Professional Documents
Culture Documents
NDEKLER
LKSZ
..........................................................................................
XI
BRNC BLM
Edeb ve Kltrel Etkiler, Dnemler, Temler
Horasan Kltrnn Anadolu Trk Kltrnn Gelimesine
Etkileri
.............................................................. ...................
13
19
31
37
43
.......................
55
65
73
KNC BLM
Ortak Edeb Trler
ran ve Trk Edebiyatlarnda Ortak Edeb Trler ..................
87
93
Hamseler
................................. ......................................................
103
107
Sknmeler ......................................................................................
117
X
NC BLM
Byk ahsiyetler
Fatih, air Avn ................................................................................. 127
Fuzul, Hayat, Eseri ve Sanat .......... ..................................... ... 169
Nef, Hayat, Eseri ve Sanat .......................................................... 185
Nab, Hayat, Eseri ve Sanat ...................................................... ... 197
Mutasavvf ve air Olarak Erzurumlu brahim Hakk
213
DRDNC BLM
incelenmemi Eserler
lk Osmanl Edebiyatnn ncelenmemi Din Bir Mesnevisi :
Hikyet-i Hadice Tezvic-i Muhammed ..............................
225
233
241
257
287
297
305
ndeks
311
.................................................................. ...........................
t L K S Z
X II
enerji ile i n c e l e m e k v e a r a t r m a k l a grevli olduumuzu
da ayrca belirtmek isteriz.
Eski Trk Edebiyat: destanlar, yaztlar, antlar, divanlar,
mesnevileri, eitli ina koleksiyonlar, kompozisyonlar ve dier sa
yya g sar telif ve tercmeleriyle eskimi fakat ihtiaml bir
edebiyattr; imrenilmee deer hayal inceliinin, derin duygularn,
engin dncelerin rndr. Bu edebiyatta zellikle slm kltr
ve ruhunun serveti, i lemi, zevki, heyecan yaamaktadr. Ama
T r k n kendine z g d u y a r l , g z e l h u y u , d n y a
g r de kabuk altndaki z gibi onun idokusunda uyu
maktadr. Genellikle dier slm lkeleri ve halklarnn edebiyatla
rndaki ortak temler ilenmekle beraber, bazlarnn dedikleri gibi,
Eski Trk Edebiyat hi bir zaman kiiliini yitirmemi, biim ve
kapsam bakmndan gze arpan benzerliklere ramen, tmyle tak
liti bir karakter tamamtr. Geri nazm ekillerinde benzerlik
ler bulunduu, edeb trlerin ortak yanlarnn ar bast bir ger
ektir. Ancak ne Trk kaside, gazel, musammat ve dier nazm e
killeri Arap ve Farsn ayn isimdeki manzumelerinin tm tmne
taklididir; ne de Krk Hads, Maktel-i Hseyn, Mevlid, Siyer, Hilye,
Sknme, ehr-engiz v.b. Iar teki slm lkeleri edebiyatlarndaki
bu trlerin kopyalar durumundadr. Bir ok defa konularn ayn
adlar tamalarna bakp aralarnda farklar bulunmadn, hatt
byle eserlerde pln ve dzen biribirine ok yakn olsa bile yazar
larn etki altnda kalm olmalar bir tarafa onlarn edeerde ve
zde olduklarn sylemek mmkn deildir. Szn gelii mesnevi
konularndan Yusuf ve Zleyh, Ferhad ve irin, Leyl ve Mecnun
gibi en ok tannan ve bol rneklerine tesadf edilenler arasnda
yaplacak bir karlatrma grmz, bir baka ynden, giilendirmee elverilidir.
stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Eski Trk Edebiyat
Krssnde ve her halde baka kentlerin benzeri faklte krs
lerinde bu tarih, grkemli, zengin ve ok dall eski edebiyatm
zn zamann ak iindeki geliip serpilmesi zerinde durulmakta,
konulan, trleri, edeb akmlar aklanmakta, rnek metinleri oku
tulmakta ve bu alanda yeni almalar da filizlenip baaklanmakta
dr. Bu satrlarn yazar da, krk yl dolduran meslek hayat bo
yunca, Eski Trk Edebiyat Tarihi ve Metinleri zerinde gcnn
XIII
yettii en geni lde alm, ders ve seminerlerinin yan sra,
sadece grevi olduu iin deil yaratlnn doal bir. eilimi olarak
ta, onlarca kitap, yzlerce makale yaynlam ve 50den fazla millet
leraras kongrelerde bildiriler sunmutur. Ancak, btn arzusuna
ramen, kitaplar dnda kalan, bilimsel aratrma ve incelemele
rini, eitli dillerdeki (Trke, Arapa, Farsa, Franszca ve ngi
lizce) bildirilerini bir araya getirip yayma hazrlamann gl
karsnda bir seim yapmann ve mmkn olan imdilik ger
ekletirmenin yararl olaca kansna vararak ie koyulmutur.
Esasen bugnk mal koullar da bir ka cildi dolduracak hacimli
eserlerin basm ve yaymna elverilidir de denemez.
te bu nedenlerledir k i: Eski Trk Edebiyat ncelemeleri adn
verdiimiz bu esere ancak konunun, kapsam almadan, deiik
ynlerinden yaplan semeler alnmakla yetinilmitir. Aslnda byk
ounluu yurt iinde ve dnda ya birer bildiri olarak sunulmu,
yahut ta bilimsel dergi ve ansiklopedilerde yaynlanm almalar
dan ibaret olan bu yazlar, yeniden gzden geirilip baz ekleme ve
karmalarla daha dzenli ve yararl biim kazand iin ilgi ek
me gcn artrmlardr, denebilir. lk defa burada yaymlananlar
da bu alanda, daha nceleri, zerilerinde fazla durulmam, ama
nemli saylabilecek temler olduklarndan zenle okunmaa deer
grndeyiz.
Bir ders kitab nitelii tad lde geleceimizin gvencesi
gen kuaklarla birlikte kltr ve edebiyat merakls her yataki
aydnlarmz da kendine ekecei ve konularnn bir ou hemen
hemen ilk defa tarafmzdan ortaya konulup incelendii hatrlanr
sa kendi trnde ayr bir zellie sahip bulunduu tereddtsz sy
lenebilecek olan Eski Trk Edebiyat ncelemeleri: drt blmden
olumutur.
Birinci Blmde Edeb ve Kltrel Etkiler, Dnemler, Temler
ad altnda 9 konu, ele alnp, ilenmitir. kinci Blm, ortak edeb
trlerin bazlarnn tantlmasna ayrlmtr. Burada genel bir g
r yer alm ve 4 edeb trden sz almtr ki bunlar: Krk Hads
ler, Hamseler, uar Tezkireleri ve Sknmelerden ibarettir.
nc Blmde eski edebiyatmzn, sadece rnek sayp sev
diimiz, bir ka mmtaz ahsiyetinin incelenmesiyle yetinilmitir.
XIV
F a t i h , a i r A v n , hem byk padiah ve muzaffer komutan,
hem de duygulu bir air ve air koruyucusu olduu; F u z u l , kl
sik edebiyatmzn ak en cokun ve etkili bir slp, en derin tasav
vuf nevesi iinde ifde gcne sahip bulunduu iin konu edinil
milerdir. N e f , vg ve yergide gsterdii esiz baar; N a b
kusursuz ifdesi ve eriilmez uslbu bakmlarndan incelenmilerdir.
E r z u r u m l u b r a h i m H a k k ya gelince Hasankaleli hem
ehrilerinin benden esirgemedikleri yksek ballkla birlikte onun
ok engin kltr ve byk Y u n u s E m r e den sonra tasavvuf
ve hikmeti her zmreye yayp sevdirmekteki retici-air sfat g
l mil olmutur. Bylece eski iirimizin deiik bahelerinde ak
yan ayr makamlarn stadlarmdan beini tanm olmaktayz.
Drdnc Blme gelince: zellikle ncelenmemi Eserlere ay
rlmtr. Gerekten burada zerinde durulan 9 eserden hemen hi
biri, daha nceleri, kimse tarafndan cidd bir incelemeye tbi tutul
mam, etraflca eletirilmemi ve deerlendirilmemitir, denebilir.
Bunlar arasnda varl dahi, bizden nce, bir yerde sz konusu edil
memi olanlar da vardr. Bir kann nshalarnn yetersiz tavsifi
ne baz kataloglarda bir ka satrla rastlamak mmkndr. Ancak
bu iin bile kusurlu yaplmad sylenemez. Hikyet-i Hadice Tezvic-i Muhammedin bilinen iki nshasndan en gveniliri, zel kitaplmzdadr. A b d l v s i e l e b i nin Halilnmesini, D e v 1 e to l u Y u s u f un Vikaye Tercmesini, E m i r A f s a h u d d i n
H i d y e t in Divanm, M o l l a L t f i nin Harnmesim, 1 nin Mecmau l-Bahrey nini ve N i y a z - i M s r nin kendi el ya
zs Hatratm, milletleraras kongrelere bildirilerle sunan da yine
bu satrlarn yazardr.
Eserin sonlarna: kapsamndaki bildirilerle, daha nceki yayn
larn nerelerde okunup basldklarn gsteren bir Liste de eklenmi
tir. Bylece incelemelerin yurtii ve yurtdnda hangi kongrelerde
ve hangi lkelerde bildiri veya makale olarak sunulup basldklar
nn dilleri ve tarihleriyle de tannmalarnda kolaylk salanm ol
maktadr. ilk defa burada baslanlar iin her hangi bir aklama
gerei grlmemitir.
Burada bir noktaya daha deinmek yersiz olmayacaktr: Eski
Trk Edebiyat ncelemelerinde gerektii yerlerde Arap Alfabesi,
transkripsiyon harfleri kullanmakta yarar vard. Ancak makine ile
XV
dizgilerde, belirtilen imknlar ok snrl olduu iin, ayrca eserden
edebiyat meslek sememi olanlarn da nasiblerini alabilmeleri d
ncesiyle, zorunlu olmadka, bu yne gidilememitir. Byk de
nebilecek bir zen gsterilmi olmas imldaki tutarszlk, daktilo
edilmi metindeki baz ihmaller v.b. nedenler yznden eserin diz
gi yanllarndan kurtarlmasna yetmemitir. Szn gelii: eski ya
zdaki ayn = <, ve hemze = > eklinde gsterilmek gerekirken,
bir ok defa, bunlar ya birbirine karm, yahut aynler, hemze
iareti ile kaydedilmitir. Yine bylece kelimelerden bazlarnn iti
lsndaki , , ou zaman doru olarak , , biiminde, arasra da a, i, u olarak metinde yer almtr. Bunlarn dnda da
baz dizgi yanllar mevcuttur. Ayrca doru-yaril cetveline, bir
iki istisna dnda dip notlaryle bibliyografyaya ihtiya duyulma
dn da belirtmeliyiz.
Dizgi srasnda matbaadan gelen provalarn dzeltilmesi al
masn elden geldiince zenle yapmaa gayret eden krs asistan
e y m a G n g r ki ayrca Dizin de onun hazrlamasdr ile
tercmanmz K u t a y b e m e r e harcadklar emek iin teek
kr ederim. Kendilerinin, istekleri dnda, imlda vukua gelen tek
nik hatalar, onlarn gnll mesailerini glgelemez.
Bu kitaba : ilk defa Trkiye'de Mukayeseli Edebiyat dersini
programa koyan bir hoca niteliiyle onun konularndan da bir ka
incelemeyi, ayrca onbir yldr krsmze bal olarak Halk Edebi
yat da okuttuum iin bu dersle ilgili yeni bir iki aratrmay da
almak isterdim. Fakat bir yandan forma saysnn snrl oluu, te
yandan her biri ayr bir krs olmaa elverili bu iki nemli disiplin
zerinde daha geni lde mesai harcayp ayr monografiler hazr
lamak arzusu, imdilik, bu kadarla yetinmemize yol amtr.
Eksik ve yanlmalarmz elbette olmutur. Bunlarn inceleme
konularnn zelliinden, eldeki imknlarn darlndan ve yeterince
elverili olmayan artlardan doduunun dnlerek ho karlan
masn dileriz. Hak yola ve baarya ancak Allah ulatrr.
Etiler, Profesrler Sitesi,
2 Mart 1980
B R NC BLM
Edeb ve Kltrel Etkiler, Dnemler, Temler
d.
5
knmdan eer eskiye gtrlmezse, hi olmazsa H o c a Y u s u f
e l - H e m e d a n (lm. 535/1140)dan balatlr. Tetkiklere gre,
A h m e d Y e s e v (lm. 1166) ve A b d l h a l i k G u c d e v a n
bu tarikatin balang ve ilk gelime alarnda iki kolunu temsil
eden meayihdendir. Birincisi zikri: cehri, kincisi hafi olarak
icray tercih etmilerdir. Gucdevannin esaslar, B a h a d d i n
N a k b e n d (1318-1389) tarafndan yeniden canlandrlm ve
glendirilmitir. te Orta-Asya ve zellikle Horasan ve yresinin
Snnlemesine bu son zatn himmetleri geni lde yararl lm
tr. Ve bu tarikat daha, sonralar M o l l a l a h S e m a v i (lm.
891/1491) vastasyla ve ondan balayarak Anadoluda byk bir
kabul ve itibara mazhar olmu, yaylm ve mslman Anadolu hal
knn, zellikle Dou ve Gneydou Anadoluda yaayan gebe ve
yerleik vatandalarn dini, manevi kltrleri ynnden aydnlatc
bir yolgstericisi olmutur.
Esm yolunu tutan baz tasavvuf ehline kar olan ve iyiliklerini
aa vurmayp gizleyen, fakat ktlkleri abartarak da aksettiren
ve ser - azad yaar gzken sofulara Horasan erenleri denilmesi
nin sebep ve hikmeti zerinde burada ayrca durmayacaz. ura
da bir noktaya daha iaret etmek isteriz: Horasan pirleri, Horasan
erleri, Horasanler deyiminin kullanl ve yaylnda elimizde henz
yeteri kadar malzeme bulunmamakla beraber Tus dolaylarndaki tr
besinin bulunduu yerde bugn rann kutsal ve byk ehirlerin
den saylan Mehed'in doup gelitii sekizinci i mam A l i E r R z a (lm. 203/818) mn da manev etkisi bulunduu dnlebilir.
Anadolu Trk kltr zerinde Horasan asll eyhlerin, alim
lerin, airlerin, yahut bu zatlarn irad ile kendilerini bulmu irfan
ehlinin tesir ve nfuzu, Seluklularn son hkimiyet yllarna yak
latka daha ak grlr. Bunun da nedenlerini aratrmak ayr
bir bilgi konusu olabilir. Ve bu i esasen de edebiyat tarihilerinin
deil, tarihilerin grevleri arasna girebilir. Bizim ana hatlaryla
syleyeceklerimiz imdilik bunlardan ibarettir:
Baba
l y a s , B a b a s h a k , S a r S a l t u k un aslen
Horasanl olduklar malumdur. Hatta B a r a k B a b a ve T a p t u k
E m r e nin de Horasan asll olmalar kolayca hatra gelebilir. Baba
Ilyasm, Mool akn yznden Horasandan gp Amasyaya gel-
6
diini, onun halifesi Baba shakm, adna gelitirdii ve Seluk im
paratorluu aleyhine bir halk ayaklanmas mahiyetini aldrd ok
tehlikeli durumlarn, birhayli glkten sonra onun ancak Amasya
da idam suretiyle (1241) son bulduu dnlrse Horasan asll
eyhlerin 13. yzyl Anadolusundaki tesir ve nfuzlarna bir misal
verilmi olur.
Burada ve konumuzla ilgili olarak din hayat ve Anadoluda
yaygn tarikatler bakmndan H a c B e k t a zerinde dikkatle
durmak icabeder. nce Amasyaya gelerek Baba shakm halifesi de
olan ve Velyetnmeye gre Niaburdan, yani bugnk randa
bulunan Bat Horasandan, geldii belirtilen H a c B e k t a (lm.
1270-71)m kendi adna izafe edilen ve piri olduu Bektaliin,,
Anadolu Trk kltr ve edebiyat tarihinde kmsenemez bir yeri
ve deeri vardr. Rivayetlere gvenmek imkn olsa H a c B e k
t a , A h m e d Y e s e v i halifelerinden L o k m a n P e r e n d e nin talebesi saymak gerekir. Onun Horasan erenlerince ululua ka
bul edildii de sylenir. Hatta Yesevinin iaretiyle Anadoluya gel
diine de deinilmitir. Onun etkisi Orta Anadoluda kendi adyla
anlan kasabadan uzak iklimlere kadar yaylmtr.
Daha XIV. asrn balarndan itibaren Bat Anadoluda R u m
G a z i l e r i denilen mcahitler arasnda Bektaliin yaygn oldu
unu, mridlerinden Abdal Musann Yenieri skfn bir sava
ta giymi olmas gibi baz nedenlerle kendisinin Yenieri Ocann
kurucusu sfatiyle sylentilere yol atm, Yenieri askerine Taife-i
Bektaiye, Yenieri aalarna da Aayan- Bektaiyan denildi
ini de bilmekteyiz. Ayrca Ahilerin bir seyf kolu olan alp eren
ler de Hac Bekta kendilerine Ser eme tanmlardr. Tekke
Edebiyatyla Halk Edebiyatnda birok Bektai airinin nefesleri
nin hl baz meclislerde tekrar edildiine iaret etmek, bu Hora
sanl eyhin Anadolu Trk kltrnn geliimindeki etkisinin bir
ynn belirtmeye elverilidir. Hatta H a c B e k t a a : Hac
Bekta el-Horasan denildii gibi nefeslerde de onun iin H o r a s a n
P i r i sfat kullanlr. Bektai meydannda Horasan Postu ikinci
makamdr ve bu Hac Bekta makam saylmaktadr. Ayrca era-
Horasan da vardr, Bektai Glbanklarmda Piran- Horasan de
yimi de geer.
Birok din limi, tarikat eyhi, sava gnlls Horasandan
7
Anadoluya deta akn etmitir. Burada zellikle Belhden gelen Sultanul-lem B a h a e d d i n V e l e d ve onun olu byk C e 1 a l e d d i n R u m (1207-1273.)yi nemle zikretmeliyiz. Sadece Ana
doluya deil Rumeliye, Suriyeye, Iraka, Msra, rana hatta Pakistana kadar yaylm ve baz Osmanl padiahlarnn bile ya men
subu, ya muhibbi olarak tanndklar bilinen Mevlevi tarikatnn ku
rucusu, Divan- Kebr ( Divan- emsl-Hakayk) ve Mesnevi-i
Manevi gibi yzyllardr hreti, tesiri ve nfuzundan hibir ey
kaybetmemi olan eserlerin sahibi Mevlna mn Anadoluda mslman Horasan kltrnn bir bakma kuvvetli bir temsilcisi nitelii
ile de incelenmesi ilgi uyandran sonular verebilir.
A 1 1 a r (1119 ?-1193 ?) ruh ve S e n a (1072?-1131) yi onun
iki gz sayan M e v 1 n a nn Hakim-i Gaznev ve Attar- Niaburden birok tasavvuf inanc, meselesi ve grn benimsedii, iz
ledii rahata sylenebilir. Esasen kendisinin ocukluunun getii
muhitten bir hayli mteessir olduunu dnmek, ailesinin Batya
doru gleri srasnda F e r i d d d i n A t t a r ile Bat Horasan
da Niaburda grp duasn ald hakkmdaki rivayet ve eser
lerinde Horasan havasn sezdiren pasajlardaki ruh, sylediklerimizi
takviye edecek deerdedir. Trbesinin yapsnda bile Horasan mi
marisinden alnma motifler olduuna iaret edenler vardr. Trbede
onunla birlikte ebedi uykuya dalanlar arasnda Horasan ehlinin yer
al az anlaml deildir.
OsmanlIlarn ilk alarndan balayarak Horasan erlerinin or
duda, medresede ve tekkede tesiri hissedilmitir. O r h a n G a z i
(1326-1359)nin adalarndan nl G e y i k l i B a b a ya tarikat
sorulduunda onun: Ebul-Vefa-y Badad tarikatndan, Horasanl
Baba lyasm da dostlarndan olduunu syledii bilinir. Yine Ge
yikli Babayla ayn yzylda yaam olan A b d a l M u s a da iir
lerinden birinde: Horasan mlkndeki boyundan bahseder.
Klsik Trk Edebiyatnda Horasanl olan Iran airlerinin ve
Sebk-i Horasan (Horasan slubu)nin tesiri birhayli gl olmu
tur. F i r d e v s (934?-1020?) Tusda, A t t a r ve H a y y a m (lm.
yaklak olarak 1136 etrafndadr) da Niaburda yatmakta olup ad
larna trbe-bideler ina edilmitir. Her nn de Eski Trk Ede
biyatnda eserlerinin izlerini takib etmek mmkndr. Bir kere Firdevsnin eTmme'sindeki kahramanlar, tartmasz, Klsik Trk
iirine gemitir. Z l , R s t e m , N u i r v a n , D a r a , C e m ,
s f e n d i y a r , S i y a v u , K e y h u s r e v gibi isimlere XIV.
asrdan itibaren Eski Anadolu Trk Edebiyatnda rahata tesadf
edilir. Sonra Attarm Mantkut-T ayr gibi eserleri de ayn asrdan
itibaren G 1 e h r i bata olmak zere tercme edilmeye balan
m, onun tasavvuf edas ve havas birok eserde kendini hissettir
mitir.
XV. asrda Heratta uyanan edeb ve lm faaliyet ve hareket
de Osmanl mparatorluu sahasnda tannm, sevilmi ve takdir
grmtr. Mirza Hseyin Baykara meclisleri dillere destan olmu
tur. A b d u r r a h m a n C a m i (1414-1492) sadece iirleriyle hay
ranlk ve taklit duygular uyandrmam, ayrca onun baz eserleri
medrese ders kitab olarak takip edilmitir. Hatta F a t i h S u l
t a n M e h m e d (1451-1481) tarafndan kendisine maa balan
mak ve stanbula davet vaki olmak suretiyle taltif edilmitir. H
s e y i n V a i z K a i f (lm. 1505)nin eserleri F u z u l (1480?1556) bata olmak zere baz byk edib ve bilginlerce izlenmi,
onlara kaynaklk etmitir. M ir A l i i r N e v a i (1441-1501)
byk bir Trk-aatay airi olarak daha hayatnda hret ve n
fuz sahibi olmu ve bu Fatihin sarayna kadar tesirini gstermi
tir. Rivayetler hatal deil ise A h m e t P a a (lm. 1497), ticaret
kervanlaryla gelen Nevainin gazellerini grdkten sonra daha ku
sursuz ve baarl air olma yoluna ynelmitir. Nevai tesiri Lale
Devrinin mstesna airi N e d i m (lm. 1730) e aatayca iir yaz
dracak kadar asrlarca srmtr.
Burada XIV. asrn byk sofilerinden hem air, hem eyh olan
ve Garibnme aheserini kaleme alan k P a a (1272-1333)nin da Horasanl olduunu kaydedelim. Ayn zamanda insancl duy
gular ve i lem sevinlerini dile getiren mmtaz mutasavvf airi
miz Y u n u s E m r e nin de tarikat pirlerinin Horasanl oldukla
rn hatrlayalm.
imdiye kadar zerinde lm yaynlar yaplmam ,olan Azeri
alannn deerli bir airi olan E m i r A f s a h u d d i n H i d a y e t
P e r v a n e c i , Badattan, Horasana kar sevgi ve hayranln
yle terennm eder :
9
n Irak ire Hidayet yohdurur sz kymeti
Tiz Horasan azmin eyle yohsa meyl-i Rm kl.
Bylece daha beyz yl nce douda Horasan, batda Anadolu:
ilim ve irfan merkezi, sz ehlinin kymetini bilen lkeler olarak bir
kere daha ehemmiyet ve kymetini iir diliyle bize tantyor.
imdi bir de Anadoludan Horasana gidenlerle oradan ilim kl
tr ve iir kumalar ykleriyle dnenlere de deinelim: Tarihler,
uara tezkireleri ve benzeri eserlerde yeteri kadar misal mevcuttur.
Biz sadece birkan -belirtelim : Mesel K a d - z a d e R u m
(1337-1412) Bursada renimini tamamladktan sonra Horasan ve
Trkistana giderek bilgisini arttrm ve hatta mrnn geri kalan
ksmn da iyi bir matematiki ve astronom olarak Sem,erkantta
geirmitir. XIV. asr sonlarnn ilk plandaki airlerinden A h m e d
D a i nin aslen Horasan taraflarndan gelen bir aileden olduu sy
lenir. XVI. asr balarnn mesnevi alan mutasavvf airi L a m i
(1472-1532) nin dedesi N a k k a A l i P a a nn, Timur tarafndan
genliinde Semerkanta gtrld, orada ve Horasanda mesle
ini ilerlettikten sonra Bursay ssleyen Yeil Cami ve Yeil Trbe
gibi mimar aheserlerin nefis naklarn, memleketine dnnce ba
aryla ibda ettii de bilinegelmektedir.
Klsik Trk iirinin XV. asr balarnda ba temsilcisi duru
munda tannan e y h nin de, genliinde randa, ve bir ihtimal
olarak da, Horasanda bulunmu, renimini de buralarda tamam
layarak geriye dnm olduu, airlik kabiliyetiyle birlikte iyi bir
z doktoru olmak meziyetlerini de oralarda olgunlatrm bulun
duu hakknda da kaytlar vardr. Bu gibi misalleri oaltmak mm
kndr. Bu tesirler ve mukabil tesirler daha sonralar da devam et
mi olmaldr.
Baz eserlerin konularnda Horasan, yahut oraya yakn yerler
bahis konusu olur ve dikkati eker. Mesel muhtemelen XV. asr
balarnda meydana getirildii sylenebilecek olan ve Prof. . M e 1 i k o f f tarafndan maharet ve itina ile ilenen Ebu Mslim Hrasan Lejandt nm destan eklindeki ilk Trke meyvasna burada
iaret edilebilir. Yine bylece XVII. yzyln ikinci yarsnn mm
taz airi U r f a 1 1 N a b i (1642-1712) nin, Hayrbd mesnevi
sinde Crcan Padiahnn hayali macerasn ilediini bilmekteyiz.
10
im di bir de madd hayat, gnlk giyim-kuam bakmndan Ho
rasanla Anadolu arasndaki ilikilere gzatabiliriz: Osmanl Trkleri arasnda Hacegan snfna mahsus sarktan takn, tepesi dz,
kenarlar dikili, ii pamuklu bir kavuk eidi kullanlrd ki buna
Horasan ad verilmiti. Yine o zamanlarda cami,, hamam, ker
vansaray, im aret gibi baz nemli yaplarda kullanlan ve son dere
cede dayankl olan bir har mevcut idi ki buna da Horasan Harc
(Harc-t Horasan) denilmekte idi.
11
14
gelmi, burada bir sre yaam, sonra Mevlevi Halifelii yetkisini
de elde ederek Tebrize dnm, orada bir zaviye de kurmu, ayrca
galiba biraz da bu tesirle olacak Trke gazeller de yazmtr.
Mevlnanm Mesnevisini deiik zamanlarda yine Farsa olarak
yazld dilde erh edenler de bilinmektedir. Bugn bile ran
da Mesneviden birok paralar, deiik vesilelerle, ezbere tekrar
eden aydnlara oka tesadf edilmektedir. Hatt haftann belli bir
gnnde ve sabahlar belli bir makamla Tahran radyosunda Mes
nevi den beyitler terennm edilir.
Btn bunlar ve bir ok ran airinin eserlerinde Mevlna ha
vasn teneffs ettiren pasajlarla bu eserlerde gze arpan Mevlna
hayranl, o byk ve heyecanl air dnrn kendi aheserlerini
yazd dildeki tesir ve nfuzunu ve asrlarn stnden aarak a
mzda da enerji ile dolu manev yaama gcn aka gstermek
tedir.
II.
slm leminin gerek kltr ve edebiyat, gerekse dini ve
sosyal hayat bakmlarndan Mevlna Celleddin etkisini en faz
la duyan, yayan ve srdren topluluklarn banda Anadolu Trkleri gelmektedir. Mevlna daha hayatnda byk bir hayranlar y
n ile evrilmi olduunu grmt. Onun gnlk yaay, dn
ce ve grleri, eserleri adalar arasnda da, gnn konusu olmak
niteliine sahipti. Halk ktleleri kadar devlet erkn da ona sayg
gsteriyor, meclislerinde bulunmak arzusu duyuyor, Konyada onun
yaad evrenin zlemi ile doluyor, gazellerini okuyor, M esnevi
sinden hikyelerle kendini eitiyordu. Denebilir ki Mevlnay iyice
bilmeden Anadoludaki ilk Trke eserleri anlamak ve aklamak
ok gtr. Gerekten Anadolu Trkesi ile meydana getirilen en
eski eserlerde ve zellikle mesnevi nazm ekli ile yazlm olan
deiik konulardaki kitaplarda Mevlnann geni ve gl tesir
ve nfuzu rahata mahade olunur. Anadolunun ilk byk tasav
vuf! halk airi Y u n u s E m r e (12407-1320?) bir iirinde yle
demektedir :
Mevlna Hdvendgr bize nazar klal
Anun grkl nazar gnlmz aynasdur.
Burada Y u n u s un onun sohbetinde bulunmay nasl arzulad,
15
onun takdirkr baklarna nail olmay nasl bir mazhariyet sayd
ve onun gzel baklarnn kendi gnlnn bir aynas olduuna na
sl inand aka gze arpmaktadr. Bu sadece Yunus Emre iin
deil, onun anda yaayan ve daha sonra gelen birok fikir ve
gnl eri iin de bahis konusudur.
M e v l n a C e l l e d d i n R u m eserlerini Farsa yazd
iin bu dil, onun tesiri ile mevleviliin imtiyazl bir dili olmak nite
liini kazanmtr. Ancak Mevlnaya nisbet edilmekle beraber asl
erkn ve adab byk bir tarikat eklinde gelien Mevlevilik, ana dili
Trke olan bir lkede doup etrafa yayld iin Trke has birok
zelliklerle yorulmutur. Bu arada Mevlevi yinlerinde Trke bir
hayli iir okunmas da gelenek haline gelmitir. Sonra, hatt Mevlev
trenlerinde sem olduu ve ney gibi mzik letleri de n plnda
i grdkleri iin H z. P e y g a m b e r in hadslerinden yararlan
larak semn ve sazn haram olmadna dair IfO hads risaleleri top
lamak bile gerekli grlmtr.
Mevlnann ahsiyeti ve eserleri, hem Klsik Trk Edebiyat
nn kurulup olgunlamasnda hem de bu edebiyat iinde bir Mevlev
edebiyatnn domasnda n plnda messir olmutur. Byk bir
evliya olarak ynlarn gnllerine deta hkmeden ve trbesi kut
sal bir ziyaret yeri nitelii ile, hemen her gn, birok insan tarafn
dan ziyaret edilen Mevlnanm Mesnevi'si: Trk illerinde en ok say
g gren, en fazla okunan ve en geni lde erh edilen, kendisinden
antolojiler meydana getirilen ve anlalmas g beyitleri iin de yo
rumlar dzenlenen bir eserdir. Dier kitaplar ve bu arada Divan-4
Kebir de hem tad yksek iir atmosferi, hem de lah akn en
ince ve cokun heyecan bakmndan ok sayg ve hayranlk uyan
drmtr. Birok tasavvuf kitabna Kuran-i Kerim ve Peygamber
hadslerinden sonra yazlanlar kuvvetlendirmek ve okuyucuya
inan kazandrmak iin Mesneviden beyitler aktarlmtr. Daha
ilk devirlerinden balayarak Mesneviyi ezberleyenler km, Mev
levihane (Mevlevi Tekkesi) ve Darl-Mesnevi (Mesnevi Yurdu)lerde devaml olarak bu bir bakma bir lde kutsallk kazanan ese
ri okuduklar iin Mesnevihan nvann alan deta yeni bir snf
insan yetimitir. Ayrca Mesnevi okuyanlar cazetname (Diplo
ma, ruhsat) alarak ayn eseri okutmak yetkisini kazanmlardr.
16
III. A h m e d (1703-1730) devrinden itibaren baz medreselerde bile
Mesnevi okutulmasna balanmtr.
Mesnevi tercme ve erhleri niteliinde olmak zere sadece
baz byk Islm-ark dilleri ile yazldklar belirtilen ve kaynak
larda kaydedilen veya baz yeni tetkiklerle son zamanlarda basldk
lar bilinen eser says 25 civarndadr (17 Trke, 7 Farsa ve 2
Arapa). Yine Bildiimize gre Bat lkelerinde de yabanc dil
lerde hazrlandklar veya basldklar belirtilen Mesnevi tercme ve
erhleri (Franszca, ngilizce, Almanca)nm says da on'a yakla
maktadr.
Klsik Trk Edebiyatnn hretleri arasnda ilk planda gelen
bir hayli air ya mevlevidir, veya Mevlevi Muhibbidir. Bunlardan
a h i d i (lm. 1550), N e f (1572?-1635), N e a t (lm. 1674),
N a b i (1642-1712) ve e y h G a l i b (1757-1799) hatra ilk gelen
lerdendir. Klsik Trk iirinin son byk stad saylan G a 1 i b in
mehur ve makbul eseri Hsn A kn sonunda bu kitab iin: Esra
rm Mesneviden aldm demesi, M e v 1 n a mn XIII. yzyldan
X V m . asr sonlarna kadar Trkiye aydn ve halk muhitlerinde na
sl sevildiinin birok rneklerinden biri zelliindedir.
Mevlna hakknda vglerle dolu olarak birok airin divanmda kasideler de yer almtr. Bunlarda ona kar duyulan derin ba
llk ak ve seiktir.
Modern Trk iirinin birok hretli simas da, birer vesile ile,
Mevlnaya olan sayg ve sevgisini ve Mesnevi'ye kar hayran
lklarn iirlerinde belirtmilerdir. Y a h y a K e m a l B e y a t l
(1884-1958)nm smail Dedenin Kinat adl iiri u anlama ge
len bir beyit ile balar :
Bizler, Mesnevi eserine olan itiyak feleklere kadar yk
selten ney gibiyiz. Bylece biz ta Maher gnne kadar Mevlna Hz.
leri ile ayn solukta bulunuyoruz (hem-nefesiz)
Mesnevi evkini eflke karm nyz
Haredek hem-nefes-i Hazret-i Mevlnayz
Mevlnann sadece edebiyata deil sosyal ve kltrel hayat saf
halarna da uzun asrlar boyunca tesir ve nfuzu srp gitmitir.
17
Gerekten Osmanl tarihinin devammca Mevlevilik Messesesi, lke
nin daima varl ve etkisi hissedilen bir kurumu olmutur. Kendi
leri Mevlevi olan veya kendilerini yle tantan padiahlar bile grl
mtr. Medrese ile tekke arasndaki kavgalarda, birok tarikat
mensubu kovuturmaya urad veya bir hayli tarikatin faaliyeti
geici olarak durdurulduu zamanlarda bile Mevleviler msama
ha grmlerdir. Bu ho-gr Cumhuriyet Devrinde de devam edegelmitir. Trkiyede tekkeler kapatlp yinleri yasakland zaman
lar iinde de zellikle 1946 yhndanberi her yl Aralk aylarnda
ve Mevlnanm vefat ettii 17 Aralk akamna kadar Konya
bata olmak zere baz ehirlerde Mevlevi yinlerinin gnlerce tek
rarna msaade olunmaktadr. Son yllarda bu gibi trenler, eitli
vesilelerle, baka aylarda da icra edilmekte olup devlet erknndan
baz zatlar da zel giysiler ve mzik letleri ile sslenen sem yin
lerinde hazr bulunmaktadr.
Yukardanberi zetlediimiz hususlar Trk Edebiyatnda Mevlnann eserleri ile tarikatnn yedi yzyldr etkisinden kaybetme
den halk topluluklar arasnda devam etmekte olduunu aka mey
dana koymaktadr. Hele Mesnensinin kazanm olduu deta kut
sal nitelik ve ona kar duyulan byk takdir ve hayranlk bunu
daha da pekitiren gl bir rnektir.
III.
Bugnk Hint-Pakistan alt ktasnda gemi asrlardanberi
Farsa olsun Urduca olsun M e v 1 n a nn ve Mesnevisinin gl
etkisi olmutur. Ta Hint-Trk hkmdarlar E k b e r (1556-1605)
ve C i h a n g i r (1605-1627) zamanlarndan balayp a h c i h a n
(1628-1660) ve E v r e n g z i b (1660-1707)in saltanat yllarnda
gelien bu tesir ve nfuz Ingilizlerin, Hindistan yarmadasna hki
miyetleri devresinde de devam edegelmi ve zamanla gelimitir. En
bata Modern Mslman Hindistanda i b l - i N u m n (18571914) XX. yzyln balarnda Sevanih-i Mevlna-yi Rm eseri ile
hem byk mutasavvf airin gl bir biyografisini vermi, hem
de Mevlna sevgisinin ve tesirinin artmasna hizmet eylemitir. Do
rudan doruya Urduca yazlm olan bu eser Mesnevi ruhunun kavranmasma da yardmc olmu ve Mevlnann grlerinin anlal
masnda, yazld lkede rol oynamtr. A r a f S a n v i de M e s
n e v i nin 6 cilt halinde baslan Urduca tercmesini yaynla
mtr ki, bu da, bu konuda nemlidir. Fakat Hint-Pakistan yarm
18
adasnda, hatta bir bakma btn Islm dnyasnda, XX. yzylda
hi kimse Allame D r . M u h a m m e d i k b a l lsnde M e v l a n a ya hayranlk ve ballk duymam ve onun kadar Mevlnann iir ve fikir dnyasn kavrayarak onlar gnmzn grleri
ve duyular ile dile getirememitir.
Rm-i Asr (an Mevlnas) nvanma hak kazanan D r .
i k b a l (1877-1938) hakknda 1974de stanbulda baslan kitab
mzdan (Dr. Muhammed ikbal ve Eserlerinden Semeler) da yarar
lanarak bu bahisde ksaca unlar belirtebiliriz :
ikbal, ilk nemli iir kitab olan Esrar-i Hodide Mevlna iin:
Mevlna, topra kimya yapt. Benim tosumdan cilveler onard...
yaratl Hak ile yorulu Pir (Mevlna) ki Pehlevi (Fars) dili
ile Kur3an yazmtr. Bana kendi yzn gsterdi... gibi sonsuz
sayg ile belirlenen beyitler sylemitir. Pir ve Mrid (Mrid ve
Mrid) adl Bl-i Cibrildeki uzun bir iirinde air sorularn M e v
l n a dan Urduca sormakta ve cevaplarn da Farsa olarak Mes
neviden. iktibas etmektedir. O, hemen her konuda, her dncede,
her meselede ve her tde M e v 1 n a y kendine hoca, stad, yol
gsterici olarak bilmektedir. Eserlerinde bunun saysz misllerini
bulmak mmkndr .
IV.
Sonu olarak denebilir ki M e v l n a henz hayatta bu
lunduu XIII. yzyl ortalarndan balayarak XX. yzyln ikinci ya
rsnn son eyreine kadar uzanan yedi yzyl akn bir zamandan
beri hemen btn Islm dnyasnda ve zellikle ran-Trkiye ve
Mslman Hint-Pakistan yarmadasnda, Farsa, Trke, Urduca ya
zan yzlerce duygu ve dnce adam tarafndan derin bir sayg ve
tkenmez bir hayranlkla okunmu, sevilmi, taklit edilmi, faydala
nlm veli-air olarak el stnde tutulmutur. Heyecan ilimle bir
letiren, inanc iirletiren ve dnceyi kanatlandran M e v l n a :
Islm Milletleri Mukayeseli Edebiyatlaryla uraanlar iin mstes
na ve tkenmez bir kaynakdr. Lirizmle yorulu bir ruh ve yakc
lah bir ak ile coan bu byk dehnn iledii konulara ve onun
eserlerinin muhtelif lkelerdeki tesir ve nfuzuna eilmek, Islm
Edebiyatn yeni grler ve yorumlarla zenginletirmek isteyenler
iin ok baarl sonulara gtrebilir.
s l m
v e t r k : t a r ih v e e d e b y a t in d a
OK VE OK ATMA
20
spora olan merak gznnde tutularak eserin onun huzuruna sunul
mas kaydedilmekte ve her hads metnini Trke tercmesiyle ksa
ca erhinin izledii anlatlmaktadr, ilk hads U k b a b. m i r den rivayet edilmi olup Mslimin Sahihinden alnmtr. Tercme
ve erh yledir: Vakta ki lj
^ Ijocij
yet-i kerimesi nazil oldukta mefad-i latifi budur ki: Ey mminler
sizler mrikine galebeye ve kefere ve fecereyi kahra sebep olacak
kuvveti gazaya mbaeretten akdem hazr edip taallmne say edin
demektir. H z . P e y g a m b e r minber-i erife uru ve muvacehe-i
sahabe-i kirama bu yet-i kerimede icmal olunan kuvveti beyana
ur buyurup... bu nazm-i mnifde Cenab-i Hallk-i Cihanm ihzar
ve tehiyyeyi emir buyurduklar murad-i aleyh siham-i remydir. Heman emr-i Halika itaat murad edenler kavs-i siham taallmne
ur eylesiin dey defa tekrar buyurdular.
Bu eserin nc hadsi Aere-i Mbeereden ve Uhud, gaza
snda H z . P e y g a m b e r i can-siprne korumak urunda yz
lerce ok atan S a d b. E b i V a k k a s tarafndan rivayet edilmi
olup Taberanden nakledilmitir. Anlam da yledir: Hz. Peygam
ber ok atmay, binicilik renimine tercih hususunda buyurdular ki:
Sizler ok atmaya mmareset edin. nk ok atmak, din dmanla
ryla savaanlara yararldr. Batan baa ok atma tleri ve onun
faziletleri ile ilgili 40 hadsi kapsayan bu risalenin 5. hadisini de
buraya nakledeceiz: E b u S a i d E l - H u d r den rivayet edilip
Deylem Msnedinde tahric edilmi olunan bu konudaki hads de u
mealdedir: Sizler, ok atmay ve Kuran-i Mecidi okumay ren
mee alp ihtimam gsterin.
Biraz dikkat edilirse grlr k i: Peygamberimiz, yukardan beri
zerinde durduumuz hadsler nda ok atmann Islm dininin
tavsiye ve emrettii hususlardan biri olarak mmetine tebliine iti
na gstermitir. Bir kere Kurandaki bir yetinin tefsirini bizzat
yapma yararl grm ve burada T a n r e m r i n i n z n d e
ok atma reniminin sakl bulunduunu defa tekrarlayarak be
yan etmitir. Sonra yine H z . P e y g a m b e r binicilik gibi hem
sava ve hem de spor deeri bulunan bir idman bile ok atma re
nimi karsnda, ikinci plana alm ve ok atmay tercih etmitir. Ni
hayet bir mslman iin farz olan Kuran okumann yanbanda ok
atma renmeye almay tavsiye sretiyle de: mmetine, ok at
21
mann her bakmdan stn bir sanat, bir spor olduunu, bunun ruhu
ve bedeni gelitiren, dmana elem ve dosta ferah veren bir kudret
kayna nitelii tadn aklamtr. O kadar ki: Okunun oku
att yerden nian mahalline varnca olan mesafe arasnda Cennet
bahelerinden bir byk bahe vardr. eklinde tercme edilebile
cek br hads-i erif bile E b u H r e y r e den rivayet olunmutur.
ihar-yar-i gzin ve Emev, Abbas halifeleriyle dier Islm
devletleri zamanlarnda da gerek sava arac, gerekse spor olarak
ok atmak ata binmekle birlikte tevik edilmi, hret ve nfiz
sahibi olmaya yaram, hatt baz olaylarda kahramanlk sembol
saylmtr.
Trk Milletinin tarihinde, hayatnda, lksnde ok renimi ve
ok atmak nemli bir rol oynamtr. ylesine ki okun Trk icad ol
duu bile ileri srlmtr. Bu, t destanlar devrinden beri byle
balam ve Osmar Devleti'nin son zamanlarna kadar da devam
eylemitir.
Ouz Destannn slm Reidddin Ouznamesi rivayetindeki
bir pasaj, bize ok kavramnn, Trklerin boylara blnnde rol
oynadn sezdirmektedir: O u z , yurduna dnnce, erefine t
renler yapld, lenler verildi. Bu srada beraberinde seferlere ka
tlp selmetle dnen alt olu bir gn ava gittiler. Altn bir yay
ile altm ok bularak, bunlar aralarnda paylatrmak zere ba
balarna getirdiler. Ouz, yay paraya blerek daha byk olan
oluna ve oku da kk oluna verdi. Sonra onlara kararn
bildirdi: Kendilerine yay verilen oulun soyundan geleceklere
Boz Ok denilecek. Ok verilenlerin soyundan geleceklere de Ok
lkab verilecek. nk yay paralanmadan e blnemiyeceinden
boz ok ayn zamanda bozuk anlamn da paralanma nedeniyle
tar.
ok ise tane ok anlammadr. Bylece Boz Oklar ve
Oklar ortaya kmtr kans domutur.
G k T r k l e r d e de okun nemi malumdur.
yaprakl ok ulu oklar mehurdur.
zellikle
22
sinde Trk okularnn pay byk olmutur. Seluk tarihinde okun
oynad misller bir haylidir. T u r u l B e y in paralarnda, zel
mektuplarnda ok ve yay motifinin kullanld da belgelerle sabit
tir.
C e n g i z in lm deinde oullarna okla verdii t ve
Bir ok krlr ama, bir dzine ok birarada olursa knlamaz. an
lamndaki tleri de, okun nemi konusunda akla gelebilir. Trk
lerin, uan kuu okla vurduklar kaytlarda vardr. Dede Korkut
hikyelerinde: bir Trkn .Alp saylabilmesi iin onun uan ku
lar okla drme maharetini kazanm olmasna temas edilmitir.
OsmanlIlarda nceleri tirendaz, kemanke denilen okular ordu
da nemli ve imtiyazl bir mevkie sahip olmulardr. Ta O r h a n
G a z i den K a n u n S l e y m a n a kadar olan zamanda, Yeni
eri Tirendazlarnn, genel olarak da iyi ok kullanan ordu mensup
larnn sava sonularn deitirmekte zaman zaman messir
olduklar sylenebilir. Belgrad kuatmasnda bile ok kullanldi ve
bunun fethe yarar dokunduu kaydedilmitir. Ancak ateli silh
larn rahata kullanlmaa balanmas oku, gl bir sava arac ol
maktan karm, fakat ok zarif ve temiz bir spor, asker bir idman,
maharet ve dikkat isteyen ve zevk veren bir sanat olma niteliini
korumay bilmitir. Nitekim II. O s m a n , IV. M u r a d, IV. M e h m e d, II. M a h m u d ve A b d l a z i z gibi birok hkmdar ile
M s a h i b M u s t a f a P a a dan e r k e z M e h m e d P a a ya kadar bir hayli vezir ok atmada n kazanmlardr. Ayrca
padiahlar ve eyalet valileri arasnda okuluu tevik ve rabetli
klmak iin baz tesisler kuranlara da tesadf edilmektedir. Mesel
Y l d r m B e y a z d Geliboluda bir ok meydan hazrlatmtr.
F a t i h S u l t a n M e h m e d , stanbulda imdi de ayn isimle an
lan Ok Meydan'n atrm, baz deerli tesislerle donatmtr.
IV. M e h m e d , rabetten der gibi olan Ok Meydamm yeniden
canlandrma yolunda emek harcatmtr. B a h t i y a r z a d e , Risale
fi tlmir-Remy (Ok atma Hakknda Risale)i yazmtr.
Burada ok ve yayn tantlmasna, okuluun usul ve erknna,
kemankelerin yarmalarna, Ok Meydannda bir bakma bir kulp
gibi saylabilen tekkedeki trenlere ve yine oradaki camide yaplan
ibdete, Hzr llyas gnnden balayp alt ay sren Pazartesi ve
23
Perembe gnleri yaplan ok atlarnda bu meydandaki bayram
havasna ve rekor krlarda birincilii kazanann adna dikilen ta
lara, ara sra da verilen para armaanlarna... v.s. iaret etmek ge
rekir. Bir misl olarak sadece S u l t a n A b d l a z i z in Ok Mey
danna gidip bana beyaz takkesini geirdikten sonra ok attn ve
Padiahn bu sporla uramasnn ok ilgi topladn da zikretme
den geemiyeceiz.
Trk Edebiyatnn her dalnda ok, ok atmak, okun sava gc
ve zellikle tr, hadeng gibi kelimelerle vasflandrlan sevgili
nin baklar, kirpikleri ile ilgili iirler, tarih drmeler, beyitler,
msralar veya tamlamalar, deyimler mevcuttur. Biz, burada halk
edebiyat ile tekke edebiyatn bir yana brakarak sadece Klsik ve
Modern Trk Edebiyatnda ok ve ok atma konusunu ileyeceiz.
lk nce okuluk deyim ve terimlerinin, baz airlerde, deiik
biimlerle ve farkl nedenlerle kullanln gsteren iki rnek vere
ceiz. S a b i t :
Dil hadeng-i gamzesinin menzil-i idmandr
01 keman-ebruya sahn-i sine Ok Meydandr
dedii gibi bir baka air de :
Frlatp yay gibi dehr atsa da yabana beni
Hedefimden aamam ok gibi dmdz giderim
demektedir.
Birinci beyitte: hadeng, gamze, menzil-i idman, keman-ebru,
sahn-i sine, Ok Meydan (ok meydan), kelime ve deyimleri birbiri
ile balantldr. Sanatkr sevgilinin yan bak oklarna, gnlnn,
bir idman mahalli olduunu ve sanki o keman kalya gsnn Ok
Meydan (ok meydan) gibi rahata ok antreman yaplan alan du
rumunda bulunduunu sylemektedir. Burada ok ve okuluk kav
ramlar, sanatkrla sevgilisi arasndaki mnasebeti anlatmakta g
l bir ara gibi kullanlmtr, denebilir. kinci beyitte ise air, ken
disinin talih tarafndan yabana atlp terkedilirse bile ok gibi dm
dz, hi amadan hedefine ynelmi olarak yryeceini dile getir
24
mekte ve bylece ok kelimesinin yardmiyle kendi karakterini, do
ruluunu anlatmaktadr.
Yzlercesi Eski Edebiyatmzda bulunan ve okun deiik gerek
ve mecaz anlamn terennm eden beyitlerden biz sadece ikisini kay
detmekle ancak bu hususta ufak bir fikir edinmeye yardmc olabil
mekteyiz.
imdi Klsik ve Modern Edebiyatmzn byk stadlarmdan
airin birka iirinden konumuz iin iktibaslarda bulunup baz ak
lamalara da yer verdikten sonra sz sona erdirmek niyetindeyiz.
Bu airler Eski Edebiyatmz iin E r z u r u m lu N e f ve U r f a 1 1 N a b yeni edebiyatmz iin de Y a h y a K e m a l B e y a t 1 1 dan ibarettir.
m e r N e f nin S u l t a n
ksa kasidesi yledir :
M u r a d n ok at hakkndaki
25
Trinin dd fikrim ardnca
Cst cda ok eyledi tek taz
Blmayub tirini dedi tarih
Aferin ey hidiv-i tr-endaz
Burada grlen hususlar unlardr :
N e f , iltifatn grd, sevdii, kasidelerle vd ama
sonunda hmna da urad IV. M u r a d n bir ok atn, na
zm erevesinde, tarihletirmektedir. air, Padiahn bir ok ko
nuda ve deiik alanda maharet sahibi olduunu fakat ok atmada
hepsinden mmtaz bulunduunu belirtmede ve onun ok atn m
balaal bir ekilde vmektedir. Hatta okulukta ei bulunmaz bir
otoriteyi temsil eden Tozkoparanm bile Padiahn oku frlatmay
baard uzak mesafeye ulatramadn syleyip eer bunu gr
m olsayd Tozkoparann ok atmaya tvbe edeceini beyandan e
kinmemektedir. Sonunda da bu ok atn ebced hesabyla tarihini
de vermektedir.
N e f nin ok konusunda szn etmek istediimiz ikinci iiri
sadrazam (Kuyucu) M u r a d P a a vgsndeki bir kasidesidir :
Gamzen ne dem ki t ekp hn-fen olur
Uk-i dil-figra ecel mihribn olur
emin o Kahraman-i gazabnkdvr senin
Kim hm zil olsa bile bi-emn olur
Kim grd byle hind-yi mest-i kemin-ga
Kim bir hadengi fet-i cn-i cihn olur
Mjgnlarnla seyr eden ol ebruvn der
Birden bu denl tr nice der-keman olur
Gamzen sla balasa uaka her mjen
Gya lisn-i hl ile bir tercemn olur.
beyitleriyle balayan ve ok kavramn da 3. ve 4. beyitlerinde
hadeng ve tr kelimeleriyle aka ifadelendiren bu kasidenin
u aadaki beyitleri, okun savataki roln de belirten edebiya
tmzn ei az bulunur aheser bir kahramanlk iir rneidir.
26
Saflar dzp hcm edicek hayl-i dmene
Dehetle smn zemn pr-fign olur
Sarstldmca zelzele-i hamleden zemn
b-i resthz-i Kyamet iyn olur
Gerd-i siyehde ule-i emr-i tbdr
Gy sehb-i tirede berk-i cehn olur
Oklar sihm-i kavs-i kazadan nin verir
Peykn-i tir ise ecel-i ngehn olur
Evc-i havada st-i ekk-i tden
vz-i rad u sika reh gm-knn olur
Bu kasidede bata bir sevgilinin yan bak, gz, kirpikleri,
ka: kl, gazapl, merhametsiz, fet, ok, yay gibi benzetmelerle
canlandrlmakta ve bylece bir sava tasvirinin gl ifadesine ze
min hazrlanmaktadr. Nef'nin o mstesna, mbalaal fakat sami
m, ekici ve messir slbu ile burada daha sonraki beyitlerin du
yarlk ve heyecanla okunmak arzusu uyandrlmaktadr. iire eile
cek olursak Erzurumun tarihi kahramanlk havasn teneffs etmi
gerek bir airin, anda zaferlerle karlanan bir sava bize deta
yaattn kabul ederiz. Msralar okurken dmana hcum annda
yer ve gn inlediini, depreme tutulmu gibi topran sarsldn,
kapkara toz duman iinde parlak kl ltsnn karanlk bulutlar
arasnda akan imekleri andrdn gzmzn nnde canlanm
buluruz. Bu sava alannda oklar lah kaza yaynn oklarn andr
makta ve ularndaki temren ise anszn gelen ecel gibi dman or
dusunu ademe yuvarlamaktadr. Kllar ylesine sert seslerle akr
damaktadr ki kan velveleden gkgrltsyle yldrm sesi yolunu
kaybedivermektedir.
te ok: yalnzca bir sava arac, bir genlik sporu, bir asker
idman, bir ata yadigr gzel gelenek olmakla kalmamaktadr. O,
baz zamanlarda burada olduu gibi hem sevgilinin niteliklerini, acmazln, ak canghmdan vuran bak bize anlatmakta, hem de
bir savata dman ordusunu paavraya eviren, korkutan ve titre
ten ve adet ecel sembol olan bir gll temsil eylemektedir.
Ekmel-i uar-yi Rum tamlamas ile deeri belirtilen U r f a l a i r N a b iirlerinde ok kavramn bir ok defa kullanmtr.
Ayrca Trke Divanmda, baz devlet erknnn ok atma tarihlerini
27
ebced hesab ile dile getiren iirleri de gze arpmaktadr. Biz bu
rada M u s a h i p M u s t a f a P a a ile e r k e M e h m e d
P a a nn ok atlar hakkmdaki iirlerinden baz beyitleri iktibas
edeceiz: M u s a h i p M u s t a f a P a a iin bu konuda yazlan
tarih iirinden u beyitler,' bir fikir edinmek iin yeterlidir :
Hazret-i dstur-i li-menzilet
Mahrem-i aheneh-i ry-i zemin
Destine alp kemann eyledi
Cmle tr-endaz hep r ber-zemin
28
trl vesilelerle ok atan devlet erkann, nazm diliyle, tebrike ko
may bir grev veya bir iltifat veya ihsana nail olma saymakta bu
lunduklarn da gstermektedirler.
imdi Yeni Edebiyatmzn sekin simas Y a h y a K e m a l
B e y a 1 1 1 nn iki iirine de deinerek konumuzu sona erdirmek ni
yetindeyiz.
Y a h y a K e m a l in W * Tepeden aklamasn tayan ve
galiba hece vezni 6 + 5=11 ile tek manzumesini tekil eyleyen
Ok balkl iiri aadaki ktalardan ibarettir :
Yavuz Sultan Selim Hnn nnde
Ok atan ihtiyar Bekta suba,
Bu yksek tepeye dikti bu ta
O gazi hnkrn mutlu gnnde
Vezir, molla, aa, bey takm takm,
Gneli bir nisan gn ok att.
Kimi yay pt, kimi frlatt;
En er kemankee yetti atm.
En son Bekta Aa kt diz st.
Titrek elleri ile gererken yay
Her yandan bir merak sard alay,
Ok utu hedefin kalbine dt.
Hnkr dedi: Koca! Pek yaman saldn!
Eeri bellisin benim katmda,
Bir sr olsa gerek bu ilk atmda,
Bu sihirli oku nereden aldn?
ihtiyar, elini barna soktu
Dedi ki: stanbul muhsaras
Balarken aldm gaz yaras
iinden ektiim bu altn oktu.
Bu manzume Islm-Trk tarihinde okun oynad mbarek
denmee lyk rol, Trk okularnn maharetini ve gcn, oka
29
verdikleri stn deerle birlikte terennm etmektedir. Dnyann ei
bulunmaz byk komutan-sultan Y a v u z S e l i m in nnde ok
atan S u b a B e k t a n, bir nisan gnnde dizst kerek
titrek elleriyle yayn gerip att ve hedefine tam isabet kaydeden
okun stanbul kuatmasnda bu yiit Trkn ald yaradan ek
tii ok olmas, gerekten atalardan kalan erefli bir gelenee duyu
lan sayg ile birlikte okun kendisine de verilen nemin de timsali
niteliindedir.
Y a h y a K e m a l in Dnce balkl dier iiri lfet Ve
uzletin elikisini, insanlara gvenmenin boluunu, cihann bir ba
kma bir bunalm anda yaamaya demezliini En tatl bir
hayal iin bile rpnma ve abalamann boluunu' .ok kavram
etrafnda gerekten airane bir eda ve imrenilmee deer gl bir
slpla ifade etmektedir :
lfet bell ey fakat uzlet skntl
Bilmem nasl geirmeliyim son be on yl?
nsanlar anlald. Cihann da srr yok
Kalsayd terkeimde bugn tek bir altn ok
En tatl bir hayal iin atmazdm ufkuma
Dalsn yaknda gzlerim artk son uykuma.
Yalnz duyan yaar sz, derler ki, dorudur.
Yalnz duyan eker derim, en doru sz budur.
Grdm ve anladm yaamak macerasn,
Bakiyse ruh eer dilemezdim bekasn.
Hlyas olmaynca hayatn ne zevki var?
Bitsin hayrlsiyle bu beyhude sonbahar.
lm ek deildir mrmzn en feci ii,
Mkl budur ki lmeden evvel lr kii.
Bu iirin son msralar bize sanatkrn duygulu olmak gibi i
dnya zenginliinin kazandrd asil zdrab ve yksek deeri de
hissettirmektedir. Beyatlnn altn okunu, Ouz Destannn altn
oku ile birlikte muhayyelemizde canlandrabiliriz.
32
kas Yaynlan (Ankara, 1969); S a b a h a t t i n E y b o l u ,
Yunus Emre (stanbul, 1971) A b d l b a k i G l p n a r l ,
Yunus Emre (Altn Kitaplar, stanbul, 1971) C a h i t z t e l l i ,
Yunus Emre Btn iirleri (Milliyet Yaynlar, stanbul 1971).
Bu arada gerek Trkiyede ve gerekse yabanc lkelerde Y u n u s E m r e den tercmelerin de yaymlarna balanmtr. Misl ol
mak zere Y v e s R e g n i e r tarafndan hazrlanp Younous
Emre - Le Divan ad ile Gallimard messesesince bastrlan (1963)
eser ile Trkiyenin tannm zel bankalarndan Akbankm Eyll
1971de dzenledii Uluslararas Yunus Emre Semineri Hatras
olan Yunus Emre Poemsi burada kaydetmek yerinde olacaktr.
Ayrca i s m e t B i n a r k ve N e j a t S e f e r c i o l u tarafn
dan vcuda getirilen Yunus Emre Hakknda Bir Bibliyografya De
nemesi (Ankara 1970) almasn ve Akbankm bir kltr hizmeti
olan Uluslararas Yunus Emre Semineri'nde okunan bildirileri ih
tiva eden Bildiriler (stanbul, 1971) kitabn Yunus Emre ze
rinde incelemelerde bulunacaklar iin yeni ve deerli kaynaklar ola
rak burada iaret etmekte de fayda vardr.
Bu incelememizin konusu olan Yuns Emrenin hmanizmini be
lirtebilmek iin malzememiz yeterli olmakla beraber, mevcut olan bir
gle de, temas etmeden geemiyeceiz. O da: Y u n u s E m r e
adna Divanna, alman btn iirlerin gerekten Ona ait olup olma
d sorunudur. nk bu iirlerden bazlarnn din ve dnya gr
leri arasnda ylesine farklara tesadf edilmektedir ki, bunlarn ayn
air tarafndan sylenebilmi olmas pheli grlmektedir. Ayrca
gelenek: sadece XIII. yzylda yaam bir tek Yunus Emreden ba
ka daha sonraki zamanlarda baka Y u n u s larn da yetitiini, ya
da baz kimselerin Y u n u s E m r e ye zenerek o yolda yazdkla
rn, (Miskin, Dervi, Biare) Y u n u s a malederek onun iirleri
arasna sokuturduklarn gstermektedir. Her ne olursa olsun, biz
burda, dil, slp, dnya ve hayat grlerine de dikkat ederek asl
Y u n u s E m r e nin hmanizmasn belirtmeye alacaz.
ilk nce u hususa dikkat etmek gereklidir: Trk dilini, Ana
doluda halk syleyiine en yakn, en etkili ve en ustalkl bir biim
de kullanmay baaran ve Tanrya ve nsanoluna kar duyulan
samimi ve cokun sevgi ve ball en gzel, en canl ve en heye
33
canl bir slpla terennm eden ilk byk air olan Y u n u s E m r e nin hmanizmas, gcn, kaynan; insanlk akndan, iyilik
eiliminden, fazilet duygusundan, insan haysiyetine saygdan, ge
ni bir din anlay ve temiz bir hogrrlkten, yaradanm hatr
iin yaratlmn kusurlarn'affetmek stnlne sahip olmak a
basndan, sevgi ve bar iinde yaamak zleminden almaktadr. O
iirlerindeki bu meziyetlerle Trk edebiyatnda hmanizma mjdeci
sidir. Yoksa Avrupal anlamna bakarak Y u n u s E m r e de Orta
an skolastik dncesine kar bir bilim ve sanat savunucusu
aramak niyetinde olmadmz derhal sylemek isteriz.
phesiz Y u n u s un hmanizminde slm Dininin etkisi b
yktr ve en bata gelmektedir. Ama unutmamak gereklidir ki: bu
slmiyet etkisi dar, kalplamaktan hi syrlmayan, dnceye ve
msamahaya yer vermeyen bir etki deildir. Aksine temelini, pren
siplerini Kurn ve hadsten (yani Kitap ve Snnetten) almakla
beraber insan deerine ve aka balanarak daha hr, daha gnl
isteklerine uygun ve daha efkatli, daha dost bir slm inanc ve
dncesi Ona klavuzluk etmekte, Onu dnyann birer tuzak gibi
grnen eitli madd zevklerinden, nimetlerinden daha teye do
ru, gnller fetheden Tanr ak ile yorulan, stn ahlk ilkelerini
uygulayan bir usta sanat, bir vel, bir air mertebesine ykseltmek
tedir. Geri o: Dnya benim rzkmdr-Halk benim halkmdr di
yerek dnya nimetlerini, kendisinin tabi az ve dnyadaki btn
insanlar da kendi halk, kendi evresinin adamlar saydn belirte
rek, zaman zaman, var olmann sevinci iinde yeryz mutluluunu
da tatmak istediini akmaktan geri kalmaz. Fakat btn nimet
leri sadece kendisi iin deil, herkes adna arzular, insanlar arasn
da bar ve ahenkli yaama imknlarna kavuma dileklerini tek
rarlar ve bu yolda kendisi iin yumuak, gzel ve istenmee deer
olan her eyi bakalarna da itenlikle salk verir.
Yunus Emre :
Sen sana ne sanursan ayrua da onu san
Drt kitabm manas budur eer var ise
derken, Tevrat, Zebr, ncil ve Kurn kasdederek btn Semv din
lerde insann kendisi iin arzu ettiklerini, bakalar iin de istemesi
34
buyruunun var olduuna temas etmekte ve insanlk sevgisi ile iyi
lik duygusunu bir arada ve okuyucuyu etkiliyecek ekilde ifadelen
dirmektedir. Esasen ona gre: Hakk gerek sevenlere cmle lem
karde gelir. nk btn insanlar Tanrnm yaratklardr ve in
sanolu yaradlmlarn en ereflisidir, insanolu Yunusa gre, yeryzndeki en nemli gerektir. Evren, insan iin yaradlmtr. Bu
bakmdan insan haysiyetine saygl olmak ilk devdir. Bu da hi
kimsenin gnln ykmamakla, hi kimseye kt bakmamakla, ef
kat ve merhamet gibi yce ve ince duygular gelitirmekle mmkn
olabilir. Bundan dolaydr ki o :
Bir kez gnl yktn ise bu kldn namaz deil
demektedir. Yani bir insann kalbini krmsan, ibadetlerin en nem
lisi olan namaz klmakla kendini kurtarm, din grevlerini yapm
olmazsn. nk gnl ykann ibadeti makbul olmaz. Islm dini
gnl ykma, kskn durmay, kul hakkna tecavz yasaklam
tr. Hatt Kabenin brahim Peygamberin yaps olmas ve gm
ln ise Tanr yaps olmas nedeniyle, gnl ykmann Kabe ykmak
tan daha gnah olduu inanc da vardr. rann byk iri
i r a z l H f z (lm 1390) ise: Kimseyi incitmek amacn gt
me, baka ne istersen yap; nk bizim eriatmzda adam incitmek,
kfirliktir anlamna gelen bir beytiyle ayn derin insanlk duygu
sunu terennm etmitir.
Gnln bu deeri onun ayn zamanda insan varlnda Tanry
seven ve yksek ruh durumlarn kapsyan yer olduunun kabul edil
mesi nedeniyledir de. Y u n u s E m r e :
Gnl alabm taht alap gnle bakt
ki cihan bedbaht kim gnl ykar ise
beytinde, eski Trklerin alap sz ile ifade ettikleri Tanr kavra
mnn gnlde olduunu Tanrnm gnl tahtna oturup gnle bak
tn, bu bakmdan, insan gnln ykan, iki dnyada (yani bu dn
yada ve ahirette), bahtsz, mutsuz olmaya mahkm olacana olan
inancn aka iirletirmitir. Onca gnl ferah olan kii mutlu
dur. yi insann grevlerinden bir balcas da, gnlleri birletirme
35
ye aba harcamaktr. Y u n u s E m r e , eseri ile, bu abay en ok,
en iten ve en srarla gsteren airdir.
Bu gnl yapmaya zeni, gnl almaya yneli, Y u n u s ta
her bakmdan bir ho grrle varmaktadr. zellikle din bakmn
dan geni bir anlay, insan zgrlne sayg Onda yerlemitir.
Yalnz bu mertebeye erimek iin ak denilen ve insan en yce ma
nev lezzetlere ulatran ruh ballk ve tutkuya sahip olmak gerek
lidir. Y u n u s : Ak gelince cmle eksikler biter diyor. Ve bir
kerre bu ak gnlleri aydnlatnca, artk mezhep, millet, din fark
olmakszn insanlara sevgi duyulmas tabi olur. Nitekim bir msran
da yle nasihat etmektedir: Yetmi iki millete kurban ol ak
isen.
Bylece artk hi kimseye kar airde bir krgnlk, bir kt
lk, hatt ktle mukabele bile sz konusu olmaz. Y u n u s , I n c i 1 ahlkn andran bir beytinde yle konuur :
Kim bize ta atar ise gller nisar olsun ana
UrmakUa kasdedenin dem pem ayan.
Yani sanatkr kendisine ta atan iin, ona gller salsn dedii
gibi, onu dvmee kalkann da eilip ayan pmek arzusundadr.
Bu, kendinden tam bir gei, bakalar urunda kendini unutu, k
tle iyilikle kar gelmeye karar veritir. nk air, dnyaya
ekimek iin gelmediine, sevgi iin grevlendirildiine, dost evi
olan gnlleri yapmaa gnderildiine, itenlikle inanmtr. Onu
bu inan ayakta tutmakta ve ona bu i arzusu btn gcyle hkim
bulunmaktadr. te bu beyit bunun kantdr :
Ben gelmedim dva iin benim iim sevi iin
Dostun ili gnllerdir gnller yapmaa geldim.
Byle bir ruh asletine ycelmi olan insanst insanda, elbet
te fni ihtiraslar, kklk duygusu, kin, nefret, kskanlk ve ben
zeri kt huylardan artk iz kalmaz. Nitekim u msrada btn
bu hmanist davran ok gzel ve baarl biimde ifade edilmitir :
36
Dmanmz kindir bizim
Biz kim seye kin tutmayz
Kamu lem birdir bize.
Bu nedenledir ki Y u n u s E m r e , btn beeriyete, yzylla
rn tesinden u imrendirici hmanist ve idealist arda bulunmak
tadr:
Gelin tan olalm
i kolay klalm
Sevelim sevilelim
Dnya kim seye kalmaz
Gerekten bugnk insanlk lemi: bu arnn manalandrd,
tad birlik ve sevgi atmosferine, esprisine ok, ama pek ok muh
tatr. Bir araya gelerek tanmak, ileri kolaylatrmak, glklere
zm yollar aramak, sevmek ve sevilmek iin ne gerekiyorsa yap
mak abasn olanca gayretimizle gstermek, ite Y u n u s un
hmanizmas. Gerekten kimseye kalmayacak ve herkesin tatmaa
mecbur olduu lmle kendisi iin sona erecek olan bu dnya ha
yatnda, Y u n u s E m r e nin hayal ve terennm ettii insanlk
sevgisi, dostluk, hogrrllk, dayanma, bar iinde yaama ve
gnl zenginlii ve rahatl iinde gelecee mitle bakmak kadar
gze1, arzuya lyk dilek de yoktur. Bu nedenlerle Y u n u s E m r e yi Trklerin olduu gibi, insanln da sevgi ve saygsn hak etmi
sanatkrlar safnda selmlamak yerinde olacaktr.
38
nin ok yerinde olduu kendiliinden anlalr. Btn bunlara maktel, mevlid, siyer, hilye, krk hads ve benzeri edeb trlerin XVI.
yzyldaki gelimesi, genellikle mesnevi alannda meydana getirilen
dier edebiyat rnlerinin bolluu da eklenebilir. te bu aklama
lar, bahis konusu an, btn Trk Edebiyat iin tad nemi,
zenginlii, deeri hakknda gereken kanaati salamaa yeteri kadar
elverilidir.
imdi bu gelime, kalite stnl ve konulardaki zenginlik se
bepleri zerine almalarmz sonucu elde ettiimiz gr ve
kanaati aklayacaz:
lk nce una dokunalm: Baz bilginler, klsik edebiyatmz^
deta hayata bal olmakszn gelien, sosyal ve ekonomik olaylarn
etkisini duymak gcnden yoksun, sanki ad, estetik anlay
deimez ve ilerlemez bir varlk sanmlardr. Geri genellikle Douslm Edebiyatnda vezin ve kafiye gibi, hatt konu gibi teknik ve
alt yap ile ilgili malzeme ve zellikler ortakdr. Hayattan hemen ve
fazlaca etkilenmez seziini uyandrr. Gnlk olaylar, iire hemen
cecik girmez. Estetik grlerde esasl farklara ilk bakta rastlan
maz. Sonra kahramanlarn nitelikleri birbirini andrr. Tabiat tas
virleri birbirine yakndr. Semboller de ayn gibidir. Edeb sanatlar
da da ortak yn stn gzkr. Ancak btn bu grnrde bir birlik
ve beraberlik hevengini andran eylerin altnda, milletlerin ruhu,
duygusu, zevki yatmaktadr. Mahall renkler, dil zellik ve gzellik
leri;, kelimelerin seilii, tebih ve istiarelerdeki farkllk, yeni bulu
lar ve nihayet ifdedeki yenilikler, slp deiiklii... bu ilk bak
ta ortak hissi veren deerler altnda ayr bir st yapy, zel durum
lar sezmee yardmc olabilir.
Burada bir baka noktaya da dikkati ekmek gerekir: O da
slm edebiyatlarda zellikle Klsik Trk Edebiyatnda __ve terci
han nesirde genel olarak fikir yapsnn, dnya ve hayat gr
nn tam slm olduu, Kuran ve Hadse muhalif hi bir d
nce ve grn byk ustalarda yer almad hususudur. Bunun
la beraber bu din inanlar ve onlara uygun grlerin edebiyattaki
akisleri deiik olmakta ve zellikle tasavvuf iirlerine eilimli sa
natlarda, tasavvufun verdii neve ve imkn ile, ilk bakta eriata
uygun dmez gzken deyilere de tesadf edilmektedir. Fa
39
kat bunlarn hepsinde baz sebepler ve srlar bulunduu sylenmek
tedir. Sanatlar mecaz yollar ile szcklerden, szlk anlamlar
dnda, tasavvuf sembollerini ve zevkinin parltlarn sezdirmek ar
zusunu duymulardr. araptan ak, pir-i mugandan mridi, mey
haneden tekkeyi kasdetmilerdir. Bunlara benzer mecazlar tannmaz
ve airin i dnyasna nfuz edilip maksad kavranmazsa, en dindar
bir sanatya bile yanl inanlar ve anlatmlar atfedilebilir.
Kanun devrini karakterize eden hususlar ylece zetleyebili
riz:
1 Padiah kendisi, gl bir edeb kltrn yaygn olduu ve
ulem snf ile ileri tasavvuf mensuplarnn ncln yapt bir
aydnlar zmresinin vcuda getirdii yksek bir kltr mirasna
konmutu. Y l d r m B a y e z i d ve e l e b i S u l t a n M e h m e d devirlerinden balayarak II. M u r a d ve zellikle F a t i h de
virlerinde gerekten gelien Klsik Trk iiri, II. B a y e z i d ve
Y a v u z S u l t a n S e l i m in padiahlk yllarnda daha parlak
bir gelime ve olgunlamaya kavumutur. te K a n u n S l e y
m a n , bu olgunlam edeb servetin, aydn topluma hkim- olduu
bir an padiah olmutur.
2 K a n u n , bizzat, iyi bir airdi. M u h i b b mahls
ile Farsa ve Trke yzlerce gazel yazmtr. Divannn kendi sal
tanat gnlerinde yazlm ve kendisine takdim edilmi bir ka ns
has stanbul niversitesi Ktphanesinde ve Topkap Saray M
zesinder. Bunlarn yaz, cilt, tezhip sanatlar bakmndan ta
dklar imrenilmee deer stnlk bir yana incelenmesi, K a
n u n nin ortann stnde bir sanat olduunu, kendi ana dilinden
baka Farsay da rahat ve baar ile kullanabildiini gstermee
elverir. Bu padiah-airin, halk arasna kadar yaylm yzyllar bo
yunca unutulmam beyitleri de vardr.
3 K a n u n , sade bir air olarak ta kalmamtr. Byk bir
iir sever ve sanat korur sultan olarak tarihe gemitir. F a t i h
S u l t a n M e h m e t ve K a n u n S u l t a n S l e y m a n kadar,
airleri eitli sanat erbabm - korumu ve deerlendirmi padiah
grlmemitir, demek yanl olmaz. Daha sonraki zamanlarda I.
A h m e d , IV. M u r a d , III. A h m e d ve III. S e l i m gibi padiah
larn da air ve sanatkrlar himaye ettikleri malmdur. Fakat he
40
men hi bir padiah, K a n u n derecesinde iir ve sanat ehline yk
sek iltifat ve tevecch gstermemi, batl anlamiyle bir mecene
bilim ve sanat koruyucusu olamamtr. Onun B a k ye kar esir
gemedii yksek sevgi ve takdir, herkesin bildikleri arasndadr.
H a y a l B e y , iirlerinden dolay servetlere ve ihsanlara deta
boulmutur. Badadta yaayan F u z u l bile az da olsa bir
maaa kavumutur.
Vardar Yenice, Bahe-Saray, Belgrad, Pirezrin, Piritine gibi
yerlerle birlikte Anadolunun belli bal merkezlerinde de (Konya,
Ktahya, Kastamonu, Trabzon, Diyarbakr, Erzurum vb.) airler
yetimi ve bunlarn bir ksm stanbula gelerek Kanun devrinin
sanat evrelerini zenginletirmitir. Ayrca Badad, Kahire, Tebriz
misli eski devlet merkezlerindeki iir ve kltr evreleri de bu dev
re daha baka bir parlaklk vermitir.
Bizzat Padiah K a n u n , zaman zaman baz airlerle sohbet
lerde bulunur, iir eletirmeleri yapar, airleri tevik eder, manzu
melerine nazireler yazdrr, kendisi de bakalarna nazireler yazar
d. Devlet bakannn iir ve sanata verdii deer, bu alanda daha
ok deerli adam yetimesine yardmc olmutur. F i g a n , B a k ,
H a y a l ve daha bunlara benzer bir oklar, saraydan bekledikleri
eitli cizeler, mitlerle iirler yazmlardr. Bunlardan byke
bir ksm da kaside ve gazellerinden bekledikleri meslek ilerleme ve
ykselmeye, inam ve ihsana da kavumulardr.
4 Padiahn iir ve sanata kar besledii sevgi ve eilim,
vezirlerini de hareket ve heyecana getirmitir. Makbul ve maktul
Vezir-i azam b r a h i m P a a dan R s t e m P a a ya kadar
bir oklar
iirden iyi anlasnlar veya anlamasnlar bu hususta
teviki davranmlardr. Bunlar bu yoldan ayn zamanda baz
hareket ve baarlarnn: kasideler ve baka trden methiyelerle
tarihe gemesine de hizmet etmilerdir. F u z u l nin Badat Ka
sidesi, B a k nin .Kanun Mersiyesi, gibi aheserler en azn
dan her hangi bir tarih kitabndan bu konuda okuyabileceimiz
sayfalar kadar ilgi ekici ve nemlidir.
5 Padiah ve vezirlerin klsik iire gsteregeldikleri rabeti,
beylerbeyleri, nianclar, defterdarlar, byk zenginler ve tannm
kiiler de gstermekte yarmlardr. N i a n c C e l l - z a d e
41
Mustafa elebi, Defterdar skender elebi, K a
r a B a l i - z d e . . . bunlarn balarnda gelenlerdendir. Bu zatlar,
konaklarnda ziyafetler dzenleyerek iirler okutmular, airler ara
snda mnazaralar yaptrmlardr.
6 Baz olaylar d airleri harekete geirmitir. Byk bir
ehrin fethi iin yazlan zafernmeler, gazalar, trl sava safha
larn dile getiren gazavtnmeler, bir snnet dn, ya da evlen
me treni iin yaplan trenler dolaysiyle enlikleri canlandran
sriyyeler... bu bakmdan dikkat ekicidir. zellikle ehzade ve sul
tanlarla ilgili olan bu sonuncular, ou zaman, huzurda da okunmu
ve karlnda ihsanlar, cizeler elde edilmitir. Dou lkelerinde
sk sk kullanlm olan: Marifet, iltifata tbidir, mterisiz met
zyidir szleri olduka gerek pay tar. Bu bakmdan marifetin
ok revata olduu, iltifat grd Kanun Sultan Sleyman a,
klsik iirimizin de doruuna ykseldii bir devrin ad olmutur.
7 Bu yukarda yazdklarmzdan daha da nemli bir soruna
temas etmek isterim. O da Y a v u z S u l t a n S e l i m ve K a n u n
S l e y m a n alarnda artk bir ok sorunlarda olduu gibi, iir
ve sanat alanlarnda da mill ruhun canland ve kendi fikir ev
remizi stn grmek eiliminin eserlerde belirtilerinin mahede
edildii hususudur.
Klsik Trk iirinin tefekkr bakmndan eriat ve tasavvuf
kaynaklarndan beslendii, teknik ve estetik bakmlarndan da ran
Edebiyatnn etkisi altnda bulunduu genellikle ileri srlr.
Bir taraftan Kurn ve Hadsten feyz alan eski edebiyat, te
taraftan sadece teknik zelliklerini deil, konularndan bir ksmn
da ran Edebiyatndan belli bir lde aktarmtr. Ak ve ta
savvuf mesnevilerinin byk bir ynnda konular ortaktr. (Mesel
Leyl ve Mecnun, Yusuf ve Zeliha, Ferhad ve irin...). Fakat XVI.
yzyldan balayarak bir kendine dn, yerli konular da ileyi,
yerli olaylar dile getiri devri balar. F i r d e v s , N i z a m ,
H a f z , S a d , C a m gibi stadlara gerekli ballk ve saLyg
ihmal edilmemekle beraber Trk iiri kendini mstakil grmee a
lr. stanbul kuvvetle iire girer. Tuyu gibi daha nceden iirimi
ze giren mill nazm ekillerine yenileri katlr. Konular zenginleir.
Artk Trk iiri Gn ortasnda gne saylr. Y a v u z ve K a
42
n u n nin devam ettirdikleri gzel Farsa iir yazma gelenei iler
ler. G e l i b o l u l u l misli baz air - tarihiler, kendilerini
rann tannm klsikleriyle bir tutmaa balarlar. Bu sonuncu zat,
H a f z a yazd nazirelerin, onun iirleri kadar gzel olduu veh-mine bile kaplr.
8 Askerlik gcnn ykselii, ekonomik dzenin glenmesi,
fetihler, hemen her alanda kendini hissettiren stnlk, klsik iiri
mizi de etkilerdenim sava, insan ihtiraslar, statik bir halden dina
mik duruma geer; yerli kahramanlar, klsik kahramanlarla birlik
te anlr; his ve hayal leminde mahall ve mill unsurlar iire zen
ginlik ve genilik kazandrr. Ta e l e b i M e h m e d devrinde
Halil-nme ile balayan orijinal konularda mesneviler yazmak ei
limi ehrengizler gibi konularla yaygnlar. Iretnmeler,
Sakinameler kaleme alnr.
9 Bilginler snfnn, saray ve asker gleriyle paralel bir
g ve bask grubunu ifade etmesi ve bilginlerin ayn zamanda sa
nat da olmalar ve zellikle air olarak byk bir ksmnn kendi
lerini tantmak arzular, Kanun anda bu iir geliiminin destek
lerinden biri olmutur. F u z u l ve B a k gibi zatlarn devirleri
nin bilim bakmndan da en stn kiileri arasnda olduklar mehul
deildir.
10 Btn bunlarda K a n u n S u l t a n S l e y m a n n
byk rol olduu inkr edilemez. Onun devlet adaml yannda sa
nat kiilii, sanat koruyuculuu, kltr ve edebiyata olan ball,
ann Trk iirinin Altn a olmasna ok yardmc olmutur.
K a n u n , milletimize kltr alannda hizmet etmek isteyen
ler iin rnek saylmaa deer.
44
A h m e d P a a (l. 1497), N e c t (l. 1509), G v h
(l. 1519), F i g a n (l. 1532), Z a t (l. 1546), B a k (15261600), T a l c a l Y a h y a (l. 1575), N e v - z d e A t a y
(1583-1635), N e f (l. 1635), N a b (1642-1712), S b i t (l.
1712), N a z m (l. 1727), M n i f (l. 1743) . R a g p P a a (16991763), e y h G a l i p (1757-1799), S n b l - z d e V e h b (l1809), E n d e r u n l u F z l (l. 1810) v e E n d e r u n l V s f
(l. 1824)......
Yazmzn konusu olan Trabzonlu FiganVde Ataszleri ve De
yimlerde gemeden nce, kendisine mal edilen bir beyit yznden
yaamas ok gen yata sona erdirilen bu ok yetenekli airimizi
bir ka cmle ile de olsa tantma gerekli buluyoruz:
Fi g a n R a m a z a n e l e b i , XVI. yzyln ilk eyrei sona
ermeden doum yeri olan Trabzondan stanbula gelmi, sreksiz
olmakla beraber iyi bir renim grm, zellikle gramer, hekimlik
ve edebiyatta ileri gitmi bir sanatdr. Kaynaklar onun ok sa
lam bir kavrama gcne sahip bulunduunu, kolay belleme ve
rendiklerini unutmama nitelii ile tanndn yazarlar. zel yaa
y bakmndan dzensiz ve babo geen yllar iinde kendini iire
ve ikiye verdii anlalan bu air, bir taraftan meyhanelerde iip
meydanlarda gezerken, te yanda zamannn byklerine kasideler
sunmu, sevgisini ve arzularn gazellerinde akmtr. Geimini de
kasidelerinden elde ettii balar ve bykler aracl ile kopard
grevlerle salamtr. F i g a n 'ye salnda n kazandran nem
li olaylardan biri: K a n u n S u l t a n S l e y m a n m 936/1530da ehzadeleri iin dzenledii snnet dn olmutur. nk airi
miz, bu tren gnlerinden birinde, bu nedenle yazd Sriyye
kasidesini Padiah huzurunda okumu ve bu ok beenilmitir. An
cak onun yldznn snmee yz tutmasna da bu, bir balang ol
mu, kskanlar srs ona olmadk kara srmlerdir. Onun
kavgac ve gnlnce yaamay srdren karakteri, atee krkle
koanlar artrmtr. Sonu, onun yazmad anlalan bir Farsa
beytin kendisine ykletilip S a d r a z a m b r a h i m P a a ya
gammazlanmas yznden, 1532 baharnda aslmak suretiyle ok
ackl olmutur.
F i g a n * : bulularnn orijinallii, hayallerinin incelii ve s
lbunun gzellii ile n yapmtr. ok gen yata mr tkenmi
45
olmasna ramen, F u z l . ( l . 1556), H a y a l (l. 1557) ve
B a k (1526-1600) gibi XVI. yzyln dev sanatlar bir yana b
raklrsa, ikinci saftakiler arasnda, nlerde gelmektedir. Eski sz
cklere, ztrke deyimlere en ok deer veren bir sanatdr. S
rekli cokunluu, ammami hayallere dknl, nktelere kay
ve parltl zeks ile daima ilgi ve zen ekicidir.
ite hayat ve sanatndan bir ka izgiyi belirttiimiz air
F i g a n , Klsik Osmanl iirinde zellikle N e c t den beri
daha da gelien ataszleri ve deyimlerini kullanma geleneine
ballk gsteren ve bunda baar salayan bir sanatmzdr. Onun
bu alandaki rneklerini, stanbul niversitesi Edebiyat Faklte
since yaynlanan Figan ve Divanesi adl (stanbul, 1966) al
mamzdan yararlanarak belirteceiz.
T r a b z o n l u F i g a n de Ataszleri ve deyimleri aklarken,
Ataszleri ve deyimler bakmndan bavurduumuz eserlerin ban
da: m e r A s m A k s o y un 1965te Trk Dil Kurumunca ya
ynlanan Ataszleri ve Deyimler toplamas ile ayn ad altnda
1968de baslan ksaltlmn gz nnde bulunduruyoruz. Bunlar
dan baka karlatrmalar ve baz noktalar iin: i n a s i - E b z z i y a n n Durub-i Emsl-i Osmaniyye (stanbul, 1302) sini,
O s m a n N u r i P e r e m e c i nin Atalar Sz (stanbul, 1943)
derlemesini ve D e h r i D i 1 i n in Edebiyatmzda Ataszleri
(stanbul, 1945) incelemesini de el altnda tutmaktayz. Bunlardan
baka gz gezdirdiimiz dier Ataszleri ve Deyimler toplamalar
ile szlklerden ayrca sz ama gerekli grmemekteyiz.
I. ilk nce u noktay unutmadmz sylemek isteriz :
F i g a n de, baka airlerde de grld zere, kaside ve gazelle
rin beyitleri iine alman ataszleri, ya vezne uydurulmak, ya da ba
ka nedenlerle baz szck deimelerine uramlardr. Ara sra ara
ya baka szcklerin kartrld da olmutur. Ayrca sz dizimine
baka biim verildii de grlegelmektedir. Byle olanlar, baz topla
yclar tarafndan tam atasz, bazlarnca da ataszlerine iaret
saylmtr... Bizim grmze gre i n a s i - E b z z i y a dan beri sregelen toplamalarn byke bir ksmnda da uygulan
d zere eer ataszlerinin amac olan anlam deimiyor ve sz
lklerle onlarn dizisinde de ak bir aykrlk farkedilmiyorsa, man
46
zumelerde sanatlarn duygu ve dncelerine g katan ve kamu
ca benimsenmi zszler olduklar ilk okunuta anlalan dstur ni
teliindeki msra ve beyitleri ataszleri saymamazlk edemeyiz. Bun
larn szdiziminde deiiklik, ya da szcklerine katklar yaplm
olsa bile__ Biz, rneklerimizi sralarken, bu yolu semi bulunuyo
ruz.
A.
P i g a n de ataszleri olduklar ilk bakta anlalan ve
halk dilinde sylenilen biimlerinden ak deiiklik ynnden de
nemli farklar gstermeyenlere rnek olmak zere unlar kaydede
biliriz :
Bu mesel mehurdur ellerde mansb destmal
Birini eyle inayet gzlerim yan ilem'
(Sriyye, 37. beyit)
Bunun Mansb bir destmaldir, elden ele gezer (geer) atasznden alnd besbellidir.
Vasl metn alur idim nakd-i can ile
Bazar iinde rast degl evdeki hisab
(III. Gazel, 2. beyit)
Bu da Evdeki hesap ( pazarlk) arya uymaz atasznn sa
dece bir ayrntsdr.
Gel kana girp cevr ile ldrme beni kim
Hi fide itmez kiiye sonra nedmet
(VIII. Gazel, 4. beyit)
Burada da szkonusu son pimanlk fayda vermez ataszdr.
Yine bylece :
Grp hattn haddinde Figan ah u vah itme
Ki yanmaz dehr ocanda muhakkak bi-duhan ate
(XXXVIII. Gazel, 5. beyit)
47
Ate olmayan yerden duman kmaz atasz, ana anlamm
burada korumu, ancak szck dizininde deime ve artma olmu
tur.
48
kinci msra .Dnya Hazret-i Sleyman (Sultan Sleyman) a
kalmam atasznn anlam iinde farkl biimde syleniini yan
stmaktadr.
Elden koma Figan fena vadisin sakn
Menzile irgrr gide gide seni yol
(XLIX. Gazel, 5. beyit)
.Yol yrmekle, bor vermekle tkenir atasznn ilk szck
leri, yine anlam bakmndan, ikinci msrada ekleme farklarla be
nimsenmitir.
49
ok zdeyi zellikleri gze arpan, bazan da bilgece dnce, ya da
t taraf stn saylmak gereken fakat kalplam biimleri de
sezilmeyen Figannin baz msralarndaki szleri de bu grupta top
lamak faydal olacaktr.
Gnlm mevve olsa nola zlf-i yarda
Bir ku ki dama de eker lbd iztrab
(II. Gazel, 4. beyit)
Tuzaa yakalanan ku, elbette rpnr biiminde sylenen bu
ksa szler, atasz niteliinden ok zdeyi zelliindedir.
50
k sevdadan vazgeirmee almak, deryay kurutmaa a
lmak gibidir ve Ak bata karar etse, akl batan firar eder
ataszleri ile burada iliki kurulabilir. Ancak ka nasihat kr
etmez ile aradaki fark da unutmamak gerekir,
51
Ama bakmndan ataszlerinden ayrlan, mstesnalar bir
yana mecazl olmalar ana zellikleri arasnda bulunan, ustaca
dzenlenmilii gzden kamayan ve genel dile mal olduu da bili
nen deyimler iin Figan DmanesVnden rnek olarak alacaklarmz:
ilk bakta not edilenler olup tmn kapsad elbette sylenemez.
Ancak bunlar bile F i g a n nin bu ynden de ne kadar becerikli
ve baarl olduunu gstermee elverir. Kolaylk ve srat iin: Ka
sideleri: K, Gazelleri: G harfleri ile iaretleyecek, Kaside ve Gazel
leri Romen, beyitleri de Arap rakamlar ile kaydedeceiz.
imdi alfabe srasn gzeterek F i g a n den u deyimleri al
yoruz :
Az aramak : Geldi emende azn arar goncann saba
(G LIII, 4)
Az tad : Kalmaya azumda ey irin-dehen dadum
benm (G LIV, 2)
Ayaa dmek : Komaz ayaa dmee tutar eln m-
dm (G XXXV,' 4)
Baht gn kara : Bes nice b-gam olam ben baht gni
kara (G LXXX, 3)
Bas ak yaln ayak : Ba auk yaln ayak didi ki bir
abdlem (G LIX, 2)
Boynuna vebali almak : Boynuna alma zlf-i siyahun
vebalini (G XCIII, 2)
Dil dkmek : Dil dkmek ile cana giridi o t-i yar (G -
L n - 4)
Dile dmek : Sen dilbere dil virdi Figan dile dt (G -
v m , 5)
Dile gelmek : Her ne dilne gelse tme siyab (G II, 1)
Dnya gzne dar olmak : Dr-i cihan eyledi anun gzine teng (K I, 13)
52
El stnde tutmak : Tutard an el stnde her nihai ey
gl (G X L V m l)
Gz denek : Varduka emen seyrine gz dememek in
(G XCV, 2)
Kan gvdeyi gtrmek : Tan m gtrse gvdeyi heyca
deminde kan- (K III, 17)
Kn yutmak : k- dil-hasteler kanlar yudar gamlar
eker (G X, 1)
Kan alamak : Dem-be-dem kan alayup kanlar yudar
VIII, 19)
Srmeyi gzden ekmek : Cihan fettandur emn ki e
ker srmeyi gzden (G LXVI, 4)
Ta stnde ta brakmamak : Ta zre ta yoktur ehr-i
(G XCII, 4)
Yile virmek : Yile virdi harmenn bd- havadur hsl
(G XCVIII, 2)
Yitmi iki dereden su getirmek : Yitmi iki dereden su
getrp al eyler (G XII, 2)
Yz bulmak : Ki byle yz bulal bana kar kkl
(G X L V m , 4)
Yz vermek : Ol meh ncm-i ekme yz vermese nola
(G LXXVIII, 3)
m . Gerek ataszleri ve gerekse deyimler bilindii gibi ulu
sun ortak kltr miras iinde kendilerine zg yeri, deeri ve nemi
olan varlklardandr. Bunlar yzyllarn besleyip bytt duygu
ve dnce fidanlar olarak gelimi, halkn dilinde ve sanat d
nrlerin eserlerinde tkenmez meyvalarn vermi ve vermekte de
53
vam edegelmitir. zellikle airler, bunlar, trl edebiyat sanatlar
ile bezemiler, eitli nedenlerle sz dizilerinde, ya da szcklerde
yaptklar deitirmeler, katmalarla asllarm bir bakma bozmu
olmakla beraber- onlar daha da gzelletirmiler, ekiciliklerini
artrmlardr. Sanatlarn, manzumeleri arasna ataszlerini ve de
yimleri almalar, onlarn duygu ve dnce glerini daha da geli
tirmi, etkili klmtr. te, az szle amac zl olarak belirten bu
kltr hzinesinin zenginliklerinden ustalkla faydalanmasn bilen
airlerimizden biri de F i g a n olmutur. Trk anlamak iin, ata
szlerinin nemli bir ara olduunu syleyenlerin hakk vardr. n
k bunlarn, geni halk ynlarnn yzyllar boyunca geirdikleri
denemelerden ve bunlara dayanan dncelerden doduklar bilinen
bir gerektir. Bu nedenle de elbette, ulusun ortak dnce, kan ve
tutumunu belirten bu yolgsterici ve tleyici manev yarglar;
vazgeilmez kltr bamszlnn ulusal sembolleridir.
T r a b z o n l u F i g a n , verdiimiz rnekler de yeteri kadar
gsterebilir ki ataszlerini ve deyimleri yerinde, srasnda, ustaca
ve baarl olarak kullanmasn bilen bir airdir. Onun iirlerinde
srdrd atasz ve deyim kullanma gelenei, klsik edebiyat
mza ulusal renk ve belli bir lde- bamsz g kazandrma
konusunda yararl olan davranlardandr. Anmam, az kullanl
m, hatt bazan kullanlmam, garip gzkebilecek hayallere d
knl yannda, nkteleri, bulular ve zellikle msralara becerikli
biimde sktrmaa g yetirdii ataszleri ve deyimlerle F i g a n ,
daha yaad gnlerde bile, dikkatleri zerine ekmesini bilmi,
beenilmitir. ama gre iir dilinin sadelii, duygularnn incelii
ve srekli cokunluu yannda ataszleri ve deyimler hzinelerinde
bulduu incileri de nazm ipliine dizmesini iyice bilmi olmas, onun,
n kazanmasna, servenlerle geen hayat gibi, iirlerinin de dilden
dile dolamasna yol amtr. Son ve zet olarak diyeceimiz udur:
T r a b z o n l u F i g a n , klsik airlerimiz arasnda, atasz
leri ve deyimleri en rahat, ustalkl ve yerinde kullanmasn bilen bir
sanatdr. Onun kaside ve gazellerinde grlen bu zellik, baars
nn da srlarndan biri olmutur.
k l s ik t r k iir in d e t a b ia t
Edebiyatlar ok gelimi olan Avrupa milletlerinde tabiat tew inin, sanatkrlar tarafndan, en fazla rabet gren ve ilenen bir
konu olduu mehul deildir. Buna mukabil mslman Orta-ark
edebiyatlarnn hatt altun alannda. bile tabiatn igal ettii'
mevki, onun insan hayatndaki yeri Ve nemi ile mtenasip bir e
kilde gereki ve geni olmamtr. Klsik Arap ve ran iiri, yayan ve deien, canl ve dinamik tabiat ve onun hadiseleri zerine
beklenilen ve arzu edilen lde eilmi deildir. Bu milletlerin kl
sik airleri istisnalardan sarf nazar edilirse umumiyetle tabiat
tasvirlerine, tabiatle insan arasndaki mnasebetlere ve muadelelere:
ancak realitede ve dta grnd gibi deil, daha fazla kendi i
lerinde ideal bir hale getirdikleri biime uygun olarak yer vermiler,
deta deimeyen, statik, muayyen, mphem ve mecazlarla beslenen
mcerret bir tabiat terennm etmilerdir.
inan ve tefekkr bakmndan Islmiyetin esas olan Kurar
ve Hads o dille olduundan Arapanm; prosodie ve sanat an
lay itibariyle de belli bal rnekler bu dille takib edildiinden
Farsann kuvvetli tesiri altnda teekkl ve inkiaf eden klsik Trk
iirinde ve bilhassa o devrin fikriyatnda tabiat, henz lm ve cidd
bir aratrma konusu olmad cihetle, bu bahiste rahat konumak
ve salam temeller zerinde oturan hkmlere varmak gtr.
Biz, aatay, Azer ve Osmanl edebiyatlar gibi, deiik adlar
altnda ok geni corafi iklimlere ve hayli uzun asrlara yaylan
eski Trk edebiyatnn sadece klsik Osmanl-Trk iiri dalndaki
tabiat temi zerinde durmak niyetindeyiz. Bu konuda bize k tu
tabilecek olan ilk ve nemli kaynak: her eyden nce, irlerin biz
zat kendi eserleri, bilhassa divanlar ve mesneviler dir.
Geri son yarm asr iinde F u a t K p r l den balayayarak Trk edebiyatnn tarihi, gelimesi, nevileri ve temleri etra-
56
fmda bir hayli tetkikler yaplm ve baarl baz monografiler de
yayn alanna kmtr. Ancak her nedense tabiat konusunu incele
mek hususu ihmal edilmitir. Bu probleme esasl surette k tuta
bilecek mstakil ve akademik bir ett henz yaplm deildir. Bu
nunla beraber baz eserlerde Klsik Osmanl iirinde tabiat'e dolaysiyle, az-ok temas edilmitir. Bunlar arasnda: Prof. A l i N i h a t T a r l a n m eyh Divann Tetkik (stanbul, 1934); A g h
S r r L e v e n d in Divan Edebiyat (stanbul, 1941); Prof.
S a b r i E s a t S i y a v u g i l in Trk Halk iirinde Tabiat (s
tanbul, 1943) ve Prof. A h m e t H a m d i T a n p n a r m 19. Asr
Trk Edebiyat Tarihi (stanbul, 1956) ilk akla gelenlerdir. Filha
kika Tarlann sadece bir divan zerinde duran monografisi ile Le
vendin Kelimeler, remizler, mefhumlar ve masmunlar akla
maktan ibaret olan toplamasmda birer bahis tabiata ayrlmtr.
(Birincisinde S. 187-194 ve kincisinde S. 356-371). Ancak bunlarda
sadece tabiatn ne gibi ak ve kapal benzetmelerle msralara ilen
dii, ne trl aa, iek ve hayvann iirde nasl ve hangi mna
sebetlerle yer ald kaydedilmi, fakat herhangi bir tahlile yanalmad gibi, verilen misllerden genel ve mukayeseli bir sonu ta
karlmamtr.
S i y a v u g i I in Elaz nc niversite Haftasna, ver
dii konferans (S. 158-172) ile T a n p n a r n Giri ksmnda
(S. XV-XLVIII) klsik Trk iirinde buna birok zaman ve bir
ok yerde Divan iiri de denilmektedir, tabiat gr hakknda
dikkat ve tartmaya deer mtalalara tesadf edilmektedir. An
cak ilgi ekici mtalalar ihtiva etmekle beraber, bunlar konunun
henz yeteri kadar ilenip aydnlanmasn da salam saylmazlar.
Klsik Trk-Osmanl iirinde tabiat konusu hakknda, syleye
bileceklerimizi ylece toplayabiliriz :
57
rnde, muhtevasnda ise, birinci derecede Islm inanlar ve dn
cesi rol oynar. eriat ve tasavvuf Osmanl klsik iirinin duygu ve
58
rneklere gemeden nce, bir iki noktaya daha dokunmak ye
rinde olacaktr. Bir kere bu edebiyatn bir saray edebiyat karak
teri tad hususuna dikkati ekmekte fayda dnlebilir Gerek
te bir mecazlar sistemi iinde klsik Trk iirinde hkmdar ve sa
ray bir mihrak tekil eyler. Ak ve kapal benzetmeler (istiareler)
ile bu hkmdar ve saray evresinin tabiat tasvirlerine benzetmele
rine ilk plnda yer verildiini grmemek elde deildir. Szgelii g
ne ve gl gibi hemen btn Osmanl klsik edebiyatnn sk sk kul
land iki mefhumdan birincisi: ile her varl aydnlatan, aziz
klan bir hkmdar olarak; kincisi de: emen eyletinin padiah
iekler lkesmm sultam. olarak tavsif olunmakta, methedilmektedir. Sarayn bahesi, ieklen, aalan, sular, kular: Osmanl
iirinde tabiat gr iinde rneklik etmitir.
59
scakl ile akseden hayallerden pek te farkl olmadna burada
iaret etmeliyiz. Bunlardaki zengin iek (lle, karanfil, gl, sm
bl, zambak, nar iei v.s.), meyva (zm, elma, kiraz, erik v.s.),
aa (servi, nar, elma, erik) ve hayvan (her cins ku, balk, tav
an, geyik, kurt, efsnev mahlkat v.s.) kompozisyonlar : klsik
Osmanl iirindeki iek, meyve, aa ve hayvan tasvirleriyle muka
yese edilirse renk canll, sbit vasflar ve geometrik nisbetler ba
kmndan aradaki benzerlik ve sk alka kolayca mahede oluna
bilir. te btn bunlar, Osmanl klsik iirindeki tabiat temi zerin
60
(Ey, yce yce olan karl dalar, sizlerin rzgrlarnz ne g
zel eser. Yaznz gider, yerine knz gelir. Bu zamanda da belinizi
kar kucaklar).
Hlsa, Prof. S i y a v u g i 1 ile hemfikir olarak, bizim de g
rmz: halk iirinin kendisi gibi reel tabiat duyuunda, cihan
iirindeki pastoralm btn tecellilerine ahit olunduu merkezin
dedir.
imdi artk, ok sratli bir gei eklinde de olsa, muhtelif asr
larda baz klsik Osmanl airlerinin tabiat, kalemlerinde nasl dile
getirdiklerini gstermee sra gelmi bulunuyor. nce mevsimlerden
balyalm: Hayat dolu olan H a z r e t i s mn nefesi gibi lye
can veren, neeyi artran, znty unutturan, dnyay cennete dn
dren bahar mevsimini e y h (lm 1429dan sonra) ylece
tasvir eder :
Selsebil-i meyi huriler elinden ieler
Ki bahar ile cihan ba-i cinan olsa gerek
61
(Hava, gl bahelerinin gelinlerine, yzn at; bahar, gl balv
elerine yeil elbiseler giydirdi. emen lkesine gl, padiah olarak
atand ki: havaya, bulut gibi hkmn yrtsn.)
nsan takatsiz brakan iddetli harareti dolaysiyle edebiyatta
temmuz kelimesi ile de ifade edilen yaz, ou zaman, mbalaa
ile anlatlmtr. S a m (lm 1733) :
Temmuz eriti cihan gark-i tef tb oldu
Zemin hararet ile vakf-i-p tb oldu
62
deler eksik deildir. Mesel F u z u l
desi :
63
(Bu sevinmeyen gnle, cennet bahelerini andrdndan, g
nl, su gibi, Sad-bda nasl akmasn? O gnl bezeyici havuz, Kev
ser havuzunu andrdndan dolay, gnl, Sd-bda su gibi
nasl akmasn?).
rnekleri artrmaya ihtiya duyulmadan da klsik Trk iirin
de tabiat hakknda, bu dn ve grlerimizin geree ve edeb
olaylara uygunluk derecesinin tesbit ve takdir edilebileceine inan
yoruz. Hi olmazsa ilgili ilim adamlarnn dikkatlerini bu konuya
da ekmekte, bu szlerimizin, gzel bir vesile olaca midini besli
yoruz. Daha geni bir- pln ve daha uzun bir zaman sresi iinde
yaplacak yeni incelemeler, herhalde, daha msbet ve daha verimli
sonular verecektir midindeyiz.
66
len sava ve bar iirlerinden ve bunlarn zelliklerinden sz aa
caz.
67
E f s a h i d d i n H i d y e t in u drt msra, sava bakmndan,
gereki ve gnle ileyicidir :
Ol ola er ki gelse kl ve cida gn
sine ol gn bile zevk u saf gn
Holukta deme lf uran sanma ba iit
Ol ba ola ki ba koya cevr cef gn.
68
burada, Sadrazam K u y u c u M u r a d P a a (lm 1611)ya
sunduu nl, olur redifli Medhiyenin bu M u r a d P a a nn
dman ordusuna hcumunu tasvir eden bir parasn kaydedeceiz:
Saflar dzp hcum edicek hayl-i dmene
Dehetle smn zemin pr-figan olur
Sarsildmca zelzele-i hamleden zemin
b-i resthz-i kyamet iyan olur
Gerd-i siyehde u}le-i emr-i tbdr
Gy sehb-i tirede bark-i cehan olur
Oklar sehm-i kavs-i kazadan nian verir
Peykn-i tir ise ecel-i ngehan olur
Evc-i havada st-i ekk-i tden
vz-i ra3d sika reh gm-knan olur...
69
... Hatra gelmez idi bir dahi fikr-i shhat
...
...
...
...
70
den sz eden, ya da savaa zendirip isteklendiren iirler, sadece
kaside trnde yazlanlardan ibaret deildir. Gazel edeb tr ile de
yazlm gzel ve savaa kkrtan iirler vardr. Bunlarn en nl
lerinden biri ve bir ka Trk airi tarafndan da tanzr edilmi
olan Krm Hanlarnn en byklerinden biri olduu nisbette dik
kate deer iirleri de bulunan Gazi Giray II. (1554-1608) in u matlal gazelidir :
Ryete meylederiz kamet-i dil-c yerine
Tua dil balamz kkl-i ho-b yerine
71
kar direnmeyi konu edinmitir. Her ne ekilde olursa olsun, Halk
iirinde sava ve bar kavram, hayata ,itenlie, geree dayan
makta ve geni ynlar tarafndan rahata anlalp benimsenmek
tedir.
XVI.
Yzyldan beri kiilikleri ve iirleri hakknda da az ok
bilgimiz bulunan saz airleri iinde, ilk bata, sava konularn ve
snr karalarndaki durumlar ileyenlerden bir ksmnn Yenieri
snfna mensup olmalar, dier bir ksm airlerin ise, szn ettik
leri sava ve kahramanlk konularnn iinde yaayanlar aramda
bulunmalar, bunlarn gereki ve samimi bir ifade gcne kavu
malarn kolaylatrmtr, diye dnmek te yersiz deildir. imdi
rnek olarak, nce, XVII. yzyl saz airlerinden K a y k K u l
M u t a f a nn ehitlere serdar oldu Gen Osman msra ile bi
ten ve M u r a d IV. devrindeki Badat Kuatmasnda ehit den
bir kahramann yiitliini terennm eden fcoafcZamasnn ilk drt
ln buraya aktaralm :
iptida Badada sefer olanda
Atlad hendei geti Gen Osman
Vuruldu sancaktar kapt sanca
letti bedene dikti Gen Osman
72
kabilen ve lm sava alannda karlama gcnde olan insan, tam
anlam ile sava adamdr.)
Bu halk iirindeki sava gc, bu inan, bu ylmazlk, yzyllar
boyunca srp gitmitir. XIX. Yzylda, Avar illerinin, hkmet
kuvvetlerinin zoru ile yerleik hayata ve otorite altna alnmaya gi
riilmesi srasnda, D a d a l o l u da Ferman 'padiahn, dalar
bizimdir diyordu. Ve ilve ediyordu: len lr, kalan salar bi
zimdir. Bununla beraber Anadolu Saz airlerinin isyanc oldukla
rn dnmek, yanl olur. Onlar devlet otoritesine kar deil, hak
szla, derebeylerine ve baskya kar direnmilerdir sadece. Hlsa
Trk iirinde sava ve bar, nemli konular arasnda yer alm ve
ilenmitir.
snda saf ve temiz bir akn lirik ve patetik bir slpla ifadelendirildii, yzyllar boyunca hassas kuaklar etkilendirmi ve geni halk
tabakalarna kadar yaylp dilden dile dolam olan Leyl ve Mec
nn temini Arap, Fars ve Trk Edebiyatlarndaki zellikleri ile
ksaca ilemek ve deerlendirmek amacndayz. nk bu konu, mil
letlerin duygusall ve hayal lemlerinin ufuklar ile dil ayrlklar
dnda, mslman halklarn ortak kltr mirasnn tarih iinde na
sl yaadna, aslnda madd bir l aknn hikyesinden ibaret
olan bir servenin, zamanla ve edebiyattan edebiyata geerken, na
sl tasavvuf ve lh bir karaktere ykseldiine en gzel bir misl
tekil etmektedir.
Leyl ile Mecnn teminin kayna, Arap geleneine baldr.
Hikyenin asl nemli kahraman olan M e c n n ki kelime deli,
divne anlamnadr gl bir ihtimale gre (lm yaklak ola
rak 690-700) K a y s b. a l - M u l a v v a h a l - m i r adnda bir
airdir. Ona M e c n n denilmesinin nedeni: ak yznden uru-
74
nun bozulmu olmas dolaysiyledir. Sevgilisi L e y l ise M a h d
b. S a d a l - m i r nin kzdr. Yani her ikisi de akrabadrlar.
Baka sylentilere baklrsa : K a y s , kuruntuya dayal, gerekte
yaamam bir air olup, onun diye tantlan iirler, amcasnn k
zn sevmekle beraber durumunu aklamak istemeyen air bir Emev prensinindir. Fakat Me c n n diye tantlan K a y s e maledilmitir.
Leyl ve Mecnn hikyesi, kaynan VII. yzyln ikinci yar
sndan almakla beraber ancak X. yzylda iyice ekillenmi olarak
bir halk hikyesi niteliiyle kitaplarda yer almtr. Arap dilinde
bu konudaki en tannm ve en eski rivyet ara yerlerine konulan
kk nesir paralariyle bir hikye karakteri alan A b B a k r
a l - V l i b nin Dvn Macnn Layl ad ile tannan toplamasdr.
Efsneleen hikyeyi ylece zetlemek mmkndr :
75
L e y l , mitsiz aknn zlem ve znts iinde, sonunda
lverir. Bu ac haberi duyan M e c n n , ztraplarn, ssz ller
de, kurda, kua terennm eder, durur. Ve nihayet bir gn onun da
lsn buluverirler.
M e c n n ile ilgili Arap sylentileri arasnda gze arpan baz
farklar vardr. Szgelimi K a y s n L e y l nn gzelliini iitip
K e r i m a isimli bir kadnn evinde onu grp devesini kestii, ora
da bir rakibinin tremesi nedeniyle huzursuzluk duyduu; yahut
M e c n n un lmnn L e y l nn mezar banda olduu ' ve
onun yanma gmld v.b. gibi deiik sylentiler, olaylarn te
mel zelliini etkiler nemde saylmamak gerekir.
Arap edebiyatnda Mecnn-Leyl serveni olduka l hayat
zelliklerine ve bedevi geleneklerine uygundur. Kendi toplumlarnn
ve alarnn kurallar, onlar birbirinden ayrm, aklar dedikodu
biiminde yaylnca, kz ailesi, onlarn bir araya gelme imknlarn
ortadan kaldrmtr. Baz tesadfler elverili bir ortam havas sa
lar gibi grnse de, bedevi yasalar, hkmn srdrmtr. ki sev
gilinin lmne yol aan yasaklar, onlarn temiz aklarnn asrlar
boyunca iffet ve zlem simgesi olarak, bir ok airler tarafndan
terennm edilmesine vesile olmutur. Bununla beraber Arap lemin
den daha fazla bu konu, ran ve Trk Edebiyatlarnda ilenmi ve
mecaz aktan lh aka ykseltilerek slm tasavvufunda derin an
laml, ruhun kemalini ifdeye ynelen bir destn nitelii kazanm
tr. Bylece bu efsaneleen hikye din ve felsef bir karakter kaza
narak daha ilgi ekici olmu, daha zevkle okunmu ve tasavvuf eh
linin nemli bir .ura alan olmutur. Gnllerde acma ve duygusallk uyandran ve benzeri dier
uzrl iirlerden daha dokunakl ve platonik bir nitelik tayan Leyl
ve Mecnn lejand, asl tasavvuf derinlik ve gzelliini, lh aka
76
Farsa olarak kaleme alnm Leyl ve Mecnn hikyelerinin
says 40 adedini amakla beraber, bunlardan ounun yazarlarnn
adndan baka ve kataloglardaki kaytlar dnda nitelikleri hakkn
da bilgimiz vardr, diyemiyoruz. nk bir ksmnn bulunduklar
mahaller ok uzak olduu gibi genellikle bilinen nshalar da biricik
tir. Dier bir ksmnn ise yazldklar malm, fakat yazma nshala
rnn varl mehuldr. Ayrca bir ka tanesinin dndakilerin za
ten meyvas olduklar mesnevi edebiyat bakmndan zerinde durul
maa deer bir ynleri olduunu sylemek te gtr.
ran Edebiyatnda yazl tarihleri ve nemleri gznnde tu
tularak en bata gelen Leyl ve Mecnn konuunu ileyen airler
unlardr :
G e n c e l i N i z a m (lm yaklak olarak 1204), E m i r
H u s r e v - i D e h l e v (lm 1325), A b d u r r a h m a n C a m
(1414-1493), H a t i f (lm 1521).
Hamse ad verilen edeb trn hretli babas saylan N i z a m ,
ran Edebiyatnda bu konuyu ileyen en eski Leyl ve Mecnn mes
nevisinin ilk staddr. Onun, irvanahlardan M i n u i h r o l u
A h i s t a n n arzusuna uyarak, 584/1188 tarihinde kaleme ald
Leyl v Mecnn, bu mesnev trnn geliip serpilmesinin ilk aa
mas saylr. Denebilir ki yalnz ran Edebiyatnda deil, Klsik
Trk Edebiyatnda da, Leyl ve Mecnn konusunu ileyen belli ba
l airler, temelde, bu eseri kaynak saymlar ve ondan geni l
de yararlanmlardr. N i z a m nin genellikle Arapadaki bu ak
hikyesiyle ilgili sylentileri etrafl ekilde bildii ve kulland ra
hata sylenebilir. Ancak burada bir l hayat yerine daha ok yer
leik yaamann akisleri sezilmekte, kahramanlarn aileleri de bir
lde soylu snfa bal grnmektedir. Konunun bir zelliini de
Leyldaki saffet ve samimiyetin daha ak ifdesi, hatt onun,
b n - i S e l m ile evlendirilmesi sonucunda, bu kiiyi eline dokun
durtmamas gibi noktalardaki hassasiyeti tekil etmektedir. Sonra
ok seyrek te olsa Mecnun ve Leyl ile ilgili temaslarn bu Mes
nevide yer almas, ayrca bunlarn bulumalar dikkat ekicidir.
M e c n n , artk geici aktan gerek ve lmsz aka ykselmi
tir. M e c n n da L e y l nn sevgisi M e v l sevgisine do
ru kanat am ve sonsuzlukta ebed gzellie, deimez mutlulua
eritiren lh akn afan yaamaa balamtr. L e y l , bir
77
sonbahar gnnde, yataa der ve akndan lr. Ac haberi alan
M e c n n da gidip L e y l nn kabrine kapanverir. Baka zaman
larda da mezar ziyaret eder ve bir gn orada cann verir.
N i z a m yi bu alanca izleyen ve bu konuda en baarl eser
lerden birini de vcde getiren air, soyca Trk olan, E m i r H u s r e v dir. Bu gl ve Nizam gibi Hamse sahibi olan E m i r H u s r ' e v in Mecnn u Leylsinde de konu epey deiikliklerle nazme
ekilmitir. Szn gelii K a y s n doumunda, bir mneccim, onun
ak yznden delireceini nceden haber verir. Eer L e y l , K a y s
ile evlendirilmernise, b'u onun mecnunluu dolaysiyledir. Sonra
yine L e y l y M e c n n a almak iin savaan N e v f e 1, bu
mmkn olmaynca, delikanlya kendi kzn verir. Burada da L e y
l ile M e c n n un bulumalar sz konusudur. Ayrca L e y l
bir ara M e c n n un ldne dair yalan bir haber alp baylverir. L e y l , M e c n n diye diye ruhunu teslim eder. E m i r H u s r e v e gre: M e c n n , L e y 1 nn cenazesine yetiir. L e y l
kabre konulurken, M e c n n zerine kapanr, lr ve ayn mezara
gmlr. Bylece, H u s r e v in eserinde, N i z a m den farkl pa
sajlarn bir hayli kabark olduunu sylemek, yanl olmayacaktr.
Eserinin sonunda yazl tarihinin 698/1299 olduuna da iarette
bulunmaktadr.
E m i r H u s r e v de konunun bir bakma bir Hint ehzadesi
nin servenine benzetildii hususundaki grler, yerindedir. N i z a m deki, zellikle son taraflardaki, tasavvuf nevesi, burada sezil
mez. Ama sanat bakmndan yksek bir deer tadn belirtmek
doru olacaktr.
ran Edebiyatnda L e y l ve M e c n n yazarlar arasnda
A b d u r r a h m a n C a m nin zel yeri ve deeri vardr. zellikle
bu byk bilgin ve airin, hemen hemen btn Arap sylentilerini
eserinin kapsamna almakla kalmayp, onlara, imkn lsnde, hi
kyenin aknda bal gzkmesi bir takdir nedeni olmutur. Leyl
ile Kaysn tanmalar C a m de bir ziyaret dolaysiyle vaki ol
maktadr. Her iki k, zaman zaman, birbirlerini grmek frsatna
da sahiptir. Arada srada mektuplamalar da eserde yer almtr.
M e c n n un l hayat, avc elinden hyu kurtar, Halifenin
huzuruna gtrl, L e y l mn kocasnn lm haberine zl-
78
, zellikle krk bir kse ile fakirlere orba datan L e y l nn
yanma var ve elindeki kepe ile ksesini krm olmasna ramen
sevincinden oynay gibi sahneler gerekten ilgi ekicidir. Bunlar,
cismen de C a m den nceki L e y l ve M e c n n mesnevilerin
de yoktur. Ayrca L e y 1 y son grnde, onu det tanmayan
M e c n n un, benim yanmda iin ne? gibi szler harcamas ar
tk srete kaplmadn sylemesi tasavvuftaki mertebesinin y
celii delilidir. M e c n n un kucanda bir h ile L e y l dan nce lmesi olay da C a m nin eserinin zelliklerindendir.
Cam bu mesnevisini 889/1484te kaleme aldn son taraflarnda
kaydetmitir.
nemli Leyl v Mecnunlardan biri de H t i f nin olup ko
nuyu en iyi ileyen ve onu akla uygun biimde ifadelendiren bir
sanat aheseri saylmtr. K a y s m daha ocukluunda gzellere
dknlk gstermesi, b n - i S e l a m m L e y l y boamas,
N e v f e l in M e c n n u zehirlemek isterken kendinin zehirlenme
si, M e c n n lnce, oradan geen bir hac kafilesinin bunu grp
tehiz ve tekfinini yapmas esere eklenen motifler arasndadr. Bu
eser de alannn en baarl meyvalarmdan biri olmak ayrcalna
sahiptir.
Trk Edebiyatnda bu konuya eilenler, genellikle, yukarda be
lirtilen bu drt yetenekli ve nl airden esinlenmiler, ama ou
kendi kiiliklerini de koruyarak baarl eserler verebilmilerdir.
Trk Edebiyatnda bu ackl, saf ak hikyesi XV. yzyldan
balayarak zenle ele alnm, bir ok sanatkr kalemiyle ilenmi
tir. Bilinen Trke Leyl ve Mecnn says 30 rakamn bulmakta
dr. Ancak bunlardan bugne kadar nshalarna tesadf edilmi
olanlarn says, yaklak olarak, 20yi amamaktadr. Bunlar ara
snda en eskileri Osmaril Edebiyatnda a h i d i nin, aatay Ede
biyatnda ise A l i i r N e v nindir. Bilinen son Leyl ve Mec
nn ise: daha ok Azer ivesi zelliklerini korur gibi gzken ve
XIX. yzyln sonlarnda yazlm bulunan KafkasyalI Nakmmdr.
Bu konuda aratrma yapanlarn tesbit ettii Trke Leyl ve
Nev, B ih i t , H a m d u l l a h H a m d , A h m e d R d v a n , K a d i m ,
el i l , S e v d a y , H a k y r , Fuzul , L r e n d e l i H a m Mecnn yazarlar ylece sralanmtr: a h i d i ,
79
d, S a l i h , H a l i f e , A t a y , F a i z , r f , A n d e l i p ve N k m. Biz bunlar arasnda sadece ilk olduu iin ahidi, aatay
Edebiyatnn en byk airinin olmak nedeniyle N e v i , konusun
da Trkenin aheseri niteliini tadndan Fuzulnin Leyl ve
Mecnnlar zerinde durmakla yetineceiz.
E d i r n e l i a h i d i , C e m S u l t a n airlerinden olup ese
rini 863/1479da Konyada tamamlamtr. Ona Glen-i Uak gibi
ayr bir isim de vermitir. 6446 beyit gibi- hacimli bir kapsam olan
bu eser, bilinen Leyl ve Mecnn mesnevilerinin en uzunu niteliin
dedir. Eserine stanbulda balam ve C e m in yannda bitirmi ol
duuna iaret eylemektedir. O, kendinden nce yazlm olan Nizam
ile Emir Husrevin Mecnn u Leyllerini grm, onlardan yarar
lanmtr.
Eser: Ben mir kabilesinin kendisiyle vnd M e c n n un babasna, bir mneccimin ocuk dnyaya gelince ak nedeniyle
delireceini nceden haber vermesiyle konusuna girer. K a y s , 7
yanda okula balar, orda L e y 1 y sever. Karlkl ak zaman
la dedikodulara yol aar. L e y l babasndan K a y s iin istenirse
de, vermez. Sebep delikanlnn adnn deliye km olmasdr. Belki
bu aktan ve delilikten kurtulur diye M e c n n u, Kbeye gt
rrler. Ama o, aknn artmas iin duda bulunur. Hikye N i z a m de H u s r e v deki gelimesine olduka uygun bir oluum gs
terir. Olaylar birbirini arkalar. N e v f e 1, burada, bir ah olarak
tasvir edilmektedir. Avcnn elinden ahuyu kurtarma sahnesi bura
da da vardr. Yalnz M e c n n bu kurtarmay kendi elbisesini av
cya vermek suretiyle gerekletirir. I b n - i S e l m olay da airin
yararland kaynaklardakine yakn biimde cereyan eder. Mecnnun Leyl ile bulumalar da eserde yer almtr. L e y l dan M e v1 'ya ykseli a h i d nin de zerinde durduu noktalardandr.
Nihayet hastalanan L e y l lr. M e c n n ac haberi duyunca
cenaze trenine katlr. Oynar. Tabut, kabrine konulurken M e c
n n , sevgilisinin stne kapanr ve ruhunu teslim eder. Her ikisi
de ayn mezara defn edilirler. Kabirleri, bir ziyaret yeri olur ve n
leri daha da yaylr. ahidi, motiflerde baz deiiklikler yapmtr.
Bahisleri, genellikle, fazlaca uzatmtr. Arasra da N i z a m den
evirilerde bulunduu da grlmektedir. Hulsa a h i d , konusu
80
nu ilemekte baar gstermi, ona tasavvuf nevesi verebilmi, bu
alann en ndeki Trk airleri arasnda yer almtr.
Leyl ve Mecnn konusunda en baarl ve Trklerin yaadk
lar topraklarda en yaygn hretli eserlerden birinin sahibi M i r
A l i i r N e v (1441-1501) olmutur. phesiz o da, konunun
temelinde ve gelimesinde esasla ilgili byk deiiklik yapmtr,
demek istemiyoruz. Ama uslbundaki canllk, ekledii veya deiti
rip baka biime soktuu motifler, ifadesindeki etkenlik onun bu
eserine de, dier mesnevileri gibi bir stnlk, bir ayrcalk kazan
drmtr. Ve F u z u l nin Leyl ve Mecnnu ile birlikte bunlar
Trk Edebiyatnn aheserleri arasnda yer almlardr.
N e v , Leyl ve Mecnn (Mecnn u Leyl)\nu yazarken
N i z a m ve E m i r H u s r e v den baka kendi ada ve yakn
olan E m i r S h e y l nin ayn isimdeki mesnevisinden de istifa
de eylemitir. Esasen o, eserine balarken buna kendisi de iarette
bulunur. Hikye, aa yukar, ana izgileriyle airden nce Iran
Edebiyatnda alm olduu karakterini korumaktadr. Zengin bir
Arap ve kabile bakan olan M e c n n un babasnn, bir olan o
cua kavumak iin yapt dualarn kabul sonucu K a y s dnya
ya gelir. L e y l nn babas da soyludur. ki ocuk birlikte, bir sre,
okurlar. Leyl bir ara okulda iken hastalanr. Okula dndnde
arkadalarnn sevinmesine karlk, M e c n n alamaa balar.
Bu motife, teki Leyl ve Mecnnlarda, bu biimde, rastlanmaz, iki
sevgilinin, bir ka defa birbirlerini sonradan da, grebilmeleri mo
tifi, N e v de de vardr. Kbeyi ziyaret ve duda bulunurken
aknn artmas niyaz, N e v f e 1 in hikyeye girmesi, Zeyd ile dost
luk kuruluu, lde hayvanlarla bir arada bulunmak, kurdu-kuu
sevmek vb. olaylar burada da dikkati eker. Ancak N e v baz
motifleri deitirmi, bazlarn da bu eserine eklemi gzkmekte
dir. Szn gelii: K a y s n devam ettii okul, L e y 1 mn baba
snn yaptrm olduu bir yapdr. K a y s ile L e y l nn bir bu
lumasna, dad da karr ve L e y 1 y evine dndren bu kadn,
K a y s da uzaklatrr. N e v f e l ile L e y l nn babasnn ara
sndaki sava sonlarnda, M e c n n un grd bir ryann nite
lii, onun kerametine hkmedilmesine yol aar. Z e y d bir ara,
N e v f e 1 in adamlar tarafndan soyulur. M e c n n ana ve baba
snn lmn de dnde grmekle renir. Nihayet L e y l nn
81
lmek zere olduunu da M e c n n, htifden iitir. Onun son nefe
sine eriir ve her ikisi beraber can verip ayn yere gmlrler. Btn
bu gibi ayrntlardan bir ksm teki Leyl ve Mecnn mesnevilerinde
de bulunmakla beraber, olaylarn olumas arasndaki farklar N e v ye bir zellik kazandrd gibi, dier bir ksm da grebildi
imiz kadar N e v ye has bir biimdedir. Byk aatay airi
bu mesnevisini, yle anlalyor ki, 1488 veya 1489da yazmtr.
Hamsesinin nc kitabn oluturan bu mesnevisine isim olarak
ta Mecnn u Leyl demei tercih eylemitir. Ayn trden bir ok
Leyl ve Mecnn kitab arasnda Nevnin bu mesnevisi de, onun,
iir dehsna, ifde ve slp kudretine yeterli ve ak bir kanttr.
Klsik Trk Edebiyatnn zerinde durduumuz konuda en ba
arl ve benzerleri arasnda en grkemli meyvas: byk air F u
z u l (1480 ?-1556)nin Leyl ve Mecnn mesnevisidir. Bu aheser
deki slp ve ifde gzellii, derin ve etkileyen samimilik, tasavvuf
havas, lh aka yneli ona, yzyllardr srp gelen esiz bir h
ret kazandrm, onu kendi trnde imrenilen bir sanat ant nite
liine kavuturmutur. M e c n nun psikolojik durumu, i dnyasn
daki dalgalanmalarla F u z u l nin yaratl ve ruh zellikleri ara
sndaki baz balantlar: eserin ac ye zc gzken konusunun, onu
ileyen air tarafndan benimsenmesine ve o kadar duyarlkl, z
lemli anlatlmasna neden olmutur, diye dnmek yanl olmaya
caktr. F u z u l nin bir ok gazelinde onun kendini M e c n n ile
kyaslad ve klk istidad bakmndan ondan daha .k- sa
dk niteliklerine sahip bulunduu kansn tad gzden kama
maktadr.
F u z u l , L e y l ve M e c n n konusunda kendinden nce
yazlm mesneviler olarak sadece N i z a m v e C a m nin eserle
rinden sz aar. Yaplan baz incelemeler ise onun, genellikle, N i
z a m ve H a t i f i den esinlendiini gstermi durumdadr. Ancak
bu yine bir iki kiinin sand gibi bir takm deiikliklerle
N i z a m nin bir evirisi, yahut bir adaptasyonu olmaktan uzaktr.
F u z u l , konunun gelimesinde ve temel olaylarda Nizam para
lelinde olmakla beraber, ayrntlarda ondan bir hayli farkldr. Hele
eserdeki duyarllk, heyecan, hayallerin incelik ve zenginlii, slp
ve anlattaki ayrcalk ve zellikle yaanan yce tasavvuf tecrbe
si sonucu mecaz aktan hakik, ebed, lh aka ykseli bakmn
82
dan Fuzulnin Leyl ve Mecnun'u. tm benzerlerini amtr. Bun
lara Nizam ile Cam ve Hatifi gibi bu alandaki statlklar tartma
st olan sanatlar da dahildir.
Fuzul, Ebced hesab ile 2 X k tutarn gsteren H. 942
(M. 1535)de yazd Leyl ve Mecnn'da kitabn yazl nedenini :
0 tarihten bir yl nce Kanunnin Badad seferine katlan bir ka
Rum (Anadolu) airinin imtihan yollu nerisine balamaktadr. Ve
ayrca kendinden nce Trkede ahid, N e v ' ve H a m d u l l a h
H a m d nin ayn konuyu ilediklerini bilmez gzkmektedir.
Arabistanda zengin ve civanmert bir kabile eyhinin dualar so
nucu doan oluna K a y s ad konulur. On yana bastnda sn
net edilen ve okula balatlan Kays, okul arkadalarndan L e y l ya gnln kaptrr. te eser, batan baa, bir ok olaylarla sslen
dirilip gelitirilerek, yllar boyu bu iki k arasndaki maceray i
lemekte ve zaman iinde bu ateli sevgi ten arzularndan ruh itiya
kna, madde zleminden man balantsna, beer aktan lh aka,
snrllktan sonsuzlua ynelmektedir; Konu ana izgileriyle daha
yukarlarda verildii iin, biz, F u z u 1 de daha ok deiik biim
de yer alan motiflere dokunmakla yetineceiz :
Mesel L e y l ile evlendirilen zengin ve itibarl b n - i S e
l m , F u z u 1 de nikhl olmasna ramen, ancak, resm kars
na uzaktan bakmaa raz olmak durumundadr. nk gerdee gir
me gecesinde L e y l , ona, bir perinin manev hkmnde olduunu,
kendisine dokunulursa, her ikisinin bann gideceini syler. b n - i
S e l m da efendice rza gsterir. Sonra M e c n n un L e y l ya
yazd mektubu gtren Z e y d , b n - i S e l m a, periden L e y 1 y kurtaracak duy okuma bahanesiyle mektubu, sahibine ver
me imknn elde eder. Sonra yine szn gelii: Z e y d , bir kz se
ver ama, bu, N i z a m de olduu gibi, onun amcasnn kz deil
dir. Ayrca F u z u l , dier L e y l ve M e c n n yazarlarndaki
bir hayli ayrntlar eserine almamtr. Buna karlk, kendi psiko
lojik davranlarn da sezmemize yardmc olabilecek nitelikte, baz
nefis gazellere, murabbalara yer vermitir. Bunlar ve Temmi-i
suhan balkl ksa ara blmleri, konuda az ok bir btnl
n salanmasna yardmc olmaktadr. Bununla beraber konunun
her yerde tam btnln koruduu, hikyenin aknn dzenli bi
iminin hi te zedelenmediini rahata sylemekte tereddt edilebi
83
lir. Fakat F u z u l nin asl sanatkrln, stnln, M e c
n n un beer aktan kurtulup lh aka ykseliini: onun esiz
bir slp iinde akmasnda aramak gerekir. airimiz, eserinin son
larnda, M e c n n u yle bir aamaya ykseltir ki o artk bir veliyullh niteliini kazanmtr. Leyldan arnp Mevly bul
mutur. Btn ikilikler ortadan kalkmtr. Can ile canan birlemi
tir. Gerek ve ebed sevgilinin hayali bile onu yakmaa yetmekte
dir. Dnyann btn balarndan kendini kurtarm ve tm varl
n Hakka adam ve balam olan kmil insan, F u z u 1 nin
Leyl ve Mecnnu sonlarnda vuslat reddeden ve sadece btn
gzelliklerin yaratcs olan Allaha kendini vermei bilen ve Ondan
baka her eyin geici olduuna inanp mutluluu Onun aknda
arayan Mecnn simgelemektedir. te Fuzulrn eserini, kendi t
rnde, mstesna bir edeb ve tasavvuf deerle talandran: akc uslbu, zengin hayalleri yannda bu inan ycelii, bu duyulup yaan
madka mutluluu bilinmez ruh cokunluk durumundan ibarettir
demek doru bir tehis saylmaldr.
Arap, ran ve Trk Edebiyatlarndaki bu ortak konunun: Necid
llerinden balayarak Horasana, Badada ve daha bir ok slm
blgelerine deiik dillerle yaylmas ve on asrdr nnn koru
nabilmesi, onun evrensel duygularn akislerini kapsama ve ifadelen
dirmesinden gcn almas sonucudur. Arapada olduka gereki
bir ak hikyesi karakterini koruyabilen bu l serveni Farsada
hem daha edeb bir alanda geni gelimeler gstermi, hem de me
caz aktan lh aka doru olgunlatrlarak daha evrensel bir nite
lie kavuturulmutur. Leyl ve Mecnn konusunu Trk edipleri ve
zellikle F u z u l daha da derinletirmi, ona tamamiyle ten arzu
larnn tesinde bir kimlik kazandrm ve L e y l ya olan sevgi
ve ballk: M e v l ya vsl olmak ve onun aknda erimek iin
bir vesile, bir sebep zelliini korumutur. Asil olan ruhun kemale
doru aamalardan geerek ycelmesi, geici olan sevginin sonsuz
ve ebed aka dnebilmesi, lh akn lmsz egemenliidir.
KNC
BLM
88
89
taplar mensur olarak kaleme alnm, buna karlk Mevlidler, Hilyeler, Hamseler, ehrengizler, Sakinmeler ise yine genel olarak
manzum yazlmlardr.
Hadslerin bir kategorisini tekil eden Krk Hads (Arbun Ha
ds), Siyer, Maktel, Surnme, Nasihatnme ve daha baka edeb
neviler ise bazan mensur, bazan da manzum ve ara sra da nazm
ve nesir kark olarak meydana getirilmitir. Bu itibarla edeb ne
viler iin bu hususta bir kriteryum bulmak ve hangi nevin nazm,
hangisinin nesir ve nihayet hangisinin de nazm-nesir kark yazl
dn kesin olarak belirtmek mmkndr denemez. Anlaldna
gre yazarlar, bu bakmdan kendilerini belli bir lde olduka ser
best telkki etmilerdir. Esasen Klsik ran ve Trk edebiyatlarn
da tamamiyle nesirle yazlmas gereken konularda bile, sras d
tke, nesir cmleleri arasna iir msralar sktrmak vazgeilmez
bir gelenek olmutur. Konuya mnasip ekilde seilen bu manzum
beyitlerin, eserin mellifine ait olmayp kendinden nceki airlerden
seildii ok defa rlegelmektedir. Fakat iktibaslarda, iire akta
rlan sanatkrn adna iaret etmek umumiyetle ihmal edildiinden,
araya giren parann kimden alndn tesbit etmek de, tabiatyla,
ou zaman zordur. Hatta bazan imknszdr da... urasn da kay
dedelim ki: ran ve Trk edebiyatlarmda nesir nevileri, nazm ne
vileri kadar edeb telkki olunmamtr. Ve onlar derecesinde sanat
bakmndan tesir ve nfuz sahibi olamamlardr. zellikle Osmanl
Edebiyatnda tesir nevileri daha ok dini-didaktik edebiyat kadro
sunda mtala edilmi, asl saf edebiyat nevileri denince hatra ilk
gelenler manzum neviler olmutur, denebilir.
Trk Edebiyatnda klsik devrenin balangcnda Tefsir, Hads,
Siyer, Fkh gibi temelini Arap dili ve edebiyatndan alan eserler,
nce bir tercme faaliyeti ile ve phesiz mslman Trklerin
daha ok din inan ve pratik din grevlerinin yerine getirme ihti
yalarna da cevap vermek zere doup gelimee balam, son
ra da ayn nevilerde Farsa ve Trke telif eserler meydana getiri
lerek, bu yolda geni bir r almtr. Ayn zamanda daima Kurban
ve Hadse bal kalnarak Arapanm hkimiyeti uzunca bir mddet
hissolunmutur. Buna mukabil Maktel, Hamse, uara tezkireleri gibi
edeb nevilerde ise ran dil ve edebiyatnn tesir ve nfuzu devam
etmitir. Mesel Tefsirde de T a b e r , Z a m a h e r gibi ahsi
90
yetlerin, Hadsde B u h a r den T i r m i z ye kadar Ktb-i sitte
alt kitap toplayclarnn Siyer'de b n I s h a k ve H i a m m
Fkh'da K u d r , M e r g i n n ve S a d r a l - e r a gibi zat
larn eserleri zellikle ulem snfnn rehberi olmutur. Iran dil ve
edebiyatnn bu ilim dallarndaki eserleri, zellikle Osmanl ulems
arasnda hi de rabet grmemitir. phesiz bunda mezhep ayr
lklar da rol oynamtr. Fakat Maktel nevinde nceleri Arapadan
faydalanan yazarlar, daha sonralar Iran edebiyatnn ve zellikle
H s e y i n V i z K i f nin bu konudaki din-lirik-patetik
eserine gnl vermiler, ancak tercmeden ok, kendi sanat kabili
yetlerini de gstermee yarayan bir eit adapte ile telif arasnda
yer alan eserler hazrlamlardr.
Trklerin byk iir dehs F u z u l nin Hadikats-suad adl
Maktel-i Hseyin'i bunun en baarl rneidir.
Hamse nevi ise denebilir ki, Iran dil ve edebiyatnda bunun en
mehur ve en baarl mmessilleri kabul edilen N i z a m - i Ge n c e v , H s r e v - i D e h l e v ve A b d u r r a h m a n C a m nin
tesirleri altnda XV. asrda aatay ve Osmanl Edebiyatlarnda
doup gelimi, ilk Trk hamsecileri olan M r A l i i r N e v a
ve H a m d u l l a h H a m d i den sonra XVI. asrda T a l c a l
Y a h y a ve XVII. asrda da N e v i - z d e A t ve N e r g i s i
ile olduka mahall ve mill bir karakter de kazanmtr. Genellikle
mesnev nazm ekli ile yazlan ve Orta-dounun Yusuf ve Zeliha,
Ferhad ve irin, Leyl ve Mecnn gibi ak ve sevda hikyeleri ile
baz tasavvuf ve sosyal problemleri de ileyen bu nevide, sadece
N e r g i s mensur hamse yazmakla, ekilde bir ayrlk gstermi
tir.
uara tezkirelerine gelince, burada da ran edebiyatnn tann
m bir tezkirecesi olarak bilinen D e v l e t a h m Tezkire'si rnek
saylmtr. N e v a nin Meclis al-Nefis'i ile S e h nin Hetbehit nvanl tezkirelerini, hemen her yzylda, bu neviden bir ok
tezkire takip etmitir.
91
nin Al-Arban hads risalesi, nazm olarak da Farsa kaleme alman
C a m nin ihl hads risalesi tercme edilmi, rnek alnmtr. Fa
kat zamanla Trkler bu kategorinin esaslarna sadk kalarak
gerekten edeb bakmd,an da deerleri azmsanamyacak baarl
Krk hadsler meydana getirmiler ve bu konuda ran edebiyatn
geride brakmlardr.
Destan nevinde de phesiz hi bir zaman F i r d e v s nin
ehnamesi deerinde Trke manzum bir aheserin mevcudiyeti ile
ri srlemezse de, Ouz Destanndan balayarak Abu Mslim, Danimendnme ve Dede Korkut gibi, halk ktlelerine kadar yaylp
92
leri, E v l i y a e l e b i nin Seyahatnmesi, N a s r e d d i n H o c a nn Latifeleri, kendi nevileri iinde Osmanl-Trk edebiyatna
ayr bir renk ve gzellik vermitir. Ayrca yine N a b i nin Hayriye
si, nasihatnme trnde kk bir aheser olarak kalmtr.
ehrengizlere gelince, bu edeb nevi, ilk defa XV. Yzyln ikin
ci yarsnda M e s i h nin Edirne ehrengizi ile balam ve ranllar, ancak Trklerden sonra bu nevide eser vermilerdir. Yine sakinmeler de, nce XVI. Yzyl balarnda R e v a n nin retnmesi ile edebiyat sahnesine kmlardr. XVII. Yzylda bir hayli o
alan sakinmelerin, aslnda Trk meneli bir nevi olduunu kabul
etmek icabeder.
slm din edebiyatnda kendine has yeri ve deeri bulunan Arban hads (ihl hads krk hads) nevi, ilk meyvalarm Hicretin
ikinci yzyl sonlarndan balayarak idrak etmi, Islm mmetinin
hayat ve dnya gr ile genel olarak balantl ve paralel bir yol
zerinde geliip serpilerek din, talim, ahlk, sosyal ve edeb nite
likte vcuda getirilen yzlerce eserle Arap, Iran, Trk, Urdu ve di
er mslman milletlerin edebiyatlarnda tesir ve nfuzu geni, zen
gin bir hads kategorisinin sembol olmutur.
Krk Hadslerin douu ve ilk milleri: bata H z . M u h a m m e d in u anlamdaki Hads-i erifinden kaynan almtr: Her
kim benim hadslerimden JfO tanesini belleyip bakalarna da re
tirse, Kyamet gnnde Allahu Tal, onu, bilginler ve fakihler ara
snda diriltsin. Bu mjde-du ile birlikte ve tabiatiyle Peygam-
94
rnmek ihtiyacn ve benzeri sebepleri de eklemekte mahzur yok
tur. ..
Krk Hadsleri tasnif denemesi : ilk defa tarafmzdan uzun
emek ve srarl aratrmalar sonucunda tesbit edilen esasa gre
slm dili ile yazlm Arban hads, ihl hads, krk hads kitaplar
incelenerek slm-Trk Edebiyatnda, Krk Hads (stanbul, 1954)
nvanl monografimizde yaplmtr. Bunlar ekil bakmndan: men
sur olanlar, nesir-nazm kark hazrlananlar ve manzumlar diye
e ayrmak kabildir. Aslnda edebiyatla, ilk dou dneminde ya
kndan balantl olduu sylenemiyecek olan bu kategori, Arapada mensur musannefat olarak balamtr. ran edebiyatnda daha
ok nesir- nazm ve zellikle batan baa nazmla tercme edilmi
ihl hads risaleleri daha fazla rabet grmtr. Trkeye gelince
bilginler snfnn daha ok Arapada arban, uara snfnn da
Farsa ihl Tadislerin ekil zelliklerine sempati duyduklar syle
nebilir. Ancak Trkler ekilde de baz tasarruflar yapmlardr.
Muhteva ynnden Krk hadsler bir hayli deiiklik gsterir.
Baz risaleler sadece 40 adet hadsin metnini bir araya getirmekten
ibaret kalmtr. Bazlar hads metninden baka ksa izahlar, veya
tercme ile birlikte aklamalar da tamaktadr. Bazlar da yet
ve hadsler, yahut meviza ve hikyelerle takviye edilmi 40 ha
ds karakterindedir. Hadslerin: seim prensibine gre bir snflan
drlmas yaplnca da yle bir gruplandrma yerinde telakki et
mek gereklidir: Kuds hadslerden seilen krk hadsler; Peygam
berdin hutbelerinden seilenler; senedleri sahih hadslerden seilen
ler; JfO rakamna dayanarak dzenlenenler, mtebayin isnadl hads
lerden, yahut 7 ve 10 gibi rakamlarla ilgili, ya da isnadsz hadsler
den seilenler; ezberlenmeleri kolay hadslerden seilenler; vecz,
camialt hadsleri kapsayanlar; fasih ve sahih hadslerden ibaret
olanlar, nihayet noktasz harflerden meydana getirilenler...
95
Siyaset ve hukuk; Cihad; Sosyal ve ahlk hayat; Bir kavim, bir bl
ge, ya da ehrin fazileti; Tb; Mizah ve mutayebe; Hsn-i hat...
96
onun erhleri meydana kmtr. Be buuk asr iinde yalnz Arapada, bunlarn says 50yi amtr. Farsa ve Trkede bir hayli
tercme ve erhleri mevcut bulunan bu hads mecmuas, msterik
ler arasnda da, bu trden mahsullerin mmtaz bir numunesi olarak
kabul edilmi, ayrca o dillerde bunun erhleri de yaplmtr.
Trk Edebiyatnda Arapadan nakledilmi krk hadsler arasn
da: 4 N e v e v den, 2si M u h a m m e d b. E b i B e k r den, l i
K e m a l P a a - z d e (vefat 940/1534) den ve l i de B i r g i v
(929-981/1523-1573) A k k e r m a n (vefat 1160/1747)den ol
mak zere 8 eser bilinmektedir. Bunlardan drd basma olup, dier
drd de elyazmasndan ibarettir.
Iran dilinde Krk Hads tercmeleri Arapalar kadar ok olmak
tan uzaktr. Arap dilinde 250yi aan Krk hadsler, Farsada say
bakmndan 50den daha az miktarda tesbit edilmitir. Yani 1/5 nisbetinde bile deillerdir. Geri aslnda zaten hads metinleri Arapa
olmak ve eskiden ilim dili olarak ta Arapann kabul bakmndan
bunu tabi de grmek icap eder. Yalnz Krk hads toplayanlarn,
Arapa yazsalar da, cmlesinin Arap olduunu sylemek hatal olur.
97
A b d i l l a h e l - c nin Siract-tlibni bu nevin grebildiimiz
meyvalarndandr. Fakat Iran dil ve edebiyatnda A b d u r r a h m a n C a m (817-898/1414-1492)nin Arbain hadsi kadar tesirli
olmu, Trk edebiyatnda da etkisini srdrm ve unutulmaz h
rete mazhar olmu baka iM hads tandmz ileri sremeyiz. Tezhipli ve enfes hatlarla istinsah edilmi bir ok elyazma nshalar bu
lunan bu risale defalarca da baslmtr. C a m , risalesinin dibace
sini de Farsa kaleme almtr. Anlalp ezberlenmeleri kolay keli
melerden kurulu hadsleri setiini syler.
Bizim: C a m nin Arbni ve Trke tercmeleri hvanl in
celememizde N e v a , F u z u l , R i h l e t , M n i f , N a b
gibi tannm airlerimizle bir de anonim mtercim tarafndan ol
mak zere alt tane manzum G a m den evrilmi Krk had
sin edebiyatmzda bu kategoriye renk katt etraflca aklanm
tr.
XV. asrda tasnif edilmi Farsa baka Krk hads tercmeleri
de vardr. Bunlardan biri F a s i h b. A b d 1k e r i m in MecmaVlayneyn isimli eseri olup N e v e v rden yaplm bildiimiz en
eski bir tercme zelliini tamaktadr. Dier biri de, bu asrn son
larnda yazdn sandmz, H s e y i n V a i z K i f (vefat
910/1505) nin Er-Risaletl-aliyye fil-ahdsin-Nebeviyyesidir. Top
layc, bdet usullerini, mekrim-i ahlk ve mehsin-i dati cmV
Krk hadsi setiini beyan ederek, ayrca, Her bir hadsi Kurndan bir yet ile tekid ve dier hadslerle de istihad eylediini
98
Krk Hads tercme ve erhlerine, edeb bakmdan, en fazla ilgi
gsteren ve n plandaki sanatkrlarnn kalemi ile bu nevide en ok
manzum rnek verenlerin Trkler olduuna iaret etmek, bir ha'kbilirlik grevi olacaktr. unu da kaydetmek yerinde olacaktr: Dintedris ve didaktik mhiyette olmak zere Osmanl bilginleri tarafn
dan vcuda getirilerek, medreselerde de bir bakima bir yardmc
ders kitab nitelii de tad sylenebilecek olan Krk hads (Arban) risalelerinde tercih pay, genellikle, Arapaya ayrlmtr.
99
815/1412) v e M i r A l i i r N e v (1441-1501) nin A b d u r r a h m a n C a m den yapt Hads-i Arban tercmesi, bu ne
vin Trk dilindeki belli bal meyvalarn tekil eder.
XVI. asrda ise Krk hads mahsulleri pek bereketlidir. Bizim
tesbitimizle 15 ahsiyetin Trke krk hads tercmeleri meydana
karlmtr. Bunlar srasyla : H a z i n (tercme 930/1524),
U s u 1 (vefat 945/1538), E m i r M u h a d d i s M u k a d d e s
(951/ 1544). M e l m D e d e (tercme 960/1553), F u z u l (vefat
963/1556), M e r d m (vefat 971/1564), N e v (533-1598),I
A b d l m e c i d t ) . N a s i h (tercme 978/1570), A k e l e b i
(tercme 979/1571), L t i f (vefat 990/1582), S e l m M u s
t a f a (vefat 993/1585), M e c d (vefat 995/1587), M u s t a f a
l (1541-1600), A l i b. H a c M u s t a f a ve R h l e t nin Krk
hads tercmelerinden ibrettir. Byk bir ksmnn hem din bilim
leri, hem de edebiyat bakmlarndan deeri vardr. zellikle U s u 1,
F u z l , N e v , l gibi airlerin bahis konusu trdeki bu man
zum Krk hads tercmeleri, kendi alarnn hretli sanatkrla
rnn bu konuya olan eilimini de gstermektedir.
XVII. arda: 13 Trke Krk hads tercmesi, bilgi alanmzn
iindedir. Bata H a k a n nin Krk hads tercmesi olmak zere,
epeyce tannm zevatn risaleleri dikkatimizi eker. O k u - z d e'nin, A n k a r a l s m a i l R s h nin, N b niri krk hads
tercmeleri bunlarn baarl olanlar iinde bata gelir. Ayrca
K e f e l i F e y z nin iki tercmesi, K e m a 1e d d i n M e h m e d in,
F e t h - i K a r a m a n nin tercmeleri de dikkat ekici zellikle
re sahiptirler. Bu asrda krk hads tercme ve erhleri hzn ve ve
rimliliini henz kaybetmemi olmakla beraber, XVI. asrdaki ayn
konuda toplanm, tercme veya erh edilmi olanlara nisbetle, az
da olsa, edeb bakmdan deer kaybna uram gzkmektedirler.
XVIII. asrda da, say bakmndan, bir nceki asr krk hads
mtercimleri kadar, mtercim ve rih bu trde kalem iletmiler
dir. Bunlardan O s m a n - z d e T i b , B u r s a l s m a i l
H a k k , M n i f, M u s t a k i m - z d e S a d e d d i n en nemlile
ri ve bata gelenlerdir, ikinci derecede dikkt eken mtercim-rih
ler arasnda ise, bu asrda, I s h a k H o c a s A h m e d, H a a n
b. A l i , A b d u l l a h b. M e h m e d, H i k m e t gibi zatlar yer al
maktadr.
100
XIX.
asra gelince: artk nceki dnemlerin gl ve ok yete
nekli mtercim ve rihleri silinir gibi olmaktadr. Onlarn yerine,
yine bu zerinde durduumuz din edebiyat kategorisinde eser ver
mee hevesli deiik konulardaki hadslere merakl, fakat gerek
lm, gerek edeb kapasiteleri ortann stn amayan zevat almak
tadr. Mesel b r a h i m H a n i f in Arban Hads fi RemyisSihm' yahut A b d u l l a h b. s m a i l tarafndan tertip edilen
Hads-i Arban der Hakk- Fazil-i Tir Keman risaleleri entere
san olmakla beraber hazrlayclarnn ilm ve edeb kltrlerinin
yle pek stn olmad hissini vermektedir. Yalnz Dr. M i r a l a y
H s e y i n R e m z i nin Tbb- Nebevisi, gerek konusunun zellii,
gerekse dikkati uyank tutabilmekteki hneri dolaysiyle ayrca kay
da deer. Bir d e K s t e n d i l l i e y h nin manzum Krk Hads
Tercmesi, hem veciz hadslerden seildii, hem de olduka itinal
ve baarl bir tercme nitelii gsterdii iin, bunun ilgi ekici o l-.
duuna iaret olunabilir.
Krk Hads toplama ve tercme hizmeti XX. Yzylda da devam
etmektedir. Hatta iinde bulunduumuz XX. Yzyln ikinci yarsn
da da tesir ve nfuzunu hissettirmekte ve bu yolda eserler de yayn
lanmaktadr. Bizim hads metinlerini seerek tannm hattatmz
H m i d e yolladmz ve Trke tercmeleriyle aklamalarn
verdiimiz bu son Krk Hads de, bunun son ve en yeni .mislidir.
Asrmzda m e r Z i y a e d d i n in Hukuk-i Saltini, A h m e d
N a i m in N e v e v den tercme ettii Krk Hads, H a a n B a s r i a n t a y m Mslmanlkta Himaye-i etfal-Krk hads, H a m d i A k s e k i nin Peygamberimizin Vecizeleri, C e m a l t n
Bereket ve Rahmet-i lahiyye Brhanlarna Dair Krk Hads'i, H as a n H s n E r d e m in A l i y y l - K a r den evirdii Krk
Kuds Hads ve son eyrek yzyldr yaymlanm olan baka Krk
hads tercmeleri, bu din-edeb nevin memleketimizde ne kadar se
vildiinin ve arzulandnn ak delillerinden ibarettir.
Ta XIV. asrda bilebildiimiz ilk Trke Krk hads terc
mesinin (Nehcl-Ferdis'm.) hazrlanmdan (tercmesi 1358) bi
zim hazrladmz ve H m i d A y t a gibi bir sanatkr hattiyle
bezenmi Krk Kads (1977) albmne kadar geen 619 yllk za
man iinde dilimize evrilen Krk Hadslerin says 90dan aa de-
101
ildir. Bu rakam milletimizin bu mbrek neve verdii nemi, ba
kaca aklamalar ihtiya hissolunmakszn, ispata yeterlidir.
Denebilir ki: Krk hads tercmelerinin ve erhlerinin oalma
sna, yaylmasna ve tesirlerinin devamna hizmet eden miller ara
snda u noktalarn unutulmamas gereklidir: Padiahlar ve devlet
erkn, din edebiyat mahsullerini, genellikle, himaye etmiler ve bu
alanda eser verenleri mkfatlandrmalardr. Bu zatlar, Islm ah
lkn, din-edeb eserler vastasyla takviye ve tervi etmiler ve
gen nesillerin retim ve eitiminde din prensiplerini tanma ve
onlara sayg beslemenin' yararna inanarak o yolda teviklerde bu
lunmulardr. Sonra tannm eyhler ve derviler de meslek ve
mereplerine uygun Krk hadslerin toplanmasn, tercmesini
arzulamlardr. Bilginler snf ise, bu gelenei yaatmak gayretini
muhafaza etmilerdir. Nihayet mslman halk ta bunlara geni l
de rabet ve iltifat eylemitir. Bylece Osmanl lkesinde: Siyer,
Hilye, Mevlid, Maktel, Gazvatnme v.s. gibi din-edeb nevilerle bir
likte, hatta onlarn banda, Krk hads tercme ve erhleri geliip
serpilmi, reva bulmutur. Esasen Islm dnyasnda ahlk temel
lerinin gayet salam ve deimez olmas, asrlar boyunca da bu esas
larn olduu gibi ayakta kalmas, hemen herkes tarafndan riayet
ve tatbik grmesi: Kurn- Kerim'den sonra Peygamberin ahlk
ve sosyal hadislerinden medar-i ahkm-i Islm olanlarn, bu gibi
eserler vastasiyle dilden dile, elden ele, gnlden gnle doJamasndandr. Krk hadslerin, bu dvada, iir ve edebiyat pnarlarndan
da esinlenerek byk lde yararl olduklar phesizdir.
HAM SELER
104:
beendii, hayranlk duyduu klsik Iran edebiyatnn ince ve yk
sek hayallerini Trke olarak yeniden ifade ederken, kendiliinden
de ok eyler katm, mill ve sosyal hayattan da buraya canl lev
halar eklemesini bilmitir. A b d u r r a h m a n C a m nin, onun
hamsesinin N i z a m ve H u s r e v inkilere bile stn olduunu
sylemesinde mbalann py bulunsa bile, bu hamsede mill ga
yeye uygun bir pln tasavvur edildiini ve buna baar ile sadakat
gsterildiini sylemek yanl olmayacaktr. ranl statlar bu nevi
den eserlerinde olaylarn akndaki teferruata fazlaca yer ve ehem
miyet verdikleri halde, N e v a byle yapmam, daha ok sanat
ve ibda gcn gstermek istemitir. Ayrca sras dtke devlet
idaresi hakknda da grlerini telkin etmek hususunda aba har
camtr.
Osmanl Edebiyatnda hamse sahibi olduklar -uar tezkire
leri ve dier kaynaklarda kaydedilen airler bir hayli olduklar
halde, bunlardan, hamseleri elde bulunanlar azdr. Bizde ilk hamse
yazanlar i k i n c i B a y e z i d (1481-1512) devri airlerinden aker
ile A k e m s e d d i n - z d e
H a m d u l la h H a m d i
(1449-1503)dir. a k e r nin hamsesini tekil eden eserler unlar
dan ibarettir: Yusuf ve Zleyha, Leyl ve Mecnun, Varrk ve Azra,
105
Yine X V I. asrn tannm mesnevi sanatlarndan K a r a F a z
l (lm 1563)nin hamsesinin u eserlerinden kurulu olduu bi
linmekte ise de, bunlarn hepsinin deil, yalnz bazlarnn nshalar
ktphanelerde bulunabilmektedir : Gl ve Blbl, Hm ve Hma
yun, Leyl ve Mecnun, Lccet l-esrr, Nahlistan. Fakat buna mu
kabil D u k a k i n - z d e T a l c a l Y a h y a (lm 1575)nin
hamsesine giren be mesnevinin hepsi de stanbul Ktphanelerinde
mevcut olup u isimlerle adlandrlmlardr : Gencine-i Rz, Kitab-i
106
le anlan bu hamsede de u eserler yer almtr: Divan, Heft-seyy-
UAR TEZKRELER
108'
da verdii bilgi bakmndan nemlidir. Iran edebiyatnda hakik ma
nasyla tezkirecilik M u h a m m e d A v f i ile balar. (567-630/11711233?) Lbbl-elbb adl eseri bir takm eksikliklerine ramen, lslmiyetten sonra mellifin zamanna kadar gelen btn Farsa ya
zan airlerin ksa hal tercmeleriyle, iirlerinden seilmi paralar
ihtiva edip, bu sahada ilk gerek tezkire mahiyyetini arz eder.
uara tezkireciliinde en hretli ve deta klsik bir hviyet
kazanm olan eser, D e v l e t a h m (1431-1495?) Tezkiret-uarcmdr. Bu tezkire, kendinden sonra yazlan Farsa ve Trke tez
kireler iin bir rnek olmutur. Bu tezkire, ayrca mellifin muasr
lar hakkmdaki ahsi bilgilerini de ihtiva etmesi bakmndan nem
lidir. Bu eser, nce S l e y m a n F e h m i E f e n d i tarafndan
Sefinet-uara (stanbul, 1259), sonra N e c a t i L u g a l tarafn
dan da Tezkire-i Devletah (Ankara, 1963, 1967) adlar ile Trke
ye tercme edilmitir.
Bu tezkireden sonra, Iran tezkireciliine dair almalar, yaban
c lkelere de sirayet etmi, bilhassa Hindistan'da bu vadide bir ok
eser yazlmtr. Saylar epey kabark olan bu tezkirelerin burada
sadece en mhimlerinden bahsedilecektir. D e v l e t a h tan sonra
bu sahada yazlan eserlerin en mhimi, S a m M i r z a mn Devlet
ahm eserinin ilk zeyli mahiyyetinde gzken ve 1550 de tamam
lanm olan Tuhfe-i /Samisidir.
X V I. asr sonlarnda kaleme alman mhim bir tezkire de E m i n
A h m e d R a z i nin (lm. 1602) Heft klimidir. ciltten ibaret
olan bu eserde, dnyann eski coraf taksimi gz nnde bulundu
rularak, her iklimde yetimi olan lim, air ve eyhler hakknda,
tarih sras da gzetilerek dikkat ekici bilgiler verilmitir. Tam
olarak C e v a d F a z l tarafndan Tahran'da 1962de neredilmi
tir.
X V II. asr ran tezkireleri arasnda, en ehemmiyetli olanlarndan
biri M i r z a M u h a m m e d T a h i r N a s r ' a b a d i (1618-1700)
tarafndan telif edilen ve Tezkire-i Nasrabadi diye tannan eser
dir. Yazlnda (1672) tarihi esas alnarak balanan bu tezkire bin
den fazla muasr airin hal tercmesi ve eserlerinden nmuneler var
dr. Bu tezkire V a h i d D e s t g i r d i tarafndan Tahranz. (13161317) baslmtr. Bu asrn sonlarnda vcuda getirilmi dier bir
109
tezkire de M u h a m m e d E f z a l S a r h o un Kelimet -uara
adl eseridir. Hemen hepsi Hindistan'da, yetien ikiyze yakn airin
hal tercmelerini ihtiva eder.
XVIII. asr ran uara tezkirelerinin en mhimi phesiz ki A z a r
mahlaslt L u t f A l i B e in Ate-Gede (1728) sidir. Bu tezkire
nin bir hususiyyeti de mellifin yaad devir ran tarihi iin ol
duka bol bilgi ihtiva etmesidir. Mellif, eski airler hususunda ge
ni bir ekilde Devlet-ah Tezkiresinden faydalanmtr. Eserde ay
rca seilen iirler, baka tezkirelerden hem farkl ve hem de faz
ladr.
X IX . asrda yazlp ran iir tarihi iin ana kaynak vasfn ta
yan eserlerin banda da R z a - K u l i H a n n Mecmaul-Fusaha
sn kaydetmek gerekir. Bu tezkire T a h i r i l e r d e v r i airi
E b u I - A b b a s e l - M a r v a z den 1867 ylma kadarki ran air
leriyle onlardan semeleri ihtiva etmektedir. Tahranda ta basmas
iki cilt olarak 1295te baslan Mecmaul-Fusaha M a z a h i r - i M u
s a f f a tarafndan be cilt halinde Tahranda, 1336da baslmtr.
Zamanmzda bile randa uara tezkirecilii ananesini srd
renler vardr. Burada sadece A b d l - H a m i d
r f a n nin
tran-i sagir, A b d l - H a m i d H a l h a l i nin Tezkire-i uara-yi
Muastr-i ran ve N i m e t u l l a h Z e k a - i B e y z a nin Tez
kire-i Han-i Nimetini kaydetmekle yetiniyoruz.
Trk edebiyatnda uara tezkirecilii gelenei aatay sahasn
da balayp, Osmanl sahasnda gelimitir. lk Trk tezkirecisi ola
rak O r t a - A s y a m s 1 m a n - T r k e d e b i y a t n n b
yk hreti M i r A l i i r N e v a i (1441-1501)nin 1491de v
cuda getirdii Mecalisn-nefaisini zikretmek gerekir. aatayca
yazlm olup, Takent'te 1908de baslmtr.. Bu eser eitli yazar
lar tarafndan Farsaya da tercme edilmitir.
Trkiye dnda yazlm olan Trke tezkirelerden bir dieri de,
bir mddet a h s m a i l II ve a h A b b a s - i K e b i r (15871629) devirlerinde ktphanecilik, sonra da ah ktphanesi m
drl vazifelerinde bulunduu iin kitapdar unvann alan S a d k nin Mecmaul-Havassdr. Bu tezkire Farsa tercmesiyle birlik
te A b d u r - R e s u l H a y y a m - P u r tarafndan Tebrizde 1327
110
de neredilmitir. Sekiz blmden mrekkep bu tezkirenin yedinci
blm Trke, Farsa ve Arapa iir yazmak gcne sahip air
lerden bahsetmektedir.
Osmanl devri airlerine dair ilk tezkire 16. asrda yazlm ve
sonradan bu sahada otuz kadar eser telif olunmutur.
lk Osmanl uara tezkiresi E d i r n e l i S e h i B e y (lm.
1548)in Het-bihit idir. 1538/1539da kaleme alnan bu tezkire
C a m i nin Baharistan, A l i i r N e v a nin Mecalisn-nefais'i
ve D e v l e t - a h n Tezkiresi esas alnmak suretiyle yazlmtr.
Tertibi Mecaisiin-nefaisin ayndr. Eserde 14 ve 16. asrlarda ya
am olan airlerin hal tercmeleri ile iirlerinden baz paralar yer
almaktadr. Het-bihit, sr-i eslfdan tezkire-i Seh adyla stan
bulda, 1325 (1907) da baslmtr.
S e h i B e y in eserinin, o devirde arz ettii hret, K a s t a
m o n u l u L t i f yi de bir tezkire yazmaa tevik etmi, o da
bu sahada N e v a ve C a m nn ad geen eserlerini rnek al
mtr. Ltifi Tezkiresi II. M u r a d (1421-1451) d e v r i n d e n
balyarak tezkirenin yazl tarihlerine kadarki (1546) yzon
airle onlarn eserlerinden seilmi paralar ihtiva etmektedir. Bu
tezkire stanbul'da, 1314te Tezkire-i Ltifi adyla baslmtr. Bura
da airlerin hal tercmeleri ve' isimleri alfabe srasna konmak su
retiyle anlatlmtr. Mellif, eserini yazarken bakalar tarafndan
on kadar tezkirenin yazldn, ancak bunlarn pek rabet grme
diklerini de zikreder.
Yine bu asrda yazlm uara tezkireleri arasnda unlar zikre
dilebilir. Ahd Tezkiresi-, B a d a d 1 1 A h m e d A h d nin (lm.
1594) yazd eserin ad Glen-i uam'dr. Bu tezkire umumiyetle
ada airlerden bahsederek 375 airle eserlerinden paralar ihti
va eder. XVI. asr Trk iiri ve zellikle Badad havalisinde yetien
A z e r ve O s m a n l a i r l e r i bakmndan deerlidir.
A k e 1 e b i , Meair-uara. Mellifin asl ad P i r M e h
m e d olup, daha ziyade A k e l e b i (1520-1572) van ile
hret kazanda iin eserine Ak elebi Tezkiresi denir. A k
e l e b i , Osmanl air ve mnilerindendir. Tezkiresini 1566da
telif etmitir. X IV . asrdan balyarak kendi zamanna kadarki air
111
ler ve eserlerinden bahsederek misller verir. Dierlerinden farkl
olarak bu tezkire Ebced harflerine gre tertip edilmitir. airle
rin hususi hayatlaryla edeb hususiyyetlerini bildirmesi bakmndan
nemlidir.
Faizi Tezkiresi. Asl ad A b d l h a y y olan Kafzade Faiz (15721622)nin Zbdetl-ear isimli tezkiresi, daha ok bir mntahabattr. Burada X V ve X V I. asrlar ile XV II. asrn bandaki airlerden
seilmi iir rnekleri ve airlerin sadece vefat yllar verilmitir,
iindeki 500 airden 14iin kadnlar tekil eder.
112
Ymn Tezkiresi. M e h m e d S a l i h Y m n i adnda bir kadnn
yazmaa balayp tamamlyamad bu tezkire Faizinin tezkiresi
tarznda ve bir bakma ona zeyl niteliindedir. Mellifin muasr
olan airlerden 29unun ok ksa hal tercmesi ve iirlerinden nmuneler vardr.
Asm Tezkiresi. M e h m e d A s m (lm. 1675) m F a i z y i zeyl
mahiyyetinde vcuda getirdii ve Zeyl-i Zbdetl-ear adn tayan
bu tezkire 1622-1675 yllar arasnda yaam bulunan 123 airin al
fabetik sra dahilinde sadece isimleriyle bazlarnn vefat tarihleri
ve eserlerinden rnekleri iine almtr.
Gft Tezkiresi. E d i r n e l i A l i G f t (lm. 1678)nin Terifat-uara adl tezkiresi manzum olup, mellif bir ou hoca olan
muasr 103 airden hiciv ve mizah yoluyla bahseder.
Salim tezkiresi. K a z a s k e r M e h m e d E m i n S a l i m (16881743 ) in kendi ad ile anlan tezkiresi 1687-1722 tarihleri arasnda
ki Osmanl airlerinden bahseden bir eserdir. S a f a i ile S a 1 i m in
tezkireleri biribirini tamamlayc zelliklere sahiptir. S a f a i yi
yer yer tenkid eden S a l i m , bu eserini daha ok mniyane bir
slpla kaleme almtr. Alfabetik sra iinde 415 airden bahseder.
Beli Tezkiresi. B u r s a l s m a i l B e l i (1668-1729)m Nuhbetl-asar li zeyl-i zbdetil-Ear adl tezkiresi F a i z i nin eserine
bir zeyl mahiyyetinde olup mtekp asrda yaam bulunan yzden fazla airin hal tercmeleri ile iirlerinden paralar ihtiva ede
rek 1727de tamamlanmtr. B e l i , kendinden nce F a i z ye
yaplan zeyilleri gz nnde tutmamtr., Mellifin kendi hatt ile
113
de meydana getirilen ve iinde 483 airden bahseden bu eserin ad
Nuhbetl-asar fi fevaidil-ear olup bir nshas niversite Ktphanesindedir.
Akif Tezkiresi. s t a n b u l l u M e h m e d A k i f
(lm. 1797den
sonra) tarafndan 1797 tarihinde telif ettii ve asl ad Mirat-i iir
olan bu eser, muasr olduu Enderundan yetime 23 airin hal ter
cmeleriyle iirlerinden baz paralar iine alr. Mellifin kendi elyazs nshas b n l - E m i n M a h m u d K e m a l n a l m
Ktfhanesindedir.
Esrar Dede Tezkiresi. M e h m e d E s r a r D e d e (lm. 1796) tara
fndan kaleme alman bu eser, mellifin son yllarna kadar yaam
olan 196 mevlevi airinin hal tercmeleriyle iirlerinden seilmi par
alar ihtiva eder. Asl ad Tezkire4 uara-yi Mevleviyye olup, bu
eser aslnda e y h G a 1 i b (1757-1799) tarafndan yazlp ms
vedde halinde E s r a r D e d e ye verilmi ve o da bunu tamamla
mtr.
E s r a r D e d e Mevlevilik gayretiyle kendi tarikatndan olma
yan baz airleri de bu tezkireye almtr. A l i E n v e r , onun,
Semahane-i edeb ad ile hulasa edip neretmitir.
X IX .
asrda uara tezkirecilii artk eski ehemmiyetini kaybet
mekle beraber, bu konuda yine baz eserlerin yazld grlmekte*
dir.
114
arasnda iirle uraan 122 airin, sadece Zbdetl-ear gibi, isim
leriyle bazlarnn lm tarihlerini kapsayp her airden seilmi par
alar iine almaktadr.
Fatin Tezkiresi. D a v u d F a t i n E f e n d i (1814-1867)nin Hatimetl-ear adn tayp 672 airden bahseden bu tezkiresi Salim
ve Safai Tezkirelerine zeyl mahiyyetindedir. Onun bu tezkirecilerle
kendi tezkiresi arasnda yazlm bulunan dier tezkireleri tanma
d anlalmaktadr. Bu tezkire baslm olup bir hayli kusuruna
ramen yazarn muasrlar bakmndan istifadeye elverilidir.
XX.
asrda da uara tezkirecilii geleneinin devam ettiini gs
termek zere bir ka eserden daha bahsedilecektir.
115
Son Asr Trk airleri. b n l - E m i n M a h m u d K e m a l
n a l (1869-1957) tarafndan hazrlanan bu eser Trk uara tezkreciliinin son rnei saylabilir. Mellif kendi eserine Kemaluuara adn vermek istemi ise de Trk Tarih Encmeninde Son asr
Trk airleri ad daha uygun grlmtr. Mukaddimesi, uara tez
kirelerimizin tarihesi bakmndan nemlidir.
SKlNM ELER
118
sonunda da bu nme szc kullanlmtr: ahnme, Huday-
nme v.b.
Sknmeler ya bamsz kitaplar olarak yazarlar tarafndan
vcuda getirilmi manzum risalelerdir. Yahut bir sanatnn, oun
lukla, belli bir konuda hazrlad mesnev trndeki bir eserinde
sras gelince uygun bir yerde gze arpan paralar niteliindedir.
Bazan da airlerin Divanlar iinde de sknme ad altnda iirlere
tesadf edilir. Genellikle mesnevi nazm ekliyle kaleme alnrlar.
Ancak Terkib-i bend veya Terci-i bend, yahut ta Kadide eklinde ya
zlm Sknmelere de tesadf edilmektedir. Aruz vezninin en faz
la mutakarip bahriyle meydana getirilmi olmalar, baka bahirle
rin de, nadiren de olsa, bu trde kullanlmasn engellememitir. Bu
tr eserlere Sknme adnn verilmi olmas, her halde, sk sk
skye seslenilmi olmasndan ve sknin arlk merkezini zerin
de tam bulunmasndandr. nk, hemen hemen, en ok skden
arap istenirken ,ayn zamanda, dnyann sebatszl, lmn hatrlan, konuya uygun dnceler, tler, arap vgleri kadeh ve
srahi tasvirleri, saz ve sz meclisleri, mevsim anlatmlar da konu
da yer almakla beraber o canl bir ideal olarak nsaftaki yerini ko
rumaktadr.
Sknmelerin mene bakmndan Araplarn Hamriyyat de
dikleri sarholuk ve iki ile ilgili arap iirleriyle yaknl olduunu
sylemek mmkndr. Ancak tabiatiyle aralarndaki zaman ve ev
re dolaysiyle ve trlerin geliimi yntemlerindeki farklar nedeniyle
bunlar ayn kategoriye rahata yerletirmekte glkler de vardr.
Daha Cahiliyye dnemi airlerinin muallaka adyla anlan iir
lerinde arab terennm eden beyitlere tesadf edilir.. Bunlardan
T a r a f a b. a l - A . b d a l - B a k r (lm 560?), A n t e r e b.
e d d a d (lm.. VI. yzyl sonlar) a l - A a l - E k b e r (lm.
629?) ve L e b i d b. R a b i a (lm. 66 1)nin iirleriyle A d i b.
Z e y d (lm. 604) iirinde araba ve onun vgsne dair beyitler
gze arpar. Fakat Islmiyetin ilk asrnda ak ve arap iirleri, di
nin bu gibi dnya zevkleri karsndaki olumsuz buyruklar nedeniy
le, rahata yazlamam ve bir sre bu trden kaside ve gazellerle
kimse uramak cesaretini kendinde bulmamtr. Ancak E m e v i l e r d e v r i n d e hamriyyat diye adlandrlan arap iirleri ye-
s
niden canllk kazanmtr. Hele A b b a s i l e r in uzun hkimiyet,
asrlarnda bu tr iir pek gelimitir. zellikle E b u N v a s
(756?-813?)in hamriyyat trne giren ve ok beenilen iirleri
A b b a s i l e r i n ilk devirlerinde dillerde dolamtr. Ama bu tr
den gazellere ve dier benzeri iirlere sknme adn vermek elbet
te doru olur denemez. Nitekim b n l - M u t e z (861-908)in a
rap ve arap meclislerini tercih eden fakat bayalktan ve kaba
lktan ta korunmu enfes iirlerine ve bu konudaki bir eserine
ramen, onu da, Arapada sknme trnn bulucusu veya yaycrs
telkki etmek, yerinde olmaz.
Sknmeleri: e m s e d d i n M u h a m m e d e n - N a v e c
(1386-1455)ye balamak her tr iin bir eski kaynak bulmann
gerekliliine inananlar iin uygun bir grtr. Bu Arap bilgin ve
airinin edebiyat ile kaba ak iirlerini iie terennm eden iir mec
mualarndan Halbat l-Kmeyt (arap tasvirinde birbiriyle ya
ra girenler) balkl ve 1421de tamamlanan eseri bu alanda, arap
iirleri zencirinde, nemli saylmaa deerlidir. N a v e c i , arabn
isimlerinden, aslndan balayarak kullanlna, faydalarna., dbna deinmekte, meclislerde okunacak iirlere yer vermekte, sknin
niteliklerini anlatmakta, ieklere, kokulara, fskiye ve havuzlara
kadar detaylara inerek konuyla ilgili hemen her hususa yer vermek
tedir. Nihayet gnahlardan tevbe, arabn ktl de tabiatiyle
unutulmamaktadr. N a v e c den: kendinden sonra gelenlerin ve
bu arada Trk airlerinin yararlandn da burada hatrlamak m
nasiptir.
Iran Edebiyatnda arap iirleri, sylendiine ..gre, daha a
a n i 1 e r d e v r i n d e bile yazlmsa da, slmiyetin ilk fetih yl
larnda, bir sre, bu gibi konularn bir din zorunluu olarak ihmal
edildii mehul deildir... Ama sonraki yzyllarda arap, zellik
le, gazel tarznda -akla birlikte gnn modas olmu ve bir ok
n plndaki airlerin, kalemine dolanmtr. Ancak asl konusu :
sknmelerdeki temel unsurlar olan ve belirli vasflara sahip bir
trn zelliklerini tayan bamsz eserler, ya da mesneviler gibi ka
rakterleri tesbit edilmi eserler iinde bir blm niteliini ieren ve
sknme diye adlandrlmaa deerli grlen uzunca paralarn
edebiyat alannda grlmesi bir hayli zaman sonradr. A b d n n e b i b. H a 1 e f in Meyhane unvanl kitabnda sknmeler hak
120
knda yeterli bilgi mevcuttur... Bu yazar: kendinden nce yetien
airlerden, adalarndan bu trde eser vermi sanatkrlardan szamaktadr. Biz burada detaylara inmeden sadece bazlarna dein
mekle yetineceiz :
Genceli Nizam
(1150 ?-1214?)nin skendernmesinin
sonlarndaki baz beyitleri Sknme niteliinde telkki edenler ol
mutur. H u s r e v - i D e h l e v (1253-1325)nin Sknmesi ola
rak 102 beyitlik bir mesnevi paras kabul edilmitir. Ayn tarza
85 beyitlik bir mesnev ksm da Hcoy-i K i r m a n (1290-1360?)
nin Sknmesi saylmtr. H a f i z i r a z (m. 1390)nin Sknmesi ise 147 beyitliktir. A b d u r r a h m a n C m (1414-1492)
nin skendernmesinin bir ksm Sknme makamna kaimdir. Mes
nev tarzndaki bu para 116 beyitten kuruludur. Onun yeeni
A b d u l l a h H a t i f i (lm. 1521)nin de mesnev trnde 28 be
yitlik sknme karakterinde bir paras vardr. Bunlardan baka
gerekse mesnev, gerekse terkip ve terci-i bend tarznda ksa veya
uzun iirler hlinde ve sknme niteliinde paralara rastlanr. Bun
lar arasnda H a k i m P e r t e v , M i r z a e r e f K a z v i n ,
M i r z a K a s m G n b d , V a h i - i Y e z d gibi ahsiyet
leri sknme tr ile ilgili sayabiliriz. Ayrca U r f - i i r a z
(lm. 1590), F e y z - i H i n d (1547-1595) gibi onaltmc yz yl
sonlar airlerinin ok tannmlar arasnda . mesnev paralariyle
gazellerinde sknme zellikleri grlegelen kiilere de iaret et
mek yersiz olmayacaktr. Fakat Klsik Trk Edebiyatnda anla
lan en ok tannm olan XVII. yzyl balarnda etkisi yaygn
laan Z u h r nin eseridir. Onun Sknmesi 804 beyit gibi hayli
uzun bamsz bir mesneviden ibarettir. Bu sralarda M i r z a E b
T r a b n Terci-i bend biiminde yazlm olan 15 bentlik Skn
mesi de biraz n yapmtr. Daha sonralar uzun Sknme yazan
lar arasnda M u h a m m e d S o f - i M a z e n d e r a n (254 be
yit), Rkneddin Mesud Kan (204 beyit), Hakm ifay (1036 be
yit) v.b. m da zikretmek mmkndr. Ayrca asl Farsa olup mukaddemesi Trke yazlan Sknmelere de tesadf edilmektedir.
Mesel N u r nin 1314te yazarak (hicr), 1325te baslan 213 be
yitlik mesnev tarzndaki Sknmesi byledir.
Abdurrah
m a n - i T a 1 e b a n tarafndan Terkib-i bend eklinde yazlp
1284te yaymlanan 8 bentlik Sknme de burada hatrlanabilir.
121
zet olarak demek gerekir ki ran Edebiyatnda tam ayn kitap
eklinde vcde getirilmi sknmeler pek o kadar ok deildir.
Fakat gerek mesnevilerde, gerekse divnlarda sknme ad altnda,
yahut b isim verilmeden bu karakterde yazlm manzum para
lara sk sk tesadf etmek olaandr.
Trk Edebiyatnda Sknmelere gelince: bunlar da ounlukla
Divnlar, Mesneviler iinde ise de bal bana birer kitap hviye
tinde bu konuya tahsis edilmi olanlar da az deildir. Biz burada
Edebiyatmzn tarihinde yer ve deer sahibi olmakla beraber ba
ka bir dilde, mesel Farsa, sknme yazan airlerimizden ve on
larn eserlerinden (bu arada F u z u l (1480?-1556)hin Sknme/
Heft Cam risalesinden) bahsetmeyeceiz. Fakat her hangi bir ese
rinde sknme karakterinde Trke, ok ta ksa olmayan ve edeb
deeri de bulunan, iiri grlegelen, en azndan olduka tannm
airlerin meyvalarna deinip geeceiz (Yine szn gelii F u z u l
nin Trke Divnndaki Terci-i bend trnde kaleme alnm
be bentlik iiri gibi).
122
nev trnde, buna mukabil F u z u 1 , I r e t ninkiler terci-i bend
ve 1 ninki de t-erkib-i bend tarzndadr. Ayrca bu asrda B u r
s a l I C i n a n nin (lm. 1595) Cill-Kulb adl sknmesi ise
mstakil bir eser nitelii tamakta ve yirmi kk blmden ku
rulu bulunmaktadr. Her blm ahlk bir sorunla ilgili olup sonuna
er beyitlik Sknme-i Meclis bal altnda sakiyi ilgilendiren
paracklar eklenmi bulunmaktadr, ite asl sknme bu beyit
lerdir.
Skhmelerin Trk Edebiyatnda altn a XVII. yzyldr.
zellikle bu dnemde ayr ayr kitaplar hlinde yazlm ve yazar
lar da kendi devirlerinin n plnda gelen sanatlar arasnda n
kazanm kiiler olan sknmeler dikkati eker. Bunlar: K a f z d e F i z (1572?-1621), A z m i - z d e H a l e t (1570-1630),
N e v - z d e A t a y (1583-1635) gibi tannm airlerin sz ge
en trdeki -eserleridir. Br de bu trn belki en baarl meyvalarndan biri olarak bilinen R i y a z (1572-1644) nin hem baz divn
yazmalarnda, hem de mstakil olarak nshalar bilinen Sknme sini kaydetmek gerekir.
Bahsettiimiz edeb trn niteliklerinin, zelliklerinin daha da
iyi anlalmas iin XVII. yzylda Trk Edebiyatnda deerlenmi
sknmelerdeh A t a y ile R i y a z ninkiler zerinde ksaca du
racaz :
A t a y nin Hamsesinin ilk eseri olduu gibi onun yazd mes
nevilerin de birincisi olan ve dier ad da lemnm eklinde bili
nen bu Sknme 1026 (1617) tarihinde kaleme alnmtr. II. S u l
t a n O s m a n a ithaf edilen eser,. Fauln fa'ln facl vezniyledir. 41 kk bahse ayrlmtr. Beyit says da 1600 bulmaktadr.
Ayrca 12 rb de mevcuttur. Asl konuya girmeden nce air,
123
felndr. Zengin kafiyeli, olduka sade dillidir. Z u h r nin
Sknmesinden esinlenmi olmakla beraber, kendisini, Z u h r
den aa grmez. Ayrca retnme sahibi RevnVyi de hatrlar.
Esere tevhid ve natt ile girilir. Bu trde gelenek hline gelmi olan
:bde, saz, iret gecesi, sabah, humar, gnl, ak, genlik, sahte
nasihat, pir-i mugan, vb. nn nitelikleri nazmedilir. Yer yer sras
na gre mevsimlerden de sz alr. En sonda gnahlarndan tevbe
eder ve kendisini de er. Bu eserde, o gnlerdeki iki yasa ile il
gili beyitler de dikkat eker. Beyit says: 1000i aar.
XVII. yzylda sknme trnde emekleri bulunan airlerimiz
den unlara da iaret etmelidir: N e f (1572?-1635), S a b u h
D e d e (lm. 1647), F e h m - i K a d m , (lm. 1648), B e h a y
(1595-1654), N a z k (lm. 1688) ve K e l m (lm. 1699). Bun
lardan N e f ve K e l m inkiler terkib-i bend eklindedir. S a b u h D e d e , B e h a y , N a z k ise mesnevi nazm eklini se
milerdir. Fakat F e h m - i K a d i m ise fahriye karakterinde ka
side biimini tercih eylemitir.
XVIII. yz ylda da bu trden meyvalar eksik deildir. Hepsine
ayr ayr iarette yarar grmemekle beraber unlar belirtmemiz
yersiz olmaz. R d (lm. 1703)nin, B e l i (lm. 1729), H o c a
N e e t (1736-1808) ve e y h G a l i p (1757-1799)in sknme
niteliindeki iirlerinden mesnevi tarznda olan R d nin 263
beyitlik iiridir. Dier nn ki ise Terci-i bendlerdir.
NC BL M
Byk ahsiyetler
FATH, a r a y n
Gi ri
F A T H N M E T N L E R N E D A R
128
6 para ile bakaca eitli yerlerden de ki bunlar arasnda F a
t i h ' i n olduklar pheli olanlar da yok deildir 10 para daha
eklemek suretiyle iir saysn 87 ye ibla muvaffak olmutur.
Transkripsiyonlu olan bu nerin ayn zamanda esas nshann
faksimilesini de ihtiva eylemesi, onu mevcutlarn bir hayli iyi ekilde
istifadeye elverili olan haline getirmitir. Bu bakmdan tetkikle
rimizde, asl yazmadan sonra ve onunla birlikte bu basm esas tu
tulmutur.
Kaynaklarn
Tenkidi
1. A R L E R T E Z K R E L E R
12&
Beyan tezkiresinde (yazl 1000/1592 etrafnda) E b l f i i t u h a t v e l - m e g a z i nin edeb hviyetini yeni delillerle ay
dnlatacak bir eye tesadf edilmez.
Riyazi tezkiresinde ( Rvyaz-uara, yazl 1018/1609) evvel
kilere ilve edilmi yeni bir fikir ve vesika aramak bouna zahmet
olur. Eskilerin bir hulsas mahiyetinde olan kaytlar bir iki beyit
takip eder ki bunlar da daha eski tezkirelerde mevcuttur.
Tezkireler iinde E b l - f e t h S u l t a n M e h m e d H a n
dan son defa bahseden Tezkire-i Rzadr. Ancak buradaki basit bir
ka satrda da airimizin sanatkr hviyetine dair mtala yoktur.
u kadar var k i: iktibas edilen iki beyitten birine ilk defa burada
tesadf edilmektedir. Bu da F a t i h in iir repertuvarnn zengin
liini dnmek bakmndan bir mana ifade edebilir.
2. T A R H L E R V E B Y O G R A F K E S E R L E R
130
nakildir. Yalnz Hadikatl-cevam ile Ata Tarihinin F a t i h in iir
lerinden seilmi paralar bakmndan burada ayrca zikredilmesi
uygun der.
Biyografik eserlerden de mesel ekaik Tercmesinde Fatih
devri mderris, kad ve eyhleri uzun boylu bahse mevzu olduu hal
de F a t i h ten pek ksaca sz almtr. Bu arada sonralar ken
disine mal edilen Arapa beytin, lm deinde lisanna cari oldu
una iarette bulunulmutur.
Bibliyografik
cmal
1.
F a t i h in sanatkr hviyeti ve iirleri, edeb yenilememiz
balayal beri de, ne bizde, ne yabanc lkelerde cidd bir aratrma
mevzuu olmutur. Z i y a P a a mn Harabatma alnan iki beyit
bir ey ifade etmez. N a m k K e m a l in Evrak- perianmdaki
airlii ile alkal szler de yeni bir ey retmez.
131
F a t i h in edeb ahsiyetini etraflca tahlil edilmi grmek -mm
kn olmad gibi, yeni ve metne mstenit bir mtalaya da rastla
mak kolay deildir. yle k i. birbirinden almma baz yanllar da
tekrar edilmi ve bu yzden iddetli itirazlar vaki olmutur. B a s m a d j i a n n eseri gibi garpta baslm, bizim edebiyatmzla ilgili
uydurma denemelerde de kayda deer bir ey yoktur.
A b d l h a k A d n a n A d v a r m Osmanl Trklerinde lim,
monografisi, F a t i hin sanat ve sanatkrl deil, fakat din ve
felsef ahsiyetiyle devrin fikir hviyeti bakmndan mhim ve mevzuuinuzu bir iki noktada beslemee elverili bir kitap olmak itibar
ile burada kaydedilmek icap eder.
A . N a v a r i a n n air Sultanlar gibi eserlere ise bir deer
atfedilemeyecei phesizdir.
F a t i h in sanat cephesi probleminde, metod kusurlar ve ek
siklikleriyle beraber, son yllarda hazrlanan. iki almaya ayrca
temas edilmelidir :
S t k B i l m e n in Fatih-Edeb ahsiyeti ve iirleri tezi, bib
liyografyada gsterilen ihmal ve usulszlk bir tarafa, baz blm
ler arasnda irtibat yeter derecede salayamamak ve hkmlerde
acele hareketten saknlmamak gibi kusurlarla zedelenmi olmakla
beraber, kendi sahasnda istifadeye lyk bir lisans almasdr.
/
132
Grnte zengin, fakat ounlukla perian bir karakter ta
yan bu yaymlar ylece be grupta toplamak mmkndr:
a. Umum manas ile Fatih ve stanbul.
b. Fatih ve Fatih devrinde gzel sanatlar, edeb, lm ve teknik
hayat.
c. Fatih ve stanbul mevzuunda roman, piyes, iir, fkra v.s.
d. Fetih yldnm vesilesiyle alan sergi kataloglar v.s.
e. stanbul Fethi Dernei yaynlar.
Bunlardan baka Fetih gnlerinde hemen istisnasz her e
it dergi ve gazetede adm bana tesadf edilen yzlerce makale,
iir, deneme, toplama ve saireye burada iaret dahi mevzuumuzun
pln, kadrosu dnda kalr.
F a t i h in
Edeb
Hviyeti
F A T H N S A N A T I
133
madan tesbit edebilir miyiz? Bu soruya .evet veya hayr ceva
bn vermek ayn derecede gtr, hatal olabilir.
F a t i h in iirlerinin tahlilinde sadeden karmaa doru gidi
lerek nce d, sonra da i yap gznnde tutulacaktr. ekil ve
muhtevann birbirinden ayrt edilmesi, teferruata ini srf kolaylk
ve hassatan acele hkmlerden saknmak iindir. Yoksa eserin ah
siyeti, bizce de, didiklemelerin stnde kalan canl varlnda, bt
nndedir.
1. F A T H N K U L L A N D I I V E Z N L E R V E N A Z IM E K L L E R :
134
yetinilmemi olmas, ve iaret ettiklerimizden bakaca da g ve
deiik vezinlere nadiren de olsa tasarrufu gsteriyor ki onu
iyi bir nzm telkki etmenin hi bir mahzuru yoktur.
k e l e b nin Mkemmel gazeller ve mretteb kaside
ve ktalar demilerdir. Mretteb Divan mehurdur dediine bak
lr, ve A y v a n s a r a y l s m a i 1 'in de Bdz trki ve farisi
ear syledikleri derkr idginden eAvn mahlas ile kasaidi ve
mukattaat ve gazeliyat cem ve tertib lunmdur szleriyle bu va
kay takviye ettii nazara alnrsa, u nokta aka anlalm olur:
F a t i h , Trke ve Farsa muhtelif nazm ekillerinde iirler kaleme
:n-k (8),
para) eski alfabemizde drt konsna ( j j i) '<i ) inhisar etmi bu,lunuyor. En az kafiye tekil eden konsonlar yalnz birer para ile
unlardr: ^ c ,
u* :s,
. Hi kullanlmayan kafiyeler de az
ve eksik deildir: o :t,
:, ^ :h ,
i :z,
o :f, j :v.
u kadar var ki b ite F a t i h e ait belli bir orijinallik bulun
duunu iddia etmek yanl olur. Esasen eski iirimizde r ve n
hemen her irimizde en ok kullanlm olan kafiyelerdir. B, a
hslarn tesirinden ok, dilin bnyesi ve bu seslerle biten kelimele
rin zenginlii hasebiyledir. F a t i h in baars umumiyetle kafiye
ye orta bir sanatkrdan daha kuvvetle ve dikkatle tasarruf edebilmesindedir.
135
II.
F A T H N S A N A T IN IN U N S U R L A R I :
zincir.
Yzn meh-i d ser-i zlfn eb-i Esr
Gamzen yed-i Musa leb-i la'ln dem-i Is
Zlfn eb-i Kadr oldu kaun d hilali
Vaslun dem-i d oldu firakun ramazandur
Zlfnn vasfnda tumar eylesem erm
Kalarun vasfnda olan cmleye tura der
Gah lali gibi gzm yan al eyler
Gh zlf gibi holm perin eyler
Fitnesile gzlerinn gnlme gavga der
Zlf-i anber-brun ile bama sevd gelr
136
Avni bir sayd- zaifndr bu gn alemde kim
Muhkem it zencir-i zlfnden anun boynuna gull
b. Yz: gl, gzellik bahesi, matl, ay, er, kuluk gnei,
bayram.
137
Cn hecrn haneri gedgi yetmez miydi kim
Gamze trini atarsun ol dahi cn geer
Ate-i gam yakmasa tan m vcudum ehrini
Gzlerimden gnlm stine iki dery gelr
Gzmden akan ya mdur kan mdur
Lebn ydna ll-i mercan mdur
n gubr-. hecre teskin vermedi ne faide
Gzlerm yan tut kim Nil Ceyhun eyledn
d. Mje (kirpik): Mus, tir, sinn, t, haner.
138
139
Kyamet kameti zte ol ab- Kevser-i lafln
Gnl can buld Avn sanasn Y evml-hisab lm
b- Kevserle hayat bna kalmaz ihtiya
irse ger laln tabibi hasta dil dermanna
Avn seni medh eyledi n tarz- gazelde
Matla dedi yzne v azna muamm
Kametn evki lem-ve ne kadar olsa iyan
Dilde rz- dehenn srrm pinhan iderz
Drr din fikri gzm yan umman eyler
Lal-i nbn hevesi yregmi kan eyler
g. Kad, kamet (b o y ): servi, kyamet, nihai, Sidre.
a.
kfir, mh.
Mesned-i hsn zre sen ben hk-i rehde paymal
Mr hln nice arz ide Sleymanm sana
140
Ol Yusuf-i hsn urda, dile nize-i hecri
Benrn sen ch-i meh-ruya kul olmak iledr fdhrm
Bir gne yzl melek grdm ki alem mhdr
Ol perinn k dinmez gnlme divnedr
Ate-i gamla gubarun yile verse l sanem
Seyl-i eknle revan ol hki bd eylegil
Sevdgim ise gnahm behey fet
Mest km mje t ile slm ehli
Hey meded komanuz ol kfiri kim kan eyler
Subk gibi sadk olduum reh-i knda ben
Gn gibi rendrr ey mah-i tbnum benm
b. k : ged, hasta, Mecnun-mecnun, hk, zerre.
141
Ky-i dilberde figanuma ider tan raMb
Zg-i na-saz grn murg-i ho-elhna geer
Yar in ayar ile merdne cenk itsem gerek
t gibi murdar rakib lmezse yar elden gider
d. Dil (gnl) : mirt (ayna), ehir, blbl, murg (ku), ba
(bahe), mlk, fte, rsv.
142
Drr-i visdl-i dilbere irmek midine
Gzm ya olursa nola bahr-i b-karar
Vaslun dem-i d oldu firkun ramazandur
f. Hicran : Zehir, haner, tr.
Cinas :
Dehmnun beyan muhtasardur
Mutavvaldur sagunda Muhtasarlar
Bade-i nab ile buld ruh-i canan revnak
Guyy gller ile buld glistan revnak
Hatt hl ile bulur Avn ruh-i yr eref
Bablarla nitekim buld Glistan revnak
Hsn-i tlil :
Sen dr-i meknn firaknda gzm yaun grb
Bana taklid edb alar ebr-i nisan varsa
143
te-i gam yakmasa tan m vcudum ehrini
Gzlermden gnlm stine iki derya gelr
Teoriye (iham) :
Ik derdine ifa olmaz ise Kanunda
Nu-i dar-yi lebn an da derman eyler
Beyti bozarsun rakbi anma grinde sakn
Avn dilber vasfidr n ir indan murad
Husrev bu hadd-i gl-gnun grb
Sana Ferhad olmayan Mecnundur
Terdid :
Bilmezem bu hilkat-i lemde mi insaf yok
Olmadum m yoksa ben hal sez-yi merjamet
ka dnya v can terk eylemek san olur
Lik cnan terkini itmek gelbdr cna gc
lrsal- m esel:
Bu mesel mehurdur kim kmadk candan mid
Bu meste keyfiyet-i bdeden sal itmen
Beli hakkat-i dery-y kande bile gark
Sihr4 hall :
Alamakla drr-i vasla tlib oldum tan degl
Eylese gavvas olanlar baJr-i Ummandan mid
tikak :
Bu hsn-i hdyi ki Hud sana virbdr.
EU. K IS S A L A R , E F S A N E L E R , H K Y E L E R V E K A H R A M A N L A R I :
144
edebiyatmzda mevkii bulunan kssalar, efsaneler, hikyelerle bun
larn kahramanlarna da ak veya kapal imlar mevcuttur.
1. Kssalar ve kahramanlan :
Yusuf :
Ol Yusuf-i hsn urdu dile nze-i hicran
Ey Yusuf-i zamane nice can halas idem
Gamzen ki katlme dakmur tg ile sinan
Mus :
Mus-yi mjen olur ise cnuma katil
Kfir olayn olur isem sya kail
Gr mey feran nazar it sakf- deyte kim
Nr- Kelimden diler isen zebaneyi
Sleyman :
Mesned-i hsn zre sen ben hk-i rehde paymal
M/r halin nice arz ide Sleymanum sana
ts (Mesih) :
La'l-i can-bahile uaka hitab itse nigr
Mrdeler zre sanasun Hazret-i s gelr
Aceb mi mugbeenn lacl-i can-bahna can virsem
Ki bu deyr-i khenden tara salmdur Mesihyi.
2. Efsaneler ve kahramanlar :
Nemrd :
rem bandan Nemrud odundan srme efsne
Getr ol cm-i ate-rengi kim lem olur glen
Karun
146
Mdhmud (Gazneli) :
Avn gzi Mdhmud ehn bakdu bu kim
Mlkin dahiler zabt ider ana nigerandur.
3. Hikyeler ve kahramanlar :
Leyl-Mecnun :
Husrev bu hadd-i gl-gnun grb
Sana Ferhad olmayan Mecnundur
Gam beyabannda eyd idb ey Leyli-hiram
cAkl huumdan ayvrdun beni Mecnun eyledn
Ferhad-irin :
Te-i nhura ben kim eyleyem can-kenlegi
Kh-i gamda bana agird olamaz Ferhadlar
Bstn-i gamda efgan eylesem Ferhad-ve
Rahm idb ben zara gelr khdan feryadlar.
IV . D lL V E S L P :
147
yese yapmaa vakit bulamadan baz rnekleri hatrlayp sylyo
ruz yabanc kelimelere, onlara gre, daha az. bal kalm gr
necektir.
Bir ok zamanlar mteradif mnaya gelen Trke-Arapa-Farsa kelimeler, tbirler ya ayn gazelde veya ayr paralarda birbirleriyle badamaktadr. Bugn bile aprak dil davalar karsnda
bulunduumuz ve bu yolda nice glklere rastladmz, bunlarn
bir ksmn yenemediimiz unutulmazsa, 500 yl ncesi iin buriu bir
kusur saymamak icap ettii daha iyi anlalm olur.
F a t i h te ems-ftb-gne, kalb-dil-gnl, havf-bk-korku,
veya pervaz-umak, rh-yl, dde-gz... v.s. kucak kucaa ve hemen
hibir anlam nans da dnlmeksizin yaamaktadr. Bununla be
raber z Trke kelimelerin bu iirlerde ayrca mevkileri bulundu
una da iaret edilmelidir. Gndz, gece, bel, sa, yz, etek gibi ya
ayan dilin ar Trke szleri onun gazellerinde oka bulunduk
lar gibi em, zge kabilinden bugn iin pek az kullanlan, daha
eski ve yerlerini daha baka kelimelere kaptrm, szler de gzden
kamamaktadr. irimizin gazelleri arasnda sadeler de, ar ve
klfetli ifdeliler de vardr. yle ki insann aklna F a t i h in bazan isteyerek sade ve sssz yazmay ve yabanc dil unsurlarn az
kullanmay denedii dncesi gelir. Yabanc kelime ve terkiplerin
fazlaca olduu paralarda dahi msra yaps Trktr, Ttkedir.
ran ivesi, edas bu noktada hkimiyetini hissettirmez. Arasra da
arkaik saylan kelime ve tbirlere rastlanrsa da, bunlar eserin b
tnne ve bnyesine tesir edebilecek nitelik ve nicelikte olmaktan
uzaktr. Eslemek, sz demek, ldriser, sencileyen, yana yazam,
teskin vermek v.s. bu cmledendir.
F a t i h in vokableri de yoksul saylmaz. Geri bu kadar az
para ile bu hususta bir hkme varmak yanl olur. Ama bu kadar
dahi onun gerek kelime hzinesi, gerek kltr bakmndan olduka
zengin bir yaz diline tasarruf ettiini gstermee elverilidir. Baz
kelimelerin, hatt ayn gazelde bir ok defa tekrar kullanlmas (sz
gelimi: ol, ruh, yar v.s.) eletiriye elverilidir.
stisnalardan sarf- nazar, eski edebiyatmz slp sahibi olma
y pek zorlatrm olmasna ve F a t i h 'in de kendisine has bir
slbu bulunmamasna ramen, iirlerinde yer yer yle scak, yle
148
saf, yle samim bir atmosfer hissolunur ki airimize bir cana ya
knlk, bir bakalk verir. Bununla ona ayr bir slp, kazandrr
demek istenmedii aktr. Fakat devrinin o say bakmndan ka
bark bir yekn tutan ve bir ou da ne sahip olan airler arasn
da ki yalnz 30 tanesine kendisi maa balamt dahi onun
gazellerini, bir az dikkat sarf ile az ok tanmak mmkndr, de
nebilir.
F a t i h in gazellerinde dikkati eken bir nokta da konuda bir
liin genellikle dalmam gzkmesidir. Eski edebiyatmzda, hele
gazel vadisinde konuda birlik ender grlr ey olmakla beraber,
F a t i h in baz gazelleri, batan sona kadar deta ayn fikrin, ayn
duygunun mihveri etrafnda dnmektedir.
Sanatkrmzn slp ve ifdesi aktr, mnakkahtr. Ayrca
belgat ve fesahat kaidelerine de uygundur. Beli ve icazh beyitler
le karlald da olur. mle ve zihaflarn slp gzelliini zedele
dii yerler de vardr. Dilimizin zaten aslnda aruza pek de yatkn
olmad ve X V . yzyln eski edebiyatmz iin bir gelime ve ser
pilme a bulunduu dnlr, ayrca o devrin birinci snf stat
sanatkrlarnn eserlerinde dahi ayn aksamalarn mevcudiyeti na
zara alnrsa, bunun byle olmasnn bir bakma da zarur saylmak
gereklilii kabul edilebilir. Bu nedenle kusur da tabiatiyle yalnz
F a t i h e raci olmu olmaz elbet.
V. M T E E S S R OLDU U R A N V E T R K S A N A T K R L A R I :
149
H f iz :
Fatih :
Hf iz :
^jl* J j
j t
jo
H f iz :
Fatih :
j l ^I
\}
Fatih :
< s ^ j
0 1^ I
w)^
H fiz :
Fatih :
H f iz :
Fatih :
ti <
<i-' jl
150
Hatt hl ile bulur Avn ruh-i yar eref
Bblarla nitekim buld Glistan revnak
beyti nasl irimizin Glistana ainaln belirtiyorsa,
151
Yine F a t i h in :
Fatih :
eyh :
Fatih :
X V . yzyl iirimizin e y h den sonra en byk stad A h m e d P a a nn iirleri de A v n nin gazellerine messir olmu
tur. Her ikisinin ayn muhitte, ayn zamanda yaam olmas, biri
nin sultan, tekinin vezir bulunmas hasebiyle, bu zellik, tesirin
icabnda karlkl olabileceini de mantkan dndrr. Ancak
A h m e d P a a nn byk ve hakl hreti ve divannn umum
heyetiyle Avn divanesinin btn arasnda yaplacak bir mukaye
sede grlecek briz fark, aksi fikir ve mtalada bulunmay-gay
retkelik hlinde gsterebilir. Bu itibarla tarafszlk, nazirelerde: ve
dier iirlerde grlecek benzerlik ve yakn mnasebetlerde, A v n nin A h m e d P a a ya borlu olduunu kabule bizi gtrr. Y a
hut hi olmazsa, her ikisinin ayn ran kaynaklarndan mlhem ol
malar hasebiyle, byle olduunu sylememizi gerektirir.
152
F a t i h in en gzel gazellerinden biri olan :
153
Fuzul :
A vn :
Fuzul:
A vn :
Fuzul :
Avn :
Fuzul :
Avn:
Fuzul :
Avn:
Fuzul :
154
V I.
S A N A T IN I D E E R L E N D R M E :
155
Bunun iindir ki gerek F a t i h in ve gerekse dier klsik air
lerimizin kendilerine gre bir sanatkr hviyetleri ve sanatlarnn
da deeri vardr. Ve bu inkr da edilemez.
Bir kere F a t i h te de, dier bir ok eski airimiz gibi, ekil
muhtevadan daha ehemmiyetli gzkt iin, o evvel msran d
gzelliine dikkat etmi, sonra da mazmunlar, mefhumlar yerlerin
de kullanmaa, yeni mazmun ve mefhum bulma yolunda muhayyile
sini iletmee ve yeni tedailer yapmaa gayret etmitir. Bunda da
muvaffak olmutur. Mesel seslerin ahenkli surette birlemesi, te
lffuz letafeti diyebileceimiz euphonie F a t i h in baz iirlerinde
barizdir:
156
Halk iinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes shhat gibi.
beyti iinde ekil alm grnce dikkat kesiliyoruz. K ' a n u n nin
byk kudretli bir padiah olmas, devlete tasarruf edebilmesi...
onun dudaklarndan dklen bu hakikate ayn zamanda airane duy
gunun da aydnln serpiyor. te bylece air A v n nin de h
kmdar ahsiyetinden, aziz stanbul Fatihi oluundan gelen bir
hususiyet, bir kudret vardr ki bu onun bu mevzudaki beyitlerine,
kendine has bir sanat mnas da kazandryor. u misller fikrimizi
takviye edecektir:
157
Yukarki beyitlerin arasnda yleleri vardr ki bunlar ancak
ve ancak F a t i h syleyebilirdi, F a t i h yazabilirdi. Bunlar onun
sanatkr hviyetinden ok, hkmdar ahsiyetinin akisleri ile dal
galanmaktadr. Ama yle bir hkmdarn byle alak gnll, rind,
ili, lirizme mtemayil ve sevgiliye btn mevcudiyeti ile bal dav
ranlarnn da, sanatn deerlendirmede bir l, bir kriteryum
saylmasna ne engel olabilir?
158
Dehninun beyn muhtasardur
Mutavvaldur sagunda Muhtasarlar
Ik derdine ifa olmaz ise Kanunda
N-i dar-yi lebn an da derman eyler.
F a t i h in husus ktphanesine ait eserler arasnda Mutavvel ve
Muhtasar haiyesi ile, Kanunun nshalar bulunmas, ve Fatih devri
melliflerinden bir ok kiinin ilk ikisine erh ve haiye vcuda ge
tirmeleri ayan- dikkattir.
1.
F a t i h te de iirlerin fikir taraf evvel tasavvufla alka
ldr. 0 da mutasavvf airler gibi, btn kademeleri ve ekilleriyle
ak,.sevgiliye varma yol ve imknlarn iirinin gayesi, varlacak
son merhale saymtr, murad redifli bir gazelinde
159
Bir ha kulam kim kulu sultn-i cihandur
Mihr-i ruhi ems-i feleke nur-feandur
Bu sebepledir ki ak yolunda toprak olmaktan da korkusu-
yoktur.
160
i lemini temsil eden bu ihtirastan uzak kede zamann elemle
161
Btn bunlara ramen F a t i h e tam mnas ile mutasavvf
airdir demek de istenmemelidir. Onun tasavvufu iyi anlam, za
man zaman fikren benimsemi olduunu belirtmekle yetinmek daha
dorudur.
2.
Fatihin iirlerinde felsef gr, adalarnda olduu gibi
slm esaslara dayanmaktadr. Tasavvuftan ayrlp yaanan haya
ta, serbest saylabilecek dnce ufuklarna doru ald vakitler
de de, yine tasavvuf ve slmiyetin eriat akideleri, iki kanat gibi,
uuunu salar. Ancak hareket istikametini ekseriya kendisi tayih
ediyor gibidir.
Bu zamanlarda o, hayata baknca, sonunun lmllnden r
perir. Madem ki hayat fnidir, ecel btn ekimeleri ortadan silip
sprecektir. O halde bu kuru kavgalardan ne fayda var?
n ecel sulh itdrr hir nizc% kaldurur
Pes nedr dny in bu kurt gavgadan murad
162
Sky mey vir ki bir gn lle-zar elden gider
n irr fasl- haan ba u bahar elden gider.
163
ahsiyetinde olduu gibi, iirlerinde de temessl ettirmek istemitir.
Eer iirleri bunu kfi derecede aksettirememi ise, bunun sebebi
F a t i h in bir taraftan Trk milletine yapt unutulmaz hizmet
ler arasnda sanata ahsan istedii kadar zaman ayramaymda,
dier taraftan da klsik edebiyatmzn bu hususiyetleri, bu beer
duygular istenildii ve duyulduu ekilde gstermee pek de imkn
vermeyiinde aranmaldr.
I
Kesmesem ayar cemi ile canandan mid
Kim kesilmez havf-i eytan ile imandan mid
Alamakla drr-i vasla talib oldum tan degl
Eylese gavvas olanlar bahr-i ummandan mid
Astanmda nigar grmesem yes itmezem
Bu mesel mehurdur kim tkmaduk candan mid
Dilerindr alamakla gz yandan umduum
Drr-i ehvar old ancak ebr-i nisandan mid
Her ne denl crmne hadd nihayet yogsa
Avniy kat eyleme sen avn-i Rahmandan mid
n
E ger meyi itmese naza gzeller
Gnl oldurmaz idi ehl-i diller
Dehanunun beyan muhtasardur
Mutavvaldur sabunda Muhtasarlar
Haram gamzen tarrar zlfn
Gnl ehrinde bilmen ne ararlar
166
Senn vaslun met& can deermi
tidrz grenler yle dirler
Dile zlfnde gamzenden irir
Gice iinde Jcorhlu haberler
Kalur ayakda zlfne uyanlar
Saun sevda iden badan karlar
Gl-i dnyada yokdur buy-i rahat
Hemen cAvn irr derd-i serler
III
Grsek ol gonca-lebi k-i giriban iderz
Gl yzn yadna blbl gibi efgan iderz
Hasta dil kapuna varsa nola timar ister
Yine bu derde-anun derdine derman iderz
Mihrn ey hsn-i bedic leb-i lali irin
Kssa-i Hamza gibi aleme destan iderz
Kametn evki cdlem-ve ne kadar olsa iyan
Dilde rz- dehenn srrm pinhan iderz
Avniy geri lm dnyada mkil idr
Gamze-i dilber ile biz an sn iderz
IV
Tan mdur itse gnl nale v efgan bu gice
Gelmedi meclise ol dilber-i fettan bu gice
Ta seher kalsa gnl zulmet iinde ne aceb
Yanmad karuma ol emf-i ebistan bu gice
167
Ne aceb alar ise blbl-i can riki gelb
Glb elenmedi ol yzi glistan bu gice
Sakiy def-i melal itmee peymne getr
n sd dilbermz cahd ile peyman bu gice
Gelb ol serv-i revan olmad yanumca revan
Gzlerm itdi revan yalar ile kan bu gice
Vuslati emsini n yakmad ol yar gelb
Frkat-i nrna Avn yr sen yan bu gice
Bu kelm ile Nizam iidrse szni
llteler sana hased Sadi v Selman bu gice
V
Sevdim ol dilberi gz eslemedn vay gnl
Eyledn kendzni leme rusvay gnl
Sana cevr eylemede klmaz o pervay gnl
Gevre sabr eyleyemezsn nideyin hay gnl
Gnl eyvay gnl vay gnl eyvay gnl
k olan dest-i cefyile giribanndr
lien hr-i gam mihnete damanundur
Dklen yire bel t ile kanundur
Her dem aza gelen mihnet ile cnndur
Gnl eyvay gnl vay gnl eyvay gnl
Talin yzi glb olmad handan nideyin
Yregn derdine bulunmad derman nideyin
Kasduna yar ekerek haner-i brran nideyin
Virisersn bu gam mihnet ile can nideyin
Gnl eyvay gnl vay gnl eyvay gnl
Ik-i dildar ile nice idesn nle v zar
Eyledn sabr karar bu havalarda nisar
Zlfi sevdas ider lemi n bauna dar
Fayide ne tutulum eyleyesn terk-i diyr
Gnl eyvay gnl vay gnl eyvay gnl
FUZUL
HAYAT, ESER VE SANATI
170
grd ve bu zatn kzna k olarak iire balad yolundaki rivyetleri, gvenilir belgelerle salamlatrmak mkldr.
Onun edeb zevkinin gelimesinde Azer airi H a b i b (1470?1520?)nin etkisi olduunda phe yoktur. F u z u 1 nin okumu
bir aileden geldii ve ok iyi bir retim grd de muhakkaktr.
Devrinin hemen belli bal btn bilgileri ile mcehhez olan gen
M e h m e d F u z u l ye nceleri M o l l a sonralar da M e v 1n
unvanlar verilmitir. O retimi srasnda Arapa ve Farsay da,
bu dillerde, kusursuz eser yasabilecek ve iir syleyecek derecede
vukufla tasarrufa muktedir olmutur. Danimend F u z u l Trke
Divanmm mukaddemesinde lm mesaisi hakknda bilgi verir ve
yaklak olarak bugnk dille yle konuur: Epey bir zaman
hayatm akl ve nakl ilimleri kazanmaa, mrm hikem ve ben
desi bilgiler edinmee harcadm. Sonra tefsir ve hads ilimleri ile
megul oldum.... Farsa Divan mukaddemesinde de, yaratlnda
171
gibi grnen birine, asil ve sayg telkin eden bir hviyet kazandr
maa muvaffak olmutur.
Safev devletinin ilk hkmdar a h s m a i l
(1487-1524),
lerde bir hayli temayz etmi, kiilii evresinde tannm gen bir
airdi. a h n Horasan taraflarnda z b e k H a n e y b e k i
yenip te kafatasn arap kadehi yaptktan sonra (916/1510) yaz
d ilk mesnevisini, Beng Bdeyi, F u z u l , kendisi gibi i mez
hebinde olan ve airlii de bilinen hkmdara hayranlk ve ta'kdir ifde eden beyitlerle ithaf etmekte gecikmedi. Daha sonra
Safevlerin Badad valilerinden b r a h i m H a n M u s u l l u nun
Kerbel ve Necefi ziyareti srasnda onunla tanan air, bu zatla
birlikte Badada, gitmi, ona iki kaside ve bir terci-i bend ile vg
lerde bulunmu, nihayet b r a h i m H a n n karde ocuu Z 1 f i k a r tarafndan ortadan kaldrlmas zerine yine geldii yre
lere, ve galiba en gl ihtimal ile Hilleye, dnmtr.
K a n u n S u l t a n S l e y m a n (1494-1566), Badada gir
dii zaman (941/1534) F u z u l bu fethi alklam, ve ksa fasIarla, bu byk Trk padiahnn medhi yolunda 5 kaside kaleme
almtr. Bilhassa: Geldi Brc-i Evliyaya Padiah-i nmdar ta
rih msran da ihtiva eden, Badad tavsif ve S u l t a n S l e y
m a n ven kasidesi ok nldr. drenin deimesi dolaysyle
F u z u l nin her hangi bir sknt duymad anlalmaktadr.
O, yeni ftihin maiyetindeki zevat iin de vakit kaybetmeden medhiyeler yazmaa balamtr. Bu devlet ricli arasnda : S a d
r a z a m b r a h i m P a a , K a z a s k e r K a d i r e l e b i ve
N i a n c C e l l - z d e M u s t a f a e l e b i bata gelmektedir.
F u z u l bundan baka, Badad seferine itirak etmi bulunan air
H a y a l (lm- 964/1557) ve T a l c a l Y a h y a (lm. 990/
1582) ile de tanm, mnsebet kurmutur. Padiah daha Badadda iken F u z u 1 ye Evkaf gelirinden bir aylk balanmas kararlamtr. Fakat gnde dokuz akadan ibaret olan maan almak
hususunda air glklerle karlamtr. Daha sonralar IstanbVda N i a n c C e l l - z d e ye yazp yollad ve edebiyatmzda
- ikyetn/me ad ile nevinin aheserleri arasnda yer alm olan
mehur mektup mevzuu bu meseledir. Ancak glkler giderilmi
172
ve air beratnda tayin edilen gnlk istihkakna, bir sre gecikme
ile, kavumutur.
F u z u l bundan baka M u s u l M i r l i v a s A h m e d
Be y, A y a s P a a , K a d A l e d d in, ve e h z a d e B a y e z i d le de mektuplamtr. Ayrca air, Badad Valilerinden
v e y s, C a f e r , A y a s ve M e h m e d P a a l a r l a Badad ka
ds F z e y i E f e n d i yi medh eden kasideler de kaleme almtr.
Ancak btn bunlar arasnda onun en fazla muhabbet ve yaknl
n kazand ve biri terci-i bend eklinde olmak zere yedi
kaside ile kadrini ycelttii OsmanlIlarn drdnc Badad Valisi
A y a s P a a olmutur. Bundan baka en mhim eserlerinin baz
larn, bu arada, Leyl v Mecnun (Leyl ile Mecnun), Hadikat
s-Suadyi Osmanl idaresinde yazmtr. Bunlardan ilkini (yazl
942/1535) v e y s P a a ya, kincisini de (yazl 956-961/15491554) M e h m e d P a a ya ithaf eylemitir.
iirlerinde seyahatten itiyak ile bahsetmi olmasna, genliin
de Tebriz'i ziyaret etmek midini beslemesine ve olgunluk alarn
da da Hindistan'a, ve Anadoluya gitmek istemesine ramen, F u
z ul , hayat boyunca Irak havalisinin dna kamamtr. O, uzun
ve zaman zaman meakkatli hayatnn byk bir ksmn Necefte
Atabt-i liyedeki memuriyetinde geirmi grnmektedir. Farsa
baz kasidelerinden yallndaki durumunu ve duygularn sezmek
kabildir. Allaha krler olsun ki, mrmn bandan sonuna ka
dar benim menzilim ah-i velyetin ( Hz . A l i ) kapsnn topra
cennetidir eklinde tercmesi mmkn ifdesi ile .Neceften saa
sola gitmek arzusunu duymayaym diye yz kerre bu Necef topra
na yemin etmiimdir. O mitle ki mrm sona erip te ecel ulat
zaman topra toprakla kavuturaym anlamndaki beyitleri yal
elebi
hakknda
173
ada birinin bir ktasnda ve adalarndan bir ikisinin yazla
rnda noksan da olsa bilgi edinilmektedir. Badadl A h d ,
Glen-i m rsnda onun da dille iir yazabildiine deinir.
F u z u l nin mezhep itibariyle i olduu bir gerektir. An
cak air, imamlar peygamberlik mertebesine karan veya haklarn
da ilhiyet ahkm ile hkmeden galiyeden deildir. O Hz. A 1i yi
dier sahabeye tafdil eden, stn tutan mufaddladandr. Bundan
dolaydr ki F u z u l , yzyllardanberi, mezhep temyllerinin hi
bir menfi tesiri grlmeden, ilerce olduu kadar, snnlerce de 'en
ok okunan, sevilen ve izinde iir yazlan bir Trk sanats olmu
tur.
Bir sn Aeri (On iki imama bal) i olan F u z u 1 yi mf
rit ilerden saymak ne kadar hatal ise, onu, bazlarnn sand
gibi tam bir bektai, hatt btm olarak kabul eylemek te o de
recede gerek d olur. Esas, bir mezheb inanca deil de siyas ve
psikolojik sebeplerle mbalaal bir sevgiye dayanan bir ka beyitle
F u z u 1 yi mezhep bakmndan arla varanlar arasnda m
talann yersizlii sabit olmutur.
174
e muammalar da kaleme almtr), 7. Rind zhid, 8. Hsn Ak (veya Shhat Maraz);
175
eleri memleketimizde ileri srlen tahmin ve takribi mtalalarn
yerinde olmad anlalmaktadr.
Kitabn adna uygun olarak Nereden geldik, nereye gidiyo
ruz? sorusuna cevap bulrnak amac ile yazld ve mebde ve med
(nereden gelinip nereye gidildiini) bilmee almak suretiyle do
ru inan alanna gtren yolu aratrdn grmekteyiz. Bu itibarla
da F u z u l burada nce bilgiden ve onu elde etmenin yollarndan
sz amaktadr. Daha sonra Kinatn mebdei, insann mahiyeti gibi
konular ve benzerleri ilenmekte, bunlar da Allahn zat, sfatlar,
fiilleri, gzellik've irkinlik, hayr ve er bahisleri izlemektedir. Ni
hayet Peygamberlerle ilgili hususlar, Peygamberimizin dier pey
gamberlerden stnl, imamet, har, ruhla ilgili sorunlar v.b. yer
almaktadr. F u z u l burada, H a m i d A r a s l nn ileri srd
derecede Yakm-ark filozoflarnn eserlerine ve Yunan filozoflar
nn kitaplarna ayn lde ve tamamiyle vkf bulunmasa bile, her
halde, T a n c i nin iddia ettii gibi btn dayana, kendi zama
nnda bilinen ve okunmakta olan medrese kitaplarndan da ibaret
bir orta seviyeli adam da deildir. Yazarn nakillerinin esas metin
lerden olmamas mmkndr. Kendisi ayr bir nazariye kurduunu
da sylememektedir. Fakat, evirenlerin de notlarda belirtmekten
kendilerini alamadklar gibi, M u h a m m e d T a n c i , kitaba da
yanarak sylediini aklad baz ifdelerini hakl karacak tank
lar hususunda yanlmaktadr. F u z u l burada kendi itikad mez
hep grn savunmamaktadr. Takiye prensibine riayet ettii d
nlebilir.
B.
FARSA : Divan. Tenkitli basm H a s i b e M a z o l u
tarafndan (Ankara, 1962) yaplm bulunan Farsa Divan, biri
Ens l-Kalb olmak zere, Jf9 kaside, JflO gazel ile 1 terkib-i bend,
1 msebba, 1 mseddes, Jf6 kta, 105 rb ve Sak-nmeyi ihtiva
eylemektedir.
F u z u l , bu divan ile Farsay, her hangi bir klsik ran airi
kadar iyi bildiini gsterebilmektedir. Trklerin ok dil bilirliini
ve Trk airlerinin slmn byk dillerindeki maharetini ispatla
mak bakmndan da F u z u l baarl bir ahsiyet temsil etmekte
dir. F u z u 1 nin Farsa kasidelerinde ve gazellerinde olduu ka
dar ktalarnda ve rubailerinde de: gramer ve ifde bakmndan ak
176
clk ve aklk gze arpt gibi, bedi ve beyan kaidelerine vukuf
ta mahede edilmektedir.
177
1325) Mirat s-safa ve C a m (1414-1492) de Cil r-ruh unvanl
birer nazire yazmlardr. XVII. yzyl klsik Trk iirinin byk
simas N e f (1572-1635) de bu seriden olmak ve ayn nitelikte
bulunmak zere Ens l-uak ad altnda 97 beyitlik bir nazire ile
bu kafileye katlmtr.
6. Risale-i Muammeyat. Trkede, terim olarak, bir takm,
remizler deliller ile zlebilen bilmece anlamnda kullanlan ve
zlmesinden Eski Edebiyatmzda isim kan muamma tarznda
F u z u l nin ou Farsa ve bir ksm da Trke tertipleri vardr.
Ancak edeb deer bakmndan muamma tertibi de, zm de cidd
bir sanat baars saylamaz. F u z u l nin muammalar K e m a l
E d i p ( K r k o l u ) tarafndan yaymlanmtr (Fuzul, Ri
sale-i muammeyat, Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Dergisi, 1949,
Vn, Say I ) .
7. Rind Zhid. Tenkitli ve karlatrmal basm K e m a l
E d b K r k o l u tarafndan hazrlanp yaymlanan (Anka
ra, 1956) Rind Zhid, mistik bir grle, ve eski edebiyatn ver
dii imknlarla snrl olarak, F u z u l nin dnya grn akset
tirir denebilir. Bir dereceye kadar Rind-Zhid diyalogunda, birinci
de airin gnl, kincide de dncesinin izleri sezilmektedir. Eser
evvelce Tahranda da baslmtr (H. 1275). S l i m E f e n d i ta
rafndan, Farsadan yaplan Trke tercmesi baarl saylmaz (s
tanbul, 1285).
8. Hsn Ak. Umumiyetle Shhat ve Maraz ad ile tannan
bu esere Ruhnme ad verenler de olmutur. Ama muhtevas ve baz
el yazmas nshalarndaki sarahat hasebiyle Hsn Ak unvan
daha uygun grlen bu kk eser, M. A l i N a s i h tarafndan
Sefretnme-i Ruh bal altnda basld gibi (Tahranda Mecelle-i Armaan'da, XI, 418-424, 505-517), N e c a t - L u g a l ve
O. R e e r tarafndan da yaymlanmtr (stanbul 1943). Fakat
nedense ad kapakta Maraz u Shhat eklinde ters dizilmitir. Bu
eser L e b i b E f e n d i tarafndan Trkeye evrilmi ve baslma
tr (stanbul, 1282). K i t a p A h m e d H a m d i de bir az sa
deletirilmi bir tercmesini yaymlamtr (Trabzon, 1327). Shhat
ve Maraz ad altnda, bugnk dille yaplm son tercme A b d 1b a k i G l p n a r l kalemi (stanbul, 1940) iledir.
178
Eser alegorik ve semboliktir. Kutadgu Bilig'ten beri Trk Ede
biyatnda sregelen vasf ve seciyelerin tehisi ile ilgili edeb ve fik
r mahsuller arasnda zel bir mevkie sahip kabul edilebilir. Muhte
vas iki blmden kuruludur. Birincide tasavvuf ve bilgi hkimdir.
kincide ise gze arpan psikolojik ve irane grlerle bezenmi
tm tasavvuftur. lk ksmda eski tib telkkileri konunun esasn
tekil eder durumdadr. Ruh ve beden ilikileri sembolik ekilde ele
alnmtr. Bu sayfalar bize F u z u l nin eski tb ilmine iyice vu
kufu olduunu gstermee elverilidir. Hsn Akm ikinci ksm
nn e y h G a I i b in ayn isimdeki nemli aheserine tesir ve n
fuzda bulunduu ve onun konusunu F u z u 1 ye bir bakma borlu
grndn syleyenlere hak vermek yersiz olmaz.
C.
TRKE :
9. (Trke) Divan. Otuza yakt basks ve
Trkiye ve dnya ktphanelerinde ve zel ellerde yzlerce el yaz
mas bulunan FuzulVnin Trke Divanran en son basklarndan biri
ve denebilir ki en rahat kullanlabileni K e n a n A k y z , S h e y l
B e k e n , e d i t Y k s e l ve M j g n C u n b u r un metnini
mtereken baskya hazrladklar I Bankas yaymdr (Ankara,
1958). Bu Divan mensur bir mukaddeme ile 42 kaside, 302 gazel'den
baka mstezad, musammat, mukattat ve rubiyyat ihtiva etmek
tedir.
Fuzul,
10.
Beng Bde. F u z u l nin ilk mesnevisi olan ve esrar ile
arap arasnda bir mnazara nitelii tayan bu kk eser, a h
179
s m a i l e (1487-1524) ithaf olunmutur. Bazlarna gre air bu
rada Osmanl Padiah II. B a y ez i d (1447-1512) ile S a f e v i
devletinin kurucusu a h s m a i l (1487-1524) arasndaki mca
deleyi sembolize etmektedir. Ve beng (esrar) e alk p a d i a h
ile bde (arap) ye dkn a h n ak-kapal mcadeleleri bura
da bahis konusudur.
Beng Bdenin son basm K e m a l E d i b K r k o l u
tarafndan yayma hazrlanmtr (stanbul, 1956). Risale bu son
baskda
beyt olarak tesbit edilmitir. air de olan G a z i G i r y
(II.) Kahve ve Bde unvan ile buna bir nazire yazmtr. Beng
Bde, N e c a t i H s n L u g a l ve O. R e e r tarafndan Alman
caya da tercme edilmitir (stanbul, 1943).
11.
Leyl ve Mecnun (Dstn-i Leyli v Mecnn). Klsik Trk
edebiyatnn mesnevi alannda ibd ettii eserlerin en gzeli sayl
maa lyk olan Leyl ve Mecnn, F u z u 1 ye iir ve sanat ufuk
larnda, almaz bir da zirvesi gibi daima yksekte kalmak gcn
kazandran aheserdir. Denebilir ki: F u z u 1 yi Fuzul yapan
Trke Divan ile Leyl ve Mecnunudur.
Bir ok defa baslm olan ve Trkiyede ve yabanc lkelerdeki
ktphanelerle zel ellerde kabark bir toplama ulaan el yazmas
nshalar bilinen bu aheserin son ve dikkatli bir basm N e c m e t
t i n H a l i l O n a n tarafndan hazrlanmtr (stanbul, 1955).
M j g n C u n b u r belli bal basma ve yazmalarna iarette bu
lunmutur (Fuzul hakknda bir bibliyografya denemesi, stanbul,
1956). Leyl ve Mecnun muhtelif yabanc dillere de evrilmitir.
Almanca tercmesi N e c a t i H s n L u g a l ve O. R e e r (s
tanbul, 1943)in, ngilizce manzum tercmesi ise S o f i H u r i (s
tanbul, 1959)nindir. F u z u l nin bu eserine gre, 1907de, Besteci
ve Azerbeycan opera sanatnn kurucusu z e y i r H a c b e y l i nin yazd Leyl ve Mecnun operas, irin amzda da Trk ille
rindeki tesir ve nfuzunu gstermesi bakmndan zel bir nem ta
r.
Arap, ran ve Trk dillerindeki ak manzumelerinin en gzelle
rinden ve bu dildeki klsik hikye konularnn en ok baar ile
ilenmi ve halka kadar yaylm en lirik ve tasavvuf grleri ifdelendirmee elverili olanlarndan biri olan Leyl ve Mecnun ks-
180
sasm, denebilir ki, hi kimse F u z u l den daha canl, daha sami
m ve daha tesirli ekilde dile getirememitir. F u z u l , bir l hi
kyesine, ruhundaki cokunluu alayarak det ayr bir can ver
mi ve onu mistik inanlarnn terennmne ok messir bir vasta
klabilmitir. O kendisi de:
Mecnn ile LeylVyi klup yd
Ervhlarn eyledin d
demektedir.
Denebilir ki F u z u l nin bu mesnevisi: duyulmu ve yaan
m bir hlet-i ruhiyyenin iirlemesidir. Onu N i z a m den, baz
deiikliklerle, tercme edilmi sananlar aldanmlardr. Vakalarn
tertiplerinde, devamnda ve baz ekil zelliklerinde N i z a m den
ve daha ok H t i f den mteessir gzken air, tahasssteki ve
imajlardaki zellikler, slp ve teblideki mmtazlk ve heyecanla
rn okuyucuya siryet ettirmedeki ustalk bakmndan orijinaldir.
M e c n n un ahsiyetinde, zaman zaman, F u z u l nin kiiliini
sezenler haksz deillerdir. nk o da M e c n n gibi kendini aka
vermi, her eyi akta aram ve onda bulmutur. Ona da vuslat ye
rine sevgilinin hayali yetiyor ve tesellisini- burada buluyordu. Hatt
O, M e c n n un dilinden kendi akm iir tezghnda dokumutur
de denebilir.
!
N. H. O n a n yaymna gre 3096 beyitten ibret bulunan bu
mesnevi; nce rubai ve mensr bir dibace ile balar. Benzeri mes
nevilerde olduu gibi tevhid, nat, miraciye, sebeb-i nazm-i kitab,
Padiah ve eserin ithaf edildii zat iin medhiyeler birbirini izler.
Badadn fethinden bir yl sonra (942/1535) kaleme alman bu
aheser mesnevide, yer yer gazeller de vardr. Pek ender de olsa
murabba1 trne de tesdf edilmektedir.
F u z u l bu eserinde akn en yksek mertebesine ycelmi ve
dnya hrslarndan arnarak can ile canan birletirmee mu
vaffak olmutur. Ve sonu olarak ta btn varlnn gayesini ca
nan da akseder grmtr. Yani gerek L e y 1 sn, lh sevgiyi
kucaklamtr. Ve gnlndeki ilahi ak nuru, onu basit anlamdaki
lmden kurtarm, korumutur.
181
12. Krk Hads Tercmesi. rann son klsik byk airi sa
ylan M o l l a C a m nin Tercme-i Hads-i Erbaininin Trk diline
yaplm tercmelerinin en baarls olan F u z u l nin bu kk
eseri, ilk defa A b d 1k -, d i r K a r a h a n tarafndan yaynlan
mtr (Selmet Mecmuas, 1948, say 57 ve mtekp saylarda).
Daha sonralar K e m a l E d i b K r k o 1u nun bizim ya
ynmz karlatrmada ilk plnda kullanmak suretiyle hazrla
d yeni bir basm da yaplmtr (stanbul, 1951).
i
182
Hadikat s-suad da Trke Divan ve Leyl ve Mecnun gibi
halk arasnda ok sevilip okunan kitaplardan olduu iindir ki he
men her yerde el yazmalarna raslanmakta olunduu gibi stanbul
ve Mmrdaki bask says da onu bulmaktadr.
F u z u l bu eserinde A b M i h n a f ile T s nin maktellerinden (Arapa) faydalanm olmakla beraber esas olarak H
s e y i n V a i z K i f (lm. 1505)nin Ravzat -uhed (Fars
a) sn kendine kaynak ve rnek almtr. F u z u l bizzat dibace
de telifindeki niyetini aklamakta ve K i f yi esas aldktan
sonra baka kitaplardan ilveler yapacana da iaret eylemektedir.
A b d l k a d i r K a r a h a n , Hadika ile Ravza'y karlatrp Fuz u 1 nin K i f ye neler borlu olduunu ve nerelerde ondan
ayrldn tesbit etmitir (Fuzulnin Hadikat-s-Suads, Trklk
Mecmuas, 1939, say 7).
Hadikat s-suad umumiyetle mensurdur. Fakat ara yerde ve
sras dtke manzum paralar (zellikle kttalar ve beyitler) de
tanzim edilmitir. Kitabn asl mihrak noktasn Kerbel Vakas
tekil eder. Kk ve gvde bu ac olaydr. Hazrlayc mahiyette ol
mak zere ilk baplar Peygamberlere tahsis olunmutur. Bunlar ara
snda bilhassa Hz. b r a h i m in iptils fasl ok ili ve tesirli bir
slpla yazlmtr. Bir ka fasl da Hz. M u h a m m e d e, Hz. F a1 1 m a, Hz. A 1i ve Hz. H s e y n e ayrlmtr. Nihayet asl Hz.
H s e y n in urad musibetler gelmektedir. Sonunda muhadderat-i Ehl-i Beytin ama gidii anlatlmakta ve en sonda da terkib-i
bend tarznda bir mersiye ile mamlardan bahis ksa bir blm yeralmaktadr.
Hadikat s-suad'nm slbu canl, nesri sadeye yakn, taze ve
akcdr. Bir pasyon kitab olarak ta n plnda gelir. Tarih olay
larn bir kanavie hizmetini grd bu eserde, iddetli bir l-i
ab doldurmaktadr. Hlsa F u z u l nin bu mensur aheseri,
Kerbel ehitlerine duyulan meftunluk ve hisliliin kelimelerde don
mu ifadesidir demek doru olur.
15.
Mektuplar. F u z u l nin bugn elde bulnup yaynlan
m olan mektuplarnn says betir. Bunlardan drd A b d l k a
d i r K a r a h a n tarafndan yaynlanmtr ki u zatlara gnderil
milerdir :
183
N i a n c C e l l - z d e M u s t a f a e l e b i , Mus ul
M i r l i v a s A h me d Bey, B a d a d Val i s i Ayas Paa
ve K a d A 1 d d i n. Beinci mektup H a s i b e a t b a ( M a
z o 1u) tarafndan yaymlanm olup K a n u n nin ehzdelerinden Bayezide gnderilmitir. K a r a h a n , Fuzulinin Mektuplann 1948de stanbulda yaynlam, M a z o 1u ise Ankarada
Fuzulnin Bir Mektubunu bastrmtr (Dil ve Tarih-Corafya Fa
kltesi Dergisi VI).
t
FuzlVnin mektuplar arasnda phesiz her bakmdan en me
huru ve mhimm, ikyetname ad ile edebiyat tarihlerine de ge
184
ve yzyllarn amdramad kudreti: ortak konular da, kendi ah
siyetinin derin izler brakan ateli ve hassas potasnda yeniden eri
tip daha sevilir ve zevk alnr hle getirebilmesindedir. Fuzul dam
gas her eserinde bir gerek sanatkrlk mhr gibi durmaktadr.
F u z u l nin ak, strap, bu dnyann fnilii, dnyev zevklerin
ve zenginliklerin boluu ile lm temasn ele al tarznda grlen
lirizme ve akla, bakaca hi bir Trk airi eriememitir. O,
bedbahtlara kar merhamet duymay, hicran ve felket karsnda
sabrl davranmay en tesirli ekilde ifde eden Trk sanatsdr.
NEFI
HAYATI, ESER VE SANATI
186
smdaki bir manzumeyi ssleyen, hafif edal, esprilerden sezilmek
tedir.
E r z u r u m l u m e r in ocukluu ve ilk genliindeki ya
ay konusunda hemen hemen esasl hi bir ey bilmiyoruz. Sa
dece onun salam bir medrese retimi grdn, Arapa ve
Farsa'y iyi rendiini, tereddtsz, syliyebiliriz. iir yazmaa
da olduka erken yata balam olacaktr.
N e f nin ilk mahlas sarara mensup ve mteallik anlamna
gelen D a r r olmakla beraber, bu takma ad henz yaylmam
ken, tarihi M u s t a f a l nin tavsiyesiyle ve onun tarafndan
deitirilmitir. air, suhan redifli bir genlik a kasidesinde :
Eyledin mahls- Nefi ile kadrin il msra ile l nin ondaki bu
zarar ve siyana kar duyduu eilimi fayda ve menfaat amacna
ynelttiini aklamtr.
N e f , ilk iirlerini yazd sralarda kendi ann gen
kua gibi Iran Edebiyatndan H a f z (lm. 791=1388)in
Divan'm, S a d (lm. 694=1294) nin Glistan' ile Bostanm oku
mu ve hayran kalmtr. Yukarda sz edilen Suhan kasidesinde
bu husus da yer almtr.
m e r N e f , henz doduu blgeden ayrlp stanbul'a, y
nelmemiken, babas M e h m e d B e y onu ve ailesini brakp
K r m H a n nm yanma gitmi, orada H a n n nedimi olmu ve
galiba bir az da ferahlk iinde yaamtr. Ancak olunun yoksul
durumunu ve bir yuvaya bile sahip olmadn dnmemi olacak
ki, N e f Sihm- Kas'da gze arpan:
Sadet ile nedim olal peder Hana
Ne mercimek grr oldu gzm ne tarhana
matla'l manzumesinde yle deyivermektedir:
t
187
(1603ten sonra) olabilecei ve geli sebebinin de ya K r m H a n
C a n b e k G i r a y n Sadrazam K u y u c u M u r a d P a a (sa
darete getirilii 1606) ya yapt bir tavsiye sonucu, ya da M u s
t a f a l nin Anadoluda defterdarlk ve mirlivalk grevlerinde
iken tanyp sonra da stanbula, armasndan doduu dnle
bilir.
Edirnedeki ksa bir ikamet sresi bir yana braklrsa, N e f ,
otuz yl kadar stanbulda, yaam demek, yanl olmaz. O, air
de olan u drt padiah devrinde stanbul ufuklarn kaside ve ga
zelleriyle gmlatmtir: I. A h m e d, I. M u s t a f a , II. O s m a n ve
IV. M u r a d. I. A h m e d (1603-1617): B a h t , II. O s m a n (16181622): F a r i s ve IV. M u r a d da (1623-1640): M u r d mahlslar ile iir sylemilerdir. I. M u s t a f a (ilk defa 1617-18, ikin
ci defa 1622-23) ise esasen zayf akll idi.
188
dece caize almak iin hareket etmediini ve daha ok gerekten
beenip sevdiklerine meyi tercih eylediini dndrmeye elve
rilidir.
ai'rimizin hem en fazla iltifat grd ve hretinin doruu
na vard, hem de azl ve musibetlerle sarslmak bir yana, hayatn
bile kaybettii devre: IV. M u r a d n saltanat yllarna tesadf
eder.
Ara sra iirle urat gibi, bilginleri ve sanatkrlar koru
makla da tannan S u l t a n Mu r a d , kendi sert ve takn karak
terine uygun den N e f nin vglerini de, svglerini d6 pek
beeniyordu. Onu, meclislerine ard, iirlerini okutup ihsanlar
la mutlu kld da eksik olmazd.
Rivayete gre: Padiahn, N e f ye gsteregeldii yaknl
ekemeyenler, onun yle pek de kabiliyetli bir air olmadn, hat
t bir kaside kaleme almak iin uzun sre uratn sylemiler;
IV. Mu r a d , bir bahar gn, Aynal Kavak'ta. K a p t a n C a f e r
P a a nn kendisi iin yaptrd kkte iken gl airi art
m ve duruma uygun bir kaside inad eylemesini emretmitir.
N e f , hemencecik orada, koynundan bklm bir kt karp
sanki ondan okuyormu gibi davranarak ezberden nl:
Esdi nesm-i nevbahr ald gller subh-dem
Asn bizim de gnlmz saki meded sun cm-i Cem,
matlal kasidesini okumutur. airin beyaz bir kda baktn his
189
Gelin insf edelim fark edelim mikdr
airiz biz de dey lf gzf koyalm
Edelim b^neze sz sylemeden istifr
Dmen-i Nef pkze-edy tutalm
Biz kelm nkiliyiz nerde o shib-gftr
Ona teslim edelim emrine mnkaad olalm
190
(vefat 1035 = 1626) tarafndan, hem de defa azledildiini bil
mekteyiz. R i f Y e l k e n c i deki yazma bir Mneat ve Letif
Mecm&mndaki kayda gre: A c e m (S a f e v ) e l i s i B u r u n
K a s m H a n ( y d i g r - i A l i S u l t a n ) a o zamanlar he
nz Sadaret kaymakam bulunan G r c M e h m e d P a a ta
rafndan verilen yemee N e f de davet edilir. Paa, ziyafet sra
snda aire dokunan bir sz syleyip de ondan susturucu cevap aln
ca gcenir, kzar ve sonuta da N e f azle urar. K a s m H a n n elilik misyonu 1028 = 1619da olduuna baklrsa airin, azl gibi
musibetlere, daha II. O s m a n devrinden balyiarak zaman za
man urad anlalm olur.
N e f i nin, koruyucusu padiahn tevecchn kaybetmekten
fazlas ile zld anlalmaktadr. Ancak bu nekbetin ksa sr
d ve Edirnede Muradiye mtevellilii grevine atand bilin
mektedir. S u l t a n Mu r a d , 1043 tarihinde, Edirneye geldiinde
ona sunduu medhiyenin de muhtemel etkisiyle yeniden stanbulda.
vazifelendirilir. Bu mr sonu grev: Cizye muhasebeciliidir.
N e f nin hayat hikyesinin sonu dramatiktir. Kendisi ile o
kadar hukuku bulunan ve defalarca medhiyeleri karsnda ihsan
ve iltifatlarn esirgememi olan IV. M u r a d m, N e f nin katli
ne izin vermesi olayn basit sebeplerle aklamak kolay deildir.
Kaynaklarn B a y r a m P a a y hicv etmi olmas sebebiyle ve
daha nce de bu huyundan vazgeecei hususunda verdii sz tut
mam olmas yznden ldrldn kaydetmi olmalarm tat
minkr bulmayanlara hak verecek ip ular mevcuttur. Sz gelii,
bizim bir defterden alp notlarmza kattmz, Nefye maledilen
bir kta eer gerekten bu hiciv oklarn her yana frlatmaktan
saknmayan sanatnn ise pdihm bylesine kt sanlar al
tnda tutan bir kimse iin: lm fermann kendi eliyle imzalamak
belgesi nitelii kazanabilir. Bu itibarla airin bodurulma olaynn
grnr ve grnmez btn sebepleri, henz apaktr, diyemiyeceiz. zet olarak belirtilmesi gereken gerek udur: Sebepler ne olur
sa olsun, N e f , kabna smayan yerici ve satac kalemi yzn
den ldrlmek zere B a y r a m P a a nm ellerine terk edilmi
tir. Denildiine gre air, idam edilecei saatte hemen hemen b
tn iirlerini en gzelleri banda gelmeye deeri olan u enfes
rubaiyi inad eylemitir.
191
E y dil hele lemde bir dem yo imi
Var ise de ehl-i dile mahrem, yo imi
Gam ekme hakikatde eer rif isen
Farz eyle ki eVn yine lem yo imi.
A.
Msr ve stanbul basklar bulunan Trke Divan'm stan
bul ktphanelerinde birok da el yazmalar vardr. Bulak-Msr ba-
192
smmn mfredat yledir : 59 kasideden mrekkep ilk blmde
nce bir no% sonra Mevlna vgsnde ksa bir kaside, daha sonra
da saylar parantez iinde belirtilen miktarda olmak zere u zat
lar iin medhiyeler : ' I. S u l t a n A h m e d (8), II. S u l t a n O s m an (4), IV. S u l t a n M u r a d (12 atlar ve ehzadeler iin ya
zlanlar dahil), K u y u c u M u r a d P a a (2), N a s u h P a a
(4), M e h m e d P a a (3), H a l i l P a a (1), A l i P a a (1),
H s e y i n P a a (1), A h m e d P a a (3), H u s r e v P a a
(2), B a y r a m P a a (1), M u s t a f a P a a (1), l y a s P a a
(2), e y h l i s l m E s a t E f e n d i (2), K a y m a k a m M e h
m e d P a a (2), A z i z E f e n d i (1), D a r s s a d e A a s
(1), ve ayrca C a f e r P a a nn padiaha yaptrd kk iin de
bir medhiye.
B. Terkib-i bend tarznda bir de Sknme ile padiahn ok
at, hatt, Kandillide yaplan kk tarihi, K r m H a n C a n b e k Gi r a y , P a d i a h T a b i i bz , E s a t E f e n d i , e y
h l i s l m Y a h y a E f e n d i , s m a i l A a ve M u s a e 1e b i ile ilgili olmak zere dokuz manzume ve bir de fahrye.
C. Gazalyat blmnde de 119 gazel, II. Osmann taht vas
fnda bir kta, 9 matla ve 5 adet de rub mevcuttur.
Divanda hacim bakmndan kasideler daha fazla yer kaplar.
P e y g a m b e r ve M e v l n a vgsnde olanlarn dndaki b
tn kasideler: N e f nin ada bulunduu Padiaha, sekiz
Sadrazama, iki eyhlislma ve bir hayli nfuzlu devlet erkn ile
Padiah yaknlarna yazlmlardr. air, kasidelerinde: bahar, ak,
felei, rzgr, ve bunlara benzer konular nesip ve tebip nitelii
ile iledii gibi; sava, kahramanl, at ve silh sevgisini ve daha
baka eyleri de, bu alann en gl ve baarl sanats olarak ele
almtr. Birok defa da bu nesip ve tebip dzenine bavurmadan,
dorudan doruya, konuya girmei tercih eylemitir. Onun gznde,
girizgh her zaman pek nemli bir yer tutmu saylmaz. Konular
na, arzusu lsnde hkim durumdadr. Sz istedii mecraya
doru iletmekte alacak bir ustala sahiptir. Yalnz gerek kasi
delerinde, gerekse gazellerinde kendini vmee pek merakldr. Fahriyeler onun yakasn kurtaramad bir ayrlmaz sfat gibi kiili
ini temsil ederler. N e f nin kendine gveni sonsuz gibidir. Gu-
193
rurlu ve nefsine gvenli oluu, sesine ylesine bir ton kazandrr ki:
bunun benzerine bir baka sanatmzda rastlanmaz. Gazellerinde
de: medhiye ve fahriye karakterini muhfaza edenlerin yanbamda,
kane olanlar, felein olduu gibi, sevgilinin de cevr ve cefasndan
ikyeti kapsayanlar da oktur.
II. F A R S A D V A N :
194
P a a ya, V e y s ye, N e v i - z a d e ye: kaside, terkib-i bend,
kta gibi deiik nazm ekillerinde yazlm hicviyeler. Bunlardan
baka muhataplar aklanmam fakat yaplan imlardan, bun
larn ya ann tannm bilginleri, ya da nufuzlu bykleri, hekimbas olduklar anlalabilecek hakaretle yuurulmu manzumeler.
Ve bunlara da eklenen ve air dostlarn hedef ald sezilen vezinli
kafiyeli saldrlar.
Bu son blmlerde de ilk nce B k P a a , E k m e k i z d e
A h m e d P a a , H a f z A h m e d P a a , H a l i l P a a v.b. gibi
devlet erkn ile sanatkrlar gze arpar. Bu sanatkrlar iinde de
unlar kaydedebiliriz: M a n t k , F r s a t , N i g r , N i h i ,
B a h s , K m i l , G n i - z d e , N a d i r , R u h , I t r , R i yaz , K a f - z d e F i z , A z m - z d e Ha l e t , M e
r e b i ve N e v i - z d e A t a y . . . Bylece N e f nin kendi
adalar arasnda, yer ve frsat elverili olduka, hemen hemen
satamad, yermedii hret kalmyor denebilir. m ve kinyeden balyarak tahkr ve kfr, tezlil ve her trl svmeye kadar
genileyen bu hicivlerin oundaki kaba ed ve saldr, onlarm edeb
bir eser gibi telkkilerini ou zaman engellemektedir. Bununla be
raber Sihm- Kazda satirik iirin, canl ve youn hicvin baarl
rnekleri saylmaya deer paralar da vardr. Bunlardan terbiye s
nrlar iinde kalan ve okuyucuya, sanatkrn zek prlts ile i
lenmi, gl hiciv ustaln rneklik etmee elverili gzkenler
dir ki: N e f ye bu alanda da deer vermemizi salamaktadr.
N E F 'N fN S A N A T I :
195
den tutalm da N b (1642-1712), N e d i m (lm. 1730) ve e y h
G a l i p (1757-1799)e gelinceye dek sonraki bir hayli byk sanat
kr, onun kudretini, meharetini, baarsn tasdik etmilerdir.
N e f , edebiyatmzn en gr sesli, en atak, en tok, en taze dilli
ve en kendine gvenli airidir. Sanatnda mahede edilen ilk nokta:
iir tekniine olan hkimiyetidir. Vezin ve kafiyeyi onun kadar ken
di duygu ve dncesine rm eden sanatmz bulunur demek kolay
deildir. Szl pek zengindir. Hi iitilmemi, hi ellenmemi, hi
196
dir. Fakat en bydr diyebilmek iin, bu konuda esasl monogra
filerin hazrlanmas, mukayeseler yaplmas ve onu stn klan ni
teliklerin ak olarak tespiti gerekmektedir.
Eski airlerimiz arasnda Fahryeye en fazla yer ayran
N e f dir. Bundan hayat boyunca da vazgememitir. Yaratln
daki zellik, doup byd evrenin de gelitirdii kendine g
ven duygusu, sosyal evrede ataklnn, zeksnn, zevk stnl
nn salad baar ve nihayet adalarna gre dil ve kltr ba
kmndan da daha ileri bir aamaya varabilme, ondaki Fahrye eili
mini beslemitir. Henz gen iken ve stanbula, gelii zerinden de
pek o kadar zaman gememiken bu ar gven ve ngenlik, iiri
nin dokusunda kendini gstermekten geri kalmamtr. Mesel Sul
tan Ahmed Camiinin inas srasnda- I. S u l t a n A h m e d e
sunulan bir medhiyesindeki u msralar bunun kantlar arasnda
saylabilir:
ltifat et suhan erbabna kim anlardr
Medh-i hn-i cihn-bna veren nvn
Kim bilirdi uar olmasa ger sbkda
Dehre devletle gelip yine giden sultn
Hare dek b-i hayt-i suhan-i Bkdir
Andrp zinde klan nm-i Sleymn Han.
NABI
HAYATI :
198
ir, yine Hayriyyede:
Hamd lillh nesebin lidir
tim ile cedd ebin lidir
dediine gre de, ulemdan bir aileye mensup olsa gerek. Tuhfet-lHaremeyn adl eserinin Zikr-i azm-i fakir be-sy-i vatan pasajn
dan, erkek ve kz kardelerinin mevcudiyeti renilmektedir.
Do. Dr. M e s e r r e t D i r i z n Trk Kltr Dergisimn
Eyll 1976 tarihli 167. saysnda yaynlanan Nabnin Ailesine Dir
Yeni Bilgiler balkl makalesinden onun soykk hakknda baz
yeni bilgiler renilmektedir. Buna gre Ayasofya Ktphanesinde
bulunan M u h y i d d i n t b n l - A r a b nin El-Fthtul-Mekkiye adl eserinin zahriyesindeki iki kayt bize N a b nin karde
lerinden birinin S e y y i d A h m e d diye tanndn, babasnn
S e y y i d M u s t a f a , dedesinin S e y y i d M a h m u d ve babas
nn dedesinin ise S e y y i d M u h a m m e d B a k r olduunu, de
desinin dedesinin isminin de e y h A h m e d n - N a k b e n d
eklinde tesbit edildiini gstermektedir. Bu kaytlarn nemi, bun
larn bizzat S e y y i d A h m e d tarafndan yazlm olmas ve alt
larnn da mhrlenmi bulunmas dolaysyledir. isimlerinin ban
da Seyyid kelimesinin varl bu ailenin Hz. Peygamber soyun
dan geldiine bir kant olabilecei gibi, emir, reis, bey, efendi anla
mnda bir ayrcalk simgesi de olabilir. Arapa olan bu kaytlar ba
his konusu eserin N a b nin olu E b l h a y r M e h m e d e, am
cas S e y y i d M u s t a f a O l u S e y y i d A h m e d tarafndan
armaan edildiini ve bu yazma nshann sahibinin de bu zattan
ibaret bulunduunu gstermektedir. N ab nin H a c M a h m u d
A a ve H a c M u h a m m e d adlarnda iki erkek kardei daha
bulunduu da; onun yetitirdiklerinden olup bir sre sadrazamlk
da yapan R m M e h m e d P a a ya yazd iki mektuptan .an
lalmaktadr.
ocukluu ve ilk genlii hakknda da esasl bir bilgimiz yok
tur. Ancak doum yerinde kuvvetli bir retim ve eitime tbi tu
tulduu, Arapa ve Farsay salam ekilde rendii muhakkak
tr. Y a k u b H a l i f e isimli bir Kadiri eyhine mntesip olduu
da rivyet hududunu gemez. Pek gen yata TJrfada arzuhalcilik
199
ile ie balad ve mutasarrfn dikkatini ektii, stanbul'a gitme
si tavsiye edilerek gurbete gnderildii, yine yal mnevver Urfallar azndan duyulan rivayetler arasndadr.
Tuhfet l-Harameynde Urfa'da sla-i rahm vesilesiyle, on
sene evvel Asitane-i devlet cnibine kemer-bend-i zmet olduu
200
tinde itirak etmi ve Kamenie'nin zapt zerine onun yazd u
tarih beytini tayan iiri beenilip kale kapsna ilenmitir:
Trihini felekde melek yazd Nbiy
Dd Kamene hsnna nur-i Muhammedi.
201
N a b nin sadakati Paann lmne kadar srer. Hatt air,
M u h a s i p M u s t a f a P a a mn Kapudan- deryalk ile saray
dan uzaklatrlnda (1095/1684) ve Moraya gnderiliinde (1096/
1685) onu yalnz brakmam, eski hmisi ile birlikte Moraya da
gitmitir.
Herhalde, N a b , Boazhisar (Seddlbahir) muhafzlnda
len M u h a s i p M u s t a f a P a a nn vefatndan sonra stanbul
da, oturmak istememi, suyunu ve havasn pek beendii ve Vrjann da o zamanlar mlhakatndan olduu Halebde ikameti tercih
ederek, o kadar ok sevdii bu esiz ehirden ayrlmtr. Bu hususda kaynaklarda aklk yoksa da imlar vardr. Bununla beraber
V ekayil-fuzalda bu, olduka belirlidir. Sanatkrmz Halebde
hayli uzun zaman yaam, orada evlenmi ve hkmetin kendisine
verdii malikne ve salad maiet sayesinde rahat etmitir. Aa
yukar eyrek asrlk bir hayat devresi Halepte geer. Bu itibarla
olacak ki II. S l e y m a n (1687) ve II. A h m e d (1691)in clslarma kar sessiz davranmtr.
Bu sralarda elli yan amt. 1106/1694te olu E b l h a y r
M e h m e d e l e b i dnyaya geldi. Daha sonra teki olu M e h m e d E m i n de Halepte dodu. II. M u s t a f a tahta knca, ona,
bir' Clsiye yazmaktan geri durmad (1695). Bu tarihlerde eski
dostlar yeni mevkilere geiyorlard; onlar da ayr ayr tebrik et
meyi unutmad. H a c A l i P a a , A m c a z d e H s e y i n
P a a , D a l t a b a n M u s t a f a P a a , manev evld R m,
M e h m e d P a a . . . bunlardandr.
1113/1701de Hayriyyesini, bugn iin, eserlerinin en baar
ls ve dikkate ayan olan saylan mesneviyi yazd.
II. M u s t a f a , Edirne vakas zerine, 1703te haledilmi, ye
rine III. A h m e d gemiti (1703/1730). N a b , doumunu kut
lad, ehzdeliinde iltifatna mazhar olduu bu gen Padiaha da
bir cls kasidesi yollad. Padiah da kendisine hediyeler gnderi
yordu. Hatt Urfal Dersiam vaiz rahmetli H a c M a h m u d K
m i l in, genliinde duyduu bir rivyete gre: Padiah, annesin
den, babasnn sevdiklerini sormu; bu arada Nabnin de ad gein
ce, eskiden tand bu hretli aire drt tane Grc veya erke
kz armaan gndermi. Fakat airimiz, haylice yal olduu iin,
202
bu taze dilberler karsnda u beyti sylemekten kendini alamam
tr.
Geirdi nigir-i felek ol denl vaktin kim
Nevl-i rz meydna geldi iteh gitti.
203
teskin etmek yolunu tercih eyledi. Edebiyat antolojilerinde, sk sk,
tekerrr eden u matlal gazel bu hdise zerinedir:
Ba-t dehrin hem hazann hem baharn grmz
Biz neatm da gamn da rzigrn grmz
204
Kumat nev-zuhr-i marifetde Sbita imdi
Bulunmazsa Haleb tamgas stanbulda rabet yok
gibi vgl beyitlerle hayranln yeniliyordu. S a b i t 'ten S e y y i d V e h b i ye kadar btn sanatkrlar memnundular. Prlerini
methedip duruyorlard. Yalnz N a b ile galiba ho geinemedikleri
iin olacak, O s m a n z d e T i b , baz manzumelerinde, falsolu
sesler karyordu:
Hemehrilerin t o kadar kesreti var kim
Nbnin evi imdi Katr Hanna benzer
205
Ve 3 Rebiylevvel 1121/12 Nisan 1712 cumartesi gn dnya
ya gzlerini kapad. Mezar skdarda Karacaahmette Miskinler
mezarlmdadr. Merkadm, st dilimli kalafat zerine ak kafesi
destarl ba tanda, yukarki Farsa tarih, ktas, kark bir celi
slsle yazlmtr. Mezar II. M a h m u d ve II. A b d l h a m i d
devirlerinde tamir grmtr.
Vefatna drlen birok tarihlerden, yalnz, ikisini buraya
alacaz:
Zelih-yi cihandan ekdi dmen Ysuf-i Nbi
Gitdi Nbi Efendi cennete dek
206
Ben ba- hner Snblyem snble-beste
NabVnin uslnde makam ise Ruhv
Mrettep Divan.
Farsa Divane.
Hayriyye.
Tercme-i Hadis-i Erbain.
Hayr-bd.
Surnme.
a.
b.
c.
d.
Fetihnme-i Kamenie.
Tuhfet l-Haremeyn.
Zeyl-i Siyer-i Veysi.
Mnet.
SAN ATI :
207
lularn ykseli andaki mnsn unutmu gzken bu te
kilta kar ayaklan, devlet ricline ken ktlk... bu hazin tab
lonun bir grnmdr. Hkmdarlar, limler, vezirler hep kendi
lemlerinde, zevkleri ve imkn bulurlarsa rahatlar ile meguldur.
Muharebeler de ou zaman yenilmekle sonulanyor.
Padiahlar saltanatlarndan emin deillerdir: ya halediliyorlar,
yahut da tahtlarnda pek az bir mddet oturuyorlard: I. I b r a h i m
(1640-1648), IV. M e h m e d (1648-1687) tahttan indirilmilerdir.
II. S l e y m a n (1687-1691) ve II. A h m e d (1691-1695)in 'h
kmdarlklar, drder sene gibi, pek ksa bir mddet srmtr. II.
M u s t a f a (1695-1703) haledildii gibi III. A h m e d (1703-1730)
in kibeti de halden baka bir ey olmamtr. Vezirlerden biro
unun azli ve srgn ile iktifa edilmemi, hatt bunlardan epeycesi srldkleri yerlere varmadan bodurulmutur. Menkp olmak,
mal mlk gasbedilmek gnlk iler arasna girmitir. Geceleyin
daima, apulcularn errine uramak mmkndr. Anadolunun du
rumu da iac olmaktan uzaktr. Hl Cell isyanlar snm de
ildir. H a y d a r o l u , K a t r c o l u , b i r A a , H a a n
A a gibi belllar halk ve devleti yormaktadrlar. Hlsa bir ka
rarszlk ve mphemlik alm yrmtr. Bu arada K p r l
l e r l e D a m a t b r a h i m P a a nm sadaretleri srasnda epey
ce ferahlk da salanmtr. lerin dzene girer gibi olduu da ol
mutur. Fakat, ne yazk ki, bu gzel hareketler srekli olmamtr.
Siyas ve tima manzaras byle huzursuzluk dolu grnen bu
devirlerde edebiyatmz mthi bir air bolluu iinde yzyordu.
Sbit :
Kaldrm talar altnda birer air var
208
deerli ve faydal eserler veude getirilmi olmakla beraber sanat
bakmndan artk bir F u z u l , bir B a k , bir N e f aramak bo
una olacaktr. Ancak bu stadlara sylenmi nazirelere rastlayabi
liriz. Esasen yukarda birka kaln izgisine iaret ettiimiz bir
durgunluk ve kntye yneli devrinin edebiyat nasl olur? Bunu
tahmin etmek pek g olmasa gerek. Durumu gren ve ktlkle
rin, zorbalklarn karsnda kalndnda bunlar yenemeyen, fakat
hakk, doruyu, gzeli isteyen akl banda birok insan, bir ba
kma ilk mutasavvflar zamannda olduu gibi tasavvufa, hikmete
yapyorlar, o vadiye dklerek sakin, lkayt bir hayat felsefesiyle
kendilerini tatmin etmek istiyorlar. Buradaki maksadmz az aa
da daha iyi anlalacaktr. Bu fni, bo ve gz yumup amcaya ka
dar gelip geen dnya nn olaylar, huzursuzluk ve kararszlklar
karsnda fikir ve hikmetin kanatlarna snp mnen olsun
rahat ve dadaasz yaamak hevesindedirler. Ve iirlerinde de bunu
terennm etmek, kendilerini bylece kandrmak veya inandrmak
arzusu duyuyorlar. Tabiatiyle rnek, kendilerinden evvelkiler iin
de olduu gibi, yine ran edebiyat olacakt. Bu sralarda ise ran
Edebiyat kudretli airlerinden bir yenisini yetitiriyordu: S a i p .
I
209
bu saha biilmi kaftan oldu. Ancak bir noktay unutmamak lzm
dr: az yukarda, bir mnasebetle, N a b devrinin sanatkrlarn,
ilk mutasavvflarmza benzetir gibi olmutuk. Burada unu gzden
rak tutmamaldr: Bizim ilk mutasavvflar, muhitin kargaal
iinde tasavvufa, hikmete yapmlardr. Birok hkmetlerin, dev
letlerin, o alarda toptan tarihten silindii grlrd. Siyas ve
tima emniyet pek azd. Kk Beylikler, pek devamsz oluyordu.
Tarikatlar ruhlara hikmeti, hayatn boluunu, tasavvuf nevesini
kolayca alyordu. ahslar istikballerinden emin deillerdi. Ama
210
aksettirmek bakmndan zel bir deer sezmemek mmkn deil
dir:
Amma ki gazelde NaM-i pr
Olmu o da Husrev-i cihangir
Takd rekike uramaz hi
Eyler okuduka tab tehyi
Yok zerre tenafr-i ibrt
Hod mal gibidir istirt.
211
Nab Efendi lehesine iktiz eder
Sbit stanbulun dah pkize-glar
212
i n a s i ye kadar tabiatiyle N e d i m ve G a l i p gibi dehlar
mstesna hemen iki asr mddetle btn airlerimiz zerinde te
siri hissolunmutur. Hatt i n a s i (1826-1871) nin bile Divanmda
N a b nin tesirlerine rastlamak mmkndr. airlerimiz eklen Fuzulyne, Nefyne, Nedimne, Galibne olduklar zamanlarda da,
ruh bakmndan Nabyne idiler. O kadar ki R e c a i z d e E k
r e m (1847-1914) ve M u a l l i m N a c i (1850-1893)ye gelinceye
kadar, G a 1i b in Hsn 4fctaki itiraz mstesna, kimse onu ten
kit bile etmiyordu. O Ekmel-i ur-yi Rm,' idi. Onun at r
da birok airler yrd, hret ald. Naln gibi sylemek oklar
na bir ideal olmutu, denebilir. Baar gsterenler de oldu. Fakat
hibiri stadn yerini tutamad.
Byk bir sanatkrn yerini doldurmak, hele edebiyatta, gcn
gcdr...
214
yzyllarda tasavvuf ve retici iirde olduu gibi ansiklopedik bil
gi, bilimsel gr ve ok eser verebilme ynlerinden de b r a h i m
H a k k ile boy lemezler. Bundan dolaydr ki: bu kmil insan,
devrinin tasavvuf edebiyatnda, slm kltrnde ve geni halk ta
bakalarn aydnlatmada XVIII. yzyln en gl ve tesirli temsil
cisi saymann yerinde olduu inancn tamaktayz.
215
eserlerine de almtr. Fakat iir ve sanatnn ilk gl kayna,
inan ve heyecanlarnn olgunluk yalarndaki imrenilmee deer
meyvalar, her halde, dier eserlerinden nce burada anmak gere
kir.
Byk F u z u l nin :
Gnl yetdi ecel zevki ruh-i dil-dr yetmez mi
Aard my-i ser sevd-yi zlf-i yr yetmez mi
matlal nefis gazeline nazire niteliinde de grlebilen:
Sana ey dil iki lemde bir dil-dr yetmez mi
Yeter marur-i gayr oldun bu yrr yetmez mi
matlal ve Divanda gazel blmnn sonuncusu olan iirin
deki u beyitler, eserin yaz sresiyle tarihini belirtmektedir:
Ho alt ayda bed hatm olundu nazm-i Divanm
Sen Ahsenkaleliden bu gzel ear yetmez mi
Sal-i Hicret oldu bin yz altmla sekiz bedir
E y brahim Hakk halka bu gftr yetmez mi
216
bu yoldaki kalem sahiplerinin ifdelerine uygun uslbun izleyicisi
dir. u beyitle balayan Naft-i Nebi baarldr :
Her ide zikr ederdi nm-i Rahman l kerem km
Sen v hamde Peygamber idi kn ol kerem km.
217
tai airleri misali din buyruklarna kar umursamazlk karak
terini yanstan slp ve ifadelerine benzemektedir.
218
219
Ak tabibim kilmam derdinde derman bulmuam
Ben leb-i hikmet bilmiem Yunaniyan neylerem
220
klar uyumaz gece sen hem uyuma kim
Gnln gzine grine canan gecelerde
Dil Beyt-i Hudadr an pk eyle sivdan
Kasrna nzul eyler o Sultan gecelerde
Allah iin l halka mukarin gece gndz
E y Hakk nihan ak oduna yan gecelerde.
Fakat aslnda o, daima bir dery-dil rif, daima bir gnl eri
olmu, kendini gnlne kaptrm, her hnerin kemalini gnlnde
bulmu, btn gzelliklerin kayna olarak gnl tamm, cennet
zevkini onda sezmi, hlsa btn cihan onda aram ve buna ra
men onu niteleyemiyeceini akmtr. te bu gazel de buna yeter
bir tanktr:
Vasf-i cihan seninledir vasfedemem gnl seni
Nutk u beyan seninledir vasfedemem gnl seni
Her hnerin kemalisin her gzelin cemalisin
Hsn ile n seninledir vasfedemem gnl seni
evk u talep ki endedir zevk u tarap ki endedir
Ak ile can seninledir vasfedertem gnl seni
Olmasa kibr ile riy sensin o Beyt-i Kibriya
Genc-i nihan seninledir vasfedemem gnl seni
Bilmedi kimse cevherin leme doldu Kevserin
Zevk- cinan seninledir vasfedemem gnl seni
221
Hkmne Hakk bendedir can seninle zindedir.
Cmle cihan seninledir vasfedemem gnl seni
beyti
Kendi hsnn hblar eklinde peyd eyledin
em-i ktan dnp sonra temaa eyledin
222
D R D N C BLM
ncelenmemi Eserler
226
eser, bu din edebiyat kategorisinde mtalas gereken bir mesnevi
den ibarettir. Mevcut iki nshasndan birinde Hikyet-i Hadice Tezvic-i Muhammed..., dierinde ise Mevld (dorusu Mevlidtir)-i erif-i Hadicetl-Kbr adlaryle tantlan bu eser, aslnda Siyer ve
Mevlid edeb trlerinde grlegelen zellikleri tamaktadr.
Mevlid, bilindii gibi, aslnda doum yeri ve doum zaman an
lamlarnda kullanlan Arapa bir kelime olup Islm dnyasnda te
rim olarak H z . M u h a m m e d in doum gecesine (12 Rebil-evvel) ve bir de onun doumunu temel konu niteliiyle ileyen man
zum risalelere verilen isimdir. Trke Mevlidler, genellikle, H z .
P e y g a m b e r in doumuna tekaddm eden aylardan balayarak
asl konularn: onun dnyaya geliinden, hayatnn baz safhalar
nn ksaca anlatlndan (zellikle Mirc, Mucizt, Veft v.b.) alr
lar... slm Trk Edebiyatnda Mevlid (ki bazan halk arasnda
galat-i mehur olarak Mevld eklinde de sylenir ve yazlr) tr,
en fazla Osmanl alannda geliip yaylm ve 50den daha ok sa
yda Mevlidin varl tesbit olunmutur. Burada, sras gelmiken,
Mevlid ad altnda sadece H z . M u h a m m e d iin, belirttiimiz
konuda, eser yazldna ve ondan bakasnn doumu ile ilgili her
hangi bir esere byle bir ad verildiinin mutad olmadna da ia
ret etmek yerinde olacaktr.
imdi Eski Trk Edebiyat tarihinde kendine zg bir yer ala
can mit ettiimiz ve az yukarda da deindiimiz zre sadece iki
nshasn tandmz elyazmasmn tavsif ve tahliline artk geebi
liriz.
En eski ve gvenilir nshas kendi zel kitaplmzda bulunan
ve Hikyet-i Hadice Tezvc-i Muhammed Aleyhis-Saltu ve s-Selm
adn tayan elyazmasn, incelememizde, esas olarak alacaz. An
cak Pariste Bbliotheque Nationalede (Supplement. Turc 1515) bu
lunan :ve mteveff Prof. J. Denyden intikal eden kitaplardan biri
olan: ikinci nshaya ylece, iaret etmei de gerekli grmekteyiz.
Bu nsha, her halde mstensihin okuyucuya kolaylk salamasn
dnerek olmal, eserin eski dil zellikleri yerine, kopya edildii
an Osmanlca yaz diline uydurulmutur. Bir ok yerde kelimeler
deitirilmi, vezin ve kafiye bozulmu, msralar asl hviyetlerini
yitirmitir. Balnda: Hz Mevld (dorusu Mevlid)-i erif-i Ha-
227
dcetl-Kbr kelimeleri dikkati eken bu nsha 1246/1830da kop
228
229
ksr imknh olmalar nedeniyle ticaret kervan ama gidecek olan
zengin H a d i c e den, yeen M u h a m m e d e, bu seferde, bir i
istenilmesi nerisinde bulunur. H a d i c e de teklifi iyi karlar. O
da ryasnda bir sre nce: ayn gkten inip dizine konduunu
grm ve bunu yorumlatnca da: hr-zaman Peygamberine nasip
olaca inancna varmtr. Ve o, bu son Peygamberin de: M u h a m m e d l - E m n diye de adlandrlan bu gen olabileceini
sezinlemitir.
Burada bir noktaya, parmak basmakta yarar vardr. O da: ze
tini vermekte olduumuz eserin, bir bakma, tarih roman karak
terini aksettirmekte olduu, olaylarla onlarda rolleri olan kiiler
hakkmdaki bilgi ve grlerin tarihe uygunluu sorununun konu
muz dnda brakldnn hatrdan karlmamas gerektii husu
sudur.
Kafile ama, ynelirken H z . M u h a m m e d te yerini alm
tr. H a d i c e nin kervan bas ve klesi M e y s e r e ald tali
mat uyarnca gen M u h a m m e d e gzbebei gibi bakmakta ve
zen gstermektedir. Gnn birinde am yolunda, hretli rahip
B a h r nn oturduu deyre (Manastr) ulaan kafileye ad
geen rahip fazlasiyle sayg ve konukseverlik gsterir. Bunun tek
nedeni, daima ba stnde bir ak bulut dolaan gen M u h a mm e d in onlar arasnda bulunuudur. Yazmaya gre E b C e h l ,
E b L e h e b gibi tannm Kurey bykleri de kafilededirler ve
bu gence gsterilen ilgiden rahatsz olmulardr. Buna karlk
M e y s e r e ve H z . E b B e k r ise gerekten bu durumu sevinle
karlamlardr. B a h r , H z . M u h a m m e d in son peygam
ber olacana inanm, onun vasflarn kitaplarda okumutur. Ken
disinin de en byk arzusu: H z . M u h a m m e d in mmetine ka
tlabilmekten ibarettir.
Ticaret kervan amda baarl, yararl ve krl al veriler
yapar... Bir hayli menfaat ta salar. Dnte kafile bakan, Mek
keye konak mesafe kaldnda, gen M u h a m m e d i, mjdeci
olarak bir mektupla birlikte H a d i c e ye gnderir. (Esere
gre H a d i c e , okuma yazma da bilmektedir)... H z . H a d i c e ,
H z . M u h a m m e d e oka iltifat eder. Bir cevap mektubu ile
ayn gecede onu kafileye yollayverir (Bu arada daha peygam-
OQA
^ u u
231
Bu olaylarn anlatlndan sonra H z . M u h a m m e d in risaleti hakknda bir ka sayfalk bir mesnevi paras daha vardr ki,
bunun eserin, asl mellif nshasnda bulunup bulunmadn syle
mek kolay deildir. Burada: Peygamberin hilyesi (madd ve ma
nev nitelikleri) belirtilmekte, krk yama geldii dnemdeki duru
mu zerinde durulmakta, geirdii huzursuzluklar, yapt ibadet
ler terennm edilmekte ve nihayet Hirra danda C e b r i 1 in
ona risaleti mjdelemesi ve Kurn- Kerm ile iareti dile getiril
mektedir. Peygamber eve gelip olay anlatnca H z . H a d i c e ,
A 11 a h a krler eder.- kelime-i ehdet getirir ve ilk mslman
kadn ayrcaln kazanr.
Eser, H z . H a d i c e nin azndan sylenen, gazel tarzndaki,
bir iirle sona erer ki matla beyti yledir:
Dedi kim grmiem el-hamdu li llh
Bu gne irmiem el-hamdu li llh (var. 26 a).
232
lerle yetinilmektedir. Fakat eserin bir yn ile bir halk kitab nite
lii tad ve amacnn halka din duygusu ve peygamber sevgisi
alamak olduu dnlrse hatt din propaganda iin byle
davranmann daha ok okunmasna yardmc olabilecei de hesaba
katlrsa durumu eletirme yerine ho karlamann yerinde ola
ca kabul edilir, kansndayz.
Denebilir ki: Hikyet-i Hadce Tesvc-i Muhammed veya dier
nshadaki ad ile Mevlid-i Hadicetl-Kbr, sonu bakmndan, bun
dan sonra, zerinde allabilecek eserler arasna girebilir. Mevlid,
Hamza-nme, Mdktel-i Hseyn, Muhammed, Hanef Cengi, Battal
Gas veya Danimend-nme gibi din-dastn eserler arasnda yine
ilk defa tarafmzdan sz edilen Hall-nme, Hikyet-i Hadce
Tesvc-i Muhammed te artk bir mevki sahibi olacaklardr. Bunlar,
ayn zamanda, eriat edebiyat ynnden olduu kadar eski edebi
234
XIV.
Yzyl, Trkiye Trklerinin klsik divan edebiyatnn ku
rallar, mazmunlar ve mefhumlar ile Anadoluda temellendirip ge
litirdikleri adr. Bilindii gibi o sralarda Anadolunun birok b
yk merkezleri: Konya, Kastamonu, Krehir, znik, Bursa, Sinop,
Nide, Sivas, Kayseri ve daha birok ehirler birer kltr oca ni
teliinde idiler. Buralarda yazlm mesnevilerden bir ksm zama
nmza kadar gelmi bulunmaktadr. Bunlar genel olarak din ve kah
ramanlk konularn ileyen retici ve tasavvuf cepheleri ilk pln
da yer kaplayan mesnevilerdir.
XIV. Yzylda G l e h r , k P a a , H o c a M e s d,
e y h o l u , K e m a l o l u , A h m e d gibi Mesnevi tarznda,
belli konular baar ile ileme yolunda yryen airler olduka
nemli eserler brakmlardr. G l e h r nin Mantikut-Tayr',
k P a a mn Garibnmesi, H o c a M e s d un Sheyl Nevbahar, e y h o l u nun Hurid u Ferahd, K e m a l o l u -
nun Ferahnmesi ve nihayet A h m e d nin skendernmesi gibi
mesneviler burada nemle iaret olunabilir.
XV. Yzyl balarnda Timur istilas zerine Anadoluda, ksa
bir Fetret Devri balam ve muhtelif Anadolu Beylikleri yeniden
canlanp siyas ve kltrel faaliyetler gze arpm ise de, asrn
ikinci yarsnda bilhassa stanbul fethedilip Anadolunun siyas bir
lii salannca Trk kltr ve edebiyat da, daha ok, stanbul mer
kezi ve saray etrafnda toplanm, rnek ve istikamet mihrak bu
ras olmutur.
Burada XV. Yzyl mesnevi edebiyat iin adlarn kaydetmei
gerekli grdmz airlerin banda : S l e y m a n e l e b i ,
A h m e d D , eyh, Hamdullah Hamd, Devletol u Y u s u f , Y a z c o l u M e h m e d , H a l i l , E n v e r , gibi
sanatkrlar yeralmaktadr. Genel olarak bu zatlar da din, tasav
vuf, ak konular ilemiler, klsik ran Edebiyatnn konularn
dan faydalanmlar, fakat zaman zaman yerli konulara da eilmi
ler ve zellikle bu konularn ileniinde olduka mill ve mahall
kalmasn da bilmilerdir.
te bizim bu yazmzn konusunu tekil eden A b d 1v s i
e l e b i nin Halilnme mesnevisi: konusu bakmndan Arap ve
ran edebiyatnda bugne kadar bu genilik ve zellikte ilendiine
235
ahit olmadmz bir eserdir. Trk Edebiyatnda bu mesnevinin
varl ilk defa bizim Msr Araf Cumhuriyetinde bulduumuz bir
nshann Trk basnnda yaynlanan bir Anadolu Ajans ve radyo
haberi ile renilmi ve ondan sonra da basm o sralarda tamam
lanan V a s f i M a h i r K o c a t r k n Trk Edebiyat Tarihi ile
Anadoludaki bir nshas da tannmtr.
Kahire -Drl-ktbde Edeb Trk M. 82 numarada evvel
ce yanllkla Abdlvs Cebeli Divan diye kaytl bulunan bu be
nim incelediim yazma, uyarlarm zerine imdi ayn ktphanede
A b d l v s i e l e b i nin Halilnme Mesnevisi olarak filere
gemitir. V a s f i M a h i r in konusunu zetledii nsha ise AfyonGedik Ahmed Paa Kitaplnda 34 numarada kaytldr.
236
her nedense ahs ile de eseri ile de hemen hemen mehul kalm
tr.
Nesih yaz ile ve harekeli olarak istinsah edilen Msr yazmas
237
Abdlvsi elebi, nebiler kssasndan bir kssay dile getirmek azmi
ile Uz. brahim Halil konusunda bir mesnevi yazmaa karar vermi.
Tefsir ve benzeri eserlerden de faydalanarak bir Halilnme telif ey
lemek ona pek deerli bir hizmet gibi grnm. elebi Mehmed
adna sunaca bir eserin yle bir macera kitab zerine kurulmas
na da gnl raz olmam. Bylece Dstn-i brahim Halil veya daha
ksa bir deyimle Halilnme meydana gelmitir. (Kahire yazmas, ilk
yapraklar)
238
239
240
niine, klsik edebiyatn bedi ve beyan ilmine de yabanc deildir.
Devrinin estetik llerinden ayrlmayan, cokun ve samim ruhlu
yazar, konusunu bilhassa orijinal olarak semi olmak bakmndan
ok stn bir mevkii muhafaza edecektir. ran edebiyatnda Yusuf
ve Zeliha, Ferhad ve irin, Leyl ve Mecnn, Veys Rmin, Bala
man u Absal ve benzeri konular ok ilendii halde brahim Halil ko
nusu ilenmemitir. Bu Arap edebiyat iin de byledir. Bu sebeple
Halilnme ehrengizler gibi Trk edebiyatna has ve deerli
242
Trkiye TrkesVye slm, Hukuku ve eriat Bilimi anlamn
da olan fkiha dair ilk bildiimiz manzum tercme kitap: A h m e d
b. M u h a m m e d a l - K u d r (972-1037)nin al-Muhtasar olup
XIV. yzyl balarnda G 1 e h r i tarafndan manzum olarak
Trkeye evrilmitir. Bundan sonra zerinde imdi etraflca dur
mak istediimiz Vikayenin asl a l - M e r g i n n ( B u r h n e d d i n A b u l - H a s a n , vefat 1197)nin nl Hidyesi ile ilgili
olup, XIII. yzylda M a h m d b . S a d r a 1 - a r i a I. tarafndan
Vikayetr-Rivaye f Mesilil-Hidye meydana getirilmitir.
Vikayenin manzum tercmesinin son zamanlara kadar Trkiye
ve Avrupada bir ka nshas bilinmekte idi. British Miseumda
(Rieu katalou/Or. 1166), Bibliotheque Nationalede (Blochet ka
talogu, 11/179 Supplement 26) yazrrialar tespit edilmitir. Bizde
B u r s a l M e h m e d T a h i r tarafndan Balkesir Vatan Ktp
hanesine (imdi l Kitapl) hediye edilen yazma da mehul deil
dir (Kitaplktaki no. 8228). B u r s a l T a h i r bu nshadan ksa
ca bahsetmi olup batarafndan beyitini de Osmanl Melliflerinin 1. Cildine almtr. (stanbul, 1333, S. 304)- Nesih hatt ile zil
hicce 1133 de istinsah edilen bu 239 varaklk nshadan, istinsah ta
rihi bakmndan, ok daha eski bir el yazmas (843/1439) da Topkap Saray Ktphanesinde (Y- 1706) mevcuttur. Biz kd ve
yazs bakmndan XV. Yzyl sonlarnda kopya edildiini sand
mz ve ilk defa tarafmzdan bulunup gerekten tozlu ye bakmsz
raflardan indirip incelediimiz Kahire nshasn esas alarak mtalamz aklayacaz.
243
kimi D e v l e t o l u nun manzum tercmesini birisine, kimi de di
erine yaktrmtr. Ancak K t i p e l e b i , Kefz-zunnda,
Vikayenin manzum tercmesinin K a d B a l k e s i r li D e v l e t o l u Y u s u f un olduuna iaret etmektedir. (Maarif Matbaa
s G. II., 19Jf3, stn 202^). Sadece nazm tarihini 827 yerine, hatal
olarak, 867 kaydetmitir. Bir de eserin S u l t a n M e h m e d O l u
M u r a d H a n yerine, bir yanlma neticesi olarak, M u r a d H a n
O l u M e h m e d e ithaf edildiini sanmtr. Esasen telif ve ter
cme tarihlerinde hata olunca ilgili Padiah devrinde de hata blunmas tabii olur. Yani M u r a d II. yerine F a t i h M e h m e d II.
ye sunulmu sanlmtr.
Kahire yazmm kahve rengi, eskimi, onarm grm, mukavva
zerine mein kaplanm bir cildde olup stampa emseli ve zencireklidir. Kd krem renginde az saykall ve tahmini olarak XV. Yz
yl sonlarnn kddr denebilir. Kt ular hafife sararmtr.
Zahriyeden itibaren deiik yerlerde Ruvak al-Atrk vakf oldu
u tescili vardr. Yaz okunakl ve harekeli nesihtir. Zahriyede alfakir sahip Muhammed temlik kayd gze arpar. Baka bir yer
de Eski hazinedar Ali Aa ra Haan Aanm olduu kaydedil
mitir (Varak 2a) . Bylece eserin deiik ellerden geip Trk Ruvakinn Ktphanesine intikal ettii anlalmaktadr. Bu nshann
ls udur: 200X 142 (1 4 5 X 9 5 )mm. Her sayfada ortalama 11
satr bulunmaktadr. Bahis balar srhla yazlmtr. Zahriyede
eserin ad yle belirtilmitir: Haz kitb Kudri Trk nazm.
Eser 180 varaktan ibaret olup, ilk defa varak numaralanmas tara
fmdan yaplmtr.
244
aklamaktadr. air bu arada, ann Padiah II. M u r a d (14211451) da mekte, eserini h M u r a d b i n M u h a m m e d
H a n a armaan olmak zere dzdn belirtmektedir (var.
2bb).
Sz konusu eserin toplaycs nk grmze gre bu eser
bir tercme olmaktan ok, yukarda ad geen fkh kitaplarndaki
bahislerin manzum ekilde anlatl amacn gtmektedir kendi
sinden de bahsetmei ihmal etmemektedir. Bu aadaki msralar,
yazar - mtercim arasnda gzken bilgin - air ve onun eserinin
Hicrete gre tarihini aka gstermektedir : .
Geri bunca czr ile sermye yok
Devletolu Ysuf ol noksan ok
Balikesrdr hem anun mevlidi
Kim sekiz yz dahi yigirmi yedi
Hicret-i trih ana ermi iken
Hem, yigirmi tokuza girmi iken
Bunu nasm etdi o yllarda heman
Ola kim ol ltfu ok ah-i cihn
Meyi ide bir lhza nola ana ger
Ltf-i ihsn eyleye ide nazar (var. 3a-b)
245
Nitekim, ben demiem bunca ahi
Hem anun gibi ibaretler dahi
yle kim ey yr, ey cn, ey dedem
n sarret olacdk y pes nidem (var. 4a)
246
n bile ol bu kitab ey ata,
Deme gez hkmnde etmeye hat
Pes ana yr gerekdr bu kitb
Trkedr fehminde hem ekmez azb (var. 179a-b)
247
konular, bu sefer, daha baka alanlara kaym, edeb trlerde de
yava yava baka istikametlerde gelimeler balamtr.
Hlsa din bilgilerinden ibdet, ahlk ve mumelt bahislerini
mesnevi nazm ekli iinde, sade, yapmacksz, fakat doru ve ge
reken lde baarl bir Trke ile aydnlara intikal ettiren bu eser,
ann din edebiyat kadrosunda nemli bir yer tutan kitaplardan
biri olarak zerinde durulmaa ve daha etrafl olarak ncelenmee
deer.
250
Mstensih P i r H s e y i n e l - K t i p tir. Her halde ya
zsnn gzellii nedeniyle K t i p diye tannm olmaldr.
fadenin saygl biimi, mstensihin airi tanm olmas ve
ya ona hi olmazsa yakn bir dnemde yaad ihtimalini
glendirecek nitelikte olduundan E m i r H i d a y e t u l l a h m XV. asrda yaadn kabul etmek yanl olmaz.
Divanmdaki iirlerden bir ksm bize airinin kahramanlk duy
gularn sadece dile getiren deil, yaatan bir bahadr olduunu gs
termee elverilidir.
251
1 i s i olarak yksek vazifelerde bulunmu ve babasnn lmnden
sonra ksa bir sre de onun yerine gemi (1478) olmakla tannr
muhtemelen E m i r A f s a h u d d i n H i d a y e t in burada vd
, mrne dua ettii zat olabilir. M i n o r s k y , The Chester Beatty
Library, A Catalogue of t'he Turkish Manuscripts and Miniatures
252
Yazmalar Katalogu, II. cildinde, hviyetinin tesbit edilemedii, ba
ka bir H i d a y e t in mevcudiyetinin anlald hakkndaki bir ka
satr da tatmin edici olmaktan uzaktr ve hi bir noktaya k tut
mamaktadr (stanbul, 1961, s. 123).
Hidayet Divannn bilinen nshalar imdi drde ykselmi bu
lunmaktadr. Bunlardan Chester Beatty Ktphanesindeki 401 nu
marals : V. M i n o r s k y tarafndan, ad geen katalogda, tavsif
edilmitir. C. F. S. S t e v e n s in elinde olduuna iaret edilen ve
Kiramanda ele geirilen Cemazilevvel 893 (Nisan 1488) istinsah
tarihli nsha hakknda ise, M i n o r s k y nin, Katalogda verdii
bilgi dnda, aydnlatc malmatmz yoktur. tstanbul-Topkap Sa
ray Mzesi Hazine Ksmnda 919 numarada kaytl nsha, nce
Trke Yazma Divanlar Katalounda (C. I, s. 170-71) tantlm,
sonra da F. E. K a r a t a y m, az yukarda, temas edilen Topkap...
Trke Yazmalar Katalounda bahis konusu olmutur. (C. I, s. 12223). Ancak bu nsha hakknda maddi vasflandrma doru olmak
la beraber eser sahibi ile ilgili ksa bilgi ve gr birincisinde tamamiyle yanl, kincisinde ise tahmine dayal ve beyliktir.
253
sur nedeniyle balama dileinde bulunmakla yetinmeyip devlet
merkezinde ikamet arzusunu dile getiren baka bir mesnevi paras
ve nihayet en sonda yine de mesnevi eklinde bir manzume yer al
maktadr.
stanbul nshasnda ise 1 mnacat, 205 gazel, 2 mstezad, 2
mesnevi, 1 muhammes, 1 terkib-i bend mevcuttur. Karlatrld
takdirde : mnacat, muhammes, sy bakmndan birlik gsterir.
Gazel says Bodleian nshasnda onbir adet fazla gzkmektedir.
Buna mukabil bu sonuncuda 1 mstezad eksiktir. Mesnevi paralar
da Bodleiandakinde fazladr. Ama burada terkib-i bend'e tesadf
edilmemektedir. Genellikle, Oxford Bodleian nshasnn, TopkapHazine nshasndan daha zengin olduuna iaret etmek gereklidir.
254
Sarma szmi kim aldamakdur
itmek senden menden dimekdr (var. 116)
....
255
H i d a y e t te yle msralara tesadf edilmektedir ki, ondan
bir asra yakn bir zaman sonra iirleri Trk illerini tutan byk
F u z u l nin mjdesini duyar gibi oluruz :
Gam-i Meran ile lmeliden zge
Hidayetinin eh derman yohdur.
258
zerine yapt incelemede, Tarih Semineri Dergisi I lde, K p r 1 ye dayanarak bir notla bu eksik metne deinmitir.
1963-64 retim ylnda Kahire'de Ayn ems niversitesinde
ziyareti profesr olarak bulunduum srada Darl-lctb'deki Trk
e yazmalar zerinde bir hayli almtm. Talat Paa KolleksiyoMnun mecmualarm incelerken 204 No.lu ve 14 risaleyi kapsayan
yazmalar dergisinde Harnme-i Molla Ltfi .... baln tayan
2. eser, ilgimi ekiverdi. Bununla bir sre uranca, onun deiik
adlarda renilen ve henz tam bir kopyas elde bulunmayan, M o l
l a L t f i fnin ann mderrislerinden U s l u u c diye tan
nan u e a d d i n l y a s ile vezirler arasndaki mnazaray dile
dolayan eserden bakas olmad ortaya kt. O. R e s c h e r nok
san yaym ile yaplan karlatrma varlan sonucu kesinletirdi.
Kahire yazmas eksiksizdir. Dikkatlice incelenirse -ama
gre bilimsel tartma biimi, dosta-dmana taklma, elme tak
ma hevesleri ile yerme ve ekitirmenin yaygn uslbunu belli bir
konudaki tadszlar da gze arpan ata szleri ve deyimleri ve
bunlarla birlikte nesrimizin henz geni lde halkla ilikilerini ve
safln yitirmeden nceki sade niteliini tanmay kolaylatrabi
lir. Ayrca yazarnn ackl sonu bakmndan haksz bir fetva ile
hayatn kaybetmesinde de belki bu takn risalenin hedef ald ve
zir ve bilginlerin rol gl olmutur. Bu ynden eserin tantmn
ve incelemesini yapmadan nce, onu kaleme alanm hayat hikye
sini, ksaca olsun hatrlatmakta fayda vardr :
Deli Ltfi, Mol l a Ltfi, T o k a t l Ltfi, Ltf u l l a h e l e b i , S a r L t f i gibi deiik sfatlarla nitelendi
rilen bu zat, F a t i h S u l t a n M e h m e d (1451-1481) ve II. B e y a z d (1481-1512) alarnn tannm bilginlerinden, dnce ve
grlerini korkusuz savunanlardan ve bir az da saldrgan huylu,
ekitirmeyi seven, deli dolu, sz sohbeti yerinde olan eletirici ay
dnlardandr. Arapa ve Farsadan baka Yunancadan da doru
dan doruya faydalanabilecek kadar dou ve bat dillerinin ken
di andaki nemlilerini bilen bir kiidir. Kendisi S i n a n P a a
(lm 1486) gibi byk bir bilginin rencisi ve K e m a l P a a
z a d e (lm 1534) gibi ei az bulunur bir bilginin de hocasdr.
Ayrca A l i K u u dan matematik bilimlerini renme frsatn
259
bulmas, F a t i h ve II. B e y a z d n saraylarnda bilimsel sohbet
lere katlabilmesi, kiiliinin geliip serpilmesinde yararl olmu, fa
kat buna karlk, daha atak ve szn saknmaz olmasna ve bu
yzden de ok dman kazanmasna yol amtr. F a t i h in kitap
lm ynetmekle grevlendirildii iin de, ilk resm Osmanl kitap
lk mdr saylr , Bu Anadolu ocuunun gze arpan bir zellii
de vefalldr ki hocas S i n a n P a a , Sivrihisara, srldn
de, onu brakmayp beraber oraya gitmi olmas, bu zelliinin bir
grnmdr. n ve etkisi daha ok II. B e y a z d n sultanl
yllarnda yaylmtr. Bursa Kaplcasndaki Muradiye, Filibe, Edir
ne Dar l-Hadsi, stanbuldaki Semniye ve Bursumdaki I. Murad
medreselerinde mderrislik grevlerinde bulunmutur. Giyime-kuama, alma, formaliteye, protokola nem vermeyen, sade ve fakat
grlerine gvenli bir yaants olan M o l l a L t f i , stanbulda
mderris iken Fatihte ikindiye kadar derslerini okutur, sonra
da eyh Vefa zaviyesine gidip, orada akama dein Buharinin
al-Camiu s-sahh ini rivayet ederdi. te bu son yerdeki bir aklama
s ve dmanlarnn daha nce bana getirmei tasarladklar baz
tertiplerin sonucu, gnn birinde, onun zndklkla, dine aykr g
rlerin savunuculuu ile sulanmasnn nedeni olmutur. H a t i p z d e , ' M o l l a z a r , A f d a l - z d e ve M e v l n a A h a v e y n den kurulu komisyon, ounlukla ve ilk iki yenin kii
sel nedenlerle ondan kurtulmak kaygusuna dayanmalar sonucu
ldrlmesi gerektii yolunda fetva verince, zavall M o l l a L t f i ,
A t Meydannda (Sultanahmet), 25 Rebiul-hr 900 (23 Ocak 1495)
tarihinde kati olunmutur.
15 kadar eser sahibi bulunan M o l l a L t f i nin hesabnn
grlmesine ilikin fetvay imzalayanlardan ilk ikisi, ondan hemen
bir yl sonra, teki dnyaya gmlerdir. A f d a l - z d e , lm
ne yol aacak yeterlikte kant bulunmad gerekesiyle ekimser
kalmtr. 904 (1498)de len M e v l n a A h a v e y n ise, her hal
de, vicdan azab ekmi olmaldr k i: M o l l a L t f i nin katli ile
sonulanan sulama konusunda bir risale yazmak ihtiyacn duymuj
ve buna Garip Bir Hikye olarak meziyetlerini ve bilim gcn
kabul ettii L t f i nin katlini mazur ve gerekli gsteren bir blmck de eklemitir. (Sleymaniye Ktphanesi, brahim Efendi
Kitaplar No. 859). Kanmza gre L t f i nin katline fetva veren
260
ler onun keskin bir kl gibi yaralayan dilinden, konumuz Harnme
misali yazl ve szl yermelerinden kurtulmak amacn da gtm
ler ve bylece kendi kibetini, bir dereceye kadar, kskan ve dar
grl evresi ortasnda zulme urayan ve olduka baarl iir
leri de eksik olmayan bu aydn bilgin, eski deyimi ile ser-zadlt ve derya-dillii yznden kendisi hazrlar gibi olmutur.
imdi artk Harnmenin incelenmesine geebiliriz :
Harnme nshasn da kapsayan risaleler dergisinin: srt l
civert mein, st noktalar mavi kt geirilmi, mukavva bir kab
vardr. Batarafta aklamalar sayfas durumunda olan ve derginin
iindeki risalelere iaret eden kaytta, her naslsa, Harnmenin de
burada bulunduunun yazlmas ihmal edilmitir. Fakat 13 risle
ad yazlmtr. Bununla beraber olduka bilgisiz bir elden kt
anlalan bu kayt hakknda ihtiyatl olmak gerekir. Kd ince ve
saykalszdr. Zahriyede de kimlerin elinden getiini belirten temel
lk kaytlar vardr.
Harnme, var. 313b-322a arasndadr. Her sayfada ortalama 15
satr bulunmaktadr. Yaz ikeste taliktir. Bu nsha a'ban 935te
kopye edilmitir. Eser, Besmeleden sonra A 11 a h a hamd ile bala
makta ve konunun bir berat-i istiklli niteliinde olmak zere
En- Nahl sresinin (Allah) hem onlara binmeniz iin, hem znet
iin :atlan, katrlar, merkepleri yaratt... melindeki 8. yetini ve
ondan sonra da Sredeki: Onlar sizin arlklarnz yklenirler,
yar cannz tkenmeden varamayacanz bir memlekete (sizi) g
trrler. phesiz ki Rabbtnz ok esirgeyicidir, ok merhamet edi
cidir anlamn tayan 7. yetini iktibasla devam etmektedir. Peygamber'e salt ve selm getirirken de Isr Gecesi Burak'a, binii
vgsn hatrlatmaktadr, Sahabiler iin de eriat meydanlarnn
atllar demektedir. Arapa olan bu ilk satrlardan sonra, yine ayn
dilde olmak zere, Srp dilinde eek demek olan Uslu lkab ile
261
olmas gerekli tartmalar, batan baa eek ve eekle ilgili atasz
leri ve deyimler ekseni etrafnda dnmekte ve bu frsattan fayda
lanlarak gerek ak, gerekse kapal olmak zere o an bilim
adamlar da, devlet adamlar da, glmece gldrmece havas iin
de, bazan ltif, bazan da kba biimde hrpalanmaktadr. Tabiatiyle
bundan en ar pay da mderris U s l u ya dmektedir.
Bu risaleye gre: M e v l n a U s l u ( Us l ) nun E e k Y u
m u r t a s lkapl bir msteidinden rivayet olunanlar, bu mnaza
ralarn belkemiidir. Yazar sadece konuulanlar, olup bitenleri,
sanki, risalesine' aktarmakla yetinmi de, bir sylentiler taycs
olmaktan teye bir i yapmam gzkmek eilimindedir.. Gya
Edirnedeki Murad Han Medresesinin yars F e n r A l i s i ne
verilecek olmu. Bunu duyan U s l u ( Us l ) , nefis atma binp ga
zap kamsn eline olup yle ki: acyan eek attan geer, burtarak
divana varm. Vezirler bunu grnce: Ne haldr ki ahurna ya
kn gelmi eek gibi yorgalarsn deyivermiler. te bundan sonra
262
Arap diyarna doru ynelen U s l u , nce Msra, gider. ehre
varmayarak bir kye konuk olur. Misafir kald ev sahibinin so
rusu zerine de ncum ve remil bilimlerinde uzman olduunu sy
ler. Fakat ierde otururlarken, darda havann durumu, ayn doup
domad, tan yerinin aarp aarmad gibi sorular da zemez
ve ev sahibi ona, sorduklarnn doru karlklarn oturduu yerde
syleyip, darda da sylediklerinin geree uygunluunu gsterir.
Btn bunlar orada duran eeinin organlarnn durumundan bil
diini de szlerine ekler. Bir fellhh bu zihin akl karsnda
umutsuzlua kaplan U s l u , Msrda bilgilik taslayamadan, Mek
keye yollanr. Orda Hacc farizasn da yerine getirdikten sonra ye
niden azm-i Rum edip stanbula, dner.
Bu geri dnte ok eyin deitiini, F a t i h S u l t a n M e h
m e d in vefat ederek yerine II. B e y a z d n gemi olduunu g
ren U s l u , nice baAirun ayak ve nice ayaklarun da ba oldum
da grmekte gecikmez. Akran ve emsalinin kimisinin kendi mansblaryla yetinmeyerek oullarna bile mansp istedikleri de gzn
den kamaz. Kendisinin Mekkeye de gidip hac olduundan sz a
mas ve bu nedenle saygya lyk olduunu ileri srmesi de ona bek
ledii bir grevi salamaz. Nihayet duyar ki: kendisine gveni olan
devlet erknnn, onun hakkmdaki inanlarn da bozanlar olmu.
aresiz, Ankara Kadl grevini alarak yola der, L t f nin
Harnmesi de bylece biter.
Ad bakmndan XV. yzyl klsik Trk iirinin byk tem
silcileri banda bulunan G e r m i y a n l (Ktahyal) e y h i
(1375-1430?)nin ayn addaki mesnevisiyle bir kategoriye girebile
cek olan L t f nin Harnmesi pek az sayda iir paras da
iine alm olmakla beraber nesirle yazlmtr. Konu da her iki
eserde eek etrafnda dnmekle beraber, birinde e y h , daha
ok urad bir tecavz olayn Padiaha duyurmak ister; tekin
de ann bilim ve idare mekanizmasn ve zellikle aralar ak ol
duu anlalabilecek olan meslekdalarn ltife perdesi altnda
yermek arzusunu tatmin etmek M o l l a L t f yi uratrr. Ama.
L t f nin bu risaleyi yazarken, e y h i nin kk aheserini
okumu olduunu sezdiren belirtiler vardr.
M o l l a L t f i Harnmesinin ilk bakta nemi u ynlerin
den gelir: Mnazara edebiyatmzn ilk ve baarl rneklerinden ol
263
mas; tek konu etrafnda hi bir yerde rastlanamyacak kadar zen
gin ataszlerini kapsamas, dilinin sadelii, ann bir bakma
sosyal ve kltrel yapsn beenmeyii ve bylece mizah tarihi
mizde de bir yer sahibi olmaa deerinin bulunuu.
Biz, burada, sadece ve ksaca, eserdeki ataszleri ve deyimler
ve bir de uslbu zerinde durmakla yetineceiz :
nce eek zerine ve onunla ilikili olarak metne ok sk ser
pitirilmi olan yze yakn atasz ve deyimden sadece bir kap
alfabetik sra iinde gsterelim :
Acemi nalbant, kfir eeinde grenr.
A t depir, eek lr.
Bey seni kara eee bindrr, Karamana gnderiir.
Deliye ba neylesn, eee ta neylesn.
Deveyi yil alcak, eei gkte bil.
Eek ars gibi, sen dahi, ne bal idersin, ne mum.
Eek ya at pazarnda sorulur. Eee atlas ul ursan, gene
eek.
Eek kuyru gibi ne arttum, ne eksildm.
Eein lmi ite dndr.
Eeine gci yetmez, krtinini dger.
Eei ss didgi yirde balan.
Eei arpasyla talatrur.
Eei dne okmlar, eek aytm : ya odun eksikdiir,
ya su.
Kara eee yular ursan, katr olmaz.
lme eeim yonca bite.
Tanr yohsul kuln sevindrmeli olcak eein yav klur,
gene bulur.
Yohsul bayn ne karda, eek, atn ne yolda.
Buraya aldklarmz, szckleri ve anlamlar bakmlarndan
264
terbiye snrlarn amayanlardandr. Yoksa yle ataszleri ve de
yimler metinde yeralmtr ki k etkili ve ok yerinde imi gibi g
rnmekle beraber aza alnmayacak kadar ahlk d sayldklarn
dan, dil ve slp bakmlarndan tipik ve karakteristik de olsalar,
onlardan vazgemei zorunlu bulduk.
M o l l a L t f i nin Harnmesinin dil sdelii, ifade rahatl
ve bulu inceliini bir iki rnekle belirtmei de gerekli bulmakta
yz. Szn gelii vezirlerin u szleriyle U s l u nun u cevaplarna
bakalm :
Bizm dahi szmz iit, eeklik eyleme. nallah sana dahi
bir eysin virevz. U s l u eydr :
265
oynad, ultn yrtd. Vezirler dahi Kzl Katra meyledicek Uslu,
hizmetleri ne kadar ald, ben katrun atas yirinde, belki ma'nide
atasyam; bu ne idr ki, dnki koduum benden tercih idesiz, diy
nie syledi, hi fyide itmedi. Ol orada Uslu mtehayyir kalup drt
yana bakup halktan kendye meded umcak bir rif, Usluya inayet
idp ubu beyti Usluya okd ki
FUZULNN HADKATS-SUADSI
268
bulunmaktadr. Koyu kahve renkli hayli eskimi mein kab: emseli ve zencireklidir. 259 varak ihtiva eder (Sayfa boyu: 20x11,5
cm; yaz boyu 14x6,5 cm). Her sayfada 19 satr vardr. Cetveller:
mzehhep, bap ve fasl serlevhalar ile baz yetler, hadsler, Arabca cmleler: krmz mrekkebledir. Bununla beraber bu nshann
da eksiksiz ve % 100 itimada ayan olduunu iddia edecek deiliz;
fakat gerek istinsah tarihinin imdiki grmze nazaran ok
a eski oluu ve gerekse mstensihinin, istinsah yerinin ve muh
telif zamanlarda kimlerin ellerinden gemi olduunun malm bu
lunuu itibariyle, Hadika hakkndaki u kk incelememizde bunu
esas tuttuk.
F u z u l , eserinin hangi tarihte ikmal edilmi olduunu sy
lemez; Ahsen-i st ve eymen-i evkatta semt-i ihtitam buldu, der.
Bununla beraber (bizim yazmada mevcut deil, fakat baz yazma
ve basmalarda var) eserin sonunda Ravzat-hedya, uyarak
On iki mam' saydktan sonra zaman hakknda bir ka cmle
kullanmtr ki, bunlar vastas ile ve daha evvel ,R i e u nn de
kaydettii gibi hangi seneler arasnda yazdn tesbit edebiliriz.
Burada: E b l m u z a f f e r S u l t a n S l e y m a n b i n S u 1t a n
S e l i m H a n ve eseri,- hsn-i iaretiyle tahrir ettii B a d a d V a l i s i M u h a m m e d P a a y methetmektedir.
R i e u nn Glen-i Hulefdan ald bir kayda gre: S i v a s M i r i M i r a n M e h m e d P a a 956/1549da Badada gn
derilip 961/1554e kadar orda kalmtr. Bu takdirde, Hadikann
telif tarihi: eer bu sondaki imamlar bahsi ve medih ksm ekle
me deilse, ki yle olmas iin bir sebep yoktur ve slp bakmn
dan F u z u l nin ifadesinden bir aykrlk gstermez 956-961
arasndadr.
Hadikats-Suadya. F u z u l , C e n a b - H a k k a hamd
niyaz ile balyor. lk ksmlarn motifleri farksz denebilecek dere
cede K i f nin mehur R a v z a snm aynidir: Bel ve belnn
mahiyeti, Peygamber ve Ehl-i Beytin ektii cefalar, Kerbel e
hitlerine alamann ecri... Burada da, ayni yet, hads ve rivayetler
269
F u z u l dibacede :
Her Muharrem aynda mslmanlarn Kerbely ziyaret ettik
lerini ve orada meclisler ve mahfiller kurarak Kerbel vakayiini tek
rar suretiyle, Kerbel ehitlerinin da- musibetlerini tazelediklerini
270
ve ben hksra niyet oldur ki: asl telifte Ravzat-uhedya iktida
kilub sayir ktbde olan nukt-i garibeleri mmkn olduka ana
ilve kilam. Ve Hadikats-Suad adiyle mersum (mevsum) edp on
bab ve bir hatimede suret-i telife itmam verem...
271
hikye edilince derhal yle bir mukayese ile kar karyayz. Ceb
rail aytt, ya Reslallah, sen Hseyn'in bir kavra b-i ddesin d
klmeden mteessir olursun. Kerbel/da azasndan yz eme atlup
her birinden seyl-i hn akdm grsen hlin ne olur?...
S t r o h m a n n n, R a d i d - D i n in al-Melhuf ( F u z u l nin Masra-i Taus dedii eser) u iin a-i sn Aariyyee ilgri
srd mtalaay, umum hatlar itibariyle, Hadika hakknda da
tekrar edebiliriz:
Tarih mutalar hemen tamamiyle lejander mutalara karm
tr. Bu tarafla o bir taraf (tarihle lejand) arasndaki hudutlar g
272
rlmyor. nsanlar, kt halifeler ve onlarn kumandan ve askerleri
yannda keza mmin cinlerin lejyonlar gzkyor.
273
sahibi iyi bir mtercim, zayf bir sanatkrdr. Hadika yazar mot
mot tercme kaidelerine smayan, serbest, dinamik ruhlu, gl
bir sanatkrdr..
Buna C a m nin fzllarn yannda kadr kymet bulmas
isteiyle eserini bir takm seciler ve lfzlarla sslemek iin ken
dini zorladn itiraf yerine, F u z u l nin kitabnn son sayfasn
daki u cmleyi nakl edersek, iki Maktel arasndaki hret ve ehem
miyet farknn bir noktasn daha tesbit etmi oluruz :
.Mutlak tefhim-i avam in tekellft-i resmiden mberr ve
istirt-i badeden ve esc-i garibeden muarr tamam oldu.
Hadika ve Havzamn tafsiltl mukayeselerini baka bir zama
na brakarak imdilik burada, yalnz bu iki mhim Maktelm kar
latrlmasndan elde ettiimiz neticeyi ksaca iaretle iktifa etmek
suretiyle, bu incelemeyi uzatmamak, daha mnasip olacaktr.
274
h.
Btn bunlar F u z u l nin de syledii gibi: Asl telifte
Ravzat-fedya iktida klmasiyle bir mbayenet tekil etmez
ler; ancak sanatkr bir ruhun, tercme yoluyla dahi olsa benimse
dii bir mevzuu baka bir dilden, ana diline evirirken gsterebile
cei muvaffakiyeti ispat eden delillerden ibarettirler.
Hlsa, F u z u l nin byk bir akla ve geni bir inanma heyecaniyle yazd bu ah Maktel; her bahsi Ehl-i Beyt sevgisiyle
yorulmu, her yapra Kerbel ehitleri Mesaibinin dkdrd
gz yalar ile slanm bu muhteem ve byk kitab: nisyan per
delerini bir fevvare halinde aarak tertaze bize kadar gelen nadir
eserlerden biridir. O, edebiyatmzda, gerekten mevsimlerin seyrine
tbi olmadan ieklerini bir bahar sabah aydnlnda muhafaza
eden solmaz bir Hadika (bahe) olduunu ispat etmi; ve hreti,
hi eksilmeden ve eskimeden, yazld tarihten bugne kadar, asr
lar ve asrlarca slm-Trk leminin ufuklarnda bir Kutup yldz
gibi pyidar kalmtr.
Byk Trk airinin pathetique slbunun btn inceliini,
epique-lyrique Trk ruhunun btn scakln sayfalar arasnda
daima teneffs etmek mmkn olan ve en geni halk ynlarndan
en aydn topluluklara kadar her yata, her seviyede ve her zevkte
insana hitap ve tesir etmek kabiliyetini hi bir zaman kaybetmeyen
bu aheser ayarnda kitaplarmzn, byk bir yekn tekil edecek
kadar, ok olmalarn ne kadar isterdik...
Var. 9 b.
276
ne srhle birer izgi izilmitir. Gazeliyyat ksmnda da balklar
ve mahlaslar krmz mrekkepledir.
Mstensihin kim olduu hakknda karar vermek mkldr, ilk
anda l nin hattatlk cephesi de bulunduu ve nesih hatt ile ken
di elyazs Millet Ktphanesindeki bir Divannn ketebesinde mh
r ile tevsik edildii cihetle, bunlar karlatrp bir kanaat edin
mek istedim3. Hatt b n l E m i n M a h m u d K e m a l ( na l ) n
Menkib-i hnervern nerine yazd incelemede, vaktile Sahhaflar arsnda lnin hatt-% destile muharrer bir risalesine te
sadf ettiini ve fiat istiksar ile risaleyi itira etmediine hl
mteessif bulunduunu belirtmesi4, biran iin, bunun o olabilecei
dncesini de bende uyandrd. Fakat Milletteki yaznn benim ns
ha ile karlatrlmasnda bir kanaate varlamad. Yaz nevilerinin
ayrl, 1 nin b eserinin telif tarihi ile ad geen Divan arasn
daki eyrek asrlk zaman fark ve nihayet yine nesihle yazd bir
baka eserinin ba tarafndaki ibrenin bile yaz bakmndan gster
dii deiiklik5 tereddtleri oaltt. Bir de Gazeliyyat ksm ba
larken Gazeliyyat-1 l Bey* balnn bulunmas, bir insann ken
disi hakknda kolay kolay B ey deyimini kullanmyacan hesaplyarak mstensihin bakas olmas gerektii fikrini galip getirdi.
Ancak bu mstensih, hef halde, mellifin ada olmaldr. Bunu
yalnz az deiik ak renkli kdn devrini, yaz zelliinin verdii
sezii ne srerek sylemiyoruz. Bu hayli gzel yaz sahibi H w a c e
H a f i z iin rahimehullah7 dedii halde l hakknda yalnz
B ey tabirini kullanyor ki, bu husus, sanatkrmzn istinsah gn
lerinde hayatta olduunu dnmemize kuvvetle hak verebilir.
Zahriyye de sonradan uydurulmu u kayt mevcuttur: Tazkirat
al-ucar li-l al-marhum ve nasira-i l beryi gazalha(-yi) Hafis-i
277
rziB. Oysa ki asl yazmzn konusunu tekil eyleyen ba taraf
taki 10 varaklk dibace, imdi grlecei zere, bir airler tezkiresi
olmaktan uzaktr. Mnasebet, drlerek maksad- mahsusla bir
ksm hretli airlerin isimlerinin yanyana getirilmi olduunun
mahedesi, phesiz, byle bir hkme varmaya mncer olmutur.
8
Y a z balam adan n ce sahriyed e biri silik, tek i rahat okunam yan iki
m hr ile, kitabn en sonuna bilhara eklenm i ik i sayfadaki m anzum para-:
larn y azm z iin enteresan bir taraf yoktur.
9 K arlatr Var. 4 a ve devam .
10 V ar. 5 a.
278
diinin H f i z in, bin vassafmdan (Vassafmdan) biri olmasnn
yeter hner olduunu aklyor.
Byle bir vesile ile de, bir dereceye kadar, mevzua gemi olu
yor.
II.
M u s t a f a l , eserinin bu ksmnda, kendisi hakknda da
bilgi vermek arzu ve ihtiyacn duymutur. 791de len H f i z in
kabrinin, sonralar M u h a m m e d M u ' a m m tarafndan ihya
edildiini kaydederken diyor ki :
I/Mj
liA J
j j j o l ^
A ^^MA JjlS f
t5j*
J
-VL*
l_A.u9 J^
j jl I
j jlp I
j j 3 \s^-
jj
jj
-**! S j
<
jj
til!3 ^
*
j W-j
j l <i
0 ^
^
} \ S j^
f>jy<y jj.1
.J j j O j j ^ 5
UZJ.L
l M
^ j J '/ ^ (*1^
J .jUi
^ )T L
j^ -jT
j hj
Ok } $
Var. 5 b - 6 b .
279
Azil ve namuratlk eyyamnda ve gariplik, kimsesizlik ve nee
sizlik hengamnda, birbiri arkasna gelen zntlerin hcumu ile
gnl krk, mahzun ve yaral olduu bir zamanda bu eseri yaz
mtr.
Yukarki satrlardan az sonra sylediklerini de ylece Trk
e'ye evirebiliriz :
Bu muradna kavumamn macerasnn zeti udur k i : bir
gece izzet ve rifat sevinci ile huzur ve rahat deinde skn ve
devlete ererim midi ile yatm iken, ay deil, sonsuz seneler zillet
meskeninde trl fikir ve hayallerin vesveseleri iinde mustarip kal
dm. Hayr hayr, bu bilinen rasad saati deildir. Belki hikmet er
bab nezdinde, bir dakikadan daha az sren, bir lhzadr. Bir an dev
let lezzetli ile biraz neelensem, ardndan gn tkip eden gece gibi
nice zamanlar dmanlarn takazas, zlumleri ile melal ve mit
sizlik kelerinde kalrm12.
Farsasn aldmz ksm nasl, Onun Nasihats-saltin'ine da
12 K ar. 6 b.
13 A h ter li, Gelibolulu M ustafa l, M ezuniyet tezi, 1340, T rkiyat E n s
tits, no. 28 H am m erin, tarihim izin bir m ektubuna dayanarak, 949da d o
duunu sylem esini (A t a B e y trc., V II, 287) bnl E m in (ad geen eser, 4)
ve bakalar d a m ukni delillerle dzeltm ilerdir.
280
bir rabet ve istekle aranmas, ve fal kuras gibi elden ele dolat
rlmas houna gitmiyor deildir. Bu mndaki satrlar yazarken
hem kendine gvenini, hem de, muhtemelen, okuyanlarn ve eseri it
haf edecei ahsiyetin ona deer vermesi hususundaki gizli arzusu
nu aa vuruyor. Bu itibarla: kendisi ile muasr olanlar arasnda
inat ve ina meziyeti bakmndan nde olanlarn bile iirleri, onun
varidatna nisbetle atrdan bir satr veya mufassal ve mufaddal
bir kitaptan bir fasl veya bap yerini ancak tutarlarm. Bu vesile
ile yazd bir nazm parasnda, kendisini H i l l i , E n v e r ,
F i r d e v s ... gibi byk airlerle mukayeseden ekinmemekte, bel
ki onlardan bile yksek olduunu sanmaktadr. nsana deta, biran
iin, bir ruh hastas ile karlayormu hissini veren, maalesef eski
iirimizde epey rnei bulunduu iin pek de acayip telkki edil
memek gereken bu tarz bl-pervazla misl olarak bir ka beyit
alacam :
<Sjy\
jy\
J_p- J
^ tS
14 Var. 7 b.
281
veya gece zarfnda yazabiliyormu. Hatt daha var m f diyor
mu. Gya ki, C e n a b - H a k k , be kuak sonra hasudlarn
ramna Osmanllar arasnda ikinci bir H f i z vcde getirmek
istemiti15..
Burada yine sz yazara brakalm :
OjL.li
< jlj.S
j J) T
^C
jJL
j ilfi
j _j>
JsUjljl
15
16
Var. 8 a - 9 a.
V ar. 9 a-b.
282
kendisi tarafndan 53 olarak gsterilmitir17. Sonra, buradan im
diye kadar, bir yerde bahsi getiini bilmediim yeni bir eserinin
de ancak adn renmi bulunuyoruz. Rab(u}l-mansmnn muhtevi
yat hakknda da, buraya aktarlan, kaside parasndan bir hkm
karmak da ok acelecilik olur.
Yine yukardanberi ya aynen aldmz, yahut hlsaten ve
melen evirdiimiz kk ksmlar bize, 1 nin klsik edebiyat
mzda, kendisini Iran iirinin stadlarndan aa grmek yle dur
sun, stn telkki edenlerin bayraktar saydn gsteriyor. Bun
lar okuduktan sonradr ki: N e f i deki o kendini fazla beenmi
liin, o Iran ediplerine meydan okuyan ednn bir kaynan tan
m oluyoruz.
III.
Mecmafl-bahreyn, byk klsiklerimizden N e f nin
ailesini tantmak bakmndan da ok ehemmiyetlidir. Bugne kadar
Erzurumlu airimizin babasnn da, dedesinin de adn bilmiyorduk.
Btn sylenenler tahmin hudutlarn amyordu. Bu bizim kendi
etd ve eserlerimiz iin de byle idi18, ilk defa burada rastladmz
kayd, 1954 balarnda (27 Ocak) Eminn renci Lokalinde umu
m efkra aklam, sonra da Cumhuriyet Gazetesine bu konuda
bir beyanat vermitik. Fakat asl metni ilk def bu yazyla ilim le
mine arzedeceiz.
l , ilknce, det giri saylabilecek bir iki cmle ile: bu iir
lerinin halk arasnda byk hret kazandna, iir ve edebiyat me
rakllarnn onlar istinsaha koyulduuna, fakat hepsini kopyaya fr
sat bulamadklarna iaret etmekte ve yle demektedir :
W
iliLiYl
cK ^
Lil ^etr*"-#
jl ( _ T. . .
cr
>jsj f "
^
_P
3' 0 ^ ^
17 V ar. 68 b.
18 Dr. A b d U l k a d i r K a r a h a n , N e f , T rk K lsikleri 32, stanbul,
1954, s. 3.
283
J jJ
j\j
j t-j
jU
j / j b ^ i jT"jj /jj^i>-
J ?**A
jU ^ l
(jUprluVl
C-Ijj ^ -*^'.
^0
u * ^ ". isxi J
\>\jjfj
o l
plil
jL .L i j j j
0^*' )
Jli
* ^
AiJ\.ij
Jj^A UT L.**T
J l i l ^*2*
cl>
J*L
&
a^c-Ij
^7
<S$
OuT ^
jlM
_J liij
j f j
AiW\j
j\/"
\cj }
t!.P j*
j-k*
^?eJI j
Aywi ^
. *1^* j a jl
/*j /*
J*
JJ
jd.S Cf jJa
B.
1
'
4-U I
^ h
j j j + f j tJj
^ll
V ar. 10 a v e devam.
V ar. 11 b.
Lil jjU
4l 1
eJj.
19
20
J Jjo
1^*1 J
284:
Yalnz bu kadarla da kalnmyor. Medih temposu gittike yk
seliyor. N e f ' demi ki: Mecmaul-bahreyn ad ile adlandrdn
bu yeni telifi, byk inciyi andran bu eseri, denizlerdeki gemilerin
ibuyurucusu, serhad boylar ve kylar kaptanna arzetmek, senin
iin bir vazifedir. Gecikmemelisin. nk tehirde fet ve tacilde za
rafet vardr. Beni dinlersen, bunu ona sun21. O da birisi Derya-yi
ebrr, dieri Lcce-i esrar olan bu esere, Mecma'ul-bahreyn adn
koysam yeridir diyerek, bu sefer bizzat S i n a n P a a medhine gi
riiyor. Diyor ki Nefsl-emirde o gemiler .binicisi, esiz, asil, ulu,
gzel tabiatl ve gaza yapcsdr ki: dmanl zahir olan yolunu
kaybetmi kral, onun mzrann darbe yemii ve can alnm oldu.
Badad/a vali olduu zaman, o diyarn hnerverlerini refaha eritirmitir; Erzuruma geldiinde orann nktedanlarna bir ok ilti
fat ve kerem gstermitir. Cmertlii ile mehurdu. Zulme urayan
lar da, o yerlerde, zlimlerin elinden kurtarmt. Hi bir zaman
tama ve rvete dmemi, halk refaha yetitirmee alm, Nizaml-mlkn kincisi, Asaf b. Berhiyanm peyrevi, yahut ta n
c Bzrci Mihr olmutu. Fakat ne faydaki, bu zamanda her tek
olan insan inzivaya ekilmitir. Oysaki kendisine en byk insanlar
muhtatr. Ben buna kr ediyorum ki, bu deerli armaan, onun
kymetini takdir edebilen bir insana ithaf ediyorum22.
Burada ad geen S i n a n P a a nm K o c a S i n a n P a a
diye hret bulan ve be defa sadaret hizmetinde bulunan A r n a v u d S i n a n P a a olduu phesizdir. nk 1000 senesinde Sad
razamlktan mzul, eski Badad ve Erzurum Valisi, Tunus Ftihi,
Macar kraln yenen v.s. gibi belli vasflarla baka bir S i n a n P a a nn bulunmasna imkn ve ihtimal yoktur23... imdi ibretle 1nin Knhl-ahbrnda ayn zat hakknda, lm dolaysiyle, ileri
srlen mtlalar da nakledeceiz.
5 aban 1004 / 4 Nisan 1596da len S i n a n P a a nn24 ufu21 V ar. 11 b . - 1 2 a.
22 Var. 12 a. - 13 a.
23 Bak. B n cyclop ed ie de llsla m , IV, 1934, s. 451-2 : H a m m e r, Tarih
(M . A t a trc.) VII, stanbul, 1332, 178; . S a m i , K am s l-a'lm IV, stan
bul, 1311, 2635-6, v.d.
24 , 1 , Knh l-ahbr, Son C., niversite ktph. T Y 5961, var. 473 b.
v.d.; N a i m a , Tarih, I, stanbul, 1280, 78, v.s.
285
l hdisesinin Knhl-ahbr'daki bal yledir: Sinan Paamn
evza- nahemvr ve adem diyarna gzan bey anndadr25. Bu ba
lk bile, Mecmaful-bahreyn sanatkrnn ka derece dndn an
lamay kolaylatrabilir. Be kere Sadrazam olduuna temas edildik
ten sonra l aynen unlar yazyor: Gitdike bed-hy ve bed-gy
ve varduka fitne ve bdar ve tnd-huy olub kaza-i hacet in yan
na varanlara lisannda olan toprak bauna kelm idi26.
25
26
27
28
V ar. 473 b .- 4 7 4 a.
G sterilen yer.
G sterilen yer.
V ar. 474 a.
286
Bunlar grdkten sonra tarafsz olmalar gereken tarihileri
mizden en ok tannmnn, bzan nasl hislerine zebun olduunu
yine tarih bir vesika olarak burada kaydetmee mecburuz. imdi
slm Ansiklopedisinde K. S s s h e i m in l hakknda iddet
ve entrikann hkim olduu bir devirde, o, saffet ve istikamet nu
munesi tekil etm itin 29 demesinin gerek plnda ne kadar gevedi
29
I, 306.
288
de de, baz kataloglardan birinden yaplm bir nakille, ngiltere
den dnmzden bir yl sonra stanbuldaki kusurlu ve son ksm
lar slanmadan doma bozuka ve okunmas g bir nshann yeni
yazya evrilmesinden ibaret bir lisans almas istisna edilirse bir
yayn ve alma mevcut deildir.
Amacmz: Bodleian yazmasn tantmak kadar, bu Fetihname
sayesinde ortaya kan Gen Osmann tarih ahsiyetini ve ehadetini belirtmektedir.
I.
Kavun ii renginde iyi deri kapl mukavvadan bir cilt iin
de byk boyda 279 varak tutan nshamzn yzlm: 280x150
(195x100) mm.dir. Her sayfada ortalama 21 satr bulunmaktadr.
Yaz ilek bir nesihtir. Bahis balar, baz nemli tarihler umumi
yetle srh ile yazlmtr. Kt kalnca ve saykalldr. istinsah ta
rihi ve mstensih ad ak olarak belli edilmemi olmakla beraber
bunu kavramaya elverili ipular vardr. Sz gelimi: IV. M u r a dn
Badad seferi konaklarndan bahsedilirken, Birecik'te verilen bir
mola ve erzak ile alef datm mnasebetiyle mstensih yle bir
ifade kullanmaktadr: Siph ve yenieri tifesine nsih-i tevrh
hakr arpa ktibi idim. Bu gibi kaytlar gsterir ki, Fetihname'nin
mstensihi Badad seferine bizzat itirak etmi, okuma yazmas ol
duka yerinde bir adamdr. Ve eser seferden, ok uzak saylmamak
gereken bir sre sonra kopya edilmitir. Muhtemelen mstensih,
kendi bilgi ve grgsn de bazan arayerlere sktrmtr. Arada
bir iml ve ifade hatalarna, manzum paralarda vezin bozuklukla
rna rastlanrsa da, bunlar yle ehemmiyetli saylacak bir dereceyi
bulmamaktadr.
Nsha iyi muhafaza edilmitir.
Fetihname yle balamaktadr :
4^\ J
289
II.
Eserin mellifi kendisini: Meddh-i ammVr-Resl diye
hret sahibi olmu H a c M u s t a f b i n M o l l a R d v n
a l - B a d adiyle tantmaktadr.. Bundan bu zatn: asl iti
bariyle de Badadl olduu, ilmiyye snfna mensup bir hoca evld
bulunduu ve Hamza-nmeler okumakla tannd neticesini kar
mak mmkndr. Adnn bandaki Hac sfat da hacc ferizasm ed eylemi olduuna delil saylmak gerek.
Kendi ifadesine gre M o l l a R d v a n o l u H a c M u s
t a f a , hicretten 1030 sene getikten sonra: Drl-mlk-i Badad-i behit-badda olan vakayVi aynel-yakn mahede edp bu
nsha-i dil-vzi benan-i kaleme getirmi. Hayatnn bu tarihten
nceki devresinin Badadta getii anlalmaktadr. a h A b b a s n Badad istils srasnda halkn ektii meekkat ve zdra-
290
Dudur ref eden n her bely
El zre dutalm dym duy.
Egeri elfz hsn-i eddan rdr meclis ve mehfilde mutlaa olunduka hayr ile yd olmaa bddr...
291
K a n u n devri ve gerekse onu takib eden yllarn Badad ile ilgili
olaylar nisbeten gzden geirilmitir. Eserin arlk noktas IV.
M u r a d devrinin Badad seferleri ve bilhassa Badadm yeniden
fethi zerindedir. Bugnlerin Badad dolaylar ile yakndan ilgili
baz olaylarn, baka bu nevi teliflerde kolayca grlmeyen bir ge
nilik ve aklkla burda anlatld mahede edilmektedir...
Mesel IV. M u r a d n Badad yolculuu esnasndaki konak
larda geen hayat ve yol boyunca zuhra gelen bir takm olaylar
ve durumlar, rnek olarak, hatrlanabilir: Antakyada s nehrin
den Padiahn ve onun pei sra vezirler ve ynm atlarn srp
gemeleri; Halepte cirit ve ok atmalar; Birecik yaknnda Belkis
Tepede Frat zerine kpr kuruluu ve R u m e l i B e y l e r b e y i s i P i r P a a nm Kprbanda haksz yere idam; Urfa y o
lunda ttn kullandklar iin hayatlarna son verilen 21 kiinin ba
na gelenler ve daha buna benzer nice vakalar bu kategoridendir.
Bizim burada asl zerinde duracamz olay, u andaki bilgi
mize gre, hemen hibir yerde ayrntlar ve gerekliiyle burada
olduu kadar dokmanter karakterde grlebilecei sylenemiyecek olan: Gen Osman Hikyesidir. zellikle edebiyat tarihimiz ve
kahramanlk psikolojisi bakmndan ehemmiyet ve deeri bulunan
bu konuda, bugne kadar yaplm olan en yetkili incelemelerde bile,
G e n O s m a n ' n tarih ahsiyeti ak ve doru olarak tespit edi
lememitir.
Adana Trkmenlerinin bir halk hikyesi olmaktan balyarak
trk trndeki trl rivyetlerine ( ankr, Karaman, Mudur
nu, Konya v.b.), G e n O s m a n n hl Badad snn halk ara
snda yaayan lejandmdan edeb kaynaklardaki Kul Mustafa koma
sna kadar bu hikyenin deiik ekillerinden hibiri: bize, bir des
292
l e b i nin bir iareti bahis konusu olmutur. N a m nm u aa
da grlecek ifadesi, Fetihname'mizdeki hi bir tereddde meydan
vermeyen kesin malmat karsnda, ancak yanllk ve yanl
renmi olmak szleriyle vasflandrlabilir. N a m der ki :
V e Gen Osman Dicle kenrmda cisr zerinde durub kala en
gine megul idi. Hisardan Ktztl-ba tr tfenkle hamle iderlerdi.
Topuuna ok dokunub mecruh olcak kenrda olmakla cisrden suya
db rfeksmdan biri bandan imamesin zb pertb eyledi.
Osman B ey makremenin ucuna sarilup sahibi cisr zerine ekerken
su kuvveti ile Osman B ey refikim dahi gekp suya drp mevc ve
aknt galib olmakla ikisi bile gark oldular... Mmkndr k'i
293
G e n O s m a n , mam Hseyin merkadn ziyaretten ve fakir
fukaraya bol bol inam ve ihsanlarda bulunduktan sonra Hille'ye ha
reket etmi. Oradan da halk, geceleyin, Melhide grhunu kar
m ve bylece firar meslekine slk eden Safev askeri ile ilk gn
lerde bir arpma olmamtr. Fakat Hz. mam Ali KaVasnda (N ecef) sikin olan 400 kadar Kzlbala bir ara bir nevi mtareke dev
ri yaand halde, onlarn szlerinde durmamalar yznden, G e n
O s m a n bunlarn zerlerine yrm, ve ibret-i messire olacak e
kilde, haklarndan gelmitir..
Bir ara emrindeki 80 kadar askerle Hilleyi muhasaraya gelen
4000 Safev svarisi ile ilk anlarda arpmamak iin ifaiyeye e
kilen G e n O s m a n , orada arlklarn braktktan sonra, 700
ceng eriyle tekrar gelip Hille etrafna baarl aknlar yapmtr.
Yine bir baka zamanda Osmanl askerleri zahiresiz kalsn diye har
manlar yakan, hurma aalar kesen 1700 Safev askeri zerine, yal
nz 700 erle, bel-yi suman gibi, inmi ve onlar perian eylemi
tir. Bunun intikamn almak endiesiyle birka bin adamla Tahmaziye rma kysna gelen S i y a v u H a n v e E b u l - K a s m
ile tututuu ceng, gerekten bir kahramanlk rneidir. Bir kur
gunla oyluundan yaralanmasna ramen, sava alann brakmayp
gl kuvvetli bir Kzlba yakasndan kapp koltuu altna almas
ve aslan penesine dm tilkiyi andran bu adama Deprenme,
yoksa ban koparrm diyerek eli ile boazna yapt skmada,
parmaklarnn, kartal penesi gibi, herifin gerdeni etine batmas
cengiliinin delillerinden ancak bir tanedir. Hasmlar, birbiri ze
rine basarak, sava alanndan kamlardr. G e n O s m a n , ya
ras iyiletikten sonra, yeniden Hille zerine yrm ve oray tek
rar zaptetmitir.
ikinci bahsin bal ise yledir: Vezr-i shib-tedbr Husrev
Paa-yi lem-gr Badd KaVasn gelb muhasara etdkleridr.
Burada da ilk nce H u s r e v P a a mn ran taraflarndan gelerek
Badad muhasaraya balamas, mam A (zam yaknlarnda ordunup
karargh kurarak Badadn bat taraflarndan metrislere giri ve
sonra da hisarlarn, brc ve brlarm top glleleri ile yer yer sklmeleri anlatlmakta, lm kazlmalarna dokunulmaktadr.
S a d r a z a m H s r e v P a a , Badad muhasarasna bala
294
nrken, Hillede O s m a n A a ya avu gnderip onu Ordu-yi H
myna dvet etmi ve O s m a n A a da, emrindeki kuvvetle bir
likte, hemen sratle vazifeye komutur. H s r e v P a a ile m
lakattan ve o zamana kadar grd baarl hizmetleri akladk
tan sonra, Vezir-i Azamn emriyle, G e n O s m a n metrise varm
ve ceng erleriyle omuz omuza, iki dnya saadeti urunda, arpma
ya balamtr.
G e n O s m a n , kumandas altndaki birliklerle imam Azam
kaps yaknnda olan metrise girmi ve burada destanlara lyk ce
saret ve kahramanlklar gstermitir.
Badadm i hisar bu taraflarda idi. Burada Dicle nehri ky
snda Sultan Sleyman kulesi adiyle tannan yksek bir kule vard
ki top darbeleriyle rahnedar olmutu. Bir gece G e n O s m a n
A a , o kuleyi dmandan hl grnce, gedik ve yarklardan, mer
divenle, kule zerine kmtr. Onu bir hayli dilver tkip etmi ve
Osmanl askerleri Saf evi bekilerinin ounu kltan geirip krm
ve kuleyi fethetmitir. zerinde gnlerce Trk bayran dalgalan
drmalardr. Kzlbam btn gayreti bouna olmusa da, eirie az
tesadf edilir bahadrlk hamleleri, neticede Osman Aann ehadeti
ve Osmanl Ordusunun muhasaray kaldrmas yznden, beklenen
meyvay verememitir. imdi burada sz Fetihname'nin yazarna
brakyoruz :
Her gece nice merdn-i dilvern Osman Aa olduu kuleye
gelb mecmac-i siph-i kne-hwh olup Vezr-i saf-reye haber gn
derdi ki hemen yry olsun ki bu bendeler dahi dmenn- mahsrn zerine nevzil-i sumn gibi olalm. Vezr-i pr-dni mnV
olurdu. Sabr rm eylen bir nice gnden tedrik olan esbab- ceng
hzr ve mde ola. Osman Aa on gn ol kulleyi mesken edindi
ve brn-i tir tfenk drien-i b-direng zerine yadrd> ve'klle
zerinde olan dilverlerin nicesi dne-i tfenk ile ehd ld.
295
V e Sultan Sleyman-i Cennet-iyn Kullesi zerinde olan Os
man Aa etrf- kulelden olduu kulleyi niane alub dne-i top ve
tfenk brn gibi yaard. Eir bed-sirit-i tabiat-zit dahi bir riss-i
can-giry ile emtica-i hayat-i Osman Begi trc etmein ol gazilern
dahi dest palan dutmaz old.
G e n O s m a n la Z o r P a a nm kale bedenleri stnde eladet mertebelerine ermeleriyle nice tannm, isim yapm beyler ve
beylerbeyilerin de hayat alanndan silindiklerine de hayflanan ya
zarmz H a c M u s t a f a , bu arada, G e n O s m a n n yeenim
den de bir cmlemle bahsetmeyi ihmal etmez: Cmleden Gen Os
mann Ali Beg nm bir hemre-zdesi ki days kanm grh-i melhideden olurken bir dne-i tfenk ile ol r-i marake-gri ehid ve
nakd- haytdan n-md etdiler.
Osmanl Devletinin hkim olduu topraklarda, bilhassa Anadodoluda hayli yaygn ve Snn tarikatlar arasnda en ok besi bu
lunan tarikatlerden biri olan Halvetliin, ou zaman Msriyye ve
bazan da Niyaziyye ad verilen kolunun kurucusu olan N i y a z - i
M s r (8 ubat 1618 - 16 Mart 1694 = 12 Rebiulevvel 1027 - 20
Recep 1105): XVII. Yzyl Trk Tasavvuf edebiyatnn ve tekke
eyhliinin dikkate deer, atak ve hreti zamanmza kadar gelen
simalarndandr. Daha doum yeri olan Malatyada renim an
da iken H a l v e t e y h i M a l a t y a l I H s e y i n e mrit ol
makla balayan tarikat intisab: M e h m e d N i y a z i de uzun se
yahatlerden sonra ( Diyarbakr, Mardin, Badad, Kerbel, Msr, s
tanbul ve Anadolunun Bursa bata olmak zere Uak, Ktahya ve
Elmal ehirleri) hayatnn vazgeilmez bir balants olmu ve bu
zat nihayet kendisi de bal olduu tarikatn bir ubesini tesis ede
rek, hretli Trk eyhleri arasnda yer almtr.
Kdhirede Camil-Ezherde ilim tahsilini kemale erdirdikten ve
tarikat erkn ve dabnda ilerledikten sonra bir rya zerine stan
bula, gelen ve drt yl Msrda ikamet eyledii cihetle de M s r
diye de anlan M e h m e d N i y a z , irada: stanbulda Sokullu
Mehmed Paa Medresesinde bir hcrede balam, son ve en tesirli
eyhi m m S i n a n dan bilhere Bat Anadoluda, ald feyz de
olgunlamasna yardmc olduktan sonra Bursada asl hviyet ve
kemlini bulmutur. Konumuzu tekil eden ve bir nev htrat, hi
civ, gnlk olaylar, din ve tasavvuf duygular halitas karakterin
de olan ve kendi elyazsi ile yazlm tek nshas bulunan eser de,
deiik fslalarla, dank notlar eklinde vcuda getirilmitir.
Bursa Merkez 11 Halk Ktphanesine bal Orhan Gzi blmnde
690 numarada kaytl bulunan bu i kapandaki iarete gre
Mecma-i kelimt-i kudsiyye-i Hazret-i Msr 105 + 11 yapraktan
298
ibarettir. N i y a z i nin bu dank ve kark notlar 65 yalarnda
iken kaleme ald anlalyor. 43. yapran a yznde: Msrnin sinni imdi altm betedir diyor ki, hicretin 1027. ylnda do
duuna gre bu ksmlar 1092 sralarnda yazm olacaktr. Yaz
umumiyetle nesih yaz eidi iledir. O kadar ilek bir yaz sayl
maz. Sayfalarn yz ls: 190x138 (170x125)mm. dir. Her say
fadaki satr adedi birbirini tutmaz. Eserin kab eskimi meindir.
Bu eser Meclis-i idare karan ile vaktiyle Ahmed Gzi Der
ghndan getirilmitir.
Bu htrat, vakalar, notlar mecmuasnda yazar, yer yer kendi
hayat hakknda iaretlerde bulunur. Bir rnek olmak zre 9. yap
ran b yznde onun Fakr bin yirmi yedinci senesinde dn
yaya gelmiim demekle doum tarihini kaydetmesini, V n M e h m e d E f e n d i ye (lm 1096/1685) ve devrinin baz devlet rica
line olan kzgnln belirtmesini- (Hamzaviyye tarikat mensupla
rna iddetle atlarn), baz rahatszlklklar, vehimleri ve baka
eyleri bahis konusu ediini (Yaprak 8b, 12a, 38a ve daha, baka yer
ler) zikredebiliriz. Ancak yazmzn esas bunlar olmadndan asl
N i y a z - i M s r nin mistik grlerine gemei gerekli: bul
maktayz.
Aklna her esenin yazl bulunduu, eskilerin ok urap hal
ledemedii meseleleri kurcalad, bz yetlerin tefsirinden lm-i
cifre kadar bir ok birbiri ile ilgili ve ilgisiz konularn yer ald
bu htrat, varidat, vekayi ve notlar ynnda: N i y a z i nin mis
tik ahsiyetini aksettiren ve onun din-ta,savvuf grnn izlerini
tayan sayfalar da yklcedir. N i y a z i evvel, gze arptna
gre, kendisini bazan bir hatml-evliy bazan da hatt bir pey
gamber gibi grmektedir. Daha, mecmuasnn balarnda (yaprak
6*1) yle demektedir :
Her vakitte hatml-evliya birdir. Bu vakitte Allah Subhanehu
ve Tal hatml-evliy olma Msrye verdi dedikten sonra :
Benim istediim, Allahn istediidir demekten ekinmemektedir.
Bylece kendisini zamannn kutbu, maneviyat dnyasnn det
299
vahy oldu. Mnas ile meom. Ol mna ki mtehidler cizdirler. N i
in, zira onlar itihadlar, emekleri mukabilinde birer mna bulur
lar. Kimi nakil ile, kimi rey ile Enbiyaya doan mna vahy ile do
ar. Sonra 34. yapran b yznde de aynen unlar vardr: Sal,
ey Msr, sen peygamberim dersin. Peygamberlerin kangs senin gibi
etm etti (sd). Cemi~i erzilin tmu (sp saymalar) sen
de hatm olmu... Cevap: ir enbiy (peygamberler) benim evldmdr.. Bu sayfann sonunda, kendisi de her halde biraz delilie
kadar vardn sezmi olmaldr ki, unlar yazar : Bu hal bize
mahsustur. Biz divneyz. kil olana ciz deildir. Bu gibi ar
300
ile bunlarn uyuturulmas gerekten gtr. Bunlar yazann iine
doanlarn, haylinden geenlerin bir takm vehimler olmas, ya da
tasavvuf grleri son hudutlarna vardrarak baz sembollerle nor
mal akl ve idrakimizle kavramamz mmkn olmayan baz sezi
lerin tesiri altnda kalm bulunmas muhtemeldir. nsan bilinme
yen, grnmeyen eyleri bilip grmeye vkf duruma ykselttii bo
inancna kaplp ilm-i cifr denilen ve sonradan harflere adedi ky
metler atfetmek sretiyle (Ebced hesab) istikbalden haber verdii
zannma gtren mevhum ilme, N i y z - i M s r d e kendisini ok
kaptrm gzkmektedir. Bu htrat ve vridat notlarnda sk sk
N i y z - i M s r nin cifre (aslnda doru Arapas cafrdr)
kafa yorarak ahkm kard grlmektedir. Kendisi bu szde ilmi
nasl tabi bir ilhamla tasarruf ettiini ylece belirtir :
E y salimler, Msr ne cifr bilirdim, ne ilm-i esm-i hurf bilir
dim. Sis beni hapsedip Boashisara gelince bir hal galebesiyle ki
taplar yrtm, atmm. Kuluktan vakt-i asr olunca, aklm bama
gelince grdm: boazmda yine zincir, ayamda yine buka. Bu
halde iken esm-i hurf ve kavid-i cifrin bazs fetholdu. Elhamd
lillhi Tal ol gnden bu gne gelince yevmen fe yevmin ( yni gn
den gne) ziyade olmaktadr. Hatt bas stilhi cifre, Allah Sbhnehu ve Tal vs-i evvel kld, (yaprak 35b).
301
deliller kara kara bir nevi yar delilik veya cezbe durumuna gel
mi olmas dolaysiyle olacaktr (Hidyetl-thvan, Istaribul niver
sitesi Ktphanesi TY No. 1604, 81b). N i y a z i nin iirlerinde ve
dier eserlerinde tesadf edilen l-i ab sevgisi ve bilhassa H a zr e t - i A l i ile H a z r e t - i H a a n ve H a z r e t - i H s e y n e
olan sonsuz ak ve ballk, sras geldike, bu yazarn kendi el ya
zs notlarnda da yer almaktadr...
Esere vakit vakit bakalar tarafndan yazlm notlarn, iir
lerin girmi olmas, onun bir ok elden getiini ve sonraki mlikle
ri tarafndan bo yerlere arzularna gre, eklentiler yapldn gster
mektedir. Bununla beraber bilhassa iirler, tasavvufdir. N i y z nin bal bulunduu mistik fikirlerle muayyen bakmlardan karak
ter yaknl tarlar (Mesel E r e f o l u R m nin gazeli (33a)
A g a z d e nin gazeline P a r s nm tahmisi (55b) ve bakalar
gibi). N i y z , bu otografnda bazan kendi iirlerini de ve onlar
ne vakit sylediini de hatrlar. Ta Uakta, iken yazd 5 beyitlik
ve Bulan cemiyet-i kbr olur sf Vcdu olur ann /z ( r )
ile kaf () matlal gazeli bunlardandr (59b).
N i y z i nin mistik grleri ve gzele bakmann mnasn
aklamak ynnden dikkate deer bulduum u cmlelerini de bu
incelemenin sonlarna almak yerinde olacaktr: Halk-i lem sanr
lar ki enbiy ve evliy gzel sevmezler. Gzeli bunlar severler. Si
zinle enbiy ve evliymn gzle bakmakta fark Kurna bakmak gi
bidir. Siz Kurna baknca kelimesini, irabm, manasn, hakikatini,
mecazn mtla edersiz. Enbiy ve evliy hakykn (hakikatle
rini), esrnn, rumzunu, irtn, tevrihini gzlerler. Kezlik gz
le de baktka siz ehvatla bakarsz. Enbiy ve evliy hak ile ba
karlar (64b).
Eserin 82. yaprann a yznden itibaren N i y z - i M s r baz iirlerini de htrtna alm bulunmaktadr. Bunlarda da
N i y z 'nin kiiliini, tasavvuf grlerini aksettiren msralar az
deildir. Birkan burada tekrarlamak faydasz olmayacaktr
Kasap elinde koyunum Ya o beni ya ben onu
Cellt nnde boynum Ya o beni ya ben onu
302
.... Habsim bu gn krk erbin Oldu tamam Deccal lin
Kld beni Rabbim emin Ya sen beni ya ben seni
.... Mehdi benim adlimdrr ts benim fazlimdrr
hir amel katlimdrr Ya sen beni ya ben seni... (83b)
Yukarda ktasn aldmz lhnin hemen arkasndan ge
len gazel in makta beytinde de, daha yukarda bahis konusu et
tiimiz, M s r - s mnasebetini ylece ifadelendirmitir :
Hdlk- lem dediler tsya Msr bir zaman
Dahi bundan zge m evh dedi Kurn bana. (84a)
Bu iirlerinden semeler: onun byk ir F z 1 nin (1480 ?1556) ilk gazelinden vcda getirdii tahmis ile sona ermektedir,
(yaprak 89b).
Hlsa N i y z - i M s r : Y u n u s E m r e (lm 1320),
N e s i m (lm 1418), F u z l (lm 1556) gibi n plndaki
mutasavvf Trk airlerinin geni etkisi altnda ve M u h y i d d i n
b n a l - A r a b (1165-1240) misli byk sofi mtefekkirlerin
eserlerinden edindii manev tecrbe ile kendi yaratlna da uy
gun olarak bu nesir-nazm kark ve esas nesirden ibaret olan
mecmuasnda i dnyasnn mantk tesi duygu ve dncelerini,
zellikle kuruntu ve tepkilerini, dlerini yazya ilemitir..
Say 2, S. 57-62). ngilizce asl metin ise Macar limler Akademisince baslmaktadr.
slm ve Trk Tarih ve Edebiyatnda Ok ve Ok Atma, Gelenek
sel Trk Sporlar Semineri (Bildiriler, Konya, 3.7.1976), Ankara,
1976, S. 16-26.
Yunus Emrenin Hmanizmi, VI. Arap ve slm Tetkikleri
306
El-Fatih niversitesi Terbiye Fakltesinde konferans olarak, geni
letilip, verilmitir (25.Nisan.1979).
**#
ran ve Trk Edebiyatlarnda Ortak Edeb Trler, Actes du
VII* Congres de lAssocmticn Internationale de LittSrature Comparee, II. C., Stuttgart, 1979, S. 595-598. Bildirinin Farsa tercmesi
Armaan Dergisinde baslmtr (Tehran, 1354 ., Say 11 ve 12,
S. 667-674). Trke metin Dnya Edebiyatndan Semeler Dergisin
de yaymlanmtr (Ocak 1977, Say 1, S. 52-57).
slm Trk Edebiyatnda Krk Hadslerin Douu, Gelimesi ve
Yaylmas, II. Milletleraras Siret Kongresine sunulan bildiri (stan
bul, 17 Haziran 1977); yaym: Krk Hads, Ankara/stanbul, 1977,
1970, S. 454-455.
uar Tezkireleri, Tezkire maddesi, slm Ansiklopedisi, 12/1.
307
192. lm, yldnmnde Erzurumlu brahim Hakk, Mutasavvf
ve retici air Olarak brahim Hakk, stanbul, 1974, S. 28-36.
Ayrca Hasankale (Pasinler)'de brahim Hakk Hz. Camii ve Klliyesini yaptrma ve yaatma Derneinin dzenledii Anma Tre
ninde Konferans (22 Haziran 1974).
*
lk Osmanl Edebiyatnn ncelenmemi Din Bir Mesnevisi.'
Hikyet-i Hadice 'Tezvic-i Muhammed, Akten des VII. Kongresses
fr Arabistik und slam wissenschaft (Gttingen, 15. bis 22. August
1974, Franszca, Gttingen, 1976, S. 230-235). Trke metin Atatrk
niversitesi - Edebiyat Fakltesi Aratrma Dergisinde yaymlan
308
Gen Osmann Tarih ahsiyeti, VI. Trk Tarih Kongresi (Ankara,
20-26 Ekim 1961), Kongreye Sunulan Bildiriler, Ankara, 1967,
S. 312-321.
Kendi El Yazs Hatratna Gre Niyaz-i MsrVnin Baz Mistik
Grleri, Traditions Religieuses et Para-Religieuses de Peuples Altaiques (Communications presentees au XIII8 Congres de la Per-
N D E K S
AHIS SlMLER
A
A bbas b. M uham m ed R z el-K um m ,
97
A b dal Musa, 6, 7
Abdullah b. sm ail, 19, 100
Abdullah b. M ehm ed, 99
Abdullah el-M ervez, 95
Abdullah H atif, 120
Abdurrahm an, 241 .
Abdurrahm an b. H aan H ibr, 97
Abdurrahm an Cam, 8, 13, 76, 77,
90, 97, 99, 103, 104, 120, 176,277
A bdlaziz, 22, 23
Abdlbaki Glpnarl, 31, 32, 177
A b d l-F ettah efkat, 113
A bdlhak A dnan A dvar, 131
(II.) Abdlham id, 205
A bdlhalik Gucdevan, 5
A bdlkadir K arahan, X V , 181-3, 282
A bdlm ecid b. Nasuh, 99
A bdlvsi lebi, X IV , 225, 233, 239,
240, 241
A b d n-nebi b. H alef, 119
Abdurrahm an-i Taleban, 120
A b B akr al-Vlib, 74
A b M ihnaf, 182
A bu M slim, 91
Abu M slim Teberdar, 4
A di b. Zeyd, 118
A fdal-zde, 259
A li K uu, 258
A g h Srr Levend, 56
A li N ihat Tarlan, 56
A azde, 301
Ahd, 173
A li Paa, 192
A llam e Dr. M uham m ed kbal, 18
310
A lp A rslan, 21, 217
A m ca zade H seyin Paa, 201
A n ah tar A a s A li Bey, 205
Andelip, 79
AnkaraU sm ail Rsh, 99
A n ta k ya l M nif, 211
A n tere b. eddad, 118
(H .) A rasl, 181
r if elebi, 106
A rnavud Sinan Paa, 284
A s a f b. Berhiya, 284
k elebi, 37, 99, 134, 154
k Paa, 8, 234, 241
k Paa-zde, 265
A ra f Sanvi, 17
A ta Bey, 279
Atke, 228, 230
A ttar, 7, 8, 208, 277
Avn, 127-9, 133, 134, 136, 139, 142,
143, 146, 149-54, 156, 158, 160-2,
165-8
A y as Paa, 172, 183
A yn tapl (A n tep li) A yn, 123
A yva n sarayl sm ail, 134
A ziz Efendi, 192
A ziz M ahm d Hda, 213
A zm i-z de Halet, 122, 194
C
B
B aba lyas, 5, 7
B aba shak, 5, 6
Bahaddin Nakbend, 5
Bahr, 229
Bahtiyarzde, 22
Bahs, 194
Bak, 37, 40, 42, 44, 45, 60, 61, 208
Baht, 187
B k Paa, 194
Balasagunlu Yusuf, 43
BalIkesirli D evletolu Y usuf, 241,
244
B altac M ehm ed Paa, 203, 204
B a ra k Baba, 5
Basm adjian, 131
Chiz, 277
C afer E rkl, 176
C a fer (P a a ), 172, 192
Cahit ztelli, 32
Cami, 41, 78, 81, 82, 91, 176, 177,
208, 216, 273, 277
Cam -i Rum , 272
Cavit Baysun, 275
Cell M olla, 123
Celil, 78, 153
Cem, 8, 145, 156
Cem al t, 100
Cem aleddin A k saray, 98
Cemid, 48, 145, 251
Cengiz, 4, 22
Cihan-ah K arakoyunlu, 253
311
Cihangir, 17
Crcan Padiah, 9
aker, 104
elebi M ehm ed, 42, 237, 240
elebi Sultan Mehmed, 39, 235, 236,
240, 246
elebi-zde Asm , 211
erkez M ehm ed Paa, 22, 27
orlulu A li Paa, 202
orumlu, 236
D
D adalolu, 72
D altaban M ustafa Paa, 201
D am at M ehm ed Paa, 187
Dra, 8
Darr, 186
Darssade A as, 192
Davud, 239
D avud F atin Efendi, 114
Dehri D ilin, 45
Deli L tfi, 258
(P rof. J.) Deny, 226, 228
D ev letoflu Y usuf, X IV , 225, 234, 241,
243, 244-6
Devletah, 9,0
D iyarbakrl A hm ed M ridi, 213
DiyarbakIrlI H m , 211
D iyarbakrl Seyyid Y ahya, 205
D ukakin-zde T alcal Y ahya, 105
Dursun Bey, 129
E
Eb H reyre, 21
Eb sa M uham m ed et-Tirm iz, 95
Eb Leheb, 229
E bul-F eth Sultan Halil, 250
E bul-K asm , 293
Eb M ihnef, 269
Eb M slim H orasan, 9, 272
Eb Nvas, 119
Eb Said el-H udr, 20
Eb Tahir es-Silef, 95
Eb Tlib, 228, 230
E blhayr (M ehm ed), 197, 198, 201
Ebzziya, 45
Edirneli ahidi, 79
E kber, 17
E km eki-zde A hm ed Paa, 193-194
Elvend Bey, 169
Em in .bid, 181
Em ir A fsahuddin H idyet, X IV , 8,
249,
250, 251, 254
E m ir Husrev, 77, 79, 80, 176
E m ir M uhaddis M ukaddes, 99
Em ir, Sheyl, 80
Em ir, 127
Em rah, 59
Enderunlu Fzl, 44
Enderunlu V sf, 44
Enver, 234, 280
Erzurum lu Darir, 217
E rzurum lu Em rah, 217
Erzurum lu brahim H akk,
X IV ,
213-18, 220, 221
Erzurum lu mer, 185, 186
E sat Efendi, 192, 214
E sat Coan, 174
E srar Dede, 113
E refolu Rum , 213, 301
E vliya elebi, 92
E frengzib, 17
E yyublu M ehm ed Rm , 200
- F
F aik Reat, 130
Faizi, 79
312
Faris, 187
Fasih b. Abdlkerim , 97
(H z.) Fa.tma, 182, 230, 270
Fatih (Sultan M ehm ed), X IV , 8, 22,
39, 127-31, 133-5, 139, 142, 14655, 157-59, 161-3, 243, 246, 258,
262
Fazl, 172, 290
Fehm -i K adm , 123
Fehm i Edhem K aratay, 251
Fenar Alisi, 261
Ferhad, 143, 146
Feridddin A ttar, 7, 13
Ferrh, 208
F eth i- K aram an, 99
Fevri, 37
F ey z-i (H in d ), 103, 120, 196
Frsat, 194
Figan, 37, 40, 44-53, 62
F ikri, 105
Firdevs, 7, 41, 66, 91, 156, 280
Fuad K prl, 55, 130
F zeyi Efendi, 172
Fuzul, X IV , 8, 37, 40, 45, 60, 62, 7883, 90, 97-9, 121, 122, 152, 153,
162, 169-84, 193, 208, 210, 215,
219, 253, 255, 267-9, 271-4, 290,
302
G
Galib, 16, 210, 212
Gallimard, 32
G ni-zde, 194
Gaz, 70
G azi G iray (I I .) 70, 179
Gazi M ahm ud H an-i A dl, 19
G azneli M ahmud, 150
Gelibolulu l, 42, 129, 275, 185, 279,
290
Gelibolulu Cam, 272
Gen Osman, 71, 287, 291, 292-5
G en Osm an A a, 292, 294
Geneli Nizam, 76, 120, 150
G erm iyanh eyh, 262
G eyikli Baba, 7
(E .J .W .) Gibb, 130, 210
Glehr, 8, 225, 234, 241, 242
Grc M ehm ed Paa, 189, 190, 193
Gvah, 44
H
Habib, 170, 253
H acer, 237, 238
H ac A li Paa, 201
H ac B ekta (el-H ora sa n ), 6
H ac G affarzdeler, 197
H ac M uham m ed, 198
H ac M ahm ud A a, 198
H ac M ahm ud K m il, 201
H ac M ustafa bin M olla R dv n alBadd, 289, 290, 295
H ac Nureddin, 271
H ac mer, 197
H coy -i K irm an, 103, 120
(H z.) H adice, 228, 229-31
H fz ( ira z), 34, 41, 42, 120, 148,
149, 157, 176, 186, 196, 276-8,
281, 286
H ce H afiz, 276
H fz A h m ed Paa, 185, 194
H fz-i erk esiyy l-asl M uham m ed
Paa, 27
Hakan M ehm ed, 91, 98, 99, 176
H akyr, 78
H akik, 253
H akim -i Gaznev, 7
H akim fay, 120
H akim P ertev, 120
H akim Sena, 13
H akk, 202
H ikm eti, 99
(H z.) H alid b. Z eyd 19
H alil Paa, 187, 192, 194
Halil, 234
Hill, 280
Halilullah, 238
H alvet eyhi M alatyalI Hseyin,
297
313
H am di A kseki, 100
H am dullah H a m d ,' 78, 82, 90, 234
H m id A rasl, 175
H m id A y ta , 100
Hm idt-zde Celil, 104
(J .V .) H am m er, 122, 279, 284 <
H am za N igr, 123
H am za, 145, 166
H anyal Nuri, 123
H aan A a , 207
H aan B asri antay, 100
H aan b. Ali, 99
(K m alzd e) H asa elebi, 128, 154
H aan H sn Erdem , 100
H aan Sezy, 213
H asibe ( a tba ) M azolu, 175, 176,
Hassan, 277
H at ( ah sm a il), 253
H atifi, 76, 78, 81, 82, 103, 180
Hatib-zde, 259
H ayal (B e y ), 37, 40, 45, 171
H aydarolu, 207
H ayreti, 121
H ayyam , 7, 196
Hazin, 99
H azret-i Ali, 301
H azret-i Haan, 301
Hazret-1 Isa, 60, 138, 299
H azret-i Sleym an, 48
H em dem elebi, 123
H zr ly a s, 22
H idayet, 9, 249-55
Hill, 103
H iam , 90
H oca M esud, 234
H oca N eet, 123
H oca Y u su f el-H em edan, 5
H orasan Piri, 6
Hulv M ahmud, 106
Hsam G iray Han, 193 :
(H z.) Hseyin, 88, 181, 182, 270, 271,
301
H seyin B aykara, 4
H seyin Paa, 68., 187, 192
H seyin R am iz, 113
Itr, 194
Ibn Hatun, 97
b n Ishak, 90
bn V ed n, 95
bn-i Selm , 76, 78, 79, 82
bnl-E m in M ahm ud K em al inal,
113, 115, 276, 279
bnl-M utez, 119
(I .) brahim , 197, 207
(H z.) brahim Halil, 34, 182, 237,
238-40
brahim Paa, 40, 44, 171
brahim Han, 171
brahim H an if, 100
Ibir A a , 207
Idris-i Bitlisi, 97, 98, 129
(D r.) ik b al, 18
(II.) Bayezid, 104
ly a s Paa, 189, 192
lyas u ca elebi, 121
m am A li, 96
m am A zam , 293, 294
im am Hseyn, 270, 292, 293
m am eddin H aan b. A li, 96
s, 137, 144, 300, 302
sfendiyar, 8
Ishak elebi, 37
shak H ocas A hm ed, 99
shak P eygam ber, 239
skender, 145
(D efterd a r) skender elebi, 41
sm ail, 238, 239, 240
sm ail A a , 192
sm et Binark, 32
314
stanbullu M ehm ed A k if, 113
ret, 121, 122
izz e t M olla, 123
J
(G .) Jacob, 127, 130, 131, 154
K
K ad Aleddin, 172, 183
K ad-zde Rum , 9
K adolu, 235
K ad BalIkesirli D evletolu Y usuf,
243
K adim i, 78
K adiri, 198
K afkasyalI N km , 78
K afz de Fiz, 122, 194
K ahram an, 25
K alayl A h m ed Paa, 202
K m il, 194
K anber, 251
K anun (S ley m a n ), 22, 37, 39-42,
44, 50, 82, 178, 155, 156, 171,
183,
268, 290, 291, 294, 295
K aptan C afer Paa, 188
K ara Bal-zde, 41
K aracaolan , 59
K ara Fazl, 37, 105
K ara K apc, 197
K aram an, 156
K aram anl F igan, 106
(F .E .) K aratay, 252
K arn, 145
K asm , 230
K asm -i E nvr, 277
K astam onulu az, 271
K if, 268, 273
K atrcolu , 207
K tip elebi, 194, 243, 291
K azasker K adir elebi, 171
K zm Paa, 123
K aym akam M ehm ed Paa, 192
K aye b. al-M ulavvah al- m ir, 73-5,
77-80, 82
K efeli F eyz, 99
Kelm , 123
K em al E dip nsel (K rk o lu ),
127, 131, 177, 179, 181
K em al Ik, 174
K em aleddin M ehm ed, 99
K em alolu, 234
K em al Paa-zde, 37, 96, 98, 129, 258
K em al Peker, 181
K em al m m i, 98, 241
K em anke A li Paa, 193
K enan A ky z, 178
K eykubat, 48
K eyhusrev, 8
K rm Han, (C anbek G ira y ), 186,
187, 192
K iram an, 252
K itap A h m ed H am di, 177
K oca R a p Paa, 211, 213
K oca Sinan Paa, 284
K stendilli eyh, 100
(F u a d ) K prl, 31, 258, 257
K rolu , 71
Kudr, 90, 225, 242, 243, 245
K ul M ustafa, 71, 291, 295
K utaybe m er, X V
K uyucu M urad Paa, 68, 192
L
Lm i, 9, 37, 104
Lrendeli H am di, 78
Ltifi, 99, 130
Lebib E fendi, 177
Lebid b. R a b la, 118
Leyl, 74, 75, 77-9, 82, 83, 146
Ltf, 257, 262, 265
L tf Paa, 98
Ltfullah elebi, 258
M
M ahd b. S a d al- m iri, 74
M ehm ed, 170, 283
315
Mahmud, 150
(IX.) M ahmud, 19, 22, 205
M ahmud (G aznelz), 146
M ahm ud b. A li, 98
M ahmud b. Sadr al- aria, 242
M ahm ud (P a a ), 152
Mani, 145
M antk, 194
M ecd, 99
M ecnn, 77, 140, 143, 146
Mehdi, 300
M ehm ed (F u zu l), 169, 170
(IV .) M ehm ed, 22, 199, 200, 207
M ehm ed Bey, 185, 186
M ehm ed b. Sleyman, 162
M ehm ed Em in, 201
M ehm ed N iyaz, 297
M ehm ed Paa, 152, 172, 192
( a ylak v eya opur) M ehm ed T evfik, 114
M elm Dede, 99
Melih, 146, 152
(P rof. 1.) M elikof, 99
M emduh Paa, 123
M erdm, 99
(Burhneddin A b u l-H asan ) M erginn, 90, 242, 245
M eserret D iriz, 198
Mesih, 60, 92, 146
M ereb, 194
M evlna Ah.aveyn, 259
M evlna Celleddin Rum , 7, 13-8,
176, 192, 193, 208, 233, 272
M evlna H dvendgr, 14
M evlna Uslu (U s l), 261
M eysere, 229
M sr V alisi A bdurrahm an Paa, 200
Msr, 272, 297, 299, 302
M inorsky, 251-3
M inuihr o lu A histan, 76
M inuihr, 208
121
(D r.) M iralay H seyin Rem zi, 100
M irza A li Paa, 185, 283
316
M ustafa li, 99, 121, 186, 187, 276,
278
M ustafa Paa, 192
M ustakim -zde Sadeddin, 99
M usul M irlivas A hm ed (B e y ), 172,
183
Musus, 202
M utahlar, 230
M jgan Cunbur, 178, 179
M nif, 44, 97, 99
Mslim, 20
M slim b. A kl, 270
N
(Y u s u f) N abi, X IV , 9, 16, 24, 26, 27,
44, 62, 67-9, 91, 92, 97, 99, 184,
195, 197-202, 204-6, 208-12
N adir, 194
Nail, 184, 194, 199
Naima, 284, 292, 295
N km , 79
N akka A li Paa, ,9
N am k K em al, 123, 130
N asr b. Seyyar, 4
N asreddin H oca, 92
N ash Paa, 187, 192
(A .) N avarian, 131
N avec, 119
Nazm , 44
N azm Mehmed, 300
N azk, 123
N eet, 44, 45
N ecati Lugal, 177, 179
N ecca rzde eyh Rza, 213
N ecm ettin H alil Onan, 179
Nedim, 8, 62, 67, 195, 204, 210, 212,
213
N e f, X IV , 16, 24-6, 44, 67, 123, 177,
185-96, 208, 211, 217, 282-4, 290
N eja t S eferciolu, 32
N em rud, 144
N em rud b. K enan, 237
N ergisi, 90, 105
Nesim, 213, 216, 302
Neat, 16
Neva, 8, 79, 81, 82, 97, 104, 251
N evev, 96, 97, 100
N evfel, 77, 78-80
N ev', 37, 99
N ev --zde A ta, 44, 79, 90, 105, 122,
184,
194
N igr, 194
Nihl, 194
N ianc Cell-zde M ustafa elebi,
40, 41, 171, 183
N iyazi (-i M sr), X IV , 184, 213, 297301
N izam (-i G en cev), 41, 77, 79-82,
90, 103, 104, 150, 153, 167, 180,
277
Nuri, 120
N uirvan, 8
O ku-zde, 99
(N .H .) Onan, 180
Orhan Gazi, 7, 22, 297
Osman, 156
(I I .) Osman, 22, 67, 122, 187, 190,
192
Osm an A a , 294, 295
Osman Bey, 292
Osman H asan, 217
Osman N uri Perem eci, 45
O sm an-zde Tib, 99, 204, 213
m er A sm A k soy, 45
mer Ziyaeddin, 100
rf, 79
zbek H am eybek, 171
zbek Veliyddi, 98
P
Perihan nal, 276
317
(H z.) P eygam ber, 3, 13, 15, 20, 88,
178, 183, 192, 198, 216, 226, 231,
236, 239
P ir H seyn el-K tib, 249, 250
P ir Paa, 291
R
Radid-Din, 271
R a gp Paa, 44
R if Y elkenci, 185, 190
Rahm etullah, 169
R m M ehm ed Paa, 198, 201, 202,
211
Rid, 204, 211
R atib A h m ed Paazde N aid b ra
him Bey, 113
R ec-zde E krem , 194, 212
(Y v e s ) Rgnier, 32
(O .) R esch er (R e e r), 177, 179, 257,
258
Revan, 37, 92, 121, 123
R iyazi, 122, 154, 194
R za (S ey y id M ehm ed), 194
Rieu, 268
Rhlet, 97, 99
Ruh (B a d a d l), 184, 194, 209, 290
Ru kiyye, 230
Rkneddin M esud K an, 120
Rstem , 8, 24
R stem Paa, 40
Rd, 123
S
Sabahattin E y bolu , 32
Sabit, 23, 44, 204, 210, 211
Sabri, 194
Sabri E sat Siyavugil, 56, 60
Sabuh Dede, 123
Sad b. E bi V akkas, 20
Sad, 41, 148-50, 157, 167, 186, 277
Sadk, 174
Sadr al-era, 90, 245
318
Sleym an elebi, 91, 98, 225,
241
Sleym an Zat, 213
Sm blzde Vehbi, 44, 205
(K .) Sssheim, 286
234,
ah A bbas, 289
ahcihan, 17
ahid, 16, 78, 79, 82
ahruh, 4
air A vn , XTV
ehabeddin Sleyman, 130
ehzade Bayezid, 172
em seddin M uham m ed en-N aveci,
119
. Sami, 284
em sddin D alac, 98
erafettin Y altkaya, 257
ah sm ail, 171, 178
eyh A hm edn-N akbend, 198
eyh Galib, 16, 44, 61, 123, 178, 184,
195, 213
eyh sm ail Fakirullah, 217
ah Sad, 148
U k b a b. m ir, 20
Unsur, 208
U rf-i iraz, 120
Uslu, 260-2, 264, 265
Uslu uc, 258
Usul, 99
U aki Cem ali, 213
U zun Firdevs, 97, 98
U zun Haan, 169, 250
m m Sinan, 297
m m Glsm, 230
skdarl Haini, 213
319
veys, 141, 172
zeyr Hac'eyli, 179
V
V akanvis M ehm ed E sad Efendi,
114
V ahi-i Y ezd, 120
V n M ehm ed Efendi, 298
Vardarh M ahm ud bin tlyas, 267
V a sfi M ahir (K o ca t rk ), 235
Vassaf, 153, 278
Vehbi, 91, 204
V eliy d-din Abdlveli, 97
Veys, 194
Y
Y dgr-i A li Sultan, 190
Y ahya, 121
Y ah ya K em al Beyatl, 10, 16, 24, 28,
29, 211
Y akub, 255
ESER SMLER
A
A bd lvsi C ebeli D ivan, 235
A b s l v e Salam an, 104
A b M slim D estan, 265
db- Zuraf, 113
A hdis-i N eb ev iy e, 218
A k if T ezkiresi, 113
lem nm , 105, 122
( A l ) - A rban B ad is (N e v e v ), 91, 95
A rbain H ads (A bd urrahm an CamJ,
97
A rb a n el-B ah, 96
A rb a n B ad s fi R em y is-Sihm ,
( brahim B a n if), 100
A ra b sk ie Stihi Fuzul, 174
A ra p a D ivan (F u zu l), 173
A r if B ik m e t T ezkiresi, 114
A safn m e, 106
A k eleb tez k ir es i, 128
A k n m e, 106
A t Tarihi, 130
A ta la r Sz, 45
A ta szleri v e D eyim ler, 45
A tra b l-sr, 205
A v n D ivanesi, 151
A vn D ivan, 130
y in e -i Isken d er, 103
B
B a e-i safa-en d uz, lllf
Badad K asidesi, 40
B ahrl-eb r r kasidesi, 176
B l-i Cibril, 18
322
D ivan (E m ir Afsahuddin H id a y et),
X IV , 249, 250, 251, 255
D ivan (Y u n u s E m r e ), 32
D ivan (M u h ibb i), 39
D ivan, (N a b i), 67
D ivan (N ed im ), 67
D ivan ( Sphizde F e y z i), 106
D ivan (F a rsa , F u zu l), 175
D ivan (T rk e, F u zu l), 178
Divan ( H fz ), 186, 278
D ivan (N a b i), 202, 206, 209
D ivan, ( in a si), 212
D ivan (brahim, H a k k ), 2lJf, 215
D ivan (G elibolulu li), 276
D ivan M ecn n Layl, 74
D ivan- A vn , 127
D ivan-i H id a yet B e y g P ervan eci,
251, 252
D ivan- K eb r (D ivan- em s l-H ak a y ik ), 7, 15
D iva n e (N a b i), 205
D urub-i E m sl-i O sm aniyye, Jf5
D nce, 29
E
E bul-feth Sultan M ehm ed H an, 129
E b l-ftu h at v e l-m ega zi, 129
E debiyatm zda A ta szleri, 45
E dirne ehren gisi, 92
Efridun, 251
E ncyclop4die de llslam , 284
Enis l-kalb, 173, 175, 176, 183
Ensl-uak, 177
Envr l- kn , 265
Esad T ezkiresi, 114
E sk i T rk E d ebiyat n celem eleri,
X III, X IV
E sra r-i H odi, 18
E v ra k - perian, 130
F a rsa D ivan (F u zu l), 170, 173, 175,
176
F arsa D ivan (N e f ) , 191, 193, 206
F atih D ivan, 127
F atih -E deb ah siyeti v e
iirleri
( t e z ) , 131
323
H am se ( A t ), 105, 122
H am se (K a ra F a z l), 105
H am se (N e r g is i), 105
H am se-i F e y z , 105
H am za-nm e, 232
H arabat, ISO, 209, 211
H arnm e, X IV , 257, 258, 260, 262,
264, 265
H atim et l-e ar, l k
H ayat D ergisi, 257
H ayrbd, 9, 202, 206, 210
H ayret l-ebrar, 103
H a yriye, 92, 197, 198, 201, 206, 209
H azan (g a z e l), 61
H et-beh it, 90, 103, 128, 129
H eft-C a m , 121, 173, 176, 183
H e ft-e v re n g , 103 .
H eft-h an , 105
H eft-peyJcer, 103
H e ft-s ey y re , 106
H rednm e-i sken d er, 103
H iciv M ecm uas, 193
H idye, 242
H id yet D ivan, 252
H idyet l-hvan, 301
H ik yet-i H adice T ezv ic-i M uham
m ed, X IV , 225, 226, 231, 232
H ilyet l-efk r, 105
( A ) H istory o f O ttom an P o e tr y , 130
H u ku k-i Saltin, 100
Hurid F erahd, 234
H u srev v e rn, 73, 103, 104
H m a v e H m yn, 103, 105
Hsn A k , 16, 61, 174, 177, 178,
210, 212
H sn v e N igar, 104
nsaniye, 216
ntihnm e, 233
ptidnm e, 233
L a tifeler, 92
L tif T ezkiresi, 128
324
L eyl v e M ecnun, X II, 41, 73, 74-6,
78-83, 90, 101,-6, 178, 179, 182-4,
240, 273
L e y l v M ecnun, 103, 172, 174
L ccet l-esrr, 105
M
M akala f Uslu uc, 257
M antk t-T a yr, 8, 234, 24i
M anzum M ecm u -i R es il, 227
Marifetn m e, 216, 218, 222
M asra-i Taus, 271
M atlau l-envr, 103
M atlau l-itikad, 173, 174
M eclis a l-N efis, 90
M ecelle-i A rm aan , 177
M ecm aul-a yn eyn , 97
M ecm au l-B ahreyn, X IV , 185, 275,
277, 282, 284, 285, 286
~~~
M ecm au l-havas, 174
M ecm u a-i E ar, 37
M ecnn u L eyl, 77, 103
M ahzen l-esrar, 103
M ektu bla r (F u zu l), 174, 182
(a l)-M elh u f, 271
M en kib- hnervern, 276
M esnevi, 7, 13-7
M eair-u ar, 128
M eaku 'l-u ak, 105
M evidn -n ef is f kavidi l-m eclis, 275
M evlid, 225
M evlid-i H adicet l-K br, 225-7,
232
M eydan Larousse, 257
M eyhane, 119
Mill M ecm u a, 205
M illiyet, 205
M ir t-i lem nm , 106
M ira t-i iir, 113
M irats-sa fa , 177
(D r.) M uham m ed k b a l v e E serlerin
den S em eler, 18
M uham m ediye, 24i
P en -g en , 103
P eyga m berim izin V eciseleri, 100
P ir v e M rid, 18
R
R abil-m anzm , 275, 281, 282
R am azan iye, 204
R am iz T ezkiresi, 113
R avzat l-en vr, 103
R avzat -hed, 182, 268, 269, 270,
273, 274
325
R em y Sihamm Talim i v e F ezaili, 19
R iyazi T ezkiresi, 129
R iyaz -u ara, 139
Rind zhid, 17i, m , 183
R isale fi llm ir-R em y , 22
R isle-i m u am m eya t, 173, 177
(E r ) -R isalet l-a liyye fi l-ahdsinN e b e v iy y e, 97
R islet el N u sh iyye, 31
Ruhnm e, 177
R bbnm e, 233
S
Saadete E rm ilerin B ah esi, 267
Sadetnm e, 272
Sahih (M slim ), 20
Sahih (B u h a r), 240
Safa T ezkiresi, 114, 207
Sknm e (F u zu l), 121, 173, 175, 176
Sknm e (A t a ), 122
Sknm e (R iy a z i), 122
Sknm e-i M eclis, 122
Salmn u A bsl, 73, 240
Salim, T ezkiresi, 113, 114
Seb'a-i S eyya re, 103
Sedd-i sken d er, 103
S efretn m e-i Ruh, 177
Sefinet-N h , 21Jf
Seh B e y T ezkiresi, 128
Selam et M ecm uas, 181
Sem ahane-i edeb, 113
Seyahatn m e, 92
Shhat M araz, 174, 177, 183
Siham- K az, 185, 186, 189, 191, 193,
194
Silhdar-sde T ezkiresi, 113
Silkd-D rer, 205
Sirac t-tlibn, 97
S iret-i Padiahan, 150
Siyer-i N ebi, 24i
Sohbet l-ebkr, 105
Sohbet l-esm ar, 174, 181
Sohbet l-E sm ar v e Fn dk, 181
Solakzde Tarihi, 129
326
Tibb- N ebevi, 100
T opkap Saray M zesi K tphanesi
T rke Y azm alar K ata log u , 251
Trabzonlu Figan de
D eyim ler, 44
A ta szleri
ve
198,
199,
200,
V
V am k v e A zra , 73, 104, 106
(E l)- V a s fu l-km il, 105
V a ysa v Rm n, 73, 104, 236, 240
V ek yi l-fuzal, 201, 205
V elyetn m e, 6
V eslet n -n ec t, 91, 225, 24i
V ik a ye, 242, 243
V ik a ye T erc m esi, X IV , 24i , 245
V ika yet r -R iv a y e fi M esili l-Hidy e , 242
Younous E m r e - L e D ivan, 32
Yunus E m re, B tn iirleri, 32
Yunus E m re D ivan, 31
Y unus E m re H akknda B ir B ib liyog
r a fy a D en em esi, 32
Yunus E m re P oem s, 32
Y u su f v e Zleyha, X II, 41, 73, 90,
103, 104-6, 233, 240
Y
Y edi T epe, 28
Y en ieri, 75
A
Abbas, 21
A b ba s D evleti, 4
A bbasiler, 119
A bdalan -i Kum , 4
A bdallar, 4
A cem , 190
A dana, 291
A fgan istan , 3, 11
A fy on , 235, 236
A fy o n G edik A h m ed P aa Kitapla,
235
A a y a n - B ektaiyan, 6
Ahiler, 6
A hm ed G azi D ergah, 298
A kbank, 32
A kkoyunlu, (A k k oy u n lu la r), 66, 169,
250,
255
A ltn K itaplar, 32
A m asya, 5, 6
A nadolu, X I, 35, 6, 7, 9-11, 14, 31, 32,
37, 40, 43, 65, 70, 72, 82, 153,
172, 187, 214, 217, 222, 231-5,
246, 259, 295, 297
A nadolu A jan s, 235
A nadolu Beylikleri, 234
A nadolu Seluklular, 225
A n adolu Trkleri, 225
A nkara, 32, 174, 175-8, 183, 262
A n takya, 291
A rabistan, 82
A rap, X II, 3, 19, 55, 56, 66, 73, 75,
77, 80, 83, 87, 90, 95, 96, 119, 179,
221, 231, 234, 262
A ra p edebiyat, 240
A s, 291
A sitne, 199
A s y a M zesi, 174
A t M eydan, 259
A teb t- liye, 292
A y a s o fy a Ktphanesi, 198
A y n em s niversitesi, 258
Amal K avak, 188
A vru pa, 55, 242
A va r, 72
A v u stu rya (N e m e ), 69, 67
A zerbaycan , X I, 179, 253
A zeri, 8, 55, 78, 170, 184
(a l-) A zh ar, 242
B
Bbil, 237
Badad, 8, 37, 40, 71, 82, 83, 169,
171-3, 178, 180, 184, 253, 268,
284, 287, 288, 291-5, 297
B adad K a las, 293
B ahe Saray, 40
Baku, 174, 181
B alkesir Vatan Ktphanesi, 242
B at Anadolu, 297
Bat H orasan, 6
Bektailik, 22
B elgrad, 37, 40, 184
Belh, 3, 7, 11
Belkis Tepe, 291
Berlin, 267
B eikta, 189
B eyt-i M ukaddes, 237
Bibliotheque N ationale, 95, 96, 226,
227, 242
328
Birecik, 288, 291
Bodleian Ktphanesi, 66, 251, 252,
253, 249, 287
B oazhisar, 201
B oz Ok, 21
B ritish Museum, 242, 267
Bulak, 191, 267
Bursa, 9, 217, 234, 259, 297
B ursa M erkez II H alk Ktphanesi,
297
E n geru s (b k z. M acaristan ), 67
Erzurum , 26, 40, 185, 217, 222, 284
F
Fars, X II, 56, 73, 250
Fatih, 259
F rat, 291
Filibe, 259
Filistin, 237
C
C am il-Ezher, 297
Ceyhun, 3, 136, 137
Chester B eatty Ktphanesi, 252
aatay, 55, 81, 90
a a ta y E debiyat, 79
ankr, 291
erke, 201
in, 151
ukurova, 59
D
D arl-H ads, 259
D arl-K tb, 235, 258
Dicle, 292, 294
D iya r- M usul, 292
D iya r- Rum , 10, 169
D iyarbakr, 40, 217, 297
E
ELl-F eth Sultan H alil Bahadr K
tphanesi, 251
Edirne, 187, 190, 199, 200-2, 217, 222,
259, 261, 267
Elm al, 297
E m inn ren ci L okali, 282
E m ir-i A h u r M ahallesi, 205
Em ev, (E m e v le r), 4, 21, 74, 118
G
Gazneliler, 4
Gelibolu, 22, 278
G orlular, 4
G k Trkler, 21
Gynk, 104
G ney-dou Anadolu, 197
Grc, 201
H
H a cer-i Esved, 238
Haleb, 201, 202-4, 291
H arezm ahlar, i
Hasankale, X IV , 185
H azayin ehri, 237
H azine Ktphanesi, 66
H erat, 3, 4, 8, 11
Hille, 169, 171, 292-4
H ind-i K , 3
Hindistan, 17, 172
Hint, 17, 18, 77
H int-Pakistan, 17
H irra da, 231
Hit, 169
Horasan, X I, 3, 4, 5, 6, 9, 10, 11, 13,
83, 171, 250
H orasan Erenleri, 4, 5, 10
H orasan erleri, 4, 5
H orasan evliyas, 10
H orasan pirleri, 4, 5
H orasan, (H ora sa n ler), 4, 5, 10
H orasanl, 7, 8
329
i
ngiliz, 17
Ingiltere, 287, 288
Iran, 3, 5-7, 9, 11, 13, 14, 18, 34, 41,
55, 66, 70, 75-7, 80, 83, '87-94, 96,
97, 103, 104, 106, 119, 121, 151,
153, 154, 157, 175, 176, 179, 181,
183,
186, 196, 208, 221, 225, 231,
234, 240, 253, 293
ran edebiyat, 210
Iranllar, 290
ran-Trk, 174
rem , 144
skilip, 236
Islm , X I, X I I
Islm T rk E debiyat, 214
Islm -Trk, 274
stanbul, 4, 18, 22, 28, 29, 31, 32, 37,
40,
43-5, 56, 79, 105, 114, 122,
131, 156, 162, 171, 176, 177,
181-4, 186, 187, 189-91, 196,
201-4, 206, 210, 211, 214,
234, 242, 246, ?51-3, 259, 261,
264, 267, 276, 282, 284, 288,
179,
199,
217,
262,
297
Ktphanesi,
330
M alatya, 297
M alazgirt, 3
M anisa, 202
M ardin, 297
M atbaa-i m ire, 214
M verun-nehr, 3, 10
Medine, 270
M ekke, 229, 230, 238, 262, 270
Menzil, 169
M ehed, 5, 11
M erv, 3, 4
M evlna Trbesi, 13
M evlevihane, 15
M ezar- erif, 11
M sr, 7, 182, 191, 236, 237, 263, 297
M sr A ra p Cum huriyeti, 235
M illet ktphanesi, 114, 127, 276
M illiyet Y aynlar, 32
M iskinler m ezarl, 205
M ool, 5
M ora, 201
Mudurnu, 291
M urad H an M edresesi, 261
M uradiye, 190, 259
M nchen-M nih, 267
M slman, 43
M slm an-Trk, 217
N
N ecef, 169, 171, 172, 293
N ecid, 74, 83
N em e, 67
N ide, 234
Nil, 136, 137
Niabr, 3, 4, 6, 7, 11
N uruosm aniye Ktphanesi, 276
O sm aniyye, 19
Osmanl, 7, 17, 43, 45, 55-59, 61, 69,
89-92, 98, 101, 104, 128, 172, 179,
184,
225, 226, 240, 275, 277, 292294, 297
Osmanl D evleti, 21, 213
Osmanl Edebiyat, 67, 78
Osmanl m paratorluu, 8, 37, 208,
209
O rdu-yi H m yn, 294
Osmanl Trkleri, 10
O xford, 287
O xford-B odleian Ktphanesi, 252,
253
P
Pakistan, 7, 17, 18
Paris, 226, 267
Parsa, 301
Pasinler, 185, 217
Piritine, 40
Pirezrin, 40
Polonya, 199
R
Rum, 9, 82, 236, 250
Rum G azileri, 6
Rum ahiye, 292
Rum eli, X I, 7
Rusya, 3, 10, 67, 69
R uvak al-A trk, 242, 243
S
Sad-bd, 62, 63
Safev, 171, 179, 190
Sam anoullar, 4
Samsun, 222
Sr, 237
Sasaniler, 119
Seddlbahir, 201
Seluk, 22
Seluk m paratorluu, 6
331
Seluklu, (S elu k lu la r), 3, 4, 251-5
Seluklu Trkleri, 225
Selim A a K tphanesi, 214
Sem niye, 259, 261, 264
Sem erkent, 9
Serahs, 3
Srp, 260
Sicistan, 3
Sidre, 139
Siirt (T illo ), 222
Sinop, 234
Sivas, 234, 268
Sivrihisar, 259
Sokullu M ehm ed P aa M edresesi,
297
Sultanahmet, 259
Sultan A h m ed Camii, 196
Surhb, 250
Suriye, 7, 237
Sleym aniye Ktphanesi, 114, 259
T rk- aatay, 8
Trkiye, X V , 16-8, 32, 43, 178, 179
T rk D il Kurumu, 45
T rk Ruvak, 243
T rk T arih Encm eni, 115
Trkistan, 9, 10
T rk iyat Enstits, 279
T rkiye t Bankas, 31
Trkm en, 291
U m m l-bild (B e lh ), 3
psala, 267
U psala
niversitesi
Ktphanesi,
127
Urdu, 13, 93
Urfa, 197, 198, 199, 201, 217, 222,
291
Uak, 297, 301
T ah irou llan , 4
Tahm aziye Irm a, 293
Tahran, 14, 177
T arih Kurum u, 133
Takent, 184
Tebriz, 14, 40, 172, 181, 251
T opkap H azine K itapl, 252
T opk ap Saray K tphanesi, 242
T opk ap S aray M zesi, 39
Tozkoparan, 24, 25
Trabzon, 44, 177
Tunus, 284
Ts, 3, 5, 7, 11
Trk, X I, X II, 3-5, 10, 11, 17, 19, 21,
22, 29, 31-4, 36-9, 41-3, 53, 55,
56, 58, 59, 63, 65, 67, 73, 75-78,
80, 81, 83, 87-9, 91-4, 96-9, 103,
106, 117, 119-22, 133, 135, 154,
171, 173, 175, 177-9, 181, 183-5,
191, 195-196, 210, 211, 213-221,
222, 231, 233, 235, 239-42, 249,
253, 255, 260, 262, 267, 269, 272,
274, 275, 277, 294, 295, 297, 302
ok, 21
niversite Ktphanesi, 113, 284
skdar, 205
V
Van, 217
Venedik, 69
W
W ien-V iyana, 267
W olfenbutel, 267
Y
Yunan, 154, 175
Y unaniyan, 219
Yenieri, 6, 22
Y eil Cami, 9
Y eil Trbe, 9