Professional Documents
Culture Documents
Kuran-I Kerim'de Arınma
Kuran-I Kerim'de Arınma
C
ANKARA UNiVERSiTESi
SOSY AL BiLiMLER ENSTiTUSU
TEMEL iSLAM BiLiMLERi
(TEFSiR) ANABiLiM DALI
r,.
~~.
'
i '
Ankara - 2000
T.C
ANKARA UNiVERSiTESi
SOSYAL BiLiMLER ENSTiTUSU
TEMEL iSLAM BiLiMLERi
(TEFSiR) ANABiLiM DALI
Ankara - 2000
T.C
ANKARA UNiVERSiTESi
SOSY AL BiLiMLER ENSTiTUSU
TEMEL iSLAM BiLiMLERi
(TEFSiR) ANABiLiM DALI
imzas1
-~~~J Z_fClJll T
5 fiAlfC.l\ ~ ........................
..P..c~~...D.r.....-.;2.eJ~:.l~.....:?..B.l"f.t
.D..at:;....JJ.r.....l.dr.:t~....:f?.EIN..~UL
..D.e.~.~...l'lc..... N.-.b.~J~...BD.Z.Ls:U r2- T
Tez Smav Tarihi : 03.07.2000
iCiNDEKiLER
ONSOZ .................................................................. .... ................................................................. 4
GiRiS : KONUYI..A iLGi:Li TERiMI.ER......... ...... ..... .... .............................. ............................ 8
A)
NefsKavranurunincelenmesi........
B)
BiRiNCi BOLUM
ARINMADA A~AMALAR
A- RUH-BEDEN iLiSKiSiNDE OORONUMLER
1- inkar (Yabanclla~ma) .................................................................................................... 23
2- Nefs-i Emmare (Egoizm) ................. .............. ........... ............... .... ..... .......... .................. 25
iKiNCi BOLUM
ARINMADA OLUMLU VE OLUMSUZ FAKTORLER
A- iNSAN- DIS DONYA iLiSKiSiNDE UYUMU SAGLAYAN ETKENLER
1- Tevhid ............................................................................................................................ 87
2- SultaDonemindeHz. ibrahim(as) ...................................................... ..... .................... 89
3- Kur'an'm Hz. ibrahim (as)'e Verdigi Onem ve "Kalb-i Selim" ifadesininYorumu ........94
4- Buytik Gunahlar ve Sirk ili~kisi. ................................................................................... 97
UCUNCU BOLUM
VERiMLiLiK
iNSANIN YAPISINDAKi ZITLIKLAR HAKKINDA DEGERLENDiRME
A- insarun Olumsuz Yonlerini Annmada Kullanmast Mumkiindiir................................ 133
B- Egitimin Annmadaki Rolu Hakkmda Bir Degerlendirme.......................................... 146
SONU<;.................................................................................................................................. 156
SONUCUN TURKCE OZETi. .............................................................................................. 162
SONUCUN iNGi:I..izCE OZETi. ........................................................................................... 163
BIBLIYOGRAFYA................................................................................................................ 164
ONSOZ
istiklal ~airimiz insaru tarurnlarken, 'onemsiz hir varhgun diyorsun eger hir hilsen
'ifadesini kullanmaktadrr. Sokrat'm medresesinin giri~inde de 'ey insan kendini hil,' soziim1n
yer aldtgt hilinmektedir. Diinyadan, ilk insandan Kutlu Nehi'ye kendinin arifleri gelip
geymi~tir. Kendi henliginin strlmm, ozelliklerini kavrayan ve taruyan Rahhini de hilmi~tir
~eklini alan hu ozlii soz, tarih boyunca bizim gibi farkh yorumcular tarafindan ele ahnmi~trr.
insanm en onemli yanlarmdan biri, onun kendi kendinin ~uurunda olmas1 ve kendini
kontrol edehilmesidir. Bu ozelligine ragmen zaaflmm-yeteneklerini, ho~luklmm-giiy
kaynaklmm,eksilerini-artllmm,olumsuz egilimlerini- olumlu egilimlerini tanuna ve
potansiyelini hu tammaya gore ortaya koyahilme yabastyla kendini inceleyen ve Kur' arun
Itgtyla derinliklerini kefeden insan saytst yok az gorunmektedir.
Bu faaliyet,insanm tiim olumsuzluklmm ortaya yikanp kendisini hor gormesi ~eklinde degil,
henligini aratrrmak, tanunak, insafh, tarafsiZ, rasyonel, geryekyi hir anlayt~la ele almak
~eklinde olmahdrr.
Kendinden hahersiz Ademoglu' nun hemcinslerini ve di~ diinyayt hilmesi imkansiZ
olacagt gihi, onlar hakkmdaki hiikiimleri de yiizeysel, isahetsiz ve tutarsiZ olacaktrr.
insan, hir uytan hir uca evreni, onun en degerli varhgt insaru, evrenin ve kendinin geryek
anlam ve degerini; ancak evreni ve kendini tiim yonleriyle ele alan ilahi hilgiyle ve hu hilgiyi
olu~umundaki derin duyu, degerlendiri prizmasmdan geyirerek kavrayahilir.
insan, onemi sezildigi andan hu zamana, yiizeysel ve derinden yok defa ele ahnmi,
uzerinde durulmu, fiziki ve ruhi yonleriyle degerlendirilmitir. Demokritos'un
Euthymia'smdan, Sokrat'm Daimoru'una, Gazali'nin Miftah'ul Kulup' undan
Marifetname'ye kadar hir yok eser hep 'diinyalan saklayan' olarak nitelendirilen insaru ele
almi~trr.
Cunkii insan, ortaya koydugu eylemiyle hazen olumlu ve yaptct; hazen kihir ve
gururuyla olumsuz ve yalruz; hazen olahildigine ytktct ve entrikact nitelikte; hazen
olabildigine aytk, effaf ve emniyet yapth; hazen hencil ve ego yoriingeli; hazen yardtmsever
ve fedakar; hazen sahte ve iki yiizlii, hazen yiirekten ve dopradop;hazen hasiretli, geni
ufuklu; hazen de miyop hakth olarak hirhirinden yok farkh davraru ve stfatlarla ortaya
ytkmaktadtr.
insan yarattlrrken her ~ey olmaya uygun olan "yiicelerden yiicesi" noktadan "aaguarm
aagtst" noktaya kadar, hem sonsuz yiicelmelere hem de korkuny alyalmalara aytk ozel
yarattha sahiptir. iyerigine hem ruhanilik hem de nefsanilik kaynagt yapt yekirdekleri
yerletirilmitir. Yaptsmdaki asli egilimlerin kullaruhp, olumsuz egilimlerinin amacmm
anlathp anlatlmamasmda, iradenin hakkmm veriliinde veya verilemeyiinde,potansiyel
giiciiniin sezilip en giizel ekil ve artlarla ortaya ytkarthp degerlendirilmesinde veya
degerlendirilememesinde insan yaptsmda hulunan hu renklilik dikkate ahnmahdrr.
insaru yalm olarak akhyla, iygiiduleriyle veya sosyal egilimleriyle ele alanlar, onun
fonksiyonu ile ilgili ciddi bir bilgi ortaya koyamamaktadrrlar. Bilakis insaru iyice kapalt,
bilinmeyen bir varhk olarak degerlendirerek ondan beklenen verimliligi, sahip oldugu
potansiyellikten hayata ytkartamayarak elde edememi~lerdir.
Ustelik insana bu dii~iinceyle yakla~anlann kimine gore insan "du~unen hayvan",
kimine gore de libido dii~uncesiyle dolu bir yaptdtr.
Oysa ki insam oziindeki potansiyelle, fakiilteleriyle, egilimleriyle kendi maddi yaptstm ve
diger dunyalan a~abilecek bir dinamizme sahip bulunmaktadtr.
Bugiin atomun kiiyiik diinyasma girip, partikiiller dunyasmda bilimsel ke~ifler yapan,
atomun giiciinii ortaya ytkanp
mesafeleri
a~an
ya~ammda
kullanan, onunla ve
yaptt~ ke~if
ve icatlanyla
vah~eti,
yalt~mamtzda
olu~turulabileceginin
~ekilde
cevabtm
ele almak
problemin kaynagtrun dogru tespiti ve dogru yoziime ula~ma nedeniyle onem ta~tmaktaydt.
Bu nedenle ilk once nefs konusunun aytklanmasmda ya~anan problemleri ktsaca ortaya
koyduk. Nefsin yaptstm olu~turan ruh kavrammt ve daha sonra biyolojik yapmm yaradth~tru
ele aldtk.
Rahat anla~tlmast aytsmdan kavramlan insani tecriibelerle zenginle~tirerek
ve
kavramlara geni~ bir ekilde deginerek ele aldtk. Bu yapmm ve ilikinin aytkya ortaya
konmast, problemi anlama ve yoziim getirme aytsmdan onem tatmaktaydt.
Birinci bolumde kavramlar ve kavramlann
olu~turdugu
tarafindan kategorilere ayrtmtru ele aldtk. insan yaptsmm birbiriyle olan ilikisinin altt
kategori olarak Kur' an da smrllandmldtgtm gorduk. Bu kategorileri incelerken ayetlerin
yorumu ve diger tip kaynaklanyla kategorinin ozelliklerini ve verimlilikteki konumunu
belirginle~tirdik ve zenginle~tirdik.
Aamalarda ve nefs kavrammda goze yarpan ozelliklerin tespitini yapttk. Bu tespitler
ttgmda problemlerin kaynaklandt~ biyolojik yaptya ve irk kavramma Kur' an anlayt~tyla
degindik.
Birinci bolumiin sonunda da verimliligin ilk insandan balayarak seyrini ele aldtk.
Sapmalann yaandt~ toplumlan, Kur' an ktssalanndan da yararlanmak suretiyle konumuz
aytsmdan degerlendirdik.
insan
verimliliginde esas tutulmast gereken tevhid konularma burada yer verdik. islam ve armma
ili~kisini ayet ve hadislerle inceledik. Bu inceleme sonucunda giiniimiizde ger~ek anlamtyla
anla~t1amayan islam kavramtnm oziinii ifade etmeye ~ah~ttk.
ikinci boliimiin sonunda insanda armmayt zorla~trran i~ ve dt~ etkenlere deginerek
problemi ~e~itli yonleriyle ele aldtk.
U~iincii boliimde ise, nefs kavramtnm incelenmesi srrasmda kar~lffilZa ~tkan insan
~eklini
verili~
ama~lannt,
~oziimler
ortaya koymaya
~alt~ttk.
almt~mda, ~tkt~
yarattlt~
~evrenin
verdigi olumsuz
~artlara
ragmen,
bu
~alt~maya
girerken
te~vikleriyle
bana
~ah~ma
Hocam Do~. Dr. idris ~ENGOL Bey'e, mesai arkada~lanma ve e~ime te~ekkiirlerimi sunar,
bu ~ah~mayt nasip eden Allah' a sonsuz hamd ederim.
Ahmet Liitfi ALKAYA
GiRi~
GiRiS
KONUYLA iLGiLi TERiMLER
A-Nefs Kavrammm incelenmesi:
Nefs kavramt, islam litaratiiliindeki mevcut kaynaklarda; ruh\ ego, zat, ~ahts2 ,
alol,istem, arzu3 , his ve iradeli biyolojik: yap1 veya insamn kotii huylan ve ~irkin slfatlan ile
kotii his ve huylarm bulundugu biyolojik: yaptmn i~i oz, cevher4 anlamma gelmektedir.
Kur'an-1 Kerim'de sekiz farkh anlamda kullantlmaktadrr.
Zatulllah anlammda
olu~maktadrr.
ile kendini ortaya koymas1 ile saglanmaktadrr. Mutlu bireyler, verimli insanlar, kendi ve evren
konusunda butiinsel bir bilgiye sahip olan
ki~ilerdir.
~ekilde
alan
ki~i,
Asun Efendi, Ebu'l Kemal Abmet; El Ukyanusu 'I basit fi Tercemeti 'l Kamusi 'l Muhit (Kamus tercamesi) lstanbul1250
s.234. Bursevi, 1. Halda;Ruh el Beyan, lstanbul1969, 11175.
2
Aydm, HOseyin,Muhasibinin TasavvufFelsefesi, Ank. 1976, s.74.
3
K~eyri, Risale,c;ev Tahsin YazJ.ct Meb. Yay.lst. 1966 s. 186-187aynca bkz. Cebecioglu, Ethem. TasavvufTerimleri ve
Deyimleri SiJzlaga, Ank. 1997, s.545.
4
Altmta, Hayrani, ibn-i SinaMetafizigi, A-otF yay. Ank.1989, s.123.
insan adt verilen varhgt yozmek ve ondan en yiiksek diizeyde verim alrnak, kavramlarm
Kur'an ayetleri
t~tgtnda
dogru bir
~ekilde
anla~tlmastyla geryekle~mektedir.
ele ahrup
Bu
yabada en onemli noktayt, insam tarumlama ve yozmede kullarulan , onemli bununla beraber
en kapah kavram olan ''Nefs" kavrammm yaptsmm bilinmesi
olu~turmaktadrr.
Bu kavramm
yah~ma
sistemi
geli~en
kullaruldtgtnda insamn iyerigi ile ilgili Kur'an'm kullandtgt kavramlar daha tutarh ve isabetli
anla~tlmaktadrr.
Geyirdigi
ortaya
ye~itli a~amalar
ytkmt~,bu
anlayt~t
yy. 'm materyalist ve pozitivist anlayt~t da metafizik geryekleri bilgi olarak kabul etmemi~tir.
Bu yiizythn anlayt~ma gore, insanda herhangi bir derinlik veya dualist bir yon
bulunmamaktadtr. Durum bu yonde olunca kavram karga~ast da yok gibi goriinmektedir. Bu
varsaytma gore sadece insamn biyolojik bedeni ve iy giidiileri varsaytlmakta, bu varhk da
kendi ifadeleriyle "ekonomik hayvan" olarak tammlanmaktadrr.
Bu anlayt~, ktsmen islam diinyasma da yanstm1~ ve tecriibe ile ke~:fi bilgiye dayanan
so:fi bilginlerin tecriibeleri, miisbet bilgi olarak kabul gormemi~tir. Halbuki, insaru tam olarak
tetkik etmek
bakt~la
~artttr.
kendimizi
Klasik
~emalardaki
ku~atamamaktan
~artlan
fakirlik, bilgilerimizin
geni~ligine
altmda arzettigi
gorii~ii
tezahiir ve ayru zamanda mevcut olan biitiin etkinlikleriyle kavramaktrr. Boyle bir bilgi ancak,
gerek bugiinkU diinyamtzda gerek
geymi~te,
t~tgtnda
birlikteligini ve bu birliktelikten
olu~turan
ruh ve biyolojik
olu~an
yah~mamtzl
yonlendirmeyi uygun gormekteyiz. Zira, mevzuu bahs olan bu srr (nefs) bir cevherdir ki, onun
iki arazt vardrr. Ve insamn zatmda iki vecih vardrr.Oda ruh ve bedendir6 . Problemi bu ~ekilde
ortaya koyduktan sonra, "ruh" kavrammm once etimolojisine, konumuzu ilgilendiren yoniiyle
Kur' an da kullaruh~ma ve insandaki fonksiyonuna bakahm :
s Carrel, Alex, insan Denen Mefhul, Hayat yay. Qev. Orner Durmaz. !st. 1999 s. 13.
el-Cili, Kutbuddin Abd11lkerim b.lbrahim b. Abd11lkerim; insan-1 Kamil, Qev. AbdiUaziz Mecdi Tolun, tz yay. !st. 1998, 38
10
Rub,
Arap~a
bir kelimedir. "Ravh" ve "Rib" kelimeleri ile ayru kokten gelir. Ravh,
ruh12"
Zira Hz.
gii~lendirdik"
ayetinde Cebrail
gonderilmi~tir.
ger~egini
ula~abilecegimizi
kom~u
bulunan ruh'un
mahiyetini idrakten aciz olunca, kendisini yaratan Rabbinin mahiyetini nasil idrak edebilir
diyerek konunun kapaliligma i~aret etmektedir14. Hazin de Allah ruh meselesine ne mukarreb
melegi ne de miirsel nebiyi muttali kllmad1 diyerek ayru noktaya dikkat ~kmektedir 15 .
Celaleyn de ayru gorii~ii payla~makta ve pek az bilgiden kastm insan bilgisinin Allah'm
bilgisine olan nisbeti oldugunu soylemektedir16pilozof ve mutasavvuf Gazzali'ye gore,
e1-isfehani, Raglp, Mafredat-z Elfazz 'I Kur'an, rvh mad. Daru'1 Kalem; 1st Ty. S.174-175.
Mtl'min. 40/15, Mebmet Vehbi Efendi, Hulasatu 'I Beyan Fi Tefsiri 'L Kur'an, Ovda1 N~. 1st 1966, 12/4946.
9
Nahl, 16/2, Muhammed b. lbrabim el Bagdadi (Hazin), LiJbab-a 't Te 'vii fi Maani 't Tenzil, Matbaa-i Hayriyye Mtsrr tz. s.
31111
10
Enfal, 8/24, bkz. M. Vehbi, 511872, Yazrr, Elmahh Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur'an Dill, Azim yay.ist. 1992, 4/216,
Hazin. 21182.
11
Bakara, 2/87, bkz. Yazrr, 1/343.
12
Nisa, 41171, bkz. Yazrr, 3/134.
13
1sra, 17/85, M. Vehbi, 8/3048, aynca bkz. Yazrr, 5/320-321.
14
Nesefi, Ebu'1 Berakat Abdullah b. Abmet, Medariku 't Tenzil ve Hakayzku 't Te 'vii, Mtsrr 1313, 3/178.
IS Hazin 3/179.
16
Ce1a1eddin Abdurrahman Ebu bekr-i's Suyuti, Tefsir-u Celaleyn, 9$ yay. ist. tz. s.236 aynca bkz. M. Vehbi, s.8/3048.
8
11
Rub, buyruklar alemindendir. Varhklar iki bolumden olumUtur. Bunlardan biri emir
alemi, digeri halk alemidir17.
"Giine, ay ve YI!dtzlar Allah'm emrine uyarlar yaratmak da buyurmak da O'na aittir."
ayetinde ge~en yaratma ve emir U anlamlan i~ermektedir:
Yaratuan alemde sayt ve nicelik vardrr.
Emir (buyruk) aleminden olan ilerde ise uzunluk, ktsahk, genilik ve sayt yoktur.
Buradaki emir; etki, kumanda ve kuvvet anlamma gelmektedir. Bu etki ve kuvvet, butiin
canstz varhklan, bitki, hayvan ve insan cinsini kapsar. Bir farkla ki, insanda en
ortaya
~tk:ar
i~en
a~tk:
olarak
18
cevherdir .
Ruhun i~erigi konusundaki diger goriiler unlardrr:
- Rub,
ger~ek
canlmm oyle bir paryastdtr ki, canhda hayat bununla oluur. Canh bir hayat
kayna,gidrr. His ve uur, aktl ve anlama giicii, isteme giicii gibi ozellikleri de
geni ve etrafh bir hayat cevheridir
19
i~in
alan daha
i~ine
i~ine
i~in
kuvvettir. Ruh'un (bu etkinin) hayat (bitki}, hayvan (uur}, insan (alai), peygamberlerde
(yiiksek anlayt-idrak) ve ahlaki (iiflenen) en yiiksek ruh gibi seviyeleri vardt?0 .
' Bedene ait biitiin fonksiyonlan gozden ge~irdim. Ruhumuza ait sadece uurlu, eylemli,
iradeli ve beden iizerinde aksiyon ozelliklerine sahip diiiincelerin kaldtgw anlad1m' ,ifadesi,
ruhun bu ~ok yonlii i~erigini anlatmaktadrr21 .
Ruh iizerinde soylenen diger tanim da, "Rub, hayat ve Uur sahibi, nurani, dt bir beden
giydirilmi, beden ile oldugu surece kaytth, bedenle ilgisini kesince hareket kazanan, gorii ve
duyuu ayn boyutta ger~ekleen emri bir kanundur eklindedir22 . Kulli ruh olarak da
vastflanan bu emri rub, Allah'm isimlerinin bedende tecellisidjr23 .
Rub, bir cevher-i nurani olup emsin ziyasmm niifuzu gibi bedene niifuz eder ve bu
cevherin tebdil, tahvil ve bedenden te:ftiki de mumkiin degildir. Arleta giil yagmm giil
yapragma ve susam yaginffi susam tanesine sereyaru gibi sereyan eder ve bu cihetle bedene
hayat gelir ve bedeni harekete, tedbir ve tasarrufa balatrr24 .
Yukanda belirttigimiz
a~lklamalar
Bunun anlamt, ruhun alem-i halk, yani ehadet alemi de dedigimiz atomlann birlemesiyle
oluan diinyadan olmadt,gidrr.
17
Gazali, Ebu Hamid Muhammed bin Muhammed; Kzmyayz saadet, ~am yay. Ty. 1/34.
19
12
Rub, melekler gibi, Allah'm buyrugu olan Kun emriyle ortaya ytk:an; ~uurlu, nurani
kanundan ibarettir, saytsi, uzunlugu, geni~ligi yoktur. iyinde bulundugu bedenin ~eklini
almaktadrr.
Bu aylklamalara netlik kazandrracak onlarca benzer tecrubeden bir tanesini Dr.
Burgess'ten anlatlp, ruhun bedenle olan
ili~kisine
ve
ili~kisinin olu~turdugu
E~im
srrada astral bedenin kendisini kurtarmak iyin yabaslnl arttrrd1g,.ru gordiim. Son nefes ve
yabalamayla birlikte astral bedeni fizik bedene baglayan kordon koptu ve derhal diger ruhi
varllklar ve bulutlarla yok oldu. 0 anda hissettigim agrrhk da iizerimden kalkt125 .
Yunus Emre bu olayt bir ~iirinde ~u ~ekilde anlatmaktadtr.
i~bu soze Hakk tamktrr, bu can govdeye konuktur.
Birgfin ola ytk:a gide kafesten ku~ uymu~ gibi. 26
Astral bedene islam literatiirunde "Viicud-u mevhibe-i Hakkani veya Rabbani
denilmekted~ . Dr. Burgess'in ya~adtgt tecrube, duru goru, diger adtyla clairvoyance28 dir.
temizlemi~,
etmi~tir.
Arttk: bu
insanlar ba~tan a~aW.ya nur olmu~lardtr. PUr nur olan kalpleri kendilerinin kabirleri olmu~tur.
Sofiyye tstuahl ile lamekan, bini~an elleri bunlann kahbtdrr. Yani yeri olmayan, hiybir ni~am
bulunmayan mana diyarlan bunlann kahb1 olmu~tur. Arifler muhayyerdir, dilerse rub, dilerse
cisim ~eklinde zuhur ederler dedikleri i~te buras1d1~9 .
Astral beden ve fizik bedenin yeki~mesi Kur'an'da "Gameratii'l Mevt=Oliim dalgalan
olarak isimlendirilmekte ve ~u ~ekilde anlatdamaktad1r. "Ben de Allah'm indirdigi gibi
indirecegim diyen o zalimleri oliim dalgalan iyinde melekler de ellerini
canlanruzi ylkarm (nefsinizi kurtann) derken onlann halini bir gorsen.
uzatffil~,
haydi
30
Mevlana, Mesnevi'sinde, e~inin sol goziine bagh oldugunu gordiigu kordonu, gfimu~i ve
parlak, ~e:ffaf kordon olarak anlatrr. Bu kordon, beden sagilkli iken ~e:ffaf, hastayken mat
(donuk) renktedir. 31
25
13
Diger tecriibelerde Astral beden=ruh, aktc1 bir bulut, hafif dumana benzeyen ve
yogunla~an
konu~an
bulut, parlak ve
1~lk sa~an
ve hareketi gayet kolay, egilen ve cesetsiz bir halde hayati butiin fonksiyonlanyla
sayts1Z yerde bulunabilen bir ~ekil olarak anlatumaktadrr?2 Bu s1fatlarla ifade edilen ruh,
cemal slfatm tecellisi olan sultani, yonetici ruhtur. Begenilen huylarm yeri olan bu ruh, beden
kahbma tevdi edilmi~ bir latifedir33 .
islam tasavvufu ve ziibdetiil hakaytk adh eserde yiizlerce omek bulunmaktadrr. Aynca
Ruhsal Ara~trrma Demekleri ylilarca onceden buyiik kentlerde kurulmu~tur. ABD
ba~kanlarmdan Lincoln'un kans1 Mrs. Lincoln'un, kiiyiik ya~ta olen oglunu slk s1k odasmda
gordugu resmi kayttlara geymi~tir. 34
Tecriibelerde ruhun fizik bedene fluoresan
1~1gma
bedenin kalbine, beynine ve gobegi ile hayati organlarma bagh oldugu anlat1lmaktad1r. 35
ya~arken
36
38
~imdi
ili~kisine
insanm burun bedeninin ilk maddesinin kaynaw, porselen gibi tm tm oten ve hayat
olu~umuna
Zlt, kuru, yig bir yamurdur? Hayat ozelligi ta~1mayan bu kuru yamur, yap1~kan bir yamur
9
haline gelinceye kadar 1slatud1. 40 Daha sonra bu 1slatuan yamur, degi~mi~ ve ~ekillenmi~
olarak insan mayas1n1 meydana getiren bir olu~um haline getirildi. Bu kan~1m, yamurun
oziinden ahnan elementlerin ve minerallerin olu~turdugu kat1~1k11 bir sudur, Zemah~eri de
burada ge~en 'em~ac' kelimesini katl~lkll, kimyasal bir kan~lffi olarak tabir etmektedir. 41
Goriildugu gibi burada zincirleme bir yaratmadan soz edilmektedir. Hz. Adem'in, yani
olu~u
~ekillerde olmu~tur.
Bu durum da sunnetullah,
42
32
40
41
42
Hicr, 15/26,28, bkz. ,zemaheri, Mahmud b. Orner, el-Keafan Hakaiki Gavamizi 't Tenzil, Kahire, 1968, 2/390.
14
insarun yaratth~ma sperma'nm olu~umu ile devam etmeden once konunun a~tkhg. i~in
~unu
hatrrlayahm. Ruh'un niteligi bolumunde iki rur yaratmadan, emr ve halk'tan bahsettik.
yaratth~t
Hz. Adem'in
kullaruldtg.ru gormekteyiz. "insaru, bir damla sudan yaratt1." 43 vb. ayetler gibi. Farkh yani
emir aleminden bir yaratmayt Allah, "kelime" olarak ifade ettigi Hz. isa' da gostermektedir.
Bu ayette Hz. isa, Hz. Meryem'e atdm1~ "kelime" olarak nitelendirilmektedir. Bu kelime,
emir aleminden olan "ol" buyrugudur. "Bir
44
o da oluverir
~ey
a~lklamadan
sonra insarun
yaratth~ma
~amurdan ba~lad1."
her~eyin yaratth~mi
kU~uk
Buraya kadar insamn ureme hucresinin topraktan alman unsurlarla balk edildigini, bu
yaratmarun balk alemine ait oldugunu anlamaktaytz. Bu yarattlan hucrenin Hz. Adem'e
donu~mesi
Kur'an-1 Kerim'de ~u
Topraktan
(se~ilerek)
~ekilde
anlattlmaktadrr.
oluverdi" ayeti, bundan sonraki yaratmarun emir aleminden bir anda olan yaratma oldugunu
ifade etmektedir47 .
Bu ilk yaratth~tan sonra, insamn yaratth~mm ayru ~ekilde devam ettigini gormekteyiz.
Zira insan hucresini olu~turan ve besleyen maddeler, besinler yoluyla yine topraktan
kazarulmakta veya toplandmaktadrr. Bundan sonraki a~ama, ayette ~oyle anlatdmaktadrr:
"Biz insaru bir siizmeden yaratt1k. Sonra onu bir nutfe olarak saglam bir karar yerine
koyduk."
"Sonra nutfeyi alaka (embriyo)'ya
~evirdik.
~evirdik,
bir ~ignemlik eti kemiklere ~evirdik, kemiklere et giydirdik; sonra onu bamba~ka bir
yaratlk yapttk. Yaratanlarm en giizeli Allah, ne yiicedir. Razi'ye gore Halk-1 Ahar'la murad,
insamn rub verilmezden evvelki ahvaline muhalifbir suret iktisab etmesidir. 48
Etin kemiklere ~evrilmesi, kemik yaplffilfidaki bir a~amadrr49 . Burada onemli olan
ozellik
~udur:
olu~sun,
buyiimesi ve
oziinden almarak
olsun sonra ol emriyle yarattlstn, isterse Hz. Adem den sonra ana
43
~amurun
geli~mesi i~in
15
Allah, secde suresi 8 ve 9. ayetlerde "Sonra onun neslini bir ozden hakir bir suyun
oziinden yaptt, sonra ona bi~im verdi, ona kendi ruhundan ufledi," buyurarak ruh iifleyinceye
kadar insam bir madde ve ii~iincii ~ahts olarak anlatmakta, ruh iiflendikten sonra onu muhatap
olarak ikinci ~ahts yapmakta ve nefs diye bahsetmektedir.
"O'na kendi ruhundan iifledi. Ve sizin i~in kulaklar, gozler ve goniiller yarattt.Ne kadar
az ~iikrediyorsunuz.Dileseydik her nefsi dogru yola getirirdik. 50
Burada insandan istenilen yapt ve
davraru~m
ger~ekle~tirecegi
ge~meden
anlattlanlar t~tgmda bir ~er~eve ~izelim: Mevzuu bahs olan nefs, bir cevherdir ki, onun iki
vasfi vardrr. Zatmda iki vecih vardrr. Biri siifliyete, biri ulviyete nazrrdtr. Her vechinde ve
ifade-i kelamda zatt, evsafi, ve efali vardrr. 0 birdir dersen dogru soyledin, ikidir dersen yine
dogru soyledin. ikisi beraber 0 ikidir, hayrr iki degil ii~tiir dersen yine dogrudur. insanm
hakikati
i~te
budur. Cunkii Hakk Teala, rub ve cesetten her birini digerinin hiikmii altma
sokmu~tur .
54
insan, maddi ve manevi yonii olan ~ift boyutlu bir varhktrr. Birbirine ztt karekterler olan
fizik beden ile ruhi (astral) bedenden olu~turulmu~ kompleks bir yaradtlt~a sahiptir55 .
insanm ruhi boyutu Allah' a(c), biyolojik ve fizik bedeni de maddi unsurlara yakmltk
duymaktadrr. Ruhun yarattlt~mda emir aleminden olan ilahi nefha durumu varken, biyolojik
ve fizik bedenin yarattlt~mda, toprak unsurunun ozii bulunmaktadrr. Bu nedenle emr-u nehyin
konusunu
olu~turan
men~ei
ztttma yerilmi~tir
Rub Allah'tan emir ve nefha olmast dolaytstyla Allah'a ozlem duyarken, biyolojik
56
beden,
devamh
~ekilde
olu~turdugu
ve siiriikledigi yone
ko~maktadrr .
57
50
16
i~te
yalt~maya
ba~lar .
58
Ya~amaya ba~ladtgmuz
tiir ate~tir ve bu ate~, damarlaruruzdan gelen kan ile beslenir. Kan ise, alman besinlerin
midede
olu~an
i~lenmesi
seyrekle~tirdigi
ta~1yan
ayn~ttrdtgt
ve
Biitiin
mekanizmalanru
kotiiliikler;
harekete
korkma,
geyiren
ofkelenme
noronlann
am
gibi
egilimler,
beslenmesi
ve
bu
savunma
kontrol
altma
M. Vehbi, 8/3049.
Dekart, s.11-13.
60
Songar, Ayhan, Beynimiz ve Sinirlerimiz,tlim ve Teknik Serisi; 1st. 1990, s.9
59
61
62
63
64
KUeyri, 11187.
Acluni,lsmail b. Muhammed; Keiful Hafa: Kahire ty. 11160.
17
verirsen azar. Cakmakta~mda ate~in gizlendigi gibi, nefsani arzular da bedende gizlidir.
Caklhrsa (tahrik edilirse) parlar, kendi haline b1ralahrsa gizlenir diyerek biyolojik yapmm bu
niteligine i~aret etmektedir65 Tezkiye kavrammda da bu konuya klsaca deginilecektir.
insani ruh ise onceki sayfalarda ay1klamaya vali~tlgmuz ilahi ne:fhadrr. Bu ruh, Allah'tan
gelen ve yine Allah'a doniicii olan esas maddeden soyut cevher veya unsurdur.ilahi ruh'a,
hayvani ruhu (nefsi) etkileyi~ine veya hayvani ruhtan etkileni~ine gore isimler verilmi~tir.
c;unkii insani rub, fill ve tesirlerinde maddeye yaklndrr. Asil olarak kalp denilen organm
iyeriginde goniilde insana baglanm~~t1r. 66 Diger baglanma yeri de beyindeki kozalaks1
bezdir. 67
insani ruhun, hayvani nefs, (beden) ile olan ili~kilerinin niteligi, onun Kur'an tarafindan
degi~ik
(biyolojik
alg~sal
yat1~trrd1
ise nefs-i
Ruh, onlara boyun egmesi sebebiyle bu kuvvetlerin bivimini alabilir. Ruh, bedenle
birlikte oldugunda son derece yahn ve basittir. Daha sonra kabiliyetinin kabul edi~i olyusunde
halleri ve hiikiimleri degi~ir70
incelememiz sonucunda Nefs'in, biyolojik yap1yla birlikte olan rahmani ruhun
bile~iminden olu~an bir kavram oldugu anla~Ilmaktadrr. Ciinkii ruh ve beden, nitelikleri ba~ka
ba~ka ~eylerdir. ilahi irade ile birinin aharla imtizactyla mecmuu bir araya gelmekle insan
65
Gazali, Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed, Milkaefeta 'I Kulab, ilahi Nizam , ryev. Yaman Ankan, Yunus Emre yay.
1st.I969, 8.526.
66
Ruhselman Bedri ; 8.570-580.
67
Ruhselman Bedri ; 8.570-571.
68
Gazali, Kimya-i Saadet, 8. 130.
69
Erzurumlu lsmail Hakla, Marifetname, 8.547-548.
70
el- Gazali , Mecduddin Ebu'l Futuh Ahmed b. Muhammed, Risaletil 't Tuyur, islam Felsefesinde SembolikHikayeler (ibn-i
SuhreverdiA. Gazali, N. Razi) 1nsan yay. <;ev. Derya 0r8, l.b8k. i8t. 1997 8. 178-179, aynca bkz. KUeyri, 11188.
18
olur; yoksa yalruz ceset insan olamaz, yalruz ruh da insan olamaz. Binaenaleyh insanm ruh ve
bedenden miirekkep bir nefs oldugu meydanda bir hakik:attir71 .
Kur'aru-Kerim'in kastettigi ve bizimde tezimize konu olan nefs kavramt veya, ruh ve
biyolojik yapmm bu birlikteligi, birbiriyle olan ili~kisi, etkile~imleri, ve bu ili~ki sonucu
ortaya konulan eylemin Kur' anda ifade edilen alti a~amast veya ili~kinin degi~ik tiirde
tezahiirleridir72
Annma veya verimlilik kavramt da nefsin bu biyolojik yaptsmm; tasavvuf diliyle
hayvani nefs boliimiinde yer alan insamn alt
ki~ilik
yaptstru
olu~turan ~e~itli
egilimlerin temel
bilin~li
ve yararh kullammmm
gervekle~tirilerek
olu~an
negatif yoniiniin
verimliligi saglaytp yaradth~ gayesini gervekle~tirecek faaliyete, diger adtyla annma veya
tezkiye kelimesiyle ifade ettigimiz verimlilige ul~ma sOrecini ifade eden tezkiye kavramma
geyebiliriz.
71
19
B- Tezkiye Kavrammm incelenmesi :
Tezkiye, liigatta antmak, temizlemek, parlatmak: ve ovmek gibi anlamlara gelmektedir1.
Bunlardan hareketle bu kavrarmn verimlilik ~abast, ruhu manevi kirlerden anndrrmak: giinah
olgusundan temizlemek anlammt i~erdigi anla~tlmaktadrr.
Bu anlamlanmn yarunda ancak: tezkiye ettikleriniz
hari~ir
noktastdrr
Ya~m
Anlayt~m
anlayt~m
en iist
Armmaya konu olan tezkiye kavramt Kur'an'da sert 'ze' ile kullarulan tezkiye fiilidir.
Biraz once zeka,olgun
ze' harfi ile
degildir.
ba~layan
fiil,
ger~ek
Keskin'ze' ile tezkiye, zekatm ash olan zeka fiilinin tefil kaltbmdan
gelmi~ ~eklidir.
Bu
ise anhk dedigimiz, temizlik, pak:ltk ve teharet anlamtyla; arttp biiyiimek demek olan nema
feyiz ve bereket anlammdadrr . Dolaytstyla 'sert ze'
geli~tirip
alt~kanltklar ve
ikincisi, ruh-u rahmanisini, duyulanm koruyarak: iman, ilim, ilahi ahlak: ozellikleriyle ve
vahiyle besleyerek ~evresine t~tk yayacak: ~ekilde beslemek.
U~iinciisii, insarun verilmi~ ciiz-i iradesini temizleme ve besleme yoniinde kullanmastyla
~u ~ekilde;
bilmeyi ve yapmayt) ver ve onu temizle. Sen onu temizleyenlerin en hayrrhstsm. Sen onun
tbrahim. Mustafa; el Mu'cemll'l Vesit, !st.1992.s.396. Karaman,Hayrattin,Yeni Kamus, !st.1995.s.167, aynca bkz. Razi
Necmeddin, Mirsada 'libad, Tabran, 1453, s. 98,105; Cebecio@u Ethem, Tosavvuf Terimleri ve Deyimleri Sllz/llJ/fl, Ank.
1997.
2
Maide 5/3, Muhammed b. Hazin, 11452-453, aynca bkz. Taheri, Tefsir, 9/502, M. Vehbi, 3/1143.
3
Acluni, a.g.e., 2/291.
4
Osmano@u ~eyh Ahmed , s. 203, aynca bkz. l Hakkt , s. 203.
5
Yaztr, 31153.
6
Yazrr, 9/243-244, aynca bkz. Razi Necmeddin, s. 95/105.
7
Yazrr, aym yer.
20
velisi ve mevlas1sm." 8 diyerek Allah'tan yard1m isterdi. Zira a~agtdaki ayet ve hadiste
gortilecegi gibi insan, yanh~ i~ iizere bulundugu halde egilimlerle orgiilu yonunu ovme, gibi
d1~
yanh~
ve tehlikeli
bir davraru~la temiz gibi gostermeye yall~maym;Lokman (as) m misaliyle, vakmak ta~mda
ate~in
gizlendigi gibi, nefsani arzular da biyolojik yap1da mevcuttur. Ortam1 olu~unca ortaya
vlkar anlamma gelmektedir11 . "0 kendilerini temize vlkaranlan gordun mu" ayeti, bu hatayt
ele~tirmektedir. insanm kendini tezkiyesi, hatalardan
arkada~mm
algilarm~
~oyle ~oyle
oldugunu zannediyorum
dedi.
Neyle
14
~u
15
Fani, yani biyolojik bedenini tehlikelerden korumak ivin arizi, geyici duygular
Nesai, Ebu Abdurrahman b. ~uayp (Silne-i Nesai) Mtsrr 1930, tstiaze 13,65. M1lslim, zikir. 73. Ahmet b. Hanbe1, el-Mi!sned,
Mtsrr,l313, 4/371; 6/209.
9
Necm, 53/32, bkz, Yazrr, 7/318.
10
Sabuni, Muhammed Ali, Muht. Tefsir-u ibn-i Kesir, Daru'l Kalem, Beyrut, 3/403.
11
Gazali, Mukaefeta 'I Kulab, s. 526.
12
Nisa, 4/49, M. Vehbi, 3/943; 14/5644,5645.
13
Miras, Kamil, Buhari Tecrid-i Sarih Terc. Dib.yay. Ank.1980, 8/98.
14
Sabuni, M. Tefsir-u !bn-i Kesir s.3/403.
15
el-Cili, s. 38.
8
21
kendisine
verilmi~tir.
Bu duygular, onun
ya~arruru
mekanizmalandrr. Kotii olan bu duygular degildir. Bu duygular onun tabii yaptsmda bulunan
unsurlardrr16 .
Kur 'an, 'nefsini tezkiye eden ve antan,
davraru~t
insandan
istememektedir.
Bu
17
kurtulmu~tur',
egilimlerin
.
siirekli
ve
bilinysizce
kullammlannm daha once iiy a~ama olarak anlatttgtrruz vahiy, akd ve irade ile kontrol altma
almmasmm saglanmastdrr. Ktsacast a~mhklann onlenmesidir.
Nefs boliimiinde nefs'in altmct ve en son aamast olan smrr, egilimlerin amaylarma
uygun kullantmidtr. Kontroliin en iist seviyede saglandtgt smrr, insana hedef gosterilen raziye
makamtdrr. 18 islam bilginlerinden bazdarma gore esas insanhk derecesi ve olumlu degeri
gosterme bu iki derecenin ortast olan nefs-i miilhime aamasmda balamaktadrr19 .
Annma veya tezkiye, hem bedenin hem de ruhun kurtuluu olarak gosterilmektedir.
Ciinkii, insanm bama gelen kotiiliiklerin yogu, savunma mekanizmalan olan ihtiraslan veya
infialleri yanlt ve am olarak kullanan insanm ameli nedeniyledir. Bu ozelligi Allah U ayette
ifade etmektedir:
"Balanmza gelenlerin yogu ellerinizle yapttklanmz (hazrrladtklanmz) sebebiyledir.
Ciinkii Rabbani bir keyfiyet olan insan ruhu, Rahmanm dostluguna yakmken, beden ve
eytanm yakmt olmutur. Oyleyse insan, once iy giidiisel egilimlerin kotiiliigunden, tasavvuf
deyimi ile kendinden geymedikye izafi ruhla baki kalamaz. Zira, ofke, ve benzeri egilimler, bu
egilimlerin dogurdugu kotii huy ve ahlakm tiimii, bedeni cismin stfatlandrr. Bu hazrrlanan
azabm sebebi, bedenin kazanma giiciiyle yaptlgt. sozlii, :fiili, itikadi zararlardrr. " 20
"Buna kar~dtk, her tiirlii nimet ve iyilik, Allah'tan bir nefha olan ruhtan, dolaytstyla
Allah'tandrr. Bunun ifadesi olarak Hakk Teala, ruhu, tazim iyin kendi zatma muzaf kdmtttr
ki bu ruh, evladt Adem' de caridir"21
0 halde annma, bu mekanizmalarm am kullarulma smmm bilmeyi saglayan bir aklt
gerektirdigi gibi, her hangi bir davrarum niteligini (iyi ve kotii) gosteren bir bilgeligi (vahiy
bilgisini) gerektirmektedir.
Tezkiye (verimliligin) oluturulmast, akd, vahiy,
oluturulmastyla stkt bir iliki iyerisinde goriinmektedir. Simdi konuyla ilgili ornekleri
Kur'an-1 Kerim'in kullandtgt. kavramlarla gorelim:
16
22
BiRiNCi BOLUM
ARINMADA ASAMALAR
23
1-inkar (yabancda~ma):
Kur' an-1
a~mhklanru
Bu
~tekmek
Kerim,
bu
surede,
kurtulu~unu,
insarun
nefsin
zararh
ger~tegi
ifade
istemektedir.
bi~timde ~ekillendirene
kurtulmu~tur."
a~mhklarmdan
okudugu zaman durur ve "Allah'tm! Benim nefsime takvas1n1 ver ve onu temizle. Sen onu
temizleyenlerin en haytrhstsm. Sen onun velisi ve mevlastsm, diye dua ederdi. " 22
Dokuz yeminin cevabt, son iki ayetle verilmektedir. Daha sonraki konularda ele
ahnacak olmakla birlikte onemine binaen iki ozellige deginecegiz.
Tezimizde inceledigimiz ilk kavram olan nefs konusundaki
dii~iinceler 1~1gmda
yedi ve
a~mhklanndan
i~tsel
~iddetli
a~ttkladtgmtz
ve
a~m
egilimlerinin
varhg.nt devam ettirmesi i~tin verilen savunma mekanizmalannm, amact dt~mda ve siirekli
kullamlma ah~kanltgt veya huyudur. Arzu, istek anlamma gelmektedir. Nefsin, tabiat yoniine
meyl etmesi, sufli cihete yonelip ulvi cihetten yiiz
egilimlerin a~tnhg. yoniinde yonelimidir
24
~tevirmesi,ilahi ol~tiilere
bakmaksiZID
"Ey iman edenler! Kendiniz, anne - babaruz ve yakmlanruz aleyhine bile olsa, Allah
i~tin ~ahitler
olarak adaletli olun. Sahit olduklanruz ister zengin, ister fakir olsun; Allah onlara
sizden daha yakmdtr ve daha iyi gozetir. Nefsinizin arzusuna, hevasma uyarak adaletten
donmeyin ayetinde, fakiri,akrabayt sevip gozetme ve actma duygusu ile hareket edip de
menfaat kazanma yararmt umarak kendini yonlendirmenin adalet kavramma uymadtgt
anlattlmakta, bu duygulan a~m ve bilgisizce kullantmm heva ve sapktnhk oldugu ifade
edilmektedir.
25
23
24
Hayvani ruhun, sultani ruhun ayru olmasma yedi mertebe vardrr. Sultani rub,
~teitli
ahlakmt alrr, onun stfatlanna biirtiniir. Kur'an'm "desse'' fiili ile kasti budur28 .
Kur'an-1
Kerim, bu a~amayt ozlerini ortenler olarak nitelemektedir.
"inkar edenlere gelince onlan uyarsan da, uyarmasan da, o kafirler i~tin birdir; onlar
inanmazlar. Allah, onlarm, kalplerini ve kulaklarmt miihtirlemi~tir, gozlerine perde
indirmitir. Onlar i~in buytik azap vardrr." 29
Kur' an, bu seviyedeki insanlan muhatap almamakta, kafirleri kalplerinde hastaltk: olan
ve hastahg. devamh artan kiiler olarak anlatmaktadrr. 30
Ozlerine yabanctlama o kadar artmttlf ki, kendilerine dogru anlattlmca arslandan
iirkmii yaban e~ekleri gibi ka~maktadrrlar? 1
Yeminlerin cevabt olan sekizinci(8.) ayetin ikinci ktsmmda ise, o a~mltk:lardan korunma
(takva} duygusu ile i~in iyi olup olmadt~ anlama yetisinin kalbine dii~iirtildiigunden veya
telkin edildiginden bahsedilmektedir. Takva kelimesi, vky koktinden olup mahvolmaktan
korumak, k:urtulmak ve muhafaza etmek anlamlanna gelmektedir. Vikaye de i~ine
i~ilebilecek veya yenilebilecek bir eyin, doktilmeden ve par~talanmadan muhafaza
edilebilecek ~ekilde konuldugu kap veya gere~t demektir. iftial formunda fill, kendini
muhtemel saldmdan, tehlikeden korumak, dikkatli uyaruk olmak anlamma gelmektedir32 .
Kalbe dii~iirtilen bu kabiliyet, ruh'tan kaynak bulan vicdan ve ruhun gozii olan aktldtr. 33
Dogruyu yanlt~tan ayrrabilen vicdan mekanizmast, bu aymct yoniiyle annmada onemli
bir unsur ve akt1 gibi metafizik bir str ve ayru zamanda akla bir pencere olarak kabul
edilmektedir34
Furkan, 25/44, bkz. M. Vehbi, 15/6030, ~emseddin Muhammed Nuri, Miftahu 'I Kulup, 193.
Nakibendi Muhammed Nuri, s. 193-194.
28
~ems, 91/10, Nakibendi Muhammed Nuri, aym yer.
29
Bakara, 2n, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/21, Yazrr, 1/125, M. Vehbi, 11140, vd.
30
Bakara, 2/10, bkz. Muhammed b. Hazin, 1122, Yazrr, 11126, M. Vehbi, 11142, vd..
31
M1lddessir, 74/50,51
32
Fazlur Rah:man. Allah 'm Elfisi ve Mesajz, ~ev. M. P~ac1, A. c;~i, Ank. Okulu yay. Ank. 1997, bkz. Takva md., s. 10.
33
Haec, 22/46; !sra, 17/46, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/307, M. Vehbi, 10/3555, aynca bkz. Yazrr, 4/221-222.
34
Bediflzzaman, Mesnevi-i Nuriye, SOzler Yay.s.44
26
27
25
"Ey irnan
sorumluluk:lanntz1
yerine
getirirseniz, size dogruyu yanhtan ayrran bir nur ile anlayt (furkan) verir, kotiiliik:lerinizi
orter, sizi bagtlar. Allah, biiyiik fazl sahibidir"35 Ayette sozii edilen anlayt kabiliyeti,
miifessirlerce tak.vaya baglanmaktadrr. Tak.varun Kur'an-1 Kerim'de ki kullantmi, fiziksel bir
korumadan ~ok, ahlaki bir anlam tatmaktadrr. Talk b. Hubeyb'in bir fitne ~tkmca ondan
tak.va ile sakm dedigi Bekr b. Abdullah el-Miizeni'nin, 'bize takvayt izah et' sozii
iizerine, Talk b.Hubeyb 'takva; Allah' tan bir nur iizere, ondan sevap umid ederek O'na itaatle
amel etmendir' eklinde cevap verdigi rivayet edilmektedir. Takvanm organlardaki hakikatt,
hakkt yerine getirmek ve zaran (giinaht) ak:ltyla bilip terk etmektir36 .Aagtdaki hadisler,ems
91/10' daki aytnct mekanizmayt anlatmaktadrr. Hz. Peygamber de (asm) : "Hiikiim verenler,
hiikmii verse de, sen kalbine dant.'m
38
"i~ini trrmalayan eyi brrak, trrmalamayana bak"
buyurarak insandaki dogruluk
terazisine iaret etmektedir.
Bu ayetlerin ttgtnda ( ems, 6/10) arttk insamn i~inde heva (atn tutkusal) tehlike ile
vicdan yonii oldugunu anlamt bulunmaktaytz.
"Kim Rabbinin makammdan korkup nefsini hevadan( Rtn istek, ozlem ve
duygulanrun smrrlan amasmdan altkorsa, onun yurdu cennettir,
39
i~indeki
~ok ge~
insan uzun omrii Allah'm takdirine veya yaamamn hakkmda hayrrh olmasma brrakmahdtr.
40
Kur' an-m ortaya koydugu bu oluum insamn insana ozgii niteliklerini yitirmesi anlamma
gelen yabanctlama (alienation-alinasyon) drr. Bu kavram, giiniimiiz insanmm dini, felsefi,
ekonomik, sosyal, kiiltiirel ve psikolojik alanlardaki
~okiiiiniin
35
26
Bu gizli tehlike, heva veya fiicurdur. Geryek mu'minler bu ozelligi ortmedikleri gibi onu
gizleyen her yolu da kaparlar42 .
N efsin bu yonii, " Senin en biiyiik diimantn iki yarun arasmdaki nefsindir" ifadesiyle en
tehlikeli diiman olarak nitelendirilmektedir. 43
Nitekim bir hadiste, miiriklerle yaptlan bedir savamdan dontite, astl savam bedenin
bu egilimli yonuyle yaptlan sava oldugu belirtilmektedir. 44 Mevlana, bu hadisi tefsir
mahiyetinde ~u beyitleri soylemektedir:
Biz imdi kiiyiik cihattan dondiik.
Peygamberle beraber biiyiik cihattaytz
Sunu bil ki saflan bozup da@tan aslanla savamak kolaydrr
Astl asian, nefsini maglup edendir45 .
Yunus da bir iirinde bu hususu U ekilde dile getirmektedir:
Hakikate bakar isen, nefsin sana diiman yiter
Var imdi ol nefsin ile vuru toku sava yiirii
Nefstir eri yolda koyan, yolda kalrr nefse uyan,
Ne iin var kimse ile nefsine kakt bu yiirii46
Sems suresinin 7 ve 10. ayetleri, nefsin bu tehlikeli yoniinii ortaya koyarken diger
ayetler, insanm onun hatalanru kapatmaya egilimli oldugunu; bildirmektedir. Ayette dikkat
yekilen bu yap1, Yusuf (as)'m ktssasmda Mts1r azizinin kans1 tarafindan itiraf edilip U
ekilde ortaya konmaktad1r.
"Hiikiimdar, o kadmlara" derdiniz neydi ki, o vakit Yusufun nefsinden murad almaya
kalktmtz ? dedi. Kadmlar : Haa, Allah iyin biz onun aleyhinde hiybir fenaltk bilmiyoruz"
dediler. Azizin kans1 da: "Simdi geryek ortaya ytkt1. Aslmda onun nefsinden ben istegini
geryekletirmek istedim. 0 ise iiphesiz dogrulardandrr. dedi. Bu sozlerden sonra nefsin
biyolojik yoniinun kural ve strur tarumaz tutkularma iaret ederek; "Ben nefsimi temize
ytkarmtyorum. <;unkii nefis, iddetle kotiiliigu ( zaran veya arrtltgt ) emreder." S1rf kendi
kendine kalrrsa fenaltga siiriiklenir, itirafint yaptt.Bu durumda,ayette geyen emmarenin
manas1, emredici, yani buyurucu ve buyurdugunu yaptmc1 demek olur47 .
0
halde Yusuf (as) gibi; Allah'm rahmet ettigi nefis fenaltga siiriiklenmekten
korunmakta ve
27
Kaynaguu ilahi nefha olan ruhtan alan bu kuwetler, bedenin ihtiraslanna ustiin geldigi
zaman amhW. isteyen emredici yonunu huld.imsuz lolrnakta ve zararh olan her hangi bir
fiilden uzaklattrmaktadrrlar. Azizin kanst, "Ben onun nefsinden muradlffil almak istedim o
ka~mdt."
49
hari~"
sozl.iyle
de Hz. Yusufun (as) nefsi bu gibi amhklara teslim olmayan, ka~man, fonksiyonlanru
yerinde kullanan nefslere iaret etmitir50 .
Sems suresinde" rahmani yonunu gomen ziyan etmitir" 51 ayetine deginmi ve bedenin
ihtiraslarmt gereksiz ve alfl kullanmarun kotiiluges 2 bu isteklere bag.mhhk oluturup devamlt
kullanmarun ise, rahmani (sultani- yonetici) ruha, dolaytstyla bu ruha
~agrran
ilahi emirlere
getirmekte, yani iitmekte, gormekte,tatmaktadrrlar. Bu konu Kur'an'da oyle ifade edilir: "
Onlann gozleri vardtr
(ger~egi)
(ger~egi)
iitmezler, kalpleri
vardrr, onunla (Allah't )kavramazlar. Onlar hayvanlar gibidirler, belki daha aaW,dadtrlar. 53
Kur' an-1 Kerim, bu en alt noktayt psikolojik hastaltk ve oze yabancilama olarak ifade
etmektedir. Bu noktada olan bir inkarc1 i~in, indirilen her ayet inkarctyt otkelendirip, kinini
arttmrkens 4 rahmani ruhlarmt (ilahi nefesi ) bedenlerinin ihtiraslarmt dtizenlemede kullarup,
bu yonunu parlatan55 mu'minin sevincine sevin~, imaruna iman katar. 56 Kalbi Allah'm zikrine
yumuar ve
57
~enesi ustii aglayarak yere kapanrr. 58 Hz. Yusuf, bu vastfta bir mu'min olarak
49
52
28
0 halde, insarun verimli bir ki~ilige huzurlu bir ya~ama sahip olabilmesi i~in bunyesinin
olumsuz egilimlerini Kur'an-1 Kerim'in ~izdigi ~izgi dt~mda kullanmamast bu konuda Hz.
Yusufu ve diger peygamberleri omek almast gerekmektedir.
~imdi
a~mhklardan
rahatstzhk duyan ve
pi~man
i~in
kavramma ye ge~elim.
3- Nefs-i Levvame (Vicdan RahatsiZhg):
Kur' an-t Kerim, insana iiflenen ruhun insan bedeniyle olan ili~kisini anlatrrken, onceden
ele aldtguruz altt seviyeden bahsetmektedir.
inceledigimiz ayetlerde, bu seviyelerle ilgili olarak, en alt seviye olan yabanctla~ma ve
inkara, daha sonra da nefs-i emmare kavramma, ayetlerden omekler vererek
a~tkltk
getirmeye
~ahttk.
iliki ve ~attma sozii ile kastettigimiz (insana yarattltt srrasmda uflenen emri, kumanda
eden, sultani rahmani nefes ile, bedenin merkezi kalpte kanm stcakltkla inceltilmesinden
oluan toprak (besin) kaynaklt noronlarm htzh hareketinden oluan hayvani ruh(sinir
sistemi)dir.
Ayet oyledir: " Kendini kmayan nefse yemin ederim. insan kendi iizerine gozciidiir'.
60
Bu diizey anlattlrrken insanm niteligine dikkat ~ekilmektedir. insan denen kompleks varhk ne
yapttg. bilmeyecek bir bedenden ibaret degildir. Kendini bilen, kendi kendine rahmani ruhtan
kaynak alarak vicdanmda duyan bir basiret ( kalp gozii) sahibidir. insanm bu seviyesini,
mutasavvuflar
~u
ekilde
a~tklamaktadrr.
Bir insan,
i~ledigi
i~lemez
i~in
kendinde olup
biten, ruhuna ilien her eyi duymakta ve davrarularmt bu duyua gore degerlendirmektedir.
Yapt1g. butiin eylemlerine kendi vicdanmda kendisini taruk bulmaktadrr. Bu tantkltk
yapan yon, ona ilham edilen dogruyu yanhtan ayrrmaya,bedeni kumandaya yarayan ve ilahi
nefha ozelligi tatyan ruhun bir fonksiyonu olan vicdandtr62 .
ibadetler, bedenin faaliyetlerini diizenlemekte, ki~iye saglam bir ktlavuz, tutarh bir
manttk, gii~lii bir bakt~ kazandtrmaktadrr. Aynca ibadetler, bedenin fonksiyonlarmm
minimum diizeye indirilip, yoriingelerinde kullantlmast, ruhun sesinin daha duyulur olmast
sonucunu dogurmaktadtr63
60
Klyame, 75/2-14.
Kara, Mustafa, s.154.
62
Yazrr, 8/441, aynca bkz. Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/575.
63
Safvet, Senih, ibadetin Getirdikleri, Nil yay.lzm. 1992, s. 6,124.
61
29
Saglam iman ve ibadetlerle ula~tlan bu sonucu hadis ~oyle ifade etmektedir: "Kul, bana
nafile ibadetlerle yakla~maya devam eder. Sonu~a ben onun i~iten kulaW,,goren gozU,
yi.iriiyen ayaW, olurum. " 64
ibadetlerin ki~iye kazandrrdtW, ruh inceligi ve giiylii vicdan; " mii'minin firasetinden
sakmm, o Allah'm nuruyla bakar," hadisiyle de wrgulanmt~trr
egilimlerini
a~mya kayt~tan
65
~iiphesiz
fah~adan
vardrr. Bunlardan en onemlisi, insanm namaz ktlmakla nefs-i basis ve eytanm masiyetini
te~vikine tebaiyet etmeyi ar ve aytp saymast, ve nefsinin egilimlerini terk ettirmesidir.
66
= gayreti
yah~ttgt
sonucu olan zararlarmt hak:lt gostermek iyin birbiri ardma ozUrlerini saytp dokmektedir.
Buradaki seviyede, sorumluluklarmt bilen; fakat zaman zaman tutkulanru atn ve
bilinysiz kullanmanm verdigi zararla piman olan insarun ikilemi, gel-git'i ve psikolojisi,
nefs-i levvame=kendi kmayan nefs tabiriyle ifade edilmektedir.
67
Ayette kullantlan tabiri, giinliik hayatta gozlemlemek miimk:iindiir. Yaptlan bir hatadan
sonra pi~manhk duyan ve ozele~tiride bulunanlann saytst az degildir.
Yunus Emre'nin
a~aW,daki
ozele~tiride
ayette, nefsinin
psikolojisi anlattlmaktadrr.
a~mhklarma
donii~iiniin
"Sineleri her zaman Allah'a kar~t saygtyla yarpan miittakiler, eytandan bir tek vesvese
dokundugu zaman hemen Allah't anarlar ve derken gozleri aythverir. 69
Oz ele~tiri veya muhasebe, kiinin iyine ilham olunan, hayn-erri, giizeli-yirkini,
Allah'm sevdigini-sevmedigini birbirinden ayrran giiyten, Allah'm nethasmdan kaynagtfil
almaktadtr.
Sems 8. ayette
hatastru anlamakta ve kendisini sorgulamaktadrr. Tebuk Gazast'ndan geri kalan iiy sahabinin
tavn, annmanm bu seviyesini gostermektedir.
64
30
"Yer yOzi.i butiingeniligine ragmen onlar
daralma altmda kaldt."
i~in
70
gotiirmutiir
ii~
Zira bedeni yoktan var eden de oldurende Allah'trr. Mulkiin sahibi dir. U~
sahabi, ilk insan ve ilk peygamber Hz. Adem (as) gibi unutkanltga dumuler ve muhafaza
egilimlerini kullanmtlardrr. Zira, ebedilik agact, yok olmayan bir mulk gibi olgularla
sembolize edilen beeri egilimlerin smrrstz istekleri nedeniyle Hz. Adem (as) bunyesinin
hayat vericisinin Allah oldugunu unutarak hrrsla amel etmi,ebedi kalmaya yol aramt ve
sonradan hatastru anlaytp piman olmutur72
Bu seviyedeki annmada da beden mekanizmalartrun amhgt ve zaman zaman zarara yol
a~masmm
soz konusu oldugu gorulmektedir. Allah'm insana nefsini verdigi andaki tertemiz
yarattlt durumu yoktur. Bularukltk zarar ve iyilik kavramlan arasmda gel-gitler soz
konusudur. Bu tehlike bir sonraki diizeyde daha da azalacak,
kontrolu emniyet kazanacak, dogruluk yoluna ilhamt artacak ve kii, Allah'la baglanttstru
daha saglam kuracaktrr.
Sonu~
olarak vicdan rahatstzhg. duyan insan, kendine uflenen ruhun ilahi niteligi
nedeniyle ruhun bir etkisi veya fonksiyonu olan aklt, smrrh iradesi veya (istem) giicuyle
oziine uymakta; fakat
ge~ici
73
ve bu
74
kirletilmesine
verilmektedir.
70
ise
inkar,
kafirlik,
yabanctlama
veya
75
kalbin
muhurlenmesi
adt
31
Kur'an,
annmada
inkar
(kafirlik-orruculuk),
korucUluk,
vicdani
rahatstzhk
seviyelerinden sonraki a~amayt ilham alan, devamlt Allah'la ili~kide olan nefs olarak
nitelemektedir.
"Ona kotulugunu ve ondan korunmast gerektigini insarun gonlune
du~urdu."
Ayetinde
ge~igi
ii.zere dilimizde sag duyuya yakm olarak ifade edilen ilham kelimesini mufessirler ve
islam alimleri benzer ~ekillerde yorumlamaktadrrlar. ilham, Allah'm kulun kalbine tecelli
etmesiyle gelen ozel bir anlam ve bilgidir. ilham bildirmek ve haber vermek demektir. Kalbe
konulan iyilik ve hayrr duygusudur. Bir manayt gonle du~urmek demektir. 76
Ayette, nefsin
nefsinin
a~mhk
yaratilmi~
Ki~iye du~en
bu ilham
dogrultusunda fiicur veya ~er yonunu antma olmahdrr. Takva, sakmma veya Allah'a kar~t
sorumluluklarmi yerine getirme ve her rurlu emir ve yasaklar, bedenin kontrol edilmesini
saglamakta, ilahi nefhamn kumandasmi artt1rmaktadrr.
Bu durum ayette
~oyle
ifade edilmektedir:
"Onlar, ayakta iken, otururken, yanlan Ozerine yatarken Allah't anarlar ve ~oyle derler:
78
'Rabbimiz, sen bunlan bo~una yaratmadm. ' Hz. ibrahim de putperest bir toplum iyinde
tefekkUrle ilhammi duymu~tur.
Gonulleri her zaman Allah' a
kar~1
~eytandan
bir vesvese
Hadiste ise, "kul, nafile ibadetlerle Allah'a yakla~rr, sonra Allah, onun tutan eli, goren
gozO, i~iten kula8J olur buyrulmaktadrr." 80
Bizim ugrumuzda yaba gosterenleri yolumuza (Kur' an yolu)na ula~tmrtz81
vaadi
~ems, 9ln,8, Tahanevi, Muhammed b. Ali, Ke~~af-z Istzlahat-z Funun, Hind. 1962, aynca bkz. Gazali ihya, 3/17, Yazrr,
9/241, Sabuni,M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/644
77
Yaztr, 9/241, aynca bkz, Sabuni,M. Tefsir-u lbn-i Kesir, 3/644.
78
Al-i 1mran, 3/191, bkz. Razi, 9/139, Yaztr, 2/483-484.
79
Araf, 7/201, bkz. Yaztr, 4/195-196.
80
Buhari, Rikak, 38; M11snet, 6/256.
81
Ank:ebut, 29/69 bkz, Sabuni,M. Tefsir-u lbn-i Kesir, 3/44-45.
82
Ank:aravi, s. 210-211.
76
32
Burada soziinil ettigimiz ilham; sinesi ruhtan gelen giizel du~uncelerdir,zira ~eytarun
83
~airlere
tilr ilham, gelip annmayt engellemeye sebep olan kotil stfatlar, yalancthk, ve fiillerinde
bozgunculuktur ki bu stfatlar ile ~eytarun stfatlan benze~mektedir.
84
Tefekldir ve takva (haramlardan korunma ve emirleri yap rna) ile bu konularda kararhltk,
rahmani ruhu, bedeni ruh veya biyolojtk yap1ya kar~1 ilstiln tutmaktadrr.
ula~mada
~u
ozellikleri de onemli
saymaktadrr:
"Onlar yok az uyurlar." islam mutasavvuflanna gore, biyolojik yap1smm egilimlerini
kontrol altma almak isteyen
ki~inin
az yemek ve az uyumakla,
ate~,
bedenindeki dort
katl~tk
nedeniyledir ki tasavvuf ilminde kllletu't taam, kllletu'l menam, ve killetu'l kelam sozii darb1
meseldir.
abitlerle
85
konu~tum
mutlulugu dort
~eye
86
konu~mamak,
geceleri
secdede Allah'm nzasffil aramak ve" goklerin ve yerin yaratili~ffil dii~ilnmek gibi"
87
bu ve
diger tutumlar, biyolojik bedenin dengeli yah~mas1 ve neticede. nefs tezkiyesine ula~mak iyin
gerekli konulan
olu~turmaktadu.
~eytarun
gururu, Adem (as)' in stfatl olan tevbe, reca, ve muhtayltkla degi~tirmenin annmarun bu
seviyede geryekle~mesine neden oldugunu gormekteyiz.
89
dii~man
hazdan, deli olmaktan daha yok korkanm demektedi?0 Diger goru~lerine katdmasak bile
erdem ve mutluluk konusundaki bu
anlayt~ma
katdmaktaytZ.
33
i~imizde,
sesini
dt~ goriinii~lerde
a~amada
insanda ilim, comertlik, kanaat, tevazu, sabtr, oziirleri kabul etmek, gU.zel sesleri sevmek ve
onlan dikkatle dinlemek, ferahhk, i~ geni~ligi, giiler yiizliiluk ve hikmetli konu~ma stfatlan
2
gozlemlenmektedi?
mii~erref ve
miinevver olurlar,
her nesnenin hakikatini rabbani ilham ile bilirler, hayrrdan ve ~erden haberdar olur1~3 .
0 halde nefs tezkiyesinde bu stfatlarla donanan insan, kendinden beklenen insanltk
potansiyelini ger~ekle~tirmeye ba~lamaktadtr. Dolaytstyla toplumsal ~evre ile uyumlu bir
ki~ilik
Kur'anm armmada kullandtgt diger bir kavram bir biriyle yakm anlamlar ta~tyan nefs-i
mutmainne ve raziyedir. ~imdi verimliligin bu ust smrrlarmt inceleyelim.
il~kisi,
insanda
~ok
onemli
degi~iklikler
olu~turmaktadrr.
Allah, Fecr suresi, 27. ayetinde,oturakla~mt~, sakinle~mi~ veya huzura eri~mi~ nefse
hitap etmekte, ve 'ey huzura ermi~ nefis! Sen rabbinden razt, rabbin de senden razt olarak don
9
Ebubekir,
98
nefsinin cimriliginden
Bu stfatta olan kimseler, yapttklan ibadet ile nefs ve din yolundaki gayretleri ile inkar
edenlerin attlamadtgt sarp yoku~a
99
giiniinde akraba olan yetimi, hi~bir ~eyi olmayan yoksulu doyurmu~lar 100 ve inarup
91
92
1. Haklo, s. 591.
93
34
birbirlerine sabrr ve merhamet tavsiye etmilerdir101 . Boylelikle Allah't anrmlar ve kalpleri
ibadetlerle mutmain olup huzura ermiler, nefs-i nattkalan olan rahmani ruhlanru Allah'm
stfatlanyla, razt oldugu vasrflarla donatmtlardrr
102
Hz. ibrahim (as), Kalbinin yatt~mast Allah'tan gozle gorebilecegi bir diriltme istedi. Su
ayet, bu olayt anlatmaktadrr:
"ibrahim, Rabbim, oliileri nastl dirilttigini bana goster, demiti. Allah; inanmadm mt?
Dedi. ibrahim; hayrr inandtm, fakat kalbim kuvvet bulsun diye gormek istiyorum diyerek
(hakkal yakin) seyir olarak
yaratt~t
inandtguruz halde dualanmtzda Hakk Tealayt ve Hz. Muhammed (as) yi gormek isteriz. 103
Hz. ibrahim, comertligi, misafirperverligi, iytenligi, hilmi ile huzura ermi~ bir hanif Allah
do stu olarak Kur' an' da omek gosterilmek.tedir. 104
Biraz once ozelliklerini saydtguruz itminan ve huzura imkan veren sebepler;
Allah' a
derinden inanma, rahmani ruhun bedende, hayvani ruha iistiinliigu, ibadetlerin beden
fonksiyonlanm diizenlemesi, stresten ve kaygtdan uzak olarak genilik vermesi, noronlarm
1/100 sn. de olan aktmmm en alt diizeye indirgenmesidir. Metabolizmamn bu ahengi Allah't
anmayla
geryekle~mektedir.
ettigi sevap ve cennet elbette vaki olacagma binaen miiminlerin kalpleri miisterih olur,
endi~eleri kalmaz. Su halde tilaveti Kur'an'm nefs tezkiyesindeki onemi biiyiiktiir. 105
Kur'an, "mii'minler namazlanru hu~u iyinde ktlarlar buyurmaktadrr. ibn-i Abbas, burada
ge~en hu~uyu korku ve sakinlik, Hz. Ali; kalp sakinligi olarak nitelemek.tedir.
106
Buradan
107
ktlan bir bedeviyi iki kere geriye yevirmesi, bedevinin nastl ktlaytm ey Allah'm
Demesi
iizerine
~u
ger~ekle~ebilmesi i~in
sozleri
soylemesi,ibadetlerin,
itminan
ve
annmamn
el~isi!
saghkh
108
"Yiice Allah, a~agtda namazm bedenin a~rrtltklarma set ~ekip zarardan altkoydugunu
soylemektedir." Namazt ktl, namaz biiyiik giinahlardan ve kii~iik giinahlardan insam altkor. 109
Baka
101
102
103
bir
ayette,
namazm
hu~u
(sakinlik)
t. Haklo, s. 619-620.
107
MQsned, 5/364,371.
108
109
ic;inde
ktlmmast
gerektigi
ozellikle
35
vurgulanmaktadrrn. Hz. Peygamber; 'giizel koku, kadmlar ve gozOmun nuru namaz bana
sevdirildi' 1n, buyurarak bunlarm insan ya~amt ve metabolizmasmdaki teskin edici
ozelliklerine i~aret etmektedir.
Daha once hayvani ruh veya
~ehvani
ate~ par~actklan
diye soz ettigi, 111000 sn. ile hareket eden proteinlerden olu~an noronlardan bahsetmi~tik.
Bu par~ac1klann ~ogalmas1, insanm ald1gt besinlerin miktarma bagh bulunmaktadrr. Hz.
Peygamber(as) de "insanoglu karnmdan daha kotU bir kap doldurmamt~trr", buyurarak dolu
bir midenin insan metabolizmasma verdigi stkmtlyt ifade etmi~tir.n 2
Hz. Peygamber (as) diger bir hadisinde oru~ ibadetinin insaru sakinle~tirici etkisine
i~aret
Rasulullah (asm) ibadet ve takva ile hem Allah'tan razt olmu~ hem de Allah kendisinden
razt olmu~ ~ekilde bir hayat sOrmu~ ve Allah'm insanlara giizel ornek olarak gosterdigi model
insan, armmt~ insan olarak insanltga gosterilmi~tir. Muferssirlere gore usve uyulacak,
arkasmdan gidilecek ornek demektir. Bu ayet,Allah RasiilOniin, yalruz sozleriyle degil fill ve
hareketleri dahil delil, ve kendisine uyulan bir peygamber oldugunu hukme baglamaktadrr116 .
a~amayt
110
36
Bu ayetlerin Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Hamza (ra) gibi
ye~itli
ozellikleri olan
ili~kisinde
bir
gotiinii~leri
hakkmda
~u
yizgisinde en biiyiik engel olarak gosterilen ve temel olarak algt ve egilirn bozuklugundan
kaynaklanan
~irk
kavramma geyelim.
Rahmani ruh veya emri ruh Allah'tan topraktan yarattlan biyolojik bedene
Bu rub,
iiflenmi~tir.
davram~larmda
davram~larm
119
maddeye, algt ve ihtiraslara, baghdrr. Egilimler ve arzular insanm ruhunu biitiimiitiir. 120
dii~iince
yiiliiyii~iidiir.
Razi
ve Yazrr'a gore bu yiitiiyii~ pi~manhktrr. Azgtnhga pi~manhktrr. 0 halde tevazu ve itaat, nefs
tezkiyesinde gerekli olan onemli vastflardandrr. 121 Rahmani nefesin etkisinin en yogun nok.tast
ibadetin, takvanm, ilahi emirlerin biitiinii olan dinin insam amacma ula~trrmast; vadedildigi
gibi ihlash ki~ilerin mutlulugudur ki onlar, ibadet ve taatla buna ula~ffil~lardrr. 122Bu iist smrr,
aynca Allah'm ve elyilerinin kazanacaw 123 hiikmiiniin yerine gelmesi ve rahmani ruhun
biyolojik bedenle olan cihadtru kazamp razt olmu~ ve razt olunmu~ olarak Allah'a
donmesidir. ibn-i Cerir'in nakline gore ayette geyen Rabbine don emri, oliim amndadrr.
Nefsin Rabbine donmesi temiz ruhun diinyadan ytkmastdrr.Diger miifessirlere gore oldiikten
sonra ruhlarm bedenlere girmesi ve insamn dirilmesidir. 124 Bu durumu U ayet aylk-seyik
Aynca bu nokta, inkarcmm toprak olmayt arzulamast,
ve bedenen
ortaya koymaktadrr:
"Ey insan, geryek.ten sen, hiy durmakslZm Rabbine dogru bir yaba harcaytp
durmaktasm; sonunda 0' na varacaksm." 0 halde insan, omliiniin ba~langtcmdan sonuna
kadar bu yaba iyerisindedir. Binaenaleyh bu ayet, mii'minleri salih amele te~vik, inkarctlan
kotii amelden nefret ettirmektedir. <;iinkii insan emeginin
huzuruna ytkacaktrr.
stfatlan mevlaya
118
125
kar~thwm
ilahi vahiyle boyanan insan, isyan kaynaw olan beeriyete aid kotii
yakla~ttnct
Kasapdglu, s.12.
Bakara, 2/6,7 bkz, Yazrr, 11192-198.
120
Nebe, 78/40, Muhammed b. Hazin, 1/26, aynca bkz, Yazrr, 1/195-196.
121
Nebe, 78/40, Yazrr, 9/505.
122
Sad, 38/83, Hicr, 15/40-42, Muhammed b. Hazin, 3/101.
123
M1lcade1e, 58/21, bkz, M. Vehbi, 14/5830.
124
Fecr, 89/28, Taberi ,Tefsir, 30/122, aynca bkz, Ruhu'l Meanifi Tefsiri'lKur'ani'lAzim ve's Sebi'lMesani, Beyrut, tz,
15/2168.
125
~ikak, 84/6, M. Vehbi, 15/6394.
119
37
adeti oyledir ki, ona liitfuyla yok olan kotii slfatlanna karlhk onlara giizel stfatlar bahseder.
Nefs-i kamile veya olgun nefs olarak da adlandmlan bu kiilik yap1s1 onceki biitiin safhalann
iyi ve giizel vasrtlarm1 iyermek.tedir. Rabbine uzanan yabada bu nok.taya ulaan insanm istegi
kiilli iradeye bitiiktir. Bu vasJ.ftaki insarun nzas1, ofke ve benzeri egi.limleri Mevla iledir.
Verimliligin bu son noktas1 insanda amaylanan ufku oluturmak.tadrr. Mutasavvuflar, bu
durumu U ekilde ortaya koymaktadrrlar: F ena fillah makamma ulatlktan sonra istedigin gibi
ol,artlk ilmin cehalet olmadtw gibi, yapttwn da cehalet degildir126 .
126
38
inceledigimiz surelerin ilgili ayetlerinde nefsin veya rahmani ruh ile biyolojik bedenin
olu~umu yani insamn ozelligi iizerinde durduk. Gordugum\iz nokta ~u oldu: insan i~erisinde
Allah'tan olan bakt, emri bir etki olan rahmani ruhla, ana maddesi toprak olan hiicre ve
i~eriginden
oluan yine topraktan hayattru devam ettiren sonunda yine topraga kanacak halk
aleminden niceligi olan bir maddi ruhu banndmnaktadtr. Bu konulara daha once deginmitik.
Rahmani yonu devamh olarak Allah't gozetmektedir. Fakat biyolojik bedenin ve
algtlann ~e~itli etkileri, yani ruh ve biyolojik bedenin ilikisinin niteligi Rahmani ruhu ~e~itli
ekillerde etkileyebilmektir. Bu etki, hazen ~ok ha:fif, olaylann aktma ve iddetine gore
hazen arallklarla, hazen de fiziki ve ekonomik nedenler ile,aradan uzun zaman ge~mesinden
kaynaklanan sosyolojik oluum ve baglaytclhklara gore ahkanhk haline getirilerek
ger~ekleebilir.
a~
~lkanr.
Kur'an-1 Kerim'de ~irk, herhangi bir nesneyi veya herhangi bir kimseyi ya da herhangi
bir kavramt, deger verme, onem verme, iistun tutma, tercih etme baktmmdan Allah'la eit
veya daha ileri bir diizeyde gormek ve bu yarplk bakl~ aytstyla hareket etmek anlamtnda
kullarulmaktadrr. Kur'an, bu tutumu Allah'tan ba~ka gUy ve kuvvet sahibi yoktur diye
reddetmektedir? Yarattlklannm sahipmi gibi goriindiikleri gUy ve kuvvet ise geryekte
Allah'a ait sonsuz giiciin, kadir ve kaviy slfatlannm o kiilerdeki yans1mastdrr. Buradaki
kadir, pek kudretli, hem de daima kudretli demektir. Kuvvet bir yone bakarken, kudret her
yone bakar. Mesela, bir tam yuvarlarut kuvvetledir. Kudret ise saga giderken tersine de
gotiirebilmektir. Klsacas1 kuvvette bir yaresizlik, kudrette ise se~me anlamt vard1r. 3
0 halde fiziki, siyasi, askeri, mali gUy ve kuvvet nedeniyle ~ahlslara hayran olmak,
aynas1 olduklan ozellikleri kendilerindenmi gibi gormek olur. Bu kimse bir lider, bir
hiikiimdar, bir zengin, bir arklct, bir din adamt, bir Peygamber olabildigi gibi bahye,
zenginlik gibi bir nimet de olabilmektedir. Bu tarz bir hal, tlpkl, aynamn yans1tt1gt llgt
aynamn kendisi oldugunu zannetmek gibidir. Geryekte biiyiik goriilmesi, hayran olunmas1,
kendinden medet umulmas1 gereken tek varhk ve gUy sahibi Allah'trr.
Aym mantlk, Allah'm insanlarda yanstyan diger tiim slfatlan
i~in
de
ge~erlidir.
Giiy
1954.s.256.
Kehf, 18/39, bkz. M Vehbi, 8/3126-3127.
3
M1llk. 6711, Yazrr, 1/229-230, aynca bkz. M. Vehbi, 9/3587.
39
Onlann ifade ettigi manalarda hiv biri kendilerinde bulunmakslZlil siz ve babalanruz dini srrf
nefsin istek ve arzulanndan ibaretmi gibi kabul ederek bo ve manastz hayallerle takttruz
demektir. 4 Oysaki zan gervekten bir ey vermez. 0 halde irk o kadar biiyiik zuliimdiir ki,
inanan bir insan ivin Allah'm birliginde zan bile kabul edilmemektedir 5 Demek ki strf nefsin
arzu ve egilimlerinden kaynaklanan iimit ve hayal peinde gitmek, yani idealizm yeterli
degildir, reel bir esasa dayanmak gerekmektedir6 .
insanlarm, ktymet ve deger verip hayran olduklan kimseler gervekte gliylii degillerdir.
Bu giicii hiv yoktan insanlar onlara vermekte, ve yine kendileri ayakta tutmaktadrrlar.
"Ey insanlar! Bir omek verildi. Simdi onu dinleyin. Sizin, Allah'm dtmda tapmakta
olduklanntz hepsi bunun ivin bir araya gelseler dahi gervekten bir sinek bile yaratamazlar.
Eger sinek onlardan bir ey kapacak olsa onu geri alamazlar. "isteyen de giiysiiz istenen de.
Allah'm giiciine geregi gibi degerlendiremediler. Allah giiy sahibidir, azizdir. Allah dtmda
sembolletirilerek tapuan
cisimler
yogu
insanlar tarafindan
ilahlattnldtklarmt
bilmemektedirler. Miirikler, putlarm1 zagferanla cilaladlklanndan sinekler onlann cilastn1
yalamak ivin putlann balanna iiiiiirlerdi. Allah bu misali vermekle insanlan imana ve
insafa davet etmekte ve tefekkiirii emretmektedir. 0 halde tezkiyede tefekkiir
emrolundugumuz bir metottur7
Ozii ve mantlW. her zaman aym alan irk kavramtnln kullamldtW. diger veitlerine de
omek verip bir sonraki konumuza geyelim:
Peygamberi ve
nitelendirilmektedir.
din
adammt
ilahlatrrma
da
Kur'an'da
Sirk
kavramt
ile
Andolsun, "Allah, Meryem oglu Mesih'tir'' diyenler kiifre diimiitiir. Oysa Mesih'in
dedigi udur: "Ey israilogullan, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin.
Ciinkii 0, kendisine ortak koana cenneti haram ktlmtttr. Onun bannma yeri atetir.
Zulmedenlere yard1mc1 yoktur. Ciinkii Mesih mucize ile her ne zarar, her ne menfaat
yapabilirse kendi zatmdan degil, Allah'm ihsaru ile yapabilir. Bu ayetler inince Rasulullah
(as) bir miinadi gondererek insanlara, 'cennete ancak Miisliiman(egilimlerine hakim) nefsin
girecegini' duyurmutur. 8 Kavramm kullanildtgi diger konu, ilah konumuna vlkartuan
yoneticilerdir. Kur'an'da kavramtn bu tip kullantmma omek olarak Firawn ve vevresinin Sirk
sistemi verilir. Bu tiir Sirk sisteminin, diktatorliigun veya oligarinin ozellikleri her yagda, her
toplumda goriilebilecek evrensel bir modeldir."
"Firawn dedi ki: "Ey onde gelenler! Sizin ivin benden baka ilah oldugunu
bilmiyorum. 9 Onde gelen aile tabakasma Kur'an-1 Kerim, "Ali Firavn" 10 demektedir'' ki
4
40
biit~esinden
ona yakm olmakla kendilerine sagladlklan imtiyaz nedeniyle ve nefislerin hevasmt yerine
getirdikleri i~in onlan ve Firawn'un ilahhk ettigi bir diizeni severek benimsemi~lerdi 11 .
Kur'an bu tutumun sonucunu gosterir, bu ve buna benzer tutumlan Sirk olarak niteler.
"insanlar Fir'avn'a ve onde gelen ~evresine, Fir'avn'm emrine uymu~lardt. Oysa Fir'avn'm
emri dogruya gotiiriicii degildi. 0, ktyamet giinu toplumunun onderligine ge~er, boylece
onlan ate~e gotiirmu~ olur... Biz onlara zulmetmedik~ ancak onlar kendi nefslerine zulmettiler.
Boylece Rabbinin emri geldigi zaman, Allah't btraktp da tapttklan ilahlan, onlara hi~bir ey
saglamadt, helak ve kaytplarmt arttumaktan baka bir ie yaramadt. Bu helak insanlarm kendi
kazan~landu; ~unkii
zanmyla ibadete laytk zannetmilerdir. 0 halde nefs tezkiyesinde zan ile hareket etmemenin
rolii biiyiiktiir.
12
saytlan din adamlan onun ogutlerini insanlara duyurmaya devam eder. Aradan ge~en uzun
zaman veya peygambersiz fetret devirleri yenilenen tevhid dinini yeniden dejenere eder. Bu
dejenerede etkili unsurlardan biri de ibadet ve bilgisiyle Allah'a yaklaan salih kullara
Allah'm makam ve ozellik verdigi zanrudu. Dolaytstyla insanlar tarafindan taptlmaya hak
kazanmtlardu. Onlara gore bu ikinci dereceden tanrtlara kulluk
etmedik~e,
Allah'a ibadet de
makbul olmaz. Allah, son derece yiiksektir; O'na yakla~mak i~in birinin rehberligi artttr.
Onlar, kullanrun i~lerini goriirler, kendilerine yardtm ederler. Bundan dolayt onlann Allah'm
kulu ve duyuruculan olduklanru unuttular, onlar adma heykeller diktiler. Sonraki nesiller de
bu timsallerle onlarm medlulleri arasmdaki farkt anlayamadtlar ve atalanmtzt boyle yaptyor
bulduk diyerek bu gelenegi sosyal bir davraru bi~imi olarak devam ettirdiler. 14
Omek: "ibrahim babasma ve toplumuna demiti ki~ "Sizin, kartlarmda bel biikiip
egilmekte oldugunuz bu temsili heykeller nedir?" Biz atalanmtzt bunlara taptyor bulduk,"
12
41
yanh~ i~lerden
ve adetlerden
ba~ka
bir
15
~tkmt~trr.
Abdulvehhab, 1740 yilinda Zeyd b.el-Hattab'm (M. 634) mezanru Allah'm ve el~isinin
emirleri dt~mda turbe haline sokuldugu ve insanlar tarafindan ziyaret edildigi; dolaytstyla
medet umulup bez baglanarak insanlann dinden ~tkmalanna sebeb oldugu i~in ytkmayt teklif
eder ve bu teklifi kabul ederek oradaki mezar ytkthr. Aga~lar bile yok edilir. 16
Ulkemizin ~e~itli yerlerinde bu tur inaru~ ve davraru~lar devam etmektedir. 17
Aract anlammda ~irk kavramtm Kur' an ~u
~ekilde
ifade etmektedir:
"Onlar, Allah't btraktp din bilginlerini rablar (ilahlar) edinirler, Meryem oglu Mesihi de.
Oysa onlar, tek olan bir ilaha ibadet etmekten
ba~ka
bir
~eyle
emrolunmaduar. Ondan
ba~ka
ilah yoktur. 0, bunlann ~irk ko~tuklanndan uzaktrr''. Ahbar ve ruhbanlar vas1ta kabul edilince
Allah'm emri ve hukmu degil onlann hukiim ve iradeleri, egilimlerinin keyfiligi kabul
edilmek zorunda kalmrr ki, Allah'm yetkisi insana verilmi~ olunarak ~irke du~ulmu~ olunur. 18
Hnstiyanltkta din adamlanrun kutsalhg., endulujans, giinah affetme yetkisi hala devam
etmektedir. 19
Kur'an'm annmada en onemli sorun olarak gordugu diger bir engel de biyolojik bedenin
algt ve ihtiraslannm amact dt~mda kullanilip ge~ici tutkulann gaye haline getirilme ~eklidir.
Bu durum haram- helal gozettirmez.insan, Allah'm emir ve yasaklan yerine biyolojik
bedenin emirlerini ve yasaklanru koymu~tur. Arttk hedonizm=hazcthk bu tarz ya~amm
felsefesi olmu~tur. Yunanh filozof Aristippos (M. 0 435-355) bu felsefenin tarihteki
ornegidir.
Aristippos'un hedonizm anlayt~ma gore hi~bir kural yoktur. <;tkarlanru ve arzularmt
du~unen
20
kar~tsmda
kanun koyucu
"Kendi istek ve tutkularmt (hevas1m) ilah edineni gordun mu? Simdi ona
kar~1
sen mi
vekil olacaksm? Yoksa sen onlann ~ogunu i~itir (soz) ya da akltru kullarur mt saytyorsun?
Onlar;ancak hayvanlar gibidirler; hayrr onlar yol baktmtndan daha ~a~km ve a~ag.dadrr.
15
Enbia.
16
42
Cunkii bu vastfta bir kimse Allah'a ibadet eder gibi nefsinin arzulanna ibadet edip, dinini
22
arzusuna bina etmekte, hakk:a ve dogruya yol bulamamaktadrr.
Mii'minlerin aktl ve basiretleri ibadet ettik~e artarken23 , mu~riklerin aktl, basiret, algt ve
~uurlan,
Kur'an'm Allah'a ortakhk, ilah edinme, loymet verme, Allah gibi sevme olarak
niteledigi ~irk kavranu ~u ~ekilde ortaya ~tkabilir. 25
insanm sosyal ve biyolojik gereksinmelerinin biri de sevme ve sevilme duygusudur. Bu
ihtiraslar, insana birbirleriyle
hayatt birlikte
payla~ma,
ortak deger
di~ilere
ili~kisi kesilmi~
~eytandan ba~kasma
~ogu
literatiiriimiiz i~inde ozellikle lale devri ~iirlerimiz28 , ~arktlanmtz ve eski Arap ~iiri, insanm
bir iiriinii, kiiltiirii ve sanatt olarak Kur'an'm saktndrrdtw ve
eitlik, ilahltk ifadelerini iyermektedir.
tiiriinden omek verelirn:
Tannm senden ba~ka kimim var benim
~ikayet etmeye kime gideyim.
Kuluna kul oldum, severek tapttm.
22
29
vazge~ilmesini
istedigi ortakltk,
43
~ekilde
ifade etmektedir;
"insanlar iyinde Allah'tan ba~kasmt e~ ve ortak tutanlar vardrr ki, onlar kadtnlan,
Allah't severler gibi severler. iman edenlerin ise Allah'a olan sevgileri daha gii~liidiir. Bu ayet
~una dikkat etmemizi gosteriyor ki ilahhk makammda sevgi bir esasttr, sevginin hiikmii
itaattir, Allah'a denk tutulan ~eyler ye~itlidir. Bir ta~tan, madenden, ruhtan, yocuktan, e~ten,
maldan ,bahyeden ,melekten gok cisimlerine kadar bir ~ok ~ey ~irk kavramt iyine girebilir.
Burada geyen "hiim" zamiri bunlardan aktlhlara
itaat ettikleri lider,
ba~kan
ve biiyiikler olarak
i~aret
aytklamt~lardrr.
sevgisi yoniinde astl olarak kullanmak nefs tezkiyesinde onemli bir noktadtr."31
Kavramtn biitiin ye~itlerinde anlamtn, konulan farkh olsa bile aym sonucu, ~irki, ortaya
ytkardtgmt, dolaytstyla ~irkin tezkiye edilmesi gereken onemli bir unsur oldugunu
gormekteyiz.
Biitiin konularda, kaynagt Allah'ta olmakla beraber smtrh olarak insanlara verilen ilahi
stfatlarm Allah unutularak, kalpten ytkanlarak ikinci boliimde bahsedecegimiz ye~itli
nedenlerle, O'nun yaratttklanna, O'ndan bagt.mstz varhklarmt~ gibi yoneltilmesi Allah'a olan
yolculukta ~irke yol aymaktadrr. Annma yolunda en yaygm ve en zor engel budur. "insanlarm
yogu Allah'a
~irk ko~madan
ba~kasma
davraru~lan
yapanlan zalimler,
i~te
ah~kanhklan,
bu
ah~kanhklarm olu~turdugu
bu bilgisizlikleri nedeniyledir.
Bu taiz mOzik t1lril, mtlzik piyasasmda onemli bir yekOn ol~ ve ragbet gOrmektedir.
Bakara, 2/165, Yaztr, l/472, aynca bkz. M. Vehbi, 11280.
32
Yusuf, 12/106, Yaztr, 5/103.
33
Tevbe, 9/23,70, bkz. Yazrr, 4/299-300.
34
Lokman, 31/34, bkz. Yaztr, 6/280.
35
Bakara, 2/165, Sabuni, M Tefoir-u ibn-i Kesir, 1/148.
30
31
44
37
ba~kasma
ba~ka
mabut
~e~idi
toplamahdrr. GOruldugu gibi Allah'u Teala, birligini akli ve hissi baktmdan ispat ettikten ve
burun insanlan her rurlu irkten sakmdrrdtktan sonra tevhid inancma davet etmektedir. Bu
durumda kii,egilimlerle orgiilii nefsini,aktl,vahiy ve Rasuliillah' bu rurlu yantlgtdan korumah
ve Allah'm daveti dogrultusunda tezkiye ye ~ah~mahdtr 8 .
olu~unun
~eitli
ayetlerde
~irkin
i~indeki
yarattlt~ ger~egine
40
Ayru zamanda "Andolsun ki biz Ademogullarmt ustiin bir ~erefe nail ktldtk." 41 Ayetinin
ifadesince Allah'm kendine ibadetle yiikiimlii tutup42 ~ereflendirdigi insan, kendine uflenen
Rahmani ruh'u
yarattlmt~lara
yaratanm
mabutlugu
43
k:ullugudur
elinden
yarattlana
al~ak
vermektir.
yarattlana
bu
"Allah, gokleri gorebildiginiz bir direk olmadan yarattt. Gokten bir su indirdik de orada
her giizel ~ifti bitirdik."44
Bu ayette, yaratmaya, ol~uye ve yaratmanm tekligine dikkat ~ekilir. "i~te bunlar,
Allah'm yaratttklandrr. Gosterin bana, O'ndan
ba~ka
36
45
gOne~
varhgma delalet etmesi iyin apactk insanlara gostermektedir. 0 halde insanlann yalvardtklan
dahil hepsi O'na muhtacttr, yok olmaya maruzdurlar."49
Yunus suresinde de ~irkin sadece zanna (tahmine) 50 dayah oldugu, zanmn gercek bilgi
olamayacaW, vurgulanarak ~irk psikolojisi ~u ~ekilde ortaya konur.
"insanlar, kendilerine ne zarar ne de yarar vermeyen ~eylere taparlar. ibadet ettikleri
zaman nzk vermedikleri gibi ibadet edilmediginde zarar da veremezler'' 51 Zor durumda
kahnca (savunma mekanizmalan her yolu dener ve sonunda nefislerini kurtarmak icin nefs-i
Emmare'nin
soo~tk
sadece Allah'a has ktlarak bu tavtrlarmt degi~tirirler. GOruldugu gibi burun sebeplerin yegane
sahibi olan ilahi varhk en inkarct kalplere bile varhg.ru ~irksiz ve ~eriksiz olarak zorla
duyurur. Kurtubi, yaratili~m ~iddetli durumlarda Allah'a donmeye egilimli oldugunu, kafirin
bile slkmtili ve sebeplerin kesildigi durumlarda dua ettigini belirtmektedir. Allah onlan
karaya ctkanp kurtarmca tekrar eski sapkm du~uncelerine donerler ve Allah'la aralarma
~efaatciler
Oysa, "Allah, insanlara hie zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler. Yani
Allah insanlan g(inahlan olmaks1Zm cezalandtrmaz, koruluk kazanmadan onu yaratlp da
azabw tattrrmaz" 52 0 halde bu tavrr kar~tsmda duyacaklan bir azap vardrr ve insanlann
ba~larma gelen her koruluk kendi amellerinin sonucudur. Taberi'ye gore bu durum, Allah'm
yapm1~ olduklan bir curum olmadan insanlarm kalplerini kapamadtg.run delilini olu~turur.
Aynca insanlar, kesp denilen kazanma iradesiyle elde edilen sozlu, itikadi, fiili g(inahlar
kazanrrlar. Bu kazancm irade ile olmas1 da aynca bir ilahi adalettir. 53
Hz. Peygamber (as)'de insarun iman1n1 ~irkten armdrrmas1 gerektigini soylemi~tir.
iman edip de imanlarma zuliim kan~trrmayanlar, i~te g(ivende olacak ve korunacaklar
onlardrr. Dogru yola gidenler de onlardtr. (6/82) Ayeti indiginde Hz. Peygamber (as)'in
46
zulmetmemi~tir?
"~irk
ifade
ve
a~m
etmi~tir.
a~IWru
~ah~mah,
bu yolla
~ekilen
yonlere deginecegiz.
olu~umunun
geldik~e
~irki,
a~lklamaya ~ah~tlgxmxz
nitelemi~
gibi
ve
~irkin
55
~irkle
ilgili
degi~ik
ayetlerin ortak
yonlerine bakahm.
"Goklerde kim var, yerde kim varsa hep Allah'mdrr. Allah'tan
ba~kasma
tapanlar dahl,
ger~ekte ko~tuklan
~ogu
zandan
ba~ka bir~eye
ger~egin
ifadesi degildir. Ne
kadar muhte~em ve ~airane olursa olsun hi~bir zaman ger~ek hiikmiin saglayacagx faydayx
saglayamaz. Bu tiir bir algx
i~erisinde
olanlar,
ger~egi
pe~inde ko~an
indiye
"ibrahim babasma demi~ti ki: Sizin, kar~Ilarmda bel biikiip egilmekte oldugunuz bu
heykeller nedir? Biz atalantruzl bunlara tap1yor bulduk dediler. Halbuki "Onlar o
isimlendirdiginiz putlar, sizin ve babalanruzm (tann) diye isimlendirdiginiz isimlerden
ba~ka
bir ~ey degildir. Allah, onlara, hi~bir gii~ ve otorite indirmemi~tir. 0 putlara tapanlar, zanna ve
54
Buhari, 11144.
Yusuf, 12/106, Yazrr, 5/103.
56
Yusuf, 10/66, M. Vehbi, 6/2232, aynca, bkz. Yazrr, 4/498, Sabwll, Safvet, 1/590.
57
Yusuf, 10/36, Yazrr, 4/488, aynca bkz. Sabuni, Safvet, 11583, Sabwll, M Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/200.
55
47
nefislerin alyak hevesine (fiicur yonune) uyuyorlar. Halbuki onlara, Rabbleri tarafindan yol
gosterici gelmi~tir. Goruldugu gibi yaptJ.klan o kadar buyfik bir zulumdur ki Allah onlann
cinayetlerini sayarken hitaptan gaibe iltifat etmektedir. Bunlar, hitaba laytk aktl sahipleri degil
belki de behayim gibi nefsi egilimlere tabi kimselerdir. Zira, dini srrf nefsin istek ve
arzulanndan ibaretmi~ gibi kabul ederek nefs-i emmareleri pe~inde ko~maktadrrlar58
0 halde nefsin keyfi egilimlerine uymak ~irk gibi onemli bir engeli ortaya ytkarmaktadrr.
"Siz, O'nu brralop ancak sizin ve atalanruzm taktt~ bir talom isimlere taptyorsunuz.
Allah onlara hiybir gUy ve otorite (ilahltk ozellikleri, delilleri) indirmemi~tir. HukUm yalruz
Allah'mdrr. 0, yalruz kendisine tapmantz1 emretmi~tir. i~te dogru din budur. Ama insanlann
yogu bilmezler." 59 Aktllan nu bunu kendilerine emrediyor, yoksa onlar azgm bir topluluk
mudur? 0 halde onlar yeli~kidedirler. isyankar, geryegi kabul etmemekle haddi a~an, geryek
kendi egilimlerine uymaymca aktl ve insaf dairesinden ytkan ve yalan uydurmaya
alt~km
bir
60
topluluktur.
"Yoksa onlann Allah'tan ba~ka bir Tannst nu var. Allah'm ~am onlann ortak
ko~tuklarmdan yficedir." "Zulmedenlere bundan ba~ka bir azab da vardrr. Mufessirlere gore
bu, ~irk ko~anlara olum sonrast kabirde ve ahirette verilecek azaptrr. " 61
"Firavun, kendi halkt iyinde ba~rdt ve dedi ki: "Ey halktm, Mtstr'm mulkU ve ~u
alttmda akmakta olan nehirler benim degil mi? Yine de gormeyecek misiniz? " ... Boylelikle
kendi halkmt kUyumsedi, onlar da ona boyun egdiler. Geryekten onlar fastk olan bir halktt.
Hazin' e gore Firavun zamarunda buyfikler ve makam sahipleri kollanna altm bilezikler
takarlardt, i~te Firavun adaleti terk etmi~ bozulmu~ olan kavmini zenginligi ile boyun
62
egdirmi~tir. "
"Bir de ~u geryek var: insanlardan bazt adamlar, cinlerden bazt adamlara st~lardt.
Oyle ki, onlann azgmlJ.klarmt artlTlTlardt. Cinleri Allah'a ortak ko~tular. Oysa onlan 0
yaratnu~trr. Cahiliye devrinde insanlar, konakladtklan zaman o vadideki cinlere stgtrurlardt ki
bu cinlerin kibrini arttlTlTdt. 0 halde insarun vazifesi her vakit Allah'a stgtnffiaktrr. <;unkU
geryek melee O'dur." 63
"Kendi istek ve tutkulanru (hevastru) ilah edineni gordiin mii? Simdi ona
kar~t
sen mi
vekil olacaksm? Y oksa sen onlann yogunu i~itir ya da ak1mt kullanrr nu saytyorsun? Onlar,
ancak hayvan gibidirler; hayrr, onlar yol balommdan daha ~a~kmdrrlar. "Siz ve Allah'tan
ba~ka tapttklanruz cehennemin odunusunuz. Siz oraya gireceksiniz. Eger onlar Tann olsalardt
oraya girmezlerdi. Boyle kimseler, nefsinin arzulanru ilah edinip Allah'a ibadet eder gibi
58
48
egilimlerinin keyfi arzusuna ibadet edip dinini arzusuna bina ederek Allah'a ibadeti terk
64
etmektedir."
"Bana, Tannruz ancak bir tek Tanndtr; diye vahyolunuyor. O'na teslim olacak mtsffilZ?
"insanlardan kimi Allah'tan ayn olarak kendisine ne zarar, ne de yarar veremeyen ~eylere
yalvanr. Boyle oldugu gibi, yalvardtgt putlarm htikmtintin devamtm saglamak i~in ko~turur.
65
i~te uzak sap1~ budur."
" ... Allah'a yakl~trrdtwruz vaslflardan ottirti size yaztklar olsun... " "Peygamberlere
vahyedip benden ba~ka ilah yoktur bana ibadet edin."(dedigim halde) Rahman ~ocuk edindi
dediler. Allah bundan yticedir. Dogrusu melekler ikram olunmu~ kullardrr. insana yakl~an
melekler gibi Allah'm kelamt tizerine soz soylememesi indirileni kabul etmesi,ve kendisine
emredileni yapmas1d1r. 66
"iylerinden kim; "Ben O'ndan ba~ka bir ilarum" derse, biz ona cehennemi ceza olarak
veririz. Zalimleri biz boyle cezalandtrmz. " 67
"Allah'1 brraklp kendilerine zarar vermeyecek ve yararlan dokunmayacak ~eylere kulluk
ederler ve "Bunlar Allah katmda bizim ~efaatyilerimizdir'' derler. De ki : "Siz Allah'a,
goklerde ve yerde bilmedigi bir ~eyi mi haber veriyorsunuz? 0, sizin ~irk ko~tuklaflDlZdan
uzak ve yticedir. Mtifessirlere gore insanlann bazdan kendilerini Allah'a ibadete laytk
gormediklerinden putlara veya sembollere ibadetlerini Allah'a ibadete vesile sayarlar. Ve
bunlarm kendilerine ~efaat edeceklerine inanrrlar. Nitekim giintimtizde insanlarm yogu htisnii
zan ettikleri kimselerin kabirlerine pek yok tazimle me~gul olurlar."68 Ve derler, biz bunlara,
srrf bizi Allah'a yakla~trrslnlar diye taptyoruz. i~te bu ayetler feti~izmin (putperestligin)
dogu~una delalet etmektedir. Hz. Peygamberin klyamet giintine iman konusundaki uyanlarma
kar~m Taifli mitoloji ~airi ve filozofNadr b. Haris'in klyamet giinti oldugu vakit el-Lat bana
~efaat eder dedigi rivayet olunmaktadrr. 69
"ilahlan bir tek ilah m1 yaptl? Sa~IrtlCI bir ~ey." YUriiytin, ilahlanruza bagllhkta kararh
olun, asil istenen budur diye bir gurup yekip gitti ve biz bunu diger dinde i~itmedik, bu, iyi
bo~
bir uydurmadan
ba~kas1
ku~ku
iyindedirler. Atalarmdan beri ~irk dtizenine ah~mt~ olan cahiliye dti~tincesi, her ~eyin
htiktimranlt8tnm Allah'm elinde oldugunu bilmiyor, bu kadar ye~itli insanlarm, ye~itli emel ve
duygularm1 yalruz bir ilahln nasil tatmin edebilecegini dti~tintiyor da tevhide ~a~1yor. 70
Onlarm ttimtinti toplayaca8tmtz giin: sonra diyecegiz ki: "Nerede (o bir ~ey) sarup da
ortak ko~tuklanruz?"
64
49
"Sonra onlann: Rabbimiz olan Allah'a and olsun ki, biz mu~riklerden degildik:."
Demelerinden ba~ka bir yamlmalan olmadt. Buradaki fitne kelimesi, mufessirlere gore
insarun ktyamet g\inu ~irklerinin farktnda bile olmaytp inkar ettikleri itiraz kelarrudrr. 71
"insanlardan kimi de vardrr ki, Allah' a kar~t denkler, benzerler tutarlar ki, onlan Allah't
severler gibi severler. Oysa iman edenlerin Allah sevgisi daha kuwetlidir... " 0 zaman
kendilerine uyulan kimseler, azabt gorerek kendilerine uyanlardan ka~tp uzakla~mt~lar ve
aralanndaki butun ba.glar par~a par~a kopmu~tur. Mufessirlere gore kendilerine tabi olunanlar
toplumun reisleri ve emir ve yasaga iktidan olanlardtr. Aralannda kesilen baglar ise dunyada
kotulUkte ittifak Ozere vaki olan yeminleri ve anla~malandrr. 72
Kur'an-IK.erim'den omeklerini verdigimiz ~irk ~e~itlerinde, Allah'm dini olan islamtn
temel prensibi olan tevhid ger~egine ters anlayt~ ve eylemlerin ortaya konuldugunu
gormekteyiz. Armmada en buy\ik engel olan ~irki ve ~e~itlerini inceledikten sonra annmarun
en son noktast olan tevhidin onemine ik:inci bolumde deginecegiz. Ayetlerin ortak noktas1
alan tevhide ~agnyt belirttikten sonra diger ortak noktalanna ge~elim.
Ayetlerde anlattlan ~e~itli ~irk ~ekillerinde Allah inancmm oldugu gorulmektedir. Fakat
bu inancm niteligi, eylemleri, ortaya konu~u, temel prensip olan Tevhide ayktn motifler
ta~tmaktadrr.
Ayetlerde aradan ge~en peygambersiz zamarun etkisiyle olu~up gelenek ad1 verilen
bilgisizligin ve biyolojik egilimlerin yanlt~ kullantmmm ele~tirisinin yaptldtgw gormekteyiz.
<;unkU egilimlerini yanlt~ yonde ve keyfi olarak kullanan insan, Allah ile dogrudan kar~1
kar~tya
kar~t
peygamberlerinden ve salih ki~ilerden bir yardtmct umarak hayallerle bir fayda ve teselli
beklemektedir. 73
Allah'ta insanlara ait ozellikler arama davraru~mm sonucu olan "Antromorfolojik" taVtr
ele~tirilmektedir. 74 Bu durum, insanlann Allah't maddesel nesnelerde arama ve duyulannm
maddesel dunyaya bagliligmdan kaynaklanmaktadrr. Kur'an, bedenden ve onun algtlanndan,
biyolojik: beden olan nefsin fonksiyonlanndan kurtulmayt her turlii bagliliktan ~oziilme olarak
anlatrr. Mufessirlere gore bu ayet, insarun bedeni yaptsmdan kurtuldugunda bu dunyada
gormesi mumkiin olmayan ~eyleri ahirette gorecegine i~aret eder.Su halde, 'mani zail olunca
memnu avdet eder' kuralmca perde zail olunca gorulmesine mani olan ~eyleri cumlesi gorul\ir
ki o perde de goziin zaytfhg. ve insarun egilimlerinin sonucu olarak ortaya ~tkan gaflettir. 75
Sirk davraru~mm Allah'a imandan sonra veya beraber ortaya ~tkttgt, ayette belirtilmektedir.
Davraru~, iman a~amasmda ve imanla beraber olabilmektedir. Bu tutum, biyolojik beden
dedigimiz nefsin, algt (ihtiras) lannm insan tarafindan kullarummdan kaynaklanmaktadrr 76
71
En'am. 6/22,23, Kurtubi, 6/401, aynca bkz. Sabuni, M Tefsir-u lbn-i Kesir, 11512, Sabuni, Safoet,11384 .
Bakara, 2/165, Kadl, Nasuruddin Beyzavi, Tefsir-u Beyzavi, s. 127, aynca bkz. M Vehbi, 1/283.
73
Enbiya 21/54, Enbiya, 21/66, En'am, 6/148, Nahl, 16/92, Yazrr, 4/463.
7
"Nisa, 4/171, Maide, 5n2, Tevbe, 9/30, bkz. Yazrr, 4/317.
15
Al-i imran, 3/35, Kaf, 50122, M Vehbi, 14/5531.
12
76
50
Kur'an, ihlas suresinde oz olarak ortaya konulan Tevhit geryegine en bi.iyi.ik darbe
olarak daha once Kur' an' a gore tarurmru yapttguruz her hangibir eyi Allah' a denk tutma,
tercih etme veya Allah' tan i.istiin gonneyi gori.ir.
Bu geryege ters bir durum, omeklerini verdigimiz ayetlerde
ye~itli ~ekillerde
ifade
edilmekte, bu ifadelerin genel adt ~irk olarak koyulmaktadrr. <;e~itli ayetler, ~irki en bi.iyi.ik
zuli.im,
78
yogunluguna gore degerlendirmekle hazen sitem ederek hazen de ~iddetli ~ekilde uyararak
79
~irk ko~ulmaslnt
affetmeyecegini,
aytklann~trr.
Ayetin ini
sebebi, kafirlerin islam'a ginne meselesi ise de manarun asilerin tevbesine de ~amil olduguna
~i.iphe
konusu tevbe
80
~ekilde
81
a~rrtltklarma,
yanlt~hklarma
tabi kllmakta,
edinmektedir.
Bi.inyede ortakltk yani ~irkin heva ye~idi bu noktada ortaya ylkmaktadrr. insan, Rahmani
ruhunu biyolojik bedende hakim kllmak zorundadrr. Annmarun geryeklemesi iyin bu yaba
(cihat) gereklidir. Etimolojik aytdan cihat, harp anlammda degildir, aslmda bi.iyi.ik gi.iy sarfi,
77
78
79
51
buyiik ~taba, yeltenme gibi anlamlan vardrr, yani burada ki~iden belli bir fonksiyonu ya da i~i
84
85
duymu~tur.
86
Ama bunu
kendisi ile uzaktan yakmdan ilgili gormez. Mu~rik kavramtru ve mu~rikleri sadece ta~tan ya
da tahtadan oyulmu~ totemlere secde eden insanlar zanneder. Onlara gore ~irk ko~anlar,
sadece Hz. Peygamberden once Kabe' deki putlara tapan cahiliye Araplan ve onlara benzer
ilkel putperestlerdir.
Sirk o halde sadece tahtadan oyulmu~ putlarla strurh degildir. i~tinde ya~adtgtmtz
toplumda da saruldtgmdan ~tok yaygmdtr. insanm kendisine hayat amact olarak belirledigi,
kendisinden medet umdugu, nzastru aradtgt her varhk; Allah'tan
Bu nedenle de
ba~ka
~irk yamba~lffilZdadrr.
(du~unce)'ye
adayanlar;
birbirlerine tapma sozcukleri ile a~tk olanlar; ba~ka insanlann begenisini kazanmak, ~ttkar ve
prestij elde etmek i~tin ya~ayanlar; kendileri, Allah' a yaklamak i~tin vesileye muhtay
olduklan halde bu aciz insanlara baglananlar, olulere dua edenler,
bah~tesi,
mah ve
akrabalanrun kendisini ebedi ya~atacak sanan bahye sahibi gibi olanlar, yocuk vermesi iyin
Allah'a dua edip sonra da onu kendilerinden bilenler ona Allah'tan usrun bir sevgiyle
baglamp Allah'a
e~it
deger verenler ... Allah'a ancak onlann degerli oldugu onerisi kabul
i~terisindedirler.
ger~tekle~ir.
Hanif
saptkhktan istikamete, varp1kllktan dogruluga meyildir. 0 halde insan yiiziinu dine oyle
tutmahdrr ki egriliklerden, bozuk hevalardan, bo~ egilimlerden sakuup yalruz Allah' a
meylederek yaratili~a uygun diien Allah'm dinine sanlabilmesi mumkiin olsun.
~irkten annmt~
88
Kur'an
imandan ~ttkanp telefine sebep olan nefsani egilimlerin a~ms1 anlammdaki (~ehevat) insana
84
Acluni, 1/511,512, aynca bkz. Zebidi, M Murtaza, Tacu '1 Arus, Cevahiru '1 Kamus, Mtsrr, 1306, s. 7/534-539.
Bakara, 2/208, Razi, Mefatih, 281141-142.
86
Hucurat, 49/14, bkz. Ragtp, e1-1sfebani, Mafredat, 240, aynca bkz. Sabuni, M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/368-369, Yaztr,
7/216.
87
Al-i lmran. 3/101-103, bkz. Yaztr, 2/406.
88
Mtt'min.. 40/65, Al-i imran, 3/64, Meryem, 19/48, Yaztr,6/254, aynca bkz. M. Vehbi, 11/4276, Sabuni, M. Tefsir-u ibn-i
Kesir, 3/54 .
89
~uara. 26/89, M. Vehbi, 10/3917, aynca bkz. Sabuni,M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 21651.
83
52
meylederek yarattha uygun diien Allah'm dinine sanlabilmesi miimkiin olsun. 88 Kur'an
irkten
annnu~
ISSIZ
dii~mii
de bir
diimesine neden olmaktadrr. Miifessirlere gore iman yiicelikte semaya benzer. insam
imandan ylkanp telefine sebep olan nefsani egilimlerin a~mst anlammdaki (~ehevat) insana
zarar verebilen yrrtiCI ku~a benzer. Riizgar da insaru pe~ine taktp gotiiren hevadtr ki tenha
yerlere siiriikler sonra terk eder. 0 halde tezkiyede tevhid ve iman onemli bir unsurdur. " 90
~irkten,
gozetmek, insam tiim benligi ile Allah' a yonelttiginden dolayt, insam azaptan kurtarmakta ve
insam, mutlu, ozgiir, tiim potansiyeliyle yaami degerlendiren ve deger iireten verimli bir
varhk durumuna getirmektedir.
88
Mtl'min, 40/65, Al-i imran, 3/64, Meryem, 19/48, Yazrr,6/254, aynca bkz. M. Vehbi, 11/4276, Sabuni, M Tefsir-u lbn-i
Kesir, 3/54 .
89
~uara. 26/89, M. Vehbi, 10/3917, aynca bkz. Sabuni,M Tefsir-u ilm-i Kesir, 2/651.
90
Hac,22/31, M. Vehbi, 9/3534, aynca bkz. Yam, 5/487, Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/542.
53
alo~mda
hakim ve
ge~erli
ba~ta ~irk
~aruslarm
~Ikabilme
saglami~)
i~in
ya~amaya,
omek hayat1
ideal
~izgiyi
se~kin
insanlarm sergiledigi
bilinen lider
biiyfiklenmek
Allah'a
ba~
ko~mak;
4
cinsel
yonelmek ozlerine yabancila~mak7 ilahi emirlere, peygamberlere kulak tlkamak8 gibi ortak
ozellikleri vardrr.
Kur' an' da bu ozellikleri bunyesinde barmdrran topluluga Firawnun {Mtsrr krrallan),
ailesi ve ~evresiyle ona boyun egen hallo omek olarak verilmektedir. 9
6
~eng111, !dris; Kur'an Mesajzm WOttrmada Kzssalann Onemi, 1. Kur'an Sempozyumu Tebli~er-Milzakereler, 1-3 Nisan
1994. Ank. Bilgi Vakfi yay. Ank. Kasnn, 1994, 8.26.
2
~eng111, idris, a.g.m., s.2. geni bilgi i~in aynca bkz. ~engOl, idris, Kur'an Kzssa/an Ozerine, ltk yay, !zmir-1994.
3
M1l'min, 40/56, Kasas, 28/39, bkz. M. Vehbi, 12/4933.
4
Tevbe, 9/34, bkz. M. Vehbi, 5/1999.
~ Araf, 7/80,81, bkz. 4/1678.
6
Araf, 7/85. ~uara, 26/30. H1ld, 11/85, bkz. M. Vehbi, 4/1682-1683.
7
Araf, 7/179, Bakara, 2/6, MOddessir, 74/50,51, bkz. M. Vehbi, 5/1806-1807.
8
Fussilet, 41/44, bkz. M. Vehbi, 1215075.
9
Zuhruf, 43/54, Hud, 11/97, Ahmet, Cevdet Paa, Kzsas-z Enbiya ve Tevarih-i Hulefa, Bedr yay.ist, 1981, 1128, aynca bkz.
M. Vehbi, 13/5222
1
54
Mtsrr toplumunda hem liderlerde hem de halkta, Allah'a e~ ilahhk iddia etmesiyle10 ve
bu davete halkm boyun egmesiyle annma problemi olu~tugu goriilmektedir. 11
Firavun, Mtsrr krallanna verilen gene! addrr. Bir yok tarihyiye gore Hz. Musa ile
miicadele eden Firavun ikinci Ramsestir12 . Kur' an, zuliim ile ~ohret bulan bu krallan bu
lakapla anarak stfatlanru anlatrrken13 , adaletli ve rii~t sahibi hiikiimdan ise melik lakab1yla
anmi~trr ki melik hiikiimdar demektir. 14
Simdi de Eski Mtsrr'm yap1sma deginelim: Eski Mtsrr, yok ilahh bir dine sahipti. Pek
yok sapkm inany ve gelenek vard1. Bu ozelligi sosyetenin ~u sozlerinden anhyoruz. "Seni ve
ilahlarmt terk etsinler de yeryiiziinde bozgunculuk ylkarsmlar diye mi Musa'yi ve halktru
serbest brrakacaksm ey Firavun! 15
Bu ozelligi nedeniyle Eski Mlsrr Allah'1 inkann bir sembolii ve ilham kaynaW. olmu~tur.
Kur'an bata Hz. Yusuf olmak iizere Hz. Yakub'un ogullarm1 Mls1r'a yerletirdigini, Hz.
Yusufu da hazinelerine yonetici olarak koydugunu anlatrr. 16
Hz. Yusuf ve halkmm Mlsrr'a
yerle~mesinden
gosterilen hiirmet azalml~, israilogullan i~yi olarak ezilen smlf statiisiinde Mls1r klrah ve
yoneticilerine yah~maya ba~lami~lardrr. 17
Kur'an'da ileri gelenler diye anlatllan (mele) kavrammm Ragtp'm miifredatmda
giiniimiizde kullarulan sosyete toplulugu oldugunu anlamaktayiZ.
Bu anlamda dernek, parlemento ve kabine de mele kavramm1 kar~Ilar. 18
israilogullarmt ezen, Al-i Fravun terimiyle anlatllan, hiikiimdar ve tabakas1drr. Mlsrr'm
zengin ve verimli bir delta olan Nil deltasmda kurulmas1 lidere ve yevresine bol kazany
gelmesini saghyordu. Bu kazany, ezilen israilogullanndan elde ediliyor, kazancm hesab1n1
vermeyi gerektirmeyen, e~itliligi tarumayan vok ilahhhk diizeni de ~irki destekliyordu.
Tevhid, tek ilahh din
anlayi~I,
i~ine
e~itlik
anlamma geliyordu ki
devam etmesini saglamak iyin israilogullannm Mlsrr' dan ylkmalan engellendigi gibi Firavun
ve onun ilahlannm ilah olarak tanmmas1 isteniyordu. 19
Tarihi kaynaklar da Hz. Musa oncesinde toplumu tek ilahh dinlere yagiran insanlardan
bahseder. M.O 14. Yiizyii ortalannda ya~ayan IV. Amenofis'in halkl tek ilahh dinlere
yagirdigi ve yonetime geytigi bilinmektedir. Ancak oliimiinden sonra Amon-Ra papazlan
yonetime donerek eski kral ve takipyilerini birer miirted, din bozguncusu, yeni Tevhid dini
icad edicisi oldugunu iddia ettiler. Mtsrr toplumu da Amon-Ra Rahiplerine uydu. En biiyiik
10
55
ilahm Gune Tann "Aton" olduguna inarultrdt Ktsa surede
doniildii.
20
~ok
Bu beeri din, hukuk kuralt i~ermedigi gibi, hesabm olrnadtgt bir inan~ ortaya
ger~ek
20
diiiirmek
istememitir.
Rab
kelimesinin
etimolojisinde bu
anlam
56
goriilmektedir.
Rab, egiten, yol gosteren, kendisine itaat edilen anlamma gelir. 25 Firavun
halktru eziyor, onlara kendi diiiincelerini tek dogru olarak kabul ettiriyor, onlan
kiiyiimsuyordu. 26
"Ben size yalmzca kendi goriiiimu gosteriyorum ve ben sizi dogru yoldan da bakasma
yoneltmiyorum. Mufessirlere gore bunun nedeni Hz. Musa'nm adaleti ve tevhidi ve milletinin
menfaatini getirmek istemesidir. 27
"Ey halkun! Mtsrr'm miilkii ve U altunda akmakta olan nehirler benim degil mi? Yine de
gormeyecek misiniz? ... " "Boylece halkmt kiiytimsedi, onlar da ona boyun egdiler." Hz.
Musa'ya olan muracaati engellemeye yaltmakla Mtsrr'm butun maltru nefsani egilimine
hasretmeye 9ahmakta ve servetiyle halkt yonlendirmek istemektedir. Mtsrr halkt, aktllannm
dondurulmulugunu onu dogrulayarak ispat ettiler 28
GOriildugu gibi Firavun da halkt da derin bir saptkhk veya uzak bir sapt olarak
nitelenen irk iyerisindedirler.
Firavun, "Mtsrr'm Rabbi'nin " yonetici, yol gosterici ve hukiim koyucusunun kendisi
oldugunu
iddia
etmekte,
iktidarma
Allah'm
Peygamberinin,
dolaytstyla
Allah'm
<;unkii onun sahip oldugu imkanlardan dolayt balk tarafindan astl sahip
(Maliku'l- Miilk) gibi algtlanmakta o'na gizli bir hayranltk duyulmaktadrr. Oysa bu ozellikleri
olmayan kii iyin nefs (biyolojik bedenin algtlan ) ayru algtyt (hayranltk ihtirastru )duymaz
gostermez. Bu duygu amact dogrultusunda, bilinyli olarak kullantlmahdtr. Aksi halde
tapmaya kadar gidebilir.
Zebidi, Tacu 'I Arus Rbb md. 11260, aynca bkz. tbn-i Manzur, Lisanu 'I Arab, Rbb md., Ul~, s.387.
Zuhruf, 43/51-54, bkz. M. Vehbi, 13/5223.
27
M11-min, 40/29, M. Vehbi, 12/4966, aynca bkz. Yazrr, 6/523, Sabuni,M Tefsir-u ihn-i Kesir, 2/242-243.
28
Zuhruf, 43/51-54, M. Vehbi, 14/5222.
29
~uara. 26/23, tbn-i Kesir, Tefsir-i Kur'ani '1 Azim, 6/147-148.
25
26
57
Ktsacast, insanoglu olarak a~m bir hayranltga dii~mekten biyolojik bedenimizin algtlart
(nefs)'ru ahkoymak ivin birvok ~eylerin bilgisini edinmekten ve en nadir ve en ilginy ~eyleri
gozden geyirmeye ve incelemeye kendimizi ahtlrmaktan ba~ka yaremiz yoktur. 30
Bu ekilde bir davraru hem biyolojik bedenirnizin bu egilimini dogru ve bilinvli
kullanmaya hem de alai ve bilgi yoluyla astl hayranhk duyulacak varhga ulamamtzt
saglayacak ve insandan bu ihtiras yonuyle en verimli bir kullantm saglanacaktrr.
Firavun bir devlet
ba~karu
egerek kabul edi~i , arabalan, miilkii, niifuzu elbiseleri vb. nimetleri sebebiyledir. Bu durum
halkta hayranhk ihtirastrun ortaya vtkmasma sebep olmakta; insanlar bilgisizlik, aktl
yiiriitmeme maddi menfaat edinme ve yakmlarmdan olma gibi sebeplerle ona bir giiy ve
otorite kazandrrmaktadrr31 .
Bu duruma Yusuf ve Necm surelerinin incelenii srrasmda ktsaca deginmitik. "Onlar,
sizin ve dedelerinizin uydurdugu bo isimlerdir. Allah onlara Tann olduklanna dair bir yetki,
giiy, otorite vermemitir."32
Firavun'un halkt baskt, korkakltk aagilik kompleksi, hayranhk, cahillik alalslZhk,
~ahsiyetsizlik,
ki~ileri
siiriiklenen diinyadaki pek vok iilkenin insanlan arsmda da en yaygm olan irk yeididir33 .
insanlarm kendilerinin iirettikleri bu problem bireysel ve sosyal bir olgu olarak
Kur'an'da anlatthr. Ayru statu giinumuz insaru ve toplumlan ivin geverli ve var oldugu gibi
gelecek nesiller ve toplumlar ivin de geverli olabilecek ve var olabilecek muhtemel bir
tehlikedir. Tarih felsefesi ve sosyal bilimlerin goriiii de bunu ispat eder. 34
Firavun ve halkta artnma sorununda etken-edilgen, edilgen-etken bir iliki soz
konusudur. Bu tarz diiiince insanlarm kendi fikirlerinin ve kararlartrun olmastru yasaklar.
"Ben izin vermeden mi iman ettiniz", ayetinde bu diiiince goriilmektedir. Goriildiigu gibi
Firavun'un yonetimi insanm diiiince ozgiirlugune smrrlama getirmektedir. Sirk diizenine
dayah bu yonetim, Kur'an'm "cebbarin anid" terkibiyle ifade ettigi oligariye dayah
despotizme omek oluturmaktadrr.
58
Bu durum, kendi potansiyelini ortaya koyarak insanm ozgtir ve verimli bir varhk
olmaslill gti~le~tirir. Y onetiminde oldugu ki~iyi de yarultarak, kendisini ger~eginden farklt bir
konumda gormesine neden olur, azdmr, olumsuz etkiler ve gururlandmr, bunun sonucu
zorbahk ve adaletsizlik sebep-sonu~ ili~kisi i~ersinde artar? imkanlar i~erisinde
6
olarak
bulunan, 1~Iklar altmda, korku veya sevgi ile alkt~lanan, sahip oldugu varltg., makamt goz
kama~trran
bir lider veya yonetici halkm goziinde farkh algtlanmakta nadir insanlann sahip
oldugu bu stra dtt konum insanlarda hayranhk duygusuna yol aymaktadrr.
Huldimranltk, saltanat, dunyaca gtiylii olmak, refah i~inde ya~amak da tezkiyede onemli
~irk,
olunmu~tur.
ka~man
ifade i~in "nebeze" fiilini kullanmaktadrr. Nebez; eline ufactk ~aktllan altp atmaktrr ki ~u
halde Firavun ve askeri her ne kadar kendilerini buyiik
saymt~larsa
insanm elinin ucuyla atmt~ oldugu ~aktllara te~bihle tahkir i~in "fenebeznehum"
buyurmaktadrr ki, oz benligine yabanctlamt ari bir ey demektir. 37
0 halde insanm, bedeninin bu egilirnlerini dikkatli kullanmast ve gurur ve buyiikluge
sebebi, Allah'a kul olmakta bilmesi gerekmektedir. Zira kibrin aktbeti, felaket, zillet ve
meskenettir.
2- Karun ve Armma Problemi :
Karun; ibn-i Abbas'a ve diger bilginlere gore, Hz. Musa' run amcasmm ogludur.
Malmm ~oklugu Samiri gibi munafik etmi, azdtrmt~ ve Allah' a isyan etmeye ba~lamt~trr.
38
Firavun, siyasi zulum ve basktda sembol oldugu gibi, Karun da mali baskt ve
vurgunculukta alemdir. Karun ktssast, ihtikarc1, vurguncu bir kapitalist ktssas1d1r39 .
Aag.daki ayetlere bakttgtmtzda, Karun'un maddeyi astl kabul ettigini, iradesiyle
algtlanru
kendine
gonderilen
diizenlemedigi
i~in
degerlendirmelere ve
davraru~lara
"Karun, Musa'nm halkmdandt. Onlara kar~t azgmltk etmi~ti. Biz ona oyle hazineler vermi~tik
ki, anahtarlaflill gtiylii kuvvetli bir topluluk zor tatrdt. Halkt ona demi~ti ki, "~tmarma! Bil ki
Allah ~tmanklan sevmez. " 40
"Allah'm sana verdiginden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu gozet; ama diinyadan
da nasibini unutma! Allah'm sana ihsan ettigi gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryiiziinde
bozgunculugu arama. Allah bozgunculan sevmez. " 41
36
Keane,
37
Der John, Sivil Toplum ve Devlet(Avrupa 'da yeni yaklQtmlar), aym yer.
M. Vehbi, 10/4105, aynca bkz. Gazali,Minhacu'IAbidin, s. 103, Ylldmm, s.290.
38
Sabuni, M Tefsir-u hm-i Kesir, 3/23.
39
Yazrr, 6/202.
4lJ Kasas, 28n6, bkz. M. Vehbi, 10/4142, aynca bkz. Muhammed b. Hazin, 3/433.
41
Kasas, 28n7, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/432, M. Vehbi, 10/4144, Celaleyn. Tefsir, 90.
59
gii~lii,
demi~tir.
andan daha
Bilmiyar
~ak
taraftan
kar~t
kendisine
ye~il
di.i~manltk
refah artt~tru, genel ahlaktn bazulmasmm dagal bir sebebi (si.innetullah) alarak gormektedir. 46
Karun bu serveti Allah'm ana alan li.itfu alarak gormemekte ve kendisindeki (iktisat
veya ticaret) bilgisi sayesinde kazandt~ iddia etmektedir. 47
Karon ve anun benzeri alarak insanltk tarihinde artaya ~tkan ornekler, maltru Allah'm
emrettigi tarzda degerlendirmeyip sasyal adaletsizlige neden alanlan gostermesi a~tsmdan
onem ta~tmaktadrr.
Karun, bu durumda biyalajik yaptsma ait muhafaza egilimlerinin birinde sapktnltk veya
bazukluk
42
ya~amaktadrr.
odi.in~
Kasas, 28n8, Acluni, Kesfu 'l Hafa, 1/412, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/433, M. Vehbi, 10/4145, Celaleyn. Tefsir, 90,
Yazrr, 6/203.
43
Kasas, 28n6-82, bkz. M. Vehbi, 10/4148, Sabuni,M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 3124.
44
Kasas, 28n7,, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/434, M. Vehbi, 10/4150..
45
Miras, Kamil, Sahih-i Buhari Tecrid-i Sarih Terc. Dib yay. Ank. 1980 5.bsk. 5/247.
46
Tabako~u, Tilrk lktisat Tarihi, s.90.
47
Kasas, 28n7, Ebu Bekr es Suyuti, 90aynca bkz. Muhammed b. Hazin, 1/433, Sabuni, M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/24 , M.
Vehbi, 10/4145, Yazrr, 6/203.
60
ahp verir oldugu ktskarulmaz, az bir
~ey
ho~nutsuzluga
yanh~
ihti~amla
halktn icine
ctkml~.
davranmt~,
mahru Allah'm kendisine lutfu olarak degil, kendindeki bilgi sayesinde verildigini
soylemi~tir.
yapmaya yoneltmi~tir. 51
Oysa insaru gurura sevk edecek meziyet Allah'a kul olmast, icindeki Rahmani ruhu ciizi
iradesiyle biyolojik bedenine hakim kdmastdrr. insanm hakh olarak oviinmesine ve
yerilmesine sebep olan biricik fiil veya
davraru~t;
davraru~landtr.
Allah'm bize verdigi bu cuz-i (smrrh) isteme (irade) giicu biyolojik bedenin ihtiraslarmt,
algtlarmt
a~mhkta
ilerleyi~i
ve
anru~1
52
kolayla~tmr .
dii~iinmeyerek
davranma ve
~tmarma yoluna,
61
~irk ko~maktan
58
arzulannm kolesi
gonder iyi
olmu~
Karun gibi
iler yapahm',
kar~1
ki~ilerin
diyecekleri
obiir diinyada
stla~ttklarmda
tavn yine
gervekle~tirmelerinin
y~ayan
ifade eder.
Bahca oze11ikleri, Yemenin kuzeyinde Ubar denen yiiksek, ayru zamanda verimli
Umman'm sahile yakln kesiminde ticaret yollanrun kesitigi yerde oturmaland1r. 62
Ad halklna Hud (as) gonderilmitir. Hz. Hud (as) tum Peygamberler gibi halklm ortak
ko~madan Allah' a iman etmeye ve kendinin soylediklerine iman etmeye yagmr.
Kavim, Hz. Hud'a diimanltkla cevap verir. O'nu akllsiZltkla, yalancthkla, atalannm
kurdugu sistemi degi~tirmeye valt~makla SUylar.
Hz. Hud ile halkl arasmda geyenlerden Hud halklrun sorunlanru anlamaktaytz.
"Ey halklm, Allah'a ibadet edin, sizin O'ndan
ba~ka
M. Vehbi, 10/4151, aynca bkz. ~engQl, Kur'an Kzssalanmn Tarihi Degeri, Fecr yay. 4. Kur'an Semp. 7-18 Ocak 1998,
Kzssalan Ozerine,ltk yay. tzm. 1994.
62Atlaslz Bilyilk Uygarlzklar Ansiklopedisi, ttetiim yay.1st.thz., s.55, aynca bkz. Alusi, 12/224, , Muhammed b. Hazin,
2/355, Yazrr, 9/192, M. Vehbi, 6/2357.
61
~engQl, Kur'an
62
"i~te
ve her inatyl zorbarun ernri ardmca yiiriidiiler." Miifessirlere gore zorbalar hak gozetmeyen
Ad'm idarecileridir.
63
Ayetlerde armma yolunda ortaya ytkan tipik sorunlar goriiyoruz. Bu halk zorba ve inatyt
ki~ileri
emir veren kimse olarak gormii~ler, onlann soZiinii kanun olarak takip
etmi~lerdir.
Katade der ki: Bize anlattldtgma gore Adt Yemen' de bir kabile olup
kumluk demektir. Ad'm yurdu, kumluk Yemen bolgesi anlammdadrr. Demek ki ahkaf
kelimesi, Ad kavminin kuvvetlerine ragmen yerlerindeki yiiriikliige
uygun bir kelimedir.
i~aret
67
63
63
"Ad; onlar yeryiiziinde hakstz yere hi.iyiiklendiler ve dediler ki: kuvvet baknnmdan
bizden daha ustiinu
kimmi~?
Onlar,
ger~ekten
kuvvet baknnmdan kendilerinden daha ustiindiir oysa onlar, bizim ayetlerimizi bilerek inkar
ediyorlardt 70
Ad halktm bozgunculuga ve putlara tapma siiriikleyen sebebi ~u ayet a~tklar.
"Hattrlaym ki bir zamanlar Allah Nuh hallonda sonra sizi yeryiiziinun sahipleri yaptru,
ba~kalanna vermedigi gil~, kuvvet ve gosterili bedenleri sizlere vermiti. Bu nimetleri
akhruzda tutunuz.'m
Ad halkmdan ve ozelliklerinden bahseden diger bir sure ise Suara suresidir. Buna gore
Ad, "Yuksek yerlere arutlar
in~a
yaptp, tutup yakaladtklannda zorbaca davranmaktaydtlar. Hud, halktru uyardtgmda ise onun
sozlerini "ge~mi~tekilerin geleneksel tutumu" olarak yorumlarlar. Ba~lanna bir ~ey
gelmeyeceginden de son derece emin olduklan anla~tlmaktadrr.
Bu tavrr "Allah'a vanrsan bile daha iyi bir hayrr bulacagtffi"73 diyen kiinin tahmini gibi
kesin olmayan bilgiye dayanan (Nefs-i Emmare) armma seviyesinin tipik tavndrr.
Nitekim son yillarda Ubar' da yaptlan kaztlar sonucunda 1993 ytlma kadar 8 kule ve
kalenin surlan bulunmu~tur. Bu buluntular kumun 12 metre altmdan ~tkarttlmt~ttr.
Nasa'nm Space Umagmg Radar (uzaydan goriintii radan) ile Umman tizerinden alman
goriintiilerle Arap kervanlanrun yolunun resmi ~izilmi~, halkm dilinde efsane olarak kalrru~
Ad halktrun ticaret ve kuleler ~ehri ( diger adtyla Kumlann Atlantisi, Ubar) Kur'an'da sozii
edilen Ad'm ~ehri olarak ortaya ~tkarttlmt~trr. 74
Kur' an Ad' m ugultu yiiklu, gii~lu bir kasrrga ile yok edildigini bu kasrrgarun yedi gece
ve sekiz giin araltk vermeksizin surdugunu o halkm da
i~i
~arpthp
"Ki ulkeler i~inde onun benzeri yarattlmarru~tt." Mufessirlere gore irem, Ad'm yoneticisi
Seddad b. Ad'm yapttrdtgt buyiik binalara iarettir. 76
... "Bunlar ulkelerde azrru~lardt, oralarda ~ok bozgunculuk yaprru~lardt ,,n
71
n Kasapoglu, s.29.
73
64
Tarih~iler
Araplan Arab-1 Baide, Aribe , Miista'ribe ve Miista' cime olarak dort losma
aymrlar. Ad hallo yok olmu~ en eski Araplardrr. Bunlar ad, Semud, Tasm ve Cedis'tir.
Soykiitiik~iileri Ad'a, Nuh'un ogullanndan Sam'm oglu irem'in oglu Avs'm oglu Ad'm
nam~yla
tanmmt, mehur
olmutur. Avs ve Ad' dan daha biiyiik dedeleri olan irem nam1yla da lakap almllardtr. 78
Ad'm
~ocuklanrun
ilk
ya~ayan
Uhra (veya Ahire) denilmitir. Necm suresinde "0, onceki Ad kavram1m yok etti."
denilmi~tir.
Ad-1 Uhra ise yok edilen kavimden sonra ya~ayan ve Mekk:elilerin bildikleri topluluktur.
Bir rivayete gore Hz. Hud (as) Ahkafa (irem) pek uzak olmayan Hadramut'a ~ekilmi~ ve
vefatma kadar orada kalmltrr. Hz. Ali onun krr:nnzl tepenin eteginde gomiilii ve iizerinde bir
ceviz agact (Semure) oldugunu soyler. 79 ibn-i ishak da, Hz. Nuh'un torunlanndan iram Ad'm
dedesidir, der. 80
"Sizi Nuh kavminden sonra halifeler loldtg.ru ve yaratlh~ta sizi onlardan iistiin loldtg.ru
hatrrlaym ayeti bunu teyid etmektedir. 81
Ad hallorun Hz. Nuh'tan sonra ni~in putlar, ilahlar edindikleri insaru ~a~trtsa da ~irkin
olu~umuna,
put olarak ~lkan put~uluk felsefesine, tezkiyedeki onemine binaen deginmekte yarar
gormekteyiz.
Bunlardan baztlan hak dinin dejenere (bozulmu~) ~eklidir ki, hak dine ait motifler ta~rr.
ba~ka ~eyleri O'na e~ tuttugu onu Allah't sever gibi sevdigini83 belirtmi~tik.
Tefsirciler "hum" zamirinin aktllllar losmmt ifade ettigini denk, benzer anlammda
kullarulan "Endad" kelimesinin Allah'a isyanda itaat ettikleri liderleri, ba~kanlan ve biiyiikleri
oldugu ~eklinde a~lklami~lardrr. 84
78
Yazrr, 9/192.
79 Kazanc1, 11146.
80
65
Bu ifadeler, Ad kavminin
i~inde
t~tgmda,
atfettikleri dedelerinin hatrrasma her yiiksek yere arutlar diktiklerini bunlan ilah, sahte tannlar
edindiklerini, Nuh kavminin olaymt efsane ve eskilerin geleneksel tutumu olarak
nitelendirdikleri ve Allah'a ula~mada en biiyiik armma engeli olan ~irke maruz kaldtklarmt
gormekteyiz. Saddat b. Ad, cennetin zikrini i~itip, ben onun gibi yapanm deyip Ad
sahralannda pek ~ok arut in~a etti ki kasrrlan giimii~ ve zebercedden idi.Kasrrlann
88
aga~lar diktirtip arasmdan su aktttt ki irem baglan adtyla isimlendirilir.
Oysa insan, arutlar yaptrran estetik egilimi sayesinde
stfatmtn sahibinin Yiice Allah oldugunu, O'nun yaratttgt
~alt~maltydt.
e~siz
i~ine
cemal
89
"hi~bir
85
66
Ad halkmm bu tavn sergilemesinde daha once sayd1guruz ~e~itli nedenler kadar
zenginlik ve refah da etkili olmu~tur.
imkanlarm ~oklugundan i~inde ya~amlan zamamn degeri azahr. Bunun sonucunda
insanlar
ama~
olmu~lar,
ayette ifade edilen "her yOksek yere bir amt yapma gibi yararslZ bir ~eyle oyalamp
amacm
ba~ansma
istemektedirler."
ama~
adamak yoluyla
ve anlam
ta~1yan
95
yaradili~
olu~lan,
sergilemelerine, her zorbayi lider edinmeye, onun emri ardmca gitmelerine, dedeleri iyin
amtlar dikmeye, o putlan ilahlar edinmeye, Allah' 1 hatrrlatan Hz. Hud peygamberin
soylediklerine de ge~mi~in masallan97 veya babalanm1Za vaat edilen azap masah98 demelerine
yol
a~ffil~trr.
~irke
saplamp annmada
b~ansiZ olmu~lar,
Degi~ik
bakt1guruzda genellikle ~irk ile ilgili konulann son klsm1ndaki ayetlerde kullamldlgmi
gormekteyiz. Sirkle ilgili ayetlerin
d1~mda
67
Sonuyta irk de diger saptmlnn davrarular da zulOm102, giinah103 ism104 fevahi 105 gibi
kavramlarla ifade edilmektedir. BOllin bu hatalarm ve zulmOn kaynagt olarak insamn
biyolojik bedeni olarak Ortuturmeye yahtlguruz ruh ve beden ikilisi, biyolojik bedeni (nefsi)
gosterilmektedir. 106 Takva (korunma) da bu hatalarm olumamasmda ve tezkiyede kilit
kavram olarak gosterilmektedir. 107 Peygamberlerin ve Allah'm slfatlanrun yeryiizilndeki
canWarla ozdeimine israilogullan ve israil halkmdan Samirinin tutumu omektir.
Yahudilerde de peygamberlerini yiiceltme ve Allah'm seviyesinde gorme ile kendilerini
Allah'm sevgili kullan gorme gibi irk davrantl bulunmaktadtr. Boylelikle bu din mensuplan
kendilerini, peygamberlerini ve din adamlartn1 ilahlatlrmalan sonucunda hak dinden (tevhid)
uzaklamilar,
irke dayah bir din anlaytma sapmilardrr. Yahudiler hakkmda, 'hem irk
koup hem kendilerini temize ylkaranlan gormOyor musun? Haytr, Allah ancak diledigini
temize ylkanr' ayeti inmitir. Bunun Ozerine onlardan baztlan RasulOllah'a gelerek,
'yocuklarm giinahlan var m1,' dedi. 'Haytr' cevabtn1 almca, 'ite biz de onlar gibiyiz, giindiiz
yaptlklanmiZ gece temizlenir, gece ilediklerimizde giindOz affolunur' diyerek kendilerinin
Allah katmda sevimli olduklanru soylediler. Bunun iizerine Allah bu ayeti indirdi. Bu ayette,
Allah'm insanda sakll olan giizel ve kotu egilimleri bildigi ve nefsini ovmenin, temiz
gostermenin sozle degil asd,
edilmektedir. 108
'Yahudiler, Uzeyr Allah'm oglu dediler. Hristiyanlar da Mesih Allah'm ogludur dediler.
Bu onlarm kendi agtzlanyla uydurduklan sozlerdir. Daha once inkara sapmi olanlarm
sozlerine benzetiyorlar. Allah onlan kahretsin, nasd da saptmyorlar!
Onlar, Allah'tan baka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler. Meryem
oglu Mesih'i de. Oysa onlar bir olan Allah' a ibadet etmekle emrolunmulardt Allah'tan baka
hiybir ilah yoktur. MOriklerin ortak kotuklan eylerden de yiicedir 0' .109
Hz. Uzeyr'in Allah'm oglu oldugu dOOncesine yahudileri iten olay tarihte yaadtklan
Buhtunnesar savatyla Babil krah Nebuketnesar'm KudOs'O yaklp ytkmas1 ve israilogullanm
Oy paryaya bolmesidir.
Y ahudiler, KudOs' e Mtsrr krah Firavunla verdikleri mucadeleden sonra gelmiler, Hz.
Musa'mn yolculuk srrasmda Tur dagmdan aldtgt levhalan KudOs'e koymulardt Uzun sOren
esaretten sonra Tevrat'1 ve Olkelerini kaybedip tekrar esarete dOmeleri, Sam'a sOrulmeleri,
bir klsm1mn da oldorulmeleri felaketinde frzeyr (as)'in yaptlklan Dzeyr (as)'in onlarm
goziinde yiiceltilmesine neden olmutur.
102
Lokman, 31/34, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/462, M. Vehbi, 11/4317, Yazrr, 6/272.
Nisa, 4/101, Beyzavi, 1/298, M. B. Hazin, 1/314.
104
En'am, 6/120, Nisa, 4/48, bkz. Beyzavi, 1/280, Yazrr, 2/569.
105
Nahl, 16/90, Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/343.
106
~ura, 42/30, bkz. Ttbyan, 4/80, M. Vehbi, 13/5148-5149.
107
Leyl, 92/17-18; Araf, 4/26, Yazrr, 9/257, geni bilgi it;:in bkz. Fazlurrahman, Allah 'm El~isi ve Mesajz, t;:ev. M. Pat;:act, A
v!ft\:i, s. 13, M. Vehbi, 3/943, 14/5644-5645.
108
Nisa, 4/49, Beyzavi, 1/280.
109
Tevbe, 9/30,31, bkz. Ttbyan, 2/136-137. M. Vehbi, 5/1993-1994, Yazrr, 4/317
103
68
Uzeyr (as) Nebukednezar'dan Kudus'e ka~nu~, ~ehrin yannu~ ytlolnu~ hall ona biiyiik
iiziintii vermi~tir. ibn-i Abbas, "Altl ustiine gelrni~ tptssiZ yatan ~ehre ugrayan ve bunu
oliimden sonra Allah nereden diriltecek110 diye iiziilerek hayat vermeyi goziinde buyiiten
ki~inin Uzeyr (as) oldugunu soyleyerek, ayetin nuzul sebebi konusunda en ge~erli bilgiyi
verir. 111 Bakara 2/259 ayetin devanunda O'nun Allah'm giicune olan imam anlattlmaktadrr.
Hz. Uzeyr, Allah'a dua etmi~, israilogullarma gelrni~ Tevrat't Zebur'dan yeniden
yaznu~ttr. Yahudiler de bu ba~ka tiirlu olmaz, muhakkak Allah'm ogludur demi~lerdir. 112
Bu soz, ayetin ifadesiyle ger~ekte hi~bir ciddi anlanu olmayan bo~ bir sozdur, ~eli~kidir.
Bunu soylemekle daha once inkar eden (toplumlara) benzerler.
Kur'an,
hahamlarmm
Ruhbanlarm
Allah
benimsemi~lerdir.
adma
ve
bilginlerin
uydurduklan
de
edinildigini
ilah
hukiimleri
adeta
soylerY 3
Yahudiler,
hukiimlermi~
ilahi
gibi
halkt tarafindan asrrlardan beri din adma uygulana gelmektedir. Halk, din adamlanna, dinde
hukiim koyucu, hatta Allah'm hukiimlerini
degi~tirici
~irk
ko~maktadrr.
Muharref incilde, hahamlarm ilahhk payesi ile kar~tlanmaktan zevk ald1klan soylenir.
"Din bilginleri ve Ferisiler ~olende ba~ko~eye, havralarda en se~kin yerlere kurulmaya
baytlrrlar. Meydanlarda selamlanmaktan114 ve insanlann kendilerini Rabbi diye
~agrrmalarmdan zevk duyarlar.115
116
Hz. isa, din bilginlerinin adaleti, merhameti, sadakati ihmal ederek, halka yemin, o~ur
vb. ibadetler konusunda ince hukiimler koymalarmt, Peygamberlerin mezarlarmt yaptp, dogru
ki~ilerin tiirbelerini donattp onlan ilah edinmelerini ele~tirir. 117
Mi~kem,
110
69
Nitekim gOnumiiz Turkiye'sinde Anadolu'nun bir
ger~egine
~ok
aylon aktl almaz davrarularla darbe vurmakta, basit bir sevginin otesine
~ok
yaktlmaktadrr.
~aput
ger~eklemesi
119
Yahudi toplumunda gordugumiiz diger armma problemi, irkin farklt bir gorunuti
olarak kartmtza
~tkan
i~inde
yapttklan battldtr.
"Sizi alemlere usrun ktlan Allah oldugu halde, ben size O'ndan baka ilah m1 arayaytm!
Dedi." Bu ifadeler israilogullanrun paganist inan~h Mtsrr kUlrurunden derinden etkilendigini
gostermektedir.120
Bu hitaptan sonra Hz. Musa israilogullan'na Allah'm onlara olan Firavundan kurtarma
nimetini hatrrlatrr, 121 kardei Hz. Harun'u yerine ge~irir, 122 Tur dagmda peygamberlik ve
Tevrat verilir. 123 israilogullarma nimet olarak da kudret helvas1 ve btldrrcm indirilir. 124
Bu aamadan sonra Hz. Musa yanlannda yok iken imanlan denemeye tabi tutulur. 125
Hz. Musa'nm gelip Allah'm nimetlerini hatrrlatmast uzerine U cevabt aldt:
"Biz, sana verdigimiz sozden kendiligimizden caymadtk. Fakat biz 0 (Ktbti) kavminin sus
eyasmdan bir taktm agrrhklar ytiklenmitik. Onlan (atee) atttk.
Samiri de kendi
~tkardt.
adamlan: ite sizin de, Musa'nm da ilaht budur; ama 0 unuttu." Dediler.
"Onlar gormuyorlar m1ydt ki, o buzag., kendilerine
hi~bir
bir zarar, ne bir yarar vermeye sahip bulunam1yordu." Bu gibi bilgisizlik, bilgisizce bir insaru
takip her millette her zaman ge~erlidir. Su halde aldattlmak, burun insanlarda mevcut bir
119
70
ge~mi~
ve
~irndiki
halini bilmesi
ge~en
i~lerine
el~inin
(Cebrail'in) izinden
bir avu~ (toprak) ald1m. Ve onu (erimi~ alttnlarm) i~ine att1m. Bunu, bana boylece nefsim ho~
gosterdi." Mufessirler, nefsin ho~ gosterdi soziine binaen Samirinin israilogullanna reislik
etmek hulyasmda oldugunu bu nedenle nefsi, bu kom
komlukleri nefsi tezyin ettigini,
hari~ten
i~i i~lemeye
Emin'in atmm ayagmdan ald1W, topraW, alet ettigini beyan etmektedirler. Ki bu da nefsdeki
irntiyaz egiliminin bir fitnesidir. 0 halde nefs tezkiyesinde bu egilirnden korunmak ve
tehlikelerinden sakmmak gerekmektedir. 129
Samiri'nin bu
~ekilde davraru~mm
~arplld1gmdan,
~evresinden,
Hz. Musa'run da
o halkm kUlturunun
ger~egini i~lerindeki
~upheli
davraru~larmdan
130
Samiri, kendi
davraru~lanrun
(~ok
hak:Wlgtru, politeizmi
ger~ek
ge~en
gibi bir tann yap ifadesi, israilogullanrun ~ogunun ortak du~uncesini olu~turmaktadrr ki,
126
71
boyamn elbiseye, suyun damarlara giri~i gibi ~u ~irkleri nedeniyle buzag. muhabbeti
kalplerinde yer etmi~tir. 133
israilogullarimn, dogduklan, yocukluklanru geyirdikleri, kiiltiirunu aldJ.ldan Misrr
ulkesi, dedelerinden beri onlann inanylanru, sosyal
ya~amlanru ~ekillendirmi~
ve politeist-
i~itmek,
~eyi
"nefislerinizi oldiiriin" emri, tevhide ters, Rahmani ruh'a ters, biyolojik bedenin yaplsma ters,
Allah'1 cisimlere
arzulardan
te~bih
uzak:la~ma
~irke
kaynak:lanan bu
ytkt~t
yah~mamtzm
zorla~trran
ya~ayan
133
72
O'nu
dii~iinebilmek
e~i
bulunmaz ozellikler
O'nun stfatlarmt tabiatta sembolize edebilecek nesneler bularak hayal etmeleri gerekiyordu.
Zamanla Allah toprak gibidir, tarla gibidir, Allah gibi yoktan var eder, analtk yapar gibi
benzetmeler kalkarak ozde~le~tirmeler ba~hyordu. Arttk Allah, toprak olmu~tu. Tarla olmu~tu,
yaratlcthk stfatmm dogurganhk ozelligi ile bilinen di~ilerle ozde~le~tirilmesi sonucu tannyalar
ortaya ylktt. Ana Tannya, Bereket Tannyast, Tabiat Ana kiiltleri bu siirecin iiriiniidiir. Bunlar
gibi diger ilahlar da Allah'm stfatlanrun degi~mi~ ve ozde~le~tirilmi~ 142 ~eklidir.
Bir ba~ka degi~le, ilahi vahiyden zaman iyinde uzakla~an insanhk, fitratmdaki dine
yatkmhk geryegini brrakamadtgmdan ya hayalen ilahi dinleri dejenere ederek mitos haline
getirmi~
veya din diye tabiat olaylarma ilahi giiyler atfederek yeni yeni
yeli~kili
ilahlar
uydurmu~,
dinler ihdas etmi~tir ki, adma mythe(mit) adt verilmi~tir. Kur'an ktssalan bu
geryegi diger omeklerle ortaya koydugu gibi inceledigimiz Samiri ktssasmda da ortaya
koymaktadrr.
Samiri'nin sembolii oldugu israilogullan'nm buzagtya tapma istekleri ve davram~lan,
bereketli nil nehrinin geytigi zengin Mlsrr havzast halkmm degi~ik inany kiiltleri (dini olgu)
nedeniyle ortaya ytkmt~trr. Bereketin sembolii inege tapma kiiltii israilogullarmt
etkilemi~tir
143
Degi~ik
olu~turan
bireyin
~ekillenmesinde
yer alan
ana-baba, aile, arkada~, tore, gelenek gibi tiim unsurlar yevrenin iyerisine girmektedir.
Aile iyindeki ki~iler, varltklar, diger insanlar ile bireyi etkileyen yevre etmenleri, bireye
kendine ozgli bir ki~ilik kazandmr. 145
israilogullanrun Firavun'un basktst altmda ya~ayan ve ona boyun egen bir topluluk
oldugunu daha once belirtmi~tik. Baskt olmadan bile insamn etkilenip yevrenin iiriinii
~enel, Alaattin, Bilim ve Otopya, AOSBF, Ekim,94, s.25.
Ahmet Cevdet, 1/31.
144
Dekart, Ruhun ihtiraslan, s.l31..
145
Bqaran, 1:brahim Ethem, Egitim Psikolojisi (Modem Egitimin Psikolojik Temelleri), Ank. 1994, s.167-168.
142
143
73
oldugunu gordiikten sonra, israilogullanrun dini olgularla dolu Mtsrr'dan etkilenirn derecesini
daha kolay anlamaktaytz.
Kur' an, israilogullanrun algtlanru etkileyen bu niifuzdan onlan kurtarmak i~in onlara
verilen nirnetlerin ~e~itlerini ve ~oklugunu ardarda gelen oniki hatrrlatmayla yer verir. Bu
niifuzun kalplerinden
~tkarttlmast i~in
sonu~suz
kalmakta,
146
Bu
yoneltip
~ekilde
i~erisinde ta~tdtgt
davraru~
(amel) in niteligini,
i~
~irkten
tevhide
diinyasma, hem
dii~mii~tiir.
Oysa Mesih'in
dedigi ~udur: "Ey israilogullan, benirn de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin.
Ciinkii o, kendisine ortak ko~ana ~iiphesiz cenneti haram ktlmt~ttr. Onun bannma yeri ate~tir.
Zulmedenlere yardtmct yoktur."
"Andolsun, Allah, ii~iin ii~iinciisiidiir'' diyenler kiifre dii~mii~tiir. Oysa tek bir ilahtan
ba~ka ilah yoktur. Eger soylemekte olduklanndan vazge~mezlerse, onlardan inkar edenlere
mutlaka act bir azap dokunacaktrr. Miifessirlere gore Hristiyanlar
dememekte, ilah iiiir demekte ve Allah't bu
146
147
ii~iin ii~iinciisii
ha~a
Allah iiiir
Bakara, 2/47-74, Beyzavi, In9,89, T1byan, 1/52. aynca bkz. M. Vehbi, 3321-3322,
Boyner, Nevzat. Yeni Bir YaklQlzmla ilim ve Din, Nil yay.!zm. ,s. 10 (Muk:addime)
74
soz akJ.l ve manttkla battldrr. Zira hadis olan isa (as) ve validesi ilah olamadtklan gibi , ii~
~eyin
bir ~ey olmas1 dahi olamaz. Ki Allah zatta ve s1fatta bir oldugunu beyanla iptal
etmi~tir.
"Onlar, Allah't brralop bilginlerini ve rahiplerini rablar(ilahlar) edindiler ve Meryem
148
oglu Mesih'i de... Oysa onlar, tek olan bir ilah'a ibadet etmekten ba~ka bir ~eyle
emrolunmadtlar. Ondan ba~ka ilah yoktur. 0, bunlann ~irk kotuklan eylerden yiicedir."
Ruhbaru ilah edinmeleri demek, Allah'm haram ktldtguu helal, helal kddtgtru haram
kdmalan, halkm da bunlan kabuldeki itaatkar tutumlandrr. 149
Ba~ka
~irke
bir
~ok
ayette de bunlarm
~irk ko~malan
sapan her iki dinin mensuplarm1 da biitiin hak dinlerin oziine, yani Allah't tek bir ilah
ta~klnllk
el~ilerine
el~isi,
ger~ek
olmayan
~eyleri
inanm, (Allah)
ii~tiir
olarak buna son verin. (:iinkii Allah, yalruzca bir tek tanndrr. Ha~a 0, ~ocuk sahibi olmaktan
yiicedir. Goklerde ve yerde olanlann hepsi O'nundur. Vekil olarak Allah yeter." 151
"Allah yarunda isa'nm durumu, Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattt, sonra
ona "01" dedi, artlk olur."Bu, Rabbinden gelen ger~ektir. Oyle ise ku~kulananlardan olma. 1s2
Ozde~im veya Antropomorfik tavrm dt~mda insanlan sapmaya ve ~irke gotiiren diger bir
konu da Hz.isa'nm babastz olarak yaratth~tdrr."Biz ruh'umuzu (Cebrail) ona gonderdik. Ona
diizgiin bir insan
~eklinde
el~isiyim:
sana
tertemiz bir erkek ~ocugu hediye edeyim diye geldim," dedi."Benim nasll oglum olur, bana
bir insan dokunmad1 ve ben bir zaniye de degilim" dedi."Oyledir. (dedi Cebrail) Rabbin, 0
bana kolaydrr. Onu insanlara bir mucize ve bizden bir rahmet kllmak
dedi. Bu
yaratt~,
i~in
bunu
yapaca~"
i~indir.lSJ
"Allah, boylece diledigini yaratrr. Bir ~eyin olmastru istedi mi ona older ve o da oluverir." 154
148
75
"Meryem'e ruhumuzdan bir ~ocuk iifledik, Onu ve oglunu alemlere bir alem yapttk."Buradaki
alem miifessirlere gore Allah'm kudretidir. 155
Hz.isa ile ilgili ayetlerden daha onceki toplumlan incelerken tespit ettigimiz sebeplerin bu
konuda da ge~erli oldugunu gormekteyiz.
Konumuzu ilgilendiren annma problemine neden olan yonler ~unlardrr:
-Hz.isa'nm, inkarct Yahudi toplumuna ve alemlere mucize olmak iizere babaslZ olarak
yaratllmast.
-Hz.isa'run
gelenege
aykm
olarak
Allah'm
birligini
ve
kendisinin
kullugunu
vurgulamast.
-Hz.isa'run
inkarct
yahudi
toplumunu
imana
davet
iizere
gosterdigi
mucizelerin
ve str dini
inaru~lanyla
inaru~lar
kurularak yorumlanmasl.
-Bu yorumlann havarileri temsil eden Ruhban smrli tarafindan Hristiyanltk dininin genet
felsefesi durumuna getirilmesi.
-Bu tutumun gelenek halinde siirdiiriilmesi, konsiillerde benimsenmesi ve kilise tarafindan
skolastik dii~iince halinde kahpla~tmlmas1.
Bu noktalardan konumuzla dogrudan ilgisi olan yonii, Hz.isa'run yaratlh~t ve bu
mucizevi
ozde~im
yaratlh~tn,
inaru~Iar
ve sir dini
inaru~lanyla
kurularak yorumlanmastdrr.
i~te bu tutum da, insarun biyolojik yaptsmm aklile~tirme, ozde~im kurma manttk
157
Emir aleminden yaratmada, ~ekillenme, sure, nicelik yoktur. Allah'm "01" emri
vardtr, istenilen oluverir. 158 Hz.isa'run Allah'm kelimesi olmast159 o'nun Allah'm "01"
emriyle yoktan yaratlldtgmt ve tiim insanlara iiflenen ruh gibi
iiflenmi~
eder. Hz.isa'run bu mucizevi yaratlh~t, o donemde bulunan insanm gnostik yaratllt~ felsefesi
ile ozde~le~tirilmesi, ilk yarulmalara ve ozden sapmalara yol a~mt~ttr.
Bundan onceki samiri ktssasmda dini kiiltlerin ortaya ~tkt~t konusunda ktsa bir
bilgi vermi~tik.
Kiiltiirel olarak ilkel toplumlarda dejenerasyon, semboller yoluyla
ger~ekle~iyordu.
Kavramlan biyolojik bedeniyle (algdanyla) gorme istegi, onlarm sembolize edilmesine neden
olmu~tur.
ozde~le~tirmekte
bi~ime
biiriinmekteydi.
m Meryem. 19/21, Enbiya, 21/91, Yazrr, 5/461, aynca bkz. M. Vehbi, 8/3204.
~ Nisa, 4/171, bkz, Beyzavi, 1/211.
157
Al-i 1mran, 3/59,60, Muhammed b. Hazin,1/253 bkz. M. Vehbi, 8/3050, Osmanoglu ~eyh Ahmet. Gtllzar-z Sofiyye, s. 201
158
Al-i 1mran, 3/59,60, Yasin,36/82, bkz. Gaza1i, Kimya-i Saadet, 1/34, Yam, 5/320,2/377, Tefsir-u Celaleyn, s. 54.
159
Nisa, 4/171, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/445, Beyzavi, 1/318, Ttbyan, 1/289.
1
76
Ce~itli
olmu~tur.
anlayt~l,
Allah'm insan
~eklinde
tasarlanmast sonucu ortaya ytkar. Antropomorf tanrJda da insanm hayat di.izeni gibi bir di.izen
tasarlanrr. E~, ogul gibi. 161
Hristiyanltk akidesinin geli~im devrelerine bakttguruzda, bu tUr inanylann tarihsel
donemde Akdeniz havzasmda, ozellikle Eski Yunan'da var oldugunu, akideyi etkiledigini
goruri.iz. Sokrat, ozellikle Tann hakkmdaki bu benzetmelere
kar~1 ytkmt~,
balk dininin
annmastru, bunun iyin de Tann iyin yakt~tkstz tasavvurlarm ortadan kalkmastru istemi~ir. 162
Dinin, insarun
yaratth~1
konusundaki
Hristiyanltk akidesini
a~tklamalan
~ekillendirdigini
soyledigimiz Gnostizm,
~ekilleri,
163
ye~itli ~ekillerde
kurtulu~a
yonelik
taktmlan kesin
olmu~tur
di.i~en
bu nur
par~actklan,
kendi kendilerine
1~tk ~eklini
Tanr~'ya
ula~amaz.
~eytanlan
-oglunu-
Gorevi sona erince, yeniden goge yi.ikselir ve boylece olumle birlikte bedenlerinden kurtulan
nur par~actklarma kendini izleyecekleri yolu ayml~ olur.
~enel, Alaattin,Bilim ve Otopya, s. 35.
~enel, aym yer, Ttbyan, 2/136,137.aynca bkz. Ytldlfliil, s. 289, Yam, 4/317
162
Gokberk, s. 51.
163
Gokberk, s. 6.
164
Akdemir, Salih, Hristiyan Kaynaklanna ve Kur 'ana GiJre Hz. !sa, Basllmamt Doktora Tezi, A01F Ank.1988,s.64.
165
Akdemir, s.65, aynca bkz. Gokberk, Felsefe Tarihi, s. 143.
160
161
77
insamn cesedinden kurtulrnast, insamn kendi amelleriyle ger~ekleemez; ancak
insan dtmdaki ilahi bir miidahale ile
ger~ekleebilir.
166
ii~iincii
balangt~an
~evre
ve ailenin onemli
Tevhid dini halinde dogup klsa bir sure sonra Hz.isa'yt Allah'm oglu olarak kabul eden
Hristiyanhk'ta, irk sorunu Pavlus ve Luka ikilisiyle
bakttWmtzda onceleri
radikal-gelenek~ti
~tlkarttlmttrr.
Akdemir, 8.66,67.
Akdemir, 8.63.
168
Akdemir, 8.63-64.
169
B8af8Il. 1. Ethem, 8.26.
170
Akdemir, 8.42.
171
Akdemir, 8.60.
167
78
Aynca Luka, Hz.isa'run, "toplulugumu Petrus iizerine kuracagun" 172 sozune ragmen
Hz.isa'run Petrus'a verdigi kilise kurma hakklru elinden almt, kiliseyi Paulus'a dayandtrmi
diger havarileri dtarda brrakmttrr. 173
Luka yukanda saydtguruz nedenlerden dolayt gerekli gordiigu zaman kutsal metinlerde
degiiklik yapmaktan bile ~ekinmemitir. Boylelikle irk gelenegi ve tevhit gelenegi diye iki
gorii ortaya ~tkml, hazen birbirleriyle ~attarak hazen siyasi anlama yaparak giiniimiize
kadar gelmilerdir. 174
incili yorumlama yetkisi olan pavlos~u irk gelenegi bu ogretiyle Hristiyanllgm ana
diiiincesini oluturmu,
orta~agda
ozellikle Aurelius Augustinus (354-430) tarafindan, gelimeyi belirleyen temel olarak kabul
edilmitir. 175
Daha once de
a~lkladtguruz
~gisini)
a~lklamalardan
inan~lardan
172
79
giinahlardan aklanmalan i~in oglunun ~arrmhta olmesine katlanacakttr.
180
incil'de olmayan,
sadece Pavlus'un mektubunda yer alan bu sozleri, Hristiyan din adamlan vahiy olarak kabul
etmektedirler.
Kur'an'1 Kerim'in koydugu ilkelerden biri bireysel sorumluluk ilkesidir.
Hi~
kimse,
i~lemedigi
"Kim dogru yola giderse ancak kendisi i~in dogru yola gitmi~ olur. Kim de saparsa
kendi aleyhine sapmi olur. Hi~bir kimse bakasmm giinahmt yiiklenmez." Salih amelin
181
sevab1 sahibine oldugu gibi, giinahm cezas1 da failine aittir.
Fatrr suresinde bu durum daha ~arp1c1 ifadelerle wrgulanmaktadrr:
"Hi~bir
giinahkar, bir bakasmm giinahmt ~ekmez. Eger giinahl agrr olan bir kimse,
yiildinu taImak
i~in
bir bakaslDl
~agrrrrsa,
hi~bir
ey ta1nmaz.
Hz Adem'in yasak agacm meyvesinden yemesi ve bir giinah ilemesi, daha once de
belirttigimiz gibi elektrik aklmlanyla yiiklii hayvani ruh'un oluturdugu biyolojik bedenin
sawnma mekanizmalanrun veya temel egilimlerinin bir sonucudur. 184
Bu egilimler, biyolojik bedende ~eitli ekilde gorulurler. Bunlardan bazllan beslenme,
korkma, hiiziin, ka~ma, ev kurma ve aile edinme, sevme, sevilme, nefret etme, klskanma,
endie, klzma, tiksinme bazlian da Hz. Adem klssasmda gordiigumiiz gibi biyolojik bedenin
varhgtru, hayatlDl, ebediyetini saglama duygusu gibi, biyolojik
mekanizmalan olan ve temayiillerini olu~turan fonksiyonland1r 185 .
Konuyla ilgili ayetler Oyledir:
bedenin
sawnma
''Nihayet eytan ona fisildaytp: 'Ey Adem sana ebedilik agaclDl ve yok olmayacak bir
huldimranhgt gostereyim mi?" dedi.
(Oliimliilukten kurtulup ebedi yaama arzusunda olan insarun atalan, eytarun
gosterdigi) o
aga~an
180
181
1sra, 17115, Muhammed b. Hazin, 3/167, aynca bkz. T1byan, 2/323, Mevalab, 2/348.
182
Fabr, 35/18, Tlbyan, 3/286, Mevalab, 3/301 aynca bkz Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/144, Mevalab, 3/301 M. Vehbi,
11/4574 Yazrr, 67383
183
1sra, 17no, Taheri, Tefsir, 1n1, aynca bkz. Tibyan, 2/334, Mevalab, 2/353.
184
Songar, Ayhan, s.9.
ISS KasapoglU, S. 12.
80
~att~ma ya~amt~,
i~in
ba~ka
aga~
187
cennete yenilmek
i~in
~u
agaan men
Ayetlerden anladtgmuz \izere, ihlis Hz. Adem ve Hz. Havva'nm asli unsurlan toprak
olan biyolojik bedenlerinde bulunan onu koruma, sonsuza devam ettirme (hayat) duygusunu,
yok olma kar~tt duygusuyla, dogru soyledigine yeminle 188 ve cennetin nimetlerinden mahrum
kalacaklarma dair sozlerle endielendirerek harekete ge~irmi~, vesvese vermi~tir. Miifessirlere
gore vesvese, nefsin egilimlerinin fisudadtgt arzular ve
tiirliidiir.
~eytanm
189
ba~laduar.
davram~tan
etmi~
degildir.Aynca bu hatadan sonra kotii yerlerini ortmeye ~ah~malan insandaki dogal utanma
duygusunun ilk belirtisidir. insam kotuluk yapmaktan ahkoyan bir motiv olarak onem
tatmaktadrr. Nefislerinin ihtirasmdan dolayt kendilerini kmaytp, Rablerinden ilham ahp ona
tevbe ettiler. 190
Bu ilham ah~t ve yalvan~ kelimeleri Bakara suresinde anlat1lmaktadrr:
"Adem Rabbinden bir taktm kelimeler aldt (tevbe etti) bunun iizerine (Allah) onun
tevbesini kabul etti." Mufessirlere gore kelimeler, Allah'm ogrettigi dualardrr. 191 0 halde
insan nefs tezkiyesinde giinahlan kendine huy edinmemek
i~in
~ahsidir.
i~lemesi
192
bilin~siz
ve
Hristiyanltgtn Hz. isa'yt Allah'm oglu, Hz. Meryem'i e~i kabul eden gnostik felsefe ile
srr dini kokenli ~irk anlayt~t, biyolojik yapmm Allah't insan beyniyle alg11ama, ~ekillendirme
186
Taha, 20/120,121, Zam~, Keaf, 3/88, aynca bkz. Beyzavi, 2/59, M. Vehbi, 8/3357, Ahmet Cevdet, Kzsas-zEnbiya,
1/17.
187
Araf, 7/19,20, Beyzavi, 1/417-418. aynca bkz. Yazrr, 11276-277
188
Araf, 7/21, bkz. Beyz.avi, 1/418, T1byan, 2/48.
189
Araf, 7/20, Ebu Hayyan, Bahru 'I Muhit, 8/532, aynca bkz. T1byan, 2/49, Yazrr, 7/16.
190
Taha, 20/121, Muhammed b. Hazin, 3/262, aynca bkz, Mevdudi, 2/21.
191
Bakara, 2/37, T1byan, 1/32, aynca bkz. Yazrr, 1/278.
192
Beyz.avi, 2/59, Zamah.eri, Ke~~af. 3/88, aynca bkz. M. Vehbi, 8/3357
81
ve tabiatta ozde~le~tirme vabast ile Hakk Teala'yt insanhgm aile ya~amma benzetme
egiliminin urunu olarak goz0kmektedir193 .
Gnostik dinler ve str dinlerinde insanhk tarihince surdurulen Allah't insana ve insan
ya~ayt~mdaki baba'ya benzetme yabast olan (antropomorfizm) Hz. isa'nm muhatab1 insanlar
tarafindan da
aile
tipini
surdurulmu~.
biyolojik bedeninin
fonksiyonlanndan
olan gorme
ve
ozdeim
kurma
fonksiyonlanyla degerlendirmi, tarihsel yabast olan soyut olam somutlama faaliyetini devam
ettirmitir. Bu durum da 'Credo ut intelligam', 'anlayaytm diye inaruyorum.' eklinde
ozetlenen irk anlaytma (rahmani ruhla-biyolojik bedenin Zlthgma) yani insanlan azab
iverisinde btrakan annma problemine yol ayffil~br.
Simdi, annma ile ilgili problemlerin son omegi alan islamiyet oncesi Mekke
toplumunda yaanan annma problemine geyelim.
6- isiamiyet Oncesi Mekke Toplumu ve Annma Proplemi :
islam oncesi Mekke toplumu veya Cahiliye devri denince, akluruza tatan ya da
tahtadan oyulmu totemlere secde eden, fal oklan yeken, kurban kesen insanlar akhffilza gelir.
Burada, soz konusu alan tek Allah inancma (tevhide) annmaya ulamaya engel olarak;
daha once degindigimiz ve oluumunu anlattt~ annma sorununu oluturan sebepler
oldugu kadar Mekke'deki Kabe'nin ticaret merkezi olmasmm ve rant kavgasmm korukledigi
tarihsel sebeplerin de onemli yeri vardrr.Biraz sonra deginecegimiz gibi dedeler dini putyuluk
ve onlarm getirdigi kazany birbiriyle ozdelemi, tevhid inancma alan tepkinin daha iddetli
olmasma neden olmutur. <;unkU
aztnhg.
olu~turan
menfaatlerin devamm1 ve artmastru bu putlara borvlu olduklan ivin putyulugu butun gtiyleri
ile desteklerler. 194
"insanlarm yogu Allah'a irk komadan iman etmezler." Yani ahbarm helal ve
yasaklarma uymakla onlara kulluk ederler. 195 Putvuluk felsefesini olu~turan bu sebepler, tarih
boyunca ilahi mudahaleden bir muddet sonra tekrar olumaya ba~laml, irkin yogun olarak
yaandlgt fetret donemlerinde statOkocu bir durum alffilttr.
Mekke toplumunda
olu~an
sebeplerin baZJst onceki annma sorunlanyla ozde iken, biri de Mekke'deki Kabe'nin dinsel
statOsOnden kaynaklanmaktadrr ki Mekke, hukuki, siyasi ve sosyal ilerin yOrOtOldugu,
meclisi ile bakanlanyla tipik bir dini ehir devleti konumundayd1. 196
Mekke toplumunda annma sorununa neden alan etkenlerden en onemlisini putvuluk
fenomeni olu~turmaktadtr.
a- islam literatOrundeki ortak goru, baZJ put isimlerinin Allah'm isimlerinden tOremi
oldugu yonundedir.
193
bkz. T1byan, 2/136, 137, Beyzavi, 1/82, Y8Z1r, 4/317,. M. Vehbi, 1/130
Vatanda , Ce1a1eddin, Tevhid ve Degi~im, s.ll3.
195 Yusuf, 12/106, Beyzavi, 1/612, aynca bkz. Y8Zlf, 5/103. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ __
196
l>irvani, Harun Han, lslamda Siyasi Da#Jnce ve !dare Ozerine Ara~tzrmalar, Ank. 1965, s.24-29, aynca bkz. Hamidullah,
islam Peygamberi, trev. Salih Tug, 1st. 1960.
194
82
Kur'an-1 Kerim, bu isirnlerin Allah'm isirnlerinde sapkmhk eden mulhidler tarafindan
kondugunu, onlarm terk edilmesi gerektigini bildirir. 197
Mekke toplumundaki Arap mu~rikleri Allah'm isimlerinden bmstru ahp muennes
sigastyla Allah isminden el-Lat; el-Aziz isminden el-Uzza ~eklinde kendi putlarma
koymu~lard1.
tebliginin yeni oldugu zamanlarda Allah't niteleyip insanlara tarutmakta iken, soyut olaru
somutla~trrmak ve biyolojik bedeni ile algtlamak isteyen insan198 tarafindan tabiattaki
benzerleri ile ozde~le~tirilmi~tir. Merkezden uzakla~tlkya, sonraki nesil temsil olunan bu
nesneleri tannla~trrmaya ve bir taktm kUltler (dini olgular) olu~turmaya ba~lamt~trr.
Bir sonraki nesil, bunlan Allah'tan ayn yedek ilahlar, ~efaatyiler olarak benimsemi~ ve
Kur'an-1 Kerim'in tabiriyle atalar veya dedeler dini olu~mu~tur. 199
Diger toplumlar iyin soz konusu olan bu durum Mekke toplumunda da ayru
degi~imin
sonucu olu~mu~tur.
Tarihi bilgiler, bu isimlerden en yaygm, ayru zamanda ozel isim olarak bilinen Allah
isminin el-Lat muennes sigastyla; lihyani, Safai, Semud, Palmir ve Nebat metinlerinde
tannya ilat olarak geytigini soyler. 200
Arabistan yartmadasmm her tarafinda bu putlarm degi~ik isirnlerle yaytlml~ olmast ortak
bir asla i~aret eder. Daha once Allah'm stfatlan olan bu sembolik
isimler temsil edilerek somutla~tmlmt~, sonraki gelenler bu timsallerin i~aret ettigi
isimleri unutmu~, bu maddelere taptlarak kaba bir ~irke du~ulmu~t\ir. Meseta Allah isminden
el-Lat,
el-Aziz'den
takmt~lardrr.
el-Uzza,
el-Mennan'dan
Menat
isimlerini
ytkanp
sembollerine
201
Kur'anda Allah't anlatmak, insanlarm algt duzeyine indirmek iyin mute~abih ayetler
dedigimiz kelirneler kullarulmt~trr. Omegin Allah'm hiybir ~eye ihtiyact olmayan ozelligi
anlattlrrken ibrani kUlrurunde bilinen yekpare, som, iyinde bo~luk olmayan (kaya) anlamtna
gelen "samed" ismi kullantlmttlr?02
b- Mekke toplumunda meleklerin de putla~tmhp Allah'm ktzlan olarak tannla~tmldtklartru
ve Allah' a ait stfatlarm baztlanmn muennesle~tirilip onlara verildigini goruruz. 203
Bu durum, insanm soyutu somut olarak arama, metafizik nesneleri biyolojik bedenin
algtlanyla arama egiliminden ve a~m tazmden kaynaklanmaktadrr. Tanrtyt, O'nun da neslinin
olacag. zanruyla yarattlanlara; ozellikle kendi hayat duzenlerindeki insanlara benzetmek
sebebiyle ~irke du~mekte idiler. 204
197
83
par~ast
kabul
ye~itli
halleri
gibi konularda onlann yardtmlanna mazhar olacaklarmt umdular. Onlar ise ~efaat
edemezler. 206
Melek ki.iltii, diger biryok sahte tannlann kayna.gt oldugundan, iireme veya tabiattaki
fonksiyonlan veya ~efaat kavramlan sebebiyle, Kur' an, meleklere tapmmayt yasaklamaya
fazla onem vermi~tir.
c-
islam oncesi Mekke toplumunda ya~anan annma problemine yol ayan tarihi neden,
ya~atmak
207
aract kabul edilen ve insan eliyle yaptlan putlardrr. Kur' an, bu tiir put~ulugu evsan208 ve
esnam209 kelimeleriyle insan eliyle tapmma amactyla yaptlmt~ putlar olarak anlatrr. Evsan'm
tekili olan vesen, "taptlan ta~" 210 asnamm tekili olan sanem ise altm, g\imii~ veya agaytan
yapthp taptlan heykel211 anlamma gelmektedir. Nusup ise, bizzat kendisine taptlan ta~lar veya
iizerinde kurban kesilen ta~lardrr.
Mekke mii~rikleri de bu tiir bir annma problemi ya~amakta ve dedelerinden gelen
ah~kanhkla bu tiir heykellere tapmakta idiler. Nuh kavminin taptlgt putlar Araplara intikal
etmi~tir?
12
''Nuh kavminden kimisi, kimisine "sakm tannlanruzt brrakmaym: Vedd, Suva, Yagus,
Ya'uk ve Nesr'den asia vazgeymeyin" demi~lerdi. Muhammed ibn-i Ka'b'a gore bu isimler
Adem (as) ile Nuh (as) arasmda geyen salih bir kavmin liderleriydi. Oldiiklerinde onlan
sevenler, onlara tabi oldular. Onlardan yardtm dilemeye ba~ladtlar. Seytan onlann ~ekillerinin
yaptlmastru telkin etti ve ho~ gosterdi. 213 i~te bu miras putlar, cahiliye Araplan tarafindan da
yiiceltilirdi. 214
Arap yartmadasmda Vedd, Kelb kabilesinin; Suva; Huzeyl'in; Yagus, Mudar'm ve
sonra da Sebe civanndaki Beni Gutayfm; Ya'uk; Hemdan'm; Nesr ise, Himyer'in idi. 0
putlar Nuh (as)'un kavminden salih ki~ilerin isimleridir. Onlar oliince ~eytan onlann halkma,
onlarm daha once oturmu olduklan yerlere amtlar (ansab) dikmelerini ve bunlara onlann
205
Zuhruf, 43/15, bkz. Yaztr, 7/47, aynca bkz. Teymiyye, Takiyuddin, Ahmet, Tefsir-u Sureti 'l ihlas, Matbaatu'l
Huseyniyye, Kalrire, 1323, s. 29.
206
1bn-i Kesir, 7n5, aynca bkz. Muhammed b. Hazin, 4/206.
207
Hud. 11/53,63, bkz. Yaztr, 4/457, M. Vehbi, 6/2373.
208
Haec, 22/30, Ankebut, 29/19,25, Ttbyan, 3/95, Mevalob, 3/10l.aynca bkz. Yazrr, 5/488,
209
Araf, 7/138, En' am, 6n4, 1brabim, 14/35, bkz. Tazrr, 4/126, Tefsir-u Celaleyn, s. 144.
210
tsfehani, Ragtp, Mtlfredat, s. 512.
211
!sfehani, Ragtb., s.287, aynca bkz. Alusi, 6/58.
212
Buhari, 6n3.
213
Nub, 71/23, Muhammed b. Hazin, 4/331.
214
1bn a1 Kalbi, (Kitab alAsnam), Putlar Kitabz. ~ev. BeyzaDiltlngen. A01F yay. 89 Ank. 1969, s.48.
84
adlanru venneleri
i~in
ni~in
ili~kisi
dt~
~tkmaktadtr. Dt~taki
bu
miicadele i~teki miicadelenin yanstmast, ortaya ~tkt~tdrr. Ktsacast mii~rik Allah inanct,
Aristo'nun evreni yarattp ilk hareketi verdikten sonra emekliye ayrtlmt~, diinyaya kan~mayan,
hesaba ~ekmeyecek (ahireti olmayan) Allah inanctdtr. Allah, sadece ismi ile vardt~ 17 .
Putlara olan a~m baghhk, gelenegin etkisi, atalarm tutumlarma baghhk oldugu kadar
nefislerin sevdastdtr da? 18 Nefs kavramtni i~lerken, Yusuf suresinde biyolojik bedenin
a~trtltw, sorumsuz davram~t ve hemen verilecek olaru219 istedigine deginmi~tik.
Diger toplumlar
bedenin arzu ve
i~in
ihtiya~lanru
i~in
olu~turuyordu.
Emekliye
aynlmt~,
emir ve
yasaklan olmayan, zihinde var olan; fakat toplumsal ya~ayt~ta olmayan bir Allah inanct,
Kur'an'm temel kavramlan olan adalet, e~it gelir dagtltmt, insanlarm e~it statiisii, zina, kumar,
dolandmcthk, zuliim yasaw gibi kavram ve hiikiimlerin olmamastru saghyordu. Bu tutumuyla
onlar, ashnda o putlara uymuyorlar, nefislerin arzusuna uyuyorlar denilmektedir. Nefslerin
arzusu ise
a~m
egilimlerdir. Dini, srrf nefsin istek ve arzulanndan ibaret gibi kabul edip nefs-i
emmareler pe~inde ko~mak, 220 nefslerin arzusuna uyma olarak ifade edilmi~tir.
Mekke de putlar somiiriiye dayah ticaretin koruyucusu durumundadrr. Adaleti, zekatt,
yardtmt, e~itligi, helal kazanct, tevhidi, ibadeti emreden tevhid dini islam, tarih boyunca
215
85
organizrnaya benzeyen toplum ve refah
i~erisinde ya~ayan
ya~ayan
olu~an
nefislerin arzusu veya sevdasma uyuyorlar. "Gokleri ve yeri kim yarattt dersen Allah"
derler. 222 ayetinin ifade ettigi gibi yaratmada Allah kabul edilmekte, yeryiizii egemenliginde
ise kendi arzularmm bir temsili, sembolii olan ve bu arzularmt
geryekle~tirmede
ktltf olarak
a~trtltklara,
her tiirlii
kotiiliige, zarara izin vermekte aym zamanda ~efaat~ilik yapmaktadrrlar. Mekkeliler Kabe'yi
tavaf ederlerken, Lat, Uzza, ve oteki put Menat hiirmetine; ~iinkii onlar ulu kugulardrr,
efaatleri umulur derlerdi. ite miirikler , beyaz talardan yapttklan putlarmt boyle airane bir
benzetme ile yiiksekte
u~an
221
86
iKiNCi BOLUM
ARINMADA OLUMLU VE OLUMSUZ FAKTORLER
87
A-iNSAN-DIS DONYA iLiSKiSiNDE UYUMU SAGLAYAN ETKENLER
1- Tevhid:
Arapya 'vhd' kokiinden tefil vezninden mastardrr. Bir ~eyin bir olduguna hiikmetmek,
birlemek tek ktlmak anlammdadtr1. Kur' an, insanhk tarihi boyunca insarun yaptsmda ve dt~
diinyadaki eylemlerinde yaratili~a (fitrat) uygun eylemlerde bulunmasmt istemi~tir.
Bu eylemlerin niteligi, insarun yaptsmdaki uyuma, yani astl yaptsllli
olu~turan
oliimsOz
veya baki rahmani ruhla, onu ku~atan toprak kokenli biyolojik bedeni arasmdaki ili~kinin
2
uyumuna baghdrr.
Allah'tan olan baki rahmani ruhun, yok olucu biyolojik bedene kar~t iistiinliigu, ona
saglayacagt. hakimiyet, bedenin arzularmm ilahhgt.ru onler ve insarun dualist yaptsllli tevhide
donii~tiiriir. Tersi durum ise ~irki olu~turur.
Dualist yaptdaki insanlarm olu~turdugu eylemler ise toplumda yine kendi yaptsmda bir
hayat tarn ortaya ~tkarrr. Rahmani ruhun kaynagt. Allah'm sadece ismi bilinir biyolojik
3
bedenin (hayvani ruhun) dt~ diinyadaki sembolii ve hayali koruyucusu, kendilerini aldatlct
putlar da hayat1n1 kaplar.
Boylece insan biinyesinde ortakltk
olu~turdugu dt~
(~irk)
Bu nedenle Kur'an ii~ ba~ltk altmda toplanan tevhide biiyiik onem verir.
"Allah'tan
ba~kasma
"Hiikiim vermek ancak Allah'a aittir. 0, ba~kasma degil, ancak kendisine tapmaruzt
emretmi~tir. "
1
Kamus, 2/48, aynca bkz. Tahanevi, 2/168, Edip Kemal, Lamiyye-i Kelamiyye, A01FD, s. 1-2, Ank. 1954, s.9, 1 no1u
dipnot, Ctlrcani, ~eng111, Kur'an Kzssalarznzn Tarihi Degeri, 4. Kur'an Sempozyumu, Fecr yay, 7-18 Ocak1998, 48, Ozier, Mevlitt, islam Dililncesinde Tevhid, Nun yay. 1st 1995.
2
Saffat, 37/11, bkz. Ttbyan, 4/15, Cili, insan-z Kamil, s. 39.
3
Zuhruf,43/9, bkz, M. Vehbi, 15/5182-5183.
4
Hud, 1112, en-Nedvi, Ebu'l Hasan, islam Dililncesi Hayatz, ~ev, Said ~il:nek, 1st. 1997, s. 238,39, aynca bkz,
Beyzavi, 1/553, Ttbyan 21191.
5
Hud, 11126, Bkz. Ttbyan, 2/195.
6
Yusuf, 12/40, M. Vehbi, 6/2507, aynca bkz, Sabuni,M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 21250.
7
isra, 17/23, bkz. Muhammed b. Hazin, 1/17.
8
Fussilet, 41114, Yazrr, 6/551, aynca bkz. M. Vehbi, 12/5037.
88
"Yalruz sana ibadet eder ve yalruz senden yardm1 dileriz." Razi'ye gore ibadetin ozli
kulun tezelliil ve
hu~u
ba~kasmt
goniilden ~tkarmaktrr.
b- Yaratmada Tevhid: Yerin, gogun ve ikisi arasmdakilerin, ozetle biitiin kainatm yarattctst,
orta~ ve benzeri olmayan, bir Allah'trr.
Bu husus Kur'an'da ~u ayetlerde ifadesini bulmu~tur: "Allah, gokleri ve yeri
yaratandtr." "GOkleri ve yeri geregince yaratmt~trr. Onlarm e~ ko~tuklarmdan yiicedir." 0
halde "Giine~e ve aya secde etmeyin, eger Allah' a kulluk etmek istiyorsaruz; bunlan yaratana
9
secde edin." 10
"Allah, once yaratrr, oliimiinden sonra onu tekrar diriltir, sonunda yine O'na
doneceksiniz." "Bilin ki, yaratma da emir de sadece O'na aittir. Alemlerin Rabbi olan Allah
yiicedir." Bu duruma fiillerde tevhid denmektedir ki, bu da varhkta Allah'tan
etki sahibi olrnadt~a ilrnelyakin aynelyakin ve hakk:alyakin olarak inanmaktrr. 11
c- Allah 'm Zatz ve Sifatlarz Konusunda Tevhid:
"Ey Muhammed de ki: 0, Allah tektir. Allah her
~eyden
ba~ka ger~ek
miistagm ve her
~ey
O'na
muhta~trr.
bu fitrat iizere
yaratt1~
i~in
de oziinde
ban~a ula~mt~
anlamtna gelen "Miisliiman" kelimesini kullarur. Bu anlamda, insanm biyolojik bedeni olarak
isimlendirdigimiz (hayvani nefsi) ~ah~an bedeni; Allah'm yaratth~ma koydugu Rahmani
ruhun ve bu ruhun fonksiyonlarmdan olan aktl ve iradenin muhatab1 ilahi emirlerin altma
girmi~ olur. insamn yaptsmda astl olan ve istenilen de budur. Kur'an, biinyenin araztnm
aslisine teslimine, ban~ ve huzur durumuna "islam", bu nitelikteki ki~iye ise "miisliiman"
ad1n1 vermektedir. 14
Hz.Peygamber (as), kendi yaptsmm bu yoniinii kastederek: "Herkesin bir
benim ~eytanm1 bana teslim olmu~tur"
15
vardrr,
Fatiha. 1-4, Muhammed b. Hazin, 1117, aynca bkz. M. Vehbi, 1123, Yaztr, 11109.
1brahim, 11/34, Nahl, 16/3, Fussilet, 41137, bkz., M. Vehbi, 12/5065 .
11
Rum. 30111, Yaztr, 10n1.
12
1hlas, 11411-5, ~ri, 4/298, aynca bkz. 15/2340, Yaztr, 10n2.
13
~ura. 42111, bkz. Yaztr, 10n1.
14
Bakara,2/131, Ankaravi, 210/211.
15
Masned, 11257.
10
~eytam
89
olyiilerde hareket edip zarara yol ayan
a~mhklardan
iyerisinde
Hz.ibrahim'in tavn
bulundugu
toplumun inany
sistemi ve bu
sistem
iyerisinde
stfatlarm
tevhidin
diger
dejenere
sebeplerinden
dolayt
aldtgt
~ekilden
kaynaklanmaktadrr. Yoksa tevhid, Adem' den Hatem (as) e kadar biitiin peygamberlerin ortak
davetidir.
bu
ytkt~ta
Mele (ileri gelen) tabakanm onde gelmesinin sebebini, kalbini irfana, dilini
burhana, bedenini
ate~e,
eden Hz. ihrahim gostermekte ve tezkiye yolunda bize bir ~ahit ve numune olu~turmaktadrr.
Simdi, Hz. ihrahim'in bulundugu toplumda tevhidin alg1laru~1ru dejenerasyonunu,
olu~an balk dinini ve bu ortamda Hz. ibrahim'in gosterdigi saghk11 davraru~1 gorelim ...
2- Sulta Doneminde Hz.ibrahim (as):
Hz. ibrahim'in en onemli ozelligi, ~artlanmallll~ akltyla Allah't araytt, bu arayt~t
sonunda iyindeki Rahmani ruhun ilhallllna kulak vermesi, sonra da ailesi, yevresi ve basktct
sulta yonetimine ragmen kendi ozbenligini, tevhide inanc1ru ba~ dondiiren bir teslimiyetle
Buhari, !man. 4,5, Rikak. 26; M11slim, !man. 64, 6S.Tirmizi, Ktyamet, 52; Nesai, hnan. 8,9,11.
Yazrr, 6/254.
18
Haec, 22/31, bkz. T1byan, 3/95, Mevalob, 3/101, Sabuni,M. Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/541
19
Yazrr, 10/80.
2
Kutup, Seyyid, Dazeltilmesi Gereken Kavramlar, Risale yay. c;ev. Nurettin YlldiZ.lst. 1995, s. 20.
16
17
90
ortaya koymas1, ilahi ahlakla ahlaklanmasi, ve insani seyenegin en yiikseginin kendinde
toplanmas1d~ 1 .
ba~latt1W.
ortamm
ba~
kaldrrmas1,
ate~e
atdmas1,
ban~
olarak adlandlfllmi~trr.
"ibrahirn, Yahudi degildi, Nasrani degildi.
miisliimand1, mii~riklerden degildi. "
23
Hz. ibrahim, Allah'1 arayt~mda akhm kullanm1~, vicdamn Allah'1 telkin eden sesine
kulak vermi~, ilk once biinyesinde silm (ban~a) ula~mi~trr. Miifessirlere gore Hz. ibrahim'e
verilenin ~artlanmayan ve tesir altmda kalmayan akl-1 kamil ile hidayet oldugudur. 24 iy
diinyasmda olu~an tevhidin veya birligin yans1masw d1~ diinyadaki insanlann yap1p
etmeleriyle Zit bir durum olarak gormii~ ve halklm tevhide davet etmi~tir.
Hz. ibrahim donemindeki insanlann dini kiiltlerini yapuan kazt yah~malan ortaya
koyar. Bu
yah~malara
ba~kenti
sava~yl
kestirmi~, gosteri~li
bir saray
tutulurdu. Kral her y1l bir sefer ayar, hakimiyeti altmdaki hiikiimdarlar da
edilmesini onlemek iyin ona hediyeler gonderirlerdi. 25
Asur, Khalah (Nemrut) ve Ninova Asurlularm onemli
hiikiimdar kiiltii, Asurlular
ba~ta
~ehirlerinin
~ehirleridir.
yagma
halklarmda goriiliir. Yazttlara ve kabartmalara gore ill.Zarikum gibi diger Asur krallan da
rahip olup y1ld1Zlara tapmakta idiler. 26
Krallara verilen bu dini statU, daha once de gordiigumiiz gibi insanlarm Allah'm Melik,
Rezzak gibi ilahi stfatlarmi
somutla~trrmast
olarak gorme egilimlerinden kaynaklanrr. 27 Hristiyanltgm niifuzu altmdaki kralllklar ile islam
tarihinin Emeviler devrinde de eski toplumlar kadar bariz goriilmese de bu
21
anlayt~
91
goliilrnektedir. Nitekim Emeviler doneminde yoneticiler melik: slfattru mecaz olarak da olsa
kullanmt~lar; fakat bazt uygulamalartm da "Ztllullah" Allah'm yeryiiziindeki golgesi ve
halifesi olduklan ,O'nun tarafindan desteklendikleri iddiastyla geryekle~tirebilmi~lerdir. 28
Asurlularm dini hayatlarmda ulusal tann Asur, sami tannst dagan, onemli yer tutar.
Khalah=Nemrud adt verili~inden, Asurlularm ~ehirlerine iinlii
hiikiimdarlarm isimlerini verdiklerini, hukiimdarlarm yan ilah-insan ~eklinde kabul edilip
Allah ile insanlar arasmda vekil saytldtklartm bilmekteyiz. Din adamlanrun da iilkenin mali
ve iktisadi hayatmdaki rolu buyiik idi. 29
Asur kabartmalan ve arutlarmda Tann figiirleri astk ka~lt, buyiik gozlii olarak yizilmi~
onun heykelleri normal heykellerden biiyiik olarak yaptlrnt~ttr. 30
Adtyaman yaktnlarmdaki Nemrut dagmda bulunan heykellerde de bu durum
Yeni kurulan
ba~kente
olu~turan
putlarm
piyasadan kaldtnlrnastru hiy arzu etmezdi.Buna ragmen Hz.ibrahim putlan suya egiyor, hadi
iyin, hadi iyin diyordu? 1 Bu ~artlar altmda Hz.ibrahim, kendisine gelen i1im dolaytstyla
ortama ve topluma ragmen oz benligini ortaya koymu~tur. Ayette geyen i1im, Mufessirlere
gore, vahiy, niibiivvet veya tevhid ilmidir ki onu teblig ile emrolunmu~tur. 32
Hem babast, hem yevresi, hem de kral tarafindan aldtgt tehditlere ragmen Allah'a teslim
ol emrini yerine
yoneli~inden
getirmi~tir.
kinayedir. Ytldtzlarm ve
giine~in
kar~tsmda
etmi~,
aklt ermeye
ba~ladtgt
zamandan
Hadduri. Macid. islam 'da Ada let Kavramz. s.46. aynca bkz. Ahmet Cevdet. 1/619. Gokberk. 150.
M Larousse. 1n58. aynca bkz. Yam. 3/449.
30
Larousse. aym yer.
31
Taheri. Ebu Cafer. Muhammed b. Cerir. Tarihu 'l Umem ve 'l Malak Kahire. 1939.1/235.
32
Meryem. 19143. Tlbyan. 3/38. aynca bkz. Mevaktb. 3/39. M. Vehbi, 8/3221.
33
Bakara, 2/131, Yam. 1/411
34
Enbiya, 21/52, M. Vehbi, 9/3540.
35
Enbiya, 21/53, bkz. Ebu bekr es-Suyuti, Tefsir-u Celaleyn, s. 32.
29
92
"Yemin ederim ki siz aytkya bir saptk:ltk ve dalalettesiniz. Sizin babalanruz da dalalet
ivinde imiler, dedi." CiinkU bir eye tabi olma sebebi, eskilik, yenilik veya atalar yolu olup
olmamast degil, Allah'm emrine ve Hakk'm deliline uygun olmastdrr. Bunun iyin fikthta zarar
kadim olmaz diye bir genel kaide vardrr. 36
Hz.ibrahim ktssasmt inceledigimizde, halktn bilgisizce tutumunu, babalanru bulduklan
statiikoyu eletirmeksizin benimseyilerini, bu durumu en dogal durum, tek ilahhg. ise
zalimlik olarak gordiiklerini anlanz. 37
"Hz.ibrahim eline baltayt ald1. Ne kadar put varsa hepsini ktrdt, biiyiik putun yaruna
vard1. Baltayt onun boynuna asti, vtktt gitti." "Kim yaptt bunu ilahlartmiZa? 0 mutlaka
zalimlerden biri olmah. ihrahim denilen bir delikanh vardt, ilahlanmtzi diline dolaytp
duruyordu. Getirin onu halkm oniine. Umulur ki onun tannlar hakktndaki soylediklerine
ahitlik eden bulunur."38
Hz.ihrahim, "Sen mi yaptm bu ii ilahlanmtza ey ihrahim" sorusuna aktllan ileten,
ortak hilinv dtma ytktp geryekleri halktan farkh goren bir basiretle : "Dogrusu bu ii
biiyiikleri yapmttlr. Eger konuurlarsa onlara sorun, dedi ki bu cevap, tevhide ait onemli
ipuylartm barmdtrmaktadrr. Bu cevapta biiyiik putun kendisiyle birlikte bakalanna ibadet
edilmesine ktzmast esprisi ile tatan ilahlann acizligi ve savunmastzhg. ozellikleri insanlan
durup diiiinmeye sevketmitir.Bu ayet gurubunda kullamlan "enfiisihim" kelimesine
Zamaheri, "el-fikretii's saliha" yani sagduyu veya vicdan anlamtm vermektedir.
Bunun iizerine "astl
39
insanlann baztlanrun diiiincelerini felv eden ortak bilincin (gelenegin, artlanmthgm) dttru
gostermesi baktmmdan ilginytir. Hz. Ibrahim, davrarulanyla, putlann yam srra, insanlann
basiretini kapatan diiiince idollerini de ktrmttlr. 40
"Demek siz, Allah't btraktp da, size faydas1 ve zaran olmayan varllklara taptruyorsunuz
oyle mi?:Size de, Allah't btraktp tapttg.ruz putlanruza da yuf olsun, hiv akltruzt kullanmaz
mtstruz?" dedi. Beyzavi'ye gore "iiffin" lafzt onlann hallerini takbih ve onlan insanfa
davettir.
41
37
93
dilleriyle
ikrar
ettirmi~,fakat
inkarda
tsrar
nedeniyle eski
saptkhklanna yeniden
42
dondurmu~tiir
43
Peygamberler,
statiikaya
~artlanmt~ltk
~ak
tevhitten
~ekinmekte
ve
44
Halktan bazt kimseler; hastahgtmdan ~ifa bulursam ibrahim t~m adun t~tyaytm,
tannlara yardtm etmi~ alayun, diye adak adtyardu. 4s Hz.ibrahim'in ate~e attlmasmdan sanra
ana sadece yegeni Lut ile amcasmm ktzt Sarenin
46
etkileyiciliginin gostergesidir.
Hz. ibrahimin i~inde bulundugu taplum, bir an i~in vicdanlanru veya sag duyularmt
dinlemi~ler; bir an irtin ger~egi de ikrar etmi~ler; fakat yagun ~irk kUltiirunun getirdigi
alumsuz telkin, ve benzeri sebeplerle ilahi taktirin on gordugu degiimi bunyelerinde
ger~ekletirememi~lerdir.
varalu~
t~tgt
ba~lamaktadrr.Arttk
wrmu~tur. Onlarm
kalplerine
i~in yarattlmt~
baguldugunda insaru tezkiyeye gotiiren ilahi degerler kanusunda bir inat kaplamaktadrr.
Bu tespitlerden sanra Kur'an'm Hz.ibrahim (as)'e verdigi onem ile tezkiye'de onem
verdigi "Kalb-i Selim" ifadesinin yarumuna geyelim:
42
94
3- Kur'an-1 Kerim'in Hz. ibrahim (as)'e Verdigi Onem & "Kalb-i Selim" ifadesinin
Yorumu:
Kur'an-1 Kerim'de, "0 gUn ne mal, ne ogullar fayda verir, o gUn ancak kalb-i selim ile
gelen i~ goriir'' buyrularak Hz. ibrahim'in Allah'a ~irkten ve nifaktan uzak, imam kendine
fayda veren saglam bir kalple geldigi ifade edilmektedir. 48
Sozluklerde "selime" :fiili ile "muslim" kelimelerinin ikisinin de "silm" kokiinden
geldigini gormekteyiz. Silm kelimesi lugatta ban~a girmek, ban~ yapmak gibi anlamlarda
kullanilir. 49 ~ag.daki ayet ve hadislerde de goriildugu iizere aym kokten gelen islam, ban~a
ula~mak,
Muslim ise
ban~a
ve gUvenlige
girmi~
onem
t~Imaktadrr.
~errinden
"Ey inananlar! Hepiniz birlikte silme (ban~a) girin. Seytamn adlmlartm izlemeyin;
yunkii o size apaylk bir du~mandrr' ayetinde ifade edilen 'silm' kelimesini Hz. Peygamber
(as)' in ~u hadisi aylklamaktadrr:
"Musluman, diger muslumanlann dilinden ve elinden diger kimselerin (gUven,
huzur,selamet, ban~) anlammdaki silm iyinde oldugu kimsedir."51
Daha onceden aylklad1guruz nefsin yap1s101 goz onune alarak, Kur' amn Hz. ibrahim iyin
kulland1g. bu terkibe bakahm:
Yukandaki ayet ve onu aylklayan hadise gore; islam ve Musluman kelimelerinin
kokiinu
olu~turan
ban~a
huzura, din diliyle "itmi'nana kavu~ma" anlamlanna gelmektedir. Cunkii, s-1-m kokiinun
anlam1, giiven iyinde (to be safe); sagilklJ saglam (whole) ve yekpare (integral) olmaktrr. Aym
zamanda silm olarak ban~, huzur; selam olarak paryalara bolunmemi~ olma anlam1nda
kullan1lmaktadrr. 52 0 halde buradan muslumanm ban~ ve ho~gorii sahibi bir vaslf ta~1mas1
gerektigi ortaya ylkmaktadrr. 53 Mufessirlere gore kalb-i selim ifadesi, bunyenin kan~lkliktan,
~irk
ban~
ve huzura
kavu~turulmas1drr.
54
~uara, 26/88, Ebu bekr es Suyuti, s. 70, aynca bkz. Sabuni, Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/651.
Klleyri, Abdtllkerim b. Havazm; er-Risale, Kahire, 1966, s.9 aynca bkz. Develio~u, Feri~ Osmanllca-Tilrkfe
Ansiklopedik Lilgat, Aydm yay. Ank. 1993, s.953.
50
M. Vehbi, 10/3197.
51
Bakara, 2/208, bkz. Buhari iman,4,5; Rikak,26; M1lslim, iman, 64,65; Tirmizi, Ktyamet, 52; Nesai, hnan, 8,9.
52
Fazlurrahma.n, Allah 'm Elfisi ve Mesajz, s. 4, aynca bkz. KUeyri, Er-risale, 9, Develio@u, s. 953.
53
Geni bilgi i~in bkz.~engtll ,tdris;Kur 'an 'da HoglJril ve Hilrriyet, Diyanet !Imi Dergi, cilt-31, say1-l,
Ocak- ~ubat-Mart, 1995, s . 13/30.
54
Sabuni, Tefsir-u ibn-i Kesir, 2/651.
48
49
95
Allah, Hz. ibrahim'i yukandaki anlamlarda stfatlandrrmakta, 'ibrahim'de size giizel bir
omek vardrr' anlanundaki ayetle insanlara omek gostennekte ve insanlann ona iktida etmekle
kiifiir stfatlanndan annmalanru istemektedir. 55
Hz. ibrahim, dualannda "Musluman olarak ya~amayt, Musluman olarak olmeyi istedigi
gibi, Allah da insanlardan ancak Musluman olarak can vennelerini istemi~tir 56 . Bu ayet ile
hadislerin i~aret ettigi ve i~erdigi 'islam' ve onun faili 'Musluman' kavramlanrun anlam
nitelikleri, giiniimiizdeki islam ve Miisluman kavramlanyla ~agn~tmlmak ve ozde~le~tinnek
istenen ~iddet, teror stfatlanndan ne derece uzak ve ilgisiz oldugunu ortaya koymaktadtr. Hz.
Peygamber, diger hadislerinde her ~ocuk islam fitratl iizerinde dogar, sonradan ailesi mecusi,
yahudi, hristiyan yapar buyurarak, insan bunyesinde ilk yaratth~ta salt iyilik olduguna,
biyolojik bedenin algtlanrun henuz
geli~memi~
olu~madtgtna
ve her insarun bunyesinde dogu~ta islam (ban~m) egemen olduguna dikkat ~ekmektedir. 57
Bireylerin eylemlerinin din tarafindan degerlendirilmeye tabi tutulmast, bu
degerlendinnede farz, vacib, haram, helal gibi kavramlann kullarularak smtflandmlmast,
bireyin biyolojik bedeninin fonksiyonlannm tam olarak i~lemeye ba~ladtgt 9 ve 11
ya~lanndan sonra ba~lamaktadtr. islam literatiiriinde bireye mukellef (sorumlu);
davram~lanrun degerlendirilmesine de (efal-i miikellefin) adt verilir; ve bu ya~lara gelmi~
ki~iler ibadetlerle, emir ve nehiylerle sorumlu tutulur. 58
Bu emir ve nehiyler, insamn biyolojik bedeninin fonksiyonlannm kullammmt diizenler,
verimini artttrrr, insarun
i~inde
yardtmct olur, ki~inin biinyesinde fitratm (tevhidin) olu~masma, ban~m egemen olmasma
(islam' a) yardunct olur.
Bundan dolaytdrr ki islam literatUrunde be~ esas, ban~a ula~marun ~artt kabul edilmi~tir.
Kur'an-1 Kerim, butiin insanlann kalplerinde silm'in ban~ ve itminarun egemen olmastru59
isterken, diger ayetler de bu nitelige sahip ki~iyi Musluman olarak adlandmr. 60
Ayette ifade edilen terkip, silm'in merkezini kalp olarak gostennektedir61 . Daha once,
nefs kavramtrun ruh-beden
ili~kisi
~ok
kalp i~erisinde islam bilginlerince 'gonul' ad1 verilen bolumde yiiriitmektedir. Mufessirler,
Necm 53/ll. ayetin tefsirinde "Fuad" kelimesine 'gonul' adtru vennekte; ve 'kalp gordu;
~unkU kudsiyyatt once kalp idrak eder sonra goze intikal eder', demektedirler. 62 Olum arunda
ya~anan insani tecriibelerde, Anadolu Erenleri'nin ~iirlerinde, klsaca dini literatiiriin ilgili
bolumunde konuya bu ~ekilde yakla~tldt,gt gorulmektedir. 63
55
Momtehine, 60/4 Muhammed b. Hazin.,4/271 aynca bkz ,Sabuni, Tefsir-u ibn-i Kesir, 3/483.
Bakara, 2/132, bkz. Beyzavi, 1/115, Muhammed b. Hazin, 1/90 aynca bkz Yaztr, 1/412.
57
M1lslim, 4/2047-2048.
58
Zuhayli, Vehbe; islam Fzkhz Ansiklopedisi, Risale yay. 1st. 1994, s.l/19-20.
59
Bakara, 2/208
60
Al-i imran, 3/67.
61
Sabuni, Tefsir-u ibn-i Kesir, 21651.
62
Gazali, s.32-33. Erzurumlu, 1. Haklo., 239. aynca bkz. Necm, 53/11, M. Vehbi, 14/5628.
63
Ruhselman, s.570-580, aynca bkz. Ta~1 Mustafa, Yunus Emre Divam, Akfi:a# yay. Ank:. 1991.
56
96
Hz. Peygamberin hadisi ve islam literatiirundeki ele alun~t gormek aytsmdan sufilerin
tecrObelerinin urunu olan
~iirsel
ifadelerinde kavramm
kullaruh~ ~ekline
bakahm: "Vucutta
bir et paryast vardrr, o (salah) iyinde oldugu zaman butiin beden, (salah) bulur, bozuldugu
zaman butiin ceset ifsada (bozukluga) ugrar. Dikkat edin! 0 kalptir!" 64
Hz. Peygamber (as) kalbin sagltklt olu~unu (saleha) kokiinden gelen "sulh" ifadesiyle
anlatmt~trr.
Bu kavram da 'silm'
kullarulmaktadrr.
"ban~"
anlamtnda
65
aramt~,
armdlfmt~
musluman ol, yagrtsma; Alemlerin Rabbi Allah' a teslim oldum diye cevap vermi~tir.
ve
69
Hz. Peygamber, bunyedeki birligi, hayvani rub (biyolojik yapmm) i~leyi~ ~eklini, onun
Allah'tan gelen Rahmani ruh'a teslimiyetini, "herkesin bir ~eytaru vardrr. Benim ~eytantm
bana teslim olmu~, musliiman olmu~tur. " 70 soziiyle aytklamt~trr.
Biinyesinde tevhide ve islam'a ula~an insarun eylemlerinin niteliginin, tevhid inanctyla
uyumlu olarak ger~ekle~mesine, Hz. ibrahim'in mucadelesi omek olarak gosterilmekte ve
insanlardan da ayru tavn gostermeleri istenmektedir. Yt1dtzlarm gokte hirer yerleri varsa,
yerdeki ibrahim'in (as) hepsinin ustiinde bir ~erefi vardrr. Boyle bir ~erefi ta~tyan insanm ve
insanlann o hakiki malikin gerisinde insanlar iyin yaratt1mt~ aya ve giine~e, her tiirlii mahluka
kul, kole olup alyalmast pek buyiik bir kiifiirdur. 71 ~irk ve kiifiir gibi manevi kirlerden
annmakla muhabbet ve bugzun srrf Allah iyin olmast gerektigine, bunun Hz. ibrahim'in giizel
omeginde oldugu gibi, Allah'a iman, ahlak temizligi, dogruluk, hakki icra ve tefekkiirle
geryekle~tigine Hz. ibrahim klssast ve onun ~ahsiyeti giizel bir omektir. Kelime-i tevhit ve
hanifligi insanltga ogretip miras olarak brrakan Hz. ibrahim, tezkiyenin ger~ekle~mesi
yolunda bizlere giizel metotlar sunmaktadrr.
64
97
75
fah~a,
i~eren
munker ve bagy
kavramlarmt
76
oldugunu belirtmektedir. 77
Ve onlar ki giinahm kebairine ve
Kebair~
ger~ekle~en
iizerine tehdit
fevahi~ine
ve cezayt gerektiren,
a~tk~a yasaklanmt~
fevahi~ ise, onlarm i~inde ozellikle ~irkinligi a~tk ve a~tn olan giinahlardrr.
ta~tyan
olan
giinahlar~
78
te~kil
eden toprak
~u ~ekildedir:
ka~mrrlar."
Burada (Kebairu'l
ism) biiyiik giinah ve fevahi~ olarak bir nitelendirme goriilmektedir. Miifessirlere gore, ~irk,
katl, zina, kumar, i~ki ve iftira gibi eylemlerin hepsi 'ism' olarak adlandtnlmaktadrr. ism'in
ozelligi, zaranrun yalruz ki~iyle kalmaytp ba~kasma da sirayet etmesidir. 79
Diger ayet de
fevahi~'in
giinahm
a~1k~a i~lendigi
fevahi~
fuh~iyatl,
delil indirmedigi
~eyleri
soylemenizi
giinahlardan
a~tk
ve
~eyleri,
onun
Allah' a ortak
yasaklamt~trr."
a~tn
a~tk
Ayette
ko~maruzt
ge~en
fevahi~
kelimesi,
~irkinligi
a~tnbklarmt
biiyiik
anlatmak
i~in kullamlmaktadrr. ibn-i Abbas ve Miicahid'in nakline gore mii~rikler, Kabe'yi uryan
davraru~t
72
98
Ozetle biyolojik bedenin faaliyetlerine bagh olan, faili nefs(biyolojik egilimler) olan
amellerin hepsi ism olarak adlandtnhr.
81
Kur'an'da Hz. Peygambere hitaben hem kendinin, hem mu'min erkeklerin ve mii'min
kadmlarm giinahmm bag.~lanmasffil dile"
ayetinde kullarulan "zenb" kelimesinin;
82
fevahi~,
"Allah seni affetsin onlara niyin iyin verdin (9/43)" gibi ilahi ikaz ile Hz. Peygamber'in
bu ve (80/3,6,10) da anlatlldtg. gibi diger ikazlarla muhatap olmasma, Allah'm (zenb) giinahffil
bagt~lar(48/2)
84
zelle olarak tabir olunan durumlardrr ki, bu ayetle kastedilen Hz. Peygamber'in yanllma,
gaflet ve te'vil yoluyla yapmt~ oldugu hatalardrr. 85
Hz. Peygamber "~aka ve ciddi olaru, hata ile bilerek olaru benden olan her ~eyi affeyle
diyerek dua ettigi gibi," geymi~ ve gelecek olaru, aytg.ru, gizlisini benden olan her hatayt
affeyle, senden ba~ka ilah yok sen benim Rabbimsin" diyerek de dua etmi~tir.
Hz.
Peygamber'in
istigfan
Allah'a
tevazudan
ve
biyolojik
86
bedenin
Allah'a
teslimiyetindendir. Hz. peygamber bu nedenle "Bu gece ve giindiiz yiiz kere af dilerim'' 87
buyurur.
"Kebair'ul ism" (giinahm biiyiikleri), insan yaptsmdaki biyolojik bedenin; Rahmani
Rub, bunun fonksiyonu olan akll, vicdan ve Kur'an tarafindan denetlenememesinden olusur.
Bu durum, asli yapt olan ruhun
kar~tsma,
olu~ur.
88
dualizme yol aymakta ve insanm biinyesinde islam (ban~)a gidilmeye engel olmaktadrr. Bu
durumda, en giizel ameli yapmak iyin denenen insanoglu, potansiyelini degerlendiremeyip
haram olarak belirtilen zaran i~lemekte, biinyesinde ~irke=karga~aya neden olmakta,
kendisinden beklenenden farkh iiriinler=ism ortaya koymakta, Allah'a boyun egmi=miislim
olan evrenle ili~kisinde de farklt dii~iince ve amellerde bulunmaktadrr. ibn-i Orner' den nakle
gore, giizel amel, haramlardan uzak durmak, Allah'a itaate ko~mak, Fuzayl b. iyad'a gore
81
82
84
Ac1uni, 1/428.(1137).
85
86
87
Sabuni, 3/334
Zemaheri, 4/294.
Furkan, 43/44, bkz, ~emseddin Muhammed Nuri,Miftahu 'I Kulab, 193, M. Vehbi, 15/6030.
88
99
amellerde ihlas ve dogruluk, helal ve mi.ibahtan gaynstru terktir ki giinah denilen zaran
engelleyen iradi bir davraru~trr. 89
Kur' an, bu ameli ger~ekle~tirene de ifsad, bu eylemi
ger~ekle~tirene
de miifsid adtru
verimektedir. Miifessirlere gore ifsad, bir ~eyin sulhten ve itidallikten ~lkt~tdtr ki islam
kelimesinin kokii olan sulh ve silm kelimeleri bunun Zlttldtr. Dinde isyan, yasaklan ihlal ve
Kur'an'dan yiiz ~evirmek ifsadm vastflarmt olu~turur. 90
Daha onceki konulanmtzda degindigimiz iizere, mii~rik Ad'm eleba~larma, miiminlere
ve zaytflara zarar verici nitelikteki eylemlerinden dolayt zorba,91 annma probleminin 86benzerligi nedeniyle deginmedigimiz medyen ve semud halklarma da yeryiizi.inde ban~t
bozucu eylemlerinden dolayt miifsid stfatt kullarulmt~ttr. Bu topluluklarm miifsid olarak
nitelendirilmelerine neden olan durum, insanm mahiyetinde bulunan muhafaza egiliminin
bozulmas1 sonucu ortaya ~tkan ol~ii ve tartt hakstzh~dtr. 92 0 halde haytr ve iikriin geregi
hakstzhk ve ifsad degil, insanlarm hukukunu gozetmek, miisliiman kavramtrun ifadesi olan
itidal veya sulh iizeri olmak ve insanlan kendinden emin ktlmakttr.
Kur' an, oliimii ve hayatt insanlann hangisinin daha giizel eylemde bulunaca~
denemek i~in yarattt~93 bundan onceki temel amacm da insan ve cinlerin kendine
ibadetleri94 oldugunu belirtmektedir.
Amellerin vastflan, "Ef al-i miikellefin" terimiyle, "sorumlularm fiilleri" adt altmda
islam fikth literatiiriinde ifade edilir. Din, bu eylemleri, niteligine gore kategorilere aytrmtttr.
Bunlardan baztlan ilahi emirlere aykm ozelliktedir. Bu nitelikteki eylemler, haram
kelimesiyle ifade edilmektedir ki :fikth~tlara gore Kur'an'm terkini kesin ve baglaytct olarak
istedigi, ~irk, oldiirme, zina, htrstzhk gibi zaran biiyiik amellerdir. 95
Y aptlmast a~tk~a yasaklanmt~ olan bu eylemler, insan yaptstnm biyolojik beden ve
Rahmani ruh yonlerinin ili~kisindeki tezat sonucu ortaya ~tkmaktadrr. 96
Biyolojik bedenin fonksiyonlannm ilahi emirler
dt~t
ge~ici
97
100
~irk
a~maktadrr.Mufessirlere
inan~.
olu~an
gore
maraz;anzi,ge~ici
~tkartrr
kemalat ve fezail kazanmasma mani olur. Giinden gilne insam azaba sevk eder, tam bir gaflete
silrukleyip ~uurunu kaybettirir. 99
Talara tapma, fitri kulluk duygusunun; adam oldurme, kan davast, yaralama, biyolojik
bedenin ofke duygusunun bilin~siz kullamrm sonucunda; Livata, e~cinsellik vb. sapmalar
ilreme duygusunun bilin~siz ve yanlt~ yolda kullammtmn sonucunda, htrstzhk (kloptemani),
sahip oldugumuz koruma duygusunun a~m ve bilin~siz kullamrmmn sonucunda yalancthk,
bunyeyi zarardan koruma duygusunun a~m ve yanh~ yonde kullantmtrun sonucunda
olu~maktadrr.
100
Kur' an-t Kerim tarafindan hevayt ilah edinme olarak vastflanan bu eylemler, bilnyede
dualizm (nifak-ikilik) olu~turarak ~irke, milfsit amel i~lemeye yol a~arlar ve bilnyenin islam
(ban)a kavu~masma engel olurlar.
Ortaya konan Rahmani yondeki eylemler, hem ki~ide islam (ban~)m, hem de bu ban~m
dt~ dunyadaki yanstmast olarak, islam (ban~)m olu~masma imkan verir. Musluman dt~ dunya
ile Musluman insan arasmdaki bu uygunluk, insamn potansiyelini tam olarak ortaya
koymasma, verimini artttrmasma, dinin amacma
(ahiret) mutluluguna
ula~trrmasma
degildir.Onlar, insanlan
ula~masma,
yaradth~lanmn
gayesine erdirmek
i~in
bo~u bo~una
yonlendirici ve sebeptir. Ancak insan bu egilimleri, ilahi emirlere imtisal etmeyerek strf zevk
i~in bo~una da israf eder. Bu egilirnlerin arkasmdan ko~mak, insarun oz benligini heveslerine
esir ve kul etmesidir ki hakstzhk ve zalimlik, imam zulumle kan~trrmak olan ~irke sapmak
demektir. Maliki, millkine ortak etmek, e~it tutmak. hakstzhgtyla, Allah'a, millkil olan
bedenden, mahlukundan ortak uydurmakla ona tapmakttr. 101
Allah Rasulil bir hadisinde 'yilce Allah'm yamnda Allah'tan
i~inde,
ba~ka
taptlan tanrtlar
uyulan heva (nefsin kendiliginden yoneldigi istek ve arzu) dan daha bilyilgu yoktur'
buyurmaktadrr. 102
0 halde bu dalaletten uzaklamak ve nefsin tezkiyesini ger~ekle~tirmek, insan nefsinin
butiln egilimlerini yaratth~ hikmetine, tabiatma ve fitratma yoneltmekle mumkilndilr ki, zaten
fitrat, hep hak ve hayra yonelik bir istikamet takip eder.
99
101
dii~iincesi geyrni~
~imdiki
insanlarda
da normal olan ara~tmct ~iipheden farklt, taklitsel ve bahaneci bir septiklik olarak
goriilrnektedir.
Bu noktalara i~aret eden ayetlere deginip, Kur'an'm ve onu actklayan modem bilirnin
verilerine gecelirn:
Kendilerini Allah'a cagrran Hz. Salih'e Sernud rnii~rikleri, "dogrusu bizi cagrrdtgm
~eyden (Allah'a kulluk) tam bir ~iiphe icindeyiz." diyerek yagruan i~in geryekligi veya
dogrulugu konusunda Rablerine inkarda bulunrnu~lardrr. 6
Nuh, Ad, halkt ile hedonist (hazct) Lut halkt da benzer tavrrlar sergilerni~lerdir.
"Onlara elyileri aytk deliller ile geldiler. Fakat ellerini agtzlanna gotiiriip biz, sizinle
gonderileni inkar ettik! Bizi yagrrdtgmtz ~eyden de tarn bir ~iiphe icindeyiz," dediler ki
ellerini agtzlanna gotiirmeleri, hayretlerinin derecesini gostermektedir. Ciinkii, insanlann
gazab ve ~a~rna halinde ellerini agtzlanna gotiirmeleri adettendir. 7
Asr, 103/3, bkz., aynca bkz. ~eng111, 1dris, Kur'an 'da Varlzgzn Yaratlll Gayesi, s. 27/30.
Muhammed b. Hazin, 4/438.
3
Bakara, 2/53;Nisa, 4/153, bkz. Beyzavi, 1/82..
4
Mtt'min, 40/36,37;Kasas,28/38, bkz. M. Vehbi, 10/4103, Yazrr, 4/317.
5
Politzer,George,Felsefenin BOlangzf ilkeleri,Sosyal yay.1st.l989.s.65.
6
Hud,11/62, bkz. T1byan, 2/202, Yazrr, 51174.
7
ibrahim, 14/9, Muhammed b. Hazin. 3n6, aynca bkz. M. Vehbi, 7/2677.
1
102
"Bu bahcenin yok olacaguu sannuyorum" 8 diyen bahce sahibi ile, "yanmda bir melek
indirilmeli degil miydi" diyen Firavun' da ahiret hayatmm varhg. veya diinya hayatmm
9
103
i~in
kullarurlar.
Ve hayat da oliimden sonra devamhdrr. Diinyanm algtsal verilerden olutugunu ifade eden
Kur' an ayetleri oyledir:
"Onlar, diinya hayatmdan dtta olaru bilirler ahiretten ise gafildirler." Allah, yaratttgt
algtlar evreni
i~inde
bizim neden var oldugumuzu anlatmaktadtr. Miifessirlere gore diinyanm dtl nimetleriyle
telezziiz etmek, i~i ise diinya ahiretin tarlast oldugu yoniiyle salih amel yapmaktrr. 19
Goklerin ve yerin, yani evrenin sabit ve kararh olmadt@, sadece Allah'm yaratmast ile
varhk bulduklan ve 0 yaratmay1 durdurdugunda yok olacaklan bir ayette Oyle ifade
edilmektedir:
"Allah gokleri ve yeri yok olurlar diye (her an kudreti altmda) tutuyor. Andolsun eger
zeval bulacak olurlarsa kendisinden sonra arttk kimse onlan tutamaz. Dogrusu 0, Halim' dir,
bagtlayandrr.
20
ger~ekler
ol~iitii
Bizim gordiigumiiz,
bi~imi,
elektriksel bilginin beyinde algtlanmasmdan ibarettir. Eger beyne giden gorme sinirini
keserseniz meyve goriintiisii de bir anda yok olur. Veya burundaki algtlaytctlardan beyne
uzanan sinirdeki bir kopukluk koku algtstru tamamen kaldmr. Ciinkii meyve, bir taktm
elektrik sinyallerini beynin yorumlamasmdan baka bir ey degildir.
21
Renkler ltgm farkh dalga boylannm beyinde yorumlanmastdrr. Ses, dokunma, koklama
da ltgm titreimlerinin beyinde yorumlanmastdrr. Onceleri, renklerin ve kokulann ger~ekten
var oldugu santldt; ama daha sonra bu
duyulanmtz sayesinde vardrr.
18
~eit
22
K.tyame, 75/21;Saffat, 37/21, Taheri, 30/100 ,Muhammed b. Hazin, 3/453,. aynca bk:z. M Vehbi, 12/4698,
Rum, 30n Muhammed b. Hazin,3/450-451,aynca bk:z , M. Vehbi, 11/4249.
2
Fatr, 35/41, bk:z, Muhammed b. Hazin, 3/568. aynca bk:z. yazrr, 6/392.
21
New Scientist,30 ocak: 1998 ''Beyond Reality''GerfeginOtesinde Evren'"'Madde Serap tn1?" s.23.
22
Gokberk, s.330.
19
104
Bu durumda "diinya hayatt" kavra.nu onem kazanmak:ta her an yaratmada olan Allah
insarun ruhuna gosterdigi bu algtlarla insam denemektedir. Se'n (durum) dan murat, ilahi
takdirin vak:t-i merhumuna her an sevkidir. Allah an-t vahitte muhtelif binlerce eyi icat
etmektedir. 23 insarun algtlartru amast ve dtan ytkmast imkanstzdrr. Bu ytkt aagtda
gorecegimiz iizere ancak alum yani biyolojik yapmm fonksiyonlartru kaybetmesiyle
geryeklemektedir.
"Onlar (hayat geryektir) diyerek hileli bir diizen kurdu. Biz de onlann farkmda olmadtgt bir
diizen kurduk." Razi'ye gore melekler, Hz. Salih'i oldiirmek iizere gelenleri tala oldurmiiler,
miifsidler tam attldtguu godiikleri halde onlan gorememilerdir. 24
"0 inkar edenler, yalmzca kendilerini aldattyorlar ve Uurunda degiller." Mufessirlere gore,
uur aytk duygu ile hissetmektir. Mana, eyanm arkasma idrak:tir. Suur olaymt, hareket,
titreim ve maddi intiba olaylanndan aymp seyemeyenler, ruhun ve kalbin srrlartru bilemezler
de kalp ve ruh diyecek yerde dimag der dururlar. Beyin bir kilphane ama okuyan kim? ite
hissetmiyorlar ayeti bunu gosteriyor ki madde astl degildir. 25
"inkar edenlerin ileri bir seraba benzer, susayan onu su samr, elini uzattr; fakat yanmda bir
ey bulmaytverir." Biitiln ileri hevestir, uzaktan yaldmr, panldar o da hararetinden imrenir,
fakat kotugu biitiln arzular yalandrr. 26
Nuh, Ad, Semud gibi halklar, maddeci insanlar, maddeyi ilah edinip, diinyayt kahct;
algtlanru geryek ve kendilerini olumsiiz kabul etmiler ve nihayetinde bir yarulma oldugunu
anlamtlardtr.
Allah biyolojik algtsal bedenden insaru ytkarttru ve insarun ahirette geryegi gorecegi
am U ekilde anlatmaktadrr:
"Ahirette insarun gozii keskinleecek, 27 dunya hayatmm oyun ve eglenceden ibaret oldugunu
anlayacak 28 ve geryek varltk boyutunun ahiret oldugunu gorecektir. 29
Daha once anlatttg.mtz ruhun ozelliklerini goz onune aldtgtmtzda goren, iiten,
dokunan, diiiinen, okuyan aktllt varhgm sadece ruh oldugunu ve sanki bir tar perde iizerinde
"madde" denen algtlan seyrettigimizi anlamak:taytz. Zira bu algtlann yeri olan beyin, protein
ve yag molekilllerinden oluan bir hiicreler ytgtrudrr. Naron adt verilen sinir hiicrelerinden
olumutur. Bilgiyi oluturan elbette noronlar degildir. Noronlann yaptstru inceledigimizde
kartmlZa ytkanlar ise atomlardrr. 30
Atomlann UUr meydana getirmesi miimkiln degildir. Beyin dedigimiz et paryasmda
goriinruleri izleyecek, bilinci oluturacak, ktsacast "ben" dedigimiz eyi yaratabilecek bir gily
23
En'am,6/165; Kehf, 18n, Muhammed b. Hazin, 4/222,M. Vehbi, 14/5705, aynca bkz, Yam, 5/341.
Neml, 27/50,51,, M. Vehbi, 10/5025.
25
Bakara,2/9, Beyzavi,1/302, aynca bkz.,. Yam, 1/206.
26
Nur, 24/39, Yam, 6/30.
27
Kaf, 5o/22, Muhammed b. Hazin, 4/186 aynca bkz. M. Vehbi, 13/5531.
28
Fattr, 35/5, bkz, Kurtubi, 14/322.
29
Bakara, 2/4, bkz. Yam, 1/186.
24
30
SagbtJ_mzz, TzpAnsiklopedisi,.511118.
105
yoktur. Bunu kavrayan insan, insanhgm buyiik bolumunu aldatan maddi dunya boyutundan
uzakla~tp ger~ek varhk boyutuna girmi~
olur.
Zira insan, madde diye bir ~eyin varolmadtgmt her ~eyin hayal oldugunu kavradtgmda
31
Kur'an bu noktaya ~u
Rabbani gibi islam bilginleri bu ger~egi Kur'an'm i~aretleri ile ve alol yoluyla bulmu~lardrr.
George Berkeley gibi batth felsefeciler de aym ger~egi akt1 yoluyla kavramt~lardrr.
imam Rabbani rum maddesel evrenin "bir hayal ve vehim (algt)" odugunu ve tek mutlak
varhgm da Allah oldugunu "Mektubat"'mda ~oyle anlatmaktadrr:
Allah, yaratttgt varhklann viicutlanm yokluktan
ba~ka
bir
~ey
vehim (algt) derecesinde yarattt... Alemin varhgt his ve vehim derecesinde olup maddi
derecede degildir... Ger~ek manada dt~anda ( dt~ dunyada) y\ice zat'tan ba~kast yoktur? 5
imam Rabbani, insamn muhatap oldugu rum gorunrulerin hirer hayalden ibaret
oldugunu "dt~anda" bir ashmn bulunmadtgmt da avlkva ifade etmi~tir.
0 mevhum daire hayalde resmedilir. 0, resmedildigi mertebede de gorulur. Ama hayal
goz\i ile. Fakat dt~anda ba~ goz\i ile goruldugu samhr. Ne var ki durum oyle degildir. Dt~anda
onun ne ismi vardtr ne de izi. Evet boyle bir durum yoktu ki orada gorulsun. Aynaya
yanstyan bir kiinin yiizU dahi bu ~ekil \izeredir. Zira onun dt~anda bir sabitligi yoktur.
Elbette onun sabitligi ve goruntiisunun her ikisi birden hayaldedir. En iyi bilen subhan
Allah'trr. 36
31
New Scientist,18.
1sra,17/60, Yam, 7/238.
33
Saffat, 37/96, Muhammed b. Hazin, 4722. aynca bkz Yam, aym yer.
34
Enfal, 8/17, Beyz.avi, 1/469.aynca bkz Yam, 4/212.
35
hnatM Rabbani, Ahmet Faruk; Mektubat)st. 1997.2/163. (mektup no: 163)
36 hnam-1 Rabbani, 2/470, (mektup no: 1432)
32
106
~ogu
yazrru~lardrr.
i~in
anla~drr
~eylerdendir',
37
demektedir.
Kur' an-1 Kerim,akd, bilim ve tecrube t~tgmda evrenin ve kendinin i~leyi~ sistemini
taruyan insan, yaptstru, tabi tutuldugu imtihanda ruhunun fonksiyonu olan iradesi ile yaratdt~
amact olan ibadet yonunde kullanmah, ahiret ger~egini anlamah, varhw esas kabul etmekten
dolayt sahip oldugunu zannettigi mal ve her rurlu nimet ile Allah'a inkardan, boburlenmekten
vazge~melidir. inceledigimiz topluluklarda dunyarun ger~ekligi du~uncesine sahip Firavun,
du~unceden ~ok
emin bir
~ekilde
, sahip
~att~ma
ki~ilik
i~erisinde
ger~ekle~tirmeden
icinde ya~adtgt cevre ile ban~tk halde fakiiltelerinin geregini yerine getirmesidir. Daha onceki
konularda ele aldtgtmtz "silm" , "islam" ve "muslim" kelimelerine, ki~i- toplum ili~kisi
icerisinde deginmi~tik.
37
107
Buna gore ki~i once bi.inyesinde ban~ (islam)t saglaytp tevhide ula~acak, islam olu~u
ger~ekle~tirdikten
~evresiyle
~ekirdek
aileden
olu~maktadrr.
Ailelerin egitim
seviyesine gore toplumun ki.ilti.iri.i, sanatt, ~arktlan, ya~ama bi~imi ~ekil almaktadrr.
Birey-aile ve toplum, birbirleriyle devamh olarak
niteligi, tarih boyunca
degi~iklik
ili~ki i~indedirler.
Bu
ili~kilerin
hazen de anaerkil aile ve toplum di.izeni olarak kendini gostermektedir. Ailenin benzer yaptst
topluma da yanstmakta, bu yaptya gore zaman zaman oligar~i, diktatorli.ik, zaman zaman da
kralhk ve demokrasi yonetimleri olu~maktadrr.
Bu genel
~er~eveden
sonra,
~imdi
yaktn tarihimizdeki basktct yonetimleri, bu yonetimlere halktn verdigi tepkileri, son olarak da
insarun ki~ilik geli~imini ve annmayt direk etkileyen aile i~i baskt omeklerini inceleyelim.
Lider ve otorite sahiplerinin her ti.irli.i ozgi.irli.igu ve temel haklan ktsttlaytct :fiili basktlan
insanlardaki ki~ilik geli~imini engelleyici sebep olarak ortaya ~tkmt~trr. Hz. Nuh, Hz. Hud,
Hz. ihrahim, Hz. Musa ktssalannda gordi.igumi.iz gibi mele veya mi.itrefin tabakasmdan olu~an
yoneticiler, tek olarak Allah'a iman eden kimseleri zorla eski saptkltklanna dondi.irmek ve
kainatm en bi.iyi.ik ger~egi alan tevhide yi.iz ~evirtmek i~in her ti.irli.i i~kenceye ba~vurmu~lar,
insanlan ve inananlan sindirmeye ~~mt~lardrr.
Hz. ibrahim, ki~iligi ile ban~tk oldugu, aklmm vicdarunm ve kendine gelen bilginin
geregini uyguladtgt
i~in
susturulmaya
~ah~tlmt~;
42
41
"Benden
ba~kasmt
ayru ~ekilde ytllarca zuli.im altmda btraktlmt~ Mlsrrdan ~lkmalan engellenmi~ , Firavun
43
tarafindan ki.i~i.imsenip
liderlikler mi.itrefin (ileri gelenler) tabakasmm yonetimde soz sahibi oldugu Nuh
45
Yusuf
Benzer
Semud47,
-Y aktn ~agda da benzer yonetim olgulan gori.ilmektedir. Kral ve Kilise agrrhklt derebeylikler
ile voyvodalar yonetimli
41
orta~ag
108
Engizisyon, kolelik,
du~unce,
vicdan,
ara~tlrma
yasagt,
orta~ag
olu~turmak:tadrr.
Arap ulkeleri ile Suriye, Irak, iran gibi ulkelerde oligar~i ve diktatorluk rejimleri devam
etmektedir. Kuba, Kuzey Kore gibi ulkelerde de dikta yonetimleri hala ibamdadrr. 51
Bu tur totaliter yonetimler Kur'an'm ~ura emrine52 dayanan ve toplumun ortak
du~iincesinin ifadesi
ger~ekle~tirme
temsilcilerine kullandmr. 53
Totaliter rejimlerin son omeklerinden olan Sovyet ideolojisinde, Firavun ve Nemrut
rejimlerinde gordugumiiz gibi polisiye ve ordu teknigi vardrr. Bu tarz yonetimlere balk
tepkisini gostermi~ ve bazen bu tepki bagtffistzhkla sonu~lanmt~trr. Azerbaycan ve diger Turk
Cumhuriyetleri'nin Rus basktsmdan kurtularak mil1i ve manevi degerlerini ya~ama imkaruna
kavu~mast yaktn tarihimizin en canlt omegidir. Rus baskt ve kiiltiiruniin ki~ilik yaptlarmda
yol a~;ttgt bozukluk ve insanlarda olu~turdugu tedirginlik ha.Ia devam etmektedir. 54
Todor Jivkov donemi Bulgar yonetiminin musluman soyda~lanmiZa uyguladtgt ibadet,
sunnet, ad koyma vb. temel haklan yapma yasaw ha.Ia hafizalardadrr.
Simdi de baskt ve zorlamanm aile yaptsma ve birey geliimine olan etkilerine
ge~elim:
Aile bir sistemdir. Bu sistem i~;inde yer alan her ki~inin farkh rolleri vardrr. Bu roller bazt
ailelerde katl, bazt ailelerde esnek olur. Katl roller basktct ve hurriyetleri ktsttlaytct niteligi ile
kahpla~mt~ benlik yaptsma yol a~;arken esnek roller de ~;ok yonlu, ho~gorulu, uretken ve
49
Claduon, Francis, Romantizm SanatAnsk. Remzi yay. 1st. 1994, s.29, aynca bkz, Larousse, 4/807.
B!igil, Ali Fuat; Din ve lAiklik, Yagmur yay.1st., 1982, s.18,.
51
Arond, Raymond; Demokrasi ve Totalitarizm, <;ev. Vahdi Ratay. Meb yay. 1st. 1976, s.284.
52
Al-i !mran, 3/159, Sura, 42~36-38, bkz. Yaztr, 7/30.
53
Arond Raymond., ayru yer.
54
Arond Raymond, a.g.e., 320.
50
109
verirnli insanlar
yeti~mesini
saglamaktadrr. Bireyin
yaratth~mdan
gelen oze11iklerini
rahat~a
55
~tkartmt~trr.
Kiinin biinyesinde
ban~a ula~mast,
kendini
ikinci boliimde gordiigumiiz gibi tarih boyunca; topluma, aileye, insana baskt
yaptlagelmitir. Oysa Kur'an ve siinnet insanda ve toplumda ban (islam)t ongormektedir. 56
Konuyla ilgili ayet ve hadis omeklerine strast geldik~e yer verecegiz.
Egitim bilimi insan verimliligi konusunda U bulgularm onemini ortaya koymaktadrr:
- Degerli olma duygusu:Toplum ve aile
her tiirlii
davraru~la
i~indeki etkile~im
~att~malar ~ocuklarm
i~in
~ah~tr.
kurduklan
~eteler
ki~i
sonu~lanan
tarafindan yaptlrr. Bu
durum, kendini onemli gormeyen aile ve toplum ortamlarma bir tepki olarak yorumlanrr. Ben
degerliyim duygusunu aile i~inde elde eden birey, kendini karutlamak i~in atn davraru~larda
bulunmaya gerek duymaz. 57
Hz. Peygamber oocuklara deger vererek omuzlarma almt, ibn-i Abbas't toplanttlarma
alarak kiilik geliimine katktda bulunmutur. 58
- Giiven ve sorumluluk duygusu; Yakmltk ve dayaruma duygusu, sorumluluk duygusu
bireylere zorluklarla miicadele ederek onlann iistesinden gelmeyi ogretir; mutluluk ve kendini
ger~ekletirme
olur.
Tum sorumlulugu iizerine alan ve ~ocuklanru her tiirlii sorumluluktan kurtaran
ebeveynler, kendi yaamtru bi~imlendirmekten aciz, siirekli bakalannm yonetiminde olmaya
yonelik bireyler yetitirirler.
Kralltk, oligari vb. yonetimlerde (Nemrut, Firavun diktatorliigu gibi) balk yonetilmeye
basktya ahrr. 59 islamda ise sorumluluklar bireyseldir. 60 Bireylere mutluluk ve kendini
61
ger~ekletirme ortanu tantma, onlan mutlu ve yaamlanru doyumlu ktlmaya gotiiriir.
- Hz. Peygamber (as) beraberinde bulundurdugu kiilere, ornegin Ebu Hureyre'ye sitem bile
etmedigi bizzat Ebu Hureyre' den anlattlmaktadrr. Enes b. Malik bu konuda unlan
soylemitir. 'Hz. Peygamber' e on sene hizmet ettim, bir kere bana "of' demedi. Yaptlgtm bir
i i~in, ni~in boyle yaptm veya Oyle yapsaydm da demedi'. 62 Enes (ra) da Hz. Peygamberin
55
110
izin verilmez. Toplumun bamda ve aile iyinde otoriteyi elinde tutan kii, bagunsiZ harekete
ve benlik geliimine kartdrr; herkesin boyun egmesi, itaatkar olmast istenir. Otoritenin
istedigi yonde davrarularmi diizeltmeyenler, degiik yollardan cezalandmlrr. Eger liderler
bireylere kendi benligini tarumlama imkaruru veriyorsa, birey saghkll bir biyimde olgunlama
yolunda geliir. Aile ortami yocuga kendi benligini tarumlama imkanm1 vermiyorsa o zaman
yocuk ailenin istedigi ekilde bagimll bir kii olarak geliir; psikolojik ve sosyal olgunlamas1
yiklma ugrar. 65
Saghkh kiiltiir ve ozgiir ortam iyerisinde biinyesiyle saghkll ilikiler kurarak gelien
olgun insan, biyolojik bedenin fonksiyonlarm1 Kur'an'm taruttlgi ekilde tanrr ve onlarm
geryekyi ve ongoruldiigu bir biyimde ifade edilmesine imkan verir. Bu nedenle, din
egitiminde korkudan yok sevgi kullarulma1Idlr. 66 Hz. Peygamber, olgun insan ekillerinin en
giizel omeklerini yaayiIyla temsil etmektedir. 'Ondaki giiler yiiz, miisamaha, efkat ve
merhamet o boyutta idi ki, hayatmda hiy kimseye bagmp yagirdlgi gorulmemitir'. 67 Zira bu
egilimler biyolojik yap1ya konulmu fitri duygulard1r.
Bu olumsuz duygulara Kur'an'm bakllnl, kullanim alanlaflnl, klsacas1 olumsuz
duygulan kullanmada Kur' ani egitim modelini son boltimde ele alacagiz.
Simdi de egitim biliminin bireyin geliim siireci iyerisinde bireyin korumas1 gereken
temel ozgiirliiklerini anlatan bulgulara bakahm.
Unlii terapist Virginia Satir (1967), her insarun dogutan 5 temel ozgiirliikle dogdugunu
sawnur. Bunlardan en onemlisi; imdiyi ve burada olaru duyma ve gorme kendi duyulan ile
algtlama ozgiirliigudiir.
Saghkstz, diktac1 toplumda omeklerini gordtigumiiz Nuh, Ad, Semud, ibrahim(as)
toplumlarmda toplumun bireylerin ne diitindiigu onemli degildir. Bireyleri belirli bir kahba
sokmak,
nasll
algtlayacaklarmi,
davranacaklanru,
63
Buhari, lsti'zan, 14; M11slim. Selam 14; Ebu Davud, Edeb 147; Tinnizi, !sti'zan, 8.
Egitimde Ozgtlrltlk ve Sevginin Onemi i~in bkz. Stinmez, Veysel, Sevgi Egitimi.Meb yay. Ank. 1996
65
COceloglu, 60.
66
Ayhan, Halis, Egitime Girl~ ve lslamiyetin Egitime Getirdigi Degerler, Damla yay. 2.bsk. ist. 1986, s. 307.
67
Mnslim, Sahib, 4/1788-1790, {Kitabll'l Fedail), 4/2014-2015, (Kitabn'l Birr).
68
Zuhruf, 51154, bkz. Muhammed b. Hazin. 41113, M. Vehbi, 14/5422.
69
COceloglu, 79.
64
111
Baslo ve zorlama, bireylere kendi oziinu, potansiyelini veya yeteneklerini gelitirme
imkaru vermeyerek dualist bir yaptya sahip olmalanna neden olmaktadrr.Bu tutum toplumun
idaresi veya ailenin idaresinde psikologlann zehirli terbiye "poisonnous pedagogy'' admt
verdigi egitim bi~imidir.
Oysa Kur'an, muhataplanru egitirken bu tlir bir tutum i~erisine girmez. Tam tersine
zorlama yapmadan70 ak1m kullarulmasma imkan vererek71 , yasagm sebebini anlatarak72 yaptct
bir ekilde ve efkatle bireylere yaklaarak73 muhataplanru egitir. Kur'an, bunun i~in hur bir
ortam saglanmasmt ister. 74 Peygamber (as)'nin fitriligi, hilmi, hogorusu bu ortamm oluma
imkaruru vermitir.
Bu saydtguruz ozglirluklerin korunabilmesi ve toplumu oluturan bireylerin islam
(ban)' a ulamasmda bu ozglirluklerinden baslo ve zorlamarun kallop sevginin, iknanm
yerlemesi annmada kolayhk saglayacak ve bireyi uretken bir duruma getirecektir. insanm
halifeligi ve ondan beklenen verimlilik de ite bu yaptyla mUmkiindur.
<;unkU zorlama, iradeyi yonlendirir veya bozar. Zorlayanm elinde zorlanan bir alet olur.
Bu nedenle, Allah kullanrun ne kendilerine, ne de bakalanna zulmetmelerine razt olmaz ve
smrrlar taym eder. Baslo ve zorlama ile fikirler degimemekte, bilakis kiide nifak ortamt
oluturmaktadrr. Aynca insamn giz1i ve a~tkta farklt ameller sergilemeye sevk etmekte ve
yalana itmektedir. Kur'an-1 Kerim'in terbiyedeki metodlan tezkiye i~in onem tatmaktadrr. 75
0 halde insan, gonul nzast ile, haklona dlienin azap olmamast i~in imanla hayrr ve
hasenata sanlmah,efkat,hilm,hogoru gibi iyilik ve erdemleri ahkanhk haline getirip, glizel
huylarla donanmah, ve nefsindeki olumsuz nitelikteki egilimleri dengeli kullanmahdrr.
3- Sevginin A~1n Kullammmm Olumsuz Etkisi :
Kur'an'-tKerim'de, annma ve islam'a ulama yolunda gosterilen engellerden digeri
sevgi duygusudur. insan i~erigindeki sevgi, korku, yardtm bekleme, lozma, glivenme ihtiyact,
a~hk ve ureme glidusu gibi duygular insanda bah bama armmada engel oluturabilir. Bu
duygular Kur' an, alol ve irade sayesinde dogruya yonlendirilmedikleri, kontrol altma
ahnmadtklan takdirde insaru tevhid ger~eginden saptmp bunyede kargaaya, yonelttigi
nesneyi kavramt da insandaki Rahmani ruha ortak tutmaya yol a~arlar. Kur'an bu saplonltg.
U ayetiyle ortaya koymaktadrr:
"insanlar i~inde, Allah'tan bakasmt -e ve ortak- tutanlar vardrr ki, onlar bunlan Allah't
sever gibi severler." iman edenlerin ise Allah'a olan sevgileri daha gli~ludur. Boyle yapmakla
zulmedenler azaba ugrayacaklan zaman, muhakkak butlin kuvvetim tlimu ile Allah'm
oldugunu ve Allah'm verecegi azabm ger~ekten iddetli oldugunu bir bilselerdi. Bakanlanru
ve buyUklerini Allah't sever gibi severler. Ali ilah, Veli ilah, Firawn ilah, Nemrud ilahtrr.
70
112
Fakat burada belirtmemiz gereken ince bir nokta vardrr. Salih kullar hakkmdaki hiirmet ve
muhabbet, Allah't sever gibi severler manasma uygun olacak derecede olursa
~irktir.
Fakat
i~tir.
~~mak
da bir
~mltk
ve
iyin dua etmek ve bu dua ile feyz kazanmak, onlan Allah't sever gibi sevmek degil, Allah iyin
Allah'm kullarmt ve yaratttklarmt sevmek oldugu aytkttr. 76
Kur'an ayetleri sevgi duygusunun asd yonetilmesi gereken varltgm Allah'a oldugunu
yukandaki ayette belirtmektedir.
Allah'm giizel isimlerinden biri de "Vediid" diir. Vedod, sevgi anlamma gelen mevedde
veya wdd mastarlarmdan gelir.Vudd, ism-i fail olan vadd'm mubalaga sigastdrr. 77
Cok sevilen habib veya kendisine yonelene ve tevbe edene muhabbet eden diye
tantmlanmt~ttr.
78
Arapyada fa'ul vezni hem ism-i fail, hem de ism-i meful anlamma gelebilecek
yaptdadrr. Buna gore Allah vedOd ismiyle ifade dedildigi gibi yok seven, aym zamanda
sevilmeye laytk
olan tek varhktrr. VedOd ismi Kur'an'da iki kez geyer. "O'dur gafur ve
yaratdt~mda
dii~Oncesinin
insam kaplamast olup insanm ~irke dO~mesine engel Kur' ani bir yodur.
Yunus Emre, Mevlana gibi manevi
ki~iler,
"a~km
aglamalarma tutunan
Sirin
a~tklar''
olu~turdugu
yonelmi~tir. 82
76
Bakara, 2/165, Yazrr, 1/476-477, aynca bkz. Beyzavi, 1/127, M. Vehbi, 1/283, Sabuni,M Tefoir-u ilm-i Kesir, 1/148.
Alusi,.30/92.
78
Buhari, Tevhid. 61175.
79
Burne, 85114, bkz. Yazrr, 9/101, 6/247.
80
Hud. 11/90, bkz. M. Vehbi, 6/2413.
81
Rumi, Mevlana Celaleddin, Mesnevi; ,.:ev. Veled tzbudak, 1st. I993, s.4/29
82
Kaplan, Mehmet; T!l.rk Edeb. Oz. Allt. Tzp Tahlilleri, Dergah yay.1st.l991, s.l44.
77
113
insanlann baztlannda Allah't geregi gibi taktir edemedikleri i9in83 sevgi potansiyellerini
kendi nefislerine84 veya baka kiilere yonlendirdikleri gorOlmektedir. c;unkii putun ta~tan
veya aga9tan bir heykel eklinde somutlamast zorunluluk degildir. Put bir ideoloji veya bir
sembol olabilir. Bunlar babalan, ogullan, eleri, kocalan omek aldtklan kimseler, hayran
olduklan kimseler gibi pek yok insan olabilir. Baz1 kimselerde de bu sevgi insanlann yam srra
cansiZ nesnelere hatta soyut kavramlara da yonlendirilir. Para, mal, ev, araba, herhangi bir
eya, ya da makam iktidar gibi soyut kavramlar putlatmhr hayatta amay haline getirilir ve
arkasmdan koulur.
Bu yanll yonlendirmenin ahiretteki degerlendirmesini Kur' an U ekilde aylklar:
"Siz diinya hayatmda Allah'tan baka sevgili putlar edindiniz. Sonra klyamet giiniinde ise
birbirinizi inkar edecek bir birinize lanet edeceksiniz.... 85
Alusi 'nin
ifadesiyle
tannlatrrmakla sonuylamr'.
'sevgi
86
hissini
tatmin
edebilme
ihtiyact,
baz1
varhklan
Allah'a verilmezse (islama-bana) ulaIlamamakta biyolojik beden ile Rahmani ruh arasmda
yatlmaya neden olunmakta (irk) ve insan, yarattctrun kendinden bekledigi potansiyeli
verimliligi ortaya koyamamaktadrr.
Muhabbetin hiikmii itaattir. insan sevdigine tam bir itaatle teslim olur. Sevgi geryek
mahbub olan Allah't insana sevdirir. Onlar, insanlan Allah't severler gibi severler (2/165)
ayetinin "onlan severler'' ibaresindeki uurlu varhklara ait olan onlan (hum) zamiri, bunlann
ozellikle uurlu olanlarmt anlatmaktadtr. Geryekten; servet, kuwet, mevki, giizellik ile
insanlann iimitlerine sebep olan dilberler, kahramanlar, hiikiimdarlar gibi insanlan Allah gibi
seven ve ugurlannda her eyi goze alan nice kimseler vardrr. Yunan, Roma, Avrupa, Eski
Arap edebiyatmda boyle muhabbet tannlanmn stmn yoktur. Bu durum insanltgm en biiyiik
yarastm oluturur. 87
0 halde, bedenin bu egilimi Allah'tan baka nesnelere asli olarak yoneltilmemeli Yunus
ve Mevlana da oldugu gibi insan ve kainat sevgisi Allah sevgisinden kaynaklanmah ve soz
edildigi gibi bir annma sorununa yol ayilmamahdtr.
4-
~efaat~ilik Dii~iincesi
:
insanm annma yolundaki 9eitli engellerinden biri efaatyilik diiiincesidir. Kur' an, bu
diiiincenin yeitli amaylar iyinde kullamldtgtru da bildirir.
Aagtdaki ayetlerden efaatyiligin felsefesini gorelim:
Sembolletirilen Vedd, Suva, Yegiis, Ye'uk ve Nesr putlan Nuh kavminin taptlklan putlar idi.
Kur'an'm andtgt bu isimler, ibn-i Abbas'm bildirdigine gore aslmda makbul ve Allah'a
kar~t sorumluluklanm yerine getiren ahsiyetlerin adtydt. Oliimlerinden sonra onlann onceki
83
Z1lmer, 39/65.
Casiye, 45/23; Maide, 5/80, bkz. M. Vehbi, 10/3840.
85
Ankebut, 29/25, bkz. Razi, 1/341, Beyzavi, 1/127 Kutup Seyyid, Fizilali 'l Kur'an, 6/449,450, Yazrr, 1/472, , M.
Vehbi,1/283.
86
Alusi, 20/150 vd.
87
Yam, 1/572,580, aynca bkz. Beyzavi, 11127, M. Vehbi, 1/283, Sabuni,M Tefsir-u ibn-i Kesir, 11148.
84
114
hatrralanru canlt tutmak, onlann yolundan gitmeye te~vik etmek amactyla bu ~ahtslan temsil
ettiler. Zamarun ilerlemesi ve nesillerin degi~mesi ile timsal edilen nesnelerin ilk delaletleri
88
unutuldu ve onlara taptlmaya ba~land1.
Bu timsallerden fayda uman Nuh halkt birbirlerine "sakm tannlanruzt brrakmaym;
89
Vedd, Suva, Yagus, Nesr'den vazgeymeyin." demi~lerdi.
90
Giiniimiiz diinyasmda da biryok varhk ~efaat iimidiyle yiiceltilmektedir.
Sefaatin amact, diinyada felaketlerden esirgenme ve mutlu bir hayat siirme arzusudur.
"Allah'tan ba~ka kendilerine zarar da fayda da veremeyen ~eylere taparlar. Ve bunlar Allah
katmda bizim ~efaatyilerimizdir derler. Goklerde ve yerde, Allah'm bilmedigi bir~eyi mi O'na
haber veriyorsunuz."91
Sefaati kabul edip etmemek
~efaat
Bu
~efaatyilik
dii~iincesine
dii~iincenin olu~umunda
a~m
ve bilinysiz
gostererek
kar~da~ma
bilinyaltmdaki
suyluluk
duygusunu
dii~iincesiyle
bu
ye~itli
ya~tyan
oviilen
kar~t,
sembollerin
Taifli mitoloji
~efaat
insarun hayatmda
~airi
ve
orneklerle
dii~iincelerinde
Allah't
(ha~a)
tutum da sezilmektedir.
Diinya mutlulugu iyin fayda beklemek ve kendilerinde bu faydayt geryekle~tirme
ozelligini gordiikleri melek, veli, peygamber, hiikiimdar gibi varhklan sembolize etmek
sebebiyledir ki insanltgm biiyiik bir ktsmt canstz
~ekillere baglanmt~trr.
arzi bir varhga ~ahs1 iyin tapmma dinler tarihinde hiy rastlanmayan bir durumdur.
88
115
~ekil,
somutla~tmldtgtru
gordiigumiiz
95
~efaatvilik dii~iincesinin
temel
yakla~trrsmlar
b~kasw
insanlar, meleklerin Allah katmda degerli varhklar olduklar1m dii~iinerek kendi zanlanna
gore, Allah'a yakm meleklerin mii~ahhas suretlerini yapm1~ ve bu meleklerin yerlerini tutmak
iizere
onlann
sanmi~lardrr.
"0
suretlerine
tapmi~lardtr.
Boylece
onlann
~efaatlerini
sagltyacaklanru
96
mii~riklerin
yalvardlklan (melekler) rablerine daha yakm olmak ivin vesile ararlar; O'nun
me~gul
olunca
"Siz de gordiiniiz degil mi o Lat ve Uzza'yt? Ve iiviincii olarak da oteki Menat'1 ... 0nlar hivbir
~ey
degil snf sizin ve babalanniZln takttgt (bo~) isimlerdir. Allah onlar hakklnda hivbir delil
indirmedi. Onlar yalruz zanna ve nefislerin sevdasma uyuyorlar. Halbuki onlara rableri
tarafindan yol gosterici gelmi~tir." 98
"Onlar Allah'1 brraklp bilginlerini ve rahiplerini ilah edindiler ve Meryem oglu Mesih'i de ...
Oysa onlar tek olan bir Allah' a ibadet etmekten ba~ka bir~eyle emrolunmadilar. 99
Allah'a yakla~mak ivin ibadet edilen100 diinyevi ve uhrevi vlkar beklenen, ~efaati
umulan bu putlar,
d1~mda
kullanilmasmdan kaynak bulan zararlan affettirme arac1 olarak gorOlmekte, dahas1 adak vb.
gibi basit kiiltlerden ba~ka ciddi bir ibadet gerektirmeyip arzulanrun sonucu olan biyolojik
bedenlerinin her tiirlii isteklerini kural tammaz ~ekilde yerine getirmelerine perde veya bahane
olmaktadrr. 101
93
YJldmm., s. 297.
IJa, 59/22,23, Taberi, Tefsir, 5/23,1bn-i Kesir, 3/517.aynca bkz. Yam, 5/103,
95
94
Ztlmer, 39/3; Enbiya, 21/27, T1byan, 1152, Beyzavi, 1/82.lbn-i Kesir, 3/301, aynca bkz. Yam, 7/281,
Ztlmer, 39/3, lbn-i Kesir, 7n5.
97
1sra, 17/57, bkz. M. Vehbi, 8/3011, Yam, 4/463.
98
Necm, 53/9,20,23, bkz. Yam, 7/314, M. Vehbi, 14/5634.
99
Tevbe, 9/31, bkz. Beyzavi, 1/498.
100
Ztlmer, 39/3, bkz. Yazrr, 6/478, M. Vehbi, 12/4836.
101
YJldmm., s. 297.
96
116
~efaatine
~efaatinin
102
Kur'an ayetleri de Hz. Peygamberi (as) iisve-i hasene, 'giizel omek' olarak
gostermi~, O'na itaati kendine itaat olarak kabul etmi~tir. Usve, uyulacak, arkasmdan
gidilecek omek, me~k demektir. Hz. Peygamber, din ve ahlakm teorik ktsmmt teblig ve
hiikme baglamakla kalmamt~, gerek sava~ta, gerek ban~ zamarunda, fiilleri ve uygulamalan
ile ve biitiin incelikleriyle kendisinde canlt olarak giizel bir uyma omegi olacak ders ve omek
vermi~tir. 103 Bu tiir kimselerin ~efaat iimidiyle sanldtklan,kendileri ve dedelerinin takttklan
bo~
isimlerdir. 0 halde o
mii~rikler,
nefslerinin arzusundan
ba~ka
bir
~eye
olunacak olan geryek rehber, Allah ve Rasuliiniin yoludur. Su halde, insarun giinahlardan
korunmast, ahiretini kurtarmast ve sonunda muradma erebilmesi iyin yalruz kendi arzu ve
hisleriyle degil, Allah'm hiikiim ve iradesine gore
indirmi~
hareket etmesiyle miimkiindiir. Demek ki zan, taklit, nefsin arzu ve temennilerinden ibaret
iimit ve hayal pe~inde gitme tezkiyeyi saglayamamaktadrr. Reel, geryek bir esasa gore
yiiriimek gerekir. <;iinkii eninde sonunda miilk ve hiikiim insan nefsinin degil Allah'mdtr. 104
kelam' da kaynag.
ilhamdrr106 .
dii~iince,
~uur
Daha onceki konularda, aklm, ruhun fonksiyonlanndan biri oldugunu, ruhun gozii
olarak nitelendirildigini107 ve yerinin kalp olduguna deginmi~tik. Kur'an, aklm bu
ozelliklerine deginerek inanmayt hiir irade ve
Biyolojik bedenin
a~mhklarmdan
~artlanmam1~
korunmak,
akla baglar.
~ekilde
102
Tinnizi, Ktyamet, 11; !bn-i Mace, Z1lhd, 37; Mt1slim, !man, 86.
Ahzab, 33/21, Nisa, 4/480, bkz. Yaztr, 6/304.
104
Yaztr, 7/315, T1byan, l/52.M. Vehbi, 14/5634.
105
Gazali, Ebu Hamid Muhammed bin Muhammed, ihya-i Ulumi 'd Din, Kahire, 1352 1/88-95.
106
Suad e1 Hakim, el-Mu 'cemu 's-Suflyye, Beyrut, 1981, s. 812.
107
Haec, 22/46, bkz, el-Meragi, Ahmet Mustafa, 1/336-37, 1. Hakla, 232.
108
En' am, 6/116; Yunus 10/36; Hucurat, 49/12, Necm, 53/28, bkz. Yaztr, 4/489, 7/207.
109
Hadid, 57117; En' am, 6/151, bkz. Yaztr, 7/429.
103
117
ii~
Yukanda saydtgumz
dii~iiniilen
dala~m1yarlar
ve i~itebilecek kulaklan aluversin? <;unkii dagrusu, gozler kor almaz, ancak sinelerdeki
kalpler kor alur." Miifessirlere gore de goren goz, idrak eden ise kalptir. Alol, idrak ve
fanksiyanunu kalpte siirdiirmektedir. <;unkii kalpleri isyan kirleri ile kaplanmt inkarcdarda
kalp alsaydt, kudret-i ilahiyenin eserlerini gordiikleri halde inkar etmezlerdi. 0 halde kalpte
ibret almaya salih idrak almaymca, goziiyle gormek de fayda etmez.Bu sifatta alan kimseler,
meleklerin geldigini gorseler,biz biiyiilendik derler. i~te alaylardan ibret almayan insanlar,
hayvanat mesabesinde alup gozleri goriir; fakat kalpleri kordiir.
"Andalsun, cehennem
i~in
cinlerden ve insanlardan
~ak
111
saytda
ki~i
hazrrladtk. Kalpleri
vardrr bununla kavraytp anlamazlar, gozleri vardtr .bununla gormezler, kulaklan vardtr
bununla i~itmezler. Bunlar hayvanlar gibidir; hatta daha aagiliktrrlar. i~te bunlar gafil
alanlardrr." Razi'ye gore bu ayet i1min yerinin kalp alduguna iaret eder. <;unkii Allah, ilim,
fehim manasma gelen fikh (derin anlayt} 1 inkarcdann kalplerinden kaldlfmltrr. Eger
bilmenin yeri kalp almasa, kalpten kaldrrmak ifadesinde bir anlam almazd1. Sukadar ki kalbin
idrakine hisler (be~ duyu) alet aldugu gibi dimag dahl alettir. Binaenaleyh ekseri ettbba
(daktarlar) idrak mahallinin dimag aldugunu beyan ederlerse de dimagm, idrak mahalli alan
kalbe alet aldugundan kinayedir. Yaksa
ger~ekten anlayt~
giderler." 114 ifadesinde sozii edilen duyarhhgt yitirme oziine yabancila~ma durumunun nedeni
daha net
110
111
anla~Ilamayacaktrr.
!. Hakla, 232.
Haec, 22/46, Muhammed b. Hazin, 3/307, aynca bkz. M. Vehbi, 10/3555.
7/179, M. Vehbi, 5/1808.
112
Araf,
113
114
118
"Hi~ ~iiphesiz,
bunda kalbi olan ya da ~ahid olarak kulak veren kimse i~in elbette bir
ogut vardtr'' Ayetiyle akhn merkezi olan kalbin baztlannda olup baztlannda olmadtgtru,
~unkii ancak kalbi olanlann ogut alacagt bildirilmektedir. Tefekkiir en onemli ozelligi olan
kalbe tazim i~in, bu ayette kalp lafzt onun biiyiikliigugne delalet eden tenvin ile nekre olarak
gelmi~tir. <;unkii tefekkiire giicii yetmeyen aktl elbette hakir, tefekkiire malik olan durumu ise
azimdir. 0 halde aktl insaru hayn ve
gibi yiice bir gaye i~in de verilmi~tir.
~erri
ayrrmak
i~in
115
ger~ek
a~agtdaki
uzakla~trran ~eylerden ka~mmast 116 dini hiikiimleri diizenli, devamlt, samimi ve ciddi bir
~ekilde dikkat ve ozenle uygulamast, en kii~uk bir aynntlyt bile gozetmesine baghdrr. 117
tefrik; hissen bilinen ~eylerde kullarulmaktadrr. Sabah, 1~1tan, tan yer ve parlakhk
anlammdadrr ki ayette furkanla murad, ilahi bilgiye sebep olan nur ve hatayt sevaptan ayrran
ilahi ilhamdrr. 118
Bu tutumda olamayan insanm durumu da tam tersi nitelik gosterir. Bu ki~i "dogruyu
yanlt~tan ayrran" nur ve anlayt~tan mahrumdur. Ger~ekten de ge~mi~ toplumlarda biiyiik
medeniyetler olu~turup zeka iiriinii yapttlar ortaya koyanlan gordiigumiiz gibi, yakm ge~mi~te
ve ~imdilerde de zeki fizik~ileri, sosyolog ve bilim adamlarmt gormekteyiz. Fakat ne kadar
zeki olursa olsunlar, ke~fettikleri ~eyin miikemmelligi ile hayrete dii~iip, o ~eyi yaratana
yonelerek onu ovecek durumda degillerdir. Ayette ifade edildigi uzere bu nitelikte bilim
adamt "hevastru (biyolojik bedeninin arzularmt) ilah edinmi~ ve bir bilgi iizere sapmt~trr."
Kalbi de elbette "miihiirlii"diir. Yani biyolojik bedeninin ihtiraslan, kalbindeki akhn
fonksiyonunu yerine getirmesini engellemekte, ilahi bilgiye ula~masma engel olmaktadrr. 119
"Simdi sen, kendi hevastru ilah edinen ve Allah'm bir ilim iizere kendisini saptrrdtgt,
kulagtffi ve kalbini muhiirledigi ve gozii iistiine bir perde ~ektigi kimseyi gordun mii? Arttk
115
119
du~unmuyor
Allah'tan sonra ona kim hidayet verecektir? Siz yine de ogut ahp
Mufesirlere gore heva ve
~ehvet (a~m
musunuz?"
eder. 0 kimse bilgin de olsa ilmine ragmen hakla duymaz olur. Gozli Allah'm birligine
eden delilleri gordugu halde, kalbi anlayamaz. <;unkU bu tip insanlar nifak
nefsine tabi ve onun kulu, kolesi olurlar. Arttk o
ki~inin
mabudu hep
a~mhgi
ta~rrlar,
i~aret
yani
emreden nefs-i
yaratlh~ma
duyduklarmda, "Rabbimiz, biz: "Rabbinize iman edin" diye imana yagnda bulunan bir
yagnctyt i~ittik, hemen iman ettik." 122 ayetindeki tavn gostermekte iken inkarcllar ise surekli
bir tepki ve bir
dii~manhk
ba~ta
da belirttigimiz
davraru~lan
ilginytir ki, Darwin'in evrim teorisi ileri surulerek onlann yogu da kendilerinin zaten geli~mi~
bir maymun ruru olduklanru kabul etmektedirler.123
Birinci bolumun sonunda inceledigimiz toplumlarda peygamberlerin halklanru akillarmt
kullanmaya davet ettiklerini gorduk. Fakat bu davete verdikleri olumsuz cevaplar onlarm
aklllanrun biyolojik bedenlerinin tutkulanyla ortiildiigunii gostermektedir. Simdi de Kur'an'm
bildirdigi akil sahiplerini ve akli orten sebepleri gorelim:
Enfal 8/29' da gordugumiiz iizere insan akllrun
geli~mesi,
kalbin
geli~mesine
yani kalbin
bir kalp, biiyiik bir akletme yetenegi kazarur ki, Kur'an'm pek vok ayetinde bu konuya
geymi~
Casiye, 45/23, YaZJI, 7/91, aynca bkz. ~emsettin, Muhammed Nuri, Mfttah 'ul Kulab, 193, Tlbyan, 1/52, M. Vehbi,
10/3840, 13/5301.
121
Etik, Arif, Mevlana 'da Manevi GDril, s. 60.
122
Al-i 1mran, 3/193, bkz. YaZJI, 2/489.
123
Smith, Holly; Amerikan Psikolojik Antropoloji Anqtzrmalan, yersiz. 1994. 94/307-325.
124
Al-i 1mran, 3n, el Muhasibi, er Riaye, s. 37. aynca bkz, YaZJI, 2/89.
12
120
bozulma.nu~,
feyz ve
"i~te bu Kur'an uyanhp korkutulsunlar, ger~ekten O'nun bir tek ilah oldugunu bilsinler
ve temiz akil sahipleri iyice ogut ahp dii~iinsunler diye bir bildirip-duyurmadrr." 126
Bu ve buna benzer ayetlerde
ge~en
ba~mda,
davraru~m
sebebini
anlama.nuz kolayla~maktadrr.
Biyolojik bedenin arzu, ihtiras veya algdanrun bilin~siz, a~m ve Kur'an'i ~izgi d1~mda
kullantmlan ki~ileri duyarslzlattrmakta, insarun insana ozgii niteliklerini yok etmekte, oz
benliginden saptrrmakta, dini ger~eklere ters du~mesine neden olmaktadtr. Yabancda~ma
(alienation=alinasyon) kavram1 felsefi, ekonomik, sosyal, kiiltiirel, psikolojik alanlarda
oldugu gibi, dini alandaki ~okiintiinun de ortak nedenidir. 132
Buna gore insanm kalbini ve akllru kapah tutan
~eyler,
klskan~hk
ger~ekleri
~tgnndan ~lkarmaya
neden olabildigi
i~ler.
bi~imde
i~in
bi~imde
edici o zulmu
yatl~tlracak
pi~man
ve salim aklm
121
i~te bu ve benzeri korkular, algi ve ihtiraslar, insanm
134
135
136
Razi, 7/360.
122
d1~1,
~u ~ekilde
GOrii~iin
sebebi ve esas1
1~lktrr,
gorii~le
kemale
maddeyi goriir kalp gozii ise manayt goriir. Goz ac;lk, kulak ac;lk ve bu zeka da oldugu halde,
Allah'm insanlann goziinii baglamast kudretine hayrarum! 42 Ancak eger aktl, biyolojik
bedenin algl1armm bilinc;siz kullarulmastyla (ki Kur'an buna nefs-i emmare der), denetim
altma
girmi~se
ili~kileri
diizenleyen srradan bir koordinator gorevini goriir. Bu aktl hic;bir zaman bagunstz olamadtgt
gibi, tam bagunstz oldugu avuntusuyla da kendini kandmr.
inceledigimiz toplumlann halkl ~artlanmt~llk, ya~adtklan kiiltiir c;evresinin telkini ve
algtlarmm kendilerini esir almas1 nedeniyle kendilerini dogru, peygamberleri ise saplk olarak
gormektedirler. 0 halde insaru
ozgiirle~tiren,
onu
bagiffistzla~trran
ve Miisliiman (oziinde
ban~1 saglamt~)
kimse olarak anndrran tek yol, gerc;ek ilahma yani Allah'a kul olmastdtr. Her
tiirlii bagdan kurtularak Allah'a ula~ma bu ~ekilde saglamr. Mevlana'mn bu durumu anlatan
beytini verip aklt orten bir diger etken olan duygusalllk ya da diger adtyla romantizme
deginelim.
"Kul oldum kul oldum bir mabuda kul oldum.
Koleler azad olunca hiir olur, ben kul olunca hiir oldum." 143
Akh orten etkenlerin en onemlilerinden biri, duygusalllk ya da diger adtyla
romantizmdir. Bu tehlikeli ruh hali, pek c;ok insaru aktl etmekten abkoyar.
Duygusal bir insan, hic;bir aktlct tutarhhgt olmayan ~eyleri s1rf duygularmm esiri oldugu
ic;in yapabilir. Oysa mumin, duygulannt metafizik bir fonksiyon olan akla gore yonlendirir ve
diizenler.
Sevgi kavramt bu duruma omektir. Sevginin bir duygusal bir de aktlc1
~ekli
olabilir.
Duygusal sevgi besleyen insan, sevilmeye asia laylk olmayan insanlara ve bu psikolojiyle,
dedelerinin kendilerine aktardtgt miras ve hatrralan olan putlara, nesnelere sevgi duyar.
Arabesk kiiltiirii ile, putc;uluk felsefesinde bu duygusalllk ac;lkc;a goriilmektedir. Arabesk
kiiltiiriinde yer alan sevgi kavrammda kendisine ac1 c;ektiren,
kar~ilik
vermeyen, deger
kar~lhk
kar~1
dii~marum,
sizin de
dii~marumz
142
143
etmi~ler,
Rabbiniz
c;lkarmt~lardrr.
Eger
123
a~tga
~tkmt~saruz
nastl onlara
sizden bunu yaparsa, arttk o, yolun ortasmdan ~a~mp sapmt~ olur. Eger sizi ele ge~irecek
olurlarsa, size dO~man kesilirler, ellerini ve dillerini kotOlOkle size uzatrrlar. Onlar sizin inkar
etmenizi i~ten arzu etmi~lerdir." Ayetin ini~ sebebi hususi, yani Mekke mO~rikleri olmakla
beraber, mana geneldir. MO'minlerin bugzu, kendi ozel kin ve hislerine gore degil
once Allah ve kamunun menfaati
i~in
Allah'm
dO~manlarma kar~1
i~in
Allah
dO~manlanru
her~eyden
~oluk ~ocuklarmtn
muhabbet ve bugzun yalruz Allah i~in olmast gerektigini gosteren Hz. ibrahim (as) buna
gOzel bir omektir. 144
Bu tehlikeye
tufandan kurtulmak
bagt~lanmaslnt
Allah'tan
dilemi~,
bag.~lamaz
~eyi
oysa
vahyetmi~
vermi~tir.
~eklinde
cevap
Razi ve Hazin' e gore maneviyata ili~kin olaylarda ge~erli olan yaktnltk, dini
yaklnltk olup nesep yaklnl1gt ge~erli degildir.Mufessirlere gore Ken'an, pederi Nuh (as) a
salih bir ~ocuk olarak gorOnOrdO. Bu nedenle Allah'tan kurtulu~ istemi~ fakat Allah onu ikaz
etmi~tir. 145 0 halde tezkiyede dua, istigfar ve iman onemli rol oynamaktadrrlar.
Kur' an' da aklm ve sagduyunun koreltilmedigi duygusalhk kar~ttl omek davraru~lar
yalruzca sevgi ile smrrh .degildir. H1Z1r klssasmda bOyOk faydalar i~in kO~Ok zararlarm goze
ahnmasmdaki kararhhk, 146 Hz.ismail'in bogazlanma emri kar~tsmda Hz. ismail'in,
'babac1gtm, emrolundugun ~eyi yap, in~aallah beni sabredenlerden bulacaksm,. 47 demesi;
Hz.Musa'nm annesinin gelen vahiy Ozerine bebegi tereddOtsOz suya brrakmas1 gibi pek yok
omek bulunmaktadrr.
Bunlardan en onemlisi, annmada onemli engel te~kil eden ~irk konusunda, yani
dedelerinin, babalanrun gelenek haline gelmi~ dinlerini terk konusunda gosterilen kararhhk,
duygusalhga kaptlmama tavndrr.
"Allah'a ve ahiret gOnOne iman eden hiybir topluluk bulamazsm ki Allah'a ve elyisine
ba~ kaldrran kimselerle bir sevgi ve dostluk bag. kurmu~ olsunlar. Bunlar, ister babalan, ister
yOCuklan, ister karde~leri, isterse kendi a~iretleri (soylan) olsun. Onlar, oyle kimselerdir ki,
(Allah) kalplerine imam yazmt~ ve onlan kendinden bir ruh ile desteklemi~tir." 148
144
124
ula~mak
ve annmak
i~in
kendi duygusal
saplantJ.lanna gore degil, Allah'm emir ve nzasma gore davranmalan gerektigine dair
omeklerdir.
Ancak bu noktada bir yanh anlamaya kaptlmamak gerekir. Duygusal olmamak,
duygusuz olmak demek degildir. Aksine miiminler i~li insanlardrr. Hz.ibrahim'in "Cok
149
duygulu ve yumu~ak huylu" oldugu haber verilir . Peygamberimiz "evvah", hu~u i~inde
yalvanp yakarandrr buyurmutur. 150 Y anh~ olan, Hz. ibrahim'in vas:findan olan bu tiir bir
duygusalhk degil, cahiliye kiiltiiriinden dogan, olumsuz duygusalhktrr. Bu, duygulann aklm
online
ge~mesi
Zira
buradaki duygu, ruhtan degil, biyolojik bedenin algl1anmn telkin yoluyla etkilenmesinden
kaynaklanmaktadrr.
Bunun yamnda melankolik duygusalhk omekleri de gozlemlenebilmektedir. Bu kiiltiirde
aCidan garip bir zevk almtr. Dert, 1Zdtrap zevkli bir
bu kiiltiiriin etkisiyle
arzulandtgi ve
~iiriyle,
ama~
ba~lar.
~eymi
ki~i
sigaraya
edebiyattyla, tiirkii ve
~arktstyla,
olu~ur.
Bu kiiltiir,
Allah'm aklt kime hangi durumlarda arttracagim haber vermektedir. Buna gore, aklm en
biiyiik kaynagi, Allah korkusudur.
"Ey iman edenler, Allah'tan korkup saktnrrsamz, size dogruyu yanhtan aytran bir nur
ve anlayt verir. Kotiiliiklerinizi orter, sizi bagi~lar. Allah hOyiik fazl sahibidir." 151
iyiyle kotiiyii aytrt edecek bu anlayt feraset olarak adlandmhr. Bu anlayt Allah
korkusunun kalpleri Allah'm zikrine kar~1 yumu~atmasmm bir sonucudur:
"Allah,
i~leri
benze~meli, iki~erli
titreyerek korkanlann O'ndan derileri iirperir. Sonra onlarm derileri ve kalpleri Allah'm
zikrine kar~1 yumu~ar, yatl~rr. i~te bu, Allah'm yol gostermesidir, onunla diledigini hidayete
erdirir. Allah, kimi saptlflfsa arttk onun i~in de bir yol gosterici yoktur." 152
Yukandaki ayetlerde aklt artrran faktorler anlattlmaktadtr. Bu ayetle de Allah'm
emirlerinden saklnmakla artan akhn, biyolojik beden olarak
adlandrrdt~
hayvani nefs'e en
biiyiik yarar ve insamn kendisine yapmi bulundugu infak oldugu belirtilmektedir. Bu korkup
saktnma, aklt artrrmakta ve aklt, kotiiliigu emreden yoniiniin bencil egilimlerinden koruyarak
insana basiret saglamakta ve onu
kurtulu~a ulattrmaktadrr.
Kur'an, bu derin kavrayt~ ozelligine basiret adtru verir! 53 Basiret kelimesi, Arap~a'da
gorme fiilinden gelir. Biyolojik beden olan nefse gore nesnelerin ~ekillerini ve dt~ yiiziinO
goren goz ne ise kalbe gore basiret de odur. islam bilginleri buna kudsi kuvvet adtru verir. 154
149
125
Diger anlarru, gatlete
gorme yetenegidir. 155
dO~meden
Ancak basiret kelimesinin anlami normal gormeden farkhdrr. Kur'an, basirete; anlaYJp
kavrama ad1 vermektedir. 156 MOslOman kelimesini, bundan onceki konumuzda oziiyle ve
yevresiyle ban~ iyinde ya~ayan ve egilimlerini dOzenlemi~, annmt~ ki~i olarak ele alrru~tlk.
Kur'an'a gore, bu vastflardan yoksun inkarcllar iyin normal gorme soz konusudur ki kalp ile
anlaYI~
gorulmemektedir.
Su halde akll, annmada onemli bir faktordiir. insarun cOz'i iradesini kullanma biyimi,
yevre ve
ah~kanllklar,
azaltmaktadtr.
Sabah
ak~am
anlaYI~-basiret
hayatmm aldat1c1 siislerini isteyene, Allah'a ibadeti kesip biyolojik bedeninin istek ve
tutkularma uyana, i~inde a~mhga gidene itaat etme (dediklerini yapma) da akh zaytflatmakta
ve aklm fonksiyonunu kaybettirmektedir. 1590 halde bu ~artlan geregince yerine getiren bir
nefs,egilimlerini diizenleme konusunda kalbi bir fonksiyon olan akla sahip olarak tezkiyeyi
geryekle~tirecektir.
i~letilmeme
Kur'an-1 Kerim
nedenlerini,
diger engel veya tehlike olarak bu iki kavram gelmektedir. Kavramlarm birbirlerine olan
yakmhklan nedeniyle tek ba~llk altmda incelemeyi uygun gordiik.
Konulanrruzm ele
ahm~1
126
olmadtk~a
i~inde
olacagt yere
ula~trr."
164
165
166
Yunus, 10/36; Necm, 53/23,28; En' am. 6/116,148, bkz. Yazrr, 4/488.
127
kulaktan dolma bilgilerle, hurafelerle hareket etsin yine de bilgisizdir ve Allah'm kastettigi
iman ve anlayt~a hen\iz kavu~amanu~trr.
Allah'm indirdigine ve elyiye uymaytp da, atalannm yoluna uyanlarm, bilgisizlik,
hiildim ve taklit \izerine kurulu bir
anla~tlmaktadrr.
anlayt~a
tabi olduklan,
a~agtdaki
pe~in
ayetlerden
Hz. Nuh'a ellerini agmanna gotiitiip, biz seninle gonderileni inkar ettik
ayetinde geyen ellerini ag.zlanna gotiirmek, pe~in bir hukmiin ifadesidir. 170
"Onlara: "Allah'm indirdigine ve elyiye gelin" denildiginde, "Atalaruntz1 uzerinde
buldugumuz ~ey bize yeter." Derler. Ya atalan bir ey bilmiyor ve hidayete ermiyor idilerse."
Geymi~e hiirmet elbette gereklidir, fakat onlara uyma, cahillik ve saptkhga degil, ilim ve
hidayete sarf edilmelidir. Aynca ittiba sadece ilmi olana bile degil, ancak dogru yolda olan ve
ilmi ile i~ yapan kimseye olmahdrr. Daha dogrusu tabilik alimin ~ahsma degil, onun hak olan
. 171
i1rnined1r.
Konuyla ilgili benzer ayetlerde de peygamberlerin toplumlanru uyardlklanru; onlan
bilgisizlikle nitelediklerini gormekteyiz. Dii~tincesizlikle suylanan bu topluluk, Firavun'un
helakini, denizden kolayhkla geyi~lerini, Hz. Musa'run mucizelerini gormu~lerdi ki , buzag.ya
ibadet istegi gibi bir soziin akla bile gelmemesi gerekirdi. Fakat insanlar, dii~iincesizce bir soz
soylerler ki herkez hayrete dii~er. 0 halde, baz1 bilgisizleri, ne kadar bo~ ve temelsiz olursa
olsun gelenek ve gorenekler aldatmaktad1r. 172
"Ad'm karde~ini hat1rla; onun oniinden ve ardmdan nice uyanctlar gelip geymi~ti; hani
o, Ahkaftaki halkml: "Allah'tan bqkasma kulluk etmeyin, geryekten ben, sizin iyin biiyiik bir
giiniin azabmdan korkanm." Diye uyarm1~t1.
Dediler ki:"Sen, bizi ilahlanmlZdan yevirmek iyin mi geldin? Su halde eger dogru
soyliiyorsan, tehdit ettigin eyi bize getir."
De ki; "ilim ancak Allah katmdadrr. Ben size gonderildigim eyi teblig ediyorum; ancak
sizi cahii1ik eden bir balk olarak gotiiyorum." Siz cahilsiniz demek, siz ldifiiin zaranru
bilmiyorsunuz, akl1 olan bir kimse nefsine gelecek zararm acele gelmesini istemez,
demektir. 173
Yukandaki ayetlerde bahsedilen "cahillik etme kavranunda yok ince bir anlam vardrr.
Ayetlerde bulunan bu ince anlam, Kur'an'da aylk olarak anlattltr. Oyle ki; ayetlerde
kullaruld1g. anlamla cahillik etmek yalmz bilmemeyi degil, bildigi, geryekleri gorup tarud1g.
halde bilmeyenlerin tavnru gostermeyi de iyine almaktadrr. 174
Bundan onceki toplumlan incelerken Hz.Musa'nm tebligini, onun Firavun'la
olan miicadelesine tanlk olan israilogullan'run bunca ilme kavu~tuktan sonra, hiybir ~ey
bilmiyorlarmi gibi
128
0 halde, Kur'an'm kastettigi cahillikten kurtarma yolunun kuru bir bilgi edinme
olmadtW.
a~tktrr.
sindirilmi~,
dii~iince
ve
davraru~lara yanstyan
durumlannm
merkebe benzedik:lerini;
175
~iinkU
onlarm
hamakatte
biitiin
delile dayanmadan
buna bir
ger~egi
~are bulmu~lardrr
~agnya
insanm i~inden ge~irdigi oyle olmastru hayal edip soyleye soyleye kendisini de inandtrdtgt,
diline doladtgt, hi~bir delile dayanmayan kuruntu ve bo~ dii~iincelerdir. i~te yahudilerin
okuma yazma bilmeyen bilgisiz halk tabakast da ilimden ve kitaptan nasibi olmaytp sadece
kuruntu arkasmdan ko~ar dururlar. 176 0 halde tezkiyede dogru dini bilginin onemi de
biiyiiktUr.
Kur' ani bilgiye sahip oldugu halde, bu bilgiye sahip olmanm gerektirdigi davraru~t
sergilemeyen, bununla kalmaytp olumsuz amel iireten ki~iyi Kur' an samimiyetsiz olarak
nitelemekte ve a~aW.daki benzetmeyi yapmaktadtr.
"Onlara kendisine ayetlerimizi verdigimiz
ki~inin
uzakla~mt~, ~eytan
176
129
"Onlar, Allah'm kadrini hakktyla takdir edemediler. Oysa ktyamet giinu yer, butiinuyle
O'nun avucundadrr: gokler de sag eliyle diiri.ilUp biikiilmii~tiir. 0, ~irk ko~tuklarmdan
miinezzeh ve yiicedir." 178
Dinin ve saf aklm kabul etmedigi eylemlerin ortaya konulmalarmm benzer nedeninin
zan ve tahmine uymak oldugunu
soylemi~tik:
olu~umunda
yekmektedir.
ispatlanmami~
bir iddiaya
tecri.ibe yolunu
~ekilde kar~I
~ablonculuk gelmektedir.
yikttgt
~eylerin ba~mda
181
Zan ve tahmin, ki~inin gormek istedigi yone ~artlanmast, hayal kurmast 182 o konuda hrrs
gostermesidir. Bu durum, duygusalhgm etkisiyle tamamen tehlike haline gelir. Kur'an bu
tehlikeyi
"0
~u
ayetiyle bildirmektedir:
mii~rikler;
Allah'm indirdigine iman edin ve ona tabi olun denildiginde, hayrr biz
bulmu~
hiybir ~ey anlamaz ve dogruyu seyemez olsalar da IDI onlara uyacaklar!" Geryekten Allah'm
tayin ettigi hiikiimlerqe, geymi~i biisbiitiin atmak dogru olmadtgt gibi, kori.i kori.ine ve
taparcasma
geymi~e
yeni, ne de bilgisizlik ve istektir. Bu ayet gosteriyor ki bir dogru delile dayanmayan katlkstz
taklit, din hakktnda yasaklaniDI~trr. Allah'm emrine uyan ve yapttgtru bilen ecdada uymak
caiz olup, Hakk'm emrini tarumayan ecdada ise ecdad bile olsa baglantlmaz. 183
Bu ve benzeri ayetlerde, insanlann duygusal davraru~lan yerilmekte,
insanlardan
130
etkilenrneye, ~evrenin telkini altmda kalmaktan dolayt dO~Once ufkunun stgla~masma ve
sonunda sann, zan, tahmin dedigimiz egilimin ortaya ~tla~ma neden olabilmektedir. Bu tOr
pasif telkin altmda kalan ki~i, ger~ekte mevcut olmayan durumlarma, gordOklerine veya
i~ittiklerine gore hareket eder. 185 Bir nevi ~evrenin durumuna uyum saglar.
Kur' an-1 Kerim,Kehf suresinde biri inkarct, biri mOmin olan iki bah~e sahibini
anlatmaktadrr. Bunlardan biri, hayattru bir taktm
dO~Oncesizligin
~OrOk
zan ve tahminlere
~Ophe i~indedir.
dayandlTffil~,
omegini ver; onlardan birine iki OzOm bag. verdik ve ikisini hurmaltklarla donatttk, ikisinin
arasmda da ekinler bitirmi~tik. iki bag da yemi~lerini vermi~, ondan verim baktmmdan hi~bir
~eyi noksan brrakmamt~ ve aralannda bir rrmak fi~ktrtmi~ttk. Birinin ba~ka OrOn veren yerleri
de vardt. Boylelikle onunla konu~urken arkada~ma dedi ki:"Ben mal baktmindan da daha
gO~lOyOm." Kendi nefsinin zalimi olarak (boylece) bagtfia girdi (ve): "Bunun sonsuza kadar
kuruyup yok olacag.nt sanm1yorum. Buna ragmen Rabbime dondOrOlecek olursam,
ki~inin
hayatt
gibi
sonu~
bulacag.m." Ayette
ge~en
~Ophesiz
ifadeler, onemlidir. Bu
varsaytmlt bri cOmle ile ifade etmekte, kendini Allah katmda kerim ve imtiyazlt gibi
gormekte, Allah'm verdigi mOlk ile Allah'a ortak ko~makta, manttkstzltgm ve do~oncesizligin
yoksunu olarak konu~maktadrr. Bu ki~i, biyolojik bedeninin a~mhk: istegi ve tutkulan altmda
bulunrnaktadrr. Bah~e sahibinin sozlerinden yok olmak istemedigi, bah~esini Allah'm
verdigini unuttugu, algtlarmda bozukluk oldugu anla~tlmaktadrr. 186
Halbuki, nefsine yapacag. en bOyOk haytr, onun arzulan dogrultusunda konu~mak degil,
selim akltrun, rahmani ruhunun ve Allah'm gosterdigi
Diger
bah~e
~ekilde konu~maktrr.
~ekilde
vahyi
gO~te
hayrrltstru bana verir, seninkinin OstOne gokten yanltp ytkan bir afet gonderir de kaygan bir
toprak kesiliverir. Veya onun suyu dibe
go~Overir
gO~
185
186
sonu~
131
~uphecilikten
kurtaran
i~te
bu kesin bilgi ve
187
yani vahiydir.
Dolayts1yla,
insanlann ilahi
kaynaklara
dayanmadan urettikleri her du\ince sonuyta hirer zandrr. Onlar da yalruzca zanna
uymaktad1rlar. Oysa geryekte zan, haktan yana hiybir yarar saglamaz. Razi'ye gore inanyta
kesin delillerden ilm-i yakin kazanmarun vacip olduguna aylktan i~aret eder ki bu konuda
taklitle yetinmek caiz degildir. itikatta ehli sunnetin iki ktsun olup bir ktsm1 E'ari ve diger
bir ktsm1 Maturidi hazretlerinin mezheplerini taklit ediyorlarsa da onlarm taklitleri zan uzere
taklit degildir. Zira onlarm taklitleri uyduklan imamlann delillerini inceleyip uygun bulmalan
suretiyledir. 0 halde delilleri incelemekle hukUmlerde tabi olmak yasak degildir. 188 Annmada
biyolojik yapmm egilimlerine degil, Kur'an'm emirleri dogrultusunda takvaya yonelmek ise,
insamn kendisine yaptlgt en buy\ik hayrr olarak nitelendirilmektedir. 189
Y akm ilikisi dolayts1yla taklit de, bilgisizligin, tahmin ve sannnm do gal sonucudur.
Kesin bilgi olarak vahiy bilgisini, onu destekleyen ve uygulayan aktl ile bilimselligi esas
almak, hur du~unceye sahip olmak hayatl ve insaru mjinal ktlacakt1r. insan ve toplum
verimliligi bu arta baghdrr. Hicri 1-10 ytllar (M.690-1100) ytllan arasmda ortaya ylkan islam
Medeniyeti bu anlaytm bir sonucudur. 190
Allah'm varhgt, birligi gibi konular itikada dair kat'i geryek ve bilgilerdir. Hukuki
meselelerde zan olabilmekle beraber itikadi meselelerde incelemeksizin zan yeterli degildir.
CunkU iman, kat'i ve derin bir kavraytl veya tasdiki gerektirir. Bilgisizlikten derin bir
kavrayta ancak Kur'an llgt ile ylktllr. Kur'an-1 Kerim ve onun parlak ayetleri eya ve Allah
konusunda geryek ilimdir. ilmin meyvesi marifetullah, marifetin meyvesi de ilahi s1n1rlan
muhafaza etmektir. 191
0
algtladi~z;
187
132
UCUNCU BOLUM
VERiMLiLiK
133
~ekilde
a~ag.Iarm
a~ag.sma
yaratth~
safhalan,
yaratth~
sebebi
yaratth~ma
gorii~lerinin
topraktan
~ekilde olu~masma
bu
ba~larulmast
olmu~tur.
ibn-i Abbas, insan yarattlmadan once, yeryiiziinde irade sahibi cinlerin ya~amakta olduklanru,
fesat ytkartttklarmt, kan doktiiklerini ifade etmektedir.
Bu nedenle "biz seni overek tesbih ediyor ve takdis ediyoruz" diyerek insarun irade ve
toprak gibi ozelliklerinden insanm tabiatmda fesat 9tkarma kan dokme yetenegi bulundugunu
dii~iinmii~ler;
boyun egmi~lerdir.
insarun yaptsmda olan olumsuzluklann yaratth~tan var oldugunu konumuzun ba~mda
belirttigimiz ayetlerden anlamaktaytz.
95/4 ve 5. ayetlerinin insanm yaptsmm melek cinsinden farklt oldugunu, 2/30. Ayetinin
Ki~ilik,
Ki~iligin
psikoloji bilimi
insanda dogu~tan var olan, her ne olursa olsun doyum arayan ve elemden ka9an genel
niteliklerdir. Ayltk, susuzluk, iireme giidiisii gibi fizyolojik ihtiyaylardan
i9 ve
1
d1~
Bu egilimler
faktorlerin etkisiyle kontrol altma almmaya, belli bir kahba sokulmaya miisait
olu~ur.
134
yaptdadtrlar. 4 Bu kontrole ve ~abaya din dilinde nefs tezkiyesi veya terbiyesi ad1
verilmektedir. 5 Ki~iligin list tabakasmda ise degerler alaru bulunmaktadrr. Degerlerin nihai
kaynag. dindir. Bunlarm baglaytciligt konusunu, yiikiimlii ilahi irade belirler, insan bu
degerlere, kendine verilen akh ile
vicdan, bu degerlerin bilgisine
ula~rr.
ula~mada
ki~i,
alt beninin
i~in ~aha
harcar ki
aga~an ba~ka
e~i
melek olmak ve ebedi kalanlardan olmak gibi olgularla sembolize edilen be~eri egilimlerini,
diger bir ifadeyle toprak kaynaklt yok olucu biyolojik yaptsmm savunma mekanizmasmdan
olan koruma egilimini harekete geyirmi~ ve bu telkin altmda kahp, yalan kavrammdan
habersiz iki insan, hem yasak meyveyi yiyerek act bir tecriibe kazanmt~lar, hem de ciiz-i
iradelerini, egilimlerini, bagh bulundugu otoritenin emrettigi degerlere gore kullarup
kullanmama konusunda smanmt~lar, diger bir ifadeyle egilimleriyle denenmi~lerdir8 .
insarun ilk tecriibelerini anlatan bu ayetler ~u ana kadar inceledigimiz insanm
biinyesindeki Zithklarm olu~umu veya ortaya ~tkl~t konusunda onemli ipu~lan vermektedir.
gore;
Buna
insan
dt~andan
harekete
ge~irici
faktorlerden
olumlu
veya
olumsuz
i~in
ayrudtr.
insan,
Hz.
kar~t
~eytan,
olmu~tur.
gibi, insan da onun sozlerine kanmamak i~in iradeleri ile imtihan olmu~lardrr. insan yaratili~t
ile ba~layan bu sure~ halen devam etmektedir. 10
Bu ~ekilde insanm yaratth~t iyiye de kotiiye de yeteneklidir. Ve bu yetenegin geli~mesi
yaratth~tan
ol~iisiiyle orantthdrr. 11 Din, yani insaru hiir iradesi ile diinya ve ahiret mutluluguna sevkeden
4
Kasapoglu, s. 11.
Gazali, Minhacu'l Abidin, s. 82-83, aynca bkz. el-Mlsri, el- Rumi, el-Kadiri, MilZekki 'n Nafus, Yaztr, 9/243.
6
Kasapoglu, s. 12, Cihadm benzer anlamlan i~in bkz, tbn-i Arabi, Futuhat, 4/600, Tahanevi, 1/218, Suhreverdi, Avarif, 107.
7
Araf, 7/20, bkz. Yaztr, 4/25, M Vehbi, 4/1596
8
Mevdudi, Ebu'l A'la, Tefhimu'l Kur'an, 1151.
9
Zariyat, 51156, bkz. Za.rnaheri, 4/402-406, Razi, 7/659.
10
Hicr, 15/29,30,31, bkz. M. Vehbi, 7/2744-2748, aynca bkz. Geylani, AbdUlkadir,Ati.Y.Ye-i Sabhani.Y.Ye, s. 188.
II Yaztr 4/24.
5
135
ilahi kurallar, 12 annmayi ger~ekle~tirici faktor, peygamberler aracth8J.yla uygulamas1 yapllan
egitirn de bu kurallann uygularu~
~eklini olu~turmaktadrr.
Yaratth~m oncesi emir smm ile denk oldugundan yaratth~ en gOzel biyim13 olmakla
beraber iradi kuvvetin ortaya ylkmasmdan itibaren (biyolojik bedenin de etkisi sebebiyle)
emre aykm davranma miimktin oldugundan, bu gOzel yaratth~ i~erinde bir de 'qa8J.lann
14
a~agtsi' tabiriyle ifade edilen,basit arzulara dii~ktinliik yetenegi de vardrr.
Bu
dii~ktinliige
ama~layan
~eytanm
dii~ii~ten
yaratili~larmda
ylkartmakla onlan bu dii~ii~e yoneltmektir. Bunun i~in ilk yaratili~ sonrasmda oliimsiiz
ya~ama, melek gibi olma16 duygulanru harekete geyirmi~, hala da insanlan devamh bu
olumsuz duygular pe~inde ko~an isyankar varhklar durumuna dii~iirmeye yalt~maktad1r.
17
18
Kendi bedenini baki kllacak zanruyla mal biriktirip sayma, arutlar in~a etme , 19 evler
yapma, 20 cennete benzetilen bah~eler yapma, 21 eskiden oldugu gibi g\iniimiizde de devam
etmektedir. Kur'an, bu :fiilleri degil bu fiillerin
yapth~
verilen alt1n1 g\imii~, salma atlar, ogullar, torunlar, e~ler, (kadlnlar) insanlara gOzel
gosterilmi~tir? 2
bu nimetlerin tasarrufu
23
nimetlere,Allah'a ortak ko~acak nitelikte deger verilmesi yasaklanmi~trr.
Din-yaratili~ ili~kisine
degil,
bu
olumsuzluklara bakallm:
insanm gOzelliginin en gOzel biyirnde olmas1, sadece duygusuz olan ~eklinde degil,
duygusunda ve ozellikle "gtizellik" denilen manay1 anlamasmda ve o duygudan yaratictyi ve
onun mutlak gOzellikle en gOzel olan stfatlanru taruyip onun ahlaklyla
ahklaklanmi~
olmasmdandrr. 'insan yaratili~mm ktvami ve aday oldugu olgunla~ma budur.' insan ilk
dogu~unda
11
13
14
Yazrr, 4/24.
Hicr, 15/40-42, Muhammed b. Hazin, 3/101.
16
Araf, 7/20, bkz. EbuHayyan,Bahru'lMuhit, 8/532, Ttbyan, 2/19, Yazrr, 7/16.
17
Hicr, 15/29-31, bkz. M. Vehbi, 7/2744-2748.
18
Mearic, 70/18, H1lmeze, 104/2, Fecr, 89/20, bkz. Muhammed b. Hazin, 4/439, Yaztr, 9/199.
19
~uara. 26/128, bkz. M Vehbi, 10/3929.
20
Araf, 7174, bkz. Muhammed b. Hazin, 21111,.
21
~uara. 26/134, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/207-209, M. Vehbi, 8/3125.
21
Al-i 1mran, 3/14, bkz. Yazrr, 2/321.
23
~uara. 26/134, bkz. Muhammed b. Hazin, 3/207.
24
Yazrr, 9/313.
15
136
ba~mda
yon, bizirn de
~iiriiyecek
olan
ktsmmdaki algt, ihtiras veya tutkularmm, insana verilen smrrh iradeyle fesat yoniinde
kullarulabilme tehlikesidir. insarun yaratth~ma olan tarukltklan, onlan bilgi almak ve konuyu
a~lkhga kavu~turma yoniinde boyle bir soru sormalarma neden olmu~tur? 5
Sonra onu esfele sefilin=a~a8tlann a~a8tsma ittik26 ayetiyle ise daha once ele aldt8trruz
biyolojik bedeni ve onun ana maddesinden kaynaklanan nitelikleri kastedilmektedir. Bu yonii,
ta~1maktadrr.
birle~tirilmesini,
~lkttgw
yoniiniin
~iddetiyle
a~tklamas1
"Her dogan ancak fitrat iizere dogar,sonra onu anne -babast Yahudi, Hristiyan veya Mecusi
yapar."32
Daha once degindigimiz baskt ve zorlama maddesinde ~evre ile ozgiirliik kavram1mn,
yocugun veya insanm sapmasmdaki ve ozbenligine yabanclla~masmdaki etkilerini gormii~tiik.
2
s Sabuni,M
26
137
geli~iminin
~ocuk
temiz fitratw
~ocuga
~ocugun
geli~tirerek
olumlu bir
istenilen
~izgide
ol~iide
olu~an
bir taklm
sapmalar gostermesine neden olur. Boyle bir durumda olan insan da ne yaratili~ gayesini
dii~iiniir, ne de kulluk gorevini yerine getirmeyi aklmdan geyirir?7
Temiz fitratta yaratllan insamn, diger yoniinde biyolojik bedenin yaptsmdan
kaynaklanan olumsuz egilimlerin neler oldugu, Kur'an tarafindan
egilimleri gormeden
~unu
a~Ik~a
belirtilmektedir. Bu
ara~trrmalar,
~Ikma
geli~mesi
engellenen bireyin
i~e
att1g. duygularm
zttla~rr.
ailesinin bireyden insan olarak bekledikleri verimlilik azalrr. Birey, aile ve toplum birbiriyle
ili~kili
~evrenin
koriiklenmektedir.
B~ s.26-34.
Kurtubi, 14/24.
35
Al-i hnran. 3/19, Fazlurrahman, Allah 'm Elfisi ve Mesajz, s. 4,91 aynca bkz. Yazrr, 2/328-331.
36
Al-i hnran. 3/85, bkz. Muhammed b. Hazin, .
37
Saka, ~evki, s. 108.
38
Al-i hnran. 3/182, t. Hakkt, 258, aynca bkz. M. Vehbi, 2n98-799.
39
Altm~ Hayrani, AOiF dergisi, 31135.
33
34
olu~turacak
138
yasaklanmi~trr.
yanll~
ikisinin arasmda iktisat ve comertlik yolu seyilmelidir ki insanda denge saglanabilsin. 40 Allah,
bu muhafaza egilimini, 'geryekten insan yok cimridir, zaten nefisler cimrilige hazrr hale
41
getirtilrni~tir. ' diye ortaya koymaktadrr.
Cimrilik, geryekte muhafaza iygiidiisiiniin ileri safhaya gotiiriilmesi ve bozulmastdrr.
Tasarruf etme egilimi, insanlarda bulunan normal (tabii) bir haldir. Boylece fert, gelecekteki
emniyetini temin amactyla hareket eder. Ama cimride boyle bir
~ey
bu gayeyi a~ar. Boylece cimrilik psi~ik bir dengesizlik olarak hastaltk haline gelir.
Kur' an, yukanda anlamllli verdigimiz ayetle insanm yaptsmdaki bu iygiidiiniin varhguu
belirtmi~,
bununla da
kalmam1~,
gerek kendine
kar~t
ve gerekse insanlara
kar~t
cirnrice
davranan kimseleri sert bir iislupla ele~tirerek cirnriligin iyi bir nitelik olmadtguu ve
insanlann bu olumsuz nitelikten kendilerini korumalan gerektigini bir yok ayetiyle
belirtmi~tir.
"Allah'm liitfundan kendilerine verdigine cirnrilik edenler, onu kendileri iyin hayrrh
sanmastnlar. Hayrr, o kendileri iyin kotiiliiktiir. Cimrilik ettikleri
boyunlanna dolanacakttr." Razi'ye gore buhl
(a~m
~eyler
ktyamet giinii
cimrilik ediyor. Kim cimrilik ederse o ancak kendine cimrilik eder. Oysaki Allah zengindir
sizler fakirsiniz." infakm menfaati insan menfaati iyindir. Cimri olan kimse, zekatta ve
sadakada maltru vermemekle ashnda onu kendisinden esirgemektedir. Bu cimrinin hall
~u
hastanm durumuna benzer ki, hastahgmdan dolayt tedaviye muhtaytrr; ancak tabibin parastru,
devanm iicretini vermez. Halbu ki bu cimrilik kendi hayatma cimriliktir.
<;unkii mala
muhabbet, insaru sabrrstz yaptlgt gibi zekatm verilmedigi yerlerde hrrstzhkla toplumu ve
zengini huzursuz yapar.
kar~t
ofkeyi harekete geyirecek, iffet ve haya ehlini yalmaya itecek bir tahrik ve heyecan sebebi
olabilir. 43
40
41
Nisa. 41128, bkz. Muhammed b. Hazin. 1/427-428. Yam, 3/98, M. Vehbi, 3/1067,
Al-i !mran, 3/180, M. Vehbi, 21796.
43
Muhammed. 47/38, M. Vehbi, 13/5240-5241, aynca bkz. Yam, 2/232.
42
139
halde, Allah nzast iyin verilen nimetlerin her yeidinden infak etmek, nefs
muhafaza
iygiidiilerinin
atn
kullarulmasmm,
cimrilik
vb.
kloptemani(yalma deliligi) gibi hastaltklara yol aytlgmt bildirirken, diger taraftan verme
davrarumm olyus\iz ekilde kullarulmasmm neden olacag. zaran da U ayetiyle belirtir.
"Elini boynuna baglaytp cimri alma , busbiitiin de saytp savurma, sonra kmanmt ve
Uziint\1 iyersinde oturup kahrsm. "49
Cimrilik ve benzeri hrrslar iyilik, g\izellik, ibadet gayesine matufsa makbul saythr.
50
insaru tiim boyutlanyla ele alan vahiy, butiin olumsuzluklann sebebini, sonucunu ve bu
sorunlann yoziim yolunu ayetlerinin ve peygamberlerinin gostermeleriyle ortaya koymaktadrr.
Kur'an'm, insanda oluan olumsuz egilimlere gosterdigi omeklerden biri de Lut(as)
klssasmda anlatt1g. Lut kavminin egilimidir. 51
44
140
Bu egilim, tenasiil
i~gOdOsOnOn
bozulmast ve sapmasmdan
olu~an
hedonist,
feti~ist,
52
~tmartttgt
olmu~tur.
halkm hedonist
Kur'an tenasiil
insana
ya~am
gosterdigi
fitri
tarzt, tenasOI
i~gOdiisiinii
yolunda
i~gOdOsOnOn
54
kullarummt da sert bir iislupla yasaklamaktadtr. Beyzavi'ye gore bir kimsenin livataya
yeltenmesi tabiatmm bozukluguna i~aret etmektedir. 55 Razi'ye gore insana verilen cinsi
~ehvetten
ho~
e~Ier
yarattt,
e~lerinizden
i~gOdOnOn
a~an a~mhgt
i~gOdOnOn
yasaklamaktadrr. SOnnet de
~eylerden
58
"Asmalt, asmastz bag ve bah~eleri, mahsiilleri, ~e~it ~e~it hurma ve ekinleri biribirine
~ekil ve renk yonOnden benzer, tat baktmmdan benzemez tarzda yarattp yeti~tiren hep O'dur.
Her biri mahsiil verince OrOnOnden yiyin, dev~irildigi gOn hakkmt (o~OrOnO) de verin israf
etmeyin;
52
~iinkii
141
kmanmaktadrr. 59 Diger bir ayette, 'yiyin i~in; fakat israf etmeyin; ~iinkii 0, israf edenleri
sevmez' buyrulmaktad1r ki , Beyzavi ve Razi'nin beyanma gore Ali b. Vaktdi'nin 'Allah, tip
i~in;
menkuldiir. Ali b. Vaktdi'ye gore, hristiyan tabibi, sizin peygamberinizden ttbba dair bir ~ey
duymadtm dediginde, Valodi, bizim Rasiiliimiiz, t1p ilminin biitiin meselelerini birka~
kelimede toplad1, demi~ ve "mide hastahk evidir, himye yani az yemek her dermarun ba~1drr,
her bedene ah~t1g1 ~eyi ver ondan ba~kasm1 verme" hadisini okumu~tur. Hristiyan tabibi, sizin
kitabmiZ ve Rasuliiniiz, ilm-i t1ptan bir ~ey b1rakmamt~ demi~tir. 60
Hz. Peygamber(sav) bu konuyla ilgili olarak ~oyle buyrulmaktad1r:
"insanoglu midesinden daha kotii bir kap doldurmamt~tlr."
"insanoglunun belini dogrultacak bir iki lokma neyine yetmez."61
Oburluk,biyolojik bedenin kendi ya~ammin muhafaza i~giidiisiiniin bozulmasmdan
olu~maktadrr.Gereginden
fazla ahnan kalori, viicudun dengesinde bozukluklar
olu~turmaktadrr. Diger bozulma ye~idi de ~i~manllkttr. Si~manltgm troid bezinin fazla
yah~mas1 vb. diger sebepleri varsa da asll nedeni sarf edilenden fazla enerji ahnmas1 veya
a~m kalori ahmtdrr. Bunun sonucunda solunum yiikii art1m1ndan nefes darhgt, diiztabanhk,
varis, fitlk olu~umu, ~eker hastahgt, damar sertligi kroner kalp yetmezligi, safra ta~1 olu~umu,
kadlnlarda adet bozukluklan ve losrrhk, gut hastahgt, erkekler de iktidarslZhk ve sperm
bozukluklan olu~maktadrr. 62
Kur'an-1 Kerim,, bu ihtirasm amacma uygun olarak kullanllmasm1 istemi~, dill tatmin
etme amactyla yemeyi yasaklamt~ yemek i~in ya~amayt degil, ya~amak ve ihtiya~ 1ym
dengeli beslenmeyi tavsiye etmi~tir.
Kur'an-1 Kerim, insanm diger olumsuz egilimlerini aceleci63 , huysuz64, maltutkunu65 ,
zalim ve cahil66 , unutkan67, tart1~mac168 , zaytf varhk69 , ~ehvet dii~kiinii70 ve cimri olarak
tantmlamaktadrr.
Yukanda
~ehvet(egilim
verdigimiz
ve tutku)
egilimlerden
dii~kiinliigu,
tartt~macthk,
mal
tutkunlugu,
cimrilik
sapmt~
ilerlemi~
gibi
ve
59
142
kullanururu gostermede insana bir hidayet kaynagtdtr ki hidayet dogru yola ir~ad edip yalruz
iyiligi istemek demektir. 71
Unutkanhk da normal seyrinde beyindeki hafiza merkezinde kaytth, gereksiz veya
kullarulma geregi kalmam1~ bilgilerin geyici bellekten bir sure sonra silinmesi durumudur. 72
Bu yonuyle, biyolojik bedenin ilgili bolumunun kullamlma devamhhgt saglanmakta ve insan
hafizas1 biriken olaylann etkisinden kurtularak hayatm yOkO hafifletilmektedir.
Kur'an-1 Kerim, bu duyguyu fitri olarak kabul eder; fakat Kur'an'm eletirdigi yon,bu
egilimin verili~ amac1 d1~mda kullarulmastdlr. Bu egilimin insaru ilgilendiren yonu insarun
geyirmi oldugu olaylardan birtaklm ders ve ibretler alarak kendini daha dengeli ve daha
tutarh bir tutuma getirmek olmastdrr. 73
Sayet olaylardan ders ylkanlmazsa o zaman bu unutkanhk insana yok ac1 verebilir.
Geryek anlamdaki unutmayt Kur'an me~ru saYffi1~tlr. 74 Kur'an olaylardan ibret almayan diger
nitelikteki unutkanhgt U ayetlerle yermekte ve insaru bu egilimini dikkatli kullanmas1
noktasmda uyarmaktadrr.
"Allah't unutkanllklanndan dolayt,
kimseler
(yabancda~ma
hastahgtfia
kapdanlar)
gibi
olmaym.
Onlar,
yoldan
ylkan
kimselerdir." Allah'1 unutmadan kas1t, O'nu ibadetle anma, emnru ve nehyini unutma,
hukukullahl tanimama ve Allah'tan yard1m dilememektir.
75
"Bu gOnOnOzle kartlamayt unutmaruzm cezas1m tadm. Simdi biz de sizi unuttuk.
YapttklarlnlZdan dolayt ebedi azabt tadm." Zira ceza amel cinsinden olacagt iyin onlann
Allah'a
kavu~ma
gOnOnO unutmalanna
edecegini belirtmektedir.
~OnkO
kar~1hk,
~ey
gibi terk
makamda unutma terk etmek anlam1nadrr. Zira unutulan ey; daima terk olunur. 76
Kur'an, unutma durumunda Allah'm amlmas1m istemektedir. Zira Allah't anma ve
Allah'tan af dileme, akh aytlgtfidan unutularu tekrar hatrrlamaya sebeptir. 77 0 halde her an
Allah'1 hatrrlamanm, nefs tezkiyesinde onemli bir rolO vardrr ki, Allah insaru bu egilimin
olumsuz zaranndan korumak iyin kendini anmaya davet etmektedir.
C>fke duygusu da Kur'an'm insarun biyolojik bedende varhgtffi bildirdigi bir olumsuz
egilimdir. Genellikle bir itiraz Ozerine ve bir hakstzhga, saldmya ugraruldtgmda onurunu
korumak Ozere ortaya ylkan iddetli heyecandrr. 78 Bu egilim, yine biyolojik bedenin bir
fonksiyonudur. O:tkeye, hayvansal ruh olarak tarumlad1gtffilz sinir noronlanrun dt~andan bir
etkiyle uyanlmast ve a~m hareketlenmesi neden olmaktadrr. O:tke duygusu, tehlikeli bir
duygudur. ~iinkO zararh eyleri batan atmak ve oc almak arzusu biitOn arzulann en
71
Bakara, 2/2, Muhammed b. Hazin. 1118 aynca bkz M. Vehbi, 1/38, Yazrr, 1/121.
Altmta, Psikoloji Terimleri StJzlaga , 31/37.
73
En'am, 6/68, bkz. M. Vehbi, 471444.
74
Razi, 7/228.
7
' Hqr, 59/19, M. Vehbi,14/5863, aynca bkz. Yazrr, 7/521.
76
Secde, 32/14, M. Vehbi, 11/4354.
77
Kehf. 18/24, Muhammed b. Hazin. 3/205, aynca bkz ,M. Vehbi, 8/3109, Yazrr, 5/355.
78
Altmta, 31/60-61.
72
143
zorlaytctstdrr. Butiin kan ~alkanttstru ofkeye ekleyen ~ey, insamn onurunu korumak i~in
eklenmi~ arzudur. Her ne kadar bu ihtiras hakstzhklan ve hakaretleri uzakla~trrmak
baktmmdan bize gil~ kuvvet verdigi i~in faydalt olsa da bununki kadar a~mltklann fazla
dikkat ve itina ile onlemek zorunda oldugumuz ba~ka bir ihtiras yoktur. CunkU a~mltklan
karar verme yetenegini kan~tmp bozarak, ~ogu zaman bize hatalar i~letir. Hatta bazt kere
fazla heyecan yfiziinden bu hakstzltk ve hakaretleri daha fazla kuvvetle def etmemize neden
olurlar. 79 Kur'an, ofkeli olundugunda ofkeyi tutmayt mu'minlerin erdemi saymaktadrr.
Burada ge~en "kezm" kelimesi, dolu bir ktrbanm agnru baglamaktrr ki, burada ofkesini yutup
tutmak, zarar gordugo kimselere kar~t g1icu bulundugu halde intikama kalkt~mamak ve hatta
ho~ olmayan bir durum gostermeyip hazmetmek ve sabretmek anlamma gelmektedir. 80 Bunun
yanmda, cahilce bir harekete selam kar~thguu vermelerini ve kotiilugo en g1izel ~ekilde
savmalartru istemektedir. Bu, kavga etmeyelim, Allah'a tsmarladtk anlammda bir veda
selamtdrr. 81
"iyilikle koruliik bir degildir. Sen korulugo en g1izel ~ekilde sav. 0 zaman gorursiin ki
seninle arasmda
dii~manltk
oluvermi~tir.
Buna da ancak
tutkunluk haline gelir. 83 Hazin'in beyamna gore bir kudsi hadiste Allah, "ey kulum,
ofkelendiginde beni an ki, ben de gazabtm anmda seni anaytm", buyurmaktadrr. 84
Hz. Peygamber (as) da bu egilimin zararlartru onleyici olarak ~u sozleri soylemektedir.
Bu ogotlerle insanm egitimi, bu ve diger tutkulann zararlartru en aza indirmekte ve insarun
anntmma katktda bulunmaktadrr.
"GU~lu, g1ire~te rakibini yenen kimse degildir. Astl pehlivan, ofkelendigi zaman ofkesini
yenendir." 85 Hz. Peygamber (as) bana oglit ver diyen adama, "ktzma" diyerek bu soziinu
birka~ kez tekrarlamt~trr. 86
Ofkelenen kimsenin ofkesini yenmek i~in, ayakta ise oturmast, oturuyorsa yatmast ,
ofkenin zararlartru onlemek a~tsmdan onemli bir ~oziim yoludur. 87 Ku~eyri, 'ktzamn kuvveti
79
Dekart,s.157.
Al-i 1mran, 3/134, Yazrr, 2/425, aynca bkz. M. Vehbi, 2n24 ..
81
Kasas, 28/55, Yazrr, 6/196, aynca bkz. M. Vehbi, 10/4120.
82
Fussilet,41/34,35, bkz. Yazrr, 6/560.
83
C1lcelogl.u, 135.
84
Muhammed b. Hazin, 3/205.
85
Nevevi, Muhyiddin; Riyazu 's Salihin,.2/650, aynca bkz. Buhari, 7/99 (Kitabu'l Edeb);M1lslim,4/2014(Kitabu'l Birr).
86
Buhari, Sahih, 7/100.
87
Altm~ .31145.
80
144
iyi huyla ktnhr, atei etkatle diner', diyerek onun zaranrun azalttlmasma clair bize bir yol
88
gostermektedir.
Dekart da otke arunda karun yatlmast gerektigini, insanm kanmt hareket halinde
hissettigi an otkenin sonucunu hatrrlamayt tavsiye etmektedir. Buna da hareketleri uzerinde
diiiince yiiriitmeye altktn olanlarm giiciiniin yetebildigini belirtmektedir. Bu durum da
bilgelik ve irade ile saglanmaktadtr. Dekart'a gore insanm kendini begenme duygusu,
arzularma hakim olmaktan dogar. Biyolojik yaptstru kontrolu altma alan insan, kendinin
efendisi olur ve bu yoniiyle Tannya benzer. 89
Bilgelik veya vahiy bilgisine sahip olmak, biitiin egilimlerin kullantm ekillerini ve
zararlanm bilmek demektir. 0 halde insaru en iyi tarutan din ve fitrata uygun egitimdir.
Ofkenin ileri safhast olan ne:fret, bir kiilik par~alanmast olarak tlp literatiiriinde
90
adlandmlmaktadrr. Bu i~giidiiniin veya savunma-koruma egiliminin bu safhaya ulamasmda
~evrenin
iletiim ekli, daha once soziinii ettigimiz 5 temel ozgiirliiguniin kullanma imkammn
i~inde
duygu
da
sahip
olma
duygusunun
am
ve
bilin~siz
kullammmdan
ettigimiz
olumsuz
egilimlerin
amac1
dogrultusunda
kullamlmalan
annmayt kolaylatmr. ite Kur' an, yukandan beri baztlartru srraladtWmtz bu maddelerle
insandaki zaaflan ger~ek anlamda tesbit ederek gozler onune sermektedir.
88
145
Ofke, htrs,
kategorisindedirler ve
etkilidirler.Annrna
verili~
siirecinde
yarar
saglamakla
kalmadtklan
gibi
degi~ik
biriniz
karde~inizin
cesedini
di~lemekten
ho~lamr
"Oyleyse Allah'm azabmdan korkun da bu yirkin i~ten kendinizi koruyun ... " Razi'ye gore
Allah, insan fitratmdaki tiksinme egilimine
i~aret
94
du~manmda
bir bedevi gordum ve kendisine omriinu ne uzatt1, diye sordum; o da klskanyhgt terk
asayi~,
korunma, nizam.
- Ait olma ihtiyaylan: Aile, sevgi, yuva kurma, bir guruba topluma ait olma, benimseme,
~efkat,
sevme, sevilme.
-Takdir olunma ihtiyaylan: itibar, ba~an, hiirmet gorme, saygt duyulma, odiillendirilme.
-Kendini geryekle~tirme ihtiyac1: Kendi benliginin imkan ve kabiliyetlerini kullanma
arzusu.
Maslow' a gore istek veya egilimler "alt kademe" den "ust kademe" ye dogru
takip etmektedirler. Bu psikolojik tekamul (
olgunla~ma)
insarun kendini
geli~me
geryekle~tirdigi
bir
iist seviyede nihai seviyesine ula~makta ve insan tiim potansiyelini ortaya koyabilmektedir. 97
Kur' ana gore bu nokta da egilimlerin degerlerin kontrolu altma girdigi, verimliligin en iist
smm olarak nitelendirdigimiz raziye- merziyye makam1drr.
Tabiki insarun zaaflan, yalruz burada anlatdan zaaflardan ibaret degildir. Anlattt~
zaaflar ile aynlltklan nedeniyle digerlerini anlatma geregi gormemekteyiz.
94
146
konulu~
sebebini
yanlt~
kullammlann ortaya
ba~ka
ameller kazanmak ir;in ~ba gosterip genyligi, hayatt, sagltgt degerlendirmede98 de,htrs, sabtr,
gibi muhafaza egilimlerinin kullanuru, bu egilimlerin, normal konulu~ fonksiyonlarmm
otesine ger;ip annmada yardtmct olarak da degerlendirilebileceklerinin miimkiin oldugunu
gostermektedir.
Oysa Kur' an
d1~1
olduklan
yanlt~
suruklemi~ler;
dolaytstyla Kur'an'm
halde,
Kur' an
ve
sunnet
I~tgtnda
insana
yakla~mak,
nefs
tezkiyesinin
gerr;ekle~mesinde
davraru~mda
kendi
ya~anttst
-Kiiltiirlenme:
geli~tirilmesi
insani
degerlerin
bireyce
benimsenmesini,
begenilmesini
ve
bunlann
kastedilen, egoizm degildir. Anlamt, bireyin ilk insandan kahttmla gelen gizil giiylerinin
98
Tinnizi,Klyamet.l.
Ertnrk,Selahattin,Egitimde Program Gelitirme,HO basmu,Ank.1972, 12.
100
Ayhan, Halis, Egitime girl ve lslamiyetin Egitime Getirdigi Deger/er, s. 178.
99
147
yonlendirilip
geli~tirilerek
Dogu~tan
gelen
ko~ullar
dt~tan
da yevre ili~kileri, dogal toplumsal yevrenin yap1s1, daha somut bir anlat1mla anne ve babarun
ogretim diizeyi, ugra~l, toplum iyindeki yeri, ekonomik durumlan, ahlaksal davraru~lan,
egitim etkinliklerindeki rolleri, dt~ etkenler zincirinin ba~mda yer alrr. 102
Egitim, peygamberler oncesi cahiliye devrine yeni bir
medeniyet yolunda ivme
kazand1rm1~trr.
Bu
geli~me
~ekil vermi~
insanltga kiiltiir ve
~eyden
ula~tmr
107
olu~turur.
Y a~amm biyimlenmesi ve tiim alanlarda insaru mutsuz kllan unsurlardan sterilize
ula~abilrne,
a~an
yah~mak
demektir. Ciinkii
insanhk diizeyine ytkabilrne,insanm, vahyin degerler diizeni ile kurdugu ili~kiye baghdtr. 108
Ele aldtgtmlz annma probleminin
fenomenlerinde,
degi~ik
goriinii~lerinde,
degi~ik
toplumlardaki
104
148
anlayt~ma
gore
olu~turulmast,yani
almt~ttk.
ya~amm
Bu durum,
dt~
biinyede ve
diinyada
tum alanlanrun
ban~m
gozetilmesi
dii~iincesidir.
Bireyin
olu~turmast,
i~
formunu egitimcinin
giri~im
~aba
ve kontrolleriyle
saglamast baktmmdan
.. mlid"rr. 109
one
Egitim biliminin bu tespitinin Kur'an'm egitim metodu ve egitim surecinde de
kullaruldtgt goriilmektedir.
Y arattlt~ harikalannm insan akhnm onune serildigi tevhid hedefli Mekki ayetler
Allah'm insanlara hitabt olarak goriilurken, sosyal hayata donuk medeni ayetler bu hitabm
i~eriginin
i~kinin, u~ ~amah
tedrici bir
bilin~li
siire~le gerek~esi
belirtilerek
110
ili~ki
kurmastyla
111
donu~rugu
gii~lii
ornek
ve toplumsal
1~
yapdarmda ilahi re~eteyle ger~ekle~tirdikleri donii~iim, Mekke toplumu i~in oldugu kadar
bizim i~in de egitici bir unsur, akl-t selimi etkileyen faktor olu~turmaktadrr.
insan yaratth~tan islam iizere yaratthr, sonradan ana-babast onu mecusi ya da Hristiyan
yapar hadisinde de belirtildigi gibi anne-babadan
de
belirmi~
~ahsiyetlere,
ba~layan
Egitimin birey iizerindeki etkisi, filozoflarca da ifade edilmektedir. Genel olarak klasik
~aglarda
geni~
tantmazhktan gelmemi~lerdir. 112 Hz. Peygamber' in sut anneye verilmesi 113 orneginde
gordiigtimiiz gibi, ihn-i Sina'nm silt anne se~ilmesine onem gosterilmesini onemle ileri
109
110
111
149
ba~ma
degil de
arkada~larla
yaratth~
ili~kisinin
~u
so.ziinde insanm i~lenmeye gerek duyan bir varhk oldugunu anlatmakta ve egitimin bu
noktada oynadtgt role dikkat yekmektedir.
"Sana bir ogul veren Tann, aslmda sana tam bir kiitleden baka bir ey vermi degildir.
Her tiirlii elveri~li bir maddeye en eksiksiz biyimi verebilirsin. Onu bolarsan bir canlt elde
edersin. Dikkatli ve ozenli olursan denebilir ki tanndan bir anlam elde edersin."
Alman diiiinuru Kant, "insan ancak egitim aracthgtyla insan olabilir ya da insan,
egitimin olu~turdugundan baka bir ey degildir. insan yaradthmm eksizliginin buyiik gizleri
egitimin arkasmda sakhdrr."der.u 5
ingiliz du~nur John Locke, ruhu ve viicudu bozmayan bunlan saglam ve saghkh yapan
dogal bir egitimin temellerini gosterdigi "Thoughts Concerning Education", "Egitim Uzerine
du~unceler'' adh kitabmda,kar~tla~t1gtmtz on insarun dokuzunda iyi ya da kotii, toplum iyin
yararh ya da zararh gordugumiiz eyler, egitim yoluyla aldtklan ~eylerdir, demektedir. 116
J.J.Rausseau'da ''yarattcmm elinden ytkan her ~ey iyidir, her ~ey toplumda soysuzla~rr." 117
diyerek, egitimin niteliginin birey iizerindeki etkisini ortaya koymaktadrr.
Dogu ahlaky1Sl Sadi, aile ve yevrenin bireyin
oglu yine kurt olur"
~eklinde
geli~im
ve
davram~mdaki
etkisini "Kurdun
Oymen 1/43.
Oymen 1144.
Gtlkberk,s. 330
Oymen, 21746.
118
Tevbe,9/119, bkz. Yazrr, 4/427.
119
Lum 'atil's Sirac li Hazreti't Tac, (Bahtiyarname) ~ev. AbdO.Sselam Bilgen, K11ltllr Bak. yay. Ank. 1999, s. 3-11.
120
Ahzab, 33/35, bkz. Yazrr, 6/312-313.
117
150
yakla~Imlarma
dair ornekler
vermi~tik.
davraru~larm
donanm1~
uygulamaktadrr.
Egitimin annmada, diger bir ifadeyle insan verimliligine
Kur' an da dikkati yekmekte ve
a~agtdaki
ula~trrma
yolundaki onemine
onun yol gostericisi Kur'an ve sunnet oldugunu belirtmektedir. Kur'an "alemlerin Rabbi olan
Allah'a hamd olsun" diye ba~lamaktadtr butun alemlerin ve biitun paryalanrun ve ozellikle
hepsinden ustiin olan akilh varhk alemlerinin tek Rabbi demektir 122 .
"Kur' an' da 2799 defa tekrarlanan Allah isminden sonra en fazla geyen isim 965 kez kullarulan
Rab ismidir." 123
Rab; bir nesnenin biiyiiyiip, beslenip, geli~ip artmast, bir nesnenin kabanp ~i~mesi 124
yeti~tiren, besleyen, kaytran, murebbi 125 anlamlanna gelmektedir.
Oziiyle ban~tk ve Allah'a teslim olmaya kabiliyetli fitrat ( yaratdt~) uzerine dogan
bireyin, bu potansiyeli smrrh istemiyle muslumanltga doniiturmesi, insan egitimi
i~Yin
emirleri iyeren vahyin, ana-baba ve yevre tarafindan Hz. Peygamberin model oldugu126
~ekilde
miisluman ktlan unsur, fitratm yarustra ana- babastru yevresinin ya da onlarm yerine
geyebilecek faktorlerin ilahi iyerikli olma niteligidir. 127
0 halde geryek egitici ve Rab, halk ve emriyle128 insanlar yaratan ve sanat kudretiyle
duygusuz, karanltk maddeden, tan gibi parlayan duygulu insanlar yetitiren; onlardan yaramaz
~eyleri
attp, yarar
taVIrdan tavrra
~eyleri
olgunla~trrarak;
huron yarattklar iyinde seykin bir halde kendi cinsiyle birlikte toplum halinde ya~ayacak
duruma getiren; onlara kendi varhg.ru sezdirip hak ve hayrr ugrunda yaltmak yolunu
gosteren mevlastdrr. 129
121
151
ile
tapragm
elementlerinden
alumU
insarun
ktzgmhk,unutkanltk
gibi
egilim ve kabiliyetleri, Kur' an-1 Kerim, ve Hz. Peygamberin Kur' am hayata, insan egitimine
tatbik edi ekline gore diizene kayup gelitirmek, kotii egilimleri ise fitrata ters bir ekilde
130
152
yok etmeye
~ah~ma
ve toplum i~in islam(ban~)a dogru yol almada buylik kolayhk saglayacaktrr. Aksi taktirde
"insanlar, kendi iylerinde olaru degi~tirmedikye, Allah da o toplumu degi~tirmeyecektir."
Cunkii ilahi adalet, ki~isel sebeplere dayah olarak verecegi nimeti, ki~isel huylann ve
egilimlerin amacmda kullarulmak suretiyle degi~mesi sebebine baglanu~trr.
138
0 halde, nefs
tezkiyesinde, ki~inin kendi fitratmm ve :fitratla ilgili ahdini tutmast, kendisine verilen sezgi ve
delillerin yardtmtyla hakkt duymast, ona yaba gostermesi insanm fitratma kavu~masma diger
bir ifadeyle annmasma vesile olmaktadrr.
GOruldugu gibi annma veya islam (ban~ ve teslimiyet) m geryekle~mesi egitim yonuyle
ele ahndtgmda, egitimin birey, aile, ve toplumun, topyekiin seferberligi oldugu sonucu ortaya
ytkmaktadrr.
Bireyin, "Rabbim Allah deyip istikamette bulunmast" kararhhgt, dogrularla beraber
olmast
139
uzakla~mast 140 kendini, Kur'an'm nitelemesiyle pis olan mu~riklerden uzak tutmast, ruhunu
ve bedenini olumsuz telkinlerden koruyabilecegi steril ortam arayt~mda olmast, Kur'an'm
insanda verimliligi saglayacak onerilerinden baztlarmt
olu~turmaktadtr.
Razi,
Ku~eyri
mu~rikler,
ve
itikat
yonunden pis olduklan gibi, temizlenmezler, gusul ve abdest bilmezler, maddi pislikten
sakmmazlar. Dolaytstyla ne bedenleri, ne elbiseleri, ne inanylan pislikten annmaz. 141
Bu tiirlu ferdi degi~imler toplumsal degi~imleri de beraberinde getirmektedir. Kur'an
"bir toplum kendilerinde olaru degi~tirmedikye Allah onlan degi~tirmez"
142
degiimin yasalarmdan biri olan insan unsurunun egitimine ve egitimin sonucu olan sosyal
etkilere dikkat yekmektedir.
Soziinu ettigimiz Kur' ani egitim, insana olan yakla~tmt ile insan ya~anuna bir denge
getirmekte ve ondan beklenildigi
Bu denge, zihinde
~ekilde
ba~laytp,
ban~a ula~tmct
misyon yliklenmi~, Kur'an'da "orta ummet" olarak vastflanan islam toplumunun bu niteligini
138
bir
153
uygulayan miirebbisi olmu~tur. islam dininin ikinci kaynag. olarak kabul edilen siinnet,
bizlere
bu
egitimin
hayatm
degi~ik
safhalarmdaki
uygulamalanru
iyeren
ornekler
~agda~lannm
bo~luk
gii~leri, giiy
giidiikle~tinnekten
kurtanp
insanlarla takt~an Hz. Orner aldtgt Nebi terbiyesiyle, "Ftrat'tan geyerken bir koyun suya dii~se
ve bogulsa Allah onun hesabtru Omer'den sorar."
144
diyebilecek
kaw~mu~tur.
145
sigara ve benzeri kotii adetlerinin yam stra, hiirriyeti yok eden, kiiyi ba~kasmm ve kendi
egilimlerinin a~rrtltklannm kolesi haline getiren irk gibi biiyiik problemi de tevhid yoniinde
yozerek ortadan kaldtrmi~trr.
Biiyiik ahlak; biiyiik huylar, saygtya deger karakter, meleke ve manevi degerlerdir. 0
ahlak, insanlara gonderilen dogru yolu, hak dini tekil eden Kur' an edebi ve ilahi ahlaktrr ki,
Hz. Peygamber Kur' an ahlaktyla
~ekillerinin
ahlaklanmt~
degi~ik
147
144
154
i~in
a~tnhktan
~ahsiyete
sahip olmaltdrr. Orta olyiide bir hayatt temin edecek ozellikler, islam kaynaklannda
ve egitim kitaplannda yazthdtr. iyi ve giizel olan fikirleri bu kaynaklardan altp kendimize
telkin etmeliyiz. Bu telkinlerle yaptlacak ara~trrmalar, fitraturuzm iyerigi ile uyum iyinde
olduklanndan hemen kabul gorecek ve bize ait ~uurlu hareket ile salih amel ortaya
~tkaracaklardtr. 149
Fttrat
dt~t
sosyolojik bozukluklara neden olmaktadtr. Zira baskt altma altnan fitrat, mutlaka tepkisini
istenmeyen bir ~ekilde ortaya koymaktadrr. 150
Bizlere fitri egitim modeli sunan Kur'an'm ongordiigu annma ve insan verimliligi,
bireyin biyolojik yaptstnm vahyi dogrultuda yonlendirilip karakterinin olu~turulmastyla
ger~ekle~mektedir. Fikirlerin davraru~lara donii~tiiriilmesi ve fitri yasalann ~ahsiyete
etkisinde, bireyin ~evresinin ve ailesinin bakt~ aytst, egitim yontemi, ya~ayt~ tarzt, ve vahyi
egitim ve ogretimi onda yerle~tirmek istegi, dogrudan etkilidir. Bu yonde siirekli bir ~aha,
miisbet
degi~ime
konu olabilecek
inan~,
kavu~mu~
bulunmaktaytz. Onlardan korkmak iyin elimizde arttk eskisinden yok daha az sebep
vardrr. Zira hepsinin tabiatlan geregince iyi olduklarmt gormekteyiz. Aynca Kur'an
penceresinden baktp, onlann kotiiye, ama~lan dt~mda ve bilinysizce kullarumtru onlemekten
ba~ka bir ~ey yapmak zorunda degiliz. Zira biitiin kotiiliiklerin kaynagt, Kur'an-1 Kerim'in
ifadesiyle bu yaptdrr. Mutafavvuflatr bu durumu ~u ~ekilde ifade etmektedir. insan cam (ruh)
u ile sever; ama tende hisseder. Demek goren,
i~iten,
soyleyen hep
ruhmu~.
Ondan
i~it,
ona
bak, onunla bil, onun stmru saktn bu akla ayma. Madem ruhun azabt nefs bilgisizligi
vehimdir. Ruhu a~k bil de sonsuzca ya~a. Astllann ash
nefsin hazztru da ashna var ona yiirii. 152
149
150
varmt~
ey Hakkt,
Kutup, Muhammed, islam Terbiye Metodu ve Ahlak Sistemi, yev. Ali 6zek, 1st. 1977, s.27.
Millk. 67/2, bkz. Muhammmed b. Hazin,Lubab, 4/305, M. Vehbi, 15/6030.
ISl ~Wll, 42/30, t. Hakkt, s. 629, aynca bkz. Ttbyan, 4/80, M. Vehbi, 13/5148-5149.
151
~ekme
gam. Brrak
155
Ktsacas1 Rahmani ruh, salt iyilik: olabilir; fak:at vlicutla birlikte bulundugu durumlardaki
etkilenimleri, tamamiyle i~inde bulundugu biyolojik yapmm egilimlerin kullarurnma baghdrr.
Egilimlerini iyi kullanrnasiru bilmeyen insanlar, Kur'an'm tammlamasiyla en fazla azab
~eken ve hayatta s1kmt1 i~erisinde ya~ayacak olanlardrr.168 Kur'an bilgisi ve fitri egitimi her
~eyden
156
SONUC
varolu~
ve icindekileri gecmi~, ~imdi ve gelecek ile kapsamh bir butiin olarak ele almakta ve bu ele
ah~t, halife olarak nitelendirdigi insan iizerinde odakla~trrmaktadrr.
Halife olarak yarattlan insan, dunya iizerinde e~yaya yon veren ve e~yada tasarruf
imkaruna sahip tek aktlh varhktrr. Hz. Adem'den glinumiize gelinceye kadar olu~mu~ kliltiir ve
medeniyetlerde insan faaliyeti soz konusudur.
Bu faaliyet, ba~tbo~ bir faaliyetten ote, bilincli ve amach bir nitelik ta~tmaktadrr. Bu
niteligi kazandrran ve yonlendiren etkenlerden en onemlisi, insan faaliyetine yon veren gliclu
unsur olan dindir.
Kur' an, onem atfettigi insanm, istenilen faaliyeti verimli bir ~ekilde gostermesini, sahip
oldugu butiin faklilteleri ve egilimleriyle saghkh bir
ki~ilik
olu~turmasw
istemektedir.
Evrenle uyum icerisinde olacak ~ekilde, fitrat iizerine yarattlmt~ olan insan, fitrattyla
e~glidumlu olarak kendisine sunulan ilahi ~~~~ gozardt etmesiyle mensup oldugu cevre
~artlariDIO her tiirlu olumsuz etkisinden dolayt hem bunyesinde, hem toplumda, hem de ya~am
felsefesinde ~irk diye nitelendirdigimiz tevhid gercegine aykm problemler ya~amaya
ba~lamaktadtr.
ya~am
insandan
kan~tk
tarzt,insarun yaptsma ayktn olan bir tarzda ortaya ctkmakta; bunun sonucunda
beklenen
verimlilik,yani
olu~um
bicimi ve bu
olu~umun
akt1 olmak iizere insanm sahip oldugu pozitif ve negatif egilimlerin verimli, amact
dogrultusunda ve bilincli kullantmiDln yaptlmamasmm,ki~ide ve toplumda ~irk ba~ta olmak
iizere psikolojik, ttbbi ve sosyolojik problemler olu~turdugu, bunun da insanm islam101 diger
157
adtyla
ki~isel
ve toplumsal
ban~ltll
~tknu~
farkh nitelikte
niteligi anlatllmaktadrr.
elementlerden ilk insan
"ol" buyrugu ile insan
hayatiyeti, yine toprak
lozgmhk, korku, sahip olma duygulan gibi savunma- korunma duygu veya giidiileri; a~hk,
susuzluk, iireme gibi fizyolojik ihtiya~lan; giivende olma, asayi~, nizam gibi emniyette olma
ihtiya~lan; sevgi, sevme-sevilme, ~efkat, aile sahibi olma gibi ait olma sosyal ihtiya~lan; itibar,
ba~an, hiirmet gorme gibi i~ yapabilme ve ki~ilik geli~imi i~in gerekli olan takdir olunma
ihtiya~lan ve kendini ger~ekle~tirme gibi ihtiya~lan veya egilimleri olu~turmaktadrr. Bu
egilimlerin ruhtan kaynaklananlan olumlu nitelik, biyolojik yap1dan kaynaklananlan da
olumsuz nitelik ta~1maktadrrlar. Bu olumsuz niteliklerin varolu~u veya biinyeye konulu~u degil,
bu egilimlerin ilahi gosterimi d1~mda kullarumt problem ou~turmaktadrr.
Kur' an, insan yap1smm ikinci qamasmda, bu toprak kaynakh yap1ya iitlenen ruhtan
bahsetmektedir. insani tecri.ibeler, yok olmayan bu yoniin biyolojik yap1yla olan ili~kisini
ortaya koyan ya~anmt~ olaylara sahiptir.
Rahmani nitelik ve ozellikler ta~tyan bu yon, ruh olarak ifade edilmekte, ruh ve biyolojik
yapltlln birle~im ifadesi olan nefs kavramt ile insan adltll almakta ve insan, yap1smdaki bu ili~ki
ile ortaya koydugu uyum konusunda indirildigi diinyada smanmaktadrr.
Kur' an, bu uyumun olumlulugu veya olumsuzlugu durumunu, ruhun biyolojik yap1daki
gori.iniimleri ve
etkile~imlerini, degi~ik
derecesinin
ifadesi
olarak
anlatllmaktadrr.Biyolojik
yaratili~
yapmm
amacltll
olumsuz
158
insan sadece biyolojik yap1s1yla faaliyet gosteren sosyal ve ekonomik bir canh olarak hayatm1
siirdiirmeye balamaktadrr.
Bu durumun alt Sffilfffi1, benligin paryalanmasl, ruhi fonksiyonlan olan irade, akll, kalp,
vicdan gibi fakiiltelerin ortiilmesi anlammdaki inkar olu~turmaktadrr.
Tek yoniiniin olduguna inanan insan, toprak olmakla hayatm da yok olacagma inanan bir
dehri veya inkarc1 durumuna diimektedir.
Tarih boyunca, teblig ile tevhide yagruan toplumlarda bu olumsuzluklar rahathkla
goriilebilmektedir.
Toplumu oluturan problemler, insanm yap1sm1 diizenleyemeyi~inin bir sonucu olarak
karuntza ylkmaktadrr. Fikir baklmmdan yarplkhk
ta~1yan
ili~kilerine
degi~ik
olu~um;
giidii veya egilimlerinin Kur'an'm gosterimi d1~mda bilinysiz ve am kullantm ile ortaya
yikmaktadrr.
Boyle bir tutumla kullarulan egilimlerden omegin; hayranllk, Allah'tan baka bir nesneyi
O'nunla
e~it
tutmaya; sevgi, Allah'1 sever gibi sevmeye, mall koruma iygiisO de hayatm
ban~t
iyin vermeye
Obesity gibi devaml1 yeme-iyme tutkusu ile hedonizm gibi biyolojik bedenin algtlarmdan
haz alma tutkusu da yine bu egilim veya algtlann Kur'an'm onlan gosterdigi ekilden farkh
olarak kullaruffiffilfi bir sonucu olarak bir
karga~a
yikmaktadrr.
Bu tutkularm pe~inden gidilmesi Kur'an'm emrini degil; arzulan yani biyolojik yapm1n
emrinin dinlenilmesi heva olarak ifade edilmekte ve ~irk olarak nitelendirilmektedir. Bu
yapmm bozulmasma engel olan en onemli unsurun da insanm
yaradili~
159
Allah'm, bozulan tevhid inanc1n1 diizeltme amactyla; katmdan bir rahmet ve lUtuf olarak
gonderdigi peygamberlerin ve ilim sahibi olan salih ~ahsiyetlerin zaman iyinde hayranhk
duyulan bir varhk olarak yiiceltilmeleri, ovUlmeleri onlan bulunduklan konumdan
uzakla~tlrmaktadrr.
somutla~tmp
kan~tmlmakta
ve
farkh ibadet anlayi~l, farkl1 ilah anlayi~l ile bir atalar dini ortaya ytkmaktadrr. Bu klstr dongU
ilk peygamberden son peygambere kadar ayru ~ekilde devam etmi~tir.
Kur'an'm I~tgmda ortaya konan diger annma sorununu peygamberlerin toplumlara
anlatt1gt Allah'm slfatlannm, tabiatta benzeri aranarak
somutla~tmlmas1
ve medluliin, delilin
kutsalla~trrdlgtru
konulu~
gayelerini
d1~
diinyada
olu~an
fikir ve eylem iiriinlerinde tevhid, bu kavramm insan biinyesi ve hayatmda esas ahnmas1n1
ifade etmek baklmtndan onemlidir.
Kur' an, insanm verimliligini bu prensibe baglamakta ve insanm merkezi olan kalp ile
d1~
ula~ma,
d1~ma
~am~lar,
hiirriyeti
ortam ve imkan1n1n
ba~ta
olu~turdugu
olmak iizere
olu~turulmast,
be~
tabula~tlrma,
iye
gozlenmektedir.
bireyi annmaya
ula~trran
faktorleri
olu~turmaktadtr.
Soz
160
konusu degi~ik ~artlarla ve ~e~itli olu~umlarla, yabanclla~ma sorunu i~erisine giren insan,
Kur'an'm insarun o.ziine koydugu olumlu egilimleriyle ve ~ekil itibariyle olumsuz gibi goriiliip
bireye zaran ancak vahiy d1~1 kullarumlarla olu~an egilimlerin vahiyle belirlenmi~ ama~larma
aykm
davraru~lar i~erisine
girmektedir.
Sozkonusu olumsuz siire~ ise ancak metafizik bilgi, onun uygulaytclsl nebi veya resul ile
belirli bir ugra~ ve miicadeleden sonra almas1 gereken ~izgiye dondiiriilebilmektedir.
Bu miicadelede yalruz kuru bilgi yam ogretim (bilgisizligin giderilmesi)
hedeflenmemekte,olumlu iiriin saglaytct bir degi~im, tslah beklenmektedir. Bu durum ise
egitimin tarifini olu~turmaktadrr. <;unkii vahiy ozellikle insanm nefsinde siirekli ve istendik
davraru~
sergileme amac1 giitmektedir. Bu nedenle Kur'an, kim halini sulh ederse ifadesini
kullanmaktadrr. Boylelikle ban~ demek olan sulh, biinyede ger~ekle~mekte ve ki~i "Muslim"
olmaktadrr.
Ozellikle Hz. Peygamber doneminde gii~ ~artlar altmda ve klsa zamanda ki~i ve toplum
diizeyinde islam(ban~)veya annmamn ger~ekle~ip verimliligin iist diizeyde ger~ekle~mesinde,
~ahsiyetiyle
insanm fitri yap1s1yla uyumlu olan Kur' ani emirlerin Hz. Peygamberin omek
dt~
ger~ekle~tirilmi~tir.
imana ula~mcaya kadar islam olduk deyin ifadesinde bu nokta a~lk~a goriilmektedir.
islamm ~artlan olan kelime-i ~ahadet ile prensipte tevhid kabul edilmekte; namaz, oru~,
zekat, haec gibi ibadetlerle
dii~iince
geli~iminde
dt~
saglanmt~
olmaktadrr.
Hz. Peygamber, insanm zihni ve biyolojik yaptsmi dengeye ve
misyon
yiiklenmi~
ban~a
(islam)
ula~tmct
bir
degi~im,
toplumsal
degi~imi
de beraberinde
degi~im
161
ilahi emirlere kendi kendini baglayan insan istemi, insamn fitri (yarattlt~tan gelen)
gii~lerini,
~e~idini,
tamamlayan bir butiin halinde yarattlt~ amacma uygun hareket etmesini sonu~ vermektedir.
insan bu tutumu gosterebildigi oranda her tiirlii a~tnhk: ve sapmadan uzak hi~bir egilimin
zararma ugramadan verimli bir ki~iligi ger~ekle~tirir.
irade (istem) kuvveti de bu egilimlerin ibadetlerle kontrol altma almmastyla viicud
bulmaktadtr. Orta ol~iide bir hayatl getirecek unsurlar islam kaynaklarmda ve egitim
kitaplarmda yazthdrr. iyi ve gtizel olan fikirleri bu kaynaklardan ahp, dinin kendine has
egiticilik ta~tyan ibadetleri ile fikir ve biinyemizi donatmahytz.
Bu telkin ve ibadet sistemi fitratlmlZtn
i~erigi
ile uyum
i~inde
gormekte, insana has ~uurlu hareket olarak salih davraru~ ~eklinde ortaya ~tkmaktadrr.
Bu
~ah~mamtzda,
gormii~
degi~ken
bulunmaktaytz. Bu
bulunmaktadrr.Ve
Kur'an
penceresinden
i~in
baktp
onlarm
ama~lan
dt~mda
bilin~siz
kullarummdan ba~ka yonde kullarumtru onlemekten ba~ka bir ~ey yapmak zorunda degiliz.
Butiin kotiiliiklerin kaynagt, Kur'an'm ifadesiyle insarun bu kritik yonii veya yaptstdrr.
Klsacast Rahmani ruh salt iyilik olabilir; fakat viicutla birlikte bulundugu durumlardaki
etkilenimleri tamamiyle i~inde bulundugu biyolojik yaptrun egilimlerinin kullamm niteligine
baghdrr. Egilimlerini iyi kullanmastru bilmeyen insanlar, hayatta en fazla act
~ekenler,
Kur'an
diliyle azab ~eken ve stkmtt i~erisinde ya~ayanlar, bu tutumu sergileyen insanlardtr. Kur'ani
egitim her~eyden once bu noktada yol goterici kaynaktrr.
0 bize, hayattmtza vahyi disiplini kazandrrarak egilimlerimize hakim olmamtz1, onlan
ustahkla kullanmamtzt, dolaytstyla istikrarh bir
ya~amt
biinyeye kulluktan gage yiikseliyormu~ veya yiiksekten dii~erken bir ku~ kaptveriyor gibi
anlattlan kaos duygusundan ve bu ~ekilde ya~amaktan kurtulmamlZl saglamaktadrr.
Bunun yolu da egitim ve ogretimin esastru, fitri egitim modelini sunan Kur' an ve onun
hayata tatbiki olan siinnete dayandrrmaktan ge~mektedir.
162
SONUCUN TORKc;E OZETi
163
SUMMARY
The holy Koran is a metaphysical and comprehensive knowledge that advises the
human beings of themselves and the existence philosophy of the universe.
The human being, who is created as a representative of God on earth, is the only
reasonable entity that directs the things and that has the ability to obtain the possession of
the things. The Koran demands the human being, to whom it attaches importance, to work
productively in the activities,to establish a sound personality and a sound society with his
faculties and aptitudes.
The orientation and management of the human being in the light of this knowledge and
the productivity of him which is to reach the existence objective by remaining in
accomodation with his body and outside world are called as refinement by the Koran.
The structure of the human being is handled and explained within two phases by the
Koran. The first phase is the earth-originated body which is pointed as the source of malice
and is embraced with different tendencies and the second phace is the soul that is the source
of all values that are of goodness. The human being is examined in terms of the worship
which is the creation purpose in terms of the accomodation he exhibits in body-soul relation.
The Koran states the negative or positive states of this accomodation,the apperance and
interaction of the soul in biological structure with capacities such as nefs-i emmare1,nefs-i
levvarml,nefs-i mulhime3,nefs-i marziye4 in its different verses. These capacities are
explained as the expressions of the degree to which the creation purpose of the human being
is realised
Therefore, the divine soul can be merely goodness,however,the interactions of it within
the body is solely dependent on the nature of the usages of the biological tendencies. The
human beings who do not know how to use their tendencies are the ones who suffer most,the
ones who feel pain and live in difficult in Koran's terms, the ones who exhibit such
manners.Koranic education is,above all, a guide source on this point.
The Koran makes us acquire the divine discipline and control our tendencies,so that we
enable a firm life and get rid offeelings of chaos that are described as rising into the sky or
being caughtby a bird while falling down from the top and get rid of living in this way.
The procedure of doing this goes through basing the nature of education on the Koran
that presents the natural education model and on the practice of it into rea/life which is the
way prescribed by Mohammed
164
BiBLiYOGRAFYA
-ATE$, Siileyman; Kur 'an-z Kerim ve Yiice Meali, Kthy Kitabevi ist.1975.
-ABDULBAK.i, Muhammed Fuad, el Mu 'cemu 'I Miifehres Li Elfazi 'I Kur 'ani 'I
Kerim, Kahire, 1378. ist.1982.
-ACLUNi, ismail b. Muhammed, Ke/u 'I Hafa, ve Miizilu 'I ilbas amme 'tehere
Mine 'I ehadis ala elsineti 'n nas, Kahire, tz.
-AHMED, Abdiilgafiir Attar, Muhammed b. Abdiilvahhab, Beyrut,1387/1967.
165
-BOLAY, Su1eyman Hayri, Felsefi Doktrinler Sozliigii (geni~1etilmi~ 4. Bsk.)
Akr;ay yay. Ank.1987.
-BOYNER, Nevzat, Yeni Bir Yaklazmla j/im ve Din, Nil yay. izm. 1997.
-BUHARi, Muhammed bin ismail; el Camiu 's Sahih (Sahih-i Buhari) M1s1r, 1343.
-BURSEVi, i. Hakk1, Ruh el Beyan, ist.1969.
-CAREL, Alex, jnsan Denen Mer;hul, vev. Orner Durmaz, Hayat yay. ist. 1999.
-CEBECiOGLU, Ethem, Tasavvuf Terimleri Sozliigii, Ank. 1997.
-CERRAHOGLU, ismail, Tefsir Usulii, Tdv. Yay. Ank. 1995. 10.bsk.
-CEVDET, Said, Bireysel ve Toplumsal Degiimin Yasalarz ( yev. ihsan Kutluer)
ist. 1998.
-CEVDET PA$A, Ahmet, Kzsas-z Enbiya ve Tevarih-i Hulefa, Bedir yay. Tz.yz.
-CiLi, Kutbuttin, Abdulkerim b. ibrahim b. Abdulkerim, jnsan-z Kamil, vev.
Abdulaziz Mecdi Tolun, iz yay. ist. 1998.
-CLADUON, Francis, Romantizm Sanat Ansiklopedisi, Remzi yay. ist. 1994.
-CUCELOGLU, Dogan, jr;imizdeki c;ocuk, Remzi yay. ist. 1984.
-CURCANi, Seyyid Serif, Tarifat, Kahire, 1960.
-9AM INTERESSE, Franszz Ar. Der. Ocak 1993.
-DARiMi ,Ebu Muhammed Abdullah b. Abdurrahman, Siinen-i Darimi, ist.1995.
-DEKART, Rene, Ruhun jhtiraslarz, vev. Mehmet Karasan, Meb. yay. Ank.1972.
-EBU DAVUD, Suleyman bin El E~'as es Sicistani (Siinen-i Ebu Davud)
Mlsrr
1952.
-EDiP, Kemal, Lamiyye-i Kelamiye AUiF drg. Ank. 1959.
-ENDELUSi,Ebu Abdillah Muhammed b. Yusuj, el-Bahru 'I Muhit, M1s1r, tz.
-EN NEDVi,Ebu'l Hasan, jslam Diiiincesi Hayatz, vev. Said $im~ek, ist. 1997.
-ERBiLi, Muhammed Emin, Tasavvufun jncelikleri, terc. Mehmet Can, Osmanh
yay. ist. 1997.
-ERTURK, Selahattin, Egitimde Program Gelitirme, H.U Bsk. Ank.1972.
-ERZURUMLU, ibrahim Hakk1, Marifetname, Alem yay. ist.tz.
-ETiK,Arif, Mevlana 'da Manevi Gorii, Ulkii kitabevi, Konya, 1964.
-FAZLURRAHMAN, Allah 'zn Elr;isi ve Mesajz, vev. M. Pavac1, A. Ciftvi,
Okulu yay. Ank. 1997.
-GAZZALi,Ebu hamid Muhammed b. Muhammed, Kimya-i Saadet,Saglam
ist.tz.
- - - - ;Ebu hamid Muhammed b. Muhammed, jhya-i Ulumi 'd
Kahire,l352.
- - - - ;Ebu hamid Muhammed b. Muhammed, Miikaefetii 'I Kulub,
Nizam, vev. Yaman Ankan, Yunus Emre yay. ist. 1969.
Ank.
yay.
Din,
jzahi
166
- - - - ;Huccetu '1 islam, Eyyuhel Veled, ~ev. Ahmet Serdaroglu, Erhan yay.
ist. 1990.
- - - - ; Mecduddin, Ebu'l Futuh Ahmed b. Muhammed, Risaletu 't Tuyur,
islam Felsefesinde Sembolik Hikayeler, ~ev. Derya Ors, insan yay. ist. 1997.
- - - - ; Ebu hamid Muhammed b. Muhammed, Minhacu 'l Abidin, ~ev. Yaman
Ankan, Yunus Emre yay. ist. 1969.
-GEYLANi, Abdulkadir, Atiyye-i Subhaniyye, ~ev. Cabbarzade, Mehmet Arif,
Alem yay. ist, 1996.
-GOKBERK, Macit, Felsefe Tarihi, Remzi yay, ist. 1996.
-GUENON, Rene, Ruhr;u Yanzlgz, ~ev. Fevzi Topa~oglu, iz yay. ist. 1996.
-HAKiM, Suad, el-Mu 'cemu 's Sufiyye, Beyrut, 1981.
-HALiS, Ayhan, Egitime Giri~ ve islamiyetin egitime Getirdigi Degerler, Damla
yay. ist. 1986
-HAMiDULLAH, islam Peygamberi, ~ev. Salih Tug, ist. 1960.
-HANBEL, Ahmet bin; el Musned, Mtstr 1313.
-HAVAZiN, Abdulkerim, er-Risale, Kahire, 1966.
-HEREVi, ebu ismail Abdullah b. Muhammed Ensari, Tabakatu 's Sufiyye, Tahran,
1351.
-HOFFER,Erich, Kesin inanr;lzlar, ~ev. Erktl Gunur, im yay. ist.1995.
-iBN-i HANBEL, Ebu Abdillah Ahmed b. Muhammed (241 I 855), el-Musned, ist.
1981.
-iBN-i KESiR,Hadislerle Kur 'an-z Kerim Tefsiri, <;agn yay. Tz.yz.
, Ebul Fida ismail, Tefsiru 'I Kur 'am 'l Azim, Kahire, 1390-1971.
-iBN-i MACE,Muhammed b. Yezid; (Sunen-i ibn-i Mace), Mtstr, 1954.
-iBN-i MANZUR, Ebu'l Fazl Muhammed b. Mukerrem, (711 I 1311) Lisanu 'I
Arab, Beyrut,1955-1374.
-iBN-i SAD, et Tabakatu'l Kubra, Kahire,135811939.
-iBRAHiM, Mustafa,E/ Mu 'cemu 'I Vesit,ist.1992.
-iLHAN, Avni-Sofugolu, Cemal, Alevilik-Bekta~ilik Tartz~malarz Tdv.yay.
Ank.1997
-iNCiL, (Mujde), Yeni Ya~am yay,ist.1995.
-iSFEHANi, Ragtb, Mufredat-z Elfazi 'I Kur 'an, Dar'ul Kalem.ist. tz.
-KADiRi, Abdullah ibn-i Muhammed el-Mtsri el-Rumi el-Kadiri, Muzekki 'n
Nufus, ~ev. Yaman Ankan, Saadet yay. ist. 1977.
-KAPLAN, Mehmet,Turk Edb. Uz. Ar, Tzp Tahlilleri, Dergah yay.ist.1991.
-KARABULUT, Ali Rtza, Ruhlar Alemi, islam 'da Vasiyyet ve iskat Meselesi, Elif
yay. Ank. 1989.
167
-KALBi, ibn-i, Kitab-ul Esnam (Putlar Kitabz) yev. Beyza DO.~O.ngen, AOiF yay.
Ank. 1969.
-KARA, Mustafa, E~refoglu Rumi Divam, Tdv. Yay. Ank. 1995.
-KASAPOGLU, Abdurrahman, Adem 'den Hatem 'e Ki~ilik, izci yay. ist. 1997.
-KASANi, Abdurrezzak, lstilahatii 's Sufiyye, Kahire, 1981.
-KAZANCI, Ahmet LO.tfi, Peygamberler Tarihi, Feza yay. ist. 1997
-KUTUP, Muhammed, !slam Terbiye Metodu ve Ahlak Sistemi, yev. Ali Ozek,
ist.1977.
-KUTUP, Seyyid, Diizeltilmesi Gereken Kavramlar, Risale yay. Cev. Nurettin
Ytldtz, ist. 1995.
-KURTUBi, Ebu Abdillah Muhammed b. Ahmed, el Cami li Ahkami 'I Kur 'an
Beyrut, 1985.
-KRECH, David, Richard S. Crutchfield, Ballachey L. Egerton, Cemiyet lr;inde
Fert (individualln Society) Meb. yay. ist. 1983.
-KUSEYRi, Abdulkerim b. Havazin, er Risale, Kahire, 1966.
-KOCUK, Abdurrahman, TUMER, GO.nay, Dinler Tarihi, Ocak yay. 1993.
-LUM'ATU'S SiRAC Li HAZRETi'T TAC (Bahtiyarname) yev. Abdusselam
Bilgen, Betyi Bilgen, KO.ltur Bak. Yay. Ank. 1999.
-MALiK, Enes b. , el Muvatta, Mtstr 1353.
-MERAGi,Ahmet mustafa, Tefsiru 'I Meragi, Mtstr, 1373/1953.
-MEVDUDi, Ebu'l Ala Tefhimu 'I Kur 'an, terc. Muhammed Han Kayani, insan
yay. ist. 1986.
-MEYDAN LAROUSSE, Biiyiik Liigat ve Ansiklopedi, Meydan yay. ist. 1990.
-MiRAS, Kamil, Buhari Tecrid-i Sarih Terc. Dip yay. Ank. 1980.
-MUHAMMED LUTFi HACE, Alvarlz Efe Hz. Nil yay. ist. 1990.
-MUHASIBi, er-Riaye, yev. Abdulhakim Yiice, Caglayan yay. izmir 1997.
-MUSLiM, bin Haccac el Ku~eyri;
el Camiu 's Sahih (Sahih-i Muslim)
Mtsu,1955.
-NAKSiBENDi, Muhammed Nuri Semseddin, Miftahu 'I Kulub, Cev. Abdulkadir
Ciyek, Huzur yay. ist. 1993.
-NESAi,Ebu Abdurrahman b. Suayb (Siinen-i Nesai), Mtstr, 1930.
-NESEFi, Ebu'l Berekat, Abdullah b. Ahmet, Medariku 't Tenzil ve Hakayiku 't
Te 'vii, Mzszr, 1313.
-NEW SCiENTiST, Beyond Reality (Gerr;egin Otesinde) Ara~tlrma der. 30 Ocak
1998.
168
-----::o-sMANOGLU, Seyh Ahmet, Giilzar-i Sofiyye, Kaside-i Taiyye Serhi, Terc.
Ahmet Develioglu, Kits an yay. ist. 1997.
-OYMEN, H.R.,Egitime Giri~, Meb. yay. Ank. 1979.
-OZLER, Mevlut, islam Dii~iincesinde Tevhid, Nun yay. ist. 1995.
-PEKTEN, Haluk, Divan $iiri, Turk Dili Derg. (Turk Siiri Ozel Saytst) Tdk. Yay.
Eylul, 1986.
-PHiLiPS, P ve S, Oldiikten Sonra Ya~ayanlar, Kervan yay. ist.1976.
-POLiTZER, George, Felsefenin Balangu; llkeleri, Sosyal yay. ist. 1989.
-RABBANi iMAM, Ahmet Faruk, Mektubat, ist. 1977.
-RAZi, Fahruddin, Tefsiru 'I Kebir, (Mefatihu 'I Gayb) Mtstr, tz.
-RAZi, Necmeddin, Mirsadii 'I lbad, Tahran. 1453.
-RUMi, Mevlana Celaleddin, Mesnevi, yev. Veled izbudak, Meb.yay. ist.1993.
-RUHSELMAN, Bedri, Ruh ve Kainat, Gayret Kitabevi, ist. 1946.
-SABUNi, Muhammed Ali, Tefsir-u lbn-i Kesir(Muht.) Daru'l Kalem, Beyrut,
H.874.
----,Muhammed Ali, Safvetu 't Tefasir, Ensar N e~r. tz. y.
----,Nurettin, Maturidiye Akaidi, yev. Bekir Topaloglu, Dip yay. Ank.
1998.
-SAGLIGIMIZ ve Tzp Ansiklopedisi, Geli~im yay. Cenevre- isviyre, ist. 1974.
-SAiD, Emin, Siretu 'I lmami ~ Seyh Muhammed b. Abdiilvehhab, Beyrut, 1382.
-SAKA Sevki, Yabanczla~ma Kar~zsmda Kur 'an, ir~ad Kitaphgt, Ank. 1997.
-SAYGILI, Sefa, Aile Saglzgz Ansiklopedisi, Tima~ yay. ist. 1997.
-SEL<;UK, Mualla, (:ocugun Egitiminde Dini Motifler, Tdv. Yay. Ank.1990.
-SONGAR, Ayhan, Beynimiz ve Sinirlerimiz, ilim ve Teknik Servisi, Yeni Asya
yay. ist. 1979.
-SUHRE VERDi, Sihabuddin, Ebu Hafs Umar; Avarifu 'I Maarif, Mtstr, 1968.
-SUYUTi, Celaluddin, Abdurrahman ibn-i Ebi bekr, Tefsir-u Kur 'ani 'I Azim,
(Tefsiru Celaleyn), <;agn yay. ist. tz.
-SUYUTi, Celaluddin, ed Durru 'I Mensur fi 't Tefsir 'i bi 'I Me 'sur, Mtstr, 1314.
-SULEMi, Ebu Abdirrahman, Tabakatu 's Sufiyye, Kahire, 1949.
-SMiTH, Holly, Amerikan Psikolojik Antropoloji Ara~tzrmalarz Derg. Yersiz,
1994.
-SENEL, Alaaddin, Bilim ve Utopya, Ank.USBF, Ank. 1994.
-SENGUL, idris, , Kur 'an Kzssalarmm Tarihi Degeri, 4. Kur'an Sempozyumu,
Fecr yay. 7-18 ocak-1998.
- - - , Kur 'an Kzssalarz Uzerine, I~tk yay. izmir, 1994.
- - - , Kur'an'da Ho~gorii ve Hiirriyet, Diyanet ilmi Dergi, cilt-31, sayt-1,
Ocak, Subat, Mart, 1995.
169
Arahk-1996.
-SiRVANi, Harun Han, islamda Siyasi Dililnce ve idare Uzerine Aratzrma, Ank.
1965.
-TABAKOGLU, Ahmet, Turk iktisat Tarihi, ist. 1986.
-TABERi, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Tarihu 'I Umem ve 'I Muluk, Kahire,
1939.
, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Camiu 'I Beyan an Te 'viii '1-Kur 'an,
Mtstr, 1374.
-TAHANEVi, Muhammed b. Ali, Keuaf-z Istzlahat-z Funun, Hind. 1862, ist.
1318.
-TATCI, Mustafa, Yunus Emre Divam, Akyag yay. Ank. 1991.
-TEYMiYYE, Tahiyuddin Ahmet, Tefsir-u Sureti 'I ihlas, Matbaatu'l, Kahire,
1323.
-TiRMiZi, Ebu isa, Sunenu 't Tirmizi, Kahire 1292.
-TURHAN, Mumtaz, Cemiyet ifinde Fert, Meb. Yay. ist. 1983.
-TUSi, Ebu Cafer, Tefsir-u Tzbyan ve Mevakzb, Osmanhcaya yev. Muhammed
Efendi, Dersaadet, ist. 1317.
-ULUDAG, Suleyman, Tasavvuf Terimleri Sozlugu, Marifet yay. ist. 1991.
-WALTHER, Oneil Ressamlar, Vincent Van Gogh, ABC Kitabevi, ist. 1997.
-VAT AND AS, Celaleddin, Tevhid ve Degiim, Pmar yay. ist 1999.
-VEHBi EFENDi, Konyah Mehmet, Hulasatu'l Beyan fi Tefsiri'l Kur'an, Uydal
Ne~r. ist. 1966.
-Y AZIR, Elmahh Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur 'an Dili, Azim yay. ist.1995.
-Y AZICI,Nesimi, ilk Musluman Turk Devletleri, AUiF yay. Ank.1992.
-YILDIRIM, Suat, Kur 'an 'da Uluhiyyet, Kaythan yay. ist.
-ZEBiDi, M. Murtaza, Tacu 'I Arus min Cevahiri 'I Kamus, Beyrut, Daru
Mektebu'l Hayat, Mtstr, 1306.
-ZEMAHSERi, Mahmud b. Orner, el Keuaf'an Hakaiki Gavamizi 't Tenzil,
Kahire, 1968.
-ZUHAYLi, Vehbe, islam Fzkhz Ansiklopedisi, Risale yay. ist. 1990.