You are on page 1of 343

s t a n b u l n i v e r s i t e s i e d e b i y a t f a k l t e s i y a y i n l a r i n o : 2659

Prof. Dr. Abdlkadir KARAHAN

ESK TRK EDEBYATI


NCELEMELER

Gayesi, Mslman Trklerin dil ve dnce bah


elerinin solmaz ieklerinden derlenmi bir deme
ti okuyucuya tantmaktan ibaret olan bu eser :
Hayatta mcadele azmi ve musibetlere dayan
ma iradesi gibi slm kltr ve edebiyat zevk ve
evkim da scak ve efkatli kanatlar glgesinde
kazandm - 21f Haziran 1963 Pazartesi gn
Hakkm rahmet ve mafiretine ebediyyen tevdi
edilen - aziz ve sevgili annem
BESME KARAHANm
tertemiz ruhuna armaandr.
Abdlkadir Karahan

NDEKLER

LKSZ

..........................................................................................

XI

BRNC BLM
Edeb ve Kltrel Etkiler, Dnemler, Temler
Horasan Kltrnn Anadolu Trk Kltrnn Gelimesine
Etkileri
.............................................................. ...................

Mevlna Celleddin Rumnin ran, Trk ve Urdu Edebiyatlarna


Etkisi
......................................................................................

13

slm ve Trk Tarih ve Edebiyatnda Ok ve Ok Atma ..........

19

Yunus Emrenin Hmanizmi ..........................................................

31

Trk iirinin Altn a ve Kanun Sultan Sleyman ..........

37

Trabzonlu Figande Ataszleri ve Deyimler ..............................

43

Klsik Trk iirinde Tabiat .............................

.......................

55

Trk Klsik Edebiyat ile Halk Edebiyatnda Bar ve Sava

65

Arap, Fars ve Trk Edebiyatlarnda Leyl ve Mecnun Temi ...

73

KNC BLM
Ortak Edeb Trler
ran ve Trk Edebiyatlarnda Ortak Edeb Trler ..................

87

slm-Trk Edebiyatnda Krk Hadslerin Douu, Gelimesi ve


Yaylmas
..............................................................................

93

Hamseler

................................. ......................................................

103

uar Tezkireleri .......... ...................................................................

107

Sknmeler ......................................................................................

117

X
NC BLM
Byk ahsiyetler
Fatih, air Avn ................................................................................. 127
Fuzul, Hayat, Eseri ve Sanat .......... ..................................... ... 169
Nef, Hayat, Eseri ve Sanat .......................................................... 185
Nab, Hayat, Eseri ve Sanat ...................................................... ... 197
Mutasavvf ve air Olarak Erzurumlu brahim Hakk

213

DRDNC BLM
incelenmemi Eserler
lk Osmanl Edebiyatnn ncelenmemi Din Bir Mesnevisi :
Hikyet-i Hadice Tezvic-i Muhammed ..............................

225

XV. Yzyl Osmanl Din Edebiyatnda Mesneviler ve Abdlvsi


elebinin Halilnmesi ...................................... .................

233

XV. Yzyl Trk Edebiyat ve Devletolu Yusufun Vikaye


Tercmesi
....................................................... ................... ...

241

Emir Afsahuddin Hidayet ve ncelenmemi Divan .............. ... 249


Molla Ltfinin Harnmesi ve XV. Yzyl Sade Trk Nesri ...

257

Fuzulnin Hadikatu s-Suads ...................... ............................... ... 267


lnin Bilinmeyen Bir Eseri : Mecmau l-Bahreyn .......... ....... ....275
IV. Murad Devri Badad Seferleri Hakknda Bir Fetihname ve
Gen Osmann Tarih ahsiyeti ..........................................

287

Kendi El Yazs Hatratna Gre Niyaz-i Msrnin Baz Mistik


Grleri .................................................................................

297

ncelemelerin Sunulduu Kongreleri ve Yaymlarm Gsterir


Liste ............................................... .........................................

305

ndeks

311

.................................................................. ...........................

t L K S Z

Eski Trk Edebiyat deyimi ile: uzun, srekli ve zengin tarihi


asndan olduu kadar, fethettii ve zerinde yaad geni, 1i
ktaya yaylm bereketli topraklara sahip olmak bakmndan da
dnya milletleri arasnda nsafta yerleri ve deerleri bulunan
T r k l e r i n , henz yazy bile pek te kullanmadklar destanlar
devrinden balayarak, geen yz yln ortalarna gelinceye dein
sregelen alarn edebiyatn amalyoruz. Daha ileri giderek bu
edebiyat, Trk, halknn henz en eski anayurtlar olan Orta-Asyada duygu, hayal ve dncelerini ancak gzel ve dokunakl szlerle
dile getirmee baladklar, zaferlerini ozanlarn kouklariyle ak
dklar, yaslarn atlarla hkrdklar tarihlerde domu sayabi
liriz. Ve tarih-sosyal grevini gnmzde tamamlam grnmesine
ramen, onun, hal baz Anadolu aydnlarnda klsik niteliklerini
koruyarak ve belirli kurallarna bal kalarak meyva vermekte ol
duuna da iaret edebiliriz.
Daha belirli ve dar anlamda ise Eski Trk Edebiyatm: Orhun
Yaztlarym gnle nfuz eden canl uslbu ile taa ileni yllarn
dan (732 ve 734), yani VIII. yzyln ikinci eyreinden balatmak
ve Tanzimat dneminin (1839 ve daha sonralar) yeni bir dnya ve
hayat grcn benimsetmeye yneldii samana, yani XIX. yzyln
ilk yarsnn dolmaa yaklat tarihe kadar srdrmek uygun d
mektedir. Bylece eski Trklerin kendilerine zg, nce szl, son
ra da yazl duyarlklarndan kaynaklanan ve Trkler slm dini
ne girince yepyeni bir nitelie kavuan, ayr ayr iklimlerde de olsa,
ayn inan ve sanat koullar iinde geliip serpilen, Horasan'da,
Orta-Asyada, Kpak illerinde, Azerbaycanda, Anadoluda, Rumeli
de ve daha bir ok blgede y z l e r c e y a z a r v e b i n l e r c e
e s e r l e ieklenip bezenen Eski Trk Edebiyatna snrlar ve
zaman tartlabilir olsa da k l t r m z n en v e r i m l i
h z i n e s i gibi baklarak, onu bilim yntemleri ve tkenmez bir

X II
enerji ile i n c e l e m e k v e a r a t r m a k l a grevli olduumuzu
da ayrca belirtmek isteriz.
Eski Trk Edebiyat: destanlar, yaztlar, antlar, divanlar,
mesnevileri, eitli ina koleksiyonlar, kompozisyonlar ve dier sa
yya g sar telif ve tercmeleriyle eskimi fakat ihtiaml bir
edebiyattr; imrenilmee deer hayal inceliinin, derin duygularn,
engin dncelerin rndr. Bu edebiyatta zellikle slm kltr
ve ruhunun serveti, i lemi, zevki, heyecan yaamaktadr. Ama
T r k n kendine z g d u y a r l , g z e l h u y u , d n y a
g r de kabuk altndaki z gibi onun idokusunda uyu
maktadr. Genellikle dier slm lkeleri ve halklarnn edebiyatla
rndaki ortak temler ilenmekle beraber, bazlarnn dedikleri gibi,
Eski Trk Edebiyat hi bir zaman kiiliini yitirmemi, biim ve
kapsam bakmndan gze arpan benzerliklere ramen, tmyle tak
liti bir karakter tamamtr. Geri nazm ekillerinde benzerlik
ler bulunduu, edeb trlerin ortak yanlarnn ar bast bir ger
ektir. Ancak ne Trk kaside, gazel, musammat ve dier nazm e
killeri Arap ve Farsn ayn isimdeki manzumelerinin tm tmne
taklididir; ne de Krk Hads, Maktel-i Hseyn, Mevlid, Siyer, Hilye,
Sknme, ehr-engiz v.b. Iar teki slm lkeleri edebiyatlarndaki
bu trlerin kopyalar durumundadr. Bir ok defa konularn ayn
adlar tamalarna bakp aralarnda farklar bulunmadn, hatt
byle eserlerde pln ve dzen biribirine ok yakn olsa bile yazar
larn etki altnda kalm olmalar bir tarafa onlarn edeerde ve
zde olduklarn sylemek mmkn deildir. Szn gelii mesnevi
konularndan Yusuf ve Zleyh, Ferhad ve irin, Leyl ve Mecnun
gibi en ok tannan ve bol rneklerine tesadf edilenler arasnda
yaplacak bir karlatrma grmz, bir baka ynden, giilendirmee elverilidir.
stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Eski Trk Edebiyat
Krssnde ve her halde baka kentlerin benzeri faklte krs
lerinde bu tarih, grkemli, zengin ve ok dall eski edebiyatm
zn zamann ak iindeki geliip serpilmesi zerinde durulmakta,
konulan, trleri, edeb akmlar aklanmakta, rnek metinleri oku
tulmakta ve bu alanda yeni almalar da filizlenip baaklanmakta
dr. Bu satrlarn yazar da, krk yl dolduran meslek hayat bo
yunca, Eski Trk Edebiyat Tarihi ve Metinleri zerinde gcnn

XIII
yettii en geni lde alm, ders ve seminerlerinin yan sra,
sadece grevi olduu iin deil yaratlnn doal bir. eilimi olarak
ta, onlarca kitap, yzlerce makale yaynlam ve 50den fazla millet
leraras kongrelerde bildiriler sunmutur. Ancak, btn arzusuna
ramen, kitaplar dnda kalan, bilimsel aratrma ve incelemele
rini, eitli dillerdeki (Trke, Arapa, Farsa, Franszca ve ngi
lizce) bildirilerini bir araya getirip yayma hazrlamann gl
karsnda bir seim yapmann ve mmkn olan imdilik ger
ekletirmenin yararl olaca kansna vararak ie koyulmutur.
Esasen bugnk mal koullar da bir ka cildi dolduracak hacimli
eserlerin basm ve yaymna elverilidir de denemez.
te bu nedenlerledir k i: Eski Trk Edebiyat ncelemeleri adn
verdiimiz bu esere ancak konunun, kapsam almadan, deiik
ynlerinden yaplan semeler alnmakla yetinilmitir. Aslnda byk
ounluu yurt iinde ve dnda ya birer bildiri olarak sunulmu,
yahut ta bilimsel dergi ve ansiklopedilerde yaynlanm almalar
dan ibaret olan bu yazlar, yeniden gzden geirilip baz ekleme ve
karmalarla daha dzenli ve yararl biim kazand iin ilgi ek
me gcn artrmlardr, denebilir. lk defa burada yaymlananlar
da bu alanda, daha nceleri, zerilerinde fazla durulmam, ama
nemli saylabilecek temler olduklarndan zenle okunmaa deer
grndeyiz.
Bir ders kitab nitelii tad lde geleceimizin gvencesi
gen kuaklarla birlikte kltr ve edebiyat merakls her yataki
aydnlarmz da kendine ekecei ve konularnn bir ou hemen
hemen ilk defa tarafmzdan ortaya konulup incelendii hatrlanr
sa kendi trnde ayr bir zellie sahip bulunduu tereddtsz sy
lenebilecek olan Eski Trk Edebiyat ncelemeleri: drt blmden
olumutur.
Birinci Blmde Edeb ve Kltrel Etkiler, Dnemler, Temler
ad altnda 9 konu, ele alnp, ilenmitir. kinci Blm, ortak edeb
trlerin bazlarnn tantlmasna ayrlmtr. Burada genel bir g
r yer alm ve 4 edeb trden sz almtr ki bunlar: Krk Hads
ler, Hamseler, uar Tezkireleri ve Sknmelerden ibarettir.
nc Blmde eski edebiyatmzn, sadece rnek sayp sev
diimiz, bir ka mmtaz ahsiyetinin incelenmesiyle yetinilmitir.

XIV
F a t i h , a i r A v n , hem byk padiah ve muzaffer komutan,
hem de duygulu bir air ve air koruyucusu olduu; F u z u l , kl
sik edebiyatmzn ak en cokun ve etkili bir slp, en derin tasav
vuf nevesi iinde ifde gcne sahip bulunduu iin konu edinil
milerdir. N e f , vg ve yergide gsterdii esiz baar; N a b
kusursuz ifdesi ve eriilmez uslbu bakmlarndan incelenmilerdir.
E r z u r u m l u b r a h i m H a k k ya gelince Hasankaleli hem
ehrilerinin benden esirgemedikleri yksek ballkla birlikte onun
ok engin kltr ve byk Y u n u s E m r e den sonra tasavvuf
ve hikmeti her zmreye yayp sevdirmekteki retici-air sfat g
l mil olmutur. Bylece eski iirimizin deiik bahelerinde ak
yan ayr makamlarn stadlarmdan beini tanm olmaktayz.
Drdnc Blme gelince: zellikle ncelenmemi Eserlere ay
rlmtr. Gerekten burada zerinde durulan 9 eserden hemen hi
biri, daha nceleri, kimse tarafndan cidd bir incelemeye tbi tutul
mam, etraflca eletirilmemi ve deerlendirilmemitir, denebilir.
Bunlar arasnda varl dahi, bizden nce, bir yerde sz konusu edil
memi olanlar da vardr. Bir kann nshalarnn yetersiz tavsifi
ne baz kataloglarda bir ka satrla rastlamak mmkndr. Ancak
bu iin bile kusurlu yaplmad sylenemez. Hikyet-i Hadice Tezvic-i Muhammedin bilinen iki nshasndan en gveniliri, zel kitaplmzdadr. A b d l v s i e l e b i nin Halilnmesini, D e v 1 e to l u Y u s u f un Vikaye Tercmesini, E m i r A f s a h u d d i n
H i d y e t in Divanm, M o l l a L t f i nin Harnmesim, 1 nin Mecmau l-Bahrey nini ve N i y a z - i M s r nin kendi el ya
zs Hatratm, milletleraras kongrelere bildirilerle sunan da yine
bu satrlarn yazardr.
Eserin sonlarna: kapsamndaki bildirilerle, daha nceki yayn
larn nerelerde okunup basldklarn gsteren bir Liste de eklenmi
tir. Bylece incelemelerin yurtii ve yurtdnda hangi kongrelerde
ve hangi lkelerde bildiri veya makale olarak sunulup basldklar
nn dilleri ve tarihleriyle de tannmalarnda kolaylk salanm ol
maktadr. ilk defa burada baslanlar iin her hangi bir aklama
gerei grlmemitir.
Burada bir noktaya daha deinmek yersiz olmayacaktr: Eski
Trk Edebiyat ncelemelerinde gerektii yerlerde Arap Alfabesi,
transkripsiyon harfleri kullanmakta yarar vard. Ancak makine ile

XV
dizgilerde, belirtilen imknlar ok snrl olduu iin, ayrca eserden
edebiyat meslek sememi olanlarn da nasiblerini alabilmeleri d
ncesiyle, zorunlu olmadka, bu yne gidilememitir. Byk de
nebilecek bir zen gsterilmi olmas imldaki tutarszlk, daktilo
edilmi metindeki baz ihmaller v.b. nedenler yznden eserin diz
gi yanllarndan kurtarlmasna yetmemitir. Szn gelii: eski ya
zdaki ayn = <, ve hemze = > eklinde gsterilmek gerekirken,
bir ok defa, bunlar ya birbirine karm, yahut aynler, hemze
iareti ile kaydedilmitir. Yine bylece kelimelerden bazlarnn iti
lsndaki , , ou zaman doru olarak , , biiminde, arasra da a, i, u olarak metinde yer almtr. Bunlarn dnda da
baz dizgi yanllar mevcuttur. Ayrca doru-yaril cetveline, bir
iki istisna dnda dip notlaryle bibliyografyaya ihtiya duyulma
dn da belirtmeliyiz.
Dizgi srasnda matbaadan gelen provalarn dzeltilmesi al
masn elden geldiince zenle yapmaa gayret eden krs asistan
e y m a G n g r ki ayrca Dizin de onun hazrlamasdr ile
tercmanmz K u t a y b e m e r e harcadklar emek iin teek
kr ederim. Kendilerinin, istekleri dnda, imlda vukua gelen tek
nik hatalar, onlarn gnll mesailerini glgelemez.
Bu kitaba : ilk defa Trkiye'de Mukayeseli Edebiyat dersini
programa koyan bir hoca niteliiyle onun konularndan da bir ka
incelemeyi, ayrca onbir yldr krsmze bal olarak Halk Edebi
yat da okuttuum iin bu dersle ilgili yeni bir iki aratrmay da
almak isterdim. Fakat bir yandan forma saysnn snrl oluu, te
yandan her biri ayr bir krs olmaa elverili bu iki nemli disiplin
zerinde daha geni lde mesai harcayp ayr monografiler hazr
lamak arzusu, imdilik, bu kadarla yetinmemize yol amtr.
Eksik ve yanlmalarmz elbette olmutur. Bunlarn inceleme
konularnn zelliinden, eldeki imknlarn darlndan ve yeterince
elverili olmayan artlardan doduunun dnlerek ho karlan
masn dileriz. Hak yola ve baarya ancak Allah ulatrr.
Etiler, Profesrler Sitesi,
2 Mart 1980

Prof. Dr. Abdlkadir KARAHAN

B R NC BLM
Edeb ve Kltrel Etkiler, Dnemler, Temler

HORASAN KLTRNN ANADOLU TRK KLTRNN


GELMESNE ETKLER

Malazgirt Meydan Savandan (26 Austos 1071) sonra Ana


doluda Islm-Trk kltrnn byk bir sratle yaylp yerletii
ve bunda muzaffer Seluklu ordusu kadar din limleriyle tarikat
eyhlerinin ve airlerin kuvvetli tesir ve nfuzlarnn-pay bulundu
u mehul deildir. Biz bu nemli gelimede Mslman Trklerin ve
zellikle bir ok tannm tasavvuf ehlinin, soy sopa veya manev
hava bakmndan bal bulunduu Horasan ve onun sahip olduu
kltrn etkilerine, bu ksa incelemede, sadece deinmekle yetine
ceiz.
H o r a s a n kelimesinin H u r (gne) ve s n (do
an) kelimelerinden ibaret olup Doan Gne lkesi anlamna gel
dii bilinir. Bir tesadf eseri de olsa Anadolu kelimesinin de.G
nein Doduu Yurt demek olduuna hemen iaret edelim. Hora
sann, rann dousundaki geni araziyi, Ceyhunun gneyinde ve
Hind-i Kun kuzeyindeki memleketi kapsadn, ayrca siyas ba
kmdan ise Mverun-nehr ve Sicistan da snrlar iine aldn
hatrlatalm. Bylece: Belli, Merv, Herat, Niabr, Ts, Serahs...
gibi ehirlerin de Horasann belli bal merkezleri arasnda bulun
duunu kaydedebiliriz. Bugn iin Horasan blgesinin ran, Afga
nistan ve Rusya arasnda paylalm durumda olduunu da sadece
belirtip geebiliriz.
Horasan,. Arap-slm ordular tarafndan fethedilmee balan
dktan sonra (31/651-52) abucak ihtida etmee, mslmanlm g
kazand blgelerden biri olmak durumuna gelmeye balamtr.
Geri halknn o zamanki sert ve isyankr tabiat hasebiyle zaman
zaman huzursuzluklar, ayaklanmalar, balarnda bulunanlardan kur
tulma abalar eksik olmamtr. Ama yine de mesel o gnlerin
hretli bir merkezi olan Belh, slm tarihinde mml-bild nvann devam ettirmitir. Bir mevzu hadse gre Hz. Peygamber

d.

Horasan taraflarndan Kara Bayraklar grnd zaman, onlar


karlamaa gidin, buyurmutur.
Horasann siyas ve asker bakmdan Islm-Trk tarihindeki
byk hreti A b u M s l i m T e b e r d a r nvan ile Trk Ede
biyatnda da mcadeleleri ve kahramanlklar hakknda manzum ve
mensur destan karakterinde baarl eserler meydana getirilen Ho
rasanl ve muhtemelen Trk asll, ayrca Abbas Devletinin kuru
luunda birinci derecede messir olmu bir bakumandan ve pehlivan-yiitten gelir, denebilir. Gerekten Emev valisi N a s r b i n
S e y y a r , nce kararghn Merv yaknlarnda kuran ve bu ehir
sokaklarndaki savalarda gz pek bir er gibi dmekten ekin
meyen A b u M s l i m karsnda yenilip kararn firara tebdil
eylemitir (130/748).
Bilindii gibi: S a m a n o u l l a r , G a z n e l i l e r hakimi
yetlerine de geen, bir ara da T a h i r o u l l a r devrinde (830)
bamszlk da kazanan Horasan, Seluklu Sultan T u r u l B e y
devrinde Niaburdan itibaren bu Trk devletinin eline gemitir.
(1038).. S u l t a n S e n c e r in lmnden sonra (1157) G o r l u 1 a r n tahribine urayan Horasan, H a r e z m a h l a r dnemin
de biraz bayndrlk grm ise de Cengiz istils (617/1220) bu bl
geyi de dier birok yerler gibi, perian etmitir. Ancak T i m u r
un olu a h r u h un sultanlk yllarndadr ki Horasan, zellikle
Herat bata olmak zre bir bayndrlk ve kalkndrma hamlesine ka
vumu, hele H s e y i n B a y k a r a (1438-1507) anda zellikle
bu ehrin dini-mimari eserleri, saray hayat, edeb meclisleri dillere
destan olup, hret ve tesiri stanbula kadar aksetmitir.
Islm tasavvuf tarihinde Horasan ok nemli bir mevki igal
eder. zellikle Horasan Erenleri, Horasan erleri, Horasan Pirleri,
Merdan-t Horasan gibi tamlamalarla ifade edilen ve asllar itibar
ile Horasan lkesinde yetien tasavvuf erbabndan meslek bir zm
reyi temsil edenler, edeb ve kltrel hayatta da sk sk szkonusu
olmu, varlklarn srdrm ve sezdirmitir. Melamet ehli (Melamiler) genellikle Horasanda temerkz ettiklerinden bunlar Horasanler diye de anlmlardr. Abdallar, Abdalan-i Rum, hatta Ftvvet erbab da Horasan tavsifi ile eserlerde yeralmtr.
Byk tarikatlardan Nakbendilik aslnda, baz prensipleri ba-

5
knmdan eer eskiye gtrlmezse, hi olmazsa H o c a Y u s u f
e l - H e m e d a n (lm. 535/1140)dan balatlr. Tetkiklere gre,
A h m e d Y e s e v (lm. 1166) ve A b d l h a l i k G u c d e v a n
bu tarikatin balang ve ilk gelime alarnda iki kolunu temsil
eden meayihdendir. Birincisi zikri: cehri, kincisi hafi olarak
icray tercih etmilerdir. Gucdevannin esaslar, B a h a d d i n
N a k b e n d (1318-1389) tarafndan yeniden canlandrlm ve
glendirilmitir. te Orta-Asya ve zellikle Horasan ve yresinin
Snnlemesine bu son zatn himmetleri geni lde yararl lm
tr. Ve bu tarikat daha, sonralar M o l l a l a h S e m a v i (lm.
891/1491) vastasyla ve ondan balayarak Anadoluda byk bir
kabul ve itibara mazhar olmu, yaylm ve mslman Anadolu hal
knn, zellikle Dou ve Gneydou Anadoluda yaayan gebe ve
yerleik vatandalarn dini, manevi kltrleri ynnden aydnlatc
bir yolgstericisi olmutur.
Esm yolunu tutan baz tasavvuf ehline kar olan ve iyiliklerini
aa vurmayp gizleyen, fakat ktlkleri abartarak da aksettiren
ve ser - azad yaar gzken sofulara Horasan erenleri denilmesi
nin sebep ve hikmeti zerinde burada ayrca durmayacaz. ura
da bir noktaya daha iaret etmek isteriz: Horasan pirleri, Horasan
erleri, Horasanler deyiminin kullanl ve yaylnda elimizde henz
yeteri kadar malzeme bulunmamakla beraber Tus dolaylarndaki tr
besinin bulunduu yerde bugn rann kutsal ve byk ehirlerin
den saylan Mehed'in doup gelitii sekizinci i mam A l i E r R z a (lm. 203/818) mn da manev etkisi bulunduu dnlebilir.
Anadolu Trk kltr zerinde Horasan asll eyhlerin, alim
lerin, airlerin, yahut bu zatlarn irad ile kendilerini bulmu irfan
ehlinin tesir ve nfuzu, Seluklularn son hkimiyet yllarna yak
latka daha ak grlr. Bunun da nedenlerini aratrmak ayr
bir bilgi konusu olabilir. Ve bu i esasen de edebiyat tarihilerinin
deil, tarihilerin grevleri arasna girebilir. Bizim ana hatlaryla
syleyeceklerimiz imdilik bunlardan ibarettir:
Baba
l y a s , B a b a s h a k , S a r S a l t u k un aslen
Horasanl olduklar malumdur. Hatta B a r a k B a b a ve T a p t u k
E m r e nin de Horasan asll olmalar kolayca hatra gelebilir. Baba
Ilyasm, Mool akn yznden Horasandan gp Amasyaya gel-

6
diini, onun halifesi Baba shakm, adna gelitirdii ve Seluk im
paratorluu aleyhine bir halk ayaklanmas mahiyetini aldrd ok
tehlikeli durumlarn, birhayli glkten sonra onun ancak Amasya
da idam suretiyle (1241) son bulduu dnlrse Horasan asll
eyhlerin 13. yzyl Anadolusundaki tesir ve nfuzlarna bir misal
verilmi olur.
Burada ve konumuzla ilgili olarak din hayat ve Anadoluda
yaygn tarikatler bakmndan H a c B e k t a zerinde dikkatle
durmak icabeder. nce Amasyaya gelerek Baba shakm halifesi de
olan ve Velyetnmeye gre Niaburdan, yani bugnk randa
bulunan Bat Horasandan, geldii belirtilen H a c B e k t a (lm.
1270-71)m kendi adna izafe edilen ve piri olduu Bektaliin,,
Anadolu Trk kltr ve edebiyat tarihinde kmsenemez bir yeri
ve deeri vardr. Rivayetlere gvenmek imkn olsa H a c B e k
t a , A h m e d Y e s e v i halifelerinden L o k m a n P e r e n d e nin talebesi saymak gerekir. Onun Horasan erenlerince ululua ka
bul edildii de sylenir. Hatta Yesevinin iaretiyle Anadoluya gel
diine de deinilmitir. Onun etkisi Orta Anadoluda kendi adyla
anlan kasabadan uzak iklimlere kadar yaylmtr.
Daha XIV. asrn balarndan itibaren Bat Anadoluda R u m
G a z i l e r i denilen mcahitler arasnda Bektaliin yaygn oldu
unu, mridlerinden Abdal Musann Yenieri skfn bir sava
ta giymi olmas gibi baz nedenlerle kendisinin Yenieri Ocann
kurucusu sfatiyle sylentilere yol atm, Yenieri askerine Taife-i
Bektaiye, Yenieri aalarna da Aayan- Bektaiyan denildi
ini de bilmekteyiz. Ayrca Ahilerin bir seyf kolu olan alp eren
ler de Hac Bekta kendilerine Ser eme tanmlardr. Tekke
Edebiyatyla Halk Edebiyatnda birok Bektai airinin nefesleri
nin hl baz meclislerde tekrar edildiine iaret etmek, bu Hora
sanl eyhin Anadolu Trk kltrnn geliimindeki etkisinin bir
ynn belirtmeye elverilidir. Hatta H a c B e k t a a : Hac
Bekta el-Horasan denildii gibi nefeslerde de onun iin H o r a s a n
P i r i sfat kullanlr. Bektai meydannda Horasan Postu ikinci
makamdr ve bu Hac Bekta makam saylmaktadr. Ayrca era-
Horasan da vardr, Bektai Glbanklarmda Piran- Horasan de
yimi de geer.
Birok din limi, tarikat eyhi, sava gnlls Horasandan

7
Anadoluya deta akn etmitir. Burada zellikle Belhden gelen Sultanul-lem B a h a e d d i n V e l e d ve onun olu byk C e 1 a l e d d i n R u m (1207-1273.)yi nemle zikretmeliyiz. Sadece Ana
doluya deil Rumeliye, Suriyeye, Iraka, Msra, rana hatta Pakistana kadar yaylm ve baz Osmanl padiahlarnn bile ya men
subu, ya muhibbi olarak tanndklar bilinen Mevlevi tarikatnn ku
rucusu, Divan- Kebr ( Divan- emsl-Hakayk) ve Mesnevi-i
Manevi gibi yzyllardr hreti, tesiri ve nfuzundan hibir ey
kaybetmemi olan eserlerin sahibi Mevlna mn Anadoluda mslman Horasan kltrnn bir bakma kuvvetli bir temsilcisi nitelii
ile de incelenmesi ilgi uyandran sonular verebilir.
A 1 1 a r (1119 ?-1193 ?) ruh ve S e n a (1072?-1131) yi onun
iki gz sayan M e v 1 n a nn Hakim-i Gaznev ve Attar- Niaburden birok tasavvuf inanc, meselesi ve grn benimsedii, iz
ledii rahata sylenebilir. Esasen kendisinin ocukluunun getii
muhitten bir hayli mteessir olduunu dnmek, ailesinin Batya
doru gleri srasnda F e r i d d d i n A t t a r ile Bat Horasan
da Niaburda grp duasn ald hakkmdaki rivayet ve eser
lerinde Horasan havasn sezdiren pasajlardaki ruh, sylediklerimizi
takviye edecek deerdedir. Trbesinin yapsnda bile Horasan mi
marisinden alnma motifler olduuna iaret edenler vardr. Trbede
onunla birlikte ebedi uykuya dalanlar arasnda Horasan ehlinin yer
al az anlaml deildir.
OsmanlIlarn ilk alarndan balayarak Horasan erlerinin or
duda, medresede ve tekkede tesiri hissedilmitir. O r h a n G a z i
(1326-1359)nin adalarndan nl G e y i k l i B a b a ya tarikat
sorulduunda onun: Ebul-Vefa-y Badad tarikatndan, Horasanl
Baba lyasm da dostlarndan olduunu syledii bilinir. Yine Ge
yikli Babayla ayn yzylda yaam olan A b d a l M u s a da iir
lerinden birinde: Horasan mlkndeki boyundan bahseder.
Klsik Trk Edebiyatnda Horasanl olan Iran airlerinin ve
Sebk-i Horasan (Horasan slubu)nin tesiri birhayli gl olmu
tur. F i r d e v s (934?-1020?) Tusda, A t t a r ve H a y y a m (lm.
yaklak olarak 1136 etrafndadr) da Niaburda yatmakta olup ad
larna trbe-bideler ina edilmitir. Her nn de Eski Trk Ede
biyatnda eserlerinin izlerini takib etmek mmkndr. Bir kere Firdevsnin eTmme'sindeki kahramanlar, tartmasz, Klsik Trk

iirine gemitir. Z l , R s t e m , N u i r v a n , D a r a , C e m ,
s f e n d i y a r , S i y a v u , K e y h u s r e v gibi isimlere XIV.
asrdan itibaren Eski Anadolu Trk Edebiyatnda rahata tesadf
edilir. Sonra Attarm Mantkut-T ayr gibi eserleri de ayn asrdan
itibaren G 1 e h r i bata olmak zere tercme edilmeye balan
m, onun tasavvuf edas ve havas birok eserde kendini hissettir
mitir.
XV. asrda Heratta uyanan edeb ve lm faaliyet ve hareket
de Osmanl mparatorluu sahasnda tannm, sevilmi ve takdir
grmtr. Mirza Hseyin Baykara meclisleri dillere destan olmu
tur. A b d u r r a h m a n C a m i (1414-1492) sadece iirleriyle hay
ranlk ve taklit duygular uyandrmam, ayrca onun baz eserleri
medrese ders kitab olarak takip edilmitir. Hatta F a t i h S u l
t a n M e h m e d (1451-1481) tarafndan kendisine maa balan
mak ve stanbula davet vaki olmak suretiyle taltif edilmitir. H
s e y i n V a i z K a i f (lm. 1505)nin eserleri F u z u l (1480?1556) bata olmak zere baz byk edib ve bilginlerce izlenmi,
onlara kaynaklk etmitir. M ir A l i i r N e v a i (1441-1501)
byk bir Trk-aatay airi olarak daha hayatnda hret ve n
fuz sahibi olmu ve bu Fatihin sarayna kadar tesirini gstermi
tir. Rivayetler hatal deil ise A h m e t P a a (lm. 1497), ticaret
kervanlaryla gelen Nevainin gazellerini grdkten sonra daha ku
sursuz ve baarl air olma yoluna ynelmitir. Nevai tesiri Lale
Devrinin mstesna airi N e d i m (lm. 1730) e aatayca iir yaz
dracak kadar asrlarca srmtr.
Burada XIV. asrn byk sofilerinden hem air, hem eyh olan
ve Garibnme aheserini kaleme alan k P a a (1272-1333)nin da Horasanl olduunu kaydedelim. Ayn zamanda insancl duy
gular ve i lem sevinlerini dile getiren mmtaz mutasavvf airi
miz Y u n u s E m r e nin de tarikat pirlerinin Horasanl oldukla
rn hatrlayalm.
imdiye kadar zerinde lm yaynlar yaplmam ,olan Azeri
alannn deerli bir airi olan E m i r A f s a h u d d i n H i d a y e t
P e r v a n e c i , Badattan, Horasana kar sevgi ve hayranln
yle terennm eder :

9
n Irak ire Hidayet yohdurur sz kymeti
Tiz Horasan azmin eyle yohsa meyl-i Rm kl.
Bylece daha beyz yl nce douda Horasan, batda Anadolu:
ilim ve irfan merkezi, sz ehlinin kymetini bilen lkeler olarak bir
kere daha ehemmiyet ve kymetini iir diliyle bize tantyor.
imdi bir de Anadoludan Horasana gidenlerle oradan ilim kl
tr ve iir kumalar ykleriyle dnenlere de deinelim: Tarihler,
uara tezkireleri ve benzeri eserlerde yeteri kadar misal mevcuttur.
Biz sadece birkan -belirtelim : Mesel K a d - z a d e R u m
(1337-1412) Bursada renimini tamamladktan sonra Horasan ve
Trkistana giderek bilgisini arttrm ve hatta mrnn geri kalan
ksmn da iyi bir matematiki ve astronom olarak Sem,erkantta
geirmitir. XIV. asr sonlarnn ilk plandaki airlerinden A h m e d
D a i nin aslen Horasan taraflarndan gelen bir aileden olduu sy
lenir. XVI. asr balarnn mesnevi alan mutasavvf airi L a m i
(1472-1532) nin dedesi N a k k a A l i P a a nn, Timur tarafndan
genliinde Semerkanta gtrld, orada ve Horasanda mesle
ini ilerlettikten sonra Bursay ssleyen Yeil Cami ve Yeil Trbe
gibi mimar aheserlerin nefis naklarn, memleketine dnnce ba
aryla ibda ettii de bilinegelmektedir.
Klsik Trk iirinin XV. asr balarnda ba temsilcisi duru
munda tannan e y h nin de, genliinde randa, ve bir ihtimal
olarak da, Horasanda bulunmu, renimini de buralarda tamam
layarak geriye dnm olduu, airlik kabiliyetiyle birlikte iyi bir
z doktoru olmak meziyetlerini de oralarda olgunlatrm bulun
duu hakknda da kaytlar vardr. Bu gibi misalleri oaltmak mm
kndr. Bu tesirler ve mukabil tesirler daha sonralar da devam et
mi olmaldr.
Baz eserlerin konularnda Horasan, yahut oraya yakn yerler
bahis konusu olur ve dikkati eker. Mesel muhtemelen XV. asr
balarnda meydana getirildii sylenebilecek olan ve Prof. . M e 1 i k o f f tarafndan maharet ve itina ile ilenen Ebu Mslim Hrasan Lejandt nm destan eklindeki ilk Trke meyvasna burada
iaret edilebilir. Yine bylece XVII. yzyln ikinci yarsnn mm
taz airi U r f a 1 1 N a b i (1642-1712) nin, Hayrbd mesnevi
sinde Crcan Padiahnn hayali macerasn ilediini bilmekteyiz.

10
im di bir de madd hayat, gnlk giyim-kuam bakmndan Ho
rasanla Anadolu arasndaki ilikilere gzatabiliriz: Osmanl Trkleri arasnda Hacegan snfna mahsus sarktan takn, tepesi dz,
kenarlar dikili, ii pamuklu bir kavuk eidi kullanlrd ki buna
Horasan ad verilmiti. Yine o zamanlarda cami,, hamam, ker
vansaray, im aret gibi baz nemli yaplarda kullanlan ve son dere
cede dayankl olan bir har mevcut idi ki buna da Horasan Harc
(Harc-t Horasan) denilmekte idi.

Horasan ve Maveran-nehr gelenekleri, yaama koullar, hatta


ok eskiden kalma baz batl inanlar Anadoluya da intikal etmi
tir. Giyim, kuam, yemek, musik aletleri, doum ve lm trenleri
folklora bal birok gsteriler ara ve gereler arasnda da yakn
lk ve benzerlik dikkate arpar. Bunlardan bugne kadar devam
edenler de vardr. Mesel Horasan ve Trkistan halk arasnda en
ok sevilen ve en fazla yaygn bir saz olan taribur (tanbura) Anadoluda da hl rabet ve itibar grmektedir. Ayrca Taribur el Ho
rasan, Taribur- Trk tamlamas yeteri kadar anlamldr. Yine
bylece Kopuz, Kopus-i Rum, Ud, eng, Rbb, Kngre v.s. gibi saz
lar da Trk illeri ve bu arada Horasanla Anadolu arasnda ortak
enstrmanlardr. A h m e d (1334?-1413)nin Sazlar Mnazaras
haVIrnflaVi e s e r c i i XIV. ve XV. asrlarda hangi musiki aletlerinin
Horasan ve Mavera'n-nehr blgelerinde ve hangi snf halk arasn
da yaygn olduunu gstermek bakmndan dikkat ekicidir.
Horasan evliyas, Horasan kltr, Horasan meayihi, Horasan
erenleri amza kadar: Halkmz, ordumuz, devletimiz ve airleri
miz arasnda sayg ve sevgi ile anlm, hatta dar geitlerden geil
dii, ufuklar karanlklarn sarmak tehlikesi belirdii gnlerde on
larn manev imdat ve iratlar beklenmitir. Y a h y a - K e m a l
B e y a t l (1884-1958)mn ithaf isimli iirindeki u kta gr
mz kuvvetlendiren bir delil nitelii tar :
Ab var, post var, meydanda er yok,
Horasan erlerinden bir haber yok.
Uzun yollarda durdum hi eer yok,
Diyar- Rma gelmi evliyadan.
Gerekten bugn Horasan da eski Horasan deildir: Rusya i-

11

galindeki Horasan topraklarn grm deilim. Fakat ran hudut


lar dahilindeki Horasan birka defa, Afganistana, ait olan Hora
san da bir defa ziyaret ettim. Mehedi, Tusu, Niaburu, Herat,
Mezar- erifi, Belh'i ayr ayr grm, gezmi, belli bir l ve im
kn iinde halk ile dost olmu bir edebiyat tarihisi sfatiyle diye
bilirim ki: halen Horasan ve Anadolu arasndaki tarih, din ve kl
trel balardan kalan canl izler mevcuttur. Bugn halknn bir ks
m Trke-Trkmence konumakta, yemede, imede, giyimde, kuam
da Anadolu, ve zellikle Gneydou ve Dou Anadolu halk ile (bu
hususlarda benzerlik gstermektedir. Ama eski byk sufilerden,
eski zengin slm kltrnden, eski imrendirici faaliyetten eser ara
mak ve bulmak son derecede gtr. Bununla beraber bu iki Ms
lman Trk topra arasndaki tarih ve kltrn, gemiteki ortak
ve kuvvetli balarn hatrasna, derin bir sayg duymamak da mm
kn deildir.

MEVLNA CELLEDDN RUMNN IRAN, TRK VE URDU


EDEBYATLARINA ETKS

slm dnyasnn sadece bir blgesinde ve bir dilinde deil'de


hemen hemen btn lkelerinde ve belli bal edeb dillerinde -hayatn yaad XIII. yzyldan beri- ad ve eseri sayg, sevgi ve hay
ranlkla anlan, nfuzu birok kltr muhitlerinde hissedilen M e vl n a C e l l e d d i n R u m (1207-1273)nin ran, Trk ve Urdu
edebiyatlar zerindeki tesiri konusu zerinde hazrlanan bu al
mada meselenin yalnz ana izgilerinin belirtilmesi ve baz misaller
szkonusu edilecektir.
I.
Birok ran Edebiyat tarihisi ve yazarnn da kaydettii gibi:
Eserlerini Farsa ile kaleme alm olan M e v 1 n a , kltrel ve
panteist duygu ve dncenin en gzel numnelerini vermi olup
H a k i m S e n a (1072?-1131) ile kvamn bulan ve F e r i d d d i n A t t a r (11197-1193) ile de ince anlamlar kazanan bu tr
iirin ran Edebiyatnda en mkemmel ve en baarl mmessilidir.
Klsik ran Edebiyatnn son byk airi saylan A b d u r r a h m a n C a m i (1414-1492) : Onun Mesnevi-i erif diye tannan en
nl eserine iaret ederek bir drtlnn son msranda byk m
tefekkir air iin Peygamber deil fakat kitap sahibidir der ki
yalnz bu ifade bile daha XV. yzylda M e v 1 n a nri ran ve
Horasanda ne derecede takdir edildiini ve ne lde nfuz sahibi
olduunu gstermeye elverilidir.
Mevlnann szgtrmez tesirine kaplp onun iinde yaad
ve trbesinin bir ziyaretgah olarak ufuklarn ssledii Konyaya.
gelerek Mevlevi tarikatna intisab eden ve bu tarikat yaymaa a
lan ran airlerini de tanmaktayz. Bunlardan biri XVII. yzyl
ran iirinin sayl temsilcilerinden olup Klsik Trk Edebiyatnda
da tesir ve nfuzu kuvvetle grlm bulunan T e b r i z l i S a i b dir. Bu gl sanatkr Mevlna Trbesini ziyaret ve Mevlevi tarika
tn yakndan tanmak arzusu ile memleketinden Konyaya kadar

14
gelmi, burada bir sre yaam, sonra Mevlevi Halifelii yetkisini
de elde ederek Tebrize dnm, orada bir zaviye de kurmu, ayrca
galiba biraz da bu tesirle olacak Trke gazeller de yazmtr.
Mevlnanm Mesnevisini deiik zamanlarda yine Farsa olarak
yazld dilde erh edenler de bilinmektedir. Bugn bile ran
da Mesneviden birok paralar, deiik vesilelerle, ezbere tekrar
eden aydnlara oka tesadf edilmektedir. Hatt haftann belli bir
gnnde ve sabahlar belli bir makamla Tahran radyosunda Mes
nevi den beyitler terennm edilir.
Btn bunlar ve bir ok ran airinin eserlerinde Mevlna ha
vasn teneffs ettiren pasajlarla bu eserlerde gze arpan Mevlna
hayranl, o byk ve heyecanl air dnrn kendi aheserlerini
yazd dildeki tesir ve nfuzunu ve asrlarn stnden aarak a
mzda da enerji ile dolu manev yaama gcn aka gstermek
tedir.
II.
slm leminin gerek kltr ve edebiyat, gerekse dini ve
sosyal hayat bakmlarndan Mevlna Celleddin etkisini en faz
la duyan, yayan ve srdren topluluklarn banda Anadolu Trkleri gelmektedir. Mevlna daha hayatnda byk bir hayranlar y
n ile evrilmi olduunu grmt. Onun gnlk yaay, dn
ce ve grleri, eserleri adalar arasnda da, gnn konusu olmak
niteliine sahipti. Halk ktleleri kadar devlet erkn da ona sayg
gsteriyor, meclislerinde bulunmak arzusu duyuyor, Konyada onun
yaad evrenin zlemi ile doluyor, gazellerini okuyor, M esnevi
sinden hikyelerle kendini eitiyordu. Denebilir ki Mevlnay iyice
bilmeden Anadoludaki ilk Trke eserleri anlamak ve aklamak
ok gtr. Gerekten Anadolu Trkesi ile meydana getirilen en
eski eserlerde ve zellikle mesnevi nazm ekli ile yazlm olan
deiik konulardaki kitaplarda Mevlnann geni ve gl tesir
ve nfuzu rahata mahade olunur. Anadolunun ilk byk tasav
vuf! halk airi Y u n u s E m r e (12407-1320?) bir iirinde yle
demektedir :
Mevlna Hdvendgr bize nazar klal
Anun grkl nazar gnlmz aynasdur.
Burada Y u n u s un onun sohbetinde bulunmay nasl arzulad,

15
onun takdirkr baklarna nail olmay nasl bir mazhariyet sayd
ve onun gzel baklarnn kendi gnlnn bir aynas olduuna na
sl inand aka gze arpmaktadr. Bu sadece Yunus Emre iin
deil, onun anda yaayan ve daha sonra gelen birok fikir ve
gnl eri iin de bahis konusudur.
M e v l n a C e l l e d d i n R u m eserlerini Farsa yazd
iin bu dil, onun tesiri ile mevleviliin imtiyazl bir dili olmak nite
liini kazanmtr. Ancak Mevlnaya nisbet edilmekle beraber asl
erkn ve adab byk bir tarikat eklinde gelien Mevlevilik, ana dili
Trke olan bir lkede doup etrafa yayld iin Trke has birok
zelliklerle yorulmutur. Bu arada Mevlevi yinlerinde Trke bir
hayli iir okunmas da gelenek haline gelmitir. Sonra, hatt Mevlev
trenlerinde sem olduu ve ney gibi mzik letleri de n plnda
i grdkleri iin H z. P e y g a m b e r in hadslerinden yararlan
larak semn ve sazn haram olmadna dair IfO hads risaleleri top
lamak bile gerekli grlmtr.
Mevlnann ahsiyeti ve eserleri, hem Klsik Trk Edebiyat
nn kurulup olgunlamasnda hem de bu edebiyat iinde bir Mevlev
edebiyatnn domasnda n plnda messir olmutur. Byk bir
evliya olarak ynlarn gnllerine deta hkmeden ve trbesi kut
sal bir ziyaret yeri nitelii ile, hemen her gn, birok insan tarafn
dan ziyaret edilen Mevlnanm Mesnevi'si: Trk illerinde en ok say
g gren, en fazla okunan ve en geni lde erh edilen, kendisinden
antolojiler meydana getirilen ve anlalmas g beyitleri iin de yo
rumlar dzenlenen bir eserdir. Dier kitaplar ve bu arada Divan-4
Kebir de hem tad yksek iir atmosferi, hem de lah akn en
ince ve cokun heyecan bakmndan ok sayg ve hayranlk uyan
drmtr. Birok tasavvuf kitabna Kuran-i Kerim ve Peygamber
hadslerinden sonra yazlanlar kuvvetlendirmek ve okuyucuya
inan kazandrmak iin Mesneviden beyitler aktarlmtr. Daha
ilk devirlerinden balayarak Mesneviyi ezberleyenler km, Mev
levihane (Mevlevi Tekkesi) ve Darl-Mesnevi (Mesnevi Yurdu)lerde devaml olarak bu bir bakma bir lde kutsallk kazanan ese
ri okuduklar iin Mesnevihan nvann alan deta yeni bir snf
insan yetimitir. Ayrca Mesnevi okuyanlar cazetname (Diplo
ma, ruhsat) alarak ayn eseri okutmak yetkisini kazanmlardr.

16
III. A h m e d (1703-1730) devrinden itibaren baz medreselerde bile
Mesnevi okutulmasna balanmtr.
Mesnevi tercme ve erhleri niteliinde olmak zere sadece
baz byk Islm-ark dilleri ile yazldklar belirtilen ve kaynak
larda kaydedilen veya baz yeni tetkiklerle son zamanlarda basldk
lar bilinen eser says 25 civarndadr (17 Trke, 7 Farsa ve 2
Arapa). Yine Bildiimize gre Bat lkelerinde de yabanc dil
lerde hazrlandklar veya basldklar belirtilen Mesnevi tercme ve
erhleri (Franszca, ngilizce, Almanca)nm says da on'a yakla
maktadr.
Klsik Trk Edebiyatnn hretleri arasnda ilk planda gelen
bir hayli air ya mevlevidir, veya Mevlevi Muhibbidir. Bunlardan
a h i d i (lm. 1550), N e f (1572?-1635), N e a t (lm. 1674),
N a b i (1642-1712) ve e y h G a l i b (1757-1799) hatra ilk gelen
lerdendir. Klsik Trk iirinin son byk stad saylan G a 1 i b in
mehur ve makbul eseri Hsn A kn sonunda bu kitab iin: Esra
rm Mesneviden aldm demesi, M e v 1 n a mn XIII. yzyldan
X V m . asr sonlarna kadar Trkiye aydn ve halk muhitlerinde na
sl sevildiinin birok rneklerinden biri zelliindedir.
Mevlna hakknda vglerle dolu olarak birok airin divanmda kasideler de yer almtr. Bunlarda ona kar duyulan derin ba
llk ak ve seiktir.
Modern Trk iirinin birok hretli simas da, birer vesile ile,
Mevlnaya olan sayg ve sevgisini ve Mesnevi'ye kar hayran
lklarn iirlerinde belirtmilerdir. Y a h y a K e m a l B e y a t l
(1884-1958)nm smail Dedenin Kinat adl iiri u anlama ge
len bir beyit ile balar :
Bizler, Mesnevi eserine olan itiyak feleklere kadar yk
selten ney gibiyiz. Bylece biz ta Maher gnne kadar Mevlna Hz.
leri ile ayn solukta bulunuyoruz (hem-nefesiz)
Mesnevi evkini eflke karm nyz
Haredek hem-nefes-i Hazret-i Mevlnayz
Mevlnann sadece edebiyata deil sosyal ve kltrel hayat saf
halarna da uzun asrlar boyunca tesir ve nfuzu srp gitmitir.

17
Gerekten Osmanl tarihinin devammca Mevlevilik Messesesi, lke
nin daima varl ve etkisi hissedilen bir kurumu olmutur. Kendi
leri Mevlevi olan veya kendilerini yle tantan padiahlar bile grl
mtr. Medrese ile tekke arasndaki kavgalarda, birok tarikat
mensubu kovuturmaya urad veya bir hayli tarikatin faaliyeti
geici olarak durdurulduu zamanlarda bile Mevleviler msama
ha grmlerdir. Bu ho-gr Cumhuriyet Devrinde de devam edegelmitir. Trkiyede tekkeler kapatlp yinleri yasakland zaman
lar iinde de zellikle 1946 yhndanberi her yl Aralk aylarnda
ve Mevlnanm vefat ettii 17 Aralk akamna kadar Konya
bata olmak zere baz ehirlerde Mevlevi yinlerinin gnlerce tek
rarna msaade olunmaktadr. Son yllarda bu gibi trenler, eitli
vesilelerle, baka aylarda da icra edilmekte olup devlet erknndan
baz zatlar da zel giysiler ve mzik letleri ile sslenen sem yin
lerinde hazr bulunmaktadr.
Yukardanberi zetlediimiz hususlar Trk Edebiyatnda Mevlnann eserleri ile tarikatnn yedi yzyldr etkisinden kaybetme
den halk topluluklar arasnda devam etmekte olduunu aka mey
dana koymaktadr. Hele Mesnensinin kazanm olduu deta kut
sal nitelik ve ona kar duyulan byk takdir ve hayranlk bunu
daha da pekitiren gl bir rnektir.
III.
Bugnk Hint-Pakistan alt ktasnda gemi asrlardanberi
Farsa olsun Urduca olsun M e v 1 n a nn ve Mesnevisinin gl
etkisi olmutur. Ta Hint-Trk hkmdarlar E k b e r (1556-1605)
ve C i h a n g i r (1605-1627) zamanlarndan balayp a h c i h a n
(1628-1660) ve E v r e n g z i b (1660-1707)in saltanat yllarnda
gelien bu tesir ve nfuz Ingilizlerin, Hindistan yarmadasna hki
miyetleri devresinde de devam edegelmi ve zamanla gelimitir. En
bata Modern Mslman Hindistanda i b l - i N u m n (18571914) XX. yzyln balarnda Sevanih-i Mevlna-yi Rm eseri ile
hem byk mutasavvf airin gl bir biyografisini vermi, hem
de Mevlna sevgisinin ve tesirinin artmasna hizmet eylemitir. Do
rudan doruya Urduca yazlm olan bu eser Mesnevi ruhunun kavranmasma da yardmc olmu ve Mevlnann grlerinin anlal
masnda, yazld lkede rol oynamtr. A r a f S a n v i de M e s
n e v i nin 6 cilt halinde baslan Urduca tercmesini yaynla
mtr ki, bu da, bu konuda nemlidir. Fakat Hint-Pakistan yarm

18
adasnda, hatta bir bakma btn Islm dnyasnda, XX. yzylda
hi kimse Allame D r . M u h a m m e d i k b a l lsnde M e v l a n a ya hayranlk ve ballk duymam ve onun kadar Mevlnann iir ve fikir dnyasn kavrayarak onlar gnmzn grleri
ve duyular ile dile getirememitir.
Rm-i Asr (an Mevlnas) nvanma hak kazanan D r .
i k b a l (1877-1938) hakknda 1974de stanbulda baslan kitab
mzdan (Dr. Muhammed ikbal ve Eserlerinden Semeler) da yarar
lanarak bu bahisde ksaca unlar belirtebiliriz :
ikbal, ilk nemli iir kitab olan Esrar-i Hodide Mevlna iin:
Mevlna, topra kimya yapt. Benim tosumdan cilveler onard...
yaratl Hak ile yorulu Pir (Mevlna) ki Pehlevi (Fars) dili
ile Kur3an yazmtr. Bana kendi yzn gsterdi... gibi sonsuz
sayg ile belirlenen beyitler sylemitir. Pir ve Mrid (Mrid ve
Mrid) adl Bl-i Cibrildeki uzun bir iirinde air sorularn M e v
l n a dan Urduca sormakta ve cevaplarn da Farsa olarak Mes
neviden. iktibas etmektedir. O, hemen her konuda, her dncede,
her meselede ve her tde M e v 1 n a y kendine hoca, stad, yol
gsterici olarak bilmektedir. Eserlerinde bunun saysz misllerini
bulmak mmkndr .
IV.
Sonu olarak denebilir ki M e v l n a henz hayatta bu
lunduu XIII. yzyl ortalarndan balayarak XX. yzyln ikinci ya
rsnn son eyreine kadar uzanan yedi yzyl akn bir zamandan
beri hemen btn Islm dnyasnda ve zellikle ran-Trkiye ve
Mslman Hint-Pakistan yarmadasnda, Farsa, Trke, Urduca ya
zan yzlerce duygu ve dnce adam tarafndan derin bir sayg ve
tkenmez bir hayranlkla okunmu, sevilmi, taklit edilmi, faydala
nlm veli-air olarak el stnde tutulmutur. Heyecan ilimle bir
letiren, inanc iirletiren ve dnceyi kanatlandran M e v l n a :
Islm Milletleri Mukayeseli Edebiyatlaryla uraanlar iin mstes
na ve tkenmez bir kaynakdr. Lirizmle yorulu bir ruh ve yakc
lah bir ak ile coan bu byk dehnn iledii konulara ve onun
eserlerinin muhtelif lkelerdeki tesir ve nfuzuna eilmek, Islm
Edebiyatn yeni grler ve yorumlarla zenginletirmek isteyenler
iin ok baarl sonulara gtrebilir.

s l m

v e t r k : t a r ih v e e d e b y a t in d a

OK VE OK ATMA

lk ve Orta alarn vazgeilmez bir sava arac olduu kadar


bir yiitlik sanat ve genlik sporu vasflarn da muhafaza eden ok
ve ok atma konusunu, btn ynleriyle, ksa bir incelemenin hudut
lar iinde ilemenin son derecede mkl olacan sylemee lzum
bile yoktur.
Belirttiimiz sebep dolaysiyle biz, sadece, byk slm Peygam
beri H z . M u h a m m e d in ok ve ok atmakla ilgili bir ka Hadis-i
erifine ve Trk tarihinde ok ve ok atma gelenek ve nemine temas
ettikten sonra Trk Edebiyatnda ayn konu zerinde aklamalarda
bulunmay yeterli bulacaz.
Okun bir sava ve av arac olarak eski Arap toplumunda g
l bir mevkii ve zel bir deeri olduu, Araplarn ok atmada ve ok
idmanlarnda ileri gittikleri bilinir. slm dini yay ile ok atmay yal
nzca tlemekle kalmam, bunu bir grev olarak da mslmanlara
yklemitir. H z . M u h a m m e d in yay ile ok atmann renil
mesi ve fazileti hakknda birok tavsiye ve buyruu vardr. Bu ko
nuda hads toplayclar Arbain hads risaleleri meydana getir
miler, ayrca Trk bilginleri de ayn alanda, Krk hadsi bir ara
ya getirip tercme etmilerdir. Bir misl olmak zere II. M a h m u d un saltanat yllarnda H z . H a l i d b. Z e y d (Eb Eyyub
El-Ensar) Camii imam ve padiahn ltuf ve ihsanna kavuanlar
dan biri olan A b d u l l a h b. s m a i l in hazrlad ve stanbul
niversitesi Ktphanesinde elyazma bir ka nshas mevcut bu
lunan Remy Sihamhn Talimi ve Fezaili (Ok atmann renimi ve
erdemleri) hakknda toplanan krk adet sahih hads kitabn hatr
latabiliriz. Mukaddemesinde, toplaycsnn ifadesiyle syleyelim
Snnet-i seniyye-i nebeviyye ve det-i mlk-i maziyye-i Osmaniyye olan talim-i sehm ve kavse ve tefennun-i mumaresetine mte
mayil olduu na iaretle G a z i M a h m u d H a n - i A d l nin bu

20
spora olan merak gznnde tutularak eserin onun huzuruna sunul
mas kaydedilmekte ve her hads metnini Trke tercmesiyle ksa
ca erhinin izledii anlatlmaktadr, ilk hads U k b a b. m i r den rivayet edilmi olup Mslimin Sahihinden alnmtr. Tercme
ve erh yledir: Vakta ki lj
^ Ijocij
yet-i kerimesi nazil oldukta mefad-i latifi budur ki: Ey mminler
sizler mrikine galebeye ve kefere ve fecereyi kahra sebep olacak
kuvveti gazaya mbaeretten akdem hazr edip taallmne say edin
demektir. H z . P e y g a m b e r minber-i erife uru ve muvacehe-i
sahabe-i kirama bu yet-i kerimede icmal olunan kuvveti beyana
ur buyurup... bu nazm-i mnifde Cenab-i Hallk-i Cihanm ihzar
ve tehiyyeyi emir buyurduklar murad-i aleyh siham-i remydir. Heman emr-i Halika itaat murad edenler kavs-i siham taallmne
ur eylesiin dey defa tekrar buyurdular.
Bu eserin nc hadsi Aere-i Mbeereden ve Uhud, gaza
snda H z . P e y g a m b e r i can-siprne korumak urunda yz
lerce ok atan S a d b. E b i V a k k a s tarafndan rivayet edilmi
olup Taberanden nakledilmitir. Anlam da yledir: Hz. Peygam
ber ok atmay, binicilik renimine tercih hususunda buyurdular ki:
Sizler ok atmaya mmareset edin. nk ok atmak, din dmanla
ryla savaanlara yararldr. Batan baa ok atma tleri ve onun
faziletleri ile ilgili 40 hadsi kapsayan bu risalenin 5. hadisini de
buraya nakledeceiz: E b u S a i d E l - H u d r den rivayet edilip
Deylem Msnedinde tahric edilmi olunan bu konudaki hads de u
mealdedir: Sizler, ok atmay ve Kuran-i Mecidi okumay ren
mee alp ihtimam gsterin.
Biraz dikkat edilirse grlr k i: Peygamberimiz, yukardan beri
zerinde durduumuz hadsler nda ok atmann Islm dininin
tavsiye ve emrettii hususlardan biri olarak mmetine tebliine iti
na gstermitir. Bir kere Kurandaki bir yetinin tefsirini bizzat
yapma yararl grm ve burada T a n r e m r i n i n z n d e
ok atma reniminin sakl bulunduunu defa tekrarlayarak be
yan etmitir. Sonra yine H z . P e y g a m b e r binicilik gibi hem
sava ve hem de spor deeri bulunan bir idman bile ok atma re
nimi karsnda, ikinci plana alm ve ok atmay tercih etmitir. Ni
hayet bir mslman iin farz olan Kuran okumann yanbanda ok
atma renmeye almay tavsiye sretiyle de: mmetine, ok at

21
mann her bakmdan stn bir sanat, bir spor olduunu, bunun ruhu
ve bedeni gelitiren, dmana elem ve dosta ferah veren bir kudret
kayna nitelii tadn aklamtr. O kadar ki: Okunun oku
att yerden nian mahalline varnca olan mesafe arasnda Cennet
bahelerinden bir byk bahe vardr. eklinde tercme edilebile
cek br hads-i erif bile E b u H r e y r e den rivayet olunmutur.
ihar-yar-i gzin ve Emev, Abbas halifeleriyle dier Islm
devletleri zamanlarnda da gerek sava arac, gerekse spor olarak
ok atmak ata binmekle birlikte tevik edilmi, hret ve nfiz
sahibi olmaya yaram, hatt baz olaylarda kahramanlk sembol
saylmtr.
Trk Milletinin tarihinde, hayatnda, lksnde ok renimi ve
ok atmak nemli bir rol oynamtr. ylesine ki okun Trk icad ol
duu bile ileri srlmtr. Bu, t destanlar devrinden beri byle
balam ve Osmar Devleti'nin son zamanlarna kadar da devam
eylemitir.
Ouz Destannn slm Reidddin Ouznamesi rivayetindeki
bir pasaj, bize ok kavramnn, Trklerin boylara blnnde rol
oynadn sezdirmektedir: O u z , yurduna dnnce, erefine t
renler yapld, lenler verildi. Bu srada beraberinde seferlere ka
tlp selmetle dnen alt olu bir gn ava gittiler. Altn bir yay
ile altm ok bularak, bunlar aralarnda paylatrmak zere ba
balarna getirdiler. Ouz, yay paraya blerek daha byk olan
oluna ve oku da kk oluna verdi. Sonra onlara kararn
bildirdi: Kendilerine yay verilen oulun soyundan geleceklere
Boz Ok denilecek. Ok verilenlerin soyundan geleceklere de Ok
lkab verilecek. nk yay paralanmadan e blnemiyeceinden
boz ok ayn zamanda bozuk anlamn da paralanma nedeniyle
tar.
ok ise tane ok anlammadr. Bylece Boz Oklar ve
Oklar ortaya kmtr kans domutur.
G k T r k l e r d e de okun nemi malumdur.
yaprakl ok ulu oklar mehurdur.

zellikle

Trklerin ok atmadaki mahareti bir ok savalarda sz konusu


olmutur. A l p A r-s 1 a n m, Bizans ordusunu parampara etme

22
sinde Trk okularnn pay byk olmutur. Seluk tarihinde okun
oynad misller bir haylidir. T u r u l B e y in paralarnda, zel
mektuplarnda ok ve yay motifinin kullanld da belgelerle sabit
tir.
C e n g i z in lm deinde oullarna okla verdii t ve
Bir ok krlr ama, bir dzine ok birarada olursa knlamaz. an
lamndaki tleri de, okun nemi konusunda akla gelebilir. Trk
lerin, uan kuu okla vurduklar kaytlarda vardr. Dede Korkut
hikyelerinde: bir Trkn .Alp saylabilmesi iin onun uan ku
lar okla drme maharetini kazanm olmasna temas edilmitir.
OsmanlIlarda nceleri tirendaz, kemanke denilen okular ordu
da nemli ve imtiyazl bir mevkie sahip olmulardr. Ta O r h a n
G a z i den K a n u n S l e y m a n a kadar olan zamanda, Yeni
eri Tirendazlarnn, genel olarak da iyi ok kullanan ordu mensup
larnn sava sonularn deitirmekte zaman zaman messir
olduklar sylenebilir. Belgrad kuatmasnda bile ok kullanldi ve
bunun fethe yarar dokunduu kaydedilmitir. Ancak ateli silh
larn rahata kullanlmaa balanmas oku, gl bir sava arac ol
maktan karm, fakat ok zarif ve temiz bir spor, asker bir idman,
maharet ve dikkat isteyen ve zevk veren bir sanat olma niteliini
korumay bilmitir. Nitekim II. O s m a n , IV. M u r a d, IV. M e h m e d, II. M a h m u d ve A b d l a z i z gibi birok hkmdar ile
M s a h i b M u s t a f a P a a dan e r k e z M e h m e d P a a ya kadar bir hayli vezir ok atmada n kazanmlardr. Ayrca
padiahlar ve eyalet valileri arasnda okuluu tevik ve rabetli
klmak iin baz tesisler kuranlara da tesadf edilmektedir. Mesel
Y l d r m B e y a z d Geliboluda bir ok meydan hazrlatmtr.
F a t i h S u l t a n M e h m e d , stanbulda imdi de ayn isimle an
lan Ok Meydan'n atrm, baz deerli tesislerle donatmtr.
IV. M e h m e d , rabetten der gibi olan Ok Meydamm yeniden
canlandrma yolunda emek harcatmtr. B a h t i y a r z a d e , Risale
fi tlmir-Remy (Ok atma Hakknda Risale)i yazmtr.
Burada ok ve yayn tantlmasna, okuluun usul ve erknna,
kemankelerin yarmalarna, Ok Meydannda bir bakma bir kulp
gibi saylabilen tekkedeki trenlere ve yine oradaki camide yaplan
ibdete, Hzr llyas gnnden balayp alt ay sren Pazartesi ve

23
Perembe gnleri yaplan ok atlarnda bu meydandaki bayram
havasna ve rekor krlarda birincilii kazanann adna dikilen ta
lara, ara sra da verilen para armaanlarna... v.s. iaret etmek ge
rekir. Bir misl olarak sadece S u l t a n A b d l a z i z in Ok Mey
danna gidip bana beyaz takkesini geirdikten sonra ok attn ve
Padiahn bu sporla uramasnn ok ilgi topladn da zikretme
den geemiyeceiz.
Trk Edebiyatnn her dalnda ok, ok atmak, okun sava gc
ve zellikle tr, hadeng gibi kelimelerle vasflandrlan sevgili
nin baklar, kirpikleri ile ilgili iirler, tarih drmeler, beyitler,
msralar veya tamlamalar, deyimler mevcuttur. Biz, burada halk
edebiyat ile tekke edebiyatn bir yana brakarak sadece Klsik ve
Modern Trk Edebiyatnda ok ve ok atma konusunu ileyeceiz.
lk nce okuluk deyim ve terimlerinin, baz airlerde, deiik
biimlerle ve farkl nedenlerle kullanln gsteren iki rnek vere
ceiz. S a b i t :
Dil hadeng-i gamzesinin menzil-i idmandr
01 keman-ebruya sahn-i sine Ok Meydandr
dedii gibi bir baka air de :
Frlatp yay gibi dehr atsa da yabana beni
Hedefimden aamam ok gibi dmdz giderim
demektedir.
Birinci beyitte: hadeng, gamze, menzil-i idman, keman-ebru,
sahn-i sine, Ok Meydan (ok meydan), kelime ve deyimleri birbiri
ile balantldr. Sanatkr sevgilinin yan bak oklarna, gnlnn,
bir idman mahalli olduunu ve sanki o keman kalya gsnn Ok
Meydan (ok meydan) gibi rahata ok antreman yaplan alan du
rumunda bulunduunu sylemektedir. Burada ok ve okuluk kav
ramlar, sanatkrla sevgilisi arasndaki mnasebeti anlatmakta g
l bir ara gibi kullanlmtr, denebilir. kinci beyitte ise air, ken
disinin talih tarafndan yabana atlp terkedilirse bile ok gibi dm
dz, hi amadan hedefine ynelmi olarak yryeceini dile getir

24
mekte ve bylece ok kelimesinin yardmiyle kendi karakterini, do
ruluunu anlatmaktadr.
Yzlercesi Eski Edebiyatmzda bulunan ve okun deiik gerek
ve mecaz anlamn terennm eden beyitlerden biz sadece ikisini kay
detmekle ancak bu hususta ufak bir fikir edinmeye yardmc olabil
mekteyiz.
imdi Klsik ve Modern Edebiyatmzn byk stadlarmdan
airin birka iirinden konumuz iin iktibaslarda bulunup baz ak
lamalara da yer verdikten sonra sz sona erdirmek niyetindeyiz.
Bu airler Eski Edebiyatmz iin E r z u r u m lu N e f ve U r f a 1 1 N a b yeni edebiyatmz iin de Y a h y a K e m a l B e y a t 1 1 dan ibarettir.
m e r N e f nin S u l t a n
ksa kasidesi yledir :

M u r a d n ok at hakkndaki

Hazret-i Han Murad kim mr


Ola dmn-i rzgra tvraz
Ne kadar var ise cihanda hner
Eyledi bir bir ant hep ihraz
ehsuvar-i delir v.aka-nvis
Hem suhan-fehm hem suhan-perdaz
Her hnerde ser-med ill kim
Cmlesinden ok atmada mmtaz
Rstemne kemana sunsa elin
Zor-bazda gsterir icaz
Yarar ger felekde navekine
Hedef olsa hill-i daire-saz
ast destin greydi Tozkoparan
Dergehine srerdi ry-i niyaz
Tevbe eylerdi dahi etmemee
Hi tir kemana dest-draz
Atmad byle bir uzak menzil
Dahi bir pehlevan-i ser-efraz
Grd n zor-i dest-i bazsun
Ok atarken o ah-i bende-nvaz

25
Trinin dd fikrim ardnca
Cst cda ok eyledi tek taz
Blmayub tirini dedi tarih
Aferin ey hidiv-i tr-endaz
Burada grlen hususlar unlardr :
N e f , iltifatn grd, sevdii, kasidelerle vd ama
sonunda hmna da urad IV. M u r a d n bir ok atn, na
zm erevesinde, tarihletirmektedir. air, Padiahn bir ok ko
nuda ve deiik alanda maharet sahibi olduunu fakat ok atmada
hepsinden mmtaz bulunduunu belirtmede ve onun ok atn m
balaal bir ekilde vmektedir. Hatta okulukta ei bulunmaz bir
otoriteyi temsil eden Tozkoparanm bile Padiahn oku frlatmay
baard uzak mesafeye ulatramadn syleyip eer bunu gr
m olsayd Tozkoparann ok atmaya tvbe edeceini beyandan e
kinmemektedir. Sonunda da bu ok atn ebced hesabyla tarihini
de vermektedir.
N e f nin ok konusunda szn etmek istediimiz ikinci iiri
sadrazam (Kuyucu) M u r a d P a a vgsndeki bir kasidesidir :
Gamzen ne dem ki t ekp hn-fen olur
Uk-i dil-figra ecel mihribn olur
emin o Kahraman-i gazabnkdvr senin
Kim hm zil olsa bile bi-emn olur
Kim grd byle hind-yi mest-i kemin-ga
Kim bir hadengi fet-i cn-i cihn olur
Mjgnlarnla seyr eden ol ebruvn der
Birden bu denl tr nice der-keman olur
Gamzen sla balasa uaka her mjen
Gya lisn-i hl ile bir tercemn olur.
beyitleriyle balayan ve ok kavramn da 3. ve 4. beyitlerinde
hadeng ve tr kelimeleriyle aka ifadelendiren bu kasidenin
u aadaki beyitleri, okun savataki roln de belirten edebiya
tmzn ei az bulunur aheser bir kahramanlk iir rneidir.

26
Saflar dzp hcm edicek hayl-i dmene
Dehetle smn zemn pr-fign olur
Sarstldmca zelzele-i hamleden zemn
b-i resthz-i Kyamet iyn olur
Gerd-i siyehde ule-i emr-i tbdr
Gy sehb-i tirede berk-i cehn olur
Oklar sihm-i kavs-i kazadan nin verir
Peykn-i tir ise ecel-i ngehn olur
Evc-i havada st-i ekk-i tden
vz-i rad u sika reh gm-knn olur
Bu kasidede bata bir sevgilinin yan bak, gz, kirpikleri,
ka: kl, gazapl, merhametsiz, fet, ok, yay gibi benzetmelerle
canlandrlmakta ve bylece bir sava tasvirinin gl ifadesine ze
min hazrlanmaktadr. Nef'nin o mstesna, mbalaal fakat sami
m, ekici ve messir slbu ile burada daha sonraki beyitlerin du
yarlk ve heyecanla okunmak arzusu uyandrlmaktadr. iire eile
cek olursak Erzurumun tarihi kahramanlk havasn teneffs etmi
gerek bir airin, anda zaferlerle karlanan bir sava bize deta
yaattn kabul ederiz. Msralar okurken dmana hcum annda
yer ve gn inlediini, depreme tutulmu gibi topran sarsldn,
kapkara toz duman iinde parlak kl ltsnn karanlk bulutlar
arasnda akan imekleri andrdn gzmzn nnde canlanm
buluruz. Bu sava alannda oklar lah kaza yaynn oklarn andr
makta ve ularndaki temren ise anszn gelen ecel gibi dman or
dusunu ademe yuvarlamaktadr. Kllar ylesine sert seslerle akr
damaktadr ki kan velveleden gkgrltsyle yldrm sesi yolunu
kaybedivermektedir.
te ok: yalnzca bir sava arac, bir genlik sporu, bir asker
idman, bir ata yadigr gzel gelenek olmakla kalmamaktadr. O,
baz zamanlarda burada olduu gibi hem sevgilinin niteliklerini, acmazln, ak canghmdan vuran bak bize anlatmakta, hem de
bir savata dman ordusunu paavraya eviren, korkutan ve titre
ten ve adet ecel sembol olan bir gll temsil eylemektedir.
Ekmel-i uar-yi Rum tamlamas ile deeri belirtilen U r f a l a i r N a b iirlerinde ok kavramn bir ok defa kullanmtr.
Ayrca Trke Divanmda, baz devlet erknnn ok atma tarihlerini

27
ebced hesab ile dile getiren iirleri de gze arpmaktadr. Biz bu
rada M u s a h i p M u s t a f a P a a ile e r k e M e h m e d
P a a nn ok atlar hakkmdaki iirlerinden baz beyitleri iktibas
edeceiz: M u s a h i p M u s t a f a P a a iin bu konuda yazlan
tarih iirinden u beyitler,' bir fikir edinmek iin yeterlidir :
Hazret-i dstur-i li-menzilet
Mahrem-i aheneh-i ry-i zemin
Destine alp kemann eyledi
Cmle tr-endaz hep r ber-zemin

yle urdu tablay b-ihtiyar


Geldi gerdundan sada-yi aferin
Navekin seyr eyleyenler tablada
Dediler cmle kaza bulmu yerin

Seyr edib Nab dedi tarih in


Kuvvet-i bazusuna sad aferin
Dier tarih iirinden de u beyitleri nakledelim :
Asaf-i salifl-eyyam-i diyar-i ehba
Hafz-i erkesiyyl-asl Muhammed Paa
imdi eyyamA erifinde bu menzilgehde
Tir atup etmi idi nam-i erifin ibka

Basarak birbirini mjdeciyan tarihin


Dediler menzili sebk etdi Muhammed Paa
Her iki tarih iirindeki msralar vezirlerin XVII. asrn ikinci ya
rsnda bile ok atmak ile de hret bulduklarn, nian tablasnda
istenilen yere vurma gcne sahip olduklarn ve. bunun nemli bir
baar olduunu gsterdii gibi oku, daha nceleri tannm oku
larn atabildikleri mesafeye veya daha ileriye atabilmenin de ra
bet ve takdir nedeni olduunu belirtmektedir. Bylece an airleri

28
trl vesilelerle ok atan devlet erkann, nazm diliyle, tebrike ko
may bir grev veya bir iltifat veya ihsana nail olma saymakta bu
lunduklarn da gstermektedirler.
imdi Yeni Edebiyatmzn sekin simas Y a h y a K e m a l
B e y a 1 1 1 nn iki iirine de deinerek konumuzu sona erdirmek ni
yetindeyiz.
Y a h y a K e m a l in W * Tepeden aklamasn tayan ve
galiba hece vezni 6 + 5=11 ile tek manzumesini tekil eyleyen
Ok balkl iiri aadaki ktalardan ibarettir :
Yavuz Sultan Selim Hnn nnde
Ok atan ihtiyar Bekta suba,
Bu yksek tepeye dikti bu ta
O gazi hnkrn mutlu gnnde
Vezir, molla, aa, bey takm takm,
Gneli bir nisan gn ok att.
Kimi yay pt, kimi frlatt;
En er kemankee yetti atm.
En son Bekta Aa kt diz st.
Titrek elleri ile gererken yay
Her yandan bir merak sard alay,
Ok utu hedefin kalbine dt.
Hnkr dedi: Koca! Pek yaman saldn!
Eeri bellisin benim katmda,
Bir sr olsa gerek bu ilk atmda,
Bu sihirli oku nereden aldn?
ihtiyar, elini barna soktu
Dedi ki: stanbul muhsaras
Balarken aldm gaz yaras
iinden ektiim bu altn oktu.
Bu manzume Islm-Trk tarihinde okun oynad mbarek
denmee lyk rol, Trk okularnn maharetini ve gcn, oka

29
verdikleri stn deerle birlikte terennm etmektedir. Dnyann ei
bulunmaz byk komutan-sultan Y a v u z S e l i m in nnde ok
atan S u b a B e k t a n, bir nisan gnnde dizst kerek
titrek elleriyle yayn gerip att ve hedefine tam isabet kaydeden
okun stanbul kuatmasnda bu yiit Trkn ald yaradan ek
tii ok olmas, gerekten atalardan kalan erefli bir gelenee duyu
lan sayg ile birlikte okun kendisine de verilen nemin de timsali
niteliindedir.
Y a h y a K e m a l in Dnce balkl dier iiri lfet Ve
uzletin elikisini, insanlara gvenmenin boluunu, cihann bir ba
kma bir bunalm anda yaamaya demezliini En tatl bir
hayal iin bile rpnma ve abalamann boluunu' .ok kavram
etrafnda gerekten airane bir eda ve imrenilmee deer gl bir
slpla ifade etmektedir :
lfet bell ey fakat uzlet skntl
Bilmem nasl geirmeliyim son be on yl?
nsanlar anlald. Cihann da srr yok
Kalsayd terkeimde bugn tek bir altn ok
En tatl bir hayal iin atmazdm ufkuma
Dalsn yaknda gzlerim artk son uykuma.
Yalnz duyan yaar sz, derler ki, dorudur.
Yalnz duyan eker derim, en doru sz budur.
Grdm ve anladm yaamak macerasn,
Bakiyse ruh eer dilemezdim bekasn.
Hlyas olmaynca hayatn ne zevki var?
Bitsin hayrlsiyle bu beyhude sonbahar.
lm ek deildir mrmzn en feci ii,
Mkl budur ki lmeden evvel lr kii.
Bu iirin son msralar bize sanatkrn duygulu olmak gibi i
dnya zenginliinin kazandrd asil zdrab ve yksek deeri de
hissettirmektedir. Beyatlnn altn okunu, Ouz Destannn altn
oku ile birlikte muhayyelemizde canlandrabiliriz.

YUNUS EMRENN HMANZM

Trk tasavvuf edebiyatnn, daha zel bir deyimle, Trk Tekke


Edebiyatnn en kudretli airi ve Trkiye Trkesinin kurucularn
dan biri olan Y y n u s E m r e (638-720=1240-1320?), yaad a
lardan balyarak halk ve tasavvufa bal aydnlar arasnda ok se
vilen, ilhleri dilden dile, nesilden nesile bir veli-ir olarak benim
senmi bir sanatkrdr. Ancak iirlerinde ounlukla kendi kendini
Yunus, Miskin Yunus, Yunus Emre, Bre Y u
n u s , D e r v i Y u n u s diye tantan ve toplumda da genellikle
k Yunus diye etrafnda bir hayli menkbe teekkl etmi bu
lunan bu Anadolu din ve insanlk duygu ve erdemlerinin yaycs
hakknda: 50-60 yl ncesine kadar, bilimsel ynden, ciddi ve gve
nilir yaymlar yaplmam, Onun hayat ve eseri dier bir ok
Trk airleri gibi yetkisi pheli heveskrlarn dikkatsiz ve d
zensiz olduu nisbette acelecilikle de glgelenen mdahale ve mtalalaryla gerekte olduundan farkl bir hviyete brndrlmtr.
lk defa F u a d K p r l Trk Edebiyatnda ilk Mutasav
vflar (stanbul, 1918) monografisiyle edebiyat tarihinin gerek
tirdii bilimsel usl icaplarna gre Y u n u s E m r e nin haya
tn, eserini, etkilerini inceliyerek salam sonulara varma yoluna
girmitir. Daha sonra B u r h a n T o p r a k (Eski ad Burhan
mit) Yunus Emre Divanm yeni trk alfabesiyle ilk defa bas
trm (stanbul, 1933) ve bundan sonra bir ok kii tarafndan bir
ok Yunus Emre Divan basklar yaymlanmtr. Bunlar arasn
da dikkate deer olan ve nemli saylmalar gerekenleri unlardr :
A b d l b k i G l p n a r l , Yunus Emre Divan (Metin
ler, szlk, aklama) (stanbul, 19^3); yine ayn yazar, Rislet elNushiyye ve Divan (stanbul, 1965); Tam ve Tekmil Yunus Emre
Divan Yeni lvelerle , stanbul Maarif Ktphanesi (stanbul,
1968); B u r h a n T o p r a k , Yunus Emre Divan, Trkiye Ban

32
kas Yaynlan (Ankara, 1969); S a b a h a t t i n E y b o l u ,
Yunus Emre (stanbul, 1971) A b d l b a k i G l p n a r l ,
Yunus Emre (Altn Kitaplar, stanbul, 1971) C a h i t z t e l l i ,
Yunus Emre Btn iirleri (Milliyet Yaynlar, stanbul 1971).
Bu arada gerek Trkiyede ve gerekse yabanc lkelerde Y u n u s E m r e den tercmelerin de yaymlarna balanmtr. Misl ol
mak zere Y v e s R e g n i e r tarafndan hazrlanp Younous
Emre - Le Divan ad ile Gallimard messesesince bastrlan (1963)
eser ile Trkiyenin tannm zel bankalarndan Akbankm Eyll
1971de dzenledii Uluslararas Yunus Emre Semineri Hatras
olan Yunus Emre Poemsi burada kaydetmek yerinde olacaktr.
Ayrca i s m e t B i n a r k ve N e j a t S e f e r c i o l u tarafn
dan vcuda getirilen Yunus Emre Hakknda Bir Bibliyografya De
nemesi (Ankara 1970) almasn ve Akbankm bir kltr hizmeti
olan Uluslararas Yunus Emre Semineri'nde okunan bildirileri ih
tiva eden Bildiriler (stanbul, 1971) kitabn Yunus Emre ze
rinde incelemelerde bulunacaklar iin yeni ve deerli kaynaklar ola
rak burada iaret etmekte de fayda vardr.
Bu incelememizin konusu olan Yuns Emrenin hmanizmini be
lirtebilmek iin malzememiz yeterli olmakla beraber, mevcut olan bir
gle de, temas etmeden geemiyeceiz. O da: Y u n u s E m r e
adna Divanna, alman btn iirlerin gerekten Ona ait olup olma
d sorunudur. nk bu iirlerden bazlarnn din ve dnya gr
leri arasnda ylesine farklara tesadf edilmektedir ki, bunlarn ayn
air tarafndan sylenebilmi olmas pheli grlmektedir. Ayrca
gelenek: sadece XIII. yzylda yaam bir tek Yunus Emreden ba
ka daha sonraki zamanlarda baka Y u n u s larn da yetitiini, ya
da baz kimselerin Y u n u s E m r e ye zenerek o yolda yazdkla
rn, (Miskin, Dervi, Biare) Y u n u s a malederek onun iirleri
arasna sokuturduklarn gstermektedir. Her ne olursa olsun, biz
burda, dil, slp, dnya ve hayat grlerine de dikkat ederek asl
Y u n u s E m r e nin hmanizmasn belirtmeye alacaz.
ilk nce u hususa dikkat etmek gereklidir: Trk dilini, Ana
doluda halk syleyiine en yakn, en etkili ve en ustalkl bir biim
de kullanmay baaran ve Tanrya ve nsanoluna kar duyulan
samimi ve cokun sevgi ve ball en gzel, en canl ve en heye

33
canl bir slpla terennm eden ilk byk air olan Y u n u s E m r e nin hmanizmas, gcn, kaynan; insanlk akndan, iyilik
eiliminden, fazilet duygusundan, insan haysiyetine saygdan, ge
ni bir din anlay ve temiz bir hogrrlkten, yaradanm hatr
iin yaratlmn kusurlarn'affetmek stnlne sahip olmak a
basndan, sevgi ve bar iinde yaamak zleminden almaktadr. O
iirlerindeki bu meziyetlerle Trk edebiyatnda hmanizma mjdeci
sidir. Yoksa Avrupal anlamna bakarak Y u n u s E m r e de Orta
an skolastik dncesine kar bir bilim ve sanat savunucusu
aramak niyetinde olmadmz derhal sylemek isteriz.
phesiz Y u n u s un hmanizminde slm Dininin etkisi b
yktr ve en bata gelmektedir. Ama unutmamak gereklidir ki: bu
slmiyet etkisi dar, kalplamaktan hi syrlmayan, dnceye ve
msamahaya yer vermeyen bir etki deildir. Aksine temelini, pren
siplerini Kurn ve hadsten (yani Kitap ve Snnetten) almakla
beraber insan deerine ve aka balanarak daha hr, daha gnl
isteklerine uygun ve daha efkatli, daha dost bir slm inanc ve
dncesi Ona klavuzluk etmekte, Onu dnyann birer tuzak gibi
grnen eitli madd zevklerinden, nimetlerinden daha teye do
ru, gnller fetheden Tanr ak ile yorulan, stn ahlk ilkelerini
uygulayan bir usta sanat, bir vel, bir air mertebesine ykseltmek
tedir. Geri o: Dnya benim rzkmdr-Halk benim halkmdr di
yerek dnya nimetlerini, kendisinin tabi az ve dnyadaki btn
insanlar da kendi halk, kendi evresinin adamlar saydn belirte
rek, zaman zaman, var olmann sevinci iinde yeryz mutluluunu
da tatmak istediini akmaktan geri kalmaz. Fakat btn nimet
leri sadece kendisi iin deil, herkes adna arzular, insanlar arasn
da bar ve ahenkli yaama imknlarna kavuma dileklerini tek
rarlar ve bu yolda kendisi iin yumuak, gzel ve istenmee deer
olan her eyi bakalarna da itenlikle salk verir.
Yunus Emre :
Sen sana ne sanursan ayrua da onu san
Drt kitabm manas budur eer var ise
derken, Tevrat, Zebr, ncil ve Kurn kasdederek btn Semv din
lerde insann kendisi iin arzu ettiklerini, bakalar iin de istemesi

34
buyruunun var olduuna temas etmekte ve insanlk sevgisi ile iyi
lik duygusunu bir arada ve okuyucuyu etkiliyecek ekilde ifadelen
dirmektedir. Esasen ona gre: Hakk gerek sevenlere cmle lem
karde gelir. nk btn insanlar Tanrnm yaratklardr ve in
sanolu yaradlmlarn en ereflisidir, insanolu Yunusa gre, yeryzndeki en nemli gerektir. Evren, insan iin yaradlmtr. Bu
bakmdan insan haysiyetine saygl olmak ilk devdir. Bu da hi
kimsenin gnln ykmamakla, hi kimseye kt bakmamakla, ef
kat ve merhamet gibi yce ve ince duygular gelitirmekle mmkn
olabilir. Bundan dolaydr ki o :
Bir kez gnl yktn ise bu kldn namaz deil
demektedir. Yani bir insann kalbini krmsan, ibadetlerin en nem
lisi olan namaz klmakla kendini kurtarm, din grevlerini yapm
olmazsn. nk gnl ykann ibadeti makbul olmaz. Islm dini
gnl ykma, kskn durmay, kul hakkna tecavz yasaklam
tr. Hatt Kabenin brahim Peygamberin yaps olmas ve gm
ln ise Tanr yaps olmas nedeniyle, gnl ykmann Kabe ykmak
tan daha gnah olduu inanc da vardr. rann byk iri
i r a z l H f z (lm 1390) ise: Kimseyi incitmek amacn gt
me, baka ne istersen yap; nk bizim eriatmzda adam incitmek,
kfirliktir anlamna gelen bir beytiyle ayn derin insanlk duygu
sunu terennm etmitir.
Gnln bu deeri onun ayn zamanda insan varlnda Tanry
seven ve yksek ruh durumlarn kapsyan yer olduunun kabul edil
mesi nedeniyledir de. Y u n u s E m r e :
Gnl alabm taht alap gnle bakt
ki cihan bedbaht kim gnl ykar ise
beytinde, eski Trklerin alap sz ile ifade ettikleri Tanr kavra
mnn gnlde olduunu Tanrnm gnl tahtna oturup gnle bak
tn, bu bakmdan, insan gnln ykan, iki dnyada (yani bu dn
yada ve ahirette), bahtsz, mutsuz olmaya mahkm olacana olan
inancn aka iirletirmitir. Onca gnl ferah olan kii mutlu
dur. yi insann grevlerinden bir balcas da, gnlleri birletirme

35
ye aba harcamaktr. Y u n u s E m r e , eseri ile, bu abay en ok,
en iten ve en srarla gsteren airdir.
Bu gnl yapmaya zeni, gnl almaya yneli, Y u n u s ta
her bakmdan bir ho grrle varmaktadr. zellikle din bakmn
dan geni bir anlay, insan zgrlne sayg Onda yerlemitir.
Yalnz bu mertebeye erimek iin ak denilen ve insan en yce ma
nev lezzetlere ulatran ruh ballk ve tutkuya sahip olmak gerek
lidir. Y u n u s : Ak gelince cmle eksikler biter diyor. Ve bir
kerre bu ak gnlleri aydnlatnca, artk mezhep, millet, din fark
olmakszn insanlara sevgi duyulmas tabi olur. Nitekim bir msran
da yle nasihat etmektedir: Yetmi iki millete kurban ol ak
isen.
Bylece artk hi kimseye kar airde bir krgnlk, bir kt
lk, hatt ktle mukabele bile sz konusu olmaz. Y u n u s , I n c i 1 ahlkn andran bir beytinde yle konuur :
Kim bize ta atar ise gller nisar olsun ana
UrmakUa kasdedenin dem pem ayan.
Yani sanatkr kendisine ta atan iin, ona gller salsn dedii
gibi, onu dvmee kalkann da eilip ayan pmek arzusundadr.
Bu, kendinden tam bir gei, bakalar urunda kendini unutu, k
tle iyilikle kar gelmeye karar veritir. nk air, dnyaya
ekimek iin gelmediine, sevgi iin grevlendirildiine, dost evi
olan gnlleri yapmaa gnderildiine, itenlikle inanmtr. Onu
bu inan ayakta tutmakta ve ona bu i arzusu btn gcyle hkim
bulunmaktadr. te bu beyit bunun kantdr :
Ben gelmedim dva iin benim iim sevi iin
Dostun ili gnllerdir gnller yapmaa geldim.
Byle bir ruh asletine ycelmi olan insanst insanda, elbet
te fni ihtiraslar, kklk duygusu, kin, nefret, kskanlk ve ben
zeri kt huylardan artk iz kalmaz. Nitekim u msrada btn
bu hmanist davran ok gzel ve baarl biimde ifade edilmitir :

36
Dmanmz kindir bizim
Biz kim seye kin tutmayz
Kamu lem birdir bize.
Bu nedenledir ki Y u n u s E m r e , btn beeriyete, yzylla
rn tesinden u imrendirici hmanist ve idealist arda bulunmak
tadr:
Gelin tan olalm
i kolay klalm
Sevelim sevilelim
Dnya kim seye kalmaz
Gerekten bugnk insanlk lemi: bu arnn manalandrd,
tad birlik ve sevgi atmosferine, esprisine ok, ama pek ok muh
tatr. Bir araya gelerek tanmak, ileri kolaylatrmak, glklere
zm yollar aramak, sevmek ve sevilmek iin ne gerekiyorsa yap
mak abasn olanca gayretimizle gstermek, ite Y u n u s un
hmanizmas. Gerekten kimseye kalmayacak ve herkesin tatmaa
mecbur olduu lmle kendisi iin sona erecek olan bu dnya ha
yatnda, Y u n u s E m r e nin hayal ve terennm ettii insanlk
sevgisi, dostluk, hogrrllk, dayanma, bar iinde yaama ve
gnl zenginlii ve rahatl iinde gelecee mitle bakmak kadar
gze1, arzuya lyk dilek de yoktur. Bu nedenlerle Y u n u s E m r e yi Trklerin olduu gibi, insanln da sevgi ve saygsn hak etmi
sanatkrlar safnda selmlamak yerinde olacaktr.

TRK RNIN ALTIN AI VE


KANUN SULTAN SLEYMAN

Klsik Trk iiri XIV. yzyldan balayarak nce beyliklerin,


sonra da OsmanlI imparatorluunun hkim olduu blge ve lke
lerde gelimesini srdrm, s t a n b u l un f e t h i (1453) ve
imparatorluk hudutlarnn XVI. yzyln ilk yarsnda B a
d a d dan B e 1g r a d 'a kadar genilemesi, bu edebiyata yeni bir
g, yeni bir hava kazandrmtr. zellikle iirimizin Altn a de
yimi ile adlandrlmaa lyk olan devre: 1520-1566 arasnda 46 yl
devleti baarlarla idare ederek bir ok zaferlere ulatran K a n u n
S u l t a n S l e y m a n zamandr.
Edebiyatmzn F u z u l , B a k , H a y a l gibi bugn
iin de ilk plnda birinci snf airleri olan ahsiyetler, Onun h
kmdarlk yllarnn adamlardr. uar tezkireleri, tarihler gibi ana
kaynaklara baklacak olursa: K a n u n devrinde iir yazdklar bi
linen kiilerin says 200 rakamn akn grnr. Szgelii k
e l e b i nin MeirJ-oar adl nemli tezkiresi iindeki 400
kadar airden hemen hemen te biri bu aa mensuptur. Oysaki
k e l e b i eserini yazarken K a n u n henz hayatta idi.
1 nin mehur Krihl-ahbr'nda da Kanun devrinde hayata
gz yummu air says hayli kabark olarak belirtilmitir. Bunlarn
dnda stanbul Kitaplar Yazma Divanlar Katalounun ilk cildi
de, bize,bu devir airlerinden divan sahibi bir ok sanaty tantmak
tadr. Hele stanbul ve Anadolu ktphanelerinde yzlercesi mevcut
olan Mecmua-i Erlax ele alnp, bunlarda Kanunnin saltanat
gnlerinde iir yazm kiiler tesbit edilirse, sylediklerimize kolay
ca hak verilir. Ayrca edebiyat tarihleri ve antolojilerde hayat ve
iirlerine tesadf ettiimiz: R e v a n , L m i , F i g a n , I s hak eleb, Fevr, Kemal P a a- z d e, Kara Fazl,
T a l c a l Y a h y a ve N e v gibi tannm airlerin de ayn za
mann sanatlar olduu gerei hatrlanrsa Altn a deyimi

38
nin ok yerinde olduu kendiliinden anlalr. Btn bunlara maktel, mevlid, siyer, hilye, krk hads ve benzeri edeb trlerin XVI.
yzyldaki gelimesi, genellikle mesnevi alannda meydana getirilen
dier edebiyat rnlerinin bolluu da eklenebilir. te bu aklama
lar, bahis konusu an, btn Trk Edebiyat iin tad nemi,
zenginlii, deeri hakknda gereken kanaati salamaa yeteri kadar
elverilidir.
imdi bu gelime, kalite stnl ve konulardaki zenginlik se
bepleri zerine almalarmz sonucu elde ettiimiz gr ve
kanaati aklayacaz:
lk nce una dokunalm: Baz bilginler, klsik edebiyatmz^
deta hayata bal olmakszn gelien, sosyal ve ekonomik olaylarn
etkisini duymak gcnden yoksun, sanki ad, estetik anlay
deimez ve ilerlemez bir varlk sanmlardr. Geri genellikle Douslm Edebiyatnda vezin ve kafiye gibi, hatt konu gibi teknik ve
alt yap ile ilgili malzeme ve zellikler ortakdr. Hayattan hemen ve
fazlaca etkilenmez seziini uyandrr. Gnlk olaylar, iire hemen
cecik girmez. Estetik grlerde esasl farklara ilk bakta rastlan
maz. Sonra kahramanlarn nitelikleri birbirini andrr. Tabiat tas
virleri birbirine yakndr. Semboller de ayn gibidir. Edeb sanatlar
da da ortak yn stn gzkr. Ancak btn bu grnrde bir birlik
ve beraberlik hevengini andran eylerin altnda, milletlerin ruhu,
duygusu, zevki yatmaktadr. Mahall renkler, dil zellik ve gzellik
leri;, kelimelerin seilii, tebih ve istiarelerdeki farkllk, yeni bulu
lar ve nihayet ifdedeki yenilikler, slp deiiklii... bu ilk bak
ta ortak hissi veren deerler altnda ayr bir st yapy, zel durum
lar sezmee yardmc olabilir.
Burada bir baka noktaya da dikkati ekmek gerekir: O da
slm edebiyatlarda zellikle Klsik Trk Edebiyatnda __ve terci
han nesirde genel olarak fikir yapsnn, dnya ve hayat gr
nn tam slm olduu, Kuran ve Hadse muhalif hi bir d
nce ve grn byk ustalarda yer almad hususudur. Bunun
la beraber bu din inanlar ve onlara uygun grlerin edebiyattaki
akisleri deiik olmakta ve zellikle tasavvuf iirlerine eilimli sa
natlarda, tasavvufun verdii neve ve imkn ile, ilk bakta eriata
uygun dmez gzken deyilere de tesadf edilmektedir. Fa

39
kat bunlarn hepsinde baz sebepler ve srlar bulunduu sylenmek
tedir. Sanatlar mecaz yollar ile szcklerden, szlk anlamlar
dnda, tasavvuf sembollerini ve zevkinin parltlarn sezdirmek ar
zusunu duymulardr. araptan ak, pir-i mugandan mridi, mey
haneden tekkeyi kasdetmilerdir. Bunlara benzer mecazlar tannmaz
ve airin i dnyasna nfuz edilip maksad kavranmazsa, en dindar
bir sanatya bile yanl inanlar ve anlatmlar atfedilebilir.
Kanun devrini karakterize eden hususlar ylece zetleyebili
riz:
1 Padiah kendisi, gl bir edeb kltrn yaygn olduu ve
ulem snf ile ileri tasavvuf mensuplarnn ncln yapt bir
aydnlar zmresinin vcuda getirdii yksek bir kltr mirasna
konmutu. Y l d r m B a y e z i d ve e l e b i S u l t a n M e h m e d devirlerinden balayarak II. M u r a d ve zellikle F a t i h de
virlerinde gerekten gelien Klsik Trk iiri, II. B a y e z i d ve
Y a v u z S u l t a n S e l i m in padiahlk yllarnda daha parlak
bir gelime ve olgunlamaya kavumutur. te K a n u n S l e y
m a n , bu olgunlam edeb servetin, aydn topluma hkim- olduu
bir an padiah olmutur.
2 K a n u n , bizzat, iyi bir airdi. M u h i b b mahls
ile Farsa ve Trke yzlerce gazel yazmtr. Divannn kendi sal
tanat gnlerinde yazlm ve kendisine takdim edilmi bir ka ns
has stanbul niversitesi Ktphanesinde ve Topkap Saray M
zesinder. Bunlarn yaz, cilt, tezhip sanatlar bakmndan ta
dklar imrenilmee deer stnlk bir yana incelenmesi, K a
n u n nin ortann stnde bir sanat olduunu, kendi ana dilinden
baka Farsay da rahat ve baar ile kullanabildiini gstermee
elverir. Bu padiah-airin, halk arasna kadar yaylm yzyllar bo
yunca unutulmam beyitleri de vardr.
3 K a n u n , sade bir air olarak ta kalmamtr. Byk bir
iir sever ve sanat korur sultan olarak tarihe gemitir. F a t i h
S u l t a n M e h m e t ve K a n u n S u l t a n S l e y m a n kadar,
airleri eitli sanat erbabm - korumu ve deerlendirmi padiah
grlmemitir, demek yanl olmaz. Daha sonraki zamanlarda I.
A h m e d , IV. M u r a d , III. A h m e d ve III. S e l i m gibi padiah
larn da air ve sanatkrlar himaye ettikleri malmdur. Fakat he

40
men hi bir padiah, K a n u n derecesinde iir ve sanat ehline yk
sek iltifat ve tevecch gstermemi, batl anlamiyle bir mecene
bilim ve sanat koruyucusu olamamtr. Onun B a k ye kar esir
gemedii yksek sevgi ve takdir, herkesin bildikleri arasndadr.
H a y a l B e y , iirlerinden dolay servetlere ve ihsanlara deta
boulmutur. Badadta yaayan F u z u l bile az da olsa bir
maaa kavumutur.
Vardar Yenice, Bahe-Saray, Belgrad, Pirezrin, Piritine gibi
yerlerle birlikte Anadolunun belli bal merkezlerinde de (Konya,
Ktahya, Kastamonu, Trabzon, Diyarbakr, Erzurum vb.) airler
yetimi ve bunlarn bir ksm stanbula gelerek Kanun devrinin
sanat evrelerini zenginletirmitir. Ayrca Badad, Kahire, Tebriz
misli eski devlet merkezlerindeki iir ve kltr evreleri de bu dev
re daha baka bir parlaklk vermitir.
Bizzat Padiah K a n u n , zaman zaman baz airlerle sohbet
lerde bulunur, iir eletirmeleri yapar, airleri tevik eder, manzu
melerine nazireler yazdrr, kendisi de bakalarna nazireler yazar
d. Devlet bakannn iir ve sanata verdii deer, bu alanda daha
ok deerli adam yetimesine yardmc olmutur. F i g a n , B a k ,
H a y a l ve daha bunlara benzer bir oklar, saraydan bekledikleri
eitli cizeler, mitlerle iirler yazmlardr. Bunlardan byke
bir ksm da kaside ve gazellerinden bekledikleri meslek ilerleme ve
ykselmeye, inam ve ihsana da kavumulardr.
4 Padiahn iir ve sanata kar besledii sevgi ve eilim,
vezirlerini de hareket ve heyecana getirmitir. Makbul ve maktul
Vezir-i azam b r a h i m P a a dan R s t e m P a a ya kadar
bir oklar
iirden iyi anlasnlar veya anlamasnlar bu hususta
teviki davranmlardr. Bunlar bu yoldan ayn zamanda baz
hareket ve baarlarnn: kasideler ve baka trden methiyelerle
tarihe gemesine de hizmet etmilerdir. F u z u l nin Badat Ka
sidesi, B a k nin .Kanun Mersiyesi, gibi aheserler en azn
dan her hangi bir tarih kitabndan bu konuda okuyabileceimiz
sayfalar kadar ilgi ekici ve nemlidir.
5 Padiah ve vezirlerin klsik iire gsteregeldikleri rabeti,
beylerbeyleri, nianclar, defterdarlar, byk zenginler ve tannm
kiiler de gstermekte yarmlardr. N i a n c C e l l - z a d e

41
Mustafa elebi, Defterdar skender elebi, K a
r a B a l i - z d e . . . bunlarn balarnda gelenlerdendir. Bu zatlar,
konaklarnda ziyafetler dzenleyerek iirler okutmular, airler ara
snda mnazaralar yaptrmlardr.
6 Baz olaylar d airleri harekete geirmitir. Byk bir
ehrin fethi iin yazlan zafernmeler, gazalar, trl sava safha
larn dile getiren gazavtnmeler, bir snnet dn, ya da evlen
me treni iin yaplan trenler dolaysiyle enlikleri canlandran
sriyyeler... bu bakmdan dikkat ekicidir. zellikle ehzade ve sul
tanlarla ilgili olan bu sonuncular, ou zaman, huzurda da okunmu
ve karlnda ihsanlar, cizeler elde edilmitir. Dou lkelerinde
sk sk kullanlm olan: Marifet, iltifata tbidir, mterisiz met
zyidir szleri olduka gerek pay tar. Bu bakmdan marifetin
ok revata olduu, iltifat grd Kanun Sultan Sleyman a,
klsik iirimizin de doruuna ykseldii bir devrin ad olmutur.
7 Bu yukarda yazdklarmzdan daha da nemli bir soruna
temas etmek isterim. O da Y a v u z S u l t a n S e l i m ve K a n u n
S l e y m a n alarnda artk bir ok sorunlarda olduu gibi, iir
ve sanat alanlarnda da mill ruhun canland ve kendi fikir ev
remizi stn grmek eiliminin eserlerde belirtilerinin mahede
edildii hususudur.
Klsik Trk iirinin tefekkr bakmndan eriat ve tasavvuf
kaynaklarndan beslendii, teknik ve estetik bakmlarndan da ran
Edebiyatnn etkisi altnda bulunduu genellikle ileri srlr.
Bir taraftan Kurn ve Hadsten feyz alan eski edebiyat, te
taraftan sadece teknik zelliklerini deil, konularndan bir ksmn
da ran Edebiyatndan belli bir lde aktarmtr. Ak ve ta
savvuf mesnevilerinin byk bir ynnda konular ortaktr. (Mesel
Leyl ve Mecnun, Yusuf ve Zeliha, Ferhad ve irin...). Fakat XVI.
yzyldan balayarak bir kendine dn, yerli konular da ileyi,
yerli olaylar dile getiri devri balar. F i r d e v s , N i z a m ,
H a f z , S a d , C a m gibi stadlara gerekli ballk ve saLyg
ihmal edilmemekle beraber Trk iiri kendini mstakil grmee a
lr. stanbul kuvvetle iire girer. Tuyu gibi daha nceden iirimi
ze giren mill nazm ekillerine yenileri katlr. Konular zenginleir.
Artk Trk iiri Gn ortasnda gne saylr. Y a v u z ve K a

42
n u n nin devam ettirdikleri gzel Farsa iir yazma gelenei iler
ler. G e l i b o l u l u l misli baz air - tarihiler, kendilerini
rann tannm klsikleriyle bir tutmaa balarlar. Bu sonuncu zat,
H a f z a yazd nazirelerin, onun iirleri kadar gzel olduu veh-mine bile kaplr.
8 Askerlik gcnn ykselii, ekonomik dzenin glenmesi,
fetihler, hemen her alanda kendini hissettiren stnlk, klsik iiri
mizi de etkilerdenim sava, insan ihtiraslar, statik bir halden dina
mik duruma geer; yerli kahramanlar, klsik kahramanlarla birlik
te anlr; his ve hayal leminde mahall ve mill unsurlar iire zen
ginlik ve genilik kazandrr. Ta e l e b i M e h m e d devrinde
Halil-nme ile balayan orijinal konularda mesneviler yazmak ei
limi ehrengizler gibi konularla yaygnlar. Iretnmeler,
Sakinameler kaleme alnr.
9 Bilginler snfnn, saray ve asker gleriyle paralel bir
g ve bask grubunu ifade etmesi ve bilginlerin ayn zamanda sa
nat da olmalar ve zellikle air olarak byk bir ksmnn kendi
lerini tantmak arzular, Kanun anda bu iir geliiminin destek
lerinden biri olmutur. F u z u l ve B a k gibi zatlarn devirleri
nin bilim bakmndan da en stn kiileri arasnda olduklar mehul
deildir.
10 Btn bunlarda K a n u n S u l t a n S l e y m a n n
byk rol olduu inkr edilemez. Onun devlet adaml yannda sa
nat kiilii, sanat koruyuculuu, kltr ve edebiyata olan ball,
ann Trk iirinin Altn a olmasna ok yardmc olmutur.
K a n u n , milletimize kltr alannda hizmet etmek isteyen
ler iin rnek saylmaa deer.

TRABZONLU FGANDE ATASZLER VE DEYMLER

Uluslarn dilde, benlik ve varlklarnn aynas niteliinde olan,


atalarn denemelere ve geree dayanan yarglarn belli kalplar
iinde genelletirip, dnce ya da t olarak ifadelendiren ata
szleri ile genel kural zelliinde olmamakla beraber bir kavram,
yine klielemi ilgi ekici anlatmla belirtip ounlukla bilinen an
lam dnda bir anlam tayan deyimlerin, Trk iir Tarihinde, ok
eski bir gemii vardr. Mslman Trklerin t K a r a h a n l l a r
a n d a (932-1212) balayan ve gelien yazl iir meyvalarmda, zellikle B a l a s a g u n l u Y u s u f un nl Kutadgu Bilig (ta
mamlan: 462/1069) inde bile gcn ve gzelliini ataszlerimizden alan msralar az deildir.
Anadolu, B a t T r k l e r i n i n deimez ve son lkesi ola
rak koynunda beylikler ve devletler fkrdnda Trkiye Trkesi
de, zamanla beklenen olgunlua erimi, iir dili klsik bir nitelik ka
zanm, yabanc szckler, tamlamalar, trler, sanat grleri ve ya
ama felsefesi eski edebiyatn ulusal karakterini az ok baka
dorultulara yneltmitir. XIII. yzylda Anadoluda ilk eserleri bilinegelen bu yeni dil kolu, O s m a n l T r k l e r i stanbulu fethedip
(1453) imparatorluun snrlar geniledike ve yeni blgeler ele ge
irildike nicelik ve nitelik bakmlarndan, teki Trk dili kollarn
dan farkl zellikler yanstmtr. Ama ataszleri ve deyimler iinde
geleneini srdrm, belli bal airlerin divan ve mesnevilerinde,
sras dtke, bunlarn en baarl, etkili rneklerini vermekten
geri kalmamtr.
XV~XIX. yzyllar arasnda yaam klsik airlerimiz arasn
da biroklar ataszleri ve deyimlerden faydalanmlar, bunlar ulu
sal varln gl sembolleri olarak ve sylediklerine inandrc bir
hava verebilmek isteiyle rahata kullanmlardr. Bunlar arasn
da ilk plnda, u adlar anabiliriz :

44
A h m e d P a a (l. 1497), N e c t (l. 1509), G v h
(l. 1519), F i g a n (l. 1532), Z a t (l. 1546), B a k (15261600), T a l c a l Y a h y a (l. 1575), N e v - z d e A t a y
(1583-1635), N e f (l. 1635), N a b (1642-1712), S b i t (l.
1712), N a z m (l. 1727), M n i f (l. 1743) . R a g p P a a (16991763), e y h G a l i p (1757-1799), S n b l - z d e V e h b (l1809), E n d e r u n l u F z l (l. 1810) v e E n d e r u n l V s f
(l. 1824)......
Yazmzn konusu olan Trabzonlu FiganVde Ataszleri ve De
yimlerde gemeden nce, kendisine mal edilen bir beyit yznden
yaamas ok gen yata sona erdirilen bu ok yetenekli airimizi
bir ka cmle ile de olsa tantma gerekli buluyoruz:
Fi g a n R a m a z a n e l e b i , XVI. yzyln ilk eyrei sona
ermeden doum yeri olan Trabzondan stanbula gelmi, sreksiz
olmakla beraber iyi bir renim grm, zellikle gramer, hekimlik
ve edebiyatta ileri gitmi bir sanatdr. Kaynaklar onun ok sa
lam bir kavrama gcne sahip bulunduunu, kolay belleme ve
rendiklerini unutmama nitelii ile tanndn yazarlar. zel yaa
y bakmndan dzensiz ve babo geen yllar iinde kendini iire
ve ikiye verdii anlalan bu air, bir taraftan meyhanelerde iip
meydanlarda gezerken, te yanda zamannn byklerine kasideler
sunmu, sevgisini ve arzularn gazellerinde akmtr. Geimini de
kasidelerinden elde ettii balar ve bykler aracl ile kopard
grevlerle salamtr. F i g a n 'ye salnda n kazandran nem
li olaylardan biri: K a n u n S u l t a n S l e y m a n m 936/1530da ehzadeleri iin dzenledii snnet dn olmutur. nk airi
miz, bu tren gnlerinden birinde, bu nedenle yazd Sriyye
kasidesini Padiah huzurunda okumu ve bu ok beenilmitir. An
cak onun yldznn snmee yz tutmasna da bu, bir balang ol
mu, kskanlar srs ona olmadk kara srmlerdir. Onun
kavgac ve gnlnce yaamay srdren karakteri, atee krkle
koanlar artrmtr. Sonu, onun yazmad anlalan bir Farsa
beytin kendisine ykletilip S a d r a z a m b r a h i m P a a ya
gammazlanmas yznden, 1532 baharnda aslmak suretiyle ok
ackl olmutur.
F i g a n * : bulularnn orijinallii, hayallerinin incelii ve s
lbunun gzellii ile n yapmtr. ok gen yata mr tkenmi

45
olmasna ramen, F u z l . ( l . 1556), H a y a l (l. 1557) ve
B a k (1526-1600) gibi XVI. yzyln dev sanatlar bir yana b
raklrsa, ikinci saftakiler arasnda, nlerde gelmektedir. Eski sz
cklere, ztrke deyimlere en ok deer veren bir sanatdr. S
rekli cokunluu, ammami hayallere dknl, nktelere kay
ve parltl zeks ile daima ilgi ve zen ekicidir.
ite hayat ve sanatndan bir ka izgiyi belirttiimiz air
F i g a n , Klsik Osmanl iirinde zellikle N e c t den beri
daha da gelien ataszleri ve deyimlerini kullanma geleneine
ballk gsteren ve bunda baar salayan bir sanatmzdr. Onun
bu alandaki rneklerini, stanbul niversitesi Edebiyat Faklte
since yaynlanan Figan ve Divanesi adl (stanbul, 1966) al
mamzdan yararlanarak belirteceiz.
T r a b z o n l u F i g a n de Ataszleri ve deyimleri aklarken,
Ataszleri ve deyimler bakmndan bavurduumuz eserlerin ban
da: m e r A s m A k s o y un 1965te Trk Dil Kurumunca ya
ynlanan Ataszleri ve Deyimler toplamas ile ayn ad altnda
1968de baslan ksaltlmn gz nnde bulunduruyoruz. Bunlar
dan baka karlatrmalar ve baz noktalar iin: i n a s i - E b z z i y a n n Durub-i Emsl-i Osmaniyye (stanbul, 1302) sini,
O s m a n N u r i P e r e m e c i nin Atalar Sz (stanbul, 1943)
derlemesini ve D e h r i D i 1 i n in Edebiyatmzda Ataszleri
(stanbul, 1945) incelemesini de el altnda tutmaktayz. Bunlardan
baka gz gezdirdiimiz dier Ataszleri ve Deyimler toplamalar
ile szlklerden ayrca sz ama gerekli grmemekteyiz.
I. ilk nce u noktay unutmadmz sylemek isteriz :
F i g a n de, baka airlerde de grld zere, kaside ve gazelle
rin beyitleri iine alman ataszleri, ya vezne uydurulmak, ya da ba
ka nedenlerle baz szck deimelerine uramlardr. Ara sra ara
ya baka szcklerin kartrld da olmutur. Ayrca sz dizimine
baka biim verildii de grlegelmektedir. Byle olanlar, baz topla
yclar tarafndan tam atasz, bazlarnca da ataszlerine iaret
saylmtr... Bizim grmze gre i n a s i - E b z z i y a dan beri sregelen toplamalarn byke bir ksmnda da uygulan
d zere eer ataszlerinin amac olan anlam deimiyor ve sz
lklerle onlarn dizisinde de ak bir aykrlk farkedilmiyorsa, man

46
zumelerde sanatlarn duygu ve dncelerine g katan ve kamu
ca benimsenmi zszler olduklar ilk okunuta anlalan dstur ni
teliindeki msra ve beyitleri ataszleri saymamazlk edemeyiz. Bun
larn szdiziminde deiiklik, ya da szcklerine katklar yaplm
olsa bile__ Biz, rneklerimizi sralarken, bu yolu semi bulunuyo
ruz.
A.
P i g a n de ataszleri olduklar ilk bakta anlalan ve
halk dilinde sylenilen biimlerinden ak deiiklik ynnden de
nemli farklar gstermeyenlere rnek olmak zere unlar kaydede
biliriz :
Bu mesel mehurdur ellerde mansb destmal
Birini eyle inayet gzlerim yan ilem'
(Sriyye, 37. beyit)
Bunun Mansb bir destmaldir, elden ele gezer (geer) atasznden alnd besbellidir.
Vasl metn alur idim nakd-i can ile
Bazar iinde rast degl evdeki hisab
(III. Gazel, 2. beyit)
Bu da Evdeki hesap ( pazarlk) arya uymaz atasznn sa
dece bir ayrntsdr.
Gel kana girp cevr ile ldrme beni kim
Hi fide itmez kiiye sonra nedmet
(VIII. Gazel, 4. beyit)
Burada da szkonusu son pimanlk fayda vermez ataszdr.
Yine bylece :
Grp hattn haddinde Figan ah u vah itme
Ki yanmaz dehr ocanda muhakkak bi-duhan ate
(XXXVIII. Gazel, 5. beyit)

47
Ate olmayan yerden duman kmaz atasz, ana anlamm
burada korumu, ancak szck dizininde deime ve artma olmu
tur.

Bu trden olanlara son bir rnek olarak u beyti de buraya


alacam :
Figan yaun dk rz-i hecr-i zlfinde
Ak aka kara gn iin durur meseldir bu.
(LXXIII. Gazel, 5. beyit)
Ak aka kara gn iindir atasz ile ikinci msran banda
ki atasz biimi arasnda hi bir ayrlk yoktur.

Grlyor ki F i g a n , ataszlerinin bir ksmn kullanrken


elden geldii lde asllarna bal kalmak istemi, ancak vezin ya
da benzeri baka nedenlerle eklemeler, szck deiiklii yapmsa
da bu kk farklar anlama ve kamuca benimsenen dnce ve t
zelliine zarar vermemitir.
B.
Anlam bakmndan bir atalar szne iaret olduu anla
lan, ancak szckler ve onlarn birbiri ardsra dizililerinde olduk
a belli ayrntlar gze arpan msra ve beyitlerden de sz amak
yerinde olacaktr. nk F i g a n , msralara sktrd bu bii
mi deitirilmi ataszleri ile dsturlam ulusal yarglar dile ge
tirmek istemi, ortak dnce ve tleri kalplam ekilleri d
nda da olsa iirinde bir g ve inandrma arac olarak kullan
mtr. u beyitlerde bu sylediimizi grmek g deildir :
Beri yannda dnyann sebat yok fanidr
Geelm te yanma Figan rzigrm tiz
(XXXIII. Gazel, 5. beyit)
Burada: Dnya bir kararda durmaz atasznn geniletilmi
deiik bir anlam ile kar karyayz.
Nie ger kil dutarsa stne aldanma arh
Bir Sleyman var m tahtn dehr berbad eylemez
(XXXIV. Gazel, 4. beyit)

48
kinci msra .Dnya Hazret-i Sleyman (Sultan Sleyman) a
kalmam atasznn anlam iinde farkl biimde syleniini yan
stmaktadr.
Elden koma Figan fena vadisin sakn
Menzile irgrr gide gide seni yol
(XLIX. Gazel, 5. beyit)
.Yol yrmekle, bor vermekle tkenir atasznn ilk szck
leri, yine anlam bakmndan, ikinci msrada ekleme farklarla be
nimsenmitir.

Bu meseldr didiler devlet kaza yanmdadur


Pes kaza yannda devlet ihtiyar itdi gnl
(L. Gazel, 4. beyit)
Ya devlet baa, ya kuzgun lee atasznn epeyce farkl bir
biimi olmakla beraber nitelii bakmndan bu kategoriye alnma
snda bir saknca yoktur. airin, Bu meseldr... diye balamas
devlet kaza yanmdadur zsznn kendi anda bir atasz oldu
una ayrca iaret saylabilir. Bu bakmdan da zen gstermek yer
siz olmamtr.

Baki del tayanma mal ile mlke ey dost


Dnya ki kalmamtr Cemid ii Keykubada
(LXXVII. Gazel, 4. beyit)
Burada da: Dnya mal dnyada kalr atasznn hayli bi
im deitirmi bir sylenii szkonusu olmakla beraber, anlam y
nnden skca bir yaknlk vardr.
Bu trden saydklarmz da u beyitteki Altnn kymetini sar
raf bilir ataszne deinen zszle tamamlayalm :
Ll-yi nazmuna nola tan eylese avam
Bilmez Figan cevheri ill ki cevheri
(LXXXIX. Gazel, 5. beyit)
C. Atasz niteliklerinden bir ksmn tamakla beraber, daha

49
ok zdeyi zellikleri gze arpan, bazan da bilgece dnce, ya da
t taraf stn saylmak gereken fakat kalplam biimleri de
sezilmeyen Figannin baz msralarndaki szleri de bu grupta top
lamak faydal olacaktr.
Gnlm mevve olsa nola zlf-i yarda
Bir ku ki dama de eker lbd iztrab
(II. Gazel, 4. beyit)
Tuzaa yakalanan ku, elbette rpnr biiminde sylenen bu
ksa szler, atasz niteliinden ok zdeyi zelliindedir.

Dilber seng-i rakiybnden saknsa dil nola


k olan kii saklar sevdin bedhhden
(LXII. Gazel, 2. beyit)
k olan kii, sevdiini ktcllerden korur diye dz yaz
ile syleyebileceimiz ikinci msra da, atasznden ok, zdeyi t
rnde gzkmektedir.

Ey Figanye nasihat eyleyen gel fri ol


Pr pendin dinlemez rsv-yi mder-zd olan
(LXIV. Gazel, 5. beyit)
Atasz olarak: Deli arlanmaz, (soyu arlanr), ya da B
yk sz dinlemek gerek gibi anlam bakmndan bu beyte yakn
olan zszlerin hi biri ikinci msradaki renklilii ve canll ver
miyor. Burada denemelerden gemi gerek dnce ve t vardr.
Bunda da atasz niteliklerinden bir blm sezinlenmekle beraber
aranan zellikler yoktur. Ama yine de etkili ve geni anlaml bir
zdeyi olarak burada hatrlamak gerek.
u aadaki beytin ilk msrann ilk szcnden sonras da
ayn durumdadr :
Grdler tesir klmazm nasihat ka
Cmleten yah deyp ihvn dndrdi yzin
(LXX. Gazel, 5. beyit)

50
k sevdadan vazgeirmee almak, deryay kurutmaa a
lmak gibidir ve Ak bata karar etse, akl batan firar eder
ataszleri ile burada iliki kurulabilir. Ancak ka nasihat kr
etmez ile aradaki fark da unutmamak gerekir,

Kadrim artar gam-i ikunla sararduka benm


Rengi zerd olma ile muteber olur altun
(LXXII. Gazel, 3. beyit)
Yukarki beytin ikinci msra, bilgece ve halk grne uygun
olmakla beraber, gerek bir atasz deildir. Ancak onun kimi ni
teliklerini tar gzkt iin, burada szkonusu olmutur.
Bu gruba girenlere son rnek olmak zere de aadaki beytin
ikinci msran buraya alacaz :
Vef it evri ko ey h-i tannaz
Geer kalmaz gzelliin zaman
(Cin. Gazel, 4. beyit)
Gzelliin zamanla geip gittiini, srekli olmadn (dn)

diye dzyaz ile syleyebileceimiz bu son msra da bu son gruba


baz zellikleri nedeniyle girebilir.
Grlyor ki: T r a b z o n l u F i g a n , dil ve slp bakmn
dan, sultanl srasnda yetitii K a n u n S u t a n S l e y
m a n (1520-1566) ann olduka sade, akc slplu sanatlarn
dan olduu kadar da: iirlerinde ataszlerine yer ve nem veren,
zszlerle, zdeyileri yan yana baar ile kullanabilen yetenekli ve
gl bir airdir.. Yukarda grupta toplayp akladmz rnek
ler, grlerimizi desteklemee rahata elverir.
n. Belli ve dar bir zamanla snrlandrlm bir yazda incelen
mesi dnlen konunun her ynn etraflca aklamann gl
ortada olduu iin, F i g a n de Ataszlerine ayrdmz yer l
snde deyimler zerinde durmayacaz. Bu bakmdan genellikle
gerek anlamlar dnda kullanlan ve ekici bir anlatm kl ta
yan kalplam szck topluluklar olarak nitelenen deyimlere, bu

rada, topluca gz gezdirilecektir.

51
Ama bakmndan ataszlerinden ayrlan, mstesnalar bir
yana mecazl olmalar ana zellikleri arasnda bulunan, ustaca
dzenlenmilii gzden kamayan ve genel dile mal olduu da bili
nen deyimler iin Figan DmanesVnden rnek olarak alacaklarmz:
ilk bakta not edilenler olup tmn kapsad elbette sylenemez.
Ancak bunlar bile F i g a n nin bu ynden de ne kadar becerikli
ve baarl olduunu gstermee elverir. Kolaylk ve srat iin: Ka
sideleri: K, Gazelleri: G harfleri ile iaretleyecek, Kaside ve Gazel
leri Romen, beyitleri de Arap rakamlar ile kaydedeceiz.
imdi alfabe srasn gzeterek F i g a n den u deyimleri al
yoruz :
Az aramak : Geldi emende azn arar goncann saba

(G LIII, 4)
Az tad : Kalmaya azumda ey irin-dehen dadum

benm (G LIV, 2)
Ayaa dmek : Komaz ayaa dmee tutar eln m-

dm (G XXXV,' 4)
Baht gn kara : Bes nice b-gam olam ben baht gni
kara (G LXXX, 3)
Bas ak yaln ayak : Ba auk yaln ayak didi ki bir

abdlem (G LIX, 2)
Boynuna vebali almak : Boynuna alma zlf-i siyahun
vebalini (G XCIII, 2)
Dil dkmek : Dil dkmek ile cana giridi o t-i yar (G -

L n - 4)
Dile dmek : Sen dilbere dil virdi Figan dile dt (G -

v m , 5)
Dile gelmek : Her ne dilne gelse tme siyab (G II, 1)

Dnya gzne dar olmak : Dr-i cihan eyledi anun gzine teng (K I, 13)

52
El stnde tutmak : Tutard an el stnde her nihai ey

gl (G X L V m l)
Gz denek : Varduka emen seyrine gz dememek in

(G XCV, 2)
Kan gvdeyi gtrmek : Tan m gtrse gvdeyi heyca
deminde kan- (K III, 17)
Kn yutmak : k- dil-hasteler kanlar yudar gamlar

eker (G X, 1)
Kan alamak : Dem-be-dem kan alayup kanlar yudar

semler eker (G XX, 3)


Su szmak : Su szmaz aralarndan iki karndadur (K -

VIII, 19)
Srmeyi gzden ekmek : Cihan fettandur emn ki e
ker srmeyi gzden (G LXVI, 4)
Ta stnde ta brakmamak : Ta zre ta yoktur ehr-i

harabe benzer (G XIII, 3)


Yldz dmek : Yldz ddi meh-i bedrin ii old tamam

(G XCII, 4)
Yile virmek : Yile virdi harmenn bd- havadur hsl

(G XCVIII, 2)
Yitmi iki dereden su getirmek : Yitmi iki dereden su
getrp al eyler (G XII, 2)
Yz bulmak : Ki byle yz bulal bana kar kkl

(G X L V m , 4)
Yz vermek : Ol meh ncm-i ekme yz vermese nola

(G LXXVIII, 3)
m . Gerek ataszleri ve gerekse deyimler bilindii gibi ulu
sun ortak kltr miras iinde kendilerine zg yeri, deeri ve nemi
olan varlklardandr. Bunlar yzyllarn besleyip bytt duygu
ve dnce fidanlar olarak gelimi, halkn dilinde ve sanat d
nrlerin eserlerinde tkenmez meyvalarn vermi ve vermekte de

53
vam edegelmitir. zellikle airler, bunlar, trl edebiyat sanatlar
ile bezemiler, eitli nedenlerle sz dizilerinde, ya da szcklerde
yaptklar deitirmeler, katmalarla asllarm bir bakma bozmu
olmakla beraber- onlar daha da gzelletirmiler, ekiciliklerini
artrmlardr. Sanatlarn, manzumeleri arasna ataszlerini ve de
yimleri almalar, onlarn duygu ve dnce glerini daha da geli
tirmi, etkili klmtr. te, az szle amac zl olarak belirten bu
kltr hzinesinin zenginliklerinden ustalkla faydalanmasn bilen
airlerimizden biri de F i g a n olmutur. Trk anlamak iin, ata
szlerinin nemli bir ara olduunu syleyenlerin hakk vardr. n
k bunlarn, geni halk ynlarnn yzyllar boyunca geirdikleri
denemelerden ve bunlara dayanan dncelerden doduklar bilinen
bir gerektir. Bu nedenle de elbette, ulusun ortak dnce, kan ve
tutumunu belirten bu yolgsterici ve tleyici manev yarglar;
vazgeilmez kltr bamszlnn ulusal sembolleridir.
T r a b z o n l u F i g a n , verdiimiz rnekler de yeteri kadar
gsterebilir ki ataszlerini ve deyimleri yerinde, srasnda, ustaca
ve baarl olarak kullanmasn bilen bir airdir. Onun iirlerinde
srdrd atasz ve deyim kullanma gelenei, klsik edebiyat
mza ulusal renk ve belli bir lde- bamsz g kazandrma
konusunda yararl olan davranlardandr. Anmam, az kullanl
m, hatt bazan kullanlmam, garip gzkebilecek hayallere d
knl yannda, nkteleri, bulular ve zellikle msralara becerikli
biimde sktrmaa g yetirdii ataszleri ve deyimlerle F i g a n ,
daha yaad gnlerde bile, dikkatleri zerine ekmesini bilmi,
beenilmitir. ama gre iir dilinin sadelii, duygularnn incelii
ve srekli cokunluu yannda ataszleri ve deyimler hzinelerinde
bulduu incileri de nazm ipliine dizmesini iyice bilmi olmas, onun,
n kazanmasna, servenlerle geen hayat gibi, iirlerinin de dilden
dile dolamasna yol amtr. Son ve zet olarak diyeceimiz udur:
T r a b z o n l u F i g a n , klsik airlerimiz arasnda, atasz
leri ve deyimleri en rahat, ustalkl ve yerinde kullanmasn bilen bir
sanatdr. Onun kaside ve gazellerinde grlen bu zellik, baars
nn da srlarndan biri olmutur.

k l s ik t r k iir in d e t a b ia t

Edebiyatlar ok gelimi olan Avrupa milletlerinde tabiat tew inin, sanatkrlar tarafndan, en fazla rabet gren ve ilenen bir
konu olduu mehul deildir. Buna mukabil mslman Orta-ark
edebiyatlarnn hatt altun alannda. bile tabiatn igal ettii'
mevki, onun insan hayatndaki yeri Ve nemi ile mtenasip bir e
kilde gereki ve geni olmamtr. Klsik Arap ve ran iiri, yayan ve deien, canl ve dinamik tabiat ve onun hadiseleri zerine
beklenilen ve arzu edilen lde eilmi deildir. Bu milletlerin kl
sik airleri istisnalardan sarf nazar edilirse umumiyetle tabiat
tasvirlerine, tabiatle insan arasndaki mnasebetlere ve muadelelere:
ancak realitede ve dta grnd gibi deil, daha fazla kendi i
lerinde ideal bir hale getirdikleri biime uygun olarak yer vermiler,
deta deimeyen, statik, muayyen, mphem ve mecazlarla beslenen
mcerret bir tabiat terennm etmilerdir.
inan ve tefekkr bakmndan Islmiyetin esas olan Kurar
ve Hads o dille olduundan Arapanm; prosodie ve sanat an
lay itibariyle de belli bal rnekler bu dille takib edildiinden
Farsann kuvvetli tesiri altnda teekkl ve inkiaf eden klsik Trk
iirinde ve bilhassa o devrin fikriyatnda tabiat, henz lm ve cidd
bir aratrma konusu olmad cihetle, bu bahiste rahat konumak
ve salam temeller zerinde oturan hkmlere varmak gtr.
Biz, aatay, Azer ve Osmanl edebiyatlar gibi, deiik adlar
altnda ok geni corafi iklimlere ve hayli uzun asrlara yaylan
eski Trk edebiyatnn sadece klsik Osmanl-Trk iiri dalndaki
tabiat temi zerinde durmak niyetindeyiz. Bu konuda bize k tu
tabilecek olan ilk ve nemli kaynak: her eyden nce, irlerin biz
zat kendi eserleri, bilhassa divanlar ve mesneviler dir.
Geri son yarm asr iinde F u a t K p r l den balayayarak Trk edebiyatnn tarihi, gelimesi, nevileri ve temleri etra-

56
fmda bir hayli tetkikler yaplm ve baarl baz monografiler de
yayn alanna kmtr. Ancak her nedense tabiat konusunu incele
mek hususu ihmal edilmitir. Bu probleme esasl surette k tuta
bilecek mstakil ve akademik bir ett henz yaplm deildir. Bu
nunla beraber baz eserlerde Klsik Osmanl iirinde tabiat'e dolaysiyle, az-ok temas edilmitir. Bunlar arasnda: Prof. A l i N i h a t T a r l a n m eyh Divann Tetkik (stanbul, 1934); A g h
S r r L e v e n d in Divan Edebiyat (stanbul, 1941); Prof.
S a b r i E s a t S i y a v u g i l in Trk Halk iirinde Tabiat (s
tanbul, 1943) ve Prof. A h m e t H a m d i T a n p n a r m 19. Asr
Trk Edebiyat Tarihi (stanbul, 1956) ilk akla gelenlerdir. Filha
kika Tarlann sadece bir divan zerinde duran monografisi ile Le
vendin Kelimeler, remizler, mefhumlar ve masmunlar akla
maktan ibaret olan toplamasmda birer bahis tabiata ayrlmtr.
(Birincisinde S. 187-194 ve kincisinde S. 356-371). Ancak bunlarda
sadece tabiatn ne gibi ak ve kapal benzetmelerle msralara ilen
dii, ne trl aa, iek ve hayvann iirde nasl ve hangi mna
sebetlerle yer ald kaydedilmi, fakat herhangi bir tahlile yanalmad gibi, verilen misllerden genel ve mukayeseli bir sonu ta
karlmamtr.
S i y a v u g i I in Elaz nc niversite Haftasna, ver
dii konferans (S. 158-172) ile T a n p n a r n Giri ksmnda
(S. XV-XLVIII) klsik Trk iirinde buna birok zaman ve bir
ok yerde Divan iiri de denilmektedir, tabiat gr hakknda
dikkat ve tartmaya deer mtalalara tesadf edilmektedir. An
cak ilgi ekici mtalalar ihtiva etmekle beraber, bunlar konunun
henz yeteri kadar ilenip aydnlanmasn da salam saylmazlar.
Klsik Trk-Osmanl iirinde tabiat konusu hakknda, syleye
bileceklerimizi ylece toplayabiliriz :

Bilindii gibi Osmanl iiri Arapa ve Farsa birok kelime ve


terkiplere bnyesinde yer vermi, Aruz veznini ve ran edebiya
tndaki belli bal nazm ekillerini kendisi de bunlara birka tane
eklemi olmakla beraber benimsemi, muayyen kaidelere bal, ol
duka ekilci ve teknii muayyen ve deimeye kar mukavemetli
bir edeb ekoldr. Enfra-strktr bakmndan malzemesi dil de
dahil Arap ve Farsa, ok ey borludur. Bu iirin sper-strkt-

57
rnde, muhtevasnda ise, birinci derecede Islm inanlar ve dn
cesi rol oynar. eriat ve tasavvuf Osmanl klsik iirinin duygu ve

dnce yapsnda iki temel direk niteliindedir. Bylece insan ve


hayat gr gibi, tabiat anlay da bu iir leminde ya zhd, ya
da tasavvuf bir karakterin zelliklerini tamaktan kurtulmamtr.
Bu itibarla da, genel olarak, bu dnyadan ok hirete dnk bir fel
sefe ile hayata ve tabiata baklmtr.
Bahe manasna gelen cennet deyiminin klsik Osmanl iirin
de o kadar sk kullanlmas ve bu bahe-cennetin hep ayn vasfl,
deimez hviyette grnmesi bu sebeple olacaktr. En iyi ve en i
tah ekici suyun cennette bir havuz olan Kevsere benzetilmesi, cen
netlikleri sarho etmeden kandran Selsebil kaynann iirde, za
man zaman, szkonusu olmas, nehirlerin cennet rmaklar ile kar
latrlmas ve hemen hep sbit vasfl olmalarnda da bu teki dn
ya tabiatnn etkisi bulunduunu dnmekte hata yoktur.
Klsik Osmanl iirine, iinde insanolunun yaad tabiat :
canl, gerek, dinamik bir ekilde ve realitede olduu gibi nfuz
edememitir. Esasen idealist, daha ok hayale bal, deime arzu
sunu hissetmeyen veya ancak ok sessiz ve sezilmez bir deimeye
msamaha gsterebilen bir edebiyatta, tabiat olduu gibi aksettire
bilecek sanatkrlar beklemek zaten bouna olur. ekilci, kuralc, her
trl fikir inklplarna kar mukavemetli, hatt bir dereceye ka
dar donmu bir tefekkr ve estetie bal bir iir ekolnde, en ka
biliyetli airin bile btn balar krarak, kr balam kabuktan
frlayabilmesi elbette mmkn olmaz. Bununla beraber, aada be
lirteceimiz misllerde, kat ve deimez kabuu sarsan, tabiat
realitede olduuna yakn bir ekilde grebilen, corafyadan nasibini
alm gzken iirlerin de mevcut olduu kanaatinin domasna yar
dm edebileceini sanrz. nk ne kadar donuk, mcerret, ekilci,
muayyen ve sabit grnl olursa olsun, edeb eser: yayan, du
yan, gren insann ahsi abas mahsuldr. Kaidelerin ve baka va
sflarn, hayat ve realite ile eserin ilgisini tamamen kesebilecei ve
onlardaki btn gereki izleri silebilecei dnlemez. Binenaleyh
kat ve deimez gzken kabuk ve eklin altnda derece derece taze,
deiik lezzette meyvalarn bulunabileceini de hatrdan karma
mak lzmdr.

58
rneklere gemeden nce, bir iki noktaya daha dokunmak ye
rinde olacaktr. Bir kere bu edebiyatn bir saray edebiyat karak
teri tad hususuna dikkati ekmekte fayda dnlebilir Gerek
te bir mecazlar sistemi iinde klsik Trk iirinde hkmdar ve sa
ray bir mihrak tekil eyler. Ak ve kapal benzetmeler (istiareler)
ile bu hkmdar ve saray evresinin tabiat tasvirlerine benzetmele
rine ilk plnda yer verildiini grmemek elde deildir. Szgelii g
ne ve gl gibi hemen btn Osmanl klsik edebiyatnn sk sk kul
land iki mefhumdan birincisi: ile her varl aydnlatan, aziz
klan bir hkmdar olarak; kincisi de: emen eyletinin padiah
iekler lkesmm sultam. olarak tavsif olunmakta, methedilmektedir. Sarayn bahesi, ieklen, aalan, sular, kular: Osmanl
iirinde tabiat gr iinde rneklik etmitir.

Klsik Osmanl iirinde tabiat, bir mecazlar ve istiareler lemin


de yzer. Gl, lle, nergis, smbl, meneke gibi iekler - servi nar
imir, erguvan, mee ve benzeri aalar; blbl, ahbaz (iri akdoan ),anka, gazal, at, kurt, arslan ve emsali hayvanlar v.s. ayn za
manda birer mefhumu da mazmunu da dile getirir. Gne ay ve yl
dlar gibi yeryznn aydnhk sultanlar; sabah, akam, gece ye
seher gibi aydnlkla karanln muayyen zaman ilikilerini belirten
anlar; bahar, k gibi mevsim adlar; llelerinden deta b- hayat
(lmezlik suyu) fkran pnarlar hep altlarnda mecazlar yatan
szler, deyimlerdir. Bu edebiyatn tabiatnn bir alegoriler, sembol
ler leminden baka bir ey olmadn bir kere daha iaret etmekle
yetineceiz. Sadece onun zaman zaman gerek tabiat, grlen ta
biati da benimseyip terennm etmek abasm gsteren bir taraf bu
lunduunu da unutmamak art ile.
Aslnda klsik Osmanl iirinde tabiat anlay ve anlatnn
byle olmas, bir bakma da, eski Trk tefekkr ve sanatnn tama
miyle geometrik orantlarn, belli llerin ve muayyen bir dnva
grnn etkisinde bulunmas! dolaysiyledir. Bu itibarla bir ka
side banda veya bir gazel ortasnda tesadf ettiimiz bir tabiat
tasvirinin: canl renklerle bezeli minyatrlerde; Osmanl yaps Ur
cam, bir medrese, bir kk veya bir trbenin ebed baharlar vasa
tan inilerinde; halt veya kumalarn her dem taze ve gz kamat
ran desenlerinde; znik veya Ktahya kse ve tabaklarnn solmaz
sslerinde grlebilen slplam tabiat motiflerinde ve figrlerde

59
scakl ile akseden hayallerden pek te farkl olmadna burada
iaret etmeliyiz. Bunlardaki zengin iek (lle, karanfil, gl, sm
bl, zambak, nar iei v.s.), meyva (zm, elma, kiraz, erik v.s.),
aa (servi, nar, elma, erik) ve hayvan (her cins ku, balk, tav
an, geyik, kurt, efsnev mahlkat v.s.) kompozisyonlar : klsik
Osmanl iirindeki iek, meyve, aa ve hayvan tasvirleriyle muka
yese edilirse renk canll, sbit vasflar ve geometrik nisbetler ba
kmndan aradaki benzerlik ve sk alka kolayca mahede oluna
bilir. te btn bunlar, Osmanl klsik iirindeki tabiat temi zerin

de sylediklerimizin genel karakteri ve bariz vasflarn daha iyi kav


ramamza yardm edebilir....
Son bir noktaya daha iret etmek isteriz. Bu da Trk halk
iirinde tabiatn daha realist, daha hayata ve grgye uygun ekilde
ifadelendirilmi olduudur. Mnilerden, manzum bilmecelerden balyarak komalara, semailere kadar halk iirinin trl nevilerinde
tabiat temi, gereki ynleri ile baarl bir surette ilenmitir. Halk
iirinde, tabiata kar sevgi ve hayranlk samimi ve sadedir. zel
likle bahar mevsiminde tabiat onu deta byler, coturur. O, bu
mevsimde bir bayram havasn ve sevincini yaar. te K a r a c a o l a n , ukurovada bahan byle karlar :
ukurova bayramln giyerken
plakln zerinden soyarken
ubat ay k yelini boarken
Cennet dense sana yakr dalar.

(ukurova bayramlk elbiselerini giyer, zerinden plakln


soyarak yeilliklere brnrken ve ubat ay da k rzgrn boup
yok eylerken: ey dalar, sizlere cennete dndnz denilse yerinde
olur).
Buna karlk k, halk iiri iin sevimsiz deildir. Onda da g
zel esen rzgrlar, belleri karla kucaklanm dalar onu oyalar.
E m r a h n u drtl bunu gsterir :
Yce yce karl dalar
Hub eser yellerin senin
Gider yazn, gelir kn
Kar koar bellerin senin.

60
(Ey, yce yce olan karl dalar, sizlerin rzgrlarnz ne g
zel eser. Yaznz gider, yerine knz gelir. Bu zamanda da belinizi
kar kucaklar).
Hlsa, Prof. S i y a v u g i 1 ile hemfikir olarak, bizim de g
rmz: halk iirinin kendisi gibi reel tabiat duyuunda, cihan
iirindeki pastoralm btn tecellilerine ahit olunduu merkezin
dedir.
imdi artk, ok sratli bir gei eklinde de olsa, muhtelif asr
larda baz klsik Osmanl airlerinin tabiat, kalemlerinde nasl dile
getirdiklerini gstermee sra gelmi bulunuyor. nce mevsimlerden
balyalm: Hayat dolu olan H a z r e t i s mn nefesi gibi lye
can veren, neeyi artran, znty unutturan, dnyay cennete dn
dren bahar mevsimini e y h (lm 1429dan sonra) ylece
tasvir eder :
Selsebil-i meyi huriler elinden ieler
Ki bahar ile cihan ba-i cinan olsa gerek

(arap selsebilini yani cennette Selsebil adl emenin sarho


etmeyen arabn huriler elinden iecekler; bahar ile dnya, cen
net bahelerine dnecektir.)
B a k (1526-1600)nin mehur Bahariyyesine rneklik hiz
meti gren kasidesine M e s i h (lm 1513) yle balar:
Hb-i gafletten uyanmaa uyn-i ezhar
Her seher su sepeler yzlerine ebr-i bahar

(ieklerin gzleri gaflet uykusundan alsn diye yzlerine, her


seher vakti bahar bulutu su serper).
Byk air F u z 1 (lm 1556) nin Trke Divannm ilk
kasidesi olan tevhid, bahar terennmle balamaktadr :
Hava aryis-i glzra oldu ehre-k
Bahar glene giydirdi hlle-i hadr
emen eyletine oldu nasb hsrev gl
Havaya ebr-sfat hkmin etmee icra

61
(Hava, gl bahelerinin gelinlerine, yzn at; bahar, gl balv
elerine yeil elbiseler giydirdi. emen lkesine gl, padiah olarak
atand ki: havaya, bulut gibi hkmn yrtsn.)
nsan takatsiz brakan iddetli harareti dolaysiyle edebiyatta
temmuz kelimesi ile de ifade edilen yaz, ou zaman, mbalaa
ile anlatlmtr. S a m (lm 1733) :
Temmuz eriti cihan gark-i tef tb oldu
Zemin hararet ile vakf-i-p tb oldu

(Temmuz geldi, dnya hararet ye a bouldu. Yeryz hara


retten tamamiyle ztraba, perianla dt)
der. Bu mefhum, bazan da, daha deiik manada kullanlmtr. Me
sel e y h G l i p (1757-1799), Hsn Ak mesnevisinde, yaz
mefhumu ve gne scaklna, bir kabilenin durumunu anlatmak
amac ile yle temas eder :
Giydikleri ftb-i temmuz
tikleri le-i cihan-sz

(Giydikleri yaz gnei, itikleri de dnyay yakan alevdi)


Sonbahar ise genel olarak baz gazel ve mersiyelerde bilvesile
ve pek az rnekte bahis konusu olmutur. Bu hususta belki en ba
arl misl olmak zere B a k (1526-1600)nin Hazan (sonba
har) gazelini hatrlamak gerekir :
Nm niane kalmad fasl-t bahardan
Dd emende berk-i draht itibardan
Her yanadan ayana altun akup gelir
Ecr- ba himmet umar cybrdan

(Bahar mevsiminden eser kalmad. Aa yapraklar emende


itibardan dt. Drt bir taraftan ayana altn gibi sar yapraklar
akan rmaktan, aalar, himmet ummaktadr).
Gl, lle, snbl gibi iekler her vesile ile klsik Osmanl iirin
de szkonusu olmutur. Bu kelimelerin redif olarak kullanld ve
bu itibarla her beytinin sonunda bu deyimlerin tekerrr ettii kasi

62
deler eksik deildir. Mesel F u z u l
desi :

(lm 1556) nin Gl kasi

tkd yal perdeden arz eyledi rhsr gl


Sald mirat-i zamir-i pkdan jengr gl

(Gl, yeil perdeden karak yanaklarn gsterdi; temiz gnl


aynasndan pas giderdi)...
Fakat denebilir ki: gl, blbl, rmaa yanyana getirip birbiriyle mnasebet ve yaknlklar olan bu gzel deyimlerden bir be
yitte (yani iki msrada) kk bir ahesercik karabilen airlerin
banda N b - (1640-1712)yi kaydetmek gerek. te Onun bir
gazelindeki ah beyiti (En gzel beyiti) :
Gonca glsn gl alsn cy feryad eylesin
Sen sus ey blbl bir az glende yarim sylesin

(Gonca glversin, yava yava amaya ynelsin; gl btn b


tn alsn, salsn; rmak ta aldayp dursun. Bu anda ey blbl,
sen biraz sus; gl bahesinde sevgilim aksn).
Bazan sanatkr da yine tabiat mefhumlarn kullanarak daha
deiik, hatta pek umulmayan mazmunlara ynelir. F i g a n (l
m 1532)nin u beyiti byledir :
Bu hristn-i lemde almazsa gl-i maksd
Ne gam ey blbl-i can ite glzr-i adem mevcud

(Bu dnya dikenliinde arzu gl almazsa zntye demez.


Ey can blbl, ite yokluk gl bahesi karndadr).
Su da ara sra, tabii vasflar, Kevser i hatrlatmas yannda,
nkteye de kayma vesilesi olur. N e d i m (lm 1730), bir a r k
snda. bunu yapmtr :
Andrr kasr- cinn bu dil-i n-da
Nice akmaya gnl su gibi Sad-bda
Drr Kevseri l havz- dil-r yda
Nice akmaya gnl su gibi Sad-bda

63
(Bu sevinmeyen gnle, cennet bahelerini andrdndan, g
nl, su gibi, Sad-bda nasl akmasn? O gnl bezeyici havuz, Kev
ser havuzunu andrdndan dolay, gnl, Sd-bda su gibi
nasl akmasn?).
rnekleri artrmaya ihtiya duyulmadan da klsik Trk iirin
de tabiat hakknda, bu dn ve grlerimizin geree ve edeb
olaylara uygunluk derecesinin tesbit ve takdir edilebileceine inan
yoruz. Hi olmazsa ilgili ilim adamlarnn dikkatlerini bu konuya
da ekmekte, bu szlerimizin, gzel bir vesile olaca midini besli
yoruz. Daha geni bir- pln ve daha uzun bir zaman sresi iinde
yaplacak yeni incelemeler, herhalde, daha msbet ve daha verimli
sonular verecektir midindeyiz.

TRK KLSK EDEBYATI LE HALK EDEBYATINDA


BARI VE SAVA

ok geni ve eski tarihe sahip bulunan T r k m i l l e t i n i n ,


deiik lkelerde yerletike baka medeniyetlerin de etkisi altn
da kalarak kltr deimelerine urad bir gerektir. Ancak
trl temayller, tesirler ve akmlar, hi bir zaman, onun temel ya
psn ve mill varlnn i rgsn bozamam, Trk toplumu
bata dil ve edebiyat olmak zere bir ok kltrel, messesesini, imkn lsnde ve koullarn elverililii orannda, korumay
baarmtr.
Trklerin karakterlerinde: kahramanlk, cengcilik gibi zellik
lerin engin bir yeri ve deeri olduu malmdur. Bu bakmdan, ha
yat olaylarnn ifadesinde en gl ara durumunda bulunan dil ve
edebiyatta da: mill karakterin, kltrn silinmez izlerinin yaaya
ca phesizdir. Trk dili ve edebiyatnda da hangi tarih devresin
de ve hangi corafya alannda olursa olsun, Trk ruhunun kuvvetli
akislerine, bu arada, kahramanlk ve yiitlik vasflarnn ok ak
ekilde yer ald savama arzusu ve zafer kazanma lksne, sk
sk, tesadf edilmesi de tabiidir. Yalnz Trkler bar da, sava ka
dar olmasa bile, gnlden sevdikleri halde, her nedense, yaz dilin
de buna, savaa verdikleri derecede nem vermi gzkmemektedir
ler. Bununla beraber bar amacm, ya da yaplm barlar dolaysiyle memnunluk ve sevin hislerini dile getiren edebiyat rnleri
de gzden kamamaktadr.
Trk edebiyatnn muhtelif alarnda ve Trklerin hkim ol
duklar deiik lkelerde sava ve bar zerine yazlm dil ve duy
gu meyvalarmdan, ksa bir incelemenin kadrosu iinde, sz ama
nn imknszl ortadadr. Bunu dnerek, biz, burada sadece Ana
doluda geliip serpilen klsik Trk edebiyat ile yine ayn evreler
de doup yaylan Halk Edebiyatnda, manzum olarak, meydana ge

66
len sava ve bar iirlerinden ve bunlarn zelliklerinden sz aa
caz.

XIII. Yzyldan balayarak, Arap ve ran edebiyatlarndan bir


hayli kelime, terkip, mazmun, mefhum alan, vezin ve nazm ekilleri
bakmndan da slm halklarnn ortak mirasndan ayrlmayan, ve
dnya gr de tamamiyle Islmiyetin getirdii inanca ve yaama
kurallarna bal bulunan klsik Trk iirinde sava ve bar kav
ramlar: dinamik bir hviyette grnmekten ok statik ye belli
niteliklerin dna kmayan bir zellik tamaktadr. Genel olarak
airlerin divanlarn ssleyen medhiye (vg)lerde: ya Halidelerin
esblerinde sava tasvirleri, ara sra, yer almakta; yahut ve hatt
daha fazlasiyle, methedilen zatn (Padiah, vezir-i azam,, vezir, paa
v.b) sava kudreti, dmanlarna saldr, kazand zafer, fethettii
blgeye bahettii gven mbalal ve bazan de samimilii ze
deleyecek derecede lsz bir dil ile belirtilmektedir. Hakknda
kaside yazlan ahs, gerek insan zellikleri ile tantlacana ve ni
telikleri de, ann kahramanlarnda tesadf edilen sfatlarla anla
tlacana, genel olarak F i r d e v s (934?-102?)nin ahnmesinde geen kahramanlarla mukayese edilir ve hep meziyetleri, zel
likle savamadaki cesaret, mertlik ve stnl, onlardan daha da
ileriye gtrlr. Bylece iirin gereklik vasf glgelenmekte, ve
hemen her air, vd devlet adam iin birbirine yakn sfatlar
kullanmakta, onu ran kltrnn mahsul olan belli yabanc kah
ramanlarn nitelikleriyle tantmaktadr. Bu, genel olarak byle g
rnmekle beraber, mill ve mahall zelliklere dikkat eden, kahra
manlarnn zel vasflarn terennme alan ve olaylarn kendileri
ne zg ynlerini de ihmal etmeyerek sava ve bar iirleri yazan
lar da, nadir de olsalar, mevcuttur.
Bazan da ahslardan ayr olarak, sadece, erlik ve yiitlik, ya
da- soyut olarak sava zerine yazlm iirlere tesadf edilir. Bun
larn samimilii, etkisi ve ekicilii dierlerine oranla daha gldiir. Kiilii, henz tam aydnla kmam olmakla beraber
Bodlein Ktphanesindeki Divannn elyazmasndan ilknce
bizim sz ettiimiz ve Hazine Ktphanesindeki dier elyazmas ile
karlatrp basmn salayacamz umduumuz, kuvvetli ihtimal
ile XV. yzyl Akkoyunlu emirlerinden olduu sylenebilecek olan

67
E f s a h i d d i n H i d y e t in u drt msra, sava bakmndan,
gereki ve gnle ileyicidir :
Ol ola er ki gelse kl ve cida gn
sine ol gn bile zevk u saf gn
Holukta deme lf uran sanma ba iit
Ol ba ola ki ba koya cevr cef gn.

Bylece sava gnn, kendisine zevk ve safa gn bilenin an


cak gerek er olduunu, gzel zamanlarda atp tutan kiinin deil,
glk ve sknt anlarnda ban ortaya koyann, ba olmak, baa
gemek hakkna sahip olabileceini terennm eden airin, itenliini,
gerekiliini, canl ve heyecanl duyuunu rahata sezmekteyiz. Ne
var ki: bylesine tabi, bylesine sade ve geree uygun iirler, kl
sik edebiyatta ok fazla bir yekn tutmamaktadr.
Osmanl Edebiyatnda A h m e d (1334?-1413) ve A h m e d
P a a (lm 1497) divanlarndan balayarak N b (1642-1712)
ve N e d m (1681?-1730) Divanlarna kadar, belli bal klsik sa
natkrlarn iirlerinde, genellikle padiahlara ve devlet ricline ya
zlan kasidelerde, zaman zaman, sava ve bar konularnn ilendi
ini grmek mmkndr. Fakat daha ok medhedilen kiinin nite
likleri szkonusu olurken, onun, savata ve barta esiz olduu, zel
likle zaferlerinin stn deeri, slm dininin buyruklar uyarnca
cihad denilen savaa azm ve dman yenerek dine hizmet eyle
dii aklanr. Sava ve barlar da en fazla Avusturya (Neme) ve
ran ile olmaktadr. Bazan Macaristan (Engerus) ve Rusya da sz
konusuna girmektedir. Burada sava ve bar iirlerinin klsik ede
biyattaki akisleri iin yalnz birer byk airden, birer rnek ze
rinde ksaca durmakla yetineceiz. Sava iiri iin N e f (1572?1635) Divanndan ve bar iiri iin de Nb Divanndan msralar
seeceiz.
Trk klsik edebiyatnn Trkeyi en baarl ve en gzel kul
lanan bu airlerinden E r z u r u m l u m e r N e f nin ayn za
manda en byk Trk Kasidecisi olduu da bilinmektedir. Onun
Osman II (1618-1622 arasnda saltanat srmtr) hakknda oldu
u gibi M u r a d IV (1623-1640 yllar arasnda padiahlk etmi
tir) iin de yazd kasidelerde sava konusu ilenmekle beraber, biz

68
burada, Sadrazam K u y u c u M u r a d P a a (lm 1611)ya
sunduu nl, olur redifli Medhiyenin bu M u r a d P a a nn
dman ordusuna hcumunu tasvir eden bir parasn kaydedeceiz:
Saflar dzp hcum edicek hayl-i dmene
Dehetle smn zemin pr-figan olur
Sarsildmca zelzele-i hamleden zemin
b-i resthz-i kyamet iyan olur
Gerd-i siyehde u}le-i emr-i tbdr
Gy sehb-i tirede bark-i cehan olur
Oklar sehm-i kavs-i kazadan nian verir
Peykn-i tir ise ecel-i ngehan olur
Evc-i havada st-i ekk-i tden
vz-i ra3d sika reh gm-knan olur...

(airin ne sylediinin iyice anlalmas ve soyut bir ifde ve


ar bir mblaa slbu iinde ne kadar canl ve gl hayallerle
bir sava sahnesini gzlerimizin nne serdiinin anlalmas iin,
dediklerini nesre evirelim:
Saflar dzerek dman ordusuna hcum ettii zaman, yer ve
gk korkudan feryatla dolar. Yeryz, hcum zelzelesinden sarsl
d vakit, Kyamet kargaal belirir. Kapkara toz duman iinde
parlak kl lts, sanki karanlk bulut iinde akan imek olur.
Oklar, lh kaza yaynn oklarn andrr. Oklarn ucundaki temren
ise, anszn gelen ecel olur. Kllarn akrtsndan kan velveleden,
havann yksek noktalarnda grleyen gk grlts ile yldrm,
yolunu kaybeder.)
U r f a l Y u s u f N b nin Trke Divanlarn hemen her ba
kmdan en mkemmel rneklerinden biri olan byk eserindeki Kaside-i Sulhiyyesi ki Sadrazam H s e y i n P a a ( A m c a z d e
K p r l , 16447-1702) ya Karlofa antlamasnn imzalanmas
(1699) zerine sunulduu anlalyor bar konusunda klsik Trk
edebiyatndaki rneklerin en dikkat ekicilerinden biri olmak nite
liinde olduundan, ondan da u msralar alma yeterli bulacaz:
Lillahil-hamd olup marek-i ceng tamam
Buldu lem yeniden sulh u salh ile nizam

69
... Hatra gelmez idi bir dahi fikr-i shhat
...

...
...
...

Mptel-yi maraz olmudu mizac-i eyyam


Hk-i cenge ekilen tohumdan etdi giderek
Feyz-i Rebbn ile snble-i sulh kyam
Yetir hasm nidngh-i tfenkten bakdm
Drbn al ele gr kande eder dost hram
ekmemidi dahi bu dadaa-yi devlet din
Grmemidi bu perianl mlk-i tslm
yle hizmette bulundun ki sefirn-i bihit
Mjdesiz birbirine nmn etmez itilm
te ATlh murad eyleyecek byle olur
Sab olan emri eder ahsen-i hal ile tamam

(Avusturya (Neme), Leh ve Venedik ile bar, Rusya ile de


sava brakmasn kapsayan Karlofa Antlamasnn, Osmanl m
paratorluumun ok kark ve bunalmlarla dolu bir dneminde im
zalandn aka, iir dili ile, anlatan N a b nin bu Kasde-i Sulhiyye (Bara vg)sinin sadece u yukardaki msralarnm nesirle
anlamn vermek bile, bazan barn, bir devlet iin ne kadar nem
tadn anlamaa yardmc olabilir. air, aa yukar, yle de
mektedir: Tanrya krler olsun, sava alannn ii bitti; dnya
yeniden bar ve iyilikle dzene girdi... Bir daha ilerin dzelecei
dncesi hatr ve hayale gelmiyordu; nk zamann tabiat, has
tala yakalanmt... Sava toprana ekilen tohumdan, Cenb-i
Hakkm feyzi sayesinde, zamanla bar baa ba kaldrp yk
seldi... Dmana, tfek nianghndan baktn yetiir artk; ele
drbn al da, dostun nereye, eda ile yrdne bakver. Devlet ve
din boylesine bir grlt ve patrt iine dmemiti; slm lkesi
de byle bir perianlk grmemiti... Sen ylesine bir hizmette bu
lundun ki: cennet elileri, senin adn, mjdelik almadan birbirine
bildirmezler... te Allah, arzu edince, g olan i, bylece, en gzel
durumda zmlenir.)
Grlyor k i: N b i , phesiz bar konusunu ve vgsn,
barn salanmasna etkili olan zat vmek iin ilemektedir. Fakat
bu nedenle bar ta nemli ve zlemi ekilen bir varlk olarak iirde
kendini gstermektedir.
Klsik Trk Edebiyatnda savatan, sava ara ve gerelerin

70
den sz eden, ya da savaa zendirip isteklendiren iirler, sadece
kaside trnde yazlanlardan ibaret deildir. Gazel edeb tr ile de
yazlm gzel ve savaa kkrtan iirler vardr. Bunlarn en nl
lerinden biri ve bir ka Trk airi tarafndan da tanzr edilmi
olan Krm Hanlarnn en byklerinden biri olduu nisbette dik
kate deer iirleri de bulunan Gazi Giray II. (1554-1608) in u matlal gazelidir :
Ryete meylederiz kamet-i dil-c yerine
Tua dil balamz kkl-i ho-b yerine

iirlerinde G a z mahlasn (takma adn) kullanan ve ken


disine B o r a G a z denilen bu erlik ve kahramanlk airi, yuka
rdaki ilk beyitte: Biz, gnl eken uzun boy yerine bayraa tut
kunuz. Gzel kokulu kkl (sa) yerine de tua gnl balamzdr demektedir. Daha sonraki beyitlerde de bir sevgilinin gzelli
ini yanstan niteliklerine karlk, sava ara ve gerelerine gnl
verdiini akmaktadr. zellikle ok, yay, kl, at, onun sevdikleri
nin bandadr. Ancak bu duygu ve dncelerle kaleme alnm iir
lerin yle kabark bir toplama eriecek kadar ok olmadna da
deinmek yerinde olacaktr.

Trk Halk Edebiyatnda sava ve bar konularnn ileniine


gelince, bu sorun, bu edebiyat dalnda, klsik edebiyattan ok farkl
bir grnme maliktir. Bir kerre Halk Edebiyatndaki sava ve ba
r konular, soyut deil, somut bir karakterdedir. Bunlarda cengden sz edilirken, Anadoluda arpan insanlarn deinilmesi g
olmayan dlerini hayal etmek mmkndr. Gerek d tasvir
ler ran kahramanlarna zenmeler, iki yzlle varan meler, a
r mbalalar iire hkim olamamtr. Sonra snr askerlerinin,
ya da snrlara yakn yerlerde yayan saz airlerinin eserlerinde, yer
yer rastlanan ceng ve erlik tasvirleri, koaklamdlar, ya da savalar
daki yiitlerin kahramanlklarn, hatralarn anmak iin sylenen
destanlar dnda Halk edebiyatndaki sava ve bar iirleri:
daha ok, yurtii atmalar, hkmet kuvvetleriyle bir yiit ete
sinin, ya da bir Trkmen airetinin arpmalarn, derebeylerine

71
kar direnmeyi konu edinmitir. Her ne ekilde olursa olsun, Halk
iirinde sava ve bar kavram, hayata ,itenlie, geree dayan
makta ve geni ynlar tarafndan rahata anlalp benimsenmek
tedir.
XVI.
Yzyldan beri kiilikleri ve iirleri hakknda da az ok
bilgimiz bulunan saz airleri iinde, ilk bata, sava konularn ve
snr karalarndaki durumlar ileyenlerden bir ksmnn Yenieri
snfna mensup olmalar, dier bir ksm airlerin ise, szn ettik
leri sava ve kahramanlk konularnn iinde yaayanlar aramda
bulunmalar, bunlarn gereki ve samimi bir ifade gcne kavu
malarn kolaylatrmtr, diye dnmek te yersiz deildir. imdi
rnek olarak, nce, XVII. yzyl saz airlerinden K a y k K u l
M u t a f a nn ehitlere serdar oldu Gen Osman msra ile bi
ten ve M u r a d IV. devrindeki Badat Kuatmasnda ehit den
bir kahramann yiitliini terennm eden fcoafcZamasnn ilk drt
ln buraya aktaralm :
iptida Badada sefer olanda
Atlad hendei geti Gen Osman
Vuruldu sancaktar kapt sanca
letti bedene dikti Gen Osman

(Bylece air, Badat seferinde, hendei geip, vurulan sancak


tarn elinden kapt sanca ehrin bedenine diken bir bahadrn
tarihle efsne kark macerasnn son blmne balamakta ve e
hitlik mertebesine ulamasn anlatmaktadr.)
K r o 1u nun bir iirinin son drtl olup kendine gvenini
ve dn, dne bile deimezliini canlandran aadaki ms
ralar da Trk Halk iirindeki yiitlik ve zgrlk ruhunun pek g
zel bir belirtisinden baka bir ey deildir.
Kroluyum medhim merde yiide
Ko yiit deimez cengi dne
Sere serpe gider dman nne
lm karlar meydan iinde

(Gerekten, dmann nne hi ekinmeden sere serpe

72
kabilen ve lm sava alannda karlama gcnde olan insan, tam
anlam ile sava adamdr.)
Bu halk iirindeki sava gc, bu inan, bu ylmazlk, yzyllar
boyunca srp gitmitir. XIX. Yzylda, Avar illerinin, hkmet
kuvvetlerinin zoru ile yerleik hayata ve otorite altna alnmaya gi
riilmesi srasnda, D a d a l o l u da Ferman 'padiahn, dalar
bizimdir diyordu. Ve ilve ediyordu: len lr, kalan salar bi
zimdir. Bununla beraber Anadolu Saz airlerinin isyanc oldukla
rn dnmek, yanl olur. Onlar devlet otoritesine kar deil, hak
szla, derebeylerine ve baskya kar direnmilerdir sadece. Hlsa
Trk iirinde sava ve bar, nemli konular arasnda yer alm ve
ilenmitir.

ARAP, FARS V TRK EDEBYATLARINDA


LEYL VE MECNUN TEM

Orta-Asya ve Orta-Dou Islm dnyasnn gelimi ve zengin


kltr dilleri olan Arapa-Farsa ve Trkede nazm ekilleri, ve
zinler, edeb trler, hatt konular ou zaman, belli bir lde, or
taktr. zellikle din ve tasavvufla ilgili konularn seiliinde, ilen
mesinde ve deerlendirilmesinde yazarlar ekil ynnden olduu
kadar muhteva bakmndan da, birbirlerine ok ey borludurlar.
Hele manzum eserlerde kullanlan arz vezinleri, klsik nazm e
killeri ve edeb sanatlar birbirlerine ok yakn olduklar gibi, be
enilen konular ,ve onlarn oluturulmas, estetik telkkiler, dnya
ve hayat grleri de esasl farklar gstermez. Islm Edebiyatnn
geleneksel hikyeleri iinde en mehurlar: Ysuf ve Zleyh, Leyl
ve Mecnn, Husreo ve rn, Vmk Azr, Sheyl Nevbahar, Veysa u Rmn, Salmn u Absl ve benzerleridir, ite biz bunlar ara

snda saf ve temiz bir akn lirik ve patetik bir slpla ifadelendirildii, yzyllar boyunca hassas kuaklar etkilendirmi ve geni halk
tabakalarna kadar yaylp dilden dile dolam olan Leyl ve Mec
nn temini Arap, Fars ve Trk Edebiyatlarndaki zellikleri ile
ksaca ilemek ve deerlendirmek amacndayz. nk bu konu, mil
letlerin duygusall ve hayal lemlerinin ufuklar ile dil ayrlklar
dnda, mslman halklarn ortak kltr mirasnn tarih iinde na
sl yaadna, aslnda madd bir l aknn hikyesinden ibaret
olan bir servenin, zamanla ve edebiyattan edebiyata geerken, na
sl tasavvuf ve lh bir karaktere ykseldiine en gzel bir misl
tekil etmektedir.
Leyl ile Mecnn teminin kayna, Arap geleneine baldr.
Hikyenin asl nemli kahraman olan M e c n n ki kelime deli,
divne anlamnadr gl bir ihtimale gre (lm yaklak ola
rak 690-700) K a y s b. a l - M u l a v v a h a l - m i r adnda bir
airdir. Ona M e c n n denilmesinin nedeni: ak yznden uru-

74
nun bozulmu olmas dolaysiyledir. Sevgilisi L e y l ise M a h d
b. S a d a l - m i r nin kzdr. Yani her ikisi de akrabadrlar.
Baka sylentilere baklrsa : K a y s , kuruntuya dayal, gerekte
yaamam bir air olup, onun diye tantlan iirler, amcasnn k
zn sevmekle beraber durumunu aklamak istemeyen air bir Emev prensinindir. Fakat Me c n n diye tantlan K a y s e maledilmitir.
Leyl ve Mecnn hikyesi, kaynan VII. yzyln ikinci yar
sndan almakla beraber ancak X. yzylda iyice ekillenmi olarak
bir halk hikyesi niteliiyle kitaplarda yer almtr. Arap dilinde
bu konudaki en tannm ve en eski rivyet ara yerlerine konulan
kk nesir paralariyle bir hikye karakteri alan A b B a k r
a l - V l i b nin Dvn Macnn Layl ad ile tannan toplamasdr.
Efsneleen hikyeyi ylece zetlemek mmkndr :

Necidde yaayan ve Ben Amir kabilesinden olan biri erkek,


teki kz iki akraba: K a y s (yani M e c n n ) ile L e y l , ocuk
iken birlikte hayvanlarn otlatrlarm. Daha ilk genliklerinde bir
birlerini sevmee balarlar. Bu eilimleri duyulunca, onlarn birbir
lerini grp grmelerine imkn ve frsat verilmez. Sevgisinin ru
hunda uyandrd kararszlk ve ztrap zerine Mecnnun babas:
L e y 1 y ailesinden olu iin isterse de, vermezler. Ama bir sre
sonra kz, bakasna nianlarlar. Artk . M e c n n diye tannan
K a y s , zamanla, bsbtn akl dengesini yitirmee balar. Ken
disini yattrmak, ya da arzusuna kavuturmak yolunda harcanan
emekler boa gider. Baba, bir ara, olunu yaplan tavsiye zerine
duda bulunmak zre ve iyilemesi midi ile Kbeye de gtrr.
Ama M e c n n , iyi olmas iin yalvaracana, Allahtan aknn
artmas niyaznda bulunur.
M e c n n , llere der, vah hayvanlarla yaamaa balar.
L e y l mn ad arld zamanlarda kendinde bir uur hli uya
nr. Bunun dnda artk kelimenin tam anlam ile mecnndur. O,
L e y 1 y bir bakma andrdklar iin ceylnlar okar, sever.
Bu sralarda saf akn temiz heyecanlariyle yurulu iirler syle
mektedir. Onu llerde arayp korkutmadan kendisiyle tankl
ilerletenler bu hznl, uzr, tifi iirleri dinler, ezberlerdi. Ve
bu temiz duygularn, efkatli ballklarn sze nakedilmi olan
msralar dillerde dolard.

75
L e y l , mitsiz aknn zlem ve znts iinde, sonunda
lverir. Bu ac haberi duyan M e c n n , ztraplarn, ssz ller
de, kurda, kua terennm eder, durur. Ve nihayet bir gn onun da
lsn buluverirler.
M e c n n ile ilgili Arap sylentileri arasnda gze arpan baz
farklar vardr. Szgelimi K a y s n L e y l nn gzelliini iitip
K e r i m a isimli bir kadnn evinde onu grp devesini kestii, ora
da bir rakibinin tremesi nedeniyle huzursuzluk duyduu; yahut
M e c n n un lmnn L e y l nn mezar banda olduu ' ve
onun yanma gmld v.b. gibi deiik sylentiler, olaylarn te
mel zelliini etkiler nemde saylmamak gerekir.
Arap edebiyatnda Mecnn-Leyl serveni olduka l hayat
zelliklerine ve bedevi geleneklerine uygundur. Kendi toplumlarnn
ve alarnn kurallar, onlar birbirinden ayrm, aklar dedikodu
biiminde yaylnca, kz ailesi, onlarn bir araya gelme imknlarn
ortadan kaldrmtr. Baz tesadfler elverili bir ortam havas sa
lar gibi grnse de, bedevi yasalar, hkmn srdrmtr. ki sev
gilinin lmne yol aan yasaklar, onlarn temiz aklarnn asrlar
boyunca iffet ve zlem simgesi olarak, bir ok airler tarafndan
terennm edilmesine vesile olmutur. Bununla beraber Arap lemin
den daha fazla bu konu, ran ve Trk Edebiyatlarnda ilenmi ve
mecaz aktan lh aka ykseltilerek slm tasavvufunda derin an
laml, ruhun kemalini ifdeye ynelen bir destn nitelii kazanm
tr. Bylece bu efsaneleen hikye din ve felsef bir karakter kaza
narak daha ilgi ekici olmu, daha zevkle okunmu ve tasavvuf eh
linin nemli bir .ura alan olmutur. Gnllerde acma ve duygusallk uyandran ve benzeri dier
uzrl iirlerden daha dokunakl ve platonik bir nitelik tayan Leyl
ve Mecnn lejand, asl tasavvuf derinlik ve gzelliini, lh aka

zlmez ynelii, ran Edebiyatnda kazanmtr. Aslnda iire ve


muhayyilenin serzat almasna pek uygun olan Farsa, bu temiz,
efkatli ve derin anlamlar kapsamaa elverili ak hikyesini, ken
di alannda, dnya edebiyatnn n saftaki eserlerini oluturmaa
g yetirebilen bir dil olmak zelliini tamakta idi. Bu bakmdan
Leyl ve Mecnn Hikyesinin, ran Edebiyatnda geni akisler yap
m ve aheserler dourmu olmas doaldr.

76
Farsa olarak kaleme alnm Leyl ve Mecnn hikyelerinin
says 40 adedini amakla beraber, bunlardan ounun yazarlarnn
adndan baka ve kataloglardaki kaytlar dnda nitelikleri hakkn
da bilgimiz vardr, diyemiyoruz. nk bir ksmnn bulunduklar
mahaller ok uzak olduu gibi genellikle bilinen nshalar da biricik
tir. Dier bir ksmnn ise yazldklar malm, fakat yazma nshala
rnn varl mehuldr. Ayrca bir ka tanesinin dndakilerin za
ten meyvas olduklar mesnevi edebiyat bakmndan zerinde durul
maa deer bir ynleri olduunu sylemek te gtr.
ran Edebiyatnda yazl tarihleri ve nemleri gznnde tu
tularak en bata gelen Leyl ve Mecnn konuunu ileyen airler
unlardr :
G e n c e l i N i z a m (lm yaklak olarak 1204), E m i r
H u s r e v - i D e h l e v (lm 1325), A b d u r r a h m a n C a m
(1414-1493), H a t i f (lm 1521).
Hamse ad verilen edeb trn hretli babas saylan N i z a m ,
ran Edebiyatnda bu konuyu ileyen en eski Leyl ve Mecnn mes
nevisinin ilk staddr. Onun, irvanahlardan M i n u i h r o l u
A h i s t a n n arzusuna uyarak, 584/1188 tarihinde kaleme ald
Leyl v Mecnn, bu mesnev trnn geliip serpilmesinin ilk aa
mas saylr. Denebilir ki yalnz ran Edebiyatnda deil, Klsik
Trk Edebiyatnda da, Leyl ve Mecnn konusunu ileyen belli ba
l airler, temelde, bu eseri kaynak saymlar ve ondan geni l
de yararlanmlardr. N i z a m nin genellikle Arapadaki bu ak
hikyesiyle ilgili sylentileri etrafl ekilde bildii ve kulland ra
hata sylenebilir. Ancak burada bir l hayat yerine daha ok yer
leik yaamann akisleri sezilmekte, kahramanlarn aileleri de bir
lde soylu snfa bal grnmektedir. Konunun bir zelliini de
Leyldaki saffet ve samimiyetin daha ak ifdesi, hatt onun,
b n - i S e l m ile evlendirilmesi sonucunda, bu kiiyi eline dokun
durtmamas gibi noktalardaki hassasiyeti tekil etmektedir. Sonra
ok seyrek te olsa Mecnun ve Leyl ile ilgili temaslarn bu Mes
nevide yer almas, ayrca bunlarn bulumalar dikkat ekicidir.
M e c n n , artk geici aktan gerek ve lmsz aka ykselmi
tir. M e c n n da L e y l nn sevgisi M e v l sevgisine do
ru kanat am ve sonsuzlukta ebed gzellie, deimez mutlulua
eritiren lh akn afan yaamaa balamtr. L e y l , bir

77
sonbahar gnnde, yataa der ve akndan lr. Ac haberi alan
M e c n n da gidip L e y l nn kabrine kapanverir. Baka zaman
larda da mezar ziyaret eder ve bir gn orada cann verir.
N i z a m yi bu alanca izleyen ve bu konuda en baarl eser
lerden birini de vcde getiren air, soyca Trk olan, E m i r H u s r e v dir. Bu gl ve Nizam gibi Hamse sahibi olan E m i r H u s r ' e v in Mecnn u Leylsinde de konu epey deiikliklerle nazme
ekilmitir. Szn gelii K a y s n doumunda, bir mneccim, onun
ak yznden delireceini nceden haber verir. Eer L e y l , K a y s
ile evlendirilmernise, b'u onun mecnunluu dolaysiyledir. Sonra
yine L e y l y M e c n n a almak iin savaan N e v f e 1, bu
mmkn olmaynca, delikanlya kendi kzn verir. Burada da L e y
l ile M e c n n un bulumalar sz konusudur. Ayrca L e y l
bir ara M e c n n un ldne dair yalan bir haber alp baylverir. L e y l , M e c n n diye diye ruhunu teslim eder. E m i r H u s r e v e gre: M e c n n , L e y 1 nn cenazesine yetiir. L e y l
kabre konulurken, M e c n n zerine kapanr, lr ve ayn mezara
gmlr. Bylece, H u s r e v in eserinde, N i z a m den farkl pa
sajlarn bir hayli kabark olduunu sylemek, yanl olmayacaktr.
Eserinin sonunda yazl tarihinin 698/1299 olduuna da iarette
bulunmaktadr.
E m i r H u s r e v de konunun bir bakma bir Hint ehzadesi
nin servenine benzetildii hususundaki grler, yerindedir. N i z a m deki, zellikle son taraflardaki, tasavvuf nevesi, burada sezil
mez. Ama sanat bakmndan yksek bir deer tadn belirtmek
doru olacaktr.
ran Edebiyatnda L e y l ve M e c n n yazarlar arasnda
A b d u r r a h m a n C a m nin zel yeri ve deeri vardr. zellikle
bu byk bilgin ve airin, hemen hemen btn Arap sylentilerini
eserinin kapsamna almakla kalmayp, onlara, imkn lsnde, hi
kyenin aknda bal gzkmesi bir takdir nedeni olmutur. Leyl
ile Kaysn tanmalar C a m de bir ziyaret dolaysiyle vaki ol
maktadr. Her iki k, zaman zaman, birbirlerini grmek frsatna
da sahiptir. Arada srada mektuplamalar da eserde yer almtr.
M e c n n un l hayat, avc elinden hyu kurtar, Halifenin
huzuruna gtrl, L e y l mn kocasnn lm haberine zl-

78
, zellikle krk bir kse ile fakirlere orba datan L e y l nn
yanma var ve elindeki kepe ile ksesini krm olmasna ramen
sevincinden oynay gibi sahneler gerekten ilgi ekicidir. Bunlar,
cismen de C a m den nceki L e y l ve M e c n n mesnevilerin
de yoktur. Ayrca L e y 1 y son grnde, onu det tanmayan
M e c n n un, benim yanmda iin ne? gibi szler harcamas ar
tk srete kaplmadn sylemesi tasavvuftaki mertebesinin y
celii delilidir. M e c n n un kucanda bir h ile L e y l dan nce lmesi olay da C a m nin eserinin zelliklerindendir.
Cam bu mesnevisini 889/1484te kaleme aldn son taraflarnda
kaydetmitir.
nemli Leyl v Mecnunlardan biri de H t i f nin olup ko
nuyu en iyi ileyen ve onu akla uygun biimde ifadelendiren bir
sanat aheseri saylmtr. K a y s m daha ocukluunda gzellere
dknlk gstermesi, b n - i S e l a m m L e y l y boamas,
N e v f e l in M e c n n u zehirlemek isterken kendinin zehirlenme
si, M e c n n lnce, oradan geen bir hac kafilesinin bunu grp
tehiz ve tekfinini yapmas esere eklenen motifler arasndadr. Bu
eser de alannn en baarl meyvalarmdan biri olmak ayrcalna
sahiptir.
Trk Edebiyatnda bu konuya eilenler, genellikle, yukarda be
lirtilen bu drt yetenekli ve nl airden esinlenmiler, ama ou
kendi kiiliklerini de koruyarak baarl eserler verebilmilerdir.
Trk Edebiyatnda bu ackl, saf ak hikyesi XV. yzyldan
balayarak zenle ele alnm, bir ok sanatkr kalemiyle ilenmi
tir. Bilinen Trke Leyl ve Mecnn says 30 rakamn bulmakta
dr. Ancak bunlardan bugne kadar nshalarna tesadf edilmi
olanlarn says, yaklak olarak, 20yi amamaktadr. Bunlar ara
snda en eskileri Osmaril Edebiyatnda a h i d i nin, aatay Ede
biyatnda ise A l i i r N e v nindir. Bilinen son Leyl ve Mec
nn ise: daha ok Azer ivesi zelliklerini korur gibi gzken ve
XIX. yzyln sonlarnda yazlm bulunan KafkasyalI Nakmmdr.
Bu konuda aratrma yapanlarn tesbit ettii Trke Leyl ve
Nev, B ih i t , H a m d u l l a h H a m d , A h m e d R d v a n , K a d i m ,
el i l , S e v d a y , H a k y r , Fuzul , L r e n d e l i H a m Mecnn yazarlar ylece sralanmtr: a h i d i ,

79
d, S a l i h , H a l i f e , A t a y , F a i z , r f , A n d e l i p ve N k m. Biz bunlar arasnda sadece ilk olduu iin ahidi, aatay
Edebiyatnn en byk airinin olmak nedeniyle N e v i , konusun
da Trkenin aheseri niteliini tadndan Fuzulnin Leyl ve
Mecnnlar zerinde durmakla yetineceiz.
E d i r n e l i a h i d i , C e m S u l t a n airlerinden olup ese
rini 863/1479da Konyada tamamlamtr. Ona Glen-i Uak gibi
ayr bir isim de vermitir. 6446 beyit gibi- hacimli bir kapsam olan
bu eser, bilinen Leyl ve Mecnn mesnevilerinin en uzunu niteliin
dedir. Eserine stanbulda balam ve C e m in yannda bitirmi ol
duuna iaret eylemektedir. O, kendinden nce yazlm olan Nizam
ile Emir Husrevin Mecnn u Leyllerini grm, onlardan yarar
lanmtr.
Eser: Ben mir kabilesinin kendisiyle vnd M e c n n un babasna, bir mneccimin ocuk dnyaya gelince ak nedeniyle
delireceini nceden haber vermesiyle konusuna girer. K a y s , 7
yanda okula balar, orda L e y 1 y sever. Karlkl ak zaman
la dedikodulara yol aar. L e y l babasndan K a y s iin istenirse
de, vermez. Sebep delikanlnn adnn deliye km olmasdr. Belki
bu aktan ve delilikten kurtulur diye M e c n n u, Kbeye gt
rrler. Ama o, aknn artmas iin duda bulunur. Hikye N i z a m de H u s r e v deki gelimesine olduka uygun bir oluum gs
terir. Olaylar birbirini arkalar. N e v f e 1, burada, bir ah olarak
tasvir edilmektedir. Avcnn elinden ahuyu kurtarma sahnesi bura
da da vardr. Yalnz M e c n n bu kurtarmay kendi elbisesini av
cya vermek suretiyle gerekletirir. I b n - i S e l m olay da airin
yararland kaynaklardakine yakn biimde cereyan eder. Mecnnun Leyl ile bulumalar da eserde yer almtr. L e y l dan M e v1 'ya ykseli a h i d nin de zerinde durduu noktalardandr.
Nihayet hastalanan L e y l lr. M e c n n ac haberi duyunca
cenaze trenine katlr. Oynar. Tabut, kabrine konulurken M e c
n n , sevgilisinin stne kapanr ve ruhunu teslim eder. Her ikisi
de ayn mezara defn edilirler. Kabirleri, bir ziyaret yeri olur ve n
leri daha da yaylr. ahidi, motiflerde baz deiiklikler yapmtr.
Bahisleri, genellikle, fazlaca uzatmtr. Arasra da N i z a m den
evirilerde bulunduu da grlmektedir. Hulsa a h i d , konusu

80
nu ilemekte baar gstermi, ona tasavvuf nevesi verebilmi, bu
alann en ndeki Trk airleri arasnda yer almtr.
Leyl ve Mecnn konusunda en baarl ve Trklerin yaadk
lar topraklarda en yaygn hretli eserlerden birinin sahibi M i r
A l i i r N e v (1441-1501) olmutur. phesiz o da, konunun
temelinde ve gelimesinde esasla ilgili byk deiiklik yapmtr,
demek istemiyoruz. Ama uslbundaki canllk, ekledii veya deiti
rip baka biime soktuu motifler, ifadesindeki etkenlik onun bu
eserine de, dier mesnevileri gibi bir stnlk, bir ayrcalk kazan
drmtr. Ve F u z u l nin Leyl ve Mecnnu ile birlikte bunlar
Trk Edebiyatnn aheserleri arasnda yer almlardr.
N e v , Leyl ve Mecnn (Mecnn u Leyl)\nu yazarken
N i z a m ve E m i r H u s r e v den baka kendi ada ve yakn
olan E m i r S h e y l nin ayn isimdeki mesnevisinden de istifa
de eylemitir. Esasen o, eserine balarken buna kendisi de iarette
bulunur. Hikye, aa yukar, ana izgileriyle airden nce Iran
Edebiyatnda alm olduu karakterini korumaktadr. Zengin bir
Arap ve kabile bakan olan M e c n n un babasnn, bir olan o
cua kavumak iin yapt dualarn kabul sonucu K a y s dnya
ya gelir. L e y l nn babas da soyludur. ki ocuk birlikte, bir sre,
okurlar. Leyl bir ara okulda iken hastalanr. Okula dndnde
arkadalarnn sevinmesine karlk, M e c n n alamaa balar.
Bu motife, teki Leyl ve Mecnnlarda, bu biimde, rastlanmaz, iki
sevgilinin, bir ka defa birbirlerini sonradan da, grebilmeleri mo
tifi, N e v de de vardr. Kbeyi ziyaret ve duda bulunurken
aknn artmas niyaz, N e v f e 1 in hikyeye girmesi, Zeyd ile dost
luk kuruluu, lde hayvanlarla bir arada bulunmak, kurdu-kuu
sevmek vb. olaylar burada da dikkati eker. Ancak N e v baz
motifleri deitirmi, bazlarn da bu eserine eklemi gzkmekte
dir. Szn gelii: K a y s n devam ettii okul, L e y 1 mn baba
snn yaptrm olduu bir yapdr. K a y s ile L e y l nn bir bu
lumasna, dad da karr ve L e y 1 y evine dndren bu kadn,
K a y s da uzaklatrr. N e v f e l ile L e y l nn babasnn ara
sndaki sava sonlarnda, M e c n n un grd bir ryann nite
lii, onun kerametine hkmedilmesine yol aar. Z e y d bir ara,
N e v f e 1 in adamlar tarafndan soyulur. M e c n n ana ve baba
snn lmn de dnde grmekle renir. Nihayet L e y l nn

81
lmek zere olduunu da M e c n n, htifden iitir. Onun son nefe
sine eriir ve her ikisi beraber can verip ayn yere gmlrler. Btn
bu gibi ayrntlardan bir ksm teki Leyl ve Mecnn mesnevilerinde
de bulunmakla beraber, olaylarn olumas arasndaki farklar N e v ye bir zellik kazandrd gibi, dier bir ksm da grebildi
imiz kadar N e v ye has bir biimdedir. Byk aatay airi
bu mesnevisini, yle anlalyor ki, 1488 veya 1489da yazmtr.
Hamsesinin nc kitabn oluturan bu mesnevisine isim olarak
ta Mecnn u Leyl demei tercih eylemitir. Ayn trden bir ok
Leyl ve Mecnn kitab arasnda Nevnin bu mesnevisi de, onun,
iir dehsna, ifde ve slp kudretine yeterli ve ak bir kanttr.
Klsik Trk Edebiyatnn zerinde durduumuz konuda en ba
arl ve benzerleri arasnda en grkemli meyvas: byk air F u
z u l (1480 ?-1556)nin Leyl ve Mecnn mesnevisidir. Bu aheser
deki slp ve ifde gzellii, derin ve etkileyen samimilik, tasavvuf
havas, lh aka yneli ona, yzyllardr srp gelen esiz bir h
ret kazandrm, onu kendi trnde imrenilen bir sanat ant nite
liine kavuturmutur. M e c n nun psikolojik durumu, i dnyasn
daki dalgalanmalarla F u z u l nin yaratl ve ruh zellikleri ara
sndaki baz balantlar: eserin ac ye zc gzken konusunun, onu
ileyen air tarafndan benimsenmesine ve o kadar duyarlkl, z
lemli anlatlmasna neden olmutur, diye dnmek yanl olmaya
caktr. F u z u l nin bir ok gazelinde onun kendini M e c n n ile
kyaslad ve klk istidad bakmndan ondan daha .k- sa
dk niteliklerine sahip bulunduu kansn tad gzden kama
maktadr.
F u z u l , L e y l ve M e c n n konusunda kendinden nce
yazlm mesneviler olarak sadece N i z a m v e C a m nin eserle
rinden sz aar. Yaplan baz incelemeler ise onun, genellikle, N i
z a m ve H a t i f i den esinlendiini gstermi durumdadr. Ancak
bu yine bir iki kiinin sand gibi bir takm deiikliklerle
N i z a m nin bir evirisi, yahut bir adaptasyonu olmaktan uzaktr.
F u z u l , konunun gelimesinde ve temel olaylarda Nizam para
lelinde olmakla beraber, ayrntlarda ondan bir hayli farkldr. Hele
eserdeki duyarllk, heyecan, hayallerin incelik ve zenginlii, slp
ve anlattaki ayrcalk ve zellikle yaanan yce tasavvuf tecrbe
si sonucu mecaz aktan hakik, ebed, lh aka ykseli bakmn

82
dan Fuzulnin Leyl ve Mecnun'u. tm benzerlerini amtr. Bun
lara Nizam ile Cam ve Hatifi gibi bu alandaki statlklar tartma
st olan sanatlar da dahildir.
Fuzul, Ebced hesab ile 2 X k tutarn gsteren H. 942
(M. 1535)de yazd Leyl ve Mecnn'da kitabn yazl nedenini :
0 tarihten bir yl nce Kanunnin Badad seferine katlan bir ka
Rum (Anadolu) airinin imtihan yollu nerisine balamaktadr. Ve
ayrca kendinden nce Trkede ahid, N e v ' ve H a m d u l l a h
H a m d nin ayn konuyu ilediklerini bilmez gzkmektedir.
Arabistanda zengin ve civanmert bir kabile eyhinin dualar so
nucu doan oluna K a y s ad konulur. On yana bastnda sn
net edilen ve okula balatlan Kays, okul arkadalarndan L e y l ya gnln kaptrr. te eser, batan baa, bir ok olaylarla sslen
dirilip gelitirilerek, yllar boyu bu iki k arasndaki maceray i
lemekte ve zaman iinde bu ateli sevgi ten arzularndan ruh itiya
kna, madde zleminden man balantsna, beer aktan lh aka,
snrllktan sonsuzlua ynelmektedir; Konu ana izgileriyle daha
yukarlarda verildii iin, biz, F u z u 1 de daha ok deiik biim
de yer alan motiflere dokunmakla yetineceiz :
Mesel L e y l ile evlendirilen zengin ve itibarl b n - i S e
l m , F u z u 1 de nikhl olmasna ramen, ancak, resm kars
na uzaktan bakmaa raz olmak durumundadr. nk gerdee gir
me gecesinde L e y l , ona, bir perinin manev hkmnde olduunu,
kendisine dokunulursa, her ikisinin bann gideceini syler. b n - i
S e l m da efendice rza gsterir. Sonra M e c n n un L e y l ya
yazd mektubu gtren Z e y d , b n - i S e l m a, periden L e y 1 y kurtaracak duy okuma bahanesiyle mektubu, sahibine ver
me imknn elde eder. Sonra yine szn gelii: Z e y d , bir kz se
ver ama, bu, N i z a m de olduu gibi, onun amcasnn kz deil
dir. Ayrca F u z u l , dier L e y l ve M e c n n yazarlarndaki
bir hayli ayrntlar eserine almamtr. Buna karlk, kendi psiko
lojik davranlarn da sezmemize yardmc olabilecek nitelikte, baz
nefis gazellere, murabbalara yer vermitir. Bunlar ve Temmi-i
suhan balkl ksa ara blmleri, konuda az ok bir btnl
n salanmasna yardmc olmaktadr. Bununla beraber konunun
her yerde tam btnln koruduu, hikyenin aknn dzenli bi
iminin hi te zedelenmediini rahata sylemekte tereddt edilebi

83
lir. Fakat F u z u l nin asl sanatkrln, stnln, M e c
n n un beer aktan kurtulup lh aka ykseliini: onun esiz
bir slp iinde akmasnda aramak gerekir. airimiz, eserinin son
larnda, M e c n n u yle bir aamaya ykseltir ki o artk bir veliyullh niteliini kazanmtr. Leyldan arnp Mevly bul
mutur. Btn ikilikler ortadan kalkmtr. Can ile canan birlemi
tir. Gerek ve ebed sevgilinin hayali bile onu yakmaa yetmekte
dir. Dnyann btn balarndan kendini kurtarm ve tm varl
n Hakka adam ve balam olan kmil insan, F u z u 1 nin
Leyl ve Mecnnu sonlarnda vuslat reddeden ve sadece btn
gzelliklerin yaratcs olan Allaha kendini vermei bilen ve Ondan
baka her eyin geici olduuna inanp mutluluu Onun aknda
arayan Mecnn simgelemektedir. te Fuzulrn eserini, kendi t
rnde, mstesna bir edeb ve tasavvuf deerle talandran: akc uslbu, zengin hayalleri yannda bu inan ycelii, bu duyulup yaan
madka mutluluu bilinmez ruh cokunluk durumundan ibarettir
demek doru bir tehis saylmaldr.
Arap, ran ve Trk Edebiyatlarndaki bu ortak konunun: Necid
llerinden balayarak Horasana, Badada ve daha bir ok slm
blgelerine deiik dillerle yaylmas ve on asrdr nnn koru
nabilmesi, onun evrensel duygularn akislerini kapsama ve ifadelen
dirmesinden gcn almas sonucudur. Arapada olduka gereki
bir ak hikyesi karakterini koruyabilen bu l serveni Farsada
hem daha edeb bir alanda geni gelimeler gstermi, hem de me
caz aktan lh aka doru olgunlatrlarak daha evrensel bir nite
lie kavuturulmutur. Leyl ve Mecnn konusunu Trk edipleri ve
zellikle F u z u l daha da derinletirmi, ona tamamiyle ten arzu
larnn tesinde bir kimlik kazandrm ve L e y l ya olan sevgi
ve ballk: M e v l ya vsl olmak ve onun aknda erimek iin
bir vesile, bir sebep zelliini korumutur. Asil olan ruhun kemale
doru aamalardan geerek ycelmesi, geici olan sevginin sonsuz
ve ebed aka dnebilmesi, lh akn lmsz egemenliidir.

KNC

BLM

Ortak Edeb Trler

IRAN ve TRK EDEBYATLARINDA


ORTAK EDEB TRLER

Orta Dou Islm dnyasnn Arapadan sonra hretli ve zen


gin iki dili olan Farsa ve Trkenin klsik mahsullerinde ortak
edeb neviler konusunda hazrlanan bu yaz, ayn zamanda, Trk
edebiyatnn bu bakmdan sahip olduu vasflara ksaca temas et
mek maksadn da tamaktadr.
Edebiyatn sadece ruhtan ibaret olmayp ekil ve maddeye de
kuvvetle bal bulunduu ve bu sonuncularn gerek gelime ve de
imelerde, gerekse edeb mahsullerin tasnifinde kmsenemeye
cek rollere sahip olduu dnlrse, mukayeseli edebiyatla ura
anlar iin, deerli bir miyar hviyetini muhafaza eden klsik ede
b nevilerin Farsa ve Trke ynnden de nemini izaha ihtiya
duyulmaz sanrm.
Iran ve Trk dnce ve duygusunun belli kalplar iinde ifade
sinin tesbiti, bu milletlerin ortak kltr miraslarndan bir blmn
aklanmasna allmas, ayrca Trklerin bu sahada kendi mill
benlik ve zelliklerini hangi lde koruyabildiklerinin belirtilmesi
ne de itina gsterilmesi yolunda sadece ileri bir adm mnasna aln
mas arzu edilen bu inceleme zeti, imdiye kadar ilenmemi bir
konu olarak ilgi ekebilirse, imdilik, kendi pyna deni yerine ge
tirmi olacaktr.
Genellikle Islmn douundan sonraki Arap dil ve edebiyatn
da ilkin ekillenip sonradan Iran ve Trk dil ve edebiyatlarnda
hatt bazan Arapada olduundan daha baka ve daha fazla ye
nilik ve gelime gsteren manzum ve mensur edeb nevileri ylece
sralamak mmkndr:

88

Tefsir (Kurn'm yorumu ilmi), Hads (slm Peygamberi Hz.


M u h a m m e d in szleri ve onlar inceleyen ilim), Siyer (Peygam
berin hayat ve yolu hakkndaki eserler), Mevlid (slm Peygambe
rinin doumunu esas alan, fakat genellikle Mira ve Vefat blm
lerini de ihtiva eden eserler), Hilye (Hz. M u h a m m e d in beden
yaps ve karakterini belirten eserler), Maktel (slmn byk ehit
leri ve ounlukla Peygamberin akrabalar ve zellikle torunu Hz.
H s e y i n in Kerbeldaki ehadeti zerine yazlan eserler), Fkh
(slm hukuku, zellikle ibdet ve ahlak gibi din ve pratik konular
inceleyen eserler), Destan (Epope), Tarih, gazavatnme-(Savalara
ve fetihlere tahsis edilen eserler), Hamse (Genellikle bir yazar tara
fndan yazlan ve be mstakil mesneviden meydana gelen klliyat),
ehr-engiz (Bir ehrin gzellerini ve gzelliklerini terennm eden
esercikler), Surname (Bir snnet veya evlenme dnn canland
ran eserler), Skinme (Daha ok sembolik mnada arap-aktan
bahseden esercikler), uar tezkireleri (airlerin biyografilerini ve
iirlerinden paralar iine alan antolojiler), Tercme4 ahvl (Her
sahann yetitirdii ahsiyetlerden bahseden biyografik eserler),
Hikye (Tasavvuf, lirik, didaktik, epik, romantik karakterde tarih
ve hayal olaylar konu edinen eserler), nihayet, Nasihatnmeler,
Letifnmeler, Seyahatnameler, Sefaretnmeler v.s.

slm Edebiyatnda edeb nevilerin nesir ve nazm olarak rahat


a tasnifi gtr. Bu nevilere giren eserlerin byk bir ksm nce
Arapa yazlmaya balanm, sonra da dier mslman milletlere
de ynelerek devam etmi ve bunlara yeni edeb neviler de hem
deiik eilimleri tatmin arzu ve ihtiyacnn, hem de yazarlarn .ken
di i eilimlerinin tesirinde zamanla eklenmitir.
nceleri Arapada Tefsir, Hads, Hilye, Siyer, Fkh, Maktel,
Tarih ve Tabakat gibi din veya sosyo-historik kategorilere girebilen
eserler mensur olarak yazlmlarsa da, hayal kudretleri ve iire
olan kabiliyetleri malm olan ranllar ve Trklerin ellerinde bu ne
viler farkl bir ekilde geliip serpitirilmitir. Bu edebiyatlarda ne
sirle veya nazmla ifade edilen neviler olduu gibi, nesir ve nazm
kark, fakat karakterleri bakmndan bunlardan biri galip gelen
neviler de oktur. Mesel genellikle Tefsir, Hads, Fkh gibi din
edebiyat nevileri ile Tarih, icara tezkireleri, Tercme-i ahval kitap
lar, Letifnme, Seyahatnme ve Sefaretnme snflarna giren ki

89
taplar mensur olarak kaleme alnm, buna karlk Mevlidler, Hilyeler, Hamseler, ehrengizler, Sakinmeler ise yine genel olarak
manzum yazlmlardr.
Hadslerin bir kategorisini tekil eden Krk Hads (Arbun Ha
ds), Siyer, Maktel, Surnme, Nasihatnme ve daha baka edeb
neviler ise bazan mensur, bazan da manzum ve ara sra da nazm
ve nesir kark olarak meydana getirilmitir. Bu itibarla edeb ne
viler iin bu hususta bir kriteryum bulmak ve hangi nevin nazm,
hangisinin nesir ve nihayet hangisinin de nazm-nesir kark yazl
dn kesin olarak belirtmek mmkndr denemez. Anlaldna
gre yazarlar, bu bakmdan kendilerini belli bir lde olduka ser
best telkki etmilerdir. Esasen Klsik ran ve Trk edebiyatlarn
da tamamiyle nesirle yazlmas gereken konularda bile, sras d
tke, nesir cmleleri arasna iir msralar sktrmak vazgeilmez
bir gelenek olmutur. Konuya mnasip ekilde seilen bu manzum
beyitlerin, eserin mellifine ait olmayp kendinden nceki airlerden
seildii ok defa rlegelmektedir. Fakat iktibaslarda, iire akta
rlan sanatkrn adna iaret etmek umumiyetle ihmal edildiinden,
araya giren parann kimden alndn tesbit etmek de, tabiatyla,
ou zaman zordur. Hatta bazan imknszdr da... urasn da kay
dedelim ki: ran ve Trk edebiyatlarmda nesir nevileri, nazm ne
vileri kadar edeb telkki olunmamtr. Ve onlar derecesinde sanat
bakmndan tesir ve nfuz sahibi olamamlardr. zellikle Osmanl
Edebiyatnda tesir nevileri daha ok dini-didaktik edebiyat kadro
sunda mtala edilmi, asl saf edebiyat nevileri denince hatra ilk
gelenler manzum neviler olmutur, denebilir.
Trk Edebiyatnda klsik devrenin balangcnda Tefsir, Hads,
Siyer, Fkh gibi temelini Arap dili ve edebiyatndan alan eserler,
nce bir tercme faaliyeti ile ve phesiz mslman Trklerin
daha ok din inan ve pratik din grevlerinin yerine getirme ihti
yalarna da cevap vermek zere doup gelimee balam, son
ra da ayn nevilerde Farsa ve Trke telif eserler meydana getiri
lerek, bu yolda geni bir r almtr. Ayn zamanda daima Kurban
ve Hadse bal kalnarak Arapanm hkimiyeti uzunca bir mddet
hissolunmutur. Buna mukabil Maktel, Hamse, uara tezkireleri gibi
edeb nevilerde ise ran dil ve edebiyatnn tesir ve nfuzu devam
etmitir. Mesel Tefsirde de T a b e r , Z a m a h e r gibi ahsi

90
yetlerin, Hadsde B u h a r den T i r m i z ye kadar Ktb-i sitte
alt kitap toplayclarnn Siyer'de b n I s h a k ve H i a m m
Fkh'da K u d r , M e r g i n n ve S a d r a l - e r a gibi zat
larn eserleri zellikle ulem snfnn rehberi olmutur. Iran dil ve
edebiyatnn bu ilim dallarndaki eserleri, zellikle Osmanl ulems
arasnda hi de rabet grmemitir. phesiz bunda mezhep ayr
lklar da rol oynamtr. Fakat Maktel nevinde nceleri Arapadan
faydalanan yazarlar, daha sonralar Iran edebiyatnn ve zellikle
H s e y i n V i z K i f nin bu konudaki din-lirik-patetik
eserine gnl vermiler, ancak tercmeden ok, kendi sanat kabili
yetlerini de gstermee yarayan bir eit adapte ile telif arasnda
yer alan eserler hazrlamlardr.
Trklerin byk iir dehs F u z u l nin Hadikats-suad adl
Maktel-i Hseyin'i bunun en baarl rneidir.
Hamse nevi ise denebilir ki, Iran dil ve edebiyatnda bunun en
mehur ve en baarl mmessilleri kabul edilen N i z a m - i Ge n c e v , H s r e v - i D e h l e v ve A b d u r r a h m a n C a m nin
tesirleri altnda XV. asrda aatay ve Osmanl Edebiyatlarnda
doup gelimi, ilk Trk hamsecileri olan M r A l i i r N e v a
ve H a m d u l l a h H a m d i den sonra XVI. asrda T a l c a l
Y a h y a ve XVII. asrda da N e v i - z d e A t ve N e r g i s i
ile olduka mahall ve mill bir karakter de kazanmtr. Genellikle
mesnev nazm ekli ile yazlan ve Orta-dounun Yusuf ve Zeliha,
Ferhad ve irin, Leyl ve Mecnn gibi ak ve sevda hikyeleri ile
baz tasavvuf ve sosyal problemleri de ileyen bu nevide, sadece
N e r g i s mensur hamse yazmakla, ekilde bir ayrlk gstermi
tir.
uara tezkirelerine gelince, burada da ran edebiyatnn tann
m bir tezkirecesi olarak bilinen D e v l e t a h m Tezkire'si rnek
saylmtr. N e v a nin Meclis al-Nefis'i ile S e h nin Hetbehit nvanl tezkirelerini, hemen her yzylda, bu neviden bir ok
tezkire takip etmitir.

Trklerin ve zellikle Osmanl Trklerinin mevcut edeb neviler


iinde iyice gelitirdikleri neviler olduu gibi, ilk defa onlarn tesis
edip kullandklar edeb neviler de vardr. Mesel Hads-i Arbain ne
vinde nesir olarak Arapa yazlan M u h y i d d i n a l - N e v e v -

91
nin Al-Arban hads risalesi, nazm olarak da Farsa kaleme alman
C a m nin ihl hads risalesi tercme edilmi, rnek alnmtr. Fa
kat zamanla Trkler bu kategorinin esaslarna sadk kalarak
gerekten edeb bakmd,an da deerleri azmsanamyacak baarl
Krk hadsler meydana getirmiler ve bu konuda ran edebiyatn
geride brakmlardr.
Destan nevinde de phesiz hi bir zaman F i r d e v s nin
ehnamesi deerinde Trke manzum bir aheserin mevcudiyeti ile
ri srlemezse de, Ouz Destanndan balayarak Abu Mslim, Danimendnme ve Dede Korkut gibi, halk ktlelerine kadar yaylp

okunduu ve yzyllar boyunca tesir ve nfuz sahibi olduu bilinen


eserler dnlrse, bu nevide de Trklerin kendi alarndan bir
baarsn kabul etmek yerinde olur.
Daha nceleri de mahsul vermi olmakla beraber Trklerin ba
ar gsterdikleri veya kendi ilve ettikleri nevilere de burada temas
etmek bir grevdir. Bunlar da Mevlid, Hilye, Surnme, Nasihatnme,
Letaifnme gibi daha nceleri de var olup gelitirilen, yahut ehrengiz ve Sakinme gibi ilk defa Osmanl airleri .tarafndan kul
lanld anlalan nevilerden ibarettir, demek yanl olmaz.
Mevlid nevi her ne kadar Arapadan balam ve Mevlid tren
leri de OsmanlIlardan nce baka Islm devletlerinde de grlegelmi ise de hi bir Islm devleti edebiyatnda, Osmanl Trklerinin
edebiyatnda grlen lde sayg ve edeb kymet itibariyle hal
ka mal edilen ve yksek bir baary temsil eden eserler meydana
getirilememitir.

XV. Yzyl balarnda S l e y m a n e l e b i nin Bursada


yazd Vesletn-nect isimli mevlid bugne kadar halk arasnda
da eine tesadf edilmeyen bir sayg ve rabete mazhar olmutur.
Yine bylece T i r m i z nin - emil-i erifinden balayarak
Arapada muhtelif zatlar tarafndan kaleme alman hilyelerin .ede
b hviyeti arka planda olup din hviyetleri asl arlk noktasn
tekil etmektedir. Fakat Osmanl edebiyatnda XVI. asr sonlarnda
H a k a n M e h m e d in mesnev tarznda yazd Hilye, trnn
edeb tablosunda bugne kadar, ilk sradaki yerini korumutur.
N a b i veya V e h b i nin biri manzum, teki mensur surnme-

92
leri, E v l i y a e l e b i nin Seyahatnmesi, N a s r e d d i n H o c a nn Latifeleri, kendi nevileri iinde Osmanl-Trk edebiyatna
ayr bir renk ve gzellik vermitir. Ayrca yine N a b i nin Hayriye
si, nasihatnme trnde kk bir aheser olarak kalmtr.
ehrengizlere gelince, bu edeb nevi, ilk defa XV. Yzyln ikin
ci yarsnda M e s i h nin Edirne ehrengizi ile balam ve ranllar, ancak Trklerden sonra bu nevide eser vermilerdir. Yine sakinmeler de, nce XVI. Yzyl balarnda R e v a n nin retnmesi ile edebiyat sahnesine kmlardr. XVII. Yzylda bir hayli o
alan sakinmelerin, aslnda Trk meneli bir nevi olduunu kabul
etmek icabeder.

Netice olarak: Islm dininin ve edeb dnce ve duygusunun


dili olmak itibariyle mslman milletlerin kltr ve medeniyetleri
ne kuvvetle tesir ve nfuz ettii phesiz olan Arapanm, edeb
nevilerin domasnda ve gelimesinde bir ilk kaynak niteliini mu
hafaza ettiini unutmakszn demek isteriz ki: Klsik ran ve Trk
Edebiyatlarnda edeb nevilerin byk ksm mterektir.

Ancak, Trkler, Iran edebiyatndan aldklar nevileri kendi mill


ve, mahall zelliklerine ve geleneklerine gre gelitirmiler ve bun
lara yeni neviler de katmak suretiyle bu sahada baarlar elde et
miler ve taklit snrlarn amlardr. Bylece kendilerine rnek
lik etmek hizmetini gren edebiyatlarn baz nevilerinde, gerekten,
daha bereketli ve olgun meyvalar tatmann zevkine varmlardr.

ISLM-TRK EDEBYATINDA KIRK HADSLERN


DOUU, GELMES VE YAYILMASI

slm din edebiyatnda kendine has yeri ve deeri bulunan Arban hads (ihl hads krk hads) nevi, ilk meyvalarm Hicretin
ikinci yzyl sonlarndan balayarak idrak etmi, Islm mmetinin
hayat ve dnya gr ile genel olarak balantl ve paralel bir yol
zerinde geliip serpilerek din, talim, ahlk, sosyal ve edeb nite
likte vcuda getirilen yzlerce eserle Arap, Iran, Trk, Urdu ve di
er mslman milletlerin edebiyatlarnda tesir ve nfuzu geni, zen
gin bir hads kategorisinin sembol olmutur.
Krk Hadslerin douu ve ilk milleri: bata H z . M u h a m m e d in u anlamdaki Hads-i erifinden kaynan almtr: Her
kim benim hadslerimden JfO tanesini belleyip bakalarna da re
tirse, Kyamet gnnde Allahu Tal, onu, bilginler ve fakihler ara
snda diriltsin. Bu mjde-du ile birlikte ve tabiatiyle Peygam-

berin bu t-sz bata olmak zere baka nedenler de 40 ha


ds toplama, tercme ve erhine yardmc destek olmutur. Bunlar
arasnda en nemlilerinden biri: Krk adedinin slmiyette tad
zellik ve mnada aranabilir. Krk adedi: Kurn-\ Kerimde 4 yer
de geer. Ayrca 18 defa da arba*n, yahut arban eklinde hadisler
de grlr. slmiyetin 40 ile ilgili baz inan ve ynleri de, burada
bahis konusu olabilir.
Krk hads toplama ve snflandrmann baka sebeplerini de
ylece sralamak mmkndr : Peygamberin efaatine kavumak
arzusu, hayr dua almak rahmetle anlmak, skntlar unutmak
midi, eslfa uymak dncesi, dostlarn ya da rencilerin ricdlarn yerine getirmek hevesi, bilginlerden grnmek itiyak, yaa
d an baz bakmlardan eletirilmesine frsat bulmak heyecan,
ders takrirlerinde yararlanlacak bir kitaba sahip olmak ak v.s.

Bunlara bazen madd yarar salamak ihtimali ile ekbire ho g

94
rnmek ihtiyacn ve benzeri sebepleri de eklemekte mahzur yok
tur. ..
Krk Hadsleri tasnif denemesi : ilk defa tarafmzdan uzun
emek ve srarl aratrmalar sonucunda tesbit edilen esasa gre
slm dili ile yazlm Arban hads, ihl hads, krk hads kitaplar
incelenerek slm-Trk Edebiyatnda, Krk Hads (stanbul, 1954)
nvanl monografimizde yaplmtr. Bunlar ekil bakmndan: men
sur olanlar, nesir-nazm kark hazrlananlar ve manzumlar diye
e ayrmak kabildir. Aslnda edebiyatla, ilk dou dneminde ya
kndan balantl olduu sylenemiyecek olan bu kategori, Arapada mensur musannefat olarak balamtr. ran edebiyatnda daha
ok nesir- nazm ve zellikle batan baa nazmla tercme edilmi
ihl hads risaleleri daha fazla rabet grmtr. Trkeye gelince
bilginler snfnn daha ok Arapada arban, uara snfnn da
Farsa ihl Tadislerin ekil zelliklerine sempati duyduklar syle
nebilir. Ancak Trkler ekilde de baz tasarruflar yapmlardr.
Muhteva ynnden Krk hadsler bir hayli deiiklik gsterir.
Baz risaleler sadece 40 adet hadsin metnini bir araya getirmekten
ibaret kalmtr. Bazlar hads metninden baka ksa izahlar, veya
tercme ile birlikte aklamalar da tamaktadr. Bazlar da yet
ve hadsler, yahut meviza ve hikyelerle takviye edilmi 40 ha
ds karakterindedir. Hadslerin: seim prensibine gre bir snflan
drlmas yaplnca da yle bir gruplandrma yerinde telakki et
mek gereklidir: Kuds hadslerden seilen krk hadsler; Peygam
berdin hutbelerinden seilenler; senedleri sahih hadslerden seilen
ler; JfO rakamna dayanarak dzenlenenler, mtebayin isnadl hads
lerden, yahut 7 ve 10 gibi rakamlarla ilgili, ya da isnadsz hadsler
den seilenler; ezberlenmeleri kolay hadslerden seilenler; vecz,
camialt hadsleri kapsayanlar; fasih ve sahih hadslerden ibaret
olanlar, nihayet noktasz harflerden meydana getirilenler...

Hadslerin konular esas alnnca da snflandrma ylece


zetlemekte yarar dnlebilir: nce tek konu etrafnda toplanan
Krk hads risalelerine iaret olunmaldr. Bunlar da yle srala
mak doru olur:
.Kurnm faziletleri; slmm artlan; Hz. Peygamber ile l ve
ashab; Tasavvuf ve tarikat; Dnya megaleleri tesi; lim, lim;

95
Siyaset ve hukuk; Cihad; Sosyal ve ahlk hayat; Bir kavim, bir bl
ge, ya da ehrin fazileti; Tb; Mizah ve mutayebe; Hsn-i hat...

Bir de deiik konulardaki hadslerden toplanm Krk hads


risaleleri vardr. Bir ok toplayc, mtercim, rih: 40 hads kolek
siyonlarn tek konuya hasretmek istememi, trl konularda Pey
gamberimizin aydnlatc szlerini biraraya getirip teliflerine vcut
vermitir...
Islm edebiyatnda ilk krk hadsin tbi et-tbinden A b d u l
l a h e l - M e r v z (vefat 181/797) tarafndan topland bilin
mekte ise de, ne eser elde mevcuttur, ne de hakknda esasl bir bil
giye sahip bulunmaktayz. Arapada balayan Arban hads uzun
ca bir mddet sadece bu dilde meyva vermitir. M. IX. yzylda
Arban hads tasnif edildii bilinmekte ise de, bunlardan sadece
E b I s a M u h a m m e d e t - T i r m i z (vefat 279/892)nin
Arban nshas bilinmektedir. IV ./X . asrda ise 6 arban hazrlan
d bilgi alanmza kazandrlm olmakla beraber bunlardan da,
ancak ikisinin nshalar mevcut bulunmaktadr. Biz bu iki nsha
dan Topkapt Saray III. Ahmed Ktphanesindeki E b B e k r
M u h a m m e d b. e l - H s e y n e l - A c u r r (Vefat 330/942)nin Kitabl-Arbnini incelemek frsatna sahip olduumuzu belirt
mek isteriz. Daha sonralar yazlanlardan: V./XI. asrda I b n
V e d n (vefat 494/1101)in Bibliotheque Nationaleda gzden ge
irdiimiz Arban nshas ile VI./XII. asrda yazlm olan E b
T a h i r e s - S i 1 e f (vefat 576/1180)nm Arban'u da, Arap di
lindeki, eski krk hadsler arasnda dikkat ekicidirler. Burada Arap
a olarak yalnzca toplama, yahut toplama ve aklamalardan olu
an dier krk hadsler zerinde durmaa planmz elverili deil
dir. Ancak VII./XIII. asrda altn an yaayan arban hads nevi
mtehitlerin htemi kabul edilen byk muhaddis ve fakih M u h y i d d i n N e v e v (631-676/1233-1277) nin Arban Hads ile zir
vesine eritii ve bu eser Trkeye evrilen bu kategoriden topla
malarn en hretlisi de olduundan ksaca, ona temas edeceiz,
N e v e v nin bu eseri, kendi nevinde, Arapada olduu gibi,
dier Islm milletlerinin dillerinde de en ok rabet gren, erh edi
len, deer verilen bir Arban nitelii kazanm ve bu zelliini ko
rumutur. Eserin telifi zerinden henz 30 yl bile gememiken

96
onun erhleri meydana kmtr. Be buuk asr iinde yalnz Arapada, bunlarn says 50yi amtr. Farsa ve Trkede bir hayli
tercme ve erhleri mevcut bulunan bu hads mecmuas, msterik
ler arasnda da, bu trden mahsullerin mmtaz bir numunesi olarak
kabul edilmi, ayrca o dillerde bunun erhleri de yaplmtr.
Trk Edebiyatnda Arapadan nakledilmi krk hadsler arasn
da: 4 N e v e v den, 2si M u h a m m e d b. E b i B e k r den, l i
K e m a l P a a - z d e (vefat 940/1534) den ve l i de B i r g i v
(929-981/1523-1573) A k k e r m a n (vefat 1160/1747)den ol
mak zere 8 eser bilinmektedir. Bunlardan drd basma olup, dier
drd de elyazmasndan ibarettir.
Iran dilinde Krk Hads tercmeleri Arapalar kadar ok olmak
tan uzaktr. Arap dilinde 250yi aan Krk hadsler, Farsada say
bakmndan 50den daha az miktarda tesbit edilmitir. Yani 1/5 nisbetinde bile deillerdir. Geri aslnda zaten hads metinleri Arapa
olmak ve eskiden ilim dili olarak ta Arapann kabul bakmndan
bunu tabi de grmek icap eder. Yalnz Krk hads toplayanlarn,
Arapa yazsalar da, cmlesinin Arap olduunu sylemek hatal olur.

Bunlar arasnda ranl, Trk ve baka Islm kavimlerine mensup


bilginler az deildir. Douunda tamamiyle din, tedris ve didaktik
karakterde lan krk hadslerin sonradan hatta Arapada edeb
bir hviyet kazanmalarnda bu Arap olmayanlarn olduka etkisi el
bette olmutur.
Krk hadslerin Farsada grn ile, iki hususiyetlerinin be
lirtilmesi bir olmutur. Bu eserlerdeki din karakterin yanbanda
edeb vasfn yer almas ve mam Alinin fezili, imameti ve menakb hakkmdaki hadslerden toplanm risalelerin oalmas. Farsada bilebildiimiz ilk ihl hadsler VI-VII/XII, XIII. asrlarda
hazrlanmtr. M u h a m m e d b. M u h a m m e d b. A l i e l - F e r v nin Tabibl-kulb isimli ihl hads risalesi 50/1107de ter
cme edilmitir. Ondan sonra VH./XIII. asrda I m a m e d d i n
H a a n b. A l i nin Arban el-fiah adyla bir ihl hads kaleme
alnd bilinmektedir.

Vm./XTV. asrda ise A h m e d R m (vefat 717/1317)nin


Ummul-kitab adl nshas Bbliotheque Natkmalede bulunan
ihl hads'i ile S e y y i d S a d r n Tuhfetl-hakan'si ve E b

97
A b d i l l a h e l - c nin Siract-tlibni bu nevin grebildiimiz
meyvalarndandr. Fakat Iran dil ve edebiyatnda A b d u r r a h m a n C a m (817-898/1414-1492)nin Arbain hadsi kadar tesirli
olmu, Trk edebiyatnda da etkisini srdrm ve unutulmaz h
rete mazhar olmu baka iM hads tandmz ileri sremeyiz. Tezhipli ve enfes hatlarla istinsah edilmi bir ok elyazma nshalar bu
lunan bu risale defalarca da baslmtr. C a m , risalesinin dibace
sini de Farsa kaleme almtr. Anlalp ezberlenmeleri kolay keli
melerden kurulu hadsleri setiini syler.
Bizim: C a m nin Arbni ve Trke tercmeleri hvanl in
celememizde N e v a , F u z u l , R i h l e t , M n i f , N a b
gibi tannm airlerimizle bir de anonim mtercim tarafndan ol
mak zere alt tane manzum G a m den evrilmi Krk had
sin edebiyatmzda bu kategoriye renk katt etraflca aklanm
tr.
XV. asrda tasnif edilmi Farsa baka Krk hads tercmeleri
de vardr. Bunlardan biri F a s i h b. A b d 1k e r i m in MecmaVlayneyn isimli eseri olup N e v e v rden yaplm bildiimiz en
eski bir tercme zelliini tamaktadr. Dier biri de, bu asrn son
larnda yazdn sandmz, H s e y i n V a i z K i f (vefat
910/1505) nin Er-Risaletl-aliyye fil-ahdsin-Nebeviyyesidir. Top
layc, bdet usullerini, mekrim-i ahlk ve mehsin-i dati cmV
Krk hadsi setiini beyan ederek, ayrca, Her bir hadsi Kurndan bir yet ile tekid ve dier hadslerle de istihad eylediini

aklamasna ekler. Sonra da vakit ve samana uygun beyitler, mi


sller ve hikyelerle sslediini de ifade eylemektedir.
K i f nin deiik konulardaki hadslerden seilen bu ihl
hadsi : XVII. asrda S e y y i d K a d r i ve A b d u r r a h m a n b.
H a a n H i b r tarafndan, ayr ayr, dilimize naklolunmutur.
Farsada XVL-XVTI. asrlardan gnmze kadar ihl hads top
lamak, tercme etmek gelenei srmtr. d r i s - i B i t l i s (ve
fat 927/1521)den, U z u n F i r d e v s (tercme 950/1543)ye I b n
H a t u n (vefat 1090/1680)dan V e l i y d - d i n A b d l v e l i
(tercme 1174/1761)ye ve nihayet M u h a m m e d C a f e r e 1 E s t e r b d (vefat 1263/1847)den A b b a s b. M u h a m m e d
R z e l - K u m m (ada)ye kadar bir hayli ihl hads topla
ycs, mtercimi ve rihi bilinmektedir.

98
Krk Hads tercme ve erhlerine, edeb bakmdan, en fazla ilgi
gsteren ve n plandaki sanatkrlarnn kalemi ile bu nevide en ok
manzum rnek verenlerin Trkler olduuna iaret etmek, bir ha'kbilirlik grevi olacaktr. unu da kaydetmek yerinde olacaktr: Dintedris ve didaktik mhiyette olmak zere Osmanl bilginleri tarafn
dan vcuda getirilerek, medreselerde de bir bakima bir yardmc
ders kitab nitelii de tad sylenebilecek olan Krk hads (Arban) risalelerinde tercih pay, genellikle, Arapaya ayrlmtr.

Cemaled din Aksaray, Kemal Paa-zde, emsddi n D a l a c , L t f Paa, T a k p r - z d e , B u r s al


s m a i l H a k k , B i r g i v - A k k e r m a n v.s.nin Arba3n hadsIerini, burada, hatrlatmak yerinde olacaktr. Osmanl yazarlar,
yahut dier Trk boylarna bal kalem erbab arasnda Farsa ihl
hads tercmeleri meydana getirenler de yok deildir. Mesel: d r i s - i B i t l i s , U z u n F i r d e v s , z b e k V e l i y d d i n
gibi zatlarn bu konudaki risalelerine iaret olunabilir.
Bu yazdklarmz, ayn zamanda, Trk bilgin ve edebiyatlar
nn kendi ana dillerinden baka ilim dili olarak Arapaya, iir ve
sanat dili olarak ta Farsaya vukuflarnn bir ak delilini de iinde
tar. Trkn gemite ok dil bilirlik vasf da bu vesile ile bir:daha
dikkatleri zerine ekebilir.
Trkede din edebiyat konular epeycedir. Bunlarn meyvalar
da bereketli ve baarl lmtr. Siyer, Hilye, Mevlid, Maktel, Megazi gibi nevilerde olduka eser kaleme alnm olup bunlardan ba
zlar edebiyatmzn aheserleri arasnda mevki alm bulunmakta
dr. S l e y m a n e l e b i nin Mevlid, F u z u l nin Hadikatssuads, H a k a n M e h m e d in Hilye'si bu sylediklerimizin be
li ve mbarek ahitleridir.
Krk hads te'rcmeler, bugnk aratrmalarmzn bize kazan
drd bilgiye gre, Trk edebiyatnda XIV. asrdan balamaktadr.
Elde buhnan ilk eser de: bu nevide dilimizde M a h m . u d b.
A l i nin Nehcl-ferds (tercme 759/1358)idir. Orta-Asya edeb
trkesi ile meydana getirilen bu eser, onar onar bir araya toplan
m drt bamsz blmde 40 hads metni ile, onlarn tercmelerini
ve erhlerini ihtiva etmektedir.

XV. asrda K e m a l m m niri Krk Armaan (tercmesi

99
815/1412) v e M i r A l i i r N e v (1441-1501) nin A b d u r r a h m a n C a m den yapt Hads-i Arban tercmesi, bu ne
vin Trk dilindeki belli bal meyvalarn tekil eder.
XVI. asrda ise Krk hads mahsulleri pek bereketlidir. Bizim
tesbitimizle 15 ahsiyetin Trke krk hads tercmeleri meydana
karlmtr. Bunlar srasyla : H a z i n (tercme 930/1524),
U s u 1 (vefat 945/1538), E m i r M u h a d d i s M u k a d d e s
(951/ 1544). M e l m D e d e (tercme 960/1553), F u z u l (vefat
963/1556), M e r d m (vefat 971/1564), N e v (533-1598),I
A b d l m e c i d t ) . N a s i h (tercme 978/1570), A k e l e b i
(tercme 979/1571), L t i f (vefat 990/1582), S e l m M u s
t a f a (vefat 993/1585), M e c d (vefat 995/1587), M u s t a f a
l (1541-1600), A l i b. H a c M u s t a f a ve R h l e t nin Krk
hads tercmelerinden ibrettir. Byk bir ksmnn hem din bilim
leri, hem de edebiyat bakmlarndan deeri vardr. zellikle U s u 1,
F u z l , N e v , l gibi airlerin bahis konusu trdeki bu man
zum Krk hads tercmeleri, kendi alarnn hretli sanatkrla
rnn bu konuya olan eilimini de gstermektedir.
XVII. arda: 13 Trke Krk hads tercmesi, bilgi alanmzn
iindedir. Bata H a k a n nin Krk hads tercmesi olmak zere,
epeyce tannm zevatn risaleleri dikkatimizi eker. O k u - z d e'nin, A n k a r a l s m a i l R s h nin, N b niri krk hads
tercmeleri bunlarn baarl olanlar iinde bata gelir. Ayrca
K e f e l i F e y z nin iki tercmesi, K e m a 1e d d i n M e h m e d in,
F e t h - i K a r a m a n nin tercmeleri de dikkat ekici zellikle
re sahiptirler. Bu asrda krk hads tercme ve erhleri hzn ve ve
rimliliini henz kaybetmemi olmakla beraber, XVI. asrdaki ayn
konuda toplanm, tercme veya erh edilmi olanlara nisbetle, az
da olsa, edeb bakmdan deer kaybna uram gzkmektedirler.
XVIII. asrda da, say bakmndan, bir nceki asr krk hads
mtercimleri kadar, mtercim ve rih bu trde kalem iletmiler
dir. Bunlardan O s m a n - z d e T i b , B u r s a l s m a i l
H a k k , M n i f, M u s t a k i m - z d e S a d e d d i n en nemlile
ri ve bata gelenlerdir, ikinci derecede dikkt eken mtercim-rih
ler arasnda ise, bu asrda, I s h a k H o c a s A h m e d, H a a n
b. A l i , A b d u l l a h b. M e h m e d, H i k m e t gibi zatlar yer al
maktadr.

100
XIX.
asra gelince: artk nceki dnemlerin gl ve ok yete
nekli mtercim ve rihleri silinir gibi olmaktadr. Onlarn yerine,
yine bu zerinde durduumuz din edebiyat kategorisinde eser ver
mee hevesli deiik konulardaki hadslere merakl, fakat gerek
lm, gerek edeb kapasiteleri ortann stn amayan zevat almak
tadr. Mesel b r a h i m H a n i f in Arban Hads fi RemyisSihm' yahut A b d u l l a h b. s m a i l tarafndan tertip edilen
Hads-i Arban der Hakk- Fazil-i Tir Keman risaleleri entere
san olmakla beraber hazrlayclarnn ilm ve edeb kltrlerinin
yle pek stn olmad hissini vermektedir. Yalnz Dr. M i r a l a y
H s e y i n R e m z i nin Tbb- Nebevisi, gerek konusunun zellii,
gerekse dikkati uyank tutabilmekteki hneri dolaysiyle ayrca kay
da deer. Bir d e K s t e n d i l l i e y h nin manzum Krk Hads
Tercmesi, hem veciz hadslerden seildii, hem de olduka itinal
ve baarl bir tercme nitelii gsterdii iin, bunun ilgi ekici o l-.
duuna iaret olunabilir.
Krk Hads toplama ve tercme hizmeti XX. Yzylda da devam
etmektedir. Hatta iinde bulunduumuz XX. Yzyln ikinci yarsn
da da tesir ve nfuzunu hissettirmekte ve bu yolda eserler de yayn
lanmaktadr. Bizim hads metinlerini seerek tannm hattatmz
H m i d e yolladmz ve Trke tercmeleriyle aklamalarn
verdiimiz bu son Krk Hads de, bunun son ve en yeni .mislidir.
Asrmzda m e r Z i y a e d d i n in Hukuk-i Saltini, A h m e d
N a i m in N e v e v den tercme ettii Krk Hads, H a a n B a s r i a n t a y m Mslmanlkta Himaye-i etfal-Krk hads, H a m d i A k s e k i nin Peygamberimizin Vecizeleri, C e m a l t n
Bereket ve Rahmet-i lahiyye Brhanlarna Dair Krk Hads'i, H as a n H s n E r d e m in A l i y y l - K a r den evirdii Krk
Kuds Hads ve son eyrek yzyldr yaymlanm olan baka Krk
hads tercmeleri, bu din-edeb nevin memleketimizde ne kadar se
vildiinin ve arzulandnn ak delillerinden ibarettir.
Ta XIV. asrda bilebildiimiz ilk Trke Krk hads terc
mesinin (Nehcl-Ferdis'm.) hazrlanmdan (tercmesi 1358) bi
zim hazrladmz ve H m i d A y t a gibi bir sanatkr hattiyle
bezenmi Krk Kads (1977) albmne kadar geen 619 yllk za
man iinde dilimize evrilen Krk Hadslerin says 90dan aa de-

101
ildir. Bu rakam milletimizin bu mbrek neve verdii nemi, ba
kaca aklamalar ihtiya hissolunmakszn, ispata yeterlidir.
Denebilir ki: Krk hads tercmelerinin ve erhlerinin oalma
sna, yaylmasna ve tesirlerinin devamna hizmet eden miller ara
snda u noktalarn unutulmamas gereklidir: Padiahlar ve devlet
erkn, din edebiyat mahsullerini, genellikle, himaye etmiler ve bu
alanda eser verenleri mkfatlandrmalardr. Bu zatlar, Islm ah
lkn, din-edeb eserler vastasyla takviye ve tervi etmiler ve
gen nesillerin retim ve eitiminde din prensiplerini tanma ve
onlara sayg beslemenin' yararna inanarak o yolda teviklerde bu
lunmulardr. Sonra tannm eyhler ve derviler de meslek ve
mereplerine uygun Krk hadslerin toplanmasn, tercmesini
arzulamlardr. Bilginler snf ise, bu gelenei yaatmak gayretini
muhafaza etmilerdir. Nihayet mslman halk ta bunlara geni l
de rabet ve iltifat eylemitir. Bylece Osmanl lkesinde: Siyer,
Hilye, Mevlid, Maktel, Gazvatnme v.s. gibi din-edeb nevilerle bir
likte, hatta onlarn banda, Krk hads tercme ve erhleri geliip
serpilmi, reva bulmutur. Esasen Islm dnyasnda ahlk temel
lerinin gayet salam ve deimez olmas, asrlar boyunca da bu esas
larn olduu gibi ayakta kalmas, hemen herkes tarafndan riayet
ve tatbik grmesi: Kurn- Kerim'den sonra Peygamberin ahlk
ve sosyal hadislerinden medar-i ahkm-i Islm olanlarn, bu gibi
eserler vastasiyle dilden dile, elden ele, gnlden gnle doJamasndandr. Krk hadslerin, bu dvada, iir ve edebiyat pnarlarndan
da esinlenerek byk lde yararl olduklar phesizdir.

HAM SELER

Hamse, aslnda arapa be adedinin addr. slmiyette be ra


kamnn , yedi ve krk gibi olmamakla beraber olduka belirli b^r
nemi ve zellii vardr (Be vakit namaz, Islmn be art).
ran ve Trk edebiyatlarnda, umumiyetle, be mesneviden vcude gelen ve bir sanatkr tarafndan yazlan mecmualara, Hamse
ismi verilmitir. Bu deyim, ilk olarak, Pen-gen (Be-hazine) un
van ile be mesnevi kaleme alan N i z a m - i G e n c e v (lm
597/1200) tarafndan bu anlamda kullanlmtr. Onun hamsesi u
eserlerinden domutur: Husrev irin, Leyl v Mecnun, Heft-peyker, skendernme ve Mahzenl-esrar. Ondan sonra H u s r e v - i
D e b 1 e v (1253-1325) : irin il Husrev, Matlaul-envr, Mecnun
Leyl, yine-i Iskender ve Het-hehit'ten mrekkep bir hamse yaz
mtr. Onu da H c y - i K i r m a n (1290-1352) u mesneviler
den kurulu hamsesiyle tkip eylemitir: Hma v Hmayun, Gl
Nevruz, Kemalnme, Cevhernme ve Ravzatl-envr.
A b d u r r a h m a n C a m (1414-1492)nin Heft-evrenginin bir
ksmn tekil eden hamsesi de u mesnevileri iine alr: Tuhfetlahrar, Sbhatl-ebrarYusuf Zleyha, Leyl v Mecnun ve Hvrednme-i Iskender. Ayrca H t i f (lm 1521).nin, H i l l ' (l
m 1529) nin, F e y z i (1547-1595) nin ve daha bir ka airin ham
seleri olduu, Iran edebiyat ile uraanlarca bilinmektedir.
Trk edebiyatnda Hamse edebi nevinin ilk hretli ahsiyeti:
byk aatay airi M i r A l i i r N e v a (1441-1501) olmutur.
Onun N i z a m ve H u s r e v tarznda tertip ettii ve 1484te ta
mamlad hamsesi, aa-yukar, 64.000 beyit kadar tutmaktadr.
Bu tamsenin ilk mahsul: Hayfetl-ebrarMr. Dierleri de ylece sralanabilir: Ferhad irinf Leyl v Mecnun, Seba-i Seyyre,
Sedd-i Iskender...
, "
N e v a , dier baz eserlerinde olduu gibi, hamsesinde de: ok

104:
beendii, hayranlk duyduu klsik Iran edebiyatnn ince ve yk
sek hayallerini Trke olarak yeniden ifade ederken, kendiliinden
de ok eyler katm, mill ve sosyal hayattan da buraya canl lev
halar eklemesini bilmitir. A b d u r r a h m a n C a m nin, onun
hamsesinin N i z a m ve H u s r e v inkilere bile stn olduunu
sylemesinde mbalann py bulunsa bile, bu hamsede mill ga
yeye uygun bir pln tasavvur edildiini ve buna baar ile sadakat
gsterildiini sylemek yanl olmayacaktr. ranl statlar bu nevi
den eserlerinde olaylarn akndaki teferruata fazlaca yer ve ehem
miyet verdikleri halde, N e v a byle yapmam, daha ok sanat
ve ibda gcn gstermek istemitir. Ayrca sras dtke devlet
idaresi hakknda da grlerini telkin etmek hususunda aba har
camtr.
Osmanl Edebiyatnda hamse sahibi olduklar -uar tezkire
leri ve dier kaynaklarda kaydedilen airler bir hayli olduklar
halde, bunlardan, hamseleri elde bulunanlar azdr. Bizde ilk hamse
yazanlar i k i n c i B a y e z i d (1481-1512) devri airlerinden aker
ile A k e m s e d d i n - z d e
H a m d u l la h H a m d i
(1449-1503)dir. a k e r nin hamsesini tekil eden eserler unlar
dan ibarettir: Yusuf ve Zleyha, Leyl ve Mecnun, Varrk ve Azra,

Hsn ve Nigar, Sheyl ve Nevbahar.


hretli mutasavvf A k e m s e d d i n in en kk olu olup
hemen btn hayat Gynkte geen H a m d u l l a h H a m d nin
hamsesi ise u mesnevilerden meydana gelmitir: Yusuf ve Zleyha,
Leyl ve Mecnun, Thfet l-uak, Kyafetnme ve Mevlid.
Osmanl Edebiyatnda hamselerin altn a : X V I. ve XV II.
asrlarda yaanmtr. 30 kadar eser sahibi bulunan L m i el e b i (1472-1532)nin hamse kaleme ald sphesiz olmakla be
raber, mesnevilerinin says bein ok stnde bulunduundan, bun
lardan hangilerinin hamseye girdiini kesin olarak sylemek g
tr. Bununla beraber u be mesneviyi burada belirtmekte mahzur
yoktur: Vamk ve Azr, Vaysa vu Ramin, Maktel-i Hseyin, ehrengiz, Absl ve Salaman. H m i d - z d e C e i l (lm 1536)nin de, hamse tekil etmek zere, bilinen mesnevileri u ekilde sra
lanmtr: Husrev ve irin, Leyl ve Mecnun, Gl-i Sad-berg, Cev
hernme ve Yusuf ve Zleyh.

105
Yine X V I. asrn tannm mesnevi sanatlarndan K a r a F a z
l (lm 1563)nin hamsesinin u eserlerinden kurulu olduu bi
linmekte ise de, bunlarn hepsinin deil, yalnz bazlarnn nshalar
ktphanelerde bulunabilmektedir : Gl ve Blbl, Hm ve Hma
yun, Leyl ve Mecnun, Lccet l-esrr, Nahlistan. Fakat buna mu
kabil D u k a k i n - z d e T a l c a l Y a h y a (lm 1575)nin
hamsesine giren be mesnevinin hepsi de stanbul Ktphanelerinde
mevcut olup u isimlerle adlandrlmlardr : Gencine-i Rz, Kitab-i

Usul, h ve Ged, Yusuf ve Zleyh, Glen-i Envr.


X V I. asr airleri arasnda be mesnevi sahibi olduklar bilinen,
fakat eserlerinin tamamnn veya bir ksmnn adlarndan baka yaz
ma nshalarna ktphanelerde tesadf edilemeyen hamsecilerden
unlar da kaydedeceiz: B e h i t (lm 1569), F i k r (lm
1574), M u i d i (lm 1585)...
X V II. yzylda ise: en tannm hamse stad N e v - z d e
A t (1583-1635) olmutur. Onun, edebiyatmzn belkiven baarl
hamse rnei durumunda olan mesnevileri unlardr: Nefhatl ezhr, Sohbet l-ebkr, Skinme, Heft-h^an, Hilyet l-efkr. Bun
lardan Sknmenin bir ad da: lemnmdr. Sadece bu eserin s
tanbul ktphanelerinde otuz drt nshas bulunduu dnlrse,
N e t - z d e nin mesnevilerinin ne kadar yaygn olduu kolayca
anlalabilir. Hilyet l-efkr mstesna, dierlerinin de stanbuldaki
nsha says otuz civarndadr. Bu sonuncusunun ise yalnzca drt
nshas bilinmektedir.
Umumiyetle manzum olarak yazlan hamse nevinde, ilk defa, ne
sirle bir yenilik ve deiiklik t e : XVII. yzylda yaplmtr. Mensur
hamse, Ne r g i s (1591-1635) tarafndan viicude getirilmitir. Se
cili, tasannulu nesrin rnekleri arasnda saylan ve stanbul ktp
hanelerinde 20 civarnda bulunan yazmalarndan baka ayr bas
ks da mevcut olan Nergisi Hamsesi, u be eserden mrekkeptir:

Gazavt-i Mesleme, Kanunu r-read, Meaku l-uak, ksr-i saadet,


Nihlistan. Ayrca: El-Vasfu l-kmil adl eserini de hamsesine idhal etmeyi deneyenler olmusa da, bununla say alty bulduundan,
hari tutulmas daha uygun mtala edilebilir.
Eski Trk Edebiyatnda, bilebildiimiz, son hamse S u p h z d e F e y z (lm 1739)nindir. Drt mesneviden baka bir de
divan eklenmek suretiyle meydana getirilen ve Hamse-i Feyz ady-

106
le anlan bu hamsede de u eserler yer almtr: Divan, Heft-seyy-

re, Mirt-i lemnm, Asafnme ve Aknme.


Btn bu saydklarmzdan ayr olarak ta hamse sahibi olduk
larna iaret edilen, fakat ya eserleri ortada olmayan, ya da ham
selerini tekil eden eserlerden sadece bir kann adndan baka bil
gi bulunmayan kiiler de vardr. K a r a m a n l F i g a n (lm
506 ?), r i f e l e b i (lm 1561), H u l v M a h m u d (l
m 1653) bu arada zikredilebilir.

Hamseler, dikkat edilirse, umumiyetle ran Edebiyatnda da i


lenen ve slm leminde oka bahis konusu edilen: Ytsuf ve Zleyha, Leyl ve Mecnun, Ferhad ve irin, Vamk ve Azr, Gl ve Blbl
gibi ak ve hicran hikyelerinden seilmitir. Ayrca Trk Edebiya
tnda ehr-engiz, Sktnme ve benzeri mill ve mahall hususiyet
leri de aksettiren konular da bunlarda ele alnmtr. Trklerin bu
neve bir yenilik getirdii ve onu olgunlatrp zenginletirdikleri,
rahata, sylenebilir.

UAR TEZKRELER

Tezkire, eitli anlamlarda kullanlr. Ayn memlekette bulunan


resm daireler, yahut ahslar arasnda teati olunan yazl kt, e
itli sebeplerle esnafa veya ahslara verilen baz resm evrak (n
fus tezkiresi, terhis tezkiresi vesaire gibi), reisl-kttab tarafndan
divan-i hmayun ktiplerine verilen hviyet varakasna denir.
Eskiden resmi dairelerde yaz ileriyle vazifeli bulunanlara tezkirec tabiri kullanlrd. Bu kelimenin cemi olan tezkir ise bazan
hatrat manasna gelmektedir. Yine ayn masdardan yaplm m
zekkere kelimesi ise bir i hakknda bir ste yazlan kt manasna
gelmektedir.

Tezkire kelimesi, en geni ve slm kltr bakmndan en ehem


miyetli kullanl yerini, belli bir meslekte hret sahibi olmu a
hslarla, bilhassa airlerin hal tercmelerinden bahsedip, iirlerin
den de rnekler nakleden eserlerde bulmutur.
Tezkirelerin menei, bilindii zre, tabakat kitaplarna dayan
maktadr. Araplarn hal tercmelerine kar yakn ilgileri dolaysiyle ve neseplerine olan ballklar sebebiyle doup gelien tabakat
kitaplar, birok konulara ve bilhassa karilere, fakihlere, airlere
tahsis olunurdu.
randa tezkirecilik, balangta tarih ilmi ile birlikte gelimi
tir. Nitekim balangta ve sonradan bir ok tarih kitaplarnda hal
tercmeleri ile ilgili ksmlar bulunmaktadr. nceleri tarihlerde ya
da lugatlarda mnasebet dtke iir ve airlerden bahsedilmi ise
de ancak bunlarn sonradan mstakil olarak teekkl etmi bulu
nan tezkire ekilleriyle ilgisi olmad muhakkaktr. Bir dereceye
kadar tezkire-i uar telkki edilebilecek olan ilk Farsa eser
N i z a m - i A r z nin ahar-makalesidr. Filhakika bu eserde
hkmdar iin lzumlu olan drt meslek erbabna dair bilgi veril
mi (mni, air, mneccim, hekim) ve hikyeler nakledilmitir. Bu
eser bilhassa, eskilii ve gerekilii ile mellifin muasrlar hakkn

108'
da verdii bilgi bakmndan nemlidir. Iran edebiyatnda hakik ma
nasyla tezkirecilik M u h a m m e d A v f i ile balar. (567-630/11711233?) Lbbl-elbb adl eseri bir takm eksikliklerine ramen, lslmiyetten sonra mellifin zamanna kadar gelen btn Farsa ya
zan airlerin ksa hal tercmeleriyle, iirlerinden seilmi paralar
ihtiva edip, bu sahada ilk gerek tezkire mahiyyetini arz eder.
uara tezkireciliinde en hretli ve deta klsik bir hviyet
kazanm olan eser, D e v l e t a h m (1431-1495?) Tezkiret-uarcmdr. Bu tezkire, kendinden sonra yazlan Farsa ve Trke tez
kireler iin bir rnek olmutur. Bu tezkire, ayrca mellifin muasr
lar hakkmdaki ahsi bilgilerini de ihtiva etmesi bakmndan nem
lidir. Bu eser, nce S l e y m a n F e h m i E f e n d i tarafndan
Sefinet-uara (stanbul, 1259), sonra N e c a t i L u g a l tarafn
dan da Tezkire-i Devletah (Ankara, 1963, 1967) adlar ile Trke
ye tercme edilmitir.
Bu tezkireden sonra, Iran tezkireciliine dair almalar, yaban
c lkelere de sirayet etmi, bilhassa Hindistan'da bu vadide bir ok
eser yazlmtr. Saylar epey kabark olan bu tezkirelerin burada
sadece en mhimlerinden bahsedilecektir. D e v l e t a h tan sonra
bu sahada yazlan eserlerin en mhimi, S a m M i r z a mn Devlet
ahm eserinin ilk zeyli mahiyyetinde gzken ve 1550 de tamam
lanm olan Tuhfe-i /Samisidir.
X V I. asr sonlarnda kaleme alman mhim bir tezkire de E m i n
A h m e d R a z i nin (lm. 1602) Heft klimidir. ciltten ibaret
olan bu eserde, dnyann eski coraf taksimi gz nnde bulundu
rularak, her iklimde yetimi olan lim, air ve eyhler hakknda,
tarih sras da gzetilerek dikkat ekici bilgiler verilmitir. Tam
olarak C e v a d F a z l tarafndan Tahran'da 1962de neredilmi
tir.
X V II. asr ran tezkireleri arasnda, en ehemmiyetli olanlarndan
biri M i r z a M u h a m m e d T a h i r N a s r ' a b a d i (1618-1700)
tarafndan telif edilen ve Tezkire-i Nasrabadi diye tannan eser
dir. Yazlnda (1672) tarihi esas alnarak balanan bu tezkire bin
den fazla muasr airin hal tercmesi ve eserlerinden nmuneler var
dr. Bu tezkire V a h i d D e s t g i r d i tarafndan Tahranz. (13161317) baslmtr. Bu asrn sonlarnda vcuda getirilmi dier bir

109
tezkire de M u h a m m e d E f z a l S a r h o un Kelimet -uara
adl eseridir. Hemen hepsi Hindistan'da, yetien ikiyze yakn airin
hal tercmelerini ihtiva eder.
XVIII. asr ran uara tezkirelerinin en mhimi phesiz ki A z a r
mahlaslt L u t f A l i B e in Ate-Gede (1728) sidir. Bu tezkire
nin bir hususiyyeti de mellifin yaad devir ran tarihi iin ol
duka bol bilgi ihtiva etmesidir. Mellif, eski airler hususunda ge
ni bir ekilde Devlet-ah Tezkiresinden faydalanmtr. Eserde ay
rca seilen iirler, baka tezkirelerden hem farkl ve hem de faz
ladr.
X IX . asrda yazlp ran iir tarihi iin ana kaynak vasfn ta
yan eserlerin banda da R z a - K u l i H a n n Mecmaul-Fusaha
sn kaydetmek gerekir. Bu tezkire T a h i r i l e r d e v r i airi
E b u I - A b b a s e l - M a r v a z den 1867 ylma kadarki ran air
leriyle onlardan semeleri ihtiva etmektedir. Tahranda ta basmas
iki cilt olarak 1295te baslan Mecmaul-Fusaha M a z a h i r - i M u
s a f f a tarafndan be cilt halinde Tahranda, 1336da baslmtr.
Zamanmzda bile randa uara tezkirecilii ananesini srd
renler vardr. Burada sadece A b d l - H a m i d
r f a n nin
tran-i sagir, A b d l - H a m i d H a l h a l i nin Tezkire-i uara-yi
Muastr-i ran ve N i m e t u l l a h Z e k a - i B e y z a nin Tez
kire-i Han-i Nimetini kaydetmekle yetiniyoruz.
Trk edebiyatnda uara tezkirecilii gelenei aatay sahasn
da balayp, Osmanl sahasnda gelimitir. lk Trk tezkirecisi ola
rak O r t a - A s y a m s 1 m a n - T r k e d e b i y a t n n b
yk hreti M i r A l i i r N e v a i (1441-1501)nin 1491de v
cuda getirdii Mecalisn-nefaisini zikretmek gerekir. aatayca
yazlm olup, Takent'te 1908de baslmtr.. Bu eser eitli yazar
lar tarafndan Farsaya da tercme edilmitir.
Trkiye dnda yazlm olan Trke tezkirelerden bir dieri de,
bir mddet a h s m a i l II ve a h A b b a s - i K e b i r (15871629) devirlerinde ktphanecilik, sonra da ah ktphanesi m
drl vazifelerinde bulunduu iin kitapdar unvann alan S a d k nin Mecmaul-Havassdr. Bu tezkire Farsa tercmesiyle birlik
te A b d u r - R e s u l H a y y a m - P u r tarafndan Tebrizde 1327

110
de neredilmitir. Sekiz blmden mrekkep bu tezkirenin yedinci
blm Trke, Farsa ve Arapa iir yazmak gcne sahip air
lerden bahsetmektedir.
Osmanl devri airlerine dair ilk tezkire 16. asrda yazlm ve
sonradan bu sahada otuz kadar eser telif olunmutur.
lk Osmanl uara tezkiresi E d i r n e l i S e h i B e y (lm.
1548)in Het-bihit idir. 1538/1539da kaleme alnan bu tezkire
C a m i nin Baharistan, A l i i r N e v a nin Mecalisn-nefais'i
ve D e v l e t - a h n Tezkiresi esas alnmak suretiyle yazlmtr.
Tertibi Mecaisiin-nefaisin ayndr. Eserde 14 ve 16. asrlarda ya
am olan airlerin hal tercmeleri ile iirlerinden baz paralar yer
almaktadr. Het-bihit, sr-i eslfdan tezkire-i Seh adyla stan
bulda, 1325 (1907) da baslmtr.
S e h i B e y in eserinin, o devirde arz ettii hret, K a s t a
m o n u l u L t i f yi de bir tezkire yazmaa tevik etmi, o da
bu sahada N e v a ve C a m nn ad geen eserlerini rnek al
mtr. Ltifi Tezkiresi II. M u r a d (1421-1451) d e v r i n d e n
balyarak tezkirenin yazl tarihlerine kadarki (1546) yzon
airle onlarn eserlerinden seilmi paralar ihtiva etmektedir. Bu
tezkire stanbul'da, 1314te Tezkire-i Ltifi adyla baslmtr. Bura
da airlerin hal tercmeleri ve' isimleri alfabe srasna konmak su
retiyle anlatlmtr. Mellif, eserini yazarken bakalar tarafndan
on kadar tezkirenin yazldn, ancak bunlarn pek rabet grme
diklerini de zikreder.
Yine bu asrda yazlm uara tezkireleri arasnda unlar zikre
dilebilir. Ahd Tezkiresi-, B a d a d 1 1 A h m e d A h d nin (lm.
1594) yazd eserin ad Glen-i uam'dr. Bu tezkire umumiyetle
ada airlerden bahsederek 375 airle eserlerinden paralar ihti
va eder. XVI. asr Trk iiri ve zellikle Badad havalisinde yetien
A z e r ve O s m a n l a i r l e r i bakmndan deerlidir.
A k e 1 e b i , Meair-uara. Mellifin asl ad P i r M e h
m e d olup, daha ziyade A k e l e b i (1520-1572) van ile
hret kazanda iin eserine Ak elebi Tezkiresi denir. A k
e l e b i , Osmanl air ve mnilerindendir. Tezkiresini 1566da
telif etmitir. X IV . asrdan balyarak kendi zamanna kadarki air

111
ler ve eserlerinden bahsederek misller verir. Dierlerinden farkl
olarak bu tezkire Ebced harflerine gre tertip edilmitir. airle
rin hususi hayatlaryla edeb hususiyyetlerini bildirmesi bakmndan
nemlidir.

Hasar elebi Tezkiresi. K m a l - z a d e A l i e l e b i nin olu


olan H a a n e l e b i (1546-1804)nin tezkiresi babasna nisbetle

Kmal-zade tezkiresi diye de adlandrlr. 576 airden bahseden ve


her birinden olduka iyi seilmi misller de veren bu eseri mellif
1586da tamamlamtr. Tumturakl bir uslupla yazlm olmasna
ramen X IV -X V I. asrlar arasnda yetimi olan airler hakknda
kymetli malmat ihtiva eder.

Beyan Tezkiresi. R u s c u k l u M u s t a f a B e y a n (lm. 1597)


tarafndan 1592de telif edilmi olan bu tezkire, Haan elebi Tezkiresinin muhtasar mahiyyetinde ise de zamannn airlerinden 248
kiinin hal tercmesi vardr.
X V II. asr uara tezkireleri ise unlardr:

Rtyaz Tezkiresi. M e h m e d R i y a z (1572-1644) nin kaleme al


d ve Riyazu-uara adyla tannan bu tezkire, 1609da tamam
lanm olupp X V .-X V II. asrlar arasnda yaam olan airlerden,
mellifin kendi arzusuna gre setii ahsiyetler ile onlarn iirle
rinden paralar ihtiva eder, iindeki air says 366 ile 400 arasn
da deiir ise de, umumiyetle 374 bulur.

Faizi Tezkiresi. Asl ad A b d l h a y y olan Kafzade Faiz (15721622)nin Zbdetl-ear isimli tezkiresi, daha ok bir mntahabattr. Burada X V ve X V I. asrlar ile XV II. asrn bandaki airlerden
seilmi iir rnekleri ve airlerin sadece vefat yllar verilmitir,
iindeki 500 airden 14iin kadnlar tekil eder.

Rza Tezkiresi. Z . e h r - i . M a r - z a d e R z a diye tannan S e y y i d M e h m e d (lm. 1672) m hazrlam olduu bu kk tezkire


1592-1640 tarihleri arasnda yaam bulunan ve muhtelif ns
halarna gre deien airlerin ka hal tercmelerini ve ok defa sa
dece lm yllarn ve eserlerinden seilmi ka numuneleri ihtiva
eder. Bu tezkire stanbul'da 1316 tarihinde baslmtr.

112
Ymn Tezkiresi. M e h m e d S a l i h Y m n i adnda bir kadnn
yazmaa balayp tamamlyamad bu tezkire Faizinin tezkiresi
tarznda ve bir bakma ona zeyl niteliindedir. Mellifin muasr
olan airlerden 29unun ok ksa hal tercmesi ve iirlerinden nmuneler vardr.
Asm Tezkiresi. M e h m e d A s m (lm. 1675) m F a i z y i zeyl
mahiyyetinde vcuda getirdii ve Zeyl-i Zbdetl-ear adn tayan
bu tezkire 1622-1675 yllar arasnda yaam bulunan 123 airin al
fabetik sra dahilinde sadece isimleriyle bazlarnn vefat tarihleri
ve eserlerinden rnekleri iine almtr.
Gft Tezkiresi. E d i r n e l i A l i G f t (lm. 1678)nin Terifat-uara adl tezkiresi manzum olup, mellif bir ou hoca olan
muasr 103 airden hiciv ve mizah yoluyla bahseder.

X V in . asrda Trk uara tezkirecilii bakmndan zengindir. Bu


asra ait tezkireler unlardr.

Safai Tezkiresi. M u s t a f a S f a i (lm. 1725)nin Nuhbet'l-asar


min fevaidil-ear nvnl tezkiresi 1720de telif edilmitir. Rza Tez
kiresinin Zeyli mahiyyetinde olup 1640-1720 yllar arasnda yaa
m olan airler yer almtr.

Salim tezkiresi. K a z a s k e r M e h m e d E m i n S a l i m (16881743 ) in kendi ad ile anlan tezkiresi 1687-1722 tarihleri arasnda
ki Osmanl airlerinden bahseden bir eserdir. S a f a i ile S a 1 i m in
tezkireleri biribirini tamamlayc zelliklere sahiptir. S a f a i yi
yer yer tenkid eden S a l i m , bu eserini daha ok mniyane bir
slpla kaleme almtr. Alfabetik sra iinde 415 airden bahseder.
Beli Tezkiresi. B u r s a l s m a i l B e l i (1668-1729)m Nuhbetl-asar li zeyl-i zbdetil-Ear adl tezkiresi F a i z i nin eserine
bir zeyl mahiyyetinde olup mtekp asrda yaam bulunan yzden fazla airin hal tercmeleri ile iirlerinden paralar ihtiva ede
rek 1727de tamamlanmtr. B e l i , kendinden nce F a i z ye
yaplan zeyilleri gz nnde tutmamtr., Mellifin kendi hatt ile

olan nsham niversite Ktphanesinde TY 1182 numaradadr.


Safvet Tezkiresi. K e m i k s i z - z a d e M u s t a f a S a f v e t (lm.
1785?) tarafndan Safai Tezkiresinin ihtisar suretiyle 1783 tarihin

113
de meydana getirilen ve iinde 483 airden bahseden bu eserin ad
Nuhbetl-asar fi fevaidil-ear olup bir nshas niversite Ktphanesindedir.

Ramiz Tezkiresi. H s e y i n R a m i z (1717-1786) tarafndan 1784


tarihinde telif edilen ve umumiyetle db-i zuraf diye tannan bu
tezkire Salim tezkiresinin bir zeylidir. 1720-1783 yllar arasnda
iir yazdklar bilinen 375 kiinin hal tercmelerini verir.

Silhdar-zde Tezkiresi. S i l d a r - z d e M e h m e d E m i n (lm.


1800den sonra)in Zbedl-ear tarznda yazlan bu tezkiresi, 1750-<
1789 yllar arasnda yaam 127 airin adlarn, nadiren lm ta
rihlerini ve eserlerinden baz paralar ihtiva eder. Aradan 25 yllk
bir ayrla ramen B e l i in bir zeyli olarak kabul. edilebilir.

Akif Tezkiresi. s t a n b u l l u M e h m e d A k i f

(lm. 1797den
sonra) tarafndan 1797 tarihinde telif ettii ve asl ad Mirat-i iir
olan bu eser, muasr olduu Enderundan yetime 23 airin hal ter
cmeleriyle iirlerinden baz paralar iine alr. Mellifin kendi elyazs nshas b n l - E m i n M a h m u d K e m a l n a l m

Ktfhanesindedir.
Esrar Dede Tezkiresi. M e h m e d E s r a r D e d e (lm. 1796) tara
fndan kaleme alman bu eser, mellifin son yllarna kadar yaam
olan 196 mevlevi airinin hal tercmeleriyle iirlerinden seilmi par
alar ihtiva eder. Asl ad Tezkire4 uara-yi Mevleviyye olup, bu
eser aslnda e y h G a 1 i b (1757-1799) tarafndan yazlp ms
vedde halinde E s r a r D e d e ye verilmi ve o da bunu tamamla
mtr.
E s r a r D e d e Mevlevilik gayretiyle kendi tarikatndan olma
yan baz airleri de bu tezkireye almtr. A l i E n v e r , onun,
Semahane-i edeb ad ile hulasa edip neretmitir.
X IX .
asrda uara tezkirecilii artk eski ehemmiyetini kaybet
mekle beraber, bu konuda yine baz eserlerin yazld grlmekte*
dir.

efkat Tezkiresi. B a d a d i A b d l - F e t t a h e f k a t (lm.


1826)in 1814te tamamlad bu tezkire R a t i b A h m e d P a a
z a d e N a i d b r a h i m B e y in toplad bir'iir mecmuasn
daki iirlerin airlerinin alfabetik bir sraya gre tertib edilerek ve
baz airlerin de ilvesi suretiyle meydana getirilmitir. 1730-1814

114
arasnda iirle uraan 122 airin, sadece Zbdetl-ear gibi, isim
leriyle bazlarnn lm tarihlerini kapsayp her airden seilmi par
alar iine almaktadr.

Esad Tezkiresi. V a k a n v i s M e h m e d E s a d E f e n d i (17891848)nin Bae-i safa-enduz isimli ve ad ebced hesabyla telif


yln gsteren tezkiresi 1723-1835 seneleri arasnda yetien airler
den bahsetmektedir. Fakat hal tercmelerinin bir ksm eksiktir.
Salim tezkiresi'nin bir zeyli saylabilecek olan bu eserde 206 aire
yer verilmitir. Mellifin kendi el yazsyla olan msvedde halindeki
. nsha kendi ktphanesindedir. Bu tezkirede iir rneklerine de yer
verilmemitir. (Sleymaniye Ktp. Esad Ef. Nu. 4040)

Arif Hikmet Tezkiresi. e y h u l - i s l m A r i f H i k m e t B e y


(1786-1859) tarafndan yazlan ve alfabe srasna gre 250 airin
ksa hal tercmeleriyle iirlerinden rnekleri iine alan Tezkiretuara'smn asl nshasndan istinsah edilmi bir kopyas Millet Ktphanesindedir. Burada airlerin hayat ok ksa verilmi olup XVI.
asr sonlarndan X IX . asrn ilk yarsnn sonuna kadar yaam olan
airlerden bahsedilmektedir.

Fatin Tezkiresi. D a v u d F a t i n E f e n d i (1814-1867)nin Hatimetl-ear adn tayp 672 airden bahseden bu tezkiresi Salim
ve Safai Tezkirelerine zeyl mahiyyetindedir. Onun bu tezkirecilerle
kendi tezkiresi arasnda yazlm bulunan dier tezkireleri tanma
d anlalmaktadr. Bu tezkire baslm olup bir hayli kusuruna
ramen yazarn muasrlar bakmndan istifadeye elverilidir.
XX.
asrda da uara tezkirecilii geleneinin devam ettiini gs
termek zere bir ka eserden daha bahsedilecektir.

Tevfik Tezkiresi. a y l a k v e o p u r gibi adlarla da anlan M e Il


n e d T e v f i k (1843-1893) in Kafile-i uara unvan altnda neret
tii tezkire mahiyyetindeki bu eser (stanbul, 1290) sadece D har
finde kalm eksik bir denemedir.

Trk airleri. S. N z h e t E r g u n (lm. 1946) tarafndan Trk


airleri ad altnda yaynlamaa balanp yarm kalan eser de bir
bakma uara tezkireciliinin son mahsulleri arasndadr. Bu al
mada uara tezkirelerinde geenlerle birlikte gemeyen airler de yer
alm ve bunlara zamanmzda yaayanlar da ilve edilmitir.

115
Son Asr Trk airleri. b n l - E m i n M a h m u d K e m a l
n a l (1869-1957) tarafndan hazrlanan bu eser Trk uara tezkreciliinin son rnei saylabilir. Mellif kendi eserine Kemaluuara adn vermek istemi ise de Trk Tarih Encmeninde Son asr
Trk airleri ad daha uygun grlmtr. Mukaddimesi, uara tez
kirelerimizin tarihesi bakmndan nemlidir.

SKlNM ELER

Klsik Trk Edebiyatnn olduka yaygn ve nemli trlerinden


biri Sknmelerdir. Bunlar genellikle ya gerek, ya da mecazl anlamiyle ikiden, onun eitlerinden, ara ve gerelerinden, iki mec
lislerinden, iki datandan (Sk) bahseden ve bunlar en eser
lerdir. ou zaman bu yaptlardaki mey, sk, meyhane, ve benzeri
deyimler birer simge nitelii tar. Sk: mridi, mey (arap):
lh ak, meyhne: tekkeyi temsil eder. Tabi bu simgesel durum
lar ancak tasavvuf Sknmeler iin sz konusudur.

Sk szc aslnda Arapadr. es-Sakaa:sinin eddesi ve kafin


fethi ile ve et-taskya : tediye vezninde olup su aramak ve su iir
mek anlamnda kullanlr. Bu anlamda es-Sk de, aslnda, su ara
yc demek olur. Kams'un zetle yukardaki ekilde belirttii Sk
szcn Dr. M. Mo i n, Ferheng-i Farisde su veya arab baka
sna sunan biiminde aklar. Mecaz olarak feyz eritiren, riflerin gnllerini: srlarn kefi ve gereklerin beyan ile onaran pr-i
kmil, mrid-i mkemmel anlamna da ekebiliriz. Ayrca gzel
bir' yz ki, onu grmekle, slikte (bir tarikata girmi olan) mahmur
luk ve manev sarholuk peyd olur diyerek yorumlama da mmkn
dr. Kendi klarna ezel ak arabn tattran Cenab- Hakk iin
de bu terimin kullanld, bazan tasavvufta, grlr.

Nme ise eskiden birine, bir i iin, yazlan genel anlamnda


mektup iin kullanlrd. Ayrca yine kitap, sayfa hakknda da
nme kelimesi kullanlr ve bu konuyu belirten bir ismin sonuna
gelirdi: Gaza-nme, Esrar-nme, Sindbad-nme, Merzban-nm,
Ferhad-nme v.b. gibi. Yine ayn nme szc: belgeler, bror,
dergi ve benzeri evrak hakknda da kullanlr. Vekletname, ehadetnme, icazetname, Kanunnme gibi bileik isimler daha ok resm
ilemler terimleridir. Hkmdarlarn menkbeleri, yahut bir lde
tarihleri ve kahramanlklarn terennm eden mesnevilerin adlar

118
sonunda da bu nme szc kullanlmtr: ahnme, Huday-

nme v.b.
Sknmeler ya bamsz kitaplar olarak yazarlar tarafndan
vcuda getirilmi manzum risalelerdir. Yahut bir sanatnn, oun
lukla, belli bir konuda hazrlad mesnev trndeki bir eserinde
sras gelince uygun bir yerde gze arpan paralar niteliindedir.
Bazan da airlerin Divanlar iinde de sknme ad altnda iirlere
tesadf edilir. Genellikle mesnevi nazm ekliyle kaleme alnrlar.
Ancak Terkib-i bend veya Terci-i bend, yahut ta Kadide eklinde ya
zlm Sknmelere de tesadf edilmektedir. Aruz vezninin en faz
la mutakarip bahriyle meydana getirilmi olmalar, baka bahirle
rin de, nadiren de olsa, bu trde kullanlmasn engellememitir. Bu
tr eserlere Sknme adnn verilmi olmas, her halde, sk sk
skye seslenilmi olmasndan ve sknin arlk merkezini zerin
de tam bulunmasndandr. nk, hemen hemen, en ok skden
arap istenirken ,ayn zamanda, dnyann sebatszl, lmn hatrlan, konuya uygun dnceler, tler, arap vgleri kadeh ve
srahi tasvirleri, saz ve sz meclisleri, mevsim anlatmlar da konu
da yer almakla beraber o canl bir ideal olarak nsaftaki yerini ko
rumaktadr.
Sknmelerin mene bakmndan Araplarn Hamriyyat de
dikleri sarholuk ve iki ile ilgili arap iirleriyle yaknl olduunu
sylemek mmkndr. Ancak tabiatiyle aralarndaki zaman ve ev
re dolaysiyle ve trlerin geliimi yntemlerindeki farklar nedeniyle
bunlar ayn kategoriye rahata yerletirmekte glkler de vardr.
Daha Cahiliyye dnemi airlerinin muallaka adyla anlan iir
lerinde arab terennm eden beyitlere tesadf edilir.. Bunlardan
T a r a f a b. a l - A . b d a l - B a k r (lm 560?), A n t e r e b.
e d d a d (lm.. VI. yzyl sonlar) a l - A a l - E k b e r (lm.
629?) ve L e b i d b. R a b i a (lm. 66 1)nin iirleriyle A d i b.
Z e y d (lm. 604) iirinde araba ve onun vgsne dair beyitler
gze arpar. Fakat Islmiyetin ilk asrnda ak ve arap iirleri, di
nin bu gibi dnya zevkleri karsndaki olumsuz buyruklar nedeniy
le, rahata yazlamam ve bir sre bu trden kaside ve gazellerle
kimse uramak cesaretini kendinde bulmamtr. Ancak E m e v i l e r d e v r i n d e hamriyyat diye adlandrlan arap iirleri ye-

s
niden canllk kazanmtr. Hele A b b a s i l e r in uzun hkimiyet,
asrlarnda bu tr iir pek gelimitir. zellikle E b u N v a s
(756?-813?)in hamriyyat trne giren ve ok beenilen iirleri
A b b a s i l e r i n ilk devirlerinde dillerde dolamtr. Ama bu tr
den gazellere ve dier benzeri iirlere sknme adn vermek elbet
te doru olur denemez. Nitekim b n l - M u t e z (861-908)in a
rap ve arap meclislerini tercih eden fakat bayalktan ve kaba
lktan ta korunmu enfes iirlerine ve bu konudaki bir eserine
ramen, onu da, Arapada sknme trnn bulucusu veya yaycrs
telkki etmek, yerinde olmaz.

Sknmeleri: e m s e d d i n M u h a m m e d e n - N a v e c
(1386-1455)ye balamak her tr iin bir eski kaynak bulmann
gerekliliine inananlar iin uygun bir grtr. Bu Arap bilgin ve
airinin edebiyat ile kaba ak iirlerini iie terennm eden iir mec
mualarndan Halbat l-Kmeyt (arap tasvirinde birbiriyle ya
ra girenler) balkl ve 1421de tamamlanan eseri bu alanda, arap
iirleri zencirinde, nemli saylmaa deerlidir. N a v e c i , arabn
isimlerinden, aslndan balayarak kullanlna, faydalarna., dbna deinmekte, meclislerde okunacak iirlere yer vermekte, sknin
niteliklerini anlatmakta, ieklere, kokulara, fskiye ve havuzlara
kadar detaylara inerek konuyla ilgili hemen her hususa yer vermek
tedir. Nihayet gnahlardan tevbe, arabn ktl de tabiatiyle
unutulmamaktadr. N a v e c den: kendinden sonra gelenlerin ve
bu arada Trk airlerinin yararlandn da burada hatrlamak m
nasiptir.
Iran Edebiyatnda arap iirleri, sylendiine ..gre, daha a
a n i 1 e r d e v r i n d e bile yazlmsa da, slmiyetin ilk fetih yl
larnda, bir sre, bu gibi konularn bir din zorunluu olarak ihmal
edildii mehul deildir... Ama sonraki yzyllarda arap, zellik
le, gazel tarznda -akla birlikte gnn modas olmu ve bir ok
n plndaki airlerin, kalemine dolanmtr. Ancak asl konusu :
sknmelerdeki temel unsurlar olan ve belirli vasflara sahip bir
trn zelliklerini tayan bamsz eserler, ya da mesneviler gibi ka
rakterleri tesbit edilmi eserler iinde bir blm niteliini ieren ve
sknme diye adlandrlmaa deerli grlen uzunca paralarn
edebiyat alannda grlmesi bir hayli zaman sonradr. A b d n n e b i b. H a 1 e f in Meyhane unvanl kitabnda sknmeler hak

120
knda yeterli bilgi mevcuttur... Bu yazar: kendinden nce yetien
airlerden, adalarndan bu trde eser vermi sanatkrlardan szamaktadr. Biz burada detaylara inmeden sadece bazlarna dein
mekle yetineceiz :
Genceli Nizam
(1150 ?-1214?)nin skendernmesinin
sonlarndaki baz beyitleri Sknme niteliinde telkki edenler ol
mutur. H u s r e v - i D e h l e v (1253-1325)nin Sknmesi ola
rak 102 beyitlik bir mesnevi paras kabul edilmitir. Ayn tarza
85 beyitlik bir mesnev ksm da Hcoy-i K i r m a n (1290-1360?)
nin Sknmesi saylmtr. H a f i z i r a z (m. 1390)nin Sknmesi ise 147 beyitliktir. A b d u r r a h m a n C m (1414-1492)
nin skendernmesinin bir ksm Sknme makamna kaimdir. Mes
nev tarzndaki bu para 116 beyitten kuruludur. Onun yeeni
A b d u l l a h H a t i f i (lm. 1521)nin de mesnev trnde 28 be
yitlik sknme karakterinde bir paras vardr. Bunlardan baka
gerekse mesnev, gerekse terkip ve terci-i bend tarznda ksa veya
uzun iirler hlinde ve sknme niteliinde paralara rastlanr. Bun
lar arasnda H a k i m P e r t e v , M i r z a e r e f K a z v i n ,
M i r z a K a s m G n b d , V a h i - i Y e z d gibi ahsiyet
leri sknme tr ile ilgili sayabiliriz. Ayrca U r f - i i r a z
(lm. 1590), F e y z - i H i n d (1547-1595) gibi onaltmc yz yl
sonlar airlerinin ok tannmlar arasnda . mesnev paralariyle
gazellerinde sknme zellikleri grlegelen kiilere de iaret et
mek yersiz olmayacaktr. Fakat Klsik Trk Edebiyatnda anla
lan en ok tannm olan XVII. yzyl balarnda etkisi yaygn
laan Z u h r nin eseridir. Onun Sknmesi 804 beyit gibi hayli
uzun bamsz bir mesneviden ibarettir. Bu sralarda M i r z a E b
T r a b n Terci-i bend biiminde yazlm olan 15 bentlik Skn
mesi de biraz n yapmtr. Daha sonralar uzun Sknme yazan
lar arasnda M u h a m m e d S o f - i M a z e n d e r a n (254 be
yit), Rkneddin Mesud Kan (204 beyit), Hakm ifay (1036 be
yit) v.b. m da zikretmek mmkndr. Ayrca asl Farsa olup mukaddemesi Trke yazlan Sknmelere de tesadf edilmektedir.
Mesel N u r nin 1314te yazarak (hicr), 1325te baslan 213 be
yitlik mesnev tarzndaki Sknmesi byledir.
Abdurrah
m a n - i T a 1 e b a n tarafndan Terkib-i bend eklinde yazlp
1284te yaymlanan 8 bentlik Sknme de burada hatrlanabilir.

121
zet olarak demek gerekir ki ran Edebiyatnda tam ayn kitap
eklinde vcde getirilmi sknmeler pek o kadar ok deildir.
Fakat gerek mesnevilerde, gerekse divnlarda sknme ad altnda,
yahut b isim verilmeden bu karakterde yazlm manzum para
lara sk sk tesadf etmek olaandr.
Trk Edebiyatnda Sknmelere gelince: bunlar da ounlukla
Divnlar, Mesneviler iinde ise de bal bana birer kitap hviye
tinde bu konuya tahsis edilmi olanlar da az deildir. Biz burada
Edebiyatmzn tarihinde yer ve deer sahibi olmakla beraber ba
ka bir dilde, mesel Farsa, sknme yazan airlerimizden ve on
larn eserlerinden (bu arada F u z u l (1480?-1556)hin Sknme/
Heft Cam risalesinden) bahsetmeyeceiz. Fakat her hangi bir ese
rinde sknme karakterinde Trke, ok ta ksa olmayan ve edeb
deeri de bulunan, iiri grlegelen, en azndan olduka tannm
airlerin meyvalarna deinip geeceiz (Yine szn gelii F u z u l
nin Trke Divnndaki Terci-i bend trnde kaleme alnm
be bentlik iiri gibi).

Divnlar iinde Sknmelerine tesadf edilen Trk Edebiya


tnn tanmm airleri arasnda, bugnk bilgimize gre, bata M i r
A l i i r N e v (1441-1501) gelmektedir. Onun 457 beyit tutan
Sknmesi divnlarndan Fevid l-Kiber'dedir. Ondan sonra asl
bu trn Klsik Edebiyatmzda kurucusu ve mstakil bir eserle
temsilcisi: R e v a n ( l y a s u c a e l e b i , 14757-1524)dir,
Y a v u z S u l t a n S e l i m (1512-1520)e ithaf edilen retnme
unvanl bu ilk mstakil sknme risalesi 500 beyti akn bir mes
neviden ibarettir... Bu eserde sohbet db ile iret db terennm
edilmektedir. Bir bakma konusunda, yeni bir eser niteliiyle, ayr
ca ama gre tad zellikle retnme, ran Edebiyatndan
nce trnn hem ilk, hem de baarl bir rnei telkki edilmee
deer. N a v e c nin Hilbet l-Kmeytini de hatrlatr.
X V I.
yzylda eser vermi airlerimiz arasnda sknme trn
de de yazlm iirlerine tesadf edilenlerden unlar burada kaydet
meliyiz :
H a y r e t (lm. 1534), F u z u l (1480 7-1556), r e t (lm.
1566), T a l c a l Y a h y a (lm. 1582), M u s t a f a l i (15411600). Bunlardan H a y r e t ve Y a h y a nn sknmeleri mes-

122
nev trnde, buna mukabil F u z u 1 , I r e t ninkiler terci-i bend
ve 1 ninki de t-erkib-i bend tarzndadr. Ayrca bu asrda B u r
s a l I C i n a n nin (lm. 1595) Cill-Kulb adl sknmesi ise
mstakil bir eser nitelii tamakta ve yirmi kk blmden ku
rulu bulunmaktadr. Her blm ahlk bir sorunla ilgili olup sonuna
er beyitlik Sknme-i Meclis bal altnda sakiyi ilgilendiren
paracklar eklenmi bulunmaktadr, ite asl sknme bu beyit
lerdir.
Skhmelerin Trk Edebiyatnda altn a XVII. yzyldr.
zellikle bu dnemde ayr ayr kitaplar hlinde yazlm ve yazar
lar da kendi devirlerinin n plnda gelen sanatlar arasnda n
kazanm kiiler olan sknmeler dikkati eker. Bunlar: K a f z d e F i z (1572?-1621), A z m i - z d e H a l e t (1570-1630),
N e v - z d e A t a y (1583-1635) gibi tannm airlerin sz ge
en trdeki -eserleridir. Br de bu trn belki en baarl meyvalarndan biri olarak bilinen R i y a z (1572-1644) nin hem baz divn
yazmalarnda, hem de mstakil olarak nshalar bilinen Sknme sini kaydetmek gerekir.
Bahsettiimiz edeb trn niteliklerinin, zelliklerinin daha da
iyi anlalmas iin XVII. yzylda Trk Edebiyatnda deerlenmi
sknmelerdeh A t a y ile R i y a z ninkiler zerinde ksaca du
racaz :
A t a y nin Hamsesinin ilk eseri olduu gibi onun yazd mes
nevilerin de birincisi olan ve dier ad da lemnm eklinde bili
nen bu Sknme 1026 (1617) tarihinde kaleme alnmtr. II. S u l
t a n O s m a n a ithaf edilen eser,. Fauln fa'ln facl vezniyledir. 41 kk bahse ayrlmtr. Beyit says da 1600 bulmaktadr.
Ayrca 12 rb de mevcuttur. Asl konuya girmeden nce air,

mnacat, tevhid, miraciye, padiah medhiyesi ve sebeb-i nazm-i kitab


gibi, dier benzeri mesnevilerde olduu misli, giri nitelii gste
ren paralara yer vermektedir. A t a y i nin Sknmesinde stan
bul ile ilgili tasvirlerin de bulunmas ona ayrca nem Verilmesini
salar. Eserden baz paralarn Almancaya, J. V. H a m m e r in
himmetiyle maledilmi bulunduuna da iaret edilmelidir.
R i y a z nin Sknmesine gelince: bu da genellikle bu trde
kullanlan mesnevi nazm ekliyledir. Vezni: Mefl mef'iln

123
felndr. Zengin kafiyeli, olduka sade dillidir. Z u h r nin
Sknmesinden esinlenmi olmakla beraber, kendisini, Z u h r
den aa grmez. Ayrca retnme sahibi RevnVyi de hatrlar.
Esere tevhid ve natt ile girilir. Bu trde gelenek hline gelmi olan

:bde, saz, iret gecesi, sabah, humar, gnl, ak, genlik, sahte
nasihat, pir-i mugan, vb. nn nitelikleri nazmedilir. Yer yer sras
na gre mevsimlerden de sz alr. En sonda gnahlarndan tevbe
eder ve kendisini de er. Bu eserde, o gnlerdeki iki yasa ile il
gili beyitler de dikkat eker. Beyit says: 1000i aar.
XVII. yzylda sknme trnde emekleri bulunan airlerimiz
den unlara da iaret etmelidir: N e f (1572?-1635), S a b u h
D e d e (lm. 1647), F e h m - i K a d m , (lm. 1648), B e h a y
(1595-1654), N a z k (lm. 1688) ve K e l m (lm. 1699). Bun
lardan N e f ve K e l m inkiler terkib-i bend eklindedir. S a b u h D e d e , B e h a y , N a z k ise mesnevi nazm eklini se
milerdir. Fakat F e h m - i K a d i m ise fahriye karakterinde ka
side biimini tercih eylemitir.
XVIII. yz ylda da bu trden meyvalar eksik deildir. Hepsine
ayr ayr iarette yarar grmemekle beraber unlar belirtmemiz
yersiz olmaz. R d (lm. 1703)nin, B e l i (lm. 1729), H o c a
N e e t (1736-1808) ve e y h G a l i p (1757-1799)in sknme
niteliindeki iirlerinden mesnevi tarznda olan R d nin 263
beyitlik iiridir. Dier nn ki ise Terci-i bendlerdir.

Sknme trnde iir yazmak X IX . yzylda da devam etmi


tir. T a y y a r M a h m u t P a a (lm. 1808), B e n l i - z d e z
z e t (lm. 1809), H a n y a l N u r i (lm. 1815), z z e t M o l l a
(1785-1829), Aymtapl (Antepli) A y n i (1757-1837), H e m d em
e l e b i (1807-1859), B a y b u r t l u Z i h n (lm. 1860), Z i v e r
P a a (1793-1860), H a m z a N i g r (lm. 1886), N a m k K e
m a l (1840-1888), K z m P a a (lm. 1890), C e l l M o l l a
(1891), M e m d u h P a a (1839-1925) gibi ahsiyetlerin bu trde
manzumeleri vardr.

NC BL M

Byk ahsiyetler

FATH, a r a y n

Gi ri
F A T H N M E T N L E R N E D A R

A v n mahlsn kullanan F a t i h in btn iirleri henz ele


gememitir. Bugn iin F a t i h in iir metinleri bakmndan bili
nen ve bir divane niteliinde olan biricik nsha, umumiyetle, yal
nz gazellerden mrekkep bulunan Ali Emir yazmasdr ki bunu
E m i r merhum kendi hatt ile ayrca iki defa kopya da etmi ve
ilim lemine de evvel yine kendisi tantmtr.
F a t i h in metinlerine ayrca nazire mecmualar ile iir mec
mualarnda ve uara tezkireleri ile tarihlerde de tesadf edilir. An
cak bunlar say itibar ile kabark bir yekna bali olmazlar.
F a t i h in bir ksim iirlerini neir sahasna ilk defa derli top
luca koyan G. J a c o b dur. Onun Upsala niversitesi Ktphane
sindeki bir yazma mecmuadan esasn alp baz tezkire ve tarihler
den de istifade etmek sureti ile bastrd 21 para, Divan-t Avn
unvann tam olmasna ramen, ufak apta, bir gzeliyat olma
nn hududunu amaz.
Son on yl iinde air Hakann iirlerinin 500. Fetih yl ei
inde ve mnasebette: biri popler, teki nisbeten ilm usulle ha
zrlanm olan iki basm yaplm bulunmaktadr. S a f f e t S t k
( B i l m e n ) in hazrlad Fatih Divan, Millet Ktphanesi yaz
masna daha dorusu bu yazmadan E m i r nin yapt kopya
lara dayanmaktadr. Kitaptaki 77 paradan 6 tanesi de, baka
yerlerden nakledilmitir. K e m a l E d i p n s e l ( K r k o l u ) nun hazrlad Fatihin iirleri ise, daha dolgun ve shhat
lidir. K e m a l E d i p , Emir nshasn aynen alm, J a c o b ba
smnda bulunduu halde ad geen yazmada olmayan iirlerden

128
6 para ile bakaca eitli yerlerden de ki bunlar arasnda F a
t i h ' i n olduklar pheli olanlar da yok deildir 10 para daha
eklemek suretiyle iir saysn 87 ye ibla muvaffak olmutur.
Transkripsiyonlu olan bu nerin ayn zamanda esas nshann
faksimilesini de ihtiva eylemesi, onu mevcutlarn bir hayli iyi ekilde
istifadeye elverili olan haline getirmitir. Bu bakmdan tetkikle
rimizde, asl yazmadan sonra ve onunla birlikte bu basm esas tu
tulmutur.

Kaynaklarn

Tenkidi

1. A R L E R T E Z K R E L E R

lk yazlanlardan balayp XVII. yzyl ortalarna kadar gelen


belli bal Osmanl airler tezkirelerinde F a t i h in ( A v n ) ede
b hviyetine az veya ok temas edilmektedir.

Sehi Bey tezkiresinde (Het behit, yazl 9^5/1538) S u l t a n


M e h m e d H a n hakkndaki kaytlar, onu takip eden tezkireciler
iin F a t i h in karakteri, ilim ve sanat sevgisi, ve hassaten iiri ve
airlii bakmndan deta bir temel hizmetini grmtr.
Ltifi tezkiresinde (yazl 953/1546) bu madde Het behit'in
pln benimsenerek, yalnz misller ksmen deitirilmek ve zengin
letirilmek suretiyle verilmitir, denebilir.
Ak eleb tezkiresi . ( Meair-uara, yazl 974/1566),
daha ncekilerin bilgilerinden istifade etmekle beraber, S u t a n
M e h m e d in vezirlerinin de iirle meguliyetini ve adlarn belirt
mekte, mkemmel gazellerden baka kaside ve ktalar da yazdn
ve divannn mehur olduunu aklamaktadr.
Haan elebi tezkiresi (Knalzde, yazl 994/1586) F a t i h
S u l t a n M e h m e d hakkndaki grn umumiyetle kendinden
ncekilere borlu gzkr. Eskiden bilinenleri daha mbalal ve
daha orta mal szlerle bir baka klk altnda tekrarlanm gr
yoruz.

12&

Beyan tezkiresinde (yazl 1000/1592 etrafnda) E b l f i i t u h a t v e l - m e g a z i nin edeb hviyetini yeni delillerle ay
dnlatacak bir eye tesadf edilmez.
Riyazi tezkiresinde ( Rvyaz-uara, yazl 1018/1609) evvel
kilere ilve edilmi yeni bir fikir ve vesika aramak bouna zahmet
olur. Eskilerin bir hulsas mahiyetinde olan kaytlar bir iki beyit
takip eder ki bunlar da daha eski tezkirelerde mevcuttur.
Tezkireler iinde E b l - f e t h S u l t a n M e h m e d H a n
dan son defa bahseden Tezkire-i Rzadr. Ancak buradaki basit bir
ka satrda da airimizin sanatkr hviyetine dair mtala yoktur.
u kadar var k i: iktibas edilen iki beyitten birine ilk defa burada
tesadf edilmektedir. Bu da F a t i h in iir repertuvarnn zengin
liini dnmek bakmndan bir mana ifade edebilir.
2. T A R H L E R V E B Y O G R A F K E S E R L E R

Umumiyetle F a t i h in asker ve siyas hayatn ve bir derece


ye kadar da ilim ve sanat koruyuculuunu esas alan tarih kaynak
larda snrn izdiimiz air F a t i h ten izler bulmak gtr. Bun
larn bir ksmndan, mnasebet dtke, faydalanmak mmkndr.
Bu itibarla burada bir hatrlatma ile iktifa edilecektir :
Fatih devri adamlarndan D u r s u n B e y in Tdrih-i Ebl/efftinden balayarak d r i s - i B i t l i s nin (lm. 927/1521)
Het behit'ine, K e m a l P a a z d e nin (lm. 940/1534) Tarih-i
l-i Osman'ma kadar F a t i h e yakn devirlerin bir ksm tarih
kaynaklarnda II. S u 11 a n M e h m e d in airlii deil, fakat ilim
ve iir erbabna ihsan ve iltifat hakknda kaytlar bulunur.
G e l i b o l u l u l i de, Krihl-ahbarda (yazl 1005-1596
etrafnda) baka padiah devirleri iin yapt gibi, F a t i h e ayr
d blmn sonunda o devrin belli bal airlerinden 31 tanesi ze
rinde ayr ayr durmaktadr. Tact-tevarih ve Solakzde Tarihi gibi
malm kaynaklarda air A v n ile pek karlalmaz. Fakat kah
raman ve diplomat F a t i h ile birlikte maarifperver (mecene)
S u l t a n M e h m e d e tesadf edilir. Bununla beraber bunlarn bu
husustaki bilgilerinden ou, genellikle, kendilerinden ncekilerden

130
nakildir. Yalnz Hadikatl-cevam ile Ata Tarihinin F a t i h in iir
lerinden seilmi paralar bakmndan burada ayrca zikredilmesi
uygun der.
Biyografik eserlerden de mesel ekaik Tercmesinde Fatih
devri mderris, kad ve eyhleri uzun boylu bahse mevzu olduu hal
de F a t i h ten pek ksaca sz almtr. Bu arada sonralar ken
disine mal edilen Arapa beytin, lm deinde lisanna cari oldu
una iarette bulunulmutur.

Bibliyografik

cmal

1.
F a t i h in sanatkr hviyeti ve iirleri, edeb yenilememiz
balayal beri de, ne bizde, ne yabanc lkelerde cidd bir aratrma
mevzuu olmutur. Z i y a P a a mn Harabatma alnan iki beyit
bir ey ifade etmez. N a m k K e m a l in Evrak- perianmdaki
airlii ile alkal szler de yeni bir ey retmez.

A History of Ottoman Poetryde Fatih ve maiyeti faslnda,


air Avn Divannn meydanda bulunmadna iaretle tezkirelerde
ki kayt ve rneklere dayanp onun airliine bir deer bien S e h
ve L t i f den de para nakl ve tercme eden E. J. W . G i b b ,
devrine gre, bu konuda dikkati eker. G. J a c o b 'un ad geen
Sultan II. Mehmed Divan yaymna ekledii mukaddeme-tetkik
ksm ile szlk, yalnz paralarn iinden alnd yazmay tantma
ve baz kelime ve tbirlerin aklan itibar ile deil, ayn zaman
da nairin alma usul, istifade ettii kaynaklar, eski edebiyat
mza dair besledii umum fikirler ve nihayet F a t i h in sanatkr
ahsiyeti bakmndan da kusurlu olmakla beraber zerinde du
rulmaa deer.
Bu konudaki yazlara, Ali Emir nshas ortaya karlp tet
kik ve neredilinceye kadar, dorudan doruya veya bilvesile kay
naklk hizmetini gren, uara tezkirelerinin kaytlar ile J a c o b un
aklamalar olmutur. Bu itibarla edebiyat ve fikir tarihi mdekkiklerimizden mesel F a i k R e a t 'ta, e h a b e d d i n S l e y m a n da, B u r s a l T a h i r de, hatta F u a t K p r l de

131
F a t i h in edeb ahsiyetini etraflca tahlil edilmi grmek -mm
kn olmad gibi, yeni ve metne mstenit bir mtalaya da rastla
mak kolay deildir. yle k i. birbirinden almma baz yanllar da
tekrar edilmi ve bu yzden iddetli itirazlar vaki olmutur. B a s m a d j i a n n eseri gibi garpta baslm, bizim edebiyatmzla ilgili
uydurma denemelerde de kayda deer bir ey yoktur.
A b d l h a k A d n a n A d v a r m Osmanl Trklerinde lim,
monografisi, F a t i hin sanat ve sanatkrl deil, fakat din ve
felsef ahsiyetiyle devrin fikir hviyeti bakmndan mhim ve mevzuuinuzu bir iki noktada beslemee elverili bir kitap olmak itibar
ile burada kaydedilmek icap eder.
A . N a v a r i a n n air Sultanlar gibi eserlere ise bir deer
atfedilemeyecei phesizdir.
F a t i h in sanat cephesi probleminde, metod kusurlar ve ek
siklikleriyle beraber, son yllarda hazrlanan. iki almaya ayrca
temas edilmelidir :
S t k B i l m e n in Fatih-Edeb ahsiyeti ve iirleri tezi, bib
liyografyada gsterilen ihmal ve usulszlk bir tarafa, baz blm
ler arasnda irtibat yeter derecede salayamamak ve hkmlerde
acele hareketten saknlmamak gibi kusurlarla zedelenmi olmakla
beraber, kendi sahasnda istifadeye lyk bir lisans almasdr.
/

K e m a l E d i b in Fatihin iirleri eserine yazd balangta


mevzu arasra haylca dalm gzkmektedir; J a c o b a haksz
olmamakla beraber lzumsuz derecede yklenilmitir, ama yine
de F a t i h in iir teknii, dili ve.slbu hakknda olduka isabetli,
edeb ahsiyetine dair sath, fakat shhatli mtalalar yrtlmtr.
2. stanbulun 500. Fetih yldnmne rastlayan veya onu ta
kip eden sre iinde yaymlanan onlarca kitap, bror, dergi v.s.
arasnda gerekten deerli, ihatal ve.metodlu monografilere kavu
mak nasibinden, maalesef, memleket mahrum kalma benziyor.
Hele bunlar iinde F a t i h in air hviyetini duygusallklarn
dan kurtulup orta mal szlerin hududu tesinde lm usullerle
tetkik etmek ve bir neticeye balamak zahmetine girenlerin bulun
duunu iddia etmek ise bouna olacaktr.

132
Grnte zengin, fakat ounlukla perian bir karakter ta
yan bu yaymlar ylece be grupta toplamak mmkndr:
a. Umum manas ile Fatih ve stanbul.
b. Fatih ve Fatih devrinde gzel sanatlar, edeb, lm ve teknik

hayat.
c. Fatih ve stanbul mevzuunda roman, piyes, iir, fkra v.s.
d. Fetih yldnm vesilesiyle alan sergi kataloglar v.s.
e. stanbul Fethi Dernei yaynlar.
Bunlardan baka Fetih gnlerinde hemen istisnasz her e
it dergi ve gazetede adm bana tesadf edilen yzlerce makale,
iir, deneme, toplama ve saireye burada iaret dahi mevzuumuzun
pln, kadrosu dnda kalr.

F a t i h in

Edeb

Hviyeti

F A T H N S A N A T I

Eski Trk Edebiyatnda, daha XIV . asrdan balayarak, gerek


ekil ve gerekse muhteva klsik bir mahiyet alm olduundan, bir
sanatkrn ahsiyetini tahlil ederken, onun eer varsa- orijinal
cephesine nfuz ok mkldr. Hatt ou zaman da mmkn ol
maz. Kullanlan vezin ve nazm ekilleri pek az farklarla ayn
dr. Mevzular aa yukar muayyendir. Mefhumlar ve mazmunlar
deiik deildir. Kssalar, efsaneler ayn kaynaklardan gelir. Fikir
ve felsefenin, hudutlar hemen hemen izilmitir. Tabiata, hayata
bak, hadiseler karsnda alnacak tavr, davran bile haylca sta
tik ve donuktur. nsan ruhunun samim dalgalanlarn onun ky
larnda yakalamak nadir tesadflere mnhasrdr. Bununla beraber
ananeden gelen bu kat kalplar altnda dahi dikkat sarf ile ve arasra yanlmay da gze alarak muztarip veya memnun sanatkrn
gerek yzn grmek, daha ileriye varp kalbinin rpnlarn
duymak ihtimali de, zaman zaman, varittir.
Acaba F a t i h in sanatkr ruhunun hakik simasn, onun eli
mizdeki iirlerine dayanarak, aslna uygun surette ve oka aldan

133
madan tesbit edebilir miyiz? Bu soruya .evet veya hayr ceva
bn vermek ayn derecede gtr, hatal olabilir.
F a t i h in iirlerinin tahlilinde sadeden karmaa doru gidi
lerek nce d, sonra da i yap gznnde tutulacaktr. ekil ve
muhtevann birbirinden ayrt edilmesi, teferruata ini srf kolaylk
ve hassatan acele hkmlerden saknmak iindir. Yoksa eserin ah
siyeti, bizce de, didiklemelerin stnde kalan canl varlnda, bt
nndedir.
1. F A T H N K U L L A N D I I V E Z N L E R V E N A Z IM E K L L E R :

air A v n nin kulland vezin, devrinin btn klsik Trk


sanatkrlarnn mterek ls olan aruzdur. Tarih Kurumu ne
rinde F a t i h e ait olmayan bir ka para da ona mal edilmekle
beraber, batan beri bunu esas tuttuumuz iin, vezin bahsinde de
mtalalarmzda ayn metne dayanacaz.
Elde imdilik mevcut bulunan 87 parann vezinleri zerinde
durulacak olursa, airimizin kendi devrinde ve hatt btn eski
edebiyatmzda umumiyetle en ok kullanlan bahir ve vezinleri
tercih ettii mahade olunur. Baka bahirlere de az miktarda ba
vurulmu olmakla beraber, F a t i h in en ok sevdii ve iir yaz
d bahirler remel, heze, muzari ve mctestir. Bunlar arasnda
remelden : Filtn filtn filtn filn ile 39, hezeten :
Mefln mefdln mefiln mefiln ile 11, yine hezecin mteferri
vezinlerinden : Mefl mefil mefl feln ile 5, muzariden :
Mefl filt mefl filn ile 4, ve mcteten : Mefiln feiltn mefiln feiln ile de 6 para yazd grlr ki 65 rakamn
dolduran bu miktar btn iirlerinin % 75 ini tekil etmektedir.
Vezinlerin istimal tarz olduka baarldr. Geri imle ve zihaf
lar sk sk gze arpar. Ama devrinin nazm dili ve trke kelime
lerin aruz veznine uydurulmasndaki zorluk dnlr, kendi asrn
da deil, daha sonraki alarda dahi baz kuvvetli airlerin de ayn
mkllerle karlatklar ve ayn aksaklklar mubah grdkleri
hatrlanrsa, F a t i h in aruz veznine hkim olduunu sylemenin
bu imale ve zihaflara ramen yersiz olmad kabul edilir. Son
ra baz orta kabiliyetteki airler gibi yalnz bir iki vezin kalb ile

134
yetinilmemi olmas, ve iaret ettiklerimizden bakaca da g ve
deiik vezinlere nadiren de olsa tasarrufu gsteriyor ki onu
iyi bir nzm telkki etmenin hi bir mahzuru yoktur.
k e l e b nin Mkemmel gazeller ve mretteb kaside
ve ktalar demilerdir. Mretteb Divan mehurdur dediine bak
lr, ve A y v a n s a r a y l s m a i 1 'in de Bdz trki ve farisi
ear syledikleri derkr idginden eAvn mahlas ile kasaidi ve
mukattaat ve gazeliyat cem ve tertib lunmdur szleriyle bu va
kay takviye ettii nazara alnrsa, u nokta aka anlalm olur:
F a t i h , Trke ve Farsa muhtelif nazm ekillerinde iirler kaleme

almtr. Fakat bugne kadar onun herhangi bir kasidesine rastla


nlmad gibi, mretteb divanlar iin usulden olan dier nazm e
killeriyle yazlm paralar da henz elde edilememitir. Bilinenle
rin % 90 gazellerden mteekkildir. Bunlarn dnda kalan bir mu
hammes terci-i bent, bir kta, bir ka beyit ve devrin bir ok air
lerince tanzir edilmi bir msra, F a t i h in iirlerinin nazm ekil
leri itibar ile zengin telkki edilmesine hi de msait gzkmez.
iirlerin alfabetik tertibine dikkat edilecek olursa, paralar ara
snda en ok u konsonlarla biten kafiyeler grlr: j :r (18), j :n
(11), i!

:n-k (8),

<j:y (8). Bylece iirlerin yardan fazlas (45

para) eski alfabemizde drt konsna ( j j i) '<i ) inhisar etmi bu,lunuyor. En az kafiye tekil eden konsonlar yalnz birer para ile
unlardr: ^ c ,
u* :s,
. Hi kullanlmayan kafiyeler de az
ve eksik deildir: o :t,

:, ^ :h ,

i :z,

^ :, <J> :z, 1 :t, k :z, ,

o :f, j :v.
u kadar var ki b ite F a t i h e ait belli bir orijinallik bulun
duunu iddia etmek yanl olur. Esasen eski iirimizde r ve n
hemen her irimizde en ok kullanlm olan kafiyelerdir. B, a
hslarn tesirinden ok, dilin bnyesi ve bu seslerle biten kelimele
rin zenginlii hasebiyledir. F a t i h in baars umumiyetle kafiye
ye orta bir sanatkrdan daha kuvvetle ve dikkatle tasarruf edebilmesindedir.

135
II.

F A T H N S A N A T IN IN U N S U R L A R I :

Trk klsik edebiyatnn idealist, zihn, mcerret, sun ve tak


lidi karakteri F a t i h in iirlerinde de barizdir. Onun da sanatn
hviyetlendiren unsurlar devrinin veya kendinden az nceki devrin
sanatkrlarndan farkl deildir. Ufak tefek deiiklikler esasa taal
luk etmez. irin heyecanlar, duygular muayyen kalp ve kyafete
dklmek zarureti yznden pek soluk halde aksetmekte, arka pln
da kalmaktadr. Tedailer tabi ekillerinden inhirafla sanat leminin
asrlk malm ve muayyen unsurlarna inklp edince asl hviyet
glgelenmektedir. Ancak hazr mefhumlarla yetinmek zorunda ka
lnca o, zek oyunlar, ikinci plndaki fikr faaliyet v.s. ile eserine
ahsiyetinin az ok damgasn da Vurmu saylabilir.
F a t i h in hayal ve tahasss muhitini, bedi ve hiss leminin
hudutlarn izmee, nce, mazmunlar kullan tarzndan balamak
uygun olacaktr.
1.
F a t i h te sevgilinin ba ve beden yaps ile ilgili mazmun
lar klsik edebiyatmzda taayyn etmi olanlardan ana izgiler ba
kmndan fark gstermez.
a.

Zlf: eb-i Esr, leyle-i Kadr, tumar, perian, anber-bar,

zincir.
Yzn meh-i d ser-i zlfn eb-i Esr
Gamzen yed-i Musa leb-i la'ln dem-i Is
Zlfn eb-i Kadr oldu kaun d hilali
Vaslun dem-i d oldu firakun ramazandur
Zlfnn vasfnda tumar eylesem erm
Kalarun vasfnda olan cmleye tura der
Gah lali gibi gzm yan al eyler
Gh zlf gibi holm perin eyler
Fitnesile gzlerinn gnlme gavga der
Zlf-i anber-brun ile bama sevd gelr

136
Avni bir sayd- zaifndr bu gn alemde kim
Muhkem it zencir-i zlfnden anun boynuna gull
b. Yz: gl, gzellik bahesi, matl, ay, er, kuluk gnei,
bayram.

Gl yzn zre ki dmi cad-i kkl h h


Zinet etmi ba-t hsnn taze snbl h h
Avni seni medh eyledi gn tarz-i gazelde
Matlaf dedi yzne v azuna muamm
Alnun kamerine yzn ayna mabih
Bunca gz ile grmedi bu arh-i mufall.
Yznde zlfn eger olmasa ne noksan kim
erag- emse ne hacet ger olmaz ise delil
Bir aha kul oldum ki cihan ana gedadur
Bir maha tutuldum, ki yz ems-i duhdur
de yzn () Kadre saun olal tebih
Kadr ile bana d hemin subh mesdur.
c. Gz, gamze, gzya: fettan, mest, h, harami, t, tr;
dery, ll, N, Ceyhun.

Dil nice rsva v eyd olmasun


Gzlern fettmna meftundur
Gzn ahusunun evki ile sahralara ddm
Haram gamzen tarrr zlfn
Gnl ehrinde bilmem ne ararlar
Canum mid-vardur tg-i gamzene
Gzm izin turbna pr-intizardur

137
Cn hecrn haneri gedgi yetmez miydi kim
Gamze trini atarsun ol dahi cn geer
Ate-i gam yakmasa tan m vcudum ehrini
Gzlerimden gnlm stine iki dery gelr
Gzmden akan ya mdur kan mdur
Lebn ydna ll-i mercan mdur
n gubr-. hecre teskin vermedi ne faide
Gzlerm yan tut kim Nil Ceyhun eyledn
d. Mje (kirpik): Mus, tir, sinn, t, haner.

Mus-yi mjen olur ise cnuma katil


Kfir olayn olur isem tsya kail
Yznle zlfni geceyle gne nisbet edb
Kaunla kirpigni tr ile kemna yazam
Gzn ki kasd ide kan tkmege hsam okuyam
Mjen ki sineleri ak ide sinna yazam
Ne lzm ti-i mjganun seni kati eylesn dimek
Bilirsz ehl-i hal olan olur bu sze kayiller
Ten-i bi-cna mjen haneri kim cna geer
Hasta-i cka ecel erbeti dermana geer
e. Ruh (had, arz, yanak): glistan, gl, bahar, em, meh, mihr.

Bir aha kulum kim kulu sultan-i cihandur


Mihr-i ruhi ems-i feleke nr-feandur
Bade-i nb ile bld ruh-i canan revnak
Guyy gller ile bld glistan revnak

138

Zlf-i miskin ki ruh-i yar ile tbendedrr


em-i pr-nur ile san buld ebistan revnak
Dne dne ruh-i dilberde arak gren dir
Cem-i kevkeble ne bulm meh-i taban revnak
Bada gl-ruhlartdur verd-i hamradan murad
Bahar-t rtz-i dilberde tze gller alm
f. Hl (ben) : anberbar, flfl.

Hl-i anber-barn ile my-i pr-inler ki var


Rite-i b zre binmi ikd-i flfl h ah
h. Leb (dudak), dehen (az), di : lal, gonca, arap, erbet,
ehd, irin, can verici, daru, kevser, ab- hayat; muamma, raz; dr.

Gh lafli gibi gzm yam al eyler


Grsek ol gonca-lebi k-i giriban ederiz
oldu lalne tebih can-fez-yi ardb
Dile ziyde olur dem-be-dem hav-yi ardb
erbet-i lafln sunb ayara ldrdn beni
H'n-i hsnnde lebi ehd-i mtsaff olm
Eylesun irin lebn ne lyk ise anna
Lal-i can-bahile uaka hitb etse nigar
Mrdeler zre sanasun Hazret-i ts gelr
Ik derdine if olmaz ise Kanunda
Nu-i daru-yi lebn ana da derman eyler

139
Kyamet kameti zte ol ab- Kevser-i lafln
Gnl can buld Avn sanasn Y evml-hisab lm
b- Kevserle hayat bna kalmaz ihtiya
irse ger laln tabibi hasta dil dermanna
Avn seni medh eyledi n tarz- gazelde
Matla dedi yzne v azna muamm
Kametn evki lem-ve ne kadar olsa iyan
Dilde rz- dehenn srrm pinhan iderz
Drr din fikri gzm yan umman eyler
Lal-i nbn hevesi yregmi kan eyler
g. Kad, kamet (b o y ): servi, kyamet, nihai, Sidre.

Karalar giymi meh-i taban gibi ol serv-i naz


MZk-i Efrengin meer kim hsn iinde ahidr
Kyamet kameti zre ol ah- Kevser-i laln
Bir nihai idi kad serv-i dil-r olm
Boyunla ruhlarun Sidre v cinana yazam
2.
Sevgilinin madd uzuvlarnn ayr ayr, benzetme yolu ile ve
ne trl tedailerle F a t i h te de dier klsik airlerimiz gibi
donmu kalplar iinde ifade edildii, bylece, hatt teferruat ile
birlikte grlm oldu. imdi de F a t i h in iirlerinde btn halin
deki sevgili, k, rakip gibi yine madd ve .gnl, visal, hicran
gibi lirik umum mefhumlara temas edilmesi faydasz olmaz.

Sevgili : Sleyman, Yusuf, ah, melek, peri, sanem, fet,

a.

kfir, mh.
Mesned-i hsn zre sen ben hk-i rehde paymal
Mr hln nice arz ide Sleymanm sana

140
Ol Yusuf-i hsn urda, dile nize-i hecri
Benrn sen ch-i meh-ruya kul olmak iledr fdhrm
Bir gne yzl melek grdm ki alem mhdr
Ol perinn k dinmez gnlme divnedr
Ate-i gamla gubarun yile verse l sanem
Seyl-i eknle revan ol hki bd eylegil
Sevdgim ise gnahm behey fet
Mest km mje t ile slm ehli
Hey meded komanuz ol kfiri kim kan eyler
Subk gibi sadk olduum reh-i knda ben
Gn gibi rendrr ey mah-i tbnum benm
b. k : ged, hasta, Mecnun-mecnun, hk, zerre.

Her zaman klara varmak der-i cnna gc


Arz-i hal itmek gedlar hazret-i sultna gc
Hastaki ka ecel erbeti dermna geer
Gam beybmnda eyd idb ey Leyl-hram
Akl huumdan ayvrdun beni Mecnun eyledn
yle hk oldum ki h itmee havf eyler gnl
Nola sergerdan olursa zerre-ve ftdeler
c. Rakip : eytan, zag (karga), murdar, it.

Kesmezem ayar evri ile cnndan mid


Kim kesilmez havf-i eytan ile imandan mid

141
Ky-i dilberde figanuma ider tan raMb
Zg-i na-saz grn murg-i ho-elhna geer
Yar in ayar ile merdne cenk itsem gerek
t gibi murdar rakib lmezse yar elden gider
d. Dil (gnl) : mirt (ayna), ehir, blbl, murg (ku), ba
(bahe), mlk, fte, rsv.

Mir*t-i dil cemdlne yine-drdur


Harm gamzen tarrr zlfn
Gnl ehrinde bilmem ne ararlar
Dili blbl kilubdur rzm stndeki gller
Murg-i dil her dem ider ol tein rhsara meyi
Kim semender lbd ider kanda ise nra meyi
Ba-i dilde hsn ile bir verd-i handnduf veys
Nice mamur lmasun dil mlk adi dd ile
Bunca yldr kim gnl tahtnda sltandur veys
Ek-i emni arab barun eyle rbab
Ey dil-i fte n bu gice mihmandur veys
Dil nice rsv v eyd lmasun
Gzlern fettnna meftundur
e. Visal : arap, em, drr, d.

Vaslun arabna yine mmid-vrdur


T seher kalsa gnl zulmet iinde ne aceb
Yanmad karuma ol em-i ebistan bu gice

142
Drr-i visdl-i dilbere irmek midine
Gzm ya olursa nola bahr-i b-karar
Vaslun dem-i d oldu firkun ramazandur
f. Hicran : Zehir, haner, tr.

Zehr-i firk geri dili hasta eyledi


Cana hecrn haneri gedgi yetmez midi kim
Gamze trini atarsun ol dahi ana gier.
3.
F a t i h , iirlerinde edeb sanatlara da yer vermekle bera
ber, bu hususta baz airlerin yapt gibi ii adeta batan baa ke
lime canbazhanesi oyunlarna kadar gtrmemitir. O da, phesiz,
ska bu edebiyatn bnyesi icab olarak sunliklere, edeb oyunlara
ve sanatlar adna samimilii fedaya kaymtr. Ama o kadar fazla
deil.

Mazmun ve mefhumlarn kullanl, esasen benzetme yolu ile


bir nevi edeb sanat ticaretidir, denebilir. Yukardaki mebzul misller
bu bakmdan da mnaldr. Ancak airimizin duygu ve dnce me
kanizmasnn ileyi tarznn daha da billrlamas iin kulland
edeb sanatlara da bir ka misl verilmesi yararl olur.

Cinas :
Dehmnun beyan muhtasardur
Mutavvaldur sagunda Muhtasarlar
Bade-i nab ile buld ruh-i canan revnak
Guyy gller ile buld glistan revnak
Hatt hl ile bulur Avn ruh-i yr eref
Bablarla nitekim buld Glistan revnak
Hsn-i tlil :
Sen dr-i meknn firaknda gzm yaun grb
Bana taklid edb alar ebr-i nisan varsa

143
te-i gam yakmasa tan m vcudum ehrini
Gzlermden gnlm stine iki derya gelr
Teoriye (iham) :
Ik derdine ifa olmaz ise Kanunda
Nu-i dar-yi lebn an da derman eyler
Beyti bozarsun rakbi anma grinde sakn
Avn dilber vasfidr n ir indan murad
Husrev bu hadd-i gl-gnun grb
Sana Ferhad olmayan Mecnundur
Terdid :
Bilmezem bu hilkat-i lemde mi insaf yok
Olmadum m yoksa ben hal sez-yi merjamet
ka dnya v can terk eylemek san olur
Lik cnan terkini itmek gelbdr cna gc
lrsal- m esel:
Bu mesel mehurdur kim kmadk candan mid
Bu meste keyfiyet-i bdeden sal itmen
Beli hakkat-i dery-y kande bile gark
Sihr4 hall :
Alamakla drr-i vasla tlib oldum tan degl
Eylese gavvas olanlar baJr-i Ummandan mid
tikak :
Bu hsn-i hdyi ki Hud sana virbdr.
EU. K IS S A L A R , E F S A N E L E R , H K Y E L E R V E K A H R A M A N L A R I :

irimizin ancak bir divane mahiyetinde olan iirlerinde eski

144
edebiyatmzda mevkii bulunan kssalar, efsaneler, hikyelerle bun
larn kahramanlarna da ak veya kapal imlar mevcuttur.
1. Kssalar ve kahramanlan :

Yusuf :
Ol Yusuf-i hsn urdu dile nze-i hicran
Ey Yusuf-i zamane nice can halas idem
Gamzen ki katlme dakmur tg ile sinan
Mus :
Mus-yi mjen olur ise cnuma katil
Kfir olayn olur isem sya kail
Gr mey feran nazar it sakf- deyte kim
Nr- Kelimden diler isen zebaneyi
Sleyman :
Mesned-i hsn zre sen ben hk-i rehde paymal
M/r halin nice arz ide Sleymanum sana
ts (Mesih) :
La'l-i can-bahile uaka hitab itse nigr
Mrdeler zre sanasun Hazret-i s gelr
Aceb mi mugbeenn lacl-i can-bahna can virsem
Ki bu deyr-i khenden tara salmdur Mesihyi.
2. Efsaneler ve kahramanlar :
Nemrd :
rem bandan Nemrud odundan srme efsne
Getr ol cm-i ate-rengi kim lem olur glen

Karun

Ek-i sim ry-i zerdm nakdini izhar idb


Dostum cuak iinde beni Karun eyledn
Cem-Cemid :
Hk-i pay-i yar tacum ky-i dilber mesnedm
Rek ider Cemd Cem taht klhumdan benm
Sadr-i meyhanede rindn ile bezm eyleyben
Taht-i Kvusa gib ciret ile Cem olalum
Cm-i Cem cam-i skender :
kar Cm- Cemi Avn hzinenden temaa kl
E ger bilmek muradunsa kemahi kr-i dnyay
ki lem nakn grmek dilersen kr
Devr iinde ieri mey cm- skender yiter
Cem skender :
Tevrih-i Cem skender itmez hatrum her giz
Meer Cm- cihan-bin eyleye an yine ren
Mani :
Bu hsn-i hdyi ki Huda sana virbdr
Mn-i Cihan yazmad tasvirne hemt
Zal :
Avniya ZalA zamanun mekrine aldanma kim
Kim zamanun evrini ekmek gelr merdana gc
Hamza :
Mihrn ey hsn-i bedi leb-i lali irin
Kssa-i Hamza gibifaleme destan iders

146
Mdhmud (Gazneli) :
Avn gzi Mdhmud ehn bakdu bu kim
Mlkin dahiler zabt ider ana nigerandur.
3. Hikyeler ve kahramanlar :

Leyl-Mecnun :
Husrev bu hadd-i gl-gnun grb
Sana Ferhad olmayan Mecnundur
Gam beyabannda eyd idb ey Leyli-hiram
cAkl huumdan ayvrdun beni Mecnun eyledn
Ferhad-irin :
Te-i nhura ben kim eyleyem can-kenlegi
Kh-i gamda bana agird olamaz Ferhadlar
Bstn-i gamda efgan eylesem Ferhad-ve
Rahm idb ben zara gelr khdan feryadlar.
IV . D lL V E S L P :

F a t i h , dil ve slp cephesinden de, iirlerinde devrine gre


bir otorite saylabilmekten uzaktr. Ama bsbtn de ihmal edile
cek gibi deildir. Onda, hkim olan, umumiyetle, X V . asrn hassa
ten eyh ve Ahmet Paa ile en mtebellir eklini alan kitab dil
dir, klsik Osmanlcadr. Esasen edeb sanatlar, vezin ve nazm e
killerini yani o zamana gre aruz, bedi, beyan ve kafiye ilmini
daha ok ran iiri geleneklerinden alan ve orijinalitesi, muayyen
mnada, fikir ve hayal inceliinde sezilen bu edebiyatn dili mese
lesi de, X V . asr ortalarnda artk tavazzuh etmi bulunuyordu.
F a t i h te de, adalar gibi, XIII. asrdan beri klsik edebiyatta
Trke kelimelerin yerlerine gelen veya onlarn yan balarnda ve
etraflarnda yer alan Farsa ve Arapa kelimeler fazladr. Ancak sz
gelimi F a t i h , e y h ve A h m e t P a a veyahut M e 1 i h
veya M e s i h ile karlatrlacak olursa ki etrafl bir muka

147
yese yapmaa vakit bulamadan baz rnekleri hatrlayp sylyo
ruz yabanc kelimelere, onlara gre, daha az. bal kalm gr
necektir.
Bir ok zamanlar mteradif mnaya gelen Trke-Arapa-Farsa kelimeler, tbirler ya ayn gazelde veya ayr paralarda birbirleriyle badamaktadr. Bugn bile aprak dil davalar karsnda
bulunduumuz ve bu yolda nice glklere rastladmz, bunlarn
bir ksmn yenemediimiz unutulmazsa, 500 yl ncesi iin buriu bir
kusur saymamak icap ettii daha iyi anlalm olur.
F a t i h te ems-ftb-gne, kalb-dil-gnl, havf-bk-korku,
veya pervaz-umak, rh-yl, dde-gz... v.s. kucak kucaa ve hemen
hibir anlam nans da dnlmeksizin yaamaktadr. Bununla be
raber z Trke kelimelerin bu iirlerde ayrca mevkileri bulundu
una da iaret edilmelidir. Gndz, gece, bel, sa, yz, etek gibi ya
ayan dilin ar Trke szleri onun gazellerinde oka bulunduk
lar gibi em, zge kabilinden bugn iin pek az kullanlan, daha
eski ve yerlerini daha baka kelimelere kaptrm, szler de gzden
kamamaktadr. irimizin gazelleri arasnda sadeler de, ar ve
klfetli ifdeliler de vardr. yle ki insann aklna F a t i h in bazan isteyerek sade ve sssz yazmay ve yabanc dil unsurlarn az
kullanmay denedii dncesi gelir. Yabanc kelime ve terkiplerin
fazlaca olduu paralarda dahi msra yaps Trktr, Ttkedir.
ran ivesi, edas bu noktada hkimiyetini hissettirmez. Arasra da
arkaik saylan kelime ve tbirlere rastlanrsa da, bunlar eserin b
tnne ve bnyesine tesir edebilecek nitelik ve nicelikte olmaktan
uzaktr. Eslemek, sz demek, ldriser, sencileyen, yana yazam,
teskin vermek v.s. bu cmledendir.
F a t i h in vokableri de yoksul saylmaz. Geri bu kadar az
para ile bu hususta bir hkme varmak yanl olur. Ama bu kadar
dahi onun gerek kelime hzinesi, gerek kltr bakmndan olduka
zengin bir yaz diline tasarruf ettiini gstermee elverilidir. Baz
kelimelerin, hatt ayn gazelde bir ok defa tekrar kullanlmas (sz
gelimi: ol, ruh, yar v.s.) eletiriye elverilidir.
stisnalardan sarf- nazar, eski edebiyatmz slp sahibi olma
y pek zorlatrm olmasna ve F a t i h 'in de kendisine has bir
slbu bulunmamasna ramen, iirlerinde yer yer yle scak, yle

148
saf, yle samim bir atmosfer hissolunur ki airimize bir cana ya
knlk, bir bakalk verir. Bununla ona ayr bir slp, kazandrr
demek istenmedii aktr. Fakat devrinin o say bakmndan ka
bark bir yekn tutan ve bir ou da ne sahip olan airler arasn
da ki yalnz 30 tanesine kendisi maa balamt dahi onun
gazellerini, bir az dikkat sarf ile az ok tanmak mmkndr, de
nebilir.
F a t i h in gazellerinde dikkati eken bir nokta da konuda bir
liin genellikle dalmam gzkmesidir. Eski edebiyatmzda, hele
gazel vadisinde konuda birlik ender grlr ey olmakla beraber,
F a t i h in baz gazelleri, batan sona kadar deta ayn fikrin, ayn
duygunun mihveri etrafnda dnmektedir.
Sanatkrmzn slp ve ifdesi aktr, mnakkahtr. Ayrca
belgat ve fesahat kaidelerine de uygundur. Beli ve icazh beyitler
le karlald da olur. mle ve zihaflarn slp gzelliini zedele
dii yerler de vardr. Dilimizin zaten aslnda aruza pek de yatkn
olmad ve X V . yzyln eski edebiyatmz iin bir gelime ve ser
pilme a bulunduu dnlr, ayrca o devrin birinci snf stat
sanatkrlarnn eserlerinde dahi ayn aksamalarn mevcudiyeti na
zara alnrsa, bunun byle olmasnn bir bakma da zarur saylmak
gereklilii kabul edilebilir. Bu nedenle kusur da tabiatiyle yalnz
F a t i h e raci olmu olmaz elbet.
V. M T E E S S R OLDU U R A N V E T R K S A N A T K R L A R I :

Alt dil bildii hakkndaki rivyetleri inanlr saymasak bile,

Fatihirt Arapa ve Farsa'y bu dillerde yaz yazabilecek kadar iyi


bildii dorudur. Hassaten lirik ve didaktik Iran airlerinin eserle
rini asllarndan zevkle ve dikkatle okuduu ve kendi gazellerinde
bunlarn kuvvetli tesiri altnda kald phesizdir. Onun birinci
plnda i r a z l H f i z (l. 791/1388) ve e y h S a d ye (l.
694/1294) ok ey borlu olduu anlalmaktadr. iirindeki lirik,
serazad terennmlerde H f i z in; didaktik, t verici ve ata sz
lerine kayc ifadelerde de S a d nin tesiri mahade olunmakta
dr. Bunu kk rnekler zerinde daha kolayca grmek kabildir:

149
H f iz :

Fatih :

Hf iz :

Sakiy mey vir ki bir gn llezar elden gider


n irr fasl-i haan ba bahar elden gider
IjU j jjl c
*

^jl* J j

j t

jo

H f iz :
Fatih :

j l ^I

\}

Fatih :

< s ^ j

0 1^ I

w)^

Sabrmn cmesini dorad mikras-i ganrnn

H fiz :
Fatih :
H f iz :
Fatih :

Ged-yi dilber olmak yeg cihanm padiahndan

ti <
<i-' jl

Avny kat eyleme sen avn-i Rahmandan mid

Yukarki beyit ve msralara dikkat edilince, deta bunlarn m


na ve medll itibar ile yalnz tesir altnda kalmay deil, bir nevi
tercmeye kaymay dahi gsterdii hatra gelir. Ancak F a t i h in
dier iirlerinde, bu tesirin bu kadar ar olmadn tavzih yerin
de olur.
S a d tesiri, H f z inki gibi vazhn vazh derecesinde yakalanamamakla beraber, eserin ruhunda; edsnda ve imlarda be
lirmektedir. Sz gelimi:

150
Hatt hl ile bulur Avn ruh-i yar eref
Bblarla nitekim buld Glistan revnak
beyti nasl irimizin Glistana ainaln belirtiyorsa,

Avn gzi Mahmud ehn bakdu bu kim


Mlkin dahiler zabt ider ana nigerandur
beyti de ylece, ayn kitapta Siret-i Padiahan adl ilk babndaki
G a z n e l i M a h m u d (388/998 - 421/1030) ile alkal bir rya
hikyesinin muhayyilesinde brakt kuvvetli izleri aksettiriyor.
F a t i h bu iki byk sanatkrdan baka ran edebiyat stat
larn sevmi, okumutur. Bu gice redifli bir gazelinin son bey
tinde yle der:

Bu kelm ile Nizami iidrse szni


llteler sana hased Sadi v Selman bu gice
Bu iki msra bile, F a t i h in ayrca G e n c e l i N i z a m (535/
1140-599/1203) ve S e m a n - S a v e c ye (700/1300-778/1376)
de bigne olmadn ve onlarn manev lemde takdirini pek arzu
ladn ki dier airlerimizde de bu mealde istekler okadr
gstermekten uzak saylmaz.
Fatih, klsik Trk airlerinden ise en ok e y h nin (l. 83 2/
1429 dan sonra) ve Ahmed Paann (l. 901/1496) tesiri altnda
gzkr.
F t i h in :

Ten-i b-cna mjen haneri ki cna geer


Haste-i ka ecel erbeti dermna geer
matlal gazeli e y h nin :

Gamzen oklar ki deldi cieri cna geer


yle doldu ki gelen tr ile peykna'geer
matlal gazelinin naziresidir.

151
Yine F a t i h in :

Ebr-i mjem ayauna gevher-nisardur


Mirat-i dil cemlne yine-dardur
matlal gazeli de e y h riin :
b- revan cemlne yine-dardur
Ebr-i bahar ayauna gevher-nisardur
matlal gazelinin,naziresinden baka bir ey deildir. Bu tesirin daha
da iyi anlalmas iin her ikisinden de bir ka misl daha naklede
biliriz :
eyh:

Ol sret-i in kim yz yine-i candur


Bakdukca hatasz d cihan nak ayandur

Fatih :

Bir aha kulam kim kul sltan- cihandur


Mihr-i ruhi emsri feleke nur-feandur

eyh :

Yine rindne geln azm-i harbat idelm


Pir-i meyhne ile gizl mnct idelm

Fatih :

Yine mestne geln azm-i harbat idelm


Hizmet-i pir-i mugan ile mbht idelm.

X V . yzyl iirimizin e y h den sonra en byk stad A h m e d P a a nn iirleri de A v n nin gazellerine messir olmu
tur. Her ikisinin ayn muhitte, ayn zamanda yaam olmas, biri
nin sultan, tekinin vezir bulunmas hasebiyle, bu zellik, tesirin
icabnda karlkl olabileceini de mantkan dndrr. Ancak
A h m e d P a a nn byk ve hakl hreti ve divannn umum
heyetiyle Avn divanesinin btn arasnda yaplacak bir mukaye
sede grlecek briz fark, aksi fikir ve mtalada bulunmay-gay
retkelik hlinde gsterebilir. Bu itibarla tarafszlk, nazirelerde: ve
dier iirlerde grlecek benzerlik ve yakn mnasebetlerde, A v n nin A h m e d P a a ya borlu olduunu kabule bizi gtrr. Y a
hut hi olmazsa, her ikisinin ayn ran kaynaklarndan mlhem ol
malar hasebiyle, byle olduunu sylememizi gerektirir.

152
F a t i h in en gzel gazellerinden biri olan :

Tan mdr itse gnl nle v efgan bu gice


Gelmedi meclise ol dilber-i fettan bu gice
matlal gazeli A h m e d P a a nm :
Yine yan em gibi subha dek ey can bu gice
Ki dola evkin ile sohbet-i canan bu gice
matlal gazelinin naziresidir. Sonra F a t i h in nedimi olan M e 1 i h nin Gnl eyvay gnl vay gnl eyvay gnl mkerrer msral
murabbam A h m e d P a a bir murabba, F a t i h bir muhammesle
tanzir etmilerdir. Denebilir k i; F a t i h gerek bu gice redifli ga
zelde ve gerekse gnl belisinde A h m e d P a a ve M e 1 i h den hi de geri kalmamtr.
Burada hatra yle bir soru gelebilir. F a t i h , saraynda bir
ok lim ve airle gayet sk surette temas eden ve btn seferleri
ne bunlardan bir ksmn birlikte gtren, hayatnn zevk ve evkim
bir az da ilim ve iirde bulan, hatt vezirlerini dahi bunlar arasn
dan seen ( S i n a n , A h m e d , M a h m u d , M e h m e d P a a 1 a r gibi) bir hkmdar olarak, bu mevzuda yalnz tesir altnda kal
makla iktifa etmeyip iirlerini maiyetine tashih, tadil ve slah et
tiremez miydi? Veya ettirmemi midir? Bu hususta tabiatiyle ke
sin bir hkme varmak elden gelmez. Yalnz F a t i h in psikolojisi
dnlr, geni kltr ve mtala zevki gzden rak tutulmaz, ga
zellerindeki lirik ve samim havann hususiyeti hatrlanr ve niha
yet baz iirlerin ancak kendine pek gvenen ilim ve sanat k,
muzaffer ve kahraman bir padiahn kaleminden kabilecek mahi
yet tadklar unutulmazsa... byle bir ihtimalin varit olmad,
veya hi olmazsa en sonra akla gelebilecei kukusuz anlalm olur.
F a t i h in beyit ve msralar arasnda yleleri var ki hemen ,
kendinden sonraki asrda edebiyatmzn ei bulunmaz simas F u z u 1 yi tedi ettiriyor; bunlardan da bir ka rnek verebiliriz:
A vn :

Grsek ol gonca - lebi k-i giriban iders


Gl yzn ydna blbl gibi efgan iderz

153
Fuzul :

Baa girdm ser-i kuyun anub efgan itdm


Gl grb ydn ile k-i giriban itdm

A vn :

Dmen oldular seninn dostum lem bana

Fuzul:

Dostum lem seninn ger olur dmen bana

A vn :

Gayr ad itdn veli bu ad n-ad eyledn

Fuzul :

Dne dne bizi n-ad zgeyi ad eyledn

Avn :

Hr zar oldum aziz km - krm var iken

Fuzul :

Aziz-i alem iken hr hk-sr olduni

Avn:

Her kii cm gibi sevdgin sen sanemi

Fuzul :

Her kii kim sever z cn gibi cnn

Avn:

ldrme beni cevr ile kim k beldur

Fuzul :

Dil verme gam-i ka ki k fet-i candur

Bununla beraber F u z u l nin F a t i h in tesiri altnda kald


tarznda bir iddia ileri srlemez tabi. Hayat boyunca Irak-
Araptan ayrlmam ve e y h , A h m e d , V a s s a f , C e l i l
ve N i z a m gibi mahdut bir ka airden baka Anadolu sanatkr
larnn eserlerini- dahi tand mnakaa mevzuu olabilecek olan
byk sanatkrmzn tesir meselesi bir tarafa^ hatt Fatihin
iirlerini grdn veya okuduunu tahmin etmek bile gtr. Ben
zerlik herhalde, her ikisinin de ayn ran iiri kaynaklarndan imi
olmalar hasebiyle, mterek tesirler almalarndan ve bir de her iki

ruhun da lirizme, byklklerine gvenmeye, ar hislilie hemen


hemen ayn derece mtemayil gzkmelerinden domutur, denebilir.
Ksacas, mteessir olduklar sanatkrlarn birlii, psikolojilerinin
bir bakma yaknl F a t i h ile F u z u l de baz beyitlerin ben
zerliine, hatt nadiren ayniyete kadar varan yaknlna sebep ol
mutur.

154
V I.

S A N A T IN I D E E R L E N D R M E :

F a t i H in iirleri zerinde eskilerin orta mal olmu, kliele


mi szler dnda herhangi bir mtalada bulunmalar nadiren vakidir.
S e h B e y in Vafir ear var. Szleri merdne ve gazeliyat
kane - Vdi-i alda cevelan ider. Blend-pervaz ve slub-i ga
zelde mmtaz, nazm b-bedel ve ear mesel-amizdr cmleleri
mbalaa hissesi bir tarafa bu bahiste ilk ak, doruya yakn
gr temsil eder. k e l e b i : Mkemmel gazeller ve m-

retteb kaside ve ktalar demilerdr. Mretteb divan mehurdur


ve ekser ebyatlar havatvrda masturdur der ki ne bu kelimeler, ne
de H a a n e l e b nin ve kendleri dahi ahyanen makamnda
lub ear- belagat-ir derler idi tarzndaki laflar, airimizin sa
natn deerlendirme cephesinden esasl bir istifade salamaa el
verilidir.
B e y a n nin Kend dahi marif ve fezailden behredar lub
nazm- er-i ab-dara kemal-i iktidar lub ve R y a z nin yaz
malarndan bir ksmndaki Ghi meydan- belaatde mihmanhme-i suhan-pervaz ile esb-i taMata ihtizaz verirlermi kaytlar
da meseleyi devrine yakn mdekkiklerin mahade ve intihalarna
dayanp zmee esasl bir yardmda bulunacak mahiyette olmak
tan uzaktr.
Daha nceleri de ifde ettiimiz gibi: F a t i h in Iran iirinin
mazmun ve mefhumlarndan oka faydaland, e y h ve A h m e d P a a gibi yerli sanatkrlarn eserlerinden de mteessir ol
duu, klsik edebiyatmzn ananeleri dna kmad, gerek e
kilde ve gerekse muhtevada bir yenilik, bir orijinallik gstereme
dii daha ak ve ksa bir anlatla air A v n de ahs varlklar
arayp bulmann gln tekrardan kaydetmek lzm geliyor.
Ancak bu, F a t i h in deeri olmad, gazellerinin tamam ile bir
kopyadan ibret bulunduu mnasna gelmez. Esasen biz de J a c o b la birlikte diyebiliriz k i: Klsik Trk Edebiyatnn Farsa-

dan inkiaf ettiini ve deeri olmadn sylemek, Ltin Edebiya


tnn Yunan edebiyatndan ok mteessir olmas hasebiyle kymeti
olmadn iddia etmee benzer.

155
Bunun iindir ki gerek F a t i h in ve gerekse dier klsik air
lerimizin kendilerine gre bir sanatkr hviyetleri ve sanatlarnn
da deeri vardr. Ve bu inkr da edilemez.
Bir kere F a t i h te de, dier bir ok eski airimiz gibi, ekil
muhtevadan daha ehemmiyetli gzkt iin, o evvel msran d
gzelliine dikkat etmi, sonra da mazmunlar, mefhumlar yerlerin
de kullanmaa, yeni mazmun ve mefhum bulma yolunda muhayyile
sini iletmee ve yeni tedailer yapmaa gayret etmitir. Bunda da
muvaffak olmutur. Mesel seslerin ahenkli surette birlemesi, te
lffuz letafeti diyebileceimiz euphonie F a t i h in baz iirlerinde
barizdir:

Skiy mey vir ki bir gn lle-zr elden gider


n irr fasl-i hazan ba bahar elden gider
matlal gazel bu arada zikredilir.
airimizin hayal ufkunun geniliine, tedai zenginliine, bulu
inceliine misl olarak da u beyitleri iktibas olunabilir:

Gl yzn evkile kim dolmu durur hnn gnl


Bir akar sudur kim stinde revandur berk-i gl
Geydrr canna zevk ile saf hllelerin
Her kim ol sim-teni bir gice ryan eyler
ahid-i gl bada n geydi gl-gn prehen
Tkmeler taknd ona zinet in gonceden
Burada u noktann ehemmiyete alnmasnn srasdr : yle
duygu ve dnceler vardr ki, herhangi bir insan azndan dkl
d vakit, dikkat ekici ve zerinde durulmaa deer grlmez.
Ayn eyler o mevzuda salhiyetli biri tarafndan tekrar edilirse
veya yeni bir kla konursa, mesele birden elektrik ile aydn
lanm bir sahaya intikal etmi gibi parldar, tavazzuh eder; gzel
leir. Edebiyat iin de bu ksmen dorudur. Mesel herkes cihanda
bir nefes shhat gibi devlet olmaz diyebilir. Fakat bunu K a n u n nin (M u h i b b ) kaleminden :

156
Halk iinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes shhat gibi.
beyti iinde ekil alm grnce dikkat kesiliyoruz. K ' a n u n nin
byk kudretli bir padiah olmas, devlete tasarruf edebilmesi...
onun dudaklarndan dklen bu hakikate ayn zamanda airane duy
gunun da aydnln serpiyor. te bylece air A v n nin de h
kmdar ahsiyetinden, aziz stanbul Fatihi oluundan gelen bir
hususiyet, bir kudret vardr ki bu onun bu mevzudaki beyitlerine,
kendine has bir sanat mnas da kazandryor. u misller fikrimizi
takviye edecektir:

Benm sen h-i meh-rya kul olmak iledr fahrm


Ged - yi dilber olmak ye cihanun padiasmdan
Virseler mlk-i cihanun tac taht devletin
Avn kyun terkin itmez bana sultan lub
Avniy klma gman kim sana ram ola nigar
Sen Stanbul ahsun ol da Kalata hidr
Ol eh-i hsn cemle n kuloldun Avniy
Sana olmdur msellem mlk-i Osman varsa
Bu gn mlk hazin her ne cemiyyet ki cem'itdn
Mey mahbuba sarf olmazsa Avn cmle zayidr
Bizmle saltanat lfn idermi ol Karamam
Hud fursat verirse ger kara yere karam an
kar cm- Cemi Avn hzinenden tema kil
Eger bilmek muradunsa kemahi kr- dnyy
Saltanat tacna ba emez kabul itmez erir
Sana bin can ile kuldur zge sultandur gnl
Balamaz Firdevse gnln Kalatayi gren
Servi anmaz anda ol serv-i dil-ryi gren.

157
Yukarki beyitlerin arasnda yleleri vardr ki bunlar ancak
ve ancak F a t i h syleyebilirdi, F a t i h yazabilirdi. Bunlar onun
sanatkr hviyetinden ok, hkmdar ahsiyetinin akisleri ile dal
galanmaktadr. Ama yle bir hkmdarn byle alak gnll, rind,
ili, lirizme mtemayil ve sevgiliye btn mevcudiyeti ile bal dav
ranlarnn da, sanatn deerlendirmede bir l, bir kriteryum
saylmasna ne engel olabilir?

FATH TE T A S A V V U F ! VE FELSEF FKRLER

F a t i h , fikir ve felsefe cephesinden de eski edebiyatmzn


geleneklerine sk skya baldr. Ancak bu ballk onda bu gele
nein alelde bir tezahrnden, tamamiyle ahsiyetsiz bir devamn
dan da ibaret telkki olunmamak gerekir. F a t i h in iirlerinde
kendi ruh leminin pnarlar ile beslendii sezilen yle samim, yle
ili, yle tabi aklara tesadf olunmaktadr ki bu duygu ve dn

ce 'parltlarm, toptan taklit, gelenek, kopya kelimeleriyle izaha a


lmak hakszlk olur. Ana izgiler, gr ufuklar phesiz mahdut
ve muayyen olmakla beraber Fatihin iirlerinde sanatkrn gerek
ahsiyetinin izleri de bsbtn silinmemitir. Daha baka bir tbir
le denebilir ki: varlnn kudretli akislerini, klsik edebiyatn dar,
sk erevesi iinde de ksmen muhafazaya muktedir olabilmitir.
iirlerine ve iirlerinde geen imlara baklnca, daha yukarlarda
da temas ettiimiz gibi o mutasavvf byk ran airlerinden H f i z , S a d , S e l m a n gibilerinin fikren de tesiri altnda olduun
dan, onun tasavvuf ve felsef dnce ve grlerinde bunlarn te
siri phesizdir. Bir Mslman olmak itibar ile her eyden evvel
slm esaslarna vakft. Hayat boyunca ulem ile yakn dostluk
lar idame etmesi de; eriat icaplarn: Kurn, hads, fkh v.s. ze
rindeki sohbetlerde, *isabetli rey ve mtalada bulunacak derecede
sorunlar vukufla kavram olmas da baka bir noktadan kemaline
yardm etmitir. Ayrca belagattan tbba kadar devrinin dier bir
ok ilimleri ile de megul olmutur. iirlerindeki baz beyitlerden
F a t i h in Mutavvel, Muhtasar, Kanun gibi ehemmiyetli kitaplar,
cinas ve tevriye oyunlarnda, edeb sanatlarda kullanacak kadar iyi
tand anlalyor :

158
Dehninun beyn muhtasardur
Mutavvaldur sagunda Muhtasarlar
Ik derdine ifa olmaz ise Kanunda
N-i dar-yi lebn an da derman eyler.
F a t i h in husus ktphanesine ait eserler arasnda Mutavvel ve
Muhtasar haiyesi ile, Kanunun nshalar bulunmas, ve Fatih devri
melliflerinden bir ok kiinin ilk ikisine erh ve haiye vcuda ge
tirmeleri ayan- dikkattir.
1.
F a t i h te de iirlerin fikir taraf evvel tasavvufla alka
ldr. 0 da mutasavvf airler gibi, btn kademeleri ve ekilleriyle
ak,.sevgiliye varma yol ve imknlarn iirinin gayesi, varlacak
son merhale saymtr, murad redifli bir gazelinde

Vasl-i dilberdr hemin bu dr- dnydan murad


msran syleyen F a t i h ayn iirin sonunda da iir ve indan
maksadn vasf- dilber olduunu aka terennm eder:

Avn dilber vasfdur n ir indan murad


Bu yzden ve bu uurda kendisini kmsemekte hi bir beis
grmez. Sevgilinin huzuruna bir dilenci olarak kabuln gnlden
arzulamakta ve bunu cihan padiahlna bile deimemektedir:

Her zaman klara varmak der-i cnna gc


Arz- hal itmek gedlar hazret-i sultna gc
Benm sen h-i meh-rya kul olmak iledr fahrm
Ged-yi dilber olmak yeg cihanun padiasmdan.
Bu ei bulunmaz sevgili: kuluk gnei yzl bir ay, klesi bile
cihan sultan olan ve yanaklarnn gnei felek gneine nur saan
bir ahtr:

Bir ha kul oldum ki cihan ana geddr


Bir mha tutuldum ki yzi ems-i duhdur

159
Bir ha kulam kim kulu sultn-i cihandur
Mihr-i ruhi ems-i feleke nur-feandur
Bu sebepledir ki ak yolunda toprak olmaktan da korkusu-
yoktur.

Tark- kda hk olmadan bana ne bk


Hem ylesine ki: gnl ah bile etmekten sakmyor:

yle hk oldum ki ah etmee havf eyler gnl


Zaten sevgiliye kavumann baka yolu, aresi mi var?

Visl-i yar dilersen fen ol cAvn.


Bu visal can bahasna deer:

Senn vasln meta can deermi.


Bununla beraber vuslat art deildir. k cefaya, evre raz
dr. u kaytla ki unutulmasn, hatrlansn:

Dimezem vuslet midile beni ad eylegil


Razyam cevr cef kilmag in yd eylegil
Hatt ak hastasna ecel erbeti, derman yerine bile geer:

Hasta-i ka ecel erbeti dermna geer.


lkelerin sultan olan F a t i h , air A v n mahlas altnda
dnya zntlerinden uzaklamak istedii vakit, bir ak padiah
oluveriyor ve meyhane hisarna snyor:

Leker-i gam ah- ka nice bulsun dest-res


Avniy meyhne gibi bir hsarum varken
lh evkin hakikatleri ve marifetleri ile dolu bulunan rifin,

160
i lemini temsil eden bu ihtirastan uzak kede zamann elemle

rini ancak ak arabnn arkadal unutturabilir:


Mell-i devri gnlden refk-i mey giderir

Dnya bir darl-hdisedir. Bu hadiseler, dadaalar diyarn


da, meyhaneden daha emin bir yer olmadna gre, eitli nefsan
rperiler, beer ihtiraslarn hcumu karsnda en iyi smak an
cak oras olabilir:
Bu darl-hdise ire nice gn durmag olursa
Hemen yegdr ki Avn idesn meyhneyi memen

Orda mrid-i kmil olan pir-i mugan m sunduu ak arab


ile arnacak, ylesine ki ne keder, ne zevk ile iliii olmayan ruhan
bir iklimde, inziva iinde, slik olgunlaacaktr:
E y pir-i deyr ehl-i harbat mahrem it
Kef eyle bde srrm terk it bahneyi
Mereb-i yinesi olsa mkedder zevkden
Avniy itmez mride faide iradlar

Bundan dolaydr ki o da bu atmosferden habersiz yaayan za


hide, ham sofuya atmakta tereddt gstermez:
Yzne k olan mnkesir imi dostum
Zhidn gnlnde yokdur nr-i iman varsa
Ne denl zhd-i riya hletini gstersen
Tasavvur eyleme sfi ki eyleyem tasdik

Zahit iin gaye-i hayal olan cennet, mutasavvfn nazarnda


mevkiini cemal-i ilahiye brakmtr. Bu tecelli ou zaman kn
kalbinde tezahr eyler. Nazargh- lh orasdr:
Mirt-i dil cemline yine-dardur

161
Btn bunlara ramen F a t i h e tam mnas ile mutasavvf
airdir demek de istenmemelidir. Onun tasavvufu iyi anlam, za
man zaman fikren benimsemi olduunu belirtmekle yetinmek daha
dorudur.
2.
Fatihin iirlerinde felsef gr, adalarnda olduu gibi
slm esaslara dayanmaktadr. Tasavvuftan ayrlp yaanan haya
ta, serbest saylabilecek dnce ufuklarna doru ald vakitler
de de, yine tasavvuf ve slmiyetin eriat akideleri, iki kanat gibi,
uuunu salar. Ancak hareket istikametini ekseriya kendisi tayih
ediyor gibidir.
Bu zamanlarda o, hayata baknca, sonunun lmllnden r
perir. Madem ki hayat fnidir, ecel btn ekimeleri ortadan silip
sprecektir. O halde bu kuru kavgalardan ne fayda var?
n ecel sulh itdrr hir nizc% kaldurur
Pes nedr dny in bu kurt gavgadan murad

Dnyada rahat yz grlmez. Dnya glnde huzur ve rahat


kokusu bile yok; hemen baarilar balar.
Gl-i dnyda yokdur by-i rahat
Hemen Avn irir derd-i serler

Ama buna ramen hayat sevmek, yaamak lzmdr. Kendi ken


disiyle btn bu telkkilerin altnda gizlenen bir i mcadele
sinde bulunduunu sezmek g deildir. Ktalara hkim olmak
kudret ve iradesini tayan bir ruhun, inaktif, tamamiyle dervimerep, deryadil olmas nasl mmkn olur? O iindeki frtnalar,
arzular bsbtn yok etmee nasl muvaffak olabilir ? Gnlk ya
amann kendine has zevk, safa ve saadetini tamamiyle sndrmek
elde deildir ki.
te arasra bu ucu nadiren epikrcle kadar uzanr gz
ken rahat, arzulu, elenceli, zevkli yaamak evkini da Fatihin
gazellerinde bulmaktayz:
Bahar old v gller ald ey sk
Kadeh getr ki bu fasl eyler iktiz-yi arab

162
Sky mey vir ki bir gn lle-zar elden gider
n irr fasl- haan ba u bahar elden gider.

Baharn lk ve iekli gnlerinde bu arap ime arzusu daha


da geliir; onun yan banda u fani dnyann dilberlerine de ba
lanmak, o gm tenlileri de bir gece olsun soyup sarmalamak yer
alr:
Yarm az kime bendem dise ol h-i cemal
Sanasn an btn aleme sultan eyler
Geydrr canna zevk ile saf hllelern
Her kim l sim-teni bir gice ryan eyler

Nihayet, her insan gibi, air padiah da bir ok gnahlar ile


mitir. C e n a b - H a k , R a h m a n d r , ondan mid kesilmez.
Bize stanbulu balayan Ebl-feth ve l-megaziyi de affeder:
Her ne denl crmne hadd nihayet yogsa
Avniy kat eyleme sen avn-i Rahmandan mid.

u son msradaki avn ve A v n arasndaki mnasebet,


F a t i h in tasavvuf ve felsef fikirlerini tamamlarken, bir ka sz
daha sylememize vesile olacaktr.
F a t i h , yle seziliyor ki, A v n mahlasn bir tesadf eseri
olarak semi olmaktan uzaktr. O M e h m e d b. S l e y m a n n
F u z u l mahlsm seerken yapt tarzda dnp tanm, ken
disine uygun deni bulmak istemi olacaktr. Gazellerindeki mak
ta beyitlerinin umum havas ve tarihlerde tafsiltna rastlanlan
kahraman asker ve diplomat ahsiyetinin hususiyetleri de bunu te
yit edecek durumdadr.
Lgatler, aynin fethi ve vavm sknu ile, sahr ve mededkr
mnasna gelen Avn ( j > ) kelimesinin Avn (.Jj* ) eklinin;
gigantesque, colossal anlamnda olduuna da iaret ederler ki bu
rada da F a t i h in ruh ve felsefesinin bir tezahr aranabilir. bu
mahlas ile de hem A l l a h t a n daima yardm ve mzaheret bek
lemi, hem de muhteem, kudretli bir insan olmak azm ve iradesini,

163
ahsiyetinde olduu gibi, iirlerinde de temessl ettirmek istemitir.
Eer iirleri bunu kfi derecede aksettirememi ise, bunun sebebi
F a t i h in bir taraftan Trk milletine yapt unutulmaz hizmet
ler arasnda sanata ahsan istedii kadar zaman ayramaymda,
dier taraftan da klsik edebiyatmzn bu hususiyetleri, bu beer
duygular istenildii ve duyulduu ekilde gstermee pek de imkn
vermeyiinde aranmaldr.

FATHN RLERNDEN RNEKLER

I
Kesmesem ayar cemi ile canandan mid
Kim kesilmez havf-i eytan ile imandan mid
Alamakla drr-i vasla talib oldum tan degl
Eylese gavvas olanlar bahr-i ummandan mid
Astanmda nigar grmesem yes itmezem
Bu mesel mehurdur kim tkmaduk candan mid
Dilerindr alamakla gz yandan umduum
Drr-i ehvar old ancak ebr-i nisandan mid
Her ne denl crmne hadd nihayet yogsa
Avniy kat eyleme sen avn-i Rahmandan mid

n
E ger meyi itmese naza gzeller
Gnl oldurmaz idi ehl-i diller
Dehanunun beyan muhtasardur
Mutavvaldur sabunda Muhtasarlar
Haram gamzen tarrar zlfn
Gnl ehrinde bilmen ne ararlar

166
Senn vaslun met& can deermi
tidrz grenler yle dirler
Dile zlfnde gamzenden irir
Gice iinde Jcorhlu haberler
Kalur ayakda zlfne uyanlar
Saun sevda iden badan karlar
Gl-i dnyada yokdur buy-i rahat
Hemen cAvn irr derd-i serler

III
Grsek ol gonca-lebi k-i giriban iderz
Gl yzn yadna blbl gibi efgan iderz
Hasta dil kapuna varsa nola timar ister
Yine bu derde-anun derdine derman iderz
Mihrn ey hsn-i bedic leb-i lali irin
Kssa-i Hamza gibi aleme destan iderz
Kametn evki cdlem-ve ne kadar olsa iyan
Dilde rz- dehenn srrm pinhan iderz
Avniy geri lm dnyada mkil idr
Gamze-i dilber ile biz an sn iderz

IV
Tan mdur itse gnl nale v efgan bu gice
Gelmedi meclise ol dilber-i fettan bu gice
Ta seher kalsa gnl zulmet iinde ne aceb
Yanmad karuma ol emf-i ebistan bu gice

167
Ne aceb alar ise blbl-i can riki gelb
Glb elenmedi ol yzi glistan bu gice
Sakiy def-i melal itmee peymne getr
n sd dilbermz cahd ile peyman bu gice
Gelb ol serv-i revan olmad yanumca revan
Gzlerm itdi revan yalar ile kan bu gice
Vuslati emsini n yakmad ol yar gelb
Frkat-i nrna Avn yr sen yan bu gice
Bu kelm ile Nizam iidrse szni
llteler sana hased Sadi v Selman bu gice

V
Sevdim ol dilberi gz eslemedn vay gnl
Eyledn kendzni leme rusvay gnl
Sana cevr eylemede klmaz o pervay gnl
Gevre sabr eyleyemezsn nideyin hay gnl
Gnl eyvay gnl vay gnl eyvay gnl
k olan dest-i cefyile giribanndr
lien hr-i gam mihnete damanundur
Dklen yire bel t ile kanundur
Her dem aza gelen mihnet ile cnndur
Gnl eyvay gnl vay gnl eyvay gnl
Talin yzi glb olmad handan nideyin
Yregn derdine bulunmad derman nideyin
Kasduna yar ekerek haner-i brran nideyin
Virisersn bu gam mihnet ile can nideyin
Gnl eyvay gnl vay gnl eyvay gnl
Ik-i dildar ile nice idesn nle v zar
Eyledn sabr karar bu havalarda nisar
Zlfi sevdas ider lemi n bauna dar
Fayide ne tutulum eyleyesn terk-i diyr
Gnl eyvay gnl vay gnl eyvay gnl

Vasl-i dilberle nctsib olmad dil-ad olmak


Det-i cevr ile yklan diln abad olmak
Dam- gamdan dil can blbl azad olmak
Nieye dek in efgan ile feryad olmak
Gnl eyvay gnl vay gnl eyvay gnl
nki dildar niyazun grben naz eyler
Nleni iidicek iveye aaz eyler
Bezm-i gamde kadni eng yzn saz eyler
Nlin 'perdesini Zhreye dem-saz eyler
Gnl eyvay gnl vay gnl eyvay gnl
Bilmedm derd-i diln lmek imi derman
leyin derd ile tek grmeyeyin hicran
Mihnet derd game olmain erzan
Avniy sencileyin mihnet gam-ke kan
Gnl eyvay gnl vay gnl eyvay gnl

FUZUL
HAYAT, ESER VE SANATI

Klsik Trk Edebiyatnm zamanmza kadar tesir ve nfuzu


kaybolmayan byk lirik iri F u z u l (Kerbel 1480 ? - Kerbel
1556) A k - K o y u n l u l a r devrinde ve bu hanedann hkm al
tndaki Irak- Arabde dodu. Doum yeri zerinde tartmalar hl
bitmemi olmakla beraber Kerbelda dnyaya geldii, eserlerinde
ki ipular ve baz kaynak ve belgelerin desteine gvenilerek kuv
vetle ileri srlmtr. Badad ve Hille gibi doum yeri olarak
gsterilen ehirlerde domad sbittir. Necef ve Kerkk'te do
mu olmas ihtimalleri son zamanlarda yabana atlmamak gereken
grlerle teyid olunmutur. Ancak Menzil ve Hit gibi mahallerin
ise, ilm bir deer ifde etmeyen, zayf ihtimaller olmann tesinde
bir anlam olmadn da kaydetmek gerekir. Osmanl tezkirecilerinden ve tarihilerinden bir ksmnn onun iin F u z u l - i B a
d a d deyimini kullanmalar Badadda doduunu deil, o blge
ye dahil bir evrede dnyaya geldiini, ya da hretinin Badad'dan
Diyar-i Rma, yayldn belirtmee elverilidir.
F u z u l nin doum yln da kesin olarak tesbit mmkn ol
mamakla beraber, geree yakn bir tarzda, yeni aratrmalarn so
nucuna dayanp tahmin etmek g deildir. Hl okul kitaplarnda
doum yl olarak 1495 tarihinde direnenler vardr. Oysa ki irin:
U z u n .H a s a n n olu Y u s u f un iki erkek ocuundan biri olan
E l v e n d B e y medhinde yazd Farsa bir kaside delletiyle ve
bu zatn 1504te ld de dnlerek doum tarihinin daha geri
lere gtrlmek zarureti hesaplanr ve bir baka Farsa kasidesinde
de 50 senedenberi iir yazd hususundaki ifdesi gznne alnrsa
doumunun lJf80 yl hudutlarnda olduu hakkndaki grmz
g kazanr.
F u z u l nin babas S l e y m a n n Hille mftlnde bu
lunduu, o;lu M e h m e d in ilk retiminin bir ksmm babasn
dan aldktan sonra R a h m e t u l l a h adnda bir hocadan ders

170
grd ve bu zatn kzna k olarak iire balad yolundaki rivyetleri, gvenilir belgelerle salamlatrmak mkldr.
Onun edeb zevkinin gelimesinde Azer airi H a b i b (1470?1520?)nin etkisi olduunda phe yoktur. F u z u 1 nin okumu
bir aileden geldii ve ok iyi bir retim grd de muhakkaktr.
Devrinin hemen belli bal btn bilgileri ile mcehhez olan gen
M e h m e d F u z u l ye nceleri M o l l a sonralar da M e v 1n
unvanlar verilmitir. O retimi srasnda Arapa ve Farsay da,
bu dillerde, kusursuz eser yasabilecek ve iir syleyecek derecede
vukufla tasarrufa muktedir olmutur. Danimend F u z u l Trke
Divanmm mukaddemesinde lm mesaisi hakknda bilgi verir ve
yaklak olarak bugnk dille yle konuur: Epey bir zaman
hayatm akl ve nakl ilimleri kazanmaa, mrm hikem ve ben
desi bilgiler edinmee harcadm. Sonra tefsir ve hads ilimleri ile
megul oldum.... Farsa Divan mukaddemesinde de, yaratlnda

ki sanatkrlk istidad dolaysyle, genliinde, kendini iire fazlaca


kaptrdn, fakat kltre ve ilme kar duyduu uurlu arzunun
onu frenlediini aklar: Henz ocukken, bazan yaratlmda giz
lenen hararetli ak, istidadmn karsna iir sevgisi kaplarn aar
d. Ancak ilim ve kltr sahibi olmak hususunda duyduum ilgi ve
gayret beni bundan alkoyard anlamnda cmleler kullanr.

air M e h m e d , btn manzum ve mensur eserlerinde F u z u l


mahlasn kullanm ve bundan dolay, kaynaklarda, toJalluslar ile
mehur olan airler arasnda zikredilmitir. Bilindii gibi F u z u l
kelimesi hem kendini ilgilendirmeyen ilere de karp vazifesi ol
mayan szler syleyen lzumsuz, vhi, faydasz, hatt boboaz an
lamna gelmekte, hem de fazl sznn oulu olan fuzulden
gelerek, yerine gre, li, mtevazi, kymette stnlk ifde eyle
mektedir. Kendisi, ift mnl olan bu mahlas nasl ve niin seti
ini de Farsa Divanmm nsznde izah etmitir. Bu mahlas sei
inde orijinal, biricik kalmak arzusunun da kuvvetli tesiri olduunu
bir gazelindeki u beyit ile de terennm etmitir:
Bana mnend bir divne sret balamaz gy
Kalem sndrd tasvirim ekenden sonra nakkam.

Bylece sanatkrn gc, zamanla, kelimelerin mnasebetsiz

171
gibi grnen birine, asil ve sayg telkin eden bir hviyet kazandr
maa muvaffak olmutur.
Safev devletinin ilk hkmdar a h s m a i l

(1487-1524),

Badad zaptettii vakit (914/1508), F u z u l edeb ve din ilim

lerde bir hayli temayz etmi, kiilii evresinde tannm gen bir
airdi. a h n Horasan taraflarnda z b e k H a n e y b e k i
yenip te kafatasn arap kadehi yaptktan sonra (916/1510) yaz
d ilk mesnevisini, Beng Bdeyi, F u z u l , kendisi gibi i mez
hebinde olan ve airlii de bilinen hkmdara hayranlk ve ta'kdir ifde eden beyitlerle ithaf etmekte gecikmedi. Daha sonra
Safevlerin Badad valilerinden b r a h i m H a n M u s u l l u nun
Kerbel ve Necefi ziyareti srasnda onunla tanan air, bu zatla
birlikte Badada, gitmi, ona iki kaside ve bir terci-i bend ile vg
lerde bulunmu, nihayet b r a h i m H a n n karde ocuu Z 1 f i k a r tarafndan ortadan kaldrlmas zerine yine geldii yre
lere, ve galiba en gl ihtimal ile Hilleye, dnmtr.
K a n u n S u l t a n S l e y m a n (1494-1566), Badada gir
dii zaman (941/1534) F u z u l bu fethi alklam, ve ksa fasIarla, bu byk Trk padiahnn medhi yolunda 5 kaside kaleme
almtr. Bilhassa: Geldi Brc-i Evliyaya Padiah-i nmdar ta
rih msran da ihtiva eden, Badad tavsif ve S u l t a n S l e y
m a n ven kasidesi ok nldr. drenin deimesi dolaysyle
F u z u l nin her hangi bir sknt duymad anlalmaktadr.
O, yeni ftihin maiyetindeki zevat iin de vakit kaybetmeden medhiyeler yazmaa balamtr. Bu devlet ricli arasnda : S a d
r a z a m b r a h i m P a a , K a z a s k e r K a d i r e l e b i ve
N i a n c C e l l - z d e M u s t a f a e l e b i bata gelmektedir.
F u z u l bundan baka, Badad seferine itirak etmi bulunan air
H a y a l (lm- 964/1557) ve T a l c a l Y a h y a (lm. 990/
1582) ile de tanm, mnsebet kurmutur. Padiah daha Badadda iken F u z u 1 ye Evkaf gelirinden bir aylk balanmas kararlamtr. Fakat gnde dokuz akadan ibaret olan maan almak
hususunda air glklerle karlamtr. Daha sonralar IstanbVda N i a n c C e l l - z d e ye yazp yollad ve edebiyatmzda
- ikyetn/me ad ile nevinin aheserleri arasnda yer alm olan
mehur mektup mevzuu bu meseledir. Ancak glkler giderilmi

172
ve air beratnda tayin edilen gnlk istihkakna, bir sre gecikme
ile, kavumutur.
F u z u l bundan baka M u s u l M i r l i v a s A h m e d
Be y, A y a s P a a , K a d A l e d d in, ve e h z a d e B a y e z i d le de mektuplamtr. Ayrca air, Badad Valilerinden
v e y s, C a f e r , A y a s ve M e h m e d P a a l a r l a Badad ka
ds F z e y i E f e n d i yi medh eden kasideler de kaleme almtr.
Ancak btn bunlar arasnda onun en fazla muhabbet ve yaknl
n kazand ve biri terci-i bend eklinde olmak zere yedi
kaside ile kadrini ycelttii OsmanlIlarn drdnc Badad Valisi
A y a s P a a olmutur. Bundan baka en mhim eserlerinin baz
larn, bu arada, Leyl v Mecnun (Leyl ile Mecnun), Hadikat
s-Suadyi Osmanl idaresinde yazmtr. Bunlardan ilkini (yazl
942/1535) v e y s P a a ya, kincisini de (yazl 956-961/15491554) M e h m e d P a a ya ithaf eylemitir.
iirlerinde seyahatten itiyak ile bahsetmi olmasna, genliin
de Tebriz'i ziyaret etmek midini beslemesine ve olgunluk alarn
da da Hindistan'a, ve Anadoluya gitmek istemesine ramen, F u
z ul , hayat boyunca Irak havalisinin dna kamamtr. O, uzun
ve zaman zaman meakkatli hayatnn byk bir ksmn Necefte
Atabt-i liyedeki memuriyetinde geirmi grnmektedir. Farsa
baz kasidelerinden yallndaki durumunu ve duygularn sezmek
kabildir. Allaha krler olsun ki, mrmn bandan sonuna ka
dar benim menzilim ah-i velyetin ( Hz . A l i ) kapsnn topra
cennetidir eklinde tercmesi mmkn ifdesi ile .Neceften saa
sola gitmek arzusunu duymayaym diye yz kerre bu Necef topra
na yemin etmiimdir. O mitle ki mrm sona erip te ecel ulat
zaman topra toprakla kavuturaym anlamndaki beyitleri yal

gnlerinde airin, i lemindeki dalgalanmalar ve uur alt arzula


rn sezdirmektedir.
F u z u l , 963/1556de Irakta kan byk taun salgn sra
snda bu hastala yakalanarak vefat etmitir. Tartlmas mm
kn grlmekle beraber F u z u l nin gzlerini hayata Kerbelda
yumduu ve orada gmld, kesinlie yakn, kuvvetli bir ihti
maldir.
Fuzul

ailesinden sadece olu F a z l

elebi

hakknda

173
ada birinin bir ktasnda ve adalarndan bir ikisinin yazla
rnda noksan da olsa bilgi edinilmektedir. Badadl A h d ,
Glen-i m rsnda onun da dille iir yazabildiine deinir.
F u z u l nin mezhep itibariyle i olduu bir gerektir. An
cak air, imamlar peygamberlik mertebesine karan veya haklarn
da ilhiyet ahkm ile hkmeden galiyeden deildir. O Hz. A 1i yi
dier sahabeye tafdil eden, stn tutan mufaddladandr. Bundan
dolaydr ki F u z u l , yzyllardanberi, mezhep temyllerinin hi
bir menfi tesiri grlmeden, ilerce olduu kadar, snnlerce de 'en
ok okunan, sevilen ve izinde iir yazlan bir Trk sanats olmu
tur.
Bir sn Aeri (On iki imama bal) i olan F u z u 1 yi mf
rit ilerden saymak ne kadar hatal ise, onu, bazlarnn sand
gibi tam bir bektai, hatt btm olarak kabul eylemek te o de
recede gerek d olur. Esas, bir mezheb inanca deil de siyas ve
psikolojik sebeplerle mbalaal bir sevgiye dayanan bir ka beyitle
F u z u 1 yi mezhep bakmndan arla varanlar arasnda m
talann yersizlii sabit olmutur.

F u z u l nin tasavvuf temylleri bakmndan bir tarikata


mensup olmas mmkndr. Onun tarikat ehlinden olduunu hem
ehrisi ve ada A h d de kaydetmektedir. Yalnz bu tarikatn
hangisi olduunu sylemek iin eserlerinde ve kaynaklarda yeteri
kadar ipular mevcut deildir. Hlsa F u z u 1 yi zellikle iliksnnilik bahsinde mezhep st bir ahsiyet olarak mtala etmek
ve tarikat bakmndan da tasavvuf evki ve zevki galip, mnen bir
ehl4 tark telkki eylemek doru olur.
S*

F u z u l , slm-arkm byk dilleri olan Arapa, Farsa ve


Trke olmak zere dilde de eser vermi bir sanatkrdr. Says
15i bulan bu manzum - mensur eserlerin ylece snflandrlmas
kabildir:
A. Arapa : 1. Divan, 2. Matlau l-itikad;
B. Farsa : 3. Divan, 4. Heft-cam (veya Sknme), 5. Enis
l-kalb, 6. Risle-i muammeyat (air ayrca Trk-

174
e muammalar da kaleme almtr), 7. Rind zhid, 8. Hsn Ak (veya Shhat Maraz);

C. Trke : 9. Divan, 10. Beng Bde, 11. Leyl v Mecnun,


12. Krk Hads Tercmesi, 13. Sohbet l-esmar,
14. Hadikat s-suad ve 15. Mektuplar.
Bunlardan baka Mecmau l-havas sahibi S a d k nin Trke
yazdn belirttii ah Ged nshasna henz tesadf edilmemi
tir. F u z u 1 ye nisbet edilen baka eserler var ise de bunlarn ona
aidiyeti phelidir (Lahordaki Trke - Farsa manzum Lgat
(Nib-i Fuzul), Konya - Mevln Mzesindeki Risale (No. 2617) ve
Cmcmenme v.b.)...
A.
ARAPA : 1. F u z u 1 nin Arapa iirlerinin ye Matlaulitikadmn bilinen biricik el yazmalar Leningradtaki Asya M
zesinde muhafaza edilen Klliyat-i Fuzul iinde bulunmaktadr
(Bak. E. B e r t e 1s, Arabskie Stihi Fuzul, Zapiski Kollegii Vostokonedov, V de, Leningrad 1930) yine aynj mellifin yazd Novaya Rukopis Klliyata Fuzl , Izvestya Ak. Nauk, IV de, 1935).
Arapa iirler - Matlau l-itikad ile birlikte 1958de Bakuda, yayn
lanmtr. 11 kaside ve 1 htimeden mrekkep olan bu iirlerin
H a z r e t i M u h a m m e d ve Hz. A l i hakknda medhiyelerden
ibret bulunduklarna da iaret etmek yerinde olacaktr.
F u z u l nin Arapa iirleri zerinde duran B e r t e 1s, bun
larn, Arap iirinde ehemmiyetli bir mevki alacak durumda olma
makla beraber Arap dilinin hemen btn hususiyetlerini gsterdi
ine, form bakmndan kusursuz olduklarna, mantk teselsl kuv
vetle aksettirdiklerine de dikkati eker. Detaylarda airin Trke
ve Farsa yazdklarndan Arapa iirlerine gemi izgiler vardr.
Lisan ynnden tamamen Arapa olan bu iirler, slp itibar ile
ran - Trk iiri yapsnda, tipindedirler. Bununla beraber, ndiren
de olsa, Arapada da mstesn telkki edilmee deer beyitlere de
tesadf edilir.
2. Matlau l-itikad nsz ve notlarla M u h a m m e d b. T v t
a t - T a n c i tarafndan nere hazrlanarak E s a t C o a n ve K e
m a l I k n Trke tercmeleri ile birlikte yeni bir yayma da
kavumutur (Ankara, 1962). Bu yaymla eser hakknda daha n-

175
eleri memleketimizde ileri srlen tahmin ve takribi mtalalarn
yerinde olmad anlalmaktadr.
Kitabn adna uygun olarak Nereden geldik, nereye gidiyo
ruz? sorusuna cevap bulrnak amac ile yazld ve mebde ve med
(nereden gelinip nereye gidildiini) bilmee almak suretiyle do
ru inan alanna gtren yolu aratrdn grmekteyiz. Bu itibarla
da F u z u l burada nce bilgiden ve onu elde etmenin yollarndan
sz amaktadr. Daha sonra Kinatn mebdei, insann mahiyeti gibi
konular ve benzerleri ilenmekte, bunlar da Allahn zat, sfatlar,
fiilleri, gzellik've irkinlik, hayr ve er bahisleri izlemektedir. Ni
hayet Peygamberlerle ilgili hususlar, Peygamberimizin dier pey
gamberlerden stnl, imamet, har, ruhla ilgili sorunlar v.b. yer
almaktadr. F u z u l burada, H a m i d A r a s l nn ileri srd
derecede Yakm-ark filozoflarnn eserlerine ve Yunan filozoflar
nn kitaplarna ayn lde ve tamamiyle vkf bulunmasa bile, her
halde, T a n c i nin iddia ettii gibi btn dayana, kendi zama
nnda bilinen ve okunmakta olan medrese kitaplarndan da ibaret
bir orta seviyeli adam da deildir. Yazarn nakillerinin esas metin
lerden olmamas mmkndr. Kendisi ayr bir nazariye kurduunu
da sylememektedir. Fakat, evirenlerin de notlarda belirtmekten
kendilerini alamadklar gibi, M u h a m m e d T a n c i , kitaba da
yanarak sylediini aklad baz ifdelerini hakl karacak tank
lar hususunda yanlmaktadr. F u z u l burada kendi itikad mez
hep grn savunmamaktadr. Takiye prensibine riayet ettii d
nlebilir.
B.
FARSA : Divan. Tenkitli basm H a s i b e M a z o l u
tarafndan (Ankara, 1962) yaplm bulunan Farsa Divan, biri
Ens l-Kalb olmak zere, Jf9 kaside, JflO gazel ile 1 terkib-i bend,
1 msebba, 1 mseddes, Jf6 kta, 105 rb ve Sak-nmeyi ihtiva
eylemektedir.
F u z u l , bu divan ile Farsay, her hangi bir klsik ran airi
kadar iyi bildiini gsterebilmektedir. Trklerin ok dil bilirliini
ve Trk airlerinin slmn byk dillerindeki maharetini ispatla
mak bakmndan da F u z u l baarl bir ahsiyet temsil etmekte
dir. F u z u 1 nin Farsa kasidelerinde ve gazellerinde olduu ka
dar ktalarnda ve rubailerinde de: gramer ve ifde bakmndan ak

176
clk ve aklk gze arpt gibi, bedi ve beyan kaidelerine vukuf
ta mahede edilmektedir.

F u z u l , Iran iirinde en ok H f z - i i r a z (lm. 1388),


A b d u r r a h m a n - i C a m (1414-1492) gibi klsikleri sevip be
nimsemi gzkmektedir. Bilhassa C a m nin slp ve idelerinin
tesir ve nfuzu daha kuvvetle sezilmektedir. Iran iiri eer ok b
yk dehlar yetitirmemi olsayd F u z u l , klsik ran iirinde
de birinci snf bir air nitelii kazanabilirdi. Lkin bu edebiyatn
dnya apnda hretleri yannda F u z u l ikinci plnda kalm
tr. Ayn zamanda bir dili ok iyi bilmek, hatt ok baarl kul
lanmak, edeb sanatlar yerli yerinde tasarruf eylemek te n safa
gemek iin yeterli saylmaz. Teknik bakmndan F u z u l Iran
klsiklerinden farkl grnmemekle beraber, ruh itibariyle Trke
iirlerindeki hususiyetleri aksettirmektedir. Mnya ok deer bi
en ve mn ile sz, can ile ten gibidir, hi biri tekinden mstani
deildir diyen air, denebilir ki Trke mnlar Farsaya naklet

mekte hi bir mahzur grmemitir. O rann statik iirine byk


mtefekkir - air M e v l n a C e l l e d d i n R u m (1207-1273)
gibi bir hareket, bir dinamizm, bir eviklik alam olmak arzusun
da olduunu da zaman zaman sezdirmektedir. Ancak bunda istenilen
lde baar gsterdii da rahata sylenemez.
4. Heft-cam. F u z u l nin bu eseri, dier eserleri arasnda,
bir ka defa baslmtr. Genel olarak Sknme bal altnda ya
ynlanan bu risle, son bir defa da, az yukarda bahsettiimiz gibi,
Farsa Dwan iinde yaymlanmtr (Ankara, 1962, s. 674-712). Ta
mam 327 beyitten ibret bulunan bu mesnevi 38 beyitlik bir mu
kaddeme ile 7 kk blmden ibarettir. Her blmde air bir mu
siki leti ile mnazaraya giriir (Ney, def, eng, ud, tanbur, kanun
ve nihayet en sonda da mutrip). Eserin karakteristik zelliinde
tasavvuf vardr.
5. Ens l-Kalb. nce C a f e r E r k l tarafndan yaym
lanan (stanbul, 1944), bu eser H a s i b e M a z o l u nun Farsa
Divan yaymnn Kasaid (Kasideler) blm banda da yer alm
tr (stanbul, 1962, s. 17-31). 13% beyitlik uzun bir kaside niteliin
deki Ens l-kalb, aslnda, H a k a n (1126-1199?)nin Bahr l-ebrr kasidesine bir naziredir. Ayn kasideye E m i r H u s r e v (1253-

177
1325) Mirat s-safa ve C a m (1414-1492) de Cil r-ruh unvanl
birer nazire yazmlardr. XVII. yzyl klsik Trk iirinin byk
simas N e f (1572-1635) de bu seriden olmak ve ayn nitelikte
bulunmak zere Ens l-uak ad altnda 97 beyitlik bir nazire ile
bu kafileye katlmtr.
6. Risale-i Muammeyat. Trkede, terim olarak, bir takm,
remizler deliller ile zlebilen bilmece anlamnda kullanlan ve
zlmesinden Eski Edebiyatmzda isim kan muamma tarznda
F u z u l nin ou Farsa ve bir ksm da Trke tertipleri vardr.
Ancak edeb deer bakmndan muamma tertibi de, zm de cidd
bir sanat baars saylamaz. F u z u l nin muammalar K e m a l
E d i p ( K r k o l u ) tarafndan yaymlanmtr (Fuzul, Ri
sale-i muammeyat, Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Dergisi, 1949,
Vn, Say I ) .
7. Rind Zhid. Tenkitli ve karlatrmal basm K e m a l
E d b K r k o l u tarafndan hazrlanp yaymlanan (Anka
ra, 1956) Rind Zhid, mistik bir grle, ve eski edebiyatn ver
dii imknlarla snrl olarak, F u z u l nin dnya grn akset
tirir denebilir. Bir dereceye kadar Rind-Zhid diyalogunda, birinci
de airin gnl, kincide de dncesinin izleri sezilmektedir. Eser
evvelce Tahranda da baslmtr (H. 1275). S l i m E f e n d i ta
rafndan, Farsadan yaplan Trke tercmesi baarl saylmaz (s
tanbul, 1285).
8. Hsn Ak. Umumiyetle Shhat ve Maraz ad ile tannan
bu esere Ruhnme ad verenler de olmutur. Ama muhtevas ve baz
el yazmas nshalarndaki sarahat hasebiyle Hsn Ak unvan
daha uygun grlen bu kk eser, M. A l i N a s i h tarafndan
Sefretnme-i Ruh bal altnda basld gibi (Tahranda Mecelle-i Armaan'da, XI, 418-424, 505-517), N e c a t - L u g a l ve
O. R e e r tarafndan da yaymlanmtr (stanbul 1943). Fakat
nedense ad kapakta Maraz u Shhat eklinde ters dizilmitir. Bu
eser L e b i b E f e n d i tarafndan Trkeye evrilmi ve baslma
tr (stanbul, 1282). K i t a p A h m e d H a m d i de bir az sa
deletirilmi bir tercmesini yaymlamtr (Trabzon, 1327). Shhat
ve Maraz ad altnda, bugnk dille yaplm son tercme A b d 1b a k i G l p n a r l kalemi (stanbul, 1940) iledir.

178
Eser alegorik ve semboliktir. Kutadgu Bilig'ten beri Trk Ede
biyatnda sregelen vasf ve seciyelerin tehisi ile ilgili edeb ve fik
r mahsuller arasnda zel bir mevkie sahip kabul edilebilir. Muhte
vas iki blmden kuruludur. Birincide tasavvuf ve bilgi hkimdir.
kincide ise gze arpan psikolojik ve irane grlerle bezenmi
tm tasavvuftur. lk ksmda eski tib telkkileri konunun esasn
tekil eder durumdadr. Ruh ve beden ilikileri sembolik ekilde ele
alnmtr. Bu sayfalar bize F u z u l nin eski tb ilmine iyice vu
kufu olduunu gstermee elverilidir. Hsn Akm ikinci ksm
nn e y h G a I i b in ayn isimdeki nemli aheserine tesir ve n
fuzda bulunduu ve onun konusunu F u z u 1 ye bir bakma borlu
grndn syleyenlere hak vermek yersiz olmaz.
C.
TRKE :
9. (Trke) Divan. Otuza yakt basks ve
Trkiye ve dnya ktphanelerinde ve zel ellerde yzlerce el yaz
mas bulunan FuzulVnin Trke Divanran en son basklarndan biri
ve denebilir ki en rahat kullanlabileni K e n a n A k y z , S h e y l
B e k e n , e d i t Y k s e l ve M j g n C u n b u r un metnini
mtereken baskya hazrladklar I Bankas yaymdr (Ankara,
1958). Bu Divan mensur bir mukaddeme ile 42 kaside, 302 gazel'den
baka mstezad, musammat, mukattat ve rubiyyat ihtiva etmek
tedir.
Fuzul,

Trk Edebiyatndaki hretinin byk ksmn bu

Divan ile Leyl ve Mecnununa ve bir de Hadikat s-suadya bor


ludur. Divann batarafmdaki kasideler arasnda bulunan ve Su ka
sidesi unvan ile mehur olan naet (Hz. P e y g a m b e r vgsnde
iir), nevinin edebiyatmzdaki bir aheseridir. Gl, Haner redifli

kasideler de kolayca yazlamayacak derecede gzel ve baarldrlar.


Ayrca K a n u n S u l t a n S l e y m a n n Badad fethi mna
sebetiyle kaleme alnm olan Badad vasfndaki... kaside de za
manmza kadar dillerden dmeyen iirlerindendir. Fakat F u z u l
kasidelerinden ok gazelleri ile n yapm ve klsik Trk edebiya
tnn en byk airi vasfn bu gazelleri bata olmak zere Leyl ve
Mecnun mesnevisi sayesinde kazanmtr. Onun lirizmini, tasavvuf
heyecann, akn, hicranlarn en ok bu gazellerinde duymak ve
yaamak mmkndr.

10.
Beng Bde. F u z u l nin ilk mesnevisi olan ve esrar ile
arap arasnda bir mnazara nitelii tayan bu kk eser, a h

179
s m a i l e (1487-1524) ithaf olunmutur. Bazlarna gre air bu
rada Osmanl Padiah II. B a y ez i d (1447-1512) ile S a f e v i
devletinin kurucusu a h s m a i l (1487-1524) arasndaki mca
deleyi sembolize etmektedir. Ve beng (esrar) e alk p a d i a h
ile bde (arap) ye dkn a h n ak-kapal mcadeleleri bura
da bahis konusudur.
Beng Bdenin son basm K e m a l E d i b K r k o l u
tarafndan yayma hazrlanmtr (stanbul, 1956). Risale bu son
baskda
beyt olarak tesbit edilmitir. air de olan G a z i G i r y
(II.) Kahve ve Bde unvan ile buna bir nazire yazmtr. Beng
Bde, N e c a t i H s n L u g a l ve O. R e e r tarafndan Alman
caya da tercme edilmitir (stanbul, 1943).

11.
Leyl ve Mecnun (Dstn-i Leyli v Mecnn). Klsik Trk
edebiyatnn mesnevi alannda ibd ettii eserlerin en gzeli sayl
maa lyk olan Leyl ve Mecnn, F u z u 1 ye iir ve sanat ufuk
larnda, almaz bir da zirvesi gibi daima yksekte kalmak gcn
kazandran aheserdir. Denebilir ki: F u z u 1 yi Fuzul yapan
Trke Divan ile Leyl ve Mecnunudur.
Bir ok defa baslm olan ve Trkiyede ve yabanc lkelerdeki
ktphanelerle zel ellerde kabark bir toplama ulaan el yazmas
nshalar bilinen bu aheserin son ve dikkatli bir basm N e c m e t
t i n H a l i l O n a n tarafndan hazrlanmtr (stanbul, 1955).
M j g n C u n b u r belli bal basma ve yazmalarna iarette bu
lunmutur (Fuzul hakknda bir bibliyografya denemesi, stanbul,
1956). Leyl ve Mecnun muhtelif yabanc dillere de evrilmitir.
Almanca tercmesi N e c a t i H s n L u g a l ve O. R e e r (s
tanbul, 1943)in, ngilizce manzum tercmesi ise S o f i H u r i (s
tanbul, 1959)nindir. F u z u l nin bu eserine gre, 1907de, Besteci
ve Azerbeycan opera sanatnn kurucusu z e y i r H a c b e y l i nin yazd Leyl ve Mecnun operas, irin amzda da Trk ille
rindeki tesir ve nfuzunu gstermesi bakmndan zel bir nem ta
r.
Arap, ran ve Trk dillerindeki ak manzumelerinin en gzelle
rinden ve bu dildeki klsik hikye konularnn en ok baar ile
ilenmi ve halka kadar yaylm en lirik ve tasavvuf grleri ifdelendirmee elverili olanlarndan biri olan Leyl ve Mecnun ks-

180
sasm, denebilir ki, hi kimse F u z u l den daha canl, daha sami
m ve daha tesirli ekilde dile getirememitir. F u z u l , bir l hi
kyesine, ruhundaki cokunluu alayarak det ayr bir can ver
mi ve onu mistik inanlarnn terennmne ok messir bir vasta
klabilmitir. O kendisi de:
Mecnn ile LeylVyi klup yd
Ervhlarn eyledin d

demektedir.
Denebilir ki F u z u l nin bu mesnevisi: duyulmu ve yaan
m bir hlet-i ruhiyyenin iirlemesidir. Onu N i z a m den, baz
deiikliklerle, tercme edilmi sananlar aldanmlardr. Vakalarn
tertiplerinde, devamnda ve baz ekil zelliklerinde N i z a m den
ve daha ok H t i f den mteessir gzken air, tahasssteki ve
imajlardaki zellikler, slp ve teblideki mmtazlk ve heyecanla
rn okuyucuya siryet ettirmedeki ustalk bakmndan orijinaldir.
M e c n n un ahsiyetinde, zaman zaman, F u z u l nin kiiliini
sezenler haksz deillerdir. nk o da M e c n n gibi kendini aka
vermi, her eyi akta aram ve onda bulmutur. Ona da vuslat ye
rine sevgilinin hayali yetiyor ve tesellisini- burada buluyordu. Hatt
O, M e c n n un dilinden kendi akm iir tezghnda dokumutur
de denebilir.
!
N. H. O n a n yaymna gre 3096 beyitten ibret bulunan bu
mesnevi; nce rubai ve mensr bir dibace ile balar. Benzeri mes
nevilerde olduu gibi tevhid, nat, miraciye, sebeb-i nazm-i kitab,
Padiah ve eserin ithaf edildii zat iin medhiyeler birbirini izler.
Badadn fethinden bir yl sonra (942/1535) kaleme alman bu
aheser mesnevide, yer yer gazeller de vardr. Pek ender de olsa
murabba1 trne de tesdf edilmektedir.
F u z u l bu eserinde akn en yksek mertebesine ycelmi ve
dnya hrslarndan arnarak can ile canan birletirmee mu
vaffak olmutur. Ve sonu olarak ta btn varlnn gayesini ca
nan da akseder grmtr. Yani gerek L e y 1 sn, lh sevgiyi
kucaklamtr. Ve gnlndeki ilahi ak nuru, onu basit anlamdaki
lmden kurtarm, korumutur.

181
12. Krk Hads Tercmesi. rann son klsik byk airi sa
ylan M o l l a C a m nin Tercme-i Hads-i Erbaininin Trk diline
yaplm tercmelerinin en baarls olan F u z u l nin bu kk
eseri, ilk defa A b d 1k -, d i r K a r a h a n tarafndan yaynlan
mtr (Selmet Mecmuas, 1948, say 57 ve mtekp saylarda).
Daha sonralar K e m a l E d i b K r k o 1u nun bizim ya
ynmz karlatrmada ilk plnda kullanmak suretiyle hazrla
d yeni bir basm da yaplmtr (stanbul, 1951).
i

F u z u l , rnensur ksa bir mukaddeme ile balamaktadr. Ha


dsler, ktalar hlinde Trkeye evrilmitir. Vezin ve nazm tek
nii bakmndan kuvvetlidir. Tercme halk diline yakn bir sade
likle yaplmtr. Risale C m i nin setii hadslerin yine onun ta
rafndan yaplm Farsa tercmelerini esas ald halde, onun kta
lar harfiyen de evrilmi deildir. Ondan ilham alnarak yaplm
bir serbest evirme karakterindedirler. Eserin geni bir tantlmas
A b d l k a d i r K a r a h a n n Islm-Trk Edebiyatnda Krk
Hads (stanbul, 1954) kitabnda yer almtr.
13. Sohbet l-esmar. F u z u l ye aidiyeti henz kesin ekil
de ispat edilememi olmakla beraber konusunun orijinallii ve F uz u l adna yabanc ve yerli basnda yaymlanm olmas hasebiyle
Sohbet l-esmardan da bahsetmek yerinde olacaktr. Bu eserden
ilksz aan E m i n 1 b i d olmakla beraber bilinen basklar Tebriz
deki tabasma ile Bakuda H. A r a s l (1958) ve buna dayanlarak
memleketimizde K e m a l P e k e r in hazrlad (stanbul, 1960)
basmadan ibarettir. K e m a l P e k e r b u mesneviyi Sohbet l-Esmar ve Fndk ad altnda yaynlamtr. Mesnevi tamamiyle meyvalar konusundadr ve bunlar arasnda bir mnazara niteliindedir.

Ba ve bahede, uurlu bir zatn, meyvalar arasndaki stnlk soh


bet ve ekimesini dinleyerek usan duymas, okuyucuya bu kiinin
F u z u 1 yi temsil edebilecei grn vermesi mmkndr. Bu
mesneviye edeb bir nitelik vermek gtr.
14. Hadikat s-suad. F u z u l nesrinin en gzel rnei ol
makla kalmayp klsik eski Trk nesrinin de sanat deeri yksek
bir mislini tekil eyleyen Hadikat s-suad, Hz. M u h a m m e d in
torunu Hz. H s e y n in, Kerbelkda ehit edilmesi konusunu ile
yen Moktel nevinin aheser bir meyvasdr.

182
Hadikat s-suad da Trke Divan ve Leyl ve Mecnun gibi
halk arasnda ok sevilip okunan kitaplardan olduu iindir ki he
men her yerde el yazmalarna raslanmakta olunduu gibi stanbul
ve Mmrdaki bask says da onu bulmaktadr.

F u z u l bu eserinde A b M i h n a f ile T s nin maktellerinden (Arapa) faydalanm olmakla beraber esas olarak H
s e y i n V a i z K i f (lm. 1505)nin Ravzat -uhed (Fars
a) sn kendine kaynak ve rnek almtr. F u z u l bizzat dibace
de telifindeki niyetini aklamakta ve K i f yi esas aldktan
sonra baka kitaplardan ilveler yapacana da iaret eylemektedir.
A b d l k a d i r K a r a h a n , Hadika ile Ravza'y karlatrp Fuz u 1 nin K i f ye neler borlu olduunu ve nerelerde ondan
ayrldn tesbit etmitir (Fuzulnin Hadikat-s-Suads, Trklk
Mecmuas, 1939, say 7).
Hadikat s-suad umumiyetle mensurdur. Fakat ara yerde ve
sras dtke manzum paralar (zellikle kttalar ve beyitler) de
tanzim edilmitir. Kitabn asl mihrak noktasn Kerbel Vakas
tekil eder. Kk ve gvde bu ac olaydr. Hazrlayc mahiyette ol
mak zere ilk baplar Peygamberlere tahsis olunmutur. Bunlar ara
snda bilhassa Hz. b r a h i m in iptils fasl ok ili ve tesirli bir
slpla yazlmtr. Bir ka fasl da Hz. M u h a m m e d e, Hz. F a1 1 m a, Hz. A 1i ve Hz. H s e y n e ayrlmtr. Nihayet asl Hz.
H s e y n in urad musibetler gelmektedir. Sonunda muhadderat-i Ehl-i Beytin ama gidii anlatlmakta ve en sonda da terkib-i
bend tarznda bir mersiye ile mamlardan bahis ksa bir blm yeralmaktadr.
Hadikat s-suad'nm slbu canl, nesri sadeye yakn, taze ve
akcdr. Bir pasyon kitab olarak ta n plnda gelir. Tarih olay
larn bir kanavie hizmetini grd bu eserde, iddetli bir l-i
ab doldurmaktadr. Hlsa F u z u l nin bu mensur aheseri,
Kerbel ehitlerine duyulan meftunluk ve hisliliin kelimelerde don
mu ifadesidir demek doru olur.

15.
Mektuplar. F u z u l nin bugn elde bulnup yaynlan
m olan mektuplarnn says betir. Bunlardan drd A b d l k a
d i r K a r a h a n tarafndan yaynlanmtr ki u zatlara gnderil
milerdir :

183
N i a n c C e l l - z d e M u s t a f a e l e b i , Mus ul
M i r l i v a s A h me d Bey, B a d a d Val i s i Ayas Paa
ve K a d A 1 d d i n. Beinci mektup H a s i b e a t b a ( M a
z o 1u) tarafndan yaymlanm olup K a n u n nin ehzdelerinden Bayezide gnderilmitir. K a r a h a n , Fuzulinin Mektuplann 1948de stanbulda yaynlam, M a z o 1u ise Ankarada
Fuzulnin Bir Mektubunu bastrmtr (Dil ve Tarih-Corafya Fa
kltesi Dergisi VI).
t
FuzlVnin mektuplar arasnda phesiz her bakmdan en me
huru ve mhimm, ikyetname ad ile edebiyat tarihlerine de ge

en v e N i a n e C e l l - z d e ye gnderilmi olandr. Bu mek


tup hem dil ve slp, hem de airin husus ve ruh hayat bakmn
dan nem tar.
F U Z U L N lN S A N A T I, N F U Z U V E T E S R

Bu konuda da sylenecek ok sz vardr. Fuzulnin lm hvi


yetini, hemen her eserinde sanat kudreti ile bir arada grmek ka
bildir. Bata Trke Dvvanimn ilk kasidesi olan tevhid olmak zere
bir ok metinlerinde muhtelif ilimlerdeki yksek ihtisas ve tefekkr
kabiliyetini mahede kabildir. Zamannn psikoloji ve tb ile ilgili
(daha dorusu ruh ve beden) baz gr ve bilileri hsn ve ak
anlay ile birlikte Shhat ve Marazda, taavvuf nasihatilii Rind
ve Zhidte, arap telkkisi (arap : ak) Hef-cam (Skinme)da,,
yksek taavvuf felsefesi Leyl ve Mecnurida, Peygamber kssalar
ile Kerbel facias zerindeki dnce ve duyular Hodikat s-suad
da, dnya ve hayat gr, felsefesi ve ahlk anlay ksmen Divan
larndaki ktalar ile Ens l-kalbte, yer yer serpilidir.
F u z u l zeki bir dil limi idi de. Daha nceleri de iaret ettii
miz gibi onun Arapa iirlerinde, teknik bakmdan, hemen hi bir
hata bulunmaz. Bununla beraber bu iirler, onun Farsa ve bilhassa
Trke iirleri yannda elbette glgede kalmaktadr. F u z u 1 yi
Trk Edebiyatmn en byk airlerinden biri, ve bir ok Fuzul uz
manna gre de birincisi yapan, samimiyeti, cokunluu, sadelii ve
saffetidir. O, hret ve baarsn Iran yazarlarndan ald ana ko
nularnn orijinalitesine borlu deildir. Mesel bir Leyl ve Mecnun,
bir Maktel-i Hseyin ondan nce de ok ilenmitir. Onun baars

184
ve yzyllarn amdramad kudreti: ortak konular da, kendi ah
siyetinin derin izler brakan ateli ve hassas potasnda yeniden eri
tip daha sevilir ve zevk alnr hle getirebilmesindedir. Fuzul dam
gas her eserinde bir gerek sanatkrlk mhr gibi durmaktadr.
F u z u l nin ak, strap, bu dnyann fnilii, dnyev zevklerin
ve zenginliklerin boluu ile lm temasn ele al tarznda grlen
lirizme ve akla, bakaca hi bir Trk airi eriememitir. O,
bedbahtlara kar merhamet duymay, hicran ve felket karsnda
sabrl davranmay en tesirli ekilde ifde eden Trk sanatsdr.

F u z u l nin Trkesi genliinde Azer edebiyatnn hususi


yetlerini aksettirdii halde, Osmanllarn Badad fethinden sonra,
bir dereceye kadar Trkiye Trkesi zelliklerini de benimsemitir.
Bunlar onun hem grameri, hem de lgati iin dorudurlar.
F u z u l nin nfuz ve tesiri daha salnda Trk bayrann
dalgaland her iklime yaylmtr. Mslman-Trk dnyasnda, za
manla, F u z u l ismi sadece byk bir airi deil, ayn zamanda
v e l i mertebesine ycelmi bir Tanr kn sembolize etmitir!
Takentten stanbula, Kahire ve Badadtan Krm ve Belgrada
kadar Trklerin iinde yaadklar btn ehir, kasaba ve kylerde
Fuzul Divan, Leyl ve Mecnunu, Hadikat s-suads aranm,
okunmu, sevilmitir. Binlerce insan onu okurken lh akn derin
ve sarsc heyecann duymu, l-i Resuln bana yaan musibet
lere alam, dnyann hiliini iten sezmi, lmn mnsn ger
ek taraf ile kavram ve en yce manev mertebelere ulamak iin
nefsi ile mcadeleye azmetmitir. F u z u l bir ok tanm Trk

airine tesir etmi, onlar kendine ve iirine hayran brakmtr :


Ru h , A t a y , Na i l , N b , e y h G a l i p ve N i y a z ilk
anda hatrlanabilir. Onun iirlerine nazire yazanlar, yahut gazelle
rini tahmis ve tesdis edenler pek oktur. F u z u l nin tesir ve n
fuzu Tanzimattan sonraki Yeni Trk Edebiyatnda da mevcuttur.
Saz airleri de, klsik edebiyat statlar arasnda en ok F u z u l den mteessir olmulardr. airin bestelenen iirleri plklara kadar
gemitir. Hlsa M e h m e d F u z u l , her bakmdan, Trk edebi
yatnn byk airi olarak asrlara hkmetmitir.

NEFI
HAYATI, ESER VE SANATI

Klsik Trk Edebiyatnn XVII. yzyl airleri arasnda ilk


plnda ve en bata geleni, N e f (1572?-1635) mahls ile n ka
zanm bulunan E r z u r u m l u m e r E f e n d i dir.
N e f nin asl ad m e r dir. Kaynaklar bunu kaydettikleri
gibi, onun mhrne ilenen beyitte de, bu isim, mevcuttur. Doum
yerinin Pasinlerin merkezi ve Erzurumun 40 km. kuzey-dousundaki Hasankale olduu kesinlikle bilinmesine karlk, doum yl
ancak yaklak olarak tahmin olunabilmektedir. 1034 (1625) te
sadrazamla getirilen H f z A h m e d P a a ya yazd bir ka
sidede: otuz yldan beri iir yazdn sylediine ve ilk defa tara
fmzdan ilim lemine tantlan G e l i b o l u l u M u s t a f a l
(1541-1600)nin biricik nshadan ibaret Mecmaul-bahreyn nvanl
1000 (1591)de kaleme alnm eserinin mukaddemesinde N e f den
gen ve zek bir air olarak bahsedildiine baklarak, onun, 1572
tarihi evresinde doduu kuvvetle belirtilebilir.
N e f nin atalar hakkndaki bilgiler, yakn yllara kadar, ger
ee ve gvenilir belgelere dayanmayan sylentilerden ibretti. Sz
geen Mecmaul-bahreyn, bu hususta da bize ak ve aydnlatc ni
telikte gerekeni bildirmektedir. Bu sayede N e f nin babasnn
M e h m e d Be y , dedesinin de M i r z a A l i P a a olduunu
reniyoruz. Rahmetli kitap R i f Y e l k e n c i nin kitaplar ara
snda bulunan el yazmas bir mecmuadan da: airin, soykk bak
mndan i r v a n l olduu anlalmaktadr.
Aydn bir babann olu ve paa torunu olan m e r e airlik,
biraz da,, baba miras saylabilir. nk M e h m e d B e y in, ra
hata iir yazabildii ve muhitinde de az-ok n sahibi olduu, olu
m e r N e f nin, Sihm ri Kaz adl ok tannm hiciv mecmua-

186
smdaki bir manzumeyi ssleyen, hafif edal, esprilerden sezilmek

tedir.
E r z u r u m l u m e r in ocukluu ve ilk genliindeki ya
ay konusunda hemen hemen esasl hi bir ey bilmiyoruz. Sa
dece onun salam bir medrese retimi grdn, Arapa ve
Farsa'y iyi rendiini, tereddtsz, syliyebiliriz. iir yazmaa
da olduka erken yata balam olacaktr.
N e f nin ilk mahlas sarara mensup ve mteallik anlamna
gelen D a r r olmakla beraber, bu takma ad henz yaylmam
ken, tarihi M u s t a f a l nin tavsiyesiyle ve onun tarafndan
deitirilmitir. air, suhan redifli bir genlik a kasidesinde :
Eyledin mahls- Nefi ile kadrin il msra ile l nin ondaki bu
zarar ve siyana kar duyduu eilimi fayda ve menfaat amacna
ynelttiini aklamtr.
N e f , ilk iirlerini yazd sralarda kendi ann gen
kua gibi Iran Edebiyatndan H a f z (lm. 791=1388)in
Divan'm, S a d (lm. 694=1294) nin Glistan' ile Bostanm oku
mu ve hayran kalmtr. Yukarda sz edilen Suhan kasidesinde
bu husus da yer almtr.
m e r N e f , henz doduu blgeden ayrlp stanbul'a, y
nelmemiken, babas M e h m e d B e y onu ve ailesini brakp
K r m H a n nm yanma gitmi, orada H a n n nedimi olmu ve
galiba bir az da ferahlk iinde yaamtr. Ancak olunun yoksul
durumunu ve bir yuvaya bile sahip olmadn dnmemi olacak
ki, N e f Sihm- Kas'da gze arpan:
Sadet ile nedim olal peder Hana
Ne mercimek grr oldu gzm ne tarhana
matla'l manzumesinde yle deyivermektedir:
t

Peder deil bu bel-yi siyahdvr bama

N e f nin hangi tarihte ve ne sebeple stanbul'a, geldii henz


aklk kazanm deildir. imdilik, eldeki delillere dayanmak su
retiyle, bu tarihin I. A h m e d in tahta kn izleyen ilk yllarda

187
(1603ten sonra) olabilecei ve geli sebebinin de ya K r m H a n
C a n b e k G i r a y n Sadrazam K u y u c u M u r a d P a a (sa
darete getirilii 1606) ya yapt bir tavsiye sonucu, ya da M u s
t a f a l nin Anadoluda defterdarlk ve mirlivalk grevlerinde
iken tanyp sonra da stanbula, armasndan doduu dnle
bilir.
Edirnedeki ksa bir ikamet sresi bir yana braklrsa, N e f ,
otuz yl kadar stanbulda, yaam demek, yanl olmaz. O, air
de olan u drt padiah devrinde stanbul ufuklarn kaside ve ga
zelleriyle gmlatmtir: I. A h m e d, I. M u s t a f a , II. O s m a n ve
IV. M u r a d. I. A h m e d (1603-1617): B a h t , II. O s m a n (16181622): F a r i s ve IV. M u r a d da (1623-1640): M u r d mahlslar ile iir sylemilerdir. I. M u s t a f a (ilk defa 1617-18, ikin
ci defa 1622-23) ise esasen zayf akll idi.

N e f b drt padiah arasnda en ok I. A h m e d ve IV.


M u r a d sevmi ve en fazla da bunlarn ltuf ve ihsann grm
tr. Bu iki padiahdan birinciye sekiz, sonuncuya da oniki kaside
sunmu olmakla, eilim ve durumunu dile getirmitir. yle grn
yor ki: onun en rahat gnleri de I. S u l t a n A h m e d ama rast
lamtr. Bu zamanlarda ilkin maden mukataacs, sonra maden k
tibi olmutur. HnJcrm koruduu air, Edirne seyahatlerinden bi
rinde, padiah maiyetindekiler arasnda da bulunmutur. Bylece
artk erkn ve mer ile de tanyor, bazlar ile de olduka scak
dostluklar kurabiliyordu. Onlar da onu koruyorlar, takdir ediyor
lar, ara sra da madd yardmlarla gnln ho ediyorlard.
Bu yllarn Sadrazam olan K u y u c u M u r a d P a a ya (lm.
1020), N a s h P a a ya (lm. 1023), D a m a t M e h m e d Pa a ya: (lm. 1029) ve H a 1i 1 P a a ya (lm. 1040), kasideler sun
mu ve hemen hepsinden de takdir, iltifat, inam ve ihsan grm
tr.
N e f nin vezirlere vgleri, olduka kabark sayya yaklaan,
bir kasideler zinciridir. Sadrazam G z e l c e A l i P a a (lti.
1030), H s e y i n P a a (lm. 1033) bu arada hatrlanmak gere
kir.
airin, I. A h m e d e bir hayli kaside sunmu olmasna ra
men I. M u s t a f a ya hatt bir clsiye bile yazmam olmas, sa

188
dece caize almak iin hareket etmediini ve daha ok gerekten
beenip sevdiklerine meyi tercih eylediini dndrmeye elve
rilidir.
ai'rimizin hem en fazla iltifat grd ve hretinin doruu
na vard, hem de azl ve musibetlerle sarslmak bir yana, hayatn
bile kaybettii devre: IV. M u r a d n saltanat yllarna tesadf
eder.
Ara sra iirle urat gibi, bilginleri ve sanatkrlar koru
makla da tannan S u l t a n Mu r a d , kendi sert ve takn karak
terine uygun den N e f nin vglerini de, svglerini d6 pek
beeniyordu. Onu, meclislerine ard, iirlerini okutup ihsanlar
la mutlu kld da eksik olmazd.
Rivayete gre: Padiahn, N e f ye gsteregeldii yaknl
ekemeyenler, onun yle pek de kabiliyetli bir air olmadn, hat
t bir kaside kaleme almak iin uzun sre uratn sylemiler;
IV. Mu r a d , bir bahar gn, Aynal Kavak'ta. K a p t a n C a f e r
P a a nn kendisi iin yaptrd kkte iken gl airi art
m ve duruma uygun bir kaside inad eylemesini emretmitir.
N e f , hemencecik orada, koynundan bklm bir kt karp
sanki ondan okuyormu gibi davranarak ezberden nl:
Esdi nesm-i nevbahr ald gller subh-dem
Asn bizim de gnlmz saki meded sun cm-i Cem,
matlal kasidesini okumutur. airin beyaz bir kda baktn his

seden Sultan, airden tekrarlamasn irde edince durum anlalm


ve N e f nin irticalen okuduu da ortaya kmtr. Ancak daha
nce hazr ve okunan gizlice kda geirmekle grevli ktipler sa
yesinde, bu sefer, S u l t a n Mu r a d , yazl duruma getirilmi bu
lunan metni zevkle inada koyulur ve sanatkr mkfatlandrr.
Hakl olarak bu hikyenin uydurma olduu iddia olunabilir. Fakat
airle hkmdar arasndaki yaknl, iir sylemedeki kolayl ve
aydn evrelerdeki etkiyi belirtmesi bakmndan uydurma da ol
sa bu olay, zerinde durulmaa deer dncelere yol aabilir.
Nasl ki, o sralarda, Padiahn gnlnden N e f hakknda
doduu sylenen u kt3a da, baka bir ynden, bunu gstermee
elverilidir:

189
Gelin insf edelim fark edelim mikdr
airiz biz de dey lf gzf koyalm
Edelim b^neze sz sylemeden istifr
Dmen-i Nef pkze-edy tutalm
Biz kelm nkiliyiz nerde o shib-gftr
Ona teslim edelim emrine mnkaad olalm

Btn bunlar, en azndan, Hnkrn bir zamanlar iin de


olsa aire gerekten byk deer ve nem verdiini, onun eser
lerini pek beendiini, ve ondan ihsanlarn esirgemediini gste
rebilecek delillerdir. Aslnda N e f de, says kabark yekna va
ran medhiyelerinde padiahn ltuflarndan, kendisine verilen de
erden sz aar.
Devlet erknndan biroklar da, N e f ye kar tevecch ve
ihsanlarn deta yarrcasna ibzaldan geri durmamlardr.
Mesel l y a s P a a nn sadece bir kasidesi iin N e f ye gn
derdii armaanlar bugnk ller iinde bir insan zengin
saydrmaa elverir. Bununla beraber gzel ve ferahl gnler:
Subha dek hi kimsenin emin firzn eylemez
Bi-vef dny eer ben bildiim dny ise

beytinin de ifadelendirdii gibi, bir sre sonra, bir olayla bulutlanp


kararmtr: Il Zilkaade 1039 = 21} Haziran 1630 gn stanbulda,
yamurlar boanr, gkler grlerken, akan imeklerin pei sra
hemen bir yldrm, o anda, babas S u l t a n I. A h m e d in Beiktadaki kknde Sihm-i kazy okuyup N e f nin hicivleriyle
neelenen IV. M.u r a d n yanbama der. Bundan uursuzluk se
zen Sultan, derhal bu iir mecmuasn yrtar, N e f yi de grevin
den uzaklatrr. Ve bir daha hiciv ile uramyacana dair ondan
sz alr. Yine sylentilere gre, adalarndan biri, N e f yi bu
olay zerine u beyt ile ylece yermitir:
Gkten nazire indi Sihm- Kazsma
Nef diliyle urad Hakkm belsna.

Bu tarihte N e f nin resm grevinin ne olduunu kesinlikle


bilememekteyiz. Ama daha nceleri onun G r c M e h m e d P a a

190
(vefat 1035 = 1626) tarafndan, hem de defa azledildiini bil
mekteyiz. R i f Y e l k e n c i deki yazma bir Mneat ve Letif
Mecm&mndaki kayda gre: A c e m (S a f e v ) e l i s i B u r u n
K a s m H a n ( y d i g r - i A l i S u l t a n ) a o zamanlar he
nz Sadaret kaymakam bulunan G r c M e h m e d P a a ta
rafndan verilen yemee N e f de davet edilir. Paa, ziyafet sra
snda aire dokunan bir sz syleyip de ondan susturucu cevap aln
ca gcenir, kzar ve sonuta da N e f azle urar. K a s m H a n n elilik misyonu 1028 = 1619da olduuna baklrsa airin, azl gibi
musibetlere, daha II. O s m a n devrinden balyiarak zaman za
man urad anlalm olur.
N e f i nin, koruyucusu padiahn tevecchn kaybetmekten
fazlas ile zld anlalmaktadr. Ancak bu nekbetin ksa sr
d ve Edirnede Muradiye mtevellilii grevine atand bilin
mektedir. S u l t a n Mu r a d , 1043 tarihinde, Edirneye geldiinde
ona sunduu medhiyenin de muhtemel etkisiyle yeniden stanbulda.
vazifelendirilir. Bu mr sonu grev: Cizye muhasebeciliidir.
N e f nin hayat hikyesinin sonu dramatiktir. Kendisi ile o
kadar hukuku bulunan ve defalarca medhiyeleri karsnda ihsan
ve iltifatlarn esirgememi olan IV. M u r a d m, N e f nin katli
ne izin vermesi olayn basit sebeplerle aklamak kolay deildir.
Kaynaklarn B a y r a m P a a y hicv etmi olmas sebebiyle ve
daha nce de bu huyundan vazgeecei hususunda verdii sz tut
mam olmas yznden ldrldn kaydetmi olmalarm tat
minkr bulmayanlara hak verecek ip ular mevcuttur. Sz gelii,
bizim bir defterden alp notlarmza kattmz, Nefye maledilen
bir kta eer gerekten bu hiciv oklarn her yana frlatmaktan
saknmayan sanatnn ise pdihm bylesine kt sanlar al
tnda tutan bir kimse iin: lm fermann kendi eliyle imzalamak
belgesi nitelii kazanabilir. Bu itibarla airin bodurulma olaynn
grnr ve grnmez btn sebepleri, henz apaktr, diyemiyeceiz. zet olarak belirtilmesi gereken gerek udur: Sebepler ne olur
sa olsun, N e f , kabna smayan yerici ve satac kalemi yzn
den ldrlmek zere B a y r a m P a a nm ellerine terk edilmi
tir. Denildiine gre air, idam edilecei saatte hemen hemen b
tn iirlerini en gzelleri banda gelmeye deeri olan u enfes
rubaiyi inad eylemitir.

191
E y dil hele lemde bir dem yo imi
Var ise de ehl-i dile mahrem, yo imi
Gam ekme hakikatde eer rif isen
Farz eyle ki eVn yine lem yo imi.

Kementle bodurulduktan sonra na denize atlan N e f iin


Ebced hesab ile tarih dren birka gnl erinin msralarnda
da grld zre bu olay H. l O ^ de vukua gelmitir.

a. Gedi Sihm- kaz


b. Katline oldu sebep hicvi hele Nefnin
c. Ngehn geldi bir eksikli dedi trihn
Ah kim kyd felek Nefi gibi stda.

airin lm gn baz kaynaklarda belirtildiine gre 8


aban lO^Jf = 27 Ocak 1635 tir. Her nekadar baka tarih gsteren
ler varsa da, en emini bu kaydedilendir.
N E F T N N E SE R L E R :

N e f , Trk Edebiyatnn ok eser veren airleri arasna gir


mez. Fakat en baarl, en etken, en gl airlerinin ilk safnda ve
hele vme ve svmede (medhiye ve hicviye) en batadr. Onun ms
takil eserleri ancak unlardan ibret kalmtr:
I. Trke Divan;
II. Farsa Divan;
IH. Sihm- Kaz;
Bunlarn dnda N e f nin Mnet sahibi olduu da sylen
mise de, bu: acele ile ileri srlm tetkiksiz, bir iddiadan teye
gememitir.
I. T R K E D V A N :

A.
Msr ve stanbul basklar bulunan Trke Divan'm stan
bul ktphanelerinde birok da el yazmalar vardr. Bulak-Msr ba-

192
smmn mfredat yledir : 59 kasideden mrekkep ilk blmde
nce bir no% sonra Mevlna vgsnde ksa bir kaside, daha sonra
da saylar parantez iinde belirtilen miktarda olmak zere u zat
lar iin medhiyeler : ' I. S u l t a n A h m e d (8), II. S u l t a n O s m an (4), IV. S u l t a n M u r a d (12 atlar ve ehzadeler iin ya
zlanlar dahil), K u y u c u M u r a d P a a (2), N a s u h P a a
(4), M e h m e d P a a (3), H a l i l P a a (1), A l i P a a (1),
H s e y i n P a a (1), A h m e d P a a (3), H u s r e v P a a
(2), B a y r a m P a a (1), M u s t a f a P a a (1), l y a s P a a
(2), e y h l i s l m E s a t E f e n d i (2), K a y m a k a m M e h
m e d P a a (2), A z i z E f e n d i (1), D a r s s a d e A a s
(1), ve ayrca C a f e r P a a nn padiaha yaptrd kk iin de
bir medhiye.
B. Terkib-i bend tarznda bir de Sknme ile padiahn ok
at, hatt, Kandillide yaplan kk tarihi, K r m H a n C a n b e k Gi r a y , P a d i a h T a b i i bz , E s a t E f e n d i , e y
h l i s l m Y a h y a E f e n d i , s m a i l A a ve M u s a e 1e b i ile ilgili olmak zere dokuz manzume ve bir de fahrye.
C. Gazalyat blmnde de 119 gazel, II. Osmann taht vas
fnda bir kta, 9 matla ve 5 adet de rub mevcuttur.
Divanda hacim bakmndan kasideler daha fazla yer kaplar.
P e y g a m b e r ve M e v l n a vgsnde olanlarn dndaki b
tn kasideler: N e f nin ada bulunduu Padiaha, sekiz
Sadrazama, iki eyhlislma ve bir hayli nfuzlu devlet erkn ile
Padiah yaknlarna yazlmlardr. air, kasidelerinde: bahar, ak,
felei, rzgr, ve bunlara benzer konular nesip ve tebip nitelii
ile iledii gibi; sava, kahramanl, at ve silh sevgisini ve daha
baka eyleri de, bu alann en gl ve baarl sanats olarak ele
almtr. Birok defa da bu nesip ve tebip dzenine bavurmadan,
dorudan doruya, konuya girmei tercih eylemitir. Onun gznde,
girizgh her zaman pek nemli bir yer tutmu saylmaz. Konular
na, arzusu lsnde hkim durumdadr. Sz istedii mecraya
doru iletmekte alacak bir ustala sahiptir. Yalnz gerek kasi
delerinde, gerekse gazellerinde kendini vmee pek merakldr. Fahriyeler onun yakasn kurtaramad bir ayrlmaz sfat gibi kiili
ini temsil ederler. N e f nin kendine gveni sonsuz gibidir. Gu-

193
rurlu ve nefsine gvenli oluu, sesine ylesine bir ton kazandrr ki:
bunun benzerine bir baka sanatmzda rastlanmaz. Gazellerinde
de: medhiye ve fahriye karakterini muhfaza edenlerin yanbamda,
kane olanlar, felein olduu gibi, sevgilinin de cevr ve cefasndan
ikyeti kapsayanlar da oktur.
II. F A R S A D V A N :

Henz tamam yaynlanmam, fakat drt elyazma nshasnn,


karlatrlmasyla vcuda getirilmi bir lisans tezi esas alnarak
Trkeye evrilmi bulunan Farsa Divan muhteviyat da yledir:
8 nat, 4 M e v l n a ya, l i S u l t a n M u r a d a, l i S u l t a n
S e l i m e, 1i H s a m G i r a y H a n a v e l i de e y h l i s l m
M e h m e d E f e n d i ye olmak zere ayrca 8 kaside; 1 Sknme,
1 fahriye ktas; 21 gazel ve 171 rubi, yani 210 para manzume.
Y a v u z S u l t a n S e l i m ve F u z l gibi Farsa'ya, kuvvet
le hkim olduu bu eserinden de ak ve seik olarak anlalan
N e f , burada, i r a z l U r f (lm. 999 = 1591) den daha faz
la kimseden etkilenmi gzkmez. Bununla beraber onunla U r f nin iir syleyi tarzlar birbirinden hayli farkldr. air, bu Farsa
Divan'da olduka mutasavvf ve Hak k gzkmektedir. Ancak
onun tasavvuf vdisinde, F u z l mertebesinde srkleyici bir co
kunluu temsil ettiini sylemek de gtr.
N e f nin bir ara mstakil bir eseri gibi sanlan Tuhfetluk : aslnda onun Farsa uzun bir kasidesinden ibret olup Fars
a Divanmda natlar arasnda mevcuttur.
III. S H M -I K A Z :

N e f nin nl bir hiciv mecmuas olmasna ramen, iindeki


ar ve sert kfrler yznden edeb deeri glgelenen Sihm- Kaz,
henz cidd bir incelemeye tbi tutulmam bir eserdir. Sihm- Kaz
yazmalar pek az olduu ve bunlara da yle gvenilir demek kolay
olmad halde, baz nshalarn karlatrlmas sonucunda muh
teviyatn ylece sralamak mmkndr: Bata N e f nin kendi
babasn yeren manzume; ondan sonra G r c M e tim e d P a aya, K e m a n k e A l i P a a ya, E k m e k i - z d e A h m e d

194
P a a ya, V e y s ye, N e v i - z a d e ye: kaside, terkib-i bend,
kta gibi deiik nazm ekillerinde yazlm hicviyeler. Bunlardan
baka muhataplar aklanmam fakat yaplan imlardan, bun
larn ya ann tannm bilginleri, ya da nufuzlu bykleri, hekimbas olduklar anlalabilecek hakaretle yuurulmu manzumeler.
Ve bunlara da eklenen ve air dostlarn hedef ald sezilen vezinli
kafiyeli saldrlar.
Bu son blmlerde de ilk nce B k P a a , E k m e k i z d e
A h m e d P a a , H a f z A h m e d P a a , H a l i l P a a v.b. gibi
devlet erkn ile sanatkrlar gze arpar. Bu sanatkrlar iinde de
unlar kaydedebiliriz: M a n t k , F r s a t , N i g r , N i h i ,
B a h s , K m i l , G n i - z d e , N a d i r , R u h , I t r , R i yaz , K a f - z d e F i z , A z m - z d e Ha l e t , M e
r e b i ve N e v i - z d e A t a y . . . Bylece N e f nin kendi
adalar arasnda, yer ve frsat elverili olduka, hemen hemen
satamad, yermedii hret kalmyor denebilir. m ve kinyeden balyarak tahkr ve kfr, tezlil ve her trl svmeye kadar
genileyen bu hicivlerin oundaki kaba ed ve saldr, onlarm edeb
bir eser gibi telkkilerini ou zaman engellemektedir. Bununla be
raber Sihm- Kazda satirik iirin, canl ve youn hicvin baarl
rnekleri saylmaya deer paralar da vardr. Bunlardan terbiye s
nrlar iinde kalan ve okuyucuya, sanatkrn zek prlts ile i
lenmi, gl hiciv ustaln rneklik etmee elverili gzkenler
dir ki: N e f ye bu alanda da deer vermemizi salamaktadr.
N E F 'N fN S A N A T I :

adalar olan K t i p e l e b i (1608-1657) ve tezkireci


R z a ( S e y y i d M e h m e d lm. 1671)den balyarak Z i y
P a a (1825-1880) ve R e c - z d e E k r e m (1847-1914) gibi
Tanzimat sonras Edebiyat byklerine ve nihayet onlar izleyen
Servet-i Fnunculara, ve zellikle T e v f i k F i k r e t (1867-1915)e
kadar birok dnr ve air N e f nin kasidecilik ve hicivcilikte:
eine tesadf edilemiyecek derecede stn bir sanat olduunu, taze
bir dil ve bakir mazmunlarla yazdm, gzel slp ve orijinal ifde
sahibi bulunduunu belirtmilerdir. Yine N e f daha hayatta iken:

S a b r i (lm. 1648), N i 1 (lm. 1666) gibi n plndaki irler

195
den tutalm da N b (1642-1712), N e d i m (lm. 1730) ve e y h
G a l i p (1757-1799)e gelinceye dek sonraki bir hayli byk sanat
kr, onun kudretini, meharetini, baarsn tasdik etmilerdir.
N e f , edebiyatmzn en gr sesli, en atak, en tok, en taze dilli
ve en kendine gvenli airidir. Sanatnda mahede edilen ilk nokta:
iir tekniine olan hkimiyetidir. Vezin ve kafiyeyi onun kadar ken
di duygu ve dncesine rm eden sanatmz bulunur demek kolay
deildir. Szl pek zengindir. Hi iitilmemi, hi ellenmemi, hi

rselenmemi kelimeler, tamlamalar, deyimler kulland vakitlerde


bile, zannedilir ki, bunlar onun eski inlardr, yadrganmazlar.
N e f , Trk dilini en gzel, tesirli, en az iitilmi kelimelerle ss
leyen sanatdr. O, kelimelere deta yeniden canllk, hayllere e
siz bir genilik ve zenginlik verebilmitir. Ancak ar mbala
cl, bazen onun deerini glgeliyecek gibi olur. Bir de kendinden
fazlaca sz amas ve kiiliine olan gvenini hemen her vesile ile
ne srmesi de aleyhine not niteliindedir. Sesinin tonu hemen daima
yksek olmakla beraber konularna aykr deildir. Baarsn salyan zellikleri arasnda bu erkek ses tonunu da katmak gerekir.
O, konularn arzulad biimde iler ve gnlnn istedii tarafa
rahata eker.
N e f nin sanatnda iki ana vasfn gze arpt da belirtil
melidir. Bunlar: mbalaa ve beyan ahenginden ibrettir. Sanatk
rn fikirdeki mbala ve ekildeki ahenk kudretine srarla dikkati
eken A l i E k r e m (B o l a y r, 1867-1937) N e f nin ruhunu
mbalada bulur. Ye onun bu mbalalar, bakir hayllerle ssliyerek, tasannuu bir sanat derecesinden, bir halis iir mertebesine
ykseltmekte biricik olduuna temas eder. Yalnz bu mbala me
rak, zellikle medhiyelerde, ara sra, bir az yeknasakla dmesine
ve zaman zaman kendi kendini tekrara da yol amtr.
N e f , edebiyatmzda kahramanl, sava tasvirini, silh ve
at sevgisini, bahar mevsiminin ruha mutluluk veren gzelliini, e
itli bayramlarn safasn, ak ve arap zevkini adet byleyici bir
slpla dile getiren N e f , ayn zamanda, mnya en ok bal
kalabilen hatt mn birliini de koruma abas hissolunan ve bazan konuda birlie doru bile ynelen airdir.
N e f , Trk kaside edebiyatnn en byk simalarndan biri

196
dir. Fakat en bydr diyebilmek iin, bu konuda esasl monogra
filerin hazrlanmas, mukayeseler yaplmas ve onu stn klan ni
teliklerin ak olarak tespiti gerekmektedir.
Eski airlerimiz arasnda Fahryeye en fazla yer ayran
N e f dir. Bundan hayat boyunca da vazgememitir. Yaratln
daki zellik, doup byd evrenin de gelitirdii kendine g
ven duygusu, sosyal evrede ataklnn, zeksnn, zevk stnl
nn salad baar ve nihayet adalarna gre dil ve kltr ba
kmndan da daha ileri bir aamaya varabilme, ondaki Fahrye eili
mini beslemitir. Henz gen iken ve stanbula, gelii zerinden de
pek o kadar zaman gememiken bu ar gven ve ngenlik, iiri
nin dokusunda kendini gstermekten geri kalmamtr. Mesel Sul
tan Ahmed Camiinin inas srasnda- I. S u l t a n A h m e d e
sunulan bir medhiyesindeki u msralar bunun kantlar arasnda
saylabilir:
ltifat et suhan erbabna kim anlardr
Medh-i hn-i cihn-bna veren nvn
Kim bilirdi uar olmasa ger sbkda
Dehre devletle gelip yine giden sultn
Hare dek b-i hayt-i suhan-i Bkdir
Andrp zinde klan nm-i Sleymn Han.

N e f nin vmede ly yitirip kendini birok nl ran air


leri ve bu arada H f z (lm. 1398), H a y y a m (lm. 1313)den
sonra, U r f (lm. 1591), F e y z - i H i n d (1547-1595), Muht e e m - i K n (lm. 1588) ve bakalar ile mukayeselere gi
rierek, hatt ou zaman onlardan da stn olduu sansna kapl
mas, mbalac karakterinin bir sonucudur. Ama bu, ayn zaman
da, klsik Trk iirinin XVII. yzylda artk kendini bulmakta ol
duunun ve mill bilince varma abasnn da bir ifdesi telkki olu
nabilir.

NABI

HAYATI, ESER VE SANATI

HAYATI :

Y u s u f N a b , Gney-dou Anadolunun tarih ehirlerinden


biri olan ve air tarafndan:
Ne Ruha nsha-i glzr- cinan
Maskat-i res-i Halil r-Rahman

tavsifiyle kadri yceltilen Ur/ada domutur. Doum yl, malm


kaynaklarda gsterilmemi olmakla beraber, objektif-psikolojik bi
rer vesika tekil eden kendi eserlerinden, bu tarihi szdrmak mm
kndr. Olu E b l h a y r adna kaleme ald Hayriyye nin ba
taraflarnda yle demektedir:
Docak leme hsnn mh
Gzern olmu idim penh
r penhda verdi seni Hak
Hefi slinde yazld bu varak.

Olunun 1106/1694 . de dnyaya geldii ve Hayriyyenin de


1113/1701 de telif edildii bilindiine gre, N a b nin doumu
1052/1642 ye yani I. b r a h i m in clsundan az sonraya
rastlyor demektir.
Onui Urfadak ailesi hakknda da kaynaklar bize bir ey
retmez. Yalnz N a b nin mensup bulunduu aileye H a c G a f f a r z d e l e r denildii, baz Urfallarca, sylenmektedir. Bugn
onlardan olduu belirtilen birka kiiden birisinin ad H a c
m e r dir. Bazlarna gre de N a b , K a r a K a p c oullarmdandr.

198
ir, yine Hayriyyede:
Hamd lillh nesebin lidir
tim ile cedd ebin lidir

dediine gre de, ulemdan bir aileye mensup olsa gerek. Tuhfet-lHaremeyn adl eserinin Zikr-i azm-i fakir be-sy-i vatan pasajn
dan, erkek ve kz kardelerinin mevcudiyeti renilmektedir.
Do. Dr. M e s e r r e t D i r i z n Trk Kltr Dergisimn
Eyll 1976 tarihli 167. saysnda yaynlanan Nabnin Ailesine Dir
Yeni Bilgiler balkl makalesinden onun soykk hakknda baz
yeni bilgiler renilmektedir. Buna gre Ayasofya Ktphanesinde
bulunan M u h y i d d i n t b n l - A r a b nin El-Fthtul-Mekkiye adl eserinin zahriyesindeki iki kayt bize N a b nin karde
lerinden birinin S e y y i d A h m e d diye tanndn, babasnn
S e y y i d M u s t a f a , dedesinin S e y y i d M a h m u d ve babas
nn dedesinin ise S e y y i d M u h a m m e d B a k r olduunu, de
desinin dedesinin isminin de e y h A h m e d n - N a k b e n d
eklinde tesbit edildiini gstermektedir. Bu kaytlarn nemi, bun
larn bizzat S e y y i d A h m e d tarafndan yazlm olmas ve alt
larnn da mhrlenmi bulunmas dolaysyledir. isimlerinin ban
da Seyyid kelimesinin varl bu ailenin Hz. Peygamber soyun
dan geldiine bir kant olabilecei gibi, emir, reis, bey, efendi anla
mnda bir ayrcalk simgesi de olabilir. Arapa olan bu kaytlar ba
his konusu eserin N a b nin olu E b l h a y r M e h m e d e, am
cas S e y y i d M u s t a f a O l u S e y y i d A h m e d tarafndan
armaan edildiini ve bu yazma nshann sahibinin de bu zattan
ibaret bulunduunu gstermektedir. N ab nin H a c M a h m u d
A a ve H a c M u h a m m e d adlarnda iki erkek kardei daha
bulunduu da; onun yetitirdiklerinden olup bir sre sadrazamlk
da yapan R m M e h m e d P a a ya yazd iki mektuptan .an
lalmaktadr.
ocukluu ve ilk genlii hakknda da esasl bir bilgimiz yok
tur. Ancak doum yerinde kuvvetli bir retim ve eitime tbi tu
tulduu, Arapa ve Farsay salam ekilde rendii muhakkak
tr. Y a k u b H a l i f e isimli bir Kadiri eyhine mntesip olduu
da rivyet hududunu gemez. Pek gen yata TJrfada arzuhalcilik

199
ile ie balad ve mutasarrfn dikkatini ektii, stanbul'a gitme
si tavsiye edilerek gurbete gnderildii, yine yal mnevver Urfallar azndan duyulan rivayetler arasndadr.
Tuhfet l-Harameynde Urfa'da sla-i rahm vesilesiyle, on
sene evvel Asitane-i devlet cnibine kemer-bend-i zmet olduu

na temas eyler. N a b nin 1089/1678 de Hacca gittii hatrlanrsa,


stanbula hareketinin 1076/1665 de, yani 24 yalarnda olduu be
lirmi olur. O, evvel stanbulda ne umduunu ne de aradn bul
mu, hayal krklna uramtr. Ama yine stanbulda o sralar
da vezir olup kendine adam arayan M u h a s i p M u s t a f a P a a ya iir diliyle:
Bir garibim cenabna geldim
Bin mid ile babna geldim
Kereminden zamane sr oldu
Fakr devrinde bir fakir oldu

tarznda vgler yazp intisap etmi ve karamsarlktan kurtulmu


tur. Tezkireci S a 1i m in deyiiyle Muhasip Mustafa Paanm
dairesi mev-yi erbb- irfan ve mecma-i hnervern idi. N a b ,
M u s t a f a P a a nn tevecchn kazand. iiri de sratle geli
ti ve hretlendi. Hatt N a i l bile bu gen airi beendi. N a b
bu takdiri, mrnn .sonlarnda dahi hatrlar. III. A h m e d in clsuna yazd bir kasidede:
Elli yldr ki msellem sana seccde-i nazrn
imdi sensin uar zmresine eyh-i kebir
O zamanlar sana teslim idi meydn-t suhan
Ki senin szlerine Naili olmudu esir

demekten kendini alamaz.


ir, Paaya, divan ktibi olmutu. IV. M e h m e d ok zaman
lar Edirnede avlandndan M u h a s i p M u s t a f a P a a ve
tabiatyle onun divan ktibi N a b birlikte bulunuyordu. Yalnz bir
kere hastal yznden gidememi ve bunu da bir kaside ile ak
lamtr. O, 1082/1671 de yaplan Lehistan (Polonya) seferine de,
IV. M e h m e d ile giden M u h a s i p M u s t a f a P a a mn maiye

200
tinde itirak etmi ve Kamenie'nin zapt zerine onun yazd u
tarih beytini tayan iiri beenilip kale kapsna ilenmitir:
Trihini felekde melek yazd Nbiy
Dd Kamene hsnna nur-i Muhammedi.

Bu mnasebetle ve Paanm emriyle ilk eserlerinden birini


de yazd ki Fetihname veya Gaznme ad ile tannan bu risale, onu,
Padiahn da takdir ve iltifatna kavuturdu. Ve bu itibar devam
edip gitti. 1086/1675de Edirnede ehzadeler iin yaplan muazzam
snnet dnnde bulunmu ve bir de Srnme yazmtr.
N a b , bu sralarda, doan ehzdeler, M u h a s i p P a a nn
ocuklar, saraylar ve baka eyler iin kasideler, tarihler sylyor,
balar alyordu. Bir ara iinde yeni ve kuvvetli bir arzu belirir:
Hac olmak. M u h a s i p M u s t a f a P a a , onun bu niyetini ho
karlar; kendisine Haremeyn-i erifeyn hakknda medihler tayan
bir kaside sunulan Padiah da, M s r V a l i s i A b d u r r a h m a n
P a a ya hitaben: Refah zere Hacc etdirmek murd- hmynumdur. Hacc-i mebrrunda say-i mekrunuz bile bulunmak matlubumdur diye bir ferman verir. O da himaye ettiklerinden biri

olup, sonralar byk mevkilere ykselen E y y u b l u M e h m e d


R m ve bakalarn da beraberine alp yola kar. (1089/1678).
Dnnde, bu sefer, M u s t a f a P a a ya kethda olur. Bir
mddet sonra da Tuhfetul-Haremeyni yazar (1093/1682). P a d i
a h IV. M e h m e d , ona bu eser iin, bir samur krk ihsan et
mitir. Bir ara N a b , kethdalktan, kendi arzusu ile, azledilir.
Ama yine tabiatndaki saffet, samimilik ve ballk dolaysyla, Pa
asna olan yaknlna hi bir gcenme glgesi dmez. Ancak ken
disine o zamana kadar hizmet ve dalkavukluk edenlerin birden deiiverdiklerini, daldklarn grnce tabi zlr. Ve edebiyatm
zn kendi alannda bir aheseri saylmaa deer Kasde-i azlyesini
yazar. M u h a s i p M u s t a f a P a a ya sunulan bu kasidenin,
Paann azli ile alkal olduunu sananlar oktur. Fakat onu dik
katle okuyanlar, N a b nin kendi kendine hitap ettiini ve arzusu
ile ekildii vazifeden ayrlnn husule getirdii deiiklii, insan
larn nankrlnden duyulan manev zdrab nkteli bir ekilde
canlandrdn kolayca fark ederler.

201
N a b nin sadakati Paann lmne kadar srer. Hatt air,
M u h a s i p M u s t a f a P a a mn Kapudan- deryalk ile saray
dan uzaklatrlnda (1095/1684) ve Moraya gnderiliinde (1096/
1685) onu yalnz brakmam, eski hmisi ile birlikte Moraya da
gitmitir.
Herhalde, N a b , Boazhisar (Seddlbahir) muhafzlnda
len M u h a s i p M u s t a f a P a a nn vefatndan sonra stanbul
da, oturmak istememi, suyunu ve havasn pek beendii ve Vrjann da o zamanlar mlhakatndan olduu Halebde ikameti tercih
ederek, o kadar ok sevdii bu esiz ehirden ayrlmtr. Bu hususda kaynaklarda aklk yoksa da imlar vardr. Bununla beraber
V ekayil-fuzalda bu, olduka belirlidir. Sanatkrmz Halebde
hayli uzun zaman yaam, orada evlenmi ve hkmetin kendisine
verdii malikne ve salad maiet sayesinde rahat etmitir. Aa
yukar eyrek asrlk bir hayat devresi Halepte geer. Bu itibarla
olacak ki II. S l e y m a n (1687) ve II. A h m e d (1691)in clslarma kar sessiz davranmtr.
Bu sralarda elli yan amt. 1106/1694te olu E b l h a y r
M e h m e d e l e b i dnyaya geldi. Daha sonra teki olu M e h m e d E m i n de Halepte dodu. II. M u s t a f a tahta knca, ona,
bir' Clsiye yazmaktan geri durmad (1695). Bu tarihlerde eski
dostlar yeni mevkilere geiyorlard; onlar da ayr ayr tebrik et
meyi unutmad. H a c A l i P a a , A m c a z d e H s e y i n
P a a , D a l t a b a n M u s t a f a P a a , manev evld R m,
M e h m e d P a a . . . bunlardandr.
1113/1701de Hayriyyesini, bugn iin, eserlerinin en baar
ls ve dikkate ayan olan saylan mesneviyi yazd.
II. M u s t a f a , Edirne vakas zerine, 1703te haledilmi, ye
rine III. A h m e d gemiti (1703/1730). N a b , doumunu kut
lad, ehzdeliinde iltifatna mazhar olduu bu gen Padiaha da
bir cls kasidesi yollad. Padiah da kendisine hediyeler gnderi
yordu. Hatt Urfal Dersiam vaiz rahmetli H a c M a h m u d K
m i l in, genliinde duyduu bir rivyete gre: Padiah, annesin
den, babasnn sevdiklerini sormu; bu arada Nabnin de ad gein
ce, eskiden tand bu hretli aire drt tane Grc veya erke
kz armaan gndermi. Fakat airimiz, haylice yal olduu iin,

202
bu taze dilberler karsnda u beyti sylemekten kendini alamam
tr.
Geirdi nigir-i felek ol denl vaktin kim
Nevl-i rz meydna geldi iteh gitti.

Yalnz III. A h m e d in clsiyle, N a b , bir baka bakmdan


biraz zld. nk terbiye edip yetitirdii R a m M e h m e d
P a a , Edirne vakas zerine, gizlenmee mecbur olmutu. Muarz
lar: Hay Ram elebi, n- vezret bu mudur? diyorlard. N ab ,
bu durumda, mahmisini zeki nktelerle koruyan ve gizlenmesini ma
zur gsteren bir gazel yazmaktan kendini alamamtr.
N a b , Halepte, haylice rahat ve itibar iinde yayordu. Bu
rada kendisi iin bir ev yaptrmt. Olu iin de bir kk ina ey
lemiti. Dostlar ile mektuplamaktan geri kalmyordu. stanbul'daki
devlet adamlar, limler, airler kendisinden gazeller ve tarihler is
tiyorlard. Baka ehirlerden de yazlar, hrmetnmeler eksik olmu
yordu. Sz gelimi Manisadan B e r r isminde bir aktar, ona gzel
iirler gnderip hayranln bildiriyordu. N a b de cevap vermek
te, feriniyye yollamakta gecikmiyordu. stanbul'da, da erkndan
K a l a y l A h m e d Pa a ' y a , T e b e r d a r M e h m e d P a a ya ve bakalarna kasideler gnderiyordu. O kadar ki Erzurumlu
bir Ermeni air olan ve hakkklkla urat iin H a k k i mahls
ile tannan M u s u s la bile mektuplayordu.
ihtiyarlk yanda bo durduu da yoktu. Hayr-bd mesnevi
sini, 1117/1705de yani 63 yanda, kaleme ald. Yine bu tarihlerde
Halep Valiliinde bulunan S i l h d a r b r a h i m P a a , onun,
Divanim tertip etmesini iltimas etti. ir, Divanm bana koyduu
Tevhidte bunu aka terennm eder. Ayrca Tevhidi de Vali Pa-

ann ricas zerine yazdn belirtir.


Geim bakmndan, bir ara hayli tehlike de atlatt. o r l u l u
A l i P a a i l e N a b nin bir gemii vard. Bu zat, Sadrazam olun
ca devletten kendisine ikram olunan malikne ve maiet ile geinen
air N ab nin, maliknesini r e f ve medr- maietini katetti
(1120/1708). Sanatkr bundan zlmedi deil. Fakat tevekkl iin
de neticeyi beklemek ve inkisar etmek suretiyle dertlerini unutmak,

203
teskin etmek yolunu tercih eyledi. Edebiyat antolojilerinde, sk sk,
tekerrr eden u matlal gazel bu hdise zerinedir:
Ba-t dehrin hem hazann hem baharn grmz
Biz neatm da gamn da rzigrn grmz

Yine bylece u makta beyitti iir de bu vesile ile yazlmtr:


Eyler ikeste bal perin gayret-i Hud
Nb cenh-i gayr ile pervaz edenlerin

Bereket b ok srmedi. B a l t a c M e h m e d P a a , vali


olarak, Halep'e geldi. Bu zat, N a b nin eski dostu idi. Bu dostluk,
Halebde, artk su szmaz hale geldi. B a l t a c , ikinci, defa olarak
sadrazamlkla stanbula, hareket edince, yetmilik airi de ald, s
tanbula, getirdi. Bu vesile ile N a b nin yazd medhiye, birok
bakmdan dikkate deer (1122/1710).
Ad geen kasidedeki u beyit, onun bu tarihte yetmi yanda
olduunu ve bu itibarla doumu hakknda sylediimiz tarihin
(1052) isabetini aka gsterir.
Ded ki ey fsrde-hred pr-i ntvan
Heftd sinde bu seferin ney ki hikmeti

Ve u beyitler de bu zamanda shhatinin nezaketini ve hereyin


genlie yaratn ne gzel ifade etmektedir:
Cismin alil tb tvnn adm iken
Her meh d rze grmez iken r-yi shhati
Bu sinn solde garazn izz ch ise
Yok izz cha cism-i nizrn liykati
Var ise rz-yi mensb zamirde
Ann da tzeliktedir yn evketi.

Bu kaside, bilhassa, stanbul ve stanbul ivesi bakmndan


mstesna deerdedir.
stanbula gelince ok iyi karland. Devrinin, artk, en stad
airi, eyh -uars saylyordu. Vaktiyle kendisi hakknda:

204
Kumat nev-zuhr-i marifetde Sbita imdi
Bulunmazsa Haleb tamgas stanbulda rabet yok

diyen peyrevi S a b i t , imdi B a l t a c M e h m e d P a a ya sun


duu Ramazaniye de:
Yklenip tze kuma- Haleb-i manyi
Geldi stanbula ehbender-i mlk-i irfan

gibi vgl beyitlerle hayranln yeniliyordu. S a b i t 'ten S e y y i d V e h b i ye kadar btn sanatkrlar memnundular. Prlerini
methedip duruyorlard. Yalnz N a b ile galiba ho geinemedikleri
iin olacak, O s m a n z d e T i b , baz manzumelerinde, falsolu
sesler karyordu:
Hemehrilerin t o kadar kesreti var kim
Nbnin evi imdi Katr Hanna benzer

beyti bu yvelerden biridir.


stanbulda evvel Darphane Eminliine, sonra da Bamukabeleclik ve Mukabele-i svari mansplarna tayin edildi. Vazifesini
gryor, hl iir ve ina ile urayordu. lmine ve hafzasna hi
ftur gelmemiti. Hatt S i l h d a r A l i P a a nn srar ile top
lanan Mnaatn bizzat tetkik etmi ve ona mukaddeme de yaz
mt. S m i , R i d , N e d i m , V e h b i v.b. gibi airlerle marede devam ediyordu.
N a b nihayet hastaland. Hayattan nasibini alm imanl bir
insan sfatiyle, lmnn yaklatn hissettii saatlerde hi kork
mad. lm deinde vefatndan sonra ceridesinde kendi kalemi
ile mektup bulunan, kendi lm tarihini tayan u Farsa ktay
da yazd:

205
Ve 3 Rebiylevvel 1121/12 Nisan 1712 cumartesi gn dnya
ya gzlerini kapad. Mezar skdarda Karacaahmette Miskinler
mezarlmdadr. Merkadm, st dilimli kalafat zerine ak kafesi
destarl ba tanda, yukarki Farsa tarih, ktas, kark bir celi
slsle yazlmtr. Mezar II. M a h m u d ve II. A b d l h a m i d
devirlerinde tamir grmtr.
Vefatna drlen birok tarihlerden, yalnz, ikisini buraya
alacaz:
Zelih-yi cihandan ekdi dmen Ysuf-i Nbi
Gitdi Nbi Efendi cennete dek

N a b i nin skdar'da oturduu ve Emir-i Ahur mahallesinde


Anahtar Aas Ali Bey konann harem bahesinde kendisine ait
ktphane binasnn, stanbul Belediyesince istimlkine karar ve
rildii hakknda, 1916 da, Mill Mecmua'da ve eski Milliyette yaz
ve havadis km ise de, bu iddialarn tarih vesikalarla ispatna
yanalmamtr.
N a b , Trkeden baka Arapa ve Farsa da yazp konua
cak iktidarda idi. Farsas, KlliytmA&'kl Divaneden anlala
bilir. Arapa birka msra, Silkd-Drere alnmtr. Bu kaynak,
N a b nin Hanefi mezhebinde olduunu da tasrih eder.
Vekyi l-fuzal: Sohbeti lezzetli, klfetsiz, seril-intikal
bedi l-irtical, gayet gzel ve tatl konuan bir adam olduunu ve
kltr bakmndan devrinde tek, hususiyle Farsada ve edebiyat
bilgilerinde esiz saylmaa lyk bulunduunu kaydeder. Atrablsrda da, e y h l i s l m M e h m e d E s a t E f e n d i nin be

lirttiine gre, N a b , musikide de staddr. Gzel besteler yap


mtr. Mesel Rhav makamnda, usl-i nm-devirde:
Ruhunda badeden yrn ki b tb olur peyda
Dernumda benim bir maden-i smb olur peyda

murabba baarl eserlerindendir. Msikiyi D i y a r b a k r l S e y


y i d Y a h y a dan renmitir. S m b l z d e V e h b i nin:

206
Ben ba- hner Snblyem snble-beste
NabVnin uslnde makam ise Ruhv

demesi, N a b nin bu bestecilik niteliine iaret olacaktr.


N A B N N E S E R L E R :

Nabnin eserlerinin umumiyetle adlar ve yazl tarihlerine,


gayet ksa da olsa, hayatnn seyri takip edilirken, ylece temas
edilmiti. Bu kk incelemenin dar kadrosu; hepsi zerinde deil,
hatt fikir, nkte, incelik, hayat ve hikmet taan Divan ile orijinal
mevzulu, sosyal ve didaktik edebiyatmzn baarl meyvas Hayriyye etrafnda dahi uzunca durmaa msaade etmez. Burada, bir
daha hatrlamak faydal olur ki N a b nin manzum eserleri unlar
dan ibarettir:
a.
b.
o.
d.
e.
f.

Mrettep Divan.
Farsa Divane.
Hayriyye.
Tercme-i Hadis-i Erbain.
Hayr-bd.
Surnme.

Mensur eserlerini de ylece sralamak kabildir:

a.
b.
c.
d.

Fetihnme-i Kamenie.
Tuhfet l-Haremeyn.
Zeyl-i Siyer-i Veysi.
Mnet.

SAN ATI :

N a b , Osmanl hkmdarlarndan alt padiahn saltanat dev


rini idrk etmitir. Sanatn anlamak iin, devrine sratli bir gz
atmakta fayda vardr: IV. M u r a d (lm. 1640) i takibeden ey
rek asrlk zamann manzaras, gerekten, znt ve ibret vericidir.
ki valide-sultanr devlet idaresine burunlarn sokarak trl entri
kalar evirmeleri, yenierilerin ba ve kazan kaldrlar, stanbul

207
lularn ykseli andaki mnsn unutmu gzken bu te
kilta kar ayaklan, devlet ricline ken ktlk... bu hazin tab
lonun bir grnmdr. Hkmdarlar, limler, vezirler hep kendi
lemlerinde, zevkleri ve imkn bulurlarsa rahatlar ile meguldur.
Muharebeler de ou zaman yenilmekle sonulanyor.
Padiahlar saltanatlarndan emin deillerdir: ya halediliyorlar,
yahut da tahtlarnda pek az bir mddet oturuyorlard: I. I b r a h i m
(1640-1648), IV. M e h m e d (1648-1687) tahttan indirilmilerdir.
II. S l e y m a n (1687-1691) ve II. A h m e d (1691-1695)in 'h
kmdarlklar, drder sene gibi, pek ksa bir mddet srmtr. II.
M u s t a f a (1695-1703) haledildii gibi III. A h m e d (1703-1730)
in kibeti de halden baka bir ey olmamtr. Vezirlerden biro
unun azli ve srgn ile iktifa edilmemi, hatt bunlardan epeycesi srldkleri yerlere varmadan bodurulmutur. Menkp olmak,
mal mlk gasbedilmek gnlk iler arasna girmitir. Geceleyin
daima, apulcularn errine uramak mmkndr. Anadolunun du
rumu da iac olmaktan uzaktr. Hl Cell isyanlar snm de
ildir. H a y d a r o l u , K a t r c o l u , b i r A a , H a a n
A a gibi belllar halk ve devleti yormaktadrlar. Hlsa bir ka
rarszlk ve mphemlik alm yrmtr. Bu arada K p r l
l e r l e D a m a t b r a h i m P a a nm sadaretleri srasnda epey
ce ferahlk da salanmtr. lerin dzene girer gibi olduu da ol
mutur. Fakat, ne yazk ki, bu gzel hareketler srekli olmamtr.
Siyas ve tima manzaras byle huzursuzluk dolu grnen bu
devirlerde edebiyatmz mthi bir air bolluu iinde yzyordu.
Sbit :
Kaldrm talar altnda birer air var

derken, haksz saylmazd. Slim ve Safa Tezkireleri ile dier tarih


ve biyografik kaynaklarda bu air bolluu, ilk bakta, gze arpar.
Ama bereket harekete dellet etse de, gzellik ve baar iin yeter
sebep olmaz. Bu alay alay iirciler hep birbirine benzemektedir. Ken
dilerinden evvelkileri veya birbirlerini taklit ve tanzir ediyorlar.
Bunlarda saf iir soluu ok hafiftir, hatt hissedilmez bile. Eski
cokun lirizm tkenmi gibidir. Dil ve tarih bakmndan tetkikleri

208
deerli ve faydal eserler veude getirilmi olmakla beraber sanat
bakmndan artk bir F u z u l , bir B a k , bir N e f aramak bo
una olacaktr. Ancak bu stadlara sylenmi nazirelere rastlayabi
liriz. Esasen yukarda birka kaln izgisine iaret ettiimiz bir
durgunluk ve kntye yneli devrinin edebiyat nasl olur? Bunu
tahmin etmek pek g olmasa gerek. Durumu gren ve ktlkle
rin, zorbalklarn karsnda kalndnda bunlar yenemeyen, fakat
hakk, doruyu, gzeli isteyen akl banda birok insan, bir ba
kma ilk mutasavvflar zamannda olduu gibi tasavvufa, hikmete
yapyorlar, o vadiye dklerek sakin, lkayt bir hayat felsefesiyle
kendilerini tatmin etmek istiyorlar. Buradaki maksadmz az aa
da daha iyi anlalacaktr. Bu fni, bo ve gz yumup amcaya ka
dar gelip geen dnya nn olaylar, huzursuzluk ve kararszlklar
karsnda fikir ve hikmetin kanatlarna snp mnen olsun
rahat ve dadaasz yaamak hevesindedirler. Ve iirlerinde de bunu
terennm etmek, kendilerini bylece kandrmak veya inandrmak
arzusu duyuyorlar. Tabiatiyle rnek, kendilerinden evvelkiler iin
de olduu gibi, yine ran edebiyat olacakt. Bu sralarda ise ran
Edebiyat kudretli airlerinden bir yenisini yetitiriyordu: S a i p .
I

S a i b (lm. 1088/1677), sebk-i Hindi stadlarmdan olmakla


beraber F e r r h (lm. 429/10,37), U n s u r (lm. 431/1039),
M i n u i h r (lm. 432/1040) ile balayp A 11 a r (1119 ?-1193 ?)
da, M e v l n (1203-1273) da geliip serpilen ve C a m (14141492) de son byk mmessilini bulan klsik ran iirine de big
ne deildi. S a i b in iirleri, Osmaril lkesinde az zamanda sevildi,
yayld, beenildi ve taklit olundu. airlerimiz o alana dkldler.
Hikmet ve darb- mesel tarzna deer veren bu sanatkrn bu cep
hesi fazlas ile moda oldu. Bu yolda en ok baar gsteren de, daha
hayatta iken, hreti btn Osmaril imparatorluuna yaylan ve
iki asr boyunca hemen btn klsik airlerimize tesir eden N a b
oldu.
N a b , hayat; ztraplar, hakszlklar ve sakatlklar ile te
rennm etmitir. Kltr, hayat tecrbesi de byle bir zeminde y
rmee fazlasyle elveriliydi. Ayrca kendi de, bizim edebiyatmz
da o zamana kadar hakir kalm saylabilecek bir zeminde yrmek,
fikir ve hikmet vdisinde at oynatmak itiyakn iddetle duyuyor
du. Esasen mizac, lirizme pek de msait olmad iin, kendisine

209
bu saha biilmi kaftan oldu. Ancak bir noktay unutmamak lzm
dr: az yukarda, bir mnasebetle, N a b devrinin sanatkrlarn,
ilk mutasavvflarmza benzetir gibi olmutuk. Burada unu gzden
rak tutmamaldr: Bizim ilk mutasavvflar, muhitin kargaal
iinde tasavvufa, hikmete yapmlardr. Birok hkmetlerin, dev
letlerin, o alarda toptan tarihten silindii grlrd. Siyas ve
tima emniyet pek azd. Kk Beylikler, pek devamsz oluyordu.
Tarikatlar ruhlara hikmeti, hayatn boluunu, tasavvuf nevesini
kolayca alyordu. ahslar istikballerinden emin deillerdi. Ama

N a b iin mesele hi de byle deildir. N a b nin tabiiyetinde bu


lunduu Osmanl mparatorluu, Hilfeti temsil ediyordu. Dnyann
birinci snf bir devleti idi. Devlet-i ebed-mddet olduu kanaati
hkimdi. N a b , ahsen de bir istikbal endiesinde deildi. Onu hik
mete, fikre, tasavvufa meylettiren, ona sknet, rahat ve huzur ih
tiyacn hissettiren tima nizamn muvakkat grnen bozukluu
idi. Ve o bu kusurlarn dzelebileceine de inanrd. Sonra iinde, bu
neviden eserler verirse daha muvaffak olabileceini seziyordu de
nebilir. Bu sahann bo kaldn, kendisinden evvel ilenmediini
gryordu. Nihayet edebiyat artk hayata, cemiyete dnmeliydi. te
o, bu ihtiyac duyduu, artk mevzular yerliletirmek zaruretini
hissettii iindir ki halk tarafndan daha ok sevilmi, daha ok po
pler olmutur. Onunla edebiyatmzda bir intikal devrinin belir
mee balad bilhassa Hayriyye iin bu daha ok byledir sy
lenebilir.
N a b deki istina da sebepsiz deildir. Daha evvel edebiyat
mzda ancak B a d a d l R u h (lm. 1605)de grlebilen bu ruh
haleti, bu tima dzensizlii ve riyay yerme keyfiyeti N a b de
mull, deta sistemli bir ekil almtr. Onun iindir ki Divanmdaki birok kaside, gazel ve knalarla Hayriyyesindeki birok k
smlar devri iin, birer tarih vesika olmak meziyet ve kymetini
tar.
N a b nin hemen btn manzum eserleri vzhtr. Mevzu iti
bariyle de yenilik arzetmektedirler. En baarl cephesinin gazel
alannda aranmas yerinde olur. Z i y a P a a (1825-1880)nn Ha
rabat mukaddemesindeki u beyitlerinde, az ok mbalann pay
olsa bile, onun manzum yazlarnn karakteristik baz vasflarn

210
aksettirmek bakmndan zel bir deer sezmemek mmkn deil
dir:
Amma ki gazelde NaM-i pr
Olmu o da Husrev-i cihangir
Takd rekike uramaz hi
Eyler okuduka tab tehyi
Yok zerre tenafr-i ibrt
Hod mal gibidir istirt.

N a b cidden byk sanatkrdr. G i b b in ran Edebiyatna


dayanan klsik Trk iirinin ilk kuvvetli mmessili Ahmed Paa
ise, son muvaffak sanatkr da Nabdir demesi, N e d i m (lm.

1730) i ve G a 1i b (1757-1799) i unuttuu v e A h m e d P a a (lm.


902/1492) dan evvel de eski Trk iirini temsile lyk bir ka ah
siyetten tegafl mnsna gelmekle beraber, zerinde durulmak ge
reken bir hkmdr.
N a b eski Trk nazm ve nesrinin hemen her kolunda bereket
li mahsul vermi bir staddr. Kaside, gazel, mesnevi, seyahatname,
mektup vb. gibi eitli edeb nevilerde, din, didaktik, romantik he
men her mevzuda muvaffakiyetle kalem yrtmtr. Kendisinin
ne kadar kolay iir sylediine, amamak gtr. slbu daima
akcdr. Onda: F u z u l nin akn, N e d i m in zarafetini, G a
l i b in tehayylden doma gzelliklerini bulamyacamz syle
yenler haksz deildir. Fakat onun yerli mevzular ve fikirleri if
dedeki gll bu eksikliklerini rtmee kolayca yetmitir.
Lisan bakmndan, airimiz, yer yer eskidir. Hele Hayrbdta
bazan kelime, hatt syleyi bakmndan tamamiyle Farsa bir klk
ve kyafette olan ksmlar gze arpar. G a 1i b in Hsn Ak mu
kaddimesindeki tenkidlerinin hakl taraflar da vardr. Bununla be
raber sade olduu zamanlar daha oktur. Bizzat kendisi:
Divn- gazel nsha-i kams deildir

diyen adamdr. Hele stanbul ivesini, ondan dah gzel kullanan


airimiz enderdir. S b i t :

211
Nab Efendi lehesine iktiz eder
Sbit stanbulun dah pkize-glar

derken bir gerei sylemi oluyordu. Onun Trke'yi en selis, en


akc ekilde terennm ettii, halk arasnda Nab gibi sylyor
sznn, bir atalar sz deeri almas ile de sabittir denebilir. Bu
bakmdan Ziya Paann, Harbttaki u beyitleri de kuvvetli a
hitlerdir:
stanbul iken makarr- irfan
stanbul iken matf- buldan
Yapt iki taral bu hal
Vanl biri birisi Ruhl
Yni biri Nef-i suhan-ver
Hem dieri Nab-i muammer
Bunlardr eden lisn tevsi
Bunlardr eden beyn tenvi.

Ve yukarki beyitlerden bir ksmn Derghtaki bir makalesine al


dktan sonra, Y a h y a K e m a l B e y a t l , bunlarn ne yaptkla
rn da gzelce tehis etmitir: Fakat biri Vanl veya Erzurumlu,
teki de Ruhal olan o iki taral, o zaman Trkeye, z yurtlarnn
lehesini tahakkm ettirmediler; edeb lisan o zamanki fesahatine
ve tabiatine gre gzelletirdiler.

Hulsa N a b , zamanna gre, sistemli denebilecek ekilde


Trk vatadalarna mevzu ve dil bakmndan, Trk olarak hitap et
mek stnln haizdir. Ve Trk dehsnn kendi kendini bulmas
yolunda bu hizmet, az i deildir.
N a b , bizde, edeb mektep sahibi olabilmi pek az sanatkr
dan biridir. S b i t (lm. 1124/1712)ten baka R a m M e h m e d
P a a (lm. 1119/1707), S m i (lm. 1146/1733), D i y a r b a k r l H m (lm. 1156/1743), A n t a k y a l M n i f (lm.
1156/1743) vakanvis R i d (lm. 1148/1735), S e y y i d V e h b i (lm. 1149/1736), e l e b i - z d e A s m (lm. 1173/1759),
K o c a R a g p P a a (lm. 1176/1762), gibi birok air hep onun
mektebine mensup telkki edilir. Hikmette, mesel irsalinde, fikirde
N a b nin yalnz bunlar ve bunlara benzeyenler zerinde deil,

212
i n a s i ye kadar tabiatiyle N e d i m ve G a l i p gibi dehlar
mstesna hemen iki asr mddetle btn airlerimiz zerinde te
siri hissolunmutur. Hatt i n a s i (1826-1871) nin bile Divanmda
N a b nin tesirlerine rastlamak mmkndr. airlerimiz eklen Fuzulyne, Nefyne, Nedimne, Galibne olduklar zamanlarda da,
ruh bakmndan Nabyne idiler. O kadar ki R e c a i z d e E k
r e m (1847-1914) ve M u a l l i m N a c i (1850-1893)ye gelinceye
kadar, G a 1i b in Hsn 4fctaki itiraz mstesna, kimse onu ten
kit bile etmiyordu. O Ekmel-i ur-yi Rm,' idi. Onun at r
da birok airler yrd, hret ald. Naln gibi sylemek oklar
na bir ideal olmutu, denebilir. Baar gsterenler de oldu. Fakat
hibiri stadn yerini tutamad.
Byk bir sanatkrn yerini doldurmak, hele edebiyatta, gcn
gcdr...

Mutasavvf ve retici air Olarak


ERZURUMLU BRAHM HAKKI

XVni. Yzyl, Osmanl Devletinin siyas ve ktisad hayat y


nnden bir kme ve gerileme ann hemen btn.belirtilerini ta
r. Buna ramen bu yzylda kltr ve edebiyatmz, gemiteki
hzm ve seviyesini bir dereceye kadar korumaa g yetirebilmitir. Klsik Edebiyatmzn bir ka byk ve nl ahsiyetini bu
zamana borluyuz: Szgelimi N e d i m , S e y y i d V e h b i , O s m a n z d e T i p , K o c a R a b P a a ve e y h G a l i p in
yetiip eser verdikleri yllar bu dnemdedir.
Din ve tasavvuf edebiyatmz ise, Y u n u s E mr e , N e s i m ,
E r e f o l u R u m , A z i z M a h m u d H d a ve N i y a z - i
M s r den beri srp gelen geleneini, denebilir ki, XVIII. yz
ylda en ok imdiye kadar iir ve kltr alanndaki nitelikleri
yeteri kadar ilenmemi byk dnr, bilgin ve air E r z u
r u m l u b r a h i m H a k k (2 Muharrem 1115-19 Cemaziyelhr
1194 := 18 Mays 1703 - 22 Haziran 1780) nn ahsiyetinde kendini
temsil ettirmitir. Geri bu zamanlarda: yzyln balarnda B u r sal s ma i l Ha k k , Ha a n Sezyi, S l e y ma n Zat ,
ortalarnda D i y a r b a k r l A h m e d M r i d , N e c c a r z d e e y h R z a , U a k C e m a l ve sonlarnda da s
k d a r l H a i m , T e k i r d a l F a h r gibi tekke ve tasav
vuf iiri alannda, az-ok n kazanm, din manzumeleri deiik
mahfillerde okunmu, hemen hepsi meayihten bir hayli zat tann
maktadr. Ancak B u r s a l s m a i l H a k k ve D i y a r b a
k r 1 A h m e d M r i d istisna edilirse, bunlardan hi birinin
E r z u r u m l u daha doru ve yerinde bir deyimle H a s a n k a 1 e 1i b r a h i m H a k k derecesinde hemen btn Trk halkn
ca sevilip okunduu, kendilerinden sonraki kuaklar etkiledii sy
lenemez. Bu ikisi bile, devirlerinde ve hatt kendilerinden sonraki

214
yzyllarda tasavvuf ve retici iirde olduu gibi ansiklopedik bil
gi, bilimsel gr ve ok eser verebilme ynlerinden de b r a h i m
H a k k ile boy lemezler. Bundan dolaydr ki: bu kmil insan,
devrinin tasavvuf edebiyatnda, slm kltrnde ve geni halk ta
bakalarn aydnlatmada XVIII. yzyln en gl ve tesirli temsil
cisi saymann yerinde olduu inancn tamaktayz.

b r a h i m H a k k nn iirleri sadece Divan' ndan ibaret de


ildir. Onun belli bal birok eserinde, sras dtke, duygu ve
grlerini nazm dili ile ifde ettii grld gibi, bir elyazmas
kendi zel ktphanemizde de bulunan Sefinet-Nh gibi ba
tan sona kadar manzum olan eserleri de vardr. Bu arada bazan ey
hin, konusunu ilerken, iktibasn uygun bulduu baka airlere ait
manzum paralar, eserlerine aktardna da tesadf edilmektedir.
Bizim bir kk inceleme snrlar iinde kalan bir yazda: bu ok
yanuslar gibi engin bilgi ve duygu kaynann btn servetini ele
almamzn plnmz amak olacan sylemek isterim. Trke,
Farsa ve Arapa gibi Islm dnyasnn ana diline hakkyle v
kf olan ve bu dilde de iir yazabilecek bir dilbilirlik ve, kltr
kiiliinde birletirebilen Hasankaleli Dou evldnn, biz sadece, ve
imdilik, Divan zerinde duracaz:
stanbul Ktphaneleri Trke Yazma Divanlar Katalogunun
nc cildinde belirtildiine gre 4 adet elyazmas (Ali Emir, Hac
Mahmud, Esad Ef. ve Selim Aa Ktphanelerinde) tesbit edilen
Divanm gerek stanbulda, ve gerekse Anadoluda, baka ktp
hanelerde ve husus ellerde daha, baka elyazmalar da mevcuttur.
Bu eser, 1263 (1847) tarihinde, stanbul'da., Matbaa-i mirede ba
slm, 230 sayfalk, bir iir mecmuasdr. Divan- brahim Hakk-i
Erzurum kddise sirruhu baln tamaktadr.. Ortalarna do
ru Ilhnme blm gelmektedir ki, bu da Divann devamndan
baka bir anlama gelmez.

Islm-Trk Edebiyatnm dnr ve duygulu mutasavvf sima


lar iinde kafas ve gnl ile hl iimizde yaayan b r a h i m
H a k k nm bu ilk nemli eseri alt ay iinde ve 1168 (1755) tari
hinde tamamlanmtr. phesiz bu tarihten sonra da lmne ka
dar geen eyrek asrlk bir zamanda bir ok iirler yakmtr.
Arasra bu Divanmdaki manzumelerinden bazlarn, daha sonra

215
eserlerine de almtr. Fakat iir ve sanatnn ilk gl kayna,
inan ve heyecanlarnn olgunluk yalarndaki imrenilmee deer
meyvalar, her halde, dier eserlerinden nce burada anmak gere
kir.
Byk F u z u l nin :
Gnl yetdi ecel zevki ruh-i dil-dr yetmez mi
Aard my-i ser sevd-yi zlf-i yr yetmez mi
matlal nefis gazeline nazire niteliinde de grlebilen:
Sana ey dil iki lemde bir dil-dr yetmez mi
Yeter marur-i gayr oldun bu yrr yetmez mi
matlal ve Divanda gazel blmnn sonuncusu olan iirin
deki u beyitler, eserin yaz sresiyle tarihini belirtmektedir:
Ho alt ayda bed hatm olundu nazm-i Divanm
Sen Ahsenkaleliden bu gzel ear yetmez mi
Sal-i Hicret oldu bin yz altmla sekiz bedir
E y brahim Hakk halka bu gftr yetmez mi

ilk iir bir Tevhid olup mstezat eklinde yle balamak


tadr :
E y Mlik-i mlk-i d-cihan Vhid u Kdhhar
Sen Dim u Baksin ve yok drda deyyar
Eya heme fn

b r a h i m H a k k nm eserine kazandrd bir yenilik, her


iirinin banda, onun vezninin de bulunuudur.
Mutasavvf ve her gerek mslman gibi H a z r e t - i M u
h a m m e d e sonsuz derecede sayg ve sevgi ile dolu bir gnln sa
hibi olan airimiz, Nat yazmakta da samim ve kendinden nce

216
bu yoldaki kalem sahiplerinin ifdelerine uygun uslbun izleyicisi
dir. u beyitle balayan Naft-i Nebi baarldr :
Her ide zikr ederdi nm-i Rahman l kerem km
Sen v hamde Peygamber idi kn ol kerem km.

Hasankaleli air-eyhimizin nsaniye isimli eserinin sonlarn


daki aklamada Divanm llhnme diye kaydettii ve telifleri
banda and iirler mecmuasndan balayarak 1191 (1777)de
Marifetnme'den alnarak hazrlanan Urvetl-lslm& kadar hemen
btn kitaplarnda tasavvuf inanlar erevesinde: halka iyiyi,
doruyu ve gzeli anlatmak ve her iki lemde slmn mutlulua
eritirecek olan prensipleri dairesinde bir yaama yolu telkin etmek
hususundaki abas gze arpmaktadr. O, insanlar, nce uyarmak
tadr. Allahn insan ne iin yarattn ve onun deerini Marifet
nmede yle anlatmaktadr ki, bu gr ve inan, iirleri iin de
geerlidir: A l l a h , Cmle cihan insan iin ve an kendi marifetin var edp hakayik-i eya ile dekayik-i manay bil-cmle anda
icmal ve izhar edb ruh-i insan Cami ismine sret ve hmil-i ema
net ve mahall-i esrar etmidir. Bylece insann eref-i mahlkat
olduu ve ancak Allaha ibadet iin yaradilm bulunduu hakkndaki slm eriat grnn yannda demolunun Allah te
fekkr ve eserini iyice bilmek hususunda cehidle bilmee gayret et
mek iin yaratlm yarat temsil eylediine dair tasavvuf pren

sibinin de yer alm olduu mahede olunur. A l l a h , insanda e


yann hakikatleri ile mn inceliklerini zetleyip izhar eyledii iin
dir ki: Onu, yeryznde kendisine bir bakma halife klm, kendi
ruhundan ona nefheylemi ve yerin gkn yklenmekten ekin
dii emaneti o yklenmi ve gizlilikler de ona sezdirilmitir.
Nefsini bilen, Rabbn bildnnin anlamnda da bu vardr. Nitekim
b r a h i m H a k k da: kendi nefsin bilen Hz. Muhammed)
mmeti marifet-i Hak bulmudur, demektedir.
b r a h i m H a k k nm eserlerindeki tasavvuf ve telkin ne
baz ar vahdet-i vcutularn kendilerinden geerek eriat snr
larm amalarnda grlen ve kiiyi tehlikeli uurumlar kenarna
kadar itmesi mmkn olan N e s i m de karlalan biimde
dir. Ne de Ehl-i snnet inanlarna aykr olan tarikatlerin Bek

217
tai airleri misali din buyruklarna kar umursamazlk karak
terini yanstan slp ve ifadelerine benzemektedir.

Anadolunun Mslman - Trk fetihleri ile balayan son tari


hini bilmeyenler, Dou ve, Gney Dou Anadolu'da, XIII. yzyldan
beri yetimi olan duygu ve dnce ustalarnn, iman rehberleri
nin, bilime adanmlarn bu blgelerde nasl olup ta bu derecede ba
ar gsterebildiklerini anlamakta glk ekerler. Gerekten szge
limi E r z u r u m l u D a r i r (XIV. yzyl)i, Pasinlerin yiit ocu
u N e f (1572?-1635)yi, hatt E r z u r u m l u E m r a h (vefat
1854) hi tanmadan b r a h i m H a k k nm yetitii evrenin
din ve edeb bakmdan geliimini izlemek ve tesbit etmek olana
vardr, denemez. Ta A l p A r s 1a n n 1071de Malzgirt Zaferi ile
balayan ve H o r a s a n e r l e r i n i n byk abalar ile de daha
rahat yaylan Anadoludaki slm kltr ve edebiyat, hemen bir
ok blgeden nce, Dou ve Gney Dou Anadoluda, bereketli meyvalar vermitir. Ancak Bursa, Edirne, stanbul gibi Devletin ba
kentleri derecesinde bayndrla, ilgiye kavuamadklar iin ne bu
ehirlerimiz (Erzurum, Diyarbakr, Urfa, Van ve bakalar), ne de
buralarda yetienler dikkatleri yeteri kadar zerlerinde toplaya
mamlar ve buralardaki tabiat ve insan deeri hakkyla tarihlere
ve edebiyat tarihine geememitir.
brahim Hakknn hem yetitii evre, hem de soykk: onun
tasavvuf alannda ve bilim konularnda nemli ve deerli eserler
yazmasna, Mslman-Trk halkn aydnlatp gnlleri fethetmesi
ne, insanlarda mit ve tevekkl duygularn sabr ve istikametle
besleyerek yksek bir mrit pyesine erimesine vesle olmutur.
Eer O, O s m a n H a s a n gibi dindar ve tarikat ehli bir babadan
eitim grmeseydi, Erzurumun nl bilginlerinin rahlesine oturmasayd ve zellikle gerekten esiz bir kmil insan olan e y h s
m a i l F a k i r u l l a h a balanmasayd, her halde bugn bizlerin
bilgisine, iirlerindeki inandrc kudrete, manev mertebelerdeki y
celiine bu kadar candan inandmz b r a h i m H a k k olamaz
d. Elbette C e n a b - 1 H a k k n ona balad baz stn mezi
yetler, ona ihsan ettii yetenekler vard. Ama bunlarn gn na
kmas, boy atp serpilmesi ve meyva vermesi, her halde, soykknn, hocalarnn, evresinin ve mridinin etkisine ok ey borlu
dur.

218

b r a h i m H a k k , ilknce, din buyruklarnn tartma ko


nusu olamayacana ve onlar akl kantlar ile lmenin yerinde sa
ylmayacana, nk insan aklnn bunlar kavramakta ksr ve ciz
olduuna kesinlikle inanmaktadr k i: bu mtala dine ve gerek
ten dine inanm insanlarn inanlarna uygundur. Kurn- Kerim
ve Ahads-i Nebeviyede beyan buyurulan sorunlar hakknda, bizim
sadece ne kadar din gereklerine nfuz edebilecei belli olmayan
aklmz kullanp rastgele grler ileri srmemizin yersizliini
b r a h i m H a k k , yine Marifetnme'nin ba taraflarnda
yt-i beyyinat ile sabit olan acib-i etvar- ekvan akladktan
sonra ylece iaret etmektedir:
Bu umr-i mezkreyi (diniyyeyi) berhin-i akla kiyas etmek
gayr-i caizdir. Zira ki: , Akl-i beer, bunlar idrak etmekden kasr
ve cizdir-.

air ve mtefekkir eyhimiz, her samim, inanm ve A 11a h a


btn varl ile balanm k gibi, bu dnyadan hi bir istekte
bulunmamakta, kla gnl balamakta, ak arab ile varln
dan geip an ve hrete kar ilgisiz davranmakta, lemin yara
tcs ( A l l a h ) varken, btn herkesten kendini mstani gre
bilmektedir. Bu iiri, sylediklerimiz bakmndan dikkatle okun
maa deer:
Can illerinden gelmiem fni mekn neylerem
Ol mlke meylim salmam ben bu cihan neylerem
Dnyaya geldim gitmee ilm ile hilme yetmee
Ak ile an seyretmee ben in an neylerem
Devr-i zamandan doymuam kevn fesad koymuam
Darl-eman duymuam bu sicn-i can neylerem
Hep itibar atmam akla el katmam
Ben nefsi dosta satmam bu dmenan neylerem
Akn arabn imiem dil glenine gmem
Ben varlmdan gemiem nam nian neylerem

219
Ak tabibim kilmam derdinde derman bulmuam
Ben leb-i hikmet bilmiem Yunaniyan neylerem

Dilden dile bin tercman varken ne syler bu lisan


n can u dildir hem-zeban nutk u beyan neylerem
Hakk cemic-i halkdan mstaniyem billahi ben
Hallak-i lem var iken halk- zaman neylerem

insan bu gibi iirleri okurken: Y u n u s ve F u z u l den ge


len gelenein onlar safnda saylmaa deer nitelikleri olan bir
Hak k ile karg karya olduunu sezer. Gerekten Y u n u s un
yle balayan iiri, bize, bu izlenimi yermez mi?
Mlk-i bekadan gelmiem fni cihan neylerem
Ben dost cemalin grmem hr-i cinan neylerem...

b r a h i m H a k k mn, bir az itina edilirse, uslbunun sade


lii ve scakl iinde, tasavvuf inanlarn ok iyi bilen ve yaa
yan bir irfan sahibinin nasihatlerini grrz. O, bir propagandac
gibi, ya da gr ve inanlarn zorla kabl ettirmee azimli fana
tik bir dervi gibi deil, halm ve bilgin bir retici, bir yol gsterici
ve iyilik isteyici olarak karmzdadr. Hatt bu uurda lirik olmak,
heyecanl grnmek kaygs da tamamaktadr. Eski ve geerli
tasavvuf ilkelerini, arz vezni fakat belli bir oranda halka yakn
bir canl dil ile okuyucuya telkin etmektedir. Sknetli, bilgi ile ol
gunlam ama iman gc hi sarslmayan, dnya ile de her zaman
ilikisini kesdii sylenemeyecek olan kltrl bir mridin bize
seslenmekte olduunu daima hissederiz.
u gazel, imdi belirttiklerimizin bir kant olabilir:
E y dide nedir uyku gel uyan gecelerde
Kevkeplerin et seyrini seyran gecelerde
Bak heyet-i lemde bu hikmetleri seyret
Bul sniini ol ana hayran gecelerde

220
klar uyumaz gece sen hem uyuma kim
Gnln gzine grine canan gecelerde
Dil Beyt-i Hudadr an pk eyle sivdan
Kasrna nzul eyler o Sultan gecelerde
Allah iin l halka mukarin gece gndz
E y Hakk nihan ak oduna yan gecelerde.

b r a h i m H a k k nm hem mslmanlar arasnda huzurun


salanmas, hem de kiinin kendi rahat bakmndan baz tleri
vardr ki, bir ok zaman, aklda tutulmaa ve hatrlanmaa deer.
Bu beyit bunlardan birini kapsar saylabilir:
Cmlenin aklnca gnlnce mlayim syle sen
T cihanda bulasn izzetle rahat byle sen.

Fakat aslnda o, daima bir dery-dil rif, daima bir gnl eri
olmu, kendini gnlne kaptrm, her hnerin kemalini gnlnde
bulmu, btn gzelliklerin kayna olarak gnl tamm, cennet
zevkini onda sezmi, hlsa btn cihan onda aram ve buna ra
men onu niteleyemiyeceini akmtr. te bu gazel de buna yeter
bir tanktr:
Vasf-i cihan seninledir vasfedemem gnl seni
Nutk u beyan seninledir vasfedemem gnl seni
Her hnerin kemalisin her gzelin cemalisin
Hsn ile n seninledir vasfedemem gnl seni
evk u talep ki endedir zevk u tarap ki endedir
Ak ile can seninledir vasfedertem gnl seni
Olmasa kibr ile riy sensin o Beyt-i Kibriya
Genc-i nihan seninledir vasfedemem gnl seni
Bilmedi kimse cevherin leme doldu Kevserin
Zevk- cinan seninledir vasfedemem gnl seni

221
Hkmne Hakk bendedir can seninle zindedir.
Cmle cihan seninledir vasfedemem gnl seni

b r a h i m H a k k nn iir yazarken de, bilimsel eser kaleme


alrken de, geni ve dile dayal kltr, derya gibi engin slm
bilgisi, bir ok defa onun kendinden nce gelip geenlerin bilgi ve
tecrbelerinden bir az fazla lde esinlenmesine sebep olmu g
zkmektedir. Baz iirlerinde tercme kokusu vardr. Ama bunu yan
l yorum lam am ak, onu sadece nkil ve mtercim durumunda,gr
memek gerekir. Eski Edebiyatmzda bir ok air ve dnrmz,
gerek sorunlarn zmnde, gerekse baz temlerde, hatt bulular
da kendilerinden nce yetimi Arap, ran ve Trk stadlarn or
tak kltr mirasndan gelen baarl eserlerinden etkilenmei,
hatt onlardan aktarmalar yapma doal saymlardr. Yalnz
unutmamak icabeder ki: syleyi daima mill karakterde ve ahs
olabilirse, ya da etkisi altnda kalman eser veya parann gzelli
ini aratmayacak kadar Trkede slp ve eda baarl olursa so
run eletirilme erevesinden kurtarlabilir. b r a h i m H a k k da da byle durumlara tesadf etmek g deildir. Fakat bunlar
kusur sayp onun orijinal olmadn, det bir tercmeci nitelii
gsterdiini iddia etmek hakszlk olacaktr.
Gerekten mesel:
Kendi hsnn vech-i dilberden hveyd kildi ak
em-i ikdan dnp an temaa kildi ak

beyti
Kendi hsnn hblar eklinde peyd eyledin
em-i ktan dnp sonra temaa eyledin

beytinden vezin ve anlam bakmndan cidd bir fark tamaz. Ama


bu grn Farsadan gelen gelenein izlenimini tad, airlerin
bir ka beyti ile onlar hakknda yarglamada bulunmann yanl so
nulara varmaa sebep olabilecei dnlrse, byle paralarla
bilgin, dnr ve mutasavvf - air ve retici b r a h i m H a k k nn deerini ve etkisini kltmenin mmkn olamayaca da
anlalir.
b r a h i m H a k k nm asl nemi, onun bir misyon adam ol

222

duu, eserleriyle Mslman-Trk halkn iki yz yldanberidir ay


dnlatt ve iiri de inanlarn sylemek, insanlara doru ve ger
ee ulatran yol ve ilkeleri anlatmak iin kulland gr et
rafnda toplanr. O, Dou Anadolu'nun eski bir kltr merkezinde,
Mslman Trk halkna din ve ahlk konularnda bir meale olmu
tur. Kitaplarn ve zellikle temel-eser Marifetnmeyi , ann
Trkiye'de henz erimekte glk ektii bir dzeyden seslenerek
kaleme almtr. Gazelleri, lhileri, rbileri ile lh ak, gzel ah
lk ilkelerini telkin eylemitir. Sadece yetitii ve yerletii Erzu
rum (Hasankale) ve Siirt ( Tillo) evrelerinde deil, btn Trk il
lerinde eserlerini okutabilmi, kendini sevdirmi, A 11 a h n bir
velisi, byk bir bilgin ve halk dostu bir air olarak n yapmtr.
Sz,Edirneden Karsa, Samsundan Urfaya kadar bu gn de
bir ok inanl insann skntya dt anda tekrarlad Tefviznmenin u msralaryle sona erdireceim :
Nr kalacak yerde
Ngh aar Ol perde
Derman eder Ol derde
Mevl grelim neyler
Neylerse gzel eyler...

D R D N C BLM

ncelenmemi Eserler

LK OSMANLI EDEBYATININ NCELENMEM DN BR


MESNEVS : HflKYET-1 HADCE TEZVC- MUHAMMED
YAHUT
MEVLD-1 HADCETL-KBR

Anadolu Trklerinin bize kadar gelen ilk din edebiyat mahsul


leri, bu blgenin S e l u k l u T r k l e r i tarafndan fethe balan
masndan (1071) ancak iki yz yl kadar sonraki yllarn meyvalardr. A n a d o l u S e l u k l u l a r dneminde, Xin. yzyldan
nce yazlm, Trke eserleri henz tanm deiliz. XIII. ve XIV.
yzyllarda Trkiye Trkesi ile kaleme alnm eserlerde ise hem
biim, hem kapsam bakmndan gl bir ran klsik edebiyat
tesir ve nfuzu sezilir. Bu ilk gelime ve serpilme anda uygu
lamadaki mkllere ramen Trkede genellikle arz vezni kul
lanlmaa balanm, nazm ekilleri olarak ta kaside ve gazel
tarzndan ok mesnevi tercih edilmitir. Bu an konular da ge
nellikle: din - didaktik karakteri ar basan eriat, tasavvuf, ha
maset, vaaz ve nasihat etrafnda toplanm gzkmektedir. Bu ara
da Farsadan da epeyce eser tercme edilmitir. Bu tercme faali
yetinin, bir tr adapte nitelii tad da olmutur.
Bugnki bilgimize gre ilk defa baz fkh kitaplarnn ve me
sel Kudrnin manzum evirileri (Szn gelii: G l e h r nin
veya D e v l e t o l u Y u s u f un tercmeleri gib i), yahut A b d 1v s i e l e b i nin Halil-nmesi gibi eriat edebiyatnn mahsul
olan eserlerle, mesnevi alannda, kendine has bir konu seerek ah
siyetini daha belirgin bir biimde ifde imknn arayan Eski Trk
Edebiyat-. XV. yzyln balarnda S l e y m a n e l e b i nin
Vesletn-Nect nvanl Mevlidi ile kendi bnyesinde yeni, zengin
ve olgun bir din edebiyat trnn gelime ve olgunlamasna y
nelmitir.
te bizim bu incelemede zerinde durmak niyetinde olduumuz
ve bugne kadar da bir yerde incelendiine vkf olmadmz

226
eser, bu din edebiyat kategorisinde mtalas gereken bir mesnevi
den ibarettir. Mevcut iki nshasndan birinde Hikyet-i Hadice Tezvic-i Muhammed..., dierinde ise Mevld (dorusu Mevlidtir)-i erif-i Hadicetl-Kbr adlaryle tantlan bu eser, aslnda Siyer ve
Mevlid edeb trlerinde grlegelen zellikleri tamaktadr.
Mevlid, bilindii gibi, aslnda doum yeri ve doum zaman an
lamlarnda kullanlan Arapa bir kelime olup Islm dnyasnda te
rim olarak H z . M u h a m m e d in doum gecesine (12 Rebil-evvel) ve bir de onun doumunu temel konu niteliiyle ileyen man
zum risalelere verilen isimdir. Trke Mevlidler, genellikle, H z .
P e y g a m b e r in doumuna tekaddm eden aylardan balayarak
asl konularn: onun dnyaya geliinden, hayatnn baz safhalar
nn ksaca anlatlndan (zellikle Mirc, Mucizt, Veft v.b.) alr
lar... slm Trk Edebiyatnda Mevlid (ki bazan halk arasnda
galat-i mehur olarak Mevld eklinde de sylenir ve yazlr) tr,
en fazla Osmanl alannda geliip yaylm ve 50den daha ok sa
yda Mevlidin varl tesbit olunmutur. Burada, sras gelmiken,
Mevlid ad altnda sadece H z . M u h a m m e d iin, belirttiimiz
konuda, eser yazldna ve ondan bakasnn doumu ile ilgili her
hangi bir esere byle bir ad verildiinin mutad olmadna da ia
ret etmek yerinde olacaktr.
imdi Eski Trk Edebiyat tarihinde kendine zg bir yer ala
can mit ettiimiz ve az yukarda da deindiimiz zre sadece iki
nshasn tandmz elyazmasmn tavsif ve tahliline artk geebi
liriz.
En eski ve gvenilir nshas kendi zel kitaplmzda bulunan
ve Hikyet-i Hadice Tezvc-i Muhammed Aleyhis-Saltu ve s-Selm
adn tayan elyazmasn, incelememizde, esas olarak alacaz. An
cak Pariste Bbliotheque Nationalede (Supplement. Turc 1515) bu
lunan :ve mteveff Prof. J. Denyden intikal eden kitaplardan biri
olan: ikinci nshaya ylece, iaret etmei de gerekli grmekteyiz.
Bu nsha, her halde mstensihin okuyucuya kolaylk salamasn
dnerek olmal, eserin eski dil zellikleri yerine, kopya edildii
an Osmanlca yaz diline uydurulmutur. Bir ok yerde kelimeler
deitirilmi, vezin ve kafiye bozulmu, msralar asl hviyetlerini
yitirmitir. Balnda: Hz Mevld (dorusu Mevlid)-i erif-i Ha-

227
dcetl-Kbr kelimeleri dikkati eken bu nsha 1246/1830da kop

ya edilmitir. Geri gzel saylabilecek bir nesih hattiyledir ve oku


nakldr da. Ancak istinsah tarihi bakmndan ok mehhar olmas,
ifde itibariyle de asl saffetinin bozulmu bulunmas, gvenilir ol
mak vasfnn zedelenmesine, geni lde, neden olmutur.
zel kitaplmzdaki nshaya gelince: yazsnn arkaik ekli,
eski iml zelliklerini ve baz gramer kurallarn korumakta bulunu
u, kdnn eskilii gibi ayrcal istinsah tarihi tamam ol
masna ramen ona, bir stnlk salamaktadr. Buna ek olarak:
vezin ve kafiye kusurlarnn dier nshaya nisbetle ok daha
az oluu da ayr bir gvence tekil etmektedir. Bir de bizim nsha
nn : mellifi T u r s u n F a k h (XIII. yzyl sonlar ve XIV. nn
balar) olduu anlalan bir risaleyi de kapsayan Manzum Macma-i Resil dahilinde olmas ve bu manzum risaleler arasnda o
unluun XIV. ve XV. yzyllarda meydana geldii mehul olma
yan eserlerden kurulu bulunmas, ona, ayrca nem vermemize yol
amaktadr.

ncelememiz byk lde kentli zel nshamza dayanmakla


beraber, gerekli grldnde, Bibliotheque Nationale yazmasndan
da yararlanacaz.
Kendi nshamz, sanatkrane saylamayacak, ara sra iml ku
surlarn da ieren, harekeli nesihle yazlm bir manskridir. Bir
zellik gstermemekle beraber sadece eski olduu grlegelen k
d ve dzenli olmayan cildi ilk bakta zerine dikkati fazlaca e
ker denemez. Ama cildin iindeki manzum risalelerin adlar ve ko
nular, bunlarn, nshalar ender bulunan eserler olduuna ehadet
eder. lk risale: bizim konumuz olandr. Ondan sonra Dstn-i Mu
hammed Hanef, Dstn-i Krce Yiit, Dstn-i Geyik, Dstn-i
Zecr bn-i Mlcem, ve baz iirler mecmuada yer almaktadr.

Bahis konumuz olan ilk risalenin yazar da, kopya edeni de be


lirtilmemitir. Eser 26 varaktan ibaret olup yz lm de yledir:
200 x 140 (150 x 105) mm. ki stn zerine yazlm bulunan her
sayfada 13 beyit mevcuttur. Genellikle mesnev nazm ekliyle ya
zlmtr. Arada srada gazel tarznda yazlm bir para da gze
arpar. Vezni bataraflarda : Mefeln/Mefln/Fecln eklinde
olmakla beraber, az sonra bu vezin: FaHltn/Failtn/Faciln ek

228

lini almakta, fakat sonlara doru yine, ilk vezne dnlmektedir.


(J. Deny yazmasnda, ikinci vezinle yazlm, mukaddeme niteliin
de ayrca kk bir blmck te vardr).
Ba taraf yle balamaktadr:
Muhammed Mustaf ol mh-i tbn
Ana rahminde iken bilgil ey cn (var. 1 b ) .

Ve ylece de sona ermektedir:


Yarm Maherde oglanlanmun (bir hece eksik)
Yoluna turmuam E-Hamd lillh (var. 26 b).

Geri bu beyitten sonra bir ok manzum eser sonunda tesadf


edilen:
Okuyan dinleyeni yazan
Rahmetnle yarlgagil y Gan

anonim beyti de yer almsa da, bunu, risale kapsamna almamak


gerekir.
Hikye, H z . M u h a m m e d in daha ana karnnda iken baba
dan yetim kaldn, ocukken anasn ve dedesini, ksa aralklarla,
kaybettiini nazm diliyle anlatarak balar. Biz, burada, Siyer kitap
larnda tafsiltl ve Mevlidlerde ksaca belirtilen ynler zerinde dur
maktan fazla, H z . H a d i c e ile H z . M u h a m m e d arasndaki
mnasebetlerden ve onlarn evlenmelerinden bahseden ksmlardan
szama daha konunun gelimesine uygun bulmaktayz. Bu ba
kmdan nce konunun bir zetini vereceiz:
/

Amcas E b T a 1i b in evinde ve elinde yetiip delikanllk


ama gelen M u h a m m e d in halas A t k e , onu evlendirmei
dnmektedir (Bizim yazmada bir ka sayfa eksik grnd iin,
bir ka cmlelik zeti J. Deny yazmasndan yararlanarak yazmakta
mahzur yoktur).
A t k e hala, E b T a 1i b e, dncesini aar. Madd ynden

229
ksr imknh olmalar nedeniyle ticaret kervan ama gidecek olan
zengin H a d i c e den, yeen M u h a m m e d e, bu seferde, bir i
istenilmesi nerisinde bulunur. H a d i c e de teklifi iyi karlar. O
da ryasnda bir sre nce: ayn gkten inip dizine konduunu
grm ve bunu yorumlatnca da: hr-zaman Peygamberine nasip
olaca inancna varmtr. Ve o, bu son Peygamberin de: M u h a m m e d l - E m n diye de adlandrlan bu gen olabileceini
sezinlemitir.
Burada bir noktaya, parmak basmakta yarar vardr. O da: ze
tini vermekte olduumuz eserin, bir bakma, tarih roman karak
terini aksettirmekte olduu, olaylarla onlarda rolleri olan kiiler
hakkmdaki bilgi ve grlerin tarihe uygunluu sorununun konu
muz dnda brakldnn hatrdan karlmamas gerektii husu
sudur.
Kafile ama, ynelirken H z . M u h a m m e d te yerini alm
tr. H a d i c e nin kervan bas ve klesi M e y s e r e ald tali
mat uyarnca gen M u h a m m e d e gzbebei gibi bakmakta ve
zen gstermektedir. Gnn birinde am yolunda, hretli rahip
B a h r nn oturduu deyre (Manastr) ulaan kafileye ad
geen rahip fazlasiyle sayg ve konukseverlik gsterir. Bunun tek
nedeni, daima ba stnde bir ak bulut dolaan gen M u h a mm e d in onlar arasnda bulunuudur. Yazmaya gre E b C e h l ,
E b L e h e b gibi tannm Kurey bykleri de kafilededirler ve
bu gence gsterilen ilgiden rahatsz olmulardr. Buna karlk
M e y s e r e ve H z . E b B e k r ise gerekten bu durumu sevinle
karlamlardr. B a h r , H z . M u h a m m e d in son peygam
ber olacana inanm, onun vasflarn kitaplarda okumutur. Ken
disinin de en byk arzusu: H z . M u h a m m e d in mmetine ka
tlabilmekten ibarettir.
Ticaret kervan amda baarl, yararl ve krl al veriler
yapar... Bir hayli menfaat ta salar. Dnte kafile bakan, Mek
keye konak mesafe kaldnda, gen M u h a m m e d i, mjdeci
olarak bir mektupla birlikte H a d i c e ye gnderir. (Esere
gre H a d i c e , okuma yazma da bilmektedir)... H z . H a d i c e ,
H z . M u h a m m e d e oka iltifat eder. Bir cevap mektubu ile
ayn gecede onu kafileye yollayverir (Bu arada daha peygam-

OQA

^ u u

berlik ayrcalna sahip olmadan da H z . M u h a m m e d in muci


zeler gsterdiine de deinilir).

Baarl, krl am seferi zerinden artk aylar gemitir. Ama


zengin H a d i c e , M u h a m m e d in hakk olan hizmet parasn
sahibine henz dememitir. A t i k e de merak iindedir. Nihayet
o, H a d i c e yi ziyarete karar verir ve arzusunu gerekletirir. Du
rumu sorar. Esasen H a d i c e nin akl fikri de M u h a m m e d e
balanmtr. Srr amann zaman geldiine kanaat getiren H a
d i c e ryasn, gizli akn anlatr. Bunun zerine ve H a d i c e nin tavsiyesi uyarnca Mekke bykleri, onu, M u h a m m e d
iin, babasndan isterler. Fakat baba raz olmaz. Ancak H a d i c e
de yeni tedbirler bulmakta gecikmez. Babasyle Mekke ulularn bir
ziyafete davet eder. E b T a 1 i b e, babasna ziyafet sofrasnda
oka iki iirmesini ve onu adamakll sarho hale getirmesini sy
ler. Dedii yaplr. Geceyi kznn evinde geiren babann eteini,
kz H a d i c e , zaferan ividle boyar. (Bu: o zamana gre verilmi
bir szden dnmemek iin alnan bir tedbir imi) . Sabahleyin ete
indeki boyay gren babasna, H a d i c e , kendisini, geceleyin zi
yafette M u h a m m e d e vaad etmi olduunu ve sznden dne
meyeceini syleyerek, onun rzasn alr.
Bu olaydan sonra H z . E b B e k r , H a d i c e nin evine, bir
ok kymetli hediyelerle yollanr. Nian yaplr. Mekke ulularnn
hazr bulunduu grkemli bir trenle nikh ta kylr. Dn der
nek olur. Bir mddet gelin ve gvey mutluluk iinde yaarlar. Ama
hasutlarn az durmaz. Dedikodular balar: Btn mal, mlk zevcesinindir. Hadice, bir gn aralan alacak olursa, Muhammede,
geldiin yere git diyecektir, diyenler kar... Bu gibi yersiz lflar
duyan H z . H a d i c e , yine, gnn birinde, Mekkenin ileri gelen
lerini, lde, bir ziyafete arr. Varn younu ortaya dker. Hep

sini M u h a m m e d e baladn, kendisinin enine giydii bir


kilimden baka bir eyi olmadn btn hazr bulunanlara aklar.
Bylece azlar kapanr, dedikodular kesilir.
Kar-koca artk gzel ve imrenilir bir durumda geinmektedir.
H z . H a d i c e den en evvel K a s m dnyaya gelir. Sonra M u t a h h a r ve T h i r adlarnda, iki olan ocuk daha doar. Yine
H a d i c e : R u k i y y e , m m G l s m , Z e y n e p ve F a t i m e adlarndaki kzlarn dourur.

231
Bu olaylarn anlatlndan sonra H z . M u h a m m e d in risaleti hakknda bir ka sayfalk bir mesnevi paras daha vardr ki,
bunun eserin, asl mellif nshasnda bulunup bulunmadn syle
mek kolay deildir. Burada: Peygamberin hilyesi (madd ve ma
nev nitelikleri) belirtilmekte, krk yama geldii dnemdeki duru
mu zerinde durulmakta, geirdii huzursuzluklar, yapt ibadet
ler terennm edilmekte ve nihayet Hirra danda C e b r i 1 in
ona risaleti mjdelemesi ve Kurn- Kerm ile iareti dile getiril
mektedir. Peygamber eve gelip olay anlatnca H z . H a d i c e ,
A 11 a h a krler eder.- kelime-i ehdet getirir ve ilk mslman
kadn ayrcaln kazanr.
Eser, H z . H a d i c e nin azndan sylenen, gazel tarzndaki,
bir iirle sona erer ki matla beyti yledir:
Dedi kim grmiem el-hamdu li llh
Bu gne irmiem el-hamdu li llh (var. 26 a).

Elden geldiince etrafl saylabilecek bir zetini verdiimiz


Hikyet-i Hadce Tezvc-i Muhammed... eserinin nemi, phesiz,

ilk nce konunun orijinalitesi bakmndandr. slm edebiyatnn en


byk dallar olan Araf, han ve Trk edebiyatlarnda, imdiye ka
dar, manzum olarak H z . H a d i c e ile H z . M u h a m m e d in ev
lenmelerini ileyen mstakil baka eserlere tesadf ettiimizi sy
leyemeyiz. Bundan baka, zamann kesin olarak tesbit edememi
olmakla beraber XV. yzylda yazldn tahmin ettiimiz bu mes
nevinin sadece dili, samim ve canl ifdesi, akc uslbu ona edebi
yat tarihinde bir yer teminine elverilidir. Geri vezne hkimiyet
zaman zaman zedelenmekte, aruz vezni bir ok imle ve zihaflarla
ahenginden ok ey kaybeder grnmektedir. Kelime tekrarlar,
vezin doldurmak iin araya sokuturulan beylik szler, yersiz de
yimler de gze arpmaktadr. Ama btn bunlar, nisbeten Anadolu
Trk Edebiyatnn ilk mesnevi mahsullerinde kolayca mahede edi
len ve Trkiye Trkesinin gelime safhalarnda, bir lde, doal
karlanmalar gereken hususlardr, denebilir. Bu gibi kusurlar,

ann yaz dili bakmndan pek te bytmemek gerekir. Yer yer


kafiye bulmakta ekilen glkler de dikkat ekicidir. Belli kelime
lerin defalarca kafiye yapld grlmekte, bazan da yarm kafiye

232
lerle yetinilmektedir. Fakat eserin bir yn ile bir halk kitab nite
lii tad ve amacnn halka din duygusu ve peygamber sevgisi
alamak olduu dnlrse hatt din propaganda iin byle
davranmann daha ok okunmasna yardmc olabilecei de hesaba
katlrsa durumu eletirme yerine ho karlamann yerinde ola
ca kabul edilir, kansndayz.
Denebilir ki: Hikyet-i Hadce Tesvc-i Muhammed veya dier
nshadaki ad ile Mevlid-i Hadicetl-Kbr, sonu bakmndan, bun
dan sonra, zerinde allabilecek eserler arasna girebilir. Mevlid,
Hamza-nme, Mdktel-i Hseyn, Muhammed, Hanef Cengi, Battal
Gas veya Danimend-nme gibi din-dastn eserler arasnda yine
ilk defa tarafmzdan sz edilen Hall-nme, Hikyet-i Hadce
Tesvc-i Muhammed te artk bir mevki sahibi olacaklardr. Bunlar,
ayn zamanda, eriat edebiyat ynnden olduu kadar eski edebi

yatmzn konu asndan da zenginliine ve inan gcne birer ka


nttr.... Ayrca Anadoluda slmiyet btn grkemliliiyle yerle
tikten sonra, aydn halkn, hatt sadece okumaa ve dinlemee me
rakl Anadolu Trknn ne gibi ve ne konudaki eserlere rabet ve
ilgi gsterdiinin de misalidirler.

XV. YZYIL OSMANLI DlN EDEBYATINDA MESNEVLER


VE
ABDLVS ELEBININ HALLNMES

Anadoluyu son ve deimez yurtlar olmak zere seen Ms


lman bat Trklerinin edeb hayat, XIII. Yzylda gelimeye ba
lar. Bu gelime zellikle XIV. ve XV. Yzyllarda glenmi ve XVI.
Yzylda da Altn am yaamtr. Edeb dilin kvamn bul
mas, nazm ekillerinin iyice yerlemesi, konularn genileme ve
zenginlemesi, terimlerin teayyn etmesi, kelime ve terkiplerin aruz
veznine imknn elverili olduu lde uydurulmasnda baar
salanmas, mazmunlar zerinde hkimiyetin teesss, ve ksmen
de olsa, mill ve mahall ruhun gzel akislerinin edebiyatta belirme
si v.s. daha ok XV. Yzyln verimi, kazandrdklardr.
slm mefhumlar, ilim terimlerini: Anadoludaki edeb Trk
dilinin deiik konular iinde rahata sanat kudretiyle ve ba
arl bir ekilde ifadeye elverili hale gelmesi, elbette, birden bire
beklenemezdi. Konular bakmndan ilk nce din-didaktik karakter
de olanlar, onlardan sonra da hamas-Urik mahsuller gn na
kmtr.
Elde Xni. Yzyl airlerinin metni olarak M e v l n a C e l l e d d i n R u m nin birka taneyi amayan Trke iirlerinden
baka onun olu S u l t a n V e l e d in, A h m e d F a k i h in ve
e y y a d H a m z a ile Y u n u s E m r e nin eserleri bulunmakta
dr. Bunlar arasnda Trk iirinin tekml tarihi bakmndan en te
sirlisi ve gnmzde de halk ktlelerine kadar hreti en yay
gn olan phesiz Y u n u s E m r e olmutur. S u 11 a n V e 1 e d in
ptidnme, ntihnme, Rbbnme gibi mesnevilerinde pek az sa
yda Trke beyitler vardr. e y y a d H a m z a nn Yusuf ve Zelihsmm, Anadolu Trk Edebiyatnn mesnev nevinde ve ilk mah
sulleri arasnda zel bir mevkii vardr.

234
XIV.
Yzyl, Trkiye Trklerinin klsik divan edebiyatnn ku
rallar, mazmunlar ve mefhumlar ile Anadoluda temellendirip ge
litirdikleri adr. Bilindii gibi o sralarda Anadolunun birok b
yk merkezleri: Konya, Kastamonu, Krehir, znik, Bursa, Sinop,
Nide, Sivas, Kayseri ve daha birok ehirler birer kltr oca ni
teliinde idiler. Buralarda yazlm mesnevilerden bir ksm zama
nmza kadar gelmi bulunmaktadr. Bunlar genel olarak din ve kah
ramanlk konularn ileyen retici ve tasavvuf cepheleri ilk pln
da yer kaplayan mesnevilerdir.
XIV. Yzylda G l e h r , k P a a , H o c a M e s d,
e y h o l u , K e m a l o l u , A h m e d gibi Mesnevi tarznda,
belli konular baar ile ileme yolunda yryen airler olduka
nemli eserler brakmlardr. G l e h r nin Mantikut-Tayr',
k P a a mn Garibnmesi, H o c a M e s d un Sheyl Nevbahar, e y h o l u nun Hurid u Ferahd, K e m a l o l u -
nun Ferahnmesi ve nihayet A h m e d nin skendernmesi gibi
mesneviler burada nemle iaret olunabilir.
XV. Yzyl balarnda Timur istilas zerine Anadoluda, ksa
bir Fetret Devri balam ve muhtelif Anadolu Beylikleri yeniden
canlanp siyas ve kltrel faaliyetler gze arpm ise de, asrn
ikinci yarsnda bilhassa stanbul fethedilip Anadolunun siyas bir
lii salannca Trk kltr ve edebiyat da, daha ok, stanbul mer
kezi ve saray etrafnda toplanm, rnek ve istikamet mihrak bu
ras olmutur.
Burada XV. Yzyl mesnevi edebiyat iin adlarn kaydetmei
gerekli grdmz airlerin banda : S l e y m a n e l e b i ,
A h m e d D , eyh, Hamdullah Hamd, Devletol u Y u s u f , Y a z c o l u M e h m e d , H a l i l , E n v e r , gibi
sanatkrlar yeralmaktadr. Genel olarak bu zatlar da din, tasav
vuf, ak konular ilemiler, klsik ran Edebiyatnn konularn
dan faydalanmlar, fakat zaman zaman yerli konulara da eilmi
ler ve zellikle bu konularn ileniinde olduka mill ve mahall
kalmasn da bilmilerdir.
te bizim bu yazmzn konusunu tekil eden A b d 1v s i
e l e b i nin Halilnme mesnevisi: konusu bakmndan Arap ve
ran edebiyatnda bugne kadar bu genilik ve zellikte ilendiine

235
ahit olmadmz bir eserdir. Trk Edebiyatnda bu mesnevinin
varl ilk defa bizim Msr Araf Cumhuriyetinde bulduumuz bir
nshann Trk basnnda yaynlanan bir Anadolu Ajans ve radyo
haberi ile renilmi ve ondan sonra da basm o sralarda tamam
lanan V a s f i M a h i r K o c a t r k n Trk Edebiyat Tarihi ile
Anadoludaki bir nshas da tannmtr.
Kahire -Drl-ktbde Edeb Trk M. 82 numarada evvel
ce yanllkla Abdlvs Cebeli Divan diye kaytl bulunan bu be
nim incelediim yazma, uyarlarm zerine imdi ayn ktphanede
A b d l v s i e l e b i nin Halilnme Mesnevisi olarak filere
gemitir. V a s f i M a h i r in konusunu zetledii nsha ise AfyonGedik Ahmed Paa Kitaplnda 34 numarada kaytldr.

Eserin yazar hakknda, kendisinin dank olarak ve sras


dtke bilvesile beyitlere serpitirdii bilgiden baka bir ey ma
lmumuz deildir. Kendisi muhtelif yerlerde adn, devlete ball
n bahis konusu ettii gibi, .Der medh ve sebeb-i nazm-i kitab
(Afyon nshas var. 7a-8b ve Kahire yazmas ilk varaklar) bl
mnde de bu mesneviyi ne sebeple ve nasl kaleme aldn akla
maktadr. Bir ksa incelemenin snrlar iinde burada sadece ana
fikirlere deineceiz.
Sanatkr ilk defa adn: Bu Abdlvsi3in nazmn ve nesrin
msra ile kaydetmektedir. e l e b i S u l t a n M e h m e d in veziri
ve ok yakn olduu tarihilerce de belirtilmi bulunan B a y e z i d
P a a methindeki iki paradan sonuncusunda kendisi hakknda dik
kat ekici szler sylemektedir:
... Kalem ssn begm ho gr bilrsn
Bu Kadolunu dahi kuzt
... Bu Abdlvsiin budur dus
Kupundan eksik olmasun sens
Kckden duondur bilrsin
Ki muhlis kuldur l yokdur riys

Kckten devletin en nfuzlu vezirine yaknl ve, kalemi


ile tannm olan bu riydan uzak samim air Kadolu Abdlvsi,

236
her nedense ahs ile de eseri ile de hemen hemen mehul kalm
tr.
Nesih yaz ile ve harekeli olarak istinsah edilen Msr yazmas

daha okunakl ve daha eski olduu cihetle incelememizi daha ok


bu nshaya dayanarak yapacaz. 136 varaktan ibaret bulunan bu
yazmanin sadece ba tarafndaki: Tevhid ve mnacat ile Pey
gamber naat ksm, Padiah e l e b i S u l t a n M e h m e d ve
B a y e z i d P a a medhiyeleri paralar eksik ise de bunlar da A f
yon nshasnda tam olduundan, eseri iyice tanmakta glk yok
tur. Afyon nshasna gre Dstn-i brahim Nebi Aleyhis-selm
adn tayan mesnev, Kahire yazmasna gre Halilnme unvanl
dr.
Telif tarihi 817 (1414)tr. Kendisi bunu (Kahire yazmasnda)
ylece aklar:
Sekiz yz on yedi olmudu tarih
Kim anda nazm oldu bu tevrih

Eserin telif sebebini aklayan blmde Halilnmema yazl


na yolaan olay ve sanatkrn bu husustaki gr ve inan gzel
ce ifadelendirilmitir. Bunu ylece zetleyebiliriz:
Devletin yardmcs Rum, beylerinin ehriyar orumludan s
kilipe kadar (olan yerler) hkm ile mamur olan sat, bir gn Fars
a manzum bir destan, bir hikye okumu, ok houna gitmi, keki
bu. Trkeye evrilseydi, demi. Bunun zerine birok sanatkr bu
ii stne almak istemiler. Nihayet o devrin hretli airi AhmedVye bu zat kitab gstererek tercme eylem,esini buyurmu. Sana be
yit bana bir altun vereceim demi. Ahmed de be alt ay bu ter
cme ii ile uram ama, mr vefa etmediinden bitirememi. Ahmednin lm zerine onun brakt yerden ie devam etmek is
teyen Abdlvsi elebi, bir taraftan msveddenin yazsnn okunak
sz oluu, te yandan konunun kendisini sarmamas zerine bu iten
vazgemi. Eser Veys Rmin mesnevsi imi. airimiz bu hikye
nin bir tenkidini yaptktan sonra, yeni bir mesnev hazrlamak iste
ini duyduunu belirtmektedir. Farsa bir hikyeyi tercme etmek
yerine Trke bir telif mesnev vcuda getirmek heyecanm duyan

237
Abdlvsi elebi, nebiler kssasndan bir kssay dile getirmek azmi
ile Uz. brahim Halil konusunda bir mesnevi yazmaa karar vermi.
Tefsir ve benzeri eserlerden de faydalanarak bir Halilnme telif ey
lemek ona pek deerli bir hizmet gibi grnm. elebi Mehmed
adna sunaca bir eserin yle bir macera kitab zerine kurulmas
na da gnl raz olmam. Bylece Dstn-i brahim Halil veya daha
ksa bir deyimle Halilnme meydana gelmitir. (Kahire yazmas, ilk
yapraklar)

Konunun hlsa halinde bile anlatlmas ok yer alacaktr; biz


sadece zetin zetini vermekle yetineceiz:
Nemrud bin Kenan, Msr ve Kenan illerine hkimdir. Gkte
yldzlar gzetletir, talim iyilik ve ktlklerine vkf olmak ister
mi. i aztarak Tanrlk davasna kalkr. Mneccimlerin haber
vermesi zerine, kendisine zarar dokunabilecek bir ocuun doma
mas veya doarsa hemen yok edilmesi tedbirlerini aratrr. Ama
muvaffak olmaz. Bu ocuk doar. Bu Hz. brahimdir.
Kuranda ve tefsir kitaplarnda belirtilenlere uygun fakat muhayyeleden de nasibini alm bir tarzda b r a h i m H a l i l in o
cukluu, genlii nazmedilmitir. Putlar krmas, atee atlmas,
kurtuluu, seyahata k, Suriyede seyahati srasnda vukua gelen
olaylar, iir ve hayal kudretinden de g alarak, ok gzel anlatl
mtr. zellikle I b r a h i m in Hazayin ehrine vsl ve S r -

nm nitelikleri bahsi pek canldr.


Suriye'den Filistine C e b r a i 1 in iareti zerine giden Hz.
b r a h i m , zalim bir beyin durumundan incinir. Fakat bir takm
olaan st olaylar sonucu, S r ya ktlk niyetinde olan bu
bey, aksine, ona bir cariye armaan eder, ite bu karava H a c e r dir.

b r a h i m in Filistinde, kald yer Beyt-i Mukaddes adn al


yor. Aslnda bir sre sonra yine C e b r a i 1 in getirdii haberle ba
yndrlk hareketlerine girien Hz. b r a h i m , ibadet iin bir bina
yapmaa balar, ite Beytl-Mukaddes C e b r a i 1 in Umaktan
bir ta da getirip temeline koyduu. bu yapdr.
Hz. b r a h i m in baz mucizelerine de temas edildikten sonra
baka olaylara geilir. I b r a h i m in Bbil iline sultan olduundan
da bahsedilir.

238

S r bir ara H a c e r i b r a h i m H a l i l e balar. Bir


gece H a c e r e meyleden Hz. 1 b r a h i m in bu hareketi sonucun
da H a c e r den bir olan doar. S r . bunu kskanr. Nihayet
H a c e r olunu alp kaar. H a l i l u l l a h da varp H a c e r i bu
lur. Gide gide bir kumlu dereye varrlar. b r a h i m H a l i l onlar
orda brakr ve dner.
Burada susuzluktan lm tehlikesi geiren oluna kar H a c e r in analk efkati ile yapt su aramak rpnlar, T a n r ya
yalvar, olunun aya ile etii kumdan Sonralar asrlar bo
yunca Zemzem kutsal ad ile anlan suyun fkr ok doku
nakl ve ok baarl bir dille anlatlmaktadr.
Bu su sayesinde oralar bayndrlar. Zamanla buralarda otu
ranlar oalr. Mekke ehri de bylece kurulmu olur. Biraz by
yen s m a i l , babasn, anasndan sormaa balamtr. i b r a h i m in de gnlne s m a i l sevgisi dmtr. Nihayet H z . b
r a h i m gelip s m a i l ini grr. H a c e r de bundan memnun ve
bahtiyar olur.
b r a h i m dner. Ancak bir sre sonra grd bir rya ze
rine yine smailin- diyarna yollanr. Birok din kitaplarnda oku
nan brahimin smaili Allah urunda kurban eylemee karar ve
rii ve smailin asil davran, buradan iir, heyecan, iman iinde
ve gerekten o devrin sanat anlayna gre stn bir kudretle naz
ma ekilmi bulunmaktadr. Hele C e b r a i 1 in eriip bir ko getir
mesi, s m a i l yerine bunun kurban edilmesini buyurmas pek patetiktir, tesirlidir.
b r a h i m H a l i l , bu sefer de bir sre oralarda oturur. Son
ra da kalkar gider. Bu sralarda s m a i l , bulunduu vilyete bey
yaplr.
C e b r i l , b r a h i m e yine bir haber getirir. T a n r nn
kendisi iin bir ev yapmas buyruunu alan b r a h i m , yola kar.
s m a i l in olduu yere gelir. Orda tatan C e n a b - H a k iin
bir ibdethne ina ederler. Bu srada C e b r i l , kzl yakuttan
bir byk ta getirir, isyan ehlinin oklu yznden kararp Hacer-i Esved adn alan ta, airimize gre, bu tatan bakas deil
dir. Kbenin yaplmas dolaysiyle sanatkrn yazd Kbe vgs
de pek gzeldir.

239

Nihayet b r a h i m , tekrar ama, gelir. Artk ihtiyarlam,


doksan yama girmitir. Bir mnasebetle Lt kavini hikyesi de
anlatlr.
Zaman eriince s h a k P e y g a m b e r in doumundan da
sz almaktadr. Her eserin bir sonu olduu gibi Halilnmenin de
sonu zerinde birka sz sylemek gerekir. H z . b r a h i m in l
m, H z . I s h a k tan babasnn bir hatrasn istemesi ve bilhassa
C e b r a i l in H z . s m a i l neslinden H z . M u h a m m e d in ge
leceini haber vermesi ok ilgi ekicidir. H z . s m a i l neslinden
gelen P e y g a m b e r M u h a m m e d in atalarnn adlar da na
zmda birbiri pei sra yer almaktadr.
En sonda H z . M u h a m m e d M u s t a f a bahis konusu olu
yor. Bu arada Mira olay da nazma ekilmitir. Bu vesile ile
T a n r nn H z . Mu s a , D a v u d , S l e y m a n gibi peygamber
lere ltuf ve ihsan da aklanmakta ve bunlara karlk H z . M u h a m m e d e olan ltuflarm hepsinden stn olduu kaydedilmek
tedir.
Eser Kaside fi ihtitm- hazal-kitb ve Tetimme-i kelm ve
htime-i kitb ile sona ermektedir.
Mefln, mefln feln (< / <
/ <- -) vezni ile yaz
lan bu mesnevide yer yer gazel ve kaside tarz da kullanlmtr.

' Halilnmenin dil ve slp zellikleri ayr bir inceleme konusu


olmak deerindedir. Biz sadece onun edeb deeri ve konuya bilvesi
le kartrd devrinin sosyal ve hamas olaylar ile eserin kaynak
lar zerinde de birka sz syleyip yazmz tamamlamak isteriz.
Halilnme, bu gne kadar incelenmemi bir eser olduu iin,

onun hakknda hemen bir deer yargs yapmak gtr. Fakat ya


nlmadmza gvenerek diyebiliriz ki: e y h ve adalarnn
A h m e d de dahil olmak zere Trk edebiyatna yapt b-.
yk hizmetler arasnda bundan sonra A b d l v s i e l e b i ye
ve onun deerli eseri Halilnmeye de yer verilecektir.
Konusuna hkim olan, Islm din bilgilerini ok salam ekilde
bilen, tefsir ve hads gibi slmln ana kaynaklarna cidden vukfu
bulunan A b d l v s i e l e b i , ayn zamanda aruz vezninin tek

240
niine, klsik edebiyatn bedi ve beyan ilmine de yabanc deildir.
Devrinin estetik llerinden ayrlmayan, cokun ve samim ruhlu
yazar, konusunu bilhassa orijinal olarak semi olmak bakmndan
ok stn bir mevkii muhafaza edecektir. ran edebiyatnda Yusuf
ve Zeliha, Ferhad ve irin, Leyl ve Mecnn, Veys Rmin, Bala
man u Absal ve benzeri konular ok ilendii halde brahim Halil ko
nusu ilenmemitir. Bu Arap edebiyat iin de byledir. Bu sebeple
Halilnme ehrengizler gibi Trk edebiyatna has ve deerli

mahsulleri Trk Edebiyatndan fkran konulardandr. Bu bakm


dan da Klsik Trk Edebiyat iin zel bir mevki sahibi bir eserdir.
Halilnmenin bir zellii de e l e b i S u l t a n M e h m e d
devrinin mcadeleli hayatnn, cenklerinin, sosyal olaylarnn birer
mnasebetle sayfalarnda yer alm bulunmasdr. Szgelimi Der
vasf- ceng-i Sultan Mehmed b-Ms ve hezimet-i Mus, yahut
b r a h i m in s m a i l i kurban olay anlatlrken e l e b i M e hm e d ve olu o zamann e h z a d e s i M u r a d (II. M u r a d )
nun vlmesi ve daha baka yapraklardaki baz olaylar bu cmle
dendir. Zaman zaman o devirlerin ceng letleri, ziyafet yemekleri,
giyim usulleri ile ilgili beyitlere de rastlanmaktadr. Dikkatli bir
aratrc bunlardan XV. Yzyl balar iin deerli bilgiler kara
bilir.

H a l i l n m e nin kaynaklar hakknda fazla bilgi vermek ko


lay deildir. Fakat bizzat mellif Z e m a h e r nin tefsirinden
faydalandna temas etmitir. Yer yer Kurandan yetler ile baz
hadis metinleri iktibas edilmi, bunlar Trke ile de nazma ekile
rek konunun hem bilgi toplamasna yardm olunmu, hem de bu se
beple hatra gelen eyler ve muhayyelenin verdii ilhamlar beyitler
halinde okuyucuya sunulmutur.
Miratun bahsederken de B u h a r nin SaJnftinden de fay
dalandn hissettiren msralara rastlamaktayz.

Hlasa bizim, imdilik, Halilnme hakknda syleyeceimiz son


szler yle olacaktr:
A b d l v s i e l e b i nin Halilnme adl mesnevis i: XV.
Yzyl Osmanl din mesnevileri arasnda konusunun orijinallii,
dilinin gzellik ve sadelii, uslbunun canll bakmndan n pln
da yer almaya lyk bir eserdir.

XV. YZYIL TRK EDEBYATI


VE
DEVLETOLU YUSUFUN VKAYE TERCMES
Manzum din edebiyat, Trkiye Trkesinde XIV. yzylda, zel
likle mesnev alannda, byk gelime gstermi ve gerekten
daha sonraki yzyllarda da tesir ve nfuzu hissedilen nemli eser
ler vermitir. Bata G 1 e h r i (lm: 1317 den sonra) nin Mantikut-tayr ile k P a a (1272-1333)nm Garib-nmesi olmak
zere bu ada vcuda getirilen deiik edeb trlerdeki manzum
eserler, XV. Yzyl Klsik Trk Edebiyatnm geliip serpilmesinin
de milleri arasna girmi olmakla beraber, rahata denebilir ki :
zenginlik ve genilik bakmndan XV. Yzyl mahsullerinin nitelik
ve nicelikleri seviyesine ulaamamtr.
XV.
yzylda manzum dni edebiyat: Siyer, Hads, Fkh,
Maktel, Mevlid, Destan, Gazavatnme gibi trl edeb nevilerde, zerinde dikkatle durulmak gereken bir yaylma ve olgun
lama gstermi ve hatt baz trlerde kendinden sonraki yzyllar
da bile alamayan bir dzeyde olma durumunu korumutur. Siyer
lere misl olmak zere A b d u r r a h m a n n Siy er-i Nebisi ile
Y a z c o l u M u h a m m e d in (vefat 1451) Muhammediyesi;
hadslerin manzum edeb tr durumuna en ok giren blm olarak
bilinen krk hads (Arban Hads) nevi iin de K e m a l m m nin Krk Armaan ilk olarak akla gelmektedir. Hele S l e y m a n
e l e b i nin Vesletn - Nect (yazl 812/1409) (Mevld), ve
A b d l v s i e l e b i nin Hall-nme (yazl 817/1414)si din
destan trlerinde, zamanmza kadar, konularnda daha baarls
yazlamam olmak gibi bir stnl muhafaza etmektedir.
Biz XV. yzyl Klsik Trk edebiyatnda manzum din edebiya
tn gelime ve olgunlamasna bir misl olmak zere B a 1 1 k e s i rli
D e v l e t o l u Y u s u f un Vikaye Tercmesini ele alacak, bu i
lenmemi fkh alan edeb meyvas vesilesiyle temas ettiimiz ko
nunun mhiyetine, bir bakma k tutmaa gayret edeceiz.

242
Trkiye TrkesVye slm, Hukuku ve eriat Bilimi anlamn
da olan fkiha dair ilk bildiimiz manzum tercme kitap: A h m e d
b. M u h a m m e d a l - K u d r (972-1037)nin al-Muhtasar olup
XIV. yzyl balarnda G 1 e h r i tarafndan manzum olarak
Trkeye evrilmitir. Bundan sonra zerinde imdi etraflca dur
mak istediimiz Vikayenin asl a l - M e r g i n n ( B u r h n e d d i n A b u l - H a s a n , vefat 1197)nin nl Hidyesi ile ilgili
olup, XIII. yzylda M a h m d b . S a d r a 1 - a r i a I. tarafndan
Vikayetr-Rivaye f Mesilil-Hidye meydana getirilmitir.
Vikayenin manzum tercmesinin son zamanlara kadar Trkiye
ve Avrupada bir ka nshas bilinmekte idi. British Miseumda
(Rieu katalou/Or. 1166), Bibliotheque Nationalede (Blochet ka
talogu, 11/179 Supplement 26) yazrrialar tespit edilmitir. Bizde
B u r s a l M e h m e d T a h i r tarafndan Balkesir Vatan Ktp
hanesine (imdi l Kitapl) hediye edilen yazma da mehul deil
dir (Kitaplktaki no. 8228). B u r s a l T a h i r bu nshadan ksa
ca bahsetmi olup batarafndan beyitini de Osmanl Melliflerinin 1. Cildine almtr. (stanbul, 1333, S. 304)- Nesih hatt ile zil
hicce 1133 de istinsah edilen bu 239 varaklk nshadan, istinsah ta
rihi bakmndan, ok daha eski bir el yazmas (843/1439) da Topkap Saray Ktphanesinde (Y- 1706) mevcuttur. Biz kd ve
yazs bakmndan XV. Yzyl sonlarnda kopya edildiini sand
mz ve ilk defa tarafmzdan bulunup gerekten tozlu ye bakmsz
raflardan indirip incelediimiz Kahire nshasn esas alarak mtalamz aklayacaz.

1963-1964 ders ylnda Kahire Ayn ems niversitesinde ziya


reti Profesr olarak bulunduumuz srada al-Azhardki Ruvak
al-Atrk kitaplnda alrken 3990 numarada kaytl olarak in
celediimiz ve Nazm al-Kudr ad altnda bulunan bu eser, gerek
te ne Vikayenin tam tercmesidir ne de K u d r nin kendi adna
nisbet edilen al-Muhtasar*inin. Bilindii gibi M e r g i n n , K u d r nin Muhtasarna geni ekilde dayanarak Kitb al-Bidyet
al-Mubtedyi hazrlam, sonra da erh niteliiyle yazd Kifyet
al-Mntehyi uzun ve dank grerek ksa bir erh olan Hidyey
vcuda getirmitir.
ite Vikayede bu son eserle skca ilgili olmak hasebi ile ve ge
nellikle bu eserlerdeki bahislerin adlar da birbirine benzedii iin,

243
kimi D e v l e t o l u nun manzum tercmesini birisine, kimi de di
erine yaktrmtr. Ancak K t i p e l e b i , Kefz-zunnda,
Vikayenin manzum tercmesinin K a d B a l k e s i r li D e v l e t o l u Y u s u f un olduuna iaret etmektedir. (Maarif Matbaa
s G. II., 19Jf3, stn 202^). Sadece nazm tarihini 827 yerine, hatal
olarak, 867 kaydetmitir. Bir de eserin S u l t a n M e h m e d O l u
M u r a d H a n yerine, bir yanlma neticesi olarak, M u r a d H a n
O l u M e h m e d e ithaf edildiini sanmtr. Esasen telif ve ter
cme tarihlerinde hata olunca ilgili Padiah devrinde de hata blunmas tabii olur. Yani M u r a d II. yerine F a t i h M e h m e d II.
ye sunulmu sanlmtr.
Kahire yazmm kahve rengi, eskimi, onarm grm, mukavva
zerine mein kaplanm bir cildde olup stampa emseli ve zencireklidir. Kd krem renginde az saykall ve tahmini olarak XV. Yz
yl sonlarnn kddr denebilir. Kt ular hafife sararmtr.
Zahriyeden itibaren deiik yerlerde Ruvak al-Atrk vakf oldu
u tescili vardr. Yaz okunakl ve harekeli nesihtir. Zahriyede alfakir sahip Muhammed temlik kayd gze arpar. Baka bir yer
de Eski hazinedar Ali Aa ra Haan Aanm olduu kaydedil
mitir (Varak 2a) . Bylece eserin deiik ellerden geip Trk Ruvakinn Ktphanesine intikal ettii anlalmaktadr. Bu nshann
ls udur: 200X 142 (1 4 5 X 9 5 )mm. Her sayfada ortalama 11
satr bulunmaktadr. Bahis balar srhla yazlmtr. Zahriyede
eserin ad yle belirtilmitir: Haz kitb Kudri Trk nazm.
Eser 180 varaktan ibaret olup, ilk defa varak numaralanmas tara
fmdan yaplmtr.

Ba Besmeleden. sonra yledir :


Evvel ismullh ile balayalm
ii ismullh ile ileyelm (var. l b).

air, Fasl f sebebi nazmil-kitb blmnde : Dinleyin, im


di Trke manzum eser -yazdm iin bana itp etmeyiniz. nk
nice bilginler Trke bu kadar kitap dzmlerdir. Bunlar anlamla
rn yznden perdeyi kaldrmlar ve hi kimse de onlarn alma
larn inkr etmemitir mealinde eserinin neden Trk Diliyle ya
zldna deinmekte, halka yararl olmak dileinde bulunduunu da

244
aklamaktadr. air bu arada, ann Padiah II. M u r a d (14211451) da mekte, eserini h M u r a d b i n M u h a m m e d
H a n a armaan olmak zere dzdn belirtmektedir (var.
2bb).
Sz konusu eserin toplaycs nk grmze gre bu eser
bir tercme olmaktan ok, yukarda ad geen fkh kitaplarndaki
bahislerin manzum ekilde anlatl amacn gtmektedir kendi
sinden de bahsetmei ihmal etmemektedir. Bu aadaki msralar,
yazar - mtercim arasnda gzken bilgin - air ve onun eserinin
Hicrete gre tarihini aka gstermektedir : .
Geri bunca czr ile sermye yok
Devletolu Ysuf ol noksan ok
Balikesrdr hem anun mevlidi
Kim sekiz yz dahi yigirmi yedi
Hicret-i trih ana ermi iken
Hem, yigirmi tokuza girmi iken
Bunu nasm etdi o yllarda heman
Ola kim ol ltfu ok ah-i cihn
Meyi ide bir lhza nola ana ger
Ltf-i ihsn eyleye ide nazar (var. 3a-b)

Buradan anlalan udur: air B a l I k e s i r l i D e v l e t o l u


Y u s u f , hicri 827-29 (1424-1426) arasnda bu eseri manzum ola
rak vcude getirmi olup ann padiah ( S u l t a n M u r a d II) nin ihsan ve ikramna kavumak arzusunu derinden duymaktadr.
D e v l e t o 1u Y u s u f kitaptaki meselelerin gerektirdiini
sylemek zorunluluu nedeniyle nazm dilinin bu bakmdan yeter
sizliini de kaydetmekte ve bundan dolay bazan tekrara dt
ne, bazan vezin ve kafiye hatr iin beylik deyimler, szckler kul
landna da iaret eylemektedir. u msralar bunun bir delilidir :

245
Nitekim, ben demiem bunca ahi
Hem anun gibi ibaretler dahi
yle kim ey yr, ey cn, ey dedem
n sarret olacdk y pes nidem (var. 4a)

air nce imann farz klndn ondan sonra namaz, zekt,


oru ve hac farizalarnn geldiini nazm dili ile ifadelendirdikten
sonra yle yazmaktadr :
Lik bunlardan namz oldu ehem
Hak tal Hasretinde ey dedem
... Pes klasn an terk etmeyesin
Kim dalalet yolma gitmeyesin (var. 4a)

Namazn art olarak abdest bata geldiinden ve abdest iin


de su gerekli olduundan asl eser suyun vasflarndan balamakta
dr. Ve bylece tahret bahsi ile ister Vikaye tercmesi nitelii
tayan, isterse benzeri dier fkh kitaplarndan esinlenerek vcde getirilmi olan din edebiyatn didaktik alandaki bu baarl
rnei, ana konularn ilemee zen gstermektedir.
D e v l e t o l u Y s u f , fkh kitaplarndaki zellikle K u d r , M e r g n n ve S a d r a l - a r i a nm eserlerindeki
bahisleri birer birer nazm dili ile ileyip meseleleri zdkten son
ra son faslda yine eserinden ve padiahtan sz amaktadr. Ki
tabna, bir az da rabet kazandrmak iin olacaktr ki yle de de
mektedir :
Her kii kim bu kitb okuya
H kim ol an elinden koya
Belki maksd edine ezber kla
llm-i ahkm- erayVdr nola
Hem dahi bir kiiyi ger ngehn
Bir yere kad kilolar bir saman

246
n bile ol bu kitab ey ata,
Deme gez hkmnde etmeye hat
Pes ana yr gerekdr bu kitb
Trkedr fehminde hem ekmez azb (var. 179a-b)

S u l t a n n. M u r a d hakknda da vglerinde, yeniden, y


le demektedir :
Hem mid oldur ki ol h- cihan
Saltanat tahtnda ol fahr-i zaman
Ol halim adil key ltf bol
Kim heves kilmdurur bu ilmi ol
Akl kmil fehmi gkek zihni ho
ok kitblar cem klm imdi u
... Nola ger ana dahi klsa nazar
Hem dahi lmudurur key muhtasar (var. 179b)

D e v l e t o l u Y u s u f un bu eserine bir tercme gz ile de


baklsa, bir toplama ve derleme de denilse, grmz udur ki: XV.
yzyl din edebiyatnn gelimesinde bu bir merhale tekil etmek
te, II. M u r a d tarafndan tevik edilen, desteklenen, telif ve terc

me eserler meydana getirmek hareketi iinde zel bir mevkie sahip


bulunmaktadr. Gerekten eldeki belgeler, eserler ve kaynaklardaki
bilgiler bize, zellikle XV. yzyln balarnda e l e b i S u l t a n
M e h m e d (1403-1413 ve tek bana 1413-1421) ve II. M u r a d
(1. defa 1421-1444 ve 2. defa 1444-1451) alarnda Anadoluda g
l ve canl bir telif ve tercme faaliyetinin srp gittiini, padiah
larn, genellikle din edebiyata ynelen bu hareketleri candan tavsi
ye edip koruduklarn yeteri kadar isbata yaramaktadr. phesiz
stanbulun fethinden snra (1453) F a t i h S. u 11 a n M e h m e d
devrinde (1451-1481) bu bilim ve iir faaliyetleri daha merkezile
mi, daha geliip genilemi ve daha uzak ufuklara doru alp ya
ylmtr. Ama yzyln balarnda arln din edebiyattan alan

247
konular, bu sefer, daha baka alanlara kaym, edeb trlerde de
yava yava baka istikametlerde gelimeler balamtr.
Hlsa din bilgilerinden ibdet, ahlk ve mumelt bahislerini
mesnevi nazm ekli iinde, sade, yapmacksz, fakat doru ve ge
reken lde baarl bir Trke ile aydnlara intikal ettiren bu eser,
ann din edebiyat kadrosunda nemli bir yer tutan kitaplardan
biri olarak zerinde durulmaa ve daha etrafl olarak ncelenmee
deer.

EMR AFSAHUDDN HDAYET


VE
NCELENMEM DVANI
Trk Edebiyatnn btn mahsulleri henz incelenmi, deer
lendirilmi ve edebiyat tarihinde lyk olduklar mevkileri alm de
ildir. Yeni inceleme ve aratrmalar, zellikle, XIII-XV. asrlarda
yaam baz gl airlerin hal ilenmemi birtakm eserleriyle
bizi karlatrmakta ve klsik edebiyatmzn gelime anda ne
kadar bereketli meyvalar verdiinin delillerini ortaya koymaktadr.
te bu yazmzn konusunu tekil eden Emir Afsahuddin Hidayet
Divan da szn ettiimiz nitelikte bir iir mecmuasdr.
H i d a y e t hakknda, elimizde, yeterli bilgi bulunduunu sy
leyemeyiz. Bizim burada syleyeceklerimiz daha ok Divanmdan szdrabileceimiz bilgilerin snrlar iinde kalacaktr. Biz mevcut ns
halardan imdiye kadar baka bir yerde ele alndna ahit olma
dmz Bodleian Librarydeki Laud. Or. 76 numarada kaytl Emir
Afsahuddin Hidayetullah Bey Divanndan birinci planda ya
rarlanacaz. Bu nshann ketebesi aynen yledir :
Temme Divan el-Emir el-azam el-ekrem e-mafur Emir A f
sahuddin Hidayetullah Beyg nevverallahu kabrehu fi ( lehu) tarihi
ara avail Cemadil-ul sene selse ve tisa mia al yedil-abdil-mzviibi Pir Hseyn el-Ktib vel-hamdu IVllhi evvelen ve ahiren.

Bu satrlardan aka edinilen bilgi ylece belirtilebilir :


Divan sahibi Emir olup saygya, sevgiye lyk deerdedir.
Bu nshann kopyas tamamlandnda, yani cemaziyelevvel
903 (Aralk 1497 sonu, veya Ocak 1498 ba) tarihinden
nce yazar vefat etmi bulunmaktadr.
air Emirin asl ad A f s a h u d d i n H i d a y e t u l l a h
tr.

250
Mstensih P i r H s e y i n e l - K t i p tir. Her halde ya
zsnn gzellii nedeniyle K t i p diye tannm olmaldr.
fadenin saygl biimi, mstensihin airi tanm olmas ve
ya ona hi olmazsa yakn bir dnemde yaad ihtimalini
glendirecek nitelikte olduundan E m i r H i d a y e t u l l a h m XV. asrda yaadn kabul etmek yanl olmaz.
Divanmdaki iirlerden bir ksm bize airinin kahramanlk duy
gularn sadece dile getiren deil, yaatan bir bahadr olduunu gs
termee elverilidir.

iirlerini yazd yllarn bir ksmn Irakta geirdii de ke


sinlikle anlalyor.
n Irak ire Hidyet yohdurur sz kymeti
Tiz Horasan azmin eyle yohsa meyl-i Rm kil

gibi beyitleri bunun belgeleridir. Ayrca bir gazelinin makta beyti


anlamldr :
Surhb iinde kanm tkse Hidyet incinmeye
Ayn-i keremdir her ne kim ol Trk-i Tebriz eyleye
Surhbn Tebrizde otsuz, susuz, kzl renkli bir da ad olduu
mehul deildir. Burada Tebriz Trknn yapaca herey den, hatt
Surhb danda kann dahi dkm olsa Hidayet1in incinmeyece
ini sylemesinde, sevdiine olan ball apaktr. Ancak bu sev
dii acaba bir sevgili mi, yahut zamannda Tebrizi saltanat mer
kezi olarak ta kullanm olan bir ah mdr ? Baka baz gazellerdeki
iaretlerle, Divanm son taraflarndaki 41 bey itlik mesnevi,nin tel

kinleri bize, E m i r A f s a h u d d i n H i d a y e t in A k k o y u n l u p r e n s l e r i n d e n olduu ve U z u n H a a n (1423-1478)a


yaknl bulunduu, onun yksek mertebedeki grevlilerinden biri
olmas ihtimalinin gzden rak tutulmamas gerektiini dndr
mektedir. Bu mesnevide Allaha hamd senadan sonra ahn
mrne du klmakta, onun Ebl-Feth lkabin tadn zikret
mektedir. U z u n H a a n n o l u E b l - F e t h S u l t a n H a
l i l ki 1470 tarihinden sonra A k k o y u n l u l a r n F a r s V a -

251
1 i s i olarak yksek vazifelerde bulunmu ve babasnn lmnden
sonra ksa bir sre de onun yerine gemi (1478) olmakla tannr
muhtemelen E m i r A f s a h u d d i n H i d a y e t in burada vd
, mrne dua ettii zat olabilir. M i n o r s k y , The Chester Beatty
Library, A Catalogue of t'he Turkish Manuscripts and Miniatures

(Dublin, 1958) de ad geen kitaplktaki yazma nshadan bahseder


ken (s. 1-2) o nshann, Ebl - Feth Sultan Halil Bahadr Ktp
hanesi iin istinsah edilmi olduunu, bu unvann ayn zamanda
A k k o y u n l u H a l i l in unvan ile benzerlik gsterdiini ve onun
maiyetine mensup iki byk karde emirden birisinin H i d a y e t u 11 a h Bey adn tadn kaydeder. Bu mtala, bizim Divana
dayanarak belirttiimiz gre uygundur.
E m i r H i d a y e t , ^ ma ok bal bulunduunu ve onun
iltifatnn dnya deerinde olduunu eserinde defalarca ve dei
ik ifdeler iinde terennm eder. Bu trden bir beytinin metni
yledir :
Husrev Cemid Efriduna ba indrmenem
ah eger dirse Hidayet dahi Kanberdr mana
Bodleian nshasnn cilt kapa iindeki unvan : Divan-i Hida
yet Beyg Pervanecidir. Bu Pervaneci sfatnn gerekten E m i r

H i d a y e t in bir sre iin de olsa zerine ald bir grevi


ifde edip etmedii hakknda bir ey sylemek mkldr. Yalnz
burada pervaneci sznn tekilt tarihi bakmndan O s m a n
l I l a r d a k i nianc, tevkii grevlerine tekabl ettiini, bu vazife
deki zatn S e l u k l u l a r anda arazi defterlerine bakan kim
se olduunu, daha sonralar divan, hazine, timar ve hediyelerle ilgili
hizmetlerle ykml bulunduunu kaydedebiliriz.
Hidayet Divammn stanbul'da bilinen nshas dolaysiyle airi
hakknda kataloglarda ileri srlen mtalalar hataldr. stanbul
Ktphaneleri Trke Yazma Divanlar Katalogu, I. cildinde, onun
N e v y mahlasn kulland, 999 (1583)te ld gibi baka
yerlerden alnma ve her halde baka bir ahsla ilgili, isim benzer
liinden doma geree aykr grlerin tartlmasna bile l
zum yoktur (stanbul, 1947, s. 170-71). F e h m i E d h e m K a r a t a y m hazrlad Topkap Saray Mzesi Ktphanesi Trke

252
Yazmalar Katalogu, II. cildinde, hviyetinin tesbit edilemedii, ba
ka bir H i d a y e t in mevcudiyetinin anlald hakkndaki bir ka
satr da tatmin edici olmaktan uzaktr ve hi bir noktaya k tut
mamaktadr (stanbul, 1961, s. 123).
Hidayet Divannn bilinen nshalar imdi drde ykselmi bu
lunmaktadr. Bunlardan Chester Beatty Ktphanesindeki 401 nu
marals : V. M i n o r s k y tarafndan, ad geen katalogda, tavsif
edilmitir. C. F. S. S t e v e n s in elinde olduuna iaret edilen ve
Kiramanda ele geirilen Cemazilevvel 893 (Nisan 1488) istinsah
tarihli nsha hakknda ise, M i n o r s k y nin, Katalogda verdii
bilgi dnda, aydnlatc malmatmz yoktur. tstanbul-Topkap Sa
ray Mzesi Hazine Ksmnda 919 numarada kaytl nsha, nce
Trke Yazma Divanlar Katalounda (C. I, s. 170-71) tantlm,
sonra da F. E. K a r a t a y m, az yukarda, temas edilen Topkap...
Trke Yazmalar Katalounda bahis konusu olmutur. (C. I, s. 12223). Ancak bu nsha hakknda maddi vasflandrma doru olmak
la beraber eser sahibi ile ilgili ksa bilgi ve gr birincisinde tamamiyle yanl, kincisinde ise tahmine dayal ve beyliktir.

Biz incelememizde, Topkap-Hazine Kitapl nshasndan fay


dalanmakla beraber, esas bakmndan Oxford-Bodleian Ktphanesi
nshasna dayanacaz. Laud. Or. 76 numarada kaytl bu nsha,
ak kahve rengi, emseli, zencirekli ve miklepli maroken zarif bir
kap iindedir. Az saykall, krem renginde gzel bir kda yazlm
tr. Yaz; gzel, nefis bir taliktir. Her sayfada ortalama 12 satr
vardr. Mihrabiye az miktarda yeil de kullanlmakla beraber
altn ve lcivert renklerle ssldr. Cetveller ufuk rengi ince iz
giler arasna kalnca yaldz ekilmek suretiyle mzehheptir. Ns
hann yz ls yledir :
220x122 (135 x 68) mm. Divan 116 varaktan mteekkildir. I
kapaa Divan-i Hidayet Beyg Pervaneci yazlm olmakla beraber,
istinsahtan ok sonralar yazld anlalan ve ilek olmayan bu
yazya ne lde itimad edilebilecei, imdilik, sylenemez.
Bodleian nshasnda 1 mnacat, 216 gazel, 1 kta, 1 mstezat,
1 muhammes, mesnevi tarznda 1 tevhid ile 1 na}t paras, yine mes
nevi tarznda 1 tazarrunme ve mesnevi nazm eklinde bir medhiye

ile sonunda bal bulunduu ahndan her halde iledii bir ku

253
sur nedeniyle balama dileinde bulunmakla yetinmeyip devlet
merkezinde ikamet arzusunu dile getiren baka bir mesnevi paras
ve nihayet en sonda yine de mesnevi eklinde bir manzume yer al
maktadr.
stanbul nshasnda ise 1 mnacat, 205 gazel, 2 mstezad, 2
mesnevi, 1 muhammes, 1 terkib-i bend mevcuttur. Karlatrld
takdirde : mnacat, muhammes, sy bakmndan birlik gsterir.
Gazel says Bodleian nshasnda onbir adet fazla gzkmektedir.
Buna mukabil bu sonuncuda 1 mstezad eksiktir. Mesnevi paralar
da Bodleiandakinde fazladr. Ama burada terkib-i bend'e tesadf
edilmemektedir. Genellikle, Oxford Bodleian nshasnn, TopkapHazine nshasndan daha zengin olduuna iaret etmek gereklidir.

H i d a y e t B e y in dili, XV. yzyl Azer Trkesidir. Onu Os


manlI veya aatay yaz lehelerine maletmek, iirleri dikkatle in

celendiinde, aka belirtmek icabeder ki yanltr. Daha ok


M i n o r s k y nin de iaret ettii gibi kullanlan diyalekt :
C i h a n - a h K a r a k o y u n l u (Hakik mahlsl, 14057-1467)nun iirlerindeki dille ayn kategoridendir. Gerekten H i d a y e t i
takip eden Azer Trkesi airleri: H a b i b (1470-1520), H a t
( a h s m a i l , 1487-1524), F u z u l (14807-1556)nin kullandk
lar yaz dili ile onun iirlerinin yaz dili arasnda gze arpan hi
bir fark yok gibidir. Sadece F u z u l , OsmanlIlarn Badat fethin
den sonra (1534) yaz dilini, belli bir lde, Osmanl diyalektine
yaklatrm gzkr. Biz Azer Trkesi deyimini kullanrken sa
dece Azerbaycan' kasdetmiyoruz. Genellikle Gney Trkesi de de
diimiz Kafkas tesinde de, M roda da, Trkiye'nin dousunda ve
Gney-Dou Anadolu ile Irakta da kullanlan aatay Trkesi ile
Osmanl Trkesi arasnda ve daha ok Osmanlcaya yakn Trkeyi hedef alyoruz.
Bodleian nshasnn ba taraf u beyitle balamaktadr :
E y can gnl mihrn ile vlih eyd
spatn in kevn mekn old hveyd (var. l b).

Son beyit ise yledir :

254
Sarma szmi kim aldamakdur
itmek senden menden dimekdr (var. 116)

Burada ilk nce airin zellikle gazel alannda baarl olduu


nu belirtmek yerinde olacaktr. Vezne hkimiyet, kelime semedeki
maharet, adal ve terkipli bir ifde yerine nisbeten sade ve Trke
bakmndan zengin bir sz hzinesine sahip olarak duygularn sa
mimiyetle dile getirebilmek bakmlarndan E m i r H i d a y e t i XV.
asrn n saftaki airlerimiz arasnda saymann hi bir mahzuru ol

mad kanaatna varm bulunmaktayz. Zaman zaman lirik, za


man zaman hamaset duygularyla heyecanl ve yiit, zaman zaman
hicrandan ikyeti ve zaman zaman dnya nimetlerinin en tatls
sevgilinin varl olduuna inanan bir k hviyetiyle karmza
kan bu scak kanl, scak duygulu ve ince hayalli airde kendi i
lemimizin deimelerini, arzu ve hareketlerini temaa eder gibiyiz.
Onun sevgiliye balln canlandran ve edeb sanatlarla da
ilenmi bulunan u msralarmdaki vef, fedkrlk hissi, ifde ve
slp incelii, dil sadelik ve gzellii dikkate deer :
Can gvdede sen sevgl cnne indr
Pes besledgm cnum cn ne indr

....

Yahd meni pervne-tek ol pertev-i ruhsar


emin beli kim yandu pervane indr
Gzden ahtdur ya Hidyet veli ey h
Kim bilr o dr daneleri t ne indr (var. 16a-b)

E m i r A f s a h u d d i n H i d a y e t in iirlerinde bazan kah


raman bir ordu komutannn edas, savaa arzulu, glklerin ze
rine yrmee azimli bir bahadr - alpn sesi hissolunur, duyulur.
u kta, bunun baarl bir rnei saylabilir :
Ol ola er ki gelse kl u cda gni
zine ol gni bile zevk u saf gni
Holukda deme lf uran sanma ba igit
Ol ba ola ki ba koya cevr cef gni (var. 10411)

255
H i d a y e t te yle msralara tesadf edilmektedir ki, ondan
bir asra yakn bir zaman sonra iirleri Trk illerini tutan byk
F u z u l nin mjdesini duyar gibi oluruz :
Gam-i Meran ile lmeliden zge
Hidayetinin eh derman yohdur.

Bazan, yanlma ihtimali de olmakla beraber, baz beyitlerinde


onun A k k o y u n l u l a r n bir ka sultannn hizmetinde bulun
duu, arasra grevden alnd, bir ok zaman bakentten ve sul
tandan uzak illerde yaad sezgisi okuyucuyu etkilemektedir.
Mesel :
E y gnl Yakub Sultandur kim alm t ele
Ya Aliyyi Murtazmn Zlfikar elindedr (var. 36b).

beyti bize onun A k k o y u n l u S u l t a n l a r n d a n Y a k u b


(lm. 1490) ki o da iirle uram deerli bir devlet adamdr
ile ilikisi bulunduuna delil gibi dnlebilir. Muhtemelen Y a
k u b un kardei olan ve ondan nce ok ksa bir sre saltanat s
ren H a 1i 1 in adamlarndan sayld iin, bu sonuncunun ldrl
mesinden sonra gzden dm ve eski itibarn kazanmak urunda
rpnmtr. Bir mesnev parasndaki u msralar bunu im eder
gibidir :
E ger kullukda taksr old menden
midim afvdur ey ah senden
Kulum kul bende tek ekskli oh
ehn su ile kuldan dnmei yoh (133a)

Son olarak H i d a y e t B e y hakknda yeni bilgiler toplama is


teimizi ve onun ana gre gerekten deerli olan Divaninin ten
kitli basmn da yaynlamak niyetinde olduumuzu da ayrca belir
telim.

MOLLA LTFNlN HARNMESl


VE
XV. YZYIL SADE TRK NESR

Trkiye Trkesinin, XV. yzylda, mnazara (tartma) ve


mizah (glmece) edebiyat bakmndan nemli rneklerinden biri ol
makla kalmayp dilinin sadelii ve ann sosyal ve kltrel duru
mu zerinde yorumlarda bulunmaa da elverili niteliklere sahip
T o k a t l M o l l a L t f i nin Harnmesi gnmze kadar
aklkla bilinmi, tantlm, incelenmi bir eser deildir. Kefzzunndan Meydan-Larousse'a kadar tannm baz bibliyografya ve
biyografya toplamalarnda ad: (al-) Makdla f Uslu uc eklinde
belirtilen, fakat konusu hakknda ya ok yetersiz, ya da yanl bir
iki cmle ile yetinilen bu risalenin, imdiye kadar, tam ve eksiksiz
bir nshasna memleketimizde tesadf etmi deiliz. Ancak O.
R e s c h e r , 1926da, Orientalistiche Mizellen I lde Hzihi Munzart bal altnda, asl eserin yaklak olarak drtte birini
kapsayabilen buuk sayfadan ibaret, ok atlamal ve ok nok
san bir metni Berlin (Eski Prusya Hkmeti) Genel Kitapln
daki eksiin eksii nshaya dayanarak yaymlamsa da; ba,
ortas, sonu kopuk, hemen her sayfasnda birok cmleler atlanm,
szcklerinin birou deitirilmi, sras dtke konuya uygun
olarak serpitirilen ataszleri ve iir paralarndan nemli bir bl
m ihmale uram kusurlu bir yayn ile doru mtalalarda bulun
mak ve geree uygun sonular karmak elbette salanamaz. Bun
dan veya baka nedenlerden olacak ki O. R e s c h e r , hi bir ak
lamada bulunmamtr. Prof. F. K p r l , Deli Ltfinin Mizah
Bir Risalesi balkl Hayat Dergisi'nin 1928 Ekim ay sonlarmda(
kan nshasndaki yazsnda, imkn lsnde, baka kaynak
lardan da faydalanarak bahis konusu metin, onda geen kiiler ve
L t f i nin hayat ve kiilii hakknda biraz bilgi vermi, baz ya
nlmalara ramen, dikkate deer grler belirtmitir. Buradan fay
dalanan Prof. M. e r a f e t t i n Y a l t k a y a da, M o l l a L t f i

258
zerine yapt incelemede, Tarih Semineri Dergisi I lde, K p r 1 ye dayanarak bir notla bu eksik metne deinmitir.
1963-64 retim ylnda Kahire'de Ayn ems niversitesinde
ziyareti profesr olarak bulunduum srada Darl-lctb'deki Trk
e yazmalar zerinde bir hayli almtm. Talat Paa KolleksiyoMnun mecmualarm incelerken 204 No.lu ve 14 risaleyi kapsayan
yazmalar dergisinde Harnme-i Molla Ltfi .... baln tayan
2. eser, ilgimi ekiverdi. Bununla bir sre uranca, onun deiik
adlarda renilen ve henz tam bir kopyas elde bulunmayan, M o l
l a L t f i fnin ann mderrislerinden U s l u u c diye tan
nan u e a d d i n l y a s ile vezirler arasndaki mnazaray dile
dolayan eserden bakas olmad ortaya kt. O. R e s c h e r nok
san yaym ile yaplan karlatrma varlan sonucu kesinletirdi.
Kahire yazmas eksiksizdir. Dikkatlice incelenirse -ama
gre bilimsel tartma biimi, dosta-dmana taklma, elme tak
ma hevesleri ile yerme ve ekitirmenin yaygn uslbunu belli bir
konudaki tadszlar da gze arpan ata szleri ve deyimleri ve
bunlarla birlikte nesrimizin henz geni lde halkla ilikilerini ve
safln yitirmeden nceki sade niteliini tanmay kolaylatrabi
lir. Ayrca yazarnn ackl sonu bakmndan haksz bir fetva ile
hayatn kaybetmesinde de belki bu takn risalenin hedef ald ve
zir ve bilginlerin rol gl olmutur. Bu ynden eserin tantmn
ve incelemesini yapmadan nce, onu kaleme alanm hayat hikye
sini, ksaca olsun hatrlatmakta fayda vardr :

Deli Ltfi, Mol l a Ltfi, T o k a t l Ltfi, Ltf u l l a h e l e b i , S a r L t f i gibi deiik sfatlarla nitelendi
rilen bu zat, F a t i h S u l t a n M e h m e d (1451-1481) ve II. B e y a z d (1481-1512) alarnn tannm bilginlerinden, dnce ve
grlerini korkusuz savunanlardan ve bir az da saldrgan huylu,
ekitirmeyi seven, deli dolu, sz sohbeti yerinde olan eletirici ay
dnlardandr. Arapa ve Farsadan baka Yunancadan da doru
dan doruya faydalanabilecek kadar dou ve bat dillerinin ken
di andaki nemlilerini bilen bir kiidir. Kendisi S i n a n P a a
(lm 1486) gibi byk bir bilginin rencisi ve K e m a l P a a
z a d e (lm 1534) gibi ei az bulunur bir bilginin de hocasdr.
Ayrca A l i K u u dan matematik bilimlerini renme frsatn

259
bulmas, F a t i h ve II. B e y a z d n saraylarnda bilimsel sohbet
lere katlabilmesi, kiiliinin geliip serpilmesinde yararl olmu, fa
kat buna karlk, daha atak ve szn saknmaz olmasna ve bu
yzden de ok dman kazanmasna yol amtr. F a t i h in kitap
lm ynetmekle grevlendirildii iin de, ilk resm Osmanl kitap
lk mdr saylr , Bu Anadolu ocuunun gze arpan bir zellii
de vefalldr ki hocas S i n a n P a a , Sivrihisara, srldn
de, onu brakmayp beraber oraya gitmi olmas, bu zelliinin bir
grnmdr. n ve etkisi daha ok II. B e y a z d n sultanl
yllarnda yaylmtr. Bursa Kaplcasndaki Muradiye, Filibe, Edir
ne Dar l-Hadsi, stanbuldaki Semniye ve Bursumdaki I. Murad
medreselerinde mderrislik grevlerinde bulunmutur. Giyime-kuama, alma, formaliteye, protokola nem vermeyen, sade ve fakat
grlerine gvenli bir yaants olan M o l l a L t f i , stanbulda
mderris iken Fatihte ikindiye kadar derslerini okutur, sonra
da eyh Vefa zaviyesine gidip, orada akama dein Buharinin
al-Camiu s-sahh ini rivayet ederdi. te bu son yerdeki bir aklama
s ve dmanlarnn daha nce bana getirmei tasarladklar baz
tertiplerin sonucu, gnn birinde, onun zndklkla, dine aykr g
rlerin savunuculuu ile sulanmasnn nedeni olmutur. H a t i p z d e , ' M o l l a z a r , A f d a l - z d e ve M e v l n a A h a v e y n den kurulu komisyon, ounlukla ve ilk iki yenin kii
sel nedenlerle ondan kurtulmak kaygusuna dayanmalar sonucu
ldrlmesi gerektii yolunda fetva verince, zavall M o l l a L t f i ,
A t Meydannda (Sultanahmet), 25 Rebiul-hr 900 (23 Ocak 1495)
tarihinde kati olunmutur.
15 kadar eser sahibi bulunan M o l l a L t f i nin hesabnn
grlmesine ilikin fetvay imzalayanlardan ilk ikisi, ondan hemen
bir yl sonra, teki dnyaya gmlerdir. A f d a l - z d e , lm
ne yol aacak yeterlikte kant bulunmad gerekesiyle ekimser
kalmtr. 904 (1498)de len M e v l n a A h a v e y n ise, her hal
de, vicdan azab ekmi olmaldr k i: M o l l a L t f i nin katli ile
sonulanan sulama konusunda bir risale yazmak ihtiyacn duymuj
ve buna Garip Bir Hikye olarak meziyetlerini ve bilim gcn
kabul ettii L t f i nin katlini mazur ve gerekli gsteren bir blmck de eklemitir. (Sleymaniye Ktphanesi, brahim Efendi
Kitaplar No. 859). Kanmza gre L t f i nin katline fetva veren

260
ler onun keskin bir kl gibi yaralayan dilinden, konumuz Harnme
misali yazl ve szl yermelerinden kurtulmak amacn da gtm
ler ve bylece kendi kibetini, bir dereceye kadar, kskan ve dar
grl evresi ortasnda zulme urayan ve olduka baarl iir
leri de eksik olmayan bu aydn bilgin, eski deyimi ile ser-zadlt ve derya-dillii yznden kendisi hazrlar gibi olmutur.
imdi artk Harnmenin incelenmesine geebiliriz :
Harnme nshasn da kapsayan risaleler dergisinin: srt l
civert mein, st noktalar mavi kt geirilmi, mukavva bir kab
vardr. Batarafta aklamalar sayfas durumunda olan ve derginin
iindeki risalelere iaret eden kaytta, her naslsa, Harnmenin de
burada bulunduunun yazlmas ihmal edilmitir. Fakat 13 risle
ad yazlmtr. Bununla beraber olduka bilgisiz bir elden kt
anlalan bu kayt hakknda ihtiyatl olmak gerekir. Kd ince ve
saykalszdr. Zahriyede de kimlerin elinden getiini belirten temel
lk kaytlar vardr.
Harnme, var. 313b-322a arasndadr. Her sayfada ortalama 15
satr bulunmaktadr. Yaz ikeste taliktir. Bu nsha a'ban 935te
kopye edilmitir. Eser, Besmeleden sonra A 11 a h a hamd ile bala
makta ve konunun bir berat-i istiklli niteliinde olmak zere
En- Nahl sresinin (Allah) hem onlara binmeniz iin, hem znet
iin :atlan, katrlar, merkepleri yaratt... melindeki 8. yetini ve
ondan sonra da Sredeki: Onlar sizin arlklarnz yklenirler,
yar cannz tkenmeden varamayacanz bir memlekete (sizi) g
trrler. phesiz ki Rabbtnz ok esirgeyicidir, ok merhamet edi
cidir anlamn tayan 7. yetini iktibasla devam etmektedir. Peygamber'e salt ve selm getirirken de Isr Gecesi Burak'a, binii
vgsn hatrlatmaktadr, Sahabiler iin de eriat meydanlarnn
atllar demektedir. Arapa olan bu ilk satrlardan sonra, yine ayn
dilde olmak zere, Srp dilinde eek demek olan Uslu lkab ile

tannan bir mollann, ann vezirleriyle olan bir mnazara niteli


indeki bu tartmalarnn, aslnda Trke vuku bulmu olmas ha
sebiyle, burada da nakillerinin Trk dili ile yaplaca aklanp ko
nuya girilmektedir.
Tm ile hayal rn olduu kukusuz olan bu szde bilimsel

261
olmas gerekli tartmalar, batan baa eek ve eekle ilgili atasz
leri ve deyimler ekseni etrafnda dnmekte ve bu frsattan fayda
lanlarak gerek ak, gerekse kapal olmak zere o an bilim
adamlar da, devlet adamlar da, glmece gldrmece havas iin
de, bazan ltif, bazan da kba biimde hrpalanmaktadr. Tabiatiyle
bundan en ar pay da mderris U s l u ya dmektedir.
Bu risaleye gre: M e v l n a U s l u ( Us l ) nun E e k Y u
m u r t a s lkapl bir msteidinden rivayet olunanlar, bu mnaza
ralarn belkemiidir. Yazar sadece konuulanlar, olup bitenleri,
sanki, risalesine' aktarmakla yetinmi de, bir sylentiler taycs
olmaktan teye bir i yapmam gzkmek eilimindedir.. Gya
Edirnedeki Murad Han Medresesinin yars F e n r A l i s i ne
verilecek olmu. Bunu duyan U s l u ( Us l ) , nefis atma binp ga
zap kamsn eline olup yle ki: acyan eek attan geer, burtarak
divana varm. Vezirler bunu grnce: Ne haldr ki ahurna ya
kn gelmi eek gibi yorgalarsn deyivermiler. te bundan sonra

uzun sayfalar boyunca karlkl ve eek zerindeki ataszleriyle


deyimlere dayal, arasra ok zarif ve gldrc, ara sra da kaba
saba ve hatt mide bulandrc ekimeler, yermeler, an bilim ve
devlet grevlilerini alaltc sulamalar birbirini izler. ou zaman
genel nitelikte ve hemen her a iin sylenebilecek mizah, hiciv,
hakaret kark fakat tedirgin etmez gzken bulular, ataszleri,
deyimler nadir de olsa aralkta adlar belirtilen kiilere evri
lir, ya da aza alnmas terbiye d olan eekle ilikisi bulunan
ataszleri ve deyimlerle tedirginlik yaratacak bir dzeye dverir.
Uzun ve ok ekimeli tartmalarn fayda vermediini ve ken
disinin arzulad zellikle stanbulda nemli bir medrese m
derrisliinin kendisine verilmek istenmediini kavrayan U s l u ,
risalenin sonuna, biraz yaklalnca, bir kye konuk olan bir eek
cemaati ile arkadalarndan bir gece iin ayrlan bir eein hikye
sini anlatr. Bylece konforlu ve rahat olmasa da dostlar ile stan
bulda. yaama arzusunu duyurmaa alr. Vezirler de bunun ze
rine ona acyp Semniyeye atanmasn salarlar, ama orada da te
piince grevden atlr, yeni bir istei zerine de K z l K a t r
diye adlandrlan biriyle U s l u arasnda sert ekimeler olur ve ba
ndan baka olaylar da geince seyahata karar verir.

262
Arap diyarna doru ynelen U s l u , nce Msra, gider. ehre
varmayarak bir kye konuk olur. Misafir kald ev sahibinin so
rusu zerine de ncum ve remil bilimlerinde uzman olduunu sy
ler. Fakat ierde otururlarken, darda havann durumu, ayn doup
domad, tan yerinin aarp aarmad gibi sorular da zemez
ve ev sahibi ona, sorduklarnn doru karlklarn oturduu yerde
syleyip, darda da sylediklerinin geree uygunluunu gsterir.
Btn bunlar orada duran eeinin organlarnn durumundan bil
diini de szlerine ekler. Bir fellhh bu zihin akl karsnda
umutsuzlua kaplan U s l u , Msrda bilgilik taslayamadan, Mek
keye yollanr. Orda Hacc farizasn da yerine getirdikten sonra ye
niden azm-i Rum edip stanbula, dner.
Bu geri dnte ok eyin deitiini, F a t i h S u l t a n M e h
m e d in vefat ederek yerine II. B e y a z d n gemi olduunu g
ren U s l u , nice baAirun ayak ve nice ayaklarun da ba oldum
da grmekte gecikmez. Akran ve emsalinin kimisinin kendi mansblaryla yetinmeyerek oullarna bile mansp istedikleri de gzn
den kamaz. Kendisinin Mekkeye de gidip hac olduundan sz a
mas ve bu nedenle saygya lyk olduunu ileri srmesi de ona bek
ledii bir grevi salamaz. Nihayet duyar ki: kendisine gveni olan
devlet erknnn, onun hakkmdaki inanlarn da bozanlar olmu.
aresiz, Ankara Kadl grevini alarak yola der, L t f nin
Harnmesi de bylece biter.
Ad bakmndan XV. yzyl klsik Trk iirinin byk tem
silcileri banda bulunan G e r m i y a n l (Ktahyal) e y h i
(1375-1430?)nin ayn addaki mesnevisiyle bir kategoriye girebile
cek olan L t f nin Harnmesi pek az sayda iir paras da
iine alm olmakla beraber nesirle yazlmtr. Konu da her iki
eserde eek etrafnda dnmekle beraber, birinde e y h , daha
ok urad bir tecavz olayn Padiaha duyurmak ister; tekin
de ann bilim ve idare mekanizmasn ve zellikle aralar ak ol
duu anlalabilecek olan meslekdalarn ltife perdesi altnda
yermek arzusunu tatmin etmek M o l l a L t f yi uratrr. Ama.
L t f nin bu risaleyi yazarken, e y h i nin kk aheserini
okumu olduunu sezdiren belirtiler vardr.
M o l l a L t f i Harnmesinin ilk bakta nemi u ynlerin
den gelir: Mnazara edebiyatmzn ilk ve baarl rneklerinden ol

263
mas; tek konu etrafnda hi bir yerde rastlanamyacak kadar zen
gin ataszlerini kapsamas, dilinin sadelii, ann bir bakma
sosyal ve kltrel yapsn beenmeyii ve bylece mizah tarihi
mizde de bir yer sahibi olmaa deerinin bulunuu.
Biz, burada, sadece ve ksaca, eserdeki ataszleri ve deyimler
ve bir de uslbu zerinde durmakla yetineceiz :
nce eek zerine ve onunla ilikili olarak metne ok sk ser
pitirilmi olan yze yakn atasz ve deyimden sadece bir kap
alfabetik sra iinde gsterelim :
Acemi nalbant, kfir eeinde grenr.
A t depir, eek lr.
Bey seni kara eee bindrr, Karamana gnderiir.
Deliye ba neylesn, eee ta neylesn.
Deveyi yil alcak, eei gkte bil.
Eek ars gibi, sen dahi, ne bal idersin, ne mum.
Eek ya at pazarnda sorulur. Eee atlas ul ursan, gene
eek.
Eek kuyru gibi ne arttum, ne eksildm.
Eein lmi ite dndr.
Eeine gci yetmez, krtinini dger.
Eei ss didgi yirde balan.
Eei arpasyla talatrur.
Eei dne okmlar, eek aytm : ya odun eksikdiir,
ya su.
Kara eee yular ursan, katr olmaz.
lme eeim yonca bite.
Tanr yohsul kuln sevindrmeli olcak eein yav klur,
gene bulur.
Yohsul bayn ne karda, eek, atn ne yolda.
Buraya aldklarmz, szckleri ve anlamlar bakmlarndan

264
terbiye snrlarn amayanlardandr. Yoksa yle ataszleri ve de
yimler metinde yeralmtr ki k etkili ve ok yerinde imi gibi g
rnmekle beraber aza alnmayacak kadar ahlk d sayldklarn
dan, dil ve slp bakmlarndan tipik ve karakteristik de olsalar,
onlardan vazgemei zorunlu bulduk.
M o l l a L t f i nin Harnmesinin dil sdelii, ifade rahatl
ve bulu inceliini bir iki rnekle belirtmei de gerekli bulmakta
yz. Szn gelii vezirlerin u szleriyle U s l u nun u cevaplarna
bakalm :
Bizm dahi szmz iit, eeklik eyleme. nallah sana dahi
bir eysin virevz. U s l u eydr :

Beyt Ben nahs-i tlium bilurem ok stnamam


Gkden semer yaarsa tu olmaz palanna.
Onlar eydr: Be nin eyle dirsen, hnkr nie medrese yapsa
gerek; birin sana virevz, didiler. Uslu eydr: Bunun manas lme
eegm yonca bite, yiyesn, dimekdr. Bunlar eydr: Nice idelm,
eek arus gibi, sen dahi ne bal idersin ne mum. Gh kadlk istersin,
gh medreseyin ceng idersin, gel imdi eek toyna gibi katlan
ma, bir kadlk virelm, var otlua dm eek gibi yi, yat. Uslu
eydr: Yoksa eek ba eei yardan uurmak itersen ge karusmdan itiver, dirler; siz dahi beni kadla itmekle edn medreseye
rz itmek istersiz. Bunlar eydr: Evvel kadlk olurdun, imdi didigmz in torvasmda ylan grmi eek gibi bakarsn...

Bir de u.pasajdaki incelikle kark yergiyi ve sosyal eletiriyle


glmeceyi gzden geirelim :
Bu szi vzer iidicek merhamet idp vad itdiler ki: stan
bul medrisinden birisin alvireler, tkim yatmada bile bulma. Bir
mddet sonra stanbul medreselerinden biri mahll olcdk bu latifeyi hnkra nakl itdiler. Hnkra ho gelp sluya stanbul med
resesin virdi. Anda depirken camu Katrlara tu geldi. Uslunun
kuskunun ediler, depe depe Semniye toylasmdan gene tara kar
dlar. S... ne urlm tata dndi. Bir zaman malul mezbur gezerken
ittifak Semniye medresesinden bir medrese mahll old. Uslu ana
talip old. Kzl Katr dahi ben tururken bes nice talip olursm diy

265
oynad, ultn yrtd. Vezirler dahi Kzl Katra meyledicek Uslu,
hizmetleri ne kadar ald, ben katrun atas yirinde, belki ma'nide
atasyam; bu ne idr ki, dnki koduum benden tercih idesiz, diy
nie syledi, hi fyide itmedi. Ol orada Uslu mtehayyir kalup drt
yana bakup halktan kendye meded umcak bir rif, Usluya inayet
idp ubu beyti Usluya okd ki

Beyt Balanmasun Semniye tavlasna katr


Uslu tururken ana ne kuskun gmldrk.
Andan sonra U s l u grdi ki, kimesneden ana fyide yok, K z 1 1
K a t r a virdiler.

u kk iktibaslar bile M o l l a L t f i nin bu eserinde dil ve


slp bakmndan ne kadar sade, klfetsiz davranabildiini sezmee
yeterlidir. Kullanlan szcklerin ou z Trkedir. Hatt bir ks
m arkaiktir. Henz zincirleme tamlamalara da bir ihtiya grlme
dii apaktr. Dil, konuma dilinden kopmu deildir. Ataszleri
nin ve deyimlerin okluu, ifadenin halk azna yaknl, ona bir
scaklk, bir mill duyguya yaknlk da vermektedir... nsan bu Harnmeyi okurken XV. yzyln halk diline yakn, klfetsiz, olduka
yaln uslplu dier eserlerini de hatrlyor. A h m e d B i c a n n
Envrl-ikrii, k P a a - z d e nin Tarih'i, yazarn bil
mediimiz Ab Mslim Destan gibi daha bir ok eserin tatl, an
lalr, sade ve halka kadar inebilen ama sanat gcn de yitirme
yen Trkesine L t f i nin bu rislesiyle bir yenisi de katlmakta
dr. Eer XV. yzyln gerekten bizim olan nesri gelitirilmi ol
sayd, belki de, bugn hal dil sadelii ve arl zerindeki elime
ve ekimelere de gerek olmazd.

FUZULNN HADKATS-SUADSI

Yaad asrdanberi ad, geni bir hret hlesi ile evrilmi


olan byk Trk airi F u z u l nin Hadikatv/s-Suads ikyet
namesi ile birlikte : onun nazm gibi nesir sahasnda da ne derece
kudretli bir sanatkr olduunu gsterir. Ayrca edebiyatmzn maktel nevinin ve XVI. asr nesrinin bir aheserini tekil eder.
Hadika, hemen tamamiyle denebilecek derecede bir halk kitab
niteliini kazanm bulunduundan, hem says kolayca hesap edilemiyecek kadar ok defalar istinsah edilmi, hem de mteaddid ke
reler baslmtr.

Fakat bu basmlardan hi biri tenkitli tab olmad cihetle ya


ymlanm nshalara da itimat ciz deildir. Esasen ufak bir dik
kat, matbularda bir hayli yanl ve deitirmelerin mevcd olduu
nu meydana karmaa yeter. Hadika, Bulakta: 1253/1837 ve 1261/
1845te ve stanbulda da 1273/1856 ve 1302/1884te ve daha ba
ka tarihlerde de ve tarihsiz olarak ta muhtelif defalar yaymlan
mtr. (Bunlardan baka Saadete Ermilerin Bahesi ad ile bugn
k dile de S e l h a d d i n G n g r kalemiyle evrilmitir).
Avrupa Ktphanelerinin ounda (Mncken-Mnih, Wolfenbutel, Y/ien-Viyana, Leiden, Upsala, Paris, Berlin, British Museum)
bir veya bir ka yazma nshas bulunduu gibi, yalnz stanbul K
tphaneleri Fihristlerinde bile 100den fazla nshasna rastlanr.
Eserin mlnii daha iyi gstermek zere onun ark Trkesine de evrilmi olduunu ve hatt F u z u l nin eseri ilk defa bu
ive ile yazm olmas ihtimalini dnenlerin bile bulunduunu sy
leyelim.
.
Grebildiimiz Hadika yazmalarnn istinsah tarihi itibariyle en
eskilerinden biri: V a r d a r l M a h m u d b i n l y a s tarafndan
Safar 997/Aralk 1589 tarihinde talik hattiyle Edirnede istinsah
tamamlanm olan nshadr ki, halen, husus kitaplarmz arasnda

268
bulunmaktadr. Koyu kahve renkli hayli eskimi mein kab: emseli ve zencireklidir. 259 varak ihtiva eder (Sayfa boyu: 20x11,5
cm; yaz boyu 14x6,5 cm). Her sayfada 19 satr vardr. Cetveller:
mzehhep, bap ve fasl serlevhalar ile baz yetler, hadsler, Arabca cmleler: krmz mrekkebledir. Bununla beraber bu nshann
da eksiksiz ve % 100 itimada ayan olduunu iddia edecek deiliz;
fakat gerek istinsah tarihinin imdiki grmze nazaran ok
a eski oluu ve gerekse mstensihinin, istinsah yerinin ve muh
telif zamanlarda kimlerin ellerinden gemi olduunun malm bu
lunuu itibariyle, Hadika hakkndaki u kk incelememizde bunu
esas tuttuk.
F u z u l , eserinin hangi tarihte ikmal edilmi olduunu sy
lemez; Ahsen-i st ve eymen-i evkatta semt-i ihtitam buldu, der.
Bununla beraber (bizim yazmada mevcut deil, fakat baz yazma
ve basmalarda var) eserin sonunda Ravzat-hedya, uyarak
On iki mam' saydktan sonra zaman hakknda bir ka cmle
kullanmtr ki, bunlar vastas ile ve daha evvel ,R i e u nn de
kaydettii gibi hangi seneler arasnda yazdn tesbit edebiliriz.
Burada: E b l m u z a f f e r S u l t a n S l e y m a n b i n S u 1t a n
S e l i m H a n ve eseri,- hsn-i iaretiyle tahrir ettii B a d a d V a l i s i M u h a m m e d P a a y methetmektedir.
R i e u nn Glen-i Hulefdan ald bir kayda gre: S i v a s M i r i M i r a n M e h m e d P a a 956/1549da Badada gn
derilip 961/1554e kadar orda kalmtr. Bu takdirde, Hadikann
telif tarihi: eer bu sondaki imamlar bahsi ve medih ksm ekle
me deilse, ki yle olmas iin bir sebep yoktur ve slp bakmn
dan F u z u l nin ifadesinden bir aykrlk gstermez 956-961
arasndadr.
Hadikats-Suadya. F u z u l , C e n a b - H a k k a hamd
niyaz ile balyor. lk ksmlarn motifleri farksz denebilecek dere
cede K i f nin mehur R a v z a snm aynidir: Bel ve belnn
mahiyeti, Peygamber ve Ehl-i Beytin ektii cefalar, Kerbel e
hitlerine alamann ecri... Burada da, ayni yet, hads ve rivayetler

zikredilerek anlatlmaktadr. Nazm paralar daha mnasip bir su


rette serpitirilmi olup daha yksek bir iir hamulesi tamakta
drlar.

269
F u z u l dibacede :
Her Muharrem aynda mslmanlarn Kerbely ziyaret ettik
lerini ve orada meclisler ve mahfiller kurarak Kerbel vakayiini tek
rar suretiyle, Kerbel ehitlerinin da- musibetlerini tazelediklerini

ifade ettikten sonra yle demektedir :


Fa (amma) cemi-i mddetde, mecalis ve mehafilde takrir olu
nan vakayi-i Kerbel ve keyfiyet-i ahval-i hed Faris ve Taz iba
retinde beyan olman, erf-i Arab ve ekbir-i Acem temett( btulub, aizze-i Etrk, ki cz-i azam-i terkib-i lem. ve snf-i ekser-i nevc-i
ben demdir, satr-i zyid-i sahf-i ktb gibi suff-i mecalisden
hari kalub istif-yi idrk-i hakayik- ahvalden mahrm kalurlard.
Bu sebebden iktiza-yi umum-i mtem-i l, zebn-i halle ben hk-sre
taarruz etdi ve dest-i taarruz ile giribnum dutdu: ki ey perverde-i
hn-i nimet-i feyz-i ah-i Kerbel, Fuzul-i mbtel, eer bir tarz-i
mcedded muhteri olsan ve himmet dutub bir Maktel-i Trk ina
klsan, ki fusah-yi Trk-zeban, istimamdan temett bulalar ve
idrk-i mazmununda Arabdan ve Acemden mstani olalar.

F u z u l nin kitabn ne maksadla vcda getirdii bu satr


larda aka okunabilir. Onun, mensup olduu Trk milleti hakkn
da kulland gzel cmlelere ve mill dile verdii ehemmiyete dik
kat etmemek elde deildir. Bununla beraber ekser-i elfz rekik ve
ibrt nhemvar olmas hasebiyle vakalar beyanda glk e
kilen Trke ile bir maktel-i trk yazmaa, aczine ramen, ka
rar verdiini ve bunu bir saadet bildiini de ilve etmekte ve
T a n r 'dan, hased erbabna kar, kendisini korumasn, elfaz ve
maniden cemi-i meslihi mheyy klmasn, niyaz etmektedir.
Dibacenin sonuna doru byk airden eserinin kaynaklarn
ve niyetini dinliyoruz :
Halen elsine-i Arabde mezkr olan Maktel: Ebu Mihnef ve
Masra-i Tasdir ki Seyyid Radid-Din Ebl-Kasm (Ali) bin
Musa bin Cafer bin Muhammed at-Tas kemal-i tahkik ve tedkik
ile isnad-i mutebereden nakledp itmamna ihtimam etmi. Ve efvh-i Acemde mehur olan kitab Ravzat-uheddr ki Hazreti
afsahl-mtekellimin mevlna Hseyn Viz tetebbu-i tevarih ve tefasir edb dikkatle yazman, rivayetleri derece-i shhata yetmi;

270
ve ben hksra niyet oldur ki: asl telifte Ravzat-uhedya iktida
kilub sayir ktbde olan nukt-i garibeleri mmkn olduka ana
ilve kilam. Ve Hadikats-Suad adiyle mersum (mevsum) edp on
bab ve bir hatimede suret-i telife itmam verem...

Filhakika eser Ravza'da ve Saadetname'de olduu gibi on bab ve


bir hatimeden ibarettir. Birinci bab: Enbiya ahvalini; ikinci: Hz.
Resln Kureyten ektii ceflar; nc: Peygamberin vefatm;
drdnc: Faimanm vefatn; beinci: Murtazanm vefatn; altn
c : mam Hseynin ahvalini; yedinci: Hseynin Medineden Mekke
ye geliini; sekizinci: Mslim b. Aklin ehaetini; dokuzuncu: mam
Hseynin Mekkeden Kerbel/ya geliini; onuncu: Hseynin ehit
olduunu ve hatime de : Muhadderat- Ehl-i Eeytin Kerbeldan
ama gittiini beyan eder.
Hadika umumiyet itibariyle mensurdur. Fakat ara yerde ve s
ras dtke manzum paralar ve bilhassa ktalar ve beyitler tan
zim olunmutur. Kitabn asl mihrakn ve dnm noktasn: Kerhel Mesaibi tekil eder. lk fasllarda baz enbiya ahvalinin, anlatl
mas, hatta sonraki bablar, hep Kerbel faciasna zihinleri hazrla
mak, ve ona dair bir takm mukayeselere yol amak iindir. Kerbel
hilesi, kk ve gvdedir; btn bunlar ayni gvde stnde ve etra
fnda toplanan dallar hatrlatyor. Halk daha fazla rikkate getir
mek, daha fazla tehyic etmek noktalarnn da gz nnde tutularak
byle yapld da akla gelmektedir.

Mesel bakarsnz: Hz, Faimanm vefat babnda bir yahudinin


H z . H s e y n i bir gn evinde saklad ve sonra bu adamn mslman olduu ve bu kk hakszlktan dolay on sekiz gn llere
dp Cenab Hakktan af diledii ve neticede affedildii mevzuu
bahistir, deil mi? Hemen bunu yle bir mukayesenin takibettiine ahit olursunuz: E y aziz teemmMl kil ve nazar et, gr ki bir kimcsne Hz. Hseyni bir zaman mahpus edb hatr-i mbarekin azrde klmak ile ne mikdar tazarrudan sonra maf oldu. y anlarn
hali ne olur ki dava-yi slm ile l masumu ti-i sika-bar ile pre
pre eyleyb ettikleri amelden istifar etmeyb asta damen-i teessf
ve tahayyr dutmayalar...

Yine bylece mesel H z . H s e y n in ocukluunda sz a


lrken onun bir damla gz yandan Peygamberin mteessir olduu

271
hikye edilince derhal yle bir mukayese ile kar karyayz. Ceb
rail aytt, ya Reslallah, sen Hseyn'in bir kavra b-i ddesin d
klmeden mteessir olursun. Kerbel/da azasndan yz eme atlup
her birinden seyl-i hn akdm grsen hlin ne olur?...

Bu trl misaller, Hadikada istenildii kadar, mebzul surette,


mevcutturlar.
F u z u l , her babn banda kendisinden sz at Peygambere veya Ehl-i Beyte ait menakibi, gayet zarif bir eda ile nakleder.
Okuyucuyu, bir psikolog maharetiyle, kahramanlarn byklkleri,
fazilet ve meziyetlerinin tesiri altnda brakr.
Hadikanm -slbu baza .o kadar canl, taze ve akcdr ki, ara
dan deta asrlarn perdesi kalkar gibi oluyor; ve insan, vakalar,
bu byk sanatkrn azndan berrak bir talkatle dinliyor. Ayr
ca, kendi geni karihasndan arada bir syledii iirlerde, mensub
oldiiu felsefe ekolnn parltlarm bulmak ta kabildir.

Byk airin, MaMelinde, kendisi iin mit ettii en byk


mkfatn sevab kazanmak olduu seziliyor. Filhakika Kerbel
Vakasn tekrar zikretmenin ok yksek bir eref olduuna tamamiyle kanidir. Hele Ehl-i Bey t Mesaibine alamann ecr mesbat,
btn Trke Makiellerde ( K a s t a m o n u l u g a z i , H a c N u r e d d i n , B u r s a l L m i nin maktelleri gibi F u z u l den ev

vel kaleme alnm bu neviden eserlerde bu nokta dikkate arpmak


la beraber XVI. asrdan sonra yaslm olanlarda da ayn ehemmi
yetle devam eder) olduu vehiyle F u z u l de de defalar ve defa
larca, tekrar.terennm edilmitir.
Hadika bir passion kitabdr; bu itibarla tarih vekayi, kanavie mahiyetinde kalm, asl ii iddetli bir 1 - i A b a sevgisiy
le doldurulmutur. O, bir tarih etd deil, Kerbel martyrlerine
hudutsuz bir meftniyet ve hasretin kelimelerde donmu ifadesidir.

S t r o h m a n n n, R a d i d - D i n in al-Melhuf ( F u z u l nin Masra-i Taus dedii eser) u iin a-i sn Aariyyee ilgri
srd mtalaay, umum hatlar itibariyle, Hadika hakknda da
tekrar edebiliriz:
Tarih mutalar hemen tamamiyle lejander mutalara karm
tr. Bu tarafla o bir taraf (tarihle lejand) arasndaki hudutlar g

272
rlmyor. nsanlar, kt halifeler ve onlarn kumandan ve askerleri
yannda keza mmin cinlerin lejyonlar gzkyor.

Trk halk umumiyetle kahramanlk hislerine ok baldr; bu


trl hareketleri ve onlarn hikyesini ok sever. Ebu Mslim, Seyyid Battal, Dede Korkut... hikyeleri onun ruhunda silinmez izler
brakmtr. htimal tarihe, lejand mahiyetinin veriliinde, Trkl
n esasl vasflarndan biri olan bu mertlik ve cengverlik duygu
sunun da Psycho-Sociologique mdahalesi vardr. Hadika, bu noktai nazardan ksmen bir destan karakteri arzeder.
Hadika ile R u m veya M s r diye de anlan G e l i b o l u l u
C m nin Sadetnamesi esas itibariyle ayn eserin, ayn yzylda
ki tercmeleri telkki edildikleri halde, ed, tahkiye slbu ve sa
natkrlk bakmlarndan birbiriyle kolayca mukayese edilemiyecek
derecede fark gsterirler...
ekil ve bab taksimat gibi yalnz basit bir grnten ibaret
olan noktalarda, gze grnr hi bir deiiklik yoktur. Fakat ruh,
nazm-nesir-ritmik nesir, bir kelime ile ifade lzmsa stylistique bakmndan F u z u l nin eseri, yalnz C a m nin deil, he
men btn Trke Maktellerin stnde bir yer igal eder. Ve ken
dinden sonra bu neve dair yazlm manzum-mensur btn Makteller zerinde tesiri de o nisbette iddetli olmutur.

C a m - i R u m nin slbu bir hayli tekellfldr. Yer yer


seciler, lzumsuz tebihler, ve bilhassa lf uzatmalar gze arpar.
Geri tercmede asl metne, C a m nin, F u z u l den daha fazla
sadakat gsterdii dorudur. Lkin F u z u l deki bir fskiye suyu
gibi berrak ve enerjik o iir feveran, o mevzu tamamiyle benim
seme ve kendine mal etme C a m de his olunamamaktadr. Bunun
sebebini de phesiz F u z u l deki sanatkrlk istidadnn ve kud
retinin stnlnde aramaldr. Hele G e l i b o l u l u C a m nin
kendi zade-i tab olmak zere bahis mevzuu ettii ve kitabna ser
pitirdii beyitler, rubailer, gazeller ve kt'alar yle bahse deer pek
ehemmiyetli eyler deildir. Mesel, Hadika'nn sonundaki o muh
teem mersiyelerde kendimizi cokunluuna kaptrdmz courant
poetigue nerede? Sadetnamenin sonunda bulunan mesnevi tarz
nazm paralarndaki durgunluk ve aleldelik nerde?... Tarafsz ve
objektif olmaa gayret edilerek u kanaata varlabilir: Sadetname

273
sahibi iyi bir mtercim, zayf bir sanatkrdr. Hadika yazar mot
mot tercme kaidelerine smayan, serbest, dinamik ruhlu, gl
bir sanatkrdr..
Buna C a m nin fzllarn yannda kadr kymet bulmas
isteiyle eserini bir takm seciler ve lfzlarla sslemek iin ken
dini zorladn itiraf yerine, F u z u l nin kitabnn son sayfasn
daki u cmleyi nakl edersek, iki Maktel arasndaki hret ve ehem
miyet farknn bir noktasn daha tesbit etmi oluruz :
.Mutlak tefhim-i avam in tekellft-i resmiden mberr ve
istirt-i badeden ve esc-i garibeden muarr tamam oldu.
Hadika ve Havzamn tafsiltl mukayeselerini baka bir zama
na brakarak imdilik burada, yalnz bu iki mhim Maktelm kar
latrlmasndan elde ettiimiz neticeyi ksaca iaretle iktifa etmek
suretiyle, bu incelemeyi uzatmamak, daha mnasip olacaktr.

a. Hadikamn taksim ve tertibi, esas itibariyle Ravzadan aln


mtr.
b. Esasn slm gelenek ve nakillerden alan motifler K i f tarafndan da ilk defa kullanlmam olmakla beraber Ravsodan alnmadr.
c. Hadikamn nesri, Trk edebiyatnn pek az rastlanabilir, g
zel, henkli bir rneidir.
d. slp ve tahkiye kudreti itibariyle Hadika, Ravzadan ayr
ve stndr.
e. Hadikaya. serpitirilmi nazm paralar, .Raraadakilerden
daha fazla iirle yourulmutur; mesel F u z u l nin Leyl ve Mecm undaki ve Gazellerindeki ruh ve eda, bunlarda da yer yer, gze
arpar.
f. Her iki eser de halkn din psikolojisine uygun bir mahiyet
arzeder.
g. Hadika, Ravzann aslndan daha muvaffak denilebilecek de
recede ve baz edebiyat tarihi yazanlarn sandklar gibi yalnz
eklemelerle deil ilveler kadar ve hatt onlardan fazla ksaltma
lar yaplm, serbest bir tercmesidir.

274
h.
Btn bunlar F u z u l nin de syledii gibi: Asl telifte
Ravzat-fedya iktida klmasiyle bir mbayenet tekil etmez
ler; ancak sanatkr bir ruhun, tercme yoluyla dahi olsa benimse
dii bir mevzuu baka bir dilden, ana diline evirirken gsterebile
cei muvaffakiyeti ispat eden delillerden ibarettirler.
Hlsa, F u z u l nin byk bir akla ve geni bir inanma heyecaniyle yazd bu ah Maktel; her bahsi Ehl-i Beyt sevgisiyle
yorulmu, her yapra Kerbel ehitleri Mesaibinin dkdrd
gz yalar ile slanm bu muhteem ve byk kitab: nisyan per
delerini bir fevvare halinde aarak tertaze bize kadar gelen nadir
eserlerden biridir. O, edebiyatmzda, gerekten mevsimlerin seyrine
tbi olmadan ieklerini bir bahar sabah aydnlnda muhafaza
eden solmaz bir Hadika (bahe) olduunu ispat etmi; ve hreti,
hi eksilmeden ve eskimeden, yazld tarihten bugne kadar, asr
lar ve asrlarca slm-Trk leminin ufuklarnda bir Kutup yldz
gibi pyidar kalmtr.
Byk Trk airinin pathetique slbunun btn inceliini,
epique-lyrique Trk ruhunun btn scakln sayfalar arasnda
daima teneffs etmek mmkn olan ve en geni halk ynlarndan
en aydn topluluklara kadar her yata, her seviyede ve her zevkte
insana hitap ve tesir etmek kabiliyetini hi bir zaman kaybetmeyen
bu aheser ayarnda kitaplarmzn, byk bir yekn tekil edecek
kadar, ok olmalarn ne kadar isterdik...

LNN BLNMEYEN BR ESER


MECMA L-BAHREYN

Osmanl-Trk tefekkr, edebiyat ve zellikle tarihiliinin XVI.


asrdaki hreti nisbetinde deerli mmessillerinden olan M u s
t a f a b. A h m e d , yni mahlsma ve doduu ehre nisbetle G e
l i b o l u l u l , o kadar ok eser vcuda getirmi ve bunlarn bir
ksm ylesine zamann nisyan perdesi altna gizlenmitir ki: son
yllarda onun bz telifleri, ancak yeni yeni, ortaya kmaktadr.
Bunlardan biri Prof. C a v i t B a y s u n un himmetiyle, ilim lemi
ne tantlan Meti'idn-nefis f kav&idil-meclistir1. imdi bu
yazmzn konusunu tekil eden Meamafl-bahreyn de, bugne ka
dar, nshasna rastlamadm ve l nin eserleri arasnda adn
bile grmediim risalelerinden biridir. Hatt, yine bu eserinin mukaddemesinde adn belirtip sonundaki kasideden aldn iaretle
dii beyitlerini nakleyledii Rebil-manzmu da2 tanmadmz
syleyeceim.
Mecma l-bahreyn nshas Husus kitaplmzdadr. Bu yaz
ma: 210x135 (138x70) mm. boyunda-eninde olup 69 varak ihti
va etmektedir. Her sayfada, ortalama ^-mensur mukaddemede 13
satr, asl gazellerden mrekkep ana ksmnda da 7-11 beyit bulun
maktadr. Yalnz Htme-i Mecmael-bahreyn balkl son iki say
fadan ilki 14 beyti iine almtr. Yaz taliktir. Mihrabiye altn, lci
vert ve donuk krmz renklerle ilenmitir. Sayfa iindeki yazlar
ince lcivert ve kalnca altn yaldzla erevelenmitir. Mukaddeme
de dikkati ekecek kelime ve ibreler srhle yazlm, yet, hads,
kelm-% kibar, bz ahs adlar ile eser balklar ve sairenin st

1 M. C a v i t B a y s u n , M verrih lnin M ev'id n-n efis f kavHd


il-m eclisi hakknda, Tarih D ergisi, I, M art 1950, say 2, s. 389 v.dd.

Var. 9 b.

276
ne srhle birer izgi izilmitir. Gazeliyyat ksmnda da balklar
ve mahlaslar krmz mrekkepledir.
Mstensihin kim olduu hakknda karar vermek mkldr, ilk
anda l nin hattatlk cephesi de bulunduu ve nesih hatt ile ken
di elyazs Millet Ktphanesindeki bir Divannn ketebesinde mh
r ile tevsik edildii cihetle, bunlar karlatrp bir kanaat edin
mek istedim3. Hatt b n l E m i n M a h m u d K e m a l ( na l ) n
Menkib-i hnervern nerine yazd incelemede, vaktile Sahhaflar arsnda lnin hatt-% destile muharrer bir risalesine te
sadf ettiini ve fiat istiksar ile risaleyi itira etmediine hl
mteessif bulunduunu belirtmesi4, biran iin, bunun o olabilecei
dncesini de bende uyandrd. Fakat Milletteki yaznn benim ns
ha ile karlatrlmasnda bir kanaate varlamad. Yaz nevilerinin
ayrl, 1 nin b eserinin telif tarihi ile ad geen Divan arasn
daki eyrek asrlk zaman fark ve nihayet yine nesihle yazd bir
baka eserinin ba tarafndaki ibrenin bile yaz bakmndan gster
dii deiiklik5 tereddtleri oaltt. Bir de Gazeliyyat ksm ba
larken Gazeliyyat-1 l Bey* balnn bulunmas, bir insann ken
disi hakknda kolay kolay B ey deyimini kullanmyacan hesaplyarak mstensihin bakas olmas gerektii fikrini galip getirdi.
Ancak bu mstensih, hef halde, mellifin ada olmaldr. Bunu
yalnz az deiik ak renkli kdn devrini, yaz zelliinin verdii
sezii ne srerek sylemiyoruz. Bu hayli gzel yaz sahibi H w a c e
H a f i z iin rahimehullah7 dedii halde l hakknda yalnz
B ey tabirini kullanyor ki, bu husus, sanatkrmzn istinsah gn
lerinde hayatta olduunu dnmemize kuvvetle hak verebilir.
Zahriyye de sonradan uydurulmu u kayt mevcuttur: Tazkirat
al-ucar li-l al-marhum ve nasira-i l beryi gazalha(-yi) Hafis-i

3 M illet Ktphanesi, D ivanlar, N o. 321. l ni n bu divannn istinsah


ve transkripsiyon-m etin tenkidi, talebem den P e r i h a n n a l a m ezuniyet tezi
olarak verilm i, 1956 ubat devresinde bu alm a tam am lanm tr.
4 M u s t a f a l , M enakib-i hnervern ( b n l E m i n in ba ta ra f
taki in celem esi), stanbul, 1926, T rk Tarih E ncm eni K lliyt, adet 9, s. 102.
5 Fusl al-hal v e l-akd, N uruosm aniye Ktphanesi, no. 3399.
6 Var. 16 a.
7 V ar. 15 b.

277
rziB. Oysa ki asl yazmzn konusunu tekil eyleyen ba taraf
taki 10 varaklk dibace, imdi grlecei zere, bir airler tezkiresi
olmaktan uzaktr. Mnasebet, drlerek maksad- mahsusla bir
ksm hretli airlerin isimlerinin yanyana getirilmi olduunun
mahedesi, phesiz, byle bir hkme varmaya mncer olmutur.

Burada ne H a f i z in 58 gazeli ile l nin onlara yazd 53


nazireden bahsedeceiz, ne de Hatimedeki iki sayfalk kaside tar
zndaki manzum ikyetname klkl paradan. zerinde duraca
mz ksm, tarih ve edebiyat tarihimizle l nin hayat ve hassaten
psikolojisi bakmndan ehemmiyetli grdmz mukaddemeden
ibarettir.
I.
Mecma'ul-bahreyn mukaddemesinin ilk satrlar beraat-i is
tikll mahiyetindedir. Tamamen Farsa olan mukaddemede, l ,
sanatkrne bir mzeyyen slpla hamd, ve sen ve salt ve selm
vecibesini yerine getiriyor. Mtekiben ihar-yr- gzin hakknda,
her birinin adn zikrederek dualarda bulunuyor. Yer yer iir ve fe
sahat akisleriyle sslenen ilk sayfalarda dahi, hemen birok eser
lerinde grlegelen sabrszlkla, kendinden bahse balamaktadr.
ilk varaklardan itibaren Osmanl - Trk fikir ve edebiyatnda
isimlerine sk sk tesadf edilen ve klsik edebiyatmzda gerekten
trl bakmlardan tesir ve nfuzlar zerinde durulmak gereken :
Chiz, Hf i z , Sahban, Hassan, Sena, Attr, Jas i m - i E n v a r , Cm . . . gibi sanatkrlardan szayor. zellik
le H f i z M u h a m m e d i r a z (XIV. asr, lm. 791/1389)
tabi bu risaledeki iirlerin onun nazirelerinden ibaret oluunun
da tesiri olacak en ok ve en geni ekilde zerinde durulan b
yk insandr...9 1 grn takviye iin H u s r e v v e N i z a m nin peyrevi olduundan bahsettii A b d u r r a h m a n C m (14141492) nin ah az du irazyan10 szn nakille, Onun bile, H f i z
ve S a d (XIIL asr lm. 1294?)ye gpta ettiini, binaenaleyh ken-

8
Y a z balam adan n ce sahriyed e biri silik, tek i rahat okunam yan iki
m hr ile, kitabn en sonuna bilhara eklenm i ik i sayfadaki m anzum para-:
larn y azm z iin enteresan bir taraf yoktur.
9 K arlatr Var. 4 a ve devam .
10 V ar. 5 a.

278
diinin H f i z in, bin vassafmdan (Vassafmdan) biri olmasnn
yeter hner olduunu aklyor.
Byle bir vesile ile de, bir dereceye kadar, mevzua gemi olu
yor.
II.
M u s t a f a l , eserinin bu ksmnda, kendisi hakknda da
bilgi vermek arzu ve ihtiyacn duymutur. 791de len H f i z in
kabrinin, sonralar M u h a m m e d M u ' a m m tarafndan ihya
edildiini kaydederken diyor ki :
I/Mj

liA J

j j j o l ^

A ^^MA JjlS f

t5j*
J

-VL*

l_A.u9 J^

j jl I

j jlp I
j j 3 \s^-

jj
jj

-**! S j

<

jj

til!3 ^
*

j W-j

j l <i

0 ^
^

} \ S j^

f>jy<y jj.1
.J j j O j j ^ 5
UZJ.L

l M

^ j J '/ ^ (*1^

J .jUi

^ )T L

j^ -jT

j ^J*U- O T j l iii, J j L . S ^ ( j ' j

j hj

Ok } $

Bu pasajdan kesin olarak u noktalar, bir kere daha, aydnlan


yor: M u s t a f a l , G e l i b o l u da domutur. 1000 hicret yl
balarnda 52 yama giriyordu. O sralarda H f i z in Divamndan
faydalanmaa balam. Bununla beraber o tarihe kadar Trke iki
Divan ve telif olarak 24 eser shibi imi. Bunlarn yedisi manzum,
dierleri mensur olarak kaleme alnmtr.
11

Var. 5 b - 6 b .

279
Azil ve namuratlk eyyamnda ve gariplik, kimsesizlik ve nee
sizlik hengamnda, birbiri arkasna gelen zntlerin hcumu ile
gnl krk, mahzun ve yaral olduu bir zamanda bu eseri yaz
mtr.
Yukarki satrlardan az sonra sylediklerini de ylece Trk
e'ye evirebiliriz :
Bu muradna kavumamn macerasnn zeti udur k i : bir
gece izzet ve rifat sevinci ile huzur ve rahat deinde skn ve
devlete ererim midi ile yatm iken, ay deil, sonsuz seneler zillet
meskeninde trl fikir ve hayallerin vesveseleri iinde mustarip kal
dm. Hayr hayr, bu bilinen rasad saati deildir. Belki hikmet er
bab nezdinde, bir dakikadan daha az sren, bir lhzadr. Bir an dev
let lezzetli ile biraz neelensem, ardndan gn tkip eden gece gibi
nice zamanlar dmanlarn takazas, zlumleri ile melal ve mit
sizlik kelerinde kalrm12.
Farsasn aldmz ksm nasl, Onun Nasihats-saltin'ine da

yanarak ilk defa A h t e r A l i ( A h t e r N e c m e t t i n On a n )


tarafndan mezuniyet tezinde13 ileri srlen 948 Muharreminin ikin
ci gn doduu mtalasn teyid ediyor, iki Trke Divan ve bir
ok telif sahibi bulunduunu ispatlyorsa, ylece, mealen evirdii
miz bu satrlar da unlar aka gsteriyor:
l , i leminde, bizim saatle tyin edilen zamanmzn dn
da, son devirler bat filozoflarnn kavrad ekli hatrlatan bir se
zile, bir baka vakit ls bulunduunu hissediyordur. Sevin ve
ztrap arasnda gndz gece arasndaki tezat gibi mevcut olan
byk fark keskin izgiler hlinde belirtmei baarmasn ok iyi
bilmektedir.
Sanatkr bununla beraber kendini teselli etme yollarn ara
maktadr. iirlerinin ch ve cell sahiplerinin meclislerinde byk

12 K ar. 6 b.
13 A h ter li, Gelibolulu M ustafa l, M ezuniyet tezi, 1340, T rkiyat E n s
tits, no. 28 H am m erin, tarihim izin bir m ektubuna dayanarak, 949da d o
duunu sylem esini (A t a B e y trc., V II, 287) bnl E m in (ad geen eser, 4)
ve bakalar d a m ukni delillerle dzeltm ilerdir.

280
bir rabet ve istekle aranmas, ve fal kuras gibi elden ele dolat
rlmas houna gitmiyor deildir. Bu mndaki satrlar yazarken
hem kendine gvenini, hem de, muhtemelen, okuyanlarn ve eseri it
haf edecei ahsiyetin ona deer vermesi hususundaki gizli arzusu
nu aa vuruyor. Bu itibarla: kendisi ile muasr olanlar arasnda
inat ve ina meziyeti bakmndan nde olanlarn bile iirleri, onun
varidatna nisbetle atrdan bir satr veya mufassal ve mufaddal
bir kitaptan bir fasl veya bap yerini ancak tutarlarm. Bu vesile
ile yazd bir nazm parasnda, kendisini H i l l i , E n v e r ,
F i r d e v s ... gibi byk airlerle mukayeseden ekinmemekte, bel
ki onlardan bile yksek olduunu sanmaktadr. nsana deta, biran
iin, bir ruh hastas ile karlayormu hissini veren, maalesef eski
iirimizde epey rnei bulunduu iin pek de acayip telkki edil
memek gereken bu tarz bl-pervazla misl olarak bir ka beyit
alacam :

<Sjy\

jy\

J_p- J

^ tS

Yine bir baka manzum parasna gre, onbir yl mansptan


uzak yaamm; o kadar fazl ve hnerine ramen muztaripken,
mr geip gidiyormu. Lkin C e n a b - H a k k , kendisini feyz
ve fthata eritirmi. Gnl ilham denizlerine dalyormu. Bu
feyz ve ilham nbetinin her devresi iki ay kadar srm. Gndz
ve gece hayal ve mnalarn ilhamna kendini kaptrm. O derece
deki, her trl edeb meziyetleri bulunan, on-oniki gazeli bir gn

14 Var. 7 b.

281
veya gece zarfnda yazabiliyormu. Hatt daha var m f diyor
mu. Gya ki, C e n a b - H a k k , be kuak sonra hasudlarn
ramna Osmanllar arasnda ikinci bir H f i z vcde getirmek
istemiti15..
Burada yine sz yazara brakalm :

OjL.li

< jlj.S

j J) T

^C

jJL

j ilfi

j _j>

C.t^ J-C-ij. y k>-

JsUjljl

Bu satrlardan ve msralardan aka anlalan udur :


Her biri iki ay kadar sren, bir cokunluk ve ilham devreleri,
feyiz nbeti hlinde 1 ye 400 tane H f i z gazelini, hikmetler
ve mevizalar slbu ile, tanzir etmek imknm balamtr. Bu ba
kmdan RabVul-manzm adl eserini tamamlad vakit, onun so
nundaki kasideye, eski feyizler ve varidat hakknda iiri ve H a f i z i ven msralar koymu. Yalnz burada 400 adet dedii nazire,
gerekte eserde ancak 53 adettir. Ve hatimenin, nc beytinde de,

15
16

Var. 8 a - 9 a.
V ar. 9 a-b.

282
kendisi tarafndan 53 olarak gsterilmitir17. Sonra, buradan im
diye kadar, bir yerde bahsi getiini bilmediim yeni bir eserinin
de ancak adn renmi bulunuyoruz. Rab(u}l-mansmnn muhtevi
yat hakknda da, buraya aktarlan, kaside parasndan bir hkm
karmak da ok acelecilik olur.
Yine yukardanberi ya aynen aldmz, yahut hlsaten ve
melen evirdiimiz kk ksmlar bize, 1 nin klsik edebiyat
mzda, kendisini Iran iirinin stadlarndan aa grmek yle dur
sun, stn telkki edenlerin bayraktar saydn gsteriyor. Bun
lar okuduktan sonradr ki: N e f i deki o kendini fazla beenmi
liin, o Iran ediplerine meydan okuyan ednn bir kaynan tan
m oluyoruz.
III.
Mecmafl-bahreyn, byk klsiklerimizden N e f nin
ailesini tantmak bakmndan da ok ehemmiyetlidir. Bugne kadar
Erzurumlu airimizin babasnn da, dedesinin de adn bilmiyorduk.
Btn sylenenler tahmin hudutlarn amyordu. Bu bizim kendi
etd ve eserlerimiz iin de byle idi18, ilk defa burada rastladmz
kayd, 1954 balarnda (27 Ocak) Eminn renci Lokalinde umu
m efkra aklam, sonra da Cumhuriyet Gazetesine bu konuda
bir beyanat vermitik. Fakat asl metni ilk def bu yazyla ilim le
mine arzedeceiz.
l , ilknce, det giri saylabilecek bir iki cmle ile: bu iir
lerinin halk arasnda byk hret kazandna, iir ve edebiyat me
rakllarnn onlar istinsaha koyulduuna, fakat hepsini kopyaya fr
sat bulamadklarna iaret etmekte ve yle demektedir :

W
iliLiYl
cK ^

Lil ^etr*"-#

jl ( _ T. . .
cr

>jsj f "
^

_P

3' 0 ^ ^

17 V ar. 68 b.
18 Dr. A b d U l k a d i r K a r a h a n , N e f , T rk K lsikleri 32, stanbul,
1954, s. 3.

283
J jJ

j\j

j t-j

jU

j / j b ^ i jT"jj /jj^i>-

J ?**A

jU ^ l

(jUprluVl

C-Ijj ^ -*^'.
^0

u * ^ ". isxi J

(J^La _^.a Ajl^f <l\^ A^'l

\>\jjfj

o l

j ' ^ri a-U-1 J l A it

plil

jL .L i j j j
0^*' )

Jli

* ^

AiJ\.ij

Jj^A UT L.**T

J l i l ^*2*

cl>
J*L

&

a^c-Ij

^7

<S$

OuT ^

jlM

_J liij

Jj J>- jLlc-l j O-e-j

j f j

AiW\j

Ve bylece N e f nin azndan nefs-i nefisini bir hayli methet


tirir. Bizce mhim olan bu bol keseden vmeler deil, N e f nin
babasnn M e h m e d , dedesinin M i r z a A l i P a a olduu, 1000/
1591 balarnda hi olmazsa yirmi yan doldurmu zeki ve gen
bir air olarak tannddr. Bu bir. ka satr hem hretli hamaset
airimizin ailesi hakknda bizi aydnlatmakta, hem de umumiyetle
onun doum tarihi olarak kabul edilen 990/1582 ylnn, hi olmaz
sa, on sene nceye alnarak 980/1572ye ifran zaruri klmaktadr.
IV. Bu dibace 1 nin ahlk ve psikolojik bir baka cephesini
de aksettirmek cihetinden dikkate ayandr. Yine N e f ' nin azn
dan S i n a n P a a iin sylenen u szleri okuyalm :

j\/"

\cj }

t!.P j*
j-k*
^?eJI j

Aywi ^

. *1^* j a jl

/*j /*

J*

JJ

jd.S Cf jJa
B.
1
'

4-U I

^ h

j j j + f j tJj

^ll

V ar. 10 a v e devam.
V ar. 11 b.

Lil jjU

4l 1
eJj.

19
20

J Jjo

1^*1 J

284:
Yalnz bu kadarla da kalnmyor. Medih temposu gittike yk
seliyor. N e f ' demi ki: Mecmaul-bahreyn ad ile adlandrdn
bu yeni telifi, byk inciyi andran bu eseri, denizlerdeki gemilerin
ibuyurucusu, serhad boylar ve kylar kaptanna arzetmek, senin
iin bir vazifedir. Gecikmemelisin. nk tehirde fet ve tacilde za
rafet vardr. Beni dinlersen, bunu ona sun21. O da birisi Derya-yi
ebrr, dieri Lcce-i esrar olan bu esere, Mecma'ul-bahreyn adn
koysam yeridir diyerek, bu sefer bizzat S i n a n P a a medhine gi
riiyor. Diyor ki Nefsl-emirde o gemiler .binicisi, esiz, asil, ulu,
gzel tabiatl ve gaza yapcsdr ki: dmanl zahir olan yolunu
kaybetmi kral, onun mzrann darbe yemii ve can alnm oldu.
Badad/a vali olduu zaman, o diyarn hnerverlerini refaha eritirmitir; Erzuruma geldiinde orann nktedanlarna bir ok ilti
fat ve kerem gstermitir. Cmertlii ile mehurdu. Zulme urayan
lar da, o yerlerde, zlimlerin elinden kurtarmt. Hi bir zaman
tama ve rvete dmemi, halk refaha yetitirmee alm, Nizaml-mlkn kincisi, Asaf b. Berhiyanm peyrevi, yahut ta n
c Bzrci Mihr olmutu. Fakat ne faydaki, bu zamanda her tek
olan insan inzivaya ekilmitir. Oysaki kendisine en byk insanlar
muhtatr. Ben buna kr ediyorum ki, bu deerli armaan, onun
kymetini takdir edebilen bir insana ithaf ediyorum22.

Burada ad geen S i n a n P a a nm K o c a S i n a n P a a
diye hret bulan ve be defa sadaret hizmetinde bulunan A r n a v u d S i n a n P a a olduu phesizdir. nk 1000 senesinde Sad
razamlktan mzul, eski Badad ve Erzurum Valisi, Tunus Ftihi,
Macar kraln yenen v.s. gibi belli vasflarla baka bir S i n a n P a a nn bulunmasna imkn ve ihtimal yoktur23... imdi ibretle 1nin Knhl-ahbrnda ayn zat hakknda, lm dolaysiyle, ileri
srlen mtlalar da nakledeceiz.
5 aban 1004 / 4 Nisan 1596da len S i n a n P a a nn24 ufu21 V ar. 11 b . - 1 2 a.
22 Var. 12 a. - 13 a.
23 Bak. B n cyclop ed ie de llsla m , IV, 1934, s. 451-2 : H a m m e r, Tarih
(M . A t a trc.) VII, stanbul, 1332, 178; . S a m i , K am s l-a'lm IV, stan
bul, 1311, 2635-6, v.d.
24 , 1 , Knh l-ahbr, Son C., niversite ktph. T Y 5961, var. 473 b.
v.d.; N a i m a , Tarih, I, stanbul, 1280, 78, v.s.

285
l hdisesinin Knhl-ahbr'daki bal yledir: Sinan Paamn
evza- nahemvr ve adem diyarna gzan bey anndadr25. Bu ba
lk bile, Mecmaful-bahreyn sanatkrnn ka derece dndn an
lamay kolaylatrabilir. Be kere Sadrazam olduuna temas edildik
ten sonra l aynen unlar yazyor: Gitdike bed-hy ve bed-gy
ve varduka fitne ve bdar ve tnd-huy olub kaza-i hacet in yan
na varanlara lisannda olan toprak bauna kelm idi26.

Bu kadarla kalsa iyi. Bu vesile ile, lnn arkasndan yazlm


bir ka nazm paras vardr ki, tavsifine kelime g bulunur :
Galiz gabi bed-hisl merd-i gidi
Advet-i ulem zmresine b-ek idi.

kabilinden yvelerden sonra diyor ki: Garabet bundadr ki evvelki


vezretinde Dvan-hnesi sertakna
j ^IJI -l
hadsini yaz
drd. Kesret-i irtia ile itihar buldukda yazdna ndim olub
hakle tarkin azdrd27. Mecmacl-bahreyni yazd vakit, S i n a n
P a a , ikinci defa sadrazamlktan mazul bulunuyordu. Seksenlik
bir ihtiyard. Eer rveti, ktl var idi ise, vard. Yoksa son
drt ylnda birden bire deimesinin imkn olamyaca muhak
kaktr. Fakat deien l dir. Anlalan beklediklerine, umdukla
rna onun tarafndan kavuturulmaynca, cn, lmnden sonra
tarihi vastas ile almak istemi. Eski sylediklerini unutmu g
rnmeyi tercih etmi. Hatt bu lmn onu sevindirdiini bile, bu
vesile ile tarihine geirdii manzumelerde hissetmemek gtr, ite
bunlardan birinden birka msra :
Ele toprak bana derdi vel
Toprak altnda imdi hlini gr
....Kil nazar yakdu eralarna
te-i fitnenin errn gr
Geri mrd oldu gitdi ol murdar
Kabr iinde azb- nrna gr2*.

25
26
27
28

V ar. 473 b .- 4 7 4 a.
G sterilen yer.
G sterilen yer.
V ar. 474 a.

286
Bunlar grdkten sonra tarafsz olmalar gereken tarihileri
mizden en ok tannmnn, bzan nasl hislerine zebun olduunu
yine tarih bir vesika olarak burada kaydetmee mecburuz. imdi
slm Ansiklopedisinde K. S s s h e i m in l hakknda iddet
ve entrikann hkim olduu bir devirde, o, saffet ve istikamet nu
munesi tekil etm itin 29 demesinin gerek plnda ne kadar gevedi

ine de dikkati ekmek zararl olmasa gerek. Fakat btn bunlar


l yi ahlk ve psikolojik bakmdan pek kusurlu saymay da icabettirmez. Esasen bu tantmamzn gayesi objektif kalarak, Mecmau}l-bahreyndeki dikkati eken noktalar kaydetmekten ibaret
tir.
Eserin sa sayfalara H f i z in gazellerini ve sollara da 1 nin Farsa nazirelerini ihtiva eden byk ksm ile edeb deeri hak
knda, imdilik, dnce ve gr belirtmeyeceiz...

29

I, 306.

IV. MURAD DEVR BADAD SEFERLER HAKKINDA


BlR FETHNAME VE GEN OSMANIN TARH
AHSYET

1960 yl balarnda- ngilterede, Oxfordta, bilimsel inceleme


lerde bulunduum srada hretli Bodleian Librarydeki Trke yaz
malar arasnda dikkatimi eken eserlerden biri de: Tevrih-i Fetihnme-i Badad be-dest-i Pdih-i Dn-penh Sultn Murd Gz
rahmetv/llh aleyh olmutu. Ktphane katalogunda, sudan bir
tavsifle, ve birka satrla tantlan bu Fetihnameyi etraflca gzden

geirince, trl bakmlardan nemli ender bir manskri ile kar


karya olduumuzu anlamakta gecikmedik. Bir taraftan bu trden
dier fetihnamelerde atlanm veya pek ksa geilmi baz nemli
olaylarn burada bulunmas, te taraftan yazarn ve mstensihin
olaylarn iinde yalam, seferlere katlm kltrl ve kavray
l kimselerden olmalar ona, benzerleri arasnda, zellik ve deer
kazandrmaa yetiyordu. Bu arada zerinde incelemeler yaynlan
m olmasna ramen tarih esas bir trl aydnlanmam olan
Gen Osman hikyesinin burada ak ve etrafl ekilde anlatld
n grmek, konu zerine eilme vesileleri arasnda ayr bir yer de
tuttu.
Katalogdaki bir kayda da gvenilerek ilk nce bu nshann nik
olabilecei mit ve tahmin edilmi ise de, sonralar, daha iki ayr
yazmasna ttla hasl olmutur... Bununla beraber .Bodleian manskrisinin, dierlerine nispetle daha salam korunmu bulunmas
ve daha zengin oluu, ayrca imdiye kadar bu teliften ve hususile
buradaki G e n O s m a n la ilgili dkmanter bilgiden hibir su
retle yararlanlmamas, bize, bu Fetihnme'yi bilim dnyasna ta
ntmak arzusunu vermitir.
Konumuz olan eser hakknda, imdiye kadar, batda: iki kata
logdaki ok yetersiz kaytlarla bir oryantalistin birka satrlk ia
reti dnda bir aklamaya tesadf edilmedii gibi, memleketimiz

288
de de, baz kataloglardan birinden yaplm bir nakille, ngiltere
den dnmzden bir yl sonra stanbuldaki kusurlu ve son ksm
lar slanmadan doma bozuka ve okunmas g bir nshann yeni
yazya evrilmesinden ibaret bir lisans almas istisna edilirse bir
yayn ve alma mevcut deildir.
Amacmz: Bodleian yazmasn tantmak kadar, bu Fetihname
sayesinde ortaya kan Gen Osmann tarih ahsiyetini ve ehadetini belirtmektedir.
I.
Kavun ii renginde iyi deri kapl mukavvadan bir cilt iin
de byk boyda 279 varak tutan nshamzn yzlm: 280x150
(195x100) mm.dir. Her sayfada ortalama 21 satr bulunmaktadr.
Yaz ilek bir nesihtir. Bahis balar, baz nemli tarihler umumi
yetle srh ile yazlmtr. Kt kalnca ve saykalldr. istinsah ta
rihi ve mstensih ad ak olarak belli edilmemi olmakla beraber
bunu kavramaya elverili ipular vardr. Sz gelimi: IV. M u r a dn
Badad seferi konaklarndan bahsedilirken, Birecik'te verilen bir
mola ve erzak ile alef datm mnasebetiyle mstensih yle bir
ifade kullanmaktadr: Siph ve yenieri tifesine nsih-i tevrh
hakr arpa ktibi idim. Bu gibi kaytlar gsterir ki, Fetihname'nin
mstensihi Badad seferine bizzat itirak etmi, okuma yazmas ol
duka yerinde bir adamdr. Ve eser seferden, ok uzak saylmamak
gereken bir sre sonra kopya edilmitir. Muhtemelen mstensih,
kendi bilgi ve grgsn de bazan arayerlere sktrmtr. Arada
bir iml ve ifade hatalarna, manzum paralarda vezin bozuklukla
rna rastlanrsa da, bunlar yle ehemmiyetli saylacak bir dereceyi
bulmamaktadr.
Nsha iyi muhafaza edilmitir.
Fetihname yle balamaktadr :

4^\ J

Ve u beyitle de sona ermektedir :


h-i Cem-ch-i felek-kevkebe Sultan brhm
K i eder kevkebe-i chna dny tazm ...

289
II.
Eserin mellifi kendisini: Meddh-i ammVr-Resl diye
hret sahibi olmu H a c M u s t a f b i n M o l l a R d v n
a l - B a d adiyle tantmaktadr.. Bundan bu zatn: asl iti
bariyle de Badadl olduu, ilmiyye snfna mensup bir hoca evld
bulunduu ve Hamza-nmeler okumakla tannd neticesini kar
mak mmkndr. Adnn bandaki Hac sfat da hacc ferizasm ed eylemi olduuna delil saylmak gerek.
Kendi ifadesine gre M o l l a R d v a n o l u H a c M u s
t a f a , hicretten 1030 sene getikten sonra: Drl-mlk-i Badad-i behit-badda olan vakayVi aynel-yakn mahede edp bu
nsha-i dil-vzi benan-i kaleme getirmi. Hayatnn bu tarihten
nceki devresinin Badadta getii anlalmaktadr. a h A b b a s n Badad istils srasnda halkn ektii meekkat ve zdra-

ba ahit olmutur. Esasen kendisi de bir ara mkl gnler yaa


mtr. Gurbete srkleniini de ylece anlatmaktadr :
Bu bende-i kemtern ve b d-i dirin az mddet ire acb ve
garb ahvl cereyan etdgini mahede kldm. Badad-i cennetbd ah-i gmrh pzde-i cy-i bed-hh eyledikde ol kavm-i bimezhebin atvr-% n-hemvnndan r-gerdn olub n-r seyahate
ikdvm. Mlhakat-i Drl-adalet olan Diyr-i Rmu murg-i b-iyn gibi ceveln ettim. Bu beyt ile mil olb dil-i pr-ztrbma
teskn verd im :

Kii geri diyr-i gurbetde


Zevka mesrr olub saf srmez
Geri kim dr olur ahibbdan
Hele ad yzin dahi grmez...
Ve devam eder :
Gh erbb-i ulm mlzemetiyle ve gh ashb-i fuhm m-?
zkeresiyle sarf-i evkt ve gh ktb-i tevrihle ihta-i st olma
n fez-yi htrda ceveln eyledi ki vki olan ahvl-i adbe ve zu
hur eden etvr-i garibeyi beyn ve ayn eyledim ki bir zamn ola
pesendide-i suhan-vern-i cihn ola. Dil-i b-gillmzdan geen rz-yi
dny in deildr. Maksdumuz B eyt :

290
Dudur ref eden n her bely
El zre dutalm dym duy.
Egeri elfz hsn-i eddan rdr meclis ve mehfilde mutlaa olunduka hayr ile yd olmaa bddr...

ranlIlarn Badad igalini takib eden zamanlardaki yakksz


hareketlerinden bizar olarak, bir nevi firar saylabilecek olan, gur
bete k sebeplerini sayan H a c M u s t a f a nn bu beynndan
anlalan udur :
Yazar: hayli kltrl, ilim evreleriyle geni temaslar sahibi,
tarih ve edebiyata merakl bir ahstr. Mtala merak ve bilgin
lerle sohbet sayesinde: hem uzak dt doum yerinin hasretini
avutmu, hem de gelecek nesillere bir eser brakarak hayr duaya
nail olmak dncesini gerekletirmitir.
Mnasebet dtke mellifin edeb kltrne ehadet eden be
lirtilere Fetihnmede yer yer, rastlanmaktadr. Bilhassa klsik ede
biyatmzn hretli simlarmdan seilip iktibas edilmi olan man
zum paralar dikkate deer. Bunlar arasnda F u z l , l , Ru h ,
N e f * v.b. gibi birinci snf airlerin cidden gzel ve hale uygun
iirleri zikredilebilir. Devrine gre sl,bu, olduka sade saylabilir.
Dile kuvvetle hkimdir. Srasnda yet, hads, kelm- kibr,
atalar sz gibi kaynaklardan da faydaland olmutur.
Baz anekdotlar, edebiyat tarihi bakmndan dikkate ayan nok
talar da tamaktadr. Mesel G e l i b o l u lu t a r i h i l nin
Badad defterdarlndan azlini mteakip dnte hurma aalar
ile ssl bir mahalde syledii bir iir vesilesiyle byk airimiz
F u z 1 yi ilgilendiren ve olu F a z 1 ye dair bir ryay iine
alan rivayet bu cmledendir.
Mellif fikir drstlne maliktir. Bizzat grmedii vak'alardan sz aarken genel olarak rviler yle rivyet ederler k i...
kabilinden deyimlerle konuya girer. Badad a derin bir sevgisi ol
duu gibi, IV. M u r a d a kar da cidd bir hayranl ve samim
saygs vardr.
III.
Tevrih4 Fetihnme-i Badad, K a n u n S u l t a n S
l e y m a n n Badad fethinden (1534) balamaktadr. Ancak gerek

291
K a n u n devri ve gerekse onu takib eden yllarn Badad ile ilgili
olaylar nisbeten gzden geirilmitir. Eserin arlk noktas IV.
M u r a d devrinin Badad seferleri ve bilhassa Badadm yeniden
fethi zerindedir. Bugnlerin Badad dolaylar ile yakndan ilgili
baz olaylarn, baka bu nevi teliflerde kolayca grlmeyen bir ge
nilik ve aklkla burda anlatld mahede edilmektedir...
Mesel IV. M u r a d n Badad yolculuu esnasndaki konak
larda geen hayat ve yol boyunca zuhra gelen bir takm olaylar
ve durumlar, rnek olarak, hatrlanabilir: Antakyada s nehrin
den Padiahn ve onun pei sra vezirler ve ynm atlarn srp
gemeleri; Halepte cirit ve ok atmalar; Birecik yaknnda Belkis
Tepede Frat zerine kpr kuruluu ve R u m e l i B e y l e r b e y i s i P i r P a a nm Kprbanda haksz yere idam; Urfa y o
lunda ttn kullandklar iin hayatlarna son verilen 21 kiinin ba
na gelenler ve daha buna benzer nice vakalar bu kategoridendir.
Bizim burada asl zerinde duracamz olay, u andaki bilgi
mize gre, hemen hibir yerde ayrntlar ve gerekliiyle burada
olduu kadar dokmanter karakterde grlebilecei sylenemiyecek olan: Gen Osman Hikyesidir. zellikle edebiyat tarihimiz ve
kahramanlk psikolojisi bakmndan ehemmiyet ve deeri bulunan
bu konuda, bugne kadar yaplm olan en yetkili incelemelerde bile,
G e n O s m a n ' n tarih ahsiyeti ak ve doru olarak tespit edi
lememitir.
Adana Trkmenlerinin bir halk hikyesi olmaktan balyarak
trk trndeki trl rivyetlerine ( ankr, Karaman, Mudur
nu, Konya v.b.), G e n O s m a n n hl Badad snn halk ara
snda yaayan lejandmdan edeb kaynaklardaki Kul Mustafa koma
sna kadar bu hikyenin deiik ekillerinden hibiri: bize, bir des

tan paras olmaktan, bir menkbe hviyeti iinde kalmaktan teye,


bir tarih olay hususiyetlerini gstermeye ve tantmaya elverilidir,
denemez. Btn bunlar hikyenin esasn hayl etmemize, dnme
mize, ihtimaller yrtmemize yardm edebilir. Fakat gerei bulma
mza, G e n O s m a n n tarih ahsiyetini, hizmetlerini, ehadetini olaylar ortasnda ve tarih iinde, tanmamza hayr...
Gen Osman hikyesinin tarih esas olarak imdiye kadar yal
nz Nam Tarihindeki kusurlu ve hatal kaytlar ile K t i p e -

292
l e b i nin bir iareti bahis konusu olmutur. N a m nm u aa
da grlecek ifadesi, Fetihname'mizdeki hi bir tereddde meydan
vermeyen kesin malmat karsnda, ancak yanllk ve yanl
renmi olmak szleriyle vasflandrlabilir. N a m der ki :
V e Gen Osman Dicle kenrmda cisr zerinde durub kala en
gine megul idi. Hisardan Ktztl-ba tr tfenkle hamle iderlerdi.
Topuuna ok dokunub mecruh olcak kenrda olmakla cisrden suya
db rfeksmdan biri bandan imamesin zb pertb eyledi.
Osman B ey makremenin ucuna sarilup sahibi cisr zerine ekerken
su kuvveti ile Osman B ey refikim dahi gekp suya drp mevc ve
aknt galib olmakla ikisi bile gark oldular... Mmkndr k'i

N a m , kahramanmzn ehadeti vakasmdan ancak eyrek asr


sonra domu bulunduu cihetle, vakay kendisine hikye eden bi
rinin hatasna kaplm, yahut ta bu vaka iin kulland kaynak
taki yanll aynyle kopya etmi olsun. Tarihinin bu yanl kay
d, edebiyat tarihisinin de hatal ihtimaller serdine sebep olmutur.
Umumiyetle mahedeye veya ilk elden edinilen bilgiye daya
nan Fetihname'mizde dstn balkl iki bahsi kaplyan (tabi hi
kye anlamna) Gen Osman'la ilgili aklamalara artk geebiliriz.
Birinci bahis: Bu dstn Gen Osman Aa HiTleye varib Kzlba- mezheb-hra ile olan vakialar ve zahire cem edp Vezir-i
aezama intizar zre olduunu beyan eder balkldr. Bu ksma gre
G e n O s m a n , Diyard Musadandr. S a d r a z a m H u s r e v
P a a tarafndan Sipehslar tyin edilerek bir miktar askerle Hille
kasabasna gnderilmitir. Vazifesi orada zahire toplamak, askere
yardm etmek, o civarlarda Kzlba tepelemektir.
G e n O s m a n A a ilknce m a m H s e y i n kasabasna
( Kerbel) varmtr. hreti, herhalde, o tarihten nce de ayi olan
kahramanmzn oralara gelmekte olduunu duyan Kzlbalar Ker
bel'dan ekilrhiler, kimi Badada, ve kimi Hilleden aa Rumahiye sancana kamlar. Kerbelda Atebt- liye'de hizmet
grenler alemler kararak, sdt ve eraf hep beraber, slm as
kerini karlam ve O sm an A a nn nne derek onu ehre

getirmilerdir. Zaten, de Kzlbalarn kt muameleleri halk bez


dirmimi. Osmanl ordusunu grnce oka sevinivermiler.

293
G e n O s m a n , mam Hseyin merkadn ziyaretten ve fakir
fukaraya bol bol inam ve ihsanlarda bulunduktan sonra Hille'ye ha
reket etmi. Oradan da halk, geceleyin, Melhide grhunu kar
m ve bylece firar meslekine slk eden Safev askeri ile ilk gn
lerde bir arpma olmamtr. Fakat Hz. mam Ali KaVasnda (N ecef) sikin olan 400 kadar Kzlbala bir ara bir nevi mtareke dev
ri yaand halde, onlarn szlerinde durmamalar yznden, G e n
O s m a n bunlarn zerlerine yrm, ve ibret-i messire olacak e
kilde, haklarndan gelmitir..
Bir ara emrindeki 80 kadar askerle Hilleyi muhasaraya gelen
4000 Safev svarisi ile ilk anlarda arpmamak iin ifaiyeye e
kilen G e n O s m a n , orada arlklarn braktktan sonra, 700
ceng eriyle tekrar gelip Hille etrafna baarl aknlar yapmtr.
Yine bir baka zamanda Osmanl askerleri zahiresiz kalsn diye har
manlar yakan, hurma aalar kesen 1700 Safev askeri zerine, yal
nz 700 erle, bel-yi suman gibi, inmi ve onlar perian eylemi
tir. Bunun intikamn almak endiesiyle birka bin adamla Tahmaziye rma kysna gelen S i y a v u H a n v e E b u l - K a s m
ile tututuu ceng, gerekten bir kahramanlk rneidir. Bir kur
gunla oyluundan yaralanmasna ramen, sava alann brakmayp
gl kuvvetli bir Kzlba yakasndan kapp koltuu altna almas
ve aslan penesine dm tilkiyi andran bu adama Deprenme,
yoksa ban koparrm diyerek eli ile boazna yapt skmada,
parmaklarnn, kartal penesi gibi, herifin gerdeni etine batmas
cengiliinin delillerinden ancak bir tanedir. Hasmlar, birbiri ze
rine basarak, sava alanndan kamlardr. G e n O s m a n , ya
ras iyiletikten sonra, yeniden Hille zerine yrm ve oray tek
rar zaptetmitir.
ikinci bahsin bal ise yledir: Vezr-i shib-tedbr Husrev
Paa-yi lem-gr Badd KaVasn gelb muhasara etdkleridr.
Burada da ilk nce H u s r e v P a a mn ran taraflarndan gelerek
Badad muhasaraya balamas, mam A (zam yaknlarnda ordunup
karargh kurarak Badadn bat taraflarndan metrislere giri ve
sonra da hisarlarn, brc ve brlarm top glleleri ile yer yer sklmeleri anlatlmakta, lm kazlmalarna dokunulmaktadr.
S a d r a z a m H s r e v P a a , Badad muhasarasna bala

294
nrken, Hillede O s m a n A a ya avu gnderip onu Ordu-yi H
myna dvet etmi ve O s m a n A a da, emrindeki kuvvetle bir
likte, hemen sratle vazifeye komutur. H s r e v P a a ile m
lakattan ve o zamana kadar grd baarl hizmetleri akladk
tan sonra, Vezir-i Azamn emriyle, G e n O s m a n metrise varm
ve ceng erleriyle omuz omuza, iki dnya saadeti urunda, arpma
ya balamtr.
G e n O s m a n , kumandas altndaki birliklerle imam Azam
kaps yaknnda olan metrise girmi ve burada destanlara lyk ce
saret ve kahramanlklar gstermitir.
Badadm i hisar bu taraflarda idi. Burada Dicle nehri ky
snda Sultan Sleyman kulesi adiyle tannan yksek bir kule vard
ki top darbeleriyle rahnedar olmutu. Bir gece G e n O s m a n
A a , o kuleyi dmandan hl grnce, gedik ve yarklardan, mer
divenle, kule zerine kmtr. Onu bir hayli dilver tkip etmi ve
Osmanl askerleri Saf evi bekilerinin ounu kltan geirip krm
ve kuleyi fethetmitir. zerinde gnlerce Trk bayran dalgalan
drmalardr. Kzlbam btn gayreti bouna olmusa da, eirie az
tesadf edilir bahadrlk hamleleri, neticede Osman Aann ehadeti
ve Osmanl Ordusunun muhasaray kaldrmas yznden, beklenen
meyvay verememitir. imdi burada sz Fetihname'nin yazarna
brakyoruz :
Her gece nice merdn-i dilvern Osman Aa olduu kuleye
gelb mecmac-i siph-i kne-hwh olup Vezr-i saf-reye haber gn
derdi ki hemen yry olsun ki bu bendeler dahi dmenn- mahsrn zerine nevzil-i sumn gibi olalm. Vezr-i pr-dni mnV
olurdu. Sabr rm eylen bir nice gnden tedrik olan esbab- ceng
hzr ve mde ola. Osman Aa on gn ol kulleyi mesken edindi
ve brn-i tir tfenk drien-i b-direng zerine yadrd> ve'klle
zerinde olan dilverlerin nicesi dne-i tfenk ile ehd ld.

Mellif, lam ii tamamlannca balyan iddetli arpmalar,


hu arada Z o r P a a nn, dalk kaplan gibi hisar kulesi zerine
kp bayrak diktiini ve bu srada gsnden vurulup ehit dt
n anlattktan sonra tekrar G e n O s m a n a dner ve onun da
ehadet erbetini imesi olayn ylece nakleder :

295
V e Sultan Sleyman-i Cennet-iyn Kullesi zerinde olan Os
man Aa etrf- kulelden olduu kulleyi niane alub dne-i top ve
tfenk brn gibi yaard. Eir bed-sirit-i tabiat-zit dahi bir riss-i
can-giry ile emtica-i hayat-i Osman Begi trc etmein ol gazilern
dahi dest palan dutmaz old.

G e n O s m a n la Z o r P a a nm kale bedenleri stnde eladet mertebelerine ermeleriyle nice tannm, isim yapm beyler ve
beylerbeyilerin de hayat alanndan silindiklerine de hayflanan ya
zarmz H a c M u s t a f a , bu arada, G e n O s m a n n yeenim
den de bir cmlemle bahsetmeyi ihmal etmez: Cmleden Gen Os
mann Ali Beg nm bir hemre-zdesi ki days kanm grh-i melhideden olurken bir dne-i tfenk ile ol r-i marake-gri ehid ve
nakd- haytdan n-md etdiler.

Grlyor k i: Gen Osmann ehadeti N a m nn anlattn


dan tamamiyle farkldr. Bilkis, manzum rivyetlerde terennm
edilen kahramanlk tablolarna uygundur. Ve airler ancak eine en
der rastlanr bir hamaset vakasn sze naketmilerdir.
H a c M u s t a f a nm Fetihnamesindeki bu bahisler bilindik
ten sonradr ki: K a y k K u l M u s t a f a nm Koma-i Gen
Osman ile birlikte ayn konudaki bir destann bakiyeleri olan tr
l Anadolu rivayetlerinin mna ve delletleri gzelce anlalabilir.
imdi :
btid Badada sefer olanda
Atlad hendei gedi Gen Osman
Vuruldu sancaktar kapd sanca
letti bedene dikdi Gen Osman

terennmnn lirizmi, tarih esas, kahramanlklara vurgun Trk


halknn hisliliine tercman oluu gibi trl bakmlardan neyi if
de ettii daha ak olarak tasavvur edilebilir. Bylece bir tarih olay,
bir edebiyat olaynn canl kayna olmak yolundaki rneklerinden
dikkate deer biri ile de bizi karlatrm olmaktadr. H a c Mu ' s t a f a mn bu mhim ve kymetli Fetihnamesini inceledikten sonra
dr ki: biz de tekrar edebiliyoruz :
ehidlere serdr oldu Gen Osman...

KEND ELYZISI HATIRATINA GRE


NYAZ-I MISRlNlN BZI MSTK GRLER

Osmanl Devletinin hkim olduu topraklarda, bilhassa Anadodoluda hayli yaygn ve Snn tarikatlar arasnda en ok besi bu
lunan tarikatlerden biri olan Halvetliin, ou zaman Msriyye ve
bazan da Niyaziyye ad verilen kolunun kurucusu olan N i y a z - i
M s r (8 ubat 1618 - 16 Mart 1694 = 12 Rebiulevvel 1027 - 20
Recep 1105): XVII. Yzyl Trk Tasavvuf edebiyatnn ve tekke
eyhliinin dikkate deer, atak ve hreti zamanmza kadar gelen
simalarndandr. Daha doum yeri olan Malatyada renim an
da iken H a l v e t e y h i M a l a t y a l I H s e y i n e mrit ol
makla balayan tarikat intisab: M e h m e d N i y a z i de uzun se
yahatlerden sonra ( Diyarbakr, Mardin, Badad, Kerbel, Msr, s
tanbul ve Anadolunun Bursa bata olmak zere Uak, Ktahya ve
Elmal ehirleri) hayatnn vazgeilmez bir balants olmu ve bu
zat nihayet kendisi de bal olduu tarikatn bir ubesini tesis ede
rek, hretli Trk eyhleri arasnda yer almtr.
Kdhirede Camil-Ezherde ilim tahsilini kemale erdirdikten ve
tarikat erkn ve dabnda ilerledikten sonra bir rya zerine stan
bula, gelen ve drt yl Msrda ikamet eyledii cihetle de M s r
diye de anlan M e h m e d N i y a z , irada: stanbulda Sokullu
Mehmed Paa Medresesinde bir hcrede balam, son ve en tesirli
eyhi m m S i n a n dan bilhere Bat Anadoluda, ald feyz de
olgunlamasna yardmc olduktan sonra Bursada asl hviyet ve
kemlini bulmutur. Konumuzu tekil eden ve bir nev htrat, hi
civ, gnlk olaylar, din ve tasavvuf duygular halitas karakterin
de olan ve kendi elyazsi ile yazlm tek nshas bulunan eser de,
deiik fslalarla, dank notlar eklinde vcuda getirilmitir.
Bursa Merkez 11 Halk Ktphanesine bal Orhan Gzi blmnde
690 numarada kaytl bulunan bu i kapandaki iarete gre
Mecma-i kelimt-i kudsiyye-i Hazret-i Msr 105 + 11 yapraktan

298
ibarettir. N i y a z i nin bu dank ve kark notlar 65 yalarnda
iken kaleme ald anlalyor. 43. yapran a yznde: Msrnin sinni imdi altm betedir diyor ki, hicretin 1027. ylnda do
duuna gre bu ksmlar 1092 sralarnda yazm olacaktr. Yaz
umumiyetle nesih yaz eidi iledir. O kadar ilek bir yaz sayl
maz. Sayfalarn yz ls: 190x138 (170x125)mm. dir. Her say
fadaki satr adedi birbirini tutmaz. Eserin kab eskimi meindir.
Bu eser Meclis-i idare karan ile vaktiyle Ahmed Gzi Der
ghndan getirilmitir.
Bu htrat, vakalar, notlar mecmuasnda yazar, yer yer kendi
hayat hakknda iaretlerde bulunur. Bir rnek olmak zre 9. yap
ran b yznde onun Fakr bin yirmi yedinci senesinde dn
yaya gelmiim demekle doum tarihini kaydetmesini, V n M e h m e d E f e n d i ye (lm 1096/1685) ve devrinin baz devlet rica
line olan kzgnln belirtmesini- (Hamzaviyye tarikat mensupla
rna iddetle atlarn), baz rahatszlklklar, vehimleri ve baka
eyleri bahis konusu ediini (Yaprak 8b, 12a, 38a ve daha, baka yer
ler) zikredebiliriz. Ancak yazmzn esas bunlar olmadndan asl
N i y a z - i M s r nin mistik grlerine gemei gerekli: bul
maktayz.
Aklna her esenin yazl bulunduu, eskilerin ok urap hal
ledemedii meseleleri kurcalad, bz yetlerin tefsirinden lm-i
cifre kadar bir ok birbiri ile ilgili ve ilgisiz konularn yer ald
bu htrat, varidat, vekayi ve notlar ynnda: N i y a z i nin mis
tik ahsiyetini aksettiren ve onun din-ta,savvuf grnn izlerini
tayan sayfalar da yklcedir. N i y a z i evvel, gze arptna
gre, kendisini bazan bir hatml-evliy bazan da hatt bir pey
gamber gibi grmektedir. Daha, mecmuasnn balarnda (yaprak
6*1) yle demektedir :
Her vakitte hatml-evliya birdir. Bu vakitte Allah Subhanehu
ve Tal hatml-evliy olma Msrye verdi dedikten sonra :
Benim istediim, Allahn istediidir demekten ekinmemektedir.
Bylece kendisini zamannn kutbu, maneviyat dnyasnn det

hkimi zannetmek vehmine kapld aka hissolunmaktadr. Bu


kadarla da yetinmeyen N i y z i - i M l s r , bazan det peygam
berlik iddiasna da kalkmaktadr. 15. yapran a yznde bir
yet dolaysiyle de unlar yazar: Bu gn salt- asrda bu yet

299
vahy oldu. Mnas ile meom. Ol mna ki mtehidler cizdirler. N i
in, zira onlar itihadlar, emekleri mukabilinde birer mna bulur
lar. Kimi nakil ile, kimi rey ile Enbiyaya doan mna vahy ile do
ar. Sonra 34. yapran b yznde de aynen unlar vardr: Sal,
ey Msr, sen peygamberim dersin. Peygamberlerin kangs senin gibi
etm etti (sd). Cemi~i erzilin tmu (sp saymalar) sen
de hatm olmu... Cevap: ir enbiy (peygamberler) benim evldmdr.. Bu sayfann sonunda, kendisi de her halde biraz delilie
kadar vardn sezmi olmaldr ki, unlar yazar : Bu hal bize
mahsustur. Biz divneyz. kil olana ciz deildir. Bu gibi ar

lklar, hatt mslmanlkla badatrlmas mmkn grlmeyecek


olan cmleler yer yer gze arpmaktadr. Mesel, bir ara, 35. yap
ran a yznde yle szler harcamaktan ekinmez: Allah Subhneh ve Tal dmanlara ramen beni kendi beytine shib-i hne
kld. Ben evvel hacc niyyetine km idim. Hacc edeyim dey, ol
zlimler mani oldular. imdi Kabe, her sabah ve akam topuklarm
tavaf eder, ayama yz srer. N i y a z i kendisine C e b r i 1 in
geldiini de yazyor. Bir papu meselesi dolaysiyle diyor ki: Akabince Cibrl-i Emin geldi. Haber verdi ki ol papu Musahip Mustafa
Paannr. (Yaprak 42a) . Baka yerlerde de bylece kendisini pey

gamber sanmak vehmine kaptrdn gsteren szlere rastlanr.


(Mesel yaprak 42h, 43a ve baka yerler).
N i y z - i M s r , kyamet almetleri (Erts-sa) ve
H a z r e t - i s hakknda da iine doanlar, aklna gelenleri not
etmektedir. Bu hususta da misl olmak zere evvel u pasaj ala
caz: Nzl-i s Aleyhisselm Ert-i sattendir. (Yani Kyamet
almetlerindendir.) nm iin yinedir. Her kes ahirette ne sret ile
har olacak ise onu grd gibi sfat bi-ihtiyar zahir olur. Kimi
say grnce iman ve islm(nn) nru ziyde olur. nsaniyet s
fat ile grnr. Kimi grnce hmzir sfatiyle hortlar: Ya saleb
(tilki) gibi, ya maymun gibi hareket eder. s aleyhisselmm muciztmdandr. yineye ol sfatlar ki onlar da s dleyhisselm g
rnce zuhur eder. s yinedir. Ondan bir noksan gelmez. Mirt
(ayna) iinde yz bin sret gelir geer. Mirta (aynaya) birisi ya
pp kalmaz. Velkin ol sfatlar sahibinden deme mchede ve ri
yazet ile gitmez (yaprak 8a) .

Bu gibi szlerin aklanabilmesi ve slm dini ve akl esaslar

300
ile bunlarn uyuturulmas gerekten gtr. Bunlar yazann iine
doanlarn, haylinden geenlerin bir takm vehimler olmas, ya da
tasavvuf grleri son hudutlarna vardrarak baz sembollerle nor
mal akl ve idrakimizle kavramamz mmkn olmayan baz sezi
lerin tesiri altnda kalm bulunmas muhtemeldir. nsan bilinme
yen, grnmeyen eyleri bilip grmeye vkf duruma ykselttii bo
inancna kaplp ilm-i cifr denilen ve sonradan harflere adedi ky
metler atfetmek sretiyle (Ebced hesab) istikbalden haber verdii
zannma gtren mevhum ilme, N i y z - i M s r d e kendisini ok
kaptrm gzkmektedir. Bu htrat ve vridat notlarnda sk sk
N i y z - i M s r nin cifre (aslnda doru Arapas cafrdr)
kafa yorarak ahkm kard grlmektedir. Kendisi bu szde ilmi
nasl tabi bir ilhamla tasarruf ettiini ylece belirtir :
E y salimler, Msr ne cifr bilirdim, ne ilm-i esm-i hurf bilir
dim. Sis beni hapsedip Boashisara gelince bir hal galebesiyle ki
taplar yrtm, atmm. Kuluktan vakt-i asr olunca, aklm bama
gelince grdm: boazmda yine zincir, ayamda yine buka. Bu
halde iken esm-i hurf ve kavid-i cifrin bazs fetholdu. Elhamd
lillhi Tal ol gnden bu gne gelince yevmen fe yevmin ( yni gn
den gne) ziyade olmaktadr. Hatt bas stilhi cifre, Allah Sbhnehu ve Tal vs-i evvel kld, (yaprak 35b).

Onun bu cifr ile uramalara, biraz da, srgn ve zdrap gn


lerinde zihn bir megale olarak kendisini kaptrd ve giderek bu
ilmin gerekleri bulrtiasnda ve gelecee dair bilinmeyenleri seziin
de yol gsterici nitelikte bulunduuna inand anlalmaktadr.
N i y z - i M s r nin bu bir melange niteliindeki autographe'\ onun kiiliini iyice tanmak iin daha esasl srette tet
kiki gereken bir eserdir. M s r nin bu notlarn kaleme ald s
ralarda en ok varlk birlii (Vahdet-i Vcut) nazariyesinin en g
l temsilcileri banda gelen e y h - i E k b e r nvan ile vasflan
drlan M u h y i d d n b i n el A r a b (1165-1240)nin tesiri al
tnda kald hissolunmaktadr. Zaman zaman onun Anka-i marib eserini eline aldndan bahsetmekte olmas da bunu gster
mektedir. Ama N i y z nin kendini bazan s , bazan M e h d
sanmas her halde, daha ok ada N a z m M e h m e d in de iret ettii gibi cifr kitaplar okuya okuya ve bunlardan kendine gre

301

deliller kara kara bir nevi yar delilik veya cezbe durumuna gel
mi olmas dolaysiyle olacaktr (Hidyetl-thvan, Istaribul niver
sitesi Ktphanesi TY No. 1604, 81b). N i y a z i nin iirlerinde ve
dier eserlerinde tesadf edilen l-i ab sevgisi ve bilhassa H a zr e t - i A l i ile H a z r e t - i H a a n ve H a z r e t - i H s e y n e
olan sonsuz ak ve ballk, sras geldike, bu yazarn kendi el ya
zs notlarnda da yer almaktadr...
Esere vakit vakit bakalar tarafndan yazlm notlarn, iir
lerin girmi olmas, onun bir ok elden getiini ve sonraki mlikle
ri tarafndan bo yerlere arzularna gre, eklentiler yapldn gster
mektedir. Bununla beraber bilhassa iirler, tasavvufdir. N i y z nin bal bulunduu mistik fikirlerle muayyen bakmlardan karak
ter yaknl tarlar (Mesel E r e f o l u R m nin gazeli (33a)
A g a z d e nin gazeline P a r s nm tahmisi (55b) ve bakalar
gibi). N i y z , bu otografnda bazan kendi iirlerini de ve onlar
ne vakit sylediini de hatrlar. Ta Uakta, iken yazd 5 beyitlik
ve Bulan cemiyet-i kbr olur sf Vcdu olur ann /z ( r )
ile kaf () matlal gazeli bunlardandr (59b).
N i y z i nin mistik grleri ve gzele bakmann mnasn
aklamak ynnden dikkate deer bulduum u cmlelerini de bu
incelemenin sonlarna almak yerinde olacaktr: Halk-i lem sanr
lar ki enbiy ve evliy gzel sevmezler. Gzeli bunlar severler. Si
zinle enbiy ve evliymn gzle bakmakta fark Kurna bakmak gi
bidir. Siz Kurna baknca kelimesini, irabm, manasn, hakikatini,
mecazn mtla edersiz. Enbiy ve evliy hakykn (hakikatle
rini), esrnn, rumzunu, irtn, tevrihini gzlerler. Kezlik gz
le de baktka siz ehvatla bakarsz. Enbiy ve evliy hak ile ba
karlar (64b).

Eserin 82. yaprann a yznden itibaren N i y z - i M s r baz iirlerini de htrtna alm bulunmaktadr. Bunlarda da
N i y z 'nin kiiliini, tasavvuf grlerini aksettiren msralar az
deildir. Birkan burada tekrarlamak faydasz olmayacaktr
Kasap elinde koyunum Ya o beni ya ben onu
Cellt nnde boynum Ya o beni ya ben onu

302
.... Habsim bu gn krk erbin Oldu tamam Deccal lin
Kld beni Rabbim emin Ya sen beni ya ben seni
.... Mehdi benim adlimdrr ts benim fazlimdrr
hir amel katlimdrr Ya sen beni ya ben seni... (83b)
Yukarda ktasn aldmz lhnin hemen arkasndan ge
len gazel in makta beytinde de, daha yukarda bahis konusu et
tiimiz, M s r - s mnasebetini ylece ifadelendirmitir :
Hdlk- lem dediler tsya Msr bir zaman
Dahi bundan zge m evh dedi Kurn bana. (84a)

Baz iirlerin altndaki tarihler ve hatt yer adlar bunlarn


daha nceleri de temas ettiimiz ekilde 1092den az nce veya son
ra yazldn gstermektedir. (Mesel 85hdeki gazelin alt sol yann
da evval 1091de, 86bdeki gazelin altndaki notta da Muharrem
1093te bunlarn gnlne doduklarn irette bulunmutur). ,
bu iirlerinde de garipsenen grlerini terennm eylemektedir. u
beyit bunun delilidir:
Svrr ile bana iimden sylenir
Msry ben domazam, ben lmezem. (86b).

Bu iirlerinden semeler: onun byk ir F z 1 nin (1480 ?1556) ilk gazelinden vcda getirdii tahmis ile sona ermektedir,
(yaprak 89b).
Hlsa N i y z - i M s r : Y u n u s E m r e (lm 1320),
N e s i m (lm 1418), F u z l (lm 1556) gibi n plndaki
mutasavvf Trk airlerinin geni etkisi altnda ve M u h y i d d i n
b n a l - A r a b (1165-1240) misli byk sofi mtefekkirlerin
eserlerinden edindii manev tecrbe ile kendi yaratlna da uy
gun olarak bu nesir-nazm kark ve esas nesirden ibaret olan
mecmuasnda i dnyasnn mantk tesi duygu ve dncelerini,
zellikle kuruntu ve tepkilerini, dlerini yazya ilemitir..

NCELEMELERN SUNULDUU KONGRELER


VE
YAYIMLARINI GSTERR LSTE

ncelemelerin Sunulduu Kongreleri


ve
Yaymlarn Gsterir Liste

Horasan Kltrnn Anadolu Trk Kltrnn Gelimesine


Etkileri, X V I. Milletleraras Altaistik Kongresi (21-26.X.1973) Bil
dirileri, Ankara, 1979, S. 175-181.
Mevlna Celleddin Rumnin Iran, Trk ve Urdu Edebiyatla
rna Etkisi, VIII. Milletleraras Mukayeseli Edebiyat Kongresine su
nulan bildiri (Budapete, 13.8.1976, Franszca). Trke metin Dnya
Edebiyatndan Semeler Dergisi'nde yaymlanmtr (Nisan 1977,

Say 2, S. 57-62). ngilizce asl metin ise Macar limler Akademisince baslmaktadr.
slm ve Trk Tarih ve Edebiyatnda Ok ve Ok Atma, Gelenek
sel Trk Sporlar Semineri (Bildiriler, Konya, 3.7.1976), Ankara,

1976, S. 16-26.
Yunus Emrenin Hmanizmi, VI. Arap ve slm Tetkikleri

Kongresine Sunulan bildiri (Visby, 14.8.1972, Franszca). Trke


metin Eskiehirde Yunus Emre Seminerinde bir konferans olarak,
geniletilip, verilmitir (7 Mays 1976).
Klsik Trk iirinde Tabiat, Actes du Premier Congres Inter
national des Etudes Balkaniques, VII. C., (Sofia, 26.8.-1.9.1966),
Sofia, 1971, S. 101-106. Trke metin Mill Kltr Dergisinde ya

ymlanmtr (Austos 1977, Say 8, S. 55-59).


Trk Klsik Edebiyat ile Halk Edebiyatnda Bar ve Sava,

XV. Milletleraras Altaistik Kongresine sunulan bildiri (Viyana,


Austos 1972, Franszca).
Arap, Fars ve Trk Edebiyatlarnda Leyl ve Mecnun Temi, IX.

Milletleraras Mukayeseli Edebiyat Kongresine sunulan bildiri


(Innsbruck, 23.8.1979, ngilizce). Arapa metin Libya-Trablustaki

306
El-Fatih niversitesi Terbiye Fakltesinde konferans olarak, geni
letilip, verilmitir (25.Nisan.1979).
**#
ran ve Trk Edebiyatlarnda Ortak Edeb Trler, Actes du
VII* Congres de lAssocmticn Internationale de LittSrature Comparee, II. C., Stuttgart, 1979, S. 595-598. Bildirinin Farsa tercmesi
Armaan Dergisinde baslmtr (Tehran, 1354 ., Say 11 ve 12,
S. 667-674). Trke metin Dnya Edebiyatndan Semeler Dergisin
de yaymlanmtr (Ocak 1977, Say 1, S. 52-57).
slm Trk Edebiyatnda Krk Hadslerin Douu, Gelimesi ve
Yaylmas, II. Milletleraras Siret Kongresine sunulan bildiri (stan
bul, 17 Haziran 1977); yaym: Krk Hads, Ankara/stanbul, 1977,

(S. rakamsz) son sekiz sayfa.


Hamseler, Hamse maddesi, Trk Ansiklopedisi, 18. C., Ankara,

1970, S. 454-455.
uar Tezkireleri, Tezkire maddesi, slm Ansiklopedisi, 12/1.

C stanbul, 1974, S. 226-230.


***
Fatih, air Avn, Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, VI. C., stan

bul, 1955, S. 1-38.


Fuzul, Meydan-Larousse, IV. C., stanbul, 1971, S. 884-885. Fu
zul bir az farkl ve genie olarak Fuzl, Poete en Trois Langues
bal ile Studia Islamicada yaymlanm (Ex fasciculo XIe, LaroseParis, 1959, S. 93-111), ayrca ayn nitelikte olmak zere Encyclopedie de Vlslam (Nouvelle Edition)m II. C. inde de yer almtr (Leyde-Paris, 1965, S. 958-961).
N e ft, Hayat, Eseri ve Sanat: N e f Divanndan Semeler'in
batarafndaki giri nitelii tayan ksm, stanbul, 1972, S. 1-13.
Nab, Hayat, Eseri ve Sanat: Nabi, Hayat, Sanat, iirlerinden
gzden geirilmi bataraftaki Hayat ve Sanat blm, stanbul,
1953, S. 3-20.

307
192. lm, yldnmnde Erzurumlu brahim Hakk, Mutasavvf
ve retici air Olarak brahim Hakk, stanbul, 1974, S. 28-36.

Ayrca Hasankale (Pasinler)'de brahim Hakk Hz. Camii ve Klliyesini yaptrma ve yaatma Derneinin dzenledii Anma Tre
ninde Konferans (22 Haziran 1974).
*
lk Osmanl Edebiyatnn ncelenmemi Din Bir Mesnevisi.'
Hikyet-i Hadice 'Tezvic-i Muhammed, Akten des VII. Kongresses
fr Arabistik und slam wissenschaft (Gttingen, 15. bis 22. August
1974, Franszca, Gttingen, 1976, S. 230-235). Trke metin Atatrk
niversitesi - Edebiyat Fakltesi Aratrma Dergisinde yaymlan

mtr (Ankara, 1979, Fasikl 1, Say 10, S. 27-34).


X V . Yzyl Edebiyatmzda Mesneviler ve Abdlvsi elebinin
Halilnmesi, Atti del Trezo Congresso di Studi Arabi e Islamici

(Ravello, 1-6 Settembre 1966), Napoli, 1967, S. 417-424.


X V . Yzyl Edebiyatnda Devletolu Yusufun Vikaye Terc
mesi, XXIX Milletleraras Msterikler Kongresinde okunan bildiri
(Paris, Temmuz 1973), ksaltlm Kongrenin tudes Turques, 2.
C. inde baslmtr (Paris, 1976, S. 66-69). Trke metin Mill Kl
tr Dergisinde yaymlanmtr (Ekim 1977, Say 10, S. 37-39).
Emir Afsahuddin Hidayet ve ncelenmemi Divan, II. Milletler

Aras Trkoloji Kongresinde okunan bildiri (stanbul, 4-9 Ekim


1976).
Molla Ltfinin Harnmesi ve X V . Yzyl Sade Trk Nesri,
Trk Dili Bilimsel Kurultayna Sunulan Bildiriler 1912den ayr ba
sm, Ankara, 1975, S. 173-179.
Fuzlnin Hadikat s-Suads, Trklk Dergisi, II. C., Say 7,

stanbul, 1939, S. 20-28.


lnin Bilinmeyen Bir Eseri: Mecmau l-Bahreyn, V. Trk Ta
rih Kongresi (Ankara, 12-17 Nisan 1956), Kongreye Sunulan Teb
liler, Ankara, 1960, S. 329-340.
IV. Murad Devri Badad Seferleri Hakknda Bir Fetihname ve

308
Gen Osmann Tarih ahsiyeti, VI. Trk Tarih Kongresi (Ankara,
20-26 Ekim 1961), Kongreye Sunulan Bildiriler, Ankara, 1967,
S. 312-321.
Kendi El Yazs Hatratna Gre Niyaz-i MsrVnin Baz Mistik
Grleri, Traditions Religieuses et Para-Religieuses de Peuples Altaiques (Communications presentees au XIII8 Congres de la Per-

manent International Altaistic Conference, Strasbourg, 25-30 Juin


1970), Paris, 1972, S. 59-63.

N D E K S

AHIS SlMLER
A
A bbas b. M uham m ed R z el-K um m ,
97
A b dal Musa, 6, 7
Abdullah b. sm ail, 19, 100
Abdullah b. M ehm ed, 99
Abdullah el-M ervez, 95
Abdullah H atif, 120
Abdurrahm an, 241 .
Abdurrahm an b. H aan H ibr, 97
Abdurrahm an Cam, 8, 13, 76, 77,
90, 97, 99, 103, 104, 120, 176,277
A bdlaziz, 22, 23
Abdlbaki Glpnarl, 31, 32, 177
A b d l-F ettah efkat, 113
A bdlhak A dnan A dvar, 131
(II.) Abdlham id, 205
A bdlhalik Gucdevan, 5
A bdlkadir K arahan, X V , 181-3, 282
A bdlm ecid b. Nasuh, 99
A bdlvsi lebi, X IV , 225, 233, 239,
240, 241
A b d n-nebi b. H alef, 119
Abdurrahm an-i Taleban, 120
A b B akr al-Vlib, 74
A b M ihnaf, 182
A bu M slim, 91
Abu M slim Teberdar, 4
A di b. Zeyd, 118

(II.) Ahm ed, 207


(III.) Ahm ed, 16, 39, 95, 199, 201,
202, 207
A h m ed Bican, 265
A hm ed b. M uham m ed al-Kudur, 242
A hm ed Da, 9, 234
A hm ed Fakih, 233
A hm ed Naim, 100
A hm ed Paa, 8, 44, 67, 146, 150, 151,
152,
154, 192, 210
A hm ed Rdvan, 78
A hm ed Rm , 96
A hm ed Y esev, 5, 6
Ahm ed, 10, 67, 153, .234, 236, 239
A h m et H am di Tanpm ar, 56
Ahsenkaleli, 215
A h ter A li (A h ter N ecm ettin O nan),
279
A kkerm an, 96, 98
A kkoyun lu Halil, 251
A kem seddin-zde H am dullah H am
di, 104
( a l ) - A al-E kber, 118
l, X IV , 37, 122, 275, 279, 281, 282,
284, 286, 290
(H z.) A li, 172-4, 182
A li b. H ac M ustafa, 99
A li E krem (B o la y r), 195
A li Em ir, 127, 130, 214
A li Enver, 113

A fdal-zde, 259

A li K uu, 258

A g h Srr Levend, 56

A li N ihat Tarlan, 56

A azde, 301

A liy y i M urtaz, 255

Ahd, 173

A liy y l-K ar, 100

(I.) Ahm ed, 39, 186, 187, 189, 192,


196

A li Paa, 192
A llam e Dr. M uham m ed kbal, 18

310
A lp A rslan, 21, 217
A m ca zade H seyin Paa, 201
A n ah tar A a s A li Bey, 205
Andelip, 79
AnkaraU sm ail Rsh, 99
A n ta k ya l M nif, 211
A n tere b. eddad, 118
(H .) A rasl, 181
r if elebi, 106
A rnavud Sinan Paa, 284
A s a f b. Berhiya, 284
k elebi, 37, 99, 134, 154
k Paa, 8, 234, 241
k Paa-zde, 265
A ra f Sanvi, 17
A ta Bey, 279
Atke, 228, 230
A ttar, 7, 8, 208, 277
Avn, 127-9, 133, 134, 136, 139, 142,
143, 146, 149-54, 156, 158, 160-2,
165-8
A y as Paa, 172, 183
A yn tapl (A n tep li) A yn, 123
A yva n sarayl sm ail, 134
A ziz Efendi, 192
A ziz M ahm d Hda, 213
A zm i-z de Halet, 122, 194

B attal Gaz, 232


B ayburtlu Zihn, 123
B ayezid, 258, 183
(XI.) Bayezid, 39, 179, 259, 262
B ayezid Paa, 235, 236
B ayram Paa, 190, 192
Behay, 123
Behit, 78, 105
Bekta, 28
Bekta A a , 28
Beli, 113, 123
Benli-zde izzet, 123
Berr, 202
(E .) Bertels, 174
Beyan, 154
B eyatl, 29
B irgiv, 96, 98
B ora Gaz, 70
Buhar, 90, 240, 259
Burhan T op ra k (B urhan m it), 31
Bursal Cinan, 122
Bursal sm ail H akk, 98, 99, 213
Bursal Lm , 271
Bursal Tahir, 130, 142
Burun K asm Han, 190
B zrci M ihr, 284

C
B
B aba lyas, 5, 7
B aba shak, 5, 6
Bahaddin Nakbend, 5
Bahr, 229
Bahtiyarzde, 22
Bahs, 194
Bak, 37, 40, 42, 44, 45, 60, 61, 208
Baht, 187
B k Paa, 194
Balasagunlu Yusuf, 43
BalIkesirli D evletolu Y usuf, 241,
244
B altac M ehm ed Paa, 203, 204
B a ra k Baba, 5
Basm adjian, 131

Chiz, 277
C afer E rkl, 176
C a fer (P a a ), 172, 192
Cahit ztelli, 32
Cami, 41, 78, 81, 82, 91, 176, 177,
208, 216, 273, 277
Cam -i Rum , 272
Cavit Baysun, 275
Cell M olla, 123
Celil, 78, 153
Cem, 8, 145, 156
Cem al t, 100
Cem aleddin A k saray, 98
Cemid, 48, 145, 251
Cengiz, 4, 22
Cihan-ah K arakoyunlu, 253

311
Cihangir, 17
Crcan Padiah, 9


aker, 104
elebi M ehm ed, 42, 237, 240
elebi Sultan Mehmed, 39, 235, 236,
240, 246
elebi-zde Asm , 211
erkez M ehm ed Paa, 22, 27
orlulu A li Paa, 202
orumlu, 236
D
D adalolu, 72
D altaban M ustafa Paa, 201
D am at M ehm ed Paa, 187
Dra, 8
Darr, 186
Darssade A as, 192
Davud, 239
D avud F atin Efendi, 114
Dehri D ilin, 45
Deli L tfi, 258
(P rof. J.) Deny, 226, 228
D ev letoflu Y usuf, X IV , 225, 234, 241,
243, 244-6
Devletah, 9,0
D iyarbakrl A hm ed M ridi, 213
DiyarbakIrlI H m , 211
D iyarbakrl Seyyid Y ahya, 205
D ukakin-zde T alcal Y ahya, 105
Dursun Bey, 129
E

Eb H reyre, 21
Eb sa M uham m ed et-Tirm iz, 95
Eb Leheb, 229
E bul-F eth Sultan Halil, 250
E bul-K asm , 293
Eb M ihnef, 269
Eb M slim H orasan, 9, 272
Eb Nvas, 119
Eb Said el-H udr, 20
Eb Tahir es-Silef, 95
Eb Tlib, 228, 230
E blhayr (M ehm ed), 197, 198, 201
Ebzziya, 45
Edirneli ahidi, 79
E kber, 17
E km eki-zde A hm ed Paa, 193-194
Elvend Bey, 169
Em in .bid, 181
Em ir A fsahuddin H idyet, X IV , 8,
249,
250, 251, 254
E m ir Husrev, 77, 79, 80, 176
E m ir M uhaddis M ukaddes, 99
Em ir, Sheyl, 80
Em ir, 127
Em rah, 59
Enderunlu Fzl, 44
Enderunlu V sf, 44
Enver, 234, 280
Erzurum lu Darir, 217
E rzurum lu Em rah, 217
Erzurum lu brahim H akk,
X IV ,
213-18, 220, 221
Erzurum lu mer, 185, 186
E sat Efendi, 192, 214
E sat Coan, 174
E srar Dede, 113
E refolu Rum , 213, 301
E vliya elebi, 92
E frengzib, 17
E yyublu M ehm ed Rm , 200

Eb A bdillah el-Ic, 96, 97


(H z.) Eb Bekr, 229
Eb B ekr M uham m ed b. el-H seyin
el-A cu rr, 95
Eb Cehl, 229

- F
F aik Reat, 130
Faizi, 79

312
Faris, 187
Fasih b. Abdlkerim , 97
(H z.) Fa.tma, 182, 230, 270
Fatih (Sultan M ehm ed), X IV , 8, 22,
39, 127-31, 133-5, 139, 142, 14655, 157-59, 161-3, 243, 246, 258,
262
Fazl, 172, 290
Fehm -i K adm , 123
Fehm i Edhem K aratay, 251
Fenar Alisi, 261
Ferhad, 143, 146
Feridddin A ttar, 7, 13
Ferrh, 208
F eth i- K aram an, 99
Fevri, 37
F ey z-i (H in d ), 103, 120, 196
Frsat, 194
Figan, 37, 40, 44-53, 62
F ikri, 105
Firdevs, 7, 41, 66, 91, 156, 280
Fuad K prl, 55, 130
F zeyi Efendi, 172
Fuzul, X IV , 8, 37, 40, 45, 60, 62, 7883, 90, 97-9, 121, 122, 152, 153,
162, 169-84, 193, 208, 210, 215,
219, 253, 255, 267-9, 271-4, 290,
302
G
Galib, 16, 210, 212
Gallimard, 32
G ni-zde, 194
Gaz, 70
G azi G iray (I I .) 70, 179
Gazi M ahm ud H an-i A dl, 19
G azneli M ahmud, 150
Gelibolulu l, 42, 129, 275, 185, 279,
290
Gelibolulu Cam, 272
Gen Osman, 71, 287, 291, 292-5
G en Osm an A a, 292, 294
Geneli Nizam, 76, 120, 150
G erm iyanh eyh, 262

G eyikli Baba, 7
(E .J .W .) Gibb, 130, 210
Glehr, 8, 225, 234, 241, 242
Grc M ehm ed Paa, 189, 190, 193
Gvah, 44
H
Habib, 170, 253
H acer, 237, 238
H ac A li Paa, 201
H ac B ekta (el-H ora sa n ), 6
H ac G affarzdeler, 197
H ac M uham m ed, 198
H ac M ahm ud A a, 198
H ac M ahm ud K m il, 201
H ac M ustafa bin M olla R dv n alBadd, 289, 290, 295
H ac Nureddin, 271
H ac mer, 197
H coy -i K irm an, 103, 120
(H z.) H adice, 228, 229-31
H fz ( ira z), 34, 41, 42, 120, 148,
149, 157, 176, 186, 196, 276-8,
281, 286
H ce H afiz, 276
H fz A h m ed Paa, 185, 194
H fz-i erk esiyy l-asl M uham m ed
Paa, 27
Hakan M ehm ed, 91, 98, 99, 176
H akyr, 78
H akik, 253
H akim -i Gaznev, 7
H akim fay, 120
H akim P ertev, 120
H akim Sena, 13
H akk, 202
H ikm eti, 99
(H z.) H alid b. Z eyd 19
H alil Paa, 187, 192, 194
Halil, 234
Hill, 280
Halilullah, 238
H alvet eyhi M alatyalI Hseyin,
297

313
H am di A kseki, 100
H am dullah H a m d ,' 78, 82, 90, 234
H m id A rasl, 175
H m id A y ta , 100
Hm idt-zde Celil, 104
(J .V .) H am m er, 122, 279, 284 <
H am za N igr, 123
H am za, 145, 166
H anyal Nuri, 123
H aan A a , 207
H aan B asri antay, 100
H aan b. Ali, 99
(K m alzd e) H asa elebi, 128, 154
H aan H sn Erdem , 100
H aan Sezy, 213
H asibe ( a tba ) M azolu, 175, 176,
Hassan, 277
H at ( ah sm a il), 253
H atifi, 76, 78, 81, 82, 103, 180
Hatib-zde, 259
H ayal (B e y ), 37, 40, 45, 171
H aydarolu, 207
H ayreti, 121
H ayyam , 7, 196
Hazin, 99
H azret-i Ali, 301
H azret-i Haan, 301
Hazret-1 Isa, 60, 138, 299
H azret-i Sleym an, 48
H em dem elebi, 123
H zr ly a s, 22
H idayet, 9, 249-55
Hill, 103
H iam , 90
H oca M esud, 234
H oca N eet, 123
H oca Y u su f el-H em edan, 5
H orasan Piri, 6
Hulv M ahmud, 106
Hsam G iray Han, 193 :
(H z.) Hseyin, 88, 181, 182, 270, 271,
301
H seyin B aykara, 4
H seyin Paa, 68., 187, 192
H seyin R am iz, 113

H seyin V a iz K ifi, 8, 90, 97, 182,


269
H srev-i Dehlev, 90, 103, 104, 120,
143, 210, 251, 277
H srev Paa, 192, 292-4

Itr, 194

Ibn Hatun, 97
b n Ishak, 90
bn V ed n, 95
bn-i Selm , 76, 78, 79, 82
bnl-E m in M ahm ud K em al inal,
113, 115, 276, 279
bnl-M utez, 119
(I .) brahim , 197, 207
(H z.) brahim Halil, 34, 182, 237,
238-40
brahim Paa, 40, 44, 171
brahim Han, 171
brahim H an if, 100
Ibir A a , 207
Idris-i Bitlisi, 97, 98, 129
(D r.) ik b al, 18
(II.) Bayezid, 104
ly a s Paa, 189, 192
lyas u ca elebi, 121
m am A li, 96
m am A zam , 293, 294
im am Hseyn, 270, 292, 293
m am eddin H aan b. A li, 96
s, 137, 144, 300, 302
sfendiyar, 8
Ishak elebi, 37
shak H ocas A hm ed, 99
shak P eygam ber, 239
skender, 145
(D efterd a r) skender elebi, 41
sm ail, 238, 239, 240
sm ail A a , 192
sm et Binark, 32

314
stanbullu M ehm ed A k if, 113
ret, 121, 122
izz e t M olla, 123
J
(G .) Jacob, 127, 130, 131, 154
K
K ad Aleddin, 172, 183
K ad-zde Rum , 9
K adolu, 235
K ad BalIkesirli D evletolu Y usuf,
243
K adim i, 78
K adiri, 198
K afkasyalI N km , 78
K afz de Fiz, 122, 194
K ahram an, 25
K alayl A h m ed Paa, 202
K m il, 194
K anber, 251
K anun (S ley m a n ), 22, 37, 39-42,
44, 50, 82, 178, 155, 156, 171,
183,
268, 290, 291, 294, 295
K aptan C afer Paa, 188
K ara Bal-zde, 41
K aracaolan , 59
K ara Fazl, 37, 105
K ara K apc, 197
K aram an, 156
K aram anl F igan, 106
(F .E .) K aratay, 252
K arn, 145
K asm , 230
K asm -i E nvr, 277
K astam onulu az, 271
K if, 268, 273
K atrcolu , 207
K tip elebi, 194, 243, 291
K azasker K adir elebi, 171
K zm Paa, 123
K aym akam M ehm ed Paa, 192
K aye b. al-M ulavvah al- m ir, 73-5,
77-80, 82

K efeli F eyz, 99
Kelm , 123
K em al E dip nsel (K rk o lu ),
127, 131, 177, 179, 181
K em al Ik, 174
K em aleddin M ehm ed, 99
K em alolu, 234
K em al Paa-zde, 37, 96, 98, 129, 258
K em al Peker, 181
K em al m m i, 98, 241
K em anke A li Paa, 193
K enan A ky z, 178
K eykubat, 48
K eyhusrev, 8
K rm Han, (C anbek G ira y ), 186,
187, 192
K iram an, 252
K itap A h m ed H am di, 177
K oca R a p Paa, 211, 213
K oca Sinan Paa, 284
K stendilli eyh, 100
(F u a d ) K prl, 31, 258, 257
K rolu , 71
Kudr, 90, 225, 242, 243, 245
K ul M ustafa, 71, 291, 295
K utaybe m er, X V
K uyucu M urad Paa, 68, 192
L

Lm i, 9, 37, 104
Lrendeli H am di, 78
Ltifi, 99, 130
Lebib E fendi, 177
Lebid b. R a b la, 118
Leyl, 74, 75, 77-9, 82, 83, 146
Ltf, 257, 262, 265
L tf Paa, 98
Ltfullah elebi, 258

M
M ahd b. S a d al- m iri, 74
M ehm ed, 170, 283

315
Mahmud, 150
(IX.) M ahmud, 19, 22, 205
M ahmud (G aznelz), 146
M ahm ud b. A li, 98
M ahmud b. Sadr al- aria, 242
M ahm ud (P a a ), 152
Mani, 145
M antk, 194
M ecd, 99
M ecnn, 77, 140, 143, 146
Mehdi, 300
M ehm ed (F u zu l), 169, 170
(IV .) M ehm ed, 22, 199, 200, 207
M ehm ed Bey, 185, 186
M ehm ed b. Sleyman, 162
M ehm ed Em in, 201
M ehm ed N iyaz, 297
M ehm ed Paa, 152, 172, 192
( a ylak v eya opur) M ehm ed T evfik, 114
M elm Dede, 99
Melih, 146, 152
(P rof. 1.) M elikof, 99
M emduh Paa, 123
M erdm, 99
(Burhneddin A b u l-H asan ) M erginn, 90, 242, 245
M eserret D iriz, 198
Mesih, 60, 92, 146
M ereb, 194
M evlna Ah.aveyn, 259
M evlna Celleddin Rum , 7, 13-8,
176, 192, 193, 208, 233, 272
M evlna H dvendgr, 14
M evlna Uslu (U s l), 261
M eysere, 229
M sr V alisi A bdurrahm an Paa, 200
Msr, 272, 297, 299, 302
M inorsky, 251-3
M inuihr o lu A histan, 76

M irza Eb Trab, 120


M irza H seyin Baykara, 8
M irza K asm Cnabd, 120
M irza eref K azvin, 120
M iskin Yunus, 31
(D r. M .) Moin, 117
M olla Cam, 181
M olla zar, 259
M olla L tfi, X IV , 257, 258, 259, 262,
264, 265
M uallim N aci, 212
(H z.) M uham med, 19, 93, 174, 181,
182,
215, 216, 226, 228, 229, 230,
231, 239, 243
M uham m ed b. E bi Bekr, 96
M uham m ed Cafe r el-E sterbd, 97
M uham m ed b. M uham m ed b. A li elFerv, 96
M uham m ed b. T vit at-Tanc, 174,
175
M uham m ed H anef, 232
M uham m ed M uam m , 278
M uham m ed Paa, 27, 268
M uham m ed S of-i M azenderan, 120
M uhasip Paa, 200
M uhibbi, 39
M uhteem -i Kn, 196
M uhyiddin bnl-A rab, 198, 300, 302
M uhyiddin al-N evev, 90, 95
M uid, 105
(II.) M urad, 39, 240, 243, 244, 246,
259
(IV .) M urad, 22, 24, 25, 39, 67, 71,
187-9, 190-3, 206, 287, 288, 290,
291
(K u y u cu ) M urad Paa, 25
M urd, 187
M urtaza, 270
(H z.) Musa, 135, 137, 144, 239, 240
M usa elebi, 192

M inuihr, 208

M usahib M ustafa Paa, 22, 27, 199,


201, 299

M ir A li ir N eva, 8, 80, 90, 99, 103,

121
(D r.) M iralay H seyin Rem zi, 100
M irza A li Paa, 185, 283

(I.) M ustafa, 187


(II.) M ustafa, 201, 207
M ustafa b. Ahm ed, 275

316
M ustafa li, 99, 121, 186, 187, 276,
278
M ustafa Paa, 192
M ustakim -zde Sadeddin, 99
M usul M irlivas A hm ed (B e y ), 172,
183
Musus, 202
M utahlar, 230
M jgan Cunbur, 178, 179
M nif, 44, 97, 99
Mslim, 20
M slim b. A kl, 270
N
(Y u s u f) N abi, X IV , 9, 16, 24, 26, 27,
44, 62, 67-9, 91, 92, 97, 99, 184,
195, 197-202, 204-6, 208-12
N adir, 194
Nail, 184, 194, 199
Naima, 284, 292, 295
N km , 79
N akka A li Paa, ,9
N am k K em al, 123, 130
N asr b. Seyyar, 4
N asreddin H oca, 92
N ash Paa, 187, 192
(A .) N avarian, 131
N avec, 119
Nazm , 44
N azm Mehmed, 300
N azk, 123
N eet, 44, 45
N ecati Lugal, 177, 179
N ecca rzde eyh Rza, 213
N ecm ettin H alil Onan, 179
Nedim, 8, 62, 67, 195, 204, 210, 212,
213
N e f, X IV , 16, 24-6, 44, 67, 123, 177,
185-96, 208, 211, 217, 282-4, 290
N eja t S eferciolu, 32
N em rud, 144
N em rud b. K enan, 237
N ergisi, 90, 105
Nesim, 213, 216, 302

Neat, 16
Neva, 8, 79, 81, 82, 97, 104, 251
N evev, 96, 97, 100
N evfel, 77, 78-80
N ev', 37, 99
N ev --zde A ta, 44, 79, 90, 105, 122,
184,
194
N igr, 194
Nihl, 194
N ianc Cell-zde M ustafa elebi,
40, 41, 171, 183
N iyazi (-i M sr), X IV , 184, 213, 297301
N izam (-i G en cev), 41, 77, 79-82,
90, 103, 104, 150, 153, 167, 180,
277
Nuri, 120
N uirvan, 8

O ku-zde, 99
(N .H .) Onan, 180
Orhan Gazi, 7, 22, 297
Osman, 156
(I I .) Osman, 22, 67, 122, 187, 190,
192
Osm an A a , 294, 295
Osman Bey, 292
Osman H asan, 217
Osman N uri Perem eci, 45
O sm an-zde Tib, 99, 204, 213


m er A sm A k soy, 45
mer Ziyaeddin, 100
rf, 79
zbek H am eybek, 171
zbek Veliyddi, 98
P
Perihan nal, 276

317
(H z.) P eygam ber, 3, 13, 15, 20, 88,
178, 183, 192, 198, 216, 226, 231,
236, 239
P ir H seyn el-K tib, 249, 250
P ir Paa, 291
R
Radid-Din, 271
R a gp Paa, 44
R if Y elkenci, 185, 190
Rahm etullah, 169
R m M ehm ed Paa, 198, 201, 202,

211
Rid, 204, 211
R atib A h m ed Paazde N aid b ra
him Bey, 113
R ec-zde E krem , 194, 212
(Y v e s ) Rgnier, 32
(O .) R esch er (R e e r), 177, 179, 257,
258
Revan, 37, 92, 121, 123
R iyazi, 122, 154, 194
R za (S ey y id M ehm ed), 194
Rieu, 268
Rhlet, 97, 99
Ruh (B a d a d l), 184, 194, 209, 290
Ru kiyye, 230
Rkneddin M esud K an, 120
Rstem , 8, 24
R stem Paa, 40
Rd, 123

S
Sabahattin E y bolu , 32
Sabit, 23, 44, 204, 210, 211
Sabri, 194
Sabri E sat Siyavugil, 56, 60
Sabuh Dede, 123
Sad b. E bi V akkas, 20
Sad, 41, 148-50, 157, 167, 186, 277
Sadk, 174
Sadr al-era, 90, 245

Sadrazam G zelce A li Paa, 187


Sadrazam K uyucu M urad Paa, 187
S a ffet Stk (B ilm en ), 127
Saip, 208
Salih, 79
Slim Efendi, 177, 207
Sam, 61, 204, 211
Sr, 238
Sar L tfi, 258
Sar Saltuk, 5
edit Y ksel, 178
Seh, 90, 130, 154
Selhaddin G ngr, 267
Selm M ustafa, 99
(III.) Selim, 39
Selm an (-i S a vec), 150, 157, 167
Sena, 7, 277
Sevday, 78
Seyyid Ahm ed, 198
Seyyid Battal, 272
Seyyid Kadri, 97
Seyyid M uham m ed Bakr, 198
Seyyid M ahmud, 198
Seyyid M ustafa, 198
Seyyid Sadr, 96
Seyyid Vehb, 204, 213, 211
Stk Bilmen, 131
Silhdar A li Paa, 204
Silhdar brahim Paa, 202
Silhdar-zde M ehm ed Em in, 113
Sinan (P a a ), 152, 158, 159, 283-5
Sivas M iri M iran M ehm ed P aa 268
Siyavu, 8
Siyavu Han, 293
S ofi Huri, 179
(C. F. S.) Stevens, 252
Strohmann, 271
Sultanul-lem , Bahaddin Veled, 7,
233
Sultan Sencer, 4
Suph-zde F eyz, 105
Sheyl Beken, 178
Sleyman, 44, 139, 144
Sleym an (F u zu lnin ba ba s), 169
(II.) Sleyman, 201, 207

318
Sleym an elebi, 91, 98, 225,
241
Sleym an Zat, 213
Sm blzde Vehbi, 44, 205
(K .) Sssheim, 286

234,


ah A bbas, 289
ahcihan, 17
ahid, 16, 78, 79, 82
ahruh, 4
air A vn , XTV
ehabeddin Sleyman, 130
ehzade Bayezid, 172
em seddin M uham m ed en-N aveci,
119
. Sami, 284
em sddin D alac, 98
erafettin Y altkaya, 257
ah sm ail, 171, 178
eyh A hm edn-N akbend, 198
eyh Galib, 16, 44, 61, 123, 178, 184,
195, 213
eyh sm ail Fakirullah, 217
ah Sad, 148

Tursun Fakh, 227


Taberan, 20
Taber, 89
Thir, 230
T alat Paa, 258
Tanci, 175
Tanpnar, 56
T a rafa b. a l-A b d al-B akr, 118
Tarlan, 56
Takpr-zde, 98
Talcal Y ahya, 37, 44, 90, 121, 171
T aptu k Em re, 5
Ts, 182
T a y y a r M ahm ut Paa, 123
Teberdar M ehm ed Paa, 202
T ebrizli Saib, 13
Tekirdal Fahr, 213
T ev fik Fikret, 194
T ezk ireci Salim, 199
Tim ur, 4, 9, 234
Tirm iz, 90, 91
T ok atl M olla L tfi, 257, 258
T rabzonlu Figan , 43, 45, 50, 53
T u rul Bey, 4, 22

eyh V efa , 259


eyh, 9, 60, 146, 150-4, 234, 239

eyh -i E kber, 300


eyhul-slri A r if H ik m et B ey, 114
eyhlislm E sat Efendi, 192, 205
eyhlislm M ehm ed Efendi, 193
eyhlislm Y a h ya Efendi, 192
eyholu, 234
eym a G ngr, X V
eyyad H am za, 233
i m am A li E r-R za, 5

U k b a b. m ir, 20
Unsur, 208
U rf-i iraz, 120
Uslu, 260-2, 264, 265
Uslu uc, 258
Usul, 99
U aki Cem ali, 213
U zun Firdevs, 97, 98
U zun Haan, 169, 250

inas, 45, 212


irazl H fiz, 148
irazl U rf, 193
irin, 146
ucaddin Ilyas, 258

m m Sinan, 297
m m Glsm, 230
skdarl Haini, 213

319
veys, 141, 172
zeyr Hac'eyli, 179
V
V akanvis M ehm ed E sad Efendi,
114
V ahi-i Y ezd, 120
V n M ehm ed Efendi, 298
Vardarh M ahm ud bin tlyas, 267
V a sfi M ahir (K o ca t rk ), 235
Vassaf, 153, 278
Vehbi, 91, 204
V eliy d-din Abdlveli, 97
Veys, 194
Y
Y dgr-i A li Sultan, 190
Y ahya, 121
Y ah ya K em al Beyatl, 10, 16, 24, 28,
29, 211
Y akub, 255

Y akub H alife, 198


Y avuz Sultan Selim, 28, 29, 39, 41,
121, 193
Y azco lu Mehmed, 234
Y azcolu M uham m ed, 241
Y ldrm Bayezid, 22, 39
Y unus Em re, X IV , 8, 14, 15, 31-36,
213, 233, 302
Yusuf, 139, 140, 144, 169
Z
Zal, 8, 145
Zam aher, 89, 240
Zat, 44
Zeyd, 80, 82
Zeynep, 230
Ziver Paa, 123
Z iya Paa, 130, 194, 209, 211
Z o r Paa, 294, 295
Zuhr, 120, 123
Zhre, 168
Z lfikar, 171

ESER SMLER

A
A bd lvsi C ebeli D ivan, 235
A b s l v e Salam an, 104
A b M slim D estan, 265
db- Zuraf, 113
A hdis-i N eb ev iy e, 218
A k if T ezkiresi, 113
lem nm , 105, 122
( A l ) - A rban B ad is (N e v e v ), 91, 95
A rbain H ads (A bd urrahm an CamJ,
97
A rb a n el-B ah, 96
A rb a n B ad s fi R em y is-Sihm ,
( brahim B a n if), 100
A ra b sk ie Stihi Fuzul, 174
A ra p a D ivan (F u zu l), 173
A r if B ik m e t T ezkiresi, 114
A safn m e, 106
A k eleb tez k ir es i, 128
A k n m e, 106
A t Tarihi, 130
A ta la r Sz, 45
A ta szleri v e D eyim ler, 45
A tra b l-sr, 205
A v n D ivanesi, 151
A vn D ivan, 130
y in e -i Isken d er, 103
B
B a e-i safa-en d uz, lllf
Badad K asidesi, 40
B ahrl-eb r r kasidesi, 176
B l-i Cibril, 18

B en g Bde, 171, 174, 178, 179


B e r e k e t v e B a h m et-i la h iyye B u r
hanlarna D air K r k Hads, 100
B eyn T ezkiresi, 129
Bildiriler, 32
Bostan , 186

(a l)-C a m iu s-sahh, 259


( A ) Cataloque o f th e T urksh M an uscripts and M iniatures, 251
Cevhernm e, 103, 104
Cil l-Kulb, 122
Cilr-ruh, 177
Cm cm enm e, 174
D
Danim endnm e, 91, 232
D stan -i G eyik , 227
D stn -i brahim, N eb i A ley h is -se lm, 236
D stn -i K r c e Y iit, 227
D stn -i M uham m ed B a n ef, 227
D stn -i Z ecr bn -i M lcem , 227
D ed e K o rk u t, 91
D ed e K ork u t H ikyeleri, 22
D eli L tfi nin M izah B ir Rislesi,
257
D erg h (M ecm u a ), 211
D eylem i M sned, 20
D il v e T a rih -C ora fya F a k ltesi D er
gisi, 177, 183

322
D ivan (E m ir Afsahuddin H id a y et),
X IV , 249, 250, 251, 255
D ivan (Y u n u s E m r e ), 32
D ivan (M u h ibb i), 39
D ivan, (N a b i), 67
D ivan (N ed im ), 67
D ivan ( Sphizde F e y z i), 106
D ivan (F a rsa , F u zu l), 175
D ivan (T rk e, F u zu l), 178
Divan ( H fz ), 186, 278
D ivan (N a b i), 202, 206, 209
D ivan, ( in a si), 212
D ivan (brahim, H a k k ), 2lJf, 215
D ivan (G elibolulu li), 276
D ivan M ecn n Layl, 74
D ivan- A vn , 127
D ivan-i H id a yet B e y g P ervan eci,
251, 252
D ivan- K eb r (D ivan- em s l-H ak a y ik ), 7, 15
D iva n e (N a b i), 205
D urub-i E m sl-i O sm aniyye, Jf5
D nce, 29
E
E bul-feth Sultan M ehm ed H an, 129
E b l-ftu h at v e l-m ega zi, 129
E debiyatm zda A ta szleri, 45
E dirne ehren gisi, 92
Efridun, 251
E ncyclop4die de llslam , 284
Enis l-kalb, 173, 175, 176, 183
Ensl-uak, 177
Envr l- kn , 265
Esad T ezkiresi, 114
E sk i T rk E d ebiyat n celem eleri,
X III, X IV
E sra r-i H odi, 18
E v ra k - perian, 130
F a rsa D ivan (F u zu l), 170, 173, 175,
176
F arsa D ivan (N e f ) , 191, 193, 206
F atih D ivan, 127
F atih -E deb ah siyeti v e
iirleri
( t e z ) , 131

F atih in iirleri, 131


F atin T ezkiresi, 114
F erahnm e, 234
F erhad v e irin, 41, 90, 103, 1063 240
F erh en g -i Faris, 117
F etih n m e, (-i K a m en ie ), 200, 206,
287, 288, 290, 292, 294
Fevid l-K iber, 121
Figan V e D ivanesi, 45, 51
Fusl al-hal v e l-akd, 276
Fuzul H akkn da B ir B ib liyogra fya
D en em esi, 179
Fuzul nin B ir M ektu bu , 183
Fuzul nin M ektuplar, 183
(E l)-F t h tu l-M ek k iye, 198
G
Garip B ir H ik ye, 259
G aribnm e, 8, 234, 241
Gaznm e, 200
G azavt-i M eslem e, 105
Gl K asidesi, 62
Gl N evru z, 103
Gl v e Blbl, 105, 106
Gl-i Sad -berg, 104
Glistan, 142, 150, 186
G len-i E nvr, 105
G len-i H u lef, 268
G len-i uar, 173
G len-i U k, 79
H
H adikat l-cevam i, ISO
H adikats-suad, 90, 98, 172, 174,
178, 181-4, 267, 268, 270, 273
H ads-i A rb a n d er H a k k - F azil-i
Tr K em an , 100
H albat l-K m eyt, 119, 121
Hatilnme, X IV , 42, 225, 232-7, 239,
240, 24i
H am se (N iza m ), 76
H am se (E m ir H u sr ev ), 77
H am se (N ev ) 81
H am se ( a k er ), 104
H am se (H am dullah H am d ), 104
H am se (N iza m ), 104

323
H am se ( A t ), 105, 122
H am se (K a ra F a z l), 105
H am se (N e r g is i), 105
H am se-i F e y z , 105
H am za-nm e, 232
H arabat, ISO, 209, 211
H arnm e, X IV , 257, 258, 260, 262,

264, 265
H atim et l-e ar, l k
H ayat D ergisi, 257
H ayrbd, 9, 202, 206, 210
H ayret l-ebrar, 103
H a yriye, 92, 197, 198, 201, 206, 209
H azan (g a z e l), 61
H et-beh it, 90, 103, 128, 129
H eft-C a m , 121, 173, 176, 183
H e ft-e v re n g , 103 .
H eft-h an , 105
H eft-peyJcer, 103
H e ft-s ey y re , 106
H rednm e-i sken d er, 103
H iciv M ecm uas, 193
H idye, 242
H id yet D ivan, 252
H idyet l-hvan, 301
H ik yet-i H adice T ezv ic-i M uham
m ed, X IV , 225, 226, 231, 232
H ilyet l-efk r, 105
( A ) H istory o f O ttom an P o e tr y , 130
H u ku k-i Saltin, 100
Hurid F erahd, 234
H u srev v e rn, 73, 103, 104
H m a v e H m yn, 103, 105
Hsn A k , 16, 61, 174, 177, 178,
210, 212
H sn v e N igar, 104

skend ern m e, 103, 120, 234


slm A nsiklopedisi, 286
slm -T rk E debiyatnda K r k H a
ds, 94, 181
stanbul K tph an eleri T rk e Y a s
m a D ivanlar K ata log u , 37, 214,
251
retn m e, 42, 92, 121, 123
K
K a file-i uar, 114
K a h v e v e B de, 179
K am s l-a lm, 284
K anun, 138, 143, 157
K anun M ersiyesi, 40
K anunur-read , 105
K asd e-i azlye, 200
Kaside-i S ulhiyye, 68, 69
K em alnm e, 103
K em alu -uar, 115
K e f z-Znn, 243, 257
K rk A rm aan , 98, 24i
K rk Hads T erc m esi, (K sten dilli
eyh T erc m esi), 100
K rk H adis T erc m esi (F u zu l), 174,
181
K rk K uds H ads (H aan H sn E r
dem T erc m esi), 100
K ya fetn m e, 10 4
K itab al-B id yet al-M ubted, 242
K ita b-i Usul, 105
K itab l-A rb n, 95
K ifa y e t al-M nteh, 242
K om a -i G en Osm an, 295
K u tadgu B ilig, 43, 178
K lliyt (N a b i), 205
K lliyat- Fuzul, 174
Knh l-aKbr, 37, 129, 284, 285
K t b -i s itte , 90

lhnm e, 214, 216


k sr-i Saadet, 105

nsaniye, 216
ntihnm e, 233
ptidnm e, 233

L a tifeler, 92
L tif T ezkiresi, 128

324
L eyl v e M ecnun, X II, 41, 73, 74-6,
78-83, 90, 101,-6, 178, 179, 182-4,
240, 273
L e y l v M ecnun, 103, 172, 174
L ccet l-esrr, 105
M
M akala f Uslu uc, 257
M antk t-T a yr, 8, 234, 24i
M anzum M ecm u -i R es il, 227
Marifetn m e, 216, 218, 222
M asra-i Taus, 271
M atlau l-envr, 103
M atlau l-itikad, 173, 174
M eclis a l-N efis, 90
M ecelle-i A rm aan , 177
M ecm aul-a yn eyn , 97
M ecm au l-B ahreyn, X IV , 185, 275,
277, 282, 284, 285, 286
~~~
M ecm au l-havas, 174
M ecm u a-i E ar, 37
M ecnn u L eyl, 77, 103
M ahzen l-esrar, 103
M ektu bla r (F u zu l), 174, 182
(a l)-M elh u f, 271
M en kib- hnervern, 276
M esnevi, 7, 13-7
M eair-u ar, 128
M eaku 'l-u ak, 105
M evidn -n ef is f kavidi l-m eclis, 275
M evlid, 225
M evlid-i H adicet l-K br, 225-7,
232
M eydan Larousse, 257
M eyhane, 119
Mill M ecm u a, 205
M illiyet, 205
M ir t-i lem nm , 106
M ira t-i iir, 113
M irats-sa fa , 177
(D r.) M uham m ed k b a l v e E serlerin
den S em eler, 18
M uham m ediye, 24i

M uhtasar, 142, 157, 158, 165, 242


M utavvel, 157, 158, 165
M rettep D ivan (N a b i), 206
M slm anlkta H im a ye-i et fa l-K rk
Hads, 100
M neat v e L e t if M ecm us, 190
M neat (N e f ) , 191
M neat (N a b i), 204, 206
N
N abnin A ilesin e D ir Y en i B ilgiler,
19 8
N ahlistan, 105
N am Tarihi, 291
Nashats-saltn , 279
N a t-i N ebi, 216
N efh a t l-ezh r, 105
N eh c l-ferd s, 98, 100
Nihlistan, 105
NuKbetl-asar f i feva id i l-ear, 113

O uz D estan, 21, 29, 91


O k, 28
O rientalistiche M izellen II, 257
Osmanl M ellifleri, 242
Osm anl T rklerinde lim , 131
P

P en -g en , 103
P eyga m berim izin V eciseleri, 100
P ir v e M rid, 18

R
R abil-m anzm , 275, 281, 282
R am azan iye, 204
R am iz T ezkiresi, 113
R avzat l-en vr, 103
R avzat -hed, 182, 268, 269, 270,
273, 274

325
R em y Sihamm Talim i v e F ezaili, 19
R iyazi T ezkiresi, 129
R iyaz -u ara, 139
Rind zhid, 17i, m , 183
R isale fi llm ir-R em y , 22
R isle-i m u am m eya t, 173, 177
(E r ) -R isalet l-a liyye fi l-ahdsinN e b e v iy y e, 97
R islet el N u sh iyye, 31
Ruhnm e, 177
R bbnm e, 233
S
Saadete E rm ilerin B ah esi, 267
Sadetnm e, 272
Sahih (M slim ), 20
Sahih (B u h a r), 240
Safa T ezkiresi, 114, 207
Sknm e (F u zu l), 121, 173, 175, 176
Sknm e (A t a ), 122
Sknm e (R iy a z i), 122
Sknm e-i M eclis, 122
Salmn u A bsl, 73, 240
Salim, T ezkiresi, 113, 114
Seb'a-i S eyya re, 103
Sedd-i sken d er, 103
S efretn m e-i Ruh, 177
Sefinet-N h , 21Jf
Seh B e y T ezkiresi, 128
Selam et M ecm uas, 181
Sem ahane-i edeb, 113
Seyahatn m e, 92
Shhat M araz, 174, 177, 183
Siham- K az, 185, 186, 189, 191, 193,

194
Silhdar-sde T ezkiresi, 113
Silkd-D rer, 205
Sirac t-tlibn, 97
S iret-i Padiahan, 150
Siyer-i N ebi, 24i
Sohbet l-ebkr, 105
Sohbet l-esm ar, 174, 181
Sohbet l-E sm ar v e Fn dk, 181
Solakzde Tarihi, 129

Son A sr T rk airleri, 115


Su K asidesi, 178
Sultan II. M ehm ed D ivan, 130
Srnm e, 200, 206
S riyye, 44, 46
Sbhatl-ebrar, 103
Sheyl N evbah ar, 73, 104, 234
- _
ah v e Ged, 105, 174
ahnm e, 66, 7, 91
air Sultanlar, 131
akaik T erc m esi; 130
ehren giz, 240
efk a t T ezkiresi, 113
em il-i erif, 91
eyh Divann T etk ik , 56
ifa, 143
ik yetn am e, 171, 183, 267
irin H u srev, 103
T
T abakat, 88
Tabib l-kulb, 96
T acu t-T evarih , 129 _
T am v e T ekm il Yunus E m re D ivan,
31
Tarih (A k P a a -z d e), 265
Tarih (H a m m er), 284
Tarih (N a im ), 284
Tarih Sem ineri D erg isi II, 258
Tarih-i l-i Osm an, 129
Tarih-i E b l-feth , 129
T efvizn m e, 222
T em m i-i Suhan, 82
T erc m e-i H adts-i E rbain
(M olla
C m ), 181
t
T erc m e-i H ads-i E rbain (N a b i),
206
T evrh-i F etih n m e-i Badad, 287
T ev fik T ezkiresi, 114
T ezk ire-i Rza, 129
T ezk iret -ura, 114

326
Tibb- N ebevi, 100
T opkap Saray M zesi K tphanesi
T rke Y azm alar K ata log u , 251
Trabzonlu Figan de
D eyim ler, 44

A ta szleri

ve

T uh fet l-ahrar, 103


T uh fet l-hakan, 96
T uh fet l-haram eyn,
806

198,

199,

200,

V
V am k v e A zra , 73, 104, 106
(E l)- V a s fu l-km il, 105
V a ysa v Rm n, 73, 104, 236, 240
V ek yi l-fuzal, 201, 205
V elyetn m e, 6
V eslet n -n ec t, 91, 225, 24i
V ik a ye, 242, 243
V ik a ye T erc m esi, X IV , 24i , 245
V ika yet r -R iv a y e fi M esili l-Hidy e , 242

T u h fet l-uak, 104, 193


T rke D ivan (N a b i), 26
T rke D ivan (F u zu l), 60, 121, 170,
174, 119, 182, 183
T rke D ivan (N e f ) , 191
T rk E d ebiya t Tarihi, 235
Trk E debiyatnda lk M u ta sa vvf
lar, 31
Trk H alk iirinde Tabiat, 56
Trk K lt r D ergisi, 198
Trk airleri, 114
Trk Tarih E n cm en i K lliyat, 276
T rk e-F a rsa M anzum L gat, 17lf
T rke Y azm a D ivanlar K atalogu,
252
T rklk M ecm uas, 182

Younous E m r e - L e D ivan, 32
Yunus E m re, B tn iirleri, 32
Yunus E m re D ivan, 31
Y unus E m re H akknda B ir B ib liyog
r a fy a D en em esi, 32
Yunus E m re P oem s, 32
Y u su f v e Zleyha, X II, 41, 73, 90,
103, 104-6, 233, 240

Ummu l-kitab, 96.


U rvet l-sl m , 216

Y
Y edi T epe, 28
Y en ieri, 75

Z eyl-i S iyer-i V eysi, 206


Zbdet l-ear, 113, 114

YER VE TOPLULUK SMLER

A
Abbas, 21
A b ba s D evleti, 4
A bbasiler, 119
A bdalan -i Kum , 4
A bdallar, 4
A cem , 190
A dana, 291
A fgan istan , 3, 11
A fy on , 235, 236
A fy o n G edik A h m ed P aa Kitapla,
235
A a y a n - B ektaiyan, 6
Ahiler, 6
A hm ed G azi D ergah, 298
A kbank, 32
A kkoyunlu, (A k k oy u n lu la r), 66, 169,
250,
255
A ltn K itaplar, 32
A m asya, 5, 6
A nadolu, X I, 35, 6, 7, 9-11, 14, 31, 32,
37, 40, 43, 65, 70, 72, 82, 153,
172, 187, 214, 217, 222, 231-5,
246, 259, 295, 297
A nadolu A jan s, 235
A nadolu Beylikleri, 234
A nadolu Seluklular, 225
A n adolu Trkleri, 225
A nkara, 32, 174, 175-8, 183, 262
A n takya, 291
A rabistan, 82
A rap, X II, 3, 19, 55, 56, 66, 73, 75,
77, 80, 83, 87, 90, 95, 96, 119, 179,
221, 231, 234, 262

A ra p edebiyat, 240
A s, 291
A sitne, 199
A s y a M zesi, 174
A t M eydan, 259
A teb t- liye, 292
A y a s o fy a Ktphanesi, 198
A y n em s niversitesi, 258
Amal K avak, 188
A vru pa, 55, 242
A va r, 72
A v u stu rya (N e m e ), 69, 67
A zerbaycan , X I, 179, 253
A zeri, 8, 55, 78, 170, 184
(a l-) A zh ar, 242
B
Bbil, 237
Badad, 8, 37, 40, 71, 82, 83, 169,
171-3, 178, 180, 184, 253, 268,
284, 287, 288, 291-5, 297
B adad K a las, 293
B ahe Saray, 40
Baku, 174, 181
B alkesir Vatan Ktphanesi, 242
B at Anadolu, 297
Bat H orasan, 6
Bektailik, 22
B elgrad, 37, 40, 184
Belh, 3, 7, 11
Belkis Tepe, 291
Berlin, 267
B eikta, 189
B eyt-i M ukaddes, 237
Bibliotheque N ationale, 95, 96, 226,
227, 242

328
Birecik, 288, 291
Bodleian Ktphanesi, 66, 251, 252,
253, 249, 287
B oazhisar, 201
B oz Ok, 21
B ritish Museum, 242, 267
Bulak, 191, 267
Bursa, 9, 217, 234, 259, 297
B ursa M erkez II H alk Ktphanesi,
297

E n geru s (b k z. M acaristan ), 67
Erzurum , 26, 40, 185, 217, 222, 284
F
Fars, X II, 56, 73, 250
Fatih, 259
F rat, 291
Filibe, 259
Filistin, 237

C
C am il-Ezher, 297
Ceyhun, 3, 136, 137
Chester B eatty Ktphanesi, 252


aatay, 55, 81, 90
a a ta y E debiyat, 79
ankr, 291
erke, 201
in, 151
ukurova, 59
D
D arl-H ads, 259
D arl-K tb, 235, 258
Dicle, 292, 294
D iya r- M usul, 292
D iya r- Rum , 10, 169
D iyarbakr, 40, 217, 297
E
ELl-F eth Sultan H alil Bahadr K
tphanesi, 251
Edirne, 187, 190, 199, 200-2, 217, 222,
259, 261, 267
Elm al, 297
E m inn ren ci L okali, 282
E m ir-i A h u r M ahallesi, 205
Em ev, (E m e v le r), 4, 21, 74, 118

G
Gazneliler, 4
Gelibolu, 22, 278
G orlular, 4
G k Trkler, 21
Gynk, 104
G ney-dou Anadolu, 197
Grc, 201

H
H a cer-i Esved, 238
Haleb, 201, 202-4, 291
H arezm ahlar, i
Hasankale, X IV , 185
H azayin ehri, 237
H azine Ktphanesi, 66
H erat, 3, 4, 8, 11
Hille, 169, 171, 292-4
H ind-i K , 3
Hindistan, 17, 172
Hint, 17, 18, 77
H int-Pakistan, 17
H irra da, 231
Hit, 169
Horasan, X I, 3, 4, 5, 6, 9, 10, 11, 13,
83, 171, 250
H orasan Erenleri, 4, 5, 10
H orasan erleri, 4, 5
H orasan evliyas, 10
H orasan pirleri, 4, 5
H orasan, (H ora sa n ler), 4, 5, 10
H orasanl, 7, 8

329
i

Irak, 7, 9, 172, 250


Irak - A rap, 153, 169

ngiliz, 17
Ingiltere, 287, 288
Iran, 3, 5-7, 9, 11, 13, 14, 18, 34, 41,
55, 66, 70, 75-7, 80, 83, '87-94, 96,
97, 103, 104, 106, 119, 121, 151,
153, 154, 157, 175, 176, 179, 181,
183,
186, 196, 208, 221, 225, 231,
234, 240, 253, 293
ran edebiyat, 210
Iranllar, 290
ran-Trk, 174
rem , 144
skilip, 236
Islm , X I, X I I
Islm T rk E debiyat, 214
Islm -Trk, 274
stanbul, 4, 18, 22, 28, 29, 31, 32, 37,
40,
43-5, 56, 79, 105, 114, 122,
131, 156, 162, 171, 176, 177,
181-4, 186, 187, 189-91, 196,
201-4, 206, 210, 211, 214,
234, 242, 246, ?51-3, 259, 261,
264, 267, 276, 282, 284, 288,

179,
199,
217,
262,
297

stanbul Belediyesi, 205


stanbul F eth i D ernei, 131
stanbul M aarif K tphanesi, 31
Istanbul-T opkap 'Saray M zesi, 252
stanbul niversitesi E debiyat F a
kltesi, 45
stanbul niversitesi E debiyat F a
kltesi E ski T rk E debiyat K r
ss, X I I
stanbul niversitesi
19, 39, 301
Bankas, 178
znik, 58, 234

Ktphanesi,

Kbe, 34, 74, 79, 80, 238


K afkas, 253
Kahire, 40, 184, 235, 237, 242, 243,
258,297
K ahire A y n em s niversitesi, 242
K alata (G a la ta ), 156
K am enie, 200
Kandilli, 192
K aracaahm et, 205
K arahanllar, 43
Karam an, 263, 291
K a rlofa , 68, 69
K ars, 222
K astam onu, 40, 234
K atr Ham ,204
K ayseri, 234
K enan, 237
K erbel, 88, 169, 171, 172, 181-3, 26871, 274, 292, 297
K erkk, 169
K pak, X I
K rm , 70, 184
K rehir, 234
K onya, 13, 14, 17, 40, 79, 234, 291
K onya-M evln a M zesi, 174
K prba, 291
K urey, 229
K tahya, 40, 58, 297
L
Lahor, 174
Leh, 69
Lehistan, 199
Leiden, 267
Leningrad, 174
Lt kavm i, 239
M
M aarif M atbaas, 243
M acar, 284
M acaristan, .67

330
M alatya, 297
M alazgirt, 3
M anisa, 202
M ardin, 297
M atbaa-i m ire, 214
M verun-nehr, 3, 10
Medine, 270
M ekke, 229, 230, 238, 262, 270
Menzil, 169
M ehed, 5, 11
M erv, 3, 4
M evlna Trbesi, 13
M evlevihane, 15
M ezar- erif, 11
M sr, 7, 182, 191, 236, 237, 263, 297
M sr A ra p Cum huriyeti, 235
M illet ktphanesi, 114, 127, 276
M illiyet Y aynlar, 32
M iskinler m ezarl, 205
M ool, 5
M ora, 201
Mudurnu, 291
M urad H an M edresesi, 261
M uradiye, 190, 259
M nchen-M nih, 267
M slman, 43
M slm an-Trk, 217
N
N ecef, 169, 171, 172, 293
N ecid, 74, 83
N em e, 67
N ide, 234
Nil, 136, 137
Niabr, 3, 4, 6, 7, 11
N uruosm aniye Ktphanesi, 276

OsmanlIlar, 22, 172, 251, 253, 281


Ouz, 21
O k M eydam , 22, 23
Orhun-* X I
O rta-A sya, X I, 5, 73, 87, 90

O sm aniyye, 19
Osmanl, 7, 17, 43, 45, 55-59, 61, 69,
89-92, 98, 101, 104, 128, 172, 179,
184,
225, 226, 240, 275, 277, 292294, 297
Osmanl D evleti, 21, 213
Osmanl Edebiyat, 67, 78
Osmanl m paratorluu, 8, 37, 208,
209
O rdu-yi H m yn, 294
Osmanl Trkleri, 10
O xford, 287
O xford-B odleian Ktphanesi, 252,
253
P
Pakistan, 7, 17, 18
Paris, 226, 267
Parsa, 301
Pasinler, 185, 217
Piritine, 40
Pirezrin, 40
Polonya, 199
R
Rum, 9, 82, 236, 250
Rum G azileri, 6
Rum ahiye, 292
Rum eli, X I, 7
Rusya, 3, 10, 67, 69
R uvak al-A trk, 242, 243
S
Sad-bd, 62, 63
Safev, 171, 179, 190
Sam anoullar, 4
Samsun, 222
Sr, 237
Sasaniler, 119
Seddlbahir, 201
Seluk, 22
Seluk m paratorluu, 6

331
Seluklu, (S elu k lu la r), 3, 4, 251-5
Seluklu Trkleri, 225
Selim A a K tphanesi, 214
Sem niye, 259, 261, 264
Sem erkent, 9
Serahs, 3
Srp, 260
Sicistan, 3
Sidre, 139
Siirt (T illo ), 222
Sinop, 234
Sivas, 234, 268
Sivrihisar, 259
Sokullu M ehm ed P aa M edresesi,
297
Sultanahmet, 259
Sultan A h m ed Camii, 196
Surhb, 250
Suriye, 7, 237
Sleym aniye Ktphanesi, 114, 259

T rk- aatay, 8
Trkiye, X V , 16-8, 32, 43, 178, 179
T rk D il Kurumu, 45
T rk Ruvak, 243
T rk T arih Encm eni, 115
Trkistan, 9, 10
T rk iyat Enstits, 279
T rkiye t Bankas, 31
Trkm en, 291

U m m l-bild (B e lh ), 3
psala, 267
U psala
niversitesi
Ktphanesi,
127
Urdu, 13, 93
Urfa, 197, 198, 199, 201, 217, 222,
291
Uak, 297, 301

T ah irou llan , 4
Tahm aziye Irm a, 293
Tahran, 14, 177
T arih Kurum u, 133
Takent, 184
Tebriz, 14, 40, 172, 181, 251
T opkap H azine K itapl, 252
T opk ap Saray K tphanesi, 242
T opk ap S aray M zesi, 39
Tozkoparan, 24, 25
Trabzon, 44, 177
Tunus, 284
Ts, 3, 5, 7, 11
Trk, X I, X II, 3-5, 10, 11, 17, 19, 21,
22, 29, 31-4, 36-9, 41-3, 53, 55,
56, 58, 59, 63, 65, 67, 73, 75-78,
80, 81, 83, 87-9, 91-4, 96-9, 103,
106, 117, 119-22, 133, 135, 154,
171, 173, 175, 177-9, 181, 183-5,
191, 195-196, 210, 211, 213-221,
222, 231, 233, 235, 239-42, 249,
253, 255, 260, 262, 267, 269, 272,
274, 275, 277, 294, 295, 297, 302

ok, 21
niversite Ktphanesi, 113, 284
skdar, 205
V
Van, 217
Venedik, 69
W
W ien-V iyana, 267
W olfenbutel, 267
Y
Yunan, 154, 175
Y unaniyan, 219
Yenieri, 6, 22
Y eil Cami, 9
Y eil Trbe, 9

You might also like