annmalanru istemektedir. 55
Hz. ibrahim, dualannda "Musluman olarak ya~amayt, Musluman olarak olmeyi istedigi
gibi, Allah da insanlardan ancak Musluman olarak can vennelerini istemi~tir 56 . Bu ayet ile
hadislerin i~aret ettigi ve i~erdigi 'islam' ve onun faili 'Musluman' kavramlanrun anlam
nitelikleri, giiniimiizdeki islam ve Miisluman kavramlanyla ~agn~tmlmak ve ozde~le~tinnek
istenen ~iddet, teror stfatlanndan ne derece uzak ve ilgisiz oldugunu ortaya koymaktadtr. Hz.
Peygamber, diger hadislerinde her ~ocuk islam fitratl iizerinde dogar, sonradan ailesi mecusi,
yahudi, hristiyan yapar buyurarak, insan bunyesinde ilk yaratth~ta salt iyilik olduguna,
biyolojik bedenin algtlanrun henuz

geli~memi~

olmast nedeniyle bunyede tezat

olu~madtgtna

ve her insarun bunyesinde dogu~ta islam (ban~m) egemen olduguna dikkat ~ekmektedir. 57
Bireylerin eylemlerinin din tarafindan degerlendirilmeye tabi tutulmast, bu
degerlendinnede farz, vacib, haram, helal gibi kavramlann kullarularak smtflandmlmast,
bireyin biyolojik bedeninin fonksiyonlannm tam olarak i~lemeye ba~ladtgt 9 ve 11
ya~lanndan sonra ba~lamaktadtr. islam literatiiriinde bireye mukellef (sorumlu);
davram~lanrun degerlendirilmesine de (efal-i miikellefin) adt verilir; ve bu ya~lara gelmi~
ki~iler ibadetlerle, emir ve nehiylerle sorumlu tutulur. 58
Bu emir ve nehiyler, insamn biyolojik bedeninin fonksiyonlannm kullammmt diizenler,
verimini artttrrr, insarun

i~inde

bulunan Rahmani ruh'un fonksiyonlanm yerine getinnesine

yardtmct olur, ki~inin biinyesinde fitratm (tevhidin) olu~masma, ban~m egemen olmasma
(islam' a) yardunct olur.
Bundan dolaytdrr ki islam literatUrunde be~ esas, ban~a ula~marun ~artt kabul edilmi~tir.
Kur'an-1 Kerim, butiin insanlann kalplerinde silm'in ban~ ve itminarun egemen olmastru59
isterken, diger ayetler de bu nitelige sahip ki~iyi Musluman olarak adlandmr. 60
Ayette ifade edilen terkip, silm'in merkezini kalp olarak gostennektedir61 . Daha once,
nefs kavramtrun ruh-beden

ili~kisi

yonunde ele ald1gtm1z gibi, ruh, fonksiyonlanru daha

~ok

kalp i~erisinde islam bilginlerince 'gonul' ad1 verilen bolumde yiiriitmektedir. Mufessirler,
Necm 53/ll. ayetin tefsirinde "Fuad" kelimesine 'gonul' adtru vennekte; ve 'kalp gordu;
~unkU kudsiyyatt once kalp idrak eder sonra goze intikal eder', demektedirler. 62 Olum arunda
ya~anan insani tecriibelerde, Anadolu Erenleri'nin ~iirlerinde, klsaca dini literatiiriin ilgili
bolumunde konuya bu ~ekilde yakla~tldt,gt gorulmektedir. 63

55

Momtehine, 60/4 Muhammed b. Hazin.,4/271 aynca bkz ,Sabuni, Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/483.
Bakara, 2/132, bkz. Beyzavi, 1/115, Muhammed b. Hazin, 1/90 aynca bkz Yaztr, 1/412.
57
M1lslim, 4/2047-2048.
58
Zuhayli, Vehbe; islam Fzkhz Ansiklopedisi, Risale yay. 1st. 1994, s.l/19-20.
59
Bakara, 2/208
60
Al-i imran, 3/67.
61
Sabuni, Tefsir-u ibn-i Kesir, 21651.
62
Gazali, s.32-33. Erzurumlu, 1. Haklo., 239. aynca bkz. Necm, 53/11, M. Vehbi, 14/5628.
63
Ruhselman, s.570-580, aynca bkz. Ta~1 Mustafa, Yunus Emre Divam, Akfi:a# yay. Ank:. 1991.
56

96
Hz. Peygamberin hadisi ve islam literatiirundeki ele alun~t gormek aytsmdan sufilerin
tecrObelerinin urunu olan

~iirsel

ifadelerinde kavramm

kullaruh~ ~ekline

bakahm: "Vucutta

bir et paryast vardrr, o (salah) iyinde oldugu zaman butiin beden, (salah) bulur, bozuldugu
zaman butiin ceset ifsada (bozukluga) ugrar. Dikkat edin! 0 kalptir!" 64
Hz. Peygamber (as) kalbin sagltklt olu~unu (saleha) kokiinden gelen "sulh" ifadesiyle
anlatmt~trr.

Bu kavram da 'silm'

kullarulmaktadrr.

ile yakm anlamltdrr ve yine

"ban~"

anlamtnda

65

Diger hadislerde kalbin metafizik yonune i~aret edilir:


"Mu'minin kalbi, Allah'm nazargaht'drr. (bakttgt yerdir.)" 66
Kaynagtru Kur'an ve hadislerden alan eserlerde de kalb'e verilen onemi gormekteyiz.
"Mu'minin kalbi, ki~inin gonul Kabe'sidir."
"Kalp krrmak O'nun Kabe'sini ytkmaktrr."67
Aynca, kalp krrma, gonul ytkma, ytkarsm Ar~-1 Rahmaru68 gibi beyitler, kainata
benzetilen insanm merkezini, kalpte bulunan gonul olarak gostermektedir.
Hz. ibrahim, uzun suren ilahi smavda, tevhid mucadelesi boyunca Allah't ak1t ve
tefekkiiruyle

aramt~,

kendine verilen ilahi bilgiyle kalbini dualizmden

armdlfmt~

musluman ol, yagrtsma; Alemlerin Rabbi Allah' a teslim oldum diye cevap vermi~tir.

ve

69

Hz. Peygamber, bunyedeki birligi, hayvani rub (biyolojik yapmm) i~leyi~ ~eklini, onun
Allah'tan gelen Rahmani ruh'a teslimiyetini, "herkesin bir ~eytaru vardrr. Benim ~eytantm
bana teslim olmu~, musliiman olmu~tur. " 70 soziiyle aytklamt~trr.
Biinyesinde tevhide ve islam'a ula~an insarun eylemlerinin niteliginin, tevhid inanctyla
uyumlu olarak ger~ekle~mesine, Hz. ibrahim'in mucadelesi omek olarak gosterilmekte ve
insanlardan da ayru tavn gostermeleri istenmektedir. Yt1dtzlarm gokte hirer yerleri varsa,
yerdeki ibrahim'in (as) hepsinin ustiinde bir ~erefi vardrr. Boyle bir ~erefi ta~tyan insanm ve
insanlann o hakiki malikin gerisinde insanlar iyin yaratt1mt~ aya ve giine~e, her tiirlii mahluka
kul, kole olup alyalmast pek buyiik bir kiifiirdur. 71 ~irk ve kiifiir gibi manevi kirlerden
annmakla muhabbet ve bugzun srrf Allah iyin olmast gerektigine, bunun Hz. ibrahim'in giizel
omeginde oldugu gibi, Allah'a iman, ahlak temizligi, dogruluk, hakki icra ve tefekkiirle
geryekle~tigine Hz. ibrahim klssast ve onun ~ahsiyeti giizel bir omektir. Kelime-i tevhit ve

hanifligi insanltga ogretip miras olarak brrakan Hz. ibrahim, tezkiyenin ger~ekle~mesi
yolunda bizlere giizel metotlar sunmaktadrr.

64

Buhari, iman, 39; M11slim, Musakat,107; Mtlsned, 4/280.


K~yri. s, 9; aynca bkz. Develioglu, s. 953, Fazlurra.hman, 4,91.
66
M11slim, Birr, 33,34.
67
Hace,MuhammedLtttfi,Alvarh Efe Hz. Nil yay.1st.1995, s.73.
68
Race, Muhammed, s.68.
69
Bakara, 2/131, bkz. Beyzavi, 1/114, Yazrr, 1/411.
70
Mt1sned, 1/257.
71
Yazrr, 7/547, 3/453
65

97

4- Biiyiik Giinahlar ve Sirk ili~kisi :


Kur'an't Kerim'de sorumluluk getiren msan eylemleri degi~ik isimlerle ifade edilir.
Bunlar salih amelin zttt1drr.Bunyede olan sulhun urettigi pozitif davraru~m tam tersi olan
davraru~lard1r. Kur'an-1 Kerim'de bu davraru~lara niteliklerine gore isimler verildigini
gormekteyiz. Kur'an-1 Kerim'de bu degi~ik isimler~ giinah72, isim73 , zenb74, seyyie

75

fah~a,

olarak anlatilir ki Abdullah ibn-i Mes'ud, fah~a, munker ve bagy

i~eren

ayetin, Kur'an-1 Kerim'de iyilik ve kotuliigi.i en fazla toplayan ayet

munker ve bagy
kavramlarmt

76

oldugunu belirtmektedir. 77
Ve onlar ki giinahm kebairine ve
Kebair~

ger~ekle~en

iizerine tehdit

fevahi~ine

uzak dururlar.ayetinde goriildiigi.i iizere

ve cezayt gerektiren,

a~tk~a yasaklanmt~

fevahi~ ise, onlarm i~inde ozellikle ~irkinligi a~tk ve a~tn olan giinahlardrr.

Bu kavramlarm ortak yonleri, insan biinyesinde Rahmani ruh' a tezat


kokenli biyolojik bedenin negatif stfat

ta~tyan

olan

giinahlar~

78

te~kil

eden toprak

iiriinii veya eylemleri diger bir ifadeyle nefsin

egilimlerinden kaynaklamyor olmastdrr.


Kur'an'm konuyla ilgili yakla~tm1

~u ~ekildedir:

"0 iman edenler, biiyiik giinahlardan ve hayastzhktan

ka~mrrlar."

Burada (Kebairu'l

ism) biiyiik giinah ve fevahi~ olarak bir nitelendirme goriilmektedir. Miifessirlere gore, ~irk,
katl, zina, kumar, i~ki ve iftira gibi eylemlerin hepsi 'ism' olarak adlandtnlmaktadrr. ism'in
ozelligi, zaranrun yalruz ki~iyle kalmaytp ba~kasma da sirayet etmesidir. 79
Diger ayet de

fevahi~'in

giinahm

a~1k~a i~lendigi

son nokta oldugunu belirterek,

fevahi~

(~irkinlik), ism(buyiik giinah) arasmda tiir baktmlndan bir derecelendirme yapmaktadrr.


"Rabbim, sadece
hi~bir

fuh~iyatl,

delil indirmedigi

~eyleri

soylemenizi

giinahlardan

a~tk

ve

~eyleri,

onun

ve gizli olanmt ism, (biiyiik giinahlan), haklarmda

Allah' a ortak

yasaklamt~trr."
a~tn

a~tk

Ayette

ko~maruzt
ge~en

ve Allah hakkmda bilmediginiz

fevahi~

kelimesi,

olan fenaltklan, ozellikle rrz ile ilgili bedenin

~irkinligi

a~tnbklarmt

biiyiik

anlatmak

i~in kullamlmaktadrr. ibn-i Abbas ve Miicahid'in nakline gore mii~rikler, Kabe'yi uryan

olarak tavaf etmekte ve bunu atalarmdan gordiiklerini soylemekte idiler. Allah, bu


kastederek, Allah yirkin olam emretmez buyurmaktadrr. 80

davraru~t

ism (giinah) kelimesini islam :fikth~tlan ~u ~ekilde aytklamaktad1r:


Siiddi'ye gore ism, biyolojik bedenin isyamna, Miicahid'e gore ism, biyolojik bedenin her
rurlii isyaru (ma'siyet) ine denir.

72

Nisa, 4/101, bkz. Beyz.avi, 298-299.


En-am, 61120, bkz. Ttbyan, 2/32, Mevalab, 2/36, Yazrr, 3/505.
74
Muhammed, 47/19, bkz. Muhammed b. Hazin, 41140, Ebu bekr es Suyuti, 2/180.
15
Muhammed, 47/2, bkz. Muhammed b. Hazin aym yer.
76
Nahl, 16/90, bkz. M. Vehbi, 8/2885.
77
Alusi, 141219
78
~ura, 42/37, Muhammed b. Hazin, 2/86-88, aynca bkz. Yazrr, 4/37,
79
~ura, 42/37, M. Vehbi, 4/1616, 13/5154, aynca bkz. Yazrr, 4/34.
80
Araf, 7/33, Muhammed b. Hazin, 2/86-88 .
73

98
Ozetle biyolojik bedenin faaliyetlerine bagh olan, faili nefs(biyolojik egilimler) olan
amellerin hepsi ism olarak adlandtnhr.

81

Kur'an'da Hz. Peygambere hitaben hem kendinin, hem mu'min erkeklerin ve mii'min
kadmlarm giinahmm bag.~lanmasffil dile"
ayetinde kullarulan "zenb" kelimesinin;

82

ayeti ile "Allah senin giinahlariru bag.~Iar"

fevahi~,

ism, giinah ve seyyie kavramlanndan derece

bakunmdan daha altta oldugu anla~Ilmaktadtr .


83

"Allah seni affetsin onlara niyin iyin verdin (9/43)" gibi ilahi ikaz ile Hz. Peygamber'in
bu ve (80/3,6,10) da anlatlldtg. gibi diger ikazlarla muhatap olmasma, Allah'm (zenb) giinahffil
bagt~lar(48/2)

ayetinde geytigi iizere giinah denmesi, peygamberlik makamma goredir.

'iyilerin iyiligi, Allah'a yakm olanlann kotiiliigu gibidir',sozii Hz. Peygamber'in bu


konumuna i~aret etmektedir.

84

Miifessirlere gore Hz. Peygamber (as) in giinaht, siiryme veya

zelle olarak tabir olunan durumlardrr ki, bu ayetle kastedilen Hz. Peygamber'in yanllma,
gaflet ve te'vil yoluyla yapmt~ oldugu hatalardrr. 85

Hz. Peygamber "~aka ve ciddi olaru, hata ile bilerek olaru benden olan her ~eyi affeyle
diyerek dua ettigi gibi," geymi~ ve gelecek olaru, aytg.ru, gizlisini benden olan her hatayt
affeyle, senden ba~ka ilah yok sen benim Rabbimsin" diyerek de dua etmi~tir.
Hz.

Peygamber'in

istigfan

Allah'a

tevazudan

ve

biyolojik

86

bedenin

Allah'a

teslimiyetindendir. Hz. peygamber bu nedenle "Bu gece ve giindiiz yiiz kere af dilerim'' 87
buyurur.
"Kebair'ul ism" (giinahm biiyiikleri), insan yaptsmdaki biyolojik bedenin; Rahmani
Rub, bunun fonksiyonu olan akll, vicdan ve Kur'an tarafindan denetlenememesinden olusur.
Bu durum, asli yapt olan ruhun

kar~tsma,

artzi (geyici) yapt olan bedeni ilah olarak ytkarrr ve

onun iiriinleri de daima negatif, yani zarar niteliginde

olu~ur.

Bu duruma, nefs-i emmare

kavramtm incelememiz srrasmda biyolojik bedenin fonksiyonlannm a~m ve bilinysiz


kullantmt, bu fonksiyonlan ilah edinme adt altmda deginmi~tik.

88

Bu tiir davraru~ biinyede

dualizme yol aymakta ve insanm biinyesinde islam (ban~)a gidilmeye engel olmaktadrr. Bu
durumda, en giizel ameli yapmak iyin denenen insanoglu, potansiyelini degerlendiremeyip
haram olarak belirtilen zaran i~lemekte, biinyesinde ~irke=karga~aya neden olmakta,
kendisinden beklenenden farkh iiriinler=ism ortaya koymakta, Allah'a boyun egmi=miislim
olan evrenle ili~kisinde de farklt dii~iince ve amellerde bulunmaktadrr. ibn-i Orner' den nakle
gore, giizel amel, haramlardan uzak durmak, Allah'a itaate ko~mak, Fuzayl b. iyad'a gore

81

Sabuni, 2/16,M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/16.


Muhammed, 47119, bkz. Muhammed b. Hazin, 4/146.
83
Fetih, 48/2, bkz. Muhammed b. Hazin, 4/153.

82

84

Ac1uni, 1/428.(1137).

85

Muhammed b. Hazin, 4/152.

86
87

Sabuni, 3/334

Zemaheri, 4/294.

Furkan, 43/44, bkz, ~emseddin Muhammed Nuri,Miftahu 'I Kulab, 193, M. Vehbi, 15/6030.

88

99

amellerde ihlas ve dogruluk, helal ve mi.ibahtan gaynstru terktir ki giinah denilen zaran
engelleyen iradi bir davraru~trr. 89
Kur' an, bu ameli ger~ekle~tirene de ifsad, bu eylemi

ger~ekle~tirene

de miifsid adtru

verimektedir. Miifessirlere gore ifsad, bir ~eyin sulhten ve itidallikten ~lkt~tdtr ki islam
kelimesinin kokii olan sulh ve silm kelimeleri bunun Zlttldtr. Dinde isyan, yasaklan ihlal ve
Kur'an'dan yiiz ~evirmek ifsadm vastflarmt olu~turur. 90
Daha onceki konulanmtzda degindigimiz iizere, mii~rik Ad'm eleba~larma, miiminlere
ve zaytflara zarar verici nitelikteki eylemlerinden dolayt zorba,91 annma probleminin 86benzerligi nedeniyle deginmedigimiz medyen ve semud halklarma da yeryiizi.inde ban~t
bozucu eylemlerinden dolayt miifsid stfatt kullarulmt~ttr. Bu topluluklarm miifsid olarak
nitelendirilmelerine neden olan durum, insanm mahiyetinde bulunan muhafaza egiliminin
bozulmas1 sonucu ortaya ~tkan ol~ii ve tartt hakstzh~dtr. 92 0 halde haytr ve iikriin geregi
hakstzhk ve ifsad degil, insanlarm hukukunu gozetmek, miisliiman kavramtrun ifadesi olan
itidal veya sulh iizeri olmak ve insanlan kendinden emin ktlmakttr.
Kur' an, oliimii ve hayatt insanlann hangisinin daha giizel eylemde bulunaca~
denemek i~in yarattt~93 bundan onceki temel amacm da insan ve cinlerin kendine
ibadetleri94 oldugunu belirtmektedir.
Amellerin vastflan, "Ef al-i miikellefin" terimiyle, "sorumlularm fiilleri" adt altmda
islam fikth literatiiriinde ifade edilir. Din, bu eylemleri, niteligine gore kategorilere aytrmtttr.
Bunlardan baztlan ilahi emirlere aykm ozelliktedir. Bu nitelikteki eylemler, haram
kelimesiyle ifade edilmektedir ki :fikth~tlara gore Kur'an'm terkini kesin ve baglaytct olarak
istedigi, ~irk, oldiirme, zina, htrstzhk gibi zaran biiyiik amellerdir. 95
Y aptlmast a~tk~a yasaklanmt~ olan bu eylemler, insan yaptstnm biyolojik beden ve
Rahmani ruh yonlerinin ili~kisindeki tezat sonucu ortaya ~tkmaktadrr. 96
Biyolojik bedenin fonksiyonlannm ilahi emirler

dt~t

kullarumtnm olumsuz iiriinlerinin

niteligi kadar, ortaya konu~ stklt~ ve siiresi de degerlendirmede onemlidir.


Bu durum, kelam ekollerince uzun uzun tartttlmtttr. En yaygm ekol olan Maturidi
ekoliine gore inkar devamlt, giinahlar ise

ge~ici

veya, bir anltktrr. Dolaytstyla miimin kafir

97

degil giinahkar saytlmt~ttr.


Kur' an-1 Kerim, giinahlardan tevbe edilmesini98 ve kendisine doniilmesini istemektedir.
Devamlt bir ~ekilde yaptlan haram kategorisindeki eylem, biinyede karga~aya, hevayt ilah
89

M11lk, 67/2, Muhammed b. Hazin, 4/305. aynca bkz. M. Vehbi, 15/6030.


Bakara 2112, Beyzavi, 2/33.
91
Hild, 11/59, bkz. Ttbyan, 2/202, Beyzavi, 1/567, Muhammed b. Hazin, 1/434.
92
Hild, 11/85, Yaztr, 4/560.
93
M11lk, 67/2, bkz. Muhammed b. Hazin, 4/305, M. Vehbi, 15/6030.
94
Zariyat, 51/56, bkz. Zama.heri, 4/402-406, Razi, 7/659.
95
Nahl, 16/115, Zuhayli, islam Fzkhz Ansk. 1/42.
96
Gazali, EbuHamidMuhammed b. Muhammed,Miftahu 'l Kulap, s.526.
97
Nureddin es..Sabuni,Maturidiye Akaidi, ~ev. Bekir Topaloglu, Dib yay. Ank. 1998, s. 164, bkz. Akbulut, Ahmet,
Sahabe Devri Siyasi Olaylarmzn Kelami Problem/ere Etkisi; Birleik yay. Ank. ty. s.274,
98
Bakara, 2/160; Tahri.m, 66/8, bkz. Beyz.avi, 1132, M. Vehbi, 1/57.
90

100

edinmeye, dolaytstyla bunyede

~irk

amillerinden biri olan hevarun ilah edinilmesine Kur'an'm

tabiriyle bunyede maraz(hastahk)a yol

a~maktadrr.Mufessirlere

anlamma gelmektedir ki asli degildir. Bedende


ve fiillerine zarar getirir. Bozuk

inan~.

olu~an

gore

maraz;anzi,ge~ici

bozuklup olup bedeni itidalden

~tkartrr

haset, ofke ve kin kotil ahlaktrr ki insan nefsinin

kemalat ve fezail kazanmasma mani olur. Giinden gilne insam azaba sevk eder, tam bir gaflete
silrukleyip ~uurunu kaybettirir. 99
Talara tapma, fitri kulluk duygusunun; adam oldurme, kan davast, yaralama, biyolojik
bedenin ofke duygusunun bilin~siz kullamrm sonucunda; Livata, e~cinsellik vb. sapmalar
ilreme duygusunun bilin~siz ve yanlt~ yolda kullammtmn sonucunda, htrstzhk (kloptemani),
sahip oldugumuz koruma duygusunun a~m ve bilin~siz kullamrmmn sonucunda yalancthk,
bunyeyi zarardan koruma duygusunun a~m ve yanh~ yonde kullantmtrun sonucunda
olu~maktadrr.

100

Kur' an-t Kerim tarafindan hevayt ilah edinme olarak vastflanan bu eylemler, bilnyede
dualizm (nifak-ikilik) olu~turarak ~irke, milfsit amel i~lemeye yol a~arlar ve bilnyenin islam
(ban)a kavu~masma engel olurlar.
Ortaya konan Rahmani yondeki eylemler, hem ki~ide islam (ban~)m, hem de bu ban~m
dt~ dunyadaki yanstmast olarak, islam (ban~)m olu~masma imkan verir. Musluman dt~ dunya
ile Musluman insan arasmdaki bu uygunluk, insamn potansiyelini tam olarak ortaya
koymasma, verimini artttrmasma, dinin amacma
(ahiret) mutluluguna

ula~trrmasma

degildir.Onlar, insanlan

ula~masma,

vadettigi dilnya ve obur dunya

imkan tanrr. c;unkil egilimlerin yarattlmast

yaradth~lanmn

gayesine erdirmek

i~in

bo~u bo~una

Allah tarafindan birer

yonlendirici ve sebeptir. Ancak insan bu egilimleri, ilahi emirlere imtisal etmeyerek strf zevk
i~in bo~una da israf eder. Bu egilirnlerin arkasmdan ko~mak, insarun oz benligini heveslerine
esir ve kul etmesidir ki hakstzhk ve zalimlik, imam zulumle kan~trrmak olan ~irke sapmak
demektir. Maliki, millkine ortak etmek, e~it tutmak. hakstzhgtyla, Allah'a, millkil olan
bedenden, mahlukundan ortak uydurmakla ona tapmakttr. 101
Allah Rasulil bir hadisinde 'yilce Allah'm yamnda Allah'tan
i~inde,

ba~ka

taptlan tanrtlar

uyulan heva (nefsin kendiliginden yoneldigi istek ve arzu) dan daha bilyilgu yoktur'

buyurmaktadrr. 102
0 halde bu dalaletten uzaklamak ve nefsin tezkiyesini ger~ekle~tirmek, insan nefsinin
butiln egilimlerini yaratth~ hikmetine, tabiatma ve fitratma yoneltmekle mumkilndilr ki, zaten
fitrat, hep hak ve hayra yonelik bir istikamet takip eder.

99

Beyzavi, 1/32. aynca bkz. M. Vehbi, 1157.


Altmta,Psk. Ter. SlJz. 31/37-45.
101
Muhammed b. Hazin, 3/369. Aynca bkz.Yazrr, 6/254-255.
102
Suyuti, ed-Darru 'I Mensur, 6/261.
100

101

B- TARiH BOYUNCA iNSANLARDA ARINMAYI ZORLASTIRAN FAKTQRLER

1-Diinya Hayatmm Ger~ekligi ve Oliimsiizliik Dii,iincesi:


Kur' an-1 Kerim, degi~ik ayetlerinde yaratth~t, yarattb~ felsefesini, ya~am tarzun,
diinya hayatmm rnahiyetini, ebedi ya~arnm oliirnden sonra oldugunu anlatarak, insandan
bunlan kabul ederek fitratlan ruh ile, ruh olarak tantrnlanan vahye uygun salih
amellereylernler iiretrnesini isternektedir. 1
Bu rnetafizik istegi, biyolojik bedenin smrrb kapasitesinin etkisi nedeniyle reddeden
insan, smrrb algtlanrun verilerinden olu~an yok olucu dt~ diinyayt ve bedenini astl kabul eder.
Oysa insarun saadeti, ahireti talep etrnek, onu sevrnek, diinyaya baglanrnarnak, onun yok
olacagun bilrnektir. Fakat, insaru diinyaya baglayan sebepler aytktrr. Bu nedenle, insanlann
cogu diinya nirnetleriyle rne~guldiirler, bu da onlann orniirlerini zayi etrnelerine yol
acrnaktadrr. 2 Daha onceki incelernernizde gordiigurniiz gibi, 'Allah't actkca gormeden
inanrnaytz' 3 diyen yahudiler, 'bana bir kule yap ey Haman, Musarun ilahtru goreyirn' diyen4
Firavun ve bu zihniyetlerin cagmuz ternsilcileri Karl Marx, Friedrich Engels, Georges
Politzer, ta~a tekrne atrna, act duyrna, ve pasta yiyip doyrna omeklerini one siirerek5, biyolojik
bedenle algtladtklan diinyamn gercekligini kabul edip, rnetafizik veri olan vahyin diinya ve
ahirete dair bilgisini reddetrnektedirler.
Algtlananlann geryekligi

dii~iincesi geyrni~

toplurnlarda oldugu gibi

~imdiki

insanlarda

da normal olan ara~tmct ~iipheden farklt, taklitsel ve bahaneci bir septiklik olarak
goriilrnektedir.
Bu noktalara i~aret eden ayetlere deginip, Kur'an'm ve onu actklayan modem bilirnin
verilerine gecelirn:
Kendilerini Allah'a cagrran Hz. Salih'e Sernud rnii~rikleri, "dogrusu bizi cagrrdtgm
~eyden (Allah'a kulluk) tam bir ~iiphe icindeyiz." diyerek yagruan i~in geryekligi veya
dogrulugu konusunda Rablerine inkarda bulunrnu~lardrr. 6
Nuh, Ad, halkt ile hedonist (hazct) Lut halkt da benzer tavrrlar sergilerni~lerdir.
"Onlara elyileri aytk deliller ile geldiler. Fakat ellerini agtzlanna gotiiriip biz, sizinle
gonderileni inkar ettik! Bizi yagrrdtgmtz ~eyden de tarn bir ~iiphe icindeyiz," dediler ki
ellerini agtzlanna gotiirmeleri, hayretlerinin derecesini gostermektedir. Ciinkii, insanlann
gazab ve ~a~rna halinde ellerini agtzlanna gotiirmeleri adettendir. 7

Asr, 103/3, bkz., aynca bkz. ~eng111, 1dris, Kur'an 'da Varlzgzn Yaratlll Gayesi, s. 27/30.
Muhammed b. Hazin, 4/438.
3
Bakara, 2/53;Nisa, 4/153, bkz. Beyzavi, 1/82..
4
Mtt'min, 40/36,37;Kasas,28/38, bkz. M. Vehbi, 10/4103, Yazrr, 4/317.
5
Politzer,George,Felsefenin BOlangzf ilkeleri,Sosyal yay.1st.l989.s.65.
6
Hud,11/62, bkz. T1byan, 2/202, Yazrr, 51174.
7
ibrahim, 14/9, Muhammed b. Hazin. 3n6, aynca bkz. M. Vehbi, 7/2677.
1

102

"Bu bahcenin yok olacaguu sannuyorum" 8 diyen bahce sahibi ile, "yanmda bir melek
indirilmeli degil miydi" diyen Firavun' da ahiret hayatmm varhg. veya diinya hayatmm
9

geciciligi konusunda derin bir iiphe goriilmektedir.


insanm yaptst, ilk insanda oldugu gibi tarih boyunca da ayru ekilde devam
etmitir. ilk insan ve ilk peygamber Hz. Adem'den sonra daha once inceledigimiz ve
incelemekte oldugumuz ic ve dt etkenlerin etkisiyle insanm biyolojik yaptsmda bir degime
olmamasma mukabil ortaya koydugu iiriinun niteliginde ilahi dine uygunluk baktmmdan
degimeler olmutur.
Ayetlerde bahsettigimiz toplumlar arasmda gecen zaman binlerle ifade edilen bir zaman
yth olmasma ragmen ortaya konan iipheli davraru ve oluan zihniyet balangtctan
giiniimiize hep benzemektedir. Aagtda bahsedilen nedenlerle insanm fitratma yabanctlama,
dunya hayatmm tek gercek oldugu ve ebedi yaama duuncesi giic kazanmakta, biyolojik
bedenin varhguu koruma amach egilimlerin masiyetine neden olmaktadrr. 10
Bu tiir tutumlar, Kur'an-1 Kerim'in ortaya koydugu mtirik psikolojisinde onlann
davraru ve yaamlarmda daha iyi goriilmektedir.
Bu davramlar, diinya mahru cok sevmek11 mal toplaytp onu tekrar tekrar saymak,
mahrun kendini ebedi yaatacaguu sanmak, 12 dini yalanlamak, oksuzti itip kakmak, yoksulu
doyurmamak ve insanlardan eyreti bir yardlffil bile sakmmak13, erkek ogula sahip olup
(oliimsiizliik diiuncesiyle} soyunu siirdurmek istemek14 ve ktz cocugu miijdesinde yiizU
kapkara kesilmek15 davraru ve diilinceleridir.
Ad halkmda,Karun' da ve Mekke mutrefinlerinde goriildugu lizere insanlarm isimlerini
yaatacak arutlar oluturma fenomeni ile, maim insaru ebedi ktlacag. dtiiincesi, armma
yolunda metafizik diiiinceden aynlan ve biyolojik bedenini korumaya cahan insarun
bilincaltl davramlarmt oluturmaktadrr. Miifessirlere gore, insanda giivenmek merebi veya
temayiilii oldugundan, pek cok kimseler kendine gelecek her tiirlu belayt mallmla kartlanm
zannederek malma son derece itimat eder, ve bu itimadma dayanarak diinyada ebedi kalacak
gibi muhkem binalar yapar, biiyiik emeller tarr. Halbuki itimat Allah' a oldugu gibi insaru
dunya ve ahirette ebediyyen yaatacak ey; salih ameldir16
0 halde insan, mahru bu yolda kullanmah, salih bir amel giizel bir am brrakma
gayretiyle bu kotii ahlaktan kurtulmaya cahmahdrr.
Kur'an ise, diinya hayatmm gecici oldugunu17 soyleyerek diinyayt esas kabul edip,
ahireti yok sayan18 zihniyete, algtsal verilerin beyinde oluturdugu hayali diinya ile tuzak
8

Kebf,18/35, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/107-308.


Zuhruf,43/53, bkz. M. Vehbi, 13/5221,.
10
Bakara, 2n, Nuh. 71/5,6,7, Beyz.avi, 1127, aynca bkz. Muhammed b. Hazin, 4/329.
11
Adiyat. 100/8, bkz. Muhammed b. Hazin, 4/425.
12
Homeze, 104/2,3, bkz. Muhammed b. Hazin. 4/439.
13
Maun, 107/1-7., bkz. Sabuni,.M. Tefsir-u lbn-i Kesir, 3/681-682.
14
Kevser, 108/3, bkz. Sabuni, M. Tefsir-u lbn-i Kesir, 3/684, . Muhammed b. Hazin, 4/440.
15
Zuhruf,43/17, bkz. Y!IZlr, 9/20, M. Vehbi, 15/6361.
16
M Vehbi, 16/6565.
17
En'am, 6/32, bkz. Y!IZlr, 3/412.
9

103

kurdugunu belirtir. Mii'minler ise imanlan nedeniyle maddeyi mana diinyast

i~in

kullarurlar.

Ve hayat da oliimden sonra devamhdrr. Diinyanm algtsal verilerden olutugunu ifade eden
Kur' an ayetleri oyledir:
"Onlar, diinya hayatmdan dtta olaru bilirler ahiretten ise gafildirler." Allah, yaratttgt
algtlar evreni

i~inde

bir de Kur' am gondermekte ve bu kitap yoluyla bize kendisini evreni ve

bizim neden var oldugumuzu anlatmaktadtr. Miifessirlere gore diinyanm dtl nimetleriyle
telezziiz etmek, i~i ise diinya ahiretin tarlast oldugu yoniiyle salih amel yapmaktrr. 19
Goklerin ve yerin, yani evrenin sabit ve kararh olmadt@, sadece Allah'm yaratmast ile
varhk bulduklan ve 0 yaratmay1 durdurdugunda yok olacaklan bir ayette Oyle ifade
edilmektedir:
"Allah gokleri ve yeri yok olurlar diye (her an kudreti altmda) tutuyor. Andolsun eger
zeval bulacak olurlarsa kendisinden sonra arttk kimse onlan tutamaz. Dogrusu 0, Halim' dir,
bagtlayandrr.

20

Firavun, Ad,Nuh, Semud, Mekke ve giiniimiiz materyalist insanlan, Allah'm giiciinii


kavrayamadtklarmdan O'nu goklerde biryerlerde bulunan ve diinya ilerine miidahale
etmeyen bir varhk olarak diiiiniirler. Bu manttgm temeli evrenin bir maddeler biitiinii oldugu,
Allah'm ise bu maddelerin "dtmda" bir yerlerde bulundugu zanrudrr. Son yillarda yaptlan
bilimsel aratrrmalarla maddenin iizerindeki str aralanmaya balanmtttr. Dt diinya demekle
ancak iizerinde anlaabildigimiz bir
:fizik:sel

ger~ekler

ol~iitii

kastetmekteyiz. Y aptian aratrrmalar sonucunda

insaru tartttlmaz bir sonuca ulatrrmaktadrr.

Bizim gordiigumiiz,

dokundugumuz, duydugumuz ve adma "madde" ya da "evren" dedigimiz kavramlar, sadece


ve sadece beynimizde oluan elektirik sinyalleridir. Omegin: meyve yiyen biri ger~ekte
burun,dil,goz, ve mide sinirlerinin beyne gondermi oldugu meyvenin beynindeki algtstyla
muhataptrr, ashyla degildir.
Tezimizin bamdan bu yana biyolojik algtsal beden ifadesini kullantm sebebimizin bir
nedeni de budur. Algtlanmtz 5 duyuyla beynimize ulamaktadtr.
Kiinin "meyve" diye nitelendirdigi ey meyvenin

bi~imi,

tadt, kokusu ve sertligine ait

elektriksel bilginin beyinde algtlanmasmdan ibarettir. Eger beyne giden gorme sinirini
keserseniz meyve goriintiisii de bir anda yok olur. Veya burundaki algtlaytctlardan beyne
uzanan sinirdeki bir kopukluk koku algtstru tamamen kaldmr. Ciinkii meyve, bir taktm
elektrik sinyallerini beynin yorumlamasmdan baka bir ey degildir.

21

Renkler ltgm farkh dalga boylannm beyinde yorumlanmastdrr. Ses, dokunma, koklama
da ltgm titreimlerinin beyinde yorumlanmastdrr. Onceleri, renklerin ve kokulann ger~ekten
var oldugu santldt; ama daha sonra bu
duyulanmtz sayesinde vardrr.
18

~eit

goriiler reddedildi ve goriildii ki bunlar ancak

22

K.tyame, 75/21;Saffat, 37/21, Taheri, 30/100 ,Muhammed b. Hazin, 3/453,. aynca bk:z. M Vehbi, 12/4698,
Rum, 30n Muhammed b. Hazin,3/450-451,aynca bk:z , M. Vehbi, 11/4249.
2

Fatr, 35/41, bk:z, Muhammed b. Hazin, 3/568. aynca bk:z. yazrr, 6/392.
21
New Scientist,30 ocak: 1998 ''Beyond Reality''GerfeginOtesinde Evren'"'Madde Serap tn1?" s.23.
22
Gokberk, s.330.
19

104
Bu durumda "diinya hayatt" kavra.nu onem kazanmak:ta her an yaratmada olan Allah
insarun ruhuna gosterdigi bu algtlarla insam denemektedir. Se'n (durum) dan murat, ilahi
takdirin vak:t-i merhumuna her an sevkidir. Allah an-t vahitte muhtelif binlerce eyi icat
etmektedir. 23 insarun algtlartru amast ve dtan ytkmast imkanstzdrr. Bu ytkt aagtda
gorecegimiz iizere ancak alum yani biyolojik yapmm fonksiyonlartru kaybetmesiyle
geryeklemektedir.
"Onlar (hayat geryektir) diyerek hileli bir diizen kurdu. Biz de onlann farkmda olmadtgt bir
diizen kurduk." Razi'ye gore melekler, Hz. Salih'i oldiirmek iizere gelenleri tala oldurmiiler,
miifsidler tam attldtguu godiikleri halde onlan gorememilerdir. 24
"0 inkar edenler, yalmzca kendilerini aldattyorlar ve Uurunda degiller." Mufessirlere gore,
uur aytk duygu ile hissetmektir. Mana, eyanm arkasma idrak:tir. Suur olaymt, hareket,
titreim ve maddi intiba olaylanndan aymp seyemeyenler, ruhun ve kalbin srrlartru bilemezler
de kalp ve ruh diyecek yerde dimag der dururlar. Beyin bir kilphane ama okuyan kim? ite
hissetmiyorlar ayeti bunu gosteriyor ki madde astl degildir. 25
"inkar edenlerin ileri bir seraba benzer, susayan onu su samr, elini uzattr; fakat yanmda bir
ey bulmaytverir." Biitiln ileri hevestir, uzaktan yaldmr, panldar o da hararetinden imrenir,
fakat kotugu biitiln arzular yalandrr. 26
Nuh, Ad, Semud gibi halklar, maddeci insanlar, maddeyi ilah edinip, diinyayt kahct;
algtlanru geryek ve kendilerini olumsiiz kabul etmiler ve nihayetinde bir yarulma oldugunu
anlamtlardtr.
Allah biyolojik algtsal bedenden insaru ytkarttru ve insarun ahirette geryegi gorecegi
am U ekilde anlatmaktadrr:
"Ahirette insarun gozii keskinleecek, 27 dunya hayatmm oyun ve eglenceden ibaret oldugunu
anlayacak 28 ve geryek varltk boyutunun ahiret oldugunu gorecektir. 29
Daha once anlatttg.mtz ruhun ozelliklerini goz onune aldtgtmtzda goren, iiten,
dokunan, diiiinen, okuyan aktllt varhgm sadece ruh oldugunu ve sanki bir tar perde iizerinde
"madde" denen algtlan seyrettigimizi anlamak:taytz. Zira bu algtlann yeri olan beyin, protein
ve yag molekilllerinden oluan bir hiicreler ytgtrudrr. Naron adt verilen sinir hiicrelerinden
olumutur. Bilgiyi oluturan elbette noronlar degildir. Noronlann yaptstru inceledigimizde
kartmlZa ytkanlar ise atomlardrr. 30
Atomlann UUr meydana getirmesi miimkiln degildir. Beyin dedigimiz et paryasmda
goriinruleri izleyecek, bilinci oluturacak, ktsacast "ben" dedigimiz eyi yaratabilecek bir gily

23

En'am,6/165; Kehf, 18n, Muhammed b. Hazin, 4/222,M. Vehbi, 14/5705, aynca bkz, Yam, 5/341.
Neml, 27/50,51,, M. Vehbi, 10/5025.
25
Bakara,2/9, Beyzavi,1/302, aynca bkz.,. Yam, 1/206.
26
Nur, 24/39, Yam, 6/30.
27
Kaf, 5o/22, Muhammed b. Hazin, 4/186 aynca bkz. M. Vehbi, 13/5531.
28
Fattr, 35/5, bkz, Kurtubi, 14/322.
29
Bakara, 2/4, bkz. Yam, 1/186.
24

30

SagbtJ_mzz, TzpAnsiklopedisi,.511118.

105

yoktur. Bunu kavrayan insan, insanhgm buyiik bolumunu aldatan maddi dunya boyutundan
uzakla~tp ger~ek varhk boyutuna girmi~

olur.
Zira insan, madde diye bir ~eyin varolmadtgmt her ~eyin hayal oldugunu kavradtgmda

artlk dt~anst, i~erisi, uzak, yakm gibi kavramlar anlamsJ.Zla~maktadrr.

31

Kur'an bu noktaya ~u

ayetleriyle i~aret etmektedir:


"Allah kendisini ~epe~evre ku~atmt~trr ve ona "sonsuz yakm" drr. Ke~~af ha~iyesinde ibn-i
Munir'in a~tkladtgt uzere "la mevcude illallahi ve stferuhu ve efaluhu" yani Allah'm
zatmdan, stfatlarmdan ve fiillerinden ba~ka mevcut yoktur. 32
"Sizi de yapmakta olduklanntz1 da Allah yaratmt~trr." Ayeti ya~adtgtmtz rum olaylarm
Allah'm kontrolu altmda ger~ekle~tigini gosterir. Burun alem, Allah'm fiili yani yaratlgt
oldugu gibi, insanlar ve insanlara zorla ve isteklerine bagh olarak nisbet olunan fiiller de bu
33
ayet uyarmca Allah'm yaratmastdrr.
Kur'an'da bu ger~ek bildirilmekte ve " ... Atttgm zaman sen atmadm ama Allah attt. .."
ayetiyle hi~bir fiilin Allah'tan bagmstz olmadtgt wrgulanmaktadrr. Allah, algtlarla hisseden
insana kendisinin atttgt hissini vermektedir. Ger~ekte ise rum fiilleri ger~ekle~tiren Allah'trr.
Bu durumda ki~inin yapttgt i~leri kendisine ait fiiller olarak kabul etmesi a~lk~a kendini
aldatmastdrr? 4
Soz\inu ettigimiz ger~ek tarih boyunca bazt mutasavvrllar ya da felsefeciler tarafindan
anla~tlmt~trr. islam literarurunde onemli yer tutan ibn-i Arabi, Mevlana Cami, imam-1

Rabbani gibi islam bilginleri bu ger~egi Kur'an'm i~aretleri ile ve alol yoluyla bulmu~lardrr.
George Berkeley gibi batth felsefeciler de aym ger~egi akt1 yoluyla kavramt~lardrr.
imam Rabbani rum maddesel evrenin "bir hayal ve vehim (algt)" odugunu ve tek mutlak
varhgm da Allah oldugunu "Mektubat"'mda ~oyle anlatmaktadrr:
Allah, yaratttgt varhklann viicutlanm yokluktan

ba~ka

bir

~ey

yapmadt. Tum bunlan his ve

vehim (algt) derecesinde yarattt... Alemin varhgt his ve vehim derecesinde olup maddi
derecede degildir... Ger~ek manada dt~anda ( dt~ dunyada) y\ice zat'tan ba~kast yoktur? 5
imam Rabbani, insamn muhatap oldugu rum gorunrulerin hirer hayalden ibaret
oldugunu "dt~anda" bir ashmn bulunmadtgmt da avlkva ifade etmi~tir.
0 mevhum daire hayalde resmedilir. 0, resmedildigi mertebede de gorulur. Ama hayal
goz\i ile. Fakat dt~anda ba~ goz\i ile goruldugu samhr. Ne var ki durum oyle degildir. Dt~anda
onun ne ismi vardtr ne de izi. Evet boyle bir durum yoktu ki orada gorulsun. Aynaya
yanstyan bir kiinin yiizU dahi bu ~ekil \izeredir. Zira onun dt~anda bir sabitligi yoktur.
Elbette onun sabitligi ve goruntiisunun her ikisi birden hayaldedir. En iyi bilen subhan
Allah'trr. 36
31

New Scientist,18.
1sra,17/60, Yam, 7/238.
33
Saffat, 37/96, Muhammed b. Hazin, 4722. aynca bkz Yam, aym yer.
34
Enfal, 8/17, Beyz.avi, 1/469.aynca bkz Yam, 4/212.
35
hnatM Rabbani, Ahmet Faruk; Mektubat)st. 1997.2/163. (mektup no: 163)
36 hnam-1 Rabbani, 2/470, (mektup no: 1432)
32

106

imam-1 Rabbani gibi biiyOk alimler, bu ger~egin kitlelere anlatdmasmm sakmcah


olabilecegini

~ogu

insarun bunu anlamayacagJ.ru da

yazrru~lardrr.

olarak, 'vahdet ehlinin sozleri hal sahibi olmayanlar

i~in

Alusi de bu konularla ilgili


zor

anla~drr

~eylerdendir',

37

demektedir.
Kur' an-1 Kerim,akd, bilim ve tecrube t~tgmda evrenin ve kendinin i~leyi~ sistemini
taruyan insan, yaptstru, tabi tutuldugu imtihanda ruhunun fonksiyonu olan iradesi ile yaratdt~
amact olan ibadet yonunde kullanmah, ahiret ger~egini anlamah, varhw esas kabul etmekten
dolayt sahip oldugunu zannettigi mal ve her rurlu nimet ile Allah'a inkardan, boburlenmekten
vazge~melidir. inceledigimiz topluluklarda dunyarun ger~ekligi du~uncesine sahip Firavun,

Ad, Semud ve Mekke mutrefinleri savunduklan

du~unceden ~ok

emin bir

~ekilde

, sahip

olduklan zannettikleri maddenin arkasma StWnmt~lar ve sorumsuzca ya~amt~lardtr.


0 halde, dunya varhgtru dayanak yapmaktan ka~trulmahdrr. Bunun yerine, Kur'an-1
Kerim'in apa~tk ortaya koydugu delilleri dayanak olarak, a~m istek ve egilimlerimizi
smrrlamah ve verili~ cizgisinde kullanmahytz. Bu egilimlerden fert olarak kendimize, toplum
olarak ~evremize gelecek zaran onleme, bedeni ve ictima.l ban~tmtzln sagltklt yOriitiilmesinde
onemli bir etken olacaktrr.
2- BaskJ ve Zorlama :
Bu ba~hk altmda verimlilik ~abasmda insan ve ~evre ili~kisi iizerinde duracagtz.
Omeklerini verdigimiz totaliter yonetime sahip toplumlarda zorbaltk38, i~kence39 ,
bozgunculuk40 gibi niteliklerin oldugunu gormekteyiz.
Hukiim ve otorite sahiplerinin filii baskdan, du~unce ve vicdanlan bile kontrol etme
cab alan, ki~i ve toplumda tevhid inancmm gereklerini yerine getirip yalruz Allah' a kulluk
etmek ile bunu ifadeyi engellemektedir. Bunun sonucunda insan dogu~tan getirdigi temel
haklardan bile yoksun brrakdmakta ve bagimstz bir
bunyesiyle

~att~ma

ki~ilik

sahibi olmast engellenerek

halinde kalmasma neden olunmaktadrr. Bu tiir bir yonetim,

i~erisinde

ya~ayan insanm islam' a (biinyesinde ban~a ula~masma) imkan bulunmamaktadrr.

insarun kendini gercekle~tirmesinin, verimlilik kazanmastrun, kendisiyle ban~tkl1Wn


toplum sagltgt i~in onemi a~tktrr. Bu ozellikleri kazanmada insana, toplum idarecilerine ve
aileye buyiik sorumluluklar du~mektedir.
Kur' an, sunnet ve egitim biliminin verileri bize bireyin geli~iminde baskt ve zorlamanm
olumsuz etkilerini gostermektedir.
Kendini

ger~ekle~tirmeden

kastliDlZ, bireyin potansiyelini ortaya koymas1, kendisi ve

icinde ya~adtgt cevre ile ban~tk halde fakiiltelerinin geregini yerine getirmesidir. Daha onceki
konularda ele aldtgtmtz "silm" , "islam" ve "muslim" kelimelerine, ki~i- toplum ili~kisi
icerisinde deginmi~tik.
37

Alusi, Ruhu '/ Meani, 26/178.


~uara, 26/130, bkz, Ttbyan, 2/202, Beyz.avi, 11567, Muhammed b. Hazin, 11434, M. Vehbi, 6/2368-2369.
39
Zuhruf, 51154; Nahl, 16/110; Araf, 71127-129, bkz. Yazrr, 1/294-294.
40
Araf. 7/85; Hud, 11/85; Araf, 6/103, Muhammed b. Hazin, 3/434. aynca bkz.. yazrr, 4/560.
38

107
Buna gore ki~i once bi.inyesinde ban~ (islam)t saglaytp tevhide ula~acak, islam olu~u
ger~ekle~tirdikten

sonra da (muslim), bi.inyesinde tevhide veya ban~a ula~mt~ olarak

~evresiyle

olumlu ili~kiler kuracaktrr.


Toplum, tek tek fertlerin olu~turdugu

~ekirdek

aileden

olu~maktadrr.

Ailelerin egitim

seviyesine gore toplumun ki.ilti.iri.i, sanatt, ~arktlan, ya~ama bi~imi ~ekil almaktadrr.
Birey-aile ve toplum, birbirleriyle devamh olarak
niteligi, tarih boyunca

degi~iklik

ili~ki i~indedirler.

Bu

ili~kilerin

gostermektedir. Bu nitelik, hazen ataerkil aile ve toplum,

hazen de anaerkil aile ve toplum di.izeni olarak kendini gostermektedir. Ailenin benzer yaptst
topluma da yanstmakta, bu yaptya gore zaman zaman oligar~i, diktatorli.ik, zaman zaman da
kralhk ve demokrasi yonetimleri olu~maktadrr.
Bu genel

~er~eveden

sonra,

~imdi

de Kur' an ayetlerinin bildirdigi basktct yonetimleri,

yaktn tarihimizdeki basktct yonetimleri, bu yonetimlere halktn verdigi tepkileri, son olarak da
insarun ki~ilik geli~imini ve annmayt direk etkileyen aile i~i baskt omeklerini inceleyelim.
Lider ve otorite sahiplerinin her ti.irli.i ozgi.irli.igu ve temel haklan ktsttlaytct :fiili basktlan
insanlardaki ki~ilik geli~imini engelleyici sebep olarak ortaya ~tkmt~trr. Hz. Nuh, Hz. Hud,

Hz. ihrahim, Hz. Musa ktssalannda gordi.igumi.iz gibi mele veya mi.itrefin tabakasmdan olu~an
yoneticiler, tek olarak Allah'a iman eden kimseleri zorla eski saptkltklanna dondi.irmek ve
kainatm en bi.iyi.ik ger~egi alan tevhide yi.iz ~evirtmek i~in her ti.irli.i i~kenceye ba~vurmu~lar,
insanlan ve inananlan sindirmeye ~~mt~lardrr.
Hz. ibrahim, ki~iligi ile ban~tk oldugu, aklmm vicdarunm ve kendine gelen bilginin
geregini uyguladtgt

i~in

susturulmaya

~ah~tlmt~;

olmaya zorlanmt~ ve nihayetinde ate~e attlmt~trr.


Hz. Musa, Firavun tarafindan:
zindanhk ederim"

42

toplumun ortak bilincine (gelenege) tabi

41

"Benden

ba~kasmt

ilah edinirsen, seni kesinlikle

tehdidine, :fiili ve psikolojik basktsma maruz kalmt~trr. israilogullan da

ayru ~ekilde ytllarca zuli.im altmda btraktlmt~ Mlsrrdan ~lkmalan engellenmi~ , Firavun

43

tarafindan ki.i~i.imsenip

di.i~i.incelerine deger verilmemi~tir. 44 israilogullan Hz.

donemindeki ~ahsiyetli konumlarmt koruyamamt~lar ve otoriteye boyun egmi~lerdir.


46

liderlikler mi.itrefin (ileri gelenler) tabakasmm yonetimde soz sahibi oldugu Nuh

45

Yusuf
Benzer

Semud47,

Ad ve Mekke toplulugunun oligar~ik idare ~eklinde de gori.ilmektedir.


48

-Y aktn ~agda da benzer yonetim olgulan gori.ilmektedir. Kral ve Kilise agrrhklt derebeylikler
ile voyvodalar yonetimli

41

orta~ag

Avrupa'smda halktn durumu bilinmektedir.

Enbiya, 21/67/68, bkz. Taheri, Tarih, 1/241-242, Kurtubi, 2/305.


Kasas, 28/38; ~uara. 26/49, bkz. M. Vehbi, 13/5223, lbn-i Kesir, Tefsir, 6/147,148.
43
Araf, 7/127, bkz. Ahmet Cevdet, 1127.
44
Zuhruf. 51/54, bkz. M. Vehbi, 14/5222.
45
Zuhruf, 51/53-54, bkz. Ahmet Cevdet, 1/27..
46
~uara. 26/111, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/385.
47
Hakka, 69/1-7; Zariyat, 51/4346, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/386-388.
48
Hud, 11/51-60; ~uara. 26/13,123, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/385-390.
42

108
Engizisyon, kolelik,

du~unce,

vicdan,

ara~tlrma

yasagt,

orta~ag

denince akla gelen kavramlan

olu~turmak:tadrr.

1789 Bastil Hapishanesi'nin ytkmuyla ger~ekle~en Franstz ihtilali insarun temel


haklanna, potansiyeline, gizil gii~lerine vurulan ozgiirliigunu ktsttlama yasawrun ezilen
ploreterya tarafindan kaldmlmastdrr. 49
insarun kendisini ger~ekle~tirmesi i~in gerekli hur ortamt, bilgi akt~1n1, ileti~imi, e~it
haklan saglayan ve birey potansiyeline deger veren liberal demokrasi anlaytt bu aamadan
sonra ortaya ~tkmttrr.
Din alarunda inan~; ozgiirlugunu teminat altma almak ve dine mudahale etmek anlamma
50
gelen laiklik de ayru a~amadan ge~;ildikten sonra ortaya ~tkmt~trr. Uygulamada laisizimlaiklik arast gidip gelmeler, hem bireyin ban~1n1, hem toplumsal bant engelleyici sorunlar
olu~turmaktadrr.

Arap ulkeleri ile Suriye, Irak, iran gibi ulkelerde oligar~i ve diktatorluk rejimleri devam
etmektedir. Kuba, Kuzey Kore gibi ulkelerde de dikta yonetimleri hala ibamdadrr. 51
Bu tur totaliter yonetimler Kur'an'm ~ura emrine52 dayanan ve toplumun ortak
du~iincesinin ifadesi

olan yonetim anlayt~ma ters du~mektedir.


Baskt ve zorlamact totaliter yonetimlerde bireylerin (toplumun) kendini
ozgiirliikleri elinden ahrur. Bu tarz yonetimlerde;
Ekonomik ve mesleki i~lerin ~;ogu devletin buyrugu altmdadrr.
Politika faaliyeti, tekelini bir partiye tarur.
Haberle~me

ger~ekle~tirme

vasttalar1n1 rd.tv.ve bas1n1 inandrrma vasttalan olarak totaliter reJim

temsilcilerine kullandmr. 53
Totaliter rejimlerin son omeklerinden olan Sovyet ideolojisinde, Firavun ve Nemrut
rejimlerinde gordugumiiz gibi polisiye ve ordu teknigi vardrr. Bu tarz yonetimlere balk
tepkisini gostermi~ ve bazen bu tepki bagtffistzhkla sonu~lanmt~trr. Azerbaycan ve diger Turk
Cumhuriyetleri'nin Rus basktsmdan kurtularak mil1i ve manevi degerlerini ya~ama imkaruna
kavu~mast yaktn tarihimizin en canlt omegidir. Rus baskt ve kiiltiiruniin ki~ilik yaptlarmda
yol a~;ttgt bozukluk ve insanlarda olu~turdugu tedirginlik ha.Ia devam etmektedir. 54
Todor Jivkov donemi Bulgar yonetiminin musluman soyda~lanmiZa uyguladtgt ibadet,
sunnet, ad koyma vb. temel haklan yapma yasaw ha.Ia hafizalardadrr.
Simdi de baskt ve zorlamanm aile yaptsma ve birey geliimine olan etkilerine

ge~elim:

Aile bir sistemdir. Bu sistem i~;inde yer alan her ki~inin farkh rolleri vardrr. Bu roller bazt
ailelerde katl, bazt ailelerde esnek olur. Katl roller basktct ve hurriyetleri ktsttlaytct niteligi ile
kahpla~mt~ benlik yaptsma yol a~;arken esnek roller de ~;ok yonlu, ho~gorulu, uretken ve
49

Claduon, Francis, Romantizm SanatAnsk. Remzi yay. 1st. 1994, s.29, aynca bkz, Larousse, 4/807.
B!igil, Ali Fuat; Din ve lAiklik, Yagmur yay.1st., 1982, s.18,.
51
Arond, Raymond; Demokrasi ve Totalitarizm, <;ev. Vahdi Ratay. Meb yay. 1st. 1976, s.284.
52
Al-i !mran, 3/159, Sura, 42~36-38, bkz. Yaztr, 7/30.
53
Arond Raymond., ayru yer.
54
Arond Raymond, a.g.e., 320.
50

109

verirnli insanlar

yeti~mesini

saglamaktadrr. Bireyin

yaratth~mdan

ortaya koyabilecegi ortam bu tarz bir ozgiirliik ortanudrr.

gelen oze11iklerini

rahat~a

55

Egitim biliminin bulgulan, insanlann temel gereksinimleri ve korumast gereken temel


ozgiirliikleri oldugunu ortaya
ger~ekle~tirmesi

~tkartmt~trr.

Kiinin biinyesinde

ban~a ula~mast,

kendini

bu gereksinim ve ozgiirliiklerin kartlanmasma bagltdrr.

ikinci boliimde gordiigumiiz gibi tarih boyunca; topluma, aileye, insana baskt
yaptlagelmitir. Oysa Kur'an ve siinnet insanda ve toplumda ban (islam)t ongormektedir. 56
Konuyla ilgili ayet ve hadis omeklerine strast geldik~e yer verecegiz.
Egitim bilimi insan verimliligi konusunda U bulgularm onemini ortaya koymaktadrr:
- Degerli olma duygusu:Toplum ve aile
her tiirlii

davraru~la

i~indeki etkile~im

degerli olma duygusu elde etmeye

~att~malar ~ocuklarm

bu duyguyu elde etmek

i~in

yeterince yerine getirilmezse

~ah~tr.

<;ogu zaman oliimle

kurduklan

~eteler

ki~i

sonu~lanan

tarafindan yaptlrr. Bu

durum, kendini onemli gormeyen aile ve toplum ortamlarma bir tepki olarak yorumlanrr. Ben
degerliyim duygusunu aile i~inde elde eden birey, kendini karutlamak i~in atn davraru~larda
bulunmaya gerek duymaz. 57
Hz. Peygamber oocuklara deger vererek omuzlarma almt, ibn-i Abbas't toplanttlarma
alarak kiilik geliimine katktda bulunmutur. 58
- Giiven ve sorumluluk duygusu; Yakmltk ve dayaruma duygusu, sorumluluk duygusu
bireylere zorluklarla miicadele ederek onlann iistesinden gelmeyi ogretir; mutluluk ve kendini
ger~ekletirme

ortamtnda bireyin biinyesinde bana ulamastru kolaylatmr veya yardtmct

olur.
Tum sorumlulugu iizerine alan ve ~ocuklanru her tiirlii sorumluluktan kurtaran
ebeveynler, kendi yaamtru bi~imlendirmekten aciz, siirekli bakalannm yonetiminde olmaya
yonelik bireyler yetitirirler.

Kralltk, oligari vb. yonetimlerde (Nemrut, Firavun diktatorliigu gibi) balk yonetilmeye
basktya ahrr. 59 islamda ise sorumluluklar bireyseldir. 60 Bireylere mutluluk ve kendini
61
ger~ekletirme ortanu tantma, onlan mutlu ve yaamlanru doyumlu ktlmaya gotiiriir.
- Hz. Peygamber (as) beraberinde bulundurdugu kiilere, ornegin Ebu Hureyre'ye sitem bile
etmedigi bizzat Ebu Hureyre' den anlattlmaktadrr. Enes b. Malik bu konuda unlan
soylemitir. 'Hz. Peygamber' e on sene hizmet ettim, bir kere bana "of' demedi. Yaptlgtm bir
i i~in, ni~in boyle yaptm veya Oyle yapsaydm da demedi'. 62 Enes (ra) da Hz. Peygamberin

55

COceloglu, Dogan; jfimizdeki (:ocuk, Remzi yay. 1st 1996, s.42.


Bakara, 2/132; En' am, 6/162; Muhammed b. Hazin, 1/90, Beyzavi, 1/115, Bubari, 1man, 4,5; Rikak,26; M11slim, 1man, 64,
65. MQsned, 2/160.aynca bkz,Yazrr,l/412.
57
COceloglu, 53.
ss Buhari, 1sti'zan, 14; M1lslim. Selam 14; Ebu Davud, Edeb 147; Ti.rmizi, lsti'zan, 8.
59
Zuhruf, 51154, bkz. M. Vehbi, 14/5222, Muhammed b. Hazin, 4/113.
60
Nisa, 4/84; 1sra, 17/15, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/167, T1byan, 3/286, Mevaktb, 3/301, Sabuni, M. Tefsir-u lbn-i Kesir,
3/144.
61
COceloglu, 55.
62
Miras, Kamil, Buhari, Tee. S. Terc. 12/136,137 aynca bkz. M1lslim sahib, 4/2014-2015 (Kitaba'1 Birr).
56

110

yocuklara selam verdigini nakletmektedir. 63 ibn-i Abbas'm gonderdigi yerden gelmemesi ve


oyuna dalmas1 karIsmda onu azarlamamas1 ve buna benzer hadis literatiirundeki omekler,
Hz. Peygamberin egiticilik yoniinii gostermektedir. 64
Totaliter rejim ve ailelerde toplumun ve bireyin kendine ozgii bir benlik gelitirmesine

izin verilmez. Toplumun bamda ve aile iyinde otoriteyi elinde tutan kii, bagunsiZ harekete
ve benlik geliimine kartdrr; herkesin boyun egmesi, itaatkar olmast istenir. Otoritenin
istedigi yonde davrarularmi diizeltmeyenler, degiik yollardan cezalandmlrr. Eger liderler
bireylere kendi benligini tarumlama imkaruru veriyorsa, birey saghkll bir biyimde olgunlama
yolunda geliir. Aile ortami yocuga kendi benligini tarumlama imkanm1 vermiyorsa o zaman
yocuk ailenin istedigi ekilde bagimll bir kii olarak geliir; psikolojik ve sosyal olgunlamas1
yiklma ugrar. 65
Saghkh kiiltiir ve ozgiir ortam iyerisinde biinyesiyle saghkll ilikiler kurarak gelien
olgun insan, biyolojik bedenin fonksiyonlarm1 Kur'an'm taruttlgi ekilde tanrr ve onlarm
geryekyi ve ongoruldiigu bir biyimde ifade edilmesine imkan verir. Bu nedenle, din
egitiminde korkudan yok sevgi kullarulma1Idlr. 66 Hz. Peygamber, olgun insan ekillerinin en
giizel omeklerini yaayiIyla temsil etmektedir. 'Ondaki giiler yiiz, miisamaha, efkat ve
merhamet o boyutta idi ki, hayatmda hiy kimseye bagmp yagirdlgi gorulmemitir'. 67 Zira bu
egilimler biyolojik yap1ya konulmu fitri duygulard1r.
Bu olumsuz duygulara Kur'an'm bakllnl, kullanim alanlaflnl, klsacas1 olumsuz
duygulan kullanmada Kur' ani egitim modelini son boltimde ele alacagiz.
Simdi de egitim biliminin bireyin geliim siireci iyerisinde bireyin korumas1 gereken
temel ozgiirliiklerini anlatan bulgulara bakahm.
Unlii terapist Virginia Satir (1967), her insarun dogutan 5 temel ozgiirliikle dogdugunu
sawnur. Bunlardan en onemlisi; imdiyi ve burada olaru duyma ve gorme kendi duyulan ile
algtlama ozgiirliigudiir.
Saghkstz, diktac1 toplumda omeklerini gordtigumiiz Nuh, Ad, Semud, ibrahim(as)
toplumlarmda toplumun bireylerin ne diitindiigu onemli degildir. Bireyleri belirli bir kahba
sokmak,

nasll

algtlayacaklarmi,

davranacaklanru,

diiiineceklerini belirlemek totaliter

toplumlarm ozelligidir. Bu tiir toplumlann ezilen tabakas1 (miisted'afin), bu tiir tutumlar


kartsmda boyun egmek zorunda kalmaktad1r. 68
Kendi diiiindiigunii, duygulanru ifade edebilme ozgiirliigu, kendi arzularma gore bir
eyi isteme ya da reddetme ozgiirliigu ve olmak istedigi yonde gelierek kendi oziinii
geryekletirme ozgiirliigu, diger temel ozgiirliiklerdendir. 69

63

Buhari, lsti'zan, 14; M11slim. Selam 14; Ebu Davud, Edeb 147; Tinnizi, !sti'zan, 8.
Egitimde Ozgtlrltlk ve Sevginin Onemi i~in bkz. Stinmez, Veysel, Sevgi Egitimi.Meb yay. Ank. 1996
65
COceloglu, 60.
66
Ayhan, Halis, Egitime Girl~ ve lslamiyetin Egitime Getirdigi Degerler, Damla yay. 2.bsk. ist. 1986, s. 307.
67
Mnslim, Sahib, 4/1788-1790, {Kitabll'l Fedail), 4/2014-2015, (Kitabn'l Birr).
68
Zuhruf, 51154, bkz. Muhammed b. Hazin. 41113, M. Vehbi, 14/5422.
69
COceloglu, 79.
64

111
Baslo ve zorlama, bireylere kendi oziinu, potansiyelini veya yeteneklerini gelitirme
imkaru vermeyerek dualist bir yaptya sahip olmalanna neden olmaktadrr.Bu tutum toplumun
idaresi veya ailenin idaresinde psikologlann zehirli terbiye "poisonnous pedagogy'' admt
verdigi egitim bi~imidir.
Oysa Kur'an, muhataplanru egitirken bu tlir bir tutum i~erisine girmez. Tam tersine
zorlama yapmadan70 ak1m kullarulmasma imkan vererek71 , yasagm sebebini anlatarak72 yaptct
bir ekilde ve efkatle bireylere yaklaarak73 muhataplanru egitir. Kur'an, bunun i~in hur bir
ortam saglanmasmt ister. 74 Peygamber (as)'nin fitriligi, hilmi, hogorusu bu ortamm oluma
imkaruru vermitir.
Bu saydtguruz ozglirluklerin korunabilmesi ve toplumu oluturan bireylerin islam
(ban)' a ulamasmda bu ozglirluklerinden baslo ve zorlamarun kallop sevginin, iknanm
yerlemesi annmada kolayhk saglayacak ve bireyi uretken bir duruma getirecektir. insanm
halifeligi ve ondan beklenen verimlilik de ite bu yaptyla mUmkiindur.
<;unkU zorlama, iradeyi yonlendirir veya bozar. Zorlayanm elinde zorlanan bir alet olur.
Bu nedenle, Allah kullanrun ne kendilerine, ne de bakalanna zulmetmelerine razt olmaz ve
smrrlar taym eder. Baslo ve zorlama ile fikirler degimemekte, bilakis kiide nifak ortamt
oluturmaktadrr. Aynca insamn giz1i ve a~tkta farklt ameller sergilemeye sevk etmekte ve
yalana itmektedir. Kur'an-1 Kerim'in terbiyedeki metodlan tezkiye i~in onem tatmaktadrr. 75
0 halde insan, gonul nzast ile, haklona dlienin azap olmamast i~in imanla hayrr ve
hasenata sanlmah,efkat,hilm,hogoru gibi iyilik ve erdemleri ahkanhk haline getirip, glizel
huylarla donanmah, ve nefsindeki olumsuz nitelikteki egilimleri dengeli kullanmahdrr.
3- Sevginin A~1n Kullammmm Olumsuz Etkisi :
Kur'an'-tKerim'de, annma ve islam'a ulama yolunda gosterilen engellerden digeri
sevgi duygusudur. insan i~erigindeki sevgi, korku, yardtm bekleme, lozma, glivenme ihtiyact,
a~hk ve ureme glidusu gibi duygular insanda bah bama armmada engel oluturabilir. Bu
duygular Kur' an, alol ve irade sayesinde dogruya yonlendirilmedikleri, kontrol altma
ahnmadtklan takdirde insaru tevhid ger~eginden saptmp bunyede kargaaya, yonelttigi
nesneyi kavramt da insandaki Rahmani ruha ortak tutmaya yol a~arlar. Kur'an bu saplonltg.
U ayetiyle ortaya koymaktadrr:
"insanlar i~inde, Allah'tan bakasmt -e ve ortak- tutanlar vardrr ki, onlar bunlan Allah't
sever gibi severler." iman edenlerin ise Allah'a olan sevgileri daha gli~ludur. Boyle yapmakla
zulmedenler azaba ugrayacaklan zaman, muhakkak butlin kuvvetim tlimu ile Allah'm
oldugunu ve Allah'm verecegi azabm ger~ekten iddetli oldugunu bir bilselerdi. Bakanlanru
ve buyUklerini Allah't sever gibi severler. Ali ilah, Veli ilah, Firawn ilah, Nemrud ilahtrr.
70

Bakara, 2/256, Kaf, 50/45, bk:z. Muhammed b. Hazin, 1/192.


Maide, 5/90-91, Mtllk, 67/22; Tur, 52/32, bk:z. Yazrr, 3/335.
72
1sra, 17/29, Maide, 5/91, bk:z. M. Vehbi, 872976.
73
Bakara, 2/207, bk:z. Yazrr, 2/65.
74
Bakara, 2/256, bk:z. Yazrr, 2/165-166.
75
Bk:z. Yazrr, 2/268-269.
71

112
Fakat burada belirtmemiz gereken ince bir nokta vardrr. Salih kullar hakkmdaki hiirmet ve
muhabbet, Allah't sever gibi severler manasma uygun olacak derecede olursa

~irktir.

Fakat

burada kastedilen, genel manada hiirmet ve muhabbetin inkan degildir. Mii'minlerin


kalbinden peygamberlerin ve salih kullarm sevgisini sokiip almaya
Allah sevgisiyle uyumu miimkiin olmayan tehlikeli bir

i~tir.

~~mak

da bir

~mltk

ve

Eserlerinden faydalanmak, onlar

iyin dua etmek ve bu dua ile feyz kazanmak, onlan Allah't sever gibi sevmek degil, Allah iyin
Allah'm kullarmt ve yaratttklarmt sevmek oldugu aytkttr. 76
Kur'an ayetleri sevgi duygusunun asd yonetilmesi gereken varltgm Allah'a oldugunu
yukandaki ayette belirtmektedir.
Allah'm giizel isimlerinden biri de "Vediid" diir. Vedod, sevgi anlamma gelen mevedde
veya wdd mastarlarmdan gelir.Vudd, ism-i fail olan vadd'm mubalaga sigastdrr. 77
Cok sevilen habib veya kendisine yonelene ve tevbe edene muhabbet eden diye
tantmlanmt~ttr.

78

Arapyada fa'ul vezni hem ism-i fail, hem de ism-i meful anlamma gelebilecek
yaptdadrr. Buna gore Allah vedOd ismiyle ifade dedildigi gibi yok seven, aym zamanda
sevilmeye laytk

olan tek varhktrr. VedOd ismi Kur'an'da iki kez geyer. "O'dur gafur ve

vediid ... .''79


"Rabbinizden magrifet dileyin, O'na tevbe edin. Muhakkak ki Rabbim Rahim, Vediiddur."80
Goruldogo gibi insanm

yaratdt~mda

ona verilen sevgi duygusu Allah'm vedud stfatmm

insanda yanstmast olarak bulunmaktadrr. insanda bulunan bu potansiyel sevginin tamammtn


Allah'a verilmesi, Allah sevgisinden kaynaklanan O'nun yaratttklarmt da sevme

dii~Oncesinin

insam kaplamast olup insanm ~irke dO~mesine engel Kur' ani bir yodur.
Yunus Emre, Mevlana gibi manevi

ki~iler,

sevgi duygusunu Kur'ani yonde bilinyli ve

emredilen ~ekilde kullanmt~lar, insan sevgisiyle varhgt ve insam kucaklamt~lardrr.


Bu duyguyu Allah' a (geryek sevgiye laytk olana) vermeyen kimselerden Ferhat ile
ve Kerem ile Ash gibi kimseler Mevlanamn deyimiyle

"a~km

aglamalarma tutunan

Sirin

a~tklar''

olarak bOyOk stkmtdar ve azablar yekmi~lerdir.


81

Mecnun ise bu potansiyelin kendinde


vasrflandmlmt~ttr.

olu~turdugu

Sahip oldugu sevgi potansiyelini

degiikliklerden dolayt bu lakapla


geyici ve yok olucu bir varhga

yoneltilmesinin kendinde olu~turdugu degi~imi hisseden Mecnun, bu sevgiyi baki bir


sevgiliye yoneltme geregini hissetmi~ ve kendini de Leylayt da yaratan Vediid stfath Allah'a

yonelmi~tir. 82

76

Bakara, 2/165, Yazrr, 1/476-477, aynca bkz. Beyzavi, 1/127, M. Vehbi, 1/283, Sabuni,M Tefoir-u ilm-i Kesir, 1/148.
Alusi,.30/92.
78
Buhari, Tevhid. 61175.
79
Burne, 85114, bkz. Yazrr, 9/101, 6/247.
80
Hud. 11/90, bkz. M. Vehbi, 6/2413.
81
Rumi, Mevlana Celaleddin, Mesnevi; ,.:ev. Veled tzbudak, 1st. I993, s.4/29
82
Kaplan, Mehmet; T!l.rk Edeb. Oz. Allt. Tzp Tahlilleri, Dergah yay.1st.l991, s.l44.
77

113
insanlann baztlannda Allah't geregi gibi taktir edemedikleri i9in83 sevgi potansiyellerini
kendi nefislerine84 veya baka kiilere yonlendirdikleri gorOlmektedir. c;unkii putun ta~tan
veya aga9tan bir heykel eklinde somutlamast zorunluluk degildir. Put bir ideoloji veya bir
sembol olabilir. Bunlar babalan, ogullan, eleri, kocalan omek aldtklan kimseler, hayran
olduklan kimseler gibi pek yok insan olabilir. Baz1 kimselerde de bu sevgi insanlann yam srra
cansiZ nesnelere hatta soyut kavramlara da yonlendirilir. Para, mal, ev, araba, herhangi bir
eya, ya da makam iktidar gibi soyut kavramlar putlatmhr hayatta amay haline getirilir ve
arkasmdan koulur.
Bu yanll yonlendirmenin ahiretteki degerlendirmesini Kur' an U ekilde aylklar:
"Siz diinya hayatmda Allah'tan baka sevgili putlar edindiniz. Sonra klyamet giiniinde ise
birbirinizi inkar edecek bir birinize lanet edeceksiniz.... 85
Alusi 'nin

ifadesiyle

tannlatrrmakla sonuylamr'.

'sevgi
86

hissini

tatmin

edebilme

ihtiyact,

baz1

varhklan

insandaki sevme kabiliyeti asil sevgiye laytk olan geryek

Allah'a verilmezse (islama-bana) ulaIlamamakta biyolojik beden ile Rahmani ruh arasmda
yatlmaya neden olunmakta (irk) ve insan, yarattctrun kendinden bekledigi potansiyeli
verimliligi ortaya koyamamaktadrr.
Muhabbetin hiikmii itaattir. insan sevdigine tam bir itaatle teslim olur. Sevgi geryek
mahbub olan Allah't insana sevdirir. Onlar, insanlan Allah't severler gibi severler (2/165)
ayetinin "onlan severler'' ibaresindeki uurlu varhklara ait olan onlan (hum) zamiri, bunlann
ozellikle uurlu olanlarmt anlatmaktadtr. Geryekten; servet, kuwet, mevki, giizellik ile
insanlann iimitlerine sebep olan dilberler, kahramanlar, hiikiimdarlar gibi insanlan Allah gibi
seven ve ugurlannda her eyi goze alan nice kimseler vardrr. Yunan, Roma, Avrupa, Eski
Arap edebiyatmda boyle muhabbet tannlanmn stmn yoktur. Bu durum insanltgm en biiyiik
yarastm oluturur. 87
0 halde, bedenin bu egilimi Allah'tan baka nesnelere asli olarak yoneltilmemeli Yunus
ve Mevlana da oldugu gibi insan ve kainat sevgisi Allah sevgisinden kaynaklanmah ve soz
edildigi gibi bir annma sorununa yol ayilmamahdtr.

4-

~efaat~ilik Dii~iincesi

:
insanm annma yolundaki 9eitli engellerinden biri efaatyilik diiiincesidir. Kur' an, bu
diiiincenin yeitli amaylar iyinde kullamldtgtru da bildirir.
Aagtdaki ayetlerden efaatyiligin felsefesini gorelim:
Sembolletirilen Vedd, Suva, Yegiis, Ye'uk ve Nesr putlan Nuh kavminin taptlklan putlar idi.
Kur'an'm andtgt bu isimler, ibn-i Abbas'm bildirdigine gore aslmda makbul ve Allah'a
kar~t sorumluluklanm yerine getiren ahsiyetlerin adtydt. Oliimlerinden sonra onlann onceki
83

Z1lmer, 39/65.
Casiye, 45/23; Maide, 5/80, bkz. M. Vehbi, 10/3840.
85
Ankebut, 29/25, bkz. Razi, 1/341, Beyzavi, 1/127 Kutup Seyyid, Fizilali 'l Kur'an, 6/449,450, Yazrr, 1/472, , M.
Vehbi,1/283.
86
Alusi, 20/150 vd.
87
Yam, 1/572,580, aynca bkz. Beyzavi, 11127, M. Vehbi, 1/283, Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 11148.
84

114

hatrralanru canlt tutmak, onlann yolundan gitmeye te~vik etmek amactyla bu ~ahtslan temsil
ettiler. Zamarun ilerlemesi ve nesillerin degi~mesi ile timsal edilen nesnelerin ilk delaletleri
88
unutuldu ve onlara taptlmaya ba~land1.
Bu timsallerden fayda uman Nuh halkt birbirlerine "sakm tannlanruzt brrakmaym;
89
Vedd, Suva, Yagus, Nesr'den vazgeymeyin." demi~lerdi.
90
Giiniimiiz diinyasmda da biryok varhk ~efaat iimidiyle yiiceltilmektedir.
Sefaatin amact, diinyada felaketlerden esirgenme ve mutlu bir hayat siirme arzusudur.
"Allah'tan ba~ka kendilerine zarar da fayda da veremeyen ~eylere taparlar. Ve bunlar Allah
katmda bizim ~efaatyilerimizdir derler. Goklerde ve yerde, Allah'm bilmedigi bir~eyi mi O'na
haber veriyorsunuz."91
Sefaati kabul edip etmemek

~efaat

imtiyaztru vermek Allah'm elindedir. Fakat 0, sahte

tannlara boyle bir yetki vermemi~tir.


Y ardtm umuduyla canstz varhklan oldugu gibi canh varhklan da kendilerini koruyucu
(Hami) edinenler,
ula~mt~lardrr.

Bu

~efaatyilik

dii~iincesine

dii~iincenin olu~umunda

diinya hayatmm orneklerinden yola ytkarak

Allah'm Antropomorfik bir tavrrla diinya hayatlrun

kavramlanndan bir kavram gibi dii~iiniilmesinin rolii biiyiik olmu~tur.


Biyolojik bedenin (hayvani ruh) din dilinde "ism=giinah" adt verilen
kullarummm sonucu olan

a~m

ve bilinysiz

bu negatif iiriinleri, olumlu deger iiretilmesini isteyen kutsal

kitaplar tarfindan olumsuz olrak nitelendirilmektedir.


Dogrudan Allah'la
mekanizmast

gostererek

kar~da~ma

cesareti gosteremeyen insan, pasif bir savunma

bilinyaltmdaki

suyluluk

konumundan dolayt; Allah tarafindan sevildikleri

duygusunu
dii~iincesiyle

Peygamber'in, ktyamet giiniine iman konusundaki uyanlanna

bu

goriilmektedir. Toplum iyinde

ye~itli

ya~tyan

oviilen

onlara yonelmektedir. Hz.

kar~t,

filozof Nadr b. Haris'in ktyamet giinii oldugu vakit, el-Lat bana


edilmektedir.92
Bu tavrr Hz. Adem'den beri aile olarak

sembollerin

Taifli mitoloji

~efaat

insarun hayatmda

~airi

ve

eder dedigi rivayet


degi~ik

orneklerle

orneklerini goren bir insan ayru sistematigi insan

hayatmdan esinlenip Antropomorfik bir nesne olarak algdadtgt Allah' a uygulamaktadrr.


Aynca, insanlann bu

dii~iincelerinde

Allah't

(ha~a)

cebr (zorlamaya) itmek gibi bir

tutum da sezilmektedir.
Diinya mutlulugu iyin fayda beklemek ve kendilerinde bu faydayt geryekle~tirme
ozelligini gordiikleri melek, veli, peygamber, hiikiimdar gibi varhklan sembolize etmek
sebebiyledir ki insanltgm biiyiik bir ktsmt canstz

~ekillere baglanmt~trr.

Zira, kozmik veya

arzi bir varhga ~ahs1 iyin tapmma dinler tarihinde hiy rastlanmayan bir durumdur.

88

lbn al Kalbi, 48.


Nub, 71/23, bkz. Muhammed b. Hazin, 4/331.
90
Akylldtz, Selim, 34.
91
Yunus, 10/18, bkz. Yazrr, 4/463, M. Vehbi, 6/2180.
92
Z1lmer, 39/44; Necm. 53/26, Taha, 20/109, Yazrr, 4/463.
89

115

Kutsal bir obje veya

~ekil,

maddesi ne olursa olsun yiice realiteyi gosterdigi veya ona

katildtgt ivin kutsaldrr.


Hristiyanlar Hz. isa ve Hz. Meryem'i yiice realite ile olan ili~kilerinden dolayt kutsal
saymakla onlann ve azizlerin suretlerini heykelle~tirerek kar~Ilannda dua etmektedirler. 93
Bu durum daha once degindigimiz konularda soyut iken

somutla~tmldtgtru

gordiigumiiz

Allah' m slfatlannda meleklerinde ya~arken veya y~adlktan sonra ~ekilleri cisimle~tirilen


Vedd, Yaus vd. gibi salih oldugu belirtilen ki~ilerde, iran rejiminde gorulen dini lider
94

95

kiiltiinde, Hz. isa ve azizler konusunda da aym olu~umu iyermektedir.


Yukanda ortaya vlkan annma sorunlanna neden olan

~efaatvilik dii~iincesinin

temel

sebebini ortaya koymu~ ve psikolojik avlklamasma deginmi~tik.


Sefaatlari umulan diinyevi veya uhrevi yarar beklenen objelere Kur' an' dan omekler
vererek annmayt engelleyen rahmani ruhu orten diger etkenlere geyelim; Allah'tan
koruyucu edinenler derler ki: Onlara, snf bizi Allah'a

yakla~trrsmlar

b~kasw

diye ibadet ediyoruz.

insanlar, meleklerin Allah katmda degerli varhklar olduklar1m dii~iinerek kendi zanlanna
gore, Allah'a yakm meleklerin mii~ahhas suretlerini yapm1~ ve bu meleklerin yerlerini tutmak
iizere

onlann

sanmi~lardrr.

"0

suretlerine

tapmi~lardtr.

Boylece

onlann

~efaatlerini

sagltyacaklanru

96

mii~riklerin

yalvardlklan (melekler) rablerine daha yakm olmak ivin vesile ararlar; O'nun

rahmetini isterler, azabmdan korkarlar." Su halde bu zevat Allah'a ibadetle


mii'minlerin tevhid-i itikatla ibadet etmeleri daha evladt?

me~gul

olunca

"Siz de gordiiniiz degil mi o Lat ve Uzza'yt? Ve iiviincii olarak da oteki Menat'1 ... 0nlar hivbir
~ey

degil snf sizin ve babalanniZln takttgt (bo~) isimlerdir. Allah onlar hakklnda hivbir delil
indirmedi. Onlar yalruz zanna ve nefislerin sevdasma uyuyorlar. Halbuki onlara rableri
tarafindan yol gosterici gelmi~tir." 98
"Onlar Allah'1 brraklp bilginlerini ve rahiplerini ilah edindiler ve Meryem oglu Mesih'i de ...
Oysa onlar tek olan bir Allah' a ibadet etmekten ba~ka bir~eyle emrolunmadilar. 99
Allah'a yakla~mak ivin ibadet edilen100 diinyevi ve uhrevi vlkar beklenen, ~efaati
umulan bu putlar,

ayetin avlkladtgt iizere biyolojik bedenin ilahi emirler

d1~mda

kullanilmasmdan kaynak bulan zararlan affettirme arac1 olarak gorOlmekte, dahas1 adak vb.
gibi basit kiiltlerden ba~ka ciddi bir ibadet gerektirmeyip arzulanrun sonucu olan biyolojik
bedenlerinin her tiirlii isteklerini kural tammaz ~ekilde yerine getirmelerine perde veya bahane
olmaktadrr. 101

93

YJldmm., s. 297.

IJa, 59/22,23, Taberi, Tefsir, 5/23,1bn-i Kesir, 3/517.aynca bkz. Yam, 5/103,
95
94

Ztlmer, 39/3; Enbiya, 21/27, T1byan, 1152, Beyzavi, 1/82.lbn-i Kesir, 3/301, aynca bkz. Yam, 7/281,
Ztlmer, 39/3, lbn-i Kesir, 7n5.
97
1sra, 17/57, bkz. M. Vehbi, 8/3011, Yam, 4/463.
98
Necm, 53/9,20,23, bkz. Yam, 7/314, M. Vehbi, 14/5634.
99
Tevbe, 9/31, bkz. Beyzavi, 1/498.
100
Ztlmer, 39/3, bkz. Yazrr, 6/478, M. Vehbi, 12/4836.
101
YJldmm., s. 297.
96

116
~efaatine

Hz. Peygamberin (sav)

~efaatinin

c;unkii Hz. Peygamber (as)


belirtmi~tir.

102

dair haberler konumuz dt~mdadrr.


siinnetini takip edenlere geyerli olacag.ru

Kur'an ayetleri de Hz. Peygamberi (as) iisve-i hasene, 'giizel omek' olarak

gostermi~, O'na itaati kendine itaat olarak kabul etmi~tir. Usve, uyulacak, arkasmdan

gidilecek omek, me~k demektir. Hz. Peygamber, din ve ahlakm teorik ktsmmt teblig ve
hiikme baglamakla kalmamt~, gerek sava~ta, gerek ban~ zamarunda, fiilleri ve uygulamalan
ile ve biitiin incelikleriyle kendisinde canlt olarak giizel bir uyma omegi olacak ders ve omek
vermi~tir. 103 Bu tiir kimselerin ~efaat iimidiyle sanldtklan,kendileri ve dedelerinin takttklan
bo~

isimlerdir. 0 halde o

mii~rikler,

nefslerinin arzusundan

ba~ka

bir

~eye

tabi olmazlar. Tabi

olunacak olan geryek rehber, Allah ve Rasuliiniin yoludur. Su halde, insarun giinahlardan
korunmast, ahiretini kurtarmast ve sonunda muradma erebilmesi iyin yalruz kendi arzu ve
hisleriyle degil, Allah'm hiikiim ve iradesine gore

indirmi~

oldugu delli ve hiikiimlere uygun

hareket etmesiyle miimkiindiir. Demek ki zan, taklit, nefsin arzu ve temennilerinden ibaret
iimit ve hayal pe~inde gitme tezkiyeyi saglayamamaktadrr. Reel, geryek bir esasa gore
yiiriimek gerekir. <;iinkii eninde sonunda miilk ve hiikiim insan nefsinin degil Allah'mdtr. 104

5- Akhn iJietilmemesi (Dii~iince Yoksunlugu):


Kur'an-t Kerim'in, annma konusunda onemini vurguladtgt kavramlarm biri de Aktl'dtr.
Sozliiklerde, dogru ile yanlt~t birbirinden ayrran nur, rabbani latife, kalp. 105 Allah'a ibadete ve
cennete girmeye vastta olan
t~tk,

kelam' da kaynag.
ilhamdrr106 .

dii~iince,

~uur

kulluk yapmaya alet olan fikir, ibadetin yolunu gosteren

olan bir ilim iken, tasavvufta, kalpten kaynaklanan feyz ve

Daha onceki konularda, aklm, ruhun fonksiyonlanndan biri oldugunu, ruhun gozii
olarak nitelendirildigini107 ve yerinin kalp olduguna deginmi~tik. Kur'an, aklm bu
ozelliklerine deginerek inanmayt hiir irade ve
Biyolojik bedenin

a~mhklarmdan

~artlanmam1~

korunmak,

akla baglar.

algtlan bilinyli ve dogru

~ekilde

kullanmada ve imanda aktl etkilidir. Bu nedenlerle Kur'an'm biryok ayetinde akledemeyenler,


zanna ve tahmine uyanlar, ele~tirilirler. 108 ilahi hiikiimleri degerlendirmeyen ki~i, yaptlgt
eylemin niteligine bakmakslZID hareket eder. Bu hareket, dt~ diinyada da karga~a, ~irk kiiltiirii
olu~turur. Boylece fert, hem iy diinyasmda stktntlya hem de d1~ diinyasmda yarulgtya dii~er.
Aktl, bu durumu onleyici faktorlerden birini olu~turmaktadrr. 109
Kur' an ayetleri aktl sahiplerinin kimler olduklanru, aklt orten etkenleri ve aklm
kaynaklarmt biraz sonra deginecegimiz ayetlerle ortaya koyar.

102

Tinnizi, Ktyamet, 11; !bn-i Mace, Z1lhd, 37; Mt1slim, !man, 86.
Ahzab, 33/21, Nisa, 4/480, bkz. Yaztr, 6/304.
104
Yaztr, 7/315, T1byan, l/52.M. Vehbi, 14/5634.
105
Gazali, Ebu Hamid Muhammed bin Muhammed, ihya-i Ulumi 'd Din, Kahire, 1352 1/88-95.
106
Suad e1 Hakim, el-Mu 'cemu 's-Suflyye, Beyrut, 1981, s. 812.
107
Haec, 22/46, bkz, el-Meragi, Ahmet Mustafa, 1/336-37, 1. Hakla, 232.
108
En' am, 6/116; Yunus 10/36; Hucurat, 49/12, Necm, 53/28, bkz. Yaztr, 4/489, 7/207.
109
Hadid, 57117; En' am, 6/151, bkz. Yaztr, 7/429.
103

117
ii~

Yukanda saydtgumz

temel ozellige deginmeden, genel alarak ayru alduklan

dii~iiniilen

alol ve zeka farkma deginelim: Ayetler dikkatlice akununca bu fark goriilecektir.


Kur'an'm kastettigi aklm merkezi kalptir. Kur'an, ~agu ayette "akleden kalplerden" soz
eder. Aktl, insan ruhunun i9idir, ilahi Iatif bir cevherdir. Goniilde parlayan bir nurdur. Biitiin
isimleri bilendir. Hayn ve erri aytrandtr. Heva ile kapanmt akil ise, sanucu gormeyen bir
nitelik ta~rr. 110 Dalaytstyla ger~ek alol, beynin bir fanksiyanu alan zekadan ~ak farkhdtr.
Kur' an ayetleri, aklm kalpte aldugunu ve akdsiZlarm kalplerinin kapab aldugu i~in
akledemediklerini a~Ikca ifade etmektedir.
"Yeryiiziinde gezip

dala~m1yarlar

m1? Boylece anlann kendisiyle akledebilecek kalpleri

ve i~itebilecek kulaklan aluversin? <;unkii dagrusu, gozler kor almaz, ancak sinelerdeki
kalpler kor alur." Miifessirlere gore de goren goz, idrak eden ise kalptir. Alol, idrak ve
fanksiyanunu kalpte siirdiirmektedir. <;unkii kalpleri isyan kirleri ile kaplanmt inkarcdarda
kalp alsaydt, kudret-i ilahiyenin eserlerini gordiikleri halde inkar etmezlerdi. 0 halde kalpte
ibret almaya salih idrak almaymca, goziiyle gormek de fayda etmez.Bu sifatta alan kimseler,
meleklerin geldigini gorseler,biz biiyiilendik derler. i~te alaylardan ibret almayan insanlar,
hayvanat mesabesinde alup gozleri goriir; fakat kalpleri kordiir.
"Andalsun, cehennem

i~in

cinlerden ve insanlardan

~ak

111

saytda

ki~i

hazrrladtk. Kalpleri

vardrr bununla kavraytp anlamazlar, gozleri vardtr .bununla gormezler, kulaklan vardtr
bununla i~itmezler. Bunlar hayvanlar gibidir; hatta daha aagiliktrrlar. i~te bunlar gafil
alanlardrr." Razi'ye gore bu ayet i1min yerinin kalp alduguna iaret eder. <;unkii Allah, ilim,
fehim manasma gelen fikh (derin anlayt} 1 inkarcdann kalplerinden kaldlfmltrr. Eger
bilmenin yeri kalp almasa, kalpten kaldrrmak ifadesinde bir anlam almazd1. Sukadar ki kalbin
idrakine hisler (be~ duyu) alet aldugu gibi dimag dahl alettir. Binaenaleyh ekseri ettbba
(daktarlar) idrak mahallinin dimag aldugunu beyan ederlerse de dimagm, idrak mahalli alan
kalbe alet aldugundan kinayedir. Yaksa

ger~ekten anlayt~

yerinin beyin aldugunu iddia etmek

bu ayete muhalif bir iddiadrr.


0 halde, Allah't her ~ekliyle anmak, O'na yalvarmak,
gafletten kurtulmada ve tezkiyede onemli bir metattur. Aksi taktirde, "Savatan geri kalanlarla
birlikte almayt se9tiler. Onlarm kalpleri miihiirlenmi~tir (duyarlillw kalmamitrr) bundan
dalayt kavraytp anlamazlar'' 113 ayeti ile "Ve anlarm kalplerinin iizerine, anu kavraytp
anlamalarmt engelleyen kabuklar, kulaklanna da bir agrrltk kayduk. Sen Kur' an' da sadece
Rabbini "bir ve tek" (ilah alarak) andtgm zaman, nefretle ka~ar vaziyette gerisin geriye
112

giderler." 114 ifadesinde sozii edilen duyarhhgt yitirme oziine yabancila~ma durumunun nedeni
daha net

110
111

anla~Ilamayacaktrr.

!. Hakla, 232.
Haec, 22/46, Muhammed b. Hazin, 3/307, aynca bkz. M. Vehbi, 10/3555.
7/179, M. Vehbi, 5/1808.

112
Araf,
113

Tevbe, 9/87, M. Vehbi, 5/2082-2083.

114

1sra, 17/46, bkz. M. Vehbi, 5/2082.

118

"Hi~ ~iiphesiz,

bunda kalbi olan ya da ~ahid olarak kulak veren kimse i~in elbette bir
ogut vardtr'' Ayetiyle akhn merkezi olan kalbin baztlannda olup baztlannda olmadtgtru,
~unkii ancak kalbi olanlann ogut alacagt bildirilmektedir. Tefekkiir en onemli ozelligi olan
kalbe tazim i~in, bu ayette kalp lafzt onun biiyiikliigugne delalet eden tenvin ile nekre olarak
gelmi~tir. <;unkii tefekkiire giicii yetmeyen aktl elbette hakir, tefekkiire malik olan durumu ise
azimdir. 0 halde aktl insaru hayn ve
gibi yiice bir gaye i~in de verilmi~tir.

~erri

ayrrmak

i~in

verildigi gibi, ilahi hikmeti tefekkiir

115

Bu ayetlerden, Kur'an'm soziinii ettigi

ger~ek

aklm, dogrudan dogruya kalple ilgili

oldugu anla~tlmaktadtr. Konumuzun ba~mda verdigimiz bazt tarumlar ve omeklerde


goriildiigu iizere Gazali, Mevlana ve ismail Hakkt gibi islam bilginlerinin akhn kalpte
oldugunu veya kalple ozde~ oldugu du~iincesinde birle~tiklerini gormekteyiz.
Ayetlerde dikkati ~eken bir ozellik de, bu akhn arttp azalabilmesidir. Beynin bir
fonksiyonu olan zeka, onemli bir yaralanma yada hastaltk (fel~, menenjit vb.) dt~mda arttp
azalmaz; ama aktl azaltp artabilmektedir.
Aklm bu arttp azalabilme ozelligi

a~agtdaki

ayette anlattldtgt iizere insarun Allah'tan

uzakla~trran ~eylerden ka~mmast 116 dini hiikiimleri diizenli, devamlt, samimi ve ciddi bir
~ekilde dikkat ve ozenle uygulamast, en kii~uk bir aynntlyt bile gozetmesine baghdrr. 117

Tiimiiyle metafizik olan bu tutumun Slffln1 Kur' an ayeti ~oyle bildirmektedir:


"Ey iman edenler! Allah'tan korkup sakmrrsaruz, size dogruyu yanlt~tan ayrran bir nur
ve anlayt~ (furkan) verilir. Kotiiluklerinizi orter ve sizi bagt~lar. Allah biiyiik fazl sahibidir.
Mufessirlere gore furkan, fark ve tefriktir, yani aytrmaktrr. Genellikle fark, alden bilinen
~eylerde,

tefrik; hissen bilinen ~eylerde kullarulmaktadrr. Sabah, 1~1tan, tan yer ve parlakhk
anlammdadrr ki ayette furkanla murad, ilahi bilgiye sebep olan nur ve hatayt sevaptan ayrran
ilahi ilhamdrr. 118
Bu tutumda olamayan insanm durumu da tam tersi nitelik gosterir. Bu ki~i "dogruyu
yanlt~tan ayrran" nur ve anlayt~tan mahrumdur. Ger~ekten de ge~mi~ toplumlarda biiyiik
medeniyetler olu~turup zeka iiriinii yapttlar ortaya koyanlan gordiigumiiz gibi, yakm ge~mi~te
ve ~imdilerde de zeki fizik~ileri, sosyolog ve bilim adamlarmt gormekteyiz. Fakat ne kadar
zeki olursa olsunlar, ke~fettikleri ~eyin miikemmelligi ile hayrete dii~iip, o ~eyi yaratana
yonelerek onu ovecek durumda degillerdir. Ayette ifade edildigi uzere bu nitelikte bilim
adamt "hevastru (biyolojik bedeninin arzularmt) ilah edinmi~ ve bir bilgi iizere sapmt~trr."
Kalbi de elbette "miihiirlii"diir. Yani biyolojik bedeninin ihtiraslan, kalbindeki akhn
fonksiyonunu yerine getirmesini engellemekte, ilahi bilgiye ula~masma engel olmaktadrr. 119
"Simdi sen, kendi hevastru ilah edinen ve Allah'm bir ilim iizere kendisini saptrrdtgt,
kulagtffi ve kalbini muhiirledigi ve gozii iistiine bir perde ~ektigi kimseyi gordun mii? Arttk
115

Kaf, 50/37, M. Vehbi, 13/5541, 7/247.


SOI.emi, Ebu Abdurrabman, Tabakatu 's Sufiyye, Kahire 1949 (Takva md. ).
117
KUeyri, Abdtllk:erim b. Havazin; er Risale, Kahire 1966, s.52.
118
Enfal, 8/29, M. Vehbi, 511879, aynca bkz, el Muhasibl er Riaye, s.37, Yam, 6/48,4/221.
119
Yam, 7/91.
116

119
du~unmuyor

Allah'tan sonra ona kim hidayet verecektir? Siz yine de ogut ahp
Mufesirlere gore heva ve

~ehvet (a~m

musunuz?"

arzu) gozli kor, kulagi sagiT, kalbi duygusuz ve idraksiZ

eder. 0 kimse bilgin de olsa ilmine ragmen hakla duymaz olur. Gozli Allah'm birligine
eden delilleri gordugu halde, kalbi anlayamaz. <;unkU bu tip insanlar nifak
nefsine tabi ve onun kulu, kolesi olurlar. Arttk o

ki~inin

mabudu hep

a~mhgi

ta~rrlar,

i~aret

yani

emreden nefs-i

emmaresidir. Ve bunlar behaim misalidir. 120 Mevlana bu durumu, Mesnevi'sinde ~u


beyitleriyle avlklamaktadrr:
Cihanda tersine valolnu~ nallar gorursun,
Esirlere padi~ah ad1 verilmi~ ...
Bunlar er degil, surettir bunlar.
Bunlan ekmek ve ~ehvet oldurmii~tur. 121
Mumin

yaratlh~ma

uygun nitelikte deger ureten tam akll sahibi kimseler, dini

duyduklarmda, "Rabbimiz, biz: "Rabbinize iman edin" diye imana yagnda bulunan bir
yagnctyt i~ittik, hemen iman ettik." 122 ayetindeki tavn gostermekte iken inkarcllar ise surekli
bir tepki ve bir

dii~manhk

iverisinde bulunmaktadtrlar. Bu keskin farlc,

ba~ta

da belirttigimiz

gibi, iki tarafin iki ayn canlt tiiru olmasmdan kaynaklanmaktadrr.


ink:arcilar, Kur'an'm ifade ettigi gibi yaptlklanndan dolayt anlayt~ ve kavramadan
yoksun canli tiirudiirler. Etrafindaki nimetleri sadece tiiketirler; ama bunlarm Allah tarafindan
verilmi~

oldugunu kavrayamazlar. Taklit, zeka vb.

davraru~lan

ile maymuna benzerler.

ilginytir ki, Darwin'in evrim teorisi ileri surulerek onlann yogu da kendilerinin zaten geli~mi~
bir maymun ruru olduklanru kabul etmektedirler.123
Birinci bolumun sonunda inceledigimiz toplumlarda peygamberlerin halklanru akillarmt
kullanmaya davet ettiklerini gorduk. Fakat bu davete verdikleri olumsuz cevaplar onlarm
aklllanrun biyolojik bedenlerinin tutkulanyla ortiildiigunii gostermektedir. Simdi de Kur'an'm
bildirdigi akil sahiplerini ve akli orten sebepleri gorelim:
Enfal 8/29' da gordugumiiz iizere insan akllrun

geli~mesi,

kalbin

geli~mesine

yani kalbin

Allah'm zikriyle, takvayla korunmasma baghdtr. Bu vaslflarla korunarak Allah'a teslim


olmu~

bir kalp, biiyiik bir akletme yetenegi kazarur ki, Kur'an'm pek vok ayetinde bu konuya

dikkat vekilir. 124


Kur'an-1 Kerim'in diger ayetlerinde de du~unme, ogut alma ve Kur'an'1 anlama
yetenegine sahip olan kimselerin yalruzca "akll sahipleri" oldugu bildirilmektedir.
"Onlann klssalarmda temiz akll sahipleri ivin ibretler vardtr'' Bu ayet

geymi~

toplumlarm klssalarmdan, onlan okuyan veya dinleyen herkesin istifade edemeyecegi,

Casiye, 45/23, YaZJI, 7/91, aynca bkz. ~emsettin, Muhammed Nuri, Mfttah 'ul Kulab, 193, Tlbyan, 1/52, M. Vehbi,
10/3840, 13/5301.
121
Etik, Arif, Mevlana 'da Manevi GDril, s. 60.
122
Al-i 1mran, 3/193, bkz. YaZJI, 2/489.
123
Smith, Holly; Amerikan Psikolojik Antropoloji Anqtzrmalan, yersiz. 1994. 94/307-325.
124
Al-i 1mran, 3n, el Muhasibi, er Riaye, s. 37. aynca bkz, YaZJI, 2/89.
12

120

onlardan ancak kalbiyle idrak edebilen, saglam, ozlii, dii~iince yapdan


ilham alan kalbi olanlann ibret alabilecegini anlatmaktadrr. m

bozulma.nu~,

feyz ve

"i~te bu Kur'an uyanhp korkutulsunlar, ger~ekten O'nun bir tek ilah oldugunu bilsinler

ve temiz akil sahipleri iyice ogut ahp dii~iinsunler diye bir bildirip-duyurmadrr." 126
Bu ve buna benzer ayetlerde

ge~en

"Uliil Elbab" tabiri, iyi anlayan, ayetleri her yonuyle


du~unen, selim akdhlar, dogru anlayt~War anlamma gelmektedir. 127 Ayette ge~en "lub"
kelimesi de bir ~eyin ozii, halisi, kalp anlamlanna gelmektedir.128
Burada U soru aklmuza gelmektedir. Tezimizin bamdan beri peygamberlerin halklanm
~agrra geldikleri temiz akd sahipleri ve temiz akd nedir? Ni~in halklan tevhide ~agnldlklan
halde aslandan urkmu yaban eekleri gibi ka~mllar, 129 parmaklanm kulaklanna t1ka.nu~Iar 130
peygamberlere sozlu ve fiili saldtrdarda bulunmu~lard1r. 131
Tezimizin

ba~mda,

nefs kavram1run incelenmesinde degindigimiz Kur'an'm annma

seviyelerini belirten Yusuf suresinin ilgili ayetini hatrrladtguruzda, bu

davraru~m

sebebini

anlama.nuz kolayla~maktadrr.
Biyolojik bedenin arzu, ihtiras veya algdanrun bilin~siz, a~m ve Kur'an'i ~izgi d1~mda
kullantmlan ki~ileri duyarslzlattrmakta, insarun insana ozgii niteliklerini yok etmekte, oz
benliginden saptrrmakta, dini ger~eklere ters du~mesine neden olmaktadtr. Yabancda~ma
(alienation=alinasyon) kavram1 felsefi, ekonomik, sosyal, kiiltiirel, psikolojik alanlarda
oldugu gibi, dini alandaki ~okiintiinun de ortak nedenidir. 132
Buna gore insanm kalbini ve akllru kapah tutan

~eyler,

insanm hrrs1 ve bencilligi

omeginde oldugu gibi, (savunma mekanizmalan) dedigimiz tutkulard1r.


Biyolojik bedenin bu mekanizmalanna iki omek verelim:
Klskan~hk

ve ofke duygusuna sahip birey, bu duygulan a~m ve bilin~siz kullanmaslDln


sonucunda, akl1Dln onemli boliimunii yitirir. Bu duygu bireyi me~gul etmekte, butiin giin
klskandtgt ki~iyi dii~unmekte, ona kin beslemektedir. Bu durumda olan bir insan, zihnini
kaptrrdtw

klskan~hk

ger~ekleri

sogukkanh ve mantlklt bir

~tgnndan ~lkarmaya

neden olabildigi

i~ler.

bi~imde
i~in

bi~imde

ak11 edemez ve etrafindaki


degerlendiremez. Bununla da kalmaz, ofke aklt

ve ofke duygusuyla ozgiir bir

neticede akl-1 selimi terk eder ve daha sonra

0 halde, ofkeye hakim olmak insaru


133
~ah~masma izin verecektir.

edici o zulmu

yatl~tlracak

pi~man

ve salim aklm

Gelecek korkusu, olum korkusu ve diger korkular da Kur'an'm gosterdigi yolda


kullandmadw taktirde bireyin Yaa.nuDl olumsuz etkilemektedir.
Yusuf, 12/111, bkz. YIIZli', 5/108, geni~ bilgi iyin bkz. ~eng01,1dris, Kur 'an Kzssalanmn Tarihi Degeri, Diyanet 1lmi
Dergi, c. 32, sayt:4, Arabk-1996, s. 63-91.
126
1:brahim, 14/52, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/92, M. Vehbi, 7/2723.
127
Sabuni, M. Tefsir-u lbn-i Kesir, 1/266.
128
Tehanevi, Muhammed bin Ali, Keaf-z Isn/ahat-z Funun, Hind. 1862,1st. 1318, s.2/1288.
129
M1lddessir, 74/50,51,, bkz. Yam, 8/431, M. Vehbi, 15/6248-6249.
130
Nub, nn. bkz. T1byan, 3/228-229.
131
Bakara., 2/87, bkz. YIIZli', 1/344.
132
Saka, ~evki; Yabanczlapna Kaf1zsmda Kur'an, ~ Kitaphg1, Ank. 1997, s. 25.
133
Hadduri, s. 168.
125

121
i~te bu ve benzeri korkular, algi ve ihtiraslar, insanm

akhm kapatrr. insan bu duygulann


esiri olur ve astl akhm yoneltmesi gereken konulan gormezlikten gelir. Allah'm biiyiikliigu,
yaratt~mm miikemmelligi, varhgm yaradtlt~ gayesi gibi konular, aklm yoneltilmesi gereken
temel konulandrr. 134
insan, Allah'm nimetlerini anmak, O'nu ovmek ve O'na ibadet etmekle yiikiimliidiir.
Ancak kirli bir kalple, kapah bir aktlla bunlan geryekle~tiremez. Ancak aktl sahipleri,
htrslardan, korkulardan,bencil tutkulardan anruru~, otkesini yenen, intikam duygusundan uzak
kimselerdir. 135
Biyolojik bedenin Kur'an yizgisindeki yonetimi, annmaya zemin hazrrlayan faktordiir.
Kibir, korku, sevgi gibi biitiin duygulann Kur'an'm emrettigi yonde kullantlmast sonucu
bireyin akh ogut ve ikazlara aytlrr. Bu ki~iler, sozii i~itirler ve en giizeline uyarlar. Onlar,
Allah'm kendilerini hidayete erdirdigi, temiz aktl sahipleridir." Binaenaley, onlann aktllan
vehimlerine, itaat ve inkiyatlan, heva ve heveslerine galiptir. Hidayeti dalalet iizerine tercihle
iradesini sarfa sebep olan kuwetin aktl oldugunu bu ayet i~aret etmekte, hidayet ve aktl
stfatlarma sahip olanlan ovmektedir. 136
Bu ozellikleri goz oniine alarak aklm mertebeleri ve annmada etkinlik kazanmast
konusunda ~u degerlendirmeyi yapabilmekteyiz.
Fert, kalbini(ruhunu) biyolojik bedeninin ihtiraslarmdan ne kadar korur137, temizlerse138
o denli Allah' a yakla~rr ve aktl sahibi olur. 139
~u halde insan ya Allah'a ya da hevasma itaat edecektir. Allah'a itaat ettikye, hevanm
egemenliginden kurtulur ve gogsii islam (ban~) a aytlrr. Burada islam iyin gogsiin aytlmast,
nefse hakkt seve seve kabul etmeye haztr, engel ve ztthktan annmt~ bir yetenek bah~etmekten
kinayedir ! 40
Buna kar~m hevanm ilah edinilmesi, aklt oldiiriir. Hevanm ilahla~trrtlmast, insarun
biitiin dii~iince ve davraru~ sistemini, biyolojik bedeninin smrrstz istek ve tutkulan
dogrultusunda yeniden programlamastyla kendini gosterir.
Biyolojik bedenin istek ve algtlanrun bu tarz kullantmt sonucunda kalp, dii~iinme,
e~yarun hakikatlerine niifuz etme, bilme yetenegini kaybeder, korle~ir ve duyarstzla~rr. Bu
durumda kalp nurunu, yani takva ile kazandtgt basireti kaybettigi iyin fonksiyonlanru yerine
getiremez, ve akledemez duruma gelir. Allah Rasulii, sahabenin bu yetenek veya nurun
insanda olup olmadtgtrun nastl anla~tlabilecegi sorusuna; "ebedilik evine yonelme, aldanma
(diinya evi) nden uzaklama ve oliime, gelmeden once hazrrlanmaktrr buyurmutur. 141

134

135
136

Bkz. ~englll, Kur'an 'da Varlzgm Yaratlll Gayesi, s. 27/30.

Razi, 7/360.

ZO.mer, 39/18, M Vehbi, 12/4865.


Naziat, 79/41, bkz. M Vehbi, 15/6341.
138
Bakara, 21151~ Abese, 80/3, Tevbe, 9/103, bkz. Yazrr, 8/530,4/400.
139
Enfal, 8/29, bkz. M. Vehbi, 15/6341, Yazrr, 4/221-222.
140
En' am, 61125, Yazur, 3/514.
141
Alusi, Ruhu 'I Meani, 8/22, aynca bkz. 1bn-i Kesir, Tef. Kur. Az. 21174-175.
137

122

0 halde Mevlana'run ifadesiyle aktl goziiyle gormek ruhun ozgiirliigudiir.


Mevlana, kapal1 olan akla
eren goz, ic;i ve

d1~1,

~u ~ekilde

deginmektedir: Aktl ,ilahi bir nurdur. Bu

onii ve sonu goriir.

GOrii~iin

sebebi ve esas1

1~lktrr,

gorii~le

kemale

nurdur. Ten gozii

maddeyi goriir kalp gozii ise manayt goriir. Goz ac;lk, kulak ac;lk ve bu zeka da oldugu halde,
Allah'm insanlann goziinii baglamast kudretine hayrarum! 42 Ancak eger aktl, biyolojik
bedenin algl1armm bilinc;siz kullarulmastyla (ki Kur'an buna nefs-i emmare der), denetim
altma

girmi~se

ili~kileri

basit bir zeka seviyesine iner, nesneler ve olaylar arasmdaki

diizenleyen srradan bir koordinator gorevini goriir. Bu aktl hic;bir zaman bagunstz olamadtgt
gibi, tam bagunstz oldugu avuntusuyla da kendini kandmr.
inceledigimiz toplumlann halkl ~artlanmt~llk, ya~adtklan kiiltiir c;evresinin telkini ve
algtlarmm kendilerini esir almas1 nedeniyle kendilerini dogru, peygamberleri ise saplk olarak
gormektedirler. 0 halde insaru

ozgiirle~tiren,

onu

bagiffistzla~trran

ve Miisliiman (oziinde

ban~1 saglamt~)

kimse olarak anndrran tek yol, gerc;ek ilahma yani Allah'a kul olmastdtr. Her
tiirlii bagdan kurtularak Allah'a ula~ma bu ~ekilde saglamr. Mevlana'mn bu durumu anlatan
beytini verip aklt orten bir diger etken olan duygusalllk ya da diger adtyla romantizme
deginelim.
"Kul oldum kul oldum bir mabuda kul oldum.
Koleler azad olunca hiir olur, ben kul olunca hiir oldum." 143
Akh orten etkenlerin en onemlilerinden biri, duygusalllk ya da diger adtyla
romantizmdir. Bu tehlikeli ruh hali, pek c;ok insaru aktl etmekten abkoyar.
Duygusal bir insan, hic;bir aktlct tutarhhgt olmayan ~eyleri s1rf duygularmm esiri oldugu
ic;in yapabilir. Oysa mumin, duygulannt metafizik bir fonksiyon olan akla gore yonlendirir ve
diizenler.
Sevgi kavramt bu duruma omektir. Sevginin bir duygusal bir de aktlc1

~ekli

olabilir.

Duygusal sevgi besleyen insan, sevilmeye asia laylk olmayan insanlara ve bu psikolojiyle,
dedelerinin kendilerine aktardtgt miras ve hatrralan olan putlara, nesnelere sevgi duyar.
Arabesk kiiltiirii ile, putc;uluk felsefesinde bu duygusalllk ac;lkc;a goriilmektedir. Arabesk
kiiltiiriinde yer alan sevgi kavrammda kendisine ac1 c;ektiren,

kar~ilik

vermeyen, deger

vermeyen insanlann sevilmesi manttg. yer almaktadrr.


Buna

kar~lhk

miiminin sevgisi tamamen akhna goredir. Sevdigi insaru, ondaki

alametlerinden ya da mumin ozelliklerinden dolayt sever.


Kur'an-1 Kerim, duygusal sevginin tehlikesine slk slk dikkat c;ekmektedir.
Miimtehine ve Nuh surelerinin ilgili ayetleri ~oyledir:
"Ey iman edenlerl Benim de
Siz onlara

kar~1

dii~marum,

sizin de

dii~marumz

olanlan veliler edinmeyin.

sevgi yoneltiyorsunuz, oysa onlar haktan size geleni inkar

olan Allah'a inanmamzdan dolayt elc;iyi de, sizi de yurtlanntzdan siiriip

142

Etik. Arif. s.41. 94

143

Rwni, Mevla.na. Mesnevi,s. 3/39.

etmi~ler,

Rabbiniz

c;lkarmt~lardrr.

Eger

123

siz, benim yolumda cihad etmek ve benim nzanu aramak amactyla


kar~1

hala sevgi gizliyorsunuz? Ben, sizin gizlediklerinizi ve

a~tga

~tkmt~saruz

nastl onlara

wrduklanru.zJ. bilirim. Kim

sizden bunu yaparsa, arttk o, yolun ortasmdan ~a~mp sapmt~ olur. Eger sizi ele ge~irecek
olurlarsa, size dO~man kesilirler, ellerini ve dillerini kotOlOkle size uzatrrlar. Onlar sizin inkar
etmenizi i~ten arzu etmi~lerdir." Ayetin ini~ sebebi hususi, yani Mekke mO~rikleri olmakla
beraber, mana geneldir. MO'minlerin bugzu, kendi ozel kin ve hislerine gore degil
once Allah ve kamunun menfaati

i~in

Allah'm

dO~manla i~birligi yapmak casusluktur.

dO~manlarma kar~1

olmahdtr. Sevgi dolaytstyla

<;onkO onlar, mO'mlnlerin de kendileri gibi kafir

olmalarmt isterler. 0 halde mO'minler akillarmt bu duygu ile kapatmamalt,


hatm

i~in

Allah

dO~manlanru

her~eyden

~oluk ~ocuklarmtn

dost yerine koymamaltdrr. Sirk ve kOfiirden uzak kalmakla

muhabbet ve bugzun yalruz Allah i~in olmast gerektigini gosteren Hz. ibrahim (as) buna
gOzel bir omektir. 144
Bu tehlikeye
tufandan kurtulmak

Hz.ibrahim klssas1 ile Nuh (as) klssasmda dikkat ~ekilir. Hz.Nuh,


i~in

Allah'a stgtnmayan oglunun

bagt~lanmaslnt

Allah'tan

dilemi~,

Allah, Nuh'a oglunun inkarctlardan oldugunu ve ona sevgi duymamast gerektigini


ve bu vahye Hz.Nuh, "Rabbim, bilgim olmayan
beni

bag.~lamaz

~eyi

oysa

vahyetmi~

senden istemekten sana stgtrunm ve eger

ve beni esirgemezsen husrana ugrayanlardan olurum"

vermi~tir.

~eklinde

cevap

Razi ve Hazin' e gore maneviyata ili~kin olaylarda ge~erli olan yaktnltk, dini
yaklnltk olup nesep yaklnl1gt ge~erli degildir.Mufessirlere gore Ken'an, pederi Nuh (as) a
salih bir ~ocuk olarak gorOnOrdO. Bu nedenle Allah'tan kurtulu~ istemi~ fakat Allah onu ikaz
etmi~tir. 145 0 halde tezkiyede dua, istigfar ve iman onemli rol oynamaktadrrlar.
Kur' an' da aklm ve sagduyunun koreltilmedigi duygusalhk kar~ttl omek davraru~lar
yalruzca sevgi ile smrrh .degildir. H1Z1r klssasmda bOyOk faydalar i~in kO~Ok zararlarm goze
ahnmasmdaki kararhhk, 146 Hz.ismail'in bogazlanma emri kar~tsmda Hz. ismail'in,
'babac1gtm, emrolundugun ~eyi yap, in~aallah beni sabredenlerden bulacaksm,. 47 demesi;
Hz.Musa'nm annesinin gelen vahiy Ozerine bebegi tereddOtsOz suya brrakmas1 gibi pek yok
omek bulunmaktadrr.
Bunlardan en onemlisi, annmada onemli engel te~kil eden ~irk konusunda, yani
dedelerinin, babalanrun gelenek haline gelmi~ dinlerini terk konusunda gosterilen kararhhk,
duygusalhga kaptlmama tavndrr.
"Allah'a ve ahiret gOnOne iman eden hiybir topluluk bulamazsm ki Allah'a ve elyisine
ba~ kaldrran kimselerle bir sevgi ve dostluk bag. kurmu~ olsunlar. Bunlar, ister babalan, ister
yOCuklan, ister karde~leri, isterse kendi a~iretleri (soylan) olsun. Onlar, oyle kimselerdir ki,
(Allah) kalplerine imam yazmt~ ve onlan kendinden bir ruh ile desteklemi~tir." 148

144

MOmtebine, 6011-3, Yaztr, 7/546, aynca bkz. M. Vehbi, 14/5872-5873.


Hud, 11/46,47, M. Vehbi, 6/2351.
146
Kehf, 18/60-82, bkz. Yaztr, 5/376-379.
147
Saffat. 37/102, bkz. Yaztr, 6/444.
148
Mtlcade1e, 58/22, bkz. Yaztr, 7/473.
145

124

Ayetlerin gosterdikleri, miiminlerin Allah'a

ula~mak

ve annmak

i~in

kendi duygusal

saplantJ.lanna gore degil, Allah'm emir ve nzasma gore davranmalan gerektigine dair
omeklerdir.
Ancak bu noktada bir yanh anlamaya kaptlmamak gerekir. Duygusal olmamak,
duygusuz olmak demek degildir. Aksine miiminler i~li insanlardrr. Hz.ibrahim'in "Cok
149
duygulu ve yumu~ak huylu" oldugu haber verilir . Peygamberimiz "evvah", hu~u i~inde
yalvanp yakarandrr buyurmutur. 150 Y anh~ olan, Hz. ibrahim'in vas:findan olan bu tiir bir
duygusalhk degil, cahiliye kiiltiiriinden dogan, olumsuz duygusalhktrr. Bu, duygulann aklm
online

ge~mesi

ve insaru dinin gerektirdigi atmosferden

dt~an ~tkarmastyla ger~ekle~ir.

Zira

buradaki duygu, ruhtan degil, biyolojik bedenin algl1anmn telkin yoluyla etkilenmesinden
kaynaklanmaktadrr.
Bunun yamnda melankolik duygusalhk omekleri de gozlemlenebilmektedir. Bu kiiltiirde
aCidan garip bir zevk almtr. Dert, 1Zdtrap zevkli bir
bu kiiltiiriin etkisiyle
arzulandtgi ve
~iiriyle,

ama~

ba~lar.

~eymi

gibi algl1anrr. <;ogu

ki~i

sigaraya

Annmamn tersine, kirlenmenin, biyolojik bedenin ihtiraslannm

haline getirildigi toplumda yogun bir cahiliye kiiltiirii

edebiyattyla, tiirkii ve

~arktstyla,

olu~ur.

Bu kiiltiir,

sinemastyla bireyleri telkin altmda brraktr. Kur' an,

Allah'm aklt kime hangi durumlarda arttracagim haber vermektedir. Buna gore, aklm en
biiyiik kaynagi, Allah korkusudur.
"Ey iman edenler, Allah'tan korkup saktnrrsamz, size dogruyu yanhtan aytran bir nur
ve anlayt verir. Kotiiliiklerinizi orter, sizi bagi~lar. Allah hOyiik fazl sahibidir." 151
iyiyle kotiiyii aytrt edecek bu anlayt feraset olarak adlandmhr. Bu anlayt Allah
korkusunun kalpleri Allah'm zikrine kar~1 yumu~atmasmm bir sonucudur:
"Allah,
i~leri

benze~meli, iki~erli

bir kitap olarak soziin en giizelini indirdi. Rabblerine kart

titreyerek korkanlann O'ndan derileri iirperir. Sonra onlarm derileri ve kalpleri Allah'm

zikrine kar~1 yumu~ar, yatl~rr. i~te bu, Allah'm yol gostermesidir, onunla diledigini hidayete
erdirir. Allah, kimi saptlflfsa arttk onun i~in de bir yol gosterici yoktur." 152
Yukandaki ayetlerde aklt artrran faktorler anlattlmaktadtr. Bu ayetle de Allah'm
emirlerinden saklnmakla artan akhn, biyolojik beden olarak

adlandrrdt~

hayvani nefs'e en

biiyiik yarar ve insamn kendisine yapmi bulundugu infak oldugu belirtilmektedir. Bu korkup
saktnma, aklt artrrmakta ve aklt, kotiiliigu emreden yoniiniin bencil egilimlerinden koruyarak
insana basiret saglamakta ve onu

kurtulu~a ulattrmaktadrr.

Kur'an, bu derin kavrayt~ ozelligine basiret adtru verir! 53 Basiret kelimesi, Arap~a'da
gorme fiilinden gelir. Biyolojik beden olan nefse gore nesnelerin ~ekillerini ve dt~ yiiziinO
goren goz ne ise kalbe gore basiret de odur. islam bilginleri buna kudsi kuvvet adtru verir. 154
149

Tevbe, 9/114, Muhammed b. Hazin, 2/285.


Suyuti,4/305.
151
Enfal, 8/29, e1 Muhasibi, er riaye, s. 37. aynca bkz. M. Vehbi, 15/6341, Yilzlr, 4/221-222,
152
Zllmer, 39/23, bkz. Muhammed b. Hazin, 4/56.
153
Klyame, 75/14, bkz. Yazrr, 8/441.
154
Kaani, Abd11rrezzak, Istllahata's Sujiye, bkz. Basiret md.
150

125
Diger anlarru, gatlete
gorme yetenegidir. 155

dO~meden

ve duygulara kap11madan ileriyi ve geryekleri isabetli olarak

Ancak basiret kelimesinin anlami normal gormeden farkhdrr. Kur'an, basirete; anlaYJp
kavrama ad1 vermektedir. 156 MOslOman kelimesini, bundan onceki konumuzda oziiyle ve
yevresiyle ban~ iyinde ya~ayan ve egilimlerini dOzenlemi~, annmt~ ki~i olarak ele alrru~tlk.
Kur'an'a gore, bu vastflardan yoksun inkarcllar iyin normal gorme soz konusudur ki kalp ile
anlaYI~

gorulmemektedir.

Su halde akll, annmada onemli bir faktordiir. insarun cOz'i iradesini kullanma biyimi,
yevre ve

ah~kanllklar,

aklm annmadaki roliinii olumlu olarak arttrrmakta veya olumsuz olarak

azaltmaktadtr.
Sabah

ak~am

anlaYI~-basiret

Allah'm nzastru gozetmek ve bunda sab1r gostermek akl1 giiylendirip


kazandmrken157, nefsinin bencil tutkulanndan korunmayana158 diinya

hayatmm aldat1c1 siislerini isteyene, Allah'a ibadeti kesip biyolojik bedeninin istek ve
tutkularma uyana, i~inde a~mhga gidene itaat etme (dediklerini yapma) da akh zaytflatmakta
ve aklm fonksiyonunu kaybettirmektedir. 1590 halde bu ~artlan geregince yerine getiren bir
nefs,egilimlerini diizenleme konusunda kalbi bir fonksiyon olan akla sahip olarak tezkiyeyi
geryekle~tirecektir.

aklm kaynaklanru ve i~letilmemesinin insanda


olu~turdugu etkileri gordiikten sonra, insana verilen metafizik fonksiyonun verimli ~ekilde
kullan11mamasmm ortaya ylkard18I, Kur'an'm sakmd1rd18J kaymllmaz sonuca, ayet ve hadis
1~1gmda deginelim ...
6- Bilgisizlik veya Zan ve Tahmine Uymak :
Aklm

i~letilmeme

Kur'an-1 Kerim

nedenlerini,

de, annmada ve Allah'a ula~ma yolunda insarun a~mas1 gereken bir

diger engel veya tehlike olarak bu iki kavram gelmektedir. Kavramlarm birbirlerine olan
yakmhklan nedeniyle tek ba~llk altmda incelemeyi uygun gordiik.
Konulanrruzm ele

ahm~1

srrasmda, gerek insanm biyolojik bedeninden, gerekse

yevrenin egilimlerinin insaru yonlendirmesinden kaynaklanan ve dinin, saf aklm kabul


etmedigi yanl1~ eylemler gordiik.
Kur'an'a gore bu eylemlerin ortaya konulmalannm ba~hca nedenleri: cahiliye
doneminin 160 belirgin ozelligi olan bilgisizlik161 zan ve tahmine uymak162 ve taklittir. 163Bu iiy
kavram,birbirleriyle yakm ili~kilidir. Kur'an, bilgi ve ispat1 (deneyi) aklm temel kurallarmdan

us Uludag, 85, aynca bkz. Cebecioglu, Tas. Ter. SiJz.


1sra, 17/46, bkz. M. Vehbi, 8/2996-2997.
157
Enfal, 8/29, bkz, e1- Muhasibi, er Riaye, s. 37, Yam, 4/221-222, M. Vehbi, 15/6341.
158
TegabOn, 64/16, bkz. M. Vehbi, 14/5957.
159
Kehf, 18/28, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/206.
160
Maide, 5/50, bkz. Yam, 3/521-524,41119-228.
161
Rum. 30/29, bkz. Yaztr, 6/253-254.
162
En' am, 6/116; Yunus, 10/36; Hucmat, 49/12, bkz. Yam, 4/489, 7/207.
163
Enbiya, 21/53; Araf, 71101, bkz. M. Vehbi, 511715.
156

126

kabul etmektedir. Bu kuralt, inananlann gozardt etmemeleri gerektigini de ~e~itli ayetleriyle


hatrrlatrr. 164
~imdi, Kur'an'm konuyla ilgili uyanlarmt, insanltk tarihinden omeklerle gorelim:
insanm, dogastyla ve dt~ dunyastyla ban~tk olmasmm ~artlardan biri yeterli imani bilgiye
sahip olmastdtr. Bu bilgi, insaru tarumlayan, evrenle ili~kisini belirten, onunla ilgili sorulara
ger~ek

cevap veren vahiydir. Bu bilgiye sahip

olmadtk~a

insanm mutlulugunun tam olarak


ger~ekle~emeyecegi a~tkttr. Bu nedenle peygamber, Allah'm katmdan bir rahmet, 165 vahiy de
insan ya~ammt diriltici ruh166 olarak nitelenmi~tir. 0 halde, bu bilgiye sahip olmadtk~a,
insanm dogruyu bulabilmesi gii~tiir.
Kur' an, mu~riklerin bilgisiz bir toplum oldugunu bildirmektedir:
"Eger mu~riklerden biri senden "eman isterse" ona eman ver; oyle ki Allah'm soziinu
dinlemi~

olsun, sonra onu "giivenlik

i~inde

olacagt yere

ula~trr."

Bu, onlann elbette bilmeyen

bir topluluk olmalan nedeniyledir." Mufessirlere gore bu bilgisizlik iman ve islamm


hakikatw ve ahkammi bilmeme bilgisizligidir. 167
Kur'an't Kerim, insanlara tevhidin ne demek oldugunu, Allah'm razt oldugu tavrr,
davraru~ ve zihniyetin nastl oldugunu, nelerin, nasd bir du~unce ve davraru~ bi~iminin, bakt~
a~tswn ~irke yol a~abilecegini, biyolojik bedenin zaytf yonlerini, kullaruh~ bi~imini, ~eytanm
hilelerini, saktrulmast gereken tutum ve davraru~lan tek tek, ince ince tarif etmi~tir. 168
~uphesiz insanm rum bunlan bilip ogrenmeden musluman ve mu'min stfatw elde etmesi ~ok
zordur.
Bu stfati elde etmenin Kur'an'i bilgi olmadan mumkiin olmadtgtru, tarih boyunca
toplumlarda annma problemi ba~hAI altmda gormu~tiik.
Bu arada ~unu belirtmekte yarar gormekteyiz. Soziinu ettigimiz ogrenme, kuru bir bilgi
aktanmt degildir. Kur'an'm kastettigi bilgi, yani "ilim" , insarun kalbini etkileyen, onun akltru
harekete ge~iren bir bilgidir! 69 Eger bu tiir bir kavrama olmaksiZm Kur'an'm anlatttklan
sadece kuru bir bilgi olarak ogrenilirse, bunun davraru~ olu~turmaya faydas1 olmaz. Bu
konuyu, tezimizin son bolumunde yer alan egitimin annmadaki rolu hakkmda bir
degerlendirme ba~hgt altmda, egitim mi, ogretim mi? Temastyla
bir-iki cumleyle
deginecegiz.
Cahiliye kavramt, Kur'an'dan onceki bilgisizlik donemini anlatrr. Ancak Kur'an
indirildigi halde, Kur'an't anlamayan ve davraru~ haline gelecek ~ekilde oziimsemeyen ki~i,
isterse aradan 1400 ytl ge~sin yine cahiliyenin bir ferdidir. Bu birey, bilgisizliginden dolayt
oziirlu de saydamaz; ~unkii Kur'an yaruba~mdadtr. Bu ki~i isterse babadan, dededen duygugu

164

165

166

Yunus, 10/36; Necm, 53/23,28; En' am. 6/116,148, bkz. Yazrr, 4/488.

lbrahim, 14/11, bkz. M. Vehbi, 7/2682.

Mil' min, 40/15; bkz. M. Vehbi, 12/4946.


Tevbe, 9/6, Yazrr, 41276.
168
lsra, 17/89; En' am. 6/105, bkz. Yazrr, 3/492.
169
Meryem, 19/43, bkz. T1byan, 3/38, Mevalob, 3/39, M. Vehbi, 8/3221.
167

127

kulaktan dolma bilgilerle, hurafelerle hareket etsin yine de bilgisizdir ve Allah'm kastettigi
iman ve anlayt~a hen\iz kavu~amanu~trr.
Allah'm indirdigine ve elyiye uymaytp da, atalannm yoluna uyanlarm, bilgisizlik,
hiildim ve taklit \izerine kurulu bir
anla~tlmaktadrr.

anlayt~a

tabi olduklan,

a~agtdaki

pe~in

ayetlerden

Hz. Nuh'a ellerini agmanna gotiitiip, biz seninle gonderileni inkar ettik

ayetinde geyen ellerini ag.zlanna gotiirmek, pe~in bir hukmiin ifadesidir. 170
"Onlara: "Allah'm indirdigine ve elyiye gelin" denildiginde, "Atalaruntz1 uzerinde
buldugumuz ~ey bize yeter." Derler. Ya atalan bir ey bilmiyor ve hidayete ermiyor idilerse."
Geymi~e hiirmet elbette gereklidir, fakat onlara uyma, cahillik ve saptkhga degil, ilim ve
hidayete sarf edilmelidir. Aynca ittiba sadece ilmi olana bile degil, ancak dogru yolda olan ve
ilmi ile i~ yapan kimseye olmahdrr. Daha dogrusu tabilik alimin ~ahsma degil, onun hak olan

. 171
i1rnined1r.
Konuyla ilgili benzer ayetlerde de peygamberlerin toplumlanru uyardlklanru; onlan
bilgisizlikle nitelediklerini gormekteyiz. Dii~tincesizlikle suylanan bu topluluk, Firavun'un
helakini, denizden kolayhkla geyi~lerini, Hz. Musa'run mucizelerini gormu~lerdi ki , buzag.ya
ibadet istegi gibi bir soziin akla bile gelmemesi gerekirdi. Fakat insanlar, dii~iincesizce bir soz
soylerler ki herkez hayrete dii~er. 0 halde, baz1 bilgisizleri, ne kadar bo~ ve temelsiz olursa
olsun gelenek ve gorenekler aldatmaktad1r. 172
"Ad'm karde~ini hat1rla; onun oniinden ve ardmdan nice uyanctlar gelip geymi~ti; hani
o, Ahkaftaki halkml: "Allah'tan bqkasma kulluk etmeyin, geryekten ben, sizin iyin biiyiik bir
giiniin azabmdan korkanm." Diye uyarm1~t1.
Dediler ki:"Sen, bizi ilahlanmlZdan yevirmek iyin mi geldin? Su halde eger dogru
soyliiyorsan, tehdit ettigin eyi bize getir."
De ki; "ilim ancak Allah katmdadrr. Ben size gonderildigim eyi teblig ediyorum; ancak
sizi cahii1ik eden bir balk olarak gotiiyorum." Siz cahilsiniz demek, siz ldifiiin zaranru
bilmiyorsunuz, akl1 olan bir kimse nefsine gelecek zararm acele gelmesini istemez,
demektir. 173
Yukandaki ayetlerde bahsedilen "cahillik etme kavranunda yok ince bir anlam vardrr.
Ayetlerde bulunan bu ince anlam, Kur'an'da aylk olarak anlattltr. Oyle ki; ayetlerde
kullaruld1g. anlamla cahillik etmek yalmz bilmemeyi degil, bildigi, geryekleri gorup tarud1g.
halde bilmeyenlerin tavnru gostermeyi de iyine almaktadrr. 174
Bundan onceki toplumlan incelerken Hz.Musa'nm tebligini, onun Firavun'la
olan miicadelesine tanlk olan israilogullan'run bunca ilme kavu~tuktan sonra, hiybir ~ey
bilmiyorlarmi gibi

Allah'tan bqka ilah istemelerini, iistelik bu taleplerini de Hz.Musa'ya

yapmalanru oldukya ~a~rrttcl bir durum olarak gordiik.


170
171

lbn-i Kesir, 4/400-401.

Maide, 5/104, Yam, 3/349.


Araf, 7/138; Ahkaf, 46121-23, M. Vehbi, 511744, aynca bkz. Yam, 4/126.
113
Ahkaf, 46/21-23, M. Vehbi, 13/5348.
174
Bakara, 2n5. Cuma; 62/5, bkz. Yam, 11327.
172

128

0 halde, Kur'an'm kastettigi cahillikten kurtarma yolunun kuru bir bilgi edinme
olmadtW.

a~tktrr.

Bilginin otesinde, kalbe

sindirilmi~,

kalpte etki uyandrran,

dii~iince

ve

davraru~lara yanstyan

bir i1mi kavramak esastrr ki bu da marifetullah (ilahi bilgi) dir.


israilogullan , ellerinde bir bilgi bulunmasma ragmen yine de sapmt~lardrr. Bu nedenle
Kur'an onlan "kitap yiiklu merkepler'' olarak tarumlamaktadrr.
"Kendilerine Tevrat yiik:letilip de sonra onu yiik:lenmemi~ olanlarm durumu, koskoca
kitap yiikU ta~tyan merkebin durumu gibidir." Razi ve Ku~eyri'ye gore ayette ge~en temsilden
maksat Allah'm kitabtyla amel etmeyenlerin bilgisizliklerini gosterme olup Kur'an'la amel
etmeyenlerin

durumlannm

merkebe benzedik:lerini;

hayvanattan fazla oldugunu bildirmektir.

175

~iinkU

onlarm

hamakatte

biitiin

0 halde tezkiyede sadece bilgi yeterli degildir o

bilginin amelde kullarulmast, ahkam ve ahlaktyla dogruluk dairesinde kullarulmast gereklidir.


Kur'an, yahudilerden soz ederken aynca; "onlardan bir bolumu" Allah'm somnu
i~itiyor, aktl erdikten sonra, bile bile degi~tiriyorlardt da demektedir. Bu degi~tirmeye sebep,
insanm ate~te kalmama istegidir ki, yahudilerin buzagt.ya tapanlannm ate~e att1acaklan
hakktndaki ayetin ini~i ve me~hur olu~u iizerine, islam' a giren yahudileri onlemek isteyen
yahudi bilginleri, 'biz buzagt.ya ktrk g(in tapttk, ate~ de bize ktrk g(in dokunacaktrr,' diye
hi~bir

delile dayanmadan

buna bir

ger~egi

~are bulmu~lardrr

saptrrarak ve bilgisiz halkt yant1tarak g(iya goniillerince

ki, Kur'an-1 Kerim bu

~agnya

"iimniye" demektedir. Emaniy,

insanm i~inden ge~irdigi oyle olmastru hayal edip soyleye soyleye kendisini de inandtrdtgt,
diline doladtgt, hi~bir delile dayanmayan kuruntu ve bo~ dii~iincelerdir. i~te yahudilerin
okuma yazma bilmeyen bilgisiz halk tabakast da ilimden ve kitaptan nasibi olmaytp sadece
kuruntu arkasmdan ko~ar dururlar. 176 0 halde tezkiyede dogru dini bilginin onemi de
biiyiiktUr.
Kur' ani bilgiye sahip oldugu halde, bu bilgiye sahip olmanm gerektirdigi davraru~t
sergilemeyen, bununla kalmaytp olumsuz amel iireten ki~iyi Kur' an samimiyetsiz olarak
nitelemekte ve a~aW.daki benzetmeyi yapmaktadtr.
"Onlara kendisine ayetlerimizi verdigimiz

ki~inin

haberini anlat. 0, bundan stynhp-

uzakla~mt~, ~eytan

onu pe~ine takmt~t1. 0 da sonunda azgmlardan olmu~tu. Eger biz


dileseydik, onu bununla yiikseltirdik. Ama o yere meyletti, hevasma uydu. Onun durumu,
iisrune varsan dilini sarktttp soluyan, kopegin durumu gibidir. "i~te ayetlerimizi yalanlayan
toplulugun durumu boyledir. Arttk ger~ek haberi onlara aktar ki diiunsiinler." Mufessirlere
gore burada ilmiyle amel etmeyip diinyaya ve hevasma meyl eden a1im i~in buyiik tehdit
vardrr!77
GOriildiigu gibi samimiyetsizligin ve bundan kaynaklanan annma sendromunun
temelinde bir nevi ~uursuzluk ve Allah't gerektigi gibi takdir edememe durumu yatmaktadrr.
Kur' an, bu durumu ~u ~ekilde anlattr:
17

s Cuma. 62/5, M. Vehbi, 14/5917.


Bakara, 2n5, Yazrr, 1/328..
177
Araf. 71175,176, M Vehbi, 5/1803, aynca bkz. Yazrr, 4/176-177.

176

129
"Onlar, Allah'm kadrini hakktyla takdir edemediler. Oysa ktyamet giinu yer, butiinuyle
O'nun avucundadrr: gokler de sag eliyle diiri.ilUp biikiilmii~tiir. 0, ~irk ko~tuklarmdan
miinezzeh ve yiicedir." 178
Dinin ve saf aklm kabul etmedigi eylemlerin ortaya konulmalarmm benzer nedeninin
zan ve tahmine uymak oldugunu

soylemi~tik:

Kur' an armma sorunlarmm

olu~umunda

zan ve tahmine uymanm tehlikesine dikkat

yekmektedir.

Akhn, temel kurallarmdan birisi, dogrulugu kesin olarak

ispatlanmami~

bir iddiaya

giivenmemektedir. Kur'an'm aktl unsurunu kullanmada bu yolu gosterdigini gormekteyiz.


Olaylar iizerinde derin derin dii~iinme 179 aklt ve bilimsel metod yolunu 180

tecri.ibe yolunu

kullanmayi te~vik, Kur'an'm bu tehlikeyi ortadan kaldtrmaya yonelik tedbirleridir.


Kur'an'm aylk

~ekilde kar~I

~ablonculuk gelmektedir.

yikttgt

~eylerin ba~mda

skolastizm, zan, tahmin, taklit ve

181

Zan ve tahmin, ki~inin gormek istedigi yone ~artlanmast, hayal kurmast 182 o konuda hrrs
gostermesidir. Bu durum, duygusalhgm etkisiyle tamamen tehlike haline gelir. Kur'an bu
tehlikeyi
"0

~u

ayetiyle bildirmektedir:

mii~rikler;

Allah'm indirdigine iman edin ve ona tabi olun denildiginde, hayrr biz
bulmu~

atalallJlllZl neyin iizerinde hangi yolda

isek ona uyartz, derler. Ya atalan, dedeleri

hiybir ~ey anlamaz ve dogruyu seyemez olsalar da IDI onlara uyacaklar!" Geryekten Allah'm
tayin ettigi hiikiimlerqe, geymi~i biisbiitiin atmak dogru olmadtgt gibi, kori.i kori.ine ve
taparcasma

geymi~e

sevgi beslemek de dogru degildir. Ktsaca, hak ve iyilik olyiisii, ne eski ve

yeni, ne de bilgisizlik ve istektir. Bu ayet gosteriyor ki bir dogru delile dayanmayan katlkstz
taklit, din hakktnda yasaklaniDI~trr. Allah'm emrine uyan ve yapttgtru bilen ecdada uymak
caiz olup, Hakk'm emrini tarumayan ecdada ise ecdad bile olsa baglantlmaz. 183
Bu ve benzeri ayetlerde, insanlann duygusal davraru~lan yerilmekte,

insanlardan

rasyonel davranmalan istenmektedir.


Eskiler dogruyu bulmu~ olabilirler; fakat onlar yaruliDI~ da olabilirler. Siiphesiz
eskilerden gelen bilgilerden yararlanmaltytz. Fakat ~artlaniDI~hktan stynlarak onlann
yarulabileceklerini de dii~iinmeliyiz. Zira insana bilgi sahibi olmadtgt~Dlz bir ~eyin pe~inden
gitmek yasaklaniDI~, insarun algtlan (kulak, goz, kalp) bu davraru~tan sorumlu tutulmu~tur.
insana dii~en duygulan ile bilgiler iizerinde yeniden dii~iinmek, kendi kararmt kendisi
vermektir. Sorumluluk bunu gerektirir. 184
Geryekten de aradan geyen uzun zaman iyerisinde , insanlarm duygusalligt tevhid geryegine
aykm tutumlarm ortaya ylkmasma,
178

insanda yabancila~maya,ortak iiri.in olan kiiltiirden

Z!lmer, 39/67, bkz. Muhammed b. Hazin, 4/65.


Al-i hnran, 3/191, bkz. Beyzavi, l/251, aynca bkz. 1. Haklo, 347-348.
180
Yunus, 10/36; En' am, 6/116; Hucurat, 49/12, bkz. Yam, 4/489, 7/207.
181
Ytlmaz, hfan (komisyon), Yeni Bir Yaklalmla "ilim ve Din" s. 1/43.
182
Sabuni, 2/194.
1
Ki3akara, 21170, Yam, 1/482-483.
184
Bilgin, Beyza, Ellibin Ylillk Bir Gan, Akit yay. Ank 1992, s.35.
179

130
etkilenrneye, ~evrenin telkini altmda kalmaktan dolayt dO~Once ufkunun stgla~masma ve
sonunda sann, zan, tahmin dedigimiz egilimin ortaya ~tla~ma neden olabilmektedir. Bu tOr
pasif telkin altmda kalan ki~i, ger~ekte mevcut olmayan durumlarma, gordOklerine veya
i~ittiklerine gore hareket eder. 185 Bir nevi ~evrenin durumuna uyum saglar.
Kur' an-1 Kerim,Kehf suresinde biri inkarct, biri mOmin olan iki bah~e sahibini
anlatmaktadrr. Bunlardan biri, hayattru bir taktm
dO~Oncesizligin

~OrOk

ve marifetullahm yetersizligiyle derin bir

zan ve tahminlere

~Ophe i~indedir.

dayandlTffil~,

"Onlara iki adamm

omegini ver; onlardan birine iki OzOm bag. verdik ve ikisini hurmaltklarla donatttk, ikisinin
arasmda da ekinler bitirmi~tik. iki bag da yemi~lerini vermi~, ondan verim baktmmdan hi~bir
~eyi noksan brrakmamt~ ve aralannda bir rrmak fi~ktrtmi~ttk. Birinin ba~ka OrOn veren yerleri
de vardt. Boylelikle onunla konu~urken arkada~ma dedi ki:"Ben mal baktmindan da daha
gO~lOyOm." Kendi nefsinin zalimi olarak (boylece) bagtfia girdi (ve): "Bunun sonsuza kadar
kuruyup yok olacag.nt sanm1yorum. Buna ragmen Rabbime dondOrOlecek olursam,

ki~inin

hayatt

birtaktm on kabuller Ozerine kuruludur. inkarcJ Allah'a gitmeyi, farz edelim ki

gibi

bundan daha hayrrlt bir

sonu~

bulacag.m." Ayette

ge~en

~Ophesiz

ifadeler, onemlidir. Bu

varsaytmlt bri cOmle ile ifade etmekte, kendini Allah katmda kerim ve imtiyazlt gibi
gormekte, Allah'm verdigi mOlk ile Allah'a ortak ko~makta, manttkstzltgm ve do~oncesizligin
yoksunu olarak konu~maktadrr. Bu ki~i, biyolojik bedeninin a~mhk: istegi ve tutkulan altmda
bulunrnaktadrr. Bah~e sahibinin sozlerinden yok olmak istemedigi, bah~esini Allah'm
verdigini unuttugu, algtlarmda bozukluk oldugu anla~tlmaktadrr. 186
Halbuki, nefsine yapacag. en bOyOk haytr, onun arzulan dogrultusunda konu~mak degil,
selim akltrun, rahmani ruhunun ve Allah'm gosterdigi
Diger

bah~e

~ekilde konu~maktrr.

sahibi, temelsiz bir zan ile degil, Allah'm kendisinden istedigi

~ekilde

vahyi

ktstas olarak bir davraru~ sergilemektedir.


"Arkad~t ona dedi ki;"Seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratan, sonra seni
dOzgOn, eli aya~ tutan, gOcO kuvveti yerinde bir adam ktlan Allah'1 inkar m1 ettin?" "Fakat,
0 Allah benim Rabbimdir ve ben Rabbime hi~ kimseyi ortak ko~mam. ""Bagtfia girdigin
zaman, "Ma~aallah, Allah'tan b~ka kuvvet yoktur, demen gerekmez miydi? Eger beni mal ve
~ocuk

baktmindan senden daha az

gO~te

gorOyorsan. Belki Rabbim senin bagtfidan daha

hayrrltstru bana verir, seninkinin OstOne gokten yanltp ytkan bir afet gonderir de kaygan bir
toprak kesiliverir. Veya onun suyu dibe

go~Overir

de boylelikle onu araytp bulmaya kesinlikle

gO~

yetiremezsin. Derken onun OrOnleri afetlerle ku~atiliverdi. Arttk o, ugrunda harcadtklanna


kar~t avu~lartru esefle ogu~turuyordu. 0 bagtfi ~ardaklan ytktlmi~ durumdaydt, kendisi de
~oyle diyordu. Ke~ke Rabbime hi~ kimseyi ortak ko~masaydtm. Allah'm dt~mda ona yardtm
edecek bir topluluk yoktu, kendi kendine de yardtm edemedi.' i~te burada bu durumda
velayet, yardtmcilik, dostluk hak olan Allah'a aittir. 0, sevap baktmindan hayrrh,

185
186

Altmta Hayrani, AO!F der. 31/44.


Kehf, 18/32,36, Muhammed b. Hazin, 3/207-209, aynca bkz. M. Vehbi, 8/3125.

sonu~

131

bakunmdan hayrrhdrr. Mu'mini munafikhktan,


yaratth sebebinin uurudur.

~uphecilikten

kurtaran

i~te

bu kesin bilgi ve

187

0 halde bilgi, tefekkiir ve marifetullah insaru tezkiyeye got-oren diger unsurlardandrr. Bu


ktssadaki alus gibi inkarctlar kesin bilgiye degil, zanna uymaktadrrlar. Dogrulugu kesin olan
bilgi,

Allah'tan gelen bilgi,

yani vahiydir.

Dolayts1yla,

insanlann ilahi

kaynaklara

dayanmadan urettikleri her du\ince sonuyta hirer zandrr. Onlar da yalruzca zanna
uymaktad1rlar. Oysa geryekte zan, haktan yana hiybir yarar saglamaz. Razi'ye gore inanyta
kesin delillerden ilm-i yakin kazanmarun vacip olduguna aylktan i~aret eder ki bu konuda
taklitle yetinmek caiz degildir. itikatta ehli sunnetin iki ktsun olup bir ktsm1 E'ari ve diger
bir ktsm1 Maturidi hazretlerinin mezheplerini taklit ediyorlarsa da onlarm taklitleri zan uzere
taklit degildir. Zira onlarm taklitleri uyduklan imamlann delillerini inceleyip uygun bulmalan
suretiyledir. 0 halde delilleri incelemekle hukUmlerde tabi olmak yasak degildir. 188 Annmada
biyolojik yapmm egilimlerine degil, Kur'an'm emirleri dogrultusunda takvaya yonelmek ise,
insamn kendisine yaptlgt en buy\ik hayrr olarak nitelendirilmektedir. 189
Y akm ilikisi dolayts1yla taklit de, bilgisizligin, tahmin ve sannnm do gal sonucudur.
Kesin bilgi olarak vahiy bilgisini, onu destekleyen ve uygulayan aktl ile bilimselligi esas
almak, hur du~unceye sahip olmak hayatl ve insaru mjinal ktlacakt1r. insan ve toplum
verimliligi bu arta baghdrr. Hicri 1-10 ytllar (M.690-1100) ytllan arasmda ortaya ylkan islam
Medeniyeti bu anlaytm bir sonucudur. 190
Allah'm varhgt, birligi gibi konular itikada dair kat'i geryek ve bilgilerdir. Hukuki
meselelerde zan olabilmekle beraber itikadi meselelerde incelemeksizin zan yeterli degildir.

CunkU iman, kat'i ve derin bir kavraytl veya tasdiki gerektirir. Bilgisizlikten derin bir
kavrayta ancak Kur'an llgt ile ylktllr. Kur'an-1 Kerim ve onun parlak ayetleri eya ve Allah
konusunda geryek ilimdir. ilmin meyvesi marifetullah, marifetin meyvesi de ilahi s1n1rlan
muhafaza etmektir. 191
0

halde, insarun Allah'm bilgisiyle donanmas1, egilimlerini, saglam bir bilgiye

atrthklardan korumas1, nefs tezkiyesine ve Uurlu bir imana kavuturacaktrr.


Simdi de olumsuz olarak
egilim veya duygularm

algtladi~z;

fakat hakikatte bir fonksiyonu yerine getiren

bazilanmn ortaya yOO ekillerine,bunyede veya insan hayatmdaki

fonksiyonlarma ve ilahi emirlerle ilikisine deginelim.

187

Kehf, 18/37,44, M. Vehbi, 8/3125.


Necm, 53/28, M. Vehbi, 6/2204, aynca bkz. Yaztr, 7/311.
189
Araf, 7/26; Hud, 11/49; Mttcade1e, 58/9; ~. 58/18, bkz. Yaztr, 4/29.
190
Yaztct, Nesimi; ilk Tark islam Devletleri Tarihi, Ank. 1992, s. 3,36.
191
Gazali,Minhacu 'l Abidin, 14-25,1. Haldo, 414.
188

132

UCUNCU BOLUM
VERiMLiLiK

133

iNSANIN YAPISINDAKi ZITLIKLAR HAKKINDA DEGERLENDiRME

A-insanm Olumsuz Yiinlerini Annmada Kullanmas1 Miimkiindiir:


Kur' an, insarun en giizel
geriletildigini bildirmektedir.

~ekilde

yaratildtguu, sonra onun

a~ag.Iarm

a~ag.sma

Bu ve daha onceki maddelerde ele aldtguruz insarun

yaratth~

safhalan,

yaratth~

sebebi

gibi ayetlerde insaru degi~ik ozellikleriyle taruma imkaru bulmu~tuk.


Bu incelemeden insanm toprak kaynakh elementler, emri nefha (ilahi ruh) ve irade
sahibi olu~ gibi ozellikler ta~1d1gt neticesi ortaya 9Ikmaktadrr.
"Ben yeryiiziinde bir halife yaratacagun" soziine melekler; "Orada bozgunluk yapacak, kan
dokecek birisini mi yaratacaksm"? diye cevap vermi~lerdir.
Meleklerin insan tabiatma dair
imkaru verilmesi, insanm

yaratth~ma

gorii~lerinin

topraktan

~ekilde olu~masma

bu

ba~larulmast

insana dileme (irade)

gibi unsurlar neden

olmu~tur.

ibn-i Abbas, insan yarattlmadan once, yeryiiziinde irade sahibi cinlerin ya~amakta olduklanru,
fesat ytkartttklarmt, kan doktiiklerini ifade etmektedir.

Bu nedenle "biz seni overek tesbih ediyor ve takdis ediyoruz" diyerek insarun irade ve
toprak gibi ozelliklerinden insanm tabiatmda fesat 9tkarma kan dokme yetenegi bulundugunu
dii~iinmii~ler;

fakat insanm iistiin meziyetlerini de anlaymca Allah'm hiikiim ve hikmetine

boyun egmi~lerdir.
insarun yaptsmda olan olumsuzluklann yaratth~tan var oldugunu konumuzun ba~mda
belirttigimiz ayetlerden anlamaktaytz.
95/4 ve 5. ayetlerinin insanm yaptsmm melek cinsinden farklt oldugunu, 2/30. Ayetinin

de kan dokebilecek yetenege sahip oldugunu anlatmasmdan insanm diinyaya geli~inde bu


ozellikleri beraberinde getirdigini anlamaktaytz.
Simdi konumuzun ba~mda verdigimiz insan yaptsim anlatan ayetleri, Kur' an biitiinliigu
saglamak i9in diger ayetler ve hadisler 1~1gtnda inceleyelim: Araf 7/20 ayeti insanm
biinyesinde bulunan kan dokme, ofke, saldrrganltk ve benzeri olumsuzluklarm asli olmadtguu

arizi (geyici) oldugunu, 9evrenin faktorlerinin bu olumsuzluklan harekete ge9irdigini ve


giinah kavramt olarak ortaya ytkardtguu ortaya koymaktadrr.
tarafindan tarummda bu nitelikler goriilmektedir.

Ki~ilik,

Ki~iligin

psikoloji bilimi

ortak bir ifadeyle bireye ozgii

duygu, dii~iince ve davraru~larm orgiitlenip biitiinle~mesi bi9iminde tarumlanmaktadrr. 3 insan


ki~iliginin

alt tabakasmda fizyolojik giidiiler, temel egilimler bulunmaktadrr. Bunlar her

insanda dogu~tan var olan, her ne olursa olsun doyum arayan ve elemden ka9an genel
niteliklerdir. Ayltk, susuzluk, iireme giidiisii gibi fizyolojik ihtiyaylardan

i9 ve
1

d1~

Bu egilimler

faktorlerin etkisiyle kontrol altma almmaya, belli bir kahba sokulmaya miisait

Tin, 95/4-5, bkz. Yazrr, 9/310-311.


Sabuni,.M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 1150, aynca bkz. M. Vehbi, 1/91.
3
Tezcan, Mahmut, Kaltilrve Kiilik, Ank. 1987, s. 17.
2

olu~ur.

134
yaptdadtrlar. 4 Bu kontrole ve ~abaya din dilinde nefs tezkiyesi veya terbiyesi ad1
verilmektedir. 5 Ki~iligin list tabakasmda ise degerler alaru bulunmaktadrr. Degerlerin nihai
kaynag. dindir. Bunlarm baglaytciligt konusunu, yiikiimlii ilahi irade belirler, insan bu
degerlere, kendine verilen akh ile
vicdan, bu degerlerin bilgisine

ula~rr.

Toplumsal kamuoyu ve bireysel sagduyu dedigimiz

ula~mada

yard1mc1 elemanlardrr. Boylelikle

stnrrstz, sorumsuz egilimlerini list benin buyruklan dogrultusunda kontrol

ki~i,

alt beninin

i~in ~aha

harcar ki

buna da din dilinde cihad adt verilmektedir. 6


Konumuza getirecegi fayda nedeniyle bir omekle klsaca deginmede yarar gormekteyiz.
"Seytan, kendilerinden orrulup gizlenen yerlerini meydana ~1karmak i~in ikisine de bir
vesvese verdi." ve dedi ki "Rabbiniz sizi bu

aga~an ba~ka

alacagtruzdan veya ebedi kalacagtruzdan dolayt men etti."


Bu tur bir telkin, Hz. Adem ve

e~i

bir sebeple degil ancak iki melek

Hz. Hawa'run ebedilik agact, yok olmayan bir miilk,

melek olmak ve ebedi kalanlardan olmak gibi olgularla sembolize edilen be~eri egilimlerini,
diger bir ifadeyle toprak kaynaklt yok olucu biyolojik yaptsmm savunma mekanizmasmdan
olan koruma egilimini harekete geyirmi~ ve bu telkin altmda kahp, yalan kavrammdan
habersiz iki insan, hem yasak meyveyi yiyerek act bir tecriibe kazanmt~lar, hem de ciiz-i
iradelerini, egilimlerini, bagh bulundugu otoritenin emrettigi degerlere gore kullarup
kullanmama konusunda smanmt~lar, diger bir ifadeyle egilimleriyle denenmi~lerdir8 .
insarun ilk tecriibelerini anlatan bu ayetler ~u ana kadar inceledigimiz insanm
biinyesindeki Zithklarm olu~umu veya ortaya ~tkl~t konusunda onemli ipu~lan vermektedir.
gore;

Buna

insan

dt~andan

harekete

ge~irici

faktorlerden

olumlu

veya

olumsuz

etkilenmektedir. Bu durum iyilige yonlendirici veya kotuliige yonlendirici faktorler

i~in

ayrudtr.
insan,

Hz.

Adem'in ilk tecriibesinde oldugu gibi yalan kavrammm farkmda

degildir.Yine insan, cennette bile ~u agaca yakla~maym emriyle imtihandan ve sorumluluktan


kurtulmamt~ttr. Zira bu, onun yaratili sebeplerindendir. 9

Seytan, biyolojik yapmm ihtiraslarmt kullanarak insanm imtihanma sebep


Boylece Allah'a

kar~t

serbest kalmek isteyen

~eytan,

olmu~tur.

insana secde emri ile imtihan oldugu

gibi, insan da onun sozlerine kanmamak i~in iradeleri ile imtihan olmu~lardrr. insan yaratili~t
ile ba~layan bu sure~ halen devam etmektedir. 10
Bu ~ekilde insanm yaratth~t iyiye de kotiiye de yeteneklidir. Ve bu yetenegin geli~mesi
yaratth~tan

sonra Allah'm emir ve yasag.yla belirleyip smrrladtgt faaliyet stnrrlanna uyma

ol~iisiiyle orantthdrr. 11 Din, yani insaru hiir iradesi ile diinya ve ahiret mutluluguna sevkeden
4

Kasapoglu, s. 11.
Gazali, Minhacu'l Abidin, s. 82-83, aynca bkz. el-Mlsri, el- Rumi, el-Kadiri, MilZekki 'n Nafus, Yaztr, 9/243.
6
Kasapoglu, s. 12, Cihadm benzer anlamlan i~in bkz, tbn-i Arabi, Futuhat, 4/600, Tahanevi, 1/218, Suhreverdi, Avarif, 107.
7
Araf, 7/20, bkz. Yaztr, 4/25, M Vehbi, 4/1596
8
Mevdudi, Ebu'l A'la, Tefhimu'l Kur'an, 1151.
9
Zariyat, 51156, bkz. Za.rnaheri, 4/402-406, Razi, 7/659.
10
Hicr, 15/29,30,31, bkz. M. Vehbi, 7/2744-2748, aynca bkz. Geylani, AbdUlkadir,Ati.Y.Ye-i Sabhani.Y.Ye, s. 188.
II Yaztr 4/24.
5

135
ilahi kurallar, 12 annmayi ger~ekle~tirici faktor, peygamberler aracth8J.yla uygulamas1 yapllan
egitirn de bu kurallann uygularu~

~eklini olu~turmaktadrr.

Yaratth~m oncesi emir smm ile denk oldugundan yaratth~ en gOzel biyim13 olmakla
beraber iradi kuvvetin ortaya ylkmasmdan itibaren (biyolojik bedenin de etkisi sebebiyle)
emre aykm davranma miimktin oldugundan, bu gOzel yaratth~ i~erinde bir de 'qa8J.lann
14
a~agtsi' tabiriyle ifade edilen,basit arzulara dii~ktinliik yetenegi de vardrr.
Bu

dii~ktinliige

neden olan biyolojik bedenin fonksiyonlanru, onlan din kurallanrun

gosterdigi ~ekilde kullarup da ~eytan ve ihtiraslanrun pe~ine dii~meyen ihlash mii'minlere


zarar vermeyecegi Kur' an tarafindan belirtilmektedir ki, miifessirlere gore ihlash kullardan
maksat, Allah'1 birleyen, ibadetle ona yonelen kimselerdir. 15 0 halde bu amellerde sebatla
mutlulugu
gibi,

ama~layan

~eytanm

din ve ilahi emirler, insanligt bu

azirn ve karan da insanlarm

dii~ii~ten

yaratili~larmda

korumaya yonelik oldugu

gizli olan olumsuzluklan ortaya

ylkartmakla onlan bu dii~ii~e yoneltmektir. Bunun i~in ilk yaratili~ sonrasmda oliimsiiz

ya~ama, melek gibi olma16 duygulanru harekete geyirmi~, hala da insanlan devamh bu
olumsuz duygular pe~inde ko~an isyankar varhklar durumuna dii~iirmeye yalt~maktad1r.

17

18

Kendi bedenini baki kllacak zanruyla mal biriktirip sayma, arutlar in~a etme , 19 evler
yapma, 20 cennete benzetilen bah~eler yapma, 21 eskiden oldugu gibi g\iniimiizde de devam
etmektedir. Kur'an, bu :fiilleri degil bu fiillerin

yapth~

amac1n1 kmamaktadrr. Nirnet olarak

verilen alt1n1 g\imii~, salma atlar, ogullar, torunlar, e~ler, (kadlnlar) insanlara gOzel
gosterilmi~tir? 2

Daha once belirttigimiz gibi,

bu nimetlerin tasarrufu
23
nimetlere,Allah'a ortak ko~acak nitelikte deger verilmesi yasaklanmi~trr.
Din-yaratili~ ili~kisine

degil,

bu

dair bu degerlendirmeden sonra, Kur'an'm insanda tesbit ettigi

olumsuzluklara bakallm:
insanm gOzelliginin en gOzel biyirnde olmas1, sadece duygusuz olan ~eklinde degil,
duygusunda ve ozellikle "gtizellik" denilen manay1 anlamasmda ve o duygudan yaratictyi ve
onun mutlak gOzellikle en gOzel olan stfatlanru taruyip onun ahlaklyla

ahklaklanmi~

olmasmdandrr. 'insan yaratili~mm ktvami ve aday oldugu olgunla~ma budur.' insan ilk
dogu~unda

bu olgunlukta olarak degil; fakat bu ktvama, bu olgunluga, bu g\izellige dogru


ilerlemek kabiliyeti verilmek manasma olarak en g\izel biyirnde yaratllmi~trr. 24

11
13
14

K11y1lk, Abdurrahman. T1lmer, G11nay, s.8.


Tin, 95/4, bkz. Yazrr, 9/310-311.

Yazrr, 4/24.
Hicr, 15/40-42, Muhammed b. Hazin, 3/101.
16
Araf, 7/20, bkz. EbuHayyan,Bahru'lMuhit, 8/532, Ttbyan, 2/19, Yazrr, 7/16.
17
Hicr, 15/29-31, bkz. M. Vehbi, 7/2744-2748.
18
Mearic, 70/18, H1lmeze, 104/2, Fecr, 89/20, bkz. Muhammed b. Hazin, 4/439, Yaztr, 9/199.
19
~uara. 26/128, bkz. M Vehbi, 10/3929.
20
Araf, 7174, bkz. Muhammed b. Hazin, 21111,.
21
~uara. 26/134, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/207-209, M. Vehbi, 8/3125.
21
Al-i 1mran, 3/14, bkz. Yazrr, 2/321.
23
~uara. 26/134, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/207.
24
Yazrr, 9/313.
15

136

insanm bu yonii onun aslmt olu~turan Rahmani ruh'tan kaynak:lanmaktadrr. Bu yoniiyle


endi~elendikleri

insan, Allah'm stfatlarma ayna olmaktadtr. Meleklerin


tezimizin

ba~mda

ele aldtgmuz biyolojik yapmm, diger ifadeyle insanm

yon, bizirn de
~iiriiyecek

olan

ktsmmdaki algt, ihtiras veya tutkularmm, insana verilen smrrh iradeyle fesat yoniinde
kullarulabilme tehlikesidir. insarun yaratth~ma olan tarukltklan, onlan bilgi almak ve konuyu
a~lkhga kavu~turma yoniinde boyle bir soru sormalarma neden olmu~tur? 5
Sonra onu esfele sefilin=a~a8tlann a~a8tsma ittik26 ayetiyle ise daha once ele aldt8trruz
biyolojik bedeni ve onun ana maddesinden kaynaklanan nitelikleri kastedilmektedir. Bu yonii,

asli yonii olan ruhtan tamamen farklt ozellik


(ge~ici)

ta~1maktadrr.

Mevlana da Mesnevi' sinde asli

birle~tirilmesini,

"iki denizi birbirine saltverdi birbirine


kavu~uyorlar, aralarmda bir engel vardrr, birbirine ge~ip kan~m1yorlar." "Biri tath, biri
actdrr." Soziiyle edebi bir ~ekilde anlatmaktadrr. 27
Arizi yonii, insarun bunakhk donemini ve bedenin oliim halindeki ~iiriiyiip kokmasmt,
basit ~ehvetleri(egilimleri)ne dii~kiinliigunii, biyolojik bedenin yaptsmdan dolayt ~eytamn
esareti altma dii~mesini ifade etmektedir. 28
Kur' an-1 Kerim, insanm tarutimmda, onun arizi yoniinden kaynaklanan olumsuz
egilimleri degi~ik ayetleriyle ortaya koymakta, insam bu konularda dikkatli olmaya
~agrrmakta ve insaru olumlu yonde kullanmaya te~vik etmektedir.
insan yaptsmda potansiyel olarak bulunan egilimlerin olumsuzluk veya sapma niteligi
ta~1masmm, fitrat hadisi geregince ve egitim biliminin bulgulanyla sonradan varhk safhasma
yoniiyle arizi

~lkttgw

yoniiniin

gormekteyiz. Bu olumsuz egilim, uyanctrun

~iddetiyle

dogru orantllt olarak

azalmakta veya ~ogalmaktadtr. Biitiin ~ocuklar, biinyelerinde islam=ban~a sahip olarak


dogmaktadrr. Zira fitrat kelimesi, dini kabule uygunluk, 29islam ise ban~ ve giiven30 anlam1na
gelmektedir.
Bir baktma fitrat, her insarun Rabbini bilmek iizere yaratilml~ olan oz yaptstdtr? 1 Biz bu
yaptyt, Allah kaynakh Rahmani ruh olarak isimlendirmi~tik.
Fttrat kelimesinin bu anlam1yla, islam kelimesi arasmda bir parelellik oldugunu
gormekteyiz. Hz. Peygamber'in bu konudaki

a~tklamas1

da aym noktayt vurgulamaktadrr.

"Her dogan ancak fitrat iizere dogar,sonra onu anne -babast Yahudi, Hristiyan veya Mecusi
yapar."32
Daha once degindigimiz baskt ve zorlama maddesinde ~evre ile ozgiirliik kavram1mn,
yocugun veya insanm sapmasmdaki ve ozbenligine yabanclla~masmdaki etkilerini gormii~tiik.

2
s Sabuni,M
26

Tefsir-u ibn-i Kesir, 1149.


Tin, 9515, bkz. Yazrr, 9/310-311.
27
Rumi, Mevlana, Mesnevi, 1/15
28
Yazrr, 9/314.
29
bkz. Kurtubi, s. 14/24.
30
K~yri, s. 9, aynca bkz. Develio@u, s. 953.
31
Kurtubi, 14/24.
32
MUslim, 4/2047-2048.

137

Bu maddeler, egitim faktorleri adtyla egitim biliminde ele ahnmakta ve bireyin

geli~iminin

niteliginde onemli bir yere sahip olduklan belirtilmektedir. 33


Demek oluyor ki dogan her ~ocuk temiz bir fitrat (yaratili~) iizerine dogar. Bu fitrat,
miifessirlere gore de dinullah, Allah'm dinidir? 4 Allah katmda din islam'drr. Slm kokii, giiven
iyinde, ban~ huzur iyinde olmak anlammdadtr. iman ve islam'm ortak temel anlami ise
Allah'a, peygamber ve mesajlanna olan sarsllmaz bir inany ile huzur ve emniyet kazanmaktrr.
35
Ve kim islam' dan ba~ka din ararsa Allah, ondan kabul etmeyecektir.36
Fttrat iizerine dogan
~ekillenmesinde

~ocuk

anne-babasmm verecegi egitim, onun yonlenmesinde ve


~ocuga

en onemli rolii oynar. Eger

temiz fitratw

~ocuga

~ocugun

geli~tirerek

olumlu bir

istenilen

~izgide

ol~iide

iyi bir egitim verilirse, o

yiikselmeye devam eder. Aksi takdirde

verilen kotii bir egitim, onun temiz fitratmm kirlenmesine ve bundan

olu~an

bir taklm

sapmalar gostermesine neden olur. Boyle bir durumda olan insan da ne yaratili~ gayesini
dii~iiniir, ne de kulluk gorevini yerine getirmeyi aklmdan geyirir?7
Temiz fitratta yaratllan insamn, diger yoniinde biyolojik bedenin yaptsmdan
kaynaklanan olumsuz egilimlerin neler oldugu, Kur'an tarafindan
egilimleri gormeden

~unu

a~Ik~a

belirtilmektedir. Bu

hemen belirtelim ki, bu egilimler,insanm biyolojik yap1smdan,

Kur'an'm ifadesiyle insanm nefsinden kaynaklanmaktadrr. Ofke, ~ehvet (egilimler) ve


bunlarm dogurdugu kotii huy ve zarann tiimii, bedeni yapmm slfatlandrr. 38
Psikolojik

ara~trrmalar,

olumsuz egilimlerin ortaya

~Ikma

nedeninin, selim aklm

kullamlmamasmdan, akil zayrlbg.ndan, bireyin biyolojik egilimlerinin, ictepilerinin


hakimiyeti altmda geli~en hareketlerden ortaya ydcttg.ID gostermektedir.
Ba~kalanna isteyerek zarar verme, zalimane davram~lar, gayri ahlaki tutumlar,
klskanyllk, kin gibi olumsuz egilimler, bu egilimleri,belirlenen ~evrede ozgiirce ortaya koyma
imkaru verilmeyip aile ve toplum tarafindan

geli~mesi

engellenen bireyin

i~e

att1g. duygularm

olu~turdugu bozukluk ve bunun sonucunda meydana gelen kan~Ikllktrr? Bunun sonucunda

insan, biinyesindeki asli yonii ile

zttla~rr.

Dualizm biinyesinde hakim olur. Toplumun ve

ailesinin bireyden insan olarak bekledikleri verimlilik azalrr. Birey, aile ve toplum birbiriyle
ili~kili

kavramlar olarak kan~rr ve ~atl~rr. Bu durumu, ge~en konulanmiZda (biinyede


karga~a=~irk) ad1 altmda ele almi~ttk. Goriildiigu gibi, temiz bir fitrata sahip olan insanm
biyolojik yaptsmm varhg.IDn devamll11g. veya hayatmm devamlilig. iyin verilen olumsuz
egilimler toplum ve aile yani
~eklinde

~evrenin

etkisiyle birey, aile ve toplumda sorun

koriiklenmektedir.

B~ s.26-34.
Kurtubi, 14/24.
35
Al-i hnran. 3/19, Fazlurrahman, Allah 'm Elfisi ve Mesajz, s. 4,91 aynca bkz. Yazrr, 2/328-331.
36
Al-i hnran. 3/85, bkz. Muhammed b. Hazin, .
37
Saka, ~evki, s. 108.
38
Al-i hnran. 3/182, t. Hakkt, 258, aynca bkz. M. Vehbi, 2n98-799.
39
Altm~ Hayrani, AOiF dergisi, 31135.
33
34

olu~turacak

138

Bu durumu Kur'an'm olumsuz egilim olarak insanda gosterdigi ve insandan armmasllli


istedigi cimrilik egiliminde gorebiliriz. Kur' an, temiz fitratta yarattldtguu belirttigi insaru; bu
ve buna benzer nitelikte farkh egilimleri oldugunu belirtir.
Kur'an bunlan degil, bunlann yanll~ ve a~m kullaruffillli ele~tirir. Ortaya ylktt8J. zaman
diinyevi ve uhrevi yaptmmlar verecegini, kendi ve toplumunda bu egilimlerden zarar
gorecegini bildirir. Bununla da kalmaz bu egilimlerin nastl dengelenecegi konusunda da
yOziirnler sunar. Beyzavi'ye gore muhafaza egilirnlerinin
tefrit de buhl oldugundan

yasaklanmi~trr.

yanll~

kullarum1 olan ifrat, israf ve

Su halde cimrilik ve savurganllktan kaymarak

ikisinin arasmda iktisat ve comertlik yolu seyilmelidir ki insanda denge saglanabilsin. 40 Allah,
bu muhafaza egilimini, 'geryekten insan yok cimridir, zaten nefisler cimrilige hazrr hale
41
getirtilrni~tir. ' diye ortaya koymaktadrr.
Cimrilik, geryekte muhafaza iygiidiisiiniin ileri safhaya gotiiriilmesi ve bozulmastdrr.
Tasarruf etme egilimi, insanlarda bulunan normal (tabii) bir haldir. Boylece fert, gelecekteki
emniyetini temin amactyla hareket eder. Ama cimride boyle bir

~ey

yoktur. Ondaki tasarruf

bu gayeyi a~ar. Boylece cimrilik psi~ik bir dengesizlik olarak hastaltk haline gelir.
Kur' an, yukanda anlamllli verdigimiz ayetle insanm yaptsmdaki bu iygiidiiniin varhguu
belirtmi~,

bununla da

kalmam1~,

gerek kendine

kar~t

ve gerekse insanlara

kar~t

cirnrice

davranan kimseleri sert bir iislupla ele~tirerek cirnriligin iyi bir nitelik olmadtguu ve
insanlann bu olumsuz nitelikten kendilerini korumalan gerektigini bir yok ayetiyle
belirtmi~tir.

"Allah'm liitfundan kendilerine verdigine cirnrilik edenler, onu kendileri iyin hayrrh
sanmastnlar. Hayrr, o kendileri iyin kotiiliiktiir. Cimrilik ettikleri
boyunlanna dolanacakttr." Razi'ye gore buhl

(a~m

~eyler

ktyamet giinii

cimrilik), sadece infak konusunda degildir.

Allah'm emretmi~ oldugu vacip olan emirleri de men etmektir. 42


"i~te sizler Allah yolunda harcamaya yagnhyorsunuz; ama iyinizden bazt kimseler

cimrilik ediyor. Kim cimrilik ederse o ancak kendine cimrilik eder. Oysaki Allah zengindir
sizler fakirsiniz." infakm menfaati insan menfaati iyindir. Cimri olan kimse, zekatta ve
sadakada maltru vermemekle ashnda onu kendisinden esirgemektedir. Bu cimrinin hall

~u

hastanm durumuna benzer ki, hastahgmdan dolayt tedaviye muhtaytrr; ancak tabibin parastru,
devanm iicretini vermez. Halbu ki bu cimrilik kendi hayatma cimriliktir.

<;unkii mala

muhabbet, insaru sabrrstz yaptlgt gibi zekatm verilmedigi yerlerde hrrstzhkla toplumu ve
zengini huzursuz yapar.

<;unkii fertlerin ayhgt, cirnrilere

kar~t

ihtiyay sahiplerinin iyindeki

ofkeyi harekete geyirecek, iffet ve haya ehlini yalmaya itecek bir tahrik ve heyecan sebebi
olabilir. 43

40

41

1sra. 17/29,35-40, M. Vehbi, 8/2976.

Nisa. 41128, bkz. Muhammed b. Hazin. 1/427-428. Yam, 3/98, M. Vehbi, 3/1067,
Al-i !mran, 3/180, M. Vehbi, 21796.
43
Muhammed. 47/38, M. Vehbi, 13/5240-5241, aynca bkz. Yam, 2/232.
42

139

Kur'an-1 Kerim,pintilik cimrilik veya tamah gibi muhafaza iygiidusunun


bozulmasmdan ileri gelen olumsuz egilimleri bu ekilde ortaya koydugu gibi bu
hastallklardan nasll kurtulunacagma dair yoziimler ortaya koymaktadrr.
"Kendilerinin ihtiyaylan olsa dahi, yoksul kardelerini oz canlanna tercih ederler. Kim
nefsinin cimriliginden korunursa ite onlar kurtulua erenlerdir." Ayette geyen Uhh, nefiste
iygiidiisel bir hareketin bulunmastyla ortaya ytkan durumdur ki, bunun ortaya yOOma buhl
(cimrilik) denir. Ragtb'a gore uhh, adet haline gelmi hrrsh cimrilik, 44 Suyuti'ye gore
cimriligin son derecesidir ki 'o stfatt tatyan kimse bakasmm mahna bile klskanyhk gosterir
de comertlik yapmas1n1 istemez. Yahut o derece lursh olur ki, mu'min kardeinin mal1n1
hakstzhkla yer veya kendisinin olmayan eylere goz diker. Bakasmda olmas1n1 da ho
gormez ve klskanrr'. 45 Cimrilik, insarun iyerisindeki ve toplumdaki bant bozmaktadrr. Hz.
Peygamber (as) , islam'1 cimriligin mahvetmesi gibi hiybir ey mahvetmez buyurmulardrr. 46
Soziin\1 ettigimiz olumsuz egilimlerden birisi olan cimrilikten korunmak bir kiinin her eyde
comert olmasma baglt degildir. Allah Rasulii, zekatlnl veren, misafire ziyafet veren, bir
felaket arunda yardlffida bulunan cimrilikten annmt olur buyurmaktadrr. 47
0

halde, Allah nzast iyin verilen nimetlerin her yeidinden infak etmek, nefs

tezkiyesinde insaru yiicelten amellerdendir.


"Onlann mallanndan bir miktar sadaka al ki onunla onlan temizleyesin, yiiceltesin; ve
onlara dua et; yiinkii senin duan onlann tztrraplar1n1 yatttmr," ayetindeki "onlan
temizleyesin" ciimlesi Allah iyin karlltk beklemeden vermenin, bencillik , cimrilik , pintilik
tamah gibi olumsuz huylann olumaslnl onledigini, insaru kotii huylanndan antttguu ve
ihlashlar derecesine yiicelttigini belirtmektedir. 48
Kur'an-iKerim,

muhafaza

iygiidiilerinin

atn

kullarulmasmm,

cimrilik

vb.

kloptemani(yalma deliligi) gibi hastaltklara yol aytlgmt bildirirken, diger taraftan verme
davrarumm olyus\iz ekilde kullarulmasmm neden olacag. zaran da U ayetiyle belirtir.
"Elini boynuna baglaytp cimri alma , busbiitiin de saytp savurma, sonra kmanmt ve
Uziint\1 iyersinde oturup kahrsm. "49
Cimrilik ve benzeri hrrslar iyilik, g\izellik, ibadet gayesine matufsa makbul saythr.

50

insaru tiim boyutlanyla ele alan vahiy, butiin olumsuzluklann sebebini, sonucunu ve bu
sorunlann yoziim yolunu ayetlerinin ve peygamberlerinin gostermeleriyle ortaya koymaktadrr.
Kur'an'm, insanda oluan olumsuz egilimlere gosterdigi omeklerden biri de Lut(as)
klssasmda anlatt1g. Lut kavminin egilimidir. 51

44

1Iar, 59/9, Ragtp,Mafredat, s. 256.


Suyuti, 7/107.
46
Alusi, 28/53.
47
Buhari, Mezalim, 8, aynca bkz. Mtlslim. Birr, 56,57, Ti.rmizi, Birr, 83.
48
Tevbe 9/103, Yazrr, 4/100.
49
1sra 17129, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/168.
so Altmta, Hayrani, 31/45.
51
Araf, 7/80,81, bkz. M. Vehbi, 411678.
45

140

Bu egilim, tenasiil

i~gOdOsOnOn

bozulmast ve sapmasmdan

sadist, mazo~ist kan~tmt olumsuzluklardrr.


Biyolojik yapmm bu egilimlerinin Kur'an'm

olu~an

hedonist,

feti~ist,

52

kullantlmamast, liix ve refahm

~tmartttgt

bozulmast veya sapmasma neden

olmu~tur.

halkm hedonist
Kur'an tenasiil

insana
ya~am

gosterdigi

fitri

tarzt, tenasOI

i~gOdiisiinii

yolunda

i~gOdOsOnOn

fitri kabul ederken fitri

i~gOdiisiinOn yanb~ ve amact dt~mda kullantlmast oldugunu a~tk~a


olmayanm bu
belirtmektedir. insaru cinsel egilime gotOren soyunu devam ettirme gibi onemli bir husus
vardrr. i~te bu yiizden Lut halkt cinsel egilimi tatmin konusunda me~ru smrrlart a~tp me~ru
olmayana yeltenmek suretiyle sapkmbga gitmi~lerdir. Bu durum normal ki~ilik geli~iminin

oniindeki engellerden saytlmaktadtr. 53 Kur' an ayetleri tenasiil i~gOdiisiiniin nikah yoluyla


insanlarm soylarmm devamt i~in verildigini

ifade ederek bu i~gOdiiniin yanb~ ~ekilde

54

kullarummt da sert bir iislupla yasaklamaktadtr. Beyzavi'ye gore bir kimsenin livataya
yeltenmesi tabiatmm bozukluguna i~aret etmektedir. 55 Razi'ye gore insana verilen cinsi
~ehvetten

maksat neslin devambhgtnffi saglanmastdtr. Hayvanlarda dahl bu egilimin


bulunmasmm hikmeti soylarmm devamt oldugundan hi~bir hayvan erkeginden ihtiyacw
gidermez. 56
Bu duygunun insanm biyolojik yaptsma konulu~ sebebini, Kur' an ayetleri ~u ~ekilde
a~tklamaktadrr.

"Allah kendilerinizden size


sizleri

ho~

e~Ier

yarattt,

e~lerinizden

size ogullar, torunlar verdi. Ve

giizel gtdalarla besledi." 0 halde temiz nztklardan saytlan envai meyveler,

zevceler, ve ogullar, viicudun bekasw ve mizacm dengesini temin i~indir. 57


Oburluk (obesity) de, biyolojik bedenin ya~ammm devam ettirilmesi i~in verilen a~hk
i~gOdOsOnOn bilin~siz ve a~m kullantmtrun yol a~ttgt olumsuz bir egilimdir. Kur'an bu
ihtirasm da amact dogrultusunda kullarulmasw istemektedir.
Kur' an-1 Kerim, bu

i~gOdOnOn

verildigini kabul etmekte; en iyi nimetlerle bu

gereginin yerine getirilmesini istemekte; fakat amact

a~an a~mhgt

i~gOdOnOn

yasaklamaktadrr. SOnnet de

bu duygunun kullantmtru gosteren omek davraru~lar ve sozler i~ermektedir.


"Allah'm size nzk olarak verdigi

~eylerden

ve i~ecegin helalligi ve temizligi istenmektedir."

helal ve temiz olarak yiyin ayetinde yiyecek

58

"Asmalt, asmastz bag ve bah~eleri, mahsiilleri, ~e~it ~e~it hurma ve ekinleri biribirine
~ekil ve renk yonOnden benzer, tat baktmmdan benzemez tarzda yarattp yeti~tiren hep O'dur.
Her biri mahsiil verince OrOnOnden yiyin, dev~irildigi gOn hakkmt (o~OrOnO) de verin israf
etmeyin;

52

~iinkii

0 musrifleri sevmez." MOfessirlere gore hem yemede hem de tasaddukta israf

Altmt:a, a}111 yer.


Zama11Fi ,2/121.
Bakara, 2/222, bkz. Muhammed b. Hazin, 11159, Yaztr, 2/100, M. Vehbi, 1/393.
55
Meryem, 19/59, Bakara, 2/222, Araf, 7/81, Beyzavi, 2/208.
56
M. Vehbi, 4/1678.
57
M. Vehbi, 7/2684.
58
Nahl, 16/114.
53
54

141

kmanmaktadrr. 59 Diger bir ayette, 'yiyin i~in; fakat israf etmeyin; ~iinkii 0, israf edenleri
sevmez' buyrulmaktad1r ki , Beyzavi ve Razi'nin beyanma gore Ali b. Vaktdi'nin 'Allah, tip

i1mini bir ayetin yansmda toplad1, o ayet de yiyin,

i~in;

ama israf etmeyin ayetidir' dedigi

menkuldiir. Ali b. Vaktdi'ye gore, hristiyan tabibi, sizin peygamberinizden ttbba dair bir ~ey
duymadtm dediginde, Valodi, bizim Rasiiliimiiz, t1p ilminin biitiin meselelerini birka~
kelimede toplad1, demi~ ve "mide hastahk evidir, himye yani az yemek her dermarun ba~1drr,
her bedene ah~t1g1 ~eyi ver ondan ba~kasm1 verme" hadisini okumu~tur. Hristiyan tabibi, sizin
kitabmiZ ve Rasuliiniiz, ilm-i t1ptan bir ~ey b1rakmamt~ demi~tir. 60
Hz. Peygamber(sav) bu konuyla ilgili olarak ~oyle buyrulmaktad1r:
"insanoglu midesinden daha kotii bir kap doldurmamt~tlr."
"insanoglunun belini dogrultacak bir iki lokma neyine yetmez."61
Oburluk,biyolojik bedenin kendi ya~ammin muhafaza i~giidiisiiniin bozulmasmdan
olu~maktadrr.Gereginden
fazla ahnan kalori, viicudun dengesinde bozukluklar
olu~turmaktadrr. Diger bozulma ye~idi de ~i~manllkttr. Si~manltgm troid bezinin fazla
yah~mas1 vb. diger sebepleri varsa da asll nedeni sarf edilenden fazla enerji ahnmas1 veya
a~m kalori ahmtdrr. Bunun sonucunda solunum yiikii art1m1ndan nefes darhgt, diiztabanhk,
varis, fitlk olu~umu, ~eker hastahgt, damar sertligi kroner kalp yetmezligi, safra ta~1 olu~umu,
kadlnlarda adet bozukluklan ve losrrhk, gut hastahgt, erkekler de iktidarslZhk ve sperm
bozukluklan olu~maktadrr. 62
Kur'an-1 Kerim,, bu ihtirasm amacma uygun olarak kullanllmasm1 istemi~, dill tatmin
etme amactyla yemeyi yasaklamt~ yemek i~in ya~amayt degil, ya~amak ve ihtiya~ 1ym
dengeli beslenmeyi tavsiye etmi~tir.
Kur'an-1 Kerim, insanm diger olumsuz egilimlerini aceleci63 , huysuz64, maltutkunu65 ,
zalim ve cahil66 , unutkan67, tart1~mac168 , zaytf varhk69 , ~ehvet dii~kiinii70 ve cimri olarak
tantmlamaktadrr.
Yukanda
~ehvet(egilim

verdigimiz

ve tutku)

egilimlerden

dii~kiinliigu,

tartt~macthk,

mal

tutkunlugu,

cimrilik

biyolojik yapm1n muhafaza duygulanrun

sapmt~

ilerlemi~

gibi
ve

safhalanru gosterirken, bilgisizlik ile cahilllik de alol fonksiyonunun


beslenememesini, ilahi bilgiyi edinememesini gostermektedir.Dolayts1yla bunlar olumsuz
egilimler veya giinah olgusu olarak ortaya ~1kmaktadrr. i~te Kur'an, bu egilimlerin

59

En' am., 6/141, Yazrr, 4/33, aynca bkz. M. Vehbi, 4/1546.


Araf, 7/31, M. Vehbi, 411611, aynca bkz, Yazrr, 4/33 ..
61
Tirmizi, Ziilid, 47; !bn-i Mace, Et'ime, 50.
62
Saygili, Sefa, Aile Saglzit Ansiklopedisi, Tima yay. 1st. 1997, s.177, 17~.
63
bkz. !sra, 17111, Enbiya,21137, A'la, 87/16-17, Ktyame, 75/21, 1nsan, 76/27.
64
bkz. Kaf, 50/25; Mearic, 70/19.
65
bkz. Mearic, 70/18; Hllmeze, 104/2, Fecr, 89/20, Adiyat, 100/8.
66
bkz. Ahzab, 33n2 aynca bkz. Bakara, 2/67; En' am., 6/35, 111.
67
bkz. Bakara, 2/286, Zilmer, 39/8, Ilar, 59/19, Secde, 32/14.
68
bkz. Kehf, 18/54.
69
bkz. Rum, 30/54.
70
bkz Al-i !mran, 3/14; Nisa, 4/27;Meryem,19/59 ..Araf,7/81;Neml,27/55.
60

142
kullanururu gostermede insana bir hidayet kaynagtdtr ki hidayet dogru yola ir~ad edip yalruz
iyiligi istemek demektir. 71
Unutkanhk da normal seyrinde beyindeki hafiza merkezinde kaytth, gereksiz veya
kullarulma geregi kalmam1~ bilgilerin geyici bellekten bir sure sonra silinmesi durumudur. 72
Bu yonuyle, biyolojik bedenin ilgili bolumunun kullamlma devamhhgt saglanmakta ve insan
hafizas1 biriken olaylann etkisinden kurtularak hayatm yOkO hafifletilmektedir.
Kur'an-1 Kerim, bu duyguyu fitri olarak kabul eder; fakat Kur'an'm eletirdigi yon,bu
egilimin verili~ amac1 d1~mda kullarulmastdlr. Bu egilimin insaru ilgilendiren yonu insarun
geyirmi oldugu olaylardan birtaklm ders ve ibretler alarak kendini daha dengeli ve daha
tutarh bir tutuma getirmek olmastdrr. 73
Sayet olaylardan ders ylkanlmazsa o zaman bu unutkanhk insana yok ac1 verebilir.
Geryek anlamdaki unutmayt Kur'an me~ru saYffi1~tlr. 74 Kur'an olaylardan ibret almayan diger
nitelikteki unutkanhgt U ayetlerle yermekte ve insaru bu egilimini dikkatli kullanmas1
noktasmda uyarmaktadrr.
"Allah't unutkanllklanndan dolayt,
kimseler

(yabancda~ma

hastahgtfia

Allah'm da onlara kendi ne:fislerini unutturdugu

kapdanlar)

gibi

olmaym.

Onlar,

yoldan

ylkan

kimselerdir." Allah'1 unutmadan kas1t, O'nu ibadetle anma, emnru ve nehyini unutma,
hukukullahl tanimama ve Allah'tan yard1m dilememektir.

75

"Bu gOnOnOzle kartlamayt unutmaruzm cezas1m tadm. Simdi biz de sizi unuttuk.
YapttklarlnlZdan dolayt ebedi azabt tadm." Zira ceza amel cinsinden olacagt iyin onlann
Allah'a

kavu~ma

gOnOnO unutmalanna

edecegini belirtmektedir.

~OnkO

kar~1hk,

Allah da onlan unutulmu bir

~ey

gibi terk

nisyan (unutma) Allah hakkmda muhal oldugundan, bu

makamda unutma terk etmek anlam1nadrr. Zira unutulan ey; daima terk olunur. 76
Kur'an, unutma durumunda Allah'm amlmas1m istemektedir. Zira Allah't anma ve
Allah'tan af dileme, akh aytlgtfidan unutularu tekrar hatrrlamaya sebeptir. 77 0 halde her an
Allah'1 hatrrlamanm, nefs tezkiyesinde onemli bir rolO vardrr ki, Allah insaru bu egilimin
olumsuz zaranndan korumak iyin kendini anmaya davet etmektedir.
C>fke duygusu da Kur'an'm insarun biyolojik bedende varhgtffi bildirdigi bir olumsuz
egilimdir. Genellikle bir itiraz Ozerine ve bir hakstzhga, saldmya ugraruldtgmda onurunu
korumak Ozere ortaya ylkan iddetli heyecandrr. 78 Bu egilim, yine biyolojik bedenin bir
fonksiyonudur. O:tkeye, hayvansal ruh olarak tarumlad1gtffilz sinir noronlanrun dt~andan bir
etkiyle uyanlmast ve a~m hareketlenmesi neden olmaktadrr. O:tke duygusu, tehlikeli bir
duygudur. ~iinkO zararh eyleri batan atmak ve oc almak arzusu biitOn arzulann en
71

Bakara, 2/2, Muhammed b. Hazin. 1118 aynca bkz M. Vehbi, 1/38, Yazrr, 1/121.
Altmta, Psikoloji Terimleri StJzlaga , 31/37.
73
En'am, 6/68, bkz. M. Vehbi, 471444.
74
Razi, 7/228.
7
' Hqr, 59/19, M. Vehbi,14/5863, aynca bkz. Yazrr, 7/521.
76
Secde, 32/14, M. Vehbi, 11/4354.
77
Kehf. 18/24, Muhammed b. Hazin. 3/205, aynca bkz ,M. Vehbi, 8/3109, Yazrr, 5/355.
78
Altmta, 31/60-61.
72

143

zorlaytctstdrr. Butiin kan ~alkanttstru ofkeye ekleyen ~ey, insamn onurunu korumak i~in
eklenmi~ arzudur. Her ne kadar bu ihtiras hakstzhklan ve hakaretleri uzakla~trrmak
baktmmdan bize gil~ kuvvet verdigi i~in faydalt olsa da bununki kadar a~mltklann fazla
dikkat ve itina ile onlemek zorunda oldugumuz ba~ka bir ihtiras yoktur. CunkU a~mltklan
karar verme yetenegini kan~tmp bozarak, ~ogu zaman bize hatalar i~letir. Hatta bazt kere
fazla heyecan yfiziinden bu hakstzltk ve hakaretleri daha fazla kuvvetle def etmemize neden
olurlar. 79 Kur'an, ofkeli olundugunda ofkeyi tutmayt mu'minlerin erdemi saymaktadrr.
Burada ge~en "kezm" kelimesi, dolu bir ktrbanm agnru baglamaktrr ki, burada ofkesini yutup
tutmak, zarar gordugo kimselere kar~t g1icu bulundugu halde intikama kalkt~mamak ve hatta
ho~ olmayan bir durum gostermeyip hazmetmek ve sabretmek anlamma gelmektedir. 80 Bunun
yanmda, cahilce bir harekete selam kar~thguu vermelerini ve kotiilugo en g1izel ~ekilde
savmalartru istemektedir. Bu, kavga etmeyelim, Allah'a tsmarladtk anlammda bir veda
selamtdrr. 81
"iyilikle koruliik bir degildir. Sen korulugo en g1izel ~ekilde sav. 0 zaman gorursiin ki
seninle arasmda

dii~manltk

bulunan kimse, sanki steak bir dost

oluvermi~tir.

Buna da ancak

sabredenler ve buyiik pay sahibi olanlar kavu~turulur."


Ofke tutkunlugu olan ki~i siirekli ktzgmdrr; her an her yerde, ktzgtdrr. Ofke ki~ilere
kudret kazandmr, ~iinkU digerleri ofkeli ki~ilerden ~ekinirler, onu daha fazla
hiddetlendirmemek i~in kendi istediklerini degil onun istedigini yapma yonunde bir egilim
gosterirler. Ofke tutkunlugu hem ki~inin kendi i~ bo~lugunu duymasma engel oldugundan
hem de istenileni ba~kalanna yapttrdtgmdan, kendi kendi besler ve gittik~e daha kuvvetli bir
82

tutkunluk haline gelir. 83 Hazin'in beyamna gore bir kudsi hadiste Allah, "ey kulum,
ofkelendiginde beni an ki, ben de gazabtm anmda seni anaytm", buyurmaktadrr. 84
Hz. Peygamber (as) da bu egilimin zararlartru onleyici olarak ~u sozleri soylemektedir.
Bu ogotlerle insanm egitimi, bu ve diger tutkulann zararlartru en aza indirmekte ve insarun
anntmma katktda bulunmaktadrr.
"GU~lu, g1ire~te rakibini yenen kimse degildir. Astl pehlivan, ofkelendigi zaman ofkesini
yenendir." 85 Hz. Peygamber (as) bana oglit ver diyen adama, "ktzma" diyerek bu soziinu
birka~ kez tekrarlamt~trr. 86

Ofkelenen kimsenin ofkesini yenmek i~in, ayakta ise oturmast, oturuyorsa yatmast ,
ofkenin zararlartru onlemek a~tsmdan onemli bir ~oziim yoludur. 87 Ku~eyri, 'ktzamn kuvveti

79

Dekart,s.157.
Al-i 1mran, 3/134, Yazrr, 2/425, aynca bkz. M. Vehbi, 2n24 ..
81
Kasas, 28/55, Yazrr, 6/196, aynca bkz. M. Vehbi, 10/4120.
82
Fussilet,41/34,35, bkz. Yazrr, 6/560.
83
C1lcelogl.u, 135.
84
Muhammed b. Hazin, 3/205.
85
Nevevi, Muhyiddin; Riyazu 's Salihin,.2/650, aynca bkz. Buhari, 7/99 (Kitabu'l Edeb);M1lslim,4/2014(Kitabu'l Birr).
86
Buhari, Sahih, 7/100.
87
Altm~ .31145.
80

144
iyi huyla ktnhr, atei etkatle diner', diyerek onun zaranrun azalttlmasma clair bize bir yol
88
gostermektedir.
Dekart da otke arunda karun yatlmast gerektigini, insanm kanmt hareket halinde
hissettigi an otkenin sonucunu hatrrlamayt tavsiye etmektedir. Buna da hareketleri uzerinde
diiiince yiiriitmeye altktn olanlarm giiciiniin yetebildigini belirtmektedir. Bu durum da
bilgelik ve irade ile saglanmaktadtr. Dekart'a gore insanm kendini begenme duygusu,
arzularma hakim olmaktan dogar. Biyolojik yaptstru kontrolu altma alan insan, kendinin
efendisi olur ve bu yoniiyle Tannya benzer. 89
Bilgelik veya vahiy bilgisine sahip olmak, biitiin egilimlerin kullantm ekillerini ve
zararlanm bilmek demektir. 0 halde insaru en iyi tarutan din ve fitrata uygun egitimdir.
Ofkenin ileri safhast olan ne:fret, bir kiilik par~alanmast olarak tlp literatiiriinde
90
adlandmlmaktadrr. Bu i~giidiiniin veya savunma-koruma egiliminin bu safhaya ulamasmda
~evrenin

iletiim ekli, daha once soziinii ettigimiz 5 temel ozgiirliiguniin kullanma imkammn

bireye tamnmamast, dokunulma, giiven, sosyalleme, kendini degerli gorme ve benzeri


gereksinmelerinin erken yalarda aile

i~inde

kartlanamamast etkili olmakta ve bireyde,

biyolojik bedenin savunma-koruma egilimlerini amact dtmda yonlendirilme tutkunlugu


olumasma neden olmaktadtr. 94
Diinyaca iinlii ressam Vincent Van Gogh (1853-1890)'un , ailesi ve ~evresiyle yaadtgt
olumsuz olaylar nedeniyle ktzgmhk egiliminin ulatlgt ileri seviye, yapttlarma yanstmaktadrr.
Bir papazm oglu olan Van Gogh, ilahiyat fakiiltesini ~ok istedigi halde smavlartrun zorlugu
nedeniyle vazge~er.Ailesiyle sorunlar, yoksulluk ve buna benzer sebeplerden dolayt bunaltma
girerek sol kulagtffi ustura ile keser ve sonra, dipsomani ve izofreni tehisiyle Fransa/Saint
Remy aktl hastanesine kaldtrtltr. Yaadtgt olumsuz olaylar nedeniyle aile, toplum ve ~evre ile
ilikisi bozulur. Bu bozukluk, otke ve ne:fret eklinde sert fir~a darbeleri kullanarak yapttgt
karanhk goriiniilii turba alanlar tablolannda rahathkla goriilmektedir. 91
insamn biyolojik bedeninin muhafaza i~giidiileri veya egilimlerinin bozukluk olarak
ortaya ~tkttgt fenomenlerden biri de kloptomani veya ~alma deliligidir. 92
Bu

duygu

da

sahip

olma

duygusunun

am

ve

bilin~siz

kullammmdan

kaynaklanmaktadrr. Kur'an-1 Kerim, bu safhayt ve sahip olma egiliminin yanlt kullammtru


yasaklar ve htrstzhga mueyyideler getirir. 93
Soziinii

ettigimiz

olumsuz

egilimlerin

amac1

dogrultusunda

kullamlmalan

annmayt kolaylatmr. ite Kur' an, yukandan beri baztlartru srraladtWmtz bu maddelerle
insandaki zaaflan ger~ek anlamda tesbit ederek gozler onune sermektedir.

88

KUeyri, Risale, 1/205.


Dekart, a.g.e.s.l21.
90
Saygth, Sefa, s.2/9.
91
Walther,J.Onca Ressamlar, Vmcent Van Gogh, ABC kitabevi, 1st97,s.90-96.
92
Altm~, Psikoloji Ter.SiJz. A01Fder,31/56.
93
Maide,S/38, bkz. M. Vehbi, 3/1216-1217.
89

145
Ofke, htrs,

cimrilik, inat, korkma, tiksinme gib olumsuz egilimler, muhafaza

kategorisindedirler ve
etkilidirler.Annrna

verili~

siirecinde

amaylan dogrultusunda biyolojik bedenin korunmasmda


biinyeye

yarar

saglamakla

kalmadtklan

gibi

degi~ik

kullarumlarmda da annma siirecinin olumlu yonde ivme kazanmasma yardunc1 olmaktadtrlar.


Bu durumlara hirer omek verdikten sonra maddemizi degerlendirelim:
"Birbirinizin gizli hallerini ara~t1rmaym. Kiminiz kiminizi gtybet etmesin. Hiy sizden
olmu~

biriniz

karde~inizin

cesedini

di~lemekten

ho~lamr

m1? Tiksindiniz degil mi?

"Oyleyse Allah'm azabmdan korkun da bu yirkin i~ten kendinizi koruyun ... " Razi'ye gore
Allah, insan fitratmdaki tiksinme egilimine

i~aret

insan fitratmm bundan tiksindigini belirtmektedir.

etmekte, elbette sevmez degil mi diyerek

94

0 halde insan, bu giinahm kotiiliigunii hatrrlamah, zararlarmdan uzak durarak ondan


tiksinmeli ve bu ~ekilde bu egilimini annmada kullanmahdtr. Klskanyhk da gtybetle
beraberdir. Denilir ki klskanyhgm izi,
ya~mda

du~manmda

goziikmeden insanda goziikiir. Yiizyirmi

bir bedevi gordum ve kendisine omriinu ne uzatt1, diye sordum; o da klskanyhgt terk

ettim, o sebep oldu, dedi. 95

"Kim direnir ve kendisine yapllan kotiiliigu affederse ~iiphesiz bu yok onemli


i~lerdendir." Yapdan bir ezaya, hemen kar~thk vermemek, af dilemesini beklemek, hele giicii
yettigi halde direnmek ve sabretmek azim ve karar sahibi biiyiik kimselerin ~arundandtr ki,
bagt~lama ve kusurlan ortmenin nefs tezkiyesindeki etkisine i~aret etmektedir. 96

Biyolojik bedenin bu egilimlerine bat1h psikolog Maslow (1943) tarafindan ~u stralama


getirilmektedir.
- Fizyolojik egilimler veya istek ve ihtiyaylar: Ayhk, susuzluk.
- Emniyette olma egilimi: Giiven,

asayi~,

korunma, nizam.

- Ait olma ihtiyaylan: Aile, sevgi, yuva kurma, bir guruba topluma ait olma, benimseme,
~efkat,

sevme, sevilme.

-Takdir olunma ihtiyaylan: itibar, ba~an, hiirmet gorme, saygt duyulma, odiillendirilme.
-Kendini geryekle~tirme ihtiyac1: Kendi benliginin imkan ve kabiliyetlerini kullanma
arzusu.
Maslow' a gore istek veya egilimler "alt kademe" den "ust kademe" ye dogru
takip etmektedirler. Bu psikolojik tekamul (

olgunla~ma)

insarun kendini

geli~me

geryekle~tirdigi

bir

iist seviyede nihai seviyesine ula~makta ve insan tiim potansiyelini ortaya koyabilmektedir. 97
Kur' ana gore bu nokta da egilimlerin degerlerin kontrolu altma girdigi, verimliligin en iist
smm olarak nitelendirdigimiz raziye- merziyye makam1drr.
Tabiki insarun zaaflan, yalruz burada anlatdan zaaflardan ibaret degildir. Anlattt~
zaaflar ile aynlltklan nedeniyle digerlerini anlatma geregi gormemekteyiz.

94

Hucurat,49112, Razi, 28/138, aynca bkz. Suyuti, 7/570, Alusi, 2/159.


KUCyri, 1/294.
96
~ura, 42/43, KUCyri, 338 vd M. Vehbi, 13/5161, aynca bkz. YIIZlf, 7/32,.
97
MOmtaz,Turhan; Cemiyet ifinde Fert,Meb. yay.ist.1983s.l24,125.
95

146
konulu~

Bu madde altmda bazt egilimlerin bunyeye

sebebini

yanlt~

kullammlann ortaya

ylk:ardtgt sapmalan ve bu sapmalann onlenmesinde Kur'an'm, sapmalan onlemede kullandtgt


emirlerden olu~an yoziimleri ongoren dini (fitri) egitim modeline zaman zaman degindik. Bu
olumsuz egilimler kendine r;izilen smrrda fonksiyonlarmt yerine getirdigi siirece insarun
annma siirecinde problem olu~turmamaktadrr.
insan biinyesindeki biyolojik beden kaynakh bu olumsuz egilimlerin, soziinu ettigimiz
fonksiyonlanndan

ba~ka

olumlu etkilerde de bulundugunu, unutkanhk yoniiniin korulukleri

unutma yonunde kullantlma tavsiyesi ile, tiksinme egilimlerinde gorduk.


Geryekten de ibadet ve emirleri yerine getirmede

direnme,direnme egilimi, olumlu

ameller kazanmak ir;in ~ba gosterip genyligi, hayatt, sagltgt degerlendirmede98 de,htrs, sabtr,
gibi muhafaza egilimlerinin kullanuru, bu egilimlerin, normal konulu~ fonksiyonlarmm
otesine ger;ip annmada yardtmct olarak da degerlendirilebileceklerinin miimkiin oldugunu
gostermektedir.
Oysa Kur' an

d1~1

egitim sistemleri, insanm bu egilimlerini, sebep ve sonuylanru, ayru

zamanda yoziimler ve onleyici tedbirler (sedd-i zerayi) getirerek ele almadtklanndan,


dayatmt~

olduklan

yanlt~

prensiplerle insanltgt bunaltma

suruklemi~ler;

dolaytstyla Kur'an'm

insandan istedigi annmayt geryekle~tirememi~lerdir.


0

halde,

Kur' an

ve

sunnet

I~tgtnda

insana

yakla~mak,

nefs

tezkiyesinin

gerr;ekle~mesinde

ve bu suretle insandan en iist diizeyde verimin ahnmasmda tek geyerli yol


olarak goziikmektedir.
Bu degerlendirmeden sonra annma siirecinde Kur'an'm belirttigi fitri ozelliklerin goz

onune almarak yaptlmastru istedigi fitriegitimin annmadaki rolu ve etkisine geyelim.

B-Egitimin Annmadaki Rolii Haklonda Bir Degerlendirme :


Egitim, uzmanlarca bireyin

davraru~mda

kendi

ya~anttst

yolu ile ve kastth olarak

istendik degi~me meydana getirme sureci olarak tammlanmaktadrr. 99 Bu nedenle, islam,


"suffe" adt verilen ilk egitim ve ogretim muessesesi olan (akademi) yi kurmu~tur. 100
Genel anlamda egitimin dort amactnm oldugu kabul edilmektedir. Bu dort amay
~unlardtr:

-Kiiltiirlenme:
geli~tirilmesi

insani

degerlerin

bireyce

benimsenmesini,

begenilmesini

ve

bunlann

iyin bireyin katktlarda bulunabilecek yeterlige ula~mastru saglamaktrr.

-Toplumsalla~trrma: Yazth ve yazth olmayan kurallann bireyce benimsenmesini saglamakttr.


-Uretkenlik: Bireyin iiretken ve ayru zamanda verimli olmasma yah~maktrr.
-Bireyselle~tirme:

Egitim, bireyin bireyselle~mesini saglamaya yah~rr. Bireyselle~meden

kastedilen, egoizm degildir. Anlamt, bireyin ilk insandan kahttmla gelen gizil giiylerinin

98

Tinnizi,Klyamet.l.
Ertnrk,Selahattin,Egitimde Program Gelitirme,HO basmu,Ank.1972, 12.
100
Ayhan, Halis, Egitime girl ve lslamiyetin Egitime Getirdigi Deger/er, s. 178.

99

147
yonlendirilip

geli~tirilerek

bunlan; kendinin, ailesinin ve yevresinin yaran iyin kullanabilrne

yeterligine ula~tmnak ve bireyin ki~iligini geli~tirmektir. 101


Egitim, gelecege yonelen bir etkiler zinciri oldugu iyin yocugun getirdigi mayayt en iyi
biyimde i~lemek ve biyimlendirmek yoniinii ta~tr. insarun egitiminde, yaratl11~tan gelen
ko~ullar

ve sonradan gelen etkiler onemli rol oynamaktadrr.

Dogu~tan

gelen

ko~ullar

olarak biyolojik yapmm egilimleri,

dt~tan

gelen etkiler olarak

da yevre ili~kileri, dogal toplumsal yevrenin yap1s1, daha somut bir anlat1mla anne ve babarun
ogretim diizeyi, ugra~l, toplum iyindeki yeri, ekonomik durumlan, ahlaksal davraru~lan,
egitim etkinliklerindeki rolleri, dt~ etkenler zincirinin ba~mda yer alrr. 102
Egitim, peygamberler oncesi cahiliye devrine yeni bir
medeniyet yolunda ivme

kazand1rm1~trr.

Bu

geli~me

~ekil vermi~

veya ivme her

insanltga kiiltiir ve

~eyden

once onu yaratan


manevi iiriinden diger adtyla ruh ad1 da verilen vahiyden kaynaklanmaktadtr. 103 Bizim
iizerinde durdugumuz nokta buras1 olacakttr. Zira Allah bir yok ayette, sozliikte; egitici,
besleyici, biiyiitiicii anlamma gelen Rab kelimesini kullanmaktadrr. 104
Egiticilik, Allah'm kullandtgt isimlerin biridir, ve bu vasfiru vahiyle ve insanlardan
seytigi peygamberlerle yapmaktadtr. Peygamberleri insanlan temizleyici, agrr yiikler indirici
olarak nitelemektedir. Ciinkii Hz. Peygamber (as), ayetleri okumak Kur'an gibi diinyevi ve
uhrevi hiikiimleri iyeren bir kitab1, insanlara ogretmek ve o kitabm iyerdigi hiikiimlerin ve
emirlerin fikhl (anla~llmast) ru siinnetiyle talim iyin gonderilmi~tir. 105
Egitimin insaru manevi oliimsiizliige gotiirme amac1 olarak kullarulma geregi, onun
amaylarmt ortaya koyma yabalarmda da goriilmektedir.
Aristo'ya gore birey yalruzca dogmakla degil belki manevi iiretim (Kur'an buna salih
amel der) 106 ile ya~ar ve oliimsiizliige ula~rr. Egitim, bireyi bu manevi ya~amm
oliimsiizliigune

ula~tmr

ki bu da hayvan diinyastyla insan dunyas1n1n aynm noktastru

107

olu~turur.
Y a~amm biyimlenmesi ve tiim alanlarda insaru mutsuz kllan unsurlardan sterilize

edilrnesi, annmas1, ideallere deger vermekle olur. Bu anlamtyla egitim; maddeyi


degerlere

ula~abilrne,

olumsuz olaru gozden uzak tutmamaya

a~an

yah~mak

demektir. Ciinkii
insanhk diizeyine ytkabilrne,insanm, vahyin degerler diizeni ile kurdugu ili~kiye baghdtr. 108
Ele aldtgtmlz annma probleminin

fenomenlerinde,

degi~ik

goriinii~lerinde,

degi~ik

toplumlardaki

degerlerden yoksunluk ve degerler diizeni ile ters dii~en ili~kiler

goriilmektedir. Bunun sonucunda yarattcmm yizdigi idealler gozardt edilmekte; ya~am


biyimlenmesi yarptk yonde olu~maktadrr. Ya~amm biyimlenmesi ve tiim alanlarda annmast
101
102
103

B~. Ethem, 14.

Oymen, H.R Egitime Girl I.Meb yay.Ank.1979 s.23.

Muhammed b. Hazin, 2/182.


Y11dmm, Suat, s.88
105
Bakara. 2/151, M. Vehbi, 1/260.
106
M11lk, 67/2,Asr,103/3, bkz. Yazrr, 9/431.
107
Oymen, H.R , s. 1122.
108
~engtll, Kur'an Kzssalanmn Tarihi Degeri, 4. Kur'an Sempozywnu, Fecir Yay. 7-18 Ocak 1998, s. 27.

104

148

ciimlesini daha onceki tevhid maddesinde ele


tevhid

anlayt~ma

gore

olu~turulmast,yani

almt~ttk.

ya~amm

Bu durum,
dt~

biinyede ve

diinyada

tum alanlanrun

ban~m

gozetilmesi

dii~iincesidir.

Bireyin
olu~turmast,

i~

formunu egitimcinin

giri~im

egitimin, ogretim dtizeyini

ve kararlanyla degil, kendi

ge~ip davraru~m olu~umunu

~aba

ve kontrolleriyle

saglamast baktmmdan

.. mlid"rr. 109
one
Egitim biliminin bu tespitinin Kur'an'm egitim metodu ve egitim surecinde de
kullaruldtgt goriilmektedir.
Y arattlt~ harikalannm insan akhnm onune serildigi tevhid hedefli Mekki ayetler
Allah'm insanlara hitabt olarak goriilurken, sosyal hayata donuk medeni ayetler bu hitabm
i~eriginin

insan kabulleni~ine hazrr oldugunu gostermektedir.

Medeni ayetlerden olan

i~kinin, u~ ~amah

yasaklanmast ve bu yasaga insanlarm gosterdigi

tedrici bir

bilin~li

kendi ~aha ve kontrolleriyle olu~tugunu gostermektedir.

siire~le gerek~esi

belirtilerek

yonelim; Kur' an egitiminin bireyin

110

Bu kapsam i~inde geli~ebilen bireyler, kendilerini denetim ile engelleri ortadan


kaldrrmanm yolunu da ogrenmi~ olacaklardrr. Biyolojik bedene hakim olmanm ustiin giicu,
ruhun bedene egemenligi, ilham alabilen nefsin degerler diinyastyla
saglanabilir.

ili~ki

kurmastyla

111

Egitimin annmadaki rolii ve etkisine tevhid surecinde gosterebilecegimiz en


peygamberler tarihinde bireysel annmarun toplumsal bir nitelige
degi~im olu~turdugu

donu~rugu

gii~lii

ornek

ve toplumsal

Mekke toplumudur. Peygamberler ve halklarmdan inananlarm

1~

yapdarmda ilahi re~eteyle ger~ekle~tirdikleri donii~iim, Mekke toplumu i~in oldugu kadar
bizim i~in de egitici bir unsur, akl-t selimi etkileyen faktor olu~turmaktadrr.
insan yaratth~tan islam iizere yaratthr, sonradan ana-babast onu mecusi ya da Hristiyan
yapar hadisinde de belirtildigi gibi anne-babadan
de

belirmi~

~ahsiyetlere,

ba~layan

etkiler zinciri bireye etkisi yoniinde

olmaktadtr. 0 halde bu olaylarm akl-1 selim insaru etkilememesi ve ornek


tavrrlara ozendirici rol oynamamast mumkiin goriinmemektedir.

Egitimin birey iizerindeki etkisi, filozoflarca da ifade edilmektedir. Genel olarak klasik
~aglarda

egitime giivenenlerce; bilgi, el uzlugu hatta Sokrat ve Eflatun' da goriildiigti gibi

erdemin ogretilebilecegi ve ogretim-egitim yoluyla kazandtnlabilecegi ileri suriilmektedir.


"Cesaret, korkulacak ~eyle korkulmayacak ~eyi bilip belirlemektir." Diyen Sokrat'm ogreticisi
Etlatun, bu sozleriyle egitime buyuk bir gii~ tantmaktadrr. Gerek Etlatun, gerek islam
filozoflan, egitime

geni~

bir onem, deger vermekle birlikte kahttmm biiyiik etkisini

tantmazhktan gelmemi~lerdir. 112 Hz. Peygamber' in sut anneye verilmesi 113 orneginde
gordiigtimiiz gibi, ihn-i Sina'nm silt anne se~ilmesine onem gosterilmesini onemle ileri
109
110

111

Oymen, H.REgitime Giri~. 1/23.


Sabuni, M. Tefsir-u lbn-i Kesir, .21122

Oymen, ayru yer.


112
Oymen, 1/43.
113

1:bn-i Sad, Tabakata 'l Kabra, Kahire, 1358/1939,1/108-115.

149

surmesi yamnda yocugun tek

ba~ma

degil de

arkada~larla

egitilmesinde tsrar etmesi, insanm

yaratth~

dogasma oldugu kadar topluma(aile, yevre) da yer verdigini, ve etkilerin bu


114
yonlerdeki egitim biyimlenmelerine nastl etkin olacagmt belirtmektedir.
Egitim, astl rolunu ruh-biyolojik beden

ili~kisinin

uyumunda aramaktadtr. Erasmus,

~u

so.ziinde insanm i~lenmeye gerek duyan bir varhk oldugunu anlatmakta ve egitimin bu
noktada oynadtgt role dikkat yekmektedir.
"Sana bir ogul veren Tann, aslmda sana tam bir kiitleden baka bir ey vermi degildir.
Her tiirlii elveri~li bir maddeye en eksiksiz biyimi verebilirsin. Onu bolarsan bir canlt elde
edersin. Dikkatli ve ozenli olursan denebilir ki tanndan bir anlam elde edersin."
Alman diiiinuru Kant, "insan ancak egitim aracthgtyla insan olabilir ya da insan,
egitimin olu~turdugundan baka bir ey degildir. insan yaradthmm eksizliginin buyiik gizleri
egitimin arkasmda sakhdrr."der.u 5
ingiliz du~nur John Locke, ruhu ve viicudu bozmayan bunlan saglam ve saghkh yapan
dogal bir egitimin temellerini gosterdigi "Thoughts Concerning Education", "Egitim Uzerine
du~unceler'' adh kitabmda,kar~tla~t1gtmtz on insarun dokuzunda iyi ya da kotii, toplum iyin
yararh ya da zararh gordugumiiz eyler, egitim yoluyla aldtklan ~eylerdir, demektedir. 116
J.J.Rausseau'da ''yarattcmm elinden ytkan her ~ey iyidir, her ~ey toplumda soysuzla~rr." 117
diyerek, egitimin niteliginin birey iizerindeki etkisini ortaya koymaktadrr.
Dogu ahlaky1Sl Sadi, aile ve yevrenin bireyin
oglu yine kurt olur"

~eklinde

geli~im

ve

davram~mdaki

etkisini "Kurdun

dizesinde anlatrrken, Kur'an "dogrularla beraber olun" emriyle

yevrenin bu etkisine iaret etmektedir. 118


<;evrenin birey geli~imine etkisini dogu edebiyat1 klasiklerinden Bahtiyar' da rahathkla
gorebilmekteyiz. Bu eserde padiahtn oglu Bahtiyar'm hrrstzlarm elinde nasll harami oldugu
anlattlmaktadrr. 119
Hz. Omer'den rivayet edilen bir soze gore siit ki~iyi kendine benzetir. Anne yocugu
emzirdigi zaman yocuk Annenin ahlaktru ahr. Bundan dolaytdrr ki, akillt, bunyesi saglam,
ahlakt giizel kadm emzirme iyin seyilir ki, "Kur'an-1 Kerim, bu nedenle ibadet eden, oruy
tutan, zikir eden, mu'mine eleri ovmektedir." 120
Bu omeklerden de gordugumuz gibi yarattlt~tan gelen etkiler yani bir tur
nativizm=dogutanctltk ile deneyim ve yevre (aile,toplum) ilikilerinden gelen etkiler bireyin
kiiligini oluturmaktadrr. Bireyin getirdigi bu mayayt en giizel ekilde ilemek ve
biyimlendirmek, ilahi degerlerle ekillendirmek, bireyde saf ve katltkstz ozellikte olumast
istenen Allah'm halifesi olma ere:fini bireye kazandrracaktrr. Mufessirlere gore, halifelikten
kastt, dunyanm iman, insanlann siyaseti, emirlerin yerine getirilmesine muhatap,iradesiyle
114
liS
116

Oymen 1/43.
Oymen 1144.

Gtlkberk,s. 330
Oymen, 21746.
118
Tevbe,9/119, bkz. Yazrr, 4/427.
119
Lum 'atil's Sirac li Hazreti't Tac, (Bahtiyarname) ~ev. AbdO.Sselam Bilgen, K11ltllr Bak. yay. Ank. 1999, s. 3-11.
120
Ahzab, 33/35, bkz. Yazrr, 6/312-313.
117

150

Allah'm iradesini, emirlerini, kanunlanru tatbik edecek, Allah'm slfat ve kudretinden


selahiyetler ta~tyacak insandrr. 121 insanm olumsuz ozellikleri konusundaki incelememizde de

ilahi vahyin ve sunnetin insanm olumsuzluklan konusundaki bazt

yakla~Imlarma

dair ornekler

vermi~tik.

insarun olumsuz egilimlerine kar~1 ortaya koydugu vahiy yorungeli davraru~lar bu


egilimlerin zaranru onlemekte, onlan konulu~ amavlan yonunde kullanmastru saglamaktadtr.
Bu
olu~turma

davraru~larm

naslllig. ve niteligi dini egitim, diger adtyla vahiy kaynaklt davraru

vabast ile belirlenmektedir. Davraru~m niteligini Rabbul Alemin slfattru ta~tyan

Allah belirlemekte; Hz. Peygamber de bu niteliklerle

donanm1~

bir egitimci olarak

uygulamaktadrr.
Egitimin annmada, diger bir ifadeyle insan verimliligine
Kur' an da dikkati yekmekte ve

a~agtdaki

ula~trrma

yolundaki onemine

ayette terbiyenin annmanm kaynagtrun Allah ve

onun yol gostericisi Kur'an ve sunnet oldugunu belirtmektedir. Kur'an "alemlerin Rabbi olan
Allah'a hamd olsun" diye ba~lamaktadtr butun alemlerin ve biitun paryalanrun ve ozellikle
hepsinden ustiin olan akilh varhk alemlerinin tek Rabbi demektir 122 .
"Kur' an' da 2799 defa tekrarlanan Allah isminden sonra en fazla geyen isim 965 kez kullarulan
Rab ismidir." 123
Rab; bir nesnenin biiyiiyiip, beslenip, geli~ip artmast, bir nesnenin kabanp ~i~mesi 124
yeti~tiren, besleyen, kaytran, murebbi 125 anlamlanna gelmektedir.

Oziiyle ban~tk ve Allah'a teslim olmaya kabiliyetli fitrat ( yaratdt~) uzerine dogan
bireyin, bu potansiyeli smrrh istemiyle muslumanltga doniiturmesi, insan egitimi

i~Yin

emirleri iyeren vahyin, ana-baba ve yevre tarafindan Hz. Peygamberin model oldugu126
~ekilde

biyolojik yaptsmda tatbik edilmesiyle mumkiin olmaktadrr. <;unkii bireyi ve toplumu

miisluman ktlan unsur, fitratm yarustra ana- babastru yevresinin ya da onlarm yerine
geyebilecek faktorlerin ilahi iyerikli olma niteligidir. 127
0 halde geryek egitici ve Rab, halk ve emriyle128 insanlar yaratan ve sanat kudretiyle
duygusuz, karanltk maddeden, tan gibi parlayan duygulu insanlar yetitiren; onlardan yaramaz
~eyleri

attp, yarar

taVIrdan tavrra

~eyleri

siize suze akttarak lutuf ve terbiyesiyle (emirleriyle, yasaklanyla)

olgunla~trrarak;

buyiite biiyiite aki1 vererek insanhk geryeklerini duyurarak

huron yarattklar iyinde seykin bir halde kendi cinsiyle birlikte toplum halinde ya~ayacak
duruma getiren; onlara kendi varhg.ru sezdirip hak ve hayrr ugrunda yaltmak yolunu
gosteren mevlastdrr. 129

121

Bakara, 2/30, Yazrr, 1/258, aynca bkz. 1/90.


Fatiha, Ill, Yazrr, In6, aynca bkz. M. Vehbi, 11119.
123
Ylldmm, Suat, 90.
124
illuclag, s. 387, aynca bkz. Cebecioglu. Tas. Ter. SiJz. Rbb, md.
125
lludag, aym yer, aynca bkz, Muhammed b. Hazin, 1/16.
126
Ahzab, 33/21, bkz. Yazrr, 6/304.
127
Said, Cevdet, Bireysel ve Toplumsal DegiYflenin Yasalan, ~tev.llhan Kutluer.lst. 1998, s. 29.
128
bkz. Halk ve Emr, s. 6.
129
Yazrr, 10/178.
122

151

Bu ogreticiligin annmayt geryekletirme ve insaru halife ktlmaya130 yonelik aldugunu


bunun da Hz. Peygamberin gorevi aldugunu Kur'an 6yle bildirmektedir.
"Ey Rabbimiz! Onlara kendi iylerinden kendilerine senin ayetlerini akuyacak, anlara hitap ve
hikmeti ogretecek, anlan temizleyecek bir elyi gander." Miifessirlere gore temizlemeden
maksat, maddi ve manevi her iki yonii kapstyarsa da, burada kast alunan gOnah algusu ve
diger eksikliklerdir. Bu ayet, insanlt@n naksamm tamamlanmasma gerekli alan stfatlann
tamammt Rasulullah'm iyerdigini bildirmektedir. 131
Bu egiticilik gorevi ahlaki tamamlamak amact glider. Ciinkii ahlakm miifredi alan
"hulk" kelimesi diiiiniip tammaya gerek duymadan davrarularm meydana gelivermesi
melekesi ve beeri davrarular anlamma gelmektedir. 132
Yarar amact tatyan biyalajik yapmm savunma mekanizmalan alumsuz nitelikte
goriinmekte;fakat kullantm tarzma gore ve iradeye gore ekil almakta; ilahi emirler
dagrultusunda ciiz'i irade kullanthrsa meleke ve ahlak haline gelmekte; ilahi irade fiile taalluk
ettirilip annmayt saglaytct davraru aluturmaktadrr. Maturidi kelam goriiii de bu
yondedir! 33 Hz. Peygamber, "ben gOzel ahlaki tamamlamak iyin gonderildim," 134 soziiyle,
insanm bu yaptsmm yoneltilme yoniine ve iisve-i hasene = giizel omek135 niteligine iaret
etmektedir.
0 halde diinyada hiybir insan yaktur ki, bir olyiiye kadar da alsa erdem kazanmasm. Her
insan belli bir seviyeye kadar terbiye edilebilmektedir. Ak:si halde giizel ogut ve iradlar ile
peygamberlerin uyarmalan, terbiye etme ve ogretme faaliyetlerinin faydastz ve anlamstz
kalmast gerekirdi. Oysa Kur'an ogut ve hatrrlatmanm fayda verecegini bildirmektedir. "Sen
hattrlat yiinkii hatrrlatma fayda verir." Vaazm tesiri geryektir devamlt telkin zamarun
gerektirdigi ekilde insanlara her zaman nasihat din bilginleri iizerine her zaman vaciptir.
Ciinkii halk, irada muhtaytrr. 136
0 halde, ogut almak ve ogut vermek kiiyi etkin tutacagmdan nefs tezkiyesinde onem
arz etmektedir.
Gazali, "hayvanlan dahi ehliletirmek, terbiye etmek miimkiin iken ahlakm
degimemesi insanaglu hakkmda nastl diiiiniilebilinir, diyerek insanlann terbiye
edilebilecegini savunur. 137
Ruh

ile

tapragm

elementlerinden

alumU

yaratthmdan gelen egilimleri kokiinden yak etmek

insarun

ktzgmhk,unutkanltk

gibi

miimkiin degildir. Dagutan getirdigi

egilim ve kabiliyetleri, Kur' an-1 Kerim, ve Hz. Peygamberin Kur' am hayata, insan egitimine
tatbik edi ekline gore diizene kayup gelitirmek, kotii egilimleri ise fitrata ters bir ekilde
130

Bakara., 2/30, bkz. Yaztr, 11258, aynca bkz. M. Vehbi, 1/90.


Bakara., 21129, Yaztr, 11408-409.
132
COrcani, Seyyid ~erif, 52.
133
Bolay, S. Hayri, 168.
134
Malik b. Enes, Muvatta, Mlsrr. 1353, Htlsnu'l Hulk, 1.
135
Abzab, 32/21, bkz. Yaztr, 6/304.
136
Tur, 52/29, M. Vehbi, 14/5615.
137
Gazali, ihya-u Ulumi 'd Din, 6/192.
131

152
yok etmeye

~ah~ma

yoluyla degil de, amacmda kullarum yoluyla diizenlemeye gitmek; insan

ve toplum i~in islam(ban~)a dogru yol almada buylik kolayhk saglayacaktrr. Aksi taktirde
"insanlar, kendi iylerinde olaru degi~tirmedikye, Allah da o toplumu degi~tirmeyecektir."
Cunkii ilahi adalet, ki~isel sebeplere dayah olarak verecegi nimeti, ki~isel huylann ve
egilimlerin amacmda kullarulmak suretiyle degi~mesi sebebine baglanu~trr.

138

0 halde, nefs

tezkiyesinde, ki~inin kendi fitratmm ve :fitratla ilgili ahdini tutmast, kendisine verilen sezgi ve
delillerin yardtmtyla hakkt duymast, ona yaba gostermesi insanm fitratma kavu~masma diger
bir ifadeyle annmasma vesile olmaktadrr.
GOruldugu gibi annma veya islam (ban~ ve teslimiyet) m geryekle~mesi egitim yonuyle
ele ahndtgmda, egitimin birey, aile, ve toplumun, topyekiin seferberligi oldugu sonucu ortaya
ytkmaktadrr.
Bireyin, "Rabbim Allah deyip istikamette bulunmast" kararhhgt, dogrularla beraber
olmast

139

cahillerden uzak durmast, onlara selam deyip Allah'm arulmadtgt topluluktan

uzakla~mast 140 kendini, Kur'an'm nitelemesiyle pis olan mu~riklerden uzak tutmast, ruhunu
ve bedenini olumsuz telkinlerden koruyabilecegi steril ortam arayt~mda olmast, Kur'an'm
insanda verimliligi saglayacak onerilerinden baztlarmt

olu~turmaktadtr.

Razi,

Beyzavi'ye gore "rics" ten maksat maddi ve manevi pisliklerdir. Zira

Ku~eyri

mu~rikler,

ve

itikat

yonunden pis olduklan gibi, temizlenmezler, gusul ve abdest bilmezler, maddi pislikten
sakmmazlar. Dolaytstyla ne bedenleri, ne elbiseleri, ne inanylan pislikten annmaz. 141
Bu tiirlu ferdi degi~imler toplumsal degi~imleri de beraberinde getirmektedir. Kur'an
"bir toplum kendilerinde olaru degi~tirmedikye Allah onlan degi~tirmez"

142

sozii ile toplumsal

degiimin yasalarmdan biri olan insan unsurunun egitimine ve egitimin sonucu olan sosyal
etkilere dikkat yekmektedir.
Soziinu ettigimiz Kur' ani egitim, insana olan yakla~tmt ile insan ya~anuna bir denge
getirmekte ve ondan beklenildigi
Bu denge, zihinde

~ekilde

ba~laytp,

bir verim gostermesini saglamaktadrr.

biyolojik yaptda , onun urunu olan salih amel=olumlu deger

olarak ortaya konularak saglanmak zorundadrr.


Amerikah ara~trrmact David Elkind'e gore din; Allah, Kutsal kitap ve ibadetler gibi
motifler yoluyla ve kendine has yorumlanyla bireyin geliiminde hirer denge unsuru
durumundadtr. Biyolojik yapmm fizyolojik denge arama egilimi oldugu gibi (hemeostatis)
zihin yaptsmm da psikolojik bir denge ile davraru~ ve yevre dengesi kurma egilimi
zorunlulugu bulunmaktadrr. 143
Hz. Peygamber, insarun zihni ve biyolojik yaptslDl dengeye ve

ban~a ula~tmct

misyon yliklenmi~, Kur'an'da "orta ummet" olarak vastflanan islam toplumunun bu niteligini
138

Enfal, 8/53; Rad, 13/11, Yazrr, 4/243.


Ahkaf, 46113, bkz. M. Vehbi, 13/5331.
140
Kasa28/55, bkz. Yazrr, 6/196,M.Vehbi,10/4140.
141
Tevbe 9/28, M. Vehbi, 5/1987.
142
Enfal, 8/53, Rad, 13111, bkz. Yazrr, 4/243.
143
Se1yuk, Mualla, (:ocugun Egitiminde Dini Motifler, tdv. yay. Ank. 1990, s. 43.
139

bir

153
uygulayan miirebbisi olmu~tur. islam dininin ikinci kaynag. olarak kabul edilen siinnet,
bizlere

bu

egitimin

hayatm

degi~ik

safhalarmdaki

uygulamalanru

iyeren

ornekler

sunmaktadrr. Bu omekleri islam literatiiriiniin hadis ve siyer kaynaklannda gorme imkaru


bulundugundan bir iki ornekle aytklamayt yeterli goriiyoruz.
Hz. Peygamberin gonderilecegi zamana kadar

~agda~lannm

ve kabiliyetleri bulunmaktaydt. Hz. Peygamber bu kuwetleri


terbiye adma

bo~luk

akh, kalbi, ruhi

gii~leri, giiy

giidiikle~tinnekten

kurtanp

btrakmayan mesajla canlandrrdt. Develerin boynunu biikiip altma alan,

insanlarla takt~an Hz. Orner aldtgt Nebi terbiyesiyle, "Ftrat'tan geyerken bir koyun suya dii~se
ve bogulsa Allah onun hesabtru Omer'den sorar."

144

diyebilecek

hassasiyette bir yaptya

kaw~mu~tur.

Fttri egitim modelini sunan Kur'an'm egitim giiciinii somutla~trrmada ve anlamada


sigara bagunhhg. konusunda giiniimiizde yaptlan kampanya vb. ~Valt~malar onemli ipu~lan
vermektedir. Sigara aleyhinde yaptlan konferans, seminer, sempozyum gibi faaliyetlerde ilim
ve ttp diinyast sigararun ag.z, dudak, damak kanserine neden oldugunu bu oranm %95 'e
vardtg.ru istatistiki olarak soylemektedir.

145

Hz. Peygamber vahiyle, Mekke toplumunun

sigara ve benzeri kotii adetlerinin yam stra, hiirriyeti yok eden, kiiyi ba~kasmm ve kendi
egilimlerinin a~rrtltklannm kolesi haline getiren irk gibi biiyiik problemi de tevhid yoniinde
yozerek ortadan kaldtrmi~trr.
Biiyiik ahlak; biiyiik huylar, saygtya deger karakter, meleke ve manevi degerlerdir. 0
ahlak, insanlara gonderilen dogru yolu, hak dini tekil eden Kur' an edebi ve ilahi ahlaktrr ki,
Hz. Peygamber Kur' an ahlaktyla
~ekillerinin

ahlaklanmt~

olarak, yukanda verdigimiz orneklerin

degi~ik

bulundugu toplumun ciiz'i iradesini egitip onlardan kendilerinden beklenildigi

iizere Allah'm ho~nutlugunu kazanmt insanlar ~tkartmttlr. 146


Ruhun biyolojik bedendeki egemenligini gelitirmede ve davram~ olutunnada, Kur' ani
egitim onemli etken oluturmaktadrr. Egitimin tarumtru yaparken istendik davrantlar
oluturma

147

yoniiniin wrgulandtg.ru gormii~tiik. Davrant oluumu ise tantmda geytigi iizere

irade ile meydana gelmektedir.


Dini emirlerin en onemli ozelligi, ongordiigu iman, ahlaki egilimler ve ibadetler ile irade
veya istemi egitip miikemmele yoneltmesidir. 148
ilahi emirlere kendini baglayan insan istemi, insarun fitri gii~lerini, kabiliyetlerini,
egilimlerinin her yeidini hep birlikte ve birbirini tamamlayan bir biitiin halinde yaradtlt~
gayesine uygun hareket ettirecektir. insan, bu tutumu gosterebildigi derecede her tiirlii a~m
egilimden uzak, hi~Vbir eyin esiri olmayan hiir bir ahsiyetin ortaya fVOOt olarak kendini
gosterecektir.

144

Taheri, Tefsir, 5/195,1bn-i Sad, Tabakat, 31305.


Saygili, Sefa, s. 2/270-271.
146
Kalem, 68/4, Yaztr,S/266.
147
B~ t. Ethem, s. 14-15.
148
Altm~. AotF drg. 30/97.
145

154

Bu nedenle iradenin kuvvetli olmast

i~in

fert, her tiirlii

a~tnhktan

uzak, orta halli bir

~ahsiyete

sahip olmaltdrr. Orta olyiide bir hayatt temin edecek ozellikler, islam kaynaklannda
ve egitim kitaplannda yazthdtr. iyi ve giizel olan fikirleri bu kaynaklardan altp kendimize
telkin etmeliyiz. Bu telkinlerle yaptlacak ara~trrmalar, fitraturuzm iyerigi ile uyum iyinde
olduklanndan hemen kabul gorecek ve bize ait ~uurlu hareket ile salih amel ortaya
~tkaracaklardtr. 149

Fttrat

dt~t

telkin ve olumsuz egitim yabast ise insanda psikolojik, fizyolojik ve

sosyolojik bozukluklara neden olmaktadtr. Zira baskt altma altnan fitrat, mutlaka tepkisini
istenmeyen bir ~ekilde ortaya koymaktadrr. 150
Bizlere fitri egitim modeli sunan Kur'an'm ongordiigu annma ve insan verimliligi,
bireyin biyolojik yaptstnm vahyi dogrultuda yonlendirilip karakterinin olu~turulmastyla
ger~ekle~mektedir. Fikirlerin davraru~lara donii~tiiriilmesi ve fitri yasalann ~ahsiyete
etkisinde, bireyin ~evresinin ve ailesinin bakt~ aytst, egitim yontemi, ya~ayt~ tarzt, ve vahyi
egitim ve ogretimi onda yerle~tirmek istegi, dogrudan etkilidir. Bu yonde siirekli bir ~aha,
miisbet

degi~ime

konu olabilecek

inan~,

fikir, duygu ve ibadetler, bireyin annmastru

kolayla~trracak iradeyi olu~turacak faktorleri olu~turmaktadrr.


Ara~ttrmamtZID

ilk maddesinden bu yana kadar insan yaptstru, ruhun ondaki

goriiniimlerini, ruh-beden ili~kisinde Kur'an't Kerim'in verdigi isimlendirmeleri,


struflandrrmalan, insanm verimliligini arttrran ve azaltan etkenleri, bu etkenlerin
degi~kenlerini, ve en onemli miisbet degi~ken olan Kur' ani egitim modelini ele aldtk. Bunun
yanmda insanm biyolojik yaptsmm elemanlan olan egilimlerin kullantm niteliginin annma ve
verimliligi ger~ekle~tirmedeki etkisini de gormii~ bulunmaktaytz. Biyolojik yapmm insan aklt
ve iradesince kullarummda ise davraru~ degerlendirmesi=ef al-i miikellefin kavramt olarak
nitelenen dini deger veya bireyin diinyevi sorumlulugu ile smanmast151 amact belirmektedir.
~imdi

bu yapmm egilimlerini, incelikleriyle birlikte az da olsa tantma imkanma

kavu~mu~

bulunmaktaytz. Onlardan korkmak iyin elimizde arttk eskisinden yok daha az sebep
vardrr. Zira hepsinin tabiatlan geregince iyi olduklarmt gormekteyiz. Aynca Kur'an
penceresinden baktp, onlann kotiiye, ama~lan dt~mda ve bilinysizce kullarumtru onlemekten
ba~ka bir ~ey yapmak zorunda degiliz. Zira biitiin kotiiliiklerin kaynagt, Kur'an-1 Kerim'in
ifadesiyle bu yaptdrr. Mutafavvuflatr bu durumu ~u ~ekilde ifade etmektedir. insan cam (ruh)
u ile sever; ama tende hisseder. Demek goren,

i~iten,

soyleyen hep

ruhmu~.

Ondan

i~it,

ona

bak, onunla bil, onun stmru saktn bu akla ayma. Madem ruhun azabt nefs bilgisizligi
vehimdir. Ruhu a~k bil de sonsuzca ya~a. Astllann ash
nefsin hazztru da ashna var ona yiirii. 152

149
150

varmt~

ey Hakkt,

Altm~, ayru yer.

Kutup, Muhammed, islam Terbiye Metodu ve Ahlak Sistemi, yev. Ali 6zek, 1st. 1977, s.27.
Millk. 67/2, bkz. Muhammmed b. Hazin,Lubab, 4/305, M. Vehbi, 15/6030.
ISl ~Wll, 42/30, t. Hakkt, s. 629, aynca bkz. Ttbyan, 4/80, M. Vehbi, 13/5148-5149.
151

~ekme

gam. Brrak

155

Ktsacas1 Rahmani ruh, salt iyilik: olabilir; fak:at vlicutla birlikte bulundugu durumlardaki
etkilenimleri, tamamiyle i~inde bulundugu biyolojik yapmm egilimlerin kullarurnma baghdrr.
Egilimlerini iyi kullanrnasiru bilmeyen insanlar, Kur'an'm tammlamasiyla en fazla azab

~eken ve hayatta s1kmt1 i~erisinde ya~ayacak olanlardrr.168 Kur'an bilgisi ve fitri egitimi her
~eyden

once bu noktada faydahdrr.

0 bize, insan hayatma vahyi disiplini kazandrrarak:, egilimlerimize hak:im olmaiDlZl,


onlan ustahkla kullanmaiD1Zl, dolayts1yla istikrarh bir ya~am1 mOmkiin kllarak, kula kulluktan
ve kaos i~inde ya~amaktan kurtulmaiD1Zl saglamaktadrr. Bunun yolu da egitim ve ogretimin
esasm1 Kur' an-1 Kerim ve onun hayata tatbiki olan sOnnete dayandrrmaktan, ve onu ornek
almaktan ge~mektedir.

156
SONUC

Kur'an, insana kendisi ve evrenin

varolu~

felsefesini bildiren metafizik bir bilgidir. Evren

ve icindekileri gecmi~, ~imdi ve gelecek ile kapsamh bir butiin olarak ele almakta ve bu ele
ah~t, halife olarak nitelendirdigi insan iizerinde odakla~trrmaktadrr.
Halife olarak yarattlan insan, dunya iizerinde e~yaya yon veren ve e~yada tasarruf
imkaruna sahip tek aktlh varhktrr. Hz. Adem'den glinumiize gelinceye kadar olu~mu~ kliltiir ve
medeniyetlerde insan faaliyeti soz konusudur.
Bu faaliyet, ba~tbo~ bir faaliyetten ote, bilincli ve amach bir nitelik ta~tmaktadrr. Bu
niteligi kazandrran ve yonlendiren etkenlerden en onemlisi, insan faaliyetine yon veren gliclu
unsur olan dindir.
Kur' an, onem atfettigi insanm, istenilen faaliyeti verimli bir ~ekilde gostermesini, sahip
oldugu butiin faklilteleri ve egilimleriyle saghkh bir

ki~ilik

ve saghkh bir toplum

olu~turmasw

istemektedir.
Evrenle uyum icerisinde olacak ~ekilde, fitrat iizerine yarattlmt~ olan insan, fitrattyla
e~glidumlu olarak kendisine sunulan ilahi ~~~~ gozardt etmesiyle mensup oldugu cevre
~artlariDIO her tiirlu olumsuz etkisinden dolayt hem bunyesinde, hem toplumda, hem de ya~am
felsefesinde ~irk diye nitelendirdigimiz tevhid gercegine aykm problemler ya~amaya
ba~lamaktadtr.

Bu olumsuz faaliyetin sonucunda


ve sosyal
da

ya~am

insandan

kan~tk

bir ic yapmm urunu olan kliltiir, edebiyat, sanat

tarzt,insarun yaptsma ayktn olan bir tarzda ortaya ctkmakta; bunun sonucunda
beklenen

verimlilik,yani

yarattlma srrasmda gozetilen amac elde


edilememektedir.Bu verimliligin olu~masmdaki gecerli ve porsiimez prensipleri,Kur'antKerim, ilahi bilgiler ~~~~ olarak a.klmuza sunmaktadrr.
Bu bilgiler 1~1~da insarun yonlendirilip yoneltilmesine ve bunyesi ve dt~ diinya ile uyum
icerisinde bulunup varolu~ amacma ula~ma cabast olan verimliligine, Kur' an tarafindan annma
adt verilmektedir.
Kur'an'm bu tespiti yapmakla kalmaytp coziim metotlan sundugunu da gormekteyiz. Bu
baglamda, Kur'an'm ortaya koydugu ic yapmm ozellikleri, insanm

olu~um

bicimi ve bu

olu~umun

unsurlannm niteliklerinin aynntth bicimde bilinmesi; problemin kayna~ gormek


actsmdan onem ta~tmaktadrr. Bu yaptyt olu~turan ruh-beden ili~kisinin niteligi ve ortaya
koydugu uriin yoniiyle bir biitiin olarak insanm smanma ve degerlendirilmeye tabi tutuldugunu
da Kur'an'm insanm yaratth~ felsefesinden soz eden ayetlerinden anlamaktaytz. Boylece bu
yapmm ili~kisinin incelenmesi, hem smanma hikmetine t~tk tutmakta, hem de bu imtiharu
ba~arma yolunda insana uygulanabilir metotlar sunmaktadrr.
Ba~ta

akt1 olmak iizere insanm sahip oldugu pozitif ve negatif egilimlerin verimli, amact
dogrultusunda ve bilincli kullantmiDln yaptlmamasmm,ki~ide ve toplumda ~irk ba~ta olmak
iizere psikolojik, ttbbi ve sosyolojik problemler olu~turdugu, bunun da insanm islam101 diger

157

adtyla

ki~isel

ve toplumsal

ban~ltll

onledigi, tarih boyunca ortaya

~tknu~

farkh nitelikte

problemler ta~1yan insan ve toplumlarda rahathkla gori.ilmektedir.


Ruh-beden ili~kisinin olu~turdugu iiri.in, verim niteligi bakurundan bireyin biyolojik
yaptsltlln vahyi dogrultuda yonlendirilip karekterinin olu~turulmastyla stkt ili~ki i~erisindedir.
Fttrat ile e~giidiimlii olan ilahi prensiplerin ~ahsiyete ve annmaya etkisinde, bireyin
~evresinin, ailesinin bakt~ a~tsmm ~uurlu veya ~uursuz uygulama i~erisinde oldugu yonteminin,
ya~ayt~ tarzmln, samimiyetinin, omek model olu~turmasmm dogrudan ili~kisi vardrr. Bu yonde
ve bu ~ekilde siirekli bir ~aha, olumlu bir degi~ime konu olabilecek inan~, fikir, duygu ve
ibadetler bireyin annmasltll kolayla~tlracak ve verimliligini saglayacak istemi olu~turacak
faktorleri olu~turmaktadrr. Bunlara gore:insarun yap1s1 Kur'an tarafindan iki a~amada ele
ahnmaktadrr. Bu a~amarun ilk boliimiinde insan yap1smm toprak
Topragm yaplsltll olu~turan fosfor, kalsiyum, demir vb. gibi onemli
spermini olu~turmu~; daha sonra bu spermaya emir aleminden olan
yaptst verilmi~tir.
Bu yap1, biyolojik beden veya yap1drr. Bu yapmm devamlihgi,

niteligi anlatllmaktadrr.
elementlerden ilk insan
"ol" buyrugu ile insan
hayatiyeti, yine toprak

kaynakh iiri.inlerden alman ve "insan hiicrelerinde i~lenen" protein ve minerallerle


saglanmaktad1r. insanui bu yonii, yok olucu yoniinii olu~turmaktad1r. insarun biyolojik yap1s11U

lozgmhk, korku, sahip olma duygulan gibi savunma- korunma duygu veya giidiileri; a~hk,
susuzluk, iireme gibi fizyolojik ihtiya~lan; giivende olma, asayi~, nizam gibi emniyette olma
ihtiya~lan; sevgi, sevme-sevilme, ~efkat, aile sahibi olma gibi ait olma sosyal ihtiya~lan; itibar,
ba~an, hiirmet gorme gibi i~ yapabilme ve ki~ilik geli~imi i~in gerekli olan takdir olunma
ihtiya~lan ve kendini ger~ekle~tirme gibi ihtiya~lan veya egilimleri olu~turmaktadrr. Bu
egilimlerin ruhtan kaynaklananlan olumlu nitelik, biyolojik yap1dan kaynaklananlan da
olumsuz nitelik ta~1maktadrrlar. Bu olumsuz niteliklerin varolu~u veya biinyeye konulu~u degil,
bu egilimlerin ilahi gosterimi d1~mda kullarumt problem ou~turmaktadrr.
Kur' an, insan yap1smm ikinci qamasmda, bu toprak kaynakh yap1ya iitlenen ruhtan
bahsetmektedir. insani tecri.ibeler, yok olmayan bu yoniin biyolojik yap1yla olan ili~kisini
ortaya koyan ya~anmt~ olaylara sahiptir.
Rahmani nitelik ve ozellikler ta~tyan bu yon, ruh olarak ifade edilmekte, ruh ve biyolojik
yapltlln birle~im ifadesi olan nefs kavramt ile insan adltll almakta ve insan, yap1smdaki bu ili~ki
ile ortaya koydugu uyum konusunda indirildigi diinyada smanmaktadrr.
Kur' an, bu uyumun olumlulugu veya olumsuzlugu durumunu, ruhun biyolojik yap1daki
gori.iniimleri ve

etkile~imlerini, degi~ik

eyetlerinde nefs-i emmare, nefs-i levvame, nefs-i

miilhime, nefs-i marziye gibi suatlarla belirtmektedir. Bu suatlar, insarun


ger~ekle~tirme

derecesinin

ifadesi

olarak

anlatllmaktadrr.Biyolojik

yaratili~

yapmm

amacltll
olumsuz

egilimlerinin Kur'an'm gosterdigi yolda ve ~ekilde kullanllmamas1, biinyede karga~a


olu~turmakta, ~evre ve toplumun da olumsuz etkisini alarak ilham alabilen yoniinii
koreltmektedir. Bu durum sonucunda, insarun oziine, fitratma yabanctla~mast ba~lamakta;

158

insan sadece biyolojik yap1s1yla faaliyet gosteren sosyal ve ekonomik bir canh olarak hayatm1
siirdiirmeye balamaktadrr.
Bu durumun alt Sffilfffi1, benligin paryalanmasl, ruhi fonksiyonlan olan irade, akll, kalp,
vicdan gibi fakiiltelerin ortiilmesi anlammdaki inkar olu~turmaktadrr.
Tek yoniiniin olduguna inanan insan, toprak olmakla hayatm da yok olacagma inanan bir
dehri veya inkarc1 durumuna diimektedir.
Tarih boyunca, teblig ile tevhide yagruan toplumlarda bu olumsuzluklar rahathkla
goriilebilmektedir.
Toplumu oluturan problemler, insanm yap1sm1 diizenleyemeyi~inin bir sonucu olarak
karuntza ylkmaktadrr. Fikir baklmmdan yarplkhk

ta~1yan

insan, kargaah yap1s1 ile dl

dOnyaya da yarplk eylem vermekte, kiiltiir ve medeniyeti bu eylemlere gore nitelik


kazanmaktadrr.
Kur' an' m beyan ettigi toplumlarm bu tOr yarplk eylemler Orettigini, sanat ve
kiiltiirlerinden sosyal

ili~kilerine

kadar bu tOr yarplk eylemlerin izlerinin varoldugunu

gormekteyiz. Bu eylemlerin ortaya ylklmda, yukanda saydtguruz ozelliklerin etkisi oldugu oz


kadar; akhn, ibadetlerin. yaptlmamas1 nedeniyle koreltilmesi ve basiretinin kapattlmasmm da
etkisi olmaktadrr. Bu durumda insan, mekanik bir zekaya sahip olabilmekte; fakat ileri gorii,
feraset ve basiretten yoksun duruma diimektedir.
Toplumlarm ilah olu~turmasmda
ayetlerinden anlayabilmekteyiz.
BOnyede oluan tevhid karttl

degi~ik

olu~um;

faktorlerin sozkonusu oldugunu Kur'an'm

insarun hayranllk, sevgi, koruma duygusu gibi

giidii veya egilimlerinin Kur'an'm gosterimi d1~mda bilinysiz ve am kullantm ile ortaya
yikmaktadrr.
Boyle bir tutumla kullarulan egilimlerden omegin; hayranllk, Allah'tan baka bir nesneyi
O'nunla

e~it

tutmaya; sevgi, Allah'1 sever gibi sevmeye, mall koruma iygiisO de hayatm

devam1n1 saglamak iyin onu tutmaya; malm1 biriktirip saymaya ve toplun


neden olmaktadrr.

ban~t

iyin vermeye

Obesity gibi devaml1 yeme-iyme tutkusu ile hedonizm gibi biyolojik bedenin algtlarmdan
haz alma tutkusu da yine bu egilim veya algtlann Kur'an'm onlan gosterdigi ekilden farkh
olarak kullaruffiffilfi bir sonucu olarak bir

karga~a

ve annma engeli eklinde karuntza

yikmaktadrr.
Bu tutkularm pe~inden gidilmesi Kur'an'm emrini degil; arzulan yani biyolojik yapm1n
emrinin dinlenilmesi heva olarak ifade edilmekte ve ~irk olarak nitelendirilmektedir. Bu
yapmm bozulmasma engel olan en onemli unsurun da insanm

yaradili~

sebebi olarak gosterilen

ibadet kavrammm insan tarafindan goz ardt edilmesi oldugunu gormekteyiz.


Biinyenin egilimlerinin yanh ekilde kullanllmasmm d1andaki etkisi de yine irk
kavraffiffil ortaya yikarmaktadrr. Bu durum, toplumsal annmadaki farkh bir engel oluumu ve
farkl1 bir faktordiir.

159
Allah'm, bozulan tevhid inanc1n1 diizeltme amactyla; katmdan bir rahmet ve lUtuf olarak
gonderdigi peygamberlerin ve ilim sahibi olan salih ~ahsiyetlerin zaman iyinde hayranhk
duyulan bir varhk olarak yiiceltilmeleri, ovUlmeleri onlan bulunduklan konumdan
uzakla~tlrmaktadrr.

Dedelerden sonra gelen nesiller, yazth kaynaklarm


unutarak, insanm manayi maddede arama, soyutu

azhgmm etkisiyle konumlar1n1

somutla~tmp

goziiyle algilama egiliminin de

etkisiyle bu ~ahlslar temsille~tirilmekte ve kutsalla~tmlmaktadrrlar.


Yillarm geymesi ile tevhide aykm motitler ve hurafeler tevhid dinine

kan~tmlmakta

ve

farkh ibadet anlayi~l, farkl1 ilah anlayi~l ile bir atalar dini ortaya ytkmaktadrr. Bu klstr dongU
ilk peygamberden son peygambere kadar ayru ~ekilde devam etmi~tir.
Kur'an'm I~tgmda ortaya konan diger annma sorununu peygamberlerin toplumlara
anlatt1gt Allah'm slfatlannm, tabiatta benzeri aranarak

somutla~tmlmas1

ve medluliin, delilin

yerine geyirilmesi meydana getirmektedir.


insanm, peygamber, kahraman, salih ~ahls, sembol, ta~, tahta gibi unsurlara nasu anlam
yiikledigi onlan nasu

kutsalla~trrdlgtru

anlamak, biinyenin egilimlerinin

konulu~

gayelerini

Kur' an 1~1gmda goriip tarumak ve anlamakla miimkUn olmaktadrr.


Kur'an'm en onemli vurgusu, temel prensip olarak ele aldtgt tevhid kavramtdlr. insan
biinyesini olu~turan nefs (biyolojik yap1 ve rahmani ruh bile~iginde) Rahmani ruhun biyolojik
yap1ya egemenligi ve arazm aslisine teslimiyetiyle tevhid, buna bagh olarak

d1~

diinyada

olu~an

fikir ve eylem iiriinlerinde tevhid, bu kavramm insan biinyesi ve hayatmda esas ahnmas1n1
ifade etmek baklmtndan onemlidir.
Kur' an, insanm verimliligini bu prensibe baglamakta ve insanm merkezi olan kalp ile

d1~

diinyada, islam'm (ban~m) bu prensibin esas almarak olu~turulabilecegini vurgulamakrad1r.


Fakat bu verimlilige

ula~ma,

insanltgm potansiyelini kendine yizilen amay dogrultusunda

ortaya koyma (islama ula~ma), Kur'an'm anlatttgt toplumlann annma problemleri ve


olu~umunda etken olan nedenlerde de gordiigi.imiiz gibi sapmalardan kurtulamamakta ve
islam(ban~)

tam anlamtyla geryekle~ememektedir.

insanhk tarihi boyunca bu nitelige sahip olanlann ve verimliligi en iist diizeyde


geryekle~tirenlerin

peygamber, veli ve bazt i1im adamlan oldugu goriilmektedir. Bu

toplumun statiikocu bilincinin

d1~ma

~am~lar,

ytklp ozlerini ortaya koyanlar olarak ortaya ytkmakta ve

toplum tarafindan sapkinltkla nitelendirilmektedirler.


insanlarm annmayi geryekle~tirememelerinde yevre, toplum ve ailenin ozgiirliik saglayicJ
niteligi ile benimsedigi egitim modeli onemli bir degi~kendir.
Otoriter yonetimlerde ve ataerkil aile tiplerinde, bireyin geli~im siireci srrasmda kendi
sahip oldugu potansiyelle ortaya koymasmm engellenmesinin; yalan, korku,
kapanma gibi geriye donii~ davram~lar1n1
Dii~iince

hiirriyeti

ortam ve imkan1n1n

ba~ta

olu~turdugu

olmak iizere

olu~turulmast,

be~

tabula~tlrma,

iye

gozlenmektedir.

temel ozgiirliigiin birey tarafindan kullanilma

bireyi annmaya

ula~trran

faktorleri

olu~turmaktadtr.

Soz

160

konusu degi~ik ~artlarla ve ~e~itli olu~umlarla, yabanclla~ma sorunu i~erisine giren insan,
Kur'an'm insarun o.ziine koydugu olumlu egilimleriyle ve ~ekil itibariyle olumsuz gibi goriiliip
bireye zaran ancak vahiy d1~1 kullarumlarla olu~an egilimlerin vahiyle belirlenmi~ ama~larma
aykm

davraru~lar i~erisine

girmektedir.

Sozkonusu olumsuz siire~ ise ancak metafizik bilgi, onun uygulaytclsl nebi veya resul ile
belirli bir ugra~ ve miicadeleden sonra almas1 gereken ~izgiye dondiiriilebilmektedir.
Bu miicadelede yalruz kuru bilgi yam ogretim (bilgisizligin giderilmesi)
hedeflenmemekte,olumlu iiriin saglaytct bir degi~im, tslah beklenmektedir. Bu durum ise
egitimin tarifini olu~turmaktadrr. <;unkii vahiy ozellikle insanm nefsinde siirekli ve istendik
davraru~

sergileme amac1 giitmektedir. Bu nedenle Kur'an, kim halini sulh ederse ifadesini

kullanmaktadrr. Boylelikle ban~ demek olan sulh, biinyede ger~ekle~mekte ve ki~i "Muslim"
olmaktadrr.
Ozellikle Hz. Peygamber doneminde gii~ ~artlar altmda ve klsa zamanda ki~i ve toplum
diizeyinde islam(ban~)veya annmamn ger~ekle~ip verimliligin iist diizeyde ger~ekle~mesinde,
~ahsiyetiyle

insanm fitri yap1s1yla uyumlu olan Kur' ani emirlerin Hz. Peygamberin omek

uygulanmast metodu etkili olmu~tur.


Bu noktaya elbette kuru bir bilgi aktanmtyla gelinmemektedir. Bunun en canll omegini
israilogullan temsil etmektedir. Hz. Peygamber doneminde tedricilik, ikna ve tecriibi
yontemlerle islam olmanm ~artlan, tevhid ba~ta olmak iizere ger~ekle~tirilmi~; daha sonra insan
yaptsmda ve canll bir organizmaya benzetilen

dt~

diinyada iman, giivenlik

ger~ekle~tirilmi~tir.

imana ula~mcaya kadar islam olduk deyin ifadesinde bu nokta a~lk~a goriilmektedir.
islamm ~artlan olan kelime-i ~ahadet ile prensipte tevhid kabul edilmekte; namaz, oru~,
zekat, haec gibi ibadetlerle

dii~iince

bazmda kabul edilen tevhid biyolojik bedende ve

diinyada ger~ekle~tirilmeye ba~lanmaktadrr.


Bu ibadetler, kendine has ozellikleriyle bireyin

geli~iminde

dt~

hirer denge unsuru

durumundadrrlar. Boylelikle insanm hem fizyolojik hem de psikolojik dengesi

saglanmt~

olmaktadrr.
Hz. Peygamber, insanm zihni ve biyolojik yaptsmi dengeye ve
misyon

yiiklenmi~

ban~a

(islam)

ula~tmct

bir

ve Kur'an'da "orta iimmet" olarak nitelenen islam toplumunun Kur'an'm

fitri egitim tarZim uygulayan pedegogu olmu~tur.


islam dininin ikinci kaynagt olan siinnet, bizlere bu egitimin, verimliligi ger~ekle~tirme
yolu ve ~abasmda hayatm degiik aamalarmdaki uygulamalarmi gostermektedir.
Zihni ve sonra da biyolojik yap1daki

degi~im,

toplumsal

degi~imi

de beraberinde

getirmektedir. Bir toplumun kendi yapllarinin bu ozelligini taniytp onlarda


ger~ekle~tirmedik~e
degi~im i~in

degi~im

toplumun da ger~ekle~meyecegi ~artt, siinnetullah yani Allah'm toplumsal

belirledigi bir kanun olarak ifade edilmektedir.

161

ilahi emirlere kendi kendini baglayan insan istemi, insamn fitri (yarattlt~tan gelen)
gii~lerini,

kabiliyetlerini, egilim veya duygulanrun her

~e~idini,

hep birlikte ve birbirini

tamamlayan bir butiin halinde yarattlt~ amacma uygun hareket etmesini sonu~ vermektedir.
insan bu tutumu gosterebildigi oranda her tiirlii a~tnhk: ve sapmadan uzak hi~bir egilimin
zararma ugramadan verimli bir ki~iligi ger~ekle~tirir.
irade (istem) kuvveti de bu egilimlerin ibadetlerle kontrol altma almmastyla viicud
bulmaktadtr. Orta ol~iide bir hayatl getirecek unsurlar islam kaynaklarmda ve egitim
kitaplarmda yazthdrr. iyi ve gtizel olan fikirleri bu kaynaklardan ahp, dinin kendine has
egiticilik ta~tyan ibadetleri ile fikir ve biinyemizi donatmahytz.
Bu telkin ve ibadet sistemi fitratlmlZtn

i~erigi

ile uyum

i~inde

olduklarmdan hemen kabul

gormekte, insana has ~uurlu hareket olarak salih davraru~ ~eklinde ortaya ~tkmaktadrr.
Bu

~ah~mamtzda,

insamn biyolojik yaptsmm kullarum tarztn1n onemli bir

olarak; annma veya diger ifadeyle insan verimliligindeki etkisini

gormii~

degi~ken

bulunmaktaytz. Bu

verimlilige ula~trran ve bu verimliligi azalttp insaru yozla~trran etkenleri arttk tarumaktaytz. Bu


noktada biyolojik yapmm insan akh ve iradesiyle ilahi gosterim yoniinde kullantmmda da
davram~ degerlendirilmesi= ef al-i miikellefin kavramt, hayatm ve insamn amact olan ibadet ile
bireyin diinyevi sorumluluguyla smanmast amact belirmektedir.
Simdi bu yapmm egilimlerini, fonksiyonlan ile birlikte az da olsa tantma imkamna
kavu~mu~

bulunmaktaytz. Onlardan korkmak

bulunmaktadrr.Ve

Kur'an

penceresinden

i~in

elimizde arttk eskisinden cok daha az sebep

baktp

onlarm

ama~lan

dt~mda

bilin~siz

kullarummdan ba~ka yonde kullarumtru onlemekten ba~ka bir ~ey yapmak zorunda degiliz.
Butiin kotiiliiklerin kaynagt, Kur'an'm ifadesiyle insarun bu kritik yonii veya yaptstdrr.
Klsacast Rahmani ruh salt iyilik olabilir; fakat viicutla birlikte bulundugu durumlardaki
etkilenimleri tamamiyle i~inde bulundugu biyolojik yaptrun egilimlerinin kullamm niteligine
baghdrr. Egilimlerini iyi kullanmastru bilmeyen insanlar, hayatta en fazla act

~ekenler,

Kur'an

diliyle azab ~eken ve stkmtt i~erisinde ya~ayanlar, bu tutumu sergileyen insanlardtr. Kur'ani
egitim her~eyden once bu noktada yol goterici kaynaktrr.
0 bize, hayattmtza vahyi disiplini kazandrrarak egilimlerimize hakim olmamtz1, onlan
ustahkla kullanmamtzt, dolaytstyla istikrarh bir

ya~amt

miimkiin ktlarak kula kulluktan,

biinyeye kulluktan gage yiikseliyormu~ veya yiiksekten dii~erken bir ku~ kaptveriyor gibi
anlattlan kaos duygusundan ve bu ~ekilde ya~amaktan kurtulmamlZl saglamaktadrr.
Bunun yolu da egitim ve ogretimin esastru, fitri egitim modelini sunan Kur' an ve onun
hayata tatbiki olan siinnete dayandrrmaktan ge~mektedir.

162
SONUCUN TORKc;E OZETi

Kur'an-z Kerim, insana kendisi ve evrenin varolu~ felsefesini bildiren metajizik ve


~umiUlil bir bilgidir.
Halife olarak yarattlan insan, diinya uzerinde euaya yon veren ve euada tasarruf
imkanzna sahip tek akrlll varlrkflr. Kur'an, onem atfettigi insanm, istenilenfaaliyeti verimli
bir 1ekilde gostermesini, sahip oldugu biitiln fakiilteleri ve egilimleriyle saglzkh bir ki1ilik ve
saglzklr bir toplum olu1turmasmr istemektedir.
Bu bilgiler JfJiJnda insanzn yonlendirilip yoneltilmesine ve bilnyesi ve dzf diinya ile
uyum i~erisinde bulunup varoluf amacma ula,ma ~abasr olan verimliligine, Kur'an
tarafindan annma adr verilmektedir.
insanzn yapzsz Kur'an tarafindan iki a,amada ele alznarak anlafllmaktadzr. Birinci
a,amasr kotilliiklerin kaynagr olarak gosterilen degi1ik egilimlerle orgiilii toprak kokenli
beden, ikinci a,amasJ iyi olan tam degerlerin kaynagr ruhtur. insan, yapzsznz olu1turan ruhbeden ili1kisinde ortaya koydugu uyum konusunda yarafllJf gayesi olan ibadetle
smanmaktadzr.
Kur'an, bu uyumun olumlulugu veya olumsuzlugu durumunu, ruhun biyolojik
yap1daki goriiniimleri ve etkilefimlerini, degi1ik ayetlerinde nefs-i emmare, neft-i levvame,
nefs-i miilhime, nefs-i marziye gibi sifatlarla belirtmektedir. Bu sifatlar, insanm yarafllz~
amacrm ger~ekle1tirme derecesinin ifadesi olarak anlafllmaktadrr.
0 halde Rahmani ruh salt iyilik olabilir; fakat viicutla birlikte bulundugu
durumlardaki etkilenimleri tamamiyle i~inde bulundugu biyolojik yapmm egilimlerinin
kullamm niteligine baglrdrr. Egilimlerini iyi kullanmasrm bilmeyen insanlar, hayatta en
fazla acr ~ekenler, Kur'an diliyle azab ~eken ve srkznfl i~erisinde ya,ayanlar, bu tutumu
sergileyen insanlardzr. Kur'ani egitim her1eyden once bu noktada yol goterici kaynaktlr.
0 bize, hayaflm~za vahyi disiplini kazandrrarak egilimlerimize hakim olmamrv, onlan
ustalrkla kullanmamrv, dolayrsryla istikrarlr bir y~amz milmkiin kzlarak kula kulluktan,
biinyeye kulluktan, goge yiikseliyormuf veya yiiksekten dii~erken bir kuf kapzveriyor gibi
anlatllan kaos duygusundan ve bu 1ekilde ya,amaktan kurtulmamJZJ saglamaktadrr.
Bunun yolu da egitim ve ogretimin esasmr,fitri egitim modelini sunan Kur'an ve onun
hayata tatbiki olan siinnete dayandrrmaktan ge~mektedir.

163

SUMMARY
The holy Koran is a metaphysical and comprehensive knowledge that advises the
human beings of themselves and the existence philosophy of the universe.
The human being, who is created as a representative of God on earth, is the only
reasonable entity that directs the things and that has the ability to obtain the possession of
the things. The Koran demands the human being, to whom it attaches importance, to work
productively in the activities,to establish a sound personality and a sound society with his
faculties and aptitudes.
The orientation and management of the human being in the light of this knowledge and
the productivity of him which is to reach the existence objective by remaining in
accomodation with his body and outside world are called as refinement by the Koran.
The structure of the human being is handled and explained within two phases by the
Koran. The first phase is the earth-originated body which is pointed as the source of malice
and is embraced with different tendencies and the second phace is the soul that is the source
of all values that are of goodness. The human being is examined in terms of the worship
which is the creation purpose in terms of the accomodation he exhibits in body-soul relation.
The Koran states the negative or positive states of this accomodation,the apperance and
interaction of the soul in biological structure with capacities such as nefs-i emmare1,nefs-i
levvarml,nefs-i mulhime3,nefs-i marziye4 in its different verses. These capacities are
explained as the expressions of the degree to which the creation purpose of the human being
is realised
Therefore, the divine soul can be merely goodness,however,the interactions of it within
the body is solely dependent on the nature of the usages of the biological tendencies. The
human beings who do not know how to use their tendencies are the ones who suffer most,the
ones who feel pain and live in difficult in Koran's terms, the ones who exhibit such
manners.Koranic education is,above all, a guide source on this point.
The Koran makes us acquire the divine discipline and control our tendencies,so that we
enable a firm life and get rid offeelings of chaos that are described as rising into the sky or
being caughtby a bird while falling down from the top and get rid of living in this way.
The procedure of doing this goes through basing the nature of education on the Koran
that presents the natural education model and on the practice of it into rea/life which is the
way prescribed by Mohammed

The body,structure that forces one to malicious like anger,greed,lust etc.


Pangs ofconscious,uneasiness,after a malicious behaviour.
3
One's inspiration, common sense like wishing to help the poor, the innocent.
4
The state ofbeing appreciated by others and being productive.
2

164

BiBLiYOGRAFYA
-ATE$, Siileyman; Kur 'an-z Kerim ve Yiice Meali, Kthy Kitabevi ist.1975.
-ABDULBAK.i, Muhammed Fuad, el Mu 'cemu 'I Miifehres Li Elfazi 'I Kur 'ani 'I
Kerim, Kahire, 1378. ist.1982.
-ACLUNi, ismail b. Muhammed, Ke/u 'I Hafa, ve Miizilu 'I ilbas amme 'tehere
Mine 'I ehadis ala elsineti 'n nas, Kahire, tz.
-AHMED, Abdiilgafiir Attar, Muhammed b. Abdiilvahhab, Beyrut,1387/1967.

-AKBULUT, Ahmet, Sahabe Devri Siyasi Olaylarzmn Kelami Problem/ere Etkisi,


Birle~ik yay. Ank.tz.
-AKDEMiR, Salih, Hristiyan Kaynaklarzna ve Kur 'ana Gore Hz. isa Bastlmamt~
Doktora Tezi. Ank.1988.
-AKYILDIZ, Selim, Artvin ve Dolaylarzda Batzl inan~lar, Lisans Tezi AUiF ,
Ank. 1997.
-ALKAYA, Ahmet Liitfi, Hz. Peygamberin Siire Yaklazmz, Lisans Tezi AOiF,
Ank.1997.
-ALTINTAS, Hayrani, ibn-i Sina Metajizigi, AUiF yay. Ank. 1989.
, Hayrani, Psikoloji Ter. Soz. , AUiF der. AUiF yay.
-ALUSi, Sihabuddin Mahmud, Ruhu 'I Maani fi Tefsiri 'I Kur 'ani 'I Azim, va 's-Sebii-Mesani, Beyrut, tz.
-ANKARAVi, ismail, Minhacu 'I Fukara, yev. Sadettin Ekici, insan yay. ist.
1996.
-AROND, Raymond, Demokrasi ve Totalitarizm, yev. Vahdi Ratay, Kiiltiir Bak.
Eserleri, Meb. yay. ist. 1976.
-ASIM EFENDi, Ebu'l Kemal Ahmet, el Ukyanusu 'I Basit fi Tercemeti 'I Kamusi 'I
Muhit (Kamus Terc.) ist. 250.
-ATLASLI Biiyiik Uygarlzklar Ansiklopedisi, ileti~im yay. ist.tz.
-AYDIN, Hiiseyin, Muhaszbi'nin Tasavvuf Felsefesi, Ank.1976.
-BAGDADi, Ali b. Muhammed b. ibrahim (Hazin), Lubabu 't Te 'vii fi Maani 't
Tenzil, Matbaa-i Hayriyye, Mtstr, tz.
-BARNAVi, Eli, Historical Atlas, Londra 1992.
-BASARAN, i.Ethem, Egitim Psikolojisi, Ank. 1994.
-BASGiL, Ali Fuat, Din ve Laiklik, Yagmur yay. ist. 1982.
-BEDiUZZAMAN, Sozler, Nesil yay. ist, tz.
;Mesnevi-i Nuriye, Nesil yay. ist, tz.
-BEYZAVi, Ebu Said Abdullah b. Orner, (685 I 1286), Envaru 't Tenzil ve
Esraru 't Te 'vii, ist. tz.
-BiLGiN, Beyza, Ellibin Yzllzk Bir Giin, Akid yay. Ank. 1992.

165
-BOLAY, Su1eyman Hayri, Felsefi Doktrinler Sozliigii (geni~1etilmi~ 4. Bsk.)
Akr;ay yay. Ank.1987.
-BOYNER, Nevzat, Yeni Bir Yaklazmla j/im ve Din, Nil yay. izm. 1997.
-BUHARi, Muhammed bin ismail; el Camiu 's Sahih (Sahih-i Buhari) M1s1r, 1343.
-BURSEVi, i. Hakk1, Ruh el Beyan, ist.1969.
-CAREL, Alex, jnsan Denen Mer;hul, vev. Orner Durmaz, Hayat yay. ist. 1999.
-CEBECiOGLU, Ethem, Tasavvuf Terimleri Sozliigii, Ank. 1997.
-CERRAHOGLU, ismail, Tefsir Usulii, Tdv. Yay. Ank. 1995. 10.bsk.
-CEVDET, Said, Bireysel ve Toplumsal Degiimin Yasalarz ( yev. ihsan Kutluer)
ist. 1998.
-CEVDET PA$A, Ahmet, Kzsas-z Enbiya ve Tevarih-i Hulefa, Bedir yay. Tz.yz.
-CiLi, Kutbuttin, Abdulkerim b. ibrahim b. Abdulkerim, jnsan-z Kamil, vev.
Abdulaziz Mecdi Tolun, iz yay. ist. 1998.
-CLADUON, Francis, Romantizm Sanat Ansiklopedisi, Remzi yay. ist. 1994.
-CUCELOGLU, Dogan, jr;imizdeki c;ocuk, Remzi yay. ist. 1984.
-CURCANi, Seyyid Serif, Tarifat, Kahire, 1960.
-9AM INTERESSE, Franszz Ar. Der. Ocak 1993.
-DARiMi ,Ebu Muhammed Abdullah b. Abdurrahman, Siinen-i Darimi, ist.1995.
-DEKART, Rene, Ruhun jhtiraslarz, vev. Mehmet Karasan, Meb. yay. Ank.1972.
-EBU DAVUD, Suleyman bin El E~'as es Sicistani (Siinen-i Ebu Davud)
Mlsrr
1952.
-EDiP, Kemal, Lamiyye-i Kelamiye AUiF drg. Ank. 1959.
-ENDELUSi,Ebu Abdillah Muhammed b. Yusuj, el-Bahru 'I Muhit, M1s1r, tz.
-EN NEDVi,Ebu'l Hasan, jslam Diiiincesi Hayatz, vev. Said $im~ek, ist. 1997.
-ERBiLi, Muhammed Emin, Tasavvufun jncelikleri, terc. Mehmet Can, Osmanh
yay. ist. 1997.
-ERTURK, Selahattin, Egitimde Program Gelitirme, H.U Bsk. Ank.1972.
-ERZURUMLU, ibrahim Hakk1, Marifetname, Alem yay. ist.tz.
-ETiK,Arif, Mevlana 'da Manevi Gorii, Ulkii kitabevi, Konya, 1964.
-FAZLURRAHMAN, Allah 'zn Elr;isi ve Mesajz, vev. M. Pavac1, A. Ciftvi,
Okulu yay. Ank. 1997.
-GAZZALi,Ebu hamid Muhammed b. Muhammed, Kimya-i Saadet,Saglam
ist.tz.
- - - - ;Ebu hamid Muhammed b. Muhammed, jhya-i Ulumi 'd
Kahire,l352.
- - - - ;Ebu hamid Muhammed b. Muhammed, Miikaefetii 'I Kulub,
Nizam, vev. Yaman Ankan, Yunus Emre yay. ist. 1969.

Ank.
yay.

Din,
jzahi

166

- - - - ;Huccetu '1 islam, Eyyuhel Veled, ~ev. Ahmet Serdaroglu, Erhan yay.
ist. 1990.
- - - - ; Mecduddin, Ebu'l Futuh Ahmed b. Muhammed, Risaletu 't Tuyur,
islam Felsefesinde Sembolik Hikayeler, ~ev. Derya Ors, insan yay. ist. 1997.
- - - - ; Ebu hamid Muhammed b. Muhammed, Minhacu 'l Abidin, ~ev. Yaman
Ankan, Yunus Emre yay. ist. 1969.
-GEYLANi, Abdulkadir, Atiyye-i Subhaniyye, ~ev. Cabbarzade, Mehmet Arif,
Alem yay. ist, 1996.
-GOKBERK, Macit, Felsefe Tarihi, Remzi yay, ist. 1996.
-GUENON, Rene, Ruhr;u Yanzlgz, ~ev. Fevzi Topa~oglu, iz yay. ist. 1996.
-HAKiM, Suad, el-Mu 'cemu 's Sufiyye, Beyrut, 1981.
-HALiS, Ayhan, Egitime Giri~ ve islamiyetin egitime Getirdigi Degerler, Damla
yay. ist. 1986
-HAMiDULLAH, islam Peygamberi, ~ev. Salih Tug, ist. 1960.
-HANBEL, Ahmet bin; el Musned, Mtstr 1313.
-HAVAZiN, Abdulkerim, er-Risale, Kahire, 1966.
-HEREVi, ebu ismail Abdullah b. Muhammed Ensari, Tabakatu 's Sufiyye, Tahran,
1351.
-HOFFER,Erich, Kesin inanr;lzlar, ~ev. Erktl Gunur, im yay. ist.1995.
-iBN-i HANBEL, Ebu Abdillah Ahmed b. Muhammed (241 I 855), el-Musned, ist.
1981.
-iBN-i KESiR,Hadislerle Kur 'an-z Kerim Tefsiri, <;agn yay. Tz.yz.
, Ebul Fida ismail, Tefsiru 'I Kur 'am 'l Azim, Kahire, 1390-1971.
-iBN-i MACE,Muhammed b. Yezid; (Sunen-i ibn-i Mace), Mtstr, 1954.
-iBN-i MANZUR, Ebu'l Fazl Muhammed b. Mukerrem, (711 I 1311) Lisanu 'I
Arab, Beyrut,1955-1374.
-iBN-i SAD, et Tabakatu'l Kubra, Kahire,135811939.
-iBRAHiM, Mustafa,E/ Mu 'cemu 'I Vesit,ist.1992.
-iLHAN, Avni-Sofugolu, Cemal, Alevilik-Bekta~ilik Tartz~malarz Tdv.yay.
Ank.1997
-iNCiL, (Mujde), Yeni Ya~am yay,ist.1995.
-iSFEHANi, Ragtb, Mufredat-z Elfazi 'I Kur 'an, Dar'ul Kalem.ist. tz.
-KADiRi, Abdullah ibn-i Muhammed el-Mtsri el-Rumi el-Kadiri, Muzekki 'n
Nufus, ~ev. Yaman Ankan, Saadet yay. ist. 1977.
-KAPLAN, Mehmet,Turk Edb. Uz. Ar, Tzp Tahlilleri, Dergah yay.ist.1991.
-KARABULUT, Ali Rtza, Ruhlar Alemi, islam 'da Vasiyyet ve iskat Meselesi, Elif
yay. Ank. 1989.

167

-KALBi, ibn-i, Kitab-ul Esnam (Putlar Kitabz) yev. Beyza DO.~O.ngen, AOiF yay.
Ank. 1969.
-KARA, Mustafa, E~refoglu Rumi Divam, Tdv. Yay. Ank. 1995.
-KASAPOGLU, Abdurrahman, Adem 'den Hatem 'e Ki~ilik, izci yay. ist. 1997.
-KASANi, Abdurrezzak, lstilahatii 's Sufiyye, Kahire, 1981.
-KAZANCI, Ahmet LO.tfi, Peygamberler Tarihi, Feza yay. ist. 1997
-KUTUP, Muhammed, !slam Terbiye Metodu ve Ahlak Sistemi, yev. Ali Ozek,
ist.1977.
-KUTUP, Seyyid, Diizeltilmesi Gereken Kavramlar, Risale yay. Cev. Nurettin
Ytldtz, ist. 1995.
-KURTUBi, Ebu Abdillah Muhammed b. Ahmed, el Cami li Ahkami 'I Kur 'an
Beyrut, 1985.
-KRECH, David, Richard S. Crutchfield, Ballachey L. Egerton, Cemiyet lr;inde
Fert (individualln Society) Meb. yay. ist. 1983.
-KUSEYRi, Abdulkerim b. Havazin, er Risale, Kahire, 1966.
-KOCUK, Abdurrahman, TUMER, GO.nay, Dinler Tarihi, Ocak yay. 1993.
-LUM'ATU'S SiRAC Li HAZRETi'T TAC (Bahtiyarname) yev. Abdusselam
Bilgen, Betyi Bilgen, KO.ltur Bak. Yay. Ank. 1999.
-MALiK, Enes b. , el Muvatta, Mtstr 1353.
-MERAGi,Ahmet mustafa, Tefsiru 'I Meragi, Mtstr, 1373/1953.
-MEVDUDi, Ebu'l Ala Tefhimu 'I Kur 'an, terc. Muhammed Han Kayani, insan
yay. ist. 1986.
-MEYDAN LAROUSSE, Biiyiik Liigat ve Ansiklopedi, Meydan yay. ist. 1990.
-MiRAS, Kamil, Buhari Tecrid-i Sarih Terc. Dip yay. Ank. 1980.
-MUHAMMED LUTFi HACE, Alvarlz Efe Hz. Nil yay. ist. 1990.
-MUHASIBi, er-Riaye, yev. Abdulhakim Yiice, Caglayan yay. izmir 1997.
-MUSLiM, bin Haccac el Ku~eyri;
el Camiu 's Sahih (Sahih-i Muslim)
Mtsu,1955.
-NAKSiBENDi, Muhammed Nuri Semseddin, Miftahu 'I Kulub, Cev. Abdulkadir
Ciyek, Huzur yay. ist. 1993.
-NESAi,Ebu Abdurrahman b. Suayb (Siinen-i Nesai), Mtstr, 1930.
-NESEFi, Ebu'l Berekat, Abdullah b. Ahmet, Medariku 't Tenzil ve Hakayiku 't
Te 'vii, Mzszr, 1313.
-NEW SCiENTiST, Beyond Reality (Gerr;egin Otesinde) Ara~tlrma der. 30 Ocak
1998.

168
-----::o-sMANOGLU, Seyh Ahmet, Giilzar-i Sofiyye, Kaside-i Taiyye Serhi, Terc.
Ahmet Develioglu, Kits an yay. ist. 1997.
-OYMEN, H.R.,Egitime Giri~, Meb. yay. Ank. 1979.
-OZLER, Mevlut, islam Dii~iincesinde Tevhid, Nun yay. ist. 1995.
-PEKTEN, Haluk, Divan $iiri, Turk Dili Derg. (Turk Siiri Ozel Saytst) Tdk. Yay.
Eylul, 1986.
-PHiLiPS, P ve S, Oldiikten Sonra Ya~ayanlar, Kervan yay. ist.1976.
-POLiTZER, George, Felsefenin Balangu; llkeleri, Sosyal yay. ist. 1989.
-RABBANi iMAM, Ahmet Faruk, Mektubat, ist. 1977.
-RAZi, Fahruddin, Tefsiru 'I Kebir, (Mefatihu 'I Gayb) Mtstr, tz.
-RAZi, Necmeddin, Mirsadii 'I lbad, Tahran. 1453.
-RUMi, Mevlana Celaleddin, Mesnevi, yev. Veled izbudak, Meb.yay. ist.1993.
-RUHSELMAN, Bedri, Ruh ve Kainat, Gayret Kitabevi, ist. 1946.
-SABUNi, Muhammed Ali, Tefsir-u lbn-i Kesir(Muht.) Daru'l Kalem, Beyrut,
H.874.
----,Muhammed Ali, Safvetu 't Tefasir, Ensar N e~r. tz. y.
----,Nurettin, Maturidiye Akaidi, yev. Bekir Topaloglu, Dip yay. Ank.
1998.
-SAGLIGIMIZ ve Tzp Ansiklopedisi, Geli~im yay. Cenevre- isviyre, ist. 1974.
-SAiD, Emin, Siretu 'I lmami ~ Seyh Muhammed b. Abdiilvehhab, Beyrut, 1382.
-SAKA Sevki, Yabanczla~ma Kar~zsmda Kur 'an, ir~ad Kitaphgt, Ank. 1997.
-SAYGILI, Sefa, Aile Saglzgz Ansiklopedisi, Tima~ yay. ist. 1997.
-SEL<;UK, Mualla, (:ocugun Egitiminde Dini Motifler, Tdv. Yay. Ank.1990.
-SONGAR, Ayhan, Beynimiz ve Sinirlerimiz, ilim ve Teknik Servisi, Yeni Asya
yay. ist. 1979.
-SUHRE VERDi, Sihabuddin, Ebu Hafs Umar; Avarifu 'I Maarif, Mtstr, 1968.
-SUYUTi, Celaluddin, Abdurrahman ibn-i Ebi bekr, Tefsir-u Kur 'ani 'I Azim,
(Tefsiru Celaleyn), <;agn yay. ist. tz.
-SUYUTi, Celaluddin, ed Durru 'I Mensur fi 't Tefsir 'i bi 'I Me 'sur, Mtstr, 1314.
-SULEMi, Ebu Abdirrahman, Tabakatu 's Sufiyye, Kahire, 1949.
-SMiTH, Holly, Amerikan Psikolojik Antropoloji Ara~tzrmalarz Derg. Yersiz,
1994.
-SENEL, Alaaddin, Bilim ve Utopya, Ank.USBF, Ank. 1994.
-SENGUL, idris, , Kur 'an Kzssalarmm Tarihi Degeri, 4. Kur'an Sempozyumu,
Fecr yay. 7-18 ocak-1998.
- - - , Kur 'an Kzssalarz Uzerine, I~tk yay. izmir, 1994.
- - - , Kur'an'da Ho~gorii ve Hiirriyet, Diyanet ilmi Dergi, cilt-31, sayt-1,
Ocak, Subat, Mart, 1995.

169

, Kur'an'da Varlzgm Yaratzlz Gayesi, Bizim Dergah, Mayts-1993,


Ytl:6, sayt, 61.
- - - , Kur 'an Kzssalarmm Tarihi Degeri, Diyanet ilmi Dergi, c-32, s. 4,

Arahk-1996.
-SiRVANi, Harun Han, islamda Siyasi Dililnce ve idare Uzerine Aratzrma, Ank.
1965.
-TABAKOGLU, Ahmet, Turk iktisat Tarihi, ist. 1986.
-TABERi, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Tarihu 'I Umem ve 'I Muluk, Kahire,
1939.
, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Camiu 'I Beyan an Te 'viii '1-Kur 'an,
Mtstr, 1374.
-TAHANEVi, Muhammed b. Ali, Keuaf-z Istzlahat-z Funun, Hind. 1862, ist.
1318.
-TATCI, Mustafa, Yunus Emre Divam, Akyag yay. Ank. 1991.
-TEYMiYYE, Tahiyuddin Ahmet, Tefsir-u Sureti 'I ihlas, Matbaatu'l, Kahire,
1323.
-TiRMiZi, Ebu isa, Sunenu 't Tirmizi, Kahire 1292.
-TURHAN, Mumtaz, Cemiyet ifinde Fert, Meb. Yay. ist. 1983.
-TUSi, Ebu Cafer, Tefsir-u Tzbyan ve Mevakzb, Osmanhcaya yev. Muhammed
Efendi, Dersaadet, ist. 1317.
-ULUDAG, Suleyman, Tasavvuf Terimleri Sozlugu, Marifet yay. ist. 1991.
-WALTHER, Oneil Ressamlar, Vincent Van Gogh, ABC Kitabevi, ist. 1997.
-VAT AND AS, Celaleddin, Tevhid ve Degiim, Pmar yay. ist 1999.
-VEHBi EFENDi, Konyah Mehmet, Hulasatu'l Beyan fi Tefsiri'l Kur'an, Uydal
Ne~r. ist. 1966.
-Y AZIR, Elmahh Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur 'an Dili, Azim yay. ist.1995.
-Y AZICI,Nesimi, ilk Musluman Turk Devletleri, AUiF yay. Ank.1992.
-YILDIRIM, Suat, Kur 'an 'da Uluhiyyet, Kaythan yay. ist.
-ZEBiDi, M. Murtaza, Tacu 'I Arus min Cevahiri 'I Kamus, Beyrut, Daru
Mektebu'l Hayat, Mtstr, 1306.
-ZEMAHSERi, Mahmud b. Orner, el Keuaf'an Hakaiki Gavamizi 't Tenzil,
Kahire, 1968.
-ZUHAYLi, Vehbe, islam Fzkhz Ansiklopedisi, Risale yay. ist. 1990.

You might also like